Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kayseri deyince aklımıza ilk
pastırma ve mantı geliyor. Malum
gastronomi turizminde yerellik ve
yöresel ürünlerin değeri büyük.
Şehrin ürün çeşitliliğine ilişkin
neler söyleyebilirsiniz?
Başta pastırma, sucuk ve mantı olmak
üzere kentin bazı simgeleşmiş ürünleri
var. Çok çeşitli pişirme tekniklerine
sahip olan Kayseri, üç farklı mutfağıyla
öne çıkıyor. Bunlardan bir tanesi göç
mutfağı ki, özellikle Kafkas ve Çerkezlerin
getirdiği bir mutfak bu. Şehrin binlerce
yıllık medeniyetlerinin sunduğu bu
mutfağın dışında bir de Orta Anadolu
steplerinin ortaya çıkardığı bir mutfak
kültürü de mevcut. Bunların üçünün
harmanlanmasıyla Kayseri mutfağı çok
zengin bir kültürel çeşitlilik içeriyor.
Kayseri turizm ve restoran
yatırımları anlamında yeterli alt
yapıya sahip mi?
Eksikler var tabii. Şöyle ki, son 2-3
yıl öncesine kadar Kayseri’ye turizm
yatırımı pek yapılmıyordu. Burası
sadece işadamlarının gelip gittiği iş
kenti olarak düşünülüyordu. Erciyes
A.Ş.’nin kurulması ile birlikte bölgeye
ciddi yatırımlar yapıldı, başarılı da
olundu. Erciyes, kış aylarında çok verimli
çalışıyor. Bunu gören şehir içindeki başka
yatırımcılar da kent içinde güzel otellere
yatırım yaptılar. Bugün çok güzel oteller
var. Radisson Blu, Wyndham, Novotel
ve Holiday Inn gibi zincir markalar geldi.
Daha da yenileri gelecek. Bu iş birbirini
tetikler. Turist geldikçe yatırım yapılır,
yatırım yapıldıkça daha çok turist gelir.
Dolayısıyla sağlam durmak gerek, şehri
iyi pazarlamak gerek. İlk turist gelme
zincirini bağlarsak sonraki işler de peşi
sıra gelecektir.
Restoran yatırımında da eksikler var
tabii. Kentin belli noktalarında birkaç
güzel restoran yapıldı. Bunlar beni tatmin
ediyor. İçlerinde Kemal Koçak Restaurant
gayet güzel. Yine Talas Erguvan
Restaurant güzel. Kaşık-la’nın kendi yeri
var. Meşhur İskender kebabını yapan
Elmacıoğlu’nun restoranı keza öyle.
Bütün bu saydıklarım hem turist hem de
kalabalık gruplar için son derece büyük ve
nitelikli işletmeler.
Yine bir eksiklik olarak, Erciyes yolunda
eksikler var. Hisarcık gibi, Erciyes Dağı
gibi noktalarda daha güzel şeylerin
yapılması gerekiyor.
Şehir bu yatırımları ne kadar
sürede tamamlarsa doğru bir
aksiyon almış olur?
Bu işi 3-5 yıl içinde yapmak zorundalar.
Eğer yapmazlarsa soğur, soğudukça da
hedeften uzaklaşırlar. Gastronomi turizmi
böyle bir şey. Bir anda popüler olursunuz,
bir anda aşağı düşersiniz. Dolayısıyla
hızla yatırıma dönüşmesi gerekiyor. Tabii
bu amaç yolunda şehrin ileri gelenleri,
zenginleri, ticaret odası ve belediyenin
ciddi desteği gerekiyor. Hem elini taşın
altına koymak hem de elini taşın altına
koyanları desteklemek anlamında bu
önemli. Ancak bu desteklerle yatırım
yapılır, restoranlar çalışır. Çalıştıkça da
ardı sıra gelecektir.
Kayseri, hinterlandındaki şehirler
arasında farkını ne şekilde ortaya
koymalı? Gerçi Büyükşehir Belediye
Başkanı Memduh Büyükkılıç
açıklamasında birlikte gelişeceğiz
ifadesini kullanmıştı ama.
Birbirini tamamlayan konular
olabilir. Mesela Adana çok önemli
bir tamamlayıcı. Adana bir et kenti.
Çukurova’da, deniz kıyısında sıcak
narenciyenin, etin, balığın olduğu bir kent.
Kayseri ise platoda, dağların arkasında
karbonhidrat yemekleriyle daha ünlü.
Dolayısıyla iki mutfak birbirini çok iyi
tamamlıyor. Birbiriyle rekabet halinde
değil, birbirini tamamlayıcı. Turistler
bundan çok hoşlanırlar. Birbirini tekrar
ederlerse asıl büyük sıkıntı. Misal, Antep
ile Adana’yı, Urfa’yı bağlarken bazen
problem yaşıyoruz. Meşhur kebaplar
birbirini tekrar ediyor gibi gözüküyor. Tam
da bu noktada TÜRSAB olarak hayata
geçireceğimiz Kayseri gastronomi treni
ile birlikte kuzeye doğru gidilirse birbirini
tamamlayıcı mutfak olacak, tekrar
etmeyecek.
Kayseri, akademik alt yapısı ve
eğitim olanaklarıyla bu gelişimi
destekleyecek nitelikte mi?
Kayseri Üniversitesi’nin bunu yaptığını
bugün öğrendim. Aynı zamanda
çevresinde, Kapadokya’da, Nevşehir
Üniversitesi bu eğitimi veriyor.
Nevşehir’de sanırım bu alanda iki
üniversite var. Kayseri’de ikinci bir
bölüm de olabilir, yanlış bir bilgi vermiş
olmayayım.
Şehrin gastronomi turizminin
gelişmesinde ana yüklenicilerden
birinin de kadın kooperatifleri
olduğunu görüyoruz. Bu potansiyele
ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Kadın emeğine çok önem veriyoruz.
Onların evlerinde yaptığı geleneksel
lezzetlerin turistlere ulaşabilmesi
açısından kooperatifleşmek önemli. Bu
sayede ürünler de restoran menülerine
girebilecek. Dolayısıyla kadının, köylünün
el emeği kıymetli bizim için. Biz zaten
emek yoğun bir şekle dönüşmesini ve
gastronomi turizminin işsizliğe karşı
bir çözüm olmasını istiyoruz. Hatta bir
noktada da ‘over turizm’ denilen belli
noktalara yığılmış turizmi de dağıtmak
açısından faydalı olacağı görüşündeyim.
Kapadokya’da yer bulamazken Kayseri
müsait olabilir. Şehrin zenginliğini de
bilen turist Kapadokya yerine burada
konaklamayı da tercih edecektir.
Çalıştayda Vali ve Büyükşehir
Belediye Başkanı balon turizmini
başlattıklarını açıkladı. Bu iki
turizm çeşitlemesi birbirini nasıl
tamamlar sizce?
Çok önemli bu. Balon turizmi Türkiye’de
son derece popülerleşmiş bir turizm
çeşidi. Hatta birçok turizm acentasının
şişe boynu problemidir. Turizmde
işletmecilerin kullandığı şişe boynu diye
bir problem çeşidi var. Bir yerden su
akar, bir yerde şişenin dar kısmı yani
boynu vardır, o genişlik sizin hareket
kabiliyetinizi daraltır. Ondan daha geniş
akamazsınız.
Biz de Türkiye’ye bazen turist pazarlamak
istiyoruz, balon istiyorlar. Balonda yer
yoksa adam gelmiyor. Daraldığımız
nokta da bu oluyor. Latin Amerika’da da,
Çin’de de, Japonya’da da karşılaştığımız
bir problem bu. Yani turistler Türkiye’de
popüler olmuş en önemli aktiviteyi
balon olarak kabul ediyor. Balon,
bizim vurgulamak istediğimiz turizm
çeşitlerinden bir tanesi. Türkiye’de balon
turizmi yapılır imajı yerleşmiş.
Baktığınızda sivil havacılığın belli bir
kapasitesi var. Nasıl havada slotlar
vardır, balon için de bu şekilde slot var.
Kapadokya üzerindeki binlerce balonu
gördüğünüzde anlarsınız ki zaten daha
genişleyecek yer yok. Bu yüzden de yeni
yer bulmak gerek. Soğanlı Vadisi çok
önemli. Dolayısıyla Kayseri’de balon
turizminin gelişim göstermesini takdirle
karşılıyorum.
Çünkü balon turisti varlıklı turist. Kişi
başı 200 euro ödeyen bir turist profilinin
beklentileri de yüksek oluyor. Hem
gelirleri hem de satın alan güçleri yüksek
oluyor. Gastronomide de kaliteye değer
veren turistler bunlar.
Son olarak eklemek istedikleriniz…
Ben hem kendim Kayserili olduğum için
hem de Kayseri’ye inandığım ve sevdiğim
için bu kente her türlü desteği vereceğim.
TÜRSAB olarak bütün vilayetlerimize
eşit yaklaşıyoruz. 81 vilayetimizin her
birinde de turizm çeşitliliği oluşturmak,
acentalarımızın yeni ürünlere
kavuşmasını istiyoruz. Hem gastronomi
turizmi paketlerimizle hem de gastronomi
treni gibi yan ürünlerle projelerle
Kayseri’ye desteğimizi sürdüreceğiz.