15.11.2021 Views

Hotel Restaurant Magazine Kasım 2021

Hotel Restaurant Magazine Kasım 2021

Hotel Restaurant Magazine Kasım 2021

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

Festival enflasyonu<br />

gastronomiyi nasıl etkiliyor?<br />

Son yıllarda düzenlenen festivallerde<br />

gastronominin ağırlığı dikkat çekici boyutta.<br />

Bunda hiç kuşku yok ki toplumun gastronomiye<br />

artan ilgisi önemli bir role sahip. Peki düzenlenen<br />

gastronomi festivalleri artan bu ilgiyi karşılıyor<br />

mu? Ya da başka bir deyişle gastronominin hak<br />

ettiği karşılığı veriyor mu? Bir turizm politikası<br />

çerçevesinde değerlendirilip, profesyonel kurum ve<br />

kişilerce belli bir birikim, donanım, uzmanlık ve<br />

strateji dahilinde ele alınması gereken festivallerin<br />

kontrolsüz artışı son yıllarda benim de kafamı<br />

sıklıkla meşgul eden konulardan biri. Bu sayımızda<br />

‘Festival enflasyonu gastronomiyi nasıl etkiliyor?”<br />

başlığımız ile Reha Tartıcı’nın kaleminden sektörel<br />

soruna işaret ediyoruz…<br />

Turizm sektörüne 1995 yılında, zamanın en büyük<br />

tur operatörlerinden biri olan Ten Tour’un Fransa,<br />

İspanya ve Belçika operasyon departmanında<br />

giriş yaptı. Bir üniversite öğrencisi olduğu o<br />

yıllarda sektörün renkli ve heyecan veren yapısı<br />

kadar yabancı dillerini pratik edebilme imkanı<br />

da pek bir cezbedici geldi. Bu yüzden iş ve okul<br />

hayatını bir dönem birlikte yürüttüğünü anlatan<br />

Somerset Maslak Istanbul Genel Müdürü Mine<br />

Tan Balto, otelciliğe ilk adımını ise 2001 yılında<br />

InterContinental Istanbul’da attı. 2017 yılından<br />

bu yana Singapur kökenli The Ascott Limited'in<br />

Türkiye’deki ilk yatırımı olan ve açılışında<br />

da yer aldığı Somerset Maslak Istanbul'un<br />

Genel Müdürlük görevini sürdüren deneyimli<br />

turizmciyle sektöre başlama öyküsünden<br />

otelcilikteki hedeflerine kadar keyifli bir röportaj<br />

gerçekleştirdik.<br />

İstanbul doğumlu ama kökleri aşçılar diyarı<br />

Bolu'ya dayanıyor, Raşit Yazıcı'nın. İlköğrenimini<br />

Çengelköy Havuzbaşı İlkokulu'nda, orta ve<br />

lise öğrenimini ise Üsküdar'da tamamlayan<br />

tecrübeli pastane şefi, profesyonel hayata ilk<br />

adımı bir aşçı yardımcısı olarak İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi Maçka Sosyal Tesisleri'nde atıyor.<br />

Oysa en büyük hayali, önünden geçerken uzun<br />

uzun seyrettiği sanat harikası pastalara kendi<br />

imzasını koyabilmek o günlerde. O heves aşçılıktan<br />

kopup tüm enerjisiyle pastacılık yolunda ilerleme<br />

kararı aldığını dile getiren Yazıcı, 90'lı yılların<br />

başında dönemin en popüler pastanelerden biri<br />

olan Altınkek'in mutfağıyla tanışıyor. Altınkek,<br />

pasta şefinin meslek yolundaki ilk göz ağrısı,<br />

devlet elinden edindiği çıraklık-ustalık sertifikası<br />

ise onu bu yolda her daim teşvik eden ilk hatırı<br />

sayılır belgesi oluyor. Türkiye’nin ilk eğitimli-alaylı<br />

pastane şeflerinden Raşit Yazıcı’nın sektöre ilham<br />

verecek hikayesini şefin gözünden sayfalarımızda<br />

iştah kabartan sunumlarıyla bulabilirsiniz.<br />

Otel, restoran ve yiyecek-içecek sektör<br />

profesyonellerine yönelik, uluslararası bir<br />

organizasyon olan Uluslararası Sirha İstanbul<br />

Fuarı, pandemi nedeniyle verdiği iki yıllık<br />

aranın ardından 18 - 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihleri<br />

arasında yeniden kapılarını açıyor. Bir ilk<br />

olarak bu defa Avrasya Gösteri ve Sanat<br />

Merkezi’nde misafirleriyle buluşmaya hazırlanan<br />

organizasyonun bu yılki teması sürdürebilirlik!<br />

<strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> dergisi olarak bizim de<br />

yerimizi alacağımız fuarı dikkatle takip etmenizi<br />

öneriyorum.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

TURGUT AY<br />

Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu Başkan Yrd.<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.


8<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Divan Mersin’e<br />

yeni Otel Müdürü<br />

Divan Grubu’nun Mersin’deki<br />

oteli Divan Mersin, sektörün<br />

deneyimli ismini kadrosuna dahil<br />

etti. Turizm sektöründe çeşitli<br />

görevlerde yer alan Berati Tuncer,<br />

Divan Mersin’in yeni Otel Müdürü<br />

oldu. Mersin Üniversitesi Turizm<br />

İşletmeciliği ve Otel Yönetimi<br />

Bölümü’nden mezun olan Tuncer,<br />

23 yıl önce çalışmaya başladığı<br />

sektörde, yurtiçi ve yurtdışında<br />

uluslararası zincir otellerde<br />

farklı departmanlarda ve görevlerde başarılı işlere imza attı. Son<br />

olarak, Accor grubuna bağlı Mercure İstanbul Ümraniye Otel Genel<br />

Müdürlüğü görevinde bulunan Tuncer, öncesinde Crowne Plaza Old<br />

City İstanbul Otel Genel Müdürlüğü, Novotel – İbis Otel Konya Genel<br />

Müdürlükleri, Dedeman Şanlıurfa Otel Genel Müdürlüğü, Anemon<br />

Konya Otel Genel Müdürlüğü görevlerini yerine getirmişti. 2017<br />

yılındaki çalışmaları sebebiyle Anadolu ve Karadeniz Bölgesinin<br />

En İyi Toplantı ve Kongre Oteli Ödülüne hak kazanan ekibe liderlik<br />

eden Tuncer, İleri derecede İngilizce biliyor. Turizm alanında önemli<br />

birçok sertifikaya sahip olan Tuncer, Mersin doğumlu.<br />

Otobüs biletinde<br />

%30’a varan zaman tasarrufu<br />

Şık düğünler için İstanbul’daki<br />

en iyi beş yıldızlı adres<br />

Etkileyici mimarisi ve uluslararası standartlardaki yapım kalitesi,<br />

özenle tasarlanmış detaylarıyla kısa sürede Anadolu Yakası’nın<br />

sembollerinden biri haline gelen DoubleTree By Hilton İstanbul<br />

Ümraniye, İstanbul'un en şık düğün otelleri arasındaki yerini koruyor.<br />

Hayalleri süsleyen en özel günlere özenle tasarlanmış yüksek tavanlı<br />

ve kolonsuz, en yeni teknoloji ses ve ışık sistemleriyle donatılmış<br />

balo salonunda; gurme lezzetleri ve kaliteli hizmet anlayışıyla ile<br />

kokteyl, kına, nişan, düğün organizasyonlarına ev sahipliği yapılıyor.<br />

Menü içeriği oluşturulmasından profesyonel hizmet ekiplerine,<br />

davetin akış programından masa düzenine kadar her detayın en ince<br />

ayrıntısına kadar planlandığı beş yıldızlı otelde, yeni yıla (<strong>2021</strong> yılının<br />

sonuna) kadar hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyen çiftlere özel<br />

%15 indirim kampanyası uyguluyor. Beş yıldızlı tesis, misafirlerine<br />

çok daha temiz ve hijyenik bir konaklama deneyimi sunabilmek<br />

adına geliştirilen Hilton CleanStay programı ile otelde evdeki kadar<br />

güvenli ve rahat konaklama imkanı sunuyor. Hilton CleanStay’in bir<br />

sonraki aşaması olan ve tüm özelliklerini taşıyan Hilton EventReady<br />

ile toplantı, etkinlik ve güvenli grup seyahati uygulamalarını<br />

düzenlenmeye olanak sağlıyor.<br />

GPH, 20’nci limanını<br />

portföyüne ekledi<br />

Türkiye’nin Seyahat Sitesi Enuygun, kullanıcılarına daha iyi hizmet<br />

sunabilmek için geliştirdiği “Öne Çıkan Sefer” servisiyle otobüs<br />

bileti satın alma süresini daha da kısaltıyor. Makine öğrenmesi<br />

ile geliştirilen algoritmalar sayesinde İstanbul - İzmir, Ankara -<br />

Adana gibi en çok seyahat edilen rotalarda kullanıcıya en uygun<br />

seferleri listeleyen servis, otobüs bileti alımında %30’a varan zaman<br />

tasarrufu sağlıyor. “Öne Çıkan Sefer” servisiyle birlikte en çok<br />

seyahat edilen rotalardaki otobüs bileti satışlarında artış yaşandığını<br />

belirten Enuygun Otobüs İş Geliştirme Müdürü Zafer Sağlam,<br />

“Bu seferleri firma, sefer süresi, sefer saati, yolculuk mesafesi ve<br />

doluluk oranı gibi tercihlere göre sunuyoruz ve kullanıcılar arama<br />

yaptıkça ve bilet satın aldıkça kullanıcı davranışları hakkında<br />

daha fazla veri edinip daha isabetli tahminlerde bulunabiliyoruz.<br />

Geliştirdiğimiz yazılım bize dönemsel olarak değişen kullanıcı<br />

davranışlarını daha iyi anlamamıza ve yakından takip etmemize de<br />

olanak sağladı. Türkiye’de otobüs bileti satın alma işleminin en hızlı<br />

olduğu seyahat sitesi olma vizyonumuzla bu algoritmayı geliştirdik<br />

ve geliştirmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki çeyrekte çok daha<br />

fazla rotada kullanıcılarımıza en uygun seçenekleri sunmayı<br />

planlıyoruz. En kısa zamanda mobil uygulamamıza da bu özelliği<br />

getireceğiz” dedi.<br />

Global Yatırım Holding (GYH)<br />

iştiraki ve dünyanın en büyük<br />

kruvaziyer liman işletmecisi<br />

Global Ports Holding (GPH),<br />

Danimarka Kalundborg<br />

Limanı’nındaki kruvaziyer<br />

operasyonlarını yönetmek için<br />

kira sözleşmesi imzaladı. Kuzey<br />

Avrupa kruvaziyer pazarına hitap<br />

edecek ilk limanı Kalundborg’da<br />

kruvaziyer işinin büyümesi için pazarlama gücü ve operasyonel knowhow'ını<br />

uygulamayı planlayan Global Ports Holding, Kopenhag'daki<br />

aşırı turizm yükünün hafifletilmesine potansiyel olarak katkı<br />

sağlayacak. GYH’den KAP’a yapılan açıklamada Danimarka'daki<br />

Kalundburg Kruvaziyer Limanı liman operasyonlarının işletilmesine<br />

yönelik olarak 20 yıl süreli ve 10 yıl ilave uzatma hakkı ile sözleşme<br />

imzalandığı duyuruldu. Sözleşme şartlarına göre Kalundborg<br />

Kruvaziyer Limanı operasyonlarını yönetmek için küresel uzmanlığını<br />

ve işletim modelini kullanacak olan GPH, yeni bir kruvaziyer terminal<br />

binası yapımı için 2025 yılına kadar 6 milyon Euro’ya kadar yatırım<br />

yapacak. GPH, Kalundborg Kruvaziyer Limanı’nda orta vadede 120 bin<br />

– 150 bin yolcuya hizmet vermeyi hedefliyor.


10<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

MedCruise<br />

Birliği’nin ilk<br />

Türk başkanı<br />

Figen Ayan<br />

oldu<br />

Galataport İstanbul’da liman<br />

işletmeciliğinden sorumlu<br />

Galataport İstanbul Liman İşletme<br />

Genel Müdür Yardımcısı Figen<br />

Ayan, Akdeniz çanağındaki 140<br />

kruvaziyer limanını temsil eden MedCruise Birliği’nin ilk Türk başkanı<br />

olarak göreve seçildi. Dünya genelinde kadın çalışan oranının az<br />

olduğu denizcilik sektöründe, MedCruise tarihinin ikinci kadın başkanı<br />

olma onurunu da yaşayan Figen Ayan, yirmi yedi yılı aşan profesyonel<br />

iş tecrübesine sahip bir isim. 2005 yılından bu yana kendisini<br />

liman işletmeciliğine adamış olan Ayan, Akdeniz çanağındaki 140<br />

limanı temsil eden birlikte <strong>2021</strong>-2024 yılları arasında başkanlık<br />

yapacak. Ayan, birliğin yeni başkanı seçilmesiyle ilgili şunları<br />

söyledi: “MedCruise Birliği’nin üyeleri, limanlar, destinasyonlar<br />

ve kruvaziyer firmaları arasında köprü vazifesi görerek yolcular,<br />

mürettebat ve sektörün tüm oyuncuları için güvenli bir ortam<br />

yaratıyor. MedCruise Birliği üyeleri olarak bizler, kruvaziyer sektörünü<br />

ve kültürlerarası mozaiği inceliklerimizle daha da güçlendiriyor<br />

ve sürdürülebilir limanları gelecek nesillere taşıyoruz. MedCruise<br />

Birliği’nin yeni başkanı olarak yönetim kurulu üyelerimiz, limanlar ve<br />

ortak üyelerimizle ele ele vererek çalışmak için sabırsızlanıyorum.<br />

Hep birlikte bu yeni dönemde destansı bir hikaye yaratacağımıza<br />

inanıyorum.”<br />

Safranbolu’da yarışan fotoğraf<br />

severlerin kazananları açıklandı<br />

Türkiye'deki kültürel, tarihi ve<br />

doğal zenginliklerin tanıtımı<br />

amacıyla gerçekleştirilen<br />

ve 17 UNESCO mirasını<br />

kapsayan etkinlik, Türkiye<br />

Tanıtma Platformu (TUTAP)<br />

önderliğinde, Türkiye Otelciler<br />

Federasyonu (TÜROFED),<br />

Turizm Yazarları ve<br />

Gazetecileri Derneği (TUYED)<br />

iş birliğinde ve Türkiye<br />

Turizm Tanıtma ve Geliştirme<br />

Ajansının (TGA) desteği ile<br />

devam ediyor. 26 Eylül’de Kapadokya’dan başlayan Photo Safari<br />

Mayıs 2022’de İstanbul’da sona erecek. Photo Safari Organizasyon<br />

Komitesi Başkanı Serdar Karaduman, projenin kültürel mirasların<br />

tanınırlığını artırmak amacıyla gerçekleştiğini ifade ederek şunları<br />

kaydetti: “Safranbolu safarisinde 144 eser yarıştı. Çok iyi fotoğraflar<br />

vardı. İçerisinden ilk üç fotoğrafı ödüllendirdikten sonra, 24 eseri de<br />

sergileme için seçtik. Safari önümüzdeki ay Nemrut ve Göbeklitepe<br />

etabıyla devam edecek. Fotoğraf sanatçılarını ve fotoğraf çekmeyi<br />

seven herkesi çağırıyoruz. Her gittiğimiz yer bir dünya mirası. Her<br />

kentimiz ayrı ayrı tarihi ve doğal güzellikler barındırıyor. Fotoğraf<br />

severler bunları karelerine taşıyabilir ve rahatlıkla ödül sahibi olabilir.<br />

Bizim öncelikli amacımız ülkemizin dünyaca bilinen tarihi miraslarını<br />

ve doğal güzelliklerini tanıtabilmek. Burada çekilen fotoğraflar,<br />

dereceye girenler ya da sergileme ödülü alanlar Türkiye'nin<br />

tanıtımında kullanılacak.”<br />

Talayhan'a Accor Grubu<br />

Operasyonlardan Sorumlu<br />

Başkan Yardımcısı görevi<br />

<strong>2021</strong> Yılı Türkiye Tanıtma Platformu Ödülü<br />

Banu Dedeman’ın<br />

Türkiye Tanıtma Platformu (TUTAP) tarafından verilen ‘TUTAP<br />

Ödülü’ sektördeki çalışmalarından dolayı Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman’a verildi. 21<br />

Ekim Perşembe günü gerçekleştirilen törende takdim edilen ödülün<br />

yanı sıra platformun Onur Kurulu Üyesi unvanını da alan Dedeman,<br />

ayrıca TUTAP tarafından “Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisi” seçildi.<br />

Banu Dedeman törende yaptığı konuşmada, “Bugüne kadar ülkemizin<br />

farklı bölgelerinde yer alan otellerimizle hem ülkemizin hem de<br />

bulunduğumuz bölgelerin turizm değerlerini öne çıkarma misyonu<br />

ile hareket ettik. Ülkemizin sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliklerin<br />

bilinirliğinin artması, yerli ve yabancı misafirlerimiz tarafından ziyaret<br />

edilmesi, ülkemizin dünya turizm sektöründe hak ettiği paya sahip<br />

olması en büyük arzumuz. Anadolu’daki tarihi zenginlikleri tanıtmayı<br />

kendine misyon edinmiş bir turizmci olarak, TUTAP’ın şahsıma<br />

sunduğu ‘Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisi’ unvanı sebebiyle büyük<br />

bir onur ve mutluluk duyuyorum. Geçmişten geleceğe bir köprü olan<br />

kültürel miraslarımızın tanıtılması için Dedeman markası olarak<br />

çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.<br />

Avrupa’nın en önde gelen otel zinciri Accor<br />

Grubu’nun Türkiye’deki Operasyonlardan<br />

Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevine 11<br />

Ekim <strong>2021</strong> tarihi itibarıyla Uğur Talayhan<br />

getirildi. Uğur Talayhan, yeni görevinde<br />

Türkiye’deki tüm Accor markalarından<br />

sorumlu olacak ve IMEAT COO’su<br />

Sami Nasser’e raporlama yapmaya<br />

devam edecek. Otelcilik sektöründe 30<br />

yıllık tecrübesi ile, alanında deneyimli<br />

Talayhan’ın, yöneticilik kariyeri genç<br />

yaşlarda şekillendi. Başarı dolu hikayesi<br />

17 yaşında, 5 yıldızlı bir otelde, stajını<br />

ve gönül verdiği şefliğe adım atmasıyla<br />

başladı. Sektörde uluslararası bir bakış açısı edinmek ve yeni<br />

tecrübeler kazanmak için Londra’ya giderek, orada tanınmış ve<br />

yetenekli şefler ile çalışma şansı oldu. 27 yaşında executive şef<br />

olduktan sonra başarıları sayesinde kısa sürede yiyecek & içecek<br />

müdürü pozisyonuna yükseldi. Talayhan; Londra, Portekiz, Dubai ve<br />

Çin’de, Sheraton, Westin, Luxury Collection, Le Royal Meridien ve<br />

St. Regis markalarında çalıştıktan sonra FRHI Ailesine 2014 yılında<br />

Raffles Hainan’ın Genel Müdürü olarak katıldı. 2016 da Accor’un<br />

FRHI‘i bünyesine katması ile birlikte Accor ailesi ile tanışma fırsatı<br />

yakaladı. Dünya çapında edindiği otelcilik tecrübesini Türkiye’ye<br />

dönerek Accor <strong>Hotel</strong> grubunda değerlendirmek üzere, Türkiye Lüks<br />

Markalar, Bölge Başkan Yardımcısı ve Swissôtel The Bosphorus,<br />

Istanbul Genel Müdürlüğü görevini üstlenerek kariyerine devam etti.


12<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Güral<br />

Premier<br />

<strong>Hotel</strong>s &<br />

Resorts’a<br />

iki ödül<br />

birden<br />

Dünya standartlarında tesisleri<br />

ve konuklarına sunduğu hizmet<br />

mükemmelliği ile tanınan lüks<br />

otellerin belirlendiği küresel<br />

organizasyon World Luxury <strong>Hotel</strong> Awards’ta Güral Premier <strong>Hotel</strong>s<br />

& Resorts, Luxury Family All – Inclusive <strong>Hotel</strong> ve Luxury Family<br />

Resort ödülleri ile küresel çapta sahip olduğu başarılara bir yenisini<br />

daha ekledi. Güral Premier <strong>Hotel</strong>s & Resort olarak daha önce<br />

birçok defa ödül kazandıklarını belirten Gürallar Yönetim Kurulu<br />

Başkan Yardımcısı Harika Güral, “Açıldığımız günden bu yana<br />

hizmet kalitemizi asla kaybetmedik. Bu ödüller bizlere doğru yolda<br />

olduğumuzu gösteriyor. Turizm ülkenin kalkınması için çok büyük<br />

bir etken. Turizmin ülkeye sağladığı ekonomik katkı yadsınamaz. Biz<br />

bu sorumluluğumuzun bilinci ile yolumuza devam edeceğiz” diyerek<br />

Güral Premier <strong>Hotel</strong>s & Resorts Türk turizmi için önemini vurguladı.<br />

Önder Dinler,<br />

yeniden Kıbrıs Rocks Otel’de<br />

Turizm sektörünün deneyimli<br />

isimlerinden Önder Dinler,<br />

2003 yılında açılışını<br />

gerçekleştirdiği ve 2006 yılına<br />

kadar genel müdürlüğünü<br />

yaptığı Kıbrıs Rocks Otel’e<br />

geri döndü. 1977 yılından beri<br />

otelcilik sektöründe görev<br />

yapan Dinler; Büyük Efes<br />

Oteli, LTI Kemer Beach <strong>Hotel</strong>,<br />

Iberotel Sarıgerme Park’ta<br />

üst düzey yöneticilik yaptı.<br />

Altın Yunus Çesme, Sheraton<br />

Çeşme, Iberotel Bodrum,<br />

Crowne Plaza Harbiye, Shaia<br />

<strong>Hotel</strong>s, Hilton Double Tree,<br />

Wynhdam Old City, Mercure<br />

Bomonti otellerinde genel<br />

müdürlük görevlerinde bulunan sektörün tecrübeli isimlerinden<br />

olan Dinler, aynı zamanda Gastronomi Turizmi Derneği Yönetim<br />

Kurulu kurucu üyesidir.<br />

Türkiye’nin sağlık turizminde<br />

ilk Ar-Ge başvurusu yapıldı<br />

İranlılar vatandaşlık, Ruslar tatil için<br />

Türkiye’den ev alıyor<br />

Türkiye yabancılara ev satışında rekor kırıyor. Son olarak eylül<br />

ayında yabancılara yapılan konut satışı yıllık olarak yüzde 25,8 artışla<br />

6 bin 630'a ulaştı. Bu veri, 2013'ten bu yana en iyi aylık veri oldu.<br />

Ocak-eylül döneminde ise yabancılara yapılan konut satışı yüzde<br />

43,2 artışla 37 bin 479'a yükseldi. Burada da tüm zamanların rekoru<br />

kırılırken, geçen yılın aynı döneminde 26 bin 165 konut yabancılara<br />

satılmıştı. Ülkelere göre ev alımı hakkında bilgi veren Gayrimenkul<br />

Brokeri Songül Toprak Özsan, “Yılın ilk 9 ayında en çok konut satışı<br />

5 bin 923 adetle İranlılara yapıldı. İranlıları 5 bin 621 adetle Iraklılar,<br />

3 bin 115 ile Ruslar, 2 bin 89 ile Afganistan vatandaşları takip etti.<br />

Almanya vatandaşlarına 1.484, Kazakistanlılara 1.339, Kuveytlilere<br />

1.154, Azerbaycanlılara 1.020, ABD'lilere 1.014, Yemenlilere 949,<br />

Filistinlilere 871, Ürdünlülere 807, Ukraynalılara 790 adet konut<br />

satıldı” dedi. Ülkelere göre alıcıların tercihlerinin değiştiğine dikkat<br />

çeken Özsan, “İlk sırada vatandaşlık geliyor. Çünkü yatırım yoluyla<br />

vatandaşlık için Türkiye’de en az 250 bin dolarlık gayrimenkul yatırımı<br />

yapılmalı ve bu mülk 3 yıl boyunca satılmamalı. TC vatandaşlığı almak<br />

için gayrimenkul sahibi olanların yanı sıra yatırım, kısa süreli tatil,<br />

emeklilik gibi farklı nedenlerle gayrimenkul alan yabancılar da var”<br />

diye konuştu.<br />

Türk sağlık turizminin öncü firması olarak konumlanan İhracatı<br />

Geliştirme Merkezi( İGEME) sağlık turizminin ilk Ar-Ge başvurusunu<br />

gerçekleştirdi. Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen bu girişim ile Türk<br />

sağlık sektörünün dönüşümü yakalaması ve çağa ayak uydurması<br />

hedefleniyor. Başvurunun ardından kurulacak olan Ar-Ge merkezi<br />

idari alanda hastane özelinde hastaya verilen hizmetlerin etkinliği ve<br />

kalitesi artırılması hedeflenirken, diğer yandan bu alanda sorunların<br />

belirlenip kısa süre içerisinde çözümün üretilmesi hedefleniyor.<br />

Tıbbı Ar-Ge çalışmaları ise doğrudan teşhis ve tedaviye yönelik<br />

yapılan araştırmalar sonucunda araştırmaların doğrudan kliniklere<br />

yansıtılması amaçlanıyor. Ar-Ge merkezleri ile sağlık turizminin en<br />

önemli gelir kapılarından biri olan uluslararası sigorta şirketlerinin<br />

Türkiye’de karşıladığı tedavi ve miktarlarının tespit edilerek provizyon,<br />

epikriz, proterma süreçlerine yönelik bir Türkiye yazılımı geliştirilmesi<br />

ve hastane ile acentelerimizin somut bilgi ve çözüm elde etmesine ön<br />

ayak olmanın önü açılmış olacak.


14<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Elite World Sapanca’ya 2 ödül<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s zincirinin bir parçası olan ve doğanın<br />

huzur veren atmosferinde ayrıcalıklı hizmetleri ile öne<br />

çıkan Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort,<br />

uluslararası ölçekte sektörün en prestijli ödüllendiren biri<br />

olarak kabul edilen The World Luxury Awards tarafından 2<br />

farklı kategoride ödüle layık görüldü. Elite World <strong>Hotel</strong>s Satış<br />

& Pazarlama Koordinatörü Emel Elik Bezaroğlu bu özel<br />

ödüle ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Elite World Sapanca<br />

Convention & Wellness Resort olarak “Hizmet kalitemizi,<br />

başarılarımızı sürdürülebilir kılmak ve mevcut konumumuzu<br />

üst seviyelere taşımak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.<br />

Bu doğrultuda uluslararası otel zinciri olmak için yeni projeler<br />

gerçekleştiriyoruz. Ayrıca hizmet kalitemizi, başarılarımızı<br />

sürdürülebilir kılmak ve mevcut konumumuzu üst seviyelere<br />

taşımak için yatırımlarımızı artırıyoruz” dedi.<br />

TÜROB yönetiminde iki yeni isim<br />

Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Müberra Eresin’in sürdürdüğü<br />

Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) Yönetim Kurulu’na<br />

konaklama sektörünün iki önemli ismi daha girdi. Bünyesinde<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Türkiye zincirini bulunduran Artaş İnşaat<br />

Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu ile Türkiye<br />

Accor Otelleri Operasyon Başkan Yardımcısı Uğur Talayhan,<br />

TÜROB’un yeni yönetim kurulu üyeleri oldu.<br />

W Istanbul’da üst düzey atama<br />

İstanbul’un ikonik semti<br />

Akaretler’de konumlanan,<br />

şık ve gösterişli konsepti<br />

ile davetkar bir görünüm<br />

sunan W Istanbul’un yeni<br />

genel müdürü, turizm<br />

sektöründeki 14 yıllık<br />

deneyimi ile Mustafa<br />

Bulmuş oldu. Bilkent<br />

Üniversitesi Turizm ve<br />

Otel İşletmeciliği mezunu<br />

olan Bulmuş; 2007’de<br />

giriş yaptığı otelcilik<br />

sektöründe, 2011 yılında<br />

Marriott grubuna geçerek kariyerine yine bu grup bünyesinde<br />

yer alan lüks segment otellerde temsilci, direktör, otel müdürü<br />

ve genel müdür olarak gelişim göstererek devam etmiştir.<br />

10 yılı Marriott lüks segment otel markalarında olmak üzere,<br />

sektörde toplam 14 yıllık tecrübesi ile kariyerine başarı<br />

ile devam eden W Istanbul’un yeni Genel Müdürü Mustafa<br />

Bulmuş evli ve bir çocuk babasıdır.<br />

Tatil köyleri ile yükselişini<br />

sürdürüyor<br />

Eğlence ve tatil amaçlı seyahatlere güçlü dönüşün ve talebin<br />

arttığı bir pazarda, dünya çapındaki geniş otel portföyünde<br />

yeni tatil mekanları ekleyen Raffles <strong>Hotel</strong>s & Resorts heyecan<br />

verici bir büyüme aşamasına giriyor. Dünyanın dört bir<br />

yanındaki önemli destinasyonlarda dönüm noktası niteliğindeki<br />

mülkler oluşturmasıyla tanınan lüks marka, önümüzdeki<br />

üç ila beş yıl içinde tatil yerlerinin ayak izini ikiye katlamayı<br />

planlıyor. Markanın tatil köyü geliştirme hattı, Makao (Çin),<br />

Sentosa (Singapur), Manama (Bahreyn) ve Jaipur (Hindistan)<br />

gibi aranan destinasyonları içeriyor. Raffles markasına sahip<br />

küresel otelcilik grubu Accor'un Geliştirmeden Sorumlu<br />

Başkanı Agnès Roquefort, "Tatil beldesi seyahatlerine yönelik<br />

talep hızla artıyor ve dünya genelindeki çeşitli pazarlarda tatil<br />

köyü gelişmelerinde bir artış görüyoruz" dedi.


KABUKLU YEMİŞ<br />

ALERJİSİ<br />

VEGAN<br />

“FARKLI BESLENME<br />

İHTİYAÇLARI<br />

MUTFAKTA İŞLERİ<br />

KARMAŞIK HALE GETİRİR…<br />

”<br />

LAKTOZ<br />

İNTOLERANSI<br />

KARŞINIZDA<br />

FLORA PROFESSIONAL<br />

VEGAN KREMA<br />

Farklı beslenme ihtiyaçlarının<br />

tümüne cevap veren tek krema!<br />

SÜT ÜRÜNÜ<br />

İÇERMEZ<br />

GLUTEN<br />

İÇERMEZ<br />

ALERJEN<br />

İÇERMEZ<br />

HAYVANSAL KREMA KULLANILAN HER YERDE,<br />

BİREBİR ÖLÇÜDE KULLANILABİLİR.<br />

www.upfieldproturkiye.com


Bu sayımızda<br />

antre<br />

8 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

32 Saros, turizmde hedefini<br />

Deniz Gümrük Kapısı ve Enez-<br />

Keşan Yolu ile yükseltecek<br />

33 TUROYD Başkanı Ali Can<br />

Aksu'dan STK hükümranlığına<br />

tepki<br />

42 Travel Turkey İzmir, 15.sini<br />

hibrit düzenleyecek<br />

46 Öner: Ufukta gemi göründü<br />

48 Yenen: Taksim Meydan<br />

düzenlemesi için hala neyi<br />

bekliyoruz?<br />

49 TUYED'ten İstanbul'un taksi<br />

sorununa çözüm çağrısı<br />

50 TÜRSAB, Antalya’da turizm<br />

kongresi düzenleyecek<br />

78<br />

52 İstanbul’da düğün turizmi<br />

atağı<br />

54 Polatoğlu: Kamu kampları<br />

istisnasız özelleştirilsin, işçiye,<br />

memura tatil çeki verilsin<br />

56 Pandemi seyahat trendlerini<br />

nasıl değiştirdi?<br />

58 EMITT, 9 Şubat 2022’de<br />

kapılarını açacak<br />

60 Aksoy: Turizm sektöründe<br />

sosyal medya hesapları nasıl<br />

yönetilmeli?<br />

66<br />

72


gastro güncel<br />

96 Unilever Ev Dışı Tüketim, yeni<br />

mobil uygulamasını tanıttı<br />

98 Tartıcı: Festival enflasyonu<br />

gastronomiyi nasıl etkiliyor?<br />

gastro aktüel<br />

94<br />

100 Gastronomi sektöründen<br />

kısa haberler<br />

62 Alanya Teleferik ziyaretçi<br />

hedefi, 2 milyon!<br />

64 Türkiye sağlık<br />

turizminde stratejik ortaklık<br />

65 En fazla ödemenin sahibi,<br />

12,2 milyar TL ile havayolları<br />

sektörü!<br />

yeni yatırımlar<br />

66 Park Dedeman Adıyaman için<br />

imzalar atıldı<br />

68 Wyndham, portföyüne her şey<br />

dahil resort markası ekledi<br />

70 DoubleTree by Hilton İstanbul<br />

Ataşehir açıldı<br />

72 Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Asia<br />

Airport açıldı<br />

74 Radisson’un <strong>2021</strong> EMEA<br />

başarısı<br />

90<br />

76 Wyndham, Avrupa portföyüne<br />

Türkiye’dekiler dahil 12 resort<br />

ekliyor<br />

iş’te kadın<br />

78 Tan Balto: Turizm<br />

sektörü, yükselme kapasitesi<br />

olan kadınları daha çok<br />

destekleyebilir<br />

marka<br />

82 Yar: Avrupa pazarını Çinli<br />

rakiplerin elinden aldık<br />

84 Yılmaz: İlk önce müşteri<br />

memnuniyeti…<br />

86 Başdaş Market Ege'de<br />

e-ticaret yatırımlarıyla büyüyor<br />

şefin gözünden<br />

90 Türkiye’nin eğitimli-alaylı<br />

pasta sanatkârı: Raşit Yazıcı<br />

gastro etkinlik<br />

94 Sihirli dokunuşlarıyla gurme<br />

damakları büyülediler<br />

108<br />

yeni mekan<br />

104 Deneyimsel mekanlar<br />

fuar<br />

108 HOSTMilano’ya Horeca<br />

profesyonellerinden büyük<br />

ilgi<br />

110 Uluslararası Sirha<br />

İstanbul’un bu yılki teması,<br />

sürdürülebilirlik<br />

hijyen<br />

112 Unilever Ev Dışı Tüketim, Ev<br />

Dışı Temizlik kategorisine<br />

giriyor<br />

dekorasyon<br />

114 Trendlere yön verenler<br />

hotel-tech<br />

118 Token’dan yemek kartı<br />

sektörüne dijital çözüm:<br />

TokenFlex<br />

ürünler<br />

120 Yeni ürünler<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

SAROS,<br />

turizmde hedef<br />

çıtasını Deniz<br />

Gümrük Kapısı ve<br />

Enez-Keşan Yolu ile<br />

yükseltecek<br />

Keşan, Enez, İpsala (Saros), turizmde hedef çıtasını yükseltti. Enez-Keşan yolunun çözümü için<br />

merkezi hükümete çağrı yapan ilçe belediyeleri, 2-3 aya kadar açılması planlanan Enez Deniz<br />

Gümrük Kapısı ile bölge turizmi ve ekonomisinde ciddi bir ivme yakalamayı hedefliyor.<br />

Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor” toplantıları<br />

kapsamında ilki 2015 yılında düzenlenen<br />

Saros Ekonomi Zirvesi'nin ikincisi 30 Ekim<br />

Cumartesi günü İstanbul Üniversitesi Enez<br />

Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşti. Keşan, Enez<br />

ve İpsala (Saros) bölgesinin ekonomik analizini<br />

yapmak, turizm potansiyelinin artırılması için<br />

gerekenleri konuşmak ve tarım sektörüne<br />

destek sağlamak amacıyla gerçekleştirilen<br />

zirvede, 'Saros Bölgesi Tarımsal Kalkınma' ve<br />

'Saros Bölgesi Turizm Kalkınma' temalarında<br />

iki ayrı panel düzenlendi. Ekonomi Gazetecileri<br />

Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak'ın yanı<br />

sıra dernek üyelerinin misafir edildiği zirvede;<br />

Edirne İş İnsanları Derneği Başkanı Hakan İnci,<br />

Enez Belediye Başkanı Özkan Gönenç, Keşan<br />

Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Enez<br />

Kaymakamı Şükrü Alperen Göktaş konuşmacı<br />

olarak yer aldı.<br />

Gönenç: "Enez-Keşan yolu sorunu<br />

bir an önce çözülmeli"<br />

Panelin açılış konuşmasını yapan<br />

Enez Belediye Başkanı Özkan Gönenç,<br />

organizasyonun gelenekselleştirilmesi<br />

tavsiyesinde bulunarak, "Enez turizm<br />

anlamında çok önemli bir ivme sağladı. Ama<br />

biz bölgenin kontrolsüz büyümesine çok<br />

karşıyız. Gelecek nesillere daha iyi bir Enez<br />

bırakmak için çok çalışıyoruz." dedi. Merkezi<br />

hükümetten Enez- Keşan yolu sorununun bir<br />

an önce çözümünü beklediklerini vurgulayan<br />

Gönenç, Edirne'de Deniz Gümrük Kapısı'nın<br />

açılış çalışmalarından bahsederek, projenin<br />

tamamlanmasıyla birlikte bölge turizminin<br />

daha da gelişeceğini ifade etti.<br />

Helvacıoğlu: "Sahilde alan yönetimi<br />

tek olmalı"<br />

Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu,<br />

yaptığı konuşmada Keşan, Enez ve İpsala'nın<br />

bir bütün olduğuna işaret ederek turizm, tarım<br />

ve ticarette gelişmek ve markalaşmak için<br />

birlikte hareket etmenin önemine değindi.<br />

Organizasyonun Enez'de başlamasına<br />

inandığını ve bu inançla koşa koşa geldiğini<br />

söyleyen Helvacıoğlu, "Bir marka olacaksak,<br />

bunu birlik ve beraberlik içinde yapmalıyız.<br />

Bu dönemde birbirimize çok ihtiyacımız<br />

var." diye konuştu. Helvacıoğlu, çok zengin<br />

bir bölgeye sahip olduklarını ve Saros'un<br />

artık bu dağınık yapısından kurtarılması<br />

gerektiğini vurgulayarak, "Potansiyellerimiz<br />

var ama puzze'ları birleştiremiyorız. Alt yapıyı<br />

oluşturursak buraya dünya fotoğrafçıları bile<br />

gelir." dedi.<br />

"Otel ve yatak sayımız çok düşük"<br />

Mustafa Helvacıoğlu, Edirne'nin turizm<br />

potansiyeline dikkat çeken sözlerinde bölgenin<br />

70 km sahil ve 20 bin evi barındırdığını buna<br />

karşın otel ve yatak sayısının çok düşük<br />

olduğunun altını çizdi. Sahilde alan yönetiminin<br />

olmamasının Saros bölgesinde ciddi bir sorun<br />

oluşturduğunu belirten Helvacıoğlu, alan<br />

yönetiminin tek olması gerektiği önerisinde<br />

bulunarak, "Alan yönetiminden bir yönetim<br />

kurulunun olması gerekiyor." dedi. Sözlerinin<br />

devamında Enez- Keşan yoluna çok ihtiyaçları<br />

olduğunu ifade eden Mustafa Helvacıoğlu, 8<br />

milyon TL maliyetle inşaatı halen sürmekte<br />

olan Enez Deniz Gümrük Kapısı'nın açılmasının<br />

bölge kalkınmasındaki önemine vurgu yaparak,<br />

"Ama sadece yapmak değil, sürdürülebilirlik<br />

kılmak da çok önemli." dedi.<br />

"Yollar bizi turizme ve ekonomiye<br />

kavuşturacak"<br />

Saros bölgesinin çok yüksek bir potansiyeli<br />

olduğunu ifade eden Helvacıoğlu, "Çok<br />

yakınımızdaki İstanbul pazarı, Çanakkale'nin<br />

yeni açılacak köprüsü, Ege, turizm, sağlık<br />

turizmi, 35 km orman sınırı, bunların hepsini<br />

değerlendirmeliyiz. Bu yüzden çok çalışmamız<br />

gerektiğini düşünüyorum. Saros'ta bir<br />

doğalgaz hattı oluyor. Doğalgaz ve yollarla<br />

bölgemizin çekim gücü artacak. Yollar bizi<br />

turizme ve ekonomiye kavuşturacak." şeklinde<br />

konuştu.<br />

Göktaş:" Trakya'nın insanı meşhur"<br />

Enez Kaymakamı Şükrü Alperen Göktaş ise,<br />

Trakya'nın turizm ve ekonomi alanlarında<br />

çok zengin bir bölge olduğuna dikkat<br />

çekerek, "Ama 'insanı meşhur' kavramı<br />

mutlaka altı doldurulması gereken bir<br />

durum. Ben Trakya'da bunu gördüm. Söz<br />

konusu bizim insanımız ise, biz aynı masa<br />

etrafında oturmaya razıyız, gayretliyiz. Ben<br />

yaklaşık bir yıldır buradayım. İnsanların ne<br />

kadar sorumluluk sahibi olduklarını gördüm.<br />

Edirne'mizin diğer bir şansı, Valimiz Ekrem<br />

Canalp. Bize daha en başından sorumluluk<br />

almayı telkin etti, biz de o anlayışla görevimize<br />

başladık." dedi.


TUROYD Başkanı Ali Can Aksu'dan<br />

STK hükümranlığına tepki<br />

Bazı STK’ların “Turizmin en büyük aktörü benim” çatışmasının sektörü daha büyük tahribatlara<br />

sürüklediğini ileri süren TUROYD - Turizm Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Ali Can Aksu, "Her kafadan<br />

farklı seslerin geldiği darmadağın turizm olgusunu yeniden dizayn etmemiz gerekiyor." dedi.<br />

Ali Can Aksu'nun "Türk Turizm<br />

Yapısının Yeniden Dizayn<br />

Edilmesi Gerekiyor" başlığıyla<br />

kamuoyunun dikkatine sunduğu yazının<br />

ayrıntıları şöyle:<br />

"Dünyada değişen turizm talebine<br />

uygun büyük bir potansiyele sahip<br />

bulunan Türkiye, artık sıradan bir<br />

turizm destinasyonu olmaktan çıkıp,<br />

daha da güçlenen turizm ürün çeşitliliği<br />

ile dünya turizm arenasına daha etkili<br />

çıkması gerekiyor.<br />

1990’lardan günümüze geldiğimiz şu<br />

noktada, ülke turizm politikaları adına<br />

yapılan çalışmaların çoğunun deneme<br />

yanılma yolu, sektörel inisiyatif, siyasal<br />

inisiyatif, hızlı ekonomik beklentiler,<br />

dayanaksız gelişigüzel teşvikler ile<br />

tüm denge unsurlarının bozulduğunu<br />

rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz.<br />

Ülke turizm yatırım politikasından<br />

tanıtım politikasına turizm operasyonel<br />

stratejilerden uzak, her kafadan farklı<br />

seslerin geldiği darmadağın turizm<br />

olgusunu yeniden dizayn etmemiz<br />

gerekiyor. Sektörel bazda devletin<br />

bürokratik yapısının yanında güçlü<br />

aktörler ve STK’ların varlığı gözardı<br />

edilemeyecek kadar etkilidir.<br />

Siyaseten bakanlıklarda liyakatsizliğin<br />

önde olduğu dönemlerde bazı turizm<br />

STK’ları devlet bürokrasisinin önüne<br />

geçmiş olumlu çalışmalarının<br />

yanında, bazen ülke turizmini çıkmaza<br />

sokabilecek kanun ve dayanaklar ile<br />

kendilerini gücün sembolü ve turizmin<br />

aktörleri olarak addetmişlerdir.<br />

Ülke turizm politikaları üretmek<br />

yerine kuruluşlarına güç sağlayan<br />

STK’ların yanlış hamleleri ve liyakatsiz<br />

yönetimlerin göz yumması ile bugüne<br />

kadar gelinen noktada Türk turizm<br />

yörüngesinin hep aşağı gittiğini<br />

ve toparlanamaz bir hal aldığını<br />

görebiliyoruz. Turizmde dar ürün<br />

yelpazesi, her şey dahil sistem, çarpık<br />

yapılaşma, yanlış tanıtım politikası<br />

ülkemizi ucuz ve sürdürülemez<br />

turizm noktasına getirmiştir. Türk<br />

turizminin geçmiş dönemleri ve hala<br />

devam eden bazı STK’ların “Turizmin<br />

en büyük aktörü benim” çatışması<br />

daha büyük tahribatlara yol açmaya<br />

devam ediyor. Gelinen süreçte<br />

devletin turizm yönetiminde liyakat<br />

esası ortaya koyduğunda ise, STK<br />

hükümranlığının sona ereceği korkusu<br />

ile bazı sektör öncülerinin paniklediğini<br />

gözlemleyebiliyoruz.<br />

Aslında sorun basit, sektör tüm<br />

bileşenleri ile kendini yeniden<br />

dizayn etmek zorunda. Çünkü 30<br />

yıl önceki politikalarla geleceğimizi<br />

tasarlayamayız. Türk turizm geleceğini<br />

tasarlamak ve günü kurtarma<br />

telaşından kurtulmak adına;<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm<br />

yatırımcıları, seyahat acenteleri, turizm<br />

yöneticileri, rehberler, taşımacılar,<br />

tedarikçiler, akademisyenler,<br />

yerel yönetimler vs. tüm aktörlerin<br />

samimiyetle geçmişte yaşanan<br />

hatalarla yüzleşerek, “en büyük benim”<br />

yerine, bütüncül ortak dil anlayışı ile<br />

çalışma yürütmesi gerekiyor.<br />

Ülkemizin bu eşsiz potansiyelini,<br />

sürdürülebilirlik özelliğini göz<br />

ardı etmeden, turizmin hizmetine<br />

taşıyabilmek, ciddi, bilinçli ve bilimsel<br />

çalışma ve planlamayı gerekli<br />

kılmaktadır. Ekonomik, sosyal, kültürel,<br />

çevresel gelişmelerin izlenmesi,<br />

dış dünya ile verimli ilişkiler, turizm<br />

varlıklarının rasyonel kullanımı ve<br />

turizm gelirlerinin artması ancak<br />

turizmde etkin bir planlama ile<br />

sağlanabilir.<br />

Ülkemizde TGA- Turizm Geliştirme<br />

Ajansı adımı, tanıtma politikası adına<br />

çok olumlu, güçlü ve radikal bir karar<br />

olmuştur. Karşı çıkmak yerine, iyi<br />

kullanmayı ve olumlu sonuçlar almayı<br />

deneyebiliriz.<br />

Son olarak yukarıda bahsettiğim turizm<br />

aktörlerinin arasında en önemli yerde<br />

yer alması gerekirken maalesef yıllarca<br />

ihmal edilen sektörün kaptanları<br />

“turizm yöneticileri”nin öyle bir masa<br />

etrafında olmaması, yok sayılmasının<br />

akılla ve izanla bağdaşır yanı yok.<br />

Sermaye Bilgiyi Değil, Bilgi Sermayeyi<br />

İyi Yönetir!.."


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TRAVEL TURKEY İZMIR,<br />

15.SINI HIBRIT DÜZENLEYECEK<br />

Şubat ayında Türkiye’nin ilk sanal turizm fuarı olan ve sektörün tüm bileşenlerini online olarak bir araya<br />

getiren 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı’nın ardından yerli ve yabancı tüm sektör temsilcileri 2-4 Aralık<br />

<strong>2021</strong> tarihleri arasında fuarizmir’de fiziksel olarak buluşacak.<br />

Türkiye ve dünya turizmini İzmir’de<br />

buluşturarak turizm sektörünü<br />

her mevsim canlı tutan Travel<br />

Turkey İzmir Fuarı, 2-4 Aralık <strong>2021</strong><br />

tarihleri arasında kapılarını 15. kez<br />

açıyor. Sektör temsilcileri, T.C. Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı himayesinde, İzmir<br />

Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde,<br />

İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık ortaklığıyla<br />

düzenlenecek olan 15. Travel Turkey<br />

İzmir Fuarı’nda buluşacak.<br />

İzmir’in nitelikli turizmi açığa<br />

çıkacak<br />

Tüm dünyada turizm trendleri hızlı<br />

bir değişime girdi, Türkiye’de de<br />

sürdürülebilir turizmin önemi açığa<br />

çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi<br />

öngörüsü ile geliştirilen, şehrin<br />

tüm paydaşlarının katkı sağladığı<br />

ortak akıl sonucunda İzmir Turizm<br />

Stratejisi ve Eylem Planı hazırlandı.<br />

Strateji, “dünya uygarlıklarına yön<br />

veren pek çok kavram, düşünce<br />

ve yaklaşımın İzmir’den dünyaya<br />

taşınması” fikrinden hareket ediyor.<br />

Fuar ile birlikte bu stratejinin tüm<br />

dünyaya duyurulması hedefleniyor.<br />

Bu kapsamda İzmir’deki turizm<br />

faaliyetlerinin öne çıkarılarak İzmir’in<br />

tarih, kültür ve gastronomi değerleri<br />

ziyaretçileriyle buluşturulacak. İzmir’in<br />

nitelikli turizminin açığa çıkarılması,<br />

pandeminin ardından dünya seyahat<br />

trendlerinin daha butik, daha özgün ve<br />

daha özgür bir algıya dönüşmesinde bir<br />

fırsat yaratacak.<br />

Yeni bir fuar doğdu<br />

Travel Turkey İzmir Fuarı, geliştirdiği<br />

konsept ve özel etkinlikleri ile sektörün<br />

dinamizmini her yıl artırıyor. Dünya<br />

turizminde yenilikleri İzmir’de tanıtan<br />

fuarın bölümlerinden biri olan alternatif<br />

turizm alanı, artan yoğun ilgiyle<br />

beraber yeni bir fuarın oluşmasına<br />

zemin hazırladı. 15’inci Travel Turkey<br />

İzmir Fuarı ile eş zamanlı olarak ilk<br />

kez düzenlenecek olan TTI OUTDOOR<br />

Kamp, Karavan, Tekne, Outdoor ve<br />

Ekipmanları Fuarı, 2-5 Aralık <strong>2021</strong><br />

tarihleri arasında fuarizmir C holde<br />

halka açık olarak düzenlenecek. Fuar,<br />

doğayla iç içe olma isteğini yaşam<br />

tarzı haline getiren tüm alternatif<br />

turizm tutkunlarının ihtiyaçlarına cevap<br />

verecek. Fuarda, Ege Bölgesi’nin doğa<br />

ile uyumlu yaşam tarzı sergilenirken,<br />

son zamanlarda yoğun ilgi gören<br />

doğaya dönüş kavramı ele alınacak.<br />

Hibrit olacak<br />

Dünya turizm sektörünü İzmir’de<br />

buluşturan fuar, hibrit olarak<br />

düzenlenecek. Fuarizmir A ve B<br />

hollerinde fiziksel olarak gerçekleşecek<br />

olan fuar aynı zamanda www.<br />

travelturkeyexpo.com adresi üzerinden,<br />

ziyaretçi kayıt formu doldurularak<br />

online olarak takip edilebilecek.<br />

Ulusal ve uluslararası turizm ofisleri,<br />

alternatif turizm firmaları, oteller ve<br />

seyahat acentelerinden oluşan ürün<br />

grubu ile 15’inci Travel Turkey İzmir<br />

Fuarı sınırlarını giderek genişletiyor. İlk<br />

iki gün profesyonel ziyaretçiye açık olan<br />

fuar, son gün halka açık olacak.


46<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />

Tezer Öner<br />

Ufukta gemi göründü<br />

Kruvaziyer turizminde 2022 için<br />

büyük umutlar hâkim olmaya<br />

başladı. 2011 yılında kırılan rekor<br />

sonrası sezonda ortalama 1500<br />

gemilik performansımız terör ile<br />

sıfıra vurduktan sonra dalgalı bir<br />

seyirle 300 – 500 derken nihayet<br />

gene beklentilerimiz binli rakamları<br />

telaffuz eder oldu.<br />

<strong>2021</strong> yılında Eylül ayına dek 21<br />

gemi gelmiş. Sadece Kuşadası için<br />

130 rezervasyon varmış. 2022 için<br />

Kuşadası 650 gemi rezervasyonu<br />

almış ki bu yaklaşık 250.000 turist<br />

demek. 2022 için 2 milyondan fazla<br />

turistin gemi ile gelmesi söz konusu.<br />

En büyük rahatlık tabii ki aşı ve<br />

seyahat kısıtlarının artık ortadan<br />

kalkmış olması. Ancak bu beklentiyi<br />

ve hissiyatı doğru pozisyonlanmak ve<br />

karşılığını almak durumundayız.<br />

Kruvaziyer turizmi bizim için ne<br />

demek ve mercimekten fazla faydası<br />

olan bu turizm kolunun anlamı nedir<br />

bir bakmak lazım. Bunun için geç<br />

kalmış bir Akdeniz ülkesi olarak<br />

son yıllarda yapılan yatırımların da<br />

hakkını vermemiz gerek. Özellikle<br />

Galata Port ve özel limanların da<br />

agresif yaklaşımının deniz ülkesi<br />

olarak bize ciddi katkıları olacaktır.<br />

Yunanistan sadece kruvaziyer<br />

eksikliğinden pandemi sürecinde<br />

en fazla turizm geliri kaybeden<br />

ülke oldu. Çünkü bu şekilde gelen<br />

turist aslında bir nimet gibi. Tek bir<br />

gemiden 400 ila 1500 yolcu inme<br />

durumu söz konusu. Kısa süren<br />

bu seyahatte zaten yemek ve yatak<br />

parasını ödemiş olan yolcular karaya<br />

ayak bastıkları anda tek bir amaca<br />

kilitleniyorlar: “alışveriş yapmak ve<br />

gezmek”. İşte bu onları bir kat daha<br />

değerli kılıyor.<br />

Özellikle yerel esnaf, hediyelik eşya<br />

ve giyim mağazaları, yöresel tatlar<br />

ve lokantalardan tutun da taksi ve<br />

sağlık hizmetlerine kadar birçok<br />

konuda harcama yapmaları söz<br />

konusu olabiliyor. Yani kruvaziyer<br />

turisti tadından yenmez. Diğer<br />

dinlenme ve deniz amaçlı turistler<br />

gibi 5 yıldızlı bir tatil köyünde her<br />

şey dahil bir hafta kalıp sadece<br />

denize girip ülkelerine dönmüyorlar.<br />

Kruvaziyer turisti tatil köyü turistinin<br />

1 haftada harcadığı parayı genelde<br />

birkaç saatte harcayıp gemisiyle<br />

diğer bir limana demir alıyor.<br />

Ayrıca nitelik ve kültür turizmi<br />

açısından da bu tip turisti daha<br />

çok seviyorum. Bunun yanında<br />

gemilerin ikmal, küçük onarım<br />

veya bazı sarf ihtiyaçları açısından<br />

da ticarete katkısı var. Hatta liman<br />

giriş ve demirleme paralarına kadar<br />

ekonomik zenginlik ifade eden bir<br />

turizm şekli.<br />

Bu aşamada kurvaziyerlere 2022<br />

için esen güzel Ege meltemlerini<br />

gözü yaşlı lodos rüzgarlarına<br />

çevirmeden, bunlar nasıl olsa<br />

alacak diye orantısız rakamlar ve<br />

hizmet bedelleri oluşturmadan,<br />

nasıl olsa yarın gidecek diye<br />

adisyonlara “sıfırlar fazla kaçmış<br />

abi” muamelesi yapmadan, Türk<br />

insanının misafirperver ve sıcak<br />

yapısına uygun şekilde destek<br />

verelim.<br />

Bacasız sanayinin işlemesi<br />

için hepimiz insan olarak ve ev<br />

sahibi olarak çarkın bir dişlisiyiz.<br />

Birimiz kırılırsa çarkın dönüşü de<br />

ona göre zarar görmeye başlar.<br />

Dolayısıyla liman kentleri ve liman<br />

çevresindeki turistik işletmelere<br />

ve servis sağlayıcılara şimdiden<br />

eğitim vermeye başlamalıyız.<br />

Bilgilendirmeler ve eğitimlerle<br />

pandemi sürecini milat kabul ederek<br />

önümüze yeni ufuklar açalım ki…<br />

Pruvamız neta, rüzgarımız kolayına<br />

olsun…


48<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Rapor niteliğindeki tespit ve önerileriyle<br />

İstanbul turizminde çok daha yüksek<br />

potansiyelin nasıl yakalanabileceğinin<br />

ipuçlarını vermeye devam eden profesyonel<br />

turist rehberi, seyahat yazarı ve uluslararası<br />

konuşmacı Şerif Yenen, özellikle kentin vitrini<br />

Sultanahmet için önemli konulara dikkat<br />

çekerek, hem ziyaretçilerin memnun ayrılması<br />

hem de sorunsuz bir turizm işleyişi için acil<br />

çözüm bekleyen görüşlerini paylaştı.<br />

“Sultanahmet’e elektrikli araçla ring<br />

seferleri konulsun”<br />

İstanbul'a gelen her ziyaretçinin mutlaka<br />

ziyaret ettiği Sultanahmet Meydanı<br />

trafiğinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini<br />

vurgulayan Şerif Yenen, özellikle turlarla<br />

gelen misafirlerin hem ulaşım hem de<br />

trafik sorunu yaşadığını aktarıyor. Tur<br />

otobüsüyle gelenlerin trafik çilesi çektiğini,<br />

münferit olarak toplu ulaşım dışında taksiyle<br />

gelenlerin ise dönüşte taksi bulmakta çok<br />

güçlük yaşadığını anlatan Yenen şunları<br />

söylüyor: "Sultanahmet Meydanı bir süredir<br />

araç trafiğine kapalı durumda. Trafik Küçük<br />

Ayasofya Caddesi ve Sultan Ahmed Camii'nin<br />

arkasında Arasta’nın yanındaki yol ve Akbıyık<br />

Caddesi üzerinden akarak Cankurataran'a<br />

iniyor. Bir diğer seçenek de Cağaloğlu’ndan<br />

çıkmak. Bu seçenek zaten çoğu zaman<br />

hiç işlemiyor. Bu güzergahlar oldukça dar<br />

sokaklardan oluştuğu için kısa süreli bir<br />

duraklama bile trafiğin akışını engelliyor;<br />

hele bir de önünüze çöp kamyonu veya<br />

hareket kabiliyeti yavaş yolcularını indiren bir<br />

otobüs denk geldiği zaman trafik uzun süre<br />

kilitleniyor. Bu ve benzeri nedenlerden ötürü,<br />

otobüs ve midibülerin Çatladıkapı'dan itibaren<br />

bu hatta asla girmemesi gerekiyor. Onun<br />

yerine aşağıda bir veya birkaç nokta belirlenip<br />

elektrikli araçlarla meydana ring seferleri<br />

konulabilir. Bu ring, aşağıdaki indirme<br />

bindirme noktasından başlar, Sultanahmet ve<br />

Kapalı Çarşı hattını kapsayarak sürekli ring<br />

yapar. İsteyen istediği yerde iner veya biner.”<br />

Öte yandan Şerif Yenen, Sultan Ahmed<br />

Camii'nin arkasında, Arasta'nın duvarına<br />

bitişik olan otoparkın, minibüs türünden tur<br />

araçlarının yolcu indirme bindirme noktası<br />

olarak düzenlenmesinin trafiği aksatmasını<br />

engelleyeceğini belirtiyor. Yenen, bir turist<br />

rehberi olarak bu güzergahtaki turlarında<br />

yaşadığı bu sorunların tüm turizmcilerin<br />

de başına geldiğini söyleyerek, "Acil çözüm<br />

şart. Bir an önce harekete geçilmeli" çağrısı<br />

yapıyor.<br />

“Sultanahmet güvenlik şeridi,<br />

güvenlikten öte daha çok 'caydırıcı'<br />

işlev görüyor”<br />

Sultanahmet Meydanı'nın uzun zamandan<br />

beri güvenlik şeridiyle çevrelendiğini, polis<br />

ŞERIF YENEN<br />

“TAKSIM MEYDAN DÜZENLEMESI IÇIN<br />

HALA NEYI BEKLIYORUZ?”<br />

kontrolünde giriş noktaları olduğunu ifade<br />

eden Yenen, bu noktalar haricinde bölgeye<br />

girmenin mümkün olmadığını kaydediyor. Bu<br />

noktaların birbirinden uzak olduğunu, örneğin<br />

bazen hemen karşıya geçmek istediğinizde<br />

epey yürümek durumunda kalınabildiğini<br />

kaydeden Yenen şöyle devam ediyor: "Güvenlik<br />

tabii ki çok önemli. Ancak bu şerit şu anda<br />

gördüğümüz kadarıyla güvenlikten öte daha<br />

çok 'caydırıcı' olarak işlev görüyor. Güvenlik<br />

kontrolü yapmak için turizmi daha az irrite<br />

edecek formüller mümkün."<br />

“Ayasofya'nın önündeki kalıntılara<br />

bilgilendirici levhalar konulmalı”<br />

İstanbul’un en gözde tarihi yapılarının başında<br />

gelen Ayasofya'nın önünde çitle çevrilmiş<br />

durumda bir takım kalıntılar olduğunu<br />

söyleyen Yenen, ziyaretçilerin bunları hep<br />

merak ettiğini ifade ediyor. Merak uyandıran<br />

ve iyi bir görüntü vermeyen bu kalıntılara dair<br />

bilgilendirici levhalar konulması gerektiğine<br />

işaret eden Yenen, daha iyi bir düzenlemenin<br />

de şart olduğunu, harabe gibi bir izlenim<br />

oluşturduğunu vurguluyor.<br />

Milyon Anıtı, su terazisi ve<br />

arkasındaki parkta çevre<br />

düzenlemesi<br />

Şerif Yenen, “Yerebatan Sarnıcı’nın bitmek<br />

bilmeyen restorasyonuna değinmiştik, hadi<br />

o uzuyor diyelim, bari üzerindeki parkın<br />

düzenlemesini bitirip bir an önce çevrenin<br />

çirkin görüntüsünü güzelleştirsek” diyor.<br />

“Aşırı ziyaretçi alan yapılara giriş<br />

için rezervasyon sistemi devreye<br />

sokulmalı”<br />

İstanbul'da ziyaretçilerin geldiklerinde<br />

mutlaka uğradığı Topkapı Sarayı, Ayasofya<br />

Camii, Sultan Ahmed Camii gibi popüler<br />

mekanların ziyaretçi trafiğine değinen Şerif<br />

Yenen, zaman zaman aşırı kalabalıklar<br />

olması nedeniyle müthiş bir keşmekeş<br />

yaşandığını savunarak şöyle konuşuyor:<br />

"Herkes her mekanı, istediği zaman, istediği<br />

gün görebilecek diye bir kural yok. Ziyaretçi<br />

sayısı, ziyaret edilen mekanı tehdit ediyorsa,<br />

zarar vermeye başlamışsa, dünyanın birçok<br />

popüler müze veya mekanında olduğu gibi<br />

buralara girecek günlük ziyaretçi sayısına<br />

sınırlama getirilebilir ve bir rezervasyon<br />

sistemi devreye sokulabilir. Bu popüler yerleri<br />

riske sokmadan, tahrip etmeden bir sonraki<br />

kuşaklara aktarabilmemiz için bir an önce<br />

önlem almalıyız."<br />

“Laleli’de turizm araçlarına kolaylık<br />

sağlanmalı”<br />

Laleli'de Ordu Caddesi'nin belli saatlerde<br />

trafiğe kapanırken turizm araçlarına açık<br />

olduğunun duyurulduğunu hatırlatan Yenen,<br />

buradaki soruna da şu şekilde değiniyor:<br />

"Turizm araçları evet girebiliyor ama ancak<br />

belirli prosedürlerden geçtikten sonra<br />

girmek mümkün oluyor. Burada bir soru<br />

işareti söz konusu; turizm araçlarının<br />

girebilmesi için önceden başvuru yapması<br />

gerekiyor. Oysa turizm araçları zaten her<br />

yıl bazı prosedürlerden geçip TÜRSAB<br />

plakalarını yeniliyor. Bunlar karekodlu<br />

plakalar. Ordu Caddesi’ne girişte bu izinleri<br />

tekrar tekrar almaya gerek olmamalı;<br />

turizm araçları barkodlu levhasını gösterip<br />

kolayca girebilmeli. Üstelik buraya girişlerin<br />

kolaylaştırılması bir turizm çekim merkezi<br />

olan Kapalı Çarşı'nın trafiğini de bir nebze<br />

rahatlatacaktır."<br />

“Çemberlitaş yaya kalmalı”<br />

Çemberlitaş Meydanı'ndaki otoparkın<br />

kapatılarak yayalaştırıldığını anımsatan<br />

Yenen; bu düzenlemenin çok da iyi olduğunu<br />

savunurken şu noktaya dikkat çekiyor: "Çok<br />

geçmeden şimdi orası motosiklet otoparkına<br />

döndü. Araba almıyorsak motosiklet de<br />

almayalım, temiz ve ferah bırakalım lütfen!".<br />

“Meydanın düzenlemesi için hala neyi<br />

bekliyoruz?”<br />

Şerif Yenen'in dikkat çektiği turizm<br />

noktalarından biri de Taksim Meydanı.<br />

"Meydanın düzenlemesi için hala neyi<br />

bekliyoruz?" diye soran Yenen, sorularını şöyle<br />

sürdürüyor: "Daha kadar bekleyeceğiz? Bu<br />

konuda bilgilenmeye ihtiyacımız var. Meydanın<br />

şu anki hali turizm açısından baktığımızda ne<br />

yazık ki içler acısı."<br />

“Balat’ın ana caddelerinin hafta<br />

sonları trafiğe kapatılması şart”<br />

Yenen son olarak İstanbul'un yeni popülerlik<br />

kazanan semti Balat'a değiniyor. Hafta<br />

sonları çok kalabalık olmasından dolayı bazen<br />

gezmenin mümkün olmadığını kaydeden<br />

Yenen, "Trafiğe açık dar sokaklarda gezi<br />

çok zor oluyor. Özellikle hafta sonları ana<br />

caddelerin trafiğe kapatılması şart" önerisini<br />

getiriyor.


TUYED'ten<br />

İstanbul'un<br />

taksi sorununa<br />

çözüm çağrısı<br />

Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği'nden (TUYED) yapılan<br />

açıklamada, İstanbul'un taksi sorununun turizm sektörüne ve<br />

İstanbul'a verdiği zarar vurgulandı.<br />

TUYED'ten Genel Sekreter Savaş Daş<br />

imzasıyla yapılan açıklama şöyle:<br />

İstanbul’da taksi sorunu giderek bir<br />

kangren haline geliyor. Plaka sahipliği<br />

üzerinden bir rant aracı olan taksilerde,<br />

ne direksiyondaki şoför, ne de taksilere<br />

binen (daha doğrusu binemeyen) vatandaş<br />

ne de ülkemizi ziyarete gelen turistler<br />

memnun. Bir avuç plaka sahibinin<br />

çıkarına işleyen sistem, kent sakinlerini<br />

canından bezdirmiş durumda.<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentte<br />

6 bin taksiyi daha hizmete alıp 1000 taksiyi<br />

de dönüştürme önerisi, ağırlığı siyasi<br />

iktidarın temsilcilerinden oluşan, Ulaşım<br />

Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME)<br />

10’uncu kez reddedildi. Oysa İBB’nin planı,<br />

hem taksi şoförlerinin hem de İstanbul<br />

halkının ve turistlerin mağduriyetini<br />

ortadan kaldırmayı hedefliyor. Böyle bir<br />

önerinin reddedilme gerekçesi nedir?<br />

Milyonlarca İstanbullu mağdur<br />

ediliyor, turistler dolandırılıyor<br />

İstanbul’un trafiğinde 12 saat direksiyon<br />

sallayan taksi şoförleri önce plaka<br />

sahibinin kirasını, sonra aracın<br />

yakıtını ve son olarak da kendi rızkını<br />

çıkarmak zorunda. Makas o kadar<br />

daralmış durumda ki, şoförler artık<br />

Türk vatandaşlarını aracına almıyor,<br />

kısa mesafeye gitmiyor, trafik olan<br />

güzergahlara girmiyor. ‘Akşama kadar<br />

direksiyon sallayıp evin rızkını zar zor<br />

çıkaracağıma, turistlerin yoğun olduğu<br />

yerlerde soteye yatar, bir turist kapıp günü<br />

kurtarırım’ diye düşünüyor. Taksi soran<br />

müşteriye ise, ya ‘rezerve’, ya da ‘müşteri<br />

almaya gidiyorum’ diyor.<br />

İstanbul’da bir avuç taksi plakası sahibi<br />

korunurken, milyonlarca İstanbullu<br />

mağdur ediliyor, turistler dolandırılıyor.<br />

Bu konuda, ne kendi seçmeni de mağdur<br />

olan siyasi iradeden ne de müşterisi<br />

dolandırılan turizmciden ses çıkıyor.<br />

Bunun da ötesinde, taksiciler Bakan, hatta<br />

Cumhurbaşkanı düzeyinde ağırlanıyor,<br />

ziyaret ediliyor, şımartılıyor.<br />

İstanbul’da turist döven taksici<br />

de gördük, köprüden geçmek için<br />

turistten vize parası alan da<br />

İstanbul’da turist döven taksici de gördük,<br />

köprüden geçmek için turistten vize<br />

parası alan da, yolcusunu havalimanına<br />

bırakan acenteceyi döven de... En son<br />

havalimanı önünde evrak kontrolü<br />

yapıyorlardı. Vatandaş işine gitmek için<br />

taksi bulamıyor, turistler dolandırılıyor,<br />

taksiciler evini geçindiremiyor ama birileri<br />

bu sistemin bu şekilde devam etmesi için<br />

elinden geleni yapıyor.<br />

İstanbul’un nüfusunun 7,3 milyon olduğu<br />

1990 yılında 17 bin 395 olan taksi plakası<br />

sayısı, kent nüfusunun 16 milyona<br />

yaklaştığı <strong>2021</strong> yılında hala aynı sayıda.<br />

Üstelik normal koşullarda İstanbul’a 15<br />

milyona yakın da ziyaretçi geliyor.<br />

İstanbul’daki taksi sorunu, siyaset<br />

malzemesi yapılmamalı<br />

İstanbul’daki taksi sorunu, siyaset<br />

malzemesi yapılmamalı, çıkar merkezli<br />

düşünülmemelidir. Güvenli, ulaşılabilir<br />

ve sağlıklı bir taksi sistemi bu kentte<br />

yaşayan milyonlarca İstanbullunun ve<br />

kenti ziyarete gelenlerin hakkıdır. İstanbul<br />

gibi bir dünya şehrine gelen turistlerin,<br />

daha önce bu şehri ziyaret etmiş<br />

arkadaşlarından, ‘taksilere dikkat et’<br />

nasihatı alması utanç verici bir durumdur.<br />

Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği<br />

(TUYED) olarak, tüm tarafların bir araya<br />

gelmesi ve İstanbul’daki taksi sorununun<br />

bir an evvel çözülmesi çağrısında<br />

bulunuyoruz.


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜRSAB, ANTALYA’DA TURIZM<br />

KONGRESI DÜZENLEYECEK<br />

TÜRSAB, tarihinde bir ilke imza atarak 19-21 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında turizm kongresi düzenleyecek. İletişim-<br />

Eğitim-Dayanışma mottosuyla gerçekleşecek olan TÜRSAB <strong>2021</strong> Turizm Kongresi'ni gelenekselleştirmeyi<br />

hedeflediklerini belirten TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Kongre Koordinatörü Hasan Eker, yaptığı<br />

açıklamada programın ilk gününde erken rezervasyon kampanyasını başlatacaklarını da duyurdu.<br />

TÜRSAB-Türkiye Seyahat Acentaları<br />

Birliği, bu yıl Antalya Pine Beach<br />

Otel’de ilkini düzenleyecekleri TÜRSAB<br />

<strong>2021</strong> Turizm Kongresi'nin basına yönelik<br />

toplantısını 25 Ekim Pazartesi günü merkez<br />

binasında gerçekleştirdi.<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Kongre<br />

Koordinatörü Hasan Eker, TÜRSAB Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Tolga Gencer, TÜRSAB<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Özsavaş,<br />

TÜRSAB Genel Sekreteri Melike Ertekin'in<br />

yanı sıra kongrenin ana sponsorlarından<br />

<strong>Hotel</strong>Runner’ın Satış ve İş Geliştirme<br />

Direktörü Rıza Kaynak, ve Tatilsepeti’nin<br />

Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz'ın da<br />

katılımıyla gerçekleşen toplantıda kongreye<br />

ilişkin detaylı açıklamalar yapıldı.<br />

Eker: "İlk gün erken rezervasyon<br />

kampanyasını başlatacağız"<br />

Kongre ile ilgili TÜRSAB Yönetim Kurulu<br />

Üyesi ve Kongre Koordinatörü Hasan Eker,<br />

‘‘1 buçuk yıllık bir pandemi döneminden<br />

geçtik. Dünya turizminde seyahat rakamları<br />

1,5 milyardan 400 milyonlara düştü.<br />

Kısıtlamaların kalkmasıyla beraber turizm<br />

hareketi başladı. Tüm dünyayı turizmde<br />

yeni bir dönem bekliyor. Artık rekabet fiyat<br />

odaklı olmayacak. Hijyen ve sağlık odaklı<br />

olacak. Doğa turizmine daha fazla önem<br />

verilecek. Yakın çevreye turizm hareketinin<br />

artacağı öngörülüyor. Bireysel turizm de<br />

aynı şekilde. Gerçek şu ki, bizi daha farklı<br />

bir dönem bekliyor. Biz de sektörün köklü<br />

kuruluşu olarak bu konuda bir kongre<br />

düzenlemeye karar verdik. Burada ortak<br />

akıl ile turizmin tüm taraflarıyla birlikte<br />

tüm konuları masaya yatırma kararı verdik.<br />

Kongrenin genel olarak turizme çok faydalı<br />

olacağına inanıyoruz. İletişim-Eğitim-<br />

Dayanışma mottosuyla bu yıldan sonra<br />

her sene geleneksel olarak düzenlemek<br />

istiyoruz. Kongrede turizm yatırımcıları,<br />

kamu yetkilileri ve birlik başkanlarının da<br />

konuşmacı olarak katılacağı oturumlar<br />

düzenlenecek. Türkiye turizminin büyük<br />

pazarlarından Hollanda, Rusya ve Almanya<br />

gibi ülkelerin seyahat acentaları birliklerinin<br />

başkanları ile oturumlar düzenlenecek.<br />

Havayolları ve acenta ilişkileri ile marka<br />

ve iletişim stratejileri gibi birçok alanda<br />

çalışmaların yanı sıra yurdumuzun dört<br />

bir köşesindeki turizmciler için tanışma<br />

ve paylaşma etkinliklerimiz olacak.<br />

Ülkemizin çok değerli akademisyenleri<br />

ve gazetecilerinin de katılımlarıyla<br />

eğitimlerimiz olacak. Kongrenin ilk gününde<br />

erken rezervasyon kampanyasını da<br />

başlatacağız. Kısacası birlik ve beraberlik<br />

içerisinde sektörümüzü hak ettiği noktaya<br />

dayanışma ile taşıyacağız.’’ dedi.<br />

Gencer: "Sorunlarımıza çözüm<br />

üretecek ortamlar oluşturmak<br />

istiyoruz"<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga<br />

Gencer, ‘‘Seyahat acentalarımızla daha<br />

sık bir araya gelmek ve sorunlarımıza<br />

çözüm üretecek ortamlar oluşturmak<br />

istiyoruz. Yönetim Kurulu Başkanımız Firuz<br />

B. Bağlıkaya’nın önderliğinde, değerli<br />

sponsorlarımızın ve basın mensuplarının<br />

destekleriyle sektörümüze ve seyahat<br />

acentalarımıza yeni fırsatlar üretecek<br />

olmaktan dolayı çok mutluyuz.’’ diye<br />

konuştu.<br />

Kaynak: "Oteller ve acenteler için<br />

çok faydalı olacağına inanıyorum’’<br />

Kongrenin ana sponsorlarından<br />

<strong>Hotel</strong>Runner’ın Satış ve İş Geliştirme<br />

Direktörü Rıza Kaynak, ‘‘Bu organizasyona<br />

katılmak aldığımız en hızlı<br />

kararlardan biriydi.<br />

<strong>Hotel</strong>Runner olarak 10 yıldır<br />

Türkiye’de konaklama<br />

perspektifindeki<br />

tecrübemizi yeni<br />

değerler katarak<br />

dijitalleştiriyoruz.<br />

Bu noktada işin<br />

son bacağı olan<br />

TÜRSAB<br />

<strong>2021</strong> Turizm<br />

Kongresi ardından<br />

düzenlenen her panel sonrası<br />

hazırlanacak sonuç bildirgeleri<br />

ve kongre bildiri kitabı tüm sektörle<br />

paylaşılacak.<br />

seyahat acentaları için de aynı şekilde<br />

dijitalleşmenin gerekliliğine inanıyoruz.<br />

TÜRSAB ile birlikte bu kongre gibi daha<br />

birçok kapsamlı projeye imza atmak<br />

istiyoruz. Seyahat acentalarıyla daha hızlı<br />

ve efektif bir çalışma prensibiyle dijital<br />

envanter sistemi oluşturduk. Bu hem<br />

otellere hem de seyahat acentalarına<br />

büyük faydalar sağladı. Düzenlenecek bu<br />

kongrenin de hem oteller hem de seyahat<br />

acentaları için çok faydalı olacağına<br />

inanıyorum.’’ cümleleriyle otelcilik, dijital<br />

konaklama servisleri ve seyahat acentaları<br />

arasındaki dayanışmanın önemine vurgu<br />

yaptı.<br />

Küçükyılmaz: "Dışarıdan gelen<br />

insanlar için de çok ilgi çekici bir<br />

kongre olacak"<br />

Kongrenin bir diğer ana sponsoru olan<br />

Tatilsepeti’nin Genel Müdürü Koray<br />

Küçükyılmaz da değerlendirmelerde<br />

bulundu. Yılmaz, ‘‘Değişen<br />

tercihleri ve karşılıklı ihtiyaçlarımızı<br />

sorgulayabileceğimiz bir ortamın<br />

oluşturulması gerçekten önemli. Turizm<br />

ve seyahat, günlük hayatımızın bir parçası.<br />

Sadece turizm profesyonelleri için değil,<br />

dışarıdan gelen insanlar için de çok<br />

ilgi çekici bir kongre olacak.<br />

Biz, sektörümüze değer<br />

katacak bu kongrenin<br />

kalıcı ve sürekli<br />

olmasını diliyor,<br />

desteklerimizi devam<br />

ettireceğimizi dile<br />

getiriyorum.’’ dedi.


52<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

İstanbul’da düğün turizmi atağı<br />

Dünya çapında 200’e yakın ülkede üyesi, 45 farklı destinasyonda başkanlığı bulunan Uluslararası Destinasyon<br />

Düğün Profesyonelleri Derneği’nin Avrasya’daki ilk çalıştayı, Pullman Istanbul <strong>Hotel</strong> & Convention Center’da<br />

dünyanın önde gelen düğün turizmi profesyonellerinin ve sektör paydaşlarının katılımıyla devam ediyor…<br />

IADWP (Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği) Başkanı Kitzia<br />

Morales ve birçok özel davetlinin katılım<br />

gösterdiği Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Konferansı ve B2B Çalıştayı,<br />

Pullman Istanbul <strong>Hotel</strong>’de ikinci gününde<br />

devam ediyor. 100’e yakın ülkeden dünyanın<br />

en seçkin düğün ve balayı turizmi acentesinin<br />

yanı sıra 250’ye yakın yönetici ve temsilcisinin<br />

bir araya geldiği uluslararası organizasyonun<br />

açılış gününde sektörün lider isimleri pandemi<br />

sonrası düğün turizmine yön ve umut veren<br />

etkili konuşmalarıyla kürsüdeki yerini aldı.<br />

fazla yer almamız ve STK’lar vasıtasıyla daha<br />

çok çalışma yürütmemiz gerekiyor.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Morales: “Türkiye’deki<br />

paydaşlarımızla iş birliği yapacağız”<br />

Dünya çapında 300 milyar dolarlık hacme<br />

sahip olan düğün turizminin temsilcilerini<br />

Türkiye’deki turizm profesyonelleri ile B2B<br />

Workshop Çalıştayı kapsamında bir araya<br />

geldiği uluslararası organizasyonun açılış<br />

konuşmasını yapan IADWP Başkanı Kitzia<br />

Morales, IADWP üyeleri ile Türkiye’de<br />

bulunmaktan dolayı çok büyük keyif aldığını<br />

ve Türkiye’nin düğün turizminde hak ettiği<br />

yerde olması için bölge başkanları ve üyeler ile<br />

birlikte çalışacaklarını belirtti.<br />

Yaklaşık 1 ay önce yine Türkiye’yi ziyaret ettiğini<br />

ve Türkiye’ye tam anlamıyla hayran kaldığını<br />

belirten Morales, denizi, kumu, güneşi,<br />

doğası, kültürü ve tarihi dokusu ile Türkiye’nin<br />

mükemmel bir düğün destinasyonu olduğunu<br />

belirterek şöyle devam etti: “Çalıştayımızın<br />

İstanbul’da gerçekleşmesini sağlayan<br />

Avrupa ve Asya Sorumlu Başkanımız Sayın<br />

Murtaza Kalender’e çok teşekkür ediyorum.<br />

Bizleri yalnız bırakmayan çok değerli<br />

Özlem Bozkurt Gevrek<br />

İstanbul Turizminden Sorumlu Vali Yardımcısı<br />

üyelerimize ve davetlilerimize teşekkürlerimi<br />

sunuyorum. Umut ediyorum ki kısa süre<br />

içerisinde düğünlerimizi artık Türkiye’de de<br />

düzenleyerek; Türkiye’deki paydaşlarımızla iş<br />

birliği yapacağız.”<br />

Kalender: “Milyon dolar bütçeli<br />

düğünlere ev sahipliği yapmak için<br />

daha çok çalışmamız gerekiyor”<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği Avrupa ve Asya<br />

Başkan Murtaza Kalender, yaptığı konuşmada<br />

dünya çapında 300 milyar dolar hacmi olan<br />

düğün turizmi organizasyonlarını Türkiye’ye<br />

getirmek için yapılan çalıştayın çok önemli<br />

olduğuna dikkat çekerek, “Eğer ülke olarak<br />

milyon dolar bütçeli düğünlere ev sahipliği<br />

yapmak istiyorsak; bu tip çalıştaylarda daha


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

,<br />

Cem Polatoglu<br />

Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Kamu kampları istisnasız özelleştirilsin,<br />

işçiye, memura tatil çeki verilsin!<br />

Elbette bu bir Murphy kanunu değil<br />

ama turizmde işler kötü gider ve<br />

oteller boş kalırsa ortak demeç;<br />

“Aman Türk turistimiz şöyle iyidir,<br />

böyle iyidir”. Ama işler iyi giderse,<br />

kimse yerli turistin yüzüne bakmaz!<br />

Haklı da otelci. Adamlar 2 sezon tek<br />

müşteri bulamazken, hatta kapılarını<br />

bile açamazken, birileri de çıkıp, al<br />

sana para, zararını kapat dedi mi?<br />

Hayır! Gel vergini erteleyelim, faizsiz<br />

kredi verelim dedi mi? Hayır!<br />

Böyledir bu işler.<br />

Var mı bir çözümü? Bugünkü<br />

şartlarla, yani kısa dönemde hayır.<br />

Sizin de oteliniz olsa, çok yüksek<br />

talep alırsanız, fiyatı yükseltirsiniz.<br />

Bu durumda yüksek fiyatları<br />

ödeyemeyen yerli turist açıkta kalır.<br />

Uzun vadede çözüm var mı?<br />

Var!<br />

Kamu kampları özelleştirilsin.<br />

Bizim halen Türkiye’nin en<br />

müstesna bölgelerinde yaklaşık<br />

400 bin yatak kapasiteli “Kamu<br />

Kamplarımız” var. Sovyetler<br />

Birliği’ndeki Dacha’lar örnek<br />

alınarak kurulan kamu kampları,<br />

dinlenme tesisleri, eğitim kampları<br />

bunlar. İşçiler için yapılmış ancak<br />

gerçekte ücretini halkın ödediği ve<br />

yüksek sezonda sadece üst düzey<br />

yöneticilerin, ailece günde 100-150<br />

TL karşılığında tatil yaptığı “Oteller”<br />

bunlar. Yani beyaz yakalıların. İşçiler<br />

ise, eğer kura çıkarsa ancak mayıs<br />

veya eylül ayında tatil yaparlar.<br />

Oysa bugün kamudan maaş alan<br />

memur ve işçiler, özel sektör<br />

işçisinden daha fazla maaş ve<br />

haklara sahiptirler.<br />

Çözüm?<br />

İşçiye, memura tatil çeki verilsin.<br />

Kamu kampları istisnasız<br />

özelleştirilsin. Satıştan elde<br />

edilen milyarlarca dolar gelirle bu<br />

otellerde ve seyahat acentalarında<br />

kullanılmak üzere kamu işçilerine,<br />

her yıl bir maaş tutarında tatil çeki<br />

verilsin. İşte o zaman tatil işçiler<br />

için ulaşılmaz olmaktan çıkar. Bu<br />

uygulamadan hem işçi-memur<br />

hem otel- esnaf hem de turizmden<br />

beslenen 52 sektör faydalanır.


Radisson Collection <strong>Hotel</strong> Bodrum<br />

Bizimle<br />

büyüyün<br />

Yaptığımız Her İşle<br />

Değer Yaratıyoruz<br />

Aramıza katılarak Türkiye’nin en hızlı büyüyen<br />

otelcilik gruplarından birinin parçası olabilirsiniz.<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group olarak 2025 yılına kadar<br />

Türkiye’de 50’den fazla otele ulaşma hedefimiz<br />

doğrultusunda otel yatırımlarınız için çeşitli<br />

markalarımızla size özel çözümler sunuyoruz.<br />

Grubumuz resortlardan şehir otellerine,<br />

rezidanslardan dönüşüm fırsatlarına kadar<br />

pek çok seçenekle başarılı bir iş ortaklığı için<br />

gerekebilecek her türlü aracı sağlıyor.<br />

Radisson Blu <strong>Hotel</strong> Vadistanbul<br />

Grubumuzu ve markalarımızı keşfedin<br />

radissonhotelgroup.com/development<br />

Ramsay Rankoussi<br />

Başkan Yardımcısı<br />

İş Geliştirme Afrika ve Türkiye<br />

ramsay.rankoussi@radissonhotels.com<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> İzmir Aliağa


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Pandemi seyahat trendlerini<br />

nasıl değiştirdi?<br />

Hilton, seyahat alışkanlıklarındaki değişimi analiz etti. Pandemi nedeniyle sağlıklı yaşamın<br />

ön plana çıkması insanların spor, beslenme gibi konulara ilgisini artırdı. Araştırmaya göre,<br />

pandemiyle birlikte artan dijital çözümler, gezginlerin temassız check-in, dijital anahtar gibi<br />

uygulamalara talebini artıracak.<br />

Pandemi sürecinde seyahat<br />

alışkanlıklarının dünya genelindeki<br />

değişimini analiz eden Hilton tarafından<br />

gerçekleştirilen "2022 Gezgini: Yükselen<br />

Trendler ve Yeniden Şekillenen Gezgin Tanımı"<br />

adlı araştırma, geçtiğimiz yıldan bu yana<br />

seyahat alışkanlıklarında köklü değişimler<br />

olduğunu gözler önüne seriyor. Kuruluşundan<br />

bugüne yaklaşık 3 milyar ziyaretçi ağırlayan<br />

Hilton’un araştırmasına göre, sadakat<br />

programlarından yemek tercihlerine,<br />

sürdürülebilirlik çözümlerinden tasarıma;<br />

pandemi, insanların seyahat beklentilerinde<br />

büyük farklılıklara neden oldu.<br />

Evcil hayvanla birlikte seyahat<br />

etmeye ilgi arttı<br />

Araştırmaya göre, sağlıklı yaşamın ön plana<br />

çıkmasıyla birlikte insanların spor ve egzersiz<br />

alışkanlıkları değişti. Sağlık hizmetlerine artan<br />

ilgi ise spa ve holistik tatil deneyimine talebi<br />

de beraberinde getirdi. Herkesin evinde ekşi<br />

mayalı ekmek gibi farklı lezzetler pişirmeye<br />

yöneldiği karantina dönemi, gastronomi<br />

seyahatlerine olan ilgiyi de etkiledi. Bunun yanı<br />

sıra, salgınla birlikte evcil hayvan sahiplenme<br />

oranındaki artış, evcil hayvanla birlikte<br />

seyahate olan ilgiyi artırdığı için oteller köpek<br />

parkları gibi hayvanların vakit geçireceği<br />

alanlar yaratmaya başladı.<br />

Geçtiğimiz yıldan bu yana popülerliği artan<br />

bir diğer kavram ise sürdürülebilirlik oldu.<br />

İnsanlar, gezegenin sürdürülebilirliğine daha<br />

fazla önem vererek güneş enerjisiyle çalışan<br />

fırınlara ve elektrikli scooter’lara yönelmeye<br />

başladı. Kendin Yap (Do It Yourself – DIY)<br />

akımı, bitki yetiştirmeye olan eğilim ve uzaktan<br />

çalışabilecek alan arayışı insanların otel<br />

mimarisine yönelik algısını değiştirirken,<br />

sadakat programlarının yükselişiyle müşteriler<br />

için artan kişiselleştirilmiş imkanlar ve<br />

avantajlar ise daha fazla ön plana çıkmaya<br />

başladı.<br />

Hilton Başkanı ve CEO'su Chris Nassetta, "Son<br />

iki yılda dünya, özellikle de konaklama sektörü,<br />

büyük bir değişim yaşadı. Bu analizden<br />

görüldüğü üzere, seyahat alışkanlıkları, misafir<br />

talepleri ve ilgi alanları değişti. Hilton olarak,<br />

misafirlerimizin konaklama deneyiminin<br />

günümüz trendlerine uyum sağlayabilmesi için<br />

taleplerin nabzını tuttuk. İleriye baktığımızda,<br />

seyahat etme eğiliminin tekrar ivme<br />

kazandığını görüyoruz. Bu ivmenin artışında<br />

katkı sağlamaktan da mutluluk duyuyoruz”<br />

açıklamasını yaptı.<br />

Hilton’un raporu, otel içinde ve dışında olmak<br />

üzere, turizm sektörünü yeniliğe teşvik<br />

eden trendleri içeriyor. Her trend, değişimi<br />

yönlendiren belirli içgörüleri ve verileri gözler<br />

önüne sererken; pandemiyle birlikte yeniden<br />

şekillenen gezgin tanımını dört maddede<br />

özetliyor:<br />

*Kaos üretkenliği beraberinde getirdi.<br />

Sağlanan kolaylıklar seyahatlerde de<br />

aranacak: İnsanlar hayatlarının birçok<br />

alanında inovatif çözümleri benimsedi. Bu<br />

nedenle tatillerde temassız check-in ve<br />

check-out işlemi, dijital anahtar gibi çözümlere<br />

talebin artması öngörülüyor.<br />

*Sağlığa verilen önem spor salonlarının<br />

ötesine geçecek: Yeni çalışma düzeniyle<br />

birlikte değişen rutin ve alışkanlıklar,<br />

gezginlerin seyahatleri sırasında spora daha<br />

fazla zaman ayıracağını gösteriyor.<br />

*Yeni ilgi alanları edinen gezginler daha<br />

rafine zevklere ve tercihlere sahip olacak:<br />

Yeni ve tazelenmiş hobiler, 2022 yılında<br />

gezginleri daha bilgili ve sofistike olmaya<br />

yönlendiriyor. İnsanların hobileriyle entegre<br />

seyahatler planlamaya yönelmesinin spor ve<br />

gastronomi seyahatlerine olan talebi artıracağı<br />

düşünülüyor.<br />

*İnsanlar çevresine daha ilgili olmaya<br />

başlayacak: Pandemi sürecinde aile ve<br />

arkadaşlardan ayrı kalınmasının 2022'de geniş<br />

ailelerin bir araya geldiği kalabalık seyahatleri<br />

artıracağı öngörülüyor. Ayrıca, insanarın<br />

seyahatlerini planlarken çevresel ve toplumsal<br />

konulara daha duyarlı markalara yönelmeleri<br />

bekleniyor. Seyahati, mental sağlığın hayati<br />

bir parçası olarak gören Klinik Psikolog Dr.<br />

Kate Cummins, “Pandemi seyahat endüstrisini<br />

etkiledi. Ancak bununla birlikte, pandeminin<br />

gezginler üzerinde de önemli psikolojik etkileri<br />

oldu. Gezginlerin alışkanlıkları değişse de,<br />

seyahat etmenin psikolojiye olumlu etkileri<br />

aynı kalmaya devam ediyor. Zorlu geçen iki<br />

yılın ardından yapılan seyahatlerin insanları<br />

psikolojik açıdan olumlu etkileri olacağı<br />

yadsınamaz bir gerçek” dedi.


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

EMITT, 9 Şubat 2022’de kapılarını açacak<br />

<strong>2021</strong> yılında küresel pandemi sebebiyle gerçekleştirilmeyen Uluslararası Doğu Akdeniz<br />

Turizm Fuarı – EMITT, iki yıl aradan sonra, 9-12 Şubat 2022 tarihlerinde TÜYAP Kongre ve<br />

Fuar Merkezi’nde kapılarını açacak.<br />

Dünya turizmine yön veren, sektör<br />

temsilcilerinin en önemli buluşma<br />

platformu EMITT’i düzenleyen küresel<br />

fuarcılık şirketi Hyve Group’un Bölge<br />

Direktörü Kemal Ülgen, pandemi sürecinde<br />

aldıkları erteleme kararının, fuarın yerli<br />

ve uluslararası tüm paydaşlar için daha<br />

verimli bir şekilde gerçekleşmesi sebebiyle<br />

alındığının altını çizerek “2 senelik aradan<br />

sonra 9-12 Şubat 2022 tarihlerinde TÜYAP<br />

Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirmeyi<br />

planladığımız 25. EMITT Doğu Akdeniz<br />

Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda,<br />

iş birliklerimizi her zaman olduğundan<br />

daha kapsamlı ve güçlü bir şekilde hayata<br />

geçirmeyi ve hazırlamakta olduğumuz<br />

kapsamlı programla katılımcılarımız ile<br />

ziyaretçilerimizi en iyi şekilde ağırlamayı<br />

heyecanla bekliyoruz.” dedi.<br />

4 ana temada turizm konuşulacak<br />

Dünyanın en çok turist çeken ülkeleri<br />

arasında 6. sırada bulunan ve yaşanan<br />

küresel pandeminin hemen öncesinde, 2019<br />

senesinde 51,7 milyon turist ağırlayan ve<br />

turizmden 34,5 milyar dolar gelir sağlayan<br />

Türkiye’yi zirveye taşıyacak yaklaşımlar için<br />

bir ortak akıl platformu misyonu taşıyan<br />

EMITT’te bu yıl 4 ana tema altında; turizm<br />

ekonomisi, sektörü yönlendiren trendler,<br />

öne çıkan destinasyonlar ve önümüzdeki on<br />

yıla damga vuracak teknolojik inovasyonlar,<br />

düzenlenecek olan panel ve etkinliklerde<br />

gündem maddelerini oluşturacak. Küresel<br />

pandemi sırasında ve sonrasında tüm<br />

sektörlerde yaşanan dijital dönüşümün turizm<br />

sektörüne yansımaları, sektör paydaşlarının<br />

satışlarını ve satış kanallarını dijitalleştirme<br />

eğilimleri, online dünyada bilinirlik ve satışları<br />

artırabilmek için en yeni teknolojiler ile<br />

stratejiler, konunun uzmanları tarafından tüm<br />

detaylarıyla EMITT Fuarı’nda analiz edilecek.<br />

Sağlık turizmi profesyonellerine ev<br />

sahipliği yapacak<br />

9-12 Şubat 2022’de TÜYAP’ta düzenlenecek<br />

25. EMITT Fuarı, bir ilke ev sahipliği yaparak<br />

sağlık turizmi profesyonellerine yer vermeye<br />

başlayacak. Yabancı alıcılara ve ziyaretçilere<br />

sağladığı turizm ürün ve iş birliği imkanlarını<br />

çeşitlendiren EMITT Fuarı, Türkiye’nin sağlık<br />

turizminin de dünyaya açılan kapısı olmayı<br />

hedefliyor. Şehir hastanelerinin inşasıyla<br />

birlikte sağlık altyapısı yenilenen Türkiye;<br />

Amerikalı, Avrupalı ve Ortadoğulu turistler<br />

için sağlık turizminin yeni merkezi haline<br />

geliyor. Bu alanda daha hızlı atılım yapmak<br />

ve Türkiye’nin küreselde alanda pazar<br />

payını artırmak için iş birliklerinin hızlı ve<br />

profesyonel bir biçimde oluşturulması önem<br />

kazanıyor. 2019 yılında 880 bin turistin sağlık<br />

amaçlı Türkiye’ye geldiğini belirten EMITT<br />

Fuar Direktörü Hacer Aydın, “Türkiye’nin<br />

küresel bir sağlık turizm merkezi olması<br />

hedefi; uzun süredir gündemde olan, planlı<br />

bir biçimde ilerlenen, önemli yatırımların<br />

yapıldığı bir ulusal ajanda. Son yıllarda,<br />

özellikle Avrupa’nın yaşlanan sağlık<br />

altyapısının da katkısı ile; Türkiye, Ortadoğu ve<br />

Avrupa başta olmak üzere, dünya için önemli<br />

bir sağlık turizmi noktası haline gelmeye<br />

başladı.” dedi. Aydın, bu alanda Türkiye’nin<br />

marka değerini artırmasının her anlamda<br />

çok önemli olduğunu söyledi. Özellikle döviz<br />

girdisi açısından sağlık turizminin önemli<br />

katkı sunacağı belirten Aydın, TÜİK verilerine<br />

göre 2019’da sağlık turizmi harcamasının<br />

1 milyar 65 milyon dolar ile toplam turizm<br />

gelirinden aldığı payın yüzde 3,09 olduğunun<br />

altını çizdi.<br />

2019’da toplam ziyaretçisini %29<br />

artırmıştı<br />

Tüm dünyada ve Türkiye’de turizm<br />

sektörünün gelişim alanlarının tespit edilmesi<br />

ve bilgi alışverişini sağlayarak turizmin<br />

trendlerinin belirlendiği EMITT fuarı, 25’inci<br />

yılında sağlık turizmi temsilcilerini de<br />

ağırlayarak Türkiye’ye sağlık turizmi alanında<br />

da ivme kazandırmayı hedefliyor. En son 2019<br />

yılında gerçekleştirilen fuar; 103 ülkeden<br />

1000’e yakın katılımcı ve 200 tur operatörünü<br />

44.321 ziyaretçi ile buluşturmuş, 4 bin<br />

476 randevulu iş görüşmesine ev sahipliği<br />

yaparak ülke ekonomisine belirgin bir katkıda<br />

bulunmuş, Türkiye’nin ve küresel turizm<br />

sektörünün buluşma noktası olma misyonunu<br />

da güçlendirerek sürdürmüştü.<br />

2022 için rakamlar pozitif<br />

Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 kaynaklı<br />

pandemiye karşı <strong>2021</strong> yılıyla birlikte aşılama<br />

faaliyetlerinin küresel çapta artırılması<br />

sebebiyle turizm ve seyahat faaliyetleri,<br />

2020 yılının Ocak-Ağustos dönemine göre<br />

büyük bir artış gösterdi. Turizm Bakanlığı<br />

verilerine göre <strong>2021</strong> yılı Ocak-Ağustos<br />

döneminde Türkiye’ye gelen toplam turist<br />

sayısı 14 milyon kişiye yükseldi. Bu sayı,<br />

2020 yılı Ocak-Ağustos döneminde ise 7,25<br />

milyondu. Bakanlığın rakamlarına göre bir<br />

önceki yıl ile karşılaştırıldığında gelen turist<br />

sayısında %93,1’lik bir artış gerçekleşti.<br />

Türkiye’nin turizm gelirinin, <strong>2021</strong> yılının<br />

ilk altı ayında %33’lük büyük bir yükseliş<br />

göstererek 4,10 milyar dolardan 5,45 milyar<br />

dolara ulaşması, sektördeki süratli gelişimin<br />

altını rakamsal olarak çizerken; 9-12 Şubat<br />

2022’de gerçekleştirilecek olan Uluslararası<br />

Doğu Akdeniz Turizm Fuarı – EMITT’in,<br />

Türkiye ekonomisine ve turizm sektörüne<br />

sağlayabileceği büyük katkının ölçeğini de<br />

açıkça ortaya koymuş oldu.<br />

Çorabatır: “2022’de çok güzel<br />

bir sezon yaşayacağımızı tahmin<br />

ediyorum”<br />

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED)<br />

Başkanı Sururi Çorabatır, sektörün bu yıl<br />

geçen yıla göre özellikle aşılanma oranlarının<br />

artmasıyla daha iyi bir sezon yaşadığını<br />

söyledi. Turist ve gelir rakamlarının 2020<br />

yılının üzerinde seyrettiğini belirten Çorabatır,<br />

geçen yıl salgın nedeniyle açılamayan<br />

otellerin bulunduğunu, bu yıl ise otellerin açık<br />

kaldığını belirterek şöyle konuştu: “Akdeniz<br />

bölgesinin kendisine özgü müşteri profili var.<br />

Ege bölgesinde de belli doluluklar yaşandı.<br />

Çeşme, Bodrum, Fethiye ve Marmaris<br />

yangın çıkana kadar önemli gelişmeler<br />

gösterdi. Kapadokya, Denizli bölgesi de iyi bir<br />

göstergeye ulaştı. Önümüz kış, hem kayak<br />

hem termal otellerimizle ilgili taleplerin<br />

olacağını tahmin ediyoruz. Kıyı bölgelerinde<br />

sezonun uzadığını görmekteyiz. Tabii her şey<br />

vaka sayısına ve aşılanma oranına bağlı.” Bu<br />

yılı hiçbir dönemle mukayese etmediklerini<br />

söyleyen Çorabatır, sektör olarak gelecek<br />

yıllara odaklandıklarını dile getirdi. Çorabatır,<br />

“Dünyada seyahat endüstrisinin durakladığı<br />

bir süreçte Türkiye olarak gerek Güvenli<br />

Turizm Sertifika Programı gerek Turizm<br />

Geliştirme Ajansı gerekse sektör temsilcileri<br />

olarak elimizden gelen çabayı gösterdik ve<br />

göstermeye devam ediyoruz. Vaka sayıları<br />

düştüğü, aşılanma arttığı takdirde 2022’de<br />

çok güzel bir sezon yaşayacağımızı tahmin<br />

ediyorum” diye konuştu.


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

Ülkemizin lokomotif sektörlerinden olan<br />

turizm ve otelcilik sektörü aynı zamanda<br />

yenilikleri en yakından izlemesi gereken<br />

önemli bir alanda yer almaktadır. Ülkemizin<br />

dışarıya dönük yüzleri oluşları da ayrı bir<br />

önem arz etmektedir. Gündelik yaşantımızın<br />

parçası haline gelen sosyal medya<br />

platformları satın almak istediğimiz hizmet<br />

veya ürüne karar verdiğimiz, sevdiğimiz<br />

markaları takip ettiğimiz, yeni markalarla<br />

tanıştığımız mecralar halinde. Facebook,<br />

Instagram, Youtube, Twitter, Tiktok vb. birçok<br />

uygulamanın gün geçtikçe sayısı artıyor.<br />

Baktığınızda her birinin ayrı dinamikleri ve<br />

özellikleri var..<br />

Sosyal medya, işletmelerin dijital dünyadaki<br />

görünürlüklerini artırmasının en kolay<br />

ve ulaşılabilir yolu haline geldi. En fazla<br />

kullanılan sosyal medya platformlarının<br />

başında ise Facebook, Youtube ve Instagram<br />

geliyor. Facebook ve Instagram gibi<br />

görsel içerik ağırlıklı olan sosyal medya<br />

kanallarında, farklı açılardan çekilmiş kaliteli<br />

fotoğraflar potansiyel turist, otel misafiri<br />

veya restoran müşterisinin işletmenizde<br />

yaşayacakları deneyimi gözlerinde net bir<br />

şekilde canlanmasını sağlamalı. İlk kural bu!<br />

Bu platformlarda unutulmaması gereken<br />

en önemli konu ise, insan unsuru ve insana<br />

yatırım… Hele ki odağımız turizm, otelcilik ve<br />

restoran sektörü olduğunda insan unsuru en<br />

önemli anahtar kelimedir.<br />

En büyük hata, sosyal medya<br />

yönetiminin yan iş varsayılması<br />

Hedef kitlesi ile doğrudan iletişime geçme<br />

fırsatı yakalayan turizm sektörü, oteller ve<br />

restoranlar için sosyal medya platformları<br />

vazgeçilmez bir pazarlama kanalı. Peki<br />

bu kanalların kullanımında nelere önem<br />

verilmelidir?<br />

Sosyal medya hesaplarının yönetiminde<br />

başka bir şapkası olan kişinin yan iş olarak<br />

sosyal medya yönetiminin de verilmesi<br />

yapılan yanlışların başında geliyor. Çünkü bu<br />

kişinin bölünmesi, sosyal medya yönetimine<br />

gereken önemi verememesi, bu konuda<br />

kendisini geliştirememesi gibi çeşitli<br />

sorunlara neden oluyor. Görsellerin içerik<br />

ve teknik açıdan kaliteli olması, tasarımının<br />

iyi düzenlenmesi, güzel fotoğraf karelerinin<br />

elde edilmesi önemli. Tasarım araçlarıyla<br />

Bakiyem<br />

Ezgi<br />

ve Shopalm Marka<br />

Aksoy<br />

Pazarlama Yöneticisi<br />

Turizm sektöründe sosyal medya<br />

hesapları nasıl yönetilmeli?<br />

kırpma, filtreleme, ikon ve metin ekleme gibi<br />

pek çok işlem kolaylıkla yapılarak kaliteli<br />

sonuçlar elde edilebilir. Sosyal medyada<br />

dikkat edilmesi gereken bir diğer konu,<br />

paylaşım görsellerinin altına yazılan gönderi<br />

metinleridir. Bu noktada çok uzun paylaşım<br />

metini yazmaktan kaçınmak gerekiyor.<br />

Kişilerin sosyal medya içeriklerini çok hızlı<br />

tükettiğini ve bir gönderi için sadece birkaç<br />

saniye vakit ayırdıklarını unutmamalıyız.<br />

Açık ve anlaşılır bilgi verilmesi hesabı<br />

ziyaret eden veya takip eden kişilerin ilgisini<br />

çekerek isteğini artıracaktır. Video içerikler<br />

üretmek sosyal medyayı etkili kullanma<br />

yollarından bir diğeri. Artık eskiye nazaran<br />

çok daha fazla video içerik tüketiyoruz. Bir<br />

konu hakkında bilgi alırken metin okumak<br />

veya görsele bakmak yerine video izlemeyi<br />

tercih ediyoruz. Turizm, otelcilik, restoran<br />

sektörünün tanıtım için hem bilgilendirici<br />

hem de tanıtıcı kısa videolar kullanması<br />

etkileşimin ve takipçi sayısının artmasını<br />

sağlayacaktır. Gelen yorum ve mesajlara hızlı<br />

cevap verilmesi satışa giden yolda önemli<br />

bir adım. Kişilerin işletmenizle ilgili merak<br />

ettiği konuyu unutmadan cevap vermelisiniz.<br />

Doğru bir dil kullanarak iletişim kurmanız<br />

ve hızlı cevap vermeniz size olan güveni<br />

artıracak, satış yapmanızı kolaylaştıracaktır.<br />

Ürün veya hizmetle ilgili anahtar kelimeleri<br />

hashtag olarak paylaşım metinlerine eklemek<br />

de önemlidir. Planlı ve stratejik olarak yol<br />

almak önemli bir etken. Hesabınızda neler<br />

paylaşmanız gerektiğine sizi takip eden veya<br />

müşteriniz olabilecek kişilerin gözünden<br />

bakarak seçin. Hedef kitleniz nelerden<br />

hoşlanır, sizden başka hangi tür hesapları<br />

takip eder, sizi takip etmekteki arzusu<br />

nedir? Bu soruları göz önünde bulundurarak<br />

hesabınız için paylaşım planı yapabilirsiniz.<br />

Markanız ve hizmetinizden uzaklaşmadan<br />

düzenli olarak hedef kitlenize yönelik<br />

paylaşım yapmaya özen gösterin.<br />

Sosyal medyada pazarlama<br />

stratejinizi oluştururken…<br />

Sosyal medyada pazarlama stratejinizi<br />

oluştururken öncelikle hedefinizi<br />

belirlemelisiniz. Hedefiniz; sosyal medya<br />

hesaplarınıza trafik çekmek, markanızın<br />

bilinirliğini artırmak, doğrudan satış,<br />

müşterilerinizle iletişim kurmak veya bunların<br />

hepsi olabilir. Sosyal medya çalışmalarınıza<br />

seçtiğiniz hedefe göre yön verin. Hedef<br />

kitlenize hitap eden ve rakibiniz olmayan<br />

marka veya kişilerle iş birlikleri yapabilirsiniz.<br />

Müşterilerinize sunduğunuz hizmetin<br />

kalitesini deneyimleme fırsatı vererek<br />

yorumlarını paylaşmasını isteyebilirsiniz.<br />

Sonrasında birlikte canlı yayında soru cevap<br />

yaparak takipçilerinizle paylaşabilirsiniz.<br />

Yorumlar potansiyel müşteriyi harekete<br />

geçirir. Müşterilerinizden yorum yapmalarını<br />

isteyebilir ve bunları paylaşabilirsiniz.<br />

Sosyal medya yönetiminde bunları<br />

sakın yapmayın!<br />

Turizm sektörünün sosyal medya<br />

kullanımında yapması gereken birkaç<br />

öneriden sonra isterseniz yapılmaması<br />

gerekenlere de bakalım. Bunların başında<br />

takipçi sayısını fazla önemsemek gelir.<br />

Oysa takipçi sayınızdan çok takipçilerinizin<br />

niteliğine önem vermelisiniz. Sizi takip eden<br />

kitle gönderilerinizi beğenen ve potansiyel<br />

müşteri olacak kişiler olmalı. Sadece takipçi<br />

sayısına odaklanarak aldığınız aksiyonlar size<br />

geri dönüş getirmeyecektir.<br />

Alakasız hastag kullanmak da yapılan bir<br />

diğer yanlış olabiliyor. Bir cümlenin her<br />

kelimesine hashtag (#) koyarak yazan<br />

hesaplar bulunuyor. Hashtag işletmeniz<br />

veya gönderinizin konusu ile alakalı olmalı ki<br />

ilgili olan insanlar sizi bu sayede bulabilsin.<br />

Bunun için detaylı araştırma yaptıktan sonra<br />

kendinize bir hashtag listesi oluşturabilirsiniz.<br />

Haftalık gönderi planınıza göre ilgili<br />

hashtagleri paylaşımlarınıza eklemek en<br />

sağlıklı yöntem olacaktır. Gönderilerinizin<br />

altına yorum yapan kişileri cevapsız<br />

bırakmayın. Tabii ki her yoruma cevap vermek<br />

zorunda değilsiniz ancak takipçilerinizin<br />

kendilerinin umursanmadığını hissetmelerini<br />

istemezsiniz.Birçok sosyal medya uygulaması<br />

hesabınız ve gönderileriniz ile ilgili ayrıntılı<br />

veriler sunar. Bu verileri okumadan doğru<br />

bir pazarlama stratejisi ve sosyal medya<br />

paylaşım planı yapmanız çok zor. En çok<br />

etkileşim alan gönderileriniz ile en az alanı<br />

birbirinden ayırmalısınız. Hangi dönemlerde<br />

takipçinin daha fazla geldiği, hedef kitlenizin<br />

özellikleri gibi pek çok bilgiye istatistiklerden<br />

ulaşabilirsiniz. Sosyal medya, her geçen gün<br />

pazarlama ve e-ticaret yapmaya daha elverişli<br />

hale geliyor. Özellikle Facebook, WhatsApp,<br />

Instagram uygulamalarına eklenecek yeni<br />

özelliklerle satışlar çok daha kolay olacak<br />

gibi gözüküyor. Facebook, mağaza özelliği<br />

ile sosyal medya platformundan e-ticaret<br />

platformuna doğru evriliyor. Önümüzdeki<br />

günlerde WhatsApp uygulamasına da mağaza<br />

özelliği gelmesini bekliyoruz.


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

ALANYA TELEFERIK<br />

ZIYARETÇI HEDEFI, 2 MILYON!<br />

Alanya Kalesi’nde büyük bir dönüşüm başlatarak teleferik yatırımını hayata<br />

geçiren Antalya’nın gözde ilçesi, turizmde hedef yükseltti. Teleferikle birlikte<br />

5-6 kat artan ziyaretçi sayısını 2 milyona çıkarmayı ve kaleyi yayalaştırmak<br />

istediklerini açıklayan Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, turizm<br />

destinasyonunun il olmayı çoktan hakettiğini ve Cumhuriyetin 100. yılına il<br />

olarak girmeyi istediklerini de bir kez daha yineledi.<br />

Selçuklu Sultanı Alaaddin<br />

Keykubat’ın bölgeyi fethedişinin<br />

800. yılı sebebiyle kapsamlı bir<br />

organizasyona ev sahipliği yapan Alanya,<br />

fetih coşkusunu kapsamlı bir programla<br />

kutladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt<br />

Çavuşoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı<br />

Sadir Durmaz, Antalya Milletvekilleri,<br />

il ve ilçe protokollerinin yanı sıra basın<br />

mensuplarının da katılımıyla gerçekleşen<br />

açılış programında konuşan Alanya<br />

Belediye Başkanı Adem Murat Yücel,<br />

Alanya’nın il olmayı çoktan hakettiğini<br />

belirterek, Cumhuriyetin 100. yılına il<br />

olarak girmek istediklerini ifade etti.<br />

Yücel: “Teleferikleziyaretçi<br />

sayımızı 5-6 kat artırdık”<br />

Adem Murat Yücel, Alanya’nın kültür ve<br />

turizm varlıklarına değinerek, turizm<br />

destinasyonunun 37 yıllık hayali olan<br />

teleferiği hayata geçirerek kalede<br />

Alanya Kalesi’nde büyük bir dönüşüm<br />

başlattıklarını söyledi. Kaleyi ziyaret<br />

edenlerin sayısının, teleferiğin hayata<br />

geçmesiyle birlikte 5-6 kat artığını<br />

kaydeden Yücel, “İnşallah pandemi<br />

sonrası gelecek yıllardaki hedefimiz 2<br />

milyon ziyaretçidir. Teleferik ile bağlantılı<br />

olarak hayata geçirdiğimiz yürüyüş<br />

güzergahları ve yaya yolları projemizle,<br />

ziyaretçilerin Kale’nin her noktasını<br />

yürüyerek keşfetmeleri sağlanmıştır.”<br />

diye konuştu.<br />

“En büyük hedefimiz, Alanya<br />

Kalesi’ni yayalaştırmaktır”<br />

Yakın gündemlerinde Alanya Kalesi ile<br />

ilgili önemli projelerin olduğunun da<br />

altını çizen Yücel, kaleyi yayalaştırmak<br />

istediklerine vurgu yaparak şöyle devam<br />

etti: “Selçuklular’ın kentimizdeki en<br />

önemli başyapıtı olan Alanya Kalesi’nin<br />

Unesco Dünya Kültür Mirası Listesine<br />

girmesi için çalışmalarımız sürmektedir.<br />

İnşallah bu senenin sonuna kadar ilgili<br />

kurumlarla çalışmalarımızı tamamlayıp,<br />

Sayın Dışişleri Bakanı’mızın öncülüğünde<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na dosyamızın<br />

müracaatını yapacağız. Alanya Kalesi ile<br />

ilgili en büyük hedefimiz, Alanya Kalesi’ni<br />

yayalaştırmaktır. Bu eşsiz güzellikteki<br />

tarihi dokuyu korumak için taşıt trafiğini<br />

kısıtlayacağız. Böylelikle hem Alanya<br />

Kalesi’ni korumuş olacağız hem de<br />

Unesco Dünya Mirası Listesi’ne girme<br />

yolunda önemli bir mesafe kaydedeceğiz.”


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Türkiye sağlık turizminde<br />

stratejik ortaklık<br />

Mastercard, Uluslararası Sağlık Hizmetleri (USHAŞ) ile Türkiye'nin sağlık turizminde global<br />

bir hub olması için güçlerini birleştirmek üzere bir mutabakat zaptına imza attı. İlk olarak<br />

Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan’da <strong>Kasım</strong> ayı itibarıyla devreye girecek iş birliğinin etki<br />

alanının önümüzdeki dönemde genişletilmesi planlanıyor.<br />

Ödeme teknolojileri öncüsü Mastercard<br />

ve Uluslararası Sağlık Hizmetleri<br />

(USHAŞ), Türkiye’de uluslararası<br />

sağlık turizmini geliştirme amacıyla hayata<br />

geçirdiği yeni iş birliğini duyurdu. USHAŞ<br />

tarafından geliştirilen “Turkish Medical<br />

City” platformu kapsamında, Türkiye’yi<br />

tedavi olma amacıyla ziyaret eden yabancı<br />

Mastercard kullanıcıları, USHAŞ’ın<br />

anlaşmalı olduğu hastanelerde özel<br />

fırsatlardan faydalanarak uçtan uca hizmet<br />

alabilecek. İlk olarak Azerbaycan, Gürcistan<br />

ve Kazakistan’da <strong>Kasım</strong> ayı itibarıyla devreye<br />

girecek iş birliğinin etki alanının önümüzdeki<br />

dönemde genişletilmesi planlanıyor.<br />

Mastercard global finansal kuruluşlar<br />

ağı üzerinden USHAŞ’ın kampanyalarına<br />

pazarlama desteği verecek ve Türkiye’nin<br />

sağlık kapasitesinin, imkânlarının ve<br />

potansiyelinin yurt dışında etkin bir şekilde<br />

tanıtılmasını katkı sağlayacak.<br />

Türkiye’yi tedavi amaçlı ziyaret eden<br />

turistlere en iyi deneyimi sunma amacıyla<br />

geliştirilen “Turkish Medical City” projesi<br />

ile USHAŞ’ın sunduğu sağlık paketlerinden<br />

faydalanan turistler, bu yeni iş birliğiyle<br />

birlikte Mastercard’ın teknolojik altyapısının<br />

ve ortaklık ağının avantajlarından<br />

yararlanarak işlemlerini hızlı, güvenli ve<br />

kolay bir şekilde gerçekleştirebilecek.<br />

Mastercard kullanıcılarına aynı zamanda<br />

özel indirimler ve VIP hizmetlerde de<br />

sunulacak. Bu işbirliği ile Türkiye’ye yakın<br />

bölgeden medikal turizm amacıyla gelen<br />

turist sayısının üç yılda anlamlı bir şekilde<br />

artırılması öngörülüyor.<br />

Hedef pazarlarda iş ortakları ağı aracılığıyla<br />

projenin tanıtım ve stratejik pazarlama<br />

faaliyetlerini üstlenecek olan Mastercard;<br />

sadakat programları, hedefleme araçları<br />

ve konaklama gibi tamamlayıcı sektörlerde<br />

turistlere sunulan özel avantajlarla projenin<br />

geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına<br />

destek olacak. Mastercard, “Turkish Medical<br />

City” platformundaki sağlık paketlerini ve<br />

özel avantajları 3 ülkedeki Mastercard<br />

ve Maestro kart sahiplerine ulaştıracak.<br />

USHAŞ’ın Sağlık paketi kapsamında;<br />

hastanın havalimanından indiğinde<br />

karşılanması, tedavi göreceği hastaneye<br />

transferi, hastanede refakatçi sağlanması,<br />

tercüman hizmeti, kayıt ve ödeme gibi<br />

evrak işlerinde kolaylık sağlanması gibi özel<br />

hizmetler verilecek.<br />

Sözeri: "Türkiye’nin medikal turizm<br />

alanındaki başarısına da fayda<br />

getireceğine inanıyoruz"<br />

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Mastercard<br />

Hızlı Büyüyen Pazarlar Stratejik Büyümeden<br />

Sorumlu Başkan Yardımcısı Süleyman<br />

Sözeri, “USHAŞ tarafından geliştirilen<br />

sağlık hizmetlerine katkı sağlayacağımız<br />

bu iş birliği ile ülkemize tedavi amacıyla<br />

gelen Mastercard kullanıcılarına, en iyi ve<br />

avantajlı hizmetleri sunarken, aynı zamanda<br />

Türkiye’nin medikal turizm alanındaki<br />

başarısına da fayda getireceğine inanıyoruz.<br />

Örneğin, Azerbaycan’daki Mastercard yerel<br />

sayfasında kart sahipleri için USHAŞ’ın özel<br />

paketleri hakkında bilgi ve yönlendirme<br />

verilecek, böylece o ülkedeki iletişim ve<br />

pazarlama ağımız USHAŞ’ın kullanımında<br />

olacak. USHAŞ’ın özel hizmetinden<br />

faydalanacak kart sahiplerine de global<br />

anlaşmalarımız sayesinde gittikleri<br />

ülkelerde en uygun seyahat ve konaklama<br />

fırsatını da sunabileceğiz. USHAŞ ile<br />

yaptığımız bu iş birliği ile bu misyonumuzun<br />

en önemli adımlarından birini attığımız<br />

için çok mutluyuz. Sağlık sektöründe daha<br />

fazla iş birliği yaparak Türkiye sağlık turizmi<br />

alanının dünyada adını duyurması için<br />

çalışacağız. dedi.<br />

Kılıçkaya: "Temennim, 3 pilot<br />

ülkede başlayaca projenin globale<br />

de yayılması"<br />

USHAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu<br />

Başkan Vekili Mehmet Ali Kılıçkaya; “USHAŞ<br />

olarak ülkemizin sağlık turizminde öncü<br />

bir marka olması için çalışmalarımızı hızla<br />

sürdürüyoruz. Mastercard’ın ayrıcalıklı<br />

müşterileri için sağlayacağımız uçtan<br />

uca sağlık turizmi deneyiminin gelecek<br />

hedeflerimize büyük katkı sağlayacağına<br />

olan inancım tam. Temennim, 3 pilot ülkede<br />

başlayacak olan bu projenin globale de<br />

yayılmasıdır. İş birliğimizden büyük mutluluk<br />

duyuyorum” açıklamasını yaptı.


En fazla<br />

ödemenin sahibi,<br />

12,2 milyar TL<br />

ile havayolları<br />

sektörü!<br />

Bankalararası Kart Merkezi, eylül<br />

ayı verilerini açıkladı. BKM'nin<br />

verilerine göre, eylül ayında kartlı<br />

ödeme tutarı geçen yılın aynı dönemine<br />

göre yüzde 50 artışla 159 milyar<br />

TL'ye ulaştı. Yabancı kartlarla <strong>2021</strong><br />

yılı haziran-eylül döneminde yapılan<br />

ödemeler geçen yılın 4 katına, 2019'un<br />

ise 2 katına ulaşarak 59 milyar TL<br />

oldu. Yabancı kartlarla en fazla ödeme<br />

ise havayolları, giyim ve konaklama<br />

sektörlerinde gerçekleşti.<br />

Yabancı kartlarla yaz döneminde<br />

yapılan ödemeler 59 milyar TL'ye<br />

ulaştı<br />

BKM verilerine göre haziran ve eylül<br />

ayları arasını kapsayan yaz tatili<br />

döneminde yabancı kartlarla yurt<br />

içinde 59,4 milyar TL'lik kartlı ödeme<br />

yapıldı. 2020 yılının haziran ve eylül<br />

ayları arasında bu tutar uluslararası<br />

sağlık tedbirlerinin etkisiyle 15,3 milyar<br />

TL olarak gerçekleşmişti. 2019 yılında<br />

ise iyi geçen turizm sezonu ile beraber<br />

33,8 milyar TL ile yabancı kartlarla<br />

ülkemizde yapılan ödemelerde rekor<br />

seviyeye ulaşılmıştı. Büyüme olarak<br />

bakıldığında bu yıl yabancı kartlarla<br />

yapılan ödemeler yüzde 288 büyüyerek<br />

geçen yılın 4 katına ulaştı. Bu yüksek<br />

artışta 2020 yılında alınan tedbirlerle<br />

beraber yabancı kartlarla yapılan<br />

ödemelerde meydana gelen yüzde 55'lik<br />

daralma (baz etkisi) etkili oldu. Ancak<br />

iyi geçen 2019 yılına göre de yüzde 76<br />

oranında yüksek bir büyüme görüldü,<br />

bu büyüme yabancı turistler tarafından<br />

ülkemizin daha çok tercih edildiğine<br />

işaret etti.<br />

Yabancı kartlarla en fazla ödeme<br />

havayolları, giyim ve konaklama<br />

sektörlerinde gerçekleşti<br />

Yaz döneminde yabancı kartlarla yurt<br />

içinde yapılan ödemelerin sektör<br />

detayında dağılımı incelendiğinde<br />

en fazla ödemenin 12,2 milyar TL<br />

ile havayolları sektöründe olduğu<br />

görülüyor. Havayolları sektörünü 11,8<br />

milyar TL ile giyim ve aksesuar, 7<br />

milyar TL ile konaklama, 5,8 milyar<br />

TL ile kuyumculuk ve 4,1 milyar TL<br />

ile market-gıda sektörleri takip etti.<br />

İlk 5 sektör yabancı kartlarla yapılan<br />

ödemelerin yüzde 69'unu oluşturdu.<br />

Yabancı kartlarla yaz döneminde yapılan<br />

ödemelerin ortalama işlem tutarı 985<br />

TL olurken, internetten yapılan kartlı<br />

ödemeler yabancı kartlarla yapılan<br />

ödemelerin yüzde 23'ünü oluşturdu.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

PARK DEDEMAN ADIYAMAN<br />

için imzalar atıldı<br />

Dedeman Turizm Yönetimi ve Karahan Menzil Turizm arasında imzalanan sözleşme ile <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong><br />

itibariyle misafirlerini Dedeman marka standartları ile ağırlamaya başlayacak olan Park Dedeman<br />

Adıyaman, şehrin tek uluslararası markalı oteli olma özelliğine sahip olacak.<br />

Adıyaman şehir merkezinde 2018<br />

yılı Şubat ayında hizmete açılan<br />

ve hâlihazırda ‘Garden <strong>Hotel</strong><br />

Adıyaman’ adıyla işletilmekte olan<br />

otel, <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> itibariyle Dedeman<br />

Franchise Sistemi ve ‘Park Dedeman’<br />

marka standartlarına uygun olarak<br />

‘Park Dedeman Adıyaman’ ismiyle<br />

faaliyetlerine devam edecek. Dedeman<br />

<strong>Hotel</strong>s & Resorts International Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Banu Dedeman ile<br />

Karahan Menzil Turizm Ticaret ve Yatırım<br />

AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Osman<br />

Özdemir arasında imzaların atıldığı<br />

tören, Dedeman İstanbul’da 5 Ekim <strong>2021</strong><br />

günü gerçekleştirildi. Törene, Dedeman<br />

Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat<br />

Dedeman, Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Dr. Faik Öztunç, İcra Kurulu Üyeleri,<br />

Dedeman merkez ofis yöneticileri, Park<br />

Dedeman Denizli Genel Müdürü Seher<br />

Gökçe katıldı.<br />

Dedeman: “<strong>2021</strong> yılı büyüme<br />

hedefimize ulaştık”<br />

Park Dedeman hizmet kalitesini<br />

Adıyaman’a taşımanın heyecanını<br />

yaşadıklarını belirten Dedeman <strong>Hotel</strong>s<br />

& Resorts International Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Banu Dedeman, “Büyüme<br />

stratejimizi pandemi koşullarında da<br />

devam ettiriyoruz. Geçtiğimiz Nisan<br />

ayında hizmete giren Park Dedeman<br />

Kastamonu’nun ardından; Park Dedeman<br />

Adıyaman ile <strong>2021</strong> yılı içinde ikinci yeni<br />

otelimizi açarak yıllık büyüme hedefimize<br />

ulaşmış olduk” dedi. Güneydoğu Anadolu<br />

Bölgesi’nin Türkiye kültür turizmi için<br />

önemine dikkat çeken Dedeman “Yeni<br />

otelimizi, önemli kültür varlıkları ile adeta<br />

bir açık hava müzesi olan Adıyaman’da<br />

açmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.<br />

Dedeman olarak otellerimizin bulunduğu<br />

bölgelerdeki turizm değerlerini öne<br />

çıkarma misyonu ile hareket ediyoruz.<br />

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan<br />

Dedeman Şanlıurfa ve Park Dedeman<br />

Gaziantep’ten sonra yeni otelimiz Park<br />

Dedeman Adıyaman ile bölgede kültür<br />

turizmi üçgenini sağlamış olacağız” dedi.<br />

Turizmin yanı sıra akaryakıt, tekstil ve<br />

mobilya sektöründe de faaliyetlerini<br />

sürdüren, Karahan Menzil Turizm Ticaret<br />

ve Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Osman Özdemir ise, “Dedeman markası<br />

ilimize büyük değer katacak. Bölgenin tek<br />

uluslararası markalı oteli olma özelliğini<br />

taşıyacak otelimiz, kültür turizminin<br />

yanı sıra yüksek yatak ve toplantı odası<br />

kapasitesi sayesinde toplantı, kongre,<br />

nikâh, düğün gibi organizasyonlara da ev<br />

sahipliği yapacak.” dedi.<br />

Modern ve konforlu tasarıma sahip<br />

153 oda kapasitesiyle Adıyaman’ın en<br />

büyük oteli olma unvanını da taşıyan<br />

Park Dedeman Adıyaman’da 450 m²’lik<br />

balo salonu ile farklı büyüklüklerde<br />

3 adet toplantı salonu yer alıyor. Açık<br />

yüzme havuzu, 300 m²’lik alana sahip<br />

SPA merkezi, Fitness Center, Business<br />

Center kullanım alanların yer aldığı<br />

otelde, ‘Park Kantin’ 7/24 hizmet<br />

verecek. Misafirlerine zengin açık büfe<br />

kahvaltısı ve leziz akşam yemekleri<br />

sunacak restoranda haftanın belli<br />

günleri geleneksel ‘Harfane’ geceleri<br />

de gerçekleştirilecek. UNESCO Dünya<br />

Mirasları arasında yer alan Nemrut<br />

Dağı’na 90 dakika, Kommagene<br />

Krallığı’nın beş büyük kentinden biri<br />

olan Perre Antik Kentine 5 dakika,<br />

havalimanına 20 dakika, otogar,<br />

hastane ve şehir merkezine 5’er<br />

dakika mesafedeki konumu ile dikkat<br />

çeken otel, hem gezi hem de iş amaçlı<br />

seyahat eden misafirlerini ağırlayacak.


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Wyndham, portföyüne her şey dahil<br />

resort markası ekledi<br />

Wyndham’ın 22’nci markası Cancun ve Playa Del Carmen’deki iki deniz kenarı resort tesis ile<br />

görücüye çıktı, yeni tesisler ise yolda…<br />

Wyndham üst-orta segmentteki her<br />

şey dahil resort markası Wyndham<br />

Alltra’yı, Playa <strong>Hotel</strong>s & Resorts ile<br />

yaptığı stratejik iş ortaklığıyla tanıttı. Zincir<br />

otel grubu, Meksika ve Karayipler’deki<br />

gözde tatil bölgelerinin önde gelen her şey<br />

dahil resort tesis sahibi, işletmeci ve proje<br />

geliştirici şirketi Playa <strong>Hotel</strong>s & Resorts ile<br />

birlikte, yeni bir her şey dahil resort markası<br />

olan Wyndham Alltra’yı hayata geçirdiklerini<br />

duyurdu. Böylece Wyndham çatısı altındaki<br />

marka sayısı 22’ye yükselmiş oldu ve şirketin<br />

portföyüne ilk kez, hızla büyüyen her şey<br />

dahil konseptine özel Wyndham Alltra Playa<br />

del Carmen, Yetişkinlere Özel, Her Şey Dahil<br />

Resort Tesis Wyndham Alltra Cancun, Her<br />

Şey Dahil Resort Tesis bir marka eklenmiş<br />

oldu. Wyndham, yeni markası Alltra’nın<br />

hayata geçmesiyle, Playa <strong>Hotel</strong>s & Resorts ile<br />

stratejik bir iş ortaklığının da startını vermiş<br />

oldu. Bu ortaklık, Wyndham Rewards’un<br />

89 milyon kayıtlı üyesi ve Wyndham’ın her<br />

ziyaretçiye hitap etmesiyle ekonomi, orta<br />

ve üst segmentlerdeki eşsiz satış artırma<br />

kapasitesi, pazarlama ve dağıtım gücünden<br />

destek alıyor ve Playa’nın sınıfının en iyi<br />

konaklama deneyimini sıra dışı değerlerle<br />

sunma becerisiyle bir araya geliyor.<br />

Herkes için her şey dahil seyahat<br />

Markanın ismi “Alltra”, Wyndham’ın her<br />

ziyaretçiye olağanüstü deneyimler sunma<br />

misyonuyla örtüşen “All-Inclusive Travel<br />

for All” (Herkes İçin Her Şey Dahil Seyahat)<br />

ifadesinden hayat buldu. Wyndham Alltra,<br />

üst-orta segmente özel her şey dahil resort<br />

deneyimini, üst sınıf yeme-içme olanakları,<br />

hizmetler, aktiviteler ve diğer imkanları<br />

yerel esintilerle bir araya getirerek çok özel<br />

fiyatlarla sunuyor. Markanın, Karayipler ve<br />

diğer resort bölgelerde hem aileler için, hem<br />

de yalnızca yetişkinlere yönelik resort tesisleri<br />

bulunacak. Wyndham Alltra markası altındaki<br />

ilk iki resort tesis; Playa’nın 10 adet üst sınıf<br />

restoranı, barı, lounge ve havuzları bulunan ve<br />

Cancun’un oteller bölgesinin tam kalbinde yer<br />

alan 458 odalı oteli Wyndham Alltra Cancun<br />

ve barlar, restoranlar ve üst sınıf mağazaların<br />

bulunduğu Beşinci Cadde’ye birkaç adım<br />

mesafede, Playa Del Carmen’in merkezinde<br />

sınırsız gurme yeme-içme imkanları sunan<br />

287 odalı Wyndham Alltra Playa del Carmen<br />

oteli olacak.<br />

Her iki otelin de renovasyonları<br />

sürüyor<br />

Şu anda renovasyon çalışmalarının devam<br />

ettiği iki otel de açık olmayı sürdürüyor ve<br />

renovasyon çalışmaları Aralık <strong>2021</strong>’deki tatil<br />

sezonuna kadar tamamlanmış olduğunda,<br />

faaliyetlerine birer Wyndham Alltra resort<br />

tesisi olarak devam edecekler. Bu iki otel,<br />

Wyndham’ın Playa’nın şu anda faaliyet<br />

gösterdiği Karayipler ve Meksika’daki üst-orta<br />

sınıf her şey dahil resort sektöründe şirket<br />

ile yaptığı stratejik iş ortaklığı çerçevesinde<br />

geliştirilecek çok sayıda projeden ilk ikisini<br />

oluşturuyor.<br />

Üst-orta segment resortlar<br />

alanında yeni bir deneyim<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Başkanı ve<br />

CEO’su Geoffrey A. Ballotti, “Wyndham<br />

Alltra, yılda ağırladığımız 150 milyondan<br />

fazla misafirimizin pek çoğunu her şey dahil<br />

konseptindeki ilk markamızla tanıştıracak.<br />

Birinci sınıf deniz kenarı ziyaret noktalarında<br />

önde gelen bir resort tesis sahibi, işletmeci ve<br />

proje geliştirici şirket ile ortaklık yapmamız<br />

sayesinde misafirlerimiz ve 80 milyondan<br />

fazla Wyndham Rewards üyemiz, harika<br />

bir her şey dahil konaklama deneyimine<br />

hemen erişebilecek. Üyelerimiz, Wyndham<br />

Rewards puanlarını Wyndham Alltra<br />

resort tesislerindeki yeni her şey dahil tatil<br />

deneyimleri için harcayabilecek ve buralardaki<br />

konaklamalarında puan kazanabilecek” dedi.<br />

Playa <strong>Hotel</strong>s & Resorts Başkanı ve CEO’su<br />

Bruce Wardinski, “Bugün açıkladığımız iş<br />

birliği, Wyndham’ın güçlü dağıtım kapasitesi<br />

ve ödüllü sadakat programını, bizim her şey<br />

dahil alanında kanıtladığımız uzmanlığımızla<br />

bir araya getiriyor. Birlikte, ilk kez her şey<br />

dahil konseptinde konaklayacak daha fazla<br />

misafire ulaşmak için, üst-orta segment<br />

resortlar alanında yeni bir deneyimin startını<br />

veriyoruz” dedi.


natural<br />

Hijyenik ve konforlu bir uyku<br />

için üstün koruma sağlayan<br />

Boyteks Hijyen Konsepti ile<br />

misafirleriniz daima güvende.<br />

hygieneconcept<br />

protection


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

DoubleTree<br />

by Hilton<br />

İstanbul<br />

Ataşehir açıldı<br />

DoubleTree by Hilton'un, İstanbul Ataşehir’deki yeni otel’i 1 Eylül itibarı ile kapılarını açtı.<br />

Ataşehir'in merkezinde yer alan 316 odalı otel, Hilton'un 18 markasından biri olan ve<br />

büyüyen DoubleTree by Hilton portföyüne en son eklenen oteli unvanını taşıyor.<br />

Ataşehir’in en çok tercih edilen<br />

AVM’lerinden Brandium AVM’nin<br />

yanında ve bölgedeki diğer<br />

AVM’lerin de çok yakınında yer alan<br />

DoubleTree by Hilton İstanbul Ataşehir,<br />

otelin lobi alanının, restoranının ve<br />

tüm odalarının yenilenmesiyle, Hilton<br />

standartlarında şık ve modern bir<br />

konsepte kavuştu. İş ve şehir oteli<br />

olmasının yanında SPA merkezi, açık<br />

ve kapalı havuz alanlarıyla misafirlere<br />

keyifli anlar yaşatırken, panoramik deniz<br />

veya şehir manzarası ile bütünleşen<br />

odalarındaki özel çalışma alanları<br />

rahat bir çalışma ortamı vaat ediyor.<br />

Sabiha Gökçen Havalimanı’na 30 dakika<br />

mesafede olmasıyla da dikkat geçen<br />

DoubleTree by Hilton İstanbul Ataşehir<br />

Otel & Konferans Merkezi’nin birbirinden<br />

lezzetli menüsü ile yenilenmiş ana<br />

restoranı Brasserie A la Turca ve Spica 15<br />

Lobi Bar gün boyunca sosyal etkinliklere<br />

ev sahipliği yapabileceğiniz bir ortam<br />

sunuyor.<br />

Hoşgül: “Anadolu Yakası’nın en<br />

büyük konferans salonuna sahibiz”<br />

DoubleTree by Hilton Istanbul Ataşehir<br />

Otel & Konferans Merkezi Genel Müdür’ü<br />

Cemal Hoşgül, ‘’İstanbul’un Anadolu<br />

Yakası’nda yükselen değeri Ataşehir’de<br />

bu özel oteli açmaktan mutluluk<br />

duyuyoruz. Baştan sona yenilediğimiz<br />

genel alanlarımız, restoranımız ve lobi<br />

barımızla Anadolu Yakası’nın en büyük<br />

konferans salonuna sahibiz. Ataşehir’deki<br />

bu özel otelimizin Hilton standartlarında<br />

sunacağı hizmetlerle hem iş dünyasına<br />

hem de seyahat severlere yenilik<br />

getireceğine inanıyoruz.’’ dedi.<br />

DoubleTree by Hilton İstanbul<br />

Ataşehir Otel & Konferans Merkezi,<br />

küçük samimi toplantılardan büyük<br />

kurumsal toplantılara, düğünlere<br />

ve sosyal etkinliklere kadar tüm<br />

ihtiyaçlarınızı karşılamak için<br />

İstanbul Anadolu Yakası'nın en<br />

büyük toplantı olanaklarına sahiptir.<br />

15 toplantı salonunun yanı sıra<br />

biri Anadolu Yakası'nın en büyüğü<br />

olan 2 balo salonuna sahip olan<br />

otel, toplantı salonları ile tek<br />

seferde 30 ile 1700 arası misafir<br />

ağırlayabilmektedir. 14 ila 1584<br />

metrekare arasında değişen tüm<br />

toplantı salonları en yeni teknik ve<br />

ses ekipmanlarıyla donatılmıştır.


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong><br />

Istanbul Asia Airport açıldı<br />

Dünyanın öncü otel gruplarından Accor Grubu çatısı altındaki premium segment Mövenpick markasının<br />

yeni oteli Mövenpick <strong>Hotel</strong> İstanbul Asia Airport, 8 Ekim Cuma günü itibariyle hizmet vermeye başladı.<br />

Avrupa’nın en önde gelen otel zinciri<br />

Accor Grubu, farklı segmentlerde<br />

dünyaca ünlü otel markaları ve köklü<br />

geçmişiyle Türkiye’deki otel açılışlarına<br />

devam ederken Accor çatısı altındaki<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong> İstanbul Asia Airport,<br />

8 Ekim Cuma günü itibariyle Anadolu<br />

Yakası’nda hizmet vermeye başladı.<br />

Sabiha Gökçen Havalimanı'na 1 km<br />

mesafede<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong> İstanbul Asia Airport,<br />

Uluslararası Sabiha Gökçen Havalimanı'na<br />

sadece 1 kilometre uzaklıkta, Teknopark<br />

İstanbul ve Intercity İstanbul Park'ın<br />

bitişiğinde, konuklarına Türkiye'nin en<br />

büyük şirketlerinin genel merkezlerine,<br />

organize sanayi bölgelerine, marinaya ve iş<br />

merkezlerine yakınlık sağlayan seçkin bir<br />

konuma sahip.<br />

41’i süit olmak üzere 294 odası ile<br />

misafirlerine hizmet verecek olan otelde,<br />

aile konaklamalarına özel bağlantılı odalar,<br />

klasik, superior ve deluxe odaların yanı<br />

sıra süit odalarıyla da ön plana çıkıyor.<br />

Tüm odalarda bulunan LED TV, kasa ve<br />

minibar misafirlere konfor sunarken,<br />

otelin Teknopark İstanbul ve diğer iş<br />

merkezlerine ve Uluslararası Sabiha<br />

Gökçen Havalimanı’na yakınlığı avantajlı bir<br />

seyahat imkanı veriyor.<br />

Geleneksel tatlarla<br />

zenginleştirilmiş gurme lezzetler<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Asia Airport, iki<br />

adet ana restoran, bir A la carte restoran,<br />

Patisserie, Terrace cafe & bar ve üç<br />

özel yemek salonu ile hizmet verecek.<br />

Geleneksel tatlarla zenginleştirilmiş gurme<br />

lezzetler, misafirlerin konaklamaları<br />

boyunca enerji ve heyecanlarını artırmayı<br />

hedefliyor. Mint <strong>Restaurant</strong>'ta konuklar<br />

Akdeniz mutfağının tadını çıkarırken,<br />

Rouche'da Mövenpick dokunuşlu yerel<br />

lezzetler onları bekliyor. Swiss Bistro’da<br />

en iyi el yapımı çikolatalar damak şöleni<br />

sunarken, Café de Pera'da özel yapım taze<br />

kekler sohbetlere eşlik ediyor.<br />

21 toplantı salonuna sahip<br />

Mövenpick Otel İstanbul Asia Airport,<br />

aralarında 1500 kişi kapasiteli 1000<br />

metrekarelik kolonsuz balo salonu da<br />

bulunan toplam 21 toplantı salonu ile<br />

iş toplantılarına ve etkinliklerine eşsiz<br />

çözümler ve benzersiz bir konfor getiriyor.<br />

5 bin metrekarelik SPA Merkezi<br />

Otel, her köşesinde şık hizmet sunmasının<br />

yanı sıra 5.000 metrekarelik bir alana<br />

kurulu “Botanica Spa & Wellness Center”<br />

ile adeta bir rahatlama merkezi noktası<br />

olacak. Klasik spa ve hamam terapileri, çift<br />

terapi odaları ve sağlıklı yaşam tesisleri<br />

konukları karşılamaya hazır. Konaklamaları<br />

boyunca egzersiz yapmak isteyenler için<br />

spor aktiviteleri, fitness ekipmanları ve<br />

pilates reformer stüdyosu sunan bir fitness<br />

merkezi de konukları karşılıyor.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

RADISSON’UN<br />

<strong>2021</strong> EMEA BAŞARISI<br />

50'den fazla otel imzası, 30'a yakın açılış<br />

Dünyanın lider otel gruplarından Radisson <strong>Hotel</strong> Group, <strong>2021</strong>’de EMEA bölgesinde 50'den fazla otel imzası<br />

ve 30'a yakın açılışa ulaşarak EMEA portföyü genelinde önemli genişleme hamleleriyle başarılı<br />

bir üçüncü çeyrek geçirdi.<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group, beş yıllık<br />

iddialı büyüme ve dönüşüm planını<br />

uygulamaya devam ediyor. Radisson<br />

<strong>Hotel</strong> Group’un güçlü stratejik büyüme ve<br />

dönüşüm planı, zor bir dönemin ardından<br />

şirketin hızlı bir şekilde toparlanmasını<br />

sağladı. Salgının başlangıcından bu yana<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group, sadece Çin'de<br />

kesinleşen 100 otel anlaşması da dahil<br />

olmak üzere dünya çapında 250'den fazla<br />

otel anlaşması yaparak önemli büyüme<br />

kaydetti.<br />

Global İş Geliştirme Başkanı Elie<br />

Younes: "Girişimlerimiz konuklarımızı<br />

ve yatırım ortaklarımızı da çok yakından<br />

ilgilendiriyor. Çalışanlarımıza ve<br />

markalarımıza duydukları güven için<br />

yatırımcılarımıza minnettarız. Seyahat<br />

sektöründe yavaş yavaş bir toparlanma<br />

sürecine girdiğimiz bugünlerde,<br />

konuklarımıza daha fazla seçenek<br />

sunmaya ve yatırımcılarımıza daha<br />

fazla fırsat yaratmaya devam etmeye<br />

kararlıyız.” dedi.<br />

Yatırımcıların, iş ortaklarının ve<br />

konukların tercih ettiği marka olma<br />

taahhüdünü sürdüren Radisson<br />

<strong>Hotel</strong> Group, <strong>2021</strong>'nin başından<br />

bu yana EMEA'da 50'den fazla otel<br />

anlaşmasına imza attı. Grubun<br />

<strong>2021</strong>’in 3. çeyreğinde ulaşılan<br />

önemli kilometre taşları ise şöyle:<br />

•Londra’daki ilk Radisson RED oteli<br />

Radisson RED London Greenwich The O2<br />

açıldı.<br />

•Beşi yazın açılmış olan yedi yeni otel<br />

anlaşmasıyla 1600 odaya ulaşarak<br />

Fas'ta güçlü bir genişleme performansı<br />

sergiledi. Grup böylece Fas portföyündeki<br />

otel sayısını 10'a çıkarırken ülkede 2025<br />

yılına kadar faaliyette ve gelişmekte olan<br />

15 otele ulaşma stratejisini hızlandırdı.<br />

•Grup, Thakher City'de yaklaşık 1000<br />

oda ve rezidans ile Mekke, Suudi<br />

Arabistan'daki varlığını iki katına çıkardı.<br />

•Grup, Sochi, Rusya'da ikinci Radisson<br />

Collection oteli için anlaşma yaptı ve<br />

Milano ve Sevilla'da iki olağanüstü<br />

Radisson Collection otelinin açılması<br />

ile bu marka altında ilk kez İspanya’ya<br />

girmiş oldu ve İtalya’daki varlığını<br />

genişletti..<br />

•Radisson Individuals markası,<br />

tanıtımının yapıldığı zamandan bu yana<br />

geçen bir yıl içinde Yunanistan'daki ilk<br />

Radisson Individuals tesisi olan Anda<br />

<strong>Hotel</strong> Athens dahil EMEA'da 20'den fazla<br />

otele ulaşarak hızlı bir küresel genişleme<br />

performansı sergiledi.<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group, BM COP26<br />

konferansına çok kısa bir süre kala,<br />

konaklama sektöründeki sorumlu<br />

toparlanmayı destekliyor. Grubun 2025<br />

yılına kadar karbon ve su ayak izini<br />

%30 azaltma hedefine uygun olarak,<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group, İspanya'nın ilk<br />

LEED (Enerji ve Çevresel Tasarımda<br />

Liderlik) Hospitality Gold sertifikalı oteli<br />

Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Magdalena<br />

Plaza Sevilla, de dahil olmak üzere,<br />

Radisson Collection <strong>Hotel</strong> Gran Via<br />

Bilbao, Radisson RED <strong>Hotel</strong> Dubai Silicon<br />

Oasis ve Hindistan'daki Radisson Resort<br />

& Spa Lonavala gibi yeni tesislerle<br />

portföyündeki yeşil otel sayısını artırıyor.


444 59 57<br />

ENDÜSTRİYEL<br />

MUTFAK ÇÖZÜM<br />

ORTAĞINIZ<br />

info@kayalarmutfak.com.tr<br />

KAYALAR ÇELİK<br />

SAN. VE TİC. A.Ş.<br />

Türkoba Mah. Kayalar Cad. No:7/1 Büyükçekmece İstanbul


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Wyndham, Avrupa portföyüne<br />

Türkiye’dekiler dahil 12 resort ekliyor<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts ve giderek büyüyen portföyüyle Avrupa’nın en büyük bağımsız resort tesis<br />

işletmecilerinden CLC World Resorts & <strong>Hotel</strong>s, Türkiye, İspanya, Kanarya Adaları, Birleşik Krallık ve<br />

Avusturya’nın önde gelen tatil bölgelerinde bulunan 12 oteli markalandırmayı planladığını duyurdu.<br />

<strong>2021</strong>’in <strong>Kasım</strong> ayında açılması beklenen<br />

oteller, faaliyetlerine Wyndham Grand<br />

Residences, Wyndham Residences,<br />

Wyndham, Ramada Residences by Wyndham<br />

ve Ramada <strong>Hotel</strong> & Suites by Wyndham<br />

markaları altında devam edecek ve ailelerin<br />

yanı sıra iş ve tatili bir arada yapma fırsatları<br />

arayan, uzun süreli konaklayan misafirler<br />

için üst, en üst ve orta segment konaklama<br />

seçenekleri sunacak. Wyndham’ın Avrupa’da<br />

300’den fazla otelin bulunduğu portföyü bu<br />

yeni eklenecek tesislerle daha da büyüyecek<br />

ve Türkiye’nin Ege kıyısı, İspanya’da Costa del<br />

Sol, okyanusun güzel adalarından Tenerife,<br />

İskoçya, İngiltere ve Avusturya Alpleri’nde saklı<br />

kalmış kır bölgeleri gibi gözde noktalarda yeni<br />

seçenekler sunacak.<br />

Yeni açılışlarla ilgili bilgiler aşağıda sıralanıyor:<br />

Türkiye<br />

• Wyndham Residences Kuşadası Golf & Spa,<br />

Ege Denizi kıyısında yeşillikler içindeki güzel<br />

bir bölgede yer alıyor. Resort tesisin tek, çift ve<br />

üç yatak odalı 410 adet modern apart ve villası,<br />

bunların yanı sıra bir kulüp binası da bulunan<br />

şampiyona sınıfı 18 delikli golf sahası, çok<br />

çeşitli yeme-içme seçenekleri, spa ve havuz<br />

gibi imkanları bulunuyor. Wyndham Residences<br />

Kuşadası Golf & Spa, yaslandığı yamaçta<br />

misafirlerine çeşitli konaklama imkanlarının<br />

yanı sıra çevresinin güzelliğinin manzarasını<br />

ve resort aktivitelerine kolay erişim imkanı<br />

sağlıyor.<br />

•Ramada Residences by Wyndham Milas<br />

Bozbük’ün fonunu zeytinlikler ve çam<br />

ağaçlarıyla kaplı dağlar oluşturuyor. Tesiste<br />

bulunan 67 adet iki odalı apart, her biri Bozbük<br />

Koyu’nun manzarasına bakan balkonlarıyla<br />

dinlenmek için ideal bir seçenek oluşturuyor.<br />

Bu resort tesis aynı zamanda gözetmenlerin<br />

bulunduğu çocuk kulübüyle aile dostu<br />

bir özellik taşıyor. Ziyaretçiler, tesis içi<br />

restoranlarda sunulan taze ve yerel yemeklerin<br />

yanı sıra hemen yakınındaki Akbük’ün canlı<br />

yeme-içme mekanlarını da tecrübe edebilirler.<br />

Birleşik Krallık<br />

• Wyndham Trenython Manor Cornwall,<br />

İngiltere’nin Cornish Rivierası’nda St. Austell<br />

Koyu’na bakan 97 dönümlük göz alıcı kır<br />

alanındaki bir konak içine kurulu. İngiltere’nin<br />

en iyi bilinen ziyaret noktalarından Eden Projesi<br />

ve Heligan’ın Kayıp Bahçeleri’ne yakın bir<br />

konumda bulunan bu malikane-otelde tek ve<br />

çift yatak odalı üst sınıf konaklama seçenekleri<br />

bulunuyor. Bu şık konağın İngiliz mirasıyla<br />

bezeli bahçelerinde kroket, okçuluk, orman<br />

içi oyun ve canlı hayatını gözlem alanları<br />

bulunuyor. Otelde 27 misafir odası, 32 kır evi,<br />

bar, Cornwall kıyılarının harika manzalarını<br />

sunan bir teras ve restoran yer alacak.<br />

• Wyndham Duchally Country Estate,<br />

Gleneagles yakınlarındaki Perthshire<br />

bölgesinde 1838 yılında inşa edilen ve 109<br />

dönüm alana sahip bir malikane içinde yer<br />

alacak. İki ve üç yatak odalı 55 kır evinin<br />

bulunduğu bu butik otel, meşhur Ochill<br />

Tepeleri’ne yakın bir konuma sahip ve sunduğu<br />

dağ bisikleti turlarıyla İskoçya’da geçirilecek<br />

bir tatil için ideal bir yerleşke oluşturuyor.<br />

Tesiste bulunan ve zarif mutfağının kalitesi<br />

VisitScotland tarafından da tescillenen<br />

Monteaths <strong>Restaurant</strong>, yerel mahsuller<br />

üzerinde uzmanlaşıyor ve bir viski barıyla<br />

birlikte kendi özel üretim cin imalathanesini de<br />

barındırıyor.<br />

İspanya<br />

• Yan yana konumlanan Wyndham Grand<br />

Residences Costa del Sol Mijas, Ramada<br />

Residences by Wyndham Costa del Sol<br />

Fuengirola, Ramada <strong>Hotel</strong>s & Suites by<br />

Wyndham Costa del Sol Fengirola ve Wyndham<br />

Residences Costa del Sol Mijas, 20’den fazla<br />

yüzme havuzu ve tesis içi restoranlar, fitness<br />

merkezi ve çok sayıda çocuk kulübü gibi<br />

olanaklarıyla astropikal bahçeler içinde yer<br />

alıyor. Tesislerde stüdyo, tek, çift ve üç yatak<br />

odalı apart seçenekleri olacak ve Costa del<br />

Sol’u ziyaret edecek farklı misafirlere uygun<br />

standard, premier, premier plus ve sublime<br />

signature tarzında apart ve villalar sunulacak.<br />

Kanarya Adaları<br />

• Yan yana konumlanan Wyndham Residences<br />

Tenerife Costa Adeje (89 adet tek, çift ve üç<br />

yatak odalı apartlar) ve Ramada Residences<br />

by Wyndham Tenerife Costa Adeje (181 adet<br />

stüdyo, tek, çift ve üç yatak odalı apartlar),<br />

Tenerife’nin güney kıyısındaki bir yamaca<br />

yaslanıyor. Bu resort tesis, misafirlerine<br />

modern tasarımlı odaların yanı sıra Atlas<br />

Okyanusu ve gözde kıyı şehri Playa de Las<br />

Americas’ın eşsiz manzaralarını sunuyor.<br />

• Wyndham Residences Tenerife Golf del Sur,<br />

etrafı palmiye ağaçlarıyla donatılmış havuzu,<br />

tropik bahçeleri ve çok çeşitli restoran ve<br />

aktiviteleriyle aileler için ideal bir tatil fırsatı<br />

sunuyor. Golf del Sur’un yeşil vahası içindeki<br />

106 adet üst sınıf stüdyo, tek, çift ve üç odalı<br />

apart ve villasıyla Tenerife’deki bu aile dostu<br />

resort tesisin misafirleri, havuz kenarında<br />

dinlenmeyi, güneşin tadını çıkarmayı veya<br />

okyanusun sularına dalmayı tercih edebilirler.<br />

Avusturya<br />

• Ramada Residences by Wyndham<br />

Saalfelden, sıcak ve samimi iç tasarımı ile<br />

tablo gibi bir manzara içindeki konumuyla,<br />

kayak yapabilecekleri geleneksel bir kış tatili<br />

arayanlar için ideal bir seçenek oluşturuyor. 37<br />

adet stüdyo, tek ve çift yatak odalı konaklama<br />

seçenekleri sunan bu otel, dünyaca tanınan<br />

pek çok kayak merkezine yakın konumuyla<br />

Avusturya Alpleri’ni keşfetmek isteyen<br />

ziyaretçiler için de ideal bir tercih.


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Mine<br />

Tan Balto<br />

"Turizm sektörü,<br />

yükselme kapasitesi<br />

olan kadınları daha çok<br />

destekleyebilir"<br />

Turizm sektörüne 1995<br />

yılında, zamanın en büyük tur<br />

operatörlerinden biri olan Ten<br />

Tour’un Fransa, İspanya ve Belçika<br />

operasyon departmanında giriş yaptı.<br />

Bir üniversite öğrencisi olduğu o yıllarda<br />

sektörün renkli ve heyecan veren yapısı<br />

kadar yabancı dillerini pratik edebilme<br />

imkanı da pek bir cezbedici geldi. Bu<br />

yüzden iş ve okul hayatını bir dönem<br />

birlikte yürüttüğünü anlatan Somerset<br />

Maslak Istanbul Genel Müdürü Mine Tan<br />

Balto, otelciliğe ilk adımını ise 2001 yılında<br />

InterContinental Istanbul’da attı.<br />

Satış, pazarlama ve gelir yönetimi<br />

kökenli olmakla birlikte üzerine ön büro,<br />

teknik ve kat hizmetlerinden oluşan<br />

odalar bölümü / operasyon ve otel açılışı<br />

tecrübesini de ekleyen Tan Balto, ardından<br />

InterContinental <strong>Hotel</strong>s, The Rezidor<br />

<strong>Hotel</strong> Group (Radisson <strong>Hotel</strong>s Group) ve<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong> Group gibi uluslararası<br />

otel zincirlerinde üst düzey yönetici<br />

pozisyonlarında görev aldı.<br />

2017 yılından bu yana Singapur kökenli The<br />

Ascott Limited'in Türkiye’deki ilk yatırımı<br />

olan ve açılışında da yer aldığı Somerset<br />

Maslak Istanbul'un Genel Müdürlük<br />

görevini sürdüren deneyimli turizmciyle<br />

sektöre başlama öyküsünden otelcilikteki<br />

hedeflerine kadar keyifli bir röportaj<br />

gerçekleştirdik.<br />

Turizmde nasıl bir hikayeniz var,<br />

eğitim sürecinizden başlayalım mı?<br />

Notre Dame de Sion Fransız Koleji’nden<br />

sonra İstanbul Üniversitesi’nde İspanyol<br />

Dili ve Edebiyatı eğitimi aldım. Ailemizde<br />

Frankofon çok kişi var, annem ile de<br />

aynı okuldan mezunuz. Üniversitede<br />

İspanyolca seçmemdeki temel sebep, dilin<br />

popülaritesi ve Latin kökenli dillere olan<br />

yatkınlığım oldu.<br />

Yüksek öğrenimim devam ederken<br />

çalışmaya başlamıştım zaten. Gençliğin<br />

verdiği heyecan ve dinamizm ile ikisini<br />

de sorunsuz yürüttüğümü söyleyebilirim.<br />

Ailemin bu hevesime bir anlam<br />

veremediğini ve beni vazgeçirmeye<br />

çalıştıklarını hatırlıyorum. Okurken<br />

çalışmak, ailem tarafımdan hoş<br />

karşılanmamıştı. Ancak o dönemki<br />

kararımın genel hayat duruşumu<br />

yapılandırdığına inanıyorum.<br />

İş tarafında ise, ilk zamanlarda herkesin<br />

olduğu gibi benim de tecrübesizliğimin<br />

yüzüme vurulduğu, belki de pek ciddiye<br />

alınmadığım zamanlar oldu elbette.<br />

Ancak şu an düşündüğümde, hiçbir anını<br />

silmek istemezdim. O zaman da, sektörün<br />

zorluğunu seviyordum, şimdi de her şeye<br />

rağmen müthiş keyif alıyorum.<br />

İlk iş tecrübenizde öğrendiğiniz en<br />

iyi şey neydi?<br />

Çoklu görevlerde zamanı verimli<br />

kullanabilmek için doğru sistemleri<br />

kurmak ve süreçleri planlamak. Bu<br />

öğretiyi, turizm sektörüne katlayarak<br />

taşıdığımı söyleyebilirim. Gün boyu irili<br />

ufaklı yüzlerce farklı iş yapmamız, birbirine<br />

benzemeyen krizleri yönetmemiz, doğru ve<br />

hızlı kararlar almamız gerekiyor.<br />

Bir önemli konu da, yabancı dil.<br />

Sektörümüzde çok önemli olmakla<br />

beraber maalesef bu konuda çok geride<br />

olduğumuzu söyleyebilirim. Öncelikle<br />

Türkçe geliyor tabii; hem konuşma diline<br />

hem de yazı diline hakim olmalıyız. Dil<br />

öğrenmenin kendi ana dilini iyi bilmekle<br />

başladığını düşünüyorum. Yabancı dil


“Sektörümüz yükselme<br />

kapasitesi ve isteği<br />

olan kadınları daha<br />

çok destekleyebilir.<br />

Diğerlerinden daha<br />

çok çalışıp çabalayarak<br />

ve kendinizi daha çok<br />

ispat etmeye çalışarak<br />

kalıcılığınızı sağlamanız<br />

gerekiyor. Problem çözme<br />

kabiliyeti doğuştan gelen<br />

bireyler olarak kadınlar,<br />

kolay ve hızlı algıma<br />

yetenekleri, problem<br />

çözmedeki kabiliyetleri ile<br />

iş hayatında öne çıkıyor.<br />

Bunlar, kadınların iş<br />

yerlerindeki dokunuşları ile<br />

çalıştıkları kuruma kattığı<br />

eşsiz değerlerden sadece<br />

birkaçı.ˮ<br />

ise olmazsa olmaz! En az bir, tercihen<br />

iki yabancı dilimizin olması şart.<br />

Çalışanlarımıza her türlü eğitimi verebiliriz<br />

ve bunu da son derece önemsiyoruz. Fakat<br />

yabancı dilin belli bir yaştan ve mevkiden<br />

sonra layıkıyla öğrenilmesi çok zor. Ve<br />

yabancı dil olmadığı zaman, ilerleme<br />

gayretiniz her zaman sekteye uğrayacaktır.<br />

Misafirler ile anlaşamazsınız, bağlı<br />

bulunduğunuz kurum size yatırım yapmak<br />

istese dahi sizi yurt dışında eğitime<br />

gönderemez, yabancı iş arkadaşlarınızla<br />

da iletişim kuramazsınız. Kendinizi<br />

güçsüz hissedersiniz ve en önemlisi<br />

kendinizi ifade edemez ve karşınızdakini<br />

değerlendiremezsiniz. Ayrıca, yabancı<br />

dil, yabancı kültürleri de barındırdığı için<br />

vizyonunuzun genişlemesine büyük katkıda<br />

bulunuyor.<br />

“Gençler en az iki yabancı dil<br />

bilmeli”<br />

Gençlerimizin kendilerine bu konuda ciddi<br />

yatırım yapmaları ve hatta bunu olmazsa<br />

olmaz bir standart olarak benimsemeleri<br />

gerektiğini düşünüyorum. Özellikle yeni<br />

nesile, en az iki yabancı dili layıkıyla<br />

öğrenmelerini, her yıl yurt dışına giderek<br />

farklı kültürleri tanımalarını, en az bir<br />

hobi edinmelerini, konuşmaktan ziyade<br />

dinlemelerini, gözlemlemelerini ve analiz<br />

yapmalarını, değişime açık olmalarını, tek<br />

bir yönetim şekline bağlı kalmamalarını,<br />

stratejik ve geniş açılı düşünmelerini,<br />

yaratıcılık güçlerini kullanmalarını,<br />

pozitif, azimli ve dürüst olmalarını tavsiye<br />

ediyorum.<br />

Ben gençlerle, ruhu ve aklı genç kalanlarla<br />

çalışmayı şahsen çok seviyorum ve ekibimi<br />

ağırlıklı olarak bu özelliklerdeki kişilerden<br />

seçmeye gayret ediyorum. Zira tecrübeye<br />

sonsuz saygı duymakla birlikte, edinilen<br />

bazı yanlış tecrübelerin hayat boyunca<br />

değiştirilemeyeceğini düşünüyorum. Canlı,<br />

yaratıcı, azimli, meraklı, dinamik, egosuz,<br />

heyecanlı, öğrenmeye ve değişime açık<br />

kişiler ile çalışmayı arzu ediyorum.<br />

Siz nasıl bir yöneticisiniz? Bize<br />

kendinizden bahseder misiniz<br />

biraz?<br />

Profesyonel hayatımda plan, program<br />

ve sistemli çalışmaya önem veriyorum.<br />

Zamanı iyi kullanarak, panik olmadan<br />

işlerimi önceden bitirmeyi tercih ediyorum.<br />

Sistemsel ve disiplinli çalıştığınız vakit<br />

daha hızlı ve daha doğru karar alarak,<br />

sektörün doğası gereği gün içerisinde vuku<br />

bulan krizleri değerlendirmek için vaktiniz<br />

oluyor. Yaratıcı ve işletmenin değerini<br />

arttıracak fikirlere çok kıymet veriyorum,<br />

çalışanlarımızı da bu bağlamdaki<br />

kapasiteleri ile değerlendiriyorum.<br />

Dağınık ortamlarda iyi düşünülemediğini<br />

savunurum. Sabahları erken kalkar,<br />

kızımı okuluna bıraktıktan sonra işe erken<br />

gelir, herkes gelmeden hızlıca günümü/<br />

haftamı planlarım. Evde ise kızıma ders<br />

çalıştırmak, ödevlerine istediğinde destek<br />

olmak, yaratıcı oyunlar oynamak, bisiklete<br />

binmek ve yoga yapmak günlük rutinim<br />

arasında. Haftasonları ise ailece dizi,<br />

film keyfi ve arkadaşlarımızla bolca vakit<br />

geçirmek yaptıklarım arasında. Hem iş<br />

hayatımda hem özel hayatımda, eğlenmek<br />

ve gülmek benim için vazgeçilmez. Bunları<br />

yapamadığım günleri yarım kalmış olarak<br />

sayıyorum.<br />

Turizm- otelcilik sektöründe<br />

bir kadın çalışan olarak yarım<br />

kalmışlıklarınız oluyor mu?<br />

Sektörün kadına bakışını nasıl<br />

yorumlarsınız?<br />

Turizm sektöründe kadınlar genellikle orta<br />

düzey yönetici seviyesinde konumlanıyor.<br />

Bunun tabii farklı nedenleri var. Aile kurma<br />

ve çocuk yapma isteği ya da mesleki<br />

zorluklar gibi. Sektörümüz yükselme<br />

kapasitesi ve isteği olan kadınları daha<br />

çok destekleyebilir. Diğerlerinden daha<br />

çok çalışıp çabalayarak ve kendinizi daha<br />

çok ispat etmeye çalışarak kalıcılığınızı<br />

sağlamanız gerekiyor. Problem çözme<br />

kabiliyeti doğuştan gelen bireyler olarak<br />

kadınlar, kolay ve hızlı algılama yetenekleri<br />

ile iş hayatında öne çıkıyor. Bunlar,


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

kadınların iş yerlerindeki dokunuşları<br />

ile çalıştıkları kuruma kattığı eşsiz<br />

değerlerden sadece birkaçı.<br />

Açılışından bu yana Somerset<br />

Maslak Istanbul bünyesindesiniz.<br />

Oteli ve grubu kısaca tanıtarak,<br />

İstanbul turizmine kattığı değerden<br />

söz eder misiniz?<br />

Uluslararası otel zincirlerindeki<br />

çalışmalarımdan sonra, yolum The Ascott<br />

Limited ile kesişti. Türkiye’de daha önce<br />

herhangi bir yatırımları olmadığı için -her<br />

ne kadar globalde kendi alanında lider ve<br />

çok bilinen bir zincir olsa dahi - bu yeni<br />

konsepti yeni bir ülkeye adapte etmek<br />

takdir edersiniz ki pek kolay olmadı.<br />

Ekibimi açılış tecrübesine sahip, çok uluslu<br />

zincirlerde çalışmış kişilerden seçtim<br />

ve The Ascott Limited’in Singapur’dan<br />

gönderdiği açılış ekibi ve proje firmamız<br />

ile sorunsuz bir açılış süreci geçirdiğimizi<br />

söyleyebilirim.<br />

Somerset Maslak Istanbul’u 2017<br />

yılında açtık ve 165 otel dairesi ile<br />

hizmet veriyoruz. Misafirlerimiz, stüdyo<br />

dairelerden dört yatak odalı dairelere<br />

ve dublex penthouse suitelere kadar 7<br />

farklı oda seçeneğini değerlendirebiliyor.<br />

Her biri, ‘ev hissi’ vermek için tasarlanan<br />

geniş daireler terasları hariç 47 ila 150<br />

metrekare büyüklüğünde ve dairelerin<br />

%95’inde geniş teraslar, tümünde ise tam<br />

teçhizatlı mutfak, ayrı oturma ve yemek<br />

odaları da bulunuyor. Kullanıma hazır<br />

eşyalı odalarda, kısa dönemler için günlük<br />

ve uzun dönemler için planlı oda temizliği<br />

veriliyor. Otel bünyesinde kahvaltı salonu,<br />

kütüphane, spor salonu, misafir salonu,<br />

yüzme havuzu ve çocuk oyun odası da<br />

bulunuyor.<br />

The Ascott Limited, dünya genelinde<br />

200 şehre yayılmış 800 işletmesi ile<br />

‘servis rezidans’ yani rezidans otel<br />

segmentinde liderliğini sürdüren bir grup.<br />

Asya haricinde, Avustralya, Avrupa ve<br />

özellikle Amerika pazarında da büyümeyi<br />

hedeflemekte. Bu doğrultuda, Amerika’nın<br />

en büyük emlak konut firmalarından<br />

biri olan Synergy Global Housing’in %80<br />

hissesini almıştır. Ascott’un markaları<br />

arasında Ascott, Citadines, Somerset,<br />

Quest, the Crest Collection La Clef,<br />

lyf ve Tauzia yer almaktadır. ‘Serviced<br />

Residence’ konsepti Türkiye için yeni bir<br />

kavram, biz işletmelerimizi otel daireleri<br />

olarak da adlandırıyoruz. Konforlu ve<br />

güvenilir, tam teçhizatlı bir daire içerisinde<br />

kişiselleştirilmiş otel hizmeti sunuyoruz.<br />

Ana segmentimiz, iş için seyahat eden<br />

üst düzey misafirler ve proje bazlı veya<br />

iş amaçlı uzun dönem konaklayan<br />

aileler. Ancak günümüzdeki değişken<br />

ekonomik ve çevresel faktörler göz önüne<br />

alındığında, bizler de hedef gruplarımızı<br />

gözden geçirerek, çeşitlilik kazandırıyoruz<br />

ve ana segmentimiz olan uzun dönem<br />

konaklamalardan vazgeçmeden, kısa<br />

dönem konaklamalara da evsahipliği<br />

yapıyoruz.<br />

Malum, pandeminin etkileri<br />

halen sürüyor. Somerset Maslak<br />

Istanbul olarak, o ilk dönemi nasıl<br />

geçirdiniz? Bir kriz planınız var<br />

mıydı?<br />

Turizm sektörü her iki yılda bir krizle<br />

karşılaşıyor. Biz turizmciler, buna<br />

maalesef çok alışığız ve alacağımız<br />

önlemleri biliyoruz yani biliyorduk. Ancak<br />

bu son yüzyılın en uzun süren ve en çetin<br />

krizi bizi daha yaratıcı olmaya sevketti.<br />

Somerset Maslak Istanbul olarak, pandemi<br />

döneminde de kapılarımız açıktı ve hiçbir<br />

zaman kapatmayı düşünmedik. Uzun<br />

dönem kalan misafirlerimize evsahipliği<br />

yapmaya ve yenilerini otelimize almaya<br />

devam ettik. İş modelimizin bu dönemde<br />

revaçta olduğu aşikar. Ayrıca hiçbir<br />

çalışanımızla yollarımızı ayırmayı da<br />

düşünmedik ve herkesin hakkını eksiksiz<br />

verdik.<br />

The Ascott Limited’in ‘Ascott Cares’<br />

programını ‘Bureau Veritas’ denetimleriyle<br />

harmanladık. ‘International SOS’ ile de<br />

iş birliği içerisine girdik. Otel içerisinde<br />

ve otel dışında kendi doğal filyasyon<br />

sistemimizi kurarak tüm çalışanlarımızı<br />

çok sıkı takip ettik. Misafirlerimizi<br />

tüm gelişmelerden eş zamanlı olarak<br />

haberdar ettik. Hükümetin şart koştuğu<br />

tüm önlemleri, zincirin istediği ve binanın<br />

gerektirdiği önlemlerle birleştirdik ve<br />

teknolojik altyapımızı güçlendirdik.


“Krizden birçok kişiden önce<br />

haberimiz oldu”<br />

Tüm bu süreç boyunca otel eğitimlerinin<br />

yanı sıra, sağlık ve hijyen eğitimleri de<br />

düzenledik. Merkezimiz Singapur’da<br />

ve birçok işletmemiz Uzakdoğu’da yer<br />

aldığı bu krizden birçok kişiden önce<br />

haberimiz oldu. Zincirimiz krizin birkaç ay<br />

öncesinde bizimle tüm olası senaryoları<br />

ve prosedürleri paylaşmış idi. Dolayısıyla<br />

işletmemiz operasyonel anlamda A’dan<br />

Z’ye hazırdı. “Her şey iyi giderken, iyi<br />

olmak çok kolaydır”. Bu dönemde<br />

farkımızı başarıyla ortaya koyduğumuzu<br />

düşünüyorum.<br />

O dönemki doluluk performansınız<br />

neydi? Bu yıl nasıl gidiyor?<br />

2022’den beklentileriniz neler?<br />

Doluluklarımız 2020 yılı boyunca tüm sabit<br />

ve değişken masraflarımızı karşılayacak<br />

boyuttaydı. Gelir performansımız iyiydi<br />

ancak virüsün yol açtığı fiziksel ve<br />

psikolojik etkiler hem misafirlerimizi hem<br />

de çalışanlarımızı haliyle çok yordu. Her<br />

birimiz hem özel hayatlarımızda hem de<br />

iş yerimizde birçok zorlukla karşılaştık.<br />

Ancak planlı, programlı ve öngörülü<br />

adımlarımız sayesinde bu krizden daha<br />

kuvvetli çıktık.<br />

Bu yıla gayet iyi başladık. Hatta 2020 yılına<br />

nazaran %60 civarında bir gelir artışı ile yılı<br />

kapatmayı planlıyoruz. Gelecek sene için<br />

ise, turizmde büyüme ve iyileşme trendinin<br />

devam edeceğini öngörüyoruz. Umutluyuz<br />

ancak yine de adımlarımızı dikkatle<br />

atacağız, tedbiri elden bırakmayacağız.<br />

The Ascott Limited olarak hedefimiz,<br />

Türkiye’de büyümek. World Travel<br />

Awards, 2019-2020 ve <strong>2021</strong> yıllarında<br />

Somerset Maslak Istanbul’u Türkiye’nin<br />

En iyi ‘Serviced Apartment / Residence’<br />

(Rezidans / <strong>Hotel</strong>) ödülüne layık görerek,<br />

The Ascott Limited’in büyüme hedeflerini<br />

desteklemiştir. Pandemi öncesi<br />

imzalanan iki otel projemiz önümüzdeki<br />

sene hayata geçecek. Amacımız, dünya<br />

çapındaki büyüme ivmesini ülkemizde<br />

de yakalayarak, önümüzdeki üç sene<br />

içerisinde 5 işletme daha açmak olacaktır.<br />

Salgınla birlikte birçok sektörde<br />

dijital dönüşüm hamlelerine tanık<br />

olduk. Oteliniz dijital altyapı olarak<br />

sürece ne kadar hazırlıklıydı?<br />

Bu alana yapılan teknolojik<br />

yatırımlardan da bahseder misiniz?<br />

Pandeminin 2023’ün sonuna kadar<br />

“Arzum, sektörümüzün<br />

yeniden eski gücüne<br />

ulaşması. Bu doğrultuda,<br />

hepimize düşen görevler<br />

var. Mesela binalarımızı,<br />

standartlarımızı, fiyat<br />

politikamızı iyice analiz<br />

ederek müşteri profilimizi<br />

gözden geçirebiliriz.<br />

Ayrıca, tabii parlak<br />

gençlerimizi turizme teşvik<br />

etmemiz ve akabinde<br />

eğitmemiz gerekiyor. Bu<br />

konuda gönüllü olduğumu<br />

söyleyebilirim.ˮ<br />

devam edeceğini düşünüyorum. Çok<br />

gerekmedikçe seyahatlerin dikkatlice<br />

ve seçilerek yapılacağını, maske ve<br />

hijyenin ve zoom/Microsoft teams gibi<br />

uygulamaların hayatımızdan bir süre<br />

daha çıkmayacağını ve hatta belki de<br />

hep kalacağını öngörüyorum. Zincirimiz,<br />

krizden daha önce etkilenip, daha<br />

erkenden negatif etkilerinden uzaklaştığı<br />

için bu dönemde tüm trendleri önceden<br />

tecrübe ederek otellere indirgedi. Genel<br />

olarak dijital evrime son derece önem<br />

veren ve bu doğrultuda ciddi yatırımlar<br />

yapan Capitaland, bu dönemde de BI<br />

adını verdiğimiz ‘Business Intelligence’<br />

ile iç raporlamalara ve ‘Knowcross’,<br />

‘ASR Ascott Star Rewards’ ve ‘Delivery<br />

Robot – Yunji’ ile misafir iletişimine<br />

pozitif etki eden teknolojik altyapısını<br />

kuvvetlendirdi. ‘Operational Excellence’<br />

birimi ‘Operational Excellence &<br />

Digitalisation’ olarak güncellendi. Bu<br />

birim tarafından The Ascott Limited!’in<br />

kullanımına özel bir ‘Digital Handbook -<br />

Dijital El Kitapçığı’ yayınlandı. E- breakfast,<br />

Sensorflow, self check,-in kiosks ise<br />

yakında hayata geçecek. Bu doğrultuda,<br />

16-17 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihleri arasında<br />

Ascott (Virtual) Innovation Festival’in ilkini<br />

gerçekleştireceğiz.<br />

“Personel bulma zorluğunun en<br />

alt çalışanlardan orta ve üst düzey<br />

yöneticilere sirayet edeceğini<br />

öngörüyorum”<br />

İstanbul’da turizmin gelişimini nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz? Sektörü<br />

önümüzdeki dönemde neler<br />

bekliyor?<br />

Gelişim kelimesini geniş kapsamlı ele<br />

almak lazım. Turizmin gelişmesine<br />

etki eden 6 ana faktör mevcut. Yasal<br />

Düzenlemeler, Teknolojik Gelişmeler<br />

(ulaşım yolları ve araçlarındaki gelişmeler<br />

(rahatlık, hız, güvenlik, ucuzluk vb.)<br />

Kitle İletişim Araçlarındaki Gelişmeler<br />

(işlerin takibi ve kişilerin uzaklık hisleri<br />

vb.) (internet, tv, gazete ve dergiler vb.)<br />

Gelir Düzeyinin Artması, Kentleşme ve<br />

Nüfus Artışı (şehirleri yaşanamaz hale<br />

getiren unsurların etkisi / destinasyon<br />

özelliklerinin etkisi / insan ömrünün<br />

uzaması) Kültür ve Eğitim Düzeyinin<br />

Artması, Turizm Bilincinin Oluşması (birey<br />

ve kurumlar açısından önde gelen ihtiyaç<br />

olarak kabulü).<br />

Başlangıç noktasının yasal düzenlemeleri<br />

gözden geçirmek olduğunu düşünüyorum.<br />

Ayrıca, önümüzdeki dönemde personel<br />

bulma zorluğunun en alt çalışanlardan<br />

orta ve üst düzey yöneticilere sirayet<br />

edeceğini öngörüyorum. Bu bağlamda,<br />

sektörel teşvik ve eğitim araçlarını hızlıca<br />

gözden geçirerek birlik içerisinde hareket<br />

etmemiz büyük önem teşkil etmektedir.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

SELMAN YAR<br />

“Avrupa pazarını Çinli rakiplerin<br />

elinden aldık”<br />

Avrupa’nın ilk ve tek bambu üreticisi<br />

konumundaki Bambum, sektörün<br />

%82’sini oluşturan güçlü pazar<br />

payıyla liderliğini koruyor. Marka,<br />

İstanbul Esenyurt’ta 6000 metrekarelik<br />

üretim tesisiyle her ay yüzde 100<br />

doluluk oranıyla 500 bin adet üretim<br />

gerçekleştiriyor.<br />

Kurulduğu günden bu yana gelişen<br />

teknolojiyi takip eden ve her geçen gün<br />

büyümeyi sürdüren fabrikasını, bu yıl da<br />

büyütmeye devam ettiklerini, aylık 500<br />

bin parçalık üretimi artırmayı öncelikleri<br />

hedefleri arasına koyduklarını belirten<br />

Bambum Genel Müdürü Selman Yar<br />

ile firmanın iç ve dış Pazar hedeflerini<br />

konuştuk.<br />

Bambu nerelerde kullanılıyor?<br />

Bardak tabağa kaşıktan oyuncaklara<br />

kadar birçok alanda bambu kullanılıyor.<br />

Doğal ve sağlıklı bir ürün olduğu için<br />

züccaciye sektöründe kullanımı yaygın<br />

bir ağaç türü.<br />

İç pazarda kendinizi nasıl<br />

konumlandırıyorsunuz? Rakamlarla<br />

açıklayabilir misiniz?<br />

2020 yılında pandemi sebebiyle insanlar<br />

daha fazla mutfak ile ilgilendiği için


daha çok züccaciye ürünlerine talep<br />

oldu. Bizim ürünlerimiz kolay ulaşılabilir<br />

ürünler. Bu yaşadığımız zor süreçte de<br />

Türkiye, üretimi aksatmayan ülkelerden<br />

biri oldu. Çin ve Almanya gibi ülkeler<br />

üretim konusunda ciddi sıkıntılar<br />

yaşadılar. Aynı zamanda hem iç pazarda<br />

hem de ihracatta da satışlarımızdan<br />

oldukça memnunuz. Üretim ile birlikte<br />

ciromuz da arttı.<br />

2020 yılı ciromuz ihracat dahil olmak<br />

üzere 160 milyon TL. <strong>2021</strong> hedefimiz<br />

240 milyon TL olarak belirledik. Ayrıca<br />

geçen seneye göre <strong>2021</strong> yılının ilk 4<br />

ayında ciromuzda yaklaşık yüzde 60<br />

artış oldu. Bunun başlıca sebeplerinden<br />

ilki, bizim gibi firmaların küçük ölçekli<br />

rakipleri var. Ama bu rakipler olası<br />

krizlerden çok çabuk etkileniyor. Biz bu<br />

konuda altyapımız güçlü. Her zaman<br />

temkinliyiz. İkinci sebebi ise alımı kolay<br />

ürünler satmamızdır. Hem kaliteli ve<br />

uygun fiyatlı politikamız satışlarımıza da<br />

yansıyor.<br />

İhracata yönelik hedefleriniz nedir?<br />

Pandemiye kadar 57 ülkede aktif<br />

satışımız vardı. Pandemi sürecinde hem<br />

bu ülkelerdeki bayi sayılarımız arttı hem<br />

de dört ülke daha eklenerek faaliyet<br />

gösterdiğimiz ülke sayısı 61’e çıktı.<br />

Satışlarımız Orta Doğu ve Kuzey Afrika<br />

ülkeleriyle birlikte tüm Avrupa ülkelerini<br />

kapsıyor. Bunların dışında Seyşeller,<br />

Mauritius, Fildişi Kıyısı, Çeçenya gibi<br />

hedeflediğimiz pazarın dışında kalan<br />

bazı ülkelere de ihracat yapıyoruz.<br />

Sahra altı Afrika önemli ve gelişmekte<br />

olan bir pazar. Yakın zamanda ihracata<br />

başlayacağımız ülkelerin o bölgeden<br />

çıkacağını düşünüyoruz.<br />

“Pandemi dönemi üretimi<br />

de satışları da olumlu yönde<br />

etkiledi. Bambu ürünler,<br />

Avrupa pazarının Çin’den<br />

direkt tedariki tercih ettiği<br />

ürünler arasında. Ancak<br />

pandemiyle birlikte başlayan<br />

sokağa çıkma yasakları, kısa<br />

mesailer, konteyner trafiğinin<br />

kitlenmesi gibi nedenler,<br />

Avrupa’da tanınmaya<br />

başlayan Bambum’un adeta<br />

patlamasına neden oldu.<br />

Avrupalı perakendecilerin<br />

gözünü Çin’den kendi<br />

üzerimize çektik ve<br />

Türkiye’deki üretimlerimizi<br />

hızla artırarak Avrupa<br />

pazarını Çinli rakiplerin<br />

elinden aldık.”


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

OSMAN YILMAZ<br />

“İlk önce müşteri memnuniyeti…”<br />

1972 yılında İzmir Kemeraltı’nda<br />

kurulan sektörün köklü üretici<br />

firmalarından Ekmekçiler Otel<br />

Ekipmanları, bugün Ekmekçiler Grup<br />

adı altında MAKSAN Endüstriyel Mutfak<br />

Ekipmanları, PROEXPERT Endüstriyel<br />

Mutfak Ekipmanları, EKMEKÇİLER<br />

Endüstriyel Mutfak ve YONTAŞ Proje<br />

ve Mühendislik olarak 4 ayrı şirketi<br />

bünyesinde barındırıyor. Daima doğru<br />

olanı, ürün kalitesinden taviz vermeden<br />

üretime almayı öncelikli hedefleri arasına<br />

koyduklarını ifade eden Ekmekçiler Grup<br />

Kurumsal Şefi Osman Yılmaz ile firmanın<br />

Horeca pazarına hitap eden ürünlerini,<br />

yurt içi ve yurt dışı operasyonlarını ve<br />

pazara sundulkları yeni ürünleri konuştuk.<br />

Ekmekçiler Otel Ekipmanları’nın<br />

kuruluşundan ve faaliyetlerinden<br />

bahseder misiniz?<br />

Ekmekçiler Otel Ekipmanları’nın her<br />

zaman başarıya odaklanıp ve her alanda<br />

üstüne biraz daha ekleyerek proje<br />

uygulama ve ekipman üretimin de önce<br />

kullanıcıyı düşünerek hareket eden bir<br />

firmadır. Hem Türkiye’de hem de yurt<br />

dışında hizmet veren ve servis ağı olan<br />

bir firmadır. Toplamda 35 franchise<br />

markasıyla aktif olarak çalışmaktayız ve<br />

bu sayı gün geçtikçe artmakta. Çünkü<br />

bizim misyonumuz, müşterilerimize<br />

daima doğru ve tam hizmet vermektir.<br />

Tam hizmetten kastımız, mutfaklar<br />

gününde eksiksiz olarak kurulduktan<br />

sonra ekibimiz tarafından verilen 7/24<br />

servis hizmeti ve müşterilerimize anında<br />

ürettiğimiz çözümlerdir. Yani ilk önce<br />

müşteri memnuniyeti…<br />

Türkiye’de profesyonel mutfak<br />

deyince birçok kişinin aklına gelen<br />

ilk markasınız. Peki yurt dışı<br />

operasyonunuz ne durumda?<br />

MAKSAN Endüstriyel Mutfak Ekipmanları<br />

olarak ürettiğimiz ürünleri36 ülkeye ihraç<br />

ediyoruz. Bu ülkelerde gerek kalite gerek<br />

servis hizmetimiz ile Türkiye’yi temsil<br />

etmekten gurur duyuyoruz. EKMEKÇİLER<br />

Endüstriyel Mutfak olarak geçtiğimiz<br />

yıllarda Avrupa’da ve birçok ülkede<br />

endüstriyel mutfak projelerine imza attık.<br />

18 Ekim – 22 Ekim tarihleri arasında<br />

sektörümüzün en büyük fuarlarından biri<br />

olan 41. Host - Milano / İtalya fuarında<br />

ülkemizi bu yıl da temsil etmekten büyük<br />

bir memnuniyet duyduğumuzu da özellikle<br />

belirtmek isterim.<br />

Bünyenizde hangi markalar var?<br />

Gastronomi sektörünün belirli bir<br />

sınırı olmadığından Ekmekçiler Grup<br />

olarak müşterilerimizin her ihtiyacını<br />

karşılamak amacıyla birçok ithal ve yerli<br />

markanın distribütörlüğünü bünyemizde<br />

bulundurmaktayız.<br />

Cihaz gruplarında kendi üretimimiz<br />

olan Maksan ve Proexpert markalarının<br />

dışında; Rational, Unox, Electrolux, Lainox,<br />

Olis, Moretti Forni, Frymaster, Kitchenaid,<br />

Robotcoupe, Celme, Astoria, La Cimbali,<br />

Bravilor, Fiorenzato, Ugolini, Waring,<br />

Ceado, Santos, Vitamix, Brema, Hoshizaki,<br />

Hobart ve Dihr gibi dünya çapında<br />

sektörümüzün en ünlü markalarını<br />

Türkiye’de kullanıcılarla buluşturmaktayız.<br />

Setüstü servis ürünleri ve züccaciye<br />

grubunda ise Kütahya Porselen, Güral<br />

Porselen, Kapp, Kayalar Çelik, Amboss,<br />

Kılıçlar, Hisar, Paşabahçe, Külsan,<br />

Zicco, Groovy, Bambum, Güren Metal,<br />

Lava, Narin gibi Türkiye’nin en büyük<br />

markalarının bayiliklerini bünyemizde<br />

bulunduruyoruz. Ekmekçiler Grup<br />

olarak 25 binin üzerinde ürün çeşidiyle<br />

müşterilerimize hizmet vermekteyiz.<br />

İddialı bir Ar-Ge departmanınız<br />

olmakla beraber yepyeni bir ürünü<br />

pazara sunduğunuzu biliyoruz. Ürün<br />

hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?<br />

En yeni ürünümüz Maksan MKF-Digi<br />

adında tasarladığımız bir yardımcı fırındır.<br />

Maksan MKF-Digi, unlu mamüller,<br />

geleneksel yemek ve alakart yemek olarak<br />

pişirdiğimiz ürünlerde bize hızlı ve başarılı<br />

bir şekilde, daima standart pişirmeler<br />

sağlayan bir buharlı konveksiyonlu fırındır.<br />

Nemlendirme özelliği sayesinde donuk<br />

ürünleri direkt olarak pişirebilir. Dijital<br />

olarak yapılan zaman ayarlaması, ısı<br />

derecesi ve fan gücü ayarlaması, nem<br />

oranı ayarlaması ve otomatik program<br />

kaydedebilme özellikleri ile cihazın<br />

hafızasına özel olarak yaptığınız 99 adet<br />

pişirme programı kaydedebilirsiniz. MKF-<br />

Diginin bu özelliği çok şubeli işletmelerin<br />

yemeklerini tüm şubelerinde standart ve<br />

başarılı bir şekilde yapmasını sağlar.<br />

Ekipmanların üretimini de kendiniz<br />

mi yapıyorsunuz?<br />

Endüstriyel mutfaklarda kullandığımız ana<br />

ve temel ürünleri büyük ölçüde kendimiz<br />

üretmekteyiz. Endüstriyel tip bulaşık<br />

yıkama makinası, konveksiyonlu fırınlar,<br />

pizza fırınları, sebze yıkama makinası,<br />

endüstriyel tip ocak, endüstriyel tip<br />

buzdolabı, derin dondurucu ve soğuk hava<br />

odaları, pişiriciler, tezgahlar, evyeler ve<br />

davlumbazlar vs. mutfakta olmazsa olmaz<br />

ürünleri kendi bünyemizde üretmekteyiz.<br />

Satış sonrası hizmetleriniz<br />

hakkında neler söyleyebilirsiniz?<br />

Türkiye çapında 81 İlde yetkili servislerimiz<br />

müşterilerimize hizmet veriyor. Yurt<br />

dışında ise 36 ülkede servis hizmetimiz<br />

mevcut. Ayrıca satış sonrası bünyemizde<br />

çalışan şeflerimiz kullanıcılara cihazlar<br />

hakkında bilgi veriyor, gerekirse bu<br />

cihazlar ile alakalı yerinde eğitim<br />

hizmeti veriyoruz. Sattığımız cihazların<br />

doğru, etkin kullanılabilmesi ve müşteri<br />

memnuniyeti için verdiğimiz bu hizmet çok<br />

önemli.


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

BAŞDAŞ MARKET EGE'DE<br />

E-TICARET YATIRIMLARIYLA BÜYÜYOR<br />

Seyyar satıcılıktan 32 offline<br />

mağazası ve 10 online deposu ile<br />

dev market zincirine ulaşan Başdaş<br />

Market, 1995 yılında hizmete açtığı ilk<br />

şubesinden bugüne ulaştığı 32 mağaza<br />

sayısı ile ekonomiye ve bölge istihdamına<br />

katkısını sürdürüyor. İzmir’in başarılı iş<br />

insanlarından Başdaş Marketler Zinciri<br />

Yönetim Kurulu Başkanı ve PERDER (Ege<br />

Perakendeciler Derneği) Başkanı Feyzi<br />

Başdaş yönetiminde seyyar satıcılıktan<br />

marketler zincirine uzanan başarılarla<br />

dolu hikâyesine bir yenisini daha ekleyen<br />

Başdaş Market, İzmir ve Aydın’ın yazlık<br />

bölgelerine daha etkin online hizmet<br />

verebilmek için filosuna 6 yeni soğutuculu<br />

araç ile 5 motor daha kattı.<br />

“2022 yazında kuzey sahillerinde<br />

olacağız”<br />

İzmir’in yüzde 60-70’ine hizmet<br />

verdiklerini, gündemlerinde ise Ege<br />

Bölgesi’nin tümüne ve tüm Türkiye’ye<br />

hizmet verme hedefinin olduğunu<br />

açıklayan Feyzi Başdaş, “2019 yılında<br />

temellerini attığımız online satış kanalı<br />

projesine pandemi başlangıcında hız<br />

kazandırarak e-ticaret departmanını<br />

oluşturduk ve toplam 50 kişiye istihdam<br />

sağladık. Aktif olarak İzmir ve Aydın<br />

bölgesinde toplamda 10 nokta ve<br />

16 ilçedeki bölgelerin %60-%70’ine<br />

hizmet vermekteyiz. Hedefimiz çok kısa<br />

sürede İzmir’in yüzde 90’ına hizmet<br />

sağlamaktır. Filomuza 6 yeni araç daha<br />

katarak Çeşme, Kuşadası ve Urla başta<br />

olmak üzere tüm sahil şeridine online<br />

hizmetimizi ulaştıracağız. Önümüzdeki<br />

yaz ise, kuzey sahil bölgelerinde olacağız.<br />

Market bulduğumuz yerde offline market<br />

açmaya da ayrıca devam ederken uygun<br />

lokasyonlara ise sadece depolar kurarak<br />

hızlı market hizmeti sağlayacağız.” dedi.<br />

“Bir tıkla en tazesi kapında”<br />

Ege’nin en sevilen marketi olarak “Bir<br />

Tıkla En Tazesi Kapında” sloganıyla<br />

müşteri deneyimlerini %100 memnuniyete<br />

dönüştürmeyi ve tercih edilen bir e-ticaret<br />

markası olmayı amaçladıklarını belirten<br />

Başdaş, “Bu doğrultuda online market<br />

stratejimizi yılbaşında oluşturarak<br />

bugüne kadar başarılı işlere imza attık.<br />

Agresif kampanya modellerimizle<br />

sadece müşterilerimizin dikkatini<br />

çekmedik. Aynı zamanda rakiplerimizi<br />

arkamızdan sürükleyip, taklidi oluşturulan<br />

kampanyalarımızla sektöre dinamik bir<br />

yön ve katma değer de sağladık.” dedi.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka güncel<br />

Şişecam’dan Türkiye’ye<br />

iki yeni yatırım müjdesi<br />

Zamansız tasarımları ile<br />

74 yaşında!<br />

1947 yılında çatal-bıçak atölyesi ile sektöre adım atan ve kısa sürede<br />

büyüyerek önemli başarılara imza atan Jumbo, 74. Yılını kutluyor.<br />

Kurulduğu ilk günkü kaliteli çelik ürün üreticisi kimliğini bugün;<br />

porselen ürünler, çatal-bıçak-kaşık takımları, dekoratif aksesuarlar,<br />

kahve ekipmanları, cam gibi birçok ürün grubunun yer aldığı zengin<br />

ürün seçenekleri ile evlere, mutfaklara, restoranlara ve daha birçok<br />

alana taşımaya devam ediyor. Sektör tecrübesini geleceğin ilhamı<br />

ile birleştiren Jumbo, zamansız çizgisini ve her ürün grubunda “en<br />

iyi” olma hedefini daha uzun yıllara taşımak için çalışıyor. Gelişen<br />

teknoloji ve değişen trendleri markanın vizyonuyla buluşturarak şık<br />

ve zarif ürünlere dönüştüren Jumbo; gelecek nesillere, genç ruhu ve<br />

tasarım ürünleri ile dokunmaya devam ediyor.<br />

86 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında yer<br />

alan Şişecam, Avrupa’nın düzcam üretim üslerinden biri haline<br />

getirdiği Ankara Fabrikası’ndaki ikinci fırınının resmi açılışını<br />

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirdi.<br />

Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kırman, açılış<br />

töreninde yaptığı konuşmada Şişecam’ın Türkiye’ye toplam değeri 4<br />

milyar lirayı aşan iki yeni yatırım yapacağını açıklayarak, “Ülkemizde<br />

hızla yükselen cam talebini karşılama ve tüm paydaşlarımız için<br />

sürdürülebilir değer yaratma hedefimiz doğrultusunda mimari<br />

camlar ve otomotiv camına yönelik iki yeni float hattı yatırımı için<br />

düğmeye basıyoruz. Mimari camlar alanında günlük 1200 ton<br />

kapasiteli hat için, yepyeni bir tesis kurarak, dünyanın devam<br />

eden yatırımlar açısından en yüksek kapasiteye sahip beş düzcam<br />

yatırımından birini hayata geçireceğiz. Günlük 750 ton kapasiteli<br />

otocam float hattı yatırımımız ise özel tasarımı ve yüksek kapasitesi<br />

ile Şişecam’ın vizyonunun ve teknolojik yetkinliklerinin simgesi<br />

niteliğinde olacak.” dedi.<br />

Bizim Toptan Muğla’daki<br />

yeni adresinde<br />

Türkiye’nin en yaygın organize toptan marketi Bizim Toptan,<br />

Muğla’nın Menteşe ilçesinde yeni adresinde, daha modern ve yeni<br />

tasarımlı mağazasıyla müşterilerine hizmet vermeye başladı. Dijital<br />

kanallardan verilen siparişlerin isvtenilen gün ve saatte mağazadan<br />

teslim alınmasını sağlayan “Tıkla Gel Al” dijital sipariş hizmetini<br />

Menteşe’deki yeni mağazasında da kullanıma sunan Bizim Toptan,<br />

bu sayede müşterilerine daha hızlı ve konforlu bir alışveriş imkânı<br />

sağlıyor. Bizim Toptan’ın profesyonel satış destek ekibi PROSAF da<br />

Menteşe mağazasını merkez alarak, kurumsal müşteriler, restoran<br />

ve oteller ile akaryakıt istasyonu marketleri gibi ev dışı tüketim<br />

noktalarına hizmet veriyor. Bizim Toptan CEO’su Hüseyin Balcı, yeni<br />

adresine taşınan mağazalarıyla ilgili şunları söyledi: “Bizim Toptan<br />

olarak Türkiye genelinde 70 ilde 173 satış noktamızda ülkemiz için<br />

katma değer yaratmaya, ticaretin, tedarikçilerin ve müşterimizin<br />

yanında olmaya devam ediyoruz. Hem yeni mağazalar açarak<br />

hem de var olan mağazalarımızdan ihtiyaç duyulanları yenileyerek<br />

ülke çapında yaygınlığımızı ve hizmet kalitemizi her geçen gün<br />

artırıyoruz. Yeni adresine taşıdığımız mağazamızla da müşterilerimize<br />

sunduğumuz kesintisiz, güvenilir ve konforlu hizmeti Menteşe’de de<br />

sürdüreceğiz.”<br />

Kale Kilit bu yıl da<br />

ihracat şampiyonu oldu<br />

Türkiye’de kilit<br />

sektörünün<br />

lokomotif markası<br />

Kale Kilit, İstanbul<br />

Demir ve Demir<br />

Dışı Metaller<br />

İhracatçıları<br />

Birliği’nin (İDDMİB)<br />

düzenlediği<br />

İhracatın<br />

Metalik Yıldızları<br />

Ödülleri’nde,<br />

Metal Hırdavat<br />

Kategorisinin<br />

ihracat lideri oldu. Farklı pazar dinamikleri ve coğrafyalara özgü<br />

güvenlik beklentisine yönelik yenilikçi ürünler ürettiklerini söyleyen<br />

Kale Kilit İhracat Satış ve Pazarlama Direktörü Hakan Mumcu,<br />

“Türkiye ve yakın coğrafyanın en büyük entegre üretim merkezi olan<br />

Çerkezköy fabrikamızda, günde 150 bin adet kilit ve 80 bin adet silindir<br />

üretim kapasitesine sahibiz. Batı Avrupa, Rusya, Balkanlar, Ortadoğu<br />

ve Afrika gibi kilit sektöründe dünyanın büyük global üreticilerinin<br />

hâkim olduğu pazarlarda tercih edilen en önemli markalar arasında<br />

yer alıyoruz. Hem kapasite hem de pazar payındaki liderliğimizi<br />

sürdürülebilir kılma hedefiyle; odağımızdaki yurt dışı pazarlarda daha<br />

fazla söz sahibi olmak ve bir dünya markası haline gelmek istiyoruz.”<br />

diye konuştu.


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Türkiye’nin<br />

eğitimlialaylı<br />

pasta<br />

sanatkârı<br />

Raşit<br />

Yazıcı<br />

İstanbul doğumlu ama kökleri aşçılar<br />

diyarı Bolu'ya dayanıyor, Raşit Yazıcı'nın.<br />

İlköğrenimini Çengelköy Havuzbaşı<br />

İlkokulu'nda, orta ve lise öğrenimini<br />

ise Üsküdar'da tamamlayan tecrübeli<br />

pastane şefi, profesyonel hayata ilk adımı<br />

bir aşçı yardımcısı olarak İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi Maçka Sosyal Tesisleri'nde<br />

atıyor. Oysa en büyük hayali, önünden<br />

geçerken uzun uzun seyrettiği sanat harikası<br />

pastalara kendi imzasını koyabilmek o<br />

günlerde. O heves aşçılıktan kopup tüm<br />

enerjisiyle pastacılık yolunda ilerleme kararı<br />

aldığını dile getiren Yazıcı, 90'lı yılların<br />

başında dönemin en popüler pastanelerden<br />

biri olan Altınkek'in mutfağıyla tanışıyor.<br />

Altınkek, pasta şefinin meslek yolundaki ilk<br />

göz ağrısı, devlet elinden edindiği çıraklıkustalık<br />

sertifikası ise onu bu yolda her daim<br />

teşvik eden ilk hatırı sayılır belgesi oluyor.<br />

Nerede o, şimdilerin gastronomi yıldızları<br />

çıkartan, gençleri parlatan onlarca şef<br />

akademisi, bir dünya yükseköğrenim<br />

programı! Bırakın bu imkanları, memlekette<br />

ucundan da olsa eğitim verecek bir yeme<br />

içme aşçılık okulu bile yok o vakitler!<br />

Gastronominin adı bile yok! Bu yoklukta<br />

döneme adını, eğitimli-alaylı şeflerin<br />

ilklerinden biri olarak yazdırma başarısını<br />

gösteren Raşit Şef'in tek bildiği okumak<br />

ve çalışmak oluyor o genç yaşlarında. Üç<br />

koca yıl boyunca haftanın üç günü okulda,<br />

dört günü pastane mutfaklarında çalışıyor<br />

büyük bir heves ve iştahla... Öyle ki yaşının<br />

küçüklüğü bile engel teşkil etmiyor bu<br />

hızlı yükselişinde. İki yıla kalmadan bölüm<br />

sorumlusu konumuna getiriliyor Raşit Yazıcı,<br />

aşk ve tutkuyla bağlandığı mesleğinde.<br />

Ne zamanki Altınkek'ten alacağını alıyor,<br />

bu defa gözünü yine dönemin en ünlü<br />

pastanelerinden biri olan Unpak'a dikiyor.<br />

Pastane zincirindeki o iki yılın sonunda,<br />

mesleğinde boyut atlayacağı, yeni pratikler<br />

kazanacağı bambaşka hayallere koşuyor,<br />

araştıra geliştire...<br />

İlk otel pastanesi deneyimi<br />

Dedeman Otelleri, Raşit Yazıcı'nın ilk<br />

otel pastanesi deneyimi. Pastacı olarak<br />

girdiği mutfakta askerlik vazifesine<br />

kadar bambaşka ufuklar açarak devam<br />

ediyor kariyer yolculuğuna. Askerliğini<br />

tamamlamasının ardından mutfak tercihini<br />

bir kez daha zincir pastanelerden yana


kullandığını dile getiren Raşit Şef'in, ne var<br />

ki bilgi ve ürün geliştirmeye olan tutkusu,<br />

usta sanatını otel tezgahlarına taşıyor ister<br />

istemez. "Otellerde çok daha fazla imkana<br />

sahip olacağımı bildiğim için yeniden otellere<br />

dönüş yaptım." diyen Raşit Şef akabinde<br />

Greeanpark <strong>Hotel</strong>'in pastane menülerine<br />

imzasını koymaya başlıyor. Ardından<br />

Swissotel The Bosphorus İstanbul'un<br />

pastanesine geçiş yapan Yazıcı, bu vesile ile<br />

dönemin ünlü Belçikalı Patiseria Chef’i Marc<br />

Pauquet ile de tanışma ve çalışma onuruna<br />

nail olduğunu anlatıyor.<br />

Bir dönüm noktası olarak, Chef<br />

Marc<br />

Chef Marc, Yazıcı'nın pastacılık serüveninde<br />

önemli bir dönüm noktası oluyor. O kadar<br />

ki pastacılık dünyasında daha büyük<br />

oluşumların içinde varlık göstermek<br />

arzusuyla mesleki kariyerini farklı rotalara<br />

sürme kararı alması da çok zaman almıyor.<br />

"Artık hayallerimdeki menüleri ve tarifleri<br />

daha geniş bir perfektifle gerçekleştirme<br />

fırsatı bulmuştum." diyen usta şef,<br />

sonrasında Mövenpick Otel pastanesine<br />

geçtiğinden söz ederek şöyle devam ediyor:<br />

"Bu süreçte otel bünyesinde bulunan<br />

Lorein Sinclair ve Maximilian J.W.Thomae<br />

ile çalışma şansım doğdu. O aralık İsviçre<br />

Mövenpick'te 15 gün boyunca bir Türk Haftası<br />

organizasyonunda tek pastacı olarak büyük<br />

organizasyonlar yaptım."<br />

Rafet Şef ile omuz omuza<br />

Yurt dışı pastanelerinden edindiği izlenimleri<br />

ile Türkiye'ye dönüş yaptığını anlatan Yazıcı,<br />

mesleki açıdan kazandığı yeni tecrübeleriyle<br />

kendine Türk pastacılığını dünya arenasına<br />

çıkarmayı misyon ediniyor. Tam da bu kararla<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong>'den istifasını talep ederek<br />

hedeflerine odaklanan şefin yolu o dönem<br />

Şef Rafet İnce ile buluşuyor. My City Otel'e<br />

Executive Pastry Chef olarak getirilen Yazıcı,<br />

o güne kadarki deneyimlerini ve birikimlerini<br />

bir yılın sonunda otel bünyesinde 'Yılın<br />

Şefi' ödülü ile taçlandırıyor. Bu yolculuğun<br />

devamında Rafet Şef ile omuz omuza Türk<br />

mutfağının ve Türk pastacılığının daha ileri<br />

seviyelere taşınıp geliştirilmesinde pek çok<br />

projeye imza attıklarından söz eden Yazıcı,<br />

bu süreçte İngiliz Kraliyet Ailesi Pastacısı<br />

Cane Fraiser'dan display alanında bir hafta<br />

özel eğitim de alıyor. Tecrübeli pasta şefi<br />

aldıkları bu eğitimlerin hem kendi hem de<br />

Rafet Şef'in geleceği için önemli bir basamak<br />

oluşturduğunu söylemeden de geçmek<br />

istemiyor.<br />

O dönem Ali Ağaoğlu sponsorluğunda Rafet<br />

İnce ile Türkiye’deki ilk bireysel takımın<br />

temellerini atıyor. Bu atılımın milli takımların<br />

dışında bir ilk olduğunun altını çizen<br />

Yazıcı, "Bu girişim ile uluslararası arenada<br />

ülkemize çok sayıda altın ve gümüş madalya<br />

kazandırdık. Ardından TAFED bünyesinde<br />

yeni bir milli takımın kurulmasına öncülük<br />

ettik. Bu girişimimiz sonrasında Rafet İnce<br />

Takım Direktörlüğüne, ben ise Pastry Takım<br />

Kaptanlığına getirildim. Devam eden yıllarda<br />

bireysel bir takım olmaktan çıkıp, milli takım<br />

adına yarışmalara katılan güçlü bir ekip<br />

olmuştuk." diye o ilkler ve başarılarla dolu<br />

yıllara bir gönderme yapıyor.<br />

Gelsin transferler...<br />

Bu başarıları, pastacılık sanatının<br />

Türkiye'deki eğitimli-alaylı şefine beş<br />

yıldızlı otellerden transfer tekliflerini<br />

beraberinde getiriyor. O zamanki adıyla<br />

Ceylan Intercontinental'e yeşil ışık yakan<br />

Yazıcı, bir yılın ardından bu defa da bir<br />

dönem dirsek temasında çalıştığı İskoç Şef<br />

Lorrain Sinclair’ın daveti üzerine The Grand<br />

Tarabya'nın mutfağına transfer ediliyor.<br />

Beş yıldızlı otelin pastane düzeni, menüleri<br />

ve outlet kurulumlarını tamamlamasının<br />

Yedi yıl boyunca Milli Takım’da<br />

Pastry Team Captain olarak<br />

görev yapan Raşit Yazıcı, bu<br />

süreçte İngiltere, Almanya,<br />

Belçika, Lüksemburg, Fransa,<br />

İskoçya, Rusya, İsviçre,<br />

Yunanistan ve Bulgaristan<br />

gibi birçok ülkede onlarca<br />

yarışmada Türkiye’yi temsil<br />

ederek yurduna onlarca<br />

madalya kazandırmış bir şef.<br />

Her yıl AGAFED tarafından<br />

düzenlenen, Türkiye’deki tek<br />

çikolata yarışması olması<br />

sebebiyle de büyük değer taşıyan<br />

organizasyonun düzenleyicisi ve<br />

jüri başkanlığını yürüten, halen<br />

birçok firmaya danışmanlık ve<br />

Ar-Ge hizmeti vermeye devam<br />

eden Yazıcı, bunun yanı sıra Şef<br />

Rafet İnce koordinasyonunda<br />

Aşçılar Derneği tarafından her<br />

yıl düzenlenen İstanbul Culinary<br />

Cup yarışmasının display<br />

bölümünün jüri başkanlığını da<br />

4 yıldır yürütüyor.<br />

ardından CVK Park Bosphorus'un o dönemki<br />

Executive Şefi Maximilian J.W. Thomae’in<br />

teklifi üzerine inşaat proje aşamasından tüm<br />

otelin kurulum süreçleri tamamlanmasına<br />

kadar yönetim kadrosunda etkin görev<br />

aldığından söz eden Yazıcı, tamı tamına 4.5


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

yılını otelin Excutive Pastry Chef'liğine adıyor.<br />

Şefin dönemin en iyi pastanelerinden biri<br />

olan Bağ'a Genel Üretim Kordinatorü olarak<br />

getirilmesi de o sıralar! 4 senelik Bağ<br />

mesaisinde, pastane zincirinin şube sayısının<br />

6'dan 18'e çıkmasında deneyimli pastane<br />

şefinin yenilikçi ve öncü yaklaşımlarının etkisi<br />

büyük oluyor şüphesiz. Bağ Pastaneleri'ne<br />

vedasının ardından kendi markasını<br />

kurduğunu söyleyen Yazıcı, Social Lounge &<br />

Bakery'de eş zamanlı olarak 3 yıl boyunca<br />

genel üretim koordinatörü olarak da görev<br />

yaptığından bahsediyor.<br />

Tüm dünyaya pasta satmak istiyor<br />

3 yılın sonunda tüm dünyayı etkisi altına<br />

alan koranavirüs salgınından her ne kadar<br />

o da payına düşeni aldıysa da sektöre<br />

hizmet vermeye devam ediyor. Salgında yeni<br />

normale uygun üretim bandında çalıştığını<br />

dile getiren Raşit Şef, tam kapanmayla<br />

birlikte marka çalışmalarını geçici bir süre<br />

için askıya alıyor almasına da, Social Lounge<br />

& Bakery'deki görevine devam ediyor. Gelen<br />

yoğun teklifler üzerine dünya ülkelerine<br />

pasta satmak amacıyla The Sweet House<br />

markasına Genel Üretim Koordinatörü<br />

olarak atanan Yazıcı, şimdilerde ağırlıklı<br />

Sunum tarzı olarak, geleneksel<br />

ürün ve motifleri benimseyen<br />

Raşit Şef, Fransız stilini yansıtan<br />

ürünlerinde ise daha modern<br />

izler taşıyan dokunuşları ile<br />

dikkat çekiyor. Tatlı tabaklarında<br />

ilk bakışta misafiri düşündürecek<br />

kadar zor, gözde doyum<br />

yaratacak kadar görsel şölen<br />

etkisi uyandıracak çalışmalara<br />

imza atan Yazıcı, damakta son<br />

noktayı malzeme kalitesi ve<br />

kullandığı sıra dışı tekniklerle<br />

koymayı benimsiyor. Malzeme<br />

seçiminin pastacılığın en önemli<br />

püf noktalarından biri olduğunun<br />

altını çizen tecrübeli pasta şefi,<br />

“Eğer doğru kombinasyonu<br />

yakalayamazsanız en kaliteli<br />

hammaddelerden yapacağınız<br />

ürünler beğenilmeyecek ve<br />

sektörde yer bulamayacaktır.<br />

Fakat doğru kombinasyonlar<br />

lezzet ve görsel dengesi iyi<br />

kurgulandığı zaman ortaya çok<br />

daha güzel ürünler çıkacaktır.”<br />

diyor.<br />

İngiltere, Amerika, Almanya, Norveç, Belçika,<br />

Hollanda, İspanya, Fransa, İsviçre, Avusturya,<br />

İtalya, Rusya, KKTC ve Arap ülkelerine tatlı<br />

ve pasta ihracatı yapmak suretiyle hem<br />

istihdama hem de ülke ekonomisine katkı<br />

sağlamaya devam ediyor.<br />

İleriye dönük hedeflerini ve hayallerini de<br />

paylaşan Raşit Şef, halihazırda genel üretim<br />

koordinatörlüğünü üstlendiği The Sweet<br />

House’ta ihracatı artırarak tüm dünyaya<br />

pasta satmayı hedeflediğini belirterek, “Cari<br />

açık denen o koca deliğe kendi alanımda bir<br />

nebze faydalı olabilmeyi istiyorum. Meslekte<br />

kaliteli, karakterli ve iyi şefler yetiştirmek de<br />

en büyük hedeflerim arasında geliyor.” diyor.<br />

7 katlı pastayla ilk iş günündeki acı<br />

dolu sınavı<br />

Mesleğinde unutamadığı hatıralarını<br />

içtenlikle paylaşan Raşit Şef'in ilk iş<br />

yerindeki yedi katlı düğün pastasıyla sınavı<br />

dramatik olduğu kadar sempatik de!<br />

"Pastayı tek başıma taşırken kapının tavan<br />

mesafesini hesap edemeyip, 7. katının<br />

yüzüme yapışmasına mı yanayım yoksa pasta<br />

yüzümdeyken son katı nasıl kısa sürede<br />

tamamlayacağımı düşündüğüm o acı ve<br />

düşünce dolu ana mı?" sözleriyle o trajikomik


sahneyi gülümseyerek bugünden yad eden<br />

pasta şefinin Libya'da yaşadığı müthiş şok da<br />

anlatmaya değer bulduklarımdan. Muammer<br />

Kaddafi'nin devrilmeden önce Afrika ve<br />

Arap liderlere verdiği 15 günlük görkemli<br />

organizasyonda Libya halkının çaldığını<br />

söylediği yarım tır baklavanın acısı daha ilk<br />

günkü gibi taze belli ki şefin hafızasında.<br />

Raşit Şef’in hafızasında iz bırakan tatlılar<br />

arasında ise, Villeroy Boch Lüksemburg<br />

Culinary Cup yarışması için tasarladığı tel<br />

kadayıf rulosuna sarılı pişmaniye ve Türk<br />

geleneksel damak tadına sadık, Fransız<br />

teknikleriyle harmanladığı tahin helvası<br />

bulunuyor.<br />

Altın madalyalara doymazken...<br />

Pastacılığa yıllarını adadığı o hafızada daha<br />

neler yok ki? Koltuklarını kabartan gurur<br />

verici anıları da yok değil kuşkusuz Raşit<br />

Şef'in. İngiltere'de düzenlenen <strong>Hotel</strong>ympa<br />

yarışması şefin unutamadıkları listesinde<br />

başköşede yerini alıyor. "Türkiye'nin ilk<br />

defa girdiği Pastillage Mask kategorisinde<br />

altın madalya kazandığım ve Rafet İnce ile<br />

birbirimize sarılırken yaşadığımız o duygu ve<br />

gurur dolu anlar gibi WACS'ın 4 senede bir<br />

düzenlediği Dünya Aşçılar Olimpiyatları'nda<br />

ülkemizin yine ilk defa katılım gösterdiği<br />

Open Bufet kategorisinde, altın madalyanın<br />

da üzerinde, kategorinin en iyisi seçildiğimiz<br />

ve şanlı bayrağımızın podyuma çıkmasını<br />

sağladığımız o müthiş duygu dolu an ve<br />

kadim dostum Rafet İnce ile yaşamış<br />

olduğumuz sevinci unutmam mümkün değil."<br />

diye de ekliyor Raşit Şef.<br />

Devamlı güncelleniyor<br />

Yöneticilik özelliğinden çok liderlik<br />

politikasını benimseyen… Mutfağın da<br />

her zaman şefi değil, yeri geldiğinde<br />

çalışma arkadaşlarına bir ağabey-kardeş<br />

sıcaklığını hissettirebilen… Ekibini genç,<br />

dinamik ve ileride bu mesleğin bayrağını<br />

taşıyabilecek mutfak insanlarından seçmeye<br />

imtina gösteren. Hataları tolare edebilecek denli<br />

hoşgörülü. Yanlışların yapıldıkça öğrenileceğini, hata<br />

yapılmadan iyiye ve güzele ulaşılamayacağını bilecek<br />

kadar öngörülü ve deneyim sahibi Raşit Yazıcı. Ürün<br />

standardizasyonundan taviz vermeyecek kadar sıkı ve<br />

disiplinli. Alanında salt lezzet ve sunum odaklı pastacılık<br />

yaklaşımlarıyla vizyonunu daraltmayan, çoğu zaman<br />

bilimsel temelli çalışmalara da göz kırpmayı sektörün<br />

gelişimine bir borç bilen bir mutfak profesyoneli<br />

o. Moleküler gastronomi dalında pek çok başarılı<br />

çalışmaya imza koyarken, daima daha sağlıklı ve daha<br />

lezzetli ürünün izlerini sürmeyi seçen. Okuyan, gelişen.<br />

Çizen, anahtar teslim fabrikalar ve mekanlar kuran bir<br />

şef. Her şeyden evvel hizmet verdiği sektörü ve yenilikleri<br />

takip eden. Yeni trendler ile kendini devamlı güncelleyen.<br />

Ar-Ge temelli yeni ürünlerin oluşumuna ön ayak olan.<br />

Kafasına taktığı ya da ilham aldığı yeni bir ürünü saat<br />

kıstası olmaksızın mutfağında tükenmeyen bir şevk ve<br />

hevesle gerçekleştiren bir mutfak insanı Raşit Şef.


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Sihirli dokunuşlarıyla<br />

gurme damakları büyülediler…<br />

Olivoyage Zeytinyağları markasının kurucusu Oya Zingal ve İstanbul Rum mutfağının gerçek<br />

temsilcilerinden Maria’s Restoran’ın sahibi Maria Ekmekçioğlu, ölmez ağacın ölümsüz<br />

lezzetini İstanbul yemeklerine taşıdı.<br />

İstanbul Sofrasında İlk Hasat<br />

Lezzetleri” etkinliğinde gastronomi<br />

dünyasının önemli isimleri bir araya<br />

geldi. Lezzetlerin detaylarda gizlendiği,<br />

paylaşımın, birbirine değer katmanın<br />

güzelliğinin tatlara yansıdığı bu İstanbul<br />

sofrasında konuklar, yemeklerin tadını<br />

çıkarırken kentin çok kültürlü lezzet<br />

hatırasının da bir parçası oldu. Geyikli<br />

Bölgesi’nin önde gelen zeytinyağı<br />

üreticilerinden olan Olivoyage Zeytinyağları<br />

markasının kurucusu Oya Zingal<br />

ve İstanbul Rum mutfağının gerçek<br />

temsilcilerinden Maria’s Restoran’ın<br />

sahibi Maria Ekmekçioğlu, ölmez ağacın<br />

ölümsüz lezzetini İstanbul yemeklerine<br />

taşıdı.<br />

Oya Zingal ve Maria Ekmekçioğlu ev<br />

sahipliğinde Maria’s Restoran Etiler’de<br />

2 <strong>Kasım</strong>’da gerçekleşen “İstanbul<br />

Sofrasında İlk Hasat Lezzetleri”<br />

etkinliğinde gastronomi dünyasının<br />

önemli isimleri bir araya geldi. Lezzetlerin<br />

detaylarda gizlendiği, paylaşımın, birbirine<br />

değer katmanın güzelliğinin tatlara<br />

yansıdığı bu İstanbul sofrasında konuklar,<br />

yemeklerin tadını çıkarırken kentin çok<br />

kültürlü hatırasının da bir parçası oldu.<br />

Sihirli dokunuş!<br />

Hayatını zeytin ve zeytinyağına adamış<br />

bir isim olan Oya Zingal, bu serüvenini<br />

hayata lezzet katan kadın girişimcilerle<br />

zenginleştiriyor ve birlikte değer<br />

üretmek için özgün projelere imza<br />

atıyor. Maria Ekmekçioğlu’nun hünerli<br />

elleriyle hazırladığı İstanbul mutfağından<br />

yemekler, bu kez Çanakkale Geyikli’deki<br />

bahçelerinde ekim ayının ilk haftalarında<br />

el ile toplanan organik zeytinlerden elde<br />

edilen Olivoyage İlk Hasat Filtresiz Natürel<br />

Sızma Zeytinyağı’nın sağlıklı ve leziz<br />

dokunuşuyla taçlandı.<br />

“Geçtiğimiz aylarda resmi coğrafi işaret<br />

onayını alan Çanakkale Geyikli bölgesine<br />

özgü Geyikli Zeytinyağı markamız<br />

Olivoyage ile Türkiye’yi dünyada temsil<br />

edecek bir zeytinyağı markası olma<br />

hedefindeyiz” diyen Oya Zingal, Türkiye’nin<br />

çok kültürlü ve zengin mutfak kültürüne<br />

Olivoyage ile sağlık dolu lezzet katmak<br />

için özel projeler geliştirmenin mutluluk<br />

verici olduğunu söylüyor. Birlikte değer<br />

üretecekleri paydaşlarla özgün projelere<br />

imza atmayı sürdüreceklerini belirten Oya<br />

Zingal, “Her yıl yeniden filizlenen zeytin<br />

ağacının dalları gibi daima umutla ve<br />

aşkla gastronomi yolculuğunda yolumuza<br />

devam edeceğiz. Böyle özel bir gecenin<br />

bir parçası olduğumuz için çok mutluyuz”<br />

diyor.<br />

Ekmekçioğlu: “Olivoyage<br />

damaklarımızı şenlendirdi”<br />

“İstanbul’da eski tariflere göre zeytinyağı<br />

pek alışılmış bir şey değildi. Ben, eski<br />

tarifleri zeytinyağı ağırlıklı pişiriyorum.<br />

Olivoyage’ın damak zevkime çok uygun bir<br />

zeytinyağı olduğunu düşünüyorum” diyen<br />

Maria Ekmekçioğlu, “İstanbul Sofrasında<br />

İlk Hasat Lezzetleri” etkinliğinde Olivoyage<br />

ile yaptıkları iş birliğine dair şunları<br />

söylüyor: “Ege’den İç Anadolu bölgesine<br />

kadar Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde<br />

pek çok zeytinyağını deniyorum. Hatay,<br />

Mardin gibi pek çok şehrin zeytinyağı ile


çok lezzetli yemekler yaptık bugüne kadar.<br />

Kuru sıkım olan Olivoyage’ın İlk Hasat<br />

Filtresiz Natürel Sızma Zeytinyağı’nın<br />

lezzeti ise damağımızı şenlendirdi.”<br />

Maria, özel lezzetlerine dair<br />

şu küçük hikayelerle geceyi<br />

şenlendirdi<br />

Maria Ekmekçioğlu ve Şef Pascal<br />

Afthonidis’in sihirli dokunuşları ve<br />

Olivoyage İlk Hasat Filtresiz Natürel Sızma<br />

Zeytinyağı ile hazırlanan İstanbul Rum<br />

mutfağının en güzel örneklerinin servis<br />

edildiği gecede; Tokat Asma Yaprağı,<br />

Ayvalık Kabak Çiçeği, Hatay Balkabağı,<br />

Kilyos Yeşil Domatesi ile hazırlanan<br />

Dolma Sepeti, Ispanaklı – Peynirli Börek,<br />

Karamelize Soğanlı Fava, Çıtır Ekmek<br />

Üzeri Kokoreç ile sunulan Sıcak Meze<br />

Sepeti, Horiatiki Salatası, Ege otları<br />

yatağında Çupra Fileto ve Galaktobureko,<br />

şarap eşliğinde sunuldu. Sofralarla<br />

olan hikâyesi sevgili babasının etkisiyle<br />

başlayan Ekmekçioğlu, menüdeki bu özel<br />

lezzetlerine dair şu küçük hikayelerle<br />

geceyi şenlendirdi: “İstanbul Rumları,<br />

asma yaprağından yapılan yalancı<br />

dolmalarla ilgili içerisine çam fıstığı<br />

koyulur mu koyulmaz mı konusunda<br />

büyük bir kavga içindeydi. O dönemin<br />

mutfak konusunda fikir ayrılıkları kadınlar<br />

arasında kavga konusu bile oluyordu.<br />

Rum mutfağının yazılı olmayan kurallarına<br />

göre daha yaşlı kadınlar asma yaprağının<br />

içine fıstık konmayacağını, çam fıstığının<br />

sadece biber dolmasına koyulabileceğini<br />

söylerlerdi. Ege bölgesinde ise İzmirliler<br />

Bergama’nın meşhur fıstıklarından ötürü<br />

dolmalara katıyorlarmış. Kabak çiçeği<br />

dolması ise Rum mutfağında yoktu. Ege<br />

mutfağındaki bu alışkanlık son yıllarda<br />

İstanbul mutfağında da yerini aldı. Hatta<br />

bizim vazgeçilmez lezzetlerimizden biri<br />

oldu. Kokoreç, İstanbul mutfağının sokak<br />

lezzetlerindeki en önde gelenlerindendir.<br />

Bu yüzden de menümüzde yer verdik. El<br />

açması börekler, her zaman sofralarımızın<br />

baş tacı oldu. Eskiden balık pazarından<br />

alınan taze otlarla hünerli eller tarafından<br />

yapılırdı. Her tarafı denizlerle çevrili<br />

İstanbul mutfağında balıksız sofra da<br />

düşünülemezdi. Biz balığı biraz Ege<br />

esintisiyle harmanlayıp otlarla doldurduk.<br />

Galaktobureko, süt kremalı şerbetli bir<br />

tatlı. Pazar günü sofralarının baklavaya<br />

karşı cevabıydı bizim ailede. Ailenin<br />

yarısı baklava düşkünü, bir diğer yarısı<br />

galaktabureko idi. Her pazar yemeğinde<br />

böyle bir tatlı yarışma olurdu ve babam<br />

buna ‘eltiler savaşı’ derdi.”


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Unilever Ev Dışı Tüketim,<br />

yeni mobil uygulamasını tanıttı<br />

Unilever Ev Dışı Tüketim şefler ve mutfak çalışanlarının kariyer yolculuklarında profesyonel gelişim<br />

fırsatlarını herkes için 7/24 erişilebilir kılan UFS Academy adlı mobil uygulamasını sektöre tanıttı.<br />

Türkiye’de her 2 profesyonel mutfaktan<br />

1’ine giren Unilever Ev Dışı Tüketim,<br />

“UFS Academy” adını taşıyan çevrimiçi<br />

mobil eğitim uygulamasıyla sektörün<br />

sürdürülebilirliği ve gelişimine katkı<br />

sağlayacak projelerine bir yenisini ekledi.<br />

UFS Academy’nin tanıtımı Unilever Ev Dışı<br />

Tüketim Genel Müdürü Yılmaz Tokgöz,<br />

TÜRYİD Yönetim Kurulu Üyesi Gamze Cizrelive<br />

ünlü şef Arda Türkmen’in katıldığı toplantı<br />

ile gerçekleştirildi. Toplantıda UFS Academy<br />

uygulamasının sunduğu özelliklerin yanı<br />

sıra Unilever Ev Dışı Tüketim’in şeflerle<br />

gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları, şefler<br />

ve mutfak çalışanlarının kariyer yolculukları<br />

ve profesyonel gelişimlerine yönelik eğitim<br />

ihtiyaçları, şefler ve mutfak çalışanlarının<br />

eğitim içeriklerine erişimi ele alındı.<br />

Yarının mutfağı 7/24 şeflerin cebinde<br />

Unilever Ev Dışı Tüketim’in şeflerle<br />

gerçekleştirdiği araştırmadan yola çıkarak<br />

geliştirilen UFS Academy, içerdiği ücretsiz<br />

eğitimlerle şeflere temel reçetelerden<br />

ileri seviye pişirme tekniklerine, dünya<br />

mutfaklarından en güncel gastronomi<br />

trendlerine geniş bir yelpazede eğitim<br />

içerikleri sunuyor. Şefler uygulamadaki<br />

eğitimlere diledikleri zaman mobil cihazları<br />

üzerinden erişebiliyor. Eğitim modüllerinin<br />

sonundaki testleri tamamlayan şefler ise<br />

dünyanın en iyi 10 mutfak sanatları enstitüsü<br />

arasında sayılan ICCA akreditasyonuna sahip<br />

sertifikalar alıyor. “Takımını Yönet” özelliği<br />

ise şeflere tüm mutfak ekibi için eğitimler<br />

organize edip takip etme imkânı sunuyor.<br />

Şeflerin yoğun temposu düşünülerek 2<br />

dakikanın altında ve herhangi reklam<br />

içermeyecek biçimde tasarlanan eğitim<br />

içerikleri, şeflerin eğitime daha fazla vakit<br />

ayırmasını kolaylaştırıyor. Dünyanın dört bir<br />

yanındaki uzman şefler tarafından hazırlanan<br />

en güncel ve kapsamlı şef eğitimlerine<br />

ücretsiz ve sınırsız olarak ulaşmak isteyen<br />

şeflerin UFS Academy mobil uygulamasını<br />

mobil cihazlarına indirmesi yeterli.<br />

Şeflerin sağ kolu internet<br />

Unilever Ev Dışı Tüketim’in Türkiye’de<br />

şeflerle gerçekleştirdiği araştırma şeflerin<br />

eğitim ve profesyonel gelişim alışkanlıkları<br />

ve ihtiyaçlarına ışık tutuyor. Araştırma<br />

şeflerin büyük bir çoğunluğunun profesyonel<br />

gelişim, trendleri takip etmek ve işleriyle ilgili<br />

konularda danışmak için çevrim içi kaynaklara<br />

başvurduğunu gösteriyor. Şefler çevrim içi<br />

eğitimlerin gelişimleri için önemli olduğunu<br />

düşünüyor. Ancak şeflere çevrim içi eğitimlere<br />

katılım durumları sorulduğunda şeflerin<br />

yüzde 60’ının hayatında hiç çevrim içi bir<br />

eğitime katılmadığı ortaya çıkıyor. Araştırmaya<br />

katılan şeflere göre profesyonel gelişimlerinin<br />

önündeki en büyük engeller zaman ve bütçe<br />

kısıtları. Eğitim fırsatlarının faydalarını<br />

düşündüklerinde ise şeflerin en çok dikkatini<br />

çeken unsurlar arasında dünya mutfaklarına<br />

dair bilgi sahibi olmak ve uluslararası bir<br />

sertifika almak yer alıyor. Ayrıca şeflerin<br />

neredeyse tamamı mutfaktaki ekiplerinin<br />

profesyonel gelişimini yakından takip etmek ve<br />

eğitimlerini bizzat planlamak istiyor.<br />

Tokgöz: “Eğitimde zaman, mekân ve bütçe<br />

kısıtlamalarını yıkmayı amaçlıyoruz”<br />

Unilever Ev Dışı Tüketim Genel Müdürü<br />

Yılmaz Tokgöz, “Unilever Ev Dışı Tüketim<br />

ekibi olarak her 2 profesyonel mutfaktan<br />

1’ine ulaşmanın, şeflerle yakın temas halinde<br />

çalışmanın bize sağladığı çok kıymetli iç<br />

görülerin yanı sıra beraberinde getirdiği bir<br />

sorumluluk da var. Bu doğrultuda biz de<br />

ev dışı tüketim sektörünün gelişimine katkı<br />

sağlayacak adımlar atmaya odaklanıyoruz.<br />

Senelerdir markamızın ‘Destekle, İlham<br />

Ver, Geliştir’ amacı doğrultusunda hayata<br />

geçirdiğimiz projelerle sektöre farklı alanlarda<br />

destek veriyoruz. Şimdi de yine şeflere kulak<br />

vererek, onlardan aldığımız iç görülerle UFS<br />

Academy’i tasarladık. Mutfağın ve şefliğin<br />

doğası hem yeni lezzetler geliştirirken<br />

hem de mutfak ekosisteminde önemli olan<br />

gıda atığı, paket servis gibi farklı alanları<br />

yönetirken şeflerin yaratıcı bakış açılarına<br />

sahip olması ve optimizasyon yapmasını<br />

gerektiriyor. Oysa mutfak kadar talepkâr<br />

ve yoğun bir ekosistemde şefler kendilerini<br />

geliştirmeye yeterli vakti ayıramayabiliyor.<br />

UFS Academy ile eğitimde zaman, mekân ve<br />

bütçe kısıtlamalarını yıkmayı amaçlıyoruz.<br />

Şeflerin mutfağın yoğun akışından buldukları<br />

ilk fırsatta yeni tarifler için ilham alabilmesi,<br />

dünya mutfaklarını ve en son trendleri<br />

takip edebilmesi, ekiplerinin gelişimine<br />

katkı sağlayabilmesi için geliştirdiğimiz bir<br />

uygulama bu. Ayrıca kariyer yolculuğunda<br />

da profesyonel gelişimine her an devam<br />

edebilmesini hedefliyor. Şeflerin 7/24 cebinde<br />

olmayı amaçlıyoruz. Türkiye’nin dört bir<br />

yanından şefler ve mutfaktaki ekipleri için<br />

bir ilham hareketi, bir profesyonel gelişim<br />

yolculuğu başlatıyoruz ve UFS Academy’den<br />

fayda sağlamasını umuyoruz.” dedi.<br />

Cizreli: “Her yerden ulaşılır mobil bir<br />

uygulamayı çok kıymetli buluyorum”<br />

Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi<br />

İşletmeleri Derneği Başkan Yardımcısı ve Big<br />

Chefs Kurucusu Gamze Cizreli, “Zorlu geçen<br />

bir pandemi döneminin ardından sektörün<br />

geleceğine umutla bakıyoruz. Hatta 2022<br />

yılının 2019 rakamlarının üzerine çıkacağını<br />

ön görüyoruz. Bu da tabii ki bir istihdam açığı<br />

oluşturuyor. Bu yüzden UFS Academy gibi<br />

şeflere yeni dünya ve beslenme trendlerine,<br />

yeni pişirme tekniklerine hızlıca ulaşabilme<br />

imkânı sunan, her yerden ulaşılır mobil<br />

bir uygulamayı çok kıymetli buluyorum.<br />

Sürdürülebilirlik boyutunu da unutmamak<br />

gerekiyor. Önümüzdeki dönemde yeni<br />

eklenecek içeriklerle birlikte gıda israfının<br />

azalması, daha az plastik kullanımı ve daha<br />

az karbon salımı ile ilgili de mutfaklarda bir<br />

farkındalık yaratacak bir uygulama olacak.<br />

UFS Academy’nin hem sektöre hem ülkemize<br />

hem de kattığı değer açısından gezegenimize<br />

çok faydası dokunacağına inanıyorum.” dedi.<br />

Türkmen: “Her paydaşın mutlaka<br />

başvuracağı bir kaynak olacak”<br />

Şef Arda Türkmen ise, “Bir şef olarak<br />

değerlendirdiğimde Unilever Ev Dışı<br />

Tüketim’in geliştirdiği UFS Academy mobil<br />

uygulamasının sektörümüzdeki tüm şeflerin<br />

ihtiyaç anında başvuracağı ve hızlıca sonuç<br />

alabileceği bir kaynak olduğunu söyleyebilirim.<br />

Profesyonel gelişimini desteklemek, bilgi<br />

dağarcığını yeniliklerle güçlendirmek, yeni<br />

teknikler ve trendler öğrenmek isteyen her<br />

paydaşın mutlaka başvuracağı bir kaynak<br />

olacaktır.” dedi.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel / makale<br />

Reha Tartıcı<br />

Gusto-Akademisyen<br />

Festival enflasyonu gastronomiyi<br />

nasıl etkiliyor?<br />

Son yıllarda düzenlenen festivallerde<br />

gastronominin ağırlığı dikkat çekici<br />

boyutta. Bunda hiç kuşku yok ki<br />

toplumun gastronomiye artan ilgisi<br />

önemli bir role sahip. Peki düzenlenen<br />

gastronomi festivalleri artan bu ilgiyi<br />

karşılıyor mu? Ya da başka bir deyişle<br />

gastronominin hak ettiği karşılığı veriyor<br />

mu?<br />

Bence ne kadar iyi niyetli çabalar<br />

göstersek de bunu tam olarak<br />

başarabilmiş değiliz.<br />

Ülkemizde her şehir ve neredeyse<br />

her ilçe bir gastronomi festivali<br />

düzenlemeye çalışıyor. Kimi daha<br />

başarılı olurken, kimi de hüsranla sona<br />

eriyor. Bu yaklaşım doğal olarak bir<br />

festival enflasyonu yaşanmasına neden<br />

oluyor.<br />

Peki yaşanan bu karmaşanın nedeni ne?<br />

Bu konuda pek çok neden sayabilirim.<br />

Sebeplerin en başında toplum<br />

tarafından gösterilen ilginin cezbedici<br />

yanı geliyor. Ve kent yöneticileri bu<br />

ilgiyi o kentin tanıtımı için avantaja<br />

çevirmeye çalışıyor. Tabii bunu yaparken<br />

de bence yeterli profesyonel desteği<br />

almıyor. Burada kastettiğim profesyonel<br />

destek kesinlikle organizasyonla ilgili<br />

değil! Hepsi iyi ya da kötü bir etkinlik<br />

firması ile çalışıyor ama gastronomi<br />

konusunda profesyonel bir destek<br />

almıyor. Bu nedenle de düzenlenen<br />

organizasyonların temelini oluşturan<br />

gastronomi ya da bölgesel mutfak<br />

kültürünün sahip olduğu derinliği tam<br />

olarak yansıtamıyorlar.<br />

Düzenlenen festivaller büyük çoğunlukla<br />

dar kapsamlı bir şenlikten ya da<br />

panayırdan öteye geçmiyor. Ağırlıklı<br />

katılım festivalin yapıldığı kentin<br />

yaşayanları ile sınırlı kalıyor. Nedeni<br />

ise bölge mutfağını tanımak isteyen<br />

diğer illerde yaşayanlara festivalin<br />

ulusal ölçekte duyurulmasında yaşanan<br />

sıkıntılar. Tabii bir de buna zamanlama<br />

problemini de eklemeliyiz. Aynı tarihte<br />

birden çok festivalin gerçekleştirilmesi<br />

yaşanan zamanlama sıkıntısının en<br />

güzel göstergesi.<br />

Katılanlara bölgesel yemekleri<br />

tattırma gibi bir hedefin diğer kültürel<br />

olguların önüne geçmesi de önemli<br />

bir handikap oluşturuyor. Hal böyle<br />

olunca gerçekleştirilen organizasyonlar<br />

kültürel derinlikten uzaklaşıyor.<br />

Kentin mutfak kültürü, öne çıkan<br />

1-2 yemeğin gölgesinde kalıyor.<br />

Popüler markaların gövde gösterisine<br />

dönüşüyor. Bu popülist yaklaşım<br />

yapılan etkinliği dar bir alana sıkıştırıp<br />

kentin genelinden soyutluyor. O bölge<br />

lezzetlerini deneyimlemek isteyenler ise<br />

dar alanda kısa paslaşmalarla popüler<br />

markalar arasında yaşadıkları deneyimi<br />

kendi şehirlerine taşıyor.<br />

Ülkemiz gastronomi alanında büyük<br />

bir zenginliğe sahip. Bunu ulusal ve<br />

uluslararası platformlarda doğru bir<br />

şekilde anlatabilmeliyiz. Bunun için<br />

de öncelikle kültürel konulardaki<br />

panel, söyleşi ve seminerleri, bölgesel<br />

lezzetlerin tadımının önüne geçirmeliyiz.<br />

Ancak kültürel derinliği olan etkinlikler<br />

tadımlardan ağırlıklı olunca festivale<br />

katılım olumsuz yönde etkileniyor.<br />

Sanırım bu sonuç dinlemeyi ve okumayı<br />

çok seven bir toplum olmamamız<br />

ile mevcut eğitim düzeyimizden<br />

kaynaklanıyor.<br />

Gastronominin hakettiği şekilde<br />

tanıtılması ile ilgili ele almamız gereken<br />

daha çok başlık var. Bu başlıklar ile<br />

ilgili düşüncemi bir sonraki yazımda<br />

paylaşacağım.<br />

Umarım 2022’de bugüne kadar<br />

yaptığımız hatalardan ders çıkarır<br />

gastronomimizi daha iyi anlatma şansını<br />

hep birlikte yakalarız.


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Her pazar jazz brunch<br />

Black Band ile Suami Ramirez Orkestrası’nın<br />

her pazar dönüşümlü olarak sahne aldığı<br />

benzersiz caz performansı ve muhteşem<br />

lezzetlerle renklenen Jazz Brunch,<br />

Fairmont Quasar Istanbul’da konuklarını<br />

ağırlıyor. Misafirlerin diledikleri eti seçerek<br />

pişirtecekleri ızgara istasyonundan Uzakdoğu<br />

mutfağına, suşi ve deniz mahsullerinden<br />

lezzetli mezeler ve sokak lezzetlerine, Akdeniz<br />

mutfağından kahvaltılıklara kadar uzanan<br />

çok çeşitli zengin istasyonları, canlı pişirme<br />

şovları ve tatlı istasyonlarıyla her pazar<br />

Stations <strong>Restaurant</strong>’ta deneyimlenebiliyor.<br />

Junior Chef<br />

Türkiye<br />

kapılarını<br />

yeniden<br />

geleceğin<br />

şeflerine açıyor<br />

Son zamanlarda ilgi odağı olan yemek yarışmalarıyla birlikte<br />

ülke genelinde artan yemek ve aşçılık merakı, insanların<br />

çeşitli kurs ve atölyelere yönelmesine yetiyor da artıyor bile.<br />

Bunların en başında ise minik aşçıların uğrak noktası olan<br />

Junior Chef Türkiye Mutfak Atölyesi geliyor. Yemek yapmaya<br />

meraklı çocukların, yeteneklerini rahatça sergilediği ve mutfakta<br />

güvenle vakit geçirebildiği etkinliğe, yemek yarışmalarının<br />

bilinen ismi Ayyüce Kamit gibi ünlü gastronomi üstatları da<br />

katılım sağlayarak geleceğin usta şeflerine mentorluk yapıyor.<br />

Kuruculuğunu, birçok fenomene sosyal medya danışmanlığı<br />

yapan başarılı girişimci Cüneyt Kurnazer ve Halit Kurt’un<br />

ortaklaşa üstlendiği atölye, yıllık 100 bin miniğe yemek yapma<br />

deneyimini yaşatmak için hizmet veriyor. Pandemi tedbirleri<br />

kapsamında 160 kişilik tesislere, hafta içi toplu grupları, hafta<br />

sonu ise toplam 70 Junior Chef kabul edebilen atölye, etkinlik<br />

bitiminde minik şeflere JoyPark Eğlence Dünyası'nda 65<br />

dakikalık eğlence paketi de hediye ediyor. Sınırlı kontenjana<br />

rağmen yoğun rağbet gören Junior Chef Türkiye Mutfak Atölyesi,<br />

her hafta içi toplu grupları ve her hafta sonu ise 4-12 yaş<br />

aralığındaki genç aşçıları İsfanbul Tema Park’ta ağırlayacak.<br />

Lezzet, manzara ve<br />

eğlence bir arada<br />

Grand Haliç Otel’in terasında konumlanan Pera Adalı’da<br />

misafirler lezzetin ve manzaranın tadını doyasıya çıkartıyor.<br />

Tarihi Yarımada’yı adeta ayaklarınıza seren mekânda, hem eşsiz<br />

mezeleri deneyebilir hem de kaliteli müzik ile kulaklarınızın pasını<br />

silebilirsiniz. Saro’nun sahne aldığı canlı müzik günlerinde fiks<br />

menü uygulamasıyla misafirlerini ağırlayan mekan, diğer günlerde<br />

a la carte servis de sunuyor. Mevsim ürünlerine göre değişkenlik<br />

gösteren menüde Ermeni ve Rum mutfağının hakimiyeti söz<br />

konusu. Lezzetleri olduğu kadar sunumları ile de iddialı olan<br />

mekanda; Ermeni pilaki, Eleni (Atom), Rum salatası, Oruk peynir<br />

topları ve hardal soslu köz patlıcan, fava gibi 10 çeşit mezelerle<br />

yemeğinize başlıyorsunuz. Ara sıcaklarda ise şefin tavsiyesi,<br />

paçanga böreği ve etli pazı sarma. Hazırladığı alternatifli zengin<br />

menüsüyle misafirlerine seçim özgürlüğü sunan mekan ana<br />

yemekte 3 alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Tüm etlerin kömür<br />

ateşinde piştiği restoranda Piliç Pirzola, Mantar Soslu Biftek ve<br />

Levrek seçenekleriyle farklı damaklara hitap ediyor. İstanbul’un<br />

en huzurlu yerlerinde Prens Adaları’ndan ilham alan mekanın<br />

eğlence dolu sahipleri Bülent-Özlem Çağan, iç dekorasyonda da<br />

bunu oldukça yansıtıyor.<br />

Yemeksepeti’ne<br />

yeni CEO<br />

Türkiye’nin lider hızlı ticaret platformu<br />

Yemeksepeti’nin kurucularından ve<br />

CEO’su Nevzat Aydın, ailesine daha<br />

fazla zaman ayırabilmek ve Türkiye’nin<br />

girişimcilik ekosisteminin gelişmesi için<br />

genç girişimcilere verdiği desteklere<br />

odaklanabilmek adına CEO’luk<br />

görevinden ayrılma kararı aldı. Aydın’ın<br />

Yemeksepeti’nden ayrılma kararını<br />

almasının ardından CEO’luk görevine 2011 yılında Yemeksepeti ailesine<br />

katılan ve halen İş Geliştirme’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı<br />

olarak görev yapan Mert Baki’nin atandığı açıklandı. Baki yeni görevinin<br />

heyecan verici olduğunu vurgulayarak, “Yemeksepeti olarak bugün<br />

25 milyondan fazla kullanıcımızın hem yemek hem de hızlı market<br />

ihtiyaçlarını dakikalar içinde karşılayan Türkiye’nin en büyük hızlı ticaret<br />

platformuyuz. Özellikle Nevzat Aydın’ın Yemeksepeti’nin bu başarı<br />

hikayesindeki liderliği Türkiye’deki girişimcilik ekosistemindeki en<br />

büyük başarılardan biri. Kendisine hem bir Yemeksepeti çalışanı olarak<br />

burada gerçekleştirdikleri için hem de genç girişimcilere verdiği ilham<br />

için en içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Bundan sonraki dönemde<br />

en büyük önceliğimiz 10 binden fazla çalışanımızla birlikte, milyonlarca<br />

kullanıcımızın hayatına ve 60 binden fazla esnaf iş ortağımızın işlerine<br />

değer katmak olacak.” dedi.


Sokak<br />

lezzetleri<br />

OPET’lerde<br />

OPET şimdi de sokak<br />

lezzetleri markası ‘Bronco<br />

by İsmet Saz’ ile iş birliği<br />

yaptı. Bronco by İsmet Saz’ın<br />

istasyon içerisinde kurduğu<br />

konteyner ve “Food Truck”<br />

ile OPET, Fulya ve Altunizade<br />

istasyonlarında sokak<br />

lezzetlerini müşterilerine<br />

sunmaya başladı. “Ayaküstü<br />

şef” konseptli sıcak<br />

ürün sunan bu formatın<br />

istasyonlardaki işletmesini, sokak lezzetleri dünyasına yeni bir soluk<br />

getirerek Bronco’yu hayata geçiren “Chef of the Year” ödüllü Şef<br />

İsmet Saz yapıyor. OPET müşterileri istasyonda hamburger çeşitleri,<br />

taco, kokoreç, patates ve soslu tavuk kanatları gibi birçok sokak<br />

lezzetine kaliteli ve hızlı bir şekilde erişebiliyor. Çorba ve kahvaltı<br />

seçenekleriyle de genişletilecek olan sokak lezzetlerini, istasyonlar<br />

üzerinden 0850 888 6 111 no’lu hattı arayarak veya Yemeksepeti,<br />

fuudy, trendyolyemek, getiryemek üzerinden sipariş vermek de<br />

mümkün. Yakın zamanda hayata geçirilecek olan mobil aplikasyon<br />

ile de paket servis ağının genişletilmesi planlanıyor.<br />

Anadolu<br />

Yemekleri<br />

yarışma<br />

konusu<br />

oldu<br />

Anatolia Turizm<br />

Akademisi ile<br />

Turizm Eğitimi ve Eğiticileri Derneği<br />

tarafından Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması<br />

düzenleniyor. Anadolu mutfağı yemeklerinin tanıtılmasına<br />

katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen yarışmada eser<br />

başvuruları “öğrenciler” ve “yetişkinler” olmak üzere iki<br />

ayrı kategoride kabul ediliyor. “Öğrenci” kategorisi meslek<br />

liselerinin ve üniversitelerin (önlisans, lisans, yüksek lisans ve<br />

doktora) turizm, gastronomi, yiyecek-içecek, turist rehberliği,<br />

otel işletmeciliği vb. bölümlerinde kayıtlı olan 14 ve üstü<br />

yaşlardaki öğrencilerin katılımına açık iken, “yetişkinler”<br />

kategorisine 17 ve üstü yaşlardaki amatör ve profesyonel<br />

herkese açık. Yarışmaya katılım ise ücretsiz. Yarışmada<br />

öğrenci ve yetişkinler olmak üzere her iki kategoride de<br />

birinci ve ikinci olanlara beş yıldızlı otelde iki kişilik 4 günlük<br />

her şey dahil tatil ödülü verilecek. Yarışmaya 15 Şubat 2022<br />

tarihine kadar online ortamda başvuru yapılabiliyor. Ayrıntılı<br />

bilgi için https://anatoliajournal.com/fotograf internet sayfası<br />

incelenebilir.<br />

Kalite<br />

sertifikalarına<br />

bir yenisini<br />

daha ekledi<br />

gastro aktüel<br />

Metro Türkiye, çevre<br />

bilincinin artırılması ve<br />

atık dönüşümünün teşvik<br />

edilmesi konularında yaptığı<br />

çalışmalar sonucunda, ulusal<br />

ve uluslararası çapta büyük<br />

saygınlığı olan ISO 14001 Çevre<br />

Yönetim Sistemi Sertifikasını<br />

almaya hak kazandı. Bu<br />

sertifika ile Metro Türkiye’nin su ve elektrik kullanımından<br />

atık yönetimine kadar çevre dostu yaklaşımı ve politikaları<br />

da tescillenen şirket, aynı zamanda gıda güvenliği ve hijyeni<br />

kapsamında IFS Cash & Carry ve IFS Lojistik, etkin pandemi<br />

önlemleri kapsamında TSE Covid-19 Güvenli Üretim ve TSE<br />

Covid-19 Güvenli Hizmet, atık yönetimi kapsamında Sıfır Atık<br />

Belgesi gibi kalite sertifikalarının da sahibi. Günümüzün<br />

ekolojik sorunları düşünüldüğünde; ISO 14001 sertifikasının<br />

çevresel dengenin sağlanması ve çevreye duyarlılığın tüm<br />

kuruluşlar tarafından benimsenmesine katkı sağlayan bir<br />

sistem olduğunu belirten Metro Türkiye Kalite Güvence Grup<br />

Müdürü Tülay Özel, ISO 14001 sertifikasının Metro Türkiye’nin<br />

bu konudaki hassasiyetini de belgelediğini söyledi.<br />

Türkiye en çok gıda israf eden<br />

üçüncü ülke<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech 101<br />

Türkiye’nin taptaze süpermarketi istegelsin’in CEO’su Sedat Yıldırım,<br />

Webrazzi Summit <strong>2021</strong>’de, ‘Gıdanın ve Gıda Perakendeciliğinin<br />

Geleceği’ başlıklı konuşmasında dünya ve ülkemizdeki dev gıda israfı<br />

sorununa dikkat çekerken tüm gıda perakendecilerine ve tüketicilere<br />

bu gidişata el ele dur demek için çağrıda bulundu. Bu yıl hibrit bir<br />

modelle kısıtlı sayıda katılımcıyla offline ve online olarak gerçekleşen<br />

etkinlikteki konuşmasında Yıldırım, “Her yıl dünyada üretilen gıdanın<br />

üçte biri tarladan perakendecilere, işletmelere ve mutfaklarımıza<br />

uzanan tedarik zincirinde çöpe gidiyor. Bu israfın değeri yaklaşık 1<br />

trilyon dolara denk geliyor. Türkiye’nin yıllık gayri safi milli hasılasının<br />

1,4 katı her sene çöpe atılıyor.” dedi. Ülkemizde her yıl 18,8 milyon<br />

ton gıdanın çöpe atıldığının altını çizen Yıldırım, bu gidişata dur demek<br />

için ‘Gıdaya Saygı, Geleceğe Umut’ programını oluşturduklarını<br />

belirterek, “Gıda israfını önleme konusunu mümkün olduğunca çok<br />

kişiye ulaşarak ve çağrımızı yayarak farkındalığın artmasına katkıda<br />

bulunmaya gayret ediyoruz.” diye konuştu.


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Orkide’ye Gastromasa<br />

katılımcılarından yoğun ilgi<br />

Gastronomi dünyasının yıldızlarını<br />

buluşturan Uluslararası<br />

Gastromasa Gastronomi<br />

Konferansı, “tasarım” temasıyla<br />

Haliç Kongre Merkezi’nde<br />

düzenlendi. Bitkisel yağ sektöründe<br />

42 yılı geride bırakan; ayçiçek<br />

yağlarından zeytinyağlarına, modern<br />

margarinlerden pastacılık yağlarına<br />

farklı kategorilerdeki ürünleriyle<br />

faaliyet gösteren, tüketicileri<br />

yenilikçi ürünlerle buluşturup, bu ürünlerle yemek kültürünün de<br />

gelişimine katkı sunan Orkide, Gastromasa’nın katılımcıları arasında<br />

yer aldı. Türkiye’de gastronominin gelişmesine katkı sağlama ve<br />

Türk kültürünü dünyaya tanıtma amacıyla düzenlenen konferanstaki<br />

standında yeni ayçiçek yağı, yeni margarinleri ve yeni zeytinyağlarını<br />

sergiledi. Usla Akademi’den Şef Cenk Akkaya’nın Orkide ürünleriyle<br />

dünya mutfağından hazırladığı tariflerin yanı sıra Orkide’nin<br />

kızartma şefi Kenan Gün’ün geleneksel lokma tatlısı, Gastromasa<br />

katılımcılarından yoğun ilgi gördü.<br />

‘Mehmet Gürs<br />

ile İyi Yemek’<br />

podcastleri<br />

başlıyor<br />

İstanbul’un çağdaş<br />

lokantacılığının öncüsü<br />

olarak tanınan Mehmet Gürs<br />

Volvo Car Turkey’in katkılarıyla yeni bir podcast projesini<br />

hayat geçiriyor. ‘Mehmet Gürs ile İyi Yemek’ podcast’i,<br />

yemeğin lezzet kadar sosyal, kültürel değerlerini ve çevresel<br />

etkilerini farklı bakış açılarıyla yorumlayan sohbetleri sosyal<br />

platformlara taşıyor. Bu bakış açısıyla hayata geçirilen<br />

‘Mehmet Gürs ile İyi Yemek’ podcasti yemek etrafında<br />

düşündürücü, kışkırtıcı, bütünsel yaklaşan, sorgulatan ve<br />

zaman zaman da tebessüm ettiren sohbetler içeriyor. Volvo<br />

Car Turkey’in katkılarıyla yayınlanan 12 bölümden oluşan<br />

podcast serisinde farklı uzmanlık alanlarından konuklar<br />

ağırlanıyor. Her bir sohbet yemeği, keşfetmeyi, doğayı, sağlığı,<br />

işin lezzet kadar sosyal, kültürel, politik ve ekonomik açılarını;<br />

yemeğin insana olduğu kadar dünyaya ve doğaya olan etkisini<br />

düşünenleri hedefliyor.<br />

Online yemek sektörü<br />

yüzde 50 büyüdü<br />

Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un, Ticaret<br />

Bakanlığı verileri ile “Dijital Türkiye <strong>2021</strong>” araştırmasından derlediği<br />

bilgilere göre, 2020 yılında dijital pazarlarda en fazla büyüme yüzde<br />

49,6 ile yemek sektöründe yaşandı. Yemek sektörünü oyuncak ve<br />

hobi araçları (yüzde 45,4), moda ve giyim (yüzde 42,5), mobilya ve ev<br />

aletleri (yüzde 42,2) ve elektronik (yüzde 40,8) izledi. Online yemek<br />

sektöründe geçen yıl 17,8 milyon adet sipariş karşılığı 8 milyar 21<br />

milyon lira ödeme yapıldı. Kişi başı yıllık online yemek harcaması<br />

ise 450 TL olarak gerçekleşti. Avantajix.com kurucu ortağı Güçlü<br />

Kayral, yemek sektöründeki büyümenin <strong>2021</strong> yılında da sürdüğünü<br />

belirterek, “Ticaret Bakanlığı, e-ticarette <strong>2021</strong>’in ilk 6 ayının<br />

rakamlarını açıkladı ve bu yılın ilk yarısında yemek sektöründe 6,1<br />

milyar liralık online sipariş verildiği ortaya çıktı. Büyüme oranı yüzde<br />

50’nin biraz üzerinde. Online yemek sektörü bu performansıyla gıda<br />

ve süpermarket sektörünü yakaladı, hava yolu sektörünü de geçti.<br />

2020’deki büyüme, pandemi dolayısıyla lokanta ve restoranların<br />

kapanması, siparişlerin gel-al ya da online yöntemle verilmesinden<br />

dolayı normaldi. Online yemek sektörünün, kontrollü normalleşmeye<br />

geçilmesinin ardından da aynı ivmeyle büyümesini sürdürmesi dikkat<br />

çekici” diye konuştu.<br />

Lezzet ve<br />

manzara şöleni<br />

Tonight Otel’in teras katında yer alan Zebra,<br />

Boğaz ve Tarihi Yarımada manzarasının yanı<br />

sıra göz alıcı ambiyansı, zengin menüsü<br />

ve kokteylleriyle öne çıkıyor. Karaköy’e harika bir soluk getiren<br />

mekanın şefi Tufan Akalın’ın dokunuşlarıyla ortaya çıkan yepyeni ve<br />

ayrıcalıklı lezzetler damaklarda unutulmaz izler bırakıyor. Günün<br />

farklı saatlerinde rahat ve konforlu bir ortam için uğrayabileceğiniz<br />

mekanda, kahvaltıdan akşam yemeğine zengin bir menü var. Etli<br />

Pazı Dolması, Cafe De Paris Soslu Bonfile, Kuzu İncik, Dana Külbastı<br />

ve ve taze baharatlarla hazırlanan Tonight Köfte kalpleri fethediyor.<br />

Mekanın iç dekoru ise oldukça hareketli ve neşeli. Minimal çizgilerin<br />

modern dokunuşlarla harmanlandığı dekorasyonda yoğun kullanılan,<br />

siyah, beyaz tonları keyifli bir atmosfer sağlıyor. Pop art tabloların<br />

renk kattığı iç mimari, bu dokunuşlar sayesinde oldukça sıcak ve<br />

samimi bir ortamı yansıtıyor. Mekanın arka bölümünde konumlanan<br />

bar, keyifle sosyalleşecek ve sohbet edilecek konforlu bir alan<br />

sunuyor. Çarşamba, Cuma ve Cumartesi akşamları yemek sonrası ise<br />

geceye canlı DJ performansı ve kokteyllerle devam ediliyor.


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Yepyeni deneyim yolculuğu<br />

L’etoile <strong>Restaurant</strong><br />

Doğunun mistik altın kumlarından<br />

gelen, dünyanın dört bir yanındaki<br />

farklı kültürlerin mutfaklarından<br />

bir dizi egzotik lezzeti tek bir yerde<br />

birleştiren L’etoile <strong>Restaurant</strong>, İstanbul<br />

yeme içme kültürüne sofistike bir<br />

deneyim kazandırıyor. Şık dekorasyonu<br />

ile ilgi çeken mekan, dünyaca ünlü<br />

yemekleri lezzetseverlerin beğenisine<br />

sunuyor. İlk şubesini Metropol İstanbul<br />

AVM’de açan L'etoile <strong>Restaurant</strong>, yeni<br />

bir konsept oluşturmanın yolunu açan<br />

çok temel bir fikir üzerine kuruldu; sadece uluslararası ve<br />

yöresel mutfakları ve onların imza yemeklerini birleştirerek<br />

misafirlerine tek bir yerde bu lezzetleri tatma olanağı<br />

sunmak… Sofistike Fransız mutfağının seçili lezzetleri,<br />

zengin Hint baharat ve çeşni mutfağından örnekler,<br />

Amerikan usulü kahvaltı, İtalyan mutfağının nefis makarna ve<br />

pizzaları ve dünyanın dört bir yanındaki seçkin mutfaklardan<br />

yıldız lezzetler, mekanda yerel ve uluslararası damak tadına<br />

uygun, işinin ehli şefler tarafıdan hazırlanıyor.<br />

Dünya mutfağının en<br />

yeni temsilcisi<br />

M-art Etiler<br />

Etiler Nispetiye Mahallesi’nde, yemyeşil bir parkın içinde<br />

17 Eylül Cuma akşamı görkemli bir davetle açılan M-art,<br />

lezzetseverlere eşsiz konumuyla yepyeni bir kaçış noktası<br />

sunuyor. Dünya mutfağının en güzel örneklerini sunan<br />

menüsüyle de dikkat çeken mekant; açık ve kapalı alanı ile<br />

sakin ve huzurlu bir ortamda, eşsiz bir ambiyans eşliğinde,<br />

kahvaltıdan akşam yemeğine kadar günün her saati<br />

konuklarını davet ediyor. Her yemeğe ve her damak tadına<br />

uygun farklı tatların olduğu zengin kokteyl menüsü sunan<br />

M-art, Dünya mutfağından rafine bir seçki ile tasarlanan<br />

menüsünün yanı sıra, geniş sarap kavıyla da dikkat çekiyor.<br />

Etiler’de kargaşadan uzak, sakin ve şık bir adres olan mekan,<br />

sadece akşam yemeklerinde değil, öğlen yemeklerinde de<br />

iyi yemek ve kaliteli şarap isteyenlerin ilk tercihlerinden<br />

olma iddiasında. Özellikle iş yemekleri ve toplantılar için<br />

izole masa seçenekleri de sunan M-art’ın menüsünde<br />

mevsiminde yetişmeyen hiçbir ürün ve konserve, kurutulmuş<br />

ve dondurulmuş hiçbir malzeme kullanılmıyor. Oldukça genç<br />

ama eğitimli ve deneyimli bir mutfak ekibine sahip olan M-art,<br />

mekanın açık alanında yer alan oyun alanı ile çocuklu ailelere<br />

de hitap ederek alternatif mekan arayışına cevap veriyor.<br />

Nişantaşı Ranchero<br />

yenilendi<br />

Okyanus ötesinin Aztek ve<br />

Mayalara uzanan köklü tarihini,<br />

renkli kültürünü ve dünya<br />

mutfakları arasında apayrı bir<br />

yere sahip birbirinden özel<br />

lezzetlerini ülkemize taşıyan<br />

“Şehrin Meksikalısı”, Nişantaşı şubesini yeniledi. Milli Reasürans Çarşısı<br />

içinde yenilenen haliyle artık, oldukça geniş bir açık alana sahip olan mekan,<br />

misafirlerini, gerçek Meksika yemekleri, egzotik içeçekler ve eşsiz bir ambiyans<br />

eşliğinde, mesafe kurallarına uygun biçimde çok daha ferah bir ortamda<br />

ağırlayacak. Meksikalı & Türk bir ailenin işlettiği Ranchero <strong>Restaurant</strong>’ın<br />

yenilenen Nişantaşı şubesi dışında İstanbul’da Suadiye ve Watergarden Avm<br />

ile Ankara Maidan şubeleri bulunuyor. Mekan, sahip olduğu özel ambiyansı<br />

kadar, tamamen orjinal tariflerine sadık kalarak hazırlanan geleneksel yiyecek<br />

& içecek menüsüyle de farklı bir lezzet deneyimi sunuyor.<br />

Etçi Mehmet, İngiltere'de<br />

4. şubesini açıyor<br />

‘Ailenizin Etçisi’ olarak şöhrete kavuşan Etçi Mehmet,<br />

Türkiye’nin yanı sıra yurt dışında da büyümeye devam<br />

ediyor. Uluslararası alanda Türkiye'nin önemli marka<br />

yüzleri arasında yer alan Etçi Mehmet, Manchester,<br />

Birmingham ve Liverpool’dan sonra 2022 yılında<br />

Londra'nın merkezinde açacağı şubesiyle çok özel<br />

bir projeye imza atmak istiyor. İstanbulların keyifli<br />

buluşma noktası olarak markalaşmaya başlayan<br />

mekan, dünya standartlarında hizmet anlayışıyla çıktığı yolda steakhouse ve<br />

burger konsepti ile şu anda İngiltere, Suudi Arabistan, Lübnan, Katar ve Fas’ta<br />

olmak üzere 6 ülkede misafirlerini ağırlıyor. Alkolsüz Steakhouse konseptiyle<br />

geçtiğimiz yıl İngiltere'de ‘En İyi Alkolsüz Steakhouse Restoranı ödülünü alan<br />

işletmenin müdavimleri arasında İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Manchester<br />

United'ın yıldız futbolcusu Paul Pogba, İngiltere’de forma giyen milli futbolcumuz<br />

İlkay Gündoğan gibi ünlü isimler bulunuyor. Yurt dışında da büyümeye<br />

başladıklarını söyleyen Etçi Mehmet, “Bayrağımızı, Türk gastronomisini her<br />

zaman en iyi şekilde temsil etmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz” diyor.<br />

Pahalı steakhouse restoranlarının aksine çok daha ekonomik olan Etçi Mehmet,<br />

hem lezzet hem de uygun fiyatlarıyla açıldığı günden bu yana, ağzının tadını bilen<br />

etseverler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanıyor.<br />

Şehrin<br />

sosyalleşme ve<br />

deneyim merkezi<br />

dekk<br />

Ortaköy’ün en özel mekânlarından Feriye’nin deneyimli yönetim kadrosu,<br />

İstanbullulara dekk; spor aktivitelerinden atölyelere, kültür sanat etkinliklerinden<br />

şehrin önde gelen lezzetlerine, eğlenceye ve sosyalleşmeye dair tüm ihtiyaçlarını<br />

karşılayabilecekleri yeni bir mekân kazandırdı. Dekk; Beşiktaş, Maçka, Nişantaşı,<br />

Harbiye gibi lokasyonların kesişim alanında açık havada 2.500 metrekarelik<br />

bir yeme-içme-sosyalleşme alanı olarak tanımlanabilecek ve Maçka Parkı'na<br />

sadece 100 adım uzaklıkta bir kaçış noktası. ‘’Coolfood, coolmood" mottosuyla<br />

Banko Burger, Nappo Pizza, Yumami, Rita Deli, Green Department ve dekk bar<br />

gibi şehrin ayrı noktalarındaki gastronomi duraklarına aynı alanda ev sahipliği<br />

yapıyor. Haftanın her günü, sabah saatlerinde spor etkinliklerinin öğle saatlerinde<br />

skate, dans gibi daha deneyime dayalı atölyelerin olduğu dopdolu etkinliklerle<br />

misafirlerine sosyalleşirken eğlenmeyi vaat ediyor.


İzmir’in ilk<br />

Azerbaycan mutfağı<br />

Hazar Restoran<br />

HuQQabaz<br />

yeni konsepti<br />

ile Dubai’de<br />

Yeme içme sektöründe farklı konsept ve<br />

deneyimleriyle küresel bir marka haline<br />

gelen Q Food & Beverage Group, HuQQabaz<br />

markasıyla bu kez Dubai'nin gözde mekanları<br />

arasındaki yerini alıyor. Dubai’nin en<br />

seçkin AVM’lerinden biri olan Mall of the<br />

Emirates’ta kapılarını açan HuQQabaz Garden,<br />

benzersiz lezzet deneyiminin yanı sıra mekan<br />

tasarımındaki şık ve konforlu detaylarıyla da<br />

fark oluşturuyor. Kanopi tasarımıyla mimari<br />

estetiği gözler önüne seren mekan, yeşilliklerin<br />

ve begonvillerin renkli rüyasında görsel bir<br />

şölen sunuyor. Mekanda, yöresel lezzetlerin<br />

yanı sıra modernize edilmiş yeni tatlar ve dünya<br />

mutfağından seçkin lezzetler de servis ediliyor.<br />

HuQQabaz, dünya lezzetlerine imza attığı ikinci<br />

restoranını ise yine Dubai’de Jumeirah Beach<br />

Road’ta açacak.<br />

İzmir’de ilk, Türkiye’de sayılı yerde olan Azerbaycan mutfağı, Radisson <strong>Hotel</strong> İzmir Aliağa<br />

bünyesindeki Hazar Restoran’da hizmete girdi. Farklı lezzet arayan İzmirlilerin yeni<br />

buluşma adresi olan restoran; uluslararası lezzetler ile geleneksel Türk mutfağının yanı sıra<br />

misafirlerine düşbereden lüle kebabına kadar Azerbaycan lezzetleri sunuyor. Bugüne kadar<br />

Madonna'dan Michael Jackson'ın da aralarında olduğu birçok ünlüye menü hazırlayan Hazar<br />

Restoran'ın Şefi İzzet Alparslan “Mutfakta canla başla çalışan 18 kişilik bir ekibimiz var. 30<br />

yıllık otel mutfağı deneyimimle ben ve ekibim İzmirlilere unutulmaz lezzetler sunmak için<br />

elimizden geleni yapıyoruz” dedi. Alparslan, Azerbaycan mutfağının en önemli özelliğinin çeşit<br />

zenginliği ve doğal malzemelerden meydana gelmesi olduğunu söyledi. Naturel ve taze etlerin<br />

tercih edildiğini vurgulayan Şef Alparslan “Bu etler yalnızca tuzla ve açık ateşte pişirilir. Tuz<br />

hariç hiçbir katkı maddesi kullanılmaz” dedi. Doğu mutfağına çok yakın lezzetler olduğunu<br />

da belirten Alparslan “Soğuk bir iklim olduğu için genellikle yağlı yemekler, hamur işleri var.<br />

En çok zerdeçal kullanılır. Zerdeçal yemeğe renk verir, sağlıklıdır ama tadını değiştirmez. Bu<br />

yüzden tatlıda da yemekte de kullanabilirsiniz. Herkesi bu lezzetleri denemeye bekliyoruz”<br />

diye konuştu. Radisson <strong>Hotel</strong> İzmir Aliağa bünyesinde ayrıca aromatik nefis kahveler de yine<br />

misafirlerin ilgisini çekiyor.<br />

Terrazza Italia<br />

Zorlu Center Eataly'de<br />

Dorock XL Rooftop ile<br />

Taksim yeniden canlanıyor<br />

Terrazza İtalia, insana içindeki “özü” hatırlatan<br />

ferahlığı ile sarmalanmak ve telaşı bir süreliğine de<br />

olsa geride bırakmak için kapılarını açtı. Şef Chinali,<br />

İtalyan geleneğinden süzülüp gelen, Türkiye’de yerelin<br />

çeşitliliğiyle harmanladığı tarifleriyle misafirlerine<br />

yepyeni bir deneyim yaşatmaya hazır. Chinali’nin<br />

‘masaya gelen her tabağın topraktan başlayıp incelikle<br />

ve emekle örülen upuzun bir zincirin nihai halkasıdır’<br />

düşüncesiyle yola çıkan mekan, en iyi ve her zaman<br />

taptaze malzemelerle hazırlanan yemeklerine,<br />

en iyi markaların eşlik edebilmesi için, mahzenini<br />

oluştururken de müthiş bir dikkat ortaya koyuyor.<br />

Zorlu Center köprü katında Eataly içerisindeki ferah<br />

atmosferiyle toplamda 160 kişilik kapasiteye sahip<br />

olan mekan, kendine has ekmek çeşitleri, özel kahvesi<br />

ve çocuklar için oluşturulan özel menüsüyle de farklı<br />

detaylardan keyif dolu bir bütün oluşturuyor.<br />

Müzik ve lezzet tutkularına özel sunduğu sıra dışı<br />

konseptiyle gençlerin ve genç kalanların favori mekânı<br />

olan Dorock XL, bu kez de yeni bir konseptle yemeiçme<br />

ve eğlence hayatına farklı bir soluk getiriyor. Fitaş<br />

Pasajı’nın 6. katında kapılarını açan Dorock XL Rooftop, diğer<br />

Dorock XL’larda olduğu gibi şefi ve mutfağıyla da iddialı olan ve dünya mutfağından<br />

seçkin lezzetleri menüsünde bir araya getirecek. Kallavi Kahve’nin içinde olacağı corner şeklindeki<br />

küçük dükkanlarda sokak lezzetleri de yer alacak. Sabah kahvaltısından gece atıştırmasına<br />

kadar her şeyin bulunduğu Chef Rüştü Ekmen tarafından hazırlanan geniş menüsü ile dünya<br />

mutfaklarından eşsiz tatlar sunan mekan, özel yemeklerden kutlamalara kadar geniş bir içerik<br />

ile misafirlerini ağırlarken müzik hep başrol oyuncusu olacak. Sunduğu geniş ve ferah alanla<br />

etkinlikler için de yeni bir alternatif oluşturmaya aday mekan, DJ performanslarıyla da lezzeti ve<br />

eğlenceyi aynı çatı altında sunmaya devam edecek.<br />

Divan Pub Bodrum<br />

Milta Marina’da<br />

misafirlerini ağırlayacak<br />

Divan Grubu, Bodrum Milta Marina’da misafirleriyle buluşacak<br />

olan Diwvan Pub 12 ay boyunca Bodrum’daki misafirlerini<br />

ağırlayacak. Marina temasından aldığı ilhamla tasarlanan yalın<br />

çizgilerin hakim olduğu atmosferinde sevdikleriyle keyifli anlar<br />

deneyimlemek isteyenleri davet eden Divan Pub, kahvaltıdan<br />

öğle yemeğine kahve molasından akşam yemeğine kadar<br />

günün birçok saatinde lezzetli seçenekler sunuyor. Divan<br />

şeflerinin özenle hazırladığı pub menüsünde günün ilk öğünü<br />

kahvaltıda; göze olduğu kadar damağa da hitap eden Divan<br />

kahvaltısının yanı sıra mini kahvaltı tabağı, omega tabağı,<br />

French Style, ve Kurvasanın eşlik ettiği çırpılmış yumurta yer<br />

alıyor. Divan’ın olmazsa olmazı Su Böreği, Granola, Pancake<br />

ve Simit Sandviç ise farklı tatlar arayanlar için menüdeki diğer<br />

kahvaltı alternatifleri. Organik yumurtaların menüde birden<br />

çok çeşitle sunulduğu kahvaltı alternatiflerinde klasikten<br />

vazgeçmeyenler için tost seçenekleri de mevcut.


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

GTD üyesi Hacı Hasan<br />

Oğulları’ndan yeni şube<br />

51 yıllık firma Hacı Hasan Oğulları, alışılagelmiş<br />

konseptlerinin dışına çıkarak; Bursa’nın Yıldırım İlçesi’ne<br />

bağlı Yunus Emre Mahallesi’nde depolama alanı ile birlikte<br />

toplamda bin metrekare alana sahip, aynı anda yaklaşık<br />

200 kişinin hizmet alabileceği yeni bir şubeyi hizmete açtı.<br />

Açılış kurdelesi kesilmeden önce şube içerisindeki baklava<br />

çeşitlerini misafirlerine tek tek tanıtan Hacı Hasan Oğulları<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Aktaş, düğünlerde artık pasta<br />

kesimine ve ikramına son vereceklerini dile getirdi. Aktaş,<br />

"7 katlı baklavalarımız var. Düğünlerde pasta yerine baklava<br />

ikram edilmesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum.<br />

Hem görüntüsü hem de lezzetiyle gelen misafirlerin<br />

damağına daha güzel hitap edecektir" şeklinde konuştu.<br />

Antep baklavasından kadayıf çeşitlerine, su böreğinden<br />

unlu mamullere kadar geniş ürün yelpazesiyle müşterilerini<br />

buluşturan mekanın menüsünde yaprak döner, lahmacun,<br />

pide ve çorba çeşitleri ile serpme kahvaltı bulunuyor.<br />

Galata’nın<br />

tam<br />

ortasında<br />

İtalyan lezzet<br />

durağı<br />

IL Cortile<br />

İstanbul<br />

Dünyanın dört bir yanından<br />

misafirleri ağırlamak için tarihinden ilham alarak modern bir<br />

bakış açısıyla tasarlanmış ve kapılarını yakın zamanda açan<br />

Ecole St. Pierre <strong>Hotel</strong>’in içinde bulunan IL Cortile İstanbul,<br />

unutulmaz bir gastronomik deneyimin eşliğinde, geçmişe<br />

doğru leziz bir yolculuk sunuyor. Bina, tarihi Fransız okulu<br />

Colleges des Freres St. Pierre’e ev sahipliği yaptığı dönemin<br />

tüm anıları ve dokuları ile günümüzde hala kulaklara tarihten<br />

hikayeler fısıldıyor. Tarihi mekan, tasarımı ve menüsü<br />

ile binanın şahit olduğu tüm dönemden izler taşıyor ve<br />

misafirlerini nostaljik ve bir o kadar gastronomik bir yolculuğa<br />

çıkartıyor. Mekanın, mutfağını emanet ettiği Executive Chef<br />

Nihat Sancar’ın menüyü hazırlarken en önem verdiği nokta,<br />

mevsimsel ve taze ürünleri kullanmaya özen göstermek ve<br />

mutfakta tamamen doğallıktan yana ilerlemek oluyor. Et,<br />

tavuk, balık gibi tüm ürünlerde, meyve ve sebzelerde her<br />

zaman en taze olanları kendi mutfağında hazırlayarak sunuyor.<br />

Tüm sıra dışı ve özel reçetelerini ise sadece IL Cortile İstanbul<br />

için hazırlanmış özel menüsünde sunuyor. Makarnalar taze bir<br />

şekilde, el yapımı olarak hazırlanıyor ve klasik İtalyan lezzetleri<br />

yenilikçi tabaklar ile sunuluyor.<br />

2022 sonuna kadar<br />

40 restorana<br />

ulaşacak<br />

Yeme-içme sektöründeki başarısını uluslararası<br />

arenada hız kesmeden sürdüren Q Food &<br />

Beverage Group, HuQQabaz markasıyla adını<br />

duyurmaya devam ediyor. Trend oluşturan ve<br />

büyük beğeni toplayan konseptiyle eşsiz lezzet<br />

deneyimleri sunan restoran markası, Türkiye ve<br />

yurt dışında bulunan 16 restoran sayısını 2022 sonuna kadar toplam 40 noktaya<br />

ulaştıracak. HuQQabaz Kurucu Ortak ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet F. Yağlı;<br />

“Bizim başarımız markamızın stratejisini pandemi gibi olağanüstü süreçlere de<br />

hızla adapte olacak şekilde kurgulamak ve yeni konseptleri hayata geçirmek.<br />

Markamızla hem Türkiye’de hem de yurt dışında aldığımız ilgi bizi mutlu ediyor.<br />

Amacımız, gelecek yılsonuna kadar 10 ülkede 40 restoran sayısına ulaşarak 56<br />

milyon dolar ciroya ulaşmak” dedi.<br />

Ömür Akkor’un<br />

Anadolu mutfağı<br />

İstanbul<br />

Havalimanı’nda<br />

TAV Havalimanları iştiraki<br />

BTA, usta şef, seyyah ve<br />

araştırmacı Ömür Akkor’la<br />

İstanbul Havalimanı’nda<br />

bulunan Tadında Anadolu’da iş birliğine gitti.<br />

Akkor’un şefliğinde oluşturulan “Oldest Cuisine<br />

Anatolia”, dış hatlar terminalinde hizmet veren<br />

Tadında Anadolu’nun içinde açıldı. Şef Ömür Akkor<br />

“Yemek bu topraklarda bin yıllardır kültürün en önemli<br />

taşıyıcılarından biri. İnsanlık tarihinin başlangıcına<br />

giden bir coğrafyada yaşıyoruz ve her gün yeni bilgiler<br />

ediniyoruz. Bu zengin tarihe ve yemeklere ait herhangi bir tarifi unuttuğunuzda<br />

kültüre ait çok önemli bir nüansı da kaybediyorsunuz. Dolayısıyla ben yaklaşık<br />

25 yıldır Türkiye’yi karış karış gezerek, kazı çalışmalarına katılarak, okuyarak,<br />

dinleyerek, yazarak ve yaparak Anadolu’nun hikâyesini anlatmaya çalışıyorum.<br />

BTA ile yaptığımız iş birliği sayesinde İstanbul Havalimanı’nda Anadolu’nun<br />

yemek kültürünü tüm dünyaya daha iyi tanıtmak için çalışacağız” dedi.<br />

Kuruçeşme’ye<br />

Akdeniz<br />

dokunuşu<br />

Sorriso<br />

İstanbul Kuruçeşme’de açılan<br />

Sorriso, Boğaz hattının tam<br />

ortasındaki konumu, çınar<br />

ağaçlarının gölgesindeki özel<br />

terası, hem damağa hem göze hitap eden lezzetleri, DJ kabininden yükselen<br />

müzik ve şık ambiyansında başarılı işletmeci Sibel Mert ile restoran bar lounge<br />

olarak kapılarını açıyor. New York İtalyan mutfağı kurgusu ile zengin İtalyan<br />

mutfağını taçlandıran mekanın genel konsept ve yeme-içme danışmanlığını Şef<br />

Tolga Atalay üstlenirken, Executive Chef Raif Tekin misafirlerine yarım, tam ve 3<br />

kişilik lezzetler sunabilen menüsünde odun ateşinde pişen ekşi mayalı pizzasıyla<br />

kendinizi kusursuz lezzetlerin arasında hissetmenizi sağlıyor.<br />

in


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

Çok özlenen HOSTMilano<br />

Horeca profesyonellerinden<br />

büyük ilgi gördü<br />

Beklentilerin ötesinde mükemmel sonuçlar alan Fieramilano, kendisini bir kez daha<br />

Avrupa’nın bu anlamda merkezi olduğunu kanıtladı. 150 binden fazla ziyaretçi 2.700 katılımcı<br />

firma ile İtalyan mükemmelliğinin uluslararası tanıtımı için bir araya gelerek Milano'yu bir<br />

Avrupa sergi merkezi olarak güçlendirdi.<br />

İki etkinlik arasında 150 binden fazla<br />

ticari ziyaretçi: MEAT-TECH ile birlikte<br />

24 Ekim'de Rho'daki fieramilano'da<br />

sona eren HostMilano ve TUTTOFOOD'un<br />

dönüşü tüm beklentileri aştı. Fiera Milano<br />

CEO'su ve Genel Müdürü Luca Palermo,<br />

"Yüz yüze görüşmeye geri dönme<br />

kumarının kazanarı olduğunu kanıtladı -<br />

diyor. 150 bini aşkın ziyaretçinin 2.700'den<br />

fazla firma ile yaptığı görüşmelerden da<br />

anlaşılacağı üzere yüz yüze iş yapmak için<br />

büyük bir istek vardı. Fiera Milano'nun<br />

imzaladığı yeni anlaşmalarla birlikte bu<br />

canlılık, İtalyan tarım-gıda ve konaklama<br />

ekosisteminin kendisini yurt dışına<br />

organik bir şekilde sunması için ihtiyaç<br />

duyduğu tedarik zinciri yaklaşımını<br />

pekiştiriyor," dedi.<br />

Katılımcı firmaları daha da stratejik<br />

yabancı alanlara taşıyacak<br />

Kalabalık koridorlar ve stantlardaki<br />

canlı alışverişler, fieramilano'nun her<br />

büyüklükteki İtalyan şirketi için bir Avrupa<br />

sergi merkezi ve uluslararası olma itici<br />

gücü olarak büyüyen rolünü pekiştiriyor.<br />

Uluslararası alıcılardaki sürekli artışın<br />

gösterdiği gibi, ICE Agency ile de iş birliği<br />

içinde sürekli ve organik bir strateji de bu<br />

başarıya büyük katkı sağladı.<br />

Anlaşmalar açısından, Filiera Italia ve<br />

Coldiretti ile olan yeni ortaklık, ihracatın<br />

değerini iki katına çıkarmak amacıyla


Made in Italy tarım-gıda ürünlerini dünya<br />

çapında yenilikçi yollarla tanıtacak.<br />

Portföyünde 450'nin üzerinde etkinlikle<br />

fuarcılık sektörünün dünya liderlerinden<br />

biri olan Informa Market ile yakın<br />

zamanda yapılan anlaşma, Fiera Milano<br />

etkinliklerine katılan firmaları daha da<br />

stratejik yabancı alanlara taşıyacak. İlk<br />

etkinlikler arasında, Informa tarafından<br />

Singapur'da düzenlenen yemek ve<br />

otelciliğe adanmış bir etkinlik olan FHA-<br />

HoReCA'nın sonraki organizasyonlarında<br />

İtalyan şirketlerinin katılımı yer alıyor.<br />

“Hedefimiz değişmedi”<br />

"Fiera Milano ve Informa Markets<br />

arasındaki– Palermo'ya da devam eden<br />

iş birliği - uluslararası lider olduğumuz<br />

Gıda ve Otelcilik sektörlerinden başlıyor<br />

ve ardından diğer sektörlerde devam<br />

ediyor. Bu ittifakın, ticaret fuarlarına<br />

katılan şirketlere uluslararası olmak<br />

için daha fazla fırsat sunabileceğinden<br />

eminiz. Hedefimiz değişmedi: Küresel<br />

erişime sahip kongrelere ve etkinliklere<br />

ev sahipliği yapabilen bir Avrupa<br />

merkezi olarak kendimizi güçlendirmek<br />

istiyoruz. Bu nedenle, büyük uluslararası<br />

oyuncularla ortaklıkları etkinleştirmeye<br />

giderek daha fazla odaklanıyoruz".<br />

Bu organizasyon ile HostMilano ve<br />

TUTTOFOOD, kendilerini sadece iş için<br />

değil, aynı zamanda veri ve araştırma<br />

sunmak, bilgi paylaşmak, uluslararası<br />

yarışmalar ve yeni trendleri keşfetmek<br />

için platformlar olarak da kanıtladılar:<br />

yüzlerce etkinlik planlanıyor.


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

Uluslararası Sirha İstanbul’un bu yılki teması,<br />

SÜRDÜRÜLEBILIRLIK!<br />

18 - 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihleri arasında Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirecek Uluslararası<br />

Sirha İstanbul Fuarı öncesi düzenlenen basın toplantısında “Sürdürebilirlik” konuşuldu.<br />

Türk ve Dünya mutfaklarının gastronomi<br />

alanındaki yeniliklerini İstanbul’da<br />

bir araya getiren Uluslararası Sirha<br />

İstanbul’un bu yıl ki teması sürdürebilirlik<br />

oldu. Müze Gazhane’de düzenlenen tanıtım<br />

toplantısında GL Events Exhibitions Türkiye<br />

Genel Müdürü Gülperi Erkanlı, Sürdürebilirlik<br />

Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa,<br />

Fazla Gıda Pazarlama Müdürü Koray Koçer,<br />

ve BELTUR Genel Müdürü Cenk Akın önemli<br />

açıklamalarda bulunarak sürdürebilirlik<br />

hakkında yol gösterici bilgiler aktardı.<br />

Erkanlı: “Bu sene Avrasya Gösteri ve<br />

Sanat Merkezi’ni seçtik çünkü…”<br />

GL Events Exhibitions Türkiye Genel Müdürü<br />

Gülperi Erkanlı, “2 yıllık zorunlu bir aradan<br />

sonra geri dönmek çok keyifli ve mutluluk<br />

verici. 8. fuarımızı gerçekleştireceğiz.<br />

Sektörü tekrar bir araya getirmenin heyecanı<br />

içerisindeyiz. Dünya artık değişti ve yeni<br />

kavramlar hayatımıza girdi. Bu sene ki<br />

temamız sürdürebilirlik. Horeca sektörüne<br />

yönelik bir etkinlik gerçekleştirdiğinizde,<br />

belli bir etki alanınız varsa konu zaten çok<br />

atık ve israf edilen gıdaya dokunuyor. Bu da<br />

sürdürebilirliğin bir parçası olarak ortaya<br />

çıkıyor. Fuarlardan sonra en çok sorulan<br />

soru “Gıdalar ne oldu” sorusudur. Sirha Lyon<br />

Fuarı sonrası 15 ton gıda ihtiyaç sahiplerine<br />

bağışlandı. En yeniyi, en yenilikçiyi sunmak<br />

temel amacımız ve sürdürebilirlik bizim için<br />

sadece bu fuar için değil, artık tüm fuarlarımız<br />

için ayrılmaz bir parça olacak. Sürdürebilirliği<br />

her birimiz hem bireysel hem de kurumsal<br />

olarak içselleştirmeli ve üzerimize düşen görevi<br />

yerine getirmeliyiz. Değişimi dört bir yandan<br />

sarmalıyız ki kalıcı olsun. Bu sene Avrasya<br />

Gösteri ve Sanat Merkezi’ni seçtik. Çünkü<br />

10 bin metrekare, gün ışığı alıyor, alt yapısı<br />

mükemmel ve fuar için ideal bir mekan.” dedi.<br />

Bursa: “Kendi neslimizi elbirliğiyle<br />

bir afete doğru götürüyoruz”<br />

Sürdürebilirlik Akademisi Başkanı Murat<br />

Sungur Bursa, “Ortak hedefimiz olan<br />

sürdürebilirlik kapsamında akademimizle<br />

beraber Sirha’ya destek olacağız. Akademi<br />

olarak ilk günden bugüne sürdürebilirlik<br />

faaliyetlerimizi herhangi bir sektör ya da hedef<br />

göstermeksizin işletmelerin tüm etkinliklerine<br />

yansıtmalarını desteklemek, motive etmek<br />

ve toplum bilinci oluşturmak için çalışıyoruz.<br />

Sürdürebilirliği sağlamak için sürdürebilir<br />

gıda platformu oluşturduk. Özellikle gıda<br />

artanlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz.<br />

Dünya maalesef mevcut tüketim, yaşam biçimi,<br />

ham madde kaynaklarını değerlendirme biçimi<br />

ile sürdürebilir değil. Kendi neslimizi elbirliğiyle<br />

bir afete doğru götürüyoruz. Sürdürülemez bir<br />

hayatı sürerken gelecek nesillere elbirliğiyle<br />

kötü bir emanet bırakmamak için çalışıyoruz.<br />

Maalesef atalarımızdan bize miras kalanı<br />

deforme ediyoruz, küçültüyoruz, kirletiyoruz ve<br />

gelecek nesillerin kucağına atıyoruz. Dünyada<br />

sürdürebilirliği sağlayacak, iklim değişikliğini<br />

tersine çevirecek en büyük güç insan davranışı.<br />

Bütün güç bizde. STK’ların gücü artmadığı<br />

müddetçe kamu yönetimleri ve işletmeler<br />

kendi başlarına dünyayı düzeltme rotasına<br />

girmeyecekler. Sivil Toplum insiyatifi, bireysel<br />

özgür düşünce ve bu düşüncenin örgütlenip<br />

STK’ların desteğiyle sesini duyurabilmesi çok<br />

önemli.” şeklinde konuştu.<br />

Koçer: “Odağımız gıda israfını<br />

azaltmak”<br />

Fazla Gıda Pazarlama Müdürü Koray Koçer,<br />

fazla gıda’yı faydaya çevirdiklerinin altını<br />

çizerek; “Odağımız gıda israfını azaltmak<br />

ve bununla beraber karbon salınımını da<br />

düşürmek. Bugün gıdaların üçte biri çöpe<br />

gidiyor. Her on kişiden biri de açlıkla mücadele<br />

ediyor. Bugün çöpe giden gıdaların bir kısmını<br />

kurtarabilmek bile dünyadaki açlık sorununu<br />

büyük ölçüde çözebilecek nitelikte. Bu küresel<br />

sorunda sadece devlete, kamu ve sivil toplum<br />

kuruluşlarına değil özel sektöre de çok önemli<br />

görevler düşüyor. 40’ın üzerinde ulusal ve<br />

uluslararası firmayla çalışıyoruz. Atık dediğimiz<br />

şey biz attığımız zaman atık oluyor. Atmıyorsak<br />

değerlendirmek için bakıyorsak o fazladır.<br />

Fazla Gıda atmadığımız sürece atık olmaz.<br />

Fazlayı paylaşmak da bizim kültürümüzün<br />

bir parçasıdır. İnsan tüketimine uygun<br />

olmadığı zaman atık oluyor. Bu da hayvan<br />

yemi ya da biogaz olarak değerlendirilebiliyor.<br />

Teknolojik altyapımız yapay zeka sayesinde<br />

partnerlerimizden çıkan fazla gıdaları hızlıca<br />

tespit ediyor ve bu gıdaların bağış için uygun<br />

olup olmadığını tespit ediyor, uygunsa ihtiyaç<br />

sahiplerine ulaşmasını, değilse de hayvan<br />

yemi ya da biogaz olarak değerlendirilmesini<br />

sağlıyoruz. Bugüne kadar 20 bin tonun<br />

üzerinde gıdayı kurtarmayı başardık. Bu da 65<br />

bin ton karbon salınımına denk geliyor.” dedi.<br />

Akın: “BELTUR’da bazı değişiklikler<br />

yapıyoruz”<br />

BELTUR Genel Müdürü Cenk Akın ise;<br />

sürdürebilirliğe çok önem verdiklerinin<br />

altını çizerek, “BELTUR’da bazı değişiklikler<br />

yapıyoruz. Misyonumuz İstanbul’un hak ettiği<br />

ürünleri, hak ettiği fiyatlarla tüketmesini<br />

sağlamak. Sürdürebilirlik için üzerimize<br />

düşeni yapmaya çalışıyoruz. Kendini doğada<br />

yok eden bio pipetlere, cam ve geri dönüşümlü<br />

şişelere, bambu ve türevlerinden üretilen<br />

çatal, kaşık, bıçaklara geçtik. Baharatlar için<br />

dökmeli sisteme geçtik. Bütün bu gelişmeleri<br />

bütün BELTUR’larda yaygınlaştıracağız. Fiyat<br />

politikamızda pazarın yüzde 30-35 altındayız.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Bu yıl ki teması sürdürebilirlik<br />

Restoran, otel ve yiyecek-içecek sektör<br />

profesyonellerine yönelik, uluslararası bir<br />

organizasyon olan Uluslararası Sirha İstanbul<br />

Fuarı, 18 - 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihleri arasında<br />

Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde<br />

misafirleriyle buluşmaya hazırlanıyor. Bu yıl ki<br />

teması sürdürebilirlik olan Uluslararası Sirha<br />

İstanbul Fuarı, nüfus artışı, iklim değişikliği,<br />

insan sağlığı, kaynak yönetimi, sürdürülebilirlik<br />

ve gıda güvenliği perspektifinden, bugünün ve<br />

geleceğin gıda ile ilgili sorunlarına bütünsel<br />

bir yaklaşım getirmeyi amaçlıyor. Fuarda<br />

gıda sistemlerinde dönüşüm için tüketici<br />

davranışlarından şeffaf ve sorumlu tedarik<br />

zincirine, ambalajdan gıda atığına, iklim<br />

değişikliğinde yaşanacak etkilere de vurgu<br />

yapılacak. Fuar Türkiye’deki 8. yılında sektör<br />

profesyonellerini, firmalara vizyon katacak<br />

yenilikler ve teknolojilerle de buluşturacak.


112<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

hijyen<br />

Unilever Ev Dışı Tüketim<br />

Ev Dışı Temizlik kategorisine giriyor<br />

Unilever Ev Dışı Tüketim, temizliğin hem işletmeler hem de tüketiciler için eskisinden de çok<br />

önem taşıdığı bu dönemde “Profesyonel Temizlikte Uzman Güç” mottosuyla Ev Dışı Temizlik<br />

kategorisine giriyor…<br />

Pandemi döneminde tüketicilerin temizliğe<br />

eskisinden daha çok dikkat etmesi,<br />

özellikle dışarı çıktıklarında yeme içme<br />

noktalarındaki hijyen koşullarının tüketim<br />

tercihleri açısından belirleyici olması temizliğin<br />

işletme sahipleri için de önemini artırdı. Bu iç<br />

görüden yola çıkan Unilever Ev Dışı Tüketim,<br />

temizliğin hem işletmeler hem de tüketiciler<br />

için eskisinden de çok önem taşıdığı bu<br />

dönemde “Profesyonel Temizlikte Uzman Güç”<br />

mottosuyla Ev Dışı Temizlik kategorisine giriş<br />

yapıyor. Unilever Ev Dışı Tüketim’in temizlik<br />

markası Unilever Professional’ın ürün portföyü<br />

içerisinde Domestos ve Cif gibi Türkiye’nin en<br />

sevilen temizlik markalarının profesyonellere<br />

özel formülize edilen varyantları yer alıyor.<br />

Unilever Professional ürünleri koku, iz,<br />

durulama kolaylığı gibi işletmeler için önem<br />

taşıyan noktalarda özel patentli teknolojiler<br />

kullanılarak geliştiriliyor. Yasal mevzuatlarla<br />

uyumlu olan, dermatolojik olarak teste tabi<br />

tutulan ve operatörlerin ihtiyaçları da dikkate<br />

alınarak üretilen Unilever Professional ürünleri<br />

sayesinde işletmelerinin farklı noktalarında<br />

temizlikte profesyonel sonuçlar, kesin ve<br />

kalıcı çözümler yakalamak isteyen operatörler<br />

artık Unilever’in hijyen uzmanlığından<br />

faydalanabiliyor. Unilever Professional Cif<br />

ve Domestos ürünleri; toptan ve perakende<br />

satış kanalı olarak yalnızca Metro Türkiye<br />

mağazalarında işletmelerle buluşuyor.<br />

Tokgöz: “Ev dışı temizlik pazarına<br />

yepyeni bir soluk getiriyoruz”<br />

Unilever Ev Dışı Tüketim Genel Müdürü Yılmaz<br />

Tokgöz “Unilever Ev Dışı Tüketim olarak 20<br />

yıldır Türkiye’de ev dışı tüketim kanallarının<br />

vazgeçilmez çözüm ortağı olma amacıyla<br />

faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar<br />

yemek ve içecek kategorilerinde yenilikçi<br />

ve standartları yükselten,<br />

zaman kazandırarak<br />

verimliliğe katkı sağlayan<br />

ürünlerimizle şefler, mutfak<br />

çalışanları ve operatörlerin<br />

hayatına dokunduk. Şimdi<br />

de “Destekle, İlham Ver,<br />

Geliştir” olarak ifade ettiğimiz<br />

marka amacımız ışığında<br />

ortaya koyduğumuz projeler<br />

ve servislere bir yenisini<br />

ekliyor; tüketiciler tarafından<br />

Yılmaz Tokgöz Mine Mavi Deniz Alkaç<br />

çok sevilen ev bakım markalarımızdan güç<br />

alarak Unilever Professional ürünleriyle ev dışı<br />

temizlik pazarına yepyeni bir soluk getiriyoruz.”<br />

dedi.<br />

Mavi: “Tüketicilerin tıpkı<br />

evlerindeki gibi dışarıda da gönül<br />

rahatlığı ile vakit geçirebilmesine<br />

katkı sağlamak istiyoruz”<br />

Unilever Ev Temizlik ve Hijyen Kategorisi<br />

Pazarlama Direktörü Mine Mavi ise,<br />

“Hijyen uzmanlığımızla güven vermeyi;<br />

ürünlerimizin güçlü performansı sayesinde<br />

hızlı ve etkili sonuçlarıyla operatörlerin<br />

hayatını kolaylaştırmasını amaçlıyoruz.<br />

Üstelik pandemi döneminde doğal olarak<br />

öncelik kazanan temizlik konusunda tüketici<br />

cephesinde de çok sevilen markalarımızdan<br />

gelen güçlü bir güven bağımız var. Unilever<br />

Professional ile operatörlerin zaman ve<br />

enerjilerini daha verimli kullanabilmesine,<br />

tüketicilerin de tıpkı evlerindeki gibi dışarıda<br />

da gönül rahatlığı ile vakit geçirebilmesine<br />

katkı sağlamak istiyoruz. Unilever Ev Dışı<br />

Tüketim olarak sektörün sürdürülebilirliği ve<br />

ilerlemesi için çalışmalarımızı sürdürmeye<br />

devam edeceğiz.” dedi.<br />

Alkaç: “Ürün gamımızı daha da<br />

zenginleştiriyoruz”<br />

Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Deniz Alkaç şunları söyledi:<br />

“Metro Türkiye olarak 30 yılı aşkın süredir<br />

otel, restoran ve profesyonel mutfakların en<br />

önemli iş ortaklarından biriyiz. Geniş hizmet<br />

ağımız ile bu işletmelerin yaklaşık yüzde<br />

90’ına ulaşıyor, misafirlerini en iyi şekilde<br />

ağırlayabilmeleri için hijyen setlerinden,<br />

temizlik konusunda kullan-at ürünlere kadar<br />

ihtiyaç duydukları tüm çözümleri bir arada<br />

fiyat-kalite-performans ilişkisini gözeterek<br />

sunuyoruz. Bu iş birliğimiz ile müşterilerimize<br />

sunduğumuz ev dışı temizlik için özel<br />

olarak üretilen Unilever Professional<br />

ürünleri ile ürün gamımızı daha da<br />

zenginleştiriyoruz. Misafirlerine en<br />

temiz ortamda hizmet verebilmenin<br />

gönül rahatlığını yaşamak isteyen<br />

tüm müşterilerimiz, profesyonel<br />

temizliğin kendine özgü hijyen<br />

ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen<br />

yeni Unilever Professional ürünlerini<br />

sadece Metro Türkiye mağazalarında<br />

bulabilecekler. ”


114<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

dekorasyon<br />

Kaleseramik imzalı ‘Kırmızı Küre’<br />

tasarımıyla büyüledi<br />

Türkiye’nin kültür sanat hayatının en önemli<br />

simgelerinden Atatürk Kültür Merkezi (AKM),<br />

29 Ekim’de görkemli bir törenle kapılarını<br />

açtı. Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından<br />

binanın tarihsel özelliklerine bağlı kalınarak,<br />

yeniden tasarlanan AKM’nin kalbinde ise,<br />

Türkiye’nin seramik sektörünün lider firması<br />

Kaleseramik’in ürettiği seramik karolarla<br />

eşsiz ‘Kırmızı Küre’ hayat buldu. İçerisindeki<br />

2 bin 38 kişilik opera salonu ile AKM’nin<br />

yeni simgesi olan kürenin, tüm karoları,<br />

Kaleseramik’in kadın istihdamına destek<br />

olmak amacıyla Çanakkale’nin Çan ilçesindeki<br />

fabrikasında kurduğu Atölye Kale’de üretildi.<br />

Proje ve tasarım ekibinin, farklı renk ve<br />

modeller üzerinde yaptığı yüzlerce denemenin<br />

ardından nihai ürün seçildi. ‘Kırmızı Küre’nin<br />

yapımında kullanılan ve üç farklı model<br />

olarak, tasarlanan 15.000 adet özel seramik<br />

parçasının her biri el emeğiyle tek tek üretildi.<br />

Yaklaşık 3,5 ay aralıksız süren çalışmalarda<br />

modelleme, kalıplama, sırlama, pişirim,<br />

ambalaj ve kalite kontrol işlemleri için özel<br />

olarak kurulan 18 kişilik bir ekip, gece gündüz<br />

çalıştı.<br />

Kırmızı Küre’nin, Kaleseramik’in yenilikçi<br />

vizyonunun bir göstergesi olduğunu ve hem<br />

rengi hem de tasarımıyla AKM’ye özel bir<br />

ruh kattığını vurgulayan Kaleseramik Genel<br />

Müdürü Altuğ Akbaş, “Kaleseramik olarak,<br />

Demokrasi ve<br />

Özgürlükler<br />

Adası<br />

“<strong>Hotel</strong>ya” ile<br />

hayat buldu<br />

Dünya çapında yüzlerce projenin<br />

hareketli ve sabit mobilyalarında<br />

imzası bulunan <strong>Hotel</strong>ya, bu kez<br />

Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın<br />

mekanlarına hayat verdi. <strong>Hotel</strong>ya,<br />

kongre merkezi ve açık hava<br />

müzesiyle önemli organizasyonlara<br />

ev sahipliği yapmak üzere hizmete<br />

açılan Demokrasi ve Özgürlükler<br />

Adası’nın 11 mekânı için, 6 ayda<br />

toplam 2270 parça mobilya üretti.<br />

Otelden AVM’ye, restorandan<br />

ofise kadar birçok lüks ve üst<br />

kurulduğumuz günden beri ülkemizin ve<br />

insanımızın her alanda gelişimine katkı<br />

sunmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir gelecek<br />

için etki odaklı döngüsel projelere yatırımı<br />

segment mekân projelerinde imzası<br />

bulunan <strong>Hotel</strong>ya, özgün projelere<br />

imza atmaya devam ediyor.<br />

Müzeleri, tarihi ve tescilli yapıları,<br />

restoranları, kütüphanesi ve açık<br />

hava sanat eserleriyle bu yıl ziyarete<br />

açılan Demokrasi ve Özgürlükler<br />

Adası’nın mekanları <strong>Hotel</strong>ya ile<br />

hayat buldu. Her proje için butik<br />

ve özgün üretim yapan <strong>Hotel</strong>ya,<br />

adanın ruhuna uygun, klasik ve<br />

modern tasarımlardan oluşan<br />

toplam 2270 parça mobilya üretti.<br />

Adada bulunan Kongre Oteli’nin<br />

dış mekânı, hamam katı, çay pasta<br />

salonu, spa, personel mekânı,<br />

spor salonu, VIP restaurant, Teras<br />

Cafe, İskele Cafe, Müze Cafe ve<br />

kütüphaneye ait hareketli ve sabit<br />

mobilyalar <strong>Hotel</strong>ya imzası taşıyor.<br />

Proje kapsamında, 11 mekan<br />

için tasarlanan hareketli ve sabit<br />

mobilyaların üretimi sadece 6 ayda<br />

tamamlandı.<br />

yaparak ve #İyiBakDünyana diyerek, gelecek<br />

nesillere daha yaşanabilir bir dünyayı miras<br />

bırakmak istiyoruz. Bugün de geleceğin büyük<br />

sanatçılarının yetişmesine ve ülkemizin kültür,<br />

sanat hayatının gelişimine önemli katkılar<br />

yapacağına inandığımız, AKM’nin kalbinde<br />

böylesine eşsiz bir eser ile yer almaktan<br />

büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz.<br />

Seramiğin sanata dönüşümünün en can alıcı<br />

örneklerinden biri olan bu kürenin, her bir<br />

karosu kadın istihdamına destek amacıyla<br />

kurduğumuz Atölye Kale’de tek tek el<br />

emeğiyle üretildi. Bu muhteşem eserin ortaya<br />

çıkmasında emeği olan tüm arkadaşlarıma<br />

teşekkür ediyorum” diye konuştu.


116<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

hotel-tech / röportaj<br />

Token’dan yemek<br />

kartı sektörüne<br />

dijital çözüm<br />

Türkiye’de 700 bine yakın noktada<br />

kullanılan Beko markalı ödeme<br />

kaydedici cihazları geliştiren ve<br />

Arçelik bayileri aracılığıyla piyasaya<br />

sunan Token Finansal Teknolojiler<br />

şirketi, 2018 yılı öncesinde Arçelik<br />

içerisinde şirket içi girişimcilik projesi<br />

olarak başladı. Geçen süreçte çok hızlı<br />

bir büyüme kaydeden ve Türkiye’de<br />

yüzbinlerce işletmenin ve hemen<br />

hemen tüm bankaların önemli bir<br />

çözüm ortağı haline gelen Token, hızlı<br />

büyüyen finansal teknolojiler alanında,<br />

Koç Holding’in etkinliğini artırmak<br />

adına 2018 yılında Arçelik’ten bölünme<br />

suretiyle ayrılarak şirketleşti. 2020<br />

yılında da hisseleri Koç Holding’e<br />

satılarak doğrudan Koç Holding iştiraki<br />

haline geldi.<br />

Ödeme kaydedici cihazlarla<br />

başlayan faaliyetlerini 2018 yılındaki<br />

kuruluşundan bu yana, elektronik<br />

belge, online ödeme araçları,<br />

dijitalleşme çözümleri ve kapalı devre<br />

ödeme sistemleri ile genişlettiklerini<br />

belirten Token Finansal Teknolojiler<br />

Genel Müdür Yardımcısı Erkin<br />

Uzun, Token Finansal Teknolojiler<br />

olarak geliştirdikleri teknolojilerle<br />

işletmelerin süreçlerini iyileştirmek,<br />

verimliliklerini artırmak ve karlı bir<br />

şekilde büyümelerine yardımcı olmayı<br />

hedeflediklerini vurguluyor.<br />

Token'ın diğer ürün, hizmet ve<br />

hedefleri hakkında bilgi alabilir<br />

miyiz?<br />

Faaliyetlerimizi ödemeler<br />

ekosistemindeki farklı alanlara<br />

genişletmeye devam ediyoruz. Bu<br />

kapsamda 2020 yılında bir ödeme<br />

ve elektronik para şirketi kurduk,<br />

faaliyet lisansımızı bekliyoruz.<br />

Sonrasında Odero markasıyla<br />

online ödemeler alanında hizmetler<br />

sunmaya başlayacağız. Online ödeme<br />

çözümlerimizi yurt dışına taşımak da<br />

hedeflerimiz arasında. Bu amaçla sene<br />

başında Hollanda ve Romanya’da iki<br />

şirket kurduk. Romanya’da faaliyet<br />

lisansı alma çalışmalarımız devam<br />

ediyor.<br />

Türkiye’de, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın<br />

507 numaralı VUK tebliği “Güvenli Mobil<br />

Ödeme ve Elektronik Belge Yönetimi<br />

Sistemi” doğrultusunda Beko 400 TR’yi<br />

geliştirdik ve bu kapsamda onay alan<br />

ilk şirketlerden biri olduk. Android<br />

tabanlı POS cihazımız Beko 400 TR ile<br />

satış, ödeme ve e-fatura işlemlerini<br />

tek platformda birleştiriyoruz. Bunun<br />

yanında petrol istasyonlarına yönelik<br />

olarak tasarladığımız yeni nesil pompa<br />

yazarkasa ürünümüzü de çok yakında<br />

Türkiye’de satışa sunacağız. Son olarak,<br />

bir süredir çalışmalarını yürüttüğümüz<br />

dijital yemek kartı hizmetimiz TokenFlex<br />

için saha çalışmalarına başladık.<br />

Neden yemek kartı? Bu sektörde<br />

sizi cezbeden neydi?<br />

Bizim ana ilkelerimizden birisi,<br />

gücümüzü aldığımız Türk ekonomisine<br />

güç katmak, toplumun ekonomik ve<br />

sosyal gelişimine yardımcı olmak.<br />

Yemek kartı sektörünü incelediğimizde,<br />

faaliyetlerimizi destekleyici bir ürün<br />

olmasının yanı sıra, bu ilkelerimiz<br />

ile de ne kadar uyumlu bir ürün<br />

olacağını düşündük. Yemek kartı<br />

sistemini, sistemin paydaşları ve<br />

ekonomimiz açısından faydalı bir sistem<br />

olarak görüyoruz. Bunu biraz daha<br />

açmak isterim. Yemek kartlarının,<br />

çalışanına yemek kartı veren şirketler<br />

açısından, diğer öğle yemeği sunma<br />

alternatiflerine göre ciddi operasyonel<br />

avantajları ve kolaylıkları var. Sisteme<br />

dahil olan şirketler, çalışanlarının<br />

yemek masraflarını çok daha kolay<br />

takip edebiliyor, tüm yemek bedelini<br />

tek fatura ile yönetebiliyor. Daha da<br />

önemlisi, yemek kartı kullanan firmalar<br />

vergi teşviklerinden faydalanıyor.<br />

Bu teşvikler, firmaların yemek<br />

maliyetlerini de önemli ölçüde azaltıyor.<br />

Çalışanlar açısından bakınca, onların<br />

da yemek kartı kullanımından gayet<br />

memnun olduğunu görüyoruz. Hele<br />

de teşviklerden sağlanan faydanın<br />

bir kısmının çalışana yansıtılması<br />

durumunda, çalışanların alım gücünde<br />

artış da sağlanmış oluyor. Ekonomimize<br />

katkısına ise ayrı bir parantez açmak<br />

isterim. Şirketlerin çalışanlarına<br />

vermiş oldukları yemek bedellerinin<br />

nakit yerine yemek kartı olarak<br />

verilmesi, bu paranın doğrudan yemek<br />

ve tüketime hazır gıda sağlayan esnaf<br />

noktalarına dönmesini sağlıyor. Bu,<br />

sektör esnafına ve Türkiye’de hizmet<br />

sektörünün gelişimine sağlanan önemli<br />

bir imkan, ekonomik büyümeye de katkı<br />

sağlayan bir faktör… Ek olarak, yemek<br />

kartları sayesinde bu harcamaların<br />

tamamı kayıt altına da alınmış oluyor.<br />

Ekonomimize bu anlamda sağladığı<br />

katkıyı da göz ardı etmemek lazım.<br />

Sektörün potansiyeli itibariyle<br />

baktığımızda ise, Türkiye’de sektörün<br />

büyümesine yönelik halen önemli bir<br />

potansiyel olduğunu düşünüyoruz.<br />

Haziran ayı itibariyle Türkiye’de SGK’ya<br />

kayıtlı iş yeri sayısı yaklaşık 2 milyon,<br />

zorunlu sigortalı kişi sayısı ise yaklaşık<br />

16 milyon. Araştırmalarımıza göre,<br />

bu sayının halen küçük sayılabilecek,<br />

%15’in altında bir kesiminin yemek kartı


sisteminin parçası olduğunu tahmin<br />

ediyoruz. Bizim ödeme kaydedici<br />

cihazlarımız ile ilgili istatistikler de<br />

bu tahmini destekliyor. Zira, sektörde<br />

ödeme kaydedici cihazlarımızı kullanan<br />

100 bine yakın restoran müşterimiz<br />

içerisinde yemek kartı kullanım oranı<br />

%10 civarında. Bu da bizim adımıza<br />

sektörde önemli bir potansiyele işaret<br />

ediyor.<br />

Token olarak güçlü bir platform<br />

yayılımına sahip bir firmayız. Türkiye’nin<br />

dört bir köşesinde Beko markalı<br />

ödeme kaydedici cihazlarımızı kullanan<br />

restoran ve marketler var. Bu cihazlar<br />

üzerine TokenFlex uygulamasının hızlı<br />

bir şekilde yüklenmesini sağlayarak üye<br />

iş yeri ağımızı hızla genişleteceğimize<br />

ve sektördeki potansiyelin ortaya<br />

çıkmasına önemli bir katkı<br />

verebileceğimize inanıyoruz.<br />

TokenFlex’in özellikleri nelerdir?<br />

Diğer kartlardan farkı ne olacak?<br />

Yemek kartları çok eskiden beri<br />

yeme-içme endüstrisinin tanıdığı<br />

finansal ürünler. İlk olarak geçen<br />

yüzyıl ortalarında yemek çekleri olarak<br />

başlamış. Sonrasında teknolojinin de<br />

yardımıyla kart uygulamasına geçilmiş.<br />

Şu anda ağırlıklı olarak kart şeklinde<br />

kullanılmaya devam ediliyor.<br />

Alışkanlıklarımız ve tanımlama<br />

kolaylığı sebebiyle TokenFlex’e<br />

biz de yemek kartı diyoruz.<br />

Ancak, esasında TokenFlex’in<br />

kullanımında fiziksel bir kart yok.<br />

Yeni dünyanın beklentilerine uygun,<br />

tamamen dijital, akıllı telefonunuza<br />

indireceğiniz bir uygulama aracılığıyla<br />

kullanabileceğiniz bir ürün. Uygulamayı<br />

cep telefonunuzdaki herhangi bir<br />

uygulamada olduğu gibi uygulama<br />

marketlerinden indiriyorsunuz.<br />

Uygulama içerisindeki kameranın,<br />

ödeme noktasındaki karekodu<br />

okuması yoluyla ya da NFC özelliği<br />

sayesinde sadece cep telefonunuzu<br />

POS cihazına yaklaştırarak ödemeyi<br />

tamamlıyorsunuz. Bu arada,<br />

sistemimizin kartla çalışabilme<br />

kabiliyeti de var; ancak biz mümkün<br />

olduğunca dijital kullanımda ısrar<br />

ediyoruz. Sadece kullanıcı açısından<br />

değil, üye iş yerleri açısından da dijital<br />

çözümler üzerinde çalışıyoruz.<br />

Örneğin, geliştirmekte olduğumuz,<br />

cep telefonlarına yüklenebilecek olan<br />

bir Esnaf POS uygulaması ile esnaf<br />

noktalarındaki dijitalleşmeye katkı<br />

sunmak ve POS maliyetlerini azaltmak<br />

gibi bir hedefimiz de var. Son olarak,<br />

alt yapı ve operasyonel süreçler<br />

tarafında da dijitalleşme ve otomasyon<br />

için teknolojinin tüm imkanlarını<br />

kullanıyoruz. Daha çok teknoloji,<br />

daha düşük maliyetler ve yüzbinlerce<br />

noktadaki platform yayılımımız ile<br />

isteyen herkesin bu sistemin bir parçası<br />

haline gelmesini ve avantajlarından<br />

faydalanmasını sağlamayı istiyoruz.<br />

Bu kart özelinde hedefleriniz<br />

nelerdir?<br />

Tüm dünya olarak zor bir dönemden<br />

geçiyoruz. Çok fazla belirsizlik var.<br />

Her geçen gün daha da fazlasıyla<br />

karşılaşıyoruz. Böyle bir dünyada hep<br />

birlikte mutlu bir şekilde var olabilmek<br />

için, her geçen gün daha fazla esneklik<br />

talebimiz var. Bizim TokenFlex<br />

ürünüyle ilgili olarak genel hedefimiz,<br />

müşterilerimize, kullanıcılarımıza ve<br />

üye iş yerlerimize iş süreçleri ile ilgili<br />

ihtiyaçları olan esnekliği sağlayabilmek<br />

ve böylece belirsizlikleri daha iyi<br />

yönetebilmelerini sağlamak. Bu yüzden<br />

de uygulamamıza TokenFlex ismini<br />

verdik.<br />

Esneklik sadece paydaşlarımız için<br />

değil, bizim gibi şirketlerin iş modeli<br />

tasarımları açısından da son derece<br />

önemli. Zira, müşteri ihtiyaçları,<br />

mevzuat ve hatta rakipler bile çok<br />

hızlı bir şekilde değişiyor. Bu yüzden,<br />

biz de TokenFlex’e sadece bir yemek<br />

kartı çözümü olarak değil, sahada<br />

karşılaşacağımız diğer ihtiyaçlara<br />

göre biçim vereceğimiz esnek bir<br />

teknolojik alt yapı olarak bakıyoruz.<br />

Örneğin, Türkiye’deki işletmelerin<br />

dijital dönüşümünü hızlandırmak<br />

da bizim misyonlarımız arasında…<br />

Halihazırda buna yönelik olarak<br />

piyasaya sunduğumuz ürünlerimiz<br />

var. TokenFlex ile diğer dijitalleşme<br />

çözümlerimiz arasında önemli sinerjiler<br />

oluşacağını öngörüyoruz.<br />

Son olarak, ne yapacağımızla birlikte<br />

nasıl yapacağımızı da önemsiyoruz.<br />

Buna yönelik de bir hedefimiz var.<br />

TokenFlex, startup bakış açısıyla<br />

hazırlanmış ve sahaya sunulmuş bir<br />

hizmet. Bu işi tek başımıza yapmıyoruz,<br />

yanımızda paydaşlarımızdan oluşan<br />

geniş bir ekosistem var. Yanımızda bizi<br />

bu işe heyecanlandıran, alanlarındaki<br />

uzmanlıklarıyla bizi gururlandıran<br />

ve gelecekte yapabileceklerimize<br />

dair umutlandıran çok değerli yerli<br />

yazılımcılar ve girişimciler var. Ve tabii<br />

ki arkamızda bize her zaman olduğu<br />

gibi en güçlü desteği veren Koç Holding<br />

gibi büyük bir grup ve onun geniş iştirak<br />

ve partner ekosistemi var. TokenFlex<br />

olarak, Koç Holding çatısı altındaki<br />

tüm şirketlerin ve iş ortaklarının<br />

TokenFlex’e geçişiyle kurumsal müşteri<br />

ağımızı genişletmeyi ve müşterilerimize<br />

sunacağımız ürün çeşitliliğimizi<br />

artırmayı hedefliyoruz.


118<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

hotel-tech<br />

Form 23. Isk-Sodex İstanbul<br />

Fuarı’na damga vurdu<br />

Eğitime desteğe devam!<br />

Bosch Termoteknik Akademi, Antalya Konyaaltı Bahtılı Mesleki ve<br />

Teknik Anadolu Lisesi ve Muş Rekabet Kurumu Mesleki ve Teknik<br />

Anadolu Lisesi’nde yeni uygulama atölyelerini kullanıma sundu.<br />

Bosch Termoteknik Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Nazif Özakıncı,<br />

eğitime verdikleri desteklerle ilgili “Bosch Termoteknik Akademi<br />

çatısı altında uzun zamandır sektörün gelişimi için sürdürdüğümüz<br />

eğitime destek faaliyetle-rimizi devam ettiriyoruz. Meslek liselerine<br />

yaptığımız yatırımlarla ülkemizin ve sektö-rün nitelikli teknik<br />

personel ihtiyacına katkı sağlamayı ve hizmet kalitesinin daha da<br />

artmasını amaçlıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığımız<br />

iş birliği protokolüyle Bosch Termoteknik Akademi Uygulama<br />

Laboratuvarlarına yenilerini ekleyerek eğitime destek vermeye devam<br />

edeceğiz.” dedi.<br />

56 yılı aşkın tecrübesiyle Türkiye’de iklimlendirme sektörünün en<br />

köklü ve yenilikçi firmalarından biri olan Form Şirketler Grubu,<br />

HVAC sektörünün en önemli fuarı olan ISK-SODEX İstanbul <strong>2021</strong>’de<br />

son teknoloji ürün ve yeniliklerini fuar ziyaretçileriyle buluşturdu.<br />

Fuar esnasında VRF ve merkezi sistemler tarafında yeni proje<br />

anlaşmalarına imza atıldı. Ayrıca, fuarda yüksek ilgi gören NEFFES<br />

Hava Temizleyici için, Almanya’ya toplu satış anlaşması yapıldı.<br />

Standda Form’un Ar-Ge’sini üstlendiği pek çok yerli üretim ürün<br />

grubu tanıtıldı. İzmir’deki üretim tesislerinde yerli üretimine<br />

başladığı yeni Form FKS Klima Santrali, Lennox lisansıyla ürettiği<br />

paket klima, Form su kaynaklı WSHP ısı pompası ve Form fancoil<br />

gibi yerli ürünlerin yanı sıra, Clivet 4 borulu soğutma grubu,<br />

ClimateMaster WSHP ısı pompası ve Montair Hassas Kontrollü<br />

Klima ziyaretçilerin ilgisini çeken ürün grupları arasındaydı. Japon<br />

teknoloji devi Mitsubishi Heavy ile ortaklık anlaşması bulunan Form<br />

MHI Klima Sistemleri tarafında ise, çevreci R32 gazlı split klima<br />

serileri ve VRF sistem serisi ürünler tanıtıldı. Mitsubishi Heavy’nin<br />

yeni nesil Heat Pump VRF Sistemi olan KXZ 2 serisi, sektör<br />

profesyonelleri tarafından ilgi gördü. Ayrıca, yeni renk seçeneği ve<br />

ödüllü Airflex kanat teknolojisine sahip kaset tipi VRF iç üniteleri de<br />

ziyaretçilerden tam puan aldı.<br />

Tanzanya’nın yeni demiryolu<br />

hattı istasyonlarına<br />

bir nefes!<br />

Tanzanya’nın en büyük şehri Darüsselam’ı, ülkenin doğusundaki<br />

Morogoro şehrine ve Başkent Dodoma’ya bağlayan proje son hızıyla<br />

devam ediyor. 205 km uzunluğundaki Lot1 Darüsselam - Morogoro<br />

hattı ve 336 km uzunluğundaki Lot2 Morogoro – Dodoma hattı olmak<br />

üzere iki kısımdan oluşan demiryolu, toplam 540 km uzunluğa sahip.<br />

Tasarım hızı yolcu trenleri için 160 km/s ve yük trenleri için 120<br />

km/s olan demiryolu projesinde, istasyonlar Doğu İklimlendirme<br />

Klima Santralleri ile nefes alıyor. Doğu İklimlendirme, bu prestijli<br />

projede, T2 sınıfında ısıl geçirgenlik ve TB2 sınıfında ısıl köprüleme<br />

değerlerine sahip kasa yapısı ve 900 – 105.000 m³/h kapasite aralığı<br />

ile tüm ihtiyaçlara cevap verecek şekilde, modüler olarak üretimini<br />

gerçekleştirdiği FOUR KKS serisi Klima Santralleri ile yerini alıyor.<br />

Yurt dışında FOUR SEASONS markasıyla lanse ettiği cihazların ve<br />

satış sonrası verdiği teknik desteğin kalitesi sayesinde yüksek talep<br />

gören Doğu İklimlendirme, birçok önemli pazarda adından söz<br />

ettirmeye devam diyor.<br />

Lider ERP ve Dijital Dönüşüm<br />

Firması Ödülü Uyumsoft’un oldu<br />

İzmir’de 13- 14 Ekim <strong>2021</strong><br />

tarihleri arasında düzenlenen<br />

Ar-Ge, İnovasyon, Sanayi ve<br />

Teknoloji Fuarı’nda, farklı<br />

kategorilerde yılın ödülleri<br />

sahiplerini buldu. Lider ERP<br />

ve Dijital Dönüşüm Firması<br />

ödülü Türkiye’nin teknoloji devi<br />

Uyumsoft’un oldu. Uyumsoft’un<br />

Ödülünü Uyumsoft Kurumsal<br />

Hizmetler Genel Müdürü Özkan<br />

Metin aldı. Türkiye’nin inovasyon<br />

lideri Uyumsoft, 25’inci yılında<br />

50 binin üzerindeki yerli ve<br />

global müşterisinin kurumsal ve dijital iş çözümleri ile uçtan uca<br />

dijital dönüşümünü sağlıyor. İş dünyasının teknolojik dönüşümüne<br />

yenilikçi yaklaşımlar ve akılcı iş modelleri ile rehberlik eden lider<br />

teknoloji şirketi Uyumsoft, 250’nin üzerindeki çalışan sayısı ve 1.000’i<br />

aşkın iş - çözüm ortağı ile ülkemizin %100 yerli ilk 3 yazılım firması<br />

arasında yer alıyor. Yıllık gelirinin %30’nu ar-ge ve inovasyona<br />

ayırıyor. Uyumsoft, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olarak,<br />

Azerbaycan, İngiltere, Bulgaristan, Mısır, Arnavutluk, Hindistan,<br />

Sırbistan gibi birçok ülkeye geniş ekosistem ailesi ile hizmet veriyor.<br />

uyumAkademi’de, yılda 500’e yakın teknoloji ve yazılım ağırlıklı<br />

ücretsiz online eğitimler düzenleniyor; iş dünyasına ve gençlere<br />

rehberlik ediliyor.


Yenilikçi ürünlerini tanıttı<br />

Çukurova Isı<br />

ISK Sodex <strong>2021</strong> Fuarı”nda<br />

çevreci, verimli ve yenilikçi<br />

ürünleri ile fark oluşturan<br />

Çukurova Isı, fuarda<br />

sergilediği yeni ürünleri; Sulu<br />

Radyant Panel, Goldsun Aqua<br />

Plus Elektrikli Isıtıcı, Goldun<br />

Elite, Goldsun Performa ve<br />

Goldsun CC markalı, seramik<br />

plakalı radyant cihazların<br />

3 kademeli modelleri ve<br />

Ecodesign Direktifi’ne (ErP) uygun olarak geliştirilen Robur Sıcak<br />

Hava Üreteçleri ile ziyaretçilerden tam not aldı. ABD’den ithal ettiği<br />

Blackheat Borulu Radyant Isıtma Sistemlerini, Roberts-Gordon<br />

lisansıyla 20 Eylül itibariyle Türkiye’deki fabrikasında üretmeye<br />

başlayan Çukurova Isı’nın kendi fabrikasında üretmeye başladığı<br />

Blackheat Borulu Radyant Isıtma Sistemleri de kaliteli ve özgün<br />

tasarım anlayışı ile fuarın öne çıkan ürünleri arasında yerini aldı.<br />

Yüksek teknolojisi ile birlikte köklü marka deneyimini ürün gamına<br />

yansıtan Çukurova Isı; cafe, restoran, ev ve yazlıklarda ki açık<br />

alanlar için geliştirdiği “Goldsun Aqua Plus Elektrikli Isıtıcı”ları da<br />

ilk kez fuarda sergiledi. Alan ve proses ısıtmasıyla ilgili ürünlerini,<br />

müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda çeşitlendirmek amacıyla yılın<br />

ilk çeyreğinde İtalya’nın köklü iklimlendirme sistemleri tedarikçisi<br />

olan Sabiana ile “sulu radyant panel” ürünleri için distribütörlük<br />

anlaşması imzalayan Çukurova Isı, sulu radyant panel ürün grubunu<br />

da ilk kez Sodex Fuarı’nda ziyaretçilerin beğenisine sundu.<br />

E-Döviz Alım ve Satım<br />

dönemi başlıyor<br />

Yetkili müesseselerce düzenlenen<br />

döviz alım ve döviz satım belgelerinin,<br />

elektronik döviz alım ve satım belgesi<br />

olarak düzenleme zorunluluğu<br />

getirildi. Yetkili müesseselerin 1 Ocak<br />

2022 tarihinde “e-döviz alım ve satım<br />

belgesine” geçiş yapmak zorunda<br />

olduklarını belirten Kolaysoft Teknoloji<br />

Dijital Dönüşüm Uzman Yardımcısı<br />

Tuğba Sezgin şu bilgileri aktardı:<br />

“E-döviz alım ve satım belgesi uygulaması, döviz alım ve satım<br />

faaliyetinde bulunan yetkili müesseseler dahil olmak üzere, ilgili<br />

mevzuat gereğince döviz alım satım belgesi düzenleyebilen tüm<br />

mükellefler tarafından kağıt ortamda düzenlemekte olan döviz alım<br />

belgesi ve döviz satım belgesinin, elektronik ortamda düzenlenmesi,<br />

muhatabına talebi doğrultusunda elektronik veya kağıt ortamda<br />

iletilebilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesine<br />

imkan veren uygulamadır. E-döviz alım-satım belgesi, yeni bir<br />

belge türü olmayıp, kâğıt ortamdaki döviz alım satım belgeleri<br />

ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Mükelleflerin, E-Döviz alım ve<br />

satım belgesi uygulamasına geçiş yapabilmeleri için E-Fatura<br />

uygulamasına dahil olmaları gerekiyor. E-döviz alım satım belgesi<br />

düzenleyebilme ve iletebilme konusundaki gerekli hazırlıkları,<br />

mükellef olan kurum ve kuruluşların biran önce tamamlamış<br />

olmaları önemlidir. Kolaysoft Teknoloji olarak, e-dönüşüm<br />

hizmetlerinin tümünde olduğu gibi e-döviz alım-satım belgesinde de<br />

kullanıcılarına anahtar teslim portal hizmeti vermekteyiz. Başvuru<br />

aşamasından tüm entegrasyonlara kadar Kolaysoft Teknoloji’nin<br />

uzman kadrosu ve tecrübesiyle, müşterilerimize hizmet veriyoruz.”<br />

2050’de sera gazı emisyonu<br />

‘net sıfır’a inecek<br />

2050’de sera gazı emisyonunu net sıfıra indirmeyi hedefleyen<br />

Daikin Türkiye, ilk ‘Sürdürülebilirlik Raporu’nun yayımladı. 122<br />

sayfalık raporda tedarik zincirinden lojistiğe, Ar-Ge merkezinden<br />

çevre vizyonuna, operasyonel verimlilikten iklim değişikliği ve enerji<br />

politikalarına, su ve atık yönetiminden insan kaynakları yönetimine<br />

dair yer alan tüm süreçleri verilerle anlattı. Yayımlanan rapora göre<br />

şirket, ürünlerinde enerji verimli inverter teknolojisi ve daha düşük<br />

küresel ısınma potansiyeline sahip bir soğutucu akışkan olan R-32<br />

ile verimliliği artırırken ozon tabakasına zararı önledi. Yerlileştirme<br />

projesi ile Türkiye’den aldığı ürünlerle 2 milyon Euro maliyet avantajı<br />

sağlayan şirket, nakliye gideri ve yakıt tüketimini düşürerek karbon<br />

emisyonunu azalttı. 2020 yılı temmuz ayında devreye alınan GES<br />

projesiyle Hendek’teki fabrikasının enerjisini buradan elde ederken,<br />

sera gazı emisyonlarını da yüzde 63 azalttı. Su tüketimini titizlikle<br />

takip eden şirket; gerekli tedbirleri alarak 14 bin 500 metreküp su<br />

tasarrufu sağlarken, çeşitli uygulamalarla da aydınlatmada yüzde<br />

70, doğalgazda ise yüzde 30 tasarruf etti. Ar-Ge’ye büyük önem veren<br />

şirket, bu departman için 22 milyon TL bütçe ayırdı. Öte yandan 513<br />

ton atığı geri kazandırdı.<br />

Gıda sektörü<br />

otomasyonla<br />

vites büyütüyor<br />

Dünya çapında kurulu 27,5 milyon<br />

ürüne teknoloji ve sürdürülebilirlik<br />

odaklı çözümler sunan CNC,<br />

robot ve makine üreticisi FANUC,<br />

üretim alanıyla çok çeşit yelpazede<br />

etkinlik gösteren gıda sektöründe de etkin rol oynuyor. Pandemiyle<br />

birlikte yeni teknolojilerin kullanımının hızla artması sonucu tüm<br />

adımlarda süreçleri iyileştirmeye ve üretimi daha verimli hale getiren<br />

FANUC ürünleri, kaynak verimliliği ve ihtiyaç odaklı üretime yüksek<br />

verimlilikle çözümler üretiyor. Robotların dondurma ve dondurulmuş<br />

gıda gibi ürünlerdeki kullanıma dair bilgiler veren FANUC Robot Satış<br />

Takım Müdürü Onur Kazancı, “Dondurma ve dondurulmuş ürünlerin<br />

ağırlıklı olarak hat sonunda paketlenmesi ve paketlenmiş olan<br />

ürünlerin palete dizilmesi için robotik uygulamalar tercih ediliyor.<br />

Direkt gıdaya temas edilen alanlarda gıda sektörüne özel tasarlanmış<br />

delta robotlarımızla yüksek hız ve hassasiyette paketleme görevleri<br />

üstleniyoruz. İşlenmiş ürünlerin paketlenmesi ve paketlenen kolilerin<br />

paletlere dizilerek sevke hazırlanmasında da robotlarımız önemli<br />

bir görev alıyor. Bazı özel depolarda bayilerden gelen siparişlere<br />

özel mix palet dediğimiz farklı ürünleri ayrı raflardan toplayarak<br />

ortak ürün grubu oluşturabilecek sistemlerimiz de mevcut. Gıda<br />

sektöründe ağırlıklı olarak ilk sırada paletleme robotlarının kullanımı<br />

geliyor. Bu noktada ergonomi ve hız açısından operatörün çalışması<br />

yerine robotik uygulamalar tercih ediliyor. Bunun yanı sıra son<br />

dönemde işlenmiş gıdaların paketlenmesi üzerine de ciddi projeler<br />

hayata geçiyor. Bu kısımda ise önemli olan konu, işlenmiş ürünün el<br />

değmeden tüketiciye ulaşması.” açıklamalarında bulundu.


120<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

ürünler<br />

Yerli ürün gamının en yenisi<br />

Temsilcisi olduğu uluslararası markaların yanı sıra yerli üretim<br />

birçok ürünüyle sayısız referansa sahip olan Form, son olarak FKS<br />

Klima Santrali’ni geliştirdi. Form bu ürünüyle, hem klasik merkezi<br />

sistem çözümleri hem de VRF (DX) sistem uygulamaları tarafında<br />

alternatif sunuyor. Eurovent sertifikasyon süreci tamamlanan FKS<br />

Klima Santralleri, özellikle Isıl Geçirgenlik sınıfında T2 (TT Class) ve<br />

Isıl Köprüleme sınıfında TB1 (TBF Class) seviyesi ile öne çıkıyor. FKS<br />

Klima Santrali Form’un İzmir’de bulunan fabrikasında geliştirilip<br />

üretildi. Form FKS Klima Santrali, üstün teknik özellikleri sayesinde<br />

yüksek enerji verimli merkezi iklimlendirme sağlıyor. 1000 m³/h<br />

ila 100.000 m³/h debi aralığında, 60 farklı kesitte üretilebilen Form<br />

FKS Klima Santrali, özel çelik kasa yapısı ve 60 mm kalınlığında,<br />

çift kademeli, ısı köprüsüz PVC profilli panelleriyle öne çıkıyor.<br />

Galvaniz kaplı veya toz boyalı çelik profili, cam elyaf ile güçlendirilmiş<br />

naylondan yapılmış sağlam bağlantı köşeleri, PVC panel ve kabin<br />

çerçeve profiliyle üstün termal yalıtım sunuyor.<br />

İklimlendirme sektörünün öncü<br />

firmalarından Form tarafından<br />

geliştirilen yüzde 100 yerli NEFFES Hava<br />

Temizleyici’nin en yeni modeli NEFFES<br />

1200 ST, kompakt yapısı ve serinin en<br />

sessizi olma özelliği ile iç ortam havasını<br />

temiz ve güvenli hale getiriyor. Ortama<br />

en düşük mod kullanımda 38 dB, en<br />

güçlü mod kullanımında ise maksimum<br />

52 dB ses yayan NEFFES 1200 ST’nin,<br />

özellikle sessizliğin önemli olduğu<br />

sınıf, kütüphane, ofis gibi ortamlarda<br />

yoğunlukla tercih edilmesi bekleniyor.<br />

Üstün filtrasyon sağlayan HEPA 14 ve<br />

F9 filtreleri ile havada bulunan zararlı<br />

mikroorganizmalara karşı çoklu<br />

koruma sağlayan NEFFES sayesinde,<br />

kapalı alanlarda hava kalitesi artıyor<br />

ve bulaşıcı hastalıkların yayılma riski<br />

azalıyor. NEFFES’in özel filtre yapısı<br />

mantar, bakteri ve pek çok zararlı<br />

mikroorganizmayı havadan arındırıyor.<br />

Aynı zamanda toz, polen, sigara dumanı<br />

gibi faktörlere karşı da oldukça etkili bir<br />

performans sergiliyor.<br />

Sessiz mücadele<br />

Banyoya dair her şey<br />

2-6 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihlerinde İstanbul Yeşilköy’deki CNR Expo<br />

İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarda, seramik sağlık<br />

gereçlerinden armatür, banyo mobilyası ve karolara, zengin<br />

bir ürün yelpazesi sunuldu. Kapsamlı Root koleksiyonunun<br />

dikkat çektiği fuarda, yeni gömme rezervuarlar da ilk kez<br />

tanıtıldı. VitrA’nın yüzeylerdeki en son trendleri yansıtan karo<br />

koleksiyonları MarmoMix, CementMix, Urban Travertino,<br />

Atelier 01, Boscostone ve Marmostone da UNICERA<br />

İstanbul’da görüldü.<br />

Yeni Root koleksiyonu, hayal edilen banyo tasarımlarının<br />

kolaylıkla yapılabilmesi için sistem yaklaşımıyla geliştirildi.<br />

Root armatür koleksiyonu, form, renk ve boyut çeşitliliğiyle,<br />

hayal edilen banyo tasarımlarının önemli bir tamamlayıcısı<br />

oluyor. Krom, altın, bakır veya fırçalı nikel renk seçenekleriyle<br />

sunulan lavabo ve banyo bataryaları, koleksiyondaki seramik<br />

sağlık gereçleri ve mobilyalarla kusursuz uyum sağlıyor.<br />

VitrA’nın yüzeylerle ilgili yenilikleri, birbirleriyle uyumlu<br />

renk gruplarında farklı ve sayısız kombinasyon oluşturma<br />

özelliğini de içinde barındırıyor. Çağdaş mekanlar için<br />

klasik mermerlerden ilham alan Iconic Awards <strong>2021</strong> sahibi<br />

MarmoMix, mimarinin güçlü yapı taşlarından mermerin<br />

görünümünü yüzeylere taşıyarak, farklı döşeme alternatifleri<br />

sunuyor. VitrA, mimaride kullanılan doğal taş, mermer,<br />

ahşap, beton ve seramik dokularından oluşan PRO Nature<br />

karo kütüphanesini yenilikleriyle zenginleştirdi. Sergilenen<br />

koleksiyonlar arasında, doğal taş ve mermerin izlerini<br />

yüzeylerde buluşturan Marmostone ve Boscostone dikkat<br />

çekiyor. VitrA’nın yeni gömme rezervuarları, tasarım<br />

farklılıklarının yanı sıra zaman ve bütçeden tasarruf olanağı<br />

getiren montaj kolaylığıyla da dikkat çekiyor.


KORTO<br />

Unlu Mamül ve<br />

Yemek Fırını

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!