HowdenLife Nisan 2021

Kadın Sigortacılar Derneği (KASİDER) Başkanı Sema Tüfekçiler
HABER
“KADIN HAKLARI SADECE KAĞIT
ÜZERİNDE KALMAMALI”
Küçük bir çocukken çevremi, içinde yaşadığım
kültürü ve dünyayı anlamlandırmaya çalışırken,
etrafımdaki insanları dikkatle gözlemlerdim.
Kadınların iş yükünün çok ağır olduğunu fark
etmem ve kadın olarak dünyaya gelmiş olmanın oldukça
dezavantajlı bir durum olduğuna kanaat getirmem çok
uzun sürmedi. Kadın içine sıkıştırıldığı ev işi
yapma, çocuk büyütme şeklinde tanımlanan
geleneksel rolünün dışına çıkabilmek, para
kazanmak, kendi ayakları üzerinde durmak,
popüler söylemle ‘çocuk da kariyer de
yapabilmek’ amacıyla, insanüstü bir mücadele
içine girmeye çalışıyordu.
Aslında kadının hak arama mücadelesi
sadece evin dışına çıktığında başlamadı. Asıl ev
içinde de duygusal zorbalığa uğrayan, iş yüküne
destek olunmayan, fiziksel şiddete uğrayan,
baskılarla yaşayan yine kadınlardı. Dolayısıyla
uzun yüzyıllardır kadının hak arama mücadelesi
devam ediyor ve bugün bu mücadelede önemli
bir gelişme noktasında olsak da dünyanın pek
çok yerinde kadınların elde ettiği hukuki ve politik
kazanımlar tersine çevrilmeye veya uygulamada
göz ardı edilmeye çalışılıyor. Kadınlar olarak edinilen
kazanımların sadece kağıt üzerinde kalmaması için hala
mücadele vermek zorundayız. Ve ne yazık ki kadınların hak
arama mücadelesi erkek egemen zihniyete ters gelen bir
durum olduğu için, kadınlar bu mücadele sebebiyle de
şiddete uğruyor.
ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ SÜRECİ
Aslında yapmaya çalıştığımız şey bir zihniyet değişikliği
süreci başlatmak. Erkeklere de anlatılması gereken
şeyler olduğunu anlamamız lazım. Yapmaya çalıştığımız
şeyin onları korkutması ve
endişelendirmesi çok doğal. Çünkü
yüzyıllardır süren saltanatlarına bir
tehdit olarak algılanıyor kadının
hak arama mücadelesi. Oysa ki,
geleneksel rolünün dışına çıkmak
istemeyen ve bununla mutlu olanlara
bir diyeceğimiz yok. Ben ve benim
gibi kadının hak arama mücadelesinde aktif ve kararlı olanların
yapmaya çalıştığı şey bunun dışına çıkmaya çalışan kadınların
karşılaştığı engelleri ortadan kaldırmaya çalışmak. Bunun
sonucunda dolaylı olarak eğer aile kurumu zarar görüyorsa
bu durum kadının hak arama mücadelesine gölge düşürecek
bir durum olmamalı ve öyle algılanmasının önüne geçilmeli.
Zaten kadının sosyal ve ekonomik özgürlüğünü
ve kendi kimliğini sağlam bir şekilde oturttuktan
sonra yapacağı evlilik de çok daha sağlıklı olacaktır.
Hepimiz biliyoruz ki bizden önceki nesillerde
boşanmaların az olmasının sebebi, evlilikler çok
sağlıklı olduğu için değildi. Kadınların evliliğe sosyal
ve maddi güvence açısından mecbur oldukları içindi.
İNSAN HAKKI MÜCADELESİ
Kadın hakları mücadelesi aslında bir insan hakları
mücadelesi öyküsüdür. Hem hukuki düzlemde,
hem sosyal, duygusal, mesleki düzlemlerde ele
alınması gereken çok katmanlı bir yolculuktur.
Derin bir değişim ve dönüşüm gerektiren, sözde
uygulamaların ötesinde, aile içinde başlayıp eğitim
ile şekillenen, içinde medyanın kadına biçtiği
rolleri de değiştirme misyonunu taşıyan önemli bir
mücadeledir. Bu mücadelede birbirine ilham ve güç verecek,
güçlü, başarılı ve değerli rol modellere ihtiyacımız var. Kadınlar
Günü, bu ilham ve desteği verecek kadınların görünür olması,
birbirine destek vermesi, birbirlerinin başarılarını kutlaması,
bu başarıların daha görünür olması ve kadının onurlu hak
arama mücadelesinde kat edilen yolu gözler önüne sermek
açısından çok önemli. Dernek olarak misyon ve vizyonumuz,
bu hak arama yolculuğunda hem kadınların hem erkeklerin
desteğini alarak birlikte daha adil, daha özgür, daha mutlu,
daha üretken yarınlara ulaşabilmek. Tüm sorunlara rağmen
kadınlar olarak ışığımızı, gücümüzü, bilgeliğimizi ve zekamızı
her daim canlı tutabilmek temennisiyle. Kadınlar günümüz
kutlu olsun…
Kadın hakları mücadelesi aslında bir
insan hakları mücadelesi öyküsüdür. Hem
hukuki düzlemde, hem sosyal, duygusal,
mesleki düzlemlerde ele alınması gereken
çok katmanlı bir yolculuktur.
17
www.howden.com.tr