ELLE POP UP SAYI:4
Bu dönem bize “güzellik” iyi gelecek dedik ve doğayı, çevreyi, bizleri güzelleştiren kişilere, olaylara, markalara, tüyolara yer verdik.
Bu dönem bize “güzellik” iyi gelecek dedik ve doğayı, çevreyi, bizleri güzelleştiren kişilere, olaylara, markalara, tüyolara yer verdik.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
04/ Kasım 2020
DOĞAYA
SARIL
FILTRESIZ
VE SADE
CANSU
AKIN
MAKYAJDA
KORE
DALGASI
EDİTO
FOTOĞRAF: EYLÜL EZİK
“SADELIK, KARIŞIK
DÜŞÜNCELERI SÜSLER”
Bugün doğal olmak, sade olmak, doğaya dönmekle ilgili
çokça makale ve özlü söz okudum. Fransız yazar
Vauvenargues’ün bu sözünü edito başlığı yapmamın
sebebi ise şu an içinde bulunduğumuz durum. Tam da dördüncü
pop-up online sayımızın edito’sunu yazdığım bu dakikalarda
bir yandan yeni pandemi kısıtlamaları açıklandı.
Durum daha önce de öngörüldüğü üzere iyiye gitmiyor. Çok
fazla kayıp veriyoruz, hastanelerimizin Covid-19 üniteleri
dolu. Kendimizi, ailemizi, dostlarımızı korumak için evde
kalmalıyız. Mart ayından beri devam eden bu bıçak sırtı yaşamın
hepimizi türlü yüzleşmelerle baş başa bıraktığından
şüphem yok. O yüzden de ya mesaj ya da moral veren sayılar
yapmaya çalışıyoruz. Cep telefonunuzdan, iPad’inizden ya
da laptop’unuzdan okuyabileceğiniz bu sayı ise moral vermek
amaçlı. Evde daha çok vakit geçirdiğimiz bu dönemde
doğal ve sıra dışı bakım önerileri, makyaj trendleri, online
egzersiz sınıfları, ruhunuza iyi gelecek en iyi lokal aromaterapi
markaları, doğadan, sadeleşmekten ilham alan konular
bulacaksınız.
Kapağımızda elinde aynayla gizemli bir bakış atan güzel
yüz, Cansu Akın’a ait. Sosyal medyada kendine özgün içerikleri,
doğal tavırlarıyla beğeni kazanan influencer Cansu
elle.com.tr • instagram @ElleTurkiye • facebook @ElleTurkey • twitter @ElleTurkey
Akın, Yves Rocher Sebo Végétal serisinin hem Türkiye hem
de global marka yüzü. Kendisiyle çekim için ormanda buluşmamız
ise bir tesadüf değildi. Yves Rocher Vakfı 12 yıl
önce toprağı canlandırmak, insanları doğanın enerjisi ve
ağaçların büyüsüyle yeniden birleştirmek için küresel bir
proje başlattı ve bu yıl sonuna kadar dünya genelinde yaklaşık
35 ülkede toplamda 100 milyon ağaç dikim hedefine
ulaşacak. Bu projenin Türkiye ayağı da var; Kasım ayında
Konya/ Ereğli’de 30 bin ağaç bu proje kapsamında topraklarımıza
kazandırılacak. Cansu ile hem bakım ritüellerini
hem de bu konuyu konuştuk.
Bu sayı güzel bir cilt, güzel bir makyaj, güzel bir beden ve
pozitif bir ruh halinin peşinde; bununla ilgili çok konumuz
var. En eğlencelilerinden biri, “Banyoda Bakım Ritüelleri”.
Selin Miloşyan ünlü isimlere sabah uyandıkları andan itibaren
uyguladıkları bakımları sordu. Günlük kremlerden
gençleştirici serumlara, kokulu yağlardan parfümlere uzanan
liste size ilham verebilir. Bu arada tüyoları sadece Türk
ünlülerden almadık, Serli Gazer’in konusunda da “global”
ünlülerin gerçek bakım sırlarını bulacaksınız.
İlham demişken, çok popüler olan sadece Kore pop değil,
Kore makyajı da şu anda uçuyor. Gülgün Özek’in “Oyunbozan”
başlıklı konusunda çok yaratıcı fikirler var.
Moda ve trendleri unutmadık, 94 sayfalık pop-up yayınımızın
da taşıyıcı konuları bu iki başlık altında bolca karşınıza
çıkacak.
Ocak ayına kadar evde olacağımız belli, umarız ELLE
POP UP! kendi kendinize iyi vakit geçirmenize yardımcı
olur.
ZEYNEP ÜNER
ELLETREND
DOĞAL
ADIMLAR
YAĞMUR ÇAMURDA YÜRÜMEYECEK OLSANIZ BILE BOT VE
ÇIZMELERDEKI BU RENK SEÇENEKLERI VE YUMUŞAK MALZEMELER
SIZE DOĞADA OLMAYI HATIRLATIR. HAZIRLAYAN: NESLİHAN DENİZER
Bot, a559,
TWIST
DRIES VAN NOTEN
Dolgu topuk çizme, fiyatı
istek üzerine, VALENTINO
GARAVANI/ BEYMEN
Çizme, a1899, IPEKYOL
Çizme, a1399,99,
MANGO
Çizme, a1799,
DIVARESE
FOTOĞRAFLAR: NET-A-PORTER.COM VE MARKALARA AİT
4 ELLE
Zincir detaylı çanta, a1649,
ACADEMIA - BEYMEN
Çanta, fiyatı istek
üzerine, FURLA
24 SAAT,
7 GÜN
BU IŞLEVSEL ÇANTALAR EBATLARIYLA ÇOK PRATIK,
DETAYLARIYLA ŞIK. VE IŞTEN EĞELENCEYE, TATILDEN
GYM’E HER DAIM KURTARICINIZ.
LOEWE
Çanta, a459, IPEKYOL
Monokrom çanta,
a239,99, MANGO
Vegan deri çanta,
a3067, NANUSHKA/
NET-A-PORTER.COM
Yün detaylı çanta,
a2200, MEHRY MU
FOTOĞRAFLAR: MATCHESFASHION.COM VE MARKALARA AİT
Logolu çanta,
fiyatı istek
üzerine, DIOR
ELLE 5
ELLEMOOD
GÜZELLİĞİN
PEŞİNDE
BİRİ DÜNYANIN EN GÜZEL KADINI OLARAK NAM SALMIŞ
DURUMDA, ÖTEKİ ÇİRKİN OLANI SORGULUYOR, BİR DİĞERİ
MODA SEKTÖRÜNE ADIM ATTIĞI GÜNDEN BU YANA KAVRAMIN
ANLAMINI İRDELİYOR. AJANDAMIZIN ODAK NOKTASINDA
GÜZELLİK VE ONU FARKLI ŞEKİLDE YORUMLAYANLAR VAR.
HAZIRLAYAN: AYKUN TAŞDÖNER
Müzik:
DİSKO,
YENİDEN
Hayır, bir süre daha
kalabalıklar arasında yüksek
ritimli müzikler eşliğinde dans
etmeyi özlemekle yetineceğiz
ama soğuyan havalarda
evimizin salonunu diskoya
çevirmek de bizim elimizde,
belki biraz Kylie Minogue
yardımıyla. Bir önceki albümünü
iki yıl önce yayınlasa da son
10 yıldır Kylie ismini pek
duymuyorduk. Belki de en
fazla diğer popüler Kylie ile
isim savaşları konusunda onu
hararet içinde görmüştük. Uzun
lafın kısası, Kylie Minogue
geri döndü! Bunu yüksek sesle
haykırabiliriz. 70 ve 80’lerin
disko sound’undan ilham alarak
hazırladığı albümü ‘Disco’nun
yüksek voltajlı enerjisi 41
dakika boyunca azalmadan
devam ediyor. Albümden
favoriler: Last Chance ve
Supernova. Dünyasına daha
iyi girebilmek içinse Kylie’nin
YouTube kanalına alalım sizi,
capcanlı kaydettiği ‘Infinite
Disco’ konseri bu karanlık
günlerde içinizi yaşam
enerjisiyle dolduracak.
6 ELLE
CINDY
SHERMAN EN
ÇOK MEDYADA
KADININ
TEMSILINI
IRONIK BIR
ŞEKILDE
KARIKATÜRIZE
ETTIĞI IÇIN
ELEŞTIRMENLER
TARAFINDAN
ALKIŞI
TOPLUYOR.
Sergi:
PARİS’TEN SEVGİLERLE
New York Times bir keresinde Cindy Sherman’ın işlerini, özellikle de içinde bulunduğumuz dönemi tiye alan selfie ve
otoportrelerini ‘çirkinliğin güzelliği’ olarak tanımlamıştı. Haksız da sayılmazlar, sıradan kişileri karikatürize ediyor,
her an karşılaştığımız tiplemeleri, karakterleri anlatıyor. Fondation Louis Vuitton, Fransa’da son 14 yıl içinde ülkedeki
ilk Sherman sergisini düzenliyor. Özellikle 2010’lu yıllardaki üretimlerine odaklanmış bir bölüm olsa da retrospektif
170’den fazla işi kapsayarak 1975’ten bu yana bütün işlerini bir araya getirmiş durumda. 3 Ocak’a kadar devam
edecek sergiyi pek tabii fiziki olarak gidip görme olanağımız şu sıralar bulunmuyor. Ancak fondationlouisvuitton.fr’da
video ve fotoğraflar aracılığıyla gezebilirsiniz.
ELLE 7
ELLEMOOD
“FOTOĞRAFLAR SIZI IKI BOYUTLU
GÖSTERIYOR. DÜŞÜNCELERINIZI, KIM
OLDUĞUNUZU YANSITMIYOR. ZOR OLAN
ŞEYLERI KONUŞMAK IÇIN BIR ARAYA
Film:
MUHTEŞEM SOPHIA
Onu uzun yıllardır beyazperdede ya da televizyonda göremiyorduk.
Kariyerinin zirvesinde 50’li yıllarda sinema yıldızının kim olduğunu, ne
yaptığını tanımladı bize, Akdenizli inanılmaz güzel bir kadın olmanın
sembolü olarak daima var oldu Sophia Loren. En son 2009 yılında
görkemli bir Hollywood yapımında yer almıştı. Aradaki birkaç ufak rolü
saymazsak şimdi kariyerinin en büyük geri dönüşünü yaşıyor. Zira şu
sıralar herkes sadece onu konuşuyor. Sebebi ise yer aldığı bir Netflix
yapımı olan ‘The Life Ahead’ (Onca Yoksulluk Varken). 13 Kasım’dan
itibaren izleyeceğimiz filmin yönetmeni de Loren’in oğlu, Edoardo
Ponti. İşi bu kadar özel kılan da zaten bu birliktelik. Loren, Yahudilere
uygulanan soykırımdan kurtulabilen Madame Rosa karakterinde
ve Senegal’den kaçan 12 yaşındaki yetim Momo ile arkadaşlığını
izleyeceğiz. “Bana kendi annemi hatırlattığı için bu rolü kabul ettim”
diyor yaşayan en büyük sinema yıldızlarından Sophia Loren.
GETIRDIM BU KITABI.”
- KAREN ELSON
Kitap:
ALEV ALEV
Karen Elson moda
dünyasının sahip
olduğu en kendine has
karakterlerden biri.
İki albüm yayınladı,
modellerin doğru
şartlarda çalışmaları
konusunda sesini
yükselterek aktivist
yanını bizimle paylaştı.
Yıllar içinde Alexander
McQueen’den
Valentino’ya tozu dumana
katmadığı bir podyum
ya da kampanya çekimi
olmadı. Şimdi de 20 yılı
aşan kariyerini The Red
Flame başlıklı bir fotoğraf
kitabıyla kutluyor. Rizzoli
etiketli kitabın önsözünde
sektörden dostları
editörler Edward Enninful
ve Grace Coddington
ile fotoğraf ustası Tim
Walker’ın kalbe dokunan
mektupları yer alıyor. 18
yaşında Vogue dergisinin
İtalyan edisyonu
için Steven Meisel’in
Elson’ın kaşlarını tıraş
etmesiyle bir anda moda
dünyasının yeni ‘o kızı’
olmuştu. Kitapta Kuzey
İngiltere’de başlayıp
Nashville’de devam
eden kariyerini Craig
McDean, Annie Leibovitz,
ve Mert and Marcus gibi
sanatçıların gözünden
görüyoruz.
8 ELLE
Festival:
#GUCCIFEST
2020’nin en güzel yanı moda
dünyasındaki herkesin yeni
düzende yeteneklerini en
yaratıcı şekilde konuşturma
yarışıydı. Gucci, Ouverture
adını verdiği İlkbahar/ Yaz
2021 koleksiyonunu bir festival
havasında, mini dizi gibi
sunuyor. Bu yüzden Alessandro
Michele bir kez daha gücünü
Amerikan bağımsız sinemasının
en kendine özgü isimlerinden
Gus Van Sant ile birleştirdi.
Aslında bu ortaklık başlı başına
bile heyecanlandırdı bizi. Zira
bu iki yaratıcı zekanın bakış
açıları zıt kutupları anımsatıyor.
Gus Van Sant’in, en azından
filmlerinde, modayla ilişkisi
klasik olandan ve yalınlıktan
yana. Jean, tişört ve deri
ceketler. Alessandro Michele
ise sıradanlığı bir kenara
iterek kalıp kırmanın peşinde.
Renk ve desen karmaşasının
ahenginden besleniyor.
Ortaklaşa yönettikleri bu yedi
bölümlük mini dizi, Billie Eilish,
Harry Styles, Florence Welch
gibi isimleri de bir araya
getiriyor. YouTube Fashion’da,
Gucci’nin YouTube kanalında
ve GucciFest.com üzerinde her
gün bir bölüm yayınlanacak
ve farklı disiplinler yoluyla
koleksiyonu her gün biraz daha
yakından keşfetmiş olacağız.
Festivalin bir diğer sürprizi ise
15 bağımsız genç yeteneğin
moda odaklı filmlerini de
izleyebilecek olmamız. 16-22
Kasım arasında ekran başına!
Ve şimdi hepimizin aklında
o soru. Yoksa bu yaratıcı
festival moda haftalarının
gidişatını da değiştirebilir
mi? Diğer tasarımcıları da
benzer surumlar yapmaları için
harekete geçirebilir mi? Festival
devam ederken Alessandro
Michele video yoluyla bir
konferans da düzenledi ve şöyle
dedi: “Kıyafetlerin daha fazla
bir mağazaya hapsedilmesini
istemiyorum. Onları özgür
bırakmak istiyorum.”
ELLE 9
ELLETREND
@INSTAGRAM
DOST
MUSUN
DÜŞMAN
MI?
BUGÜN ONA SADECE FOTOĞRAF PAYLAŞIM
AĞI DESEK INSTAGRAM’IN GÜCÜNÜ HAFİFE
ALMIŞ OLURUZ. KREATİF ENDÜSTRİLERDE
ÇALIŞANLAR İÇİN ERİŞİMİ KOLAY BİR
CV, ÇOĞUMUZ İÇİN KENDİ PR’IMIZI
YAPABİLECEĞİMİZ BİR UYGULAMA. FİLTRELER
SADECE FOTOĞRAFLARI GÜZELLEŞTİRMEKLE
KALMADI, AYNI ZAMANDA SAHTE HAYATLAR
YARATMA KONUSUNDA YARATICILIĞIMIZI DA
GELİŞTİRDİ. FAZLA PAYLAŞMAK, FOMO, JOMO
DERKEN, ALIŞVERİŞ YAPMA ŞEKLİMİZDEN
ÜRETİM YÖNTEMLERİMİZE KADAR YAŞAMIMIZI
A’DAN Z’YE ETKİLEDİ. 10 YIL BOYUNCA
SIRADAN GÜNLERİN SIKICI DETAYLARINI
PAYLAŞTIĞIMIZ BU SOSYAL MECRANIN
DAYANILMAZ CAZİBESİNE BİR SAYGI DURUŞU.
YAZI: AYKUN TAŞDÖNER
Bazen 20 yıl öncesindeki hatıralarınız, rutininiz aklınızda
daha net canlanabiliyorsa bu konuda yalnız
değilsiniz. Çünkü hayat daha sıradandı ya da sadeydi
diyelim. Televizyonda gördüklerimiz, gazetede
karşımıza çıkanlar, ofiste duyduklarımızla sınırlıydı her
şey. İnternet ağı bizi kendi içine çekmeye başladığı sırada
yenilikler de durmak bilmedi. Hızlı veri akışına, saniyede
yüzlerce görsele maruz kalıyoruz artık. 2000’li yılların en
10 ELLE
üyük medya trendlerinden biri blog ve blogger olmaktı.
“Eyvah gazetecilik ölüyor” önermesinden “Editörlerin
yerini blogger’lar alacak” gibi cümlelere kadar birçok şey
duyduk. Bir noktada bir yol ayırımına gittik. Blog’lar büyük
online sitelere dönüştü, ya da Twitter ve Instagram nedeniyle
hap bilgilere. “Benim kalemim güçlü” diyenler ilkine,
“yazı-çiziyle aram olmaz” diyenler de Instagram’a kaydı.
Tam kuruluş tarihi 6 Ekim 2010’du. Kurucularından Kevin
Systrom’un attığı ilk fotoğrafın başrolünde bir sokak köpeği
vardı. Systrom daha sonra “İşlerin bu kadar büyüyeceğini
bilseydim başka bir şey paylaşırdım” demişti. Henüz filtreler
yoktu, yardımcı olabilecek diğer uygulamalar da. Uzun
bir süre sadece iPhone’ların gizli silahı olarak yer aldı, zira
Android işletimli cihazlarla uyum içerisinde değildi. Yıllar
içinde aplikasyonu Facebook satın aldı, modaevleri bu sosyal
mecrayı aynı zamanda bir satış kanalı olarak da kullanmaya
başladı. Warhol’un 15 dakikalık ün teorisi Instagram
sayesinde gerçeğe dönüştü ve günümüzü şekillendiren yeni
ünlüler hayatımıza dahil oldu. Rakipleri olarak yola koyulan
Snapchat’i, Vine’ı bitirdi, Birleşik Devletler’deki yasakları
da fırsata çevirerek TikTok’un ‘topuklarına sıktı’. Pandemi
boyunca ulusal kanallardan farksızdı işlevi, canlı yayınlarla
ünlülerin evindeydik, Coldplay’dan John Legend’a herkesin
konser verdiği bir platforma dönüştü. Ve bir noktada Instagram’da
popüler olduğumuz kadar var olmaya
başladık. Bugün 1 milyardan fazla kullanıcısı
var (dünyada 7.7 milyar insan yaşıyor).
293 milyonu 18-24 yaş aralığında, 338
milyonu ise 25-34. Üstelik San Franciscolu
teknoloji yazarı Sarah Frier’e göre Instagram
ilk başta geniş kitleler için değil, sadece
trendsetter’lar arasında kullanılması ve
mikro ölçekte bir influencer etkisine sahip
olması için hazırlanmış. Bugün ise popüler
kültürden psikolojiye ve iş dünyasına kadar
her alana etki ediyor. Belki de Instagram’ı
995
Bir saniye
içinde
Instagram’da
yayınlanan
fotoğraf
sayısı...
yeniden Paris’teki dostumuz Emily gibi kullanmaya geri
dönmemiz gerekiyor. Fazla planlı olmadan, akışın estetik
duruşunu sorgulamadan, sıradan anları yücelterek.
BENİ BİR DE TEK ÇEK
2012 yılında “selfie” sözcüğünün kullanımında yüzde
17.000 oranında artışın olmasının ardından Oxford sözlüğü
2013’te onu yılın kelimesi seçti. Bu sayede Instagram’ın, popüler
kültürün kucağına oldukça etkili bir güç bırakılmıştı.
Bugün araştırmaya kalktığınızda bu etiketin altında yaklaşık
450 milyon gönderi bulunuyor. Selfie’nin meşruluğunu
zaten nevi şahsına münhasır Kim Kardashian 2015 yılında
Rizzoli’yle yayınladığı ve sadece selfie’lerin yer aldığı “Selfish”
kitabıyla kanıtlamıştı. İlginçtir o yıllarda ülkemizde
kelimenin karşılığı olarak ‘özçekim’ önerilmişti, ancak kısa
süre içinde kelime (trendin aksine) yok olup gitti. Ve sonra
olaylar çığırından çıkıp selfie’lerinizle sizi yaşlandıran
FaceApp’a oradan kolay yoldan estetik imkanı tanıyan Fa-
ELLE 11
ELLETREND
EN ÇOK TAKİPÇİ
(6 Kasım 2020, saat 11.44 itibariyle)
1. Instagram - 375 milyon
2. Cristiano Ronaldo - 241 milyon
3. Ariana Grande - 205 milyon
4. Dwayne ‘The Rock’ Johnson - 202 milyon
5. Kylie Jenner - 200 milyon
Instagram’ın etkili olduğu alanların başında dijital aktivizm
geliyor. Toplumsal cinsiyet rollerinden beden olumlamaya,
iklim krizinden #metoo’ya kadar birçok alanda etkisini
gösterdi. Bu sosyal hareketler aynı zamanda kısa süre içinde
modadan televizyon dizilerine popüler kültürün gidişatına da
yön verdi.
cetune’a kadar zincirin halkaları genişledi. Çağdaş sanatın
sansasyonu pek seven sanatçılarından Cindy Sherman selfie’lerden
sergi açtı, dergi kapakları profesyonel fotoğrafçılar
yerine Kardashian-Jenner klanının kendi selfie’lerinden
kapak yaptı.
Bİ’ KAHVENİN KAÇ YIL HATRI VAR?
Sıradan bir kahvenin etki alanının bu kadar geniş olabileceğini
tahmin edemezdik. #coffeeoftheday’le çıktığımız yol
#latteart’ kadar gitti. Öyle ki dilimize pelesenk ettiğimiz
üçüncü dalga kahveciler de yine bu dönemde ortaya çıktı.
Bir kahve dükkanı açmak, işletmek son beş yılın en popüler
mesleklerinden biri oldu. Mekanın “Instagrammable”
olması için ahşap bir arka
plan ya da duvara bisiklet asmak şart haline
geldi. Kahve diğer besinlerin de yolunu
açtı desek abartmış olmayız. Trendler
zincirleme bir şekilde iç içe geçtiklerinden,
yine bu dönemde kendimizi sağlıklı
yaşamaya, yogaya, meditasyona adamak
da öncelik oldu. Hayat biçimini tamamlayan
kinoa’lar, matcha’lar derken oyunun
bir diğer kazananı da avokado oldu. Poşe
yumurtaya eşlik etti, ekşi mayalı ekmeklerin
üstünde yer aldı. Kılıktan kılığa girdi. Bir nevi kendisi
gastronomi dünyasının Kate Moss’u oldu çıktı.
-MIŞ GİBİ
İlk başta cool olan, paylaşmaktı. Bir partiye mi gittiniz? Fotoğraf
yoksa yaşanmamış sayılıyordu. Ne kadar çok gönderi,
o kadar iyi. Sonraları gittiğinizi saklamak, gizli yerlerde
toplanmak popüler oldu. Ancak trendler bu ikisi arasında
gidip gelirken önce FOMO ardından JOMO türedi. Kaçırdığınız
için kendimizi kötü hissetmekten (the fear of missing
out), kaçırdığımız için kendimizi mutlu hissettiğimiz
(the joy of missing out) günlere kadar. İşin psikolojik ölçeği
bir süre içinde farklı farklı yollarda etkilemeye başladı kullanıcıları.
Sırf ne kadar mutlu olduğumuzu göstermek için
#100happydays etiketini bile türettik. Kısa yoldan nasıl
takipçi kazanırız sorularını sorduk, Instagram’da oyunun
kazananı olmak için taktikleri takip ettik. Hangi saatte paylaşmalıyım?
Işık nereden gelmeli? Fon rengi önemli mi?
Daha fazla beğeni yüz fotoğrafından mı geliyor, yoksa tüm
vücudumuzu paylaştığımız zaman mı? İlk birkaç senenin
ardından Instagram’ın değişen algoritması kullanıcıların da
tam anlamıyla kafalarını yemelerine neden oldu. Buna göre
daha fazla etkileşim içinde olan postlar öncelikli olarak bize
sunulmaya başlandı. Instagram her zaman sahte olmakla,
gereksizi parlatmakla anılır oldu. -mış gibi yapmak bu aplikasyonun
manifestosu olarak nam saldı. Ardından “Daha
fazla yapamıyorum” diyen influencer’larla karşılaştık. Neydi
daha fazla yapamadıkları şey? Yalandan yaşıyormuş gibi
göstermek. Evinin arka bahçesinde eşofman takımını üstüne
geçiren bir influencer kendini ormanda spor yapıyormuş
gibi gösterdiğinde ortalık gerçek anlamda yıkılmıştı. Ya da
moda haftasının orta yerine otel odasında çıldırdığını itiraf
eden @aimeesong gibi.
ZAMAN TÜNELİ
Ekim 2010 - Instagram kuruldu.
Nisan 2012 - Android işletimlere de Instagram yüklendi.
Haziran 2013 - 15 saniyelik video yükleme özelliği geldi.
Aralık 2013 - Yeni bir flört ağı olarak DM kutularıyla mesajlaşma başladı.
Ekim 2015 - Kısa bir reklam arası, reklam özelliği geldi.
Mart 2016 - Video süreleri 60 saniyeye yükseltildi.
Mayıs 2016 - Platformda alışveriş yapabilmenin ilk adımları atıldı.
Ağustos 2016 - Snapchat’e ilk darbe: Stories özelliği geldi.
Haziran 2018 - YouTube’a bir darbe: IGTV hayatımıza girdi.
Temmuz 2020 - TikTok yasağının ardında Reels özelliği eklendi.
12 ELLE
SAHTEDEN GERÇEĞE GİDEN YOL
Bir süre sonra (neyse ki) gerçeklik kazandı. Ve bir anda 180
derece tersine döndü her şey. Savunmasız olduğumuz zamanları,
kendimizi kötü hissettiğimiz anları paylaşıp “Ben
de buradayım, seni anlıyorum, senin yanındayım” demek
cool oldu. Gerçekten ne ara oldu emin değilim, ama nezaketin
kazandığı zamanlar da yaşandı. Kendimizi olduğumuz
gibi sevebilmenin, kabullenmenin, manifestosunu yazdık.
Kimse için değişmek zorunda olmadığımızı paylaşmayı tercih
ettik. Kadınlar tüylerini almak zorunda olmadıklarını,
erkekler oje sürmek istediklerinde bundan geri kalmak istemeyeceklerini
duyurdular. Renkli zeminlerin üstüne yazılan
motivasyon artırıcı sözler, cümleler ekleyerek paylaşmak
revaçtaydı. “Kendini mutsuz hissediyorsan, sorun sende değil”
gibi. Bu sırada Hint asıllı Kanadalı insta-şair Rupi Kaur’la
tanıştık. 92 doğumlu, milenyallerin sosyal medyadan
çıkardığı ilk ya da en önemli ünlülerdendi. Kısa dizelerden
oluşan şiirleri kitaplaştırıldığında dünya genelinde 42 dile
çevrildi ve 8 milyon okuyucuya ulaştı. Kaybetmek, iyileşmek,
kadın olmak, göç etmek… Son 10 yılda çevirdiğimiz
muhabbetlerin ana fikri neyse Kaur bunları dizelere döktü.
Instagram’ın bize kazandırdığı bir diğer büyük gerçek yıldız
ise Selena Gomez oldu. Uzun süre boyunca kendisi en çok
takip edilen ünlüydü. Nedenini hepimiz merak ettik. Belki
de sırrı gerçekliğinde yatıyordu.
“MEME” KÜLTÜRÜ
Tam Türkçe adıyla “internet fenomenleri”
diyebiliriz. Ancak fenomen sosyal
medyadaki popüler kişileri tanımlarken
sıklıkla kullanıldığı için “meme” olarak
devam edelim. 90’larda internetin
ilkel versiyonuna dayanıyor geçmişi,
2000’lerin ilk yıllarında YouTube’da
biraz daha adı geçer oldu. Popülerlikte
zirvesi ise 2015 sonrasında Instagram
yaşandı. Bunda biraz telefonlarımızın
bize sunduğu hızla ekran görüntüsü almanın
etkisi de var tabii. Aslında biraz
da izlemekten keyif aldığımız skeçlerin
sanal versiyonu gibi diyebiliriz. Popüler
kültürden herhangi bir anı alıp üzerine
eğlenceli bir şeyler yazmak işin çıkış
noktası. @sainthoax ya da @cezmikalorifer
paylaşımları desem, daha fazla
anlatmaya gerek kalmaz aslında… Laf
sokma, hiciv, dalga geçme konusunda
yüksek lisans yapmış olmanız şart. Yoksa
kimse size gülmez ve paylaşmaz.
HYGGE, KONDO,
JACQUEMUS
İskandinav kültürüne, İsveç’in beyazlarına
ve Danimarka’nın hygge kültürüne
EN ÇOK
BEĞENİ ALAN
FOTOĞRAFLAR
Sayfaya özellikle bu kareleri
koymadık, ama eminim hepsini
çok iyi biliyorsunuz.
1. Listenin zirvesinde bir
anda nasıl türediğini bile
anlayamadığımız bir yumurta
geliyor. @world_record_egg
hesabı neden var? Bir yumurta
müzelerden markalara neden
herkesin sosyal medya planına
dahil oldu? Hala çözmüş
değiliz.
2. 22,2 milyon beğeniyle
listenin ikinci sırasında eminim
daha önce adını pek de
duymadığınız @xxxtentacion’un
ilk gönderisi yer alıyor.
3. Üzücü bir haber: Üçüncü
sırada @chadwickboseman’ın
hesabından paylaşılan ölüm
haberi var.
4. Kylie Jenner’ın Stormi
Webster’ı bize taktim ettiği an.
5. İnternet alemine hoş geldin
Jennifer Aniston!
de Instagram sayesinde alıştık. Doğu Ekspresi’nin kompartımanlarını
yine bu sırada İzlanda’nın içi ısıtan dekorasyonundan
ilham alarak tasarladı yolcular. Ama dönemin
kazananı Marie Kondo oldu. Bize gömleklerimizi nasıl katlamamız
gerektiğini söyleyen ve Japon felsefesini dünyaya
tanıtan Kondo, Instagram’ın ona verdiği yetkiyle iki kitap
ve bir Netflix dizisine imza attı. Ve Jacquemus estetiğini de
unutmamak lazım. Sürekli Güney Fransa’ya gitmek için bizi
plan yapmaya zorlayan hesabının ötesinde, birbirini tekrarlayan
ya da uyum içinde olan üçlü gönderileri bir akımı
başlattı. Hatta bir ara “Instagram artık tek sırada dört içerik
gösterecek” söylentileri birçoğunu depresyona itti.
LİNÇ YEMEK
Bu belki de Twitter’ın alanı ama konu sanal zorbalık ve linç
etmek olunca Instagram’ın da bundan aşağıya kalır bir yanı
yok. Masum yorumlarla başladı her şey. Tatil fotoğraflarının
altına gelen “Hayat sana güzel” yorumları zamanla doğal
afet, terör saldırısı ya da seçim zamanlarında konuyla alakalı
paylaşım yapmak yerine yemek fotoğrafları paylaşanları
duyarsız olmakla suçlamaya kadar gitti… “Sen nasıl….?” diyerek
sesler yükseldi. Ardından “Bari siz yapmayın” eklendi.
HASHTAG, SAHİP ÇIKIYORUZ
Sosyal medyanın en iyi yanlarından biri
farkındalık yaratmak, birlik olmaya davet
etmek, offline toplantılar için insanları
harekete geçirmek. 2014 yılında ALS
hastalığına dikkat çekmek için başlayan
#IceBucketChallenge bunun en popüler
örneğiydi. Kafalarımızdan aşağıya boşalttığımız
buz gibi suyun etkisi popüler
kültürde bile kendine yer edindi. Donatella
Versace’nin şoka girdiği anı henüz
unutmuş değiliz. En güncel örneklerden
biri diğeri #challengeaccepted ve Polonya’daki
kürtaj yasağının dünya genelinde
kamuoyu oluşturup ülke meclisinde sonunda
iptale gitmek zorunda kalındığı
#strajkkobiet. Son 10 yıl içinde #blacklivesmatter,
#OscarsSoWhite, #MeToo,
#WomensMarch, #PrayFor, #geziparkı
ya da #bedenimedokunma akla en çok
gelen sosyal hareketlerin başında geliyor.
32 DAKİKALIK DÜNYA
REKORU
David Attenborough, Netflix’te yayınlanan
“A Life on our Planet” öncesi Instagram’a
adım attı. Dört saat 44 dakika
içinde 1 milyon takipçi edindi. O ana kadar
rekor Jennifer Aniston’ın elindeydi.
Aniston bunu beş saat 16 dakika dakikada
başarmıştı.
ELLE 13
ELLETREND
MAKYAJDA
KORE DALGASI
GÜNEY KORE DAİMA, TÜM DÜNYADAN BİR ADIM ÖNDE HAREKET EDİYOR. BİR ZAMANLAR
POPÜLER KÜLTÜRE YÖN VEREN AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ SON YILLARDA ROLÜ DOĞU
ASYA’DAKİ BU YARIMADAYA DEVRETMİŞE BENZİYOR. TREND BELİRLEME KONUSUNDA RÜŞTÜNÜ
ÇOKTAN İSPAT ETTİ. BAŞIMIZI MÜZİKLE DÖNDÜRDÜ, SİNEMAYLA DEVAM ETTİ... MASKE
ÇILGINLIĞIYLA BAŞLAYAN K-BEAUTY AKIMI İSE SONUNDA ÇEŞİTLİ İLKLERE İMZA ATILMASINA YOL
AÇARAK, MARKALARIN ELÇİ OLARAK BU ÜLKENİN YILDIZLARINI SEÇMEYE KADAR İLERLEDİ.
YAZI: AYKUN TAŞDÖNER
Ülkeyi yıllarca Kore gazileri nedeniyle biliyorduk,
sonra sinemalarda “Ayla” oynadı. Ve televizyonlarımızda
“Mucize Doktor”, “Kiralık Aşk”, “Paramparça”,
“Anne”. Son yıllarda reyting rekorları
kıran hemen her dizi, Los Angeles stüdyolarında üretilen
Hollywood yapımlar yerine Güney Kore imzalı senaryolardan
yerelleştirilmişti. Kırk yıl öncesinde politika sahneleri
dışında kimsenin adını pek de umursamadığı bu ülke
bugün dünyanın en güçlü ekonomilerinden birinin sahibi.
Kültürün gerçek fanları buna epey kızsalar da pop kültür
sahnesinde kendine bu denli yer etmesi 2012 yılına tekabül
ediyor. “One hit wonder” diyebileceğimiz PSY, “Gangnam
Style”ı piyasaya sürdüğü anda
tüm dünya bu kültürün etkisinde
kalmıştı. Öyle ki, 2016’da Hamburg’da
bir Alman diskosunda
hâlâ bu şarkının yankılandığına
şahitlik etmiştim. Harvardlı profesör
Joseph Nye, Güney Kore
kültürünün yükselişini yumuşak
güç olarak tanımlıyor. Ve ne demek
istediğini şu sözlerle açıklıyor:
“Askeri gücü kullanarak
değil, bunu arzu edilebilir bir
hayal üreterek başardılar.” Aşırı
çalışkanlıklarıyla nam salmış bir
ülkeden de bu beklenirdi. Neyse,
konumuz güzellik. Alışkanlık ya
da ritüel diyelim, Millatan önce
700. yıla kadar dayanıyor.
Park Soo-Joo
PEKİ NEDEN ŞİMDİ?
Ancak ülkenin güzellik ve estetikle
olan saplantısı dahi çalışkanlıktan
geçiyor. Hatta bu konu hakkında bazı gelenekselleşmiş
efsaneler de mevcut. İlginç olanlarından biri şu:
Güney Koreli kadınlar eşlerinden önce uyanarak saç ve
makyajlarını yapıp, onların karşısına öyle çıkarlarmış. Yine
çalışkan olmakla bağlantılı olarak, Güney Kore’yi en iyi tanımlayan
şey mükemmel olma arzusu ve eşsiz bir estetiğe
(zevk ve görünüm olarak) sahip olmak. K-pop yıldızlarının
ne şartlar altında çalıştıkları ve “başarıya giden her yol mubahtır”
mantrasını bilenler için pek de şaşırtıcı bir durum
değil bu zaten. Aslında ortalama bir Güney Kore vatandaşıyla
sohbet ettiğiniz sırasında güzellik rutinleri ya da kullandıkları
ürünler onlarda şok etkisi yaratmıyor. Endüstri
liderlerine göre konu bakım ritüelleri
ve ürünleri olunca ülke
dünyanın geri kalanından 7-10
yıl ileride hareket ediyor. Aslında
bugün onların sürdürdükleri
günlük rutinlerini, biz Batılılar
trend olarak hızlıca tüketiyoruz.
Hatta öyle ki geçtiğimiz
yıllarda Yves Saint Laurent’ın
da başı çektiği bir grup Avrupa
merkezli marka K-beauty’den
ilham alarak yeni ürünler piyasaya
sürmüşlerdi. Yine bu
sırada Sephora da ürün gamına
K-beauty favorilerini ekleyince
gözler bu trende çevrildi.
Bu bilgiye pek de şaşırmayacağınıza
eminim, ama ürünler
en çok da Z jenerasyonu ve
milenyaller arasında popüler.
Her iki kuşağın da en çok sevdiği
pastel renkli ambalajları
14 ELLE
Yoon Young Bae
FOTOĞRAF: JOSEP MORÉ
ELLE 15
ELLETREND
Pony Syndrome
Blackpink üyesi Lisa
DAİMA ÖNDE
Güney Kore’nin güzellik ritüelleriyle bu ölçüde takıntılı olmasının sebeplerinden biri, Batı’ya göre 7-10 yıl ileride olması. Burada
yaşayanlar resmen gelecekten sesleniyorlar. K-pop yıldızları ve influencer’lar bu konuda sözcü görevi görüyorlar.
kullanmaları neticesinde ve özellikle de Instagram’daki influencer’ların
radarına girmesiyle aslında popülaritesi arttı.
Ardından BTS ve Blackpink gibi grupların müzik yoluyla
herkesi etki altına alması geldi. TIME’a göre BTS çağımızın
en etkili grubu, Netflix ise Blackpink hayranlığının arkasında
yatan nedenleri “Blackpink: Light Up The Sky” belgeseliyle
masaya yatırdı. Her iki grup sadece müzikleriyle değil,
yapmış oldukları moda seçimleri ve güzelliği ele alış şekilleriyle
de kitleleri peşlerinden sürüklediler.
Daima doğal güzelliğiyle övgüleri toplayan Blackpink
grubundan Lisa, birçok YouTuber’a “Nasıl Lisa gibi görünebilirim?”
başlıklı içerikler üretmeleri konusunda da ilham
olmuş biri. Etki alanı bununla da sınırlı değil, Lisa sadece
birkaç hafta önce tarih yazarak M.A.C’in global marka elçisi
seçildi. Marka tarihinde bir K-Pop yıldızının elçi ve yüz
olarak seçilmesi bir ilk. Yapılan basın açıklamasında şöyle
yazıyordu: “Lisa’nın şeker pembesi yanakları, keskin hatları
ön plana çıkaran göz makyajı ve yumuşak renk tonlarıyla
dikkat çeken dudakları onu mükemmel bir marka yüzü yapıyor.”
Lisa bir örnek, ancak tek değil. Bağımsız sinemanın yeni
yükselen yıldızı olarak radarımıza takılan Bae Doona, geçtiğimiz
10 sene içerisinde “Cloud Atlas” gibi gişe filmlerinden
artık kült olan “Sense8”e kadar herkesin favorisi olan dizilerde
de yer almıştı. Nicolas Ghesquière bu yükselişi fırsat
bilerek onu Louis Vuitton’un yüzlerinden ve ön sıranın daimi
yüzlerinden biri haline getirdi. Giorgio Armani ise alev
kırmızısı ürünlerini doğa dostu oyuncuyla birlikte tanıttı.
Ülkenin bize armağanı olan süpermodel Park Soo-Joo
da sadece saç rengiyle bizi etkilemekle kalmadı. Chanel
Beauty’nin marka elçilerinden ve L’Oréal’in sözcülerinden
biri oldu.
YENİ TOPLULUK: SKINTELLECTUALS
Z jenerasyonunun konu alışveriş olunca bildiğiniz gibi en
dikkat ettiği şey şeffaf olmak. Skintellectual olarak anılıyorlar
hatta güzellik markalarınca. Bu yüzden ülkenin en popüler
kozmetik markalarından biri olan Hanyul, mağazasında
satılan ürünlerin yanında kullanılan içerikleri de sergiliyor.
Ya da Belif. Ürünlerini hazırlama aşamasında başvurdukları
yolları, kullandıkları içerikleri yine maddeler halinde web
sitesinde yayınlıyorlar. Henüz sadece Korece olarak yayını
olsa da Hwahae isimli aplikasyon ise tamamıyla kullanıcı
odaklı çalışıyor ve kullanıcıların önerdiği hayvan üzerinde
16 ELLE
Doona Bae
Ssin
KARE AS
Ssin, ülkeden çıkan en popüler YouTuber’ların başında geliyor.
Videoları mini dizi tadında. Doona Bae ise güzellikleri dillere
destan olan oyuncular arasında. Ve herkesin konuştuğu o
marka: Sulwhasoo.
süz bir cilt aynı zamanda geleceğiniz ve kaderinizde de söz
sahibi. Bunu ancak duymamız iyi oldu.
deneyleri yapılmamış, doğa dostu ürünleri listeliyor.
WGSN’e göre ülkede, YouTube’da 44 bin üzerinde erkek
kullanıcı makyaj temalı videolar yayınlıyor. Aslında
buna şaşırmamak lazım. Avrupa ve batısındaki erkekler güzellik
konusuyla, markalarla yeni yeni tanışsalar da Güney
Koreliler için bu pek de bir yenilik sayılmaz. Chanel, Güney
Kore başta olmak üzere Uzakdoğu erkeklerini hedefine alarak
Boy de Chanel’i piyasaya sürmüştü. Bu pazarda satışlar
da artmış durumda. 2017’de yüzde 71 oranında daha fazla
erkek bakım ve makyaj ürünleriyle tanışmış. Küresel ölçekte
2019 yılında da ortalama yüzde altı oranında bir yükselme
var. Bu yüzden Chanel dışında Panacea ya da Kore markaları
LAKA, Sneaky gibi öncüler gender-neutral ürünleri
piyasaya sürmeye başladılar.
OLAĞAN ŞÜPHELİLER
2017 yılında Bubble Sheet Mask’ın bir anda Instagram’da
popüler olmasının ardından kömür ve soya fasulyeli maskeler
bir anda Kore felsefesini dünyayla tanıştırmış oldu. Kesinlikle
pürüzsüz ve mükemmel bir cilt! Maskelerin diğer
aranan içerikleri arasında (antioksidan bir özelliğe sahip
Uzakdoğu bitkisi olarak tanıdığımız) ginseng, avokado, salatalık
ve yumurta geliyor. Biraz daha mı eşsiz içerikler arıyorsunuz?
O zaman şöyle diyelim, salyangoz musinleri, inci
ve arı reçinesi. Her birinin sırasıyla nemlendirici, parlatıcı
ve besleyici özellikleri var(mış). Kore inancına göre pürüz-
EN SON TREND
Ülkeden çıkan ve şu anda özellikle tüm Avrupa’da konuşulan
en son trend ise Jamsu (face diving). Elbette önemi
makyajda yine mükemmel ve pürüzsüz bir sonuç almak.
Jamsu’nun kelimenin tam anlamıyla karşılığı ise dalmak.
Göz dışındaki yüz makyajınızı tamamladıktan sonra suratınıza
bebek pudrası sürüyorsunuz ve ardından buz gibi suya
batırıyoruz. Bu makyajın tüm gün hiç bozulmadan efektif
bir şekilde yüzünüzde kalmasına yarıyormuş. Bunları yazarken,
şaşırmaya devam ediyorum...
ADIM ADIM... VE BİR ADIM DAHA (MI?)
Peki, bir Güney Koreli’nin rutini nasıl? Koreli yazar Euny
Hong’a göre her şey 2000’li yıllarda başladı. O zamanlar süreç
şimdiki kadar popüler değildi. Korean Triple, o yılların
favorisiydi. Üç adımlı işlem yıllar içinde gelişti. Haliyle kültüre
ve bu alışkanlıklara yabancı biri olarak konuyla alakalı
epey bir YouTube videosu izlediğimi itiraf etmem gerekiyor.
Pony Syndrome, Ssin gibi influencer’lar en eğlenceli içerikleri
üretiyor. Öncelikle etkili bir ürün arayışından önce,
mükemmel bir cilde sahip olmanız gerekiyor. Cilt bakımı
onlara göre en az yedi, en fazla 12 adımdan oluşuyor. Bazıları
bunun 17’ye kadar çıkabileceğini de iddia ediyor. (Belki de
amaç daha fazla ürün satabilmektir.) İlk sırada temel ihtiyaç
kabul edilen neme doymuş bir cilt. Birinci madde bu yüzden
nemlendirici bir kremle başlıyor. Ardından losyonlar
geliyor. Sonra serumlar, sonra maskeler... liste böyle uzayıp
gidiyor. Arada bir yerde güneş koruyucuları da var. Maskeyi
yüzünüzden temizledikten sonra da yapmanız gereken
bazı şeyler var. Tüm bunlar gerçek mi, şakayla karışık bir
gerçeklik mi, emin olamadım. Toplu taşımada bile bakımına
devam edenler varmış. 17 adım dediklerinde bunu hafife
almamam gerekiyormuş demek.
ELLE 17
ELLEILHAM
OYUNBOZAN
KARDASHIAN VE JENNER’IN ASKERLERIYLE KUŞATILMIŞ, TEK TIP GÜZELLIK ANLAYIŞINI IDEALIZE
EDEN GÜNÜMÜZ MAKYAJ STANDARTLARI ARASINDAN BIR GÖKKUŞAĞI GIBI BELIREN KICKI,
OYUNU BOZMAYA GELDI.
HAZIRLAYAN: GÜLGÜN ÖZEK
FOTOĞRAFLAR: GETTY IMAGES TÜRKİYE
18 ELLE
ÜZGÜN PANDA
Pek çoğumuz gibi Kicki’nin de ilk makyaj denemesi, üzgün bir pandaya dönüşmesiyle sonlanmış. (Bu tabiri anlamamış olmanız,
sizin de bir zamanlar panda olmadığınız anlamına gelmez.) Bazılarımız, ilk makyajını yapmak üzere eline siyah bir göz kalemi
alır. Gözler kalemle çepeçevre ve hakkıyla boyandıktan sonra belki son bir dokunuş da yine koyu ton bir farla yapılır. Sonuç, etrafta
panda gözleriyle dolaşan birtakım üzgün suratlı ergenlerdir.
Instagram’da özellikle Asyalı genç kızlar arasında fenomen
olan Kicki Yang Zhang ile makyaj anlayışımıza format
atıyoruz. Boş bir tuvale benzettiği yüzü onun oyun
alanı. Almanya doğumlu, Çin kökenli Kicki, Berlin’de
yaşayan bir Influencer, model ve sanatçı. Maison Margiela,
Gucci gibi markalarla işbirliği de yapan @kickiyangz, renkli
ve deneysel paylaşımlarıyla, hakim güzellik trendlerinden
sıkılanlara nefes oluyor.
Pek çoğumuz gibi Kicki’nin de ilk makyaj denemesi,
üzgün bir pandaya dönüşmesiyle sonlanmış. (Bu tabiri anlamamış
olmanız, sizin de bir zamanlar panda olmadığınız
anlamına gelmez.) Bazılarımız, ilk makyajını yapmak üzere
eline siyah bir göz kalemi alır. Gözler kalemle çepeçevre ve
hakkıyla boyandıktan sonra belki son bir dokunuş da yine
koyu ton bir farla yapılır. Sonuç, etrafta panda gözleriyle
dolaşan birtakım üzgün suratlı ergenlerdir. Üzgün panda
Kicki, soluğu hemen YouTube’un başında alır. Nasıl makyaj
yapılacağını öğrenmek niyetiyle izlediği yüzlerce video ve
onlarca deneme de pek işe yaramaz. Fark eder ki önündeki
asıl engel, Çin genlerinden mirasla tek parça halinde inen,
katsız göz kapaklarıdır. İşte onu Asyalı gençlerin ilham perisi
yapan şey de tam olarak bu genetik miras! Kendisine yol
gösterecek bir kişinin, tek bir videonun bile bulunmadığı o
günlerden bu günlere çokça makyaj pratiği yaparak geldi.
Kardashian ve Jenner ailesinin uzun süredir domine ettiği
güzellik sektöründe artık siyahi kadınların ve drag queen’lerin
de görünür olmasından mutlu.
“Makyajın sadece güzel görünmek ve kusurları kapat-
ELLE 19
ELLEILHAM
20 ELLE
mak için yapıldığını düşünmek ne kadar sıkıcı” diyor Kicki.
Çin’de halen gençlerin çoğu göz kapağı estetiği yaptırmak
için 18 yaşına girmeyi iple çekiyor. O da küçük yaşlarından
itibaren bu ameliyatın şart olduğunu düşünerek büyümüş.
Bugün geldiği noktada, Batı’da büyüyen bir Uzakdoğulu
olarak ne orada ne de burada evinde hissediyor. Çin’de çok
Batılı, Avrupa’daysa fazla ‘çekik’ bulunuyor. Özellikle salgın
sonrası, Berlin gibi kozmopolit bir şehirde bile ırkçılığa
maruz kalmış. Neyse ki tüm bunları içinde tutmayıp, dışarı
yansıtma gibi bir yeteneği var.
Çin kültürüne has motiflerden ilhamla yaptığı desenleri,
Çin geleneklerindeki eski usul boyama teknikleriyle yüzüne
uyguluyor. Morphe marka paleti ve her türden likit ruj bu
iş için uygun. İdeal makyajın ilk ve en önemli şartı iyi bakılmış,
sağlıklı bir cilt. “Bazınız iyi olduktan sonra yapılan her
dokunuş güzel sonuç verecektir” diyen Kicki, cildini ağırlaştırdığı
için fondöten kullanmayı bırakmış. Stick şeklindeki
BB kremler de aynı işlevi görüyor zaten. Makyaj dışında bir
rutini de her sabah yaptığı 20 dakikalık meditasyon. Favori
nemlendiricisi Milk Makeup, Vegan Milk Moisturizer.
Pratik bulduğu için dudak ve yanaklara minik dokunuşlarla
renk veren kremsi ürünlerin hastası. Üstelik kalıcı olduklarından
cildi gün boyu taze görünümünü koruyor. Çantasında
her daim bulunan iki üründen biri dudak kremi, diğeriyse
gül suyu! Chantecaille marka gül suyunu yüzüne sıktığı an
ferahlama ve tazelenme hissediyor. Yoğun bir makyajı çıkarmak
için öncelikle temizleyici bir yağ kullanıyor. Ancak
sonrasında gerek yağı gerekse son kalıntıları almak üzere,
sıra hafif içerikli bir temizleyiciye geliyor.
Renkli ve ilgi çekici desenlerle bezediği yüzüyle dışarı
çıktığı da oluyor tabii. İnsanın, yaptığı makyajı kişiselleştirerek
kendini ifade ettiği ve üstüne rahatça sosyalleştiği
günler de gelsin istiyor. Zira tüm hünerini sergilediği bir
makyajla çıktığı Berlin sokaklarında, sıklıkla maruz kaldığı
soru “Aa! Bugün karnaval mı var?” olabiliyor.
EN SEVDİKLERİ
“Makyajın
sadece güzel
görünmek
ve kusurları
kapatmak için
yapıldığını
düşünmek
ne kadar
sıkıcı” diyor
Kicki. İnsanın,
yaptığı makyajı
kişiselleştirerek
kendini ifade
ettiği ve o
haliyle rahatça
sosyalleştiği
günler gelsin
istiyor.
CHANTECAILLE,
gül suyu
MORPHE, palet göz farı
DR. BARBARA STURM,
dudak balsamı
CHANEL,
SPF50 krem
FENTY,
dudak
parlatıcı
MILK MAKEUP,
nemlendirici
ELLE 21
ELLEÜNLÜ
IT GIRL’LERIN
GERÇEK
GÜZELLIK SIRLARI
TUHAF AMA IŞE YARAR TAKTIKLERIYLE GÜZELLIK VE BAKIM RUTININIZE LEVEL ATLATACAKLAR.
KIRPIK KIVIRICIYI ISITMAKTAN, TEMIZ KAKÜLLERI KURU ŞAMPUANLA KİRLETMEYE KADAR
HAYATINIZI DEĞIŞTIRECEK BIRKAÇ BASIT TEKNIK KARŞINIZDA.
HAZIRLAYAN: SERLİ GAZER BOYACI
JEANNE
DAMAS’TAN
KIRMIZI RUJ
SÜRME TEKNIĞI
Gerçek bir parizyen olan Jeanne
Damas’ı alameti farikası haline
gelen kırmızı ruju olmadan
görmek neredeyse imkansız.
Bugünlerde bebek bekleyen
Damas muhtemelen doğuma da
kırmızı rujla gidecek. Gelelim
onun efsanevi ruj sürme tekniğine.
Fransızların her konuya yaklaşımı
olan “çabasızlık” burada
da ortaya çıkıyor. Jeanne o
mükemmel görünümü yakalamak
için çok efor sarf ediyor
sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Teknik
şu; ruju parmağınıza sürün ve
pat pat tekniğiyle dudaklarınıza
uygulayın. Böylece daha homojen
ve buğulu bir görünüm elde etmiş
olacaksınız. Dudaklarınız anında
dolgunlaşmış olacak. Etrafa mı
taştı? Bırakın dağınık kalsın.
22 ELLE
VIOLETTE:
BIR FRANSIZ
GIBI KAKÜL
ŞEKILLENDIRIN
New York’lu Parizyen,
makyaj artisti Violette güzellik
endüstrisinde çalışan herkesin it
girl’ü. Sevimli Fransız aksanıyla
İngilizce konuştuğu YouTube
videoları hem bilgilendirici hem
de ilham verici oluyor. Violette
bir Fransız, dolayısıyla kakül
kullanımı konusunda fikrine
en güvendiğimiz isimlerden
biri. Özellikle kaküllerini evde
şekillendirme konusunda sıkıntı
yaşayanlar için hayat kurtaracak
taktikleri var. Başlıyoruz. Duş
aldınız, saçlarınız ıslak: Elinize
bir tarak alın ve kaküllerinizi sola,
sağa ve aşağı tarayarak kurutun.
İkinci aşama şekillendirme:
Düzleştiricinizi alın ve kaküllerin
önce sağ ve sol kısmını yani
yüzünüzü çerçeveleyen kısmını
düzleştirin. Orta kısmını ise fön
ve fırçayla. Şimdi işin kilit adımı
geliyor: Kaküllerinizin başladığı
yerin birkaç cm arkasında bir
saç tutamı alın, öne doğru ve
kakülleri de kapsayacak şekilde
küçük bir maşa toka yardımıyla
tutturun. Hafif bombeli şekilde.
Saçlar yüzünüzü hafifçe kapatıyor
olacak. Bu sırada siz saçınızın
geri kalanı ve makyajınızla
ilgilenin. 5-10 dakika sonra
tokayı çıkarın ve fön makinanızın
soğuk üfleyen kısmıyla kakülleri
havalandırın. Voila!
FOTOĞRAF: STEVEN PAN
BONUS: VIOLETTE’IN
IKINCI GÜN TAKTIĞI!
Banyodan sonra saçlarınızı
harika bir şekle soktunuz fakat
ertesi gün onları zapt etmek
zorluyorsanız sadece o bölgeye
kuru şampuan uygulayarak
kaküllerinizi kontrol altına
alabilirsiniz.
ELLE 23
ELLEÜNLÜ
DREW
BARRYMORE
RUJUNU
ALLIK OLARAK
KULLANIYOR
Koşturması bol bir hayat
yaşadığımız o eski günlerde
Drew Barrymore çekimler,
röportaj ve arkadaş
buluşmaları arasındaki hızlı
tempoda bir taktik geliştirmiş;
rujunu allık olarak sürmek.
Krem allıkların hayatımıza
girmesinden çok önce bunu
yapan Barrymore böylece
dudakları ve yanakları
arasında bir renk harmonisi
de yakalamış oluyor. Son
dakika ortaya çıkan Zoom
toplantıları için pratik bir
yöntem.
JESSICA ALBA
VE KIRPIKLERE FÖN
(YANI NEREDEYSE)
Aldığımız gizli bilgilere göre
(tamam tamam, sadece
Jessica’nın röportajlarını okuduk)
kendisi evden kirpiklerini
kıvırmadan çıkmazmış. Bunu
yaparken de kirpik kıvırıcısını
önce fönle ısıtıp sonra
uyguluyormuş. Yani teknik
olarak kirpiklerinize fön çekmiş
oluyorsunuz. Sonuç: çok daha
kıvrık ve uzun süre öyle kalan
kirpikler. Herhangi bir nedenden
ötürü uykusuzluk yaşıyorsanız,
ertesi sabah sizi dinç gösterecek
bir taktik. Rica ederiz.
24 ELLE
NINA AGDAL VE UZUN,
DOĞAL DALGALI SAÇLARI
Danimarkalılar her açıdan şanslılar ama insan
en çok genetik kodlamalarına özeniyor. Uzun
ve sağlıklı saçları (aynı tarife uyan fit vücutlarına
ilaveten) bunun kilit noktalarından biri. Nina’nın
kuaförden çıkmayan bir millete (biz) öğretecek
birkaç taktiği var. Özellikle de artık evde güzellik
ve bakıma daha fazla vakit ayırdığımıza göre
söyleyecekleri çok işe yarayacak. Hani yazın
deniz sonrası oluşan o şahane dalgalar var ya,
bunları evde elde etmenin çok basit bir yolunu
anlatıyor. Banyo sonrası saçınızın ıslaklığını alın ve
henüz hafif nemliyken üç parçaya ayırın. Her bir
parçayı başınızın tepesinden bir karış aşağıdan
başlayacak şekilde gevşekçe örün. Buradaki
önemli nokta saçı sonuna kadar örmemek. Saç
uçlarının beş parmak üstünde örgüyü sonlandırın.
Sonucu beklerken cilt bakımı, makyaj yapın,
belki bir bölüm dizi izleyin... Örgüleri açın ve her
zaman kullandığınız bakım yağıyla saçları hafifçe
mıncıklayın. Aynaya bakın: Karşınızda deniz
sonrası doğal dalgalı saçlar.
PRIYANKA
CHOPRA JONAS VE
ZERDEÇALLI MASKE
Hint oyuncu, güzellik gurusu Priyanka
Chopra Jonas otantik kökenlerinden
ilhamla güzellik rutinine zerdeçalı
ilave ettiğinden beri her röportajda
cildindeki değişimden bahsediyor.
Turmeric soy latte trend olmadan çok
önce, kültürel miras gibi bu baharatı
sahiplenen Priyanka, zerdeçalı yoğurt
ile karıştırıp bunu yüzüne ve vücuduna
sürmeye başlamıştı. Hem maske
hem de scrub olarak işlev gören bu
karışıma siz de bir şans verin. Cildiniz
her zamankinden çok aydınlanacak.
Nasıl desem, içerden ışıldayacak.
ELLE 25
26 ELLE
Bluz, IPEKYOL
ADVERTORIAL
F İ L T R E S İ Z
O L M A K
G Ü Z E L D İ R
ONU TARIF EDENLER GENELDE “DOĞAL, SAMIMI, OLDUĞU GIBI”
IFADELER KULLANIYOR. HEP ÇOK SADE, HIÇ MAKYAJ YAPMAMIŞ
GIBI DURUYOR. BİR SIRRI VAR MI? INFLUENCER CANSU AKIN ILE
BULUŞUP ONU EN SADE VE FILTRESIZ HALIYLE GÖRÜNTÜLEDIK.
VE KENDI DOĞALLIĞIYLA DA ÇOK ÖRTÜŞEN YVES ROCHER
ILE ÇIKTIĞI HEYECANLI VE İLHAM VERİCİ, GÜZELLİKLERLE DOLU
YOLCULUĞUN DETAYLARINI KONUŞTUK.
YAZI: NİLAY YALÇINKAYA FOTOĞRAFLAR: EYLÜL EZİK STYLING: NUR EDA İŞBİLİR
ELLE 27
28 ELLE
Ceket, ZARA
Gömlek, Etek, ikisi de
OSCAR MORRIS
Küpe, ESRA DANDİN
ADVERTORIAL
ELLE 29
30 ELLE
Tulum, PROENZA
SCHOULER/ BEYMEN
Fular, Bot, ikisi de
ZARA
Küpe, MAE ZAE
ADVERTORIAL
“FILTRELER ‘KUSURLARI’ MASKELEMEK
IÇIN VAR VE BUNLARIN YAYGIN
KULLANIMI BIRÇOK INSANA KENDINI
YETERSIZ VE KÖTÜ HISSETTIREBILIYOR.
HEPIMIZIN KUSURLARI VAR, BUNLARI
GIZLEMEK ZORUNDA DEĞILIZ.
AÇIKÇASI SADELIK VE DOĞALLIK
HEM FIZIKSEL HEM DE PSIKOLOJIK
ANLAMDA KENDIMI ÇOK DAHA YAKIN
HISSETTIĞIM KAVRAMLAR.”
_ CANSU AKIN
Bilezikler, JUJU
Yüzük, Cansu’ya ait
ELLE 31
Yaprak Bluz, TOUCHE desenli elbise, a199,
Beyaz Çapraz spor örgülü ayakkabı, üst, a179,
ikisi COSde H&M, Güneş gözlüğü,
moda Kolye, editörüne ESRA DANDİN ait
32 ELLE
ADVERTORIAL
Trençkot, MANGO
Elbise, IPEKYOL
Bandana, LAR
Yağmur botu,
BARBOUR
Küpe, ESRA DANDİN
ELLE 33
34 ELLE
Çok renkli panço,
ISABEL MARANT/
BEYMEN
Balon kollu gömlek,
AMOR GARIBOVIC
Şort, COLOREVE
Çorap, PENTİ
Bot, ZARA
ADVERTORIAL
Çok renkli panço,
ISABEL MARANT/
BEYMEN
Balon kollu gömlek,
AMOR GARIBOVIC
ELLE 35
36 ELLE
Elbise, MEHTAP ELAİDİ
Küpe, MER’S
ADVERTORIAL
ELLE 37
38 ELLE
ADVERTORIAL
Gömlek, MEHTAP
ELAİDİ
Bilezikler, JUJU
ELLE 39
40 ELLE
Gri yelek, TOUCHE
Fırfırlı gömlek,
Pantolon, ikisi de
MACHKA
Bluz, COS
Şapka, B. CAN/ MAE
ZAE
Eşarp, LAR
ADVERTORIAL
Çok renkli panço,
ISABEL MARANT/
BEYMEN
Balon kollu gömlek,
AMOR GARIBOVIC
Yönetici moda editörü:
Neslihan Denizer
Saç ve makyaj: Önder
Tiryaki, Yves Rocher
makyaj ürünleriyle
Video: Hami Özkan
Backstage video: Kaan
Köymen
Fotoğraf asistanı: Eren
Kandıra
Moda editörü asistanı:
Güneş Yaran
Saç ve makyaj
asistanı: Zeynep
Dombaycıoğlu
ELLE 41
Sosyal medyada kendine özgü içerikleri, doğal tavırları ve
filtresiz güzelliğiyle bizi her seferinde etkilemeyi başaran
Cansu Akın tam bir doğa tutkunu. Yves Rocher Sebo Végétal
serisinin hem Türkiye hem de global marka yüzü olan
Cansu ile doğada buluşup ormanın derinliklerinde birkaç
saatliğine de olsa yorucu gündemden uzaklaşıp tıpkı serideki
ürünlerin vaat ettiği gibi, filtresiz ve hatta gizemli bir
yolculuğa çıktık. Yaşananları fotoğraflar anlatıyor, devamını
Cansu Akın’dan dinleyelim.
Dünyaca ünlü bir kozmetik markası olan Yves Rocher’nin
Sebo Végétal serisinin hem Türkiye hem de global marka
yüzüsün. Bu sana neler hissettiriyor? Ve işbirliğinizin
detaylarını anlatır mısın?
Yves Rocher çok güvendiğim, yaptığı her işte, attığı her
adımda arkasında durabileceğimi düşündüğüm bir marka.
Ne mutlu ki birlikteliğimiz ilk gününden beri bana bunları
hissettiriyor. Markayı uzun süredir tanıyor ve yaptıkları işlere
ilgi duyuyordum; ancak, profesyonel işbirliğimizde neredeyse
üçüncü yıla girerken dünyalarına çok daha yakın bir
şekilde bakabildiğimi söyleyebilirim. Bahsettiğin gibi, hem
Türkiye hem de global marka yüzü olduğum için tüm süreçleri,
araştırma – geliştirmeden üretime kadar, markanın genel
merkezinde inceleme fırsatım olduğu için çok şanslıyım.
Sebo Végétal gibi çok sevdiğim ürünlerle dolu bir serinin
yüzü olma fırsatını bana tanıdıkları için de çok mutluyum.
Hem Türkiye hem de Fransa ekipleriyle enerjimizin bu kadar
tutması ve sonucunda da böyle güzel işler ortaya çıkması
duygusal bağımızı da güçlendirdi. Bu süreçte hayatım boyunca
unutamayacağım anılar biriktirdiğimi söyleyebilirim.
Serideki favori ürünlerin neler?
Sebo Végétal serisinin tüm ürünlerini severek kullanıyorum
ama favorilerim salisilik asit içeren peeling etkili yüz yıkama
jeli, kömür maskesi ve de akne ve siyah nokta karşıtı nemlendirici
krem.
Markanın da senin de en dikkat çeken özelliğiniz doğallık.
Bu anlamda çok isabetli bir eşleşme. Bu konuda neler
düşünüyorsun?
Ben de bu eşleşmenin çok doğru olduğunu düşünüyorum.
Yves Rocher zaten çok eskiden beri duruşunu beğendiğim,
severek kullandığım hatta benim için vazgeçilmez diyebileceğim
ürünler sunan bir marka. Bunun yanında markaya bu
kadar bağlı olmamın sebeplerinden biri de kendini doğaya
adamış olması ve vizyonlarının “dünyanın en iyi şirketi değil,
dünya için en iyi şirket olmak” olması.
Kendini kötü hissettiğinde ya da rahatlamak için doğaya
kaçar mısın?
Kesinlikle! Enerjimin, modumun hemen değişeceğini ve
bana çok iyi geleceğini bildiğim için ilk kaçış noktam doğa
olur. Sahilde, ormanda uzun bir yürüyüş, o anın tadını çıkarmak
düşüncelerimi daha sağlıklı bir şekilde yönetme fırsatı
sunuyor. Böyle zamanlarda doğayla hem fiziken hem ruhen
bütünleşebiliyor; insan olarak dünyada ne kadar küçük bir
yer kapladığımızı ve kocaman bir bütünün parçası olduğumu
tekrar tekrar hatırlıyorum. Doğadayken beni kötü hissettiren
düşüncelerle de başa çıkmam kolaylaşıyor.
Seni tanıdığımız günden beri hep doğal Cansu’yu gördük.
Filtrelere karşı mesafen var. Bu filtresiz güzelliğinin
bir sırrı var mı?
Filtreler ‘kusurları’ maskelemek için var ve bunların yaygın
kullanımı birçok insana kendini yetersiz ve kötü hissettirebiliyor.
Hepimizin kusurları var, bunları gizlemek zorunda
değiliz. Açıkçası sadelik ve doğallık hem fiziksel hem de
psikolojik anlamda kendimi çok daha yakın hissettiğim kavramlar.
Bunun için özel bir çabam var mı emin değilim; ancak
düzenli ve dengeli beslenmeye dikkat ediyorum, sağlığım
için spor yapmayı ihmal etmiyorum, bir de tabii ruhuma
da iyi geldiğini bildiğim hobilerime ve arkadaşlarıma zaman
ayırmaya çalışıyorum.
Cilt bakımı mı yoksa makyaj mı?
Kesinlikle cilt bakımı. En çok araştırdığım ürünler hep cilt
bakımıyla ilgili oluyor. Etkilerini gözlemleyene kadar da
tümünü denemeyi çok seviyorum. Bunu, beni türlü türlü
cilt bakımı ürünü satın alırken görürseniz şaşırmayın diye
söylüyorum.
Bakım rutinin nasıl? Olmazsa olmaz, sana özel bakım
tüyoların var mı?
Hayatımdaki rutinleri ve özellikle cilt bakımı tarafındaki rutinlerimi
neredeyse hiç aksatmadan devam ettirmeye çalışıyorum.
Uyumadan önce mutlaka yüzümü günün kirinden
arındırırım, serumumu uygulayıp nemlendiririm. Vaktim
olursa Gua Sha taşlarımı kullanırım. Olmazsa olmazım sabahları
uyanıp yüzümü yıkadıktan sonra buzdolabında beklettiğim
gül suyu spreyini sıkmak. Çok faydasını gördüğümü
söyleyebilirim. Yaz aylarındaysak her sabah mutlaka bir buz
küpü gezdiririm cildimde. Bir de tüm yıl boyunca güneş koruması
kullanıyorum.
En sevdiğin ve tam tersi, sevmediğin alışkanlıkların?
En sevdiğim, spor. Bu alışkanlığı kazanmış olduğum için
çok mutluyum çünkü yıllarımı aldı. Spor yapmadan geçen
günlerde eksikliğini çok hissediyorum ve en kısa sürede
hareket edebileceğim, spor yapabileceğim, enerjimi atabileceğim
bir ortam arıyorum. Spor rutinim beni hem mental
olarak hem bedenen rahatlatıp iyi hissetmemi sağlıyor. En
sevmediğim alışkanlığım da sanırım akşamları canımın tatlı
çekmesi. Asla karşı koyamamam. Bu savaşı (maalesef) hep
ben kaybediyorum.
Kendini ödüllendirmek ya da şımartmak istediğinde neler
yaparsın?
Kendime zaman ayırırım. Cilt bakımı, masaj da aklıma ilk
gelenler. Uzun zamandır beğendiğim, alışveriş listemde
bekleyen bir şeyi kendime hediye etmeyi düşünebilirim.
Sonrasındaysa dostlarımla güzel bir akşam yemeği planı.
Bunlar varsa, tamamım.
Güzellik tanımın nedir?
Güzellik kavramının mutluluk veren her detayın, kişinin,
mekanın anla değişebilen, insanın içini yansıttığında hissedebileceği
estetik bir haz olduğunu düşünüyorum. Gü-
42 ELLE
ADVERTORIAL
nümüzde medya ve sanal mecralar tarafından dayatılan,
içinde birçok ticari kaygılar barındıran kısmıyla ilgilenmiyorum.
Değişen güzellik kavramı, bana güzelliğin zamana
ve bakış açılarımıza göre şekil değiştirdiğini gösteriyor.
Güzelliğin içten dışa yansıyan bir enerji olduğuna ve güzel
olarak herkese bunun geçtiğine inanıyorum. O sebepten de
aslında epey göreceli bir kavram olarak, yaşadığın hayatın
sana yansıması ve senin dünyaya yansıttıkların gibi diye
özetleyebilirim.
Genç yaşta büyük başarılar elde ettin. Sosyal medyaya
giriş hikayen nedir? Ve seni şimdiden çok heyecanlandıran
gelecek planların var mı?
Çok teşekkür ederim. Üniversitenin son döneminde kafamı
dağıtmak, yeni bir hobi edinmek için uzun zamandır aklımda
olan Instagram sayfamı açmıştım. O sıralar sadece Instagram
ve Blogspot platformlarını kullanıyordum. Ne yapacağımı
çok bilmeden, sevdiğim ya da gözüme takılan şeyleri
paylaşmaya başladım. İlgi görmeye başlayınca üzerine daha
çok düştüm; sonuçta ben de epey keyif alıyordum. Bu dediklerimden
yaklaşık bir sene sonra YouTube kanalımı açtım.
Altıncı yılı devirdik; resmen beraber büyüdük. Dünya
ve gündem de sürekli değiştiği için artık gelecek planlarıma
temkinli yaklaşıyor olsam da güzel fikirlerim var. Umarım
aklımdakileri gerçekleştirebilirim ve bunu sizlerle paylaşabilirim.
Özgün paylaşımların çok beğeniliyor. İmza attığın her
işte Cansu’yu yansıtıyorsun. Sosyal medya içeriklerini
hazırlarken nelerden besleniyorsun?
Anın tadını çıkarmaktan besleniyorum son zamanlarda.
Bir süredir yaşadığım anlara dikkat etmeye çalışıyorum. Bu
durumun beni daha yaratıcı kıldığına inanıyorum. Önceden
hazırlanıp aklımdaki bir fikirle içerik üretmek yerine bulunduğum
yerde plansızca, ‘buradan böyle bir şey içerik çıkarabilirim
aslında’ düşüncesiyle çevreme farklı bir gözle bakıyorum.
Onun dışında çok severek takip ettiğim profiller,
içerik üreticileri, influencer’lar ve fotoğraf sanatçıları var;
onlar da bana ilham oluyor. İçerik üretirken ortaya çıkanların
beni yansıtmasına, hatta içinde bulunduğum her işin,
her karenin bu doğrultuda olmasına özen gösteriyorum.
Bu işi yapmanın en hassas noktası ne sence? Çok kalabalık
bir alan... Gerçekten bir şeyi influence etmek için
neler yapmak gerek?
Bu işi yapabilmek için insanların içinden paylaşma dürtüsünün
gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Yaşadığı hayata o
gözle bakabilen, insanlarla iletişimi kuvvetli, kendini güzel
ifade eden ve paylaşımlarıyla birilerine dokunabilen, öğreten,
yol gösteren, vizyon katan bir karakterde olunması
gerekiyor sanırım. Beni ‘influence eden’ insanlar genelde
paylaşımlarından bir şeyler kaptığım, zevklerimin uyuştuğu,
kendine has kişiler oluyor. Yaşadıkları hayata dahil
olmuşum gibi hissediyorum ve onlarla birlikte pek çok şey
öğreniyorum. O yüzden sanırım ‘influence edebilmek’ için
kitlesiyle uyum içinde ve fark yaratan olmak gerekiyor; kendin
olmaktan vazgeçmeyerek tabii.
Sosyal medyada sana ilham veren, severek takip ettiğin
hesaplar hangileri?
Blancamiro, tinycactus, matildadjerf, constantbageltheraphy,
young_emperors, alyssainthecity… Bu liste uzar gider,
hatta yüzlerce isim daha sayabilirim.
Son dakika bir görüşme için 15 dakikada saç-makyaj
yapıp evden çıkman gerekti...
Saçlarımı doğal formuyla kullandığım için o tarafta işim kolay;
yatıştırmak için sevdiğim saç yağlarımdan birkaç damla
yeter. Günlük cilt bakım rutinimi yaptığım sürece makyajda
da ten makyajını atlayıp, sadece maskara, kapatıcı ve allık
yeterli olur. Böyle yazınca kolay gibi görünüyor ama kesin
yine geç kalmış olurum!
Sırayla, bir renk, şarkı şehir ve kitap olsan?
Yeşil. Poolside, Harvest Moon. Kopenhag. Douglas Adams,
Otostopçunun Galaksi Rehberi.
Çok sevdiğin, seni her zaman motive eden bir söz, bir
motton var mı?
“Bir sonraki tatilinin ne zaman olacağını merak etmek yerine,
kaçmanı gerektirmeyecek bir hayat kurmalısın belki de.”
Bir de kolumda “It could be worse” dövmesi var. Bu cümleden
de günlük hayatımda çok destek buluyorum, güzel bir
hatırlatıcı.
BU PROJELERE ALKIŞ!
Yves Rocher Vakfı’nın 100 milyon ağaç projesinden de
bahseder misin?
Yves Rocher her zaman gezegene zarar vermeden onu
güzelleştirmeyi hedefleyen bir marka. Dünya, maalesef
ormanlık alanlarının %40’ını kaybetti ve ortaya çıkan iklim
felaketleri, bize karşı karşıya olduğumuz küresel bir acil durumu
hatırlatıyor. Yves Rocher Vakfı bu sebeple harekete geçmekte
çok kararlı ve toprağı canlandırmak, insanları doğanın enerjisi
ve ağaçların büyüsüyle yeniden birleştirmek için küresel
bir ağaç dikim projesi başlattı. On iki yıllık bir süreçte Yves
Rocher Vakfı bu yıl sonuna kadar dünya genelinde yaklaşık 35
ülkede toplamda 100 milyon ağaç dikim hedefine ulaşıyor. Bu
harika projenin Türkiye ayağı da var; Kasım ayında Konya/
Ereğli’de 30 bin ağaç bu proje kapsamında topraklarımıza
kazandırılacak.
Markanın doğa insanın geleceğidir vizyonu ve doğaya ait olanı
ona geri verme fikriyle ortaya çıkan Yves Rocher Vakfı’nın çok
değerli bir projesi daha var: Toprağın Kadınları Ödülü. Bu çok
özel projenin detaylarından bahsedelim mi?
Yves Rocher Vakfı, Birleşmiş Milletler’in Binyıl Kalkınma
hedeflerinden biri olan kadın özgürlüğü ve eşitliğini desteklemek
amacıyla her sene Toprağın Kadınları’nı ödüllendiriyor,
pozitif bir iz bırakmak isteyen Türk kadınlarına da ulaşıyor ve
çevre için mücadelelerine destek oluyor. Yerel tohum, susuz
tarım, organik üretim, ekolojik binalar, geri dönüşüm, genç
kuşakların çevre bilinciyle eğitimi, sürdürülebilir yaşam gibi
başlıklar altında çok önemli projeler üreten kadınlar bu yarışma
sayesinde ödüllendiriliyor. Toprağın Kadınları Ödülü 2021
başvuruları tamamlandı ve değerlendirme süreci de başladı. Ben
de bu süreci yakından ve merakla takip ediyorum. Muhteşem
hikayeleriyle Türk kadınları her zaman büyük gurur kaynağı.
ELLE 43
ELLEMODA
FOTOĞRAFLAR: GETTY IMAGES TÜRKİYE
1 ELLE
ELLE 1
ELLEGÜZELLİK
KAR KÜRESI
BU SEZON MAKYAJ TRENDLERINDE ROTAYI HIZLI VE SERT BIR RÜZGARLA KUZEYE DOĞRU
ÇEVIRIYORUZ. BORDONUN, HAKI VE TOPRAK TONLARININ BU GÜÇLÜ VE SOĞUK DURUŞUNU
ÖZLEMIŞIZ AÇIKÇASI. TAM DA YENI YIL ZAMANI MAKYAJ STILINIZI GÜNCELLEMEK IÇIN IYI BIR
ALTERNATIF OLDUKLARINI HATIRLATALIM.
YAZI: NİLAY YALÇINKAYA FOTOGRAFLAR: IMAXTREE.COM
BRANDON MAXWELL
46 ELLE
CINQ A SEPT CHOCHENG
FENDI
CINQ A SEPT
CINQ A SEPT
1
2
3
1. Matte Power Bullet ruj, a229, HUDA BEAUTY 2. Rouge Hermes Satin Lipstick ruj, a557, HERMES 3. Mini
Crushed Lip Color ruj, a89, BOBBI BROWN 4. Extreme Matte Lipstick ruj, a49,99, FLORMAR 5. Holiday
Audacious Lipstick Gold ruj, NARS
4
5
RUJ
MESELESI
YILIN BU ZAMANINDA
SADECE BİR RENK
OLMAKTAN ÇIKAN
KIRMIZI VE TONLARI,
YENİ UMUTLARIN DA
SİMGESİ. İÇİNİZDEKİ
GÜÇLÜ VE ÇEKİCİ
KADINI AÇIĞA
ÇIKARMAK İÇİN
KENDİLERİNE BAŞVURUN.
ELLE 47
ELLEGÜZELLİK
PHILIPP PLEIN
MOLLY GODDARD
VERSACE
MICHAEL KORS ALBERTA FERRETTI
TOPRAK
TANRIÇASI
HER MEVSİME UYGUN,
HER TEN RENGİYLE
BÜTÜNLÜK YAKALAYAN
TOPRAK TONLARIYLA
GÜZELLİĞİNİZİ DAHA
DA VURGULAYIN. VE
IŞILTILI DOKULARLA
ARANIZDAKİ MESAFEYİ
YOK EDEREK MAKYAJDA
IŞIK OYUNLARINA AÇIK
OLUN.
1 2
6
1. Dior Backstage kontür paleti, a324, DIOR 2. Heart Breakers far paleti, a69,95, I HEART REVOLUTION
3. Satin Lip Stick Tolede ruj, a220, NARS 4. Shimmer Gel Gloss Sango Peach parlatıcı, a195, SHISEIDO
5. Shimmer Brick Compact Powder pudra, a375, BOBBI BROWN 6. Wild Eyes far paleti, a129, SEPHORA
5
3
4
48 ELLE
ASHISH
EMPORIO ARMANI
GENNY
ANNA SUI
COWAN
1
2
3
4
6
1. The One Illu Skin likit aydınlatıcı, a84, ORIFLAME 2. Color Riche No Doubts ruj, a79,95, L’OREAL PARIS
3. False Lashes Concentrate Lengthening Top Coat mascara, a99,90, KIKO MILANO 4. Tropic Cool Times far
paleti, a249, M.A.C 5. Reloaded Empire far paleti, a59,95, REVOLUTION 6. Epic Wear Liner Sticks Intense
Teal göz kalemi, a64,99, NYX
5
YEŞIL
IŞIK YAK
GÖZ MAKYAJINDA
SAKİN VE PASTEL
TONLARIYLA SON
DERECE DOĞAL BİR
ETKİ YARATAN YEŞİL
TONLARI, PARLAK VE
SİMLİ DOKULARLA
BİR ARAYA GELİNCE
SİZİ GÖRKEMLİ BİR
PARTİNİN ESAS KIZI
YAPACAK GÜÇTE.
ELLE 49
ELLEGÜZELLİK
ESTETİKTE
YENİ AJANDA
GÜZELLIK DÜNYASI DAHA IYI GÖRÜNMEMIZ VE TABII KI DAHA IYI HISSETMEMIZ IÇIN
TASARLANAN BIRÇOK UYGULAMAYI ADETA ALTIN TEPSIDE SUNUYOR. YILBAŞI ÖNCESI BU
ETKILI CERRAHI VE MEDIKAL ESTETIK YENILIKLERLE TANIŞIN.
HAZIRLAYAN: NİLAY YALÇINKAYA
FOTOĞRAF: ILIA
50 ELLE
KOMBINE
UYGULAMALARLA
VÜCUT
ŞEKILLENDIRME
Fit ve formda kalmak için çalışmalara genelde yaz öncesi
başlansa da, hayal edilen vücuda kavuşmak için harekete
geçmenin aslında en uygun ve umut vaat eden dönemi
yeni bir yılın başlangıcı. En iyisi, işi şansa bırakmayın, bu
yöndeki adımları şimdiden atın. Ve bunu destekleyen
estetik cerrahi operasyonlara yeşil ışık yakıp araştırın. En
çok tercih edilen ve etkili bir değişim vaat eden liposuction
operasyonu hakkında merak edilenleri ve sonuçlarını
estetik ve plastik cerrahi uzmanı Op. Dr. Aysun Mamak’a
sorduk.
“Vücut konturunu daha iyi hale getirmek için tek başına
veya başka bir operasyonla beraber yaptığımız liposuction
operasyonu, özellikle beden ölçüsünü daraltmada
oldukça etkilidir. Kilo vermeye çok katkısı olmasa da
direk fazla yağ alındığı için incelmeye yardımcıdır. Burada
vücut hatlarını belirginleştirmek ve şekle sokmak esas
amaçlardan. Mesela bel ve sutyen bölgesine denk gelen
sırt yağlarının alınması daha ince bir bel ve kalça geçişi
sağlarken, diz içlerinin veya basenlerdeki fazla yağın
alınması ise bacakların daha ince ve uzun görünmesine
destek verir. Bunun dışında doğum yapmış kadınlarda ya
da çok fazla kilo vermiş kişilerde karın bölgesinde oluşan
sarkma ve yağ fazlalığını gidermek için en çok yaptığımız
operasyonsa karın germe ameliyatlarıdır. Karın germe
operasyonunun liposuction’la kombine yapılması çok
daha etkili sonuç elde etmemizi sağlıyor. Özellikle göbek
deliği üzerinde kalan bölgede fazla yağın alınması ameliyat
sonrasında yan profilden belirgin incelme sağlıyor. Doğum
yapan annelerde en önemli sorunlardan bir diğeriyse
karın kaslarının gevşemesine bağlı göbeğin dışarı doğru
bombelenmesi. Karın germe operasyonu sırasında kasları
tekrar sıkılaştırarak bunun önüne geçebiliyoruz. Tabii
ki ameliyattan 6 hafta sonra özellikle karın kaslarını
güçlendirmeye yönelik egzersiz yapmasını önererek.
Kişinin burada bizim vereceğimiz önerilere dikkat etmesi
sonucun optimal düzeyde iyi olmasını sağlayan en önemli
faktörlerden biri. Bu arada vücut operasyonlarında genel
bir orana bakılarak değerlendirme yapılması daha bütünsel
sonuçların yakalanmasında etkili olur. Örneğin karın
germe operasyonuna bel ve sırt liposuction’ın eklenmesi
daha ince bir bel karın görünümü sağlarken, aldığımız o
yağı işlemden geçirdikten sonra popoya enjekte ederek
Op. Dr. Aysun Mamak
“HEM KARIN BÖLGESINDE
OLUŞAN YAĞ FAZLALIĞINI
GIDERMEK HEM DE VÜCUT
HATLARINI BELIRGINLEŞTIRMEK
IÇIN LIPOSUCTION VE KARIN
GERME OPERASYONUN
KOMBINE YAPILMASI ETKILI
SONUÇLAR VERIYOR.”
kişinin poposunu daha yuvarlak hale getirmek mümkün.
Karın germenin de eşlik ettiği operasyonlarda dinlenme
süresi ortalama ilk 5 gün olsa da, sadece liposuction
operasyonu olan kişilerde 3 gün sonra işine devam
edebileceğini söylüyoruz.”
ELLE 51
ELLEGÜZELLİK
LEKELERİ
GİDERMEK
İÇİN START
Dr. Yasemin Savaş
“HORMONAL SEBEPLERE BAĞLI
OLARAK ORTAYA ÇIKAN LEKELERDE,
DOĞUM SONRASI OLUŞAN
LEKELERDE, GÜNEŞ LEKELERINDE VE
MELAZMA OLARAK ADLANDIRDIĞIMIZ
LEKE TÜRLERINDE THULIUM LAZER ILE
TEK SEANSTA BILE GÖZLE GÖRÜLÜR
SONUÇLAR ELDE EDEBILIYORUZ.”
Yaz sonrası ciltte oluşan güneş lekeleriyle
mücadele etmek için kış aylarında en çok
medikal estetik tedavi yöntemleri tercih
ediliyor. Sadece güneş kaynaklı değil, ilerleyen
yaşa bağlı olarak da canlılığını kaybeden ciltte;
kırışıklık, sarkma ve lekelenmeler başladığını
belirten medikal estetik hekimi Dr. Yasemin
Savaş, cilt lekelerine karşı çözüm sunan yeni
yöntemleri anlatıyor:
“Güneş cilt lekelerine zemin hazırlayan
en önemli faktörlerden birisi. Fakat güneş
dışında önemli bir faktör de zaman. İlerleyen
yaşla birlikte kişinin cilt kalitesi azaldığı için
lekeler ortaya çıkabiliyor. Şimdiye kadar
güneş hasarlarına ve yaşlılığa bağlı oluşan
lekeler lazer sistemleri, kişinin cilt tipine
uygun peeling’ler, mezoterapi, PRP, iğneli
radyo frekans gibi uygulamalarla gideriliyordu.
Ancak bu uygulamaların en büyük dezavantajı
uzun süreli olmaları ve hastaların devamlı
gelip gittiği seanslar gerektirmesiydi. Artık
özellikle leke tedavisinde diğer sistemlerden
farklı bir çalışma mekanizmasına sahip olan
Thulium Lazer ile tek seansta bile sonuç elde
edebiliyoruz. Özellikle hormonal sebeplere
bağlı olarak ortaya çıkan lekelerde, doğum
sonrası oluşan lekelerde, güneş lekelerinde
ve melazma olarak adlandırdığımız leke
türlerinde olumlu sonuçlar sunuyor. Uygulama
ağırlıklı olarak tek seans oluyor ve seans
sonrası hastalar sadece kısa süreli bir kızarıklık
hissediyorlar ve rahatlıkla sosyal hayata devam
edilebiliyorlar. Sonuçları yaklaşık 3-4 hafta
içerisinde gözlemleniyor. Thulium Lazer cilt
lekelerinde gözle görülür faydalar sağladığı
gibi, cilt tonunda açılma, cilt dokusu ve ince
kırışıklıklar ile geniş gözeneklerin tedavisinde
de tercih ediliyor. Ancak yanlış yer ve kişilerce
yapılan bir tedavinin vücutta istenmeyen
izler bırakabileceğini de söylemeliyim. Bu tip
uygulamaların mutlaka doktorlar tarafından
sağlık koşullarına uygun kliniklerde yapılması
önemli.”
52 ELLE
KÖK HÜCRE
TEDAVİSİYLE
ZAMANI
DURDURMAK
Son yıllarda güzellik trendlerinin en merak
edilen uygulamaları arasında kök hücre tedavisi
yer alıyor. Cildin onarılmasına, yenilenmesine,
kolajen üretiminin artırılmasına ve gençliğini
yeniden aktive etmesine destek veren bu
uygulamayla çok daha sıkı, aydınlık ve genç bir
cilde sahip olabilirsiniz. Üstelik buna ameliyat
gerekmeden, klinik ortamda lokal anestezi ile
sahip olabiliyorsunuz. Dünyada ve ülkemizde
birçok ünlü ismin de gençlik sırrı olarak bilinen
bu uygulamanın detaylarını dermatoloji uzmanı
Dr. Burcu Yamangöktürk Solak’a sorduk.
“Yaşımız ilerledikçe deri içinde kolajen, elastin
ve her ikisini üreten fibroblast’ların sayısı azalır.
Fibroblast’lar derinin erişkin kök hücreleridir.
Ciltteki fibroblast yani kök hücre miktarının
ve üretkenliğinin azalması da derinin destek
dokusunda azalmaya ve incelmeye neden olur.
Böylece derinin su tutma kapasitesi, dolayısıyla
da nem oranı azalır ve cilt kurumaya başlar.
Bununla birlikte aynı zamanda deride renk
üreten pigmentlerin dengeleri de bozulur ve
derinin oluşacak hasarlara karşı direnci de
minimuma iner. Bunun sonucunda yaşlanmanın
cilt üzerindeki belirtileri de kendini göstermeye
başlar.
Zaman içinde doku mühendisliği alanında
gelişen teknoloji kendi dokumuzla ve kök
hücrelerimizle yenilenmenin kapılarını araladı.
Bu teknoloji sayesinde, kulak arkası gibi güneş
ışınlarına az maruz kalan bir alandan alınan
3-4 mm’lik (mercimek büyüklüğünde) bir
deri parçasından size ait milyonlarca genç ve
sağlıklı kök hücre üretmek mümkün. Tedavinin
uygulama aşaması da son derece kolay ve
konforlu: Planlanan alana ince ve küçük iğnelerle
enjeksiyon yapılıyor. Kök hücrelerin üretimiyse
yaklaşık olarak 4-6 hafta sürmektedir. Bu sürecin
sonunda, 2-3 hafta arayla iki seferde enjekte
edilecek milyonlarca genç ve sağlıklı kök hücre
üretilmiş oluyor.”
Dr. Burcu Yamangöktürk Solak
“KÖK HÜCRE TEDAVISI DERININ
YAŞLANMA SÜRECININ
YAVAŞLATILMASINDA, IYILEŞMEYEN
DOKULARIN YENILENMESINDE, AKNE
VEYA YANIK GIBI IZ BIRAKARAK
IYILEŞEN DURUMLARIN TEDAVISINDE
TERCIH EDILIYOR.”
ELLE 53
ELLEGÜZELLİK
ŞAKAK
GERMEYLE
DAHA GENÇ
BAKIŞLAR
Minik cerrahi uygulamalarla kalıcı, doğal ve etkili
sonuçlar elde ederek daha genç görünmek birçok kadının
ortak hayali. Bu konuda da gözler önemli bir rol oynuyor.
Son zamanların en popüler ve efektif uygulaması olan
şakak germeyle ilgili merak edilenleri
Op. Dr. Yakup Avşar’dan dinleyelim.
“Pandemi dönemi bize daha efektif yani etkisini kısa
sürede göreceğimiz, aynı zamanda kalıcı işlemlerin daha
çok rağbet gördüğünü gösterdi. Özellikle küçük cerrahi
uygulamalarla kalıcı sonuçlara ulaşmanın ne kadar güzel
olduğunu bir kez daha anladık. Yaşın ilerlemesi, kişinin
genetik yapısı, kaşların yanlış alınması ya da fazla yapılan
bazı uygulamalar kaşların şeklini bozar. Böylece kaşlar
daha düşük ve gözler yorgun görünür. Bununla birlikte kişide
orta yüz dediğimiz bölgede, yani yanaklarda sarkma
ve boşalma gözlemlenir. Bazı kişilerde bu 30’lu yaşlarda
ortaya çıkarken, bazı kişiler bunlarla daha erken yaşlarda
karşılaşılabilir. Gelişen yeni teknolojik imkanlarda daha
minik kesilen uygulamalarla daha doğal sonuçlara ulaşmamızı
sağlıyor.”
Op. Dr. Yakup Avşar
“KAŞLARDAKI DÜŞÜKLÜK
PROBLEMINE HIZLI VE ETKILI
BIR ÇÖZÜM ARIYORSANIZ,
ENDOSKOPIK ŞAKAK GERME
UYGULAMASIYLA YAKLAŞIK
45-60 DAKIKADA DAHA
GERGIN, SIKI VE PARLAK
BİR CİLT DOKUSUNA SAHIP
OLABILIRSINIZ.”
NASIL YAPILIYOR?
“Daha canlı bakışlara ulaşmak için etkili olan bu uygulama,
saç içinden yaklaşık 5 mm’lik kesiklerle 2-3 noktadan
giriliyor. Kaşın dış kenarı, elmacık kemiklerin üzerindeki
yumuşak dokuyla sağ ve sol taraflı olarak saat 10 ve 2
hizasında yukarı taşınıyor. Tüm yüz birden yukarıya taşınırken
kaşlardaki düşüklük ortadan kalkmış oluyor. Derin
gülme çizgileri açılıp yanaklardaki düşüklükte giderilebiliyor.
Aynı seansa ihtiyaç halinde vücut yağından elde
edilen yağ kök hücresi tüm yüze enjekte edilerek çene
hattı belirginleştiriliyor. İhtiyaç varsa göz altı, şakak, gülme
çizgisi gibi yüzdeki boşluklar kişinin kendi dokusuyla
dolduruluyor. Bu sayede tüm yüz cildinin, cilt kalitesi
arttırılırken daha gergin ve parlak bir cilt sağlanıyor. Endoskopik
şakak germe uygulaması yaklaşık 45-60 dakika
süren ve hafif anestezi altında yapılan bir uygulama ve 1-2
hafta arasında yüzdeki ödemler azalırken normal yaşantınıza
geri dönülebiliyorsunuz. Saç içindeki ameliyat izleri
ise kısa sürede toparlanıp, eski haline geliyor. İşlemin
etkisi ortalama 10-15 yıl sürüyor.”
54 ELLE
YAŞLANMAYA KARŞI
DOĞAL DESTEK:
GLUTATYON
Sağlıklı yaşam alanında en yeni trendlerden biri
de glutatyon. Hollywood yıldızlarıyla başlayan bu
akım, günden güne daha popüler oluyor. Bilinen
en güçlü antioksidanlardan biri olan glutatyon’un
nasıl etki ettiğini Vitalica Wellness Sağlıklı
Yaşam Kliniği’nden Uzm. Dr. Berk Cantimur’dan
dinleyelim.
“Vücudumuzda sürekli olarak devam eden iki
süreç var: yaşlanma ve paslanma. Bu süreçlerin
en önemli sorumluları da hücrelerimizin merkezinde
bulunan DNA’dan, hücrelerimiz içindeki
yapılardan ve hücre zarından elektron çalarak
onları hızla yaşlandıran kötü moleküller, yani
serbest radikaller. Vücudumuzda her gün bu kötü
moleküllerden milyonlarcası üretiliyor, hatta bir
yılda üretilen serbest radikal miktarı birkaç kiloyu
buluyor. Bunlar da hücrelerimizin yapısını bozup
onları yıpratıyor, kronik hastalıklara yakalanmayı
ve yaşlanma sürecini hızlandırıyor. Glutatyon
vücudumuzda da üretilen ve üç proteinden oluşan
bir yapı. Ve burada devreye girerek zararlı serbest
radikalleri avlayıp yok etmeye yardımcı olarak,
güçlü bir antioksidan etki gösteriyor. Glutatyon
sadece serbest radikalleri yok edip yaşlanma süreciyle
savaşmıyor. En önemli detoks organımız olan
karaciğerdeki arınma süreçlerinin de önemli bir
oyuncusu olarak görev alıyor. Vücuttaki ağır metalleri,
meyve ve sebzelerden uzaklaştırmaya çalıştığımız
kimyasal kirleri, yine hepimizi korkutan et
ve süt ürünlerindeki hormonları ve antibiyotikleri
temizleyip organizmayı bu zararlı maddelerden
arındırmaya da destek veriyor. Glutatyon içeren
besin takviyelerini almak veya glutatyon üretimini
artıran çinko, selenyum, C vitamini, alfa lipoik
asit, E vitamini, ve zerdeçal gibi takviyeleri almak
da fayda sağlıyor. Günümüzde, glutatyon’un
doğrudan kana verilmesini ve böylece hücrelere
kolayca ulaşmasını sağlayan damardan uygulamalar
da tercih ediliyor. Glutatyon, hücrelerimize
enerji üreten mitokondrilerin fonksiyonlarını da
destekliyor. Böylece, kas gücünü ve verimliliğini
artırmaya yardımcı oluyor. Bu nedenle glutatyon
aldıktan sonra kendimizi daha iyi hissedip belirgin
bir dinamizm kazanıyoruz. Özellikle kış aylarında
takviye olarak almanızı tavsiye ederim.“
Uzm. Dr. Berk Cantimur
“GLUTATYON’UN DAMARDAN
UYGULAMALARLA DOĞRUDAN
KANA VERILMESI, HÜCRELERE
KOLAYCA ULAŞMASINI
SAĞLAMAK IÇIN ETKILI BIR YOL.”
ELLE 55
ELLEGÜZELLİK
EN ÇOK BUNA
IHTIYACIMIZ VAR
HOŞ KOKULAR YAYMASININ ÖTESINDE
BIR NEVI ISTEDIĞINIZ HALE GELMENIN
KISA YOLU AROMATERAPI. O AN NEYE
IHTIYACINIZ VARSA; SAKINLIK, ENERJI,
MUTLULUK, HUZUR, MOTIVASYON,
ODAKLANMA... KOKULAR ALGILANMAYA
BAŞLANDIĞINDA BEYNIN LIMBIK SISTEMI,
O AN NASIL DÜŞÜNÜLMESI GEREKTIĞINE
YÖNELIK CEVAP OLUŞTURUYOR. YANI
ASLINDA SAF VE UÇUCU YAĞLAR RUH-
BEDEN-ZIHIN DENGESINI KURUYOR. EN
IYI LOKAL AROMATERAPI MARKALARINI
KEŞFETMENIN ZAMANI.
YAZI: SERLİ GAZER BOYACI
Aslı Bilgin,
Homemade Aromaterapi
Bundan 18 sene önce kendisini gerçekten mutlu eden; var
olduğunu hissettiren şeyin bitkiler, çiçekler, bunların özleri
ve bu özlerin verdiği şifanın bilgisi olduğunu anlamasıyla
aromaterapi dünyasına giriyor Aslı Bilgin. Eğitimini
aldıkça ve öğrendikçe kendi kremini, spreyini, temizlik
malzemelerini, sabununu yapmaya başlıyor. “Sonrası ise
bana iyi geleni başkalarına da anlatabilme, yayabilme
tutkusu.” Ve böylece 2012 yılında
Homemade Aromaterapi’yi kuruluyor.
Yaptığınız işle ilgili en çok neyi
seviyorsunuz?
Homemade Aromaterapi olarak
hazırladığımız ürünlerle hayatın her
alanını kapsayan sağlıklı yaşam
alternatifi sunabilmeyi seviyorum.
Aromaterapi ile cildimizin, vücudumuzun,
saçımızın, ağzımızın bakımından,
evimizin hem fiziksel hem enerjik olarak
temizliğine, çakralarımızı dengelemekten,
ortamımızı kokulandırmaya, güveden,
sineklerden korunmaktan, kendimizi
topraklamaya her şeyi yapabiliriz. Bu da
bana kolektife iyi gelecek bir şey yapmış
olma hissi veriyor.
• İyi bir uyku için? Lavanta,
vetiver, sedir.
• Konsantrasyon için?
Greyfurt, biberiye.
• Stresten arınma, hafiflik...
Bergamot, lavanta, günlük.
• Modu yükseltmek için? Tüm
narenciyeler: mandalina,
greyfurt, limon, portakal,
bergamot.
• Yoga ve meditasyon
için? Günlük, ladin, defne,
çam, ardıç. Bu amaçla
hazırladığımız bir meditasyon
roll’umuz da var. Yoga
için de çakra yağlarımızı
önerebilirim.
“Aromaterapi,
bitkilerin, kök,
sap, tohum,
çekirdek,
çiçek,
reçine gibi
bölümlerinden,
bazen de
tamamından
elde edilen
güzel kokulu
yağlar aracılığı
ile ‘Ruh,
Beden ve
Zihin’ dengesi
amaçlar.”
Bu bende gerçekten işe yaradı dediğiniz bir yağ var mı?
Etkisi nedir, nasıl kullanılır?
Hepsi, hepsi... Lavantayı uyku, gevşeme, bergamotu
mutluluk, canlanma, neşe, ylang-ylangı dişil enerjimizi
dengelemede, özellikle de şu günlerde, çay ağacı, ıtır,
limon, patchouli ve kekiği virüslerden korunmaya yardımcı
olması için kullanabiliriz. Uçucu yağları,
buhurdanda suya damlatarak kokusunu
ortama yayabilir, alkol ve suyla karıştırarak
sprey veya kolonya formunda kullanabilir.
Aromaterapiye yeni ilgi duyanların edinmesi
gereken ilk 3 yağ nedir?
Önerim baz yağ olarak soğuk sıkım jojoba
yağı ve yanında uçucu yağ olarak, limon,
lavanta ve ıtır olabilir.
Aromaterapi ve yağlar insan psikolojisine nasıl
etki ediyor?
Aromaterapide uçucu yağlar, bize
hormonlarımız aracılığı ile etki eder. Koku,
beş duyu organımız içerisinde bilinç altımıza
etki eden tek duyumuzdur, limbik sistemi direkt
olarak uyarır. Ve bu değerli bilgi ile diyebiliriz
ki, bitkinin ruhu olan bu konsantre özleri bizi
ruhsal olarak da dengeler.
56 ELLE
“Cildimde
kuşburnu üzüm
çekirdeği yağı
gibi besleyici
yağlar içeren,
anti-aging ve
canlandırıcı
etkileri olan sığla
(günlük), ıtır gibi
uçucu yağlarla
formüle edilmiş
ürünlerimizi
kullanıyorum.”
Sinem Kapar,
Bade Natural
Çocukluğu çiçeklerle ve meyve ağaçlarıyla dolu bir
bahçede geçen Sinem Kapar Şahindere,
neredeyse her an bugünlerin hayalini
kuruyormuş. Kozmetiğe ve güzelliğe olan
ilgisinin bir uzantısı olarak, Hacettepe
Üniversitesi’nde Eczacılık okuyarak
başlıyor aromaterapi yolculuğu. “Kariyer
hayatımı bu tutku ve kozmetik kimyası
üzerine profesyonelleştirdim. Çocukluk
anılarımı biriktirdiğim, doğa harikası o
bahçe; hayallerimin ve markamın ilham
kaynağı. Ayrıca, kokunun sanat olduğuna
inananlardanım. Kokuların, kültürler
ve duygular üzerindeki etkisi, bu işin
büyüsü… Bitkisel yağlar, işin şifa ve etki
noktasında yer alıyor. Büyük bir araştırma
ve deneme süreci var bu noktanın.”
Hiç bilmeyenler için aromaterapiyi anlatır
mısınız?
İlk bitki-insan ilişkisinin 60.000 yıl
öncesine dayandığı bilinmektedir.
Yani çok köklü geçmişe sahip bir bilim
dalından bahsediyoruz. Mısır’da ve Roma
İmparatorluğu’nda; bakım, güzellik ve
şifa olarak kullanılan bu bilim dalının
spiritüel geçmişi Antik Çin’e dayanıyor.
Modern aromaterapinin doğum yeri ise
Fransa. Uçucu yağlar aromatik şifanın
baş aktörleridir. Oda ısısında açık
bırakıldığında tamamen uçtukları için
“uçucu yağlar” olarak adlandırılırlar.
• İyi bir uyku için? Bade
Natural Saf Huzur’un
uyku alanınızda harika bir
ambiyans yaratacağına emin
olabilirsiniz. Ve tabii ki derin,
sağlıklı bir uyku da…
• Konsantrasyon için? Özellikle
yoğun ofis çalışma günlerinizde
ya da yaratıcı projelerde Bade
Natural Saf Konsantrasyon’u
yanı başınızdan ayırmayın
derim.
• Stresten arınma, hafiflik...
Her an, Saf Huzur yanınızda
olsun derim. Malum kozmopolit
şehir gündemi.
• Modu yükseltmek için?
Adından da belli olduğu üzere
Bade Natural Saf Neşe en iyi
alternatif olacaktır.
• Yoga ve meditasyon için?
Yoğun istek üzerine çok ama
çok yakın bir süre sonra
“Bade Natural Saf Denge”
özel karışımımızda yoga
ve meditasyon severlerle
buluşacak. O zamana kadar
günlük, portakal, lavanta ve
sandal ağacı yağlarıyla bir
karışım hazırlanabilir.
Uçucu yağlar; bitkinin, yaprak, çiçek, kök, sap, dal,
meyve, tohum ve dikenlerinin içindeki küçük torbacıklarda
depolanan güneş enerjisidir. Buna, bitkilerin “yaşam gücü”
veya “ruhu” da denebilir.
Yaptığınız işle ilgili en çok neyi seviyorsunuz?
Yeni araştırmalar yapmak, etken
hammaddelerle yeni ürün formülleri
geliştirmek ve en önemlisi yarattığım bu
formüllerin insanlara fayda sunuyor olması
en önemli motivasyon kaynağım.
Buhurdanlıkta ya da difüzörde yağ
yakmanın faydaları nedir?
Buhurdanlık ve difüzörler aromaterapinin
ruhsal dünyasına sesleniyor. Yaşanılan
alanın aurasını bu yöntemle kontrol altına
almak mümkün. Ruhsal faydalarının yanı
sıra difüzör kullanımının fiziksel sorunlar
için de etkili olduğuna dair çokça kanıt var.
Aromaterapi ve yağlar insan psikolojisine
nasıl etki ediyor?
Aromaterapi dünyasını ruh-beden- zihin
üçgeniyle açıklayabiliriz. Bu üçgendeki
her nokta kendi içinde birbiriyle etkileşim
halinde. Aromaterapinin esas amacı da:
ruh, beden ve zihin arasındaki dengeyi
sağlamak.
Kişisel olarak favoriniz ve en sık
kullandığınız yağlar hangileri?
İşyerinde nane, biberiye gibi konsantrasyon
artırıcı yağları tercih ediyorum. Evde ise
hafta içi lavanta gibi sakinleştiren, hafta
sonu portakal, bergamot gibi canlandırıcı
yağları kullanıyorum. Pandemi sürecinde
yanımdan ayırmadığım yağlar; okaliptus,
çay ağacı ve paçuli yağları.
ELLE 57
ELLEGÜZELLİK
Serra Göney,
Misbahçe
Çocukluğundan beri ağaçlara ve tabiata düşkün olan
Serra Göney 2010’lu yıllarda dermo kozmetik alanında
eğitimler alarak, tasarımcılığı bir kenara bırakıyor.
Ayvalık’ta el işçiliğiyle üretilen Misbahçe ürünleri de bu
merak sonrasında doğuyor. Laboratuvara girmeden önce
kolları sıvayıp yurtiçinde ve yurtdışında eğitimler görüyor
Serra. Sonrasında ise atölyelerinde en taze bitki özleri son
hallerini alıyor.
Yaptığınız işle ilgili en çok neyi seviyorsunuz?
İş öncelikli olarak para kazanmak için yapılsa da, yapılan
şeyde anlam bulunca başarılı olunduğuna inanıyorum.
Benim bulduğum anlam, insanların duygu durumlarını
yükseltmeye yönelik bir alanda çalışmak. Bizi tercih
edenlere mutlu olacakları, güvende hissedecekleri ve güçlü
sonuçlar alabilecekleri doğal ürünler üretmek bu
işte bulduğum anlam aslında. En çok sevdiğim
yanı sentetik kimyasal içermeyen, doğal ve
temiz kozmetik üretmemiz. Ürünlerimizi doğaya,
hayvanlara saygılı bir şekilde üretirken; doğaya
ve doğala olan inancımızdan gelen pozitif
enerjimizi kullanıcılarımızla paylaşmak büyük bir
keyif.
En çok kullandığınız ve etkisini gördüğünüz yağ
hangisi?
Birçok uçucu yağ sayabilirim fakat ilk başa
sanırım lavantayı koyacağım. “Lavandula
angustifolia” diye bilinen, yara ve iyileştirici
etkileriyle kullanılan ve lavantanın keşfini
sağlayan bitki cinsidir. Lavandula angustifolia
yatıştırıcı etkiye sahiptir ve en çok kullanım
alanlarından bir tanesi, aslında zihni
sakinleştirmek, dinginleştirmektir. Zihnin hareketli
• İyi bir uyku için?
Lavanta, günlük,
sandal ağacı.
• Konsantrasyon
için? Limon, nane,
biberiye.
• Stresten arınma,
hafiflik... Ylang
ylang, neroli,
bergamut.
• Modu yükseltmek
için? Neroli, nane,
biberiye, limon.
• Yoga ve
meditasyon için?
Gül, adaçayı,
lavanta.
olduğu yerler nelerdir? Konsantre olma güçlükleridir,
hafıza güçlükleridir, öğrenme güçlükleridir. Bunun
dışında, bu kişilerin zihni o kadar doludur ki gece rahat
uykuya dalamazlar. Bu nedenle, uyku problemlerinde ve
kaliteli bir uyku ihtiyacı için de Lavandula angustifolia’yı
kullanabilirsiniz. Ben de her gece yatmadan önce
yastığıma bir iki damla damlatarak uykuya daldığımı
söyleyebilirim. Bir diğer vazgeçilmezim Aydınlatıcı Leke
Karşıtı konsantremiz. Formülünde uçucu yağların yanı sıra
bitki hidrosolleri ve değerli aktifler de içeriyor. Meyankökü,
hatmi, hibiskus ve özellikle Japonya’da beyazlaştırmasıyla
çok iyi bilinen ve Japon kadınların vazgeçilmezi pirinç
kepeği aktifleriyle 8 hafta düzenli kullanımla birlikte
cildinizi daha aydınlık, daha beyaz ve lekesiz bir görünüme
kavuşturuyor.
Buhurdanlıkta ya da difüzörde yağ yakmanın faydaları?
Aromaterapide kullanılan yöntemlerden biri de mekanın
kokulandırılması. Kişinin fizyolojik işleyişinde, koku
alma duyusu önemli bir rol oynuyor. Uçucu yağların
koku molekülleri burnumuzun içindeki koku reseptörleri
tarafından beynimize ulaştırılıyor ve kokusal
hafızamızı harekete geçirerek anılarımız,
düşüncelerimiz ve duygularımız üzerinde etkili
oluyor. Yani duygusal anlamda bize destek
oluyor. Örneğin bazı kokular mide faaliyetini
harekete geçirerek acıkma, gurultu veya
bulantı gibi etkiler yapabiliyor. Uçucu yağların
zengin kimyasal yapısı bedene nüfuz ettiğinde
kan dolaşımına girerek fiziksel sıkıntılarımızı
iyileştiriyor. Beynimizdeki kokusal hafızamız
da çeşitli kokularla hareketlenerek anılarımızı
canlandırabiliyor. Koklama sırasında çok az
miktarda koku molekülü nefes yoluyla kana
karışarak fiziksel reaksiyona sebep oluyor ya
da koku molekülleri kokusal hafızamızı harekete
geçirerek dolaylı yoldan fiziksel olarak etki
edebiliyor. Kısaca koklama; beyinle dış dünya
arasındaki en doğrudan bağlantıdır.
“Her gece
yatmadan
önce yastığıma
bir iki damla
Lavandula
angustifolia
damlatarak
uykuya
daldığımı
söyleyebilirim.”
58 ELLE
Peykan Nebioğlu,
Simya Evi
Toksikolog eczacı Ferda Doğruöz 1971 yılında farmasötik
botanik dersinde duyduğu iki cümleyle aromaterapiyi
hayatına sokuyor. Kızı Peykan ise işin için çok sonra,
birlikte anne kız çalışmaya başladıklarında giriyor ve 2017
yılında Simya Evi’ni kuruyorlar.
Markanızı oluşturma fikri ne zaman, nasıl ortaya çıktı?
Annem yıllardır evde bizleri tedavi etmek için çeşitli kremler,
yağ karışımları yapardı. Özellikle yurtdışına gittiğimiz
zamanlarda, valizimiz hep annemin uçucu yağları ve diğer
krem malzemeleriyle dolu olurdu. Kozmetiğe hiç bütçe
ayırmamıştır herhalde, hep kendine bir şeyler yapardı.
2016 yılında, içimize gerçekten sinen, tertemiz içerikli bir
deodorant bulamamızla birlikte, annemden rica ettik, bana
ve arkadaşlarımıza öyle bir deodorant yaptı
ki, çok mutlu olarak kullandık. Sonrasında,
istediğimiz her şey için anneme başvurmaya
başladık. 2017 yılında ise, annemin yaptığı
ürünleri paylaşmak istedik.
Aromaterapi sizin için ne anlam ifade ediyor?
Aromaterapi, ruhun, zihnin ve bedenin
aromalarla, yani kokularla tedavi edilmesidir.
En sevdiğiniz ve en sık kullandığınız yağ
hangisi?
Açıkçası hayatının sonuna kadar sadece bir
uçucu yağın olacak bu hangisi derseniz,
benim için frankincense olurdu. Frankincense
gerçekten herkes için mucize bir yağ.
Benim de hem evimde, hem çantamda hep
bulunur. Gün içinde açıp koklamak hem
konsantrasyonu artırır, hem kaygıları azaltır,
rahatlatır.
• İyi bir uyku için?
Lavanta ve vetiver uçucu
yağı.
• Konsantrasyon için?
Bergamut ve niaouli
uçucu yağları.
• Stresten arınma,
hafiflik... Lavanta ve sedir
uçucu yağları.
• Modu yükseltmek için?
Portakal, limon, nane
uçucu yağları.
• Yoga ve meditasyon
için? Frankincense ve
patchouli uçucu yağları.
“Bir damla
frankincense’i
pamuğa döküp
göğüs arasına
koymak öksürüğü
hafifletir, burkulan,
şişen yere tek damla
frankincense dökmek,
ağrısını azaltır, şişi
indirir, kullanılan
herhangi bir kremin
içine frankincense
eklemek, onu bir
anda anti-aging
kreme dönüştürür.”
Yeni başlayanlar için bir yağ tavsiye etseniz...
Bizce öncelikle mutlaka lavanta ve frankincense edinilmeli.
Lavanta ve frankincense birlikte koklandığında ya da bir
buhurdanda/difüzörde yayıldığında rahatlama ve uykuya
yardımcı olma konusunda çok başarılı. Angustifolia cinsi
lavanta uçucu yağı, ev tipi günlük basit yanıklarda hemen
kullanıldığında, cildi hemen iyileştiriyor. Lavanta aynı
zamanda çok iyi bir burun açıcı, kışın mutlaka her evde
bulunmalı. Üçüncü yağı ise narenciye yağlarından kokusunu
en beğendiklerini alabilirler. Narenciye yağları zihnimizde
yaz mevsimi olarak kodlanmış durumda. Mutluluk veriyorlar.
Buhurdanlıkta ya da difüzörde yağ yakmanın faydaları
nedir?
İlk etki olarak ortamımızın havasını değiştirip, ev tozu
denilen akarlardan arınmasını sağlıyor. Ve güzel kokmasını
da. Çoğu zaman kullandığımız uçucu
yağlar nefes yollarımızı açıyor ve açık
kalmalarını sağlıyor. Ama en önemlisi,
havaya yayılan uçucu yağ molekülleri
zihnimizde çeşitli kimyasal reaksiyonlar
yaratıyor ve bizi kullanılan yağın cinsine
göre canlandırabiliyor, konsantre olmamızı
sağlayabiliyor, sakinleştirebiliyorlar.
Aromaterapi ve yağlar insan psikolojisine
nasıl etki ediyor?
İnsanoğlunun kokuyla çok derin bir bağı var.
Eski zamanlardan beri, özellikle neyi yiyip,
neyi yememesi gerektiğini koklayarak anlıyor.
Çürümüş besinlerin içindeki sülfür kokusu aynı
zamanda insan için tehlike demek. Ve tabii
tam tersi de geçerli. Sıcak bir tarçınlı salep
kokusunun evi, tatlı bir portakal kokusunun
yazı hatırlatması bu yüzden.
ELLE 59
ELLEGÜZELLİK
BANYODA
BAKIM
RITÜELLERI
ÜNLÜ ISIMLERE SABAH UYANDIKLARINDAN ITIBAREN UYGULADIKLARI BAKIMLARI
SORDUK. GÜNLÜK KREMLERDEN GENÇLEŞTIREN SERUMLARA, KOKULU YAĞLARDAN
MAKYAJ ÜRÜNLERI VE PARFÜMLERE UZANAN LISTE SIZE DE ILHAM VEREBILIR.
YAZI: SELİN MİLOŞYAN
KEDİ MARİ
Müzisyen ve influencer
@kedimari
SABAH UYANDIĞINDA
Dişlerimi fırçalayıp yüzümü ılık suyla yıkadıktan sonra
gece kullandığım üründen arındırmak için Aromatica Rose
Absolute Cream Cleanser ile temizleyip jade roller’la
masaj yapıyorum. Bioderma hassas göz çevresi kremi
ve Avene Solaire B-Protect SPF 50 güneş koruyucusu
sürüyorum. Güneş kremlerini asla aksatmam, yaz kış
evdeyken bile sürerim.
CANLI BİR MAKYAJ İÇİN
Fondöten ve kapatıcıyı kullanmıyor, daha çok canlılık
veren makyajlardan hoşlanıyorum. Bu nedenle makyaj
ritüelimde çok fazla ürün bulunmuyor. Makyajda da
cilt bakımında olduğu gibi Kore ürünleri favorim.
Missha A’PIEU Juicy-Pang Water Blusher sıvı allığını
ve oje şeklindeki kutusunu çok seviyorum. Elmacık
kemiklerime doğal bir renk veriyor. Dudaklarımda
biraz ışıltı ve renk sevdiğim için Missha A’PIEU Juicy
Pang Mousse Tint rujunu sürüyor, üzerine de Dior’un likit
rujunu uyguluyorum.
EN SEVDİĞİ PARFÜM
Elie Saab’ın Le Parfum Rose’unu çok seviyorum ama
günlük hayatımda daha çok aromatik ve uçucu yağlardan
hazırladığım karışımları tercih ediyorum. Kendim
tasarladığım için tamamen beni yansıtıyorlar. Ayrıca bu
doğal yağlar cildimi de besliyor.
Tüm bu anlattığım güzellik ritüelleri gerçekleştirirken genelde
bana enerji veren ve güne harika başlamamı sağlayan
90’ların elektronik müziklerini dinliyorum. Fatboy Slim’den
The Prodigy favorim. Ben de kendisine eşlik ediyorum.
60 ELLE
ELLE 61
ELLEGÜZELLİK
62 ELLE
ZÜLAL
SUDE
GÜLER
Oyuncu
@zulalsudeguler
UYANDIĞINDA
İlk işim iki bardak ılık su içip sıcak
bir duş almak oluyor. Sonrasında
cilt bakımımı yapıp güne
tazelenmiş ve dinamik başlıyorum.
Sabah banyo yaptıktan sonra
cildim yumuşuyor ve gözeneklerim
açılıyor. Bu sayede derinlemesine
temizlik gerçekleşiyor. Vücudum
için Yves Rocher Shea Butter
Repair Lotion ürününü kullanıyor,
hemen ardından ışıltılı ve güzel
kokan bir cilt için Victoria’s
Secret Bombshell Shimmer Oil’u
uyguluyorum. Yüzümü çok uzun
zamandır Bioderma Sebium jel ile
temizliyorum.
Cildimi kokusuna bayıldığım
organik gül suyuyla siliyor ve Yves
Rocher’nin Hydra Vegetal kremiyle
nemlendiriyorum. Bu krem SPF
özelliğiyle güneş koruması da
sağlıyor. Bazen ekstra güneş
kremi sürdüğüm de oluyor.
Genelde gözaltlarım doğuştan
çok şiş ve mor. Soğuk kompresin
dışında yeni keşfettiğim Yves
Rocher Pur Bleuet göz kremi bu
morluklara çok iyi geliyor. Son
olarak diş ve ağız bakımımı da
yapıp güne başlıyorum.
DOĞAL BİR MAKYAJ İÇİN
Genelde doğal görünen
makyajları kendime daha çok
yakıştırıyorum. Işıl ışıl bir cilt,
uzun kirpikler çok hoşuma gidiyor.
Rimel, fondöten ve nude tonlarda
bir ruj; en çok kullandığım
makyaj üçlüsü. Favori rimelim,
Maybelline New York Falsies Lash
Lift Mascara. Fondöten ise Yves
Rocher Zero Defaut SPF30. Bu
aralar Kiko Jelly ruj serisinden
509 numarayı yanımdan
ayırmıyorum.
GÜZELLİK TÜYOSU
Cildim bazen çok kuru oluyor,
yumuşaması için bal ve yoğurdu
karıştırıp yüzüme sürüyor,
20 dakika bekliyorum ve
duruluyorum. Bunun dışında
gözlerimin altına buz kompresi
yapmak şişkinliği alıyor.
Şu an kullandığım
parfüm Calvin Klein
Beauty. Estee Lauder
Modern Muse Le Rouge
ise en sevdiklerimden.
Haftanın iki günü Yves
Rocher White Botanical
Facial Peel ile peeling
yapıyorum. Çoğu
zaman fondötenimi Nars
Copacabana Illuminator
ile karıştırıyorum. Sonuç
sağlıklı ve parlayan bir
cilt.
ELLE 63
ELLEGÜZELLİK
Şu sıralar dönüşümlü olarak kullandığım serumlar arasında Estée Lauder Advanced Night Repair, Biologique Recherche Dermopure,
Dermist M3HA Hyaluronic Acid, Dermalogica Age Bright Clearing Serum ve Dr. Barbara Sturm’s Anti-Pollution Drops var.
VALERIE DAYAN
Güzellik direktörü
@valeriedayan
EZBERE DEĞİL, İHTİYACA GÖRE
ÜRÜN
Aynada yüzümdeki dinlenme
bilançosuna bakıp o sabahki bakım
rutinimi belirlerim.
Yüz temizliğimi akşamları çok sıkı
yaptığımdan, sabahları genellikle
bir losyon yeterli oluyor. Buly
1803’ün Eau Ionisée’si bitene
kadar favorilerimden olacak.
Losyondan sonra ıslak pamukla
seyrelterek kullandığım Biologique
Recherche P50W’yu tampon
hareketlerle uyguluyorum. Bu ürün
cildimin yapısını ciddi anlamda
değiştirdi (fanları bu satırları
okurken ne demek istediğimi
anlıyorlardır). Bir buçuk senedir
sabah-akşam düzenli uyguladığım
bu ürünle gözeneklerim küçüldü,
cildim sıkılaştı, çizgilerim hafifledi
ve cilt bakımı seanslarımın aralarını
daha uzun tutabilmemi de sağladı.
O sabah neme ihtiyacım varsa,
genellikle sadece kuru bölgelere
bir serum uyguluyorum. Havalar
iyice soğuduğunda üzerine bir
nemlendirici de gerekebiliyor,
fakat nadir. Yağlanmaya meyilli
bir günümdeysem serumumu ona
göre seçiyorum. Bazı günler hiçbir
şeye ihtiyacım yok. Kesinlikle her
sabah uzun bir rutin uygulayan biri
olmadığımı belirtmeliyim; cildime
ezbere değil, ihtiyaca göre ürün
uyguluyorum.
Şu sıralar dönüşümlü olarak
kullandığım serumlar arasında
Estée Lauder Advanced Night
Repair, Biologique Recherche
Dermopure, Dermist M3HA
Hyaluronic Acid, Dermalogica
Age Bright Clearing Serum ve
Dr. Barbara Sturm’s Anti-Pollution
Drops var. Gözlerim için ise
haftada iki sabah Rossmann’dan
aldığım Isana marka hiyalüronik
asit ve kafeinli maske kullanıyorum.
MAKYAJ DEYİNCE
Farklı şeyler denemeyi seviyorum
ama rutinimde yıllardır değişmeyen
bazı makyaj ürünleri var. Clé de
Peau göz altı kapatıcısı, Nars
Cruella mat kırmızı kalem ruj,
M.A.C Blacktrack eyeliner, Benefit
Precisely My Brow, Koh Gen Do
Moisture Foundation, Charlotte
Tilbury Bond Girl dudak kalemi
ve ruj, Chanel Beiges pudra,
Hourglass Ambient Lighting pudra
ve Bobbi Brown Shimmer Brick
Bronze ve Pink Quartz benim için
klasikleşen isimler.
PARFÜM AŞKINA
Şu sıralar Le Labo’dan Thé Noir
kullanıp eski parfümüm Frédéric
Malle Musc Ravageur ile flört
ediyorum.
ÇİLLERE ÖZGÜRLÜK
Makyajda doğal görünümü
sevdiğimden, fondöten
uygulayacağım günler (daha
doğrusu, geceler), ürünü hafif çilli
burnuma sürmüyorum. Fondöteni
burnuma da sürersem bana
sanki doğallığım ve beni ben
yapan bir şey gidiyormuş gibi
geliyor. Makyajı burnu atlayarak
yaptığımda, genellikle yüzümün
geri kalanına fondöteni çok çok
ince geçtiğimden arada büyük bir
fark olmuyor. Çillere özgürlük!
64 ELLE
ELLE 65
ELLEGÜZELLİK
66 ELLE
RACHEL ARAZ KİRESEPİ
Moda influencer’ı ve içerik editörü
@rachelaraz
SABAH KALKTIĞINIZDA İLK NE YAPARSINIZ?
Kocaman bir bardak su içerim. Ve tek gözüm açık
çocukların yanına fırlarım.
BAKIM RİTÜELLERİNİZDE NELER VAR?
Cildimin dönem içerisindeki durumuna,
yorgunluğuna, aktif bir sivilcem olup olmamasına
ve mevsimsel şikayetlerime göre serum ve
kremlerimi kendi aralarında döndürüyorum.
Örneğin kış aylarında daha çok aydınlık veren
ve ışığı yansıtan serumları tercih ediyorum.
En sevdiklerim arasında, Shiseido’s Ultimune
Power Infusing Concentrate, Lancôme Advanced
Genifique ve Dior Capture Youth Glow Booster
yer alıyor. Favori kremlerim ise şöyle: La Mer
Creme de la Mer, Shiseido Bio Performance ve
Lancôme Renergie. Göz kremlerinde çok yağlı
dokuları tercih etmemeye çalışıyorum; o yapıdaki
ürünler bana iyi gelmiyor, yağ bezesi oluşturuyor.
En sık kullandıklarım, Shiseido Benefiance Wrinkle
Smoothing ve yine Lancôme’un koyu halka
karşıtı Renergie Ultra’sı. Avene’in de termal yüz
spreylerini çok seviyorum. Özellikle yaz aylarında
buzdolabına koyup soğuk haliyle kullanıyorum.
MAKYAJ ÜRÜNLERİNE GELİRSEK...
Makyaj bazı olarak, Dior Backstage Face & Body
Primer, Bobbi Brown Extra Illuminating Moisture
Balm tercih ediyorum. BB kremlerim arasında,
Shiseido Waso Color Smart ve Origins GinZing
SPF 40 Energy-Boosting Tinted Moisturizer
ürünlerini sayabilirim.
Fondöten olarak, Dior Backstage Face & Body
Foundation, YSL Touche Eclat ve Nars Sheer
Glow Foundation ürünlerini kullanıyorum. Göz altı
kapatıcılarında tercihim Tarte Shape Tape, Nars
Soft Matte Concealer, Clinique Beyond Perfecting
ve YSL All Hours Concealer ürünlerinden yana.
Allık demek, Nars Orgasm demek. Maskaralarda
elim, hep kendi koleksiyonum olan Rachel Araz
x Bobbi Brown’daki Smokey Eye Mascara’ya
gidiyor.
EN SEVDİĞİ PARFÜM
Dolce & Gabbana Light Blue.
GÜZELLİK TÜYOLARI
Çok sevdiğim ve bir büyüğümden öğrendiğim
bir güzellik önerisi vermek isterim: Yüzünüzü
yıkadıktan sonra havluyla suyun kabasını alıp
ıslak bırakıyorsunuz. Cildiniz suyu emiyor, daha
diri ve canlı bir hal alıyor. Bir de kahve telvesiyle
yüze peeling yapmayı deneyin!
Rujda, Chanel Rouge Coco Gloss, Hermes Corail
Fou, M.A.C Cherish ve Velvet Teddy ile Bobbi
Brown koleksiyonumdaki Crushed Lip Color Babe,
favorilerim. Dudak kalemi M.A.C Half-Red ile de
dudaklarımı belirginleştiriyorum.
ELLE 67
ELLEGÜZELLİK
MERVE ÖZKAYNAK
Youtuber
@merveozkaynak
GÜNE NASIL BAŞLIYOR?
Büyük bir bardak su içerek ve hemen duşa girerek başlarım.
Duş için favori ürünüm, Nuxe Reve De Miel Vücut Peeling’i.
Kokusuyla aromaterapi etkisi yaratan, vücudumu yumuşacık
yapan harika bir ürün. Bazen tek başına kullanıyorum ama
vaktim varsa peeling sonrası (sizin de duş jeline bakış
açınızı değiştirecek) yıllardır vazgeçemediğim L’Occitane
Almond Shower Oil ile devam ediyorum. Bu ürün köpüren
bir duş yağı; hem duş jeli görevi görüyor, hem de
cildiderinlemesine nemlendiriyor.
Karma bir cilde sahip olduğum için dönem dönem sabahları
T bölgem yağlı uyandığım oluyor. Böyle günlerde Kiehl’s
Calendula Deep Cleansing Face Wash jeli ile yüzümü
yıkıyorum.
Kil en sevdiğim maske türü. Son zamanlarda favorim
Origins Improvement Charcoal Honey Mask to Purify and
Nourish; bal ve kilin bir arada olduğu, hem arındıran hem
de nemlendiren harika bir maske. Bu adımdan sonra Pixi
Beauty’nin yine cildimin ihtiyacına yönelik toniklerinden
birini kullanıyorum.
Sürekli yanımda taşıdığım Caudalie Beauty Elixir gerçek
bir güzellik iksiri. Sürdüğüm an sanki gözeneklerimi hemen
sıkılaştırıp cildime toparlanmış bir görünüm kazandırıyor.
Makyaj altı ve makyaj üstüne de kullanabiliyorum; yorgun
görüntümü hızlıca silip atıyor.
Clinique Dramatically Different Hydrating Jelly, en çok
kullandığım nemlendiricilerden biri. Karma ve yağlı ciltlere
uygun. Sabah rutinimde göz çevresi kremim Origins
Ginzing Refreshing Eye Cream. Göz çevresinde oluşan
şişliği azaltıp aydınlık bir görünüm bahşediyor.
MAKYAJ ÜRÜNLERİ
Son zamanlarda gerçek tenimi gösteren, hafif yapılı, yağsız
ve saten bitişli ürünleri tercih ediyorum. Eğer ince yapılı
orta kapatıcılığa sahip, cildinizde makyaj yokmuş gibi bir
ürün arıyorsanız Givenchy Teint Couture Balm tam size
göre. Göz altı kapatıcısı Benefit Bo-Ing Hydrating Concealer
göz çevremi aydınlık ve sağlıklı gösteriyor, çizgilerime
dolmuyor.
Çok fazla far ve eyeliner insanı değilim, genelde krem
formlu metalik yapıda, sürümü kolay ve kalıcı farları tercih
ediyorum. Inglot Aquastic krem farın kalıcılığı ve ışıltısı çok
hoşuma gidiyor. Maskarasız bir makyaj düşünemem, Benefit
Roller Lash’ın tüm zamanların en iyi maskaralarından
olduğunu düşünüyorum. Hem kıvırıyor, hem uzatıyor, hem
de dolgunlaştırıyor; üstelik hiç dökülme yapmıyor.
Koku hafızası
kuvvetli biriyim, bazı
anları özledikçe
eski parfümlerimi
kullandığım çok
olur. Mesela kış
benim için Cerrutti
1881 demek. Yazın
Kenzo L’Eau ve
Dolce&Gabbana
Blue Light,
favorilerim
arasında. Gece
kokum Narciso
Rodriguez For
Her. İki yıldır
da Balenciaga
Florabotanica’yu
sürüyorum.
68 ELLE
ELLE 69
ELLEGÜZELLİK
70 ELLE
Güzellik önerisinde bulunmak istersem; göz çevresi kremini 20 yaşından itibaren kullanmalısınız derim. O bölge ne kadar konforlu
olursa kaz ayakları o derece geç oluşur.
GÖZDE ATAKOĞLU
Güzellik Yayında yayın yönetmeni
@guzellikyayinda
METABOLİZMAYI UYANDIRMA SERVİSİ
Sabah ilk iş tuvalete gidip dilimi temizlemek oluyor, bunu
bir detoks programı sırasında öğrenmiştim ve artık sabah
rutinim. Tüm gece dilimiz üzerinde toksinler birikiyor,
onlardan kurtularak güne başlamak önemli. Ardından
tüm vücuduma ayaklardan yukarıya doğru kuru fırçalama
yapıyorum, cilde ve metabolizmaya uyandırma servisi gibi
bir şey.
Sabah daha pratik, akşam daha detaylı rutinlerim var.
Musluk suyu cildi kışın ekstra kuruttuğu için sabahları
yüzüme Avene’in Eau Thermale termal su spreyini
kullanıyorum. Antioksidan oranı oldukça yüksek olan
Caudalie’nin Resveratrol-Lift Creme Cachemire isimli
gündüz nemlendiricisi var listemde. Adı üzerinde, dokusu
kaşmir gibi. Göz çevresi içinse Babor’a ait HSR eye cream
isimli krem roller’ını kullanıyorum.
SABAH NEM VE KORUMA, AKŞAM ONARIM
Son dönem Elemis’in Super Food isimli yüz yağı favorim.
Vegan içerikli ve cilde antioksidan takviyesi yapıyor. Akşam
rutinimde temizlik de dahil Nanoasia’nın Nanodessert
isimli köpük formlu temizleyicisi bulunuyor. Foreo Luna
sonik aletiyle üç-dört dakika boyunca cildimi temizliyorum,
bu aletin en büyük özelliği masaj da yapması. Ardından
Atelier Rebul’un saf gül suyu toniğiyle gözenek bakımını
yapıyor, problemsiz bir cildim olduğu için gece bakımını
onarım özellikli ürünlere ayırıyorum. Sabah amacım nem
ve koruma, akşam ise onarım. Dr. Jart’ın Cicapair isimli
serumu kaplan otu özleri barındırıyor, şu sıralar severek
kullanıyorum. Kimi gece sadece serum sürüyorum, kimi gece
ise üzerine ekstra gece kremi de uyguladığım oluyor, göz
çevresinde onarım yapan Laneige’in Eye Sleeping Mask’ını
sürüyorum.
GÖZ MAKYAJI ÖN PLANDA
Kapatıcı sürmem. Çok yorgun göründüğümü hissettiğim
zamanlar Pixi’nin C vitaminli toniğiyle cildimi uyandırır,
sonra da üzerine The Organic Pharmacy’nin Tinted Beauty
Cream isimli renkli nemlendiricisini sürerim. Ardından tüm
yüze Erborian’ın Pink Perfect aydınlatıcı kremini dağıtıp
yüzümün sadece yükselti bölgelerine L’Oreal’in Isabel
Marant koleksiyonundan Shine isimli aydınlatıcı balsamını
uygularım. Kirpik diplerimi M.A.C Teddy kahverengi
kalemi ile belirginleştiririm. Maskarada kirpiklerde
abartılı durmayan, ayrıca spor yaparken bile akmayan,
bulaşmayan Clinique Mascara Workout 24-Hour favorim.
Yanaklarıma Dior Mineral Nude bronz pudra veya biraz
daha canlı bir görünüm için Drop by Organics’in doğal
yağlar içeren renkli balm’ını sürerim. Dudaklarım için bejpembe
M.A.C Mehr ruj vazgeçilmezim. Ayrıca çantamda
her daim, Dior Backstage’e ait 9’lu ruj paleti ve hem
yanağa hem de dudağa tatlı bir pembelik veren Caudalie
French Kiss bulunur.
PARFÜM VE DENGELEYİCİ SPREY
Bu kış Bvulgari Au The Vert’i kullanıyorum, yeşil çaylı ve
enfes bir tazelik veriyor. Ayrıca boğaz çakramın biraz
desteğe ihtiyacı olduğunu öğrendiğim için gün içinde sık sık
Aveda’nın Chakra 5 isimli dengeleyici spreyini dekolteme
ve boynuma sıkıyorum.
ELLE 71
ELLEGÜZELLİK
DUYGU
KATAGAN
Arıza dizisi oyuncusu
@duygukatagan
Sabah yüz bakımımda;
Missha MISA Geum Sul’u
mutlaka tavsiye ederim,
gerçekten ama gerçekten
nem-sıkılık ve esneklik kaybı
için çok iyi bir ürün. Cilt
dokumu sadece güneşe
karşı değil, tüm dış etkenlere
karşı koruyan Bioderma ve
Missha markalarının 50
SPF’li ürünleri de yaz-kış
vazgeçilmezlerim arasında.
UYANIR UYANMAZ
İlk ritüelim dil temizliği oluyor;
katıldığım bir detoks kampında
öğrendiğim bu alışkanlık
sayesinde gece boyu uykuda
biriken bakteriler temizleniyor,
bir nevi hızlı detoks kısaca.
Yalnız dikkat edilmesi gereken
şey, bu adımı su dahi içmeden
uygulamak. İkinci aşama olarak
dişlerimi fırçalıyor ve ardından
kendi hazırladığım detoks
karışımını içiyorum. Tarifi şöyle:
Yarım yeşil elma, bir dilim
ananas, yarım salatalık, bir
tutam maydanoz ve bir küçük
dilim zencefili yarım bardak
suyla karıştırıyorum. Duş öncesi
ise kabak lifiyle vücudumu
kuru olarak fırçalıyorum. Bu
aşamalarda mutlaka bana keyif
veren müzikleri dinliyorum.
GÜNE BAŞLARKEN
Sabahları The Body Shop’un
Drops of Light serisinin yüz
yıkama jelini uyguluyor, gül
suyunu tonik olarak tercih
ediyor, Drops of Light serisinin
serumunu kullanıyor ve göz
çevreme Origins’in Ginzing
jelini sürüyorum.
NASIL BİR MAKYAJ?
Makyajda sevdiğim bir ürün
söz konusu olduğunda ondan
asla vazgeçmiyorum. Yves Saint
Laurent Rouge Pur Couture The
Slm 21 Ruj, ruj sevenlerin en
beğendiklerinden. Kapatıcı
olarak Yves Saint Laurent Touch
Eclat Le Teint B20 favorim.
Günlük hayatımda fondöten
kullanmasam da setlerde
Estee Lauder’ın Double Wear
2C2 Pale Almond’unu M.A.C
aydınlatıcı Strobe Cream
ile karıştırıyorum. Günlük
hayatımda parıltılı bir makyaj
yapmam gerekiyorsa Dior
Addict Ultra Gloss Reflected Ruj
serisini tercih ediyor, allık olarak
yıllardır M.A.C kullanmakla
beraber toz allık öncesi Dior
Cheek & Lip Glow Gel Blush’ını
uyguluyorum. Rimellerimi
dönemsel olarak değiştirsem
de Yves Saint Laurent ve Estee
Lauder’ın ürünlerini seviyorum.
72 ELLE
ELLE 73
ELLENEFES
EGZERSİZ
BİR TIKLA
AYAĞINIZA
GELSİN
PANDEMIYLE BIRLIKTE SPOR VE DANS STÜDYOLARINA ESKISI KADAR
RAHAT GIDEMIYORUZ BELKI AMA EVIMIZDEN ONLINE OLARAK
ZAMANDAN DA KAZANARAK BIR SÜRÜ DERSE KATILABILIRIZ. YOGADAN
PILATES’E, BALEDEN KARDIYO’YA FARKLI ALANLARDA ONLINE EĞITIM
VEREN ISIMLERLE BIR ARAYA GELDIK.. EVDE KALIN VE HAREKET EDIN.
YAZI: SELİN MİLOŞYAN
DEMET YORUÇ
Jivamukti yoga ve meditasyon eğitmeni
@demet_yoruc, @jivamuktiyogaturkey
“2004 yılında tanıştığım Jivamukti yoga asana
ve sıralamasıyla fiziksel olarak zorlayan, yoga
stüdyosundan ya da yoga matından ayrıldığımızda
yaşama karşı sorumluluğumuzu her an hatırlatan
ve farkındalık yaratan bir metot.
Jivamukti yogada kendime en yakın bulduğum
yön aktivizm. Jivamukti’nin vegan beslenme ve
hayvan hakları temelli öğretisi hayatımda gerçekçi
bir farkındalık yarattı.
Pandemi başından beri online olarak bağlı
olduğum yoga okulunun derslerini Jivamukti
Yoga Online adında öğretiyorum. Dersleri
Zoom üzerinden haftada üç gün online olarak
veriyorum. İstanbul, Ankara, Urla, Kütahya ve
Samsun gibi şehirlerimizden, Almanya, Amerika
ve İngiltere’den katılımcılar var. Yoganın bir araya
getirme ve bağ oluşturma felsefesinin online
derslerle gerçekleştiğini görmek beni çok mutlu
ediyor. Ders duyurularımı Instagram üzerinden
yapıyorum.
Jivamukti yogayı her seviyeye açık olacak
şekilde öğretiyorum. Yani bu derslere katılım
için biraz yoga yapmış olmanız yeterli. Derslerde
zor duruşları başlangıç seviyedekilerin de
yapabileceği şekilde modifiye veya alternatif
duruşlar veriyorum.
15 yıldır yoga eğitmeni olmam ve kameraya
olan aşinalığımın online derslere de kolayca
alışmamı sağladı. Her şekilde yoga öğretisini
aktarabileceğimi düşünüyorum. Yıllardır yoga
eğitmenleri olarak öğrencilerimize yaşadığımız
gezegene iyi bakmamız gerektiğini anlatıyoruz.
Pandemi bir uyanış dönemi oldu. Online ortam
öğrencilerimizle duygu ve düşüncelerimizi
paylaşmak için yeni bir alan oluşturdu bize.”
Zoom üzerinden Jivamukti yoga dersleri veriyor
74 ELLE
ELLE 75
ELLENEFES
GİZEM
ÇERÇİOĞLU
Pilates ve yoga eğitmeni
@gizem_cercioglu, antrenmansepeti.com
“Pilates ve yogaya ilk olarak evde
videolar izleyerek başladım.
Sonrasında workshop’lara, internet
üzerinden derslere katıldım. Hatha
yoga ve acro yoga eğitmenliği aldım.
Ve sektöre giriş yaptım. Hâlâ da
eğitimlere devam ediyorum.
Online derslere pandemi
döneminde canlı yayınlarla el
attım. Şu anda da online derslere
hem grup hem de özel ders olarak,
Zoom ya da FaceTime üzerinden
devam ediyorum. Pilates ve yogayı
karıştırıyor, güçlenme ve esneme
ağırlıklı eğitimler veriyorum.
Sabah 7.00’den akşam 21.00’e
kadar süren online derslerim
var. Grup derslerim haftada dört
gün, ikisi sabah, ikisi de akşam
saatlerinde, daha çok çalışanlara
yönelik. Stüdyo olarak kullandığım
evimin çatı katında da özel dersleri
sürdürüyorum.
Online derslerde belki temas yok
ama öğrencilerime sadece bir telefon
uzaklığındayım. Samsun, İstanbul,
İzmit, Adana, Amerika, Almanya,
Bakü, Hollanda ve Fransa’dan katılan
öğrencilerim var. Yer ve zaman
özgürlüğü çok daha fazla.
Bazen bir hareketi yapmak
için karşı tarafın desteğe ihtiyacı
olabiliyor, temas olmadığı için bu
zor bir durum. Ama öğrencilere
farklı seçenekler sunuyor, benim
yerime sandalye, duvar ya da blok
kullanmalarını öneriyorum. Tek
başlarına başarabildiklerini görmek
onları daha çok motive ediyor. Geri
dönüşler çok güzel; daha esnek ve
güçlü vücutlar kazanıyor, daha mutlu
olduklarını söylüyorlar.”
Zoom ve FaceTime
üzerinden pilates ve
yoga karışımı dersler
veriyor
76 ELLE
İLKE KODAL
Balerin
@calamiti, youtube.com/channel/
UCYCGRJaKSvGBxxA3giUOBTA
“İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin baş
dansçılarındanım.
Karantina başlayıp hepimiz eve kapandığımızda
çalışmaya devam etmek zorunda
olduğumu biliyordum.
Çünkü bale sanatında bedenin uzun süre
hareketsiz kalması, eski formunuzu yakalamakta
çok zorlanacağınız anlamına
geliyor. Fakat evde tek başıma her gün
bale dersi yapamayacağımın da farkındaydım.
Tek başınıza motivasyon sağlamak
hiç kolay değil. İşte o zaman hem kendim
hem de çalışmak isteyen arkadaşlarım için
online derslerle canlı yayın yapmaya karar
verdim.
Gelen talepler doğrultusunda başlangıç,
çocuklar ve yetişkinler için farklı seviyelerde
dersler verdim. Haftada bir gün konservatuar
bale bölümü öğrencilerimizden
birine bağlanarak pointe (bale pabucu)
dersi çalışmaları paylaştım. Ayrıca esneme,
güçlenme ve modern dans dersleriyle
beraber yoga, pilates ve Taichi gibi farklı
metotlar için de işinin ehli arkadaşlarımla
ortak yayınlar organize ettim. Hepsini
Instagram hesabımdan canlı yayınla paylaştım
sonrasında da YouTube’a yükledim.
Bir nevi pandemi günlüğü oldu sayfam,
Covid-19 Class-81 Day-122 gibi... Yakında
yeniden başlıyorum.
Fransız bale markası olan wearmoidancewear
ve İDOB (İstanbul Devlet Opera
ve Balesi) Instagram hesapları üzerinden
de canlı bale dersleri paylaştım ve devam
ediyorum.
Bu süreçte tahmin edebileceğimden de
çok sanatsevere ulaştım. Bale sanatıyla
daha önce tanışmayanlara, merak edenlere,
baleyi hep denemek isteyenlere ilham
verdim. Birbirinden güzel ve cesaret
verici yorumlar aldım, mesaj yağmuruna
tutuldum. Bu da beni daha da çalışmaya
yöneltti.
Kasım ayı sonunda İstanbul Devlet Opera
Balesi bünyesinde gerçekleşecek olan gala
gecesinde dans edeceğim.
Moda Sahnesi’ndeki tek kişilik oyunum
‘Balerin’ ise üçüncü sezonunda devam
ediyor.”
Instagram hesabından klasik bale dersleri veriyor
BAR YOKSA SANDALYEYE TUTUNUN
“Evlerimizde bale barımız yoksa, duvar, sandalye, koltuk,
tezgah kenarlarını kullanarak çalışabiliriz. ‘19 Mart itibarıyla
saat 13:00’de canlı yayında her gün çalışmayı düşünüyorum’
diyerek Instagram hesabım üzerinden bir fotoğrafla duyuru
yaptım. 20-30 kişi katılır diye düşünürken yüzlerce insanın
ilgisiyle karşılaştım.”
ELLE 77
ELLENEFES
TUĞÇE
VE GİZEM
OYLUMLU
Fly yoga ve stretching
eğitmenleri
@birikizingunlugu
İkiz kardeşler olarak online fly yoga,
stretching ve mobility dersleri veriyorlar
FLY YOGA SİZİ NASIL GÜLÜMSETİYOR?
“Evde fly yoga yapmak için katılımcıların fly yoga kumaşı aparatları ve bir adet matlarının
olması yeterli.
Bu yoga çeşidinin temeli olan ters duruşları yaptığınızda beden sisteminizin kendini
yenilemesini sağlayan sinyaller devreye giriyor. Bu esnada beyninize temiz kan ulaşması
sayesinde öğrenme yeteneğiniz güçleniyor ve alışılmışın dışında bir hareketle vücudunuzun
ezberini bozuyorsunuz.
Heyecanlanan vücudunuz bol bol dopamin, endorfin, serotonin ve oksitosin salgılıyor. İşte bu
da sizi gülümseyen mutlu biri yapıyor.”
“Biz ikiz kardeşler Gizem
ve Tuğçe Oylumlu. Beş
yaşında ritmik jimnastikle
tanıştık. 2000 yılında milli
takıma seçildik. Ülkemizi
Dünya Şampiyonası, Avrupa
Şampiyonası, Akdeniz
Oyunları ve birçok Grand
Prix’lerde temsil ettik.
Fly yoga vücut enerjisini
yeniden düzenlemek, vücut
hizasını bulmak için yer
çekimi kuvvetinin etkisiyle
ve hamak yardımıyla çalışan
bir egzersiz metodu. Bu
tekniğin temelinde temel
metotlar, yoga asanaları,
dans, pilates, meditasyon
ve ileri düzeyde akrobasi
gerektiren hareketler
bulunuyor. Fly yoga
yapmanız için daha
evvel yoga veya bir spor
altyapınızın olmasına gerek
yok. Her yaş ve cinsiyetten
insan rahatlıkla deneyebilir.
Online fly yoga,
stretching ve mobility
derslerimiz pandemi dönemi
Mart ayı itibariyle başladı.
Online derslerimizi
Zoom üzerinden
sürdürmekteyiz. Haftada
4 gün yaklaşık 6 saat
online derslerimiz var.
Çoğunlukla evinde fly yoga
ekipmanı mevcut olan
öğrencilerimizle, daha
az risk alarak kuvvete ve
esnekliğe dayalı egzersizler
yapmaktayız. Programı
öğrencilerin seviyelerine
göre belirleyip her biri için
ayrı bir antrenman programı
organize ediyoruz.”
78 ELLE
Instagram üzerinden hiit, dance, kuvvet ve kardio dersleri veriyor
NOYAN DÜLEK
Egzersiz uzmanı
@noyandlk, onlinewellnessstudio.net,
youtube.com/channel/
UCoEy7RnXs1h5ng3o__0Xs0w/
videos?disable_polymer=1
“Salgın öncesinde Hillside’da grup ve özel
derslerim vardı. 16 Mart Pazartesi 2020
tarihinde ilk defa online ders vermeye
başladım. Yoga dışında hiit, dance, kuvvet
ve kardio dersleri de var programımda.
Dersler isimlerine göre programlanıyor.
Run for speed (koşu ve kardio), kick
boxing (boks ve kardio) ve cardio hiit
dance (dans figürleri ile cardio dersi).
Bazı yüksek kardio derslerinde seviye
bilgilendirmesi yapıyorum.
Instagram üzerinden derslerim
tekrar başlayacak. Şu anda Orkun
Kargöz ile kurmuş olduğunuz Online
Wellness Studio platformundan
(onlinewellnessstudio.net) ayda 78 dersle
hizmet veriyoruz. Bu platformu kullanan
300 aktif üyemiz bulunmakta.
Günde ortalama 1-2 dersim oluyor.
Dersler genelde 30-60 arası katılımcıyla
çok eğlenceli ve hareketli geçiyor. İnsanlar
evlerinin konforunda ders yapmaktan
son derece memnunlar, yüz yüze eğitim
alıyor gibi hissettiklerini anlatıyorlar.
Amsterdam, San Diego ve Kanada’dan
katılan öğrencilerim var. Katılımcıların
her defasında çoğaldığını gözlemlemek
bizim için mutluluk verici. Ayrıca Hillside
City Club Etiler’de de yüz yüze derslerim
devam ediyor.
Zorlu bir dönemden geçiyoruz ve hareket
etmek hepimizi motive ediyor.”
EVDEKİ
EŞYALARLA
SPOR:)
“Pandemi döneminde
insanları evlerindeki
malzemelerle spor
yapmaya teşvik ettim.
• Sandalye workout:
Evde bulunan sandalye
yardımıyla tüm
fitness hareketlerinin
uygulandığı bir ders.
Özelikle kuvvet ve kas
gelişimi için kontrolü bir
program.
• Peçete workout: Kağıt
havlu yardımıyla parke
üzerinde kaydırma
yapılarak gerçekleştirilen
çalışma programı.
• Tava workout: Evde
kaldığımız dönemlerde
ağırlık yerine tava
kullanarak tüm vücudu
çalıştırdık. Tava,
dumbbell gibi tüm vücudu
çalıştırmanıza yardımcı
oldu.
• Sünger workout:
Kardio yaparken
ya da kol çalışırken
avucumuzun içindeki
bulaşık süngerlerini
sıkarak antrenmanlarımızı
yaptık.”
ELLE 79
ELLENEFES
ZEYNEP TOKUŞ
YILMAZTÜRK
Acro yoga, yoga ve kids yoga eğitmeni
@zeynaum, @tapasbarre
“Online yoga derslerimize pandemi
sürecindeki yoğun ihtiyaç dolayısıyla
başladık. Instagram canlı yayında
bireysel olarak verdiğimiz derslerimizi
stüdyomuzun ismi olan @tapasbarre
çatısında bir araya getirerek Zoom
üzerinden vermeye başladık. Böylelikle
ders çeşitliliğini artırdık ve ders esnasında
onları da görüntüleyerek üyelerimize daha
iyi hizmet vermeye başladık. Derslerimiz
başlangıç, orta, ileri ve her seviye şeklinde
farklı ihtiyaçlara yönelik şekilleniyor.
Ders içeriğinde ayaktaki pozlar,
denge pozları, core egzersizleri, kol
dengeleri, ters duruşlar, geri bükülmeler,
öne kapanmalar, esnetmeler, burgular,
nefes ve meditasyon var. Evde kolayca
bulunabilecek kuşak, yastık, havlu gibi
destekler kullanılabilir. Yoga matı ve rahat
kıyafetler ise olmazsa olmaz.
Her gün ayrı bir hoca eşliğinde farklı
seviyedeki öğrencilerimizle haftanın 6
günü seans yapıyoruz. Online Acroyoga
dersleri verebilmek için de altyapı
oluşturuyoruz. Eğitmen kadromuzda
Duygu Erokan @duyguerokan, Ayşe Aşçı
@tapasgo, Harika Atat @harik_ush, Özge
Zeynep Sayman @ozgezeynepsayman
ve Arzu Yeşilyurt Okur @arzumilimetrik
isimleri yer alıyor.
Kaos, endişe ve stres illüzyonunun
yoğun bir şekilde yaşandığı bu dönemde
kendi merkezimizde kalabilmek,
ruh beden ve akıl birlikteliğini kurup
koruyabilmek, kasırgada savrulmamak
için elzem. Yoga bireysel olarak içimizdeki
dengeyi bulmamızı sağlarken bakış
açımızı genişletip dış dünyayla uyumlu
olmamızı kolaylaştırır. Fiziksel olarak da
bedenimizi dengeli, güçlü ve esnek kılar.
Sağlıklı bir beden, sağlıklı bir ruh halinin
de anahtarıdır.”
@tapasbarre
çatısı
altında Zoom
üzerinden
yoga dersleri
veriyor,
yakında
online
acro yoga
derslerine
başlayacak
TİBET’İN
GENÇLİK
PINARI
Okuyuculara Tibet’in
Gençlik Pınarı adlı kitabı
öneririm. Orada bahsi
geçen 5 hareket vardır.
Bu 5 hareket, her biri 21
kez yapılacak şekilde
uygulanır. Bu çalışma
vücudu zinde tutar,
çakraları açar ve akışı
düzenler.
80 ELLE
ERÇİN
KÖSEOĞLU
Pilates eğitmeni
@ercinn, youtube.com/channel/
UC9bPy86iPVVUPWdjBIq3gLA
“Mesleğime 90’lı yılların
favorisi olan fitness
eğitmenliğiyle başladım.
Pilates ve bireysel spor
eğitmeni olarak devam edip,
bireysel ve grup dersleri olmak
üzere kendi stüdyomda birçok
öğrenci çalıştırıyorum.
Pandemi dönemiyle
birlikte online ders vermeye
başladım.
Bu dersler (yüz yüze
derslerim gibi) bir saat
sürüyor ve haftada üç gün
oluyor. Başta ben ve tüm
öğrencilerim bu süreci çok
sevdik. Çağımızın en büyük
problemi zaman ve mekan
kavramı sorun olmaktan
çıktı. Daha sonra geniş
kitlelere nasıl ulaşabilirim
diye düşünüp Online Grup
Egzersiz derslerimi başlattım.
Online Grup Egzersiz sınıfını
Zoom üzerinden yapıyorum.
Ortalama 20-25 kişinin
katılımıyla her ay devam
ediyoruz. Online olduğu
için yurtdışından katılım
çok fazla. Online derslerde
öğrencileri motive edebilmek
için hocaya çok iş düşüyor,
bu konuda başarılı olduğumu
düşünüyorum. Toplamda
haftada 20 saat online ders
veriyorum. Ayrıca pandemi
döneminde Reebok, Nocturne
gibi markaların hesaplarından
takipçileri için Instagram canlı
yayınları yaptık.
Şu an 18 haftalık
hamileyim. Bu ay ek olarak ve
yine Zoom üzerinden Online
Grup Hamile sınıfı açacağım.”
Zoom üzerinden online grup
egzersiz dersleri veriyor. Sırada
online grup hamile dersleri var.
SU ŞİŞESİ YA DA SANDALYE KULLANIYOR
“Ders öncesi katılımcılara spor ve sağlık geçmişleriyle ilgili bir form doldurtup onları
tanıyorum. Sandalye, su şişesi gibi evdeki eşyaları egzersiz aleti gibi kullanıp hem
etkinliğin etkisini hem de eğlenceyi artırıyoruz.”
ELLE 81
ELLENEFES
YİYELİM
GÜZELLEŞELİM
SAĞLIKLI BESLENMEK SAYISIZ FAYDA SAĞLARKEN ENERJIMIZI YÜKSELTIP CILDIMIZE IŞILTI
KATIYOR. AŞAĞIDAKI 20 MADDEDE PAYLAŞTIĞIMIZ TÜYOLAR DOĞRULTUSUNDA YERKEN DE
GÜZELLEŞMENIN SIRRINI KEŞFEDIN.
YAZI: JULIE PUJOLS BENOIT
FOTOĞRAFLAR: RIBS&DUST, GETTY IMAGES TÜRKİYE FRANSIZCADAN ÇEVİREN: MELDA ONBAŞYAN
82 ELLE
KENEVİR YAĞINI
1DENEYİN
Kenevir tohumlarından elde edilen
ve THC (analjezik madde kalıntısı)
izi taşımayan kenevir yağı, nötr
tadı sayesinde başka yağlarla
da çok iyi bir birliktelik sağlıyor.
Enfeksiyonla savaşan ve cildin
yağ dengesinin korunmasına katkı
sağlayan özellikleriyle akneli ve
problemli ciltlere çok iyi geliyor. Cildi
dengeli bir biçimde nemlendiriyor
ve besliyor. Püf noktası? Zeytin
veya fındık yağıyla karıştırarak
salatalarınızda kullanabilir, hazır
karışım olarak da bulabilirsiniz.
2 BARBEKÜLERİNİZİ
ENGİNARLA
ZENGİNLEŞTİRİN
Tam bir enzim deposu olan enginar,
direk olarak sindirim sistemi ve
bağırsak mikrobiyotasına etki eder,
yani zayıflamaya da yardımcı
olur. “Un intestin heureux avec
Happybiote” (Happybiote ile mutlu
bir bağırsak) kitabının yazarı Virgine
Gergès bize enginar tüketimini
artırmamız için fikirler de veriyor.
“Izgara et veya balık yaptığınızda
yanında enginar ve çiğ sebzeler
servis edebilirsiniz. Enginar püresi
hazırlamak için (taze pişmişi yoksa)
bir kavanoz konserve enginar kalbi,
bir çay kaşığı kırmızı biber, iki yemek
kaşığı zeytinyağı, yarım limon suyu
ve bir diş sarımsağı blender’dan
geçirin. Tuz, karabiber ve doğranmış
kişniş ekleyerek servis edebilirsiniz.”
3
KAKAOYA DAHA
FAZLA YER VERİN
Kakao, yaşlanma karşıtı özellikleri
sayesinde (antioksidan ve keratin ile
kolajen üretimini destekleyen aktif
bileşenlere sahip) güzel bir cilt için
ihtiyaç duyduğunuz tüm elementleri
sunuyor. Çok özel ve lezzetli bir
karışım önerimiz var. Cildi iyileştiren
avokado kremasıyla kakaoyu
karıştırmayı hiç düşündünüz mü?
“Nouveau Manuel de la cuisine
végétale” (Bitkisel mutfağın yeni
kılavuzu) kitabının yazarı Rebecca
Leffler çok kolay bir avokado ve
çikolatalı mousse tarifi öneriyor:
“İki porsiyon mousse için kaju
sütü hazırlıyoruz. 40 gr kajuyu
(en az bir saat ya da daha iyi bir
sonuç için gece boyunca suda
bekletilmiş olması önemli) 200 ml
Hindistancevizi suyuyla karıştırın.
Mutfak robotuna kaju sütüyle birlikte
bir adet olgunlaşmış avokado içi, bir
tutam tarçın, bir adet büyük hurma
(çekirdeği çıkarılmış), iki çorba
kaşığı toz kakao, yarım çorba kaşığı
keçiboynuzu tozu (daha kremamsı
bir kıvam sağlamak için) ekleyin ve
tümünü krema haline getirin. Karışımı
cam bir kaba koyduktan sonra en az
üç saat buzdolabında dinlendirin.”
4
DÜZ BİR KARIN İÇİN
KOKTEYL
Toksinlerden kurtulurken, sindirim ve
bağırsak sistemini hızla çalıştıracak
bir kokteyl hazırlayın. Bu kokteyl için
bir shaker ya da büyük bir kupaya
ihtiyacınız var. Detoks etkili greyfurt,
limon ve kanlı portakalın suyunu
sıkın. İsterseniz içine yeşil çay, elma
sirkesi ve selülitle savaşmak için
üzüm de ekleyebilirsiniz. Tüm bu
meyve sularını shaker’da karıştırın
ve sağlıklı kokteylinizi yudumlayın.
Daha pratik bir tarif isterseniz,
Wild and the Moon restoranları
ve konsept butik Comptoir 102’nin
kurucusu Emma Sawko’nun
tavsiyesine kulak verin: “Büyük bir
bardak suya bir çay kaşığı karbon,
bir limonun suyu, biraz elma sirkesi
ve biraz akçaağaç şurubu koyup
karıştırın. Bu kokteyl hücrelerinizdeki
(muhtemel) toksinlere savaş açar.”
5 SMOOTHIE’LERİ
LEZZETLENDİRİN
Cildin ışıltısını artırmak ve
gözenekleri sıkılaştırmak için süper
meyvelerin gücünden faydalanın.
Blender’a önce mevsiminde toplanmış
çilek, frambuaz, böğürtlen, yaban
mersini gibi kırmızı meyveler atın.
Sonra Wild and the Moon restoranın
önerdiği süper meyveleri ekleyin, yani
lucuma, acai üzümü, baobab meyvesi
ve hibiskus: Tümü vitamin zengini ve
antioksidan özelliklere sahip. Emma
Sawko’ya göre bu karışıma biraz gül
suyu ve badem yağı ekleyip cildinize
maske olarak da uygulayabilirsiniz.
6
YEMEKLERE POLEN
SERPİŞTİRİN
Polen, 27 farklı amino asit
içeriği, proteinleri, vitaminleri ve
oligoelementleriyle, gerçek ve
doğal bir süper besin. Protein
içeriği sayesinde kas yapısını
güçlendirmesinin yanı sıra, saç ve
tırnaklara da iyi geliyor. Peki polen
en doğru şekilde nasıl tüketilmeli?
Kapsül şeklinde, toplandıktan sonra
dondurarak ya da toz haline getirip
salatalara ve sebze yemeklerine
serpiştirerek (yaklaşık 2 çorba kaşığı
yeterli) tüketebilirsiniz.
7 BETAKAROTEN
SAYESİNDE IŞILDAYIN
Portakal, kayısı, kavun, papaya ve tatlı
patates... Bunların ortak noktası nedir?
Hepsinin rengi turuncu, betakaroten
bakımından ultra-zenginler. Bitkisel
bir pigment olan betakaroten, cildin
rengini güzelleştirir, UV ışınlarına ve
yaşlanma etkilerine karşı korur. Emma
Sawko’ya göre bu besinlerin ciltteki
etkisini görmeye başlamak için bir
aylık kür yeterli. Betakaroteni gıda
takviyesi olarak da alabilirsiniz.
8
BİTKİ ÇAYINI GWYNETH
GİBİ İÇİN
Gwyneth Paltrow’un serbest
radikallerle savaşmak, cildi daha iyi
nemlendirmek için bir önerisi var:
GoopGlow kağıt poşet içinde bitkisel
bir toz karışımı. Üzüm çekirdeği, C ve
E vitamini içeren bu pudramsı içeceği
sabahları sıcak veya soğuk suya
ELLE 83
ELLENEFES
Gwyneth Paltrow
karıştırarak ya da bitkisel sütünüze
ekleyerek içebilirsiniz. Bunun bir
versiyonu olan Matcha Glow’u
ise Mathilde Lacombe’un tarifiyle
deneyebilirsiniz. Aloe vera ve deniz
özlü kolajen içeren Matcha Glow
da aynı şekilde tüketiliyor. Hyalüronik
asit sentezi sağlayarak cildin
derinden nemlendirilmesini sağlıyor.
İçecek hazırlamak zor geliyorsa,
Waterdrop etiketli, suda eriyen
kapsüllerini de deneyebilirsiniz.
KAHVE YERİNE ARPA
9 Arpa kavrulduğunda kahve
tadına benzer bir lezzet sunar.
İçeriğindeki lifler sayesinde sindirimi
kolaylaştırır, şişkinliğe engel olur ve
daha düz bir karına sahip olmanızı
destekler. Manganez sayesinde
cildin serbest radikallerden hasar
almasını engeller. Kafeinsiz olan
kavrulmuş arpayı günün her saati
demleyerek içebilirsiniz (french press
ya da çay gibi demlenebilir). Arpa,
espresso makineleri için kapsül
halinde de satılıyor.
10 ANTİOKSİDAN
MEYVE SALATASI
Larissa Pekanova, Paris’te bulunan
Tigre Yoga Club’ın natüropati
uzmanı, beslenme ve sağlık koçu.
Cildin toksinlerden kurtulması için
bize ultra-antioksidan, etkili bir
kombo öneriyor: “Çilek, kayısı ve
greyfurt gibi renkli ve detoks etkili
meyveleri küçük parçalara bölerek
karıştırıyoruz, buna antioksidan
etkisi yüksek fesleğen yaprakları, bir
çay kaşığı bal ve yarım çay kaşığı
balzamik sirkeyi ekliyoruz. Hem çok
lezzetli, hem de sağlıklı bu meyve
salatası cildinizin dış etkenlere karşı
daha dayanıklı olmasına yarar.”
ENERJİ BARLARI TOK
11 TUTAR
Spordan önce veya sonra, karnımız
biraz acıktığında yiyebileceğiniz
yulaf barları çözünebilir lifli yapısı
sayesinde tokluk hissi veriyor
(içeriğindeki beta glukanlar,
karbonhidratların bağırsakta daha
hızlı çözülmesine olanak tanıyor).
Sonuç olarak sindirim rahatlıyor ve
biz de gelecek öğüne kadar açlık
hissetmeden, karnımızı da şişirmeden
doyuyoruz. Peki sağlıklı bir enerji
barı tarifi nasıl olmalı? 250 gr yulafı,
100 gr balı, 50 ml sakız şurubu,
50 gr ezilmiş susamı ve 50 gr tatlı
patatesi karıştırıp fırın tepsisine
serdiğimiz yağlı kağıdın üzerine
düz bir şekilde döküyoruz. 180
derecede 40 dakika fırınladıktan
sonra sertleşen karışımı kesip afiyetle
atıştırıyoruz.
12
TURPGİLLERİ DAHA
ÇOK TÜKETİN
Turpgiller düşük kalorili, vitamin
deposu ve anti kanserojen
yapılarıyla öne çıkan bir bitki ailesi.
Aralarında özellikle çocukların pek
sevmediği (Brüksel lahanası, brokoli,
karnabahar, kale gibi) lahananın
türevlerinin yanı sıra tere, roka,
turp, şalgam gibi farklı çeşitleri de
bulunuyor. Diyetisyen Joel Fuhrman
ve ünlülerin doktoru, holistik cilt
uzmanı Tracie Martyn’e göre
turpgillerin özellikle çiğ tüketildiğinde
sağlığa sayısız faydası var. Özellikle
serbest radikaller tarafından zarar
görmüş DNA’yı tamir etmeleri,
dolayısıyla yaşlanmayla da
mücadele etmeleri bu avantajların
sadece birkaçı.
13 ADAPTOJEN
BİTKİLERİ KEŞFEDİN
C vitamini bakımından zengin, enerji
veren, ciltteki renk farklılıklarını ve
kızarıklıklarını dengeleyen, sporun
vücuttaki etkisini artıran adaptojen
bitkiler ayurvedik şifa geleneklerinde
de sıklıkla karşımıza çıkıyor.
Hindistan’dan ashwagandha yazar
Rebecca Leffler’in favorisi: “Bir çorba
kaşığını Hindistancevizi sütü, tarçın,
muskat çekirdeği, zencefil, kakule,
zerdeçal ve karabiberle karıştırın.
Hem lezzetli, hem günün her saati
içilebilir, özellikle de yorucu bir spor
antrenmanından sonra.”
84 ELLE
BU MANTARLAR
14 SOFRAYA
Reishi ve chaga mantarları
antibakteriyel, antivirüs, antibiyotik
ve antiseptik özelliklerinin yanı
sıra, hücrelerin oksijenden daha iyi
faydalanmasını sağlayan, karaciğerin
fonksiyonunu destekleyerek detoks
etkisi yaratan bir etkiye sahip.
Metabolizmaya olan faydasının
yanında cildi de güzelleştiriyorlar”
diye açıklıyor Emma Sawko. Bu
mantarları kurutup bir kasede toz
haline getirdikten sonra granolanıza
ekleyerek tüketebilir ya da meyve
suyunuza ekleyebilirsiniz.
15
FERMENTE BESİNLER
TÜKETİN
Cilt bağırsağın durumundan
doğrudan etkilenen bir organ.
Dolayısıyla mikrobiyotayı korumak
için daha fazla probiyotik tüketerek
bağırsak florasını sağlıklı tutmak cilde
de olumlu yansıyor. Rebecca Leffler’ın
tavsiyesini dinliyoruz: “Canımız
bir şey içmek istediğinde kefir ve
kombucha ilk tercihimiz olabilir.
Öğünleri yoğurtlu soslarla (yoğurtla)
eşleştirmek, lahana ve salatalık
turşuları bol bol tüketkmek de oldukça
faydalı.”
16
DOĞRU GLUTENLERİ
SEÇİN
Beslenme uzmanı Larissa
Pekanova’ya göre kızılca buğday,
çavdar ve buğday ayrıcalıklı
tahıllardan. Tokluk hissi yaşatmalarının
yanı sıra cilt üzerinde de gözle
görülür olumlu sonuçlar vermeleri
onları tahıllar arasında zirveye
taşıyor. “Bunlar SOD (Süperoksit
dismutaz) sentezini kolaylaştırıyor.
Antioksidan enzimler metabolizmayı
korumak için serbest radikaller ve
yaşlanma etkilerine karşı ilk sırada
savaş verirler. Yani bu tahıllardan
her gün az miktarda tüketmek
metabolizmaya iyi gelir.”
17 SALATALARI
KENEVİR TOHUMU
İLE BAHARATLANDIRIN
Rebecca Leffler favorim dediği
kenevir tohumunu herkese öneriyor:
“Bitkisel proteinler, lif, vitamin, mineral
ve Omega-3 bakımından oldukça
zengin. İçeriği sayesinde ciltteki renk
farklılıklarını dengeliyor, enfeksiyonla
savaşıyor, kızarıklıkları azaltıyor ve
daha yumuşak bir cilt görünümü
sağlıyor. Ayrıca içerdiği yağ asitleri
sayesinde cildin nemsiz kalmasını
engelliyor” diyen Leffler bir tarif de
paylaşıyor: “Bir porsiyon için iki avuç
dolusu roka, marul, kıvırcık salata
gibi yeşil yapraklı bitkileri küçük küçük
doğrayarak derin bir kaba koyun. Bir
avuç dolusu doğranmış maydanoz,
nane, dereotu ve fesleğeni ekleyin.
Bir havuç rendeleyin ve altı adet
kokteyl domates doğrayın. Bir
salatalığı küp küp doğrayın. Altı
adet zeytin, üç dilim kurutulmuş
domates, bir büyük avokado da
ekleyin. Salatanın üzerine bir çorba
kaşığı kabak çekirdeği içi ve kenevir
tohumunu serpiştirin. En son üzerine
bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba
kaşığı keten yağı, bir çorba kaşığı
sirkeyi dökün, yarım limon suyuyla
sonlandırıp afiyetle yiyin.”
18
ÖZEL BİR ET SUYU
Larissa Pekanova’nın
güzellik iksiri olarak adlandırdığı
et suyu nedir? Gün içinde midesi
kazındığında ya da yorucu bir
günden sonra eve döndüğünde
et suyu içmenin ona iyi geldiğini
söyleyen Pekanova tarifini de
veriyor: “Bir bütün organik tavuğu
haşlıyorum. Haşlandıktan sonra
içinden kıkırdaklarını alıp bunları
tekrar tavuğu kaynattığım suyun
içine koyuyorum. Sarımsak, soğan,
zencefil, defne yaprağı, tuz ve
karabiber ekleyip dört saat boyunca
kaynatıyorum. Son olarak bu
karışımın suyunu süzüp istediğim
zaman ısıtıp içiyorum.”
19
ELMA SİRKESİNİ
TERCİH EDİN
Epiderm üzerinde alkalize edici
etkileri olan elma sirkesi, cildi
arındırıyor ve gözenekleri sıkılaştırıyor.
Elma sirkesini, İtalya’nın Merano
kentinde kendi adına bir sağlık
merkezi açan Henri Chenot gibi
günde bir bardak ılık suya bir tatlı
kaşığı ekleyerek içebilirsiniz ya da
Rebecca Leffler’in tavsiyesine uyarak
mevsim sebzeleriyle karıştırarak
yiyebilirsiniz.
20 MAKARNALARI
DEĞİŞTİRİN
Hafiflemek için karbonhidrat
değeri yüksek klasik makarnaları,
hazırladığınız sebze makarnaları
ile değiştirin. Larissa Pekanova’nın
önerdiği tarif enzim, vitamin ve
omega-3 yönünden zengin bir
birliktelik sunuyor, faydaları ise,
“sağlıklı bir organizma, parlak bir
cilt” şeklinde özetlenebilir. Peki
nedir bu sebze makarnası- Henüz
duymayan kaldıysa, hemen
açıklamasını da paylaşıyoruz:
“Spagetti şeklinde kestiğiniz
havuçları bir tavada yumuşayıncaya
kadar pişirin, pesto sosu için taze
fesleğen yaprakları, çam fıstığı ve
ezilmiş kaju fıstığı karıştırın (yani
pestonuzu hazırlayın). Bu sosu havuç
spagettinizin üzerine dökün.” sadece
havuç değil, salatalık ve kabak
gibi birçok sebzenin spagettinisi
hazırlayabilirsiniz. Araştırın, sosyal
medyada tariften bol yok.
Beslenme uzmanı
ve doktor Hafid
Halhol, “Les
Super Héros de
Votre Assiette”
(Tabağınızdaki
Süper Kahramanlar)
isimli kitabında
“Yaşlanma
karşıtı besinleri
menülerinize
ekleyin” diyor.
ELLENEFES
ONCA YORGUNLUĞUN
ARDINDAN…
SADECE BEDENLERIMIZIN DEĞIL, BITKIN DÜŞEN RUHLARIMIZIN DA PROFESYONEL BAKIMA
GEREKSINIM DUYDUĞU BIR DÖNEMDE KENDIMIZE VERECEĞIMIZ EN GÜZEL YENI YIL HEDIYESI IYI
BIR WELLNESS TATILI.
YAZI: ŞEBNEM DENKTAŞ
One &
Only
Palmilla,
MEKSIKA
Maya
kültüründen
ilhamla
yaratılan sağlık
ritüellerinin
wellness
yaklaşımının
temelini
oluşturduğu One
& Only Palmilla,
Meksika’nın tüm
güzelliklerini
ayağınıza
seriyor. Bir
yandan Cortez
Denizi’nin tadını
çıkarırken diğer
yandan asırlık
geleneksel
tedavi
yöntemleriyle
yorgun düşen
bedeninize
canlılık
katabilirsiniz.
86 ELLE
Chenot Palace Weggis,
İSVIÇRE
İsviçre Alpleri’nin eteklerinde, Lucerne Gölü’nün dingin atmosferinde detoks, sağlıklı beslenme ve zinde beden konseptlerini
birleştiren, bilimsel açıdan kanıtlanmış Chenot Metodu ile yenilenmek isteyenler, Japon bahçeleriyle çevrili Chenot Palace
Weggis’te ilkbahar için şimdiden yerini ayırtabilir.
ELLE 87
ELLENEFES
Four Seasons Resort Bali at Sayan,
ENDONEZYA
Bali, hem tatil yapmak hem de sağlık kontrollerinden geçmek isteyenler için eşsiz bir destinasyon. Ünlü Four Seasons Resort
Bali at Sayan’ın ödüllü spa’sında doğayla bağınızı güçlendirecek yoga seansları ve çakra seremonileri, son dönem yaşanan
tüm gerginlikleri geride bırakmanızı sağlayacak.
88 ELLE
Rosewood Asaya Lodges,
HONG KONG
Ünlü otel grubunun en yeni lüks konaklama seçeneklerinden biri de Hong Kong’da hayata geçirilen Asaya Lodges. Ana
otelden bağımsız olarak tasarlanan bu çok özel rezidanslarda, herkesten uzakta, steril bir ortamda dinlenebilir ve muhteşem
şehir manzaralı Asaya Spa’da yenilenmenin tadını çıkarabilirsiniz.
ELLE 89
ELLENEFES
Kapama Private Game Reserve,
GÜNEY AFRIKA
Doğayla gerçek anlamda bütünleşeceğiniz en güzel noktalardan biri de Afrika düzlükleri… Kapama Private Game Reserve,
gün boyu fillerin ziyaretine uğrayan wellness merkeziyle bunun en güzel kanıtı. The River Lodge Spa’nın doğanın sesleriyle
harmanlanan açık hava terapileri, daha hızlı iyileşmenize yardımcı olacak.
9 0 ELLE
PRINT / ONLINE / TABLET / MOBILE
elle.com.tr • instagram @ElleTurkiye • facebook @ElleTurkey • twitter @ElleTurkey
YAYINCI
DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş.
CEM M. BAŞAR
İcra Kurulu Başkanı
ZEYNEP ÜNER
Yayın Direktörü (Sorumlu)
NESLİHAN DENİZER SUZAN YURDACAN BÜLENT BILGIN
Yönetici Moda Editörü Yazı İşleri Müdürü Görsel Yönetmen
GÜLGÜN ÖZEK ASLI ASIL SELİN MİLOŞYAN SERLİ GAZER BOYACI AYKUN TAŞDÖNER
Fotoğraf Editörü Moda Editörü Konular Editörü Moda Haberleri Editörü Konular Editörü
Sayfa Tasarım EVGİN YAKUPOĞLU
Katkıda Bulunanlar: ŞEBNEM DENKTAŞ
Etkinlik ve Proje Direktörü ALİ ERMAN İLERİ
Marka Müdürü YEŞİM YAŞAR
Kurumsal İletişim Müdürü FUNDA DEMİRCİ AYAN
Ankara Temsilcisi ERDAL İPEKEŞEN Tel: 0312 207 00 71
ELLE DİJİTAL
DENİZ ÜNALDI YILDIRIM Yayın Yönetmeni
DUYGU HAKSUN Web Editörü
GÖKHUN SUNGURTEKİN Dijital Yayınlar Direktörü
YÖNETİM
Üretim Planlama Direktörü (Tüzel Kişi Temsilcisi) YAKUP KURTULMUŞ
Satış ve Dağıtım Direktörü EGEMEN ERKOROL
Finans Direktörü DİDEM KURUCU
Dijital İçerik Direktörü EREN DEMİR
REKLAM
Grup Başkanı NISA ASLI ERTEN ÇOKÇA
Reklam Grup Başkan Yardımcısı IŞIL BAYSAL TURAN, SEDA ERDOĞAN DAL
Satış Müdürleri BERIL GÜROĞLU SÖZKESEN, HÜLYA HANKENDİ
Teknik Müdür AYFER KAYGUN BUKA
Tel: 0212 336 53 61 - 62
Reklam Hedef Sayfalar Tel: 0212 336 53 70 Faks: 0212 336 53 91
Reklam Rezervasyon Tel: 0212 336 53 00-57-59 Faks: 0212 336 53 92-93
Ankara Reklam Satış Koordinatörü SEZINUR BALIKÇIOĞLU Tel: 0312 207 00 72 - 73
Ankara Reklam Satış Müdürü BELIZ BALIBEY Tel: 0312 207 00 72 - 73
Bölgeler Reklam Satış Müdürü DILEK ÜNLÜ Tel: 0212 336 53 72 Faks: 0212 336 53 91
YÖNETİM YERİ
Kuştepe Mah.Mecidiyeköy Yolu Caddesi No:12, Trump Towers, Kule:2, Kat: 21-22-23 34387, Şişli, İstanbul Tel: (0212) 410 32 00 Faks: (0212) 410 35 81
Baskı: Bilnet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş. Dudullu Organize San. Bölgesi 1.Cad. No:16 Ümraniye-İSTANBUL
Tel: 0 216 444 44 03 Faks: 0 216 365 99 07-08 www.bilnet.net.tr, Sertifika No: 42716
Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yayın türü: Yerel, aylık üyesidir.
DB Okur Hizmetleri Hattı Tel: (0212) 478 0 300 okurhizmetleri@doganburda.com
DB Abone Hizmetleri Hattı Tel: (0212) 478 0 300 Fax: 0212 410 35 12 -13 abone@doganburda.com www.doganburda.com Hergün saat 09.00-22.00 arasında hizmet verilmektedir.
© 1998 ELLE, Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş. tarafından Hachette Filipacchi Presse’in (Fransa) lisansıyla ve Lagardere Active Group’a bağlı olarak, T.C. yasalarına uygun şekilde
yayımlanmaktadır. ELLE’de yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
ELLE® is used under license from the trademark owner, Hachette Filipacchi Presse, a subsidiary of Lagardère SCA
The ELLE trademark and logo are owned in Canada by France-Canada Editions et Publications, Inc. and in the rest of the world by Hachette Filipacchi Presse (France), each LAGARDERE ACTIVE Group
companies.
ELLE is used under license from the trademark owners.
CEO – Constance BENQUÉ CEO ELLE International Licenses - François CORUZZI SVP/International Director of ELLE - Valéria BESSOLO LLOPIZ
SVP/Director of International Media Licenses & Syndication - Mickael BERRET
ELLE Brand Management – Marketing Manager, Morgane ROHÉE - Editorial Manager, Trish NAGY TRAVIESO - Graphic Design Manager, Marine LE BRIS - Senior Digital Project Manager, Moda ZERE
ELLE International Productions – Fashion Editor, Charlotte DEFFE / Beauty & Celebrity Editor, Virginie DOLATA
ELLE Syndication – Deputy Syndication Team Manager, Marion MAGIS / Syndication Coordinator,
Sophie DUARTE / Copyrights Manager – Séverine LAPORTE / Database Manager, Pascal IACONO
www.ellearoundtheworld.com
International Ad Sales House: LAGARDERE GLOBAL ADVERTISING
SVP/International Advertising – Julian DANIEL jdaniel@lagarderenews.com
elle kızlarının
eğlenceli dünyası
FACEBOOK /ELLETurkey
ELLE kızlarının
bakış açısıyla
en güzel Fotoğraflar
BURADA TAKİPTE KALIN
INSTAGRAM/ELLETurkiye
MODA, TREND, STİL, GÜZELLİK
VE GÜNCEL OLAN HER ŞEYİ,
HER AY VE HER AN
ELLE’DE PAYLAŞIYORUZ...
ELLE'İn İlham veren dünyası İçİn
YOUTUBE kanalımıza abone olmayı unutmayın!
YOUTUBE/ELLEtürkiye
Tablet dergİnİz
her ay zengİnleştİrİlmİş
İçerİğİyle
Apple Store'da ve
Google Play'de!
GÜNCEL HABERLER
TÜM DETAYLARIYLA BU ADRESTE
Dünyada ve Türkiye'de ne oluyorsa,
anında İşte tam burada.
TWITTER/ELLETurkey