You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
hotelrestaurantmagazine<br />
@Hitechdergisi<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
Festival enflasyonu<br />
gastronomiyi nasıl etkiliyor?<br />
Son yıllarda düzenlenen festivallerde<br />
gastronominin ağırlığı dikkat çekici boyutta.<br />
Bunda hiç kuşku yok ki toplumun gastronomiye<br />
artan ilgisi önemli bir role sahip. Peki düzenlenen<br />
gastronomi festivalleri artan bu ilgiyi karşılıyor<br />
mu? Ya da başka bir deyişle gastronominin hak<br />
ettiği karşılığı veriyor mu? Bir turizm politikası<br />
çerçevesinde değerlendirilip, profesyonel kurum ve<br />
kişilerce belli bir birikim, donanım, uzmanlık ve<br />
strateji dahilinde ele alınması gereken festivallerin<br />
kontrolsüz artışı son yıllarda benim de kafamı<br />
sıklıkla meşgul eden konulardan biri. Bu sayımızda<br />
‘Festival enflasyonu gastronomiyi nasıl etkiliyor?”<br />
başlığımız ile Reha Tartıcı’nın kaleminden sektörel<br />
soruna işaret ediyoruz…<br />
Turizm sektörüne 1995 yılında, zamanın en büyük<br />
tur operatörlerinden biri olan Ten Tour’un Fransa,<br />
İspanya ve Belçika operasyon departmanında<br />
giriş yaptı. Bir üniversite öğrencisi olduğu o<br />
yıllarda sektörün renkli ve heyecan veren yapısı<br />
kadar yabancı dillerini pratik edebilme imkanı<br />
da pek bir cezbedici geldi. Bu yüzden iş ve okul<br />
hayatını bir dönem birlikte yürüttüğünü anlatan<br />
Somerset Maslak Istanbul Genel Müdürü Mine<br />
Tan Balto, otelciliğe ilk adımını ise 2001 yılında<br />
InterContinental Istanbul’da attı. 2017 yılından<br />
bu yana Singapur kökenli The Ascott Limited'in<br />
Türkiye’deki ilk yatırımı olan ve açılışında<br />
da yer aldığı Somerset Maslak Istanbul'un<br />
Genel Müdürlük görevini sürdüren deneyimli<br />
turizmciyle sektöre başlama öyküsünden<br />
otelcilikteki hedeflerine kadar keyifli bir röportaj<br />
gerçekleştirdik.<br />
İstanbul doğumlu ama kökleri aşçılar diyarı<br />
Bolu'ya dayanıyor, Raşit Yazıcı'nın. İlköğrenimini<br />
Çengelköy Havuzbaşı İlkokulu'nda, orta ve<br />
lise öğrenimini ise Üsküdar'da tamamlayan<br />
tecrübeli pastane şefi, profesyonel hayata ilk<br />
adımı bir aşçı yardımcısı olarak İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi Maçka Sosyal Tesisleri'nde atıyor.<br />
Oysa en büyük hayali, önünden geçerken uzun<br />
uzun seyrettiği sanat harikası pastalara kendi<br />
imzasını koyabilmek o günlerde. O heves aşçılıktan<br />
kopup tüm enerjisiyle pastacılık yolunda ilerleme<br />
kararı aldığını dile getiren Yazıcı, 90'lı yılların<br />
başında dönemin en popüler pastanelerden biri<br />
olan Altınkek'in mutfağıyla tanışıyor. Altınkek,<br />
pasta şefinin meslek yolundaki ilk göz ağrısı,<br />
devlet elinden edindiği çıraklık-ustalık sertifikası<br />
ise onu bu yolda her daim teşvik eden ilk hatırı<br />
sayılır belgesi oluyor. Türkiye’nin ilk eğitimli-alaylı<br />
pastane şeflerinden Raşit Yazıcı’nın sektöre ilham<br />
verecek hikayesini şefin gözünden sayfalarımızda<br />
iştah kabartan sunumlarıyla bulabilirsiniz.<br />
Otel, restoran ve yiyecek-içecek sektör<br />
profesyonellerine yönelik, uluslararası bir<br />
organizasyon olan Uluslararası Sirha İstanbul<br />
Fuarı, pandemi nedeniyle verdiği iki yıllık<br />
aranın ardından 18 - 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihleri<br />
arasında yeniden kapılarını açıyor. Bir ilk<br />
olarak bu defa Avrasya Gösteri ve Sanat<br />
Merkezi’nde misafirleriyle buluşmaya hazırlanan<br />
organizasyonun bu yılki teması sürdürebilirlik!<br />
<strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> dergisi olarak bizim de<br />
yerimizi alacağımız fuarı dikkatle takip etmenizi<br />
öneriyorum.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
ORHAN GENCELİ<br />
Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />
Yönetim Kurulu Üyesi<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
TURGUT AY<br />
Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />
Federasyonu Başkan Yrd.<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.
8<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Divan Mersin’e<br />
yeni Otel Müdürü<br />
Divan Grubu’nun Mersin’deki<br />
oteli Divan Mersin, sektörün<br />
deneyimli ismini kadrosuna dahil<br />
etti. Turizm sektöründe çeşitli<br />
görevlerde yer alan Berati Tuncer,<br />
Divan Mersin’in yeni Otel Müdürü<br />
oldu. Mersin Üniversitesi Turizm<br />
İşletmeciliği ve Otel Yönetimi<br />
Bölümü’nden mezun olan Tuncer,<br />
23 yıl önce çalışmaya başladığı<br />
sektörde, yurtiçi ve yurtdışında<br />
uluslararası zincir otellerde<br />
farklı departmanlarda ve görevlerde başarılı işlere imza attı. Son<br />
olarak, Accor grubuna bağlı Mercure İstanbul Ümraniye Otel Genel<br />
Müdürlüğü görevinde bulunan Tuncer, öncesinde Crowne Plaza Old<br />
City İstanbul Otel Genel Müdürlüğü, Novotel – İbis Otel Konya Genel<br />
Müdürlükleri, Dedeman Şanlıurfa Otel Genel Müdürlüğü, Anemon<br />
Konya Otel Genel Müdürlüğü görevlerini yerine getirmişti. 2017<br />
yılındaki çalışmaları sebebiyle Anadolu ve Karadeniz Bölgesinin<br />
En İyi Toplantı ve Kongre Oteli Ödülüne hak kazanan ekibe liderlik<br />
eden Tuncer, İleri derecede İngilizce biliyor. Turizm alanında önemli<br />
birçok sertifikaya sahip olan Tuncer, Mersin doğumlu.<br />
Otobüs biletinde<br />
%30’a varan zaman tasarrufu<br />
Şık düğünler için İstanbul’daki<br />
en iyi beş yıldızlı adres<br />
Etkileyici mimarisi ve uluslararası standartlardaki yapım kalitesi,<br />
özenle tasarlanmış detaylarıyla kısa sürede Anadolu Yakası’nın<br />
sembollerinden biri haline gelen DoubleTree By Hilton İstanbul<br />
Ümraniye, İstanbul'un en şık düğün otelleri arasındaki yerini koruyor.<br />
Hayalleri süsleyen en özel günlere özenle tasarlanmış yüksek tavanlı<br />
ve kolonsuz, en yeni teknoloji ses ve ışık sistemleriyle donatılmış<br />
balo salonunda; gurme lezzetleri ve kaliteli hizmet anlayışıyla ile<br />
kokteyl, kına, nişan, düğün organizasyonlarına ev sahipliği yapılıyor.<br />
Menü içeriği oluşturulmasından profesyonel hizmet ekiplerine,<br />
davetin akış programından masa düzenine kadar her detayın en ince<br />
ayrıntısına kadar planlandığı beş yıldızlı otelde, yeni yıla (<strong>2021</strong> yılının<br />
sonuna) kadar hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyen çiftlere özel<br />
%15 indirim kampanyası uyguluyor. Beş yıldızlı tesis, misafirlerine<br />
çok daha temiz ve hijyenik bir konaklama deneyimi sunabilmek<br />
adına geliştirilen Hilton CleanStay programı ile otelde evdeki kadar<br />
güvenli ve rahat konaklama imkanı sunuyor. Hilton CleanStay’in bir<br />
sonraki aşaması olan ve tüm özelliklerini taşıyan Hilton EventReady<br />
ile toplantı, etkinlik ve güvenli grup seyahati uygulamalarını<br />
düzenlenmeye olanak sağlıyor.<br />
GPH, 20’nci limanını<br />
portföyüne ekledi<br />
Türkiye’nin Seyahat Sitesi Enuygun, kullanıcılarına daha iyi hizmet<br />
sunabilmek için geliştirdiği “Öne Çıkan Sefer” servisiyle otobüs<br />
bileti satın alma süresini daha da kısaltıyor. Makine öğrenmesi<br />
ile geliştirilen algoritmalar sayesinde İstanbul - İzmir, Ankara -<br />
Adana gibi en çok seyahat edilen rotalarda kullanıcıya en uygun<br />
seferleri listeleyen servis, otobüs bileti alımında %30’a varan zaman<br />
tasarrufu sağlıyor. “Öne Çıkan Sefer” servisiyle birlikte en çok<br />
seyahat edilen rotalardaki otobüs bileti satışlarında artış yaşandığını<br />
belirten Enuygun Otobüs İş Geliştirme Müdürü Zafer Sağlam,<br />
“Bu seferleri firma, sefer süresi, sefer saati, yolculuk mesafesi ve<br />
doluluk oranı gibi tercihlere göre sunuyoruz ve kullanıcılar arama<br />
yaptıkça ve bilet satın aldıkça kullanıcı davranışları hakkında<br />
daha fazla veri edinip daha isabetli tahminlerde bulunabiliyoruz.<br />
Geliştirdiğimiz yazılım bize dönemsel olarak değişen kullanıcı<br />
davranışlarını daha iyi anlamamıza ve yakından takip etmemize de<br />
olanak sağladı. Türkiye’de otobüs bileti satın alma işleminin en hızlı<br />
olduğu seyahat sitesi olma vizyonumuzla bu algoritmayı geliştirdik<br />
ve geliştirmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki çeyrekte çok daha<br />
fazla rotada kullanıcılarımıza en uygun seçenekleri sunmayı<br />
planlıyoruz. En kısa zamanda mobil uygulamamıza da bu özelliği<br />
getireceğiz” dedi.<br />
Global Yatırım Holding (GYH)<br />
iştiraki ve dünyanın en büyük<br />
kruvaziyer liman işletmecisi<br />
Global Ports Holding (GPH),<br />
Danimarka Kalundborg<br />
Limanı’nındaki kruvaziyer<br />
operasyonlarını yönetmek için<br />
kira sözleşmesi imzaladı. Kuzey<br />
Avrupa kruvaziyer pazarına hitap<br />
edecek ilk limanı Kalundborg’da<br />
kruvaziyer işinin büyümesi için pazarlama gücü ve operasyonel knowhow'ını<br />
uygulamayı planlayan Global Ports Holding, Kopenhag'daki<br />
aşırı turizm yükünün hafifletilmesine potansiyel olarak katkı<br />
sağlayacak. GYH’den KAP’a yapılan açıklamada Danimarka'daki<br />
Kalundburg Kruvaziyer Limanı liman operasyonlarının işletilmesine<br />
yönelik olarak 20 yıl süreli ve 10 yıl ilave uzatma hakkı ile sözleşme<br />
imzalandığı duyuruldu. Sözleşme şartlarına göre Kalundborg<br />
Kruvaziyer Limanı operasyonlarını yönetmek için küresel uzmanlığını<br />
ve işletim modelini kullanacak olan GPH, yeni bir kruvaziyer terminal<br />
binası yapımı için 2025 yılına kadar 6 milyon Euro’ya kadar yatırım<br />
yapacak. GPH, Kalundborg Kruvaziyer Limanı’nda orta vadede 120 bin<br />
– 150 bin yolcuya hizmet vermeyi hedefliyor.
10<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
MedCruise<br />
Birliği’nin ilk<br />
Türk başkanı<br />
Figen Ayan<br />
oldu<br />
Galataport İstanbul’da liman<br />
işletmeciliğinden sorumlu<br />
Galataport İstanbul Liman İşletme<br />
Genel Müdür Yardımcısı Figen<br />
Ayan, Akdeniz çanağındaki 140<br />
kruvaziyer limanını temsil eden MedCruise Birliği’nin ilk Türk başkanı<br />
olarak göreve seçildi. Dünya genelinde kadın çalışan oranının az<br />
olduğu denizcilik sektöründe, MedCruise tarihinin ikinci kadın başkanı<br />
olma onurunu da yaşayan Figen Ayan, yirmi yedi yılı aşan profesyonel<br />
iş tecrübesine sahip bir isim. 2005 yılından bu yana kendisini<br />
liman işletmeciliğine adamış olan Ayan, Akdeniz çanağındaki 140<br />
limanı temsil eden birlikte <strong>2021</strong>-2024 yılları arasında başkanlık<br />
yapacak. Ayan, birliğin yeni başkanı seçilmesiyle ilgili şunları<br />
söyledi: “MedCruise Birliği’nin üyeleri, limanlar, destinasyonlar<br />
ve kruvaziyer firmaları arasında köprü vazifesi görerek yolcular,<br />
mürettebat ve sektörün tüm oyuncuları için güvenli bir ortam<br />
yaratıyor. MedCruise Birliği üyeleri olarak bizler, kruvaziyer sektörünü<br />
ve kültürlerarası mozaiği inceliklerimizle daha da güçlendiriyor<br />
ve sürdürülebilir limanları gelecek nesillere taşıyoruz. MedCruise<br />
Birliği’nin yeni başkanı olarak yönetim kurulu üyelerimiz, limanlar ve<br />
ortak üyelerimizle ele ele vererek çalışmak için sabırsızlanıyorum.<br />
Hep birlikte bu yeni dönemde destansı bir hikaye yaratacağımıza<br />
inanıyorum.”<br />
Safranbolu’da yarışan fotoğraf<br />
severlerin kazananları açıklandı<br />
Türkiye'deki kültürel, tarihi ve<br />
doğal zenginliklerin tanıtımı<br />
amacıyla gerçekleştirilen<br />
ve 17 UNESCO mirasını<br />
kapsayan etkinlik, Türkiye<br />
Tanıtma Platformu (TUTAP)<br />
önderliğinde, Türkiye Otelciler<br />
Federasyonu (TÜROFED),<br />
Turizm Yazarları ve<br />
Gazetecileri Derneği (TUYED)<br />
iş birliğinde ve Türkiye<br />
Turizm Tanıtma ve Geliştirme<br />
Ajansının (TGA) desteği ile<br />
devam ediyor. 26 Eylül’de Kapadokya’dan başlayan Photo Safari<br />
Mayıs 2022’de İstanbul’da sona erecek. Photo Safari Organizasyon<br />
Komitesi Başkanı Serdar Karaduman, projenin kültürel mirasların<br />
tanınırlığını artırmak amacıyla gerçekleştiğini ifade ederek şunları<br />
kaydetti: “Safranbolu safarisinde 144 eser yarıştı. Çok iyi fotoğraflar<br />
vardı. İçerisinden ilk üç fotoğrafı ödüllendirdikten sonra, 24 eseri de<br />
sergileme için seçtik. Safari önümüzdeki ay Nemrut ve Göbeklitepe<br />
etabıyla devam edecek. Fotoğraf sanatçılarını ve fotoğraf çekmeyi<br />
seven herkesi çağırıyoruz. Her gittiğimiz yer bir dünya mirası. Her<br />
kentimiz ayrı ayrı tarihi ve doğal güzellikler barındırıyor. Fotoğraf<br />
severler bunları karelerine taşıyabilir ve rahatlıkla ödül sahibi olabilir.<br />
Bizim öncelikli amacımız ülkemizin dünyaca bilinen tarihi miraslarını<br />
ve doğal güzelliklerini tanıtabilmek. Burada çekilen fotoğraflar,<br />
dereceye girenler ya da sergileme ödülü alanlar Türkiye'nin<br />
tanıtımında kullanılacak.”<br />
Talayhan'a Accor Grubu<br />
Operasyonlardan Sorumlu<br />
Başkan Yardımcısı görevi<br />
<strong>2021</strong> Yılı Türkiye Tanıtma Platformu Ödülü<br />
Banu Dedeman’ın<br />
Türkiye Tanıtma Platformu (TUTAP) tarafından verilen ‘TUTAP<br />
Ödülü’ sektördeki çalışmalarından dolayı Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman’a verildi. 21<br />
Ekim Perşembe günü gerçekleştirilen törende takdim edilen ödülün<br />
yanı sıra platformun Onur Kurulu Üyesi unvanını da alan Dedeman,<br />
ayrıca TUTAP tarafından “Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisi” seçildi.<br />
Banu Dedeman törende yaptığı konuşmada, “Bugüne kadar ülkemizin<br />
farklı bölgelerinde yer alan otellerimizle hem ülkemizin hem de<br />
bulunduğumuz bölgelerin turizm değerlerini öne çıkarma misyonu<br />
ile hareket ettik. Ülkemizin sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliklerin<br />
bilinirliğinin artması, yerli ve yabancı misafirlerimiz tarafından ziyaret<br />
edilmesi, ülkemizin dünya turizm sektöründe hak ettiği paya sahip<br />
olması en büyük arzumuz. Anadolu’daki tarihi zenginlikleri tanıtmayı<br />
kendine misyon edinmiş bir turizmci olarak, TUTAP’ın şahsıma<br />
sunduğu ‘Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisi’ unvanı sebebiyle büyük<br />
bir onur ve mutluluk duyuyorum. Geçmişten geleceğe bir köprü olan<br />
kültürel miraslarımızın tanıtılması için Dedeman markası olarak<br />
çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.<br />
Avrupa’nın en önde gelen otel zinciri Accor<br />
Grubu’nun Türkiye’deki Operasyonlardan<br />
Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevine 11<br />
Ekim <strong>2021</strong> tarihi itibarıyla Uğur Talayhan<br />
getirildi. Uğur Talayhan, yeni görevinde<br />
Türkiye’deki tüm Accor markalarından<br />
sorumlu olacak ve IMEAT COO’su<br />
Sami Nasser’e raporlama yapmaya<br />
devam edecek. Otelcilik sektöründe 30<br />
yıllık tecrübesi ile, alanında deneyimli<br />
Talayhan’ın, yöneticilik kariyeri genç<br />
yaşlarda şekillendi. Başarı dolu hikayesi<br />
17 yaşında, 5 yıldızlı bir otelde, stajını<br />
ve gönül verdiği şefliğe adım atmasıyla<br />
başladı. Sektörde uluslararası bir bakış açısı edinmek ve yeni<br />
tecrübeler kazanmak için Londra’ya giderek, orada tanınmış ve<br />
yetenekli şefler ile çalışma şansı oldu. 27 yaşında executive şef<br />
olduktan sonra başarıları sayesinde kısa sürede yiyecek & içecek<br />
müdürü pozisyonuna yükseldi. Talayhan; Londra, Portekiz, Dubai ve<br />
Çin’de, Sheraton, Westin, Luxury Collection, Le Royal Meridien ve<br />
St. Regis markalarında çalıştıktan sonra FRHI Ailesine 2014 yılında<br />
Raffles Hainan’ın Genel Müdürü olarak katıldı. 2016 da Accor’un<br />
FRHI‘i bünyesine katması ile birlikte Accor ailesi ile tanışma fırsatı<br />
yakaladı. Dünya çapında edindiği otelcilik tecrübesini Türkiye’ye<br />
dönerek Accor <strong>Hotel</strong> grubunda değerlendirmek üzere, Türkiye Lüks<br />
Markalar, Bölge Başkan Yardımcısı ve Swissôtel The Bosphorus,<br />
Istanbul Genel Müdürlüğü görevini üstlenerek kariyerine devam etti.
12<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Güral<br />
Premier<br />
<strong>Hotel</strong>s &<br />
Resorts’a<br />
iki ödül<br />
birden<br />
Dünya standartlarında tesisleri<br />
ve konuklarına sunduğu hizmet<br />
mükemmelliği ile tanınan lüks<br />
otellerin belirlendiği küresel<br />
organizasyon World Luxury <strong>Hotel</strong> Awards’ta Güral Premier <strong>Hotel</strong>s<br />
& Resorts, Luxury Family All – Inclusive <strong>Hotel</strong> ve Luxury Family<br />
Resort ödülleri ile küresel çapta sahip olduğu başarılara bir yenisini<br />
daha ekledi. Güral Premier <strong>Hotel</strong>s & Resort olarak daha önce<br />
birçok defa ödül kazandıklarını belirten Gürallar Yönetim Kurulu<br />
Başkan Yardımcısı Harika Güral, “Açıldığımız günden bu yana<br />
hizmet kalitemizi asla kaybetmedik. Bu ödüller bizlere doğru yolda<br />
olduğumuzu gösteriyor. Turizm ülkenin kalkınması için çok büyük<br />
bir etken. Turizmin ülkeye sağladığı ekonomik katkı yadsınamaz. Biz<br />
bu sorumluluğumuzun bilinci ile yolumuza devam edeceğiz” diyerek<br />
Güral Premier <strong>Hotel</strong>s & Resorts Türk turizmi için önemini vurguladı.<br />
Önder Dinler,<br />
yeniden Kıbrıs Rocks Otel’de<br />
Turizm sektörünün deneyimli<br />
isimlerinden Önder Dinler,<br />
2003 yılında açılışını<br />
gerçekleştirdiği ve 2006 yılına<br />
kadar genel müdürlüğünü<br />
yaptığı Kıbrıs Rocks Otel’e<br />
geri döndü. 1977 yılından beri<br />
otelcilik sektöründe görev<br />
yapan Dinler; Büyük Efes<br />
Oteli, LTI Kemer Beach <strong>Hotel</strong>,<br />
Iberotel Sarıgerme Park’ta<br />
üst düzey yöneticilik yaptı.<br />
Altın Yunus Çesme, Sheraton<br />
Çeşme, Iberotel Bodrum,<br />
Crowne Plaza Harbiye, Shaia<br />
<strong>Hotel</strong>s, Hilton Double Tree,<br />
Wynhdam Old City, Mercure<br />
Bomonti otellerinde genel<br />
müdürlük görevlerinde bulunan sektörün tecrübeli isimlerinden<br />
olan Dinler, aynı zamanda Gastronomi Turizmi Derneği Yönetim<br />
Kurulu kurucu üyesidir.<br />
Türkiye’nin sağlık turizminde<br />
ilk Ar-Ge başvurusu yapıldı<br />
İranlılar vatandaşlık, Ruslar tatil için<br />
Türkiye’den ev alıyor<br />
Türkiye yabancılara ev satışında rekor kırıyor. Son olarak eylül<br />
ayında yabancılara yapılan konut satışı yıllık olarak yüzde 25,8 artışla<br />
6 bin 630'a ulaştı. Bu veri, 2013'ten bu yana en iyi aylık veri oldu.<br />
Ocak-eylül döneminde ise yabancılara yapılan konut satışı yüzde<br />
43,2 artışla 37 bin 479'a yükseldi. Burada da tüm zamanların rekoru<br />
kırılırken, geçen yılın aynı döneminde 26 bin 165 konut yabancılara<br />
satılmıştı. Ülkelere göre ev alımı hakkında bilgi veren Gayrimenkul<br />
Brokeri Songül Toprak Özsan, “Yılın ilk 9 ayında en çok konut satışı<br />
5 bin 923 adetle İranlılara yapıldı. İranlıları 5 bin 621 adetle Iraklılar,<br />
3 bin 115 ile Ruslar, 2 bin 89 ile Afganistan vatandaşları takip etti.<br />
Almanya vatandaşlarına 1.484, Kazakistanlılara 1.339, Kuveytlilere<br />
1.154, Azerbaycanlılara 1.020, ABD'lilere 1.014, Yemenlilere 949,<br />
Filistinlilere 871, Ürdünlülere 807, Ukraynalılara 790 adet konut<br />
satıldı” dedi. Ülkelere göre alıcıların tercihlerinin değiştiğine dikkat<br />
çeken Özsan, “İlk sırada vatandaşlık geliyor. Çünkü yatırım yoluyla<br />
vatandaşlık için Türkiye’de en az 250 bin dolarlık gayrimenkul yatırımı<br />
yapılmalı ve bu mülk 3 yıl boyunca satılmamalı. TC vatandaşlığı almak<br />
için gayrimenkul sahibi olanların yanı sıra yatırım, kısa süreli tatil,<br />
emeklilik gibi farklı nedenlerle gayrimenkul alan yabancılar da var”<br />
diye konuştu.<br />
Türk sağlık turizminin öncü firması olarak konumlanan İhracatı<br />
Geliştirme Merkezi( İGEME) sağlık turizminin ilk Ar-Ge başvurusunu<br />
gerçekleştirdi. Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen bu girişim ile Türk<br />
sağlık sektörünün dönüşümü yakalaması ve çağa ayak uydurması<br />
hedefleniyor. Başvurunun ardından kurulacak olan Ar-Ge merkezi<br />
idari alanda hastane özelinde hastaya verilen hizmetlerin etkinliği ve<br />
kalitesi artırılması hedeflenirken, diğer yandan bu alanda sorunların<br />
belirlenip kısa süre içerisinde çözümün üretilmesi hedefleniyor.<br />
Tıbbı Ar-Ge çalışmaları ise doğrudan teşhis ve tedaviye yönelik<br />
yapılan araştırmalar sonucunda araştırmaların doğrudan kliniklere<br />
yansıtılması amaçlanıyor. Ar-Ge merkezleri ile sağlık turizminin en<br />
önemli gelir kapılarından biri olan uluslararası sigorta şirketlerinin<br />
Türkiye’de karşıladığı tedavi ve miktarlarının tespit edilerek provizyon,<br />
epikriz, proterma süreçlerine yönelik bir Türkiye yazılımı geliştirilmesi<br />
ve hastane ile acentelerimizin somut bilgi ve çözüm elde etmesine ön<br />
ayak olmanın önü açılmış olacak.
14<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Elite World Sapanca’ya 2 ödül<br />
Elite World <strong>Hotel</strong>s zincirinin bir parçası olan ve doğanın<br />
huzur veren atmosferinde ayrıcalıklı hizmetleri ile öne<br />
çıkan Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort,<br />
uluslararası ölçekte sektörün en prestijli ödüllendiren biri<br />
olarak kabul edilen The World Luxury Awards tarafından 2<br />
farklı kategoride ödüle layık görüldü. Elite World <strong>Hotel</strong>s Satış<br />
& Pazarlama Koordinatörü Emel Elik Bezaroğlu bu özel<br />
ödüle ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Elite World Sapanca<br />
Convention & Wellness Resort olarak “Hizmet kalitemizi,<br />
başarılarımızı sürdürülebilir kılmak ve mevcut konumumuzu<br />
üst seviyelere taşımak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.<br />
Bu doğrultuda uluslararası otel zinciri olmak için yeni projeler<br />
gerçekleştiriyoruz. Ayrıca hizmet kalitemizi, başarılarımızı<br />
sürdürülebilir kılmak ve mevcut konumumuzu üst seviyelere<br />
taşımak için yatırımlarımızı artırıyoruz” dedi.<br />
TÜROB yönetiminde iki yeni isim<br />
Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Müberra Eresin’in sürdürdüğü<br />
Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) Yönetim Kurulu’na<br />
konaklama sektörünün iki önemli ismi daha girdi. Bünyesinde<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> Türkiye zincirini bulunduran Artaş İnşaat<br />
Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu ile Türkiye<br />
Accor Otelleri Operasyon Başkan Yardımcısı Uğur Talayhan,<br />
TÜROB’un yeni yönetim kurulu üyeleri oldu.<br />
W Istanbul’da üst düzey atama<br />
İstanbul’un ikonik semti<br />
Akaretler’de konumlanan,<br />
şık ve gösterişli konsepti<br />
ile davetkar bir görünüm<br />
sunan W Istanbul’un yeni<br />
genel müdürü, turizm<br />
sektöründeki 14 yıllık<br />
deneyimi ile Mustafa<br />
Bulmuş oldu. Bilkent<br />
Üniversitesi Turizm ve<br />
Otel İşletmeciliği mezunu<br />
olan Bulmuş; 2007’de<br />
giriş yaptığı otelcilik<br />
sektöründe, 2011 yılında<br />
Marriott grubuna geçerek kariyerine yine bu grup bünyesinde<br />
yer alan lüks segment otellerde temsilci, direktör, otel müdürü<br />
ve genel müdür olarak gelişim göstererek devam etmiştir.<br />
10 yılı Marriott lüks segment otel markalarında olmak üzere,<br />
sektörde toplam 14 yıllık tecrübesi ile kariyerine başarı<br />
ile devam eden W Istanbul’un yeni Genel Müdürü Mustafa<br />
Bulmuş evli ve bir çocuk babasıdır.<br />
Tatil köyleri ile yükselişini<br />
sürdürüyor<br />
Eğlence ve tatil amaçlı seyahatlere güçlü dönüşün ve talebin<br />
arttığı bir pazarda, dünya çapındaki geniş otel portföyünde<br />
yeni tatil mekanları ekleyen Raffles <strong>Hotel</strong>s & Resorts heyecan<br />
verici bir büyüme aşamasına giriyor. Dünyanın dört bir<br />
yanındaki önemli destinasyonlarda dönüm noktası niteliğindeki<br />
mülkler oluşturmasıyla tanınan lüks marka, önümüzdeki<br />
üç ila beş yıl içinde tatil yerlerinin ayak izini ikiye katlamayı<br />
planlıyor. Markanın tatil köyü geliştirme hattı, Makao (Çin),<br />
Sentosa (Singapur), Manama (Bahreyn) ve Jaipur (Hindistan)<br />
gibi aranan destinasyonları içeriyor. Raffles markasına sahip<br />
küresel otelcilik grubu Accor'un Geliştirmeden Sorumlu<br />
Başkanı Agnès Roquefort, "Tatil beldesi seyahatlerine yönelik<br />
talep hızla artıyor ve dünya genelindeki çeşitli pazarlarda tatil<br />
köyü gelişmelerinde bir artış görüyoruz" dedi.
KABUKLU YEMİŞ<br />
ALERJİSİ<br />
VEGAN<br />
“FARKLI BESLENME<br />
İHTİYAÇLARI<br />
MUTFAKTA İŞLERİ<br />
KARMAŞIK HALE GETİRİR…<br />
”<br />
LAKTOZ<br />
İNTOLERANSI<br />
KARŞINIZDA<br />
FLORA PROFESSIONAL<br />
VEGAN KREMA<br />
Farklı beslenme ihtiyaçlarının<br />
tümüne cevap veren tek krema!<br />
SÜT ÜRÜNÜ<br />
İÇERMEZ<br />
GLUTEN<br />
İÇERMEZ<br />
ALERJEN<br />
İÇERMEZ<br />
HAYVANSAL KREMA KULLANILAN HER YERDE,<br />
BİREBİR ÖLÇÜDE KULLANILABİLİR.<br />
www.upfieldproturkiye.com
Bu sayımızda<br />
antre<br />
8 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
32 Saros, turizmde hedefini<br />
Deniz Gümrük Kapısı ve Enez-<br />
Keşan Yolu ile yükseltecek<br />
33 TUROYD Başkanı Ali Can<br />
Aksu'dan STK hükümranlığına<br />
tepki<br />
42 Travel Turkey İzmir, 15.sini<br />
hibrit düzenleyecek<br />
46 Öner: Ufukta gemi göründü<br />
48 Yenen: Taksim Meydan<br />
düzenlemesi için hala neyi<br />
bekliyoruz?<br />
49 TUYED'ten İstanbul'un taksi<br />
sorununa çözüm çağrısı<br />
50 TÜRSAB, Antalya’da turizm<br />
kongresi düzenleyecek<br />
78<br />
52 İstanbul’da düğün turizmi<br />
atağı<br />
54 Polatoğlu: Kamu kampları<br />
istisnasız özelleştirilsin, işçiye,<br />
memura tatil çeki verilsin<br />
56 Pandemi seyahat trendlerini<br />
nasıl değiştirdi?<br />
58 EMITT, 9 Şubat 2022’de<br />
kapılarını açacak<br />
60 Aksoy: Turizm sektöründe<br />
sosyal medya hesapları nasıl<br />
yönetilmeli?<br />
66<br />
72
gastro güncel<br />
96 Unilever Ev Dışı Tüketim, yeni<br />
mobil uygulamasını tanıttı<br />
98 Tartıcı: Festival enflasyonu<br />
gastronomiyi nasıl etkiliyor?<br />
gastro aktüel<br />
94<br />
100 Gastronomi sektöründen<br />
kısa haberler<br />
62 Alanya Teleferik ziyaretçi<br />
hedefi, 2 milyon!<br />
64 Türkiye sağlık<br />
turizminde stratejik ortaklık<br />
65 En fazla ödemenin sahibi,<br />
12,2 milyar TL ile havayolları<br />
sektörü!<br />
yeni yatırımlar<br />
66 Park Dedeman Adıyaman için<br />
imzalar atıldı<br />
68 Wyndham, portföyüne her şey<br />
dahil resort markası ekledi<br />
70 DoubleTree by Hilton İstanbul<br />
Ataşehir açıldı<br />
72 Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Asia<br />
Airport açıldı<br />
74 Radisson’un <strong>2021</strong> EMEA<br />
başarısı<br />
90<br />
76 Wyndham, Avrupa portföyüne<br />
Türkiye’dekiler dahil 12 resort<br />
ekliyor<br />
iş’te kadın<br />
78 Tan Balto: Turizm<br />
sektörü, yükselme kapasitesi<br />
olan kadınları daha çok<br />
destekleyebilir<br />
marka<br />
82 Yar: Avrupa pazarını Çinli<br />
rakiplerin elinden aldık<br />
84 Yılmaz: İlk önce müşteri<br />
memnuniyeti…<br />
86 Başdaş Market Ege'de<br />
e-ticaret yatırımlarıyla büyüyor<br />
şefin gözünden<br />
90 Türkiye’nin eğitimli-alaylı<br />
pasta sanatkârı: Raşit Yazıcı<br />
gastro etkinlik<br />
94 Sihirli dokunuşlarıyla gurme<br />
damakları büyülediler<br />
108<br />
yeni mekan<br />
104 Deneyimsel mekanlar<br />
fuar<br />
108 HOSTMilano’ya Horeca<br />
profesyonellerinden büyük<br />
ilgi<br />
110 Uluslararası Sirha<br />
İstanbul’un bu yılki teması,<br />
sürdürülebilirlik<br />
hijyen<br />
112 Unilever Ev Dışı Tüketim, Ev<br />
Dışı Temizlik kategorisine<br />
giriyor<br />
dekorasyon<br />
114 Trendlere yön verenler<br />
hotel-tech<br />
118 Token’dan yemek kartı<br />
sektörüne dijital çözüm:<br />
TokenFlex<br />
ürünler<br />
120 Yeni ürünler<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
32<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
SAROS,<br />
turizmde hedef<br />
çıtasını Deniz<br />
Gümrük Kapısı ve<br />
Enez-Keşan Yolu ile<br />
yükseltecek<br />
Keşan, Enez, İpsala (Saros), turizmde hedef çıtasını yükseltti. Enez-Keşan yolunun çözümü için<br />
merkezi hükümete çağrı yapan ilçe belediyeleri, 2-3 aya kadar açılması planlanan Enez Deniz<br />
Gümrük Kapısı ile bölge turizmi ve ekonomisinde ciddi bir ivme yakalamayı hedefliyor.<br />
Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor” toplantıları<br />
kapsamında ilki 2015 yılında düzenlenen<br />
Saros Ekonomi Zirvesi'nin ikincisi 30 Ekim<br />
Cumartesi günü İstanbul Üniversitesi Enez<br />
Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşti. Keşan, Enez<br />
ve İpsala (Saros) bölgesinin ekonomik analizini<br />
yapmak, turizm potansiyelinin artırılması için<br />
gerekenleri konuşmak ve tarım sektörüne<br />
destek sağlamak amacıyla gerçekleştirilen<br />
zirvede, 'Saros Bölgesi Tarımsal Kalkınma' ve<br />
'Saros Bölgesi Turizm Kalkınma' temalarında<br />
iki ayrı panel düzenlendi. Ekonomi Gazetecileri<br />
Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak'ın yanı<br />
sıra dernek üyelerinin misafir edildiği zirvede;<br />
Edirne İş İnsanları Derneği Başkanı Hakan İnci,<br />
Enez Belediye Başkanı Özkan Gönenç, Keşan<br />
Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Enez<br />
Kaymakamı Şükrü Alperen Göktaş konuşmacı<br />
olarak yer aldı.<br />
Gönenç: "Enez-Keşan yolu sorunu<br />
bir an önce çözülmeli"<br />
Panelin açılış konuşmasını yapan<br />
Enez Belediye Başkanı Özkan Gönenç,<br />
organizasyonun gelenekselleştirilmesi<br />
tavsiyesinde bulunarak, "Enez turizm<br />
anlamında çok önemli bir ivme sağladı. Ama<br />
biz bölgenin kontrolsüz büyümesine çok<br />
karşıyız. Gelecek nesillere daha iyi bir Enez<br />
bırakmak için çok çalışıyoruz." dedi. Merkezi<br />
hükümetten Enez- Keşan yolu sorununun bir<br />
an önce çözümünü beklediklerini vurgulayan<br />
Gönenç, Edirne'de Deniz Gümrük Kapısı'nın<br />
açılış çalışmalarından bahsederek, projenin<br />
tamamlanmasıyla birlikte bölge turizminin<br />
daha da gelişeceğini ifade etti.<br />
Helvacıoğlu: "Sahilde alan yönetimi<br />
tek olmalı"<br />
Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu,<br />
yaptığı konuşmada Keşan, Enez ve İpsala'nın<br />
bir bütün olduğuna işaret ederek turizm, tarım<br />
ve ticarette gelişmek ve markalaşmak için<br />
birlikte hareket etmenin önemine değindi.<br />
Organizasyonun Enez'de başlamasına<br />
inandığını ve bu inançla koşa koşa geldiğini<br />
söyleyen Helvacıoğlu, "Bir marka olacaksak,<br />
bunu birlik ve beraberlik içinde yapmalıyız.<br />
Bu dönemde birbirimize çok ihtiyacımız<br />
var." diye konuştu. Helvacıoğlu, çok zengin<br />
bir bölgeye sahip olduklarını ve Saros'un<br />
artık bu dağınık yapısından kurtarılması<br />
gerektiğini vurgulayarak, "Potansiyellerimiz<br />
var ama puzze'ları birleştiremiyorız. Alt yapıyı<br />
oluşturursak buraya dünya fotoğrafçıları bile<br />
gelir." dedi.<br />
"Otel ve yatak sayımız çok düşük"<br />
Mustafa Helvacıoğlu, Edirne'nin turizm<br />
potansiyeline dikkat çeken sözlerinde bölgenin<br />
70 km sahil ve 20 bin evi barındırdığını buna<br />
karşın otel ve yatak sayısının çok düşük<br />
olduğunun altını çizdi. Sahilde alan yönetiminin<br />
olmamasının Saros bölgesinde ciddi bir sorun<br />
oluşturduğunu belirten Helvacıoğlu, alan<br />
yönetiminin tek olması gerektiği önerisinde<br />
bulunarak, "Alan yönetiminden bir yönetim<br />
kurulunun olması gerekiyor." dedi. Sözlerinin<br />
devamında Enez- Keşan yoluna çok ihtiyaçları<br />
olduğunu ifade eden Mustafa Helvacıoğlu, 8<br />
milyon TL maliyetle inşaatı halen sürmekte<br />
olan Enez Deniz Gümrük Kapısı'nın açılmasının<br />
bölge kalkınmasındaki önemine vurgu yaparak,<br />
"Ama sadece yapmak değil, sürdürülebilirlik<br />
kılmak da çok önemli." dedi.<br />
"Yollar bizi turizme ve ekonomiye<br />
kavuşturacak"<br />
Saros bölgesinin çok yüksek bir potansiyeli<br />
olduğunu ifade eden Helvacıoğlu, "Çok<br />
yakınımızdaki İstanbul pazarı, Çanakkale'nin<br />
yeni açılacak köprüsü, Ege, turizm, sağlık<br />
turizmi, 35 km orman sınırı, bunların hepsini<br />
değerlendirmeliyiz. Bu yüzden çok çalışmamız<br />
gerektiğini düşünüyorum. Saros'ta bir<br />
doğalgaz hattı oluyor. Doğalgaz ve yollarla<br />
bölgemizin çekim gücü artacak. Yollar bizi<br />
turizme ve ekonomiye kavuşturacak." şeklinde<br />
konuştu.<br />
Göktaş:" Trakya'nın insanı meşhur"<br />
Enez Kaymakamı Şükrü Alperen Göktaş ise,<br />
Trakya'nın turizm ve ekonomi alanlarında<br />
çok zengin bir bölge olduğuna dikkat<br />
çekerek, "Ama 'insanı meşhur' kavramı<br />
mutlaka altı doldurulması gereken bir<br />
durum. Ben Trakya'da bunu gördüm. Söz<br />
konusu bizim insanımız ise, biz aynı masa<br />
etrafında oturmaya razıyız, gayretliyiz. Ben<br />
yaklaşık bir yıldır buradayım. İnsanların ne<br />
kadar sorumluluk sahibi olduklarını gördüm.<br />
Edirne'mizin diğer bir şansı, Valimiz Ekrem<br />
Canalp. Bize daha en başından sorumluluk<br />
almayı telkin etti, biz de o anlayışla görevimize<br />
başladık." dedi.
TUROYD Başkanı Ali Can Aksu'dan<br />
STK hükümranlığına tepki<br />
Bazı STK’ların “Turizmin en büyük aktörü benim” çatışmasının sektörü daha büyük tahribatlara<br />
sürüklediğini ileri süren TUROYD - Turizm Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Ali Can Aksu, "Her kafadan<br />
farklı seslerin geldiği darmadağın turizm olgusunu yeniden dizayn etmemiz gerekiyor." dedi.<br />
Ali Can Aksu'nun "Türk Turizm<br />
Yapısının Yeniden Dizayn<br />
Edilmesi Gerekiyor" başlığıyla<br />
kamuoyunun dikkatine sunduğu yazının<br />
ayrıntıları şöyle:<br />
"Dünyada değişen turizm talebine<br />
uygun büyük bir potansiyele sahip<br />
bulunan Türkiye, artık sıradan bir<br />
turizm destinasyonu olmaktan çıkıp,<br />
daha da güçlenen turizm ürün çeşitliliği<br />
ile dünya turizm arenasına daha etkili<br />
çıkması gerekiyor.<br />
1990’lardan günümüze geldiğimiz şu<br />
noktada, ülke turizm politikaları adına<br />
yapılan çalışmaların çoğunun deneme<br />
yanılma yolu, sektörel inisiyatif, siyasal<br />
inisiyatif, hızlı ekonomik beklentiler,<br />
dayanaksız gelişigüzel teşvikler ile<br />
tüm denge unsurlarının bozulduğunu<br />
rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz.<br />
Ülke turizm yatırım politikasından<br />
tanıtım politikasına turizm operasyonel<br />
stratejilerden uzak, her kafadan farklı<br />
seslerin geldiği darmadağın turizm<br />
olgusunu yeniden dizayn etmemiz<br />
gerekiyor. Sektörel bazda devletin<br />
bürokratik yapısının yanında güçlü<br />
aktörler ve STK’ların varlığı gözardı<br />
edilemeyecek kadar etkilidir.<br />
Siyaseten bakanlıklarda liyakatsizliğin<br />
önde olduğu dönemlerde bazı turizm<br />
STK’ları devlet bürokrasisinin önüne<br />
geçmiş olumlu çalışmalarının<br />
yanında, bazen ülke turizmini çıkmaza<br />
sokabilecek kanun ve dayanaklar ile<br />
kendilerini gücün sembolü ve turizmin<br />
aktörleri olarak addetmişlerdir.<br />
Ülke turizm politikaları üretmek<br />
yerine kuruluşlarına güç sağlayan<br />
STK’ların yanlış hamleleri ve liyakatsiz<br />
yönetimlerin göz yumması ile bugüne<br />
kadar gelinen noktada Türk turizm<br />
yörüngesinin hep aşağı gittiğini<br />
ve toparlanamaz bir hal aldığını<br />
görebiliyoruz. Turizmde dar ürün<br />
yelpazesi, her şey dahil sistem, çarpık<br />
yapılaşma, yanlış tanıtım politikası<br />
ülkemizi ucuz ve sürdürülemez<br />
turizm noktasına getirmiştir. Türk<br />
turizminin geçmiş dönemleri ve hala<br />
devam eden bazı STK’ların “Turizmin<br />
en büyük aktörü benim” çatışması<br />
daha büyük tahribatlara yol açmaya<br />
devam ediyor. Gelinen süreçte<br />
devletin turizm yönetiminde liyakat<br />
esası ortaya koyduğunda ise, STK<br />
hükümranlığının sona ereceği korkusu<br />
ile bazı sektör öncülerinin paniklediğini<br />
gözlemleyebiliyoruz.<br />
Aslında sorun basit, sektör tüm<br />
bileşenleri ile kendini yeniden<br />
dizayn etmek zorunda. Çünkü 30<br />
yıl önceki politikalarla geleceğimizi<br />
tasarlayamayız. Türk turizm geleceğini<br />
tasarlamak ve günü kurtarma<br />
telaşından kurtulmak adına;<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm<br />
yatırımcıları, seyahat acenteleri, turizm<br />
yöneticileri, rehberler, taşımacılar,<br />
tedarikçiler, akademisyenler,<br />
yerel yönetimler vs. tüm aktörlerin<br />
samimiyetle geçmişte yaşanan<br />
hatalarla yüzleşerek, “en büyük benim”<br />
yerine, bütüncül ortak dil anlayışı ile<br />
çalışma yürütmesi gerekiyor.<br />
Ülkemizin bu eşsiz potansiyelini,<br />
sürdürülebilirlik özelliğini göz<br />
ardı etmeden, turizmin hizmetine<br />
taşıyabilmek, ciddi, bilinçli ve bilimsel<br />
çalışma ve planlamayı gerekli<br />
kılmaktadır. Ekonomik, sosyal, kültürel,<br />
çevresel gelişmelerin izlenmesi,<br />
dış dünya ile verimli ilişkiler, turizm<br />
varlıklarının rasyonel kullanımı ve<br />
turizm gelirlerinin artması ancak<br />
turizmde etkin bir planlama ile<br />
sağlanabilir.<br />
Ülkemizde TGA- Turizm Geliştirme<br />
Ajansı adımı, tanıtma politikası adına<br />
çok olumlu, güçlü ve radikal bir karar<br />
olmuştur. Karşı çıkmak yerine, iyi<br />
kullanmayı ve olumlu sonuçlar almayı<br />
deneyebiliriz.<br />
Son olarak yukarıda bahsettiğim turizm<br />
aktörlerinin arasında en önemli yerde<br />
yer alması gerekirken maalesef yıllarca<br />
ihmal edilen sektörün kaptanları<br />
“turizm yöneticileri”nin öyle bir masa<br />
etrafında olmaması, yok sayılmasının<br />
akılla ve izanla bağdaşır yanı yok.<br />
Sermaye Bilgiyi Değil, Bilgi Sermayeyi<br />
İyi Yönetir!.."
42<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TRAVEL TURKEY İZMIR,<br />
15.SINI HIBRIT DÜZENLEYECEK<br />
Şubat ayında Türkiye’nin ilk sanal turizm fuarı olan ve sektörün tüm bileşenlerini online olarak bir araya<br />
getiren 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı’nın ardından yerli ve yabancı tüm sektör temsilcileri 2-4 Aralık<br />
<strong>2021</strong> tarihleri arasında fuarizmir’de fiziksel olarak buluşacak.<br />
Türkiye ve dünya turizmini İzmir’de<br />
buluşturarak turizm sektörünü<br />
her mevsim canlı tutan Travel<br />
Turkey İzmir Fuarı, 2-4 Aralık <strong>2021</strong><br />
tarihleri arasında kapılarını 15. kez<br />
açıyor. Sektör temsilcileri, T.C. Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı himayesinde, İzmir<br />
Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde,<br />
İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık ortaklığıyla<br />
düzenlenecek olan 15. Travel Turkey<br />
İzmir Fuarı’nda buluşacak.<br />
İzmir’in nitelikli turizmi açığa<br />
çıkacak<br />
Tüm dünyada turizm trendleri hızlı<br />
bir değişime girdi, Türkiye’de de<br />
sürdürülebilir turizmin önemi açığa<br />
çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi<br />
öngörüsü ile geliştirilen, şehrin<br />
tüm paydaşlarının katkı sağladığı<br />
ortak akıl sonucunda İzmir Turizm<br />
Stratejisi ve Eylem Planı hazırlandı.<br />
Strateji, “dünya uygarlıklarına yön<br />
veren pek çok kavram, düşünce<br />
ve yaklaşımın İzmir’den dünyaya<br />
taşınması” fikrinden hareket ediyor.<br />
Fuar ile birlikte bu stratejinin tüm<br />
dünyaya duyurulması hedefleniyor.<br />
Bu kapsamda İzmir’deki turizm<br />
faaliyetlerinin öne çıkarılarak İzmir’in<br />
tarih, kültür ve gastronomi değerleri<br />
ziyaretçileriyle buluşturulacak. İzmir’in<br />
nitelikli turizminin açığa çıkarılması,<br />
pandeminin ardından dünya seyahat<br />
trendlerinin daha butik, daha özgün ve<br />
daha özgür bir algıya dönüşmesinde bir<br />
fırsat yaratacak.<br />
Yeni bir fuar doğdu<br />
Travel Turkey İzmir Fuarı, geliştirdiği<br />
konsept ve özel etkinlikleri ile sektörün<br />
dinamizmini her yıl artırıyor. Dünya<br />
turizminde yenilikleri İzmir’de tanıtan<br />
fuarın bölümlerinden biri olan alternatif<br />
turizm alanı, artan yoğun ilgiyle<br />
beraber yeni bir fuarın oluşmasına<br />
zemin hazırladı. 15’inci Travel Turkey<br />
İzmir Fuarı ile eş zamanlı olarak ilk<br />
kez düzenlenecek olan TTI OUTDOOR<br />
Kamp, Karavan, Tekne, Outdoor ve<br />
Ekipmanları Fuarı, 2-5 Aralık <strong>2021</strong><br />
tarihleri arasında fuarizmir C holde<br />
halka açık olarak düzenlenecek. Fuar,<br />
doğayla iç içe olma isteğini yaşam<br />
tarzı haline getiren tüm alternatif<br />
turizm tutkunlarının ihtiyaçlarına cevap<br />
verecek. Fuarda, Ege Bölgesi’nin doğa<br />
ile uyumlu yaşam tarzı sergilenirken,<br />
son zamanlarda yoğun ilgi gören<br />
doğaya dönüş kavramı ele alınacak.<br />
Hibrit olacak<br />
Dünya turizm sektörünü İzmir’de<br />
buluşturan fuar, hibrit olarak<br />
düzenlenecek. Fuarizmir A ve B<br />
hollerinde fiziksel olarak gerçekleşecek<br />
olan fuar aynı zamanda www.<br />
travelturkeyexpo.com adresi üzerinden,<br />
ziyaretçi kayıt formu doldurularak<br />
online olarak takip edilebilecek.<br />
Ulusal ve uluslararası turizm ofisleri,<br />
alternatif turizm firmaları, oteller ve<br />
seyahat acentelerinden oluşan ürün<br />
grubu ile 15’inci Travel Turkey İzmir<br />
Fuarı sınırlarını giderek genişletiyor. İlk<br />
iki gün profesyonel ziyaretçiye açık olan<br />
fuar, son gün halka açık olacak.
46<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />
Tezer Öner<br />
Ufukta gemi göründü<br />
Kruvaziyer turizminde 2022 için<br />
büyük umutlar hâkim olmaya<br />
başladı. 2011 yılında kırılan rekor<br />
sonrası sezonda ortalama 1500<br />
gemilik performansımız terör ile<br />
sıfıra vurduktan sonra dalgalı bir<br />
seyirle 300 – 500 derken nihayet<br />
gene beklentilerimiz binli rakamları<br />
telaffuz eder oldu.<br />
<strong>2021</strong> yılında Eylül ayına dek 21<br />
gemi gelmiş. Sadece Kuşadası için<br />
130 rezervasyon varmış. 2022 için<br />
Kuşadası 650 gemi rezervasyonu<br />
almış ki bu yaklaşık 250.000 turist<br />
demek. 2022 için 2 milyondan fazla<br />
turistin gemi ile gelmesi söz konusu.<br />
En büyük rahatlık tabii ki aşı ve<br />
seyahat kısıtlarının artık ortadan<br />
kalkmış olması. Ancak bu beklentiyi<br />
ve hissiyatı doğru pozisyonlanmak ve<br />
karşılığını almak durumundayız.<br />
Kruvaziyer turizmi bizim için ne<br />
demek ve mercimekten fazla faydası<br />
olan bu turizm kolunun anlamı nedir<br />
bir bakmak lazım. Bunun için geç<br />
kalmış bir Akdeniz ülkesi olarak<br />
son yıllarda yapılan yatırımların da<br />
hakkını vermemiz gerek. Özellikle<br />
Galata Port ve özel limanların da<br />
agresif yaklaşımının deniz ülkesi<br />
olarak bize ciddi katkıları olacaktır.<br />
Yunanistan sadece kruvaziyer<br />
eksikliğinden pandemi sürecinde<br />
en fazla turizm geliri kaybeden<br />
ülke oldu. Çünkü bu şekilde gelen<br />
turist aslında bir nimet gibi. Tek bir<br />
gemiden 400 ila 1500 yolcu inme<br />
durumu söz konusu. Kısa süren<br />
bu seyahatte zaten yemek ve yatak<br />
parasını ödemiş olan yolcular karaya<br />
ayak bastıkları anda tek bir amaca<br />
kilitleniyorlar: “alışveriş yapmak ve<br />
gezmek”. İşte bu onları bir kat daha<br />
değerli kılıyor.<br />
Özellikle yerel esnaf, hediyelik eşya<br />
ve giyim mağazaları, yöresel tatlar<br />
ve lokantalardan tutun da taksi ve<br />
sağlık hizmetlerine kadar birçok<br />
konuda harcama yapmaları söz<br />
konusu olabiliyor. Yani kruvaziyer<br />
turisti tadından yenmez. Diğer<br />
dinlenme ve deniz amaçlı turistler<br />
gibi 5 yıldızlı bir tatil köyünde her<br />
şey dahil bir hafta kalıp sadece<br />
denize girip ülkelerine dönmüyorlar.<br />
Kruvaziyer turisti tatil köyü turistinin<br />
1 haftada harcadığı parayı genelde<br />
birkaç saatte harcayıp gemisiyle<br />
diğer bir limana demir alıyor.<br />
Ayrıca nitelik ve kültür turizmi<br />
açısından da bu tip turisti daha<br />
çok seviyorum. Bunun yanında<br />
gemilerin ikmal, küçük onarım<br />
veya bazı sarf ihtiyaçları açısından<br />
da ticarete katkısı var. Hatta liman<br />
giriş ve demirleme paralarına kadar<br />
ekonomik zenginlik ifade eden bir<br />
turizm şekli.<br />
Bu aşamada kurvaziyerlere 2022<br />
için esen güzel Ege meltemlerini<br />
gözü yaşlı lodos rüzgarlarına<br />
çevirmeden, bunlar nasıl olsa<br />
alacak diye orantısız rakamlar ve<br />
hizmet bedelleri oluşturmadan,<br />
nasıl olsa yarın gidecek diye<br />
adisyonlara “sıfırlar fazla kaçmış<br />
abi” muamelesi yapmadan, Türk<br />
insanının misafirperver ve sıcak<br />
yapısına uygun şekilde destek<br />
verelim.<br />
Bacasız sanayinin işlemesi<br />
için hepimiz insan olarak ve ev<br />
sahibi olarak çarkın bir dişlisiyiz.<br />
Birimiz kırılırsa çarkın dönüşü de<br />
ona göre zarar görmeye başlar.<br />
Dolayısıyla liman kentleri ve liman<br />
çevresindeki turistik işletmelere<br />
ve servis sağlayıcılara şimdiden<br />
eğitim vermeye başlamalıyız.<br />
Bilgilendirmeler ve eğitimlerle<br />
pandemi sürecini milat kabul ederek<br />
önümüze yeni ufuklar açalım ki…<br />
Pruvamız neta, rüzgarımız kolayına<br />
olsun…
48<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Rapor niteliğindeki tespit ve önerileriyle<br />
İstanbul turizminde çok daha yüksek<br />
potansiyelin nasıl yakalanabileceğinin<br />
ipuçlarını vermeye devam eden profesyonel<br />
turist rehberi, seyahat yazarı ve uluslararası<br />
konuşmacı Şerif Yenen, özellikle kentin vitrini<br />
Sultanahmet için önemli konulara dikkat<br />
çekerek, hem ziyaretçilerin memnun ayrılması<br />
hem de sorunsuz bir turizm işleyişi için acil<br />
çözüm bekleyen görüşlerini paylaştı.<br />
“Sultanahmet’e elektrikli araçla ring<br />
seferleri konulsun”<br />
İstanbul'a gelen her ziyaretçinin mutlaka<br />
ziyaret ettiği Sultanahmet Meydanı<br />
trafiğinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini<br />
vurgulayan Şerif Yenen, özellikle turlarla<br />
gelen misafirlerin hem ulaşım hem de<br />
trafik sorunu yaşadığını aktarıyor. Tur<br />
otobüsüyle gelenlerin trafik çilesi çektiğini,<br />
münferit olarak toplu ulaşım dışında taksiyle<br />
gelenlerin ise dönüşte taksi bulmakta çok<br />
güçlük yaşadığını anlatan Yenen şunları<br />
söylüyor: "Sultanahmet Meydanı bir süredir<br />
araç trafiğine kapalı durumda. Trafik Küçük<br />
Ayasofya Caddesi ve Sultan Ahmed Camii'nin<br />
arkasında Arasta’nın yanındaki yol ve Akbıyık<br />
Caddesi üzerinden akarak Cankurataran'a<br />
iniyor. Bir diğer seçenek de Cağaloğlu’ndan<br />
çıkmak. Bu seçenek zaten çoğu zaman<br />
hiç işlemiyor. Bu güzergahlar oldukça dar<br />
sokaklardan oluştuğu için kısa süreli bir<br />
duraklama bile trafiğin akışını engelliyor;<br />
hele bir de önünüze çöp kamyonu veya<br />
hareket kabiliyeti yavaş yolcularını indiren bir<br />
otobüs denk geldiği zaman trafik uzun süre<br />
kilitleniyor. Bu ve benzeri nedenlerden ötürü,<br />
otobüs ve midibülerin Çatladıkapı'dan itibaren<br />
bu hatta asla girmemesi gerekiyor. Onun<br />
yerine aşağıda bir veya birkaç nokta belirlenip<br />
elektrikli araçlarla meydana ring seferleri<br />
konulabilir. Bu ring, aşağıdaki indirme<br />
bindirme noktasından başlar, Sultanahmet ve<br />
Kapalı Çarşı hattını kapsayarak sürekli ring<br />
yapar. İsteyen istediği yerde iner veya biner.”<br />
Öte yandan Şerif Yenen, Sultan Ahmed<br />
Camii'nin arkasında, Arasta'nın duvarına<br />
bitişik olan otoparkın, minibüs türünden tur<br />
araçlarının yolcu indirme bindirme noktası<br />
olarak düzenlenmesinin trafiği aksatmasını<br />
engelleyeceğini belirtiyor. Yenen, bir turist<br />
rehberi olarak bu güzergahtaki turlarında<br />
yaşadığı bu sorunların tüm turizmcilerin<br />
de başına geldiğini söyleyerek, "Acil çözüm<br />
şart. Bir an önce harekete geçilmeli" çağrısı<br />
yapıyor.<br />
“Sultanahmet güvenlik şeridi,<br />
güvenlikten öte daha çok 'caydırıcı'<br />
işlev görüyor”<br />
Sultanahmet Meydanı'nın uzun zamandan<br />
beri güvenlik şeridiyle çevrelendiğini, polis<br />
ŞERIF YENEN<br />
“TAKSIM MEYDAN DÜZENLEMESI IÇIN<br />
HALA NEYI BEKLIYORUZ?”<br />
kontrolünde giriş noktaları olduğunu ifade<br />
eden Yenen, bu noktalar haricinde bölgeye<br />
girmenin mümkün olmadığını kaydediyor. Bu<br />
noktaların birbirinden uzak olduğunu, örneğin<br />
bazen hemen karşıya geçmek istediğinizde<br />
epey yürümek durumunda kalınabildiğini<br />
kaydeden Yenen şöyle devam ediyor: "Güvenlik<br />
tabii ki çok önemli. Ancak bu şerit şu anda<br />
gördüğümüz kadarıyla güvenlikten öte daha<br />
çok 'caydırıcı' olarak işlev görüyor. Güvenlik<br />
kontrolü yapmak için turizmi daha az irrite<br />
edecek formüller mümkün."<br />
“Ayasofya'nın önündeki kalıntılara<br />
bilgilendirici levhalar konulmalı”<br />
İstanbul’un en gözde tarihi yapılarının başında<br />
gelen Ayasofya'nın önünde çitle çevrilmiş<br />
durumda bir takım kalıntılar olduğunu<br />
söyleyen Yenen, ziyaretçilerin bunları hep<br />
merak ettiğini ifade ediyor. Merak uyandıran<br />
ve iyi bir görüntü vermeyen bu kalıntılara dair<br />
bilgilendirici levhalar konulması gerektiğine<br />
işaret eden Yenen, daha iyi bir düzenlemenin<br />
de şart olduğunu, harabe gibi bir izlenim<br />
oluşturduğunu vurguluyor.<br />
Milyon Anıtı, su terazisi ve<br />
arkasındaki parkta çevre<br />
düzenlemesi<br />
Şerif Yenen, “Yerebatan Sarnıcı’nın bitmek<br />
bilmeyen restorasyonuna değinmiştik, hadi<br />
o uzuyor diyelim, bari üzerindeki parkın<br />
düzenlemesini bitirip bir an önce çevrenin<br />
çirkin görüntüsünü güzelleştirsek” diyor.<br />
“Aşırı ziyaretçi alan yapılara giriş<br />
için rezervasyon sistemi devreye<br />
sokulmalı”<br />
İstanbul'da ziyaretçilerin geldiklerinde<br />
mutlaka uğradığı Topkapı Sarayı, Ayasofya<br />
Camii, Sultan Ahmed Camii gibi popüler<br />
mekanların ziyaretçi trafiğine değinen Şerif<br />
Yenen, zaman zaman aşırı kalabalıklar<br />
olması nedeniyle müthiş bir keşmekeş<br />
yaşandığını savunarak şöyle konuşuyor:<br />
"Herkes her mekanı, istediği zaman, istediği<br />
gün görebilecek diye bir kural yok. Ziyaretçi<br />
sayısı, ziyaret edilen mekanı tehdit ediyorsa,<br />
zarar vermeye başlamışsa, dünyanın birçok<br />
popüler müze veya mekanında olduğu gibi<br />
buralara girecek günlük ziyaretçi sayısına<br />
sınırlama getirilebilir ve bir rezervasyon<br />
sistemi devreye sokulabilir. Bu popüler yerleri<br />
riske sokmadan, tahrip etmeden bir sonraki<br />
kuşaklara aktarabilmemiz için bir an önce<br />
önlem almalıyız."<br />
“Laleli’de turizm araçlarına kolaylık<br />
sağlanmalı”<br />
Laleli'de Ordu Caddesi'nin belli saatlerde<br />
trafiğe kapanırken turizm araçlarına açık<br />
olduğunun duyurulduğunu hatırlatan Yenen,<br />
buradaki soruna da şu şekilde değiniyor:<br />
"Turizm araçları evet girebiliyor ama ancak<br />
belirli prosedürlerden geçtikten sonra<br />
girmek mümkün oluyor. Burada bir soru<br />
işareti söz konusu; turizm araçlarının<br />
girebilmesi için önceden başvuru yapması<br />
gerekiyor. Oysa turizm araçları zaten her<br />
yıl bazı prosedürlerden geçip TÜRSAB<br />
plakalarını yeniliyor. Bunlar karekodlu<br />
plakalar. Ordu Caddesi’ne girişte bu izinleri<br />
tekrar tekrar almaya gerek olmamalı;<br />
turizm araçları barkodlu levhasını gösterip<br />
kolayca girebilmeli. Üstelik buraya girişlerin<br />
kolaylaştırılması bir turizm çekim merkezi<br />
olan Kapalı Çarşı'nın trafiğini de bir nebze<br />
rahatlatacaktır."<br />
“Çemberlitaş yaya kalmalı”<br />
Çemberlitaş Meydanı'ndaki otoparkın<br />
kapatılarak yayalaştırıldığını anımsatan<br />
Yenen; bu düzenlemenin çok da iyi olduğunu<br />
savunurken şu noktaya dikkat çekiyor: "Çok<br />
geçmeden şimdi orası motosiklet otoparkına<br />
döndü. Araba almıyorsak motosiklet de<br />
almayalım, temiz ve ferah bırakalım lütfen!".<br />
“Meydanın düzenlemesi için hala neyi<br />
bekliyoruz?”<br />
Şerif Yenen'in dikkat çektiği turizm<br />
noktalarından biri de Taksim Meydanı.<br />
"Meydanın düzenlemesi için hala neyi<br />
bekliyoruz?" diye soran Yenen, sorularını şöyle<br />
sürdürüyor: "Daha kadar bekleyeceğiz? Bu<br />
konuda bilgilenmeye ihtiyacımız var. Meydanın<br />
şu anki hali turizm açısından baktığımızda ne<br />
yazık ki içler acısı."<br />
“Balat’ın ana caddelerinin hafta<br />
sonları trafiğe kapatılması şart”<br />
Yenen son olarak İstanbul'un yeni popülerlik<br />
kazanan semti Balat'a değiniyor. Hafta<br />
sonları çok kalabalık olmasından dolayı bazen<br />
gezmenin mümkün olmadığını kaydeden<br />
Yenen, "Trafiğe açık dar sokaklarda gezi<br />
çok zor oluyor. Özellikle hafta sonları ana<br />
caddelerin trafiğe kapatılması şart" önerisini<br />
getiriyor.
TUYED'ten<br />
İstanbul'un<br />
taksi sorununa<br />
çözüm çağrısı<br />
Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği'nden (TUYED) yapılan<br />
açıklamada, İstanbul'un taksi sorununun turizm sektörüne ve<br />
İstanbul'a verdiği zarar vurgulandı.<br />
TUYED'ten Genel Sekreter Savaş Daş<br />
imzasıyla yapılan açıklama şöyle:<br />
İstanbul’da taksi sorunu giderek bir<br />
kangren haline geliyor. Plaka sahipliği<br />
üzerinden bir rant aracı olan taksilerde,<br />
ne direksiyondaki şoför, ne de taksilere<br />
binen (daha doğrusu binemeyen) vatandaş<br />
ne de ülkemizi ziyarete gelen turistler<br />
memnun. Bir avuç plaka sahibinin<br />
çıkarına işleyen sistem, kent sakinlerini<br />
canından bezdirmiş durumda.<br />
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentte<br />
6 bin taksiyi daha hizmete alıp 1000 taksiyi<br />
de dönüştürme önerisi, ağırlığı siyasi<br />
iktidarın temsilcilerinden oluşan, Ulaşım<br />
Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME)<br />
10’uncu kez reddedildi. Oysa İBB’nin planı,<br />
hem taksi şoförlerinin hem de İstanbul<br />
halkının ve turistlerin mağduriyetini<br />
ortadan kaldırmayı hedefliyor. Böyle bir<br />
önerinin reddedilme gerekçesi nedir?<br />
Milyonlarca İstanbullu mağdur<br />
ediliyor, turistler dolandırılıyor<br />
İstanbul’un trafiğinde 12 saat direksiyon<br />
sallayan taksi şoförleri önce plaka<br />
sahibinin kirasını, sonra aracın<br />
yakıtını ve son olarak da kendi rızkını<br />
çıkarmak zorunda. Makas o kadar<br />
daralmış durumda ki, şoförler artık<br />
Türk vatandaşlarını aracına almıyor,<br />
kısa mesafeye gitmiyor, trafik olan<br />
güzergahlara girmiyor. ‘Akşama kadar<br />
direksiyon sallayıp evin rızkını zar zor<br />
çıkaracağıma, turistlerin yoğun olduğu<br />
yerlerde soteye yatar, bir turist kapıp günü<br />
kurtarırım’ diye düşünüyor. Taksi soran<br />
müşteriye ise, ya ‘rezerve’, ya da ‘müşteri<br />
almaya gidiyorum’ diyor.<br />
İstanbul’da bir avuç taksi plakası sahibi<br />
korunurken, milyonlarca İstanbullu<br />
mağdur ediliyor, turistler dolandırılıyor.<br />
Bu konuda, ne kendi seçmeni de mağdur<br />
olan siyasi iradeden ne de müşterisi<br />
dolandırılan turizmciden ses çıkıyor.<br />
Bunun da ötesinde, taksiciler Bakan, hatta<br />
Cumhurbaşkanı düzeyinde ağırlanıyor,<br />
ziyaret ediliyor, şımartılıyor.<br />
İstanbul’da turist döven taksici<br />
de gördük, köprüden geçmek için<br />
turistten vize parası alan da<br />
İstanbul’da turist döven taksici de gördük,<br />
köprüden geçmek için turistten vize<br />
parası alan da, yolcusunu havalimanına<br />
bırakan acenteceyi döven de... En son<br />
havalimanı önünde evrak kontrolü<br />
yapıyorlardı. Vatandaş işine gitmek için<br />
taksi bulamıyor, turistler dolandırılıyor,<br />
taksiciler evini geçindiremiyor ama birileri<br />
bu sistemin bu şekilde devam etmesi için<br />
elinden geleni yapıyor.<br />
İstanbul’un nüfusunun 7,3 milyon olduğu<br />
1990 yılında 17 bin 395 olan taksi plakası<br />
sayısı, kent nüfusunun 16 milyona<br />
yaklaştığı <strong>2021</strong> yılında hala aynı sayıda.<br />
Üstelik normal koşullarda İstanbul’a 15<br />
milyona yakın da ziyaretçi geliyor.<br />
İstanbul’daki taksi sorunu, siyaset<br />
malzemesi yapılmamalı<br />
İstanbul’daki taksi sorunu, siyaset<br />
malzemesi yapılmamalı, çıkar merkezli<br />
düşünülmemelidir. Güvenli, ulaşılabilir<br />
ve sağlıklı bir taksi sistemi bu kentte<br />
yaşayan milyonlarca İstanbullunun ve<br />
kenti ziyarete gelenlerin hakkıdır. İstanbul<br />
gibi bir dünya şehrine gelen turistlerin,<br />
daha önce bu şehri ziyaret etmiş<br />
arkadaşlarından, ‘taksilere dikkat et’<br />
nasihatı alması utanç verici bir durumdur.<br />
Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği<br />
(TUYED) olarak, tüm tarafların bir araya<br />
gelmesi ve İstanbul’daki taksi sorununun<br />
bir an evvel çözülmesi çağrısında<br />
bulunuyoruz.
50<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TÜRSAB, ANTALYA’DA TURIZM<br />
KONGRESI DÜZENLEYECEK<br />
TÜRSAB, tarihinde bir ilke imza atarak 19-21 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında turizm kongresi düzenleyecek. İletişim-<br />
Eğitim-Dayanışma mottosuyla gerçekleşecek olan TÜRSAB <strong>2021</strong> Turizm Kongresi'ni gelenekselleştirmeyi<br />
hedeflediklerini belirten TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Kongre Koordinatörü Hasan Eker, yaptığı<br />
açıklamada programın ilk gününde erken rezervasyon kampanyasını başlatacaklarını da duyurdu.<br />
TÜRSAB-Türkiye Seyahat Acentaları<br />
Birliği, bu yıl Antalya Pine Beach<br />
Otel’de ilkini düzenleyecekleri TÜRSAB<br />
<strong>2021</strong> Turizm Kongresi'nin basına yönelik<br />
toplantısını 25 Ekim Pazartesi günü merkez<br />
binasında gerçekleştirdi.<br />
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Kongre<br />
Koordinatörü Hasan Eker, TÜRSAB Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Tolga Gencer, TÜRSAB<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Özsavaş,<br />
TÜRSAB Genel Sekreteri Melike Ertekin'in<br />
yanı sıra kongrenin ana sponsorlarından<br />
<strong>Hotel</strong>Runner’ın Satış ve İş Geliştirme<br />
Direktörü Rıza Kaynak, ve Tatilsepeti’nin<br />
Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz'ın da<br />
katılımıyla gerçekleşen toplantıda kongreye<br />
ilişkin detaylı açıklamalar yapıldı.<br />
Eker: "İlk gün erken rezervasyon<br />
kampanyasını başlatacağız"<br />
Kongre ile ilgili TÜRSAB Yönetim Kurulu<br />
Üyesi ve Kongre Koordinatörü Hasan Eker,<br />
‘‘1 buçuk yıllık bir pandemi döneminden<br />
geçtik. Dünya turizminde seyahat rakamları<br />
1,5 milyardan 400 milyonlara düştü.<br />
Kısıtlamaların kalkmasıyla beraber turizm<br />
hareketi başladı. Tüm dünyayı turizmde<br />
yeni bir dönem bekliyor. Artık rekabet fiyat<br />
odaklı olmayacak. Hijyen ve sağlık odaklı<br />
olacak. Doğa turizmine daha fazla önem<br />
verilecek. Yakın çevreye turizm hareketinin<br />
artacağı öngörülüyor. Bireysel turizm de<br />
aynı şekilde. Gerçek şu ki, bizi daha farklı<br />
bir dönem bekliyor. Biz de sektörün köklü<br />
kuruluşu olarak bu konuda bir kongre<br />
düzenlemeye karar verdik. Burada ortak<br />
akıl ile turizmin tüm taraflarıyla birlikte<br />
tüm konuları masaya yatırma kararı verdik.<br />
Kongrenin genel olarak turizme çok faydalı<br />
olacağına inanıyoruz. İletişim-Eğitim-<br />
Dayanışma mottosuyla bu yıldan sonra<br />
her sene geleneksel olarak düzenlemek<br />
istiyoruz. Kongrede turizm yatırımcıları,<br />
kamu yetkilileri ve birlik başkanlarının da<br />
konuşmacı olarak katılacağı oturumlar<br />
düzenlenecek. Türkiye turizminin büyük<br />
pazarlarından Hollanda, Rusya ve Almanya<br />
gibi ülkelerin seyahat acentaları birliklerinin<br />
başkanları ile oturumlar düzenlenecek.<br />
Havayolları ve acenta ilişkileri ile marka<br />
ve iletişim stratejileri gibi birçok alanda<br />
çalışmaların yanı sıra yurdumuzun dört<br />
bir köşesindeki turizmciler için tanışma<br />
ve paylaşma etkinliklerimiz olacak.<br />
Ülkemizin çok değerli akademisyenleri<br />
ve gazetecilerinin de katılımlarıyla<br />
eğitimlerimiz olacak. Kongrenin ilk gününde<br />
erken rezervasyon kampanyasını da<br />
başlatacağız. Kısacası birlik ve beraberlik<br />
içerisinde sektörümüzü hak ettiği noktaya<br />
dayanışma ile taşıyacağız.’’ dedi.<br />
Gencer: "Sorunlarımıza çözüm<br />
üretecek ortamlar oluşturmak<br />
istiyoruz"<br />
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga<br />
Gencer, ‘‘Seyahat acentalarımızla daha<br />
sık bir araya gelmek ve sorunlarımıza<br />
çözüm üretecek ortamlar oluşturmak<br />
istiyoruz. Yönetim Kurulu Başkanımız Firuz<br />
B. Bağlıkaya’nın önderliğinde, değerli<br />
sponsorlarımızın ve basın mensuplarının<br />
destekleriyle sektörümüze ve seyahat<br />
acentalarımıza yeni fırsatlar üretecek<br />
olmaktan dolayı çok mutluyuz.’’ diye<br />
konuştu.<br />
Kaynak: "Oteller ve acenteler için<br />
çok faydalı olacağına inanıyorum’’<br />
Kongrenin ana sponsorlarından<br />
<strong>Hotel</strong>Runner’ın Satış ve İş Geliştirme<br />
Direktörü Rıza Kaynak, ‘‘Bu organizasyona<br />
katılmak aldığımız en hızlı<br />
kararlardan biriydi.<br />
<strong>Hotel</strong>Runner olarak 10 yıldır<br />
Türkiye’de konaklama<br />
perspektifindeki<br />
tecrübemizi yeni<br />
değerler katarak<br />
dijitalleştiriyoruz.<br />
Bu noktada işin<br />
son bacağı olan<br />
TÜRSAB<br />
<strong>2021</strong> Turizm<br />
Kongresi ardından<br />
düzenlenen her panel sonrası<br />
hazırlanacak sonuç bildirgeleri<br />
ve kongre bildiri kitabı tüm sektörle<br />
paylaşılacak.<br />
seyahat acentaları için de aynı şekilde<br />
dijitalleşmenin gerekliliğine inanıyoruz.<br />
TÜRSAB ile birlikte bu kongre gibi daha<br />
birçok kapsamlı projeye imza atmak<br />
istiyoruz. Seyahat acentalarıyla daha hızlı<br />
ve efektif bir çalışma prensibiyle dijital<br />
envanter sistemi oluşturduk. Bu hem<br />
otellere hem de seyahat acentalarına<br />
büyük faydalar sağladı. Düzenlenecek bu<br />
kongrenin de hem oteller hem de seyahat<br />
acentaları için çok faydalı olacağına<br />
inanıyorum.’’ cümleleriyle otelcilik, dijital<br />
konaklama servisleri ve seyahat acentaları<br />
arasındaki dayanışmanın önemine vurgu<br />
yaptı.<br />
Küçükyılmaz: "Dışarıdan gelen<br />
insanlar için de çok ilgi çekici bir<br />
kongre olacak"<br />
Kongrenin bir diğer ana sponsoru olan<br />
Tatilsepeti’nin Genel Müdürü Koray<br />
Küçükyılmaz da değerlendirmelerde<br />
bulundu. Yılmaz, ‘‘Değişen<br />
tercihleri ve karşılıklı ihtiyaçlarımızı<br />
sorgulayabileceğimiz bir ortamın<br />
oluşturulması gerçekten önemli. Turizm<br />
ve seyahat, günlük hayatımızın bir parçası.<br />
Sadece turizm profesyonelleri için değil,<br />
dışarıdan gelen insanlar için de çok<br />
ilgi çekici bir kongre olacak.<br />
Biz, sektörümüze değer<br />
katacak bu kongrenin<br />
kalıcı ve sürekli<br />
olmasını diliyor,<br />
desteklerimizi devam<br />
ettireceğimizi dile<br />
getiriyorum.’’ dedi.
52<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
İstanbul’da düğün turizmi atağı<br />
Dünya çapında 200’e yakın ülkede üyesi, 45 farklı destinasyonda başkanlığı bulunan Uluslararası Destinasyon<br />
Düğün Profesyonelleri Derneği’nin Avrasya’daki ilk çalıştayı, Pullman Istanbul <strong>Hotel</strong> & Convention Center’da<br />
dünyanın önde gelen düğün turizmi profesyonellerinin ve sektör paydaşlarının katılımıyla devam ediyor…<br />
IADWP (Uluslararası Destinasyon Düğün<br />
Profesyonelleri Derneği) Başkanı Kitzia<br />
Morales ve birçok özel davetlinin katılım<br />
gösterdiği Uluslararası Destinasyon Düğün<br />
Profesyonelleri Konferansı ve B2B Çalıştayı,<br />
Pullman Istanbul <strong>Hotel</strong>’de ikinci gününde<br />
devam ediyor. 100’e yakın ülkeden dünyanın<br />
en seçkin düğün ve balayı turizmi acentesinin<br />
yanı sıra 250’ye yakın yönetici ve temsilcisinin<br />
bir araya geldiği uluslararası organizasyonun<br />
açılış gününde sektörün lider isimleri pandemi<br />
sonrası düğün turizmine yön ve umut veren<br />
etkili konuşmalarıyla kürsüdeki yerini aldı.<br />
fazla yer almamız ve STK’lar vasıtasıyla daha<br />
çok çalışma yürütmemiz gerekiyor.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Morales: “Türkiye’deki<br />
paydaşlarımızla iş birliği yapacağız”<br />
Dünya çapında 300 milyar dolarlık hacme<br />
sahip olan düğün turizminin temsilcilerini<br />
Türkiye’deki turizm profesyonelleri ile B2B<br />
Workshop Çalıştayı kapsamında bir araya<br />
geldiği uluslararası organizasyonun açılış<br />
konuşmasını yapan IADWP Başkanı Kitzia<br />
Morales, IADWP üyeleri ile Türkiye’de<br />
bulunmaktan dolayı çok büyük keyif aldığını<br />
ve Türkiye’nin düğün turizminde hak ettiği<br />
yerde olması için bölge başkanları ve üyeler ile<br />
birlikte çalışacaklarını belirtti.<br />
Yaklaşık 1 ay önce yine Türkiye’yi ziyaret ettiğini<br />
ve Türkiye’ye tam anlamıyla hayran kaldığını<br />
belirten Morales, denizi, kumu, güneşi,<br />
doğası, kültürü ve tarihi dokusu ile Türkiye’nin<br />
mükemmel bir düğün destinasyonu olduğunu<br />
belirterek şöyle devam etti: “Çalıştayımızın<br />
İstanbul’da gerçekleşmesini sağlayan<br />
Avrupa ve Asya Sorumlu Başkanımız Sayın<br />
Murtaza Kalender’e çok teşekkür ediyorum.<br />
Bizleri yalnız bırakmayan çok değerli<br />
Özlem Bozkurt Gevrek<br />
İstanbul Turizminden Sorumlu Vali Yardımcısı<br />
üyelerimize ve davetlilerimize teşekkürlerimi<br />
sunuyorum. Umut ediyorum ki kısa süre<br />
içerisinde düğünlerimizi artık Türkiye’de de<br />
düzenleyerek; Türkiye’deki paydaşlarımızla iş<br />
birliği yapacağız.”<br />
Kalender: “Milyon dolar bütçeli<br />
düğünlere ev sahipliği yapmak için<br />
daha çok çalışmamız gerekiyor”<br />
Uluslararası Destinasyon Düğün<br />
Profesyonelleri Derneği Avrupa ve Asya<br />
Başkan Murtaza Kalender, yaptığı konuşmada<br />
dünya çapında 300 milyar dolar hacmi olan<br />
düğün turizmi organizasyonlarını Türkiye’ye<br />
getirmek için yapılan çalıştayın çok önemli<br />
olduğuna dikkat çekerek, “Eğer ülke olarak<br />
milyon dolar bütçeli düğünlere ev sahipliği<br />
yapmak istiyorsak; bu tip çalıştaylarda daha
54<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
,<br />
Cem Polatoglu<br />
Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Kamu kampları istisnasız özelleştirilsin,<br />
işçiye, memura tatil çeki verilsin!<br />
Elbette bu bir Murphy kanunu değil<br />
ama turizmde işler kötü gider ve<br />
oteller boş kalırsa ortak demeç;<br />
“Aman Türk turistimiz şöyle iyidir,<br />
böyle iyidir”. Ama işler iyi giderse,<br />
kimse yerli turistin yüzüne bakmaz!<br />
Haklı da otelci. Adamlar 2 sezon tek<br />
müşteri bulamazken, hatta kapılarını<br />
bile açamazken, birileri de çıkıp, al<br />
sana para, zararını kapat dedi mi?<br />
Hayır! Gel vergini erteleyelim, faizsiz<br />
kredi verelim dedi mi? Hayır!<br />
Böyledir bu işler.<br />
Var mı bir çözümü? Bugünkü<br />
şartlarla, yani kısa dönemde hayır.<br />
Sizin de oteliniz olsa, çok yüksek<br />
talep alırsanız, fiyatı yükseltirsiniz.<br />
Bu durumda yüksek fiyatları<br />
ödeyemeyen yerli turist açıkta kalır.<br />
Uzun vadede çözüm var mı?<br />
Var!<br />
Kamu kampları özelleştirilsin.<br />
Bizim halen Türkiye’nin en<br />
müstesna bölgelerinde yaklaşık<br />
400 bin yatak kapasiteli “Kamu<br />
Kamplarımız” var. Sovyetler<br />
Birliği’ndeki Dacha’lar örnek<br />
alınarak kurulan kamu kampları,<br />
dinlenme tesisleri, eğitim kampları<br />
bunlar. İşçiler için yapılmış ancak<br />
gerçekte ücretini halkın ödediği ve<br />
yüksek sezonda sadece üst düzey<br />
yöneticilerin, ailece günde 100-150<br />
TL karşılığında tatil yaptığı “Oteller”<br />
bunlar. Yani beyaz yakalıların. İşçiler<br />
ise, eğer kura çıkarsa ancak mayıs<br />
veya eylül ayında tatil yaparlar.<br />
Oysa bugün kamudan maaş alan<br />
memur ve işçiler, özel sektör<br />
işçisinden daha fazla maaş ve<br />
haklara sahiptirler.<br />
Çözüm?<br />
İşçiye, memura tatil çeki verilsin.<br />
Kamu kampları istisnasız<br />
özelleştirilsin. Satıştan elde<br />
edilen milyarlarca dolar gelirle bu<br />
otellerde ve seyahat acentalarında<br />
kullanılmak üzere kamu işçilerine,<br />
her yıl bir maaş tutarında tatil çeki<br />
verilsin. İşte o zaman tatil işçiler<br />
için ulaşılmaz olmaktan çıkar. Bu<br />
uygulamadan hem işçi-memur<br />
hem otel- esnaf hem de turizmden<br />
beslenen 52 sektör faydalanır.
Radisson Collection <strong>Hotel</strong> Bodrum<br />
Bizimle<br />
büyüyün<br />
Yaptığımız Her İşle<br />
Değer Yaratıyoruz<br />
Aramıza katılarak Türkiye’nin en hızlı büyüyen<br />
otelcilik gruplarından birinin parçası olabilirsiniz.<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> Group olarak 2025 yılına kadar<br />
Türkiye’de 50’den fazla otele ulaşma hedefimiz<br />
doğrultusunda otel yatırımlarınız için çeşitli<br />
markalarımızla size özel çözümler sunuyoruz.<br />
Grubumuz resortlardan şehir otellerine,<br />
rezidanslardan dönüşüm fırsatlarına kadar<br />
pek çok seçenekle başarılı bir iş ortaklığı için<br />
gerekebilecek her türlü aracı sağlıyor.<br />
Radisson Blu <strong>Hotel</strong> Vadistanbul<br />
Grubumuzu ve markalarımızı keşfedin<br />
radissonhotelgroup.com/development<br />
Ramsay Rankoussi<br />
Başkan Yardımcısı<br />
İş Geliştirme Afrika ve Türkiye<br />
ramsay.rankoussi@radissonhotels.com<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> İzmir Aliağa
56<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Pandemi seyahat trendlerini<br />
nasıl değiştirdi?<br />
Hilton, seyahat alışkanlıklarındaki değişimi analiz etti. Pandemi nedeniyle sağlıklı yaşamın<br />
ön plana çıkması insanların spor, beslenme gibi konulara ilgisini artırdı. Araştırmaya göre,<br />
pandemiyle birlikte artan dijital çözümler, gezginlerin temassız check-in, dijital anahtar gibi<br />
uygulamalara talebini artıracak.<br />
Pandemi sürecinde seyahat<br />
alışkanlıklarının dünya genelindeki<br />
değişimini analiz eden Hilton tarafından<br />
gerçekleştirilen "2022 Gezgini: Yükselen<br />
Trendler ve Yeniden Şekillenen Gezgin Tanımı"<br />
adlı araştırma, geçtiğimiz yıldan bu yana<br />
seyahat alışkanlıklarında köklü değişimler<br />
olduğunu gözler önüne seriyor. Kuruluşundan<br />
bugüne yaklaşık 3 milyar ziyaretçi ağırlayan<br />
Hilton’un araştırmasına göre, sadakat<br />
programlarından yemek tercihlerine,<br />
sürdürülebilirlik çözümlerinden tasarıma;<br />
pandemi, insanların seyahat beklentilerinde<br />
büyük farklılıklara neden oldu.<br />
Evcil hayvanla birlikte seyahat<br />
etmeye ilgi arttı<br />
Araştırmaya göre, sağlıklı yaşamın ön plana<br />
çıkmasıyla birlikte insanların spor ve egzersiz<br />
alışkanlıkları değişti. Sağlık hizmetlerine artan<br />
ilgi ise spa ve holistik tatil deneyimine talebi<br />
de beraberinde getirdi. Herkesin evinde ekşi<br />
mayalı ekmek gibi farklı lezzetler pişirmeye<br />
yöneldiği karantina dönemi, gastronomi<br />
seyahatlerine olan ilgiyi de etkiledi. Bunun yanı<br />
sıra, salgınla birlikte evcil hayvan sahiplenme<br />
oranındaki artış, evcil hayvanla birlikte<br />
seyahate olan ilgiyi artırdığı için oteller köpek<br />
parkları gibi hayvanların vakit geçireceği<br />
alanlar yaratmaya başladı.<br />
Geçtiğimiz yıldan bu yana popülerliği artan<br />
bir diğer kavram ise sürdürülebilirlik oldu.<br />
İnsanlar, gezegenin sürdürülebilirliğine daha<br />
fazla önem vererek güneş enerjisiyle çalışan<br />
fırınlara ve elektrikli scooter’lara yönelmeye<br />
başladı. Kendin Yap (Do It Yourself – DIY)<br />
akımı, bitki yetiştirmeye olan eğilim ve uzaktan<br />
çalışabilecek alan arayışı insanların otel<br />
mimarisine yönelik algısını değiştirirken,<br />
sadakat programlarının yükselişiyle müşteriler<br />
için artan kişiselleştirilmiş imkanlar ve<br />
avantajlar ise daha fazla ön plana çıkmaya<br />
başladı.<br />
Hilton Başkanı ve CEO'su Chris Nassetta, "Son<br />
iki yılda dünya, özellikle de konaklama sektörü,<br />
büyük bir değişim yaşadı. Bu analizden<br />
görüldüğü üzere, seyahat alışkanlıkları, misafir<br />
talepleri ve ilgi alanları değişti. Hilton olarak,<br />
misafirlerimizin konaklama deneyiminin<br />
günümüz trendlerine uyum sağlayabilmesi için<br />
taleplerin nabzını tuttuk. İleriye baktığımızda,<br />
seyahat etme eğiliminin tekrar ivme<br />
kazandığını görüyoruz. Bu ivmenin artışında<br />
katkı sağlamaktan da mutluluk duyuyoruz”<br />
açıklamasını yaptı.<br />
Hilton’un raporu, otel içinde ve dışında olmak<br />
üzere, turizm sektörünü yeniliğe teşvik<br />
eden trendleri içeriyor. Her trend, değişimi<br />
yönlendiren belirli içgörüleri ve verileri gözler<br />
önüne sererken; pandemiyle birlikte yeniden<br />
şekillenen gezgin tanımını dört maddede<br />
özetliyor:<br />
*Kaos üretkenliği beraberinde getirdi.<br />
Sağlanan kolaylıklar seyahatlerde de<br />
aranacak: İnsanlar hayatlarının birçok<br />
alanında inovatif çözümleri benimsedi. Bu<br />
nedenle tatillerde temassız check-in ve<br />
check-out işlemi, dijital anahtar gibi çözümlere<br />
talebin artması öngörülüyor.<br />
*Sağlığa verilen önem spor salonlarının<br />
ötesine geçecek: Yeni çalışma düzeniyle<br />
birlikte değişen rutin ve alışkanlıklar,<br />
gezginlerin seyahatleri sırasında spora daha<br />
fazla zaman ayıracağını gösteriyor.<br />
*Yeni ilgi alanları edinen gezginler daha<br />
rafine zevklere ve tercihlere sahip olacak:<br />
Yeni ve tazelenmiş hobiler, 2022 yılında<br />
gezginleri daha bilgili ve sofistike olmaya<br />
yönlendiriyor. İnsanların hobileriyle entegre<br />
seyahatler planlamaya yönelmesinin spor ve<br />
gastronomi seyahatlerine olan talebi artıracağı<br />
düşünülüyor.<br />
*İnsanlar çevresine daha ilgili olmaya<br />
başlayacak: Pandemi sürecinde aile ve<br />
arkadaşlardan ayrı kalınmasının 2022'de geniş<br />
ailelerin bir araya geldiği kalabalık seyahatleri<br />
artıracağı öngörülüyor. Ayrıca, insanarın<br />
seyahatlerini planlarken çevresel ve toplumsal<br />
konulara daha duyarlı markalara yönelmeleri<br />
bekleniyor. Seyahati, mental sağlığın hayati<br />
bir parçası olarak gören Klinik Psikolog Dr.<br />
Kate Cummins, “Pandemi seyahat endüstrisini<br />
etkiledi. Ancak bununla birlikte, pandeminin<br />
gezginler üzerinde de önemli psikolojik etkileri<br />
oldu. Gezginlerin alışkanlıkları değişse de,<br />
seyahat etmenin psikolojiye olumlu etkileri<br />
aynı kalmaya devam ediyor. Zorlu geçen iki<br />
yılın ardından yapılan seyahatlerin insanları<br />
psikolojik açıdan olumlu etkileri olacağı<br />
yadsınamaz bir gerçek” dedi.
58<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
EMITT, 9 Şubat 2022’de kapılarını açacak<br />
<strong>2021</strong> yılında küresel pandemi sebebiyle gerçekleştirilmeyen Uluslararası Doğu Akdeniz<br />
Turizm Fuarı – EMITT, iki yıl aradan sonra, 9-12 Şubat 2022 tarihlerinde TÜYAP Kongre ve<br />
Fuar Merkezi’nde kapılarını açacak.<br />
Dünya turizmine yön veren, sektör<br />
temsilcilerinin en önemli buluşma<br />
platformu EMITT’i düzenleyen küresel<br />
fuarcılık şirketi Hyve Group’un Bölge<br />
Direktörü Kemal Ülgen, pandemi sürecinde<br />
aldıkları erteleme kararının, fuarın yerli<br />
ve uluslararası tüm paydaşlar için daha<br />
verimli bir şekilde gerçekleşmesi sebebiyle<br />
alındığının altını çizerek “2 senelik aradan<br />
sonra 9-12 Şubat 2022 tarihlerinde TÜYAP<br />
Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirmeyi<br />
planladığımız 25. EMITT Doğu Akdeniz<br />
Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda,<br />
iş birliklerimizi her zaman olduğundan<br />
daha kapsamlı ve güçlü bir şekilde hayata<br />
geçirmeyi ve hazırlamakta olduğumuz<br />
kapsamlı programla katılımcılarımız ile<br />
ziyaretçilerimizi en iyi şekilde ağırlamayı<br />
heyecanla bekliyoruz.” dedi.<br />
4 ana temada turizm konuşulacak<br />
Dünyanın en çok turist çeken ülkeleri<br />
arasında 6. sırada bulunan ve yaşanan<br />
küresel pandeminin hemen öncesinde, 2019<br />
senesinde 51,7 milyon turist ağırlayan ve<br />
turizmden 34,5 milyar dolar gelir sağlayan<br />
Türkiye’yi zirveye taşıyacak yaklaşımlar için<br />
bir ortak akıl platformu misyonu taşıyan<br />
EMITT’te bu yıl 4 ana tema altında; turizm<br />
ekonomisi, sektörü yönlendiren trendler,<br />
öne çıkan destinasyonlar ve önümüzdeki on<br />
yıla damga vuracak teknolojik inovasyonlar,<br />
düzenlenecek olan panel ve etkinliklerde<br />
gündem maddelerini oluşturacak. Küresel<br />
pandemi sırasında ve sonrasında tüm<br />
sektörlerde yaşanan dijital dönüşümün turizm<br />
sektörüne yansımaları, sektör paydaşlarının<br />
satışlarını ve satış kanallarını dijitalleştirme<br />
eğilimleri, online dünyada bilinirlik ve satışları<br />
artırabilmek için en yeni teknolojiler ile<br />
stratejiler, konunun uzmanları tarafından tüm<br />
detaylarıyla EMITT Fuarı’nda analiz edilecek.<br />
Sağlık turizmi profesyonellerine ev<br />
sahipliği yapacak<br />
9-12 Şubat 2022’de TÜYAP’ta düzenlenecek<br />
25. EMITT Fuarı, bir ilke ev sahipliği yaparak<br />
sağlık turizmi profesyonellerine yer vermeye<br />
başlayacak. Yabancı alıcılara ve ziyaretçilere<br />
sağladığı turizm ürün ve iş birliği imkanlarını<br />
çeşitlendiren EMITT Fuarı, Türkiye’nin sağlık<br />
turizminin de dünyaya açılan kapısı olmayı<br />
hedefliyor. Şehir hastanelerinin inşasıyla<br />
birlikte sağlık altyapısı yenilenen Türkiye;<br />
Amerikalı, Avrupalı ve Ortadoğulu turistler<br />
için sağlık turizminin yeni merkezi haline<br />
geliyor. Bu alanda daha hızlı atılım yapmak<br />
ve Türkiye’nin küreselde alanda pazar<br />
payını artırmak için iş birliklerinin hızlı ve<br />
profesyonel bir biçimde oluşturulması önem<br />
kazanıyor. 2019 yılında 880 bin turistin sağlık<br />
amaçlı Türkiye’ye geldiğini belirten EMITT<br />
Fuar Direktörü Hacer Aydın, “Türkiye’nin<br />
küresel bir sağlık turizm merkezi olması<br />
hedefi; uzun süredir gündemde olan, planlı<br />
bir biçimde ilerlenen, önemli yatırımların<br />
yapıldığı bir ulusal ajanda. Son yıllarda,<br />
özellikle Avrupa’nın yaşlanan sağlık<br />
altyapısının da katkısı ile; Türkiye, Ortadoğu ve<br />
Avrupa başta olmak üzere, dünya için önemli<br />
bir sağlık turizmi noktası haline gelmeye<br />
başladı.” dedi. Aydın, bu alanda Türkiye’nin<br />
marka değerini artırmasının her anlamda<br />
çok önemli olduğunu söyledi. Özellikle döviz<br />
girdisi açısından sağlık turizminin önemli<br />
katkı sunacağı belirten Aydın, TÜİK verilerine<br />
göre 2019’da sağlık turizmi harcamasının<br />
1 milyar 65 milyon dolar ile toplam turizm<br />
gelirinden aldığı payın yüzde 3,09 olduğunun<br />
altını çizdi.<br />
2019’da toplam ziyaretçisini %29<br />
artırmıştı<br />
Tüm dünyada ve Türkiye’de turizm<br />
sektörünün gelişim alanlarının tespit edilmesi<br />
ve bilgi alışverişini sağlayarak turizmin<br />
trendlerinin belirlendiği EMITT fuarı, 25’inci<br />
yılında sağlık turizmi temsilcilerini de<br />
ağırlayarak Türkiye’ye sağlık turizmi alanında<br />
da ivme kazandırmayı hedefliyor. En son 2019<br />
yılında gerçekleştirilen fuar; 103 ülkeden<br />
1000’e yakın katılımcı ve 200 tur operatörünü<br />
44.321 ziyaretçi ile buluşturmuş, 4 bin<br />
476 randevulu iş görüşmesine ev sahipliği<br />
yaparak ülke ekonomisine belirgin bir katkıda<br />
bulunmuş, Türkiye’nin ve küresel turizm<br />
sektörünün buluşma noktası olma misyonunu<br />
da güçlendirerek sürdürmüştü.<br />
2022 için rakamlar pozitif<br />
Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 kaynaklı<br />
pandemiye karşı <strong>2021</strong> yılıyla birlikte aşılama<br />
faaliyetlerinin küresel çapta artırılması<br />
sebebiyle turizm ve seyahat faaliyetleri,<br />
2020 yılının Ocak-Ağustos dönemine göre<br />
büyük bir artış gösterdi. Turizm Bakanlığı<br />
verilerine göre <strong>2021</strong> yılı Ocak-Ağustos<br />
döneminde Türkiye’ye gelen toplam turist<br />
sayısı 14 milyon kişiye yükseldi. Bu sayı,<br />
2020 yılı Ocak-Ağustos döneminde ise 7,25<br />
milyondu. Bakanlığın rakamlarına göre bir<br />
önceki yıl ile karşılaştırıldığında gelen turist<br />
sayısında %93,1’lik bir artış gerçekleşti.<br />
Türkiye’nin turizm gelirinin, <strong>2021</strong> yılının<br />
ilk altı ayında %33’lük büyük bir yükseliş<br />
göstererek 4,10 milyar dolardan 5,45 milyar<br />
dolara ulaşması, sektördeki süratli gelişimin<br />
altını rakamsal olarak çizerken; 9-12 Şubat<br />
2022’de gerçekleştirilecek olan Uluslararası<br />
Doğu Akdeniz Turizm Fuarı – EMITT’in,<br />
Türkiye ekonomisine ve turizm sektörüne<br />
sağlayabileceği büyük katkının ölçeğini de<br />
açıkça ortaya koymuş oldu.<br />
Çorabatır: “2022’de çok güzel<br />
bir sezon yaşayacağımızı tahmin<br />
ediyorum”<br />
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED)<br />
Başkanı Sururi Çorabatır, sektörün bu yıl<br />
geçen yıla göre özellikle aşılanma oranlarının<br />
artmasıyla daha iyi bir sezon yaşadığını<br />
söyledi. Turist ve gelir rakamlarının 2020<br />
yılının üzerinde seyrettiğini belirten Çorabatır,<br />
geçen yıl salgın nedeniyle açılamayan<br />
otellerin bulunduğunu, bu yıl ise otellerin açık<br />
kaldığını belirterek şöyle konuştu: “Akdeniz<br />
bölgesinin kendisine özgü müşteri profili var.<br />
Ege bölgesinde de belli doluluklar yaşandı.<br />
Çeşme, Bodrum, Fethiye ve Marmaris<br />
yangın çıkana kadar önemli gelişmeler<br />
gösterdi. Kapadokya, Denizli bölgesi de iyi bir<br />
göstergeye ulaştı. Önümüz kış, hem kayak<br />
hem termal otellerimizle ilgili taleplerin<br />
olacağını tahmin ediyoruz. Kıyı bölgelerinde<br />
sezonun uzadığını görmekteyiz. Tabii her şey<br />
vaka sayısına ve aşılanma oranına bağlı.” Bu<br />
yılı hiçbir dönemle mukayese etmediklerini<br />
söyleyen Çorabatır, sektör olarak gelecek<br />
yıllara odaklandıklarını dile getirdi. Çorabatır,<br />
“Dünyada seyahat endüstrisinin durakladığı<br />
bir süreçte Türkiye olarak gerek Güvenli<br />
Turizm Sertifika Programı gerek Turizm<br />
Geliştirme Ajansı gerekse sektör temsilcileri<br />
olarak elimizden gelen çabayı gösterdik ve<br />
göstermeye devam ediyoruz. Vaka sayıları<br />
düştüğü, aşılanma arttığı takdirde 2022’de<br />
çok güzel bir sezon yaşayacağımızı tahmin<br />
ediyorum” diye konuştu.
60<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
Ülkemizin lokomotif sektörlerinden olan<br />
turizm ve otelcilik sektörü aynı zamanda<br />
yenilikleri en yakından izlemesi gereken<br />
önemli bir alanda yer almaktadır. Ülkemizin<br />
dışarıya dönük yüzleri oluşları da ayrı bir<br />
önem arz etmektedir. Gündelik yaşantımızın<br />
parçası haline gelen sosyal medya<br />
platformları satın almak istediğimiz hizmet<br />
veya ürüne karar verdiğimiz, sevdiğimiz<br />
markaları takip ettiğimiz, yeni markalarla<br />
tanıştığımız mecralar halinde. Facebook,<br />
Instagram, Youtube, Twitter, Tiktok vb. birçok<br />
uygulamanın gün geçtikçe sayısı artıyor.<br />
Baktığınızda her birinin ayrı dinamikleri ve<br />
özellikleri var..<br />
Sosyal medya, işletmelerin dijital dünyadaki<br />
görünürlüklerini artırmasının en kolay<br />
ve ulaşılabilir yolu haline geldi. En fazla<br />
kullanılan sosyal medya platformlarının<br />
başında ise Facebook, Youtube ve Instagram<br />
geliyor. Facebook ve Instagram gibi<br />
görsel içerik ağırlıklı olan sosyal medya<br />
kanallarında, farklı açılardan çekilmiş kaliteli<br />
fotoğraflar potansiyel turist, otel misafiri<br />
veya restoran müşterisinin işletmenizde<br />
yaşayacakları deneyimi gözlerinde net bir<br />
şekilde canlanmasını sağlamalı. İlk kural bu!<br />
Bu platformlarda unutulmaması gereken<br />
en önemli konu ise, insan unsuru ve insana<br />
yatırım… Hele ki odağımız turizm, otelcilik ve<br />
restoran sektörü olduğunda insan unsuru en<br />
önemli anahtar kelimedir.<br />
En büyük hata, sosyal medya<br />
yönetiminin yan iş varsayılması<br />
Hedef kitlesi ile doğrudan iletişime geçme<br />
fırsatı yakalayan turizm sektörü, oteller ve<br />
restoranlar için sosyal medya platformları<br />
vazgeçilmez bir pazarlama kanalı. Peki<br />
bu kanalların kullanımında nelere önem<br />
verilmelidir?<br />
Sosyal medya hesaplarının yönetiminde<br />
başka bir şapkası olan kişinin yan iş olarak<br />
sosyal medya yönetiminin de verilmesi<br />
yapılan yanlışların başında geliyor. Çünkü bu<br />
kişinin bölünmesi, sosyal medya yönetimine<br />
gereken önemi verememesi, bu konuda<br />
kendisini geliştirememesi gibi çeşitli<br />
sorunlara neden oluyor. Görsellerin içerik<br />
ve teknik açıdan kaliteli olması, tasarımının<br />
iyi düzenlenmesi, güzel fotoğraf karelerinin<br />
elde edilmesi önemli. Tasarım araçlarıyla<br />
Bakiyem<br />
Ezgi<br />
ve Shopalm Marka<br />
Aksoy<br />
Pazarlama Yöneticisi<br />
Turizm sektöründe sosyal medya<br />
hesapları nasıl yönetilmeli?<br />
kırpma, filtreleme, ikon ve metin ekleme gibi<br />
pek çok işlem kolaylıkla yapılarak kaliteli<br />
sonuçlar elde edilebilir. Sosyal medyada<br />
dikkat edilmesi gereken bir diğer konu,<br />
paylaşım görsellerinin altına yazılan gönderi<br />
metinleridir. Bu noktada çok uzun paylaşım<br />
metini yazmaktan kaçınmak gerekiyor.<br />
Kişilerin sosyal medya içeriklerini çok hızlı<br />
tükettiğini ve bir gönderi için sadece birkaç<br />
saniye vakit ayırdıklarını unutmamalıyız.<br />
Açık ve anlaşılır bilgi verilmesi hesabı<br />
ziyaret eden veya takip eden kişilerin ilgisini<br />
çekerek isteğini artıracaktır. Video içerikler<br />
üretmek sosyal medyayı etkili kullanma<br />
yollarından bir diğeri. Artık eskiye nazaran<br />
çok daha fazla video içerik tüketiyoruz. Bir<br />
konu hakkında bilgi alırken metin okumak<br />
veya görsele bakmak yerine video izlemeyi<br />
tercih ediyoruz. Turizm, otelcilik, restoran<br />
sektörünün tanıtım için hem bilgilendirici<br />
hem de tanıtıcı kısa videolar kullanması<br />
etkileşimin ve takipçi sayısının artmasını<br />
sağlayacaktır. Gelen yorum ve mesajlara hızlı<br />
cevap verilmesi satışa giden yolda önemli<br />
bir adım. Kişilerin işletmenizle ilgili merak<br />
ettiği konuyu unutmadan cevap vermelisiniz.<br />
Doğru bir dil kullanarak iletişim kurmanız<br />
ve hızlı cevap vermeniz size olan güveni<br />
artıracak, satış yapmanızı kolaylaştıracaktır.<br />
Ürün veya hizmetle ilgili anahtar kelimeleri<br />
hashtag olarak paylaşım metinlerine eklemek<br />
de önemlidir. Planlı ve stratejik olarak yol<br />
almak önemli bir etken. Hesabınızda neler<br />
paylaşmanız gerektiğine sizi takip eden veya<br />
müşteriniz olabilecek kişilerin gözünden<br />
bakarak seçin. Hedef kitleniz nelerden<br />
hoşlanır, sizden başka hangi tür hesapları<br />
takip eder, sizi takip etmekteki arzusu<br />
nedir? Bu soruları göz önünde bulundurarak<br />
hesabınız için paylaşım planı yapabilirsiniz.<br />
Markanız ve hizmetinizden uzaklaşmadan<br />
düzenli olarak hedef kitlenize yönelik<br />
paylaşım yapmaya özen gösterin.<br />
Sosyal medyada pazarlama<br />
stratejinizi oluştururken…<br />
Sosyal medyada pazarlama stratejinizi<br />
oluştururken öncelikle hedefinizi<br />
belirlemelisiniz. Hedefiniz; sosyal medya<br />
hesaplarınıza trafik çekmek, markanızın<br />
bilinirliğini artırmak, doğrudan satış,<br />
müşterilerinizle iletişim kurmak veya bunların<br />
hepsi olabilir. Sosyal medya çalışmalarınıza<br />
seçtiğiniz hedefe göre yön verin. Hedef<br />
kitlenize hitap eden ve rakibiniz olmayan<br />
marka veya kişilerle iş birlikleri yapabilirsiniz.<br />
Müşterilerinize sunduğunuz hizmetin<br />
kalitesini deneyimleme fırsatı vererek<br />
yorumlarını paylaşmasını isteyebilirsiniz.<br />
Sonrasında birlikte canlı yayında soru cevap<br />
yaparak takipçilerinizle paylaşabilirsiniz.<br />
Yorumlar potansiyel müşteriyi harekete<br />
geçirir. Müşterilerinizden yorum yapmalarını<br />
isteyebilir ve bunları paylaşabilirsiniz.<br />
Sosyal medya yönetiminde bunları<br />
sakın yapmayın!<br />
Turizm sektörünün sosyal medya<br />
kullanımında yapması gereken birkaç<br />
öneriden sonra isterseniz yapılmaması<br />
gerekenlere de bakalım. Bunların başında<br />
takipçi sayısını fazla önemsemek gelir.<br />
Oysa takipçi sayınızdan çok takipçilerinizin<br />
niteliğine önem vermelisiniz. Sizi takip eden<br />
kitle gönderilerinizi beğenen ve potansiyel<br />
müşteri olacak kişiler olmalı. Sadece takipçi<br />
sayısına odaklanarak aldığınız aksiyonlar size<br />
geri dönüş getirmeyecektir.<br />
Alakasız hastag kullanmak da yapılan bir<br />
diğer yanlış olabiliyor. Bir cümlenin her<br />
kelimesine hashtag (#) koyarak yazan<br />
hesaplar bulunuyor. Hashtag işletmeniz<br />
veya gönderinizin konusu ile alakalı olmalı ki<br />
ilgili olan insanlar sizi bu sayede bulabilsin.<br />
Bunun için detaylı araştırma yaptıktan sonra<br />
kendinize bir hashtag listesi oluşturabilirsiniz.<br />
Haftalık gönderi planınıza göre ilgili<br />
hashtagleri paylaşımlarınıza eklemek en<br />
sağlıklı yöntem olacaktır. Gönderilerinizin<br />
altına yorum yapan kişileri cevapsız<br />
bırakmayın. Tabii ki her yoruma cevap vermek<br />
zorunda değilsiniz ancak takipçilerinizin<br />
kendilerinin umursanmadığını hissetmelerini<br />
istemezsiniz.Birçok sosyal medya uygulaması<br />
hesabınız ve gönderileriniz ile ilgili ayrıntılı<br />
veriler sunar. Bu verileri okumadan doğru<br />
bir pazarlama stratejisi ve sosyal medya<br />
paylaşım planı yapmanız çok zor. En çok<br />
etkileşim alan gönderileriniz ile en az alanı<br />
birbirinden ayırmalısınız. Hangi dönemlerde<br />
takipçinin daha fazla geldiği, hedef kitlenizin<br />
özellikleri gibi pek çok bilgiye istatistiklerden<br />
ulaşabilirsiniz. Sosyal medya, her geçen gün<br />
pazarlama ve e-ticaret yapmaya daha elverişli<br />
hale geliyor. Özellikle Facebook, WhatsApp,<br />
Instagram uygulamalarına eklenecek yeni<br />
özelliklerle satışlar çok daha kolay olacak<br />
gibi gözüküyor. Facebook, mağaza özelliği<br />
ile sosyal medya platformundan e-ticaret<br />
platformuna doğru evriliyor. Önümüzdeki<br />
günlerde WhatsApp uygulamasına da mağaza<br />
özelliği gelmesini bekliyoruz.
62<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
ALANYA TELEFERIK<br />
ZIYARETÇI HEDEFI, 2 MILYON!<br />
Alanya Kalesi’nde büyük bir dönüşüm başlatarak teleferik yatırımını hayata<br />
geçiren Antalya’nın gözde ilçesi, turizmde hedef yükseltti. Teleferikle birlikte<br />
5-6 kat artan ziyaretçi sayısını 2 milyona çıkarmayı ve kaleyi yayalaştırmak<br />
istediklerini açıklayan Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, turizm<br />
destinasyonunun il olmayı çoktan hakettiğini ve Cumhuriyetin 100. yılına il<br />
olarak girmeyi istediklerini de bir kez daha yineledi.<br />
Selçuklu Sultanı Alaaddin<br />
Keykubat’ın bölgeyi fethedişinin<br />
800. yılı sebebiyle kapsamlı bir<br />
organizasyona ev sahipliği yapan Alanya,<br />
fetih coşkusunu kapsamlı bir programla<br />
kutladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt<br />
Çavuşoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı<br />
Sadir Durmaz, Antalya Milletvekilleri,<br />
il ve ilçe protokollerinin yanı sıra basın<br />
mensuplarının da katılımıyla gerçekleşen<br />
açılış programında konuşan Alanya<br />
Belediye Başkanı Adem Murat Yücel,<br />
Alanya’nın il olmayı çoktan hakettiğini<br />
belirterek, Cumhuriyetin 100. yılına il<br />
olarak girmek istediklerini ifade etti.<br />
Yücel: “Teleferikleziyaretçi<br />
sayımızı 5-6 kat artırdık”<br />
Adem Murat Yücel, Alanya’nın kültür ve<br />
turizm varlıklarına değinerek, turizm<br />
destinasyonunun 37 yıllık hayali olan<br />
teleferiği hayata geçirerek kalede<br />
Alanya Kalesi’nde büyük bir dönüşüm<br />
başlattıklarını söyledi. Kaleyi ziyaret<br />
edenlerin sayısının, teleferiğin hayata<br />
geçmesiyle birlikte 5-6 kat artığını<br />
kaydeden Yücel, “İnşallah pandemi<br />
sonrası gelecek yıllardaki hedefimiz 2<br />
milyon ziyaretçidir. Teleferik ile bağlantılı<br />
olarak hayata geçirdiğimiz yürüyüş<br />
güzergahları ve yaya yolları projemizle,<br />
ziyaretçilerin Kale’nin her noktasını<br />
yürüyerek keşfetmeleri sağlanmıştır.”<br />
diye konuştu.<br />
“En büyük hedefimiz, Alanya<br />
Kalesi’ni yayalaştırmaktır”<br />
Yakın gündemlerinde Alanya Kalesi ile<br />
ilgili önemli projelerin olduğunun da<br />
altını çizen Yücel, kaleyi yayalaştırmak<br />
istediklerine vurgu yaparak şöyle devam<br />
etti: “Selçuklular’ın kentimizdeki en<br />
önemli başyapıtı olan Alanya Kalesi’nin<br />
Unesco Dünya Kültür Mirası Listesine<br />
girmesi için çalışmalarımız sürmektedir.<br />
İnşallah bu senenin sonuna kadar ilgili<br />
kurumlarla çalışmalarımızı tamamlayıp,<br />
Sayın Dışişleri Bakanı’mızın öncülüğünde<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na dosyamızın<br />
müracaatını yapacağız. Alanya Kalesi ile<br />
ilgili en büyük hedefimiz, Alanya Kalesi’ni<br />
yayalaştırmaktır. Bu eşsiz güzellikteki<br />
tarihi dokuyu korumak için taşıt trafiğini<br />
kısıtlayacağız. Böylelikle hem Alanya<br />
Kalesi’ni korumuş olacağız hem de<br />
Unesco Dünya Mirası Listesi’ne girme<br />
yolunda önemli bir mesafe kaydedeceğiz.”
64<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Türkiye sağlık turizminde<br />
stratejik ortaklık<br />
Mastercard, Uluslararası Sağlık Hizmetleri (USHAŞ) ile Türkiye'nin sağlık turizminde global<br />
bir hub olması için güçlerini birleştirmek üzere bir mutabakat zaptına imza attı. İlk olarak<br />
Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan’da <strong>Kasım</strong> ayı itibarıyla devreye girecek iş birliğinin etki<br />
alanının önümüzdeki dönemde genişletilmesi planlanıyor.<br />
Ödeme teknolojileri öncüsü Mastercard<br />
ve Uluslararası Sağlık Hizmetleri<br />
(USHAŞ), Türkiye’de uluslararası<br />
sağlık turizmini geliştirme amacıyla hayata<br />
geçirdiği yeni iş birliğini duyurdu. USHAŞ<br />
tarafından geliştirilen “Turkish Medical<br />
City” platformu kapsamında, Türkiye’yi<br />
tedavi olma amacıyla ziyaret eden yabancı<br />
Mastercard kullanıcıları, USHAŞ’ın<br />
anlaşmalı olduğu hastanelerde özel<br />
fırsatlardan faydalanarak uçtan uca hizmet<br />
alabilecek. İlk olarak Azerbaycan, Gürcistan<br />
ve Kazakistan’da <strong>Kasım</strong> ayı itibarıyla devreye<br />
girecek iş birliğinin etki alanının önümüzdeki<br />
dönemde genişletilmesi planlanıyor.<br />
Mastercard global finansal kuruluşlar<br />
ağı üzerinden USHAŞ’ın kampanyalarına<br />
pazarlama desteği verecek ve Türkiye’nin<br />
sağlık kapasitesinin, imkânlarının ve<br />
potansiyelinin yurt dışında etkin bir şekilde<br />
tanıtılmasını katkı sağlayacak.<br />
Türkiye’yi tedavi amaçlı ziyaret eden<br />
turistlere en iyi deneyimi sunma amacıyla<br />
geliştirilen “Turkish Medical City” projesi<br />
ile USHAŞ’ın sunduğu sağlık paketlerinden<br />
faydalanan turistler, bu yeni iş birliğiyle<br />
birlikte Mastercard’ın teknolojik altyapısının<br />
ve ortaklık ağının avantajlarından<br />
yararlanarak işlemlerini hızlı, güvenli ve<br />
kolay bir şekilde gerçekleştirebilecek.<br />
Mastercard kullanıcılarına aynı zamanda<br />
özel indirimler ve VIP hizmetlerde de<br />
sunulacak. Bu işbirliği ile Türkiye’ye yakın<br />
bölgeden medikal turizm amacıyla gelen<br />
turist sayısının üç yılda anlamlı bir şekilde<br />
artırılması öngörülüyor.<br />
Hedef pazarlarda iş ortakları ağı aracılığıyla<br />
projenin tanıtım ve stratejik pazarlama<br />
faaliyetlerini üstlenecek olan Mastercard;<br />
sadakat programları, hedefleme araçları<br />
ve konaklama gibi tamamlayıcı sektörlerde<br />
turistlere sunulan özel avantajlarla projenin<br />
geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına<br />
destek olacak. Mastercard, “Turkish Medical<br />
City” platformundaki sağlık paketlerini ve<br />
özel avantajları 3 ülkedeki Mastercard<br />
ve Maestro kart sahiplerine ulaştıracak.<br />
USHAŞ’ın Sağlık paketi kapsamında;<br />
hastanın havalimanından indiğinde<br />
karşılanması, tedavi göreceği hastaneye<br />
transferi, hastanede refakatçi sağlanması,<br />
tercüman hizmeti, kayıt ve ödeme gibi<br />
evrak işlerinde kolaylık sağlanması gibi özel<br />
hizmetler verilecek.<br />
Sözeri: "Türkiye’nin medikal turizm<br />
alanındaki başarısına da fayda<br />
getireceğine inanıyoruz"<br />
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Mastercard<br />
Hızlı Büyüyen Pazarlar Stratejik Büyümeden<br />
Sorumlu Başkan Yardımcısı Süleyman<br />
Sözeri, “USHAŞ tarafından geliştirilen<br />
sağlık hizmetlerine katkı sağlayacağımız<br />
bu iş birliği ile ülkemize tedavi amacıyla<br />
gelen Mastercard kullanıcılarına, en iyi ve<br />
avantajlı hizmetleri sunarken, aynı zamanda<br />
Türkiye’nin medikal turizm alanındaki<br />
başarısına da fayda getireceğine inanıyoruz.<br />
Örneğin, Azerbaycan’daki Mastercard yerel<br />
sayfasında kart sahipleri için USHAŞ’ın özel<br />
paketleri hakkında bilgi ve yönlendirme<br />
verilecek, böylece o ülkedeki iletişim ve<br />
pazarlama ağımız USHAŞ’ın kullanımında<br />
olacak. USHAŞ’ın özel hizmetinden<br />
faydalanacak kart sahiplerine de global<br />
anlaşmalarımız sayesinde gittikleri<br />
ülkelerde en uygun seyahat ve konaklama<br />
fırsatını da sunabileceğiz. USHAŞ ile<br />
yaptığımız bu iş birliği ile bu misyonumuzun<br />
en önemli adımlarından birini attığımız<br />
için çok mutluyuz. Sağlık sektöründe daha<br />
fazla iş birliği yaparak Türkiye sağlık turizmi<br />
alanının dünyada adını duyurması için<br />
çalışacağız. dedi.<br />
Kılıçkaya: "Temennim, 3 pilot<br />
ülkede başlayaca projenin globale<br />
de yayılması"<br />
USHAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu<br />
Başkan Vekili Mehmet Ali Kılıçkaya; “USHAŞ<br />
olarak ülkemizin sağlık turizminde öncü<br />
bir marka olması için çalışmalarımızı hızla<br />
sürdürüyoruz. Mastercard’ın ayrıcalıklı<br />
müşterileri için sağlayacağımız uçtan<br />
uca sağlık turizmi deneyiminin gelecek<br />
hedeflerimize büyük katkı sağlayacağına<br />
olan inancım tam. Temennim, 3 pilot ülkede<br />
başlayacak olan bu projenin globale de<br />
yayılmasıdır. İş birliğimizden büyük mutluluk<br />
duyuyorum” açıklamasını yaptı.
En fazla<br />
ödemenin sahibi,<br />
12,2 milyar TL<br />
ile havayolları<br />
sektörü!<br />
Bankalararası Kart Merkezi, eylül<br />
ayı verilerini açıkladı. BKM'nin<br />
verilerine göre, eylül ayında kartlı<br />
ödeme tutarı geçen yılın aynı dönemine<br />
göre yüzde 50 artışla 159 milyar<br />
TL'ye ulaştı. Yabancı kartlarla <strong>2021</strong><br />
yılı haziran-eylül döneminde yapılan<br />
ödemeler geçen yılın 4 katına, 2019'un<br />
ise 2 katına ulaşarak 59 milyar TL<br />
oldu. Yabancı kartlarla en fazla ödeme<br />
ise havayolları, giyim ve konaklama<br />
sektörlerinde gerçekleşti.<br />
Yabancı kartlarla yaz döneminde<br />
yapılan ödemeler 59 milyar TL'ye<br />
ulaştı<br />
BKM verilerine göre haziran ve eylül<br />
ayları arasını kapsayan yaz tatili<br />
döneminde yabancı kartlarla yurt<br />
içinde 59,4 milyar TL'lik kartlı ödeme<br />
yapıldı. 2020 yılının haziran ve eylül<br />
ayları arasında bu tutar uluslararası<br />
sağlık tedbirlerinin etkisiyle 15,3 milyar<br />
TL olarak gerçekleşmişti. 2019 yılında<br />
ise iyi geçen turizm sezonu ile beraber<br />
33,8 milyar TL ile yabancı kartlarla<br />
ülkemizde yapılan ödemelerde rekor<br />
seviyeye ulaşılmıştı. Büyüme olarak<br />
bakıldığında bu yıl yabancı kartlarla<br />
yapılan ödemeler yüzde 288 büyüyerek<br />
geçen yılın 4 katına ulaştı. Bu yüksek<br />
artışta 2020 yılında alınan tedbirlerle<br />
beraber yabancı kartlarla yapılan<br />
ödemelerde meydana gelen yüzde 55'lik<br />
daralma (baz etkisi) etkili oldu. Ancak<br />
iyi geçen 2019 yılına göre de yüzde 76<br />
oranında yüksek bir büyüme görüldü,<br />
bu büyüme yabancı turistler tarafından<br />
ülkemizin daha çok tercih edildiğine<br />
işaret etti.<br />
Yabancı kartlarla en fazla ödeme<br />
havayolları, giyim ve konaklama<br />
sektörlerinde gerçekleşti<br />
Yaz döneminde yabancı kartlarla yurt<br />
içinde yapılan ödemelerin sektör<br />
detayında dağılımı incelendiğinde<br />
en fazla ödemenin 12,2 milyar TL<br />
ile havayolları sektöründe olduğu<br />
görülüyor. Havayolları sektörünü 11,8<br />
milyar TL ile giyim ve aksesuar, 7<br />
milyar TL ile konaklama, 5,8 milyar<br />
TL ile kuyumculuk ve 4,1 milyar TL<br />
ile market-gıda sektörleri takip etti.<br />
İlk 5 sektör yabancı kartlarla yapılan<br />
ödemelerin yüzde 69'unu oluşturdu.<br />
Yabancı kartlarla yaz döneminde yapılan<br />
ödemelerin ortalama işlem tutarı 985<br />
TL olurken, internetten yapılan kartlı<br />
ödemeler yabancı kartlarla yapılan<br />
ödemelerin yüzde 23'ünü oluşturdu.
66<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
PARK DEDEMAN ADIYAMAN<br />
için imzalar atıldı<br />
Dedeman Turizm Yönetimi ve Karahan Menzil Turizm arasında imzalanan sözleşme ile <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong><br />
itibariyle misafirlerini Dedeman marka standartları ile ağırlamaya başlayacak olan Park Dedeman<br />
Adıyaman, şehrin tek uluslararası markalı oteli olma özelliğine sahip olacak.<br />
Adıyaman şehir merkezinde 2018<br />
yılı Şubat ayında hizmete açılan<br />
ve hâlihazırda ‘Garden <strong>Hotel</strong><br />
Adıyaman’ adıyla işletilmekte olan<br />
otel, <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> itibariyle Dedeman<br />
Franchise Sistemi ve ‘Park Dedeman’<br />
marka standartlarına uygun olarak<br />
‘Park Dedeman Adıyaman’ ismiyle<br />
faaliyetlerine devam edecek. Dedeman<br />
<strong>Hotel</strong>s & Resorts International Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Banu Dedeman ile<br />
Karahan Menzil Turizm Ticaret ve Yatırım<br />
AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Osman<br />
Özdemir arasında imzaların atıldığı<br />
tören, Dedeman İstanbul’da 5 Ekim <strong>2021</strong><br />
günü gerçekleştirildi. Törene, Dedeman<br />
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat<br />
Dedeman, Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Dr. Faik Öztunç, İcra Kurulu Üyeleri,<br />
Dedeman merkez ofis yöneticileri, Park<br />
Dedeman Denizli Genel Müdürü Seher<br />
Gökçe katıldı.<br />
Dedeman: “<strong>2021</strong> yılı büyüme<br />
hedefimize ulaştık”<br />
Park Dedeman hizmet kalitesini<br />
Adıyaman’a taşımanın heyecanını<br />
yaşadıklarını belirten Dedeman <strong>Hotel</strong>s<br />
& Resorts International Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Banu Dedeman, “Büyüme<br />
stratejimizi pandemi koşullarında da<br />
devam ettiriyoruz. Geçtiğimiz Nisan<br />
ayında hizmete giren Park Dedeman<br />
Kastamonu’nun ardından; Park Dedeman<br />
Adıyaman ile <strong>2021</strong> yılı içinde ikinci yeni<br />
otelimizi açarak yıllık büyüme hedefimize<br />
ulaşmış olduk” dedi. Güneydoğu Anadolu<br />
Bölgesi’nin Türkiye kültür turizmi için<br />
önemine dikkat çeken Dedeman “Yeni<br />
otelimizi, önemli kültür varlıkları ile adeta<br />
bir açık hava müzesi olan Adıyaman’da<br />
açmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.<br />
Dedeman olarak otellerimizin bulunduğu<br />
bölgelerdeki turizm değerlerini öne<br />
çıkarma misyonu ile hareket ediyoruz.<br />
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan<br />
Dedeman Şanlıurfa ve Park Dedeman<br />
Gaziantep’ten sonra yeni otelimiz Park<br />
Dedeman Adıyaman ile bölgede kültür<br />
turizmi üçgenini sağlamış olacağız” dedi.<br />
Turizmin yanı sıra akaryakıt, tekstil ve<br />
mobilya sektöründe de faaliyetlerini<br />
sürdüren, Karahan Menzil Turizm Ticaret<br />
ve Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Osman Özdemir ise, “Dedeman markası<br />
ilimize büyük değer katacak. Bölgenin tek<br />
uluslararası markalı oteli olma özelliğini<br />
taşıyacak otelimiz, kültür turizminin<br />
yanı sıra yüksek yatak ve toplantı odası<br />
kapasitesi sayesinde toplantı, kongre,<br />
nikâh, düğün gibi organizasyonlara da ev<br />
sahipliği yapacak.” dedi.<br />
Modern ve konforlu tasarıma sahip<br />
153 oda kapasitesiyle Adıyaman’ın en<br />
büyük oteli olma unvanını da taşıyan<br />
Park Dedeman Adıyaman’da 450 m²’lik<br />
balo salonu ile farklı büyüklüklerde<br />
3 adet toplantı salonu yer alıyor. Açık<br />
yüzme havuzu, 300 m²’lik alana sahip<br />
SPA merkezi, Fitness Center, Business<br />
Center kullanım alanların yer aldığı<br />
otelde, ‘Park Kantin’ 7/24 hizmet<br />
verecek. Misafirlerine zengin açık büfe<br />
kahvaltısı ve leziz akşam yemekleri<br />
sunacak restoranda haftanın belli<br />
günleri geleneksel ‘Harfane’ geceleri<br />
de gerçekleştirilecek. UNESCO Dünya<br />
Mirasları arasında yer alan Nemrut<br />
Dağı’na 90 dakika, Kommagene<br />
Krallığı’nın beş büyük kentinden biri<br />
olan Perre Antik Kentine 5 dakika,<br />
havalimanına 20 dakika, otogar,<br />
hastane ve şehir merkezine 5’er<br />
dakika mesafedeki konumu ile dikkat<br />
çeken otel, hem gezi hem de iş amaçlı<br />
seyahat eden misafirlerini ağırlayacak.
68<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Wyndham, portföyüne her şey dahil<br />
resort markası ekledi<br />
Wyndham’ın 22’nci markası Cancun ve Playa Del Carmen’deki iki deniz kenarı resort tesis ile<br />
görücüye çıktı, yeni tesisler ise yolda…<br />
Wyndham üst-orta segmentteki her<br />
şey dahil resort markası Wyndham<br />
Alltra’yı, Playa <strong>Hotel</strong>s & Resorts ile<br />
yaptığı stratejik iş ortaklığıyla tanıttı. Zincir<br />
otel grubu, Meksika ve Karayipler’deki<br />
gözde tatil bölgelerinin önde gelen her şey<br />
dahil resort tesis sahibi, işletmeci ve proje<br />
geliştirici şirketi Playa <strong>Hotel</strong>s & Resorts ile<br />
birlikte, yeni bir her şey dahil resort markası<br />
olan Wyndham Alltra’yı hayata geçirdiklerini<br />
duyurdu. Böylece Wyndham çatısı altındaki<br />
marka sayısı 22’ye yükselmiş oldu ve şirketin<br />
portföyüne ilk kez, hızla büyüyen her şey<br />
dahil konseptine özel Wyndham Alltra Playa<br />
del Carmen, Yetişkinlere Özel, Her Şey Dahil<br />
Resort Tesis Wyndham Alltra Cancun, Her<br />
Şey Dahil Resort Tesis bir marka eklenmiş<br />
oldu. Wyndham, yeni markası Alltra’nın<br />
hayata geçmesiyle, Playa <strong>Hotel</strong>s & Resorts ile<br />
stratejik bir iş ortaklığının da startını vermiş<br />
oldu. Bu ortaklık, Wyndham Rewards’un<br />
89 milyon kayıtlı üyesi ve Wyndham’ın her<br />
ziyaretçiye hitap etmesiyle ekonomi, orta<br />
ve üst segmentlerdeki eşsiz satış artırma<br />
kapasitesi, pazarlama ve dağıtım gücünden<br />
destek alıyor ve Playa’nın sınıfının en iyi<br />
konaklama deneyimini sıra dışı değerlerle<br />
sunma becerisiyle bir araya geliyor.<br />
Herkes için her şey dahil seyahat<br />
Markanın ismi “Alltra”, Wyndham’ın her<br />
ziyaretçiye olağanüstü deneyimler sunma<br />
misyonuyla örtüşen “All-Inclusive Travel<br />
for All” (Herkes İçin Her Şey Dahil Seyahat)<br />
ifadesinden hayat buldu. Wyndham Alltra,<br />
üst-orta segmente özel her şey dahil resort<br />
deneyimini, üst sınıf yeme-içme olanakları,<br />
hizmetler, aktiviteler ve diğer imkanları<br />
yerel esintilerle bir araya getirerek çok özel<br />
fiyatlarla sunuyor. Markanın, Karayipler ve<br />
diğer resort bölgelerde hem aileler için, hem<br />
de yalnızca yetişkinlere yönelik resort tesisleri<br />
bulunacak. Wyndham Alltra markası altındaki<br />
ilk iki resort tesis; Playa’nın 10 adet üst sınıf<br />
restoranı, barı, lounge ve havuzları bulunan ve<br />
Cancun’un oteller bölgesinin tam kalbinde yer<br />
alan 458 odalı oteli Wyndham Alltra Cancun<br />
ve barlar, restoranlar ve üst sınıf mağazaların<br />
bulunduğu Beşinci Cadde’ye birkaç adım<br />
mesafede, Playa Del Carmen’in merkezinde<br />
sınırsız gurme yeme-içme imkanları sunan<br />
287 odalı Wyndham Alltra Playa del Carmen<br />
oteli olacak.<br />
Her iki otelin de renovasyonları<br />
sürüyor<br />
Şu anda renovasyon çalışmalarının devam<br />
ettiği iki otel de açık olmayı sürdürüyor ve<br />
renovasyon çalışmaları Aralık <strong>2021</strong>’deki tatil<br />
sezonuna kadar tamamlanmış olduğunda,<br />
faaliyetlerine birer Wyndham Alltra resort<br />
tesisi olarak devam edecekler. Bu iki otel,<br />
Wyndham’ın Playa’nın şu anda faaliyet<br />
gösterdiği Karayipler ve Meksika’daki üst-orta<br />
sınıf her şey dahil resort sektöründe şirket<br />
ile yaptığı stratejik iş ortaklığı çerçevesinde<br />
geliştirilecek çok sayıda projeden ilk ikisini<br />
oluşturuyor.<br />
Üst-orta segment resortlar<br />
alanında yeni bir deneyim<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Başkanı ve<br />
CEO’su Geoffrey A. Ballotti, “Wyndham<br />
Alltra, yılda ağırladığımız 150 milyondan<br />
fazla misafirimizin pek çoğunu her şey dahil<br />
konseptindeki ilk markamızla tanıştıracak.<br />
Birinci sınıf deniz kenarı ziyaret noktalarında<br />
önde gelen bir resort tesis sahibi, işletmeci ve<br />
proje geliştirici şirket ile ortaklık yapmamız<br />
sayesinde misafirlerimiz ve 80 milyondan<br />
fazla Wyndham Rewards üyemiz, harika<br />
bir her şey dahil konaklama deneyimine<br />
hemen erişebilecek. Üyelerimiz, Wyndham<br />
Rewards puanlarını Wyndham Alltra<br />
resort tesislerindeki yeni her şey dahil tatil<br />
deneyimleri için harcayabilecek ve buralardaki<br />
konaklamalarında puan kazanabilecek” dedi.<br />
Playa <strong>Hotel</strong>s & Resorts Başkanı ve CEO’su<br />
Bruce Wardinski, “Bugün açıkladığımız iş<br />
birliği, Wyndham’ın güçlü dağıtım kapasitesi<br />
ve ödüllü sadakat programını, bizim her şey<br />
dahil alanında kanıtladığımız uzmanlığımızla<br />
bir araya getiriyor. Birlikte, ilk kez her şey<br />
dahil konseptinde konaklayacak daha fazla<br />
misafire ulaşmak için, üst-orta segment<br />
resortlar alanında yeni bir deneyimin startını<br />
veriyoruz” dedi.
natural<br />
Hijyenik ve konforlu bir uyku<br />
için üstün koruma sağlayan<br />
Boyteks Hijyen Konsepti ile<br />
misafirleriniz daima güvende.<br />
hygieneconcept<br />
protection
70<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
DoubleTree<br />
by Hilton<br />
İstanbul<br />
Ataşehir açıldı<br />
DoubleTree by Hilton'un, İstanbul Ataşehir’deki yeni otel’i 1 Eylül itibarı ile kapılarını açtı.<br />
Ataşehir'in merkezinde yer alan 316 odalı otel, Hilton'un 18 markasından biri olan ve<br />
büyüyen DoubleTree by Hilton portföyüne en son eklenen oteli unvanını taşıyor.<br />
Ataşehir’in en çok tercih edilen<br />
AVM’lerinden Brandium AVM’nin<br />
yanında ve bölgedeki diğer<br />
AVM’lerin de çok yakınında yer alan<br />
DoubleTree by Hilton İstanbul Ataşehir,<br />
otelin lobi alanının, restoranının ve<br />
tüm odalarının yenilenmesiyle, Hilton<br />
standartlarında şık ve modern bir<br />
konsepte kavuştu. İş ve şehir oteli<br />
olmasının yanında SPA merkezi, açık<br />
ve kapalı havuz alanlarıyla misafirlere<br />
keyifli anlar yaşatırken, panoramik deniz<br />
veya şehir manzarası ile bütünleşen<br />
odalarındaki özel çalışma alanları<br />
rahat bir çalışma ortamı vaat ediyor.<br />
Sabiha Gökçen Havalimanı’na 30 dakika<br />
mesafede olmasıyla da dikkat geçen<br />
DoubleTree by Hilton İstanbul Ataşehir<br />
Otel & Konferans Merkezi’nin birbirinden<br />
lezzetli menüsü ile yenilenmiş ana<br />
restoranı Brasserie A la Turca ve Spica 15<br />
Lobi Bar gün boyunca sosyal etkinliklere<br />
ev sahipliği yapabileceğiniz bir ortam<br />
sunuyor.<br />
Hoşgül: “Anadolu Yakası’nın en<br />
büyük konferans salonuna sahibiz”<br />
DoubleTree by Hilton Istanbul Ataşehir<br />
Otel & Konferans Merkezi Genel Müdür’ü<br />
Cemal Hoşgül, ‘’İstanbul’un Anadolu<br />
Yakası’nda yükselen değeri Ataşehir’de<br />
bu özel oteli açmaktan mutluluk<br />
duyuyoruz. Baştan sona yenilediğimiz<br />
genel alanlarımız, restoranımız ve lobi<br />
barımızla Anadolu Yakası’nın en büyük<br />
konferans salonuna sahibiz. Ataşehir’deki<br />
bu özel otelimizin Hilton standartlarında<br />
sunacağı hizmetlerle hem iş dünyasına<br />
hem de seyahat severlere yenilik<br />
getireceğine inanıyoruz.’’ dedi.<br />
DoubleTree by Hilton İstanbul<br />
Ataşehir Otel & Konferans Merkezi,<br />
küçük samimi toplantılardan büyük<br />
kurumsal toplantılara, düğünlere<br />
ve sosyal etkinliklere kadar tüm<br />
ihtiyaçlarınızı karşılamak için<br />
İstanbul Anadolu Yakası'nın en<br />
büyük toplantı olanaklarına sahiptir.<br />
15 toplantı salonunun yanı sıra<br />
biri Anadolu Yakası'nın en büyüğü<br />
olan 2 balo salonuna sahip olan<br />
otel, toplantı salonları ile tek<br />
seferde 30 ile 1700 arası misafir<br />
ağırlayabilmektedir. 14 ila 1584<br />
metrekare arasında değişen tüm<br />
toplantı salonları en yeni teknik ve<br />
ses ekipmanlarıyla donatılmıştır.
72<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Mövenpick <strong>Hotel</strong><br />
Istanbul Asia Airport açıldı<br />
Dünyanın öncü otel gruplarından Accor Grubu çatısı altındaki premium segment Mövenpick markasının<br />
yeni oteli Mövenpick <strong>Hotel</strong> İstanbul Asia Airport, 8 Ekim Cuma günü itibariyle hizmet vermeye başladı.<br />
Avrupa’nın en önde gelen otel zinciri<br />
Accor Grubu, farklı segmentlerde<br />
dünyaca ünlü otel markaları ve köklü<br />
geçmişiyle Türkiye’deki otel açılışlarına<br />
devam ederken Accor çatısı altındaki<br />
Mövenpick <strong>Hotel</strong> İstanbul Asia Airport,<br />
8 Ekim Cuma günü itibariyle Anadolu<br />
Yakası’nda hizmet vermeye başladı.<br />
Sabiha Gökçen Havalimanı'na 1 km<br />
mesafede<br />
Mövenpick <strong>Hotel</strong> İstanbul Asia Airport,<br />
Uluslararası Sabiha Gökçen Havalimanı'na<br />
sadece 1 kilometre uzaklıkta, Teknopark<br />
İstanbul ve Intercity İstanbul Park'ın<br />
bitişiğinde, konuklarına Türkiye'nin en<br />
büyük şirketlerinin genel merkezlerine,<br />
organize sanayi bölgelerine, marinaya ve iş<br />
merkezlerine yakınlık sağlayan seçkin bir<br />
konuma sahip.<br />
41’i süit olmak üzere 294 odası ile<br />
misafirlerine hizmet verecek olan otelde,<br />
aile konaklamalarına özel bağlantılı odalar,<br />
klasik, superior ve deluxe odaların yanı<br />
sıra süit odalarıyla da ön plana çıkıyor.<br />
Tüm odalarda bulunan LED TV, kasa ve<br />
minibar misafirlere konfor sunarken,<br />
otelin Teknopark İstanbul ve diğer iş<br />
merkezlerine ve Uluslararası Sabiha<br />
Gökçen Havalimanı’na yakınlığı avantajlı bir<br />
seyahat imkanı veriyor.<br />
Geleneksel tatlarla<br />
zenginleştirilmiş gurme lezzetler<br />
Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Asia Airport, iki<br />
adet ana restoran, bir A la carte restoran,<br />
Patisserie, Terrace cafe & bar ve üç<br />
özel yemek salonu ile hizmet verecek.<br />
Geleneksel tatlarla zenginleştirilmiş gurme<br />
lezzetler, misafirlerin konaklamaları<br />
boyunca enerji ve heyecanlarını artırmayı<br />
hedefliyor. Mint <strong>Restaurant</strong>'ta konuklar<br />
Akdeniz mutfağının tadını çıkarırken,<br />
Rouche'da Mövenpick dokunuşlu yerel<br />
lezzetler onları bekliyor. Swiss Bistro’da<br />
en iyi el yapımı çikolatalar damak şöleni<br />
sunarken, Café de Pera'da özel yapım taze<br />
kekler sohbetlere eşlik ediyor.<br />
21 toplantı salonuna sahip<br />
Mövenpick Otel İstanbul Asia Airport,<br />
aralarında 1500 kişi kapasiteli 1000<br />
metrekarelik kolonsuz balo salonu da<br />
bulunan toplam 21 toplantı salonu ile<br />
iş toplantılarına ve etkinliklerine eşsiz<br />
çözümler ve benzersiz bir konfor getiriyor.<br />
5 bin metrekarelik SPA Merkezi<br />
Otel, her köşesinde şık hizmet sunmasının<br />
yanı sıra 5.000 metrekarelik bir alana<br />
kurulu “Botanica Spa & Wellness Center”<br />
ile adeta bir rahatlama merkezi noktası<br />
olacak. Klasik spa ve hamam terapileri, çift<br />
terapi odaları ve sağlıklı yaşam tesisleri<br />
konukları karşılamaya hazır. Konaklamaları<br />
boyunca egzersiz yapmak isteyenler için<br />
spor aktiviteleri, fitness ekipmanları ve<br />
pilates reformer stüdyosu sunan bir fitness<br />
merkezi de konukları karşılıyor.
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
RADISSON’UN<br />
<strong>2021</strong> EMEA BAŞARISI<br />
50'den fazla otel imzası, 30'a yakın açılış<br />
Dünyanın lider otel gruplarından Radisson <strong>Hotel</strong> Group, <strong>2021</strong>’de EMEA bölgesinde 50'den fazla otel imzası<br />
ve 30'a yakın açılışa ulaşarak EMEA portföyü genelinde önemli genişleme hamleleriyle başarılı<br />
bir üçüncü çeyrek geçirdi.<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> Group, beş yıllık<br />
iddialı büyüme ve dönüşüm planını<br />
uygulamaya devam ediyor. Radisson<br />
<strong>Hotel</strong> Group’un güçlü stratejik büyüme ve<br />
dönüşüm planı, zor bir dönemin ardından<br />
şirketin hızlı bir şekilde toparlanmasını<br />
sağladı. Salgının başlangıcından bu yana<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> Group, sadece Çin'de<br />
kesinleşen 100 otel anlaşması da dahil<br />
olmak üzere dünya çapında 250'den fazla<br />
otel anlaşması yaparak önemli büyüme<br />
kaydetti.<br />
Global İş Geliştirme Başkanı Elie<br />
Younes: "Girişimlerimiz konuklarımızı<br />
ve yatırım ortaklarımızı da çok yakından<br />
ilgilendiriyor. Çalışanlarımıza ve<br />
markalarımıza duydukları güven için<br />
yatırımcılarımıza minnettarız. Seyahat<br />
sektöründe yavaş yavaş bir toparlanma<br />
sürecine girdiğimiz bugünlerde,<br />
konuklarımıza daha fazla seçenek<br />
sunmaya ve yatırımcılarımıza daha<br />
fazla fırsat yaratmaya devam etmeye<br />
kararlıyız.” dedi.<br />
Yatırımcıların, iş ortaklarının ve<br />
konukların tercih ettiği marka olma<br />
taahhüdünü sürdüren Radisson<br />
<strong>Hotel</strong> Group, <strong>2021</strong>'nin başından<br />
bu yana EMEA'da 50'den fazla otel<br />
anlaşmasına imza attı. Grubun<br />
<strong>2021</strong>’in 3. çeyreğinde ulaşılan<br />
önemli kilometre taşları ise şöyle:<br />
•Londra’daki ilk Radisson RED oteli<br />
Radisson RED London Greenwich The O2<br />
açıldı.<br />
•Beşi yazın açılmış olan yedi yeni otel<br />
anlaşmasıyla 1600 odaya ulaşarak<br />
Fas'ta güçlü bir genişleme performansı<br />
sergiledi. Grup böylece Fas portföyündeki<br />
otel sayısını 10'a çıkarırken ülkede 2025<br />
yılına kadar faaliyette ve gelişmekte olan<br />
15 otele ulaşma stratejisini hızlandırdı.<br />
•Grup, Thakher City'de yaklaşık 1000<br />
oda ve rezidans ile Mekke, Suudi<br />
Arabistan'daki varlığını iki katına çıkardı.<br />
•Grup, Sochi, Rusya'da ikinci Radisson<br />
Collection oteli için anlaşma yaptı ve<br />
Milano ve Sevilla'da iki olağanüstü<br />
Radisson Collection otelinin açılması<br />
ile bu marka altında ilk kez İspanya’ya<br />
girmiş oldu ve İtalya’daki varlığını<br />
genişletti..<br />
•Radisson Individuals markası,<br />
tanıtımının yapıldığı zamandan bu yana<br />
geçen bir yıl içinde Yunanistan'daki ilk<br />
Radisson Individuals tesisi olan Anda<br />
<strong>Hotel</strong> Athens dahil EMEA'da 20'den fazla<br />
otele ulaşarak hızlı bir küresel genişleme<br />
performansı sergiledi.<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> Group, BM COP26<br />
konferansına çok kısa bir süre kala,<br />
konaklama sektöründeki sorumlu<br />
toparlanmayı destekliyor. Grubun 2025<br />
yılına kadar karbon ve su ayak izini<br />
%30 azaltma hedefine uygun olarak,<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> Group, İspanya'nın ilk<br />
LEED (Enerji ve Çevresel Tasarımda<br />
Liderlik) Hospitality Gold sertifikalı oteli<br />
Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Magdalena<br />
Plaza Sevilla, de dahil olmak üzere,<br />
Radisson Collection <strong>Hotel</strong> Gran Via<br />
Bilbao, Radisson RED <strong>Hotel</strong> Dubai Silicon<br />
Oasis ve Hindistan'daki Radisson Resort<br />
& Spa Lonavala gibi yeni tesislerle<br />
portföyündeki yeşil otel sayısını artırıyor.
444 59 57<br />
ENDÜSTRİYEL<br />
MUTFAK ÇÖZÜM<br />
ORTAĞINIZ<br />
info@kayalarmutfak.com.tr<br />
KAYALAR ÇELİK<br />
SAN. VE TİC. A.Ş.<br />
Türkoba Mah. Kayalar Cad. No:7/1 Büyükçekmece İstanbul
76<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Wyndham, Avrupa portföyüne<br />
Türkiye’dekiler dahil 12 resort ekliyor<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts ve giderek büyüyen portföyüyle Avrupa’nın en büyük bağımsız resort tesis<br />
işletmecilerinden CLC World Resorts & <strong>Hotel</strong>s, Türkiye, İspanya, Kanarya Adaları, Birleşik Krallık ve<br />
Avusturya’nın önde gelen tatil bölgelerinde bulunan 12 oteli markalandırmayı planladığını duyurdu.<br />
<strong>2021</strong>’in <strong>Kasım</strong> ayında açılması beklenen<br />
oteller, faaliyetlerine Wyndham Grand<br />
Residences, Wyndham Residences,<br />
Wyndham, Ramada Residences by Wyndham<br />
ve Ramada <strong>Hotel</strong> & Suites by Wyndham<br />
markaları altında devam edecek ve ailelerin<br />
yanı sıra iş ve tatili bir arada yapma fırsatları<br />
arayan, uzun süreli konaklayan misafirler<br />
için üst, en üst ve orta segment konaklama<br />
seçenekleri sunacak. Wyndham’ın Avrupa’da<br />
300’den fazla otelin bulunduğu portföyü bu<br />
yeni eklenecek tesislerle daha da büyüyecek<br />
ve Türkiye’nin Ege kıyısı, İspanya’da Costa del<br />
Sol, okyanusun güzel adalarından Tenerife,<br />
İskoçya, İngiltere ve Avusturya Alpleri’nde saklı<br />
kalmış kır bölgeleri gibi gözde noktalarda yeni<br />
seçenekler sunacak.<br />
Yeni açılışlarla ilgili bilgiler aşağıda sıralanıyor:<br />
Türkiye<br />
• Wyndham Residences Kuşadası Golf & Spa,<br />
Ege Denizi kıyısında yeşillikler içindeki güzel<br />
bir bölgede yer alıyor. Resort tesisin tek, çift ve<br />
üç yatak odalı 410 adet modern apart ve villası,<br />
bunların yanı sıra bir kulüp binası da bulunan<br />
şampiyona sınıfı 18 delikli golf sahası, çok<br />
çeşitli yeme-içme seçenekleri, spa ve havuz<br />
gibi imkanları bulunuyor. Wyndham Residences<br />
Kuşadası Golf & Spa, yaslandığı yamaçta<br />
misafirlerine çeşitli konaklama imkanlarının<br />
yanı sıra çevresinin güzelliğinin manzarasını<br />
ve resort aktivitelerine kolay erişim imkanı<br />
sağlıyor.<br />
•Ramada Residences by Wyndham Milas<br />
Bozbük’ün fonunu zeytinlikler ve çam<br />
ağaçlarıyla kaplı dağlar oluşturuyor. Tesiste<br />
bulunan 67 adet iki odalı apart, her biri Bozbük<br />
Koyu’nun manzarasına bakan balkonlarıyla<br />
dinlenmek için ideal bir seçenek oluşturuyor.<br />
Bu resort tesis aynı zamanda gözetmenlerin<br />
bulunduğu çocuk kulübüyle aile dostu<br />
bir özellik taşıyor. Ziyaretçiler, tesis içi<br />
restoranlarda sunulan taze ve yerel yemeklerin<br />
yanı sıra hemen yakınındaki Akbük’ün canlı<br />
yeme-içme mekanlarını da tecrübe edebilirler.<br />
Birleşik Krallık<br />
• Wyndham Trenython Manor Cornwall,<br />
İngiltere’nin Cornish Rivierası’nda St. Austell<br />
Koyu’na bakan 97 dönümlük göz alıcı kır<br />
alanındaki bir konak içine kurulu. İngiltere’nin<br />
en iyi bilinen ziyaret noktalarından Eden Projesi<br />
ve Heligan’ın Kayıp Bahçeleri’ne yakın bir<br />
konumda bulunan bu malikane-otelde tek ve<br />
çift yatak odalı üst sınıf konaklama seçenekleri<br />
bulunuyor. Bu şık konağın İngiliz mirasıyla<br />
bezeli bahçelerinde kroket, okçuluk, orman<br />
içi oyun ve canlı hayatını gözlem alanları<br />
bulunuyor. Otelde 27 misafir odası, 32 kır evi,<br />
bar, Cornwall kıyılarının harika manzalarını<br />
sunan bir teras ve restoran yer alacak.<br />
• Wyndham Duchally Country Estate,<br />
Gleneagles yakınlarındaki Perthshire<br />
bölgesinde 1838 yılında inşa edilen ve 109<br />
dönüm alana sahip bir malikane içinde yer<br />
alacak. İki ve üç yatak odalı 55 kır evinin<br />
bulunduğu bu butik otel, meşhur Ochill<br />
Tepeleri’ne yakın bir konuma sahip ve sunduğu<br />
dağ bisikleti turlarıyla İskoçya’da geçirilecek<br />
bir tatil için ideal bir yerleşke oluşturuyor.<br />
Tesiste bulunan ve zarif mutfağının kalitesi<br />
VisitScotland tarafından da tescillenen<br />
Monteaths <strong>Restaurant</strong>, yerel mahsuller<br />
üzerinde uzmanlaşıyor ve bir viski barıyla<br />
birlikte kendi özel üretim cin imalathanesini de<br />
barındırıyor.<br />
İspanya<br />
• Yan yana konumlanan Wyndham Grand<br />
Residences Costa del Sol Mijas, Ramada<br />
Residences by Wyndham Costa del Sol<br />
Fuengirola, Ramada <strong>Hotel</strong>s & Suites by<br />
Wyndham Costa del Sol Fengirola ve Wyndham<br />
Residences Costa del Sol Mijas, 20’den fazla<br />
yüzme havuzu ve tesis içi restoranlar, fitness<br />
merkezi ve çok sayıda çocuk kulübü gibi<br />
olanaklarıyla astropikal bahçeler içinde yer<br />
alıyor. Tesislerde stüdyo, tek, çift ve üç yatak<br />
odalı apart seçenekleri olacak ve Costa del<br />
Sol’u ziyaret edecek farklı misafirlere uygun<br />
standard, premier, premier plus ve sublime<br />
signature tarzında apart ve villalar sunulacak.<br />
Kanarya Adaları<br />
• Yan yana konumlanan Wyndham Residences<br />
Tenerife Costa Adeje (89 adet tek, çift ve üç<br />
yatak odalı apartlar) ve Ramada Residences<br />
by Wyndham Tenerife Costa Adeje (181 adet<br />
stüdyo, tek, çift ve üç yatak odalı apartlar),<br />
Tenerife’nin güney kıyısındaki bir yamaca<br />
yaslanıyor. Bu resort tesis, misafirlerine<br />
modern tasarımlı odaların yanı sıra Atlas<br />
Okyanusu ve gözde kıyı şehri Playa de Las<br />
Americas’ın eşsiz manzaralarını sunuyor.<br />
• Wyndham Residences Tenerife Golf del Sur,<br />
etrafı palmiye ağaçlarıyla donatılmış havuzu,<br />
tropik bahçeleri ve çok çeşitli restoran ve<br />
aktiviteleriyle aileler için ideal bir tatil fırsatı<br />
sunuyor. Golf del Sur’un yeşil vahası içindeki<br />
106 adet üst sınıf stüdyo, tek, çift ve üç odalı<br />
apart ve villasıyla Tenerife’deki bu aile dostu<br />
resort tesisin misafirleri, havuz kenarında<br />
dinlenmeyi, güneşin tadını çıkarmayı veya<br />
okyanusun sularına dalmayı tercih edebilirler.<br />
Avusturya<br />
• Ramada Residences by Wyndham<br />
Saalfelden, sıcak ve samimi iç tasarımı ile<br />
tablo gibi bir manzara içindeki konumuyla,<br />
kayak yapabilecekleri geleneksel bir kış tatili<br />
arayanlar için ideal bir seçenek oluşturuyor. 37<br />
adet stüdyo, tek ve çift yatak odalı konaklama<br />
seçenekleri sunan bu otel, dünyaca tanınan<br />
pek çok kayak merkezine yakın konumuyla<br />
Avusturya Alpleri’ni keşfetmek isteyen<br />
ziyaretçiler için de ideal bir tercih.
78<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Mine<br />
Tan Balto<br />
"Turizm sektörü,<br />
yükselme kapasitesi<br />
olan kadınları daha çok<br />
destekleyebilir"<br />
Turizm sektörüne 1995<br />
yılında, zamanın en büyük tur<br />
operatörlerinden biri olan Ten<br />
Tour’un Fransa, İspanya ve Belçika<br />
operasyon departmanında giriş yaptı.<br />
Bir üniversite öğrencisi olduğu o yıllarda<br />
sektörün renkli ve heyecan veren yapısı<br />
kadar yabancı dillerini pratik edebilme<br />
imkanı da pek bir cezbedici geldi. Bu<br />
yüzden iş ve okul hayatını bir dönem<br />
birlikte yürüttüğünü anlatan Somerset<br />
Maslak Istanbul Genel Müdürü Mine Tan<br />
Balto, otelciliğe ilk adımını ise 2001 yılında<br />
InterContinental Istanbul’da attı.<br />
Satış, pazarlama ve gelir yönetimi<br />
kökenli olmakla birlikte üzerine ön büro,<br />
teknik ve kat hizmetlerinden oluşan<br />
odalar bölümü / operasyon ve otel açılışı<br />
tecrübesini de ekleyen Tan Balto, ardından<br />
InterContinental <strong>Hotel</strong>s, The Rezidor<br />
<strong>Hotel</strong> Group (Radisson <strong>Hotel</strong>s Group) ve<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong> Group gibi uluslararası<br />
otel zincirlerinde üst düzey yönetici<br />
pozisyonlarında görev aldı.<br />
2017 yılından bu yana Singapur kökenli The<br />
Ascott Limited'in Türkiye’deki ilk yatırımı<br />
olan ve açılışında da yer aldığı Somerset<br />
Maslak Istanbul'un Genel Müdürlük<br />
görevini sürdüren deneyimli turizmciyle<br />
sektöre başlama öyküsünden otelcilikteki<br />
hedeflerine kadar keyifli bir röportaj<br />
gerçekleştirdik.<br />
Turizmde nasıl bir hikayeniz var,<br />
eğitim sürecinizden başlayalım mı?<br />
Notre Dame de Sion Fransız Koleji’nden<br />
sonra İstanbul Üniversitesi’nde İspanyol<br />
Dili ve Edebiyatı eğitimi aldım. Ailemizde<br />
Frankofon çok kişi var, annem ile de<br />
aynı okuldan mezunuz. Üniversitede<br />
İspanyolca seçmemdeki temel sebep, dilin<br />
popülaritesi ve Latin kökenli dillere olan<br />
yatkınlığım oldu.<br />
Yüksek öğrenimim devam ederken<br />
çalışmaya başlamıştım zaten. Gençliğin<br />
verdiği heyecan ve dinamizm ile ikisini<br />
de sorunsuz yürüttüğümü söyleyebilirim.<br />
Ailemin bu hevesime bir anlam<br />
veremediğini ve beni vazgeçirmeye<br />
çalıştıklarını hatırlıyorum. Okurken<br />
çalışmak, ailem tarafımdan hoş<br />
karşılanmamıştı. Ancak o dönemki<br />
kararımın genel hayat duruşumu<br />
yapılandırdığına inanıyorum.<br />
İş tarafında ise, ilk zamanlarda herkesin<br />
olduğu gibi benim de tecrübesizliğimin<br />
yüzüme vurulduğu, belki de pek ciddiye<br />
alınmadığım zamanlar oldu elbette.<br />
Ancak şu an düşündüğümde, hiçbir anını<br />
silmek istemezdim. O zaman da, sektörün<br />
zorluğunu seviyordum, şimdi de her şeye<br />
rağmen müthiş keyif alıyorum.<br />
İlk iş tecrübenizde öğrendiğiniz en<br />
iyi şey neydi?<br />
Çoklu görevlerde zamanı verimli<br />
kullanabilmek için doğru sistemleri<br />
kurmak ve süreçleri planlamak. Bu<br />
öğretiyi, turizm sektörüne katlayarak<br />
taşıdığımı söyleyebilirim. Gün boyu irili<br />
ufaklı yüzlerce farklı iş yapmamız, birbirine<br />
benzemeyen krizleri yönetmemiz, doğru ve<br />
hızlı kararlar almamız gerekiyor.<br />
Bir önemli konu da, yabancı dil.<br />
Sektörümüzde çok önemli olmakla<br />
beraber maalesef bu konuda çok geride<br />
olduğumuzu söyleyebilirim. Öncelikle<br />
Türkçe geliyor tabii; hem konuşma diline<br />
hem de yazı diline hakim olmalıyız. Dil<br />
öğrenmenin kendi ana dilini iyi bilmekle<br />
başladığını düşünüyorum. Yabancı dil
“Sektörümüz yükselme<br />
kapasitesi ve isteği<br />
olan kadınları daha<br />
çok destekleyebilir.<br />
Diğerlerinden daha<br />
çok çalışıp çabalayarak<br />
ve kendinizi daha çok<br />
ispat etmeye çalışarak<br />
kalıcılığınızı sağlamanız<br />
gerekiyor. Problem çözme<br />
kabiliyeti doğuştan gelen<br />
bireyler olarak kadınlar,<br />
kolay ve hızlı algıma<br />
yetenekleri, problem<br />
çözmedeki kabiliyetleri ile<br />
iş hayatında öne çıkıyor.<br />
Bunlar, kadınların iş<br />
yerlerindeki dokunuşları ile<br />
çalıştıkları kuruma kattığı<br />
eşsiz değerlerden sadece<br />
birkaçı.ˮ<br />
ise olmazsa olmaz! En az bir, tercihen<br />
iki yabancı dilimizin olması şart.<br />
Çalışanlarımıza her türlü eğitimi verebiliriz<br />
ve bunu da son derece önemsiyoruz. Fakat<br />
yabancı dilin belli bir yaştan ve mevkiden<br />
sonra layıkıyla öğrenilmesi çok zor. Ve<br />
yabancı dil olmadığı zaman, ilerleme<br />
gayretiniz her zaman sekteye uğrayacaktır.<br />
Misafirler ile anlaşamazsınız, bağlı<br />
bulunduğunuz kurum size yatırım yapmak<br />
istese dahi sizi yurt dışında eğitime<br />
gönderemez, yabancı iş arkadaşlarınızla<br />
da iletişim kuramazsınız. Kendinizi<br />
güçsüz hissedersiniz ve en önemlisi<br />
kendinizi ifade edemez ve karşınızdakini<br />
değerlendiremezsiniz. Ayrıca, yabancı<br />
dil, yabancı kültürleri de barındırdığı için<br />
vizyonunuzun genişlemesine büyük katkıda<br />
bulunuyor.<br />
“Gençler en az iki yabancı dil<br />
bilmeli”<br />
Gençlerimizin kendilerine bu konuda ciddi<br />
yatırım yapmaları ve hatta bunu olmazsa<br />
olmaz bir standart olarak benimsemeleri<br />
gerektiğini düşünüyorum. Özellikle yeni<br />
nesile, en az iki yabancı dili layıkıyla<br />
öğrenmelerini, her yıl yurt dışına giderek<br />
farklı kültürleri tanımalarını, en az bir<br />
hobi edinmelerini, konuşmaktan ziyade<br />
dinlemelerini, gözlemlemelerini ve analiz<br />
yapmalarını, değişime açık olmalarını, tek<br />
bir yönetim şekline bağlı kalmamalarını,<br />
stratejik ve geniş açılı düşünmelerini,<br />
yaratıcılık güçlerini kullanmalarını,<br />
pozitif, azimli ve dürüst olmalarını tavsiye<br />
ediyorum.<br />
Ben gençlerle, ruhu ve aklı genç kalanlarla<br />
çalışmayı şahsen çok seviyorum ve ekibimi<br />
ağırlıklı olarak bu özelliklerdeki kişilerden<br />
seçmeye gayret ediyorum. Zira tecrübeye<br />
sonsuz saygı duymakla birlikte, edinilen<br />
bazı yanlış tecrübelerin hayat boyunca<br />
değiştirilemeyeceğini düşünüyorum. Canlı,<br />
yaratıcı, azimli, meraklı, dinamik, egosuz,<br />
heyecanlı, öğrenmeye ve değişime açık<br />
kişiler ile çalışmayı arzu ediyorum.<br />
Siz nasıl bir yöneticisiniz? Bize<br />
kendinizden bahseder misiniz<br />
biraz?<br />
Profesyonel hayatımda plan, program<br />
ve sistemli çalışmaya önem veriyorum.<br />
Zamanı iyi kullanarak, panik olmadan<br />
işlerimi önceden bitirmeyi tercih ediyorum.<br />
Sistemsel ve disiplinli çalıştığınız vakit<br />
daha hızlı ve daha doğru karar alarak,<br />
sektörün doğası gereği gün içerisinde vuku<br />
bulan krizleri değerlendirmek için vaktiniz<br />
oluyor. Yaratıcı ve işletmenin değerini<br />
arttıracak fikirlere çok kıymet veriyorum,<br />
çalışanlarımızı da bu bağlamdaki<br />
kapasiteleri ile değerlendiriyorum.<br />
Dağınık ortamlarda iyi düşünülemediğini<br />
savunurum. Sabahları erken kalkar,<br />
kızımı okuluna bıraktıktan sonra işe erken<br />
gelir, herkes gelmeden hızlıca günümü/<br />
haftamı planlarım. Evde ise kızıma ders<br />
çalıştırmak, ödevlerine istediğinde destek<br />
olmak, yaratıcı oyunlar oynamak, bisiklete<br />
binmek ve yoga yapmak günlük rutinim<br />
arasında. Haftasonları ise ailece dizi,<br />
film keyfi ve arkadaşlarımızla bolca vakit<br />
geçirmek yaptıklarım arasında. Hem iş<br />
hayatımda hem özel hayatımda, eğlenmek<br />
ve gülmek benim için vazgeçilmez. Bunları<br />
yapamadığım günleri yarım kalmış olarak<br />
sayıyorum.<br />
Turizm- otelcilik sektöründe<br />
bir kadın çalışan olarak yarım<br />
kalmışlıklarınız oluyor mu?<br />
Sektörün kadına bakışını nasıl<br />
yorumlarsınız?<br />
Turizm sektöründe kadınlar genellikle orta<br />
düzey yönetici seviyesinde konumlanıyor.<br />
Bunun tabii farklı nedenleri var. Aile kurma<br />
ve çocuk yapma isteği ya da mesleki<br />
zorluklar gibi. Sektörümüz yükselme<br />
kapasitesi ve isteği olan kadınları daha<br />
çok destekleyebilir. Diğerlerinden daha<br />
çok çalışıp çabalayarak ve kendinizi daha<br />
çok ispat etmeye çalışarak kalıcılığınızı<br />
sağlamanız gerekiyor. Problem çözme<br />
kabiliyeti doğuştan gelen bireyler olarak<br />
kadınlar, kolay ve hızlı algılama yetenekleri<br />
ile iş hayatında öne çıkıyor. Bunlar,
80<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
kadınların iş yerlerindeki dokunuşları<br />
ile çalıştıkları kuruma kattığı eşsiz<br />
değerlerden sadece birkaçı.<br />
Açılışından bu yana Somerset<br />
Maslak Istanbul bünyesindesiniz.<br />
Oteli ve grubu kısaca tanıtarak,<br />
İstanbul turizmine kattığı değerden<br />
söz eder misiniz?<br />
Uluslararası otel zincirlerindeki<br />
çalışmalarımdan sonra, yolum The Ascott<br />
Limited ile kesişti. Türkiye’de daha önce<br />
herhangi bir yatırımları olmadığı için -her<br />
ne kadar globalde kendi alanında lider ve<br />
çok bilinen bir zincir olsa dahi - bu yeni<br />
konsepti yeni bir ülkeye adapte etmek<br />
takdir edersiniz ki pek kolay olmadı.<br />
Ekibimi açılış tecrübesine sahip, çok uluslu<br />
zincirlerde çalışmış kişilerden seçtim<br />
ve The Ascott Limited’in Singapur’dan<br />
gönderdiği açılış ekibi ve proje firmamız<br />
ile sorunsuz bir açılış süreci geçirdiğimizi<br />
söyleyebilirim.<br />
Somerset Maslak Istanbul’u 2017<br />
yılında açtık ve 165 otel dairesi ile<br />
hizmet veriyoruz. Misafirlerimiz, stüdyo<br />
dairelerden dört yatak odalı dairelere<br />
ve dublex penthouse suitelere kadar 7<br />
farklı oda seçeneğini değerlendirebiliyor.<br />
Her biri, ‘ev hissi’ vermek için tasarlanan<br />
geniş daireler terasları hariç 47 ila 150<br />
metrekare büyüklüğünde ve dairelerin<br />
%95’inde geniş teraslar, tümünde ise tam<br />
teçhizatlı mutfak, ayrı oturma ve yemek<br />
odaları da bulunuyor. Kullanıma hazır<br />
eşyalı odalarda, kısa dönemler için günlük<br />
ve uzun dönemler için planlı oda temizliği<br />
veriliyor. Otel bünyesinde kahvaltı salonu,<br />
kütüphane, spor salonu, misafir salonu,<br />
yüzme havuzu ve çocuk oyun odası da<br />
bulunuyor.<br />
The Ascott Limited, dünya genelinde<br />
200 şehre yayılmış 800 işletmesi ile<br />
‘servis rezidans’ yani rezidans otel<br />
segmentinde liderliğini sürdüren bir grup.<br />
Asya haricinde, Avustralya, Avrupa ve<br />
özellikle Amerika pazarında da büyümeyi<br />
hedeflemekte. Bu doğrultuda, Amerika’nın<br />
en büyük emlak konut firmalarından<br />
biri olan Synergy Global Housing’in %80<br />
hissesini almıştır. Ascott’un markaları<br />
arasında Ascott, Citadines, Somerset,<br />
Quest, the Crest Collection La Clef,<br />
lyf ve Tauzia yer almaktadır. ‘Serviced<br />
Residence’ konsepti Türkiye için yeni bir<br />
kavram, biz işletmelerimizi otel daireleri<br />
olarak da adlandırıyoruz. Konforlu ve<br />
güvenilir, tam teçhizatlı bir daire içerisinde<br />
kişiselleştirilmiş otel hizmeti sunuyoruz.<br />
Ana segmentimiz, iş için seyahat eden<br />
üst düzey misafirler ve proje bazlı veya<br />
iş amaçlı uzun dönem konaklayan<br />
aileler. Ancak günümüzdeki değişken<br />
ekonomik ve çevresel faktörler göz önüne<br />
alındığında, bizler de hedef gruplarımızı<br />
gözden geçirerek, çeşitlilik kazandırıyoruz<br />
ve ana segmentimiz olan uzun dönem<br />
konaklamalardan vazgeçmeden, kısa<br />
dönem konaklamalara da evsahipliği<br />
yapıyoruz.<br />
Malum, pandeminin etkileri<br />
halen sürüyor. Somerset Maslak<br />
Istanbul olarak, o ilk dönemi nasıl<br />
geçirdiniz? Bir kriz planınız var<br />
mıydı?<br />
Turizm sektörü her iki yılda bir krizle<br />
karşılaşıyor. Biz turizmciler, buna<br />
maalesef çok alışığız ve alacağımız<br />
önlemleri biliyoruz yani biliyorduk. Ancak<br />
bu son yüzyılın en uzun süren ve en çetin<br />
krizi bizi daha yaratıcı olmaya sevketti.<br />
Somerset Maslak Istanbul olarak, pandemi<br />
döneminde de kapılarımız açıktı ve hiçbir<br />
zaman kapatmayı düşünmedik. Uzun<br />
dönem kalan misafirlerimize evsahipliği<br />
yapmaya ve yenilerini otelimize almaya<br />
devam ettik. İş modelimizin bu dönemde<br />
revaçta olduğu aşikar. Ayrıca hiçbir<br />
çalışanımızla yollarımızı ayırmayı da<br />
düşünmedik ve herkesin hakkını eksiksiz<br />
verdik.<br />
The Ascott Limited’in ‘Ascott Cares’<br />
programını ‘Bureau Veritas’ denetimleriyle<br />
harmanladık. ‘International SOS’ ile de<br />
iş birliği içerisine girdik. Otel içerisinde<br />
ve otel dışında kendi doğal filyasyon<br />
sistemimizi kurarak tüm çalışanlarımızı<br />
çok sıkı takip ettik. Misafirlerimizi<br />
tüm gelişmelerden eş zamanlı olarak<br />
haberdar ettik. Hükümetin şart koştuğu<br />
tüm önlemleri, zincirin istediği ve binanın<br />
gerektirdiği önlemlerle birleştirdik ve<br />
teknolojik altyapımızı güçlendirdik.
“Krizden birçok kişiden önce<br />
haberimiz oldu”<br />
Tüm bu süreç boyunca otel eğitimlerinin<br />
yanı sıra, sağlık ve hijyen eğitimleri de<br />
düzenledik. Merkezimiz Singapur’da<br />
ve birçok işletmemiz Uzakdoğu’da yer<br />
aldığı bu krizden birçok kişiden önce<br />
haberimiz oldu. Zincirimiz krizin birkaç ay<br />
öncesinde bizimle tüm olası senaryoları<br />
ve prosedürleri paylaşmış idi. Dolayısıyla<br />
işletmemiz operasyonel anlamda A’dan<br />
Z’ye hazırdı. “Her şey iyi giderken, iyi<br />
olmak çok kolaydır”. Bu dönemde<br />
farkımızı başarıyla ortaya koyduğumuzu<br />
düşünüyorum.<br />
O dönemki doluluk performansınız<br />
neydi? Bu yıl nasıl gidiyor?<br />
2022’den beklentileriniz neler?<br />
Doluluklarımız 2020 yılı boyunca tüm sabit<br />
ve değişken masraflarımızı karşılayacak<br />
boyuttaydı. Gelir performansımız iyiydi<br />
ancak virüsün yol açtığı fiziksel ve<br />
psikolojik etkiler hem misafirlerimizi hem<br />
de çalışanlarımızı haliyle çok yordu. Her<br />
birimiz hem özel hayatlarımızda hem de<br />
iş yerimizde birçok zorlukla karşılaştık.<br />
Ancak planlı, programlı ve öngörülü<br />
adımlarımız sayesinde bu krizden daha<br />
kuvvetli çıktık.<br />
Bu yıla gayet iyi başladık. Hatta 2020 yılına<br />
nazaran %60 civarında bir gelir artışı ile yılı<br />
kapatmayı planlıyoruz. Gelecek sene için<br />
ise, turizmde büyüme ve iyileşme trendinin<br />
devam edeceğini öngörüyoruz. Umutluyuz<br />
ancak yine de adımlarımızı dikkatle<br />
atacağız, tedbiri elden bırakmayacağız.<br />
The Ascott Limited olarak hedefimiz,<br />
Türkiye’de büyümek. World Travel<br />
Awards, 2019-2020 ve <strong>2021</strong> yıllarında<br />
Somerset Maslak Istanbul’u Türkiye’nin<br />
En iyi ‘Serviced Apartment / Residence’<br />
(Rezidans / <strong>Hotel</strong>) ödülüne layık görerek,<br />
The Ascott Limited’in büyüme hedeflerini<br />
desteklemiştir. Pandemi öncesi<br />
imzalanan iki otel projemiz önümüzdeki<br />
sene hayata geçecek. Amacımız, dünya<br />
çapındaki büyüme ivmesini ülkemizde<br />
de yakalayarak, önümüzdeki üç sene<br />
içerisinde 5 işletme daha açmak olacaktır.<br />
Salgınla birlikte birçok sektörde<br />
dijital dönüşüm hamlelerine tanık<br />
olduk. Oteliniz dijital altyapı olarak<br />
sürece ne kadar hazırlıklıydı?<br />
Bu alana yapılan teknolojik<br />
yatırımlardan da bahseder misiniz?<br />
Pandeminin 2023’ün sonuna kadar<br />
“Arzum, sektörümüzün<br />
yeniden eski gücüne<br />
ulaşması. Bu doğrultuda,<br />
hepimize düşen görevler<br />
var. Mesela binalarımızı,<br />
standartlarımızı, fiyat<br />
politikamızı iyice analiz<br />
ederek müşteri profilimizi<br />
gözden geçirebiliriz.<br />
Ayrıca, tabii parlak<br />
gençlerimizi turizme teşvik<br />
etmemiz ve akabinde<br />
eğitmemiz gerekiyor. Bu<br />
konuda gönüllü olduğumu<br />
söyleyebilirim.ˮ<br />
devam edeceğini düşünüyorum. Çok<br />
gerekmedikçe seyahatlerin dikkatlice<br />
ve seçilerek yapılacağını, maske ve<br />
hijyenin ve zoom/Microsoft teams gibi<br />
uygulamaların hayatımızdan bir süre<br />
daha çıkmayacağını ve hatta belki de<br />
hep kalacağını öngörüyorum. Zincirimiz,<br />
krizden daha önce etkilenip, daha<br />
erkenden negatif etkilerinden uzaklaştığı<br />
için bu dönemde tüm trendleri önceden<br />
tecrübe ederek otellere indirgedi. Genel<br />
olarak dijital evrime son derece önem<br />
veren ve bu doğrultuda ciddi yatırımlar<br />
yapan Capitaland, bu dönemde de BI<br />
adını verdiğimiz ‘Business Intelligence’<br />
ile iç raporlamalara ve ‘Knowcross’,<br />
‘ASR Ascott Star Rewards’ ve ‘Delivery<br />
Robot – Yunji’ ile misafir iletişimine<br />
pozitif etki eden teknolojik altyapısını<br />
kuvvetlendirdi. ‘Operational Excellence’<br />
birimi ‘Operational Excellence &<br />
Digitalisation’ olarak güncellendi. Bu<br />
birim tarafından The Ascott Limited!’in<br />
kullanımına özel bir ‘Digital Handbook -<br />
Dijital El Kitapçığı’ yayınlandı. E- breakfast,<br />
Sensorflow, self check,-in kiosks ise<br />
yakında hayata geçecek. Bu doğrultuda,<br />
16-17 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihleri arasında<br />
Ascott (Virtual) Innovation Festival’in ilkini<br />
gerçekleştireceğiz.<br />
“Personel bulma zorluğunun en<br />
alt çalışanlardan orta ve üst düzey<br />
yöneticilere sirayet edeceğini<br />
öngörüyorum”<br />
İstanbul’da turizmin gelişimini nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz? Sektörü<br />
önümüzdeki dönemde neler<br />
bekliyor?<br />
Gelişim kelimesini geniş kapsamlı ele<br />
almak lazım. Turizmin gelişmesine<br />
etki eden 6 ana faktör mevcut. Yasal<br />
Düzenlemeler, Teknolojik Gelişmeler<br />
(ulaşım yolları ve araçlarındaki gelişmeler<br />
(rahatlık, hız, güvenlik, ucuzluk vb.)<br />
Kitle İletişim Araçlarındaki Gelişmeler<br />
(işlerin takibi ve kişilerin uzaklık hisleri<br />
vb.) (internet, tv, gazete ve dergiler vb.)<br />
Gelir Düzeyinin Artması, Kentleşme ve<br />
Nüfus Artışı (şehirleri yaşanamaz hale<br />
getiren unsurların etkisi / destinasyon<br />
özelliklerinin etkisi / insan ömrünün<br />
uzaması) Kültür ve Eğitim Düzeyinin<br />
Artması, Turizm Bilincinin Oluşması (birey<br />
ve kurumlar açısından önde gelen ihtiyaç<br />
olarak kabulü).<br />
Başlangıç noktasının yasal düzenlemeleri<br />
gözden geçirmek olduğunu düşünüyorum.<br />
Ayrıca, önümüzdeki dönemde personel<br />
bulma zorluğunun en alt çalışanlardan<br />
orta ve üst düzey yöneticilere sirayet<br />
edeceğini öngörüyorum. Bu bağlamda,<br />
sektörel teşvik ve eğitim araçlarını hızlıca<br />
gözden geçirerek birlik içerisinde hareket<br />
etmemiz büyük önem teşkil etmektedir.
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
SELMAN YAR<br />
“Avrupa pazarını Çinli rakiplerin<br />
elinden aldık”<br />
Avrupa’nın ilk ve tek bambu üreticisi<br />
konumundaki Bambum, sektörün<br />
%82’sini oluşturan güçlü pazar<br />
payıyla liderliğini koruyor. Marka,<br />
İstanbul Esenyurt’ta 6000 metrekarelik<br />
üretim tesisiyle her ay yüzde 100<br />
doluluk oranıyla 500 bin adet üretim<br />
gerçekleştiriyor.<br />
Kurulduğu günden bu yana gelişen<br />
teknolojiyi takip eden ve her geçen gün<br />
büyümeyi sürdüren fabrikasını, bu yıl da<br />
büyütmeye devam ettiklerini, aylık 500<br />
bin parçalık üretimi artırmayı öncelikleri<br />
hedefleri arasına koyduklarını belirten<br />
Bambum Genel Müdürü Selman Yar<br />
ile firmanın iç ve dış Pazar hedeflerini<br />
konuştuk.<br />
Bambu nerelerde kullanılıyor?<br />
Bardak tabağa kaşıktan oyuncaklara<br />
kadar birçok alanda bambu kullanılıyor.<br />
Doğal ve sağlıklı bir ürün olduğu için<br />
züccaciye sektöründe kullanımı yaygın<br />
bir ağaç türü.<br />
İç pazarda kendinizi nasıl<br />
konumlandırıyorsunuz? Rakamlarla<br />
açıklayabilir misiniz?<br />
2020 yılında pandemi sebebiyle insanlar<br />
daha fazla mutfak ile ilgilendiği için
daha çok züccaciye ürünlerine talep<br />
oldu. Bizim ürünlerimiz kolay ulaşılabilir<br />
ürünler. Bu yaşadığımız zor süreçte de<br />
Türkiye, üretimi aksatmayan ülkelerden<br />
biri oldu. Çin ve Almanya gibi ülkeler<br />
üretim konusunda ciddi sıkıntılar<br />
yaşadılar. Aynı zamanda hem iç pazarda<br />
hem de ihracatta da satışlarımızdan<br />
oldukça memnunuz. Üretim ile birlikte<br />
ciromuz da arttı.<br />
2020 yılı ciromuz ihracat dahil olmak<br />
üzere 160 milyon TL. <strong>2021</strong> hedefimiz<br />
240 milyon TL olarak belirledik. Ayrıca<br />
geçen seneye göre <strong>2021</strong> yılının ilk 4<br />
ayında ciromuzda yaklaşık yüzde 60<br />
artış oldu. Bunun başlıca sebeplerinden<br />
ilki, bizim gibi firmaların küçük ölçekli<br />
rakipleri var. Ama bu rakipler olası<br />
krizlerden çok çabuk etkileniyor. Biz bu<br />
konuda altyapımız güçlü. Her zaman<br />
temkinliyiz. İkinci sebebi ise alımı kolay<br />
ürünler satmamızdır. Hem kaliteli ve<br />
uygun fiyatlı politikamız satışlarımıza da<br />
yansıyor.<br />
İhracata yönelik hedefleriniz nedir?<br />
Pandemiye kadar 57 ülkede aktif<br />
satışımız vardı. Pandemi sürecinde hem<br />
bu ülkelerdeki bayi sayılarımız arttı hem<br />
de dört ülke daha eklenerek faaliyet<br />
gösterdiğimiz ülke sayısı 61’e çıktı.<br />
Satışlarımız Orta Doğu ve Kuzey Afrika<br />
ülkeleriyle birlikte tüm Avrupa ülkelerini<br />
kapsıyor. Bunların dışında Seyşeller,<br />
Mauritius, Fildişi Kıyısı, Çeçenya gibi<br />
hedeflediğimiz pazarın dışında kalan<br />
bazı ülkelere de ihracat yapıyoruz.<br />
Sahra altı Afrika önemli ve gelişmekte<br />
olan bir pazar. Yakın zamanda ihracata<br />
başlayacağımız ülkelerin o bölgeden<br />
çıkacağını düşünüyoruz.<br />
“Pandemi dönemi üretimi<br />
de satışları da olumlu yönde<br />
etkiledi. Bambu ürünler,<br />
Avrupa pazarının Çin’den<br />
direkt tedariki tercih ettiği<br />
ürünler arasında. Ancak<br />
pandemiyle birlikte başlayan<br />
sokağa çıkma yasakları, kısa<br />
mesailer, konteyner trafiğinin<br />
kitlenmesi gibi nedenler,<br />
Avrupa’da tanınmaya<br />
başlayan Bambum’un adeta<br />
patlamasına neden oldu.<br />
Avrupalı perakendecilerin<br />
gözünü Çin’den kendi<br />
üzerimize çektik ve<br />
Türkiye’deki üretimlerimizi<br />
hızla artırarak Avrupa<br />
pazarını Çinli rakiplerin<br />
elinden aldık.”
84<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
OSMAN YILMAZ<br />
“İlk önce müşteri memnuniyeti…”<br />
1972 yılında İzmir Kemeraltı’nda<br />
kurulan sektörün köklü üretici<br />
firmalarından Ekmekçiler Otel<br />
Ekipmanları, bugün Ekmekçiler Grup<br />
adı altında MAKSAN Endüstriyel Mutfak<br />
Ekipmanları, PROEXPERT Endüstriyel<br />
Mutfak Ekipmanları, EKMEKÇİLER<br />
Endüstriyel Mutfak ve YONTAŞ Proje<br />
ve Mühendislik olarak 4 ayrı şirketi<br />
bünyesinde barındırıyor. Daima doğru<br />
olanı, ürün kalitesinden taviz vermeden<br />
üretime almayı öncelikli hedefleri arasına<br />
koyduklarını ifade eden Ekmekçiler Grup<br />
Kurumsal Şefi Osman Yılmaz ile firmanın<br />
Horeca pazarına hitap eden ürünlerini,<br />
yurt içi ve yurt dışı operasyonlarını ve<br />
pazara sundulkları yeni ürünleri konuştuk.<br />
Ekmekçiler Otel Ekipmanları’nın<br />
kuruluşundan ve faaliyetlerinden<br />
bahseder misiniz?<br />
Ekmekçiler Otel Ekipmanları’nın her<br />
zaman başarıya odaklanıp ve her alanda<br />
üstüne biraz daha ekleyerek proje<br />
uygulama ve ekipman üretimin de önce<br />
kullanıcıyı düşünerek hareket eden bir<br />
firmadır. Hem Türkiye’de hem de yurt<br />
dışında hizmet veren ve servis ağı olan<br />
bir firmadır. Toplamda 35 franchise<br />
markasıyla aktif olarak çalışmaktayız ve<br />
bu sayı gün geçtikçe artmakta. Çünkü<br />
bizim misyonumuz, müşterilerimize<br />
daima doğru ve tam hizmet vermektir.<br />
Tam hizmetten kastımız, mutfaklar<br />
gününde eksiksiz olarak kurulduktan<br />
sonra ekibimiz tarafından verilen 7/24<br />
servis hizmeti ve müşterilerimize anında<br />
ürettiğimiz çözümlerdir. Yani ilk önce<br />
müşteri memnuniyeti…<br />
Türkiye’de profesyonel mutfak<br />
deyince birçok kişinin aklına gelen<br />
ilk markasınız. Peki yurt dışı<br />
operasyonunuz ne durumda?<br />
MAKSAN Endüstriyel Mutfak Ekipmanları<br />
olarak ürettiğimiz ürünleri36 ülkeye ihraç<br />
ediyoruz. Bu ülkelerde gerek kalite gerek<br />
servis hizmetimiz ile Türkiye’yi temsil<br />
etmekten gurur duyuyoruz. EKMEKÇİLER<br />
Endüstriyel Mutfak olarak geçtiğimiz<br />
yıllarda Avrupa’da ve birçok ülkede<br />
endüstriyel mutfak projelerine imza attık.<br />
18 Ekim – 22 Ekim tarihleri arasında<br />
sektörümüzün en büyük fuarlarından biri<br />
olan 41. Host - Milano / İtalya fuarında<br />
ülkemizi bu yıl da temsil etmekten büyük<br />
bir memnuniyet duyduğumuzu da özellikle<br />
belirtmek isterim.<br />
Bünyenizde hangi markalar var?<br />
Gastronomi sektörünün belirli bir<br />
sınırı olmadığından Ekmekçiler Grup<br />
olarak müşterilerimizin her ihtiyacını<br />
karşılamak amacıyla birçok ithal ve yerli<br />
markanın distribütörlüğünü bünyemizde<br />
bulundurmaktayız.<br />
Cihaz gruplarında kendi üretimimiz<br />
olan Maksan ve Proexpert markalarının<br />
dışında; Rational, Unox, Electrolux, Lainox,<br />
Olis, Moretti Forni, Frymaster, Kitchenaid,<br />
Robotcoupe, Celme, Astoria, La Cimbali,<br />
Bravilor, Fiorenzato, Ugolini, Waring,<br />
Ceado, Santos, Vitamix, Brema, Hoshizaki,<br />
Hobart ve Dihr gibi dünya çapında<br />
sektörümüzün en ünlü markalarını<br />
Türkiye’de kullanıcılarla buluşturmaktayız.<br />
Setüstü servis ürünleri ve züccaciye<br />
grubunda ise Kütahya Porselen, Güral<br />
Porselen, Kapp, Kayalar Çelik, Amboss,<br />
Kılıçlar, Hisar, Paşabahçe, Külsan,<br />
Zicco, Groovy, Bambum, Güren Metal,<br />
Lava, Narin gibi Türkiye’nin en büyük<br />
markalarının bayiliklerini bünyemizde<br />
bulunduruyoruz. Ekmekçiler Grup<br />
olarak 25 binin üzerinde ürün çeşidiyle<br />
müşterilerimize hizmet vermekteyiz.<br />
İddialı bir Ar-Ge departmanınız<br />
olmakla beraber yepyeni bir ürünü<br />
pazara sunduğunuzu biliyoruz. Ürün<br />
hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?<br />
En yeni ürünümüz Maksan MKF-Digi<br />
adında tasarladığımız bir yardımcı fırındır.<br />
Maksan MKF-Digi, unlu mamüller,<br />
geleneksel yemek ve alakart yemek olarak<br />
pişirdiğimiz ürünlerde bize hızlı ve başarılı<br />
bir şekilde, daima standart pişirmeler<br />
sağlayan bir buharlı konveksiyonlu fırındır.<br />
Nemlendirme özelliği sayesinde donuk<br />
ürünleri direkt olarak pişirebilir. Dijital<br />
olarak yapılan zaman ayarlaması, ısı<br />
derecesi ve fan gücü ayarlaması, nem<br />
oranı ayarlaması ve otomatik program<br />
kaydedebilme özellikleri ile cihazın<br />
hafızasına özel olarak yaptığınız 99 adet<br />
pişirme programı kaydedebilirsiniz. MKF-<br />
Diginin bu özelliği çok şubeli işletmelerin<br />
yemeklerini tüm şubelerinde standart ve<br />
başarılı bir şekilde yapmasını sağlar.<br />
Ekipmanların üretimini de kendiniz<br />
mi yapıyorsunuz?<br />
Endüstriyel mutfaklarda kullandığımız ana<br />
ve temel ürünleri büyük ölçüde kendimiz<br />
üretmekteyiz. Endüstriyel tip bulaşık<br />
yıkama makinası, konveksiyonlu fırınlar,<br />
pizza fırınları, sebze yıkama makinası,<br />
endüstriyel tip ocak, endüstriyel tip<br />
buzdolabı, derin dondurucu ve soğuk hava<br />
odaları, pişiriciler, tezgahlar, evyeler ve<br />
davlumbazlar vs. mutfakta olmazsa olmaz<br />
ürünleri kendi bünyemizde üretmekteyiz.<br />
Satış sonrası hizmetleriniz<br />
hakkında neler söyleyebilirsiniz?<br />
Türkiye çapında 81 İlde yetkili servislerimiz<br />
müşterilerimize hizmet veriyor. Yurt<br />
dışında ise 36 ülkede servis hizmetimiz<br />
mevcut. Ayrıca satış sonrası bünyemizde<br />
çalışan şeflerimiz kullanıcılara cihazlar<br />
hakkında bilgi veriyor, gerekirse bu<br />
cihazlar ile alakalı yerinde eğitim<br />
hizmeti veriyoruz. Sattığımız cihazların<br />
doğru, etkin kullanılabilmesi ve müşteri<br />
memnuniyeti için verdiğimiz bu hizmet çok<br />
önemli.
86<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
BAŞDAŞ MARKET EGE'DE<br />
E-TICARET YATIRIMLARIYLA BÜYÜYOR<br />
Seyyar satıcılıktan 32 offline<br />
mağazası ve 10 online deposu ile<br />
dev market zincirine ulaşan Başdaş<br />
Market, 1995 yılında hizmete açtığı ilk<br />
şubesinden bugüne ulaştığı 32 mağaza<br />
sayısı ile ekonomiye ve bölge istihdamına<br />
katkısını sürdürüyor. İzmir’in başarılı iş<br />
insanlarından Başdaş Marketler Zinciri<br />
Yönetim Kurulu Başkanı ve PERDER (Ege<br />
Perakendeciler Derneği) Başkanı Feyzi<br />
Başdaş yönetiminde seyyar satıcılıktan<br />
marketler zincirine uzanan başarılarla<br />
dolu hikâyesine bir yenisini daha ekleyen<br />
Başdaş Market, İzmir ve Aydın’ın yazlık<br />
bölgelerine daha etkin online hizmet<br />
verebilmek için filosuna 6 yeni soğutuculu<br />
araç ile 5 motor daha kattı.<br />
“2022 yazında kuzey sahillerinde<br />
olacağız”<br />
İzmir’in yüzde 60-70’ine hizmet<br />
verdiklerini, gündemlerinde ise Ege<br />
Bölgesi’nin tümüne ve tüm Türkiye’ye<br />
hizmet verme hedefinin olduğunu<br />
açıklayan Feyzi Başdaş, “2019 yılında<br />
temellerini attığımız online satış kanalı<br />
projesine pandemi başlangıcında hız<br />
kazandırarak e-ticaret departmanını<br />
oluşturduk ve toplam 50 kişiye istihdam<br />
sağladık. Aktif olarak İzmir ve Aydın<br />
bölgesinde toplamda 10 nokta ve<br />
16 ilçedeki bölgelerin %60-%70’ine<br />
hizmet vermekteyiz. Hedefimiz çok kısa<br />
sürede İzmir’in yüzde 90’ına hizmet<br />
sağlamaktır. Filomuza 6 yeni araç daha<br />
katarak Çeşme, Kuşadası ve Urla başta<br />
olmak üzere tüm sahil şeridine online<br />
hizmetimizi ulaştıracağız. Önümüzdeki<br />
yaz ise, kuzey sahil bölgelerinde olacağız.<br />
Market bulduğumuz yerde offline market<br />
açmaya da ayrıca devam ederken uygun<br />
lokasyonlara ise sadece depolar kurarak<br />
hızlı market hizmeti sağlayacağız.” dedi.<br />
“Bir tıkla en tazesi kapında”<br />
Ege’nin en sevilen marketi olarak “Bir<br />
Tıkla En Tazesi Kapında” sloganıyla<br />
müşteri deneyimlerini %100 memnuniyete<br />
dönüştürmeyi ve tercih edilen bir e-ticaret<br />
markası olmayı amaçladıklarını belirten<br />
Başdaş, “Bu doğrultuda online market<br />
stratejimizi yılbaşında oluşturarak<br />
bugüne kadar başarılı işlere imza attık.<br />
Agresif kampanya modellerimizle<br />
sadece müşterilerimizin dikkatini<br />
çekmedik. Aynı zamanda rakiplerimizi<br />
arkamızdan sürükleyip, taklidi oluşturulan<br />
kampanyalarımızla sektöre dinamik bir<br />
yön ve katma değer de sağladık.” dedi.
88<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka güncel<br />
Şişecam’dan Türkiye’ye<br />
iki yeni yatırım müjdesi<br />
Zamansız tasarımları ile<br />
74 yaşında!<br />
1947 yılında çatal-bıçak atölyesi ile sektöre adım atan ve kısa sürede<br />
büyüyerek önemli başarılara imza atan Jumbo, 74. Yılını kutluyor.<br />
Kurulduğu ilk günkü kaliteli çelik ürün üreticisi kimliğini bugün;<br />
porselen ürünler, çatal-bıçak-kaşık takımları, dekoratif aksesuarlar,<br />
kahve ekipmanları, cam gibi birçok ürün grubunun yer aldığı zengin<br />
ürün seçenekleri ile evlere, mutfaklara, restoranlara ve daha birçok<br />
alana taşımaya devam ediyor. Sektör tecrübesini geleceğin ilhamı<br />
ile birleştiren Jumbo, zamansız çizgisini ve her ürün grubunda “en<br />
iyi” olma hedefini daha uzun yıllara taşımak için çalışıyor. Gelişen<br />
teknoloji ve değişen trendleri markanın vizyonuyla buluşturarak şık<br />
ve zarif ürünlere dönüştüren Jumbo; gelecek nesillere, genç ruhu ve<br />
tasarım ürünleri ile dokunmaya devam ediyor.<br />
86 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında yer<br />
alan Şişecam, Avrupa’nın düzcam üretim üslerinden biri haline<br />
getirdiği Ankara Fabrikası’ndaki ikinci fırınının resmi açılışını<br />
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirdi.<br />
Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kırman, açılış<br />
töreninde yaptığı konuşmada Şişecam’ın Türkiye’ye toplam değeri 4<br />
milyar lirayı aşan iki yeni yatırım yapacağını açıklayarak, “Ülkemizde<br />
hızla yükselen cam talebini karşılama ve tüm paydaşlarımız için<br />
sürdürülebilir değer yaratma hedefimiz doğrultusunda mimari<br />
camlar ve otomotiv camına yönelik iki yeni float hattı yatırımı için<br />
düğmeye basıyoruz. Mimari camlar alanında günlük 1200 ton<br />
kapasiteli hat için, yepyeni bir tesis kurarak, dünyanın devam<br />
eden yatırımlar açısından en yüksek kapasiteye sahip beş düzcam<br />
yatırımından birini hayata geçireceğiz. Günlük 750 ton kapasiteli<br />
otocam float hattı yatırımımız ise özel tasarımı ve yüksek kapasitesi<br />
ile Şişecam’ın vizyonunun ve teknolojik yetkinliklerinin simgesi<br />
niteliğinde olacak.” dedi.<br />
Bizim Toptan Muğla’daki<br />
yeni adresinde<br />
Türkiye’nin en yaygın organize toptan marketi Bizim Toptan,<br />
Muğla’nın Menteşe ilçesinde yeni adresinde, daha modern ve yeni<br />
tasarımlı mağazasıyla müşterilerine hizmet vermeye başladı. Dijital<br />
kanallardan verilen siparişlerin isvtenilen gün ve saatte mağazadan<br />
teslim alınmasını sağlayan “Tıkla Gel Al” dijital sipariş hizmetini<br />
Menteşe’deki yeni mağazasında da kullanıma sunan Bizim Toptan,<br />
bu sayede müşterilerine daha hızlı ve konforlu bir alışveriş imkânı<br />
sağlıyor. Bizim Toptan’ın profesyonel satış destek ekibi PROSAF da<br />
Menteşe mağazasını merkez alarak, kurumsal müşteriler, restoran<br />
ve oteller ile akaryakıt istasyonu marketleri gibi ev dışı tüketim<br />
noktalarına hizmet veriyor. Bizim Toptan CEO’su Hüseyin Balcı, yeni<br />
adresine taşınan mağazalarıyla ilgili şunları söyledi: “Bizim Toptan<br />
olarak Türkiye genelinde 70 ilde 173 satış noktamızda ülkemiz için<br />
katma değer yaratmaya, ticaretin, tedarikçilerin ve müşterimizin<br />
yanında olmaya devam ediyoruz. Hem yeni mağazalar açarak<br />
hem de var olan mağazalarımızdan ihtiyaç duyulanları yenileyerek<br />
ülke çapında yaygınlığımızı ve hizmet kalitemizi her geçen gün<br />
artırıyoruz. Yeni adresine taşıdığımız mağazamızla da müşterilerimize<br />
sunduğumuz kesintisiz, güvenilir ve konforlu hizmeti Menteşe’de de<br />
sürdüreceğiz.”<br />
Kale Kilit bu yıl da<br />
ihracat şampiyonu oldu<br />
Türkiye’de kilit<br />
sektörünün<br />
lokomotif markası<br />
Kale Kilit, İstanbul<br />
Demir ve Demir<br />
Dışı Metaller<br />
İhracatçıları<br />
Birliği’nin (İDDMİB)<br />
düzenlediği<br />
İhracatın<br />
Metalik Yıldızları<br />
Ödülleri’nde,<br />
Metal Hırdavat<br />
Kategorisinin<br />
ihracat lideri oldu. Farklı pazar dinamikleri ve coğrafyalara özgü<br />
güvenlik beklentisine yönelik yenilikçi ürünler ürettiklerini söyleyen<br />
Kale Kilit İhracat Satış ve Pazarlama Direktörü Hakan Mumcu,<br />
“Türkiye ve yakın coğrafyanın en büyük entegre üretim merkezi olan<br />
Çerkezköy fabrikamızda, günde 150 bin adet kilit ve 80 bin adet silindir<br />
üretim kapasitesine sahibiz. Batı Avrupa, Rusya, Balkanlar, Ortadoğu<br />
ve Afrika gibi kilit sektöründe dünyanın büyük global üreticilerinin<br />
hâkim olduğu pazarlarda tercih edilen en önemli markalar arasında<br />
yer alıyoruz. Hem kapasite hem de pazar payındaki liderliğimizi<br />
sürdürülebilir kılma hedefiyle; odağımızdaki yurt dışı pazarlarda daha<br />
fazla söz sahibi olmak ve bir dünya markası haline gelmek istiyoruz.”<br />
diye konuştu.
90<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
Türkiye’nin<br />
eğitimlialaylı<br />
pasta<br />
sanatkârı<br />
Raşit<br />
Yazıcı<br />
İstanbul doğumlu ama kökleri aşçılar<br />
diyarı Bolu'ya dayanıyor, Raşit Yazıcı'nın.<br />
İlköğrenimini Çengelköy Havuzbaşı<br />
İlkokulu'nda, orta ve lise öğrenimini<br />
ise Üsküdar'da tamamlayan tecrübeli<br />
pastane şefi, profesyonel hayata ilk adımı<br />
bir aşçı yardımcısı olarak İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi Maçka Sosyal Tesisleri'nde<br />
atıyor. Oysa en büyük hayali, önünden<br />
geçerken uzun uzun seyrettiği sanat harikası<br />
pastalara kendi imzasını koyabilmek o<br />
günlerde. O heves aşçılıktan kopup tüm<br />
enerjisiyle pastacılık yolunda ilerleme kararı<br />
aldığını dile getiren Yazıcı, 90'lı yılların<br />
başında dönemin en popüler pastanelerden<br />
biri olan Altınkek'in mutfağıyla tanışıyor.<br />
Altınkek, pasta şefinin meslek yolundaki ilk<br />
göz ağrısı, devlet elinden edindiği çıraklıkustalık<br />
sertifikası ise onu bu yolda her daim<br />
teşvik eden ilk hatırı sayılır belgesi oluyor.<br />
Nerede o, şimdilerin gastronomi yıldızları<br />
çıkartan, gençleri parlatan onlarca şef<br />
akademisi, bir dünya yükseköğrenim<br />
programı! Bırakın bu imkanları, memlekette<br />
ucundan da olsa eğitim verecek bir yeme<br />
içme aşçılık okulu bile yok o vakitler!<br />
Gastronominin adı bile yok! Bu yoklukta<br />
döneme adını, eğitimli-alaylı şeflerin<br />
ilklerinden biri olarak yazdırma başarısını<br />
gösteren Raşit Şef'in tek bildiği okumak<br />
ve çalışmak oluyor o genç yaşlarında. Üç<br />
koca yıl boyunca haftanın üç günü okulda,<br />
dört günü pastane mutfaklarında çalışıyor<br />
büyük bir heves ve iştahla... Öyle ki yaşının<br />
küçüklüğü bile engel teşkil etmiyor bu<br />
hızlı yükselişinde. İki yıla kalmadan bölüm<br />
sorumlusu konumuna getiriliyor Raşit Yazıcı,<br />
aşk ve tutkuyla bağlandığı mesleğinde.<br />
Ne zamanki Altınkek'ten alacağını alıyor,<br />
bu defa gözünü yine dönemin en ünlü<br />
pastanelerinden biri olan Unpak'a dikiyor.<br />
Pastane zincirindeki o iki yılın sonunda,<br />
mesleğinde boyut atlayacağı, yeni pratikler<br />
kazanacağı bambaşka hayallere koşuyor,<br />
araştıra geliştire...<br />
İlk otel pastanesi deneyimi<br />
Dedeman Otelleri, Raşit Yazıcı'nın ilk<br />
otel pastanesi deneyimi. Pastacı olarak<br />
girdiği mutfakta askerlik vazifesine<br />
kadar bambaşka ufuklar açarak devam<br />
ediyor kariyer yolculuğuna. Askerliğini<br />
tamamlamasının ardından mutfak tercihini<br />
bir kez daha zincir pastanelerden yana
kullandığını dile getiren Raşit Şef'in, ne var<br />
ki bilgi ve ürün geliştirmeye olan tutkusu,<br />
usta sanatını otel tezgahlarına taşıyor ister<br />
istemez. "Otellerde çok daha fazla imkana<br />
sahip olacağımı bildiğim için yeniden otellere<br />
dönüş yaptım." diyen Raşit Şef akabinde<br />
Greeanpark <strong>Hotel</strong>'in pastane menülerine<br />
imzasını koymaya başlıyor. Ardından<br />
Swissotel The Bosphorus İstanbul'un<br />
pastanesine geçiş yapan Yazıcı, bu vesile ile<br />
dönemin ünlü Belçikalı Patiseria Chef’i Marc<br />
Pauquet ile de tanışma ve çalışma onuruna<br />
nail olduğunu anlatıyor.<br />
Bir dönüm noktası olarak, Chef<br />
Marc<br />
Chef Marc, Yazıcı'nın pastacılık serüveninde<br />
önemli bir dönüm noktası oluyor. O kadar<br />
ki pastacılık dünyasında daha büyük<br />
oluşumların içinde varlık göstermek<br />
arzusuyla mesleki kariyerini farklı rotalara<br />
sürme kararı alması da çok zaman almıyor.<br />
"Artık hayallerimdeki menüleri ve tarifleri<br />
daha geniş bir perfektifle gerçekleştirme<br />
fırsatı bulmuştum." diyen usta şef,<br />
sonrasında Mövenpick Otel pastanesine<br />
geçtiğinden söz ederek şöyle devam ediyor:<br />
"Bu süreçte otel bünyesinde bulunan<br />
Lorein Sinclair ve Maximilian J.W.Thomae<br />
ile çalışma şansım doğdu. O aralık İsviçre<br />
Mövenpick'te 15 gün boyunca bir Türk Haftası<br />
organizasyonunda tek pastacı olarak büyük<br />
organizasyonlar yaptım."<br />
Rafet Şef ile omuz omuza<br />
Yurt dışı pastanelerinden edindiği izlenimleri<br />
ile Türkiye'ye dönüş yaptığını anlatan Yazıcı,<br />
mesleki açıdan kazandığı yeni tecrübeleriyle<br />
kendine Türk pastacılığını dünya arenasına<br />
çıkarmayı misyon ediniyor. Tam da bu kararla<br />
Mövenpick <strong>Hotel</strong>'den istifasını talep ederek<br />
hedeflerine odaklanan şefin yolu o dönem<br />
Şef Rafet İnce ile buluşuyor. My City Otel'e<br />
Executive Pastry Chef olarak getirilen Yazıcı,<br />
o güne kadarki deneyimlerini ve birikimlerini<br />
bir yılın sonunda otel bünyesinde 'Yılın<br />
Şefi' ödülü ile taçlandırıyor. Bu yolculuğun<br />
devamında Rafet Şef ile omuz omuza Türk<br />
mutfağının ve Türk pastacılığının daha ileri<br />
seviyelere taşınıp geliştirilmesinde pek çok<br />
projeye imza attıklarından söz eden Yazıcı,<br />
bu süreçte İngiliz Kraliyet Ailesi Pastacısı<br />
Cane Fraiser'dan display alanında bir hafta<br />
özel eğitim de alıyor. Tecrübeli pasta şefi<br />
aldıkları bu eğitimlerin hem kendi hem de<br />
Rafet Şef'in geleceği için önemli bir basamak<br />
oluşturduğunu söylemeden de geçmek<br />
istemiyor.<br />
O dönem Ali Ağaoğlu sponsorluğunda Rafet<br />
İnce ile Türkiye’deki ilk bireysel takımın<br />
temellerini atıyor. Bu atılımın milli takımların<br />
dışında bir ilk olduğunun altını çizen<br />
Yazıcı, "Bu girişim ile uluslararası arenada<br />
ülkemize çok sayıda altın ve gümüş madalya<br />
kazandırdık. Ardından TAFED bünyesinde<br />
yeni bir milli takımın kurulmasına öncülük<br />
ettik. Bu girişimimiz sonrasında Rafet İnce<br />
Takım Direktörlüğüne, ben ise Pastry Takım<br />
Kaptanlığına getirildim. Devam eden yıllarda<br />
bireysel bir takım olmaktan çıkıp, milli takım<br />
adına yarışmalara katılan güçlü bir ekip<br />
olmuştuk." diye o ilkler ve başarılarla dolu<br />
yıllara bir gönderme yapıyor.<br />
Gelsin transferler...<br />
Bu başarıları, pastacılık sanatının<br />
Türkiye'deki eğitimli-alaylı şefine beş<br />
yıldızlı otellerden transfer tekliflerini<br />
beraberinde getiriyor. O zamanki adıyla<br />
Ceylan Intercontinental'e yeşil ışık yakan<br />
Yazıcı, bir yılın ardından bu defa da bir<br />
dönem dirsek temasında çalıştığı İskoç Şef<br />
Lorrain Sinclair’ın daveti üzerine The Grand<br />
Tarabya'nın mutfağına transfer ediliyor.<br />
Beş yıldızlı otelin pastane düzeni, menüleri<br />
ve outlet kurulumlarını tamamlamasının<br />
Yedi yıl boyunca Milli Takım’da<br />
Pastry Team Captain olarak<br />
görev yapan Raşit Yazıcı, bu<br />
süreçte İngiltere, Almanya,<br />
Belçika, Lüksemburg, Fransa,<br />
İskoçya, Rusya, İsviçre,<br />
Yunanistan ve Bulgaristan<br />
gibi birçok ülkede onlarca<br />
yarışmada Türkiye’yi temsil<br />
ederek yurduna onlarca<br />
madalya kazandırmış bir şef.<br />
Her yıl AGAFED tarafından<br />
düzenlenen, Türkiye’deki tek<br />
çikolata yarışması olması<br />
sebebiyle de büyük değer taşıyan<br />
organizasyonun düzenleyicisi ve<br />
jüri başkanlığını yürüten, halen<br />
birçok firmaya danışmanlık ve<br />
Ar-Ge hizmeti vermeye devam<br />
eden Yazıcı, bunun yanı sıra Şef<br />
Rafet İnce koordinasyonunda<br />
Aşçılar Derneği tarafından her<br />
yıl düzenlenen İstanbul Culinary<br />
Cup yarışmasının display<br />
bölümünün jüri başkanlığını da<br />
4 yıldır yürütüyor.<br />
ardından CVK Park Bosphorus'un o dönemki<br />
Executive Şefi Maximilian J.W. Thomae’in<br />
teklifi üzerine inşaat proje aşamasından tüm<br />
otelin kurulum süreçleri tamamlanmasına<br />
kadar yönetim kadrosunda etkin görev<br />
aldığından söz eden Yazıcı, tamı tamına 4.5
92<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
yılını otelin Excutive Pastry Chef'liğine adıyor.<br />
Şefin dönemin en iyi pastanelerinden biri<br />
olan Bağ'a Genel Üretim Kordinatorü olarak<br />
getirilmesi de o sıralar! 4 senelik Bağ<br />
mesaisinde, pastane zincirinin şube sayısının<br />
6'dan 18'e çıkmasında deneyimli pastane<br />
şefinin yenilikçi ve öncü yaklaşımlarının etkisi<br />
büyük oluyor şüphesiz. Bağ Pastaneleri'ne<br />
vedasının ardından kendi markasını<br />
kurduğunu söyleyen Yazıcı, Social Lounge &<br />
Bakery'de eş zamanlı olarak 3 yıl boyunca<br />
genel üretim koordinatörü olarak da görev<br />
yaptığından bahsediyor.<br />
Tüm dünyaya pasta satmak istiyor<br />
3 yılın sonunda tüm dünyayı etkisi altına<br />
alan koranavirüs salgınından her ne kadar<br />
o da payına düşeni aldıysa da sektöre<br />
hizmet vermeye devam ediyor. Salgında yeni<br />
normale uygun üretim bandında çalıştığını<br />
dile getiren Raşit Şef, tam kapanmayla<br />
birlikte marka çalışmalarını geçici bir süre<br />
için askıya alıyor almasına da, Social Lounge<br />
& Bakery'deki görevine devam ediyor. Gelen<br />
yoğun teklifler üzerine dünya ülkelerine<br />
pasta satmak amacıyla The Sweet House<br />
markasına Genel Üretim Koordinatörü<br />
olarak atanan Yazıcı, şimdilerde ağırlıklı<br />
Sunum tarzı olarak, geleneksel<br />
ürün ve motifleri benimseyen<br />
Raşit Şef, Fransız stilini yansıtan<br />
ürünlerinde ise daha modern<br />
izler taşıyan dokunuşları ile<br />
dikkat çekiyor. Tatlı tabaklarında<br />
ilk bakışta misafiri düşündürecek<br />
kadar zor, gözde doyum<br />
yaratacak kadar görsel şölen<br />
etkisi uyandıracak çalışmalara<br />
imza atan Yazıcı, damakta son<br />
noktayı malzeme kalitesi ve<br />
kullandığı sıra dışı tekniklerle<br />
koymayı benimsiyor. Malzeme<br />
seçiminin pastacılığın en önemli<br />
püf noktalarından biri olduğunun<br />
altını çizen tecrübeli pasta şefi,<br />
“Eğer doğru kombinasyonu<br />
yakalayamazsanız en kaliteli<br />
hammaddelerden yapacağınız<br />
ürünler beğenilmeyecek ve<br />
sektörde yer bulamayacaktır.<br />
Fakat doğru kombinasyonlar<br />
lezzet ve görsel dengesi iyi<br />
kurgulandığı zaman ortaya çok<br />
daha güzel ürünler çıkacaktır.”<br />
diyor.<br />
İngiltere, Amerika, Almanya, Norveç, Belçika,<br />
Hollanda, İspanya, Fransa, İsviçre, Avusturya,<br />
İtalya, Rusya, KKTC ve Arap ülkelerine tatlı<br />
ve pasta ihracatı yapmak suretiyle hem<br />
istihdama hem de ülke ekonomisine katkı<br />
sağlamaya devam ediyor.<br />
İleriye dönük hedeflerini ve hayallerini de<br />
paylaşan Raşit Şef, halihazırda genel üretim<br />
koordinatörlüğünü üstlendiği The Sweet<br />
House’ta ihracatı artırarak tüm dünyaya<br />
pasta satmayı hedeflediğini belirterek, “Cari<br />
açık denen o koca deliğe kendi alanımda bir<br />
nebze faydalı olabilmeyi istiyorum. Meslekte<br />
kaliteli, karakterli ve iyi şefler yetiştirmek de<br />
en büyük hedeflerim arasında geliyor.” diyor.<br />
7 katlı pastayla ilk iş günündeki acı<br />
dolu sınavı<br />
Mesleğinde unutamadığı hatıralarını<br />
içtenlikle paylaşan Raşit Şef'in ilk iş<br />
yerindeki yedi katlı düğün pastasıyla sınavı<br />
dramatik olduğu kadar sempatik de!<br />
"Pastayı tek başıma taşırken kapının tavan<br />
mesafesini hesap edemeyip, 7. katının<br />
yüzüme yapışmasına mı yanayım yoksa pasta<br />
yüzümdeyken son katı nasıl kısa sürede<br />
tamamlayacağımı düşündüğüm o acı ve<br />
düşünce dolu ana mı?" sözleriyle o trajikomik
sahneyi gülümseyerek bugünden yad eden<br />
pasta şefinin Libya'da yaşadığı müthiş şok da<br />
anlatmaya değer bulduklarımdan. Muammer<br />
Kaddafi'nin devrilmeden önce Afrika ve<br />
Arap liderlere verdiği 15 günlük görkemli<br />
organizasyonda Libya halkının çaldığını<br />
söylediği yarım tır baklavanın acısı daha ilk<br />
günkü gibi taze belli ki şefin hafızasında.<br />
Raşit Şef’in hafızasında iz bırakan tatlılar<br />
arasında ise, Villeroy Boch Lüksemburg<br />
Culinary Cup yarışması için tasarladığı tel<br />
kadayıf rulosuna sarılı pişmaniye ve Türk<br />
geleneksel damak tadına sadık, Fransız<br />
teknikleriyle harmanladığı tahin helvası<br />
bulunuyor.<br />
Altın madalyalara doymazken...<br />
Pastacılığa yıllarını adadığı o hafızada daha<br />
neler yok ki? Koltuklarını kabartan gurur<br />
verici anıları da yok değil kuşkusuz Raşit<br />
Şef'in. İngiltere'de düzenlenen <strong>Hotel</strong>ympa<br />
yarışması şefin unutamadıkları listesinde<br />
başköşede yerini alıyor. "Türkiye'nin ilk<br />
defa girdiği Pastillage Mask kategorisinde<br />
altın madalya kazandığım ve Rafet İnce ile<br />
birbirimize sarılırken yaşadığımız o duygu ve<br />
gurur dolu anlar gibi WACS'ın 4 senede bir<br />
düzenlediği Dünya Aşçılar Olimpiyatları'nda<br />
ülkemizin yine ilk defa katılım gösterdiği<br />
Open Bufet kategorisinde, altın madalyanın<br />
da üzerinde, kategorinin en iyisi seçildiğimiz<br />
ve şanlı bayrağımızın podyuma çıkmasını<br />
sağladığımız o müthiş duygu dolu an ve<br />
kadim dostum Rafet İnce ile yaşamış<br />
olduğumuz sevinci unutmam mümkün değil."<br />
diye de ekliyor Raşit Şef.<br />
Devamlı güncelleniyor<br />
Yöneticilik özelliğinden çok liderlik<br />
politikasını benimseyen… Mutfağın da<br />
her zaman şefi değil, yeri geldiğinde<br />
çalışma arkadaşlarına bir ağabey-kardeş<br />
sıcaklığını hissettirebilen… Ekibini genç,<br />
dinamik ve ileride bu mesleğin bayrağını<br />
taşıyabilecek mutfak insanlarından seçmeye<br />
imtina gösteren. Hataları tolare edebilecek denli<br />
hoşgörülü. Yanlışların yapıldıkça öğrenileceğini, hata<br />
yapılmadan iyiye ve güzele ulaşılamayacağını bilecek<br />
kadar öngörülü ve deneyim sahibi Raşit Yazıcı. Ürün<br />
standardizasyonundan taviz vermeyecek kadar sıkı ve<br />
disiplinli. Alanında salt lezzet ve sunum odaklı pastacılık<br />
yaklaşımlarıyla vizyonunu daraltmayan, çoğu zaman<br />
bilimsel temelli çalışmalara da göz kırpmayı sektörün<br />
gelişimine bir borç bilen bir mutfak profesyoneli<br />
o. Moleküler gastronomi dalında pek çok başarılı<br />
çalışmaya imza koyarken, daima daha sağlıklı ve daha<br />
lezzetli ürünün izlerini sürmeyi seçen. Okuyan, gelişen.<br />
Çizen, anahtar teslim fabrikalar ve mekanlar kuran bir<br />
şef. Her şeyden evvel hizmet verdiği sektörü ve yenilikleri<br />
takip eden. Yeni trendler ile kendini devamlı güncelleyen.<br />
Ar-Ge temelli yeni ürünlerin oluşumuna ön ayak olan.<br />
Kafasına taktığı ya da ilham aldığı yeni bir ürünü saat<br />
kıstası olmaksızın mutfağında tükenmeyen bir şevk ve<br />
hevesle gerçekleştiren bir mutfak insanı Raşit Şef.
94<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Sihirli dokunuşlarıyla<br />
gurme damakları büyülediler…<br />
Olivoyage Zeytinyağları markasının kurucusu Oya Zingal ve İstanbul Rum mutfağının gerçek<br />
temsilcilerinden Maria’s Restoran’ın sahibi Maria Ekmekçioğlu, ölmez ağacın ölümsüz<br />
lezzetini İstanbul yemeklerine taşıdı.<br />
İstanbul Sofrasında İlk Hasat<br />
Lezzetleri” etkinliğinde gastronomi<br />
dünyasının önemli isimleri bir araya<br />
geldi. Lezzetlerin detaylarda gizlendiği,<br />
paylaşımın, birbirine değer katmanın<br />
güzelliğinin tatlara yansıdığı bu İstanbul<br />
sofrasında konuklar, yemeklerin tadını<br />
çıkarırken kentin çok kültürlü lezzet<br />
hatırasının da bir parçası oldu. Geyikli<br />
Bölgesi’nin önde gelen zeytinyağı<br />
üreticilerinden olan Olivoyage Zeytinyağları<br />
markasının kurucusu Oya Zingal<br />
ve İstanbul Rum mutfağının gerçek<br />
temsilcilerinden Maria’s Restoran’ın<br />
sahibi Maria Ekmekçioğlu, ölmez ağacın<br />
ölümsüz lezzetini İstanbul yemeklerine<br />
taşıdı.<br />
Oya Zingal ve Maria Ekmekçioğlu ev<br />
sahipliğinde Maria’s Restoran Etiler’de<br />
2 <strong>Kasım</strong>’da gerçekleşen “İstanbul<br />
Sofrasında İlk Hasat Lezzetleri”<br />
etkinliğinde gastronomi dünyasının<br />
önemli isimleri bir araya geldi. Lezzetlerin<br />
detaylarda gizlendiği, paylaşımın, birbirine<br />
değer katmanın güzelliğinin tatlara<br />
yansıdığı bu İstanbul sofrasında konuklar,<br />
yemeklerin tadını çıkarırken kentin çok<br />
kültürlü hatırasının da bir parçası oldu.<br />
Sihirli dokunuş!<br />
Hayatını zeytin ve zeytinyağına adamış<br />
bir isim olan Oya Zingal, bu serüvenini<br />
hayata lezzet katan kadın girişimcilerle<br />
zenginleştiriyor ve birlikte değer<br />
üretmek için özgün projelere imza<br />
atıyor. Maria Ekmekçioğlu’nun hünerli<br />
elleriyle hazırladığı İstanbul mutfağından<br />
yemekler, bu kez Çanakkale Geyikli’deki<br />
bahçelerinde ekim ayının ilk haftalarında<br />
el ile toplanan organik zeytinlerden elde<br />
edilen Olivoyage İlk Hasat Filtresiz Natürel<br />
Sızma Zeytinyağı’nın sağlıklı ve leziz<br />
dokunuşuyla taçlandı.<br />
“Geçtiğimiz aylarda resmi coğrafi işaret<br />
onayını alan Çanakkale Geyikli bölgesine<br />
özgü Geyikli Zeytinyağı markamız<br />
Olivoyage ile Türkiye’yi dünyada temsil<br />
edecek bir zeytinyağı markası olma<br />
hedefindeyiz” diyen Oya Zingal, Türkiye’nin<br />
çok kültürlü ve zengin mutfak kültürüne<br />
Olivoyage ile sağlık dolu lezzet katmak<br />
için özel projeler geliştirmenin mutluluk<br />
verici olduğunu söylüyor. Birlikte değer<br />
üretecekleri paydaşlarla özgün projelere<br />
imza atmayı sürdüreceklerini belirten Oya<br />
Zingal, “Her yıl yeniden filizlenen zeytin<br />
ağacının dalları gibi daima umutla ve<br />
aşkla gastronomi yolculuğunda yolumuza<br />
devam edeceğiz. Böyle özel bir gecenin<br />
bir parçası olduğumuz için çok mutluyuz”<br />
diyor.<br />
Ekmekçioğlu: “Olivoyage<br />
damaklarımızı şenlendirdi”<br />
“İstanbul’da eski tariflere göre zeytinyağı<br />
pek alışılmış bir şey değildi. Ben, eski<br />
tarifleri zeytinyağı ağırlıklı pişiriyorum.<br />
Olivoyage’ın damak zevkime çok uygun bir<br />
zeytinyağı olduğunu düşünüyorum” diyen<br />
Maria Ekmekçioğlu, “İstanbul Sofrasında<br />
İlk Hasat Lezzetleri” etkinliğinde Olivoyage<br />
ile yaptıkları iş birliğine dair şunları<br />
söylüyor: “Ege’den İç Anadolu bölgesine<br />
kadar Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde<br />
pek çok zeytinyağını deniyorum. Hatay,<br />
Mardin gibi pek çok şehrin zeytinyağı ile
çok lezzetli yemekler yaptık bugüne kadar.<br />
Kuru sıkım olan Olivoyage’ın İlk Hasat<br />
Filtresiz Natürel Sızma Zeytinyağı’nın<br />
lezzeti ise damağımızı şenlendirdi.”<br />
Maria, özel lezzetlerine dair<br />
şu küçük hikayelerle geceyi<br />
şenlendirdi<br />
Maria Ekmekçioğlu ve Şef Pascal<br />
Afthonidis’in sihirli dokunuşları ve<br />
Olivoyage İlk Hasat Filtresiz Natürel Sızma<br />
Zeytinyağı ile hazırlanan İstanbul Rum<br />
mutfağının en güzel örneklerinin servis<br />
edildiği gecede; Tokat Asma Yaprağı,<br />
Ayvalık Kabak Çiçeği, Hatay Balkabağı,<br />
Kilyos Yeşil Domatesi ile hazırlanan<br />
Dolma Sepeti, Ispanaklı – Peynirli Börek,<br />
Karamelize Soğanlı Fava, Çıtır Ekmek<br />
Üzeri Kokoreç ile sunulan Sıcak Meze<br />
Sepeti, Horiatiki Salatası, Ege otları<br />
yatağında Çupra Fileto ve Galaktobureko,<br />
şarap eşliğinde sunuldu. Sofralarla<br />
olan hikâyesi sevgili babasının etkisiyle<br />
başlayan Ekmekçioğlu, menüdeki bu özel<br />
lezzetlerine dair şu küçük hikayelerle<br />
geceyi şenlendirdi: “İstanbul Rumları,<br />
asma yaprağından yapılan yalancı<br />
dolmalarla ilgili içerisine çam fıstığı<br />
koyulur mu koyulmaz mı konusunda<br />
büyük bir kavga içindeydi. O dönemin<br />
mutfak konusunda fikir ayrılıkları kadınlar<br />
arasında kavga konusu bile oluyordu.<br />
Rum mutfağının yazılı olmayan kurallarına<br />
göre daha yaşlı kadınlar asma yaprağının<br />
içine fıstık konmayacağını, çam fıstığının<br />
sadece biber dolmasına koyulabileceğini<br />
söylerlerdi. Ege bölgesinde ise İzmirliler<br />
Bergama’nın meşhur fıstıklarından ötürü<br />
dolmalara katıyorlarmış. Kabak çiçeği<br />
dolması ise Rum mutfağında yoktu. Ege<br />
mutfağındaki bu alışkanlık son yıllarda<br />
İstanbul mutfağında da yerini aldı. Hatta<br />
bizim vazgeçilmez lezzetlerimizden biri<br />
oldu. Kokoreç, İstanbul mutfağının sokak<br />
lezzetlerindeki en önde gelenlerindendir.<br />
Bu yüzden de menümüzde yer verdik. El<br />
açması börekler, her zaman sofralarımızın<br />
baş tacı oldu. Eskiden balık pazarından<br />
alınan taze otlarla hünerli eller tarafından<br />
yapılırdı. Her tarafı denizlerle çevrili<br />
İstanbul mutfağında balıksız sofra da<br />
düşünülemezdi. Biz balığı biraz Ege<br />
esintisiyle harmanlayıp otlarla doldurduk.<br />
Galaktobureko, süt kremalı şerbetli bir<br />
tatlı. Pazar günü sofralarının baklavaya<br />
karşı cevabıydı bizim ailede. Ailenin<br />
yarısı baklava düşkünü, bir diğer yarısı<br />
galaktabureko idi. Her pazar yemeğinde<br />
böyle bir tatlı yarışma olurdu ve babam<br />
buna ‘eltiler savaşı’ derdi.”
96<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
Unilever Ev Dışı Tüketim,<br />
yeni mobil uygulamasını tanıttı<br />
Unilever Ev Dışı Tüketim şefler ve mutfak çalışanlarının kariyer yolculuklarında profesyonel gelişim<br />
fırsatlarını herkes için 7/24 erişilebilir kılan UFS Academy adlı mobil uygulamasını sektöre tanıttı.<br />
Türkiye’de her 2 profesyonel mutfaktan<br />
1’ine giren Unilever Ev Dışı Tüketim,<br />
“UFS Academy” adını taşıyan çevrimiçi<br />
mobil eğitim uygulamasıyla sektörün<br />
sürdürülebilirliği ve gelişimine katkı<br />
sağlayacak projelerine bir yenisini ekledi.<br />
UFS Academy’nin tanıtımı Unilever Ev Dışı<br />
Tüketim Genel Müdürü Yılmaz Tokgöz,<br />
TÜRYİD Yönetim Kurulu Üyesi Gamze Cizrelive<br />
ünlü şef Arda Türkmen’in katıldığı toplantı<br />
ile gerçekleştirildi. Toplantıda UFS Academy<br />
uygulamasının sunduğu özelliklerin yanı<br />
sıra Unilever Ev Dışı Tüketim’in şeflerle<br />
gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları, şefler<br />
ve mutfak çalışanlarının kariyer yolculukları<br />
ve profesyonel gelişimlerine yönelik eğitim<br />
ihtiyaçları, şefler ve mutfak çalışanlarının<br />
eğitim içeriklerine erişimi ele alındı.<br />
Yarının mutfağı 7/24 şeflerin cebinde<br />
Unilever Ev Dışı Tüketim’in şeflerle<br />
gerçekleştirdiği araştırmadan yola çıkarak<br />
geliştirilen UFS Academy, içerdiği ücretsiz<br />
eğitimlerle şeflere temel reçetelerden<br />
ileri seviye pişirme tekniklerine, dünya<br />
mutfaklarından en güncel gastronomi<br />
trendlerine geniş bir yelpazede eğitim<br />
içerikleri sunuyor. Şefler uygulamadaki<br />
eğitimlere diledikleri zaman mobil cihazları<br />
üzerinden erişebiliyor. Eğitim modüllerinin<br />
sonundaki testleri tamamlayan şefler ise<br />
dünyanın en iyi 10 mutfak sanatları enstitüsü<br />
arasında sayılan ICCA akreditasyonuna sahip<br />
sertifikalar alıyor. “Takımını Yönet” özelliği<br />
ise şeflere tüm mutfak ekibi için eğitimler<br />
organize edip takip etme imkânı sunuyor.<br />
Şeflerin yoğun temposu düşünülerek 2<br />
dakikanın altında ve herhangi reklam<br />
içermeyecek biçimde tasarlanan eğitim<br />
içerikleri, şeflerin eğitime daha fazla vakit<br />
ayırmasını kolaylaştırıyor. Dünyanın dört bir<br />
yanındaki uzman şefler tarafından hazırlanan<br />
en güncel ve kapsamlı şef eğitimlerine<br />
ücretsiz ve sınırsız olarak ulaşmak isteyen<br />
şeflerin UFS Academy mobil uygulamasını<br />
mobil cihazlarına indirmesi yeterli.<br />
Şeflerin sağ kolu internet<br />
Unilever Ev Dışı Tüketim’in Türkiye’de<br />
şeflerle gerçekleştirdiği araştırma şeflerin<br />
eğitim ve profesyonel gelişim alışkanlıkları<br />
ve ihtiyaçlarına ışık tutuyor. Araştırma<br />
şeflerin büyük bir çoğunluğunun profesyonel<br />
gelişim, trendleri takip etmek ve işleriyle ilgili<br />
konularda danışmak için çevrim içi kaynaklara<br />
başvurduğunu gösteriyor. Şefler çevrim içi<br />
eğitimlerin gelişimleri için önemli olduğunu<br />
düşünüyor. Ancak şeflere çevrim içi eğitimlere<br />
katılım durumları sorulduğunda şeflerin<br />
yüzde 60’ının hayatında hiç çevrim içi bir<br />
eğitime katılmadığı ortaya çıkıyor. Araştırmaya<br />
katılan şeflere göre profesyonel gelişimlerinin<br />
önündeki en büyük engeller zaman ve bütçe<br />
kısıtları. Eğitim fırsatlarının faydalarını<br />
düşündüklerinde ise şeflerin en çok dikkatini<br />
çeken unsurlar arasında dünya mutfaklarına<br />
dair bilgi sahibi olmak ve uluslararası bir<br />
sertifika almak yer alıyor. Ayrıca şeflerin<br />
neredeyse tamamı mutfaktaki ekiplerinin<br />
profesyonel gelişimini yakından takip etmek ve<br />
eğitimlerini bizzat planlamak istiyor.<br />
Tokgöz: “Eğitimde zaman, mekân ve bütçe<br />
kısıtlamalarını yıkmayı amaçlıyoruz”<br />
Unilever Ev Dışı Tüketim Genel Müdürü<br />
Yılmaz Tokgöz, “Unilever Ev Dışı Tüketim<br />
ekibi olarak her 2 profesyonel mutfaktan<br />
1’ine ulaşmanın, şeflerle yakın temas halinde<br />
çalışmanın bize sağladığı çok kıymetli iç<br />
görülerin yanı sıra beraberinde getirdiği bir<br />
sorumluluk da var. Bu doğrultuda biz de<br />
ev dışı tüketim sektörünün gelişimine katkı<br />
sağlayacak adımlar atmaya odaklanıyoruz.<br />
Senelerdir markamızın ‘Destekle, İlham<br />
Ver, Geliştir’ amacı doğrultusunda hayata<br />
geçirdiğimiz projelerle sektöre farklı alanlarda<br />
destek veriyoruz. Şimdi de yine şeflere kulak<br />
vererek, onlardan aldığımız iç görülerle UFS<br />
Academy’i tasarladık. Mutfağın ve şefliğin<br />
doğası hem yeni lezzetler geliştirirken<br />
hem de mutfak ekosisteminde önemli olan<br />
gıda atığı, paket servis gibi farklı alanları<br />
yönetirken şeflerin yaratıcı bakış açılarına<br />
sahip olması ve optimizasyon yapmasını<br />
gerektiriyor. Oysa mutfak kadar talepkâr<br />
ve yoğun bir ekosistemde şefler kendilerini<br />
geliştirmeye yeterli vakti ayıramayabiliyor.<br />
UFS Academy ile eğitimde zaman, mekân ve<br />
bütçe kısıtlamalarını yıkmayı amaçlıyoruz.<br />
Şeflerin mutfağın yoğun akışından buldukları<br />
ilk fırsatta yeni tarifler için ilham alabilmesi,<br />
dünya mutfaklarını ve en son trendleri<br />
takip edebilmesi, ekiplerinin gelişimine<br />
katkı sağlayabilmesi için geliştirdiğimiz bir<br />
uygulama bu. Ayrıca kariyer yolculuğunda<br />
da profesyonel gelişimine her an devam<br />
edebilmesini hedefliyor. Şeflerin 7/24 cebinde<br />
olmayı amaçlıyoruz. Türkiye’nin dört bir<br />
yanından şefler ve mutfaktaki ekipleri için<br />
bir ilham hareketi, bir profesyonel gelişim<br />
yolculuğu başlatıyoruz ve UFS Academy’den<br />
fayda sağlamasını umuyoruz.” dedi.<br />
Cizreli: “Her yerden ulaşılır mobil bir<br />
uygulamayı çok kıymetli buluyorum”<br />
Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi<br />
İşletmeleri Derneği Başkan Yardımcısı ve Big<br />
Chefs Kurucusu Gamze Cizreli, “Zorlu geçen<br />
bir pandemi döneminin ardından sektörün<br />
geleceğine umutla bakıyoruz. Hatta 2022<br />
yılının 2019 rakamlarının üzerine çıkacağını<br />
ön görüyoruz. Bu da tabii ki bir istihdam açığı<br />
oluşturuyor. Bu yüzden UFS Academy gibi<br />
şeflere yeni dünya ve beslenme trendlerine,<br />
yeni pişirme tekniklerine hızlıca ulaşabilme<br />
imkânı sunan, her yerden ulaşılır mobil<br />
bir uygulamayı çok kıymetli buluyorum.<br />
Sürdürülebilirlik boyutunu da unutmamak<br />
gerekiyor. Önümüzdeki dönemde yeni<br />
eklenecek içeriklerle birlikte gıda israfının<br />
azalması, daha az plastik kullanımı ve daha<br />
az karbon salımı ile ilgili de mutfaklarda bir<br />
farkındalık yaratacak bir uygulama olacak.<br />
UFS Academy’nin hem sektöre hem ülkemize<br />
hem de kattığı değer açısından gezegenimize<br />
çok faydası dokunacağına inanıyorum.” dedi.<br />
Türkmen: “Her paydaşın mutlaka<br />
başvuracağı bir kaynak olacak”<br />
Şef Arda Türkmen ise, “Bir şef olarak<br />
değerlendirdiğimde Unilever Ev Dışı<br />
Tüketim’in geliştirdiği UFS Academy mobil<br />
uygulamasının sektörümüzdeki tüm şeflerin<br />
ihtiyaç anında başvuracağı ve hızlıca sonuç<br />
alabileceği bir kaynak olduğunu söyleyebilirim.<br />
Profesyonel gelişimini desteklemek, bilgi<br />
dağarcığını yeniliklerle güçlendirmek, yeni<br />
teknikler ve trendler öğrenmek isteyen her<br />
paydaşın mutlaka başvuracağı bir kaynak<br />
olacaktır.” dedi.
98<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel / makale<br />
Reha Tartıcı<br />
Gusto-Akademisyen<br />
Festival enflasyonu gastronomiyi<br />
nasıl etkiliyor?<br />
Son yıllarda düzenlenen festivallerde<br />
gastronominin ağırlığı dikkat çekici<br />
boyutta. Bunda hiç kuşku yok ki<br />
toplumun gastronomiye artan ilgisi<br />
önemli bir role sahip. Peki düzenlenen<br />
gastronomi festivalleri artan bu ilgiyi<br />
karşılıyor mu? Ya da başka bir deyişle<br />
gastronominin hak ettiği karşılığı veriyor<br />
mu?<br />
Bence ne kadar iyi niyetli çabalar<br />
göstersek de bunu tam olarak<br />
başarabilmiş değiliz.<br />
Ülkemizde her şehir ve neredeyse<br />
her ilçe bir gastronomi festivali<br />
düzenlemeye çalışıyor. Kimi daha<br />
başarılı olurken, kimi de hüsranla sona<br />
eriyor. Bu yaklaşım doğal olarak bir<br />
festival enflasyonu yaşanmasına neden<br />
oluyor.<br />
Peki yaşanan bu karmaşanın nedeni ne?<br />
Bu konuda pek çok neden sayabilirim.<br />
Sebeplerin en başında toplum<br />
tarafından gösterilen ilginin cezbedici<br />
yanı geliyor. Ve kent yöneticileri bu<br />
ilgiyi o kentin tanıtımı için avantaja<br />
çevirmeye çalışıyor. Tabii bunu yaparken<br />
de bence yeterli profesyonel desteği<br />
almıyor. Burada kastettiğim profesyonel<br />
destek kesinlikle organizasyonla ilgili<br />
değil! Hepsi iyi ya da kötü bir etkinlik<br />
firması ile çalışıyor ama gastronomi<br />
konusunda profesyonel bir destek<br />
almıyor. Bu nedenle de düzenlenen<br />
organizasyonların temelini oluşturan<br />
gastronomi ya da bölgesel mutfak<br />
kültürünün sahip olduğu derinliği tam<br />
olarak yansıtamıyorlar.<br />
Düzenlenen festivaller büyük çoğunlukla<br />
dar kapsamlı bir şenlikten ya da<br />
panayırdan öteye geçmiyor. Ağırlıklı<br />
katılım festivalin yapıldığı kentin<br />
yaşayanları ile sınırlı kalıyor. Nedeni<br />
ise bölge mutfağını tanımak isteyen<br />
diğer illerde yaşayanlara festivalin<br />
ulusal ölçekte duyurulmasında yaşanan<br />
sıkıntılar. Tabii bir de buna zamanlama<br />
problemini de eklemeliyiz. Aynı tarihte<br />
birden çok festivalin gerçekleştirilmesi<br />
yaşanan zamanlama sıkıntısının en<br />
güzel göstergesi.<br />
Katılanlara bölgesel yemekleri<br />
tattırma gibi bir hedefin diğer kültürel<br />
olguların önüne geçmesi de önemli<br />
bir handikap oluşturuyor. Hal böyle<br />
olunca gerçekleştirilen organizasyonlar<br />
kültürel derinlikten uzaklaşıyor.<br />
Kentin mutfak kültürü, öne çıkan<br />
1-2 yemeğin gölgesinde kalıyor.<br />
Popüler markaların gövde gösterisine<br />
dönüşüyor. Bu popülist yaklaşım<br />
yapılan etkinliği dar bir alana sıkıştırıp<br />
kentin genelinden soyutluyor. O bölge<br />
lezzetlerini deneyimlemek isteyenler ise<br />
dar alanda kısa paslaşmalarla popüler<br />
markalar arasında yaşadıkları deneyimi<br />
kendi şehirlerine taşıyor.<br />
Ülkemiz gastronomi alanında büyük<br />
bir zenginliğe sahip. Bunu ulusal ve<br />
uluslararası platformlarda doğru bir<br />
şekilde anlatabilmeliyiz. Bunun için<br />
de öncelikle kültürel konulardaki<br />
panel, söyleşi ve seminerleri, bölgesel<br />
lezzetlerin tadımının önüne geçirmeliyiz.<br />
Ancak kültürel derinliği olan etkinlikler<br />
tadımlardan ağırlıklı olunca festivale<br />
katılım olumsuz yönde etkileniyor.<br />
Sanırım bu sonuç dinlemeyi ve okumayı<br />
çok seven bir toplum olmamamız<br />
ile mevcut eğitim düzeyimizden<br />
kaynaklanıyor.<br />
Gastronominin hakettiği şekilde<br />
tanıtılması ile ilgili ele almamız gereken<br />
daha çok başlık var. Bu başlıklar ile<br />
ilgili düşüncemi bir sonraki yazımda<br />
paylaşacağım.<br />
Umarım 2022’de bugüne kadar<br />
yaptığımız hatalardan ders çıkarır<br />
gastronomimizi daha iyi anlatma şansını<br />
hep birlikte yakalarız.
100<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Her pazar jazz brunch<br />
Black Band ile Suami Ramirez Orkestrası’nın<br />
her pazar dönüşümlü olarak sahne aldığı<br />
benzersiz caz performansı ve muhteşem<br />
lezzetlerle renklenen Jazz Brunch,<br />
Fairmont Quasar Istanbul’da konuklarını<br />
ağırlıyor. Misafirlerin diledikleri eti seçerek<br />
pişirtecekleri ızgara istasyonundan Uzakdoğu<br />
mutfağına, suşi ve deniz mahsullerinden<br />
lezzetli mezeler ve sokak lezzetlerine, Akdeniz<br />
mutfağından kahvaltılıklara kadar uzanan<br />
çok çeşitli zengin istasyonları, canlı pişirme<br />
şovları ve tatlı istasyonlarıyla her pazar<br />
Stations <strong>Restaurant</strong>’ta deneyimlenebiliyor.<br />
Junior Chef<br />
Türkiye<br />
kapılarını<br />
yeniden<br />
geleceğin<br />
şeflerine açıyor<br />
Son zamanlarda ilgi odağı olan yemek yarışmalarıyla birlikte<br />
ülke genelinde artan yemek ve aşçılık merakı, insanların<br />
çeşitli kurs ve atölyelere yönelmesine yetiyor da artıyor bile.<br />
Bunların en başında ise minik aşçıların uğrak noktası olan<br />
Junior Chef Türkiye Mutfak Atölyesi geliyor. Yemek yapmaya<br />
meraklı çocukların, yeteneklerini rahatça sergilediği ve mutfakta<br />
güvenle vakit geçirebildiği etkinliğe, yemek yarışmalarının<br />
bilinen ismi Ayyüce Kamit gibi ünlü gastronomi üstatları da<br />
katılım sağlayarak geleceğin usta şeflerine mentorluk yapıyor.<br />
Kuruculuğunu, birçok fenomene sosyal medya danışmanlığı<br />
yapan başarılı girişimci Cüneyt Kurnazer ve Halit Kurt’un<br />
ortaklaşa üstlendiği atölye, yıllık 100 bin miniğe yemek yapma<br />
deneyimini yaşatmak için hizmet veriyor. Pandemi tedbirleri<br />
kapsamında 160 kişilik tesislere, hafta içi toplu grupları, hafta<br />
sonu ise toplam 70 Junior Chef kabul edebilen atölye, etkinlik<br />
bitiminde minik şeflere JoyPark Eğlence Dünyası'nda 65<br />
dakikalık eğlence paketi de hediye ediyor. Sınırlı kontenjana<br />
rağmen yoğun rağbet gören Junior Chef Türkiye Mutfak Atölyesi,<br />
her hafta içi toplu grupları ve her hafta sonu ise 4-12 yaş<br />
aralığındaki genç aşçıları İsfanbul Tema Park’ta ağırlayacak.<br />
Lezzet, manzara ve<br />
eğlence bir arada<br />
Grand Haliç Otel’in terasında konumlanan Pera Adalı’da<br />
misafirler lezzetin ve manzaranın tadını doyasıya çıkartıyor.<br />
Tarihi Yarımada’yı adeta ayaklarınıza seren mekânda, hem eşsiz<br />
mezeleri deneyebilir hem de kaliteli müzik ile kulaklarınızın pasını<br />
silebilirsiniz. Saro’nun sahne aldığı canlı müzik günlerinde fiks<br />
menü uygulamasıyla misafirlerini ağırlayan mekan, diğer günlerde<br />
a la carte servis de sunuyor. Mevsim ürünlerine göre değişkenlik<br />
gösteren menüde Ermeni ve Rum mutfağının hakimiyeti söz<br />
konusu. Lezzetleri olduğu kadar sunumları ile de iddialı olan<br />
mekanda; Ermeni pilaki, Eleni (Atom), Rum salatası, Oruk peynir<br />
topları ve hardal soslu köz patlıcan, fava gibi 10 çeşit mezelerle<br />
yemeğinize başlıyorsunuz. Ara sıcaklarda ise şefin tavsiyesi,<br />
paçanga böreği ve etli pazı sarma. Hazırladığı alternatifli zengin<br />
menüsüyle misafirlerine seçim özgürlüğü sunan mekan ana<br />
yemekte 3 alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Tüm etlerin kömür<br />
ateşinde piştiği restoranda Piliç Pirzola, Mantar Soslu Biftek ve<br />
Levrek seçenekleriyle farklı damaklara hitap ediyor. İstanbul’un<br />
en huzurlu yerlerinde Prens Adaları’ndan ilham alan mekanın<br />
eğlence dolu sahipleri Bülent-Özlem Çağan, iç dekorasyonda da<br />
bunu oldukça yansıtıyor.<br />
Yemeksepeti’ne<br />
yeni CEO<br />
Türkiye’nin lider hızlı ticaret platformu<br />
Yemeksepeti’nin kurucularından ve<br />
CEO’su Nevzat Aydın, ailesine daha<br />
fazla zaman ayırabilmek ve Türkiye’nin<br />
girişimcilik ekosisteminin gelişmesi için<br />
genç girişimcilere verdiği desteklere<br />
odaklanabilmek adına CEO’luk<br />
görevinden ayrılma kararı aldı. Aydın’ın<br />
Yemeksepeti’nden ayrılma kararını<br />
almasının ardından CEO’luk görevine 2011 yılında Yemeksepeti ailesine<br />
katılan ve halen İş Geliştirme’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı<br />
olarak görev yapan Mert Baki’nin atandığı açıklandı. Baki yeni görevinin<br />
heyecan verici olduğunu vurgulayarak, “Yemeksepeti olarak bugün<br />
25 milyondan fazla kullanıcımızın hem yemek hem de hızlı market<br />
ihtiyaçlarını dakikalar içinde karşılayan Türkiye’nin en büyük hızlı ticaret<br />
platformuyuz. Özellikle Nevzat Aydın’ın Yemeksepeti’nin bu başarı<br />
hikayesindeki liderliği Türkiye’deki girişimcilik ekosistemindeki en<br />
büyük başarılardan biri. Kendisine hem bir Yemeksepeti çalışanı olarak<br />
burada gerçekleştirdikleri için hem de genç girişimcilere verdiği ilham<br />
için en içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Bundan sonraki dönemde<br />
en büyük önceliğimiz 10 binden fazla çalışanımızla birlikte, milyonlarca<br />
kullanıcımızın hayatına ve 60 binden fazla esnaf iş ortağımızın işlerine<br />
değer katmak olacak.” dedi.
Sokak<br />
lezzetleri<br />
OPET’lerde<br />
OPET şimdi de sokak<br />
lezzetleri markası ‘Bronco<br />
by İsmet Saz’ ile iş birliği<br />
yaptı. Bronco by İsmet Saz’ın<br />
istasyon içerisinde kurduğu<br />
konteyner ve “Food Truck”<br />
ile OPET, Fulya ve Altunizade<br />
istasyonlarında sokak<br />
lezzetlerini müşterilerine<br />
sunmaya başladı. “Ayaküstü<br />
şef” konseptli sıcak<br />
ürün sunan bu formatın<br />
istasyonlardaki işletmesini, sokak lezzetleri dünyasına yeni bir soluk<br />
getirerek Bronco’yu hayata geçiren “Chef of the Year” ödüllü Şef<br />
İsmet Saz yapıyor. OPET müşterileri istasyonda hamburger çeşitleri,<br />
taco, kokoreç, patates ve soslu tavuk kanatları gibi birçok sokak<br />
lezzetine kaliteli ve hızlı bir şekilde erişebiliyor. Çorba ve kahvaltı<br />
seçenekleriyle de genişletilecek olan sokak lezzetlerini, istasyonlar<br />
üzerinden 0850 888 6 111 no’lu hattı arayarak veya Yemeksepeti,<br />
fuudy, trendyolyemek, getiryemek üzerinden sipariş vermek de<br />
mümkün. Yakın zamanda hayata geçirilecek olan mobil aplikasyon<br />
ile de paket servis ağının genişletilmesi planlanıyor.<br />
Anadolu<br />
Yemekleri<br />
yarışma<br />
konusu<br />
oldu<br />
Anatolia Turizm<br />
Akademisi ile<br />
Turizm Eğitimi ve Eğiticileri Derneği<br />
tarafından Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması<br />
düzenleniyor. Anadolu mutfağı yemeklerinin tanıtılmasına<br />
katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen yarışmada eser<br />
başvuruları “öğrenciler” ve “yetişkinler” olmak üzere iki<br />
ayrı kategoride kabul ediliyor. “Öğrenci” kategorisi meslek<br />
liselerinin ve üniversitelerin (önlisans, lisans, yüksek lisans ve<br />
doktora) turizm, gastronomi, yiyecek-içecek, turist rehberliği,<br />
otel işletmeciliği vb. bölümlerinde kayıtlı olan 14 ve üstü<br />
yaşlardaki öğrencilerin katılımına açık iken, “yetişkinler”<br />
kategorisine 17 ve üstü yaşlardaki amatör ve profesyonel<br />
herkese açık. Yarışmaya katılım ise ücretsiz. Yarışmada<br />
öğrenci ve yetişkinler olmak üzere her iki kategoride de<br />
birinci ve ikinci olanlara beş yıldızlı otelde iki kişilik 4 günlük<br />
her şey dahil tatil ödülü verilecek. Yarışmaya 15 Şubat 2022<br />
tarihine kadar online ortamda başvuru yapılabiliyor. Ayrıntılı<br />
bilgi için https://anatoliajournal.com/fotograf internet sayfası<br />
incelenebilir.<br />
Kalite<br />
sertifikalarına<br />
bir yenisini<br />
daha ekledi<br />
gastro aktüel<br />
Metro Türkiye, çevre<br />
bilincinin artırılması ve<br />
atık dönüşümünün teşvik<br />
edilmesi konularında yaptığı<br />
çalışmalar sonucunda, ulusal<br />
ve uluslararası çapta büyük<br />
saygınlığı olan ISO 14001 Çevre<br />
Yönetim Sistemi Sertifikasını<br />
almaya hak kazandı. Bu<br />
sertifika ile Metro Türkiye’nin su ve elektrik kullanımından<br />
atık yönetimine kadar çevre dostu yaklaşımı ve politikaları<br />
da tescillenen şirket, aynı zamanda gıda güvenliği ve hijyeni<br />
kapsamında IFS Cash & Carry ve IFS Lojistik, etkin pandemi<br />
önlemleri kapsamında TSE Covid-19 Güvenli Üretim ve TSE<br />
Covid-19 Güvenli Hizmet, atık yönetimi kapsamında Sıfır Atık<br />
Belgesi gibi kalite sertifikalarının da sahibi. Günümüzün<br />
ekolojik sorunları düşünüldüğünde; ISO 14001 sertifikasının<br />
çevresel dengenin sağlanması ve çevreye duyarlılığın tüm<br />
kuruluşlar tarafından benimsenmesine katkı sağlayan bir<br />
sistem olduğunu belirten Metro Türkiye Kalite Güvence Grup<br />
Müdürü Tülay Özel, ISO 14001 sertifikasının Metro Türkiye’nin<br />
bu konudaki hassasiyetini de belgelediğini söyledi.<br />
Türkiye en çok gıda israf eden<br />
üçüncü ülke<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech 101<br />
Türkiye’nin taptaze süpermarketi istegelsin’in CEO’su Sedat Yıldırım,<br />
Webrazzi Summit <strong>2021</strong>’de, ‘Gıdanın ve Gıda Perakendeciliğinin<br />
Geleceği’ başlıklı konuşmasında dünya ve ülkemizdeki dev gıda israfı<br />
sorununa dikkat çekerken tüm gıda perakendecilerine ve tüketicilere<br />
bu gidişata el ele dur demek için çağrıda bulundu. Bu yıl hibrit bir<br />
modelle kısıtlı sayıda katılımcıyla offline ve online olarak gerçekleşen<br />
etkinlikteki konuşmasında Yıldırım, “Her yıl dünyada üretilen gıdanın<br />
üçte biri tarladan perakendecilere, işletmelere ve mutfaklarımıza<br />
uzanan tedarik zincirinde çöpe gidiyor. Bu israfın değeri yaklaşık 1<br />
trilyon dolara denk geliyor. Türkiye’nin yıllık gayri safi milli hasılasının<br />
1,4 katı her sene çöpe atılıyor.” dedi. Ülkemizde her yıl 18,8 milyon<br />
ton gıdanın çöpe atıldığının altını çizen Yıldırım, bu gidişata dur demek<br />
için ‘Gıdaya Saygı, Geleceğe Umut’ programını oluşturduklarını<br />
belirterek, “Gıda israfını önleme konusunu mümkün olduğunca çok<br />
kişiye ulaşarak ve çağrımızı yayarak farkındalığın artmasına katkıda<br />
bulunmaya gayret ediyoruz.” diye konuştu.
102<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Orkide’ye Gastromasa<br />
katılımcılarından yoğun ilgi<br />
Gastronomi dünyasının yıldızlarını<br />
buluşturan Uluslararası<br />
Gastromasa Gastronomi<br />
Konferansı, “tasarım” temasıyla<br />
Haliç Kongre Merkezi’nde<br />
düzenlendi. Bitkisel yağ sektöründe<br />
42 yılı geride bırakan; ayçiçek<br />
yağlarından zeytinyağlarına, modern<br />
margarinlerden pastacılık yağlarına<br />
farklı kategorilerdeki ürünleriyle<br />
faaliyet gösteren, tüketicileri<br />
yenilikçi ürünlerle buluşturup, bu ürünlerle yemek kültürünün de<br />
gelişimine katkı sunan Orkide, Gastromasa’nın katılımcıları arasında<br />
yer aldı. Türkiye’de gastronominin gelişmesine katkı sağlama ve<br />
Türk kültürünü dünyaya tanıtma amacıyla düzenlenen konferanstaki<br />
standında yeni ayçiçek yağı, yeni margarinleri ve yeni zeytinyağlarını<br />
sergiledi. Usla Akademi’den Şef Cenk Akkaya’nın Orkide ürünleriyle<br />
dünya mutfağından hazırladığı tariflerin yanı sıra Orkide’nin<br />
kızartma şefi Kenan Gün’ün geleneksel lokma tatlısı, Gastromasa<br />
katılımcılarından yoğun ilgi gördü.<br />
‘Mehmet Gürs<br />
ile İyi Yemek’<br />
podcastleri<br />
başlıyor<br />
İstanbul’un çağdaş<br />
lokantacılığının öncüsü<br />
olarak tanınan Mehmet Gürs<br />
Volvo Car Turkey’in katkılarıyla yeni bir podcast projesini<br />
hayat geçiriyor. ‘Mehmet Gürs ile İyi Yemek’ podcast’i,<br />
yemeğin lezzet kadar sosyal, kültürel değerlerini ve çevresel<br />
etkilerini farklı bakış açılarıyla yorumlayan sohbetleri sosyal<br />
platformlara taşıyor. Bu bakış açısıyla hayata geçirilen<br />
‘Mehmet Gürs ile İyi Yemek’ podcasti yemek etrafında<br />
düşündürücü, kışkırtıcı, bütünsel yaklaşan, sorgulatan ve<br />
zaman zaman da tebessüm ettiren sohbetler içeriyor. Volvo<br />
Car Turkey’in katkılarıyla yayınlanan 12 bölümden oluşan<br />
podcast serisinde farklı uzmanlık alanlarından konuklar<br />
ağırlanıyor. Her bir sohbet yemeği, keşfetmeyi, doğayı, sağlığı,<br />
işin lezzet kadar sosyal, kültürel, politik ve ekonomik açılarını;<br />
yemeğin insana olduğu kadar dünyaya ve doğaya olan etkisini<br />
düşünenleri hedefliyor.<br />
Online yemek sektörü<br />
yüzde 50 büyüdü<br />
Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un, Ticaret<br />
Bakanlığı verileri ile “Dijital Türkiye <strong>2021</strong>” araştırmasından derlediği<br />
bilgilere göre, 2020 yılında dijital pazarlarda en fazla büyüme yüzde<br />
49,6 ile yemek sektöründe yaşandı. Yemek sektörünü oyuncak ve<br />
hobi araçları (yüzde 45,4), moda ve giyim (yüzde 42,5), mobilya ve ev<br />
aletleri (yüzde 42,2) ve elektronik (yüzde 40,8) izledi. Online yemek<br />
sektöründe geçen yıl 17,8 milyon adet sipariş karşılığı 8 milyar 21<br />
milyon lira ödeme yapıldı. Kişi başı yıllık online yemek harcaması<br />
ise 450 TL olarak gerçekleşti. Avantajix.com kurucu ortağı Güçlü<br />
Kayral, yemek sektöründeki büyümenin <strong>2021</strong> yılında da sürdüğünü<br />
belirterek, “Ticaret Bakanlığı, e-ticarette <strong>2021</strong>’in ilk 6 ayının<br />
rakamlarını açıkladı ve bu yılın ilk yarısında yemek sektöründe 6,1<br />
milyar liralık online sipariş verildiği ortaya çıktı. Büyüme oranı yüzde<br />
50’nin biraz üzerinde. Online yemek sektörü bu performansıyla gıda<br />
ve süpermarket sektörünü yakaladı, hava yolu sektörünü de geçti.<br />
2020’deki büyüme, pandemi dolayısıyla lokanta ve restoranların<br />
kapanması, siparişlerin gel-al ya da online yöntemle verilmesinden<br />
dolayı normaldi. Online yemek sektörünün, kontrollü normalleşmeye<br />
geçilmesinin ardından da aynı ivmeyle büyümesini sürdürmesi dikkat<br />
çekici” diye konuştu.<br />
Lezzet ve<br />
manzara şöleni<br />
Tonight Otel’in teras katında yer alan Zebra,<br />
Boğaz ve Tarihi Yarımada manzarasının yanı<br />
sıra göz alıcı ambiyansı, zengin menüsü<br />
ve kokteylleriyle öne çıkıyor. Karaköy’e harika bir soluk getiren<br />
mekanın şefi Tufan Akalın’ın dokunuşlarıyla ortaya çıkan yepyeni ve<br />
ayrıcalıklı lezzetler damaklarda unutulmaz izler bırakıyor. Günün<br />
farklı saatlerinde rahat ve konforlu bir ortam için uğrayabileceğiniz<br />
mekanda, kahvaltıdan akşam yemeğine zengin bir menü var. Etli<br />
Pazı Dolması, Cafe De Paris Soslu Bonfile, Kuzu İncik, Dana Külbastı<br />
ve ve taze baharatlarla hazırlanan Tonight Köfte kalpleri fethediyor.<br />
Mekanın iç dekoru ise oldukça hareketli ve neşeli. Minimal çizgilerin<br />
modern dokunuşlarla harmanlandığı dekorasyonda yoğun kullanılan,<br />
siyah, beyaz tonları keyifli bir atmosfer sağlıyor. Pop art tabloların<br />
renk kattığı iç mimari, bu dokunuşlar sayesinde oldukça sıcak ve<br />
samimi bir ortamı yansıtıyor. Mekanın arka bölümünde konumlanan<br />
bar, keyifle sosyalleşecek ve sohbet edilecek konforlu bir alan<br />
sunuyor. Çarşamba, Cuma ve Cumartesi akşamları yemek sonrası ise<br />
geceye canlı DJ performansı ve kokteyllerle devam ediliyor.
104<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Yepyeni deneyim yolculuğu<br />
L’etoile <strong>Restaurant</strong><br />
Doğunun mistik altın kumlarından<br />
gelen, dünyanın dört bir yanındaki<br />
farklı kültürlerin mutfaklarından<br />
bir dizi egzotik lezzeti tek bir yerde<br />
birleştiren L’etoile <strong>Restaurant</strong>, İstanbul<br />
yeme içme kültürüne sofistike bir<br />
deneyim kazandırıyor. Şık dekorasyonu<br />
ile ilgi çeken mekan, dünyaca ünlü<br />
yemekleri lezzetseverlerin beğenisine<br />
sunuyor. İlk şubesini Metropol İstanbul<br />
AVM’de açan L'etoile <strong>Restaurant</strong>, yeni<br />
bir konsept oluşturmanın yolunu açan<br />
çok temel bir fikir üzerine kuruldu; sadece uluslararası ve<br />
yöresel mutfakları ve onların imza yemeklerini birleştirerek<br />
misafirlerine tek bir yerde bu lezzetleri tatma olanağı<br />
sunmak… Sofistike Fransız mutfağının seçili lezzetleri,<br />
zengin Hint baharat ve çeşni mutfağından örnekler,<br />
Amerikan usulü kahvaltı, İtalyan mutfağının nefis makarna ve<br />
pizzaları ve dünyanın dört bir yanındaki seçkin mutfaklardan<br />
yıldız lezzetler, mekanda yerel ve uluslararası damak tadına<br />
uygun, işinin ehli şefler tarafıdan hazırlanıyor.<br />
Dünya mutfağının en<br />
yeni temsilcisi<br />
M-art Etiler<br />
Etiler Nispetiye Mahallesi’nde, yemyeşil bir parkın içinde<br />
17 Eylül Cuma akşamı görkemli bir davetle açılan M-art,<br />
lezzetseverlere eşsiz konumuyla yepyeni bir kaçış noktası<br />
sunuyor. Dünya mutfağının en güzel örneklerini sunan<br />
menüsüyle de dikkat çeken mekant; açık ve kapalı alanı ile<br />
sakin ve huzurlu bir ortamda, eşsiz bir ambiyans eşliğinde,<br />
kahvaltıdan akşam yemeğine kadar günün her saati<br />
konuklarını davet ediyor. Her yemeğe ve her damak tadına<br />
uygun farklı tatların olduğu zengin kokteyl menüsü sunan<br />
M-art, Dünya mutfağından rafine bir seçki ile tasarlanan<br />
menüsünün yanı sıra, geniş sarap kavıyla da dikkat çekiyor.<br />
Etiler’de kargaşadan uzak, sakin ve şık bir adres olan mekan,<br />
sadece akşam yemeklerinde değil, öğlen yemeklerinde de<br />
iyi yemek ve kaliteli şarap isteyenlerin ilk tercihlerinden<br />
olma iddiasında. Özellikle iş yemekleri ve toplantılar için<br />
izole masa seçenekleri de sunan M-art’ın menüsünde<br />
mevsiminde yetişmeyen hiçbir ürün ve konserve, kurutulmuş<br />
ve dondurulmuş hiçbir malzeme kullanılmıyor. Oldukça genç<br />
ama eğitimli ve deneyimli bir mutfak ekibine sahip olan M-art,<br />
mekanın açık alanında yer alan oyun alanı ile çocuklu ailelere<br />
de hitap ederek alternatif mekan arayışına cevap veriyor.<br />
Nişantaşı Ranchero<br />
yenilendi<br />
Okyanus ötesinin Aztek ve<br />
Mayalara uzanan köklü tarihini,<br />
renkli kültürünü ve dünya<br />
mutfakları arasında apayrı bir<br />
yere sahip birbirinden özel<br />
lezzetlerini ülkemize taşıyan<br />
“Şehrin Meksikalısı”, Nişantaşı şubesini yeniledi. Milli Reasürans Çarşısı<br />
içinde yenilenen haliyle artık, oldukça geniş bir açık alana sahip olan mekan,<br />
misafirlerini, gerçek Meksika yemekleri, egzotik içeçekler ve eşsiz bir ambiyans<br />
eşliğinde, mesafe kurallarına uygun biçimde çok daha ferah bir ortamda<br />
ağırlayacak. Meksikalı & Türk bir ailenin işlettiği Ranchero <strong>Restaurant</strong>’ın<br />
yenilenen Nişantaşı şubesi dışında İstanbul’da Suadiye ve Watergarden Avm<br />
ile Ankara Maidan şubeleri bulunuyor. Mekan, sahip olduğu özel ambiyansı<br />
kadar, tamamen orjinal tariflerine sadık kalarak hazırlanan geleneksel yiyecek<br />
& içecek menüsüyle de farklı bir lezzet deneyimi sunuyor.<br />
Etçi Mehmet, İngiltere'de<br />
4. şubesini açıyor<br />
‘Ailenizin Etçisi’ olarak şöhrete kavuşan Etçi Mehmet,<br />
Türkiye’nin yanı sıra yurt dışında da büyümeye devam<br />
ediyor. Uluslararası alanda Türkiye'nin önemli marka<br />
yüzleri arasında yer alan Etçi Mehmet, Manchester,<br />
Birmingham ve Liverpool’dan sonra 2022 yılında<br />
Londra'nın merkezinde açacağı şubesiyle çok özel<br />
bir projeye imza atmak istiyor. İstanbulların keyifli<br />
buluşma noktası olarak markalaşmaya başlayan<br />
mekan, dünya standartlarında hizmet anlayışıyla çıktığı yolda steakhouse ve<br />
burger konsepti ile şu anda İngiltere, Suudi Arabistan, Lübnan, Katar ve Fas’ta<br />
olmak üzere 6 ülkede misafirlerini ağırlıyor. Alkolsüz Steakhouse konseptiyle<br />
geçtiğimiz yıl İngiltere'de ‘En İyi Alkolsüz Steakhouse Restoranı ödülünü alan<br />
işletmenin müdavimleri arasında İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Manchester<br />
United'ın yıldız futbolcusu Paul Pogba, İngiltere’de forma giyen milli futbolcumuz<br />
İlkay Gündoğan gibi ünlü isimler bulunuyor. Yurt dışında da büyümeye<br />
başladıklarını söyleyen Etçi Mehmet, “Bayrağımızı, Türk gastronomisini her<br />
zaman en iyi şekilde temsil etmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz” diyor.<br />
Pahalı steakhouse restoranlarının aksine çok daha ekonomik olan Etçi Mehmet,<br />
hem lezzet hem de uygun fiyatlarıyla açıldığı günden bu yana, ağzının tadını bilen<br />
etseverler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanıyor.<br />
Şehrin<br />
sosyalleşme ve<br />
deneyim merkezi<br />
dekk<br />
Ortaköy’ün en özel mekânlarından Feriye’nin deneyimli yönetim kadrosu,<br />
İstanbullulara dekk; spor aktivitelerinden atölyelere, kültür sanat etkinliklerinden<br />
şehrin önde gelen lezzetlerine, eğlenceye ve sosyalleşmeye dair tüm ihtiyaçlarını<br />
karşılayabilecekleri yeni bir mekân kazandırdı. Dekk; Beşiktaş, Maçka, Nişantaşı,<br />
Harbiye gibi lokasyonların kesişim alanında açık havada 2.500 metrekarelik<br />
bir yeme-içme-sosyalleşme alanı olarak tanımlanabilecek ve Maçka Parkı'na<br />
sadece 100 adım uzaklıkta bir kaçış noktası. ‘’Coolfood, coolmood" mottosuyla<br />
Banko Burger, Nappo Pizza, Yumami, Rita Deli, Green Department ve dekk bar<br />
gibi şehrin ayrı noktalarındaki gastronomi duraklarına aynı alanda ev sahipliği<br />
yapıyor. Haftanın her günü, sabah saatlerinde spor etkinliklerinin öğle saatlerinde<br />
skate, dans gibi daha deneyime dayalı atölyelerin olduğu dopdolu etkinliklerle<br />
misafirlerine sosyalleşirken eğlenmeyi vaat ediyor.
İzmir’in ilk<br />
Azerbaycan mutfağı<br />
Hazar Restoran<br />
HuQQabaz<br />
yeni konsepti<br />
ile Dubai’de<br />
Yeme içme sektöründe farklı konsept ve<br />
deneyimleriyle küresel bir marka haline<br />
gelen Q Food & Beverage Group, HuQQabaz<br />
markasıyla bu kez Dubai'nin gözde mekanları<br />
arasındaki yerini alıyor. Dubai’nin en<br />
seçkin AVM’lerinden biri olan Mall of the<br />
Emirates’ta kapılarını açan HuQQabaz Garden,<br />
benzersiz lezzet deneyiminin yanı sıra mekan<br />
tasarımındaki şık ve konforlu detaylarıyla da<br />
fark oluşturuyor. Kanopi tasarımıyla mimari<br />
estetiği gözler önüne seren mekan, yeşilliklerin<br />
ve begonvillerin renkli rüyasında görsel bir<br />
şölen sunuyor. Mekanda, yöresel lezzetlerin<br />
yanı sıra modernize edilmiş yeni tatlar ve dünya<br />
mutfağından seçkin lezzetler de servis ediliyor.<br />
HuQQabaz, dünya lezzetlerine imza attığı ikinci<br />
restoranını ise yine Dubai’de Jumeirah Beach<br />
Road’ta açacak.<br />
İzmir’de ilk, Türkiye’de sayılı yerde olan Azerbaycan mutfağı, Radisson <strong>Hotel</strong> İzmir Aliağa<br />
bünyesindeki Hazar Restoran’da hizmete girdi. Farklı lezzet arayan İzmirlilerin yeni<br />
buluşma adresi olan restoran; uluslararası lezzetler ile geleneksel Türk mutfağının yanı sıra<br />
misafirlerine düşbereden lüle kebabına kadar Azerbaycan lezzetleri sunuyor. Bugüne kadar<br />
Madonna'dan Michael Jackson'ın da aralarında olduğu birçok ünlüye menü hazırlayan Hazar<br />
Restoran'ın Şefi İzzet Alparslan “Mutfakta canla başla çalışan 18 kişilik bir ekibimiz var. 30<br />
yıllık otel mutfağı deneyimimle ben ve ekibim İzmirlilere unutulmaz lezzetler sunmak için<br />
elimizden geleni yapıyoruz” dedi. Alparslan, Azerbaycan mutfağının en önemli özelliğinin çeşit<br />
zenginliği ve doğal malzemelerden meydana gelmesi olduğunu söyledi. Naturel ve taze etlerin<br />
tercih edildiğini vurgulayan Şef Alparslan “Bu etler yalnızca tuzla ve açık ateşte pişirilir. Tuz<br />
hariç hiçbir katkı maddesi kullanılmaz” dedi. Doğu mutfağına çok yakın lezzetler olduğunu<br />
da belirten Alparslan “Soğuk bir iklim olduğu için genellikle yağlı yemekler, hamur işleri var.<br />
En çok zerdeçal kullanılır. Zerdeçal yemeğe renk verir, sağlıklıdır ama tadını değiştirmez. Bu<br />
yüzden tatlıda da yemekte de kullanabilirsiniz. Herkesi bu lezzetleri denemeye bekliyoruz”<br />
diye konuştu. Radisson <strong>Hotel</strong> İzmir Aliağa bünyesinde ayrıca aromatik nefis kahveler de yine<br />
misafirlerin ilgisini çekiyor.<br />
Terrazza Italia<br />
Zorlu Center Eataly'de<br />
Dorock XL Rooftop ile<br />
Taksim yeniden canlanıyor<br />
Terrazza İtalia, insana içindeki “özü” hatırlatan<br />
ferahlığı ile sarmalanmak ve telaşı bir süreliğine de<br />
olsa geride bırakmak için kapılarını açtı. Şef Chinali,<br />
İtalyan geleneğinden süzülüp gelen, Türkiye’de yerelin<br />
çeşitliliğiyle harmanladığı tarifleriyle misafirlerine<br />
yepyeni bir deneyim yaşatmaya hazır. Chinali’nin<br />
‘masaya gelen her tabağın topraktan başlayıp incelikle<br />
ve emekle örülen upuzun bir zincirin nihai halkasıdır’<br />
düşüncesiyle yola çıkan mekan, en iyi ve her zaman<br />
taptaze malzemelerle hazırlanan yemeklerine,<br />
en iyi markaların eşlik edebilmesi için, mahzenini<br />
oluştururken de müthiş bir dikkat ortaya koyuyor.<br />
Zorlu Center köprü katında Eataly içerisindeki ferah<br />
atmosferiyle toplamda 160 kişilik kapasiteye sahip<br />
olan mekan, kendine has ekmek çeşitleri, özel kahvesi<br />
ve çocuklar için oluşturulan özel menüsüyle de farklı<br />
detaylardan keyif dolu bir bütün oluşturuyor.<br />
Müzik ve lezzet tutkularına özel sunduğu sıra dışı<br />
konseptiyle gençlerin ve genç kalanların favori mekânı<br />
olan Dorock XL, bu kez de yeni bir konseptle yemeiçme<br />
ve eğlence hayatına farklı bir soluk getiriyor. Fitaş<br />
Pasajı’nın 6. katında kapılarını açan Dorock XL Rooftop, diğer<br />
Dorock XL’larda olduğu gibi şefi ve mutfağıyla da iddialı olan ve dünya mutfağından<br />
seçkin lezzetleri menüsünde bir araya getirecek. Kallavi Kahve’nin içinde olacağı corner şeklindeki<br />
küçük dükkanlarda sokak lezzetleri de yer alacak. Sabah kahvaltısından gece atıştırmasına<br />
kadar her şeyin bulunduğu Chef Rüştü Ekmen tarafından hazırlanan geniş menüsü ile dünya<br />
mutfaklarından eşsiz tatlar sunan mekan, özel yemeklerden kutlamalara kadar geniş bir içerik<br />
ile misafirlerini ağırlarken müzik hep başrol oyuncusu olacak. Sunduğu geniş ve ferah alanla<br />
etkinlikler için de yeni bir alternatif oluşturmaya aday mekan, DJ performanslarıyla da lezzeti ve<br />
eğlenceyi aynı çatı altında sunmaya devam edecek.<br />
Divan Pub Bodrum<br />
Milta Marina’da<br />
misafirlerini ağırlayacak<br />
Divan Grubu, Bodrum Milta Marina’da misafirleriyle buluşacak<br />
olan Diwvan Pub 12 ay boyunca Bodrum’daki misafirlerini<br />
ağırlayacak. Marina temasından aldığı ilhamla tasarlanan yalın<br />
çizgilerin hakim olduğu atmosferinde sevdikleriyle keyifli anlar<br />
deneyimlemek isteyenleri davet eden Divan Pub, kahvaltıdan<br />
öğle yemeğine kahve molasından akşam yemeğine kadar<br />
günün birçok saatinde lezzetli seçenekler sunuyor. Divan<br />
şeflerinin özenle hazırladığı pub menüsünde günün ilk öğünü<br />
kahvaltıda; göze olduğu kadar damağa da hitap eden Divan<br />
kahvaltısının yanı sıra mini kahvaltı tabağı, omega tabağı,<br />
French Style, ve Kurvasanın eşlik ettiği çırpılmış yumurta yer<br />
alıyor. Divan’ın olmazsa olmazı Su Böreği, Granola, Pancake<br />
ve Simit Sandviç ise farklı tatlar arayanlar için menüdeki diğer<br />
kahvaltı alternatifleri. Organik yumurtaların menüde birden<br />
çok çeşitle sunulduğu kahvaltı alternatiflerinde klasikten<br />
vazgeçmeyenler için tost seçenekleri de mevcut.
106<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
GTD üyesi Hacı Hasan<br />
Oğulları’ndan yeni şube<br />
51 yıllık firma Hacı Hasan Oğulları, alışılagelmiş<br />
konseptlerinin dışına çıkarak; Bursa’nın Yıldırım İlçesi’ne<br />
bağlı Yunus Emre Mahallesi’nde depolama alanı ile birlikte<br />
toplamda bin metrekare alana sahip, aynı anda yaklaşık<br />
200 kişinin hizmet alabileceği yeni bir şubeyi hizmete açtı.<br />
Açılış kurdelesi kesilmeden önce şube içerisindeki baklava<br />
çeşitlerini misafirlerine tek tek tanıtan Hacı Hasan Oğulları<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Aktaş, düğünlerde artık pasta<br />
kesimine ve ikramına son vereceklerini dile getirdi. Aktaş,<br />
"7 katlı baklavalarımız var. Düğünlerde pasta yerine baklava<br />
ikram edilmesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum.<br />
Hem görüntüsü hem de lezzetiyle gelen misafirlerin<br />
damağına daha güzel hitap edecektir" şeklinde konuştu.<br />
Antep baklavasından kadayıf çeşitlerine, su böreğinden<br />
unlu mamullere kadar geniş ürün yelpazesiyle müşterilerini<br />
buluşturan mekanın menüsünde yaprak döner, lahmacun,<br />
pide ve çorba çeşitleri ile serpme kahvaltı bulunuyor.<br />
Galata’nın<br />
tam<br />
ortasında<br />
İtalyan lezzet<br />
durağı<br />
IL Cortile<br />
İstanbul<br />
Dünyanın dört bir yanından<br />
misafirleri ağırlamak için tarihinden ilham alarak modern bir<br />
bakış açısıyla tasarlanmış ve kapılarını yakın zamanda açan<br />
Ecole St. Pierre <strong>Hotel</strong>’in içinde bulunan IL Cortile İstanbul,<br />
unutulmaz bir gastronomik deneyimin eşliğinde, geçmişe<br />
doğru leziz bir yolculuk sunuyor. Bina, tarihi Fransız okulu<br />
Colleges des Freres St. Pierre’e ev sahipliği yaptığı dönemin<br />
tüm anıları ve dokuları ile günümüzde hala kulaklara tarihten<br />
hikayeler fısıldıyor. Tarihi mekan, tasarımı ve menüsü<br />
ile binanın şahit olduğu tüm dönemden izler taşıyor ve<br />
misafirlerini nostaljik ve bir o kadar gastronomik bir yolculuğa<br />
çıkartıyor. Mekanın, mutfağını emanet ettiği Executive Chef<br />
Nihat Sancar’ın menüyü hazırlarken en önem verdiği nokta,<br />
mevsimsel ve taze ürünleri kullanmaya özen göstermek ve<br />
mutfakta tamamen doğallıktan yana ilerlemek oluyor. Et,<br />
tavuk, balık gibi tüm ürünlerde, meyve ve sebzelerde her<br />
zaman en taze olanları kendi mutfağında hazırlayarak sunuyor.<br />
Tüm sıra dışı ve özel reçetelerini ise sadece IL Cortile İstanbul<br />
için hazırlanmış özel menüsünde sunuyor. Makarnalar taze bir<br />
şekilde, el yapımı olarak hazırlanıyor ve klasik İtalyan lezzetleri<br />
yenilikçi tabaklar ile sunuluyor.<br />
2022 sonuna kadar<br />
40 restorana<br />
ulaşacak<br />
Yeme-içme sektöründeki başarısını uluslararası<br />
arenada hız kesmeden sürdüren Q Food &<br />
Beverage Group, HuQQabaz markasıyla adını<br />
duyurmaya devam ediyor. Trend oluşturan ve<br />
büyük beğeni toplayan konseptiyle eşsiz lezzet<br />
deneyimleri sunan restoran markası, Türkiye ve<br />
yurt dışında bulunan 16 restoran sayısını 2022 sonuna kadar toplam 40 noktaya<br />
ulaştıracak. HuQQabaz Kurucu Ortak ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet F. Yağlı;<br />
“Bizim başarımız markamızın stratejisini pandemi gibi olağanüstü süreçlere de<br />
hızla adapte olacak şekilde kurgulamak ve yeni konseptleri hayata geçirmek.<br />
Markamızla hem Türkiye’de hem de yurt dışında aldığımız ilgi bizi mutlu ediyor.<br />
Amacımız, gelecek yılsonuna kadar 10 ülkede 40 restoran sayısına ulaşarak 56<br />
milyon dolar ciroya ulaşmak” dedi.<br />
Ömür Akkor’un<br />
Anadolu mutfağı<br />
İstanbul<br />
Havalimanı’nda<br />
TAV Havalimanları iştiraki<br />
BTA, usta şef, seyyah ve<br />
araştırmacı Ömür Akkor’la<br />
İstanbul Havalimanı’nda<br />
bulunan Tadında Anadolu’da iş birliğine gitti.<br />
Akkor’un şefliğinde oluşturulan “Oldest Cuisine<br />
Anatolia”, dış hatlar terminalinde hizmet veren<br />
Tadında Anadolu’nun içinde açıldı. Şef Ömür Akkor<br />
“Yemek bu topraklarda bin yıllardır kültürün en önemli<br />
taşıyıcılarından biri. İnsanlık tarihinin başlangıcına<br />
giden bir coğrafyada yaşıyoruz ve her gün yeni bilgiler<br />
ediniyoruz. Bu zengin tarihe ve yemeklere ait herhangi bir tarifi unuttuğunuzda<br />
kültüre ait çok önemli bir nüansı da kaybediyorsunuz. Dolayısıyla ben yaklaşık<br />
25 yıldır Türkiye’yi karış karış gezerek, kazı çalışmalarına katılarak, okuyarak,<br />
dinleyerek, yazarak ve yaparak Anadolu’nun hikâyesini anlatmaya çalışıyorum.<br />
BTA ile yaptığımız iş birliği sayesinde İstanbul Havalimanı’nda Anadolu’nun<br />
yemek kültürünü tüm dünyaya daha iyi tanıtmak için çalışacağız” dedi.<br />
Kuruçeşme’ye<br />
Akdeniz<br />
dokunuşu<br />
Sorriso<br />
İstanbul Kuruçeşme’de açılan<br />
Sorriso, Boğaz hattının tam<br />
ortasındaki konumu, çınar<br />
ağaçlarının gölgesindeki özel<br />
terası, hem damağa hem göze hitap eden lezzetleri, DJ kabininden yükselen<br />
müzik ve şık ambiyansında başarılı işletmeci Sibel Mert ile restoran bar lounge<br />
olarak kapılarını açıyor. New York İtalyan mutfağı kurgusu ile zengin İtalyan<br />
mutfağını taçlandıran mekanın genel konsept ve yeme-içme danışmanlığını Şef<br />
Tolga Atalay üstlenirken, Executive Chef Raif Tekin misafirlerine yarım, tam ve 3<br />
kişilik lezzetler sunabilen menüsünde odun ateşinde pişen ekşi mayalı pizzasıyla<br />
kendinizi kusursuz lezzetlerin arasında hissetmenizi sağlıyor.<br />
in
108<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
Çok özlenen HOSTMilano<br />
Horeca profesyonellerinden<br />
büyük ilgi gördü<br />
Beklentilerin ötesinde mükemmel sonuçlar alan Fieramilano, kendisini bir kez daha<br />
Avrupa’nın bu anlamda merkezi olduğunu kanıtladı. 150 binden fazla ziyaretçi 2.700 katılımcı<br />
firma ile İtalyan mükemmelliğinin uluslararası tanıtımı için bir araya gelerek Milano'yu bir<br />
Avrupa sergi merkezi olarak güçlendirdi.<br />
İki etkinlik arasında 150 binden fazla<br />
ticari ziyaretçi: MEAT-TECH ile birlikte<br />
24 Ekim'de Rho'daki fieramilano'da<br />
sona eren HostMilano ve TUTTOFOOD'un<br />
dönüşü tüm beklentileri aştı. Fiera Milano<br />
CEO'su ve Genel Müdürü Luca Palermo,<br />
"Yüz yüze görüşmeye geri dönme<br />
kumarının kazanarı olduğunu kanıtladı -<br />
diyor. 150 bini aşkın ziyaretçinin 2.700'den<br />
fazla firma ile yaptığı görüşmelerden da<br />
anlaşılacağı üzere yüz yüze iş yapmak için<br />
büyük bir istek vardı. Fiera Milano'nun<br />
imzaladığı yeni anlaşmalarla birlikte bu<br />
canlılık, İtalyan tarım-gıda ve konaklama<br />
ekosisteminin kendisini yurt dışına<br />
organik bir şekilde sunması için ihtiyaç<br />
duyduğu tedarik zinciri yaklaşımını<br />
pekiştiriyor," dedi.<br />
Katılımcı firmaları daha da stratejik<br />
yabancı alanlara taşıyacak<br />
Kalabalık koridorlar ve stantlardaki<br />
canlı alışverişler, fieramilano'nun her<br />
büyüklükteki İtalyan şirketi için bir Avrupa<br />
sergi merkezi ve uluslararası olma itici<br />
gücü olarak büyüyen rolünü pekiştiriyor.<br />
Uluslararası alıcılardaki sürekli artışın<br />
gösterdiği gibi, ICE Agency ile de iş birliği<br />
içinde sürekli ve organik bir strateji de bu<br />
başarıya büyük katkı sağladı.<br />
Anlaşmalar açısından, Filiera Italia ve<br />
Coldiretti ile olan yeni ortaklık, ihracatın<br />
değerini iki katına çıkarmak amacıyla
Made in Italy tarım-gıda ürünlerini dünya<br />
çapında yenilikçi yollarla tanıtacak.<br />
Portföyünde 450'nin üzerinde etkinlikle<br />
fuarcılık sektörünün dünya liderlerinden<br />
biri olan Informa Market ile yakın<br />
zamanda yapılan anlaşma, Fiera Milano<br />
etkinliklerine katılan firmaları daha da<br />
stratejik yabancı alanlara taşıyacak. İlk<br />
etkinlikler arasında, Informa tarafından<br />
Singapur'da düzenlenen yemek ve<br />
otelciliğe adanmış bir etkinlik olan FHA-<br />
HoReCA'nın sonraki organizasyonlarında<br />
İtalyan şirketlerinin katılımı yer alıyor.<br />
“Hedefimiz değişmedi”<br />
"Fiera Milano ve Informa Markets<br />
arasındaki– Palermo'ya da devam eden<br />
iş birliği - uluslararası lider olduğumuz<br />
Gıda ve Otelcilik sektörlerinden başlıyor<br />
ve ardından diğer sektörlerde devam<br />
ediyor. Bu ittifakın, ticaret fuarlarına<br />
katılan şirketlere uluslararası olmak<br />
için daha fazla fırsat sunabileceğinden<br />
eminiz. Hedefimiz değişmedi: Küresel<br />
erişime sahip kongrelere ve etkinliklere<br />
ev sahipliği yapabilen bir Avrupa<br />
merkezi olarak kendimizi güçlendirmek<br />
istiyoruz. Bu nedenle, büyük uluslararası<br />
oyuncularla ortaklıkları etkinleştirmeye<br />
giderek daha fazla odaklanıyoruz".<br />
Bu organizasyon ile HostMilano ve<br />
TUTTOFOOD, kendilerini sadece iş için<br />
değil, aynı zamanda veri ve araştırma<br />
sunmak, bilgi paylaşmak, uluslararası<br />
yarışmalar ve yeni trendleri keşfetmek<br />
için platformlar olarak da kanıtladılar:<br />
yüzlerce etkinlik planlanıyor.
110<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
Uluslararası Sirha İstanbul’un bu yılki teması,<br />
SÜRDÜRÜLEBILIRLIK!<br />
18 - 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihleri arasında Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirecek Uluslararası<br />
Sirha İstanbul Fuarı öncesi düzenlenen basın toplantısında “Sürdürebilirlik” konuşuldu.<br />
Türk ve Dünya mutfaklarının gastronomi<br />
alanındaki yeniliklerini İstanbul’da<br />
bir araya getiren Uluslararası Sirha<br />
İstanbul’un bu yıl ki teması sürdürebilirlik<br />
oldu. Müze Gazhane’de düzenlenen tanıtım<br />
toplantısında GL Events Exhibitions Türkiye<br />
Genel Müdürü Gülperi Erkanlı, Sürdürebilirlik<br />
Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa,<br />
Fazla Gıda Pazarlama Müdürü Koray Koçer,<br />
ve BELTUR Genel Müdürü Cenk Akın önemli<br />
açıklamalarda bulunarak sürdürebilirlik<br />
hakkında yol gösterici bilgiler aktardı.<br />
Erkanlı: “Bu sene Avrasya Gösteri ve<br />
Sanat Merkezi’ni seçtik çünkü…”<br />
GL Events Exhibitions Türkiye Genel Müdürü<br />
Gülperi Erkanlı, “2 yıllık zorunlu bir aradan<br />
sonra geri dönmek çok keyifli ve mutluluk<br />
verici. 8. fuarımızı gerçekleştireceğiz.<br />
Sektörü tekrar bir araya getirmenin heyecanı<br />
içerisindeyiz. Dünya artık değişti ve yeni<br />
kavramlar hayatımıza girdi. Bu sene ki<br />
temamız sürdürebilirlik. Horeca sektörüne<br />
yönelik bir etkinlik gerçekleştirdiğinizde,<br />
belli bir etki alanınız varsa konu zaten çok<br />
atık ve israf edilen gıdaya dokunuyor. Bu da<br />
sürdürebilirliğin bir parçası olarak ortaya<br />
çıkıyor. Fuarlardan sonra en çok sorulan<br />
soru “Gıdalar ne oldu” sorusudur. Sirha Lyon<br />
Fuarı sonrası 15 ton gıda ihtiyaç sahiplerine<br />
bağışlandı. En yeniyi, en yenilikçiyi sunmak<br />
temel amacımız ve sürdürebilirlik bizim için<br />
sadece bu fuar için değil, artık tüm fuarlarımız<br />
için ayrılmaz bir parça olacak. Sürdürebilirliği<br />
her birimiz hem bireysel hem de kurumsal<br />
olarak içselleştirmeli ve üzerimize düşen görevi<br />
yerine getirmeliyiz. Değişimi dört bir yandan<br />
sarmalıyız ki kalıcı olsun. Bu sene Avrasya<br />
Gösteri ve Sanat Merkezi’ni seçtik. Çünkü<br />
10 bin metrekare, gün ışığı alıyor, alt yapısı<br />
mükemmel ve fuar için ideal bir mekan.” dedi.<br />
Bursa: “Kendi neslimizi elbirliğiyle<br />
bir afete doğru götürüyoruz”<br />
Sürdürebilirlik Akademisi Başkanı Murat<br />
Sungur Bursa, “Ortak hedefimiz olan<br />
sürdürebilirlik kapsamında akademimizle<br />
beraber Sirha’ya destek olacağız. Akademi<br />
olarak ilk günden bugüne sürdürebilirlik<br />
faaliyetlerimizi herhangi bir sektör ya da hedef<br />
göstermeksizin işletmelerin tüm etkinliklerine<br />
yansıtmalarını desteklemek, motive etmek<br />
ve toplum bilinci oluşturmak için çalışıyoruz.<br />
Sürdürebilirliği sağlamak için sürdürebilir<br />
gıda platformu oluşturduk. Özellikle gıda<br />
artanlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz.<br />
Dünya maalesef mevcut tüketim, yaşam biçimi,<br />
ham madde kaynaklarını değerlendirme biçimi<br />
ile sürdürebilir değil. Kendi neslimizi elbirliğiyle<br />
bir afete doğru götürüyoruz. Sürdürülemez bir<br />
hayatı sürerken gelecek nesillere elbirliğiyle<br />
kötü bir emanet bırakmamak için çalışıyoruz.<br />
Maalesef atalarımızdan bize miras kalanı<br />
deforme ediyoruz, küçültüyoruz, kirletiyoruz ve<br />
gelecek nesillerin kucağına atıyoruz. Dünyada<br />
sürdürebilirliği sağlayacak, iklim değişikliğini<br />
tersine çevirecek en büyük güç insan davranışı.<br />
Bütün güç bizde. STK’ların gücü artmadığı<br />
müddetçe kamu yönetimleri ve işletmeler<br />
kendi başlarına dünyayı düzeltme rotasına<br />
girmeyecekler. Sivil Toplum insiyatifi, bireysel<br />
özgür düşünce ve bu düşüncenin örgütlenip<br />
STK’ların desteğiyle sesini duyurabilmesi çok<br />
önemli.” şeklinde konuştu.<br />
Koçer: “Odağımız gıda israfını<br />
azaltmak”<br />
Fazla Gıda Pazarlama Müdürü Koray Koçer,<br />
fazla gıda’yı faydaya çevirdiklerinin altını<br />
çizerek; “Odağımız gıda israfını azaltmak<br />
ve bununla beraber karbon salınımını da<br />
düşürmek. Bugün gıdaların üçte biri çöpe<br />
gidiyor. Her on kişiden biri de açlıkla mücadele<br />
ediyor. Bugün çöpe giden gıdaların bir kısmını<br />
kurtarabilmek bile dünyadaki açlık sorununu<br />
büyük ölçüde çözebilecek nitelikte. Bu küresel<br />
sorunda sadece devlete, kamu ve sivil toplum<br />
kuruluşlarına değil özel sektöre de çok önemli<br />
görevler düşüyor. 40’ın üzerinde ulusal ve<br />
uluslararası firmayla çalışıyoruz. Atık dediğimiz<br />
şey biz attığımız zaman atık oluyor. Atmıyorsak<br />
değerlendirmek için bakıyorsak o fazladır.<br />
Fazla Gıda atmadığımız sürece atık olmaz.<br />
Fazlayı paylaşmak da bizim kültürümüzün<br />
bir parçasıdır. İnsan tüketimine uygun<br />
olmadığı zaman atık oluyor. Bu da hayvan<br />
yemi ya da biogaz olarak değerlendirilebiliyor.<br />
Teknolojik altyapımız yapay zeka sayesinde<br />
partnerlerimizden çıkan fazla gıdaları hızlıca<br />
tespit ediyor ve bu gıdaların bağış için uygun<br />
olup olmadığını tespit ediyor, uygunsa ihtiyaç<br />
sahiplerine ulaşmasını, değilse de hayvan<br />
yemi ya da biogaz olarak değerlendirilmesini<br />
sağlıyoruz. Bugüne kadar 20 bin tonun<br />
üzerinde gıdayı kurtarmayı başardık. Bu da 65<br />
bin ton karbon salınımına denk geliyor.” dedi.<br />
Akın: “BELTUR’da bazı değişiklikler<br />
yapıyoruz”<br />
BELTUR Genel Müdürü Cenk Akın ise;<br />
sürdürebilirliğe çok önem verdiklerinin<br />
altını çizerek, “BELTUR’da bazı değişiklikler<br />
yapıyoruz. Misyonumuz İstanbul’un hak ettiği<br />
ürünleri, hak ettiği fiyatlarla tüketmesini<br />
sağlamak. Sürdürebilirlik için üzerimize<br />
düşeni yapmaya çalışıyoruz. Kendini doğada<br />
yok eden bio pipetlere, cam ve geri dönüşümlü<br />
şişelere, bambu ve türevlerinden üretilen<br />
çatal, kaşık, bıçaklara geçtik. Baharatlar için<br />
dökmeli sisteme geçtik. Bütün bu gelişmeleri<br />
bütün BELTUR’larda yaygınlaştıracağız. Fiyat<br />
politikamızda pazarın yüzde 30-35 altındayız.”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Bu yıl ki teması sürdürebilirlik<br />
Restoran, otel ve yiyecek-içecek sektör<br />
profesyonellerine yönelik, uluslararası bir<br />
organizasyon olan Uluslararası Sirha İstanbul<br />
Fuarı, 18 - 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihleri arasında<br />
Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde<br />
misafirleriyle buluşmaya hazırlanıyor. Bu yıl ki<br />
teması sürdürebilirlik olan Uluslararası Sirha<br />
İstanbul Fuarı, nüfus artışı, iklim değişikliği,<br />
insan sağlığı, kaynak yönetimi, sürdürülebilirlik<br />
ve gıda güvenliği perspektifinden, bugünün ve<br />
geleceğin gıda ile ilgili sorunlarına bütünsel<br />
bir yaklaşım getirmeyi amaçlıyor. Fuarda<br />
gıda sistemlerinde dönüşüm için tüketici<br />
davranışlarından şeffaf ve sorumlu tedarik<br />
zincirine, ambalajdan gıda atığına, iklim<br />
değişikliğinde yaşanacak etkilere de vurgu<br />
yapılacak. Fuar Türkiye’deki 8. yılında sektör<br />
profesyonellerini, firmalara vizyon katacak<br />
yenilikler ve teknolojilerle de buluşturacak.
112<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
hijyen<br />
Unilever Ev Dışı Tüketim<br />
Ev Dışı Temizlik kategorisine giriyor<br />
Unilever Ev Dışı Tüketim, temizliğin hem işletmeler hem de tüketiciler için eskisinden de çok<br />
önem taşıdığı bu dönemde “Profesyonel Temizlikte Uzman Güç” mottosuyla Ev Dışı Temizlik<br />
kategorisine giriyor…<br />
Pandemi döneminde tüketicilerin temizliğe<br />
eskisinden daha çok dikkat etmesi,<br />
özellikle dışarı çıktıklarında yeme içme<br />
noktalarındaki hijyen koşullarının tüketim<br />
tercihleri açısından belirleyici olması temizliğin<br />
işletme sahipleri için de önemini artırdı. Bu iç<br />
görüden yola çıkan Unilever Ev Dışı Tüketim,<br />
temizliğin hem işletmeler hem de tüketiciler<br />
için eskisinden de çok önem taşıdığı bu<br />
dönemde “Profesyonel Temizlikte Uzman Güç”<br />
mottosuyla Ev Dışı Temizlik kategorisine giriş<br />
yapıyor. Unilever Ev Dışı Tüketim’in temizlik<br />
markası Unilever Professional’ın ürün portföyü<br />
içerisinde Domestos ve Cif gibi Türkiye’nin en<br />
sevilen temizlik markalarının profesyonellere<br />
özel formülize edilen varyantları yer alıyor.<br />
Unilever Professional ürünleri koku, iz,<br />
durulama kolaylığı gibi işletmeler için önem<br />
taşıyan noktalarda özel patentli teknolojiler<br />
kullanılarak geliştiriliyor. Yasal mevzuatlarla<br />
uyumlu olan, dermatolojik olarak teste tabi<br />
tutulan ve operatörlerin ihtiyaçları da dikkate<br />
alınarak üretilen Unilever Professional ürünleri<br />
sayesinde işletmelerinin farklı noktalarında<br />
temizlikte profesyonel sonuçlar, kesin ve<br />
kalıcı çözümler yakalamak isteyen operatörler<br />
artık Unilever’in hijyen uzmanlığından<br />
faydalanabiliyor. Unilever Professional Cif<br />
ve Domestos ürünleri; toptan ve perakende<br />
satış kanalı olarak yalnızca Metro Türkiye<br />
mağazalarında işletmelerle buluşuyor.<br />
Tokgöz: “Ev dışı temizlik pazarına<br />
yepyeni bir soluk getiriyoruz”<br />
Unilever Ev Dışı Tüketim Genel Müdürü Yılmaz<br />
Tokgöz “Unilever Ev Dışı Tüketim olarak 20<br />
yıldır Türkiye’de ev dışı tüketim kanallarının<br />
vazgeçilmez çözüm ortağı olma amacıyla<br />
faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar<br />
yemek ve içecek kategorilerinde yenilikçi<br />
ve standartları yükselten,<br />
zaman kazandırarak<br />
verimliliğe katkı sağlayan<br />
ürünlerimizle şefler, mutfak<br />
çalışanları ve operatörlerin<br />
hayatına dokunduk. Şimdi<br />
de “Destekle, İlham Ver,<br />
Geliştir” olarak ifade ettiğimiz<br />
marka amacımız ışığında<br />
ortaya koyduğumuz projeler<br />
ve servislere bir yenisini<br />
ekliyor; tüketiciler tarafından<br />
Yılmaz Tokgöz Mine Mavi Deniz Alkaç<br />
çok sevilen ev bakım markalarımızdan güç<br />
alarak Unilever Professional ürünleriyle ev dışı<br />
temizlik pazarına yepyeni bir soluk getiriyoruz.”<br />
dedi.<br />
Mavi: “Tüketicilerin tıpkı<br />
evlerindeki gibi dışarıda da gönül<br />
rahatlığı ile vakit geçirebilmesine<br />
katkı sağlamak istiyoruz”<br />
Unilever Ev Temizlik ve Hijyen Kategorisi<br />
Pazarlama Direktörü Mine Mavi ise,<br />
“Hijyen uzmanlığımızla güven vermeyi;<br />
ürünlerimizin güçlü performansı sayesinde<br />
hızlı ve etkili sonuçlarıyla operatörlerin<br />
hayatını kolaylaştırmasını amaçlıyoruz.<br />
Üstelik pandemi döneminde doğal olarak<br />
öncelik kazanan temizlik konusunda tüketici<br />
cephesinde de çok sevilen markalarımızdan<br />
gelen güçlü bir güven bağımız var. Unilever<br />
Professional ile operatörlerin zaman ve<br />
enerjilerini daha verimli kullanabilmesine,<br />
tüketicilerin de tıpkı evlerindeki gibi dışarıda<br />
da gönül rahatlığı ile vakit geçirebilmesine<br />
katkı sağlamak istiyoruz. Unilever Ev Dışı<br />
Tüketim olarak sektörün sürdürülebilirliği ve<br />
ilerlemesi için çalışmalarımızı sürdürmeye<br />
devam edeceğiz.” dedi.<br />
Alkaç: “Ürün gamımızı daha da<br />
zenginleştiriyoruz”<br />
Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Deniz Alkaç şunları söyledi:<br />
“Metro Türkiye olarak 30 yılı aşkın süredir<br />
otel, restoran ve profesyonel mutfakların en<br />
önemli iş ortaklarından biriyiz. Geniş hizmet<br />
ağımız ile bu işletmelerin yaklaşık yüzde<br />
90’ına ulaşıyor, misafirlerini en iyi şekilde<br />
ağırlayabilmeleri için hijyen setlerinden,<br />
temizlik konusunda kullan-at ürünlere kadar<br />
ihtiyaç duydukları tüm çözümleri bir arada<br />
fiyat-kalite-performans ilişkisini gözeterek<br />
sunuyoruz. Bu iş birliğimiz ile müşterilerimize<br />
sunduğumuz ev dışı temizlik için özel<br />
olarak üretilen Unilever Professional<br />
ürünleri ile ürün gamımızı daha da<br />
zenginleştiriyoruz. Misafirlerine en<br />
temiz ortamda hizmet verebilmenin<br />
gönül rahatlığını yaşamak isteyen<br />
tüm müşterilerimiz, profesyonel<br />
temizliğin kendine özgü hijyen<br />
ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen<br />
yeni Unilever Professional ürünlerini<br />
sadece Metro Türkiye mağazalarında<br />
bulabilecekler. ”
114<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
dekorasyon<br />
Kaleseramik imzalı ‘Kırmızı Küre’<br />
tasarımıyla büyüledi<br />
Türkiye’nin kültür sanat hayatının en önemli<br />
simgelerinden Atatürk Kültür Merkezi (AKM),<br />
29 Ekim’de görkemli bir törenle kapılarını<br />
açtı. Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından<br />
binanın tarihsel özelliklerine bağlı kalınarak,<br />
yeniden tasarlanan AKM’nin kalbinde ise,<br />
Türkiye’nin seramik sektörünün lider firması<br />
Kaleseramik’in ürettiği seramik karolarla<br />
eşsiz ‘Kırmızı Küre’ hayat buldu. İçerisindeki<br />
2 bin 38 kişilik opera salonu ile AKM’nin<br />
yeni simgesi olan kürenin, tüm karoları,<br />
Kaleseramik’in kadın istihdamına destek<br />
olmak amacıyla Çanakkale’nin Çan ilçesindeki<br />
fabrikasında kurduğu Atölye Kale’de üretildi.<br />
Proje ve tasarım ekibinin, farklı renk ve<br />
modeller üzerinde yaptığı yüzlerce denemenin<br />
ardından nihai ürün seçildi. ‘Kırmızı Küre’nin<br />
yapımında kullanılan ve üç farklı model<br />
olarak, tasarlanan 15.000 adet özel seramik<br />
parçasının her biri el emeğiyle tek tek üretildi.<br />
Yaklaşık 3,5 ay aralıksız süren çalışmalarda<br />
modelleme, kalıplama, sırlama, pişirim,<br />
ambalaj ve kalite kontrol işlemleri için özel<br />
olarak kurulan 18 kişilik bir ekip, gece gündüz<br />
çalıştı.<br />
Kırmızı Küre’nin, Kaleseramik’in yenilikçi<br />
vizyonunun bir göstergesi olduğunu ve hem<br />
rengi hem de tasarımıyla AKM’ye özel bir<br />
ruh kattığını vurgulayan Kaleseramik Genel<br />
Müdürü Altuğ Akbaş, “Kaleseramik olarak,<br />
Demokrasi ve<br />
Özgürlükler<br />
Adası<br />
“<strong>Hotel</strong>ya” ile<br />
hayat buldu<br />
Dünya çapında yüzlerce projenin<br />
hareketli ve sabit mobilyalarında<br />
imzası bulunan <strong>Hotel</strong>ya, bu kez<br />
Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın<br />
mekanlarına hayat verdi. <strong>Hotel</strong>ya,<br />
kongre merkezi ve açık hava<br />
müzesiyle önemli organizasyonlara<br />
ev sahipliği yapmak üzere hizmete<br />
açılan Demokrasi ve Özgürlükler<br />
Adası’nın 11 mekânı için, 6 ayda<br />
toplam 2270 parça mobilya üretti.<br />
Otelden AVM’ye, restorandan<br />
ofise kadar birçok lüks ve üst<br />
kurulduğumuz günden beri ülkemizin ve<br />
insanımızın her alanda gelişimine katkı<br />
sunmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir gelecek<br />
için etki odaklı döngüsel projelere yatırımı<br />
segment mekân projelerinde imzası<br />
bulunan <strong>Hotel</strong>ya, özgün projelere<br />
imza atmaya devam ediyor.<br />
Müzeleri, tarihi ve tescilli yapıları,<br />
restoranları, kütüphanesi ve açık<br />
hava sanat eserleriyle bu yıl ziyarete<br />
açılan Demokrasi ve Özgürlükler<br />
Adası’nın mekanları <strong>Hotel</strong>ya ile<br />
hayat buldu. Her proje için butik<br />
ve özgün üretim yapan <strong>Hotel</strong>ya,<br />
adanın ruhuna uygun, klasik ve<br />
modern tasarımlardan oluşan<br />
toplam 2270 parça mobilya üretti.<br />
Adada bulunan Kongre Oteli’nin<br />
dış mekânı, hamam katı, çay pasta<br />
salonu, spa, personel mekânı,<br />
spor salonu, VIP restaurant, Teras<br />
Cafe, İskele Cafe, Müze Cafe ve<br />
kütüphaneye ait hareketli ve sabit<br />
mobilyalar <strong>Hotel</strong>ya imzası taşıyor.<br />
Proje kapsamında, 11 mekan<br />
için tasarlanan hareketli ve sabit<br />
mobilyaların üretimi sadece 6 ayda<br />
tamamlandı.<br />
yaparak ve #İyiBakDünyana diyerek, gelecek<br />
nesillere daha yaşanabilir bir dünyayı miras<br />
bırakmak istiyoruz. Bugün de geleceğin büyük<br />
sanatçılarının yetişmesine ve ülkemizin kültür,<br />
sanat hayatının gelişimine önemli katkılar<br />
yapacağına inandığımız, AKM’nin kalbinde<br />
böylesine eşsiz bir eser ile yer almaktan<br />
büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz.<br />
Seramiğin sanata dönüşümünün en can alıcı<br />
örneklerinden biri olan bu kürenin, her bir<br />
karosu kadın istihdamına destek amacıyla<br />
kurduğumuz Atölye Kale’de tek tek el<br />
emeğiyle üretildi. Bu muhteşem eserin ortaya<br />
çıkmasında emeği olan tüm arkadaşlarıma<br />
teşekkür ediyorum” diye konuştu.
116<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
hotel-tech / röportaj<br />
Token’dan yemek<br />
kartı sektörüne<br />
dijital çözüm<br />
Türkiye’de 700 bine yakın noktada<br />
kullanılan Beko markalı ödeme<br />
kaydedici cihazları geliştiren ve<br />
Arçelik bayileri aracılığıyla piyasaya<br />
sunan Token Finansal Teknolojiler<br />
şirketi, 2018 yılı öncesinde Arçelik<br />
içerisinde şirket içi girişimcilik projesi<br />
olarak başladı. Geçen süreçte çok hızlı<br />
bir büyüme kaydeden ve Türkiye’de<br />
yüzbinlerce işletmenin ve hemen<br />
hemen tüm bankaların önemli bir<br />
çözüm ortağı haline gelen Token, hızlı<br />
büyüyen finansal teknolojiler alanında,<br />
Koç Holding’in etkinliğini artırmak<br />
adına 2018 yılında Arçelik’ten bölünme<br />
suretiyle ayrılarak şirketleşti. 2020<br />
yılında da hisseleri Koç Holding’e<br />
satılarak doğrudan Koç Holding iştiraki<br />
haline geldi.<br />
Ödeme kaydedici cihazlarla<br />
başlayan faaliyetlerini 2018 yılındaki<br />
kuruluşundan bu yana, elektronik<br />
belge, online ödeme araçları,<br />
dijitalleşme çözümleri ve kapalı devre<br />
ödeme sistemleri ile genişlettiklerini<br />
belirten Token Finansal Teknolojiler<br />
Genel Müdür Yardımcısı Erkin<br />
Uzun, Token Finansal Teknolojiler<br />
olarak geliştirdikleri teknolojilerle<br />
işletmelerin süreçlerini iyileştirmek,<br />
verimliliklerini artırmak ve karlı bir<br />
şekilde büyümelerine yardımcı olmayı<br />
hedeflediklerini vurguluyor.<br />
Token'ın diğer ürün, hizmet ve<br />
hedefleri hakkında bilgi alabilir<br />
miyiz?<br />
Faaliyetlerimizi ödemeler<br />
ekosistemindeki farklı alanlara<br />
genişletmeye devam ediyoruz. Bu<br />
kapsamda 2020 yılında bir ödeme<br />
ve elektronik para şirketi kurduk,<br />
faaliyet lisansımızı bekliyoruz.<br />
Sonrasında Odero markasıyla<br />
online ödemeler alanında hizmetler<br />
sunmaya başlayacağız. Online ödeme<br />
çözümlerimizi yurt dışına taşımak da<br />
hedeflerimiz arasında. Bu amaçla sene<br />
başında Hollanda ve Romanya’da iki<br />
şirket kurduk. Romanya’da faaliyet<br />
lisansı alma çalışmalarımız devam<br />
ediyor.<br />
Türkiye’de, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın<br />
507 numaralı VUK tebliği “Güvenli Mobil<br />
Ödeme ve Elektronik Belge Yönetimi<br />
Sistemi” doğrultusunda Beko 400 TR’yi<br />
geliştirdik ve bu kapsamda onay alan<br />
ilk şirketlerden biri olduk. Android<br />
tabanlı POS cihazımız Beko 400 TR ile<br />
satış, ödeme ve e-fatura işlemlerini<br />
tek platformda birleştiriyoruz. Bunun<br />
yanında petrol istasyonlarına yönelik<br />
olarak tasarladığımız yeni nesil pompa<br />
yazarkasa ürünümüzü de çok yakında<br />
Türkiye’de satışa sunacağız. Son olarak,<br />
bir süredir çalışmalarını yürüttüğümüz<br />
dijital yemek kartı hizmetimiz TokenFlex<br />
için saha çalışmalarına başladık.<br />
Neden yemek kartı? Bu sektörde<br />
sizi cezbeden neydi?<br />
Bizim ana ilkelerimizden birisi,<br />
gücümüzü aldığımız Türk ekonomisine<br />
güç katmak, toplumun ekonomik ve<br />
sosyal gelişimine yardımcı olmak.<br />
Yemek kartı sektörünü incelediğimizde,<br />
faaliyetlerimizi destekleyici bir ürün<br />
olmasının yanı sıra, bu ilkelerimiz<br />
ile de ne kadar uyumlu bir ürün<br />
olacağını düşündük. Yemek kartı<br />
sistemini, sistemin paydaşları ve<br />
ekonomimiz açısından faydalı bir sistem<br />
olarak görüyoruz. Bunu biraz daha<br />
açmak isterim. Yemek kartlarının,<br />
çalışanına yemek kartı veren şirketler<br />
açısından, diğer öğle yemeği sunma<br />
alternatiflerine göre ciddi operasyonel<br />
avantajları ve kolaylıkları var. Sisteme<br />
dahil olan şirketler, çalışanlarının<br />
yemek masraflarını çok daha kolay<br />
takip edebiliyor, tüm yemek bedelini<br />
tek fatura ile yönetebiliyor. Daha da<br />
önemlisi, yemek kartı kullanan firmalar<br />
vergi teşviklerinden faydalanıyor.<br />
Bu teşvikler, firmaların yemek<br />
maliyetlerini de önemli ölçüde azaltıyor.<br />
Çalışanlar açısından bakınca, onların<br />
da yemek kartı kullanımından gayet<br />
memnun olduğunu görüyoruz. Hele<br />
de teşviklerden sağlanan faydanın<br />
bir kısmının çalışana yansıtılması<br />
durumunda, çalışanların alım gücünde<br />
artış da sağlanmış oluyor. Ekonomimize<br />
katkısına ise ayrı bir parantez açmak<br />
isterim. Şirketlerin çalışanlarına<br />
vermiş oldukları yemek bedellerinin<br />
nakit yerine yemek kartı olarak<br />
verilmesi, bu paranın doğrudan yemek<br />
ve tüketime hazır gıda sağlayan esnaf<br />
noktalarına dönmesini sağlıyor. Bu,<br />
sektör esnafına ve Türkiye’de hizmet<br />
sektörünün gelişimine sağlanan önemli<br />
bir imkan, ekonomik büyümeye de katkı<br />
sağlayan bir faktör… Ek olarak, yemek<br />
kartları sayesinde bu harcamaların<br />
tamamı kayıt altına da alınmış oluyor.<br />
Ekonomimize bu anlamda sağladığı<br />
katkıyı da göz ardı etmemek lazım.<br />
Sektörün potansiyeli itibariyle<br />
baktığımızda ise, Türkiye’de sektörün<br />
büyümesine yönelik halen önemli bir<br />
potansiyel olduğunu düşünüyoruz.<br />
Haziran ayı itibariyle Türkiye’de SGK’ya<br />
kayıtlı iş yeri sayısı yaklaşık 2 milyon,<br />
zorunlu sigortalı kişi sayısı ise yaklaşık<br />
16 milyon. Araştırmalarımıza göre,<br />
bu sayının halen küçük sayılabilecek,<br />
%15’in altında bir kesiminin yemek kartı
sisteminin parçası olduğunu tahmin<br />
ediyoruz. Bizim ödeme kaydedici<br />
cihazlarımız ile ilgili istatistikler de<br />
bu tahmini destekliyor. Zira, sektörde<br />
ödeme kaydedici cihazlarımızı kullanan<br />
100 bine yakın restoran müşterimiz<br />
içerisinde yemek kartı kullanım oranı<br />
%10 civarında. Bu da bizim adımıza<br />
sektörde önemli bir potansiyele işaret<br />
ediyor.<br />
Token olarak güçlü bir platform<br />
yayılımına sahip bir firmayız. Türkiye’nin<br />
dört bir köşesinde Beko markalı<br />
ödeme kaydedici cihazlarımızı kullanan<br />
restoran ve marketler var. Bu cihazlar<br />
üzerine TokenFlex uygulamasının hızlı<br />
bir şekilde yüklenmesini sağlayarak üye<br />
iş yeri ağımızı hızla genişleteceğimize<br />
ve sektördeki potansiyelin ortaya<br />
çıkmasına önemli bir katkı<br />
verebileceğimize inanıyoruz.<br />
TokenFlex’in özellikleri nelerdir?<br />
Diğer kartlardan farkı ne olacak?<br />
Yemek kartları çok eskiden beri<br />
yeme-içme endüstrisinin tanıdığı<br />
finansal ürünler. İlk olarak geçen<br />
yüzyıl ortalarında yemek çekleri olarak<br />
başlamış. Sonrasında teknolojinin de<br />
yardımıyla kart uygulamasına geçilmiş.<br />
Şu anda ağırlıklı olarak kart şeklinde<br />
kullanılmaya devam ediliyor.<br />
Alışkanlıklarımız ve tanımlama<br />
kolaylığı sebebiyle TokenFlex’e<br />
biz de yemek kartı diyoruz.<br />
Ancak, esasında TokenFlex’in<br />
kullanımında fiziksel bir kart yok.<br />
Yeni dünyanın beklentilerine uygun,<br />
tamamen dijital, akıllı telefonunuza<br />
indireceğiniz bir uygulama aracılığıyla<br />
kullanabileceğiniz bir ürün. Uygulamayı<br />
cep telefonunuzdaki herhangi bir<br />
uygulamada olduğu gibi uygulama<br />
marketlerinden indiriyorsunuz.<br />
Uygulama içerisindeki kameranın,<br />
ödeme noktasındaki karekodu<br />
okuması yoluyla ya da NFC özelliği<br />
sayesinde sadece cep telefonunuzu<br />
POS cihazına yaklaştırarak ödemeyi<br />
tamamlıyorsunuz. Bu arada,<br />
sistemimizin kartla çalışabilme<br />
kabiliyeti de var; ancak biz mümkün<br />
olduğunca dijital kullanımda ısrar<br />
ediyoruz. Sadece kullanıcı açısından<br />
değil, üye iş yerleri açısından da dijital<br />
çözümler üzerinde çalışıyoruz.<br />
Örneğin, geliştirmekte olduğumuz,<br />
cep telefonlarına yüklenebilecek olan<br />
bir Esnaf POS uygulaması ile esnaf<br />
noktalarındaki dijitalleşmeye katkı<br />
sunmak ve POS maliyetlerini azaltmak<br />
gibi bir hedefimiz de var. Son olarak,<br />
alt yapı ve operasyonel süreçler<br />
tarafında da dijitalleşme ve otomasyon<br />
için teknolojinin tüm imkanlarını<br />
kullanıyoruz. Daha çok teknoloji,<br />
daha düşük maliyetler ve yüzbinlerce<br />
noktadaki platform yayılımımız ile<br />
isteyen herkesin bu sistemin bir parçası<br />
haline gelmesini ve avantajlarından<br />
faydalanmasını sağlamayı istiyoruz.<br />
Bu kart özelinde hedefleriniz<br />
nelerdir?<br />
Tüm dünya olarak zor bir dönemden<br />
geçiyoruz. Çok fazla belirsizlik var.<br />
Her geçen gün daha da fazlasıyla<br />
karşılaşıyoruz. Böyle bir dünyada hep<br />
birlikte mutlu bir şekilde var olabilmek<br />
için, her geçen gün daha fazla esneklik<br />
talebimiz var. Bizim TokenFlex<br />
ürünüyle ilgili olarak genel hedefimiz,<br />
müşterilerimize, kullanıcılarımıza ve<br />
üye iş yerlerimize iş süreçleri ile ilgili<br />
ihtiyaçları olan esnekliği sağlayabilmek<br />
ve böylece belirsizlikleri daha iyi<br />
yönetebilmelerini sağlamak. Bu yüzden<br />
de uygulamamıza TokenFlex ismini<br />
verdik.<br />
Esneklik sadece paydaşlarımız için<br />
değil, bizim gibi şirketlerin iş modeli<br />
tasarımları açısından da son derece<br />
önemli. Zira, müşteri ihtiyaçları,<br />
mevzuat ve hatta rakipler bile çok<br />
hızlı bir şekilde değişiyor. Bu yüzden,<br />
biz de TokenFlex’e sadece bir yemek<br />
kartı çözümü olarak değil, sahada<br />
karşılaşacağımız diğer ihtiyaçlara<br />
göre biçim vereceğimiz esnek bir<br />
teknolojik alt yapı olarak bakıyoruz.<br />
Örneğin, Türkiye’deki işletmelerin<br />
dijital dönüşümünü hızlandırmak<br />
da bizim misyonlarımız arasında…<br />
Halihazırda buna yönelik olarak<br />
piyasaya sunduğumuz ürünlerimiz<br />
var. TokenFlex ile diğer dijitalleşme<br />
çözümlerimiz arasında önemli sinerjiler<br />
oluşacağını öngörüyoruz.<br />
Son olarak, ne yapacağımızla birlikte<br />
nasıl yapacağımızı da önemsiyoruz.<br />
Buna yönelik de bir hedefimiz var.<br />
TokenFlex, startup bakış açısıyla<br />
hazırlanmış ve sahaya sunulmuş bir<br />
hizmet. Bu işi tek başımıza yapmıyoruz,<br />
yanımızda paydaşlarımızdan oluşan<br />
geniş bir ekosistem var. Yanımızda bizi<br />
bu işe heyecanlandıran, alanlarındaki<br />
uzmanlıklarıyla bizi gururlandıran<br />
ve gelecekte yapabileceklerimize<br />
dair umutlandıran çok değerli yerli<br />
yazılımcılar ve girişimciler var. Ve tabii<br />
ki arkamızda bize her zaman olduğu<br />
gibi en güçlü desteği veren Koç Holding<br />
gibi büyük bir grup ve onun geniş iştirak<br />
ve partner ekosistemi var. TokenFlex<br />
olarak, Koç Holding çatısı altındaki<br />
tüm şirketlerin ve iş ortaklarının<br />
TokenFlex’e geçişiyle kurumsal müşteri<br />
ağımızı genişletmeyi ve müşterilerimize<br />
sunacağımız ürün çeşitliliğimizi<br />
artırmayı hedefliyoruz.
118<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
hotel-tech<br />
Form 23. Isk-Sodex İstanbul<br />
Fuarı’na damga vurdu<br />
Eğitime desteğe devam!<br />
Bosch Termoteknik Akademi, Antalya Konyaaltı Bahtılı Mesleki ve<br />
Teknik Anadolu Lisesi ve Muş Rekabet Kurumu Mesleki ve Teknik<br />
Anadolu Lisesi’nde yeni uygulama atölyelerini kullanıma sundu.<br />
Bosch Termoteknik Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Nazif Özakıncı,<br />
eğitime verdikleri desteklerle ilgili “Bosch Termoteknik Akademi<br />
çatısı altında uzun zamandır sektörün gelişimi için sürdürdüğümüz<br />
eğitime destek faaliyetle-rimizi devam ettiriyoruz. Meslek liselerine<br />
yaptığımız yatırımlarla ülkemizin ve sektö-rün nitelikli teknik<br />
personel ihtiyacına katkı sağlamayı ve hizmet kalitesinin daha da<br />
artmasını amaçlıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığımız<br />
iş birliği protokolüyle Bosch Termoteknik Akademi Uygulama<br />
Laboratuvarlarına yenilerini ekleyerek eğitime destek vermeye devam<br />
edeceğiz.” dedi.<br />
56 yılı aşkın tecrübesiyle Türkiye’de iklimlendirme sektörünün en<br />
köklü ve yenilikçi firmalarından biri olan Form Şirketler Grubu,<br />
HVAC sektörünün en önemli fuarı olan ISK-SODEX İstanbul <strong>2021</strong>’de<br />
son teknoloji ürün ve yeniliklerini fuar ziyaretçileriyle buluşturdu.<br />
Fuar esnasında VRF ve merkezi sistemler tarafında yeni proje<br />
anlaşmalarına imza atıldı. Ayrıca, fuarda yüksek ilgi gören NEFFES<br />
Hava Temizleyici için, Almanya’ya toplu satış anlaşması yapıldı.<br />
Standda Form’un Ar-Ge’sini üstlendiği pek çok yerli üretim ürün<br />
grubu tanıtıldı. İzmir’deki üretim tesislerinde yerli üretimine<br />
başladığı yeni Form FKS Klima Santrali, Lennox lisansıyla ürettiği<br />
paket klima, Form su kaynaklı WSHP ısı pompası ve Form fancoil<br />
gibi yerli ürünlerin yanı sıra, Clivet 4 borulu soğutma grubu,<br />
ClimateMaster WSHP ısı pompası ve Montair Hassas Kontrollü<br />
Klima ziyaretçilerin ilgisini çeken ürün grupları arasındaydı. Japon<br />
teknoloji devi Mitsubishi Heavy ile ortaklık anlaşması bulunan Form<br />
MHI Klima Sistemleri tarafında ise, çevreci R32 gazlı split klima<br />
serileri ve VRF sistem serisi ürünler tanıtıldı. Mitsubishi Heavy’nin<br />
yeni nesil Heat Pump VRF Sistemi olan KXZ 2 serisi, sektör<br />
profesyonelleri tarafından ilgi gördü. Ayrıca, yeni renk seçeneği ve<br />
ödüllü Airflex kanat teknolojisine sahip kaset tipi VRF iç üniteleri de<br />
ziyaretçilerden tam puan aldı.<br />
Tanzanya’nın yeni demiryolu<br />
hattı istasyonlarına<br />
bir nefes!<br />
Tanzanya’nın en büyük şehri Darüsselam’ı, ülkenin doğusundaki<br />
Morogoro şehrine ve Başkent Dodoma’ya bağlayan proje son hızıyla<br />
devam ediyor. 205 km uzunluğundaki Lot1 Darüsselam - Morogoro<br />
hattı ve 336 km uzunluğundaki Lot2 Morogoro – Dodoma hattı olmak<br />
üzere iki kısımdan oluşan demiryolu, toplam 540 km uzunluğa sahip.<br />
Tasarım hızı yolcu trenleri için 160 km/s ve yük trenleri için 120<br />
km/s olan demiryolu projesinde, istasyonlar Doğu İklimlendirme<br />
Klima Santralleri ile nefes alıyor. Doğu İklimlendirme, bu prestijli<br />
projede, T2 sınıfında ısıl geçirgenlik ve TB2 sınıfında ısıl köprüleme<br />
değerlerine sahip kasa yapısı ve 900 – 105.000 m³/h kapasite aralığı<br />
ile tüm ihtiyaçlara cevap verecek şekilde, modüler olarak üretimini<br />
gerçekleştirdiği FOUR KKS serisi Klima Santralleri ile yerini alıyor.<br />
Yurt dışında FOUR SEASONS markasıyla lanse ettiği cihazların ve<br />
satış sonrası verdiği teknik desteğin kalitesi sayesinde yüksek talep<br />
gören Doğu İklimlendirme, birçok önemli pazarda adından söz<br />
ettirmeye devam diyor.<br />
Lider ERP ve Dijital Dönüşüm<br />
Firması Ödülü Uyumsoft’un oldu<br />
İzmir’de 13- 14 Ekim <strong>2021</strong><br />
tarihleri arasında düzenlenen<br />
Ar-Ge, İnovasyon, Sanayi ve<br />
Teknoloji Fuarı’nda, farklı<br />
kategorilerde yılın ödülleri<br />
sahiplerini buldu. Lider ERP<br />
ve Dijital Dönüşüm Firması<br />
ödülü Türkiye’nin teknoloji devi<br />
Uyumsoft’un oldu. Uyumsoft’un<br />
Ödülünü Uyumsoft Kurumsal<br />
Hizmetler Genel Müdürü Özkan<br />
Metin aldı. Türkiye’nin inovasyon<br />
lideri Uyumsoft, 25’inci yılında<br />
50 binin üzerindeki yerli ve<br />
global müşterisinin kurumsal ve dijital iş çözümleri ile uçtan uca<br />
dijital dönüşümünü sağlıyor. İş dünyasının teknolojik dönüşümüne<br />
yenilikçi yaklaşımlar ve akılcı iş modelleri ile rehberlik eden lider<br />
teknoloji şirketi Uyumsoft, 250’nin üzerindeki çalışan sayısı ve 1.000’i<br />
aşkın iş - çözüm ortağı ile ülkemizin %100 yerli ilk 3 yazılım firması<br />
arasında yer alıyor. Yıllık gelirinin %30’nu ar-ge ve inovasyona<br />
ayırıyor. Uyumsoft, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olarak,<br />
Azerbaycan, İngiltere, Bulgaristan, Mısır, Arnavutluk, Hindistan,<br />
Sırbistan gibi birçok ülkeye geniş ekosistem ailesi ile hizmet veriyor.<br />
uyumAkademi’de, yılda 500’e yakın teknoloji ve yazılım ağırlıklı<br />
ücretsiz online eğitimler düzenleniyor; iş dünyasına ve gençlere<br />
rehberlik ediliyor.
Yenilikçi ürünlerini tanıttı<br />
Çukurova Isı<br />
ISK Sodex <strong>2021</strong> Fuarı”nda<br />
çevreci, verimli ve yenilikçi<br />
ürünleri ile fark oluşturan<br />
Çukurova Isı, fuarda<br />
sergilediği yeni ürünleri; Sulu<br />
Radyant Panel, Goldsun Aqua<br />
Plus Elektrikli Isıtıcı, Goldun<br />
Elite, Goldsun Performa ve<br />
Goldsun CC markalı, seramik<br />
plakalı radyant cihazların<br />
3 kademeli modelleri ve<br />
Ecodesign Direktifi’ne (ErP) uygun olarak geliştirilen Robur Sıcak<br />
Hava Üreteçleri ile ziyaretçilerden tam not aldı. ABD’den ithal ettiği<br />
Blackheat Borulu Radyant Isıtma Sistemlerini, Roberts-Gordon<br />
lisansıyla 20 Eylül itibariyle Türkiye’deki fabrikasında üretmeye<br />
başlayan Çukurova Isı’nın kendi fabrikasında üretmeye başladığı<br />
Blackheat Borulu Radyant Isıtma Sistemleri de kaliteli ve özgün<br />
tasarım anlayışı ile fuarın öne çıkan ürünleri arasında yerini aldı.<br />
Yüksek teknolojisi ile birlikte köklü marka deneyimini ürün gamına<br />
yansıtan Çukurova Isı; cafe, restoran, ev ve yazlıklarda ki açık<br />
alanlar için geliştirdiği “Goldsun Aqua Plus Elektrikli Isıtıcı”ları da<br />
ilk kez fuarda sergiledi. Alan ve proses ısıtmasıyla ilgili ürünlerini,<br />
müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda çeşitlendirmek amacıyla yılın<br />
ilk çeyreğinde İtalya’nın köklü iklimlendirme sistemleri tedarikçisi<br />
olan Sabiana ile “sulu radyant panel” ürünleri için distribütörlük<br />
anlaşması imzalayan Çukurova Isı, sulu radyant panel ürün grubunu<br />
da ilk kez Sodex Fuarı’nda ziyaretçilerin beğenisine sundu.<br />
E-Döviz Alım ve Satım<br />
dönemi başlıyor<br />
Yetkili müesseselerce düzenlenen<br />
döviz alım ve döviz satım belgelerinin,<br />
elektronik döviz alım ve satım belgesi<br />
olarak düzenleme zorunluluğu<br />
getirildi. Yetkili müesseselerin 1 Ocak<br />
2022 tarihinde “e-döviz alım ve satım<br />
belgesine” geçiş yapmak zorunda<br />
olduklarını belirten Kolaysoft Teknoloji<br />
Dijital Dönüşüm Uzman Yardımcısı<br />
Tuğba Sezgin şu bilgileri aktardı:<br />
“E-döviz alım ve satım belgesi uygulaması, döviz alım ve satım<br />
faaliyetinde bulunan yetkili müesseseler dahil olmak üzere, ilgili<br />
mevzuat gereğince döviz alım satım belgesi düzenleyebilen tüm<br />
mükellefler tarafından kağıt ortamda düzenlemekte olan döviz alım<br />
belgesi ve döviz satım belgesinin, elektronik ortamda düzenlenmesi,<br />
muhatabına talebi doğrultusunda elektronik veya kağıt ortamda<br />
iletilebilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesine<br />
imkan veren uygulamadır. E-döviz alım-satım belgesi, yeni bir<br />
belge türü olmayıp, kâğıt ortamdaki döviz alım satım belgeleri<br />
ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Mükelleflerin, E-Döviz alım ve<br />
satım belgesi uygulamasına geçiş yapabilmeleri için E-Fatura<br />
uygulamasına dahil olmaları gerekiyor. E-döviz alım satım belgesi<br />
düzenleyebilme ve iletebilme konusundaki gerekli hazırlıkları,<br />
mükellef olan kurum ve kuruluşların biran önce tamamlamış<br />
olmaları önemlidir. Kolaysoft Teknoloji olarak, e-dönüşüm<br />
hizmetlerinin tümünde olduğu gibi e-döviz alım-satım belgesinde de<br />
kullanıcılarına anahtar teslim portal hizmeti vermekteyiz. Başvuru<br />
aşamasından tüm entegrasyonlara kadar Kolaysoft Teknoloji’nin<br />
uzman kadrosu ve tecrübesiyle, müşterilerimize hizmet veriyoruz.”<br />
2050’de sera gazı emisyonu<br />
‘net sıfır’a inecek<br />
2050’de sera gazı emisyonunu net sıfıra indirmeyi hedefleyen<br />
Daikin Türkiye, ilk ‘Sürdürülebilirlik Raporu’nun yayımladı. 122<br />
sayfalık raporda tedarik zincirinden lojistiğe, Ar-Ge merkezinden<br />
çevre vizyonuna, operasyonel verimlilikten iklim değişikliği ve enerji<br />
politikalarına, su ve atık yönetiminden insan kaynakları yönetimine<br />
dair yer alan tüm süreçleri verilerle anlattı. Yayımlanan rapora göre<br />
şirket, ürünlerinde enerji verimli inverter teknolojisi ve daha düşük<br />
küresel ısınma potansiyeline sahip bir soğutucu akışkan olan R-32<br />
ile verimliliği artırırken ozon tabakasına zararı önledi. Yerlileştirme<br />
projesi ile Türkiye’den aldığı ürünlerle 2 milyon Euro maliyet avantajı<br />
sağlayan şirket, nakliye gideri ve yakıt tüketimini düşürerek karbon<br />
emisyonunu azalttı. 2020 yılı temmuz ayında devreye alınan GES<br />
projesiyle Hendek’teki fabrikasının enerjisini buradan elde ederken,<br />
sera gazı emisyonlarını da yüzde 63 azalttı. Su tüketimini titizlikle<br />
takip eden şirket; gerekli tedbirleri alarak 14 bin 500 metreküp su<br />
tasarrufu sağlarken, çeşitli uygulamalarla da aydınlatmada yüzde<br />
70, doğalgazda ise yüzde 30 tasarruf etti. Ar-Ge’ye büyük önem veren<br />
şirket, bu departman için 22 milyon TL bütçe ayırdı. Öte yandan 513<br />
ton atığı geri kazandırdı.<br />
Gıda sektörü<br />
otomasyonla<br />
vites büyütüyor<br />
Dünya çapında kurulu 27,5 milyon<br />
ürüne teknoloji ve sürdürülebilirlik<br />
odaklı çözümler sunan CNC,<br />
robot ve makine üreticisi FANUC,<br />
üretim alanıyla çok çeşit yelpazede<br />
etkinlik gösteren gıda sektöründe de etkin rol oynuyor. Pandemiyle<br />
birlikte yeni teknolojilerin kullanımının hızla artması sonucu tüm<br />
adımlarda süreçleri iyileştirmeye ve üretimi daha verimli hale getiren<br />
FANUC ürünleri, kaynak verimliliği ve ihtiyaç odaklı üretime yüksek<br />
verimlilikle çözümler üretiyor. Robotların dondurma ve dondurulmuş<br />
gıda gibi ürünlerdeki kullanıma dair bilgiler veren FANUC Robot Satış<br />
Takım Müdürü Onur Kazancı, “Dondurma ve dondurulmuş ürünlerin<br />
ağırlıklı olarak hat sonunda paketlenmesi ve paketlenmiş olan<br />
ürünlerin palete dizilmesi için robotik uygulamalar tercih ediliyor.<br />
Direkt gıdaya temas edilen alanlarda gıda sektörüne özel tasarlanmış<br />
delta robotlarımızla yüksek hız ve hassasiyette paketleme görevleri<br />
üstleniyoruz. İşlenmiş ürünlerin paketlenmesi ve paketlenen kolilerin<br />
paletlere dizilerek sevke hazırlanmasında da robotlarımız önemli<br />
bir görev alıyor. Bazı özel depolarda bayilerden gelen siparişlere<br />
özel mix palet dediğimiz farklı ürünleri ayrı raflardan toplayarak<br />
ortak ürün grubu oluşturabilecek sistemlerimiz de mevcut. Gıda<br />
sektöründe ağırlıklı olarak ilk sırada paletleme robotlarının kullanımı<br />
geliyor. Bu noktada ergonomi ve hız açısından operatörün çalışması<br />
yerine robotik uygulamalar tercih ediliyor. Bunun yanı sıra son<br />
dönemde işlenmiş gıdaların paketlenmesi üzerine de ciddi projeler<br />
hayata geçiyor. Bu kısımda ise önemli olan konu, işlenmiş ürünün el<br />
değmeden tüketiciye ulaşması.” açıklamalarında bulundu.
120<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
ürünler<br />
Yerli ürün gamının en yenisi<br />
Temsilcisi olduğu uluslararası markaların yanı sıra yerli üretim<br />
birçok ürünüyle sayısız referansa sahip olan Form, son olarak FKS<br />
Klima Santrali’ni geliştirdi. Form bu ürünüyle, hem klasik merkezi<br />
sistem çözümleri hem de VRF (DX) sistem uygulamaları tarafında<br />
alternatif sunuyor. Eurovent sertifikasyon süreci tamamlanan FKS<br />
Klima Santralleri, özellikle Isıl Geçirgenlik sınıfında T2 (TT Class) ve<br />
Isıl Köprüleme sınıfında TB1 (TBF Class) seviyesi ile öne çıkıyor. FKS<br />
Klima Santrali Form’un İzmir’de bulunan fabrikasında geliştirilip<br />
üretildi. Form FKS Klima Santrali, üstün teknik özellikleri sayesinde<br />
yüksek enerji verimli merkezi iklimlendirme sağlıyor. 1000 m³/h<br />
ila 100.000 m³/h debi aralığında, 60 farklı kesitte üretilebilen Form<br />
FKS Klima Santrali, özel çelik kasa yapısı ve 60 mm kalınlığında,<br />
çift kademeli, ısı köprüsüz PVC profilli panelleriyle öne çıkıyor.<br />
Galvaniz kaplı veya toz boyalı çelik profili, cam elyaf ile güçlendirilmiş<br />
naylondan yapılmış sağlam bağlantı köşeleri, PVC panel ve kabin<br />
çerçeve profiliyle üstün termal yalıtım sunuyor.<br />
İklimlendirme sektörünün öncü<br />
firmalarından Form tarafından<br />
geliştirilen yüzde 100 yerli NEFFES Hava<br />
Temizleyici’nin en yeni modeli NEFFES<br />
1200 ST, kompakt yapısı ve serinin en<br />
sessizi olma özelliği ile iç ortam havasını<br />
temiz ve güvenli hale getiriyor. Ortama<br />
en düşük mod kullanımda 38 dB, en<br />
güçlü mod kullanımında ise maksimum<br />
52 dB ses yayan NEFFES 1200 ST’nin,<br />
özellikle sessizliğin önemli olduğu<br />
sınıf, kütüphane, ofis gibi ortamlarda<br />
yoğunlukla tercih edilmesi bekleniyor.<br />
Üstün filtrasyon sağlayan HEPA 14 ve<br />
F9 filtreleri ile havada bulunan zararlı<br />
mikroorganizmalara karşı çoklu<br />
koruma sağlayan NEFFES sayesinde,<br />
kapalı alanlarda hava kalitesi artıyor<br />
ve bulaşıcı hastalıkların yayılma riski<br />
azalıyor. NEFFES’in özel filtre yapısı<br />
mantar, bakteri ve pek çok zararlı<br />
mikroorganizmayı havadan arındırıyor.<br />
Aynı zamanda toz, polen, sigara dumanı<br />
gibi faktörlere karşı da oldukça etkili bir<br />
performans sergiliyor.<br />
Sessiz mücadele<br />
Banyoya dair her şey<br />
2-6 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> tarihlerinde İstanbul Yeşilköy’deki CNR Expo<br />
İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarda, seramik sağlık<br />
gereçlerinden armatür, banyo mobilyası ve karolara, zengin<br />
bir ürün yelpazesi sunuldu. Kapsamlı Root koleksiyonunun<br />
dikkat çektiği fuarda, yeni gömme rezervuarlar da ilk kez<br />
tanıtıldı. VitrA’nın yüzeylerdeki en son trendleri yansıtan karo<br />
koleksiyonları MarmoMix, CementMix, Urban Travertino,<br />
Atelier 01, Boscostone ve Marmostone da UNICERA<br />
İstanbul’da görüldü.<br />
Yeni Root koleksiyonu, hayal edilen banyo tasarımlarının<br />
kolaylıkla yapılabilmesi için sistem yaklaşımıyla geliştirildi.<br />
Root armatür koleksiyonu, form, renk ve boyut çeşitliliğiyle,<br />
hayal edilen banyo tasarımlarının önemli bir tamamlayıcısı<br />
oluyor. Krom, altın, bakır veya fırçalı nikel renk seçenekleriyle<br />
sunulan lavabo ve banyo bataryaları, koleksiyondaki seramik<br />
sağlık gereçleri ve mobilyalarla kusursuz uyum sağlıyor.<br />
VitrA’nın yüzeylerle ilgili yenilikleri, birbirleriyle uyumlu<br />
renk gruplarında farklı ve sayısız kombinasyon oluşturma<br />
özelliğini de içinde barındırıyor. Çağdaş mekanlar için<br />
klasik mermerlerden ilham alan Iconic Awards <strong>2021</strong> sahibi<br />
MarmoMix, mimarinin güçlü yapı taşlarından mermerin<br />
görünümünü yüzeylere taşıyarak, farklı döşeme alternatifleri<br />
sunuyor. VitrA, mimaride kullanılan doğal taş, mermer,<br />
ahşap, beton ve seramik dokularından oluşan PRO Nature<br />
karo kütüphanesini yenilikleriyle zenginleştirdi. Sergilenen<br />
koleksiyonlar arasında, doğal taş ve mermerin izlerini<br />
yüzeylerde buluşturan Marmostone ve Boscostone dikkat<br />
çekiyor. VitrA’nın yeni gömme rezervuarları, tasarım<br />
farklılıklarının yanı sıra zaman ve bütçeden tasarruf olanağı<br />
getiren montaj kolaylığıyla da dikkat çekiyor.
KORTO<br />
Unlu Mamül ve<br />
Yemek Fırını