marketing europe & anatolia Sayı: 096
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Köşe
Kübra nebioğlu / nebioglukubra@gmail.com
(
satır
ayracı)
Ne dersiniz “Depresyon geliyor mu?”...
Neredeyse iki aydır evden çalışan, zorunlu haller dışında
dışarı çıkmayan ve tüm ailesi ile evde kalarak hem
kendini ve ailesini hem de çevresindeki herkesi korumaya
çalışan “bir grup insanız”. Evet “bir grubuz”. Çünkü ben
her akşam sosyal mesafe kuralına uymayan, hatta hiçbir
kurala uymayan, toplanıp çarşı pazar gezen insanları
görmekten yoruldum.
Bahsettiğimiz bir grup insan olarak; belki çalışma
hayatımıza devam ediyoruz ve hatta hiç olmadığı kadar
yoğunuz, belki işlerimiz durdu dükkanımızı kapattık
evdeyiz. Genel olarak zihinsel farkındalığımızı yüksek,
bedenimizi aktif tutmaya çalışıyoruz. Arada sıkılıp
televizyonu açıyoruz sonra içimiz sıkılıyor kapatıyoruz.
Her ne yaşıyorsanız ya da size her ne yaşatılıyorsa
yavaş yavaş bunalmaya başladığımızı görüyorum.
Geleceğimiz ile ilgili yaşadığımız ve iliklerimize kadar
hissettiğimiz belirsizlik, beynimizin en ilkel kısımlarını
uyandırdı ve “donduk”. Artık hiçbir şey yapasımız
içimizden gelmiyor. Belki gücümüz kalmadı, belki de
gelen bahar ve parlayan güneş bizi ısıtmıyor. Ne dersiniz
“Depresyon geliyor mu?”
Bence şu anda herkes kısmi ya da tam anlamıyla
depresyon belirtileri gösteriyor. Önemli olan bu
farkındalığa sahip olmak, kabullenmek ve düzeltmek için
motivasyon kaynakları bulabilmek.
Dr. David Burns’ün “İyi Hissetmek” kitabında depresyona
sebep olan bazı çarpıtılmış düşüncelerin tanımları
yapılıyor. Bu tanımlardan yola çıkarak gözlem yaptığımda
herkesi adım adım umutsuzluğa sürükleyen bazı
düşünceler şunlar gibi duruyor;
“Pandemi dönemi bitse bile bir daha asla eskisi gibi
sosyalleşemeyeceğiz. Ne kadar kaçarsak kaçalım bir gün
hastalanacağız. Bu kadar önlem almanın hiçbir anlamı
yok. Gerçek rakamları bizlerden saklıyorlar. İyileşme hızı
mantıklı değil. Daha çok insan ölecek. İkinci dalga çok
daha kötü olacak “ gibi salgın ile ilgili zihinsel çarpıtmalar.
“İş hayatında çok fazla şey kaçırdım. Bu süreç bitince
kesin işten çıkarılacağım. Bir daha iş bulamayacağım.
Yaşadıklarımız bir felaket. Yöneticim daha fazla şey
yapmalı. Bugüne kadar yaptıklarım çöpe gitti. Artık
kimse benim işlerime değer vermeyecek. İşler eskisi gibi
olmayacak. Bu saatten sonra toparlanamayız.” gibi iş
hayatımız ile ilgili zihinsel çarpıtmalar.
Eminim ki çok daha fazlasını veya farklı versiyonlarını
ya duyuyoruz ya düşünüyoruz ya da bir şekilde maruz
kalıyoruz. İşte bu ve bunun gibi çarpıtılmış düşünceler
bizi içerisinden belki de tek başımıza çıkamayacağımız
bir duygu seline sürüklüyor.
Dr. David Burns aynı kitabın da der ki; “Duygularınız,
gerçekler değildir! Hatta, duygularınız, düşüncelerinizin
aynası olmak dışında, anlamsızdır da. Eğer algılarınız bir
anlam ifade etmiyorsa, yarattıkları duygular lunaparktaki
hileli aynaların yansıttığı görüntü kadar gülünç olacaktır.”
Herkesin mikro düzeyde düşünce ve sorunları şekil
değiştirdi. Bu sebeple depresyondan kurtulmanın on
altın kuralı diye bir liste oluşturmak artık imkansız ve
mantıksız.
Bu sebeple herkes kendi hileli aynasının karşısına geçsin
ve bir taş atıp kırsın lütfen. Ancak böyle zamanın daha
güzel günlere doğru akıp gideceğine inanıyorum.
Sevgiyle kalın, Sağlıklı kalın.
24 / marketing europe & anatolia