PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
kahvaltı ve sonra yine yol, yine pedal pedal<br />
mutluluk.<br />
KAZ DAĞLARI<br />
Bir hayalin en büyük parçası belki. Ayvalık’<br />
tan yola çıktığınızda aklınızda ilk, belki de<br />
tek olan şey Kaz Dağları. Burayı tırmanmak.<br />
Olsun ya bir amaç için çıktık yola, zorluklar<br />
illa ki olacak. Kimi zaman rüzgar, kimi zaman<br />
bir rampa. Hatta bazen aşılması gereken<br />
dağlar. Bazen haddinden fazla sıcaklık.<br />
Nem, yolların bozukluğu, güvenlik şeridinin<br />
olmaması. Zorluklar hep var. Zaten bisikletin<br />
en güzel yanı size kattığı hırs, zorluklar<br />
karşısında pes etmemeniz, engelleri birer<br />
birer aşmanız değil mi?<br />
Evet, bisiklet insana bir karakter katar hem<br />
de öyle güzel özellikler katar ki kişiliğiniz,<br />
hayata bakış açınız öyle güzel değişir ki!<br />
Kaz Dağları’nın ayrı bir güzelliği var. Doğası<br />
ayrı güzel ama ama buraya gelmişken<br />
Tuncel KURTİZ gibi bir ustayı anmasak<br />
olmazdı.<br />
Ah be usta, keske şu kağıt parçasına<br />
okuduğun şiirlerden birini yükleyebilsek!<br />
Ama söylediğin bir sözünü yazmazsak<br />
olmaz.<br />
“Karşı koymak güzeldir<br />
Ben kendime bile karşıyım.”<br />
Tuncel KURTİZ<br />
Yola devam, pedal dönsün. İstikamet<br />
Çanakkale! Yolları aştıkça, o zirvede hava<br />
değişimleri, vücudun verdiği tepkiler... Ama<br />
duramazsın, gitmen lazım. Bir süre sonra<br />
biliyorsun bu çıkışın inişi olacağını.<br />
Daha önce birçok kez geldiğim yere bisiklet<br />
ile gelmek.<br />
Bu nasıl anlatılır ki?<br />
Çanakkale merkeze geldikten sonra güzel<br />
bir kahve eşliğinde verilen mola, gelip geçen<br />
insanları izlemek. O mis gibi havayı sakin bir<br />
bedende solumak.<br />
Kahve molasının ardından Eceabat’a geçmek<br />
için feribot iskelesine doğru gittim.<br />
Güzel bir feribot yolculuğunun ardından<br />
tarihin unutulmaz sayfalarında yer bulmuş,<br />
büyük savaş zaferleri kazanılmış topraklarda<br />
olmanın verdiği hisle kendime kalacak bir yer<br />
aramaya başladım.<br />
Klasik bir durum, her zaman karşınıza çıkar,<br />
gittiğiniz yer turistik, tarihi bir yer ise beton<br />
blokların fiyatları pahalıdır. Doğada kalacak<br />
yer bulmanız zordur. Ama aştığınız onca<br />
zorlukları düşünürseniz, ufak bir kuytuda<br />
kuracağınız çadır bile size ayrı huzur verir.<br />
Bisiklet sürmenin de bir amacı, felsefesi olmalı.<br />
Mesela;<br />
Doğanın yok edilmesine KARŞI bisiklet..!<br />
Ne yollar biter ne de kurulan hayaller.<br />
Gidebildiğiniz kadar hayallerinizde ki yollarda<br />
olun. Yolda olmak mutluluktur.<br />
Mutluluk bisiklettir. Bisiklet özgürlüktür.<br />
YOLA DÖKTÜĞÜMÜZ<br />
İLK YAĞMURTANELERİ<br />
Yani topraktan göğe bir el sıkışma,<br />
bir kucaklaşmadır aramızdaki.<br />
Eğer ana başlığımız, gürültüsüz ve<br />
patırtısız dostlarımız olan bisikletlerimiz ise,<br />
Mavi Bulut’u anlatmalıyım size.<br />
Kendisi mavidir. Hafiftir, tüm bulutlar<br />
gibi. Ona yağmuru ben yüklerim.Hüzün, aşk,<br />
ritim…<br />
Yani topraktan göğe bir el sıkışma, bir kucaklaşmadır<br />
aramızda ki. O beni taşır gibi<br />
görünür. Ama biz birbirimizi taşırız, şarkımızda.<br />
Arka göbekten gelen çıt çıt çıt sesleri,<br />
mekanik olabilir mi? Olamaz. O, bir senfoninin<br />
ikinci notalarıdır. İlk nota için kalbinize<br />
bakınız.<br />
Yürekli yoldaşımla yaptığım ilk yolculuktan<br />
bahsedeceğim size. Üç tarafında<br />
deniz olan şu memleketin kaymağını almalı,<br />
insanını daha yakından tanımalı deyip,<br />
Gürcistan sınırından Mersin’e uzanan eşsiz<br />
bir öyküde buluştuk onunla.<br />
Feyyaz<br />
Alaçam<br />
Karadeniz yağmuru sürünüp, Tarihi Sinop<br />
Cezaevi’ne uzaktan göz atıp, fena, sakıncalı<br />
şiirler okuduk. İstanbul’a girdik. Girmez<br />
olaydık. Hemen çıktık. Çanakkale rüzgarını<br />
arkamıza alıp, Türkü söyledik. İzmir’de dostluk<br />
büyüttük. Rakı içtik. Rakı yahu! Datça’da<br />
sokak müziği yapan bir kadının yalınayak<br />
yere basışını gördük. Ben iç çektim, fena<br />
oldum, Mavi Bulut bana tebessüm etti.<br />
Akdeniz gibi koktuk, suyunda yıkandık.<br />
Kalkan-Kaş arasında yol alırken durduk.<br />
Adalara baktık. Dedik ki; duralım biraz. Bak!<br />
Cennet. Soluk aldık. Cehenneme, şehirlere<br />
girdik çıktık. Cenneti yeniden sevdik.<br />
Her gün yak attık küçük omuzlarımızdan.<br />
Su içtik. İnsan sevdik. Asfalt öptük. Sara<br />
hastası taklidi yaptık icabında. Ah…<br />
Böyle başladık Mavi Bulut’la. Sonrası,<br />
yine anlatırız bir ara…<br />
6 7