İMİ Koleji 23 Nisan Gazetesi
İMİ Koleji 23 Nisan Gazetesi
İMİ Koleji 23 Nisan Gazetesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İMİ Koleji
23 Nisan
Gazetesi
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ANLAMI VE ÖNEMİ
Özgürlük, çok değerli ve vazgeçilmez bir kavramdır. Bu öyle bir kavramdır ki, uğruna nice canlar verilir. Biz, özgürlük ve
egemenlik uğruna canını hiçe saymış, vatan toprağını tüm değerlerden üstün tutmuş bir ulusun torunlarıyız. Bu gururu,
bize armağan edilen “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” günlerinde, her yıl onurla ve coşkuyla taşıyoruz.
Atatürk'ün bizlere 23 Nisan 1920 günü TBMM'nin açılmasıyla, bayram olarak sunulan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramının önemini, atalarımızın kanlarını ve canlarını ortaya koyarak kazandıkları zaferler sonucu bize hediye ettiklerini
bilmeliyiz.
Tarihimizde büyük yaralar açan Kurtuluş Savaşımızın en zor günlerinde açılan TBMM, herkese bir sevinç haberi olarak
müjdelendi. Büyük önderimiz, bu mutlu günü de yarının büyükleri olan çocuklara armağan etti. Bu günden sonra da her
yıl 23 Nisan gününü başta çocuklar olmak üzere coşkuyla kutluyoruz. Yıllardır çocukların kutladığı bu gün sadece Türklerce
değil tüm dünya çocuklarının coşkuyla kutladığı bir bayramdır. Her yıl bu bayram her ırktan çocukların katılmasıyla sevgi
bahçesini andıran bir görüntü oluşturmaktadır.
Devleti kuran ve yöneten en üstün gücün millete ait olması demek olan ulusal egemenlik, demokratik ve bağımsız bir
Cumhuriyetin temelini oluşturur. Egemenlik, başka toplumların sömürgeciliği altında olmama, kendi kendine hâkim olma
durumudur. Yani egemen bir devlet, bağımsız bir devlettir. Başka devletler tarafından sömürülemeyen bir devlettir.
Egemen bir millet, yeni doğan bir bebek gibi henüz yolun başında ve doğum gününü kutlayan yedi yaşındaki bir çocuk gibi
mutlu, bayram havası içerisinde bir ulustur. Nasıl bir insanın hayatını devam ettirebilmesi için yemesi ve içmesi
gerekiyorsa, bir milletin de varlığını sürdürebilmesi için ülkenin bağımsız olması şarttır.
Türk milleti geçmişten bu güne egemenliğini yitirmemiş ve onu kaybetmemek, sahip çıkabilmek için çok zorlu mücadeleler
vermiştir. Böylece dünya tarihinde adından sık sık söz ettirerek şerefli bir geçmişe sahip olmuştur. Egemenliğimiz uğruna
verdiğimiz en önemli, en anlamlı mücadelemiz Kurtuluş Savaşımızdır.
Milli Mücadele'mizin kazanılmasından sonra kurulan Cumhuriyetimiz egemenliğin kişi ya da sınıf tekelinden alınıp, millet
iradesine verilmesiyle gerçek anlamını kazanmıştır.
Büyük Atatürk, egemenlik sevdasını ulusuna küçük yaşta öğretmeyi amaçlamıştır. Çünkü ‘’ağaç yaş iken eğilir.’’ Küçük yaşta
egemenliğin önemini kavrayan bir çocuk, büyüyünce egemenliğin devamı için elinden geleni yapacaktır. Bu yüzden
Atatürk, 23 Nisan’ı çocuklara hediye ederek, bu amacında bir adım daha ilerleyerek gayesine ulaşmayı başarmıştır. Milli
Egemenlik temeline dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği, tarih bilincine sahip gençlikle sağlanır.
Ulu önder Atatürk, bu en büyük, en kutsal günlerden olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı yaşatmak
görevini tüm Türk çocuklarına bırakmıştır. Bizler bu görevi en iyi şekilde yerine getirmeliyiz.
Sevgili Atatürk, çocuklarımıza armağan ettiğin bu bayram bizim özgürlüğümüzdür.
Bizler bu bayramın, özgürlüğün ve egemenliğin değerini bileceğiz. Söz veriyoruz!
HAZIRLAYAN: AYŞE ÇOBANYILDIZI
1
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
THE STORY OF APRIL 23 NATIONAL SOVEREIGNTY AND CHILDREN’S DAY
Children are the adults of tomorrow and Turkey celebrates its children every April 23, officially known as
“National Sovereignty and Children’s Day”. It is a unique and symbolic holiday for the children in Turkey.
But what is the story behind this date?
This significant day emerged after three national holidays had been combined into one.
The first of them was once “April 23 National Holiday”, which symbolized the first session of the Grand National
Assembly in Ankara, the second was the “National Sovereignty Holiday (Hakimiyet-i Milliye Bayramı)”, which
symbolized the abolition of the sultanate, and used to be celebrated on the 1st of November till 1935 before
they combined it with “April 23 National Holiday”. The third holiday used to be the “April 23 Children Day”
declared with the aid of the Turkish
Association for Protection of
Children (Himaye-i Etfal Cemiyeti)
in 1927. After the 1980 coup d’etat,
National Security Council gave its
current name as “April 23 National
Sovereignty and Children’s Day.”
Since April 23, 1929, upon Atatürk’s
proposal, the Turkish Grand
National Assembly dedicated this
date to the children of the country
to emphasize that they are the
future of the new nation.
Thus, Turkey became the first
nation on the planet that celebrates
an official Children’s Day. Today this
national holiday is celebrated in Turkey with children from everywhere in the world in a spirit of concordance
and harmony.
We wish a happy Children’s Day to all children and we wish them to spend their lives with health, joy and cheer.
Happy April 23 National Sovereignty and Children’s Day.
“Little ladies, little sirs..
You are all roses, stars of our future and light of our
fortune.
It is you who will overwhelm the country with a noble
illumination. You should work knowing how important
and valuable you are
We expect a lot from you girls and boys!”
Mustafa Kemal ATATÜRK
2
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
COUNTRIES AND NATIONALITIES WORD SEARCH PUZZLE
Look at the countries in the list. Find and circle the nationalities in the word search puzzle and number the
flags.
HAZIRLAYAN: İNGİLİZCE ZÜMRESİ 3
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
ORİGAMİ
Origami kâğıt katlama sanatıdır. Japonca ’da oru yani katlama, kami de kâğıt anlamındadır. Oru ve kami kelimelerin
birleşmesiyle de dilimizde “kâğıt katlama” anlamındadır. Artık günümüzde de origami sanatı veya kâğıt katlama sanatı
olarak da anılmaktadır.
Origami, Japonya kökenlidir ve temel amacı, genellikle tek parça bir kâğıdı
değişik şekillerde katlayarak ortaya bir şekil çıkarmaktır. Japonya’da origami
sanatının ortaya çıkışı 1600’lü yıllara kadar dayanmaktadır. Japon efsanelerine
göre bin tane origami turna kuşu katlayan kişiye bir dilek dileme hakkı verilir.
Evlenmek isteyen çiftler de, yaşamlarının sonuna kadar mutlu olmak için 1000
turna kuşu katlarlar. Bin kuşun katlanmasına ne kadar çok insan yardımcı olursa
değeri de o kadar büyük olur.
Turna kuşunun günümüzde popüler olmasının nedeni Sadako Sasaki isimli 12
yaşındaki bir kız çocuğudur.
Küçük Japon kız Sadako, 6 Ağustos 1945' te Hiroşima’ya atom bombası atıldığında 2
yaşındaydı. 12 yaşına geldiğinde maruz kaldığı radyasyon nedeniyle kansere yakalanmış
ve hastaneye yatırılmıştı. Hastanedeki tüm doktorlar, küçük kızın ölümü için gün
sayarken, küçük Japon kız hayat doluydu. Koridorlarda koşuyor, oynuyor ve diğer
hastalara yardım ediyordu. Hastaların arasında en sevdiği kişi ise 80 yaşlarında, kendisi
gibi kanser olan yaşlı bir kadındı. Küçük Japon kızı, ölüm döşeğindeki bu yaşlı kadını hiç
yalnız bırakmamıştı. Kadın ölmeden hemen önce “Benim için çok geç ama bizim
inanışımıza göre; eğer bir kişi kâğıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul
oluyor. Ben yapamadım, sen yap ve kurtul” demiş ve son nefesini vermişti. Küçük Japon
kız çok üzülmüş ama hayatta kalma arzusuyla geleneksel Japon sanatı olan origami ile
kâğıttan turna kuşları yapmaya başlamıştı. Neşe içinde çalıştığından ilk başlarda öyle hızlı yapıyordu ki,1000 tane turna
kuşu yapması işten bile değildi. Ama sağlığı da hızla bozuluyordu. Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında
yer almış; dünyanın dört bir yanından insanlar küçük kıza, binlerce turna kuşu göndermeye başlamıştı. Ama ne yazık ki
küçük Japon kız, haberler basında çıktığında artık elini kıpırdatamaz hale
gelmişti. Hayattaki son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirdi. Kuşu bitirmiş,
gözleri kapanırken hemşireler ve hastabakıcılar, postadan çıkan yüzlerce
origami kuşuyla odasına girmişlerdi. Ama küçük Japon kızı yüzünde bir tebessüm
yatağında cansız yatıyordu. Postacılar aylarca kâğıttan turna kuşlarını hastaneye
taşıdılar. Turna kuşu o zamandan beri barışın simgesidir. O zamandan
günümüze, gerek Japonya’da gerekse dünyanın diğer çeşitli bölgelerinde
kağıtları katlayarak, keserek veya yapıştırarak çeşitli şekiller oluşturmaya dayalı
değişik origami çeşitleri ortaya çıkmıştır. Günümüzde yapılan çeşitli
araştırmalar, çocuklara gerek okul öncesi gerekse ilkokul döneminde origami
çalışmaları yaptırmanın, çocuklara ciddi katkı sağladığını ortaya koymaktadır.
Origaminin çocuklara sağladığı başlıca yararlar şunlardır:
Çocuk için bu oyunun amacı kâğıda şekil vermesi gerektiğidir. Kâğıda nasıl şekil
vereceğini düşünen çocuk aslında temelde amacı yerine getirirken bir probleme de
çözüm bulmaya çalışmaktadır. Origami ile oyun oynayan çocukların geometrik algıları
gelişirken, kâğıda şekil vermek için farklı açılardan bakabilip o şekli ortaya çıkarmaya
çalışırlar. Bu sayede ileride hayata ve durumlara farklı açılardan bakabilme şansı elde
ederler. Maddeye ve somuta farklı açılardan bakabilen çocuklar şekilleri üç boyutlu
görebilme yeteneğine sahip olurlarken, maddenin de şekil olarak içyapısını daha hızlı
kavrayabilir. Origami çocuklar için yalnızca bir oyundan ibaret olsa da, temelinde
yüksek derecede yeti geliştirme özelliği bulunmaktadır. El ve parmak kas yetileri gelişir,
odaklanmayı arttırır. Ham madde olan kâğıda şekil vererek onu dönüştürmüş olurlar ve
bu en önemli yargı olan dönüşüm düşüncesinin onlarda oluşmasını destekler. Bu
yazımızda anlatmaya çalıştıklarımızı özetlersek origami çocuklara duygu, sorumluluk,
bakış açısı, çözüm üretme, katkıda bulunma gibi konularda yardımcı olur. Yani çocuklar için origami bir oyundan kesinlikle
daha fazlasıdır.
4
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
12 ADIMDA TURNA KUŞU YAPALIM
1. 15 x 15 cm boyutunda kare kâğıdı
renkli yüzü size dönük biçimde tutun.
Alt köşeyi üst köşeye, sol köşeyi de sağ
köşeye tam ortadan katlayıp açarak iki
kat iz oluşturun.
2. Kâğıdın arka yüzünü çevirin. üst
kenarını alt kenarına, sol kenarını sağ
kenarına birleşecek biçimde katlayıp
açarak iki yeni kat iz oluşturun.
3. Sol ve sağ köşeleri alt köşeyle
birleşecek biçimde öne katlarken üst
köşeleri de diğer köşelerin üzerine ve
alt köşeye katlayın.
4. Sadece üstteki kalın sağ ve sol alt
kenarlarını ortadaki kat izine katlayıp
açın. Üst köşeyi öne katlayıp açın.
5. Alttaki açık uçlardan üsttekini,
yatay kat izinden yukarı kaldırıp
katlarken yan köşeleri de ortaya
katlayın.
6. Kağıdın arka yüzünü çevirin, 4. ve 5.
aşamada yaptığınız işlemleri
tekrarlayın.
7. Sağ ve soldaki ikişer kattan sadece
üstteki katların alt kenarlarını ortaya
katlayın.
8. Kağıdın arka yüzünü çevirin ve bu
işlemi tekrarlayın.
9. Alttaki iki ucu 35 derecelik açı ile
yukarıya katlayıp açın.
10. Alttaki uçları baş ve işaret
parmağınızla tutarak kat izinin
yardımıyla yukarı çevirin.
11. Soldaki ucu 45 derecelik açı ile
öne katlayıp açın. Aynı ucun katını
baş ve işaret parmağınızla aralayın.
Bu kısmı turna kuşunun başı için aşağı
döndürüp katlayın.
12. Kanatları, kuşun sırt kısmı
bombeleşinceye kadar iki yana
çekerek açın.
HAZIRLAYANLAR: 1. SINIF ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETMENLERİ ÖZLEM SERİNCE-GÖRKEM DURAN-ÜMRAN YILDIRIM
5
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
İMİ’DE OYUNLARLA MATEMATİK
Türkiye’de, 2005 yılında uygulanmaya başlayan matematik eğitimi
programının temel hedeflerinden biri öğrencilerin matematik
kavramlarını gerçek ve somut tecrübelerden yola çıkarak
anlamlandırmalarıdır. Bu amaçla, özellikle ilköğretim I. kademede
materyal kullanımı teşvik edilmektedir. Materyaller soyut matematik
kavramlarını temsil etmek için tasarlanmış, öğrencilerin çeşitli
duyularını harekete geçiren, görsel ve hareket ettirilebilen
nesnelerdir. Materyaller boncuk, fasulye, para veya ölçme araçları
gibi günlük yaşamda da kullanılan nesneler olabileceği gibi onluk
taban blokları, geometri tahtası veya örüntü blokları gibi matematik
öğretiminde kullanılmak üzere tasarlanmış ve üretilmiş nesneler de
olabilir. Matematikte kullanılan model ve materyalleri matematik
konularını anlamayı kolaylaştıran, soyut kavramları somutlaştıran
nesneler, gösterimler, şekiller, çizimler, resimler, grafikler, semboller veya araç-gereçler olarak tanımlamışlardır.
Abaküs, fasulye ve sayma çubukları, kesirler konusunda
kullanılan çizimler ve günlük hayattan nesneler (pasta dilimi,
elma vb.) ve geometrik şekillerin plastik veya tahta modelleri
ile bu şekillerin günlük hayattaki benzerleri örnek olarak
gösterilen materyallerdir. Bizler, İMİ Koleji olarak bu
doğrultuda matematik dersini öğrencilerin heyecanla
beklediği bir ders olması için çalıştık. Kendi oluşturduğumuz
materyaller ile bu durumu pekiştirmeyi hedefledik.
Öğrencilerimizin aktif katılımının sağlandığı, bireysel ve grup
etkinlikleri ile öğrenmenin kalıcı hale gelmesini hedefledik ve
çalışmalarımızı bu yönde sürdürdük. 1. sınıf öğrencilerimizde
“Origami” (kâğıt katlama sanatı ) ile başlayan bu
yolculuğumuzda 2. sınıf öğrencilerimizle “Benim Matematik
Atölyem” adı altında keyifli ve kaliteli bir öğrenim geçirdik.
İMİ Koleji olarak öğrencilerimizin bu süreçte matematiğe olan olumlu tutumları bizlerin en önemli dayanağı
olmuştur. Öğrencilerimizin, tüm derslerin bir bütün olduğunu
hissetmeleri adına disiplinler arası ilişkilendirmeler gerçekleştirdik.
Öğrencilerimiz, ses öğreniminde “Origami” ile dikdörtgen bir kâğıt
üzerine konuşup daha sonra dikdörtgen kâğıdı kare yaptılar. Yapılan
kareden öğrenilen ses ile başlayan bir nesneye dönüştürdüler.
Dönüştürülen nesneleri matematik dersi materyali olarak konu ile
ilişkilendirdiler. Yapılan çalışmalar öğrencilerimiz için çok boyutlu bir
hal almış ve bu süreçte “Origami” ile ince kas motor becerileri
çalışmaları da sağlanmıştır. Temel işlem becerisinin önemli olduğu
ilkokul kademesinde kendi oluşturduğumuz çarpma kulesi,
matematik daması gibi farklı etkinlikler ile öğrencilerimiz
öğrendiklerini pekiştirme imkânı da elde etmişlerdir. Disiplinler arası
yapıyı temele alarak İMİ Koleji olarak başlatmış olduğumuz bu süreci
ilkokul kademesinden ortaokul kademesine kadar devam ettirmeyi
planlanmaktayız.
HAZIRLAYANLAR: 2. SINIF ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETMENLERİ TUĞÇE ŞANLI YAMAN 6
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
EKO-OKUL
Eko Okul Programı Nedir?
Eko Okullar Projesi okullarda STEM bazlı çevre bilinci oluşturma programı olup 1995 ten beri ülkemizde TÜRÇEV
tarafından koordine edilmektedir. Çevre sorunlarının yoğun olarak gündeme gelmesiyle çevre eğitiminin önemi,
geleceğe yapılan en büyük yatırımlardan bir tanesi çocuklarımıza verebildiğimiz eğitim ve bilinç olduğu
düşünüldüğünde Eko-Okullar Programı büyük önem taşımaktadır. Eko - Okullar Programı çevre bilinci, çevre
yönetimi ve sürdürülebilir kalkınma eğitimi vermek için uygulanan bir programdır. Öğrenciler hem çevresel
konularda bilgi edinirler, hem de ailelerini, yerel yönetimleri ve sivil toplum kuruluşlarını (STK) çevresel
konularda bilinçlendirmede etkin rol alırlar.
Eko - Okullar Programı, okullara çevre eğitimi konusunda yol gösterici bir program sunmasının yanı sıra; program
dâhilinde yaptıkları çalışmalarda ve verdikleri çevre eğitimiyle üstün başarı sağlamış okullara Yeşil Bayrak ödülü
vermektedir. Yeşil Bayrak, uluslararası düzeyde tanınan ve saygınlığı olan, çevreye duyarlı okulu simgeleyen bir
eko - etikettir.
İMİ Koleji olarak çevreye duyarlı öğrenciler yetiştirmek için Eko-Okullar Programı’nda yer almaktayız.
Öğrencilerimiz ile çöp-atık konusu üzerine geri dönüşüm projeleri, disiplinler arası ve branş bazlı çalışmalar, ders
içi eko okul etkinlikleri, farkındalık artırmaya yönelik çalışmalar yürütmekteyiz. Çevrenin korunmasında ve doğal
kaynakların kullanımında sürdürülebilirliğe dikkat edilmesine büyük önem veriyoruz. İhtiyaçlarımızı karşılamak
için edindiğimiz tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmeyi, öğrencilerimize çevre dostu davranışlar kazandırmayı ve
doğanın dengesine saygılı, kendini doğanın hâkimi olarak değil, bir parçası olarak gören nesiller yetiştirmeyi
hedeflemekteyiz.
Bu amaçla 2019-2020 ve 2020-2021 Dönemlerinde Çöp ve Atık konuları etkinliklerimizi sürdürüp, çocuklarımıza
güzel bir gelecek bırakmak için beraber çalışacağız.
HAZIRLAYAN: SAVAŞ TARİ
7
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
ATATÜRK
Düzenli olmalıyız
Eğittin hepimizi,
Rakamları harfleri,
Seninle öğrendik.
Abdullah Deniz AKSAKAL 1-B
ATATÜRK
Atam canım Atam,
Türklerin kahramanı.
Al bayrağımızı dalgalandıran,
Tarihi tekrar yazan,
Ülkemizi kurtaran
Rahat uyumamızı sağlayan,
Kalbimizdesin canım Atam.
Duru TAŞÇIOĞLU 1-B
Bugün 23 Nisan,
Atamızdan armağan.
Yaşasın çocuklar,
Rengârenk oldu sokaklar.
Atamızı analım,
Minnettarız biz ona.
Ekin Mira EKİN 1-C
AKROSTİŞ VE ŞİİR SAYFASI
ATATÜRK
Armağan ettin bizlere,
Tek tek hepimize.
Atamızsın sen bizim.
Türk milletinin önderi,
Ülkemizin lideri.
Rengârenk kıyafetlerimizle,
Kutlayacağız 23 Nisan’ı.
Eylül Pelin ARSLAN 1-B
ATATÜRK
Anlatamam kelimelerle sevgimi,
Tarif edemem belki duygularımı.
Aklımda hep yaptıkların,
Türkiyem’e kazandırdıkların.
Üstüne önder tanımadım.
Rüyalarımda hep sen varsın,
Kalbimde sen varsın.
Zeynep Cansın ARAT 1-B
ATATÜRK
Ankara’da açtın
TBMM’ni
Ardından kurdun Cumhuriyeti
Tüm dünyaya gösterdin
Ülkemizin gücünü
Ruhun şad olsun
Kalbimizdesin Atam.
Mehmet Utku GÖKTAŞ 1-B
23 NİSAN
Çocuklara armağan,
Harika bir bayram.
Her taraf bayraklarla dolu,
Bütün çocuklar çok mutlu.
Zeynep Cansın ARAT 1-B
Aslan gibisin.
Türkiye'nin kurucusu,
Anam babam gibi samimi.
Tüm dünyanın lideri,
Üzgün çocukları mutlu edersin,
Rüzgâr gibi estin ülkemize,
Kuru fasulye, pilavı çok seversin.
Rujen Berçem SALTAN- 1-C
Aydınlattın yolumuzu
Tüm dünya hayran sana,
Anıyorlar her zaman,
Tüm çocuklar seni.
Ülkemizin dört yanından
Rengârenk çiçeklerle
Koşuyoruz Ata'ma
Ekin Mira Ekin 1-C
23 NİSAN
23 Nisan geldi, Heyecanlandı çocuklar.
Çocuklar sevindi.
Süslendi sokaklar,
Elim, kolum titredi,
Asıldı bayraklar,
23 Nisan geldi. 23 Nisan geldi.
Mustafa Cem Moralı 1-B
BİZİM BAYRAMIMIZ
Gelecektir çocuklar,
Umuttur çocuklar.
Bunu bile Ata'mız
Verdi bize bayramımızı
Her 23 Nisan'da büyük sevinç
yaşarız.
Demir Uçar 1-C
8
Atam bizi kurtardı.
Türkiye’yi kurdu.
Atam bize kurdu gelecek
Tarih bizi yazacak.
Üzülme sen Atam.
Rahat uyu yerinde,
Kurduğun Cumhuriyet bize
emanet.
Dicle Taştekin-1-C
Atı bile çok güzeldi.
Türk milletine özgürlüğü getirdi.
Atam sana teşekkür ederim.
Milletimizi bize armağan ettin.
Rüzgâr KOKUN- 1-C
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
Büyüyorum seni öğrenerek,
Atam izindeyim sonsuza dek.
Yarınlar seninle rengârenk,
Resmini çiziyorum her yere,
Artık biliyorum sen hep bizimle,
Mutlu çocuklar hep el ele.
Sare ŞANLI-1/A
ATATÜRK
Atam biricik Atam,
Tek inandığımız,
Anlatırken gözümün dolduğu,
Türkiye’nin lideri,
Ülkemizin yol göstereni,
Resminden tanıdığımız,
Koca yürekli mavi gözlü adam.
Atam,
Türkiye'n bana emanet,
Al bayrak bağımsızlığım,
Türkçe ana dilim.
Üzülme!
Rahat uyu,
Kalbim sevginle dolu.
Umut Ateş DUMAN 1-C
Atatürk derler ona
Tarih yazdı bu Cihan’a
Ata binmiş geliyor
Türk milletinin kahramanı
Ülkemizi kurtardı
Rahat ettirdi vatanı
Kahraman Mustafa Kemal Atatürk.
Azra AKSUM-1/A
Hanzade Maya TÜRKEL-1/A
Bugün bayram,
Aldık bayramlığımızı,
Yüzlerimiz gülüyor,
Rengârenk sınıflarımız,
Asılmış bayraklar,
Mutlu mutlu çocuklar.
Ömer Mete TUNCAY-1/A
Bugün bayram,
Asarız bayrakları,
Yaşarız coşkuyu,
Ruhumuzla birlikte,
Ararız dostu,
Mutluluk içinde.
Egemen ÇAPRAZ -1/A
Atatürk bizim canımızsın
Türk vatanının şanısın.
Asla senden vazgeçmem,
Türküm ben yolundan dönmem.
Ülkemizi kurtardın,
Rengimiz kırmızı beyaz,
Kimse onu kaldıramaz.
ATATÜRK
Atatürk'üm
Seni çok seviyorum.
Sen olmasaydın,
Biz bu ülkede,
Bu ülkede mutlu olamazdık.
Atatürk seni çok seviyoruz
Türk milleti seninle gurur duyuyor
Alkışlıyoruz seni
Tüm dünya seni tanıyor
Ülkemizi kurtardın
Resmine bakıyorum
Kalbimizde yaşıyorsun.
Güney YİĞİT-1/A
Rüzgâr ILGAZ- 1/C
Cemal Arda Güder 1/C
9
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
Almak istediklerinde vatanı,
Tüm dünya büyük bir liderle karşılaştı.
Atam geçti orduların başına,
Türk halkının lideri,
Ülkemizin neferi,
Rüya gibi bir ülke bıraktın bize,
Kutlu olsun bu vatan hepimize.
Adını yazdın Türkiye'mize
Türkiye Cumhuriyeti'ni senin sayende kurduk
Al rengindeki bayrağımızı senin sayende kurduk
Tüm Türkiye seni seviyor
Ülkemiz seni konuşuyor
Resmin her yerde asılı
Kim seni sevmezki
Deniz Özgen 1/C
Demir UÇAR 1/C
Atatürk seni çok seviyorum.
Türk milletimizi kurtardığın için teşekkür ederim.
Atatürk keşke ölmeseydin.
Tek istediğim seni görmek,
Ümit verdin herkese.
Rahat uyu Atam.
Kalbimizde yaşıyorsun Atam.
Kuzey Yiğit 1/C
23 NİSAN
Armağan etti Atam.
Bu güzel günü,
Biz çocuklara
Şenlendi bütün sokaklar,
Süslendi sınıflar.
Meclis açıldı bugün.
Haydi, kutlayalım arkadaşlar.
Atakan TUTUŞ 1/C
Bizim bayramımız bugün,
Atamızdan armağan,
Yaşasın 23 Nisan!
Renklensin sınıflar,
Asalım bayraklar,
Mutlu olalım.
Selim YAYLA-1/A
Bu günü bize,
Atatürk armağan etti.
Yirmi Üç Nisan Çocuk Bayramı,
Rüyalarda görürüz seni.
Asla unutmayacağız,
Millet kutlasın bu günü.
Alara AKBAŞ-1/A
Bayram geldi!
Atlayıp zıplayıp,
Yorulmadan,
Rengârenk.
Arkadaşlarımızla,
Mutlu olalım.
Almira Naz BULUT 1-B
HAZIRLAYANLAR: 1. SINIF ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETMENLERİ ÖZLEM SERİNCE-GÖRKEM DURAN-ÜMRAN YILDIRIM 10
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
ATA’MIZA MEKTUBUMUZ VAR
Atam seni çok seviyorum. İyi ki
bizi düşmanlardan kurtardın.
Sen çok iyi birisin. Keşke seni
görebilseydim.
Deniz Arif DOLAP 1-B
Sevgili Atatürk,
Seni çok özledim. Sen bizim
cumhuriyetimizi kurdun. Hepimiz
seni seviyoruz. Atatürk seni çok
özlüyorum.
Ecem ÇELİK 1-B
Atatürk seni çok ama çok
seviyorum. Atatürk bizi unutma.
Atatürk bizi sev. Atam sen bizim
kalbimizdesin.
Sare Şanlı 1-A
Atam, Sen bizi düşmanlardan
kurtardın, güzel bir bayram hediye
ettin. Çok çalışıp büyüyünce
ülkemiz için her şeyi yapacağım.
Rahat uyu Atam kalbimizdesin.
Eren Şengül 1-C
Atatürk'üm seni çok seviyorum.
Sen bizi düşmanlardan kurtardın.
23 Nisan'ı bize armağan ettin. Senin
sayende özgürüz. Sana sarılmak
istiyorum.
Elvin Demir 1-C
Atatürk,
Seni çok seviyorum. Keşke
yaşasaydın, Niye öldün ki?
Olsaydın, oyun oynardık. Bana kitap
okur muydun? Seni görmesem bile
çok seviyorum.
Ahmet Efe Çeşmeci 1-C
Sevgili Atam,
Geçmişe gidip sizi görmeyi çok
isterdim. Açtığınız yolda gideceğime
söz veriyorum. Okulları açtığınız için
çok mutluyum.
Deniz Özgen 1-C
Benim adım Berçem Atatürk'üm.
Sen bizim yanımızdan ayrılmadın.
Kalbimizdesin. Sen çok cesur ve
yardım seversin. Seni çok özledim.
Rujen Berçem Saltan 1-C
Sevgili Atatürk,
Atatürk seni çok seviyorum. Keşke
ölmeseydin. Ben de senin gibi
hayvanları çok seviyorum. Vatanımızı
kurtardığın için çok teşekkürler.
Güney Yiğit 1-A
Sevgili Atatürk,
Milletimizi kurtardığın için çok
teşekkür ederim. Keşke hasta olup
gözlerini yummasaydın. Seni çok
seviyorum.
Kuzey Yiğit 1-C
Atatürk ölmeseydin bir kere
görseydim seni. Atatürk seninle
savaşta ben de dalgıç olarak
düşmanları vururdum. Atatürk sana
yardım ederdim.
Çağan Kapıcı 1-A
Atam,
Keşke yaşasaydın da birlikte koşar,
eğlenirdik. Seni çok özledik.
Hepimiz seni çok özledik, hepimiz
seni çok sevdik.
Rüzgâr KOKUN 1-C
Atatürk keşke yaşasaydın. Seni çok
seviyorum. Sen bizi nasıl
düşmanlardan kurtardın? Atatürk 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı’nı bize armağan ettiğin için
çok teşekkür ederim.
Oğuz Rüzgâr Doğru 1-A
Atatürk sen bizim canımızsın. Sen
olmasaydın ülkemiz çok zor
durumdaydı. Nasıl dayandın, nasıl
kurtardın ülkemizi? Sana çok şey
borçluyum. İyi ki varsın! Yaşasın
Atatürk!
Defne Demir 1-C
11
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
Sevgili Atam,
Seni çok çok çok seviyorum. Seni çok
özlüyorum.
Asya Erdoğdu 1-A
Atatürk seni çok seviyorum. Keşke
benim yanımda olsaydın.
Yasemin İpek SÜL 1-B
Sevgili Atatürk,
Kalbimizdeki yerin çok özel. Bizlere
bırakmış olduğun mirası koruyacağız.
Devrimlerin daima yaşayacak. Bizi
neden erken bırakıp gittin? Seni çok
seviyorum.
Ekin Mira Ekin 1-C
Atatürk'üm seni çok seviyorum.
Bir sürü zafer kazandın. Kazandığın
zafer cumhuriyetin ilk adımıdır. Size
yakışan biri olmak için elimden
geleni yapacağım söz veriyorum.
Hamide Eylül Yıldız 1-C
Atam, Seni görebilmek, seninle aynı
havayı soluyabilmek, sana çiçek vermek
isterdim. Seni hiç kimse yüreğimden
silemez. Cumhuriyete kimse
dokunamaz. Biliyorum bizi görüyorsun.
Sen rahat uyu, bizler varız.
Cemre Fidancı 1-C
Atatürk, Ben de senin gibi hayvanları
çok seviyorum. En çok hangi yemeği
seversin? Ben makarnayı severim.
Ben de büyüyünce senin gibi iyi
kalpli biri olacağım.
Umut Ateş Duman 1-C
Atatürk’üm bizi savaştan kurtardığın için
çok teşekkür ederim. Gerçekten sen
bizim büyük bir kahramanımızsın.
Atatürk’üm seni görmeyi çok isterdim.
Çocuk bayramını bize armağan ettiğin
için çok mutluyuz. İyi ki kahramanımızsın
seni çok seviyoruz.
Zeynep Ötenen 1-A
Sevgili Atatürk, Keşke şuan hayatta
olsaydın, seni çok özlüyorum.
Ülkemiz için yaptığın her şey için
sana çok minnettarız. Seni
görmesek bile seni çok seviyoruz.
Huzurla uyu, sevgiler.
Azra Aksum 1-A
Sayın Atam,
Seni çok özledim. Seni görmeyi çok
istiyorum.23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı'nı bize armağan ettiğin
için teşekkür ederim. Seni çok seviyorum.
Atakan Tutuş 1-C
Canım Atatürk,
Neden öldün sen? Bir kişi bile seni
sevmez mi? Hayır. Herkes seni çok
sever.Seni sevmeyen yok. Zaten
hayatta seni sevmeyen yok.
Elvin Yolcu 1-A
Sevgili Atatürk,
Atam sen benim için ölmedin. Kalbimde
yaşıyorsun. Seni çok seviyorum. Okula her
gittiğimde senin resmini görüp çok mutlu
oluyorum. Bizlere 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı hediye
ettiğin için çok teşekkürler. Ama bizleri
bırakıp gittiğin için çok üzülüyoruz.
Sanem Zeybek 1-A
Sevgili Atatürk,
Seni çok seviyorum. Sen hayatımda
gördüğüm en çalışkan, en cesur, en
yardımsever komutanlardan birisin.
Bizi her türlü savaşlardan kurtardın.
Sen bize yardım ettiğin için biz
hepimiz senin askerleriniz. Seni çok
özlüyorum Atam.
Selenay OĞUL 1-B
HAZIRLAYANLAR: 1. SINIF ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETMENLERİ ÖZLEM SERİNCE-GÖRKEM DURAN-ÜMRAN YILDIRIM
12
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
23 NİSAN ŞİİRLERİ
23 NİSAN
Atatürk’ün armağanı
Özgürlüğümüzün günü
Her şey bizim için
Biz çocuklar için.
Haydi, çocuklar el ele
Kutlayalım hep birlikte
Atatürk’e teşekkür edelim
Ne mutlu Türküm diyelim.
Gökdeniz AKDENİZ 2-C
23 NİSAN
Bugün Atatürk’ten
armağan
Hep neşeyle doluyor
insan.
Ellerimizde bayraklarla
Haydi, balkonlara çıkalım
Sevinç içinde kutlayalım.
Bu çocukların bayramıdır
Yaşasın 23 Nisan.
Ada ÖLMEZ 2-C
23 NİSAN
Çocukların günüdür o bayram
Atatürk armağan etti bu bayramı.
Sabahları heyecanla uyanırız,
Akşam mutlulukla uyuruz.
Buğlem DÖNMEZ 2-B
23 NİSAN
Haydi, çocuklar koşun,
Bugün bayram var.
23 Nisan için,
Şenliğimiz var.
Atatürk bizim için
Milletimiz için
Ellerde bayrak
Sokaklarda coşku.
Şarkılar içinde
El ele sarılalım
23 Nisan için
Bin teşekkürler Atatürk’e.
S. Bartu EROL 2-C
23 NİSAN
23 Nisan geldi.
Herkes mutlu, heyecanlı,
Sevinelim, eğlenelim,
Kutlayalım bayramımızı.
Enes YALÇINKAYA 2-A
23 NİSAN
23 Nisan geldi,
Çocuklar çok heyecanlı
Büyükler de çok mutlu
Kısacası herkes çok
mutluydu.
Atatürk zaten kazandı
Ve onu bize armağan etti.
Siz de mutlu olun,
23 Nisan kutlu olsun.
Tuğra Berk Türker 2-C
23 NİSAN
23 Nisan geldi,
Dünyanın en güzel günü,
Bütün çocuklar çok mutlu,
23 Nisan günü.
23 Nisan ne güzel geldi,
Her yerde şenlik oldu,
Bütün çocuklar oyun oynamaya
başladılar,
23 Nisan günü.
Atahan Halis AYDIN 2-B
Ne güzel bir bayram,
El ele tutuşur çocuklar,
Coşku ile bayramlarını kutlarlar,
Geldi yine 23 Nisan.
Elif Derin SARICA 2-C
23 NİSAN GÜNÜ
23 Nisan heyecanlanıyor insan.
Sen yokken Ata’m,
Emanetindir vatan.
Birleştirdin Dünya’nın çocuklarını,
Koruyacağım sonsuza dek
evlatlarını.
Poyraz ESER 2-A
HAZIRLAYANLAR: 2. SINIF ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETMENLERİ KADRİYE KÖSE BAŞ-AYÇA ÖLECEK-CEM KARADEMİR
13
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE 23 NİSAN
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının
egemenliğini ilân ettiği tarihtir.
Atatürk, 23 Nisan 1924'te '23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra
23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk
Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 1979'da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta
taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının
misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı
bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.
YAĞIZ MUAMMER AKYOL 4-A
Yağız Muammer: Anneanne, 23 Nisan Ulusal
Egemenlik Ve Çocuk Bayramı hakkında neler
söyleyebilirsin?
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi
kurulmuştur. Ulu Önder Atatürk bu günü bayram
olarak tüm çocuklara armağan etmiştir. Çocuklara
armağan edilmiş tek bayramdır.’
MEHMET ALİ AKKÖSE 4-B
Mehmet Ali: Baba, senin çocukluğunda 23 Nisan nasıl kutlanırdı?
‘23 Nisan sabahı tatil için değil bayram için uyanılırdı. Bütün çocuklar en
güzel kıyafetlerini giyerdi. Çocuklar bando takımında boru, trampet ve zil
çalardı. Tüm insanlar bando takımları eşliğinde caddelerde tören alanına
giden okulları izlerdi. Caddeler tıklım tıklım dolu olurdu. Bando takımları her
yeri inletirdi. Tüm okullar haftalarca 23 Nisan için hazırlanırdı. Okullar 23
Nisan gelmeden en az iki hafta önceden süslenirdi. Bayram stadyum ve tören
alanlarında büyük bir heyecanla ve coşkuyla kutlanırdı. Stadyumlara dolar,
taşardı insanlar. Folklör kıyafetleri giyilir, çocuklar her yöreden halk
oyunları oynardı. Çocuklar resim yapar, sergiler olur ve ödüller verilirdi.
Şiirler okunur ve şarkılar söylenirdi. Bütün okullar aynı alanda ve birlikte
olduğu için 23 Nisan kutlamaları günümüzdekinden daha coşkulu oluyordu.
23 Nisan gelsin diye bütün çocuklar dört gözle beklerdi.’
MEMET EFE BİŞGİN 4-B
Memet Efe: 23 Nisan kutlamalarında hangi etkinlikler yapılırdı?
‘Bando takımı gösterileri yapılır. Atatürk için şiirler okunur, şarkılar söylenir, çocuklara bu bayramı hediye ettiği
için teşekkür konuşmaları yapılırdı. Meydanlara dolan insanlar ellerinde Atatürk portreleriyle kutlamalara
katılırdı.’
14
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
METE KESKİN 4-B
Mete: Sizin çocukluğunuzda 23 Nisan nasıl kutlanırdı?
‘Benim çocukluğumda 23 Nisan için tören hazırlıkları bir ay önceden
başlardı. Bayrama özgü yeni kıyafetler diktirilir, bando ve gösteri yaparak
öğrenciler çalışmaya başlardı. Törende şiir veya konuşma yapacak öğrenciler
hazırlıklarına başlardı. Her gün yaklaşık bir ders boyunca bando, halk
oyunları ve yürüyüş provaları yapılırdı. 23 Nisan’a bir hafta kala okul
bayraklar, balonlar ve elişi kâğıtlarıyla süslenirdi. Tören günü herkes
heyecanla okul bahçesinde toplanırdı. Her okul önde bayrak, flama ve okulun
adını taşıyan pankart sonra bando takımı ve daha sonra sınıf sırasına göre
tüm öğrenciler okullarından tören alanlarına doğru yürüyüşe başlardı.
Öğretmenler sınıflarının yanlarında yürüyüşe katılırdı. Bazı öğrenciler
günün önemini belirten pankart taşırlardı. Bazı okullarda yavru kurtlarıyla
(izcileriyle) törene katılırlardı. Protokolün öğrencileri selamlamasıyla, saygı
duruşu ve İstiklal Marşı ile tören başlardı. Öğrenciler tarafından yapılan
konuşmalar, okunan şiirler ve gösterilerle tören devam eder ve öğrencilerin
halkı selamlamasıyla tören sona ererdi. Öğrenciler aynı şekilde yürüyerek
yorgun ama neşeli bir şekilde okullarına geri dönerlerdi. ‘
TUNÇ SELÇUK 4-A
Tunç: Anne, senin çocukluğunda 23 Nisanlar nasıl geçerdi?
‘Benim çocukluğumda bayramlar stadyumlarda kutlanırdı.
Rontlarda dans ederdik. Kıyafetlerimiz çok güzel olurdu.
Heyecanla beklerdik bayramları. Cıvıl cıvıl olurdu bayram
yeri. Şiirler, şarkılar herkes o coşkuya katılırdı. Televizyonda
başka ülkelerin çocuklarının halk oyunlarını izlerdik. Her 23
Nisan haftası çocuklar kendi ülkelerinden gelir ve ülkelerinin
halk oyunları ve yöresel kıyafetlerini tanıtırlardı.’
KENAN POLAT 4-B
Kenan: Abla, eskiden 23 Nisan nasıl kutlanırdı?
‘Bizim çocukluk zamanımızda yarışmalar düzenlenir, şiirler okunur, gösteri hazırlanırdı.
Program başlamadan önce saygı duruşunda dururduk. Tüm çocuklar için çok eğlenceli
ve coşku dolu kutlamalar olurdu. ‘
15
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
YİĞİT EFE ÖZGENÇ 4-B
Yiğit Efe: Baba sizin çocukluk zamanınızdaki 23 Nisan kutlamaları
ile günümüzdeki 23 Nisan kutlamaları arasındaki fark nedir?
Bizim çocukluk zamanımızda 23 Nisan kutlamalarına ilçedeki tüm
okullar katılarak ortak program hazırlanırdı ve şehir stadyumunda
yapılırdı. Günümüzde ise her okul 23 Nisan kutlama programını
kendi okulunda yapıyor.
Yiğit Efe: Sizin çocukluk zamanındaki 23 Nisan kutlamaları
nasıldı?
‘Bizim çocukluk zamanımızdaki 23 Nisan kutlamalarında
günümüzdeki gibi günler önceden sınıflar bayraklar, balonlar, süsler
ile süslenirdi. Her okulun bando takımı olurdu, belirli sınıflar ilçe
genelinde ortak yapılacak programa katılırdı, bazı kişiler asker, polis,
doktor, hemşire vs. kıyafetleri giyerdi ( ben her 23 Nisanda asker
kıyafeti giyerdim). Sabah erkenden okulda toplanır, bando takımının
arkasında sınıflar sıraya girerdi. Programın yapılacağı şehir
stadyumuna kadar yürüyüş yaparak giderdik. Programa protokol
üyeleri, tüm öğretmen, öğrenciler ve hemen hemen tüm halk katılırdı.
Ortak hazırlanan gösteriler yapılır, şiirler okunur, çeşitli yarışmalar
yapılırdı. Son olarak protokol önünden geçit töreni yapılarak program
biterdi. Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu bayram her yıl
coşkuyla kutlanırdı.’
TUNCAY AKYAR 4-A
Tuncay: Anne, 23 Nisanları çocukluğunuzda nasıl kutlardınız?
‘O günlerde sanki milli bayramlar çok daha güzel kutlanıyordu. Sanki sadece çocukların değil herkesin bayramıydı.
Bütün okullarda ekipler, öğrenciler şehir stadyumuna bando eşliğinde giderlerdi. Gösteriler çok coşkulu olurdu.
Rengârenk bir bayram olurdu.’
ELİF ELEN KESKİN 4-A
Elif Elen: Çocukluğunuzda 23 Nisanlar nasıl geçerdi?
‘Bayram günü çok heyecanlanırdım. Önceden bütün hazırlıklar yapılırdı. Ben
bando ekibinde trampet çalıyordum. Meydana bandoyla giderdik. Şiir
okurdum, şiir okurken çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Yarışmalara
katılırdık. Ödüller alırdık. ‘
16
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
ASYA UZUN 4-A
Asya: Çocukluğunuzda 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramları
nasıl geçiyordu?
‘Benim çocukluğumda bayramlarda rontlar, oyunlar olurdu. Tüm
okullar hep beraber kutlardık. Şiirler okurduk. Şarkılar söylerdik.’
TAYLAN TÜRKER 4-B
Taylan: Anne, 23 Nisan’dan bir gün önce ne hissederdiniz?
‘Çok heyecanlı olurdum. Annem kıyafetlerimi ütüler ve askıya asardı. Yeni dantelli çoraplarım olurdu. Onları
odamın en güzel yerine yerleştirirdim. Saçıma takacağım kurdelemi bile annem kolalardı, daha iyi durması için.
Yatmadan önce annem beni ve kardeşlerimi banyo ettirirdi bayramda temiz, güzel ve özenli olalım diye…’
ATLAS DERİN ÜRÜN 4-A
Atlas: Babaanne, senin çocukluğunda 23 Nisan çocuk
bayramları nasıl kutlanırdı?
‘Aslında bizim zamanımızda 1960’ lı yıllardaki bayramlar
sizinkilerden çok farklı değildi. Büyük bir heyecanla
sınıflarımızı süslerdik. Şiirler ezberlerdik, şarkılar söylerdik.
Tiyatro oyunlarımız olurdu. Dans ederdik. Bayramlarımızı
coşkuyla kutlardık.’
Büyük önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve
büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanlar’ı çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur
dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet
bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir.
Atatürk diyor ki:
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur.
Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve
mevcudiyetidir.”
HAZIRLAYAN: 4. SINIF ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETMENLERİ AYŞE ÇOBANYILDIZI - CANAN ÜNLÜ 17
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
İDİL BİRET
TÜRK MÜZİSYENLERİ
İdil Biret 21 Kasım 1941’de Ankara’da doğmuştur.
Türk Piyano Sanatçısıdır.
İlk Piyano derslerini Mithat Fenmen’den almıştır.
TBMM'nin çıkardığı özel kanunla yedi yaşında Fransa'ya gönderilmiştir.
Paris Konservatuvarı’nda yüksek piyano, eşlikçilik ve oda müziği bölümlerini
birincilikle bitirmiştir.
Beş kıtayı kapsayan sayısız konserlerinde Boston Senfoni, Leningrad Filarmoni,
Leipzig Gevvandhaus, Dresden Staats Kapelle, Sidney Senfoni, Tokyo Filarmoni, Paris
Senfoni gibi orkestralarla Boult, Kempe, Keilberth, Sargent, Montreux, Leinsdorf,
Scherchen, Rozhdestvensky, Mackerras gibi ünlü şeflerin yönetiminde çalmıştır.
Kraliçe Elisabeth, Van Cliburn , Busoni , Liszt gibi birçok uluslararası piyano yarışmasında jüri üyeliği yapan İdil
Biret'in aldığı ödüller arasında "Lili-Boulanger" , "Harriet Cohen/Dinu Lipatti" , Polonya hükümetinin "kültür
liyakât" ve Fransız hükümetinin "Chevalier de I'Ordre National de Merite" nişanları da bulunmaktadır.
FAZIL SAY
14 Ocak 1970 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir.
4 Yaşında ailesi tarafından piyanoya başlamıştır.
Ankara da Devlet Konservatuarında “Üstün Yetenekli Çocuklar için Özel Statü”de
öğrenim görerek 1987 de piyano bölümünü bitirmiş.
Müzik kariyerine piyano ve oda müziği öğretmenliği ile devam etmiştir.
2008’de Avrupa Birliği tarafından Kültür Elçisi olarak görevlendirilmiştir.
1994’te Genç Konser Solistleri Avrupa yarışmasında birincilik kazanıp, 1995’te New
York’ta yapılan kıtalararası yarışmanın da birincisi olarak konser kariyerine
başlamıştır.
Daha sonra oratoryolar, piyano konçertoları, çeşitli formlarda orkestra, oda müziği
ve piyano eserleri, şan ve piyano için şarkı bestelemeye başlamıştır.
Bu eserler arasında Nazım ve Metin Altıok Ağıtı başlıklı oratoryolar, 4 piyano konçertosu, Zürih
Üniversitesi’nin siparişi üzerine Albert Einstein’ın anısına yazdığı orkestra eseri, Wolfgang Amadeus Mozart’ın
250. doğum yılında Viyana’daki kutlama komitesinin siparişi dolayısıyla bestelenen ”Patara adlı bale müziği
vardır.
TUNÇ ÜNVER
Üstün yetenekli çocukların yurtdışında öğrenimi için çıkarılmış olan 6660 sayılı
yasadan yararlanmış ve müziğe beş yaşında başlamıştır.
Ankara Devlet Konservatuvarı’nda keman ve teori dersleri alarak 1965’te devlet
bursuyla Fransa’ya gönderilmiştir.
Paris Ulusal Konservatuvarı’nda Marcel Debot, Gabriel Bouillon, Zino Francescatti
ve Arthur Grumiaux ile Keman, Henry Challan ile Armoni, Jacgues Fevrier ile Oda
müziği dersleri almıştır.
Konservatuvarı bitirdikten sonra Cziffra Vakfı’nın “Üstün Yorumcu” ödülünü
almıştır.
“Devlet Sanatçısı” unvanıyla onurlandırılan sanatçımız, orkestra eşliğindeki birçok yapıtın Türkiye’deki ilk
seslendirmesini gerçekleştirmiştir.
Bunlar;
Paganini’nin Keman Konçertosu No:1, Max Bruch’un İskoç Fantezisi, Samuel Barber’ın Öp. 14 Keman
Konçertosu
Viextemps’un Op. 13 Keman Konçertosu.
18
Aynı zamanda da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın solistidir.
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
VERDA ERMAN
Verda Erman Piyanoya derslerine dört yaşında Rana Erksan’dan aldığı derslerle başlamıştır.
Daha sonra çalışmalarını İstanbul Belediye Konservatuarı’nda Ferdi Statzer’le sürdürmüştür.
Olağanüstü yetenekli çocuklar için çıkarılan özel yasa çerçevesinde Fransa’ya
gönderilmiştir.
On dört yaşında Paris Konservatuvarı’nda Yüksek Piyano Bölümü’nü birincilikle
bitirmiştir.
Paris’te Marguerite Long, Lucette Descaves, Lazare Levy ile çalışmıştır.
Noel Gallon’dan armoni ve kontrpuan öğrenmiştir.
Cenevre’de Louis Hiltbrant, Londra’da Peter Feuch- twaenger, Buenos Aires’te
Bruno Leonardo Gelber ile çalışmıştır.
Ayrıca Marguerite Long Piyano Akademisi’ni birincilikle bitirip,
Kasım 1963’te Marguerite Long-Jacques Thibaud Uluslararası Piyano Yarışması’nda Paris Kenti Ödülü’nü, 1965
Montreal Uluslararası Yarışmasında ikincilik ödülünü, 1971’de New York’ta Edgar Leventritt Ödülü’nü
kazanmıştır.
HÜSEYİN SERMET
Hüseyin Sermet (1955- ) Türk piyanist ve bestecidir.
1965 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı'na kabul edildi ve Ahmed
Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin ve Ferhunde Erkin'in öğrencisi oldu.
1968 yılında Harika Çocuk Yasası ile Türk Hükümeti tarafından
eğitimini sürdürmek üzere Fransa'ya Paris Konservatuvarı'na
gönderildi. Virtuozluğu kadar besteciliğiyle de tanınan Sermet'in
eserlerinden “Réminiscence” 1997'de Empéri Festivalinde çalınmış
ve France Musique radyosundan yayınlanmıştır. Tokyo Senfoni
Orkestrası tarafından sipariş edilen orkestra eseri “Dream and
Nightmare”in prömiyeri 2004'te, İş Bankası tarafından sipariş edilen
eseri “Sculptures”ın prömiyeri ise 2006'da yapılmıştır.
YEŞİM GÖKALP
Yeşim Gökalp 1966 yılında İzmir’de doğdu. 8 yaşında iken Ankara Devlet Konservatuvarı “Piyano Bölümüne” girerek Prof.
Ayşe Savaşır’ın öğrencisi oldu. Sınıf atlayarak 1982-1983 öğretim yılında konservatuvarın yüksek devresinden pekiyi derece
ile mezun oldu. Aynı yıl “Devlet Bursu” kazanarak F. Almanya’da
ihtisas öğrenimini yapma hakkı elde etti. Prof. Dr. B. EBERT’le çalıştı.
Köln ve Detmold Yüksek Müzik Akademileri’ ndeki öğrenimini Prof.
G. LUDVIG ve W. KASSEBAUM’la tamamlayarak 1990 yılında
“Sanatta Olgunluk” diploması aldı. Amadeus Kuartet ile oda müziği
çalışmaları yaptı.İlk konserini 16 yaşında İzmir Devlet Senfoni
Orkestrası eşliğinde veren sanatçı, yurtiçi konserlerinin yanı sıra
Almanya, Fransa ve Rusya Federasyonu’nun çeşitli kentlerinde de
konser ve resitaller verdi. Bunun yanı sıra Prof. Hikmet Şimşek,
Rengim Gökmen, Ender Sakpınar, Erol Erdinç, Borislav Ivanov,
Marek Pıjarowski, Tadeus Strugala, Jose Conta, Robert Janssens gibi
yabancı ve Türk şefler ile konserler verdi. Köln Senfoni Orkestrası ve KVB Orkestrası ile yapılan konserleri Belçika
televizyonundan ve WDR tarafından yayınlandı. St. Petersburg Senfoni Orkestrası eşliğinde CD kaydı yaptı. GÖKALP halen
İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Solist sanatçısıdır ve çalışmalarına son olarak Almanya’da Renate Kreitchmar Fischer ile
devam etmiştir.
19
HAZIRLAYAN: UMUTCAN AKAR
GERÇEK BİR DENEYİM: HAYATIN İÇİNDE(N) ÖĞRENMEK
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
Bilginin içselleştirilmesi, kalıcılığı tutunma sayısı kadardır. Kurabildiği bağlar da diyebiliriz. Tıpkı toprağı tutan
ağacın kökleri gibi. Ne kadar saçak o kadar dayanıklılık, kalıcılık anlamına gelir.
Eğitimde Matematik dersinde, çocukları kuşatan dünyadaki problemleri çözmesini bekliyoruz. Terzinin bir
gömleği nasıl diktiğini gör(e)meden, hayalini kurdurtarak(başarabilirsek) problemi bilmelerini, anlamalarını,
çözmelerini istiyoruz. Anlamlandıramayan, deneyimden yoksun çocuklar ise bu dersi sevmiyor ve matematiğe
karşı olumsuz bir algı oluşturuyorlar. Sınıf ortamında öğrendikleri bilgileri günlük yaşantılarında nerede ve nasıl
kullanabilecekleri konusunda güçlükler yaşıyorlar. Matematik dersini altışar saat aldıklarını düşündüğümüzde
yaşadıkları sorun kavramının çok ötesine, nefret etmeye kadar gidebiliyor. Bu anlamda ilkokul 3. sınıf öğrencileri
ile yapılan “Pazarda, Terzide, Sokakta… Her Yerde Matematik” projesiyle öğrencilerin,
öğrenme sürecine doğrudan katılarak gerçek yaşam durumları ile doğrudan bağlar kurmaları;
bireyin bilinçli farkındalığı ile anlamlı ve kalıcı öğrenmelerini gerçekleştirmeleri, öğrendiklerini
uygulayabilecekleri alanların sayılarını artırarak bağlantılar, bağlamlar geliştirmeleri de
hedeflendi.
Eğitimi hayata hazırlık değil; bizzat hayatın kendisi olarak gören John Dewey, eğitimi
öğrencinin deneyimini sürekli yeniden inşa etmesi olarak görür. Bu cümleyi şu şekilde okumak
da mümkün: Okullar hayata hazırlamak için çok sayıda ortam hazırlar. Gerek okulda gerekse okulun
kontrolünde, okulun dışında…
Eğitim çocuk için “Hayati” olmalı. Yani işine yaramalı. Bu şekilde sınıfta daha anlamlı öğrenmeler gerçekleşir.
Bizlerin derste soru olarak sorduğu sorularda istenilen: “Babası tarafından kasaptan alınan etin fiyatı ya da
pazardan alınan patates, elma kütlesi ne kadardır?” şeklindeki sorular ne kadar yaşamsal, ne kadar hayati? Bu
ve benzer yapmadıkları durumlarla çocuklar karşılaştığında sorular, örnekler
çocuklar için anlamlı gelmemektedir. İşin merkezinde değil, dışında kaldığı
durumlardır. Tam da bu çerçevede çocukların sınıf içerisinde Matematik dersinde
“Çarpma ve Bölme Problemleri Çözer” kazanımları çerçevesinde günlük hayatta
karşılaştığı(karşılaşabileceği) durumların öznesi olmalarını sağlayarak bağlamlar
kurmalarını ve sonucunda anlamlı öğrenmeyi gerçekleştirmelerini, deneyimlerini
artırmalarını sağlamaya çalıştık. Tabii çocukların yanında bu çalışma, çocuklarla
birlikte daha verimli zaman geçirmeye çalışan, eğitimde sürecin bir parçası olan,
deneyimlerle eğitimi anlamlandıran velilere de yönelikti. Hem çocuklara hem de
velilere matematiğin hayatın kendisi olduğunu kendi deneyimleri üzerinden
hissetmelerini sağlamaya çalıştık. Çalışmanın yukarıda belirtilen çıktıları dışında
çok sayıda düşünme becerisini de güçlendirdiğini belirtmemiz gerekir. Bunlardan
bazıları organize etme, planlama, not alma, düzenleme şeklinde sıralanabilir.
Yaklaşık 1.5 aylık süreci kapsayan bu çalışmayı tüm 3. sınıf öğrencileri ile onların eğitim-öğretim yılında okulda
öğrendikleri matematik dersi kazanımlarıyla ilişkili planladık. Proje ile öğrencileri “Çarpma Ve Bölme
Problemleri Çözer” kazanımları çerçevesinde “Duvarsız Sınıflar” olarak da ifade edebileceğimiz birincil öğrenme
alanlarına -sahaya- yönelttik. Öncesinde hazırladığımız performans görevi ölçeği ile çalışma süre ve esaslarını da
dikkate alarak çocuklar restoran, kasap, terzi ve manava(başka alanlar da seçebiliyorlar) aileleriyle birlikte
gittiler.
Burada çalışanlarla sohbet edip, onlardan yaptıkları iş hakkında bilgiler edindiler. Orada çalışanlara sorular
sordular; böylece iletişim becerilerini de geliştirdiler.
20
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
Tuttukları notları inceledikten sonra düzenleme aşamalarını
da yapıp kitapçık haline getirdiler.
Çalışma sonrasında hem çocuklardan hem de ailelerden
yaşadıkları deneyimi bizlerle paylaşmalarını istedik.
Oluşturduğumuz ölçekler ile çalışmalarını değerlendirdiler.
Çocuklar bu çalışmada yaşadıklarını, zorlandıkları alanları,
çalışmada keyif aldıkları anları anlattılar. Veliler ise projenin
etkilerini videolar aracılığıyla bizlerle paylaştılar.
Eğitimi bu tarzda etkinliklerle alan, matematiği gerçek yaşam
durumlarıyla ilişkilendirerek öğrenen öğrencilerin başarılı birer
matematik okuryazarı olacaklarına inanıyoruz. İMİ Koleji olarak
eğitimi ve bu tarz çalışmaları önemsiyoruz. Sorunun, konunun
anlamlılığı sadece matematik değil diğer tüm dersler için de
geçerli olduğunun farkındayız. Okuduğunu anlayabilen, ilişkileri
kurabilen öğrenci başarıya çok daha yakın olmaktadır. Bu projeyle
çocukların matematik dersi algılarını küçücük de olsa olumlu
yönde geliştirdiysek kendimizi başarılı sayıyoruz diyebiliriz.
HAZIRLAYANLAR: 3. SINIF ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETMENLERİ SAVAŞ TARİ-ÖZGE TAPU
21
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
Mustafa Kemal Atatürk;
ATATÜRK VE SATRANÇ
1881-1938 yılları arasında yaşadı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır. Strateji
oyunlarında çok başarılıydı, çok iyi satranç oynuyordu. Sadece gösteriş ve kazanmak için spor yapılmasına
karşıydı. Ancak çok çalışmak ve gayret göstermekle başarılı olunabileceği görüşündeydi.
Cumhuriyet dönemiyle birlikte modern satranç kitapları çıkmaya başlamış ve Atatürk'ün verdiği talimatlar
doğrultusunda satranç ülke genelinde yaygınlaşarak gelişmeye başlamıştı. Önceki yıllarda ülkemizde çıkan
yaklaşık 19-20 adet el yazma, taş baskı ve matbaa basımı diğer satranç kitapları kütüphanelerimizde
bulunmaktadır. Bu kitaplar dönemlerinin çok üstünde bulunmakla beraber, eski kuralları ve sadece klasik
diyebileceğimiz bazı esasları içeriyordu. Ülkemizdeki ilk satranç turnuvası ölümünden sonra, 1943 yılında
yapılmış olup, diğer birçok yenilik Cumhuriyet döneminde gerçekleşmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Satranç Takımı;
Atatürk'ün manevi kızı Ülkü'nün babası tarafından yapılıp ve Atatürk'e hediye edilen satranç takımıdır. Kendisi
için özel olarak yapılmış olan bu satranç takımıyla sadece atamız oynamıştır. Atatürk satranç oyununu daha çok
Orman Çiftliğinde oynardı. Oyun arkadaşları ise başta İsmet İnönü olmak üzere diğer silah arkadaşlarıydı.
SATRANÇ DEDEKTİFLERİ İŞ BAŞINDA
Dikkatinizi ve satranç bilginizi kullanarak aşağıdaki satranç tahtalarındaki hataları bulunuz.
22
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
AKIL OYUNLARI
2 1
4
4 2
3 2
3
1
1
4
1 4
2
1 2
3
2
3 2
4
3
4
2
1
4 1
1 2
2
RESFEBE
Resfebe, resimler ve harfleri farklı şekillerde kullanarak bir kelimeyi ve cümleyi bulundurmaya dayanan bir akıl
oyunu türüdür.
Resfebe bilmeceleri ne matematiğe ne de ağır bir genel kültür ve kelime bilgisine ihtiyaç duyar, biraz mantık ve
hayal gücü ile çözülebilir.
HAZIRLAYAN: ALİ ÜLGÜN
23
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
TÜRK RESSAMLARI
ŞEKER AHMET PAŞA (1841-1907)
Şeker Ahmet Paşa Türk resminin en önemli isimlerinden biridir. Paris’te Louvre Müzesi’ne hayatta iken resmi
kabul edilen ilk Türk ressamıdır. Resimlerinde kendine özgü bir perspektif anlayışı vardır. Daha çok natürmort
resimleri ile bilinir.
HALİL PAŞA (1857 – 1939)
Asker ressamlardandır ve bir hayli üretkendir. İstanbul'un çeşitli yerlerini belgeler nitelikte resimler yapmıştır.
NURİ İYEM (1915 – 2005)
Nuri İyem toplumsal-gerçekçi sanat akımının önde gelen ressamlarındandır. Anadolulu kadın portreleriyle
tanınmıştır. 3500 civarında resmi vardır. Üç Güzeller teması, Yunan ve Roma mitolojisinde karşımıza çıkar. Bu üç
tanrıça, Neşe, Görkem, Övünç adlarıyla; güzellik, doğa, cazibe, yaratıcılık ve doğurganlığı temsil eder.
24
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
OSMAN HAMDİ BEY (1842 – 1910)
Osman Hamdi Bey Osmanlı arkeolog, müzeci, ressam ve Kadıköy'ün
ilk belediye başkanıdır.
Mihrap (Tekvin veya Yaradılış), Osman Hamdi Bey'in 1901 yılında
yaptığı tartışma yaratmış tablo. Son olarak Demirbank’ın
arşivlerinde kayıtlı görünen tablo, kayıptır.
Osman Hamdi'nin eserleri hakkında araştırma yapan sanat tarihçisi
Mustafa Cezar, Hamdi Bey'in esere ne ad taktığı o sırada tespit
edilmemiş olduğundan tabloya Mihrap ismini vermiştir.
Tablonun ilk kez 1901'de Berlin'de, ardından 1903'te Londra'da
Kraliyet Akademisi'nin yaz sergisinde sergilendiği ve her iki sergi
kataloğunda da adı La Genèse (Tekvin ya da Yaradılış) olarak yer
aldığı sonradan tespit edilmiştir.
ABİDİN DİNO (1913 – 1993)
Nâzım Hikmet'in "Bana mutluluğunun resmini çizebilir misin" diye sorduğu,
Abidin Dino, sanatın her dalında gösterdiği çalışmalarla çağdaş kültürün
gelişmesinde çok çaba harcamış bir sanatçıdır.
Bu tablosu için, Nâzım Hikmet bir şiir de yazmıştır.
Bu adamlar, Dino,
Ellerinde ışık parçaları,
Bu karanlıkta, Dino,
Bu adamlar nereye gider?
Sen de, ben de, Dino,
Onların arasındayız,
Biz de, biz de, Dino.
AVNİ ARBAŞ(1919 - 2003)
Türk ressam Avni Arbaş 1919’da İstanbul’da doğdu.
İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde Leopold Levy’nin öğrencisi (1940-1947)
olan Avni Arbaş, 1947’de bir burs kazanarak Paris’e gitti. 1950 yıllarında
Fransa’nın çeşitli kentlerinde ilk kişisel sergilerini açtı. Torino, New York ve
Belçika’ da bazı karma sergilere katıldı. Günümüzde İstanbul R esim ve Heykel
Müzesi’nde bulunan Paris dönemine ilişkin bir tablosu ile 1977’de Türkiye’ye
döndükten sonra ilk kez Ankara’da sergilediği daha yeni resimleri arasında,
eğilim ve duyarlık açısından önemli bir fark yoktur.
25
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU (1911 – 1973)
Çok yönlü sanatçı kişiliğiyle Bedri Rahmi Eyüboğlu, edebiyatta ve görsel
sanatların farklı alanlarında pek çok yapıt bıraktı. Bu eserinde
sanatçı, Avrupa kültürünü takip eden, İstanbul’da modernizmin simgesi
olmayı amaç edinen kalabalığı, sanata yakınlığı, gece yaşamı, kahve
kültürüyle 1900-1950 arasında önemli bir merkez olan Tophane'yi tasvir
etmektedir.
HALE ASAF (1905 – 1938)
Hale Asaf, kısa yaşamında bir yandan hastalıklarla mücadele etmiş, bir taraftan resim
tutkusuyla Avrupa – İstanbul arasında mekik dokumuş önemli bir kadın ressamdı.
Asaf, aynı zamanda ilk Türk kadın ressamlardan Mihri Müşvik’in yeğeniydi.
Bu portre, Paris’teki hocası Andre Lhote’nin ona kazandırdıklarıyla kübizm etkisinde
yaptığı otoportredir.
İBRAHİM ÇALLI (1882 – 1960)
Ressam Roben Efendi’den de resim dersleri alan İbrahim Çallı, Şeker
Ahmet Paşa’nın önerisi üzerine 1906 yılında şimdiki adı Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi olan dönemin Sanayi-i Nefise
Mektebi’ne girdi. Altı yıllık okulu üç yılda bitirme başarısı gösterdi.
Türk resminde, İbrahim Çallı ve arkadaşları, “1914 Kuşağı Türk
Ressamları”, “Türk İzlenimcileri” ve “Çallı Kuşağı” olarak anılırlar.
Çallı, resim alanında Batı anlayışına yönelik bir sürece girilmesinde
öncü isimlerden biri olmuştur.
Diğer Önemli Ressamlar;
Hüseyin Zekai Paşa (1860 – 1919)
Abdülmecid Efendi (1868 - 1944)
Halid Naci (1875 – 1927
Namık İsmail (1890 – 1935)
Güzin Duran (1898 - 1981)
Fikret Mualla (1903 – 1967)
Mahmut Cûda (1904 – 1987)
Nurullah Berk (1906 – 1982)
İbrahim Balaban (1921 – )
Feyhaman Duran (1886 – 1970)
HAZIRLAYAN: SEDA AKKAYA
26
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
BENİM GÖZÜMDEN ATATÜRK
Defne Demir 1-C Demir Uçar 1-C Cemre Uzun 1-C
Rujen Berçem Saltan 1-C Deniz Özgen 1-C Ekin Mira EKİN 1-C
Umut Ateş DUMAN 1-C Atakan TUTUŞ 1-C Deniz Özgen 1-C
Rüzgar Ilgaz 1-C Cemre Fidancı- 1-C Demir Uçar- 1-C
Ahmet Efe ÇEŞMECİ - 1-C Rüzgâr KOKUN- 1-C Kuzey YİĞİT- 1-C
27
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
Tayyip ÇINAR 1-B Duru TAŞÇIOĞLU 1-B Almira Naz BULUT 1-B
Eylül Pelin ARSLAN 1-B İsmail Eymen KAŞIKÇI 1-B Deniz Arif DOLAP 1-B
Mustafa Cem MORALI 1-B Bahar BOZDAĞ 1-B Oğuz Rüzgâr DOĞRU 1-A
Sare ŞANLI 1-A Alara AKBAŞ 1-A Doğa UYSAL 1-A
Egemen ÇAPRAZ 1-A Elvin YOLCU 1-A
Azra AKSUM1-A
28
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
Azra AKSUM1-A Yusuf Aras ÖZBAY 1-A Mete Yağız ÇAKIR 1-B
Eylül Pelin ARSLAN 1-B
İMİ’DE SANAT
Okulumuzda düzenlenen 23 Nisan konulu resim yarışmasında başarı elde eden öğrencilerimizin resimleri…
HAZIRLAYANLAR: 1. SINIF ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETMENLERİ ÖZLEM SERİNCE-GÖRKEM DURAN-ÜMRAN YILDIRIM
29
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
ÖĞRENCİLERİMİZDEN HİKAYELER
30
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
31
KENDİ KOSTÜMÜMÜ TASARLIYORUM
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
1. Önce büyük bir koli buluyoruz. 2. Koliyi açıp kenarlarını bir makas
yardımı ile kesiyoruz.
3. Kestiğimiz kolinin ince kenarlarını
omuzlara tutturmak için koliden
ince şeritler kesiyoruz. Göğüs ve sırt
için zımba yardımıyla askı yapıyoruz.
4. Kalkan için kolimizden oval
biçimde bir şerit kesiyoruz.
Arkasına ince kestiğimiz şeritleri
bantlıyoruz.
5. Kolimize çizdiğimiz kılıç şeklini
makasla kesiyoruz. Aynı kılıçtan
bir tane daha kesiyoruz.
6. Kılıçları daha dayanıklı olması için
birbirine yapıştırıyoruz.
7. Miğfer için 4 şerit kesiyoruz,
1. şerit başın etrafını saracak, 2.
şeriti de başın üzerine gelecek
şekilde zımbalıyoruz. 3. ve 4. Şeridi
artı işareti oluşturacak şekilde
şapkanın üzerine zımbalıyoruz.
8. İşte sonuç şövalye oldum :)
32
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
SİZLER İÇİN KİTAP ÖNERİLERİMİZ
1. Sınıflar İçin Kitap Önerilerimiz
HAZIRLAYANLAR: ÖZLEM SERİNCE-GÖRKEM DURAN-ÜMRAN YILDIRIM
33
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
2. Sınıflar İçin Kitap Önerilerimiz
HAZIRLAYANLAR: KADRİYE BAŞ KÖSE-AYÇA ÖLECEK-CEM KARADEMİR
34
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
3. Sınıflar İçin Kitap Önerilerimiz
HAZIRLAYANLAR: SAVAŞ TARİ VE ÖZGE TAPU
35
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
4. Sınıflar İçin Kitap Önerilerimiz
HAZIRLAYANLAR: AYŞE ÇOBANYILDIZI VE CANAN ÜNLÜ
36
İMİ Koleji İlkokulu 23 Nisan Gazetesi
“Türk milletinin geleceği, bugünkü çocuklarının doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi ile büyük
ve parlak olacaktır.”
37