Enerji Panorama Ekim-Kasim 2021
Pano Kariyer Yatırım Koç Holding’ten iş dünyasına örnek olacak hedef Enerjinin Sert Kışı 2022’de de Devam Edecek mi? Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler RES ve GES’lerin payını artırabilir 2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı Yenilenebilir enerjide küresel istihdam 12 milyona ulaştı COP26’nın çözüm önerilerine eleştirel bir bakış İklim konferansında ünlülerin rolü Elektrik fiyatlarına yeniden bakmak Sanayi tesisleri, verimlilikle yüzde 30 tasarruf sağlayabilir Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisinin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı Huawei, dünyanın en büyük enerji depolama sistemini kuracak Hidrojen motorlu enerji santralleri, enerji geçişini destekleyecek Hidrojenle çalışan bir otobüs 5 yılda 13 bin ağacı kurtarıyor Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin! Ofgem, net sıfır hedefi için 450 milyon sterlinlik fon kurdu Türkiye’nin enerji serüvenine bir bakış-2 Yeni bir şeyler öğrenmek için motivasyonumuzu artırmanın yolları İstatistik Sosyal Medya
Pano
Kariyer
Yatırım
Koç Holding’ten iş dünyasına örnek olacak hedef
Enerjinin Sert Kışı 2022’de de Devam Edecek mi?
Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler RES ve GES’lerin payını artırabilir
2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı
Yenilenebilir enerjide küresel istihdam 12 milyona ulaştı
COP26’nın çözüm önerilerine eleştirel bir bakış
İklim konferansında ünlülerin rolü
Elektrik fiyatlarına yeniden bakmak
Sanayi tesisleri, verimlilikle yüzde 30 tasarruf sağlayabilir
Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisinin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı
Huawei, dünyanın en büyük enerji depolama sistemini kuracak
Hidrojen motorlu enerji santralleri, enerji geçişini destekleyecek
Hidrojenle çalışan bir otobüs 5 yılda 13 bin ağacı kurtarıyor
Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin!
Ofgem, net sıfır hedefi için 450 milyon sterlinlik fon kurdu
Türkiye’nin enerji serüvenine bir bakış-2
Yeni bir şeyler öğrenmek için motivasyonumuzu artırmanın yolları
İstatistik
Sosyal Medya
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
yaşında
E N E R Jİ PANORAMA
Dergiyi PDF okumak için...
Türkiye Enerji Vakfı • Yıl: 9 • Sayı: 99 • EKİM-KASIM 2021
ENERJİNİN SERT KIŞI
2022’DE DE DEVAM
EDECEK Mİ?
Türkiye’nin ilk lityum
iyon pil üretim tesisinde
sona gelindi
Yenilenebilir enerjide
küresel istihdam 12
milyona ulaştı
Dr. Serhan Ünal
yazdı: 2021 Türkiye
Raporu’nda enerji faslı
İçindekiler
30 48
Koç Holding’ten iş dünyasına
örnek olacak hedef
2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini açıklayan Koç Holding, bu
doğrultuda somut ve uygulanabilir bir yol haritasını içeren Karbon Dönüşüm
Programı’nı başlattı. Holding, bu hedefe ulaşmak için tüm iş süreçlerini gözden
geçirecek…
2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı
AB’nin 2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı açısından; kaynak çeşitlendirmesi
ve yenilenebilir enerjinin gelişimi yönlerinde ilerleme sağlandığı belirtiliyor
ancak Türkiye’nin özellikle yenilenebilir enerji desteğindeki yerli aksam
kullanımı politikasının, başta AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği kuralları
olmak üzere, Dünya Ticaret Örgütü’nün de ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisi
getiriliyor…
ENERJİNİN SERT KIŞI
2022’DE DE DEVAM
EDECEK Mİ?
34
54
COP26’nın çözüm önerilerine eleştirel
bir bakış
Yakında dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak, yeni gelenlerin çoğu da temiz
enerji teknolojilerinden yoksun, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları
olacak. Bu ülkelerin ekonomik büyümelerinin devam etmesi ve artan
tüketimle karbon emisyonları da artacak.
76
Yeni bir şeyler öğrenmek için
motivasyonumuzu artırmanın yolları
2 yıla yakın bir süredir evlerimizden çalışmaya, derslere katılmaya, toplantıları
yönetmeye ve sosyal hayatımızı dijital ortamda mümkün olduğunca sürdürmeye
çalışıyoruz. Salgın sürecinin başında, evden bir şeyler yapmaya, online kurslara
katılmaya, spora başlamaya, farklı bir dili tanımaya, kısacası yeni bir şeyler
öğrenmeye daha istekli ve hevesliyken, zaman geçtikçe bu hevesimizi yitirmeye,
motivasyonumuzu kaybetmeye başladık.
Pano..................................................................... 10
Kariyer.................................................................. 20
Yatırım.................................................................. 24
Koç Holding’ten iş dünyasına
örnek olacak hedef.............................................30
Enerjinin Sert Kışı 2022’de de
Devam Edecek mi?............................................ 34
Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler RES ve
GES’lerin payını artırabilir................................. 44
2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı................. 48
Yenilenebilir enerjide küresel
istihdam 12 milyona ulaştı.................................50
COP26’nın çözüm önerilerine
eleştirel bir bakış............................................... 54
İklim konferansında ünlülerin rolü ....................57
Elektrik fiyatlarına yeniden bakmak................. 60
Sanayi tesisleri, verimlilikle yüzde
30 tasarruf sağlayabilir ......................................62
Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim
tesisinin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı...... 64
Huawei, dünyanın en büyük enerji
depolama sistemini kuracak.............................. 65
Hidrojen motorlu enerji santralleri,
enerji geçişini destekleyecek............................ 66
Hidrojenle çalışan bir otobüs 5 yılda
13 bin ağacı kurtarıyor.......................................67
Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin!.68
Ofgem, net sıfır hedefi için 450
milyon sterlinlik fon kurdu.................................70
Türkiye’nin enerji serüvenine bir bakış-2...........72
Yeni bir şeyler öğrenmek için
motivasyonumuzu artırmanın yolları.................76
İstatistik................................................................ 80
Sosyal Medya....................................................... 84
editör
Enerji fiyatlarındaki artış
gerçekçi mi?
Uzmanlar, bu soruya yanıt arıyor.
İnsanları akaryakıt istasyonlarının
önünde kuyruklara girmeye iten,
yüksek maliyetlere dayanamayıp kapıya
kilit vuran işletmeler yaratan, ailelerin bütçesinde
gıda ve barınmadan sonra en yüksek
kalem haline gelen enerji fiyatlarındaki
hızlı yükselişin ardında yatan ne?
Sektörü biraz yakından inceleyince elbette
ekonominin içinde bulunduğu durum nedeniyle
artışların bir miktar mantıklı olduğu
görülebiliyor. Kovid-19 sonrası artan talep,
kuraklık nedeniyle elektrik üretiminde doğal
gazın daha çok tüketilmesi, havaların
soğuk geçeceği tahmininin getirdiği stok
yapma hali… Bunlar açıklanabilir nedenler
ancak yine de bu seviyelere ulaşmaya yetecek
nedenler değil.
Yukarıdaki saptamaları, piyasa aktörlerinin
önemli bir kısmı yapıyor. Ana gerekçe
olarak, tıpkı daha önce petrolde yaşandığı
gibi bazı büyük traderlerın, büyük üreticilerin
piyasada var olan sıkışıklığı kullanarak
aşırı kar hırsının sonucu olduğu saptaması
öne çıkıyor.
Serbest piyasa düzeninde bu tür “mantıklı
ya da akıldışı” yükseliş ve düşüşler yaşanıyor.
Temennimiz bu sürecin akılcı bir şekilde
son bulması…
Ülkemize dönersek, daha çetrefilli bir durumla
karşı karşıyayız. Uzunca bir süredir
devam eden çeşitli sübvansiyonların getirdiği
yükün taşınamaz hale gelmesiyle,
hükümet enerji fiyatlarını düzenli olarak
artırıyor, özellikle sanayi sektöründeki artışlar,
artık üretimi tehlikeye sokacak seviyeye
geldi.
Üstüne kuraklık, döviz kurlarındaki ‘önlenemeyen’
yükseliş, özellikle gazda büyük
çoğunluğu sona erecek olan uzun vadeli
kontratlar gelince yüzde 40-50’lik dilimlerde
zamlar başladı. Enerji Panorama ekibinden
Deniz Suphi, oldukça kapsamlı bir
analiz hazırlayarak, “enerji maliyetinin”
iskeletini ortaya çıkardı. Tüm alanlarda
neler yaşandı, sorunlar ne ve 2022 yılında
bizi nelerin beklediğine dair önemli bilgilere
ulaştı. Dergimizin kapak konusunu başta
Türkiye olmak üzere Avrupa’daki enerji
fiyatlarına ayırdık. Sektör oyuncularının
gelecek yılki planlarına yardımcı olacağını
düşünüyoruz.
Tüm dünya fiyatlara odaklanmış durumda
ancak güzel gelişmeler de oluyor. Dünya
liderlerinin düşük karbon hedefine dönük
açıklamaları, yatırımların artacağına dönük
verdikleri mesajlar, yenilebilir enerjide
alanında heyecan dalgası yarattı. Şu sıkışık
dönemde her ne kadar fosil yakıtlara olan
talep artmış olsa da tüm dünyanın geleceği
yenilenebilir enerjiye bağlı. Ülkemiz de bu
konuda önemli adımlar atıyor, geçtiğimiz
ay imzalanan Paris İklim Anlaşması da
ülkemizin enerji sektörüne basamak atlatacak.
Yılın son sayısında buluşmak üzere, keyifli
okumalar dileriz.
İmtiyaz Sahibi
TÜRKİYE ENERJİ VAKFI
İKTİSADİ İŞLETMESİ
TENVA İktisadi İşletmesi
Yetkilisi Aycan Kızıldağ
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Esengül Erkan
esenerkan@tenva.org
Haber Merkezi
Deniz Suphi • Mahir Arslan
Neşet Hikmet • Z. Işık Adler
Katkıda Bulunanlar
Dr. Fatih Cemil Özbuğday
Dr. Fehmi Tanrısever
Dr. Kürşad Derinkuyu
Serhan Ünal
Abone / Reklam
info@tenva.org
Kurumsal Ab. Bir. Fiyat: 15 TL
Yayın İdare Merkezi
Alternatif Plaza, Kızılırmak
Mah. 1446. Cad. No:12/37
Kat: 10 Çukurambar / Ankara
T: +90 312 220 00 59
Kuruluş Yılı: 2013
Tasarım
Kasım Halis
Yayın Türü
YAYGIN SÜRELİ YAYIN TÜM
TÜRKİYE’DE
Yayın Tarihi
15 Kasım 2021
ISSN
2757-5799
Enerji Panorama Dergisi, Türkiye Enerji
Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından
yayımlanmaktadır. Dergide yer alan yazı,
fotoğraf, illüstrasyon, grafik, harita gibi
malzemeler kaynak göstermek koşulu ile
kullanılabilir. Türkiye Enerji Vakfı İktisadi
İşletmesi, Türkiye Enerji Vakfı'nın iktisadi
işletmesidir
“İşimin Enerjisi” ile sen de işinin enerjisini ve
verimliliğini artır, işine güç kat.
Güneş enerjisi sistemleri, enerji verimliliği uygulamaları, elektrikli araç şarj
istasyonu yönetimi ve yeşil enerji sertifikasyonuna kadar birçok çevre dostu ve
sürdürülebilir enerji çözümüyle hizmetinizdeyiz.
Detaylı bilgi için: enerjisa.com.tr
PANO
Aycan Kızıldağ
GATES’IN ŞIRKETI, 1 MILYAR
DOLAR BAĞIŞ TOPLADI
Bill Gates tarafından 2016’da kurulan Breakthrough
Enerji, Microsoft, BlackRock, Bank of America ve
ArcelorMittal’ın da aralarında olduğu şirketlerden
yatırım aldı. Washington merkezli şirket, elde edilen
sermayenin sıfır karbon ekonomisini desteklemek
için kullanılacağını duyurdu. Gates’in kar amacı gütmeyen
şirketi Microsoft, BlackRock, Bank of America,
Boston Consulting Group’un da aralarında olduğu
firmalardan toplam 1 milyar doların üzerinde bağış
topladı.
Şirket, bağışların bu yılbaşında kurulan ve sıfır karbon
ekonomisini destekleyen “Breakthrough Energy
Catalyst” projesinin fonlanması için kullanılacağını
açıkladı. Microsoft’un kurucusu Gates konu hakkında
yaptığı açıklamada “İklim felaketini önlemek için
yeni bir sanayi devrimi şart. Sıfır emisyon hedefine
ulaşmak için gereken teknolojinin yarısı bile mevcut
değil. Catalyst Projesi’nin bunu değiştirmesini ve
temiz gelecek için etkili bir yol sağlamasını umuyoruz”
ifadelerine yer verdi. BlackRock’ın Breakthrough
Enerji’ye 5 yılda 100 milyon dolar bağışlayacağı, Microsoft,
American Airlines ve ArcelorMittal’in de aynı
miktarda taahhütte bulunduğu belirtildi.
BlackRock CEO’su Larry Fink, sıfır emisyon hedefinin
her bireyin sorumluluğu olduğunu ve küresel enerji
dönüşümünün 40 trilyon dolar maliyeti olacağını
bildirerek “Catalyst ile ortaklığımız doğrultusunda
5 yıl boyunca temiz enerji çözümleri için yatırım yapacağız”
diye konuştu. İklim kriziyle mücadele eden
tek milyarder Gates değil. Amazon’un kurucusu Jeff
Bezos 10 milyar dolarlık fon kurarken Tesla CEO’su
Elon Musk da ‘karbon yakalama’ teknolojisi için 100
milyon dolarlık bağış sözü vermişti.
SIEMENS GERI
DÖNÜŞTÜRÜLEBILIR
RÜZGAR TÜRBINI ÜRETTI
Her biri 81 metre uzunluğundaki ilk altı adet
81 metre uzunluğundaki geri dönüştürülebilen
rüzgar türbini kanadı Danimarka’nın Aalborg
kentindeki Siemens Gamesa fabrikasında üretildi.
Siemens Gamesa CEO’su Andreas Nauen, geri
dönüştürülebilen rüzgar türbini kanadının Siemens
Gamesa’nın rüzgar endüstrisinde teknolojik
gelişmeye nasıl öncülük ettiğinin bir başka
somut örneği olduğunu söyledi.
Siemens Gamesa rüzgar türbini kanatları, güçlü
ve esnek bir hafif yapı oluşturmak için reçine ile
birlikte dökülen malzemelerin bir kombinasyonundan
yapıldı. Şirket, bu yeni reçine türünün
kimyasal yapısının, bıçağın kullanım ömrünün
sonunda reçineyi diğer bileşenlerden verimli bir
şekilde ayırmayı mümkün kıldığını açıkladı. Bu
işlem, geleneksel rüzgar türbini kanatlarını geri
dönüştürmenin mevcut diğer yollarının aksine,
kanattaki malzemelerin özelliklerini korumasını
sağlıyor. Böylece malzemeler daha sonra ayrıldıktan
sonra yeni uygulamalarda yeniden kullanılabiliyor.
Siemens Gamesa yakın zamanda 2040’a yönelik
bir sürdürülebilirlik vizyonu başlattı ve hedeflerinden
biri de türbinleri 2040 yılına kadar tamamen
geri dönüştürülebilir hale getirmek.
10 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
PANO
BALIKESIR, 2050’DE
KARBONSUZ
BIR KENT OLACAK
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, dünyadaki en
büyük kentsel iklim ve enerji inisiyatifi olan
‘İklim ve Enerji İçin Küresel Belediye Başkanları
Sözleşmesi’ni imzaladı. Birleşmiş Milletler
tarafından da desteklenen sözleşme; sera gazı
salınımını azaltma, yenilenebilir enerji kullanımını
artırma, iklim değişikliğiyle mücadele gibi
önemli başlıkları içeriyor. Ekim ayı Büyükşehir
Belediye Meclisi’nde konuyla ilgili yetkilendirilen
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel
Yılmaz, sözleşmeyi imzaladı.
Balıkesir’in hedefi; 2030 yılına kadar sera gazı
salınımını yüzde 40 düşürmek, 2050’ye kadar
ise karbonsuz bir kent oluşturmak. Büyükşehir
Belediyesi bu kapsamda; sıfır atık, yenilenebilir
enerji ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında
Birleşmiş Milletler başta olmak üzere birçok
paydaşla birlikte strateji planlarını hazırlamaya
başladı. Daha yaşanabilir, insana ve çevreye duyarlı
bir şehir inşa etme gayretiyle çalışmalarına
yön veren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ayrıca
Silikon Vadisi’nde özellikle yenilenebilir enerji
ve akıllı şehirler alanında proje ve çalışmalar yürüten
şirketlerle görüşmeler yapıyor.
NIJERYA ILE ÜÇ KRITIK
ENERJI SÖZLEŞMESI
IMZALANDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Nijerya
Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari huzurunda
iki ülke arasında bugün üçü enerji alanında
olmak üzere yedi anlaşma imzalandı. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Twitter
hesabından yaptığı paylaşımda, “Batı Afrika’daki
son durağımız Nijerya’da enerji, madencilik
ve hidrokarbon alanlarında iş birliğine ilişkin
anlaşmalar imzaladık. Türkiye Nijerya arasında
bilgi, tecrübe paylaşımının yanı sıra, yeni yatırım
ve ticari faaliyetlerle enerji iş birliğimizi
daha üst bir noktaya taşıyacağız” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan verilen
bilgiye göre, hükümetler arasında madencilik,
hidrokarbon ve enerji alanında iş birliğine ilişkin
3 ayrı mutabakat zaptı Bakanlar Dönmez ve
Onyeama tarafından imza altına alındı. Buna
göre, “Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat
Zaptı” kapsamında yenilenebilir enerji
kaynakları, enerji verimliliği, elektrik dağıtımı
ve iletimi konularında iş birliği yapılması öngörülüyor.
“Madencilik Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat
Zaptı”, madencilik mevzuatı, maden kaynaklarının
keşfi, jeolojik arama, laboratuvar çalışmaları, maden
atıklarının muhafazası ve imhası konularında
iş birliğine ilişkin hükümleri kapsıyor.
“Hidrokarbon Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat
Zaptı” ise ham petrol ile petrol ürünleri
ve LNG ticareti, petrol ve doğal gaz altyapısının
inşası, bakımı, doğal gazın sıvılaştırılması ile
petrol ve doğal gazın aranması, taşınması ve pazarlanması
konularında iş birliğine ilişkin hükümleri
içeriyor.
12 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
PANO
LIMAK, ELEKTRIK DAĞITIM
ŞIRKETLERINI İNGILIZ
ACTIS’E DEVRETTI
Limak Yatırım ile uluslararası sürdürülebilir altyapı
yatırım fonu Actis arasında Bursa, Balıkesir, Çanakkale
ve Yalova illerinin bulunduğu Uludağ bölgesinde
elektrik dağıtım ve perakende satış faaliyetlerini
sürdüren Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ ve Limak Uludağ
Perakende Elektrik Satış AŞ’nin tek hissedarı olan
Uludağ Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri
AŞ’nin paylarının tamamının devri için hisse satış
sözleşmesi, 30 Eylül 2021 tarihinde imzalandı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre söz konusu hisse
devrinin Rekabet Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu onayları ve ilgili diğer koşulların tamamlanmasının
ardından gerçekleşmesi öngörülüyor.
Actis’in, dünya çapında farklı ülkelerde 18 ofisi
bulunuyor. Kuruluşundan itibaren yatırımcılarından
24 milyar dolar büyüklüğünde fon katılımı sağlayan
Actis, sahip olduğu portföyüyle enerji alanında
bugüne kadar 24 GW üzerinde kurulu kapasiteye
sahip konumda.
Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir,
söz konusu hisse satış anlaşmasına ilişkin yaptığı
açıklamada şunları söyledi: Yaklaşık 1 yıldan bu
yana İngiliz yatırım fonu Actis ile Uludağ Elektrik’in
hisselerinin devri için yaptığımız görüşmeleri tamamladık
ve hisse devir sözleşmesini imzaladık. Yapılan
bu anlaşmanın, özellikle altyapı yatırımlarında
yabancı yatırımcıların Türkiye’nin potansiyeline
olan ilgisinin bir göstergesi olduğunu düşünüyorum.
Limak Şirketler Grubu olarak bu satıştan elde
edeceğimiz geliri, Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz
sektörlerde yürütmeyi öngördüğümüz diğer projelerimize
yatırmayı düşünüyoruz.”
GÜNEŞ ENERJILI
KARAVAN, AVRUPA
SEYAHATINI BITIRDI
Eindhoven Üniversitesi’nden 22 kişilik bir öğrenci
ekibinin projesi olan tekerlekli güneş enerjisiyle
çalışan adı Stella Vita, olan elektrikli karavanı
tasarlamak ve inşa etmek için bir buçuk yıl harcadı.
Daha sonra, Eindhoven’dan Tarifa’ya güneş
enerjili bir yolculuğu başarıyla tamamladı.
Solar Team, yolculuklarına 19 Eylül’de ev üsleri
Eindhoven’dan başladı. Gezinin başlangıcıyla
ilgili olarak ekip, web sitelerinde resmi bir duyurunun
parçası olarak şunları yazdı: Hollanda’nın
‘Işık Şehri’nde başlıyoruz. Ana üssümüzden,
ortaklarımız, ailemiz ve arkadaşlarımızla tura
başlayacağız. Ayrıca Eindhoven’da yaşayan gurbetçilerle
temas kuracağız ve vizyonumuzu paylaşacağız.”
Ekip, Eindhoven’dan toplam 2 bin kilometre yol
kat ettikten sonra nihai varış noktaları olan Tarifa’ya
ulaştı. Çok sayıda öğrenci ve iklim aktivisti
ile bir araya gelen ekip, yepyeni ve sürdürülebilir
bir hareketlilik yolunu paylaştı. İlham verici yolculuğunu
yakıt almak için durmadan veya şarja
takmadan sona erdiren Stella Vita adlı karavan
tek enerjisini güneşten temin etti.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 13
PANO
ABB, ELEKTRIKLI ARAÇLARDA ŞARJ SÜRESINI
15 DAKIKAYA INDIRDI
İsviçreli teknoloji şirketi ABB, dünyanın en hızlı
elektrikli araç şarj cihazını piyasaya sürdü. Elektrikli
araçların en büyük sorunlarından biri olan
şarj etme sürelerine çözüm getirdiğini açıklayan
firma, normalde saatler alan şarj sürelerinin en
büyük bataryaya sahip araçlarda bile 15 dakikaya
indirgendiğini belirtti. Terra 360 adı verilen cihaz
bu hızlı şarj imkanını aynı anda dört araca birden
sunabilecek.
Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre 2020 yılında
yaşanan ve halen etkisi devam eden Kovid-19
krizine rağmen elektrikli araç sayısı dünya
genelinde yüzde 41 artarak 3 milyona ulaştı. Ajans
bu yükseliş ivmesinin 2021’de de devam ettiğini
ve yılın ilk üç ayında elektrikli araç satışlarının
yüzde 140 oranında arttığını kaydetti. Yılsonundan
itibaren sistemin Avrupa’daki şarj istasyonlarına
yerleştirilmeye başlanacağını açıklayan ABB,
şarj ünitesinin 3 dakikadan az bir sürede 100 kilometrelik
bir menzil için gereken enerjiyi araçlara
yükleyeceğini belirtti.
Avrupa ile sınırlı kalmayacak sistem 2022’den
itibaren başta Amerika Birleşik Devletleri olmak
üzere Latin Amerika ve Asya-Pasifik ülkelerine de
yayılacak. Ürünün fiyatı konusunda bir açıklamada
bulunamayan İsviçre merkezli teknoloji şirketi,
öncelikle benzin istasyonları, süpermarketler ve
şirketlerle anlaşmalar yapılacağını belirtti.
DÜNYANIN EN UZUN ILETIM HATTI, HIZMETE GIRDI
Norveç ve İngiltere arasında döşenen ve dünyanın
en uzun elektrik iletim hattı olan sistem, artık
enerji dağıtım hizmeti veriyor. Tamamıyla yenilebilir
enerjiden elde edilen elektrik enerjisini Birleşik
Krallık’a iletecek olan 720 kilometre uzunluğundaki
elektrik hattının yapımına 2015 yılında
başlanmıştı. Söz konusu sistemin 2030’a kadar
yıllık 23 milyon ton karbonmonoksit gazının açığa
çıkmasının önüne geçeceği ve toplamda 1.450 kilometre
kablo kullanıldığı kaydedildi.
İngiliz enerji şirketi National Grid ve Norveçli
enerji nakil operatörü Statnett SF ortaklığında
gerçekleştirilen yaklaşık 1.9 milyar euro maliyetli
projenin 710 kilometrelik bölümü deniz altından
geçiyor. Norveç ve İngiltere’deki enerji dönüşüm
istasyonlarıysa, İsveçli teknolojisi devi ABB tarafından
inşa edildi.
İlk kullanılmaya başladığında günlük 700 MW
enerji geçişi sağlayacak sistem 3 ay içerisinde kapasitesini
1.400 MW’a çıkaracak. Sistem sayesinde
Birleşik Krallık’ta 1.4 milyon haneye yüzde 100
yeşil enerji sağlanacak. İstatistiklere göre, Norveç
elektriğinin yaklaşık yüzde 96’sını hidroelektrik,
yüzde 2’sini de rüzgar panelleri ve termal sistemlerden
elde ediyor. Bu da, ülkede üretilen elektrik
enerjisinin yüzde 98’inin yenilebilir kaynaklardan
elde edildiğini gösteriyor.
14 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Yeşil Gelecek
Sanko Enerji ile
Gelecek
PANO
POLAT HOLDING, İŞ BANKASI ILE ORTAKLIK
ANLAŞMASI IMZALADI
Polat Holding yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları
için İş Bankası Grubu şirketlerinin yatırımcısı
olduğu Maxis Girişim Sermayesi
Portföy Yönetimi A.Ş. Temiz
Enerji Girişim Sermayesi
Yatırım Fonu ile ortaklık
anlaşması imzaladı.
Yapılan açıklamaya
göre, ortaklığa
ilişkin pay devir
ve ortaklık sözleşmesi
imzalandı,
sözleşmelerde yer
alan ön koşulların
tamamlanması ve
Rekabet Kurumu’nun
izni sonrasında da pay
devir işlemi tamamlanacak.
Devir sözleşmesi sonrasında Polat Holding
ve Maxis Girişim, AP Enerji’de yüzde 50-50
oranında ortak olacak. Bünyesinde Erguvan Enerji
ve Polat Enerji olmak üzere iki şirket bulunan AP
Enerji’nin yatırımlarının toplam kurulu gücü 700
MW. 2017’de Türkiye İş Bankası Grubu
bünyesinde kurulan Maxis Girişim
Sermayesi Portföy Yönetimi
A.Ş. ise farklı temalarda
girişim sermayesi yatırım
fonları kurup yönetiyor.
Kanadalı emeklilik
fonu yatırım yöneticisi
PSP Investments
ile Fransız
EDF Energies Nouvelles
eşit şekilde yüzde
45’lik hisse oranı ile Polat
Enerji’de ortak olarak
bulunuyorlardı. Şirketler hisselerini
geçtiğimiz yıl satma kararı
almışlardı. Polat Holding de 3 ay önce hisselerin
tamamını satın alarak şirketin yüzde yüz
sahibi olmuştu.
YUNANISTAN’IN ILK İKLIM BAKANI STYLIANIDES OLDU
Yunanistan’da İklim Bakanlığı kurulacağı bildirildi.
Ülke yönetimi tarafından yapılan açıklamaya
göre, ülkenin ilk İklim Bakanı da 2014-2019 yılları
arasında Avrupa Birliği İnsani Yardım ve Kriz
Yönetimi Komiseri olarak görevi yapmış olan Christos
Stylianides olacak.
Güney Kıbrıs vatandaşı olan Stylianides Yunanistan
vatandaşlığına kabul edilmesi sonrasında yemin
ederek görevine başlayacak. Bakan yardımcılığını
görevini ise Yunanistan eski Hava Kuvvetleri
Komutanı General Evangelos Tournas üstlenecek.
Stylianides konu ile ilgili yaptığı açıklamada görevi
zorluklar ve beklentilerin tam farkındalığı ile
kabul ettiğini, iklim değişikliğinin sonuçlarına
karşın afet önleme ve hazırlığın en etkili silah olduğunu
kaydetti. Yunanistan’da temmuz ve ağustos
aylarında gerçekleşen orman yangınlarını 116
bin hektardan fazla alanı etkilemişti.
16 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
PANO
MEME KANSERINE PEMBE FATURA ILE DIKKAT ÇEKILDI
Limak Enerji Uludağ Elektrik, meme kanserine dikkat
çekmek amacıyla hayata geçirdiği pembe fatura
uygulamasını bu yıl da sürdürüyor. Ekim ayının
“Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak anılması
sebebi ile bu hastalığa dikkat çekmeyi amaçlayan
şirket, faturalarını pembe olarak tasarlayarak müşterilerine
ulaştırıyor ve meme kanserine yönelik
farkındalık oluşturuyor. Şirket, hizmet verdiği
tüm müşterilerine erken tanının önemine
dikkat çeken mesajın yer aldığı
pembe faturaları gönderiyor.
“Elle muayene ve mamografi
sizi meme kanserinden korur.”
mesajlı pembe faturaları
müşterilerine ulaştıran
Limak Enerji Uludağ Elektrik,
bu çalışması ile dünyada
en sık görülen kanser türleri
arasında birinci sıraya geçen
meme kanserine yönelik farkındalık oluşturuyor.
Projenin çok önemli ve değerli olduğunu vurgulayan
Limak Enerji Uludağ Elektrik Genel Müdürü
Ali Erman Aytac, “Dünya Sağlık Örgütü’nün kanser
raporuna göre meme kanseri, diğer kanser türlerini
geride bırakarak dünyada en çok görülen kanser
çeşidi oldu. Elektrik faturalarının vatandaşlarımız
tarafından titizlikle takip edilen ve incelenen bir
evrak olması sebebiyle bu platformda
yer verilen açıklama ve mesajlar
da yoğun bir şekilde okunuyor.
5 milyon kişiye “Elle muayene
ve mamografi sizi meme
kanserinden korur” mesajının
yer aldığı pembe faturalarımızı
ileterek, kadınlara
yönelik bu sağlık sorununa
karşı farkındalık oluşturmayı
amaçlıyoruz” dedi.
RUSYA’NIN YÜZER SANTRALI ZIYARETE AÇILDI
Rusya’nın Chukotka Özerk Bölgesi‘nin Pevek kentinde
bulunan Rosatom’un yüzer nükleer santrali
Akademik Lomonosov, kamusal bir gezi kapsamında
ilk kez ziyarete açıldı. Rusya Bilimler Akademisi
Ural Şubesi Endüstriyel Ekoloji Enstitüsü’nün
önde gelen araştırmacılarından Alexey Yekidin liderliğindeki
inceleme gezisine ekolojistler, akademisyenler
ve kamu derneklerinin temsilcileri
katıldı.
Katılımcılar, yüzer nükleer santralin çevre ve radyasyon
güvenliği ile ilgili verilerin toplanması ve
analiz edilmesinin yanı sıra tesisin ve genel işleyişinin
değerlendirilmesiyle elde edilen sonuçların
halkla paylaşılmasını sağlamak amacıyla ziyarette
bulundu. Çevreciler hem istasyonda ve çevresinde
hem de Pevek şehrinde çeşitli ölçümler yaptı.
Elde edilen bulgular, hem yüzer nükleer santralin
çevresindeki hem de Pevek şehrindeki artalan
radyasyonuna doğal radyonüklidler ve kozmik
radyasyon gibi yalnızca doğal kaynakların neden
olduğunu ortaya koydu. Bulgulara göre ayrıca, söz
konusu radyasyonun ortalama değerinin her iki
bölgede de 0.12 μSv/h’yi aşmadığı da tespit edildi.
18 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
KARİYER
Z. Işık Adler
EPİAŞ Başkanı Türkoğlu,
EUROPEX yönetimine seçildi
Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, Avrupa çapında
toptan enerji ticareti alanında çatı kuruluş olarak kabul edilen Avrupa Enerji
Borsaları Birliği (EUROPEX) yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Çevrim içi yapılan
genel kurul toplantısında ICE Endex Başkanı Pieter Schuurs yönetim
kurulu başkanlığına, Borzen Piyasa Operasyonları Direktörü Borut Rajer,
EPEX SPOT Piyasa Operasyonları Başkanı (COO) Jonas Törnquist, TGE
Yönetim Kurulu Başkanı Piotr Zawistowski yönetim kurulu üyeliğine yeniden
seçilirken EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu ve GME Başkanı ve
CEO’su Andrea Péruzy EUROPEX yönetim kurulu üyeliğine ilk defa seçildi.
Genel kurulda ayrıca çalışma gruplarının başkanları da seçildi.
Ahmet Türkoğlu Avrupa’daki enerji borsaları ile uyum içinde çalıştıklarının
altını çizerek, “2016 yılından bu yana üyesi olduğumuz EUROPEX’in
yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş olmaktan dolayı, Türkiye’nin enerji borsası
EPİAŞ’ın genel müdürü olarak büyük mutluluk duydum. Şirketimiz, Avrupa’daki
enerji borsalarıyla uyum halinde çalışmakta ve fikir alışverişinde
bulunuyor. EPİAŞ, işlettiği piyasaları etkin, şeffaf ve sürdürülebilir şekilde
işletmesinin yanı sıra küresel ölçekte referans alınan bir enerji borsası
olma vizyonunu gerçekleştirmek için de tüm enerjisiyle çalışıyorlar. Bu gelişmeler
bize vizyonumuza bir adım daha yaklaştığımızı gösteriyor” dedi.
Aksa Doğalgaz’a Dijital CMO Ödülü
Aksa Doğalgaz, Fast Company Türkiye dergisi tarafından düzenlenen Pazarlama
Liderleri ’21 Ödülleri’nde, Türkiye’nin teknolojiyi kullanma ve dijital strateji
konusunda en iyi CMO’ya sahip 50 şirketi arasında yer aldı. Fast Company Türkiye
dergisi, dijitalleşmeyi iletişim stratejisinin içine dahil ederek bunu
başarıyla hayata geçiren en iyi CMO’ya sahip 50 şirket araştırmasının
sonuçlarını yayımladı. Aksa Doğalgaz, araştırma kapsamında pazarlama
liderlerinin değerlendirildiği Pazarlama Liderleri 21’de ödüle
layık görüldü.
Sir Martin Sorrell başkanlığındaki jüri tarafından gerçekleştirilen
değerlendirme sonucunda Türkiye’nin teknolojiyi kullanma ve
dijital strateji konusunda en iyi 50 CMO’su ödüllendirildi. Aksa Doğalgaz
da salgın sürecinde dijital kanallar ve kampanyalara verdiği
ağırlık ile öne çıkan şirketler arasında yer aldı.
Kovid-19 salgınının başladığı günden itibaren, insanlar için evde
her odanın eşit sıcaklık ve konforda olmasının daha da önemli hale geleceği
öngörüsüyle kampanyaları yavaşlatmak yerine dijital kanalların
ağırlığını artırarak, hedef kitlesiyle kesintisiz iletişimi sürdüren Aksa
Doğalgaz’da salgın koşullarına rağmen başarılı bir kampanya ve abone
alım süreci yaşandığı belirtildi.
20 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
KARİYER
Fatih Birol, “Dünyanın En Etkili
100 İsmi” arasına girdi
TIME Dergisi’nin dünya çapında en etkili isimleri seçtiği ve bu yıl 18’incisini yayımladığı
TIME 100 listesi açıklandı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, TIME Dergisi’nin
belirlediği dünyanın en etkili 100 kişisi arasındaki tek Türk oldu.
TIME 100 listesinde ABD Başkanı Joe Biden, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Hindistan
Başbakanı Narendra Modi, Avrupa Birliği Komisyonu Kıdemli Başkanı Frans Timmermans,
eski ABD Başkanı Donald Trump, Tesla Üst Yöneticisi Elon Musk, İngiltere Kraliçesi
2. Elizabeth’in torunu Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Düşes Meghan Markle gibi ünlü
isimler yer aldı.
Birol, yaptığı değerlendirmede, “Dünya ekonomisi için en önemli sektörlerden
biri olan enerji sektörünü temsil etmek çok önemli. Türkiye’yi temsil etmek benim
için büyük bir gurur kaynağı. Beni tek üzen, çok kıymet verdiğim babamın bunu görememesi”
ifadelerini kullandı. IEA’nın son yıllarda büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiğini
ve önemli işlere imza attığını anlatan Birol, “Biz nispeten küçük bir teşkilatız
ama dünyada enerji ve iklim değişikliği politikalarına yön veren bir kuruluş haline
geldik. Bu benimle birlikte çalışan 300’e yakın meslektaşım için de büyük bir gurur.
Biraz önce tüm arkadaşlarıma mesaj atıp bu önemli onuru onlara ithaf ettim” dedi.
Öztürk, ESCON Enerji İK
Direktörü oldu
Enerji verimliliği danışmanlık (EVD) şirketi ESCON Enerji’nin
İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevine Gürhan Öztürk getirildi. 20
yıla yakın tecrübesi bulunan Öztürk, ESCON Enerji’nin işe alım ve
işveren markası yönetimi başta olmak üzere tüm insan kaynakları
süreçlerinden sorumlu olacak.
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Gürhan Öztürk,
aynı üniversitede Davranış Bilimleri üzerine yüksek lisans
yaptı. İş hayatına Koç Grubu şirketlerinden Beko Elektronik’te
başlayan Öztürk, ardından Sütaş ve Fortis Bank’ta işe alım
süreçlerinden sorumlu oldu. 2009 yılında başladığı Garanti
Portföy Yönetimi AŞ’de ise İK ve Destek Birimler Direktörü
olarak insan kaynakları, destek hizmetler ve bilgi işlem bölümlerini
yönetti.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 21
KARİYER
Ayhan Yavrucu, 47 yıl sonra
Alarko’ya veda etti
47 yıldır Alarko Holding bünyesinde çalışan ve son olarak Alarko Holding İcra Kurulu
Başkanı olarak görev yapan Ayhan Yavrucu, emekliye ayrıldı. Yavrucu’nun yerine 1 Ekim
2021 itibarıyla Ümit Nuri Yıldız getirildi.
Alarko Holding’den yapılan açıklamada, “Topluluğumuzda uzun yıllardır bizlerle
birlikte olan ve topluluğumuza yön veren İcra Kurulu Başkanımız Ayhan Yavrucu,
30 Eylül 2021 tarihi itibarıyla emekli olmak istediğini yönetim kurulumuza
iletmiştir. Yavrucu’nun bu talebi yönetim kurulumuz tarafından
kabul edilmiş olup, kendisinin tecrübe ve bilgi birikiminden Alarko Holding
A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi olarak yararlanmaya devam edeceğiz” denildi.
Alarko Holding; sahibi olduğu Panel Enerji Güneş Santralleri, Karakuz
Barajı ve HES, Kırklareli Kombine Çevrim Gaz Santrali ve Gönen Hidroelektrik
Santrali ile enerji sektöründe de önemli bir oyuncu olarak faaliyet
gösteriyor. Holding bünyesinde, Konya, Aksaray, Niğde, Kırşehir, Nevşehir
ve Karaman olmak üzere 6 ilde perakende elektrik satışı yapan Mepaş
Enerji ile Çanakkale Karabiga İthal Kömür Santrali’nde ise Cengiz Holding
ortaklığı da bulunuyor.
Enerjinin Yıldızları’nda öğrenci sayısı 89’a ulaştı
Elektrik dağıtım sektörünün yetişmiş eleman ihtiyacına
çözüm üretmek ve Türkiye’de istihdama katkı sunmak
hedefiyle 2018’de başlatılan Enerjinin Yıldızları Projesi’nin
‘yıldızları’, 2021-2022 eğitim - öğretim yılında
ders başı yaptı. Salgın nedeniyle yaklaşık 1,5 yıl gibi uzun
bir aradan sonra yeniden yüz yüze eğitime geçilirken
Enerjinin Yıldızları Projesi kapsamında İstanbul Bayrampaşa
İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Boğaziçi
Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (BEDAŞ) desteği ile oluşturulan
Yüksek Gerilim Dalı’nda da tercih dönemi tamamlandı.
Bu yıl yıldızlar kadrosuna katılan 22 öğrenci ile birlikte İstanbul’da
Enerjinin Yıldızları Projesi’ne dahil olan öğrenci
sayısı da 2018-2021 yılları arasında 89’a ulaşmış oldu.
Eğitimlerinin sonunda başarı kriterlerini sağlayan
öğrencilere eğitim-öğretim hayatı boyunca BEDAŞ tarafından
burs veriliyor. Bugüne kadar burs almaya hak
kazanan 47 öğrenciye BEDAŞ tarafından verilen toplam
burs 247 bin TL’ye ulaşmış durumda. BEDAŞ, eğitim hayatları
boyunca yanlarında yer aldığı ‘Enerjinin Yıldızları’nı
mezun olduktan sonra da yalnız bırakmıyor. Eğitim
sürecinde staj imkanı, mezun olanlara ise iş fırsatları
sunan şirket, eğitimine lisans düzeyinde devam etmek
veya kariyerini alternatif bir alanda sürdürmek isteyen
öğrencilere de destek veriyor.
22 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
YATIRIM
Z. Işık Adler
SEDAŞ, 216 MILYON TL
YATIRIM YAPTI
3
,7 milyon nüfusa hizmet veren Sakarya Elektrik
Dağıtım AŞ (SEDAŞ), Kocaeli’nin 11 ilçesinde
yılsonuna kadar tamamlanması planlanan yatırım ve
bakım çalışmalarını sürdürüyor. Kentteki ihtiyaçlara
göre hazırlanan programda İzmit, Gebze, Kartepe,
Gölcük, Karamürsel, Kandıra, Çayırova, Darıca, Derince,
Körfez ve Başiskele ilçelerinde bu yılın sonuna kadar
kapasite artırımı, şebeke yenileme ve ana hatlarda
devam eden yeraltı çalışmalarının tamamlanması
planlanıyor. 1 milyondan fazla kişinin yaşadığı bölgede
sürdürülen yatırımın değeri ise 216 milyon TL oldu.
Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz,
katma değerli projelerle SEDAŞ’ın hizmet bölgesine
katkı sağlamayı hedeflediklerini söyleyerek şunları
kaydetti: Ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarına
ev sahipliği yapan Kocaeli’nin en güncel ihtiyaçlarını
araştırarak müşterilerin beklentilerini karşılayacak
yatırım planımıza ara vermeden tüm gücümüzle devam
ediyoruz. Kentimize hem istihdam olanakları
hem ekonomik fayda yaratan Gebze başta olmak üzere,
11 ilçemizde aynı anda kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz.
Sahadaki ekiplerimiz 508 kilometreyi aşkın
kablo-iletken çekimi ve 4 bin 500 adet direk montajını
gerçekleştiriyorlar. İlk etapta an itibarıyla şebeke
yenileme, yeni alternatif şebeke tesisi, kapasite artışı
ve hatlarda güvenlik mesafesi düzenlemesi gibi çalışmalar
sürdürüyoruz. Bu bölgelerde köyler de dahil
olmak üzere enerji hatları ile trafolarda yenileme ve
bakım faaliyetlerimizde yapılıyor. Bunlara destekleyici
nitelikteki ek tesis projelerimizi de yılsonuna kadar
devreye alarak ilave 45 adet beton köşk tipi trafo ve
yaklaşık 90 tane direk tipi trafo tesisini Kocaelililerin
hizmetine sunacağız.
SIEMENS TÜRKIYE,
GEBZE’DEKI ÜRETIM ÜSSÜNE
GÜNEŞ ENERJISI
TESISI KURDU
Siemens Türkiye, Gebze Entegre Üretim Üssü’ne
güneş enerjisi tesisi kurdu. Kartal ve Gebze
kampüslerinde tükettiği elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir
enerji kaynaklarından karşılayan şirket, yeni
tesisle sürdürülebilirlik yatırımlarına bir yenisini daha
ekledi. Fabrikanın yıllık elektrik tüketiminin yüzde
10’unu karşılayacak olan tesis yılda 1616 ağacı kurtararak
doğa için pozitif değer yaratacak. Tesis aynı
zamanda uygulama geliştirme ve müşteri demo merkezi
olarak da kullanılacak.
Tesis, Gebze üretim üssünün yılda 13 milyon 250
bin kwh olan enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak.
1 milyon 350 bin kWh enerji üretimi ile 664 ton
karbon salımını engelleyecek olan güneş enerjisi tesisi,
yılda 1616 ağacı kurtararak doğa için pozitif değer
yaratacak. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Siemens
Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin
Gelis, “2023 karbon nötr olma hedefi kapsamında
son beş yılda attığımız adımlarla yüzde 20 enerji
tasarrufu elde ettik. Kartal ve Gebze kampüslerimizde
ihtiyaç duyduğumuz enerjinin yüzde 100’ünü yenilenebilir
enerji kaynaklarından sağlıyoruz. Gezegenimizin
geleceğine destek olan çözümler geliştirmeye
ve sürdürülebilirlik odağındaki yatırımlarımıza devam
edeceğiz” dedi.
24 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
YATIRIM
TOKAT’TA ÇAMURLAR
ENERJIYE DÖNÜŞECEK
Tokat’ta yeşil kalkınmaya katkı sağlayacak Çamurdan
Elektrik Üretimi Tesisi’nin resmi açılışını
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank yaptı.
Törende bir konuşma yapan Bakan Varank, her zaman
çalışmanın, emeğin ve çabanın peşinde olduklarını
ifade ederek, “2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda
durmak yok yola devam dedik. Yerelde belediyelerimizle,
merkezde bakanlıklarımızla milletimizin
refahını artıracak işlere odaklandık” diye konuştu.
Tokat’ın da değerli yatırımlara ev sahipliği yaptığını
dile getiren Varank, özellikle yeşil ve sürdürülebilir
kalkınmaya yönelik yatırımların kendilerini memnun
ettiğini belirterek, Paris İklim Antlaşması’nın onaylanması,
Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na uyumun bu
yöndeki çalışmalar olduğunu anımsattı.
“Yap-işlet-devret modeliyle 100 milyon TL’nin
üzerinde yatırımla gerçekleşen bu tesis sayesinde,
atık çamurundan elektrik üretilerek temiz enerji elde
edilmiş olacak. Gazlaştırma ve doğrudan yakma teknolojisinin
aynı tesis içinde bulunması bu projeyi Türkiye’de
bir ilk konumuna getiriyor. Sadece bu tesisteki
atık dönüşümü sayesinde yıllık 25 bin hanenin elektrik
ihtiyacı karşılanacak. Böylelikle tesisin ülke ekonomisine
katkısı 45 milyon TL’yi bulacak. Tabii bütün bu
faydaların yanında geleceğimizin teminatı gençlerimize
temiz bir dünya bırakma yolunda atılmış değerli
adımlardan birisi olacak.
EKVATOR ENERJI,
ŞANLIURFA’DA
GES SATIN ALDI
Ekvator Enerji Grubu, Şanlıurfa’da 6,88 MW kurulu
güce sahip olan Yılmaz Güneş Santrali’ni
satın aldı. Ekvator Enerji Grubu, Şanlıurfa’da 100 bin
272 m2 üzerinde kurulu, 25 bin 944 adet güneş paneli
kullanılan ve 6,88 MW kurulu güce sahip olan Yılmaz
Güneş Santrali’ni satın aldığını açıkladı. Grup, satın almayla
ortalama 2 bin 436 adet hanenin yıllık elektrik
ihtiyacının karşılanmasını ve 309 bin 981 adet ağacın
çevreye sağlayacağı katkıya denk karbon salınımının
azaltılmasını hedefliyor.
Ekvator Enerji Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı
Kubilay Şakar, yeni yatırım ile ilgili olarak yaptığı açıklamada,
“Konya’da 235 bin m2 ve Şanlıurfa’da da 60
bin m2 üzerinde kurulu santral portföyümüze 100 bin
m2 üzerinde kurulu Yılmaz Güneş Santrali’ni dahil ettik.
Bu yatırımımızla birlikte toplamda 21,14 MW kurulu
güce ulaştık” dedi.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 25
YATIRIM
COPA, GES PROJESIYLE
ENERJI TÜKETIMINDE YILIN 1
AYI TASARRUF EDECEK
İklimlendirme sektörünün oyuncularından COPA
Isı Sistemleri, üretim süreçlerinde sürdürülebilir
kaynak kullanımına odaklanarak 2022 yılında Bursa’da
yer alan üretim tesisinde devreye alacağı güneş
enerjisi sisteminin kurulumuna başladı. COPA, GES
projesi ile birlikte yıllık enerji tüketiminin yüzde 10’unu
karşılayarak, yılın 1 ayı tasarruf etmeyi hedefliyor.
COPA Isı Sistemleri, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde
anlamlı bir adım attı. Üretim süreçlerinde sürdürülebilir
kaynak kullanımına odaklanan COPA, Bursa
Minareliçavuş Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan
üretim tesisinde 2022 yılında tamamlanacak olan
güneş enerjisi sisteminin (GES) kurulumuna başladı.
COPA, 4 kıtada 40’dan fazla ülkede kullanılan ürünlerini
ürettiği tesisinde devreye girecek olan GES sayesinde
yıllık enerji tüketiminin yüzde 10’unu kendi üretebilecek.
COPA bu sayede hem üretim süreçlerindeki
enerji maliyetlerinden tasarruf edecek hem de çevreci
yaklaşımını bir kez daha ortaya koyarak yenilenebilir
enerji kaynaklarından da faydalanmaya başlayacak.
SOCAR, STAR RAFINERI’DE
KAPASİTE ARTIRACAK
SOCAR Türkiye, İzmir Aliağa’daki STAR Rafineri’nin
halen yılda 11 milyon ton düzeyindeki
ham petrol işleme kapasitesini 13 milyon ton düzeyine
çıkaracak. Azerbaycan petrol şirketi SOCAR’ın Türkiye
çalışmalarını yürüten SOCAR Türkiye grubu tarafından
işletilen Star Rafineri’de kapasite arttırılacak.
Rafineride üretim teknolojisinde ve ünite kapasitelerinde
hiçbir değişiklik yapılmadan, ünitelerin
esneklik potansiyelleri kullanılarak yaratılan verimlilik
sonrasında yıllık (330 gün) ham petrol elleçleme
miktarında 13 milyon ton/yıl değerine ulaşılabildiği
görüldü. Bu nedenle STAR Rafineri A.Ş., İzmir İli, Aliağa
İlçesi’nde faaliyet gösteren Rafineri’nin ham petrol
işleme kapasitesinde artış planlıyor. 250 bin euro
değerindeki proje kapsamında ham petrol işleme kapasitesi
11 milyon ton/yıl’dan 13 milyon ton/yıl’a yükseltilmesi
planlanıyor.
26 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
YATIRIM
EKSIM ENERJI, UKRAYNA
PROJESI IÇIN
NORDEX’LE ANLAŞTI
Türkiye’nin en büyük rüzgar enerjisi yatırımcıları
arasında yer alan yüzde 100 yenilenebilir enerji
şirketi Eksim Enerji, Ukrayna’da 67.2 MW kurulu güce
sahip Skole Rüzgar Enerjisi Santrali yatırımına başlıyor.
Eksim Holding İştiraki Eksim Enerji, Skole RES’in
türbin tedariki için Nordex ile anlaşmaya vardı. Anlaşma
15 senelik “Premium Service” hizmetini de kapsıyor.
Ukrayna’nın Skole şehri yakınlarında gerçekleştirilecek
projede Nordex’e ait, 14 adet N149/4.0-4.5 türbin
kullanılacak. Projede yüksek emre amadelik hedefiyle
soğuk iklim koşulları göz önüne alınarak “Cold
Climate Version” türbinleri kullanılacak. Türbinlerin
dikimine Mart 2022’de başlanması planlanan Skole
Rüzgar Enerjisi Santrali’nin Haziran 2022 itibariyle
Ukrayna ulusal şebekesine temiz enerji sağlamaya
başlayacağı öngörülüyor.
Eksim Enerji Genel Müdürü Sabahattin Er, Skole
Projesi’ne yaklaşık 1.5 senedir emek verdiklerinin altını
çizerek şöyle devam etti: “Ukrayna bizler için enerji
alanında yeni bir pazar olsa da aslında Eksim Holding’in
yıllardır dış ticaret yaptığı bir ülke. Grup olarak
bu projeyi de başarıyla bitireceğimizden şüphemiz
yok. Uzun yıllardır Türkiye’de birlikte çalıştığımız türbin
tedarikçimiz Nordex, Ukrayna’da da bizlere tam
destek sağlayarak projemizin tedarik sözleşmesini
tamamlamıştır.”
BP, 10 GW YATIRIM IÇIN 1.8
MILYAR DOLARLIK
ANLAŞMA IMZALADI
BP’nin ortak güneş enerjisi girişimi Lightsource
BP, 8,4 milyon evin ihtiyacına eşdeğer yeterli
güneş enerjisi kapasitesi geliştirmek için 1,8 milyar
dolar (1,3 milyar sterlin) değerinde bir finansman anlaşmasını
imzaladı. Böylece 2025 yılına kadar küresel
büyümesini iki katından fazla artırmayı öngörüyor.
Hızla büyüyen operasyon, başlangıçta 2023 yılına
kadar toplam 10 gigawatt kapasiteli, 3,4 milyon ev
için yeterli olan güneş enerji kapasitesi hedeflemişti
ancak yeni fonlar, 2025 yılına kadar hedefini 25 GW’a
yükseltmek için kullanılacak.
BP, hükümetler iklim eylemini hızlandırmaya hazırlanırken,
büyük bir petrol şirketi için en iddialı yenilenebilir
enerji hedeflerinden birini belirledi. Mevcut
küresel gaz piyasası krizi, gaza olan bağımlılığı azaltmak
için siyasi kararlılığı daha da güçlendirdi.
Güneş enerjisi, yaz aylarında elektrik santrallerini
çalıştırmak için kullanılan gaz miktarını azaltmaya
yardımcı olabilir. Ayrıca yıl boyunca gaz yerine depolanabilen
ve kullanılabilen yeşil hidrojen de üretebilir.
Lightsource BP’nin kurucusu ve CEO’su Nick Boyle,
yaptığı açıklamada güneş enerjisi sanayisinin geleceğinin
yeşil hidrojen talebine bağlı olacağını söyledi.
YATIRIM
IBERDOLA, TAYVAN'DA ÜÇ
OFFSHORE RES YAPACAK
Iberdrola, Tayvan’da yaklaşık 6 GW potansiyel
kapasiteye sahip üç yeni açık deniz rüzgar geliştirme
projesini yapacağını ilan etti. Da-Chung Bu
Offshore Wind, Guo-Feng Offshore Wind ve Ju-Dao
Offshore Wind projeleri Tayvan’ın batı kıyısında sırasıyla
Taichung, Changhua ve Penghu sularında yer
alacak.
Iberdrola’nın Küresel Açık Deniz Rüzgar Geliştirme
Direktörü David Rowland, “Tayvan’ın açık deniz
rüzgarında önemli bir büyüme hırsı var ve bu yüzden
birkaç yıldır piyasayı yakından takip ediyoruz ve bir yıldan
fazla bir süredir bu yeni projeleri geliştirmek için
aktif olarak çalışıyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki
ülkelerin açık deniz rüzgarının büyük potansiyelini benimsediğini,
bu tesisleri hızlı ve ölçekli bir şekilde inşa
etmeye çalıştığını görmek olumlu bir gelişme. İklim
krizi ve ekonomi için bu iyi haber. Halihazırda tamamladığımız
ayrıntılı çalışmalara ve Tayvan’daki tedarik
zincirinin yetenekleri hakkında edindiğimiz bilgilere
göre, bu yeni projelerin potansiyeli konusunda heyecanlıyız”
dedi.
Tayvan’ın 2031 yılına kadar 9 GW ve 2035 yılına
kadar ise 15 GW’lık ek bir açık deniz rüzgarı kurma hedefi
var. Iberdrola’nın üç geliştirme projesi, ‘Bölgesel
Kalkınma’ ihalelerine hazırlanıyor.
İSKOÇYA’YA BIR OFFSHORE
YATIRIMI DA EQUINOR’DAN
Norveç merkezli enerji şirketi Equinor, yeni geliştirilen
bir yüzen rüzgar türbinyle İskoçya’da
toplam kapasitesi 1000 MW olan bir denizüstü (offshore)
rüzgar santrali geliştireceğini açıkladı. İskoçya’da
kurulacak 1 GW büyüklüğündeki bu rüzgar
santrali, Equinor’un ve Britanya’nın ilk offshore rüzgar
santrali olan Hywind Scotland’ın 30 katı büyüklüğünde
olacak. Highland Scotland, 2017 yılında 30
megawatt kapasiteyle faaliyete geçmişti.
Santralde kullanılacak olan yeni geliştirilen yüzen
rüzgar türbini Wind Semi, yarı suya batırılabilir ve
özellikle yerel tedarik zincirine dayalı imalat ve montaj
için esneklikle tasarlandı. Equinor’un Floating Offshore
Wind Başkan Yardımcısı Sonja C. Indrebø yaptığı
açıklamada, yeni nesil, büyük ölçekli ticari yüzer denizüstü
rüzgar santrali geliştireceklerini belirterek, “20
yıllık yüzer açık deniz rüzgar deneyimimizden ve yeniliklerimizden
yararlanarak, tek bir aşamada GW boyutunda
yüzer projeler geliştirmeyi planlıyoruz. Büyük
ölçekli projelerin uygulanması, İskoçya’nın net sıfıra
enerji geçişini hızlandıracaktır” dedi.
28 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
YATIRIM
KATAR, LNG FILOSUNA 6 GEMI DAHA EKLEYECEK
North Field sahasında LNG üretimini iki kat
arttırmayı planlayan Katar, LNG gemisi filosunu
arttırmak amacıyla Güney Kore’ye 6 adet
LNG gemisi sipariş etti. LNG üretimini artırmak isteyen
Qatar Energy şirketi, North Field genişletme
projesi kapsamında Güney Koreli Daewoo Shipbuilding
& Marine Engineering şirketine 4, Samsung
Heavy Industries şirketine 2 gemi sipariş etti. Bu
6 LNG gemisi, Katar ile Güney Koreli tersaneler
arasında imzalanan 19 milyar dolar büyüklüğündeki
sözleşme çerçevesinde 2027’ye kadar üretilecek
100 LNG gemisinin ilk bölümü olacak.
North Field genişletme projesi, Katar’ın LNG
üretim kapasitesini şimdiki yılda 77 milyon tondan
2027 yılına kadar 126 milyon mt/yıla çıkaracak.
Katar, LNG üretimini yaklaşık yüzde 50 artırmak
için 30 milyar dolar harcayacak. Basra Körfezi’nde
bulunan dünyanın en büyük açık deniz gaz sahası
olan North Field, Güney Pars olarak bilinen İran ile
paylaşılıyor.
ÇIN, ÇÖLLERI YENILENEBILIR
SANTRALLERLE DONATACAK
Karbon sıfır hedefine ulaşmak için yatırımlarını
hızlandıran Çin, ülkedeki çöllerde 100 bin MW
kapasiteli rüzgar ve güneş enerjisi projesinin inşasına
başlandı. Çin, çölde 100 bin MW’lık yenilenebilir enerji
projesi inşa edecek. Çin Devlet Başkanı Xi JinPing,
ülkenin çöllerinde devasa bir rüzgar ve güneş enerjisi
projesinin inşaasına başladığını açıkladı. Yenilenebilir
enerji yatırımlarını sürdüreceklerini belirten Xi, toplamda
100 gigawatt kapasiteye ulaşacak yatırımın ilk
aşamasında olduklarını söyledi. 100 GW’lık kapasite
Hindistan’ın halihazırda bütün kurulu kapasitesinin
üzerinde bulunuyor. Dünyanın en büyük sera gazı salan
ülkesi olan Çin, 2060 yılına kadar karbon nötr hale
gelmeyi hedefliyor.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 29
ŞİRKETLERDEN
Koç Holding’ten iş dünyasına
örnek olacak hedef
2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini
açıklayan Koç Holding, bu doğrultuda somut ve
uygulanabilir bir yol haritasını içeren Karbon
Dönüşüm Programı’nı başlattı. Holding, bu hedefe
ulaşmak için tüm iş süreçlerini gözden geçirecek…
Koç Topluluğu şirketlerinin iklim krizine yönelik
attığı adımları hızlandırma hedefiyle hayata geçirilen
programın lansmanı Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu’nun
ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Çakıroğlu,
iklim krizinin iş dünyası açısından en önemli sürdürülebilirlik
risklerinden biri olduğuna dikkat çekti.
Çakıroğlu, “Paris Anlaşması’nın ülkemiz tarafından
onaylanmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz.
Diğer yandan dünyamızın tüm önemli meselelerinde
olduğu gibi bu konuda da özel sektörün çözüm ortağı
olma sorumluluğu var. İklim krizinin artan etkilerine
bu yaz döneminde ne yazık ki hep birlikte şahit olduk.
Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın pek çok yerinde orman
yangınları, sel ve kasırga gibi iklim değişikliğinden
kaynaklanan afetler meydana geldi. Küresel iklim felaketlerinin
yaşandığı bu dönemde, dünyanın en saygın
bilim kuruluşlarından olan Hükümetler arası İklim Değişikliği
Paneli, 6. Değerlendirme Raporu’nu yayımladı.
Rapor, Paris Anlaşması’ndaki küresel sıcaklık artışını
1,5 derece ile sınırlama hedefini gerçekleştirebilmek
için çok hızlı ve çok güçlü bir ekonomik dönüşüme ihtiyaç
olduğuna vurgu yapıyor. Sadece bu bile başlattığımız
Karbon Dönüşüm Programı’nın ne kadar kritik ne
kadar doğru zamanda ve isabetli olduğunu gösteriyor”
dedi.
“Artık daha sistematik hedeflerimiz var”
İklim krizinin işlerin sürdürülebilirliği açısından en
önemli risklerden biri olduğuna dikkat çeken Çakıroğlu,
“Bir yandan Sınırda Karbon Vergisi gibi düzenlemeler,
yatırımcıların gittikçe artan baskısı, diğer yandan da
tüketicilerin ve özellikle çalışanların talepleri, şirketlerin
düşük karbon ekonomisine daha hızlı geçiş konusunda
zorlanmasına sebep oluyor. Gerçekçi bir yaklaşımla,
bir taraftan bu riskleri yönetirken diğer taraftan
tüketicinin, yatırımcının ve çalışanın beklentilerine
cevap verecek şekilde iş modellerimizi, ürünlerimizi,
hizmetlerimizi dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamdaki
çalışmalarımızı iş modelimize entegre ederek
rekabetçi avantaj yaratacağımıza inanıyorum. Sürdürülebilirlik
her zaman gündemimizdeydi ancak Karbon
Dönüşüm Programımızla birlikte daha sistematik ve
daha iddialı hedeflerle bu konuyu yönetmeye başladık”
ifadelerini kullandı.
Karbon Dönüşüm Programı’nı üç ana başlık altında
yöneteceklerini açıklayan Çakıroğlu, programın
aşamalarını şu şekilde aktardı: “Bunlardan ilki, iklimle
bağlantılı risk ve fırsatlarımızın analiz edilmesi ve çıktılar
doğrultusunda aksiyon planlarımızın oluşturulmasıydı.
Bu kapsamda düşük karbon ekonomisine geçiş
vizyonumuzun önemli adımlarından biri olarak, sıfır
karbona ulaşmayı hedefleyen dünyanın önde gelen kuruluşlarını
bir araya getiren ‘İklimle Bağlantılı Finansal
Beyanlar Görev Gücü’ne (TCFD) destek veren şirketler
arasına katıldık. Yol haritamızın ikinci ve diğer bir
önemli ayağı ise 2050 yılına kadar karbon nötr olma
taahhüdüne ulaşmak üzere topluluk şirketlerinin hedeflerinin
belirlenmesi oldu. Yol haritamızın üçüncü ve
son ayağını ise AB Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere
küresel ve ulusal ölçekteki iklimi merkeze alan politika
ve uygulamaların takip edilmesi oluşturuyor.”
30 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Siz de annesi ya da babası hayatta olmayan,
maddi olanakları yetersiz, yetenekli çocuklarımızın
eğitimine destek olun.
DOĞAL GAZ .
Azerbaycan’la 11 milyar metreküplük ilave
gaz anlaşması yapıldı
Tüm dünyanın enerji sorunu yaşadığını belirten Enerji Bakanı Fatih
Dönmez, “Kış yaklaşırken artması muhtemel doğal gaz talebinin
karşılanması için sürdürülen görüşmeler olumlu ilerliyor. Nitekim gaz
tedarik ettiğimiz ülkelerin yöneticileri de Türkiye’ye sevk edilen gazın
artacağını beyan etti. Bu kapsamda, Azerbaycan ile 2024 sonuna kadar
geçerli olacak ve Bakü-Tiflis-Erzurum Hattı’ndan gelecek 11 milyar
metreküplük ilave doğal gaz ticaret anlaşması yapılmıştır” dedi…
32 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez,
yaptığı yazılı açıklamada Türkiye’nin ilave doğal gaz
arzının sağlanması noktasında önemli ilerlemeler
kaydettiğini ifade etti.
Türkiye’nin başarılı bir enerji diplomasisi yürüterek
dünyanın ciddi bir arz kriziyle karşılaştığı dönemi
sıkıntısız şekilde atlatacağını vurgulayan Dönmez,
“Kış yaklaşırken artması muhtemel doğal gaz
talebinin karşılanması için sürdürülen görüşmeler
olumlu ilerliyor. Nitekim gaz tedarik ettiğimiz ülkelerin
yöneticileri de Türkiye’ye sevk edilen gazın artacağını
beyan etti. Bu kapsamda, Azerbaycan ile 2024
sonuna kadar geçerli olacak ve Bakü-Tiflis-Erzurum
Hattı’ndan gelecek 11 milyar metreküplük ilave doğal
gaz ticaret anlaşması yapılmıştır” dedi.
Bakan Dönmez, Türkiye Petrolleri ve BOTAŞ’ın
satılacağı iddialarının “mesnetsiz ve gerçek dışı”
olduğunu belirterek “Ne Türkiye Petrolleri’nin ne de
BOTAŞ’ın satılması kesinlikle söz konusu değildir.
Böyle bir gündem hiçbir zaman olmadı. Hem Türkiye
Petrolleri hem de BOTAŞ bugün Türkiye’nin enerji
arz güvenliğinde kilit bir rol oynuyor” açıklamasını
yaptı. Türkiye Petrolleri’nin tarihinde ilk defa Rusya’da
saha satın aldığını ve Azerbaycan’da hisselerini
artırdığını anımsatan Dönmez, şöyle devam etti:
Söz konusu uluslararası projeler son yıllarda hayata
geçti. 50 yıllık derin deniz sondajcılığımızda Fatih,
Yavuz ve Kanuni gemileriyle, Karadeniz keşfiyle
enerji tarihimizde yeni bir dönemi başlatan yine AK
Parti iktidarı oldu. Karadeniz’de yapılan 540 milyar
metreküplük keşif Türkiye Petrolleri’nin gerek teknoloji
gerek finansman gerekse de insan kaynağı yönünden
bu tür büyük operasyonları nasıl başarıyla
gerçekleştirdiğini ortaya koydu.
Fiyatlar, uluslararası piyasalara göre
şekilleniyor
Dönmez, son 3 yılda TANAP ve TürkAkım gibi
projelerin mimarları arasında BOTAŞ’ın da yer aldığını,
şirketin Türkiye için hayati bir rol üstlendiğini
ifade etti. BOTAŞ’ın 1.300 doların üzerinde doğal gaz
aldığına ilişkin bir iddianın da bulunduğuna dikkati
çeken Dönmez, gazın önemli bir kısmının uzun dönemli
sözleşmelerle temin edildiğini aktardı. Dönmez,
uzun dönemli kontratlardaki fiyatların uluslararası
piyasadaki mevcut göstergelerle uyumlu
olduğunu ve zikredilen seviyenin altında olduğunu
vurguladı.
“Türkiye gazı pahalıya alıyor” iddiasına da değinen
Dönmez, açıklamalarını şöyle sürdürdü: Bu
iddia da yine hiçbir gerçek veriye dayanmamaktadır.
Uzun dönemli alım satım sözleşmelerinin fiyat
mekanizmaları başta Avrupa ülkeleri olmak üzere
uluslararası piyasa fiyatlarına bağlı olarak güncellenmektedir.
Hatta Avrupa ile kıyaslandığında, Türkiye,
doğal gaz ve elektriği en ucuz kullanan ülkeler
arasındadır.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 33
KAPAK
Deniz Suphi
ENERJİNİN SERT KIŞI
2022’DE DE DEVAM
EDECEK Mİ?
Kovid-19 sonrası tüm dünyada artan enerji fiyatlarının nedenleri üzerindeki tartışma
sürüyor. Kimileri salgın sonrası artan talebin etkili olduğunu belirtirken bir başka grup
da petrol ve doğal gaza sahip ülkelerin kapanma dönemindeki kayıplarını telafi etmek
için fiyatları bilerek arttırdığı düşüncesinde. Neden ne olursa olsun gerçek şu ki; fiyatlar
sürdürülebilir seviyeleri geçti
34 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Türkiye bu manzaranın neresinde yer alıyor? İki yıldır düzenli aralıklara zam yapılan enerji
fiyatları nerelere tırmanacak? Enerji Panorama olarak konuyu tüm yönleriyle inceledik,
ortaya çıkan manzara şu: Türkiye, hem ithalatçı konumu hem de kamunun bugüne
kadar sürdürdüğü sübvansiyonları kaldırmaya başlaması nedeniyle yeni zamlara
hazırlıklı olmak zorunda. 2022 yılında enerjide kara kış daha sert olabilir!
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 35
Dünya, enerjide uzun süredir olmadığı kadar çok
sert bir kış mevsimine girdi. Enerji ve emtia fiyatları,
hayal bile edilemeyecek düzeylere çıktı. Doğal
gaz fiyatı (her bin metreküp) spot piyasada bin 200
doları gördü. İthal kömürün tonu 270 doları aştı;
sonrasında kömür ve doğal gaz fiyatları bir miktar
gevşese de yüksek seyir halen devam ediyor.
Kışın, gerek fiyat gerekse de enerji tedarikinde
sert yüzüyle karşı karşıya kalan Türkiye’de, bir yandan
uluslararası piyasalardan gelen etkiyle diğer
yandan da artan dolar kurunun baskısıyla doğal gaz,
akaryakıt-otogaz ve elektriğe art arda zam geliyor.
2021 yılını enerjinin her alanında yüksek oranda
zamlarla kapattık.
Peki, yeni yılda sektörü ve tüketicileri ne bekliyor?
Kesin olan şu ki 2022 yılında da fiyat artışları
“kaçınılmaz” olacak! Hatta yeni yılın ilk enerji zammının,
1 Ocak’ta elektriğe gelmesine kesin gözüyle
bakılıyor. Hesaplamalar elektrikte, yüzde 40-50 aralığında
bir zam ihtiyacı olduğunu net bir şekilde ortaya
koyuyor. Hatta 1 Ocak’ı beklemeden, 2021 yılı
Aralık ayında zamlı tarifelerin uygulamaya konulabileceği
de beklentisi de var. Ancak bu seçeneğin gerçekleşme
olasılığı zayıf, çünkü enerji kulislerinde,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elektriğe 1 Ocak’a
dek zam yapılmaması talimatı verdiği konuşuluyor.
Öte yandan geçen ay, doğal gazda sanayi ve
elektrik santrallerine yüzde 50’ye yakın zam yapılırken
konutların gaz satış fiyatları, “sabit” tutuldu.
Gazda, zam gereksiniminin konutlar sübvansiyon
yoluyla korunarak sanayi ve santral eksenli devam
edeceği belirtilirken, akaryakıtta ve LPG’de (otogaz)
Brent petrol ve dolar kuru artışı yeni zamları gündeme
getirecek. Akaryakıtta, “eşel mobil” sistemi ve
Özel Tüketim Vergisi’ne yönelik atılacak adımlar da
2022 yılında belli olacak. Bu adımlar, fiyatı etkileyecek.
Bu çerçevede kalem kalem elektrik-doğal gaz,
petrol- akaryakıt sektörlerini, gelecek perspektifiyle
bir değerlendirmeye tabi tutacağız. İşte, cebimizi,
yaşam kalitemizi büyük ölçüde belirleyen enerjide
düne-bugüne yönelik saptamalar ve geleceğe ilişkin
öngörüler.
Elektrik üretiminde maliyetleri kuraklık
artırdı
Türkiye’de, elektrikte kurulu güç “kağıt” üzerinde
100 bin megavata çıktı. Ancak tüketim, 50-55 bini
geçtiğinde arzda kısmi de olsa bazı sorunlar ortaya
çıkıyor. Enerji sektörü uzmanları, özellikle kömürle
çalışan bazı santrallerin kurulu gücüyle emre
amadeliği arasında büyük fark olduğunu belirterek,
“Santral kurulu gücünün bu gerçeğin ışında gözden
geçirilmesi ve 65-70 bin megavata çekilmesi gerekir”
görüşünü dile getiriyor.
36 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Türkiye’yi, elektrik üretimi açısından bu yıl etkileyen
iki kritik, birbiriyle doğrudan ilişkili konu var.
Biri, kuraklık, diğeri doğal gaz fiyatlarında görülen
olağanüstü artış. Türkiye, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fatih Dönmez’in ifadesiyle son 30 yılın
en kurak yılını yaşıyor. Ana havza olarak adlandırılan
Keban, Adıgüzel, Alkumru, Almus, Alpaslan-1,
Altınkaya, Batman, Boyabat, Demirköprü, Deriner,
Dicle, Ermenek, Garzan, Hasan Uğurlu, Hirfanlı ve
Karacaören’in de içinde yer aldığı barajlara, 2020
yılının 1 Ocak-18 Ekim tarihleri arasında barajlara,
54 milyar 706 milyon metreküp su gelmişti. Bu yıl,
aynı dönemde gelen su miktarı, yüzde 36 azalarak
35 milyar 181 milyon metreküpe indi. Uzun yıllar ortalaması,
yüzde 50 daha az su geldiğini gösteriyor.
Kuraklık, elektrik üretim planlamasında önemli
bir değişikliğe yol açtı. Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ)
elinde bulunan (Atatürk, Keban, Karakaya gibi) ve
amortismanları tamamlanmış dev barajlar sayesinde,
düşük işletme giderlerinin sağladığı avantajın
da etkisiyle yerli ve yenilenebilir bir kaynak olan
sudan çok düşük bir bedelle elektrik üretiliyordu.
Böylelikle, elektrikte özellikle ithal kömür ve gazdan
gelen fiyat baskısı hafifletiliyor, ortalama birim
elektrik üretim maliyeti düşürülüyordu. Önceki yıllarda
sudan elektrik üretimi, toplamın yüzde 35’ine
kadar çıktı.
“YÜKSEK ENERJİ FİYATLARI BİRKAÇ YIL SÜRECEK”
Kış henüz keskin yüzünü göstermedi
ancak gaz fiyatları, arz endişeleri
nedeniyle Avrupa ve Asya’da rekor
seviyelere yükselirken, Birleşik
Krallık’taki birçok enerji tedarikçisi
çöktü. Analistler, doğal gaz arzının
önümüzdeki yıllarda kademeli olarak
artmasını bekliyor. CNBC’ye konuyu
değerlendiren analistler, talebin önümüzdeki
yıllarda arzı geçmeye devam
edip etmeyeceği konusunda ikiye bölünmüş
durumda.
JBC Energy Asia’nın Genel Müdürü
Richard Gorry, mevcut gaz krizinin
muhtemelen kendini tekrar edeceği
düşüncesinde. Yaptığı açıklamada,
“Bu, önümüzdeki üç ya da dört yıl
içinde tekrarlanacak bir kriz olacak
çünkü bu dönemde piyasaya çok fazla
yeni doğal gaz arzı girmiyor. 2025'e
kadar durum değişebilir, ancak bence
kesinlikle yüksek enerji fiyatlarının
devam edeceği birkaç yılımız var”
dedi.
Simpson Spence Young’ın küresel
enerji türevleri Başkanı James Whistler,
fiyatların bu kışın ötesinde yüksek
kalmasını beklemediğini söyledi.
“Önümüzdeki üç yıl boyunca sürekli
bir enerji krizinde mi olacağız? Kesinlikle
hayır. “Bu kısa vadeli bir konu,
gelecek yıl mart ya da nisan ayında
çok daha makul fiyatların tekrar gelmeye
başladığını göreceğiz” yorumunu
yaptı.
Geleneksel yakıtlara dönme riski var
Wood Mackenzie’nin Asya Pasifik
Enerji Başkan Yardımcısı Gavin
Thompson, gaz kıtlığının başka bir
enerji krizine yol açmasa bile, dünyanın
kömür ve petrole geri dönmesine
neden olabileceğini söyledi. Thompson,
daha temiz bir enerji karışımına
doğru kademeli harekette gazın
“önemli bir şekilde öne çıkmasını”
bekliyor. Ancak üreticilerin gazın
uzun vadeli geleceği konusunda endişeli
olduklarını ve arza yetersiz
yatırım yapıyor olabileceklerini söyledi.
Üreticiler yeterince yatırım yapmazlarsa,
alıcılar geleneksel yakıtlara
geri dönebilir, diye uyardı. “Bu
büyük bir risk çünkü enerji geçişinin
hızını yavaşlatmak 2030 hedeflerini,
2050 hedeflerini gerçekten çok ama
gerçekten zorlaştıracak” dedi.
Diğer analistler, önümüzdeki yıllarda
gaz arzının talebi karşılayabileceğini
tahmin ediyor. Citi Research’ün Enerji
Stratejisi Başkanı Anthony Yuen,
gaz arzının “iyileştiğini” söyledi. Büyük
sıvılaştırılmış doğal gaz ihracat
terminallerinin faaliyete geçtiğini
ve Avrupa, Rusya ve Çin’de üretimin
artacağını kaydetti. Bu yılki kriz, Latin
Amerika’daki düşük hidroelektrik
üretiminden enerji için ”çok güçlü”
talebe kadar faktörlerin birleşmesinin
bir sonucuydu, dedi. Yine de
enerji krizinin tekrarının tamamen
olmayacağını söyleyemedi.
Yuen, fiyatların bu kıştan sonra muhtemelen
daha düşük bir eğilim göstereceğini
ve ardından 2025'te bir dizi
LNG ihracat terminalinin devreye girmesiyle
“çok daha fazla” düşeceğini
söyledi.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 37
KURAKLIK ELEKTRIK
FIYATLARINDA MALIYET
BASKISI YARATIYOR.
Ancak son dönemde kuraklık nedeniyle sudan
üretim ciddi biçimde kısıldı. Günlük bazda bakıldığında
sudan üretim (barajlar ve akarsular dahil)
yüzde 10-12 aralığına dek düştü. Suyun yerini doğal
gaz ve ithal kömür doldurdu. Doğal gazın elektrik
üretimindeki payı, yüzde 30’lardan yüzde 40’lara
dek çıktı. İthal kömürün payı da yüzde 14 dolayında
seyrediyor. Elektrik üretiminde ithal kömür ve gazın
payının ortalama birim elektrik maliyetlerinin hızla
yükselmesine yol açtı.
Doğal gazda tüketim arttı
Bu aşamada, doğal gaz sektöründe yaşananlara
bir göz atalım. Enerji Bakanı Fatih Dönmez, bu yıl doğal
gaz tüketimimin geçen yıla göre yüzde 22 artacağını
ve 60 milyar metreküpe yükseleceğini tahmin
ettiklerini söyledi. Kasım ve aralık aylarında 7’şer
milyar olmak üzere ve toplam 14 milyar tüketim
bekleniyor. Bu yıl için en az 10 milyar metreküp ek
gaza gereksinim olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle ek
gaz için çalışma yapılıyor. Bir yandan sıvılaştırılmış
doğal gaz (LNG) ithalatı yapılırken, diğer yandan da
Rusya ve diğer ülkelerle görüşmeler yürütülüyor.
Burada önemli bir konuya işaret etmemiz gerekiyor.
Türkiye’nin; Rusya, Azerbaycan ve Nijerya ile
1990 ve 2000’li yıllarda imzaladığı yaklaşık 16 milyar
metreküp hacimdeki uzun vadeli doğal gaz ithalat
sözleşmelerinin süresi bu yıl dolacak. Rusya
38 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
ile süresi dolacak sözleşme miktarı, yıllık 8 milyar
metreküplük gaz alım satımını öngörüyor.
Türkiye, Rusya ile hem bu yılın kalan dönemine
yönelik ek gaz alımı, hem de süresi dolacak anlaşmayı
yenilemek için görüşme yapıyor. Ancak uluslararası
piyasalarda doğal gaz fiyatının olağanüstü
derecede yükselmesi (bin metreküpü bin 200 dolara
çıktı) Türkiye’nin yeni anlaşma yapmasının önünde
büyük bir engel oluşturuyor.
Uzun dönemli anlaşma için bahar beklenecek
Türkiye, Rusya ile yüksek fiyatlarla uzun dönemli
doğal gaz anlaşması yapmak ve geleceğini bağlamak
istemiyor. BOTAŞ, gaz talebini karşılamak için
yüksek fiyattan da olsa LNG ithal ediyor. Böylece,
açığı kapatmaya çalışıyor. BOTAŞ’ın, yılın ikinci çeyreğine
dek bu yöntemle ithalat yapmayı sürdüreceği
ifade ediliyor. Bahar aylarında fiyatların gevşeyeceği,
daha makul bir düzeye geleceği tahmin ediliyor.
O zaman alıcı olarak daha güçlü bir konumda
masaya oturulması hedefleniyor. Bu nedenle Rusya
ile yeni sözleşme için ilkbahar beklenecek.
Özel sektör devrede
Bu dönemde devlet kurumunun yanı sıra özel
sektörde yeni gaz anlaşmaları çalışmalarını hızlandırdı.
Rus enerji devi Gazprom, özel sektör ithalatçılarına,
“tahkim” anlaşmazlığı nedeniyle yaz aylarında
durdurduğu doğal gaz akışını yeniden başlattı.
Başta Kibar Enerji ve Akfel olmak üzere bazı şirketler,
ekim ayının son haftasından itibaren Rusya’dan
doğal gaz ithal etmeye başladı. Bu şirketlerin, ithal
ettikleri gazı BOTAŞ’a sattıkları ifade ediliyor. Sektör
temsilcileri, günlük 3-4 milyon metreküplük ek gazın
sisteme girdiğini kaydetti.
Kibar Enerji ve Akfel’in de içinde yer aldığı özel
sektör gaz ithalatçıları, Gazprom’a karşı tahkim davasını
kaybetmişti. Özel sektörün, Gazprom’a milyar
AB, TÜKETİCİLER İÇİN KORUMA PAKETİ AÇIKLADI
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson, Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında,
üye ülkelerin artan enerji fiyatlarına karşı birlik hukukuyla uyumlu olarak kısa ve orta vadede uygulayabilecekleri
tedbirleri içeren paketin içeriğini açıkladı. Tüketicileri ve işletmeleri korumaya yönelik çeşitli seçenekler içeren pakete
göre;
Kısa vadede düşük gelirli tüketicilere
acil gelir desteği verilecek. Söz
konusu destek, kupon veya kısmi
fatura ödemesi yoluyla uygulanabilecek.
AB’nin emisyon ticaret
sisteminden sağlanan gelirler bu
alanda kullanılabilecek.
Elektrik ve doğal gaz fatura ödemelerinin
geçici olarak ertelenmesine
izin verilecek, faturasını ödeyemeyenlerin
elektrik veya gaz bağlantısının
kesilmesi önlenecek ve yoksul
hanelere geçici olarak ‘hedefe
yönelik’ vergi indirimi sağlanacak.
Şirketlere ve sanayi sektörüne yönelik
yardımlar ise AB kamu destek
kurallarına uygun biçimde sağlanacak.
Fiyat artışlarına yönelik enerji piyasasında
rekabet kurallarına aykı-
rı davranışlar araştırılacak ve Avrupa
Menkul Kıymetler ve Piyasalar
Otoritesi’nden (ESMA), karbon piyasasındaki
gelişmeleri yakından
gözlemlemesi istenecek.
Avrupa enerji düzenleyici kurumlarından
da bu süreçlere ilişkin
mevcut elektrik piyasası tasarımının
incelenmesi talep edilecek.
Yenilenebilir enerji alanında satın
alma anlaşmalarına erişim kolaylaştırılacak
ve bu alanda orta vadede
karbonsuz ve dayanıklı enerji
sistemleri kurulmasına yönelik yatırımlar
artırılacak.
Enerji açığını kapatabilmek amacıyla
yenilenebilir yatırımların
ihaleleri ve izin süreçleri kolaylaştırılacak.
Enerji tasarrufu süreçleri ve depolama
kapasiteleri gözden geçirilecek
Pakete göre, enerji tasarrufu alanında
da yapıların yalıtımına ve
enerji verimliliğinin artırılmasına
odaklanılacak.
Avrupa’da gaz depolarının daha iyi
kullanılmasını sağlamak için ilgili
düzenlemeler gözden geçirilecek
ve enerji depolama kapasitesi geliştirilecek.
AB üyesi ülkelerin ortak doğal gaz
tedarik etmeleri ve gaz stoku oluşturmalarının
olası faydaları araştırılacak.
Enerji piyasasında tüketicilerin
rolünün kuvvetlendirilmesi sağlanarak,
tüketicilerin tedarikçilerini
kolayca seçebilmesi ve değiştirebilmesine
olanak tanınacak.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 39
dolar tazminat ve yüz milyonlarca dolarlık “al ya
da öde” parası ödemesi gündeme gelmişti. Bu
ihtilaf nedeniyle de gaz akışı durmuştu. Sektör
kaynakları, Rusya’ya bazı ödemelerin yapılabileceği
taahhüdü karşılığında gaz akışının başlamış
olabileceğine dikkat çekti.
BOTAŞ sermaye artırdı
Bir de 9 TL 70 kuruşu aşan dolar kuru ve
uluslararası piyasaların etkisiyle (BOTAŞ, bu dönemde
ithal ettiği LNG’ye bin 100 dolar ödemek
zorunda kaldı. Rus gazının, 1 Ekim’den geçerli
fiyatı 275 dolar. Rus gazının üç katı fazla ödeme
yapıldı) oluşan yüksek doğal gaz fiyatının iç piyasaya
yansımasına bakalım. Yüksek maliyetle
karşı karşıya kalan BOTAŞ, iki önemli hamle
yaptı. Kurum, yükünün büyümesi nedeniyle eriyen
sermayesine, bu yıl ikinci kez takviye yaptı.
Şirketin, 14 milyar 357 milyon lira olan sermayesi,
haziran ayında 18 milyar 607 milyon liraya,
25 Ekim’de de 35 milyar 317 milyon TL’ye yükseltildi.
EÜAŞ da sermayesini 14 milyar TL’den 19
milyar 414 milyon TL’ye çıkarttı. Zira EÜAŞ’ın
üretim maliyetleri de arttı. Buna karşılık toptan
elektrik satış fiyatlarında, 1 Ekim’de bir değişiklik
yapılmadı. Bu da şirketin, finansal olarak zorlanmasına
ve zararının büyümesine neden oldu.
Gaza yüksek oranlı zam
Ardından diğer hamle geldi. BOTAŞ, 1 Kasım’dan
geçerli doğal gaza sanayide yüzde
48,40, elektrik santrallerine yüzde 46,82 zam
yaptı. Konut satış fiyatları sabit tutuldu. Doğal
gaz fiyatları, ekim ayında da yüzde 15 artmıştı.
Zam, sanayi ve elektrik üretim amaçlı tarifeye
yapılırken konut tarifesinde değişiklik yapılmamıştı.
BOTAŞ’tan, son zam sonrası yapılan
açıklamada, “Konutlarda kullanılan doğal gaz
tarifesinde kasım ayında bir değişiklik yapılmamıştır.
Artan maliyetlerden dolayı büyük sanayi
ve ticari kuruluşları abone grubuna yüzde 48,40
ve elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz
tarifesine yüzde 46,82 oranında artış yapılmıştır”
denildi.
Gaz zammı elektrik fiyatlarını da vurdu
Doğal gaza gelen yüklü zammın ardından
ortalama elektrik birim maliyetleri de katlandı.
PUTİN: GAZDAKİ
ARTIŞLARIN SORUMLUSU
BİZ DEĞİLİZ
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa’daki
enerji krizinin, doğal gaz açığından kaynaklanmadığını
belirterek, “Avrupa’daki gaz fiyatları elektrik
açığı nedeniyle yaşandı. Bazı ortaklarımızın yaptığı
gibi, kendi hatalarından ötürü başkasını suçlamaya
gerek yok” dedi.
Moskova’da düzenlenen Rusya Enerji Haftası Forumu’nun
ana oturumunda, küresel enerji piyasaları
ve güncel konulara dair değerlendirmelerde bulunan
Vladimir Putin, salgın dönemi nedeniyle yaşanan
krizin, küresel enerji piyasalarını derinden
etkilediğine dikkat çekti. Geçen yıl küresel enerji tüketiminin
yüzde 4,7 düştüğünü belirten Putin, “Bu
düşüş sektör için son 70 yılda yaşanan en ciddi şoktu.
Talepteki düşüş nedeniyle fiyatlar da düzeltmeye
gidildi, örneğin Avrupa’da doğal gaz maliyeti 2018’e
kıyasla 2,5 kat düştü” diye konuştu.
Petrol piyasalarında da önemli gelişmelerin yaşandığını
kaydeden Putin, “Hiçbirimiz, petrol fiyatlarının
tarihte ilk defa eksi bir değere düşeceğine
inanamazdık. Ancak geçen yıl petrolü depolamak,
petrolün kendisinden daha pahalı hale geldi” ifadelerini
kullandı.
40 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Hükümet, 2022 yılının bütçesine ÖTV için
32 milyar 152 milyon lira gelir hedefi
koydu. 2022 yılı için konulan 32 milyar
152 milyon TL gelir hedefi, akaryakıta ÖTV
kaynaklı zam yapılması olasılığını gündeme
getirdi. Brent petrolün ve doların artacağı
yönündeki tahminler, yeni yılda da benzin,
motorin ve otogazda fiyat artışları ile karşı
karşıya kalacağımızı gösteriyor. Kısaca kara
kış başladı!
Serbest piyasada bir kilovatsaat elektriğin piyasa
takas fiyatı (PTF) ortalaması 1 TL’ye dayandı. Doğal
gaza gelen yüklü zam öncesinde, yılın ilk 10 ayında
söz konusu PTF ortalaması 42,37 kuruştu. PTF
ortalaması, (3 Kasım 2021) megavat saat başına
937,41 TL oldu. Kilovatsaat başına 93.7 kuruşu
ulaştı. Yılın ilk 10 ayına göre iki katından fazla artış
kaydetti. İşte bu durum, elektrikte zam baskısının
artmasına yol açıyor.
Vatandaşın yükünü hafifletecek önlemlere
yoğunlaşıldı
Özellikle dar gelirli vatandaşı, artan elektrik
fiyatlarından ve yüklü faturadan koruyacak bazı
arayışlar da gündeme geliyor. Bunlardan biri “kademeli
tarife” uygulaması. Enerji Bakanı Dönmez,
bu konuda yaptığı açıklamada, “Kademeli tarife,
sosyal tarife gibi konular gündemimizde. Yasal seviyede
bazı düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu
düşünüyoruz” dedi. Söz konusu yasa çalışmasının
ayrıntıları da ortaya çıktı. Elektrik Piyasası Yasası’nda
yer alan bir maddeye, “Kurul tarafından
tüketici özelliklerine göre abone grupları” ibaresinden
sonra gelmek üzere “Bu abone grupları için
elektrik enerjisi tüketim miktarına göre farklı” ibaresi
eklenecek. Bu değişiklikle Enerji Piyasası Düzenleme
Kurulu, abonelere tüketim miktarlarına
göre farklı tarifeler belirleyebilecek.
Bu sistemde, aylık belli bir tüketime kadar tarifeler
düşük tutulacak. Bu sınırın, 150 kilovatsaat
olması bekleniyor. Bu miktara dek tüketimi olanlar
olası zamlardan daha az etkilenecek ve düşük
fiyattan elektrik alacak. Bu miktarı aşanlar, daha
ALMANYA ENERJİ
VERGİLERİNİ AZALTIYOR
Avrupa’da enerji maliyetlerinde yaşanan artış tüketicileri
zor durumda bırakmaya devam ediyor.
Almanya, AB’nin aldığı önlemlere ek olarak tüketicilere
kolaylık sağlamak için yenilenebilir enerji
kaynaklarından alınan vergileri azaltma kararı aldı.
Almanya’nın elektrik şebekesi operatörleri tarafından
yapılan açıklamada, yenilenebilir enerji vergisinde
yüzde 40’ın üzerinde indirim yapıldığı duyuruldu.
DW’nin haberine göre, kilovat saat (kWh) başına 6,5
sent olan yenilenebilir enerji vergisi 3,72 sente düşürülecek.
Ancak ücretlerdeki bu indirim yeni yıla
kadar yürürlüğe girmeyecek. Alman hükümeti ayrıca
karbon vergilerinden elde edilecek 3,25 milyar
Euro’luk geliri finansman desteği olarak kullanacağını
da açıkladı.
Yenilenebilir enerji kanunundan elde edilen gelir,
yenilenebilir enerji geliştirme ve üretimini finanse
etmek için kullanılıyor. Ülkede rüzgâr ve güneş
enerjisi üreticileri vergi ile finanse edilen sübvansiyonların
en büyük alıcısı. Yenilenebilir enerji vergisi,
Alman tüketicilerin enerji faturalarının beşte
birini oluşturuyor.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 41
yüksek fiyattan elektrik tüketecek.
Tedbirlerden TRT de payını aldı
Elektrikteki ikinci adım, TRT payının ve tarımsal
sulama abonelerinden kaldırılması… Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dün TBMM’de Genel
Kurulu’nda yaptığı konuşmada, elektrikte TRT
payının tarımsal sulama abonelerinden kaldırılmasına
ilişkin çalışmayı TBMM grubuna gönderdiklerini
açıkladı. Elektrikte konut, ticarethane ve tarımsal
sulama abonelerinden yüzde 2 TRT payı tahsil ediliyor.
TRT payı, “perakende satış tarifesi” kısa adıyla
PST üzerinden alınır. PST üzerinden yüzde 2. PST’ye
daha sonra vergi, fon ve diğer paylar ekleniyor. Nihai
tüketici tarifesi oluşuyor. Nihai tüketici tarifesi içinde
TRT payı yüzde 1.2 dolayında yer alıyor.
Petrol ve akaryakıtta neler olacak?
Brent petrol, ekim ayı sonunda 81-82 dolardan
işlem görüyor. Bank of America, 2022 yılının Haziran
ayı sonunda petrol fiyatlarının 120 dolara ulaşacağı
yönünde bir tahminde bulundu. Bu açıklama, piyasaların
dalgalanmasına ve tüketicilerin daha da kaygılanmasına
yol açtı. Zira Türkiye’de benzin, motorin
ve otogaz, Brent petrol ve dolar kurundaki artış nedeniyle
sıkça zamlanıyor. Ankara’da, (4 Kasım) benzinin
litresi 8 TL 52 kuruş, motorinin 8 TL 26 kuruş.
Otogazın, benzinle olan fiyat avantajı büyük ölçüde
ortadan kalktı. Kasım ayında LPG’nin fiyatı,
61.7 dolar arttı. Bu artışla birlikte otogaza, 2 Kasım’da
49 kuruş zam yapıldı. Otogaz fiyatları, ekim
ayında önce 71 kuruş, ardından da 22 kuruş artmıştı,
tüpgaz fiyatları da yükselişten payını aldı.
Akaryakıtta, 2018 yılının ikinci yarısından bu
yana uygulanan “eşel mobil” sistemi, benzin ve motorine
gelecek zamların Özel Tüketim Vergisi’nden
(ÖTV) karşılanmasını öngörüyor. Peş peşe gelen
zamlar, benzin, motorin ve LPG’de ÖTV’nin sıfırlanmasına
yol açtı. ÖTV sıfırlanınca, zamlar pompaya
yansımaya başladı. Bu süreç öncesinde benzinde 2
TL 55 kuruş, motorinde 2 TL 5 kuruş ÖTV alınıyordu.
Otogazdan da 1 TL ÖTV tahsil ediliyordu.
42 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
ANALİZ
Aycan Kızıldağ
Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler
RES ve GES’lerin payını artırabilir
SHURA tarafından hazırlanan “Yenilenebilir Enerji Entegrasyonunu Hızlandırmak için Türkiye Organize
Toptan Elektrik Piyasalarında İyileştirmeler” adlı rapor, elektrik sisteminde esnekliğin piyasa yoluyla
sağlanması ile 10 yılda RES ve GES’lerin payının yüzde 30’a çıkabileceği saptaması yapıyor. Rapor, atılacak
bazı basit adımların maliyetleri düşüreceğini ve süreci de hızlandıracağına dikkat çekiyor…
SHURA tarafından hazırlanan “Yenilenebilir
Enerji Entegrasyonunu Hızlandırmak için Türkiye
Organize Toptan Elektrik Piyasalarında İyileştirmeler”
adlı rapor, ülkemizin enerji dönüşümü için oldukça
önemli ipuçları sunuyor. Enerji dönüşümünün
elektrik piyasa tasarımları üzerindeki etkisinin nasıl
olacağını, çözümlenmesi gereken kritik bir soru
olarak değerlendiren çalışma, çok hızlı yaşanan bu
dönüşüme ayak uydurmak; yenilenebilir enerji entegrasyonunun
hızlanması ve halihazırda var olan
ya da sisteme yeni eklenecek kaynaklardan azami
faydalanılması için piyasa tasarımlarının uyarlanması
ve iyileştirilmesi mevzularında zorlu bir süreç
olabileceği saptamasını yapıyor.
Raporun saptamalar bölümünde bu süreç şöyle
ifade ediliyor:
• Elektrik sistemi esnekliğinin artırılarak yenilenebilir
enerji kaynaklarının sisteme daha çok entegrasyonunun
sağlanabilmesi için uygulanacak teknolojik
ve piyasa bazlı farklı seçenekler bulunmaktadır.
Organize elektrik piyasalarının tasarımında ve ilgili
düzenlemelerde yapılacak bazı iyileştirmeler ile sistem
esnekliği çok daha az maliyetli olarak artırılabilir.
• Olası iyileştirmeler; yerli kömür alım garantisi
ve kapasite mekanizmasının tekrar değerlendiril-
44 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
mesi, karbon piyasası ve fiyatlandırılması, şeffaflığın
artırılması, Dengeleme Güç Piyasası ve dengesizlik
cezaları, bölgesel marjinal fiyatlama, piyasa asgari
ve azami fiyat limitleri, Gün İçi Piyasası, Yan Hizmetler
Piyasası ve talep tarafı katılımı başlıkları altında
değerlendirilebilir.
• Olası iyileştirmelerin uygulandığı senaryoda;
2030 yılında rüzgar ve güneş enerjisi üretim payının
yüzde 30’a ulaşmasına katkı sağlayacak daha fazla
sistem esnekliği piyasa aracılığıyla gerçekleşirken,
baz senaryoya kıyasla karbon emisyonları, piyasa
takas fiyatları ve ortalama EÜAŞ maliyetlerinde
önemli düşüşler olmuştur.
Enerji dönüşümü çerçevesinde oluşan yeni düzende,
elektrik piyasası tasarımlarının nasıl dönüşüm
geçireceği çözümlenmesi gereken kritik bir
soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Çok hızlı yaşanan
bu dönüşüme ayak uydurmak, yenilenebilir
enerji kaynaklarının entegrasyonunun hızlanması
ve hâlihazırda var olan ya da sisteme yeni eklenecek
kaynaklardan azami faydalanılması için piyasa
tasarımlarının uyarlanması ve iyileştirilmesi zorlu
bir süreç olacaktır.
Sistem esnekliğindeki artış maliyeti
düşürebilir
Raporda öne çıkan başlıkları şöyle sıralamak
mümkün.
2020 yılı itibarıyla Türkiye’de güneş ve rüzgârdan
üretilen elektriğin toplam üretim içindeki payı
yüzde 12 seviyesine yaklaştı. 2010 yılında bu oranın
yüzde 1’in biraz üzerinde gerçekleştiği düşünülürse
10 yıl içerisinde sağlanan artışın dikkate değer olduğu
görülüyor. Bu payın önümüzdeki yıllarda daha
da artması beklenmekte olup, SHURA’nın geçmiş
çalışmalarında 2030 yılına kadar bu payın yüzde 30
seviyelerine çıkabileceğine işaret ediliyor.
Sistem esnekliğinin artırılmasını ve yenilenebilir
enerji kaynaklarının sisteme daha çok entegre edilmesini
sağlayacak farklı teknolojik seçenekler bulunuyor.
Batarya kurulumu, pompaj depolamalı hidroelektrik
santraller, daha esnek elektrik santralleri ya
da gelişmiş şebeke altyapıları gibi çözümlerin uygulanması
teknolojinin gelişim hızına bağlı ve mevcut
durumda bu çözümlerin maliyetlerinde istenilen seviyelere
ulaşılamadı. Organize elektrik piyasalarının
tasarımında ve ilgili düzenlemelerde yapılacak bazı
iyileştirmelerle sistem esnekliğindeki artış çok daha
az maliyetli olarak gerçekleştirebilir.
Raporda, elektrik piyasasında maliyetlerin fiyatlara
tam olarak yansımasını ve rekabetçiliğin artmasını
sağlayarak, elektrik sisteminin esnekliğini
artırmak ve yenilenebilir enerji entegrasyonunu hızlandırmak
için Türkiye organize elektrik piyasalarındaki
olası iyileştirmeler şu şekilde belirlenmiş:
Toptan satış elektrik piyasasında maliyetlerin
fiyat oluşumlarına tam olarak yansıdığı, şeffaflık ve
öngörülebilirliğin sağlandığı tam rekabetçi elektrik
piyasa yapısının oluşması; yenilenebilir enerji tedarik
anlaşmalarının ve serbest piyasa koşullarında
yapılan yatırımların artmasını sağlayabilir.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 45
Rekabetçi yapı, risklerin de yönetilmesini
sağlayabilir
Öngörülebilirliğin sağlandığı tam rekabetçi piyasa
yapısı, risklerin iyi yönetilebilmesine olanak
verirken, alım garantileri olmaksızın yatırımların finansman
sağlaması konusunda da önemli fırsatlar
sunabilir. Çalışma kapsamında, yapılan olası iyileştirmelerin
sisteme etkilerini anlamak ve nicel çıkarımlar
yapabilmek için 3 ayrı senaryo oluşturulmuş
ve bu senaryolar çeşitli fayda ve maliyetler üzerinden
karşılaştırılmıştır.
2021-2030 yılları arası dönemi kapsayan senaryolar
sırasıyla; Mevcut Politikalar Senaryosu, Nükleer
Enerji Duyarlılık Analizi Senaryosu ve Piyasa
İyileştirmeleri Senaryosu’dur. Uygulanan piyasa iyileştirmelerinin,
2030 yılında rüzgâr ve güneş enerjisi
üretim payının yaklaşık yüzde 30’a ulaşmasında
ve sistem esnekliğinin piyasa yoluyla sağlanmasında
önemli katkıları oldu. Ayrıca bu iyileştirmelerin
yapılması, 2030 yılı mevcut durum senaryosuna
kıyasla piyasa takas fiyatlarında, karbon emisyonlarında
ve ortalama EÜAŞ maliyetlerinde önemli
düşüşler sağladı. Senaryo sonuçlarının bir özeti ise
aşağıdaki tabloda gösteriliyor.
Atılacak adımlar ve sonuçları…
• Karbon piyasası ve karbon fiyatlandırma
mekanizmasının bir an önce hayata geçirilmesi:
Elektrik piyasasında bir karbon fiyatlandırma mekanizmasının
kullanılması ve sera gazı emisyonlarına
neden olan santrallere bu fiyatların uygulanması,
iklim değişikliğiyle mücadele ve yerel hava kalitesinin
iyileştirilmesi kapsamında faydalar sağlarken,
bu maliyetlerin elektrik fiyatlarına yansıtılmasına
olanak verecektir. 2020 yılının sonunda hazırlanan
taslak aşamasındaki İklim Değişikliği Kanunu ile
birlikte bu konuda bir hazırlık yapılmıştır. İlerleyen
dönemde bu taslak kanunun nihai hale getirilmesi
ve bu kapsamda kullanılacak mekanizmaların da
oluşturulması gereklidir.
• Şeffaflığın ve veri paylaşımının artırılması:
Elektrik piyasasının daha şeffaf hale gelip, verilere
ulaşımın kolaylaştırılması, piyasada verimliliği ve
öngörülebilirliği yükselten bir etki yaratacaktır. Bu
kapsamda, piyasada rekabeti bozmayacak şekilde
öngörülebilirliği artıracak olası verilerin şeffaf bir
şekilde piyasa aktörleriyle paylaşılması önemlidir.
• Dengeleme Güç: Tüm dengeleme talimatlarının
marjinal maliyetini içermesi, bölgesel iletim
kısıtlarından kaynaklanan maliyetlerin (negatif ve
pozitif) ise iletim tarifesine dahil edilmesi ve dengesizlikleri
yaratan sorumlulara maliyetlerin yansıtılması
önemli konular arasındadır.
• Bölgesel fiyatlama sistemine geçilmesi: Şebekenin
fiziksel özelliklerini yansıtacak şekilde, alıcılar
ve satıcılar için bölgesel fiyatlandırma sistemi
kademeli olarak oluşturulabilir. Bu kapsamda, Türkiye
elektrik iletim sisteminin farklı noktalarındaki
şebeke gerçek koşullarının piyasa fiyatlarına tam
olarak yansıyacağı bölgesel fiyatlama sistemine geçilebilir.
• Piyasada uygulanan azami ve asgari fiyat limitlerinin
belirlenmesi: Eksi fiyatlara izin verilmesi
durumunda, esnekliği düşük olan santraller üretimlerini
kesmek ya da eksi fiyattan ortaya çıkan maliyetlere
katlanmak durumunda kalacaktır.
• Yerli kömür alım garantisi ve kapasite mekanizması
uygulamalarının tekrar değerlendirilmesi:
Yerli kömürden üretilen elektrik için uygulanan
alım garantisi ve kapasite mekanizması uygulaması,
mevcut haliyle bazı eski ve düşük verimliliğe sahip
santrallerin sistemde kalmasını kolaylaştırmaktadır.
Bu uygulamaların sonlandırılması ya da tekrar
değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir.
• Gün İçi Piyasası’nda kapı kapanış sürelerinin
gerçek zamana yaklaşması: Halihazırda Gün İçi Piyasası’nda
uygulanan 60 dakika kapı kapanış süresinin
15 dakika seviyesine çekilmesi, değişken yenilenebilir
üretim tahminlerinde görülen sapmaları
azaltarak, gerçek zamanda oluşan dengesizlikleri
de azalacaktır.
• Yan Hizmetler Piyasasında yapılacak iyileştirmeler:
Batarya kurulumları ve talep tarafı katılımı
gibi dağıtık enerji kaynaklarının da yan hizmetler piyasasına
katılımı sağlanarak piyasa genişletilmelidir.
Yan hizmetler ihaleleri gerçek zamana yaklaştırılmalı,
bu konuda uygulanabilecek farklı seçenekler
değerlendirilmelidir.
• Piyasada talep tarafı katılımının sağlanması:
Arz tarafındaki kaynaklarla eşit düzeylerde rekabet
edebilmesi için talep tarafı katılımının; yan hizmetler,
gün içi, gün öncesi ve dengeleme güç piyasalarına
katılımına izin verilebilir.
46 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Küresel Enerji Dönüşümünde Durum:
Başarılar, Engeller,
Yenilikler ve Gelecek
Perspektifleri
Bilgi birikiminizi derinleştirmek ve
tecrübelerinizi paylaşmak için
IRENEC 2022’ye katılın!
IRENEC 2022
12. ULUSLARARASI
%100 YEN‹LENEB‹L‹R
ENERJ‹ KONFERANSI
9-11 HAZİRAN 2022
www.irenec.org
www.eurosolar.org.tr
VİZYON
Dr. Serhan Ünal
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümüv
2021 Türkiye
Raporu’nda enerji faslı
AB’nin 2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı açısından; kaynak çeşitlendirmesi ve yenilenebilir enerjinin
gelişimi yönlerinde ilerleme sağlandığı belirtiliyor ancak Türkiye’nin özellikle yenilenebilir enerji
desteğindeki yerli aksam kullanımı politikasının, başta AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği kuralları
olmak üzere, Dünya Ticaret Örgütü’nün de ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisi getiriliyor…
Avrupa Birliği (AB) tarafından hazırlanan 2021
Türkiye Raporu, enerji açısından önceki yıllara kıyasla
ufuk açıcı ya da tamamen yeni bir husus olmamakla
birlikte; ikili ilişkilerin genel durumunu ve
AB’nin Türkiye’den beklentilerini en iyi şekilde özetleyen
çalışmalardan biri olma özelliğini bu yıl da korumakta.
Türkiye’nin demokrasi, insan temel hak ve
hürriyetleri ile yargı sisteminin işleyişi açılarından
ciddi şekilde ve her yıl olduğu gibi bu yıl da eleştirildiği
2021 raporu; başta göç olmak üzere, ulaşım, ticaret
ve enerji gibi sahalarda ise Türkiye’nin önemli
bir ortak olduğunu bir kez daha vurgulamakta. Bu
yönüyle rapor, Türkiye-AB ilişkilerindeki iş birliği
sahalarının, ilkeler üzerinde anlaşmaya varılabilen
normatif konulardan ziyade, somut faydalara odaklanılan
bir ilişki modeline doğru evirildiğinin de net
bir göstergesi. Enerji üst başlığında ise Türkiye’nin
AB’ye uyum seviyesi bu yıl da ‘vasat hazırlıklı’ (moderately
prepared) olarak nitelenmekte ve geçen
yıla kıyasla sınırlı bir ilerlemenin kaydedildiği belirtilmekte.
Enerji faslı açısından; kaynak çeşitlendirmesi
48 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
ve yenilenebilir enerjinin gelişimi yönlerinde ilerleme
sağlandığı kaydedilmekle birlikte, Türkiye’nin
özellikle yenilenebilir enerji desteklerinde tutarlı bir
şekilde devam ettirdiği yerli aksam kullanımı politikasının,
başta AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği
kuralları olmak üzere, Dünya Ticaret Örgütü’nün de
ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisi getiriliyor.
BOTAŞ’ın baskın varlığı eleştiriliyor
Enerji başlığına ilişkin diğer bir eleştiri alanı,
enerji sektöründeki fiyatlama mekanizmalarındaki
müdahalelerin ve fiyatların piyasada serbestçe belirlenmesine
ilişkin sorunların devam ediyor olması.
Özellikle doğal gaz piyasasında dikey bütünleşik
bir kamu şirketi olarak varlığını devam ettirmekte
olan BOTAŞ’ın, piyasadaki baskın varlığının, doğal
gaz piyasası serbestleşmesi açısından oluşturduğu
olumsuz etki vurgulanarak, doğal gaz piyasasında
AB müktesebatı ile uyumlu bir serbestleşme için,
yasal olarak bağlayıcılığı olan tarihler çerçevesinde,
BOTAŞ’ın ve sektörün yeniden yapılandırılması gerektiği
savunuluyor.
Diğer taraftan, özellikle Güney Gaz Koridoru’nun
bir parçası olarak kabul edilen TANAP’ın bitmesinin
ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatındaki artışın,
Türkiye’nin kaynak çeşitlendirmesi açısından
önemli bir ilerleme yarattığı olumlu bir gelişme
olarak görülmekte. Yeni yenilenebilir enerji destek
mekanizmasında alım garantilerinin Türk Lirası (TL)
üzerinden verilmesine ilişkin belirgin bir yorum yapılmazken,
TL cinsi alım garantilerinin enflasyon
oranında güncelleneceği bilhassa belirtilmekte.
Raporun Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bağımsızlığı
hakkındaki eleştirileri, enerji fiyat mekanizmalarına
olan eleştirileri ile birlikte düşünüldüğünde,
önümüzdeki yıllarda TL cinsi yenilenebilir
enerji destek fiyatlarına ilişkin olarak da birtakım
eleştiriler yöneltilebileceği ihtimali belirmekte.
Verimlilik için politika eşgüdümü öneriliyor
Elektrik bağlantıları alanında, Türkiye’nin ENT-
SO-E standartlarına uyum sürecinin devam etmesi
olumlu karşılanırken, Türkiye’nin komşu AB üyesi
ülkelerle elektrik ticareti kapasitesinin artırması
teşvik edilmekte. Enerji verimliliği açısından, enerji
verimliliği uygulamaları için oluşturulması öngörülen
finansal mekanizmanın henüz oluşturulmamış
olması eleştirilirken, Türkiye’de diğer her alanda da
olduğu gibi, politika eşgüdümü eksikliğinin menfi etkileri
bu alanda da vurgulanmakta.
Raporun enerji alanındaki siyasi ayağını ise Doğu
Akdeniz’deki durum ve gelişmeler teşkil etmekte.
AB, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yaptığı hidrokarbon
arama faaliyetlerini ‘yasadışı’ olarak nitelemekte ve
bunları Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum
Yönetimi arasında yaşanan gerginliğin ana sebebi
olarak gösterirken, Ankara’nın son zamanlarda
arama faaliyetlerine ara vermesini, gerginliğin
azaltılmasına yardımcı olduğu temelinde takdirle
karşılamakta. Birlik, elbette kendi üye ülkelerini
destekleyen ve tarafgir bir bakış açısıyla, Türkiye’yi,
bu meselede neredeyse bütünüyle haksız gören bir
yaklaşıma sahip.
Nükleer enerjiye özel bir vurgu var
Gelecek yıl, Türkiye’nin enerji alanında yapması
gerekenleri, doğal gaz piyasası kanununu AB’nin
Üçüncü Enerji Paketi’yle uyumlu bir hale getirerek
doğal gaz piyasası reformunu derinleştirmek, yenilenebilir
enerji alanında DTÖ uygulamaları ve Gümrük
Birliği anlaşmalarıyla çeliştiği iddia edilen yerel
aksam politikalarını devam ettirmemek ve Euratom
müktesebatıyla uyumlu şekilde nükleer enerji otoritesinin
bağımsızlığını ve etkinliğini artırarak Akkuyu
nükleer güç santralinin nükleer güvenlik testlerini
tamamlamak olarak not ediliyor.
Her geçen yıl, enerji faslı dahilinde nükleer konuların
önem ve ağırlığının arttığı dikkate alınırsa,
Türkiye’nin nükleer enerji konularına önem vererek
üstüne düşenleri yerine getirmesi, müteakip raporların
enerji faslı açısından daha olumlu bir havaya
bürünmesine de yardımcı olabilir.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 49
DÜNYA GÜNDEMİ
Esen Erkan
Yenilenebilir enerjide küresel
istihdam 12 milyona ulaştı
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA)
ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından
hazırlanan “Renewable Energy and Jobs: Annual
Review 2021” raporuna göre, dünya çapında
yenilenebilir enerji istihdamı geçen yıl 11,5 milyon
iken bu yıl 12 milyona ulaştı. 2020 sonu itibarıyla
yenilenebilir enerjide 4 milyon kişi güneş sektöründe
iş buldu. IRENA ve ILO’nun raporu, iddialı bir
iklim stratejisinin yarattığı iş potansiyeline ve
adil bir enerji dönüşümünü destekleyen kapsamlı
politikalar için çağrıda bulunuyor…
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA)
ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan
“Renewable Energy and Jobs: Annual Review
2021 (Yenilenebilir Enerji ve İşler: Yıllık İnceleme
2021) raporuna göre, Kovid-19’un gecikmelere
ve tedarik zincirinde aksamalara yol açtığını ve istihdam
üzerindeki etkilerin ülkelere göre değişiklik
gösterdiğini doğruluyor. Güneş ve rüzgar işleri yenilenebilir
enerji sektöründe küresel istihdam artışına
öncülük etmeye devam ederken dünya genelinde
2020 sonu itibarıyla yenilenebilir enerjide 4 milyon
kişi güneş sektöründe iş buldu. Güneş enerjisi istihdamını,
1 milyon 250 bin kişiyle rüzgar enerjisi, 2,4
milyon kişiyle biyoyakıt sektörü izledi. Ulaşım yakıtlarına
olan talep düştükçe sıvı biyoyakıt istihdamı
azaldı. Şebekeden bağımsız güneş enerjisi satışları
zarar gördü, ancak şirketler iş kayıplarını sınırlayabildi.
Çin, 2020’de dünya genelinde yenilenebilir enerji
işlerinde yüzde 39’luk paya sahipken onu Brezilya,
Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği
üyeleri izliyor. Diğer birçok ülke de yenilenebilir
enerjide istihdam yaratıyor. Bunlar arasında önemli
güneş PV ihracatçıları olan Vietnam ve Malezya; biyoyakıtlar
için geniş tarımsal tedarik zincirleri olan
Endonezya ve Kolombiya ve rüzgar enerjisi kapasitesini
büyüten Meksika ve Rusya yer alıyor. Sahra
Altı Afrika’da, Nijerya, Togo ve Güney Afrika gibi çeşitli
ülkelerde de güneş enerjisi işleri genişliyor.
50 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
2050 yılına kadar 43 milyon istihdam
sağlayacak
IRENA ve ILO’nun çalışmaları, enerji dönüşümü
ile kaybedilenden daha fazla işin kazanılacağını ifade
ediyor. 2030 yılına kadar bir ILO küresel sürdürülebilirlik
senaryosu, 24-25 milyon yeni işin, 6 -7 milyonluk
iş kaybından çok daha fazla olacağını ve telafi sağlayacağını
tahmin ediyor. Ayrıca işini kaybeden yaklaşık
5 milyon işçi aynı meslekte başka bir sektörde yeni iş
bulabilecek. IRENA’nın Dünya Enerji Geçişi Görünümü,
yenilenebilir enerji sektörünün 2050 yılına kadar 43
milyon istihdam sağlayabileceğini tahmin ediyor.
Raporla ilgili açıklama yapan IRENA Genel Direktörü
Francesco La Camera, “Yenilenebilir enerjinin
istihdam yaratma ve iklim hedeflerini karşılama yeteneği
ortada. Önümüzdeki COP26 görüşmelerinde hükümetlerin
net sıfıra ulaşma isteklerini yükseltmesi
gerekiyor. İleriye dönük tek yol, adil ve kapsayıcı bir
geçişte yatırımları artırmak ve bu süreçteki tüm sosyoekonomik
faydaları elde etmektir” ifadelerini kullandı.
ILO Genel Direktörü Guy Ryder ise “Yenilenebilir
enerjinin insana yakışır iş üretme potansiyeli, bir
yanda çevresel sürdürülebilirlik ile diğer yanda istihdam
yaratma arasında seçim yapmak zorunda olmadığımızın
açık bir göstergesidir. İkisi el ele gidebilir”
dedi.
TEDARİK ZİNCİRLERİ
OLUŞTURMAK İÇİN
ENDÜSTRİYEL POLİTİKALAR
GEREKİYOR
Kovid-19 kısıtlamalarının neden olduğu sınır ötesi tedarik
kesintileri, yerel değer zincirlerinin önemini de
göstermiş oldu. Bunları güçlendirmek, mevcut ve yeni
ekonomik faaliyetlerden yararlanarak yerel iş yaratma
ve gelir yaratmayı kolaylaştıracak. Uygulanabilir
tedarik zincirleri oluşturmak endüstriyel politikalarla
sağlanacak. Vasıflı bir işgücü yaratmak için eğitim ve
öğretim stratejileri; yeterli istihdam hizmetleri sağlamak
için aktif işgücü piyasası önlemleri; fosil yakıtlara
bağımlı işçilere ve topluluklara yardımcı olmak için
sosyal korumayla birlikte yeniden eğitim ve sertifikalandırma
ve bölgesel ekonomik kalkınmayı ve çeşitlendirmeyi
desteklemek için kamu yatırım stratejileri
oluşturmak gerekiyor.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 51
Adil bir geçiş için çeşitliliğe sahip bir işgücü
gerekiyor
Kadın çalışanların salgından daha fazla zarar
gördüğünü belirten rapor, adil bir geçiş için insana
yakışır işlerin önemini vurgulayarak; işlerin geçimlik
bir ücret ödemesinin, işyerlerinin güvenli olmasının
ve çalışan haklarının güvence altına alınmasının gerekliliğinin
de altını çiziyor. Adil bir geçiş, kadınlar ve
erkekler için eşit şans sunan, kariyer yolları gençlere,
azınlıklara ve marjinal gruplara açık olan çeşitliliğe
sahip bir işgücü gerektiriyor. Uluslararası çalışma
standartları ve toplu pazarlık düzenlemeleri bu bağlamda
önem arz ediyor.
Rapora göre, yenilenebilir enerji iş potansiyellerinin
yerine getirilmesi, önümüzdeki 10 yıl içinde enerji
geçişini yönlendirecek iddialı politikalara bağlı olacak.
Sektörel politikaların yaygınlaştırılması, etkinleştirilmesi
ve entegre edilmesine ek olarak, daha geniş
ekonomideki yapısal engellerin üstesinden gelinmesi
ve geçiş sırasında iş kayıpları ile kazançlar arasındaki
olası uyumsuzlukların en aza indirilmesi gerekiyor.
BEKLENTİ: ELEKTROLİZÖRLER VE
YEŞİL HİDROJEN
Güneş enerjisi fotovoltaik (PV) istihdamında ilk 10 ülke sıralamasında
da Çin liderliğini korurken sırasıyla ABD, Japonya, Hindistan
yer alıyor.
Rüzgar enerjisi istihdamı 2019’da 1,2 milyondan 2020’de
1,25 milyona artış gösterdi.
Hidroelektrik istihdamı 2019’da 1,96 milyondan 2020’de
2,18 milyona yükseldi.
Salgın kaynaklı talep düşüşleri, ulaşımda kullanılan fosil yakıtların
daha düşük fiyatları ve olumsuz politika değişiklikleri
nedeniyle biyoyakıt işleri dünya çapında 2,5 milyondan
2,4 milyona düştü.
Elektrikli araçlar için piller ve yeşil hidrojen gibi enerji geçiş
teknolojilerinin önemli iş yaratıcıları olması bekleniyor.
Elektrolizörler ve diğer yeşil hidrojen altyapısı, 2030’dan
2050’ye kadar küresel olarak yaklaşık 2 milyon iş yaratabilir.
52 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Gökberk Bilgin
Bilkent Enerji Politikaları Araştırma
Merkezi tarafından hazırlanmıştır.
COP26’nın çözüm önerilerine
eleştirel bir bakış
Yakında dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak, yeni gelenlerin çoğu da temiz enerji teknolojilerinden
yoksun, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları olacak. Bu ülkelerin ekonomik büyümelerinin
devam etmesi ve artan tüketimle karbon emisyonları da artacak. Burada karşılaşılan asıl zorluk
ise gelişimleri bu ülkelerin yeşil enerjilere dönüşmelerine yardımcı olarak karbon emisyonlarının
artmasına engel olmak olacak. Şimdiye kadar iki farklı çözüm geliştirdik: Birincisi, bu ülkeleri fosil
yakıtlardan vazgeçmeye zorlamak, ikincisi ise de sorunların üzerine para atmak…
54 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Dünyanın uzun zamandır beklediği iklim toplantısı,
31 Ekim Pazar günü Glasgow’da başladı. 120’den
fazla ülke, dünyanın iklim değişikliğini kontrol etme
konusunda nasıl işbirliği yapabileceğini tartışmak
üzere katılıyor. COP26, 26. Birleşmiş Milletler İklim
Değişikliği Konferansı veya Taraflar Konferansı 26
anlamına gelir ve toplantılar 1995’ten beri düzenleniyor.
İklim değişikliği ve küresel ısınma konusundaki
artan endişeler, toplantının dünya çapında popülerlik
kazanmasına yardımcı oldu. Bu toplantıya
da birçok dünya lideri, iş insanı, uluslararası kurum
ve iklim aktivisti katılıyor.
COP26 toplantısının başkanı Alok Sharma, toplantı
için üç hedef ortaya koydu; bunlar, erişimde
sıcaklık artışlarında 1.5˚C derecelik bir sınır tutmak,
kömür enerjisini tarihe bırakmak, ormansızlaşmaya
son vermek ve yeşil ekonomiye geçiş için
gelişmekte olan ülkelerle finansal destek sağlamak.
Açılış konuşmasında İngiltere Başbakanı Boris Johnson,
“Dünya liderlerinin kabaca James Bond ile
aynı pozisyonda olduğunu ve acımasızca geri sayan
kırmızı dijital saatli bir kıyamet silahı ile uğraştığını”
söyledi. Tüm konuşmacılar, bu toplantının küresel
ısınmayı kontrol etmek adına harekete geçmek için
son şansımız olduğunu vurguladı.
İyi durum senaryoları bile felaketin habercisi
Peki sıcaklık artışını 1.5˚C’de tutmak neden bu
kadar önemli? Yakın zamanda yayınlanan “İklim Felaketini
Nasıl Önleriz: Mevcut Çözümler ve Yapılması
Gerekenler” adlı kitabında Bill Gates, sıcaklıktaki
marjinal değişikliklerin gezegen üzerinde büyük bir
etki yarattığını açıklıyor. Gates, buzul çağından sadece
6˚C daha sıcak ve timsahların kutup bölgelerinde
bulunduğu ortamdan 4˚C daha soğuk olduğumuzu
yapılan bilimsel çalışmalardan destek alarak
gösteriyor. Bu nedenle, sıcaklıktaki her küçük artış
bizi dünyanın alışık olduğumuz halinden bir adım
uzaklaştırıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün tahminlerine
göre, yaşam tarzımızı bugünkü gibi sürdürmek,
2100 yılına kadar sıcaklıkta 4 ila 7˚C’lik bir
artışa neden olabilir. Bu, kıyıya yakın bazı şehirlerin
artan su seviyeleri nedeniyle sular altında kalacağı,
değişen verimli alanların ise sular altında kalacağı
anlamına geliyor. Bunun sonunda doğacak kitlesel
göç hareketleri ve sıcaklarla birlikte gelen yeni hastalıklarla
uğraşmak zorunda kalacağız. Bunlar en
iyi durum senaryolarıysa, bizi hemen harekete geçmekten
alıkoyan nedir?
Yakında dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak. Bu
yeni gelenlerin çoğu, temiz enerji teknolojilerinden
yoksun, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları olacak.
Bu ülkelerin ekonomik büyümelerinin devam
etmesiyle birlikte tüketimleri ve dolayısıyla karbon
emisyonları da artacak. Burada karşılaşılan asıl
zorluk ise gelişimleri bu ülkelerin yeşil enerjilere
dönüşmelerine yardımcı olarak karbon emisyonlarının
artmasına engel olmak olacak. Şimdiye kadar
iki farklı çözüm geliştirdik: Birincisi, bu ülkeleri fosil
yakıtlardan vazgeçmeye zorlamak, ikincisi ise de sorunların
üzerine para atmak.
Siyasetçiler, minimum aksiyonlu göstermelik
hedefler belirliyor
İlk çözüm birkaç nedenden dolayı çalışmıyor. Birincisi,
fosil yakıtları kullanmak hala çok daha ucuz.
Ayrıca bu ürünleri sadece yakıt olarak değil, günlük
hayatımızda da kullanıyoruz. Kullandığınız şeylere
baktığınızda bunların yüzde 90’ından fazlasının petrol
bazlı rafine ürünler içerdiğini söyleyebilirsiniz.
İkincisi ise bu kaynaklar, enerjimizi yeterince depolamayı
beceremediğimiz bir dünyada rüzgar ve
güneş kadar hava koşullarına bağlı olmadıkları için
elektrik üretiminde daha güvenilir. Son olarak; petrol,
doğal gaz veya çelik endüstrisinin yapısı, yüksek
batık maliyetler nedeniyle hızlı ve sürekli dönüşümleri
desteklemez. Daha iyi bir teknoloji geliştirmiş
olsanız bile, bu tesislerin dönüştürülmesi için uygulama
maliyeti çok yüksek olur. Bu nedenle sanayinin
bu alanında dönüşümler uzun zaman alır.
Bu çerçevede gelişmekte olan ülkelerden istenen
yeşil ekonomiye geçiş için vatandaşlarının üzerindeki
yükün artırılması, bugünden itibaren aslında
her yıl daha da ucuzlaşacak yeşil teknolojilerin sa-
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 55
tın alınması ve bir an önce sanayi sektörünü temiz
enerji ile yeniden şekillendirilmesi. Ve bu, uzun vadede
bunu işi yapmanın doğru yolu gibi görünüyor.
Ancak tüm bunları bir sonraki seçimleri kazanmaya
kararlı siyasetçilere sorduğunuz zaman vatandaşların
üzerindeki yüklerin artması siyasi intihar gibi
görünüyor. Bu nedenle siyasetçiler, bu gibi toplantılarda
minimum aksiyon almalarını gerektiren göstermelik
hedefler belirlerler. Dolayısıyla COP toplantılarının
temel zorluklarından biri, tüm ülkelerin
iklim değişikliğine karşı harekete geçip geçmediğini
veya rol yapıp yapmadığını anlamaktır.
Bond gibi son dakika dünyayı kurtarmak!
Boris Johnson’ın açılış konuşması, dünya liderlerinin
iklim konusundaki zihniyetini görmek için
iyi bir örnek olabilir. Johnson, James Bond örneğini
veriyor çünkü Bond’un çalışma şekli politikacılar
için mükemmeldir. Çoğu senaryoda Bond, yalnızca
bir büyük operasyon yaparak bomba patlamadan
önceki son saniyede dünyayı kurtarır. Son saniyeyi
yani karbon sıfır olunacak yılı baz alan hedefler, politikacıların
duruma karşı siyasi güçlerini kaybetme
pahasına marjinal iyileştirmeler yaratacak eylemlerini
ertelemelerine olanak tanıyan çok kısa vadeli bir
zihniyetle uzun vadeli tasarlanmış bir yaklaşımdır.
Sundukları ikinci çözüm, gelişmekte olan ülkeleri
yeşil geçişe daha fazla yatırım yapmaları için finanse
etmek. Neredeyse her gün bir gelişmiş ülke, küresel
enerji geçişine yardımcı olmak için milyarlarca dolar
harcamaya hazır olduğunu duyuruyor. Burada iki sorun
görüyorum: Birincisi, bu ülkeler gelişmekte olan
ülkelere enerji geçişi için harcama konusunda güvenmiyor,
dolayısıyla para birlikte pek çok sınırlayıcı
düzenleme ile geliyor. İkincisi ise gelişmekte olan
ülkelerin hükümetleri, bu parayı verimli kullanmak
için teşvike ve bilgi birikimine sahip değil.
Elon Musk’ın Dünya Gıda Programı (DGP) ile yaşadığı
son diyalogda da benzer bir durum görüyoruz.
DGP, Elon Musk’tan 42 milyon insanı açlıktan
kurtarmak için 6 milyar dolar bağışlamasını istediğinde
Musk, dünyadaki açlığı sona erdirmek için
gösterebilecekleri uygun bir planları olup olmadığını
sordu. Bu yazıyı yazarken, kendisine sunulan uygun
bir plan görmedim. Pek çok kişi Musk’ı açgözlülüğü
nedeniyle eleştirdi, ancak DGP şimdiye kadar iyi bir
iş çıkarmış olsaydı, paradan yoksun kalırlar mıydı?
Öyle olacağını düşünmüyorum.
Yaptıklarını iddia ettikleri işte başarılı olan kuruluşlar,
hedeflerine ulaşmak için zaten yeteri kadar
bağış alıyor. Öte yandan başarısız olan diğer kuruluşlar
ise kendi başlarına faaliyet gösterebilmek için
bile her zaman daha fazlasını istiyor. Örneğin Elon
Musk, elektrikli araba yapma fikrini ilk ortaya koyduğunda
çok fazla destekçisi yoktu. Yine de elde ettiği
başarılı sonuçlar, şirkete olan güveni artırdı ve Tesla
sonunda tüm otomobil şirketlerinin toplamından
daha değerli hale geldi.
Para sorunlarla değil, çözümlerle iyi
çalışabiliyor
Bu başarı, bazı hükümetlerin sağladığı yeşil teşvik
paketleri sayesinde olmadı. Nükleer enerjiyi düşünün.
Japonya’daki Fukushima olayından sonra,
hükümetlerin çoğu, onları finanse etmenin siyasi
desteği kaybetmek anlamına geldiğini düşündüğünden
nükleere sırtını döndü. Ancak iş adamları
tarafından geliştirilen daha güvenli ve temiz nükleer
santraller kurma fikri ve Bill Gates’in yatırımları ile
daha az risk ve daha az kirliliğe sahip daha küçük
nükleer reaktörler üzerindeki teknoloji umut verici
bir şekilde gelişti. Hükümetler ve piyasa bu gelişmeleri
daha fazla görmezden gelemedi ve nükleer
enerjiye yapılan yatırımlar yeniden artmaya başladı.
Kısaca özetlemem gerekirse benim bu örneklerden
gördüğüm şey, paranın problemlerle iyi çalışmadığı.
Para çözümlerle iyi çalışabiliyor. İnsanlık olarak sorunlarımıza
para harcayarak çözüm bulmakta iyi
değiliz. Ancak işe yarayabilen bir fikir geliştirebiliyorsak,
o fikirler finansal kısıtlamaların üstesinden
kendileri gelebiliyor.
İklim konusunda, aynı anda hem verimli hem de
uygun maliyetli bir teknoloji eksikliği yaşıyoruz. Bu
nedenle, bu alanın iyileştirilmesine odaklanılmalı.
Siyasetin doğasını değiştiremeyiz ama politikacılardan
beklentilerimizi güncelleyebiliriz. Hükümetler,
doğayı daha fazla tahribattan korumaktan, gelecek
nesiller için farkındalık yaratmak için temel eğitim
vermekten ve şirketlerin ihtiyaçlarına göre yönetmeliklerini
düzenli olarak güncellemekten sorumlu
olabilir. Çözümler ise yalnızca daha iyi teknolojiler
inşa etmekle ilgilenen insanlarla gelecek ve insanlık
bu sorunun üstesinden gelecek.
56 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Başak Bozoğlu
Bilkent Enerji Politikaları Araştırma
Merkezi tarafından hazırlanmıştır.
İklim konferansında
ünlülerin rolü
Glasgow’da yapılan 26. İklim Değişikliği Konferansı’na (COP26) 120 ülkeden temsilci
katıldı ve ülkelerin iklim değişikliği ile nasıl mücadele edeceklerine cevap bulmaya
çalışıyorlar. En çok dikkat çeken noktalardan biri, ünlülerin ve ünlü iş insanlarının
medyada politikacılardan daha fazla ilgi görmesi oldu…
Daha çok ‘Our Planet’ ve ‘David Attenborough a
Life on Our Planet’ adlı belgesel serileri ile tanınan
ve eski BCC şefi olan David Attenborough, iklim değişikliği
konusunda farkındalık yaratmak için COP26’ya
katılanlardan biriydi. 95 yaşındaki Attenborough, hayatı
boyunca yaptığı belgesellerle küresel ısınma,
ekosistemlerin bozulması, biyoçeşitliliğin azalması
gibi birçok konuda insanları yeni içerikler üreterek
bilgilendirdi. COP26’da Attenborough, yedi dakikalık
bir konuşma yaptı ve “İnsanlar dünyada var olmuş
en büyük problem çözücülerdi” dedi. Ayrıca liderleri
gelecek nesiller için çözüm bulmaya, medyayı fon
sağlamak için etkili bir şekilde kullanmaya, hükümetler
tarafından iklim değişikliğini ele almak için
kullanılabilecek projeler oluşturmaya davet etti.
Leonardo DiCaprio, BM İklim Değişikliği Temsilcisi
olarak COP26’daki Kew Carbon Garden sergisine
katıldı. Dünyaca ünlü bir Hollywood yıldızı
olan DiCaprio, hayranlarının dikkatini konferansa
çekmek için medya gücünü aktif şekilde kullanan
isimlerden bir diğeri oldu. Oyuncu, “İklim krizi burada.
#COP26, insanları ve gezegeni korumak için
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 57
ir dönüm noktası olmalı. Liderler, dünya sizi izliyor
ve bu ana yükselmeye çağırıyor. Kaybedecek
zaman yok. #Şimdi Harekete Geç” tweetlerini attı.
Akademi ödüllü bir oyuncu olan DiCaprio, 2016 Oscar
ödül töreninde, türlerin karşı karşıya olduğu en
acil tehdit olarak iklim değişikliğini savunmak için
bir konuşma yapmıştı. Bu nedenle, Leonardo DiCaprio
Vakfı 1998’den beri canlı türlerinin çeşitliliğini,
okyanusu ve orman yaşamını korumak için medya
aracılığıyla kamu kampanyaları üzerinde çalışıyor.
Vakfın temel amacı, ekosistem dengesini yeniden
sağlamak, vahşi yaşamı ve iklimi korumak için dünyanın
her yerindeki projeleri desteklemek. Bugüne
kadar 200’ün üzerinde projeye fon sağlayan ve
132 kuruluşa destek veren vakıf, bugün 50 ülkede
faaliyetlerini sürdürüyor.
Ünlü modacı hayvansal ürünleri
koleksiyondan çıkardı
Dünyaca ünlü bir moda tasarımcısı olan Stella
McCartney de COP26’ya katıldı. Yılda 250 milyon
doları aşan marka değerine sahip McCartney’nin
şirketi, moda sektöründe sürdürülebilirliği hayata
geçiren ilk moda devlerinden biri. Geçtiğimiz yıllarda
markanın en önemli hamlesi deri, kürk gibi
hayvansal kaynaklı tüm ürünleri koleksiyonlarından
çıkarmak oldu. Moda endüstrisinin çevre ve iklim
değişikliği üzerindeki etkisinin farkında olan ve endüstrinin
değişimi için harekete geçmeye çalışan
McCartney, Prens Charles Sürdürülebilir Pazarlar
Girişimi kapsamında COP26’da “Modanın Geleceği:
Stella McCartney” sergisini gerçekleştirdi.
McCartney, “Sektörüme daha temiz ve daha sürdürülebilir
bir şekilde çalışarak bir iş modeline sahip
olabileceğinizi göstermek istiyorum. Hayvanları
öldürmek ve yağmur ormanlarını kesmek zorunda
değilsiniz yine de iyi tasarlanmış, kalıcı, güzel bir
çantaya sahip olabilirsiniz. Hâlâ para kazanabileceğinizi
göstermek için buradayım” dedi. McCartney,
tek bir kişinin eylemleri ve sesiyle devasa endüstri
üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu gösteren başarılı
bir örnek.
58 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
20 binden fazla öğrenci okul grevine katıldı
Konferanslar sırasında dünyaca ünlü ve üretken
kişiler çeşitli etkinliklerde yer aldı ancak bu ünlüler
Greta Thunberg kadar konuşulmadı. Thunberg, iklim
değişikliği ile ilgili konularda protestolara ilk kez
Ağustos 2018’de başlayan genç İsveçli bir aktivist.
İlk kez “İklim İçin Okul Grevi” ile medyanın dikkatini
çeken Thunberg, o zamandan beri basında iklim aktivisti
olarak görülüyor. 2018’de başlattığı grevinin
amacı, İsveç hükümetinin Paris Anlaşması uyarınca
karbon emisyonlarını azaltmasıydı. Bu nedenle
Thunberg, İsveç genel seçimlerine kadar okula gitmeme
kararı aldı ve 270 şehirde 20 binden fazla öğrenci
başlattığı greve katıldı. Sosyal medyada artan
takipçi sayısıyla tanınmasının ardından Thunberg,
Avrupa’daki iklim protestolarına katılmayı sürdürdü.
Ardından Thunberg, 12 Aralık 2018’de düzenlenen
COP24 konferansının genel oturumunda yaptığı
konuşmayla dünya çapında tanınan bir isim oldu.
Greta Thunberg’in en büyük çıkışı ise Birleşmiş Milletler
İklim Zirvesi’nde dünya liderlerinin önünde öfkeyle
“nasıl cüret edersiniz, benim gençliğimi çaldınız”
diyerek yaptı. 15 yaşında bir medya figüründen
iklim aktivistine dönüşen Thunberg’in bugün sosyal
medya hesabında 13,5 milyon takipçisi var. Thunberg,
yıllar içinde üç kez Nobel Barış Ödülü’ne aday
gösterildi.
“Medyatik figürlerin” etkisi var mı?
Peki, Greta gerçekten bir iklim aktivisti mi yoksa
sadece bir medya figürü mü? COP26’yı büyük bir başarısızlık
olarak gören Greta, agresif tavrıyla basına
“dünya liderlerinin uyanması için daha ne gerekiyor?”
dedi. Ek olarak Birleşmiş Milletler iklim değişikliği
zirvesini “iki haftalık bir iş kutlaması” olarak
nitelendirdi. Greta, “2050’ye kadar net sıfır falan filan,
net sıfır falan filan, iklim nötr falan filan. Sözde
liderlerimizden duyduğumuz tek şey bu. Kulağa harika
gelen ancak şu ana kadar hiçbir eyleme yol açmayan
sözler.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Greta, dünya liderlerinin iklimle ilgili vaatlerde
bulunduklarını ve hedefler ilan etmek için güzel
ama anlamsız konuşmalarıyla, konferansın aslında
halkla ilişkiler etkinliği olduğunu savunuyor. Ancak
“Greta Thunberg Etkisi: Greta Thunberg’i Tanımak,
Amerika Birleşik Devletleri’nde İklim Aktivizmine
Katılma Niyetlerini Öngörüyor” adlı akademik çalışmada,
Greta Thunberg’in iklim değişikliği üzerinde
toplu eylemi motive etmede bir etkisi olduğunu gösteren
hiçbir kanıt olmadığını açıklıyor. Şimdiye kadar
Greta herhangi bir yapıcı çözümden ve ne yapılması
gerektiğinden bahsetmedi, basın karşısında sıklıkla
“çözüm biziz” diyen ancak herhangi bir çözüm ya da
projelere katılmayan birisi oldu. Greta sadece topluluk
önünde sergilediği saldırgan davranışlardan
yaptığı konuşmalardan ibaret olan bir figür haline
dönüştü. İklim krizi ile ilgili ne yapılması gerektiğinin
detayına girmekten kaçınarak, sorulan sorulara
“Benimle ilgili bir şey değil” dedi.
GRETA, KAYNAK VE ÇÖZÜM
YARATMAKTA YETERSİZ KALDI
Medyanın gücüyle günümüz dünyasında her insan
bir medya figürü haline gelebilir. Greta başlangıçta
dünya çapında ilgi görmüştü ancak bunu
aktif bir harekete dönüştüremedi. İklim değişikliği
gibi dünyanın çözüm bulması gereken bir konuda,
dünya liderlerine agresif bir şekilde saldırmak bir
çözüm değil hatta genç nesille toplumun geri kalanı
arasında kutuplaşma yaratabilecek bir potansiyel.
Greta, genç yaşta kazandığı popülaritesini, hele ki
Birleşmiş Milletler’deki konuşma gücünü, üretilen
projeleri desteklemek, kaynak yaratmak ve eğitim
alanındaki gelişmeleri desteklemek için kullanabilmeliydi.
COP26’daki tüm gülünç ve alaycı konuşmasının
yerine, iklim değişikliği konusunda gerçek
çözümün bir parçası olabilirdi. O zaman Nobel Ödülü’ne
aday gösterilmeyi hak eden genç bir kadına
dönüşebilirdi.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 59
Barış Sanlı
Bilkent Enerji Politikaları Araştırma
Merkezi tarafından hazırlanmıştır.
Elektrik fiyatlarına
yeniden bakmak
Dünya daha temiz bir enerji sistemine doğru ilerlerken elektrifikasyon bu dönüşümün
merkezinde yer alıyor. Günümüzde hidrojenin gelişimi hâlâ geride kalırken
karbon yakalama teknolojileri daha yüksek fiyatlara veya zaman alacak daha fazla
inovasyona ihtiyaç duyabiliyor. Bu nedenlerden dolayı karbonsuzlaşmanın en kolay
yolu elektrifikasyon gibi görünüyor…
Mevcut elektrik fiyatlandırma mekanizmaları, ellerinden
gelenin en iyisini yapabilmek için çok eski.
Kapasite piyasaları, temel yükle geri kalanı arasında
bir bölünme oluşturuyor. Sürekli artan sıfır marjinal
maliyet kaynakları ise fiyat sinyallerini bozuyor.
Elektrik, bazıları için tek tip bir ürün veya diğerleri
için farklı hizmetlerin bir kombinasyonudur. Peki bu
tek kWh fiyatı piyasalar için ne anlama geliyor?
Elektrik fiyatları için asıl soru şu: Hizmetimizde
10 günlük elektrik depolama kapasitemiz olsaydı,
piyasa tasarımı aynı olur mu? Soruyu daha da basitleştirebilirim
ve bir günlük depolamanın piyasa yapısını
kökten değiştirmek için yeterli olup olmayacağını
sorabilirim. Yani elektrikle ilgili temel sorun, onu
60 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
ölçekte depolayamamak. Mevsimler arası depolama
daha büyük bir sorundur. Mevcut piyasa sistemlerini
kıtlık sorununu çözebilmek için tasarladık.
Buna karşılık, petrol piyasasının kapasitesi veya
dengeleme piyasaları yok. Olgun bir metada, piyasa
depolaması tüm bu piyasa mekanizmalarını gereksiz
kılar. Ancak depolama teknolojisi, ilerleme açısından
hidrojen ve yenilenebilir elektrik arasındadır.
Danışmanlık şirketlerinin çoğu petrol fiyatı veya
gaz, fiyat modelleri çalıştıramaz. Bunlar, ya modelcilerin
nasıl çalıştıklarını güçlükle kavrayabildikleri
matematiksel karmaşıklıkları ya da trendi takip eden
basit tahminleri tanıyan ve tekrarlayan matematiksel
karmaşıklıklardır. Elektrik fiyatları düzenleyici
mekanizmaların yarattığı kurgu ile belirlenmektedir.
Tüketiciler ve üreticiler birbirleriyle serbestçe ticaret
yapsalar, gerçek elektrik fiyatlarının ne olacağını
gerçekten bilmiyoruz.
Doğal gaz faturası daha pahalı olmalı
Bunun yanında tüketici fiyat sorunu da vardır.
Elektrik altyapısı, doğal gaz veya kömür altyapısından
daha ayrıntılı ve karmaşıktır. Bu nedenle ister
akıllı ister dijital olsun, altyapı maliyetleri faturalarda
açıkça görülmektedir. Ancak elektrik maliyetlerine
ilişkin başka vergiler de var. Elektrifikasyon
ileriye giden yol ise, elektrik faturaları daha basit olmalı
ve doğal gaz faturası daha pahalı olmalıdır. Bu,
dünyadaki bazı düşünürlerin ve politika yapıcıların
tartıştığı şeydir.
Doğal gaza kıyasla daha düşük elektrik maliyetlerinin
sonuçları, ısıtma talebini elektriğe kaydıracaktır.
Bu noktada elektrikli araçlar büyük bir sorun
değil, ancak elektrikle ısıtma kesinlikle sağlam
elektrik gücü gerektiriyor. Tartışmalar bizi elektrifikasyona
götürüyorsa, başka bir nükleer kaza olmadıkça
pratikte mini bir nükleer çağın geleceğini
söyleyebiliriz.
Toptancıdan tüketiciye kadar elektrik piyasalarının
tüm fiyatlandırma yapısı değişmek üzere. Ancak
elektrik gibi temel bir meta için statükoyu bozmak
çok korkutucu. Elektrik kalitesi için tüketici beklentileri
çok yüksek. Ekonomimiz güvenli elektrik
etrafında toplanmıştır. Elektrifikasyon bir noktada
toplam nihai tüketimin yüzde 50’sine ulaşırsa, fiyat
istikrarı anahtar olacaktır. İstikrar, toptan satıştan
nihai tüketici fiyatlarına kadar yeni mekanizmalar
gerektiriyor. Ancak doğal gazla elektrik arasındaki
fiyat farkı, ömrünün sonuna gelebilir.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 61
RAPOR
Z. Işık Adler
Sanayi tesisleri, verimlilikle
yüzde 30 tasarruf sağlayabilir
ESCON Enerji, sanayi tesislerinin enerji verimliliği alanındaki mevcut durumunu ortaya koymak ve yüksek
enerji verimliliği potansiyelini harekete geçirebilmek için ‘Türk Sanayisinin Enerji Verimliliği Raporu’
başlıklı bir çalışma hazırladı. Rapor kapsamında 14 sektördeki 320 işletme incelendi, 12 farklı verimlilik
artırıcı projenin vaka analizleri paylaşıldı. Rapora göre, sanayi tesisleri verimlilik projeleriyle yüzde 30
oranında tasarruf sağlayabilir…
ESCON Enerji, sanayi tesislerinin enerji verimliliği
alanındaki mevcut durumunu ortaya koymak ve
yüksek enerji verimliliği potansiyelini harekete geçirebilmek
için ‘Türk Sanayisinin Enerji Verimliliği
Raporu’ başlıklı bir çalışma hazırladı. Sanayi tesislerinde
enerji verimliliği alanındaki durumu ortaya
koymak üzere hazırlanan rapor kapsamında 45
şehirde, 14 sektördeki 320 işletme incelendi. Yapılan
incelemede, işletmelerin toplam enerji tüketimi
yıllık 6,6 milyon TEP (Ton Eşdeğer Petrol) olarak hesaplanırken
sanayi tesisleri ve ticari binalarda enerji
verimliliği projelerinin hayata geçmesiyle toplam
1,1 milyon ton karbondioksit azaltımı sağlanabileceği
tespit edildi.
Raporu açıklamak için online bir basın toplantısı
düzenleyen ESCON Enerji Genel Müdürü Onur Ünlü,
62 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
emisyon kaynaklı çevre kirliliğinin ve enerjiyi verimsiz
kullanmanın doğal yaşama geri döndürülemez zararlar
verdiğini söyledi. “Eğer enerji ve kaynak verimliliği odaklı
bir yaklaşımı yani ‘yeşil’ ekonomik büyüme ve kalkınma
modelini benimser, enerji kullanımımızı azaltır, geriye kalan
kısmı da temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından
tedarik edebilirsek hem iklim krizine sebep olan sera gazı
emisyonlarını azaltır hem de daha büyük ve yıpratıcı etkilerden
kaçınabiliriz” diyen Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu süreçte işletmelere özellikle sanayicilere önemli görevler
düşüyor. Bu raporla Türk sanayisinin enerji verimliliği
alanında yüksek bir potansiyele sahip olduğunu ortaya
koyduk. Bu tablo, en yeni ve yenilenebilir enerji kaynağı
olarak tanımlanan enerji verimliliğinin işletmelerin odağındaki
ilk konu olması gerektiğini gösteriyor.
“İşletmeler bir kuruş harcamadan enerji verimli
hale getirilebilir”
Ünlü, enerji verimlilik projelerinin hayata geçmesinin
önündeki en önemli engel olarak tespit edilen finansmana
erişim konusunda ‘en yaratıcı finansman çözümü’ olarak
tanımlanan Enerji Performans Sözleşmeleri’ni (EPS) detaylı
bir şekilde raporda yer aldığını söyledi. EPS ile tüm
maliyeti enerji hizmet şirketlerinin üstlendiğini hatırlatan
Ünlü, “Bu sayede sanayiciler, bir kuruş dahi yatırım yapmadan
tesislerini enerji verimli hale getirilebiliyor. İşletmelerin
EPS veya diğer destek mekanizmalarından yararlanarak,
yeni dünya düzeninde rekabet edebilecek karbon nötr
yapıya ulaşmaları mümkün” dedi.
Ortalama tasarruf potansiyeli yüzde 30
İncelenen sektörlerin Türkiye’de tüketilen enerjinin
yaklaşık üçte ikisinden sorumlu olan sanayi ve binalar için
örneklem oluşturduğu belirtilen raporda, enerji verimliliği
çalışmaları yapıldığı takdirde bu sektörlerde sağlanabilecek
tasarruf potansiyelinin yüzde 30 olduğu ifade edildi.
EN KISA GERİ ÖDEME SÜRESİ KAĞIT,
EN UZUN TEKSTİL
Raporda enerji verimliliği yatırımlarının ortalama geri
ödeme sürelerine de yer verildi. Sektörlerin ortalaması 2
yıl 8 ay olurken, en kısa geri ödeme süresinin 1 yıl 3 ay
ile kağıt sektöründe olduğu belirlendi. Kağıdı 1 yıl 6 ay ile
kimya-petrokimya ve 1 yıl 7 ay ile seramik sektörü takip
etti. Geri dönüş süresinin en uzun olduğu sektör ise 5 yıl 8
ay ile tekstil oldu.
Tasarruf potansiyeli en yüksek alan yüzde 67,3 ile ticari
binalar olurken, onu 49,9 ile orman ürünleri, yüzde 45,07
ile kağıt ve yüzde 44,7 ile gıda sektörü izledi.
Raporda tasarruf potansiyeli en yüksek yapılar olan
ticari binaların enerji verimliliği yatırım maliyetlerinin sanayiye
göre daha fazla olduğu görüldü. 1 TEP tasarruf sağlayabilmek
için ticari binalarda yapılması gereken yatırım
maliyeti 14 bin 418 TL olurken, çimentoda bu rakam 14 bin
196 TL, camda ise 12 bin 706 TL oldu. Seramik ise 1 TEP
için 1.671 TL ile en az yatırım maliyeti gerektiren sektör
olarak dikkat çekti.
SANAYICILERE ENERJI KULLANIMINI
AZALTACAK ÖNERILER…
Yalıtım eksikliklerinin giderilmesi kayıpları azaltarak
ısıtma giderlerini düşürür.
Enerji tüketimini azaltmak için tesisatlardaki su, hava
ve buhar kaçakları önlenmelidir.
Kazanlarda hava/yakıt ayarının yapılması doğal gaz tüketimini
azaltır.
Kondenstopların kontrolü, bakımı veya değişimi buhar
talebini ve doğalgaz tüketimini düşürür.
Isıtma giderlerini azaltmak için iklimlendirme sistemlerinde
sıcaklık optimizasyonu yapılmalıdır.
Atık ısının geri kazanılmasıyla yakıt tüketimi azaltılabilir.
Proseste sıcak su ihtiyacı varsa ısı pompası kullanılmalıdır.
Isı pompasının bir tarafı ısıtma bir tarafı soğutma
yaptığından hem elektrik hem de doğal gazdan tasarruf
sağlar.
Otomasyon sistemlerinin etkin kullanımı ve operasyonel
iyileştirmeler enerji tüketimini azaltır.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 63
İNOVASYON
Esen Erkan
Türkiye’nin ilk lityum iyon pil
üretim tesisinin inşaatının
yüzde 80’i tamamlandı
ASPİLSAN Enerji tarafından Kayseri’de kurulacak Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisi inşaatının
yüzde 80’i tamamlandı. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde 1981’de hayırsever iş insanlarının katkılarıyla
kurulan ASPİLSAN Enerji, askeri birliklerin ihtiyacına göre, kullanılan cihazlara özgü pil ve bataryalar
üreterek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gücüne güç katıyor.
Yaptığı yatırımlarla kendisini geliştiren fabrika,
bugün ürettiği pillerle dünya çapında satılan hemen
hemen her türlü taşınan cihaza veya giyilebilir teknolojik
ürünlere güç sağlıyor. ASPİLSAN, TSK’nın telsiz,
gece görüş sistemi, karıştırıcı sistem, tanksavar
sistem ve mayın tarama, bomba imhalarında kullanılan
robotik sistem bataryaları, füze ve güdüm kitlerinde
kullanılan pil ve bataryaları ile anti-torpido
bataryaları da tasarlıyor.
AA tarafından ASPİLSAN’dan alınan bilgiye göre,
geçen yıl ekim ayında Mimarsinan Organize Sanayi
Bölgesi’nde temeli atılan ve yakın zamanda seri üretime
geçecek 25 bin metrekare kapalı alana sahip
Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisinde inşaatın
yüzde 80’i tamamlandı. Aynı zamanda Avrupa’nın
lityum iyon pil seri üretimi yapacak tesiste hem savunma
sanayisi hem özel sektörün ihtiyacı karşılanacak
hem de ilerleyen dönemlerde farklı tip, boyut
ve teknolojilerdeki pil hücrelerinin geliştirilmesi çalışmalarına
devam edilecek.
Yerli üretim için çalışmalar yürüten ASPİLSAN,
şu an sadece hücre temini konusunda yurt dışına
bağımlıyken yeni yatırımla bölgede tek hücre üreten
şirket haline gelecek. Bu konuda da dışa bağımlılığı
64 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
sona erdirecek fabrika, ham madde olarak kullanılacak
nikel, kobalt ve mangan gibi madenlerin de ülkeden
tedariki gerçekleştiğinde tamamen yerli üretimi
sağlayacak. Üretim tesisindeki toplam personel
sayısı 2022 yılında 300, 2023 yılında ise 400 olarak
öngörülüyor.
“Türkiye’nin Otomobili”ne de katkı
sağlayacak”
Üretim hattından çıkacak ilk pil silindirik tipte
olacak, 2,8 amper saat kapasiteye ve 3,6 volt gerilime
sahip bulunacak. Elektrot hazırlama, pil montaj
ve formasyon hatları olmak üzere üç kısımdan oluşacak
tesis, dakikada 60 pil üretim kapasitesine sahip
olacak. Düşük sıcaklıklarda çalışabilecek piller,
yüksek C-rate (deşarj oranı) değerine sahip olduğu
için çok çeşitli batarya sistemlerinde kullanılabilecek.
Fabrikada aynı makine sistemlerinde yine silindirik
hücre olan ancak daha yüksek kapasitedeki
hücreler de üretilebilecek.
Yaklaşık maliyeti 900 milyon ile 1 milyar 200 bin
lira arasında planlanan fabrikada makine sistemlerinin
kurulumunun Ocak 2022’de tamamlanması,
Nisan 2022’de de seri üretime geçilmesi hedefleniyor.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG)
üreteceği otomobile de katkı sunmaya hazırlanan
ASPİLSAN, yatırımın ikinci fazı tamamladığında
TOGG için yerli hücreyle yerli batarya üretebilir hale
gelecek.
Huawei, dünyanın en büyük enerji
depolama sistemini kuracak
Huawei, dijital teknolojiyle desteklenen düşük
karbonlu ve daha akıllı bir toplum geliştirmeyi
hedefleyen Global Digital Power 2021 etkinliğini
Dubai’de gerçekleştirdi. 67 ülkeden katılımcıların
oluşturduğu etkinlikte, Huawei Digital Energy Technology
ve Shandong Electric Power Construction
(SEPCO3), Suudi Kızıldeniz Yeni Şehir enerji depolama
projesine katıldı. Huawei Digital Power, Suudi
Arabistan’da güneş enerjisi santrali ile entegre şekilde
1300 MWh kapasiteli enerji depolama sistemi
kuracak.
Kızıldeniz Yeni Şehir Enerji Depolama Projesi,
Suudi Arabistan’ın 2030 planlarının önemli bir parçası
olarak görülüyor. Bu plan ülkenin petrole olan
bağımlılığını azaltarak ekonomiyi çeşitlendirecek
sağlık, eğitim, altyapı turizm gibi kamu hizmetlerini
geliştirecek.
Projenin ana geliştiricisi ACWA Power ve
SEPCO3, Suudi Arabistan’ın tüm enerji ihtiyacını
yalnızca yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılanmasını
amaçlıyor. Yeni proje ile beraber enerji
depolama kapasitesi 1300MWh’ye ulaştırılacak ve
dünyanın en büyük enerji depolama projesi olacak.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 65
Hidrojen motorlu enerji santralleri,
enerji geçişini destekleyecek
Rolls-Royce, enerji üretimi ve kojenerasyona yönelik
mtu gaz motoru portföyünün yakıt olarak hidrojenle
çalışacağını duyurdu. Böylece iklim açısından çevreye
zararlı etkisi olmayan enerji arzı sağlayacak şekilde
daha da geliştirilen portföy, yüzde 10 hidrojen gaz karışımıyla
çalıştırılabilecek. Bugün hâlihazırda, mtu 500
serisi ve 4000 serisi gaz motorlarıyla çalışan jeneratörlerin,
2022 yılından itibaren yüzde 25 hidrojen katkı
oranıyla çalıştırılması da mümkün olacak.
Rolls-Royce Power Systems Sürdürülebilir Enerji
Çözümleri Başkanı Perry Kuiper konuyla ilgili olarak
yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Müşterilerimizde
bulunan mevcut sistemler üzerinde yapılacak yoğun
testlerden sonra Rolls-Royce, 2023’ten itibaren yüzde
100’e yakın hidrojenle kullanılmak üzere yeni mtu 500
serisi ve 4000 serisi gaz motorlarını kullanıma sunacak.
Sahada kurulu gaz motorlarının yüzde 100 hidrojenle
çalışmasına olanak verecek bu sistem tasarımdan
siparişe dönüştürme kitlerinin de satışına olanak
sağlayacak.”
Konuyla ilgili açıklama yapan Rolls-Royce Power
Systems Enerji Üretimi Başkan Yardımcısı Andreas
Görtz ise “Enerji üretiminin karbondan arındırılması
için rüzgâr ve güneşten elde edilen doğa koşullarına
göre dalgalanma gösteren üretimi desteklemek üzere
güvenilir, esnek ve iklim açısından zararı olmayan
enerji santralleri gerekiyor. Doğal gazın başlangıçta
hidrojen ekosisteminin gelişiminde birincil yakıt olacağını
düşünürken, hidrojenin teknik ve ekonomik açıdan
mümkün olabileceği kanaatindeyiz. Bu nedenle,
gaz motorlarımızı yeşil hidrojenle kullanım için yüzde
10-25 katkı olacak şekilde geliştirmeye devam ediyoruz”
dedi.
Hedef, karbon emisyonunu yüzde 35 azaltmak
Buna ek olarak yüzde 100 yeşil hidrojenle çalışan
yakıt hücreleri, yenilenebilir enerjilerle birlikte gelecekteki
enerji tedarikinde de önemli bir rol oynayacak.
Rolls-Royce’un Power Systems bölümü, Friedrichshafen
genel merkezinde, geleceğin karbonsuz enerji
sistemlerini test etmek ve müşterilere sunmak için
kullanılacak 250 kilowattlık örnek bir yakıt hücresi
kurdu. Tedarik, dönüştürme, test ve gelecekteki üretim
için altyapılar da dâhil olmak üzere tüm hidrojen ekosistemi
yine şirketin kendi tesislerinde planlanıyor ve
böylece gerekli uzmanlık alanları oluşturuluyor.
Rolls-Royce’un Güç Sistemleri bölümü, “Net Zero at
Power Systems” iklim koruma programıyla yeni teknolojiler
kullanarak 2030 yılına kadar 2019’a kıyasla
sera gazı emisyonlarını yüzde 35 oranında azaltma
hedefi belirledi. Bu hedef, Rolls-Royce’un en geç 2050
yılına kadar net sıfıra ulaşma hedefinde önemli bir rol
oynuyor.
66 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Hidrojenle çalışan bir otobüs
5 yılda 13 bin ağacı kurtarıyor
Yaşar Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen
BEST For Hydrogen, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından,
Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği
(ENSİA) ortaklığıyla uygulanan BEST For Energy
projesi kapsamında gerçekleştirildi. Bu kapsamda,
geniş kitlelerin fikirlerine ulaşabilmek ve farklı bilgilerin
birleşerek yenilikçi fikirlere dönüşmesini
sağlayabilmek için 2 gün boyunca, 90 katılımcıyla
bir fikir maratonu (ideathon) gerçekleşti. 16 gruba
ayrılan katılımcılar, mentorlar eşliğinde “Hidrojenin
Taşınması ve Depolanması, Temiz Kaynaklardan
Hidrojen Üretimi, Üretim Maliyetlerinin Azaltılması,
Üretim Teknolojilerinin Geliştirilmesi, Kullanım Güvenliğinin
Artırılması, Yeni Kullanım Alanlarının Geliştirilmesi,
Karbon Ayak İzi Yüksek Endüstriler ile
Entegrasyonu” konu başlıkları altında yenilikçi proje
fikirleri üretti.
KADINLARDAN
OLUŞAN TAKIM
BIRINCI OLDU
Katılımcılar, etkinliğin ikinci gününde hazırladıkları
projeleri jüri üyelerine sundu. Jüri üyeleri, yarışmanın
birinci, ikinci ve üçüncüsünü seçti. Sonuçların
açıklandığı ödül töreninde; tüm üyeleri kadınlardan oluşan
Hydros Takımı birinci, Cyclizm Takımı ikinci, Ulujen
Takımı ise üçüncü olurken, yarışmanın en küçük katılımcıları
Bahçeşehir Koleji ortaokul öğrencileri ve öğretmenlerinden
oluşan Energizer Takımı ise Jüri Özel
Ödülü’nü almaya hak kazandı. Birinci takıma
10 bin TL, ikinci takıma 5 bin TL, üçüncü
takıma ise 2 bin 500 TL’lik çekler
takdim edildi.
SHURA Enerji Dönüşüm Merkezi Direktör Vekili
Hasan Aksoy ise Türkiye’nin yeşil hidrojen üretimindeki
potansiyelini araştırdıklarını anlatarak, şunları
söyledi: Türkiye’de yeşil hidrojen üretimi için önce
strateji oluşturulması ve en önemlisi fayda analiz
maliyetinin yapılması gerekiyor. Yerli kaynak olarak
yeşil hidrojenin kullanımı kritik öneme sahip olacaktır.
Bu sayede karbonsuz bir enerji sistemi için adımlar
atılmış olacak. Sanayideki, ulaştırmadaki, evlerdeki
karbonsuzlaşmanın temel yolu hidrojenden
geçecek. Türkiye olarak bir stratejimiz yok fakat bununla
ilgili çalışmalar var. Yeşil hidrojen üretiminde
yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyeti düşüş yaşadığı
için bu konu dünyada oldukça fazla yer alıyor.”
Yeşil hidrojen kullanımının karbondioksit salınımının
azaltılması konusundan mihenk taşlarından
biri olduğunu belirten Siemens Gamesa Proje Yöneticisi
Mikkel, yenilenebilir enerjinin depolanabilmesini
sağlayan yeşil hidrojen sayesinde üretilen
enerjinin değerinin çok daha fazla artırılabileceğine
inandığını söyledi.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 67
MEVZUAT
Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin!
EPDK, elektrik depolama tesisleri kurmak için başvuruları 21 Ekim tarihi itibarıyla almaya başladı. EPDK
Başkanı Mustafa Yılmaz, “Yönetmelikle piyasa katılımcıları üretim santrallerine, tüketim tesislerine veya
bu tesislerden bağımsız olarak elektrik depolama tesisleri kurabilecek. Böylece piyasaya yeni oyuncu
tiplerinin ve davranışlarının girdiğini göreceğiz, elektrik piyasası daha da derinleşecek” dedi…
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı
Mustafa Yılmaz, elektrik üretim santralleri,
tüketim tesisleri veya bunlardan bağımsız olarak
kurulacak elektrik depolama tesisleri için ilk başvuruların
21 Ekim itibarıyla alınmaya başlanacağını
bildirdi. Yılmaz yaptığı açıklamada, Elektrik Piyasasında
Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği’nin 9
Mayıs’ta yürürlüğe girdikten sonra mevzuat gereği
Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin 21 Eylül’de teknik kriterleri
ilan ettiğini söyledi.
Kurulun lisans başvurularına ilişkin onayladığı
alt düzenleyici mevzuatların da Resmi Gazete’de
yayımlandığını anımsatan Yılmaz, “Böylece elektrik
depolamaya ilişkin mevzuat alt yapısı tamamlandı.
Yayımlanan kriterler kapsamında EPDK, 21 Ekim
itibarıyla depolama tesisleri için başvuru almaya
başlayacak. Depolama yönetmeliğinin etkin işleyebilmesi
için Elektrik Piyasasında Lisans Yönetmeliği
ile diğer mevzuatlarda depolamaya ilişkin hükümler
ekledik. Bu kapsamda lisans sahibi şirketler veya
lisans almak isteyen şirketler depolama sistemlerini
projelerine eklerken bir sıkıntı yaşamayacaklar”
dedi.
Yılmaz, yönetmelikle piyasa katılımcılarının üretim
santrallerine, tüketim tesislerine veya bu tesislerden
bağımsız olarak elektrik depolama tesisleri
68 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
kurabileceğini dile getirerek, böylece piyasaya
yeni oyuncu tiplerinin ve davranışlarının gireceğini,
elektrik piyasasının daha da derinleşeceğini
ifade etti.
Üniversiteler de depolama tesisi
kurabilecek
Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri
Yönetmeliği’ne göre, lisanslı üretim santralleri
bünyesinde kurulacak elektrik depolama üniteleri
mevcut üretim lisanslarına derç edilecek.
Tüketim tesisleri bünyesinde kurulacak elektrik
depolama tesisleri için ise herhangi bir lisans
istenmeyecek. Müstakil elektrik depolama tesisleri
için alt limit 2 MW olmak kaydıyla tedarik
lisansı alma şartı aranacak. Bu tesisler, organize
toptan satış piyasalarına, gerekli şartları sağlayanlar
dengeleme güç piyasasına ve yan hizmet
piyasalarına katılabilecek.
Lisanssız üretim kapsamında ise ilgili mevzuata
göre öz tüketime yönelik ve şebekeye enerji
vermeyen tesisler bünyesinde aynı ölçüm noktasında
elektrik depolama tesisi kurulabilecek.
Ayrıca üniversiteler, teknoloji geliştirme bölgeleri
ve endüstri bölgeleri tarafından Ar-Ge faaliyetinde
kullanılmak amacıyla azami 1 MW kurulu
gücünde elektrik depolama tesisi kurulabilecek.
ÜRETİCİYE ARBİTRAJ
FIRSATI VERECEK
Elektrik depolama tesislerinin piyasada faaliyet gösteren
şirketlere saatlik spot elektrik fiyatlarının değişiminden
ötürü arbitraj imkanı sağlayacağını söyleyen
Yılmaz, elektrik depolama tesisleri sayesinde piyasa
fiyatlarının düşük olduğu dönemlerde depolanan
enerjinin piyasa fiyatlarının yüksek olduğu dönemlerde
ticaretinin yapılabileceğini bildirdi. Yılmaz, arbitrajın,
şebekeyi zorlayan gündüz ile gece arası elektrik
tüketim dengesizliğini de uzun vadede azaltmasını
beklediklerini belirtti.
Elektrik depolama tesislerinin ticari olarak yan hizmetlere
katılımının mümkün olacağını söyleyen Yılmaz,
böylece şebekenin güvenli ve kaliteli bir biçimde
işletilmesini sağlayacak imkanlar elde edileceğini
dile getirdi. Yılmaz, yenilenebilir enerjiden elektrik
üretiminin giderek arttığı Türkiye’de bu kaynaklardan
üretimin kontrollü bir şekilde şebekeye verilmesinde
depolama tesislerinin önemli rol oynayacağını ifade
etti. Yılmaz, “Böylece, güvenilir bir sistem işletmesi
sağlanacak. Bu durum hali hazırda Türkiye’nin elektrik
kurulu gücünün yarısından fazlasını oluşturan
temiz enerji kaynaklarının kapasitesinin daha da artırılmasını
kolaylaştıracak. Böylece şebeke esnekliğinin
sağlanmasında gelişmiş ülke uygulamalarıyla ülkemiz
enerji sektörü de tanışmış olacak ve uygulama
alanı bulacak. Yani el birliğiyle, yenilenebilir enerjide
Türkiye’mizin gücüne güç, enerjisine enerji katacağız”
diye konuştu.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 69
FİNANSMAN
Z. Işık Adler
Ofgem, net sıfır hedefi için 450 milyon
sterlinlik fon kurdu
İngiltere enerji düzenleyicisi Ofgem, önümüzdeki
beş yıl içinde yenilikçi enerji teknolojilerinin araştırılmasını,
geliştirilmesini ve kullanımını desteklemek
için 450 milyon sterlin (619 milyon dolar) tutarında
bir girişim olan Stratejik İnovasyon Fonu’nu
başlattı. Düzenleyicinin uygun maliyetli enerji geçişi
sağlamak için tasarlanan RII02 girişiminin bir parçası
olan fon, UK Innovate ile ortaklaşa yönetilecek.
Enerji iletimi ve sistem operatörleri tarafından yönetilen
işletmeler, akademisyenler ve diğer ağlarla ortaklaşa
yürütülen projelere finansman sağlanacak.
İngiltere’nin 2050 net sıfır hedefine ulaşmasına
yardımcı olmayı amaçlayan fondan yararlanmak
için, destek almak üzere seçilecek projelerin enerji
dönüşümü noktasında çok önemli olan dört ana
stratejik zorluğu ele alması gerekecek:
Tüm sistem entegrasyonu,
Veri ve dijitalleşme,
Isıtma,
Ulaşım.
Ofgem CEO’su Jonathan Brearley konuyla alakalı
şunları söyledi: “Sera gazı emisyonlarını azaltmak ve
net sıfıra ulaşmak için her zamankinden daha fazla
ihtiyacımız olan şey inovasyon. Stratejik İnovasyon
Fonu, en son fikirlerin ve yeni teknolojilerin gerçeğe
dönüşmesi, seyahat etmenin daha çevreci yollarını
bulmamıza ve İngiltere’yi düşük maliyetle ısıtmamıza
ve güçlendirmemize yardımcı olması anlamına
70 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
geliyor. İngiltere’nin enerji altyapısı, sera gazı emisyonlarının
azaltılmasında çok önemli bir rol oynayacak
ve bu fon, enerji sistemimizin bunu sağlamaya
hazır olmasını sağlamaya yardımcı olacaktır.”
Ek olarak, finansman şunlara yardımcı olacak:
İngiltere’nin enerjinin ‘Silikon Vadisi’ne dönüştürülmesi,
İngiltere’de yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması,
İngiltere’nin ulaşım ve enerji şebekelerinin gelecekteki
iş modelleri ve ticari büyüme için hazırlanması.
Hem enerji geçişinde hem de günlük işlemlerde
tüketicilere adil davranılmasının sağlanması. Zira
projeyi finanse etmek için kullanılan sermaye, tüketici
faturalarından sağlanacak.
Keşif, Alfa ve Beta projeleri finanse edilecek
Ofgem, doğru alanlara odaklanmayı sağlamak ve
riski en aza indirmek için keşif, alfa ve beta olmak
üzere üç ‘çevik’ aşamada projeleri finanse edecek.
Yapılan açıklamaya göre bu, projelerin hızla gelişmesine,
değişime tepki vermesine ve gaz ve elektrik
şebekelerini dönüştürme potansiyelini en üst
düzeye çıkarırken, büyük ölçekli başarılı işletmeler
oluşmasına ve İngiltere’nin ekonomik büyümesine
katkıda bulunmasına yardımcı olacak.
Fon ile ilgili görüşlerini açıklayan Innovate UK CE-
O’su Indro Mukerjee, “Birleşik Krallık’ın dünya lideri
yenilikçi işletmeleri ve araştırmacılarının fikirleri,
ticari büyüme sağlarken gaz ve elektrik şebekelerini
net sıfır için yeniden şekillendirme potansiyeline
sahip. Stratejik İnovasyon Fonu’nun önümüzdeki
yıllarda maksimum etki yaratmasını sağlamak için
Ofgem ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz”
dedi.
İngiltere Net Zero İş Şampiyonu Andrew Griffith’in
görüşleri ise şöyle: İngiltere işletmeleri, ülkemizin
dünyanın önde gelen girişimci yeteneklerine,
yenilikçilerine ve yıkıcılarına ev sahipliği yaptığını
defalarca kanıtladı. Glasgow’daki COP26 İklim Değişikliği
zirvesine yaklaşırken, Stratejik İnovasyon
Fonu, iş dünyasının enerjimizi daha temiz hale getirecek
ve iklim değişikliğiyle mücadele edecek çözümleri
nasıl sağlayabileceğinin bir örneği olacak.
Jonathan Brearley
Ofgem CEO’su
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 71
KONUK YAZAR
Mücahit Sav
EÜAŞ Genel Md./ETKB Müşavir
Türkiye’nin enerji
serüvenine bir bakış-2
Fosil kökenli enerji kaynakları arasında yer alan
kömürün ülke için çok önemli bir yeri var. Türkiye,
kömür kaynağı ve üretim miktarları açısından linyitte
dünya ölçeğinde orta düzeyde, taşkömüründe
ise alt düzeyde değerlendirilebilir. 2020 yılında toplam
dünya linyit kaynağının yüzde 8,7’si, linyit ve alt
bitümlü kömür kaynağının yaklaşık yüzde 3,6’sı ve
antrasit dâhil toplam dünya kömür kaynağının yaklaşık
yüzde 1,9’u Türkiye’de bulunmaktadır. Türkiye’nin
linyit, asfaltit ve taşkömürü ile birlikte toplam
20,84 milyar ton kömür kaynağı bulunmaktadır. Bu
miktarın yaklaşık olarak 19,32 milyar tonu linyittir.
Çok eskiden beri ısınma amaçlı olarak kullanılan
kömür, günümüzde artık ileri kömür teknolojileri
sayesinde gaz, petrol ve aktif karbon üretimlerinde
kullanılmaktadır. Aktif karbon üretimi ile kozmetik
ve sağlık alanında hatta gıda alanında da yaygın olarak
kullanılmaya başlanmıştır.
10. Kalkınma Planı’ndan itibaren çeşitli politika
belgelerinde zikredilen ve son olarak “Yeni Ekonomi
72 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Programı” ve “2019, 2020 ve 2021 Yılları Cumhurbaşkanlığı
Yıllık Programları” çerçevesinde de tekrarlanan
yerli kaynaklardan elektrik üretimi, Türkiye
enerji politikasının öncelikli konularından birisidir.
Son yıllarda yerli kömürden elektrik üreten santrallere
verilen alım garantilerinin yanı sıra 2018 yılında
başlayan kapasite mekanizması ödemeleri sayesinde
kömür santrallerinin elektrik üretimine ciddi
katkısı bulunmaktadır.
Petrol üreticileri arasında köprü görevi
Türkiye, stratejik konumu itibarıyla Balkanlar,
Orta Doğu ve Kafkasya gibi çok önemli üç bölgenin
orta noktasında bulunmaktadır. Bu konumuyla
üretici ülkelerle tüketici ülkeler arasında bir köprü
durumundadır. Petrol ve petrol türevlerinde dışarıya
bağımlı olsa dahi ithal edilen ham petrolün işlenerek;
motorin, fuel-oil, asfalt, likit gaz, madeni yağ,
gaz yağı gibi petrol ürünlerinin üretilmesi için pek
çok sayıda rafineriye sahiptir.
Türkiye enerji ürünleri arzının yüzde 30’u, nihai
enerji tüketiminin ise ortalama yüzde 35’i petrolden
oluşmaktadır. Petrol üretiminin yaklaşık yüzde 75’lik
kısmı gaz ve petrol arama ve üretim şirketi Türkiye
Petrolleri A.O. (TPAO) tarafından gerçekleştirilmektedir.
2020 yılında Türkiye’nin ithal ettiği petrolün
yüzde 29,09’u Irak’tan alınırken, yüzde 21,18’i ise
Rusya’dan alınmıştır. Bunlara ilave olarak ithal edilen
petrolün yüzde 8,23’ü Kazakistan ve yüzde 7,90’ı
Suudi Arabistan’dan karşılanmıştır.
Petrol tüketimindeki artışı tetikleyen başlıca sektör
ulaşımdır. Elektrik üretiminde petrolün payı giderek
azalmaktadır. Petrolün elektrik tüketimindeki
payı Türkiye’de yüzde 0,2’ye kadar gerilemiştir. Günümüzde
elektrik üretiminde dünyada ve Türkiye’de
petrolün yerini doğal gaz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının
aldığı görülmüştür.
Türkiye’de kaya gazı rezervi var ancak
yetersiz
Konvansiyonel yöntemlerle çıkarılan doğal gaz
kullanımının tüm dünyada yaygınlaşmasından sonra
yerine ikame edilebilecek olan kaya gazı (şeyl gazı),
şu an enerji dünyasında kendine hatırı sayılır bir yer
buldu. Enerji kaynaklarında ithalatçı konumda olan
ABD gibi gelişmiş ülkeler, gaz ithalat oranlarını düşürmek
için yoğun bir şekilde kaya gazı üretimi yapmaktadır..
Halen ABD, Kanada, Çin ve Arjantin gibi
ülkelerde şeyl üretimi yapılmaktadır.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nin (EIA) 2013
yılında yayımladığı dünya kaya gazı potansiyelini
konu alan raporda; Türkiye şeyl gazı rezervine sahip,
fakat rezervi çok zengin olmayan ülkeler arasındadır.
Bununla birlikte kayda değer şeyl gazı ve şeyl
petrolü potansiyeli olabileceği belirtilmektedir. TPAO
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 73
ile geleneksel olmayan aramalar kapsamında; Güney
Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve Trakya Bölgesi’nde
yoğun şekilde çalışmalar devam etmektedir. Yapılan
tahminler doğrultusunda bu iki bölgede teknik olarak
çıkarılabilir yaklaşık 680 milyar metreküp kaya
gazı bulunduğu öngörülmektedir.
Doğal gazda yüzde 99 ithalat
Uluslararası Enerji Ajansı ve diğer uluslararası
kurum ve kuruluşların raporlarındaki gözlemlere
göre; her ne kadar yenilenebilir enerji alanındaki
gelişmelerin artacağı beklense de petrol ve doğal
gazın, orta ve uzun vadede uluslararası ilişkiler ve
uluslararası siyasi denklemler arenasında belirleyici
rolünün devam edeceği belirtilmektedir. Küresel
ölçekte yapılan enerji tüketim tahminlerine göre
2040 yılına kadar tüketimi artmaya devam edecek
tek fosil yakıtın doğal gaz olması beklenmektedir.
Doğal gaz ithalatı 2020 yılında toplam 48,12 milyar
m3 olurken, toplam tüketim yaklaşık 48,26 milyar
m3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Türkiye’nin doğal
gazda ithalata bağımlılığı bir önceki yıla göre artmış
ve yüzde 99,09 olmuştur. 2020 yılı Türkiye’nin doğal
gaz ithalatının ülkelere göre dağılımında; Rusya
yüzde 33,6 ile liderliğini sürdürmüştür. 2018 yılında
gazın 47’si Rusya’dan ithal edilmesine rağmen sonraki
senelerde hissedilir oranda gaz miktarı düşüş
göstermiştir. 2020 yılında Azerbaycan yüzde 24 pay
ile ikinci sırada yer alırken, İran yüzde 11,06 pay ile
üçüncü sırada olmuştur. Doğal gaz ithal edilen diğer
ülkeler ise Cezayir, Katar, Nijerya ve ABD’dir.
Yenilenebilir enerji kaynakları
Türkiye’de son yıllarda elektrik üretiminde ithal
kaynaklar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımına ağırlık verilmiştir. Bu bağlamda, 2018
yılında toplam elektrik üretiminde yüzde 30,67 olan
yenilenebilir enerji kaynaklarının payı 2019 yılında
yüzde 42,10’a yükselmiştir. 2020 yılında tüm dünyayı
saran korona salgını sırasında elektrik üretiminin
düştüğü, yenilenebilir enerji payının da bazı aylarda
tüm zamanların rekorunu kırarak, yüzde 65-70
74 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
mertebelerine kadar çıktığı görülmüştür. Yine 2011
yılında toplam kurulu gücü 19 GW olan yenilenebilir
enerji kaynaklı santrallerin kapasitesi, 2020 yılına
gelindiğinde 46 GW seviyelerine kadar ulaşmıştır.
Ancak yenilenebilir enerjide hızlı kapasite artışları,
şebeke güvenilirliğine yeterli yatırım olmaması durumlarında
daha fazla kesinti riski oluşturabilmektedir.
Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarına
paralel olarak özellikle iletim tarafındaki yatırımlara
da ağırlık verilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de, yenilenebilir enerji kaynakları; elektrik,
mekanik, kinetik ve ısı enerjisi alanında kullanılmaktadır.
Bu enerji çeşitleri arasında daha çok
elektrik enerjisi amaçlı kullanılması yaygınlaşmıştır.
Bu amaçla 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının
Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına
İlişkin Kanun, 18.05.2005 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. 5346 sayılı Kanun, 2007 yılından bugüne
kadar birçok kez değişiklik görmüştür. Bu Kanun’un
yanı sıra, Kanun’u tamamlayıcı ikincil mevzuatlar da
yürürlüğe girmiştir.
Enerji Bakanlığı 2019-2023 yılları arası Stratejik
Plan ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi’ne göre; elektrik
üretiminde kaynak kullanımına ilişkin hedefler
ortaya konulmuştur. Buna göre, Cumhuriyetin 100.
yıldönümü olan 2023 yılına kadar;
HES’lerin kurulu gücünün 32.037 MW’a, (2020 yılsonu
itibarıyla 30.984 MW’tır.)
RES’lerin kurulu gücünün 11.883 MW’a, (2020 yılsonu
itibarıyla 8.832 MW’tır.)
JES ve BES’lerin kurulu gücünün 2.884MW’a,
(2020 yılsonu itibarıyla 1.982 MW’tır.)
GES’lerin kurulu gücünün 10.000 MW’a, (2020 yılsonu
itibarıyla 6.667 MW’tır.)
Yerli kömüre dayalı santrallerin kurulu gücünün
14.664 MW’a çıkartılması hedeflenmektedir.
(2020 2020 yılsonu itibarıyla 11.336 MW’tır.)
Sonuç
2000’li yılların başındaki AB ilerleme raporlarında;
“enerjide ulusal hedeflerin belirlenmemiş
olması” Türkiye için sürekli eleştiri konusu yapılmıştır.
Bu nedenle o yıllardan itibaren; Elektrik Enerjisi
Sektörü Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesi,
Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji
Belgesi, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı,
2010-2014, 2015-2019, 2019-2023 ETKB Stratejik
Planları, 2011-2023 İklim Değişikliği Eylem Planı ve
2012-2023 Enerji Verimliliği Strateji Belgesi gibi çok
sayıda stratejik plan ve belge yayınlanmıştır.
Enerji Bakanlığı’nca enerji arz güvenliğini sağlamaya
yönelik olarak alınan hedefler ve atılacak
adımlar 2019-2023 yılları arası stratejik planda
açıkça belirtilmiştir: Bu kapsamda; sürdürülebilir
enerji arz güvenliğini sağlamak için yerli ve yenilenebilir
enerji kaynaklarına dayalı elektrik kurulu gücünün
toplam kurulu güce oranının yüzde 65 seviyesine
yükseltilmesi sağlanacaktır. Nükleer enerji, arz
kaynakları arasına dâhil edilecek ve enerji arzındaki
payının artırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülecektir.
Doğal gaz ve elektrik altyapısının güçlendirilmesi
sağlanacaktır. Petrol ve doğal gaz arama ve
üretim faaliyetlerinin başta denizlerde olmak üzere
hızlandırılarak sürdürülmesi sağlanacaktır. Elektrik
sektöründe teknolojik dönüşüm uygulamaları yapılacaktır.
Kaynaklar
Osmanlı’da Neft ve Petrol, S. 389–391, Doç. Dr. Volkan Ş. EDİGER, ODTÜ Yayıncılık–2005
Enerji Tarihine Dair Kısa bir Özet ve Bazı Açık Kaynaklar, Barış Sanlı,
TKİ 2019 ve 2020 Yılları Linyit Sektörü Raporu
TPAO 2019 ve 2020 Yılları Sektör Raporu
EPDK 2020 Yılı Elektrik Piyasası Raporu
TSKB 2019, 2020 Yılları Enerji Sektörü Görünümü Raporu
KPMG 2019, 2020 Yılları Enerji Raporu, Sektörel Bakış
Yüksek Planlama Kurulu (YPK) Kararı Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi
Enerji Bakanlığı 2019-2023 Yılları Arası Stratejik Plan ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi
Koronavirüs Krizi Döneminde Enerji Politikaları, SETA 2020
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 75
YÖNETİM & İK
Esen Erkan
Yeni bir şeyler öğrenmek
için motivasyonumuzu
artırmanın yolları
2 yıla yakın bir süredir evlerimizden çalışmaya, derslere katılmaya, toplantıları yönetmeye ve sosyal
hayatımızı dijital ortamda mümkün olduğunca sürdürmeye çalışıyoruz. Salgın sürecinin başında, evden
bir şeyler yapmaya, online kurslara katılmaya, spora başlamaya, farklı bir dili tanımaya, kısacası yeni bir
şeyler öğrenmeye daha istekli ve hevesliyken, zaman geçtikçe bu hevesimizi yitirmeye, motivasyonumuzu
kaybetmeye başladık. Öğrenme arzusunun yerini uzun süren can sıkıntıları almaya başladı…
Bu sürecin daha ne kadar devam edeceği ile ilgili
kesin bir bilgi olmadığı için de mümkün olduğunca
hayatlarımızı mevcut koşullara göre adapte etmeye
çalıştık. Şimdi ise kendimizi yavaş yavaş güç tasarrufu
moduna alıp, yeni bir şeyler denemekten, farklı
deneyimler yaşamaktan alıkoymaya başladık. Oysaki
hayat, bir gününü bile boşa geçiremeyeceğimiz
kadar kıymetli. Canımızın hiçbir şey yapmak istemediği
zamanlar yaşasak da başımızı kaldırıp yeni bir
şeyler öğrenmek için içimizde var olan gücü keşfetmeli,
kendi hayatımıza yatırım yapmaya devam
etmek için yeniden motive olmalıyız. Uplifers.com
tarafından hazırlanan çalışma sizlerle…
Öğrenme: Kendimize yaptığımız en iyi
yatırım
Öğrenme, bitmek bilmeyen bir serüven: Yaşam
boyu devam eden, kendimizi geliştirmek, hayatımızı
daha anlamlı kılmak için yapmamız gereken kendimize
karşı en önemli sorumluluğumuz. Hayatımız
boyunca sahip olduğumuz, yaşadığımız, deneyim-
76 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
lediğimiz her şey ve kim olduğumuz; öğrenmeden
kaynaklanır. Öğrenmeyle büyür, öğrenmeyle gelişiriz.
Yeni bir dil öğrenmek, enstrüman çalmak, farklı
alanlarda kurslara katılmak, kariyerimize, eğitimimize
yatırım yapmak, başarılı konuşmacıların hayat
hikayelerinden ilham almak, yeni şehirler, ülkeler
keşfetmek… Öğrenilmeyi bekleyen bu kadar çok şey
varken, öğrenmenin sonu gelir mi? Tabii ki gelmez.
Öğrenmenin sonu gelmez ama zaman zaman
biz, motivasyonumuzun son demlerini yaşadığımızı
hissedebiliriz. Ailevi problemler, ikili ilişkiler, sağlık
sorunları, duygu değişimleri, salgın, ülkenin gündemi
ve benzeri birçok etmen, motivasyonumuzun
düşmesine sebep olabilir. Böyle durumlarda yaşadığımız
duygunun farkında olmak ve öğrenmeye
ara vermek yerine, yeni bir şeyler öğrenebilmek için
motive olmaya çalışmak çok önemlidir.
Yeni şeyler öğrenmek için motivasyonu
artırmanın yolları
Dünyanın bize sunduğu sonsuz bilgi var. Öğrenilmeyi
bekleyen farklı kültürler, diller, devamlı değişen
teknoloji, yeni heyecanlar… Uçsuz bucaksız
bir merakla ve öğrenme aşkıyla doğuyoruz, fakat
zaman geçtikçe o aşkı kaybedebiliyoruz. Bir bebeğin
hallerini getirin gözünüzün önüne. Eli kolu durmadan,
sürekli dokunarak, koklayarak, tadarak dünyayı
tanımaya, etrafında var olan her şeyi keşfetmeye,
öğrenmeye çalışan çabasını anımsayın. Doğuştan
sahip olduğumuz o güç zaten içimizde, bir durun ve
içinize bakın, öğrenme aşkınızı orada bulacaksınız.
Her zaman motive olamazsınız: Durumu
kabul edin
Duygularımız, düşüncelerimiz, davranışlarımız
her zaman tutarlılık göstermeyebilir. Çevremizde
yaşanan birçok olumsuz olay, salgın sürecinin belirsizliği,
zaman zaman daha yoğun yaşadığımız
ilişkisel sorunlar veya bazen sadece sıkılmış olmak,
yeteri kadar enerjik bir ruh halinde olmamamıza sebep
olabilir. Bu gibi durumlarda kendimize çok yüklenmeden,
bu duygunun da normal olduğunu ve geçeceğini
kabul ederek her şeye biraz es verebiliriz.
Neden yeni bir şeyler öğrenmeye karşı motivasyonunuzu
kaybettiniz? Sizi, yeni girişimlerinizden
alıkoyan şey nedir? Düşüncelerinizi, inançlarınızı
gözden geçirin. Kaybetmekten mi korkuyorsunuz,
başarısız olmaktan mı? Denemeden neler yapabileceğinizi
bilemezseniz. Endişelerinizi bir kenara kaldırın,
onlara ihtiyacınız yok.
Baltanızı bilediniz mi? Zamanı yönetmeyi
öğrenin
Eğer öğrenmenin önündeki engel sizin için zamansa,
zaman ile olan ilişkinizi gözden geçirin.
Zamanı, size hizmet eden bir araç olarak kullanın.
Ondan korkmayın, kaçmayın. O, sadece daha iyi plan
yapabilmeniz için orada, sizi sıkıştırmak için değil.
Bu düşünceyi benimseyin. Her şeyi aynı anda halledemezsiniz
ki halletmek zorunda da değilsiniz.
İşlerinizi önceliklendirin. Gününüzü planlarken ilk
yetişmesi gerekenleri üst sıralara yerleştirin, kalan
işlerinizi gün içine dağıtın. Tüm bunları sıralarken
kendiniz için “ben zamanı” ayırmayı da unutmayın.
En yoğun geçen gününüzde, “Başımı kaşıyacak vaktim
yok” dediğinizde bile mis kokulu bir kahve, hayır
diyemediğiniz bir tatlı ya da en sevdiğiniz arkadaşınızla
sohbet edebilmek için alacağınız bir mola size
verimlilik olarak geri dönecektir.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 77
Baltasını bileyen ormancı hikayesini
duydunuz mu?
İki ormancı her gün aynı saatte ağaç kesmeye
başlıyorlarmış. Ormancılardan bir tanesi, hiç dinlenmeden
kesmeye devam edip uzun saatler çalışırken
diğer ormancı sık sık dinleniyor ve erkenden evine
gidiyormuş. Aradan günler geçmiş ve kimin daha çok
ağaç kestiğini merak etmişler; dinlenen ormancının
kestiği ağaç sayısı daha fazlaymış. Diğer ormancı
çok şaşırmış ve “Nasıl olur, ben daha çok çalıştım!”
diye sinirlenmiş. Daha fazla ağaç kesen ormancı yanıt
vermiş: “Ben hem dinlendim hem baltamı biledim.
Daha az çabayla daha çok iş başardım.”
Arkanızdan atlı mı kovalıyor: Aceleci
davranmayın
Büyük başarılar bir günde elde edilmez, arkasında
uzun bir hazırlık ve çalışma süreci barındırır.
Öğrenmek istedikleriniz için nasıl bir yol izleyeceğinizi
adım adım planlayın, küçük adımlarla başlayın,
hedefinize ulaşmak için zamana ihtiyacınız olduğunu
kendinize sık sık hatırlatın. Acele içinde, koşturarak,
zorlanarak, içinize sinmeyen çalışmalarla ilerlemeyin.
Ağırdan alın, emin adımlarla başarılarınızı güçlü
bir zemine inşa edin. Başkalarının nasıl ilerlediğine,
nerede olduğuna aldırış etmeyin. Motivasyonunuzu
kendi işlerinize odaklanmak için kullanın, başkalarının
ne yaptığıyla ilgilenerek harcamayın. Siz sadece
kendi yolunuza odaklanın, amacınız başkasından iyi
olmak değil, kendinizin en iyi hali olmak olsun.
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur: Sağlıklı
bir yaşam tarzını benimseyin
Yediklerimizin ve içtiklerimizin vücudumuzu nasıl
etkilediğine dair birçok araştırma var. Eminiz ki
siz de kendinizde bu durumu gözlemliyorsunuzdur.
Örneğin, fazla şeker tükettiğinizde bir süre sonra
kendinizi yorgun hissederken, sağlıklı meyve ve
sebzelerden oluşan bir öğünden sonra daha uzun
süre enerjinizi koruyabildiğinizi fark etmişsinizdir.
Sağlıklı bir kahvaltı, kısa bir yürüyüş, mümkünse
birkaç egzersiz, meditasyon hem zihninizi hem de
bedeninizi güne hazırlayarak motivasyonunuzu yükseltecek
ve yenilikler için hazır hale gelmenizi sağlayacaktır.
Bugünün işini yarına bırakmayın: Erteleme
alışkanlığınızdan vazgeçin
Ertelemeyin, mümkünse bugün bitirip yapılacaklar
listenize kocaman bir tik atın. Ertelemek, insanın
sahip olabileceği en kötü alışkanlıklardan bir tanesi
olabilir. Anlık bir çözümmüş gibi görünen ama sonrasında
daha büyük çözümsüzlüklere neden olan bir
eylemdir. Elbette ki hayatımızın bazı dönemlerinde
çeşitli işlerimizi ertelemek zorunda kalmışızdır, bu
da normal bir durumdur fakat alışkanlığa dönüştüğünde
artık kötü etkiler doğurmaya başlar.
O ertelediğiniz işler katlanarak büyüdüğünde
motivasyonunuzu korumak çok zor bir hal alacaktır.
Bunun yerine mümkün olduğunca ertelemeden işleri
bitirdiğinizi görmek motivasyonunuzu artıracağı
gibi veriminizi de yükseltecektir.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
Toksik insanlardan uzaklaşın. Eminiz ki sizin de
hayatınızda sürekli negatif enerji saçan, modunuzu
düşüren veya motivasyonunuzu kıran insanlar olmuştur.
Devamlı yoğunluktan şikayet eden, işlerin
yetişmediğinden dert yanan, kendi başarısızlıklarını
anlatarak hevesinizi kursağınızda bırakan o kişilere
kulak vermeyin; bırakın sizden uzakta konuşmaya
devam etsinler. Unutmayın başkasının düşündükleri,
hissettikleri veya yaşadıkları sizin için örnek
olamaz. “Ben de denedim, İngilizce online derslerle
hiç öğrenilmiyor” diyen arkadaşınıza “Bir de ben
deneyeyim” diye cevap verin ve neler yapabileceğinize
odaklanın. Olumsuz söylemlerin eylemlerinizi
engellemesine izin vermeyin. Siz istedikten sonra
başaramamanız için hiçbir neden yok.
İşleyen demir pas tutmaz: Merak edin,
araştırın, öğrenin, tekrarlayın
Şu hayatta yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri
kendinize yatırım yapmak. Yeteneklerinizi keşfedin,
yeni alanlarda bilgi sahibi olun, online kurslara katılın,
dil kursuna başlayın, genel kültürünüzü artırın,
sizi geliştirecek, hayatınıza katkı sağlayacak her
şeyden faydalanın. Ne öğrenmek istiyorsunuz? Hayatınıza
katacağınız yenilikleri kendiniz seçtiğinizde
başlamak için de daha güçlü adımlar atabilirsiniz.
Farklı sektörlerden insanlarla tanışın, onların deneyimlerinden
faydalanın. Hep gitmek istediğiniz ülkenin
tarihi yerlerini araştırın. Önemli işler başarmış
girişimcilerin konuşmalarını dinleyin, not alın. Yazmaya
başlayın. İster günlük tutun, ister kısa hikayeler
yazın; kendinizi ifade etmenin farklı ve eğlenceli
yollarını keşfedin.
78 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım
edemez: Hedefinizi belirleyin
Çok büyük, ulaşılması zaman alacak hedefler belirlemenize
gerek yok. Küçük hedeflerle işe koyulun. “Bugün
bunları yapacağım, bu hafta bunları bitireceğim, ay
sonunda kursa yazılacağım, yıl sonunda gitar çalabiliyor
olacağım…”
Adım adım ilerleyerek küçükten büyüğe hedeflerinizi
sıralayın. Siz ne elde etmek istediğinizi bilir ve onun
için çabalarsanız gerçekleşmemesi için hiçbir sebep
kalmaz. Yeter ki vazgeçmeyin, unutmayın: Hayal edebiliyorsanız
başarabilirsiniz.
Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu
uyanmaktır: Harekete geçin
Kendinize inanın. Geçmişteki başarılarınızı hatırlayın,
ne kadar güçlü olduğunuzu ve daha neler başarabileceğinizi
kendinize göstermek için kendinize meydan okuyun:
Her gün, bir önceki günkü kendinizden daha iyi olmak için
çalışın. Minik ödüllerle küçük hedeflerinizi kutlayın; en büyüğünü
sona saklayın. İnancınızı yitirdiğinizi hissederseniz,
“neden” başladığınızı kendinize hatırlatın. İleride pişman
olmamak için vakit kaybetmeden başlayın, yorulduğunuzda
molalar verin, kendinize yüklenmeyin; bazen küçük
bazen büyük adımlarla da olsa ilerlemeyi unutmayın!
ERTELEME ALIŞKANLIĞINDAN
KURTULAMAYANLAR İÇİN REÇETE
î Sizi ertelemeye iten sebepleri bulun ve önüne geçin.
î Dikkatinizi dağıtan her şeyden uzaklaşın.
î İşlerinizi küçük parçalara bölün.
î Zamanınızı detaylı bir şekilde planlayın.
î Hedeflerinizi gözden geçirin.
î İlk adımı atın ve hemen başlayın.
Kaynak: www.uplifers.com
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 79
İSTATİSTİK
APLUS ENERJİ
Katkılarıyla
APLUS ENERJİ EKİM 2021 ANALİZİ
2021 yılı Ekim ayında gerçekleşen toplam 26.124 GWh elektrik üretiminin yüzde 77,9’u
serbest üretim şirketleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Serbest üretim şirketlerinin üretimdeki
payı, bir önceki aya göre 0,50 puan azalarak geçen aynı dönemine göre ise 2,09 puan arttı.
Serbest üretim şirketlerini yüzde16,14 oranla EÜAŞ santralleri ve yüzde 4,06 oranla lisanssız
santraller izledi. Toplam üretimin yüzde 1,83’ü İşletme Hakkı Devredilen Santraller, yüzde
0,07’si ise Yap-İşlet-Devret santralleri tarafından üretildi 1 .
APLUS ENERJİ EKİM 2021 ANALİZİ
TEİAŞ tarafından yayımlanan üretim verilerine göre, 2021 Ekim ayında termik santrallerin
toplam üretimdeki payı yüzde 69,44 olarak kaydedildi. Yenilenebilir enerji kaynaklarından
elde edilen elektrik üretiminin payı ise yüzde 30,56 olarak gerçekleşti 4 .
Gerçekleşen elektrik üretimi kaynak bakımından incelendiğinde ise 2021 Ekim ayında toplam
üretimin yüzde 40,6’sının doğal gaz ve LNG santralleri tarafından gerçekleştirildiği görüldü.
Barajlı hidroelektrik santraller, ilgili ayda toplam üretimin yüzde 9,2’sini karşılarken, akarsu
tipi hidroelektrik santraller ise yüzde 3,3 oranıyla üretime katkıda bulundu. İthal kömür
santralleri ekim ayında toplam üretimin yüzde 10,4’ünü karşılarken, yerli kömür santralleri ise
yüzde 15,9 oranında katkı sağladı. Yenilenebilir enerji santrallerinden rüzgâr enerjisi
santralleri toplam üretime yüzde 10, jeotermal ve güneş enerjisi santralleri 2 ise yüzde 4,7
oranında katkıda bulundu. Diğer termik santrallerin 3 üretimdeki payı ise yüzde 2,5 olarak
gerçekleşti.
1
Veriler Yük Tevzi Bilgi Sistemi’nin yayımladığı Kamusal Raporlardan alınmıştır.
2
Jeotermal ve Güneş enerjisi santralleri “Diğer Yenilenebilir” olarak sınıflandırılmıştır.
3
Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız termik ve biyokütle santralleri diğer termik santraller olarak
sınıflandırılmaktadır.
2021 yılı Ekim ayında gerçekleşen
toplam 26.124 GWh elektrik
üretiminin yüzde 77,9’u serbest
üretim şirketleri tarafından gerçekleştirilmiştir.
Serbest üretim
şirketlerinin üretimdeki payı, bir
önceki aya göre 0,50 puan azalarak
geçen aynı dönemine göre ise
2,09 puan arttı.
Serbest üretim şirketlerini
yüzde16,14 oranla EÜAŞ santralleri
ve yüzde 4,06 oranla lisanssız
2020 yılı Ekim ayında 318,70 TL/MWh olarak gerçekleşen ortalama piyasa takas fiyatı (PTF),
2021 yılı Ekim ayında, bir santraller önceki yıla göre izledi. yüzde Toplam 110,2 oranında üretimin artarak 669,93 TL/MWh
olarak kaydedildi. Bu dönemde gerçekleşen ortalama PTF, bir önceki aya göre (520,86
yüzde 1,83’ü İşletme Hakkı Devre-
TL/MWh) yüzde 28,6 oranında artış gösterdi.
dilen Santraller, yüzde 0,07’si ise
Yap-İşlet-Devret santralleri tara-
Ekim 2021’de en yüksek günlük ortalama piyasa takas fiyatı 23 Ekim Cumartesi günü 907,48
TL/MWh olarak gerçekleşirken; en düşük günlük ortalama PTF ise 3 Ekim Çarşamba günü
fından üretildi 1 .
535,40 TL/MWh olarak kaydedildi. Piyasa takas fiyatları saatlik bazda incelendiğinde ise en
Gerçekleşen elektrik üretimi
yüksek PTF değerinin 6 Ekim Cumartesi günü saat 18:00’da 1.078,00 TL/MWh, en düşük PTF
değerinin ise 24 Ekim Pazar kaynak günü saat bakımından 23:00'da 15,40 TL/MWh incelendi- olarak gerçekleşti.
2021 yılı Ekim ayında pik 1 saatlerde Veriler 5 716,33 Yük Tevzi TL/MWh Bilgi olarak Sistemi’nin gerçekleşen ortalama PTF, bir
önceki ayın pik saatler ortalaması yayımladığı olan Kamusal 551,15 TL/MWh’lik Raporlardan değere alınmıştır.
göre yüzde 30 oranında
arttı 6 .
2020 yılı Ekim ayında pik dışı (off-peak) saatlerin PTF değeri ortalama 291,35 TL/MWh iken,
bu değer 2021 yılı Ekim ayında yüzde114,0 oranında bir artış kaydetti ve 623,52 TL/MWh
80 • Ekim-Kasım 2021 olarak • ENERJİ gerçekleşti. PANORAMA
ğinde ise 2021 Ekim ayında toplam
üretimin yüzde 40,6’sının
doğal gaz ve LNG santralleri tarafından
gerçekleştirildiği görüldü.
Barajlı hidroelektrik santraller,
ilgili ayda toplam üretimin yüzde
9,2’sini karşılarken, akarsu tipi
hidroelektrik santraller ise yüzde
3,3 oranıyla üretime katkıda bulundu.
İthal kömür santralleri
ekim ayında toplam üretimin
2020 yılı Ekim ayı içerisinde toplam 25.182 GWh olan elektrik talebi, 2021 yılı Ekim ayında bir
önceki yıla göre yüzde 3,68 oranında artış göstererek, 26.108 GWh değerine ulaştı 7 . 2020 yılı
Ekim ayında 32.297 MWh olarak ölçülen saatlik ortalama talep, 2021 yılı Ekim ayında 35.092
MWh olarak gerçekleşti.
2021 yılı Eylül ayı sonunda 98.338 MW olan toplam kurulu güç değeri 389,7 MW’lık artışla
2021 yılı Ekim ayı sonunda 98.728 MW olarak kaydedildi.
Toplam kurulu gücün yüzde 67,8’lik (66.919 MW) kısmını serbest üretim şirketleri
oluştururken, EÜAŞ santrallerinin toplam kurulu güçteki payı yüzde 21,7 (21.429 MW)
seviyesinde 8 . Yap işlet devret santralleri yüzde 0,1’lik (127 MW), işletme hakkı devredilen
santraller yüzde 2,9’luk (2.831 MW) bir orana sahip. Lisanssız santrallerin toplam kurulu güç
içindeki payı da yüzde 7,5 (7.423 MW) olarak kaydedildi.
2021 yılı Eylül ayı sonunda 98.338 MW olan toplam kurulu güç değeri 389,7 MW’lık artışla
2021 yılı Ekim ayı sonunda 98.728 MW olarak kaydedildi.
Toplam kurulu gücün yüzde 67,8’lik (66.919 MW) kısmını serbest üretim şirketleri
oluştururken, EÜAŞ santrallerinin toplam kurulu güçteki payı yüzde 21,7 (21.429 MW)
seviyesinde 8 . Yap işlet devret santralleri yüzde 0,1’lik (127 MW), işletme hakkı devredilen
santraller yüzde 2,9’luk (2.831 MW) bir orana sahip. Lisanssız santrallerin toplam kurulu güç
içindeki payı da yüzde 7,5 (7.423 MW) olarak kaydedildi.
yüzde 10,4’ünü karşılarken, yerli
kömür santralleri ise yüzde 15,9
oranında katkı sağladı. Yenilenebilir
enerji santrallerinden rüzgâr
enerjisi santralleri toplam üretime
yüzde 10, jeotermal ve güneş
enerjisi santralleri 2 ise yüzde
kullanılmaktadır.
4,7 oranında katkıda bulundu.
Diğer termik santrallerin 3 üretimdeki
payı ise yüzde 2,5 olarak
gerçekleşti.
TEİAŞ tarafından yayımlanan
üretim verilerine göre, 2021 Ekim
ayında termik santrallerin toplam
üretimdeki payı yüzde 69,44
olarak kaydedildi. Yenilenebilir
enerji kaynaklarından elde edilen
elektrik üretiminin payı ise yüzde
30,56 olarak gerçekleşti 4 .
2020 yılı Ekim ayında 318,70
TL/MWh olarak gerçekleşen ortalama
piyasa takas fiyatı (PTF),
2021 yılı Ekim ayında, bir önceki
yıla göre yüzde 110,2 oranında
artarak 669,93 TL/MWh olarak
7
2020 ve 2021 yılları için saatlik veriler YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi Raporları’ndan alınmıştır.
8
Kaynak olarak TEİAŞ tarafından yayımlanan 31 Ekim 2021 tarihli Genel Günlük İşletme Neticesi raporu
3 Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız
termik ve biyokütle santralleri 4 2021 Ekim verileri Yük Tevzi Bilgi
2 Jeotermal ve Güneş enerjisi santralleri
“Diğer Yenilenebilir” olarak sınıflandırılmıştır.
2020 ve 2021 yılları için saatlik veriler dırılmaktadır. YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi tarihli Raporları’ndan Kamusal Rapordan alınmıştır.
diğer termik santraller olarak sınıflan-
Sistemi’nin yayımladığı 31 Ekim 2021
7
alınmıştır.
8
Kaynak olarak TEİAŞ tarafından yayımlanan 31 Ekim 2021 tarihli Genel Günlük İşletme Neticesi raporu
kullanılmaktadır.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 81
doğal gaz ve LNG yakıt tipi santralleri ile karşılanırken, yüzde 23,5’lik kısmı (23.249 MW)
barajlı hidrolik santraller tarafından karşılandı. Bu yakıt tiplerini yüzde 11,5’lik (11.336 MW)
oranla yerli kömür 9 santralleri ve yüzde 9,1’lik oranla (8.994 MW) ithal kömür santralleri
izledi. Akarsu tipi hidrolik santraller yüzde 8,3’lük bir orana (8.191 MW) sahipken, rüzgâr
santralleri toplam kurulu gücün yüzde 10,2’lik bir kısmını (10.115 MW) oluşturdu 10 . Toplam
kurulu gücün yüzde 7,7’lik kısmı (7.593 MW) güneş enerjisi santralleri, yüzde 1,7’lik kısmı
(1.647 MW) jeotermal enerji santrallerinden oluşurken, yüzde 2,1’lik kısmı (2.078 MW) ise
diğer termik santraller 11 tarafından oluşturululdu.
(off-peak) saatlerin PTF değeri
ortalama 291,35 TL/MWh iken,
bu değer 2021 yılı Ekim ayında
yüzde114,0 oranında bir artış
kaydetti ve 623,52 TL/MWh olarak
gerçekleşti.
2020 yılı Ekim ayı içerisinde
toplam 25.182 GWh olan elektrik
talebi, 2021 yılı Ekim ayında bir
önceki yıla göre yüzde 3,68 oranında
artış göstererek, 26.108
08:00 arasındaki saatleri ifade eder.
6 Gün Öncesi Piyasası ortalama
elektrik fiyatları hesaplamalarında
2021 yılı Eylül ayı sonunda
98.338 MW olan toplam kurulu
güç değeri 389,7 MW’lık artışla
2021 yılı Ekim ayı sonunda 98.728
MW olarak kaydedildi.
Toplam kurulu gücün yüzde
67,8’lik (66.919 MW) kısmını serbest
üretim şirketleri oluştururken,
EÜAŞ santrallerinin toplam
kurulu güçteki payı yüzde 21,7
(21.429 MW) seviyesinde 8 . Yap iş-
7 2020 ve 2021 yılları için saatlik veriler
YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi
Raporları’ndan alınmıştır.
2020 yılı Ekim ayında 3,859 milyar m 3 olan toplam doğal gaz tüketimi, 2021 yılı Ekim ayında
kaydedildi. Bu dönemde gerçekleşen
26,5 ortalama oranında PTF, bir artışla önceki 4,881 ayın pik milyar saatler m 3 ortalaması olarak gerçekleşti. olan Ekim ayında Elektrik 32.297 santrallerinde
MWh olarak
çekleşen ortalama PTF, bir önceki GWh değerine ulaştı 7 . 2020 yılı
yüzde
tüketilen aya göre doğal (520,86 gaz TL/MWh) miktarı yüzde 2020 551,15 yılı Ekim TL/MWh’lik ayında değere 1,314 milyar göre ölçülen m 3 iken saatlik bu miktar, ortalama 2021 talep, yılının
aynı
28,6
döneminde
oranında artış
yüzde
gösterdi.
31,7 oranında
yüzde 30
artarak
oranında
1,730
arttı 6 .
milyar m 3 2021
olarak
yılı
kaydedildi
Ekim ayında 12 . Elektrik
35.092
Ekim 2021’de en yüksek gün-
2020 yılı Ekim ayında pik dışı MWh olarak gerçekleşti.
santrallerinde tüketilen doğal gaz miktarının toplam doğal gaz tüketimine oranı 2020 yılı Ekim
lük ortalama piyasa takas fiyatı
23 Ekim Cumartesi günü 907,48
TL/MWh olarak gerçekleşirken;
en düşük günlük ortalama PTF
ise 3 Ekim Çarşamba günü 535,40
TL/MWh olarak kaydedildi. Piyasa
takas fiyatları saatlik bazda incelendiğinde
ise en yüksek PTF
değerinin 6 Ekim Cumartesi günü
saat 18:00’da 1.078,00 TL/MWh,
en düşük PTF değerinin ise 24
Ekim Pazar günü saat 23:00’da
15,40 TL/MWh olarak gerçekleşti.
2021 yılı Ekim ayında pik saatlerde
5 716,33 TL/MWh olarak gerkaynak
olarak Enerji Piyasaları İşletme 8 Kaynak olarak TEİAŞ tarafından
9
Taş kömürü, linyit ve asfaltit santralleri yerli kömür santrali olarak sınıflandırılmaktadır.
5 Pik saatler 08:00-20:00 arasındaki
saatleri, tipi pik hidrolik dışı saatler santrallere ise 20:00-lisanssız lamaları hidrolik kullanılmaktadır. santraller de dahildir. Günlük İşletme Neticesi raporu kulla-
A.Ş. Piyasa Gelişim Raporları PTF orta-
yayımlanan 31 Ekim 2021 tarihli Genel
10
Akarsu
11
Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız termik, kojenerasyon ve biyokütle santralleri diğer termik
santraller olarak sınıflandırılmaktadır.
12
2021 82 • Ekim-Kasım yılı Ekim ayı 2021 Elektrik • ENERJİ üretimi PANORAMA için tüketilen toplam doğal gaz miktarı, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü raporlarından alınmaktadır. Yuvarlamalardan dolayı hesaplanan
oranlarda farklılık bulunabilir.
ayında 34 iken, bu oran 2021 Ekim ayında yüzde 35,5 olarak gerçekleşti.
let devret santralleri yüzde 0,1’lik
(127 MW), işletme hakkı devredilen
santraller yüzde 2,9’luk (2.831
MW) bir orana sahip. Lisanssız
santrallerin toplam kurulu güç
içindeki payı da yüzde 7,5 (7.423
MW) olarak kaydedildi.
2021 yılı Ekim ayı sonunda
oluşan toplam kurulu gücün
yüzde 25,9’luk kısmı (25.525 MW)
doğal gaz ve LNG yakıt tipi santralleri
ile karşılanırken, yüzde
23,5’lik kısmı (23.249 MW) barajlı
hidrolik santraller tarafından
karşılandı. Bu yakıt tiplerini
yüzde 11,5’lik (11.336 MW) oranla
yerli kömür 9 santralleri ve yüzde
nılmaktadır.
9 Taş kömürü, linyit ve asfaltit santralleri
yerli kömür santrali olarak sınıflandırılmaktadır.
9,1’lik oranla (8.994 MW) ithal kömür
santralleri izledi. Akarsu tipi
hidrolik santraller yüzde 8,3’lük
bir orana (8.191 MW) sahipken,
rüzgâr santralleri toplam kurulu
gücün yüzde 10,2’lik bir kısmını
(10.115 MW) oluşturdu 10 . Toplam
kurulu gücün yüzde 7,7’lik kısmı
(7.593 MW) güneş enerjisi santralleri,
yüzde 1,7’lik kısmı (1.647
MW) jeotermal enerji santrallerinden
oluşurken, yüzde 2,1’lik kısmı
(2.078 MW) ise diğer termik santraller
11 tarafından oluşturululdu.
2020 yılı Ekim ayında 3,859
milyar m 3 olan toplam doğal gaz
10 Akarsu tipi hidrolik santrallere lisanssız
hidrolik santraller de dahildir.
11 Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız
termik, kojenerasyon ve biyokütle
santralleri diğer termik santraller
olarak sınıflandırılmaktadır.
tüketimi, 2021 yılı Ekim ayında
yüzde 26,5 oranında bir artışla
4,881 milyar m 3 olarak gerçekleşti.
Elektrik santrallerinde tüketilen
doğal gaz miktarı 2020
yılı Ekim ayında 1,314 milyar m 3
iken bu miktar, 2021 yılının aynı
döneminde yüzde 31,7 oranında
artarak 1,730 milyar m 3 olarak
kaydedildi 12 . Elektrik santrallerinde
tüketilen doğal gaz miktarının
toplam doğal gaz tüketimine
oranı 2020 yılı Ekim ayında 34
iken, bu oran 2021 Ekim ayında
yüzde 35,5 olarak gerçekleşti.
12 2021 yılı Ekim ayı Elektrik üretimi
için tüketilen toplam doğal gaz miktarı,
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Enerji İşleri Genel Müdürlüğü raporlarından
alınmaktadır. Yuvarlamalardan
dolayı hesaplanan oranlarda farklılık
bulunabilir.
ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 83
SOSYAL MEDYA
Geçtiğimiz ayın sosyal medyada yer
alan başlıklarından seçmeler sizlerle...
84 • Ekim • Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
ENERJİ PANORAMA • Ekim • Kasım 2021 • 85
SOSYAL MEDYA
86 • Ekim • Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA
ENERJİ PANORAMA • Ekim • Kasım 2021 • 87