Pharma Turkey May 2020
Pharma Turkey May 2020
Pharma Turkey May 2020
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
May - June 2020
Publisher
H. Ferruh IŞIK
on behalf of
İSTMAG Magazin Gazetecilik
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.
Managing Editor
(Responsible)
Mehmet SÖZTUTAN
mehmet.soztutan@img.com.tr
Editors
Duygu SAZAN
duygu.sazan@img.com.tr
Recep ARSLANTAŞ
recep.arslantas@img.com.tr
Graphic & Design
Tayfun AYDIN
tayfun.aydin@img.com.tr
Advertising Coordinator
Recep ARSLANTAŞ
recep.arslantas@img.com.tr
Foreign Relations Manager
Ayça SARİOĞLU
ayca.sarioglu@img.com.tr
IT Manager
İMG Bilgi Teknolojileri
web@img.com.tr
Accounting Manager
Cuma KARAMAN
cuma.karaman@img.com.tr
Finance Manager
Yusuf Demirkazık
yusuf.demirkazik@img.com.tr
Subscription
İsmail ÖZÇELİK
ismail.özcelik@img.com.tr
Head Office
İHLAS MEDIA CENTER
Merkez Mahallesi 29 Ekim
Caddesi No:11 Medya Blok Kat:1
34197 Yenibosna / İstanbul /
Turkey
Tel: 0212 454 22 22
Faks: 0212 454 22 93
Printing
İhlas Gazetecilik A.Ş
Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.
İhlas Plaza NO: 11/A 41
Yenibosna / İstanbul / TURKEY
Tel: 0 212 454 30 00
Index
İçindekiler
8
Export Restriction in Medical, Cosmetic and
Chemical Substances Removed
Medikal, Kozmetik Sektörü ve Kimyevi Maddelerdeki
İhracat Kısıtlaması Kaldırıldı
10
Challenge Time with Collagen!
Kolajen ile Zamana Meydan Okuyun!
14
Happy Pharmacy Day to All Our Pharmacists,
Who Are The Unchangeable and Indispensable
Veteran Guards of the Health Fortress!
Sağlık Kalesinin Değişmez ve Vazgeçilmez
Emektar Muhafızları Olan Tüm Eczacılarımızın
Eczacılık Günü Kutlu Olsun!
26
“Life and property safety”
In the Pharmaceutical Industry During Pandemic
Pandemi Mesaisindeki İlaç Endüstrisinde
“Can ve Mal Güvenliği”
32
10 Golden Rules to Overcome Corona Psychology!
Korona Psikolojisini Yenmenin 10 Altın Şifresi!
36
Taiwan Biotech Companies Showcase Brilliant Detection Solutions
against COVID-19 Pandemic!
Tayvanlı Biyoteknoloji Firmaları Covid-19 Salgınına Karşı Geliştirdikleri
Etkili Tespit Çözümlerini Tanıttılar
46
Here are the Tricks of Baby
İşte Bebek Hijyeninin Püf Noktaları!
Sağlığa erişimin
ayrılmaz parçası olan
eczacılarımızın
14 MAYIS
ECZACILIK GÜNÜ
kutlu olsun
Türkiye ilaç sanayii için 69 yıldır sürdürdüğümüz
hizmetleri geliştirerek geleceğe taşımaktan ve
eczacılık mesleğinin paydaşı olmaktan
onur duyuyoruz.
www.tisd.org.tr
/tisdorgtr
Covid 19; We are emptying the shelves at
the end of this season!
It has been days, weeks, months that we are continuing our struggle against the
Covid-19 outbreak. We protect our lives on the one hand with diligence, sacrifice and
caution, and on the other hand, we try to survive.
While we stay anxiously in our homes to protect ourselves, each of our healthcare
professionals continues to work for us with great devotion. While our doctors make
intense efforts for diagnosis and treatment in hospitals, our pharmacists are doing
their best to keep public health in place. Our pharmaceutical companies are making
great progress with their scientific studies. For these works, I would like to remind all
of our healthcare providers the value we place on behalf of my entire work team and to
thank them with respect.
There is a very precious week that corresponds to our May-June issue: May 14 Pharmacy
Week! Our pharmacists are the castle of our industry, the unique guards of our health.
In this period, they established a throne in our hearts with their intense determination
to work. We will never stop knowing their value!
While hoping that the intense struggle on each front in our war with Covid-19 will not be
unsatisfied, I hope our hardworking scientist will have the vaccine to end this war with
us in a short time. Wishing to see Covid-19 off our shelves at the end of the season while
meeting with nice summer days!
Covid 19; Bu Sezon Sonunda Rafları
Boşaltıyoruz!
DUYGU SAZAN
Editor
duygu.sazan@img.com.tr
Günler, haftalar, aylar oldu ki Covid-19 salgınına karşı olan mücadelemizi azimle
sürdürüyoruz. Gayretle, fedakarlıkla, tedbirle bir yandan hayatlarımızı koruyor, bir
yandan da ayakta kalmaya çalışıyoruz.
Bizler kendimizi korumak için endişeyle evlerimizde kalırken, sağlık çalışanlarımızın
her biri büyük bir özveriyle bizler için çalışmaya devam ediyor. Doktorlarımız,
hastanelerde teşhis ve tedavi için yoğun çabalar sarf ederken, eczacılarımız kamu
sağlığının yerinde kalması adına ellerinden geleni yapıyorlar. İlaç firmalarımız ise
bilimsel çalışmaları ile büyük ilerlemeler kaydediyorlar. Bu çalışmaları için, tüm
çalışma ekibim adına, sağlıkçılarımızın her birine verdiğimiz değeri hatırlatmak ve
kendilerine saygıyla teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.
Mayıs- Haziran sayımıza denk gelen çok kıymetli bir hafta var: 14 Mayıs Eczacılık
Haftası! Eczacılarımız sektörümüzün kalesi, sağlığımızın eşsiz muhafızları. Bu dönemde
sergiledikleri yoğun çalışma azimleri ile adeta gönlümüzde taht kurdular. Kıymetlerini
bilmekten asla vazgeçmeyeceğiz!
Covid-19 ile savaşımızda her bir cephede gösterdiğimiz yoğun mücadelenin karşılıksız
kalmayacağını ümit ederken, çalışkan bilim insanımızın kısa süre içerisinde bu savaşı
sonlandıracak aşıyı bizlerle kavuşturmasını ümit ediyorum. Güzel yaz günleri ile
buluşurken, sezonun sonunda Covid-19’u raflarımızdan uğurlamak dileğiyle!
4 Pharma
Happy 14 May Pharmacy Week!
14 Mayıs Eczacılık Haftası Kutlu Olsun!
RECEP ARSLANTAŞ
COORDINATOR
recep.arslantas@img.com.tr
While the Covid-19 virus epidemic still
continues to harm humanity, our healthcare
professionals continue their services at the
expense of their lives.
We congratulate the 14 May Pharmacy Week
of our pharmacists who are at the forefront of
the war with Covid-19 virus and continue their
uninterrupted services. No matter how much
we thank our pharmacists, who continue their
work in every field from the production of
the drug to the delivery to patients. In our
country, I will not pass without reminding
this service of our pharmacists, who perform
the most important task in distributing masks
to our people. It is a pity that our pharmacists
are among those who died from the Covid-19
virus.
While our scientists strive for the treatment,
they continue their studies by competing
in time to develop the vaccine that can be
effective against Covid-19 virus. We look
forward to having the vaccine that will benefit
humanity as soon as possible.
See you July-August 2020 issue of the Pharma
Turkey magazine.
Covid-19 virüs salgını hala insanlığa zarar
vermeye devam ederken, diğer yandan da sağlık
çalışanlarımız canları pahasına hizmetlerini
devam ettiriyorlar.
Covid-19 virüsüyle savaşta ön cephede yer
alan ve kesintisiz hizmetlerini sürdüren
eczacılarımızın 14 Mayıs Eczacılık Haftasını
tebrik ederiz. İlacın üretiminden hastalara
ulaştırılmasına kadar her alanda çalışmalarını
devam ettiren eczacılarımıza ne kadar teşekkür
etsek az kalır. Ülkemizde, halkımıza maske
dağıtımı konusunda en önemli görevi icra eden
eczacılarımızın bu hizmetini de hatırlatmadan
geçemeyeceğim. Covid-19 virüsünden hayatını
kaybedenleri arasında eczacılarımızın da olması
oldukça üzücü.
Bilim insanlarımız bir yandan tedavi peşinden
koşarken diğer yandan da Covid-19 virüsüne
karşı etkili olabilecek aşının geliştirilmesinde
âdeta zamanla yarışarak çalışmalarını devam
ettirmekteler. İnsanlığa fayda sağlayacak
aşının bir an önce bulunmasını dört gözle
beklemekteyiz.
Pharma Turkey dergisinin Temmuz-Ağustos
2020 sayısında buluşuncaya kadar, esen kalın.
6 Pharma
2 nd International Exhibition for Cosmetics, Beauty, Hair
Private Label, Home Care, Packaging, Ingredients
October 8 - 9 - 10, 2020
ICC - Congress Center, Taksim - Istanbul
www.beauty-istanbul.com
Tel: +90 212 2229060 |
+90 533 4843030 | info@beauty-istanbul.com
Organizer
Export Restriction in Medical, Cosmetic and
Chemical Substances Removed
Medikal, Kozmetik Sektörü ve Kimyevi Maddelerdeki İhracat
Kısıtlaması Kaldırıldı
Adil Pelister, Chairman of Istanbul Chemicals and
Products Exporters’ Association (IKMIB), made a
written assessment regarding the abolition of the
products whose export was registered, forbidden to
be exported and subject to prior authorization with
the amendment published in the Official Gazette
dated May 2, 2020.
In his statement, Pelister said: Some of products such as
“Ethyl Alcohol”, “Cologne”, “Disinfectant”, “Alcohol Wet
Wipes” and “Hydrogen Peroxide” included in the scope
of “Goods Issued for Registration” with the communiqué
published in the Official Gazette on March 18, 2020, were
removed from the list in question, and the regulation
of the export of these products was terminated as of
today. In addition, products of “Ventilator, Ecmo, Oxygen
Concentrator, Ventilation Consumables and Accessories,
Patient circuits (Anesthesia / Ventilator circuit), IV
Cannula, Intubation Tubes, Intensive Care Monitors”,
which had been included in the scope of “Goods to be
Exported with Pre-Permission” with the communiqué
published in the Official Gazette on March 26, 2020,”
have also been removed from the list as of today and
the regulation of binding the exports of these products
with the pre-permission of Turkish Medicines and Medical
Devices Agency has been terminated.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları
Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister,
ihracı kayda bağlı, ihracı yasak ve ön izne bağlı olan
ürünlerin 2 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de
yayınlanan Tebliğ değişikliği ile yürürlükten
kaldırılmasına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.
Pelister açıklamasında şunları kaydetti: “18 Mart 2020
tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile “İhracı
Kayda Bağlanan Mallar” kapsamına alınan “Etil Alkol”,
“Kolonya”, “Dezenfektan”, “Alkollü Islak Mendil” ve
“Hidrojen Peroksit” bugün itibariyle ürünleri bahse konu
listeden çıkartılarak, bu ürünlerin ihracatının kayıt altına
alınması düzenlemesine son verildi. Ayrıca, 26 Mart 2020
tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile “İhracı
Ön İzne Bağlanan Mallar” kapsamına alınan “Ventilatör,
Ecmo, Oksijen Konsantratörü, Ventilasyon Sarfları
ve Aksesuarları, Hasta devreleri (Anestezi/Ventilator
devresi), IV Kanül, Entübasyon Tüpleri, Yoğun Bakım
Monitörleri” ürünleri de bugün itibariyle bahse konu
listeden çıkartılarak, bu ürünlerin ihracatının Türkiye
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun ön iznine bağlanması
düzenlemesine son verildi.
8 Pharma
Thus, the permission for the products in question,
which are allowed to be exported under the condition
of preliminary permit in export, was abolished and our
export was opened. In these difficult days caused by the
pandemic we are passing through, as IKMIB, we first acted
by saying that human health and the needs of our country.
Our manufacturer and exporter companies worked
primarily with a big data to meet the needs of our country
and continue to work. On the other hand, we did not stop
our exports despite all the negativities. In this process,
we have expressed at every opportunity that our exports
should continue without disruption after the needs of
our country. The results of our efforts on all possible
platforms together with our sector representatives are a
very pleasing news and a positive sign for us. We expect
that exports of masks and overalls, the export of which
was recently made on March 4, will be excluded from the
scope of the ban. Our Ministry of Commerce, Ministry of
Health, Turkey Pharmaceuticals and Turkish Medicines
and Medical Devices Agency (TITCK) and thank our Sector
Representative NGOs for the support that clears the
way for our exporters. I hope it will be beneficial to our
industry, especially our country.”
Böylelikle ihracatta ön izin şartı ile ihracatına izin verilen
söz konusu ürünler için artık izin alınması yürürlükten
kaldırılarak ihracatımızın önü açıldı. İçinden geçmekte
olduğumuz pandeminin sebep olduğu bu zor günlerde
İKMİB olarak önce insan sağlığı ve ülkemizin ihtiyaçları
diyerek hareket ettik.
Üretici ve ihracatçı firmalarımız öncelikle ülkemizin
ihtiyaçlarını karşılamak üzere büyük bir öz veri ile
çalıştılar ve çalışmaya devam ediyorlar. Diğer yandan
tüm olumsuzluklara rağmen ihracatımızı durdurmadık.
Bu süreçte ülkemizin ihtiyaçları sonrasında ihracatımızın
da aksamadan devam etmesi gerektiğini her fırsatta
dile getirdik. Sektör temsilcilerimiz ile beraber mümkün
olan tüm platformda yaptığımız girişimlerin sonuç
vermesi bizler için son derece sevindirici bir haber ve
olumlu bir sürece girildiğinin işaretidir. Yakın zamanda
4 Mart tarihinde ihracı ön izne bağlanan maske ve
tulum ihracatının da yasak kapsamından çıkarılmasını
bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığı Türkiye
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ve Sektör Temsilcisi
STK’larımıza ihracatçılarımızın önünü açan destekleri için
teşekkür ederiz. Başta ülkemiz olmak üzere, sektörümüze
hayırlı olmasını dilerim.”
Pharma 9
Challenge Time with Collagen!
Kolajen ile Zamana Meydan Okuyun!
Collagen, which is found in all tissues; primarily bone and
skin, makes the skin look young and smooth. Our body
is mainly made up of proteins, carbohydrates and fats.
Of those, the ones with the most important functions
in our body are proteins; with collagen being the most
abundant of all.
Collagen, is the main protein of bones, skin, blood vessel
walls, tendons and basal membrane. As through it
determines the shape of the tissues, it also plays role in
the formation of metabolic activities.
The cells, which mainly form our organs, exist together
by the help of collagen. Collagen ensures that our bones
are mechanically durable and functional. In addition, it
also provides flexibility and durability to our veins.
Aging and Collagen
As the skin ages, it gradually loses its elasticity, begins to
dry and unwanted wrinkles may appear.
If the question is asked why the skin ages; there are 2
major factors which are known as internal and external.
Our skin can fight against to these factors as long
as it can regenerates itself. For this reason, the
collagens, especially located in our skin, must
be protected. The skin aging process can be
controlled, compare to other organs in our body.
Differences Between Fish Collagen and
Bovine Collagen
Collagen is not a only human specific protein,
therefore it can be synthesized by all the
animals. According to the researches, it is
revealed that fish origin collagens have huge
impact on the skin health while the bovine
origin collagens have an effect on bone and joint
health. Fish collagen peptide, prominent with its
small molecular structure, absorbed faster by
comparison with bovine collagens.
Pro Collagen Mango
Pro Collagen Mango is specially formulated for
skin health by using Mango extract, Rice extract,
Hippophae rhamnoides extract, and Fish Collagen, which
of those effects are scientifically proven.
** In the production of fish collagen, which is the most
effective for the skin, fish that are not contaminated with
heavy metals were preferred.
Codfish meat has durable structure, 100 grams of these
fish includes 20 grams of protein and in total, it is 84
calories. Besides, they are rich in vitamins and minerals.
Başta kemik ve deri olmak üzere tüm dokularda bulunan
Kolajen; cildin genç ve pürüzsüz görünmesini sağlar.
Vücudumuz temel olarak protein, şeker ve yağdan
oluşur. Bunlardan vücudumuzda en önemli işleve sahip
olanlardan biri proteinler olup; proteinler içerisinde en
bol bulunanı ise kolajendir.
Kolajen, kemik, deri, damar duvarı, tendon ve bazal
membranların temel proteinidir. Dokuların şeklini
belirlediği gibi; metabolik olayları organize etmede de rol
alır. Organlarımızı oluşturan hücreler kolajen sayesinde
bir arada durur. Kemiklerimizin mekanik olarak dayanıklı
ve işlevsel olmasını sağlayan kolajen, damarlarımıza da
esneklik ve sağlamlık kazandırır.
Yaşlanma ve Kolajen
Cilt yaşlandığında giderek esnekliğini kaybeder,
kurumaya başlar ve istenmeyen kırışıklıklar ortaya
çıkabilir. Cilt neden yaşlanır diye sorulacak olursa; iç
ve dış olarak iki temel etkenden bahsedebilir. Cildimiz,
kendini yenileyebildiği sürece bu etkenlerle mücadele
edebilir ancak zamanla cildin kendini yenileme
yeteneği azalır. Bu nedenle derimizdeki kolajenler
özellikle korunmalıdır. Diğer organlarımıza göre
cildin yaşlanması kontrol edilebilir.
Balık Kolajeni ve Sığır Kolajeni Arasındaki Fark
Sadece insanlara özgü bir protein olmayan Kolajen,
tüm hayvanlar tarafından sentezlenir. Yapılan
araştırmalara göre, balık kaynaklı kolajenlerin
cilt, sığır kaynaklı kolajenlerin ise kemik ve eklem
sağlığı için daha etkili olduğu ortaya çıkmaktadır.
Molekül yapısı küçüklüğü ile öne çıkan balık kolajen
peptidi, vücudumuzda daha hızlı emilir.
Pro Collagen Mango
Pro Collagen Mango’da etkisi bilimsel çalışmalarla
kanıtlanan Mango ekstresi, Pirinç ekstresi, Kır
iğdesi ekstresi ve Balık kolajeni ile cilt sağlığı için
özel olarak formüle edilmiştir.
**Cilt için en etkili olan balık kolajeninde ise
üretiminde ağır metallerle kirlenmemiş balıklar
tercih edilmiştir.
Morina balığı; eti çok dayanıklı olup; 100 gramı 84
kalori ve 20 gram protein içerir. A vitamini, D vitamini,
B12, Riboflovin ve Folat (Vitamin B-9) açısından zengin
olan morina balığı, COD balığı olarak da bilinir. Ayrıca
selenyum, demir, fosfor, sodyum, iyot ve potasyum
kaynağıdır. Morina balığı; Omega-3 yağ asidi, vitaminler
ve mineraller bakımından oldukça zengindir.
10 Pharma
It contains mainly vitamin A, vitamin D, B12, Riboflovin
and Folate (Vitamin B-9), selenium, iron, phosphorus,
sodium, iodine, potassium and Omega-3 fatty acid.
Cod fish origin collagen hydrolyzate; increases the
moisture of skin, promotes its tightness and elasticity,
helps to reduce of wrinkles and fine lines by providing
smooth skin appereance.
Besides the effects on musculoskeletal system, it also
provides healthy apperance to the nails and hair. Codfish
collagen hydrolyzate is highly effective in removing acne,
wounds and skin blemishes.
On the other side, it mainly helps against collagen
deficiency but also supports the body’s own collagen
production.
As Mango extract contains high levels of vitamin C, it
protects the skin against UV based skin damage, and it
helps to remove the damage from the skin. Mango is rich
in vitamins, minerals and antioxidants; besides that, it
prevents the formation of aging which is created by the
glucose (sugar) on the skin. It plays role in decreasing of
skin blemishes by inhibiting the melanine synthesis.
Vitamin A in Mango increases the collagen production,
and decreases the large pore apperance on the skin,
therefore it provides smoothness and brightness to our
skin.
Hippophae rhamnoides extract , plays role on the acnes,
blemishes, and skin wounds.
It contains contains high antioxidant Goji fruit powder,
rich carotene, zeaxanthin, vitamin C and lycium barbarum
polysaccharides (LBP), which of those have been used for
2000 years in Traditional Chinese Medicine, by the reason
of their rich chemical composition and benefits. Mainly,
Hippophae rhamnoides extract helps to slow down
the aging process, and reduces the cell damage of free
radicals.
Rice Extract is a source of ceramide that can be
determined as a fat molecule. Ceramides, protect the
skin against external factors by creating a protective
layer on the skin surface and between the skin cells. By
trapping the water, it protects moisture balance of the
skin; while preventing the water loss. Rice extract, which
is rich in amino acids, vitamin E and ferulic acid, helps to
increase the moisture even on the sensitive skin type.
Piperin, which have an impact on the enzymes that
regulate metabolism, also increases the absorption of
vitamin C and B6.
By using the Synergene technology, Pro Collagen Mango
is produced to achieve the highest bioavailability and
efficiency; after the each component has been seperately
tested.
As a food supplement and natural collagen drink, Pro
Collagen Mango is ideal for the post-sport use.
*Allergen Warning: This product may include milk,
eggs, shellfish, nuts, wheat, peanuts and soy due to the
production infrastructure.
Morina Balığı kaynaklı kolajen hidrolizat, cildin nemini
artırır, esnekliğini ve sıkılığını destekler, ince çizgi
ve kırışıklık görünümünün azalmasına yardımcı olur.
Eklemler, kas ve iskelet sistemi üzerinde olumlu etkilidir.
Saç ve tırnakların sağlıklı görünümünü sağlarken, akne,
yara ve lekelerin giderilmesinde de etkilidir. Kolajen
eksikliğine karşı yardımcı olur aynı zamanda vücudun
kendi kolajen üretimini destekler, formülü destekleyen
diğer bileşenleri ile yüksek antioksidan etkinlik gösterir.
Mango Ekstresi, yüksek miktarda C vitamini içerdiğinden,
UV kaynaklı cilt hasarlarına karşı cildi koruyarak,
oluşan hasarı gidermeye yardımcıdır. Mango, vitamin,
mineral ve antioksidan bakımından zengin olup; Glikoz
(şeker)’un ciltte yarattığı yaşlılık oluşumunu da engeller.
Melanin sentezini inhibe ederek, cilt lekelenmelerinin
azaltılmasında rol oynar. Mangoda bulunan A vitamini,
kolajen üretimini arttırarak ciltteki ince çizgileri azaltır
ve cilt parlaklığını arttırır. Geniş gözenek görünümün
azalmasına yardımcı olarak, cildin pürüzsüz görünmesini
sağlar.
Kır İğdesi Ekstresi, ciltteki çeşitli lekeler, sivilceler
ve yaralar üzerinde etkilidir. Geleneksel Çin Tıbbında
zengin kimyasal bileşimi ve faydalarından dolayı 2000
yıldır kullanılan, yüksek antioksidan özellikli Goji meyvesi
tozu, zengin karoten, zeaksantin, C vitamini ve lycium
barbarum polisakkaritler (LBP) içerir. Yaşlanma sürecini
yavaşlatmada ve serbest radikallerin hücre hasarını
azalmasında yardımcıdır.
Pirinç Ekstresi, yağ molekülü olarak tanımlanabilen
seramid kaynağıdır. Seramidler, cilt yüzeyinde ve hücre
aralarında koruyucu bir katman oluşturarak cildi dış
etkenlere karşı korur. Suyu hapsederek, cildin su kaybını
önlerken nem dengesini korur. Amino asitler, E vitamini
ve ferulik asitçe de zengin olan pirinç ekstresi hassas
ciltlerde dahi nemi artırmaya yardımcı olur.
Metabolizmayı düzenleyen enzimler üzerinde etkili olan
Piperin, aynı zamanda C ve B6 vitaminlerinin emilimini
artırır. Synergene teknolojisi kullanılan Pro Collagen
Mango, her bir bileşeni ayrı ayrı test edilip, en yüksek
verim ve biyo-yararlanım elde edilecek şekilde üretilir.
Takviye edici gıda olan Pro Collagen Mango, doğal kolajen
içeceği olduğundan yüksek protein içeriği sayesinde spor
sonrası kullanım için de idealdir.
*Alerjen Uyarısı: Ürün, üretim hattı kaynaklı süt, yumurta,
kabuklu deniz ürünleri, sert kabuklu meyveler, buğday,
yer fıstığı ve soya içerebilir.
Pharma 11
Wondering About the “Freezing of the Ovum” Process
“Yumurta Dondurma” İşlemi ile İlgili Merak Edilenler
As the female age progresses, the ovum reserve
decreases and the quality deteriorates. Especially
after the age of 40, this negative impact becomes
evident. Anadolu Health Center Gynecology,
Obstetrics and IVF Specialists Assoc. Dr. Dr. Tayfun
Kutlu and Dr. Ebru Öztürk Öksüz, who stated that
with the advancing age, the risk of genetic problems
increases and pregnancy rates decrease in the
ovaries, answered the curious questions about the
freezing of ovum process.
Who should apply ovum freezing process?
People who are at risk of losing ovarian tissue due to any
disease (cancer and surgical procedure) and treatment
(chemotherapy, radiotherapy, etc.) can freeze their ova
before this treatment and use these ova easily after the
treatment process ends and they can become pregnant.
To whom is the freezing of the ovum the most
recommended?
In addition to the patients who are at risk of losing their
ova due to any disease, the ones we recommend the
most are all women who postponed their pregnancy plan
and started to decrease their ovum reserves. It is because
now our laws also support this treatment. In other words,
all women with an age factor can begin to freeze their
ova, as the ovum reserve begins to decrease. And when
they think about pregnancy, even if their ovaries do not
work anymore, they do not miss the chance of pregnancy
because they have ova that they freeze. There is no
marriage requirement for women to freeze their ova.
When to start the freezing of the ovum?
This process is not a process that requires a very long time.
Treatment begins on the 2nd or 3rd day of menstruation.
Our goal is to stimulate the ova together with hormone
therapy and bring them to a certain number and maturity.
We get the development we want in about 10-11 days
and to collect ova. After the ova are collected, we freeze
our ova of good quality. In short, we can say that the
treatment takes about 14 days.
How long can the ova be stored?
We can legally store ova for 5 years. Then we can extend
it with the approval of the ministry..
Kadın yaşı ilerledikçe yumurta rezervi azalıyor ve
yumurta kalitesi bozuluyor. Özellikle 40 yaş sonrası
yumurtalarda bu olumsuz etkilenme belirginleşiyor.
İlerleyen yaş ile birlikte yumurtalıklarda genetik
problem riskinin arttığını ve gebelik oranlarının
düştüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın
Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanları Doç.
Dr. Tayfun Kutlu ile Dr. Ebru Öztürk Öksüz, yumurta
dondurma işlemi ile ilgili merak edilen soruları
yanıtladı.
Yumurta dondurma işlemi kimlere uygulanmalı?
Herhangi bir hastalık (kanser ve cerrahi işlem) ve tedavi
(kemoterapi, radyoterapi vb) nedeniyle yumurtalık
dokusunu kaybetme riski olan kişiler, bu tedavi öncesinde
yumurtalarını dondurup, tedavi süreci bittikten sonra
rahatlıkla bu yumurtaları kullanıp gebe kalabiliyorlar.
Yumurta dondurma işlemi en çok kimlere öneriliyor?
Herhangi bir hastalık nedeniyle yumurtalarını kaybetme
riski olan hastaların yanı sıra en çok önerdiğimiz kişiler,
gebelik planını erteleyen, yumurta rezervi azalmaya
başlayan tüm kadınlar. Çünkü artık yasalarımız da bu
tedaviyi destekliyor. Yani yumurta rezervi azalmaya
başlayan, yaş faktörü olan tüm kadınlar yumurtalarını
dondurabiliyor. Ve gebelik düşündükleri zaman artık
yumurtalıkları çalışmasa bile dondurdukları yumurtaları
olduğu için gebelik şansını kaçırmıyorlar. Kadınların,
yumurtalarını dondurmaları için evlilik şartı da
bulunmuyor.
Yumurta dondurma işlemine ne zaman başlanmalı?
Bu işlem çok uzun zaman ayrılması gerektiren bir işlem
değil. Tedavi, adetin 2. veya 3. günü başlıyor. Amacımız
hormon tedavisi ile birlikte yumurtaları uyarmak ve onları
belli bir sayı ve olgunluğa ulaştırmak. Yaklaşık 10-11
günde istediğimiz gelişmeyi elde ediyoruz ve yumurta
toplama işlemine geçiyoruz. Yumurtalar toplandıktan
sonra iyi kalitede yumurtalarımızı donduruyoruz. Kısaca
tedavinin yaklaşık 14 gün sürdüğünü söyleyebiliriz.
Yumurta ne kadar süre saklanabiliyor?
Yasal olarak 5 yıl yumurtaları saklayabiliriz. Sonrasında
da bakanlık onayı ile uzatabiliyoruz.
12 Pharma
Happy Pharmacy Day to All Our Pharmacists,
Who Are The Unchangeable and Indispensable
Veteran Guards of the Health Fortress!
Sağlık Kalesinin Değişmez ve Vazgeçilmez
Emektar Muhafızları Olan Tüm Eczacılarımızın
Eczacılık Günü Kutlu Olsun!
14 Pharma
It is celebrated as “Pharmacy Day” every year in our
country on May 14, when academic pharmacy education
begins. The history of the pharmaceutical industry,
which is one of the important stakeholders of achieving
a healthy life and maintaining a healthy life, is almost
as old as human history. Pharmacy is one of the leading
professional groups that are recognized not only in our
country but also all over the world. Our pharmacists are
focusing on human health and, accordingly, public health.
We understand the value of our pharmacists once again
and continue to witness the magnitude of their roles in
public health, especially in this difficult process in which
we continue our fight against the Covid-19 outbreak.
Akademik eczacılık eğitiminin başladığı 14 Mayıs günü,
ülkemizde her yıl “Eczacılık Günü” olarak kutlanıyor.
Sağlıklı yaşama kavuşmak ve sağlıklı yaşamı sürdürmek
konusunun önemli paydaşlarından biri olan eczacılık
sektörünün tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eskiye
dayanıyor. Eczacılık, sadece ülkemizde değil tüm dünyada
önemi kabul görmüş meslek gruplarının başında geliyor.
Eczacılarımız, ilk başta insan sağlığını ve buna bağlı olarak
da toplum sağlığını merkeze alıyorlar. Özellikle Covid-19
salgını ile mücadelemizi sürdürdüğümüz bu zor süreçte
eczacılarımızın değerini bir kez daha anlıyor, toplum
sağlığındaki rollerinin büyüklüğüne yakından tanıklık
etmeyi sürdürüyoruz.
Pharma 15
Astrazeneca Collaborates with UNICEF as part of the
Youth Health Program It Runs Worldwide
Astrazeneca, Dünya Genelinde Yürüttüğü Genç Sağlığı
Programı Kapsamında UNICEF’le İş Birliği Kuruyor
AstraZeneca and UNICEF are launching a global
collaboration to raise awareness amongst 5 million
young people in the next 6 years.
With the Youth Health Program, AstraZeneca is launching
a worldwide collaboration with UNICEF and other
business partners to raise awareness of the risks and
effects of non-infectious diseases in young people. With
the program, which is planned to reach more than five
million young people in the next six years, it is aimed to
train 1000 young people. AstraZeneca will increase the
amount of fund more than triple to the Youth Health
Program by 2025 within the scope of this cooperation.
The World Health Organization (WHO) states that noninfectious
diseases are the number one cause of death
worldwide, and underlines that 70 percent of early
deaths from these are related to behavior and habits
that first appeared in adolescence. Likewise, according
to the report published by the World Economic Forum, it
predicts that non-infectious diseases will influence to the
world economy by more than 47 trillion dollars due to the
loss of work force until 2030.
Pascal Soriot, CEO of AstraZeneca, said “We believe that
young people have the power to reduce the burden
caused by the diseases we face worldwide. Working
to improve the health of the community and future
generations is one of the most important steps in building
strong health systems”.
Gary Stahl, Director of Private Fundraising and
Partnership for UNICEF, said “As UNICEF, I am happy to
join a community of business partners focused on this
area, with the support of AstraZeneca, to draw attention
to the number one non-infectious disease. In order to
promote healthy habits, we have a lot to do to convey the
right message through the right connections”.
AstraZeneca ve UNICEF, önümüzdeki 6 yılda 5 milyon
gençte farkındalık oluşturmak için küresel bir iş birliği
başlatıyor.
AstraZeneca, Genç Sağlığı Programı’yla gençlerde
bulaşıcı olmayan hastalıkların riskleri ve etkilerine yönelik
farkındalık yaratmak için UNICEF ve diğer iş ortaklarıyla
çalışmak üzere dünya çapında bir iş birliği başlatıyor.
Önümüzdeki altı yılda beş milyondan fazla gence ulaşması
planlanan programla 1000 gencin eğitilmesi hedefleniyor.
AstraZeneca, bu iş birliği kapsamında Genç Sağlığı
Programı’na 2025 yılına kadar sağlayacağı fon miktarını
üç katından fazla artıracak.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bulaşıcı olmayan hastalıkların
dünya çapında bir numaralı ölüm sebebi olduğunu
belirtiyor ve bunlardan kaynaklı erken ölümlerin yüzde
70’inin ilk olarak ergenlikte ortaya çıkan davranış ve
alışkanlıklarla alakalı olduğunun altını çiziyor. Aynı
şekilde Dünya Ekonomik Forumu, yayınladığı rapora göre
bulaşıcı olmayan hastalıkların 2030’a kadar, iş gücü kaybı
nedeniyle dünya ekonomisine 47 trilyon dolardan fazla
etkisi olacağını öngörüyor.
AstraZeneca CEO’su Pascal Soriot, konuyla ilgili şunları
söyledi: “Gençlerin, bugün tüm dünyada karşılaştığımız
hastalıkların oluşturduğu yükü azaltacak güce sahip
olduğuna inanıyoruz. Toplumun ve gelecek nesillerin
sağlığını iyileştirmek için çalışmak, güçlü sağlık
sistemlerini oluşturmanın en önemli adımlarından birisi.”
UNICEF Özel Bağış Toplama ve İş Ortaklığı Direktörü
Gary Stahl da “UNICEF olarak şu anda bir numaralı ölüm
sebebi olan bulaşıcı olmayan hastalıklara dikkat çekmek
için, AstraZeneca’nın desteğiyle bu alana odaklanmış iş
ortaklarından oluşan bir topluluğa katıldığımız için çok
mutluyum. Sağlıklı alışkanlıkları teşvik etmek amacıyla,
doğru bağlantılar aracılığıyla doğru mesajı iletmek için
yapmamız gereken çok şey var” dedi.
16 Pharma
24 - 25 March 2021 | Riyadh, Saudi Arabia
Your regional partner for innovation & networking in pharma
The ONLY event in the region dedicated
to pharmaceutical manufacturing
Connecting local, regional and international professionals from across the
entire pharma supply chain, from ingredients to finished product distribution,
the event is your partner in accessing the Middle East & Africa pharma
market through a cost-effective platform.
3,800+
attendees
4,669
sqm
5 events
in 1 location
2 days
of business, learning &
networking opportunities
Book your stand at: gotocphi.com/m21
For more information contact:
salesoperations@informa.com or visit: gotocphi.com/m21
COVID-19: Boehringer Ingelheim Steps up Effort
with Global Support Program
Boehringer Ingelheim, “Global Destek Programı” ile
COVID-19 Mücadelesindeki Çabalarını Artırıyor
EUR 580,000 relief fund made available for Making
More Health communities and social entrepreneurs
in India and Kenya.
Boehringer Ingelheim has significantly stepped up its
support to the fight against Covid-19. A Global Support
Program has been set up to bring more financial
relief, protective materials and medicine donations to
healthcare institutions and communities in need around
the world.
“As a pharmaceuticals company, we feel a strong
commitment to offer our help to patients, and to those
who help them”, said Hubertus von Baumbach, Chairman
of the Board of Managing Directors. “Many of our
employees want to participate in the program: we offer
support through donations and paid-leave volunteering,
engage in significant scientific projects and bring relief
to communities in developing regions in Kenya and
India, with whom we have a decade-long relationship. All
this, plus the drive that I see with colleagues to ensure
continued production of medicines, is dedicated to the
many, many people who suffer from COVID-19. Our
thoughts are with them and their loved ones.”
Boehringer Ingelheim initially started a EUR 1 million
donations program in January for affected regions in
China. With the Corona virus spreading to become a
global pandemic, efforts to provide relief and scientific
support grew strongly these past few weeks. This
ultimately resulted in a Global Support Program with four
focus areas:
Boehringer Ingelheim COVID-19 mücadelesindeki
çabalarını artırıyor. Dünya çapında ihtiyacı olan sağlık
kurumlarına ve topluluklara daha fazla finansal yardım,
koruyucu malzeme ve ilaç bağışı ulaştırmak amacıyla
bir Global Destek Programı oluşturdu. Bu program
ile yerel yardım amaçlı global destek fonu 5,8 milyon
Euro’ya yükseldi.
COVID-19 mücadelesine verdiği desteği büyük ölçüde
artıran araştırma odaklı ilaç şirketi Boehringer
Ingelheim; dünya çapında ihtiyacı olan sağlık kurumlarına
ve topluluklara daha fazla finansal yardım, koruyucu
malzeme ve ilaç bağışı ulaştırmak amacıyla bir Global
Destek Programı oluşturdu.
İnsan ve hayvan sağlığını ve yaşam kalitesini geliştirme
hedefiyle faaliyetlerini sürdüren araştırma odaklı bir
ilaç şirketi olarak, hastalara ve hastaların bakımlarını
üstlenen kişilere yardım eli uzatmaya çok önem
verdiklerini vurgulayan Boehringer Ingelheim Yönetim
Kurulu Başkanı Hubertus von Baumbach, “Pek çok
çalışanımız Global Destek Programı’na katılmak istiyor.
Biz de gönüllü çalışmalara katılmak isteyenlere ücretli
izin imkanı tanıyoruz.
Program kapsamında; bağış gibi önemli destekler
sunuyor, bilimsel projelerde yer alıyor, 10 yıldır ilişkimiz
olan Kenya ve Hindistan’ın gelişen bölgelerindeki
topluluklara yardım götürüyoruz. Bunların yanı sıra ilaç
üretimimizin sürdürülmesini sağlamak için özveriyle
görev yapan çalışma arkadaşlarımızda gördüğüm
motivasyon da Covid-19 hastalığından mustarip sayısız
insana adanmıştır. Hastalara ve sevdiklerine en iyi
dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
Boehringer Ingelheim, ilk olarak Ocak ayında Çin’in
hastalıktan en çok etkilenen bölgeleri için 1 milyon Euro
tutarında bir bağış programı başlatmıştı. Koronavirüsün
tüm dünyaya yayılarak bir pandemiye dönüşmesiyle
birlikte yardım ve bilimsel destek sağlama çabaları da
ciddi bir artış gösterdi. COVID-19 dolayısıyla oluşturulan
Global Destek Programı, dört ana alana odaklanıyor:
1. Maddi Bağışlar için 5,8 milyon Euro
Boehringer Ingelheim, faaliyet gösterdiği ülkelerdeki yerel
acil ihtiyaçlara katkıda bulunmak amacıyla maddi ve ayni
bağışlar için 5,8 milyon Euro tahsis etti. Bu kapsamda;
koruyucu maske, dezenfektan, solunum cihazı ve ilaç gibi
malzeme desteği sağlıyor.
18 Pharma
1. Donations
Boehringer Ingelheim has made available EUR 5.8 million
for financial and in-kind donations for local emergency
aid across its markets. This includes, for example,
protective masks, disinfectants, inhalers and medicines.
The company is also working with local organizations that
use financial and medicine donations to organize help for
patients in their communities.
2. Research for COVID-19 Therapies
Since January, a growing team of currently more than
100 highly engaged Boehringer Ingelheim scientists
from all areas of research and development (R&D)
have contributed to projects aimed at finding potential
treatment solutions for COVID-19. “All of us are thinking
about how we can find new ways to tackle this virus. This
has led to a broad program pursuing many approaches
in parallel”, says Dr Cyrille Kuhn, Executive Director
Research, who leads Boehringer Ingelheim’s COVID-19
efforts since January.
Moreover, an increasing number of collaboration partners
and service providers is bolstering the team’s efforts. Most
of the projects are part of larger collaborative efforts with
academia, biotech and other pharma companies. Among
them is the IMI CARE Consortium, to which Boehringer
Ingelheim will be committing in excess of 11,000 work
hours in R&D. The company also joined the Bill & Melinda
Gates Foundation COVID-19 Therapeutic Accelerator.
In addition, Boehringer Ingelheim supports scientists
worldwide with its open innovation portal opnMe.com,
which offers 6 anti-viral compounds out of 43 high quality
pharmacological tool compounds at no cost for testing of
research hypotheses.
As this work evolves, the company will commit further
experts from multiple disciplines, as well as increased lab
capacity.
3. Volunteering
In many communities, helping hands from volunteers,
for example with a medical or nursing background, are
urgently needed. Boehringer Ingelheim offers all of its
50.000 employees the opportunity to take up to 10 days
of paid leave to join approved external organizations as
a volunteer to bring COVID-19 relief. Employees who are
unable to perform their work on-site or from home, are
given the opportunity to volunteer for longer while paid
their regular salaries, until they can resume their work.
4. Making More Health relief fund
An EUR 580,000 relief fund has been launched to support
the global Making More Health (MMH) network of
social entrepreneurs in Kenya and India, as well as the
communities in which they live and work.
Ayrıca faaliyet gösterdikleri mevcut ülkelerdeki hastalara
yardım etmek için maddi ve ilaç bağışlarından yararlanan
yerel kuruluşlarla da birlikte çalışıyor.
2.51 bin çalışanına gönüllü çalışma desteği
Özellikle tıp veya hemşirelik eğitimi almış gönüllülerin
yardımına acil ihtiyaç duyulduğu bu salgında; Boehringer
Ingelheim, COVID-19 konusunda yardım götürmek için
onaylanmış dış kuruluşlara katılıp gönüllü görev almak
isteyen 51 bin çalışanına 10 güne kadar ücretli izin imkanı
tanıyor. İşlerini görev yerlerinde veya evde yapamayan
çalışanlara ise yeniden işbaşı yapana kadar daha uzun
süre gönüllü olma fırsatı sunarken bu sırada normal
maaşlarını almalarını da taahhüt ediyor.
3. COVID-19 tedavisi için araştırma çalışmaları hız
kesmeden devam ediyor
Boehringer Ingelheim tarafından, Araştırma – Geliştirme
alanında çalışan 100’den fazla bilim insanı ile oluşturulan
ve giderek büyüyen Ar-Ge ekibi, Ocak ayından itibaren
COVID-19 için potansiyel tedavi çözümleri bulmayı
amaçlayan projelere katkıda bulunmayı sürdürüyor.
Giderek artan iş ortağı sayısı sayesinde ekibin çabalarının
arttığını belirten ve COVID-19 sürecine liderlik eden
Araştırma Direktörü Dr. Cyrille Kuhn, “Hepimiz bu
virüsle mücadele için nasıl yeni yollar bulabileceğimizi
düşünüyoruz. Bu araştırmalar sonucunda pek çok
yaklaşımı paralel olarak takip eden geniş bir program
ortaya çıktı.
Projelerin çoğu, akademisyenler, biyoteknoloji ve diğer
ilaç şirketleri ile daha geniş iş birlikleri kapsamında
yürütülüyor. Boehringer Ingelheim, bunlar arasında yer
alan IMI CARE Konsorsiyumuna 11 bin saatten fazla Ar-
Ge çalışması taahhüdünde bulundu” dedi.
Boehringer Ingelheim tüm bu çalışmalara ek olarak,
“Bill & Melinda Gates Foundation COVID-19 Therapeutic
Accelerator” (Bill ve Melinda Gates Vakfı COVID-19 Tedavi
Hızlandırıcı) programına da katıldı. Bu çalışma evrildikçe
şirket de çeşitli disiplinlerden daha fazla uzmanla ve
artırılmış laboratuvar kapasitesiyle tedavi arayışına
katkıda bulunmaya devam edecek.
4. Making More Health (Daha Fazla Sağlık) Yardım Fonu
Boehringer Ingelheim “Daha Fazla Sağlık” (Making More
Health) inisiyatifi kapsamında, Kenya ve Hindistan’daki
sosyal girişimcilerin içinde yaşadıkları ve çalıştıkları
topluluklarda COVID-19 yayılım riskini azaltmaya yönelik
girişimleri desteklemek amacıyla 580 Bin Euro tutarında
bir yardım fonu oluşturuldu.
Fon, sosyal işletmelerin ve faaliyetlerinin daha düşük
ekonomik aktivite döneminde sürdürülmesine yardımcı
olmanın yanı sıra salgının yayılma riskini azaltmaya
yönelik sosyal girişim fikirlerine yatırım yapacak.
Pharma 19
The fund will help social enterprises and their activities to
sustain a longer period of low economic activity and will
invest in social entrepreneurial ideas that can help reduce
the risk of the Corona virus spreading.
“Especially in times like these Social Entrepreneurs around
the world are well placed to leverage their proximity to
those in needs”, said Jean Scheftsik de Szolnok, member
of the Board of Managing Directors and one of the
founders of the MMH movement. “MMH communities
such as self-help groups in India or people suffering from
albinism in Kenya, have started to produce soap and at
the same time education programs on hygiene awareness
in their neighborhoods.” Over the past years more than
750 students at the MMH school and some 1,000 families
in farmer cooperatives have been trained in hygiene and
soap production in Kenya and India.
Boehringer Ingelheim is committed to the global
community and to the well-being of people and animals.
As a research-driven company, it started its support
activities in January and will continue to do what it can
to deliver a meaningful contribution in the fight against
COVID-19. The company continues to support healthcare
systems by reliably supplying drugs and through our
research.
More information on the various COVID-19 initiatives
under the Global Support Program are available under:
https://www.boehringer-ingelheim.com/covid-19
Dünyadaki sosyal girişimcilerin özellikle bu zor zamanlarda
ihtiyaç sahiplerine destek olduğunu belirten Yönetim
Kurulu üyesi ve MMH hareketinin kurucularından Jean
Scheftsik de Szolnok, “Hindistan’da kendi toplumlarına
yardım eden gruplar veya Kenya’daki albino hastaları
gibi Making More Health toplulukları, sabun üretmeye
ve ayrıca kendi muhitlerinde hijyen bilinci konusunda
eğitimler vermeye başladılar. Geçtiğimiz yıllarda Kenya
ve Hindistan’daki MMH okulundan 750’yi aşkın öğrenciye
ve çiftçi kooperatiflerinden yaklaşık bin aileye hijyen ve
sabun üretimi konusunda eğitim verildi” dedi.
Küresel topluluklar ile insanlar ve hayvanların refahına
odaklı faaliyetlerine devam eden Boehringer Ingelheim;
Ocak ayında başlattığı destek çalışmalarına, COVID-19
ile mücadeleye anlamlı bir katkı sağlamak için mümkün
olan her şeyi yaparak devam ediyor. Şirket, güvenilir ilaç
tedariki ve araştırmaları aracılığıyla sağlık sistemlerini
desteklemeyi sürdürüyor.
Global Destek Programı kapsamındaki çeşitli COVID -19
girişimleri hakkında daha fazla bilgi için: https://www.
boehringer-ingelheim.com/covid-19.
20 Pharma
Yaratıcılıkla
gelen değerler
Ne kadar teşekkür
etsek az!
Sağlıklı yarınlar için el birliğiyle çalıştığımız bu zor
günlerde, bizleri bir gün olsun yalnız bırakmayan ve
MPR-TR-100243
daha fazla sağlık için var güçleriyle çalışan
eczacılarımızın 14 Mayıs Eczacılar Günü'nü
gönülden kutlarız. Sizlerle gurur duyuyoruz.
İyi ki varsınız.
www.boehringer-ingelheim.com.tr
ABCD
Professor Dr. Nurhayat Yıldırım:
“Asthma Patients Should Always Use Their Medicines
Regularly, Including Epidemic Times”
Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım: “Astım Hastaları, Salgın Dönemleri
de Dahil, İlaçlarını Her Zaman Düzenli Kullanmalı”
Chest Disease Specialist Professor
Dr. Nurhayat Yıldırım, who made a
statement within the scope of
the World Asthma Day, which is
determined as the first Tuesday
of May every year with the
decision of the World Health
Organization, said, “Asthma is a
chronic but manageable disease.
It is very important for
patients to receive
their treatments regularly in
order to maintain their living
standards in the best possible
way.”
Determined by the World
Health Organization with
context of World Asthma Day
in order to draw attention to
the asthma disease and to raise
awareness in society, online press
meeting took place in Turkey on May 5,
2020 on Tuesday with the contribution of GSK Turkey.
Sharing important information about asthma at the press
conference, Professor Dr. Nurhayat Yıldırım stated that
it is very important for patients to use their medicines
regularly and emphasized that compliance to treatment
is the key point in asthma.
Stating that patients suffer from shortness of breath,
cough, wheezing and feeling of pressure in the chest
during asthma attacks, Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım shared
that the disease is a chronic disease that requires longterm
regular treatment.
Underlining that people with chronic diseases are going
through a process that should be more cautious, Dr.
Nurhayat Yıldırım said, “It is very important that patients
comply with the treatment.
Frequent relapses of the episodes lead to a decrease in
patients’ lung capacity and premature aging of the lungs.
Patients’ taking their medications regularly without
disruption will minimize the attacks.”
Dünya Sağlık Örgütü’nün aldığı kararla her yıl mayıs
ayının ilk salı günü olarak belirlenen Dünya Astım
Günü kapsamında açıklama yapan Göğüs Hastalıkları
Uzmanı Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, “Astım kronik
ancak yönetilebilir bir hastalık. Hastaların yaşam
standartlarını en iyi şekilde devam ettirebilmeleri için
tedavilerini düzenli olarak almaları çok önemli”dedi.
Astım hastalığına dikkat çekmek ve toplumu
bilinçlendirmek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından
belirlenen Dünya Astım Günü kapsamında, GSK
Türkiye’nin katkılarıyla 5 Mayıs 2020 Salı günü online
basın buluşması gerçekleşti.
Basın toplantısında astım hastalığı ile ilgili önemli
bilgiler paylaşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, hastaların ilaçlarını
düzenli olarak kullanmalarının çok önemli olduğunu
belirterek tedaviye uyum sürecinin astım hastalığında
kilit nokta olduğunu vurguladı.
Astım ataklarında hastaların nefes darlığı, öksürük, hırıltılı
soluk alıp verme ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar
yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, hastalığın
uzun süreli düzenli tedavi gerektiren kronik bir hastalık
olduğunu paylaştı. Kronik hastalıklara sahip kişilerin çok
daha tedbirli olması gereken bir süreçten geçildiğinin
altını çizen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, “Hastaların
tedaviye uyumlu olmaları çok önemli. Atakların sık
tekrarlaması hastaların akciğer kapasitesinde azalma
olmasına ve akciğerlerin erken yaşlanmasına neden
oluyor. Hastaların ilaçlarını aksatmadan düzenli olarak
almaları atakları en aza indirecektir.” dedi.
22 Pharma
“Asthma Patients Should Never Go Out Unless They
are Obliged”
Pointing out that the patients should stay in their homes
as much as possible and comply with social isolation
during the pandemic, which the whole world experiences,
Dr. Nurhayat Yıldırım made the following suggestions;
• Asthma patients should use their medication regularly
as their doctor recommends.
• If they feel a deterioration in asthma control, they
should definitely contact their doctor or the health
communication lines provided by the Ministry of Health.
• If you need to go to the hospital, you should wear a
mask.
• People who cannot go to the hospital alone go to the
hospital with only one companion.
• Do not spend too much time in the waiting room while
you are there during the appointment time.
• Carry hand sanitizer in the bag.
• Whenever possible, do not touch the handrails and the
seats and chairs in the hospital.
• Remove the mask when you come home. Put it in the
bag and throw it in the trash without touching the back
and front face of the mask.
• Clothing should be washed for at least 25 minutes at a
high degree.
“Astım Hastaları Mecbur Olmadıkça Evlerinden
Çıkmasın”
Tüm dünyanın yaşadığı pandemi sürecinde hastaların
mümkün olduğunca evlerinde kalması, sosyal izolasyona
uyması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım
şu önerilerde bulundu;
• Astım hastaları doktorlarının önerdiği şekilde ilaçlarını
düzenli kullansın
• Astım kontrolünde bir bozulma hissederlerse mutlaka
doktoruyla veya Sağlık Bakanlığı’nın ilettiği sağlık iletişim
hatlarıyla irtibata geçsin.
• Hastaneye gidilmesi gerekiyorsa maske mutlaka
takılsın.
• Hastaneye yalnız gidemeyen kişiler tek refakatçi ile
hastaneye gitsin.
• Randevu saatinde orada olunup bekleme odasında çok
fazla vakit geçirilmesin.
• Çantada el dezenfektanı taşınsın.
• Mümkün olduğunda trabzanlara, hastanedeki koltuk ve
sandalyelere dokunulmasın.
• Eve gelince maske çıkarılsın. Maskenin arka ve ön
yüzüne dokunmadan torbaya konulup çöpe atılsın.
• Kıyafetler mutlaka yüksek derecede en az 25 dakika
yıkansın.
Pharma 23
Novartis Pharmaceuticals Won
“Best Employer” Award for the Fifth Time
Novartis İlaç 5. Kez Üst Üste “Türkiye’nin En İyi İşvereni” Seçildi
Novartis Pharmaceuticals takes attention with its
notable investments in human resources in Turkey
and added new awards to their portfolio. Novartis
Pharma was awarded as one of the best
employers in Turkey by the results of
“2020 Turkey’s Best Workplaces” research
organized by Great Place to Work. In
addition to the fifth consecutive award,
Novartis Pharmaceuticals received special
awards such as “EVP (Employee Value
Proposition)”, “5th Year Special Award”
and “Best Workplaces for Women Special
Award” as well.
Novartis Group Turkey
Human Resources Director
Dr. Senay Kızılkaya
indicated how proud
they are as they become
Turkey’s one of the Great
Place to Work companies
and added; “Employee
engagement
and
experience is our primary
focus. Our employees are our greatest asset and priority.
Employee opinion and feedbacks are valuable to us on our
culture journey of becoming an inspiring place to work.
We support our employees with structured programs
on their career journey. We try to create an inclusive
culture which allows associates to be their best self at
work. Additionally, we implement diversity and inclusion
initiatives such as flexible working options, strong speakup
and recognition culture. These awards inspire us to do
even better.”
Novartis Pharmaceuticals Turkey General Manager Dr.
Avinash Potnis stated that he was proud of Novartis
Pharma Turkey being The Great Place to Work for 5
consecutive years, “We owe our success to our associates
and their engagement. The ‘Inspirational, Curious and
Unboss’ culture is the foundation of our organization”.
Novartis was awarded #1 position across the industries
as The Great Place to Work for Women. Dr. Potnis said,
“This was the recognition of our commitment to gender
diversity, work life balance and our investment in women
leadership.”
Türkiye’de uzun yıllardır hizmet veren ve yatırımlarıyla
ilaç sektörünün önde gelen firması olan Novartis
İlaç Türkiye, kurum kültürü oluşturulması alanında
araştırma ve danışmanlık hizmetleri sunan
Great Place to Work tarafından düzenlenen
“2020 Türkiye’nin En İyi İşverenleri”
araştırmasında “En İyi İşveren” ödülünün
sahibi oldu. 5. kez üst üste “Türkiye’nin En
İyi İşvereni” seçilen Novartis İlaç, bu yıl
aynı zamanda özel ödül kategorisinde “EVP
(İşveren Markası ödülü)”, “5. Yıl Özel Ödülü”
ve “Kadın Çalışanlar için En İyi İş Yeri 1.lik
Özel Ödülü”ne layık görüldü.
Türkiye’nin beğenilen şirketleri arasında yer almaktan
dolayı çok mutlu ve gururlu olduklarını belirten Novartis
Grup Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Dr. Senay
Kızılkaya, “Çalışanlarımız her zaman bizim en büyük
değerimiz ve önceliğimiz. Kalıcı başarının temelinde
mutlu ve huzurlu çalışanlar olduğunu biliyoruz. Novartis
İlaç olarak, çalışanlarımızın katkıları ve yıllardır
sürdürdüğümüz insan kaynakları uygulamalarımızla
güçlü bir Novartis kültürü yarattık. Bu kültürün devamı
için çalışanlarımızın görüşleri ve geri bildirimleri bizim
için çok kıymetli. Yeni insan kaynakları uygulamaları
hayata geçirirken onların görüşlerini mutlaka dikkate
alıyoruz. Çalışanlarımıza sürekli gelişim fırsatı sunuyoruz.
Kariyer yolculuklarında yapılandırılmış programlarla
onları destekliyor; esnek çalışma modelleri, güçlü bir
çift yönlü iletişim ve takdir kültürü gibi alanlarda çeşitli
uygulamalarla çalışan bağlılığını artırmayı hedefliyoruz.
Aldığımız ödüller bizlere daha iyi işler yapmak için ilham
veriyor.’’ dedi.
Novartis İlaç Türkiye Genel Müdürü Dr. Avinash Potnis,
Novartis İlaç olarak 5 yıl boyunca “Türkiye’nin En İyi
İşvereni” olmaktan gurur duyduklarını ifade ederek
sözlerine şöyle devam etti; “Başarımızı çalışanlarımıza
ve yarattığımız kültürü sahiplenmelerine borçluyuz.
İlham veren, meraklı ve yetkin kültürümüz başarımızın
temelini oluşturuyor.” Novartis İlaç, “Kadın Çalışanlar
için En İyi İş Yeri” olarak sektörde 1. sırada yer aldı. Dr.
Potnis, “Aldığımız bu ödül, cinsiyet ayrımı yapmaksızın iş
ve özel hayat entegrasyonuna ve kadın liderliği alanlarına
yaptığımız yatırımların en büyük göstergesidir” dedi.
24 Pharma
“Life and property safety”
In the Pharmaceutical Industry During Pandemic
Pandemi Mesaisindeki İlaç Endüstrisinde
“Can ve Mal Güvenliği”
The Global Covid-19 Outbreak threatened public
health, while limiting daily life, creating intense
overtime effects on some sectors. Hospitals in the
healthcare sector and facilities in the pharmaceutical
industry are the leading sectors in overtime. The
benefits of security systems that protect life and
property safety for uninterrupted operation to
production continuity of these facilities stood out.
As required distance measure against the Covid-19
epidemic, which affects the whole world, in some sectors,
while the facilities, whose production was stopped by
sending their staff home, some sectors such as hospitals,
pharmaceuticals, food, textiles that have increased
service requirements have become busy overtime. In
the event of a possible risk, the easiest way to prevent
production losses is to keep security systems running
without interruption. Because a possible threat to be
detected late results in loss of time and production even
with the slightest effect.
We asked Kadir Yılmaz, Electrical and Electronics
Maintenance Technician, Pharmaceutical Factory,
Abdi Ibrahim, one of the leading companies in Turkey,
measures taken concerning the safety of life and property
in the facility. Yılmaz said, “We also use high technology
in production lines. We try to select proven products that
follow technology closely as much as possible. We also
paid attention to these while choosing the fire detection
system.” He emphasized the priority of quality.
Stating that they are satisfied with the expansionable
structure of the Fire Detection Systems, Kadir Yılmaz
said, “The most important thing for us is that the system
is modular since we are constantly in investment. When
Küresel Covid-19 Salgını, toplum sağlığını tehdit ederek
günlük hayatı kısıtlarken bazı sektörlere yoğun mesai
etkisi yarattı. Yoğun mesaideki sektörlerin başında
sağlık sektöründeki hastaneler ve ilaç endüstrisindeki
tesisler geliyor. Bu tesislerde, can ve mal güvenliğini
koruyan güvenlik sistemlerinin kesintisiz çalışmasının
üretim sürekliliğine faydası ön plana çıktı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 Salgına karşı
mesafe önlemi gereği; kimi sektörlerde personeli eve
gönderilerek üretimi durdurulan tesisler görülürken,
hizmet gerekliliği artan hastane, ilaç, gıda, tekstil gibi
sektörler yoğun mesai yapar hale geldi. Olası bir risk
anında, üretim kayıplarını önlemenin en kolay yolu
ise güvenlik sistemlerinin kesintisiz çalışmaya devam
etmesidir. Çünkü geç fark edilecek olası bir tehdit, en hafif
etkisiyle bile zaman ve üretim kaybı ile sonuçlanmaktadır.
Türkiye’nin önde gelen firmalarından Abdi İbrahim İlaç
Fabrikası’nın Elektrik Elektronik Bakım Baş Teknisyeni
Kadir Yılmaz’a tesislerinde can ve mal güvenliğine dair
aldıkları önlemleri sorduk. Yılmaz, “Üretim hatlarında
da yüksek teknoloji kullanıyoruz. Mümkün mertebe
teknolojiyi yakından takip eden kendini kanıtlamış ürünleri
seçmeye çalışıyoruz. Yangın algılama sistemini seçerken
de bunlara dikkat ettik” sözleriyle kalitenin önceliğini
vurguladı.
Yangın Algılama Sistemlerinin genişlemeye elverişli
yapısından memnun olduklarını aktaran Kadir Bey,
“Sürekli yatırım halinde olduğumuz için bizim için en
önemlisi sisteminin modüler olması.
26 Pharma
I started working at Abdi Ibrahim, there were not all the
current parts of the factory. It is very important that we
can create new loops by adding new cards to the system
because we are constantly growing and progressing.
With the addition of new areas, it was very easy for new
scenarios to come into play.” Mentioning that they can
easily control the alarms that can come from anywhere
at any time in the wide area of the factories without
delay, Kadir Yılmaz said, “Our system is so sensitive that if
there is the slightest change, we immediately receive an
alarm. We have many buildings in this campus. We have
our R&D Center, Technology Center and Biotechnology
Facility, all of which are interconnected by the tunnel.
We have buildings that are still under investment. We
see it all from the Fireworks screen. The area can be
large and there are multiple detectors in the area. The
system encloses the alarm in a red frame in any region. By
clicking we can go down to the detector size. This is very
advantageous for us. In this way, we reach faster, and we
can solve it more quickly.” Kadir Yılmaz said, “Abdi Ibrahim
is the locomotive of the pharmaceutical industry and our
facilities are architecturally awarded. It is not an easy
task to bring such a facility to the country. Therefore, the
importance of fire detection and extinguishing systems is
very important for us, because it is not a job to neglect.
Therefore, we must put the best here, we must protect
these facilities. For this reason, we decided to EEC.” and
explained the reason for working with the same company
for 18 years. Approaching its 40th year in expertise, EEC
continues to offer the “right solution” to the usual care
and urgent needs of its customers working with devotion
such as hospital, medicine, textile, energy, telecom, food
and banking sectors with its team that takes care of all
hygiene and distance measures.
Ben Abdi İbrahim’de çalışmaya başladığımda fabrikanın
şu anki bölümlerinin tamamı yoktu. Sürekli büyüyerek
ilerlediğimiz için sisteme yeni kartlar ekleyerek, yeni
looplar yaratabilmemiz çok önemli. Yeni alanların
eklenmesiyle beraber yeni senaryoların devreye girmesi
çok kolay oldu” sözleriyle devam etti.
Fabrikaların geniş alanında her an her yerden gelebilen
alarmları vakit kaybetmeden çok kolay kontrol altına
aldıklarına değinen Kadir Bey, “Sistemimiz o kadar hassas
ki en ufak bir değişiklik olsa bize anında alarm düşüyor. Bu
yerleşkemizde birçok binamız var. Hepsi tünelle birbirine
bağlı olan Ar- Ge Merkezimiz, Teknolojistik Merkezi ve
Biyoteknoloji Tesisimiz var. Hala yatırım aşamasında olan
binalarımız var. Bunların hepsini Fireworks ekranından
görüyoruz. Alan geniş olabiliyor ve alanda birden çok
dedektör de oluyor. Hangi bölgede alarm varsa sistem
orayı kırmızı çerçeve içine alıyor. Biz tıklayarak dedektör
boyutuna kadar inebiliyoruz. Bu bizim için çok avantajlı.
Bu sayede de daha çabuk ulaşıyoruz, daha çabuk
çözebiliyoruz” dedi.
Kadir Yılmaz, “Abdi İbrahim ilaç sektörünün lokomotifidir
ve tesislerimiz mimari açıdan ödüllüdür. Böyle bir tesisi
ülkeye kazandırmak pek kolay bir iş değil. Dolayısıyla
bizim için yangın algılama ve söndürme sistemlerinin
ehemmiyeti çok büyük, çünkü ihmale gelecek bir iş değil.
Bu nedenle de en iyisini buraya koymalıyız ki, bu tesisleri
korumalıyız. O nedenle de EEC’ye karar verdik” yorumuyla
18 yıldır aynı firma ile çalışmalarının nedenini de açıkladı.
Uzmanlığında 40. yılına yaklaşan EEC, tüm hijyen ve
mesafe önlemlerine özen gösteren ekibi ile pandemi
mesaisindeki hastane, ilaç, tekstil, enerji, telekom, gıda,
bankacılık sektörü gibi özveriyle çalışan müşterilerinin
olağan bakım ve acil ihtiyaçlarına “doğru çözümü”
sunmaya devam ediyor.
Pharma 27
Insomnia Makes Obese!
Uykusuz Kalmak Obez Yapıyor!
Dietitian Ceyda Nur Çakın- Memorial Ankara Hospital
Nutrition and Diet Department
Obesity, which is regarded as one of the important
diseases of today and tomorrow, is generally caused
by factors such as genetic transition, unhealthy
nutrition and inactivity. Although it is not one of
the first reasons that come to mind, failure to sleep
regularly can lead to obesity. While the risk of obesity
increases by 45 percent in people who sleep less
than 6 hours a day, the desire to overeat and snack
regularly occurs in these individuals. Dietitian Ceyda
Nur Çakın from Memorial Ankara Hospital Nutrition
and Diet Department gave information about the
effects of sleep on obesity.
Caution if you are not getting enough sleep!
Although sleep is a process that relieves fatigue during
the day, it is also determinative for diseases such as high
blood pressure, cardiovascular diseases, Type 2 diabetes
and obesity due to its metabolic and hormonal regulatory
effect. According to the National Sleep Foundation data;
7-9 hours are ideal for individuals aged 26-64, 7-8 hours
sleep time is ideal over 65 years of age, the risk of obesity
increases by 45 percent in people who sleep less than
6 hours a day. The reasons why sleep is so effective on
hunger are:
Günümüzün ve geleceğin önemli hastalıklarından
biri olarak görülen obezite genellikle genetik geçiş,
sağlıksız beslenme ve hareketsizlik gibi faktörlerden
kaynaklanıyor. Her ne kadar ilk olarak akla gelen
sebeplerden biri olmasa da, düzenli uyuyamamak da
obeziteye yol açabiliyor. Günde 6 saatten daha az uyuyan
kişilerde obezite riski yüzde 45 oranında artarken, bu
bireylerde fazla yemek yeme ve sürekli atıştırma isteği
ortaya çıkıyor. Memorial Ankara Hastanesi Beslenme
ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Ceyda Nur Çakın,
uykunun obezite üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi.
Yeteri kadar uyumuyorsanız dikkat!
Uyku, gün içerisindeki yorgunluğun giderildiği bir süreç
olmanın yanında metabolik ve hormonal düzenleyici
etkisi nedeniyle yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları,
Tip 2 diyabet ve obezite gibi hastalıklar için de belirleyici
olmaktadır. Ulusal Uyku Vakfı (National Sleep Foundation)
verilerine göre; 26-64 yaş arası bireyler için 7-9 saat; 65
yaş üzerinde 7-8 saatlik uyku süresi ideal olurken, günde
6 saatten daha az uyuyan kişilerde ise obezite riski yüzde
45 artmaktadır. Uykunun açlık üzerinde bu kadar etkili
olmasının sebepleri şunlardır:
Uyku açlık-tokluk hormonlarını etkiliyor
Yağ dokudan salınan leptin hormonu iştahı baskılarken,
mideden salınan ghrelin hormonu iştahı uyarmaktadır.
Bu hormonlar vücudun enerji dengesi üzerinde etki
gösterirken, az uyuyan kişilerde ghrelin artışı ve leptinin
baskılandığını gösteren pek çok çalışma da bulunmaktadır.
Bu durum ise gün içerisinde tüketilen besin miktarı ve
içeriği üzerinde etkili olmaktadır.
28 Pharma
Sleep affects hunger-satiety hormones
The leptin hormone released from the adipose tissue
suppresses appetite, while the hormone ghrelin released
from the stomach stimulates appetite. While these
hormones affect the body’s energy balance, there are
many studies showing that ghrelin increase and leptin
are suppressed in people who sleep less. This affects the
amount and content of the food consumed during the
day.
Little sleepers reward themselves with snacks
The stimuli associated with pleasure in people who
sleep less often go to the brain more. Thus, the desire to
reward them increases. This leads people to have intense
night snacks from energy, saturated fat and simple
carbohydrates.
Sleep time also affects meal contents and times
Sleep time also affects meal contents, portions consumed
and meal times.
. Many studies have shown that people who sleep less,
especially the daily energy from protein-containing foods;
shows less than the energy taken from the oil. However,
the consumption of fiber-rich foods such as daily
vegetables, fruits, legumes, and whole grain products is
decreasing. This leads to a poor quality diet. Because the
sufficient consumption of fiber-rich foods affects many
mechanisms from the strengthening of the immune
system to appetite control by providing the beneficial
bacteria balance living in the intestines. In addition to
this, by increasing the antioxidant capacity to our diet
with the various vitamin-mineral patterns they contain;
whole grains contribute to the energy mechanism of the
body with the B group vitamins they contain.
Az uyuyanlar kendilerini atıştırmalıklarla ödüllendiriyor
Az uyuyan kişilerde zevk alma ile ilişkili olan uyarılar beyne
daha çok gitmektedir. Böylece bu kişilerde kendilerini
ödüllendirme isteği artmaktadır. Bu durum ise kişileri
enerji, doymuş yağ ve basit karbonhidrattan yoğun gece
atıştırmalarına yöneltmektedir.
Uyku süresi öğün içerikleri ve saatlerini de etkiliyor
Uyku süresi, öğün içerikleri, tüketilen porsiyonlar ve
öğün saatleri üzerinde de etkili olmaktadır. Yapılan
pek çok çalışma az uyuyan kişilerde özellikle protein
içeren yiyeceklerden alınan günlük enerjinin; yağdan
alınan enerjiye göre daha az olduğunu göstermektedir.
Bununla beraber günlük sebze-meyve, kurubaklagil,
tam tahıllı ürünler gibi liften zengin besinlerin tüketimi
ise azalmaktadır. Bu da kalitesiz bir beslenme şekline
yol açmaktadır. Çünkü liften zengin gıdaların yeterli
tüketimi bağırsaklarda yaşayan yararlı bakteri dengesini
sağlayarak bağışıklık sisteminin güçlenmesinden iştah
kontrolüne kadar pek çok mekanizmayı etkilemektedir.
Bununla beraber sebze ve meyveler içerdikleri çeşitli
vitamin-mineral örüntüsü ile beslenmemize antioksidan
kapasiteyi artırarak; tam tahıllar ise içerdikleri B grubu
vitaminler ile vücudun enerji mekanizmasında görev
alarak katkıda bulunmaktadır.
Melatonin hormonu düzensiz yemeğe sebep oluyor
İnsan vücudunun bir biyolojik saati bulunmaktadır. Bu
saatin en önemli bileşenlerinden biri de melatonin; yani
uyku hormonudur.
Uyku süresindeki kayıp özellikle kahvaltı öğününde daha
az besin tüketimi ve gün içerisinde düzensiz saatlerde
daha çok atıştırmaya yöneltebilir
Pharma 29
Melatonin hormone causes irregular food
The human body has a biological clock. One of the most
important components of this watch is melatonin; that
is, sleep hormone. Loss of sleep time may lead to less
food consumption especially at breakfast meal and more
snacks during irregular hours during the day. The reason
for this is that the hormone level of melatonin has not
decreased yet during the awakened hour, that is, the
body’s desire to continue sleeping.
Insomnia reduces the desire to exercise
Insomnia affects physical activity as well as cognitive
performance during the day. Desire to exercise is
decreased due to the reasons such as drowsiness, feeling
tired and not feeling energetic. However, an active
lifestyle has a protective effect against hypertension,
stroke, coronary heart disease, Type 2 diabetes, metabolic
syndrome, colon and breast cancer and depression.
Besides, it also provides a healthy body weight and
composition. All this forms a basis for a better quality of
life.
Bunun sebebi ise melatonin hormon seviyesinin uyanılan
saatte henüz azalmamış olması yani vücudun uykuya
devam etme isteğinden kaynaklanmaktadır.
Uykusuzluk egzersiz yapma isteğini azaltıyor
Uykusuzluk gün içerisindeki bilişsel performans kadar
fiziksel aktiviteyi de etkilemektedir. Uyku hali, yorgunluk
hissi ve enerjik hissetmeme gibi sebepler ile egzersiz
yapma isteği de azalmaktadır. Ancak aktif bir yaşam
şekli hipertansiyon, inme, koroner kalp hastalığı, Tip 2
diyabet, metabolik sendrom, kolon ve meme kanseri ve
depresyona karşı koruyucu etki göstermektedir. Bununla
birlikte, sağlıklı bir vücut ağırlığı ve kompozisyonunun da
oluşmasını sağlamaktadır. Tüm bunlar daha kaliteli bir
yaşam için zemin oluşturur.
30 Pharma
10 Golden Rules to Overcome Corona Psychology!
Korona Psikolojisini Yenmenin 10 Altın Şifresi!
Psychiatrist Dr. Semiha Tufan, VM
Medical Park Maltepe Hospital
Expressing that the first sense of trust of the human
developed in the first years of his life with his relations
with the people who raised him, Psychiatrist Dr. Semiha
Tufan, VM Medical Park Maltepe Hospital, said that fear
of getting into our lives unexpectedly and changing the
rhythm of our daily life, the coronavirus’s fear of catching
the disease will cause people to feel safe and their control
over the continuation of their lives will disappear.
Underlining that the uncertainty related to the virus also
damages the feeling of trust in people and causes anxiety
and fear, Dr. Semiha Tufan said, “Having extreme anxiety
and fear in the face of an invisible and deadly danger like
a virus triggers certain physiological processes in man.
When we feel fear and anxiety, our brain sends ‘War’
or ‘Run’ signals to our body to protect itself through
our nervous system. This causes the secretion of stress
hormones to prepare the body for these processes. Stress
hormones speed up our heartbeat and breathing, raise
our blood pressure, and create alertness. It keeps our
body active to fight or escape. A certain level of anxiety
and fear is necessary to keep us alive and defend against
hazards. However, as the anxiety and fear feelings get
out of control, it starts to hurt us.”
İnsanın ilk güven duygusunun hayatının ilk yıllarında
kendisini yetiştiren insanlarla ilişkileriyle geliştiğini
ifade eden VM Medical Park Maltepe Hastanesi
Psikiyatri Uzmanı Dr. Semiha Tufan, beklenmedik
şekilde hayatlarımıza giren ve günlük hayatımızın ritmini
değiştiren, koronavirüsün yol açtığı hastalığa yakalanma
korkusunun kişilerin güvende olma duygusunu
zedeleyerek hayatlarının devamı üzerindeki kontrollerinin
kaybolacağı hissini yaşattığını söyledi.
Virüsle ilgili belirsizlik durumunun da kişilerde güven
duygusunu zedeleyerek kaygı ve korkuya neden
olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Semiha Tufan, “Virüs
gibi gözle görülmeyen ve ölümcül olabilen bir tehlike
karşısında aşırı kaygı ve korku duymak, insanda belli
fizyolojik süreçleri tetikler. Korku ve kaygı hissettiğimizde
beynimiz, sinir sistemimiz vasıtasıyla vücudumuza
kendini koruması için ‘Savaş’ ya da ‘Kaç’ sinyalleri
gönderir. Bu da vücudun bu süreçlere hazırlanması
için stres hormonlarının salgılanmasına neden olur.
Stres hormonları kalp atışımızı ve nefes alıp verişimizi
hızlandırır, kan basıncımızı yükseltir, tetikte olma hali
yaratır. Vücudumuzu savaşması ya da kaçması için aktif
tutar. Kaygı ve korkunun belli düzeyi bizi hayatta tutmak
ve tehlikelere karşı savunmada olmamız için gereklidir.
Ancak kaygı ve korku duygusu kontrolden çıktıkça bize
zarar vermeye başlar” açıklamasında bulundu.
Durumu inkâr edenler olabilir!
Genel olarak toplumdaki insanların koronavirüs ile savaş
sürecinde yaşanan ‘belirsizlik duygusuyla’ mücadelede
iki farklı yolu tercih edebilenler olabileceğini vurgulayan
Uzm. Dr. Semiha Tufan, “Bazılarımız belirsizlik duygusunu
en aza indirmek için bir takım tedbirleri ellerinden
geldiğince artırma gayreti içine girerken bazı kimseler de
belirsizlikle başa çıkamayacakları korkusuna kapılarak
bu zorlu sürece teslim olur, ya kendilerini korumaktan
vazgeçer ya da durumu inkâr yoluna gidebilirler” dedi.
Aşırı stres yiyecek stoğuna yöneltiyor!
İçinde bulunduğumuz salgın sürecinde kaygı ile
mücadelede insanı sıkıntıya sokan ya da yanlış olan
durumlar hakkında örnekler veren Uzm. Dr. Semiha Tufan,
şunları söyledi: “Kaygıyı kontrol etmekte güçlük çeken
biri, sürekli ellerini yıkayıp evini silip süpürerek takıntılı bir
şekilde temizlik yapabilir ve ya yemek ve ihtiyaç stoğunda
aşırıya gidebilir. İyi geleceğini inandığı ilaçları gelişigüzel
içmeye kalkışarak ya da gündemle ilgili tüm haberleri takip
etmeye uğraşarak olaylar üzerindeki kontrol duygusunu
artırmaya gayret edip kaygısını yatıştırmaya çalışabilir.
32 Pharma
There may be those who deny the situation!
Emphasizing that the people in the society in general may
be the ones who can choose two different ways to combat
the “sense of uncertainty” experienced during the war
with the coronavirus, Dr. Semiha Tufan said, “While some
of us are trying to increase some measures as much as
they can to minimize the feeling of uncertainty, some
people will surrender to this difficult process, or they
will either stop protecting themselves or go to denial the
situation.”
Excessive stress leads to food stocks!
Giving examples about the situations that make people
in trouble or wrong in combating anxiety during the
epidemic process, Dr. Semiha Tufan said: “A person who
has difficulty in controlling anxiety can clean his hands
obsessively by constantly washing his hands and wiping
his house, and can either overdo food and necessity stock.
He may try to calm his anxiety by trying to increase his
sense of control over the events by trying to drink drugs
he believes will be good, or by trying to follow all the
news about the agenda. The danger here is that after a
while this exaggerated state becomes a painful, stressful
and energy-losing process. The opposite of this is the fact
that the person underestimates what he can do with the
feelings of helplessness and inadequacy in the face of the
difficult process, gives up the precautions to be taken and
goes into a depressed mood.”
Generate a to-do list
Explaining that it will be an effective method for us to
manage the process by activating our social ties about
difficult processes, increasing communication even if
from a distance, sharing our feelings, deniing the truth,
getting enough information about the situation from the
right sources, creating a list of things to do and including
them as much as possible, Dr. Semiha Tufan said the
following simple but effective measures will make it
easier for us to manage the process:
1. Reconstruct your living order by yourself, at least set a
new daily roadmap for this process.
2. Reduce the information pollution you have been
exposed to. Get enough information from reliable
sources. Make sure that the process does not turn into
a torment for yourself by avoiding excessive behaviors
such as constantly trying to follow what is being said.
3. Follow the general rules that scientists say, do not
let go of the precaution while doing this, but try not to
overdo it.
4. It is important to know that we may have negative
emotions from time to time. Make an effort to accept
the fact that it is not always possible to keep control. It
should be admitted that there is some uncertainty about
everything in life.
5. To strengthen your social ties, stay in touch with people
even from a distance, and try to protect your personal
Buradaki tehlike bir süre sonra bu abartılı durumun eziyet
verici, stres yaratan ve enerji kaybına yol açan bir süreç
haline gelmesidir. Bunun tam tersi bir durum ise, zorlu
süreç karşısında kişinin çaresizlik, yetersizlik duyguları
ile yapabileceklerini küçümsemesi, alınacak tedbirlerden
vazgeçmesi ve çökkün bir duygu duruma girmesidir.”
Yapılacaklar listesi oluşturun
Zorlu süreçlerle ilgili olarak sosyal bağlarımızı harekete
geçirmenin, uzaktan da olsa iletişimi artırmanın,
duygularımızı paylaşmanın, gerçeği yadsımamanın, doğru
kaynaklardan durumla ilgili yeterince bilgi almanın,
yapılabilecekler listesi oluşturup bunları olabildiğince
hayatımıza dahil etmenin süreci yönetebilmemiz için etkili
bir yöntem olacağını belirten Uzm. Dr. Semiha Tufan,
aşağıdaki basit ama etkili tedbirlerin süreci yönetmemizi
kolaylaştıracağını söyledi:
1. Yaşam düzeninizi kendinize göre tekrar kurgulayın, en
azından bu süreç için yeni bir günlük yol haritası belirleyin.
2. Maruz kaldığınız bilgi kirliliğini azaltın. Güvenilir
kaynaklardan yeterince bilgi edinin. Her yazılanı söyleneni
sürekli takip etmeye uğraşmak gibi aşırı davranışlar
yapmaktan kaçınarak sürecin kendinize bir eziyete
dönüşmemesine özen gösterin.
3. Bilim insanlarının söylediği genel kurallara uyun, bunu
yaparken tedbiri elden bırakmayın ancak abartıya da
kaçmamaya çalışın.
4. Zaman zaman olumsuz duygulara kapılabileceğimizi
bilmek önemlidir. Her zaman kontrolü elinde tutmanın
mümkün olmadığı gerçeğini kabullenmek için gayret
gösterin. Hayatta her şey ile ilgili bir miktar da olsa
belirsizlik payı olduğunu kabul etmek gerekir.
5. Hem sosyal bağlarınızı güçlendirmek için uzaktan
Pharma 33
space by taking time for yourself. Being alone as well as
communicating may be a need. Try to take time to rest
and purify your mind.
6. Take care of your nutrition, sleep, and getting enough
fluids. May your body be vigorous so that your mind
works well.
7. Focus on the moment you are in and the action you
take as much as possible. Instead of trying to guess
what we don’t know all the time, focus your energy on
activities that are good for you. You can vary from person
to person, you can read a book, you can also learn to
make a new meal… Try to put your creativity into action.
8. It will make you physically active and relax your body,
sports, Try to put intense techniques such as breathing
exercises into your life, even for 15 minutes a day.
9. In the face of challenging processes, it will be good to
try to calm this emotion at both ends as much as possible,
by maintaining the calmness as much as possible, by
getting support from our social resources, our family, our
friends, charity associations and the relevant institutions
of the state.
10. It may be necessary to receive professional support or
therapy from time to time while trying to deal with the
psychological problems caused by the corona epidemic.
The need to get support does not indicate that the
person is weak, helpless or incompetent, on the contrary,
it is a convenient way to find a solution as a result of
having a flexible perspective. In this sense, during the
epidemic process we are in, you can take advantage of
opportunities to make video calls with physicians not only
for this condition but for all other health problems.
da olsa insanlarla iletişimde kalın hem de kendinize de
zaman ayırarak kişisel alanınızı korumaya gayret edin.
İletişimde olmak kadar yalnız kalmak da bir ihtiyaç
olabilir. Dinlenmeye ve zihninizi arındırmaya da vakit
ayırmaya çalışın.
6. Beslenmenize, uykunuza, yeterince sıvı almanıza özen
gösterin. Vücudunuz dinç olsun ki, zihniniz de iyi çalışsın.
7. Mümkün olduğunca içinde bulunduğunuz ana ve
yaptığınız eyleme odaklanın. Sürekli bilmediğimiz şeylerle
ilgili tahmin yürütmeye çalışmaktansa, enerjinizi size
iyi gelen faaliyetlere yöneltin. Bu kişiden kişiye göre
değişebilir, kitap da okuyabilir, yeni bir yemeği yapmayı da
öğrenebilirsiniz… Yaratıcılığınızı devreye sokmaya gayret
edin.
8. Fiziksel olarak sizi aktif kılacak ve bedeninizi
rahatlatacak, spor, yoğa, nefes egzersizi gibi teknikleri
günde 15 dakika da olsa hayatınızın içine sokmaya çalışın.
9. Zorlu süreçler karşısında, soğukkanlılığı elden
geldiğince muhafaza ederek, sosyal kaynaklarımızdan,
ailemiz, arkadaşlarımız, yardımlaşma dernekleri, devletin
ilgili kurumlarından da destek alarak her iki uçtaki bu
duygu halini mümkün olduğunca yatıştırmaya çalışmak iyi
gelecektir.
10. Korona salgının yarattığı psikolojik sıkıntılarla
başa çıkmaya çalışırken zaman zaman profesyonel bir
destek ya da terapi almak gerekebilir. Destek alma ihtiyacı
kişinin zayıf, çaresiz ya da beceriksiz olduğunu göstermez,
tam tersine esnek bir bakış açısına sahip olmasının bir
sonucu olarak çözüm bulmaya yönelik uygun bir yoldur.
Bu anlamda içinde bulunduğumuz salgın sürecinde,
sadece bu durumla ilgili değil diğer tüm sağlık sorunları
için hekimlerle görüntülü görüşme yapabileceğiniz
imkânlardan yararlanabilirsiniz.
34 Pharma
İlacın Geleceğine
Yatırım Yapmak
Mayıs 2017 tarihinde açılan GEA Katı İlaç Merkezimiz (GEA Pharma
Solid Center-GPSC), ilaç endüstrisinin geleceği konusundaki
sorumluluğumuzu ve süregelen desteğimizi temsil ediyor.
Toplamda 1100 m 2 alana sahip olan GPSC, oral katı dozaj (OSD)
formunun test, geliştirme ve optimizasyonu için en son teknoloji
uygulamalarını ve çeşitli parti bazlı ve sürekli üretim teknolojilerini
sunar. Test ve kiralık makine seçenekleri dahil ürün geliştirme
ve proses iyileştirmesinden gerçek zamanlı simülasyonlara
kadar üretim verimliliğini arttırmak ve pazara sürüm sürecini
hızlandırmak için tasarlanmış kapsamlı hizmetler sağlar.
Daha detaylı bilgi için sales.turkey@gea.com
adresinden iletişime geçebilirsiniz.
GPSC’nin sundukları;
• parti bazlı veya sürekli üretim ekipmanlarımızda
müşteri demonstrasyonları ve denemeler,
• eğitim programları ve kursları,
• aktif katılımlı laboratuvar deneyimleri,
• farmasötik ürün geliştirme desteği,
• CQA değerlendirmesi,
• yeni konseptlerin test edilmesi (ekipman ve gelişmiş kontroller),
• laboratuvar ölçeğinden üretim ölçeğine yükseltme,
• GEA ekipmanı bilgi ve etkinliğini arttırmak
için proses geliştirme / iyileştirme.
Taiwan Biotech Companies Showcase Brilliant Detection
Solutions against COVID-19 Pandemic!
Tayvanlı Biyoteknoloji Firmaları Covid-19 Salgınına Karşı
Geliştirdikleri Etkili Tespit Çözümlerini Tanıttılar
Since 2016, the Taiwanese government has not only
been focusing on the research and development
of biotechnology industry, but also providing full
support on worldwide partnership establishments
and technology cooperation. This long-term
commitment is expected to become substantial helps
to Taiwan and its global partners under circumstance
the world severely hit by COVID-19 crisis.
The Taiwan External Trade Development Council
(TAITRA) will work with 6 biotech companies and 1
research institute from Taiwan to demonstrate detection
solutions for COVID-19 through an online product launch
on April 27. This event is expected to attract nearly
200 potential buyers all over the world to create an
effective cooperation platform for exploring solutions
for COVID-19 pandemic. The amazing products highlight
technologies of real-time PCR-based assay, antigen rapid
test, antibody rapid test and analysis system to bring a
comprehensive solution on COVID-19 detection. The
leading company KimForest focuses on genetic test
and high accuracy PCR-based assay that would be able
to provide the results within 50 minutes. KimForest is
also known for working with Arbelos Genomics Inc. on
Cancer Companion Diagnostics Panel. General Biologicals
Corporation, developing both real-time RT-PCR assay and
antibody rapid test, features both high level of precision
and quick responding applications. Their RT-PCR test kits
were already sold to France and Southeast Asia.
On aspect of rapid test, AEP Alliance, a strategic
partnership of 3 leading bio companies - AnTaimmu
BioMed Co., Ltd, EirGenix, Inc. and Panion & BF Biotech,
has just released antigen test kit to take results from nasal
mucus of earlier-infected individuals within 10 minutes
2016 yılından bu yana, Tayvan hükümeti yalnızca
biyoteknoloji endüstrisinin araştırma ve geliştirmesine
değil, aynı zamanda dünya çapında ortaklık kurumlarına
ve teknoloji işbirliğine tam destek sağlıyor. Bu uzun
vadeli taahhüdün, dünyanın COVID-19 krizinden ciddi
şekilde etkilendiği bu durumda Tayvan’a ve küresel
ortaklarına önemli yardımlar sağlaması bekleniyor.
Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Konseyi (TAITRA) Tayvan’dan
6 firma ve 1 araştırma enstitüsü ile birlikte COVID-19
Tespit Çözümleri’inin tanıtıldığı online ürün lansmanı
gerçekleştirdi. Bu etkinliğe, COVID-19 pandemisine
yönelik çözümleri araştırmak için etkili bir işbirliği
platformu oluşturmak üzere tüm dünyadan yaklaşık 200
potansiyel alıcı firma katıldı.
Ürünler COVID-19 saptamaya kapsamlı bir çözüm
getirmek için gerçek zamanlı PCR bazlı test, antijen hızlı
test, antikor hızlı test ve analiz sistemleri teknolojileri ile
dikkat çekti. Öncü firma KimForest’in 50 dakika içerisinde
sonuçlanan genetik test ve yüksek doğruluk oranına sahip
PCR bazlı testlere odaklandığı gözlendi. Hem gerçek
zamanlı PCR testi hem de antikor hızlı testi geliştiren
General Biologicals Corporation, yüksek düzeyde
hassasiyetin yanı sıra hızlı yanıt veren uygulamalara
da sahip. Firmanın gerçek zamanlı PCR test kitlerinin
halihazırda Fransa’ya ve Güneydoğu Asya’ya satıldığı
belirtildi.
Hızlı test açısından, önde gelen 3 biyo şirketin (AnTaimmu
BioMed Co., Ltd, EirGenix, Inc. ve Panion & BF Biotech,)
stratejik ortaklığı olan AEP Birliği ekipman gerektirmeden,
enfekte olan bireylerin nazal mukusundan alınan
örnekle 10 dakika içerisinde sonuçlanan antijen test
kitlerini piyasaya sürdüğü açıklandı. Birliğin üyelerinden
EirGenix, son zamanlarda Sandoz AG ile imzaladığı lisans
36 Pharma
without equipment required. The member EirGenix is
famous for signing a license agreement with Sandoz AG
to globally commercialize recently. Leadgene Biomedical
specializes in monoclonal antibody and protein
development, and it launched the antigen and antibody
test which only takes 10 to 15 minutes to get results
and wouldn’t cause cross-reactivity to MERS and general
coronaviruses. Regarding detection devices, QuarkBio
develops innovative dqPCR analysis system which can
detect as low as 3 copies of the virus within 10 times more
sensitive than conventional qPCR tests available on the
market.; Industrial Technology Research Institute (ITRI),
the largest applied research institute in Taiwan creates
“portable intelligent rapid molecular diagnostic system”,
which is only 600 grams with 90% testing accuracy and
allows an early diagnosis of COVID-19 within an hour and
improves the efficiency of entry inspection at airport
quarantine stations in 40 minutes. Last but not least, the
world’s first fully automated virus scanner presented
by TCI Gene is operated by robotic arms to load the
corresponding codes of the specimens. With the high
accuracy rate, the test results of 96 specimens can be
obtained in 3 hours and nearly of 900 specimens per day
to achieve 24/7 comprehensive monitoring and prompt
responses to the pandemic. Taiwan has extraordinary
biotechnology capabilities in research and development.
Besides these 7 brilliant companies/organization,
Academia Sinica, Taiwan’s leading research institute,
discovered antibodies that could be used to develop
a 20-minute, rapid coronavirus detection kit. Taiwan’s
National Health Research Institutes (NHRIs) and National
Defense Medical Center jointly unveiled a prototype of
a rapid diagnostic test for COVID-19 coronavirus, where
test results take about 15 minutes. Both institutes are
also speeding up the process of developing vaccines,
and expect to have inspiring results soon. TAITRA, as
the facilitator of Taiwan’s industry development, will
continue to bring in more quality anti-epidemic products
and potential business partners to enhance international
cooperation. Taiwan is a valuable partner to global
biotechnology and medical development, and looks
forward to making contributions on the fight against
COVID-19 pandemic. Taiwan can help, and Taiwan is
helping!
anlaşmasıyla tanınıyor. Leadgene Biomedical, monoklonal
antikor ve protein geliştirme konusunda uzman; MERS ve
genel koronavirüslere çapraz reaktiviteye neden olmayan
10-15 dakika içerisinde sonuçlanan antijen ve antikor
testini geliştirdi.
Tespit cihazları ile ilgili olarak ise, QuarkBio, geliştirdiği,
piyasada bulunan geleneksel qPCR testlerinden 10 kat
daha hassas bir şekilde virüsün 3 kopyasını algılayabilen
yenilikçi dqPCR analiz sistemini tanıttı. Tayvan’daki en
büyük uygulamalı araştırma enstitüsü olan Endüstriyel
Teknoloji Araştırma Enstitüsü (ITRI) ise geliştirdiği % 90
test doğruluğu ile sadece 600 gram olan ve bir saat içinde
COVID-19’un erken teşhisine izin veren ve havaalanı
karantina istasyonlarındaki giriş denetiminin verimliliğini
arttıran taşınabilir akıllı hızlı moleküler teşhis sistemini
katılımcılara sundu.
Son olarak, TCI Gene, numunelerin ilgili kodlarını yüklemek
için robotik kollar tarafından çalıştırılan dünyanın ilk tam
otomatik virüs tarayıcısını tanıttı. Yüksek doğruluk oranı
ile, 7/24 kapsamlı görüntüleme ve pandemiye karşı hızlı
bir şekilde yanıt verebilmek için 3 saat içerisinde 96
numunenin, günde yaklaşık 900 numunenin test sonuçları
elde edilebilmektedir.
Bu 7 öncü firma ile birlikte, Tayvan’ın önde gelen araştırma
enstitüsü olan Academia Sinica, 20 dakikalık, hızlı bir
koronavirüs tespit kiti geliştirmek için kullanılabilecek
antikorlar keşfetti. Tayvan Ulusal Sağlık Araştırma
Enstitüleri (NHRI’ler) ve Ulusal Savunma Tıp Merkezi,
yaklaşık 15 dakika sonuç alınan COVID-19 koronavirüs
hızlı teşhis testinin bir prototipini birlikte tanıttı.
Tayvan’ın sanayi gelişimine katkı sağlayan TAITRA’nın,
uluslararası işbirliğini geliştirmek için daha kaliteli
anti-salgın ürünler ve potansiyel iş ortaklarını bir araya
getirmeye devam edeceği belirtildi.
Pharma 37
Does the Coronavirus Infection Pose a Greater Threat to Pregnant Women?
Does the Virus Pass From the Mother to the Baby?
Gebelerde Coronavirüs Enfeksiyonu Daha mı Riskli?
Anneden Bebeğe Virüs Bulaşır mı?
Assoc. Dr. Emre Pabuçcu,
Obstetrics and Gynaecology Specialist
Are pregnant women considered as a risky group for
Coronavirus infection?
With a limited number of data available, we can say
that pregnant women do not seem to be a riskier group
compared to normal individuals, especially for Covid-19.
This may also be due to small number of cases. The same
is true for children. According to incoming publications,
child loss has not been reported yet. However, since
immunity will be suppressed in general during pregnancy,
pregnant women are considered as a risky group
especially for seasonal influenza (influenza a and b) and
some other viral infections.
Especially the influenza virus is quite dangerous. While
the problem is less common for normal individuals,
serious pneumonia may be observed in pregnant women.
We can not say such a thing for Corona yet. Looking at
the available data, there is no obvious increase of risk,
especially in pregnant women. This risk is mostly for
people with advanced age and/or underlying diseases.
Also, no Coronavirus related health problem was found
in infants of expectant mothers after birth. For SARS
or MERS, there were more risks and problems such as
preterm labor and stillbirth in case of infection.
Gebeler Coronavirus enfeksiyonu için riskli bir grup
mu?
Elimizdeki kısıtlı sayıdaki veriler ile diyebiliriz ki gebeler,
normal bireylerden özellikle covid-19 için daha riskli bir
grup gibi durmuyor. Bu durum vaka sayısındaki azlık
nedeniyle de olabilir. Aynı şey çocuklar için de geçerli.
Gelen yayınlara göre çocuklarda kayıp bildirilmedi.
Ancak gebelikte bağışıklık genel olarak baskılanacağı
için özellikle mevsimsel grip (influenza a ve b) ve diğer
birtakım infeksiyonlar için gebeler riskli bir grup.
Özellikle influenza virüsü çok tehlikeli. Normal bireylerde
sorun daha az izlenirken, gebelerde ciddi zatürre ortaya
çıkabiliyor. Corona için henüz böyle bir şey söyleyemeyiz.
Mevcut verilere bakıldığında, özellikle gebelerde belirgin
bir risk artışı yok. Bu risk daha çok ileri yaş ve altta yatan
hastalıkları olanlar için. Ayrıca, enfeksiyona sahip anne
adaylarının doğum sonrası bebeklerinde herhangi bir
Corona virüse ait sağlık problemine rastlanılmış değil.
Sars veya Mers için risk daha fazla ve infeksiyon halinde
erken doğum, kayıplı doğum gibi sorunlar bildirilmişti.
Coronavirus olan anneden bebeğe virüs geçer mi?
Böyle bir olasılık var ancak bugüne kadar bu tarz bir vaka
bildirilmedi. Bebeklerde veya amniyon sıvılarında virüs
gözlenmedi. Enfeksiyonu kapmış anne adaylarının doğum
sonrası bebeklerinde herhangi bir Corona virüse ait sağlık
problemine rastlanılmadı. Ancak yine de tedbirli olmak ve
hasta gebelere çok dikkatli yaklaşmak gerekli.
Can the virus pass from the mother infected with
Coronavirus to her baby?
There is such a possibility, but no such case has been
reported to date. No virus was observed in infants or in
their amniotic fluids. There were no Coronavirus related
health problems in babies of infected mothers after birth.
However, it is still necessary to be cautious and approach
pregnant women very carefully.
38 Pharma
The 6th International Mediterranean Symposium
on Medicinal and Aromatic Plants-October
15-17, 2020 Izmir - TURK
October 15-17 ,2020
R ichmond E phesus
R esor t H otel
Selcuk (E phesus)
İ zmir, T UR K E Y
Meaningful Support From Hero Baby
Hero Baby’den Anlamlı Destek
Swiss Hero Baby with its long history of over 130 years,
one of the largest food producers in Europe, supports
families in need having 6-36 months babies with 100,000
baby food products within the scope of the COVID-19
period.
Continuing its production activities with the motto
of “Our Babies are Our Future”, Hero Baby attaches
great importance to the babies healthy development
and strengthening of their immune systems with the
COVID-19.
In addition to that, Hero Baby emphasizes the importance
of healthy and hygienic nutrition of babies in this period,
also states how critical the supports made in this period
are for all families in need.
130 yılı aşkın köklü geçmişiyle, Avrupa’nın en büyük mama
üreticilerinden olan İsviçreli Hero Baby, COVID-19 salgını
kapsamında 100.000 adet kavanoz, tahıllı kaşık mama ve
pirinç unu ürünleriyle 6-36 ay aralığında bebekleri olan
ihtiyaç sahibi ailelere destek oluyor.
‘’Bebeklerimiz Geleceğimizdir’’ ilkesiyle üretim
faaliyletlerini ara vermeksizin devam ettiren Hero
Baby, COVID-19 gündemiyle birlikte bebeklerin sağlıklı
gelişimine ve bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmesine
büyük bir önem veriyor. Ayrıca bebeklerin özellikle bu
dönemde sağlıklı ve hijyenik beslenmesinin önemine
vurgu yapan Hero Baby, bu dönemde yapılan desteklerin
tüm ihtiyaç sahibi aileler için ne kadar kritik olduğunu da
belirtiyor.
40 Pharma
Pharma 63
Pollen, One of the Most Valuable Bee Products
offered you with BEE’O difference
En Değerli Arı Ürünlerinden Biri Olan Polen
BEE’O Farkıyla Sizlerle Buluşuyor
All Nutrients Are Hidden in This Packaging ...
Pollen, which is referred to as “One Whole Food”
in the literature and naturally contains
all vitamins and minerals, comes to your
tables with BEE’O expertise.
In these days, when we need foods that
are rich in nutritional value more than ever
before, you will not want to lose BEE’O Pollen
your diet, which contains natural vitamins A,
D, E, C and B, magnesium, zinc, iron, calcium,
potassium and selenium minerals.
Pollen, one of the most valuable bee
products, meets you with the BEE’O
difference ...
Pollen, one of the most valuable treasures
of nature, is also the reproductive cell
of plants. It contains all the vitamins and
minerals in its content and it is referred
to as “One Whole Food” in the literature.
Pollen is rich in vitamins and minerals, as
well as it contains high levels of protein
(about 20%), fiber, phenolic and flavonoid
components. Thanks to these features, pollen
is an indispensable food for those who do
sports. It is also suitable for use before and
after sports.
Formula that supports nutrition ...
In order to benefit from nutrients, adults
should consume BEE’O Pollen at least 2-4
teaspoons per day, and children at least 1-2
teaspoons per day. Whether directly or by
adding warm or cold food to your drinks ...
BEE’O Pollen, with its natural iron and zinc
content, contributes to the normal function
of the immune system, to reduce fatigue and
fatigue, and to protect normal bones, hair, nails
and skin. This product is being delivered to
your address by courier all over Turkey through
www.beeo.com.tr.
Tüm Besin Öğeleri Bu Ambalajda Saklı... Literatürde
“Tek Tam Gıda” olarak geçen ve doğal olarak
tüm vitamin ve mineralleri içeren polen,
BEE’O uzmanlığıyla sofralarınıza geliyor.
Besin değeri açısından zengin olan
gıdalara her zamankinden daha çok ihtiyaç
duyduğumuz şu günlerde, içeriğinde doğal
olarak A, D, E, C ve B grubu vitaminleri,
magnezyum, çinko, demir, kalsiyum,
potasyum ve selenyum mineralleri bulunan
BEE’O Poleni beslenmenizden eksik etmek
istemeyeceksiniz.
En değerli arı ürünlerinden biri olan
polen BEE’O farkıyla sizlerle buluşuyor…
Tabiatın en değerli hazinelerinden olan
polen aynı zamanda bitkilerin üreme
hücresidir. İçeriğinde doğal olarak tüm
vitamin ve mineralleri barındırdığı içinde
literatürde “Tek Tam Gıda” olarak geçer.
Polen vitamin ve mineraller açısından
oldukça zengin olmasının yanında yüksek
oranda protein (yaklaşık %20), lif, fenolik ve
flavonoid bileşenler de içermektedir. Polen bu
özellikleri sayesinde spor yapanlar için de
vazgeçilmez bir besin. Spor öncesi ve sonrası
kullanıma da oldukça uygun.
Beslenmeyi destekleyen formül...
Besin öğelerinden yararlanabilmek için,
BEE’O Polen’i yetişkinler günde en az 2-4
tatlı kaşığı, çocuklar ise günde en az 1-2
tatlı kaşığı tüketmelidir. İster doğrudan ister
ılık veya soğuk yiyecek, içeceklerinize ilave
ederek...
BEE’O Polen, doğal demir ve çinko içeriği ile
bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna,
yorgunluğun ve bitkinliğin azalmasına,
normal kemiklerin, saçın, tırnakların ve cildin
korunmasına katkıda bulunur. Bu ürün, tüm
Türkiye’de www.beeo.com.tr üzerinden kargo
ile adresinize teslim ediliyor.
42 Pharma
Here are the Tricks of Baby Hygiene!
İşte Bebek Hijyeninin Püf Noktaları!
In the prenatal period, babies are in the womb, which
is the most hygienic environment for them. With a
weak immune system, sensitive and thin skin, they
open their eyes to the world where there are many
beneficial or harmful creatures. Here, the main task
for parents are providing the baby with the most
suitable ambient conditions, especially the hygienic
environment, and providing the necessary health
care, including vaccines!
Dr. Serkan Atıcı, Child Infectious Disease Specialist,
Istanbul Okan University Hospital, informed the families.
Conscious Parents can Provide the Hygienic
Environment!
Babies are mostly in interaction with their parents since
the newborn period. In terms of healthy development
of babies, parents need to know the basic hygiene rules
related to the health of both their own and their babies
and apply this knowledge in practice.
One of the most important points to be considered here
is; hygienic environment and sterile environment should
not confused and these two different situations need well
Doğum öncesi dönemde bebekler, kendileri için en
hijyenik ortam olan anne karnında bulunurlar. Zayıf
bir immün sistem, hassas ve ince bir cilt ile kendisine
yararlı veya zararlı birçok canlının bulunduğu dünyaya
gözlerini açarlar. Burada bebeğe hijyenik ortam başta
olmak üzere en uygun ortam koşullarını sağlamada,
aşıları da dahil gerekli sağlık bakımlarını temin etmede
temel görev; ebeveynlere düşmektedir!
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon
Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı, aileleri bilgilendirdi.
Hijyenik Ortam Bilinçli Ebeveynler İle Oluşturulabilir!
Bebekler yeni doğan döneminden itibaren en çok, anne
ve babasıyla etkileşim içerisindedirler. Bebeklerin sağlıklı
gelişimleri açısından anne babanın hem kendi hem de
bebeklerinin sağlıkları ile ilgili temel hijyen kurallarını
bilmeleri ve bu bilgilerini pratik de uygulamaları
gerekmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan
birisi de; hijyenik ortam ile steril ortamın birbirine
karıştırılmaması ve bu iki farklı durumun iyi anlaşılmasıdır.
46 Pharma
understood. The development of the immune system is
achieved by encountering a number of microorganisms
such as bacteria and viruses, or by applying vaccines
prepared with weakened state or some particles of these
microorganisms. It is possible to say that microorganisms
are needed for the development of the immune system.
In this respect, the sterile environment, which means
that there is no microorganism, is not beneficial for
baby health; With some studies, theses pointing to some
damages such as increasing autoimmune diseases in the
first place are also discussed.
Recommendations for the Hygiene and Health of
Babies:
• The most important rule in terms of hygiene is hand
hygiene. Anyone who has contact with the child, especially
the parents who have the most contact with children and
other caregivers, should wash their hands frequently.
Apart from hand washing, nails should be cut on time.
• Especially for breastfeeding mothers; We recommend
taking a daily shower in terms of chest and body hygiene.
If used, the breast pads should be changed frequently,
and the chest shields should be cleaned with appropriate
methods and at regular intervals in accordance with the
conditions of use.
• Babies’ bath is also important. The baby should not be
bathed until the umbilical cord falls.
Bağışıklık sisteminin gelişmesi bakteri, virüs gibi
bir takım mikroorganizmalarla karşılaşmakla veya
bu mikroorganizmaların zayıflatılmış hali ya da bazı
parçacıkları ile hazırlanmış aşıların uygulanması ile
sağlanmaktadır. İmmün sisteminin gelişmesi için
mikroorganizmalara ihtiyaç duyulduğunu söylemek
mümkündür. Bu açıdan hiç mikroorganizmanın
bulunmadığı ortam anlamını taşıyan steril ortam, bebek
sağlığı için yararlı olmayıp; yapılan bazı çalışmalarla,
en başta otoimmün hastalıkları arttırması gibi bir takım
zararlarına işaret eden tezler de tartışılmaktadır.
Bebeklerin Hijyeni ve Sağlığı Açısından Öneriler:
• Hijyen açısından en önemli kural, el hijyenidir. Çocuklarla
en çok teması olan ebeveynler ve çocuğa bakım veren
diğer kişiler başta olmak üzere çocuğa teması olan
herkesin, ellerini sık sık yıkamaları gerekmektedir. El
yıkamanın dışında tırnaklar da, zamanında kesilmelidir.
• Özellikle emziren annelere; göğüs ve vücut hijyeni
açısından günlük duş almalarını önermekteyiz.
Kullanılıyorsa göğüs pedleri sık değiştirilmeli, göğüs
kalkanlarının kullanım koşulları doğrultusunda uygun
yöntemlerle ve sık aralıklarla temizliği yapılmalıdır.
• Bebeklerin banyosu da önemlidir. Göbek bağı düşene
kadar bebeğe banyo yaptırılmamalıdır. Bu sürede, temiz
bir bez yardımıyla bebeğin vücudu ılık suyla silinebilir.
Pharma 47
During this period, the baby’s body can be wiped with
warm water with the help of a clean cloth. After the
umbilical cord has fallen, bathing can be done frequently
to ensure the hygiene of the baby and to calm and relax
the baby.
• Suitable for sensitive baby skin, dermatologically
approved in the bathroom; Special shampoos and soaps
should be used for babies that do not contain eye and skin
irritants such as alcohol, ethylparaben, sodium hydroxide
and sodium lauryl sulfate (SLS).
• The clothes of the mothers, fathers and siblings, if
any, should be cleaned periodically, especially if there
are siblings going to school or nursery school should be
changed when they come home.
• Cleaning of baby clothes is also important, and baby
clothes should be washed frequently and their clothes
should be changed at least 2-3 times a day. Families
should have clean spare clothes for their babies. The dirty
basket of babies should be separated and their clothes
should be washed separately with detergents suitable for
babies.
• Exaggerated tight dressing of babies should be avoided
except in cold weather.
• Attention should be paid to change diaper, changing
diaper should be checked continuously and the dirty
diapers should be changed immediately.
• The baby’s room should be ventilated frequently. Room
temperature varies according to the month of the baby,
but it should be kept between 20-24 degrees.
• Environmental cleanliness is important, especially
during infancy and walking, and the environment that the
baby will contact should be cleaned with non-chemical
substances. Unnecessary use of heavy cleansing agents
such as bleach, arabic soap can both reduce the required
level of bacteria and cause allergic reactions. Therefore,
attention should be paid to the usage areas, dosage and
frequency of use of cleaning materials.
• Unnecessary use of antibiotics disrupts babies’ skin,
intestine and throat flora, and may prepare the ground
for the formation of resistant bacteria.
Göbek bağı düştükten sonrada hem bebeğin hijyenini
sağlamak hem de bebeği sakinleştirmek, rahatlatmak
için sık sık banyo yaptırılabilir.
• Banyoda dermatolojik olarak onaylanmış, hassas
olan bebek cildine uygun; alkol, ethylparaben, sodyum
hidroksit ve sodyum loril sülfat (SLS) gibi göz ve cildi
tahriş edici maddeleri içermeyen bebeklere özel şampuan
ve sabunlar kullanılmalıdır.
• Anne, baba ve varsa kardeşlerin kıyafetleri belli
aralıklarla temizlenmeli, özellikle okula veya kreşe giden
kardeş varsa eve geldiğinde okul kıyafetleri mutlaka
değiştirilmelidir.
• Bebek kıyafetlerinin temizliği de önemli olup bunun
için bebeğin kıyafetleri de sık sık yıkanmalı ve günde en
az 2-3 kere kıyafetleri değiştirilmelidir. Aileler bebekleri
için yanında temiz yedek kıyafetler bulundurmalıdırlar.
Bebeklerin kirli sepeti ayrı olmalı ve kıyafetleri bebeklere
uygun deterjanlarla ayrı yıkanmalıdır.
• Soğuk havalar dışında bebeklerin abartılı sıkı
giydirilmelerinden kaçınılmalıdır.
• Alt temizliğine dikkat edilmeli, altı sürekli kontrol
edilerek kirlenmiş bezler hemen değiştirilmelidir.
• Bebeğin odası sık sık havalandırılmalıdır. Oda ısısı
bebeğin ayına göre değişmekle birlikte 20-24 derece
arasında tutulmalıdır.
• Özellikle emekleme ve yürüme döneminde ortam
temizliği önemli olup, bebeğin temas edeceği çevre
kimyasal olmayan maddelerle temizlenmelidir. Çamaşır
suyu, arap sabunu gibi ağır temizlik malzemelerinin
gereksiz kullanımları hem gereken bakteri seviyesini
azaltır hem de alerjik reaksiyonları meydana getirebilir.
Bu yüzden temizlik malzemelerinin kullanım alanlarına,
dozuna ve kullanım sıklığına dikkat edilmelidir.
• Gereksiz antibiyotik kullanımı bebeklerin cilt, bağırsak
ve boğaz florasını bozar, dirençli bakterilerin oluşmasına
zemin hazırlayabilir.
48 Pharma
Unequalled Mustela Protection Against Diaper Rash
Pişiğe Karşı Benzersiz Mustela Koruması
Diaper rash in infants is one of the most difficult
problems mothers encounter. Diaper rash is common
and can happen no matter how careful you are. Several
reasons including covered diaper area for a long time,
lack of air circulation, contact with a moist surface,
hot weather and the introduction of complementary
foods may easily trigger diaper rashes, and those
itchy rashes cause severe discomfort for your baby.
Although it is a common problem in infants, diaper rash
can be prevented by taking appropriate precautions.
These precautions notably include frequent diaper
change, use of alcohol-free products to clean your baby’s
skin and regular application of diaper rash creams. Thus,
you can prevent rashes with more careful care.
1.2.3 Vitamin Barrier Cream of Natural Origin Rash
Cream
Mustela, committed to developing natural skincare
products for babies and mothers, offers a high-tolerance
skincare for diaper rashes with Vitamin Barrier Cream
formulated by using 98% ingredients of natural origin
and is suitable for use at every diaper change.
Vitamin Barrier Cream prevents rashes, and helps
soothing and fortifying your baby’s skin. It takes its
efficiency from Avocado Perseose, Alcacea Oxeoline and
Sunflower Oil Distillate. It can be safely used right from
birth. The hypoallergenic formula has been tested under
dermatological and pediatric supervision. It is fragrancefree
and paraben-free. Mustela’s Vitamin Barrier Cream
is available in contracted pharmacies in 50 ml tubes that
are easy to slip into your handbag when you are on the
move, or in 100 ml tubes for changes at home.
Bebeklerde pişik, annelerin karşılaştığı en zor
durumlardan biridir. Ne kadar dikkatli olunsa da sık
sık pişik sorunuyla karşılaşılabilir. Bez bölgesinin uzun
süre kapalı kalması, havasızlık, nemli alanın cilt ile
teması, sıcak havalar, ek gıdaya geçiş gibi nedenlerle
bebeklerin hassas cildinde kolaylıkla pişik meydana
gelebilir, oluşan kızarıklık ve kaşıntı ise miniklere ciddi
rahatsızlık verir.
Pişik, bebeklerde yaygın olarak karşılaşılan bir
durum olsa da gerekli önlemler alınırsa pişiğin önüne
geçilebilir. Bebeğin bezinin sık değiştirilmesi, alt değişimi
temizliğinde alkol içermeyen ürünlerin kullanılması ve
düzenli olarak pişik kremi kullanılması bu önlemlerin
başında gelir ve böylelikle dikkatli bir bakım ile pişik
oluşumu önlenebilir.
Doğal kökenli Vitamin Bariyer 1.2.3. Pişik Kremi
Anne-Bebek cilt bakımı için doğal kökenli ürünler
geliştirmeyi taahhütleri arasına koyan Mustela, her bez
değişiminde kolaylıkla kullanıma uygun %98 doğal kökenli
içeriğe sahip Vitamin Bariyer 1.2.3 Pişik Kremi ile pişiğe
karşı etkili ve yüksek toleranslı bir cilt bakımı sunuyor.
Vitamin Bariyer 1.2.3 Pişik Kremi, pişik oluşumunu
önlerken cildi rahatlatır ve güçlenmesine yardımcı
olur. Tüm bunları da içeriğindeki Avokado Perseose,
Alkasya Oxeoline ve Ayçiçeği Yağı Distilatı ile yapar.
Doğumdan itibaren güvenle kullanılabilen ürün,
dermatolojik ve pediatrik gözlem
altında hipoalerjenik olarak test
edilmiştir, parfüm ve paraben
içermez. Mustela Vitamin Bariyer
1.2.3 Pişik Kremi seyahatteyken ya
da dışarıda el çantasında rahatlıkla
taşınabilecek 50 ml veya evde
kullanım için 100 ml seçenekleri
ile
anlaşmalı eczanelerden
temin edilebilir.
Pharma 49
Baby Hygiene for Daily Routine
Bebek Bakımında Hijyen
With the global epidemic that has influenced
the whole world, hygiene has become more
important today. In this process, more
attention should be paid to the care and
cleaning of babies. Wet towel, which is one
of the most frequently used products for
the hygiene of babies, is widely preferred
for hand and body cleaning as well as
changing diaper.
Wet towels designed specifically for babies are among the
products that mothers use most frequently for hygiene.
It is important that wet towels used not only for changing
diapers, but also for cleaning hand and body are suitable
for babies’ sensitive skin. It should be paid attention that
the preferred wet towels do not contain paraben and
alcohol as they contact directly with the baby skin.
Wee Baby, which develops products that mothers can
use with their peace of mind with international quality
standards, always stands by mothers and their babies
with its products in the baby care category. Wee Baby
Wet Towels, developed specifically for babies’ sensitive
skin, gently clean babies’ skin, do not hurt their sensitive
skin with its perfume-free cotton texture. It does not
contain paraben or alcohol. Wee Baby Wet Towel, which
gives a soft feeling with its cream essence, will make you
feel comfortable while ensuring your baby’s cleaning.
Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel salgın
ile birlikte hijyen günümüzde daha da önem
kazandı. Özellikle bu süreçte bebeklerin
bakımı ve temizliğine daha da fazla dikkat
edilmesi gerekiyor. Bebeklerin hijyeni için
en sık kullanılan ürünler arasında yer alan
ıslak havlu, bebek alt değişiminin yanı sıra
el ve vücut temizliği için de yoğun olarak
tercih ediliyor.
Bebeklere özel olarak tasarlanan ıslak havlular, annelerin
hijyen için en sık kullandığı ürünler arasında geliyor.
Sadece bebek alt değişimi için değil, el ve vücut temizliği
için de kullanılan ıslak havluların bebeklerin hassas tenine
uygun olması önem taşıyor. Bebek tenine direkt temas
etmesi nedeniyle tercih edilen ıslak havluların paraben ve
alkol içermemesine dikkat edilmesi gerekiyor.
Uluslararası kalite standartlarıyla annelerin gönül
rahatlığıyla kullanabileceği ürünler geliştiren Wee
Baby, Bakım Kategorisi’ndeki ürünleriyle anneler ve
bebeklerinin her zaman yanında. Bebeklerin hassas
tenine özel olarak geliştirilen Wee Baby Islak Havlu,
parfüm içermeyen pamuklu dokusuyla bebeklerin cildini
nazikçe temizliyor, hassas cildine zarar vermiyor. Paraben
ve alkol içermiyor. Krem özü ile de yumuşaklık hissi veren
Wee Baby Islak Havlu, bebeğinizin temizliğini sağlarken
içiniz rahat edecek.
50 Pharma
Everything Wondered About Baby Bath!
Bebek Banyosu Hakkında Merak Edilen Her Şey!
“Vücudumuzun en büyük organı sayılan cildimizin
bebekler için önemi, bir örtü olmaktan çok daha
fazlasıdır. Yeni doğan bir bebeğin derisi; duyarlı, ince
ve kolay zedelenir yapıdadır. Bu nedenle; yıkanması
ve bakımı da ayrı bir özen gerektirmektedir” diyen
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu, açıkladı.
Bebek cildi; sıvı kaybına karşı koruma ve sıvı-elektrolit
dengesinin sürdürülmesi, vücut ısısının korunması ve
ısı kaybının azaltılması, antimikrobiyal defans, çevresel
toksinlerden koruma, travmadan koruma, ultraviole
ışınlardan koruma, dokunma duyusu sağlama gibi çok
önemli fonksiyonlar icra etmektedir. Bu işlevlerin tam
olarak olgunluğa ulaşmasının, doğumdan sonra 12.
ayı bulduğu bilimsel çalışmalarda bildirilmektedir. Bu
nedenle; yeni doğan bir bebeğin derisi duyarlı, ince ve
kolay zedelenir yapıdadır.
“The importance of our skin, which is considered as
the biggest organ of our body, for babies is much more
than a cover. The skin of a newborn baby is sensitive,
thin and easily damaged. Therefore; Washing and care
also requires a special care,” said, Musa Bostancıoğlu,
Child Health and Disease Specialist, Istanbul Okan
University Hospital.
Baby skin performs some important functions such
as protection against fluid loss and maintaining fluidelectrolyte
balance, protection of body temperature
and reduction of heat loss, antimicrobial defense,
protection from environmental toxins, protection
from trauma, protection from ultraviolet rays,
providing a sense of touch. It is reported in scientific
studies that these functions reach full maturity after
12 months. Therefore; the skin of a newborn baby is
sensitive, thin and easily damaged.
Krem, Şampuan ve Sabunlara Dikkat!
Doğumda yeni doğan bebeklerin deri yüzeyi, nötral veya
alkali pH’ya sahiptir (pH: 6,5-7,5). Hem zamanında hem
de erken doğmuş bebeklerde deri pH değeri, birinci ayın
sonunda erişkin ve büyük çocuklardaki düzeye çok yakın
asidik yüzey pH değerine (pH: 5,0-5,5) erişir. Derinin
zararlı bakterilerden korunarak, faydalı flora bakterileriyle
kaplanması ve bu sayede de enfeksiyondan korunması
için bu asidik değerin sürekliliği önem taşır. Bu yüzden
bebek cildine uygulanacak; krem, losyon şampuan ve
sabunların söz konusu kimyasal yapıya zarar vermiyor
olması lazımdır.
52 Pharma
Pay Attention to Creams, Shampoos and Soaps!
The skin surface of newborn babies at birth has a neutral
or alkaline pH (pH: 6.5-7.5). Skin pH in both timely and
preterm babies reaches acidic surface pH (pH: 5.0-5.5)
very close to the level in adults and older children at
the end of the first month. The continuity of this acidic
value is important for protecting the skin from harmful
bacteria, covering them with beneficial flora bacteria
and thus protecting them from infection. Therefore, the
cream, lotion shampoo and soaps that will be applied to
the baby’s skin should not harm the chemical structure in
question.
“As soon as the baby is born, it should not be washed”
After birth, babies are gently wiped with a soft towel to
remove amniotic fluids. Babies are not recommended to
take a bath immediately, as this will increase the loss of
heat in the baby and lead to the loss of “Verniks Kazeoza”,
which protects the newborn against infections. If there is
contamination with the mother’s blood, tissue residues
and the baby’s stool or; If there is a carrier of bloodborne
diseases such as hepatitis B, Herpes simplex, HIV
virus in the mother, washing should be preferred instead
of wiping as there is a risk of infection to the baby.
Only warm-hot water is sufficient for washing, soap or
disinfectant should not be used.
Do Not Irritate Your Skin While Washing the Baby!
The first bath time and shape of newborns is still
controversial. Recommendations about leather care
and bathing vary according to tradition, experience and
cultural practices. In scientific studies, there was no
difference in terms of body temperature between babies
washed in the first hour after birth and babies washed
after 6 hours. In some societies, washing is preferred after
baby umbilical cord falling off. In countries like us where
there are concerns about hygiene and care, this would be
more appropriate. It will be enough to wipe the body with
warmed then boiled water and cotton until baby umbilical
cord fall off. In researches in developed countries, there is
no relationship between bathing or wiping and the time
of the baby umbilical cord fall off, there is no difference
in terms of the frequency of omphalitis (Inflammation
of the Umbilical Hole). During the bath; Except for the
head and neck, the whole body should be completely
immersed in water or washed down.
“Bebek Doğar Doğmaz Yıkanmamalı”
Doğum sonrası bebeklerin, yumuşak bir havlu ile derileri
hafifçe silinerek amnion sıvıları temizlenir. Bebekte ısı
kaybını artıracağından ve yeni doğanı enfeksiyonlara karşı
koruyan “Verniks Kazeoza”nın kaybına yol açacağından
bebeklere hemen banyo önerilmemektedir. Annenin kanı,
doku artıkları ve bebeğin dışkısı ile bulaşma varsa veya
annede; Hepatit B, Herpes simpleks, HIV virüsü gibi kanla
bulaşan hastalık taşıyıcılığı varsa, bebeğe enfeksiyon
geçme riski olacağından doğum sonrası silmenin yerine
yıkama tercih edilmelidir. Yıkamada sadece ılık-sıcak su
yeterlidir, sabun veya dezenfektan kullanılmamalıdır.
Bebeği Yıkarken Cildini Tahriş Etmeyin!
Yeni doğanların ilk banyo zamanı ve şekli hala tartışmalıdır.
Deri bakımı ve banyo hakkında öneriler gelenek, deneyim
ve kültürel uygulamalara göre değişmektedir. Bilimsel
çalışmalarda doğumdan sonra ilk saatte yıkanan
bebeklerle, 6 saat sonra yıkanan bebekler arasında vücut
sıcaklığı açısından fark bulunmamıştır. Bazı toplumlarda
ise göbek düştükten sonra yıkama tercih edilmektedir.
Hijyen ve bakım konusunda endişelerin olduğu bizim
gibi ülkelerde, bu daha uygun olacaktır. Göbek düşene
kadar da kaynamış, sonrasında da ılınmış su ve pamukla
vücudu silmek yeterli olacaktır. Gelişmiş ülkelerdeki
araştırmalarda banyo ya da silme ile göbek düşme zamanı
arasında ilişki olmadığı gibi; omfalit (Göbek Deliği İltihabı)
sıklığı açısından da fark saptanmamıştır. Banyo sırasında;
baş, boyun dışında tüm vücut tamamen suya batırılmalı
ya da oturur durumda yıkanmalıdır. Yeni doğana banyo
yaptırırken; yüz, boyun, koltuk altları ve bez bölgesinde
tahriş oluşmaması için özellikle dikkat etmelidir. Sünger
ya da başka bir bezle yıkama ısı ve transepidermal sıvı
kaybını arttırır, derinin bariyer tabakasına zarar verebilir.
Pharma 53
While having a bath for the newborn; Particular attention
should be paid to avoid irritation in the face, neck,
armpits and gland area. Washing with a sponge or other
cloth increases heat and transepidermal fluid loss, and
can damage the barrier layer of the skin.
Baby Baths Should Last Less
The frequency of baths also varies according to the
culture. In particular, while bathing in hot areas every
day; 2-3 baths per week are recommended until the baby
crawls in the first year. Premature ones should be washed
every 4 days. It is the most convenient timing for us to
wash every day in the heat in summer and every 2-3 days
in the winter. Bath water temperature should be 37-37.5
degrees and take 5-10 minutes. Especially; In order to
reduce skin maceration when using soap, the bath should
last less than 5 minutes, while the room temperature
should be 24-25 ° C. The house, which normally has a
baby, should be 24-25 degrees during the day and 20-21
degrees during the night and the baby should wear one
more layer than adults. After the bath, the baby should
be dried gently with a towel. Moisturizers in pomade or
lotion form should be used during and after bathing for
atopic or dry-skinned children.
“Scrubbing and Brushing Harmful to Baby Skin”
Washing with only water will be insufficient as it cannot
remove feces and fat, if any. In studies performed on
healthy babies, no difference in fluid loss from the skin
was detected by washing with shampoo or water. If the
hair is short, thin and brittle, the shampoo is unnecessary.
Bebek Banyoları Kısa Sürmeli
Banyo sıklığı da kültüre göre değişkenlik göstermektedir.
Özellikle, sıcak bölgelerde her gün banyo yaptırılırken;
ilk yıl bebek emekleyene kadar haftada 2-3 banyo
önerilmektedir. Prematüreler ise 4 günde bir
yıkanmalıdırlar. Yazın sıcaklarda her gün, kışın ise 2-3
günde bir yıkamak bize en uygun olan zamanlamadır.
Banyo suyu sıcaklığı 37-37,5 derece olmalı ve 5-10
dakika sürmelidir. Özellikle; sabun kullanıldığında deri
maserasyonunu azaltabilmek için banyo 5 dakikadan
kısa sürmeli, bu sırada oda sıcaklığı 24-25 C olmalıdır.
Zaten normalde de bebek bulunan evin ısısı gündüz 24-
25 derece, gece uyku sırasında ise 20-21 derece olmalıdır
ve bebek büyüklerden 1 kat daha fazla giydirilmelidir.
Banyo sonrası bebek havluyla nazikçe kurulanmalıdır.
Atopik ya da derisi kuru çocuklarda banyo sırasında ve
sonrasında pomad ya da losyon formunda nemlendiriciler
kullanılmalıdır.
“Ovalama ve Fırçalama Bebek Cildine Zararlı”
Sadece suyla yıkama, eğer varsa dışkı ve yağı
uzaklaştıramayacağı için yetersiz kalacaktır.
Sağlıklı bebeklerde yapılan çalışmalarda, şampuan
ya da suyla yıkama ile ciltten sıvı kaybında fark
saptanmamıştır. Saçlar kısa, ince ve kırılgan ise şampuan
gereksizdir. Şampuanlarda standart pediatrik formül
bulunmamaktadır, vücut ve saç için aynı şampuan
kullanılabilir. Şampuanın pH’ı gözyaşına yakın olmalı,
gözleri ve deriyi yakmamalıdır. Çok kirli alanlarda sabun
kullanımı gerekirse, katkısız (aşındırıcı, koku giderici,
güzel koku verici,
54 Pharma
Shampoos do not have a standard pediatric formula, the
same shampoo can be used for the body and hair. The
pH of the shampoo should be close to tears, it should
not burn the eyes and skin. If it is necessary to use soap
in heavily soiled areas, light, neutral pH soap should be
used without additives (without abrasive, deodorizing,
fragrance, dyeing or preservative-containing properties).
Soap use, short (less than 5 minutes) and infrequent (For
example, should be limited 3 times a week) and contact
should be limited to the dirty area in the body. Rubbing
and brushing should be avoided as it can cause damage
epidermis.
boyayıcı veya koruyucu içeren özelliklere sahip olmayan),
hafif, nötral pH’lı sabun kullanılmalıdır. Sabun kullanımı, kısa
(5 dakikadan az) ve seyrek (Örneğin; haftada 3 kereden fazla
olmayacak şekilde) olmalıdır ve temas vücutta kirli alanla
sınırlı kalmalıdır. Ovalama ve fırçalama epidermisi hasar
verebileceğinden kaçınılmalıdır.
Pharma 55
Turkish Consumers Voted for the Products of the Year
The “Products of the Year” which are determined by the Turkish consumers’
votes within the “Voted Product of the Year”
program which is held in 45 countries were announced at the online awards
ceremony that is hosted by Geveze.
Türk Tüketicileri Yılın
Ürünlerini Seçti
Türkiye dahil 45 ülkede düzenlenen
“Yılın Seçilmiş Ürünü” programı
kapsamında Türk tüketicilerinin
oylarıyla seçilen “Yılın Ürünleri”,
online gerçekleşen ve Geveze’nin
sunduğu ödül töreniyle açıklandı.
The winners of the “Voted Product of the Year (POY)” program,
in which the winners are determined by the consumer votes
since 1987 and which is held for the 5th time in Turkey, are
announced at the online award show. 15 innovative products
in the food, beverage, confectionary, energy, tire, insurance,
personal care and consumer health sectors are awarded by
the Turkish consumers within the program coverage
in which the winning products are determined
by the face-to-face surveys with 4099
consumers conducted by the research
company Nielsen. The brands of the
awarded products within the program
to which products launched to the
market within the last 24 months
can participate and in which the
consumers rate the products per their
appeal, innovation and satisfaction,
will be able to use the “Voted Product
of the Year (POY)” logo which is the
reference of the Turkish consumers in
all their commercials, product packaging
and communication works for 1 year.
Turkish consumers awarded 15 products
Turkish consumers awarded 15 products in the award
show which was hosted by the renowned Radio Show Host
Geveze and was held in online format. In insurance Anadolu
Sigorta Uçuşum Güvende, in Dermatology Bepanthol
AntiScar Jel, in Skin care oils Bio-Oil Cilt Bakım Yağı, in
summer tires Bridgestone Turanza T005 summer tire, in
1987’den günümüze kadar kazanan ürünlerin tüketicilerin
oylarıyla belirlendiği ve Türkiye’de 5. kez gerçekleştirilen “Yılın
Seçilmiş Ürünü” programının kazananları online düzenlenen
ödül töreniyle açıklandı.
Araştırma şirketi Nielsen’in 4099 tüketiciyle yüz yüze görüşerek
yaptığı anketler sonucunda kazanan ürünlerin
belirlendiği program kapsamında; gıda, içecek,
atıştırmalık, enerji, lastik, sigorta, kişisel
bakım ve tüketici sağlığı sektörlerinden
yenilikçi 15 ürün Türk tüketicileri
tarafından ödüle layık görüldü.
Son 24 ayda pazara çıkan
ürünlerin katıldığı ve tüketicilerin
ürünleri albenisi, inovatif
özelliği ve performansına
göre değerlendirdiği program
kapsamında ödül alan ürünler,
Türk tüketicilerinin referansı
olan ‘Yılın seçilmiş Ürünü’ (YSÜ)
logosunu 1 yıl boyunca tüm
reklamlarında, ürün paketlerinde ve
iletişim çalışmalarında kullanabilecek.
Türk tüketicileri 15 ürünü ödüllendirdi
Ünlü Radyo Programcısı Geveze’nin sunuculuğunu
yaptığı ve online formatta düzenlenen ödül töreninde Türk
tüketicileri 15 ürünü ödüllendirdi.
Anadolu Sigorta Uçuşum Güvende ürünü sigorta, Bepanthol
AntiScar Jel cilt sağlığı, Bio-Oil Cilt Bakım Yağı cilt bakım
yağları, Bridgestone Turanza T005 yaz lastiği, Erikli Mineral
56 Pharma
mineral water Erikli Mineral Doğal Zengin Mineralli Aromalı
Gazlı İçecek, in Blades&Razors Gillette Skinguard Sensitive
Tıraş Bıçakları ve Makineleri, in coffee mixes Nescafé 3ü1 Arada
ICE, in flavoured kids’ milk Nesquik Laktozsuz & Şeker İlavesiz
Kakaolu Süt, in tablet chocolate Nestlé 1927 Beyaz Bademli
Çikolata, in incontinence pads Orkid Discreet Profresh Günlük
Mesane Pedi, in hygienic pads Orkid Platinum Ipeksi Kanatlar,
in lubricants Petrol Ofisi Maxima CX 5W-30, in fuels Petrol
Ofisi V/Max Kursunsuz 95 Benzin and V/Max Motorin, in
poultry Şenpiliç Marinasyonlu Ürün Serisi and in multivitamin
category Pharmaton are the products voted worthwhile for
awards by the Turkish consumers.
Doğal Zengin Mineralli Aromalı Gazlı İçecek maden suyu,
Gillette Skinguard Sensitive Tıraş Bıçakları ve Makineleri tıraş
bıçakları, Nescafé 3ü1 Arada ICE kahve karışımları, Nesquik
Laktozsuz & Şeker İlavesiz Kakaolu Süt aromalı çocuk sütü,
Nestlé 1927 Beyaz Bademli Çikolata tablet çikolata, Orkid
Discreet Profresh Günlük Mesane Pedi mesane pedi, Orkid
Platinum Ipeksi Kanatlar hijyenik ped, Petrol Ofisi Maxima CX
5W-30 madeni yağ, Petrol Ofisi V/Max Kursunsuz 95 Benzin ve
V/Max Motorin akaryakıt, Şenpiliç Marinasyonlu Ürün Serisi
tavuk ürünleri, Pharmaton ise multivitamin kategorisinde Türk
tüketicileri tarafından ödüle layık görülen ürünler oldu.
Category
Winner
Kategori
Kazanan
Insurance
Dermatology
Skin Care Oils
Anadolu Sigorta Uçuşum Güvende
Bepanthol AntiScar Jel
Bio-Oil Cilt Bakım Yağı
Summer Tire Bridgestone Turanza T005
Mineral Water
Erikli Mineral Doğal Zengin
Mineralli Aromalı Gazlı İçecek
Blades & Razors
Gillette Skinguard Sensitive Tıraş
Bıçakları ve Makineleri
Coffee Mixes Nescafé 3ü1 Arada ICE
Flavoured Kids’
Milk
NESQUIK Laktozsuz & Şeker
İlavesiz Kakaolu Süt
Tablet Chocolate Nestlé 1927 Beyaz Bademli Çikolata
Incontinence Pads
Orkid Discreet Profresh Günlük
Mesane Pedi
Hygienic Pads Orkid Platinum Ipeksi Kanatlar
Lubricants Petrol Ofisi Maxima CX 5W-30
Fuels
Petrol Ofisi V/Max Kursunsuz 95
Benzin ve V/Max Motorin
Multivitamin Pharmaton
Poultry
Şenpiliç Marinasyonlu Ürün Serisi
YSU_2020_ilan_200x270mm.indd 1 1.04.2020 10:40
Sigorta
Cilt Sağlığı
Cilt bakım Yağları
Anadolu Sigorta Uçuşum Güvende
Bepanthol AntiScar Jel
Bio-Oil Cilt Bakım Yağı
Yaz Lastiği
Bridgestone Turanza T005
Maden Suyu
Erikli Mineral Doğal Zengin
Mineralli Aromalı Gazlı İçecek
Traş Bıçakları
Gillette Skinguard Sensitive Tıraş
Bıçakları ve Makineleri
Kahve Karışımları Nescafé 3ü1 Arada ICE
Aromalı Çocuk Sütü
NESQUIK Laktozsuz & Şeker
İlavesiz Kakaolu Süt
Tablet Çikolata Nestlé 1927 Beyaz Bademli Çikolata
Mesane Pedi
Orkid Discreet Profresh Günlük
Mesane Pedi
Hijyenik Ped Orkid Platinum Ipeksi Kanatlar
Madeni Yağ Petrol Ofisi Maxima CX 5W-30
Akaryakıt
Petrol Ofisi V/Max Kursunsuz 95
Benzin ve V/Max Motorin
Multivitamin Pharmaton
Tavuk Ürünleri Şenpiliç Marinasyonlu Ürün Serisi
YSU_2020_ilan_200x270mm.indd 1 1.04.2020 10:40
YSU_2020_ilan_200x270mm.indd 1 1.04.2020 10:40
Pharma 57
Roche Diagnostics Turkey’s
New Marketing Director is Kamil Pir
Roche Diagnostik Türkiye’nin Pazarlama Direktörü Kamil Pir Oldu
Having worked as the product and marketing director
of Roche Diagnostics Turkey since 2010, Kamil Pir was
appointed as Roche Diagnostics Turkey’s marketing
director as of March 20, 2020.
After graduating from Boğaziçi University-Molecular
Biology Department and completing his MBA education
at Sabancı University, Pir worked at different positions
for healthcare industry companies such as Novartis, Gen
İlaç, AstraZeneca and Biomeks. In 2010 he began working
as the Product Manager at Roche Diagnostics Turkey. Pir
was the Director of Marketing Roche Diagnostics Turkey
for the last six years.
2010 yılından beri Roche Diagnostik Türkiye bünyesinde
pazarlama bölümünde yöneticilik görevlerinde bulunan
Kamil Pir, kariyerine Pazarlama Direktörü olarak
devam edecek.
2010 yılından beri Roche Diagnostik Türkiye bünyesinde
ürün ve pazarlama müdürü olarak görev yapan Kamil Pir,
20 Mart 2020 tarihi itibariyle Roche Diagnostik Türkiye’nin
Pazarlama Direktörü olarak atandı.
Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji bölümünden
mezun olduktan sonra Sabancı Üniversitesi’nde MBA
eğitimini tamamlayan Pir, Novartis, Gen İlaç, AstraZeneca
ve Biomeks İlaç gibi sağlık şirketlerinde farklı görevler
aldıktan sonra 2010 yılında Roche Diagnostik Türkiye’de
Ürün Müdürü olarak çalışmaya başladı. Pir, son altı yıldır
Roche Diagnostik Türkiye’de Pazarlama Müdürü olarak
görev yapıyordu.
58 Pharma
New Date is Set for BeautyEurasia
16th International Cosmetics, Beauty, Hair Exhibition - BeautyEurasia continues
preparations to host domestic and international exhibitors and visitors in its new
date of November 25-27, 2020.
BeautyEurasia için
Yeni Tarihi
Belirlendi
Kemal Ülgen, Regional Director at Hyve Group
The date of the 16th International Cosmetics, Beauty, Hair
Exhibition - BeautyEurasia, the biggest cosmetics exhibition in
the Eurasia Region where the trends in the cosmetics industry
will be addressed and the latest products will meet with domestic
and international visitors, which was set as July 1-3, 2020, has
been changed due to global COVID-19 pandemic affecting the
whole world. After the assessment conducted following the
decisions and announcements made by the Ministry of Trade
regarding the exhibitions, the new date has been scheduled as
November 25-27, 2020. The Exhibition, which is to be held at
the Istanbul Expo Center located in Yesilkoy, will be held on
November 25-27 as planned.
Kemal Ülgen, Regional Director at Hyve Group, the organizer of
BeautyEurasia, stated that the decisions of the Ministry of Trade
are very important and appropriate to put the process under
control and ensure rapid economic recovery and return of the
economy to its pre-pandemic levels of output. Ülgen continued
his words as follows: “COVID-19, which first emerged in China
and affected the whole world in a short period of time, defined
as a pandemic by the World Health Organization, and required
serious measures to be taken in the business world. The main
reasons for taking these necessary and effective measures are to
control the pandemic and make sure that the global economy
starts to resume operations as soon as possible.
16. Uluslararası Kozmetik, Güzellik
ve Kuaför Fuarı – BeautyEurasia,
25-27 Kasım 2020 olarak belirlenen
yeni tarihinde yerli ve yabancı
katılımcı ve ziyaretçileriyle ağırlamak
için hazırlıklarına devam ediyor.
Avrasya Bölgesi’nin en büyük kozmetik fuarı olan, kozmetik
sektörünün trendlerinin konuşulacağı ve en yeni ürünlerin
yerli ve yabancı ziyaretçileriyle buluşacağı 16. Uluslararası
Kozmetik, Güzellik ve Kuaför Fuarı – BeautyEurasia Fuarı’nın
1-3 Temmuz 2020 olan tarihi, küresel çapta yaşanan COVID-19
gündemi nedeniyle değiştirildi. Ticaret Bakanlığı’nın da
fuarlar ile ilgili aldığı kararlar ve açıklamaları takiben yapılan
değerlendirme sonrası, yeni tarih 25-27 Kasım 2020 olarak
belirlendi. Yeşilköy’de bulunan İstanbul Fuar Merkezi’nde
düzenlenecek Fuar, planlandığı şekilde 25-27 Kasım tarihleri
aralığında gerçekleştirilecek.
BeautyEurasia’yı düzenleyen, küresel fuarcılık şirketi Hyve
Group’un Bölge Direktörü Kemal Ülgen, yaptığı açıklamada;
Ticaret Bakanlığı’nın kararlarının sürecin kontrolü ve salgın
öncesi ekonomik canlılığın en kısa sürede kazanılması için
oldukça önemli ve yerinde olduğunu belirtti. Ülgen, şöyle devam
etti: “Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına
alan, Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi olarak tanımladığı
Covid-19, iş dünyasında da ciddi önlemler alınmasını
gerektirdi. Bu yerinde ve etkili önlemlerin temel gerekçeleri
ise, pandeminin en kısa sürede kontrol altına alınması ve
küresel ekonomik hareketliliğin en kısa sürede kaldığı yerden
devam etmesi içindir. Çalışanlarımızın, katılımcılarımızın ve
ziyaretçilerimizin sağlığı dün olduğu gibi bugün ve yarın da her
60 Pharma
The health and well-being of our employees, exhibitors, and
visitors are our number one priority as always. We have no doubt
that all our stakeholders will understand our decision to hold our
exhibition in the field of cosmetics, which is one of the powerful
industries of Turkey, between November 25-27, 2020. We will
keep our exhibitors and the public informed of any global or local
developments concerning the sector and our brand.We continue
working at full speed to host visitors from all over the world for 3
days at BeautyEurasia, which is recognized as the biggest exhibition
of the cosmetics industry in the Eurasia region. BeautyEurasia,
which will be organized by Hyve Group with the support of the
Ministry of Trade, aims to create new business, partnership, and
purchasing opportunities The Exhibition provides an efficient
platform full of events for promoting new ideas and products by
hosting discussions regarding global and regional development
areas of the sector and enabling the exchange of information.
Welcoming 367 exhibitors from 33 countries and 11,786 visitors
from 130 countries in 2019, the exhibition saw a 51% increase in
the number of international visitors last year compared to 2018.
These figures are expected to increase in 2020 due to the boom in
the domestic and international market dynamics.
zaman birinci önceliğimiz olmaya devam edecektir. Türkiye’nin
güçlü sektörlerinden kozmetik alanında düzenleyeceğimiz
fuarımızı 25-27 Kasım 2020 tarihlerinde düzenleme kararımızı
tüm paydaşlarımızın anlayışla karşılayacağından eminiz.
Katılımcılarımızı ve kamuoyunu yerel ve küresel çapta sektör ve
markamız özelinde yaşanan gelişmelerle ilgili bilgilendirmeye
devam edeceğiz.”
Avrasya’da sektörünün en büyük fuarı olan BeautyEurasia’da,
3 gün boyunca tüm dünyadan ziyaretçilerin ağırlanması için
çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Ticaret Bakanlığı’nın desteği ile
Hyve Group’un düzenlediği BeautyEurasia, güçlü bölgesel ağı
ile Türkiye için yeni iş, ortaklık ve satın alım fırsatları yaratmayı
hedefliyor. Fuar; sektörün global ve bölgesel gelişim alanlarının
tartışılmasını ve bilgi alışverişini sağlayarak, yeni fikir ve
ürünlerin tanıtımına yönelik etkinliklerle dolu verimli bir
platform sunuyor. 2019 yılında 33 ülkeden 367 katılımcı firma
ile 130 ülkeden 11.786 ziyaretçiyi ağırlayan Fuar, geçtiğimiz
yıl 2018 yılına göre uluslararası ziyaretçi sayısını yüzde 51
oranında artırmıştı. 2020 yılında bu rakamların iç pazar ve dış
pazar dinamiklerindeki hareketlenmeye bağlı olarak artması
bekleniyor.
Pharma 61
Doğutan Ülgen is appointed to Head of Healthcare
Development at Roche Diagnostics Turkey
Roche Diagnostik Türkiye’nin
Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörü Doğutan Ülgen Oldu
Doğutan Ülgen
Performing in different tasks of the healthcare
industry since 2005, Doğutan Ülgen will continue
his career in Roche Diagnostics Turkey as Head of
Healthcare Development
Roche Diagnostics has entrusted Head of Healthcare
Development of Roche Diagnostics Turkey for Doğutan
Ülgen. Continuing in different tasks the health sector,
Ülgen has started as Head of Healthcare Development at
Roche Diagnostics Turkey as of 6th of April, 2020.
Graduated from Hacettepe University, Department of
Chemical Engineering, Doğutan Ülgen completed his
master’s degree in Chemical Engineering at the same
university. He worked as Product Manager in different
fields and product groups, at Roche Diagnostics Turkey
which he joined as Implementation Specialist in 2005.
Performing his career at GE Healthcare Turkey since 2015,
Ülgen was finally the Senior Officer of Global Customer
Marketing Manager.
2005 yılından beri sağlık sektöründe farklı görevlerde
bulunan Doğutan Ülgen, kariyerine Roche Diagnostik
Türkiye Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörü olarak
devam edecek.
Roche Diagnostik, Türkiye’deki Sağlık Çözümleri
Geliştirme Direktörlüğünü Doğutan Ülgen’e emanet etti.
2005 yılından bu yana sağlık sektöründe farklı görevler
sürdüren Ülgen, 6 Nisan 2020 tarihi itibariyle Roche
Diagnostik Türkiye’nin Sağlık Çözümleri Geliştirme
Direktörü olarak görev yapmaya başladı.
Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü
mezunu olan Doğutan Ülgen, aynı üniversitede Kimya
Mühendisliği alanında yüksek lisansını tamamladı.
2005 yılında Uygulama Uzmanı olarak katıldığı Roche
Diagnostik Türkiye’de farklı alanlarda ve ürün gruplarında
Ürün Müdürlüğü yaptı. 2015 yılından itibaren kariyerine
GE Healthcare Türkiye şirketinde devam eden Ülgen, son
olarak Global Müşterilerden Sorumlu Kıdemli Pazarlama
Müdürü olarak görev yapıyordu.
62 Pharma
Meet the Beauty
where the continents meet!
Kıtaların buluştuğu yerde
güzellik ile buluşalım!
25-27 November / Kasım 2020
YESILKOY / Istanbul
HALL 9 - 10 - 11
Follow us / Bizi takip edin
/beautyeurasia
/beauty_eurasia
/beautyeurasia
/beautyeurasia.com/Linkedin
Organiser / Organizatör