You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
16
Sefer - i İdrak
oradan da Şuayb Şehrine gider. Hz. Musa,
Hz. Şuayb’ın evine yakın bir yerde, bir grup
insanın kuyu başında konakladıklarını ve
davarlarına su içirdiklerini görür. Onlara
yaklaşarak selam verir. Bir müddet hasbıhal
ettikten sonra, biraz ileride iki kızın
davarlarıyla birlikte geride durduklarını
görür. Onlara yaklaşarak niçin beklediklerini
sorar. Onlar da: Koyunlara su içirmek
için kuyu başındaki topluluğun gitmesini
beklediklerini, koyunların halkın koyunlarıyla
karışmasından çekindiklerini, zayıf
olduklarını, onlarla baş edemeyeceklerini,
babalarının bir ihtiyar olduğunu Hz. Musa’ya
söylerler. Hz. Musa müsaadelerini
alarak bu kızların, koyunlarını kuyu başına
götürüp su içirir. Sonra bir ağacın gölgesine
istirahat için çekilir. Hz. Musa farkında
olmadan Hz. Şuayb’ın kızlarına yardım etmiştir.
Onlarda teşekkür ederek davarları
önlerine katıp eve doğru yönelirler. Eve
gelip olanları Hz. Şuayb’a anlatırlar. Hz. Şuayb
kızlarına yardım eden genci eve davet
eder. Hz. Musa davete icabet eder. Bunun
üzerine Hz. Musa, Hz. Şuayb’a varıp, bu
yaşlı ve ulu insana ihtiyarlığından dolayı
tevazu gösterip hürmet eder. Kim olduğunu,
nereden geldiğini ve başından geçenleri
Hz. Şuayb’a bir bir anlatır. Hz. Şuayb (a.s.)
ona artık korkmamasını, zalimlerden kurtulduğunu
ve kendisine yardım edeceğini,
emin bir kişi olarak kendisini gördüğünü,
buna kanaat getirdiğini, dolayısıyla yanında
kalabileceğini söyler. Hz. Musa buna çok
sevinir. Hz. Şuayb’ın evinde kalmaya karar
verir. Akşam olunca Hz. Şuayb’ın büyük
kızı babasına gelerek, evlerine aldıkları bu
gencin kuvvetli ve emin biri olduğunu söyler.
Eve almakla hayırlı bir iş yaptığını babasına
söyler. Kuyu başında ve eve gelirken
şahit olduğu iki olayı da anlatır. Bunlardan
biri: Kuyu başında ancak birkaç kişinin yerinden
oynatabileceği bir taşı tuttuğu gibi
bir tarafa fırlatması, diğeri ise davet üzere
evlerine gelirken kendisini görmemek için,
onun önde yürüdüğünü ve arkasından gelmesini
tavsiye ettiğini, bu yüzden kuvvetli
ve emin biri olduğunu müşahede ettiğini
Hz. Şuayb’a söyler. Kızından bunları duyan
Hz. Şuayb’ın memnuniyeti bir kat daha artar.
Ertesi gün Hz. Şuayb, Hz. Musa’yı yanına
çağırarak büyük kızını ona nikâh etmek
istediğini, buna karşılık davarlarını gütmesini
söyler. Hz. Musa bu teklifi kabul ederek Hz.
Şuayb’ın kızıyla evlenir. Ve burada bir müddet
çobanlık eder. Hz. Musa’nın da Hz. İbrahim’in
zürriyetinden olduğuna, Hz. Yakub’un evlatlarından
Lavi’nin torunu İmran’dan dünyaya
geldiği bilinir. Hz. Musa’nın 10 yıl Hz. Şuayb’ın
yanında kaldıktan sonra Mısır’a hicret eder.
Firavun ve kavmi, Peygamberlerini yalanlamış,
onu sihirbazlıkla itham ederek dışlamaya çalışmışlardır.
Cenabı-ı Hak da Firavun ve kavmini
ordusu ile birlikte suda (denizde) helak etmiştir.
Hz. Musa (a.s.) kendisine itaat eden toplulukla
Filistin iline hicret etmiş ve bir müddet sonra
orada vefat etmiştir.
Hz. İsa
Hz. İsa’nın Peygamberliği döneminde
Şanlıurfa, Abgarların idaresinde olup
baş şehir konumundadır. İktidarda bulunan
hükümdar Hz. İsa’ya bir elçi göndererek, Hıristiyanlığı
benimsediklerini, kendisinin de Şanlıurfa’ya
gelmesini bildirir. Hz. İsa, elçiyle yüzünün
şeklini taşıyan bir mendil gönderir. Uygun
bir zamanda gelme imkânı arayacağını söyler.
Elçi Şanlıurfa’ya gelip hükümdara Hz. İsa’nın
söylediklerini iletir ve mendili verir. Hükümdar
ise, “Der Mesih” diye bilinen ve şehirde meşhur
olan “Kızıl Kilise” ye (bugünkü Ulu Cami) gidip
mendili orada bulunan kuyuya salar. O yıl
boyunca hastalara, özellikle göz ve cilt hastalarına
bu kuyudan su içirtilir. Cila hastalığı olanlar
bu sudan eve götürerek bedenlerini yıkarlar.
Böylece hastalıklardan kurtulurlar. Mendilin
kuyuya salınması her yıl mutat bir zamanda
geleneksel olarak tekrar edilir. Yıllarca bu gelenek
devam eder. Mendil de kilisede muhafaza
edilir. Abbasilere kadar mendilin burada muhafaza
edildiği rivayet edilir. Abbasiler ile Bizanslıların
savaşında Abbasi ordusu yenilir ve
birçok Müslüman asker Bizanslıların eline esir
düşer. Esirlerin iadesi konusunda Bizanslılarla
bir barış anlaşması yapılır ve Müslüman esirlere
karşı bu mendil Bizanslılara verilir. Bahsedilen
kuyu Ulu Cami’nin içinde olup, yöre insanlarınca
hastalıklara şifa diye suyundan yararlanılmaktadır.
Bu konuyu yazılı kaynaklar da teyit
etmektedir.
Zeynep ENEZ