25.06.2021 Views

Sefer-i İdrak 3

Arnavutköy YediHilal, Sefer-i İdrak Haziran 3. Sayı

Arnavutköy YediHilal, Sefer-i İdrak Haziran 3. Sayı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1Sefer - i İdrak

Fe Eyne Tezhebun?

“Tırnaklarımızla oyamaz mıyız anlamsızlığı?

Bir yol açamaz mıyız bir metre ötesine?

Biraz ilerideki bir çiçeğe varsak mı? Belki bir kırlangıca rastlarız.

Olasılık… Belki bir çocuğa. Sıkıştık kaldık ortasında gürültünün.”

Nuri PAKDİL

(Rahmet ve Hürmetle)

Bir ileri iki geri…

Evet, bir ileri(!) gidişin kaç geri gidişe kapı araladığını ve ilerlemek uğruna nasıl gerilediğimizin

farkında olup olmadığımızı sorguluyorum. Çocukluğumuzdan bu yana hep ileri

daha ileri, en ileri gitmek öğretildi bize. Yarış atı gibi koşmayı ve koşturmayı ve en önde olmayı

marifet bildik. Yeri geldi annemiz babamız yeri geldi en sevdiğimiz hocamız. Evet, belki kötü

bir niyetleri yoktu bunu öğütlerken ama ileri derken vermeyi unuttuğumuz maneviyat, inanç ve

değerlerimize ne oldu?

Kimimiz alabildiğine ilerledik. En baba mevkilere geldik ve aklımızda dahi olmayan

en dolgun ücretlerle doldurduk cebimizi. Ancak ileriye bakarken kaybettiğimiz inançlarımızı,

masumluğumuzu bir daha bulamadık. Tabiri caizse köyden şehre gerçekleşen beyin göçü

şimdi bize “köyümüze nasıl döneriz?” sorusunu sordurmaya başladı. Burada köy her ne kadar

varılacak mekân anlamını çağrıştırsa da aslında biz kaybettiğimiz özümüze dönüşün özlemini

çekmekteyiz. Acizliğimizi unutmak için kurduğumuz devasa beton yığınlarının içinde tefekkürü

unuttuk. Samimiyeti unuttuk. Çayın demiyle muhabbetin dibini görmeyi unuttuk. Hatta

“neyi unuttuğumuzu bile unuttuk.” Derdimiz davamız en yukarılarda yer almak oldu. En güzel

hasletlerimizin yerine; çıkarlarımız kadar kol kanat germeyi, cebi dolgunlarla dolanıp gezmeyi,

gözümüze kestirdiğimiz makam mevkiler için kırkıncı taklayı da çekinmeden atıvermeyi marifet

bildik.

Patinaj yapıyor insanlığımız! Durup düşünmeli sakince. Silkelenip kendine gelmeli...

“Fe eyne tezhebun?” bu gidiş nereye… Kime… ve ne uğruna (!)…

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!