ISSN 2148-9246
KYSD’nin
Katkılarıyla
CLOTHING TECHNOLOGY MAGAZINE
KASIM NOVEMBER 2020
www.konfeksiyonteknik.com.tr
www.etiketsizmarkalama.com
www.etiketsizmarkalama.com
İMTİYAZ SAHİBİ
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA
Publisher
H. Ferruh IŞIK
GENEL MÜDÜR (SORUMLU)
General Manager (Responsible)
Mehmet SÖZTUTAN
mehmet.soztutan@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ
News Editor
Ali ERDEM
ali.erdem@img.com.tr
YAYIN KURULU BAŞKANI
Editorial Board Chief
Prof. Dr. Cevza Candan
YAYIN KURULU
Editorial Board
Prof. Dr. Bülent Özipek
Prof. Dr. H. Rıfat Alpay
Prof. Dr. Yalçın Bozkurt
Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş
Prof. Dr. W. Oxenham
Prof. Dr. Emel Önder
Prof. Dr. Yusuf Ulcay
Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN
Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner
REKLAM DANIŞMANI
Advertisement Consultant
Ali ERDEM
ali.erdem@img.com.tr
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ
Foreign Relations Manager
Yusuf OKÇU
yusuf.okcu@img.com.tr
TEKNİK MÜDÜR
Technical Manager
Tayfun AYDIN
tayfun.aydin@img.com.tr
GRAFİK & TASARIM
Graphics & Design
Hakan SÖZTUTAN
hakan.soztutan@img.com.tr
DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ
Digital Assets Manager
Emre YENER
emre.yener@img.com.tr
WEB DEVELOPER
Amine Nur YILMAZ
amine.yilmaz@img.com.tr
ABONE VE DAĞITIM
S u b s cr i pt io n a n d C i rc ul at io n
Ma na ger
İsmail ÖZÇELİK
ismail.ozcelik@img.com.tr
AD RES | He ad Of fi ce
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
İHLAS MEDIA CENTER
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11
Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93
www.konfeksiyonteknik.com.tr
e-ma il: ali.erdem@img.com.tr
BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş.
İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi
29 Ekim Caddesi No: 11 A/41
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 454 30 00
B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ
BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN
Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81
KONYA | Me tin DE MİR
Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74
Advertising Representatives
KOREA | Jes Media Int.
Mr. Young Seoah Chinn
Tel: 8224813411 Fax: 8224813414
jesmedia@unitel.co.kr
BİLGİ / Information
Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan
makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir.
Yayınlanan ilanların sorumluluğu
ilan sahiplerine aittir.
Konfeksiyon Teknik is published monthly.
A dv e rt is em e n t s r e sp o ns ib il it ie s p u bl i sh e d
in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.
Hem kökleri merkezinin bulunduğu bölgede çok sağlam hem de bütün dünyada
kendini evinde hissediyor. Groz-Beckert’i farklı yapan özellik bu. Endüstriyel makine
iğnelerinin, hassas makine parçalarının ve sistemlerin dünyada lider üreticisi olarak,
ürünlerimizin ve servislerimizin kalite ve hassasiyet standartlarını mümkün olan en
yüksek seviyede tutuyoruz. Yaklaşık 9.000 çalışanımız ve örme, dokuma, keçe, tafting,
tarak ve dikiş alanlarında kullanılan yaklaşık 70.000 adet ürün çeşidimiz ile tekstil
endüstrisine en ideal desteği sunuyoruz. Ve 1852’den beri bu şekilde sizi hedeflerinize
ulaştırıyoruz.
Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması
Groz Beckert Turkey Tekstil Makine Parç.Tic.Ltd.Şti.
Gen.Ali Rıza Gürcan Cad.
Alparslan İş Merkezi No: 29 / 1-2-3
34169, Merter, İstanbul, Türkiye
T: 0212-9246868 | F: 0212-9246869
info.turkey@groz-beckert.com www.groz-beckert.com
6
EDİTÖR
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Yeni normalin, yeni kriterleri
2020, hem piyasa istikrarsızlığı hem de kitlesel dijital dönüşüm
açısından önemli bir değişim yılı oldu. Herkesin yeni normalin
nasıl olacağını ve buna nasıl adapte olmamız gerektiğini
konuştuğu bu günlerde çok büyük ve hızlı bir dijitalleşme
sürecindeyiz. Sağlam düzenlere sahip olmayan işletmeler
zorlanırken, iş sürekliliğini çeşitlendirmek ve sürdürmek için
hem bir fırsat hem de gereklilik olarak önemini artıran uzaktan
çalışma sistemine geçiş hızlandı.
Pandemi dünyayı yeniden şekillendirirken, yeni trendin
yükseldiğini gören işletmeler, dijital pazarlamaya yönelik
yatırımlarını artırıyor. Covid19 salgını tüm dünyanın eve kapanmasına
ve işlerini evden yürütürken dijitalleşmek zorunda
kalmasına yol açtı. Salgın, şirketlerin ve ülkelerin 2-3 yıl
bandında planladıkları dijitalleşme sürecini 2-3 ay kadar kısa
bir sürede gerçekleştirmelerine sebep oldu.
Ali ERDEM
Yazı İşleri Müdürü
News Editor
Her yaştan insanın işlerini sürdürülebilir kılmaları için dijital
becerilerini geliştirmeleri gerektiğini gösteriyor. Gelişen teknoloji,
değişen şartlara süratle adapte olan yeni iş modellerinin
gelişmesine altyapı sunuyor. Geleneksel iş modelleri ile hayal
bile edilemeyecek milyarlarca dolarlık satış rakamları, bu yeni
iş modelleriyle gerçek oluyor. Tüm dünyanın geleceğe endişe
içinde baktığı bu zorlu pandemi sürecinde ekonomiler ağır
darbe almış olsa da bu kriz çok güzel bir fırsata dönüştürülebilir.
Bu kritik dönemi iyi yönetenler krizi fırsata bile dönüştürürken
oyunu kuralına göre oynamayanlar çok olumsuz etkileniyor.
Klasik satış kanallarının giderek etkinliğini kaybetmesi, dijital
dönüşümü planlı olarak yapan firmalar için önemli bir fırsat.
Yerli markaların global pazar içerisinde yer bulabilmeleri ancak
değişime adapte olmak ve doğru planlama yapılması ile
mümkün olabilecek gibi gözüküyor.
EDİTÖR
Dijital pazarlama, özellikle yeni normalde işletmelerin ürün
veya hizmet tanıtımı, hedef kitleye kolaylıkla ulaşma ve
satış potansiyellerini artırmada öncelikli tercihi. Geleneksel
pazarlamanın durağan yapısının aksine dijital pazarlamanın
dinamik olması, hızlı aksiyon alma, interaktif iletişime olanak
sağlama ve ölçülebilir olma gibi pek çok avantajı mevcut.
Küresel ve yerel tüm veriler dijital pazarlama yapmayan
şirketlerin rekabette geride kaldıklarını, pazar paylarını kaybettiklerini
gösteriyor. Geçmişte dijital pazarlamaya yatırım
yapmak, rekabette öne geçmek, daha fazla ciro yapmak
için tercih edilen bir araç gibi görülüyordu. Kısa vadede
olmasa bile, orta vadede şirketler için dijital pazarlama var
olup olmama konusuna dönüşecek gibi.
8
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Moda tutkunları sürdürülebilir
markalar istiyor
COVID-19 salgını, tüketicilerin moda endüstrisinde sürdürülebilirlik
beklentilerine ivme kazandırdı. Tüketiciler çevre dostu ürünlere
yönelmenin yanı sıra daha az ürün satın alıyor ve online kanalları
daha fazla tercih ediyor.
Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company,
COVID-19 salgının küresel etkilerinden en
çok etkilenen endüstrilerden biri olan moda alanında
bir araştırma yayınladı. Avrupa’dan 2.000’i
aşkın tüketicinin paylaştığı görüşlere dayanan bu
araştırmaya göre, moda endüstrisi, yeni normale
hazırlanırken tüketicilerin sürdürülebilirlik alanında
artan hassasiyetini göz ardı etmemesi gerektiği
ortaya çıktı. Araştırmaya katılan tüketicilerin üçte
ikisi salgın sonrası iklim değişimine dair çalışmaların
9
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
yaşam biçimi için alışkanlıklarında ciddi değişimler
gerçekleştirdiklerini, yüzde 60’tan fazlası ise geri
dönüşüm ve çevre dostu paket kullanımına öncelik
verdiklerini ifade ediyor. Bu durum tüketicilerin
satın alma tercihlerine de yansıyor. Tüketicilerin
yüzde 67’si sürdürülebilir malzemeden yapılmış
ürünleri tercih ederken, yüzde 63’ü de markaların
sürdürülebilirlik yaklaşımlarının satın alma kararlarında
etkili olduğunu belirtiyor. Tüketiciler markaların
farklı coğrafyalardaki tedarikçilerinin çalışanları
da dahil olmak üzere tüm çalışanlarına etik davranmalarının
da önem taşıdığını vurguluyor.
COVID-19 ALIŞKANLIKLARI KALICI OLABİLİR
McKinsey araştırması gösteriyor ki moda endüstrisinin
etik ve sürdürülebilir bir duruş kazanmasının
yanı sıra değişen tüketim alışkanlıklarına da
uyum göstermesi gerekiyor.
her zamankinden daha fazla önem taşıdığına inanıyor,
yüzde 88’i ise çevre kirliliğinin azaltılması için
daha fazla emek verilmesi gerektiğini belirtiyor.
Artan hassasiyete paralel olarak tüketiciler, çevresel
etkilerini azaltmaya özen gösteriyor. Araştırma
katılımcılarının yüzde 57’si çevreye daha duyarlı bir
Genel olarak ekonomide yavaş bir iyileşme
öngörülüyor. Bu durum, tüketicilerin moda harcamalarına
da yansıyor. Araştırma katılımcılarının
yüzde 60’ından fazlası kriz sırasında modaya daha
az harcama yaptığını söylerken, yaklaşık yarısı kriz
geçtikten sonra bu eğilimin devam edebileceğini
ifade ediyor. Bununla birlikte, tüketicilerin giyim ve
ayakkabı harcamalarını azaltmadan önce aksesuar,
takı ve diğer isteğe bağlı kategorilerdeki harcamalarını
azaltmaları muhtemel görünüyor. Satın
10
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
katılan tüketicilerin yüzde 65’i, COVID-19 krizinin bir
sonucu olarak yeni koleksiyonların lansmanını geciktiren
moda markalarını destekliyor. Katılımcıların
yüzde 58’i ise krizle birlikte önceliklerinin değiştiğini
ve ‘yeni moda’ kriterinin kendileri için önemsiz hale
geldiğini belirtiyor. Bununla birlikte COVID-19 krizinin
bir sonucu olarak, katılımcıların yüzde 65’i daha
dayanıklı moda ürünleri almayı ve yüzde 71’i zaten
sahip oldukları eşyaları daha uzun süre saklamayı
planlıyor. Ayrıca, katılımcıların yüzde 57’si kullanım
süresini uzatmak için eşyalarını tamir etmeye
hazır olduklarını belirtiyor. Özellikle genç tüketiciler
arasında, COVID-19 krizinden sonra ikinci el ürünleri
satın alma eğilimi arttı.
alma davranışında değişiklik yapma söz konusu
olduğunda, genç tüketici segmentleri normalde
satın aldıkları ürünlerin daha ucuz versiyonlarını satın
almaya hazır olduklarını belirtiyor. Öte yandan
COVID-19 krizi, online kanallara yeni tüketiciler kazandırdı.
Krizden önce moda ürünlerini online kanallardan
satın almayan tüketicilerin yüzde 43’ü bu
kanalları kullanmaya başladı. Tüketicilerin yaklaşık
yüzde 28’i bundan sonraki dönemde de fiziksel
mağazalardan daha az alışveriş yapacaklarını öngörüyor
dolayısıyla online alışveriş trendi COVID-19
sonrası kalıcı bir eğilime dönüşebilir. Araştırma aynı
zamanda, moda tutkunlarının ‘yeni sezon’ beklentilerinde
de değişim olduğunu gösteriyor. Ankete
TÜKETİCİLERİN BEKLENTİLERİ
Yapılan araştırmaları değerlendiren McKinsey &
Company Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi; “CO-
VID-19 küresel salgını tüketicilerin odağını sağlığa
ve ekonomik önceliklere kaydırdı. Bu durumdan en
çok etkilenen sektörlerin başında moda endüstrisi
geliyor. Yeni normale salgının yoğun yaşandığı
dönemde kazanılan alışkanlıklar taşınıyor. Online
kanallara yönelim, daha az tüketme eğilimi ve döngüsel
modellerin kullanımının yanı sıra çevre odaklı
adımlar atmak da tüketicilerin ana gündeminde.
Salgının küresel etkilerinin yoğunlaştırdığı hassasiyetle
birlikte tüketiciler çevre dostu markalara yöneliyor,
iklim değişimine yönelik aksiyonlar alan firmaları
destekliyor. Dolayısıyla bugün giyim, ayakkabı ve
lüks ürünler sektörlerindeki oyuncular, ancak sürdürülebilirlik
taahhütlerini güçlendirerek ve değişen
tüketici alışkanlıkları doğrultusunda etik, döngüsel
ve yenilikçi modeller geliştirerek yeni normale hazır
hale gelebilecekleri düşünüyoruz. Bunu başaran
kurumların daralan pazar şartlarında dahi güçlü
başarılar elde etmeleri mümkün. Bu kapsamında
ülkemizde de moda ve tekstil endüstrisinden kurumların
rekabette kalabilmek, yeni pazarlara açılabilmek
ve yeni normale sağlam bir giriş yapmak için
bu trendleri göz önüne alarak stratejik davranmaları
gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
12
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
‘Beyaz Altın’
geçmiş yıllarını özlüyor
Türkiye’ye 2019 yılında 60
milyar doların üzerinde
katma değer üreten tekstil ve
konfeksiyon sektörlerinin ana
hammaddesi pamuk ile ilgili
izlenen politikalardan sektör
paydaşları mutlu değil.
Kadim bir pamuk coğrafyası olan Anadolu
topraklarında, 2019 yılında Türk tekstil ve konfeksiyon
sektörlerinin ihtiyaç duyduğu 1,6 milyon ton
pamuğun yüzde 43 üretilebilirken, 1 milyar 571
milyon dolarlık pamuk ithalatına gidildi. Türkiye
için stratejik bir ürün olan pamuğun Türk ekonomisi
için önemi, “Pamuk Hakkında Gerçekler”
başlıklı oturumda masaya yatırıldı. Pamuk ile ilgili
yetkililer, Türkiye’nin pamuk politikasında aksayan
taraflara dikkat çekerken, Tarım ve Orman Bakanlığı
Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet
Hasdemir ve Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür
Yardımcısı Musa Demir, hükümetin pamuğa
verdiği desteği dile getirdiler.
Hasdemir: “Destek kısa sürede açıklanacak”
Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel
Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, Tarım ve Orman
Bakanlığı’nın pamuk üretimine yönelik bakış açısını
özetlerken, Pamuk üreticisinin pamuk üretiminden
vazgeçtikten sonra tekrar pamuk üretimine
dönmesinin zor olduğunun farkındayız, pamuk
üretiminde sürdürülebilirliği sağlamayı hedefliyoruz.
Tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin ihtiyacının
yerli üretimle karşılanmasını amaçlıyoruz. Bütün
politikalarımızı bu hedef doğrultusunda oluşturuyoruz”
diye seslendi.
Demir: “Türkiye ihracatı tekstil ve konfeksiyon
sektörleriyle öğrendi”
Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin istihdam, üretim
ve ihracatta lokomotif olduğuna vurgu yapan
Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı
Musa Demir, Türkiye’nin hem pamuk, hem tekstil,
hem de konfeksiyon üreticisi olan birkaç ülkeden
biri olduğunu bunun da bir zenginlik olduğuna dikkati
çekti. Türkiye’nin pamuğun ana hammaddesi
olduğu tekstil ve konfeksiyon sektörleri sayesinde
ihracatı öğrendiğini dile getiren Demir, “Türkiye
markalaşma ve tasarım alanlarında da tekstil ve
konfeksiyon sektörlerinin yürüttüğü projelerle gelişti.
Dünya genelinde iyi olduğumuz bu sektörler sayesinde
markaya dönüşmeliyiz. Pandemi nedeniyle
doğala bir dönüş var. Giyimde doğalın adresi pa-
14
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
muk. Dönüşüm ekonomisi önemli, tekrar kullanım
önemli. Pamuk, plastik ürünlere nazaran çevreye
daha az zararlı” değerlendirmesinde bulundu.
Balçık; “Bir yıl gecikmeli destek yarar sağlamıyor”
Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık,
Anadolu’yu Kadim bir pamuk coğrafyası olarak
tanımladığı konuşmasında Anadolu topraklarının
pamuk üretimi için son derece verimli olduğunun
altını çizdi. Türkiye’nin 2019 itibariyle, dünya pamuk
alanlarının yüzde 1,54’ünü kullanarak, dünya
üretiminin yüzde 3,14’ünü gerçekleştirdiğinin altını
çizen Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık,
pamuğun alan verimliliği en yüksek ürün olmasına
rağmen üreticilerin diğer pamuk üreticisi ülkelere
göre daha az destek aldıklarını dile getirdi. Balçık,
“Pamukta yüksek verim ancak yoğun girdiyle
mümkün olabiliyor. Buna karşılık, dünya pamuk
fiyatları bazı ülkelerin pamuk üretimlerini telafinin
ötesindeki oranlarda desteklemelerine bağlı olarak
düşük seyrediyor” tespitinde bulundu.
Kestelli: “Pamukta 1 milyon ton üretim kritik eşik”
Pamuğa beyaz altın denmesinin sebebinin renginden
ziyade, ekonomik değerinden kaynaklı
olduğunu vurgulayan İzmir Ticaret Borsası Başkanı
Işınsu Kestelli, pamuğun ülkemiz açısından stratejik
bir ürün olduğunu savundu. “Toplam ihracatımızın
büyük çoğunluğunu teknolojik ürünler
yapamadığımız, tekstil ve konfeksiyon sanayinin
yarattığı istihdamı daha değerli alanlara kanalize
edemediğimiz ve pamuktan daha katma değerli
bir tarımsal ürün üretemediğimiz sürece pamuk
en stratejik ürünlerimizden biri olmaya devam
edecek. Pamuk üretimi kırılma noktasında. Bu
nedenle telafi edemeyeceğimiz bir sürece girilmemesi
için sektörün üzerinden mutabık kaldığı
en az 1 milyon ton stratejik üretim eşiği hedefine
uygun olacak şekilde pamuk üretiminin desteklenmesini
talep ediyoruz” diye seslendi.
Eskinazi: “Sürdürülebilirliğin anahtarı GDO’suz
Türk pamuğu”
Tüketicilerin sürdürülebilir ürünlere yönelik tercihleri
ve farkındalığı gün geçtikçe arttığı bilgisini
paylaşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör
Başkanı Jak Eskinazi, “Sürdürülebilir ürünler müşterilerimizin
taleplerine yansımış durumda. Sürdürülebilirlik;
çevresel, sosyal ve ekonomik boyutları
ile bizim sektörümüzde önceliklerimiz arasında
yerini aldı. Sektörümüzün temel hammaddesi
olan pamuk, tekstil ve hazır giyim sektörleri için
vazgeçilmez doğal bir elyaf ve sektörümüzde
sürdürülebilirliğin öneminin artmasıyla pamuk da
daha önemli hale geldi” tespitinde bulundu.
Kaya: Petrolün alternatifi biodizelin
hammaddesi pamuk
Pamuk bitkisinin, işlenmesi açısından çırçır sanayisinin,
lifi ile tekstil sanayisinin, çekirdeği ile yağ
ve yem sanayisinin, linteri ile de kâğıt sanayisinin
hammaddesi olduğunu hatırlatan Şanlıurfa Ticaret
Borsası Başkanı Mehmet Kaya, Petrole alternatif
olarak pamuğun çekirdeğinden elde edilen yağın,
giderek artan miktarda biodizel üretiminde ham
madde olarak kullanılmakta olduğu bilgisini verdi.
Sağel: “Pamuk üretimi için coğrafyamız elverişli”
Türkiye’nin pamuk üretimi için elverişli bir ekolojiye
sahip olduğunu dillendiren Söke Ticaret Borsası Başkanı
Ahmet Nejat Sağel, dünya üretiminin % 80’ine
yakınının Türkiye’nin de içinde bulunduğu 7 ülke
tarafından gerçekleştirildiğine işaret etti. Söke’de
pamuk üretiminde teknolojiyi de kullandıklarını
anlatan Sağel, “Dünyada az sayıda ülke, iklimi ve
toprak yapısı bakımından pamuk tarımına elverişlidir.
Ege Bölgesi ve özellikle Söke’nin iklimi ve toprak
yapısı bakımından pamuk tarımına elverişli olması
pamuğa dayalı sanayinin gelişmesi için avantajdır.
Ülkemizin en verimli tarım arazilerini bünyesinde
barındıran ve “Pamuk Ambarı” olarak bilinen Söke
VAV’S NEW DENIM WARRIORS
PREDATOR
CMT 400-600
NEW GENERATION LASER MACHINE
HIGH AND NEVER-ENDING POWER
ECONOMIC PRICE
FIXED TABLE MODE
POWERED BY NEW WILMA 7 SOFTWARE
COMPATIBLE WITH FABRO-TECH SOFTWARE
BEST SOLUTION FOR SAMPLING PURPOSES
UPDATED DESTROY FUNCTIONS
ADVANCED PRODUCTIVITY
S U S T A I N A B L E
T E C H N O L O G Y
NEVER ENDING
POWER
LASER TUBE TECHNOLOGY
You can easily change the gas-mix
cartridge just like a printer.
CONVENTIONAL LASER TUBE
HIGH LASER MARKING COST (REFURBISHMENT)
DECREASING POWER DAY BY DAY
MATCHING PROBLEM BETWEEN LASER
MACHINE IN YOUR FACTORY
VERY HIGH MAINTANCE AND REPAIR COST
VERY LOW SECOND HAND PRICE
SMART LASER TUBE
LOW LASER MARKING COST
NEVER –ENDING POWER
PERFECT MACHING BETWEEN LASER
MACHINE IN YOUR FACTORY
LOW MAINTANCE AND REPAIR COST
HIGH SECOND HAND PRICE
info@vavtechnology.com
www.vavtechnology.com
16
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Ovasında makineli hasadın işlevselliği, yüksek
verimli yeni çeşitlerin ekilmesi, tarımda teknolojik
ekipmanların kullanılması ve artan üretici bilinci de
bu duruma katkı sağlamaktadır” diye seslendi.
Bilgiç; “Pamuk Çukurova’nın sembolü”
Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç ise;
pamuğun Çukurova’nın sembolü olduğunu ve
Çukurova’ya zenginlik katan bir ürün olduğuna
temas etti. Çukurova’nın pamuk üreticisi olduğu
için Adana’da pamuk sanayisinin gelişimine katkı
sağladığının altını çizen Bilgiç, “Beyaz altınımız pamuğun
tekrar eski günlerine dönmesinin sağlanması
için çalışıyoruz. Çukurova pamuğunun daha
katma değerli olması adına 2020 yılında Çukurova
Pamuğu coğrafi işaretini tescil ettik” dedi.
Çondur: “Pamuk üretim maliyetleri 2019’a göre
yüzde 30 arttı”
Pamuk üretim maliyetlerinin 2020 yılında, 2019 yılına
göre yüzde 30 arttığının altını çizen Aydın Ticaret
Borsası Başkanı Fevzi Çondur, pamuk üreticilerinin
serbest ithalattan dolayı ürünlerini, ithal pamuğun
yüzde 12 altında satmak zorunda kaldığını, serbest
ithalatın yerli pamuk üreticisini olumsuz etkilediğini
anlattı. Bazı iplik fabrikalarının yerli pamuk kullanmadığını
ifade eden Çondur, “Bu durum pamuk
üreticisini endişelendiriyor. İthal pamuk kullanan
fabrikalara yerli pamuk kullanma zorunluluğu
getirilmesi hem üreticiyi rahatlatacak hem de yerli
pamuğa talebi arttıracaktır” tespitini paylaştı.
Ertuğrul: “Türkiye dünyanın önde gelen
oyuncularından”
Sürdürülebilir modanın yeni değer ve rekabet alanını
organik pamuk olduğunu söyleyen Ege Giyim
Sanayicileri Derneği Başkanı Hayati Ertuğrul, bu
niş pazarda talebin her geçen gün büyümesinin;
markaları, perakendecileri ve kamu yönetimlerini
2025 yılına kadar dünya pamuğunun yüzde
50’sinden fazlasının daha sürdürülebilir yöntemler
ile tedarik etmeye teşvik ettiğini kaydetti. Ertuğrul
şöyle devam etti: “Hazır giyimde en önemli pazarımız
olan AB’de, çevre ve sağlıkla ilgili yaşanan
gelişmelerin bir sonucu olarak ekolojik ve sürdürülebilir
yaşam biçimi ön plana çıkmış bulunmaktadır.
Bu amaçla üretilmeye başlanan ürünlerinin,
katma değeri yüksek olması ve son zamanlarda
tercih ediliyor olması, Türkiye’nin küresel piyasalardaki
önemini arttırmaktadır.”
Piçon; “Yüzde 100 sürdürülebilir pamuk”
İyi Pamuk Uygulamaları Derneği (IPUD) olarak
2013 yılından bu yana Türkiye’deki pamuk
üretimini sürdürülebilirlik anlamında dönüştürmek
için büyük özveriyle çalıştıklarını dile
getiren İPUD Başkanı Leon Piçon, sektöre yön
verebilen birçok lider giyim ve tekstil markasının
2025 yılına kadar tedarik edecekleri ürünlerde
kullanılancak pamuğun %100’nün sürdürülebilir
kaynaklardan sağlanması yönünde hedefleri
olduğunu, bu hedeflerine ulaşmak için tedarikçilerini
zorladıklarını kaydetti.
18
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Yeni normalin
yükselen yıldızı
dijital pazarlama
We Are Social 2020 verilerine göre,
Türkiye’de 62 milyon internet kullanıcısı
var. Veriler, nüfusunun yüzde 75’i internet
kullanıcısı olan Türkiye’deki işletmelerin,
rekabette var olabilmek için dijital
pazarlamaya yatırım yapmalarının
önemini gösteriyor.
Pandemi dünyayı yeniden şekillendirirken online
alışveriş alışkanlıkları da her geçen gün artıyor.
Bu trendin yükseldiğini gören işletmeler, dijital
pazarlamaya yönelik yatırımlarını artırıyor. Nüfusun
büyük bir bölümünün aktif internet kullanıcısı
olduğu Türkiye’de faaliyet gösteren işletmeler,
dijital pazarlamaya yaptıkları yatırımları artırıyorlar.
Statista tarafından açıklanan veriler, dünyada
dijital reklam harcamalarının hızla arttığını, yıl
sonuna kadar bu harcamaların 384 milyar doları
aşacağına işaret ediyor. Statista tarafından açıklanan
verilere göre, 2021’de pazar hacminin 435
milyar dolara çıkması öngörülüyor.
Dijital pazarlama müşteriye açılan kapı
We Are Social 2020 verilerine göre, nüfusu 82 milyonu
aşan Türkiye’de 62 milyon internet kullanıcısı
bulunuyor. Bu rakam, nüfusun yüzde 75’ine karşılık
gelirken, 54 milyon kişi aktif olarak sosyal medyayı
kullanıyor. Ülkemizde kullanıcı bazında günde ortalama
7,5 saat internete bağlı kalınıyor. Bu durum,
markaları arama motorlarında üst sıralarda çıkmak
ve kolay bulunmak için reklam vermeye yöneltiyor.
Türkiye gibi tüketicilerin dijital ortamı sık kullandığı bir
ülkede dijital mecralar büyük ve önemli bir pazar
haline geliyor. KOBİ’ler başta olmak üzere birçok işletme,
dijital pazarlamada doğru stratejiyi belirleme
ve etkili adımlar atma konusunda çaba gösteriyor.
Tüketiciye dijitalde ulaşamayan işletmelerin
geleceği yok
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yaş
ortalamasının 30 olduğu Türkiye’de, yaş grubuna
paralel olarak sosyal medya kullanımının yoğun
olduğuna değinen EG Bilişim Teknolojileri CEO’su
Gökhan Bülbül, Avrupa’da sosyal medya kullanım
oranına bakıldığında Türkiye’nin ilk sıralarda yer
aldığını kaydediyor. KOBİ’lerin dijital pazarlama
sayesinde sektör fark etmeksizin potansiyelini artıracağının
da altını çizen Bülbül, “Küresel ve yerel
tüm veriler dijital pazarlama yapmayan şirketlerin
rekabette geride kaldıklarını, pazar paylarını
kaybettiklerini gösteriyor. EG Bilişim Teknolojileri
olarak Türkiye pazarındaki küçük ve orta ölçekli
işletmeleri, hedeflerine hızlı şekilde ulaştırıyoruz.
Artık işletmeler, ürünlerini, çözümlerini tanıtmak için
daha proaktif davranmak ve internette seslerini
duyurmak zorundalar. Geçmişte dijital pazarlamaya
yatırım yapmak, rekabette öne geçmek, daha
fazla ciro yapmak için tercih edilen bir araç gibi
görülüyordu. Kısa vadede olmasa bile, orta vadede
şirketler için dijital pazarlama var olup olmama
konusuna dönüşecek” bilgisini veriyor.
Vakit harcamada 7. sıradayız
Türkiye, We Are Social rakamlarına göre, dünya sıralamasında
internet erişiminde 31. sırada yer alırken,
internette geçirilen vakit sıralamasında 7. sıraya
yükseliyor. Mobil internet kullanımında ise Türkiye
58 milyonun üzerinde kullanıcı ile günde ortalama
4 saat mobil internet kullanıyor. Türkiye nüfusunun
yüzde 94’ü mobil cihazlardan internet kullanıyor.
KOBİ’lerin yüzde 71’i “dijital” dedi
Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 71’inin ürün veya hizmetlerini
tanıtmak için dijital platformları kullandığına
dikkat çeken Bülbül, “Dijital pazarlamanın ölçülebilir
sonuçlarını doğru kullanan, buradan elde
ettiği dönüşleri işlerine yansıtan işletmeler satış hacimlerini
katlıyorlar. Özellikle Google Analytics gibi
web analiz araçlarıyla müşterilerinin trafiğini analiz
edip etkili kararlar alabiliyorlar. e-ticaret siteleri,
müşterilerini daha iyi tanıyarak, dijital pazarlama
bütçelerini etkin bir şekilde yönetebiliyor” dedi.
Siz de katılın,
KYSD’ye üye olun...
Sektörümüzün sorunlarına çözüm bulmak, gücüne güç katmak,
temsil kabiliyetini arttırmak ve sektörümüzü el ele verip daha
yukarılara taşımak için siz de KYSD ailesine katılın.
KYSD - KONFEKSİYON YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GİYİMKENT SİTESİ, 11. SOKAK NO: 66A ESENLER - İSTANBUL T: 0212 438 12 96-97 F: 0212 438 12 98
www.kysd.org.tr kysd@kysd.org.tr
20
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Messe Frankfurt İstanbul
Türk ihracatını arttırıyor
Messe Frankfurt Istanbul pushes
Turkish exports up
780 yıllık başarılı geçmişi ile dünya etkinlik sektörünün lider ve
efsane kuruluşu Messe Frankfurt’un önemli bir parçası olan Messe
Frankfurt İstanbul 20. Yılını kutluyor.
As an important part of 780-year-old Messe Frankfurt, the leader and
the legendary establishment of event organizing industry in the world,
Messe Frankfurt Istanbul has been celebrating its 20th anniversary.
21
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
With almost 800-year experience, Messe
Frankfurt is the global leader in the fair organizing
industry. Its portfolio of over 100 fairs in
around 30 countries offers the exhibitors the
opportunity to increase their international
trade volume and discover the world’s most
dynamic markets. The pandemic has caused
a lot of cancellations or postponements
in the schedules of the company.
Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım
Tayfun Yardım, General Manager of Messe Frankfurt Istanbul
Representing Messe Frankfurt fairs in Turkey,
Messe Frankfurt Istanbul has been successfully
turning its 20th year. We conducted an exclusive
interview with Tayfun Yardım, general
manager of Messe Frankfurt Istanbul, to ask
the effects of the pandemic, the prescription
to the trade disturbances of the disease, the
present situation of the industry, suggestions
and recommendations for the exhibitors and
visitors. He offered more in the talk.
Would you start with furnishing us with the
information about the foreign structure of
Messe Frankfurt, a legendary fair organizing
company which celebrates its almost 800th
anniversary, in general and about the
position of Messe Istanbul in particular?
Messe Frankfurt is the largest fair, congress
and event organizer of the world in its field.
The company has been serving to 190
countries with its 30 affiliated companies
employing 2,600 people. Our company,
which organizes over 150 fairs of which more
than half are in Germany, is a public establishment
owned 60% by Frankfurt Municipality
and 40% by Hessen State.
Messe Frankfurt Istanbul International Fair
Organization Ltd. was established in the year
2000. The main idea behind establishing a
company in Turkey was to determine the Turkish
market and to adopt the manufacturing
areas. Our company has been striding to
lead Turkish exporters to new markets. It gives
us a special pride to see that the companies
which we serve have been influential players
in international markets and to contribute to
the export volume of our country.
Can you tell us the main headlines
of the milestones of 20 years of Messe
Frankfurt Istanbul?
More than 3000 Turkish companies had the
opportunity to exhibit their products and
services and establish new business connections
in our fairs organized for different
sectors in 40 cities around the world for 20
years. We are proud to have successfully
organized dozens of successful organizati-
Yaklaşık 800 yıllık deneyime sahip olan Messe
Frankfurt, fuar düzenleme endüstrisinde küresel
liderdir. Yaklaşık 30 ülkede 100’den fazla
fuardan oluşan portföyü, katılımcılara uluslararası
ticaret hacimlerini artırma ve dünyanın
en dinamik pazarlarını keşfetme fırsatı sunuyor.
Pandemi, şirketin programlarında birçok iptal
veya ertelemeye neden oldu. Türkiye’deki
Messe Frankfurt fuarlarını temsil eden Messe
Frankfurt İstanbul, 20. yılını başarıyla dolduruyor.
Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun
Yardım ile pandeminin etkilerini, hastalığın
ticaret rahatsızlıklarına reçete, sektörün mevcut
durumu, katılımcı ve ziyaretçilere öneri ve önerileri
sormak için özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Röportajda daha fazlasını sundu.
22
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Fuarcılıkta bir efsane olan ve neredeyse
800. Yılını kutlayan Messe Frankfurt’un yurt
dışı yapılanmasından ve onlar içinde Messe
İstanbul’un öneminden ve pozisyonundan
bahseder misiniz?
“Messe Frankfurt, kendi fuar alanına sahip olan,
dünyanın en büyük fuar, kongre ve etkinlik organizatörüdür.
Messe Frankfurt, 190 ülkeye hizmet
veren 30 iştirakı ile dünya çapında 2600 kişiye
istihdam sağlamaktadır. Her yıl, yarısından çoğu
Almanya dışında olmak üzere 150’dan fazla fuar
organize eden şirketimiz, %60 oranındaki hissesi
Frankfurt Belediyesi’ne, %40 oranındaki hissesi ise
Hessen Eyaleti’ne ait olan bir kamu kuruluşudur.
Messe Frankfurt İstanbul Uluslararası Fuarcılık Limited
Şirketi, 2000 yılında kurulmuştur. Türkiye’de
bir şirket kurmanın altında yatan temel fikir, Türkiye
pazarının tanımlanması ve üretim alanlarının
benimsenmesidir. Firmamız, Türk ihracatçılarına
yeni pazarlara açılması konusunda özel bir çaba
göstermektedir. Hizmet verdiğimiz firmaların uluslararası
pazarlara etkin birer oyuncu olduklarını
görmek ve ülkemizin ihracatına katkı sağlamak
bizlere büyük gurur veriyor.”
ons notably Automechanika Istanbul and
Motobike Turkey, during last 20 years. However,
what makes us happy as the Messe
Frankfurt Istanbul family is the growth of our
companies in 20 years and the contribution
we have made to the export volume our
country has reached.
You organize the world’s largest fairs in
their sectors such as Heimtextil, Ambiente
and Automechanika. Are there other fairs
in which Turkey is in the first-three national
exhibitors? Does Messe Frankfurt Istanbul
Turkey assume a role for Messe Frankfurt
events or operations outside Turkey or its
only mission is about the participation
of Turkish companies in Frankfurt fairs
and organizations held in Turkey such as
Automechanika Istanbul?
Not only in Frankfurt but in many of our international
fairs, our companies clearly reflect
the production potential of our country
with the increasing participation rate every
year. Over 300 companies participated in
24
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Messe Frankfurt İstanbul’un 20 yılının kilometre
taşlarının ana başlıklarını söyler misiniz?
“20 yıl boyunca dünya çapında 40 şehirde
farklı sektörlere yönelik düzenlenen fuarlarımızda
3000’in üzerinde Türk firması ürün ve hizmetlerini
sergileme, yeni iş bağlantıları kurma fırsatı buldular.
Türkiye’de de başta Automechanika Istanbul
ve Motobike Istanbul olmak üzere, geçen 20 yılda
onlarca başarılı organizasyona imza atmış olmanın
haklı gururunu yaşıyoruz. Ancak bizleri asıl mutlu
eden, firmalarımızın 20 yılda kaydettiği büyüme ve
Messe Frankfurt İstanbul ailesi olarak ülkece ulaştığımız
ihracat hacmine sağladığımız katkıdır.”
Heimtextil, Ambiente ve Automechanika gibi
sektörlerinde dünyanın en büyük fuarlarını organize
ediyorsunuz. Bunlarda ve diğer fuarlarınızda
Türkiye’nin katılımda ilk üçe girdiği fuarlar var mıdır?
Messe Frankfurt İstanbul’un Türkiye operasyonları
dışında Messe Frankfurt etkinliklerinde rolü var
mıdır yoksa sadece Türk firmalarının Frankfurt
fuarlarına katılımı ile Automechanika İstanbul’un
organizasyonu ile mi ilgileniyor?
“Sadece Frankfurt değil, yurtdışı fuarlarımızın birçoğunda
firmalarımız, her yıl yükselen katılım grafiği
ile ülkemizin üretim potansiyelini net bir biçimde
yansıtıyor. Dünyanın lider ev tekstili fuarı Heimtextil’de
bu yıl Türkiye’den 300’ün üzerinde firma standı
yer aldı ve katılım gösteren ülkeler arasında en
büyük sergi alanı ülkemize aitti. Giyimlik kumaş fuarlarımızdan
Texworld Paris’te uzun yıllardır katılım-
Heimtextil, the most leading home textile
fair of the world, this year and the largest
exhibition space belonged to us. At Texworld
Paris, one of our clothing fabric fairs, we
are the second country with the highest
number of exhibitors after China, with the
interest shown by our exhibitors to the fair for
many years. Leading automotive industry
fair Automechanika, the ISH trade fair for
our construction and energy sectors, and
many more in our fair Light + Building, Turkey
is among the countries with the greatest
participation. As Messe Frankfurt Istanbul,
we also intend to ensure the continuity of
this development. Not only in Istanbul Motobike
and Automechanika Istanbul which we
organize in Turkey, no matter where in the
world, we are aiming minimum one Turkish
exhibitor to take place in all of our fairs.
During the pandemic, the fair industry
was one of the most affected industries.
What do you expect during and after the
normalization process?
Recently, we often hear the expressions of
“normalization” and “new normal”. From
the beginning of 2020, the global coronavirus
pandemic is challenging the event
industry, as there are numerous reasons
that have forced humanity to change their
daily lives and living conditions throughout
26
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
cılarımızın fuara gösterdikleri ilgi ile Çin’in ardından
en çok katılımcısı olan 2. ülke konumundayız. Lider
otomotiv endüstrisi fuarı Automechanika, yapı
ve enerji sektörlerine yönelik fuarlarımızdan ISH,
Light+Building ve daha birçok fuarımızda Türkiye,
en fazla katılım gösteren ülkeler arasında yer alıyor.
Messe Frankfurt İstanbul olarak bizler de bu gelişimin
sürekliliğini sağlamak niyetindeyiz. Sadece
Türkiye’de düzenlediğimiz Motobike Istanbul ve
Automechanika Istanbul değil, dünyanın neresinde
olursa olsun her fuarımızda en az 1 Türk firmanın
katılımcı olarak yer almasını hedefliyoruz.”
Pandemi sürecinde fuarcılık sektörü fazla
etkilenen sektörlerden birisi oldu. Normalleşme
sürecinde ve sonrasında neler bekliyorsunuz?
“Son dönemde “normalleşme” ve “yeni normal”
ifadelerini sıklıkla duyuyoruz. İnsanoğlunun yaklaşık
200 bin yıllık tarihi boyunca günlük yaşamlarını ve
yaşam koşullarını değiştirmeye zorlayan sayısız nedenlerde
olduğu gibi, 2020’nin başından itibaren
küresel korona virüs pandemisi etkinlik endüstrisine
meydan okuyor. Fakat takdir edersiniz ki 780 yıllık
süreçte birçok pandemi, savaş, ekonomik ve politik
kriz döneminden geçildi. Bu dönem hem dünyada
hem de Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcı
olacak ve fuar alanı algısı da değişime uğrayacak
gibi bir beklenti olsa da; pandemi gibi sıkıntılı
dönemler aslında süregelen süreçleri hızlandırıyor
ya da yavaşlatıyor. Dijitalleşme ve güvenlik gibi
konular zaten gündemimizdeydi, pandemi sadece
bu noktada süreci hızlandırıyor. Günün sonunda
ister aydınlatma, ister otomotiv, ister tekstil işi yapın
üretici de, tüketici de insan. İnsan sosyal bir varlık
olarak her zaman yüz yüze görüşmeyi tercih eder.
Fiziksel görüşmenin kısıtlandığı ya da fizibilitesinin
olmadığı durumlarda dijital platformlar elbette
ki teknolojinin bizlere sunduğu çok güzel bir fırsat.
Ancak, insanlık tarih sahnesinde olmaya devam
ettiği sürece ve Messe Frankfurt’un platformlarının
780 yıldır mümkün kıldığı gibi, ticari fuar endüstrisinin
en önemli başarı faktörü, yüz yüze görüşmeler
olmaya devam edecektir. Messe Frankfurt olarak
pandemiden sonra düzenlediğimiz ve önümüzdeki
dönemde düzenleyeceğimiz tüm organizasyonlarda
koridor genişliklerinin ve minimum stant alanlarının
artırılması, koridorlarda tek/çift yön trafik uygulamaları,
yeme-içme alanlarındaki düzenlemeler
ve düzenli sağlık kontrolleri ile temelinde sosyal
mesafeyi korumaya yönelik önlemler alıyoruz.”
Messe Frankfurt İstanbul’un Türkiye’de organize
edeceği yeni etkinlikler var mı?
“Yurtdışı fuarlarımızda işbirliği içinde olduğumuz
ihracatçı birlikleri ve derneklerden Türkiye’de yeni bir
etkinlik düzenlemememiz yönünde sık sık öneriler alıyoruz.
Elbette bizler de doğru zamanda, doğru sektörlere
yönelik bir fuar organizasyonu için değerlendirmelerimizi
sürdürüyoruz. 18-20 Kasım 2020 tarihleri
its nearly 200,000-year history. But as you
may understand, in the 780-year period
many pandemics, wars, economic and
political crises have passed. During this period,
both in Turkey and around the world
it will be the beginning of a new era and
although the expectations as an exhibition
area will undergo a change in perception;
tough periods such as a pandemic
actually accelerate or slow down ongoing
processes. Issues such as digitalization and
security were already on our agenda, the
pandemic accelerates the process only at
this point. At the end of the day, whether
it is lighting, automotive or textile, both
the manufacturer and the consumer are
human. As a social being, human always
prefers to meet face to face. In cases
where physical meeting is restricted or
there is no feasibility, digital platforms are
of course a very good opportunity offered
by technology. However, as long as humanity
remains on the stage of history, and
as Messe Frankfurt’s platforms have made
possible for 780 years, the most important
success factor of the trade fair industry will
continue to be face-to-face meetings.
As Messe Frankfurt, we take measures to
maintain social distance on the basis of
increasing corridor widths and minimum
stand areas, one / two-way traffic practices
in the corridors, regulations in food and
beverage areas and regular health checks
in all the organizations we organize after
the pandemic and will organize in the
upcoming period.
Will there be any new events Messe
Frankfurt will organize Istanbul in Turkey?
We welcome a lot of suggestions from the
collaboration of exporters’ unions and
associations which we cooperate in our
foreign fairs about organizing a new event
in Turkey. Of course, we continue our evaluations
for a fair organization for the right
sectors at the right time. We will provide
platform infrastructure for the Virtual Hometex
Turkey 2020 digital event, which will be
organized by Denizli Exporters Association
and Denizli Chamber of Industry between
18-20 November 2020, and bring international
visitors from the home textile industry
together with our companies, and we will
provide international marketing services
for more than 100,000 company officials
all over the world. In the near future, we will
work on similar digital projects in different
sectors with our other export associations.
İmalat
www.ataimalat.com
28
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
arasında Denizli İhracatçılar Birliği ve Denizli Sanayi
Odası’nın organize edeceği, ev tekstili sektöründen
uluslararası ziyaretçileri firmalarımızla buluşturacak
‘Virtual Hometex Turkey 2020’ dijital etkinliği için
platform altyapısı ve tüm dünyada 100.000’in üzerinde
firma yetkilisine yönelik uluslararası pazarlama
hizmeti sunacağız. Yakın gelecekte diğer ihracatçı
birliklerimizle de farklı sektörlerde benzer dijital projeler
üzerinde çalışmalarımız olacaktır.”
Yeni dönem için potansiyel katılımcı ve
ziyaretçilere tavsiyeleriniz nelerdir?
“Pandemi ve uluslararası seyahat kısıtlamalarının
devam ettiği bir dönemdeyiz. Bu süreçte, uluslararası
ticaret fuarlarının ileri tarihlere ertelenmesi
veya iptal edilmesi hem üretici hem de satın almacı
firmalar için yeni ürünler ve yeni iş bağlantılarına
yönelik aylardır devam eden bir ihtiyaç doğurmuş
durumdadır. Ticaret fuarları düzenlenmediği sürece
üretici firmalar yeni ürün ve hizmetlerini potansiyel
müşterilerine sergileme imkanı bulamazken,
satın alma profesyonelleri de kendi pazarlarındaki
talebi karşılayacak yeni tedarikçilerle buluşma
şansı bulamıyor. Uluslararası ticaret fuarları tekrar
açıldığında pandeminin etkisi devam edecek,
katılımcı ve ziyaretçi sayılarının eski seviyeye ulaşması
elbette zaman alacaktır. Ancak firmalarımıza
tavsiyemiz, fuar için seyahat edebildikleri müddetçe
tüm kişisel sağlık önlemlerini alarak fuarlarımıza
iştirak etmeleri, pandemi ile doğan “krizi fırsata
çevirme” şansını kaçırmamaları yönündedir. Hibrit
fuar uygulamalarımızla, sizler fuarlarımızda katılımcı
olduğunuz sürece, aynı anda hem fiziksel hem de
dijital platformdaki varlığınız sayesinde seyahat
edemeyen ziyaretçiler bile ürünlerinizi dijital ortamda
görüntüleyecek, sizinle canlı iletişime geçebileceklerdir.
Bu sayede yeni iş bağlantıları kurarak kısa
sürede fuar yatırımınızı ihracata dönüştürebilirsiniz.”
What are your recommendations to
prospective exhibitors and visitors for
the new term?
We are in a period where pandemic
and international travel restrictions
continue. In this process, postponing or
canceling international trade fairs for
future dates has generated a need for
new product arrangements and new
business connections for both manufacturers
and purchasers. Unless trade fairs
are organized, manufacturers cannot
find the opportunity to present their new
products and services to their potential
customers and purchasing professionals
cannot find the chance to meet new
suppliers that will meet the demand
in their markets. When the international
trade fairs reopen, the effect of
the pandemic will continue, and it will
take time for the number of exhibitors
and visitors to reach the previous level.
However, our advice to our companies
is that they take all personal health
precautions as long as they can travel
to the fair and take part in our fairs, not
to miss the chance to “turn the crisis into
an opportunity” arising from the pandemic.
With our hybrid fair applications, as
long as you are participating in our fairs,
even visitors who cannot travel will be
able to view your products in digital environment
and communicate with you
live thanks to your presence in both physical
and digital platforms. In this way,
you can convert your fair investment
to export in a short time by establishing
new business connections.
Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım
Tayfun Yardım, General Manager of Messe Frankfurt Istanbul
İZER - FABRİKA
Fabrika : Çobançeşme Mah. Mithatpaşa Cad.
Söğütlü Sk. No: 3/5 Yenibosna
Bahçelievler / İSTANBUL
Telefon : 0212 447 35 47
Telefon : 0212 447 35 48
Fax : 0212 447 35 40
Gsm : 0554 582 60 55
Mail : fabrika@izerfermuar.com
İZER - ZEYTİNBURNU
Zeytinburnu Mağaza : Telsiz Mah. Balıklı Yolu
No: 62 Zeytinburnu / İSTANBUL
Telefon : 0212 664 06 66
Telefon : 0212 664 06 68
Gsm : 0555 803 04 86
Mail : zeytinburnu@izerfermuar.com
İZER - BAĞCILAR
Bağcılar Mağaza : Fatih Mah. Maslak Cad.
No: 90/A Bağcılar / İSTANBUL
Telefon : 0212 551 78 44
Telefon : 0212 551 78 62
Telefon : 0212 551 87 62
Fax : 0212 551 69 59
Mail : bagcilar@izerfermuar.com
30
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
KOBİ’lerin
sıkça yaptığı 5 hata
Her yıl temel hatalar yüzünden birçok KOBİ faaliyetlerine
son verme noktasına gelmektedir. Bu temel
hataların ortadan kaldırılması KOBİ’lerin uzun ömürlü
olmasını ve sürekliliğini doğrudan etkilemektedir.
150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Generali Sigorta,
KOBİ’leri başarısızlığa sürükleyen 5 hatayı paylaştı.
Pazarı ve rakipleri yeterince tanımamak
Mevcut pazarın dinamikleri ve rakip oluşumların günümüze
kadar yaptıkları KOBİ’lerin faaliyetlerini ve sürekliliklerini
doğrudan etkileyen faktörlerdir. KOBİ’lerin
sıkça yaptığı hataların başında, girilecek pazarın ve
rakip analizlerinin yapılmaması ya da eksik yapılması
gelmektedir. KOBİ’ler ürün ve hizmetlerini sundukları
pazarın tüm dinamiklerine hakim olmalıdırlar.
Pazarlamayı göz ardı etmek
KOBİ’lerin yaptığı belki de en kritik hataların başında
pazarlamayı önemsememek gelmektedir. KOBİ’nin
ürettiği ürün ya da sunduğu hizmet ne kadar iyi
olursa olsun, sektördeki rakip markalar arasında öne
çıkmak, doğru hedef kitlelere, doğru yöntemlerle
ulaşmak için pazarlama kritik önem taşımaktadır.
KOBİ’ler pazarlamayı bir gider kalemi olarak değil,
gelir kalemi olarak görmeli, mutlaka mevcut bütçelerinden
pazarlama çalışmalarına pay ayırmalıdırlar.
Çalışanları önemsememek
Bir işletmenin en önemli ve güçlü yanlarından biri,
çalışan işgücüdür. Unutulmamalıdır ki, mutsuz personel,
verimsiz personeldir. KOBİ’ler yalnızca ürün
ve hizmetlerin üretimine ve satışına değil, çalışan iş
gücünün verimliliğine ve motivasyonunu da odaklanmalıdır.
İşletmede en iyi verimliliği yakalamak
için, personelin motivasyonunun artırılması yönünde
çalışmalar yönetim süreçlerine dahil edilmelidir.
Dijitalleşmeye mesafeli olmak
Dijitalleşme son yıllarda KOBİ’ler için gereklilik değil,
zorunluluk durumda. Hem verimliliklerini hem de
karlılıklarını artıracak dijital yatırımlara mesafeli duran
KOBİ sayısı geçen yıllara göre azalsa da, KOBİ’lerin
büyük bir bölümü dijitalleşmeye mesafeli yaklaşmaktadır.
Bilgi, finans, insan, teknik altyapı gibi alanlardaki
yetersizliklerin yanı sıra dijital dünyanın ve yeni teknolojilerin
karmaşık gelmesi KOBİ’lerin dijitalleşirken
karşılaştıkları temel sorunları başında gelmektedir.
Ortak akla mesafeli olmak
KOBİ’lerin büyük bölümünde alınan kararlar, işletme
sahibinin ya da işletme yöneticisinin tek başına
aldığı kararlardır. Bu durumun olumlu getirileri kadar
olumsuz getirileri de söz konusudur. Özellikle günümüzdeki
rekabet ve yönetim anlayışı, pazarlamanın
ve satışın mevcut dinamikleri, dijitalleşmede gelinen
nokta gibi birçok unsur, ortak aklın gerekliliğini ortaya
koymaktadır. İşletme sahipleri ve yöneticiler işletmeyle
ilgili kararlar alırken çalışanlarından veya alanında
uzman isimlerden mutlaka fikir almalı, yönetim süreçlerine
bu kişileri de her daim dahil etmelidirler.
32
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
İlk kez ihracat yapanlar
2,2 milyar dolar kazandırdı
Çıkış yolunu ihracatta arayan işletme sayısı her
geçen gün artıyor. Yılbaşından bu yana TL karşısında
Euro ve doların yüzde 30-40 değer kazanması,
işletmelerin döviz kazanma iştahını da artırdı.
2020’nin 9 aylık döneminde ilk
kez ihracat yapan 12 bin 244
firma Türkiye’ye 2,2 milyar dolar
kazandırdı. Küçük ebatlı ihracat
taşımaları nedeniyle uluslararası
lojistikte parsiyel taşıma talebi
de ciddi olarak arttı.
SelTrans Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhun
Yüksel, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine
göre bu yıl ilk kez ihracat yapanların sayısının 12
bin 244’e ulaştığını ve bu firmaların Türkiye’ye 2,2
milyar dolar kazandırdığını kaydetti.
“500 ADET, BİN ADET DEMEDEN İHRACAT
YAPIYORLAR”
Yüksel, dövizdeki artışın ihracatçının TL bazında
karlarını yükselttiğini vurgulayarak, “İç pazarda bu
karlılıkların olmadığını gören küçük üreticiler de ihracata
yöneldi. Küçük üreticiler 500 adet, bin adet
demeden dış pazarlara ürün satmaya odaklanıyor”
dedi. Bu durumun lojistik sektörüne yansımaları hakkında
değerlendirmelerde bulunan Yüksel, küçük
üreticilerin ihracat hacminin artmasıyla uluslararası
taşımacılık yapan araçlardaki ‘parsiyel taşıma’
talebinin ciddi şekilde arttığını da sözlerine ekledi.
www.cag-tek.com.tr
Merkez: Sanayi Mh. Sancakl› Cd. Gürbüz Sk. No: 22 Güngören - İstanbul
Tel: (0212) 553 17 81 - 557 09 22 - 556 16 48 Faks: (0212) 556 04 12
Fabrika: Sanayi Mah. Kanarya Cad. Kale Sk. No: 14 Güngören - İstanbul
E-mail: info@cag-tek.com.tr
34
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Coronavirüs’te
ikinci dalga
beklentisi
Tüm dünyaya yayılan ve
etkileri hala devam eden
Kovid-19 salgınına karşı
korunma yöntemlerinden
birinin maske olduğunu
belirten Arizon Maske Yönetim
Kurulu Üyesi Mehmet Özden,
hem yetişkinler, hem de
çocuklar için 3 katlı cerrahi
maske, nano maske, pamuklu
maske ürettiklerini söyledi.
Vatandaşlarımızın maske takma konusunda
duyarlı ancak yine de çok bilinçli davranmadıklarını
dile getiren Arizon Maske Yönetim Kurulu
Üyesi Mehmet Özden, maskenin kendi hijyeni
kadar üretim aşamasındaki hijyen koşullarının
da oldukça önemli olduğunu vurguladı. Firma
olarak önceliklerinin maskenin hijyenik bir ortamda
imal edilmesini sağlamak ve son kullanıcıya
kadar olan zaman dilimini de hassasiyetle
takip ederek yine güvenli bir kullanım imkanı
sağlamak olduğunu belirten Özden, çalışmaları
hakkında sorularımızı cevaplandırdı.
Öncelikle firmanızı biraz tanıyabilir miyiz?
Sektöre hangi konularda hizmet veriyorsunuz?
“Firmamız Arizon Yapı ile ana iş kolu olarak inşaat
sektöründe faaliyet gösteren bir yapıya sahip
bulunuyorduk. Ta ki 2019 yılı Kasım ayında Çin’de
başlayarak tüm dünyaya yayılan ve etkileri hala
devam eden Covid-19 pandemisi ortaya çıkana
kadar... Şirketimizin Yönetim Kurulu Başkanı
Hasan Hüseyin Sarıbacak ile istişare ederek
dünyada ortaya çıkan önceki salgınlardan farklı
olarak Corona Virüs’ün Çin’deki yayılma seyrini
dikkatle takip ettiğimiz bir sürece dahil olduk
ve hali hazırda hizmet verdiğimiz inşaat sektöründen
bağımsız olarak Arizon Medikal adıyla
yeni bir şirket kurduk. Ve 2020 Ocak ayında ilk
kez daha salgın Türkiye’de henüz ortaya çıkmamışken
makine parkuruna yatırım yaparak Çin’e
gönderilmek üzere Beylikdüzü’nde yer alan
fabrikamızda Sağlık Bakanlığı onayı ile cerrahi
maske üretimi yapmaya başladık. Ocak ayından
itibaren; 25 makine parkuru ile imalat yapan
fabrikamız ile iç pazarda kamu kurumlarına,
özel kurumlara ecza depolarına ve marketlere
satış yaparak her geçen gün gelişen ve büyüyen
hacmimiz ile yoluna hızlı bir şekilde devam
ediyoruz. Bugün ise 60 kişilik uzman ekibimiz ve
50 makine parkurumuz ile günlük 1 milyon adet
üstünde maske üretim kapasitesine sahibiz.”
Siz hayal edin
Biz üretelim...
Profesyonel ve kaliteli hizmet anlayışımızla
çözüm ortağınız olarak her zaman yanınızdayız.
AKKEM TEKSTİL DIŞ. TİC. LTD. ŞTİ.
MEZBAA YOLU ARDIÇ SOK. GÖKTAŞ İŞ MERKEZİ
KOCASİNAN / İSTANBUL
TEL: +90 212 451 19 70-71 FAX:+90 212 451 19 72
web: www.akkem.com.tr | e-mail: satinalma@akkem.com.tr
36
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Üretmiş olduğunuz maske çeşitleri ve kullanım
alanları hakkında neler söylemek istersiniz?
Hayatımızda maskenin önemi nedir? Kaliteli bir
maskede olması gereken özellikler nelerdir?
“Ürünlerimiz hakkında bilgi vermem gerekirse
maskelerimiz Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı, ISO, CE,
Inca ve Ekotest geçerlilik belgelerine sahip ve 3 katlı
özelliktedir. Ayrıca Lastikli, tek kullanımlık, yüksek
filtrasyonlu ve burun kısmı demirlidir. 70 gr ağırlığındaki
cerrahi maskelerimiz 1 kutuda 50’li adet maske
ve kutu içeriği ise 10’lu şeffaf ambalajlı olarak
paketlenmiş şekildedir. Ürün gamı olarak ise cerrahi
maske, nano maske, pamuklu maske ve aynı şekilde
cerrahi, nano ve pamuklu maske özellikli çocuk
maskelerimiz mevcuttur. Yetişkin kadın – erkek ve kız
- erkek çocuk maskesi olarak ayrı paketlerde satışını
yapıyoruz. Ürünlerimiz hem B2B hem B2C hedef
kitleye hitap ediyor. İç pazarda kamu kurumlarına,
özel kurumlara ecza depolarına ve marketlere satış
yapıyoruz. Ayrı zamanda www.arizonmedikal.com
adresinde online satışımız bulunuyor.
Biz vatandaşlarımıza paketli maske almalarını ve
mutlaka etiketine göz atmalarını öneriyoruz. Buna
göre Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı, ISO ve CE belgelerine
sahip, 3 katlı ve yüksek filtrasyonlu ve burun
kısmı demirli olan maskelerin tercih edilmesi sağlıklı
kullanım açısından daha uygun olacaktır. Firma olarak
bizim önceliğimiz, maskenin hijyenik bir ortamda
imal edilmesi sağlamak ve son kullanıcıya kadar
olan zaman dilimini de hassasiyetle takip ederek
yine güvenli bir kullanım imkanı sağlamaktır.”
Önümüzdeki süreçte gerek ulusal, gerekse
uluslararası arenada firmanız adına ulaşmayı
planladığınız hedefler nelerdir? Bu konuda
yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
“2020 Ocak ayından itibaren yılın ilk 7 ayında
toplam 150 milyon adet (tekli adet) maske üretimi
ve satışı gerçekleştirdik. Ve Şimdilerde KN95 model
maskelerin üretimi için gerekli alt yapıyı oluşturarak
üretime başlamaya hazırlanıyoruz. Yılsonuna doğru
el dezenfektanı üretimine yönelik ayrıca yatırım
yapmayı planlıyoruz. Ve yine bu yıl içerisinde yine
Afrika pazarına giriş yapmayı hedefliyoruz.”
Aktarmak istediğiniz herhangi bir mesaj var mı?
“Vatandaşlarımız yüzümüzü kapatsın da ne tür
maske olursa olsun anlayışında olabiliyorlar ancak
hava yoluyla bulaş riski olan Kovid-19 virüsü için en
önemli tedbirlerden biri de doğru maske seçimidir.
Merdiven altı üretimle ve açıkta satılan maskeler
halk sağlığı için güvenli değildir. Maskenin kendi
hijyeni kadar üretim aşamasındaki hijyen koşulları
da oldukça önemlidir. Biz vatandaşlarımıza paketli
maske almalarını ve mutlaka etiketine göz atmalarını
öneriyoruz. Ülkemizdeki ve dünyadaki vaka
sayılarını günlük olarak takip ediyor ve Hem Dünya
Sağlık Örgütü (WHO)’nün hem de Sağlık Bakanlığı’nın
açıklamalarına büyük önem veriyoruz.
12 Ekim’de kademeli olarak açılmasından sonra
çalışan büyük bir kesimin de tekrar ofislerine dönecek
olmasıyla birlikte toplu taşıma kullanımının
daha çok artacağına dikkat çekmek istiyoruz, olası
bir ikinci dalga beklentisi için biz firma olarak stok
konusunda oldukça titiz davranıyoruz ve de üretim
planlamamızı bu sürece göre organize ediyoruz.
Firma alt yapısı olarak ikinci dalga riskine karşı hazırlıklı
bulunuyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün
6-11 yaş arası çocukların maske takmasının koronavirüsün
yayılmasını azaltacağı konusunda yapmış
olduğu uyarılarını da titizlikle takip ediyoruz.”
“Çocuklar ebeveynlerini örnek alıyor bu nedenle
maske kullanımında büyüklere görev düşüyor”
“Toplumun her ferdine büyük görev düştüğü mesajını
vermeyi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu konuda
biz firma olarak çocuklarda maske kullanımını teşvik
etmek amacıyla renkli ve desenli maskeler üretiyoruz.
Çünkü bu maskeler görsel açıdan dikkat çekici olması
nedeniyle çocukların daha çok ilgisini görüyor.
Firmamız tarafından üretilen Arizo çocuk maskeleri
eğlenceli desenleriyle hem çocukların renkli dünyasına
hitap ediyor hem de Covid-19’a karşı koruma
kalkanı oluşturuyor. Pandeminin ilk ortaya çıktığı dönemden
bu yana büyük bir mücadele içindeyiz. Ülke
olarak devletimizle, sağlık çalışanlarımızla ve de halkımızla
bu salgına karşı verilen mücadele de önemli
yollar kat ettik. Bizler de maske üreticileri olarak
büyüklerini örnek alan çocuklar için de ebeveynleri
ve yetişkin bireyleri doğru maske seçimi konusunda
daha çok bilinçlendirmeyi hedefliyoruz.”
“Bir yandan salgınla bir yandan merdiven altı
üretimle mücadele ediyoruz!”
“Merdiven altı diye tabir edilen ve hem hijyenik olmayan
ortamlarda üretilip yine hijyenik olmayacak
şekilde satışa sunulan maskelerin kullanımı konusunda
vatandaşların dikkatli olması gerekiyor. Dünyayı
kasıp kavuran böyle bir hastalıkla mücadele
kapsamında halk sağlığını hiçe sayan bu üreticilerin
bilinç ve vicdan yoksunu olduklarını ve hem insan
sağlığına zarar verdiklerini hem de kayıt dışı üretim
nedeniyle ülke ekonomisine zarar verdiklerini ifade
etmek isterim. Hastalıkla mücadele kapsamında
merdiven altı üreticilerle de mücadele ediyoruz,
son olarak bu konuda denetimlerin daha çok sıklaştırılması
gerektiğinin üzerinde durmak istiyorum.”
38
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Koelnmesse CEO’su:
“Köln’deki ticaret fuarlarımızı
dört gözle bekliyoruz!”
CEO of Koelnmesse:
“We are looking forward to
our trade fairs in Cologne!”
Küresel koronavirüs krizinin uluslararası ticaret
fuarı organizasyonu üzerinde muazzam
sonuçları oluyor ve birçok sektör için etkileri
olan tüm lokasyonlarda fuarların tekrar tekrar
iptal edilmesine ve ertelenmesine neden
oluyor. En kapsamlı etki 21 Eylül 2020’de Messe
Frankfurt tarafından duyuruldu ve bu da
Frankfurt’ta 2021 Mart’ına kadar kendi fiziki
ticaret fuarları düzenlemeyeceğini belirtti. Bu
The global coronavirus crisis is having tremendous
consequences on the international trade fair
business and leading to repeated cancellations
and postponements of events at all locations, with
impacts for numerous sectors. The most sweeping
effect was announced on 21 September 2020 by
Messe Frankfurt, indicating that it would not be
organising physical trade fairs of its own at the location
in Frankfurt up through and including March
39
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
of 2021. Against this overall backdrop, the management
of Koelnmesse takes the following position:
Gerald Böse, President and Chief Executive Officer
of Koelnmesse: “The timing of the Frankfurt decision
is surprising, especially with the trade fair market
now coming back to life in Germany, too. But
every trade fair location has to face the effects of
the pandemic in its own way and take decisions of
its own based on the particulars of its own portfo-
genel arka plana karşı, Koelnmesse yönetimi
aşağıdakişekilde pozisyon aldı: Koelnmesse
Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Gerald Böse:
“Frankfurt kararının zamanlaması şaşırtıcı,
özellikle ticaret fuarı pazarı artık Almanya’da
da hayata dönüyor. Ancak her ticaret fuarı
lokasyonu, salgının etkileriyle kendi yöntemleriyle
yüzleşmeli ve kendi portföyünün
ayrıntılarına göre kendi kararlarını almalıdır.
40
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Doğal olarak, biz burada, Köln’de, yakın gelecekte
ticaret fuarı alanlarımızda fuarlar düzenlemeye
başlama planlarımızı sürdürmeye devam
edeceğiz. Bu planlar, katılımcılarımız ve ziyaretçilerimizle
kapsamlı bir şekilde teati ve koordine
edilmiştir. Sektörler, ticaret fuarlarına yeniden
katılmaya başlamak istiyor – bu da doğal olarak
her zaman sağlığa öncelik verilmesine ve tabii ki
yetkililerin onaylarına bağlı.”
Koelnmesse Yönetim Kurulu Üyesi ve
Operasyon Direktörü Oliver Frese:
“Burada, Kuzey Ren-Vestfalya’da, özellikle
Düsseldorf’taki meslektaşlarımızın Karavan
Salonunda gösterdiği gibi, ticaret fuarı operasyonları
artık belirli koşullara tabi olarak devam
edebilir. İlgili sektörlerin her birinin ihtiyaçlarına
göre yönlendirilen her bir olay için bu şekilde
ilerleyeceğiz. Yeni yılın hemen başında, daha
önceki olayların uluslararası boyutuna dönmesini
beklemiyoruz. Katılım çok daha odaklı hale
gelecektir: Kasım ayındaki sanat fuarları daha
çok Alman pazarı etrafında dönecek; örneğin,
Ocak ayında imm cologne’deki vurgu, ağırlıklı
olarak Avrupa’ya yönelik olacak. Ama ticaret
fuarları gerçekleşecek. Etkinliklerimize katılımcılarımız
ve partnerlerimizle yakın istişare içinde
titizlikle hazırlanacağız. Müşterilerimizin ticaret
fuarlarımızın temel uzmanlık alanlarında neye
ihtiyaç duyduklarını biliyoruz ve diğer ticaret
fuarlarını zenginleştirmek için ilk kez tamamen
dijital olarak düzenlenen gamescom ve DMEX-
CO @home deneyiminden yararlanacağız.
Kendimize güveniyoruz ve Köln’deki ticaret
fuarlarımızı dört gözle bekliyoruz!”
lio. Naturally, we here in Cologne will continue
to pursue our plans to begin organising fairs on
our trade fair grounds in the near future. These
plans have been discussed and coordinated
extensively with our exhibitors and visitors. The
sectors want to start taking part in trade fairs
again – always subject to the premise of safety
and, of course, approvals by the authorities.”
Oliver Frese, Executive Board Member and
Chief Operating Officer of Koelnmesse:
“Here in North Rhine-Westphalia, as our colleagues
in Düsseldorf in particular have shown in
the case of Caravan Salon, trade fair operations
can now resume, subject to certain conditions.
This is how we will proceed for each individual
event, guided by the needs of each of the sectors
involved. We do not expect a return to the
international dimensions of previous events right
at the beginning of the new year. Participation
will become much more focussed: the art fairs in
November will revolve more around the German
market; the emphasis at imm cologne in January,
for instance, will be heavily directed towards
Europe. But the trade fairs are going to take place.
We will meticulously prepare them in close
consultation with our exhibitors and partners. We
know what our customers need in the key fields
of expertise of our trade fairs, and we will benefit
from the experience of gamescom and DMEX-
CO @home – which were held in purely digital
form for the first time – to enrich the other trade
fairs in our portfolio with additional digital reach
at a global level. We remain confident and look
forward to our trade fairs in Cologne!”
42
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
LG ve NET-A-PORTER’dan
sürdürülebilir giyim koleksiyonu
LG Electronics (LG), yıllarca kullanılabilecek şekilde sınırlı sayıda
tasarlanmış, yüksek kaliteli, doğal malzemelerden üretilmiş, çevreye
duyarlı bir giyim koleksiyonu sunmak için önde gelen online lüks moda
perakendecisi NET-A-PORTER ile el ele veriyor.
LG tarafından sunulan ve yalnızca NET-A-POR-
TER’da satılacak olan kapsül koleksiyon, tüketicilerin
daha sürdürülebilir yaşamasına yardımcı olacak.
Koleksiyon aynı zamanda, Dünya Ekonomik
Forumu’nun yılda 400 milyar USD’ye mal olduğunu
tahmin ettiği küresel moda atığı sorununun çözümüne
katkı sağlamak amacıyla tasarlanan NET
SUSTAIN platformunun da bir parçası olacak. Bu
kampanya için LG ve NET-A-PORTER, kendini moda
sürdürülebilirliğine adamış Mara Hoffman, Le Kasha
ve Bondi Born markalarıyla işbirliği yaptı. Ortaya
çıkan parçalar, kuru temizleme gerektirmeden,
yüzde 100 makinede yıkanabilir malzemelerden
oluşturuldu ve uzun yıllar dayanacak şekilde tasarlandı.
Özel koleksiyonun satışından elde edilen
gelirin yüzde 20’si ise, çevre kuruluşlarına bağışlanacak.
LG’nin #CareForWhatYouWear kampanyasının
bir parçası olan girişim, ev aletleri ve tüketici
elektroniği şirketinin yarınları daha iyi hale getirmek
için küresel karbon ayak izini azaltma taahhüdüne
de destek veriyor. LG’nin çok uluslu kampanyası
tüketicileri, uygun yıkamayla kumaş hasarını azaltarak
giysi israfıyla mücadeleye yardımcı olmaya
davet ediyor ve dayanıklı, çevre dostu giysiler satın
almanın, giysileri yeniden tasarlamanın ve kullanılmayan
giysileri, bu giysileri kullanabilecek kişilere
vermenin çevresel faydalarını vurguluyor. Geçen
yıl LG, 2030 yılına kadar küresel operasyonlarından
net sıfır karbon emisyonu elde etmeyi taahhüt
eden agresif “Sıfır Karbon” girişimini duyurdu. Giysi
bakım çözümleri söz konusu olduğunda dünyanın
en büyük ismi olan LG, çamaşır verimliliği ve kumaş
bakımı hakkında da çok şey biliyor. LG’nin gelişmiş
giysi bakımı üçlüsü - AI DD , DUAL Inverter Isı
Pompalı kurutucu ve Şekillendirici içeren çamaşır
makinesi - ile tüketiciler, elektriği daha verimli
kullanarak gezegen üzerindeki etkiyi en aza indirirken
en sevdikleri giysilerin ömrünü uzatabiliyor.
LG Electronics Ev Aletleri ve Hava Çözümleri Şirketi
Başkanı Dan Song, “Giysi bakım çözümlerinde bir
dünya lideri olarak, çevresel sürdürülebilirlik söz
konusu olduğunda bir sorumluluğumuz olduğunu
hissediyoruz ve NET-A-PORTER ile ortaklık, bu yöndeki
güvenilirliğimizi katlanarak artırıyor. Yenilikçi
ürünler ve girişimler aracılığıyla LG, dünyayı daha
iyi bir yer haline getirmeye ve hayatın şimdi ve
uzun süre gelecekte iyi olmasını sağlama konusundaki
derin bağlılığını gösteriyor” dedi.
44
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Moda Tasarımı & Haute Couture
Latince “Modus” tan gelen Moda sözcüğü “oluşmayan sınır” anlamı taşımaktadır.
Bu günkü anlamıyla yol, şekil, tarz, usul, hareket, davranış, konuşma, yazma, yaşam
biçimi vb. genel anlamlarının yanı sıra insanların gündemde olan giyinme biçimini
tanımlar. “Tasarım” sözcüğü ise Latince “des+ignare” kökünden gelir ve “işaret
etmek”, “belirtmek”, “planlamak”, “resmetmek, “bir model veya şekil olarak kurmak
anlamına gelir.(Barbarasoğlu, 1995, s.26). Moda bir dil, toplumsal bir varlık olmayı,
iletişim kurmayı Hedefleyen dilin tersine, iletişimin bizatihi kendisi olmaya amaçlar.
(Baudrillard, 2002: 147). Moda toplumda en önemsiz gibi görünen kişiyi dahi o toplumun
bütünün temsilcisiymiş gibi gösterip öne çıkarma potansiyeline sahiptir.
“Moda” sürekli değişim sürecinde olan bir kavram olarak tanımlandığından bireylerin
yaşadığı toplumlara, yaşam felsefelerine hitaben farklı düşünceleri yansıtmaktadır.
Giysiler ise kişilerin bireysel özelliklerini, statü, yaşam tarzı ve duygularını yansıtmaktadır.
Tasarım kumaş ve devamında tasarlanan giysi, duygusal ve düşünsel his ile deneyimlediğimiz
ve bunu yansıtmak istediğimiz yaşantılarımızda ilk önde yer alan dışa
vurum aracıdır. Giysi ilk önce tasarım ile ilişkilendirilmektedir. Ancak tasarlanan ürünün
sanatla olan ilişkisi kumaş, giysi, moda, sanat, giyilebilen sanat konseptleri birbiri
içine geçmesini de kaçınılmaz kılmaktadır.
Yalın haliyle ilk unsuru örtünmede kullandığımız ve asıl ihtiyaçlarımız olarak ilişkilendirdiğimiz
giysi, olabildiğince uzun bir müddet sosyal ve psikolojik anlamıyla bizi ne
şekilde temsil ettiği, kendimizi nasıl hissettirdiği yönünde kavramlar çerçevesinde ele
alınmaktadır. Temsil edilen, bu büyük kavramların içerisindeki önemli unsurlardan
birisi de giyilebilir sanat Haute Couture olmaktadır.
İmran Güney
Moda ve Tekstil Tasarımcısı
Haute Couture 17. Yüzyıl da ilk adımları atılan Haute Couture akımı, 19. Yüzyılın sonlarında
günümüz anlamını kazanmıştır. Haute Couture, Fransızca bir moda terimi olup
Türkçe okunuşu (otkutür) dur. Müşterinin özel siparişi üzerine hazırlanan, özel dikim giysi
anlamına gelmektedir. Tam olarak karşılığı ise “yüksek dikiş” anlamına gelmektedir.
Genellikle üst gelir seviyesinde elit müşterilerin ölçülerine ve beğenisine göre hazırlanan
yüksek kaliteli dikilen giysidir. Müşterisinin tercihlerine göre tasarımcının tasarımında
değişiklikler yapabilmesine olanak sağlamaktadır. Abiye ve gelinlik müşterinin özel
günlerine hitap etmesi nedeniyle bu noktada bir örnek olabilir fakat haute couture sadece
abiye ile sınırlı olmayıp müşterilerin günlük giyim ihtiyaçlarını da karşılamaktadır.
Genel bilinenin aksine haute couture müşterinin çoğunluğunu cemiyet hayatı,
ünlüler değil, adını dahi bilmediğimiz çok zengin ailelerin mensupları oluşturmaktadır.
Haute couture dikilen tasarımlar ciddi maliyet fiyatlardan başladığı gibi uzun
bir iş süresi yoğun el emeği gerektiren işlemler olup bu noktada yüksek fiyatlara mal
olmaktadır. Haute Couture ciddi mesai saati uğraşlar sonucu tamamen insan emeğine
ve becerisine dayalı bu akım, yalnızca özel bir kesime hitap etmektedir.
Kişiye özel tasarımda fiziksel işlevselliğinin yanı sıra ürün, kullanıcısının özel isteklerine
göre özellikle kullanıcısının sosyolojik ve psikolojik isteklerine kullanılacak konsepte
göre değişkenlik göstermektedir. Özel tasarımda ana fikir o ürünün o kişiye özel
olması ve başkalarına göre uygunluk arz etmemesidir ancak bu tanımlama alışıla
gelmişin dışında giyilebilir sanat ve giysi tasarımı biçiminde farklılıklar gösterebilir.
İşlevselliğin önemli olduğu tasarım çözüm odaklıdır. Böylelikle Moda Tasarımı Haute
Couture tasarım amacı doğrultusunda ilerler ve müşterisinin ihtiyacına göre şekillenmektedir.
Tasarım kavramında önemli olan tüm nesneler detaylardan meydana
gelmektedir dolayısıyla tasarımı önemli kılan onun detaylarında saklı olmasıdır.
Haute Couture tasarımcının olması gereken özelliklerinden biri ise tüm detayları
yakalayabilecek iyi bir gözleme sahip olması bunun için güncel modayı takip
etmesi bunu yapabilmek için ise moda tarihi dönem hareketlerinin, gelişmeleri
hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Haute couture tasarımcı beden üzerinde
kumaşla uygulamalarda bulunurken adeta bir heykeltıraş gibi sanatını icra
etmekte bunun yanı sıra uyguladığı ürün tasarımcının imza karakterini yansıtmaktadır.
Tasarım sürecindeki teknikler tasarım kalitesini oluşturduğu gibi tasarımcının
dışavurumunun da katkıda bulunduğunu göstermektedir.
46
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Genç
tasarımcılar
geleceğe
yürüyor
Uludağ Tekstil İhracatçıları
Birliği (UTİB) tarafından bu
yıl onuncusu düzenlenen
Türkiye Ev Tekstili Tasarım
Yarışması’nda finale kalan
birbirinden değerli projeler
arasında dereceye giren
yarışmacılar düzenlenen
törenle ödüllerini aldı.
UTİB tarafından bu yıl onuncusu düzenlenen Ev
Tekstili Tasarım Yarışması’nda ödüller sahiplerini
buldu. Alanlarında uzman jüri üyeleri tarafından
belirlenen on finalist arasından dereceye giren
proje sahipleri online olarak düzenlenen programla
ödüllerini aldı. Moderatörlüğünü Gazeteci Funda
Karayel’in yaptığı, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı
Rıza Tuna Turagay ve Türkiye İhracatçılar Meclisi
(TİM) Başkanı İsmail Gülle’nin de konuk olduğu
programda jüri üyelerinin değerlendirmeleri ile
Feel the Textures Projesi ile Dilara Övet birinci olurken,
Ecoprint Projesi ile Berna Acar ikinci ve Fungi
Projesi ile Ayşe Katılmış üçüncü oldu.
10 yıldır dereceye giren tasarımcıların yüzde 97’si
sektörde çalışıyor
Programın açılış konuşmasını yapan UTİB Yönetim
Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, yarışmanın
düzenlendiği on yıl boyunca dereceye
giren gençlerin yüzde 97’sinin tekstil sektöründe,
tasarım alanında çalışmaya başlamasının
kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Pınar Taşdelen
Engin, “Bu yarışmayı gerçekleştirirken hedefimiz
tekstil tasarımı okuyan arkadaşlarımızın kariyer
planları içerisinde ev tekstilinin de düşünmelerini
sağlamak. Sanırım bu konuda başarılı da olduk.
Yarışma sürecinde her öğrencimizin kendileri-
47
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
ni geliştirebilmeleri için vakit ve fırsatları oldu.
Bugün de üç öğrencimiz ödüle layık görüldü
ancak on finalistimizde çok şanslı, verdiğimiz
eğitimleri çok güzel değerlendirdiler ve yeni
normale bir adım önde başlayacaklar. Biz zaten
UTİB olarak da düzenlediğimiz eğitimlerimizi artık
tamamen eğitim ödüllerine çevirdik. Öğrencilerin
eğitimine yapılan yatırımın gerçekten en
büyük ödül olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“Dünyada artır sürdürülebilirlik ve sorumlu üretimtüketim
revaçta”
T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay,
tasarım yarışmalarının tekstil ve hazır giyim sektörünün
gelişimi açısından önemine vurgu yaparak,
ev tekstil sektörünün ihracatımıza verdiği
katkıyı değerlendirdi. Bakan Yardımcısı Turagay,
Türkiye’nin 2019 yılında 2.4 milyar dolarlık ev
tekstili ihracatı gerçekleştirdiğini belirterek “2020
yılın ilk on ayında 1,6 milyar Dolarlık ihracatımız
olmuş. Tamam yüzde 9.8’lik bir düşüş var ancak
Mart, Nisan, Mayıs dönemi ile Haziran, Temmuz,
Ağustos dönemini karşılaştırdığımızda ev tekstili
ihracatımızda yüzde 75’lik artış var. 2018 yılından
bu yana gerçekleştirdiğimiz en yüksek aylık ihracatı,
241 milyon dolar ile geçtiğimiz Eylül Ayı’nda
gerçekleştirmişiz. Evet doğru yoldayız ama artık
dünya sürdürülebilirlik ve sorumlu üretim-tüketime
gidiyor. Hepimiz bu gerçeğin farkındayız.
Tasarımı yapabilen, modasını ortaya koyabilen
ve tasarımla bir şekilde ürünü birleştirebilenler bu
dönemde başarılı olabiliyor. Ev tekstili bizim çok
güçlü olduğumuz bir alan, dünya rakamlarına
baktığımızda biz dünyada dördüncü sıradayız.
Dünyadaki ihracat içindeki toplam pazarda
50.4 milyar dolar ile yüzde 4.1’lik paya sahibiz. En
büyük ihracatçı yüzde 7.7’lik pay ile Çin ama yeni
süreçle birlikte gelen yeni normlar küresel tedarik
zincirlerini de değiştiriyor. Bu nedenle Uzakdoğu
ve Çin tek başına bu bağımlı pazardan kurtulmak
istiyorlar. Bu durum bizim için bir avantaj. Biz
ev tekstilinde ürünlerimizi gelişmiş ülkelere rahatlıkla
satabiliyoruz. Bu potansiyelimizi en iyi şekilde
değerlendirmemiz lazım” dedi.
“Genç tasarımlarımızın hayalleri
geleceğimizi oluşturacak”
TİM Başkanı İsmail Gülle ise pandeminin getirdiği
olağanüstü koşullara rağmen bu yarışmanın devam
ettirilip, düzenlemesinin gurur verici olduğunu
söyledi. Yarışmanın bu yıl ‘Sürdürülebilirlik ve Sorumlu
Üretim-Tüketim’ temasıyla gerçekleştirilmesinin
önemli olduğuna değinen TİM Başkanı İsmail
Gülle, “Artık tek başına üretmek yetmiyor, sürdürülebilir
bir altyapının da oluşturulması gerekiyor.
Önümüzdeki dönemde önemi daha da artacak
bir şekilde sürdürülebilir bir üretim ve ihracat süreci
yürütmemiz ve bizim bu sorumluluğumuzu daima
yaşatmamız gerekiyor. Bu manada ev tekstili sektörünün
de ciddi bir yol aldığını belirtiyorum. Aynı
zamanda biz TİM olarak dış ticaret fazlası veren
bir Türkiye sloganı ve hedefiyle çıktığımız bu yolda
emin adımlarla yürümemizi sağlayan sektörümüzün
başarılarını tebrik ediyoruz. Gençlerimizin
düşüncelerini, hayallerini, tasarımlarını dikkate
almayan sektörlerin geleceğinin sınırlı olduğunu
biliyoruz. Bizler gençlerimizin katkıları ile dünyanın
birçok bölgesindeki üreticilerle kolaylıkla rekabet
edebiliyoruz. Artık ‘Made in Turkey’ logosunu ürünlerimize
gururla koymak ve bu logoyla ürünlerimizi
satmak en büyük hedefimizdir” şeklinde konuştu.
Bugüne kadar 132 kişi ödül aldı, 10 kişi yurt dışında
eğitim hakkı kazandı
UTİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Yarışma Komitesi Başkanı
Aslı Türkün Karaçor’da düzenlenen yarışmaya
on yılda yaklaşık iki bin kişilik başvuru aldıklarını
belirterek, şunları söyledi: “130 kişiye ödül verdik
ve bu öğrencilerimizden 10 tanesi yurt dışında
eğitim gördü. Yurtdışında eğitim gören arkadaşlarımızdan
bazıları çok önemli başarılar elde etti.
Örneğin 2012 yılında ödül alan Ozanhan Kayaoğlu
Amerika’daki eğitiminin sonucunda Newyork Fashion
Week’te çok başarılı bir defile gerçekleştirdi.
2017 yılında ödül kazanan Duygu Emel Semercioğlu’nun
tasarımları Milano Design Week’te
sergilendi. Ayrıca 2018 yılında ödül kazanan Ezgi
Vural’ın tasarımları da Tabu Markası’nın düzenlediği
Idesxport Yarışması’na katıldı ve bu yarışmada
birincilik kazandı. Bu başarı hikayelerini duydukça
bizler çok daha mutlu ve motive oluyoruz.”
48
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Screen printing prepress system
Vastex has introduced a prepress system for screen
printing shops comprised of performance-matched
components that significantly reduce prepress
time and increase registration accuracy. The
package includes a Washout Booth to clean, inspect
and develop screens; a Semi-Automatic Screen
Coater to precisely apply emulsion; a Drying
Cabinet to cure the emulsion; an LED exposing
unit to expose the emulsion; and a Pin Registration
System to preregister screens as well as accurately
register screens onto the press. The stainless steel
Washout Booth, model VWB-3627, comes with a
frosted acrylic back panel and backlight to aid in
visual inspection of the screen and frame during
cleaning, inspection and final development.
Foot-pedal operation of the wall-mounted C-1000
Semi-Automatic Screen Coater lowers the screen
at a constant rate, allowing application of the
emulsion with greater uniformity than possible
using manual methods. Variable heat and filtered
airflow of the Dri-Vault Model VDC-253610 Screen
Drying Cabinet cure coated screens in as little as
20 minutes. The E2-5236 LED Exposing Unit, with
0.37 kW vacuum generator, exposes one 130 x 90
cm screen or two 60 x 90 cm screens in as little as
20 seconds, and achieves tight screen-to-glass
contact in as little as 6 seconds for sharp reproduction
of fine detail. The VRS Pin Registration
System allows an operator to align film positives
on all screens in register prior to exposing them,
and to clamp each screen to the press in register
in approximately three minutes per screen, greatly
increasing press time, output and profit. Prepress
package components are also offered separately
by the company, along with other screen printing
and DTG printing equipment including Infrared
Conveyor Dryers, manual and automatic Screen
Printing Presses, Flash Cure Units and complete Screen
Printing Shop Packages geared for beginners
up to high-volume commercial printers.
50
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
that the appropriate and ideal choice a printing
customer makes depends on their business strategy
and their choice of end-use applications”.
Xeikon introduces
7 colour
label press
Xeikon has announced the addition of a high-end
label press to its Panther portfolio to meet a need
in the market and extend the company’s comprehensive
offering, broadening the application
reach. Providing high productivity levels, the Xeikon
PX30000 is equipped with 8 printing stations,
two of which are used to achieve high opaque
white layers at maximum speed. This UV inkjet
label press is driven by Xeikon’s unsurpassed X-800
digital front end with exceptional capabilities, all
geared to maximise digital print manufacturing.
The Xeikon PX30000 UV inkjet press offers a cost-effective
and fast time-to-market solution for short to
medium run flexo jobs. It provides the label printer
with maximum opportunities to produce the widest
range of digitally printed labels with a glossy tactile
look, optimum durability and high levels of resistance
against scuffing and scratching. The press is designed
to appeal in particular to label printers working
in the high-end markets of health and beauty,
chemicals and premium beers. Label printers looking
for faster turnaround times, reduced production
costs and lower complexity will be able to explore
new business possibilities offered by digital printing.
Xeikon’s PX30000 is now available for demonstration
at Xeikon’s Global Innovation Center and is commercially
available in Europe and North America.
Filip Weymans, VP Marketing at Xeikon, states, “The
addition of this high-end, digital production label
press is an important step in the Xeikon strategy.
Adding the Xeikon PX30000 to our portfolio enhances
the Xeikon offering that already was the
most comprehensive in the market. Label printing
companies can now opt for a dry toner press or
an inkjet press, for an entry-level solution or a fully
geared high-end production press, from a 5 colour
engine up to a 7 colour engine. We are convinced
Weymans continues, “We are recognised as a ‘goto’
trusted advisor and solutions provider. Throughout
the years, Xeikon has developed a suite of
the most relevant services available, supporting its
customers in developing and selling new applications,
helping them with the integration of digital
printing within their existing environments, and also
assisting them in automating their complete label
production. Apart from integration capabilities,
the X-800 workflow enables further automation for
complete label production. Making use of its intelligent
imposition algorithms to position the labels on
the web can help reduce costs by optimizing production
times. There are no challenges too great
for this powerful workflow – even the most demanding
variable data jobs or labels where the track
and trace functionality is required – Xeikon’s X-800
workflow is unsurpassed. Xeikon has the long-standing
expertise and deeper understanding to
help label printers with all aspects of running a
successful digital label print business, from choice
of equipment to workflow integration and expert
colour management services. Xeikon helps the
label printer transform to a digital manufacturer.”
The Xeikon PX30000 digital press is a highly versatile
solution offering an impressive range of capabilities
and features. Weymans adds, “The addition of the
Xeikon PX30000 high-end label press to our portfolio
immediately gives Xeikon a broader reach. We are
committed to our vision of a digital future for Labels
and Packaging. We are the only company dedicated
to a true consultative approach, offering both
dry toner and inkjet technologies and therefore the
most comprehensive choice of digital solutions.
An investment in the Xeikon PX30000 high-end label
press with high productivity and extended colour
gamut will ensure an amazing opportunity for label
printers working with high-end products to provide
brand owners with unique, creative and durable,
high-quality labels. Importantly, working with Xeikon
means ease of mind, knowing not only that they
can provide the widest range of digital equipment,
but that they will also advise on the best choice
of product for specific business needs. Weymans
concludes, “We have continued to build and structure
our comprehensive portfolio so that our customers
can find everything they need from Xeikon.
We believe it’s not just about finding the right digital
equipment, it’s about working with a trusted partner
who can offer the appropriate digital solution for
any business model. We will continue to be on hand
at all times to give confidence and continued support
to our customers on their digital journey.”
52
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Türkiye’ye
değer katan
Yünsa’ya ödül
Üretim standartlarını günden
güne geliştirerek sektörde
fark yaratan üst segment
entegre yünlü dokuma
kumaş üreticisi Yünsa,
bu çabasını bir ödülle
taçlandırdı. Yıllık 5 bin metre
kumaşta kalite kaybına
yol açan üretim hatasını
önleyen Yünsa, KALDER
tarafından Japonların
“sürekli iyileştirme”
felsefesine dayanan Kaizen
Ödülü’ne layık görüldü.
Türkiye Kalite Derneği (KALDER) tarafından düzenlenen
Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı, Yünsa’nın
büyük başarısına sahne oldu. Günden güne geliştirdiği
üretim standartları, kalitesi ve sürdürülebilirliği
destekleyen projeleriyle sektörde kuralları yeniden
yazan üst segment entegre yünlü dokuma kumaş
üreticisi Yünsa, Kaizen Ödülü’ne layık görüldü.
Adını “sürekli iyileştirme” anlamına gelen Japon
yönetim felsefesinden alan Kaizen Ödülü’nün
kazananı, pandemi nedeniyle bu yıl online
ortamda düzenlenen konferansta duyuruldu.
Yünsa ekibinin dokuma işletmesinde gerçekleştirdiği
“Ayak Kaçığı Hatasının Eliminasyonu“
projesi sektörde yarattığı farkla ödülü almaya
hak kazandı. Proje lideri Erman Öztekin ile ekip
üyeleri Hasan Yorulmaz, Bekir Muslu, Bahar Aşer,
İsa Kaya, Mesut Süder ve Ayhan Mergen tekstil
sektöründe üretim hatalarının azaltılmasını sağlayacak
projelerinin kazandığı başarının kendilerini
gururlandırdığını ifade etti. Geliştirilmesi bir
yıla yakın süren proje sayesinde, kumaşın dokunması
sırasında belli sıralarda ipliğin eksik kalarak
kumaşta kalite kaybı ve görüntü bozukluğuna
yol açan üretim hatasının önüne geçildi.
Yünsa Ailesi olarak sadece kendi üretimlerine
değil bütün sektöre faydalı olacak yenilikler
geliştirmenin kendileri için büyük önem taşıdığını
ifade eden Yünsa Genel Müdürü Mustafa
Sürmegöz, “Yıllık 5 bin metre kumaşın hatalı ürün
olarak çıkmasını engelleyen projemiz sayesinde,
hem iş gücü kaybı azaltıldı hem de doğal
kaynakların boş yere kullanımının önüne geçildi.
Bize Kaizen Ödülü’nü kazandıran bu proje
çalışma azmimizi daha da kamçılıyor. Yünsa’nın
‘sıfır kalite hatası’ hedefine ulaşmak için projelerimiz
çoğalarak devam ediyor. Çünkü biliyoruz ki
imzamızı attığımız her yenilik ve başarı, aslında
Türkiye’ye katılmış bir değerdir” dedi.
54
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Sales blast
for face covers
from Stormtech
with Polygiene
antimicrobial
technology
New Canadian partner
Stormtech, with presence
in Americas, Europe, Asia
Pacific, Russia and Middle
East, is launching face covers
with Polygiene ViralOff ® in the
form of masks, gaiters and
bandanas. The initial order is
500 000 pieces and demand for
these masks and face covers
has been high from the start.
Stormtech has created a mask collection with
the best in technical apparel paired with the best
in protective face coverings. With distribution
via outdoor retailers, major retailers and a direct-to-consumer
website, Stormtech gets a global
spread of its products.“We have spent the last few
months designing a mask that works for all-day
wear, as well as high output activities. As we were
looking for an effective solution to treat knit face
coverings to enhance antimicrobial performance,
we got in contact Polygiene via our UK customers
that recommended ViralOff. After having done a
subsequent study of the technology we decided
to treat our entire collection of textile face covers
with ViralOff”, says CEO Blake Annable from
Stormtech. “Stormtech is a great partner that has
managed to design a face cover that works in all
situations and that is ‘self-cleaning in regard to
microbes’”, notes Polygiene CEO Ulrika Björk.
“With ViralOff, over 99% of the microbes in the
textile are reduced within two hours, which means
that you can let the product rest and within two
hours it is good to go again. In addition, it also
reduces the need to wash and makes the masks
last longer”, Björk continues. “We are impressed by
their product solutions and hope that we together
can develop products that are smart, both for
the user and the environment. And finally, their 1:1
initiative where they donate outdoor apparel to
introduce youth to the outdoors, really makes a
difference”, exclaims Björk.
56
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
İhracatçıların
Fas ve Tunus’a
olan ilgisi arttı
Ares Logistics Üst Yöneticisi (CEO)
Engin Kırcı: “İhracatçı Avrupa’ya
alternatif pazar arayışlarını
hızlandırdı. Bu yılın ilk 8 ayında
Kuzey Afrika ülkelerine ihracat 5,4
Milyar dolar oldu. Aynı dönemde
Fas ve Tunus’a yapılan ihracat 1,7
Milyar dolara ulaştı”
Ares Logistics Üst Yöneticisi (CEO) Engin Kırcı, uluslararası
ticaret ve lojistikte ortaya çıkan yeni arayışlara
ilişkin bilgiler paylaşarak, özellikle pandemi süreciyle
birlikte ihracatçının Avrupa’ya alternatif pazar arayışının
hızlandığını belirtti. Türkiye’den Kuzey Afrika
ülkelerine yapılan ihracatın her geçen gün arttığını
söyleyen Kırcı, Türkiye’den Ro-Ro çıkışlarıyla teslimat
sürelerinin kısaldığını, Fas ve Tunus’un ihracatçı için
potansiyeli oldukça yüksek bir pazar olarak öne
çıktığını açıkladı. Kırcı, “TÜİK verilerine göre Kuzey
Afrika ülkelerine yapılan ihracat bu yılın ilk 8 ayında
5,4 milyar dolar oldu. Aynı dönemde Fas ve Tunus’a
yapılan ihracat da 1,7 milyar dolara ulaştı. Ares
Logistics olarak bu ülkelere yaptığımız taşıma sayıları
da her geçen dönem artış gösteriyor.” diye konuştu.
Lojistik açıdan kolay ulaşılabilen noktaların yeni ihracat
pazarı olmaya daha yakın olduğunu belirten
Kırcı, “Türkiye’nin Avrupa ülkelerine yakınlığı ihracatçılar
için önemli bir sebep oluşturuyor. Yeni lojistik
rotaları ve yatırımlarımız ile Kuzey Afrika ülkeleri de
ihracatçıya en az Avrupa kadar yakın” dedi.
KUZEY AFRİKA ÜLKELERİ İHRACATÇI
KADINLAR İÇİN DE CAZİP
DFDS ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin
(KAGİDER) birlikte başlattığı ‘Kadın İçin Taşıyoruz’
projesinin tamamlayıcı lojistik partnerleri arasında
olduklarını hatırlatan Kırcı, kadın girişimcilerin
ihraç ürünlerini Kuzey Afrika ülkelerine de bu proje
kapsamında ücretsiz taşıdıklarını belirtti. Kırcı, Fas
ve Tunus’un, ihracatçı kadınlar için de cazip bir
alternatif olarak öne çıktığını sözlerine ekledi.
58
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
New compression standard
for sports and leisure garments
In cooperation with partners, testing service provider
Hohenstein has created the new DIN SPEC 4868,
which will define the market standard and testing
protocols for compression behaviour of sportswear.
Until now, there has been no uniform standard in
the booming sports and leisure segment. Claims
of textile compression properties could not be
checked transparently and understandably. The
DIN SPEC 4868 test method combined with the
HOSYcan compression tester will enable objective
comparison of products and materials and provide
analytical performance data with regard to the
desired properties. Florian Girmond, the Hohenstein
expert in charge of developing the new standard, is
convinced of the opportunities it offers to the entire
industry: “The objective and precise data obtained
with HOSYcan will serve as the basis for innovative
product development as well as for quality assurance
and competitive comparisons.” In addition
to the test scenarios defined in DIN SPEC 4868,
HOSYcan can also be customised for special requirements
and covers the entire range of products,
from compression cuffs and socks to shapewear, for
example, shirts, underwear and trousers.
Hayallerinizi ertelemeyin!
875 22 75 444 18 27 405 10 00
/
marmaraevleri4.combizimevler.com.tr
/
/ MarmaraEvleri 4 / BizimEvler
60
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Yeni sezonun en tarz botları
Nine West’te
Dockers ® teknoloji,
sürdürülebilirlik
ve farklı stilleriyle
dikkat çekiyor
2020 Sonbahar sezonunda Dockers ® heyecan
verici bir döneme giriyor ve yeni
sezon için tam zamanında taze öneriler
sunuyor. Smart 360 Flex ve Supreme
Flex parçaları inovasyon denince
akla ilk gelen parçalar olurken, marka
Smart 360 Tech ile yükselişe geçiyor.
Dockers ® Water
61
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Brooks Brothers’dan
iddialı tasarımlar
Zamansız stili ile hazır giyim sektöründe öncü
Brooks Brothers; 2020-21 Sonbahar/Kış sezonu
için koleksiyonlarına iddialı tasarımlar kattı.
200 yılı aşkın tecrübesi ve hazır giyim sektörüne
getirdiği inovatif çözümleri ile tarihe
geçen Brooks Brothers’ ın, 2020 Sonbahar/Kış
sezonunda vitrinlerini özenle hazırladığı yeni
koleksiyonları süsleyecek. Klasik giyim denince
akla ilk gelen markalardan olan Brooks
Brothers; yeni sezonunda kadın ve erkek
giyimindeki zamansız parçalarını modern
dokunuşlarla yeniden yorumluyor. Koleksiyonuna
eklediği yeni modelleri, sezonun kırsal
ve rüstik renkleri ile harmanlayarak tasarlayan
marka, koleksiyonuyla klasik stilde kullanılacak
renk trendlerini de belirliyor. Düğmeli
yaka gömlekler, yumuşak pamuklu trikolar ve
t-shirtler yazın son günlerine dikkat çeken ve
Sonbahar için ideal sıcak renk paleti sunan
yeni ürünler ayrıca kullanılan toprak tonları,
griler, güz mevsiminin keyif veren renkleri ile
tamamlanıyor. 1818 Ayakkabı Koleksiyonu’na
eklenen minimalist ayakkabılar, tarzları ve
hafta sonu şıklığı için çok yönlü kullanımlarıyla
öne çıkıyor. Dış giyim koleksiyonunda ise
yüksek kaliteli su geçirmez naylon kullanılan
klasik parka ve sofistike trençkot ani hava
değişimlerine karşı dolapların vazgeçilmezleri
arasında yer alıyor. Aynı materyalden üretilen
yağlı pamuklu ceket, klasik cekete yumuşak
bir his eklerken, su geçirmezlik özelliğini de
koruyor. Sıcak yaz günlerinden serin Sonbahar
havalarına geçişi temsilen hazırlanan koleksiyonda
iki periyoda uygun parçalar yer alıyor.
Tarzınıza yön veren
gömlekler
Doğanın renklerinden ilham alan Cacharel,
stilinize yön veren özgün desen ve tasarımlar
sunuyor. Koleksiyonunda geniş renk yelpazesine
sahip Cacharel gömlekler, şık kombinlere usta
işi bir dokunuş sağlıyor. Soft tonlardaki desenler
yazın ruhuna uygun bir görünüm kazandırırken,
tarzınızla fark yaratma imkânı sunuyor. Düz
renk gömlek tercih edenler içinse farklı tarzları
bir arada deneyimleyeceğiniz renkli bermuda
seçeneklerini bulabilirsiniz. Cacharel, daha
klasik bir tarza sahip olanlar için ofis stiline veya
özel günlere uygun beyaz, siyah ya da mavi
tonlarda gömlek alternatifleri sunarken diğer
yandan görsel zenginliği yüksek parçalarla şehir
hayatına uygun, sofistike bir tarz oluşturmayı
vadediyor. Takım elbise kullanımında kurallara
bağlı kalmak istemeyen ve özgün bir yaklaşım
arayanlar için Cacharel, göz alıcı ürünleriyle
size özel bir deneyim fırsatı sunuyor. Cacharel
gömleklerini, özellikli ceket ve pantolonlarla
kombinlemeye imkan veren Mix&Match koleksiyonunda
yer alan parçalarla bütünleyebilir ve
daha dinamik takımlar hazırlayabilirsiniz.
Dıvarese ile yeni sezona
atılan stil sahibi adımlar
Köklü İtalyan geçmişi ve yüksek kalite anlayışı ile
Divarese, Sonbahar/Kış 2020-21 koleksiyonunda
ayakkabı, çanta ve aksesuar tutkunlarına sezon
trendlerini yansıtan modern tasarımlar sunuyor.
Geçtiğimiz sezona hakimiyet kuran beyaz;
Sonbahar/Kış 2020-21 sezonunda sivri burunlu
çizmelere ve farklı formlu botlara hayat vererek,
aydınlık kış silüetlerini vurgulamaya devam ediyor.
Siyah, beyaz ve bordo seçenekleriyle bağcık
detaylı postallar ve rugan botlar; stil dozu yüksek
dinamik kış görünümlerinin ideal tamamlayıcısı
olarak öne çıkıyor. Sonbahar/Kış koleksiyonlarının
vazgeçilmezi kovboy botları, şehre western
esintisi getirmeye hazırlanıyor. Sezonun en çok
tercih edilenlerinden chelsea botlar ise deri ve
süet deri seçenekleri ile her stile uyum sağlamaya
devam ediyor. Stilinde zamansızlığa oynayan
kadınlar, güncellenen tasarımları ile öne çıkan
oxford, loafer ve makosen ayakkabıları tercih
ediyor. Geometrik formlarıyla trend alarmı veren
çantalar; altın renkli sapları ve zincir detayları ile
dikkat çeken çarpıcı modelleri ile sezona hakimiyet
kurmaya hazırlanıyor. Süet hobo çantalar,
konforu öne çıkaran Divarese kadınına fonksiyonel
ve stil sahibi bir alternatif oluyor. Şehre dönüş
stilinde öne çıkan oxford, brogue ve monk ayakkabılar,
güncellenen tasarımları ile centilmenlerin
stil imzası olmaya devam ediyor.
62
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Yeni yıl hediyeleri
Özdilek’te
Özdilek, hem kullanışlı hem de konforuyla tam bir
uyum sergileyen Özdilek Trendy Şal Yaka Bornoz
ile Özdilek Cindy Yılbaşı Kutulu Havlu koleksiyonunu
keyifli bir hediye seçeneği olarak kullanıcılarıyla
buluşturuyor. Kırmızı rengin tam hakimiyetini
gösterdiği Özdilek Trendy Şal Yaka Bornoz ile
kırmızı havlu üzerine yeni yıl ağacı, yeni yıl süsü ve
kar taneli desenleri ile ışıl ışıl havlu alternatiflerinden
oluşan Özdilek Cindy havlu koleksiyonunu şık
ambalajı ile sunuyor. Tüm yıl boyunca kullanabileceğiniz,
banyolarınıza şıklık katacak, yumuşacık
ve dayanıklı, suyu hızla emen Özdilek bornozlar,
Özdilek kalite ve güvencesi ile vitrinlerdeki yerini
alıyor. Sıcacık ve yumuşacık kullanımıyla birlikte
Özdilek’in özel koleksiyonları arasında yer alan
Özdilek Trendy Şal Yaka Bornoz, kırmızı renk alternatifi
dışında 13 farklı rengin sunulduğu geniş bir
yelpazeyle kullanıcılarını bekliyor.
Sonbahar/Kış 2020
Sezonunda XX Cargo
ile tanışın
Kaliteli bir jean herkes için vazgeçilmez olsa
da chino pantolonlar da bir o kadar önemli!
Geçtiğimiz sezon tüketicilerle buluşturduğu XX
Chino koleksiyonu sayesinde Levi’s ® , mevcut
jean’lerinin yanına mükemmel chino pantolonları
da ekledi. Levi’s ® XX Chino, Sonbahar/
Kış 2020 sezonu boyunca mükemmel kesimlere
sahip Standart Taper ve Slim Taper modelleriyle
varlığını sürdürüyor. Popüler Levi’s ® XX Chino
serisinin bir uzantısı niteliği taşıyan Levi’s ® XX
Cargo, doğal ve giyilmiş görünümünü veren
aynı boyama tekniğiyle üretiliyor. Paçalarına
doğru daralan bu model, iç kısmında gizli bir
fermuarı barındıran ve daha fazla fonksiyon
sağlayan ergonomik kargo cepleriyle rahatlık
ve işlevsellik vadediyor. Levi’s ® XX Chino ve
Levi’s ® XX Cargo stilleri, Levi’s ® ’ın kurucu üyesi
olduğu The Better Cotton Initiative’in (Daha İyi
Pamuk Girişimi) çalışmaları vasıtasıyla üretildi.
Hem çevre hem de tedarik zincirinin tüm çalışanları
yararına daha sürdürülebilir bir ürün
haline getirilmesi için pamuğun yetiştirilme ve
hasat aşamalarına yönelik devrim yaratacak
yöntemler arayan BCI, pamuk yetiştirirken
suyu daha verimli kullanmaları ve zararlı kimyasalların
kullanımını azaltmaları için çiftçilere
eğitimler veriyor. Bu uygulamalar sayesinde
çiftçiler, çevresel kaynaklardan tasarruf
ederek daha yüksek verimle üretim yapıyor ve
daha iyi kazançlar sağlıyorlar.
Tie-dye modası Six Times
Five ile ayağınıza geliyor
Nostaljik bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
60’lı ve 70’li yıllardan günümüze hızlı bir
dönüş yapan ve yılın en büyük moda trendi
haline gelen batik desenler, Six Times Five’ın
yeni koleksiyonu ile sonbaharda da stilinizi ele
geçirmeye hazırlanıyor. 60’lı ve 70’li yıllarda bireyselliğin
ve yaratıcı ifadenin sembolü haline
gelen tie-dye modası, son zamanların en çok
konuşulan trendi haline geldi. Dünyada olup
biten her şeyden ilham alan Six Times Five’ın
yeni koleksiyonu ile batik desenli çoraplar
sonbaharda da stilinizi ele geçirmeye hazırlanıyor.
Tarzına önem verenler için tamamlayıcı bir
parça olan çoraplar, Six Times Five’ın eğlenceli,
cesur ve rahat yeni batik koleksiyonu ile hippi
ruhunuzu ortaya çıkartacak!
64
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Machka ile romantik bir
mevsime yolculuk
Ipekyol Sonbahar-Kış
2020-2021 Koleksiyonu
Feminen tasarımları kusursuz detaylarıyla
harmanlayan Ipekyol Sonbahar-Kış 2020-2021
Koleksiyonu, yeni mevsime eşlik eden silüetleri,
naturel dozu yüksek bir koleksiyon seçkisiyle
buluşturuyor. Modern dünyaya adapte olan
güçlü tasarımlar, Ipekyol Sonbahar-Kış 2020-
2021 Koleksiyonu’nda bir araya gelerek yalın bir
etki bırakıyor. Farklı kalıplarıyla standart formlardan
çıkan ve geometrik detaylarıyla gündeme
gelen parçalar, yeni sezonda ilham veren bir
şıklık sunuyor. Stil hikayenize eşlik eden total
görünümler, şehir hayatına kolaylıkla adapte
olurken, ekoseli ceket veya farklı desen oyunlarıyla
öne çıkan bluzlar, smart casual bir görünümün
öncüsü oluyor. Minimal parçalarla çarpıcı
kombinlere imza atan yüksek modanın yeni
gözdesi yelekler ise bu sezon, takım oyunlarının
en etkili oyuncusu. Sade bir görünümü hareketlendirecek
volümlü kol detayları, maksi ve mini
elbiselerle romantik bir stil anlayışı sergiliyor. Ceket
ve hırkalar birbirinden farklı düğme detaylarıyla
öne çıkarken, denim ile samimi bir uyum
yakalayan oversize gömlekler, gündüzden geceye
kolaylıkla adapte edilebilen kilit parçalar
olarak dikkat çekiyor. Geometrik desenli astar
detaylarıyla soğuyan havalara eşlik eden ceket
ve yün paltolar ekose, kaz ayağı desenleriyle
gardıroplarda yerini almaya hazırlanıyor.
Machka Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu,
kusursuz tasarım anlayışını eşsiz detaylarıyla
harmanlayarak romantik bir mevsimin kapılarını
aralıyor. Bu buluşmaya eşlik eden Marka Yüzü
Arzum Onan ise, yeni sezonun sofistike silüetleriyle
karşınıza çıkıyor. Sezonun naif ruhuyla
uyum yakalayan; gösterişli detaylara sahip yalın
tasarım anlayışıyla Machka Sonbahar-Kış 2020-
2021 Koleksiyonu, gündüzden geceye Machka
kadınının tüm zarafetine eşlik edecek bir seçki
sunuyor. Puantiye ve geometrik desenlerin bir
arada kullanıldığı koleksiyonda öne çıkan bluz
ve etekler Machka’nın bir klasik haline gelen
eşsiz kalıplarında yeniden yorumlanıyor. Akıcı
bir silüet yaratan tulumlar ise şifon kumaşlar ile
sofistike bir görünüm kazanıyor. Saten ve denim
ile bir araya gelen düğme detaylı elbise romantik
stili taçlandırırken, bu kusursuz parçaya eşlik
eden swarovski taşlı kalp formlu patch detayıyla
denim ceket, Machka kadınının ışığını yansıtıyor.
Viktoryen esintili balon kollar, midi boy elbiseler
ile yeni bir form yaratırken; kalp desenli ipek
elbise ve bluzlar şık duruşuyla ön plana çıkıyor.
Doğadan gelen ilhamla yılan desenleri bu
kez deniz yeşili ile buluşarak lüks bir görünüm
yaratırken; geçmişe nostaljik bir atıfta bulunan
ekose desenlerin, palto, yelek ve ceketlerdeki
karakteristik kullanımı ön plana çıkıyor. Saten ve
jersey kumaşlardan oluşan ekru sweatshirt’ler,
ton sür ton pantolonlar ile spor-şık kavramına
modern bir dokunuş katıyor. Zamanda bir stil yolculuğuna
çıkan kadife ceket ve etek takım ise,
iç astarındaki desen detaylarıyla kış mevsimini
renklendiriyor. Machka Sonbahar-Kış 2020-2021
sezon koleksiyonunun renk paletinde yeni mevsimin
atmosferini yansıtan kahverengiler, tarçınlar,
yanık turuncular, bakırlar, mürdümler, gül kuruları
ve son olarak deniz yeşilleri ön plana çıkarken,
zamansız siyahlar, naif beyazlar, bejler ve ekrular
minimal ve monokrom stil arayışındaki Machka
kadınlarına hitap ediyor. Markanın ruhunu yansıtan
desen ve dokuları bir araya getiren Machka
Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu, şehrin
sokaklarına düşen sonbahar yağmurlarına eşlik
edecek romantik bir seçki ile karşınıza çıkıyor.
22-26 JUNE / HAZİRAN
TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER
BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL
Jeo Tekstiller
www.hightex2021.com
Official Airline / Resmi Havayolu
66
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
“Modern hayatın mimarı”
LC Waikiki’den
kamp tutkunlarına
özel koleksiyon
Türkiye’nin lider moda perakende markası LC
Waikiki, kamp hayatını sevenler için özel bir
koleksiyon hazırladı. En rahat ve kullanışlı ürünleri
tüm aile fertleri için aynı koleksiyonda buluşturan
LC Waikiki, müşterilerine dış giyimden pijamaya,
ayakkabıdan aksesuara kadar uzanan geniş bir
koleksiyon sunuyor. LC Waikiki, satışa sunduğu
yeni koleksiyonuyla doğa severleri kamp ateşi
etrafında toplanmaya davet ediyor. Sonbaharı
yavaş yavaş uğurlarken sıcacık bir kamp keyfi
vadeden montlar, sweatshirtler ve eşofman takımları
konfor ve kaliteyi bir arada sunuyor. Termal
polar pijamalar rahat bir uykuya eşlik ederken
doğanın keyfini her adımda doyasıya yaşamak
isteyenler için en rahat trekking ayakkabıları da
koleksiyonun öne çıkanları arasında… Doğanın
huzur veren atmosferine uyum sağlayan natürel
tonlar, erkek, kadın ve çocuk tüm tasarımlarda
dikkat çekiyor. Doğal yaşamdan ilham alan
renklerin yanı sıra tarzını yansıtmak isteyenler
için de geniş renk seçenekleri sunan koleksiyon,
kamp tutkusundan vazgeçmeyenler için doğada
olmanın keyfini çıkaracakları modern ve
uygun fiyatlı alternatifler sunuyor.
Cacharel Sonbahar/Kış 2020-21 koleksiyonu,
modern hayatın dinamizminden ilham alan
modern dokunuşlarıyla kalıplaşmış algıları ortadan
kaldırıyor. Yeni koleksiyonun inovatif yaklaşımı
ile özgür ve cesur olmanın her koşulda
mümkün olduğunu vurgulayan Cacharel, erkek
modasını bir sanat gibi yorumluyor. Marka zengin
koleksiyonunda, hayata duyduğu tutkuyla
her ana ve mekâna değer katan centilmenler
için yenilikçi ve rafine bir bakış açısı sunuyor.
Özgüveni ve beğenileri yüksek moda severlere,
farklı model ve renklerde ceket ve pantolonlarla
kendi kombinlerini oluşturmaları için cesaretiyle
ilham oluyor. Cacharel, geçmişin kaybolmayan
izlerinden yola çıkarak modernizme
dair bilinenleri değiştirmeyi hedefliyor. Hayatı
kendi kurallarından taviz vermeden yaşayan,
yaratıcı çözümlerle yenilikçi yolları denemekten
çekinmeyen erkekler için yeni sezonda birçok
alternatif sunuyor. Kuralları zorlayanlar için
koleksiyonun teknolojik ürünleri arasında leke
tutmayan beyaz denimle Cacharel, yenilikçi
tasarım felsefesini ortaya koyuyor. Yeni koleksiyonunda
modern yaşamın hızını yakalamanın
ötesine geçerek moderniteyi kendine özgü
tarzıyla anlamlandıran, her anı ve her mekâna
değer veren bir yaşam şeklinden yola çıkıyor.
“New smart casual” kavramıyla sosyal ortamlarla
resmi beklentilerin gerektirdikleri arasındaki
ayrımı yumuşatıyor. Cacharel’in sunduğu inovatif
çözümler ve teknolojik kumaşlar, modern Cacharel
erkeğinin kendisine etkileyici bir yaşam
seyri çizmesine imkân sağlıyor. Doğal elastik ve
yün ipliklerle harmanlanan pantolonlar, kırışma
önleme ve esneme özellikleriyle fonksiyonellik
ve zamandan kazanç sağlıyor.
68
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Loie tasarımlarıyla
iddialı adımlar
Şehir yaşamından ve pop-kültürden ilham alan
Loie İstanbul, yeni sezonda yepyeni ayakkabı ve
çizme modelleriyle stil ve şıklığı bir arada sunuyor.
Casual tarzıyla her sezon trendlere uyum sağlayan
Loie, yenilikçi ve farklı kombinler oluşturmaktan
çekinmeyen kadınlara birbirinden şık ve
zamansız modelleriyle eşlik ediyor. Hikayesi olan,
dinamik ve modern çizgisiyle ön plana çıkan Loie,
farklı stilleri bir araya getirerek oluşturduğu yeni
koleksiyonuyla sezona iddialı bir giriş yapıyor. Nakış
detaylarıyla dikkat çeken kovboy botlara, sivri
burun çizmeler eşlik ederken, sneaker modelleri
farklı form ve renklerde moda tutkunlarını bekliyor.
Yeni sezona KİP ile
adapte ol
Erkek moda markası KİP’in “Adaptability” temalı
2020-21 Sonbahar/Kış Koleksiyonu mağazalarda
ve www.kip.com.tr’de satışa sunuldu. Yeni
koleksiyonda örme ceketler, jogger pantolonlar,
rengarenk sweatshirtler, trikolar, ceket görünümlü
hırkalar gibi erkeklerin şık ve rahat görünüm
beklentilerini karşılayacak tasarımlar hakim.
KİP, ilhamını modanın doğayla uyumundan
alan “Adaptibility” temalı 2020-21 Sonbahar/Kış
koleksiyonu ile sezona iddialı bir giriş yapıyor. Erkeklerin
sosyal ve çevresel etkilerle güncellenen
günlük yaşamlarında stillerine de yeni bir yorum
getiren koleksiyonda; casual görünümü destekleyen
şık ve rahat modeller, renkli, fonksiyonel ve
doğayla uyumlu tasarımlar hakim. Koleksiyonda
siyah, lacivert ve vizon gibi ana renklerin yanı
sıra safran, haki, yağ yeşili, mint, kiremit, petrol
mavisi gibi canlı renkler de ön planda. Erkeklerin
hafta içinden hafta sonuna her stiline dahil
olabilen KİP 2020-21 Sonbahar/Kış koleksiyonunda;
mükemmel konfor ve şık görünüm sağlayan
fit kesim örme ceketler, jogger pantolonlar,
renkli non-denim pantolonlar, koton ve oversize
kadife gömlekler, rengarenk sweatshirtler ve
trikolar, hırkalar dikkat çekiyor. Formal görünümün
vazgeçilmezi takım elbiselere yeni bir
yorum getiren ve erkeklerin günlük yaşamına
adapte eden KİP, sonbahar/kış koleksiyonunda
da örme takımlar ve kırışmayan Traveller takım
elbiselerle hayatı kolaylaştırıyor. KİP takım elbiseler
casual gömlekler, t-shirt ya da trikolar ve
sneaker ayakkabılarla kombinlenerek erkeklere
mükemmel bir görünüm sağlıyor.
Yeni sezona atılan
stil sahibi adımlar
Köklü İtalyan geçmişi ve yüksek kalite anlayışı
ile Divarese, Sonbahar/Kış 2020-21 koleksiyonunda
ayakkabı, çanta ve aksesuar tutkunlarına
sezon trendlerini yansıtan modern tasarımlar
sunuyor. Geçtiğimiz sezona hakimiyet kuran
beyaz; Sonbahar/Kış 2020-21 sezonunda sivri
burunlu çizmelere ve farklı formlu botlara hayat
vererek, aydınlık kış silüetlerini vurgulamaya
devam ediyor. Siyah, beyaz ve bordo seçenekleriyle
bağcık detaylı postallar ve rugan botlar;
stil dozu yüksek dinamik kış görünümlerinin
ideal tamamlayıcısı olarak öne çıkıyor. Sonbahar/Kış
koleksiyonlarının vazgeçilmezi kovboy
botları, şehre western esintisi getirmeye hazırlanıyor.
Sezonun en çok tercih edilenlerinden
chelsea botlar ise deri ve süet deri seçenekleri
ile her stile uyum sağlamaya devam ediyor.
Stilinde zamansızlığa oynayan kadınlar, güncellenen
tasarımları ile öne çıkan oxford, loafer ve
makosen ayakkabıları tercih ediyor. İkonik ve
Zamansız: George Hogg: El işçiliği, vizyoner bakış
açısı, zamansız tasarım ve kalite anlayışı ile
ikonik İngiliz şıklığı... Tüm bu nitelikleri bir araya
getiren ve klasik ayakkabı tasarımlarını Sonbahar/Kış
2020-21 sezonunun trendleri ile güncelleyen
George Hogg; Divarese çatısı altında sezon
gardıroplarında öne çıkmaya devam ediyor.
“İşi profesyonellerine bırakın”
WEB OFSET DÜZ OFSET CİLT AMBALAJ
‘nin matbaası
“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”
Termal Kalıp
Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş
gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli
baskı sağlayan özel bir kalıptır.
Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)
80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Detaylar İçin:
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE
Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com
Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)
UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler
için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip,
yüksek tirajlı baskılara uygun,
Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)
50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE
Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com
Detaylar İçin:
70
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
“Bad Bear” seni çağırıyor
Gizia Gate
tasarımcılarından
kış yorumlamaları
İlham, fikir ve tasarımlarıyla doğanın gücü, rengi
ve güzelliğini ürünlerine yansıtan giyim markası
“Bad Bear”, sokak giyiminde alternatif yerine
vazgeçilmez olmaya devam ediyor. Kurulduğu
2012 yılından bu yana yenilikçi vizyonu ve
alışılmışın dışında koleksiyonları ile kısa sürede
sokak giyiminin vazgeçilmezi markası olan “Bad
Bear”, sıradanlıktan uzak durmayı benimseyen
anlayışıyla tarzına önem verenleri buluşturuyor.
Giyimi hayatının önemli bir noktasına yerleştirerek
yeni trendleri deneyimleriyle ve fikirleriyle
yorumlamayı sevenlerin ilk tercihi olan “Bad
Bear”, yaşanılan şehrin sokaklarını yansıtmayı
başarıyor. Bad Bear ile ruhundan dışarı çıkmak
için can atan, kötü ve asi yanlarını giydiği
ürünlerle yansıtanlar, sokak giyimiyle sıradanlığın
sınırlarından kaçış fırsatı buluyor. Herkesin
ruhunu özgürleştirmeye davet ederek “Meydan
okumaya giydiğin şeyle başla!” diyen Bad Bear,
aynı çatı altında toplanmaya çağırıyor.
Türkiye’nin en çok takip edilen tasarımcılarının
koleksiyonlarını aynı çatı altında buluşturan
Gizia Gate, bu sonbahar kış sezonunda da en
gözde parçaları moda severlerin beğenisine
sunuyor. Mevsim tonlarını, kışa özel kumaş ve
dokularla yansıtan Gizia Gate koleksiyonları,
siyah ve beyazın zarafetini, kış trendleriyle yansıtıyor.
Dice Kayek, yeni sezonda, klasik gömleklere
meydan okuyan iddialı kesim ve desenleriyle
güçlü bir duruş sergileyerek, alışılagelmiş moda
anlayışını geride bırakıyor. Sadeliğin ve şıklığın
uyumunu zamansız parçalarda buluşturan
Dice Kayek, tasarımlarında nostaljik bir tavırla,
feminizmin ön plana çıktığı sade olduğu kadar
göz alıcı parçalara imza atıyor. Mehtap Elaidi,
beyaz gömleği günün her anı için yorumlayan
Elaidi, bu sezon da farklı siluetler ile karşımıza
çıkıyor. Yenilikçi kesimler gördüğümüz bu koleksiyonda
tasarımcı, pamuk ve pamuk karışımı
doğal kumaşları kullanarak modada sürdürülebilirliği
destekliyor. Raisa Vanessa, güçlü kadın
siluetlerini gösterişli omuz detayları ve trikonun
özgün dokusuyla yorumluyor. Koleksiyonda
Raisa Vanessa için klasikleşmiş işlemeli modern
couture tasarımları sanatsal bir el işçiliğiyle buluşuyor.
New York Moda Haftası’nda sergilenen
bu koleksiyondan, Gizia Gate’e özel hazırlanan
parçalar moda tutkunlarını Gizia Gate mağazalarında
bekliyor. Murat Aytulum, yeni sezonda
deri ile poplini birleştirerek özgür formlar ve
desenlere yer verdiği gömlekleri ile gücü temsil
ediyor. Koleksiyonda ayrıca maskülen blazer
ceketler deri pantolonlarla kombinleniyor.
72
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Brooks Brothers şıklığı ile
şehre dönüş başlıyor
Tommy Hıifiger
sürdürülebilirlik
misyonunu
devam ettiriyor
Tommy Hilfiger, markanın ‘hiçbir şeyi boşa
harcamayan ve herkesi kucaklayan’ moda yaratma
misyonunu ileriye taşıyan Sonbahar 2020
TOMMY JEANS koleksiyonunu tanıttı. TOMMY
JEANS koleksiyonları sürdürülebilirlik yönünde
atılan adımlarla genişlerken bu sezon tasarım
ve üretim sürecinin her aşamasına yenilikçi
malzeme ve üretim yöntemleri entegre ediliyor.
Çevresel etkisinin bilincindeki koleksiyon, Eylül
ayından itibaren dünya çapındaki Tommy
Hilfiger ve Tommy Jeans mağazaları ile seçili
toptan satış ortakları aracılığıyla tüketiciyle buluşacak.
TOMMY JEANS koleksiyonunun büyük
kısmı, tekstildeki atıkla mücadele amacıyla
geri dönüşümlü malzemenin kullanılabileceği
şekilde tasarlandı. Örneğin, %100 geri dönüştürülmüş
denim stillerinde hazır giyim sektöründen
toplanan koton parçalarının ve otelcilik sektöründen
yatak çarşaflarının yenilikçi bir yöntemle
harmanlanmasıyla üretilen kumaşlar ve geri
dönüştürülmüş pet şişelerden elde edilen iplikler
kullanılıyor. Sezonun yeni lanse edilen minik çizgi
film karakteri işlemeli ikon stilleri de %100 geri
dönüştürülmüş denimden üretiliyor ve tek başına
giyilebildikleri gibi cesur kombinasyonlarda da
kullanılabiliyor. Koleksiyonda ayrıca eşofman
altlarında kullanılan organik koton ve %100 geri
dönüştürülmüş koton “mom” jean gibi başka sürdürülebilir
malzemeler de yer alıyor. Koleksiyon,
TOMMY JEANS’in kural tanımaz ruhunu taşırken
markanın kaliteden ödün vermeden çevresel
etkiyi azaltma misyonunu da sürdürüyor. İlkbahar
2020 sezonunda lanse edilen ‘Tune Into’ serisini
ileriye taşıyan Sonbahar 2020 TOMMY JEANS
kampanyasında Sheani Gist, Havana Liu, Lucia
Luciano, Wooseok Lee, Ohkemo, Salem Mitchell,
G Meyer ve Carlie Hanson gibi müzisyenler, modeller,
DJ’ler ve dansçılardan oluşan eklektik ve
yaratıcı bir kadro rol alıyor. Eşsiz bir çeşitliliği yansıtan
bu yetenekler grubu, kampanyanın duygu
boyutunu kendi cep telefonlarıyla yakalayarak
kişisel bakış açılarını da katıyor.
Sonbaharın gelmesiyle yazlık yerlerden şehre
dönüş başlarken kıyafetler de yazın rahatlığından
çıkarak kış şıklığına uygun olarak güncelleniyor.
İnce kumaşlı kıyafetlerin yerini her sezon
kullanıma uygun uzun kollu gömlekler, ceketler,
şık takımlar ve trençkotlar alırken; klasik stil
denince akla ilk gelen markalardan olan Brooks
Brothers’ ın Sonbahar koleksiyonu da şıklığı ile
öne çıkıyor. Tasarım detaylarındaki şıklık ve kalitesi
ile hazır giyim tarihinde iz bırakan Brooks Brothers;
2020 Sonbahar Koleksiyonu’nda yer alan
parçaları bu sezonun modasına uygun ürünleri
ile dolaplarda yerlerini almaya hazır. Ofis stilinin
önemli parçalarından gömlekleriyle hazır giyim
sektörüne öncü olan marka; tüm koleksiyonlarında
yer verdiği gömleklerini, her sezon yeni
teknolojilerle bir üst seviyeye taşıyor. Gömleklerini
Non-iron teknoloji ile üreten Brooks Brothers;
bu sezon gömleklerine yeni inovasyonlar
ekleyerek ürünlerinin kullanım ömrünü uzattı ve
ürün özelliklerini çoğalttı. Non-iron teknoloji ile
tasarlanan ürünler kumaş yapısı nedeniyle ütü
gerektirmiyor, günün uzun saatleri kırışıklıklara
direnç gösteriyor ve yeni eklenen ekstra esnek
streç özelliği ile kullanıcılarına maksimum rahat
kullanım sağlayarak hareket alanını genişletiyor.
Kullanılan kumaş, dikiş teknikleri, tercih edilen
renk, desen ve modeller sayesinde konfor ve
şıklığı buluşturan gömlekler; her bedene uygun
kalıpları, farklı yaka ve manşet alternatifleriyle
çeşitlik sunuyor. Yenilenen kalıpları ile daha fit
görünmek isteyenler için “Soho’’ kalıbı gömlek
seçkisi içindeki yerini alırken; vücuda tam oturan
yapısıyla kusursuz bir görünüm isteyen erkeklerin
ilk tercihi olarak öne çıkıyor. Sonbahar için
vitrinlerini iddialı tasarımlar ile süsleyen Brooks
Brothers, yeni koleksiyonunda klasik parçaları
modern dokunuşlarla yorumluyor. Kırsal ve rüstik
renklerin harmanlanması ile yeni tasarımlarını
şekillendiren marka, ayrıca yeni koleksiyonu ile
klasik stilin renk trendlerini de belirliyor.
74
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Konfeksiyon
işletmesi dikim
bölümünde
zaman etüdü
tekniği
kullanılarak
verimlilik analizi
çalışması
1. BÖLÜM
Tercan Kemal Beyaz
Akar Tekstil, Ar-Ge Merkezi
Yağmur Uğurlu
Akar Tekstil, Ar-Ge Merkezi
ÖZET
Tekstil ve konfeksiyon işletmeleri verimlilik düzeylerini
tespit edebilmek, verimlilik oranlarını artırmak
ve gerekli önlemleri alabilmek amacıyla verimlilik
ölçümleri yapmaktadır. Kaynakları iyi kullanabilmek
ve verimliliği artırmak için kullanılabilecek en etkili
araçlardan birisi İş Etüdü Metodudur. İş Etüdü Metodu
sadece verimliliği artırmak için değil, üretim planlanması
ve hat dengeleme problemleri alanlarında
da kullanılmıştır. Gün geçtikçe zorlaşan rekabet
koşulları, işletmeleri istenen kalitedeki ürünü daha
kısa zamanda ve daha düşük maliyetle üretmeye
zorlamaktadır. İş ve zaman analizi, üretim hattının en
ayrıntılı şekilde incelenerek değerlendirme yapılmasını
sağlamaktadır. Böylece hat dengelemesi,
yerleşim düzeni ve kritik noktaların tespiti yapılarak
sorunların nasıl çözüleceğine yönelik araştırmalar yapılmaktadır.
Bu çalışmada, dikimhane bölümünde
üretim mühendisleri tarafından zaman etüdü çalışması
yapılarak her operasyonun standart zamanları
oluşturulmuştur. Bununla birlikte bantta dikilen her
model için hat dengeleme çalışması yapılmıştır. Model
süreleri oluşturulmuştur. Günlük üretim hedefleri
verilmiştir. Hat dengeleme çalışmalarının yanında
makina yerleşim planları oluşturulmuş iş akış şemaları
çizilmiştir. Yapılan çalışmanın doğruluğunu teyit
etmek için üretim sahasında bulunan dikim bandı 4
ay boyunca takip altına alınmıştır. Alınan sonuçların
sonunda performans ölçümü yapılıp yetkinlik planları
oluşturulmuştur. Elde ettiğimiz veriler ile verimlilik
ölçümü ve analizleri gerçekleştirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: zaman etüdü, verimlilik,
performans, standart zaman, hat dengeleme,
dikim, konfeksiyon sektörü.
GİRİŞ
Günümüzde küreselleşen dünya ve teknolojide
yaşanan gelişmeler işletmeleri değişime mecbur
kılmaktadır. Bu durum rekabeti artırmış ve işletmeler
her konuda kendini yenileme yoluna gitmektedir.
Tüm sektörlerde olduğu gibi bütün bu gelişmeler
tekstil ve yan sektörlerini de etkilemektedir. Tekstilin
bir diğer sektörü olan hazır giyim sektörü ise üretim
adedini esas alarak faaliyet gösteren, emek yoğun
bir sektördür ve en yüksek verimliliği hedefleyerek
maliyetleri düşürmeye çalışmaktadır. En yüksek
verimliliğe ulaşılmaya çalışılan bu sektörde; tüm
işlerde iş akış planlarının hazırlanması ve bu işlerin
ne kadar sürede yapılması gerektiği oldukça
önemli hâle gelmektedir [1]. Konfeksiyon sektörü
sürekli değişebilen yapısıyla dinamik bir sektördür.
Hammadde, yardımcı madde ve model yapısının
kısa sürede değişimi ile üretimin devamlılığı kolaylıkla
sağlanabilmektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi
tarafından açıklanan verilere göre, 2014 yılında Türkiye’den
18,7 milyar dolar değerinde hazır giyim ve
konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. Ocak-Haziran 2018
döneminde Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon
ihracatı 2017 yılının aynı dönemine göre %7,7 artış ile
75
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
8,8 milyar dolar olmuştur. Zaman faktörünün küresel
pazarlarda bir rekabet unsuru olarak değerlendirilmesi,
işletmelerin üretim planlama ve yönetim faaliyetlerine
zaman esaslı bir temel kazandırmaktadır.
Değişen ve gelişen müşteri istek ve beklentilerinin
odağında çok çeşitli modellerdeki siparişler, hızlı bir
sevkiyat, yüksek kalite ve düşük maliyet gibi değişik
faktörler yer almaktadır. Bu faktörlerin etkin yönetimi
tüm üretim kaynaklarının ve zamanın en üst
düzeyde verimliliği ile mümkündür. Bu bağlamda
konfeksiyon üretiminde zaman verimliliğini artıracak
çeşitli çalışmaların gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesi
bir zorunluluk olarak değerlendirilmektedir [4].
Verimlilik, girdi ile çıktının oranı olarak tanımlanmaktadır.
Bir kurumun verimliliğini etkileyen etmenler
oldukça fazladır ve hiçbir etmen diğerlerinden
bağımsız değildir. İşletmelerde verimliliği artırma sorunu
eldeki kaynakların en iyi şekilde kullanılması ile
çıktıyı artırma şeklinde değerlendirilmektedir. Eldeki
kaynaklar ; en basit tanımla, malzeme (hammadde
ve sarf malzemeler) , personel (emek), donanım
(makineler vb. gibi) ve metot (üretim şekli, servis vb.
gibi) şeklindedir. Yüksek verimlilik, aynı miktarda
kaynaklarla daha çok üretmek ya da aynı girdiyle
daha çok çıktı üretmektir [5]. Verimlilik genel olarak
üretim süreci sonunda elde edilenlere bu sonucu
elde etmek için üretim sürecine alınanlar, bir başka
deyişle çıktılarla girdiler arasındaki bir katsayı, bir
orandır. Çıktılarla girdiler arasındaki oranın fiziksel
ya da parasal ifade edilişidir. Montaj hatları, üretimi
yapılan iş parçalarının bir istasyondan diğerine
hareket etmesiyle meydana gelen sistemlerdir. İş
parçası üzerinde yapılması gereken görevlerin istasyonlara
ataması yapılarak, istasyonlardaki her bir işçinin
iş parçaları üzerinde daima aynı işlemleri yapması
sağlamaktadır. Böylece üretim ortamındaki
zaman ve iş gücü kaybı ortadan kaldırılmış veya en
aza indirilmiş olmaktadır. Görevler arasındaki öncelik
ilişkileri dikkate alınarak istenen bir performans
ölçütünü en iyi şekilde görevlerin istasyonlara atanmasına
montaj hattı dengeleme adı verilmektedir.
Bu performans ölçütleri genellikle istasyon sayısının
veya çevrim süresinin en küçüklenmesidir. Montaj
hattı dengeleme çalışmaları model sayısı yönünden
tek modelli, çok modelli ve karışık modelli;
yerleşim düzeni yönünden düz hatlar, U-tipi yerleşim
ve paralel hatlar şeklinde sınıflandırılmaktadır. İşin
yapısına göre ise manuel ya da otomatik olarak ikiye
ayrılmaktadır. Manuel hatlarda ürün son istasyona
ulaşana kadar ve bir ürün olarak çıkana kadar
çoklu istasyonlar vardır. Her istasyonda toplam iş yükünün
bir bölümü, bir veya daha çok işçi tarafından
yapılmaktadır. İnsan unsurunun ön planda olduğu
bu çeşit montaj hatlarında dengeleme yaparken,
otomatik hatlara göre daha çeşitli kriterleri dikkate
almak gerekmektedir [7]. Bu çalışmada Akar
Tekstil Firmasında iş etüdü çalışması yapılmıştır. Bu
kapsamda standart zamanlar, yetkinlik planları, hat
dengeleme çalışmaları gerçekleşmiştir. Çalışmada
amaç, konfeksiyon işletmelerinde seçilmiş bir ürün
üretimdeki tüm işlerin dizgisel olarak kaydedilmesi
ve verimsiz sürelerin ortadan kaldırılması araştırmasıdır.
Aynı zamanda firma bünyesinde bulunmayan
yetkinlik planları oluşturulup üretimin daha planlı
ilerlemesi sağlanacaktır. Firmanın iç üretiminde
standart zamanlar dosyası oluşturularak bantlara
verilen modeller için referans oluşturulacaktır.
MATERYAL METOD
1.1. Materyal
Bu çalışmada etüt edilen iş 800 üzerinde makine
operatörü bulunan konfeksiyon işletmesinde
gerçekleştirilmiştir. İşletmede günlük çalışma süresi
8 saat ve haftada 1 gün tatil yapılmaktadır. Bu
işletmede planlama birimi, müşteri temsilcisi birimi,
modelhane birimi, aksesuar satın alma birimi,
kumaş satın alma birimi, kesimhane birimi, dikimhane
birimi, paketleme birimleri bulunmaktadır. Bu
çalışma dikimhane bölümünde gerçekleştirilmiştir.
İşletme de mevcutta 17 adet bant olup bantlarda
ortalama 35 makine operatörü ve 3 ayakçı bulunmaktadır.
Her bantta 1 usta ve usta yardımcısı da
mevcuttur. Pilot bant seçilip 4 ay boyunca bandın
diktiği modeller ve verimliliği takibe alınmıştır.
Aşağıdaki tablo 7 de dikimhane bölümünde kullanılan
makine çeşitleri gösterilmektedir. (Tablo 7)
1.2. Metod
Seçilen konfeksiyon işletmesinin dikimhane bölümünde
iş etüdü tekniklerinden zaman etüdü
tekniği uygulanmıştır. Belirlenen pilot bant ile ilgili 4
ay boyunca dikilen modellerin tüm prosesleri tespit
edilip kayıt altına alınmıştır. İşletmenin mevcutta
dikimhane bölümünde kullanılan makinaların listesi
çıkartılmıştır. Etkilenebilen hareketler etüt edilip ve her
harekete ait standart süreler belirlenmiştir. Buradaki
amaç, doğrudan gözlemlere gerek olmadan çeşitli
hareketler için önceden belirlenmiş olan zaman standartlarından
yararlanarak çeşitli işlerin yapılması için
gereken zamanı saptamak amacıyla kullanılmaktadır.
Öncellikle standart zamanlar dosyası oluşturmak
için operasyon bazlı süre ölçümleri gerçekleştirilmiştir.
Kronometre ile zaman ölçümünde temel prensip
iş akışının etütçü tarafından gözlemlenmesidir. İş
etütçüsü bu gözlemi yaparken bir zaman ölçme
aleti (kronometre) ve zaman ölçü formu kullanmıştır.
76
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Modellerin bantta dikimine ait bant dengeleme
formu aşağıdaki şekil 6 da verilmiştir. Bant dengeleme
formuna göre model operasyonlarına
ayrılmıştır. Önceden saptanan birim zamanlar
dosyasından veriler çekilerek model için bir bant
dengeleme planı oluşturulmuştur. Birim zamanlara
göre her bir operasyona kişi yükleri ortaya
çıkmaktadır. Kişi yüklerine göre personel ataması
gerçekleştirilmiştir. Buna göre hat oluşturulmuştur.
Aşağıdaki gibi hesaplanmıştır:
Üretim Hedefi = Planlanan Kişi Yükü x Çalışma Saati
(dk) / Model Süresi
Saatlik Sayı = Üretim Hedefi / Çalışma Saati (dk) / 60
Operasyon Saatlik Sayı = 60 / Standart Süre
Kişi Yükü = Üretim Hedefi x Standart Süre / Çalışma
Saati (dk) (Şekil 6)
Etütçü ölçüm yaparken izlediği hareketlere randıman
tahmini gerçekleştirmiştir. Bu şekilde Standart zamanlar
dosyası oluşturulmuştur. Daha sonra modeller
operasyonlarına ayrılıp belirlenen standart zaman
dosyalarından veriler çekilerek model süreleri oluşturulmuştur.
Model sürelerine göre operasyon özelinde
modellerin hat dengeleme, makine yerleşim
planı ve iş akış şemaları yapılmıştır. Belirlenen model
sürelerine göre banda günlük üretim hedefi ve saatlik
üretim hedefleri verilmiştir. Gerçekleşen verilere
göre verimlilik analizi yapılmıştır. (Tablo 8)
İşin mevcut çalışma metoduyla yapılışına dair
bilgilerin kaydı aşamasında işlere ait bilgilerin sistematik
bir şekilde toplanmasını sağlamak amacıyla
çeşitli formlar oluşturulmuştur. Kronometre ile etüt
uzmanı aşağıdaki şekil 4 de 20 hareketi ölçümleyip
randıman tahmini gerçekleştirmiştir. (Şekil 4)
Hareketin belirlenen süresinin doğruluğunu teyit
etmek için aşağıdaki şekil 5 de bulunan formu
kullanarak 1 saat gözlem gerçekleştirilmiştir. Birim
zaman ve 1 saat sonucunda çıkan veri tutuyor ise
standart zamanlar dosyasına eklenmiştir. (Şekil 5)
77
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
Desimal dakika, desimal dakikalar sisteminde
gözlemler santidakika (CM) cinsinden kaydedilir,
sürelerin dakika karşılıkları hesaplanmaktadır. Dakikanın
desimal ifadeleri çoğu çalışma için daha uygun
olmaktadır. Desimal dakikalı kronometreler 0-100
arasında bölümlenmiş olup ibre dakikada bir turunu
tamamlamaktadır. Böylelikle kayıt ve hesaplama kolaylığının
yanı sıra ölçümleri saniye ile ifade etmekten
daha detaylı sonuçlar elde edilmektedir. Tablası 100
eşit parçaya bölünmüş olan desimal dakikalı kronometrenin
her bölümlenmesi 0,01 dakikaya eşittir.
BULGULAR VE TARTIŞMA
Etüt uzmanı tarafından kronometre ile metod kısmında
verilen şekil 17 deki forma uygun olarak zaman
ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Formda belirtilen
Oluşturulan bant dengeleme formuna göre aşağıdaki
şekil 7 de yer alan forma göre iş akış şeması
oluşturarak üretim hattının yönlendirilmesi gerçekleştirilmiştir.
(Şekil 7)
Kişi yükleri sonucu ortaya çıkan operatör sayısına göre
operasyon özelinde kullanılacak makine sayıları da
ortaya çıkmaktadır. Aşağıdaki şekil 8 de formu kullanarak
makina yerleşim planı oluşturulmuştur. (Şekil 8)
Pilot bantta 4 ay boyunca dikilen modellerin isimleri
aşağıdaki gibidir; • Bubble Top • Egret Boho
Blouse • Arızona Tee S9 • Chıara Body • Connıe
Culotte • Gınger • Flamingo • Tına Mını Skırt
Pilot seçilen bantta 4 ay boyunca dikilen modellerin
teknik çizimleri şekil 9, şekil 10, şekil 11 , şekil
12, şekil 13, şekil 14 ve şekil 15 de gösterilmektedir.
Çalışmada hanhart kronometresi kullanılmıştır.
Şekil 16 da gösterilmektedir.
78
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
işlem basamaklarını doğru ölçümlemeyi yapacak
şekilde adımlara ayırmaktadır. İzlemeyi bitirdikten
sonra 20 adet ölçümleme sonucu belirlenmiştir.
Daha sonra randıman tahmini yapılıp operasyonun
gerçekleşme süresi bulunmuştur. Aşağıda zaman
etüt çalışmalarının sonuçları gösterilmektedir.
Yan çatma operasyonunu incelendiğinde, şekil
17 de gösterilen, işlem süprem kumaşta gerçekleşmektedir.
Operasyon iki adıma ayrılmaktadır.
Operasyon etiketli ve 85 cm operasyon özelliğine
sahiptir. %85 randıman tahmini ile 0,53 saniyede
gerçekleştiği görülmektedir.
Kol ağzı büzgü operasyonu incelendiğinde, şekil
18 de gösterilen işlem futter kumaşta gerçekleşmektedir.
Operasyon iki adıma ayrılmaktadır.
Operasyon silikonlu ve 10 cm özelliğine sahiptir.
%95 randıman tahmini ile 0,11 saniyede gerçekleştiği
görülmektedir.
Kemer takma operasyonu incelendiğinde, şekil 19
de gösterilen işlem futter kumaşta gerçekleşmektedir.
Operasyon iki adıma ayrılmaktadır. Operasyon
60 cm özelliğine sahiptir. %90 randıman tahmini
ile 0,77 saniyede gerçekleştiği görülmektedir.
Ara çatma operasyonu incelendiğinde, şekil 20 de
gösterilen işlem futter kumaşta gerçekleşmektedir.
Operasyon iki adıma ayrılmaktadır. Operasyon tek
taraf özelliğine sahiptir. %95 randıman tahmini ile
0,22 saniyede gerçekleştiği görülmektedir. Yapılan
zaman etütleri çalışması sonrası doğruluğunu tespit
etmek için follow up çalışması gerçekleşmiştir. 1
saat gerçekleştirilen işlem sonrası aşağıdaki şekil 21
de gösterildiği gibi standart zamanlar dosyası oluşturulmuştur.
Standart zamanlar dosyası operasyon
kodu, segment, operasyon numarası, operasyon
adı, form numarası, form tanımı, standart zaman
süresi ve makine bilgisi gibi özellikleri gösteren bir
tablo oluşturulmuştur. Zaman etüdünde saptanan
veriler standart zamanlar tablosuna aktarılmıştır.
Yukarda gösterilen şekil 21 deki standart zamanlar
tablosundan 4 ay boyunca takip edilen modellerin
hat dengeleme çalışmaları için tablo da
bulunan veriler referans alarak oluşturulmuştur.
Modellerin hat dengeleme, makine yerleşim planı
ve iş akış şemaları aşağıda gösterilmektedir.
(Şekil 22) 4 ay boyunca takip edilen bantta
dikilen model olan bubble top modeli incelendiğinde,
model süresi 6,84 olup %89 hat doluluk
oranı ile banda günlük üretim hedefi olarak 2198
adet verilmiştir. Saatlik üretim hedefi bant 485
dk çalıştığını düşündüğümüzde 272 adede denk
gelmektedir. Bu veriler göz önünde tutulduğunda,
17 gün boyunca bant bubble top modelinden
toplamda 37 bin 333 adet ürün dikilmiştir.
79
PANORAMA
KONFEKSİYON TEKNİK
KASIM | NOVEMBER | 2020
incelendiğinde, model süresi 12,01 olup %87 hat
doluluk oranı ile banda günlük üretim hedefi
olarak 1373 adet verilmiştir. Saatlik üretim hedefi
bant 485 dk çalıştığını düşündüğümüzde 170
adede denk gelmektedir. Bu veriler göz önünde
tutulduğunda, 7 gün boyunca bant, egret boho
blouse modelinden toplamda 7 bin 125 adet
ürün dikilmiştir. Günlük 1017 adet dikim gerçekleşmiştir.
%74 performans ile ürün dikilmiştir. Bu ürün
dikilirken toplamda 236 makine operatörü görev
almıştır. Gün bazında değerlendirdiğinde, 34
makine operatörüne denk gelmektedir.
Günlük 2196 adet dikim gerçekleşmiştir. %99
performans ile ürün dikilmiştir. Bu ürün dikilirken
toplamda 576 makine operatörü görev almıştır.
Gün bazında değerlendirdiğinde, 34 makine
operatörüne denk gelmektedir.
Bant, yukarıdaki şekil 23 de gösterilen iş akış şemasına
göre ilerlemiştir. Dikim bu şekilde gerçekleşmiştir.
(Şekil 24) Bant, yukarıda gösterilen makine yerleşim
planına uygun şekilde kurulmuştur. Dikim bu
şekilde gerçekleşmiştir.
(Şekil 25) 4 ay boyunca takip edilen bantta
dikilen model olan egret boho blouse modeli
Devamı gelecek sayıda...
Her an
ONLINE olun!
Bütün dünya sizi görsün!
www.konfeksiyonteknik.com.tr