You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ISSN 2148-9254
OCAK JANUARY 2021
www.tekstilteknik.com.tr
İMTİYAZ SAHİBİ
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA
Publisher
H. Ferruh IŞIK
GENEL MÜDÜR (SORUMLU)
General Manager (Responsible)
Mehmet SÖZTUTAN
mehmet.soztutan@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ
News Editor
Ali ERDEM
ali.erdem@img.com.tr
YAYIN KURULU BAŞKANI
Editorial Board Chief
Prof. Dr. Cevza Candan
YAYIN KURULU
Editorial Board
Prof. Dr. Bülent Özipek
Prof. Dr. H. Rıfat Alpay
Prof. Dr. Yalçın Bozkurt
Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş
Prof. Dr. W. Oxenham
Prof. Dr. Emel Önder
Prof. Dr. Yusuf Ulcay
Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN
Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner
REKLAM DANIŞMANI
Advertisement Consultant
Mehmet TATLI
mehmet.tatli@img.com.tr
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ
Foreign Relations Manager
Yusuf OKÇU
yusuf.okcu@img.com.tr
TEKNİK MÜDÜR
Technical Manager
Tayfun AYDIN
tayfun.aydin@img.com.tr
GRAFİK & TASARIM
Graphics & Design
Hakan SÖZTUTAN
hakan.soztutan@img.com.tr
DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ
Digital Assets Manager
Emre YENER
emre.yener@img.com.tr
WEB DEVELOPER
Amine Nur YILMAZ
amine.yilmaz@img.com.tr
ABONE VE DAĞITIM
S u b s cr i pt io n a n d C i rc ul at io n
Ma na ger
İsmail ÖZÇELİK
ismail.ozcelik@img.com.tr
AD RES | He ad Of fi ce
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
İHLAS MEDIA CENTER
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11
Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93
BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş.
İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi
29 Ekim Caddesi No: 11 A/41
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 454 30 00
B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ
BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN
Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81
KONYA | Me tin DE MİR
Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74
Advertising Representatives
KOREA | Jes Media Int.
Mr. Young Seoah Chinn
Tel: 8224813411 Fax: 8224813414
jesmedia@unitel.co.kr
BİLGİ / Information
Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan
makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir.
Yayınlanan ilanların sorumluluğu
ilan sahiplerine aittir.
Tekstil & Teknik is published monthly.
A dv e rt is em e n t s r e sp o ns ib il it ie s p u bl i sh e d
in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.
REKLAM İNDEKSİ
ADVERTISEMENT
ASTEKS...................................................33
ATAÇ......................................................29
BRAZZOLI.....................................Ö.K.İ – 1
CANLAR MEKATRONİK...................10-11
DENGE.................................................Ö.K
EFFE .......................................................15
EGE TMF................................................23
EKOTEKS........................................... 25-57
EPSON.....................................................5
HİGHTEX 2021....................................... 67
INTERZUM..............................................49
ITM 2021.............................................A.K.İ
İHLAS ARMUTLU....................................47
İHLAS KUZULUK..................................... 71
İHLAS MATBAACILIK............................55
İHLAS YAPI.............................................39
KIRAY MAKİNE........................................7
LÖSEV....................................................79
MATSET –KORNİT................................A.K
ODESİ....................................................2-3
PETNİZ ISI...............................................35
PİMMS...............................................18-19
SANKO................................................... 51
SPGPrints............................................... 21
ŞANAL PLASTİK............................... 42-43
TÜRKİYE HASTANESİ.............................. 31
TÜYAP İPLİK FUARI................................59
www.tekstilteknik.com.tr
img@img.com.tr
tekstilteknikdergisi
tekstilveteknik
tekstilteknikdergisi
Tekstil Teknik
Excellence
in digital
textile printing
Created by Epson alongside F.lli Robustelli and For.Tex,
Total Solution is the integrated digital textile printing system.
Harnessing expertise across technology, inks and engineering,
the Monna Lisa Evo Tre series meets the demands of the
industrial market - through quality, productivity and flexibility.
www.monnalisadtp.eu
6
Yeni yılda değişen ticaret kuralları
Hem dünya, hem de ülkemizde iz bırakan bir yılı geride bıraktık. Covid 19’un etkileri
kısa bir zaman diliminde tüm dünya ekonomisinde ve küresel iş dünyasında etkili
oldu. İnsanoğlunun tüm alışkanlıkları ve yaşam biçimi yeniden tasarlanmaya başlandı.
2020 hem piyasa istikrarsızlığı, hem de kitlesel dijital dönüşüm açısından önemli
bir değişim yılı oldu. Salgınla birlikte dünya tedarik zinciri de değişti. Küresel markalar,
uzak ülkelerden tedarik ve uzun dönemli stok yapmanın büyük finansal kayıplara ve
yıkımlara neden olabileceğini salgın döneminde gördüler.
Yeni dönemde sürdürülebilirlik, şirketler için birçok risk ve fırsatı da beraberinde getirmektedir.
Ancak bu risk ve fırsatları iyi belirleyerek, ürün ve hizmetlerini buna göre
yeniden düzenleyen şirketler, gelecekte rakiplerine göre rekabet avantajı oluşturacaklardır.
Dijital pazarlama, özellikle yeni normalde işletmelerin ürün veya hizmet
tanıtımı, hedef kitleye kolaylıkla ulaşma ve satış potansiyellerini artırmada öncelikli
tercihi. Küresel ve yerel tüm veriler dijital pazarlama yapmayan şirketlerin rekabette
geride kaldıklarını, pazar paylarını kaybettiklerini gösteriyor. Ekonomik olarak oldukça
zor bir yılı geride bırakan Türk iş dünyası ise, 2021’den umutlu.
Ali ERDEM
Yazı İşleri Müdürü
News Editor
EDİTÖR
Pandemi ve sektörel yayınlar
Tekstil & Teknik dergisi olarak 2021 yılına “Başkanlar Konuşuyor” adı altında özel bir
dosya hazırlayarak girdik. Türkiye’nin önemli STK Başkanlarının 2020 değerlendirmelerini
ve 2021 öngörülerini sizler için sayfalarımıza taşıdık. Ayrıca Tekstil & Teknik
olarak pandemi sürecinde, dijital ve sosyal medya kanallarını ve sahip olduğumuz
değerli adres ve mail datalarımızı müşteriler lehine aktif olarak kullanarak, yayıncılık
faaliyetlerimizi üst seviyelere taşıdık. Moraller, bekleyişler olumlu ise, insanlar geleceklerini
programlarken daha cesur ve daha gerçekçi olurlar. Dolayısıyla 2021 yılına
ümitle bakmak ve geçmişten ders çıkarmak gerekir.
Changing trade rules with new year
We left behind a notorious year which marked its presence. COVID-19’s impact was
globally and dramatically felt by economies and naturally by industrial circles on
short notice. Old habits of human beings and ways of life have been transmogrified
into new forms. 2020 turned out to be a significant year of market unstability and
digital transformation. Global supply chain also changed upon impacts of pandemia.
Global brands noticed during pandemia that supplying from distant countries
and buying forward for the long run might financially cause huge losses.
‘New normal period’ brings up the significance of ‘sustainability’ both with its risks
and opportunities. Companies that can manage to read between the lines and
determine their products and services accordingly will definitely be way ahead of
their rivals with their true foresight that has helped them gain competitive advantage.
Digital marketing is primary preference of companies within the framework of
the new normal in terms of introducing products and services they offer, reaching
potential targets and boosting sales performance. All the data -local or globaldisplay
a certain amount of market share loss for companies which do not pay as
much attention to digital marketing as required. As for the overall Turkish business
circles, they are hopeful for the future at the onset of 2021.
Pandemia and sectoral publications
Tekstil & Teknik Magazine commenced the new year with an exclusive file, “Chairmans
Are Talking”. We put the comments and assessments of distinguished chairmans
of major NGOs for 2021 on our pages. As the publication administration of Tekstil
&Teknik Magazine, we did all we could to use our social media power, addresses and
mail data in favor of our readers and clients. We believe that if people are high in
mood and morale, they get braver and more realistic in planning their future; therefore,
hope for a better 2021 is much needed as well as lessons learnt from the past.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
8
PANORAMA
BAŞKANLAR
KONUŞUYOR
TİM Başkanı
İsmail Gülle:
2021 ihracatta
yıldız senemiz
olacak
İsmail Gülle,
the chairman
at TİM (Turkish
Exporters Council):
“We will be
sparkling in 2021”
Tekstil & Teknik Dergisi olarak 2021 yılına “Başkanlar
Konuşuyor” adı altında özel bir dosya
hazırlayarak girdik. Tekstil sektörünün değerli
başkanları, Türk tekstil sektörünün geçen yılını
ve 2021 yılına yönelik beklenti ve öngörülerini
bizlerle paylaştılar. Başkanların sektörle ilgili
yorum ve değerlendirmelerini sayfalarımızda
keyifle okumanızı dileriz…
Türkiye’nin ekonomisine ve ihracatına büyük
katkı sağlayan hazır giyim sektörü adına TİM
Başkanı İsmail Gülle, 2020 yılını değerlendirdi
ve gelecek dönem hedeflerini paylaştı.
As Tekstil & Teknik Magazine, we began the
new year with an exclusive file, “Chairmans
Are Talking.” Distinguished chairmans of textile
industry shared their assessments on the
past year and predictions for 2021. We wish
you all have a pleasant read of their precious
comments on our pages…
İsmail Gülle, chairman at TİM shared his comments
for 2020 on behalf of Turkish ready-made
textile sector, which contributes a great deal to
national export volume and economy. He also
added his projections for the period ahead.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 9
TİM Başkanı İsmail Gülle, “2021’de “Güçlü
ihracat için, güçlü finansman” diyerek,
İhracatçılarımızı olası dalgalanmalardan
koruyacak desteklerin uygulamaya
geçirilmesiyle mevcut başarılarımızı daha
da ileriye taşımak mümkün olacaktır” dedi.
İsmail Gülle said exporters would do much
better on condition that preventive measures
that needed to be taken and subsidies
provided against fluctuations should still
be put in effect, pinpointing the motto that
goes, ‘solid finance for solid export.’
A year of ‘the firsts’
“As the export family, we commenced the
year 2020 with great hopes. The first two
months went quite well in line with our targets.
We broke records till the middle of March. As
the impacts of pandemic started to sweep the
globe, our export got unavoidably affected.
Although our export performance of this period
displayed a certain decrease compared to
the same period of last yea, a speedy recovery
was materialized as of the new normal, beginning
with June. Shock resistant and equipped
with quick reflexes, our exporters managed to
İLKLERİN YAŞANDIĞI BİR YIL OLDU
“2020 yılına ihracat ailesi olarak büyük hedeflerle
başladık. Bu hedeflerimizle uyumlu bir şekilde
yılın ilk iki ayında ihracatta rekor kırdık. Mart
ayının ortasına kadar günlük ihracat rakamlarımız
bir hayli başarılı bir tablo ortaya koydu. Mart
ortasından itibaren salgının tüm dünyada etkisini
derinden hissettirmeye başlamasıyla birlikte
ihracatımız da ister istemez etkilendi. Bu dönemde
önceki yılın aynı dönemine göre ihracatımız
düşüş yaşasa da, Haziran ayıyla başlayan yeni
normal döneminde hızla eski temposuna kavuştu.
Şoklara dayanıklı ve seri reflekslere sahip
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
12
PANORAMA
ihracatçılarımız, attıkları yerinde adımlarla yaşanan
her krizden güçlenerek çıkmayı başardılar.
Bu güçle birlikte, ticaret diplomasisinin saha
neferleri ihracatçılar olarak pandemi öncesindeki
ihracat rakamlarına ulaşmayı başardık.
Dünyanın belki de yüz yılda bir karşılaşabileceği
bu tür bir salgın süreci, oldukça dikkat gerektiren
ve kendi içerisinde dinamikleri olan bir dönemdi.
Sağ olsunlar Bakanlarımız, Başkanlarımız,
İhracatçılarımız top yekün bir mücadeleyle; her
koşulda ihracatın sürmesini sağladılar. Ülkemizdeki
100 bin ihracatçının çatı kuruluşu olarak
bizler bu dönemde elimizi taşın altına koymaktan
çekinmedik. İşlerimizi dijital platformlara
taşıdık, birçok ilki yine bu dönemde gerçekleştirdik.
İlk Sanal Fuar, ilk Sanal Ticaret Heyeti, ilk
Sanal Yarışma ve ilk Sanal Ödül Törenini hayata
geçirdik. Ticaret diplomasisinin saha neferleri
olarak gerçekleştirdiğimiz her bir dijital etkinliğin
ihracatımıza şimdiden büyük katkılar sağlamış
olduğunu görmek bizleri gururlandırıyor.”
“DIŞ TİCARET FAZLASI VEREN TÜRKİYE” HEDEFİNE
ODAKLANDIK
Bu süreçte, ihracatımız adına tanıtım ve dijitalleşme
hamleleriyle güçlü bir adım attık. TİM
olarak, yapmış olduğumuz tanıtım çalışmaları
ve sanal çalışmaların son derece önemli olduğunu
görmekteyiz. Yeni nesil ticaret diplomasisi
faaliyetlerimizle, sektör temsilcileri, ihracatçılar
ve Bakanlarımızla olan buluşmalarımızla, “Dış
Ticaret Fazlası Veren Türkiye” hedefine, her zasurvive
stronger out of all the crises that they
had to go through. Export warriors of trade
diplomacy on the field, so to speak, managed
to reach the export performance that we had
obtained before pandemic. Pandemic, a one
in a million situation, was a period of time that
had its own dynamics and that required much
attention. We are grateful to relevant ministers,
chairmen of councils and federations, and
exporters who put out all their effort with a
holistic approach to keep the export going.
TIM, as the administrative office of 100,000
exporters didn’t even think twice to shoulder
whatever burden it took. We activated digital
platforms; so many ‘firsts’ took place during
this time such as First Virtual Fair, First Virtual
Trade Visitors, First Virtual Competition and First
Virtual Reward Ceremony. We are proud to see
immediately the short and long term impacts
of all that we did to recover our trade performance
by activating digitalization processes.”
We focused on the objective, “Turkey, a
country of foreign currency surpluss”
“To be able to recover our export objectives,
we put a great deal of effort on introduction
and digitalization attempts during such a
harsh condition. We, as TIM team, are proud
to see the positive outcomes of what we did
in terms of introduction and digitalization. We
have strongly focused, more than ever, on
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 13
the objective, ‘Turkey, a Country of Foreign
Currency Surplus’ with collaborative contributions
of sectoral representatives, exporters and
ministers on the basis of new generation trade
diplomacy. Pandemic couldn’t hold us back
from applying new generation trade diplomacy.
We managed to organize new generation
trade diplomacy meetings with 35 virtual trade
committees in 43 countries on five continents.
We are determined to keep working so, with
our virtual groups aiming to reach more and
more target markets. We were able to show
what Turkish exporters could accomplish
under such harsh circumstances, thanks to the
alternative models developed with the priceless
contributions we received from relevant
ministry. All that data clearly exemplifies a
V-shaped recovery on export.”
We reached the highest export figure in the
history of our republic
“The export volume of November was quite
significant since second lockdowns and bans
were put in effect at some of our major markets.
Luckily, we only had 0.95% loss despite all
that negativity. We realized an export performance
of about $16.1 billion. Several sectors
even did more than what they had done before
pandemic. As of December, it was the record
month in the history of our republic -$17.88
billion - with 16% increase. Last year, exporters
exported their products to 226 countries. We
have been accustomed to records; however,
breaking records under such dramatic conditions
sure deserves appreciation. We are committed
to strengthen our brand, ‘Made in Türkiye’
in all corners of the world. Turkish exporters
have developed themselves so much that they
now compete with themselves.”
Records broken by 6 sectors on yearly basis
“We managed to realize the 2020 National Economic
Program Objective ($165,9 billion) with
$169,5 billion, slightly over the target despite
pandemic. Last year, six sectors broke records
on yearly basis. Automotive industry took the
lead again with an export volume of almost
25.6 billion $, followed by chemical industry with
a performance of over $18 billion. Ready-made
sector took the third place with over $17
billion. Exported products related to COVID-19
reached $1.2 billion with an outstanding 233%
increase. As export warriors on the field, if you
will, we did anything to be done to hold our
end. First time in our history did we reach 1%
share of global commodity export in 2020. Our
primary objective for 2021 is to keep that share.
We have high hopes for 2021, which we believe
will be a sparkling year for our export. Our obje-
mankinden daha büyük bir inançla odaklanmış
durumdayız. Pandemi süreci, bizleri yeni nesil
ticaret diplomasisi faaliyetlerimizden alıkoyamadı.
Yeni nesil ticaret heyetlerimizi, Ticaret Bakanlığımızın
koordinasyonunda, 5 kıtada, toplamda
43 ülkede 35 sanal ticaret heyetiyle başarıyla
gerçekleştirdik. Farklı coğrafyalardan birçok
ülkeyle sanal ticaret heyetlerimize yeni dönemde
de devam edeceğiz. ulaştık. Bu süreçte
Bakanlığımızın destekleriyle daha çok çalışarak,
geliştirdiğimiz alternatif modellerle Türk ihracatçısının
olağanüstü koşullarda ne kadar başarılı
olduğunu dünyaya bir kez daha kanıtladık. Bu
veriler V tipi toparlanmanın en net görüldüğü
alanın ihracat olduğunu ortaya koyuyor.”
CUMHURİYET TARİHİNİN EN YÜKSEK ÇEYREKTEKİ
RAKAMINA ULAŞTIK
“Kasım ayı ihracat rakamlarımız, önemli
pazarlarımızda pandemiden dolayı yeniden
kısıtlamaların başladığı bir dönemde oldukça
önemliydi. Takvimin olumsuz etkisine rağmen
%0,95’lik oldukça sınırlı bir düşüş yaşayarak
16 milyar 88 milyon dolar seviyesinde ihracat
gerçekleştirdik. Pek çok sektörümüz pandemi
öncesi dönemin dahi üzerinde ihracat gerçekleştirdi.
Aralık ayında ise ihracatımız, pandemi
koşullarına rağmen yüzde 16’lık artışla 17 milyar
844 milyon dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin
en yüksek aylık ihracat rakamı oldu. Geçtiğimiz
yıl ihracat ailesi, 226 ülke ve bölgeye
ihracat gerçekleştirdi. Rekorlara alışkınız fakat
böylesine zorlu bir atmosferde, rekorlara imza
atmak gerçekten takdiri hak ediyor. “Made in
Türkiye” markasını dünyanın dört bir köşesinde
güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Artık Türk ihracatçısı
neredeyse kendisiyle yarışır hale geldi.”
6 SEKTÖR YILLIK BAZDA REKOR KIRDI
Pandeminin tüm zorlu koşullarına rağmen 2020
yılı ihracatımız 169 milyar 514 milyon dolarla,
Yeni Ekonomi Programı 2020 İhracat hedefi
olan 165,9 milyar doların üzerinde gerçekleştirdik.
Geçtiğimiz yıl 6 sektör yıllık bazda rekor
kırdı. 2020 yılı genelinde ise 25 milyar 549 milyon
dolarlık ihracat gerçekleştiren Otomotiv sektörü
liderliğini korurken; 18 milyar 263 milyon dolara
ulaşan Kimyevi Maddeler sektörü ikinci, 17 milyar
143 milyon dolara ulaşan hazır giyim sektörü
ise üçüncü oldu. 2020 yılında toplam Covid-19
ürünü ihracatı da yüzde 233 artışla 1,2 milyar
dolar olarak gerçekleşti. İhracatın saha neferleri
olarak bizler, birçok ilke imza atarak, her koşulda
görevlerimizi başarıyla ifa ettik. Dünya mal
ticaretinde 2020’de tarihimizde ilk defa yüzde 1
paya ulaştık. 2021’de de öncelikli hedefimiz bu
payı korumak olacak. 2021 yılından her anlamda
beklentimiz oldukça büyük. Bu yıl inşallah
ihracatta yıldız senemiz olacak. Hedefimiz dış
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
14
PANORAMA
ctive is becoming a country of foreign
exchange surplus. 2021 seems to be a
year when finance is quite accessible
as long as global private sector, ours
too, is kept being subsidized.”
ticaret fazlası veren Türkiye. “Made in Türkiye” markasını,
dünyanın dört bir köşesinde güçlendirmeyi sürdüreceğiz.
Dünyada özel sektöre sağlanan desteklerin 2021’de
de devam etmesiyle ticarette finansmanının en kolay
sağlandığı yıllardan birini yaşayacağız.”
2021 İHRACAT HEDEFİ 184 MİLYAR DOLAR
“Yeni normalin ilk yılı olan 2021’de hedefimiz 184 milyar
dolar ihracat. İnanıyoruz ki, pandeminin hızını kesmesi
ve aşılamanın etkisiyle kısıtlamaların yıl içinde tamamen
kalkmasıyla bu hedefe ulaşacağız. Önce bu hedefi,
ardından da 200 milyar dolar eşiğini aşmak için pazar
çeşitliliğimizi ve küresel ticaretteki payımızı artırmamız
gerekiyor. Bu hususta, Merkez Bankası’nın büyükelçilik
açılışları ile ilgili ihracat karşılaştırma analiz sonuçları
oldukça önemli. Geçtiğimiz yıl, Büyükelçilik açılışları ilgili
ülkeye ihracatı yüzde 27, ihracatçı firma sayısını yüzde 7,7
ve ürün çeşitliliğini yüzde 10 artırdı. Diplomasi ve ticaret
diplomasisi faaliyetlerinin geliştirilerek sürdürülmesi, Türkiye
markasına 2021 yılında da büyük katkılar sunacaktır.
Tüm bunlara ilaveten, 2021 yılında, ABD’deki gelişmeleri
de dikkatle izlemeyi sürdüreceğiz. Yeni yönetimin, korumacılıkla
ilgili atacağı adımların hem dünyaya, hem de
bölgeye ihracatımıza etkilerini takip edeceğiz.”
YENİ REKORLAR ÖNGÖRÜYORUZ
“2021’de “Güçlü ihracat için, güçlü finansman” diyerek,
İhracatçılarımızı olası dalgalanmalardan koruyacak
desteklerin uygulamaya geçirilmesiyle mevcut
başarılarımızı daha da ileriye taşımak mümkün olacaktır.
İhracat ailesi, bu performansını sürdürdüğü takdirde
çok daha yüksek hedeflere de kısa sürede ulaşacaktır.
Karşımıza çıkan tüm belirsizlikleri ihracatla aşıyoruz.
Dünyada özel sektöre sağlanan desteklerin 2021’de
de devam etmesiyle ticarette finansmanının en kolay
sağlandığı yıllardan birini yaşayacağız. İhracatçılarımızın
da bu kaynaklara erişimini sağlamalı, süreçlerini
kolaylaştırmalıyız. 2020 yılının tümünde ihracat ailesine
katılan 18.123 firmamız 3,57 milyar dolar ihracat
gerçekleştirdi. 2021’de de ihracat ailesi hızla büyümeye
devam edecek. Bu yıl, firmalarımızın dijital dönüşümüne
ve sanayide otomasyon altyapısı çalışmalarına hız
vermeli ve lojistik imkanlarını çeşitlendirmeliyiz.”
2021 export objective: $184 billion
“Our objective for 2021, the first year of
the new normal is $184 billion export. I
have a firm belief that we will be there
as long as bans are suspended and
the negative impacts of the virus fades
away, thanks to the vaccination.
It’s a requirement for us to go over the
threshold of $200 billion; to be able
to do that, we need to increase our
global export share by diversifying our
markets. In this regard, Central Bank
announced the outcomes of export
comparative analysis about opening
new Consulates. The impact of new
Consulates on export is 27% increase,
7.7% increase in the number of exporting
companies and 10% increase in
product diversity. Maintenance of
diplomacy and trade diplomacy is a
must for ‘the brand,Turkey’. Additionally,
we will be closely monitoring the
US agenda. We will be watching the
impacts of new administration’s preventive
measures that they might take
which will be a determinative factor
for our regional export there.”
We anticipate new records
“It will be highly possible in 2021 for
exporters to put the bar much higher
as long as the motto, ‘solid finance
for solid export’ is applied through
putting out subsidies that will prevent
exporters against fluctuations and
uncertainties. As long as export family
maintains their performance, nothing
can stand in their way to prevent them
from doing better. Whatever uncertainty
we might confront, we get it over
with export. If the subsidies provided
for the private sector in 2020 continues
in 2021, we will go through a year when
finance is easiest to have access to.
We must find ways to help our exporters
have access to those subsidies
and ease the procedures for them.
Joining the export family in 2020, 18,123
companies performed more than $3
billion export. Export family will sure be
growing in 2021. All the stakeholders
must focus on digitalization, industrial
automation and logistics alternatives.”
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
DISCOVER ITS Differences
FARKLARINI KEŞFEDİN
PASHA
FOR THOSE WHO PREFER THE BEST
EN İYİYİ TERCİH EDENLER İÇİN
GOOD TO BEST
We have gathered all essential specifications that a stenter machine must have, on It. 20 years
of knowledge, experienced personnel, user friendly solutions and efficient working conditions
come together and new trend is set.
İYİDEN MÜKEMMELE
Bir ram makinesinde olması gerektiğini düşündüğümüz her şeyi O’nda topladık. 20 yıllık
tecrübe, deneyimli kadro, kullanıcı dostu çözümler, verimli çalışma koşulları bir araya geldi
ve yeni trend 3. nesil makinede toplandı.
www.stentermachine.com
www.stenterframe.com
www.rammakinesi.com
info@effeendustri.com
www.effeendustri.com
+90 212 886 5533
+90 212 671 8520
16
PANORAMA
Türk tekstil makine sektörü ihracat
gelişimi ve beklentiler
Export growth and expectations
at Turkish textile machinery
BAŞKANLAR
KONUŞUYOR
TEMSAD Başkanı Adil Nalbant, “Global tekstil makine sektöründe
sürdürülebilir üretim ve çevresel etkilerin daha ön planda olduğu
önümüzdeki dönemde, ihracat hedeflerinin 1 milyar $’ ın üzerine
çıkarmak olduğunu” söyledi.
Adil Nalbant, the chairman at TEMSAD said the sector was aiming to
reach the export target of over 1 billion $ for the period ahead when
the issues of globally sustainable machinery manufacturing and
environmental concerns would be of utmost importance.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 17
Tekstil & Teknik Dergisi olarak 2021 yılına “Başkanlar
Konuşuyor” adı altında özel bir dosya
hazırlayarak girdik. Tekstil sektörünün değerli
başkanları, Türk tekstil sektörünün geçen yılını
ve 2021 yılına yönelik beklenti ve öngörülerini
bizlerle paylaştılar. Başkanların sektörle ilgili
yorum ve değerlendirmelerini sayfalarımızda
keyifle okumanızı dileriz…
Türkiye’nin ekonomisine ve ihracatına büyük
katkı sağlayan hazır giyim sektörü adına TEM-
SAD Başkanı Adil Nalbant, 2020 yılını değerlendirdi
ve gelecek dönem hedeflerini paylaştı.
As Tekstil & Teknik Magazine, we began the
new year with an exclusive file, “Chairmans
Are Talking.” Distinguished chairmans of textile
industry shared their assessments on the past
year and predictions for 2021. We wish you all
have a pleasant read of their precious comments
on our pages…
Adil Nalbant, chairman at TEMSAD shared
his comments for 2020 on behalf of Turkish
ready-made textile sector, which contributes
a great deal to national export volume and
economy. He also added his projections for
the period ahead.
“TEMSAD (Textile Machinery and Accessories
Industry Association) has been holding its
end by serving our beloved country for 23
years with its 211 member companies, which
accounts for 85% of the entire sector. Gladly,
all the member companies below our dome
are companies that manufacture textile
machinery, spare parts and textile chemicals
domestically. Additionally, nearly all of them
are engaged in export. 20 of them have
their own R&D centers and 4 of them have
their own design centers. Having realized
800 million $ export volume in the year 2019,
our member companies have a wide variety
of textile machinery inventory. 33% of
our members manufacture textile dyes and
finishing machinery, which accounts for 80%
of 800 million $. 24% of them manufacture
spare parts for textile machinery. I’m proud
to tell you that we have a significant share at
dyeing and finishing machinery globally. Our
“Tekstil makine sektörünü temsilen 23 yıldır
ülkemizde hizmet veren Tekstil Makine ve
Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD),
211 üyesi ile sektör firmalarının %85’ ini çatısı
altında bulundurmaktadır. Tekstil makine,
yedek parça ve tekstil kimyasalları üretimlerini
gerçekleştiren bu firmalarımızın tamamı yerli
üreticilerden oluşmaktadır. Ayrıca üyelerimizin
yine tamamına yakını ihracatçı firmalardır.
Bunun yanı sıra 20 üyemizin Ar-Ge merkezi, 4
üyemizin ise tasarım merkezi bulunmaktadır.
Geçtiğimiz 2019 yıl sonu itibariyle 800 milyon
$ ihracat gerçekleştiren firmalarımız, tekstil
makine alanında oldukça geniş bir üretim
alanına sahiptir. Üye profilimize baktığımızda,
üreticilerimizin %33’ ü tekstil boya ve apre makineleri
imal etmekte olup, %24’ü ise her türlü
tekstil makinelerinin yedek parçalarını imal
etmektedir. Özellikle boya, apre ve terbiye
makineleri alanında, dünya genelinde önemli
bir paya sahip olduğumuzu rahatlıkla ifade
edebiliriz. Geçtiğimiz yılki 800 milyon $’ lık
ihracatımızın yaklaşık %80’nini boya ve apre
makinelerinin oluşturduğunu görmekteyiz.
Bunun yanı sıra yedek parça üretim ve ihracatımızla
birlikte, sınırlı kapasitelerde de olsa
iplik, örme, baskı ve konfeksiyon alanlarında
da üretim ve ihracatlarımız mevcuttur.”
MAKİNE İHRACATIMIZ HER YIL ARTIYOR
“Dünya tekstil makine ihracat toplamı 2019
yılında 27 Milyar $ olarak gerçekleşmiştir. 2019
yılında küresel olarak tekstil makine talebi
azalmış olup, önde gelen ihracatçı ülkelerin
birçoğu ihracatlarında kayıplar yaşamışlardır.
Buna mukabil Çin ve Japonya gibi uzak doğu
ihracatçılarının tekstil makine ihracatlarını,
küresel daralmaya rağmen, arttırdığı görülmektedir.
Yine aynı şekilde Türk tekstil makine
sektörü de ihracatında artış sağlayan ülkeler
arasında yerini almıştır. Ayrıca global ihracat
payını Türk tekstil makine sektörü, her geçen yıl
arttırmayı başarmıştır. 2019 yılı dağılımına göre,
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
20
PANORAMA
tekstil makine ihracatçısı ülkeler sıralamasında
10. Sırada yer alan ülkemiz, toplamdan %2,9’luk
pay almaktadır. Türk makine sanayisi içerisindeki
tüm alt ürün gruplarında, kendi alanında
en fazla ihracat payına sahip olan sektör, Türk
tekstil makine sektörüdür. (%2,9’luk pay ile) yıllık
bazda baktığımız zaman her dönemde ihracatımızı
arttırma başarısını yakaladığımızı ifade
edebiliriz. Her yıl ortalama %10 - 20 ihracat
artışı yaşayan sektörümüz, 2020 yılı içerisinde
tüm dünyada tüm sektörleri etkileyen Covid-19
salgının getirdiği etkiler neticesinde, ihracatında
%5,9 düşüş yaşamıştır. 2020 yıl sonu itibariyle
gerçekleşen ihracat kaybımız, 2019 yılına
göre ortalama %5,9 olup, 752 milyon $ olarak
gerçekleşmiştir. Avrupalı tekstil makine temsilcilerinin
(VDMA, ACIMIT gibi) açıkladıkları ihracat
rakamlarına bakıldığı zaman, 2020 yılında %25
ile %30 aralığında bir ihracat kaybı yaşadıkları
görülmüştür. Avrupa’ da yaşanan tekstil makine
ihracat kaybına göre Türk tekstil makine
ihracatçılarımız, pandemi şartlarına göre %5,9
ile oldukça makul bir düzeyde ihracat kaybı
yaşadığı görülmektedir. Pandeminin getirdiği
zorlu şartlara rağmen hedef pazarlarımızın bir
kısmında ihracat artışları da yaşandığı görülmüştür.
Tekstil makine ve aksamları üreticisi
firmalarımızın üretimlerinin de %74,1’ ini hedef
pazarlarımıza ihraç ettiğini görmekteyiz. 2020
yılında üreticilerimizin en çok ihracat gerçekleştirdiği
ilk 5 ülke sırasıyla şöyledir: Özbekistan,
Bangladeş, Pakistan, İran ve Mısır.
2001 yılından beridir her yıl ihracatını arttıran
sektörümüz, covid-19 etkisiyle ilk defa bu yıl
yaklaşık %5,9’luk bir ihracat kaybı yaşamıştır.”
spare part export is also relatively high with
a limited manufacturing and export of yarn,
woven, printing and ready-made. ”
Our machinery export on the rise each year
“Global textile machinery export in 2019 was
27 billion $ in total. A relative decrease at
textile machinery demand was a fact as well
as the decrease experienced by the globally
leading textile machinery exporters. On the
contrary, countries like China or Japan increased
their textile machinery export capacity
despite global recession. Similarly, such was
the case for Turkish textile machinery exporters.
Besides, export performance of Turkish
textile machinery and spare parts industry has
been on the rise. Statistics show that Turkey
takes up the 10th place in 2019 in the list of
textile machinery exporters with a share of
2,9%. Textile machinery sector is the one which
realizes the biggest export share (2,9%) among
all the Turkish machinery industry and one can
easily witness that our export performance
has been on a steady rise annually. Each year
in the near past, we had a 10 - 20% growth
at the export volume except for the Covid-19
year, because of which we had a 5,9% export
decrease compared to 2019, due to the reasons
known to all obviously. We had an export
volume of 752 million $ in 2020. The figures,
however, publicized by European textile machinery
manufacturers and exporters (VDMA,
ACIMIT) reveal losses of 25-30% for 2020.
Compared to such a huge loss, the decrease
experienced by the Turkish textile machinery
is fairly reasonable due to hard-hitting pande-
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
22
PANORAMA
TEKSTİL MAKİNE İTHALATINDAKİ SON GELİŞMELER
“2019 yılında 1,2 milyar $ olan tekstil makine
ithalatımız, ülkemizdeki tekstil yatırımları ile
doğru orantılı olarak 2020 yılında ortalama
%50’lik bir artış ile yıl sonunda 1,8 milyar $’ lık ithalat
gerçekleştirilmesi beklenmektedir. Ülkemize
2020 yılı içerisinde tekstil makine ithalatı
gerçekleşen ülkeler ilk 5 sıralaması şu şekilde
gerçekleşmiştir: Çin, Almanya, İtalya, Belçika
ve Japonya. İlk defa Çin, Avrupalı ülkelerin
önüne geçerek 1. İthalat gerçekleştirdiğimiz
ülke konumuna yükselmiştir. Ürün detaylarına
baktığımızda da hemen hemen her tekstil
makine ürün grubunda ülkemizdeki ithalat
payını arttırdığı görülmüştür. 2020 yılında geçtiğimiz
yıla göre en fazla ithalatı gerçekleşen
ürünler büyüklük sırasına göre; Elyaf Hazırlama
/ İplik Makineleri, Örgü Makineleri ve Dokuma
Makineleri olarak gerçekleştirilmiştir. Bu ürünlerde
pandemiye rağmen, %100’lerin üzerinde
ithalat artışı yaşandığı tespit edilmiştir. 2020
yılında her ne kadar yatırımlara bağlı olarak
ithalat artmış olsa da, yerli tekstil makine
kullanım oranı da geçtiğimiz yıllara göre bir
miktar artmıştır. Ancak maalesef yatırım teşvik
belgeleri ile ithal makinelerin vergi oranlarının
sıfırlanması, yerli makine tercihlerine finansman
konusunda yeterli düzeylerde destek
alınamaması gibi sebeplerle yerli üreticilerimiz
zorluklar da yaşamaktadır. Bunun yanı sıra
dünya ile rekabet edebilir düzeyde teknoloji
geliştiren ve dünya tekstil pazarlarında her
geçen yıl payını daha da arttıran yerli üreticilerimizin
ürünlerine karşı, yabancı marka ürün
takıntısı veya algısının da tekstil sanayicilerimizce
kırılması ve döviz sermayemizin yurtdışına
aktarılmasının önüne geçilmesi de ülkemiz
sanayisi için oldukça önemli bir husustur.”
İHRACATTAKİ YOL HARİTAMIZ
“Tekstil makine sektörümüzün ihracatını her yıl
düzenli olarak arttırmasındaki önemli unsurlarda
birisi, dünya tekstil sanayi eğilimlerini ve
bölgesel fırsatları yakından takip etmesidir.
TEMSAD, 18 farklı ülke tekstil kurumları ile işbirliği
anlaşmalarına sahip olmasının getirdiği
avantajlar ile, ülkemiz tekstil makine sektörünü
dünyanın önemli pazarlarında tanıtabilme
imkanlarına sahip olmuştur.
Bu bağlamda yeni işbirliklerinin geliştirilmesi,
tekstil yatırımlarının artması beklenen coğrafyalardaki
etkinliğimizin arttırılması ve bu bölgelerde
üyelerimiz ile yoğun tanıtıcı faaliyetler
gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Global
rakamlardan ve araştırma raporlarından takip
edildiği üzere, Afrika ve Güney Amerika ülkelemic
circumstances. In spite of Covid-19 challenges,
there appeared to be some growth at
some of our export markets.Textile machinery
and accessories manufacturers exported 74,1
% their products to their target markets, 5 of
which were Uzbekistan, Bangladesh, Pakistan,
Iran and Egypt. Growing and enhancing its
export performance every year since 2001, our
sector had a loss of 5,9%, first time in history.”
Current agenda at textile machinery import
“Being 1.2 billion $ in 2019, our textile machinery
import for 2020 was about 1,8 billion $, a
50% increase, due to the investments made.
Among the top five countries are China,
Germany, Italy, Belgium and Japan. China, for
the first time, took the lead, before European
countries. Considering the products imported,
machinery of all sorts used at textile had
a similar increase statistically. The products
that were more imported than 2019 are the
following; Fiber Preparation / Yarn Machinery,
Weaving and Knitting Machinery. Those
machines had an import increase of over %100
despite the virus. Even though the import volume
had a leap in the year 2020 because of
the investment, domestic textile machinery use
had a relative increase, as well; yet, domestic
machinery manufacturers are having a hard
time due to several reasons such as nullification
on tariffs of imported machinery and lack
of financial subsidies to potential domestic
buyers from local manufacturers. Meanwhile,
I cannot help bringing up the fact that there is
need to break the stereotypical understanding
that imported products outdo domestically
made ones, which will protect and promote local
manufacturers which manufacture high-tech
machinery that are globally competitive.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
24
PANORAMA
rinde tekstil üretimlerinin artış trendinde olduğu
ve bu coğrafyaları da içeren bir bütünsel vizyon
ile ihracat payımızı her geçen yıl arttırmak
hedeflerimiz arasındadır.”
PANDEMİ İLE BİRLİKTE MEDİKAL ÜRÜNLERİN ÖNEMİ
“Dünyada ve ülkemizde hızla yayılan Covid-19
salgını tüm sektörleri olumsuz etkilediği gibi
yeni üretim alanlarına da kapı aralamıştır.
Bu süreç içerisinde en çok ihtiyaç duyulan
medikal ürünlerin başında gelen maskelerin
üretimi konusunda da ülkemiz oldukça güçlü
bir adaptasyon sağlamıştır.
Tekstil sektöründe faaliyet gösteren önemli
firmalarımız, medikal ürünler için gerekli olan
nonwoven kumaşları önemli ölçüde üretebildikleri
görülmüştür. Ayrıca N-95 gibi yüksek filtreleme
özellikli maskelerde kullanılan spunbond
ve meltblown kumaşlar da ülkemizde önemli
ölçüde, İstanbul, Gaziantep, Kahramanmaraş
gibi bölgelerimizde üretilmektedir. Mevcut salgın
sürecinde maske üretimleri önem kazanmış
olup, bu alanda yıllardır üretim yapan firmaların
yanı sıra birçok yeni firma da maske üretimine
başlamıştır. Üretim kapasitelerinin arttırılması
için birçok ithal maske makinesi ülkemize gelmiş
olup, bunların birçoğu Çin’ den getirtilmiştir.
Özellikle normal piyasa değerlerinin çok üzerinde
ücretlerle (30-40 bin dolarlık makineler
100 bin dolarlara ithal edildi) ithal edilen maske
makinelerinin muadili yerli makineler de önem
kazanmıştır. Derneğimiz üyelerinin de içerisinde
bulunduğu maske makineleri üreticisi 40 firma
olduğu tespit edilmiştir. Otomatik ve yarı otomatik
olmak üzere bu maske imalatı yapabilen makineler
ülkemizde kısa sürede üretilmiş ve hem iç
piyasaya hem de dış piyasaya arz edilmiştir.”
2020 YILI DEĞERLENDİRMESİ
“Sektörümüz 2020 yıl sonu itibariyle yaklaşık
%5,9’luk bir ihracat kaybı yaşamıştır. 2019 yılında
800 milyon $ olan ihracatımızın, 2020 yılı itibariyle
752 milyon $ olarak gerçekleşmiştir. Hedef
ülkelerde (Bangladeş, İran, Mısır, Hindistan,
Pakistan, Özbekistan gibi) ihracat pazarımızı
korumaya devam etmekteyiz. Pandeminin
etkisiyle özellikle Avrupalı tekstil makine ihracatçılarının
%25- %30 aralığında ihracat kayıpları
yaşadığını da görmekteyiz. Ancak Uzakdoğu
ülkelerinden Çin ve Japonya’ nın pandemiye
rağmen ihracatını arttırdığı ve özellikle Çin’in
Avrupa’nın önemli tekstil makine markalarını
satın aldıklarını da görmekteyiz. Bu süreçte hem
pazar payını hem de yeni marka alımlarını arttıran
Çin, ülkemiz tekstil sanayisinde de önemli
bir yer edinmiş olduğu görülmektedir.
It’s also essential for our national economy to
stop foreign currency leakage.”
Our export road map
“What makes Turkish textile machinery industry
steadily increase their export performance
each passing year is that the sector closely monitors
global textile industry trends and participates
in local and regional sector-based fairs.
TEMSAD proudly represents our country and
textile machinery industry in globally leading
markets by the help of cooperation protocols
signed with textile institutions and federations in
18 different countries. In this respect, we still aim
at more of those cooperations, investments to
promote our efficiency and to launch introductory
attempts in those regions to get our
sector known better. Statistics attained from
global sources and surveys unveil that textile
productions are on a rising trend in African and
South American countries.That’s why we are
committed to look into the issue from a holistic
perspective to boost our market share.”
Pandemic and significance of medical supplies
“Covid-19, which has struck anything on its way
nationally and globally worked in two ways: synchroniously,
it has had a destructive effect as
well as opened new doors to new horizons.Our
country proved so ready to be able to produce
masks that were most and urgently needed
medical supply. Leading textile companies in
our country managed to produce non-woven
fabric that was needed for medical supplies.
Additionally, spunbound and meltblown fabric
types, used at N-95, high filtration masks were
and still are produced in cities like, İstanbul,
Gaziantep and Kahramanmaraş. Mask production
during pandemic became critical.
In addition to companies producing masks
already for long did new ones start operation.
All that required more and more mask machines,
most of which came from China. Unfortunately,
30-40 thousand $ machines were
imported at a cost of 100 thousand $, much
higher than normal market rates. That made
domestically made, medical textile machines
more attractive. There are 40 mask machinery
manufacturers, some of which are under
TEMSAD umbrella. Automatic and semi-automatic
mask machines were manufactured on
short notice and offered to both domestic and
international markets.”
Assesment of 2020
“Our sector had a loss of 5.9% export decrease
as of the end of 2020. It was 800 million $
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
the previous year. We closed the year
of pandemic with a total of 752 million
$. We managed to maintain our export
performance and market share with
target countries such as Bangladesh,
Iran, Egypt, Pakistan and Uzbekistan.
European manufacturers had a market
share loss about 25-30 % because of
the pandemic. In contrast, China and
Japan increased their export volume
despite that. In that regard, China
bought leading European textile machinery
brands. It appears that China
has taken a remarkable place at our
textile industry as well. It is, therefore,
critical of textile machinery manufacturers
and exporters to work together
to enrich market diversity, product
range and global cooperations . Our
country is a heaven for textile, with an
increasing investment on textile. The
investments went ahead full steam
even during the pandemic. What is
needed to be sorted out is the heavy
use of imported textile machinery,
instead of which domestically made
machinery is desired to be in operation.
Export must certainly outdo import
and that’s for sure.”
Bu anlamda ülkemiz tekstil makine
imalatçıları ve ihracatçıları için pazar
çeşitliliğinin korunması, ürün yeniliklerinin
arttırılması ve global ilişkilerin
iyi yönde sürdürülerek, marka satın
alımları vs. gibi konularda gelebilecek
fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek
suretiyle sektörümüzü dünyada daha
iyi konumlara getirebilmek için hep
birlikte daha çok çalışmamız gerekmektedir.
Ülkemiz bir tekstil ülkesidir
ve her geçen yıl artan kapasitelerde
tekstil yatırımları yapılmaktadır. Pandemi
sürecinde dahi ülkemizde önemli
ölçüde tekstil yatırımlarının yapıldığı
görülmüştür. Bu yatırımlarda ithal tekstil
makinelerinin yoğun olarak kullanılması,
ülkemizin döviz kaynakları itibariyle
önemli bir problemdir. Yerli muadili
olan ürünlerimizin eskiye nazaran yurtiçinde,
istediğimiz seviyelerde olmasa
da, kullanımının arttığını görüyoruz.
Ancak birçok alanda ithalatın önüne
önemli ölçüde geçmemiz gerektiğini
de görmekteyiz.”
26
PANORAMA
BAŞKANLAR
KONUŞUYOR
İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “2021 yılında salgının
kontrol altına alınmasıyla birlikte gerek biriken taleplerin karşılanması,
gerekse Çin’deki tedarik zincirini Türkiye’ye yönlendiren küresel
markaların etkisiyle pozitif ayrışmayı öngörüyoruz” dedi.
Ahmet Öksüz, chairman at ITHIB (İstanbul Textile and Raw Materials
Exporters Association) said he predicted a positive transformation
in terms of contribution to the betterment of Turkish textile industry
as both the virus got gradually worn off, which gave way to the
orders and demands already on hold and global brands turned their
supply chains in China to Turkey.
Tekstil sektörünün 2020 yılı
değerlendirmeleri ve 2021 yılı stratejileri
Assessment of Turkish textile
sector through 2020 and
strategic projections for 2021
Tekstil & Teknik Dergisi olarak 2021 yılına “Başkanlar
Konuşuyor” adı altında özel bir dosya
hazırlayarak girdik. Tekstil sektörünün değerli
başkanları, Türk tekstil sektörünün geçen yılını
ve 2021 yılına yönelik beklenti ve öngörülerini
As Tekstil & Teknik Magazine, we began the
new year with an exclusive file, “Chairmans
Are Talking.” Distinguished chairmans of textile
industry shared their assessments on the
past year and predictions for 2021. We wish
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 27
Tedarik zincirinde değişim:
“2021 yılında salgın sürecinin kontrol altına alınmasından
itibaren özellikle küresel tedarik zincirinde
büyük bir değişim sürecini yaşayacağımızı
öngörüyoruz. Dünya tekstil ve hammaddeleri
ithalatının üçte birini tek başına gerçekleştiren
ABD ve AB ülkelerinin tek bir pazar odaklı tedarik
anlayışından uzaklaşacağını öngörüyoruz. Teyou
all have a pleasant read of their precious
comments on our pages…
Ahmet Öksüz, chairman at ITHIB shared his comments
for 2020 on behalf of Turkish ready-made
textile sector, which contributes a great deal to
national export volume and economy. He also
added his projections for the period ahead.
What is your take on 2020 for the sector,
which was apparently quite harsh globally
due to the pandemia?
“As is common to all, our sector got negatively
affected, to a certain degree, like all other
industries by the virus since a lot of countries
shut down their borders, had domestic lockdowns,
put in effect flight bans and quarantine
precautions, which caused an unprecedented
global trade recession”. However, we were quick
enough to recover since we had sustainable
export products to alternative markets with
our diverse product range. The sectors that
contributed most to our export performance
in 2020 were technical textile products, home
textile and woven fabric. We predict a positive
transformation in terms of contribution to the
betterment of Turkish textile industry as both
the virus seemingly got gradually worn off,
which gave way to the orders and demands
already on hold and global brands in China
switched their supply chains to Turkey.”
What do you assume was the greatest sectoral
development in 2020, adding briefly potential
strategies you thought of to enhance the
export performance? How do you think global
recession will appear on your target markets?
Technical Textiles:
“This past year, we witnessed a remarkable
development at technical textile. Fortunately,
our country didn’t feel much of a need to
protective medical material during pandemia,
thanks to our profound technical textile
substructure, which clearly proved once again
the strategic significance of domestic production.
Our country met international demands
to medical supplies and set a good example
to all the world by sending out medical aids to
distant corners of the world to fulfill the role of
what a great country must be like, thanks to
the solid structure of our sector.”
Change at supply chain:
“We foresee a huge deviation at global supply
chain towards different routes once the virus
has been brought under control in 2021. We
predict that the US and European countries
that take up single-handedly one third of global
textile and raw material import will back
bizlerle paylaştılar. Başkanların sektörle ilgili
yorum ve değerlendirmelerini sayfalarımızda
keyifle okumanızı dileriz…
Türkiye’nin ekonomisine ve ihracatına büyük
katkı sağlayan hazır giyim sektörü adına İTHİB
Başkanı Ahmet Öksüz, 2020 yılını değerlendirdi
ve gelecek dönem hedeflerini paylaştı.
Pandemi nedeniyle küresel anlamda da
zorlu geçen 2020 yılını sektör açısından nasıl
değerlendiriyorsunuz?
“Koronavirüs salgınıyla birlikte birçok ülkenin sınırlarını
kapatması, uçuş yasakları ve karantina önlemleri
neticesinde küresel ticaretin kapanması
sebebiyle her sektörde olduğu gibi sektörümüzü
de olumsuz yönde etkiledi. Zengin ürün çeşitliliğimiz
ve sürdürülebilir ihracat gerçekleştirebildiğimiz
alternatif pazarlarımız sayesinde kendini
en hızlı toparlayan sektörlerden biri olduk. 2020
yılında ihracat artışımıza en fazla katkı sağlayan
sektörler teknik tekstil, ev tekstili ve örme kumaş
sektörlerimiz oldu. 2020 yılında küresel salgından
en fazla etkilenen alt ürün grubumuz ise
dokuma kumaş oldu. Ancak 2021 yılında salgının
kontrol altına alınmasıyla birlikte gerek biriken
taleplerin karşılanması, gerekse Çin’deki tedarik
zincirini Türkiye’ye yönlendiren küresel markaların
etkisiyle pozitif ayrışmayı öngörüyoruz.”
Sizce bu yılın sektörel açıdan en önemli
gelişmesi ne oldu? 2021 yılında sektörün
ihracat hacmini artırmak adına hangi
stratejileri izlemeyi planladığından kısaca
bahseder misiniz? Küresel ekonomik daralma,
sizce hedef pazarlara nasıl yansıyacak?
Teknik Tekstiller:
“Bu yılın sektörümüz açısından en önemli
gelişmelerden biri teknik tekstil sektörümüzde
yaşandı. Teknik tekstil sektörümüzde sahip
olduğumuz alt yapımız sayesinde salgın döneminde
ülkemiz, kişisel koruyucu onanım ürünleri
üretiminde büyük ölçüde problem çekmedi.
Pandemi süreci yerli üretimin stratejik önemini
tüm dünya ülkelerine bir kez daha göstermiş
oldu. Ülkemiz, uluslararası talepleri karşılamanın
yanında dünyanın dört bir yanına koruyucu
giysi ve maske yardımı gerçekleştirilerek önemli
bir sosyal sorumluluk örneğini sektörümüzün
gücü sayesinde sergilenmiş oldu.”
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
28
PANORAMA
darik zincirinin Türkiye’ye kaymaya başladığını
mevcut verilerden gözlemleyebiliyoruz.
2021 yılından itibaren AB ve ABD’deki pazar
payımızın daha da artacağını ve ihracatımızda
büyük bir sıçrama yaşayacağımızı
öngörüyoruz. Dünyada rakiplerimizden ürün
çeşitliliği, esnek ve hızlı üretim kabiliyeti açısından
pozitif yönde farklılaştığımız bu dönem,
gelecek yıllarda katma değerli ihracat
artışımızda daha da belirginleştirecektir.”
Sürdürülebilirlik:
“2021 yılında da sektörümüzün en önemli
gündem maddesi yine sürdürülebilirlik
olacak. İklim değişikliği ile mücadelenin
Avrupa Birliği’nin en önemli politikası haline
geldiği bugünlerde tüm küresel markalar,
sürdürülebilirlik projelerini hayata geçiriyor.
Daha az su kullanımı, temiz çevre, tekstil
ürünlerinin geri dönüştürülerek tekrar
üretimde kullanılması gibi sürdürülebilirlik
konularına ilişkin farkındalığı her geçen gün
artırmayı planlıyoruz.”
Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık
(RCEP) ve Kuşak Yol Projesi
2020 yılı içerisinde küresel ekonomide en
önemli gelişmelerden biri, 15 ülkenin katılımlarıyla
imzalanan Bölgesel Kapsamlı Ekonomik
Ortaklık Anlaşması (RCEP) olmuştur.
Dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması
niteliğine sahip RCEP; 2,1 milyar insanı ve
küresel GSYİH’nın %30’unu kapsamakta. Bununla
birlikte Çin’in ‘Bir Kuşak, Bir Yol Projesi’
kapsamında Çin’in en doğusundan kalkan
trenin 20 gün içerisinde Avrupa’ya ulaşması
planlanıyor. Dolayısıyla ‘Bir Kuşak, Bir Yol Projesi’
kapsamında biz de Asya ve Uzakdoğu
Asya ülkelerine daha fazla ihracat için bir
fırsat yakalayabiliriz ancak en büyük pazarımız
Avrupa Birliği’ndeki rekabetçi gücümüzü
korumaya devam etmemiz gerekmektedir.”
Dijitalleşme:
“Tekstil ve hammaddeleri sektörü olarak
pandemiden önce dijitalleşmeyi ve inovasyonu
odağımıza almıştık. İTHİB olarak sektörümüzün
ihracat hedeflerine ulaşabilmesi
için e – ticaret, alternatif lojistik kanallar, sanal
fuarlar, dijitalleşmeye dair birçok alanda
çalışmalar gerçekleştirerek yeni projeler
geliştiriyoruz. Pandeminin bir diğer etkisi ise
dünyada ticaretin kolaylaşması, dijital süreçlerin
hızlanması ve bürokrasinin azalması
yönünde. Salgın dönemi bittikten sonra
elbette fiziki fuarlar, uluslararası ziyaretler
devam edecektir, ancak dijital toplantılar
ve sunumların artık hayatımızın vazgeçilmez
bir parçası olduğunu söyleyebiliriz.”
down from the approach of supplying from a
single market. Current data indicates such a trend
in favor of Turkey in terms of supply chain divertion
and that we sure will increase our market share
in the US and EU as of 2021 to a great extend. We
are proud to announce that we stand out in the
crowd with our product diversity, flexibility and fast
production capability and that we will be able to
materialize exporting of products of higher added
value in the years to come.”
Sustainability:
“It certainly will be ‘sustainability’ which will be the
major matter of discussion at our sector in 2021. All
the global brands put their sustainability projects
on stage since fighting against climate change
has, so far, been the main environmental concern
of the European Union. Speaking of which, we,
as Turkish textile industrialists are planning to raise
awareness in terms of sustainability issues such as
less water consumption, clean environment and
recycling of textile products for reuse.”
Regional Comprehensive Economic Partnership
(RCEP) and The Belt and The Road Initiative (BRI)
One of the biggest economic developments
during 2020 is the free trade agreement titled as
Regional Comprehensive Economic Partnership
signed by 15 Asia Pacific nations that accounts
for 2.1 million people and for 30% global GDP,
making it the biggest trade bloc in history. In the
meantime, within the framework of ‘The Belt and
The Road’, a train that leaves the easternmost
point in China is supposed to arrive in Europe
within 20 days. Clearly, we can have easy access
to carry out much more export to Asia and
the Far East, thanks to that railway network. Yet,
it’s always mandatory for us that we stand our
ground at European market, which is currently
our biggest export destination.”
Digitalization:
“Long before the notorious pandemia have we,
textile and raw material industry, focused on digitalization
and innovation attempts already. As
ITHIB, we have been developing several projects
regarding e-trade, logistics channels, virtual
exhibitions and digitalization to be able reach
the export targets set. Meanwhile, some particular
side effects of the virus also popped up
in a way that digital processes made anything
related to trade much faster, bureaucratic procedures
got lesser and lesser, thus global trade,
in general, became easier. Once the virus is history,
hopefully sometime soon, exhibitions and
international business visits on-site will sure start
to be actualized. Last but not least, we have
learnt that online meetings and presentations
seem to have come here for good.”
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
30
PANORAMA
“Salgına rağmen başarılı bir
performans ortaya koyduk”
BAŞKANLAR
KONUŞUYOR
İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, “Küresel ticarette tüm dengeleri alt üst
eden salgın süreci sektörün ülkemiz açısından önemini bir kez daha
ortaya koydu. Küresel tedarik zincirindeki değişim ile 2021’de sektör olarak
tüm zamanların ihracat rekorunu kırabileceğimize inanıyorum” dedi.
Tekstil & Teknik Dergisi olarak 2021 yılına “Başkanlar
Konuşuyor” adı altında özel bir dosya hazırlayarak
girdik. Tekstil sektörünün değerli başkanları,
Türk tekstil sektörünün geçen yılını ve 2021 yılına
yönelik beklenti ve öngörülerini bizlerle paylaştılar.
Başkanların sektörle ilgili yorum ve değerlendirmelerini
sayfalarımızda keyifle okumanızı dileriz…
Türkiye’nin ekonomisine ve ihracatına büyük katkı
sağlayan hazır giyim sektörü adına İHKİB Başkanı
Mustafa Gültepe, 2020 yılını değerlendirdi ve gelecek
dönem hedeflerini paylaştı.
SEKTÖRÜN GÜCÜ
“İHKİB olarak yıllardır Türk moda endüstrisinin katma
değerli üretimi, istihdama katkısı, net ihracat
getirisinde açık ara liderliği ile ülkemiz için stratejik
bir sektör olduğunun altını çiziyoruz. Küresel
ticarette tüm dengeleri alt üst eden salgın süreci
sektörün ülkemiz açısından önemini bir kez daha
ortaya koydu. Biz her yıla en az yüzde 10 ihracat
artışı hedefi ile başlıyoruz. AB ekonomileri başta
olmak üzere küresel pazarlardaki daralma öngörüsüyle
2020 için yüzde 5 – 6 gibi daha mütevazı
bir hedef belirlemiştik. İlk iki ayda hedefimizin
üzerinde bir performans sergiledik. Ancak salgınla
birlikte bütün hesaplarımızı ve planlamalarımızı
yeniden yapmak durumunda kaldık. Bu dönemde
ülkemize net 15.5 milyar dolar döviz kazandırdık.
100 yılda bir görülen ve küresel ticarette tüm
dengeleri alt üst eden bir dönemi neredeyse ka-
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
32
PANORAMA
yıpsız atlatmayı sektörün gücünü ortaya koyması
açısından çok önemsiyorum.”
10 AYDA 5.6 MİLYAR TL’LİK YATIRIM YAPTIK, 602 BİN
İSTİHDAMLA REKOR TAZELEDİK
“Salgına rağmen firmalarımız yatırıma ve istihdam
oluşturmaya devam etti. Ocak – Ekim döneminde
hazır giyim firmalarımız 3 milyar TL’si maske ve koruyucu
giysi olmak üzere toplamda 5.6 milyar TL’lik
yatırıma imza attılar. Şubat ayında 592 bin olan
istihdamımızı Eylül’de 602 bine çıkardık. Önümüzdeki
dönemde Avrupa ve ABD merkezli markalardan
gelecek talebi de göz önünde bulundurarak
Anadolu’da hızla büyük ölçekli yatırımlarla yeni
kapasite meydana getirmeliyiz.”
ÇİN’E ALTERNATİF ARAYAN AVRUPALI MARKALAR
İÇİN EN İYİ SEÇENEK
“2020 özelinde sektörümüz açısından iki konunun
altını çizmek istiyorum. Salgın ile birlikte küresel
tedarik zinciri değişti. Küresel markalar tedariklerini
Çin gibi uzak ülkeler yerine en yakın coğrafyadan
karşılamak istiyorlar. Diğer taraftan Çin ile yaşanan
ticaret savaşının da etkisi işe ABD’li markalardan
Türkiye’ye karşı bir yönelim var. Tedarik zincirindeki
değişim ve ABD pazarındaki sıçramanın önümüzdeki
yıllarda çok daha yüksek oranlı pozitif yansımalarının
olacağına inanıyorum.”
MASKEDE HİBE ŞARTI VE BÜROKRASİ İHRACATTA
HIZIMIZI YAVAŞLATTI
“İkinci olarak maske ve koruyucu giysi konusunda
sektörün gösterdiği hızlı aksiyonun ve dar
zamanda hem yurt içinde hem de yurt dışından
gelen talebin karşılanmasında gösterdiği performansa
dikkat çekmek istiyorum. Salgından
önce ülkemizde maske ve koruyucu giysi üretimi
sınırlıydı. Az sayıda firma bu alanda üretim yapıyordu.
Ülkemizde ve dünyada talep patlayınca
birçok firma maske üretimine başladı. Türk moda
endüstrisinin hızını, dönüşebilme yeteneğini
maske ve koruyucu giysi üretiminde de gördük.
İlk zamanlar elle yapılan üretim yerini kısa sürede
tam otomasyonlu makinelere bıraktı. Hızla yeni
üretim bantları hatta fabrikalar kuruldu. Yukarıda
da belirttiğim gibi maske ve koruyucu giysi üretimi
için birkaç ayda 3.6 milyar TL’lik yatırım yapan
sektörün hızına bürokrasi ne yazık ki yetişemedi.
Bez maske ihracatına geç başladık. Öte yandan
ihracatta hibe şartı nedeniyle birim maliyetlerimiz
arttı, dolayısı ile bu rekabet gücümüzü
zayıflattı. Eğer süreç daha hızlı işleyebilseydi ve
hibe şartı ile rekabet gücümüz zayıflamasaydı biz
de bugün 1 milyar 240 milyon doları 2,5 – 3 milyar
dolarları konuşuyor olurduk.”
2021’DE İHRACAT REKORU KIRABİLİRİZ
“2021 için tahminden öteye dilek ve temennilerimizi
ancak dile getirebiliriz. Salgının kontrol altına
alınması durumunda küresel tedarik zincirindeki
değişimin ve Çin’e alternatif arayan ABD’li firmaların
katkısı ile 2021’de sektör olarak tüm zamanların
ihracat rekorunu kırabileceğimize inanıyorum.
Son olarak yaklaşık 2 milyar dolar ihracatımız
bulunan İngiltere ile serbest ticaret anlaşmasının
(STA) 2021’e girmeden imzalanması, bizim için
tam bir yeni yıl hediyesi oldu. Bu yıl İngiltere’ye
ihracatımızı yüzde 10 arttırabiliriz.”
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
Yeni Nesil Cer Manşonları Zorlu Çalışmaların
Üstesinden Geliyor
Geç kirlenme özelliğine sahip bu manşonlar, elyafların daha iyi kontrol ve sevkini
sağlayarak, sonraki proseslerde kalite ve verimliliği güvence altına almaktadırlar.
Son yıllarda artan makine hızları
ve artan elyaf çeşitliliği yenilikçi
ve fonksiyonel ürünlere ihtiyaç
göstermektedir. “Eğirme prosesinde
elyaf kontrolünün sağlanması ve
bunun arttırılması hem iplik kalitesi
hem de maliyet yönetimi açısından
yüksek önem taşımaktadır. “Yeni
Nesil Cer Manşonları” iplikçilere
bu konuda aradıkları çözümleri
sunmaktadır.
Yeni Nesil Cer Manşonları Tablosu
Pamuklu çalışma 2.pasaj cer manşonu
HG-650 cer manşonu rektefiye
periyodu karşılaştırması;
Cer şerit Uster değerleri karşılaştırması;
60
45
30
15
0
ASTEKS
Yöre pamukarı ile çalışama da
cer manşonu temizleme sıklılığı
karşılaştırması;
Penye şerit Uster değerleri karşılaştırması;
ASTEKS HG-650
www.asteks.com
34
PANORAMA
Kimya sektörünün
Aralık ihracatı
1,8 milyar dolar
İstanbul Kimyevi Maddeler ve
Mamulleri İhracatçıları Birliği
(İKMİB) verilerine göre, kimya
sektörü ihracatı 2020 yılı Aralık
ayında yüzde 1,25 azalışla 1
milyar 804 milyon dolar olarak
gerçekleşti. Sektör, 2020 yılını
18 milyar 313 milyon dolarlık
ihracatla en fazla ihracat
yapan ikinci sektör olarak
tamamladı.
yer alan diğer ülkeler ise Irak, Almanya, ABD,
Hollanda, İngiltere, Mısır, Belçika, İtalya, İsrail ve
Lübnan oldu. Aralık ayında en çok ihracat yapılan
10 ülkeden 7’sine ihracat artışı olurken, Mısır,
İtalya ve Lübnan’a yapılan ihracatta daralma
yaşandı. Bu ülkeler arasında en çok artış Hollanda,
Belçika ve ABD’ye oldu.
EN ÇOK “PLASTİKLER VE MAMULLERİ” İHRACATI
GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Aralık ayında kimyevi maddeler ve mamulleri
ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı,
642 milyon 881 bin dolarla kimya ihracatında ilk
sırada yer aldı. İkinci sırada 291 milyon 529 bin
dolarlık ihracatla mineral yakıtlar, mineral yağlar
ve ürünler yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı
152 milyon 478 bin dolarla üçüncü sırada yer
aldı. Aralık ayında alt sektörlerde en çok ihracat
artışı yüzde 81,99 ile organik kimyasallar sektöründe
olurken en fazla daralma ise yüzde 50,90
ile mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünleri
sektöründe meydana geldi.
Kimya sektörünün Aralık ayı ihracat rakamlarını
değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve
Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu
Başkanı Adil Pelister, “Kimya sektörümüzün Aralık
ayı ihracatı 1,8 milyar dolar olarak gerçekleşirken,
yıllık bazda ihracatı ise 18,3 milyar dolar oldu.
Geçen sene Aralık ayına göre yüzde 1,25 daraldı.
Buradaki daralmanın sebebini pandemi dolayısıyla
yaşanılan kapanmalar ile birlikte küresel pazarın
daralmasından kaynaklı enerji talebinin düşmesi
olarak açıklayabiliriz. Ancak pandemiye rağmen
sektörümüz büyük bir çaba ile ihracatına devam
etti. Sektörümüzde yer alan dezenfektan, kolonya,
sabun, tanı kitleri ve ilaç gibi Covid-19 ürünleri,
pandemide öne çıkarak ihracatta rekorlar kırdı.
Bununla birlikte tek kullanımlık plastik ürünler ve
ambalaj ürünleri de üretimini ve ihracatını artırdı.
Sektörümüz Aralık ayında 208 ülke ve bölgeye
ihracat gerçekleştirdi. Aralık ayında en çok kimya
ihracatı yaptığımız ilk üç ülke Irak, Almanya ve ABD
oldu. ABD’ye ihracatımız Aralık ayında yüzde 67,46
artarken, İngiltere’ye yapılan ihracatımız ise yüzde
60,37 arttı. Tüm olumsuzluklara rağmen, 2019 yılında
olduğu gibi 2020 yılında da Türkiye’nin en çok
ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü olmayı başardık.
Bu başarıda emeği geçen tüm ihracatçılarımızı
katkılarından dolayı tebrik ediyorum” dedi.
EN FAZLA İHRACAT YAPILAN ÜLKE IRAK OLDU
Irak, Aralık ayında en çok ihracat yapılan ülke
oldu. Aralık ayında Irak’ı takip eden ilk onda
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
36
PANORAMA
Hazır giyim
ihracatında rekor
Pandemi döneminde Mart-Nisan-Mayıs aylarında
ihracatında yüzde 50’lere varan düşüşler
yaşayan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları
Birliği (EHKİB) 2020 yılının ikinci yarısındaki
performansıyla pandeminin etkilerini sildi. Ege
Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, 12
Birlik arasında 2020 yılında Türkiye’ye 1,3 milyar
doları kazandırarak zirveye ortak oldu.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 37
MEDİKAL ÜRÜNLER 1,3 MİLYAR DOLAR
KATKI SAĞLADI
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları
Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Türkiye geneli hazır
giyim ihracatının Aralık ayında yüzde 25,3 artarak
1 milyar 662 milyon dolar, EHKİB Aralık ayı
ihracatının ise yüzde 14 artışla 112 milyon dolar
seviyesinde gerçekleştiğini söyledi.
“2020 yılında medikal ürünler, hazır giyim ihracatına
Türkiye genelinde 1 milyar 368 milyon dolar, EHKİB ihracatına
ise 92 milyon dolar katkı sağladı. Türkiye genelinde
166, EHKİB olarak ise 76 ülkeye medikal ürün
ihracatı yaptık. 2020 yılında Türkiye geneli hazır giyim
ihracatı önceki yıla göre yüzde 3 azalarak 17,1 milyar
dolar oldu. EHKİB olarak ise 2020 yılında pandemiye
rağmen geçen yılki ihracat seviyemiz olan 1,3 milyar
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
38
PANORAMA
doları koruduk. Ege İhracatçı Birlikleri özelinde hazır
giyim sektörü demir-demir dışı metaller sektörünün ardından
ikinci, Türkiye genelinde ise otomotiv ve kimya
sektörünün ardından en çok ihracat yapan üçüncü
sektör oldu. Pandemi sebebiyle küresel ihracatın darbe
aldığı, hazır giyim sektöründe ana ihraç pazarımız
Avrupa’da azalan talebi göz önüne aldığımızda iyi bir
performans gösterdik. 2020 yılının ilk iki ayında Türkiye
ve bölgemiz ihracat performansı gayet iyiydi.”
“FİRMALARIMIZIN HIZLI ADAPTASYONU BAŞARIMIZA
KATKI SAĞLADI”
Mart-Nisan-Mayıs aylarında Covid-19’un etkilerinin
ihracat rakamlarında yoğun bir şekilde hissedildiğini
anlatan Sertbaş, pandemi başladıktan sonraki 3 aylık
dönemde ihracat kaybının yüzde 44 olduğundan
da bahsetti. “Haziran ayıyla dünyada ve ana ihraç
pazarımız Avrupa’da önlemlerin gevşetilmesiyle birlikte
ihracatımızdan olumlu sinyaller gelmeye başladı.
Haziran-Ekim döneminde beş aylık periyotta Ege İhracatçı
Birlikleri bünyesinde ay bazında ihracat lideri
olduk. Yılın ikinci yarısında sektör olarak gösterdiğimiz
başarılı performans sayesinde 2020 yılını iyi bir seviyede
kapattık. Hazır giyim endüstrisindeki firmalarımızın
yeni döneme hızlı adaptasyonu bu başarımıza ciddi
oranda katkı sağladı. Emeği geçen tüm ihracatçı
firmalarımız bu başarıda büyük bir tebriği hak ediyor.
Zor koşullarda göstermiş olduğumuz başarılı ihracat
performansımız gelecek yıllar için de bize umut veriyor.
Daha büyük hedefler için bizi cesaretlendiriyor.”
HEDEF 2021 YILINDA 1,5 MİLYAR DOLAR İHRACAT
Pandeminin küresel tedarik zincirinde önemli
değişimleri beraberinde getirdiğini anlatan Burak
Sertbaş şöyle devam etti: “Müşterilerin gelecek
yıllarda alternatif ve daha yakın pazarlardan
tedarik eğilimleri olduğunu görüyoruz. Özellikle
Avrupa pazarı açısından coğrafi yakınlık avantajımızdan
daha çok faydalanacağımızı düşünüyorum.
2021 yılı için EHKİB olarak 1,5 milyar
dolar ihracat hedefliyoruz. Medikal ürünlere olan
küresel ihtiyacın devam edeceğini, ihracatının da
bu seviyelerde gerçekleşeceğini beklediğimiz için
hedefimize ulaşacağımızı inanıyorum.”
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
Hayallerinizi ertelemeyin!
875 22 75 444 18 27 405 10 00
/
marmaraevleri4.combizimevler.com.tr
/
/ MarmaraEvleri 4 / BizimEvler
40
PANORAMA
Kimyanın dijital lideri:
Aksa Akrilik
Platin ve İpsos araştırma şirketi iş
birliğiyle düzenlenen “Global 100”
endeksi açıklandı. Araştırmaya göre
dijitalleşmeye en çok yatırım yapan
şirketler arasına giren Aksa Akrilik,
Kimya ve Plastik Sektörü Dijitalleşme
Ödülü’nün sahibi oldu.
İş dünyasının en çok okunan dergilerinden Platin
ve bağımsız pazar araştırma şirketi İpsos ortaklığında
yürütülen “Global 100” endeksi sonuçlandı.
Aksa Akrilik, bu yıl 3. kez gerçekleştirilen araştırmada,
dijitalleşme yatırımlarıyla dikkat çeken ilk
10 marka arasına girmeyi başardı. Şirket, “dijitalleşme”
temasıyla düzenlenen Platin Global 100
Ödülleri’nde Kimya ve Plastik Sektörü Dijitalleşme
Ödülü’nün sahibi oldu. Aksa Akrilik adına ödülü
İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim Direktörü
Aydın Fethi Baytan aldı. Baytan, önceki akşam 24
TV’den canlı yayınlanan ödül törenine bağlanarak
şunları söyledi; “Aksa Akrilik olarak, her alanda
en yüksek operasyonel mükemmellik vizyonumuz
doğrultusunda ‘yeni normal’deki koşullara tam
entegrasyonu hedefliyoruz. Kurumsal olarak dijital
becerilerimizin artırılması ve yeni nesil teknolojilerin
üretim modellerimize adapte edilmesi stratejilerimiz
arasında. Böylesi değerli bir ödüle layık bulunmaktan
mutluluk duyuyor ve tüm Aksalıları tebrik ediyorum.”
1971 yılından beri Yalova’da faaliyet gösteren
Aksa Akrilik, 1200’den fazla çalışanı, yıllık 330 bin
ton üretim kapasitesi ile 502 bin metrekarelik alana
yayılan üretim alanında faaliyet gösteriyor. Şirket,
yüzde 20 küresel pazar payıyla dünyanın lider, Türkiye’nin
ise tek akrilik elyaf üreticisi konumunda.
GLOBAL 100 ENDEKSİ NASIL BELİRLENİYOR?
2017’den bu yana her yıl düzenli olarak açıklanan
“Global 100”, uluslararası ticarette Türkiye’ye en
çok katkı sağlayan şirketlere ait örnek uygulamaları
desteklemeyi amaçlıyor. Borsa İstanbul’da
işlem gören firmaların katıldığı araştırma; bilanço
verileri, yaygınlık ve bilinirlik, katma değerli üretim
verileri ve ortaklık yapısı olmak üzere 4 ana başlık
altındaki 13 kritere göre gerçekleştiriliyor.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 41
2021’e ertelenen yatırımların adresi
SIGN İstanbul olacak!
Endüstriyel Reklam ve Dijital
Baskı sektörünün dünyadaki
sayılı ticaret fuarlarından
birisi olan SIGN İstanbul,
2020’de gerçekleştirilemeyen
satın almaların, yeni makine
yatırımlarının ve iş birliklerinin
hayata geçirileceği adres olacak.
En son 2019’daki fuarın ziyaretçi rekoru kırdığını ve
yurt dışı satın almacı sayısını %17 artırmayı başardığını
hatırlatan Tarsus Turkey Fuarlar Direktörü Seda
Bozkurt, 9 – 12 Eylül 2021 tarihlerindeki 22.’nci buluşma
için de çalışmalarına hız kesmeden devam
ettiklerini söyledi. “Küresel gelişmelerden ötürü,
yurt içi ve yurt dışındaki satın alma kararları 2021’e
ötelendi. Eylül ayında düzenleyeceğimiz SIGN
İstanbul, sergilenen zengin ürün çeşitliliğiyle, tüm
tedarik ihtiyaçlarına tek çatı altında çözüm sunabilecek”
dedi. Tarsus Turkey’in düzenlediği SIGN
İstanbul Fuarı, yine sektörel hareketliliğin merkez
üssü olmaya hazırlanıyor. “Durgun ve fuarsız geçen
2020 sonrasında, tüm sektör paydaşları şimdi
2021’e odaklandı” diyen Seda Bozkurt, endüstriyel
reklam ve dijital baskı dünyasının, Eylül ayında gerçekleştirecekleri
organizasyonu sabırsızlıkla beklediğini
vurguladı. Bozkurt açıklamasında; Dünya
ticaretinin yeniden şekillendiği, tedarik zincirlerinin
baştan kurgulandığı yeni dönemde, SIGN İstanbul
Fuarı’nın, katılımcı ve ziyaretçileri için eşsiz ticaret
fırsatları sunacağını söyledi. Avrasya Bölgesi’ndeki
yeni pazarlara ulaşmak, mevcut tedarikçileriyle
ilişkilerini güçlendirmek ve yeni iş bağlantıları
oluşturmak, marka bilinirliğini artırmak, kurumsal
itibarını yükseltmek ve rakiplerinin önüne geçmek
isteyen firmaları SIGN İstanbul 2021’de yerlerini
almaya davet eden Bozkurt, Tüyap Beylikdüzü’nde
gerçekleştirilecek buluşmayı, tekstil üreticilerinden
reklam ajanslarına, kobilerden endüstriyel reklam
üreticilerine, dijital baskı merkezlerinden makine
ve malzeme üretici ve ithalatçılarına, matbaacılardan
mimar ve mühendislere kadar geniş bir
ziyaretçi kitlesinin takip edeceğini söyledi.
Sunduğu ürün çeşitliliği ile bölgesinin lider fuarı
olan SIGN İstanbul’da, dijital baskı makineleri, tekstil
baskı makineleri, transfer baskı ve serigrafi, lazer
makineleri, cnc router ve frezeler, reklam ve baskı
malzemeleri, boya, LED sistemleri, endüstriyel reklam
ürünleri, görsel iletişim ve sergileme ürünleri,
3D baskı sistemleri, promosyon ürünleri gibi sektöre
dair tüm konularda en yeni ürün, teknoloji, makine,
malzeme ve ekipman bir arada sergilenecek.
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
42
PANORAMA
SLN Tekstil’e
“Yenilenebilir
Sertifikalı Enerji”
Paris İklim Değişikliği
Anlaşması ile uyumlu olarak
sıfır emisyon hedefi ile faaliyet
gösteren Moda Endüstri
Şartı’na imza atan SLN Tekstil,
CK Enerji’ye başvurarak
“Yenilenebilir Sertifikalı Enerji”
kullanımını başlattı. CK
Enerji Ticaret Müdürü Kıvanç
Akyıldız, “CK Enerji olarak
uluslararası kabul gören I-REC
sertifikalarını tüketicilere temin
ederek kurumların çevresel
sürdürülebilirlik politikalarına
destek oluyoruz” dedi.
Dünya genelinde yenilenebilir enerjinin payı her
geçen gün artarken duyarlı tüketicilerin elektriğin
kaynağını da sorgular hale gelmesi şirketleri
‘Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası Standardı
(I-REC) almaya yöneltiyor. Paris Anlaşması
ile uyumlu olarak sıfır emisyon hedefi ile faaliyet
gösteren BM Moda Endüstri Şartı’na imza atan
şirketler arasında yer alan SLN Tekstil de CK
Enerji’ye başvurarak Yenilenebilir Enerji kullanı-
PANORAMA 43
mını sertifikalandırdı. Türkiye’de karbon ayak izi
azaltma taahhüdünde bulunan ilk firmalardan
biri olan SLN Tekstil, söz konusu sertifikalı enerji
alarak taahhüdünü yerine getirme anlamında
önemli bir adıma imza attı.
Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak
takip edilmesi ve nihai tüketiciye kadar
izlenmesini sağlayan Uluslararası Yenilenebilir
Enerji Sertifikası Standardı (I-REC, International
Renewable Energy Certificate) sahibi olmak için
belirli gereklilikleri yerine getiren üretim tesisleri,
I-REC tarafından oluşturulan veri tabanına
kaydolarak üretimlerine karşılık gelen yenilenebilir
enerji sertifikalarını elde ediyorlar. Tesislerde
üretilen 1 MWh elektrik için sertifika alınabilirken
elektrik üretim veya satış şirketleri bu sertifikaları
elektrikten ayrı olarak satma hakkına sahip. Bu
şirketlerden biri olan CK Enerji, müşterileri adına
I-REC sertifikalama işini de üstlenerek sürdürülebilirlik
politikalarına da destek oluyor.
‘ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKALARINA
DESTEK OLUYORUZ’
2020’nin, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19
salgınının etkisiyle toplumun ve sanayinin, çevre
üzerindeki etkilerinin sorgulandığı bir yıl olduğuna
dikkat çeken CK Enerji Ticaret Müdürü Kıvanç
Akyıldız; “Çevresel sürdürülebilirliğin en önemli
unsurlardan biri olan elektriğin hangi kaynaktan
üretildiği, tüketiciler tarafından her geçen yıl
daha fazla önemseniyor. Çoğu tüketici gerek
yatırımcı ve müşteri teşviği gerekse de sosyal
sorumluluk politikaları çerçevesinde tükettikleri
elektriğin yenilenebilir kaynaklardan üretilmiş
olmasını tercih ediyor. CK Enerji olarak uluslararası
kabul gören I-REC sertifikalarını tüketicilere
temin ederek kurumların çevresel sürdürülebilirlik
politikalarına destek oluyoruz. Elektrik tedarik
eden firmaların bu konuda köprü olması önem
arz ediyor. Tüketilen elektriğin kaynağı sorgulanmaya
devam ettikçe yenilenebilir üretim sertifikalarına
talebin artacağını ve bu durumun finansal
etkilerinin kayda değer bir miktara ulaşacağını
öngörüyoruz. Üretim santrallerinin yatırım kararı
verilirken de önemli bir seçim kriteri olacak.
Yatırımcı tercihlerini şekillendirecek bu uzun yolda
üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız ve bu
konuda elimizden gelen çabayı göstererek sektörde
katma değer yaratmayı hedefliyoruz” dedi.
44 İNCELEME
Giriş sıkması
ve titrasyonun
gerekliliği
üzerine
düşünceler
(Bölüm 4)
(ml/kg Kullanılan Emprenye Sistemleri)
Reflections
on the water
squeezer and
the necessity
of a titration
(Part 4)
Main Impregnating Systems Using ml/kg
Leonardus Janssen
Pulcra Kimya A.Ş. Danışmanı
Consultant of Pulcra Kimya A.Ş.
Erdem Genç
Pulcra Kimya A.Ş. Ön Terbiye Sorumlusu
Pretreatment Technical Manager of Pulcra Kimya A.Ş.
Erkan Döner
Pulcra Kimya A.Ş. Ege Bölge Sorumlusu
Regional Manager of Ege-Pulcra Kimya A.Ş.
Çoğu teknisyen, yaştan yaşa emdirmede giriş
su sıkma oranınının (Q1) ve onun ağartma işlemi
üzerindeki etkisinin farkında değildir veya
hafife almıştır. Efektif pick-up (E pu
) formülüne
bakacak olursak, giriş su sıkması oranının
efektif pick-up üzerindeki etkisini doğrudan
görebiliriz. Q1 değeri ne kadar düşük olursa,
değişim faktörünün efektif pick-up üzerindeki
etkisi o kadar düşük ve pQ değeri de o kadar
yüksek olur. İşin aslı Q1 parametresi yüksek
bir E pu
elde edebilmenin tek yoludur. Diğer
faktörler arasında, örneğin değişim faktörü,
büyük ölçüde kumaşa ve daldırma süresine
bağlı olduğundan değiştirmek zordur, kimyasal
sıkma silindiri Q2 ise, kimyasal flotteyi tutma
kapasitesi açısından fiziksel olarak sınırlıdır ve
çoğunlukla zaten maksimum oranda sıkma
yapmaktadır. Yüksek bir E pu
birçok noktada
avantaj sağlayabilir. Şimdiye kadar tartışılan
formül matematiksel olarak doğrudur, ancak
gerçekte etkisi ne olacaktır, emprenye
bölümünde ve sonraki buharlama ünitesinde
neler yaşanabilir? Aşağıdaki noktalar dikkate
alınmalıdır, bunlardan bazılarının etkileri kanıtlanmış,
bazılarının ise kasar işleminin karmaşıklığında
nasıl bir rol oynadığı net değildir.
4.1 Su Sıkma (Q1) ve Efektif Pick-Up
Yüksek sıkma etkisi ile kumaş iyice sıkıştırılmış bir
sünger gibi davranır ve sunulan floteden daha
fazlasını almaya isteklidir. Efektif pick-up’taki su
kısmının minimumda bırakılması, yer değişim
etkisinin en aza indirgenmesi ve besleme çözeltisinin
(add-on) maksimum seviyeye ulaştırılması
yüksek bir E pu
elde etmenin avantajınadir.
4.2 Giriş Su Sıkması (Q1), E pu
ve Emprenye
Banyosundaki Konsantrasyon
Efektif pick-up ve emprenye teknesindeki
konsantrasyon arasındaki ilişki konusunda
şüpheye yer yoktur.
Kimyasal Denge, C∞=R/E pu
formülü ile tanımlanır.
Bu formül, efektif pick-up’ın düşmesi
durumunda kimyasal dengenin daha yüksek
konsantrasyona ulaşacağı anlamına gelir. Emprenye
teknesindeki kimyasalların yüksek konsantrasyonu,
yüksek konsantrasyondaki ana
bileşenler peroksit ve kostik birbiriyle reaksiyona
girip köpürmeye neden olabileceğinden,
daha fazla sorun yaratacaktır. Bu köpüklenme
sadece görsel bir sorun olmakla kalmaz, seviye
kontrol sisteminin düzgün çalışmasına engel
oluyorsa köpüklenme son derece tehlikeli
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
İNCELEME
45
Most technicians are not aware or underestimate the
role of the water squeezer in the wet-in-wet impregnating
and the further impact on the bleaching process.
Looking to the formula of the effective pick-up (E pu
)
we can deduct directly the dependency of the water
squeezer on the effective pick-up. The lower the value
of Q1 the lower the impact of the exchange factor on
the effective pick-up and the higher the value of pQ. As
a matter of fact, the parameter Q1 is the only parameter
able to get a high E pu
. The exchange factor is hardly
to modify as it is mostly depending upon the fabric and
the immersion time, whereas the chemical squeezer Q2
is limited in the physical holding capacity of the liquid
and mostly already at his maximum. A high E pu
can be
of advantage in many points. The formula discussed
until now are mathematically correct but what about
the impact in the real life, what can happen in the impregnating
compartment and in the subsequent steamer
passage? The following points deserve a consideration,
some are proved others are suspected to play a role in
the complexity of the bleaching process.
4.1. The water squeezer and the effective pick-up
With a high squeezing impact the fabric will act as a
well pressed sponge and is willing to take more of the
offered liquid. The part of water in the effective pick-up
will be at a minimum, the impact of the exchange will
be minimized and the add-on is reaching a maximum,
these all are in favour of a high E pu
.
4.2. The water squeezer, E pu
and the concentration
in the impregnating bath
There is no discussion about the interaction of the effective
pick-up and the concentration in the impregnation trough.
REpu. This means a low value of the effective pick-up
results in high concentration of the equilibrium. A high
concentration of the chemicals in the impregnating
trough will give more problems as the main components
peroxide and caustic at a high concentration
can react with each other and cause foaming. Not
only that foaming is a visual problem but foaming can
be extremely dangerous if the level control system in
not working correctly. In case of foam, the level system
can indicate a low volume, water will be added and
consequently the concentration of the impregnating
bath will drop and eventually we will see an overflow.
The system is in disequilibrium and the bleaching results
will definitely fluctuate.
4.3. The water squeezer, E pu
and the concentration
in the feeding liquor
This chapter is only relevant for the “dosing related to
the feeding”. In case of a single water pipe feeding
olabilir. Köpük seviyesinin yükselmesi
durumunda, seviye sistemi düşük
bir hacmi gösterebilir, su eklenir ve
sonuç olarak emprenye banyosunun
konsantrasyonu düşer ve sonunda
bir taşma görülür. Sistem dengeden
uzaklaşmıştır ve kasar beyazlık sonuçları
kesinlikle dalgalanacaktır.
4.3 Su Sıkma, Efektif Pick-Up ve
Besleme Çözeltisindeki Konsantrasyon
Bu bölüm sadece “beslemeye göre
dozajlama” için geçerlidir. Tek bir su
borusu beslemesi ve tüm kimyasalların
doğrudan bu boruya beslenmesi
durumunda, besleme borusu o kadar
ısınır ki zar zor dokunulabilir hale
gelir. Efektif pick-up ne kadar düşük
olursa, kostik ve peroksit konsantrasyonu
o kadar yüksek olur! Burada
besleme sıvısının konsantrasyonunun
formülüne atıfta bulunuyoruz:
R∆Q
Böyle bir dengeden uzaklaşma ve
aşırı ısınma durumunda, maliyeti bir
yana, sisteme peroksit stabilizatörü
eklemek sorunu çözmeyecektir.
Asıl yardımcı olacak şey Giriş Su
Sıkması Q1 değerinin düşürülmesi,
bu sayede daha yüksek E pu
değerine
ulaşılması ve sözkonusu tehlikeli
durumun bertaraf edilmesidir.
4.4 Buharlama Kabininde Sislenme,
Giriş Su Sıkması (Q1) ve E pu
Maksimum add-on ünitelerin ortaya
çıkmasından beri, buharlama kabinindek,
sislenme çok karşılaşılan
bir sorundur. Bu sorun, emprenye
sırasındaki düşük yer değiştirme ve
emprenye edildikten sonra yüksek
çözelti ilavesi (add-on) ile doğrudan
bağlantılıdır. Yukarıdaki Şekil 12
bunu daha net göstermektedir. Su,
kumaşın merkezinde kalır ve yüksek
konsantrasyona sahip kimyasallar ise
kumaşın üstünde kalır. Bu konsantrasyon
çok yüksektir bir değerdir ve
böyle bir kumaş buharlayıcıya girdiği
anda peroksit ve kostik reaksiyona
girer ve çok ince bir sis şeklinde oksijen
kumaştan ayrılıp ortama yayılır.
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
46 İNCELEME
Böylece buharlama kabini bulutlanır.
Eğer bu fikre eğer katılmayan olursa, lütfen
küçük bir deneme yapmasını isteyin.
Aynı kumaşı kuru koşullarda, aynı reçete
ve buharlayıcı koşullarında emprenye
edin ve sonuçları karşılaştırın!
4.5 Giriş Su Sıkma , E pu
ve “Beyaz Bantlar”
Yukarıda belirtilen tüm problemlerle bağlantılı
olarak “beyaz bant” problem de
söz konusudur. Aslında, beyaz bant olayı
çok nadiren ortaya çıkar, ancak meydana
geldiğinde çözülmesi pahalı ve zor
bir sorundur. Beyaz bantlar bir konveyör
bandı kullanılarak yapılan kasar işleminden
sonra görülebilir. Bu bantlar ağartılmış
kumaş üzerinde atkı ipliği yönünde,
yaklaşık 5 ila 10 cm genişliğinde, eşit
aralıklarla ve 10 ila 20 metre arasında değişen
mesafelerde tekrarlayacak şekilde
görülebilirler. Beyaz bantlar, kumaşın bu
kısımlarının diğer kısımlardan daha fazla
ağartılmış olduğunu gösterir. Henüz teyit
edilmemiş olmasına rağmen, bu sorunun
konveyör bant rolikleri üzerindeki pilelenmiş
kumaşın üst ve alt kısmı arasındaki
sıcaklık farkları, kumaş üzerindeki yüksek
pick-up ve düşük yer değişim faktörünün
biraraya gelmesiyle oluştuğuna dair güçlü
göstergeler vardır. Özellikle buharlama
ünitesinin alt kısmında bulunan sıcaklık
farklılıkları dikkatle gözlenmelidir, bu
bölgede kumaş üzerinde buhar yoğunlaşması
tehlikesi bulunmaktadır. Yukarıda
bahsi geçen varsayımın doğru olup
olmaması tartışma konusu değil, önemli
olan bu varsayımın daha çok gözlemlenen
bir gerçeklere dayanmasıdır. Bu
da, beyaz bant olayı gözlemlendiğinde,
takip edilmesi gereken iki ana nokta
olduğu anlamına gelir:
1) Buharlama kabinindeki buhar koşullarına
dikkat edin
2) Flote yer değişiminin etkisini en aza
indirmek için yüksek basınçlı giriş su
sıkması (Q1) değerine bakınız.
Örneğin, Çıkış Kimyasal Sıkma (Q2)
değerinin düşürülmesi durumunda,
artırılan basınç çözelti ilavesi (add-on)
mikatrını düşürecektir ancak daha
tehlikeli bir başka şeye neden olarak
and a direct injection of all chemical components it
can happen that the feeding pipe is getting so hot
that it is barely touchable. The lower the effective
pick-up the higher the concentration of caustic
and peroxide! Here we refer to the formula of the
concentration of the feeding liquid:
R∆Q
Apart from the cost, increasing a stabiliser is no go,
this will not work. What will help is lowering the values
of Q1, with a lower Q1 we automatically will get a
higher E pu
and can eliminate a dangerous situation.
4.4. The water squeezer, E pu
and Fog in the steamer
Since the appearance of the maximum add-on
units, Fog in the steamer is a well-known problem.
This problem is directly linked to the low exchange
during the impregnation and the high add-on after
the impregnating. Fig.12 makes this more comprehensive,
a low exchange invalves a high concentration
of the feeding liquid. The water remains in the
centre of the fabric and the chemicals, with their
high concentration, stay on top of the fabric. This
concentration is very high and the moment such a
cloth enters the steamer peroxide and caustic start
to react and oxygen in form of a very fine mist is
leaving the fabric. The steamer is getting “cloudy”. If
someone disagrees with this, please let them make
a small trial and enter the same fabric in dry conditions,
impregnate with the same recipe and steamer
conditions and compare the results!
4.5. The water squeezer, the E pu
and the “white bands”
Linked with all the above mentioned problems are
the so-called white bands. As a matter of fact, the
phenomena of the white bands will occur very
seldom, but if it does it is a costly and difficult to
fight problem. The white bands are visible after the
bleaching using a conveyer belt. They appear on
the bleached fabric in weft direction, about 5 to
10 cm in width, evenly formed and are repeatedly
visible in distances varying from roundabout 10 to 20
metres. The white bands implicates that the fabric
in this area is more bleached than the other part
of the fabric. Although it is not yet confirmed there
are strong indications that we are dealing with a
combination of the high pick-up and a low exchange
on the fabric together with temperature differences
between the upper and lower part of the piled
fabric on the conveyer belt resp. rollerbed. Especially
the temperature differences existing in the lower
part of a steamer needs to be observed with care,
here is an eminent danger of condensation of steam
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
48 İNCELEME
yer değişim faktörünü etkileyecektir. Bu
örnek te, Giriş Su Sıkması’nın önemini
tekrar teyit etmekte ve neden tercihin
Giriş Su Sıkması değeri ile oynanması
gerektiğini göstermektedir.
4.6 Titrasyon – İhtiyaç Duyulan
Şeytani Değer !
Geçmişte, yaştan yaşa emprenye tekniği,
bir veya daha fazla katsayı ile kuvvetlendirilmiş
besleme çözeltisi ile belirli bir
konsantrasyonda tutulan oldukça büyük
hacimlerde emdirme flotesine dayanıyordu.
Belli bir katsayı ile kuvvetlendirilmiş
besleme çözeltilerinin miktarı çoğunlukla
elle ayarlanırdı ve titrasyon/karşılaştırma/
ayarlama döngüsü içinde titrasyon yapmak
kesinlikle gerekliydi. Geçen kumaş
miktarına bağlı olarak kimyasalların
dozajlandığı son teknoloji dozaj sistemleri
ile titrasyon işlemi, kimyasalların miktarını
düzenleme konusundaki önemli rolünü
kaybetmiştir. Titrasyon sadece normal
üretimi gözlem altında tutmak için bir
kontrol mekanizması olarak kullanılır.
Ayrıca titrasyon, değişim faktörü ve
pick-up gibi önemli parametrelerin bir
kısmını tanımlamaya da yardımcı olur.
Son derece küçük bir hacimli emdirme
tekneleri haricinde (örneğin, emprenye
flotesinin besleme flotesi ile neredeyse
aynı olduğu Flex-Nip gibi), emprenye
flotesinin titrasyon edilmesi için bir sirkülasyon
sistemi mutlaka gereklidir. Şekil
4 ve Şekil 5’e yakından baktığımızda,
sirkülasyon sistemi olmadan emprenye
sisteminde homojen bir konsantrasyon
elde edemeyeceğimiz açıkça ortaya
konmaktadır. Örneğin; İngiltere’de bazen
kullanıldığı gibi 2 ayrı ve ardışık tekneli
eski emprenye sistemleri de her teknedeki
değerler birbirinden farklı olduğundan
titrasyon için uygun değildir. Bir ön işlem
sistemindeki tüm bileşenlerden sadece
kostik ve peroksit güvenilir bir şekilde
hesaplanarak saptanabilir. Ancak kostik
selüloza karşı çok yüksek bir ilgiye sahip
olduğu için, sadece peroksit titrasyonu,
emprenye çözeltisindeki konsantrasyon
hakkında kesin bir bilgi verebilir. Bu
nedenle değişim faktörünün ve efektif pick-up’ın
belirlenmesi için sadece peroksit
titrasyonunun değerleri kullanılabilir.
on the fabric. It is not so much a question whether
the above mentioned assumption is correct but
more the fact of what is observed. This means that
when a phenomenon of white bands is observed,
there are two main points to follow:
1) Take care of the steam conditions in the steamer
2) Check the high pressure water squeezer value in
order to minimize the impact of the exchange
A reducing of the chemical pick-up value (Q2),
as e.g. increasing the pressure will indeed lower
the add-on on the fabric but it will, which is more
dangerous increase the influence of the exchange.
And this again is confirming the important role of
the water squeezer.
4.6. Titration, a necessary evil?
In former times the wet-in-wet impregnating technique
was based upon quite large volumes of
impregnating liquid kept at a defined concentration
by one or more reinforced solutions. The amount
of the reinforced solution(s) was mostly regulated
manually and a titration was absolutely necessary
in a loop control system of titration/comparing/
adjusting. With the actual state of the art dosing
systems where chemicals are dosed related to the
passing amount of fabric, a titration has lost his important
role of regulating the amount of chemicals.
A titration is only used as a control mechanism to
check the normal production. In addition a titration
is also helping to define some of the important parameter
as exchange factor and effective pick-up.
With the exception of an extremely small volume (as
e.g. Flex-Nip, where the impregnating liquid is nearly
identical to the feeding liquid) a circulating system
for titrating the impregnating liquid is a must. A close
look to fig.4 and fig.5 makes it plain that without
a circulating system we cannot get a homogeneous
concentration in the impregnating system. Other
systems as e.g. the old fashion impregnating systems
with 2 separated and consecutive troughs, as
sometimes used in the UK, are also not suitable for
a titration as the values in each of the troughs are
different to each other. Of all the ingredients in a
pretreatment system, only caustic and peroxide can
be determined in a reliable way. But due to the fact
that caustic has a very high substantivity against
cellulose, only the titration of peroxide will give an
exact information about the concentration in the
impregnating liquid. For this reason only the values
of the peroxide titration can be used for determining
exchange factor and effective pick-up.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
50
PANORAMA
Epson yüzde 100
yenilenebilir
enerjiye geçti
Global teknoloji lideri Epson, 2020
Avrupa Sürdürülebilirlik Yeşil Tercih
Raporu’nu yayımladı. Buna göre Epson
2020 yılında çalışan başına sera gazı
emisyonlarını yüzde 8,5 azalttı.
azaltırken pil, kağıt, ahşap ve plastik gibi atıklar
dahil 23.700 ton malzemeyi geri dönüştürdü. Epson,
2020 itibariyle artık sahip olduğu tüm binalarda
yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanmaya başladı.
‘HERKES YEŞİL TERCİH YAPABİLİR’
Epson Avrupa Başkanı Kazuyoshi Yamamoto rapor
hakkında şöyle konuştu: “Epson’un Yeşil Tercih
Raporu, müşterilerimize tüm Avrupa operasyonlarımızda
sürdürülebilirliği sağlamak için mevcut
tüm önlemleri aldığımıza dair güvence sağlıyor.
Sürdürülebilirlik DNA’mızda var, yaptığımız her şeyin
içinden geçiyor. Üretim ve dağıtımımızdan çalışanlarımızın
kaynak ve davranışlarının kullanımına kadar,
küresel ayak izimizin her yönünü sürekli olarak
ele alıyor ve iyileştiriyoruz. Her birimiz yeşil bir tercih
yapabiliriz. Birlikte, bu ‘yeni normal’deki zorluklarla
yüzleşirken, doğru seçimleri yapmak ve insanlarımız
ve gezegenimiz için daha sürdürülebilir bir gelecek
yaratmak üzere hepimiz daha fazla çalışmalıyız.”
ÇEVRECİ ÜRÜNE TALEP ARTTI
Epson Europe CSR ve Sürdürülebilirlik Direktörü
Henning Ohlsson ise şunları ekledi: “Yeşil Tercih
raporumuz geleceğimiz için doğru seçimi yapmakla
ilgili. Daha çevreci ürün ve hizmetlere olan
talep hiç bu kadar güçlü olmamıştı ve bu özellikle
ileriye gerçek bir endişe ile bakan genç nesiller için
geçerli. Sürdürülebilirlik tutkusu, şirketleri değişiklik
yapmaya zorluyor ve bu iyi bir şey. Değerlerini paylaşmayan
veya aynı aciliyet duygusunu gösteremeyen
markaların uzun vadeli bir geleceği yoktur.”
Global teknoloji lideri Epson, 2020 Avrupa Sürdürülebilirlik
Yeşil Tercih Raporu’nu açıkladı. Rapora göre
Epson 2020 yılının tamamında çevre ve sürdürülebilirlik
konularında önemli adımlar attı. Epson 2020’de
çalışan başına sera gazı emisyonlarını yüzde 8,5
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
52
PANORAMA
Taren delintasyon çözümleri
pamukta verimliliği arttırıyor
Türkiye’nin ilk ve tek patentli pamuk delintasyon teknolojisini geliştiren
Taren Mühendislik, dünyaya pamuk tohumu delintasyon tesisleri kuruyor.
Firma ayrıca, Urfa’da kurduğu Taren Tohum A.Ş. pamuk tohumu delintasyon tesisi
ile bölgedeki pamuk tohumu üreticilerine tohum işleyicisi olarak hizmet veriyor.
Pamuk verimliğini ve kalitesini arttıran delintasyon
teknolojileri geliştiren ve kapsamlı hizmetler
sunan Taren Mühendislik, 2017 yılındaki kuruluşundan
itibaren hızlı bir büyüme elde etti. ‘Let it be
Cotton! – Bırakın Pamuk Olsun!” sloganıyla tekstil
tedarik zincirinin en başında, pamuk tohumu üretiminde
çözümler geliştiren Taren, sektöre katkı
sağlayacak geliştirmelere imza attı. Tohumculuk
sektöründe 20 yıllık güçlü bir deneyime sahip
Sercenk Kılıç tarafından Adana’da kurulan Taren
Mühendislik, özellikle pamuk üretiminin olduğu
tekstil pazarlarında önemli projeler yürütüyor. Delintasyon
işlemini temel olarak pamuk tohumunu
üzerindeki liflerden, şiften ve yabancı maddelerden
ayrıştırma olarak tanımlayan Sercenk Kılıç,
bu konuda %100 yerli ve patentli delintasyon
makineleri (delintır) geliştirdiklerini söyledi. Kılıç;
“Küresel pamuk ve pamuk tohumculuğu sektöründeki
firmalara delintasyon tesisi kurmayı ve
Türk pamuk endüstrisinin pazar payını arttırmasına
yardımcı olmayı hedefliyoruz. Bu konuda
AR-GE desteği de sunuyoruz. Geliştirdiğimiz teknolojiler
ve sunduğumuz hizmetler başta pamuk
üreticilerinin olmak üzere tüm tekstil endüstrisinin
verimlilik artışına katkı sağlıyor” dedi.
ASİTLE DELİNTASYON MEKANİK
DELİNTASYONDAN ÜSTÜN
Geliştirdikleri ve patentini aldıkları delintasyon
makinesinin asitle delinte işlemini gerçekleştirdiğini
belirten Sercenk Kılıç, mekanik sistemlere kıyasla bu
sistem sayesinde tohum üzerindeki liflerin ve artıkları
tamamen temizlediğini ifade etti. Kılıç; “Mekanik
delintasyonda, tohum üzerinde lif ve tarladan ya
da çırçırdan gelen istenmeyen mikro organizmalar
hala kalmaya devam eder. Asit ile delintasyon,
pamuk hasat miktarı ve kalitesi açısından zararlı bu
etkileri ortadan kaldırıyor. Delintasyondan geçen
tohumlar, hassas eleme grubu makinelerinde
eleniyor ve içi boş hafif tohumlar ayrılıyor. Ayrıca,
tohum verimliği için uygulanan tohum kaplama
prosesinde, asitle delinte edilen tohumlar daha
homojen kaplanarak yüklenen ilaçları tohum
bünyesinde daha iyi muhafaza ediyor. Mekanik
delintasyonda ise tohum üzerinde kalan lifler homojen
kaplamayı engeller, ayrıca bu sistemlerdeki
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 53
şeklinde konuştu. Kılıç, ham madde tasarrufu ve
pamuk üretiminde rekolte artışı sağlayan delintasyon
konusunda firmaların kendi tesislerine sahip olmasının
avantaj sağladığını belirtti. Kılıç; “Firmalar
kendi delinte tesislerine sahip olarak fason işleme
maliyetlerinden kurtulmuş oluyor. Hatta, başka
tohum firmalarının bu işlemini de gerçekleştirerek
firmaya ciddi bir gelir alanı oluşturuyor. Örneğin;
yılda 5000 ton çiğit işleyen bir tesis yatırım maliyetini
1 yılda amorti edebilmektedir” dedi.
PAMUK ÜRETİLEN HER YER POTANSİYEL
PAZARIMIZDIR
Pamuk alanında patentli bir teknoloji sunduklarını
hatırlatan Sercenk Kılıç, küresel pazardaki önemli
pamuk ve tekstil ülkelerine dönük stratejiler geliştirdiklerini
açıkladı. Kılıç sözlerine şöyle devam etti.
Kendi tarlasını ekip kendi pamuğunu üreten tekstilciler,
tohumcular, iplikçiler odak noktamızda bulunuyor.
Dünya pamuk üretiminde Hindistan, Pakistan,
Çin, ABD, Brezilya, Türkiye, Özbekistan ve Afrika ülkeleri
öne çıkıyor. Bütün pazarlar bizim için potansiyel
taşıyor. Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörümüz
Fırat Hınis yönetiminde bazı pazarlarda gerçekleştirdiğimiz
ciddi çalışmalarda başarılı sonuçlar aldık.
Detayları yakında kamuoyu ile paylaşacağız.”
Pazarda bilinen rakiplerine kıyasla müşterilerine
%50 fiyat avantajı sunduklarını açıklayan Kılıç, makine
satış sonrası kesintisiz hizmet ve yedek parça
tedariki sağladıklarını belirtti. Kılıç tesis kurulum
sonrasında anlaşmaya bağlı olarak 500 ton çiğit
işleme için ilk delinte işlemini kendilerinin yaptığını,
temizleme fırçaları tohumu çizerek tohum içindeki
embriyoya zarar verebiliyor” şeklinde konuştu.
DELİNTASYON VERİMLİLİK İÇİN OLMAZSA OLMAZDIR
Araştırmalar ve saha çalışmaları asit ile delinte
edilmiş tohumların, çiğit ekme veya mekanik
delintasyondan geçmiş tohumlara göre çok daha
yüksek verimlilik elde ettiğini gösteriyor. Tohumlar
delinte edilmeden ve edildikten sonra testlere
tabi tutularak çimlenme kabiliyeti en yüksek olan
tohumlar seçilebiliyor. Bu, çiğit ekmeye oranla
daha az miktarda tohum kullanmak anlamına
geliyor. Dekar başına 2,5 kg pamuk tohumu
ekilerek damızlık maliyetinde ciddi bir kazanç
elde edilebiliyor. Tohum kalitesine bağlı kalmak
koşuluyla, dönüm başına daha yüksek rekolte,
yani verim elde etmek mümkündür. Sercenk Kılıç,
delinte tohumun pamuk tarımında hastalık ve
zararlılarla mücadelede üreticilerin elini güçlendirdiğini
söyledi. Kılıç; “Delintasyon işlemi sırasında
kullanılan asit ve sıcak hava tohumun yüzeyindeki
istenmeyen mikro organizmaların yok olmasını
sağlıyor. Böylece daha saf bir tohum elde ediliyor”
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
54
PANORAMA
partnerlerine iş ve eğitim desteği sağladıklarının
bilgisini verdi. İhracat pazarları hakkında bilgi veren
Taren Mühendislik Uluslararası Satış ve Pazarlama
Direktörü Fırat Hınis, küresel pazarlama çalışmalarına
hızla başladıklarının altını çizdi. Hınis, Özbekistan’ın
başkenti Taşkent’te oluşturdukları temsilcilikten
sonra Pakistan’ın Okora-Punjab bölgesinde de
temsilcilik kurduklarını açıkladı. Pamuğun yoğun
gündem olduğu dünyanın çeşitli diğer bölgelerinde
de temsilcilik ve satış ağı oluşturmak için çalışmalarına
hız kesmeden devam ettiklerini belirten
Hınis, şunları dile getirdi; “Nitekim Afrika’da yoğun
görüşmeler içindeyiz, umuyorum ki yakın zamanda
Afrika’yı da bu teknoloji ile tanıştıracağız. Dünyada
pamuk ve pamuk tohumu işleyiciliği ile ilgili tüm
gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İçinde bulunduğumuz
küresel pandemik kriz sonrası önemli fuar
ve organizasyonlarda yer alacağız.”
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK DELİNTASYON TESİSİ
URFA’DAKİ TAREN TOHUM A.Ş.
Urfa’da hayata geçirdikleri Taren Tohum delintasyon
tesisine de değinen Sercenk Kılıç, şu bilgileri verdi;
“Urfa ve bu bölge Türkiye’deki toplam pamuğun
%40’ını üretiyor. Buna karşın bölgenin ihtiyacını yanıtlayacak
bir delintasyon tesisi bulunmuyordu. Bölgenin
dışına tohum göndermek ciddi zaman kaybı,
navlun bedeli, takip zorluğu gibi sorunlar yaratıyordu.
Faaliyetlerine başlayan Taren Tohum 15 bin ton
sezonluk pamuk tohumu işleme kapasitesine sahip.
Tesisimizde kendi ürettiğimiz 7 delintır bulunuyor.
Kurulu gücü ile Türkiye’nin en büyük pamuk tohumu
delintasyon tesisidir. Bu konuda tecrübeli personelimiz
ile partnerlerimize güven ve kolaylık sağlıyoruz.”
20 yıllık bir tecrübeyle faaliyetlerini sürdüren Taren
Mühendislik, tekstil tedarik zincirinde talep edilen
sürdürülebilirlik, şeffaf üretim ve kaynakların korunmasına
ilişkin taleplerin karşılanmasına pamuk üretim
aşamasında net ve kazançlı yanıt oluşturuyor.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
“İşi profesyonellerine bırakın”
WEB OFSET DÜZ OFSET CİLT AMBALAJ
‘nin matbaası
“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”
Termal Kalıp
Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş
gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli
baskı sağlayan özel bir kalıptır.
Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)
80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Detaylar İçin:
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE
Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com
Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)
UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler
için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip,
yüksek tirajlı baskılara uygun,
Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)
50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE
Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com
Detaylar İçin:
56
PANORAMA
Pinterest ile E-İhracat’ı
arttırmak mümkün
yok. Küçük miktarlarda e-ihracat gönderileri için
gümrük işlemleri kolaylıkla gerçekleşebiliyor ki,
dileyen satıcılar sadece e-ihracat yapabilmek için
bu yönde gümrük müşavirliği firmalarından destek
alarak, daha kapsamlı satışları da yapabiliyorlar.
Globalleşen dünya koşullarında, artık tüm dünya
vatandaşları kendi ülkelerinden alıveriş yapar
gibi başka ülkelerinden ürü satın alabiliyor. Lojistik
imkanlarının da gelişmesi ile kolayca gerçekleşen
E-ihracat uygulamalarında önemli pazarlama
kanallarından birisi olan ve özellikle batıda yaygın
biçimde kullanılan Pinterest hakkında ne biliyorsunuz?
Veri analisti ve iletişim tasarımı uzmanı
Ömer Yoluk, Pinterest ile E-ihracat kapasiteni nasıl
arttırabileceğimiz hakkında bilgiler veriyor. Dünyadaki
fiziksel sınırlar değişmiyor olsa da, dijitalleşen
dünya şartları altında artık bu sınırlar neredeyse
hiçbir anlam ifade etmiyor. Bir Amerikalı, Türkiye’den
bir ürün sipariş edip, birkaç gün içerisinde
ürüne sahip olabilirken, bu diğer tüm dünya
ülkeleri için geçerli oluyor. Türkiye’den yurtdışına
E-ihracat ile son derece ciddi bir trafik söz konusu
iken herhangi bir üretici veya perakendecinin bu
trafikten faydalanması için de herhangi bir engel
YURTDIŞINA SATIŞ NEDEN ÖNEMLİ?
İhracat yapmak isteyenler için yurtdışına satışın
neden önemli olduğundan bahsetmeye elbette
gerek yok. Ancak hali hazırda ülke içerisinde ihraç
potansiyeli bulunan ve aslında kolaylıkla satılabilecek
ürünleri bekleten satıcılar için ihracatın önemine
vurgu yapmakta fayda vardır. Hangi ürünü
üretiyor veya satıyor olursanız olun, özellikle batı
ülkelerine yapacağınız satışlarda, ürü fiyatlarını
Türkiye alım gücüne göre belirlemeniz halinde çok
yüksek bir sürümle karşılaşırsınız. Örneğin; bir havlunun
Türkiye’deki satış fiyatı 2-4 dolar arasındayken,
Amerika’daki satış fiyatı 50 dolarak kadar çıkabilir.
Bu durumda lojistik maliyetleri eklendiğinde dahi,
ortaya Amerikalı bakımından son derece uygun
fiyatlar çıkar. Kaldı ki, Türkiye’de üretilen, özellikle
otantik ürünlere Amerika veya Avrupa’da erişmek
neredeyse imkansızdır. Bu nedenle ürünlerinizin
satış hacmi son derece yüksek olabilir.
YURTDIŞINA PİNTEREST İLE PAZARLAMA
YAPABİLİRSİNİZ
Yurtdışında herhangi bir noktaya Pinterest gibi
global kullanıcı ağı bulunan bir platformu kullanarak
kolayca pazarlama yapabilirsiniz. Etiketleri ve
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
metin alt kodlarını doğru yapılandırıp, buradaki
içeriklerinize özgün içerikler yüklemeniz halinde
Pinterest aramalarında ön sıralarda yer alır
ve kullanıcıların dikkatini çekersiniz. Pinterest
kendi e-ihracat platformunuza veya katalog
sitenize link vermenizi de yasaklamaz. Bilakis size
doğrudan bağlantı imkanı sunar. Dolayısıyla, bu
platform üzerinden edineceğiniz müşteriyi kendi
sitenize aktarabilir, kuracağınız e-ihracat platformu
üzerinden de satışlarınızı gerçekleştirebilirsiniz.
Yurtdışında e-ihracat için müşteri bulmanın
en etkili yollarından birisi olan bugünlerde Pinterest
isminden en çok bahedilen platformdur.
E-İHRACAT İÇİN ÖZEL BİR ENTEGRASYON
GEREKİYOR MU?
Esasında ihracat belli bir hacme kadar herhangi
bir izin veya özel prosedür gerektirmediği
gibi, satış yapabilmek için bir özel protokol de
yok. E-ticaret sitenizin yurtdışına satış yapabiliyor
olması; sizi doğrudan e-ihracat yapabilir
hale getiriyor. Ancak tabii tıpkı Pinterest’in
kendi arayüzünde olduğu gibi, kendi sitenizde
de ilgili ülkelerin dilinde yayın yapıyor olmanız
gerekiyor. Örneğin; Almanya’yı hedef ülkeler
arasına koyduysanız ve bu ülkedeki tüketicilere
ürün satacaksanız, Pinterest’ten sizin sitenize
geldikten sonra dil problemi söz konusu olmaksızın
alışveriş yapabilir olmalarını sağlamanız
gerekiyor. Pinterest’in her geçen gün genişleyen
sistematiği, yakın zamanda ülkemizde de
doğrudan mağaza açabilir ve satış yapabilir
hale gelmenizi sağlayacak. Bu sürecin sonrasında
daha kapsamlı satış araçlarını, daha çok
dilde kullanabilmeniz mümkün olacak.
PİNTEREST İLE EN ÇOK HANGİ ÜLKELERE SATIŞ
YAPILABİLİYOR?
Pinterest’in en yaygın kullanıldığı ülke Amerika
Birleşik Devletleri’dir. Onu İngiltere ve Avrupa
ülkeleri izler. Türkiye’nin e-ihracatta lojistik olarak
en yüksek kabiliyete sahip olduğu ülkeler de
Avrupa ülkeleridir. Dijital alışverişin özellikle
Covid döneminden sonra ciddi şekilde arttığı
Avrupa ülkelerinde, yurtdışından online alışveriş
yapmak da oldukça yaygın. Yukarıda da
belirttiğimiz gibi özellikle üretimde neredeyse
tekel olduğumuz bir çok ürünü bu kanaldan
tüm dünyaya pazarlayabilir, yegane üreticisi
olmasak dahi, Pinterest’i dijital pazarlama araçları
içerisinde önemli bir yere konumlandırarak,
ihracat pazarlaması uygulamalarında avantaj
elde edebiliriz. Kapsamlı, stratejik ve taktiksel
uygulamaları bakımında iyi yönetilmesi gereken
ihracat pazarlaması, mutlaka uzmanlar tarafından
yapılmalıdır. Pinterest gibi zeminler ve
diğer tüm ihracat pazarlaması yapılan alanlarda,
uluslar arası pazarlama deneyimi bulunan
ekiplerle çalışmanız büyük önem arz ediyor.
58
PANORAMA
Uzun ömürlü
işletmelerin 7 sırrı
ŞİRKET ANAYASALARI
İşletmelerin dağılmalarının veya iflaslarının önemli
nedenlerinden biri de ortaklar arası uyumsuzluk
veya iletişimsizliktir. Ortaklar arası ilişkileri ve ortakların
şirketle ilişkilerini düzenleyen şirket anayasaları,
işletmelerin uzun süre yaşamasını sağlayan
önemli noktalardan biridir. Bu anayasalar ya da
yazılı kurallar, işletme faaliyetlerini sınırlandıran katı
kurallar değil, ilişkileri düzenleyen ve şirketin uzun
ömürlü olmasını sağlayan esaslardır.
YENİLİKÇİ VE GELENEKSELE SAHİP ÇIKAN
YÖNETİCİ YAPISI
İşletmelerin ilk günden günümüze kadar getirdiği birikimlere,
yazılı kurallara, ilkelere sahip çıkarken aynı
zamanda da değişen sektör, finans, teknoloji, müşteri
gibi değişkenlere uyum sağlayabilen yönetici
yapısı altın değerindedir. Bu tip yöneticiler, işletmeyi
o güne kadar taşıyan değerlere sahip çıkarken,
yenilikçi yönleriyle de şirketlerin mevcut koşullara
uyumunu ve ayakta kalmalarını sağlamaktadırlar.
PAZARLAMANIN MERKEZE KONMASI
İşletmelerin yaptığı belki de en kritik yönetim
hataların başında pazarlamayı önemsememek
gelmektedir. İşletmenin ürettiği ürün ya da sunduğu
hizmet ne kadar iyi olursa olsun, sektördeki
rakip markalar arasında öne çıkmak, doğru hedef
kitlelere, doğru yöntemlerle ulaşmak için pazarlama
kritik önem taşımaktadır. Pazarlamayı bir gider
kalemi olarak değil, gelir kalemi olarak gören
işletmelerin ömrü daha uzundur.
Verilere göre, Türk şirketlerinin ortalama yaşı 34.
Açılan şirketlerin büyük bir bölümü ise 10 yılını doldurmadan
faaliyetlerini sonlandırıyor. Ancak bu
rakamların aksine yarım asırdan fazladır faaliyetlerini
sürdüren işletmeler de söz konusu. 150 yılı aşkın
köklü geçmişiyle Generali Sigorta, uzun ömürlü
işletmelerin ortak yanlarını ve günümüze kadar
taşıdıkları değerleri paylaştı.
ORTAK AKIL
İşletmelerin büyük bölümünde alınan kararlar,
işletme sahibinin ya da işletme yöneticisinin tek
başına aldığı kararlardır. Bu durumun olumlu
getirileri kadar olumsuz getirileri de söz konusudur.
İşletmeyle ilgili kararlar alırken çalışanlarından
veya alanında uzman isimlerden fikir alan, diğer
bir deyişle ortak aklı yönetim süreçlerine dahil
eden şirketler ve yönetim anlayışı, işletmelerin uzun
süre ayakta tutan faktörlerin başında geliyor.
ÇALIŞAN İŞGÜCÜNÜN ÖNEMSENMESİ
Bir işletmenin en önemli ve güçlü yanlarından biri,
çalışan işgücüdür. Unutulmamalıdır ki, mutsuz personel,
verimsiz personeldir. Yalnızca ürün ve hizmetlerin
üretimine ve satışına değil, çalışan iş gücünün
verimliliğine ve motivasyonuna da odaklanan
işletmeler daha uzun süre ayakta kalmaktadır.
EGOLAR VE ÇIKARLARDAN FERAGAT
EDEBİLME GÜCÜ
Ekip halinde çalışmada zorlanma, birçok bireyin
ve işletmenin en önemli sorunları arasında yer
alıyor. Ekibin çıkarlarını bireysel çıkarların önünde
tutabilmek önemli bir değerdir. Diğer bir deyişle işletmenin
ve sistemin bekası için bireysel egolar ve
çıkarlardan feragat edebilmek, şirketlerin ömrünü
uzatan bir diğer faktördür.
MEMNUN MÜŞTERİ ANLAYIŞI
İşletmeler için müşteri ilişkilerinin yönetimi her
dönemde zor olmuştur. Her memnun müşteri,
işletmeye yeni müşteriler kazandırdığı gibi, memnun
olmayan her müşteri de potansiyel müşteri
kaybına neden olabilmektedir. İlk gününden
itibaren memnun müşteri anlayışını merkeze koyan
işletmelerin ömrü daha uzundur.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
M - C
TSE - ISO
10002
TS EN ISO 9001:2015
‹STANBUL
TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZ‹
TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER
Büyükçekmece, ‹stanbul / Turkey
60
PANORAMA
A positive outlook
on next year’s trade-fair trio
New dates, new perspectives, new opportunities: from 4 to 7 May
2021, Heimtextil joins forces with Techtextil and Texprocess to bring
together leading representatives of industry, trade, design, science
and research at the same time and place. Olaf Schmidt, Vice President
Textiles & Textile Technologies of Messe Frankfurt, offers insights into the
current planning status and the outlook for the trade-fair trio.
What makes you confident that the trade-fair trio
of Heimtextil, Techtextil and Texprocess can be
held successfully in May 2021?
“This year, we all experienced a previously unknown
set of circumstances with unpredictable
developments. None of us foresaw the consequences
and the duration of the pandemic. And we
are still at the point where we do not know when
we will be able to draw up reliable plans again.
Nevertheless, there is good reason to be optimistic.
Towards the end of the summer, Germany’s fair
and exhibition industry was given the go-ahead
to hold fairs again – not long before the second
wave hit us. In view of this, we are relieved that we
decided at an early stage to postpone the next
Heimtextil from January until May 2021. For, although
we are still far removed from having complete
planning certainty, we are tackling the projects
for Heimtextil, Techtextil and Texprocess 2021 with
confidence – in the hope that the current, second
lockdown and the no-less challenging winter
months ahead of us will be followed next spring by
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 61
an improvement in the corona situation. Looking
towards Asia also gives us ground for optimism.
There, in mid-October, Messe Frankfurt began holding
fairs with up to 150,000 participants. Despite
the fact that the way China has handled the virus
is not comparable with the European approach,
we nevertheless see the situation there as encouraging.
All the more so because we firmly believe
that social distancing and an efficient supply of
fresh air is much easier to regulate in exhibition
halls than, for example, in a shopping centre. Moreover,
we have prepared our hygiene and safety
concept very thoroughly over the past months.
Naturally, we remain in close contact with the appropriate
authorities and our exhibitors, the vast
majority of whom want to see the sector getting
together in the near future. Accordingly, we are
working flat out on holding our fairs safely in 2021.”
How do you see the mood on the industry and
trade sides, and what has been the exhibitor
response to date?
“From Germany’s home-textile manufacturers,
furnishing specialists and retailers, we know that
the order books are well filled at the moment. People
were unable to travel much in 2020 and thus
invested more in their homes. According to the
Heimtex trade association, there was no summer
downturn this year and some sectors were able
to make up for the losses from the first lockdown.
Nonwoven manufacturers achieved a five percent
increase in sales with the production of face masks
and hygiene articles. Overall, however, sales of
technical textiles fell for the first time after many
years of developing in a positive direction. According
to the IVGT textile association, revenues were
down by approx. 13 percent between January
and September, this year, compared to the same
period in 2019. Following a collapse in sales in the
second quarter of this year, exports of textile machines
from Germany are now increasingly stable.
According to VDMA Textile Care, Fabric and
Leather Technologies, Germany’s machine and
plant manufacturers noted a drop of approx. 16
percent in exports to the EU 27 between January
and September compared to the previous year.
However, this is set to improve over the course of
the year. We have heard that many companies
are hoping for a trade fair and personal encounters
with customers and partners in the near
future, to give their businesses an additional boost.
Leading representatives of the home-textile sector
recently rated the coming Heimtextil as a decisive
source of impulses for their business in times of
crises. Many of them have also reacted positively
to the postponement of the fair until May, and
the echo from our exhibitors has been correspondingly
good. At present, around 1,600 companies
have said they are interested in exhibiting at the
next Heimtextil. Techtextil and Texprocess can
also boast very good registration figures with over
85 and 65 percent respectively of the exhibition
space at previous events already having been
reserved. We consider ourselves fortunate that our
exhibitors and partners have shown such confidence
in us and that, even in times of crisis, they
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
62
PANORAMA
technology specialists means that the participants
of all three events will receive impulses from
sectors that are rarely to be found all together at
the same venue. Thus, the trade-fair trio will be a
‘textile powerhouse’ offering inspiration, expertise
and business opportunities in completely new
constellations. In particular, Techtextil and Texprocess
will offer more digital services for the first
time. We will stream lectures and discussions, as
well as install a new online matchmaking service.
Thus, international participants will have the chance
to obtain in-depth information during or after
the event, as well as to make valuable contacts.”
continue to rely on our leading trade fairs. With a
comprehensive hygiene and safety concept, we
at Messe Frankfurt are doing everything possible
to ensure that visitors and exhibitors feel safe and
can attend our events with a good feeling.”
What are the benefits for exhibitors and visitors
of holding the three trade fairs – Heimtextil,
Techtextil and Texprocess – concurrently on this
one occasion?
“In September, we decided to postpone Heimtextil
from January to May, next year, and to hold
it concurrently with Techtextil and Texprocess. In
addition to the significantly improved prospects of
success given by the later dates, holding the three
trade fairs in parallel offers valuable synergistic effects
for many participants, as well as the unique
chance to discover large parts of the textile value
chain at the same time and place – from fibres
and yarns, via functional textiles and production
and finishing processes, to finished products for a
variety of applications, especially textile interior
furnishings. Thanks to the close proximity to
manufacturers of innovative technical textiles and
nonwovens at Techtextil, Heimtextil exhibitors and
visitors have the opportunity to meet potential
partners from a new area of business. From the
point of view of many Heimtextil participants, the
machines and new technologies for processing
textile and flexible materials to be seen at Texprocess
are a field of considerable interest. Specifically,
this means that product designers, buyers
or textile engineers from exhibiting companies
at Heimtextil can also make business contacts at
Techtextil and Texprocess, and discover the latest
products on the market. Moreover, the presence
of retailers, furnishing specialists, interior architects,
architects, designers, materials experts from
research and development and machine and
What are the next steps towards holding the fairs?
What factors will be decisive for the trade-fair trio
to be held successfully in May?
“In February, we will have received binding registrations
from our Heimtextil exhibitors. In the case
of Techtextil and Texprocess, the deadline is the
end of January. Only then – after these deadlines
have passed – will we have a clearer view forward
and our teams be able to plan the fairs in detail.
As soon as possible afterwards, we will hold a press
conference and provide details about the number
of registrations received and the planning status of
the individual events. We hope very much that the
situation will improve over the winter months and,
in particular, that the travel restrictions can be
relaxed. Under these circumstances, we are confident
that, with our carefully prepared hygiene and
safety concept, we will be able to hold a safe and
highly successful trio of fairs.”
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
64
PANORAMA
“Tekstilde Güç Birliği”
Türk iş kadını Hande Gürsoy, dünyaca ünlü
tenisçi Boris Becker’in ismini taşıyan yeni
markası ile Avrupa perakende pazarında
rüzgar gibi esiyor. MGS Group Kurucu Ortağı
ve Boris Becker Tasarım Koordinatörü Hande
Gürsoy pandemi döneminde kurduğu tasarım
ekibi ve arkasına aldığı 12 tekstil üreticisi
ile Avrupa’da yeni bir moda dalgası oluşturdu.
Kısa bir sürede başta Almanya olmak
üzere Avrupa’nın farklı noktalarına 150 bin
parça tekstil ihracatı yaptıklarının altını çizen
Gürsoy: “Boris Becker markası, güç birliğine
dayalı üretim modeli, tasarım kalitesi ve
ihracat gücüyle Türk tekstilinin geleceğine
yapılan yatırımdır” dedi. Kariyeri boyunca
kazandığı madalyalarla gündem olan ve 17
yaşında Wimbledon’ı kazanan en genç tenisçi
ünvanını taşıyan Boris Becker, bundan
sonra etiketinde Made in Turkey yazan tekstil
markasının başarılarıyla konuşulacak.
TÜRKİYE TASARIM GÜCÜ VE MARKA
DEĞERİYLE HAK ETTİĞİ KONUMA GELMELİ
Türkiye’nin sadece iplik, pamuk, kumaş ve hazır
giyim mamul sağlayıcısı olarak değil dünya
tekstil sektöründe tasarım gücü ve marka
değeriyle hak ettiği yere gelmesi gerektiğine
inanan MGS Group, Boris Becker markasını
güç birliğine dayalı üretim modeli, koleksiyon
kalitesi ve ihracat gücüyle Türk tekstilinin geleceğine
yapılan yatırım olarak görüyor.
MGS Group Kurucu
Ortağı ve Boris Becker
Tasarım Koordinatörü
Hande Gürsoy, “Boris
Becker markası, güç
birliğine dayalı üretim
modeli, tasarım kalitesi
ve ihracat gücüyle Türk
tekstilinin geleceğine
yapılan yatırımdır” dedi.
MADE İN TURKEY İMZASI BİZE GÜÇ VERİYOR
Marka adı seçme konusunda son derece
titiz davrandıklarının belirten MGS Group
Kurucu Ortağı ve Boris Becker Tasarım
Koordinatörü Hande Gürsoy: “Tekstil sektörüne
yatırım fikrinin doğması ile birlikte MGS
Group olarak bağlantıda olduğumuz yurtdışı
kaynaklarımızı marka arayışında olduğumuz
yönünde bilgilendirdik. Bu kapsamda önerilen
isimler arasında; kariyeri boyunca altı
kez Grand Slam şampiyonluğu, bir Olimpiyat
Oyunları altın madalyasına sahip ve henüz
17 yaşındayken Wimbledon’ı kazanan en
genç tenisçi ünvanını taşıyan Boris Becker
ön plana çıktı. Sporcu kimliği ve başarılarıyla
dünyaya ün salmış Boris Becker ismini
hedeflediğimiz kategoride çok doğru bir
marka olarak gördük ve yatırım yapmaya
karar verdik. Boris Becker markası sezon
koleksiyonları başarı odaklı olduğu kadar rahatına
düşkün casual diye tabir edilen spor
şık giyinmeyi seven erkek hedef kitle profili ile
birebir örtüşüyor. Bundan sonra Avrupalı şık
erkeğin markası olarak Boris Becker’i çok sık
duyacaksınız. Birlikte çalıştığımız 12 üreticimiz
ile ürünlerimizin tamamını Türkiye’de üretiyoruz.
Boris Becker her yeni sezon koleksiyonu
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 65
ile kendini geliştiren ve kendi alanında fark yaratma
olgusuyla yenilik peşinde olan bir marka. Bu yaklaşımla
her koleksiyonda ürün çeşitliliğimiz artıyor ve
beraberinde yeni iş ortaklıkları getiriyor. Bizim için
büyümek, eğer iş ortaklarımız ile birlikte büyüyorsak
anlamlı. Boris Becker markasının arkasında Türk tasarımcı
ve üreticilerinin yer alması, etiketinde Made
in Turkey yazması çok gurur verici” dedi.
TÜRKİYE’DE HARVEY NİCHOLS VE BRANDROOM İLE
SATIŞ ANLAŞMASI YAPTI
Avrupa’da kısa sürede elde ettiği yüksek satış
rakamları sonrası Harvey Nichols ve Brandroom
mağazaları ile Brandroom-online üzerinden satış anlaşması
yaparak Türkiye pazarına giren Boris Becker
markasının pandemi dönemindeki elde ettiği bu başarıyı
Tasarım Koordinatörü Hande Gürsoy “Üreticilerimizin
Türkiye’de olması, Harvey Nichols, Brandroom
ve Emaar Square Mall içerisinde bulunan Galeries
Lafayette gibi değerli markalarla yaptığımız işbirliği
anlaşmaları bu kriz dönemini avantaja çevirmemizi
sağlayan önemli unsurlar oldu” şeklinde açıkladı.
2021 YILI “AVRUPA PERAKENDE PAZARINDA YAYILMA”
Gürsoy: “Yurt dışında hali hazırda Almanya, İspanya,
İsviçre, İtalya, Fransa, Portekiz’deki distribütörlerimiz
üzerinden gerçekleştirdiğimiz ihracatımızın tüm
Avrupa’ya yayılması için çalışıyoruz. Avrupa büyüme
planlarına Balkan ülkeleri, Orta Doğu, Rusya ve
Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) ihracatlarının da
eklenmesi 2021 ana büyüme hedefimizin mihenk
taşını oluşturuyor.” dedi. Sektörün önde gelen
isimlerinden oluşan ve dinamik bir tasarım ekibine
sahip olan Boris Becker markası gerek Sonbahar-Kış20-21
gerekse 2021 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu
ile Avrupa’da büyük beğeni topladı. Bu beğeninin
sipariş adetlerine de yansıdığına dikkat çeken
Gürsoy: “Kendini yenileyen ve sürekli geliştiren bir
koleksiyon anlayışımız ve benzersiz bir tasarım gücümüz
var. Pazardan elde ettiğimiz geri dönüşler, her
yıl grubumuz içinde tekstil gelirimizin daha yüksek
paya sahip olacağını gösteriyor. 2021 yılı sonunda
toplam hacmimizin %80’inin tekstil faaliyetlerimize
ait gelirlerden oluşmasını hedefliyoruz” dedi.
3 YIL İÇİNDE KENDİ MAĞAZALARIMIZI AÇACAK VE
FRANCHİSE VERECEĞİZ
“Önemli satış kanallarından birinin kendi online satış
sitemiz olması için de yatırımlarımızı aralıksız sürdürüyoruz”
diyen Gürsoy mağazacılık alanında da yatırımlarına
hız verdiklerini vurguladı. Gürsoy: “Önümüzdeki
üç yıllık plan kapsamında; kendi mağazamızı
hizmete açacak ve beraberinde oluşturacağımız
franchising sistemi ile Boris Becker mağazacılığını
yurt içinde ve yurt dışında yaygınlaştıracağız” dedi.
Boris Becker markasının 2021 yılı hedefleri arasında
dünyaca ünlü e-ticaret kanallarındaki satış hacmini
artırmak ve kanal sayısını genişletmek yer alıyor.
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
66
PANORAMA
Uzaktan çalışma durumlarında
siber güvenlik ve enerji talebi
Yeni çalışma modelleri ve uzlaşma politikalarının artması, tele-çalışma
seçeneklerinin uygulanmasının geçici veya anlık bir şey olmaktan çıkıp
iş dünyasında çok daha fazla var olmaya doğru gittiğini ortaya çıkardı.
Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü Yılmaz Özcan, konuyla
ilgili olarak; “Uzaktan çalışmadaki yüksek artış
nedeniyle, profesyoneller ve şirketler, ekipmanlarını
yanlarına alıp evlerindeki internet ve elektrik şebekesine
bağlayarak, görevlerini normal şekilde yerine
getirebilmek için evlerini hazırlamak zorunda kaldılar.
Bu da ekonomik veya itibar kayıplarına neden olabilecek
iki temel soruna yol açıyor; hassas bilgilere
erişmeye çalışan siber saldırganlar ve güç kaynağını
devre dışı bırakan şebeke ilgili olası sorunlar” dedi.
Bu durumlarda, ekipler ve kuruluşlar, bir elektrik
kesintisinin (özellikle orta veya uzun süreli) işlerine
devam etmelerini imkansız hale getirebileceğinin
ve bu nedenle, diğer sonuçların yanı sıra hizmetlerinin
sunumunda gecikmeler yaşanabileceğinin farkında
olmalılar. Bu anlamda, gerilim yükselmelerine
karşı koruma sağlamak için sertifikalı güç şeritleri ya
da internet erişim noktasını (yönlendiriciyi) korumak
amacıyla küçük kesintisiz güç kaynakları (UPS)
ile teçhizatlandırılmış olmalılar, böylece, elektrik
şebekesinde herhangi bir aksilik yaşanırsa, teçhizat
normal operasyonuna devam edebilir. Bu tür yedekleme
ve ağ koruma sistemleri, işletmenin istikrarını
riske atan bu veya diğer beklenmedik durumları
önlemek için gerekli bir yanıttır. Bunlar, değişim,
kesinti veya çeşitli kriz zamanlarında profesyoneller
için - hem serbest çalışanlar hem de tele çalışma
durumunda çalışanlar - ve şirketler için büyük bir
fark yaratabilecek, kurulumu kolay çözümlerdir.
Özcan; “Eaton’da, tele-çalışma ile ilgili tüm bu
sorunları tam olarak karşılayan Akım Korumalı Priz
Ailesi gibi ürünlerimiz ile Eaton 3S ve Eaton Ellipse
ECO gibi Kesintisiz Güç Kaynaklarımız (UPS) var.
Diğer taraftan, şirketin bu uzaktan çalışmayı destekleyen
altyapısının son derece hassas veriler konusunda,
çalışma süresini optimize etmek ve siber
saldırılara karşı korumayı artırmak için tasarlanmış
ikili siber güvenlik sertifikasına sahip ağ kartını da
içeren 5P, 5PX, 9SX ve 9PX serilerindeki UPS’lerle
düzgün şekilde korunması gereklidir” dedi.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
22-26 JUNE / HAZİRAN
TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER
BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL
Jeo Tekstiller
www.hightex2021.com
Official Airline / Resmi Havayolu
68
PANORAMA
Tasarımlar talebe şekil veriyor
TİM Başkanı İsmail Gülle: “Tasarımlar talebe şekil veriyor.
Müşterinin isteği tasarımla şekilleniyor.
Genç tasarımcıların sektörde bir adım öne geçmeleri için
tasarım yarışmalarının öneminin büyük olduğunu vurguladı.”
Türk moda endüstrisinin tasarımcı ihtiyacına cevap
vermek, genç, yenilikçi tasarımcıların önünü açma
amacıyla Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları
Birliği tarafından Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle
bu yıl 15. kez düzenlenen EİB Moda Tasarım
Yarışmasının kazananı Zülal Açar oldu. İkinciliği
Selen Tavtın kazanırken, üçüncülüğü Ayşe Kaya
elde etti. EİB 15.Moda Tasarım Yarışması’nın ödül
töreni pandemi nedeniyle online ortamda gerçekleştirildi.
EHKİB Sosyal Organizasyonlar ve Yarışma
Komitesi Başkanı Tuğba Hazar’ın moderatörlük
yaptığı online ödül töreninde 10 finalistin tasarımları
arttırılmış gerçeklik teknolojisiyle tanıtıldı.
GÜLLE: “ÜLKEMİZ DÜNYANIN MODA
MERKEZLERİYLE YARIŞIYOR”
Ödül töreninde konuşan Türkiye İhracatçılar
Meclisi Başkanı İsmail Gülle, “Konfeksiyon ve
hazır giyimde güçlü bir geleneğe ve üretim altyapısına
sahip olan ülkemizin de, dünya moda
akımlarının oluşumunda artık daha aktif rol aldığını
görüyoruz. Ülkemiz dünyanın “Moda Tasarım
Havzası” olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
“İstanbul Moda Haftası” ile Türkiye, Dünyanın
önemli moda başkentleri ile yarışıyor. Biz bu
nokta da, hem insan kaynakları hem de altyapı
ve doğal kaynakları ile öne çıkan İzmir’de, Ege
İhracatçı Birliklerimiz tarafından düzenlenen bu
yarışmaya özel bir önem veriyoruz” diye konuştu.
“Sanayi” ile “Özgün ve Yenilikçi” olmak isteyen
“Tasarımcıyı” buluşturuyoruz. Tüm bu çabalarımız
sektörümüzün ihracat rakamlarına da yansıyor”
diyen TİM Başkanı Gülle, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugün, “Hazır giyim ve konfeksiyon” sektörümüz
18 milyar dolara yaklaşan ihracatıyla Türkiye’nin
en fazla ihracat yapan üçüncü sektörü.
Sektörümüz 2020 yılında pandemiye rağmen sergilediği
olumlu performansla, yalnızca ülkemizde
değil dünyada da dikkatleri üzerine çekiyor.
Temmuz ayında aylık bazda ihracat rekoru kıran
Hazırgiyim sektörümüz, Ekim ayında bu rekorunu
1 milyar 858 milyon dolara çıkardı. Sektörümüzün
bu yılın tamamı için 17,7 milyar, Önümüzdeki dönemde
ise 33 milyar dolarlık ihracat hedefi var.
Biz bu hedeflere ulaşılacağından eminiz. Başta
hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz olmak
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 69
üzere, tüm sektörlerimizin 2023 yılında ulaşmayı
hedeflediği yüksek katma değerli ihracat için
inovasyona ve tasarıma daha fazla odaklanması
gerektiğini görüyoruz.”
ESKİNAZİ: “TASARIM YARIŞMALARIMIZ 2021
YILINDA 4’E ÇIKIYOR”
Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki her sektörün
tasarımın gücünü kendi sektörleri ile harmanlayarak
birçok projeye imza attıklarını dillendiren Ege
İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi,
EİB olarak öncü sektörleriyle tasarım yarışmaları
düzenleyerek, ülkemizin ekonomik kalkınmasında
ve uluslararası rekabet gücünün arttırılmasında
önemli bir rol oynadıklarının altını çizdi.
EİB bünyesinde EİB Moda Tasarım Yarışma dışında,
Deri’n Fikirler Deri Üretim ve Tasarım Yarışması
ve AMORF Doğal Taş Tasarım ve Proje Yarışmasının
Ege Bölgesi’nin ihracattaki rekabetçiliğini
ve katma değerli ürün ihracatına güçlü kaktı
sağladığını dile getiren Eskinazi, şöyle konuştu:
“Tasarıma yapılan yatırım gelecek için umutlarımızı
yeşertiyor. EİB’nin tasarım yarışmalarının
dördüncüsü olacak mobilya, tekstil ve doğal
taşın bir arada kullanılacağı Ezberbozan Tasarım
Yarışmamızı düzenlemek için de çalışmalarımız
hızla devam ediyor ve 2021 yılında dördüncü tasarım
yarışmamızı da hayata geçirmiş olacağız.”
SERTBAŞ: “GENÇ TASARIMCILARA KARİYER
İMKÂNI SUNUYORUZ”
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği
Başkanı Burak Sertbaş ise; Ege Bölgesi’nin tasarım
kültürünü geliştirmek, genç tasarımcılara kariyer
imkanları sunabilmek, “Designed in Turkey” algısının
geliştirilmesine katlı sağlamak amacıyla 2004
yılından beri düzenledikleri EİB Moda Tasarım Yarışmasıyla
Türk moda endüstrisine yüzlerce tasarımcı
kazandırdıkları bilgisini paylaştı. Dünya’nın geldiği
noktada 2020 yılında sürdürülebilirlik eksenli TE-
CH-TILITY temalı tasarımların yarıştığı bilgisini veren
Sertbaş, “Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları
Birliği olarak 2019 yılında 1,3 milyar dolarlık ihracat
yaptık. Bu yılın ilk 11 aylık döneminde de EHKİB
olarak geçtiğimiz yıl performansımızı yakaladık.
Pandemiye rağmen sektörümüzün oldukça iyi bir
performans gösterdiğini düşünüyorum. Türkiye’nin
en büyük ihracatçı sektörlerinden biri olmamızda
ve yine katma değeri yüksek ihracat gerçekleştirmemizde
yıllardır tasarıma yaptığımız yatırımın
büyük payı olduğunu düşünüyorum. Pandemiyle
birlikte fuar/ticaret heyeti/seminer etkinliklerimizi
dijital platfomlara taşıdık. Yeni yılda da dijital faaliyetlerimize
devam edeceğiz” diye konuştu.
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
70
PANORAMA
EGİAD’dan 2021
değerlendirmesi
Pandemi sebebiyle tüm Dünya’nın zor bir yıl geçirdiği
2020’yi geride bıraktık. EGİAD Ege Genç İş İnsanları
Derneği Başkanı Mustafa Aslan, gelecek yıla ilişkin
önemli değerlendirmelerde bulundu. 2020 yılının
Covid-19 sebebiyle kâbus gibi geçtiğini belirten
Aslan, milyonlarca insanın hastalığa yakalanarak,
milyonları aşan kayıplar ile dünyanın ve tüm insanlığın
sarsıldığını ifade etti. Pandemi felaketi karşısında,
insan sağlığının yanında, dünya ekonomisinin de
ciddi darbeler aldığını ifade eden Aslan, “2021 yılı
dünyanın Covid -19 salgınına karşı aşılama ile toplu
bağışıklığın önem kazandığı bir yıl olacak. Küresel
piyasalar yılın son döneminde Covid -19 ile mücadelede
önemli bir faktör olan aşılamaya odaklanmış
durumdalar. Aynı zamanda merkez bankaları ve
maliye politikaları da küresel ekonomileri desteklemeyi
sürdürüyor. 2021 yılının ilk çeyreğinde ABD
nüfusunun yaklaşık yüzde 25’nin aşılanması planlanıyor.
Gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkelere göre
bir adım önde gidiyor. Küresel ekonomide 2021’in
sonuna doğru toplu bağışıklığın çokça konuşulduğu
bir dönem olmasını bekliyoruz” dedi.
2021’DE YUKARI YÖNLÜ BİR TREND BEKLİYORUZ
Ekonomik değerlendirmede de bulunan Aslan,
şunları kaydetti: “2020 yılındaki tüm olumsuzluklarının
ardından, son çeyrekte Hazine ve Maliye
Bakanı değişikliğinin ardından Merkez Bankası’nın
politika faizini 475 baz puan faiz artırmasını olumlu
algılayan piyasa, bahar havasını yakaladı. Yapılan
iyileştirmelerin, yapısal reformlarla desteklenmesi
halinde kalıcı iyileşmeler sağlanacaktır. Enflasyon
üzerindeki yukarı yönlü baskı 2021 yılında da devam
edebilir. Merkez Bankası beklenti anketlerinde, her
ay bunu görmeye başladık. Yüksek faiz ve kuru
düşürme çabaları ile Covid -19 etkisi, maalesef bu
etkinin başlıca aktörleridir. Uygulanacak tedbirler ve
politikalar ile önce bu baskıyı durdurma, sonrasında
yaşanacak olumlu gelişmeler ile enflasyon üzerinde
aşağı yönlü hareketleri görüyor olacağız. 2020 yılını
yüzde 4’e yakın bir daralma ile kapatması beklenen
küresel ekonominin 2021 yılında yüzde 4 civarında
büyümesi öngörülüyor. Türkiye’de de 2021’in ikinci
yarısından itibaren daha rahat bir ekonomik ortama
gireceğimizi öngörüyoruz. 2020’de yaşanan tüm
zorluklara rağmen, bu yılı yüzde 1’e yakın bir büyüme
ile tamamlıyoruz. 2021 yılında ise son bir aylık
vadede atılan olumlu adımların devam edeceği
varsayımı ile yüzde 4’lük büyümeyi yakalayacağımızı
düşünüyoruz yeniden yapılanma ya da reform
dönemi olarak adlandırılan bu dönemde sadece
şirketlerimizin küresel salgından sağ çıkması değil,
bu çıkışın yüksek rekabet gücü ile birlikte olmasının
sağlanması gereklidir. Çünkü küresel salgın, rekabet
içinde olduğumuz, aynı kategorilerde mücadele
ettiğimiz ülkelerin önüne geçme şansı vermiştir.”
Sağlık sistemine ilişkin değerlendirmede de bulunan
EGİAD Başkanı Aslan, sağlık sisteminin birçok ülkeye
göre daha güçlü olduğunu belirterek, “Şurası bir
gerçek ki, sahip olduğu sağlık altyapısıyla Türkiye,
birçok ülke gibi altyapı sorunu yaşamadı. Bu süreçte
büyük bir özveriyle görevlerini yapan tüm sağlık
çalışanlarına, minnettarlığımızı sunuyoruz” dedi.
DİJİTALLEŞME HAYATIMIZIN PARÇASI OLDU
Yeni normale ilişkin de birçok kurumun bu dönemde
dijital dönüşüme geçtiğini hatırlatarak, “Çalışma ortamı,
çalışma mevzuatı, şirket içi iletişim ve paydaş
ilişkilerinin bu kadar etkilediği bir dönem yaşamamıştık.
Salgın sonrası yeni normalde dijitalleşmenin
getirdiği kolaylıklar ve çalışma biçimlerinden tamamen
vazgeçip eski usuller ve kalıplar içine sığmanın
mümkün olmayacağını görebiliyoruz. İnsanların
beyin gücünü fiziksel sınırlar olmadan işe katabildiği
yenilikçi çalışma modelleri, çalışma kültürümüzü
dönüştürmemiz gereken bir alan olacak. Yaratıcı,
özgün, karmaşık yeni işler ve yüksek nitelikli çalışan
ihtiyacı, düşük nitelikli ve monoton işlerin robotik
olma eğilimi de her geçen gün artıyor. Bununla
birlikte, dijitalleşme sürecinin oluşturacağı dönüşümün
yeni yatırım ve yeni iş alanlarını doğurması
fırsatı ile de karşı karşıyayız. Bu fırsatı yakalayabilmek
için ihtiyaçlar belli: analitik düşünme, disiplinler arası
yaklaşım, çevik örgüt yapıları ile yeni nesillerin eğitimi
ve mevcut çalışanların dönüşümü konularında
adımlarımızı hızlandırmamız gerekiyor” dedi.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
72
PANORAMA
RWTH Aachen University relies
on cleaning technology
from SCHWING Technologies
In the VACUCLEAN COMPACT vacuum pyrolysis system, Dr. Pavan Kumar Manvi (right) and his colleague Peter
Rüdiger (left) have small machine parts cleaned on average three times a week
The Institute of Textile Technology (ITA) at RWTH Aachen University
uses the compact thermal cleaning system VACUCLEAN COMPACT for
its research in the field of thermoplastic high-performance fibers. The
system safely removes thermoplastic polymers from machine parts
such as spinnerets, nozzle housings, spinning pumps and screws
Development of innovative high-performance
fibers and fiber-based products is the research
focus of the Institute of Textile Technology (ITA)
at the Department of Textile Mechanical Engineering
at RWTH Aachen University. The team is
led by Dr.-Ing. Pavan Kumar Manvi and Dr.-Ing.
Franz Pursche, conducting research in the field
of spinning technologies for multi- and monofilaments
to develop innovative fibers. Their focus
is on high-performance and sustainable fibers
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 73
with new property profiles and broad application
options. These include lightweight construction,
mobility, health, construction and housing,
energy and information as well as communication.
Tests are carried out with all types of
thermoplastic polymers. They range from commodity
plastics to bio-based and recycled polymers.
In the Institute’s pilot plant, researchers use
melt spinning equipment ranging from laboratory
to pilot plant scale, employing screws,
spinnerets complete with spinning housings and
spinning pumps. In order to ensure fast and reliable
removal of thermoplastic polymers, a compact
vacuum pyrolysis system from SCHWING
Technologies has been available for tests of the
spinning technology for several months. Within a
few hours, the VACUCLEAN COMPACT removes
all adhered polymer in only one operation. The
fully automatic process cleans safely and gently
at a maximum of 450 degrees Celsius with vacuum
pyrolysis and oxidation. Loading capacity
is a maximum of 50 kilograms of part weight.
Cleaned machine parts can be returned to the
test process after post-treating in an ultrasonic
bath or by sandblasting.
ITA develops new fiber-based material systems
In order to produce new fiber-based material
systems, the facilities in the pilot plant and test
laboratory run on an industrial and laboratory
To save time, the automatic cleaning process at
the Institute of Textile Technology ITA usually runs
overnight. Peter Rüdiger, member of the research
team, shows the machine parts finally cleaned in the
ultrasonic bath
Machine parts of the Institute of Textile Technology
ITA before thermal cleaning
Machine parts of the Institute of Textile Technology
ITA after thermal cleaning
scale. The institute conducts research to develop
new fiber-based material systems using current
and digitized machine technology. Focus areas
range from functionalization, new materials, sustainability
and recycling to process optimization
and process upscaling. Tests are carried out from
laboratory to industrial scale - including a current
project from the healthcare sector on the subject
of “highly cleanable bristles for toothbrushes”.
The team led by Dr. Franz Pursche, Head of
Monofilament Technologies, is investigating how
cleaning performance can be optimized using
a special filament geometry. “Special nozzles
are required to produce the filaments,” explains
Dr. Pursche. “They consist of complex channel
geometries. In terms of cleaning, they require a
modern and reliable pyrolysis unit.”
Thermal vacuum pyrolysis unit cleans small
machine parts
Machine parts used are changed or cleaned
three times a week on average. When doing
this, the first step is to allow the nozzle parts of
the spinning systems to cool down, disassemble
them and transport them to the pyrolysis unit.
Around 10 to 25 kilograms of metal parts are serviced
per cleaning cycle in the research project.
Once the nozzle parts are properly positioned
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
74
PANORAMA
trial days but entire weeks at risk,” describes Peter
Rüdiger, a member of the research team. Dr. Manvi,
head of the Spinning Technology Center, adds
that in other cases both filament formation and
the associated filament properties are negatively
affected. Therefore, the process-related influencing
variables could only be investigated suboptimally.
“In addition, the short cleaning period also
supports us in starting new trials. This is particularly
important with regard to the development of new
nozzle geometries. For cleaning, we rely on the
environmentally friendly and low-emission technology
with clean exhaust gases without contamination
for this purpose,” concludes Dr. Manvi.
The compact and fully automatic vacuum
pyrolysis system is particularly suitable for the
thermal plastic removal of smaller molds up
to a maximum loading capacity of 50 kilograms
part weight. This includes small screws,
spinnerets including spinning housings and
spinning pumps
in the cleaning system, the door is closed, the
program is selected and the fully automatic vacuum
pyrolysis is started. Cleaning takes place in
an electrically heated vacuum cleaning chamber,
whose temperature is measured directly
on the machine parts. First, the system heats up
slowly and gently under vacuum. The actual pyrolysis
process only starts at around 440 degrees
Celsius. Any remaining carbon is removed by a
subsequent oxidation phase at around 450 degrees
Celsius. This all happens fully automatically,
takes around five to six hours and leaves virtually
no residue. To save time, the cleaning process at
ITA usually runs overnight. Afterwards, the nozzle
parts have to be allowed to cool, sandblasted,
cleaned in an ultrasonic bath and finally inspected
under a microscope.
Reliable cleaning secures project goals
Due to the high ITA plant utilization of almost 100
percent per year, the support work for spinning
preparation must be carried out with a very high
degree of reliability. This also includes nozzle
cleaning. “In the worst case, a nozzle that is not
cleaned leads to spinning breaks, putting not only
Compact system ideal for laboratory situation
The vacuum pyrolysis system weighs only around
750 kilograms and, at 100 x 125 x 245 cm (W x D x
H), is only slightly larger than a spacious refrigerator.
All essential components are integrated into
the interior of the system to save space: these
include a catalyst section, a vacuum pump, a
control cabinet and fittings, as well as the 50 x
50 x 35 cm (W x D x H) cleaning chamber including
loading platform. The system is conveniently
controlled via a touchscreen HMI panel. Thanks to
an external traffic light system, users can always
keep an eye on the cleaning status, even from
a distance. With the new, electrically operated
and easy-to-install system, SCHWING engineering
team responds to the internationally increased
demand especially for more compact systems. In
addition to the small-format system, SCHWING’s
vacuum pyrolysis technology is already used at
several textile technology institutes.
Operating principle of the compact and fully automatic
vacuum pyrolysis system. The cleaning process
takes about five to six hours and also removes thermal
polymers safely and gently at a maximum of 450
degrees Celsius with vacuum pyrolysis and oxidation
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
Her an
ONLINE olun!
Bütün dünya sizi görsün!
www.tekstilteknik.com.tr
76
PANORAMA
Pamuk Pazarı Esasları ve
Fiyatlara Genel Bakış
Cotton Market Fundamentals &
Price Outlook
SON FİYAT HAREKETLERİ
Geçtiğimiz ayda global pamuk fiyatları artmaya
devam etti.
• Mart vadeli NY kontratı 74’ten 82 cent/lb’ye
tırmandı. 2021/2022 hasadı sonrası fiyat beklentilerini
yansıtan Aralık vadeli kontrat 72’den 77
cent/lb’ye çıktı.
• Cotlook A Endeksi 80’den 86 cent/lb’ye yükseldi.
• Uluslararası birimlerde Çin Pamuk Endeksi (CC
Endeks 3128B) 102’den 108 cent/lb’ye çıktı. Yerel
birimlerde değerler 14.700’den 15.300 RMB/
ton’a arttı. RMB ABD doları karşısında değer kazanırken
kur 6,55’ten 6,47 RMB/USD’ye geriledi.
• Hindistan pamuk fiyatları (Shankar-6 kalitesi)
71’den 75 cent/lb’ye yükseldi. Yerel birimlerde
değerler 40.700’den 43.200 INR/candy’ye tırmandı.
Hint rupisi ABD doları karşısında 73 INR/
USD yakınlarında dengede kaldı.
• Uluslararası birimlerde Pakistan fiyatları
72’den 80 cent/lb’ye çıktı. Yerel birimlerde fiyatlar
9.500’den 10.500 PKR/maund’a yükseldi.
Pakistan rupisi ABD doları karşısında 160 PKR/
USD seviyesinde yatay seyir izledi.
ARZ, TALEP VE TİCARET
Son ABD Tarım Bakanlığı raporu küresel üretimde
düşüşe (-1,0 milyon balya ile 112,9 milyona)
ve dünya işletme kullanımında küçük bir artışa
yer verdi (+100.000 balya ile 115,7 milyona).
2019/20 tahminlerine yapılan küçük çaplı bir
dizi revizyon 2020/21 başlangıç stoklarında
küçük bir düşüşe yol açtı (-143.000 balya ile 99,3
milyona). Bunların net etkisi ise 2020/21 kapanış
stokları beklentisine 1,2 milyon balyalık düşüş
şeklinde yansıdı (96,3 milyona). Ülke bazında
üretim rakamlarına geniş bir aralıkta değişiklikler
yapıldı. En büyük güncelleme ABD için yapılırken
burada hasat tahmini 1,0 milyon balya
düşürüldü. Bu ABD üretim öngörüsüne art arda
yapılan ikinci büyük azaltma oldu (geçen ay 1,2
milyon balyalık düşüş yapılmıştı). Güncel 15,0
milyon balyalık tahmin bir önceki yıla göre ABD
mahsulünde 5,0 milyon balyalık düşüş anlamına
geliyor. Üretim açısından diğer önemli değişiklikler
Yunanistan (+150.000 balya ile 1,4 milyona),
Avustralya (+100.000 balya ile 2,5 milyona), Türkiye
(+100.000 balya ile 2,9 milyona), Mali (-115.000
balya ile 0,3 milyona) ve Pakistan (-200.000 balya
ile 4,3 milyona) için yapıldı. Pakistan için yapılan
güncel tahmin, son birkaç yılın hasat orta-
Recent price movement
Global cotton prices continued to rise over the
past month.
• The NY March futures contract climbed from
74 cents/lb to 82 cents/lb. The December futures
contract, reflective of price expectations after
the 2021/22 harvest, rose from 72 to 77 cents/lb.
• Cotlook’s A Index rose from 80 to 86 cents/lb.
• In international terms, the China Cotton Index
(CC Index 3128B) increased from 102 to 108
cents/lb. In domestic terms, values climbed from
14,700 to 15,300 RMB/ton. The RMB strengthened
against the USD, from 6.55 to 6.47 RMB/USD.
• Indian cotton prices (Shankar-6 quality)
increased from 71 to 75 cents/lb. In domestic
terms, values increased from 40,700 to 43,200
INR/candy. The Indian rupee was steady against
the USD near 73 INR/USD.
• In international terms, Pakistani prices rose
from 72 to 80 cents/lb. In domestic terms,
prices increased from 9,500 to 10,500 PKR/maund.
The Pakistani rupee was steady against
the USD near 160 PKR/USD.
Supply, Demand & Trade
The latest USDA report featured a decrease
to global production (-1.0 million bales to 112.9
million) and a slight increase to global mill-use
(+100,000 bales to 115.7 million). A series of
minor revisions to 2019/20 estimates resulted in
a small decrease to 2020/21 beginning stocks
(-143,000 bales to 99.3 million). A net effect
was a 1.2 million bale reduction to the forecast
for 2020/21 ending stocks (to 96.3 million). At
the country-level, there was a broad range of
changes to production numbers. The largest
update was for the U.S., where the harvest
estimate was lowered 1.0 million bales. This was
the second consecutive substantial decrease
to the projection for U.S. output (there
was a 1.2 million reduction last month). The
current forecast of 15.0 million bales suggests
a 5.0 million bale year-over-year decrease
for the U.S. crop. Other notable revisions for
production were made to Greece (+150,000
bales to 1.4 million), Australia (+100,000 bales
to 2.5 million), Turkey (+100,000 bales to 2.9
million), Mali (-115,000 bales to 0.3 million),
and Pakistan (-200,000 bales to 4.3 million).
The current forecast for Pakistan is about half
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
PANORAMA 77
the volume harvested on average in recent
years (production was lower last crop year
too, average from 2014/15 to 2018/19 was 8.2
million bales). For mill-use, the largest changes
were for China (+500,000 bales to 38.5
million), Turkey (+200,000 bales to 7.2 million),
the U.S. (-100,000 bales to 2.4 million), Vietnam
(-100,000 bales to 6.7 million), ant Indonesia
(-200,000 bales to 2.7 million). The global trade
forecast was increased 380,000 bales to 43.6
million. In terms of imports, the largest changes
were for China (+500,000 bales to 10.5 million),
Pakistan (+200,000 bales to 4.9 million), Mexico
(+100,000 bales to 0.8 million), Turkey (+100,000
bales to 4.5 million), Vietnam (-100,000 bales
to 6.7 million), and Indonesia (-200,000 bales
to 2.6 million). In terms of exports, the largest
changes were for the U.S. (+250,000 bales to
15.3 million), Australia (+100,000 bales to 1.5
million), Mexico (+100,000 bales to 0.3 million),
and Mali (-150,000 bales to 0.6 million).
Price outlook
Recent USDA revisions may have reduced the
divergence between prices and ending stock
estimates somewhat, but a wedge remains. Sin-
laması hacminin yaklaşık yarı seviyesinde kaldı
(üretim geçen hasat yılında da düşüktü, 2014/15
– 2018/19 arası ortalama yıllık 8,2 milyon balya
oldu). İşletme kullanımında en büyük değişiklikler
Çin (+500.000 balya ile 38,5 milyona), Türkiye
(+200.000 balya ile 7,2 milyona), ABD (-100.000
balya ile 2,4 milyona), Vietnam (-100.000 balya
ile 6,7 milyona) ve Endonezya (-200.000 balya ile
2,7 milyona) için yapıldı. Global ticaret tahmini
380.000 balya artarak 43,6 milyona ulaştı. İthalat
bazında en büyük değişiklikler Çin (+500.000
balya ile 10,5 milyona), Pakistan (+200.000 balya
ile 4,9 milyona), Meksika (+100.000 balya ile 0,8
milyona), Türkiye (+100.000 balya ile 4,5 milyona),
Vietnam (- 100.000 balya ile 6,7 milyona) ve
Endonezya (-200.000 balya ile 2,6 milyona) için
yapıldı. İhracat bazında en büyük değişiklikler
ABD (+250.000 balya ile 15,3 milyona), Avustralya
(+100.000 balya ile 1,5 milyona), Meksika
(+100.000 balya ile 0,3 milyona) ve Mali (-150.000
balya ile 0,6 milyona) için yapıldı.
FIYATLARA BAKIŞ
Son ABD Tarım Bakanlığı revizyonları fiyatlar ve
kapanış stokları arasındaki sapmayı bir miktar
azaltmış görünse de açık hala ortada duruyor.
OCAK | JANUARY | 2021 | TEKSTİL & TEKNİK
78
PANORAMA
Ağustos ayından beri, 2020/21 global kapanış
stok tahminleri 104,9 milyon balyadan 96,3 milyona
düştü. Buna rağmen, son ABD Tarım Bakanlığı
raporu tarihteki en yüksek dördüncü kapanış stok
hacmini öngörmekte. Güncel tüketim beklentisi
pandemi öncesine göre beş milyon balya
daha düşük seviyede kullanıma işaret ediyor
(2018/19’da 120,2 milyon balya, 2020/21’de 115,7
milyon balya). Yüksek stoklar ve düşük kullanım,
stok/kullanım oranı için yükselen değerler
anlamına gelir ve mevcut rakam (%83,2) son
zamanlardaki en yüksek dördün arasına girdi.
2000’li yılların ortalarında %50 civarındaki global
stok/kullanım oranları yüksek sayılıyordu. Dünya
stok/kullanım oranı ortalamasının %53,2 olduğu
2004/05 ve 2006/07 arasında NY Vadeli işlemler
ortalaması 51,2 cent/lb idi (68,9 cent/lb güncel
ABD dolarına yıllık %2 enflasyon dikkate alarak
düzeltilmiştir). NY Vadeli işlemlerin güncel
değeri 82 cent/lb ve yine güncel stok/kullanım
oranı %83,2’dir. Bu süre içinde piyasada da pek
çok önemli kaymalar oldu – örneğin Brezilya
üretimindeki artış gibi. Kapanış stokları Temmuz
sonunda müsait olarak kalan hacim şeklinde
tanımlanmakta. Brezilya’daki zamanlamadan
dolayı (güney yarım küre) Brezilya üretiminin
neredeyse tamamı kapanış stoklarına yansımakta.
2010/11’deki fiyat sıçramasından sonra ABD
Tarım Bakanlığı Hindistan stok tahminleri için bir
dizi yukarı yönlü düzeltme yaptı. Bu düzenlemelerin
korunması, birkaç yıldır Hindistan stokları
ile ilgili olması gerekenden yüksek tahminlerin
yapıldığına dair soruları gündeme getirmekte.
Son 15 yılda altı milyon balyaya ulaşan Brezilya
üretimi dengelenirse ve Hindistan stoklarını
benzer ölçekte düşmesine izin verilirse global
kapanış stokları %72,8’lik stok/kullanım oranına
düşebilir (güncel kapanış stokları 96,3 – 12 = 84,3
milyon balya, 84,3 / 115,7 milyon balyalık işletme
tüketimi = %72,8). 2016/17 ve 2018/19 arasında
global stok/kullanım oranı %70,0’in altındaydı
(bu üç hasat yılında %66,0 ve %69,1 arasında). Bu
zaman aralığında NY Vadeli işlemler için hasat
yılı ortalamaları 72,9 ile 74,4 cent/lb arasındaydı.
Son yıllardaki daha düşük stok/kullanım ve daha
düşük fiyatlar, fiyatların mevcut arz ve talep öngörülerinin
açıklayabileceği seviyelerin daha da
üstüne nasıl çıkabildiğini vurguluyor. Arz ve talep
tahminlerinde daha fazla düzeltmelerin gerekli
görülmesi muhtemeldir. Aynı zamanda fiyatların
da düşüş yönündeki düzeltmelere duyarlı olması
beklenebilir. Her şeye rağmen, pamuk fiyatlarındaki
son artışların 2021/22 hasat yılı için verilecek
ekim kararlarını etkilemesi ihtimal dahilindedir.
Yakın tarihte ticari bir yayın organı tarafından
ABD’ndeki çiftçilere yapılan bir anket ekim
alanlarının önümüzdeki hasat yılında %5 kadar
düşebileceğini önermekte. Vadeli fiyatların
oranları ekimlerin yatay seyredeceğini öngörüyor.
Yıllık toplantılarında (12-14 Şubat), Ulusal Pamuk
Konseyi ABD’li çiftçilere yaptıkları kendi ekim
eğilimleri anketinin sonuçlarını açıklayacak. ABD
Tarım Bakanlığı da Outlook Forum toplantısında
(18- 19 Şubat) 2021/22 için ilk global arz ve talep
tahminlerini açıklayacak.
ce August, USDA forecasts for 2020/21 global
ending stocks have fallen from 104.9 million
bales to 96.3 million. Nonetheless, the latest
USDA report predicts the fourth-highest volume
of ending stocks on record. The current
consumption forecast calls for a level of use
about five million bales lower than before the
pandemic (120.2 million bales in 2018/19, 115.7
million bales in 2020/21). High stocks and lower
use imply elevated values for the stocks-to-use
ratio, and the current figure (83.2%) ranks
among the fourth highest in recent decades.
In the mid-2000s, global stocks-to-use
ratios near 50% were considered elevated.
Between 2004/05 and 2006/07, when World
stocks-to-use averaged 53.2%, the NY Nearby
averaged 51.2 cents/lb (68.9 cents/lb adjusted
to current USD assuming 2% inflation per
year). The current value for the NY Nearby is
82 cents/lb, and the current stock-touse ratio is
83.2%. There have been important shifts in the
market over that time, such as the increase in
production in Brazil. Ending stocks are defined
as the volume available at the end of July.
Due to the timing of the Brazilian harvest (southern
hemisphere), nearly all Brazilian production
is counted as ending stocks. Following the
2010/11 price spike, the USDA made a series of
upward revisions to estimates for Indian stocks.
The preservation of those adjustments has
led to questions of over-estimation of Indian
stocks for several years. After compensating
for the six million bale increase in Brazilian
production over the past 15 years and allowing
that Indian stocks could be lowered by
a similar magnitude, global stock estimates
would result in a stocks-to-use ratio of 72.8%
(current ending stock estimate of 96.3 – 12.0
= 84.3 million bales, 84.3 / 115.7 million bales
of mill-use = 72.8%). Between 2016/17 and
2018/19, global stocks-to-use was below 70.0%
(between 66.0% and 69.1% in those three crop
years). During this time, crop year averages
for NY Nearby ranged from 72.9 to 74.4 cents/
lb. Lower stocks-to-use and lower prices in
these recent years underline how prices may
have increased beyond levels explainable
by current supply and demand estimates.
It is possible that further revisions to supply
and demand estimates are necessary. It is
also possible that prices may be susceptible
to downward correction. Regardless, recent
increases in cotton prices can be expected to
influence planting decisions for the upcoming
2021/22 crop year. A recent survey of U.S.
growers conducted by a trade publication
suggested that U.S. acreage could decrease
about 5% next crop year. Ratios of futures
prices suggest plantings will be nearly flat. At
their annual meeting (Feb 12-14), the National
Cotton Council will release results from their
survey of U.S. growers’ planting intentions. At
their outlook forum (Feb 18-19), the USDA will
release preliminary estimates for global supply
and demand in 2021/22.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2021
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU
Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : .........................................................................................................................................................................
Company / Firma : ....................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................
Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................................................................................
Business Type / Faaliyet Alanınız : ..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 ..................
One year EURO 100
Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 240 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ
Check is enclosed / Çek ektedir.
Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed.
Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir.
Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız.
Credit card no / Kredi kartı no :
Security number / Güvenlik numarası :
Name of the card holder
Kart sahibinin adı-soyadı
: .............................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Expiry date / Geçerlilik süresi : .................... / .................... / ....................
Type of the card / Kartın cinsi : Visa Master / Eurocard
Date / Tarih : .................... / .................... / .................... Stamp & Signature / İmza : .................................................................................................................................................................................................................
YURTİÇİ BANKA
HESAP NUMARALARIMIZ ( TL )
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
GARANTİ BANKASI
GÜNEŞLİ ŞUBESİ
ŞUBE KODU: 295
HESAP NO: 6293152
IBAN NO:
TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52
BANK ACCOUNT NO ( EURO )
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
TURKIYE GARANTI BANKASI
GÜNEŞLİ BRANCH
Bank account: 9073622
Swift code: TG BATRIS XXX
Branch code: 295
IBAN NO:
TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22
BANK ACCOUNT NO ( USD )
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
TURKIYE GARANTI BANKASI
GÜNEŞLİ BRANCH
Bank account: 9073623
Swift code: TG BATRIS XXX
Branch code: 295
IBAN NO:
TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 web: www.tekstilteknik.com.tr e-mail: img@img.com.tr
Küresel moda endüstrisi
yılda 79 milyon metreküp
su tüketmektedir.
Yüksek hacimli üretim için
endüstriyel DTG baskı çözümü
Daha düşük toplam sahip olma maliyeti
* Eşsiz üretkenlik
* Gelecek için hazır
* Her ihtiyacınızı karşılar
* Mükemmel baskı kalitesi
* En yüksek çözünürlük
MatSet Matbaa Makine ve Malzemeleri Tic. ve San. A.Ş.
• İstanbul, Tel: 0212 270 05 95 • İzmir, Tel: 0232 449 32 22 • Ankara, Tel: 0312 395 67 40
www.kornit.com.tr | www.matset.com.tr | info@matset.com.tr