HowdenLife Ekim 2021

Vedat Basan GRC Howden Reasürans Brokerliği Genel Müdürü
“Ya Sigortacı Olmasaydım?”
Kendi kendime ‘sigortacı olmasaydım acaba
hangi poliçe türlerini satın alıyor olurdum? şeklinde
soruyorum. Çok küçük yaşlarda edinilmesi gereken
sigorta bilinci maalesef eğitim sistemimizin bir parçası
değil. Bu doğrultuda kişinin sigorta ile tanışması
çok temel veya zorunlu branşlar aracılığı ile oluyor.
Üniversiteden mezun olarak mesleğe adım attığım
1998 yılında, kendi çevremde dahi ‘sigortacılık’ ‘kapı
kapı dolaşarak çok da güvenilmeyen, bir kıymetli
evrak pazarlayan kişi’ önyargısıyla değerlendiriyordu.
Meslekte geçirdiğim 23 yılın sonunda, mesleğimizin
saygınlığını, önemini ve ne kadar vazgeçilmez ve
inovatif olduğunu gösterebildik mi, ispatlayabildik mi
dersiniz?
Meslektaşlarımızla bir araya geldiğimizde
çoğunlukla mesleğimizin yurtdışında ne kadar saygın
olduğundan büyük bir övgüyle bahsederiz. Ancak,
sigortacılık mesleğine dahil olmak isteyen gençler için
hala ‘geleceğin mesleği’ olarak adlandırdığımız
sektörümüz, içinde bulunduğu yüzyılın ihtiyaçlarına
karşılık verebiliyor mu, kendisini olması gerektiği
yerde konumlandırabiliyor mu?
En kolayı sanırım bu sorunun cevabını merkeze
kendimizi hiç koymadan vermeye çalışmak. Eminim
sayfalarca maddeyle elimizden geleni yaptığımızı
ancak doğru anlaşılamadığımızı aktarmak isteriz.
Ben kolay yolu seçmeden, kendimden başlamayı
daha adil buluyor, bireysel de olsa mesleğimi daha
doğru konumlandırabilmek adına yapabileceğim bir
çok şey olduğunu görmeyi seçiyorum.
Mesleğimizin tüm paydaşları da benzer şekilde
düşündüğünde ve bu yönde aksiyon aldığında
eminim ki ‘gelecek’ biraz daha ulaşılabilir olacak. Bu
konu ile ilgili düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız
kim bilir belki ortak aksiyonlar alabiliriz.
Daha güvenli bir gelecekte görüşmek üzere….
Cemal Uludağ Howden Sigorta Brokerliği A.Ş. Genel Müdürü
“En önemli güvence sigorta”
Salgın hastalık sürecinin devam ettiği bu günlerde, yeni normal
diyebileceğimiz adımları atmayı sürdürüyor. Özellikle okulların ve
kısmen ofislerin açılmasıyla yeni normale doğru önemli bir adım
atıyoruz. Hiç şüphesiz ki bu dönemi sağlıkla ve olabilecek en
sarsıntısız şekilde atlatmamızı sağlayacak silahımız ise aşı. Özellikle
çocuklarımızın eğitimini kesintisiz almaya devam etmesi, sağlıkla
kalması için tam doz aşıların tamamlanması, vatandaşlık görevimizdir.
Geçtiğimiz dönemde maalesef hepimizi üzüntüye boğan
felaketleri arka arkaya yaşadık. Önce yurdumuzun dört bir tarafında
göz bebeğimiz ormanlarımızda daha önce görüşmemiş büyüklükte
yangınlar çıktı. Hemen sonrasında da Doğu ve Batı Karadeniz
bölgelerimizde sel felaketleri ile karşılaştık. Öncelikle yüreğimizi yakan
bu felaketlerde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet,
yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bundan sonra bir daha böylesi
felaketlerle karşılaşmamayı temenni ediyoruz. Ancak küresel ısınmanın
sebep olduğu, girdiğimiz ve gittikçe kendini daha fazla hissettiren
yeni iklim yapısının, önümüzdeki dönemde benzeri felaketleri
karşımıza çıkartma olasılığı oldukça yüksek görünüyor. Artık
yapılaşma, tarım, enerji başta olmak üzere bütün önemli
unsurlarda bu konunun göz önüne alınması şart.
Tabii ki alınabilecek bütün tedbirlere ek olarak bu
felaketlere karşı ekonomik anlamda en önemli güvencenin
sigorta olduğu da şüphesiz. Bu konuda kamu ve sigorta
endüstrisinin bir araya gelerek teminat kapsamlarının
gözden geçirilmesi, eksikliklerin tespit edilmesi ve
tamamlanması; ardından da toplumsal bilincin artırılarak
sigortalılık oranlarının hızla artırılmasının sağlanması
elzemdir. Bu şekilde hem sigorta sistemi gelişecek, hem
kamunun üstündeki yük azalacak, hem de ekonomik
değerin kaybı asgari seviyede olacaktır.
Felaketlerin ve salgın hastalıkların olmadığı, sağlıklı,
huzurlu günler diliyorum.
6