Metropol Dergisi 60. Sayı

Metropol Dergileri Kapak Konusu 

www.metropoldergileri.com 1

2 

RÖPORTAJ

Mehmet makina 


4 

Fevzi Çakmak Mah. 10758 Sk. No: 16/P Kobisan San. Sit. Karatay / KONYA

www.gosbrake.com.tr 


EDİTÖRDEN 

Ahmet ÇAKIR 

Editör 

a.cakir@metropoldergileri.com 

Gündemin değişmeyen 

konusu… 

Ne diğer ülkede yaşanan askeri darbe ne de bir 

başka konu COVID- 19’un konuşulduğu kadar 

konuşulmuyor. Pandemi her gün her an gündemin 

bir numaralı misafiri. Bu virüse yakalananların 

sayısı milyonları geçtiği bir dünyada 

elbette başka bir gündem konusu olamazdı. 

Pandemi birçok iş kolunu etkisi altına alıp işleri 

durdurma noktasına getirse de dijital dönüşümü 

hızlandırdı. Bu süreç hem tüketicilere hem de 

üreticilere zorunlu bir dijital dönüşüm zarureti 

getirdi. Belki de on yıl sonrası için düşünülen 

dijitalleşme bir anda hayatımızın bir parçası 

oldu. Evden yapılan alışverişler, öğrencilere 

sunulan uzaktan eğitimler, bankacılık ve birçok 

kamu işlemi dijitalleşerek evden çıkmadan 

yapılabilecek boyutlara geldi. Her sektörde var 

olan dijitalleşme sürecine bizler de ayak uydurarak 

dijitalde rahatlıkla okuyabileceğiniz ikinci 

dijital dergimizi sizlerle buluşturuyoruz. 

Artık bu salgın hastalığın önce ülkemizde sonra 

tüm dünyada bir an önce son bulmasını temenni 

ediyorum. Pandemi artık tüm dünyada 

misafirliğine son verip bizleri eski günlerimizdeki 

gibi sağlıklı iç içe olduğumuz bol sohbetli 

günlere bir an önce kavuşturması dileğiyle. 

Sağlıkla kalın… 

6


8 

RÖPORTAJ


Sektörünün İncisi 

Türkiye’nin Birincisi… 

İLPOSAN GROUP 

İLPOSAN İLAÇLAMA MAKİNALARI 

YÖNETİM KURULU BAŞKANI 

Hasan ÖZDEMİR 

Yaygın, Süreli, 

Nisan 2021 

YAYINCI / İMTİYAZ SAHİBİ 

Adına Seycan ÇAKIR 

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ 

Ahmet ÇAKIR 

GÖRSEL YÖNETMEN 

Seycan ÇAKIR 

YAYIN KOORDİNATÖRÜ 

Beycan AKSOY 

PROJE KOORDİNATÖRÜ 

Beyzat AKSOY 

KURUMSAL İLETİŞİM ASİSTANI 

Canan ŞAYİR 

GRAFİK TASARIM 

HUKUK DANIŞMANI 

Av. Seda KARA 

YÖNETİM YERİ 

Akabe Mh. Şehit Furkan Doğan Cd. 

Bey Plaza A Blok 5/503 

Karatay/ KONYA 

Tel: 0332 323 10 18 

Faks: 0332 323 10 19 

www.metropoldergileri.com 

info@metropoldergileri.com 

DİJİTAL TASARIM 

Kapak 

Konusu 

Serdika Street, fl. 3, Office 1, 

Burgas 8000, Bulgaria 

Nisan 2021 

22 

Dergide yayınlanan yazı, fotograf, 

illustrasyon ve konuların her hakkı 

saklıdır. İzinsiz ya da kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz, alıntı 

yapılamaz.

Nisan 2021 

İÇİNDEKİLER 

14 18 

Akap Plastik 

Sağlığınız şakaya gelmez… 

Çözüm arıyorsan 

HİDROPLAST 

20 

Femart Ambalaj 

‘‘Siz üretin biz koruyalım…’’ 

28 

Fimak Makine Genel Müdürü 

Ramazan Güven 

30 

34 

Berberoğlu Süt Yönetim Kurulu Üyesi 

Mehmet Rıza Özsakal 

İstanbul Pastanesi 

Hakan Sütçü

RÖPORTAJ 

42 

46 

Dirim Metal A.Ş Yön. Kur. Bşk. 

Atilla Türk 

Yıldızhan Turizm 

Nuri Yalçın 

54 

GOS Brake Systems 

Perçinsan A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı 

Buğra Gülüm 

64 

12 

İhracat Destekleri SEKOSAN Uzmanı A.Ş. 

Mehmet Emin İsa Erik Yıldırım 

Mustafa Ekiz Design -İç Mimar 

Mustafa Ekiz

Nisan 2021 

İÇİNDEKİLER 

68 

Mehmet Emin Yıldırım 

Yurt Dışı Birim Desteği 

Ulukaya Sigorta 

78 

72 

İki Doğu İki Batı Dernek Başkanı 

Murat Arslan 

Asude Optik 

Fatih Atagan 

Prof. Dr. Fulya ÖZTAŞ 

Prof. Dr. Haydar Öztaş 

Orta Toroslarda 

Endemik Bitkiler 

ve Doğal Yaşam 

80 

Bahar Etliekmek ve Izgara 

Hasan Aksak 


14


HABER 



Plastik ve ambalaj sektörüne sunduğu kaliteli ve güvenilir ürünlerin sahibi Akap Plastik 

ve Ambalaj Firması % 100 müşteri memnuniyetiyle yüzleri her daim güldürmekte. 

1995 yılında firma sahibi Yahya Koç tarafından kurulan Tevekkül 

Plastik, 2005 yılına kadar kalıp üretimi yaparak faaliyetlerini 

sürdürüp müşterilerine hizmet verdi. 2005 yılında 

AVF Plastik firmasını kurarak gelişen teknolojiye ayak uyduran 

firma, sektörde yapmış olduğu kaliteli ve güvenli işlerle 

kısa sürede herkesin takdirini kazandı. 

Evli ve 5 çocuk babası olan Yahya Bey, 1995 yılından bu yana 

plastik ve ambalaj sektörün de işletmeci olarak faaliyetlerine 

devam etmektedir. 

26 yıllık bilgi ve tecrübenin 

Firması Akap Plastik… 

2005 yılından bu yana AVF Plastik firmasıyla ambalaj üretimini 

sürdüren firma, 1 Ocak 2019 yılında Akap Plastik Ambalaj 

firmasını kurarak, yeni yüzü ile sektöre yön vermeye 

devam etmiştir. Akap Plastik, Konya 3. Organizede 8.000 m² 

kapalı alan olmak üzere toplamda 16.000 m² alanı ile hizmet 

vermeye devam etmektedir. Başta Zirai ilaç sektörü, gübre 

sektörü ve yağ sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda çalışma 

yapan Akap Plastik, bu sektörler dışında birçok muhtelif sektöre 

de hizmet sumakta. 50 cc den 30 litreye kadar ambalaj 

üreten firma farklı müşteri isteklerini dinleyip çözüm bulmayı 

sağlamıştır. 

Akap Plastik firma sahibi Yahya Koç ve oğlu Yusuf Koç 

omuz omuza verip firmanın başarı kazanmasına en büyük 

katkıları sağlayan başkahramanlardır. Bunun yanında, bilgi 

ve tecrübeli yetişmiş teknik ekibi ve personeliyle başarının 

devamlılığını sağlamıştır. Akap Plastik Genel Müdürü olan 

ve oğlu Yusuf Koç ile beraber çalışmaktan mutlu olduğunu 

dile getiren Yahya Bey, kısa zamanda firmanın göstermiş olduğu 

başarıdan ve büyümeden dolayı memnuniyetini de bizlerle 

paylaştı. 

Müşterilerine, Plastik Ambalaj alanında çözümler sunmayı 

amaçlamış olan firma, söz konusu çalışmalarını koşulsuz 

müşteri memnuniyetini gözeterek yürütmektedir. 

Elde edilen başarılar %100 büyüme 

sağlayacak… 

2019 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüs salgınının 

işlerini etkilemediğini dile getiren Yahya Bey, Korona 

virüsün ülke çapında plastik ambalaj üretimini artırdığını 

dile getirdi. Bu süreçte plastik ve ambalaja duyulan isteğin 

artması, plastik ambalaj sektörüne de önemli bir ivme kazandırmış 

durumda. 

2021 yılında firma olarak %100 bir büyüme sağlayacaklarını 

ve bunu başarabilmek için var güçleriyle çalışacaklarını 

dile getiren Firma sahibi Yahya Bey, diğer bir hedeflerinin de 

alımlarda nakit çalışmak olduğunu vurguladı. 

16


HABER 

Çözüm arıyorsan 

HİDROPLAST 

2010 yılından itibaren sektöre ve piyasaya yararlı 

olmak için kurulan Hidroplast firması yılların vermiş 

olduğu tecrübeyi işlerine yansıtıp, kaliteden ödün 

vermeden profesyonel ekibiyle çalışmalarına 

hız kesmeden devam ediyor. 

Tecrübelerini ve Bilgilerini Birleştirdiler… 

1985 yılında Konya’da doğan Sami Esirgenler ve 1982 yılında 

Konya Ladik’te doğan İbrahim Karaçayır bilgi ve tecrübelerini 

birleştirerek Hidroplast firmasını kurdular. Hidroplast firmasının 

ortaklarından Sami Esirgenler, firmanın 2010 yılında ortağı 

İbrahim Karaçayır ile birlikte küçük bir atölyede kurulduğunu ve 

sanayicilik hayatlarının böyle başladığını anlattı. 

Hidroplast firmasını kurmadan önce başka bir firmada beraber 

çalışıp işi öğrenen, çekirdekten yetişme iki ortak, sürekli değişen 

rekabet ortamına uyum sağlayabilmek ve müşterilerin beklentilerini 

karşılayabilmek için ilk günkü heyecanla çalışmalarına 

devam etmekte. Şuanda 500 m² bir işletmede müşterilerinin 

ihtiyaçlarına cevap verip çözüm üreten firmamız çok kısa bir 

süre içerisinde çalışma alanlarını 1000 m² ‘ye çıkartıp ürünlerini 

daha fazla çeşitlendirerek yollarına en iyi hizmeti ve kaliteyi 

sunmaya devam etme gayesinde olacaklarını belirttiler. 

Yüzlerce Çeşit Ürün Yelpazesi… 

Hidroplast Hidrolik bilgi birikimi ve endüstriyel uygulama tecrübesi 

ile hidrolik, pnömatik, hidrolik hortum ve presi, sızdırmazlık 

(keçe,oring.yataklama) ve devre elemanları konularında 

ekipman satışlarının yanı sıra mühendislik faaliyetleri ve imalatları 

ile de teknolojik çözümler üretmektedir. Müşterilerinin istekleri 

doğrultusunda üretim yapan firma sunmuş olduğu hizmet 

ve kalitesiyle Konya’nın tercih edilen ve sevilen firmalarından 

biri olmayı başarmış. Sunmuş olduğu ürün yelpazesinin çeşitliliği 

ve uygun fiyatlarıyla kaliteden ödün vermeyenlerin adresi 

olmuş durumda. 

Hidroplast firması ile ilgili bilgi verdikten sonra üretim bilgilerini 

aktaran Sami Esirgenler, işlerinin Hidrolik-Pnömatik sızdırmazlık 

elemanları ve endüstriyel plastik olduğunu dile getirdi. 

Ayrıca Yurt dışından ithal ettikleri teflonlar, pullar, perflexler, 

özel oring ve xrinler sattıkları ve müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap 

verdikleri diğer ürün guruplarından sadece birkaçıdır. Hidrolik 

zaten hepimizin bildiği yağ akışkanlığının kontrollerini ve 

birleşimlerini sattıklarını dile getiren Sami Bey Pnömatikle ilgili 

Pnömatiğin havayla ilgili bütün sistemleri yani valfler, fittigleri 

ve hortumları içerdiğini söyledi. Sızdırmazlık elemanların ise 

bu ürünlere hava ya da yağı sızdırmayan keçeler olduğunu dile 

getirip tamamlayıcı unsur olduğunu belirti. 

Hidroplast firmamız endüstriyel plastik guruplarında kestamid, 

polyamid ,polietilen, delrin, fiber gibi ürünlerin hem çubuk hem 

de levha olarak satışını yapmaktadır. Ayrıca levha gurubu ürünlerde 

2000*4000 vakumlu cnc router le işleme ebatlama ve 

müşteriye göre tarama işleri de yapmakta. 

Bunların yanında endüstriyel plastikte (delrin,kestamit,polyamid 

gibi polimer ürünler) her ölçü ve çapta satış yapan firma, kalitesi 

ve sunduğu güvenle her gün kendini geliştirmeyi başarmış 

ve teknolojiyi yakından takip ederek ürünlerine uygulamaktadır. 

Tek Seferlik Değil Süreklilik Sağlıyoruz 

Müşteri memnuniyetini ön planda tutan satıcıdan daha çok 

müşterileri ile bir aile olmayı başaran Hidroplast firması müşterileriyle 

sürekli çalıştıkları için çözüm ortaklığı mantığında 

ilerleyen güvenilir firmalardan bir tanesi olmuş durumda. Ayrıca 

müşteri memnuniyetleri ve tavsiyeleri üzerine bir çok yeni 

müşterisi olan Hidroplast firması Konya’nın sayılı hidrolik firmalarından 

biri olmuştur. 

Yeni Yatırımlarıyla Sektörüne 

Yön Verecek… 

Yurtdışından hidrolik ve kromatik üzerine gelen ürünlerin 

fazlalığına değinen Sami Bey Türkiye’de bu ürünlerin sadece 

%10luk kısmı üretildiğini %90’nının Uzak Doğu ya da Avrupa 

ülkelerinden geldiğini belirtirken gelecek planlarında yurtdışından 

alınan ürünlerin önüne geçebilmek olduğunu söyledi. Hidroplast 

firması her geçen gün gücüne güç katıp yoluna devam 

ederken gelecekte yapmak istediği atılımlar ve yatırımlarla yurtdışına 

bağımlılığı azaltıp kendi bünyesinde kaliteli bir şekilde 

ürün üretecek olması sektörüne yeni bir bakış açısı katacaktır. 

EN İYİ OLAN EN AZ HATA 

YAPAN SLOGANI İLE 10 YILDIR 

SADECE İŞİMİZİ YAPMAYA 

ÇALIŞIYORUZ 

18


HABER 

Başarılı iş adamı Muhammet Ürkmez 

sadece yaptığı işlerle değil 

kişiliğiyle de fark yaratıyor 

Konya’nın sevilen isimlerinden biri olan başarılı 

iş adamı Femart Ambalaj Firma Sahibi Muhammet 

Ürkmez yapmış olduğu işlerle sizlere 

kaliteyi ve güveni sunmakta. İş ahlakıyla, kişiliğiyle 

ve duruşuyla fark yaratan Muhammet 

Bey çevresindeki olaylara karşı duyarlı olması, 

sosyal sorumluluk projelerini desteklemesiyle 

de herkese örnek olmakta. 

‘‘Siz üretin biz koruyalım… 

1982 yılında Konya Meram’da dünyaya gelen Muhammet 

Ürkmez, eğitim hayatını Konya Selçuk 

Üniversitesi’nde Otomasyon bölümünü okuyarak 

tamamladı. Başarılarıyla adını duyuran Muhammet 

Bey 2003 yılında bir ambalaj firmasında pazarlama-satış 

görevlisi olarak iş hayatına başladı. 2005 yılında 

bizlere kıymetlim diyerek bahsettiği eşi Fatma 

Ürkmez ile evlenen Muhammet Bey, Erva ve Ertuğ 

adında dünya tatlısı iki çocuğa sahiptir. 

Çevresindeki olaylara karşı duyarlı, araştırmayı 

seven, sorumluluk sahibi, meraklı ve maceracı bir 

kişiliğe sahip olmasının yanında Muhammet Bey 

bir insanın zamanla değil öğrendiği her bilgi ile 

büyüdüğü düşüncesinde. Yanlış yapmaktan nefret 

eden ve hatalarını asla unutmayan yapısı sayesinde 

zamanla hata yapmamayı öğrenen Femart Ambalaj 

Firma Sahibi Muhammet Ürkmez sektöründe 

başarıyı yakalamış, istikrarlı ve emin adımlarla yoluna 

devam etmekte. 

Femart Ambalaj ürettiklerinizi koruyor. 

Femart Ambalaj Oluklu Mukavva Kutu firmasını 

2010 yılında kuran Muhammet Ürkmez, müşterilerini 

iş ortağı olarak tanımlamış, müşteri ihtiyaçlarını 

doğru analiz ederek doğru zamanda doğru 

çözümleri sunmuş ve sunmaya devam etmektedir. 

Femart, oluklu mukavva kutu sektörünün dinamiklerini 

doğru yorumlayarak iş ortaklarına ölçeklenebilir 

ve sürdürülebilir kalitede çözümler 

üretmektedir. Ambalaj sektöründeki tecrübelerini, 

müşterilerinin avantajına dönüştürmeyi başaran 

20 

Muhammet Bey sektöründe büyüyerek ilerleyen 

bir kuruluş konumuna gelmiştir. 

Femart Ambalaj, karton ambalaj sektöründe sizi 

anlayan, sizlere özel çözüm üreten, sizin işinizi kolaylaştıran 

ve sektörde hepimizin güvenini kazanıp 

iş ortağımız olmayı başarmış, bu başarısıyla sektörde 

fark yaratmıştır. 

Femart’tan Örnek Alınacak Sosyal 

Sorumluluk Projesi 

Türkiye’de kullanılan toplam kağıt miktarı 6 milyon 

ton iken bunun sadece 2.6 milyon tonu sektöre 

geri kazandırılmaktadır. Bu durum sektörün 

bugün ve gelecekte ihtiyacı olan hammaddeyi 

karşılamada sıkıntı yaşayacağını göstermektedir. 

Dolayısıyla sektörün rekabet gücü olumsuz yönde 

etkilenecektir. 

Atık kâğıt geri dönüşüm sanayii sayesinde 2018 yılında 

3,38 milyon ton atık kâğıdı ülke ekonomisine 

kazandırmıştır. Bu miktarın 2,08 milyon tonluk 

kısmı sanayiden geri kalan 1,30 milyon tonluk kısmıysa 

sokaklardan toplanmıştır. 

2019 yılında sektörün, yeni yatırımlar ve mevcut 

kapasitelerin artışı ile birlikte kullandığı hammadde 

miktarı 4,03 milyon tondur. İç piyasadan karşılanan 

atık kâğıt miktarı 2.85 milyon tondur. Bir 

milyon ton atık kâğıdın toplanamaması halinde 

oluşacak kayıp €130 milyondur. 

Femart olarak tüm bu detayların farkında olan firma 

kâğıt geri dönüşümünü desteklemektedir.


HASAN ÖZDEMİR- İLPOSAN GROUP 

Sektörünün İncisi 

Türkiye’nin Birincisi… 

İLPOSAN GROUP 

İLPOSAN İLAÇLAMA MAKİNALARI 

YÖNETİM KURULU BAŞKANI 

Hasan ÖZDEMİR 

22

Yıllar geçse de ürettiği ürünün arkasında olan tüketicilerine sunduğu güven, kalite 

ve %100 değişim garantisiyle Türkiye’de sektörünün öncü firmalarından olan 

İlposan İlaçlama Makinaları Firma Sahibi Hasan Özdemir ile sektöre dair konuştuk. 

Üretim yaparken ilk önceliklerinin müşteri memnuniyeti olduğunu dile getiren 

Hasan Bey ürün çeşitliliklerini belirlerken tüketicilerinin isteklerini karşılamaya 

çalıştıklarını sözlerine ekledi. Yılların getirdiği üretim tecrübesini ve yenilikleri 

ürün yelpazelerine uygulayan İlposan İlaçlama Makinaları Türkiye’de ve Dünya’da 

adından bahsedilen firmalar listesinde çoktan yerini almış durumda. 

Okuyucularımız için öncelikle kendinizden 

bahseder misiniz? 

Öncelikle bize bu fırsatı tanıdığınız için Metropol ailesine 

çok teşekkür ederim. 

28 Şubat 1972 Konya doğumluyum. Aslen Bozkır’lıyım.1995 

yılında evlendim 3 çocuk babasıyım. Ticari 

hayatımıza 1995 yılında Özdesan İlaçlama Makinaları 

Ltd. Şti. olarak faaliyete başladık. Sonrasında yine kendi 

firmamız olan İlposan İlaçlama Makinaları olarak faaliyetlerimize 

devam ettik. Türkiye’de 81 vilayete ve yurtdışına 

mal satan sektörünün en büyük firmalarından biri 

olmanın gururunu yaşamaktayız. 

Ürün portföyünüz nelerdir? Ürün çeşitliliğinizi 

belirlerken hangi kriterleri dikkate alıyorsunuz? 

İlposan Grup ailesi olarak kendi bünyemizde 12 çeşit 

ürün imalatı yapıyoruz. Yine bünyemizde bulunan Özdesan 

Gübre Ambalaj olarak da 5 çeşit ürün çeşitliliğine 

sahibiz. Farmatix markamızla yurtdışına ve Avrupa’ya 

ürün göndermekteyiz. Şu anda 3 markamızla hız kesmeden 

çalışmalarımıza devam etmekteyiz. 3 markamızda 

şuanda toplam ürün çeşitliliğimiz 20 adettir. 

Firma olarak 1,5 litreden 20 litreye kadar ürün imalatı 

yapıyoruz. Elbette ki 1,5 litre ve 20 litre ürünlerin kullanım 

alanları farklı olmaktadır. 1,5 litrelik ürünümüzü 

Konya’da ya da başka şehirlerimizde bahçesinde bir ağacı 

olan ya da çiçeği olan kişiler rahatlıkla 

kullanabilir. Daha fazla kapasiteye 

sahip ürünlerimizi ise daha 

kapsamlı tarımla uğraşan, daha büyük 

ağaç kapasitesine sahip tarımla 

uğraşan kişiler kullanabilir. 

Ürünlerimizi üretirken yaptığımız 

Ar-ge çalışmalarımız doğrultusunda 

arz talep ilişkisine bakarak ürün 

kapasitesini ve çeşitliliğini belirlemeye 

çalışıyoruz. Bizim amirimiz 

olan müşterilerimizden gelen istek 

ve talepler doğrultusunda ürün çeşitliliğimizi 

belirliyoruz. Durmadan 

üretmeye çalışan elleri öpülesi çiftçilerimizin İlposan 

ailesi olarak büyümemizde katkıları çok büyüktür. 

Türkiye dışında hizmet verdiğiniz ülkeler nereler? 

Firma olarak şuanda 40 kişilik bir aileyiz. Dünyanın 10 

ülkesine mal gönderiyoruz. Türkiye’de bulunan bayilerimizin 

siparişlerini, onların taleplerini karşılıyoruz. 

Uganda, Abu Dabi gibi birçok ülkeye mal göndermeye 

devam ediyoruz. Toplamda 10 ülke ile şuanda çalışıyoruz. 

Hedefimiz müşterilerimize kaliteli ve güvenilir 

mal sunmak. Allah’ın izniyle ülke sayımızın büyüceği 

temenni ediyorum. 

Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinizden 

bahseder misiniz? Satışlarınız 

beklentilerinizi karşılıyor mu? 

Ülkemiz’ de 4 aracımız ile satış pazarlama yapan ekip 

arkadaşlarımız var. 81 vilayeti dolaşarak hem bayilerimizi 

ziyaret ediyorlar hem de istedikleri ürünleri temin 

ediyoruz. İlposan Ailesi olarak en büyük özelliğimiz bayilerimize 

ya da müşterimize verdiğimiz ürünleri birebir 

aynı ürünle değiştirme garantisi vermemizdir. 

Bayilerimize de tüketicimiz almış olduğu bir üründe 5 

yıl sonra bile her hangi bir sorunla karşılaşırsa ürünü yenisi 

ile değiştirmelerini sürekli söylemekteyiz. İlposan 

Ailesi olarak sadece para kazanmak değil amacımız. Biz 



ürettiğimiz ürünün arkasındayız ve %100 ürün 

değişim garantisi ile müşterilerimizi memnun 

etme çabasındayız. Bu konuda İlposan Ailesi 

olarak iddiamız büyük ve bizim gibi Türkiye’de 

5 yıl 10 yıl sonra ürün değişimi yapan sanayici 

ya da firma yoktur. Biz üretimimizi yaparken 

tüketicimizi üzmemek için elimizden geleni 

yapıyoruz. Ürün alan ve belli bir süre sonra 

elindeki ürünü arızalan tüketicimize ürünün 

yedek parçalarını göndermemiz durumunda 

yapamazlarsa sadece ürün kargo bedelini karşıladıkları 

takdirde yenisi ile değiştiriyoruz. 

Ürünlerimizin arkasında olmamız ve %100 

değişim garantisi vermemiz tüketicilerimiz 

tarafından takdir edilmekte. Hatta bizlere bu 

memnuniyeti gönderdikleri teşekkür yazıları 

yazdıkları şiirler ile dile getirmektedirler. İleriki 

süreçte gelen teşekkür yazılarını ve şiirlerimizi 

kitapçık haline getirerek hem Konya’da 

yetişen yeni sanayici arkadaşlara örnek olması 

hem de anılarımızı biriktirmek için basılı hale 

getireceğiz. 

%100 Değişim ve 

%100 Memnuniyet 

Sunan Öncü Firma… 

24 

Grup olarak dış ticarete bakan arkadaşlarımız 

ile çalışmaktayız. Son iki senedir İstanbul’da 

büyük bir şirkette dış ticaret üzerine çalışan bir 

arkadaşı İlposan Ailesine dâhil ettik. Ailemize 

dahil olan arkadaşımız sayesinde dış ticaretteki 

eksikliğimizi tamamladık. Dış ticarette öncelikle 

tüm hassas noktaları yakalayıp çözdük. 

Elbette ki Türkiye’miz devletimiz ihracat konusunda 

çalışmalarıyla ve destekleriyle ihracat 

yapmak isteyen firmaların arkasında olmaya 

devam ediyor. Türkiye özellikle şehrimiz Konya 

son on yılda kabuğunu yeni yeni kırmaya 

başlayıp dış ticarette var olmaya başladı. Devletimizin 

vermiş olduğu Ar-ge hizmetleri doğrultusunda 

firmalar dünyanın her noktasına 

yeni yeni açılmaya başladı. Hem kendi firmam 

hem de Türkiye olarak Allah’ın izniyle ihracatta 

daha fazla söz hakkına sahip olup inşallah 

ihracatın ülkesi olacağımıza inanıyorum. 

Ülke olarak Ataerkil bir yapıya sahip olduğumuz 

ve manevi durumlarda biraz daha duygusal 

ve geleneklerimize uygun çalışıyoruz. 

Konya’da firmalarımız sahip oldukları ataerkil 

yapıdan dolayı firmada bir büyüğün olması yeni 

yetişen jenerasyonun hep önünü kapatıyor Konya 

hem siyasetin hem de ticaretin yön merkezi 

olduğunu düşünmekteyim.

Ar-ge faaliyetleriniz hakkında bilgi 

verebilir misiniz? 

Bizlerin gelişmesi ve büyümesine en önemli etken tüketicilerimizdir. 

Bizler tüketicilerimden gelen istek ve 

doğrultuda üretim yaparsak güven ve kaliteyi sunarsak 

tercih edilen firma oluruz. Bizler Ar-ge çalışmalarımızı 

tüketicimizin istekleri doğrultusunda şekillendiriyoruz. 

Firma olarak devletten destek ve iade almayan firmalardan 

bir tanesiyiz. Kendi öz sermayemiz ile devletimize 

yük olmadan, devletin yükünü hafifletmeyi amaç edinmiş 

bir firmayız. 

2020 yılını sektörel anlamda değerlendirecek 

olsanız neler söylersiniz? 

2021’den beklentileriniz nelerdir? 

Şuan bizim sektörün tam sezonu diyebiliriz. Sezonumuz 

4 bölgede başlar. Öncelikle Antalya-Akdeniz sonrasında 

Adana- Çukurova akabinde İç Anadolu ve Marmara son 

olarak da Doğu Bölgelerimizi kapsar. Dört mevsimi yaşayan 

cennet bir ülkede yaşamaktayız. Ülkemizde bazı 

bölgelerimizde üç hasat alınan topraklara sahibiz. 

2020 yılında olduğu gibi 2021 sezonumuz da iyi geçiyor. 

Bayilerimize hizmet vermek için savaşıyoruz. Yurt dışında 

hizmet verdiğimiz ülkelerimizle çalışmaya devam 

ediyoruz. 

Tüm Dünya’yı etkisi altına alan Covid-19 salgını 

sizin sektörü nasıl etkiledi. İlaçlama ürünlerine 

talepler arttı mı? 

2019 sonunda Pekin’de çıkan Covid-19 pandemisi dünyanın 

her noktasını etkiledi. Maalesef ülkemiz de bu 

salgından etkilendi. Öncelikle bu salgın ile hayatını 

kaybeden herkese sizin aracılığınız ile Allah’dan rahmet 

yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bu süreçte salgına yakalanan 

herkese acil şifalar dileyerek sözlerime devam 

etmek istemekteyim. Ben kendi şahsım adına söyleyecek 

olursam Çin’deki tüm ürünlerde Covid-19 olduğu 

düşüncesindeyim. Bu yüzden de Çin’den ülkemize ya 

da başka bir ülkeye gidecek olan ürünlerle Covid-19 

pandemisinin taşınacağı inancındayım. Ülkemizden ve 

dünyadan bu musibet salgının bir an önce gitmesini Allahtan 

dilemekteyim. 

Elbette ki bu salgın üzülerek söylemeliyim ki bizim işlerimize 

faydası çok oldu. Fakat şuan sektörümüzün tarım 

sezonu olması ve salgının olması nedeniyle hem ilaçlama 

hem de dezenfekte de bizim ürünlere olan talep artmış 

durumdadır. Beklentilerin dışında çalışmalarımız 

oldu. 

Son olarak, yeni yatırımlarınızı sormak istiyorum. 

Ülkemiz için faaliyete geçirmeyi planladığınız 

projeler hakkında bilgi alabilir miyiz? 

Aklımızda planladığımız gönlümüzden geçen birkaç 

projemiz var. Allah izin verirse ambalaj paketleme, 

plastik ambalaj, gıda ambalaj sektörüne atılmak istiyoruz. 

Ayrıca kendi ürünlerimizde 100 ve 200 litrelik kapasiteye 

sahip üretim planlamalarımız var. Tabi ki ilk 

önceliğimiz ambalajı devreye sokmak. 

Sanayicinin hiçbir zaman hedefi bitmez. Anadolu’muzda 

bir söz vardır. “Alır satarsan paran artar, imalat yaparsan 

malın artar” demişler. Sanayicinin aslında tüm malı ve 



parası bünyesinde bulundurduğu makineleridir. Bizlerde 

daha fazla makineleşmeyi düşünüyoruz. Hedeflerimiz 

büyük. Allah vatanımıza, milletimize, çalışanlarımıza 

ve tedarikçilerimize bizleri mahcup etmesin. 

26 

Genel olarak Türkiye ekonomisini dünyaya 

baktığınızda nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Bildiğiniz üzere siyasi bir partide il başkanlığı yaptım. 

Sezar’ın hakkı Sezar’a diye boşuna dememiştir atalarımız. 

1995 yılında ticarete atıldığımız dönemde ekonomi 

çok güzeldi.1999 ve 2001 yıllarında devletimiz üzerine 

uygulanan baskılar sonucunda ve 2001 yılında bilinçli 

bir kriz çıkarıldığı düşüncesindeyim. O dönemdeki liderlerimizden 

bir tanesi krizi çözerek sorunu çözmüş 

oldu. Sorunu çözen liderimize iş adamları olarak minnettar 

olmamız lazım. Çünkü bu kriz çözülmese daha 

fazla firma kapanabilirdi. 2002 yılında Ak Parti hükümeti 

kuruldu. 17,18 yıllık ticari ve siyasi hareketliğe 

baktığımızda Türkiye ciddi yol aldı. 15 Temmuz olmamış 

olsaydı kişi başına düşen milli gelir 20 bin doların 

aşağısına düşmeyeceğine inanan kişilerden birisiyim. 

İleriki süreçte Türkiye başkanlık sistemini içine sindirirse 

ve çalışanlarımız gereğini düzgün yaparlarsa, herkes 

üzerine düşeni yaparsa Türkiye’nin dünyada ki ilk 5 

ülkeden biri olacağına inancım var. 

Covid 19 sebebiyle çalışamayan kişilerin parasını devlet 

ödedi. Türk Hava Yolları 3 ay boyunca çalışamadı. 25 

bin kişinin maaşı devletten çıktı. Ülkemizin ekonomisi 

güzel olmasa bu paralar bu insanlara ödenebilir miydi? 

Üzerimize düşen kulluk vazifemizi yaparsak 2023 den 

sonra ilk 5 en iyi ekonomiye sahip ülkelerden biri olacağımıza 

inanıyorum. 

Ülkemizin son 5 yılda geliştirdiği yetiştirdiği ve ürettiği 

birçok projeye baktığınız zaman bir şey söylemeye gerek 

yok. Herkes elini vicdanına koyarak Allah rızası için 

konuşması lazım. Çünkü Türkiye dünyada bana göre söz 

sahibi ülkelerden bir tanesi olmayı başarmıştır. 

www.ilposangroup.com


RAMAZAN GÜVEN- FİMAK MAKİNE 

Fırın üretimi konusundaki 40 yılı aşan tecrübesi ve geniş servis ağı sayesinde kullanıcısına güven veren 

FİMAK Makine Türkiye’de olduğu gibi Dünya’da da bir marka. Herkes tarafından tercih edilen ve işini 

en iyi yaparak farkını ortaya koyan Fimak Makine’yi başarılarıyla bilinen Firma Genel Müdürü Ramazan 

Güven İle konuştuk. Sürekli yenilenen ürünleriyle müşterilerine kolaylık sunan firma yapmış olduğu 

AR-GE çalışmalarıyla da yeni ürünlerini müşterilerine sunmakta. Dünyanın önemli ülkelerinde bayilikler 

oluşturan Fimak Makine, ihracat hacmiyle de sektörünün bilinen ve tercih edilen firmaların başında gelmektedir. 

Avrupa ve Uzakdoğu pazarlarında da söz sahibi olmak istediklerinin altını çizen Ramazan Bey 

yenilik getirecek iki makinayı daha yakın tarihte müşterilerine sunacaklarının müjdesini verdi. 

Ekmeğin hikayesi Fimak Makine ile başlar… 

FİMAK GENEL MÜDÜR 

Ramazan Güven 

Okuyucularımız için öncelikle kendinizi 

tanıtabilir misiniz? 

1972 yılında Konya’da dünyaya geldim.1980 ile 2005 yılları 

arasında Almanya’da yaşadım. Almanya ‘dan Meslek 

Lisesi mezunuyum. İş hayatıma öz vatanımda devam 

etme kararı alarak 2005 yılında FiMAK A.Ş. bünyesine 

katıldım. Burada ilk olarak satış departmanında görev 

aldıktan bir süre sonra satış müdürlüğü görevini üstlendim. 

2015 yılından bu yana da FiMAK A.Ş. bünyesinde 

Genel Müdürlük görevini yürütmekteyim. Evli ve iki çocuk 

babasıyım. 

Geçmiş tecrübelerinizle bugünün teknolojisini 

birleştirip sunduğunuz Fimak Fırın Makinelerinin 

bugünlere geliş hikâyesini ve kuruluşunuzu bizlerle 

paylaşır mısınız? 

FiMAK ailesi, 1976 yılında Merhum Vedat Özpınar Bey 

tarafından 80 m2’ lik bir dükkânda uzun şekil verme makinesi 

imalatı yaparak üretim hayatına başlamıştır. Devam 

eden yıllar içerisinde sektörün ihtiyaçlarına yönelik 

olarak diğer makine gruplarını da üretim parkuruna dahil 

ederek sektöre giriş yapmıştır. 

1991 yılında Konya 2. Organize Sanayi Bölgesinde 4.000 

m2’ lik alana taşınarak üretim hızına ivme katan firmamız, 

2010 yılında ise 45.000 m2 ‘lik alan üzerinde 20.000 

m2’ lik kapalı alana kurulan yeni binası ile üretim konusunda 

sektörün öncü firması haline gelmiştir. 

28

Bu süreç içerisinde 1995 yılında ilk ihracatımızı gerçekleştirerek 

misyonumuz doğrultusunda ülkemizin gelişimine 

ve Dünya da söz sahibi ülkeler arasına girmesi 

konusunda katkı sağlamanın da sevincini yaşamaktayız. 

2017 Temmuz ayında ise T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 

tarafından onaylı Ar-Ge merkezi tescil belgemizi alarak 

Türkiye ‘de 565, Konya’ da 13 ve sektördeki 1. Ar-Ge 

merkezi olmanın gururunu yaşadık. 

Sunduğunuz ürün ve hizmetler hakkında bilgi 

verir misiniz? 

FiMAK markası günümüzde unlu mamul, fırıncılık, 

pastanecilik, restoran zincirleri, kafe, otel, catering alanlarında 

hizmet vermektedir. Son yıllarda çalışmalarına 

Ar-Ge merkezi bünyesinde hızla devam eden ve 2016 

yılında başlayıp 2018 yılında son şeklini alan, Retros 

isimli yeni makine serisi ile sektöründe içinde birçok ilki 

barındırarak gastronomi makinaları alanında da hizmet 

vermeye başladık. 

Retros serisinin devamında Triad, Dilas ve Korto serileri 

ile gastronomi alanında önemli atılımlarda bulunduk. 

Ayrıca bunların yanı sıra Mondo ve Mensa projeleriyle 

pizza sektöründe de adımızı duyurmaya başladık. Gastronomide 

yenilik getirecek iki makinamız daha AR&GE 

çalışması devam etmek dedir. 

FİMAK kalitesi ile Özel üretim olarak yaptığımız BONA 

ve PETİT modellerimiz le evlerimizde 220v ile çalışabilen 

Makinalarımızla hizmet vermekteyiz. 

FiMAK ailesi olarak bu projelerin tasarım süreçlerinde 

alanında uzman şeflerin de danışmanlığı doğrultusunda, 

doğruya en hızlı ulaşarak her zaman en ideal ürünü üretmenin 

hedefi içerisindeyiz. 

Hangi ülkelere hangi ürün gruplarınızı ihraç 

ediyorsunuz? 

Dünyanın önemli ülkelerinde bayilikler oluşturarak 

ABD’ den Rusya’ ya, Mısır’ dan Ukrayna’ya, Afrika’ dan 

Avustralya’ ya kadar 65 ülkenin içinde bulunduğu ihracat 

hacmimiz ile bu ülkelere hamur işleme, pişirme 

ve gastronomi makinelerimiz ile hizmet sunmaktayız. 

Bu ülkelerdeki bayiliklerimiz sayesinde kilometrelerce 

uzaklıktaki müşterilerimize satış, kurulum ve teknik servis 

konusunda en hızlı ve en güvenilir hizmet sunmanın 

çabası içerisindeyiz. 

Yeni pazar arayışlarınız mevcut mu? Bu konuda 

nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? 

FiMAK ailesi olarak her zaman en ideali ve en doğruyu 

bulmanın hedefinde olup, rekabetin de kaliteyi artıracağını 

düşünerek bu sektörün en önemli konumlarından 

olan Avrupa ve Uzakdoğu pazarlarında söz sahibi olmak 

istiyoruz. 

Ayrıca Afrika Kıtası’ nın batısında bulunan Sierra Leone’ 

da hayata geçireceğimiz yeni fabrikamız ile hem Güney 

Amerika gibi yeni pazarlara ulaşım konusunda hem de 

yeni üretim hedeflerimiz doğrultusunda atılımlar yapmaktayız. 

Türkiye’nin bulunmuş olduğu coğrafi konum ihracatlarınınız 

nasıl etkiliyor? 

Ülkemizin bulunduğu coğrafi konum gereği Avrupa, 

Asya ve Afrika kıtalarının merkezinde bulunmasını 

avantaja çevirerek Akdeniz, Ortadoğu, Kafkasya ve Trakya 

bölgelerindeki lojistik ağları sayesinde müşterilerimize 

en hızlı şekilde hizmet sunmaktayız. 

Sektörünüzde bundan sonra ki süreçte bizleri ne 

gibi yenilikler bekliyor? Hedeflerinizden bahseder 

misiniz? 

Sektörümüzde ilerleyen dönemlerde gelişen teknoloji ve 

yapay zekâ atılımları doğrultusunda akıllı makinelerin 

yer alacağı ve daha otomatik sistemler sayesinde sağlığa 

uygunluk konusunda da güvenilir ürünlerin biz tüketicilere 

sunulacağı yeni dönemler bizleri bekliyor. 

Biz de hedeflerimiz doğrultusunda geçmişin tecrübesini 

geleceğin teknolojisi ile buluşturarak daha ergonomik ve 

gerektiğinde insanları da yönlendirecek kapasiteye sahip 

akıllı makineler ile daha kaliteli hizmet sunmanın çabası 

içerisinde olacağız. 

Son olarak neler söylemek istersiniz? 

FiMAK ailesi olarak bizler gerek sektörümüz için gerekse 

ülkemiz için her türlü gelişimin öncüsü olmak ve gelişime 

açık insanlarla birlikte üst düzey yenilikler yakalamak 

için üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. 

Firmamız bünyesinde de yenilikçi, genç ve dinamik kadrolar 

oluşturarak hem yeni gelişmeleri takip ediyor hem 

de bu gözlemleri hızlıca uygulamaya geçirerek en ideal 

ve en ergonomik ürünleri müşterilerimizin hizmetine 

sunuyoruz. 

Ayrıca küresel ekonomilerin ciddi anlamda etkilenmiş 

olduğu bu pandemi sürecinden de ülkemiz ve firmamızın 

en az zararla çıkarak kurulacak yeni dünya düzeninde 

önemli rol üstleneceğine inancımız sonsuzdur. 

Hamura Şekil Veren Teknoloji… 

www.fimakmakina.com.tr 


RÖPORTAJ MEHMET RIZA ÖZSAKAL- BERBEROĞLU SÜT 

1965’den 

beri en iyi lezzetleri 

arayanların tercihi… 

30 

Berberoğlu Süt Yönetim Kurulu Üyesi 

Mehmet Rıza Özsakal 

1965 yılında dede Mehmet Rıza Özsakal tarafından temelleri atılan ve bugün Türkiye’nin 

en büyük süt üreticilerinden biri olan Berberoğlu Süt Dünya standartlarında üretim yapan 

firmalarımızdan biridir. Kuşaktan kuşağa geçen firma, her geçen gün yapmış olduğu 

yeniliklerle adını sektöründe duyurmayı başarmış vazgeçilemeyen lezzetleri üretmeye 

devam etmiştir. Üç kuşaktır değişmeyen tek şey ise kalite ve güvendir. 

Yapmış olduğu yatırımlarıyla adından çokça bahsettiren Berberoğlu Süt yapay zeka tesisiyle 

de merak uyandırmaya devam ediyor. Dergimizin bu sayısında bizlere kapısını açan 

ve tesislerini gezdiren Berberoğlu Süt firma yönetim kurulu üyesi Mehmet Rıza Özsakal 

ile firması hakkında konuştuk. Firmayı ve tesisi gezip Mehmet Rıza Özsakal ve kardeşleriyle 

tanışınca kalitenin asla tesadüf olmadığını bir kez daha anlamış olduk.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz? 

1980 Konya doğumluyum. İlkokulu Hazım Uluşahin İlköğretim 

okulunda okudum. Ortaokul ve liseyi Mahmut Sami 

Ramazanoğlu Anadolu Lisesi’nde tamamladım. Öğrenim 

hayatıma Dumlupınar Üniversitesi’nde işletme bölümünü 

okuyarak devam ettim. Şuanda Karamanoğlu Mehmet Bey 

Üniversitesi’nde Dış Ticaret Ve Lojistik üzerine yüksek lisans 

yapmaktayım. 

Evli ve üç çocuk babasıyım. Firmamızda satış ve pazarlama 

görevini ekibimle beraber ben yönetmekteyim. Ayrıca Karatay 

Belediyesi’nde meclis üyesiyim. Türkiye Futbol Federasyonu 

Konya Temsilciliği’ne üç sezondur devam etmekteyim. 

Çeşitli derneklerde de yönetim kurulu üyesi olarak görev alıp 

faydalı işler yapmaya çalışıyorum. 

Firmanızın kuruluşu hakkında bilgi verir 

misiniz? 

Firmamız 1965 yılında rahmetli dedem Mehmet Rıza Özsakal 

tarafından kuruldu. Biz şuanda üçüncü kuşağız. 2.nesil 

olarak babam Ali Rıza Özsakal 1989 senesinde firmamızın 

başına geçerek o günün şartlarında firmamızı en iyi şekilde 

yönetip tesislerimizi önce modernleştirip sonra yeni bir tesise 

sahip olmamızı sağladı. 

2004 yılında üniversiteyi bitirip babamdan bayrağı devralarak 

işlerin başına ben geldim. Şuanda 2 kardeşimle beraber 

şirketimizi her gün daha ileriye taşımak için var gücümüzle 

çalışmaktayız. Kardeşlerimden Cüneyt Özsakal üniversitede 

maliye finans okudu diğer kardeşim Mustafa Özsakal ise 

önce zooteknik sonra Ankara Üniversitesi’nde ikinci üniversitesi 

olarak süt teknolojisi bitirdi. Üç kardeşin eğitim hayatlarını 

tamamlayıp firmamızda toplanması 2007 yılını buldu. 

2007 yılından beri kardeşlerimle beraberim. 

Bilindiği üzere aile şirketlerinin ömürleri kısadır. Çünkü 

aile şirketlerinde birden fazla yetkili ya da patron olduğu için 

hiyerarşiyi sağlamak zordur. “Horozu çok olan yerin sabahı 

erken olur” derler. Berberoğlu Süt görünüşte aile şirketi 

olsa da farklı yapısal özellikleri ve kurumsal bir firma olması 

sayesinde diğer aile şirketlerinden ayrılır. Aile şirketi olarak 

sürekliliği sağlayabilmek için önce kurumsallaşma düzenini 

getirdik sonra şirket anayasamızı oluşturduk. Herkes kendi 

alanından ve ekibinden sorumludur ve hiçbirimiz diğerinin 

alanına müdahale etmeyiz. 

Tüketiciye sunmuş olduğunuz ürünlerinizden 

bahseder misiniz? Ürünlerinize nerelerden 

ulaşabiliriz ve online satışınız var mı? 

Kaşar peyniri, tereyağ, lor peyniri ve kreme üretimi yapmaktayız. 

Kaşar peyniri hamurundan yapılan her üründe markamızı 

bulabilirsiniz. Tek üründe profesyonelleşme kararı 

aldık. Çoklu üretimde çeşit çok olduğu için çok fazla dağılma 

olmaktadır. Kaşar peyniri daha endüstriyel bir ürün olduğu 

için kaşar peyniri ve türevlerini üretmekteyiz. Türkiye’de 

üretilen donuk pizza kaşarının %80’ni biz temin ediyoruz. 

Elbette ki diğer firmalarda da ürünlerimiz onaylıdır. Donuk 

pizzada blok ürün kullanılırken diğer pizzacılarda rende ya da 

donuk ürün kullanılmaktadır. Tercih edilen ürünlerin formları 

çok farklı olduğu için bizde blok ürün ürettiğimiz için 

şuanda donuk pizza peynirinin üretimini sağlıyoruz. Yeni yerimizde 

sadece blok değil donuk ve rende ürün çeşitlerimizle 

tüm pizza üretimi yapan kuruluşlarla çalışacağız. 

Yeni yerimiz ile beraber kaşar peyniri tost peyniri ve pizza 

peyniri olarak bir ayrım yapıp ürünlerimizi bu şekilde ayrı 

kategoride üreteceğiz. 

Konya’daki yerel zincir marketlerle 2019 yılına kadar çalıştık. 

Şuanda daha çok Türkiye geneli olan zincir marketler ile 


MEHMET RIZA ÖZSAKAL- BERBEROĞLU SÜT 

çalışmaktayız. Örneğin Şok Marketler’de Miss markalı kaşar 

peyniri ve tost peyniri ürünler ya da Besler markalı ürün bizim 

üretimimizdir. 

Önümüzdeki yıllarda online satış düşüncemiz var. Talepler 

bu yönde olduğu için talepleri karşılamak istiyoruz. Yeni 

yerimizde ürün çeşitliliğini arttırarak online satış yapabiliriz. 

Süt tedarikinizi nasıl sağlıyorsunuz? Kendi 

çiftliğiniz mi var yoksa üreticilerle mi çalışıyorsunuz? 

Bundan 10 yıl önceye kadar evinde inek besleyen kişiler süt 

teminini karşılarken devletin sağlamış olduğu teşvikler sayesinde 

çiftlikler çoğaldı. Yeni fabrikamızın bulunduğu sahaya 

baktığımızda günlük 100 ton üretim sağlayan çiftlikler var. 

Berberoğlu Süt olarak birlik ve kooperatiflerden süt tedarikimizi 

karşılıyoruz. Yıllık anlaşmamızı sağlayıp bizi anlayan 

sütün hassasiyetini bilen kurumlarla çalışmak bizler için 

avantajlı bir durum. 

32 

Ülkemizdeki süt ve süt ürünleri tüketimi hakkında 

neler söylemek istersiniz? Gelecek 

dönem hedefleriniz neler? 

Süt üretiminde önde tüketiminde geride olduğumuzu düşünmekteyim. 

Süt ve süt ürünlerinin faydası toplumumuzda çok 

bilinmemektedir. Açıkçası süt ve süt ürünleriyle barışık bir 

ülke değiliz. Kalsiyum ve protein kaynağı olan süt ve işlevleri 

her insanın tüketmesi gereken ürünlerin başında gelmektedir. 

Kadınların özellikle süt ve süt ürünü tüketimine çok dikkat 

etmesi gerekmektedir. Osteoporoz yani kemik erimesi dediğimiz 

rahatsızlık kemik yapısı içinde kalsiyum azalmasına 

bağlı olarak kemiğin kırılma olasılığını artıran bir hastalıktır. 

Bu hastalık erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülmektedir. 

Bu yüzden kadınlar süt ve süt ürünlerini kullanmaya 

dikkat etmelidir 

Süt ve ürünleri tüketiminde gün geçtikçe gelişiyoruz. Çocuklarımızın 

ilgisini çeken ürünlerle süt ve süt ürünlerini sevdirmek 

hedeflerimiz içerisinde. 

Şirket olarak hedefimiz 7500 m² kapalı alana sahip olduğumuz 

fabrikamızı önümüzdeki dönemde 15000 m² alana çı-

karmak. Büyüyen fabrikamızla beraber bizlerde 15 günlük 

sütler çıkararak raflarda içerisindeki yararlı bakterisi ölmemiş 

sütlerle yerimizi alacağız. 

Peynir altı tozu dediğimiz gıdaların besin değerini zenginleştirmek 

amacı ile kullanılan bebek mamalarında, fırıncılık, 

bisküvi, çikolata gibi birçok sektörde kullanılan bu tozun üretimini 

yapacağız. Bunun yani sıra sporcu içeceği ve besleyici 

gıda üretimlerine yöneleceğiz. 

Sektörde günlük 150 ton ıslak ürün işleyen tek firmayız. Günlük 

500 ton süt işleme kapasitesine sahip bir tesise sahibiz. 

Kaç kişiyi istihdam ediyorsunuz, yıllık üretim 

ve ticaret hacminiz nedir? Yurtdışında ürünlerinizi 

tanıtma imkanınız oldu mu? İhracat 

yapıyor musunuz? 

Yapay zeka takviyeli bir tesise sahibiz. İnsandan kaynaklanan 

fiziksel riskleri miliminize etmek için böyle bir tesis oluşturduk. 

İlklerin yaşandığı ve yaşanmaya devam edeceği yeniliklere 

açık bir firmayız. Mevcut makinelerde kaşar peynirin 

tüketicinin kullanımına hazır olması için geçtiği aşamalar 48 

saatlik bir dilimi kapsıyor. 2 ay sonra fabrikamızda yerini alacak 

olan yeni makinemiz ile bu süre 8 saate düşecek. 

Yurtdışında ürünlerim bilinmekte de ve tüketilmektedir. Ortadoğu, 

Kuzey Afrika, Türk Cumhuriyetleri ve Rusya ile ihracatlarımız 

devam etmekte. 

Sektörünüzün zorluklarından bahseder misiniz? 

Sektörde sizi ve firmanızı farklı kılan 

özellikler neler? Başarınızın sırrını bizlerle 


Süt ve süt ürünleri hassas ürünler olduğu için öncelikle fabrikalarımıza 

gelene kadar sütün bozulmaması gerekmektedir. 

Süt işleme tesisleri, hassas üretimlerin yapıldığı yerlerdir. Bu 

nedenle çok dikkatli davranmak, hata faktörünü en aza indirmek 

ve en son teknolojik makineleri kullanmak gerekiyor. 

Sektörde en büyük zorluk makine fiyatlarımızın çok yüksek 

olmasıdır. Her ürünün makinesi ayrı olduğu için makineler 

temin edilirken maddi anlamda zorluklar yaşanabilmektedir. 

Ustaya bağımlı bir sektörüz. Usta yoksa ya da işten ayrıldıysa 

birçok aksaklık yaşanmaktadır. Biz bu sorunu çözmek için 

devrim niteliğinde işler yaparak yapay zeka tesisimizi kurduk. 

Sektörümüzde satış pazarlama çok önemlidir. Çünkü 

bizlere ürün günlük olarak gelir ve ben bu gün almıyorum 

diyemeyiz. İşlenen ürünlerin kısa bir sürede raflarda olmasını 

sağlamak için güçlü ve dinamik satışçıların olması gerekmektedir. 

Çalıştığımız firmalar kanalıyla tesisimiz her ay bağımsız denetçiler 

tarafından denetlenmektedir. Ayrıca TSE tarafından 

da sürekli denetimlerimiz yapılmaktadır. 

Eğitimlerini en üst düzeyde tamamlamış olan kardeşlerim 

Mustafa Özsakal ve Cüneyt Özsakal şirketin büyüme sürecine 

katkı sağladıkları gibi benim başarımdaki güç ve arkamdaki 

gizli kahramanlardır. Kardeşlerimin yanında güçlü ve 

profesyonel bir ekibe sahip olmamızda bizim başarılı olmamızı 

sağlayan en büyük özelliklerden biridir. 


Ülkemiz tarım ve hayvancılığın yoğun yapıldığı bir ülkedir. 

Dışarıya bağımlılığımız en aza indirip, var olan tarım politikalarımızı 

değiştirerek yol almaya devam etmeliyiz. 

Kimsenin hakkına girmeden, dedemizin vasiyeti üzerine 

kendimizin yemeyeceği hiçbir ürünü üretmeme düsturuyla 

yolumuza devam edeceğiz. 

www.berberoglusut.com.tr 


HAKAN SÜTÇÜ- İSTANBUL PASTANESİ 

1981’den günümüze 

İstanbul Pastanesi… 

Konya’nın sevilen ve en çok 

tercih edilen pastanelerinden 

biri olan İstanbul Pastaneleri, 

yenilenen konseptiyle misafirlerine 

kaliteli hizmet sunmaya 

devam ediyor. Kaliteden ödün 

vermeden, en uygun fiyatları 

sunan İstanbul Pastanesi’ni 

Hakan Sütçü ile konuştuk. “Ya 

hiç kimsenin yapamadığını 

yapacaksınız, ya da yaptığınız 

işin en iyisini” diyerek sözlerine 

başlayan Hakan Bey en iyisini 

yapmak için hizmet verdiklerini, 

her daim katkısız, doğal 

ve lezzetli ürünler sunmaya 

devam edeceklerini dile getirdi. 

Çok nezih ve ferah bir ortamda 

gerçekleştirmiş olduğumuz röportajımızda 


hakkında merak ettiğiniz her 

şeyi bulabilirsiniz. 


Hakan SÜTÇÜ 

34

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 

İsmim Hakan Sütçü. Almanya’da doğdum ve büyüdüm. 

Eğitimimi Almanya’da Ekonomi ve Ticaret 

okuyarak tamamladım. 2011 yılında Türkiye’ye 

temelli dönüş kararı aldım. 2011 yılından itibaren 

eğitimlerimi alarak pastane sektöründe kendimi geliştirdim. 

Her yıl dört beş kere Almanya’ya gidip gelmeye 

devam ediyorum. Bu sektörde en kaliteli ürünü 

en iyi şekilde müşterilerimize sunmak için birçok 

ülkeye gidip en iyi malzemeyi anavatanında görüp, 

birebir tadıp pastanemize getirmekteyiz. 

Baba mesleğimiz pastacılık. Babam ve iki amcam 1981 

yılından beri bu sektörde çalışmaya devam etmektedirler. 

Her şeyin en iyisini bizi tercih eden kişilere sunma çabasındayız. 

Belçika’da çikolata üzerine eğitimler aldım. 

Dondurmada en iyi lezzeti sunmak için kardeşimle 

beraber İtalya’da eğitim aldık. Bildiğiniz üzere dondurmada 

gelato çok ön plandadır. Gelato günlük taze dondurma 

demektir. Üründe kullanılan malzeme, makine 

ve yapılışı bizim ülkemizde yapılan dondurmadan çok 

farklıdır. Kardeşimle beraber İtalya’da eğitimlerimizi tamamladıktan 

sonra pastanemizde hiçbir katkı maddesi 

kullanmadan en lezzetli dondurmayı günlük olarak üretip 

müşterilerimize sunmaktayız. 

1981 yılından beri İstanbul Pastanesi hayatımızın 

bir parçası olmayı başardı. İstanbul 

Pastanesi’nin geçmişini anlatır mısınız? Hikâyesi 

nedir? 

İstanbul Pastanesi’nin hikayesi bana hem enteresan 

hem de başarı dolu gelir. Babam ve amcalarım çiftçi 

olmamak için 1978 yılında köyden Konya’ya gelerek 

iş hayatlarına başlıyorlar. Aslında bir nevi çiftçi olmamak 

için köyden kaçıyorlar. Yaşları çok küçük olmasına 

rağmen Konya’ya gelip pastane işleten bir yakınımızın 

yanında işe başlıyorlar. Mesleği öğrendikten 

sonra Zafer’de bulunan merkez şubemizi 1981 yılında 

alıp pastanecilik sektörüne adım atıyorlar. Daha sonraki 

yıllarda babam Almanya’ya gidiyor ve burada 

gastronomi, pastane üzerine birçok yerde çalışarak 

mesleğine devam ediyor. Babam 2004 yılında Almanya’dan 

temelli dönüş yapıp elde etmiş olduğu bilgi birikimi 

ve tecrübesiyle tekrar işinin başına döndü. 

2010 yılında Kızılkaya iş merkezinde ikinci şubemizi 

açtık. Açmış olduğumuz şubemize talepler oldukça 

iyiydi. Bir yıl sonrasında hizmet anlayışımızdan asla 

ödün vermeden hizmet yerimizi değiştirerek şuan ki 

mevcut yerimize geçtik. 

Şuanda 2 şubemiz ile çalışmaya devam etmekteyiz. 


RÖPORTAJ 

Müşterilerinize sunmuş olduğunuz hizmet ve 

ürün çeşitlerinden bahseder misiniz? 

Pastane olarak geniş kapsamlı bir ürün portföyüne sahibiz. 

Sunmuş olduğumuz tüm ürünler kendi imalatımız 

ve dışarıdan hiçbir ürünü 

misafirlerimize sunmuyoruz. 

Dondurma, çikolata, yaş 

pasta, tatlı, börek, kuru 

pasta, specialler, ekler, adet 

pasta ve kahvaltı gibi birçok ürün 

ile misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlıyoruz. 

Hepsini aynı titizlik ve özveriyle kendimiz 

üretip misafirlerimize sunuyoruz. 

Pastanenizin adı neden İstanbul Pastanesi? Özel 

bir sebebi var mı? 

Babam Zafer’deki şubemizi açmadan bir iki yıl Konya’da 

çalıştıktan sonra İstanbul’a gitme kararı alıyor. İstanbul’da 

6 ay kadar çalıştıktan sonra hayat şartlarının farklı 

olması nedeniyle tekrar Konya’ya dönüyor. Babamın İstanbul’a 

hayran kalması pastanemize bu ismi vermesine 

neden oluyor. 

Müşterilerinize sunmuş olduğunuz ürünlerin 

üretimi nasıl yapılıyor? Üretim yaparken olmazsa 

olmaz demiş olduğunuz kurallarınız var mı? 

Mekanın ve imalatımızın temizliği ve kullanılan ürünlerin 

kalitesi çok önemlidir. İmalatta ilk ilkemiz temizliktir. 

Konya’da çok az pastanede gıda mühendisi çalıştırılır. 

Kendi bünyemizde bulunan gıda mühendisimiz denetimlerini 

aksatmadan en iyi şekilde yapmaktadır. 

Ürün kalitesi olarak da en üst sekmedeki ürünleri tercih 

ederek burada işliyoruz. Mesela üretmiş olduğumuz 

çikolatanın hammaddesini Belçika’dan, dondurmanın 

hammaddesi İtalya’dan getirip kendimiz işliyoruz. Ekmek 

ve pastacı kremalarının malzemesini Almanya’dan 

getirip yine burada işliyoruz. Kullandığımız ürünlerin 

hepsinin çok kaliteli olması temiz bir ortamda üretiminin 

yapılması en dikkat ettiğimiz hususların başında gelmektedir. 

36

İşletmenizin yenilenen konsepti hakkında 

bilgi verir misiniz? 

2011 yıllında işletmemizi buraya taşıdığımızda 

450 m² alana sahipti. Bu sene pandemi sürecin 

de pastanemizdeki tadilatları tamamlayarak 1100 

m²’ lik daha ferah ve konforlu bir alana sahip olduk. 

İmalat bölümünü de daha rahat çalışılması 

için büyüttük. Çikolata ve dondurma alanlarımızı 

genişlettik. Dolap sayılarımızı arttırdık. Bahçe terasımızı 

daha havadar, daha temiz ve rahat hale 

getirdik. Terasımızda tente ya da cam gibi hiçbir 

ürün kullanmıyoruz. Bu salgın süresinde yapmış 

olduğumuz yenilikler sayesinde misafirlerimizin 

çok rahat bir şekilde güvenle ağırladığımızı düşünüyorum. 

İstanbul Pastanesi olarak online sipariş 

verilen uygulamalardan yararlanıyor 

musunuz veya paket servisi hizmeti veriyor 

musunuz? 

Şahsım adıma konuşacak olursam online satış sitelerini 

pastane sektöründe çok uygun bulmuyorum. 

Çünkü çok geniş bir ürün portföyüne sahip 

olmanın yanı sıra ürünlerimiz günlük olarak üretildiği 

için online uygulamada satışları ne kadar 

doğru olur tartışılır. İstanbul Pastanesi olarak bizler 

beklemiş ürün, donuk ya da stoklu bir ürünü 

müşterilerimize sunmak istemediğimiz için bu 


HAKAN SÜTÇÜ- İSTANBUL PASTANESİ 

tarz sitelerde yer almıyoruz. 

Müşterilerimiz bizlerle whatsapp üzerinden birebir görüşerek 

ürün hakkında bilgi alarak sipariş verebilirler. Müşterimize 

istediği ürünü paket servisimiz ile ulaştırıyoruz. 

Şu anda çikolata üzerine kendi bünyemize ait online 

shop kuruyoruz. Çikolatanın raf ömrü diğer ürünlerle 

kıyaslandığında daha uzun olduğu için sadece çikolata 

satışı gerçekleşecek. Bizlere göre çikolatanın raf ömrü iki 

hafta gibi bir süreye sahip. Çok yakın bir süre sonra tüm 

Türkiye’ye en lezzetli ve kaliteli çikolatayı ulaştırmayı başarmış 

olacağız. www.istanbulcikolata.com adresinden 

çikolata severler siparişlerini kolaylıkla verebilecekler. 

Müşterilerinizle ilişkileriniz nasıl? Sizi tercih 

etme nedenleri neler? 

Her yaş grubuna hitap etmekteyiz. Bu yüzden kimi müşterimiz 

temizliğe, kimi müşterimiz temiz ve güvenilir olduğumuz 

için, kimi müşterimiz ürün kalitemiz için bizi 

tercih eder. Lezzetimiz ve fiyatlarımızın uygunluğu da 

tercih sebeplerimiz arasındadır. Ayrıca esnaflığımız için 

bizi tercih eden birçok müşterimiz var. Bizi diğer pastanelerden 

ayıran en büyük özelliklerden biri kendimizin 

de her daim işimizin başında olmamızdır. Kardeşim ve 

kuzenlerim imalatta çalışırken, babam ve amcalarım her 

zaman işlerinin başındadır. 

lezzetleri müşterilerimize sunmak için uğraşıyoruz. Bu 

yüzden yurtdışına seyahatler yapıp yeni çıkan lezzetleri 

yada makineleri birebir yerinde görüp işletmemize getiriyoruz. 

Covid 19 süreci sizi nasıl etkiledi? Bu süreçte 

almış olduğunuz önlemler neler? Sosyal mesafe 

gereği masa ve sandalye azaltmayı düşünen 

birçok işletme mevcut. Siz de bu uygulamayı 

gerçekleştirecek misiniz? 

Covid 19 sürecinde 3 ay boyunca üretim yapmadık ve 

üretim yapmak istemedik. Paket servisi tarzında da 

Sektörünüzdeki yeniliklerden bahsedebilir 

misiniz? 

Artık toplumumuz bilinçli bir şekilde ne yiyip ne içtiğini, 

içerisinde katkı maddesi olup olmadığını bilmek 

ve sağlıklı beslenmek istiyorlar. Bizlerde bu doğrultuda 

1981 yılından beri katkı maddesiz doğal ve kaliteli ürünleri 

müşterilerimize sunuyoruz. 

Elbette ki sektörümüzdeki yenilikleri takip edip yeni 

38

ir çalışma prensibi izlemedik. Bu süreçte tadilatımıza 

önem verdik. İmalatımızı 240 m² den 550 m² çıkartarak 

daha geniş ve ferah çalışma alanı oluşturduk. Her 

ustam kendi tezgahında kendi işini hijyen kurallarına 

uyarak devam ettirmekte. 

Bu süreçte pastanemizi büyüttük ve sosyal mesafe kuralına 

en iyi şekilde uyuyoruz. Kapasitemizi 110 masadan 

60 masaya düşürdük. Masalarımız, menülerimiz 

günlük olarak dezenfekte ediliyor. Misafirlerimiz 

masadan kalktıktan sonra masa dezenfekte edilerek 

diğer misafirlerimiz için hazır hale getiriliyor. Kullanmış 

olduğumuz çatal, bıçak, bardak gibi ürünlerimiz 

itina ile temizleniyor. 


İleriki zamanlarda yapmak ve sunmak istediğimiz ürünler 

elbette ki mevcut. Örneğin kendi üretimimiz olacak olan 

makarna ve lazanya seçenekleri ile misafirlerimizle buluşmak 

istiyoruz. Makarna ve lazanya hamurunu kendimiz yapıp her 

gün taze bir şekilde misafirlerimize sunmak istiyoruz. 

Üç kardeşin omuz omuza verip beraber kurduğu işletmemiz 

1981 yılından beri misafirlerini en iyi şekilde 

ağırlamaya devam ediyor. Geleneksel olmamızın yanında 

çok da yenilikçi olduğumuzu belirtmek isterim. 

Bildiğiniz üzere Konya’nın ilk dökme profiterolünü 

yapan İstanbul Pastanesi, yeni lezzetlerini daima misafirlerine 

sunmaya devam edecektir. 

www.istanbul-pastanesi.com 


RÖPORTAJ 

40


ATİLLA TÜRK - DİRİM METAL A.Ş. 

Dünya’nın 

reel markası… 

Hem üretmiş olduğu ürün kalitesiyle hem 

de müşterilerine olan çözüm önerileriyle 

farkını ortaya koymuş ismini ve kalitesini 

duyurmuş olan Dirim Metal A.Ş. ‘yi firma 

sahibi Atilla Türk ile konuştuk. Örnek alınacak 

yatırımlarıyla sadece Türkiye’de değil 

tüm dünyada kalite ve güvenin adresi olma 

yolunda hızlı adımlarla yoluna devam etmekte. 

Yılların vermiş olduğu tecrübeyi üretim 

aşamasında kullanmayı başaran Dirim 

Metal sektörüne yön veren ve tercih edilen 

firmalardan biri olmayı başarmış durumda. 

Dirim Metal’in Ar-Ge çalışmalarına önem 

verdiğini dile getiren Atilla Bey “yerli üretime 

önem verdiklerini ve her geçen gün yeni 

ürünler ile müşterilerine hizmet vermeye 

devam edeceklerini” dile getirdi. 

DİRİM METAL A.Ş YÖNETİM KURULU BAŞKANI 

Atilla TÜRK 

Okuyucularımız için öncelikle kendinizi 

tanıtabilir misiniz? 

İsmim Atilla Türk. 1975 doğumluyum. 5 çocuk babasıyım. 

32 yıldır sektörün içerisindeyim. 1987 yılında hırdavat, 

nalburiye ve sanayi malzemelerinin toptan ve perakende 

ticaretini yapmaya başladım. 2013 yılı itibariyle üretim 

sektörüne girip hırdavat ve nalburiye gibi ürünlerinin 

metal aksamlarını, farklı tür ve ebatlarda menteşeler, 

inşaat makaraları gibi birçok ürünü kendi bünyemizde 

imalatını yapmaktayız. 

42 

Dirim Metal’in kuruluşunu ve bugünlere gelişi 

hakkında bizleri bilgilendirebilir misiniz? 

Uzun yıllar sektörde fason imalatlar yaptırarak devam 

ettik. Aklımızda kendi markamızı oluşturmak, kendi 

imalatımızı yapıp müşterilerimize sunma fikri hep vardı. 

2013 yılında bir yurt dışı iş gezisinde bu fikir daha da 

güçlendi. O ülkede görüştüğüm orada ticaretle uğraşan 

kişiler toptancı bir firmadan fiyatlarının uygun olmasına 

rağmen mal almayacakları dile getirmeleri bende firmamın 

artık üretim yapması gerektiği düşüncesini güçlendirdi. 

Yine aynı yıl içinde Çin’e yapmış olduğum gezide 

satış listemde ki ürünlerin %40 %45 oranında Çin 

menşeili olduğunu fark ettim ki; benim için oradan ürün 

getirip satmak çok daha kolaydı. Ben de bu oranı daha 

aza indirme isteğimle beraber dış ülkelere olan bağımlılığımı 

azaltmak istedim. 

O dönemde kardeşlerimle istişare yaptıktan sonra üretelim 

dedik. 2013 yılında Dirim Metal A.Ş.’yi kurarak 

üretim yapmaya başladık. Listemiz de ki ürünlerin büyük 

bir kısmı kendi üretimimiz ve küçük bir oranı ise 

DİRİM markalı olarak ticari ürünlerden oluşmaktadır.

Firmamızın adı DİRİM Farsça bir kelimedir, sağlam ve 

dayanıklı anlamına gelir. Firmamız hem yapısı hem de 

ürettiği ürünler ile adının Türkçe karşılığı olan sağlam, 

güvenilir, dayanıklı (kaliteli) özelliklerini gururla taşımaktadır. 

Sunduğunuz ürün ve hizmetleri hakkında bilgi 

verir misiniz? 

Biz daha çok taşıyıcı ve kapı aksamları üretiyoruz. Ferforje 

imalatçıları ve her türlü kapı imalatçılarına menteşeden 

dengelerine ve kilit aksamına kadar her ürünü 

tedarik edebilecek durumdayız. 

Dirim Metal olarak yenilikleri seven, yenilikçi bir firma 

anlayışına sahibiz. Bu anlayış sayesinde farklı sektörlere 

üretim yapmanın da gururunu yaşıyoruz. Bünyemizde 

2 aydır kaynak ekipmanları üretimine başladık. Bunun 

dışında ürün bazlı sizlere bilgi vermem gerekirse; 

• Menteşeler 

• Sürgüler 

• Makaralar 

• Ferforje Ürünler 

• Karasörler Ekipmaları 

• Dübeller 

• Demir Bükme 

• El Arabaları 

• Makaslar 

• Kapı Aksesuarları 

• Pülverizatörler 

• Trajlı Kilitler 

• Plastik Takozlar 

• Bağlantı Elemanları 

• Kaynak Ekipmanları 

gibi birçok ürün ile hizmet vermekteyiz. 

İhracat yapıyor musunuz? En çok hangi 

ülkelerde ve hangi ürün gruplarınız talep 

ediliyor? 

Elbette ihracatımız mevcut. Balkanlar ve Kafkasya bölgesi 

, Yakın Doğu , Arap yarımadası , Kuzey Afrika ve 

Batı Avrupa olmak üzere 30 dan fazla ülkeye ihracat 

yapmaktayız. 

Firmamız hidrolik ürünlerinin üretimine 1 yıl gibi kısa 

bir süre önce başladı. Yeni bir alanda hizmet sunmamıza 

rağmen bu alanda da ki ihracatımızı da kısa bir süre içerisinde 

gerçekleştirdik. 

Sektörde daha çok menteşe ve makara grupları olarak 

bilindiğimiz için çoğunlukla bu ürünlerin ihracatını 

gerçekleştiriyoruz. Üretimimizde ki ihracat oranını her 

geçen gün arttırarak hedefimiz olan %50’lik paya yaklaşmak 

üzereyiz. 

Önümüzdeki yıllarda sektörel ve sektör dışı 

hedefleriniz nelerdir? 

Her yeni yılda firma olarak yeni hedefler belirleyip bu hedefler 

doğrultusunda çalışmalar yapıyoruz. Firma olarak 

hedefimiz ihracat kadar ithalat yapmaktı.2020 yılında bu 

hedefe ulaşmayı bir miktar başardık. Hedefimizi Avrupa 

ve Balkan ülkelerine çevirdik. 2021 yılında daha önceden 

de katılmış olduğum Sırbistan fuarına yine 2021 yılında 

Almanya’da yapılacak olan fuara katılım sağlayacağız. 

Mevcut müşterilerimle çalışmaya ithalat ve ihracat yapmaya 

devam etmek müşteri portföyümüzü korumakta 

hedeflerimiz arasında. 

Sektörünüzün zorlukları nelerdir? Size diğer firmalardan 

ayıran özelliklerden bahseder misiniz? 

Sektörümüzün yaşamış olduğu en büyük problemlerden 

bir tanesi vadeli satışların olmasıdır. Kimi zaman bu şe- 


ATİLLA TÜRK - DİRİM METAL A.Ş. 

kildeki satışlar ticaretin bozulmasına bile neden oluyor. 

Ürünlerin peşin alınıp peşin satılması alıcı ve satıcı arasındaki 

ticaretin bozulmasını önlerken sonraki süreçlerde 

bir problemle karşılaşmalarını da engeller. 

Bizi diğer firmalardan ayıran en büyük özelliklerden biri 

ürünlerimizde ki kalitedir. Belirtmiş olduğumuz ölçü ve 

standartlara sadık kalarak ürünlerimizi daha sağlam ve 

kaliteli hale getirmek diyebilirim. Üretim yaparken ölçülerin 

doğruluğu ve istenilen ebat ve boyuttaki ürünün müşteriye 

güvenilir bir şekilde ulaşması bizler için önceliklidir. 

Ayrıca mamullerimizde ki barkot uygulamamız, müşterilerimizin 

özel talepleri doğrultusunda farklı ebatlarda özel 

üretimlerimiz bizi tercih edilen firma yapmaktadır. 

Yakın zamanda ülkemizde pazarda kullanımının 

artacağına inandığınız yeni ürün grupları 

var mıdır? 

Kaynak ekipmanları ve yedek parçaları gruplarına 

sektörün yöneleceğini düşünmekteyim. Kaynak makinelerinin 

fiyatlarının artacağını ama teknolojiye ayak 

uydurup işlevini korurken ağırlığının azalacağı düşüncesindeyim. 

Makinelerde ve kullanım alanlarında artışlar 

olacak. Kalitesini bozmadan çalışmalarına devam 

eden ve otomasyon sistemlerini firmasına en iyi şekilde 

uygulayan firmalar sektöründe fark yaratacak. 

Tüm Dünya’yı etkisi altına alan Covid-19 salgını 

sektörünüzü nasıl etkiledi? Üretiminizde yavaşlamalar 

veya aksaklıklar oldu mu? 

Tüm Dünya’yı etkilediği gibi ülkemizi de etkiledi. Yalnız 

bu salgın Türkiye’nin ihracatının artmasına neden 

oldu. İhracatımızı olumlu yönde etkilediğini düşünüyorum. 

Çünkü salgının ilk çıkış yeri olan Çin üretim yapamadı 

ve ellerindeki mallar salgın nedeniyle talep görmedi. 

Çin’den istediği ürünü alamayan kişiler Türkiye’ye 

yöneldi buda ihracatlarımızı olumlu yönde etkiledi. 

Firma olarak salgının ülkemizde görüldüğü süreçte 

esnek çalışma yapmak yerine bir süre fabrikamızı kapattık. 

Firma olarak kapalı olduğumuz süreçte hem 

çalışanlarımızın sağlığına dikkat ettik hem de gerekli 

önlemlerimizi tamamladık. Sonraki süreçlerde normal 

çalışma saatlerimize devam ettik. 

2020 yılını şirketiniz açısından değerlendirecek 

olursanız neler söylersiniz? 

2020 yılındaki hedeflerimizi bence geçmiş durumdayız. 

Evet Covid-19 nedeniyle bir süre firmamızı kapattık işler 

yavaşladı ama mayıs sonrasında hızlı çalışıp aradaki farkı 

fazlasıyla kapatmış durumdayız. Şuanda firma olarak 

15 20 günlük üretim kapasitemiz dolu. Gelen talepleri 

yetiştirmek için çalışmaktayız. 

Pazarlama konusunda Ege Bölge Sorumlumuz, Marmara 

Bölge Sorumlumuz ve İç Anadolu Bölge Sorumlularımız 

sayesinde pazarlama ağımızı genişlettik. 

Demir tüccarları ve toptancılarla daha çok çalışmaktayız. 

İleriki süreçlerde hem çalışma ağımızı daha çok 

genişletmek hem ihracatımızı arttırmak hem de mevcut 

müşterilerimizi koruyarak yılı kapatmak istiyoruz. 

Konya’da yaygın olarak kullanılan bir söz var ben çok 

severim bu sözü “tüccar her zaman zengin sanayici ölünce 

zengin” diye. Sanayici bir makinaya yüksek maliyetli 

paralar ödeyerek alır ama satacağı zaman işi bilen birine 

satması lazım ki yapmış olduğu yatırımın karşılığını 

alabilirsin. Yoksa ürün ya değerinin çok aşağısında alıcı 

bulur, eğer alıcısı yok ise hurdacıya satmak zorunda kalır. 


Türkiye’de firma sahibi olup yapmış olduğum ihracat ve 

ithalatlarla ülke ekonomisine katkı sağlamanın mutluluğunu 

yaşıyorum. Hem ülken kazanıyor hem de sen ülkene 

kazandırıyorsun. Severek ve kaliteden ödün vermeden 

yapılan her iş elbette zamanı gelince mükâfatını alır. 

Kaliteli üretimden vazgeçmeden ürünlerimizin yurtiçi ve yurtdışında 

tüketicileri ile buluşturmaya devam edeceğiz. AR-GE 

çalışmalarımıza devam edip her yıl yeni ürün ve modellerle 

geliştiren yeniliklerin öncüsü olmaya devam edeceğiz. 

www.dirimmetal.com 

44


NURİ YALÇIN - YILDIZHAN TURİZM 

YILDIZHAN TURİZM 

33 Yıldır Güvenle Taşır… 

Yıldızhan Turizm Sahibi 

Nuri YALÇIN 

46 

Büyüyen şehirler, artan trafik derken 

okula ya da işe gitmek oldukça zor 

ve çekilmez bir hale gelmektedir. Bu 

zorlukların üstesinden gelen sizi gideceğiniz 

yere güvenle ulaştıran, sorumluluklarının 

farkında olan Yıldızhan 

Turizm ‘mi Firma Sahibi Nuri Yalçın 

ile konuştuk. Taşıma sektöründe 

sunduğu hizmet ve kalitesiyle güvenirliliğini 

ispatlamış sektörünün markası 

haline gelmiş olan Yıldızhan Turizm 

33 yıldır sizlere konforu sunmakta. 

Bize sektörü ve firmasının sunmuş 

olduğu hizmetleri anlatan Nuri Bey 

ile yapmış olduğumuz röportajımızı 

mutlaka okumanızı öneririz.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 

1969 yılında Konya’da doğdum. 33 yıldır bu sektörün içerisindeyim. 

Evliyim ve dört çocuğum var. 

Yıldızhan Turizm kuruluş serüvenini bizlerle 


1987 yılında çocukluk hayalim olan şoförlük mesleğine akrabamıza 

ait olan dolmuşla bu mesleğe adım atmış oldum. 

Askere gidip geldikten sonra 1992 yılında Yıldızhan taşıma 

şirketini dört ortaklı olarak kurduk. Kuruluş zamanımızda 

ortaklarımla isim araştırması yapmamıza rağmen hoşumuza 

giden bir isim bulamadık. Son çare olarak herkes servis araçlarında 

ki öğrenci listelerini getirdi. Listelerimizi incelerken 

Yıldızhan isimli bir öğrencimizin ismi dikkatimizi çekti. Bu 

isim çok hoşumuza gitti ve kendi aramızda karar verip şirketimizin 

ismini Yıldızhan yaptık. 

2000 yılında 2 ortağımızla ayrıldık. 2017 yılına kadar farklı 

bir isimle sektörde var olmaya devam ettik. 2017 yılında tekrardan 

Yıldızhan ismiyle yolumuza devam ettik. 

Yıldızhan Turizm olarak olmazsa olmazlarınız 

neler? 

Yıldızhan Turizm olarak olmazsa olmazlarımız güven, disiplin, 

titizlik ve dakikliktir. Yıldızhan Turizm’ mi büyütürken 

sektörümüze de yeni bir bakış açısı kazandıracak birçok ilke 

imza attığımızı düşünüyorum. Sektörde ilk zamanlar şoförlere 

gömlek giydirmek, kravat taktırmak insanlar tarafından 

abes karşılanıyordu. Bu alışkın olmadıkları bir durumdu. . 

Kıyafetin tek düzen olması yapılan işe ve kişilere saygıyı gösterir. 

Biz bunu yaparak sektöre farklı bir bakış açısı getirdik. 

Servislerde henüz hostes zorunluluğu yokken Yıldızhan olarak 

öğrenci servis araçlarımızda bu düzene geçtik. İlk olarak 

özel okul servislerimizde uyguladığımız bu uygulamadan 

memnun kaldık ve zamanla diğer öğrenci servislerimizde de 

uyguladık. 

Sunmuş olduğunuz hizmetler hakkında bizleri 

bilgilendirir misiniz? 

Biz her ne kadar öğrenci personel servisi olarak anılsak da 

zaman içerisinde geliştik. Öğrenci servisi, personel servisi, 



TURSAB belgemiz ile yurtiçi tur ve gezi organizasyonları ve 

VIP transfer hizmetiyle sektördeyiz. 

VIP transfer hizmeti zaman içerisinde İstanbul başta olmak 

üzere tüm ülkemizde kullanılan ve tercih edilen hizmetlerden 

biri olmayı başarmıştır. VIP transfer hizmeti firmalarımızın 

talebi doğrultusunda misafirlerinin ulaşım, karşılanma, otel 

vb ihtiyaçlarının bizler tarafından organize edilip özel araçlarımızla 

misafirlerine eşlik ettiğimiz bir hizmettir. VIP transfer 

hizmeti almak isteyen firmamız bizleri arayarak misafirlerinin 

hangi tarihte geleceğini söylemeleri yeterlidir. Sonrasında misafir 

geleceği şehirde evinden alınarak başlatmış olduğumuz 

hizmetimiz yine evine ulaşana kadar devam eder. 

Bunun yanı sıra firmalarımız toplu organizasyonlarında bizlerle 

iletişime geçebilirler. Şehir içi, şehirlerarası, uluslararası 

turistik geziler, seminer, bayi toplantıları, sportif etkinlikler 

vb. gibi organizasyonlarda yolcu transferi, özel ve kurumsal 

turlarda kendilerine yardımcı oluyoruz. Bu dediğim gibi personellerine 

tatil etkinliği de olabilir ya da iş için bir seminere 

katılacak da olabilirler. Kalacakları oteli ayarlayıp personelleri 

belirlemiş olduğumuz noktalardan alarak kalacakları otele 

ulaştırıyoruz. 

Servis güzergahlarınızı nasıl belirliyorsunuz? 

Öncelikle ilk defa çalışacağımız kurum ya da öğrencinin 

adresini alarak harita üzerinden mesafeye ve ulaşım süresi 

üzerine çalışma yapmaktayız. Personel ya da öğrencimizin 

servis içerisinde geçirdiği zaman onları yormayacak ve 

motivasyonlarını bozmayacak uzunlukta olması gerektiğini 

düşünüyorum. Şayet süre uzun olursa 27 kişilik araçlarımızı 

16 kişilik 2 araca çevirerek serviste geçirilen süreyi kısaltıyoruz. 

Bildiğiniz üzere personel taşımacılığında araçlar sokak 

arasına girmez. Yürüme mesafesi olan bir noktadan personeli 

alarak firmasına ulaştırırız. Öğrenci servislerinde ise öğrencimiz 

evlerinden alınıp evlerine bırakılır. Hatta site yönetimi 

izni doğrultusunda site içerisine giren servislerimizde var. 

İstenilen saatte istenilen yere güvenle taşımak bizim için en 

önem verdiğim prensiplerimiz arasındadır. Kimi zaman 1 kişi 

ile başladığımız firmalarımızda zamanla bu sayı arttı. Bununla 

ilgili anılarımız oldukça fazla. Bundan yaklaşık 7 - 8 

yıl öncesinde Antalya’dan bir telefon aldım. Firma 1 personeli 

için benden servis istedi. Personeli istedikleri gibi alıp 4.Organizede 

ki firmasına bıraktık. Bıraktığımız 1 kişi akşam 2 

oldu ve kişi sayısı her geçen gün artmaya devam etti. Bir kişi 

ile başladığımız firmamız da şuan da 150 kişiyi güvenle taşıyoruz. 

Vardiyalı çalışan firmalarımız hafta başında bize elemanın 

çalışma çizelgesini gönderirler. Kimi zaman çizelgedeki yanlışları 

görüp firmaya ilettiğimiz zamanlar bile oluyor. Taşıdığımız 

her kişiye alacağımız tam saati verebiliyoruz. O saat 

o dakikada o kişiyi oradan alıyoruz. Kişilere saat ve dakika 

olarak zaman vermek zor bir iştir. Zoru başarıp bu zorluğun 

üstesinden kolaylıkla gelebiliyoruz. 

Yıldızhan Turizm olarak toplamda kaç araçla 

hizmet veriyorsunuz? Araçlarınızın sahip olduğu 

özellikler neler? 

Kara taşımacılığında her türlü ve her kesime uygun 130 ile 

150 civarında aracımız mevcuttur. Otomobilinden, özel VIP 

aracına, 8 kişilik otomobilden 16 kişilik minibüsüne, 19 

kişilik midibüsünden 27 kişilik midibüsüne kadar her türlü 

araca sahibiz. Ayrıca 42 kişilik ve 52 kişilik otobüslerimizde 

mevcuttur. 

48

Zaman içerisinde ihtiyaçlar arttıkça bizde hem araç sayımızı 

hem de kişi kapasitesini arttırdık. Şehirlerarasında kullandığımız 

araçlarımız ile şehir içi kullandığımız araçlarımız 

farklıdır. Şehirlerarası kullandığımız araçlarımız TURSAB 

belgeli ve Ulaştırma Bakanlığı onaylıdır. Şehirlerarası seyahat 

edecek kişilerin belgeli araçlara dikkat etmesi ve en başta 

belgeli olup olmadığını sorması gerekir. Seyahat edecek kişilerin 

Ulaştırma Bakanlığının bizlere verdiği D2 belgesinin 

olup olmadığını sormaları ve bu belgeyi görmeleri gerekir. Bu 

belgesi olmayan araçlarda koltuk sigortası bulunmamaktadır. 

Bu belge o araçta yoksa bilsinler ki korsan bir araçla seyahat 

edeceklerdir. Biz sigortalarımız bittiği gün tekrar aynı sigortayı 

ibraz etmek zorundayız. Şehir içi seyahat edilen araçlar C 

plaka değilse korsan araç demektir. 

Araçlarımız yeni model ve konforludur. Bakımları ve kontrolleri 

düzenli olarak yapılmaktadır. Tüm belgeleri mevcut 

olup bizi güvenle tercih edebilirler. 

Çalışanlarınızda özellikle şoförleriniz de aramış 

olduğunuz kriterleriniz neler? Personellerinize 

yönelik eğitim çalışmalarınız var mı? 

Çalışan şoförlerimizde devletimizin belirlemiş olduğu kriterler 

var. Ehliyetinin yanında kişinin SRC belgesinin olması gerekmektedir. 

Mesleki yeterlilik belgesi, psikoteknik belgesi, 

adli sicil kaydı, sağlık raporu ve tecrübesi bizim için önemlidir. 

Bizlerde bu kriterleri göz önünde tutarak eleman alımı 

sağlıyoruz. Eğitime açık, çabuk 

öğrenen, güleryüzlü, tecrübeli ve 

çözüm odaklı kişiler her zaman 

sektörde tercihimizdir. 

Üniversiten hocalar getirerek başta 

şoförlerimiz olmak üzere tüm 

elemanlarımıza seminer ve konferanslar 

veriyoruz. Her yıl okul 

açılmadan yapmış olduğumuz etkinlik 

sayesinde çalışanlarımıza 

bildikleri konuları tekrar hatırlamış 

oluyoruz. 

• İletişim - Müşteri İlişkileri Eğitimi 

• Trafik Kuralları ve Trafik Güvenliği 

• İş Güvenliği Eğitimleri 

• Çevre Güvenliği Eğitimleri 

• İlk yardım Eğitimi gibi konular 

ele aldığımız temel eğitim başlıklarımızdır. 

Bunu yanı sıra eğitimlerimizde 

öğrencimizin araca iniş biniş şekli, 

emniyet kemerinin önemi, kemer 

bağlanmadan aracın hareket 

etmemesi gibi konular üzerinde 

durulmaktadır. Aynı zamanda 

araç bakımı, lastiklerin bakımı 

gibi birçok konuda da eğitimlerimiz 

verilmektedir. Teknik konudaki 

bakımları kendi bünyemizdeki 

yerimizde düzenli olarak kontrol ettirmekte ve eksikler 

varsa yaptırmaktayız. Bu yıl pandemi sürecinde bu organizasyonları 

ertelemek durumunda kaldık. 

Sektörünüzün lider firmalarından biri olmayı 

başarmışsınız. Başarınızın sırrını ve sektörün 

sıkıntılarını anlatır mısınız? 

Konya büyüyen ve sürekli gelişim gösteren şehirden bir tanesidir. 

Bizde Konya’yla kendimizi geliştirdik. Büyümeye ve 

geliştirmeye her gün her an devam etmekteyiz. Başarımızın 

ilk basamağını modelli ve konforlu araçlar kullanmamız, 

alanında tecrübeli kadro ile çalışmak oluşturmaktadır. Uzun 

yıllar bu sektörde olduğumuz için bilgi ve tecrübede bizi başarıya 

götüren en önemli faktörler arasındadır. 

Servis şoförlüğü önemli ve en dikkat edilmesi gereken mesleklerden 

biridir. Çünkü insanlar bize canlarını, en değerli 

varlıklarını emanet ediyorlar. Bizlerde bunun bilincinde olup 

işimizi hassasiyet ile yapmaktayız. Eğitim ilk basamağı servislerdir. 

Çünkü öğrencimiz servis içerisinde şoför abisinden 

oturup kalkmasını, iletişim kurmasını ve kurallara uyması 

gerektiğini öğrenir. 

Sektörün sıkıntılarını dile getirecek olursak her sektörde olduğu 

gibi bizim sektörümüzde de gerekli belgelere sahip olmadan 

bu işi yapan ya da yapmaya çalışan kişi ve kuruluşlar 

var. Yani bizlerin uyması gereken birçok kural ve prosedüre 



uymayan kuruluşların çokluğu en büyük sorunlar arasında 

gelmektedir. Bu da işini düzgün yapan firmalara maddi ve 

manevi kayıplar vermektedir. 

Pandemi süreci sizleri nasıl etkiledi? Araçlarda 

nasıl önlemler aldınız? 

İşlerimiz büyük çoğunluğunda sıkıntı yaşadık. Pandeminin 

başlaması ile araçlarımız komple dezenfekte edildi. Tüm araç 

koltukları çıkartılarak dezenfekte işlemini gerçekleştirdik. 

Her gün kullandığımız araçları dezenfekte işleminden geçirmeye 

devam ediyoruz. Ayrıca şoförlerimiz araçlarında bulunan 

küçük dezenfekte makineleri ile her iniş binişte araçlarını 

dezenfekte etmektedir. Her araçta el dezenfektanlarımız ve 

ateş ölçerlerimiz mevcut. Şoförlerimizin maske takma zorunluluğu 

bulunmaktadır. Ayrıca araçlarımıza maskesiz binmek 

yasaktır. 

Sosyal mesafeyi korumak adına pandemi sürecinde 

araç sayınızda artış oldu mu? 

Bazı firmalar esnek çalışma sistemine ya da vardiya sistemine 

geçerken bazıları ise sosyal mesafeyi korumak adına servis 

sayısını arttırdı. Okullar olmadığı için bizlerde araçlarımızı 

personel taşımacılığında belli sayıda personel taşıyarak kullandık. 

Mevcut araç kapasitemiz fazla olduğu için bu süreçte 

de en iyi hizmeti verdiğimizi düşünüyorum. 

Unutamadığınız bir anınızı paylaşır mısınız? 

Uzun süredir bu sektörde olduğum için unutamadığım birçok 

anım mevcut. Unutamadığım beni duygulandıran ve aslında 

beni mutlu eden anılarımdan birini sizlerle paylaşmak isterim. 

Büyük oğlum üniversite sınavına hazırlanırken araştırmaların 

sonucu onu bir dershaneye yazdırdım. Bir gün bilmediğim 

bir numara beni aradı ve Nuri abi beni tanıdın mı? 

Dedi. 1995 yılında servisini yaptığım öğrencim olduğunu 

fark ettim. Öğrencimin eşinin benim çocuğumun öğretmeni 

olduğunu öğrendim. 33 yıldır sektörde olduğum için taşıdığım 

öğrencilerim büyüyüp meslek sahibi oldular. Hatta kimi 

zaman eski öğrencilerimin çocuklarını da biz taşıyoruz. Böyle 

güzel rastlantılar bizleri mutlu etmekte. 

Son olarak neler eklemek istersiniz? 

Servis taşımacılığı tecrübe ve bilgiyle yapılan en dikkatli 

kişilerin yaptığı işlerden bir tanesidir. İşini severek 

ve önemseyerek yapacak olanların bu sektörde 

olması gerektiğini düşünmekteyim. 33 yıl önceki iş 

aşkıyla kendimizi her gün geliştirerek bu işi yapmaktayız. 

Düşündüğüm ve hayata geçirmek istediğim birçok 

yeni projem var. Her gün 1 adım daha ötesini düşünüp 

planlıyorum. 

İnsanların hayatları bize emanettir. Emanetlerinin güvenli 

ellerde olduğunu asla unutmasınlar. Firmalarımız ve velilerimiz 

bu konuda bize güvenebilirler. Firmaya ya da okula giden 

bireylerimizi güler yüzümüzle karşılar, konforlu araçlarla gidecekleri 

yere götürürüz. 

Kadrolaşmış kurumsal bir firma olmanın yanında uzun süredir 

çalıştığım arkadaşlarım, kemikleşmiş bir kadromuz var. 

Yıldızhan Turizm olarak çalışanlarım ile bir aile olmayı başardık. 

Yıldızhan Turizm farkını bizi tercih edenler çok iyi bilir. 

www.yildizhantur.com.tr 

50


GOS BRAKE SYSTEMS 

GOS Brake Systems 

GOS Brake Systems, Otomotiv sektöründe 

50’den fazla ülkeye ihracat yapan güçlü bir marka 

40 Yıl Önce Başlayan Bir Hikaye 

1981 yılında Haydar GEÇGEL tarafından kurulan GEÇ- 

GEL Otomotiv, ilk olarak takım tezgâhları üreterek sektöre 

giriş yapmıştır. Ardından yatırımlarını geliştirdi ve 

hızlı bir büyüme ile otomotiv alanında fren cırcırları, 

tüm kaliper, kaliper tamir takımları, ve dorse ekipmanları 

üzerine ürün gamını genişleterek aynı yıl içerisinde 

fren, S kam mili ve dövme cıvata üretimine başlamıştır. 

Adım Adım Büyüyorlar 

Gösterdiği başarılı ticari faaliyetler sonucunda sektörde 

tanınan ve hızla büyüyen GEÇGEL OTOMOTİV, 2010 

yılında şirket kurucularının ortak kararı ile tek çatı altında 

birleşme kararı almış ve bunun için GOS markasını 

kurarak sektöre yeni bir soluk getirmiştir. GOS markası 

ile faaliyetlerini daha da genişleten firma, bugün sektörde 

örnek alınan bir marka haline gelmiştir. 

52 

Üretimin En Gözde Merkezlerinden Birine Sahipler 

GOS, üretim tesisinin büyüklüğü ve işlevselliği ile sektörde 

adından sıkça söz ettirmektedir. Konya Organize 

Sanayi bölgesinde 38.500 m² açık, 17.500 m² kapalı 

alanda gerçekleştirdiği üretim, teknolojik altyapı ve 

profesyonel ekip ile birleştiğinde markanın daha hızlı ve 

sağlam bir şekilde büyümesini sağlamaktadır. 

Yatırımlarına hız kesmeden devam eden GOS, yalnızca 

üretim tesisini büyütmekle kalmayıp, üretim sistemlerini, 

kontrol departmanlarını, Ar-Ge laboratuvarlarını 

geliştirmeye de devam etmektedir.

Dünya’nın Dört Bir Yanına Ulaşıyorlar 

Arap ülkeleri ve Rusya başta olmak üzere 50’den fazla 

ülkeye ihracat yapmakta olan GOS, bu sayıyı her geçen 

gün artırmakta ve güven odaklı ticari anlayışı ile Dünya 

markası olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. 

Özellikle son zamanlarda yurt dışı yatırımlarına büyük 

oranda hız veren GOS, gelecek yıllarda da büyük ilklere 

imza atacağı beklenmektedir. Profesyonel müşteri temsilcileri 

ve dış ticaret uzmanlarıyla her geçen gün yeni 

insanlara ulaşmakta ve ihracat yapılan ülke sayılarını 

hızla artırmaktadırlar. 

Gos Kalite Prensipleri 

Ürettikleri tüm ürünlerini sıkı denetimlerden geçirerek 

müşterilerine ulaştırmaktadırlar. Özellikle kalite kontrol 

biriminde yüksek hassasiyet ile çalışmaktadırlar. Üstün 

test merkezleri ve uzman mühendis kadrolarıyla oluşabilecek 

tüm hataları minimumda tutarak gerçek kaliteye 

ulaşmaktadırlar. 

Gelişim Öncüsü GOS Ar-Ge 

Laboratuvarı 

Teknolojiyi ve üretimini harmanlayarak büyük bir vizyonla 

hareket eden GOS, Ar-Ge alanında da gelişimin 

öncüsü olarak bilinmektedir. 

GOS’u rakiplerinden farklılaştıran ve her geçen gün biraz 

daha gelişmesini sağlayan Ar-Ge birimi, kendi alanında 

uzman ekibi ve teknolojik ekipmanları ile işlerini 

en profesyonel şekilde yürütmekte ve dünya çapında büyük 

bir hızla gelişmeye devam etmektedir. 

Her yıl yaptığı yatırımları düzenli bir şekilde artıran 

GOS, sürdürülebilir bir çerçeve içerisinde ortaya çıkardığı 

yenilikleri fabrikasına hızlıca entegre etmektedir. 

Ürün yelpazesini artıran çalışmalara her zaman önem 

vererek ilerleyen ve büyük bir hızla büyüyen GOS, dünya 

tarafından takdir edilen bir laboratuvara sahiptir. 

www.gosbrake.com.tr 

Pazarlamada Örnek Bir Yapılaşma 

GOS, pazarlamada hareket noktasını müşteri istek ve gereksinimleri 

doğrultusunda belirlemektedir. Bundan dolayı 

pazarlama faaliyetleri; üretim öncesiyle başlamakta, satış ile 

sürmekte ve satış sonrası çalışmalar ile devam etmektedir. 

GOS’un diğer markalar arasında tercih edilme sebebi ise 

ürünlerinin arkasında durmasıdır. Satış öncesi ve satış 

sonrası teknik ekibi ve Ar-Ge departmanı ile ürün hatalarının 

engellenmesi, mevcut ürünlerin daha fazla geliştirilmesi 

konusunda yaptığı çalışmalar, onu daima bir 

adım öne taşımaktadır. 

Yurt dışında ve iç pazarda müşterilerine ulaşacağı tüm 

mecralarda aktif bir şekilde iletişim çalışmalarını sürdüren 

GOS, dijital pazarlamanın önemli kollarından biri 

olan sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanmaktadır. 

Her alanda olduğu gibi pazarlamada da sektörün profesyonelleriyle 

çalışmakta olan GOS, offline ve online 

mecraları bir bütün halinde yönetmektedir. 

Satışın Her Evresinde Güçlü Bir GOS 

Sıfır hata politikası gereği, bir ürünün üretimi kadar satış 

sonrası hizmete de önem veren GOS, bu anlamda müşteri 

memnuniyetini artırmakta ve olumlu geri bildirimler 

almaktadır. Bu geri bildirimler doğrultusunda ürünler 

geliştirilmekte ve hataların önüne geçilmektedir. 

Satış sonrası memnuniyet gereği ayrıca periyodik olarak 

mühendisler, müşterileri ziyaret etmekte, ürünlerdeki 

problemlerin çözümü ya da eğitimler konusunda teknik 

destek vermektedir. Müşteriler fabrikaya davet edilerek 

toplu eğitimler ve seminerler verilip, bilgi ve tecrübe 

paylaşımları yapılmaktadır. 

GOS’un 2023 Hedefi Nedir? 

2023 yılındaki ilk hedefimiz; 50’nin üzerinde ülkeye 

yapmış olduğumuz ihracat ile otomotiv sektöründeki 

hizmetlerimizi artırarak genişletmek ve daha fazla ülkeye 

ulaşmak. 


BUĞRA GÜLÜM - PERÇİNSAN A. Ş 

Güven ve kalitenin 

yükselen gücü, nesneleri 

bir arada tutan her şey 

için PERÇİNSAN... 

Perçinsan A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı 

Buğra Gülüm 

Sanayinin Kalbi 

PERÇİNSAN’da Atıyor… 

Kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz? 

54 

Kendine olan güveni ve inancıyla bilmediği bir sektöre 

adım atıp kendi başarı hikayesini yazan Perçinsan 

A.Ş’yi firma sahibi Buğra Gülüm ile konuştuk. Sektörünün 

lideri olmasının yanında diğer sektörlerin de gizli 

kahramanı olan Perçinsan Firması güven ve kaliteden 

ödün vermemeyi prensip haline getirmiş. Kısa süre 

içerisinde büyük işler başaran Buğra Bey durmadan 

çalıştıklarını ve yeni yatırımlarıyla müşterilerine en iyi 

hizmeti sunmaya devam edeceklerini dile getirdi. 

İsmim Buğra Gülüm. Aksaray’da doğdum. Aile şirketimizde 

belli bir süre çalıştıktan sonra kendi istediğimle 

görevimden ayrılarak hedeflerim ve isteklerim doğrultusunda 

2015 yılında abim Çağatay Gülüm İle beraber 

Perçinsan A.Ş’ yi kurduk. Aile dostumuzun vasıtasıyla 

bu işe adım attık. Tabi o dönemler sanayi sektöründe tecrübemiz 

olmadığı için önce makinaları sonra kalıpları, 

hammaddeleri ve nasıl kullanıldığını öğrendik. Kurulduğumuz 

an itibariyle bizim için süreç önce öğrenme 

sonra öğrendiklerimizi uygulama olduğu için on ya da 

on iki ay imalatla uğraştık. Bu süreçte satış bizim için 

ikinci plandaydı ve satış yapmadan bir yıl geçirdik diyebiliriz. 

Her şey tam anlamıyla rayına girdikten sonra 

satış ağırlıklı çalışmaya başladık.

Zafer sanayisinde 70 m² olarak başladığımız bu yolculuğumuzda 

2 yıl içerisinde yani 2017 yılında Büsan 

Sanayisinde ki yerimize taşındık. 650 m²’lik yeni fabrikamıza 

taşınırken kapasitemizi arttırdık makinelerimizi 

çoğalttık. 3 yıldır burada hizmet vermekteyiz. Yakın bir 

zamanda da fabrikamızı 1500 m²’lik yeni yerimize taşıyıp 

hizmet vermeye devam edeceğiz. 

Perçinsan A.Ş. olarak hangi sektörlere hizmet 

veriyorsunuz? 

Perçinsan A.Ş. olarak savunma sanayi, otomotiv, asansör, 

madeni eşya, tarım aletleri, endüstriyel ekipman 

üreticileri gibi birçok sektöre bağlantı elemanları olarak 

hizmet vermekteyiz. Kısaca imalat yapan, toptan veya 

perakende hizmet veren her sektör ile çalışmaktayız. 

Türkiye sanayisine düşük maliyetli, yüksek kaliteli 

ürünler sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz. 

Sektöre sunmuş olduğunuz ürünler ve özellikleri hakkında 

bilgi vermeniz mümkün mü? 

Şu anda aktif olarak 2 bin çeşit ürün yelpazesine sahibiz. 

Bu ürünlerin bir kısmının imalatı bize aittir. Belli bir kısım 

ürünümüzü de ithal ederek firmalarımızın ihtiyaçlarını 

eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. 

Türkiye’de bu üretim şekline sahip tek firmayız. 

Satış sonrası destek konusunda ne gibi çalışmalar 

gerçekleştiriyorsunuz? Bu noktada verdiğiniz 

hizmetler neler? 

Bağlantı elemanları olarak sektörde ürünlerimizin distribütörlüğünü 

de yaptığımız için biz gerçek müşterileri 

çok fazla bilmeyiz. Minimum hata, minimum yanlışla 

üretim yapmaya çalışıyoruz. Müşterilerimizi hiçbir zaman 

zora sokmadan yol aldığımız için ürünle ilgili bir 

sorun yaşarlarsa bize ulaşmalarını söylüyoruz. Üründe 

bir hata olduğu konusunda bize gelen bir şikayet olursa 

birebir gidip ürünü yerinde görüp çözmeye çalışıyoruz. 

Şayet sorun bizden kaynaklı ise ürün değişimi yapıyoruz. 

Bağlantı elemanları sektörünün yaşadığı sorunlar 

nelerdir? 

Bağlantı elemanları sektörünün yaşadığı en büyük sorun 

tedarik konusudur. İstenilen ürün ithal ettiğimiz bir 

ürünse müşterisine ulaşması zaman alabiliyor. Firma 

olarak ithal ürünlerimizde stoklu çalışarak bu sorunu en 

aza indirmiş durumdayız. 

Piyasada pazar payınızı arttırmak için 

neler yapıyorsunuz? 

Markamızı ve ürünlerimizi tanıtmak 

için reklam çalışmaları yapmaktayız. Bu 

sayede hem firma bilinirliğimizi arttırıyoruz 

hem de ürün kalitemizi duyuruyoruz. 

Mevcut müşterilerimiz dışında yeni 

müşterilere bu sayede ulaşabiliyoruz. 

Ayrıca yeni işyerimizde dört tane satış 

ekibi oluşturacağız. Satış ekibimiz sayesinde 

hem tanıtımımız yapılmış olacak 

hem de direk müşterilerimize ulaşabileceğiz. 

Sektöre sunmak istediğiniz yeni 

yatırımlar var mı? 

Elbette ki var. Olanı değil olmayanı yapmak 

için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 


RÖPORTAJ BUĞRA GÜLÜM - PERÇİNSAN A. Ş 

Yeni yatırımlarımız için araştırmalarımız fikirlerimiz mevcut. 

Çok kısa bir süre sonra Perçinsan A.Ş olarak yeni ürettiğimiz bir 

ürünle müşterilerimizle buluşacağız. 

İş temponuz dışında vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz? 

Hobileriniz neler? 

Aktif bir iş hayatım var. Çoğunlukla ofisimde işimin başındayım. 

Bu nedenle çok fazla kendime zaman ayıramıyorum. Vakit bulduğum 

zamanlarda yeni yerleri görmeyi sevdiğim için geziler yapıyorum. 

Sosyal aktivite olarak yazları su sporları, kışları kayak 

sporu ile ilgileniyorum. Düzenli olarak spor yapıyorum. Bu sayede 

kendimle baş başa kalıp kendimi dinleyebiliyorum. Pandemi 

süreci sosyal hayatlarımızı da etkilediği için aktivitelerimizin 

daha da sadeleştiğini düşünüyorum. Bu nedenle bu süreçte bireysel 

vakit geçirdiğimi söyleyebilirim. 


56 

ta olmasından memnunum. 

Yoğun bir iş temposuna sahip olduğumuz için 

müşterilerimizi mağdur etmemek için vardiya 

sistemimizi 24 saate çıkarmak istiyoruz. Bununla 

alakalı yeni geçeceğimiz fabrikamızda 

makina, ekipman ve kalifiye eleman sayısını 

arttıracağız. Yeni istihdam sağlayacağımız için 

hem kendi adıma hem de firmam adına 

memnunum. 

Ülke ve Dünya olarak zor bir süreçten geçmekteyiz. Türkiye olarak 

ben bu sürecin gayet başarılı bir şekilde yönetildiğine inanıyorum. 

Firmamızın da bu süreçte yoğun bir iş temposuyla çalışmakwww.percinsan.com


İSA ERİK- SEKOSAN 

Krom Kaplamada 

44 Yıldır Marka… 

SEKOSAN 

SEKOSAN A.Ş Firma Sahibi 

İsa Erik 

Sadece Konya’da değil tüm Türkiye’de sunduğu hizmet anlayışıyla fark yaratan, tüm sektörlere 

hizmet veren güvenin adresi Sekosan Firmasını, Firma Sahibi İsa Erik ile konuştuk. Çözüm odaklı 

olduklarını ve anahtar teslim işler yaparak müşterilerine zaman ve kolaylık kazandırdıklarını dile 

getiren İsa Bey sadece fason işler değil üretim yaptıklarının da altını çizdi. Cana yakınlığı ve güleryüzlü 

misafirliğiyle bizleri ağırlayan Sekosan Firma Sahibi İsa Bey ile yaptığımız röportajı okumadan 

geçmeyin. 

Okuyucularımız için öncelikle kendinizi tanıtabilir 

misiniz? 

1986 Konya doğumluyum. 2002 yılı itibariyle baba 

mesleğine yöneldim ve 18 senedir bu sektörün içerisindeyim. 

Bu on sekiz senenin sekiz senesi atölyemizde 

eleman olarak çalıştım. Askere gidip geldikten sonra 

firmamızın idari bölümünde işletme üzerine çalışmaya 

devam ettim. 2013 yılında babamın vefat etmesiyle tüm 

işlerin yetkisi ve sorumluluğunu ben devraldım. Evliyim, 

iki kız bir erkek 3 çocuk sahibiyim. 

58 

Rahmetli babamdan firmayı devraldığımda 

800 m2’lik bir işyerine sahiptim. Şuanda 

işletmemiz 3500 m2 lik bir fabrikada 

işlerimize devam ediyoruz. 

İşletmemiz şuan da Konya Kaplamacılar Sanayi Sitesinde 

bulunmaktadır. Burası babamın hayaliydi ve ilk 

kuruluş adımları rahmetli babam tarafından atılmıştır. 

Hemen hemen 4,5 yıl sonrasında inşaatı alnımızın akıyla 

bitirip işyerlerini teslim ettik. Sekosan olarak bu sanayi 

sitesine öncü olduğumuz için ve babamın hayalini

tamamladığım için mutluyum. Benim firmamın da bulunduğu 

Konya Kaplamacılar Sanayi Sitesi Türkiye’de 

kimyasal arıtması olan tek sanayi sitesidir. 

Sekosan A.Ş 44 yıldır faaliyetlerine devam 

eden bir firma olarak karşımıza çıkıyor. 

Firmanızın kuruluş sürecinden bahseder 

misiniz? 

Krom kaplama 1976 yılında rahmetli dedem ve abisinin 

Avrupa’dan gurbetçi olarak getirdiği bir meslektir. Ben 

bu sektörde 3.kuşak olarak devam etmekteyim. Dedemden 

babama, babamdan bana kalan bir şirkettir. 

1974-1976 yılları arasında dedem ve abisi Hollanda’da 

bu sektörde eleman olarak çalışmaya başlamış. Krom 

kaplama işi o yıllarda Türkiye’de olmadığı için bu sektörü 

Türkiye’ye getirmek istemişler. Hollandalı bir mühendisle 

anlaşarak Konya’da Demirciler Sanayisinde 

150 m2’lik bir alanda faaliyete başlamışlar. 1976 yılından 

1991 yılına kadar burada çalışmaya devam etmişler. 

1991 yılında Anadolu Sanayi Sitesine 2004 yılında da 

Metkarsan Sanayi Sitesine taşındık. 1999 yılında dedemin 

vefat etmesiyle işin başına rahmetli babam geçti. 

Son olarak 2019 yılı içerisinde Konya Kaplamacılar 

Sanayi Sitesinin tamamlanmasıyla burada bulunan yeni 

yerimize geçerek hizmet vermeye devam etmekteyiz. 

İlk kurulduğun da 3 ton olan krom kaplama kapasitemiz 

şuanda 36 tona kadar çıkmıştır. 

Hangi sektörlere, ne tür ürünler sağlıyorsunuz? 

Sunduğunuz ürün ve hizmetleri hakkında 

bilgi verir misiniz? 

Doğruyu söylemek gerekirse her sektörde aktif rol üstlenmekteyiz. 

Krom kaplama sektörünün hemen hemen 

çalışmadığı hiçbir sektör yok. Gıda sektöründen sunta 

sektörüne, matbaa sektöründen hidrolik sektörüne her 

alanda hizmet vermekteyiz. Kısaca endüstriyel olan her 

alanda krom kaplama sektörü olarak yer almakta ve çalışmaktayız. 

Fason olarak taşlama krom kaplama yaptığımız işlerimizde 

mevcut. Ayrıca kendi bünyemizde gıda sektörüne, 

fırın sektörüne imalatlar yapıyoruz Özel istek ve talepler 

doğrultusunda hidrolik silindir hidrolik piston gibi 

özel ihtiyaç ve taleplere de cevaplar veriyoruz. 

Sunta fabrikasında kullanılan hombak yongolama kafalarının 

tamiratı ve imalatını da yapmaktayız. Bu alanda 

tamiratını yapan Türkiye’de tek firma olma özelliğini 

taşımaktayız. Ekmek fırınlarında kes-tart tamburlarının 

imalatını yapıyoruz. Türkiye’de bunu yapan 3 firmadan 

biriyiz. Ekmek fırını kes-tart tamburlarının hammad- 


RÖPORTAJ İSA ERİK- SEKOSAN 

desini dışarıdan temin edip işlemesi krom kaplaması 

ve krom taşlamasını kendi bünyemizde 

yapmaktayız. Bu konuda patentini almış bir firmayız. 

Kapasiteniz hakkında bilgi verir misiniz? 

Gelecek hedefleriniz arasında 

neler var? 

• Ø950 boy 5 metre silindirik taşlama 

kapasitemiz vardır. Bu büyüklükte hizmet veren 

Konya’da iki firmadan biri olma özelliğimiz var. 

• Krom kaplamada boyu 6 metre çapı 

1800 çelik merdane, tabur kaplayacak kapasitemiz 

mevcut. Redresör olarak adlandırdığımız 

krom kaplamda akım vermek için kullandığımız 

50 amperlik makinalarımız bulunmakta. 4 krom 

banyomuz bulunmakta ve 36 ton kapasitesi ile 

sektörde hizmet veren firmalardanız. 

Bu sene yeni yerimize taşınıp yerleşme sürecinde 

olduğumuz için hedeflerimizi bir sene ertelemiş 

olduk. 2021 yılında krom taşlama kapasitemizi 

6 metreden 8 metreye çıkarmak istiyoruz. 

Krom banyolarımızı büyütüp tek seferde 8 metre 

kapasiteli banyolar ile hizmet vermek için çalışmalarımız 

olacak. 

Sekosan’ı rakiplerinden ayıran özellikleri 

nelerdir? 

Sekosan Firması olarak 44 yıllık bir firma olmamız 

bilgi ve tecrübelerimizi en iyi şekilde müşterilerimize 

sunmaya olanak sağlıyor. Her sektöre 

hizmet vermemiz, kaliteli ürün sunmamız ve 

çözüm odaklı olmamız müşteri portföyümüzün 

gün geçtikçe çoğalmasına olanak sağlıyor. 

Sadece kaplama değil anahtar teslim işler yapıyoruz. 

Tüm işlerimizi en iyi ve en doğru şekilde 

müşterilerimizi yormadan yaptığımız için bizi 

tercih etmektedirler. 


Sekosan firması olarak yapmış olduğumuz işlerin 

en iyisini müşterilerimize sunmak için çalışmaya 

devam edeceğiz. Yapmış olduğumuz her 

işi aynı özen ve titizlikle yapmakta ve arkasında 

durmaktayız. Bizi tercih edenleri asla pişman etmeyecek 

hizmet anlayışımızla 44 yıldır sektörde 

var gücümüzle çalışıyoruz. 

60


RÖPORTAJ 

62


MUSTAFA EKIZ DESIGN- İÇ MİMAR MUSTAFA EKİZ 

Mekânlarınızı hayallerinizin 

bir adım ötesine taşıyoruz… 

Tasarım ve hız konusunda fark yaratan 

alanında uzman ekibiyle kalite ve güvenin 

temsilcisi haline gelen Mustafa Ekiz Design 

tasarımlarıyla başınızı döndürecek. Sizlere 

özel tasarlanan konseptleri ile hayallerinizin 

ötesinde mekanlara sahip olmanızı sağlayan 

Mustafa Ekiz Design’i Yönetim Kurulu 

Başkanı İç Mimar Mustafa Ekiz ile konuştuk. 

Mimarlık sektöründe önemli projelerde 

uzun yıllar çalışarak tecrübe kazanan ve bu 

tecrübelerini dünya trendleriyle birleştirerek 

sizlere sunan Mustafa Ekiz Design mimaride 

alışagelmişin dışında şık ve ferahlatıcı mekanlara 

sahip olmanıza olanak sağlar. Ahenge 

ve uyuma önem vererek çalışan, örnek 

alınacak tasarımlarıyla beğenileri toplamayı 

başaran, sektöründe adını sıkça duyduğumuz 

Mustafa Ekiz projelerini ve sektörde 

fark yaratan tasarımlarını bizlerle paylaştı. 

Yurt içinde yaptıkları konseptleri yurt dışına 

taşımak istediklerini sözlerine ekleyen Mustafa 

Bey yaptığı işlerde başarıyı sevdiği kadar 

iddialı olduğunu da bizlere gösterdi. 

Mustafa Ekiz Design Yönetim Kurulu Başkanı - İç Mimar 

Mustafa Ekiz 

64

Mustafa Bey, 2006 yılında faaliyete geçen Mustafa 

Ekiz Design ile geçmişten gelen tecrübenizle önemli 

projelere imza atıyorsunuz. Öncelikle sizleri daha 

yakından tanıyarak mesleğe nasıl adım attığınızı 

öğrenebilir miyiz? 

Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldum, 

yan dal olarak da iç mimarlık bölümünü bitirdim. 

İş hayatına 1996 yılında atıldım. 2006 yılına kadar da 

aile şirketimizde çalışarak tecrübe kazandım. 2006 yılında 

kendi şirketimi kurmaya karar verdim ve Mustafa 

Ekiz Design’ı kurdum. 2006’dan günümüze kadar aynı 

şirkette çalışmalarıma devam ediyorum. 

Mustafa Ekiz Design olarak ne tür projeler üstleniyorsunuz? 

Anahtar teslim otel, hastane, klinik, kentsel dönüşüm, 

restoran ve kafe projeleri üstlendik. Sadece kendimize 

ait imalathanelerimiz var. Mimarlıkta dünya trendlerini 

takip ediyoruz. Avrupa’da İspanya, İtalya gibi ülkeleri ve 

dünyadaki marka firmaları örnek alıyoruz. Onların tarzını 

Türkiye’ye adapte etmeye çalışıyoruz. 

Projelerinizde en çok neye önem veriyorsunuz? 

Anahtar teslim projede işe rölöve çıkarmayla başlıyoruz. 

Mekanın ruhuna ve konsepte uygun ne yapabileceğimizi 

hesaplıyoruz. Renkten tasarıma kadar bütün detayları 

en ince ayrıntısına kadar düşünüyoruz. Mekanın sahipleriyle 

fikirlerimizi paylaşarak dünya trendlerine uygun 

çözümler sunuyoruz. En önemli farklarımızdan biri 

bizim kendimize ait imalathanelerimizin olması. İmalathanemizde 

kişiye özel üretim yapabiliyoruz. 

Bize zaman açısından da 

fayda sağlıyor. Tasarımda kendimize 

ait çizgiler var. Bu çizgileri hissettirmeden 

mekana adapte ediyoruz. Bölgenin 

dokusuna ve mimarisine uygun 

işler yapmaya çalışıyoruz. Bölgeyle 

ahenk içinde çalışıyoruz. Ahenk ve 

uyum bizim için çok önemli. Toprak 

renklerini daha çok seviyoruz, daha 

çok onları tercih ediyoruz. Müşterimizin 

istekleri doğrultusunda hareket 

ediyoruz. 

var. 25 kişilik her biri alanlarında başarılı bir ekip ile çalışıyorum. 

Günümüzde mimaride en önemli nokta kalite 

ve hızdır. Sadece bize ait demir ve mobilya atölyelerimiz 

var. Dolayısıyla ben bu atölyeleri istediğim gibi çalıştırabiliyorum. 

Bu zamana kadar üstlendiğiniz en önemli projelerinizden 

bahsedebilir misiniz? 

Projelerimize 1996’da TÜYAP Beylikdüzü Fuar Merkezi’nin 

taşeronluğu ile başladık. Levent ve Güneşli Vodafone 

Mağazaları ile bölge müdürlüklerin projesini de 

üstlendik. Bodrum’da bulunan Samara Hotel’ de önemli 

projelerimizden bir tanesi. Davines’ in Türkiye distribütörü 

Murat Abacılar vesilesiyle güzellik salonları ile 

çalışmaya başladık. Hüseyin Polat’ın Levent’teki yeni 

projesi olan Polat Plus’ ı da biz yaptık. Hali hazırda MRS 

London güzellik salonlarını da yapıyoruz. Çok yakında 

İnanç Mengü salonlarına da başlayacağız. Bunun yanında 

Bağdat caddesinde ve Bodrum’da konut projelerimiz 

olacak. 

Yeni dönemde hedefleriniz neler olacak? 

Yeni dönemde dünyaya açılmayı düşünüyoruz. Yurt 

içinde yaptığımız konseptleri yurt dışına taşımak istiyoruz. 

Dubai, Viyana gibi önemli şehirlerden ve İngiltere’den 

hem üretim hem de tasarım konusunda teklifler 

aldık. Tasarım, güven, kalite ve hız insanların bizi tercih 

etmesini en önemli nedeni. Her zaman iyi referanslarla 

çalışıyoruz. Ürünlerimizi Türkiye’de imal edip yurt dışına 

ihraç edeceğiz. 

Sizi diğer mimarlık firmalarından 

ayıran en önemli özellikleriniz nelerdir? 

Tasarım ve hız konusunda çok iyiyiz 

diyebilirim. Çok güçlü bir ekibimiz 


HABER 

SOLUNUM DERNEĞİ TÜSAD, 

PANDEMİ İLE MÜCADELE İÇİN SAĞLIKLI ÖNERİLERDE BULUNDU 

Misafir kabul etmeyin, 

misafirliğe de gitmeyin! 

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur 

Turan, pandemi kısıtlamaları nedeniyle dışarıda buluşamayan insanların evlerde 

çok sık bir araya geldiğini ve bunun da bulaş riskini artırdığını belirtti. Turan, “Çok 

zorunlu değil ise, yaşadığınız eve misafir kabul etmeyin, başkalarının evine ziyarete 

gitmeyin” uyarısı yaptı. 

66 

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜ- 

SAD), bir yandan kış mevsiminin gelmiş olması, 

diğer yandan pandemi ile ilgili kısıtlamaların uygulanması 

nedeniyle, hepimizin dikkat etmesi gereken 

basit ama önemli önerilerde bulundu. Evde 

çok daha fazla vakit geçirmek durumunda kaldığımız 

bu günlerde evi havalandırmaktan, uyku ve 

beslenme düzenimize kadar özen göstermemiz 

gereken konuları hatırlatan TÜSAD, kendimizi ve 

sevdiklerimizi korumak ve toplumsal sorumluluk 

gereği uyulması gereken konuları hatırlattı. 

DIŞARIDA BULUŞAMAYAN EVDE 

TOPLANIYOR! 

TÜSAD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan 

tarafından yapılan açıklamada; getirilen son 

pandemi kısıtlamaları hatırlatılarak, dikkat edilmesi 

gereken bazı temel noktalara dikkat çekildi. Son 

yasakların evlerde insanların topluluk şeklinde bir 

araya geleceği etkinliklerin yapılmamasını da kapsadığına 

dikkat çeken Turan, şu değerlendirmeyi 

yaptı: “Son günlerde ne yazık ki dışarıda buluşamayan 

ailelerin evlerde çok sık bir araya geldikleri ve 

birbirlerine virüsü bulaştırdıklarına şahit olmaktayız. 

Pandeminin en zor günlerini, hasta sayısının en 

yüksek olduğu zamanları yaşarken, en yakınımız 

dahil herkesin enfeksiyon taşıma ihtimali olduğu 

unutulmamalıdır. Bu yüzden çok zorunlu değil ise 

yaşadığınız eve misafir kabul etmeyin, başkalarının 

evine ziyarete gitmeyin. Ev dışına işi gereği veya başka 

nedenler ile çıkan kişilerin evde diğer aile fertlerine 

karşı sosyal mesafeyi koruması, evde kullanılan 

ortak alanlara dikkat edilmesi, gerekli durumlarda 

maske veya eldiven kullanılması bulaş riskini aza indirgeyecektir. 

‘Hayatın eve sığabileceğini’ unutmamalı, 

geçirdiğimiz bu zor günleri bir an önce geride 

bırakmak için ‘maske-mesafe-hijyen’ kurallarına 

mutlaka uymalıyız.” 

DIŞARI KIYAFETLERİ HEMEN YIKANMALI 

Evimizde olası bir koronavirüs tehlikesini önlemek

için almamız gereken bazı önlemler bulunduğunu da 

belirten Turan, şunları hatırlattı: “İhtiyaçlar doğrultusunda 

dışarı çıkıldığı durumlarda eve her dönüşte dezenfekte 

olunması bu kuralların başında gelmektedir. 

Dışarıda giyilen kıyafetler eve gelindiğinde çamaşır 

makinesinda yıkanmalıdır. Evde ortak kullanılan kapı 

kolları, tuvalet gibi yerler günde bir kez dezenfektan 

kullanılarak silinmelidir. Dışarıdan gelen kargo ve siparişler 

balkon gibi açık alanlarda açılmalı, ambalajı 

dışarıda bırakılmalı ve paket teması sonrası eller sabunlu 

su ile yıkanmalıdır.” 

HAVAYA VE HAVALANDIRMAYA DİKKAT! 

Kış mevsiminin başladığı bu aylarda hava sıcaklıklarının 

da hissedilir derecede düşmeye başladığını belirten 

Doç. Dr. Onur Turan, soğuk hava konusunda şu 

uyarıları yaptı: “Unutulmamalıdır ki, soğuk havanın 

bir etkisi de vücut direncini düşürmesi. Bu nedenle 

sonbahar ve kış aylarında zatürre görülme sıklığı artıyor. 

Grip ve nezleye yol açan mikroplar da soğuk 

havalarda daha kolay yayılır ve insandan insana bulaşırlar. 

Bu yüzden dışarı çıkarken önlemlerimizi almalı, 

kendimizi sıcak ve korunaklı tutacak kıyafetlerle 

dışarı çıkmalıyız.” 

“Ama asıl unutulmaması gereken nokta; bu tür 

hastalıkların insandan insana bulaşmasının 

ve hasta olmamıza yol açmasının temel nedenlerinden 

birisi, soğuk hava değil, yaşadığımız 

evi, çalıştığımız iş yerini iyi 

havalandırmamaktır” diyen Turan, 

sözlerine şöyle devam etti: “Havalandırılmayan 

ortamlarda bulunan 

ve hızlıca çoğalan mantarlar, 

bakteriler ve virüsler 

sağlığımızı olumsuz yönde 

etkileyebilir. Evde 

daha çok zaman 

geçireceğimiz bu 

günlerde evlerdeki 

havayı 

sürekli olan 

yenilemek, 

havanın tazelenmesini sağlayarak nem oranını da düşürür. 

Odalar her gün, birkaç kez en az 30 dakika havalandırılmalıdır. 

Bu önlemler Koronavirüs de dahil 

olmak üzere virüslerin evde barınmasına daha fazla 

engel olacaktır.” 

DÜZENLİ UYKU VE BESLENME ŞART 

Pandemi döneminde önemli konulardan birisinin 

de bağışıklık sistemini güçlü tutmak olduğunu vurgulayan 

Turan, şu bilgileri verdi: “Bağışıklık sistemimiz 

ne kadar kuvvetli olursa virüs ve bakterilerle vücudumuzdan 

o kadar uzak durur ve enfeksiyon durumunda 

ise hastalığın beklenenden daha hafif geçmesini 

sağlayabilir. Güçlü bir bağışıklık sistemi için, düzenli 

uyku ve beslenme şart. Günde ortalama 7-9 

saat uyumaya ve uyku düzeninizi bozmamaya özen 

göstermeli, alkol tüketmek, geç saatlerde yemek yemek 

gibi uyku kalitesini olumsuz etkileyecek olan 

etkenlerden de mümkün olunduğunca kaçınılmalıdır. 

Gıda seçimi olarak; hazır gıdalardan, gazlı içeceklerden 

bu süreçte mümkünse uzak durulması, 

meyve-sebze gibi vitamin, mineral içeriği yüksek, 

antioksidan özelliği de olan besinlerin ihmal edilmemesi 

önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlü 

kılabilecek, bağırsak floramızı güçlendirecek 

doğal yoğurt, ayran, kefir gibi probiyotiklere 

de sofralarımızda daha fazla yer verebiliriz. 

Bol su içmek, kilo almamaya 

dikkat etmek diğer önemli öneriler 

olarak sıralandırılabilir. Düzenli 

fiziksel aktivite hem bağışıklık 

sistemini güçlendirecek hem 

de uyku kalitesini geliştirecektir. 

Bu nedenle evde 

ve dışarı çıkmanın 

serbest olduğu saatlerde 

hafif egzersizler 

ile vücudumuzu 

dinç tutabiliriz.” 


ULUKAYA SİGORTA 

En Uygun Sigorta Teklifini 

Almak İçin Doğru Adrestesiniz 

Ulukaya Sigorta için kısaca; 

”konusunda uzmanlaşmış bir 

Sigorta Acentesi “ diyebiliriz. 

Konya’da faaliyet gösteren Ulukaya Sigorta, 2007 yılından bu yana müşterilerine 

hizmet vermektedir. Faaliyet göstermeye başladığı günden itibaren 

birçok müşteriye sigorta kapsamında ve fiyatları konusunda en uygun fiyatı 

sunmaya çalışmıştır. Bir sigorta acentesi için en zor olan konu; hizmet 

verdiği sektörde faaliyetlerine devam etmesinden çok kendisini en doğru 

şekilde ifade edebilmesidir. Ulukaya Sigorta kendini en doğru şekilde ifade 

etmeyi başarmış olmasının yanında müşteri istekleri doğrultusunda kendine 

yön verip en iyi hizmeti sunma prensibiyle büyümeye devam etmektedir. 

68 

Ulukaya Sigorta müşterilerine 

güvenilir hizmet 

sağlayan geniş ürün portföyüne 

sahip, lider bir sigorta 

şirketidir. 

Müşteri memnuniyetini esas 

alarak oluşturduğu sürdürülebilir 

büyüme stratejisi 

doğrultusunda müşterilerin 

farklı gereksinimlerine 

yönelik yenilikçi ürün ve 

hizmetleri sunarken, ihtiyaç 

duydukları her an onların 

yanında olmaktadır.

Peki, Ulukaya Sigorta’yı, diğer sigorta 

acentelerinden neden farklıdır? 

Çünkü her şeyden önce “İşimizi gerçekten severek 

yapıyoruz.” diyen firma sahibimiz başarılarının tek ve 

yegane sebebinin bu olduğunu dile getirmekte. Çünkü 

bilinen bir gerçek var ki bir işi sevdiğiniz zaman o 

alanda kendinizi geliştirmek ve daha başarılı olmak 

için çalışırsınız. 

“İşlerini daha iyi olmak için sürekli 

araştırıyorlar.” 

Kendilerini geliştirmek, müşterilerine en uygun fiyatlandırmayı 

en hızlı şekilde sunabilmek adına sürekli 

olarak araştırmalar yapan firma sigortacılık faaliyetleri 

ile ilgili olarak yeni olan ne varsa takip edip bunları 

müşterilerine en doğru şekilde aktarmak için çalışmalarına 

devam etmektedir. 

“Bahane değil çözüm üretiyorlar.” 

Birçok farklı müşteriden çeşitli taleplerle karşılaşan 

Ulukaya Sigorta müşteri talepleri doğrultusunda onları 

da mağdur etmeyecek teminatlar çerçevesinde birleştirip 

fiyatlandırmalarını bu doğrultuda yürütmekte. 

Buradan açıkça da anlaşılacağı üzere “bahaneler” değil 

“çözümler” üreten bir firma disiplinine sahip olmaları 

kendilerini başarıya ulaştıran özelliklerinden. 

“Disiplinli ve programlı çalışıyorlar.” 

Hizmet verdikleri müşteri her kim olursa olsun, çalışma 

şartları ne şekilde düzenlenirse düzenlensin; eğer o 

alanda başarılı olmak isteniyorsa mutlaka belli programlar 

çerçevesinde disiplinli bir şekilde çalışılması 

gerektiğine inanan firma üzerin de çalıştıkları her fiyatlandırma 

için iş akışını düzenleyip bu fiyatlandırma 

politikasına sadık kalmaya özen göstermektedir. 

Elbette Ulukaya Sigorta’yı farklı kılan tüm özellikler 

bunlar değildir. Ulukaya Sigorta’yı daha yakından 

tanıdığınızda neden “farklı” olduğunu çok daha iyi 

anlayabilirsiniz. 

Zamanınız olduğunda tanışmak için sizleri ofislerine 

bekleyen firmamıza başarılarının daim olmasını diliyoruz. 

www.ulukayasigorta.com 


YURT DIŞI BİRİM DESTEĞİ- KÖŞE 

Mehmet Emin YILDIRIM 

KOBİ Danışmanı -İhracat Destekleri Uzmanı 

yildirim@iped.com.tr 

YURT DIŞI BİRİM 

DESTEĞİ 

Yurt Dışında Açacağım Ofisime, Mağazama, 

Depoma Devlet Desteği Var mı? 

Kıymetli okuyucular, 

Ülkemizde birlikte, tüm dünyayı etkisi altına alan 

Covid-19 salgını ile tüm dünyada ticaret şartları ve 

kuralları değişmek zorunda kalmıştır. 

İhracat firmalarının dış ticaret birimleri, en 

etkili satış ve pazarlama yöntemi olarak, yurt 

dışı firmalarına yerinde ziyaret yapmaktaydılar. 

Bunu destekleyici olarak da yine yurt dışı fuarlara 

katılım sağlıyorlardı. Pandemi döneminde sınırların 

kapanması, giriş çıkışların yasaklanması ve 

hala birçok ülkede bunların devam ediyor olması 

ihracat firmalarına ve ihracat yapmak isteyen 

firmalar yeni modeller geliştirmek için arayış içine 

girmişlerdir. 

Müşterilerinin ürünleri görmek istemesi, yüz yüze 

pazarlama ve satışın olması için şirketler yurt 

dışında yerleşik olmaya karar vermeye başlamışlardır. 

Döviz kurlarında ki artış ise şirketlerimizin 

yurt dışında ofis, showroom ya da depo tutma 

70 

masraflarını da artırmıştır. Tam bu noktada 

Ticaret Bakanlığımızın “Yurt Dışı Birim Desteği” 

firmalarımızın imdadına yetişmiştir. Bu yazımız ile 

“Yurt Dışı Birim Desteği” ile alakalı merak edilen 

tüm sorulara cevap bulamaya çalışacağız. 

Yurt Dışı Birim Desteği Nedir? 

Ülkemizde faaliyet gösteren Sınai ve ticari şirketlerin ülkemizde 

üretilen ürünlerin satışına, sergisine, depolanmasına 

yönelik yurt dışında açacakları ofis, showroom, deponun 

kira harcamalarının desteklenmesi. 

Kimler Faydalanabilir? 

Türkiye’de sınai ve/veya ticari faaliyet gösteren şirketler ile 

İşbirliği Kuruluşları 

Başvuru Yeri Neresidir? Başvuru Nasıl Yapılır? 

Destek dosyaları bağlı bulunduğunuz İhracatçı Birlikleri 

tarafından incelenmektedir. Dosyalarımızı 31.12.2020 tarihine 

kadar E-imzalı şekilde KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) 

üzerinden gönderiyoruz. Temmuz ayından itibaren bakan-

engel değildir. Başvurunun 

onaylanıp hak edişiniz 

hesaplandıktan sonra 

vergi borcunuza mahsup 

edilmektedir. 

lığın DYS (Dosya Yönetim Sistemi) üzerinden gönderim 

yapılacaktır. 

Destek Oranları ve Miktarı Nedir? 

Sınai Şirketler için; 

Açılan birimin mağaza olması halinde % 50 oranında ve 

yıllık en fazla 120.000 ABD Dolar 

Açılan birimin depo, ofis, showroom, ürün teşhir serası/ 

tarlası veya reyon ile üzerine bina yapılmak üzere kiralanan 

arsa olması halinde % 50 oranında ve yıllık en fazla 100.000 

ABD Dolarına kadar, desteklenir. 

Ticari Şirketler için; 

Açılan birimin mağaza olması halinde % 40 oranında ve 

yıllık en fazla 100.000 ABD Dolar 

Açılan birimin depo, ofis, showroom, ürün teşhir serası/ 

tarlası veya reyon ile üzerine bina yapılmak üzere kiralanan 

arsa olması halinde % 40 oranında ve yıllık en fazla 75.000 

ABD Dolarına kadar, desteklenir. 

Başvuru Şartları 

Nelerdir? 

Türkiye’de sınai ve ticari 

faaliyet gösteren şirket olmanızın 

yanı sıra tanıtım 

yapmanız gereken ülkede 

aşağıda ki şartlardan en az 

birini sağlamış olmanız 

gerekmektedir. 

• Yurt dışındaki şirket 

ile Türkiye’deki ana şirket 

arasında organik bağın 

olması gerekir. 

• Yurt dışı şirketin, 

Türkiye’deki ana şirketin 

kuruluş tarihinden sonra 

açılması gerekir. 

Başvuru Yol Haritası Nedir? 

Aklınıza takılan tüm soruları yukarıda cevaplamaya çalıştım, 

bu destekler sizlerin ticaretinizi, ihracatınızı artırarak 

ülke ekonomisine katkı sağlamanız için verilmektedir. Başvuru 

yapmak gözünüzü korkutmasın Başvuru aşamalarını 

özetlemek gerekirse; 

Birim açacağımız ülkeye ve birimin türüne (Ofis, shoowroom, 

depo) karar verdikten sonra başvuru için şartları 

sağladığınızı düşünüyorsanız, birim açacağımız ülkenin 

şartlarının da göz önünde bulundurarak birimi açıp/şirketi 

kuruyoruz. Devamında ödeme belgelerinizi, faturanızı ve istenen 

diğer belgeleri hazırladıktan ilgili ülke ticari ataşesine 

onay yaptırarak 6 ay içerisinde tüm hazırladığınız belgeleri 

bağlı bulunduğumuz ihracatçı birliklerine 6 ay içerisinde 

göndermeniz yeterlidir. 

Başvuru Zamanı ve Süresi Nedir? 

Birimi açtıktan sonra 6 ay içinde üyesi olunan ihracatçı birliğine 

başvuru yapılmalıdır. 

Paramız Ne Zaman Yatar? 

Paranın yatması, başvuru yaptığınız birliğin yoğunluğuna 

göre değişiklik gösterebilmektedir. Eksiksiz dosya gönderiminizde 

ortalama 4 ay içerisinde geri dönüş olmaktadır. 

Vergi Borcumuz Var Desteğe Başvurabilir miyiz? 

Vergi borcunuzun olması desteğe başvuruyu yapmanıza 

www.iped.com.tr 

E-mail: bilgi@iped.com.tr 


MURAT ARSLAN- İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ DERNEĞİ 

Birlikteliğe giden yol 

“Kardeşliktir” 

İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI 

ÖĞRENCİ DERNEK BAŞKANI 

Murat Arslan 

“Biz Bir Milletiz” sloganıyla yola çıkan dünyanın çeşitli yerlerinden gelen kardeşlerimize şehrimizde 

yabancılık çekmemeleri için çaba sarf eden, onları kendi evlerindeymiş gibi hissetmelerini sağlamak üzere 

etkinlikler düzenleyen ve her koşulda onlara yardımcı olan İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği’ni 

Dernek Başkanı Murat Arslan ile konuştuk. ”Kıtaları farklı, ülkeleri farklı, şehirleri farklı binlerce 

uluslararası öğrenci, ülkemizde misafirdirler. Biz büyük bir aileyiz. Çünkü biz Bir Milletiz!” diyen İki 

Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği Dernek Başkanı Murat Bey öğrencilerinin kardeşlik bilincine 

sahip bireyler olmaları için çalışmalarının devam edeceğini dile getirdi. İki Doğu İki Batı Uluslararası 

Öğrenci Derneği’nin hizmetlerini ve çalışmalarını bizlerle paylaşan Murat Bey ile yapmış olduğumuz 

röportajımızı okumanız dileğiyle… 

Öncelikle kısaca kendinizden ve İki Doğu İki Batı 

Uluslararası Öğrenci Derneğindeki görevinizden 

bahseder misiniz? 

İsmim Murat Arslan. Aslen Mersin’liyim. Milli Eğitim Bakanlığı’nda 

rehber öğretmen olarak çalışıyorum. 

2010 yılından itibaren yurtdışından gelip Konya’da eğitim 

gören uluslararası öğrencilerle ilgilenmek üzere dernek çalışmalarında 

görev alıyorum. Son 5 yıldır da İki Doğu İki Batı 

Uluslararası Öğrenci Derneği ‘nin yönetim kurulu başkanlığını 

yapmaktayım. 

72

İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği ‘nin 

kuruluş amacını bizlerle paylaşır mısınız? 

İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği’mizin kuruluş 

amacı yurtdışından şehrimize okumak için gelen öğrencilerimize 

rehberlik, danışmanlık ve eğitim hizmeti vermektir. 

Öğrencilerimize ülkemizi ve şehrimizi en iyi şekilde tanıtmak 

ve öğrencilik hayatlarını kolaylaştırıp sorunsuz bir şekilde 

tamamlayarak gönüllü medeniyet elçileri olmalarını sağlamaktır. 

Öğrencilerimizin kardeşlik bilincine sahip bireyler 

olmasını sağlamak için çalışmaktayız. 

Türkiye geneline baktığımda çalışmalarımız aslında 2004 

yılında İstanbul’da bulunan Sosyal Araştırmalar ve Kültürlerarası 

Dayanışma Derneği(SADER) ile başladı. Sonrasında 

Bâb-ı Âlem Uluslararası Öğrenci Derneği yani alemin kapısı 

anlamına gelen derneğimiz ile çalışmalarımıza devam ettik. 

2010 yılına kadar öğrencilerimiz için çalışmalarımızı İstanbul’da 

yürütürken 2010 yılı itibariyle Anadolu’daki ilk derneğimizi 

şehrimizde yani Konya’da kurduk. Şuan da Türkiye 

genelinde 68 derneğimiz mevcut. Uluslararası öğrencilerimizin 

olduğu her şehrimizde şuanda derneklerimiz mevcut. 

İstanbul’da mezunlarımızın kuruş olduğu TUMED - Uluslararası 

Mezunlar Derneği (Türkiye Mezunları )derneğimiz 

mevcut. Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu’na 

(UDEF ) bağlı olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Aynı 

zamanda mezun olan ve ülkesine dönen öğrencilerimiz sayesinde 

yurtdışı temsilciliklerimizde mevcut. Farklı ülkelerde 

Türkiye mezunları öğrencilerimiz tarafından kurulan temsilciliklerimiz 

sayesinde ülkemize gelmek isteyen öğrencileri 

bilinçlendiriyoruz. 

Yurtdışından ülkemize gelen her öğrenci derneğinize 

üye olabilir mi? Öğrenci seçimleriniz de dikkat 

ettiğiniz hususlar neler? 

Yurtdışından ülkemize gelen her öğrenci ülke, dil, din fark 

etmeksizin derneğimizin çalışmalarına katılma olanağına 

sahipler. Öğrencilerimiz dernek üyemiz değil derneğimizden 

faydalanan katılımcı kardeşlerimizdir. Öğrencilerimiz 

ülkemize geldiğinde, barınma, ikametgâh işlemleri, sigorta, 

okul kaydı vb. iş ve işlemlerde yardıma ihtiyaç duyabiliyorlar. 

Farklı bir ülkede olmanın güçlüklerini aşmaları hususunda, 

gönüllülerimiz aracılığıyla onlara destek oluyoruz. 

Öğrencilerimiz bizi internetten ya da arkadaş önerisi ile bulup 

olanaklarımızdan faydalanıyorlar. Her öğrencimize kapımız 

açıktır. Dernek olarak sadece burs vermemiz gereken öğrencilerimizde 

ihtiyaç sahibi olup olmadığı kriterine sonrasında 

başarısına bakmaktayız. 

Öğrencilerinize ne tür olanaklar sağlıyorsunuz? 

Hizmetlerinizi anlatır mısınız? 

Hem lise düzeyinde hem de üniversite düzeyinde hizmet vermekteyiz 

• Rehberlik ve danışmanlık 

• Eğitim hizmeti 

• Yardım hizmeti 

• Kültürel hizmetler 

• Sosyal hizmetler adı altında 5 başlıkta sunduğumuz 

olanakları adlandırıyoruz. 

Rehberlik ve danışmanlık hizmeti olarak uluslararası 

öğrencimiz başka bir ülkeden geldiğinde ülkemizi, şehrimizi, 

dilimizi, yemeklerimizi bilmiyor. Bu konuda ülkemizi ve 

şehrimize yabancılık çekmemesi için kendisine yardımcı olmaktayız. 

Gelen öğrencimizin ilk olarak resmi işlemlerini 

yapmasını sağlıyoruz. Eğer dilimizi bilmiyorsa yanına aynı 

ülkesinden ya da kendi ile aynı dili konuşan öğrenci kardeşimizi 

vererek yapılması gereken işlemlerin yapılmasını 

sağlıyoruz. Tüm resmi işlemlerinin 

halledilmesinden 

sonra evde kalacaksa 

kendisine ev bulması konusunda 

yardımcı olup kefil 

oluyoruz. Yurtta kalmak 

isteyen öğrencilerimize de 

yurt bulma konusunda yardımcı 

oluyoruz. Maddi imkanı 

olmayan öğrencimizin 

barınma giderlerini karşılıyoruz. 

Daha sonrasında 

barınma imkanı yoksa barınma 

imkan bulabilmesi 

için yardımcı oluyoruz. 

Eğitim hizmeti olarak 

bilinçli bir dünya öğrencisi 

yetiştirmek ilk hedefimiz. 

Şehrimizde öğrencilerimizin 

hem eğitimlerini en iyi 

şekilde tamamlamasını 


MURAT ARSLAN- İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ DERNEĞİ 

hem de organizasyon kabiliyeti olan kardeşlik bilincine sahip 

birer öğrenci olmaları için çalışıyoruz. Dünya’nın 110 ülkesinden 

öğrenci burada eğitim görüyor. Aralarında bir muhabbet, 

kardeşlik duygusunun oluşmasını da istiyoruz. Öğrencilerimize 

çok farklı alanlarda eğitimler veriyoruz. 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluğu (YTB) Türkiye’de 

öğrenim gören başarılı uluslararası öğrencilere burs veren 

devletimizin kurumudur. YTB ile birlikte uluslararası öğrenci 

akademisi yapıyoruz. Bu akademide tarih, islam tarihi, 

uluslararası ilişkiler, tıp, ekonomi, siyaset, ebru sanatı, 

resim, sanat, sağlık, bilim-teknoloji gibi birçok farklı konuda 

eğitimler düzenliyoruz. 20 farklı alanda düzenlediğimiz eğitimlerimize 

400 gönüllü öğrencimiz katılım sağlıyor. Bu sene 

bilim-teknoloji ve iktisat derslerine katılım sağlayan öğrencilerimiz 

yazılımıyla beraber robot süpürge yaptılar. 

Öğrencilerimiz için ayrıca Türkçe pratik eğitimlerimiz mevcut. 

Eğitimlerimizde öğrencilerimizin talepleri de bizler için 

çok önemli. Öğrencilerimizden gelen talepler doğrultusunda 

Fransızca İngilizce gibi farklı dil eğitimi ya da üniversite hazırlık 

kursu almak isterlerse bu doğrultuda da öğrencilerimize 

eğitimler veriyoruz. Öğrencimiz ülkesine döndükten sona 

iletişimimiz devam etmektedir. Bizden öğrendikleri eğitim 

ve bilgiler doğrultusunda kendi ülkelerinde ülkemize gelecek 

olan arkadaşlarını bilgilendirmektedirler. 

74 

Yardım hizmeti olarak ilk başta öğrencimizin barınma 

ikametgâh sigorta okul kaydı vb. gibi konularda kendilerine 

yardımcı oluyoruz. Durumu kötü olan öğrencilerimize burs 

imkanı sağlıyoruz. Elbette ki eğitimde bazı projelerimiz desteklenmektedir. 

Bunun dışında diğer giderlerimiz bağışçılarımız 

tarafından karşılanmaktadır. 

Kültürel hizmet olarak ülkemizi şehrimizi tanımasına 

yardımcı oluyoruz. Çeşitli geziler düzenleyerek onların farklı 

yerler farklı insanlar ve farklı lezzetler tatmasına olanak sağlıyoruz. 

Sosyal hizmet olarak öğrencilerimiz için hazırlamış olduğumuz 

sosyal faaliyetler öğrencilerimizin birbirleri ile kaynaşmasını 

sağlıyor. 

Bunların dışında öğrencimizin staj ya da iş yeri bulmasına 

yardımcı oluyoruz. Konya’nın öğrenci profilini değerlendirecek 

olursak burslu gelen öğrenciler dışında, öğrencilerimizin 

% 65’i Konya’yı severek ve isteyerek geliyor. Yaşanılması 

daha kolay ve diğer büyükşehirlerimize oranla daha ucuz olması 

öğrencilerimizin şehrimizi tercih etme nedenlerinden 

biridir. Bunun dışında şehrimizde bulunan üniversitelerimiz 

kaliteli ve eğitimlerinin iyi olması da şehrimizin tercih edilme 

nedenlerindendir. Konya halkı olarak öğrencilerimizi benimsemiş 

ve her konuda yardımcı olmak için çaba sarf ediyoruz. 

Öğrencilerimiz kendilerine gösterilen yardımseverlikten 

memnunlar. 

Son olarak firmalarımız bünyelerinde dil bilen öğrenci çalıştırmak 

istedikleri için öğrencilerimizin teoride dış ticaretin 

ne olduğunu öğrenmeleri için 14 haftayı kapsayan dış ticaret 

dersi eğitimi verdik. Öğrencilerimiz tecrübeli olmadığı için 

dış ticaret eğitimiyle bu açığı en aza indirmek istedik. Eğitimlerimizi 

tamamlayan öğrencilerimiz çalışacakları firmada 

eskisine oranla daha bilgili olacaklardır.


HASAN AKSAK- BAHAR ETLİEKMEK VE IZGARA 

25 Yıllık Tecrübe... 

Tadınca Asla 

Vazgeçemeyeceksiniz…. 

Bahar Etliekmek ve Izgara İşletme Sahibi 

Hasan AKSAK 

Okuyucularımız için öncelikle kendinizi tanıtabilir 

misiniz? 

İsmim Hasan Aksak . 1982 Konya doğumluyum.25 yıldır 

bu sektörün içerisindeyim. Tecrübe ve bilgi birikimi elde 

ettikten sonra işyeri açıp işletmeciliğini yapmayı Allah nasip 

etti. Bahar Etliekmek ve Izgara olarak 15 yıldır müşterilerimize 

hizmet vermekteyiz. Konya Tropikal Kelebek Bahçesi 

karşısında, Beşyüzevler ve Koyuncu Petrol civarında olmak 

üzere 3 şubemiz ile hizmet vermekteyiz. Evli ve 3 çocuk 

babasıyım. 

Etliekmek fırını açma düşüncesi nasıl oluştu. Bu 

sektörde olmaktan memnun musunuz? 

Sonuna kadar memnunum. Ben severek 13 yaşında başladığım 

bu sektöre bu yaşıma kadar severek devam ettim. Şuan 

38 yaşındayım ama hiçbir zaman mesleğime duyduğum 

saygıyı, sevgiyi ve heyecanı kaybetmedim. Meslek hayatıma 

başladığımda bir gün bu sektörde işletme sahibi olma 

hedefim vardı. Çok şükür hedeflerimi gerçekleştirdim. Bana 

işi öğreten Ustam Özcan Çömlekçi’ ye teşekkür ediyorum. 

Onun sayesinde işi öğrendim. 

76 

Lezzetiyle herkesten tam not alan, 25 yıllık tecrübesini 

siz değerli müşterine en iyisini sunmak 

için kullanan Bahar Etliekmek ve Izgara İşletme 

Sahibi Hasan AKSAK ile mis gibi kokular 

eşliğinde işletmesi ve etliekmek üzerine konuştuk. 

Görüntüsüyle gözlerinizi, tadıyla ruhunuzu 

doyuracak lezzetleri sizlerle buluşturan Bahar 

Etliekmek ve Izgara İşletme Sahibi Hasan 

Bey müşterilerine en iyisini en iyi şekilde sunmak 

için çalıştıklarını, ayrıca lezzet, kalite ve 

güvenden asla vazgeçmeyeceklerini dile getirdi. 

İyi bir etliekmek sizce nasıl olmalı? Püf noktalarını 

okuyucularımız ile paylaşır mısınız? 

Konya’mızın etliekmeği gerçekten lezzetli ve güzel. Ama 

şuan ki durumda kısa ve geniş etliekmek tercih edenler ve 

birde ince uzun etliekmek tercih edenler var. Bahar Etliekmek 

ve Izgara olarak kimseyi kırmamak adına iki etliekmeğide 

müşterilerimize sunuyoruz. Bizde müşteri memnuniyeti 

daha ön planda olduğu için isteyene istediği etliekmeği 

sunarak memnun etmeye çalışıyoruz. Konya etliekmeğin iç 

harcı herkes tarafından bilinen bir klasiğe sahiptir. Domates, 

yeşilbiber, soğan ve kıymadan oluşur. Biz etliekmeğimiz de 

soğanı daha az kullanıyoruz. Soğanın etliekmeğin önüne 

geçmesini ve daha yoğun olmasını tercih etmiyoruz. 

Etliekmekte kullanılan unun kalitesi ve elde edilen hamurun 

kıvamı da oldukça önemlidir. Fırınlarımız özel olarak ateş 

tuğlasından yapılmış olması ve pişirme için çam ve meşe 

odunu kullanılmalıdır. 

Et seçiminde nelere dikkat edilmelidir? Her etten 

lezzetli ve güzel bir etliekmek yapılabilir mi? 

Etliekmeğin en önemli noktalarından biride içerisinde kulla-

nılan kıymadır. Bu yüzden kaliteli, güvenilir ve hijyenik bir 

kasapla çalışıyoruz. Etlerimiz kasabımızdan taze bir şekilde 

günlük olarak bizlere ulaşır. Kasabımızdan aldığımız etimizin 

yaylım hayvanı olmasına dikkat ediyoruz. Çünkü yaylım 

hayvanlarının etlerinin daha lezzetli olduğu herkes tarafından 

bilinen bir gerçektir. Taze et kullanmaya özen gösteriyoruz. 

Etliekmeğimizde taze düve ve dana etinin özellikle 

kaburga kısmını kullanıyoruz. Bizlerde müşterilerimize en 

iyisini ve en lezzetlisini sunmak istiyoruz. 

Müşterilerinize etliekmek dışında sunmuş olduğunuz 

lezzetleriniz nelerdir? 

Bıçak arası sunmuş olduğumuz lezzetlerden bir diğeri. 

Burada et tercihimiz bonfiledir. Kuşbaşı olarak kasabımıza 

doğrattırıyoruz. İsteyen ve seven olursa bıçak arasının 

içine kuzuda katabiliyoruz. Tabi bu müşteriden gelen isteğe 

bağlıdır. 

Konya Böreği 

Sade böreğimiz (kaşar ve tulum peyniri karıştırdığımız tereyağlı 

bir börek çeşitimiz) 

Acılı acısız lahmacun 

Izgara çeşitlerimiz mevcut.( Adana, köfte, tavuk şiş, kanat 

mangal, kuzu şiş gibi çeşitlerimiz var.) 

Elbette ki ürünlerimizin yanında salata acı ezme gibi birçok 

ücretsiz ikramlarımız mevcut. Bunların yanında servislerimizde 

küçük güveçlerimizde fırında közlemiş olduğumuz 

soğan biber gibi ikramlıklarımız mevcut. 

Bahar etliekmek olarak sizi diğer etliekmekçilerden 

farklı kılan ne. Etliekmek yemek isteyen kişiler 

neden sizi tercih etmeli? 

Meslekte 25 yıllık bir deneyimim var. Bu süreçte elde etmiş 

olduğum bilgi birikimi ve tecrübeye sahibim. En kaliteli ve 

en lezzet ürünü müşteriye en uyguna sunmaya çalışıyorum. 

Var olanla yetinmeyip daha iyi nasıl olurum ya da müşterilerimi 

daha memnun nasıl ederim diye arayış içindeyim. 

İçimdeki meslek aşkı beni meslektaşlarımdan farklı kılan en 

büyük özeliklerden biri olduğunu düşünmekteyim. Ne kadar 

zaman geçerse geçsin sevgiyle yapmış olduğum bu işte gelen 

her müşterim benim için ilk müşterim gibi özel ve değerlidir. 

Kullanmış olduğumuz servisleri müşterilerimiz gittikten 

sonra atıp diğer müşterilerimize yeni servisler açarak hizmet 

veriyoruz. Çalışanlarımızda ve servis elemanlarımızda 

maske ve eldiven zorunluluğumuz var. Bu süreçte gelemeyen 

müşterilerimiz sosyal medya, yemek sepeti vb. platformlardan 

ulaşarak sipariş veriyorlar. Güvenli ve hijyenik bir şekilde 

hazırlamış olduğumuz siparişi hızlı bir şekilde müşteriye 

ulaştırıyoruz. 

Şehir dışına şube açma planlarınız var mı? 

Etliekmek Konya’ya özgü olmasına rağmen birçok ilimizde 

bu sektörde olan meslektaşımız ya da menülerinde etliekmek 

seçeneği sunan restoranlarımız mevcut. Kendi şahsım adına 

söyleyecek olursam Konya dışında yapılan etliekmeklerin 

lezzetlerini az buluyorum. İklim farkı yada içerisinde kullanılan 

malzemelerin yetişme yerlerinin farklı olması lezzetinde 

farklı olmasını ortaya çıkarıyor olabilir. 


Bahar Etliekmek ve Izgara olarak ilk günkü heyecanımızı 

korumaktayız. En iyi hizmeti ve en lezzetli ürünü sunmak 

için çalışmaktayız. Müşterilerimizin şubemizden lezzetli 

ürünler yiyerek mutlu bir şekilde ayrılması bizim için çok 

önemli. 

Konya Tropikal Kelebek Bahçesi karşısında bulunan 

işletmemizde 60 m2 terasımız mevcuttur. Konya manzarası 

eşliğinde keyifli bir yemek yemek isteyen herkesi bekleriz. 

Bahar Etliekmek ve Izgara olarak Konya’dan ya da Konya 

dışından gelen misafirlerimizi ağırlamaktan onur duyuyoruz. 

Herkesi lezzetlerimizi tatmaya bekleriz… 

Sipariş ve rezervasyon için aşağıdaki numaralardan 

ulaşabilir enfes lezzetleri tadabilirsiniz. 

Sipariş Hattı : 0332 211 02 61 

Rezervasyon : 0534 288 56 99 

İşletmenizde Covid-19 sebebiyle nasıl önlemler 

aldınız? 

Yaşamış olduğumuz pandemi sürecinde 2.5 ay gibi bir süre 

kapalı kaldık. Bu süreçte işimizin başında olmaya ve 3 aracımız 

ile paket servisi yapmaya devam ettik. Müşterilerimize 

bu süreçte lezzetli ürünleri güvenilir bir şekilde ulaştırmaya 

devam ettik. Konya’da gidebildiğimiz yere kadar gitmeye ve 

müşterilerimizi mağdur etmemeye çalıştık. 

3 yıldır işlettiğim Kelebekler Vadisi karşısında bulunan işletmemizde 

bahçemiz ve terasımız mevcut. Müşterilerimize bu 

süreçte sosyal mesafeyi koruyarak açık havada hizmet vermeye 

devam ediyoruz. Şuanda restoranımızın kapalı alanına 

elimizden geldiğince misafirlerimizi almamaya çalışıyoruz. 


FATİH ATAGAN - ASUDE OPTİK 

Moda ve Sağlık 

ASUDE OPTİK’de 

Gözlükte Konya’yı dünya markaları ile buluşturan Asude Optik 

güneş gözlüğü ve optikte sizlere yüzlerce seçenek sunmaya 

devam ediyor. Sunmuş olduğu modellerle modanın öncüsü olan 

Asude Optik aynı zamanda sağlığınızı da düşünmekte. 

Gözlüğün, görme kusurlarını düzeltmek ve gözü zararlı 

kozmik ışınlardan korumak gibi iki temel fonksiyonu 

yanında en narin organ olan gözümüzü dış etkilerden 

de korumaktadır. 

Çinli bilim insanları tarafından yapılan yeni bir araştırmada, 

günlük olarak gözlük takan insanlara yeni tip corona virüs 

(Covid-19) tanısı konma oranın, genel nüfusa göre 5 kat daha 

düşük olduğu açıklandı. Çin’de yer alan Nanchang Üniversitesi 

tarafından yapılan yeni bir çalışmada, günlük olarak gözlük 

takmanın yeni tip corona virüse (Covid-19) yakalanma riskini 

azaltılabileceği açıklandı. Çünkü gözlük kullanan kişiler takmış 

oldukları gözlükler sayesinde elle gözlere temas etmemektedir. 

Bu sayede virüsün ellerden gözlere aktarılmasının önüne 

geçilmektedir. 

Yüzlerce çeşit modeliyle sizleri bekleyen Asude Optik, nezih 

ortamı güler yüzlü hizmetiyle farkını ortaya koymaktadır. 

Asude Optik hem sağlığınızı hem de uygun fiyatlarıyla 

cebinizi düşünür. 

78


KÖŞE 

Orta Toroslarda 

Endemik Bitkiler 

ve Doğal Yaşam 

Konya genişçe bir ovanın hemen kıyısında kurulmuş, 

sırtın Akyokuş’ a ve Takkeli Dağa dayamış, ova kültürünün 

hâkim olduğu tarihi bir şehir, eskiler Iconia 

demişler, daha sonra evrilerek Konya olmuş. Bölge tarihi 

geçiş bölgelerinin merkezinde olması nedeni ile her 

zaman önemli bir şehir olarak anılmıştır. Bozkırım ortasında 

bir cazibe merkezi ola gelmiştir. Ancak bitki çeşitliliği 

bakımından zengin değildir. Oysa hemen biraz 

ötesinde güneye doğru, Orta Toroslara (Taşeli-Hadim, 

Taşkent-Ermenek Bölgesi) gidildikçe dağların yükseldiğini, 

aralarında bulunan derin vadilerde bitki çeşitliliğinin 

arttığını, muhteşem manzaraların ortaya çıktığını 

görürüz. Göksu’nun kolları bu bölgelerden doğar 

ve bölgeyi muhteşem hale getirir. 

Bu bölge erken dönemde Hristiyanlar için önemli bir 

yerleşim bölgesi olmuştur, bu nedenle tarihi kilise kalıntıları 

bakımından da zengindir. On sekizinci yüzyılda 

bölgeye ilk Hristiyanların ayak izlerini takip etmek amacıyla 

Avrupa ülkelerinden çok sayıda gezgin ve doğa bilimcinin 

geldiğini görüyoruz. Bölgenin bitki çeşitliliği 

karşısında büyülenen bu gezginlerin ilk bitki örneklerini 

toplayarak ülkelerine götürdüklerini ve bu bitkilere bölgenin 

tarihsel geçmişini esas alarak “Isaura” terimini 

içeren isimler verdiklerini biliyoruz. 

Bu yazımızda doğaseverler için gittikçe artan bir cazibe 

merkezi haline gelen bölgenin bazı özgün ve hoş görünümlü 

bitkilerini siz değerli okuyucularımıza tanıtmak 

ve bölgenin doğal güzelliklerini sizlerle paylaşmak istiyoruz. 

Özel bir araçla iki saat içerisinde ulaşılabilen bölge ziyaretçilerine 

özellikle Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında 

gerçek bir görsel şölen sunar. Yollar son zamanlarda 

yapılan çalışmalarla oldukça iyi durumdadır. Bölgenin 

doğal yapısı fazla bozulmamış olup, kalabalıklar tarafından 

henüz keşfedilmediğinden hafif rüzgârların 

estiği tepelerden derin vadilerin yeşil bitki örtüsünü ve 

çağlayarak akan dereleri seyredilebilir. Dağların yamaçlarında 

ve vadilerde endemik (özgün) bitkilerin oldukça 

farklı renklerinin yarattığı muhteşem armoniyi görmek 

mümkündür. 

80 

Karaman Kayagülü (Aethionema karamanicum) bölgede 

bulunan önemli endemik bitkilerinden biri olup özellikler 

Mayıs ayında gerçek bir görsel şölen sunar (FO- 

TOĞRAF 1 ve 2). Ülkemizde çok dar bir alanda, sınırlı 

yayılış gösteren, bu bitki türünün bilinen en geniş popülasyonu 

bu bölgede bulunmaktadır. Vadiden yükselen 

hafif meyilli yamaçlarda tüm güzelliği ile yayılış gösteren 

bitki adeta pembe örtü oluşturur. Derin vadi çevresinde 

göletlerin, meyve ağaçlarının bulunduğu eşsiz bir 

manzara çalışan köylüleri her zaman görmek mümkün. 

Vadinin karşı yamacında ise sık çam ormanları ve güneye 

doğru sonsuz bir güzellikle uzanan meyve ağaçlarının 

arasından uzaklarda Ermenek Barajının hafif sisli 

görüntüsünü hayal meyal hissedersiniz. Eğilim yamaçlarda 

uzanan Z şeklindeki yollar ve etraflarındaki her 

çeşit meyve ağaçlarının oluşturduğu görsel görülmeye 

değer. 

Fotoğraf 1 

Fotoğraf 2 

Prof. Dr. Fulya ÖZTAŞ 

Selçuk Üniversitesi 

Prof. Dr. Haydar Öztaş 

Necmettin Erbakan Üniversitesi 

Öğretim Üyesi

Fotoğraf 4 

Herhangi bir yiyecek-içecek hizmetinin 

bulunmadığı bu doğal ve sakin ortamda 

eğer mümkünse termosunuzda getirdiğiniz 

bir bardak sıcak çayın içiminin doyulmaz 

bir zevkinin olduğunu söylemek 

mümkün. 

Bölgenin yüksek kesimlerinde bulunan 

Konya-Antalya karayolu Yaz aylarında 

şırıl şırıl akan derelerin kenarı boyunca 

güneye doğru uzanır ve söğüt ağaçları ile 

düğün çiçeklerinin oluşturduğu muhteşem 

manzaraları derin hayallere dalarak takip 

etmek mümkündür (FOTOĞRAF 4). 

Tüm vadiler, yamaçlar bir kısmı endemik 

olan kekiklerle örtülüdür ve bölgede yerli 

halk ve Baharla bölgeye gelen Yörükler tarafından 

keçi yetiştirilir. Vadi boyunca Bahar 

ve Yaz aylarında faal olan yalnızca Saç 

kebabı ve balık servisi yapan doğal lokantalar 

görmek mümkün olup, bölgeye has 

mükemmel saç kavurmasının doğal yoğurt 

veya ayran eşliğinde makul bir fiyata 

yiyebilmesi mümkündür (FOTOĞRAF 5). 

Derelerin şırıltısını dinleyerek yamaçlarda 

bolca bulunan, bölgeye has endemik bir 

lale türünü (Tulipa cannibarina) seyrederek 

hem bir şeyler yiyip hem de dinlenmek 

mümkündür (FOTOĞRAF 6). 

2021 yılında bölgeye İskandinav ülkelerinden 

gelen bir botanikçi bu lalenin diğerlerinden 

daha farklı olduğunu fark etmiş ve 

bu laleyi yeni bir tür olarak tanımlamıştır. 

Bölge halkının ve yöneticilerin bu zenginliğin 

farkında olduklarını sanmıyoruz. 

Fotoğraf 5 

Fotoğraf 6

SAĞLIK 

Bağışıklığımı güçlendireyim derken! 

Pandemide doğal şifa kaynağı olarak görülüyor ama! 

BİTKİ ÇAYINDA BU UYARILARA DİKKAT! 

82 

Covid-19 enfeksiyonuna yakalanma 

endişesi herkesi bir takım bağışıklık 

güçlendirici besinlere ve alışkanlıklara 

yöneltiyor. Bunlardan biri de; 

halk arasında doğal şifa kaynakları 

olarak görülen bitki çayları. Ancak 

aman dikkat! Beslenme ve Diyet 

Uzmanı Ece Öneş, bitki çaylarının 

sağlığa birçok faydası bulunmakla 

birlikte; hipertansiyon, diyabet veya 

kanser gibi kronik hastalıklarda 

hastalığın şiddetini arttırabildiğini, 

üstelik kullanılan ilaçlarla da etkileşime 

girerek ilaçların ve tedavinin 

etkinliğini azaltabildiğini vurguluyor. 

Bununla birlikte dikkat edilmesi 

gereken bir diğer önemli noktanın 

da; açıkta satılan bitki çaylarındaki 

tehlike olduğunu belirten Ece Öneş 

“Nereden temin edildiği bilinmeyen 

bitki çaylarında tarım ilaçları, 

çevresel toksinler, çinko, kurşun gibi 

ağır metaller, endüstriyel atıklar veya 

küf bulunabildiği gibi aynı zamanda 

uzun süre açık havayla temas eden 

bitki çaylarında aflatoksin denen bir 

mantar toksini bulunabilmektedir. 

Aflatoksin karaciğer hasarlarına yol 

açabildiği gibi uzun vadede karaciğer 

kanserine neden olabilmektedir. 

Bu nedenle bitki çayları bilinçli bir 

tüketim gerektirir, aksi takdirde şifa 

vermek yerine vücudunuza ciddi 

zararlar verecektir” uyarısında bulunuyor. 

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece 

Öneş, kışın öne çıkan 10 bitki çayını 

ve bitki çayı tüketirken dikkat edilmesi 

gerekenleri anlattı, önemli uyarılar 

ve önerilerde bulundu. 

Yeşil çay 

Bitki çaylarının içerisinde en meşhuru olan yeşil çay, bileşiminde 

bulundurduğu epigallokateşin galat fitokimyasalı 

sayesinde metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olur, 

yüksek antioksidan kapasitesi sayesinde düzenli tüketimde 

bağışıklık sistemini güçlendirici ve kronik hastalıklardan 

koruyucu etki gösterir. Ancak aynı zamanda yüksek miktarda 

kafein içerdiği için yüksek tansiyon hastalarında, kalp 

hastalarında, gebelerde ve emziren annelerde fazla tüketimi 

oldukça risklidir; bu gruba dahil olanların günde maksimum 

1 fincan tüketmesi uygun olacaktır. Sağlıklı kişilerde 

ise günlük tüketim 2 fincanın üzerinde olmamalıdır. 

Ekinezya 

Gribal enfeksiyonlara karşı bağışıklığı güçlendirmek veya 

enfeksiyonu hafif geçirmek için çok sık kullanılan etkili bir 

bitkidir. Kış aylarında her gün 1 veya 2 fincan tüketilerek 

kür şeklinde uygulanabilmektedir, ancak bu tüketim şeklinin 

de 1 aydan uzun sürmemesi gerekmemektedir. Sağlığa 

faydalarının yanı sıra ekinezya; kolesterol ilaçları, alerji 

ilaçları ve doğum kontrol haplarıyla etkileşime girebilmektedir, 

bu ilaçları kullanan kişilerin ekinezya tüketiminden 

uzak durması gerekir. Ekinezya aynı zamanda alerjik reaksiyonlara 

da sebebiyet verebilen bir bitki çayı çeşididir. 

Adaçayı 

Soğuk algınlığı tedavisinde en etkili bitki çaylarından biri 

adaçayıdır. Bileşiminde bulunan cineol fitokimyasalı sayesinde 

öksürüğü önlemeye yardımcı olur. Aynı zamanda 

sakinleştirici etkisiyle de bilinen adaçayı sakinleştirici ilaç-

larla birlikte kullanıldığında uykuya eğilimi çok 

fazla arttırabilmektedir. Aynı zamanda gebelikte 

kasılmaları da tetikleyebildiğinden gebelerin kullanması 

oldukça sakıncalıdır. 

Kuşburnu 

Kuşburnu C vitaminini en yoğun bulunduran bitkilerden 

biridir. İçerdiği yüksek C vitamini sayesinde 

antioksidan etki gösterir ve iltihabi hastalıkların 

birçoğunun tedavisinde kullanılır. Yüksek C 

vitamini içeriğiyle bağışıklık sistemini güçlendirir 

ve hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Ancak 

günde 3 fincandan fazla tüketildiğinde ciltte kaşıntılara 

ve tahrişlere yol açabildiği gibi ağız, yemek 

borusu ve mide gibi sindirim kanalı organlarında 

da birtakım tahrişlere neden olabilir. 

Kekik çayı 

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş “Üst solunum 

yolu enfeksiyonlarında, başta mide olmak 

üzere sindirim sistemi problemlerinde ve idrar 

yolu enfeksiyonlarında tedavi amaçlı kullanılabilen 

kekik çayının genellikle bilinmeyen özelliği ise 

tansiyon düşürmesidir. Bu etkisi düşük tansiyonlu 

kişilerde risk oluştururken aynı zamanda yüksek 

tansiyon hastalarının kullandığı tansiyon düşürücü 

ilaçların da etkinliğini arttırarak hayati risk 

oluşturabilmektedir. Yüksek tansiyon hastalarının 

kekik çayını mümkünse hiç tüketmemesi, tüketilmesi 

durumunda ise uzman kontrolünde ilaçtan 2 

saat sonra şeklinde düzenlenmesi önerilmektedir” 

diyor. 

Zencefil çayı 

Soğuk algınlığında, mide bulantısı başta olmak 

üzere mide-bağırsak rahatsızlıklarında sıklıkla 

kullanılan zencefilin çoğunlukla bilinmeyen özelliği 

ise safra salgısını ciddi şekilde arttırmasıdır. Bu 

nedenle safra kesesi rahatsızlığı bulunan kişilerin 

zencefili ve zencefil çayını uzman kontrolünde tüketmesi 

önemlidir. Mide bulantılarında kullanılmasından 

dolayı gebelerin sıklıkla başvurduğu bir 

çay olan zencefil çayının 1 g’dan fazla tüketimi adet 

söktürücü etkisi nedeniyle gebelerde düşük riskini 

arttırabilmektedir. Zencefil aynı zamanda pıhtılaşma 

bozukluğu olanların da mutlaka hekimine danışmadan 

tüketmemesi gereken bir bitkidir. 

Zerdeçal çayı 

Zerdeçal çok güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar 

özelliklere sahip bir fitokimyasal olan kurkumini 

içerir. Kurkumin, kan beyin bariyerini geçerek 

Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde 

olumlu etkiler gösterdiği gibi aynı zamanda 

kurkuminin eklem iltihaplanmalarının semptomlarını 

azaltabildiği ve kansere karşı koruyucu 

olduğu da bilinmektedir. Ancak tıpkı zencefil gibi 

zerdeçal da safra salgılarını arttırabildiği için safra 

kesesi hastalarının zerdeçal çayını da uzman kontrolünde 

tüketmesi önemlidir. 

Sinemaki çayı 

Sinameki çayı kabızlık tedavisinde kullanılabildiği 

gibi özellikle zayıflama çaylarında karşımıza sık sık 

çıkıyor. Ancak sinameki çayı bağırsaklarda kronik 

tembellik oluşturabiliyor ve bırakıldığında daha şiddetli 

kabızlığa yol açabiliyor. 3 haftadan daha uzun 

süreli düzenli tüketiminde ise bağırsaklarda kalıcı 

hasarlara yol açabildiği gibi tümör oluşumunu bile 

hızlandırabiliyor. Aynı zamanda sinameki düzenli 

kullanılan ilaçlarla etkileşime girebilen bir bitki olduğundan 

sürekli kullanılan ilaç varsa hekime danışarak 

tüketilmesi oldukça önem taşımakta. 

Mate çayı 

Son yıllarda popülerliği artmış olan mate çayı yoğun 

kafein içeriği sayesinde metabolizmayı hızlandırmaya 

yardımcı olurken aynı zamanda idrar 

söktürücü ve ödem attırıcı etkileriyle de bilinmektedir. 

Ancak yoğun kafein içeriği nedeniyle yüksek 

tansiyon hastalarının ve kalp hastalığı bulunan 

kişilerin kesinlikle tüketmemesi gerekir. Gebelerin 

ve emziren annelerin tüketimine de uygun değildir. 

Sağlıklı kişilerde ise günlük tüketim 2 fincanın 

üzerinde olmamalıdır. 

Beyaz çay 

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş “Antioksidan 

kapasitesi en yüksek çaylardan biri olan beyaz 

çay başlıca etki olarak sindirimi kolaylaştırır. Tıpkı 

yeşil çay ve mate çayı gibi kafein içeriği yüksek 

çaylardan biridir ve çarpıntı veya uykusuzluk gibi 

problemlere yol açabilir. Yüksek 

kafein içeriği nedeniyle 

tansiyon ve kalp hastalarının, 

gebelerin 

ve emziren annelerin 

tüketimine 

uygun değildir. 

Sağlıklı kişilerde 

ise günlük tüketim 

2 fincanın 

üzerinde olmamalıdır” 

diyor. 


RÖPORTAJ 

84

BONA 

TAŞ TABANLI FIRIN 

& 

PETİT 

ÇOK AMAÇLI MİKSER 


RÖPORTAJ 

Türkiye’de üretimi yapılmayan, 

ithalata bağlı Otomotiv Sanayi ana parçalarını, 

%100 Yerli ve milli 

üreteceğiz ve tüm Dünya’ya ihraç edeceğiz. 

450 KİŞİ 

Ticari Araçlar ve iş Makineleri 

Direksiyon ve Süspansiyon Parçaları Fabrikası 

450 kişi yeni istihdam edilecek. 

475 KİŞİ 

Türkiye’nin En Modern Döküm Fabrikası 


650 KİŞİ 

Alüminyum Şekillendirme Fabrikası 


850 KİŞİ 

Otomobil Aks Ve Güç Aktarımı Fabrikası 


240 KİŞİ 

Otomotiv Elektroniği Fabrikası 


375 KİŞİ 

Ticari Araçlar Hava Süspansiyonları ve Hava 

Tankları Fabrikası 


750 KİŞİ 

Avrupa’nın en büyük Otomobil Fren Disk Fabrikası 


500 KİŞİ 

Avrupa’nın en büyük Balata Fabrikası 


475 KİŞİ 

Ağır Vasıta Fren Ve Aktarma Sistemleri Fabrikası 


650 KİŞİ 

Amortisör Fabrikası 


86 

444 4 AYD www.aydtr.com

Metropol Dergisi 60. Sayı

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?