marketing europe & anatolia Sayı:092
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Gezi
Aquazoo Löbbecke Museum
kocaman bir parkın
(Nordpark)
içinde yer alan
bir akvaryum.
Bir bakıp çıkarız dediğimiz müzede saatlerce
vakit geçirdik. O yüzden burayı
görmeden dönmeyin derim.
Aquazoo Löbbecke Museum’dan sonra
da son durağımız olan Kiefernstrasse’e
gidiyoruz. Burası eski şehrin biraz dışında
kalıyor. Kiefernstrasse, rengarenk
binalarıyla ünlü bir sokak.
Flingern-Süd’de yer alan Kiefernstraße,
muhteşem duvarları ve bina cepheleri
ile harika bir sokak. 1980’lerde çetelerin
mekanı olan bu sokak, şimdiler de,
turistleri ağırlıyor. Düsseldorf’un en çılgın,
punk rock kulübü olan AK47 de,
1983’ten beri Kiefernstraße 23’te hizmet
veriyor.
Kiefernstrasse, Düsseldorf gezimizin
son durağıydı ancak bizim gitmedğimiz
yerlerden de bahsedeyim.
Barok mimari stilde inşa edilmiş olan,
Benrath Sarayı, 1756-1773 yılları arasında
yapılmış bir av köşkü. 60 hektarlık
bir alanı kaplayan Benrath Sarayı,
Hofgarten Parkı’nın da mimarı olan
Nicolas de Pigage tarafından yapılmış.
Sarayın içerisinde gezebileceğiniz iki
tane müze var; Doğa Tarihi Müzesi ve
Avrupa Bahçe Sanatı Müzesi. Ayrıca
sarayın bahçesinde bulunan 18. yüzyılın
ikinci yarısına ait objeler de sergileniyor.
Messe Düsseldorf, toplam sergi alanı
285 bin metrekare olan ve dünyanın en
büyük fuar alanı olarak kabul edilen bir
fuar merkezi. Düsseldorf’a gelenlerin %
90’a yakını burada düzenlenen fuara
katılmak için kenti ziyaret ediyormuş.
Luegplatz’da yer alan Düsseldorf Lunaparkı,
Avrupa’nın en büyük eğlence
fuarıymış. Temmuz ayında açılan alana
ulaşmak için feribotu kullanabiliyormuşsunuz.
Düsseldorf’u nehirden görmek için Ren
Nehri tekne gezilerine de katılabilirsiniz.
Nehire yakın olayım derseniz,
Altstadt’a yakın yerde demirlemiş olan
tekne otelde de kalabilirsiniz :)
Paris ve Londra’dan sonra, Avrupa’da
bulunan en fazla üçüncü Japon nüfusunun
yaşadığı Japon Mahallesinde,
Japon kültürüne ait ürünlerinin satıldığı
süpermarketler, kitap mağazaları ve
restoranlar bulunuyor.
Avrupa kıtasının önde gelen fuar merkezi
olan Düsseldorf, küçük bir Avrupa
kenti olsa da, gezilip görülecek pek çok
yeri ve küçüklü büyüklü pek çok müzesi
bulunuyor. Ben Düsseldorf’un en çok
mimarisini ve sokaklarını beğendim.
Sanki bir masal kenti. Lviv’den sonra
en çok Düsseldorf’u sevdim diyebilirim.
Biraz da yemeklerden bahsedeyim.
Avrupa’da en çok ünlü olan şey gulaş
çorbası ancak ben hiç sevmiyorum.
Ben bu gezi süresinde en çok et ve
sushi yedim:) Düsseldorf’ta uzak doğu
yemekleri yapan bir çok yer var. Hepsi
de çok lezzetli.
Etten sıkılırsanız sushi denemenizi
tavsiye ederim. Bir de makarna ve pizza.
Ben pizza sevmiyorum ama makarnaya
bayılırım. Bir akşam Pizzeria
Colosseo’da yemiştik ve gerçekten çok
lezetliydi. Pizzeria Colosseo, salaş ve
minik bir mekan ama yemekler 10 numara.
Düsseldorf gezimizi de burada bitirip
güzel ülkeme dönüyoruz :)
marketing europe & anatolia /45