Dergi 108 sayı 2
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün yayın organı olan 108 2.sayısı ile sizlerle
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün yayın organı olan 108 2.sayısı ile sizlerle
PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
1915 yılı Çanakkale Cephesi ölüm değirmeni gibi koskoca genç
bir nesli yutmasına rağmen doymak bilmiyordu. Ölenlerin sayıları
arttıkça cephelerde boşluklar oluşuyordu. Cephede meydana
gelen boşlukları doldurmak için, diğer cephelerden asker getirilemediğinden,
en yakın çevreden başlayarak, 15 yaşın üstündeki
eli silah tutan bütün gençlerin gönüllü olup olmadığına dahi bakılmaksızın,
Çanakkale'ye sevk edilmeleri alışılmış normal bir hadise
haline gelmişti. Birinci Dünya Savaşı'nda, Osmanlı ordusunda
insan kaybı inanılmaz bir noktaya vardı. Yine de Harbiye Nezareti,
harp bütün hızıyla sürerken askerleri birkaç günlüğüne de olsa
memleket iznine göndermeye gayret etmişti. Harpte gün geçtikçe
artan kayıplar, nüfusun tükenmekte olduğu korkusunu doğurmuştu
ve savaşan askerler nüfus sayısını artırma amaçlı köylerine yollanıyordu.
Savaş sırasında İtilaf Devletlerinin kara çıkarması yapmalarıyla
birlikte cephede takviye kuvvete olan ihtiyaç daha da arttı.
Sultan V. Mehmed Reşad, Askeri Mükelleyet Kanunu'nda değişiklik
yaparak lise talebelerini de cepheye çağırmak zorunda kalmıştı.
Sultan Reşad'ın emri ile değişiklik yapılan Mükelleyet Kanunu'nda;
“Madde 1: Mükelleyet-i Askeriye Kanun-u Muvakkatinin (geçici
kanununun) 42. Maddesindeki fıkra atiye (geleceğe) tezyil (ertelenmiş)
olunmuştur. Muayene-i intihaiye esnasında (muayene sonucunda)
mekatib-i sultaniyenin (sultani mekteplerinin) onuncu sınıarında
bulunanlar da hizmet-i makzura (zikri edilen hizmet) hakkına
nail olacaktır." Sultan V. Mehmed Reşad'ın açıklamasından sonra
Harbiye Nezareti de bir tebliğ yayınlayarak bedenleri gelişmiş, harbe
elverişli ve silah kullanmaya kabiliyetli olanlarından müsait bulunanların
da kıtalara teslim olmalarını istemişti. Padişahın ve Harbiye Nezaretinin
bu çağrısı üzerine; Sivas, Balıkesir, Bursa, Kütahya, Manisa, Adapazarı,
İzmir, Aydın, Muğla ve Konya'nın, tahsilleri ve hayatlarının henüz başındaki
bu yeni yetme gençleri, vatanın kendilerinden beklediği yüce
vazifeyi hakkıyla yerine getirmeleri için silahlandırdılar.
Sözleri
Hey On beşli On beşli
Tokat Yolları Taşlı
On beşliler Gidiyor
Kızların Gözü Yaşlı
Aslan Yârim Kız Senin Adın Hediye
Ben Dolandım Sen De Dolan Gel Beriye
Fistan Aldım Endazesi On Yediye
Giderim Elinizden
Kurtulam Dilinizden
Yeşil Baş Ördek Olsam
Su İçmem Gölünüzden
Aslan Yârim Kız Senin Adın Hediye
Ben Dolandım Sen De Dolan Gel Beriye
Fistan Aldım Endazesi On Yediye
Gidiyom Gidemiyom
Sevdim Terkedemiyom
Sevdiğim Pek Gönüllü
Gönlünü Edemiyom
Aslan Yârim Kız Senin Adın Hediye
Ben Dolandım Sen De Dolan Gel Gediye
Fistan Aldım Endazesi On Yediye
Bu savaş “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” türküsündeki gibi
ülkeye “gençliğim eyvah!” dedirtti ama o öğrencilerin cesaret
aşılayan mücadelesi hem Çanakkale'den zaferle dönenlerin
hem de sonraki kuşakların vatanı müdafaa kararlılığını artırdı.
15