PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
NEWS @Bell
BPG’den haberler
Bu bülten Bell Holding adına ücretsiz olarak dağıtılmaktadır.
Markalar
ateş
hattında
16/19
Brand
Snce 1955
www.bellpackaginggroup.com
Yıl: 2019 Sayı: 16
“Alüminyum tüp, monoblok
aerosol kutu ve lamine tüp
üretiminde Avrupa’nın önde
gelen üreticisi.”
“FMCG ürünler için Türkiye’nin
lider plastik șișe üreticisi.”
“Plastik enjeksiyon ürünlerinde
global tedarikçi.”
“IML Plastik Gıda ambalajında
yeniliklerin merkezi.”
“Devrim niteliğindeki
çözümleriyle ambalaj
sektörünün yeni aktörü.”
CEO’dan Mesaj:
Değerli Okurlar,
Grubumuzun vizyonu, dünyanın en beğenilen markalarının tercih ettiği ambalaj tedarikçisi olmaktır. Bu nedenle markaların pazar
paylarının artmasını sağlamak ve başarılarına katkıda bulunmanın yollarını sürekli araştırmak için çok hevesliyiz.
Pazarlama uzmanı olmasak da; ürün kalitesiyle, ambalaj çekiciliğiyle, ortak değerlere ve güvene dayalı tüketici bağıyla oluşan bir
markayı yaratmanın ne kadar uzun ve meşakkatli bir süreç olduğunu biliyoruz.
Zamanla, büyük dağıtım zincirlerinin “Private Label” ürünleri (artık kendi başlarına markalar olduklarını söyleyebiliriz), “hard discount”
mağazalarının yükselişi, ardından e-ticaret ve daha yüksek sağlık standartları ve endişelerinin gündeme gelmesiyle köklü geçmişe
sahip markaları tehdit etmeye başlayan yeni faktörler ortaya çıktı. Ayrıca müşterilerin dikkatini çekmek, böylece marka ile kullanıcılar
arasındaki bağı oluşturmak ve sürdürmek giderek çok daha zor hale geldi.
31 Mayıs
02 Haziran
2020
Dubai World
Trade Centre,
Dubai, UAE
Bu destandaki en son kırılma, tüketicilerin dünyayı tehdit eden ambalaj kirliliğine verdiği güçlü tepki oldu. Boş ambalajları çöpe
atanlar kendileri olsa da, birçok sebepten dolayı tüketiciler markaları suçlu olarak görmekte. Tüm bu değişiklikler temel olarak ambalajlı
tüketici ürün markalarını, özellikle de FMCG markalarını etkiledi. Tersine, bazen sadece Web ’de var olan maddi olmayan markalar,
muazzam büyük bir değer kazandı, Google gibi.
Aynı zamanda bizim gibi B2B şirketleri, müşterilerimizden öğrendiğimiz prensipleri kullanarak, müşterileri ile güçlü güven bağını
kurmayı başarmış ve kendi ayakları üzerinde duran markalar haline geldi. Örnek olarak Grup şirketimizden Perfektüp Ambalaj’ın
Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen Turquality Marka Destek programına kabul edilmesini gösterebiliriz. Bu gelişme kuşkusuz bir
ilk değil ve muhtemelen son da olmayacak.
Bu bize yeni sorumluluklar getirmekte. Vizyonumuza sadık kalabilmek, tüketicilerin beklentilerini ve endişelerini gidermek için şimdi
çok daha aktif bir rol üstlenmeliyiz. Marka değerini korumanın tek yolu ve gereği, PCR’nin doğada ve hatta çöplükte bitmediğinden
emin olmaktır. Aynı zamanda bu yeni ortam, hepimiz için büyük bir fırsatta yaratmakta. Bu ortam marka ve tüketicilerin değer
sistemlerine tamamen yeni bir boyut katarak, aralarındaki bağı yeniden canlandırma ve güçlendirme şansı veriyor.
Ambalaj malzemesi tercihlerini savunmak için müşterilerimizle çok yakından çalışmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla bu amaç
doğrultusunda pazarda marka başarılarının devamını güvence altına almaya katkıda bulunmuş olacağız.
Saygılarımla,
Livio Manzini
Yönetim Kurulu Başkanı & CEO
29/30 Ocak 2020
Paris Porte De Versailles, Paris
Standlarımıza
Bekliyoruz
W41 & P100
NEWS @Bell
Unilever Domestos Şişe
Üretimi İran’da Başladı
İran Qazvin’de 6.000 m 2 kapalı alanda,
yaklaşık 35 milyon adet/yıl ve 1.300
ton/yıl kapasite ile kurulan yeni plastik
şişe fabrikamız, 26 Ağustos 2019
tarihinde müşterilerimizin katılımıyla
gerçekleştirilen resmi açılış töreni sonrası
faaliyetine resmen başlamıştır.
2018 yılında başladığı deneme üretimlerinde
lokal hammadde ve masterbatch alternatifleri
üzerindeki titiz araştırmalar yapılmış, validasyon
çalışmaları sonuçlandırılmış, ardından
fabrikamızda grubumuzun önemli müşterilerinden
Unilever firmasının İran üretim tesisleri için
Domestos çamaşır suyu plastik şişesi seri
üretimine geçilmiştir. Halen BPG şirketlerimizden
SenapaStampa Ambalaj’dan yöneticilerimiz
ve teknisyenlerimiz hem teknik, hem de kalite
konularında iş başı eğitimleriyle destek vermeyi
sürdürmektedir.
Diğer yandan İran’da faaliyet gösteren ve yüksek
standartlarda ambalaj çözümlerine ihtiyaç duyan
çok uluslu birçok firma
ile pilot çalışmalar
tamamlanmış olup,
2020 yılı içinde ilave
makine yatırımları
ile Caspian Sanayi
bölgesinde yer alan
üretim tesisimizde
şimdiden kapasite
artışı planlanmaktadır.
Perfektüp Ambalaj, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı 2019
Verimlilik Projeleri Kapsamında
Üçüncülük Ödülü Kazandı
Bulgaristan’daki
Alüminyum Tüp üretim
merkezinin ardından,
bu yıl İran’da faaliyete geçen plastik şişe üretim
tesisimiz ile BPG olarak dünyanın en çok beğenilen
markalarının tercih ettikleri ambalaj tedarikçisi
olma yolunda emin adımlarla ilerlemenin heyecanı
içindeyiz.
İran fabrikamızın faaliyete geçmesini sağlayan
değerli çalışma arkadaşlarımıza, bu yatırımımızı
gerçekleştirmemiz için bizi yönlendiren, teşvik
eden iş ortaklarımıza teşekkür ederiz.
Perfektüp Ambalaj ve iş ortaklarından oluşan
Proje Ekibince geliştirilen yeni alaşımlı
alüminyum ile daha çevreci ve ekonomik aerosol
kutu üretimi projesi; T.C. Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı 2019 Verimlilik Ödülleri Programı
kapsamında “Büyük İşletme Sürdürülebilir
Üretim Kategorisi, Üçüncülük Ödülü”ne layık
görüldü.
Bu proje kapsamında, sektörde kullanılan
geleneksel %99,7 Al hammadde yerine; hem
hammadde tasarrufu sağlayan, hem de karbon
ayak izini azaltacak imkanlar sunan AlMgMn
alüminyum alaşımı ile alüminyum aerosol kutu
üretimi projesi gerçekleştirilmiş ve ilk olarak bu
hammadde ile üretilen aerosol kutular Unilever
firmasının ürünlerinde kullanılarak piyasaya
sürülmeye başlanmıştır.
Bu projeyle beraber çok daha ince cidar
kalınlıklarında, daha hafif yönetmeliklere uygun
mekanik özelliklerde alüminyum aerosol kutu
üretimleri gerçekleştirilmiştir. Ürüne göre değişiklik
göstermekle birlikte ortalama olarak ürün başına
alüminyum hammadde tüketiminde birim ürün
başına %12 ile %15 arasında tasarruf sağlanmıştır.
Dört ay içerisinde seri üretimde yaklaşık 7,2 ton
alüminyum hammadde tasarrufuna gidilmiştir.
Çevreye etkileri danışman firma tarafından analiz
edildiğinde, bir adet ürün için karbondioksit
salınımında 0,027 gram azalmaya gidilerek yaklaşık
%8 oranında iyileşme sağlanmıştır. Hesaplanan
diğer çevresel etkilerde de, birim ürün için minimum
%4,2 iyileşme gözlemlenmiştir.
Sıfır çevresel ayak izi vizyonu ile faaliyet gösteren
BPG bünyesinde bu anlamlı ödülün alınmasında
katkıları olan tüm çalışanlarımıza, tedarikçilerimize
ve bizleri bu tip çalışmalar için teşvik eden iş
ortaklarımıza teşekkür ederiz.
Tulipack Ambalaj’ın Teknik ve Meslek
Anadolu Lisesi’yle İşbirliği
Tulipack Ambalaj, Çerkezköy Organize
Sanayi Bölgesi Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi ile imzaladığı protokolle, Stajyer
ve Teknik Personel İstihdamı Programı
yürüterek, bölgedeki teknik eleman
ihtiyacı ile ilgili istihdam sorununa çözüm
ortağı olmayı hedeflemiştir.
Bu kapsamda her yıl Tulipack’ta yeni
stajyerler teknik eğitim görmekte olup,
önceki dönem stajyerlerden de Tulipack
bünyesinde çalışanlar bulunmaktadır.
Stajyer ve Teknik Personel İstihdamı
Programı’nın yanında laboratuvar
çalışmalarına destek olunması amacıyla Tulipack,
okulun kullanımına bir adet robot vererek, robot
üzerinde yapılabilecek çalışmalar ile teknik bilginin
pratik alandaki işleyişinin öğrenciler tarafından
birebir tecrübe edilmesine destek olmaktadır.
Bu iş birliği sayesinde, Tulipack’ın geliştireceği
otomasyon projelerinde hem öğrenci, hem ekipman,
hem de laboratuvar desteği ile ortaklaşa bir sinerji
yaratılabileceği düşünülmektedir. Bu heyecan verici iş
birliğinin sanayi ile meslek lisesi işbirliği projelerine
bir örnek olduğuna inanmaktayız.
Perfektüp Ambalaj,
Turquality Marka Destek
Programına Dahil Oldu
Müşterilerinin ticari başarılarına katkıda bulunacak özgün
ambalaj çözümleri geliştirmek ve üretmek misyonuyla
1955’ten beri faaliyet gösteren Perfektüp Ambalaj AŞ
Turquality Marka Destek Programına dahil oldu.
Üretiminin önemli bir kısmını ihraç ederek, yurt dışında
ülkemizi başarıyla temsil eden Perfektüp Ambalaj, Ticaret
Bakanlığı’nın Turquality Marka Destek programına dahil
olmasıyla marka değerini güçlendirerek uluslararası
ticarette daha fazla katma değer ve pazar payını
hedeflemektedir.
2
İş Ortaklarımızın Görüşleri
www.bellpackaginggroup.com
İmer Özer, Koruma Temizlik
Genel Müdürü
Son yapılan araştırmalara bakıldığında, 2009
yılına göre Türkiye’de tüketici %40 oranında
daha bilinçli hale gelmiştir. Farkındalık düzeyi
artmıştır. Tüketici eskiden daha ezbere alışveriş
yaparken, artık fiyatına iki kere bakıyor, internete
giriyor başka yerlerdeki fiyatını sorguluyor,
arkasındaki üretici bilgilerine bakıyor, yan
marketteki fiyatına bakıyor…
Koruma Temizlik AŞ’nin vizyonu ve stratejik öncelikleri
hakkında bilgi verebilir misiniz?
Stratejimizin ve önceliğimizin hep inovasyon odaklı işler yapmak
olduğunu söyleyebilirim. Herkesin yaptığını bende de var demek
için yapmak istemiyoruz. Bizde var demek istiyoruz. Yani bende de
var değil de, sadece bizde var yaklaşımı ana stratejimizdir.
Ülkemizde ne yazık ki klasik bir anlayışla öncü firmaların ürünleri,
ambalajları nerdeyse birebir taklit edilerek, pazarda konum
oluşturmaya çalışılmakta. Biz bu yaklaşımdan tamamen uzak
bir vizyonla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Tüketici “anladığını
değil, fark ettiğini satın alır”. Biz de bu yaklaşımla tüketicinin fark
edeceği, tüketicinin ihtiyacı olan, tüketicinin bir sorunu çözebilecek
çözümlerle pazarda bulunmaya çalışıyoruz.
Koruma Temizlik AŞ’nin başarılarındaki önemli dönüm
noktalarından bahsedebilir misiniz?
Bence önemli dönüm noktalarımızdan biri plastik şişe üretiminden
çıkmak olmuştur. Yaklaşık 10 yıl önce elimizdeki 30’a yakın yerli
şişirme makinalarla plastik üretimi yapıyorduk. Şirkette ilk Genel
Müdürü olduğum zamanlarda aynı plastik şişe için elimizde 8-10
ayrı kalıp vardı. Bu farklı model ve kalıpları elimizden çıkardık, tek
kalıp ile plastik çamaşır suyu şişesi üretmeye başladık. Sonra
baktık ki elimizdeki 6-7 makine ile aynı ambalajı üretir duruma
geldik. Bunun doğru olmadığı kanaatına vardık.
Ardından uzmanlık alanımız olan kimya ve perakende alanına
yoğunlaşarak, ana işimiz olmayan plastik konusunu bu işi bilen,
uzman firmalara bırakalım dedik. Bu şekilde SenapaStampa
Ambalaj çalışmaya başladık. Her geçen yıl birlikte daha fazla iş
yapar hale geldik. Biz plastikçi olacağız, her şeyi biz yapacağız,
herkesin her şeyi olmaya çalışacağız derken, hiçbir şey olabilirdik.
Bence bizim en önemli dönüm noktalarımızdan biri bu kararımızdır.
Deneyimlerinize göre Türkiye pazarında “Private Label”
ürünlerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’de Private Label (PL) konusunu yakından takip eden
biriyim. PLAT Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de
yürütmekteyim. Geçenlerde 5. Zirvemizi gerçekleştirdik. Koruma
Temizlik ’teki üretimimizin %50 PL ürünlerden, geri kalan %50’si
ise kendi markalarımızdan oluşmakta.
Avrupa’nın gelişmiş ülkelerine bakarsanız, %45-50 oranında
PL ürün payları var perakendede. Bizde bu oran henüz %22
mertebelerinde. Bu zincir markaların bu alanda bir baskısı var.
Şu anda Perakende Yasası taslağı var, bu alanlarda bir sınırlama
getirilmesi ön görülüyor. Bizden de birkaç kez görüş alındı. Serbest
ekonomiden yana olduğumuzu, devletin perakendedeki bir yasa
ile tüketicinin kararına yön vermesinin doğru olmadığını, burada
tüketicinin “kral” olduğunu düşünüyoruz. Tüketici canı isterse
10 TL verip bir markayı veya 5 TL verip PL bir ürün alır, bunun
kararını tüketici kendi verir. Yasayla bu tip kararlar engellenemez,
küçültülemez ya da büyütülemez dedik. Avrupa’nın hiçbir ülkesinde
veya dünyanın hiçbir yerinde PL ürünlerle ilgili her hangi bir kısıtlama
yok. Amerika Birleşik Devletleri’nde de PL ürünler çok satıyor.
Bunun için ABD’nin çıkardığı dünya markasına bakalım, Türkiye’nin
çıkardığı dünya markasına bakalım, mesela PL’ı kısıtlamakta değil,
mesela ülkedeki insanların pazarlama kabiliyetlerin çok düşük
olmasında. Biz hale Pazarlama ile Satış’ın birbirinden farkını kavram
olarak çok büyük oranda sanayide anlayamamışken, PL kısıtlayarak
Türkiye’den bir dünya markası çıkarmayı hedefliyoruz. Ben
Türkiye’de PL kısıtlamanın hiçbir işe yaramayacağını, Türkiye’den
global bir marka çıkması yerine, sadece enflasyonu artıracak bir
uygulama olacağını düşünüyorum.
“Hard Discount” olarak adlandırdığımız yüksek indirim marketleri
25,000 sayısına yaklaşmış durumdalar. Her mahallede, her sokakta
ikişer üçer tane market görebiliyoruz. Bu yakınlık ve kolaylık avantajı
ile birlikte tüketiciye sunduklarını tüketici alıyor, deniyor, kalitesi
ve fiyat performansını yan yana getirdiğindeki memnuniyeti de
artarak devam ediyor.
Bugün çocuk bezinde dünyanın birçok yerinde lider marka olan
marka, Türkiye’de lider marka konumunu kaybetti. Şu anda bir PL
marka pazar lideri. Konu çocuk, insanların en fazla para harcadığı
kategori, gözünün yaşına bakmadığı bir kategori, kendinize bir
gömlek alırken iki kere düşünebilirsiniz ama çocuğunuza bez alırken
düşünmeden en iyisini almaya çalışırsınız. Böyle bir üründe bile
Pazar lideri bir PL ürün olabiliyorsa, sütte bir PL ürün Pazar lideri
oluyorsa, bence bu saatten sonra PL sorgulamanın bir anlamı yok.
Rahat ve serbest bırakalım, önü de açılarak yürüsün.
PL dışında kalan diğer markalar da tüketiciye inovasyon sunacağı
birçok ürün geliştirerek kendilerine markalaşma alanında yol
bulabilirler diye düşünüyorum. Hatta diyorum ki, çok sevdiğim
bir sözdür, her yerde kullanırım “Her arayan bulamayabilir, ama
bulanlar arayanlardır” diyorum, biz aramaya devam edersek, bu
işin sonu iyi yere varır diye düşünüyorum.
Faaliyet gösterdiğiniz sektörün mevcut durumu ve gelişim
potansiyeli hakkında görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Son yapılan araştırmalara bakıldığında, 2009 yılına göre Türkiye’de
tüketicinin %40 oranında daha bilinçli hale gelmiştir. Farkındalık
düzeyi artmıştır. Tüketici eskiden daha ezbere alışveriş yaparken,
artık fiyatına iki kere bakıyor, internete giriyor başka yerlerdeki
fiyatını sorguluyor, arkasındaki üretici bilgilerine bakıyor, yan
marketteki fiyatına bakıyor. Tüketicinin bu bilinci ve ekonomideki
çalkantılı süreçte bizim sektörümüz, temizlik ürünleri ya da
kimya sektörü çok hızlı etkilenen sektörlerden biri değil. Çünkü
insanoğlu yiyecek, içecek ve kirletecek, bu üçünü yaparak yaşam
döngüsünü oluşturuyor, dolayısıyla insanlar bu alandaki ürünleri
kullanmak durumdalar. Tabi kullanırken, daha az kullanayım,
ekonomi yapayım düşüncesi hasıl olabilir. Bu ekonomik çalkantıda
bir sürü sektör düşüş gösterirken, sektörümüz tonaj bakımından
bir büyüme göstermese de bir düşüşte göstermemekte, paralel
seyrediyor.
Gelişim potansiyeli de dediğim gibi tüketiciye sunabildiğiniz
inovasyonla alakalı. Ülkemizde Ar-Ge faaliyetlerini genelde
pazardan kopyala ve uygula olarak algıladığımız için, gelende rakibin
ürünlerini kopyaladığımız için benzer inovasyonlar türüyor, yani
birbirine benzer ürünlerle dolu raflar. Bizi de takip ediyorlar. Ancak
biz kimseyi takip etmiyoruz. Biz sadece bir şeyi takip ediyoruz,
tüketiciyi takip ediyoruz. Değişen tüketiciyi anlamaya çalışıyoruz.
Ömrümün büyük kısmı Y Kuşağı ve Z Kuşağı hakkında bilgiler
edinmekte geçiyor. Çünkü gelecekte bu insanlara mal satıyor
olacağız. Kendi kuşağımdakileri anlamam kolay oluyor, ama Y
Kuşağı’ndaki bir çocuğu anlamıyorum, onun gibi düşünemiyorum,
gelişimi anlayabilmek için onları araştırıp okuyorum. Eskiden 100
yılda bir çağ atlıyorduk, şimdi her saniye her dakika çağ atlıyoruz.
Bu çağa yetiştik yetiştik, bu trene bindiniz, bindiniz, binemediniz
sizi o trenden atarlar.
Sorumlusu olduğunuz üretim merkezlerinin yakın
coğrafyalara ihracat imkanı nasıl? Gelecekte bu yönde
önemli gelişmeler bekliyor musunuz?
İstanbul Kimyevi Mamuller İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı
görevinde de bulunduğum için ihracat rakamlarını yakından
biliyorum. Türkiye’nin temizlik ürünleri alanında, kozmetiği de
katarsak, en çok ihracat yaptığı birinci ülke şu anda Irak. Ancak
Koruma Temizlik AŞ olarak Irak’la çalışmıyoruz ve çalışmayı
da düşünmüyoruz. Sebep şu, herkes Irak’ta. Çok sevdiğin bir
düşünür; “herkesin olduğu yerden bir km öteye gidersen, oranın
çok sakin olacağını göreceksin” diyor. Biz herkesin olduğu yerde
olmak istemiyoruz, kimsenin olmadığı yerlere gitmek istiyoruz.
Biz Avrupa Birliği ile çok iş yapıyoruz, daha sistemli, daha düzenli,
daha planlı, programlı, ölçülebilir, bizi denetleyebilecek, BPG’un
çalıştığı tarz firmalarla, müşterilerle çalışıyoruz. Irak’a en yakın
fabrikası olan Türkiye’deki üretici biz olmamıza rağmen, Irak’la
çalışmıyoruz ve kısa vadede çalışmayı da düşünmüyoruz.
Ağırlıklı Hollanda, Almanya, Yunanistan ve ABD ile çok yoğun
çalışıyoruz. Çok yoğun miktarda bulaşık deterjanı, hatta çamaşır
suyu bile gönderiyoruz. İhracatlarımızın büyük kısmını Kocaeli’nden
yapıyoruz. Ama dediğim gibi karmaşık ve karışık pazarlarda
kendimizi göstermek için eforumuzu harcamak istemiyoruz.
Sorumlusu olduğunuz geniş organizasyon içinde
deneyimlerinizden yola çıkarak, en kritik yöneticilik
yetkinlikleri sizce hangileri?
Aslına bakarsanız çok genç yaşta, yanlışlıkla yönetici yapılmış
biriyim. Tabi bu yanlıştan kolay kolay da vazgeçemediler. Devam
ettirdiklerinde de bir başarı geldi. Son 8-9 yıl içinde Türkiye’nin en
hızlı büyüyen 100 şirketi arasına girdik.
Kişisel gelişime önem veren biriyim ben. Kendim de kişisel gelişim
eğitimleri veriyorum. Hem de ekibimim almasını takip ediyorum.
Diğer taraftan Pazarlama Yüksek Lisans son sınıf öğrencisiyim.
Marka ağırlıklı bir programa katılmaktayım. Marka konusu biraz
futbol gibidir. Herkes markacıdır. Marka konusunda akıl veren çok
olur, hangi veriye dayanarak böyle söylüyorsun dediğinizde genel
de “bana öyle geliyor” şeklinde cevap alırsınız. Ancak konuya
tüketici gözüyle bakıp, yorumlamak lazım. Pazar araştırması da
yapıyoruz, dönem anketine varıncaya kadar tüketici ile ilgileniyoruz.
Mevlana’nın dediği gibi; “insanın oldum dediği gün, öldüğü
gündür”. Bizde bitmek tükenmek bitmeyen bir eğitim politikası
içindeyiz. Çeşitli konularla eksikliğimiz gördüğümüz farklı alanlarda
sürekli eğitim faaliyetleri içindeyiz. Dinamik bir yapımız var,
çağı yakalama, yenilikleri fark etme, farklı bakış açıları kazanma
yönünde kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak eğitimler peşinde
konuşuyoruz. Ve insanların işini severek yapmasını sağlıyoruz.
Ben hep şuna inanıyorum. İnsanın odağında ne varsa, enerjisi
oraya akarmış. Benim odağımda da pazarlama var, enerjim de
oraya akıyor. Bir odak belirlemenin de her zaman doğru olduğunu
düşünüyorum. Ben de son zamanlarda pazarlamaya odaklandım,
hatta bu alanda bir kitap yazıyorum son aşamasına getirdim.
Ambalaj pazarında inovasyon ve sürdürülebilirlik günümüzün
en önemli gündem maddeleri. Koruma Temizlik olarak bu
konuda ne tür çalışmalarınız var, bilgi verebilir misiniz?
Genç, enerjik bir ekibiz. Kritik bir yönümüz Türkiye’deki tüketiciyi
anlamak olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de tüketici dinamikleri
çok farklı. Bugün Avrupa’da bir mal için 100 kişi varsa, sizde
sıraya 101’cı olarak girersiniz, sıranın size gelmesini beklersiniz.
Türkiye’de ise 100 kişilik sıra varsa, bir tanıdık var mı, ön sıralara
beklemeden nasıl geçerim diye bakılmakta.
Türkiye’de insanlar hayatını kolaylaştıran ve zaman kazandıran
inovasyon ister. Bunun farkında iseniz, mesela şu anda büyük
markalarla, bizim ürettiğimiz ürünler yan yana konduğunda,
kişilerin %80 bizim ürünümüzü seçiyor. Çünkü bizim ürünümüzün
tüketicinin hayatını kolaylaştıran bir özelliği var, yoksa çok özel bir
marka olduğu için değil. Tüketici bu farkı gördüğü içindir. Bizim
bütün ekibimizde de tüketiciye fark ettirmek için çalışıyor. Bizde
rakip şu ürünü çıkarmış, biz de benzer ürünü çıkaralım çok satarız
demek, istifa etmekle eş değerdir.
Pazarlama ve Satış kavramlarının ayrımını çok iyi yapabildiğimizi
düşünüyorum. Biz de Pazarlama ayrı, Satış ayrı departmanlardır.
Kimsenin kartında Satış ve Pazarlama yöneticisi yazmaz. Pazarlama
silahın içine mermiyi koyar, Satış ’da ateş eder. Vuramazsa
Satışçının kabiliyetidir. İçinde mermi yoksa Pazarlamacının
kabiliyetsizliğidir, olayı böyle yorumluyoruz.
İnovasyon alanında İnovaLİG’de ikincilik ödülü aldık. Geçen sene
finalisttik, bu sene de finale kaldık. Hayatımızı hep inovasyona ve
farklılığa adadık. BPG’un da üyesi olduğu ASD’nin düzenlediği
Ambalaj Ay Yıldızları ödüller programı var. Her sene sağ olsunlar
birkaç tane ödül alıyoruz. PL Amsterdam’da yılın ambalaj
ürünlerinde her sene bir ürünümüz derece alıyor. Bana Ambalaj’da
inovasyonu anlat diyorlar, ben de Karper’i örnek veriyorum.
Sadece ambalajı ile dünya markası olmuş bir ürün diyorum. Krem
peynir herkeste var, ama doğru ambalajlayabildiği için bir marka
oluşmuştur.
Bell Packaging Grup gibi stratejik tedarikçilerin rolünü nasıl
tanımlarsınız? Bu rol gelecekte nasıl gelişecek? Onlardan
beklentileriniz nelerdir.
Biz SenapaStampa’nın işe bakış açısından ve kalitesinden ödün
vermemesini bekliyoruz. Çünkü Türkler yoldan çıkarma konusunda
uzmandır. Diğer ambalaj firmalarından SenapaStampa’yı ayıran
ne diye sorarsanız, kalitesinden, sisteminden ödün vermeyerek
iş yapıyor olmasını tanımlamak doğru olur. Bir de bizde plastik
firmalarının önemli bir bölümü babadan oğlu geçen, ikinci
kuşak, üçüncü kuşak firmalardan oluşmakta. İyi de babası yanlış
yapıyormuş, dedesi de yanlış yapıyormuş, oğlu da yanlış yapmaya
devam ediyor. Tabi bu yanlışlarda peşi peşine takılıyor, onların da
kendilerine göre yapıları, mazeretleri var.
Türkiye’de plastik üretimiyle ile ilgili makinalaşma yapısı kendini
geliştiremedi. Hala kullanılan makinaların yüzde yüzü ithal. Dışa
bağımlı kaldık. Yerli üreticiler alım güçleri ithal makinaları almaya
yetmedi. Dolayısıyla bu plastik üreticileri ancak küçük montanlı
firmaların, daha küçük ihtiyaçlarını karşılayabilir halde kaldılar.
Ancak o üreticilerin de zamanları azalıyor. Eskiden 10 şubeli, 20
şubeli marketler vardı piyasada. Şimdi 5,000’in üzerinde şubesi
olan market zinciri var artık. Bu market zincirlerinin ihtiyacını
karşılayacak üretim gücüne sahip olmanız lazım artık. Bu üretim
gücüne sahip olabilmek için de o ölçekte bir plastik tedarikçinizin
olması gerekiyor. Piyasadaki yerli plastik tedarikçilerde böyle bir
montan ve yapı yok.
Dolayısıyla SenapaStampa’nın
yüksek kapasitesi ve standartları
ile birlikte ben bir sıkıntı
yaşadığımızı hatırlamıyorum.
Bu performans ve kalite
devam ettiği müddetçe de işler
katlanarak büyüyor, büyümeye
de devam ediyor. Yeter ki
ülkemizin başına bir zeval, keder
gelmesin, bizlerin sağlığına,
sıhhatine bir şey olmasın.
Sayın İmer Özer’e
söyleyişimize katılımından
dolayı teşekkür ederiz.
3
NEWS @Bell
www.bellpackaginggroup.com
BPG Döngüsel Ekonomi Arama Konferansımızı Gerçekleştirdik
Bell Packaging Group (BPG), Ellen MacArthur Vakfı
aracıyla Yeni Plastik Ekonomisi Global Taahhüdünü
imzalayarak, dünya üzerindeki plastik atık ve kirliliği
azaltmaya odaklı birçok global şirketle birlikte plastiğin
geleceğinin şekillendirilmesinde öncü bir rol oynama
yolunda ciddi bir adım attı.
Grubumuz ve iş ortaklarımız açısından son derece önemli
bu girişimimizin hem kapsamını ve anlamını netleştirmek,
hem de yapacağımız çalışmalar için bir yol haritası çıkarmak
hedefiyle Sayın Dr. Hüdai Kara moderatörlüğünde BPG
Döngüsel Ekonomi Arama Konferansı’nı 23 Temmuz
2019 tarihinde Feriye Ortaköy’de gerçekleştirdik. Arama
Konferansı’nda günümüzdeki lineer ekonomik sisteminin
atık oluşumu açısından getirdiği sonuçlar değerlendirilip,
döngüsel ekonominin önemi ve ambalaj sektörü için
getireceği fırsatlar ve uygulama alanları üzerine tartışmalar
yapıldı.
Bu süreçteki yol haritamızda bizlere ışık tutacak katkılarda
bulunan çalışma arkadaşlarımıza değerli paylaşımları için
teşekkür ederiz.
Dünya Temizlik Gününe BPG Olarak Katıldık
Dünya genelinde Let’s Do It!
Foundation tarafından organize
edilen, Türkiye’de Sivil Yaşam
Derneği koordinatörlüğünde
gerçekleştirilen; doğaya atılmış
çöpleri temizlemek ve çevre
kirliliği hakkında farkındalık
yaratmak amacıyla her yıl
düzenlenen Dünya Temizlik
Günü’ne (World Cleanup Day)
bu yıl Grup Şirketlerimizle
birlikte katılmanın mutluluğunu
yaşıyoruz.
Dünya Temizlik Günü
uluslararası bir hareket olarak
bu yıl 21 Eylül 2019 tarihinde,
150 ülkede ve ülkemizde de 81
ilde birçok farklı lokasyonda
aynı anda gerçekleşti.
Biz de “Hadi, Sensiz Olmaz!”
dedik ve gönüllü olarak çağrımıza
katılan çalışma arkadaşlarımızla
birlikte İstanbul’da birçok farklı
bölgede, Tekirdağ, Kocaeli ve
Bulgaristan’da çöp toplayarak
uluslararası bu etkinliğe destek
verdik.
Daha temiz bir dünyada yaşamak
ve bu konudaki farkındalığı
artırmak için bu etkinliğe
katılarak destek veren, doğaya
duyarlı tüm çalışanlarımıza
teşekkür ederiz.
Perfektüp Ambalaj, İstanbul Dragon Yarışlarında Yerini Aldı
BPG şirketlerimizden Perfektüp A.Ş.
Türkiye Kano Federasyonu tarafından
desteklenen ve 29-30 Haziran
2019 tarihinde Maltepe sahilinde
gerçekleşen Dragon Festivali’nde
yeniden yerini aldı.
En büyük özelliği 16 kürekçi ve
1 davulcudan oluşan takımın
tamamının tek bir senkron halinde
aynı anda hareket etmesi olan bu
sporda Perfektüp A.Ş. takım olmanın
enerjisini yarışa yansıttı. Takım ruhu
ve tam disiplin altında yarışan, festival
boyunca çeşitli etkinliklerle eğlenen
Perfektüp Kürek Ekibi, 1.12” derecesi
ile ilk 30 takım içinde yer almanın
mutluluğunu yaşadı.
Perfektüp Kürek Takımı’mız başta
olmak üzere organizasyonda emeği
geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza
teşekkür ederiz.
BELL Holding A.Ş.
info@bellholding.com
www.bellholding.com
PERFEKTÜP Ambalaj Sanayi
ve Ticaret A.Ş.
info@perfektup.com
www.perfektup.com
SENAPASTAMPA Ambalaj
Sanayi ve Ticaret A.Ş.
info@senapastampa.com
www.senapastampa.com
INTERKAP Ambalaj Sanayi
ve Ticaret A.Ş.
info@interkap.com
www.interkap.com
TULiPACK Ambalaj Sanayi
ve Ticaret A.Ş.
info@tulipack.com.tr
www.tulipack.com.tr
Innovative Printing Services
Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş.
info@ips-tr.com
www.ips-tr.comr