04.07.2019 Views

İstikbal Dergi Haziran Sayısı

İstikbal Gazetesi aylık yayını İstikbal Dergi Haziran Sayısı yayınlandı

İstikbal Gazetesi aylık yayını İstikbal Dergi Haziran Sayısı yayınlandı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:15 Page 1


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:15 Page 2<br />

O bir “TAŞ BEBEK” kraliçesi<br />

t8’de<br />

İçinizi ısıtacak<br />

mini mini bir mekan :<br />

KUZİNE CAFE<br />

t20’de<br />

Ağaçların<br />

farkında<br />

değillerdi...<br />

“Biraz<br />

renklendirelim”<br />

istedik...<br />

18 OCAK’DA GELDİ<br />

30 MAYIS’DA GİTTİ<br />

“HEDEFİM<br />

AVRUPA’DA<br />

OYNAMAK” t40’da<br />

t28’de<br />

30 yılı aşkın bu mesleğin içindeyiz.<br />

30 yılı aşkındır bir “Eskişehir<br />

üretimlerin üssü” hiyakesi anlatılır<br />

bu şehirde.<br />

-“Eskişehir’de her türlü üretim<br />

altyapısı var” denir<br />

-“Eskişehir’de müthiş bir<br />

insan kaynağına sahip” denir örneğin.<br />

Anlayacağınız…<br />

-“Eskişehir’de üretim adına ne<br />

ararsan var” türküsü söylenir 30 yıldır…<br />

Türküden sonra hemen nihavent<br />

makamına geçilir ve…<br />

-“Bu şehir Tank üretecek”<br />

-“Bu şehir helikopter imal<br />

edecek”<br />

-“Bu şehir uçak motorunu<br />

gözü kapalı yapacak”<br />

-“Yerli otomobil bu şehir için<br />

çocuk oyuncağı”<br />

-“İlk yerli uçak yapılsa yapılsa<br />

ancak Eskişehir’de yapılır”<br />

şarkıları başlar.<br />

Benim duyduğum 30 yıldır bu<br />

türküler ve şarkılar hiç susmaz.<br />

Öncesi de vardır muhakkak<br />

ama 30 yıldır bu şehirde lafla yapmadığımız,<br />

sözde gerçekleştirmediğimiz<br />

hiçbir üretim kalmamıştır.<br />

Yeri gelir Tülomsaş Tank, Helikopter,<br />

Hızlı Tren falan yapar.<br />

Yeri gelir TEİ Yolcu uçağı ve<br />

jet falan yaptığı olur.<br />

Yeri gelir organizede füze başlığı,<br />

yeri gelir Muttalip’te fırlatılan<br />

uydular yapılır.<br />

Bereket Eskişehir’de deniz yok.<br />

Olsa, Denizaltı, Uçak gemisi,<br />

Transatlantik falan da yapılacak.<br />

Anlayacağınız…<br />

30 yıldır söylenilenlere inanırsanız,<br />

uzay gemisi yapmaya ramak<br />

EDiTöR<br />

Murat Taşkın<br />

Lafla olmuyor işte!<br />

kalmıştır Eskişehir’de…<br />

Bizler 30 yıldır bu türkü ve şarkıları<br />

dinledik bu şehirde.<br />

30 yıldır bu türkü ve şarkılarla<br />

avutuldu Eskişehir.<br />

Ne bir Tank gördük yapılan ne<br />

de bir Helikopter…<br />

Ne bir Hızlı Tren yapıldığına<br />

şahit olduk ne de bir uçak motoruna.<br />

Fakat bol bol “yapılacak-edilecek”<br />

in türküsü ve şarkısını dinledik<br />

Bol bol vaadini duyduk “yapılacak-edilecek”<br />

lerin.<br />

En çok da iktidarlar ve siyasiler<br />

söyledi bu türkü ve şarkıyı…<br />

Kendileri söyledi kendileri dinledi.<br />

Biz de şehir halkı olarak o türkü<br />

ve şarkılara tempo tuttuk oturduğumuz<br />

yerden.<br />

Aynı türkü ve şarkıyı yıllarca<br />

söylemekten ne onlar bıktı, ne de<br />

biz dinlemekten usandık.<br />

Her defasında…<br />

-“Şunu üretiriz, bunu yapabiliriz”<br />

denildikçe “Belki bu defa<br />

doğru çıkar” diye düşündük kendi<br />

kendimize ama…<br />

Bu arada hüsrana da alıştık.<br />

Sonuç olarak…<br />

Biz bu şehirde 30 yıldır “Biz<br />

onu da yaparız-bunu da yaparız”<br />

diyenlere rağmen hiçbir şey yapamayıp,<br />

hiçbir şey üretemedik belki<br />

ama…<br />

Laf ile peynir gemimizi de herkesten<br />

daha iyi yüzdürdük…<br />

Ayrıca…<br />

Denizimiz olsaydı, peynir taşıdığımız<br />

gemiyi de Eskişehirliler olarak<br />

şüphesiz en iyi biz yapardık…<br />

Ne diyelim? Bu da bizim tesellimiz<br />

olsun!<br />

Genel Yayın Yönetmeni : Burak TÜRKMEN<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü : Murat TAŞKIN<br />

OSMAN TAŞ<br />

26. BAŞKAN<br />

4<br />

t42’de<br />

GAZETESİ’NİN AYLIK İŞ, SİYASET VE YAŞAM DERGİSİ<br />

PARA İLE SATILAMAZ, ÜCRETSİZDİR www.istikbalgazetesi.com Sayı : HAZİRAN 2019<br />

UĞUR OFSET MATBAACILIK, GAZETECİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. ADINA<br />

Sahibi : Burak TÜRKMEN<br />

Gazete, Haber ve Reklam :<br />

Arifiye Mah. Yalbı Sk. No: 13/A K:6 D:10 ESKİŞEHİR<br />

Tel & Faks : 0.222. 220 19 06 - 220 19 08<br />

e-mail : haber@istikbalgazetesi. com<br />

Baskı :<br />

ÖNKA OFSET BASIM ve MATBAACILIK HİZMETLERİ<br />

Zübeyde Hanım Mah. Sebze Bahçeleri Cad. No: 80<br />

İSKİTLER 06070 ALTINDAĞ/ANKARA<br />

Tel: 0.850 346 26 86 / 0.312. 384 26 85 - 384 26 86<br />

e-posta : onkamatbaa@gmail.com


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:15 Page 3<br />

5


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 4<br />

Uzun tatil dönemlerinde artık Eskişehir sahillere gidemeyenlerin ilk tercihi oluyor. Son tatil döneminde<br />

Eskişehir’e gelen on binlerce kişi sosyal medyadan Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür yağdırdı.<br />

Tatillerin vazgeçilmezi<br />

ESKiŞEHiR!<br />

günlerde Ramazan Bayramı dolayısıyla verilen<br />

9 günlük bayram tatilinde on binlerce<br />

Geçtiğimiz<br />

yerli ve yabancı turist Eskişehir’e akın etti. Tarihi Odunpazarı Bölgesi<br />

başta olmak üzere Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Kentpark ve<br />

Porsuk Çayı kenarında vakit geçiren vatandaşlar, Eskişehir’de gerçekleştirilen<br />

başarılı şehircilik çalışmaları dolayısıyla Başkan Büyükerşen’e<br />

sosyal medya üzerinden teşekkür mesajları gönderdi.<br />

Hayata geçirilen başarılı şehircilik çalışmaları<br />

ile Türkiye’de özellikle iç turizmin<br />

önemli kentlerinden biri haline gelen Eskişehir,<br />

Ramazan Bayramı dolayısıyla<br />

verilen 9 günlük tatilde de on<br />

binlerce turisti ağırladı. Vatandaşların<br />

özellikle Kentpark ve Sazova<br />

Bilim Kültür ve Sanat Parkı’na<br />

büyük ilgi gösterdiğini belirten Büyükşehir<br />

Belediyesi yetkilileri,<br />

Masal Şatosu’nu 22 bin, Bilim<br />

Deney Merkezi ve Sabancı Uzay<br />

Evi’ni 7 bin, Hayvanat Bahçesi’ni ise<br />

41 bin ziyaretçi ağırladığının bilgisini<br />

verdi.<br />

Yoğunluğun yaşandığı diğer bir<br />

yerin de Odunpazarı Tarihi Bölge olduğunun<br />

altını çizen Büyükşehir<br />

Belediyesi yetkilileri, “Şehrimizde<br />

havaların ısınmasıyla birlikte artan<br />

turist sayısı, Ramazan Bayramı tatilinin<br />

de eklenmesiyle daha da arttı.<br />

Başta Sazova, Kentpark ve Odunpazarı<br />

Tarihi Bölge olmak üzere kentimizin<br />

dört bir yanında yüz binlerce<br />

yurttaşımızı ağırlamanın mutluluğunu<br />

yaşadık. Belediyemize ait<br />

merkezlere de büyük ilgi vardı. Bu<br />

süreçte arife günü ve bayramın 1.<br />

günü kapalı olan merkezlerimiz kalan 7<br />

gün boyunca yurttaşlarımızın hizmetindeydi.<br />

Sazova içerisinde bulunan Masal<br />

Şatosu, Hayvanat Bahçesi, Bilim Deney<br />

Merkezi ve Sabancı Uzay Evi ile Korsan<br />

Gemisi 70 binin üzerinde yerli ve yabancı<br />

6<br />

turisti ağırladı. Müzeler Kompleksi içerisinde<br />

yer alan Balmumu Müzemiz, Kurtuluş<br />

Müzemiz, Cam Sanatları Müzemiz, Canlı<br />

Tarih Sahnemiz, Kent Belleği Müzemizde<br />

ise 25 bin ziyaretçiyi misafir ettik. 1 <strong>Haziran</strong>’da<br />

açılışı gerçekleşen ve bayram boyunca<br />

özellikle çocuklar ile gençlerin büyük<br />

ilgi gösterdiği Türkiye’nin ilk ve tek yapay<br />

plajımızdan da 5 binin üzerinde vatandaşımız<br />

faydalandı” şeklinde bilgi verdiler.<br />

ESKİŞEHİR’E HAYRAN KALDILAR,<br />

SOSYAL MEDYADAN YAZDILAR<br />

Ramazan Bayramı tatillerini Eskişehir’de<br />

değerlendiren ve Eskişehir’e hayran<br />

kalan vatandaşlar, Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e sosyal<br />

medya üzerinden teşekkür mesajları gönderdiler.<br />

@sevinilhan4 kullanıcı adıyla<br />

Başkan Büyükerşen’e mesaj gönderen<br />

İlhan Sevin “İlk kez gelip gördüğüm Eskişehir’i<br />

özetlersem: En özgür, en temiz, en<br />

düzenli, en huzurlu, en yaşanılası yerdeymişim<br />

hissine kapıldım. Ve kendi kendime<br />

şöyle dedim: Dünyaya yüzyılda bir belediye<br />

başkanı gelir, O’da Eskişehirlilere<br />

denk gelir” dedi. @geobetul kullanıcı<br />

adıyla Başkan Büyükerşen’e mesaj atan<br />

sosyal medya kullanıcısı ise “Yıllar sonra<br />

Eskişehir’e geldim ve hayran kaldım.<br />

Elinde malzeme bu kadar kısıtlıyken bunları<br />

yapan Yılmaz Büyükerşen’i yürekten<br />

tebrik ediyorum. Özünde bir cevher olan<br />

İstanbulumuz’a da böyle sanatçı ruhlu bir<br />

yönetim diliyorum” dedi. @eksimrt adlı<br />

Twitter kullanıcısı ise “İstanbul Akvaryum’a<br />

ile olarak gitmek yerine Eskişehir’e<br />

tren bileti almak, bir gece konaklamak ve<br />

Eti Sualtı Dünyası’nı ziyaret etmek neredeyse<br />

daha ucuza geliyor. Kalitesi de cabası.<br />

Hizmet var hizmet var. Teşekkürler<br />

Yılmaz Büyükerşen” şeklinde paylaşım<br />

yaptı. Bayram süresinde Yılmaz Büyükerşen<br />

ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin<br />

sosyal medya hesaplarına onlarca<br />

benzer mesaj atıldı.


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 5<br />

Büyükşehir<br />

Belediyesi,<br />

Eskişehir’i<br />

kültür ve<br />

sanatın<br />

başkenti<br />

yaptı<br />

Kültürsa<br />

nat faaliyetleri<br />

açısından Türkiye’nin<br />

en önemli<br />

kentlerinden biri<br />

olan Eskişehir’de,<br />

sanata ve sanatçıya<br />

büyük değer<br />

veren vatandaşlar<br />

bu yıl da salonları<br />

doldurdu.<br />

Büyükşehir Belediyesi<br />

Senfoni Orkestrası<br />

ve Şehir<br />

Tiyatroları sahneledikleri<br />

oyunlar<br />

ve müzik dinletileri<br />

ile 2018-<br />

2019 sezonunda<br />

150 binin üzerinde<br />

sanatsevere<br />

ulaştı.<br />

Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Yılmaz<br />

Büyükerşen’de<br />

sanata gösterdikleri<br />

ilgiden dolayı<br />

hemşehrilerine<br />

teşekkür ederek;<br />

“Eskişehirliler sanata<br />

ve sanatçıya<br />

verdiği değer ile<br />

Türkiye’de kültür<br />

sanat alanında<br />

önemli bir kent<br />

olduğunu ispat<br />

etmiştir. İnanıyorum<br />

ki bu ilgi artarak<br />

devam<br />

edecektir” dedi.<br />

Tiyatro ve senfoniye<br />

YİNE KAPALI GİŞE<br />

358 temsil gerçekleştiren ve toplamda<br />

105 bine yakın seyirciye<br />

ulaşan Şehir Tiyatroları, Ankara,<br />

İzmir, Adana ve Bursa’da gerçek-<br />

150 bin izleyici<br />

Tiyatrosu, senfonisi, opera ve bale leştirdiği turnelerde de kapalı gişe<br />

günleri, oda müziği ve festivalleri oynadı.<br />

ile Türkiye’de kültür sanat etkinliklerinin<br />

büyük ilgi gördüğü şehirleye’nin<br />

en genç sanatçılarından olu-<br />

2002 yılında kurulan ve Türkirin<br />

başında gelen Eskişehir’de şan Eskişehir Büyükşehir<br />

2018-2019 döneminde de salonlar<br />

doldu taştı. Kültür sanat etkin-<br />

muhteşem bir sezon geçirdi. Tür-<br />

Belediyesi Senfoni Orkestrası da<br />

liklerinin lokomotifi haline gelen ve kiye gündemine oturan Senforock<br />

her yıl birbirinden başarılı oyunlar konseri başta olmak üzere Eskişehirlilere<br />

birbirinden özel dinletiler<br />

sahneleyen Eskişehir Şehir Tiyatroları,<br />

sezon içerisinde 9’u yeni sunan Senfoni Orkestrası, gerçekleştirdiği<br />

66 konser ile 37 bin sa-<br />

olmak üzere sahnelediği 19 farklı<br />

oyun ile Eskişehirli sanatseverlerin natsevere ulaştı.<br />

karşısına çıktı.<br />

BÜYÜKERŞEN; “İLGİ<br />

DAHA DA ARTACAK”<br />

Eskişehirlilerin kültür sanat etkinliklerine<br />

gösterdiği ilgiden büyük<br />

mutluluk duyduklarını belirten<br />

Başkan Büyükerşen “Sanatsever<br />

hemşehrilerimiz bu sezonda da<br />

hem tiyatro salonlarını hem de<br />

konser salonlarımızı tüm etkinliklerde<br />

doldurdular. Opera ve Bale<br />

Günleri, Uluslararası Çocuk ve<br />

Gençlik Tiyatroları Festivali gibi<br />

önemli etkinliklerle de binlerce<br />

hemşehrimize ulaştık. Ayrıca<br />

ESMEK Türk Sanat Müziği ve Türk<br />

Halk Müziği Korolarımız, Gençlik<br />

Koromuz ve Beyefendiler Koromuzun<br />

konserleri de büyük ilgi gördü.<br />

Şehir Tiyatrolarımız ve Senfoni Orkestramızın<br />

etkinliklerine 150 bine<br />

yakın yurttaşımız katıldı. Eskişehirliler<br />

sanata ve sanatçıya verdiği<br />

değer ile Türkiye’de kültür sanat<br />

alanında önemli bir kent olduğunu<br />

ispat etmiştir. İnanıyorum ki bu ilgi<br />

artarak devam edecektir” dedi.<br />

7


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 6<br />

KÜLTÜR BAKANLIĞI VE FOLKLORİK BEBEK SANATÇISI<br />

SALİHA TOKAT İLE İCRA ETTİĞİ SANAT ÜZERİNE ;<br />

O bir “TAŞ BEBEK” kraliçesi<br />

Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne<br />

>>Hayat<br />

bağlı olarak çalışmalarını sürdürüyor Eskişehir<br />

Olgunlaşma Enstitüsü…<br />

Türk el sanatlarını geliştirmek ve gelecek kuşaklara<br />

aktarmak adına harika çalışmaları var.<br />

Geçtiğimiz günlerde bir şenlik de denk geliyorum.<br />

Enstitü içerisinde yer alan ve çok da öne çıkmayan<br />

bir sanat gözüme çarpıyor.<br />

Folklorik bebek adı verilen bu sanatı yakından<br />

tanımak istiyoruz.<br />

Kültür Bakanlığı ve Folklorik Bebek sanatçısı<br />

Saliha Tokat ile atölyelerinde bir araya geliyoruz.<br />

Bu sanata sahip çıkmak, Eskişehir kültürünü<br />

taş bebeklerle anlatmak ve bir koleksiyon<br />

oluşturmak için Ankara’dan geliyor Saliha<br />

Hanım…<br />

Ortaya koyduğu eserler gibi naif ve ince biri…<br />

Halk arasında taş bebek olarak bilinen bu sanatın<br />

inceliklerini kendisinden dinliyoruz.<br />

“TÜRKİYE’NİN BEBEKLERİ”<br />

Taş bebeklerin Türkiye’nin bebekleri<br />

olduğunu söylüyor önce sonra konuşmasına<br />

devam ediyor:<br />

“Başka ülkelerde yok. Yapımı, icrası<br />

zahmetli olduğu çok fazla insan bu sanatla<br />

uğraşmıyor. Çok fazla bir geçmişi<br />

olmamasına rağmen kaybetmeye yüz<br />

tutmuştu. Bizim olan değerlere sahip<br />

çıkmamız gerekiyor. Yaşatmamız gerekiyor<br />

kültürümüzü, gelecek nesillere aktarmamız<br />

gerekiyor. Kültür Bakanlığı<br />

sanatçısı olunca da bu misyonunuz, vizyonunuz<br />

oluyor. Geçmişe dokunarak geleceğe<br />

bir şeyler bırakmak gerekiyor.<br />

Geçmişle gelecek arasında bir köprü<br />

olmak gerekiyor. Bunu elimden geldiğince<br />

yapmaya gayret gösteriyorum.<br />

Eğitimler verdim. Sergilerde, festivallerde<br />

bu sanatı tanıttım. Yurt içi,<br />

yurt dışı sergilerim oldu. Amerika’dan<br />

Kore’ye kadar bu sanatı tanıttım.”<br />

“DENİZ TAŞLARINDAN<br />

ÜRETİYORUZ”<br />

Mesleğine böylesine sahip çıkan, arkasında<br />

duran ve daha da gelişmesi için<br />

elinden gelen gayreti gösteren kadınlarımızla<br />

gurur duyuyoruz ve bu bebeklerin<br />

oluşum sürecini dinliyoruz:<br />

“İlk ana malzememiz deniz<br />

taşları.<br />

Pürüzsüz, çeşitli boyutlarda<br />

deniz taşları olacak.<br />

İki<br />

ayak, bir gövde<br />

bir yüz<br />

hatta birde tepe<br />

taşın-<br />

dan oluşan taşlarımız<br />

önce<br />

var. Bunları ilk<br />

iskelet haline getiriyoruz.<br />

Daha<br />

sonra seramik<br />

hamuru<br />

hazırlıyoruz. Ne çalışacağımıza karar veriyoruz.<br />

Nasrettin Hoca mı Yunus Emre<br />

mi çalışacağız? Ya da yöresel kıyafetli<br />

bir İzmir kızı mı çalışacağız gibi karar<br />

veriyoruz. Giyiminin geleneksel olmasına,<br />

renklerinin, desenlerinin orijinalinin<br />

uygun olmasına dikkat ederek de<br />

uyguluyoruz. Büyük bir insanı ufalta<br />

ufalta ufalta minyatürüz ediyoruz.”<br />

“EN ÖNEMLİ UNSUR KIYAFET-<br />

LERİ”<br />

Bunun üzerine merak ediyoruz: “İsterseniz<br />

beni taşa çevirirsiniz yani.”<br />

Kahkahayı basıyor Saliha Hanım, ekliyor:<br />

“Seni taşa çevirmem. Önemli olan<br />

kıyafetleri. Geleneklerimizi, göreneklerimizi,<br />

ananelerimizi yansıtmak gerekiyor.<br />

Kültürümüzü yansıtmalıyız,<br />

göstermeliyiz. Biliyorsunuz kıyafetler<br />

de kültürü yansıtıyor. Bize birçok bilgi<br />

8


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 7<br />

veriyor dönemle ilgili… Onun için orijinaline<br />

mümkün olduğu kadar uygun çalışmaya<br />

gayret ediyorum.”<br />

“ESKİŞEHİR’İN MUTFAĞINI<br />

ARAŞTIRDIM”<br />

Ankara’dan Eskişehir’e geliş nedenini<br />

soruyoruz ardından…<br />

Aynı ses tonuyla yanıtlıyor sorumuzu:<br />

“Eskişehir’e geldim. Eskişehir’e gelince<br />

ilk önce bu mutfak da neler var onları<br />

araştırdım. Buranın, geçmişi, tarihi,<br />

kültürü, yaşamış karakterleri, yaşayan<br />

karakterleri neler onlara baktım.<br />

Yunus Emre, Battal Gazi,<br />

Nasrettin Hoca var. Dünyaca tanınıyor<br />

Nasrettin Hoca… Bir Noel<br />

Baba dünyaca tanınıyorsa bizim<br />

de Nasrettin Hocamız, Yunusumuz<br />

tanınıyor. Bunlar üzerine<br />

çalışmak istedim.”<br />

“BEBEKLERİ İLE<br />

HİKAYEYİ<br />

CANLANDIRIYOR”<br />

Saliha Hanım’ı diğer<br />

taş bebek sanatçılarından<br />

ayıran özelliği ise<br />

bebekleri ile bir hikayeyi<br />

ya da fıkrayı birebir anlatması…<br />

Örneğin Nasrettin<br />

Hoca fıkralarını hepiniz<br />

biliyorsunuz…<br />

Onları taş bebek üzerinde<br />

uyarlayarak canlandırıyor,<br />

anlatıyor.<br />

“TAŞ BEBEK<br />

KRALİÇESİ”<br />

Çalışmaları hakkında ise şöyle konuşuyor:<br />

“Mesela bir “Ye kürküm ye”, “Parayı<br />

veren düdüğü çalar”, “Kazan doğurdu”,<br />

“Göle maya çalıyorum”<br />

ya da “ Kedi buysa et<br />

nerede?” gibi herkes tarafından<br />

bilinen fıkralarını<br />

taş bebekler ile<br />

anlatıyorum. Çok da<br />

hoş oldu. İlk defa böle<br />

bir çalışma yapılıyor. Senelerin<br />

tecrübesini de<br />

katarak buraya uygulayabiliyorsunuz.<br />

Çünkü<br />

taş bebekler normalde<br />

hareketsiz, robot gibi<br />

duran objelerdir. Ben<br />

naçizane bunlara tavır<br />

dediğimiz olay var ya<br />

bu tavrı verdim biraz.<br />

Hareketlendirdim. Gözlerine<br />

ışık verdim.<br />

Yapan kişinin ışığı zaten<br />

sanatına yansır. Bu birçok<br />

yerden de bana geliyor.”<br />

İlgiden çok memnun…<br />

Bu sanatla uğraşmak<br />

için gelen birçok kişinin<br />

olduğundan bahsediyor:<br />

“Yapmak için gelen de var. Birçok<br />

öğrenci yetiştirdim. Hatta eğitmenlik<br />

yapan öğretmenler de yetiştirdik. Uzun<br />

süredir yapıyorum çünkü bu işi. Ama<br />

Türkiye’nin ‘Taş bebek’ kraliçesi benim.”<br />

Yine aynı neşeli tarzıyla kahkahayı<br />

basıyor:<br />

“O işin şakası da mümkün olduğunca<br />

elimden geleni bu sanata vermeye, iz bırakmaya<br />

gayret ediyorum. Rusların<br />

“Matruşkaları” var, başka bir ülkenin<br />

Mısır bebekleri var. Başka bir ülkenin<br />

hasır şapkalı bebekleri var. Bizim de taş<br />

bebeklerimiz var? Neden değerlendirmeyelim?<br />

Neden akademik olarak değerlendirilmesin.<br />

Her biri orijinal. Her<br />

biri butik. Bir eşi bir benzeri daha olmuyor.<br />

Sanatı zanaattan da ayırmak gerekiyor.<br />

Taş bebek var, taş bebek var. Bir<br />

şeyler anlatması gerekiyor bence… Küçücük<br />

objeler ama çok şey anlatıyorlar.”<br />

“YUNUS EMRE’NİN HİKAYESİ”<br />

Yunus Emre’nin de bebeğini yapmış.<br />

Elime alıyorum, uzun uzun inceliyorum.<br />

Her bir noktasını en ince ayrıntısına<br />

kadar düşünerek ortaya<br />

çıkarmış.<br />

Çok etkileniyorum<br />

ve sohbetimizi<br />

Yunus<br />

Emre’nin hikayesini<br />

dinleyerek tamamlıyorum:<br />

“Yunus Emre de mütevaziliği,<br />

teslimiyeti, dervişliği<br />

anlattım. Tasavvuf da<br />

bir derviş nasıl olursa onu<br />

anlatmaya çalıştım. Yunus<br />

Emre’nin sırtındaki odunlar<br />

bile düz olacak biliyorsunuz.<br />

Onu anlatmaya çalıştım.<br />

Gözleri kapalıydı, eli kalbinin<br />

üstündeydi. Teslimiyeti anlatmaya çalıştım.<br />

Bu dünya ahiretin azık toplama yeri<br />

aslında bunu anlattım. Esasen olmamız<br />

gereken şeyi anlatmaya gayret ettim.”<br />

Teşekkür ediyorum okul müdürü<br />

Durna Gülşen’e…<br />

Böylesine usta sanatçıları şehrimize<br />

kazandırdığı için…<br />

RÖPORTAJ<br />

Özge Zaim Sarıoğlu<br />

9


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 8<br />

Ülkemizde değişmeyen, her<br />

sene belli dönemlerde gündeme<br />

gelen meseleler vardır.<br />

Bu meselelere mutlaka bir<br />

haber programında denk geliriz.<br />

“Ramazanda nasıl beslenmeliyiz<br />

?”,<br />

“Bayram trafiğinde nelere dikkat etmeliyiz?”<br />

“Karne alan çocuğa nasıl davranmalıyız?” gibi.<br />

Hazır okullar kapanmışken konumuz ‘karne alan<br />

çocuklar’ olsun dedik.<br />

Uzmanlar her sene sonunda velileri mutlaka uyarırlar.<br />

Karnesi kötü olan çocuklara fazla tepki gösterilmemesini,<br />

çocukların motivasyonlarının düşürülmemesini<br />

tavsiye ederler.<br />

Hatta bir kaç eğitimci çıkıp yine bu minvalde bir<br />

şeyler söylerler ve yaz tatili velileri bol bol uyararak başlamış<br />

olur.<br />

HHH<br />

DOĞRU EĞİTİM<br />

KADAR DOĞRU<br />

EĞİTİMCİLİKTE<br />

ÖNEMLİ!<br />

Elbette çocuklarından çok fazla şey bekleyen, onların<br />

kişisel başarılarını göz ardı eden, en ufak başarısızlığı<br />

bile kabullenemeyen veli çok fazla.<br />

Ancak bu uyarılar yapılırken dikkatten kaçan bir<br />

şey var.<br />

Motivasyon temelde başlar.<br />

Yani bir öğrencinin akademik başarıya odaklanması,<br />

ders çalışma isteğinin sürekli olması, hevesinin kırılmaması<br />

ve daha iyisini yapmaya çalışması<br />

okuldaki ortam ile doğrudan ilişkilidir.<br />

Dolayısıyla bu noktada eğitimcinin<br />

tavrı oldukça önemlidir.<br />

Öğrencinin en ufak hatasını<br />

yüzüne vuran, öğrenciyi henüz<br />

hata yapmadan bakışları ile uyaran,<br />

daima çalışma hevesini kıran, negatif söylemleri<br />

olan bir eğitimci ile başarıya gidilmesi maalesef imkânsız.<br />

Eğitimci çocuğun hayatından herhangi bir insandan<br />

farklı olmalı.<br />

Bir konuda başarısızlık yaşamış birine herkes “Sen<br />

yapamazsın, sen başarısızsın” der.<br />

Çünkü kolay olan budur!<br />

HHH<br />

Başarılı bir öğrenciyi sınava hazırlamak, öğrencinin<br />

derslerde aktif olmasını sağlamakta oldukça kolaydır.<br />

Zor olan başarısızlığın sebebini tespit etmek ve öğrencinin<br />

yeteneklerini keşfetmektir.<br />

Eğitimci öğrenciyi motive ederek onu doğru bir şekilde<br />

yönlendirmelidir.<br />

Boşa kurdurulan, gerçek dışı hayallerden bahsetmiyorum.<br />

Ayakları yere sağlam basan, çocukların yetenekleri<br />

ile ilintili hedefler en başarısız görünen çocuğu bile<br />

belli noktalara taşır.<br />

Zaten eğitimcilikte burada başlar.<br />

Aksi halde değişen sistemler, müfredat ya da öğrenciye<br />

sunulacak imkânlar hiçbir fayda sağlamaz.<br />

Güvenilir kentler<br />

araştırmasında<br />

yaşadığımız şehir<br />

yine gurur verdi<br />

Dünyada seyahat edilecek<br />

Yaşadığı çağdaş gelişim<br />

ve modern dokusu ile turizm<br />

cazibesini her geçen yıl daha<br />

da artırmayı başaran Eskişehir,<br />

tatilcilerinde çok kısa sürede<br />

dikkatini çekmeyi<br />

başardı. Dünya çapında seyahat<br />

yapan pek çok kişinin katıldığı<br />

araştırmada dünyanın<br />

en güvenilir şehirleri listesine<br />

Eskişehir 15. Sıradan girdi.<br />

Dünyanın pek çok ünlü kentlerini<br />

geride bırakan Eskişehir<br />

bu unvanı ile yine gurur<br />

verdi. Bir başka gurur ise yapılan<br />

sıralamada ilk 20 içerisinde<br />

Türkiye’den tek ilin<br />

Eskişehir olmasıydı.<br />

10<br />

TÜRKİYE’DEN SADECE<br />

ESKİŞEHİR<br />

Thedealymeal.com haber<br />

sitesinin yorumuna göre, tatilcilerin<br />

seyahat öncesi en<br />

büyük endişelerinin gidilecek<br />

yerin güvenli olup olmadığına<br />

dikkat çekildi. Bu yüzden<br />

dünyada pek çok yer gezen<br />

tatilcilerin güvenli kentler sıralamasına<br />

yayımlanan haber<br />

ile yer verildi. Gezginler tarafından<br />

belirlenen ve en güvenli<br />

olarak bulunan 50<br />

kentin 7’si Ortadoğu’da bulunuyor.<br />

2 şehir ABD’den listeye<br />

girerken, Uzakdoğu’nun<br />

bazı şehirleri de listenin yine<br />

üst sıralarında kendilerine<br />

yer buluyor. Listede Türkiye’den<br />

ise sadece Eskişehir<br />

ilk 20 kent arasına giren tek<br />

il olarak ortaya çıkıyor.<br />

Eskişehir listede 15. Sırada<br />

yer bulurken listenin ilk<br />

sırasında Katar’ın başkenti<br />

Doha yer alıyor. Listede daha<br />

sonra sırasıyla, Abu Dabi,<br />

Quebec, Osaka, Singapur,<br />

Tokyo, Münih, Dubai, Basel,<br />

California, Rijeka, Taipei,<br />

Zürih ve Estonya’nın Tartu<br />

kentleri geliyor.<br />

TÜRK YAŞAMININ<br />

MÜKEMMEL<br />

HARMANI ESKİŞEHİR<br />

Sıralamada daha sonra<br />

gelen Eskişehir için ise bir<br />

kısa inceleme yazısına da yer<br />

veriliyor. Yazıda Eskişehir ile<br />

ilgili olarak; “İki büyük üniversiteyle<br />

Eskişehir, son yıllarda<br />

daha güvenli hale gelen<br />

modern bir kent olarak öne<br />

çıkıyor. Eskişehir, geleneksel<br />

ve eski Türk yaşamının mükemmel<br />

bir karışımını sunan<br />

bir eğitim şehridir. Eskişehir<br />

ayrıca, hamamları ve bir<br />

kısmı Osmanlı dönemine tarihlenen<br />

Türk konakları ile bilinir.”<br />

ifadeleri yer alıyor.<br />

BU GURUR HEPİMİZİN<br />

Eskişehir’in dünyanın en<br />

güvenli şehirlerinden birisi<br />

olarak seçilmesini yorumlayan<br />

Başkan Yılmaz Büyükerşen<br />

ise, “Eskişehir’de güven<br />

var. Ne mutlu yaşadığımız<br />

şehre” diyerek bu gururu<br />

hemşehrileri ile paylaşıyor.


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 9<br />

‘Özge, kafanı düzgün işlere yorsan<br />

senden büyük bir şey olur’ derdi aile büyüklerim<br />

hep…<br />

İyi bir şey mi söylüyorlar kötü bir şey<br />

mi o zamanlar anlam veremiyordum.<br />

Şimdi anlıyorum ama ne demek istediklerini…<br />

Bana ve çevreme fayda sağlamayacak<br />

ufak işlerle, ayrıntılarla uğraştım hep…<br />

Böyle geldiyse böyle geçer şeklinde<br />

devam ettirdim hayatımı…<br />

Sonra ne oldu bilmiyorum bir an da<br />

“uyanışa’ geçtim.<br />

Evren tarafından bana verilen ve fark etmemi<br />

sağlayan bir hediye olarak kabul ediyorum<br />

bu durumu…<br />

Sorgulamaya başladım her şeyi…<br />

Hayatımı, hayatımda olan olayları, neden<br />

böyle gittiğini, neden bir an da döngünün değiştiğini,<br />

her şeyi yani…<br />

Örneğin ne düşündüysem yaşadım<br />

ben…<br />

Olumlu ya da olumsuz fark etmiyor bu<br />

düşünceler…<br />

Bu durumu birisine anlattığım zaman,<br />

“Senin hislerin kuvvetli, kalbin temiz o yüzden<br />

oluyor” diyerek geçiştiriyorlardı.<br />

Zaman geçtikçe bu telkinler bana çok<br />

basit gelmeye başladı.<br />

Araştırdım.<br />

Araştırdıkça sizin de malumunuz olduğu<br />

üzere “Kuantumla” buluştum.<br />

Düşünce gücüyle yani!<br />

Düşüncelerimin beni yönettiğini, hayatımı<br />

esir aldığını öğrendikten sonra düşünme<br />

şeklimi değiştirdim.<br />

Ben onun esiri olacağıma o benim esirim<br />

olsun!<br />

Tabi ki sürekli olumlu düşünemiyor<br />

insan…<br />

Her şey dört dörtlük gitmiyor, herkesin<br />

“SONBAHARDAN<br />

KAÇMA!”<br />

Özge Zaim Sarıoğlu<br />

hayatında olduğu gibi iniş ve çıkışlar mutlaka<br />

oluyor ama bu iniş ve çıkışların yaşamıma<br />

kattığı mesajları yorumlayabiliyorum.<br />

Mevlana’nın bir sözü vardır: “Baharlar<br />

sonbaharda saklıdır. Buğdayı değirmende<br />

ezmeseydin ondan ekmek yapılabilir miydi?<br />

Bizim soframızı donatabilir miydi? Baharlar<br />

sonbaharda saklıdır. Sonbahardan<br />

kaçma!”<br />

Çok severim bu sözünü…<br />

Onun bu öğütlerini hayat rehberim yaptığım<br />

günden beri olaylara çok farklı yaklaşırım.<br />

İçim daraldıysa ya da bir durumdan<br />

ötürü moralim bozuk, acı çekiyorsam içimde<br />

bir kıpırtı oluşur.<br />

Beklemeye koyulurum.<br />

Hayatın bana sunacağı ödülü…<br />

Yakın bir arkadaşım var.<br />

Zor zamanlar geçirdi.<br />

Maddi ve manevi olarak…<br />

Manevi yönü daha ağırdı belki…<br />

İşsizdi, işsizliğin verdiği bunalımdan belirli<br />

yıkım süreçleri yaşadı.<br />

Bense onu uzaktan inceler: “Evren’den<br />

ödülünü bekle, hepimizden daha mutlu olacaksın!”<br />

derdim.<br />

Geçenlerde öyle bir işe girdiğini öğrendim<br />

ki ‘kuantum yine beni yanıltmadın” dercesine<br />

sevinçten havaya uçtum.<br />

Herkesin girmek için aylarca uğraştığı,<br />

birilerini devreye sokmak için gizli gizli mücadele<br />

ettiği ama başaramadığı yere onun rahatlıkla<br />

girdiğini öğrenince, “Bu evrenin<br />

ödülü değil de nedir” diye kahkaha attım.<br />

Bu örneği de aynı buhranlı yoldan geçen<br />

ve kendini çaresiz gören kişiler için yazma<br />

gereği hissettim.<br />

Sabrederlerse güzel günlerin yakında olduğunu<br />

yüreklerinde hissetsinler…<br />

“BASİT DÜŞÜNECEKSİN!”<br />

Bu yazımda ayrıca nasıl düşünmeniz gerektiğini<br />

de kısaca anlatacağım.<br />

Düşüncelerinizin hayat bulması için ne<br />

yapmanız gerekeceğini…<br />

Hani aklından biri geçer de birkaç saat<br />

sonra yolda karşılaşırsın ve ona şöyle dersin:<br />

“İnanır mısın aklımdan sen geçtin şimdi?”<br />

İşte aynı öyle basit düşüneceksin, aklından<br />

geçecek ve gidecek…<br />

Evrene yolladığın enerji senden kopsun<br />

ki dileklerin, düşüncelerin vücut bulsun.<br />

Çok isteyerek, saplantılı bir şekilde istediğiniz<br />

şeyi sürekli düşünürseniz de olmaz.<br />

“İste ve bırak” derim ben hep buna…<br />

Kafa yorma, olmuş gibi devam et yoluna…<br />

İşte o zaman hayatın mucizelerini yaşayacaksın.<br />

Ne demiş ünlü dahi Albert Einstein:<br />

“Hayal etmek bilgiden daha önemli!”<br />

Çok mu zor çocuklar gibi hayal edebilmek?<br />

Son zamanlarda böyleyim işte…<br />

Aile büyüklerimin istediği gibi hala<br />

büyük bir şey olamadım ama düzgün işlerle<br />

uğraştığıma eminim.<br />

Kuantum hayatıma girdiği günden beri<br />

düzeliyorum.<br />

Şakayla karışık şöyle derim hep: “Kuantum<br />

sana söz! Sen beni bıraksan da ben seni<br />

asla bırakmam!”<br />

en güvenli şehir Eskişehir<br />

>><br />

Yapılan pek<br />

çok araştırmada<br />

sadece Türkiye’nin<br />

değil,<br />

Avrupa ve hatta<br />

dünyanın en güvenli<br />

şehirlerinden<br />

seçilen<br />

Eskişehir, bu kez<br />

tatilcilerin araştırmasında<br />

en güvenilir<br />

kentlerden<br />

oldu. Yapılan<br />

araştırmada Eskişehir,<br />

dünyanın<br />

seyahat edilebilecek<br />

en güvenli<br />

15. Şehri unvanını<br />

kazandı.<br />

11


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 10<br />

Bu vahşeti durdurun!<br />

Alkollüyken araç<br />

kullanmayın!<br />

Teninizin rengi<br />

geleceğinizi belirlemesin!<br />

Hava kirliliğ<br />

60.000 kiş<br />

ölümüne n<br />

oluyo<br />

O direksyon<br />

başındayken<br />

onunla<br />

konuşma!<br />

Gelmiş<br />

geçmiş<br />

en iyi<br />

Aç insanlara yardım etmenin<br />

ne kadar kolay olduğunu<br />

görüyor musun?<br />

farkındalık<br />

çalışmaları<br />

>><br />

Sosyal hayatta dikkat çekmek<br />

istediğiniz konu yaratıcı farkındalık<br />

görselleri ile daha kıymetli hale geliyor.<br />

Egzotik hayvanlardan<br />

yapılan hediyeler<br />

almayın<br />

12<br />

Her 60 saniyede<br />

bir tür kayboluyor.<br />

Kaybedecek<br />

zamanımız yok!


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 11<br />

kirliliği yılda<br />

000 kişinin<br />

müne neden<br />

oluyor<br />

Sapıklar<br />

çocuğunuzun<br />

akıllı telefonunda<br />

saklanıyor olabilir<br />

Sigara içmek<br />

erken<br />

yaşlanmaya<br />

neden olur<br />

>><br />

Trafik kazalarından,<br />

çevre<br />

kirliliğine, ırk,<br />

din, dil ayrılığının<br />

yaratmış<br />

olduğu<br />

toplumsal rahatsızlıktan,<br />

istismara<br />

kadar tüm<br />

toplumu rahatsız<br />

eden<br />

konular<br />

farklı tasarlanmış<br />

görellerle<br />

daha da<br />

ciddi bir konuma<br />

kavuşuyor.<br />

Sansür size yanlış<br />

hikaye anlatır<br />

Siz toplamazsanız<br />

onlar toplayacaklar<br />

Kemerini<br />

bağla,<br />

hayatta kal<br />

Henüz çok geç<br />

olmadan<br />

Uykusuzluk<br />

sizden daha<br />

güçlüdür.<br />

Uykusuzken<br />

araç<br />

kullanmayın<br />

13


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 12<br />

ŞEHİR HASTANESİ ÜROLOJİ UZMANI OPERATÖR DOKTOR COŞKUN KAYA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR ÜZERİNE ;<br />

“SOSYAL MEDYAYA DEĞİL<br />

DOKTORUNUZA GÜVENİN”<br />

>><br />

Eskişehir Şehir Hastanesi hekimlerinden Üroloji Uzmanı Operatör<br />

Dr. Coşkun Kaya, halk arasında yayılan ve zamanla doğru kabul<br />

edilen yaygın yanlışları “<strong>İstikbal</strong> <strong>Dergi</strong>’ye” anlattı.<br />

Yanlış bilinen doğrular konusunda Eskişehir halkını bilinçlendiren<br />

Dr. Coşkun Kaya, özellikle sosyal medya konusuna dikkat çekti.<br />

>><br />

Cinsellik içerdiği için insanların sorunlarını rahatlıkla paylaşamadığını<br />

ve bu yüzden de sosyal medyaya başvurmak zorunda<br />

kaldığını ifade eden Dr. Kaya, sosyal medyada her geçen gün artan<br />

cinsel içerikli videoların denetimden geçmediğini vurguladı.<br />

>><br />

Dr. Kaya kişilerin sıkıntıları her ne olursa olsun utanmadan<br />

doktorlarına başvurması gerektiğini aktararak,<br />

“Sosyal medyaya değil doktorunuza güvenin” çağrısı<br />

yaptı.<br />

>><br />

Öte yandan Kaya, yurt dışından farklı olarak bir<br />

bulguyu tespit ettiklerini de ifade ederek, “Hamamlar<br />

sperm kalitesini düşürüyor” dedi.<br />

Şehir Hastanesi hekimlerinden<br />

Üroloji Uzmanı Operatör Dr. Coşkun<br />

Kaya, sosyal medya konusunda<br />

yanlış bilinen doğruları<br />

anlattı.<br />

Sosyal medyada cinsel içerikli konuların<br />

herhangi bir denetim mekanizmasından<br />

geçmeden<br />

internete yüklenebildiği için yararlı<br />

bilgilere ulaşılmayacağını aktaran<br />

Kaya, erken boşalma<br />

konusunda yayınlanan videoların<br />

bilimsel bir içeriğe dayanmadığını<br />

ifade etti.<br />

“ERKEN BOŞALMA VİDEOLARI<br />

BİLİMSEL DEĞİL!”<br />

Cinsellikle ilgili toplumda tabu haline<br />

gelen, konuşulması zor gelen<br />

konularda halkın sorunlarını anlatıp<br />

çözüm bulmalarının kimi zaman<br />

imkânsız hale geldiğini kaydeden<br />

Kaya,<br />

“Böyle durumlarda gün geçtikçe<br />

hayatımızda kolay ulaşılabilirliği<br />

nedeni ile daha çok yer alan sosyal<br />

medyada yer alan başkaları tarafından<br />

yüklenmiş videolar,<br />

hikayeler, bloglar ilk<br />

başvuru merkezi haline<br />

gelmeye başlamıştır. Bu<br />

tür paylaşımlar herhangi<br />

bir denetim mekanizmasından<br />

geçmeden internete<br />

yüklenebildiği için<br />

bazen yararlı bilgiye<br />

ulaşmaya çalışırken çözülebilecek<br />

bir konu<br />

içinden çıkılmaz bir hale<br />

geldiği tarafımızca gözlenmiştir.<br />

Erken boşalma<br />

konusu da aslında ülkemizde<br />

çok sık gözüken<br />

fakat utanıldığı için paylaşılamayan<br />

konuların başında<br />

gelmektedir” diye<br />

konuştu.<br />

“DENETİM MEKANİZMA-<br />

SINDAN GEÇMİYOR”<br />

Uluslararası bir dergide yayınlanan<br />

çalışmada video<br />

paylaşım sitesi olan Youtu-<br />

Üroloji Uzmanı<br />

Operatör Dr.<br />

Coşkun Kaya<br />

14


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 13<br />

Dr. Kaya ekip<br />

arkadaşlarıyla<br />

birlikte<br />

be'daki erken boşalma ile ilgili videoların<br />

sonuçlarını incelediklerini kaydeden<br />

Kaya,<br />

“300 videoyu inceledikten sonra bu videoların<br />

sadece % 18.8'inin sağlık çalışanları<br />

tarafından yüklenildiğini ve bu<br />

videoların bilimsel olarak yeterli düzeyde<br />

içeriğe sahip olduğunu gördük.<br />

Geri kalan videoların ise tamamen kişisel<br />

deneyimlerden oluşan videolardan<br />

oluştuğunu, içerik açısından değerlendirildiğinde<br />

güvenilir içerik anlamda yetersiz<br />

olduğunu saptadık. Sonuç olarak<br />

kolay ulaşılmasına rağmen bu tür paylaşım<br />

sitelerinden yüklenen video ve hikayelerin,<br />

bir denetim<br />

mekanizmasından geçmeden herkese<br />

ulaşılabilir hale geldiği için faydadan<br />

çok zarar verebileceği unutulmamalıdır.<br />

Böyle konuları rahatlıkla hekiminizle konuşabileceğinizi,<br />

eğer hekim dışında da<br />

destek almak istiyorsanız sağlık çalışanları<br />

tarafından yüklenmiş videoları izlemeye<br />

çalışmakta fayda olduğunu<br />

unutmamalıyız” diye konuştu.<br />

“SPERM KALİTESİ YARI<br />

YARIYA AZALDI”<br />

Öte yandan Kaya, toplumda çocuk sahibi<br />

olamama probleminin gün geçtikçe sık<br />

görülmeye başlandığını da aktardı.<br />

Kaya, “50 yıl öncesi ile günümüz değerleri<br />

karşılaştırıldığında sperm kalitesinin<br />

nerdeyse yarı yarıya azaldığı saptanmıştır.<br />

Sağlıklı yaşam biçim davranışları yerine<br />

sperm üzerine olumsuz etkisi olan<br />

alışkanlıkların bu azalmada önemli rol<br />

alacağı gösterilmiştir. Sigara, alkol, fazla<br />

kilolu olma, fazla çay-kahve tüketimi,<br />

hiç egzersiz yapmamak, stres, cep telefonunu<br />

yoğun bir şekilde kullanmak ve<br />

telefonu ön cepte taşımak, çok sık sıcak<br />

ortamlarda bulunmak ve dar iç çamaşırı<br />

giymenin erkeklerde sperm üretimi üzerine<br />

etkisi olduğu yabancı ülkelerde yapılan<br />

çalışmalarda gösterilmiştir” dedi.<br />

“YURT DIŞINDAN FARKLI<br />

BİR BULGU ELDE ETTİK”<br />

Elinde bulunan verileri kamuoyu ile<br />

paylaşan Kaya,<br />

“Biz de hastanemize gelip sperm tahlili<br />

yaptıran 1311 erkek hastayı incelediğimizde<br />

erkeklerin % 55'inin fazla kilolu<br />

olduğunu, %67'sinin sigara kullandığını<br />

ve günde 3 bardaktan fazla çay/kahve<br />

tüketimi olduğunu, %85'inin hiç spor<br />

yapmadığını, %84'ünün 10 yıldan fazladır<br />

cep telefonu kullandığını, %78'inin<br />

dar iç çamaşır giydiğini ve %55'inin düzenli<br />

hamama gitme alışkanlığı olduğunu<br />

saptadık. Diğer yurtdışı kaynaklı<br />

çalışmalar ile bizim çalışmamızı karşılaştırdığımızda<br />

tüm bulguların bir konu<br />

dışında benzer oranlarda olduğunu gördük.<br />

Benzer olmayan konu ise hamama<br />

gitme alışkanlığı idi” ifadelerini kullandı.<br />

“HAMAMLAR SPERM<br />

KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR”<br />

Hamam kültürünün sperm kalitesini düşürdüğünü<br />

tespit ettiklerini açıklayan<br />

Kaya, şöyle konuştu:<br />

“Bu alışkanlığa sahip olma oranı bizim<br />

çalışmamızda daha yüksek idi. Hamam<br />

kültürünün oldukça yoğun olduğu bölgemizde<br />

böyle bir orana sahip olmak açıkçası<br />

bizi şaşırtmadı. Fakat çok sık<br />

hamama gidenlerde sperm kalitesinin<br />

gitmeyenlere göre daha bozuk olması<br />

bazı konularda halkımızı bilinçlendirme<br />

ihtiyacı doğurdu. Özellikle çocuk sahibi<br />

olmak isteyen ve bir yıldır çocuk sahibi<br />

olmayan erkek hastalarımızın sigaraalkol-.çay-kahve<br />

tüketimini azaltmaları,<br />

cep telefon kullanımını mümkün olduğunca<br />

azaltmaları ve cep telefonlarını ön<br />

cep yerine arka cepte taşımaları gerektiğini,<br />

testislerin sıcaklığını artacak dar iç<br />

çamaşırı ve yoğun hamama gitme alışkanlığımızı<br />

en azından çocuk sahibi<br />

oluncaya kadar azaltmamızda fayda olacağını<br />

rahatlıkla söyleyebiliriz.”<br />

15


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 14<br />

Dördüncü Bölüm<br />

Üçüncü Bölüm<br />

İkinci Bölüm<br />

Birinci Bölüm<br />

16


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 15<br />

Ulus Anıtı, daha önce İstasyon Meydanı olarak bilinen alanda Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in planlaması ve heykel sanatçısı Afşin Efsandiyari’nin<br />

çalışmaları sonucu yapıldı. 9 Mart 2019’ tarihinde açıldı. Anıtın<br />

toplam yüksekliği 11 metre ve 4 ana bölümden oluşuyor.<br />

Birinci Bölümde Osmanlı Devleti Kurucuları<br />

Temel kaidenin üzerinde, doğu, batı, güney<br />

ve kuzeye bakan 4 figür bulunmaktadır.<br />

At üzerinde bulunan figürlerden birincisi<br />

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’dir.<br />

İkinci figür Fatih Sultan Mehmet,<br />

Üçüncü figür Kanuni Sultan Süleyman,<br />

Diğer figür ise atı üzerinde yönünü batıya<br />

çevirmiş kalpaklı ve<br />

asker kıyfetli Mustafa<br />

Kemal Atatürk’tür.<br />

Burada seçilen bu 4<br />

figür de, rastgele seçilmemiştir<br />

elbette. Her birinin<br />

simgelediği farklı<br />

şeyler vardır.<br />

Osman Bey, kısa zamanda<br />

bir imparatorluk<br />

İkinci Bölümde Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı<br />

haline gelen Osmanlı Devleti’nin kurucusudur.<br />

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethetmiş,<br />

Ortaçağın kapanıp Yeniçağın açılmasına neden<br />

olmuştur. İstanbul’un fethi aynı zamanda, Osmanlı’nın<br />

batıya karşı kazandığı en büyük zaferlerden<br />

biridir ve bin yılın üzerinde yaşayan<br />

Bizans İmparatorluğu’nun sonu olmuştur.<br />

Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı İmparatorluğunun<br />

en kudretli ve en uzun süre hükmeden<br />

padişahıdır. Kanuni olarak<br />

adlandırılmasının nedeni, bir çok kural, hak ve<br />

yasa onun zamanında yazılı hale getirilmiştir.<br />

Mustafa Kemal Atatürk ise, gerçi anlatmaya<br />

gerek bile yok ama, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından<br />

sonra, bugün içinde özgür ve bağımsız<br />

bir şekilde yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti<br />

Devleti’nin kurucusudur.<br />

Bu bölümde Çanakkale ve<br />

Kurtuluş Savaşlarını simgeleyen<br />

toplam 25 figür bulunmaktadır.<br />

Çanakkale Savaşı’nı anlatan<br />

figürler içinde 100 kiloluk top<br />

mermisini tek başına taşıyan Seyit<br />

Onbaşı, yaralı Anzak askerine yardım<br />

eden Türk askeri vardır. Diğer<br />

figürlerin tamamı Kurtuluş Savaşı<br />

ile ilgilidir.<br />

Bir top arabasının başında<br />

elindeki dürbünle cepheyi inceleyen<br />

kalpaklı Mustafa Kemal vardır.<br />

Kurtuluş Savaşı’nı farklı<br />

sekanslarla gösteren Türk askeri<br />

ve işgal askerlerinin mağlubiyet figürlerinin<br />

yanında yine Kurtuluş<br />

Savaşımızda çok önemli görevlerde<br />

bulunmuş komutanlar vardır.<br />

Bunlar, Mustafa Kemal, İsmet<br />

İnönü, Kazım Karabekir ve Fahrettin<br />

Altay’dır.<br />

Üçüncü Bölüm Çağdaşlaşma ve Sanayileşme<br />

17 farklı figürün bulunduğu<br />

bu bölüm, Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

kuruluşunun ardından<br />

sürdürdüğü çağdaşlaşma ve sanayileşme<br />

sürecini temsil etmektedir.<br />

Sanat ve kültürden,<br />

adalete, tarımdan sanayileşmeye<br />

ve eğitime bir çok farklı<br />

katmanı ifade eden figürler vardır.<br />

Bir ressam, keman çalan<br />

kadın sanatçı, bale yapan bir<br />

çift, bir tiyatrocu, yazar, bir öğretmen<br />

ve öğrencisi, cüppesiyle<br />

elinde hukuk kitabıyla bir<br />

kadın hukukçu, modern giyimli<br />

bir kadın ve erkek, başında baretiyle<br />

bir kadın mühendis, mikroskop<br />

başında inceleme<br />

yapan bir bilim insanı, buğday<br />

başaklarını inceleyen bir ziraat<br />

mühendisi, bir DDY çalışanı,<br />

onun yanında bir<br />

elinde feneri diğerinde<br />

kazmasıyla bir madenci,<br />

bir savaş uçağı pilotu.Görüldüğü<br />

gibi, toplumda varolan<br />

çeşitli meslek<br />

grupları sembolik olarak<br />

temsil edilirken, gerek iş<br />

hayatı, gerek sosyal yaşam<br />

içinde erkek-kadın eşitliği<br />

özellikle vurgulanmıştır.<br />

Dördüncü Bölümde Atatürk<br />

Bu bölüm anıtın son kademesidir<br />

ve en üstte bulunan bu<br />

kaidede, fragının içinde modern<br />

giyimli Atatürk bulunmaktadır.<br />

Elinde bir dürbün vardır<br />

ve Eskişehir’e doğru bakmaktadır.<br />

Atatürk anıtlarında ve heykellerinde<br />

şartlar elverdiği<br />

takdirde Atatürk’ün yüzünün<br />

her zaman batıya çevrilmiş<br />

olması gibi genel bir eğilim<br />

vardır. Ancak bu genel eğilim,<br />

1. bölümde at üzerindeki<br />

Atatürk heykeli ile<br />

simgeleştirilmiştir. En üstteki<br />

Atatürk’ün yüzü Eskişehir’e<br />

dönüktür. Elinde<br />

dürbün ile, sanki, kurduğu<br />

Cumhuriyete, onun ilke ve<br />

devrimlerine ne kadar<br />

sadık kaldığımızı, hala ne<br />

kadar sadık olduğumuzu ve<br />

onun için ne kadar çalışıp<br />

ilerlediğimizi izlemektedir.<br />

17


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 16<br />

CK Özel Güvenlik Risk Danışmanlığı Merkezi işletmecisi<br />

Risk Danışmanı Cengiz Kıvılcım ile güvenlik üzerine :<br />

“ÖZEL GÜVENLİK SON<br />

DERECE CİDDİ<br />

BİR İŞTİR”<br />

CK<br />

Zaman kötü… Yıllarca emek emek<br />

kazandığı birikimi, parayı talihsiz<br />

bir olayla kaybediyor insan…<br />

Son olarak Cemalettin Sarar olayında da<br />

anladık bunu…<br />

Bir dönem yanlarında çalışan yabancı uyruklu<br />

hizmetçileri tarafından acımasızca<br />

saldırıya uğrayarak soyuldular hatırlarsanız…<br />

Kasanın içerisinde bulunan para ve ziynet<br />

eşyalarının çalınmasının yanında eşiyle<br />

birlikte rehin alınarak darp da görmüştü<br />

Cemalettin Bey…<br />

Durum böyle olunca toplumun en temel<br />

meselesi haline geldi: “Güvenlik…”<br />

Kenarda birikmiş paranız varsa ve bu<br />

sizin uykularınızı kaçıracak düzeye geldiyse<br />

bir bilene danışma vakti gelmiş demektir<br />

o halde…<br />

Biz de sizler için CK Özel Güvenlik Risk<br />

Danışmanlığı Merkezi’nin kapısını çaldık.<br />

Risk Danışmanı Cengiz Kıvılcım, “Evde, iş<br />

yerinde, sokakta nasıl güvenilir yaşarız?”<br />

sorumuza yanıt verirken, güvenlik konusunda<br />

bilinmeyenleri <strong>İstikbal</strong> <strong>Dergi</strong> ’ye<br />

anlattı.<br />

18<br />

CK Özel Güvenlik Risk Danışmanlığı amacı nedir?<br />

Firmamız özel güvenlik alanında; kurum, kuruluş ve işletmelerin<br />

güvenlik ihtiyaçlarının tespitini yaptığı gibi muhtemel<br />

riskleri öngörerek güvenlik politikalarını oluşturur. Bu politikaları<br />

oluştururken; asgari personel ve ekipman ile asgari<br />

bütçe çerçevesinde maksimum güvenlik önlemlerini alınmasını,<br />

doğru güvenlik stratejilerini tespitinde rol almaktadır.<br />

Firmamız ulusal çapta ve üst sekmende hizmet veren bir danışmanlık<br />

firmasıdır.<br />

Hedef kitleniz nedir?<br />

Aslında belli bir kitlemiz olmamakla birlikte, özel güvenlik<br />

alanında rol sahibi olanların tamamı hedef kitlemizdir. Şöyle<br />

ki; özel güvenlik birimleri, hizmet satın alanlar, hizmet sunanlar,<br />

önemli kişiler ve özel güvenlik görevlileridir. Tesis, işleme<br />

ve konut sahipleri kısacası korunma ihtiyacı<br />

hissedenlerin tamamı bizim ilgi ve hizmet alanımızdır.<br />

Temel hizmet ana başlıklarınız nelerdir?<br />

Firmamız özel güvenlik alanında risk danışmanlığı yapmak-


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 17<br />

tadır. Yani danışmanlık hizmetleri vermektedir.<br />

Kurum, kuruluş ve işletmelerin<br />

özel güvenlik hizmetlerinden en aza<br />

indirgenmiş risklerle en üst seviyede<br />

yararlanmasına yardımcı olmak ve onların<br />

gözü ile profesyonel anlamda bakmaktır.<br />

Bu çerçevede;<br />

-İlk defa özel güvenlik birimi oluşturulması,<br />

mevcut kurulu bulanan birimlerin<br />

denetime hazır hale getirilmesi ve proseslerinin<br />

oluşturulması.<br />

-Güvenlik Risk Analizlerinin yapılması<br />

varsa eksikliklerin giderilmesine yönelik<br />

politikalar üretmek.<br />

-Güvenlik birimi personellerine yönelik<br />

hizmet içi eğitim eğitimleri vermek,<br />

personelin kurumsal kimlik kazanmasına<br />

yardımcı olmak. Katılımcıları katılım<br />

belgesi ile belgelendirmek. Dolayısı<br />

ile yasalar önünde birimleri denetimsel<br />

olarak hazır hale getirmek. Çünkü özel<br />

güvenlik ile ilgili hükümlerde personelin<br />

‘duyarlılıklarının arttırılması’yükümlülüğü<br />

vardır.<br />

-Güvenlik birim denetlemesi ile güvenlik<br />

birimlerinin her zaman göreve hazır<br />

halde tutulması ve üçüncü bir göz ile<br />

denetlenmesi için bağımsız denetim<br />

hizmeti verilmektedir.<br />

Özel Güvenlik Birimlerinde<br />

güvenlik risk analizine ihtiyaç<br />

var mı?<br />

Bu konu güvenlik risklerinin<br />

ve mevcut tehlikelerin<br />

tespiti için<br />

önem arz ettiği kanunlarla<br />

da güvence altına<br />

alınmıştır. Koruma ihtiyaçlarının<br />

olduğu<br />

yerlerde tehditlerin<br />

tespiti ve güvenlik<br />

açıklarının önceden<br />

bilinmesi zafiyetlerin<br />

ortadan kaldırılması<br />

için büyük önem arz<br />

etmektedir.<br />

Borçlar Kanunun<br />

66.maddesi ve 6331 sayılı kanunun 4.<br />

Maddesi işverenlere bazı sorumluluklar<br />

yüklemiştir. Mesleki risklerin önlenmesi,<br />

eğitim ve bilgi verilmesi dahil her<br />

türlü tedbirin alınmasını ve ‘risk değerlendirilmesi<br />

yaptırır ’amir hükmünden<br />

bahsedilmektedir. Tüm ileri sanayi toplumlarındaki<br />

işverenler gibi ülkemizin<br />

bilinçli yatırımcıları ve işletme sahipleri<br />

özellikle özel güvenlik ile ilgili risk analizlerine<br />

önem vermekte ve potansiyel<br />

ve muhtemel tehlikeleri savuşturmak<br />

amacı ile profesyonellere işletmelerinin<br />

ve tesislerinin Risk Haritasını hazırlatarak<br />

önlemler almaktadırlar.<br />

Özel güvenlik personelinde hizmet içi<br />

eğitimin önemi nedir?<br />

Mevcut sistemde özel güvenlik görevlilerin<br />

mecburi eğitim aralığı beş yılda<br />

bir yapılan yenileme eğitimi ile olmaktadır.<br />

Takdir edeceğiniz gibi özel güvenlik<br />

gibi gelişen bir sektörde ve kanun<br />

yapılanmasında beş yıl uzun bir zamandır.<br />

Personellerin gelişen şartlara ve değişen<br />

kanunlara uyum sağlayabilmesi<br />

adına mesleki konuları içeren hizmet içi<br />

eğitim zaruri bir ihtiyaçtır. Hizmet içi<br />

eğitimler ile personellerin hata payı<br />

azalır, deneme yanılma süresi kısalır,<br />

görev bilinci artar, olası ve ani gelişen<br />

olaylara karşı hazır bulundurulur, şikâyetlerin<br />

azalması sağlanmış olur, hizmet<br />

kalitesinde artış sağlanır ve<br />

uygulamalarda tek düzenlik sağlanmış<br />

olur.<br />

Hizmet İçi Eğitim<br />

konularınız ve<br />

eğitim kadronuzu<br />

nasıl oluşturdunuz?<br />

Hizmet İçi eğitim<br />

konularımızda<br />

101<br />

eğitim<br />

konusu<br />

vardır. Bunları 36 ana başlık altında<br />

topladık. Konularımızın tamamı<br />

özel güvenlik birimlerinin ve personelin<br />

ihtiyaç duyduğu ve vatandaşlarımızı da<br />

yani hizmet sunulan kesimin güvenliğini<br />

bire bir ilgilendiren can alıcı konulardır.<br />

Örnek verecek olursak; Şüpheli<br />

şahıslar ve şüpheli paketler, güvenlik<br />

saha uygulamaları, konut ve riskli alan<br />

güvenliği, şiddet olaylarını önleme ve<br />

alınacak tedbirler ve protokol ve nezaket<br />

kuralları gibi konuları konusunda<br />

uzmanlaşmış tecrübelerini bizlerle paylaşan<br />

on beş kişilik eğitim kadrosu ile<br />

hizmet içi eğitimler yerinde veya bizim<br />

tayin ettiğimiz lokasyonlarda verilmektedir.<br />

Eğitim kadrosuna ilaveten yıllarca<br />

özel güvenlik alanında çalışmış uygulamalar<br />

konusunda uzman deneyim sahibi<br />

altı arkadaşımızın görev aldığı<br />

denetmen kadromuz vardır.<br />

Firmanızdan talep edilen hizmetler nelerdir?<br />

Denetim ve kontrol, hizmet içi eğitim,<br />

risk analizi ve birim kuruluş talepleri<br />

gelmektedir. Bunun yanında büyük ölçekli<br />

firmalar tarafından özellik arz<br />

eden yerlerde görev alacak olan personellerin<br />

referans araştırılması talep<br />

edilmektedir.<br />

Müşteri portföyünüzden ve birazda<br />

kendinizden bahseder misiniz?<br />

Firmamızın müşteri portföyünde her<br />

kesimden ve ülkenin her yerinden müşterilerimiz<br />

bulunmaktadır. Sanayi işletmeleri,<br />

üniversiteler, organize sanayi<br />

bölgeleri, alışveriş merkezleri, alarm izleme<br />

merkezleri, hastaneler ve iş<br />

adamları gibi değişik kesimlerden müşterilerimiz<br />

vardır. CK Özel Güvenlik Risk<br />

Danışmanlığının kurucusu olarak otuz<br />

yılı aşkın süredir özel güvenlik sektörü<br />

içindeyim.Finans kurumlarında meslek<br />

hayatıma başladım.Özel ve kamu sektöründe<br />

şeflik,amirlik,müdürlük,bölge<br />

müdürlüğü,uygulama denetmenliği ve<br />

risk analiz uzmanlığı yaptım.Ayrıca kısa<br />

adı ÖGTM olan Özel Güvenlik Teşkilatı<br />

Mensupları Derneğinin kurucu başkanlığı<br />

ve hali hazırda başkanlığını yürütmekteyim.<br />

Risk analiz uzmanı olarak güvenlik<br />

penceresinden geleceğe<br />

dair değerlendirmeleriniz nelerdir?<br />

Ülkemizin son otuz beş yılına<br />

baktığımızda ülkemizin<br />

terör ile ilgili acılı tecrübeleri<br />

vardır. Güvenlik penceresinden<br />

olaylara bakarken<br />

geçmişi iyi analiz etmek gerekiyor.<br />

Geçmişin bakiyesi<br />

geleceğe yansır. Ülkemizin<br />

jeo-politik, siyasi ve ekonomik yapısı<br />

göz önüne alındığında çevremizdeki yaşanan<br />

olaylar ışığında, yabancı 9 devlet<br />

destekli terör odaklı olayların ülke gündemine<br />

geleceği uzmanlarca değerlendirildiği<br />

bilinmektedir. Ülke<br />

ekonomisine darbe niteliğinde toplumsal<br />

olaylara karşı dikkatli olunması öngörülmektedir.<br />

Özellikle sanayi odaklı<br />

işletmeler ve halkın yoğun olacağı yerlerde;<br />

yağma, gasp, hırsızlık, sabotaj ve<br />

soygun olaylarına karşı etkin bir şekilde<br />

önlem alınması gerekliliği vardır.<br />

Ülkemizde faaliyet gösteren bölücü ve<br />

yıkıcı unsurların münferit ve organize<br />

yapılarına dikkat edilmesi gerekmektedir.<br />

Son olarak diyebiliriz ki ‘malımız<br />

kıymetlidir, ancak sevdiklerimiz ve canımız<br />

daha kıymetlidir.’<br />

19


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:16 Page 18<br />

İçinizi ısıtacak<br />

mini mini bir mekan :<br />

KUZİNE CAFE<br />

İçeriye girdiğiniz an evindeymişsin<br />

hissi uyandırıyor.<br />

Zaten minicik bir mekan…<br />

Ortasına beyaz bir kuzine kurulmuş,<br />

yanlarına odunlar üst üste serilmiş.<br />

Ufak masa ve sandalyelerle de dizayn<br />

edilmiş.<br />

Üzerlerine serilen yeşil, pembe örtüleri<br />

gördüğünüz an, “Bu işte bir kadın eli var”<br />

diyorsunuz.<br />

Ağzım iki yana açılmış, kırk yıldır geliyor<br />

hissiyle gülerek giriyorum içeriye…<br />

O tatlı masalardan birine oturuyoruz.<br />

Cafenin işletmecisi Funda Elmas yanımıza<br />

geliyor, kibarca soruyor: “Ne içersiniz?”<br />

Aslında tıka basa dolu geliyorum ama<br />

merak ediyorum servisi, bir limonatasını<br />

içiyorum.<br />

O sırada sohbete dalıyoruz Funda Hanımla…<br />

“ADI GİBİ SICACIK”<br />

Arifiye Mahallesi’nde çok da göz<br />

önünde olmayan bir yer de bahsettiğim<br />

mekan…<br />

Tam ortasına kurulan kuzineden dolayı<br />

da adı ‘Kuzine Cafe’ oluveriyor.<br />

Bence bu isim çok da yakışıyor.<br />

Adı gibi sıcacık çünkü…<br />

Funda Hanım da öyle…<br />

Sıcak olduğu kadar açık sözlü de…<br />

“Nasıl çıktı bu fikir?” diye sorduğumda,<br />

“Eski lojistikçiydim ben iflas ettik” diyor bir<br />

an da…<br />

Şaşırıp kalıyorum.<br />

Bakışlarımı okurcasına gülümsüyor ve<br />

devam ediyor hikayesine:<br />

“İflas ettikten sonra oğlum bir kebapçı<br />

dükkânı açmak istedi. Bir usta bulmuş. Ustaya<br />

güvenerek biz bir dükkân açtık. Bu<br />

dükkânı açtık. Kebapçı yaptık. Hakikaten<br />

adam çok güzel kebap yapıyordu. Dükkân<br />

açılıncaya kadar adam melek gibiydi. Dükkân<br />

açıldıktan sonra oldu bir şeytan. Ben<br />

yapıyorum, ben olmazsam bu iş olmaz demeye<br />

başladı. Ne kazandıysam akşam o parayı<br />

istiyordu benden. Evime para<br />

20


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 19<br />

göndermem lazım, kira ödemem lazım<br />

diyordu sürekli... Böyle üç buçuk- dört<br />

ay sabrettim ama ondan sonra baktım<br />

olacak gibi değil. Gönderdim. Git, gelme<br />

bir daha buraya dedim.”<br />

“KEBAPÇIYDIM<br />

CAFEYE ÇEVİRDİM”<br />

Kendinden emin mimikleri ile tane<br />

tane konuşmasını sürdürüyor:<br />

“Sonra iki ay burayı boş tuttum. Ama<br />

her gün geldim. Oturdum buraya, ne yapabilirim<br />

diye düşündüm. Usta ile çalışmak<br />

istemiyorum. Dedim ben kahvaltı<br />

hazırlayabilirim, menemen yapabilirim,<br />

tost hazırlayabilirim. Birkaç çeşit yemek<br />

de yapabilirim diye de düşündüm. Bir arkadaşımın<br />

hamur işi üzerine bir dükkanı<br />

vardı. Dükkanını kapatmıştı. Onu aradım,<br />

gel bir görüşelim dedim. Böyle bir şey<br />

düşünüyorum, sen hamur işlerini yapar<br />

mısın dedim. Yaparım dedi. Arkadaşlarım<br />

da sağ olsun destek oldu, hadi bismillah<br />

dedik başladık. Ufak tefek değişiklikler<br />

yaptık. Kebap havasından çıkardık. Daha<br />

bir cafe havasına soktuk.”<br />

Eliyle kuzineye işaret ediyor Funda<br />

Hanım:<br />

“Benim kuzine hevesim vardı. Evlerde<br />

kurma imkânımız yok. Bir deneyeyim<br />

dedim kuzineyi, ısıtır dedim.<br />

Kuzinemizi kurduk, odunlarımızı dizdik.<br />

Kış boyu ısındık. Çayımızı demledik, yemeklerimizi<br />

yaptık. Fırını kullandık. Derken<br />

çok severek yapmaya başladım.<br />

Yoksa benim hiç böyle bir şey yapmaya<br />

niyetim yoktu.”<br />

“KALORİFERCİ<br />

FUNDA DERLERDİ”<br />

O esnada müşterilerinin siparişlerine<br />

bakıyor ve<br />

“Çocukluğunuzdan<br />

kalma bir<br />

heves mi kuzine?”<br />

sorusuna yanıt<br />

veriyor.<br />

Yıllar öncesi<br />

gözlerinin önüne<br />

serilircesine kahkahayla<br />

anlatıyor:<br />

“Köyde kuzine<br />

vardı. Ve<br />

ben soba olayını<br />

çok seviyorum.<br />

Hepimiz sobalı<br />

evlerde büyüdük.<br />

Soba bende hastalıktır.<br />

Bilirler<br />

benim çok geniş<br />

ailem var. Benim<br />

adım kaloriferciydi.<br />

Hep öyle<br />

derlerdi bana,<br />

seni kaloriferci<br />

yapacağız. Bir<br />

nevi oldum.<br />

Önüne kül dökülmeyecek,<br />

soba<br />

temiz olacak, is<br />

geçmeyecek. Gönlüme<br />

göre de bir kuzine buldum, beyaz.<br />

Aslında renkli aradım, pembe, yeşil.<br />

Vardı ama çok afaki rakamlardı. Böyle<br />

başladım.”<br />

“Sobanın üzerinde pişen yemeğin<br />

tadı da ayrı olur değil mi?” diye sorduğumda<br />

kafasıyla onaylıyor:<br />

“En çok türlü hoşuma gidiyor. Orada<br />

pişen türlünün tadı hiçbir yemekte yoktur.”<br />

İşte öyle tatlı mı tatlı, sıcak mı sıcak<br />

RÖPORTAJ<br />

Özge Zaim Sarıoğlu<br />

bir cafe burası…<br />

6 aylık bir mekân ama insanlar birbirine<br />

tavsiye ede ede oturmuş bir düzeni<br />

var.<br />

Eeee, en iyi reklam kişilerin birbirine<br />

önerisi değil mi zaten?<br />

Tam kalkıyorum ki masadan sohbetimizin<br />

en başında kurduğu o cümlesi<br />

aklıma geliyor: “İflas ettim dediniz. Sıfırdan<br />

başa dönmek nasıldı?”<br />

“SIFIRDAN BAŞA DÖNMEK<br />

FARKLIYDI”<br />

Biraz buruk konuşuyor:<br />

“Sıfırdan başa dönmek<br />

çok farklı. Ben Eskişehir’de<br />

vergi sıralamasında ilk<br />

100’ün içindeydim. Bundan<br />

beş sene önce. Olmadı.<br />

Bir iş yaptık, büyük<br />

riskli bir işti. O bizi batırdı.<br />

Bir iki sene evde oturdum.<br />

Evde oturmayı sevmiyorum.<br />

Bu vesile oldu. Öylelikle<br />

yeniden başladım.<br />

Şimdi çok daha mutluyum.<br />

Hayata küsmedim. Ve en<br />

baştan yeniden kurdum<br />

düzenimi…”<br />

Gülümseyerek ayrılıyorum<br />

yanından…<br />

Yolunuz düşerse Hamamyolu’na…<br />

Beş dakika uğrayın<br />

derim.<br />

Sıcacık kuzinenin yanında<br />

sıcacık bir sohbet<br />

de bulacağınıza eminim…<br />

21


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 20<br />

Renk körlüğü: “Çoğu insan<br />

farkında bile değil”<br />

Renk körlüğü değişik renkleri ve<br />

gölgeleri algılamaktaki bozukluğu tanımlamak<br />

için kullanılır. Kadınlardan<br />

fazla erkeklerde görülen, oldukça yaygın<br />

bir durumdur.<br />

Kadınlarda<br />

yüzde 0,6–0,8<br />

oranında rastlanılmasına<br />

rağmen bu<br />

oran erkeklerde<br />

yaklaşık<br />

yüzde 10 dur.<br />

Bu hastalığın<br />

nedeni; gözün<br />

retina tabakasındaki<br />

bazı<br />

pigmentlerin<br />

eksikliği veya<br />

hiç olmamasıdır.Çoğu<br />

insan<br />

renk körü olduğunun<br />

farkında<br />

değildir.<br />

Renk körlüğünün nasıl ortaya çıktığını<br />

anlayabilmek için ilk olarak nasıl<br />

gördüğümüz sorusunu cevaplamak yararlı<br />

olabilir. Güneş’ten ya da yapay bir<br />

ışık kaynağından çıkan ışınlar bir nesneyle<br />

etkileştiğinde bazı dalga boyundaki<br />

ışınlar soğurulurken bazıları<br />

yansıtılabilir. Nesnelerden yansıyan<br />

ışınlar göze ulaştıktan sonra korneadan<br />

girerek göz merceği tarafından gözün<br />

arkasındaki retinaya odaklanır. Retinada<br />

ışığa karşı duyarlı olan sinir hücreleri<br />

(fotoreseptörler) bulunur. Bu sinir hücrelerinin<br />

çubuk ve koni olarak isimlendirilen<br />

iki türü bulunur. Bu hücreler ışığı<br />

soğurduğunda yapısında kimyasal değişimler<br />

olan pigmentler içerir. Bu değişim<br />

bir elektrik sinyalinin oluşmasına neden<br />

olur.<br />

Oluşan bu sinyaller beyne ulaştığında<br />

renkler algılanır.<br />

Çubuk hücrelerinde bir, koni hücrelerinde<br />

üç tür pigment bulunur. Koni<br />

hücrelerindeki pigmentler ışık tayfının<br />

farklı bölgelerindeki (kırmızı, yeşil ve<br />

mavi) ışınlara karşı duyarlıdır. Farklı<br />

dalga boylarındaki ışık koni hücrelerini<br />

farklı derecelerde uyarır. Beyin bu hücrelerden<br />

gelen sinyalleri birleştirerek<br />

farklı renklerin algılanmasını sağlar.<br />

Çubuk hücreleri ise sadece ışığı algılar<br />

ve düşük yoğunluktaki ışınlara karşı bile<br />

duyarlıdırlar.<br />

Renk körlüğü fotoreseptör hücrelerdeki<br />

pigment eksikliği ve bu hücrelerin<br />

işlevlerini düzgün şekilde yerine getirmemesi<br />

nedeniyle ortaya çıkabilir.<br />

Kırmızı ve yeşil renkle ilgili renk<br />

körlüğünde kırmızı koni<br />

hücrelerindeki pigmentler<br />

işlevlerini düzgün şekilde<br />

yerine<br />

getirmeyebilir. Bu durumda<br />

kırmızı, turuncu<br />

ve sarı renkler yeşil tonlarında<br />

algılanır ve renkler<br />

çok parlak değildir.<br />

Kırmızı ve yeşil renkle<br />

ilgili renk körlüğünün<br />

diğer bir nedeni düzgün<br />

şekilde çalışan kırmızı<br />

koni hücrelerinin bulunmamasıdır.<br />

Bu durumda<br />

kırmızı renk algılamaz.<br />

Turuncu, sarı ve yeşil<br />

renkler ise sarı renklerde<br />

görülür.<br />

Yeşil koni hücrelerinin<br />

düzgün çalışmaması<br />

durumunda ise sarı ve yeşil<br />

renkler kırmızı tonlarda algılanır. Düzgün<br />

şekilde çalışan yeşil koni hücrelerinin<br />

bulunmaması durumunda ise kırmızı<br />

tonlardaki renkler kahverengi-sarı, yeşil<br />

ise bej renklerde görülür.<br />

Mavi koni hücrelerinden kaynaklanan<br />

renk körlüğü problemi kırmızı ve<br />

yeşil renkle ilgili renk körlüğüne göre<br />

daha nadir görülür. Mavi koni hücreleriyle<br />

ilgili bir problem olması durumunda<br />

mavi renkler yeşil tonlarda<br />

algılanır.<br />

Her üç koni hücresinde de bir sorun<br />

olması durumunda ise sadece siyah,<br />

beyaz ve gri renk görülür. HTübitak<br />

22


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 21<br />

23


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 22<br />

24


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 23<br />

25


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 24<br />

Odunpazarı Belediyesi’nin sosyal projeleri bölgeyi daha da çekim merkezi haline getirdi<br />

Eskişehir’de turizmin merkezi<br />

Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde de adından büyük bir övgü ile söz edilen Odunpazarı, bugün seyahatnamede<br />

adı geçen sokakların 5’ini aynı ismi ile korumaya devam ediyor. Bütün gizemi ve ihtişamı ile görenleri<br />

kendine hayran bırakan Odunpazarı ve onun eşsiz evleri, sizleri görsel ve kültürel bir şölene davet ediyor. Dar<br />

sokakların iki yanına sıralanan evleri bir yağlıboya tablodan fırlamış gibi görünüyor.<br />

Tarihi Odunpazarı Evleri, Şelale Park, Atatürk ile Bir<br />

Gün Galerisi, Tayfun Talipoğlu Daktilo Galerisi, Lületaşı<br />

Galerisi, Tarihi Kurşunlu Külliyesi’nde yer alan<br />

Ahşap Eserler Galerisi ve Porsuk Çayı… Eskişehir’e<br />

bir gün yolunuz düşerse görmeden, gezmeden dönmemeniz<br />

gereken yerlerin başında geliyor. Eskişehir,<br />

gezilecek kentler konusunda Anadolu’nun en<br />

zengin kentlerinin başında geliyor. Son yıllarda gelişen<br />

ve güzelleşen şehirde gezip görebileceğiniz birçok<br />

yer var. Özellikle de Odunpazarı Bölgesi’nde<br />

yer alan müzeler, galeriler, parklar ve tarihi dokular<br />

yerli ve yabancı turistlerin gözdesi haline geldi.<br />

Başta Tarihi Odunpazarı Evleri olmak üzere bölgede<br />

bulunan Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Atatürk<br />

ile Bir Gün Galerisi, Tayfun Talipoğlu Daktilo Galerisi,<br />

Tarihi Kurşunlu Külliyesi; Külliye içinde yer<br />

alan Lületaşı Galerisi, Cam Sanatları Galerisi, Sıcak<br />

Cam Atölyesi gezginlerin beğenisini kazanıyor.<br />

Tarih-kültür dendiğinde kuşkusuz herkesin aklında<br />

ilk önce Tarihi Odunpazarı Evleri geliyor. Eskişehir’in<br />

ilk yerleşim yeri olan Odunpazarı’nda yer<br />

alan bu evler, şehrin sakinlerine de konut oldu.<br />

EVLİYA ÇELEBİ’NİN SEYAHATNAMESİ’NDE<br />

ODUNPAZARI’NA BÜYÜK ÖVGÜ<br />

Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde de adından<br />

büyük bir övgü ile söz edilen Odunpazarı, bugün<br />

seyahatnamede adı geçen sokakların 5’ini aynı ismi<br />

ile korumaya devam ediyor. Bütün gizemi ve ihtişamı<br />

ile görenleri kendine hayran bırakan Odunpazarı<br />

ve onun eşsiz evleri, sizleri görsel ve kültürel<br />

bir şölene davet ediyor. Dar sokakların iki yanına<br />

sıralanan evlerin bazıları bembeyaz duvarlarının<br />

arasında kahverengi çerçeveleri ile bir yağlıboya<br />

tablodan fırlamış gibi görünüyor. Çivit mavisi, kiremit<br />

kırmızısı evler ise bu tabloya farklı renkler katıyor.<br />

Sivil Türk mimarisinin özgün örneklerinden<br />

olan ahşap, çatılar arasına doldurulan kerpiçlerle<br />

yapılmış cumbalı evler, yaşlanmışlıklarına rağmen<br />

yüzümüze gülümsüyor adeta. Bölgede evlerin yanı<br />

sıra döneme özgü Kurşunlu Camii ve Külliyesi de<br />

buluyor. Ayrıca bölgenin geleneksel el sanatlarının<br />

örneklerini görebileceğiniz tarihi Atlıhan, Eskişehir<br />

Sanatları Çarşıları ve Dünya’da sadece Odunpazarı’nda<br />

bulunan Lületaşı Galerisi de mutlaka<br />

26<br />

ziyaret edilmesi gereken yerlerin arasında. Geleneksel<br />

el sanatları cenneti diye bileceğimiz Odunpazarı<br />

antika ve ahşap oymacılığı meraklılarının<br />

önemli bir uğrak noktası. Odunpazarı sokaklarında<br />

yer alan küçük küçük dükkanlar ise bölgeye akın<br />

eden ziyaretçilere Odunpazarı’ndan küçük ama çok<br />

özel anı objeleri ile sevdiklerine hoş bir sürpriz<br />

yapma imkanı sunuyor.<br />

LÜLETAŞI İŞLEYEN ATÖLYELERİ GEZMEYİ<br />

UNUTMAYIN<br />

Odunpazarı’nda bir sokağa girip gezmeye başladığınızda<br />

eski ama aslına uygun olarak restorasyondan<br />

geçmiş evleri görürsünüz. Odunpazarı’nda gezerken<br />

gözünüze çarpacak başka bir detaysa, lületaşı işleyen<br />

ustalardır. Odunpazarı Bölgesinde birçok tarihi<br />

evin alt katında ufak atölyeleri bulunan lületaşı ustaları,<br />

işlenebilir lületaşının kaynağı olan Eskişehir’de<br />

zanaatlerini ortaya koyuyorlar.Çok uygun bir<br />

pipo malzemesi olan lületaşı, yaklaşık 300 yıldır<br />

büyük ölçüde dünyanın en kıymetli pipolarının yapımında<br />

kullanılıyor. Odunpazarı’nı gezerken bu lületaşı<br />

atölyelerini gezmeyi unutmayın.<br />

CAM VAZOLARIN, BİBLOLARIN NASIL<br />

YAPILDIĞINI GÖREBİLİRSİNİZ<br />

Odunpazarı’nda dikkatinizi çekecek diğer yapı ise<br />

Kurşunlu Camii ve külliyesi. Bu külliye, Osmanlı’nın<br />

en tanınmış birkaç minyatür ustasından biri olan<br />

Matrakçı Nasuh’un, Kanuni’nin Irak seferi sırasında<br />

29 Aralık 1536 yılında çizdiği Eskişehir minyatürünün<br />

en göz alıcı yapısını oluşturuyor. Kurşunlu<br />

Camii ve Külliyesi, 1525 yılında Kanuni Sultan Süleyman<br />

zamanında Çoban Mustafa Paşa tarafından<br />

yaptırılmıştır. Avlusunda bir şadırvan, sağ tarafta<br />

menzilhane, sol tarafta aşhane ve kervansaray ortada<br />

cami ve caminin arkasında medrese odaları ve<br />

Mevlevihane bulunmaktadır. Ayrıca külliye bahçesinde<br />

Lületaşı Galerisi ve Cam Galerisi bulunuyor.<br />

Cam Galerisini gezerken, Odunpazarı Belediyesi<br />

Sıcak Cam Atölyesi’nde cam vazoların, kolyelerin<br />

nasıl yapıldığını görme imkanı da bulabilirsiniz.<br />

‘ATATÜRK İLE BİR GÜN’ GEÇİRMEYE<br />

NE DERSİNİZ?<br />

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, tarihi<br />

bölgede bulunan Yeşil Efendi Konağı’nı “Atatürk ile<br />

Bir Gün” temasının işlendiği ve müze niteliği taşıyan<br />

bir eser haline getirdi. ‘Atatürk ile Bir Gün’ adı<br />

verilen galeri, Türkiye’de bu kapsamda ilk kez kullanılan<br />

bir teknoloji ile ziyaretçilerine inanılmaz bir<br />

deneyim yaşatıyor. Yunan İşgali sırasında Mustafa<br />

Kemal Atatürk’ü ağırlayan Yeşil Efendi Konağı, Kurtuluş<br />

Savaşıyıllarına ve Eskişehir’in kadim anılarına<br />

tanıklık etti. Odunpazarı Belediyesi ise bu değerli<br />

tarihi mirası halkın ziyaret edebileceği bir mekan<br />

haline dönüştürdü. Ziyaretçilerine Mustafa Kemal’in<br />

konakta ağırlandığı günün ona eşlik edercesine yaşatılabilmesi,<br />

anıların tazelenmesi ve kalıcı hale<br />

gelmesi; kısacası “Yeşil Efendi Konağı’nda Atatürk<br />

İle Bir Gün” yaşatabilmek için kurgulanan galeri,<br />

‘Artırılmış Gerçeklik’ programıyla da<br />

desteklendi.Teknoloji ve tarihin birleştiği ilk örneklerden<br />

biri olan Atatürk ile Bir Gün Galerisi’nde Kurtuluş<br />

Savaşı döneminde tanıklık etmiş askeri<br />

objeler de bulunuyor. Galeriyi ziyarete gelenler,<br />

Cumhuriyet’e adım adım ilerlerken tarihe tanıklık<br />

eden bu objelerin aynı zamanda hikâyelerine dokunabiliyor.<br />

TÜRKİYE’NİN İLK DAKTİLO GALERİSİ<br />

ODUNPAZARI’NDA<br />

Odunpazarı Tarihi Bölge içinde çok sayıda müze ve<br />

galeri bulunuyor. Odunpazarı Belediyesi Dede Mahallesi'nde<br />

bulunan Şamoğlu Konağı’nı Daktilo Galerisi’ne<br />

dönüştürdü. Galeride; yakın zamanda<br />

kaybettiğimiz gazeteci ve televizyon programcısı<br />

Tayfun Talipoğlu'nun Odunpazarı Belediyesi’ne bağışladığı<br />

daktilo koleksiyonun yanı sıra, birçok gazeteci<br />

tarafından bağışlanan daktilolar bulunuyor.<br />

Türkiye’nin ilk daktilo galerisi olma özelliğine sahip<br />

olan Tayfun Talipoğlu Daktilo Galerisi’nde ayrıca<br />

Bülent Ecevit ve Tayfun Talipoğlu'nun balmumu<br />

heykelleri yer alıyor.<br />

Odunpazarı Tarihi Bölge’de yer alan müzelerden<br />

biri de Kurşunlu Külliyesi’nde yer alan Ahşap Eserler<br />

Galerisi. Odunpazarı Belediyesi tarafından düzenlenen<br />

Uluslararası Ahşap Heykel Festivali’ne<br />

katılan sanatçıların yaptığı ahşap eserler bu galeride<br />

sergileniyor. İnsanın hayal dünyasının ve ağacın<br />

dönüştüğü birbirinden güzel sanat eserleri ile<br />

Kurşunlu Külliyesi’nin tarihi dokusu sizi başka serüvenlere<br />

sürüklüyor.


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 25<br />

Odunpazarı Belediyesi tarafından yeniden tasarlanan parklar, tatile gidemeyenleri<br />

üzmüyor. Yeni dizayn parklar Eskişehirlilere muhteşem dinlenme alanları sunuyor<br />

Tatile gidemeyenler için alternatif<br />

Odunpazarı Parkları<br />

Havalar ısındı, renk renk çiçekler açtı, iğde ağaçlarının kokusu Eskişehir’i<br />

sardı. Evde, dört duvar arasında zaman geçirmek iyice<br />

sıkıcı hale geldi. Ve siz, tatile gidemediniz mi? Hiç üzülmeyin,<br />

Odunpazarı Belediyesi tarafından yapılan ya da yeniden tasarlanan<br />

parklar, tatil için size alternatif bir gezi planı sunabilir. Yeşilin içinde gezebileceğiniz,<br />

dinlenebileceğiniz, kitap okurken çayınızı kahvenizi yudumlayabileceğiniz,<br />

çocuklarınızın oyunlar oynayabileceği parklar, hem<br />

çocuklarınız hem de sizin için güzel bir gün geçirmenize vesile olabilir.<br />

Odunpazarı Belediyesi’nin yeniden yaptığı ya da<br />

ya da yeniden tasarladığı parklarda tam anlamıyla<br />

yok yok! Kültürel bir geziden dinlenme<br />

alanlarına kadar Odunpazarı’nın parkları tatile<br />

gidemeyen Eskişehirliler için önemli bir alternatif<br />

sunuyor.<br />

UĞUR MUMCU PARKI<br />

Cam bir fanus içinde yer alan Uğur Mumcu’nun<br />

bombalı saldırıya uğradığı 06 YR 245 plakalı<br />

aracının bir ibret anıtı olarak dimdik ayakta durduğu<br />

Uğur Mumcu Parkı, Büyükdere Mahallesi’nde<br />

yer alıyor. Araştırmacı gazeteciliğin öncü<br />

isimlerinden, Türkiye’nin aydınlık kalemlerinden<br />

Uğur Mumcu’nun anısına yapılan parkta 16<br />

farklı şehirden gelen mermerlerle hazırlanan ve<br />

gazete kupürlerinden oluşan Uğur Mumcu Anıtı<br />

da bulunuyor. Odunpazarı Belediyesi tarafından<br />

farklı bir park formatında yapılan alanda vatandaşların<br />

daha rahat bir ortamda yürüyüş yapabilmeleri<br />

için modern kent mobilyalarının<br />

yerleştirildiği yürüyüş yolları ve bir adet kafeterya<br />

bulunuyor. Farklı çocuk oyun gruplarının<br />

da olduğu parkta boyama duvarı da mevcut.<br />

Amfi tiyatro ve aksiyon alanı olan parkta ayrıca,<br />

vatandaşlara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak<br />

adına Uğur Mumcu kitaplarının yanı sıra<br />

çocuk ve gençlik kitaplarının da bulunduğu açık<br />

hava kütüphaneleri yer alıyor.<br />

BASIN PARKI<br />

‘Düşünceyi Açıklama ve Haber Alma Özgürlüğü<br />

’ne sahip çıkan Odunpazarı Belediyesi, basın şehitlerini<br />

de unutmadı. Odunpazarı Belediyesi,<br />

Osmangazi Mahallesi’nde bulunan Basın Parkı’nda<br />

peyzaj düzenleme çalışması yaparak,<br />

parkı yeni ve modern bir görünüme kavuşturdu.<br />

Girişinde Anayasanın 28. Maddesi olan “Basın<br />

hürdür, sansür edilemez” bendinin yazılı olduğu<br />

bir tabelanın yer aldığı Basın Parkı’nda basın şehitleri<br />

için de Basın Şehitleri Anıtı bulunuyor.<br />

Ağaçları ve renk renk çiçekleri ile kafa dinleyebileceğiniz<br />

parkta çocuklar ve yetişkinler için<br />

açıkhava kütüphanelerinin de yer alıyor. Parkta<br />

ayrıca süs havuzu, interaktif oyun alanları, satranç<br />

alanı, amfi oturma alanı ve park mobilyaları<br />

bulunuyor.<br />

KANLI KAVAK-RAİF ÖZGÜR PARKLARI<br />

Odunpazarı İlçesinde bulunan Kanlıkavak ve<br />

Raif Özgür Parkı, Avrupa’da yer alan parklarla<br />

yarışıyor. İçinden Porsuk Nehri’nin geçtiği park<br />

yeşil doğası ile Eskişehirliler için adeta cennetten<br />

bir köşe. Odunpazarı’nda yeşili bol ve akarsuyu<br />

bir arada barındıran Kanlıkavak Parkı<br />

olarak bilinen bu iki parkı Porsuk Nehri ayırıyor.<br />

KANLI KAVAK PARKI<br />

Özellikle yaz ve bahar aylarında Eskişehirlilerin<br />

akınına uğrayan Kanlıkavak Parkı, Kırmızıtoprak<br />

Mahallesinde bulunuyor. 10 bin m2 alana sahip<br />

olan Kanlıkavak Parkı, Eskişehir’in en güzel<br />

parklarından biri. Parkta, biri engelli çocuklar<br />

için olmak üzere 2 adet<br />

çocuk oyun alanı da bulunuyor. Kanlıkavak Parkı’nda<br />

doğa içerisinde spor yapmayı seven vatandaşlar<br />

için fitness alanı da var. Odunpazarı<br />

Belediyesi tarafından süs havuzu, oturma birimleri<br />

ve yürüyüş yolları da yapılarak yenilenen<br />

park, Eskişehir’in gözdesi adeta gözdesi haline<br />

geldi.<br />

RAİF ÖZGÜR PARKI<br />

Eskişehir’in yeşil denilince akla gelen yerlerden<br />

biri de Osmangazi Mahallesinde bulunan 14 bin<br />

m2 alana sahip Raif Özgür Parkı. Kanlıkavak<br />

Parkı’nın tam karşısında bulunan Raif Özgür<br />

Parkı’nda Odunpazarı Belediyesi tarafından<br />

2016 yılında ıslah çalışması yapıldı. 2 adet<br />

çocuk oyun alanı, oturma birimleri ve yürüyüş<br />

yollarının bulunduğu Raif Özgür Parkı’nda ayrıca<br />

yeşilin<br />

içinde vatandaşların<br />

dinlenip<br />

çaylarını içebilecekleri<br />

bir<br />

adet kafeterya<br />

da bulunuyor.<br />

ŞELALE<br />

PARK<br />

Hem gündüz<br />

hem de<br />

akşam saatlerinde<br />

kent<br />

ışıkları ile<br />

muhteşem bir<br />

manzaraya<br />

sahip Şelale Park’ta Eskişehir’i tepeden izlemenin<br />

keyfini çıkarabilirsiniz. Çankaya Mahallesi’nde<br />

bulunan Şelale Park’ta parka adını veren<br />

bir yapay şelale, çocuk oyun alanı, çocuk spor<br />

alanı, yürüme yolları, seyir terası, ahşap yel değirmeni,<br />

mini amfi tiyatrosu ve oturma alanlarının<br />

yanı sıra Don Kişot ve Sanço Panço<br />

Heykelleri de bulunuyor. Park içerisinde bulunan<br />

restoran ve kafeterya ise sadece Çankayalılara<br />

değil tüm Eskişehirlilere nefis şehir<br />

manzarası eşliğinde ev sahipliği yapıyor.<br />

BOTANİK PARK<br />

Eğer siz de ağaçların ve renk renk çiçeklerin<br />

arasında yürümeyi sevenlerdenseniz bu park<br />

tam da size göre. Orhangazi Mahallesi Regülatör<br />

Piknik Alanı içine yer alan Botanik Park, sizin ve<br />

ailenizin doğa içinde güzel bir geçirmesini sağlayabilir.<br />

Türk bahçesi, Japon bahçesi, çiçek bahçesi,<br />

topiory bahçesi gibi farklı bahçe türlerinin<br />

bulunduğu parkta, sarmaşık tüneli, çocuklar için<br />

bitki labirenti, bahçıvan çocuklar eğitim alanı,<br />

süs havuzları, tropik bitkiler serası bulunuyor.<br />

Botanik Parkta hem bitkilerin renkli dünyasında<br />

gezinti çıkabilir hem de daha önce hiç görmedikleri<br />

bitki türleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.<br />

ÇEVRE PARKI<br />

Vadişehir Mahallesi’nde yer alan Çevre Parkı,<br />

size ve çocuklarınıza farklı bir deneyim yaşatacak.<br />

Açılışı yeni yapılan Çevre Parkında; çocuk<br />

oyun alanı, çiçeklikler, süs havuzu, heykel ve<br />

gölgelikler geri dönüşüm malzemelerinden yapıldı.<br />

Park aydınlatmasında ise güneş ve rüzgar<br />

enerjisinden elde edilen elektrik enerjisi kullanılıyor.<br />

Çevre kirliğine dikkat çekmek için bilgilendirme<br />

tabelalarının bulunduğu Çevre Parkında,<br />

pedal çevrilerek kinetik enerjiyi elektrik enerjisine<br />

dönüştüren oyun bisikleti de yer alıyor.<br />

CUMHURİYET PARKI<br />

Odunpazarı Belediyesi tarafın Cumhuriyet’in<br />

95’inci yılını taçlandırmak için yapılan Cumhuriyet<br />

Parkı ve Cumhuriyet Anıtı, Gökmeydan Mahallesi’nde<br />

bulunuyor. Heykeltraş Metin<br />

Yurdanur tarafından yapılan Cumhuriyet Anıtı,<br />

müzikli - animasyonlu gösteri havuzu, oyun<br />

alanları, spor alanı, koşu yolu, oturma alanları,<br />

amfi ve çayhanelerin yer aldığı Cumhuriyet<br />

Parkı sizin için farklı bir deneyi olabilir. Yürüyüş<br />

yapmayı ya da açık hava da çay kahve içmeyi<br />

seviyorsanız Cumhuriyet Parkı sizin için<br />

iyi bir tercih olacaktır. Üstelik çaya ve şekere<br />

yapılan zamlara rağmen Odunpazarı Belediyesi,<br />

kendi bünyesinde çalıştırdığı cafe ve çayhanelerde<br />

çaya zam yapmadı. Kısacası keyifle, doyasıya<br />

içebilmeniz için çay hala 1 TL.<br />

27


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 26<br />

İki kadın sokağı yeniden yarattı<br />

Ağaçların farkında değillerdi...<br />

“Biraz renklendirelim” istedik...<br />

Ayşe Toraman ile<br />

Aysun Duru Eskişehir’in<br />

merkezinde<br />

sıkışıp kalan bir sokakta<br />

(Süleyman<br />

Çakır Kız Lisesi’nin<br />

arkası) güzellik salonu<br />

sahibi iki<br />

kadın. Gri kaldırımlar<br />

karşılarında<br />

koskoca bir duvar<br />

ve betonla çevrelenmiş<br />

soğuk, sıradan<br />

ve sevimsiz<br />

sokak adeta ruhlarını<br />

sıkıyor. Kafa<br />

kafaya verip “Böyle<br />

sevimsiz sokakta<br />

yaşamaya mahkum<br />

muyuz?” diyerek<br />

başlıyorlar el<br />

birliği ile çalışmaya.<br />

Ördüklerini<br />

tek tek ağaçlara<br />

giydiriyorlar. Sokağı<br />

baştan aşağı<br />

rengarenk hale getiriyorlar.<br />

O gri sıkıcı<br />

sokak kısa<br />

sürede rengarenk<br />

bir hal alıyor. İnsanlar<br />

ağaçların<br />

önünde fotoğraf<br />

çektirmeye, sokağı<br />

özellikle görmeye<br />

geliyor. İşte iki kadının<br />

bir sokağın<br />

kaderini nasıl değiştirdiğinin<br />

hikayesi<br />

var bu<br />

röportajda.<br />

28<br />

Eskişehir ‘in merkezinde sıkışıp kalan bir<br />

sokak orası…<br />

Merkez de ama ne gelen var ne giden<br />

diyebileceğiniz cinsten…<br />

Gri renk kaldırım taşlarıyla döşeli, bütün<br />

alanı okul duvarlarının kapladığı, arabaların<br />

kaldırım taşlarını işgal ettiği…<br />

Soğuk, sıradan, sevimsiz…<br />

Süleyman Çakır Kız Lisesi’nin arasına sıkışan,<br />

kendi halinde bir sokaktan bahsediyorum.<br />

Artık öyle değil ama!<br />

Bu sokağa kadın eli değiyor.<br />

Hikâyesi beni çok etkiliyor.<br />

Neden mi?<br />

İnsan isterse taş duvarları bile gülümsetebiliyor.<br />

Kendi dükkânının önünde kendi manzarasını<br />

yaratabiliyor.<br />

Denizi getiremiyor belki ama ağaçların<br />

üzerine gökkuşağını seriyor.<br />

Birebir şahit oluyorum.<br />

Bu bahsettiğim kadınlar Ayşe Toraman<br />

ve Aysun Duru…<br />

Arifiye Mahallesi Okullar Sokak’ta güzellik<br />

salonları var.<br />

Yaklaşık 20 yıldır birlikte çalışıyorlar.<br />

Yıllar boyu dükkânlarından çıkamıyorlar.<br />

Çıkıp ne yapacaklar sanki?<br />

Duvarları mı seyretsinler?<br />

Ne yapmalı, ne yapmalı diye düşünürken<br />

bu düzene bir dur deme zamanının geldiğini<br />

fark ediyorlar.<br />

Fark ettikten sonra fark ettirmek istiyorlar.<br />

Bu harika bir şey!<br />

“Sen değişirsen dünya değişir” sloganından<br />

yola çıkarak ilk adımı atıyorlar.<br />

Sokaklarını ilmek ilmek, rengarenk en<br />

baştan yaratıyorlar.<br />

Bayılıyorum böyle kadınlara…<br />

Orijinal, kimsenin düşünmediğini düşünen,<br />

uygulayan ve hayat felsefesi yaparak<br />

örnek alınan…<br />

“AĞAÇLARIN FARKINDA DEĞİL-<br />

LERDİ, RENKLENDİRMEK İSTEDİK”<br />

Ayşe Toraman’ dan dinlemek istiyorum,<br />

kendi elleriyle örerek süslediği o ağacın altında<br />

oturarak…<br />

Gururla konuşuyor:<br />

“Her sabah kalkınca, kapıyı açınca ya da<br />

iş yerine gelince dükkandan çıkamıyorduk.<br />

Çünkü karşımızda okul ve duvarlar var. Hiç<br />

kimse bu ağaçların farkında değildi. Dedik ki<br />

burayı biraz renklendirelim. Ne yapabiliriz<br />

diye düşündük. Aysun ile beraber çalışıyorduk.<br />

Beraber başladık. Ördük, ördük. Sonra<br />

bunları ağaçlara giydirdik. Bir şeyler eksik ne<br />

yapabiliriz dedik. Pet şişeler aklımıza<br />

geldi. Oraletlerin renklerinden böyle rengarenk<br />

pet şişeler yaptık. İleride bir çaycımız<br />

var. O çaycımız orada içen müşterilerinin<br />

petlerini topladı. Bu pasajda bir çaycımız var.<br />

O da içerisindeki sıvılarını, renklerini verdi.<br />

Sonra biz onları şişelerin içlerine doldurduk.<br />

Bir arkadaşa rica ettik. Onlar taktılar, çırptılar.<br />

Güneş sistemiyle çalışan küçük led lam-


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 27<br />

balar aldık. Onları yapıştırdık<br />

üstüne…<br />

Sonra kağıtlardan<br />

kalpler yaptık. Rüzgar<br />

onları uçurduğu için<br />

gazoz kapakları toplayalım<br />

dedik. Yine çaycılardan<br />

rica ettik. Bir<br />

tane taktık uçurdu<br />

rüzgar, sonra iki tane<br />

taktık. Ses çıkarmaları<br />

da çok hoş durdu.<br />

Daha güzel oldu.<br />

Sonra birde rüzgar<br />

gülü yapalım dedik.<br />

Pet şişeleri kestik ortasından…<br />

Şimdi rüzgarda<br />

o kadar güzel<br />

şıkır şıkır sesler çıkarıyor<br />

ki…”<br />

Ağacın altında<br />

rüzgarın esintisi eşlik<br />

ediyor sohbetimize…<br />

Yüzüme üfüren<br />

hava hoşuma gidiyor.<br />

“EL BİRLİĞİYLE<br />

BU SOKAĞI YAPTIK”<br />

Ayşe Hanım bir<br />

yandan anlatmaya<br />

devam ediyor:<br />

“Hepsini biz<br />

ördük. Bütün ağaçlara<br />

farklı modeller yaptık.<br />

Biz buradan görüyoruz.<br />

Ağaçların önünde<br />

insanlar fotoğraf çektiriyor.<br />

Biz ilk kendimiz<br />

ördük. Sonrasında<br />

para verirseniz öreriz<br />

dedim, esnaftan para<br />

topladım. Herkes<br />

verdi. Kimi şişeleri<br />

topladı, kimi kâğıtları<br />

aldı, kimi pet şişeleri getirdi. El birliğiyle<br />

bu sokağı yaptık. Şimdi yan sokaklardan<br />

teklifler geliyor. Yani herkesin bir<br />

emeği var burada… Bu güzel ortamı<br />

gördüler ya daha ne yapabiliriz diyorlar.”<br />

Bundan sonraki hedeflerini merak<br />

ediyorum:<br />

“Yoksa ilmek ilmek bütün Eskişehir<br />

ağaçlarını giydirecekler mi?”<br />

RÖPORTAJ<br />

Ali Naki Erdoğan<br />

“AMACIMIZ FARKINDALIK!”<br />

Kahkahayla yanıt veriyor soruma:<br />

“Aslında başlangıç farkındalık. İnsanlar<br />

geldiğinde ve gördüklerinde, ‘Aaa<br />

benim de bahçemde ağaç var’ diyor. O<br />

ağacı hiç fark etmemiş. Çevremizde bizden<br />

başka yaşayan çok fazla canlı var ve<br />

hiçbirinin farkında değiliz. Yeni yeni<br />

kedi, köpekleri fark ediyoruz ama ağaçların<br />

hiç kimse farkında değil. Bizi görenler<br />

benimde kapımın<br />

önünde bir ağaç vardı,<br />

dur bende yapayım diyorlar.<br />

Onun altında oturmuyormuş<br />

bile…<br />

Farkında değil çünkü…<br />

Dedim ya bu sokak kuru,<br />

garip bir yerdi. Çıkmaz<br />

sokak olduğu için. Ama<br />

şimdi herkes farkında, insanlar<br />

bu sokaktan geçiyor.<br />

Fotoğraflar<br />

çektiriyorlar, altında oturuyorlar.<br />

Belediyeden<br />

bank istedik. Bu ağacın<br />

altına bank gelebilir.<br />

Şimdi de grafiti boyalar<br />

alacağım. İki taş iki taş<br />

ama sadece oturduğumuz<br />

yeri boyayacağım.”<br />

“ÇOK GÜZEL BİR<br />

AMBİYANS OLDU”<br />

Burayı görenlerin<br />

tepkisini merak ediyorum.<br />

Hız kesmeden konuşuyor<br />

Ayşe Hanım:<br />

“Yakınımızdaki ağaçlara<br />

da yapacağım. Çok<br />

malzeme var, getiriyorlar.<br />

Evden kalan iplerini getiriyorlar.<br />

İnsanların da hoşuna<br />

gitti. Burada güzel<br />

bir ambiyans oldu. Kendi<br />

yaratıcılığımız. Hem de<br />

kalan malzemeleri değerlendirdik.<br />

Buraya oturduğunuz<br />

da bir huzur<br />

oluyor. Öğrenciler gelip<br />

oturuyor. Kendimizi deniz<br />

kenarındaymış gibi hissediyoruz<br />

diyorlar. Ayvalık’ta<br />

gibi…”<br />

Bayılıyorum bu sokağa…<br />

Okullar Sokak burası ama isminin<br />

‘Ayşe Teyze Sokak’ olmasını istiyorlar.<br />

Haklılar!<br />

Kendi emekleri çünkü…<br />

Abarttın diyeceksiniz ama devrim<br />

gibi bir şey bu!<br />

Mutlu oluyorum.<br />

İnsan isteyince kendi manzarasını<br />

bile yaratabiliyormuş.<br />

29


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 28<br />

Tepebaşı’nda sporun adresi:<br />

Tepebaşı Belediyesi Yunus<br />

Emre Spor Tesisleri, hizmete<br />

girdiği günden bu yana Eskişehir’in<br />

en önemli spor merkezlerinden<br />

biri olmayı başardı.<br />

Kent halkının yoğun ilgi gösterdiği<br />

tesislerden, bin 300 kişi<br />

aktif olarak faydalanmayı sürdürüyor.<br />

Tepebaşı Belediyesi tarafından Şirintepe<br />

Mahallesi’nde Eskişehirlilerin hizmetine<br />

sunulan Yunus Emre Spor Tesisleri, kent<br />

halkının spor hayatına büyük katkılar sağlamaya<br />

devam ediyor.<br />

4 BİNDEN FAZLA KİŞİ SPOR YAPTI<br />

Yeni dönem kurs kayıtları 17-24 <strong>Haziran</strong><br />

tarihleri arasında tamamlanan Yunus<br />

Emre Spor Tesisleri, hem çocuklar ve<br />

gençlerin hem de yetişkinlerin sağlıklı biçimde<br />

spor yapılabilen başlıca noktalardan<br />

biri haline geldi. 4 aylık dönemler<br />

halinde, 950 çocuk ve 350 kadın olmak<br />

üzere toplamda bin 300 kişinin aktif olarak<br />

faydalandığı tesislerde, 2018 yılı boyunca<br />

4 bin vatandaş spor yapma imkanı<br />

buldu. Tesislerde çocuklar için 8 branşta<br />

jimnastik, bale, tekvando, basketbol, voleybol,<br />

masa tenisi, halk dansları ve futbol;<br />

yetişkin kadınlarda ise 3 branşta<br />

zumba, pilates ve aeorbik eğitimleri<br />

devam ediyor.<br />

TESİSTE HER İMKAN VAR<br />

Ayrıca tesiste bulunan futbol sahaları ile<br />

kapalı ve açık basketbol sahasından da<br />

amatör takımlar, yakın çevrede bulunan<br />

okullar ve bireysel olarak vatandaşlar yararlanabiliyor.<br />

Yıl içinde futbol sahası yaklaşık<br />

bin 500 kişiye, kapalı ve açık<br />

basketbol ile voleybol salonu ise 900 kişiye<br />

hizmet verdi. 2 bin 400 kişi de tesisi<br />

dışardan kullanırken 2018 yılı boyunca<br />

Yunus Emre Spor Tesisleri’nden yararlanan<br />

kişi sayısı toplam 6 bin 400’e ulaştı.<br />

ATAÇ; “HALKIMIZIN İLGİSİNDEN SON<br />

DERECE MEMNUNUM”<br />

Eskişehir halkının kaliteli hizmeti takdir<br />

ettiğine vurgu yapan Tepebaşı Belediye<br />

30<br />

Başkanı Dt. Ahmet Ataç da konuyla<br />

ilgili değerlendirmesinde,<br />

“2017 yılının sonlarında hizmete<br />

açtığımız Yunus Emre<br />

Spor Tesisleri, vatandaşlarımızın<br />

spor yapmak için en uğrak noktalarından<br />

biri haline geldi. Kısa<br />

zamanda bu kadar sevilmesi,<br />

ilgi görmesi beni de çok mutlu<br />

ediyor. Tabi ki bu ilgi bir rastlantı<br />

sonucu değil, Eskişehir halkının<br />

kaliteli hizmeti takdir<br />

etmesiyle oluştu. Çünkü tesislerimiz<br />

tam anlamıyla kentimize<br />

yakışacak niteliklere ve donanıma<br />

sahip. Mesela ön plana<br />

çıkan ve benim de en önemli<br />

bulduğum özelliklerinden bir tanesi<br />

jimnastik alanı. Bu donanımlı<br />

salon, jimnastik sporu<br />

adına hem çok verimli hem de<br />

şehrimizin büyük bir eksikliğini<br />

giderdi” diye konuştu.<br />

SPORA YAPTIĞIMIZ YATI-<br />

RIMLAR DEVAM EDECEK<br />

Çocuklar ve gençler kadar yetişkinlerin<br />

de spor yapmasının<br />

önemine de dikkan çeken Başkan Ataç,<br />

“Biz Tepebaşı Belediyesi olarak çocuklarımızın,<br />

gençlerimizin ve de yetişkinlerimizin<br />

spor yapmasının çok büyük bir öneme<br />

sahip olduğuna inanıyor ve çalışmalarımızı<br />

bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz.<br />

1990’lı yıllarda bu açıdan çok nahoş bir<br />

Tepebaşı vardı, birçok nesil de spor yapmaktan<br />

mahrum ya da çok kısıtlı imkanlar<br />

ile yetişti. Fakat bizim dönemimiz ile birlikte<br />

kentimiz çok sayıda spor alanı kazandı.<br />

Çocuklarımız, gençlerimiz sağlıkla<br />

ve güvenli bir ortamda spor yaparak yetişebiliyor.<br />

Yetişkinlerimiz de birçok branş<br />

arasından kendilerine uygun olan bir dalı<br />

seçerek sağlıklı kalabiliyor. Ne mutlu ki<br />

Tepebaşı, spor alanları ile vatandaşlarına<br />

çok sayıda alternatif sunan bir belediye<br />

konumunda. Kentimizde spora yaptığımız<br />

yatırımlar devam edecek” ifadelerini kullandı.<br />

Öte yandan Tepebaşı Belediyesi Spor İşleri<br />

Müdürlüğü yetkilileri, 4 bin 500 çocuk<br />

ve bin 500 kadın olmak üzere toplam 6<br />

bin vatandaşın 2019 yılında tesisten yararlanmasını<br />

hedeflediklerini ifade etti.


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 29<br />

BU PROjEYi<br />

Tepebaşı Belediyesi’nin “Deneyimli<br />

Kafe Projesi” gördüğü ilgiden dolayı<br />

ilçenin her köşesine yayılıyor.<br />

TEPEBAŞI’NDAKi TÜM<br />

KESiMLER BENiMSEDi<br />

Tepebaşı Belediyesi tarafından hayata geçirilen<br />

ve kentin en sevilen projelerinden biri<br />

olan Deneyimli Kafeler, Eskişehirlilerden<br />

yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Kent halkının<br />

tüm kesimlerince benimsenen “Deneyimli<br />

Kafeler”, 10 farklı noktada hizmet veriyor.<br />

Tepebaşı Belediyesi’nin en sıcak projelerinden<br />

biri olan Deneyimli Kafeler, şehir<br />

yaşamının ortasında vatandaşlar için<br />

sıcak bir durak ve mola noktası olmaya<br />

devam ediyor.<br />

GÜN BOYU DOLUP TAŞIYOR<br />

Çocuklardan gençlere, kadınlardan yaşlılara<br />

kadar toplumun her kesimine hitap eden<br />

Deneyimli Kafeler, vatandaşların yoğun ilgisiyle<br />

adeta dolup taşıyor. Tepebaşı Belediyesi<br />

tarafından şehrin çeşitli noktalarında<br />

hizmete açılan 10 adet Deneyimli Kafe ile<br />

vatandaşların komşuları ve sevdikleri ile<br />

birlikte hoşça vakit geçirebileceği güzel<br />

mekanlar da kullanıma kazandırılmış oldu.<br />

KEYİFLİ SOHBETLERİN MERKEZİ<br />

Deneyimli kafelerde özellikle<br />

yaşça tecrübeli ve emekli vatandaşlar<br />

huzurlu bir ortamda çaylarını<br />

içerek vakit geçirebiliyor.<br />

Günlük gazetelerin ve internet<br />

erişimi imkanlarının sağlandığı<br />

kafelerde satranç, domino ve briç<br />

gibi çeşitli zeka oyunları da yer<br />

alıyor. Keyifli sohbetlerin merkezi<br />

haline gelen Deneyimli Kafeler,<br />

vatandaşlara hoş bir<br />

ortamda bir araya gelerek sosyalleşme<br />

imkanı sunarken, Tepebaşı<br />

sakinleri de bu hizmetlerden<br />

oldukça memnun. Vatandaşlar<br />

gün içinde boş vakitlerini bu<br />

merkezde okuyarak, sohbet ederek<br />

ve keyifli oyunlar oynayarak<br />

geçirdiklerini belirtiyor ve Tepebaşı<br />

Belediyesi’ne teşekkürlerini<br />

iletiyor.<br />

ATAÇ; “HALKIMIZLA<br />

DENEYİMLİ KAFELERDE<br />

KUCAKLAŞIYORUZ”<br />

Tepebaşı Belediye Başkanı Dt.<br />

Ahmet Ataç<br />

da Deneyimli<br />

Kafelerin<br />

Tepebaşına<br />

çok yakıştığını<br />

kaydederek,<br />

“Tepebaşı<br />

Bölgemize<br />

10 tane Deneyimli<br />

Kafe açtık.<br />

Bu kafeler<br />

kentimize<br />

çok yakıştı. Mahallelerimizde, insanlarımızın<br />

bir araya gelerek sosyalleştiği ve hoş<br />

bir şekilde vakit geçirebildiği bu mekanları<br />

Eskişehir halkı çok sevdi. Onlar sevdikçe<br />

bizler de yenilerini açıyoruz. Bu mekanlarda<br />

erkekler, kadınlar, çocuklar olmak<br />

üzere herkes hizmet alıyor. Deneyimli yurttaşlarımız<br />

gününü verimli ve keyifli bir biçimde<br />

bu noktalarda geçirebiliyor. Aynı<br />

zamanda mahalle sakinlerimiz özel günlerinde<br />

bu noktalarda törenler yapılabiliyor.<br />

Bizler de sık sık Deneyimli Kafelerimizde<br />

vatandaşlarımızla bir araya geliyor, kucaklaşıyor<br />

ve sohbet ediyoruz. Onların mutluluğunu<br />

gördükçe, biz de mutlu oluyoruz”<br />

değerlendirmesinde bulundu.<br />

10 NOKTADA HİZMETİNİ<br />

SÜRDÜRÜYOR<br />

Birçok farklı noktada hizmet veren Deneyimli<br />

Kafeler, Yeşiltepe Mahallesi (Şehit<br />

Uzman Çavuş Gürsel Demir Deneyimli<br />

Kafe), Batıkent Mahallesi (Şair Rasim Köroğlu<br />

Deneyimli Kafe), Şeker Mahallesi<br />

(Emin Bektöre Deneyimli Kafe), Uluönder<br />

Mahallesi (Muammer Uludemir Deneyimli<br />

Kafe), Keskin Mahallesi, Aşağı Söğütönü<br />

Mahallesi, Çamlıca Mahallesi, Yukarı Söğütönü<br />

Mahallesi ve Yenibağlar Mahallesi’nde<br />

(Sinan Alağaç - Ali Rıza Efendi<br />

Deneyimli Kafe) olmak üzere 10 noktada<br />

hizmet veriyor.<br />

31


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 30<br />

Astrolog BURCU PAMUK’tan TEMMUZ ayı gökyüzü ve burç yorumu<br />

“Şimdi her şey geride kaldı ve<br />

yeni hayat seni kucaklıyor”<br />

Yeni bir ayın varlığına el sallarken birlikte, taptaze,<br />

mutlu, başarılı başlangıçlar yapmak<br />

istiyor insan…<br />

Ünlü Astrolog Burcu Pamuk, yeni ayın<br />

enerjisini sizler için yorumlayarak,<br />

nasıl bir yol haritası çizilmesi gerektiğini<br />

anlattı.<br />

Temmuz ayının enerjisini de yorumlayan<br />

Burcu Pamuk, Yengeç burçlarına<br />

da doğum günü hediyesi vererek<br />

burçlarını derinlemesine analiz etti.<br />

Temmuz başlangıç noktası<br />

Temmuz ayı hepimiz için oldukça kadersel<br />

olayların başlangıç noktası olacaktır.<br />

İki önemli tutulma ile<br />

kapılar kapanacak ve yeni başlangıçlar<br />

yapacağız. Kişisel<br />

doğum haritalarında tutulma<br />

anında nasıl bir tablo varsa hikâyemiz<br />

öyle şekillenecektir.<br />

Bu konu ile ilgili kişisel danışmanlık<br />

için mail adresimden<br />

bana ulaşabilirsiniz. Tutulmaların<br />

gündemlerini anlamanız<br />

adına kısaca içeriklerinden<br />

bahsedeceğim. Sizlere önerim<br />

yeniliklerden korkmayın, risk<br />

almaktan, kral çıplak demekten,<br />

hayır demekten, kendi fikrinizi<br />

açıkça söylemekten<br />

çekinmeyin. Ne olacaksa olması<br />

gerektiği içindir. Kızıp, isyan bayraklarını çekmek yerine, olaylara<br />

nasıl demek yerine “Neden?” demeyi seçin. Neden bitti, neden gitti,<br />

neden böyle hissediyorum diye sormak, ‘Nedensel’ sorgulamalar her<br />

zaman evrenden cevabını ulaştıracaktır size. Yeter ki sonuç vermediği,<br />

sizi bir mil ilerletmediği halde depresif bir vaziyette kadere<br />

kızıp, hırslanmak gafletine düşmeyiniz.<br />

YENGEÇ BURÇLARINI NELER BEKLİYOR?<br />

2 Temmuz Salı günü 10° Yengeç burcunda ‘Güneş Tutulması’<br />

meydana gelecektir.<br />

Tutulma anında ki yakın etkileşimde olan yıldızın karakteri ve tutulma<br />

anı açıları oldukça iyimserdir. Uranüs'ün olumlu etkileri ve<br />

İkizler takımyıldızındaki yıldız Alhena, arkadaşlarınızla ve özellikle<br />

ailenizle iyi vakit geçirmeniz için mükemmel bir tutulma enerjisi getirir.<br />

Alhena sağlık, onur, zenginlik, gurur, lüks, zevk ve ev içi faydalar<br />

sağlar. Güneş tutulmasının etkisi yaklaşık altı ay sürer. Kendinize<br />

gelecek planları yapabilirsiniz. İlerlemenin yeni ve yaratıcı yollarını<br />

ararken eski alışkanlıklarınızı ve davranışlarınızı sorgulamalısınız.<br />

32<br />

Pamuk’un Yengeç burçlarına<br />

bir de önerisi var:<br />

“<br />

Kızıp,<br />

isyan bayraklarını<br />

çekmek yerine, olaylara<br />

nasıl demek yerine<br />

“Neden?” demeyi seçin.<br />

Neden bitti, neden gitti,<br />

neden böyle hissediyorum<br />

gibi nedensel sorgulamalar her<br />

zaman evrenden cevabını ulaştıracaktır<br />

size…<br />

”<br />

Yeni bir başlangıç yapmak için<br />

ideal bir zamandır, bu nedenle<br />

yeni hedeflerinizi kâğıda yazın,<br />

niyet edin, manevi bağlantınızı<br />

kurun. Bu yıldız sanatçılar ve<br />

bilim adamları için iyidir. Bu<br />

yıldızın manevi doğası insanları<br />

bir araya getiriyor, bu<br />

yüzden barış görüşmeleri<br />

yoluyla çatışmayı sona erdirmek<br />

için iyi bir zaman.<br />

“Güneş tutulması, hayallerinizi;<br />

sabır, açık fikirlilik ve<br />

sıkı çalışma ile gerçekleştirebilir.”<br />

“17 Temmuz 2019<br />

Oğlak burcunda kısmi<br />

AY tutulması”<br />

17 Temmuz 2019'da Pluto'lu<br />

kısmi ay tutulması, yoğun duygular ve zorlayıcı davranışlar getiriyor.<br />

Derinden gömülü hatıraları ve psikolojik travmayı ortaya<br />

çıkaran kişisel kriz potansiyeli getiriyor. Güç mücadeleleri, gücün kötüye<br />

kullanılması, manipülasyon, kıskançlık ve yalanlar mümkündür.<br />

Karanlık sırlar ortaya çıkacak ve bu da tutulma karesi Eris'ten kaynaklanıyor.<br />

Eris, kadın savaşçı arketipini temsil eder ve feminist davayı<br />

güçlendirir. Kişisel düzeyde, daha fazla ceza gerektiren dava ile<br />

sonuçlanacak cinsel istismar ve yanlış düşünmenin çağrılmasını<br />

bekler. Sosyal ve kültürel düzeyde, ataerkil otoriteye yapılan eleştiri<br />

ve tepki yoğunlaşacak. Ay Tutulması Temmuz 2019 da empatinin<br />

ve anlayışın çekişme ve uyumsuzluktan kalıcı değişikliklere yol açacağına<br />

dair umut veriyor. Bu, özellikle işyerinde ve aynı zamanda ev<br />

ortamında kadınların haklarının korunması, daha iyi bir farkındalıkla<br />

sahip çıkılması konusunda daha yüksek etik ve ahlaki standartlara<br />

vesile olacaktır. Güneş, Venüs ve Satürn'ün sabit yıldız kavuşumları,<br />

toplumda gündem yaratacak cinsel istismar, şiddet ve zulüm gibi<br />

“kötü” olayların yaşanabileceğini de vurgulamaktadır. Toplum olarak<br />

bilinçli ve farkındalıklı olmamız gereken bir dönemdir.


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 31<br />

Diğer burçları Temmuz ayında<br />

neler bekliyor?<br />

Koç (21 Mart - 20 Nisan)<br />

Bu ay ev, aile ve kişisel güvenliğiniz<br />

gündemdedir.<br />

Entelektüel ve zihinsel arayışlar<br />

içerisinde olacaksınız.<br />

İç gözlem direktörünüz<br />

fazla mesai yapıyor ve yüzleşmeler<br />

artıyor. Öylesine meşgul<br />

hissedeceksiniz ki başkalarının<br />

ihtiyaçlarına biraz duyarsız olabileceksiniz. Hayatınızda<br />

büyük değişiklikler oluyor, bu yüzden<br />

sabırsızlığın stresine kapılmayın, akışta<br />

kalın. Eğer yalnızsanız romantik bir ilişki kapıyı<br />

çalabilir. Kendinize özgü bu ay hissedeceğiniz<br />

ekstra enerjiyi, benzersiz, zekice kurgulanmış<br />

bir şey, bir iş yaratmak için kullanmaya devam<br />

edin.<br />

BOĞA (21 Nisan- 21<br />

Mayıs) İletişimin her yönünü<br />

kullanın. Konuşunca<br />

olmuyorsa yazın, olmuyorsa<br />

çizin. Bir şekilde kendinizi<br />

ifade edin.<br />

Varoluşunuzu daha iyi hale<br />

getirmek için, daha derin bilgi<br />

edinmek için oldukça zaman harcadınız şimdi<br />

bu emeğin karşılığını alma vaktidir. Aile üyeleriyle<br />

yüzleşmeye dikkat edin. Kararlı bir duruş<br />

ve doğru adımlar için toprak enerjisini kullanın.<br />

Topaklanın, toprak ile irtibatta kalın. Ev tadilatları<br />

veya yeni bir eve taşınmak için 26 Temmuz’a<br />

kadar harekete geçin. (Merkür retro<br />

geliyor) Sosyal yaşamınız, arkadaşlarınız, çevreniz<br />

değişebilir.<br />

İkizler (21 Mayıs - 21 <strong>Haziran</strong>)<br />

Finansal durumunuz<br />

/ kişisel değerleriniz değişiyor.<br />

Zaten sizde bir süredir<br />

servet, mülk ve kendi öz<br />

değerlerinize odaklanmış<br />

haldeydiniz. Sizin için gerçekten<br />

önemli olan ne? Sorun<br />

bunu kendinize. Günlük ortamınızdaki<br />

iletişim önemli ölçüde artacaktır. Bu<br />

zaten sizin doğuştan gelen yeteneklerinizden<br />

biri! Bu ay sözlerinizin gücünün yıkıcı bir silah<br />

haline gelmediğinden emin olun. Venüs sizin<br />

alanınızda. Hala daha yakışıklı, daha güzel,<br />

sempatik, arkadaş canlısı ve çekicisiniz.<br />

YENGEÇ (21 <strong>Haziran</strong> - 22<br />

Temmuz) Doğum gününüz<br />

kutlu olsun Sevgili Yengeçler…<br />

Yeni astrolojik yılınız,<br />

Satürn'ün hala eksiklik ve<br />

zayıflıklarla başa çıkabilmek<br />

için dürüst öz değerlendirmeyi<br />

yapmayı öğrenmenizi<br />

sağlar. Ortaklık, ilişki sorunları bu<br />

ay, yaşamda en çok neye değer verdiğinizi<br />

sorgulatır. Maddi, entelektüel ve ruhsal olarak<br />

sizi etkileyecek gelişmelere dikkat edin. Para<br />

veya mülkle ilgili başkalarıyla gerilim yaşanabilir.<br />

Sevdiklerinize özen göstermelisiniz. Hayırsever<br />

faaliyetler ruh gelişiminizi teşvik<br />

eder. Ayın sonuna doğru duygusal deneyimleriniz<br />

normalden daha yoğun<br />

etki gösterebilir.<br />

Aslan (22 Temmuz - 22<br />

Ağustos) Sevgili Aslanlar<br />

sisin içindeymiş gibi hissediyor<br />

musunuz? Her şey ne<br />

kadar da belirsiz değil mi? Ay<br />

ortalarında netleşmeye başlar. O zaman geldiğinde<br />

iletişim kuracak çok gündeminiz olacak.<br />

Mars 17 Ağustos'a kadar alanınızdan geçmeye<br />

devam ederken, bu ekstra enerji patlamasından<br />

yararlanın. Fakat yine de çok<br />

yüksek sesle kükrememeye dikkat edin! Bu ay<br />

gruplarla ve arkadaşlarla yapılan aktiviteler<br />

artar. Sosyal yaşam artar - davetler çok sayıda<br />

olabilir. Kadınlarla etkileşim sık sık ortaya çıkabilir.<br />

Birçoğunuz hala maneviyatınız üzerinde<br />

çalışıyor ve kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeyi<br />

öğreniyorsunuz.<br />

Başak (22 Ağustos - 22<br />

Eylül) Bu ay ilişki kurduğunuz<br />

insanlar kendinizin bir<br />

yansımasıdır. Gökyüzü<br />

sizden bazı kişiler ile ilgili<br />

hala sizi hak edip etmediklerini<br />

veya devam etmeniz<br />

gerekip<br />

gerekmediğini düşünmenizi<br />

istiyor. Nihai yaşam vizyonunuz hala yeniden<br />

yapılandırılıyor. Meditasyon, zihninizi daha<br />

yüksek vizyonlara açmanıza yardımcı olur ve<br />

aşınması zor olan keskinliği sakinleştirir. Söylenmesi<br />

gereken her şeyi söyleyin. Konuşulmamış<br />

şeyler - sır saklamak - bu ay size karşı<br />

gündem oluşturabilir. İş dünyasında ve meslek<br />

hayatında olumlu koşullar ortaya çıkar.<br />

Terazi burcu (22 Eylül -<br />

22 Ekim) Son birkaç aydır,<br />

yönetici gezegeniniz<br />

Venüs İkizler’ de bulunduğundan,<br />

oldukça etkileyiciydiniz.<br />

Flörtöz bir<br />

enerjide olup zihinsel aşklara<br />

kapıldınız. İlişki trafiği<br />

arttı ve seçenekler çoğaldı.<br />

Mantıklı kararlar ayyuka çıktı. Bu ay bilinç genişleten<br />

deneyimler vizyonunuzu genişletecek<br />

ve Venüs'ün çabalarıyla kişisel gelişim<br />

imkânınız da artacaktır. Yine bu ay kişisel<br />

amaçlarınız vurgulanır. Kişisel itibarınız önemli<br />

hale gelir. Yaratıcı etkili iletişiminiz grup etkinliklerinde<br />

ve arkadaşlar arasında popülaritenizi<br />

yükseltecektir<br />

Akrep (22 Ekim - 21<br />

Kasım) Kişisel uunuzu<br />

metafizik, dini veya manevi<br />

arayışlarla genişletmeye<br />

yardımcı olmak için<br />

doğuştan gelen kabiliyet<br />

ve ilgi alanlarınızı derinlemesine<br />

yoğun dönüşümler<br />

için kullanın. Yeni bir eğitim,<br />

araştırmanıza katkı olan bir kitap size iyi gelecektir.<br />

Hala hayatın anlamını aramaktasınız<br />

ve bu arayışın cevapları sizi bir yolculuğa çıkarabilir.<br />

Herkese açık imajınızı, gerçek benliğinizi<br />

tanıtın. Yaratıcı enerji kariyerinize /<br />

toplumsal imajınıza katkı olacak bu ay. Başkaları<br />

ile çatışmalara dikkat edin. Samimi karşılaşmalar<br />

daha fazla derinlik ve yoğunlukla<br />

devam eder.<br />

Yay (21 Kasım - 21 Aralık)<br />

Yoğun bir enerji akıyor<br />

bu ay... Kendi kaynaklarınızın<br />

sınırlarını ve ne<br />

kadar, nasıl ve kimlerle işbirliği<br />

yapmanız gerektiğini<br />

ve başkalarına ne<br />

kadar bağımlı olduğunuzu<br />

görüp, düşünüp, öğreniyorsunuz. Yeni eğitim<br />

aktiviteleri bu ay sadece yaşam alanınızı genişletmekle<br />

kalmaz, aynı zamanda ruhunuzda<br />

derin bir şey uyandırabilir. Ortaklık / ilişki sorunları<br />

bu ay daha problemsiz ilerlemeye<br />

devam ediyor. Bazıları nihayet evlenmeye<br />

karar verebilir. Yasal konular mahkemede çözülebilir.<br />

Yeni deneyimler sizi cezbeder. Çok<br />

fazla hızlı gitmediğiniz sürece seyahat etmek<br />

tercih edilebilir.<br />

Oğlak burcu (21 Aralık -<br />

20 Ocak) Ortaklık / ilişki<br />

sorunları gündem oluşturmaya<br />

devam ediyor. Satürn<br />

sizin alanınızda<br />

gerilerken, ilişkinizdeki<br />

anlaşmaların ve beklentilerin<br />

analizi, evrimi yeniden<br />

yapı- landırılıyor. İçeriye bakın daha<br />

derinden görmeye çalışın. Derin psikolojik gerçekler<br />

ile yüzleşin. Gizli yönleriniz ile temasa<br />

geçin. Ki bu olacaktır ve sizi şaşırtacaktır. Kendinizi<br />

yeniden tanıyacak ve tanımlayacaksınız.<br />

Araştırma ve inceleme için muazzam bir ay.<br />

İşle ilgili konular / çalışan ilişkileri sorunsuz bir<br />

şekilde devam eder. Beslenme konusuna dikkat<br />

edin, abartabilirsiniz. Ani ve acil durumlarla<br />

başa çıkabilme yeteneğiniz test ediliyor bu ay.<br />

Tecrübeler, kendinizi nasıl ifade ettiğiniz konusunda<br />

dönüşüm sağlar. Geçmiş tecrübelerinize<br />

güvenin.<br />

Kova (20 Ocak - 19<br />

Şubat) Farkındalığınız ve<br />

özgünlüğünüz; iş ve günlük<br />

yaşamınızda aktif.<br />

Günlük iş ve hizmet etmenin,<br />

çalışmanın değerini<br />

öğrenmek ve<br />

vücudunuzu sağlıklı bir şekilde<br />

çalışır durumda tutmak<br />

dönemindesiniz. İletişim, ortaklıklarda / ilişkilerde<br />

yaratıcı bir biçimde akar. İnsanlar hayatınıza<br />

girip, sanki çok önceleri onlarla<br />

tanışıyormuşsunuz gibi hissettiriyorlar. Yeni<br />

bir ilişki başlayabilir bu ay. Aşırı tutkulu veya<br />

öeli olma, başkalarına karşı şiddet kullanma<br />

eğilimini kontrol edin. Ortaya çıkan çatışmaların<br />

mücadele etmeye değer olduğundan emin<br />

olun. Aydınlanma, manevi ya da mistik disiplinlerle<br />

ve sonra kişisel duygusal konularla ilgili<br />

olarak gelir.<br />

Balık (19 Şubat - 21<br />

Mart) Bu ay en çok romantizme,<br />

yaratıcılığa ve<br />

zevke çekildiğiniz zamandır.<br />

Kişisel yaratıcılığı ve<br />

kendinizi nasıl daha iyi<br />

ifade edeceğinizi çözmek<br />

için uzun bir süredir çalışıyorsunuz.<br />

Varlığınızın amacını bulmak<br />

bu aralar en büyük endişelerinizden<br />

biridir. İletişim, işyerinde veya kişisel hizmet<br />

alanları için de bolca aktiftir. Günlük ritminizin<br />

hızı artar. Sağlık sorunları yüzeye çıkmaktadır,<br />

dikkatli olmanızda fayda var. İş arkadaşlarınızla<br />

tartışmalara dikkat edin. Egzersiz ve yeni<br />

beslenme programları bu ay size fayda sağlıyor,<br />

disipline ediyor bedeninizi.<br />

Sevgiyle kalın.<br />

Kişisel haritalarınız ve sorularınızla ilgili<br />

pamukhanimm@gmail.com hesabından<br />

iletişime geçebilirsiniz.<br />

33


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 32<br />

Uçurtma sevincini çocuklarla<br />

birlikte<br />

çocukluk<br />

yaşamak....<br />

anılarıyla<br />

Gökyüzüne ne de çok yakışıyor<br />

uçurtmalar…<br />

Mavi bir örtüyü yuva yapmışlar.<br />

Hünerlerini evlerine girdiği an gösteriyorlar.<br />

Rüzgârın dinlendiren müziğiyle birlikte<br />

sırasıyla süzülüyorlar rengârenk…<br />

Çok da garip bir nesneler aslında…<br />

Bulutlara baktığın an nedensiz bir tebessüm<br />

oluşturuyor dudak kenarlarında…<br />

Özellikle çocuklar yok mu çocuklar?<br />

Ellerine aldıkları ipleri gökyüzüne savurunca<br />

özgürlüğün ne olduğuna şahit<br />

oluyorlar.<br />

Pazar günü…<br />

Akşamüstü, sessiz ve güneşin yavaş<br />

yavaş şehri terk etmek üzere olduğu saatler…<br />

Hava almak için bir parkın bankına<br />

geçiyorum.<br />

Şöyle bir havayı soluduktan sonra etrafıma<br />

göz gezdiriyorum.<br />

Kapının önünde oturan birkaç kadın<br />

ile yoldan geçen tek tük araba dışında<br />

pek bir hareket yok.<br />

Bu dingin ortamın tadını çıkarırken<br />

birden bir rüzgâr yüzüme doğru üflüyor.<br />

Bir gürültü yayılıyor etrafa o an…<br />

Çankaya Mahallesi’nde bir grup<br />

çocuk…<br />

Yüzlerine bakınca toprakla oynamanın<br />

verdiği mutluluk…<br />

Mahallenin her karış sokağını bilmenin<br />

özgüveni sanki onlardaki bu eminlik…<br />

Selam verip yanlarına gidiyorum.<br />

Buraların yabancısı olduğumun farkındalar…<br />

Ama biraz konuşunca yıllardır tanışıyoruz<br />

hissi uyandırıyorlar.<br />

Bir an da yakınlık kuruyorlar çünkü…<br />

Geçmişte bir yerlere götürüyor beni<br />

( )<br />

onlardaki bu saflık…<br />

Konuşmayı kesiyorlar bir anda…<br />

Bıraktıkları işe devam ediyorlar.<br />

Ellerine aldıkları o pembe uçurtmayı<br />

gökyüzüne kavuşturma telaşında her<br />

biri…<br />

Öyle hemen de diklenmiyor ki bir<br />

uçurtma...<br />

Emek emek havalandıracaksın onu…<br />

Biri kuyruk kısmından tutup yukarı<br />

doğru kaldırıyor uçurtmayı…<br />

İpi tutan, defalarca “Rüzgar var mı”<br />

diye bağırsa da ötekinin umurunda<br />

değil…<br />

Dediği o an olacak.<br />

İmdadına yetişir gibi geliyor saçları<br />

havalandıran o esinti…<br />

Hepsinde ayrı bir heyecan,<br />

ayrı bir telaş, hep<br />

birlikte bağırıyorlar: "Rüzgar<br />

geldi!”<br />

Ben bile sevinçten çığlık<br />

atacağım neredeyse…<br />

Bir süre uzaktan izliyorum<br />

uçurtmayı gökyüzüne<br />

havalandırma<br />

çabalarını…<br />

Saatlerini bile verebilirler amaçlarına<br />

ulaşmak için…<br />

Yeter ki gökyüzü ile buluşsun.<br />

Geri oturuyorum kalktığım o eski<br />

banka…<br />

Ne güzeldi “Eskiler”…<br />

Sokaklar korkutmazdı.<br />

Teknoloji, internet, televizyon çocukları<br />

esir almamıştı.<br />

Oyunlar boldu.<br />

Her güne yetecek kadar çeşit çeşit üstelik…<br />

Mendil kapmaca, köşe kapmaca, ip<br />

atlamaca, gölge kovalamaca, saklambaç,<br />

istop, körebe, birdirbir…<br />

Ve daha niceleri…<br />

Çocuklar oynarken gülüyordu, koşuyordu,<br />

seviyordu…<br />

Birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordu.<br />

Tıpkı bu çocuklar gibi…<br />

Şimdi ise öyle değil…<br />

Çocuklar buluşamıyor, konuşamıyor,<br />

sokaklarda kahkahaları yankılanamıyor.<br />

Aralarına “büyüklerin” girdiği günden<br />

beri kopuklar, soğuklar, mutsuzlar…<br />

Bir süre daha izliyorum isimlerini<br />

bilmediğim o minik grubu…<br />

Uçurtmayı havalandırmanın gururunu<br />

kalbimin orta yerinde hissediyorum.<br />

Bir anlık rüzgar neler yaşatıyor insana?<br />

Yüzümde tebessüm, yüreğimde<br />

burukluk evin yolunu tutuyorum.<br />

Gökyüzüne bakıyorum.<br />

Ne diyordu o meşhur Afganistan<br />

da çocukluğu anlatan ”Uçurtma Avcısı”<br />

kitabında…<br />

‘Bir kez kaçar uçurtmam. Sonra<br />

gökyüzüne küser insan!”<br />

34


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 33<br />

Tek soru, tek yanıt...<br />

ESKİŞEHİR ODUNPAZARI VE<br />

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MECLİS ÜYESİ<br />

CHP KKMYK ÜYESİ- ESKİ İL KADIN KOLLARI BAŞKANI<br />

FİGEN KÂHYA<br />

l<br />

Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olursam ‘Sabırlı’ derdim.<br />

l<br />

Şu an yaptığım işi yapmasaydım ‘Avukat’ olurdum.<br />

l<br />

Gündemimi en fazla meşgul eden şey: ‘Siyaset’<br />

l<br />

Kayıtsız kalamadığım tek şey: ‘Haksızlık ve zayıfa zulüm’<br />

l<br />

En büyük sevincim: ‘Evlatlarım’<br />

l<br />

En büyük pişmanlığım: “Yaşadığım hiçbir şeyden pişmanlık<br />

duymadım.”<br />

l<br />

Hayatımın dönüm noktası: “Eskişehir”<br />

l<br />

Beni en çok etkileyen yazar: “Nazım Hikmet”<br />

l<br />

En beğendiğim<br />

kitap: “Tercih yapamam.<br />

Birçok<br />

kitap var”<br />

l<br />

Hoşlandığım<br />

müzik türü: “Sanat<br />

müziği”<br />

l<br />

Hatırladığım en<br />

iyi film: “Bunun<br />

için de tercih yapamam”<br />

l<br />

Aldığım en son<br />

şey (kendim için): “Vitamin”<br />

l<br />

Bugüne kadar aldığım en güzel hediye: “Mavi taşlı kolye”<br />

l<br />

Kendimde değiştirmek istediğim: “Karşımdaki insanı kırmamak<br />

için susuyor olmam”<br />

l<br />

En çok beğendiğim özelliğim: “Tüm canlıları seviyor<br />

olmam”<br />

l<br />

Olmasa da olur dediğim: “Tatil”<br />

l<br />

Olmazsa olmazım: “Huzur”<br />

l<br />

Mutlaka yapmak istediğim: “Şarkı söylemek (Sesim güzel<br />

olmasa da)<br />

l<br />

Mutlaka görmek istediğim:<br />

“İran”<br />

l<br />

En gıcık olduğum şey:<br />

“Gıcık lana gıcık olurum.”<br />

l<br />

Eskişehir’de en beğendiğim<br />

mekân: “Eskişehir’e<br />

özgü bütün<br />

parklar”<br />

l<br />

En rahat hisseiğim<br />

mekan: “Evim ve işim”<br />

35


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 34<br />

(H<br />

ESKİŞEHİR<br />

HENTBOL MİLLİ<br />

TAKIMININ<br />

ADETA EVİ OLDU<br />

A Milli Erkek Hentbol takımımız taraftar desteğine güvenerek Kuzey Makedonya<br />

karşılaşmasına özellikle Eskişehir’e aldırmıştı. Her ne kadar tribünler<br />

tamamen dolmasa da maça gelen 2 bin civarında sporsever yine coşkuyla<br />

takıma destek verdi. Bando Es-Es ile birlikte coşku artarken taraftarla hiç susmadan<br />

millilerin arkasında oldu. Ancak Milli hentbolcularımız son topta maçı kaybedince<br />

tek kelimeyle emeklere yazık oldu.<br />

36


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:17 Page 35<br />

Şentürk’ten Övgü<br />

Hentbol milli takımımız Eskişehir’i sevdi.<br />

Daha önce A milli hentbol takımımıza en iyi<br />

şekilde ev sahipliği yapan Eskişehir’de<br />

yine çok önemli maç oynandı.<br />

Karşılaşma öncesinde basın<br />

mensupları ile bir araya gelen<br />

Baş antrenör İlker Şentürk “Eskişehir’de<br />

olmaktan çok mutluyuz.<br />

Daha önce söylediğim gibi<br />

artık milli takımın evi Eskişehir.<br />

Burası bizim mabedimiz<br />

dedim. Gerçekten de öyle.<br />

Çünkü hentbola ilk başlayan<br />

şehirlerden birisi Eskişehir...<br />

Hentbol kültürü olan bir<br />

şehir... Türk hentboluna sayısız<br />

oyuncular kazandıran<br />

bir şehrimiz Eskişehir. Bu<br />

anlamda burada oynamak-<br />

tan<br />

çok mutluyuz. Seyircimizin<br />

desteğinden çok mutluyuz.<br />

Makedonya maçını da bu<br />

sebeple buraya alınmasını<br />

istedik” dedi.<br />

Taraftar Yine Görevini<br />

Yaptı<br />

A Milli Erkek Hentbol takımımız<br />

taraftar desteğine<br />

güvenerek Kuzey<br />

Makedonya karşılaşmasına<br />

özellikle Eskişehir’e<br />

aldırmıştı. Her ne<br />

kadar tribünler tamamen<br />

dolmasa da maça<br />

gelen 2 bin civarında<br />

sporsever yine coşkuyla takıma<br />

destek verdi. Bando Es-<br />

Es ile birlikte coşku artarken<br />

taraftarla hiç susmadan millilere destek<br />

verdi.<br />

Gücümüz Yetmedi<br />

2020 Avrupa Hentbol Şampiyonası<br />

elemeler 3. grup 5. maçında<br />

Millerimiz, Kuzey<br />

Makedonya karşısında etkili<br />

olsa da galip gelemedi. . Karşılıklı<br />

gollerle başlayan mücadelede<br />

Millilerimiz Can Çelebi<br />

ve Doruk Pehlivan'ın golleriyle<br />

oyunu dengede tutarken,<br />

Kuzey Makedonya bir ara<br />

farkı 4 sayıya kadar çıkardı.<br />

Bu bölümde mola alan ve toparlanan<br />

Millilerimiz, peş<br />

peşe gollerle oyunda dengeyi<br />

sağladı. İlk yarının<br />

son bölümlerinde skoru<br />

lehine çeviren Ay-Yıldızlı<br />

takımımız ilk yarıyı 13-<br />

11 önde kapattı.İkinci<br />

yarıya da hızlı bir şekilde<br />

başlayan milliler, özellikle<br />

seyircini de desteği ile<br />

farkı 4 sayıya çıkardı. Bu<br />

bölümde hücumda skor<br />

üretemeyen Milli Takımımız,<br />

rakibin öne geçmesine<br />

engel olamadı<br />

ve maçtan 26-25 mağlup<br />

ayrıldı. Rakip takımın<br />

çok tecrübeli<br />

oyuncuları karşısında<br />

genç ekip olan millilerimizin<br />

gücü yetmezken<br />

salondan istediğimiz sonuç<br />

çıkmadı.<br />

37


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:18 Page 36<br />

Ulus anıtı<br />

önünde tüm<br />

sporcuların<br />

verdiği poz ise<br />

güne<br />

damgasını<br />

vurdu.<br />

>><br />

Espark Alışveriş Merkezi<br />

önünde düzenlenen törenle başlayan<br />

yarışlarda sporcular iki gün<br />

boyunca Bozdağ eteklerinde yeralan<br />

parkurda tozu dumana kattı.<br />

START MÜTHİŞ OLDU<br />

Kısa adı ESOK olan Eskişehir Otomobil Sporları<br />

Kulübü tarafından organize edilen 2019<br />

Avrupa Ralli Kupası ve Balkan Ralli Kupası'na<br />

dahil organizasyonu ilimizde yapıldı.<br />

Sporcular önce Ulus anıtı önünde objektiflere<br />

poz verdi. Es Park önünden verilen start<br />

da Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, il Emniyet<br />

Müdürü Engin Dinç, Türkiye Otomobil<br />

Sporları Federasyon Başkan Yardımcısı Onur<br />

Sürmeli, ESOK başkanı Nevzat Aslan ve<br />

diğer yetkililer katıldı.<br />

>><br />

Avrupa Ralli Kupası’na dahil olan<br />

Uluslararası Eskişehir Otomobil<br />

Sporları Kulübü (ESOK) Rallisi ilimizde<br />

yapılırken, sporcular performansı<br />

ile adeta nefesleri kesti.<br />

>><br />

Müthiş yarış sonunda ev sahipliği<br />

yapan Türkiye Otomobil Sporları<br />

Federasyon Başkan Yardımcısı Onur<br />

Sürmeli ve ESOK başkanı Nevzat<br />

Aslan tebrikleri kabul etti.<br />

BÜYÜK HEYECAN VARDI<br />

2019 Avrupa Ralli Kupası‘na dahil Balkan<br />

Ralli Kupası’na puan veren Uluslararası<br />

ESOK Rally’nin galibi Castrol Ford Team Türkiye<br />

adına Ford Fiesta R5 ile yarışan Murat<br />

Bostancı-Onur Vatansever oldu. Eskişehir<br />

Otomobil Sporları Kulübü tarafından 59 araç<br />

ve 118 sporcunun katılımıyla gerçekleştirilen<br />

rallinin ilk günündeki sıralama<br />

ikinci gün de değişmedi. İkinci<br />

gün son 2 etap öncesi yağan<br />

yağmur ekiplerin lastik seçiminde<br />

bir hayli zorlanmasına<br />

neden olurken, BC Vision Motorsport<br />

adına Skoda Fabia<br />

R5 ile yarışan Burak Çukurova-Vedat<br />

Bostancı ikinciliği,<br />

yine aynı takımdan<br />

Skoda Fabia R5 ile Deniz<br />

Fahri-Bahadır Gücenmez de<br />

üçüncülüğü elde eden sporcular<br />

oldular. Rallinin takımlar birincisi BC<br />

Vision Motorsport olurken, markalar birinciliğini<br />

de Castrol Ford Team Türkiye kazandı.<br />

YABANCI SPORCULARDA<br />

KATILDI<br />

Bulga-<br />

38


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:18 Page 37<br />

ristan’dan gelen konuk ekip Yordan<br />

Atasanov-Yanaki Yanakiev Mitsubishi<br />

Lancer EVO IX ile ERT2 klasmanını kazanırken,<br />

ERT3 birincisi Ford Fiesta<br />

R2T ile Castrol Ford Team Türkiye’den<br />

Ümit Can Özdemir-Batuhan Memişyazıcı<br />

ve ERTJ birincisi de Ford Fiesta R2T<br />

ile yine Castrol Ford Team Türkiye’den<br />

And Sunman-Efe Ersoy ekibi oldu.<br />

Ulusal klasmanda ise Sınıf N birincisi<br />

Mitsubishi Lancer EVO IX ile Uğur<br />

Soylu-Mehmet Köleoğlu, Sınıf 3 birincisi<br />

Fiat Motorsporları takımından Fiat<br />

Egea 1.4 T-Jet ile Fatih Kara-Bilge<br />

Ayan, Sınıf 5 birincisi Ford Fiesta R1 ile<br />

Hakan Kerci-Soner Çevik ve genç pilotlar<br />

birincisi Fiat Egea 1.4 T-Jet ile Ali<br />

Türkkan-Onur Aslan ekipleri oldular.<br />

35 yaş üzeri ralli otomobillerine açık<br />

Historic ralli klasmanında Parkur Racing’den<br />

Ford Escort MK2 ile Engin<br />

Kap-Özden Yılmaz birinci, Castrol Ford<br />

Team Türkiye’den Ford Escort MK2 ile<br />

Kemal Gamgam-Orkun Demir ikinci ve<br />

BMW 316 ile ferdi yarışan Uygar Birgili-Afşin<br />

Baydar da üçüncülüğü elde<br />

eden sporcular oldular.<br />

Zafer Vatansever Ralli Kupası’nda Citroen<br />

C2 ile İlhan Mutluay-Cumhur<br />

Önder zafer ulaşırken aynı zamanda<br />

Kategori 2 birinciliğini, Opel Astra GSI<br />

ile Çağlar Ünüvar-Murat Yılmaz ikinciliği<br />

ve Kategori 3 birinciliğini, Ford Fiesta<br />

ST ile Özcan Söke-Barkın Şahin de<br />

üçüncülüğü kazandılar. Kategori 1’de<br />

Peugeot 106 GTI ile Özcan Öz-İlker<br />

Çaçen ve Kategori 4’de ise Yüksel<br />

Özgür-Ersin Tunç birincilikleri paylaştılar.<br />

SORUNSUZ ATLATTILAR<br />

Dev yarış için günlerdir uğraş veren ve<br />

en iyi şekilde ev sahipliği yapan Türkiye<br />

Otomobil Sporları Federasyon<br />

Başkan Yardımcısı Onur Sürmeli ve<br />

ESOK başkanı Nevzat Aslan müsabakaların<br />

ardından da ilimize gelen ünlü yarışçılardan<br />

tebrikleri kabul etti.<br />

39


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:19 Page 38<br />

Eskişehirli bayan futbolcu Birgül Sadıkoğlu <strong>İstikbal</strong> <strong>Dergi</strong>’ye konuştu :<br />

“HEDEFİM AVRUPA’DA OYNAMAK”<br />

>><br />

Okul koridorunda top kontrolu ile antrenör<br />

Rıfat Çiçek’in keşfettiği 2000 doğumlu Birgül<br />

Sadıkoğlu 9 yaşında başladığı futbolda Milli takımlara<br />

kadar yükseldi. U 17 Milli takımının kaptanlığı<br />

yapan ve U 19 takımının da değişmezi olan Birgül<br />

okul takımı ile de bir çok başarılara imza attı.<br />

Birgül <strong>İstikbal</strong><br />

<strong>Dergi</strong>’ye konuştu<br />

-Birgül Sadıkoğlu... U19 Kadın Milli Takımımızda<br />

görev yapan tüm Eskişehir'in<br />

haberlerden tanıdığı kadın<br />

futbolcumuz. Birgül öncelikle hoş geldin.<br />

Bize biraz kendinden bahseder<br />

misin. Kısacası Birgül Sadıkoğlu kimdir?<br />

“23 Mart 2000 doğumluyum. Futbola 9<br />

yaşında başladım. Fahri Günay Ortaokulunda<br />

okuyorum. Rıfat Çiçek hocamız<br />

beni keşfetti. Okul takımı kuruldu.<br />

Orada oynadım. Defalarca Okullar arası<br />

Yıldız Kızlar futbol maçlarında Eskişehir<br />

şampiyonu olduk. 2014 yılında Türkiye<br />

finallerinde üçüncü olduk. O<br />

Türkiye şampiyonasının şampiyonanın<br />

gol kraliçesi oldum. Çamlıca Gençlik, Eskişehirspor,<br />

Bozüyük<br />

Halk<br />

Eğitim'de forma<br />

giydikten sonra<br />

Eskişehir Öncü<br />

Spor ve Gençlik takımına<br />

transfer<br />

oldum. Şuanda<br />

da bu<br />

kulüp<br />

için ter<br />

döküyorum.<br />

Şuana<br />

kadar<br />

resmi<br />

maçlarda<br />

124<br />

golüm var.<br />

Forvet mevkiinde<br />

görev alıyorum.<br />

En<br />

>><br />

büyük hedeflerimden birisi de Avrupa<br />

takımlarından birisinde oynamak.”<br />

-Milli Takımlar her açıklandığında senin<br />

de ismini görüyoruz. Milli takım kariyerin<br />

nasıl?<br />

“2013 yılında ilk kez u15 milli takıma<br />

davet edildim. 2015 yılında U17 takımına<br />

çağırıldım. U 17'de kaptan olmuştum.<br />

Bu sene de u19 Milli takımının<br />

kaptanlığını yapıyordum. Artık yaşım<br />

dolduğu için U19 Milli takımında forma<br />

giyemeyeceğim. 34 kez milli takım forması<br />

giydim. Milli takımda toplamda 8<br />

golüm var. A Milli takımdan davet bekliyorum.<br />

Çağırılırsam elimden geleni<br />

yapmaya da hazırım.”<br />

-Milli Takımda forma giymek nasıl bir<br />

duygu?<br />

“Ay yıldızlı formayı giymek çok özel bir<br />

forma. O formayı giymek bambaşka bir<br />

his. O formanın içerisinde ter dökerken<br />

insanın içi gurur doluyor. Ülkem adına bir<br />

şeyler yapmaya çalışıyorum diyorsun.<br />

Şu anda bir çok takımın gündeminde olan Birgül<br />

“Çok çalışarak buralara geldim. Ancak Rıfat hocamın<br />

bende hakkı büyük. Şuana kadar resmi maçlarda<br />

124 golüm var. Lig takımlarından ciddi teklifler alıyorum.<br />

En büyük hedeflerimden birisi de Avrupa da<br />

forma giyerek Türk kızlarının başarısını göstermek”<br />

-Kulüp maçları veya Milli maçlar fark<br />

etmez. Kariyerinde en unutamadığın<br />

maçın hangisi?<br />

“2017 yılıydı. Letonya'nın<br />

başkenti Riga'da Faroe Adaları<br />

ile maçımız vardı. Karşılaşmanın<br />

henüz 23.<br />

dakikasında 3-0 mağlup<br />

duruma düşmüştük.<br />

Üçüncü golü yedikten<br />

bir dakika sonra ben<br />

penaltıdan bir gol<br />

attım. 3-0 geriden dönerek<br />

maçı 4-3 galip tamamladık. O<br />

maçta iki gol atmıştım. O maçı asla unutamam.<br />

İnanılmaz mutlu olmuştuk.”<br />

-Futbolcu olmak isteyen kız kardeşlerine<br />

söylemek istediğin bir şey, vermek<br />

istediğin bir tavsiye var mı?<br />

“Futbolcu olmak isteyen kardeşlerime<br />

çok çalışmalarını tavsiye ediyorum. Elbette<br />

hedeflerine ilerlerken derslerini<br />

de ihmal etmesinler. Gerçekten futbolcu<br />

olmak istiyorsanız ikisi de bir arada gidebiliyor.<br />

İşin sırrı çok çalışmaktan ve<br />

inanmaktan geçiyor.<br />

Eğer bu iki<br />

unsura sahipseniz<br />

başarılı olmamanız<br />

için<br />

hiç bir neden<br />

yok.<br />

Kaç yaşındasın<br />

ve kaç farklı ülke<br />

gördün?<br />

“19 yaşındayım<br />

ve Letonya,<br />

İsrail,<br />

İn-<br />

40<br />

Şu anda Öncüspodr forması giyen<br />

Birgül’e çok sayıda talipli var.<br />

Başarılı oyuncu milli takım<br />

forması ile poz verdi.


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:19 Page 39<br />

Birgül milli takımda kaptanlık<br />

bandını da taktı.<br />

giltere, İrlanda, Polonya'yı gördüm. İnanılmaz<br />

bir deneyimdi. İnşallah daha çok<br />

ülke göreceğim. Yeni ülkeler görmeyi<br />

ve keşfetmeyi seviyorum.!<br />

Çiçek 2009 yılında<br />

oyuncusunu keşfetti.<br />

-Biraz da Birgül'ün antrenörü Rıfat<br />

Çiçek ile konuşalım. Birgül beni Rıfat<br />

hoca keşfetti dedi. Bu olay nasıl oldu.<br />

“Okulda nöbetçiyim. Koridorda topa<br />

sert vurdum ve bir bayan öğrenci sertliğe<br />

rağmen topu ayağı ile kontrol etti.<br />

İnanamadım aynı sertlikle bir daha vurdum<br />

ve aynı şekilde topu kontrol etti.<br />

Ve bu kızdan iyi bir futbolcu olur diyerek<br />

onu futbola yönlendirdim. O gün<br />

bugündür de Birgül’le yakından ilgileniyorum”<br />

“Hocam sizce Birgül Sadıkoğlu nasıl bir<br />

oyuncu?<br />

“Birgül benim yetiştirdiğim oyunculardan<br />

sadece bir tanesi. Kendisi Milli takımlara<br />

yetiştirdiğim 17. futbolcudur.<br />

Özel ve yetenekli bir oyuncu. Gerçekten<br />

çok çalışıyor. Birgül'deki antrenman<br />

zihniyeti birçok erkek futbolcu da olsa<br />

bambaşka yerlerde olurlardı. 10 yılda<br />

kendisi ile neredeyse 9 bin saat çalışmış<br />

olacağız. 18 tane oyuncum var.<br />

17'sinin saha içerisinde ne yapacağını,<br />

ne yapmayacağını, nereye pas atacağını<br />

falan bilirim ancak Birgül'ün saha içerisinde<br />

yapabilecekleri önceden anlamak<br />

çok zor. Bu da yeteneğinin ona<br />

vermiş olduğu bir özellik. Bu çok<br />

güzel bir şey. Saha içerisinde bir anda<br />

sazı eline alır ve işi bitirir. Şahsi fikrim.<br />

Şuan yurtdışında çok rahatlıkla<br />

oynayabilir. Bir Hollanda ve Belçika<br />

takımı da kendisini takip ediyor.<br />

Eskişehir’in gururu<br />

olan bayan futbolcumuz<br />

milli forma ile<br />

de sayısız goller attı.<br />

-Ülkemizde kabul edelim ki kadın<br />

futbolu hak ettiği değeri görmüyor.<br />

Çocuklarını spora yönlendirmek isteyen<br />

aileleri nasıl futbola yönlendiriyorsunuz?<br />

“Kızları futbola yönlendirmemdeki<br />

ana amaç ileride kendi ayakları üzerinde<br />

durabilsinler. Beden Eğitimi<br />

öğretmeni olabilirler,<br />

antrenör olabilirler.<br />

Başka da bir amacım<br />

yok. Aileler bana geldiklerinde<br />

çocuğunuz<br />

illa ki futbolcu olsun<br />

demiyoruz. Futbola,<br />

basketbola, hentbole<br />

yönlendiriyoruz ki çocuklarımız<br />

spor yapsınlar. Bence bu da<br />

çok önemli bir konu. Rusya, Hollanda,<br />

ABD, İtalya gibi bir çok ülkede yaşadım.<br />

Gittiğim her evde en az bir tane forma<br />

var. Bir tane de spor yapan bir kişi var.<br />

Bu çocuklar hiç bir şey olamasalar bile<br />

sağlıklı olurlar.”<br />

-Birgül'ü en yakından tanıyan isim sizsiniz.<br />

Saha dışında nasıl birisidir?<br />

“Birgül 1.Lig'ler tarihinin en genç golcüsü<br />

durumunda. İlk golünü attığında<br />

14 yaşındaydı. Gol attığı takım da o<br />

sezon şampiyon olmuştu. Kendisi dışarıda<br />

çok sessiz sakin bir insan ancak<br />

saha içerisinde çok başka bir kimliğe<br />

bürünüyor. İnşallah kendisini çok daha<br />

iyi yerlerde, özellikle de yurtdışında ülkemizi<br />

temsil ederken göreceğiz.”<br />

Antrenör Rıfat Çiçek<br />

Birgül’ü övdü.<br />

41


istikbal dergi_Layout 1 19.6.2019 19:19 Page 40<br />

Kaan Ay<br />

sadece 4 ay<br />

görev yaptı.<br />

18<br />

OCAK’DA GELDİ<br />

30 MAYIS’DA GİTTİ<br />

Eskişehirspor 2019 yılını sıra dışı bir şekilde geçiriyor. Öyle bir<br />

yıl ki 5 ay gibi kısa bir süre içerisinde Kırmızı Şimşeklerde ikinci<br />

yönetim kurulu göreve geldi. 18 Ocak’da başkanlığa gelen Kaan Ay,<br />

30 Mayıs’daki genel kurulda görevi bıraktı.<br />

SADECE 4 AY<br />

18 Ocak'ta gerçekleştirilen seçimli<br />

kongrede 395 oyun 220'sini alan<br />

Kaan Ay, kulübün yeni başkanı olmuştu.<br />

Kaan Ay diğer başkan adayı<br />

Mustafa Topkaya'dan 45 oy daha<br />

fazla alarak Eskişehirspor'un 25.<br />

Başkanı seçildi. Kaan Ay ve yönetimi<br />

görevde kaldıkları süreçte başarılı<br />

işlere imza atsa da sadece 4 ay görevde<br />

kalabildi. Bu süreçte 10 milyon<br />

lira gibi kaynak sağlayan<br />

yönetim, transfer yasağını kaldırdı<br />

ve lisansı çıkmayan oyuncuların<br />

lisanslarını çıkarttı. Ardından<br />

bazı eleştireler üzerine Kaan Ay<br />

genel kurul kararı alıp aday olmayacağını<br />

açıkladı.<br />

“VEFA BORCUMU ÖDEDİM”<br />

30 Mayıs’da yapılan genel kurulda<br />

konuşma yapan Kaan Ay<br />

dün "Zorlu bir süreçte ben ve<br />

Başkan Kaan Ay<br />

genel kurulda konuşma<br />

yaptı<br />

arkadaşlarım göreve geldik.<br />

Puan silme cezalarının önüne<br />

geçtik. Kulübü yönetim olarak<br />

kaynak yaratarak hiç borca sokmadan<br />

yönettik. Eskişehirspor'u<br />

kavgalardan<br />

uzak tuttuk. Seçildiğimiz<br />

günden beri<br />

eleştiriliyoruz.<br />

Ne yapsak eleştirildik. Afyonspor<br />

maçından sonra istifaya<br />

davet edildik ve bana iftiralar<br />

atılmaya başladı. Ben<br />

iftiranın olduğu yerde<br />

asla olmam. Oturup<br />

ağladığımız günler<br />

oldu. Eskişehirspor<br />

bizlerin sevdasıdır<br />

bu<br />

sevda bitmez.<br />

Şehre bir vefa<br />

borcum vardı. Bu hizmetleri<br />

yaparak borcumu<br />

ödediğimi<br />

düşünüyorum.<br />

Başım dik olarak<br />

geldim buraya<br />

başım dik olarak<br />

gidiyorum. Yaşasın<br />

Eskişehirspor. Hakkınızı<br />

helal edin " dedi.<br />

Ay ve ekibi 4 aylık süreçte önemli işlere imza attı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!