Sektör Antalya’da buluşuyor
Bu sene 3-6 Ekim 2020 tarihlerinde 6. sı düzenlenecek Oyuncak Etkinliği
Organizasyonunda, Antalya Royal Seginus Lara Otel’de oyuncak sektörü bir
araya geliyor. Oyuncak Etkinlik Organizasyonunda yaz sezonunun son tatili ve iş
sezonunun başlaması ile muhteşem bir buluşma daha sizleri bekliyor...
Oyuncak sektörünün dostluk ve ticaretin bir arada yürüdüğü, ender
organizasyonlardan biri olma özelliğine sahip organizasyonda katılımcılara ve
ziyaretçilere hoş sohbet ve muhabbetle keyifli ticaret bir arada sunuluyor.
4 Ekim 2020
INTERNATIONAL BI-MONTHLY MAGAZINE
İmtiyaz Sahibi
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına
H. Ferruh Işık
Genel Müdür
(Sorumlu)
Mehmet Söztutan
mehmet.soztutan@img.com.tr
Yayın Editörü
İsmail Çakır
ismail.cakir@img.com.tr
Reklam Koordinatörü
Zekai Şimşek
zekai.simsek@img.com.tr
Finans Müdürü
Yusuf Demirkazık
yusuf.demirkazik@img.com.tr
Sektörde pandemi oyunu
Dünyayı kasıp kavuran ve tüm sektörleri etkisi alan Covid-19 salgını ile birlikte, her ne
kadar diğer sektörler kadar olumsuz etkilenmemiş olsa da, oyuncak sektörü de salgını
en az zararla atlatmanın yollarını arıyor. Sektör yapılamayan reel fuarların yerine
online fuarları devreye soktu. Buna paralel olarak, oyuncak sektörünün dünyadaki
seçkin buluşma noktalarından biri olan ama pandemi nedeniyle ertelenen 3. Uluslararası
İstanbul Oyuncak Fuarı, bu yıl ilk kez ‘hibrit fuar’ olarak gerçekleştirildi. TÜYAP
ve Oyuncakçılar Derneği’nin (OYDER) işbirliğiyle düzenlenen etkinlik 2-5 Eylül 2020
tarihleri arasında TÜYAP’ta yapıldı. Yeni nesil fuarcılık uygulamaları ile gerçekleştirilen
fuarda, akıllı B2B eşleştirme sistemi sayesinde fuara katılan üreticiler tüm dünyadan
alıcılarla anında buluşma imkanı buldu. Bu sistem sayesinde iş insanları seyahat
engellerine takılmadan, ticaretlerini yıl boyunca sürdürebiliyor. İstanbul Oyuncak
Fuarı’nın ilk bölümü dijital platformda 16-17 Eylül 2020 tarihleri arasında B2B Networking
Günleri olarak düzenlendi. Fuarın ikinci bölümü ise geleneksel fuar tarihleri olan
18-21 Mart 2021’de yüz yüze fuar olarak İstanbul Büyükçekmece’deki TÜYAP Fuar ve
Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Oyuncak sektöründe önemli bir diğer etkinlik, Toy-Bir Organizasyonu. Bu sene 3-6
Ekim 2020 tarihlerinde 6. sı düzenlenecek Toy-Bir Geleneksel Oyuncak Etkinliği Organizasyonunda,
Antalya Royal Seginus Lara Otel’de oyuncak sektörü bir araya geliyor.
Toy-Bir Satış ve Etkinlik Organizasyonu yaz sezonunun son tatili ve iş sezonunun
başlaması ile muhteşem bir buluşma daha sizleri bekliyor... Oyuncak sektöründe
dostluk ve ticaretin bir arada yürüdüğü, ender organizasyonlardan biri olma özelliğine
sahip organizasyonda katılımcılara ve ziyaretçilere hem hoş sohbet ve muhabbetle
keyifli ticaret hem de dinlenme bir arada sunuluyor. Toyuncak dergisi olarak, biz de bu
etkinliğe katılıp, dergilerimizi dağıtacağız, sektörün nabzını tutacağız.
Bu etkili etkinlikler ve pandemi döneminde online satışlar ile de süreçten çok fazla etkilenmeyen
oyuncak sektörü için pandemi adeta bir oyuncak.
Organizasyona katılacak tüm firmalara ve ziyaretçilere başarılar diliyoruz.
Grafik ve Baskı Sorumlusu
Tayfun Aydın
tayfun.aydin@img.com.tr
Grafik Tasarım
Sami Aktaş
sami.aktas@img.com.tr
Web Developer
Amine Nur Yılmaz
amine.yilmaz@img.com.tr
Abone
ismail Özçelik
ismail.özcelik@img.com.tr
CTP-Baskı
İhlas Gazetecilik A.Ş.
Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.
İhlas Plaza No:11 A / 41
Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul
Tel: 0 212 454 30 00
Adres
İstanbul Magazin Grubu
İHLAS MEDIA CENTER
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi
No:11 Medya Blok Kat:1
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey
Tel: 0212 454 22 22
Faks: 0212 454 22 93
Pandemic game in the toy industry
Along with the outbreak of coronavirus disease (Covid-19) severely affected the global
economy and all sectors, the toy industry is also looking for ways to overcome the
epidemic with the least damage, although it has not been affected as negatively as
other sectors. The sector launched online fairs instead of real fairs that could not be
organized. In parallel with this, the 3rd International Istanbul Toy Fair, which is one of
the elite meeting points of the toy industry in the world but was postponed due to the
pandemic, was held for the first time this year as a “hybrid fair”. Organized by TÜYAP
Fairs and Exhibitions Organization Inc in cooperation with OYDER (Association of
Toyers), Istanbul Toy Fair was held in TÜYAP between 2 and 5 September 2020. At
the fair, which was realized with new generation fair applications, the manufacturers
participating in the fair had the opportunity to meet with buyers from all over the world
instantly thanks to the smart B2B matching system. Thanks to this system, business
people can continue their business throughout the year without any travel barriers.
The first part of the Istanbul Toy Fair was held on the digital platform between 16-17
September 2020 as B2B Networking Days. The second part of the fair will be held
on the traditional fair dates, 18-21 March 2021, as a reel fair at TÜYAP Fair and
Congress Center in Büyükçekmece, Istanbul.
Another important event in the toy industry is Toy-Bir Organization. The toy industry is
coming together at the Antalya Royal Seginus Lara Hotel in the Toy-Bir Traditional Toy
Event Organization, which will be held for the 6th time this year on 3-6 October 2020.
Toy-Bir Sales and Event Organization is waiting for you to have a wonderful meeting
with the last holiday of the summer season and the start of the business season ... In
the organization, which is one of the rare organizations where friendship and trade go
together in the toy industry, the participants and visitors are both pleasantly chatted
and friendly. Commerce and recreation are offered together. As Toyuncak magazine,
we will participate in this event, distribute our magazines, and keep the pulse of the
industry.
The pandemic is almost a toy for the toy industry, which is not affected much by the
online sales during these effective events and pandemic period.
We wish success to all companies and visitors that will participate in the organization.
www.enhostoys.com.tr
www.enhostoys.com.tr
Sektör
Oyuncak online pazarda uçtu
Oyuncak siparişleri 6 ayda yüzde 123 artarken sektörün satış hacmi de
2019 yılının aynı dönemine oranla yüzde 526 büyüdü
IdeaSoft, e-ticaretteki sipariş ve hacim
artışlarını ortaya koymak adına 9
binden fazla e-ticaret sitesinin 2020
Ocak-Haziran verilerini inceledi.
Covid-19 ile birlikte dünya genelinde
tüketici davranışları hızla dijitalleşirken,
bu süreçte e-ticaret sektörü
ciddi bir ivmelenme yaşadı. E-ticaret
altyapı sağlayıcısı IdeaSoft, e-ticaret
sektörünün ilk altı aylık karnesini çıkardı.
Çalışma kapsamında salgının
da etkisiyle e-ticaretteki sipariş ve
hacim artışlarını ortaya koymak adına
9 binden fazla e-ticaret sitesinin
2020 Ocak-Haziran verileri incelendi.
E-ticaret sektörünün satış
hacmi yüzde 88 büyüdü
İncelemelere göre yılın ilk altı ayında
bir önceki senenin aynı dönemine
göre ilk kez online alışverişe yönelen
tüketicilerin etkisiyle e-ticaret sektörünün
satış hacmi yüzde 88, sipariş
sayısı ise yüzde 77 büyüme gösterdi.
Pandemi süreciyle fiziksel temastan
kaçınan vatandaşların dijitale yönelmesinden
olumlu etkilenen sektörler
kadar olumsuz etkilenenlerin de
olduğu dikkat çekti. Yılın ilk 6 ayında
en çok büyüme kaydeden sektör
satış hacmini yüzde 1064,98’lik rekor
artışla 10 katına çıkaran iş güvenliği
sektörü oldu. Olumsuz etkilenen sektörlerin
başında ise satış hacmindeki
yüzde 57,41’lik düşüşle promosyon
ve reklam ürünleri sektörü geldi.
Oyuncak siparişleri 6 ayda
yüzde 123 arttı
Oyuncak siparişleri 6 ayda yüzde
123 artarken sektörün satış hacmi de
2019 yılının aynı dönemine oranla
yüzde 526 büyüdü. Oyun ve hobi
ürünlerinde kaydedilen yüzde 274’lük
sipariş artışı ise sektörün satış hacmini
yüzde 172 oranında artırdı. Aynı
dönemde; motosiklet ekipmanları
satış hacmindeki yüzde 154’lük artışla
öne çıkarken onu yüzde 136 ile
müzik ve müzik aletleri ve yüzde 130
ile kitap ve yayınevi sektörü izledi.
Ekim 2020
17
Sektör
Ekimde çocuklar yaşadı
Birbirinden eğlenceli ve eğitici yapımlar, ekim ayı boyunca miniklerle buluşacak
Ekim ayında çocuklar evde
sıkılmayacak.
CBeebies, birbirinden eğlenceli ve
eğitici yapımları miniklerle buluşturmaya
devam ediyor. Ekim ayı
boyunca ekranlara gelecek dört farklı
yapım, farklı yaş gruplarındaki çocukları
evde oyun yoluyla yeni şeyler
keşfetmeye teşvik ediyor. CBeebies,
Türkçe dublaj seçeneği ile Digitürk
161 numaralı kanaldan izlenebiliyor.
Dinozorlar Hakkında Her Şey:
Andy’s Dino ToyBox
Sevilen sunucu Andy Day’in ödüllü
yeni macera serisi Andy’s Dino Toy-
Box, 3-6 yaş aralığındaki çocuklara
uygun içerikleri ile ekranlara geliyor.
Yeni sezonda izleyicileri oyuncak
dinozorların anlatacakları inanılmaz
hikayeler, dinozorlar hakkında ilginç
bilgiler ve birbirinden komik anlar
bekliyor. Andy’s Dino ToyBox evde
geçirilen süreyi daha da eğlenceli
hale getirmek amacıyla “staycation”
(ev tatili) etkinliklerini teşvik ederek,
miniklere yerel vahşi yaşamı gözlem
yoluyla öğrenilecek ve yapılacak
aktiviteler için ilham oluyor.
Andy’s Dino ToyBox ilk sezonuyla 12
Ekim Pazartesi günü saat 18:10’da
Digitürk 161. kanalda ekranlara
gelecek.
Sayı saymanın En Eğleceli Hali:
The Numtum
Animasyon ve canlı aksiyon tekniği
kullanılarak hazırlanan The
Numtum, okul öncesi çağındaki
çocukların matematiksel becerilerini
geliştirmeye yardımcı oluyor.
Karınlarında sayıları olan on sevimli
yaratık, çocukların rakam ve sayıları
tanımasını ve rakamların girdikleri
düzeni öğrenmelerini sağlıyor. The
Numtum, sayı sayma yolculuğunda
partileri, hazine avlarını, robotları,
süper kahramanları ve daha birçok
eğlenceyi ekranlara getiriyor.
The Numtum, ilk sezonuyla 12 Ekim
Pazartesi günü saat 11:10’da Digitürk
161. kanalda ekranlara gelecek.
Evde Keşfedilecek Çok Şey
Var: Show Me Show Me
Sunucu Chris ve Pui, izleyicileri parıldayan
peri ışıkları, gizemli tüneller
ve büyülü yeşil ağacıyla canlı bir yer
olan 10 katlı kulenin oyun odasında
bekliyor. Bu kulede dünyayı keşfetmek
için çeşitli odalar, hikayeler ve
maceralar yer alıyor. Bu maceraya
ortak olmak için asansöre kimin
bineceği ise tamamen bir sürpriz!
Chirs ve Pui’ye katılmak eğlenceli
oyunlardan oluşan bir takımın içerisinde
yer almak demek.
22 Ekim 2020
Bu takım her bölümde küçük çocukların
hayatlarıyla ilgili iki temayı
keşfediyorlar ve kulede her şey bir
maceranın başlangıcı olabiliyor...
Oyunlar, şarkılar ve hikayeler ile
Show me Show Me, günlük nesneleri
ilginç hale getirerek, evdeki
çocukları oyuna katılmaya ve oyun
sırasında yeni şeyler öğrenmeye
teşvik ediyor.
Show Me Show Me, yeni sezonuyla
19 Ekim Pazartesi günü saat
08:50’de Digitürk 161. kanalda
ekranlara gelecek.
Büyükanne ve Torununun sıcak
öyküsü Ekim’de Devam Ediyor:
Jojo ve Gran Gran
Jojo ve Gran Gran beş yaşındaki Jojo
ve onun eğlenceli ve bilge büyükannesi
hakkında bir animasyon serisi.
Yazar Henry-Allain’in kendi büyükannesiyle
olan ilişkisine yer verdiği
kitabından esinlenerek hazırlanan
animasyon serisi, aile arasındaki özel
bağları renkli bir anlatımla ekranlara
taşıyor. Seri, pasta pişirme veya otobüs
yakalama gibi eğlenceli olayların
yanı sıra yaşam döngüleri, değişen
mevsimler ve büyüme gibi başlıklar
altında zamanın geçişini ele alıyor.
Jojo ve Gran Gran’ın ilk sezonu 19
Ekim Pazartesi günü saat 11:00’da
Digitürk 161. kanalda ekranlara gelmeye
devam ediyor.
Ekim 2020
23
Sektör
Uzmanlar okul alışverişi
döneminde velileri uyarıyor
Milyonlarca öğrenci yeniden okula dönme heyecanı yaşarken, virüs
önlemlerinin yanı sıra sağlıklı ve kimyasal içermeyen ürünlere erişim
konusu da tekrar gündeme geldi
Binden fazla ürünü 89 parametrede
analiz eden Metro Türkiye, okul alışverişine
başlayan öğrenci ve velileri
ürünlerin kimyasal içerikleri hakkında
uyarıyor:
Okul alışverişinde güvenli ve
test edilmiş ürünleri tercih edin
Milyonlarca öğrenci uzun bir aradan
sonra okula dönüş hazırlığı yaparken
pandemi önlemlerinin yanı sıra kırtasiye
ürünlerindeki riskler bir kez daha
gündeme geldi. Onaylı testlerden
geçmeyen tekstil ve kırtasiye ürünleri,
içerdikleri kurşun, fitalat, ağır metaller
gibi kimyasallar nedeniyle büyüme
düzensizliklerinden kansızlığa, karaciğer
bozukluklarından kansere birçok
sağlık sorununa davetiye çıkarıyor.
2008 yılında sektörde bir ilki gerçekleştirerek
Okula Dönüş Projesi’ni
başlatan Metro Türkiye, her bütçeye
uygun şekilde tüketicilere sunduğu
tüm okul kırtasiye, ayakkabı ve tekstil
ürünlerini 89’dan fazla parametrede
teste tabi tutuyor. Kurşun kalemden
sayı boncuğuna, okul çantasından
spor ayakkabıya uzanan binden fazla
ürün gerekli kontrol ve denetimleri
geçtikten sonra Metro raflarında yerini
alıyor.
Pandemi dönemi sonrasında milyonlarca
öğrenci yeniden okula dönme
heyecanı yaşarken, virüs önlemlerinin
yanı sıra sağlıklı ve kimyasal içermeyen
ürünlere erişim konusu da tekrar
gündeme geldi. Kalem, silgi, boya,
yapıştırıcı gibi kırtasiye malzemelerinden
tekstil ürünlerine birçok
üründe velilerin dikkat etmesi gereken
konuların başında sağlık geliyor
çünkü güvenilir yerlerden alınmayan
pek çok ürün, çocukların sağlığına
ciddi ve kalıcı zararlar veren kimyasal
maddeler içeriyor.
Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu
Yönetim Kurulu Üyesi Deniz
Alkaç, 30 yıldır güvenilir bir alışveriş
deneyimi sunduklarını belirterek okul
çantasından defter ve kaleme, ayakkabıdan
giysiye her bütçeye uygun
bini aşkın ürünü 89 parametrede test
ettiklerinin altını çiziyor ve okul alışverişi
döneminde velileri uyarıyor.
Denetimler kapsamında teste tabi
tutulan ürünlerde en sık karşılaşılan
uygunsuzluk ağır metaller olarak
dikkat çekiyor
26 Ekim 2020
Sektör
Karsan ile sen de kazan!
Türkiye’nin ilk ahşap oyuncak üreticisi, Karsan Oyuncak Akıl ve Zekâ Oyunları,
ithalatının yanı sıra, sağlıklı ve güvenilir “Woodoy” markasıyla
en iyi hizmeti vermeye devam ediyor
Türkiye’nin önde gelen, güvenilir
firmalarından Karsan’ın serüveni
1977 yılında otomotiv ve inşaat
sektöründe ticari faaliyeti ile başladı.
Türkiye’nin 90’lı yıllarda değişen dış
ticaret rejimi ve Asya Pasifik ülkelerinin
ekonomide çekim merkezi
olması sebebiyle firma, 1996 yılında
çalışmalarına oyuncak sektörünü
de ekleyerek devam etti. Kurulduğu
tarihten itibaren dürüst, ilkeli, samimi
ve müşteri memnuniyeti prensipleriyle
hareket eden Karsan Toys kısa sürede
sektörün en önemli markalarından
biri haline geldi. Sürekli değişen ve
büyüyen oyuncak sektörüne paralel
olarak uluslararası markalar edinmenin
yanında, yerli üretim hamlesini de
gerçekleştiren Karsan Toys, Türkiye’de
ilk defa “CE” standartlarında
organik ahşap oyuncağı, “Woodoy”
markasıyla ülkemize kazandırdı.
Mikady, Welly ve Woodoy
Karsan İthalat olarak, Mikady ve
Welly oyuncaklarının Türkiye Distribütörlüğünü
yapan firma, Woodoy
ismiyle üretimini yaptığı organik
ahşap oyuncaklarla sağlıklı ve kaliteli
ürünler sunuyor.
En son teknolojilerle okul öncesi ve
okul çağındaki, ülkemiz ve dünya
çocuklarına “CE” standartlarına uygun,
güvenli, sağlıklı ve kaliteli oyuncak
sunan firma sağlıklı ve kendine
güvenen nesiller yetişmesine katkı
sağlıyor. Çocukların zihinsel gelişiminin,
hayal gücünün ve el becerisinin
gelişmesine ortak oluyor.
Dünyada örnek ve yenilikçi bir şirket
vizyonu çizen şirket, milyonları mutlu
etmek için hayal gücünü maksimum
kullanıyor ve müşterilerine ihtiyacı
olan ürünleri, en üstün hizmet kalitesiyle
ve en uygun maliyetle sunmayı
amaçlıyor. İyi niyet, iş ahlakı,
dürüstlük ve şeffaflık, azim, sabır ve
çalışkanlık düsturu ile sektörde farkını
hissettiren Karsan Ltd. Şti.’nin deneyimli
ve işinin uzmanı çalışanları her
zaman inisiyatif alıyor, çözüm üretiyor
ve sonuçta müşteri memnuniyetini
gerçekleştiriyor. Sektörde itibarlı bir
yer edinen şirketin her bölümünde yapılan
işler kaliteli, sistemli ve bilimsel
şekillerde gerçekleştiriliyor.
28 Ekim 2020
Sektör
Pandemide miniklere öneriler
Uzmanlardan okula ilk kez başlayan çocukların ebeveynlerine önemli öneriler
Okul çağındaki çocuklar koronavirüs
pandemisinden en çok etkilenen
gruplar arasında yer alıyor. Özellikle
okul hayatına yeni başlayan çocukların
anne babaları, okulda gerekli
tüm tedbirler alınsa bile “Çocuklarımızı
nasıl koruyacağız?” sorusunun
yanıtlarını arıyor. Anaokulu öğrencileri
ve birinci sınıflar bu sene farklı bir
sistemde okula gitmeye başladılar.
Koronavirüs nedeniyle yeni eğitim-öğretim
yılı ebeveynler için de farklı bir
deneyim olacaktır. Okullarda çocuklara
sağlık bilgisi, sosyal mesafe ve
maske kullanımının önemi ya da
temassız oyunlar öğretileceği bilinmektedir.
Çocuklar, diğer haftalarda
iki gün yüz yüze, üç gün online eğitim
alacaktır. Bu noktada ebeveynlere
büyük bir görev düşmektedir. Çalışan
ebeveynlerin okulun bu ilk günlerinde
işlerinden izin alıp; çocuğun, ev
halkının, kendisinin, sistemi öğrenmesi
ve uyum sürecine destek olması
yerinde olacaktır. Yüz yüze eğitim için
çocuğun evden ayrılmaya alıştırılması
gerekecektir.
Okulun güvenli olduğu çocuğa
anlatılmalı
Ebeveynlerin öncelikle kendilerinin
pandemi konusunda doğru bilgi
edinmeleri gerekmektedir. Bu süreçte
çocuklarla birlikte maske kullanma,
sosyal mesafe ve el hijyeni hakkında
uygulamalı egzersizler yapmak öğretici
olacaktır. Çocuklar bu dönemde
kaygılı olabilir. Bu normaldir. Bu
durumda ona okulun güvenli olduğu
anlatılmalıdır. Çocuğa öğretmeni tarafından
da ellerini nasıl temizlemesi
gerektiği öğretilmelidir. Bu dönemdeki
çocuklar ellerini ağzına sık götürebilir.
Bunun hastalığa neden olduğu
uygun bir dille çocuğa aktarılmalıdır.
Ebeveynlerin bu süreçte hem çocuklarının
fiziksel hem de ruhsal sağlığı
konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir.
Pandemi döneminde okula
gidecek çocuklar için ebeveynlere
öneriler şöyle sıralanabilir:
1. Günlük ritmini düzenlemesine
yardımcı olun: Uyku, yemek, oyun
saatleri okul ve ders saatleri ile
uyumlu şekilde düzenlenmelidir.
2. Ayrılık kaygısının daha sık ve
şiddetli olmasına hazır olun: Pandemi
döneminde çocuklar ebeveynleriyle
daha sık zaman geçirdiği için bu
sürece özellikle dikkat edilmelidir.
Ailelerin kaygılı yaklaşımı, her gün
haberlerdeki negatif hava, genel
olarak günlük rutinlerin değişmesi
çocuğun aileden ayrılmasını ve okula
alışmasını zorlaştıracaktır.
3. Kaygı, paniğe ve psikosomatik
hastalıklara dönüşebilir: Karın ağrıları,
bulantı, baş ağrısı gibi bedensel
hastalıklar okul saatlerinde çocuklarda
görülebilir. Bu tablo normal
zamanda 2-3 hafta sürdüğünde
psikiyatrik destek önerilirken, bu
dönemde şikayetlerin en az 1 ay sürmesi
halinde yardım alınması uygun
olacaktır.
4. Çocuğunuzun okula başlamasını
kutlayın: Okula başlamanın ne kadar
onur ve heyecan verici, güzel bir durum
olduğu çocuğa hissettirilmelidir.
5. Özellikle ekran ve telefonları ödül
olarak asla kullanmayın: Online
dersler için kullandığı alet çocuğun
önceden oyun aracıysa, bu cihazın
oyun uygulamalarına kapatılması
doğru olacaktır. Ders ya da ödev
süresi bittiğinde bu cihazda oyun
oynanmamalıdır. Bunun yerine açık
havaya çıkmak ya da ev oyunları
oynamak daha doğru olacaktır.
6. Küçük bir çocuk olarak oyun ihtiyacını
ihmal etmeyin: Çocuğun bol bol
resim çizerek duygularını, yaşadıklarını
anlatmasına, okulda öğrendiklerini
paylaşmasına fırsat verilmelidir.
Daha çok hikaye okuyup, resimlerini
anlatması için teşvik edilmelidir. Başta
dikkat süresi çok kısayken giderek
artacaktır.
7. Sakin, hoşgörülü ve nazik olun,
çözüm odaklı yaklaşın: Yeni öğretim
şekline çocuk uyum sağlayana kadar
öğretmen, çocuk ve veli arasında
daha sıkı bir iletişim olması gerekmektedir.
Bu nedenle çocuğun olumlu
tavırları öğretmene iletilmeli, çocuk da
öğretmeniyle ilgili teşvik edilmelidir.
Ayrıca çocukların öğretmeni olumsuz
algılamasına neden olacak şakalardan,
sözlerden, davranışlardan
sakınmak gerekir. Çocukları arkadaşlarının
adını öğrenmesi, derste
sorular sorması için bol teşvik etmek
iyi olacaktır. Okuma ve yazmayı
öğrenmesi konusunda ise acele edilmemesi
gerekir.
8. Gelişimsel psikiyatrik hastalıklar
konusunda uyanık olunmalı: Okula
başladıktan sonra, öğretmen tarafından
fark edilen, çocuğun öğrenmesini
ve sosyal uyumunu bozan hastalıklar
konusunda aileler iyi birer gözlemci
olmalıdır. Öğrenme bozukluğu, disleksi,
hiperaktivite ile dikkat eksikliği,
karşıt olma bozukluğu, ince motor gelişiminde
gerilik, konuşma bozukluğu
belirtileri görüyorlarsa okul rehberliğinden,
çocuk ve ergen psikiyatristinden
yardım alınması uygundur.
32 Ekim 2020
Sektör
Çocuklara eğlenerek
öğrenebilecekleri yeni yöntemler
Play-Doh Türkiye YouTube kanalı üzerinden hayata geçirilen Play-Doh Aktivite
Okulu, dopdolu dersleriyle yeni eğitim dönemini kutluyor
Çocuklara rengarenk ve eğlenceli
bir dünya sunan Play-Doh, yeni
eğitim-öğretim dönemini Aktif Yaşam
Derneği iş birliğiyle hazırlanan
Play-Doh Aktivite Okulu ile kutluyor.
Hem ebeveynlerin hem de öğretmenlerin
çocuklarla birlikte yapabileceği
eğlenceli aktivitelere
Play-Doh Türkiye YouTube kanalı
üzerinden ulaşılabiliyor.
Tüm dünyada çocukların zihinsel
gelişimini destekleyerek onlara
eğlenceli bir dünyanın kapılarını
aralayan Play-Doh, yeni eğitim-öğretim
döneminin başlangıcını gelişim
ve eğlenceyle dolu Play-Doh Aktivite
Okulu ile kutluyor.
Play-Doh Türkiye YouTube kanalı
üzerinden hayata geçirilen Play-Doh
Aktivite Okulu, Uluslararası Oyun
Derneğinin (IPA) Türkiye temsilcisi
Aktif Yaşam Derneği iş birliğiyle
hazırlanan, ebeveynlerin ve öğretmenlerin
de çocuklarla birlikte keyif
alarak yapabileceği birbirinden eğlenceli
ve öğretici içeriklerden oluşuyor.
Matematikten hayat bilgisine toplam
sekiz farklı konuda hazırlanan eğitici
videolar Play-Doh Youtube kanalının
yanı sıra Play-Doh Türkiye sosyal
medya hesaplarından da duyurulacak.
Çocukların derslere istedikleri
zaman katılabildiği Play-Doh Aktivite
Okulu, çocuklara eğlenerek öğrenebilecekleri
yeni yöntemleri sunuyor.
Çocuklar renkli Play-Doh oyun
hamurlarını kullanarak rakamları,
dört mevsimi, dünyamızı öğreniyor;
resim yapıyor ve daha birçok aktivite
ile hayal güçlerini kullanarak üretkenliğini
ortaya çıkarıyor. 3-5 ve 6-8 gibi
farklı yaş gruplarındaki çocukların
ihtiyaçları düşünülerek hazırlanan
içerikler, çocukların bilişsel, fiziksel,
duygusal-sosyal gelişimlerinin yanı
sıra dil ve konuşma becerilerini de
geliştirmeyi hedefliyor.
Sürekli yeni içeriklerle güncellenen
Play-Doh Aktivite Okulu’nun videolarına
Play-Doh Türkiye Youtube
kanalından ulaşılabiliyor.
Ekim 2020
33
Sektör
Oyna, sergile ve yeniden oyna
Oyun oynamayı ve oyuncakları saklamayı birarada sunan yepyeni özel bir koleksiyon
Çocukların zihinsel gelişimi, BY-
GGLEK ile ev dekorasyonunun bir
parçasına dönüşüyor
Oyun oynamak, çocukların öğrenmesi
ve gelişimi açısından en sezgisel ve
güçlü yöntemdir. Ancak söz konusu
evde oyun oynamak ve bir şeyler
üretme olduğunda, çocuklar ve
yetişkinler kimi zaman farklı görüşlere
sahip olabiliyor. Yetişkinler ortamın
düzenli kalmasını isterken, çocukların
tek isteği ise oyun oynamak, ara
vermek ve sonrasında tekrar oyuna
dönmek oluyor. Bu sırada oyun alanının
toplanması çocukların oyununu
bozduğu gibi, zihinsel gelişim ifadelerini
ve gelişimlerini de etkiliyor.
Oyun oynamanın hem evleri hem de
dünyayı daha mutlu bir yaşam alanı
haline getirdiğine inanan IKEA ve
LEGO Group, çocukların ve yetişkinlerin
birlikte keyif alabileceği pratik
ve oyuna dayalı bir deneyim oluşturmak
için güç birliği yaptı. İki marka,
BYGGLEK adını verdikleri saklama
çözümü de sunan bu koleksiyonu
ortaya çıkardı.
Bu yıl içinde satışa sunulacak olan
BYGGLEK koleksiyonuna ait kutularının
üstlerinde ve ön kısımlarında
LEGO parçalarının yerleştirilebileceği
alanlar yer alıyor. Böylece çocukların
saklama kutularını da LEGO oyunlarının
bir parçası olarak görmeleri
sağlanıyor. Bu yeni tasarım, yepyeni
hikayeleri kutunun içinde saklarken,
çocuklara, yaptıkları şeyleri kutunun
üzerinde gururla sergileme imkanı
veriyor.
Global IKEA’da tasarımcı olarak
görev yapan Andreas Fredriksson,
“IKEA olarak oyunun gücüne her
zaman inanıyoruz. Oyun, araştırmamıza,
deney yapmamıza, hayal
etmemize ve keşfetmemize yardımcı
oluyor. Yetişkinler genelde oyun
alanlarını dağınıklık olarak görürken,
çocuklar ise uyarıcı ve yaratıcı bir
ortam şeklinde değerlendiriyor.”
Uzun zamandır ortak çalışmalar
yürüten IKEA ve LEGO Group,
BYGGLEK adını verdikleri eğlenceli
ve saklama çözümü de sunan
bu yepyeni koleksiyonu tanıttılar.
LEGO® seti içeren çeşitli boyutlarda
saklama kutularından oluşan
BYGGLEK Koleksiyonu, evde
ailece oyun oynamayı ve oyuncakları
saklamayı daha eğlenceli hale
getirmeyi hedefliyor.
BYGGLEK Koleksiyonu, Ekim ayından
itibaren Türkiye’nin de aralarında
bulunduğu birçok Avrupa ülkesi
ile Kuzey Amerika’da IKEA mağazalarında
satışa sunulacak.
Bir kutudan daha fazlası…
LEGO Group’ta tasarımcı olarak görev
yapan Rasmus Buch Løgstrup da
bu yaratıcı çözüm hakkında şunları
söyledi: “BYGGLEK bir kutudan daha
fazlası. Oyuncakları saklamayı ve
oyun oynamayı bir araya getiriyor.
BYGGLEK, yaratıcılığı destekleyerek
ve birlikte daha fazla eğlenmeyi
mümkün kılarak ailelere, daha fazla
oyun için alan sağlıyor. Oyun oynamayı,
harika kreasyonları sergilemeyi
ve daha sonrasında yeniden oynamayı,
yeniden yapmayı, yeniden
oluşturmayı veya en baştan başlamayı
mümkün kılıyor.
BYGGLEK, aynı LEGO oyun sistemi
gibi sonsuz olasılıklar sunuyor.”
36 Ekim 2020
Sektör
Amigurumi tekniğiyle
oyuncak yaparak para kazanıyor
Burdur’da yaşayan Duran, internetten öğrendi! Ev ekonomisine
katkı sağlıyor
Burdur’da 5 yıl önce internet üzerinden öğrendiği amigurumi
örgü tekniğiyle oyuncak örmeye başlayan Keziban
Duran (31), bu oyuncakları hem kurduğu stantta
hem de internetten satışa sunuyor. Ev ekonomisine de
katkı sağlayan Duran, “Bu sektörde adım adım büyümeye
çalışıyorum. Satışa sunduğum ürünlerin hepsi kendi
el emeğim” dedi.
Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy’de oturan, 1 çocuk annesi
Keziban Duran, video paylaşım sitesinden görerek,
başladığı amigurumi örgü tekniğiyle oyuncak yapım işi
sayesinde ev ekonomisine katkı sağlıyor. Akçaköy’deki
lavanta deresi proje alanının girişinde açtığı stantta
ürünlerini satan Duran, bu sayede gelir elde ediyor.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu
Muhasebe Bölümü’nden mezun olan Keziban Duran,
daha sonra Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü’nü
bitirdiğini belirterek, “Birçok defa KPSS’ye girdim ama
atanamadım. ‘Evde ne yapabilirim?’ diye düşünürken,
YouTube’dan öğrendiğim amigurumi tekniğiyle oyuncak
örmeye karar verdim ve 5 yıldır oyuncak örüyorum”
dedi.
Kendisine girişimci ev kadınlarını örnek aldığını söyleyen
Duran, “Bu sektörde adım adım büyümeye çalışıyorum.
Satışa sunduğum ürünlerin hepsi kendi el emeğim.
İleride bir atölye açmayı düşünüyorum. Bu atölyede ev
hanımlarına destek amacıyla oyuncak örmeyi öğretmeyi
düşünüyorum. Hem onların kazanç sağlamasını hem de
kendimin kazanç sağlamasını istiyorum” diye konuştu.
Ürünlerini anne eli ve sevgisi ile ördüğünü belirten Keziban
Duran, sosyal medya hesabından sipariş aldığını
ve Türkiye’nin her bölgesine el yapımı oyuncak gönderdiğini
de söyledi. haber7.com
40 Ekim 2020
Sektör
Eşsiz paketi ve aksesuarlarıyla
şaşırtmaya devam ediyor
Color Reveal bebekleriyle çocuklar kutu açma trendinde yepyeni bir deneyim yaşayacak
Dünyanın 1 numaralı moda
oyuncak bebeği Barbie, yepyeni
serisi Color Reveal’da sürprizlerle
dolu bir kategori sunuyor.
1959 yılından beri çocukların gözdesi
olan Barbie, oyuncak kategorisine
sağladığı inovasyonlara bir yenisini
daha ekliyor. Suyun içine konulduğunda
dönüşüm geçiren Color Reveal
bebekleriyle çocuklar kutu açma trendinde
yepyeni bir deneyim yaşayacak.
Çocukların her zaman keşfederek
öğrenmesini sağlayan marka, içinden
hangi bebeğin çıkacağı belli olmayan
bu eşsiz Barbie paketi ve aksesuarlarıyla
bir ilke imza atarak şaşırtmaya
devam ediyor.
Barbie Color Reveal bebeklerinin yüz
detaylarını, saç rengini ve kıyafetini
ortaya çıkarmak için önce bebeği suyla
etkileşime sokmak gerekiyor. Barbie’nin
sürprizleri bununla da kalmıyor
ve bebeğin görünümünü tamamlayacak
ekstra saç, kıyafet ve aksesuarları
keşfetmek için çocukların içerisinde
ne olduğunu bilmedikleri yedi poşeti
açmasına kadar devam ediyor. Kızlar
şeridi çekerek dış katmanı kaldırdığında,
bebeğin içerisine girebileceği ve
ilgi çekici dönüşümü başlatmak üzere
suyla doldurulabilen şeffaf tüpe ve
içerisindeki sürpriz paketlere bu ürünle
ulaşabiliyor. Barbie Color Reveal
oyuncaklarında her bir serinin paketinde
tamamen yeni bir renk yer alıyor.
Birbirinden heyecanlı Color Reveal
serilerinin ilkinde hayvan dostlar temalı
5 farklı bebek modeli pembe tüplerde
yer alırken, ikinci seri ise yemek temalı
5 farklı bebek modeli ile yeşil renkli
tüplerde yer alacak.
44 Ekim 2020
Sektör
Çocuklara ‘Sağlık Depola’
Bilimsel gerçeklerin çocuklara uygun şekilde anlatıldığı
seri minik okurlarıyla buluşuyor
Sabri Ülker Vakfı Yayınları’ndan Çocuklara
‘Sağlık Depola’ Serisi çıktı.
Sabri Ülker Vakfı Yayınları’nın,
bilimsel gerçeklerin çocuklara uygun
şekilde anlatıldığı ‘Sağlık Depola’
serisi raflarda yerini aldı. ‘Su’, ‘Uyku’,
‘Yiyecekler’ ve ‘Vücut Sıcaklığı’ kitaplarından
oluşan seri minik okurlarıyla
buluşuyor.
Beslenme ve sağlıklı yaşam alanında
doğru ve bilimsel bilgiyi toplumun her
kesimine ulaştırma hedefiyle çalışmalarını
gerçekleştiren Sabri Ülker Vakfı,
çocuk eğitiminin önde gelen uluslararası
örneklerini de çocuklara uygun
anlatım ile Türkçeleştirerek, minik
okurları bilimle buluşturuyor. Vakıf
yayınlarının çıkardığı yeni seri ‘Sağlık
Depola’da çocuklara vücudun isleyişi
ve sağlıklı beslenme konularını farklı
bilgiler ve oyunlarla eğlendirerek
öğretmeye devam ediyor.
Harriet Brundle tarafından kaleme
alınılan ve Ezgi Faturacı tarafından
dilimize çevrilen ‘Sağlık Depola’ serisi,
temel sağlık ve beslenme kurallarını
STEM Eğitimine yönelik olarak
okuyucuya sunuyor.
Sağlıklı kalmak için en temel 4 şey!
Serinin ‘Yiyecekler’ adlı kitabında
öğünlerimizde protein, karbonhidrat
ve süt ürünleri gibi her besin grubundaki
yiyecekleri dengeli bir şekilde
tüketmenin çok önemli olduğu vurgulanırken,
‘Su’ kitabında vücudumuzdaki
organların ve hücrelerin görevlerini
yapabilmesi için ihtiyacımız olan
suyun faydaları yer alıyor. İyi bir gece
uykusunun ne kadar önemli olduğunu
öğrenmek ve sağlık depolamak için
bilgilerin yer aldığı ‘Uyku’ kitabının
yanı sıra, ‘Vücut Sıcaklığı’ kitabında
da vücudumuzdaki organların ve
hücrelerin görevlerini yapabilmesi
için vücudumuzun doğru sıcaklıkta
olmasının gerekliliği anlatılıyor.
Her biri 24 sayfadan oluşan ‘Sağlık
Depola’ serisi kitaplarına tüm Şok
Marketler’den ulaşabilirsiniz.
46 Ekim 2020
Röportaj
Uj Group Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüce
48 Ekim 2020
www.ujtoys.com
www.ujtoys.com
Ekim 2020
49
Sektör
İnsan için her şey bir oyuncak olabilir
17. yüzyılın Eyüp oyuncaklarına kadar dayanan, bize ait 150 çeşit oyuncak var
Türkiye’nin oyuncak envanterini çıkaran
Bilgi Endüstri Ürünleri Tasarımı
Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar,
Türkiye’de üretilmiş 150 oyuncağın
tasarım ve üretiminin veri tabanını
hazırladı. Ülkemizde ilk oyuncak
yapımı 17. yüzyılda Eyüp’teki “Oyuncakçılar
Çıkmazı”na kadar uzanıyor.
Oyuncakların tarihteki serüvenini
inceleyen İstanbul Bilgi Üniversitesi
Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Dr.
Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar “Oyuncak,
dünyanın ve insanın tuhaflıklarına
dair eşsiz bilgiler içerir” diyor. Bilgi
Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP)
Fonu desteğiyle yürüttüğü proje
kapsamında bu zamana dek Türkiye’de
üretilmiş oyuncakları araştıran
Gürpınar, farklı dönemlerden yaklaşık
150 oyuncağın tasarımı ve üretimine
dair bilgilerin yer aldığı bir veri tabanı
hazırladı. Çalışma, Bilgi Kütüphanesi
üzerinden araştırmacıların erişimine
açılacak. 17. yüzyılın Eyüp oyuncaklarından,
Beyoğlu Bonmarşesi’nin
ithal ürünlerine, 1940’ların propaganda
amacıyla üretilen oyuncak askerlerinden,
1990’ların dijital rüzgârına
52 Ekim 2020
dek oyuncakların tarihi hakkında bilgi
veren Dr. Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar,
günümüzde üretilen birçok oyuncağın
çocukları pasif bir noktaya ittiğini vurguluyor.
Gürpınar, “Perdenin pelerine,
oklavanın kılıca dönüştüğü bir oyunun
çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
İnsan için her şey bir oyuncak olabilir”
diyor. Araştırmaya göre İstanbul’da
üretilmiş en eski oyuncaklara ilişkin
17. yüzyıla kadar geriye gidilebiliyor.
Gürpınar, o dönemdeki oyuncaklara
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde
yer verdiğine dikkat çekiyor: “1637
yılında İstanbul’un bütün zanaatkârlarının
katıldığı bir geçit töreninden
bahsediyor. Bu geçit töreninde mimarbaşına
bağlı oyuncakçıların geçişini
de anlatıyor. Çok da sempatik anlatmıyor
açıkçası; çünkü bu oyuncaklar
garip sesler çıkartan, gürültü yapan
nesneler. O dönemde oyuncakçılığın
merkezi Eyüp’teki Oyuncakçılar
Çıkmazı. Eyüp zaten dönemin çok
önemli bir sosyalleşme merkezi;
çocukların sünnetten sonra gezmeye
götürüldüğü, Yeniçerilerin cülus bahşişi
aldığı, padişahın tahta çıktığı bir
yer. Eyüp malzeme temini için de çok
uygun bir yerde. Oyuncak yapımında
kullanılan kil, Alibeyköy ve Kâğıthane
derelerinden; deri, bağırsak ve yün
Sütlüce’deki mezbahadan; ahşap ve
tenekeler Eminönü ve Tahtakale’den
geliyor. 18’inci ve 19’uncu yüzyıllarda
Eyüp’te 200 kadar oyuncakçı dükkânı
olduğunu biliyoruz. Bu dükkânlarda
oyuncak üretiminin yapıldığı atölyeler
de bulunuyor.”
Kaynana zırıltısı isimli oyuncak
vardı
Eyüp oyuncaklarının çok ses çıkaran,
mekanik oyuncaklar olduğunu anlatan
Gürpınar, “Ahşap bir sapın üzerine
takılmış dönen bir parçanın ses
çıkardığı “kaynana zırıltısı” oyuncağı
buna bir örnek. Yine kuş sesi çıkaran
sulu kilden düdükler, ziller, davullar,
kılıçlar, oyuncak atlar üretiliyordu. Bebekler
de vardı, ama onlar istisnaydı.
İslam kültüründe bir şeyi figüratif
olarak göstermek yasak olduğu için
bu tür oyuncaklara çok rastlamıyoruz.
Anadolu’da çocuklar oynasın diye
evlerde yapılan bebeklerin yüzleri
olmadığını biliyoruz mesela. Bu
oyuncakların çok azı bugüne kalıyor,
çünkü Osmanlı’daki gündelik hayata
dair nesnelerin arşiv değeri olduğu
pek düşünülmemiş” diyor.
Oyuncaklar propaganda
amacıyla da kullanıldı
Oyuncakların propaganda amacıyla
kullanıldığı bariz durumlar olduğuna
dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Gürpınar,
“Almanya’nın Osmanlı’yı I. Dünya
Savaşı’nda yanına çekmek için
oyuncak askerler üreterek göndermesi
ya da Kore Savaşı’nın biraz daha
desteklenmesi için Kore’ye giden
Türk askerlerinin plastik oyuncaklarının
yapılması gibi… Hatta Almanya’da
zar atarak ilerlediğiniz “Yılanlar
ve Merdivenler” oyununun Musevileri
Almanya’dan atmak üzerine uyarlandığı
örnekler var. Bunlar tabii ki
ideolojisi bas bas bağıran oyuncaklar.
Ama aslında oyuncakların ideolojilerden
tam anlamıyla azade olabilmesi
pek mümkün değil. Yapı setleri dediğimiz
şey sözgelimi, akılcı, matematiğe
dayanan modernist düşüncenin
bir ürünü. Barbie dediğiniz şeyde
oranlarından, formuna; saç renginden
yaptığı mesleklere kadar çok net
bir ideoloji var. Dolayısıyla oyuncaklar
ile yetişkinlerin dünyası arasındaki
mesafe her zaman düşündüğümüz
kadar net değil” diyor.
Günümüzde Çin oyuncak
üretiminin merkezi
Yeni dönemin karakteristiğinin,
üretimi dış kaynakla yapmak olduğuna
dikkat çeken Avşar Gürpınar,
“Özellikle Çin’e oyuncak üretimi için
sipariş veriliyor. Örneğin biz masal
okuyan Nasreddin Hoca istiyoruz,
deniyor. Çin’deki firma üretimini yapıp
buraya gönderiyor. Burada Türkçe
kutulara yerleştirilerek satılıyor. Eminönü’nde,
Tahtakale’de bu oyuncaklardan
çokça görmek mümkün. Diğer
açıdan bakarsak, bugün her şey çok
tanımlı. Çocuk tamamen pasif bir
noktada artık. Oynadığı anda bile bir
oyuncağı çalıştırıp geçiyor karşısına
ve oyuncak kendi kendine oynuyor.
Çocuk onu seyrediyor. Kendi yeteneğini,
kendi özgür oynama edimini
gerçekleştiremiyor. Bu kadar tanımlı,
senaryosu belli, çocuğu onu uygulamaya
yönelten, başka bir şey olarak
kesinlikle kullanılamayacak nesneler
üretmek doğru mu o da açık uçlu bir
soru olarak kalsın” diyor.
Ekim 2020
53
Sektör
En sevilen oyuncaklar indirimde
Çocuk ve gençler için geliştirirken eğlendiren, çocuklarınızın dersleri dışında
da kendilerini geliştirebileceği 12 eğlendiren oyuncak
Okulların açılmasına az kaldı, haliyle okul için gerekli hazırlıklar da yapılmaya başlandı. Şimdi internette %50’lere varan
Okula Hazırlık Kampanyası’ndan yararlanmanın tam zamanı! Kitaptan kırtasiyeye, oyuncaktan bilgisayara tam tamına binlerce
üründe indirim mevcut! Kampanyadan yararlanmak için ihtiyacınız olan ürünleri inceleyebilir ve beğendiğiniz ürünleri
satın alabilirsiniz. Her yaş grubundan çocuk ve gençler için bir şeyler bulabileceğiniz geliştirirken eğlendirecek, şu ara en
çok tercih edilen oyuncakları derledim. Kim bilir belki de çocuğunuzla birlikte sizin de en büyük hobiniz haline gelebilir bu
oyunlar...
1. Partilerin vazgeçilmez eğlencesi, oyun hamuru!
Kutuda 10 ayrı renkte toplam 283 gram play-doh oyun hamuru var.
2. El becerisini geliştiren Lego’ların en karizmatiği bu olabilir:
Star Wars Teması bu ara en çok satanlar arasında
3. Daha küçük yaşlardaki çocuklarımız için: Vahşi hayvanlar dengede
duracak mı, devrilecek mi?
Zeka geliştiren oyunlarla, modelleri tekrar tekrar yaparken küçük ellerin becerileri
gelişir.
4. Yapımı kolay bir “İlk Yapbaozum Seti” çocuklarda oyunla öğrenmeyi,
ince motor becerini ve iyi oyunları teşvik eder.
Büyük LEGO DUPLO yapım parçalarıyla küçük çocuklar için 5 parlak ve renkli
3 boyutlu hayvan blok yapbozları yapın, ardından kendi çılgın hayvanlarınızı
yapmak için karıştırıp birleştirin.
5. Bu oyuncakla dişçi fobisine son verirken diş bakımını anlatabilir belki de
başarılı bir dişçinin önünü açmış olabilirsiniz.
Elektrikli dolgu aleti Ile dolgular yapıyorlar, diş kalıplarıyla komik dişler oluşturuyorlar
ve dişleri temizlemek için diş fırçası kullanıyorlar.
56 Ekim 2020
Sektör
6. Gerçekten eşsiz olan bu bilim setiyle fiziğin hayret verici dünyası hakkında
bilgi edinmek çok kolay ve eğlenceli hale geliyor.
Çocukların yer çekimiyle, kuvvetlerle ve kaldıraçlarla deneyler yapabileceği birçok
oyun seçeneği sunan, özel parça ve aksesuarlarla dolu bir bilim laboratuvarı.
7. Zeka gelişimine yardımcı iyi bir oyuncak arıyorsanız bu tam size göre!
Her bir puzzle parçası tek, kaliteli ve mükemmel bir şekilde yerine oturuyor.
8. Hipopotamlarla en çok misketi ya da Altın Misket’i kapmak için yarışın.
Misketler dahil oyundaki tüm parçalar rahatça toplanıp kutuya geri konabiliyor.
9. Uzaktan Kumandalı Süspansiyonlu Jeep ile zevkli sürüş keyfi!
Yokuş çıkama, çukurlardan geçme deneyimi.... Dikkat ve konsantrasyona katkı
sağlaması da cabası.
10. Bebekler ve çocuklar için özel tasarlanmış, zeka geliştiren harika bir oyuncak.
İster ağaç, ister ev isterseniz bambaşka bir şey yapın, hayal gücünüzü
11. Yasak kelimeleri kullanmadan en çok kelimeyi anlatmayı başaran takım
oyunu kazanıyor!
1000’den fazla soru kelimesi ve Oyun Değiştirme Zarı ile 5 farklı oyun alternatifi:
Kelime dağarcığı ve düşünme yeteneği gelişen çocuklar.
12. Çocukların el becerilerini geliştirirken eğlenecekleri, oyuncak polis
İstasyonu:
3 yaş ve sonrası çocukların ebeveyn gözetiminde oynayabilecekleri mesleği
de tanıtan oyuncak.
58 Ekim 2020
Röportaj
Galtoys Kurucu Ortağı, Osman Günay
İhracat için önce kalite
bu yana sanayici olma, ülkemizde
üretim yapma hayalim ve hedefim
vardı. Uzun yıllar bu sektörde üretim
yapmış ve başarılar sağlamış ABC
Oyuncak / Mustafa Bacaksız ve Dost
Oyuncak / Faruk Turgut ile yola çıktık.
Umuyorum ki hedeflerimize hep birlikte
ulaşacağız.
Bünyenizde yer alan ürün
grupları ve üretim kapasiteniz
hakkında bilgi verir misiniz?
İlk etapta esas işimiz olan et bebek
grubu ile yola çıktık. Zaman içerisinde
bu grupta ve diğer ürünlerde çeşitliliği
arttıracağız.
Oyuncak sektöründe uzun yıllar emek
vermiş, deneyimli bir ekip başarı için
kolları sıvadı. ‘Galtoys’ “Kalitemiz ve
hizmetimiz ile farklılık oluşturduğumuzu
düşünüyoruz” diyen Galtoys
kurucu ortağı, Osman Günay, firma
faaliyetleri ve sektör hakkında sorularımızı
cevapladı.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Firmadaki pozisyonunuz nedir
ve Galtoys olarak kuruluş
hikâyenizden kısaca bahseder
misiniz?
İsmim Osman Günay. Firmanın
kurucu ortaklarındanım. Asıl olarak iş
faaliyetim elektronik sektöründe idi.
İş hayatına başladığım uzun yıllardan
Galtoys ürünleri hazırlanırken
nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım
ve üretim süreçlerinde nelere
dikkat ediyorsunuz?
Şirketimizde olmazsa olmazımız
takım çalışmasıdır. Bir ürünü ilk
operasyondan son çıkışa kadar tüm
takım arkadaşlarımızla tüm süreci
birlikte yönetiyoruz.
Galtoys olarak oyuncak sektöründe
sizi farklılaştıran ve öne
çıkaran prensipleriniz nelerdir?
Kalitemiz ve hizmetimiz ile farklılık
oluşturduğumuzu düşünüyoruz.
2020 yılı için hedeflerinize ulaşacağınızı
düşünüyor musunuz?
2021 yılına yönelik hedefleriniz
ve projeleriniz nelerdir?
Ülkemizde ve dünyada yaşanan pandemi
nedeni ile 2020 hedeflerimizde
maalesef güncelleme yaptık. Bunun
neticesinde sene sonu hedeflerimize
ulaşacağımızı düşünüyoruz. 2021 yılı
için yeni projelerimiz elbette ki var. Ve
bunların çalışmasını titizlikle sürdürüyoruz.
Son dönemlerde yaşanan
Covid-19 salgını sizi ne şekilde
etkiledi? İhracat faaliyetleriniz
ya da hammadde temini ile ilgili
sıkıntılar yaşadınız mı?
Salgın nedeni ile ürünlerimizin çıkış
tarihi gecikti.
Bu dönem sektörümüzü olumlu olarak
etkilemiş olsa da bizi olumsuz etkiledi.
64 Ekim 2020
www.galtoys.com.tr
www.galtoys.com.tr
Sektör
Minik Koleksiyonerlere Özel
Fantastik hayvanlardan oluşan koleksiyon 7 farklı diyardan toplam
14 karakter içeriyor
Oyuncak sektörünün öncüsü Mattel,
yeni sürprizlerle dolu koleksiyon serisi
Cloudees’i piyasaya sürdü.
Birbirinden farklı marka ve oyuncak
kategorisiyle 7’den 70’e herkesin
beğenisini kazanan Mattel, yeni
ürünü Cloudees ile bulutlar içerisinde
bulunan sürpriz hayvanlarıyla
heyecan dolu bir kutu açma deneyimi
yaşatıyor.
Mattel’in ailesine dahil ettiği Cloudees;
kutu açma, sürpriz öğeler,
suyla dönüştürme, sihirli hayvanlar,
karıştır ve eşleştir aksesuarlar dahil
olmak üzere çocukların sevdiği tüm
özellikleri tek bir kutuda topluyor. Koleksiyon
oyuncaklarındaki en popüler
trendlerin tamamını bir araya getiren
marka, 14 farklı figürle çocukların
ilgisini çekmeyi başarıyor.
Bulut formundaki kutuya su ekleyip
salladığında Cloudees karakteri ortaya
çıkıyor ve paketin içinden çıkan
6 sürpriz aksesuarla eğlence devam
ediyor. Tek boynuzlu atlar, kaniş
köpekler, lamalar ve fantastik hayvanlardan
oluşan koleksiyon 7 farklı
diyardan toplam 14 karakter içeriyor.
Çocuklar; toplamaktan büyük keyif
alacakları Koala Breezy, Tek Boynuzlu
At Frolicking, Kaniş Köpeği Prancy,
Tembel Hayvan Dapper ve çok daha
fazla Cloudees karakteri ile yepyeni
bir dünyanın kapılarını aralıyor. Paketlerin
içerisinde takılabilir yumuşak
kuyruk gibi aksesuarların yanı sıra,
bulut kutusunu ve karakterini istedikleri
yere beraber götürebilmeleri için
bir anahtarlık detayı da bulunuyor.
Ekim 2020
65
Sektör
Çizgi filmlerde şiddet ağırlıkta
Çizgi filmler çocuğun bakıcısı gibidir. Çocuklar
o karakterlerin davranışlarını kopyalar
Fatih Küçük, Antalya’nın Kaş ilçesinde
The Carton Mill (Çizgi Film
Değirmeni) adlı okulu kurdu.Çocuklarla
çizgi film dünyasına ait eğlenceli
işler yapıp festival düzenliyor. Çizgi
filmin çocuğun hayatında çok önemli
rolü olduğunu söyleyen Küçük, anne
babaları uyarıyor: “Her çizgi film
masum değildir, çizgi filmler çocuğun
bakıcısı gibidir. Çocuklar o karakterlerin
davranışlarını kopyalar.”
Kültürümüze ait çizgi filmler üretmek
için harekete geçen Fatih Küçük, The
Carton Mill (Çizgi Film Değirmeni)
adlı okulu kurdu.
Eskiden çizgi film seyretmek için
sabahın erken saatlerinde televizyon
başında olmak gerekirdi. Şimdi ise
24 saat çizgi film yayınlayan kanallar,
film ve video siteleri, dijital platformlarında
istediğimiz zaman, dilediğimiz
yapımı izleyebiliyoruz. Peki bu kahramanlardan
kaç tanesi bize ait? Bu
sorunun peşine takılan Fatih Küçük,
Türkiye’ye ve kültürümüze ait çizgi
filmler ortaya çıkartmak için Türkiye’nin
ilk bağımsız çizgi film okulu
Çizgi Film Değirmeni (The Cartoon
Mill)’ni kurdu. 2016 yılında Antalya’nın
Kaş ilçesinde faaliyete geçen okulda
her yaştan öğrenci var. Katılımcılar
çizgi film tarihi, karakter tasarlama ve
çizgi film üretme konularında eğitim
alıyor. Kendi çizdikleri karakterlerle
özgün çizgi filmler üretmeyi öğreniyor.
Her yıl düzenlenen çizgi film festivalinde
ise dünyanın farklı bölgelerinden
birçok kişi Kaş’ta buluşuyor. Şehirden
uzak, yemyeşil arazi üzerindeki
okul, yörenin ekonomik gelişimine
de katkıda bulunuyor. Sabancı Vakfı
Fark Yaratanlar Programı’nda dikkate
değer görülen okulun kurucusu Fatih
Küçük ile The Cartoon Mill’in macerasını
ve günümüz çizgi filmleri üzerine
konuştuk.
The Cartoon Mill’in hikâyesi
nasıl başladı?
Görsel sanatlar öğretmeni olarak üniversiteden
mezun oldum, 2013 - 2016
yılları arasında aralıksız olarak şehir
şehir dolaşıp köy okullarına gönüllü
duvar resimleri yaptım. Duvarlara
çizdiğim bilindik çizgi film karakterleri
genelde ülkemize ait değil, başka
ülkelerin yapımlarıydı. Bizim ülkemizden
çıkmış dünyaca bilinen karakterler
olmaması beni üzdü. Sinema TV
alanında yüksek lisans yaparken 9
farklı ülkeyi ziyaret edip çizgi film sanatlarını
araştırıp, gittiğim ülke okullarında
çizgi film çalışmaları yaptım.
Dünya çizgi film tarihini incelerken,
ülkemizin bu tarihte az yer edinmesi
de beni yine üzdü. “Bir çizgi film
okulu kurmalıyım, ülkemizi dünyaya
evrensel, vicdani, kültürel değerler
taşıyan çizgi filmlerle tanıtmalıyız, bu
alanda çalışma yapmak isteyenleri
desteklemeliyiz” diye düşündüm. Kaş
Kaymakamlığı, gönüllüler ve destekçiler
ile bir adım atıp “The Cartoon
Mill – Çizgi Film Değirmeni Çizgi
Film Okulu’nu kurduk. Her yıl en az
bin öğrenci ile okulumuzda çizgi film
eğitimi alıyor. Dört yıldır yaptığımız
çalışmalar, toplumsal sorunlar için
çözümler üreten kişileri görünür kılan
Sabancı Vakfı tarafından fark edildi
ve 11. sezon Fark Yaratanlarından biri
seçildi.
Hedefleriniz neler?
Hedefimiz, dünyada çizgi film sanatına
ticari ve propaganda çizgi filmlerinden
ziyade evrensel, vicdani ve
kültürel değerler taşıyan çalışmalar
sunmak. Çizgi film alanında çalışma
yapmak isteyen bireylere nitelikli ve
sürekli eğitimler sağlamak.
Şiddet içerikleri ilgi çekiyor
Günümüzün değişen teknolojisinde
sinema ve televizyon geri
planda kaldı. Çizgi filme bakış
nasıl değişti peki?
Çizgi film çocuklar için eğlence ve
eğitim aracıdır. Bu durumu kullanan
kimi ülkeler ve şirketleri için de önemli
bir ticaret ve propaganda aracıdır.
Çizgi filmlerin bir eğlence ve eğitim
aracı olması çizgi filmlerin varlığını
korumalarında önemli bir etmen.
Okula gelen öğrencilerin hedefleri
neler? Karakter yaratımı
ve çizim konusunda tercihleri
ne oluyor? Nasıl geri dönüşler
aldınız? Meraklı sinemacılar
hakkında bilgi verebilir misiniz?
Günümüz nesli teknoloji ile iç içe ve
oldukça iyi bir kullanıcı, o sebeple ilgili
olan öğrencilerin genellikle çevrimiçi
platformlardan çizgi film hakkında
araştırma yaptığını ve pratik edindiğini
gözlemledik. Çizgi film yapımını öğrenmek
onları heyecanlandırıyor. Ne
yazık ki çizgi film karakterleri tasarlarken
şiddet içerikli karakterlerin onların
ilgisini daha çok çektiğini görüyorum.
Kısa sürede tablet ve telefonları ile
çizgi filmin nasıl yapıldığını öğreniyorlar
ve geliştirmek için okulumuzu
tekrar ziyaret ediyorlar.
İlker Nuri Öztürk, Yeni Şafak
68 Ekim 2020
Sektör
Lego plastiği bırakıyor
Danimarkalı oyuncak üreticisi LEGO, oyuncak parçalarının paketlerinde
plastik kullanmayı bıraktığını duyurdu.
Danimarkalı oyuncak üreticisi LEGO,
satın alınan setlerde bulunan parçaların
muhafaza edildiği poşetlerde
plastik kullanmaktan vazgeçtiğini
duyurdu. Şirket,5 yıl içinde tamamen
kağıt poşet kullanacak.
Danimarkalı oyuncak devi LEGO,
yeni alınan setlerde bulunan parçaların
plastik poşetler içinde müşterilere
sunulmayacağını, LEGO parçalarının
(tuğlaları) artık geri dönüştürülmüş
kâğıttan üretilen poşetlere konulacağını
duyurdu. Sürdürülebilirlik
konusunda daha ciddi adımlar atması
gerektiğini düşünen şirket, önümüzdeki
beş yıl içinde plastik poşet
kullanmayı tamamen bırakacak.
LEGO’nun sürdürülebilirlik faaliyetlerine
400 milyon dolara yakın bir bütçe
ayırdığını duyurmasıyla birlikte alınan
kararda oyuncakları
satın
alan çocukların
şirkete yazdığı
mektupların
etkili olduğu
ifade ediliyor.
CEO Niels
Christiansen
de LEGO satın
alan çocukların
şirkete “binlerce
mektup” gönderdiğini
ve
LEGO’nun plastik poşet kullanımından
vazgeçmesini istediklerini
belirtmiş.
Aslına bakılırsa şirketin parçaları
paketlerken kullandığı plastik poşetler
şirketin plastik kullanımının çok
az bir yüzdesini oluşturuyor. Zira
LEGO parçalarının neredeyse %99’u
plastikten oluşuyor. Ancak şirket, bu
konuyu da es geçmiş değil. Parçaların
şeker kamışı kullanılarak üretilmesi
konusunda çalışmalar yapan
şirket, ilk kez 2018 yılında bio-plastik
tuğlaların satışına başlamıştı. LEGO
ürün gamının yaklaşık %2’lik dilimini
karşılayan bu gelişme, şirketin ürettiği
ağaç ve bitki örtüsü dekoru parçalarında
kullanılıyor.
Şirket, kataloğunda bulunan ürünlerin
tümünde plastik yerine sürdürülebilir
malzemeler kullanmak için 2030 yılını
hedef koymuş durumda. Bakalım
hedeflerin ne kadarı bu süre zarfında
tutturulabilecek.
72 Ekim 2020
Sektör
Dijital üretene 1 milyon TL
KOSGEB, büyük veri, nesnelerin interneti, akıllı sensörler, endüstriyel
robot teknolojileri, artırılmış gerçeklik gibi alanlarda işletmelere
1 milyon TL’ye kadar destek veriyor
Bakan Varank “İmalat Sanayinde Dijitalleşme” Çağrısını
Açıkladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, KOSGEB’in
İmalat Sanayinde Dijitalleşme Çağrısı’nı açıkladı. KOBİ-
GEL-KOBİ Gelişim Destek Programı kapsamındaki yeni
çağrının 17 Eylül’e kadar açık olacağını kaydeden Bakan
Varank, “Büyük veri, nesnelerin interneti, akıllı sensörler,
endüstriyel robot teknolojileri, artırılmış gerçeklik gibi alanlarda
işletmelerimize 1 milyon TL’ye kadar destek vereceğiz.
Dijital teknolojileri en iyi şekilde kullanan firmalar, rakiplerinin
önüne geçmeye başlayacak.” dedi.
315 Milyon TL’lik Yatırım
Bakan Varank, tamamlandığında Orta Doğu ve Doğu Avrupa’nın
en büyük yapıştırıcı ve tutkal üretim tesisi olacak Beta
Kimya Gebkim Kampüsü temelini attı. Kocaeli Gebze’deki
tesisin 315 milyon liralık yatırımla 500 kişiye yeni istihdam
sağlayacağını belirten Varank, şunları söyledi:
Pandeminin artısı: Pandeminin belki de tek artısı, dijitalleşmeye
ne kadar çabuk uyum sağlayabildiğimizi fark etmemiz
oldu. Yeni dönemde akıllı dijital teknolojilerin hayatın her
alanına daha yoğun nüfuz etmesine şahit olacağız.
74 Ekim 2020
Elbette imalat sanayi de bundan bağımsız değil. Dijital
teknolojileri en iyi şekilde kullanan firmalar, rakiplerinin
önüne geçmeye başlayacak.
Daha anlamlı hale geldi: Biz de buradan hareketle,
KOBİ’lerimizin dijital kabiliyetlerini geliştirmek üzere
geçen sene KOSGEB aracılığıyla ‘İmalat Sanayinde
Dijitalleşme’ çağrısına çıktık. Programa beklentilerimizin
çok üzerinde bir talep geldi. Çağrı kapsamında 258
KOBİ’ye 72 milyon TL dijitalleşme desteği sağladık.
KOBİ’lerimiz bu destekle başladıkları projelerine devam
ediyor. Pandemiyle birlikte bu vizyoner çağrımız,
çok daha anlamlı bir hale geldi.
Yeni çağrı: Yeni dönemde de dijitalleşme alanında
KOBİ’lerimizi teşvik etmek üzere bir müjde vermek istedik.
Bugün, KOSGEB KOBİGEL kapsamında ‘İmalat
Sanayinde Dijitalleşme’ desteklerinin yeni çağrısına
çıkıyoruz. Burada amacımız hem teknoloji geliştiricisi
KOBİ’lerin envanterini genişletmek hem de bu teknolojileri
kullanan firmalarımızın sayısını artırmak. 17
Eylül’e kadar açık: Büyük veri, nesnelerin interneti,
akıllı sensörler, endüstriyel robot teknolojileri, artırılmış
gerçeklik gibi alanlarda işletmelerimize 1 milyon TL’ye
kadar destek vereceğiz. Çağrımız 17 Eylül’e kadar
açık. KOBİ’lerimiz, bir nevi yarışma usulü olan bu çağrıya
e-Devlet üzerinden başvurabilirler. Çağrı sonuçlarını,
kasım ayı sonunda açıklamayı planlıyoruz.
BETA Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Adil Pelister’in
ev sahipliğinde gerçekleşen törene TİM Başkanı
İsmail Gülle de katıldı. Törende Ticaret Bakanı Ruhsar
Pekcan’a da canlı bağlantı yapıldı.
Ekim 2020
75
Sektör
80 bin TL’lik oyuncak koleksiyonu
Maket araç merakı için oyuncak araç koleksiyonuna 7 senede 80 bin TL harcadı
kadar çıkabiliyor. 7 senedir bu hobiyle
uğraşıyorum. Şu anda bu aldıklarımı
yeniden almaya kalksam, bu şekilde
bir koleksiyon yapmaya çalışsam 150
bin TL gibi bir rakam tutar. Kendimin 7
senede yaptığım masraf 80 bin TL’yi
geçmiştir. Pahalı bir hobi. Çocukken
de vardı hevesim.
Ufak demir arabaları biriktiriyordum.
Onları askere gidince dağıtmıştım.
Bir tane maketim kalmıştı askerden
gelince. Bunları internette görünce
çıtayı yükselttim. Şu anda güzel bir
koleksiyonum oldu” dedi.
Bolu’da, maket araç merakı olan
Okan Kayışoğlu (36), 7 yılda aralarında
iş makineleri, kamyon ve otomobillerin
bulunduğu 330 araçlık koleksiyon
oluşturdu. Kayışoğlu, koleksiyonu
için bugüne kadar 80 bin TL’yi aşkın
masraf yaptığını söyledi.
Kentte vinç işletmeciliği yapan Okan
Kayışoğlu, çocukluk hayali olan maket
araçlardan bir koleksiyon oluşturmaya
karar verdi. Kayışoğlu’nun
2013 yılında oluşturmaya başladığı
koleksiyon bugün 330 parçaya ulaştı.
Değişik markalardan 1960 modelden
2020 modele kadar 330 aracına
özenle bakan Kayışoğlu, araçlarının
haftada bir de temizliklerini yapıyor.
Kayışoğlu’nun koleksiyonu arasında
otobüs, kamyon, otomobil ve iş makineleri
yer alıyor.
Okan Kayışoğlu, “2013 yılında bir
tane vinç aldım. Hadi yanında TIR
olsun, kamyon olsun derken biraz
da benim eski kamyonlara merakım
vardı onları araştırdım. Kimlerde olur
nasıl bulunur derken şimdi 330 parçaya
ulaştı. Eski maket ve modelleri
bulmak zor oluyor. Bazı kamyonları
bulmak zor.
Bazıları el yapımı oluyor. Maketlerde
çoğunu tamamladım. Çok masraflı
bir hobi. Klasik olursa fiyatı 600 TL’ye
78 Ekim 2020
www.onyilhediyelik.com
www.onyilhediyelik.com
Sektör
Türkiye oyuncak envanteri
Oyuncaklar en küçük topluluklarda bile belli kültürel kodlar içerir
Öğretim üyesi Avşar Gürpınar,
1600’lü yıllardan 1990’lara Türkiye’nin
oyuncak envanterini çıkardı. Gürpınar,
“Oyuncaklar en küçük topluluklarda
bile belli kültürel kodlar içerir”
diyor.
Kaynanazırıltısı, laklak, çınçınlı
araba, topaç… Bu kelimelerin kimini
duymuş, kimini hiç duymamış olabilirsiniz…
Hepsi geçmişte çocukların
elinden düşürmediği çeşit çeşit
oyuncaklar…Türkiye’nin oyuncak
envanterini çıkaran Bilgi Üniversitesi
Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Dr.
Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar, Türkiye’de
üretilmiş oyuncakların tasarım
ve üretiminin veri tabanını hazırladı.
150 oyuncağın yer aldığı envanterde
Türkiye’deki oyuncağın arkeolojisini
keşfe çıkıyor ve ilginç detaylara
rastlıyoruz.
Gürpınar, geçen süre zarfında
oyuncakların 17.yüzyıla uzanan Eyüp
oyuncaklarından, Beyoğlu Bonmarşesi’nin
ithal ürünlerine, 1940’ların
propaganda amacıyla üretilen oyuncak
askerlerinden, 1990’ların dijital
rüzgârına uzandığına dikkat çekiyor.
Oyuncağın merkezi Eyüp
Araştırmanın ilginç yanlarından biri,
Eyüp oyuncakları hakkında ulaştığımız
detaylar… Gürpınar’ın aktardığına
göre, İstanbul’un sosyalleşme
merkezlerinin başında gelen, sünnet
olan çocukların gezmeye götürüldüğü,
yeniçerilerin cülus bahşişi aldığı,
devlet erkanının gezintiye çıktığı
Eyüp, oyuncağın da merkezi.
Eyüp oyuncaklar ise çok ses çıkaran
objelerden oluşuyor. Hatta Evliya Çelebi,
Seyahatname’de, 1637 yılında
İstanbul’un bütün zanaatkârlarının
katıldığı bir geçit töreninden bahsetmiş
ve bu törende mimarbaşına bağlı
oyuncakçıların geçişini de anlatmış.
Evliya Çelebi, bu oyuncakların garip
sesler çıkartan, gürültü yapan nesneler
olduğunu söylemiş. Bunlar arasında
neler yok ki? Kuş sesi çıkaran
sulu kilden düdükler, ziller, davullar,
kılıçlar, oyuncak atlar…
Tarihi süreçle birlikte oyuncakların
varlığı da evriliyor. Detayları Gürpınar’dan
dinledik.
Öncelikle Türkiye’nin oyuncak
envanterini çıkarma fikri nasıl
oluştu? Hazırlık süreci nasıl
gelişti?
Doktora tezimde küreselleşme etkisinde
Türkiye’de oyuncak tasarımı ve
üretimini inceledim. Tezi hazırlarken
Türkiye’de oyuncakların, özellikle
modern dönemindeki tarihine dair
kapsamlı kaynakların hatta verilerin
ya namevcut ya da eksik olduğunu
fark ettim. Bu yüzden bu araştırma
projesinde oyuncaklara dair bir şeyler
yazmak yerine, doğrudan onlara dair
bilgiyi içeren bir envanter hazırlamak
istedik.
Oyuncaklara dair bilgilere hangi
kaynaklardan ulaştınız? Şaşırtıcı
detaylara rastladınız mı?
Daha önce oyuncaklar konusunda
çokça çalıştığımdan benim için çok
şaşırtıcı bir durum ortaya çıkmadı.
Anadolu’daki geleneksel bez bebeklerin
yüzsüz olması ya da göz
yerine sadece iki çapraz dikiş atılması
oldukça ilginç. İslam kültüründe bir
şeyi figüratif olarak göstermek yasak
olduğu için bu tür oyuncaklara çok
rastlamıyoruz. Anadolu’da çocuklar
oynasın diye evlerde yapılan bebeklerin
yüzleri olmadığını biliyoruz mesela.
Bu oyuncakların çok azı bugüne
kalıyor, çünkü Osmanlı’daki gündelik
hayata dair nesnelerin arşiv değeri
olduğu pek düşünülmemiş.
Doğal malzemeye dönüş var
150 oyuncağın tasarım ve üretim
serüvenine bakınca nasıl
bir tablo çıkıyor karşımıza?
Amacımız, belli bir yeküne ulaşmaktan
ziyade oyuncaklara dair özgün
bilgi ve veriyi ortaya çıkarabilmekti.
Malzeme, renk, mekanizma, ebat,
tip, üretici ve diğer parametreler. Geri
çekilip baktığımızda arka planda varlığını
koruyan geleneksel, el ya da ev
yapımı oyuncaklar dışında, uzun süre
varlığını sürdürmüş bir Eyüp Oyuncakçıları
oluşumu, 1940-80 arasına
tarihlendirebileceğimiz endüstriyel
dönem ve 1985 sonrası ortaya çıkan
ve olgunlaşan bir küresel fazdan bahsetmek
mümkün. Günümüzde doğal
malzeme ve formlara dönüş eğilimini
sezmek mümkün, ancak bunun tarihini
yazmak için henüz ona kritik bir
mesafe kazanmış değiliz.
82 Ekim 2020
Sektör
Havada eğlence var!
Havaya çizim yapan kişinin çizimleri, uygulama yüklü telefonda gözüküyor
Oyuncak sektörünün öncüsü Mattel, yeni oyunu Pictionary
Air ile yepyeni bir deneyim sunuyor.
Scrabble ve Uno’nun yaratıcılarından Mattel, aileniz ve
sevdiklerinizle geçirdiğiniz zamanlara yeni ürünü Pictionary
Air’le keyif katıyor.
Oyunseverlerin yeni gözdesi olmaya aday Pictionary Air
heyecanına katılmak için oyuncular iki takıma ayrılıyor.
Takımdan bir oyuncu kart destesinden çektiği kartın
üzerindeki kelimeleri özel Pictionary Air kalemiyle havaya
çizim yaparak kendi takımına anlatmaya çalışıyor.
Havaya çizim yapan kişinin çizimleri, takımının elinde
bulunan ve Pictionary Air uygulaması yüklü tablet ya da
telefonda eş zamanlı olarak gözüküyor. Akıllı cihazdaki
görüntülerin televizyona da yansıtılabildiği oyunda,
çizen kişinin çizimiyle etkileşime girmesi eğlenceyi ikiye
katlıyor. En çok kelimeyi bilen takım oyunu kazanıyor.
Pictionary uygulaması sayesinde de skorlar takip ediliyor,
süre tutuluyor ve turlar belirleniyor. Oyun sırasında
yaşanan komik ve unutulmaz anlar kaydediliyor, düzenleniyor
ve sosyal medya hesaplarından paylaşılabiliyor.
Çizmenin en zevkli hali Pictionary Air ile rekabet ve
heyecan dolu dakikalar sizleri bekliyor.
86 Ekim 2020
Sektör
Hadi slime yapalım
Evde slime yapma modası giderek artıyor, peki slime nasıl yapılır?
Slime, polimer malzemeden yapılan
yeni nesile hitap eden bir oyun hamuru
türüdür. Akışkan, ele yapışmayan
aynı zamanda yumuşak kıvama sahip
bir oyun hamurudur.
Sıvı yapıştırıcı, biraz su ve boraksı
karıştırarak elde ettiğimiz akışkan
aynı zamanda katı maddenin çekiciliği
var.
Slime yapımı kolay bir polimer reaksiyonundan
ibarettir. Yapıştırıcıda bulunan
zincir moleküller gerekli uzunluğa
sahip olmadığından, düğümlenmeden
birbirlerinin yanından kayarak gidebiliyorlar.
Bunları sık aralıklarla birbirine
bağlarsak bu kaymaları bir süre
durdurabiliriz. Zincirlerde mevcut olan
akışkanlığı böylelikle durdurabiliriz.
Slime Nasıl Yapılır?
Bir su bardağı ılık suya çay kaşığı
ucu ile boraks ve bir çay kaşığı ucu
ile gıda boyası ekleniyor. Kıvam alana
kadar karıştırıyoruz. Sonrasında bir
kaseye su bazı tutkal ekleniyor ve
üzerine bir bardak oda sıcaklığındaki
su ilave ediliyor ve karıştırma
işlemine devam ediliyor. İlk önce
hazırladığımız ılık su ve gıda boyasıyla
hazırladığımız borakslı suyu yavaş
yavaş karıştırarak döküyoruz. Kıvam
alana kadar karıştırmaya devam
ediyoruz. Tercihe göre üzerine sim
eklenebilir. Hazırladığımız slime kaba
yapışmıyorsa slime hazır demektir.
Koyu olması durumunda ılık su eklenebilir.
Slime videoları izleyerek bu
işlemi çok daha kolay yapabiliriz.
Slime Malzemeleri Nelerdir?
½ su bardağı tutkal
½ su bardağı sıcak su
Gıda Boyası (isteğe bağlı)
1 yemek kaşığı boraks tozu
Slime Yapılışı
Çocuklu ailelerin, çocukların zihinsel
gücünü artıran bu tarz oyun hamurlarına
ilgi artmasından sonra slime’ın
yararlı mı zararlı mı olduğuna dair
soru işaretleri artmaya başlamıştır. Bu
tarz oyun hamurlarının zehirli olduğu
ile ilgili somut veriler bulunmamaktadır.
Yalnız küçük yaştaki çocukların
slime’ı ağızlarına atmaması için
ebeveynler uzmanlar tarafından uyarılmaktadır.
0-6 yaş arasındaki arası
çocukların slime ile oynarken yanında
yetişkin birinin bulunması daha doğru
olacaktır.
90 Ekim 2020
Sektör
Hepimiz neyiz!
Ben KEDİ Ahmet, yine sizlerle bu
sayıda da beraberiz. Yazılarımı takip
ettiğiniz için sizlere çok çok teşekkür
ederim. Hep sağlıcakla beraber
kalalım.
Her neyse, size bahsedeceğim
konuyu, inanın yaşayarak, görerek
yazıyor ve sizlere sunuyorum.
Bundan bir ay evvel işimin gereği iş
seyahatindeydim. Yaşamak ve ailemi
evimi geçindirmek zorundayım. İnanın
yaş haddi olduğu halde, bu hastalıkta
yine de müşterilerime ve çalıştığım
iş yerine yardımım dokunsun diye ve
ekmek parası kazanmak, alacağım
parayı hak etmek pahasına, yollara
düştük. Çok şükür sağlığımıza zarar
gelmeden iş turumuzu arkadaşım,
iş sahibi Şefik Beyle kazasız belasız
atlatarak, turumuzu bitirdik. Yalnız
tatil beldelerine kadar gittik ama
bu korona hastalığı sanki bu tatil
yelerine hiç gelmemiş ve böyle bir
şey yokmuş gibi insanların pür neşe
içinde yaşantılarını sürdürdüklerini
hayretler içinde karşıladım. Vallahi
o gençleri görseniz, sarmaş dolaş,
kafeler ve AVM’ler tıklım tıklım, hiç
mi düşünemiyoruz! Bu hastalık
bütün dünyaya bir imtihan. Paranın
geçmediğini ve hayatın ne kadar
kıymetli olduğunu hiç mi düşünmedik,
inanın düşünemeyiz. Nedeni her
neyse fazla konuştuğum zaman
kızıyorlar çünkü dünya kağıt üzerine
kurulmuş, anlayan anlamıştır.
İnanın veya inanmayın ama bu
hastalık hepimizi ve dünyayı perişan
hale getirdi, tabi biz kendi ülkemize
bakarız neden mi, bütün dünya
ülkeleri tabiki kendi halkıyla uğraşıyor
ve kendi halkını düşünüyor ama yine
de birbirimize yardımcı oluyoruz, bu
dünya hepimizin. Yeri geldi mi ülke
olarak danışıyor ve akıl fikir alıyor,
dünya bu hastalıktan nasıl kurtulur ve
insanları tekrar hayata nasıl bağlarız
diye uğraşıyoruz. Dünya sağlık
örgütleri devreye giriyor, ülkelere yol
gösteriyor nedeni tabiki sağlık ama
biz ülke olarak daha yufka yürekliyiz.
Evet aynen öyle çünkü çabuk üzülür,
çabuk kalbimiz kan ağlar, inanın bu
böyle bilinir ama ne yazık ki sağlık
bakanımız, devlet büyüklerimiz,
sosyal mesafe ve maske, aramızdaki
sarılmalar, eğlencelerden kaçınmak
için bizi çok uyarıyorlar ama
bakıyorum, haberleri izliyorum hatta
bir ara sahil tarafına gittim, inanın
geceden gelip çoluk çocuk sanki hiç
tatil yapmamışlar ve gitmemişler,
bu tür piknik yapmamışlar gibi
sokaklara dökülmüşler. Hani biz
yufka yürekliydik, hani biz her şeye
ağlardık ve yardım ederdik, hani
biz kendi ailemiz gibi sahip çıkar
yardım eder, acılarımızı paylaşırdık.
Nerede hiç düşündünüz mü! Hastalık
devam ediyor, ölen ölüyor. Hani biz
birbirimize sahip çıkardık, bir daha
gördüm; bu halk hiç hastalık yokmuş
gibi davrandı, kendini sokağa,
denize, piknik alanlarına attı. Ölen
ölür, kalan sağlar bizimdir dedi ama
bir yakınımız, oğlumuz, anamız,
bacımız, babamız veya diğer aile
fertlerimizden birisi bu hastalıktan
ölse acaba yine böyle mi davranırdık!
İnanın üzülüyorum. Bakıyorum TV’de,
tatile gideceğiz, onu yapacağız, bunu
yapacağız, özledik…
Ya neyi özledin! Allahtan gelen bir
hastalık bu. Allah verdi bir imtihan,
bunu bile kulak arkası yapıyoruz.
Ey halkım, ey kardeşlerim bu iyi
bir şey değil, yeri geldiği zaman,
hepimiz dinciyiz, hepimiz milliyetçiyiz,
hepimiz askeriz, hatta hepimiz
Hrant’ız diyorsunuz, hiç mi saygınız,
sevginiz yok, üzüntüleriniz yok. Bu
kadar mı çok tatili, piknik alanlarını
özlediniz ama tek bir şey dediğiniz
kelime, hayat devam ediyor, doğru
vah halkım, vah ülkem ama HEPİMİZ
NEYİZ bir bilen varsa bana öğretsin,
vicdanî ve ahlakî bu soytarılığı…
Ölenlere ALLAHTAN rahmet diler,
yoğun bakımdakilere de acil şifalar
dilerim.
SAYGILARIMLA
Ahmet ŞUNGAR
(KEDİ)
94 Ekim 2020
www.oydasoyuncak.com
www.oydasoyuncak.com
Sektör
Okula dönüş heyecanı
Minik öğrencilerin okula dönüş heyecanına ortak olan Atlas Kırtasiye,
birbirinden renkli, karakter figürlü çantaları, beslenme setleri ve kırtasiye
malzemeleriyle neşe dolu bir okul dönemi yaşatıyor.
Öğrenciler için özellikle kız çocukların
hayalini süsleyen TOP MODELS,
Barbie, Frozen, L.O.L Bebek, Minnie
lisanslı okul çantaları, erkekler içinse
Kral Şakir, Örümcek Adam, Cars gibi
sevdikleri kahramanlar yeni eğitim
döneminde yol arkadaşı oluyor.
Her yaştan öğrencinin tüm okul ihtiyaçları
için ayrıcalıklı fırsatlar sunan
Atlas, okula dönüş dönemi özel kampanyalarıyla
ailelere de akıllı alışveriş
fırsatları sunuyor. Türk ve Dünyaca
ünlü en sevilen markalarının çanta,
defter, kalem kutusu, matara gibi
bütün okul araç ve gereç ihtiyaçlarını
%30 indirim avantajıyla satışa
sunuyor. Atlas ayrıcalıklarıyla okula
muhteşem bir dönüş dönemini yaşatmak
için de online alışveriş sitesi
üzerinden 100 TL ve üzeri alışverişlerde
ücretsiz kargo imkanı mevcut.
Ekim 2020
97
Sektör
Bu sene okullar açılıyor mu?
Okullar 21 Eylül’de açıldı. Sadece
ilkokul 1. sınıf ve okul öncesi öğrenciler
haftada bir gün yüz yüze eğitim
alacak. Diğer kademelerde ise 21
Eylül’den itibaren uzaktan eğitime
devam edilecek.
8. 9. 12. sınıflar ve diğer
sınıflar için
Bu gelişmenin üzerine, 8. 9. 12.
sınıflar başta olmak üzere ortaokullar
ve liseler için okulların açılacağı tarih
öğrenilmeye çalışılıyor. Peki, ortaokul
ve liseler için okullar ne zaman açılacak,
tarih belli oldu mu?
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ‘21
Eylül olarak belirlediğimiz başlangıç
tarihinde, yüz yüze eğitim öğretime
sadece hâlihazırda zaten açık olan
okul öncesi öğrencilerimiz ve okulla
duygusal bir bağ kurma ihtiyacında
olan birinci sınıf öğrencilerimizle başlayacağız.’
dedi.
Bakan Selçuk, ‘21 Eylül’den itibaren
geçecek üç haftanın sonunda diğer
kademelerde ve sınıflarda eğitim
öğretime başlama konusunda süreci
yeniden değerlendireceğiz.’ açıklamasında
bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un
detaylarını açıkladığı okulların açılış
tarihi, ilk olarak okul öncesi ve 1.
sınıflar için geçerli olacak. İlerleyen
dönemlerde, 8, 9 ve 12. sınıflar gibi
diğer sınıflar için de değerlendirme
gerçekleştirecek olan Milli Eğitim Bakanlığı,
okulların açılış tarihi konusuna
netlik kazandıracak.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların
açılmasıyla ilgili şu açıklamalarda
bulundu;
O yaşlar çok kritik yaşlar. Alıcı dediğimiz
yaşlar. 1 sene bekleyebilir ama
buna rağmen göndermesini tavsiye
ederim. Çünkü çocuklarımız okul
ortamında temel kavramlarını almadığında
ilkokul 1. sınıfta zorluk çekiyor.
O yüzden tavsiye ederim.
Bizim vazifemiz bu 2 günün dışındaki
günlerde yapacağımız çalışmalarda
bu çocuklarımıza velilerimize destek
olmak. İlk defa bu anlamda bir öğretmen
olacak. İlk defa resmi anlamda
okul ortamında olacak. Bu çocuklarımız
eğer öğretmeni görmezse tanışmazsa,
duygusal bağlantı kurmazsa
hiç okula gitmediğinde duygusal bağ
oluşmuyor. Aslında hedefimiz daha
çok okul ortamına alışması, öğretmeniyle
tanışması. İlk kez gördüğü birine
bağ kurmak çok zor.
Müfredatı biz tam olarak çocuklarımızla
paylaşacağız. EBA TV de
paylaşırız, internette paylaşırız, yüz
yüze paylaşırız. Eskiden çok imkân
yoktu şimdi bu imkanlarımız çok daha
fazla var.
Biz okulları açmakta erken mi
davranıyoruz yoksa geç mi kaldık?)
Bütün ülkeler bunu açıyor da siz niye
1. sınıftan başladınız diye bir eleştiri
bekledim. Elbette haklılık payı olabilir,
elbette saygı duyuyoruz. Bizim görevimiz
herkesi dinlemek. Ama burada
karar verirken makul olan şu: Bir
kararı bilimsel tabloya bakarak ortaya
koyarsınız. Bunların hepsini okurken
bunlar sonucunda bir görüş oluşturursunuz.
Bizim nasıl bir vebal altında
olduğumuzu kimse bilemez. Bu karar
altında ne kadar ezildiğimizi bilmeleri
lazım. Bu karar eğitimsel kararın çok
ötesinde. Bu kararı verirken bilimsel
verilerimiz var. Biz de diyoruz ki biraz
geç kalalım, sağlık çok önemli. Risk
varsa biz yokuz diyoruz. O yüzden
de tam hizasında bırakıyoruz. Diğer
sınıflarla ilgili de birkaç hafta sonra
değerlendirme yapacağız. Takvim
olamaz, ben vaka sayısının seyrini
bilemiyorum. Bilim Kurulu’nun 1 ay
sonrası için ne diyeceğini bilemiyorum.
Bunu bilemezken şöyle olacak
demek olmaz. Dikkatli konuşmalıyız,
dikkatli karar vermeliyiz. Bizim amacımız
ne? Temelli hepsini açmak.
3 ay önce bir şey söyledim ben. Dedim
ki “Bizim senaryolarımız var. Onlardan
birini uygulayacağız.” Bugün o
süreç gerçek oldu. 2+5 uygulamasını
devreye soktuk. Eğer Bakan Koca,
“Şu ille ilgili tavsiyemiz var” derse
onla ilgili düşünceleri dikkate almalıyız.
Biz duruma bakarak esnek bir
karar almak zorundayız. Biz Sağlık
Bakanlığı’yla her gün görüşüyoruz.
Sürekli irtibat halindeyiz. HES ile ilgili
yapılan uygulama için 2,5 aydır çalışıyoruz
ve bugün tamamlandı.
Hiç kimseyi zorlamak istemediklerini,
bunun sadece akademik bir karar
değil psikolojik, sosyolojik bir karar
olduğunu belirten Selçuk, bu anlamda
velilerin güveninin oluşmasının
da önemine vurgu yaptı. Sınavlara
hazırlanan 8. ve 12’nci sınıflar için bir
müfredat düzenlemesi olup olmayacağına
ilişkin soru üzerine Selçuk,
“Bu sene öğrencilerimizin, müfredatın
tamamından sorumlu olmasını
ve ölçme değerlendirme açısından
okullarda sınav yapılması konusunu
gündeme getiriyoruz. Resmi açıklamayı
yakında yapacağız. İlkokulda
sınav yok, ortaokullar, liseler için yani
mevzuatta sınav muhatabı olan bütün
çocuklarımız için sınavlarımızı okullarda
yapacağız.” diye konuştu.
100 Ekim 2020
Gezi
Hadi gel köyümüze geri dönelim
Bu gezi yazımızda ülkemizin en güzel köylerine gidiyoruz.
Yaşanan Covid-19 salgını üzerine, doksanlı yıllarda çok meşhur olan bir Türkü aklıma geliyor. Arabesk sanatçısı
Ferdi Tayfur’un okuduğu türkü; Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim. Köyde doğmuş biri olun ya da olmayın.
Türkiye’nin güzelliği ile ünlü, keşke oraya göç edebilsem diyeceğiniz köyler bu yazıda.
Doğası, dinginliği ve nefes kesici güzelliği ile Türkiye’nin en güzel köylerini araştırdık!
Hemen hepimiz şehir hayatından ve çalışmaktan bunaldığımızda köy yaşamını düşlemeye başlarız, oralarda
yaşama hayalleri kurarız. İşte düşleri süsleyecek kadar güzel o köyler!
Pusat – Hafik, Sivas
Sivas’ın Hafik ilçesindeki Pusat köyü, güzelliğiyle adeta tatil köylerini andırıyor. Hafik ilçesine uzaklığı 17 kilometre olan
Pusat köyü, güzelliği ve sessizliği ile dikkat çekiyor. Sessizliği ve güzelliğiyle görenleri kendine hayran bırakan köy baraj
manzarasıyla da dikkat çekiyor. Köye dışarıdan gelen ve hayran kalan vatandaşlar muhtardan arsa bile istiyor.
Bu köyümüzde hem kır hayatı hem de deniz hayatı yaşanıyor. Burası 140 hane civarında, yazın nüfusu artar.
Herkesin bahçesi var. Bostanlara herkes
özeniyor. Gelenler bize de bir yer verin
diyor. Köylüler yazın geliyor evinde kalıyor.
Dinleniyor seyahatini yapıyor. Bir dağın
başında olup da İstanbul Boğazı yaşamak
harika. Şu virajdan köyü gören herhangi
yabancı bir insan buraya gelip gezip dolaşıyor.
Gezenler “Teknolojiden kaçıp kafayı
dinlemek için buraya geliyoruz. Burada tatil
yapmaktan da son derece mutluyuz. Sesiz
gürültünün bulaşmadığı saklı cennet gibi
bir yer buralar” şeklinde konuşuyor.
104 Ekim 2020
Kayaköy – Fethiye, Muğla
Köy halkı mübadele ile Yunanistan’a göç edince, yerine batı Trakya’dan gelen Türk aileler yerleşmiş ancak gelenler köy
evlerine alışamayıp ovada kendi yerleşimlerini kurmuşlardır. Türkiye’nin en bilindik köylerinden olan Kayaköy, aslında
Levissi ve Karmylassos olarak da bilinen eski bir Rum köyü. Küçük bir marketi, kahvehanesi ve şirin bahçeli evleri olan
Kaleköy, bahar ve yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrasa da kışın yaklaşık 50 hanelik ufak, sakin bir
yere dönüşüyor. Köyde gezerken karşınıza devasa inekler ya da otlamaya çıkmış koyun sürüleriyle karşılaşma ihtimaliniz
oldukça yüksek!
Kaleköy – Gökçeada, Çanakkale
Bu köy halkı günümüzde göçle gelmiş veya şehir yaşamından kaçan ailelerden oluşuyor. Eski ismiyle Kastro, Gökçeada’nın
güzel mi güzel eski Rum köylerinden birisi. İsmini köyde bulunan antik kaleden alıyor… Deniz manzarasına hakim bir tepe
üzerinde bulunan Kaleköy, otel ve pansiyonların yanı sıra iki adet de kafeye sahip. Köyde yaşayanlar kelimenin tam anlamıyla
sakin ve sessiz bir yaşam sürüyorlar.
Şirince – Selçuk, İzmir
Şirince’de bağcılık ve zeytinciliğin yanı sıra şeftali, kiraz gibi çeşitli meyveler de yetiştiriliyor. İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı
eski bir Rum köyü olan Şirince, Maya takvimine göre 21 Aralık 2012’de kopacağı söylenen kıyamette güvenli bölge olduğu
gerekçesiyle gündeme gelmişti. Her evi, her sokağı ile insanı kendine çeken köyün çarşısı ve tepesindeki kilisenin manzarası
da mutlaka görülmeli.
Ekim 2020
105
Sektör
Okul artık çok güzel
Bundan böyle, okula gitmek istemiyorum yakınmalarına geçit yok!
Her çocuk bambaşka duygularla
başlar öğrencilik serüvenine. Özellikle
okulun ilk günü yaşadıkları heyecanı
hiç unutmazlar. Bazı minikler güle
oynaya okula gitseler de bazıları ayak
diretir, direnir, gitmemek için türlü
bahaneler üretir.
Peki, çocuklar neden okula gitmek istemiyor?
Onları okula gitme fikrinden
ne uzaklaştırıyor? Hiç tanımadıkları
bir ortama girmek mi, öğretmenleri
olacak bir yabancıya güvenmek
mi yoksa daha önce hiç bir araya
gelmedikleri bir sınıf dolusu çocukla
aynı oyuncakları paylaşmak zorunda
kalmak mı?..
Neredeyse her çocuklu ailenin başından
geçen bu tür okul kaynaklı stres
bozuklukları, Uçanbalık’ın koleksiyonunda
yer alan ‘’okula uyum’’ temalı
kitaplar ile hafifliyor; Mızmız Mırnav,
Zeytin ve daha nice kitap kahramanının
yönlendirmeleri ve deneyim paylaşımı
sayesinde hem çocuklar hem
de ebeveynler rahat bir nefes alıyor.
Okula yeni başlayacak çocuklar,
Uçanbalık’ın yayımladığı bu sorun
odaklı kitaplar sayesinde sadece okula
karşı istemsizce geliştirdikleri korku
ve endişeleri alt etmeyi öğrenmiyor,
aynı zamanda farklı duygu durumlarını
tanımanın ve yönetmenin yollarını
da keşfediyor.
108 Ekim 2020
Sektör
Büyümek isteyen KOBİ’lerin önü açık
Son verilere göre Türkiye’deki işletmelerin
yüzde 99,8’ini, istihdamın
yüzde 73’ünü, ihracatın ise yüzde
55’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Yönetim
süreçleri ve pazarlama ile ilgili
sorunlar, ekonomiye ve istihdama
sundukları katkılar ile ekonominin lokomotifi
görevini üstlenen KOBİ’lerin
büyümelerini ve sürdürülebilirliklerini
doğrudan etkiliyor. 150 yılı aşkın köklü
geçmişiyle Türkiye’nin ilk sigorta
şirketi olma unvanına sahip uzman
firma, KOBİ’lerin yönetim ve pazarlama
alanında önünü açacak tavsiyeleri
paylaştı.
İş yapış süreçlerini
standartlaştırın
KOBİ’lerin iş yapış şeklindeki tutarlılık,
başarıyı doğrudan etkilemektedir.
İşletmenin iş yapış şekli, standart
olmalı; departmana, çalışana veya
müşteriye göre değişiklik göstermemelidir.
Süreçleri standartlaştırmak
için dijital dönüşümün sunduğu uygulama
ve yazılımlardan yararlanılmalı,
kontrol edilebilir ve güncellenebilir bir
yapı oluşturulmalıdır.
İşbirliklerine ağırlık verin
KOBİ’ler iş alanlarını büyütmek için
işbirliklerine açık olmalıdır. Farklı sektördeki
diğer işletmelerle yapılacak
işbirlikleri, hem işletmeye gelir sağlayacak
hem de mevcut ve potansiyel
müşteriler nezdinde iletişime katkı
sunacaktır.
İşletmenin dijital kimliğine
önem verin
Günümüzde arama motorları, işletmelerle
ilgili bilgilere ulaşma konusunda
kullanıcılarına tüm kolaylıkları
sunuyorlar. Arama motorlarında KOBİ
ile ilgili araştırma yapıldığında kullanıcı
karşısına çıkan bilgilerin, görsellerin
ve yorumların kalitesi, işletme
hakkında ilk izlenimi oluşturuyor. Dijital
kimlik olarak tanımlanan işletmeler
ile ilgili bu bilgilerin doğruluğu, görsel
kalitesi ve yorumların olumluluğu gibi
konular KOBİ’ler için her zamankinden
daha fazla önem taşıyor.
Sosyal medyada aktif olun
Türkiye’de toplamda 60 milyondan
fazla internet kullanıcısı bulunuyor.
Öte yandan ülke nüfusunun hemen
hemen %70’i ise sosyal medya
kullanıcısı. Dolayısıyla KOBİ’ler başta
sosyal mecralar olmak üzere, iş,
ürün ve hizmetleriyle ile uyumlu tüm
platformlarda yer almalıdır. KOBİ’lerin
sosyal medya mecralarında düşük
maliyetlerle düzenli reklamlar vererek
ve hedef kitlelerin bulunduğu alanlarda
görünür olarak, ürün ve hizmetlerini
bu mecralar üzerinden de hedef
kitleler ile buluşturmaları mümkündür.
Eğitimleri asla ertelemeyin
KOBİ’ler personel eğitimlerini ve personele
yapılacak diğer harcamaları
gider olarak değil, yatırım olarak görmelidir.
İşletmenin faaliyet gösterdiği
alandaki yeniliklerle ilgili eğitimlerin
yanı sıra yönetim, pazarlama, müşteri
ilişkileri, dış ticaret, e-ticaret gibi
112 Ekim 2020
www.bemitoys.com.tr
www.bemitoys.com.tr
alanlarda mevcut personelin düzenli
olarak eğitimler alması, işletmenin
sektöründe bir adım önde olmasını
beraberinde getirmektedir.
Mobili ihmal etmeyin
Dünya ve Türkiye nüfusunun neredeyse
tamamı olarak tanımlanabilecek
büyük bir kitle gününü mobil
cihazlarda geçiriyor. Mobil internet
trafiği ise her geçen gün hızla artış
gösteriyor. KOBİ’ler web sitelerini
bu bilinçle tasarlamalı, sitenin mobil
cihazlara uyumlu bir tasarıma sahip
olmasını ve mobil versiyonunun bulunmasını
öncelik olarak görmelidir.
Müşteri ilişkilerini merkeze
koyun
Günümüzde özellikle dijital alanın da
getirdiği olanaklar dolayısıyla KO-
Bİ’ler için müşteri ilişkilerinin yönetimi
her zamankinden daha zor durumda.
Her memnun müşterinin işletmeye
yeni müşteriler kazandırabileceği
gibi, memnun olmayan her müşterinin
de potansiyel müşterileri kaybettireceği
unutulmamalıdır.
KOBİ’ler müşteri ilişkileri yönetiminde
de mümkünse online çözümlerden
yararlanmalı, müşteri ile ilişki yönetimi
süreçlerini de dijitalleştirmelidirler.
Ekim 2020
113
ABONE FORMU
YURTİÇİ BANKA
HESAP NUMARALARIMIZ ( TL )
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
GARANTİ BANKASI
GÜNEŞLİ ŞUBESİ
ŞUBE KODU: 295
HESAP NO: 6293152
IBAN NO:
TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52
BANK ACCOUNT NO ( EURO )
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
TURKIYE GARANTI BANKASI
GÜNEŞLİ BRANCH
Bank account: 9073622
Swift code: TG BATRIS XXX
Branch code: 295
IBAN NO:
TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22
BANK ACCOUNT NO ( USD )
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
TURKIYE GARANTI BANKASI
GÜNEŞLİ BRANCH
Bank account: 9073623
Swift code: TG BATRIS XXX
Branch code: 295
IBAN NO:
TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23
Reklam İndeksi
ACAR OYUNCAK .......................................... 29
AKAY EĞİTİM .......................................... 76, 77
AKÇİÇEK OYUNCAK .............................. 24, 25
ALFA MATBACILIK .......................................117
ASYA OYUNCAK ........................................... 37
BEMİ TOYS ........................................... INSERT
BİBEROĞLU BİSİKLET ............................... 109
BİRLİK OYUNCAK ................................... 42, 43
CA GAMES... 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15
CAN İTHALAT ................................................ 41
CAN SPORT ............................................ 60, 61
CANDA OYUNCAK .................................. 66, 67
ÇEKİRDEK ZEKA....................................... A. K.
DUMAN OYUNCAK ................................. 34, 35
ENHOŞ TOYS....................................... INSERT
ERDEM OYUNCAK ....................................... 45
ERKOL OYUNCAK........................................ 59
ERPA OYUNCAK ......................................... 2, 3
GALTOYS ............................................. INSERT
GAMZE OYUNCAK........................................ 87
GLOBAL TOYS ........................................ 92, 93
HİLAL BABY ................................................... 91
İKMİB ............................................................. 73
KARADAĞ ........................................... 102, 103
KARSAN OYUNCAK ............................... 88, 89
KETSAN ................................................... 62, 63
KİKİ TOYS ...................................................... 47
KUMTOYS ..................................................... 69
LAÇO KIDS ...........................................114, 115
LİMON OYUNCAK ................................... 30, 31
LOLLİBONİ .................................................. 101
MEGA OYUNCAK............................................ 1
MESSE .......................................................... 27
MOLİ TOYS ............................................. Ö. K. İ.
NETATOYS ...........................................118, 119
NİZAM PLASTİK ...................................... 70, 71
ONYIL OYUNCAK.................................... 80, 81
OSCAR EĞİTİM ARAÇLARI .................... 50, 51
OYDAŞ OYUNCAK ......................... 96, INSERT
OYUNCAK GALERİ....................................... 95
ÖZYILDIRIM ............................................. 84, 85
PAFF OYUNCAK ....................................... Ö. K.
PAGEV ........................................................... 79
PİLSAN ................................................. INSERT
STAR OKEY .......................................... 110, 111
ŞİVA EĞİTİM ARAÇLARI ............. 18, 19, 20, 21
TAŞPINAR ..................................................... 57
TOYSAN OYUNCAK ................................ 38, 39
VENÜS OYUNCAK .................................. 54, 55
YELKEN EĞİTİM ARAÇLARI ............... 106, 107
YÜCE ELEKTRONİK ............................ INSERT
ZEKİCE AKIL OYUNLARI........................ 98, 99
ZUZU TOYS .....................................120, A. K. İ.