You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Samsun E ğ i t i m
Bu yönetmelikte Yaşam Boyu Öğrenme’ye dair ilkeler
şu şekilde sınıflandırılmıştır;
1. Bilimsellik ve bütünlük,
2. Geçerlilik,
3. Gönüllülük,
4. Herkese açıklık,
5. Her yerde eğitim imkânı,
6. İhtiyaca uyguluk,
7. İş birliği ve eş güdümlülük (koordinasyon),
8. Planlı olma,
9. Süreklilik arz etme,
10 Yeniliklere ve gelişmelere açıklık.
TTürkiye Cumhuriyeti 10. Kalkınma Planı’nda, Yaşam
boyu öğrenmenin Türkiye’nin kalkınması için en önemli unsurlardan
biri olduğu vurgulanmış, hayat boyu öğrenme sisteminin
temeli oluşturulurken, 2014-2018 Hayat Boyu Öğrenme
Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile ulusal ve uluslararası yaklaşımlar
dikkate alınarak daha sistematik bir yapı kazandırılması
hedeflenmiştir. Hayat boyu öğrenme sisteminin etkinliğini ve
verimliliğini artırmak için hazırlanan 2014 - 2018 Ulusal Hayat
Boyu Öğrenme Strateji Belgesi’nde yer alan öncelikler aşağıdaki
gibidir:
1. Toplumda hayat boyu öğrenme kültürü ve farkındalığı oluşturmak,
2. Yaşam boyu öğrenme fırsatlarının artırılmasını sağlamak,
3. Yaşam boyu öğrenme fırsatlarına erişimi artırmak,
4. Hayat boyu öğrenme için rehberlik ve danışmanlık sistemleri
geliştirmek,
5. Hayat boyu öğrenme süreçlerinin ve çıktılarının izlenmesi ve
değerlendirilmesine yönelik sistemlerin iyileştirilmesini sağlamak.
Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Kurumları
11.04.2018 tarih ve 30388 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı
Hayat Boyu Öğrenme Kurumları Yönetmeliği’ne göre, Hayat
Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak üç ayrı kurumsal
yapıda hayat boyu öğrenmeye yönelik eğitimler verilmektedir.
Bunlar:
1. Halk Eğitim Merkezleri
2. Olgunlaşma Enstitüleri,
3. Açık Öğretim Okulları (Açık İlköğretim, Açık Ortaöğretim,
Açık Lise)
Milli Eğitim Bakanlığı’nın dışında farklı türlerde
“Yaşam Boyu Öğrenme” hizmeti sunan
kamu/özel, kurum/kuruluşları bulunmaktadır.
Bunların başında ise üniversiteler gelmektedir.
Üniversite bünyesinde kurulan birçok farklı eğitim
kurumları ile hayat boyu öğrenme çalışmalarına
destek verilmektedir. Örneğin üniversitelerin
açık öğretim/önlisans programları, UZEM uygulamaları,
dil merkezleri, akademik yayınları, sempozyumlar, paneller
ve benzeri etkinlikleri, yaşam boyu öğrenmede
oldukça aktif bir kaynak sağlamaktadır. Bu kurumların
dışında sivil toplum örgütleri ve eğitim dernekleri de
yaşam boyu öğrenmenin yaygınlaşmasında etkin rol
oynamaktadır.
Yaşam Boyu Öğrenmede
Örgün Eğitim Veren Okulların Rolü Nedir?
Yaşam boyu öğrenme deyince genellikle aklımıza örgün
eğitimin dışında kalan, yukarıda da bahsettiğimiz, okul
dışı öğrenmeler gelir. Fakat durum tam olarak böyle değildir.
Adı üstünde, yaşam boyu öğrenme demek, bir bireyin doğumundan
ölümüne kadar geçen süreçte, kendi isteği ile meydana
getirdiği bütün öğrenmelere verilen addır. Bu öğrenmeler,
elbette okul müfredatında verilen eğitimleri kapsamakla
birlikte, kurumların kendi bulundukları coğrafi ve kültürel ortamlar
da dikkate alınarak, çağa ayak uydurması, yenilenmesi
ve bilimsel gelişmeleri yakalamak amacıyla öğrenen okullara
dönüşmesi anlamına gelmektedir.
GGünümüzün değişen şartları, teknolojik yenilikler, artık
sunulan hizmetin kendisinden ziyade bu hizmetin etkinliği,
verimliliği, yerindeliği ve çağın gereklerine uygunluğu gibi
kıstaslara bakılmasına neden olmuştur. Bu değişim ya da yeniden
yapılanma, sadece özel sektör ile sınırlı kalmamış, kamu
kurumları da bundan etkilenmiş, Örgütsel Öğrenmeye yönelik
teorilerin geliştirilmesini sağlamıştır (Ayhan, 2010). Örgütsel
öğrenme kuramı işletme örgütlerinde geliştirilmiş bir teori
gibi görünse de, eğitim örgütleri için de optimal bir model
oluşturmuştur (Çelik, 2012). Dolayısıyla eğitim örgütlerinde,
ekonomik nedenler, istihdam imkânları, dünyadaki eğitim
alanındaki gelişim ve değişimler, demokratikleşme ve kişisel
ihtiyaçlar gibi nedenlerle eğitimde yaşam boyu öğrenme de
önem kazanmış ve örgütsel öğrenmenin okul paydaşlarını
oluşturan öğretmen, okul yöneticileri, öğrenciler ve ailelerin
de içinde yer aldığı “Öğrenen Okullar” modelinin geliştirilmesine
neden olmuştur.
Bu modele göre, okul doğrudan öğrenme sürecinde
olan bir kurumdur. Yani, okulların öğreten bir kurum olmakla
birlikte aynı zamanda öğrenen bir örgüt olması da gerekmektedir.
Okulun öğrenen bir okula dönüştürülmesi, okul kültürü
ve felsefesinde köklü paradigmatik değişiklikleri beraberinde
getirmektedir (Çelik, 2012). Zira postmodern süreçlerin getirdiği
gerçekliğin daha karmaşık hale gelmesi, değişimin morfik
alan etkisi ve toplumların giderek daha heterojen bir yapıya
dönüşmesi okulları da değişime zorlamaktadır (Yavuz, 2016).
Örgün ve yaygın her türlü
eğitim faaliyetini kapsayan
Yaşam Boyu Öğrenme kavramı,
eğitim sisteminin veremediği
veya karşılayamadığı kimi
becerilerin/niteliklerin farkına
varılması, hem kişisel hem de
profesyonel nedenlerle “sürekli,
gönüllü ve kendi kendini motive
edici şekilde” bir bilgi arayışı
olarak tanımlanmaktadır.
21