01.12.2020 Views

Desenlife_Ekim2017-web

Desen Life / September - October 2017

Desen Life / September - October 2017

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.






Editör

Elif Metin

Editör

İSTANBUL HALI HAFTASI İLE

TÜRK HALI MARKASI

DEĞERLENİYOR

06

Bu yıl İstanbul Halı İhracatçıları Birliği tarafından

ikincisi düzenlenen, İstanbul Halı

haftası ‘Türk Halısı’ markasına değer katma

anlamında önemli bir noktada yer alıyor.

Türk halısının yaşatılması, korunması ve

değerlerinin artırılması anlamında önemli bir etkinlik

olan İstanbul Halı Haftası, yoğun ilgi görürken Desen

Life dergisi olarak bizlerde bu önemli organizasyonu

yakından izledik. Ekonomi Bakanlığının da destek

verdiği bu önemli etkinlikte İHİB Başkanı Uğur Uysal

önemli açıklamalarda bulundu. Uysal: “İhracat yapan

üretici firmalarımız ile Alım Heyeti kapsamında ülkemize

getirdiğimiz bu alıcıları bir araya getirerek B2B

görüşmeler gerçekleştirmelerini sağlıyoruz dedi. Sektörümüz

katma değeri yüksek bir ihracat birim fiyatına

sahip. Ülkemizin kg başı ihracat birim fiyatı 1,4 dolar

civarındayken, sektörümüzün kg başı ihracat birim

fiyatı 18 dolarlar seviyesinde. Katma değeri yüksek

ihracatın önemi her geçen gün daha da artıyor. Biz de

pazarlarımızı çeşitlendirmek ve mevcut pazarlardaki

pazar payımızı büyütmek için alım heyetlerinin ne kadar

önemli olduğunu biliyoruz. İhracatımızdaki katma

değeri artırmak için de gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımız

var.” dedi. Türk Halısı markasına değer katan ve

halı ihracatındaki katma değeri yükseltmek için yoğun

çaba sarf eden İHİB başta olmak üzere tüm destekçileri

Desen Life adına tebrik ediyoruz.

08

22

12

Yeni sayımızda görüşmek dileği ile…


info@desenlife.com | www.desenlife.com

24

İmtiyaz Sahibi SANART MEDYA adına

& Genel Müdür

Adem Karadayı

Proje Yönetmeni

Erdem Mermer

Sorumlu Yazıişleri Müdürü

ve Reklam Koordinatörü

Adem Karadayı

Yayın Editörü

Elif Metin

Görsel Tasarım

Sanart Medya

Sosyal Medya

Hatice Öztürk

30

Mali Müşavir

Ümit Künar

Abone Sorumlusu

İsmail Gültekin

32

50

Kayseri Bölge Müdürü

Seçkin Baş

Yönetim Yeri

SANART MEDYA GRUP

Marmara Mah. 7. Sk. No.1 Astro Residence

B Blok D.20 Beylikdüzü / İSTANBUL

T. +90 212 806 66 58 F. +90 212 806 66 58

info@sanartmedya.com | www.sanatrmedya.com

Basım Yeri

Strateji Basım

Çobançeşme Mah. Selvi Sk. No:10 Giriş Kat

Yenibosna / Bahçelievler / İSTANBUL

T. +90 212 323 30 04

Dergide yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir.

Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

Yazılar kaynak gösterilerek yayınlanabilir.


Boyteks,

markalı ürün ihracatı ve katma

değerli ürünlerle büyüyecek

Küresel pazarın önemli yatak kumaşı üreticileri arasında yer alan Boyteks,

Türkiye’nin markalı ürün ihracatı yapan firmaları arasında ise ilk 10’da yer alıyor.

6


TİM’in 2016 yılı verilerine göre, Türkiye’den en fazla ülkeye ihracat yapan

dokuzuncu firma olan Boyteks, markalı ürün ihracatında da ilk 10’da yer

alıyor. Firma, inovasyonu esas alan 100’den fazla ürün grubu ile yeni

dönemde de ihracat gelirini artırmak istiyor.

Küresel pazarın önemli yatak kumaşı üreticileri arasında yer alan Boyteks,

Türkiye’nin markalı ürün ihracatı yapan firmaları arasında ise ilk 10’da yer alıyor.

Mobilya ve yatak kumaşında akla gelen ilk markalar arasında yer alan firma,

global pazarın da önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Kayseri’de 2002 yılında

kurulan Boyteks, genç bir marka olmasına rağmen bugün itibarıyla dünyanın

lider yatak kumaşı üreticileri arasında yer alıyor. Küresel arenada yüzde 9’un

üzerinde pazar payına sahip markanın ürünlerini 101 ülkedeki yatak ve mobilya

üreticileri tercih ediyor. 2003 yılında Bursa’da kurulan Boyteks döşemelik kumaş

işletmesi ve 2011 yılında kurulan Boyteks Halı işletmesi ile Boyteks, bugün

itibarıyla endüstriyel tekstilde pazara yön veren oyuncular arasında yer alıyor.

Küresel oyuncular gibi hareket edip yatırımlarını buna göre yaptıklarını söyleyen

Boyteks Genel Müdürü Mustafa Yıldırım, Ar- Ge’yi kurum kültürlerinin bir

parçası yaptıklarını dile getirdi. Bunu üretimin her aşamasına yaymak istediklerinin

altını çizen Yıldırım, sektörde fark yaratmak için ürün geliştirmenin elzem

olduğunu öne sürdü. Rekabet güçlerini yeni ve özel ürünlerle koruyacaklarına

işaret eden Yıldırım, “Serinlik hissi veren Cooler, denge ve konsantrasyonu

sağlayan Biorytmic Sleep, manyetik terapi etkisi sağlayan Magnerest gibi farklı

teknolojilere sahip 100’den fazla ürünümüzü, Ar-Ge ekibimizin yoğun çabaları

ile yaşam alanlarına taşıyoruz. Firma olarak inovasyon anlamında sektörün

öncüsü olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Müşterilerine konsept bir hizmet sunarak, marka değerini artırmaya odaklandıklarını

anlatan Mustafa Yıldırım, müşterilerine yatak kumaşı, döşemelik

kumaş ve halı adına aradığı her şeyi sunma gayreti içinde olduklarını dile getirdi.

Halen yatak kumaşı tesislerinde örme, dokuma, spacer, fitil, velour ve havlı

kumaş ihtiyaçlarına cevap verdiklerini aktaran Yıldırım, “Klasik uyku ürünlerine

teknik tekstil, inovasyon ve teknolojiyi getirmeye devam edeceğiz. Ayrıca, döşemelik

kumaşta ise dokuma döşemelik kumaş, çözgülü örme, bahçe kumaşları,

ofis mobilyası kumaşları ve kadife ihtiyaçlarını karşılıyor, halı ile de yurt içi ve

dışında evlerin dekorasyonuna modayı ve estetiği taşıyoruz” diye konuştu.

7


GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür

20 Halı Desinatörü

Sisteme Kazandırıldı

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Naci Topçuoğlu Meslek Yüksekokulu

tarafından hazırlanan ve yürütülen, Gaziantep’te desinatör

yetiştirilmesi amacıyla Avrupa Birliği ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik

Bakanlığı tarafından finanse edilen 201 bin Euro bedelli “Halıya Estetik

Dokunuşlar” Projesinin kapanış toplantısı gerçekleşti.

Kapanış toplantısında konuşan

GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür,

Üniversitelerin farkındalık oluşturmak

için var olduğunu, bilgiyi üretmek ve

sermayeye dönüştürmek için her zaman

gayret sarfetmek gerektiğini belirterek,

“Çoğu zaman sanayiyle buluşmalar

istenilen verimi elde etmezdi. İşte bu

projenin bana göre en önemli yanı birincisi

soyuttan somuta geçerek reel bir

proje ortaya çıkarması, ikincisi sanayinin

sahiplenmesi ve üçüncüsü de tüm kurumları

koordineli bir şekilde çalıştırarak

20 desinatörümüzü sisteme kazandırmış

olmamızdır” şeklinde konuştu.

8


“GAÜN’ün proje bazlı çalışmaları

çok önemli“

Halının başkenti olmamıza rağmen

daha geriden gelen ülkelere göre daha

girdisi az, maliyeti yüksek halı üretildiğini

ama bir gün gelecek belki de rekabetten

dolayı bunu bile yapamayacağız

diyen Rektör Prof. Dr. Gür, “O yüzden

bir farkındalık olması lazım. Siz farklı bir

şey üretirseniz bunun bedeli de marka

karşılığı da farklı oluyor. İşte biz istiyoruz

ki, gönülden ve yürekten gelen duygunun

yazıldığı ve başka kişilerin düşünemediği

farklı bir estetik dokunuşu halıya

verelim. Çünkü nasıl ki para verilirken

zekatıyla çoğalırsa ilim de başkalarına

aktarıldığı zaman çoğalır. Bunu sisteme

katmak ve güzel halılar üretilmesi için

kitaplaştırmak ve kurumsallaştırmak. İşte

bu konuda Gaziantep Üniversitesinin

proje bazlı yaptığı çalışmaları çok önemsiyorum”

ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Yılmaz: “Makine

halısı desinatörlüğünün kitabını

yazdık”

Makine halısı üretiminde dünyada

Gaziantep gibi kümelenmiş başka bir

şehir, başka bir bölgenin olmadığını

söyleyen Proje Koordinatörü ve GAÜN

Naci Topçuoğlu Meslek Yüksekokulu

Müdürü Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz,

konuşmasında üretilen halıların kilogram

değerine dikkat çekti. Doç. Dr. Yılmaz,

“Ülkemizde üretilen halının kilogram

değeri yaklaşık 3.5 Dolar iken Avrupa da

özellikle de Belçika’nın ürettiği halının

kilogram değeri yaklaşık olarak 4.6 Dolar

civarında. Öyleyse bizim kat edeceğimiz

daha yol var demektir. Sattığımız halıların

kilogram değeri neden daha düşük

diye baktığımızda ise GAİB tarafından

hazırlanan rapor karşımıza çıkıyor. Bu

raporu incelediğimizde özellikle tasarım

kaynaklı sorunlara dikkat çekiliyor. İşte

bundan dolayı halıyı daha yüksek fiyata

satamıyoruz” dedi.

Çözüm olarak halıya estetik dokunuşlar

yapmak gerekiyordu diyen Doç. Dr.

Yılmaz, “Makine halısı desinatörlüğünde

konusunda ortaya konulmuş yazılı bir

müfredat, materyal, e-materyal yok.

Tamamen tecrübeye dayalı, birilerinin

diğerine tecrübeyle aktardığı bilgilerin

yer aldığı bir sektör durumumda. Durum

böyle olunca firmalarda çalışan desinatörler

daha kıymetli duruma geliyor.

Çünkü bilgiyi paylaşmadığı sürece bilgi

kendisinde kalıyor. İşte biz bu projeyle

makine halısı desinatörlüğünde bütün

bu bilgileri yazılı materyale döktük, yani

kitabını yazdık. Bunu yaparken de aynı

zamanda firmaları dolaşarak, uygulamada,

pratikte olan kişilerle görüş alış-verişinde

bulunarak müfredatı olgunlaştırdık

ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek

halı desinatörlüğünün yazılı, görsel ve

e-materyallerini hazırladık” ifadelerine

yer verdi.

9


GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür

Projenin başlangıç aşamasından itibaren proje paydaşlarıyla

uyum içerisinde çalıştıklarını belirten ve yapılan çalışmalar hakkında

bilgi veren Doç. Dr. Yılmaz, “Özellikle yurt dışı gezilerinde

farklı firma yetkilileriyle bir araya geldik. İtalya’nın Venedik,

Floransa ve Milano şehirlerinde yaptığımız ziyaretler gerçekten

ufuk açıcıydı. Bu ziyaretlerde Isco ve Domus Akademiyi ziyaret

ettik. Sadece işleri tasarım üzerine olan ve 30’dan fazla ülkeyle

sadece tasarım üzerine çalışan bir Üniversite. Onlarla da ortak

bir işbirliği yapma konusunda anlaştık. Makine halısı sektöründe

yer alan tüm paydaşların birlikte projeye imza atmasının

örneklerini ortaya koyduk, sektörel farkındalığı oluşturduk.

Projeyle 10 tane formatörü, 19 da kursiyerimizi yetiştirdik.

İstihdam açısından da İş-Kur ile yapmış olduğumuz protokol

ile yetiştirdiğimiz kursiyerlerin sanayide iş bulmaları için gerekli

çalışmalar yapıldı. Bu eğitim öğrencilerimizin hem motivasyonu

hem de eğitimlerini tamamladıktan sonra doğrudan doğruya iş

bulmaları açısından önemli“ dedi.

Proje Danışma Kuruluna, başta GAHİB olmak

üzere tüm paydaşlara ve emeği geçen herkese

teşekkür etti

Bu proje benim hayalimdi diyen Güneydoğu Halı İhracatçılar

Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Kaplan, makine halısı

sektörünün zaman içerisinde çok büyüdüğünü, önceleri küçük

atölyelerde imal edilen halıların bugünlerde Organize Sanayi

bölgelerinde büyük fabrikalarda üretimin yapıldığını belirtti.

Kaplan, “Önceleri imal ettiğimiz halıları daha çok Rusya, Türki

Cumhuriyetleri, Ortadoğu ülkelerine satıyorduk ve gönderdiğimiz

halılar geri dönmüyor, kalite sorgulanmıyordu. Son

zamanlarda bu ülkelerde yaşanan sıkıntılardan dolayı yönümüzü

Avrupa ve Amerika’ya çevirdik. Kalite ve özellikle de tasarım

sorun olarak karşımıza çıktı ve yurt dışından desen tasarım satın

almak zorunda kaldık ve giderek en büyük sorunlarımızdan

birisi tasarım oldu” ifadelerine yer verdi.

Projeyi çok önemsediğini ve bu proje sayesinde özellikle de

desen tasarımının müfredatının oluşmasıyla birlikte hayalinin

gerçek olduğunu söyledi.

İş-Kur İl Müdürü Siraç Ekin, halı sektörünün Gaziantep’te

olduğu gibi diğer illerde de canlanması ve örnek alınması

noktasında istihdam kurumu olarak iş gücü desteğini vermeye

devam edeceklerini söyledi. Ekin, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik

Bakanlığımızın Avrupa Birliği desteğiyle finanse edilen bu

projenin başka bir ayağının sağlam basabilmesi için yetişmiş iş

gücüne ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Bu yüzden aranan vasıflı

ara elaman ihtiyacının uygulamalı ve teorik kısmıyla sanayicimizin

sanayi sektöründeki işletmesindeki şefinin nezaretinde

birebir eğitilmesi, öğretilmiş olması bizim için çok önemli bir

eğitim sistemi” diyerek, Üniversite, Sanayi ve İş-Kur işbirliğiyle

bu tür projelerin hayata geçirilmesinin çok önemli olduğunu

ifade etti.

Gaziantep’te özellikle halı sektöründe bir hafıza oluşturulmaya

çalışıldığını belirten Ticaret Odası Başkanı Beyhan Hıdıroğlu

ise, “Kültürleri aktarırken eskiden kalma gelenekle, kulaktan

kulağa aktarıyoruz, dededen toruna, usta çırak ilişkisiyle.

Akademik bir dil, yazı, literatür yeni yeni oluşuyor. İşte Üniversitelerden

beklediğimiz tam da buydu. Böyle bir projeyi

gerçekleştirdiği için başta Necip Fazıl hocam olmak üzere tüm

proje ekibine teşekkür ediyorum. Gaziantep’te çok büyük bir

potansiyel var ve bu potansiyel Gaziantep’i taşıyan bir potansiyel.

Bugün bütün dünyada halı denildiğinde akla biz geliyoruz

ve özellikle de sanayicilerimizle gururlanıyoruz. Proje çok

önemli olduğunu ve sektörel anlamda çok büyük bir eksikliği

gidermesi bakımından önemsiyoruz“ diye konuştu.

10


Doğanın renklerinin

ipliğe yansıması...

AKTİF TEKSTİL SAN. VE TİC. A. Ş.

4.Organize Sanayi Böl. 83413 Nolu Cad. No: 14 Şehitkamil / Gaziantep / TURKEY

T. +90 342 357 04 73 ( 8 Hat ) F. +90 342 357 04 80

www.aktiftekstil.com info @ aktiftekstil.com

11


60 Ülkeden

Alıcılar

Ev Tekstili İçin

İstanbul’a Geliyor

Ev tekstili ile dekorasyonuna ait

tüm ürünlerin bir arada sergilendiği

Home&Tex Fuarı, 25 – 28 Ekim tarihleri

arasında CNR EXPO Yeşilköy’de

düzenlenecek.

TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, “Dünyanın dördüncü büyük ev tekstili

üreticisi olan Türkiye’de düzenlenen EVTEKS ve Home&Tex fuarları

alanında dünyanın en iyileri arasındadır. Bu fuarlar sektördeki ihracat

potansiyelimizin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Yaklaşık 5 milyar dolarlık

dış ticaretin ve bir o kadar da iç piyasa hareketinin en önemli buluşma noktaları

EVTEKS ve Home&Tex fuarlarıdır” dedi.

Fuarın 600 markanın katılımı ile düzenleneceğini belirten CNR Holding Genel

Koordinatörü Cem Şenel, “Rusya, Almanya, Fransa, İtalya, Kuzey Afrika, Türki

Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere 60’ın üzerinde

ülkeden gelen satın almacı heyetleri, katılımcı firmalarımızla buluşturacağız”

diye konuştu.

Bu yıl 5’incisi düzenlenecek

Ev tekstili ve dekorasyon sektörünün ihracatını artırmak amacıyla bu yıl 5’incisi

gerçekleştirilecek Home&Tex ‘Ev Tekstili ve Dekorasyon Fuarı’ 26-29 Ekim tarihleri

arasında düzenlenecek. CNR Holding Kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık

A.Ş. tarafından Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİ-

AD) iş birliğinde gerçekleştirilecek fuar, 20 bin metrekare alanda CNR EXPO

Yeşilköy’de organize edilecek.

TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, “Dünyanın dördüncü büyük ev tekstili

üreticisi olan Türkiye’de düzenlenen EVTEKS ve Home&Tex fuarları alanında

dünyanın en iyileri arasındadır. Bu fuarlar sektördeki ihracat potansiyelimizin

önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Yaklaşık 5 milyar dolarlık dış ticaretin ve

bir o kadar da iç piyasa hareketinin en önemli buluşma noktaları EVTEKS ve

Home&Tex fuarlarıdır” dedi.

12


Ev tekstili ihracatı bavul ticareti ile birlikte 5 milyar dolar

Türkiye’nin tasarım ve üretim ağı içinde dünya ev tekstilinde önemli bir yere

sahip olduğunu, ifade eden Ali Sami Aydın, “Türkiye, ev tekstil ürünleri

ihracatında dünyanın en büyük dördüncü ihracatçı ülkesi konumunda yer

alıyor. Türkiye’nin dünya ev tekstili ihracatından almış olduğu pay yüzde 3,6’dır.

Ülkemizin diğer rakiplerinden farkı, komşu ülkelerle yapmış olduğu bavul ticaretidir.

Bavul ticaretini de dahil ettiğimizde, toplam ihracatımız 5 milyar dolara,

ev tekstili pazarından aldığımız pay ise yüzde 6.11’e yükseliyor. Tüm bunlardan

daha önemli olan ise sektörümüzün üretmiş olduğu ürünlerin, rakip ülke

üretimlerine göre çok daha katma değerli mal olmasıdır” diye konuştu. Dünya

ev tekstili ihracatının 2016’da 90 milyar dolar olduğunu belirten Aydın, sözlerini

şöyle sürdürdü: “Dünya ev tekstil ihracatının yaklaşık yarısı olan 44 milyar dolar

ihracatı Çin tek başına karşılıyor. Çin’in ardından; Hindistan yüzde 5.41’lik pay

(4,8 milyar dolar) ile ikinci sırada, Pakistan ise yüzde 4.25’lük pay (3,8 milyar

dolar) ile üçüncü sırada yer alıyor.”

13


60’ın üzerinde ülkeden alım heyeti

fuara geliyor

Ev tekstili ve dekorasyon dünyasındaki son gelişmeler ve

trendlerin tanıtılacağı fuarın 600 markanın katılımı ile düzenleneceğini

belirten CNR Holding Genel Koordinatörü Cem

Şenel, “Fuarda ‘Alım Heyeti Programı’ düzenliyoruz. Rusya,

Almanya, Fransa, İtalya, Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler,

Orta Doğu ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere 60’ın üzerinde

ülkeden gelen satın almacı heyetleri, katılımcı firmalarımızla

buluşturacağız. Türk fuarcılık sektörünün kriz yaşayacağı

tahmin edilen 15 Temmuz’dan sonra düzenlediğimiz fuar

organizasyonlarımızda önemli ölçüde yabancı ziyaretçi artışı

yakaladık. Home&Tex Fuarı, Almanya, Fransa ve İtalya’nın

yanı sıra Rusya’dan yoğun ilgi görüyor. Fuarın alım heyetleri

programına bu ülkelerden önemli katılım gerçekleşecek” diye

konuştu.

30 bin ziyaretçi hedefi

Şenel, Home&Tex’in Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve

Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri başta olmak üzere çok

sayıda sektör profesyonelini bir araya getireceğini aktararak,

“Geçtiğimiz yıl 96 ülkeden 22 bin 134 ziyaretçiye ev sahipliği

yapan fuarımızda, bu yıl 30 bin ziyaretçi hedefliyoruz.

Home&Tex; sergilenen ürün ve hizmetlerin yanı sıra etkinlikleriyle

bu yıl da göz doldurmaya devam edecek. Fuar alanında

düzenlenecek seminerler, trend alanı, üniversitelerin ilgili

bölümlerin yapacağı sunumlar ve çeşitli atölye çalışmalarının,

katılımcı ve ziyaretçiler tarafından ilgiyle takip edilecek” diye

konuştu.

14


15


GEÇMİŞİN MİRASI DESENLER,

CEREN KİLİM İLE

HAYAT BULUYOR

Tasarım ve Ar-Ge çalışmaları ile rakiplerinden ayrı bir

noktada konumlanan Adem Tekstil markası Ceren

Tekstil; geniş ürün yelpazesi ile adından söz ettirmeye

devam ediyor. Desenlere yön veren Ceren Kilim’in

yükselen başarı grafiğini siz okuyucularımıza ulaştırmak

adına söyleşi yaptığımız Adem Tekstil yetkilisi

Adem Bacaksız; üretim hikayesinden bahsederek

firma hakkında bilgiler verdi.

Adem Tekstil yetkilisi

Adem Bacaksız

16


Firmanızın faaliyetleri hakkında neler söylemek istersiniz?

Kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

Küsget Sanayii Sitesinde 1997 yılında faaliyete geçen Ceren

Kilim; şark odası takımı, döşemelik kumaş, savan, kilim, yolluk,

otantik kilim kumaş, sofra, seccade, ürün grupları ile sektöre

hizmet veriyoruz. Gaziantep Organize Sanayii 5. Bölge’deki

6000 m2 kapalı alanda ve Küsget Sanayii bölgesinde devam

eden imalatımız ile tasarım noktasında farklılığımız ile ön plana

çıkıyoruz.

17


18

Piyasaya

sunduğumuz yeni

ürünler ve özellikle

tasarım noktasında

rakiplerimizden

ayrılıyoruz.


Sektöre sunduğunuz ürünler hakkında bilgi verir misiniz?

Sektöre sunduğumuz ürünler; kilim şark odası takımı otantik

şark kilimi döşemelik kumaş Selçuklu kilim Osmanlı kilim,

ev tekstil ürünleri, yöresel kumaş ürünlerini vb şekilde yer

almaktadır.

Üretim faaliyetleriniz ve yıllık üretim kapasiteniz

nedir? Oluşturduğunuz istihdam konusunda neler

söylersiniz?

Bölge’deki 6000 m2 kapalı alanda 757.057,03.-m2’lik yıllık

üretim kapasitemiz bulunmakta. 90 kişilik kadromuz ile üretimimiz

hız kesmeden devam etmektedir.

Sektöre ne tür yenilikler sunuyorsunuz? Ar-Ge ve inovasyon

çalışmalarınızla ilgili neler söylemek istersiniz?

Sektörün içinde olduğumuz için yenilikleri çok yakından takip

ediyoruz. Desen olarak renk olarak model olarak sürekli ar-ge

çalışmaları yaparak piyasada olmayan ürünleri üretiyoruz.

Üretimde kullandığınız teknolojiden bahseder misiniz?

Bilgisayarlı jakar, bilgisayarlı dokuma tezgâhı, frekanslı kesisi

teknolojilerini yakından takip ediyoruz. Ceren Kilim olarak

teknolojiyi yakından takip ediyoruz ve her zaman son teknolojiyi

kullanıyoruz.

Satış pazarlama ve bayilik yapılanmanız hakkında bilgi

verir misiniz?

Toptan olarak satışını yaptığımız ürünlerin aynı zamanda şubelerimiz

ve perakende satışı da yapılmakta. Toptan satışımız

da bulunuyor.

19


Firmanız hangi noktalarda rakiplerinden ayrılıyor?

Piyasaya sunduğumuz yeni ürünler ve özellikle tasarım noktasında

rakiplerimizden ayrılıyoruz. Aynı zamanda bünyemizde

istihdam ettiğimiz uzman kadromuz ve kalifiye çalışanlarımız

ile sektörde farklı bir konumumuz var. Çalışma ortamımızın

nezih olması ve Ar-ge çalışmalarına verdiğimiz önem de bizi

rakiplerimizden ayıran bir diğer nokta.

İhracat çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

İhracat bizler için öncelikli çalışmalar arasında yer alıyor. Yurt

dışı çalışmalarımızda hedeflerimizi büyük oranda gerçekleştirdik.

22 ülke ile çalışmalarımız devam ederken üretimimizin

yüzde yetmişini ihraç ediyoruz. Ülke genelinde marka bilinirliğimiz

sağladığımıza inanıyoruz ve iç piyasada ülkemizin dört

bir yanına satışımız bulunuyor bu noktada marka bilinirliği

anlamında yurt dışında da çalışmalarımız hızla ilerliyor.

2017 yılı sizce nasıl geçti? 2018 Hedefleriniz, proje ve

yatırımlarınız nelerdir?

2017 yılının ilk çeyreği sektörümüz adına sıkıntılı geçmesine

rağmen sonraki aylarda işlerde ilerleme kaydedildi ve piyasalarda

bir rahatlama söz konusu oldu. 2018 yılında temel hedeflerimiz

arasında Ar- Ge çalışmalarımızı daha çok geliştirip

planlama yaparak, ihracat alanımızı genişletmek istiyoruz.

20


21


İhracatın Gözdesi

Tekstil

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tüm olumsuzluklara rağmen ihracattaki

büyümesine devam ediyor. ihracatçısının yurt dışına gönderdiği

ürünlerin başında tekstil yer alırken, favori pazar ise Irak oldu

22


İhracatının büyük bölümünü iç

karışıklığın hüküm sürdüğü Suriye

ve Irak gibi bölgelere gerçekleştiren

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tüm

olumsuzluklara rağmen ihracatındaki

artışı sürdürürken, ihraç edilen ürünlerin

başını tekstil çekti.

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri

(GAİB) verilerinden derlenen bilgiye

göre, yıllardır ağırlıklı olarak ihracat

yaptığı ülkelerin başında Irak ile Suriye

bulunan Güneydoğu Anadolu Bölgesi,

söz konusu ülkelerde yaşanan iç karışıklığa

rağmen ihracattaki büyümesine

devam ediyor.

Söz konusu ülkelerde yaşanan daralma

ve sıkıntının, alternatif pazarlara yönelerek

üstesinden gelen bölge ihracatçısı,

yoğun çabalarının karşılığını ihracat

rakamlarındaki artışla alıyor.

Yılın ocak-eylül döneminde 5 milyar

880 milyon 132 bin dolarlık ihracat gerçekleştiren

firmalar, söz konusu dönemi

geçen yıl 5 milyar 701 milyon 548 bin

dolarla kapatmıştı. Geçen yıla göre

yüzde 3,1 ihracat artışı sağlayan Güneydoğulu

iş adamları, ülke ekonomisine de

178 milyon 584 bin dolar daha fazla girdi

sağlamış oldu.

İhracatın vazgeçilmezi

tekstil ve halı

Bölge ihracatçısının yurt dışına gönderdiği

ürünler incelendiğinde giyim malzemelerinden

gıdaya, halıdan bakliyata,

meyveden kuru gıdaya kadar binlerce

kalemde ürün yer alıyor.

Bölge ihracatçısının en çok ihraç ettiği

ürünler arasında 1 milyar 947 milyon

635 bin dolarla tekstil ve ham maddeleri

yer aldı. İhracatçılar, bu alanda geçen

yıl 1 milyar 947 milyon 108 bin dolarlık

ihracat gerçekleştirmişti.

Tekstil ve ham madde ürünlerini ise

1 milyar 500 milyon dolarla hububat

ve bakliyat, 1 milyar 26 milyon 877 bin

dolarla halı ihracatı takip etti.

Olumsuzluklara rağmen

başarı katlanarak arttı

Güneydoğulu ihracatçılar, 2017 yılında

180’den fazla ülkeye Türk ürünlerini

göndermeye devam etti. Bu pazarlardan

en önemlisi ise Irak oldu. Geçen

yılın 9 aylık döneminde 1 milyar 963

milyon dolarla, bölge ihracatının yüzde

34,4’ünün gerçekleştirildiği Irak’a, bu

yılın aynı döneminde 2 milyar 39 milyon

dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Irak’ın

bölge ihracatındaki payı da yüzde

34,7’ye yükseldi. Irak’ı 354 milyon dolarla

ABD, 332 milyon dolarla Suriye izledi.

23


Halıya Soyut

Dokunuşlar

ARTEMİS HALI’DAN

EXPERIENCE KOLEKSİYONU

Halı koleksiyonları ile stil sahibi

yaşam alanlarına imza atan,

renk ve desenleri ile zarafeti

mekanlara taşıyan Artemis Halı, yeni

koleksiyonuyla dekorasyon severlerin

vazgeçilmezi olmaya devam ediyor.

Soyut tabloların fırça darbelerinden

esinlenerek tasarlanan Experience Serisi;

yaşam alanlarında modern ve stil sahibi

bir atmosfer yaratıyor. Dokuz ayrı desende

yeşil, terra, bej ve vizon tonlarının

harmanlandığı bu koleksiyon, özgün

desen alternatifleriyle dikkat çekiyor.

Artemis Halı, modern

çizgileri tercih edenler

için yeni koleksiyonu

Experience’ı sunuyor.

Çağdaş resim sanatından

ilham alan Experience

Koleksiyonu; desenleri, renk

harmonisi ve kalitesiyle göz

dolduruyor.

El halısı dokusunda, ipeksi yumuşak

tuşeli, özel parlak akrilik iplik kullanılan

Artemis Halı Experience Koleksiyonu,

en son teknolojik tezgahta üretiliyor.

Gaziantep Üniversitesi Tekstil Mühendisliği

tarafından yapılan testlerde, halının

kendi dokusundan kaynaklı tozlanma

%74’e varan oranda azalım göstermiş

Experience Koleksiyonu; DD ISO/PAS

11856-2003 Textile Floor Coverings-Test

Methods For Determinatıon Of Fıbre

Bind-Hexapot Tumbler Test For Mass

Loos standardına göre test edildi.

24


25


Çalışan Sadakati

İletişimde Saklı

Çalışanların işlerine

olan bağlılığı şirketlerin

başarıları için önemli bir kriter.

Araştırmalar, çalışanlarının bağlılığını

kazanabilen şirketlerin, diğerlerine

oranla 2,5 kat daha fazla gelir

elde ettiğini, ticari hacim ve çalışan

sayısı bakımından küçük şirketlerin

personellerinin, büyük şirketlerde

çalışanlara oranla işlerine daha

samimiyetle bağlı olduğunu

gösteriyor.

Dale Carnegie ismini kişisel gelişim kitaplarına meraklı

olanlar iyi bilir. İlk “How to” tarzı kişisel gelişim

kitaplarının öncüsü bu Amerikalı yazar ve kişiler arası

iletişim uzmanının yaptığı araştırmalar, küçük şirketlerde

çalışan insanların ait oldukları yeri, diğerlerine kıyasla daha çok

sevdiğini gösteriyor.

Fakat şaşırtıcı nokta ise bu sevginin sebebi işverenlerinin

sandığı sebeplerle pek de paralellik göstermiyor.

Carnegie’nin araştırmasına göre, küçük şirketlerde çalışan

insanların yüzde 39’u yaptığı işe samimiyetle bağlı. Bu rakam

büyük şirketlerde yüzde 29. Bununla birlikte, büyük şirketlerde

çalışanların yüzde 26’sı işine karşı bir sadakat hissetmezken,

küçük şirketlerde ise bu oran yüzde 18’i geçmiyor.

Çalışanların işlerine olan bağlılığı doğal olarak şirketlerin ticari

başarılarını da etkiliyor. Carnegie’nin yaptığı araştırmaya göre,

çalışanlarının bağlılığını kazanabilen şirketler diğerlerine oranla

2,5 kat daha fazla gelir elde ediyor.

Öyleyse küçük şirketlerde çalışanlar kendilerini işverenlerine

ve işlerine karşı neden daha bağlı hissediyor?

Bunun altında yatan neden, küçük şirket yapısının, çalışanların

önem verdikleri şeyleri sunuyor olması.

Pekiyi nedir bunlar?

1. Fark yaratma şansı: Küçük şirketlerde yöneticiler, çalışanlarının

performanslarını daha iyi gözlemleyebiliyor. Bununla

26


birlikte küçük şirketlerin çalışanları şirketin geleceğine ilişkin

kararlarda daha fazla söz sahibi olabiliyor ve bu sayede ortaya

konan işlere direkt olarak etki edebiliyor. Yani çalışan şirketin

kaderini paylaşabiliyor.

Unutulmamalı, küçük

şirketler çalışanları sayesinde

çok büyük işlere de imza

atabilir.

2. Yöneticilerle daha fazla iletişim kurma fırsatı: Küçük

şirketlerin çalışanları, yöneticilerini daha sık görüyor ve iletişim

kurabiliyor. Böylece patronlarıyla daha insani ilişkiler kurabilen

personel, yöneticilerini ulaşılmaz değil, yan odalarında çalışan

biri olarak görüyor.

3. Çeşitli ve ilgi çekici sorumluluk alanları: Küçük şirketlerde

ve yeni kurulan girişimlerde her çalışan her işin üstesinden

gelmeye çalışmak zorunda kalabilir. Carnegie’nin araştırmalarına

göre, büyük şirketlerde bu tip pozisyonlarda çalışan

insanlar, durumdan şikayetçi olsalar da, küçük şirketlerde daha

fazla sorumluluk üstlenmek zorunda kalan çalışanlar, ortaya

çıkan gelişim imkanından son derece memnun oluyorlar.

4. Güven hissi: Büyük şirketler okyanus gibidir. Eksilen damla,

şirketin işleyişinden çok fazla şey götürmez. Küçük şirketler

ise bir makine gibi çalışır. Makinenin tek bir parçasının eksikliği

bütün sistemin çalışmasında aksamalara neden olur. Haliyle

küçük şirketlerde çalışan insanlar kendilerine güvenildiğinin ve

şirket için önemli olduklarının farkındadır.

5. Daha şeffaf şirket yapısı: Büyük şirketlerin katmanlı yapısı,

çalışanların şirketin parçası olmasından ziyade, birer seyirci

haline gelmelerine neden olur. Fakat küçük şirketlerde daha

şeffaf bir yapı bulunur. Hatta çoğu zaman çalışanların fikirleri

yönetim tarafından değerlendirilir.

Unutulmamalı, küçük şirketler çalışanları sayesinde çok büyük

işlere de imza atabilir. Fakat küçük şirketlerin sahipleri ve yöneticilerinin

içine düştükleri en büyük yanılgılar, çalışanlarının

sadakatinin şirket içi iletişimin gücünden ve ödenen maaşlardan

kaynaklandığını sanmaları.

Bu kanı kısmen doğru, ancak güçlü iletişim elbette etkili ama

ödenen maaşlar çalışanların o şirkette çalışmayı tercih etmelerindeki

nedenler arasında önemli bir belirleyicilik taşımıyor.

Bununla birlikte bir diğer yanılgı ise, küçük şirketlerin çalışanları

her ne kadar işlerine daha ilgili olsa da, patronlarının fikri,

bu bağlılığın var olanın daha üstünde bir seviyede olduğunu

sanması.

Sonuç olarak küçük olmak büyük işler başarılamayacağı

anlamına gelmiyor. Asıl önemli olan, ister büyük ister küçük

olsun birbiri ile bir senfoni orkestrası gibi uyumlu bir ahenge

sahip doğru bir takımı kurmak ve sağlıklı bir kurum içi iletişim

ağı tesis etmek…

27


Mekanik Makina’da

Sürekli Gelişim ve

Kalite Ön Planda

Gaziantep Organize Sanayi

Bölgesi’nde kurulan ilk tedarikçi

firmalardan biri olan Mekanik

Makina ve Yedek Parça Sanayi,

30 yıldır sektörüne hizmet veriyor.

Organize Sanayi Bölgesinde

faaliyet gösteren fabrikaların

hem yedek parça hem de endüstriyel

malzeme ihtiyaçlarını karşılayan

Maktek Makina’yı yakından tanımak

adına firma yetkilisi Burhan Sakı ile

bir söyleşi gerçekleştirdik.

Maktek Makina firma yetkilisi

Makina Mühendisi Burhan Sakı

Mesleğe başlama süreciniz hakkında bilgi

alabilir miyiz?

Mühendislik eğitimim bittikten sonra, Ankara MKE

kurumunda makine mühendisi olarak görev aldım. Daha sonra

görevimden istifa edip Gaziantep’e yerleştim. Gaziantep Organize

sanayi bölgesinde dikişli çelik boru üreten bir firmada

6 yıl boyunca çalıştım. Sonrasında kendi işimi kurdum.

Kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

1980’li yıllarda fabrikaların yedek parça ve endüstriyel malzemelere

ulaşımı çok zordu. dolayısı ile yedek parça ve endüstriyel

malzeme tedariği güç şartlarda yerine gelmekteydi.

Takip eden yıllarda bu zorlukları yenmek için organize sanayi

yönetimi tarafından fabrikaların ihtiyacını karşılama amacıyla

kurulan sosyal tesislerde firmamızı hizmete sunduk.

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Firmamız Mekanik Makina ve Yedek Parça Sanayi adı altında

Gaziantep’te yer almaktadır. Firmamız

yaklaşık 30 yıldır hizmet

vermektedir ve

organize sanayi

bölgesinde kurulan

ilk tedarikçi

firmadır.

Sektöre sunduğunuz ürünler hakkında bilgi

verir misiniz?

Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren fabrikaların

hem yedek parça hem de endüstriyel malzeme ihtiyaçlarını

karşılamaktadır. Ürünlerimiz teflon levha/çubuk, paslanmaz

çubuk, pirinç levha/çubuk, bronz çubuk, derlin levha/çubuk,

polietilen levha/çubuk, pleksglas(mika), polyamid levha/çubuk

, kestamid levha/çubuk ve paslanmaz bağlantı elemanlarını

içermektedir.

Ürün trendlerinizi belirlerken nelere

dikkat ediyorsunuz?

Gelişen teknoloji ile yedek parça yapımı ve kullanılan malzeme

niteliklerinde müthiş gelişmeler olmuştur. Firmamız gelişen

teknolojiye ayak uydurup sürekli olarak kaliteli malzeme

ve ekipman bulundurmak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır.

2017 yılı sizce nasıl geçti? 2018 hedefleriniz nelerdir?

2017 yılı itibari ile fabrikalarımızın ihtiyaçlarını karşılamada

sevindirici bir rekabet oluşmuş ve bu hususta tedarikçi firmaların

kalite yönünde kendilerini geliştirmeye çalışarak hizmet

sunmaya devam etmektedirler. 2018 yılında ve takip eden

yıllarda hedefimiz ürünlerimizin kalite standartlarını düşürmeden

yolumuza devam etmektir.

Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi hızla gelişerek bugün 5.

Organize Sanayi’yi kurmuş ve bu bağlamda hem fabrika hem

yan kuruluşları ile büyük bir istihdam yaratmıştır.

28


29


Kastamonu Entegre’den

3 Boyutlu Müşteri Deneyimi

İnovasyonu

İnovasyonu kurum kültürünün

ayrılmaz bir bileşeni kabul eden

Kastamonu Entegre, bu alana yönelik

gerçekleştirdiği çalışmalarını “IDS - Interior

Design Studio” adlı dijital platform

ile bir adım öteye taşıyor. Bu sene 14-

18 Ekim tarihleri arasında düzenlenen

İntermob Fuarı’nda beğeniye sunulan

Ağaç bazlı panel sektörünün öncü markası

Kastamonu Entegre, kurduğu “IDS - Interior

Design Studio” dijital platformunu ilk kez İntermob

Fuarı’nda sektör profesyonellerinin ve müşterilerinin

kullanımına açıyor. Proje kapsamında kullanıcılar, 3D

kartela özelliği ile tüm ürünleri gerçeğine en yakın

görüntüler eşliğinde inceleme fırsatı yakalarken, sanal

showroom özelliği VR gözlükler ile gerçek mekânda

birebir ölçekli ürün tecrübesi yaşatıyor.

proje, tek bir noktadan yönetilen ve

tüm dijital görüntüleme kanallarında

kullanılabilen teknolojik altyapısıyla öne

çıkıyor.

Mobil cihazlara ücretsiz indirilebilen

IDS - Interior Design Studio” uygulaması,

Kastamonu Entegre’nin birbirinden

kaliteli ve estetik ürünlerini bir araya

getiriyor. Kullanıcıların, ihtiyaç duydukları

her yerde her an ulaşabilecekleri

sistem, tüm ürünlerle ilgili detaylı bilgiler

içeriyor. IDS 3D kartela, ürün numunelerini

dijital ortamda simule etme

özelliğine sahip yapısıyla, renk, desen ve

doku özelliklerini birebir deneyimleme

fırsatı tanıyor. İstenilen ölçüde ekrana

yansıtılabilen ürünler, dokunmatik özelliği

sayesinde 360 derece döndürülerek,

çoklu bakış açısı ile sunuluyor. Bu özellik

ürünlerin yansıma, parlaklık ve baskı

hareketlerini kusursuz olarak gözler

önüne seriyor.

30


Kastamonu Entegre’nin IDS - Interior

Design Studio” projesi sanal showroom

özelliği ile de fark yaratıyor. Sanal showroom,

seçilen mobilya ve yüzeylerde

farklı ürünlerin denenebileceği gerçekçi

bir simülasyondan oluşuyor. Simülasyon,

kullanıcıların 3D kartela deneyimi

sırasında seçtikleri ürünlerin, dekore

edilmiş bir mekânda nasıl duracağını

görmelerine ve istedikleri değişiklikleri

yapabilmelerine olanak tanıyor. VR gözlüklerin

entegre edilebileceği uygulama

aracılığıyla kullanıcılar, sunulan mekânlar

içinde dolaşırken, beğendikleri ürünlerin

numunelerini ellerine alarak yakından

inceleyebiliyor. Karar süreçlerinde

yardımcı olacak birçok farklı interaktiviteyi

de içinde barındıran proje, tüm bu

özellikleri ile sektörde bir ilki yaşatıyor.

Kastamonu Entegre’nin bu yıl 20.’si

düzenlenen İntermob Fuarı’ndaki 7.

Salon 734 no’lu standına gelen ziyaretçiler,

kurulan bu dijital platformun da

birer parçası olacak. Kiosklardan oluşan

özel bölüm, VR gözlükler sayesinde

gerçek mekânda birebir ölçekli ürün

tecrübesi yaşatacak. Fuarda ayrıca,

Kastamonu Entegre’nin kaliteli, estetik

ve çevre dostu ürünleri arasında yer alan

Evogloss parlak panelde yaklaşık 30

yeni renk, Glossmax parlak panelde taş

görünümlü yeni dekorları parlak, süper

mat yeni yüzeyler, ürün gamına yeni

eklenen Stone, Deluxe ve Elit laminat

parke serileri, Doorlam kapı panelinde

15 yeni renk ile bu sene beğeniye

sunulmasının ardından yurt içinde ve

yurt dışında yoğun ilgi gören Reflection

serisi yer alıyor.

31


AGT İLE

SONBAHARIN TREND RENKLERİ EVİNİZDE

Dünyanın modasını evlere taşıyan AGT, sonbaharın trend renklerini açıkladı.

Bu sonbaharda evlerde koyu meşe ve gri tonları ile bunlarla kombinlenen

renkler kullanılacak. Trend renklerin kullanıldığı AGT’nin parke serileri, Natura

Line, Nature Plus ve Concept ahşabın büyüleyici güzelliğini evlere taşıyacak.

32


Türkiye’nin önde gelen mobilya bileşenleri markası

AGT, dekorasyonda bu sonbaharın moda renklerini

açıkladı. Yaz sezonunda açık, soft renkler oldukça

popülerken; sonbaharda ise daha koyu meşe-gri tonları ve

bunlarla kombinlenebilen renkler ön plana çıkacak. Daha

sıcak ve koyu tonlarda mobilya ve yer döşemeleri yükselişe

geçecek, pastel tonlar popülerliğini koruyacak.

AGT, sonbaharla birlikte mevsimin doğal güzelliğinden ilham

alarak tasarladığı, ahşabın sıcaklığını yansıtan yepyeni ürünlerini

tüketicilerin beğenisine sunuyor. AGT, tabiatın doğal renk

ve dokusunu taşıyan, derzler yardımıyla birbirinden ayrılan

“Natura Line/ Plus” serisiyle evlere bambaşka bir havaya büründürüyor.

Natura Line ve Natura Plus serisinin Ilgaz meşe,

Selge, Meriç gibi sekiz farklı renk seçeneği bulunuyor.

“Ahşabın hiç geçmeyen modasını günümüzün

modern tasarımlarıyla birleştiriyoruz”

Milano’dan esinlenerek tasarlanan yeni “Concept” parke serisi

dünyanın modasını evlere taşıyor. Scala, Loreto, Moderna

gibi farklı seçenekleri barındıran Concept Serisi, eşsiz tasarımı

ve özel renkleriyle göz alıyor. Kir ve leke dayanımı yüksek

parkeler, kolay temizlenmeleri sayesinde hijyenik bir yaşam

alanı yaratmanıza yardımcı oluyor.

AGT’nin dünya standartlarındaki MDF’si kullanılarak üretilen

AGT Panel’de ise sonbaharın trendi keten dokular dikkat

çekiyor. Yeni Kaşmir, Rubik, Bakır ve Metalik tonlardaki büyüleyici

renkler mekanlarda fark yaratıyor.

Markanın her zaman dünya trendlerini

yakından takip ettiğini belirten AGT Genel

Müdürü Şirzat Subaşı, “Ahşabın hiç geçmeyen

modasını günümüzün modern tasarımlarıyla

birleştiriyoruz. Değişimin, yenilikçiliğin

gücüne inanıyoruz ve müşterilerimize farklı

alternatifler sunmaya devam ediyoruz. Bu sene

de, sonbaharın trend renklerinden esinlenerek

tasarlanan yeni serilerimizi müşterilerimizin

beğenisine sunduk. Daha fazlasını, daha iyisini

tasarlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz”

diyor.

33


Bu 7 İşletme Kitabını

Okumanız Şart!

Günümüzün iş trendlerini ve

modern işletme teorilerini detaylandıran

kitaplara gömülmek

yerine, klasiklerden ilham almak çok

daha sağlam bir görüş kazanmanıza

yardımcı olacaktır. Evet, bu kitapların

dijital odaklı pazarlama planları veya

leanmetodolojinin yararlarıyla ilgili bilgi

vermeyeceği doğrudur ancak zaman

aşımına uğramayıp halen günümüzün

iş realitelerini yansıttıklarına kimi

zaman şaşkınlıkla kimi zaman hafif

bir gülümsemeyle şahit olacaksınız.

Bu klasikler,özellikle girişimcilerin hep

arka ceplerinde tutmaları gereken altın

değerinde tavsiyeleri içerir.

İşte, Inc.com’un sayısız başarılı girişimcinin

proses yönetimini, büyüme yol

haritalarını ve pazarlama stratejilerini

bu temeller üzerine kurduğu, işletme

dünyasının, strateji ve inovasyonun altın

standartlarını belirleyen 7 klasiği:

1. İçinizdeki Girişimciyi

Uyandırın (The E Myth)

Bir işletme imparatorluğuna dönmüş

bir işletme kitabı. Eğer işletme yüksek

lisansı yaptıysanız, bu kitabın zorunlu

olarak okuduğunuz kitaplardan biri

olması muhtemeldir. İçinizdeki Girişimciyi

Uyandırın adıyla Türkçeleştirilen

bu kitap kendi işini kurma ve büyütme

konusunda yaygınlaşmış mitleri ve

varsayımları ele almakta. Girişimler

nasıl bir yolculuktan geçmekte? Kitap;

fikir aşamasından emekleme dönemine,

büyüme sancılarına ve olgunlaşma

dönemine ışık tutmakta ve bu yolculuğu

betimlerken her girişimcinin içinde

bulunan üç kişiliği anlatmakta: Girişimci,

Teknisyen ve Yönetici.

Girişimci hayalperesttir, yenilikleri tayin

eder, yıldızlara ulaşmayı hayal eder.

Girişimci gelecekte yaşar, anı yaşamak

yerine gelecekte nelerin olabileceğini

planlar, öngörür, hep ileriye bakar. Çoğu

zaman dünyanın ve tabii işlerin de yavaş

ilerlemesinden şikâyet eder.

Teknisyen;makinist, yazılımcı veya aşçı

gibidir, kendi zanaatında uzmandır.

Çoğu zaman bu insanlar sevdikleri işi

yapmak için kendi işlerinin patronu olurlar.

Yaptıkları işte iyilerdir, en çok işlerini

yaparken keyif alırlar ve işletmenin geri

kalanıyla fazla ilgilenmek istemezler.

Ödenecek faturalar, maaşlar, ofis yönetimi

pek de umurlarında değildir. Tabii ki

böyle bir şansları yoktur, sadece işlerine

bakıp işletmenin dönmesini sağlayan

diğer işleri yok saymakla kendilerini

başarısızlığa mahkûm ederler.

Yönetici detay odaklı olandır, i’ye noktayı

koyan, t’ye tresini çeken, faturaları takip

eden, çevresindeki dünyayı organize

eden, tatsız sürprizlerin önüne geçmeye

çalışan O’dur, iş dünyasının düzenli ve

tahmin edilebilir bir şekilde ilerlemesine

gayret eder. Tüm bu profiller, her girişimcinin

içinde belli oranlarda bulunur,

kişi kimi zaman girişimci kimliğiyle geleceği

planlar, kimi zaman bir teknisyen

olarak âşık olduğu işi yapar başka hiçbir

şeye kafa yormak, bölünmek istemez,

bazen de yönetici kimliğine bürünüp

herşeyi kontrol etmek ister.

Bu ikonlaşmış kitabı özellikle de

işletmeniz yeni bir oluşum içindeyken

okumalısınız.

2. Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı

(The 7 Habits of Highly Suc

cessful People)

Stephen R. Covey’nin en çok satanlar

listesinden inmeyen kitabı, bağımsızlık,

dayanışma, sürekli geliştirme gibi

kavramları iş dünyasına kazandırmıştır.

Covey’in dehası bu kavramların sadece

34


İş dünyası sürekli değişmekte ancak başarılı bir

girişimcinin dehası hep aynı kitaplardan esin

almakta. Her şirket kurucusu için bu klasikler

okunması şart kitaplar arasında anılmakta.

Dale Carnegie’nin 1936 yılında kaleme

aldığı şaheseri satışçıların kutsal kitabı

haline gelmiştir. Girişimcilerin ilk kitabı

olarak da görülen bu kitap, iş yaparken

sevilen insan olmanın önemini vurgular.

Eleştirmenlerin çoğu bu kitabı bir

manipülasyon rehberi olarak görmüş ve

kötülemiştir ancak Carnegie’nin satıcının

hedef kitlesini tanıması konusundaki

ısrarcılığı öne çıkan en önemli prensiplerden

biridir. Başkalarının düşüncelerine

saygı göstermek, olaylara başka bir

bakış açısından bakabilmek, başkalarının

kendileriyle ilgili konuşmasını desteklemek.

Bugün pazarlama departmanlarıiş

dünyasına değil, genel olarak yaşama

başarılı bir şekilde uygulanabilmesidir.

Hedefler koymak, küçük ancak emin

adımlarla ilerlemek, insanları anlamak ve

sürdürülebilir uygulamalar yürütmek için

insanları iyi dinlemek başarılı ve mutlu

bir hayatın gerekleridir.

• Alışkanlık - Proaktif Olun

Çevrenizi siz kontrol edin, çevrenizin

sizi kontrol etmesine izin vermeyin.

Kendi kararlarınızı vermeyi, tercihlerinizi

kendi iradenizle yapmayı ihmal etmeyin.

Olayları kontrol edemeyebilirsiniz ancak

olaylara verdiğiniz tepkiyi kontrol edebilirsiniz.

Şartlar ne olursa olsun yaklaşımınız

sizin gücünüzü gösterecektir.

• Alışkanlık - Sonu Düşünerek Başlangıç

Yapın

Covey bu alışkanlığı kişisel liderlik

alışkanlığı olarak değerlendirir. Yolun

başından hedefleri koyarak, neler

istediğini bilerek yürümek önemli bir

liderlik özelliğidir. İlgili, sizi hedeflerinize

götürecek aktivitelere odaklanır, sizi

yolunuzdan uzaklaştıracak detaylarla

ilgilenmez, zaman kaybetmezsiniz. Bu

sayede her anınız daha verimli geçer ve

başarıya daha hızlı ulaşırsınız.

• Alışkanlık - Önceliklerinizi Önce

Yapın

Bu bir kişisel yönetim ve disiplin işidir.

Kendi işlerinizi iyi organize etme, önceliklerinizi

bilme ve aktiviteleri zamanında

belli bir sıra ve disiplin içerisinde

tamamlamayı gerektirir. Alışkanlıkla

kafanızda planlamanızı yapar ve kafanızdaki

planı uygulamaya geçirirsiniz.

• Alışkanlık - Kazan-Kazan Düşünün

Dayanışma ve beraber çalışma sonucunda

gerçekleşen bu liderlik insan ilişkileri

üzerine kuruludur. Sizin başarınız

ortağınızın başarısıdır. Başarı paylaşıldıkça

azalmaz, çoğalır. Sürtüşmelerden

taraflar doğar, oysa dayanışmalardan

daha büyük başarılar elde edilir. Herkes

aynı amacın etrafında toplanır, bütün

enerji bu yönde kullanılır.

• Alışkanlık - Önce Anlamayı Daha

Sonra Anlaşılmayı Arayın

Önce anlamaya çalışılıp sonra anlaşılmayı

beklemek modern çağın en önemli

düsturudur. Bu Covey’in iletişim alışkanlığıdır

ve oldukça güçlüdür. Covey bu

alışkanlığı anlatmak için basit bir analoji

kullanır: “reçete yazmadan önce teşhis

koyun.” Hayatın her aşamasında olumlu

ilişkiler kurmak için basit ancak etkili bir

yöntemdir.

• Alışkanlık - Sinerji Yaratın

Covey’in yaratıcı kooperasyon adını

verdiği yani bütünün parçalarından çok

daha büyük olduğu prensibi, başkalarının

kendilerinden daha büyük bir şeye

hizmet etme ihtiyacının bir sonucudur.

• Alışkanlık - Testereyi Bileyin

Kendi kendinizi yenileme zamanı

gelmiştir. Şu ana kadar sözü edilen alışkanlıkların

biraraya gelme ve büyüme

zamanı geldi. Covey’in kendi dediği

benliği dörde ayrılmakta: spiritüel, zihinsel,

fiziksel ve sosyal/duygusal. Benliğin

bu dört elementinin de doyurulmaya ve

geliştirilmeye ihtiyacı var.

3. Dost Kazanma ve İnsanları

Etkileme Sanatı (How to Win

FriendsandInfluence People)

35


nın ürünleri için oluşturdukları persona

veya hedef kitle profillerinin temellerini

oluşturur. Kitap seneler içinde birçok

kez güncellenmiş ve son dönemdeki

dijital gelişimleri yansıtan versiyonu da

kitapçılarda yerini almıştır.

4. İş Maceraları (Business Adventures)

Bill Gates’e WarrenBuffet tarafından

tavsiye edilen bu kitap, girişimcinin okuma

listesinin başında bulunmalıdır. New

Yorklu bir gazeteci olan John Brooks, iş

dünyasında tanıştığı büyük kurumlarda

önemli konumlardaki kişilerin profilleri

ve ilginç hikâyelerini konu alır. Ford,

General Electric ve Xerox gibi dev

kurumların belli dönemlerine, dönüm

noktası oluşturan kararlarına ışık tutar.

Bazı hikâyeler okurları şaşkına çevirir:

Ford’un tüketici geribildirimlerini yok

sayması veya Xerox’un gelişmiş teknoloji

olmayı reddetmesi gibi hikâyeler

girişimcileri kendi uygulamalarıyla ilgili

düşündürecektir.

5. Mor İnek (PurpleCow)

SethGodin’in Mor İneği pazarlama

kitapları arasında boğulduğumuz bu dönemde

bile kalabalığın arasından çıkıp

göze çarpmayı başarır; aynen kitabın

okuyucularına verdiği dersler gibi. Kısa

bir roman uzunluğunda, hızla okunan kitaptaki

ana mesajları hatırlamak için bir

deftere not almanıza gerek yoktur. Mor

İnek Godin’in yeni ürüne veya hizmete

verdiği isimdir. Mor İnek farklılaşmayı

temsil eder. Farklı olun, risk alın ve evet

farklı olmaktan çekinmeyin, ana mesajları

oluşturur. Markanızın mesajı farklı

olsun, geleneksel yöntemleri zorlayın,

yaratıcı olun, herkesin gitmediği yoldan

gidin Godin’in sıklıkla vurguladığı konu

başlıkları arasındadır.

6. İyiden Mükemmel Şirkete

(Goodto Great: WhySome

CompaniesMaketheLeap...

andOthersDon’t)

Kitabın yazarı JimCollins şirketlerin

nasıl ortalama olmaktan mükemmele

geçtiğini anlatır. Nasıl bazı şirketler hızla

büyür, başarıdan başarıya atlar? Collins

bu soruyu enine boyuna tartışırken,

şirketlerin içinde bulundukları faktörlere

odaklanır. Nedir bu faktörler? En makro

seviyede, doğru insanlarla çalışmak, ana

iş alanlarına hâkim olmak ve disiplin.

Özdisiplinli doğru insanları işe alın

ve onları değil, sistemi yönetin. İyi,

mükemmelin düşmanıdır çünkü çoğu

yönetici iyiyle yetinmekten yanadır, iyiyi

mükemmele taşımak için risk almak

isteyen az sayıda lider vardır. Ancak

unutulmamalıdır ki, iyiyi mükemmele

dönüştürmek mümkündür. Collins’in

yarattığı en önemli değer, şirketin en

önemli kaynağının çalışanları olduğunu

birçok farklı örnekle vurgulaması ve

kurduğu iyiden mükemmele dönüşüm

döngüsü içine oturtmasıdır. “Önce Kim

Sonra Ne” kavramı içerisinde, doğru

insanlarla çalışmanın başarının mihenk

taşı olduğunu vurgular. Şirketin doğru

insanları içine katması, yanlış insanlardan

zaman kaybetmeden kurtulması

gereklidir. Nitelikten çok kişilik ve kurum

kültürüne uygunluk ön planda tutulmalı,

yönetimdeki değişiklikler mümkün olduğunca

içerden terfi yoluyla doldurulmalıdır.

7. Atlas Silkindi (Atlas Shrugged)

AynRand’in felsefesi hakkında ne

düşünürseniz düşünün, hikâyesinde

yaratıcılığın gücüyle ilgili öğrenilecek

çok şey vardır.

AynRand kitabında der ki: “Benim felsefem,

özünde, hayattaki ahlaki amacı

kendi mutluluğunu bulmak olan, varlığının

tek amacı ve en yüce eseri olarak

yaratıcı üretkenliğini gören kahramansı

bir varlık, bir insan konseptidir.” Atlas

Silkindi’nin ana teması insan aklının

toplumdaki rolüdür. İnsan yaratarak,

keşfederek, topluma yenilikler kazandırarak

yaşama sevincini bulur, gelişir,

topluma yarar sağlar.

36



38

Sektöre Yeni Bir Kapı Açan Peli DK İle

Estetİk ve Fonksİyonel


Bir İskandinav ülkesi olan Finlandiya

dilinde ‘Hayat’ anlamına gelen ‘ELEMA’

isimli kapılarda hayat yolculuğunda

modern, minimalist özelliklerin doğal

ürünlerle birleştiğini görürsünüz. Açık

ve yumuşak renklerin ahşapla uyumunu

fark edersiniz. Country rustik ve minimal

dekorasyon anlayışından yola çıkılarak

hazırlanan bu tasarımlarda, soğuk

ülkelerin ‘oduncu’ konseptli dekorasyon

anlayışı hakimdir.

Koleksiyondaki DYNAMIC kapılar

seçkin ve şık tasarımlarıyla öne çıkıyor.

Şehrin hızına uyum sağlayan Dynamic

Kapılar mekânlarda modernliği, ciddiyeti

ve samimiyeti birlikte yaşatmayı

mümkün kılıyor. Tasarımdaki çizgiler,

dinamizmin hayata kattığı yaşama gücünü,

mekanın içindeki objelerle birleştirerek

mekanlara modernliği sıcaklıkla

birleştirerek sunuyor.

Yeni jenerasyona ait tasarımı anlatan

PRISMATIC isimli seride de görsel

huzur ön planda yer alıyor. Tasarımın

ahşapla birleşimi, bugünün ve geleceğin

trendlerini eskimeden/eskitmeden yaşamanıza

ve yaşatmanıza imkan tanıyor.

Parke sektöründe uzun yıllardır

var olan Peli Parke ürün gamında

yeni bir konsept açarak kapı

üretimine başladı. Ürünlerinin en önemli

tamamlayıcısı olarak gördükleri kapıların

üretiminin, kendi tasarım-kalite anlayışıyla

gerçekleşmesi gerektiğine inanan

Peli Parke, kapı üretimine de bu anlayışla

karar vermiş oldu. Peli DK’nın en önemli

özelliği aynı kapı modelinde parke ve

süpürgeliklerinin de olması. Bu konuda

bir ilke imza atan marka bu özel tasarım

kapıları ile de dikkatleri üzerine çekip

sektörde yeni bir anlayışa imza atmış

oldu.

Kapı Koleksiyonu’nda 3 ayrı konsept

yaratan Peli Parke farklı yaklaşımlara

hitap ederken, ürünlerinin kombinasyon

olasılığını da yükseltmeyi başardı.

Koleksiyonda Doğu-Doğa–Doğallık

konseptinin ön planda olduğu dekoratif

kapılar, İskandinav Style, Dynamic Style,

Prismatic Style adıyla tanıtıldı. Bu kapıların

her birinin bir başka hikayesi var.

Adını İskandinavya kültüründen alan kapılar

yaşam alanlarına sıcak, samimi bir

ortam yaratırken, doğal yapısıyla sürekli

yenilenen, yaşayan bir unsur gibi ortamda

var olmayı başarıyorlar. Koleksiyon,

yüzeyindeki görünümü dokunduğunuzda

hissetmenize olanak sunuyor. Aynı

zamanda parlak ve matlığı yani karşıtlığı

mekana hakim kılıyor. Bu tasarımlarda,

yağmurun ritmini, karın sessizliğini,

sonbahar yapraklarının sesini, lüksün

zarafetini, gençliğin dinamizmini

ahşabın en doğal haliyle mekanlarınıza

taşıyabilirsiniz.

Lansmanı mayıs ayında yapılan PELİ DK

Dekoratif Kapılar sektörde fark yarattı. Peli

Parke’nin ilk olarak mevcut bayileri, potansiyel

bayileri ve iş ortaklarına tanıttığı dekoratif iç

mekan kapıları estetik görünümlerinin yanı sıra

işlevselliği ile de gözde olma yolunda ilerliyor.

39


Mobilyada da Ev

Tekstilinde de İlk Adres

Modoko

Mobilyanın başkenti Modoko, mobilyanın yanı sıra dekorasyonun

vazgeçilmez parçaları tülden perdelik kumaşa, döşemelik kumaştan

halıya kadar pek çok dekorasyon parçasının da ilk adresi…

Mobilyanın başkenti Modoko’da tül–perde, koltuk kumaşı ve halı gibi

dekorasyonun ayrılmaz parçası olan ürünlerde zengin çeşitlilik ve

uygun fiyat arayanlara geniş seçenekler sunuluyor.

Mekanları güzelleştiren ve farklılaştıran

küçük detaylardır. Mevsim değişiyor…

Hayat yenilenmek istiyor.

Evinizdeki koltuklarınız yeni ama kumaşından

ve deseninden mi sıkıldınız? Değiştirmek ve

yaşam alanınızı yenilemek mi istiyorsunuz?

Klasikten moderne, countryden avangarda

farklı zevklere hitap eden mobilya seçeneğini

bir arada sunan Modoko, tül–perde, koltuk

kumaşı ve halı gibi dekorasyonun vazgeçilmezi

olan ürünlerle zengin çeşitliliği ve uygun

fiyatlarıyla ufak dokunuşlarla evini yenilemek

isteyenlere geniş seçenekler sunuyor…

Dekorasyonda farklılık arayanların ilk adresi

Modoko’da döşemelik kumaş, tül-perde ve

halı seçiminde zengin çeşit arasından her

zevke ve her bütçeye uygun ürün bulmak

mümkün.

Modoko Yönetim Kurulu Başkanı İ.Etem

Özçelik, “Modoko döşemelik kumaş, perde

ve tül konusunda sunduğu lüks ve yüksek

kaliteli ürünler ile ilk tercih nedeni. Küçük detaylarla

evlerinizi canlandırırken, renk ve çeşit

alternatifi ile hayal ettiğiniz yaşam alanına

kavuşmalarını sağlıyoruz. Modoko’da bulunan

yerli yabancı pek çok marka, binlerce

ürün seçeneği ile müşterilerine kaliteli hizmet

vermeyi hedefliyor” dedi.

40


41


Avrupa Mobİlya Sektöründe Alınan Kararlar

ve Mobİlya Sektöründe AB Gündemİ

Avrupa Mobilya Üreticileri Birliği (EFIC), Döngüsel

Ekonomi’nin uygulanmasında Avrupa mobilya sektörünün

karşılaştığı spesifik zorluklara ve fırsatlara

dikkat çekmek amacıyla Brüksel’de üyelerini

topladı. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği

(MOSDER)’in katılım sağladığı toplantıda

üyeler; mobilya sektörüyle ilgili fikirlerini, deneyimlerini

ve en doğru uygulamaları tartışma

ve paylaşma fırsatı buldu.

Avrupa Mobilya Sekötörü’nün tüm paydaşlarını bir araya

getiren Avrupa Mobilya Üreticileri Birliği (EFIC),

dünya ekonomisinin önemli taşlarından biri olan

mobilya sektörünün karşılaştığı spesifik zorluklara ve fırsatlara

dikkat çekmek amacıyla geçtiğimiz günlerde Belçika’nın

başkenti Brüksel’de üyelerini topladı.

Öztaşkın: Sürdürülebilir ekonomi günümüzün

en önemli konusu

Türkiye mobilya sektörünün yüzde 75’ini temsil eden

MOSDER’in katılım sağladığı toplantıda üyeler, mobilya

sektöründeki döngüsel ekonominin prensiplerini tartıştı. Bu

farkındalıkla günümüz firmaları için döngüsel ekonominin

önemli bir noktaya geldiğinin altını çizen MOSDER Başkanı

Nuri Öztaşkın, “Günümüzün en önemli gündem maddesi

sürdürülebilirlik. Dolayısıyla ekonominin de sürdürülebilir ol-

MOSDER Başkanı

Nuri Öztaşkın

ması en önemli

konu. Bu nedenle

Türkiye mo

bilya sektörünün pozitif

yönlü büyümesi ve gelişmesi için döngüsel ekonomiye önem

vermeliyiz. Yani üretimden atık yönetimine, çevre yönetiminden

kullanılan malzemeye kadar her şeyi detaylıca incelemek

gerekmektedir. Dolayısıyla kaynakların mümkün olduğu kadar

geri dönüşümden kazanılması ve atıkların mümkün olduğu

kadar yeni kaynaklara dönüşebilmesi yönünde çalışmalıyız

ki sektörün gelişimini destekleyelim. Çünkü bizim sektörün

geleceği için fazlasını yapmamız gerekiyor ve panel endüstrisi

de halihazırda yeni imalat teknolojilerine yatırım yapıyor”

dedi.

Konferansta uygun politika kaldıraçlarının onarımı sırasındaki,

yeniden üretim ve geri dönüşüm ile ilgili mevcut kısıtlamaları

telafi edebileceği, işletme açısından brüt katma değer

sağlayabileceği, çevreye etkilerin azaltılabileceği ve Avrupa’da

istihdam oluşturulmasına katkıda bulunabileceği de tartışıldı.

Döngüsel ekonomiye engel teşkil eden ‘Alev Geciktirici

İçermeyen Mobilyaların Durumu’ hakkında bir sunuma da

ev sahipliği yapan konferansta Kanserojen ve Mutajenler

Hakkında bilgi paylaşımı yapıldı. Ayrıca mobilya sektöründe

belirli maddeler için eşit sınır değerleri belirlendi. Buna göre;

mobilya fabrikalarında sert ağaç tozları için eşik değeri 5 mg/

m3’den 3 mg/m3 değerine çekildi. Uzun süren müzakerelerin

ardından varılan bu ortak payda için sert ağaç tozuna

maruziyet sınır değerini yönergenin yürürlüğe girmesinin

ardından beş yıllık süreyle 3 mg/m3 ve sonrası için de 2 mg/

m3 değerine çekilmesine kara verildi. Türkiye’de ise bu oran 5

mg/m3…

42



İNSAN SERMAYESİNİN DEĞERİ

GİDEREK ARTIYOR

Gelecek 10 yılda endüstriyi silbaştan değiştireceği

varsayılan dijital devrim, fırsatların yanında riskleriyle

de kaygılara neden oluyor. Son dönemde ekonomi

ve teknoloji çevrelerinde en çok tartışılan konu dijitalleşmenin

güçlenmesi ve otomasyonun üretim alanlarında yaygınlaşması

ile insanların bu süreçten dışlanması olasılığı. Nitekim

dijitalleşme, otomasyonun artması ve robotların iş hayatında

daha fazla kullanılması ile bazı mesleklerin tarih sahnesinden

çekildiğine tanık oluyoruz. Gelecekte ise bugün var olan bazı

mesleklerin tarihe karışacağı öngörüleri gündemde kendine

sıkça yer buluyor. Ancak kaygıların aksine insan sermayesinin

değeri artıyor.

Global insan kaynakları ve organizasyonel danışmanlık

şirketi Korn Ferry, dijitalleşmeyle robotların üstleneceği rolün

artmasıyla insan sermayesinin değerinin düşmeyeceği hatta

bilinenin aksine artacağını ortaya koydu. Korn Ferry tarafından

yapılan bir araştırma, insan sermayesi değerinin, teknolojiye

göre çok daha ağır bastığı sonucuna vardı. Nedenlerden

birincisi; insanların yetenekleri ve potansiyeli sürekli şekillendirilebilir,

insanların değeri, daha fazla bilgi, deneyim, ve kıdem

geliştirdikçe de artış gösterir. İkincisi ise, robotlar genellikle

belirli bir amaca sahiptir ve zamanla amortismana neden olur.

İnsan yeteneği ne kadar önemli?

İnsanların üretim açısından değerini ortaya koymak ve

gelecekte insanın rolüne dikkat çekmek anlamında önemli

ipuçları veren Korn Ferry “Future of Work” araştırması, insan

sermayesinin değerinin katlanarak artacağını gösteriyor. Buna

göre küresel olarak insan sermayesi 2030’a kadar 1,2 katrilyon

dolara çıkacak. Bunun karşısında stoklar, gayrimenkul ve

teknolojinin içinde olduğu fiziki sermayenin ise aynı dönemde

521 trilyon dolar olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Böylelikle

önümüzdeki dönemde insan sermayesinin fiziki sermayeden

2,33 kat daha değerli olması bekleniyor. Bu durumun ülkeden

ülkeye göre de farklılık gösterdiğini belirten Korn Ferry Türkiye

Teknoloji Sektörü Kıdemli Direktörü Caner Çınar, ABD

gibi teknolojik olarak gelişmiş bir ülkede bile insan sermayesinin

fiziki sermayeye kıyasla 3,9 kat daha değerli olacağını

beklediklerini belirtirken, Birleşik Krallık’ta bu rakamın 4,23’e

kadar yükseldiğini söylüyor.

“Meraklı olanlar adapte olacak”

Çevikliği öğrenme, yeni beceriler geliştirme, değişim ve belirsizlik

dönemlerinde harekete geçme kabiliyetinin, robotların

yükselişinde kritik bir rol oynayacağına dikkat çeken Çınar,

“Eğer meraklı kalırsanız muhtemelen adapte olabilirsiniz.

Bilgisayarın arkasında oturuyorsanız, kendinizi geliştirmediyseniz,

yarıştan çıkmanız büyük bir risk taşıyor” diyor.

44


Artan otomasyon ve robotların iş hayatındaki rolünün güçlenmesine paralel

olarak insanların iş süreçlerinden dışlanacağı kaygıları da artıyor. Ancak insan

kaynakları ve organizasyonel danışmanlıkta dünyanın önde gelen grubu olan

Korn Ferry yaptığı bir araştırmayla, teknolojiye göre çok daha ağır basacak

olan insan sermayesinin 2030’da 1.2 katrilyon dolara çıkacağını ortaya koydu.

45


Eğer meraklı kalırsanız muhtemelen

adapte olabilirsiniz. Bilgisayarın arkasında

oturuyorsanız, kendinizi geliştirmediyseniz,

yarıştan çıkmanız büyük bir risk taşıyor

“Çevik olmak, becerinizi genişletmek anlamına gelebilir,

ancak mutlaka üst düzey bir kodlayıcı sihirbazı olmak zorunda

değilsiniz” tespitini yapan Çınar, 2030’da da işyeri teknolojisinin

daha az teknik olacağını ileri sürüyor. Çınar, “Çok yakında

bir bilgisayara sesli komutlarla yazılımlar hazırlama talimatı

verebilirsiniz. Bu yenilik, üst düzey bir kodlayıcı sihirbazı

olmayan insanlar için kapıları açacaktır” diyor. Diğer yandan

insanlar için estetik kriterler çok önemli. Bu noktada araştırmalar;

robotların verileri daha iyi ve daha hızlı sıkıştırabildiğini,

önemli eğilimleri yakaladığını ve algoritmalarını gördüklerini

ancak günümüz dünyasında estetik ve kullanışlılığın daha

önemli olduğunu, bunun da insana olan ihtiyacı artırdığını

ortaya koyuyor.

“Firmaların teknolojiye uyumu çözümü

kolaylaştıracak”

Firmalar, dijital dönüşüme uyum sağlamak için bir çaba göstermesi

gerekiyor. Tabii iş gücünün de bu dönüşüme uygun

olarak tasarlanması lazım. Korn Ferry’nin tarafından yapılan

çalışmalar, değişimin hem iş gücü niteliği hem de yönetim

anlamında gerekliliğini ortaya koyuyor. Dijital potansiyellerini

gerçeğe dönüştürmek isteyen firmaların, farklı düşünen ve

daha fazlasını yapmaya istekli bir iş gücüne sahip olmasının

önemine dikkat çekiyor.

46



Peli Parke

Türkiye’de Gücüne Güç Katıyor

Peli Parke Diyarbakır’da bölge bayisini tanıttı.. Radisson Blu Hotel’deki toplantıyı

doğunun yıldızı Diyarbakır bayileri ile paylaştı.

48


Vezirköprü Orman Ürünleri doğudaki

büyük gelişimini Diyarbakır’da

yeni Bölge Bayisi’ni tanıtarak devam

ettirdi. Türkiye’nin en büyük parke

üreticilerinden Vezirköprü Orman

Ürünleri bünyesindeki Peli Parke,

bölgedeki projelerini Diyarbakır Bölge

Bayisi Boğaziçi Tic. Ltd onuruna

özel bir yemek vererek paylaştı. 21

Temmuz 2017 Cuma günü Radisson

Blu Hotel’de düzenlenen tanıtım töreninde

Peli Parke’nin üretim gücü,

üstün teknolojisi ve geleceği şekillendirecek

yatırımlarının tanıtılmasıyla

beraber, bölge satış stratejilerini bayileriyle

paylaşarak bölgeye verdiği

değeri gösterdi.

Turanlar Grup’un ve Peli Parke’nin yatırımlarının

paylaşıldığı gecede açılış

konuşmasını Peli Parke Satış ve Pazarlamadan

Sorumlu Genel Müdür

Yardımcısı Orhan Demirbaş yaptı.

“Diyarbakır Yatırımı Mutluluktur”

Turanlar Grup’un 60 yıllık kökleriyle

birlikte gelecek planlarını anlatan Orhan

Demirbaş konuşmasında şunların

altını çizdi:

“Turanlar grup geniş ürün yelpazesiyle

Peli dünyası adını vererek kurduğumuz

ve her geçen gün yeni ürün

yelpazesiyle sektöre hizmet vermekte

olan markamıza Diyarbakır’da büyük

bölge bayiliklerimizden birini daha

açtık. Üretimimizi Samsun’un Vezirköprü

ilçesinde 200 dönüm arazi

üzerinde 160 bin m2 alanda gerçekleştirmekteyiz.

Ürünlerimiz ile üstün

kalitede hizmet vermekteyiz.

Ormanı Koruyoruz

Üretim yaparken asla ormanlarımıza

zarar vermiyoruz. Hiçbir yaşayan ağaç

kesmiyoruz. Ya ömrü bitmiş ağaçlar

ya da onların dalları ile hammadde

temin ediyoruz. Bu ülke ekonomisine

katkı ve doğaya saygıdır. Son üç

yıl içinde üretim tesislerine yaptığımız

yatırımlar ile üretim kapasitemizi

iki katına çıkardık, sadece parkede

yıllık 24 milyon m2 parke üretiyoruz.

Türkiye’de satılan yüz milyon m2

parkenin yüzde 20’sini biz üretiyoruz

dedi. Parkenin yanı sıra sektöre farklı

hizmetler de sunuyoruz, bu yıl Peli

DK ile dekoratif iç mekan kapıları da

üretmeye başladık. Türkiye’nin tüm

bölgelerini önemsiyoruz. Ayrıca iki

yıldır uyguladığımız ilkeli, sistemli ve

istikrarlı satış politikalarımızla sektör

büyümesinin çok üzerinde yer alarak

bayilerine en çok kazandıran firma olmanın

gururunu yaşıyoruz.’’

Diyarbakır bölgesinde de başlattığımız

değişim ve gelişim hareketi 2016

yılında olduğu gibi 2017 ve sonraki

yıllarda da ilkeli ve istikrarlı satış politikalarımızın

alt yapısı olacaktır.

Turanlar Grup Hakkında:

1953 yılında Hasan, Fuat ve Nihat Turan

kardeşler tarafından kurulan; orman

endüstrisi, kâğıt, gıda ve turizm

sektörlerinde faaliyet gösteren bir

şirketler grubudur. Üretim faaliyetlerini,

Vezir Köprü Orman Ürünleri ve

Kâğıt Sanayi A.Ş., Pelit Arslan Kontrplak

Fabrikası A.Ş. ve Pelit İnşaat

Kalıp Sist. San. ve Tic. AŞ.’de gerçekleştirmektedir.

Vezirköprü Fabrikası

grubun üretim konusunda lokomotifi

konumundadır. 1996 yılında yapılan

özelleştirmeyle alınan fabrika, 100

milyon Euro’yu aşan bir öz sermaye

yatırımıyla Peli Parquet ve Peli Paper

markalarının üretimini gerçekleştirmektedir.

Vezir Ağaç, yani Vezirköprü Orman

Ürünleri ve Kağıt Sanayi A.Ş., Karadeniz

Bölgesinin en büyük entegre

orman ürünleri sanayi tesislerinden

biridir. Üretimi olan Tutkal, MDF,

Yonga Levha, Melamin Kaplı MDF-

Yonga Levha, Laminat Parke ve

Kontrplak ile entegre bir tesistir.

49



‘Türk Halısı’ Markası

İstanbul Halı Haftası İle Değerleniyor

Türk Halısı’ markasının yaşatılması, korunması ve değerinin artırılması

için çalıştıklarını belirten İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Başkanı

Uğur Uysal, “İstanbul Halı Haftası’ boyunca Türkiye’nin tasarım potansiyeline

uluslararası bir kimlik kazandırmayı hedeflediklerini vurguladı.

51


Halı Haftası’ etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen

çalışmaların başta ‘Türk Halısı’ markasına değer

‘İstanbul

kattığını vurgulayan İstanbul Halı İhracatçıları Birliği

(İHİB) Başkanı Uğur Uysal, “Türk halısı sadece bu sektör ile

ilgilenen insanların değil, bu topraklarda yaşayan herkesin

mirasıdır. Bu zengin mirası, bir adım öteye taşıyabilmek

için tasarım ve tasarımcı kavramlarının ön plana çıkarılması

gerekiyor. Düzenlediğimiz İstanbul Halı Haftası, zengin

halı mirasımıza dikkat çekerken, aynı zamanda günümüz

Türkiye’sinin tasarım potansiyeline uluslararası bir kimlik

kazandırmayı amaçlıyorö dedi. ‘İstanbul Halı Haftası’ boyunca

gerçekleştirilen etkinliklere de değinen Uysal, “Yoğun

katılımla gerçekleştirdiğimiz İstanbul Halı Haftası boyunca

halıya dair birçok çalışmamız oldu. 11.Ulusal Halı Tasarım

Yarışması, İstanbul Rug Show, 2.İstanbul Uluslararası Halı

Konferansı, İHİB sponsorluğunda gerçekleşen Türk ve İslam

Eserleri Müzesi’nde 15. ve 17. Yüzyıl Osmanlı Halıları kalıcı

sergisi ve Lucien Arkas’ın kişisel koleksiyonundan Kumkapı

halıları geçici sergisi ‘Türk Halısı’ markasını geliştirmek adına

gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan başlıcaları” dedi.

52


25 Ülkeden 200’ün Üzerinde Yabanci Alıcı

‘İstanbul Halı Haftası’ etkinlikleri kapsamında Ekonomi Bakanlığı

ve İstanbul Halı İhracatçıları Birliği’nin destekleriyle,

başta Amerika, Kanada ve İngiltere olmak üzere 25 ülkeden

200’ün üzerinde yabancı alıcının ağırlandığını belirten

Uysal, “İhracat yapan üretici firmalarımız ile Alım Heyeti

kapsamında ülkemize getirdiğimiz bu alıcıları bir araya

getirerek B2B görüşmeler gerçekleştirmelerini sağlıyoruzö

dedi. Sektörümüz katma değeri yüksek bir ihracat birim

fiyatına sahip. Ülkemizin kg başı ihracat birim fiyatı 1,4 dolar

civarındayken, sektörümüzün kg başı ihracat birim fiyatı 18

dolarlar seviyesinde. Katma değeri yüksek ihracatın önemi

her geçen gün daha da artıyor. Biz de pazarlarımızı çeşitlendirmek

ve mevcut pazarlardaki pazar payımızı büyütmek

için alım heyetlerinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.

İhracatımızdaki katma değeri artırmak için de gerçekleştirdiğimiz

çalışmalarımız var. Katma değeri artırmak için başlıca

önceliğimiz ‘Türk Tasarımı’ algısını yukarılara taşımak. Bu

amaçla 11’incisini düzenlediğimiz Halı Tasarım Yarışmamızın

finalini yine ‘İstanbul Halı Haftası’ etkinlikleri kapsamında

gerçekleştirdik. 128 başvuru arasından finale kalan 8 tasarımcımız

jürimizin verdiği puanlar ile kıyasıya yarıştılar. Mercanlar

teması ile birinci olan tasarımcımız Zeynep Gürbüz’ü,

oluşum teması ile ikinci olan Merve Bütüşaba’yı, umut arayışı

teması ile üçüncü olan Yasemin Songur’u tebrik ediyor,

sektörümüze katkılarının sürekli olmasını temenni ediyorum”

diye konuştu.

53


54


55




Aradığınız Sanatsa...

GRAFİK TASARIM

WEB (TASARIM & YAZILIM)

SEO & ADWORDS

KURUMSAL İLETİŞİM

FOTOĞRAF ÇEKİMİ

PROMOSYON ÜRÜNLERİ

MOBİL UYGULAMALAR

SOSYAL MEDYA

info@sanartmedya.com

GRUP

0212 806 66 58

www.sanartmedya.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!