Dergi 108 sayı 3
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün yayın organı olan 108 3.sayısı ile sizlerle
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün yayın organı olan 108 3.sayısı ile sizlerle
- No tags were found...
PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
MUSTAFA KEMAL’İN
YAYINDAN ÇIKAN 6 OK
MUSTAFA ÖZBEK
PDR
Asrın lideri, aramızdan ayrılalı tam 80 yıl olmuş. Bu
ayrılışı matemle değil içimizdeki mücadele ateşinin olağanca
gücüyle anıyoruz. Bir Mustafa Kemal bekleme hayaliyle
değil birer Mustafa Kemal olma azmiyle çalışıyoruz.
Ulu önderin üzerine 80 koca sene geçse de fikirleri
hala günümüzü bir fener gibi aydınlatıyor. Gerici ve emperyalist
saldırılara rağmen bu aydınlık azalmıyor, bilakis büyük
bir hızla büyüyor, daha geniş kitleleri aydınlatıyor. Bu gerici
ve emperyalist saldırılara karşı(bu saldırılar devamlı işbirliği
halindedir) mücadelede yegâne dayanak, Kemalizm prensipleridir.
Bu prensipler, Mustafa Kemal’in de son meclis
konuşmasında bahsettiği gibi “doğrudan hayattan alınmıştır”.
Bu sebepten ötürü hayat öyle ya da böyle çözüm
olarak bu prensipleri önümüze koyuyor. Bizlere iki seçenek
kalıyor; hayatın da önümüze koyduğu gibi ya Kemalizm’i
seçeriz ya da çürümüş Osmanlıcılık fikrini seçeriz.
PEKİ, NEDİR BU KEMALİST DEVRİM?
Altı temel ilke üzerine kuruludur Kemalizm. Bu ilkeler;
cumhuriyetçilik, devrimcilik, laiklik, milliyetçilik, halkçılık ve
devletçiliktir. Bu ilkeler bugün yolumuzu aydınlatıcı ana
hatlardır. Kemalizm’in birincil amaçları, yıkılan padişahın
ideolojisiyle, feodalizmle ve emperyalizmle hesaplaşmak,
toplumda Cumhuriyet ideolojisini hâkim kılmak ve benimsetmek,
dinin tabiattan uzaklaştıran fikirlerinden sıyrılarak
tarihin sosyolojik yasalarını kavramak, bilimsel, laik, tam
bağımsız ve halkçı bir Türk Devleti oluşturmaktır.
Kemalizm’in doğrudan cephe aldığı iki ana kuvvet
Osmanlıcılık ve emperyalizmdir. Osmanlıcılık, gerici saldırıların
ayağını oluşturur. Doğrudan muasırlaşmayı ve bilimselliği
hedef alır. Ümmet siyaseti bizi milli birlikten uzaklaştırır,
emperyalizmin kucağına iter. Ümmet siyaseti sömürge
olmayı aykırı görmez, bu siyaset için alnını secdeye koyduğun
yer vatanındır. Bu siyaset emperyalizmle sıkı sıkıya bağlıdır,
çünkü nerede gerici ve işbirlikçi ayaklanma olmuş ise
arkasında ümmetçi-Osmanlıcı fikirler ve emperyalizm vardır.
İkinci ana kuvvet emperyalizmdir. Bu kuvvet doğrudan
ulusumuzun bağımsızlığını hedef alır. Bu saldırılar doğrultusunda
Kemalizm ana hatlarıyla oluşmuştur. Bahsettiğimiz
gibi, bu saldırılar hayatın gerçeklerdir. Hayat teoriye hâkimdir,
Kemalist ideoloji oluşurken de hiçbir batıl inanış esas
alınmamıştır, doğanın ve tarihin kanunları yani hayat esas
alınmıştır.
“TAM BAĞIMSIZLIK ANCAK EKONOMİK
BAĞIMSIZLIK İLE MÜMKÜNDÜR”
Mustafa Kemal’in bu sözü çok manidardır. Milli burjuvazi,
milli ekonomi olmadan tam bağımsızlıktan bahsedilemez
işte burada devreye Devletçilik ilkesi girer. Kemalizm
kesinlikle liberalizmi reddeder. Liberal ekonomi, doğrudan
milli ekonomiyi hedef alır çünkü özel girişimlerde kişisel kâr
esastır, devletçilikte ise milletin kârı esastır. Sadri Ertem Devletçiliği
3 ana nedenden gerekli olduğunu düşünmüştür;
“1- Memleketin büyük, fakat yakınca gelir getirmeyecek
olan iktisadi işleri için,
2- Memleketin ecnebi sermayesi önünde toptan
proleterleşmemesi için,
3-Memleket içindeki zümreler arasında mücadelelere
mani olmak için ortaya çıkarılmıştır.”
2