PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
H A Z İ R A N 2 0 2 0 1 0 . S A Y I
E K A
ULEDEF
D
D
E R
EĞİTİMCİ KADINLAR DERNEĞİ
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
TARİHİNİN İLK KADIN
ÖĞRETMENLERİNDEN
GADASINI
ALDIĞIM
GAYSERİLİM
ZİHİN JİMNASTİĞİ
Ak Gelin Efsanesi
KISSADAN HİSSE
RENKLERİN USTASI
YUVACIK BARAJI
VE EŞSİZ
MANZARASI
EĞİTİMDE KELİME
BULUTLARI
Bir Önerimiz Var
MANDALA
İÇİNDEKİLER
4 GADASINI
ALDIĞIM GAYSERİLİM
15
Ak Gelin Efsanesi
16
17
EĞİTİMDE KELİME
BULUTLARI
18 TÜRKİYECUMHURİYETİ
TARİHİNİN İLK KADIN
19
YUVACIK BARAJI
VE EŞSİZ
MANZARASI
ÖĞRETMENLERİNDEN
KISSADAN HİSSE
RENKLERİN USTASI
KATKIDA BULUNANLAR
DR. FERAH GÜÇLÜ YILMAZ
NERMİN KARATEPE
MELEK GÖKSU
ELİF PELİN ERİŞ
HANDAN BOZKURT
ÖZLEM SENAN
TUĞÇE KANSU
VE
EKADDER
20
BİR ÖNERİMİZ VAR
KİTAP BİR
FİLM
Bİ BİR
21
ZİHİN JİMNASTİĞİ
22 MANDALA
EKADDER BÜLTEN 2
EKADDER
EĞİTİMCİ
KADINLAR
DERNEĞİ
EKADDER BÜLTEN 3
GADASINI
ALDIĞIM GAYSERİLİM
Bir şehir ol…
Mesela Kayseri gibi… Nöördün Gadasını aldıım di…
GADA: GÜNAH
Akıllı Gayserili; nerde saf ayağına yatacağını bilendir.
Bizim bebelimizde Babannem aside pişirirdi, öyle
nutella nii yokdu protförlcü kız. Düşün içesine
Gayseriliyik.
Kayserili bilim adamlarının yaptığı bir araştırmaya göre
“mantı yemek, hayat demek”…Kayserili kendine
cimridir. Başkasına “yinilsin içilsin” der, “yidirir, içirir”…
Başını çevirince Erciyes’i görmüyorsan, bu nice
yaşamaktır? Kayseri’de pazar demek, bağ evi demek!!..
“Ya mantıyı sulu yiyemem” diyor ya Kayserili olmayan.
Kemçük ağzına bi tokat koyasım geliyor. Size de
sordular mı? “Yaaa sahiden Kayseri’de bi kaşığa kırk
mantı sığıyor mu?” diye… Garibiz.
Kayseriliye sormuşlar cay mı içersiniz kahvemi ? Kayserilinin
cevabı çayı şimdi içelim de kahveyi de yemekten sonra içeriz.
Sana gelemediğim gün, Basdırma sucuk yediiim gündür gülüm.
Karlar yağmış Erciyas’ın başına Merhamet eyleyin gözlerimin
yaşına…
"Dört diyon doğuz diyon, topluyon otuz diyon" Söyledikleriyle
yaptıkları birbirine uymayan tutarsız kişileri tasvir etmekte
kullanılan bir atasözü. Gerek kafiye özellikleriyle, gerekse
eylem-anlam uyumuyla mükemmel bir yerel söz. Çok fazla da
açıklamaya gerek yok. 4+9=30
EKADDER BÜLTEN 4
Gereme Harabeler
TARİHİ YERLER VE MÜZELER
Erciyes Dağı’nın güney eteklerinde bulunan Gereme
Harabeleri,Kayseri’de Hristiyanlık dönemine ait en
önemli yapılardan biri. Hititlerden itibaren yerleşim
olduğu bölgedeki harebeler Bizans dönemine ait. Eski
adı “Spistra” olan Gereme’de Hz. İsa’nın havarisi Aziz
Paul’un dini amaçlarla bölgeye geldiği biliniyor. Aziz
Paul’un gelişinden sonra bölgede din savaşları baş
göstermiş, savaşa destek vermek isteyenlerin de
şehre gelmesiyle bölge nüfusu artmış.Yaşanan
depremler sonucunda bölgedeki birçok yapı
günümüze kadar ulaşamamış ya da ciddi hasar
almış. Gereme Harabeleri ise tüm hasarlara rağmen
tarihe ışık tutmaya devam ediyor.
Ağırnas Yeraltı Şehr
Mimar Sinan’ın doğduğu Ağırnas’ta bulunan yer
altı şehrinin kuruluşu yaklaşık 3000 yıl öncesine
dayanıyor. I. ve XIII. yüzyıllar arası özellikle
Hristiyan nüfus tarafından kullanılan şehir, bazı
eklemeler yapılarak genişletilmiş. Selçuklu
dönemine ait bir kayıt bulunmasa da, Osmanlı
dönemi kayıtlarında Ağırnas farklı dinlere
mensup insanların yaşadığı bir köy olarak
geçiyor.
Karatay Kervansarayı
Karatay Kervansarayı, Kayseri’deki en önemli
Selçuklu mirasların biri. Kervansaray, ilk olarak
dış cephesinde bulunan taş işlemeleri dikkat
çekiyor.1240 yılında Selçuklu veziri Celaleddin
Karatay tarafından yaptırılan kervansarayın
kışlık ve yazlık olarak iki bölümü bulunuyor.
Kervansarayın yazlık kısmı büyük bir avludan
oluşurken, kışlık kısmı ise tamamen kapalıdır.
Karatay Kervansayarı’nda Selçuklu dönemi ve
öncesindeki Orta Asya kültürüne ait birçok
detay görmeniz mümkün.
EKADDER BÜLTEN 5
Hunat Hatun Medreses
Hunat Hatun Medresesi, I. Alaeddin Keykubat’ın karısı
Hunat Hatun tarafından 1237 yılında inşa ettirilmiş.
Kayseri’nin merkezinde yer alan medrese, uzun yıllar
arkeoloji müzesi ve etnografya müzesi olarak
kullanılmış.Sıra sıra dizilmiş dersliklerden oluşan
medrese, günümüzde ise hediyelik eşyaların satıldığı
çarşı olarak hizmet veriyor. Selçuklu mimarisinin
belirgin özelliklerine sahip Hunat Hatun Medresesi,
Kayseri turunuzda yorgunluğunuzu atmak için en ideal
yer.
Kayser Kales
Kayseri’nin göbeğinde tarihin en önemli
tanıklarından biri olan Kayseri Kalesi, M.S. 3.
yüzyılda Roma İmparatoru Gordianus tarafından
yaptırılmış. Romalılardan sonra Bizanslılar,
Selçuklular ve Osmanlılar tarafından kullanılan
kale,günümüze kadar ulaşmıştır. Kayseri Kalesi,
iç kale ve dış kale olmak üzere ikiye ayrılır. Dış
kalede Selçuklu Sultanı Keykubad hakkında iki
kitabe yer alıyor. İç kalede ise; Osmanlı
dönemine ait bir cami ve hala kullanılan bir çarşı
mevcut.
Surp Kr kor Lusavor ç K l ses
Farklı dinlere mensup insanların yüzyıllardır
yaşadığı Kayseri’nin çok kültürlülüğünün
göstergelerinden biri de Surp Krikor Lusavoriç
Kilisesi’dir.1191 yılında inşa edilen ibadethane,
Anadolu’daki en eski Ermeni-Ortodoks kilisesi
olarak biliniyor. Sadece Hristiyan kesime değil,
her inançtan insana turizm amaçlı kapıları açıl
olan kilise, bugünlere kolay gelmemiş. Birkaç kez
yıkılma tehlikesi yaşayan yapı, bölgede yaşayan
Ermenilerin onarımlarıyla günümüze kadar
ulaşmış omasının yanında, hala ibadete açıktır.
EKADDER BÜLTEN 6
Şahruh Köprüsü
Sarıoğlan ilçesinde bulunan Şahruh Köprüsü,
Dulkadiroğulları’ndan kalan bir eser. Alaüddevle
Bozkurt Bey’in oğlu Şahruh Bey tarafından yaptırıldığı
düşünülen köprünün yapımı, 15. yüzyılı sonlarına
doğru tamamlanmıştır. Dönem dönem gerçekleştirilen
onarım çalışmalarıyla günümüze kadar ulaşan
köprünün bir kitabesi de bulunuyor; ancak söz konusu
kitabe şu an Sivas Müzesi’nde sergileniyor. Korkuluk
taşları arasındaki çukur taşına sırtı dönük bir şekilde
dilek tutup Kızılırmak’a taş atmak, köprünün bir
geleneği haline gelmiş durumda.
Soğanlı Harabeler
Kültepe Ant k Kent
Hititlerin Anadolu’da kurduğu ilk şehir olan
Kültepe, İlklerin şehri olarak da biliniyor.
Anadolu’daki ilk yazılı tabletlerin bulunduğu
kent, aynı zamanda dünyanın ilk organize
ticaret merkezi olma özelliğine sahip. Hatta
günümüzde Kayseri’nin ticaret ile anılmasının
nedeninin de Kültepe olduğu ileri sürülüyor.
Ayrıca Kültepe Ören Yeri’nde Asurlardan kalan
çivi yazısıyla yazılmış tabletlerin yanı sıra;
Hititlere ait yönetim binalarının, dini yapıların ve
atölyelerin kalıntılarını görebilirsiniz
Soğanlı Harabeleri, Kayseri’de Selçuklu
döneminden öncesine ait yapılardan biridir.
Roma döneminde kaya kilisesi ve mağaraların
olduğu bölge,Bizans döneminde kilise ve
yerleşim yeri olarak kullanılmış. Bölgede yer
alan 50’ye yakın kilise içinde Karabaş, Tokalı,
Yılanlı ve Aziz Barbara Kiliseleri günümüze
kadar ulaşmıştır. Bu kiliselerin içinde yer alan
ikonalar günümüzde harabeleri ziyaret edenlerin
en çok ilgisini çeken eserlerdir.
EKADDER BÜLTEN 7
Mel kgaz Kales
Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde yer alan Melikgazi
Kalesi, Bizanslılar tarafından yapılmış. Danişmendler,
Selçuklular ve Osmanlılar tarafından da kullanılan
kale, konumu itibariyle tarih boyunca önemini
korumuş.Zamantı ve Elbistan yolunun kontrolünü
sağlamak için kullanılan Melikgazi Kalesi, Osmanlı ve
Selçuklu dönemindeki onarım çalışmalarına rağmen
günümüze harap olmuş bir şekilde ulaşmıştır.
Avugunlu Medreses
Mimar Sinan Parkı içerisinde yer alan Avgunlu
Medresesi, hangi yılda inşa edildiği tam olarak
bilinmese de 13. Yüzyılda yaptırıldığı düşünülen
tarihi bir yapı. Tek katlı, iki eyvanlı, revaklı
avlulu asimetrik bir plan üzerine kurulu yapı,
şehrin en eski tarihi yerlerinden biri olarak
gösteriliyor. Medrese avlusuna inmek için ise
merdivenlerden inmeniz gerekli.
Em r Erdoğmuş Kümbet
Seyyid Burhaneddin Türbesi’nin hemen güneyinde
türbe binasına bitişik şekilde konumlanmaktadır.
Tatarhaniler Türbesi olarak da anılan Emir Erdoğmuş
Türbesi, 14. yüzyılın ortasında Eretnaoğulları
zamanında yaptırılmış tarihi bir yapı.
EKADDER BÜLTEN 8
Ş fah ye Ve G yas ye Medreses ( Selçuklu Müzes )
I.Gıyaseddin Keyhüsrev’in kız kardeşi Gevher Nesibe
Sultan’ın vasiyeti üzerine yaptırılan ‘’Şifahiye’’ Osmanlı
döneminde medrese olarak kullanılmış. 1. Dünya
Savaşı’nın ardından 1960’lı yıllara kadar boş bırakılan
medrese binası, bu tarih itibariyle onarılmış ve müze
haline getirilmiş. Günümüzde Selçuklu dönemine ait pek
çok eserin sergilendiği Selçuklu Müzesi, pek çok
ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.
Güpgüpoğlu Konağı
Etnografya Müzes
1417-1419 yılları arasında inşa edilen
Güpgüpoğlu Konağı, 1995 yılında yapılan
düzenlemelerle Etnografya Müzesi haline
getirilmiştir. Gelin odası, harem odası, misafir
odası gibi alanlarla Anadolu’nun eski Türk
devletleri Osmanlı ve Selçuklu Devleti’ne ait
yaşam tarzın yansıtıyor. Üst kata çıktığınızda
ise Osmanlı dönemine ait cam işlemelerini,
ahşap ve madeni eserleri görmeniz mümkün.
Kayser Arkeoloj Müzes
Osmanlı döneminde Anadolu’daki taşınabilir
eserlerin İstanbul’a getirilmesinin emredilmesiyle,
Kayseri’deki birçok eser de payitahtın yolunu
tutmuş. Hasar görmeden taşınması o dönem için
zor olan Kayseri’deki diğer eserler ise Kayseri
Lisesi’nde korunmaya başlanmış. 1969 yılından
itibaren günümüzdeki binasında hizmet veren
Arkeoloji Müzesi’nde Hitit dönemine ait heykeller,
Roma ve Bizans dönemine ait lahitler ve küpler
sergileniyor. Müzede yer alan en dikkat çekici eser
ise Herakles’in lahti.
EKADDER BÜLTEN 9
Kayser Atatürk Ev Müzes
Kurtuluş mücadelesinin ilk adımlarının atıldığı
günlerde Sivas Kongresi’nin ardından Mustafa Kemal
Atatürk, 19-20 Aralık tarihlerinde Kayseri’yi ziyaret etmiş.
Bu ziyaret esnasında Gazi’nin konakladığı İmamizade
Raşit Ağa Konağı, Kültür Bakanlığı tarafından 1983
yılında Atatürk Evi Müzesi olarak hizmet vermeye
başlamıştır. Müzede dönemin mobilyalarının yanı sıra,
Atatürk’ün balmumu heykeli ve ziyaretine ait belgeler de
sergileniyor. Girişin ücretsiz olduğu müzenin ziyaret
saatleri de Arkeoloji Müzesi ile aynı.
Ah Evran Müzes
13. yüzyılda Horosan’dan Anadolu’ya gelen ve
esnafın teşkilatlanmasını sağlayan Ahi Evran’a
bir vefa örneği olan bu müze, Türkiye’de bulunan
ilk esnaf ve sanatkarlar müzesi olma özelliğini
taşıyor. Tarih boyunca Kayseri’deki esnaflar
tarafından üretilen ürünlerin sergilendiği müze,
haftanın her günü 8.00-17.00 arasında ücretsiz
olarak ziyarete açık.
Selçuklu Uygarlığı Müzes
Çifte Medrese olarak bilinen yapı, I. Gıyaseddin
Keyhüsrev tarafından kardeşi Gevher Nesibe Sultan
adına yaptırılmış. Uzun bir süre harap halde olan
medrese, 1960 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları
ile günümüzdeki halini almıştır. 1980 yılından itibaren Tıp
Tarihi Müzesi olarak kullanılan medrese, 2012 yılında
belediyeye devredilmiş ve 2014 yılından bu yana Selçuklu
Uygarlığı Müzesi olarak hizmet vermeye başlasa da tıp
müzesine ait eserler sergilenmeye devam ediyor.
Müzenin büyük bir bölümü ise Selçuklu dönemine ait
sanat eserleri, etnografik ögeler ve Kayseri ile Selçuklu
arasındaki bağı anlatan eserler gösterime sunulmuş. Tüm
bunların yanı sıra, çocuklara Selçuklu dönemini anlatmak
için çocuk odaları da müzede yer alıyor.
EKADDER BÜLTEN 10
Kad r Has Kent ve M mar S nan Müzes
Kayseri’nin sembol isimlerinden Kadir Has’ın katkılarıyla
açılan Kent ve Mimar Sinan Müzesi, önce modern
mimarisiyle sizi etkiliyor. Modernizm sadece müzenin dış
cephesinde değil içerisinde de devam ediyor. 6 kattan
oluşan müzenin girişinde takacağınız kulaklıkla, önünden
geçtiğiniz monitörlerin farklı dillerdeki anlatımlarını
dinleyebilirsiniz. Türk mimarisinin en önemli şahsı Mimar
Sinan’ın eserlerini inceledikten sonra, müzedeki diğer
katlarda yer alan cafe ve restoranlarda da vakit
geçirebilirsiniz.
Kayser L ses
M ll Mücadele Müzes
Kurulduğu yıldan itibaren bölgedeki misyoner
okullarıyla rekabet eden Kayseri Lisesi, Birinci
Dünya Savaşı’nda diğer birçok okulda olduğu
gibi vatan savunmasına giden öğrencileri ile
kahraman okullarımızdan biri. 1921 yılında
mezun vermeyen okulun bahçesinde, şehit olan
öğrencilerin anılarını yaşatmak için bir anıt
bulunuyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de
ziyaret ettiği lise, 2016’da bu hikayelerin gelecek
nesillere aktarılması amacıyla Milli Mücadele
Müzesi olarak hizmet vermeye başladı.
EKADDER BÜLTEN 11
Al Dağı
Türkiye’nin en önemli paraşüt merkezlerinden biri olarak
gösterilen Ali Dağı, Talas ilçesinin güneyinde kent
merkezine 10 kilometre mesafede konumlanıyor. Yamaç
paraşütçülerinin 5 bin metreye kadar yükselmesine ve 150
kilometre uzağa uçabilmesine olanak sağlar. Bu nedenle de
pek çok yamaç paraşütü şampiyonasına ev sahipliği
yapmaktadır. Yerli yabancı spor tutkunu birçok turisti
ağırlayan dağ, aynı zamanda Kayseri’nin en güzel doğa
manzaralarına sahip bir gezi noktası.
Talas
GEZİLECEK YERLER
M.Ö. 1500’lü yıllara dayanan tarihiyle Kayseri’nin en
eski ilçelerinden biri olan Talas, Danışmentliler,
Selçuklular, İlhanlılar ve Karahanlılar gibi pek çok
medeniyete ev sahipliği yapmıştır. İleriki yıllarda
Rumların yaşadığı ilçe, Cumhuriyet’in kuruluş yılı
itibariyle Rum ve Ermeniler’in göç etmesiyle yeniden
Türklerin yaşadığı bir yerleşim yeri haline geliyor.
Kayseri’nin güneydoğusunda, ünlü Erciyes Dağı’nın
eteklerinde yer alan Talas ilçesi, engebeli coğrafyası
ve muazzam manzaralarıyla görenleri kendine
hayran bırakıyor. Erciyes Üniversitesi’nde okumak
için diğer illerden şehre gelen öğrencilerin ise,
konakladığı semt olarak biliniyor.
Eng r Gölü
Kurulduğu yıldan itibaren bölgedeki misyoner
okullarıyla rekabet eden Kayseri Lisesi, Birinci
Dünya Savaşı’nda diğer birçok okulda olduğu
gibi vatan savunmasına giden öğrencileri ile
kahraman okullarımızdan biri. 1921 yılında
mezun vermeyen okulun bahçesinde, şehit olan
öğrencilerin anılarını yaşatmak için bir anıt
bulunuyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de
ziyaret ettiği lise, 2016’da bu hikayelerin gelecek
nesillere aktarılması amacıyla Milli Mücadele
Müzesi olarak hizmet vermeye başladı.
EKADDER BÜLTEN 12
Erc yes Dağı
Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden birine ev sahipliği
yapan Erciyes Dağı, yerli yabancı turistlerin her yıl kış
aylarında akın ettiği muhteşem bir doğal güzellik.Zirvesinde
yaz kış eksik olmayan karı, bulutları adeta delen zirvesiyle
görenleri kendine hayran bırakan dağ, İç Anadolu Bölgesi’nin
1., Türkiye’nin ise 5. en büyük dağı olarak kayıtlara
geçmiş.Yaz aylarında yayla turizmini göreceğiniz Erciyes
Dağı’nda kış aylarında nefes kesen kayak maceraları sizleri
bekliyor. Erciyes Dağı’nın pek çok hikayeye konu olduğu da
aşikar. Dağın sönmüş bir volkan olduğu çoğu kişi tarafından
bilinmiyor. Dikkat çeken bir bilgi ise 30 milyon yıl önce aktif
olan volkanda yaşanan patlamaların, Kapadokya’yı
oluşturduğu!Dağcılık, buzul tırmanışları ve daha pek çok spor
aktivitesi için yüzlerce misafir ağırlayan Erciyes Dağı’nı yaz
aylarında ziyaret edecekseniz oldukça keyifli olan trekking
turlarına katılmanızı tavsiye ederiz.Buradan yürüyüşle
Kapuzbaşı Şelalerini görme şansı elde edebilirsiniz.
Sultan Sazlığı M ll Parkı
Kapuzbaşı Şelales
Kayseri’de mutlaka görmeniz gereken olmazsa olmaz
yerlerden biri Kapuzbaşı Şelalesi. Öyle bir ünü var ki…
Dünyanın en yüksek ikinci şelalesi olarak biliniyor ve
muhteşem manzaralar sunuyor ziyaretçilerine. Yahyalı İlçesi,
Küçükçakır Köyü’nün kuzey bölümündeki Ensenin Tepesi’nde
yer alıyor. Ulaşımı biraz zahmetli…Neredeyse 3 saat süren bir
yolculuk sonrası ulaşıyor şelaleye. Günümüzde yapılan
asfaltlanma çalışmaları sonucu mesafe 1.5 saate
indirilmiş.Yılın her mevsiminde gür akan suyu ile yan yana
akan 7 şelaleye sahip. Doğanın bize bir armağanı olarak
nitelendirebileceğimiz Kapuzbaşı Şelaleleri, etrafında yer alan
piknik alanları ve Kayseri’nin en iyi trekking parkuruna sahip
olmasıyla da meşhur.
Sultan Sazlığı, sonradan milli parka çevrilmiş şehrin nadide güzelliklerinden
biri. Yahyalı, Develi ve Yeşilhisar ilçelerinin sınırları içerisinde yer alan Sultan
Sazlığı Milli Parkı, ev sahipliği yaptığı endemik bitki türleri ve sayısı 301’i
bulan kuş türü ile turistik bir gezi noktası haline gelmiş. Erciyes Dağı’nın
güneybatısında bulunan park, Develi Ovası’na geldiğinizde görebileceğiniz
etkileyici bir doğal güzellik. Tatlı su ve tuzlu su ekosistemlerini bir arada
bulunduran Sultan Sazlığı, Afrika ve Avrupa arasındaki ana kuş göçü yolunun
da kesişim noktası.
EKADDER BÜLTEN 13
Hazırlayan:
GÖKSU MELEK
Derebağ Şelales
Derebağ Kasabası’nda yer alan Derebağ Şelalesi, Yahyalı
İlçesi’ne 10 kilometre mesafede yer alan önemli turistik gezi
noktalarından biri. 15 metrelik yükseklikten dökülen şelale
suyu, neredeyse yaz kış gürül gürül akar. Şelalenin su şırıltısı
ve muhteşem manzarası eşliğinde hemen yakınında yer alan
kır kahvesinde, vakit geçirmenizi de tavsiye ederiz. Şelaleye
giden yolda uzun yürüyüşler yapabilir, muazzam fotoğraflar
çekilebilirsiniz.
Kıranardı Mes re Alanı
Hisarcık yolu üzerinde yer alan Kıranardı Mesire
Alanı, özellikle yerli halkın sıklıkla ziyaret ettiği
huzur verici gezi noktalarından biri. Mesire
alanının yer aldığı konumdan hem Erciyes’i hem
de Hisarcık’ı fotoğraflama imkanı bulabilirsiniz.
Kayser Kapalı Çarşı
İstanbul’un ünlü Kapalı Çarşısı’ndan sonra ülkemizin en
büyük kapalı çarşısı olan Kayseri Kapalı Çarşısı, 15.
yüzyılda inşa edilmiş bir Osmanlı yapısı. İçerisinde farklı
çarşılara bölünen ve yalnızca 1 kitabeye sahip olan çarşının,
1844 yılında Hacı Efendi tarafından yaptırıldığı biliniyor.
1870 yılında çıkan büyük yangın sonucu neredeyse tamamı
harap halen gelen çarşı Osman Paşa tarafından yenilenmiş
ve 1907 yılından bu yana iki binden fazla dükkan ve
mağazasıyla hizmet vermeye devam etmektedir. Kıyafetten
tutun da ziynet eşyalarına kadar pek çok ihtiyacınıza yanıt
bulabileceğiniz çarşı içerisinde, yöreye özgü yerel yiyecekler
ve yöresel ürün satan tezgahlarla da karşılaşmanız
mümkün.
EKADDER BÜLTEN 14
AK GELİN EFSANESİ
Kayseri'ye 45 dakika uzaklıkta olan Develi ilçesinin Gazi kasabasında bulunan “Ak Gelin” taşının
oluşumu hakkında yöre halkı yıllardır bir efsane anlatmaktadır:Develi'den bir Türkmen obası
Erciyes'in güney eteklerinde bir yaylaya çıkar. Bu obada ahlâkî ve fizîkî güzelliğinden dolayı “Ak
Gelin” adı verilen bir gelin vardır. Kocası ve iki çocuğu ile birlikte çok mutlu bir şekilde yaşayan Ak
Gelin'in kocası savaşa gitmek zorunda kalır. Develi çevresinde yaşayan bir eşkiya, güzelliği ile
ünlü bu kadına göz koymuştur. Sahipsizliğini de öğrenince, bir gece obayı basarak Ak Gelin'i
kaçırmak ister. Bunun üzerine gece karanlığında ve savaşın ortasında iki çocuğunu ve gelin
sandığını yanına alarak kaçmaya başlayan Ak Gelin, Erciyes Dağı'na çıkar. Uçurumun kenarına
gelir ve “Allah'ım beni ve çocuklarımı ya taş et ya da kuş!” der. Bunun üzerine duası kabul olur ve
taş kesilir.Güneş doğunca tüm oba sakinleri ve eşkıya; Ak Gelin'i, iki çocuğu ve çeyiz sandığıyla
beraber Erciyes Dağı'nda taş kesildiğini görüp hayretler içinde kalırlar. Günler sonra obaya dönen
kocası olayı annesinden öğrenir. Koşarak ailesinin taş kesildiği yere gider ve onları orada öylece
görür. Derken, uzaklardan bir ses duyar. “Yiğidim namusumu bir eşkiyaya çiğnetmedim, o
eşkıyadan ahdımı koma.” Bu ses Ak Gelin'in sesidir. Bunun üzerine delikanlı, taş kesilen ailesine
bakarak ”Alırım ahdını koymam Ak Gelin!” diye haykırır. Kocanın eşkiyadan intikamını alıp
almadığı belli değildir; ama aşağıdaki ağıtı bu yiğidin yaktığı söylenmektedir:
Sabahtan uğradım ben bir güzele
Güzel ağlatmadı güldürdü beni
Ben güzelden böyle vefa ummazdım
Ak göğsün üstüne kondurdu beni
Ak gelin, sürmelim, sen bilin
Şahin gibi yükseğinden uçarken
Keklik gibi engininden kaçarken
Ab-ı Kevser ırmağından içerken
Susuz pınarlarda kandırdı beni
Ak gelin, sürmelim, sen bilin
Ak gelin indim ola yayladan
Kaşın değil gözün beni ağlatan
Satın mı aldın güzelliğin Mevlâ'dan
Alırım ahdımı koymam seni
Ak gelin, sürmelim, sen bilin
İkinci rivâyet ise şöyledir: Sırtında çocuğu olan bir kadın, dağda develerini otlatırken çok şiddetli bir
doluyla tutulur. Dolunun dışında gökten tırtıl ve böcek de yağar. Bu durumdan son derece korkan
kadın, kayalıkların dibine sığınarak kıbleye döner ve “Allahım beni ya taş et, ya da kuş et.” diye
yalvarır. Duası kabul olan kadın sırtında yavrusu ve ilerideki develeri ile beraber taş
kesilir.Günümüzde anneler, çocuklarını hastalıktan uzak tutacağına inandıkları için kayanın olduğu
yerden geçirirler
Kaynaklar:
https://www.gizliilimler.org/Ak-Gelin-Efsanesi--k1-Kayseri-k2-.htm
Hazırlayan:
GÖKSU MELEK
EKADDER BÜLTEN 15
EĞİTİMDE KELİME BULUTLARI
EĞİTİMDE NEDEN KELİME BULUTU KULLANMALIYIZ?
Ön Bilgileri Görme
Derse Dikkat Çekme
Hikaye Karakter Analizi Yapma
Yabancı Dil Öğretiminde
Ders Sonlarında Değerlendirme
Proje ve Sunumlarda
Kelime Dağarcığının Geliştirilmesinde
https://wordart.com/ sitesinden giriş yaparak başlayabiliriz.
Kaynak:
https://wordart.com/
Hazırlayan:
PELİN ERİŞ ELİF
EKADDER BÜLTEN 16
Hazırlayan:
BOZKURT
HANDAN
YUVACIK BARAJI VE EŞSİZ MANZARASI
Kocaeli’de eşine az rastlanır bir güzellik
Yuvacık barajı.Baraj gölü sayesinde
yeşilliğine ayrı bir tabiat güzelliği katan
bölgede bir çok aktivite yapılabilir.Özellikle
hafta sonu kafanızı dinlemek eşsiz manzara
karşısında kahvaltı yapmak yada piknik,
ardından sessiz doğa ortamında yürüyüş
için ideal.
Kahvaltınızı bölgede bulunan mekanlarda
beklemeden yapmak istiyorsanız rezervasyon
mutlaka önceden yapılmalıdır.Yemek tercih
edenler için ise restoran ve alabalık tesisleri
bulunmaktadır.Bölge Karadeniz’in bir parçası
tadındadır.Yolunuzu düşürün derim.
EKADDER BÜLTEN 17
TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNİN İLK KADIN ÖĞRETMENLERİNDEN
FATMA REFET ANGIN
( 18 Mart 1915 - Gelibolu, Çanakkale - 30 Ocak 2010- İstanbul)
Gelibolu'da Emniyet Amiri Hafız Şerif
Bey'le Halime Hanım'ın üç
çocuğundan en büyüğü olarak 1915'te
dünyaya geldi.
Okuma yazmayı annesinden öğrenen
Refet Angın, Gelibolu Cumhuriyet
Okulu sınavını kazanarak okula
üçüncü sınıftan başlamış, henüz
küçük bir çocukken öğretmen olmaya
karar vermişti.
Mustafa Kemal Atatürk ile yolları birçok kez
kesişen Refet Angın, birinci karşılaşması olan
ilkokul yıllarında Atatürk'ün "Büyüyünce ne
olacaksın çocuk?" sözüne, "Öğretmen" diye
cevap verir.
İkinci karşılaşmalarında ise Öğretmen Okulu
öğrencisidir ve Atatürk'e "Bakın sözümü
tuttum Paşam. Öğretmen olacağım
işte" dediğinde, Atatürk onun Gelibolu'daki
küçük kız olduğunu derhal hatırlar ve bunu
belirterek, ne öğretmeni olmak istediğini
sorar. 'Matematik' cevabını alınca "Hayır tarih
öğretmeni olacaksın. Çünkü nesillere
tarihlerini öğretmek en önemli vazifedir" sözü
üzerine Refet Angın, tarih öğretmeni olmaya
karar verir.
1955 - 1975 yılları arasında Ankara’da görev yapan Angın, daha sonraki meslek hayatını
İstanbul'da sürdürür. Atatürk'ün 100. yaş kutlamalarında görevlendirilir. İlk “Öğretmenler
Günü”nde ise yılın öğretmeni seçilir. Tarih öğretmenliğinden 1982'de emekli olur. Milli Eğitim
Bakanlığı’nda Bakanlık Danışmanı olarak görev almıştır.
Cumhuriyetin ilk kadın öğretmenlerinden Fatma Refet Angın 30 Ocak 2010 Çarşamba günü
95 yaşındayken hayata gözlerini yummuştur. Ortaköy mezarlığında toprağa verilmiştir.
Kaynak: Vikipedi
Derleyen: Özlem SENAN
EKADDER BÜLTEN 18
: Derleyen
SENAN ÖZLEM
KISSADAN HİSSE
RENKLERİN USTASI
Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış.
Herkes bu ressamın yapıtlarını kusursuz kabul
edecek kadar beğenirmiş. Onu "Renklerin
Ustası" anlamına gelen Ranga Çeleri olarak
tanısa da; kısaca Ranga Guru derlermiş.
Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık
eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak
Ranga Guru’ya götürmüş, ondan resmini
değerlendirmesini istemiş.Ranga Guru ise; “Sen
artık ressam sayılırsın Raciçi. Artık senin
resmini halk değerlendirecek.” diyerek resmi
şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve
en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da
kırmızı bir kalem koyarak halktan
beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica
eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi
denileni yapmış.
Birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki tüm resim çarpılar içinde ve
neredeyse görünmüyor. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo, kırmızıdan bir duvar
sanki… Resmi alıp götürmüş Ranga Guru’ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş.
Ranga Guru, üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Uzun bir süre sonra
Raciçi yeniden yaptığı resmi Ranga Guru’ya götürmüş. Resmini tekrar şehrin en kalabalık
meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru. Ama bu defa resmin yanına bir palet dolusu
çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ve insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini
rica eden bir yazı da bırakmasını söylemiş. Raciçi denileni yapmış. Birkaç gün sonra gittiği
meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış; fırçalar da, boyalar da kullanılmamış. Çok
sevinmiş ve koşarak Ranga Guru’ ya gitmiş. Resme dokunulmadığını anlatmış. Ranga Guru
bunun üzerine şöyle cevap vermiş:
Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir
eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi
gelip senin resmini karaladı. Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini
istedin, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir
konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi.
Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını, ne
yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin hiç bir
değeri yoktur. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.
EKADDER BÜLTEN 19
BİR ÖNERİMİZ VAR
Glasser, W. Başarısızlığın Olmadığı Okul,
Beyaz Yayınları(Kitap)
Düşünmeye önem verir, ezberi vurgulamazsak;
esasen ilgiyi arttırırsak, eğitimin potansiyeli ne
olur? Beyinlerimizin en önemli kullanımı olan
düşünmenin, eğitimin ana görüşünü nasıl
belirlediğini inceleyelim. Karşılaştığımız sosyal
ve teknik sorunları çözmek için daha fazla
düşünmek gerekmektedir, ancak ırk ayrımcılığı
sorununu çözmeden insanı Ay’a gönderdik gibi
görünmektedir. Sosyal sorunların çözümüne
götüren düşünce tarzı zor olmasına rağmen,
teknik sorunların çözümüne götüren düşünce
tarzından daha az öğretilmektedir.
Birinci Sınıf / The First Grader (Film)
84 yaşında Kenyalı inatçı ve azimli bir ihtiyar olan Kimani
Maruge, 2002 yılında ülkesinin ona tanıdığı hakkı kullanarak
ilkokula başlamayı kafasına koyar. Yıllarca ülkesinin özgürlüğü
için savaşan bu yaşlı adam, karşısına çıkan engelleri bir bir
aşmak zorunda kalacaktır. Öğretmen Jane Obinchu (Naomie
Harris) ise onun bu konudaki en büyük destekçisi olacaktır…
Gerçek bir yaşam öyküsünden sinemaya aktarılan bu filmde,
Kimani Maruge’nin tüm zorluklara rağmen eğitim hakkını elde
ederek hem Kenya’ya hem de tüm dünyaya azmin zaferini
kanıtlaması konu edilmektedir. “Kulaklarım toprakla
doluncaya kadar öğreneceğim.” diyen Kimani Maruge (1920-
2009) “ilkokula başlayan en yaşlı insan” ünvanını kazanarak
Guinness rekorlar kitabına girmiştir.
Kaynak :
hhttps://www.biriktirdiklerim.com/2019/06/mebin-ogretmenlere-tavsiye-ettigi-filmler/
https://www.biriktirdiklerim.com/2019/05/mebin-ogretmenlere-onerdigi-kitaplar/
EKADDER BÜLTEN 20
ZİHİN JİMNASTİĞİ
SUDOKU
TONKİN STRATEJİ OYUNU
Kaynak :
http://bursaarge.meb.gov.tr
Hazırlayan:
KANSU TUĞÇE
EKADDER BÜLTEN 21
MANDALA
Kaynak :
http://bursaarge.meb.gov.tr
Hazırlayan:
KANSU TUĞÇE
EKADDER BÜLTEN 22