15.11.2021 Views

Enerji Panorama Ekim-Kasim 2021

Pano Kariyer Yatırım Koç Holding’ten iş dünyasına örnek olacak hedef Enerjinin Sert Kışı 2022’de de Devam Edecek mi? Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler RES ve GES’lerin payını artırabilir 2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı Yenilenebilir enerjide küresel istihdam 12 milyona ulaştı COP26’nın çözüm önerilerine eleştirel bir bakış İklim konferansında ünlülerin rolü Elektrik fiyatlarına yeniden bakmak Sanayi tesisleri, verimlilikle yüzde 30 tasarruf sağlayabilir Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisinin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı Huawei, dünyanın en büyük enerji depolama sistemini kuracak Hidrojen motorlu enerji santralleri, enerji geçişini destekleyecek Hidrojenle çalışan bir otobüs 5 yılda 13 bin ağacı kurtarıyor Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin! Ofgem, net sıfır hedefi için 450 milyon sterlinlik fon kurdu Türkiye’nin enerji serüvenine bir bakış-2 Yeni bir şeyler öğrenmek için motivasyonumuzu artırmanın yolları İstatistik Sosyal Medya

Pano
Kariyer
Yatırım
Koç Holding’ten iş dünyasına örnek olacak hedef
Enerjinin Sert Kışı 2022’de de Devam Edecek mi?
Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler RES ve GES’lerin payını artırabilir
2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı
Yenilenebilir enerjide küresel istihdam 12 milyona ulaştı
COP26’nın çözüm önerilerine eleştirel bir bakış
İklim konferansında ünlülerin rolü
Elektrik fiyatlarına yeniden bakmak
Sanayi tesisleri, verimlilikle yüzde 30 tasarruf sağlayabilir
Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisinin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı
Huawei, dünyanın en büyük enerji depolama sistemini kuracak
Hidrojen motorlu enerji santralleri, enerji geçişini destekleyecek
Hidrojenle çalışan bir otobüs 5 yılda 13 bin ağacı kurtarıyor
Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin!
Ofgem, net sıfır hedefi için 450 milyon sterlinlik fon kurdu
Türkiye’nin enerji serüvenine bir bakış-2
Yeni bir şeyler öğrenmek için motivasyonumuzu artırmanın yolları
İstatistik
Sosyal Medya

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yaşında

E N E R Jİ PANORAMA

Dergiyi PDF okumak için...

Türkiye Enerji Vakfı • Yıl: 9 • Sayı: 99 • EKİM-KASIM 2021

ENERJİNİN SERT KIŞI

2022’DE DE DEVAM

EDECEK Mİ?

Türkiye’nin ilk lityum

iyon pil üretim tesisinde

sona gelindi

Yenilenebilir enerjide

küresel istihdam 12

milyona ulaştı

Dr. Serhan Ünal

yazdı: 2021 Türkiye

Raporu’nda enerji faslı


İçindekiler

30 48

Koç Holding’ten iş dünyasına

örnek olacak hedef

2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini açıklayan Koç Holding, bu

doğrultuda somut ve uygulanabilir bir yol haritasını içeren Karbon Dönüşüm

Programı’nı başlattı. Holding, bu hedefe ulaşmak için tüm iş süreçlerini gözden

geçirecek…

2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı

AB’nin 2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı açısından; kaynak çeşitlendirmesi

ve yenilenebilir enerjinin gelişimi yönlerinde ilerleme sağlandığı belirtiliyor

ancak Türkiye’nin özellikle yenilenebilir enerji desteğindeki yerli aksam

kullanımı politikasının, başta AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği kuralları

olmak üzere, Dünya Ticaret Örgütü’nün de ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisi

getiriliyor…

ENERJİNİN SERT KIŞI

2022’DE DE DEVAM

EDECEK Mİ?

34


54

COP26’nın çözüm önerilerine eleştirel

bir bakış

Yakında dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak, yeni gelenlerin çoğu da temiz

enerji teknolojilerinden yoksun, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları

olacak. Bu ülkelerin ekonomik büyümelerinin devam etmesi ve artan

tüketimle karbon emisyonları da artacak.

76

Yeni bir şeyler öğrenmek için

motivasyonumuzu artırmanın yolları

2 yıla yakın bir süredir evlerimizden çalışmaya, derslere katılmaya, toplantıları

yönetmeye ve sosyal hayatımızı dijital ortamda mümkün olduğunca sürdürmeye

çalışıyoruz. Salgın sürecinin başında, evden bir şeyler yapmaya, online kurslara

katılmaya, spora başlamaya, farklı bir dili tanımaya, kısacası yeni bir şeyler

öğrenmeye daha istekli ve hevesliyken, zaman geçtikçe bu hevesimizi yitirmeye,

motivasyonumuzu kaybetmeye başladık.

Pano..................................................................... 10

Kariyer.................................................................. 20

Yatırım.................................................................. 24

Koç Holding’ten iş dünyasına

örnek olacak hedef.............................................30

Enerjinin Sert Kışı 2022’de de

Devam Edecek mi?............................................ 34

Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler RES ve

GES’lerin payını artırabilir................................. 44

2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı................. 48

Yenilenebilir enerjide küresel

istihdam 12 milyona ulaştı.................................50

COP26’nın çözüm önerilerine

eleştirel bir bakış............................................... 54

İklim konferansında ünlülerin rolü ....................57

Elektrik fiyatlarına yeniden bakmak................. 60

Sanayi tesisleri, verimlilikle yüzde

30 tasarruf sağlayabilir ......................................62

Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim

tesisinin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı...... 64

Huawei, dünyanın en büyük enerji

depolama sistemini kuracak.............................. 65

Hidrojen motorlu enerji santralleri,

enerji geçişini destekleyecek............................ 66

Hidrojenle çalışan bir otobüs 5 yılda

13 bin ağacı kurtarıyor.......................................67

Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin!.68

Ofgem, net sıfır hedefi için 450

milyon sterlinlik fon kurdu.................................70

Türkiye’nin enerji serüvenine bir bakış-2...........72

Yeni bir şeyler öğrenmek için

motivasyonumuzu artırmanın yolları.................76

İstatistik................................................................ 80

Sosyal Medya....................................................... 84


editör

Enerji fiyatlarındaki artış

gerçekçi mi?

Uzmanlar, bu soruya yanıt arıyor.

İnsanları akaryakıt istasyonlarının

önünde kuyruklara girmeye iten,

yüksek maliyetlere dayanamayıp kapıya

kilit vuran işletmeler yaratan, ailelerin bütçesinde

gıda ve barınmadan sonra en yüksek

kalem haline gelen enerji fiyatlarındaki

hızlı yükselişin ardında yatan ne?

Sektörü biraz yakından inceleyince elbette

ekonominin içinde bulunduğu durum nedeniyle

artışların bir miktar mantıklı olduğu

görülebiliyor. Kovid-19 sonrası artan talep,

kuraklık nedeniyle elektrik üretiminde doğal

gazın daha çok tüketilmesi, havaların

soğuk geçeceği tahmininin getirdiği stok

yapma hali… Bunlar açıklanabilir nedenler

ancak yine de bu seviyelere ulaşmaya yetecek

nedenler değil.

Yukarıdaki saptamaları, piyasa aktörlerinin

önemli bir kısmı yapıyor. Ana gerekçe

olarak, tıpkı daha önce petrolde yaşandığı

gibi bazı büyük traderlerın, büyük üreticilerin

piyasada var olan sıkışıklığı kullanarak

aşırı kar hırsının sonucu olduğu saptaması

öne çıkıyor.

Serbest piyasa düzeninde bu tür “mantıklı

ya da akıldışı” yükseliş ve düşüşler yaşanıyor.

Temennimiz bu sürecin akılcı bir şekilde

son bulması…

Ülkemize dönersek, daha çetrefilli bir durumla

karşı karşıyayız. Uzunca bir süredir

devam eden çeşitli sübvansiyonların getirdiği

yükün taşınamaz hale gelmesiyle,

hükümet enerji fiyatlarını düzenli olarak

artırıyor, özellikle sanayi sektöründeki artışlar,

artık üretimi tehlikeye sokacak seviyeye

geldi.

Üstüne kuraklık, döviz kurlarındaki ‘önlenemeyen’

yükseliş, özellikle gazda büyük

çoğunluğu sona erecek olan uzun vadeli

kontratlar gelince yüzde 40-50’lik dilimlerde

zamlar başladı. Enerji Panorama ekibinden

Deniz Suphi, oldukça kapsamlı bir

analiz hazırlayarak, “enerji maliyetinin”

iskeletini ortaya çıkardı. Tüm alanlarda

neler yaşandı, sorunlar ne ve 2022 yılında

bizi nelerin beklediğine dair önemli bilgilere

ulaştı. Dergimizin kapak konusunu başta

Türkiye olmak üzere Avrupa’daki enerji

fiyatlarına ayırdık. Sektör oyuncularının

gelecek yılki planlarına yardımcı olacağını

düşünüyoruz.

Tüm dünya fiyatlara odaklanmış durumda

ancak güzel gelişmeler de oluyor. Dünya

liderlerinin düşük karbon hedefine dönük

açıklamaları, yatırımların artacağına dönük

verdikleri mesajlar, yenilebilir enerjide

alanında heyecan dalgası yarattı. Şu sıkışık

dönemde her ne kadar fosil yakıtlara olan

talep artmış olsa da tüm dünyanın geleceği

yenilenebilir enerjiye bağlı. Ülkemiz de bu

konuda önemli adımlar atıyor, geçtiğimiz

ay imzalanan Paris İklim Anlaşması da

ülkemizin enerji sektörüne basamak atlatacak.

Yılın son sayısında buluşmak üzere, keyifli

okumalar dileriz.

İmtiyaz Sahibi

TÜRKİYE ENERJİ VAKFI

İKTİSADİ İŞLETMESİ

TENVA İktisadi İşletmesi

Yetkilisi Aycan Kızıldağ

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Esengül Erkan

esenerkan@tenva.org

Haber Merkezi

Deniz Suphi • Mahir Arslan

Neşet Hikmet • Z. Işık Adler

Katkıda Bulunanlar

Dr. Fatih Cemil Özbuğday

Dr. Fehmi Tanrısever

Dr. Kürşad Derinkuyu

Serhan Ünal

Abone / Reklam

info@tenva.org

Kurumsal Ab. Bir. Fiyat: 15 TL

Yayın İdare Merkezi

Alternatif Plaza, Kızılırmak

Mah. 1446. Cad. No:12/37

Kat: 10 Çukurambar / Ankara

T: +90 312 220 00 59

Kuruluş Yılı: 2013

Tasarım

Kasım Halis

Yayın Türü

YAYGIN SÜRELİ YAYIN TÜM

TÜRKİYE’DE

Yayın Tarihi

15 Kasım 2021

ISSN

2757-5799

Enerji Panorama Dergisi, Türkiye Enerji

Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından

yayımlanmaktadır. Dergide yer alan yazı,

fotoğraf, illüstrasyon, grafik, harita gibi

malzemeler kaynak göstermek koşulu ile

kullanılabilir. Türkiye Enerji Vakfı İktisadi

İşletmesi, Türkiye Enerji Vakfı'nın iktisadi

işletmesidir


“İşimin Enerjisi” ile sen de işinin enerjisini ve

verimliliğini artır, işine güç kat.

Güneş enerjisi sistemleri, enerji verimliliği uygulamaları, elektrikli araç şarj

istasyonu yönetimi ve yeşil enerji sertifikasyonuna kadar birçok çevre dostu ve

sürdürülebilir enerji çözümüyle hizmetinizdeyiz.

Detaylı bilgi için: enerjisa.com.tr


PANO

Aycan Kızıldağ



GATES’IN ŞIRKETI, 1 MILYAR

DOLAR BAĞIŞ TOPLADI

Bill Gates tarafından 2016’da kurulan Breakthrough

Enerji, Microsoft, BlackRock, Bank of America ve

ArcelorMittal’ın da aralarında olduğu şirketlerden

yatırım aldı. Washington merkezli şirket, elde edilen

sermayenin sıfır karbon ekonomisini desteklemek

için kullanılacağını duyurdu. Gates’in kar amacı gütmeyen

şirketi Microsoft, BlackRock, Bank of America,

Boston Consulting Group’un da aralarında olduğu

firmalardan toplam 1 milyar doların üzerinde bağış

topladı.

Şirket, bağışların bu yılbaşında kurulan ve sıfır karbon

ekonomisini destekleyen “Breakthrough Energy

Catalyst” projesinin fonlanması için kullanılacağını

açıkladı. Microsoft’un kurucusu Gates konu hakkında

yaptığı açıklamada “İklim felaketini önlemek için

yeni bir sanayi devrimi şart. Sıfır emisyon hedefine

ulaşmak için gereken teknolojinin yarısı bile mevcut

değil. Catalyst Projesi’nin bunu değiştirmesini ve

temiz gelecek için etkili bir yol sağlamasını umuyoruz”

ifadelerine yer verdi. BlackRock’ın Breakthrough

Enerji’ye 5 yılda 100 milyon dolar bağışlayacağı, Microsoft,

American Airlines ve ArcelorMittal’in de aynı

miktarda taahhütte bulunduğu belirtildi.

BlackRock CEO’su Larry Fink, sıfır emisyon hedefinin

her bireyin sorumluluğu olduğunu ve küresel enerji

dönüşümünün 40 trilyon dolar maliyeti olacağını

bildirerek “Catalyst ile ortaklığımız doğrultusunda

5 yıl boyunca temiz enerji çözümleri için yatırım yapacağız”

diye konuştu. İklim kriziyle mücadele eden

tek milyarder Gates değil. Amazon’un kurucusu Jeff

Bezos 10 milyar dolarlık fon kurarken Tesla CEO’su

Elon Musk da ‘karbon yakalama’ teknolojisi için 100

milyon dolarlık bağış sözü vermişti.

SIEMENS GERI

DÖNÜŞTÜRÜLEBILIR

RÜZGAR TÜRBINI ÜRETTI

Her biri 81 metre uzunluğundaki ilk altı adet

81 metre uzunluğundaki geri dönüştürülebilen

rüzgar türbini kanadı Danimarka’nın Aalborg

kentindeki Siemens Gamesa fabrikasında üretildi.

Siemens Gamesa CEO’su Andreas Nauen, geri

dönüştürülebilen rüzgar türbini kanadının Siemens

Gamesa’nın rüzgar endüstrisinde teknolojik

gelişmeye nasıl öncülük ettiğinin bir başka

somut örneği olduğunu söyledi.

Siemens Gamesa rüzgar türbini kanatları, güçlü

ve esnek bir hafif yapı oluşturmak için reçine ile

birlikte dökülen malzemelerin bir kombinasyonundan

yapıldı. Şirket, bu yeni reçine türünün

kimyasal yapısının, bıçağın kullanım ömrünün

sonunda reçineyi diğer bileşenlerden verimli bir

şekilde ayırmayı mümkün kıldığını açıkladı. Bu

işlem, geleneksel rüzgar türbini kanatlarını geri

dönüştürmenin mevcut diğer yollarının aksine,

kanattaki malzemelerin özelliklerini korumasını

sağlıyor. Böylece malzemeler daha sonra ayrıldıktan

sonra yeni uygulamalarda yeniden kullanılabiliyor.

Siemens Gamesa yakın zamanda 2040’a yönelik

bir sürdürülebilirlik vizyonu başlattı ve hedeflerinden

biri de türbinleri 2040 yılına kadar tamamen

geri dönüştürülebilir hale getirmek.

10 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


PANO 

BALIKESIR, 2050’DE

KARBONSUZ

BIR KENT OLACAK

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, dünyadaki en

büyük kentsel iklim ve enerji inisiyatifi olan

‘İklim ve Enerji İçin Küresel Belediye Başkanları

Sözleşmesi’ni imzaladı. Birleşmiş Milletler

tarafından da desteklenen sözleşme; sera gazı

salınımını azaltma, yenilenebilir enerji kullanımını

artırma, iklim değişikliğiyle mücadele gibi

önemli başlıkları içeriyor. Ekim ayı Büyükşehir

Belediye Meclisi’nde konuyla ilgili yetkilendirilen

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel

Yılmaz, sözleşmeyi imzaladı.

Balıkesir’in hedefi; 2030 yılına kadar sera gazı

salınımını yüzde 40 düşürmek, 2050’ye kadar

ise karbonsuz bir kent oluşturmak. Büyükşehir

Belediyesi bu kapsamda; sıfır atık, yenilenebilir

enerji ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında

Birleşmiş Milletler başta olmak üzere birçok

paydaşla birlikte strateji planlarını hazırlamaya

başladı. Daha yaşanabilir, insana ve çevreye duyarlı

bir şehir inşa etme gayretiyle çalışmalarına

yön veren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ayrıca

Silikon Vadisi’nde özellikle yenilenebilir enerji

ve akıllı şehirler alanında proje ve çalışmalar yürüten

şirketlerle görüşmeler yapıyor.

NIJERYA ILE ÜÇ KRITIK

ENERJI SÖZLEŞMESI

IMZALANDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Nijerya

Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari huzurunda

iki ülke arasında bugün üçü enerji alanında

olmak üzere yedi anlaşma imzalandı. Enerji ve

Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Twitter

hesabından yaptığı paylaşımda, “Batı Afrika’daki

son durağımız Nijerya’da enerji, madencilik

ve hidrokarbon alanlarında iş birliğine ilişkin

anlaşmalar imzaladık. Türkiye Nijerya arasında

bilgi, tecrübe paylaşımının yanı sıra, yeni yatırım

ve ticari faaliyetlerle enerji iş birliğimizi

daha üst bir noktaya taşıyacağız” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan verilen

bilgiye göre, hükümetler arasında madencilik,

hidrokarbon ve enerji alanında iş birliğine ilişkin

3 ayrı mutabakat zaptı Bakanlar Dönmez ve

Onyeama tarafından imza altına alındı. Buna

göre, “Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat

Zaptı” kapsamında yenilenebilir enerji

kaynakları, enerji verimliliği, elektrik dağıtımı

ve iletimi konularında iş birliği yapılması öngörülüyor.

“Madencilik Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat

Zaptı”, madencilik mevzuatı, maden kaynaklarının

keşfi, jeolojik arama, laboratuvar çalışmaları, maden

atıklarının muhafazası ve imhası konularında

iş birliğine ilişkin hükümleri kapsıyor.

“Hidrokarbon Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat

Zaptı” ise ham petrol ile petrol ürünleri

ve LNG ticareti, petrol ve doğal gaz altyapısının

inşası, bakımı, doğal gazın sıvılaştırılması ile

petrol ve doğal gazın aranması, taşınması ve pazarlanması

konularında iş birliğine ilişkin hükümleri

içeriyor.

12 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


PANO

LIMAK, ELEKTRIK DAĞITIM

ŞIRKETLERINI İNGILIZ

ACTIS’E DEVRETTI

Limak Yatırım ile uluslararası sürdürülebilir altyapı

yatırım fonu Actis arasında Bursa, Balıkesir, Çanakkale

ve Yalova illerinin bulunduğu Uludağ bölgesinde

elektrik dağıtım ve perakende satış faaliyetlerini

sürdüren Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ ve Limak Uludağ

Perakende Elektrik Satış AŞ’nin tek hissedarı olan

Uludağ Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri

AŞ’nin paylarının tamamının devri için hisse satış

sözleşmesi, 30 Eylül 2021 tarihinde imzalandı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre söz konusu hisse

devrinin Rekabet Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme

Kurumu onayları ve ilgili diğer koşulların tamamlanmasının

ardından gerçekleşmesi öngörülüyor.

Actis’in, dünya çapında farklı ülkelerde 18 ofisi

bulunuyor. Kuruluşundan itibaren yatırımcılarından

24 milyar dolar büyüklüğünde fon katılımı sağlayan

Actis, sahip olduğu portföyüyle enerji alanında

bugüne kadar 24 GW üzerinde kurulu kapasiteye

sahip konumda.

Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir,

söz konusu hisse satış anlaşmasına ilişkin yaptığı

açıklamada şunları söyledi: Yaklaşık 1 yıldan bu

yana İngiliz yatırım fonu Actis ile Uludağ Elektrik’in

hisselerinin devri için yaptığımız görüşmeleri tamamladık

ve hisse devir sözleşmesini imzaladık. Yapılan

bu anlaşmanın, özellikle altyapı yatırımlarında

yabancı yatırımcıların Türkiye’nin potansiyeline

olan ilgisinin bir göstergesi olduğunu düşünüyorum.

Limak Şirketler Grubu olarak bu satıştan elde

edeceğimiz geliri, Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz

sektörlerde yürütmeyi öngördüğümüz diğer projelerimize

yatırmayı düşünüyoruz.”

GÜNEŞ ENERJILI

KARAVAN, AVRUPA

SEYAHATINI BITIRDI

Eindhoven Üniversitesi’nden 22 kişilik bir öğrenci

ekibinin projesi olan tekerlekli güneş enerjisiyle

çalışan adı Stella Vita, olan elektrikli karavanı

tasarlamak ve inşa etmek için bir buçuk yıl harcadı.

Daha sonra, Eindhoven’dan Tarifa’ya güneş

enerjili bir yolculuğu başarıyla tamamladı.

Solar Team, yolculuklarına 19 Eylül’de ev üsleri

Eindhoven’dan başladı. Gezinin başlangıcıyla

ilgili olarak ekip, web sitelerinde resmi bir duyurunun

parçası olarak şunları yazdı: Hollanda’nın

‘Işık Şehri’nde başlıyoruz. Ana üssümüzden,

ortaklarımız, ailemiz ve arkadaşlarımızla tura

başlayacağız. Ayrıca Eindhoven’da yaşayan gurbetçilerle

temas kuracağız ve vizyonumuzu paylaşacağız.”

Ekip, Eindhoven’dan toplam 2 bin kilometre yol

kat ettikten sonra nihai varış noktaları olan Tarifa’ya

ulaştı. Çok sayıda öğrenci ve iklim aktivisti

ile bir araya gelen ekip, yepyeni ve sürdürülebilir

bir hareketlilik yolunu paylaştı. İlham verici yolculuğunu

yakıt almak için durmadan veya şarja

takmadan sona erdiren Stella Vita adlı karavan

tek enerjisini güneşten temin etti.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 13


PANO

ABB, ELEKTRIKLI ARAÇLARDA ŞARJ SÜRESINI

15 DAKIKAYA INDIRDI

İsviçreli teknoloji şirketi ABB, dünyanın en hızlı

elektrikli araç şarj cihazını piyasaya sürdü. Elektrikli

araçların en büyük sorunlarından biri olan

şarj etme sürelerine çözüm getirdiğini açıklayan

firma, normalde saatler alan şarj sürelerinin en

büyük bataryaya sahip araçlarda bile 15 dakikaya

indirgendiğini belirtti. Terra 360 adı verilen cihaz

bu hızlı şarj imkanını aynı anda dört araca birden

sunabilecek.

Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre 2020 yılında

yaşanan ve halen etkisi devam eden Kovid-19

krizine rağmen elektrikli araç sayısı dünya

genelinde yüzde 41 artarak 3 milyona ulaştı. Ajans

bu yükseliş ivmesinin 2021’de de devam ettiğini

ve yılın ilk üç ayında elektrikli araç satışlarının

yüzde 140 oranında arttığını kaydetti. Yılsonundan

itibaren sistemin Avrupa’daki şarj istasyonlarına

yerleştirilmeye başlanacağını açıklayan ABB,

şarj ünitesinin 3 dakikadan az bir sürede 100 kilometrelik

bir menzil için gereken enerjiyi araçlara

yükleyeceğini belirtti.

Avrupa ile sınırlı kalmayacak sistem 2022’den

itibaren başta Amerika Birleşik Devletleri olmak

üzere Latin Amerika ve Asya-Pasifik ülkelerine de

yayılacak. Ürünün fiyatı konusunda bir açıklamada

bulunamayan İsviçre merkezli teknoloji şirketi,

öncelikle benzin istasyonları, süpermarketler ve

şirketlerle anlaşmalar yapılacağını belirtti.

DÜNYANIN EN UZUN ILETIM HATTI, HIZMETE GIRDI

Norveç ve İngiltere arasında döşenen ve dünyanın

en uzun elektrik iletim hattı olan sistem, artık

enerji dağıtım hizmeti veriyor. Tamamıyla yenilebilir

enerjiden elde edilen elektrik enerjisini Birleşik

Krallık’a iletecek olan 720 kilometre uzunluğundaki

elektrik hattının yapımına 2015 yılında

başlanmıştı. Söz konusu sistemin 2030’a kadar

yıllık 23 milyon ton karbonmonoksit gazının açığa

çıkmasının önüne geçeceği ve toplamda 1.450 kilometre

kablo kullanıldığı kaydedildi.

İngiliz enerji şirketi National Grid ve Norveçli

enerji nakil operatörü Statnett SF ortaklığında

gerçekleştirilen yaklaşık 1.9 milyar euro maliyetli

projenin 710 kilometrelik bölümü deniz altından

geçiyor. Norveç ve İngiltere’deki enerji dönüşüm

istasyonlarıysa, İsveçli teknolojisi devi ABB tarafından

inşa edildi.

İlk kullanılmaya başladığında günlük 700 MW

enerji geçişi sağlayacak sistem 3 ay içerisinde kapasitesini

1.400 MW’a çıkaracak. Sistem sayesinde

Birleşik Krallık’ta 1.4 milyon haneye yüzde 100

yeşil enerji sağlanacak. İstatistiklere göre, Norveç

elektriğinin yaklaşık yüzde 96’sını hidroelektrik,

yüzde 2’sini de rüzgar panelleri ve termal sistemlerden

elde ediyor. Bu da, ülkede üretilen elektrik

enerjisinin yüzde 98’inin yenilebilir kaynaklardan

elde edildiğini gösteriyor.

14 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Yeşil Gelecek

Sanko Enerji ile

Gelecek


PANO

POLAT HOLDING, İŞ BANKASI ILE ORTAKLIK

ANLAŞMASI IMZALADI

Polat Holding yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları

için İş Bankası Grubu şirketlerinin yatırımcısı

olduğu Maxis Girişim Sermayesi

Portföy Yönetimi A.Ş. Temiz

Enerji Girişim Sermayesi

Yatırım Fonu ile ortaklık

anlaşması imzaladı.

Yapılan açıklamaya

göre, ortaklığa

ilişkin pay devir

ve ortaklık sözleşmesi

imzalandı,

sözleşmelerde yer

alan ön koşulların

tamamlanması ve

Rekabet Kurumu’nun

izni sonrasında da pay

devir işlemi tamamlanacak.

Devir sözleşmesi sonrasında Polat Holding

ve Maxis Girişim, AP Enerji’de yüzde 50-50

oranında ortak olacak. Bünyesinde Erguvan Enerji

ve Polat Enerji olmak üzere iki şirket bulunan AP

Enerji’nin yatırımlarının toplam kurulu gücü 700

MW. 2017’de Türkiye İş Bankası Grubu

bünyesinde kurulan Maxis Girişim

Sermayesi Portföy Yönetimi

A.Ş. ise farklı temalarda

girişim sermayesi yatırım

fonları kurup yönetiyor.

Kanadalı emeklilik

fonu yatırım yöneticisi

PSP Investments

ile Fransız

EDF Energies Nouvelles

eşit şekilde yüzde

45’lik hisse oranı ile Polat

Enerji’de ortak olarak

bulunuyorlardı. Şirketler hisselerini

geçtiğimiz yıl satma kararı

almışlardı. Polat Holding de 3 ay önce hisselerin

tamamını satın alarak şirketin yüzde yüz

sahibi olmuştu.

YUNANISTAN’IN ILK İKLIM BAKANI STYLIANIDES OLDU

Yunanistan’da İklim Bakanlığı kurulacağı bildirildi.

Ülke yönetimi tarafından yapılan açıklamaya

göre, ülkenin ilk İklim Bakanı da 2014-2019 yılları

arasında Avrupa Birliği İnsani Yardım ve Kriz

Yönetimi Komiseri olarak görevi yapmış olan Christos

Stylianides olacak.

Güney Kıbrıs vatandaşı olan Stylianides Yunanistan

vatandaşlığına kabul edilmesi sonrasında yemin

ederek görevine başlayacak. Bakan yardımcılığını

görevini ise Yunanistan eski Hava Kuvvetleri

Komutanı General Evangelos Tournas üstlenecek.

Stylianides konu ile ilgili yaptığı açıklamada görevi

zorluklar ve beklentilerin tam farkındalığı ile

kabul ettiğini, iklim değişikliğinin sonuçlarına

karşın afet önleme ve hazırlığın en etkili silah olduğunu

kaydetti. Yunanistan’da temmuz ve ağustos

aylarında gerçekleşen orman yangınlarını 116

bin hektardan fazla alanı etkilemişti.

16 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


PANO

MEME KANSERINE PEMBE FATURA ILE DIKKAT ÇEKILDI

Limak Enerji Uludağ Elektrik, meme kanserine dikkat

çekmek amacıyla hayata geçirdiği pembe fatura

uygulamasını bu yıl da sürdürüyor. Ekim ayının

“Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak anılması

sebebi ile bu hastalığa dikkat çekmeyi amaçlayan

şirket, faturalarını pembe olarak tasarlayarak müşterilerine

ulaştırıyor ve meme kanserine yönelik

farkındalık oluşturuyor. Şirket, hizmet verdiği

tüm müşterilerine erken tanının önemine

dikkat çeken mesajın yer aldığı

pembe faturaları gönderiyor.

“Elle muayene ve mamografi

sizi meme kanserinden korur.”

mesajlı pembe faturaları

müşterilerine ulaştıran

Limak Enerji Uludağ Elektrik,

bu çalışması ile dünyada

en sık görülen kanser türleri

arasında birinci sıraya geçen

meme kanserine yönelik farkındalık oluşturuyor.

Projenin çok önemli ve değerli olduğunu vurgulayan

Limak Enerji Uludağ Elektrik Genel Müdürü

Ali Erman Aytac, “Dünya Sağlık Örgütü’nün kanser

raporuna göre meme kanseri, diğer kanser türlerini

geride bırakarak dünyada en çok görülen kanser

çeşidi oldu. Elektrik faturalarının vatandaşlarımız

tarafından titizlikle takip edilen ve incelenen bir

evrak olması sebebiyle bu platformda

yer verilen açıklama ve mesajlar

da yoğun bir şekilde okunuyor.

5 milyon kişiye “Elle muayene

ve mamografi sizi meme

kanserinden korur” mesajının

yer aldığı pembe faturalarımızı

ileterek, kadınlara

yönelik bu sağlık sorununa

karşı farkındalık oluşturmayı

amaçlıyoruz” dedi.

RUSYA’NIN YÜZER SANTRALI ZIYARETE AÇILDI

Rusya’nın Chukotka Özerk Bölgesi‘nin Pevek kentinde

bulunan Rosatom’un yüzer nükleer santrali

Akademik Lomonosov, kamusal bir gezi kapsamında

ilk kez ziyarete açıldı. Rusya Bilimler Akademisi

Ural Şubesi Endüstriyel Ekoloji Enstitüsü’nün

önde gelen araştırmacılarından Alexey Yekidin liderliğindeki

inceleme gezisine ekolojistler, akademisyenler

ve kamu derneklerinin temsilcileri

katıldı.

Katılımcılar, yüzer nükleer santralin çevre ve radyasyon

güvenliği ile ilgili verilerin toplanması ve

analiz edilmesinin yanı sıra tesisin ve genel işleyişinin

değerlendirilmesiyle elde edilen sonuçların

halkla paylaşılmasını sağlamak amacıyla ziyarette

bulundu. Çevreciler hem istasyonda ve çevresinde

hem de Pevek şehrinde çeşitli ölçümler yaptı.

Elde edilen bulgular, hem yüzer nükleer santralin

çevresindeki hem de Pevek şehrindeki artalan

radyasyonuna doğal radyonüklidler ve kozmik

radyasyon gibi yalnızca doğal kaynakların neden

olduğunu ortaya koydu. Bulgulara göre ayrıca, söz

konusu radyasyonun ortalama değerinin her iki

bölgede de 0.12 μSv/h’yi aşmadığı da tespit edildi.

18 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


KARİYER

Z. Işık Adler

EPİAŞ Başkanı Türkoğlu,

EUROPEX yönetimine seçildi

Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, Avrupa çapında

toptan enerji ticareti alanında çatı kuruluş olarak kabul edilen Avrupa Enerji

Borsaları Birliği (EUROPEX) yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Çevrim içi yapılan

genel kurul toplantısında ICE Endex Başkanı Pieter Schuurs yönetim

kurulu başkanlığına, Borzen Piyasa Operasyonları Direktörü Borut Rajer,

EPEX SPOT Piyasa Operasyonları Başkanı (COO) Jonas Törnquist, TGE

Yönetim Kurulu Başkanı Piotr Zawistowski yönetim kurulu üyeliğine yeniden

seçilirken EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu ve GME Başkanı ve

CEO’su Andrea Péruzy EUROPEX yönetim kurulu üyeliğine ilk defa seçildi.

Genel kurulda ayrıca çalışma gruplarının başkanları da seçildi.

Ahmet Türkoğlu Avrupa’daki enerji borsaları ile uyum içinde çalıştıklarının

altını çizerek, “2016 yılından bu yana üyesi olduğumuz EUROPEX’in

yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş olmaktan dolayı, Türkiye’nin enerji borsası

EPİAŞ’ın genel müdürü olarak büyük mutluluk duydum. Şirketimiz, Avrupa’daki

enerji borsalarıyla uyum halinde çalışmakta ve fikir alışverişinde

bulunuyor. EPİAŞ, işlettiği piyasaları etkin, şeffaf ve sürdürülebilir şekilde

işletmesinin yanı sıra küresel ölçekte referans alınan bir enerji borsası

olma vizyonunu gerçekleştirmek için de tüm enerjisiyle çalışıyorlar. Bu gelişmeler

bize vizyonumuza bir adım daha yaklaştığımızı gösteriyor” dedi.

Aksa Doğalgaz’a Dijital CMO Ödülü

Aksa Doğalgaz, Fast Company Türkiye dergisi tarafından düzenlenen Pazarlama

Liderleri ’21 Ödülleri’nde, Türkiye’nin teknolojiyi kullanma ve dijital strateji

konusunda en iyi CMO’ya sahip 50 şirketi arasında yer aldı. Fast Company Türkiye

dergisi, dijitalleşmeyi iletişim stratejisinin içine dahil ederek bunu

başarıyla hayata geçiren en iyi CMO’ya sahip 50 şirket araştırmasının

sonuçlarını yayımladı. Aksa Doğalgaz, araştırma kapsamında pazarlama

liderlerinin değerlendirildiği Pazarlama Liderleri 21’de ödüle

layık görüldü.

Sir Martin Sorrell başkanlığındaki jüri tarafından gerçekleştirilen

değerlendirme sonucunda Türkiye’nin teknolojiyi kullanma ve

dijital strateji konusunda en iyi 50 CMO’su ödüllendirildi. Aksa Doğalgaz

da salgın sürecinde dijital kanallar ve kampanyalara verdiği

ağırlık ile öne çıkan şirketler arasında yer aldı.

Kovid-19 salgınının başladığı günden itibaren, insanlar için evde

her odanın eşit sıcaklık ve konforda olmasının daha da önemli hale geleceği

öngörüsüyle kampanyaları yavaşlatmak yerine dijital kanalların

ağırlığını artırarak, hedef kitlesiyle kesintisiz iletişimi sürdüren Aksa

Doğalgaz’da salgın koşullarına rağmen başarılı bir kampanya ve abone

alım süreci yaşandığı belirtildi.

20 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


KARİYER

Fatih Birol, “Dünyanın En Etkili

100 İsmi” arasına girdi

TIME Dergisi’nin dünya çapında en etkili isimleri seçtiği ve bu yıl 18’incisini yayımladığı

TIME 100 listesi açıklandı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, TIME Dergisi’nin

belirlediği dünyanın en etkili 100 kişisi arasındaki tek Türk oldu.

TIME 100 listesinde ABD Başkanı Joe Biden, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Hindistan

Başbakanı Narendra Modi, Avrupa Birliği Komisyonu Kıdemli Başkanı Frans Timmermans,

eski ABD Başkanı Donald Trump, Tesla Üst Yöneticisi Elon Musk, İngiltere Kraliçesi

2. Elizabeth’in torunu Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Düşes Meghan Markle gibi ünlü

isimler yer aldı.

Birol, yaptığı değerlendirmede, “Dünya ekonomisi için en önemli sektörlerden

biri olan enerji sektörünü temsil etmek çok önemli. Türkiye’yi temsil etmek benim

için büyük bir gurur kaynağı. Beni tek üzen, çok kıymet verdiğim babamın bunu görememesi”

ifadelerini kullandı. IEA’nın son yıllarda büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiğini

ve önemli işlere imza attığını anlatan Birol, “Biz nispeten küçük bir teşkilatız

ama dünyada enerji ve iklim değişikliği politikalarına yön veren bir kuruluş haline

geldik. Bu benimle birlikte çalışan 300’e yakın meslektaşım için de büyük bir gurur.

Biraz önce tüm arkadaşlarıma mesaj atıp bu önemli onuru onlara ithaf ettim” dedi.

Öztürk, ESCON Enerji İK

Direktörü oldu

Enerji verimliliği danışmanlık (EVD) şirketi ESCON Enerji’nin

İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevine Gürhan Öztürk getirildi. 20

yıla yakın tecrübesi bulunan Öztürk, ESCON Enerji’nin işe alım ve

işveren markası yönetimi başta olmak üzere tüm insan kaynakları

süreçlerinden sorumlu olacak.

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Gürhan Öztürk,

aynı üniversitede Davranış Bilimleri üzerine yüksek lisans

yaptı. İş hayatına Koç Grubu şirketlerinden Beko Elektronik’te

başlayan Öztürk, ardından Sütaş ve Fortis Bank’ta işe alım

süreçlerinden sorumlu oldu. 2009 yılında başladığı Garanti

Portföy Yönetimi AŞ’de ise İK ve Destek Birimler Direktörü

olarak insan kaynakları, destek hizmetler ve bilgi işlem bölümlerini

yönetti.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 21


KARİYER

Ayhan Yavrucu, 47 yıl sonra

Alarko’ya veda etti

47 yıldır Alarko Holding bünyesinde çalışan ve son olarak Alarko Holding İcra Kurulu

Başkanı olarak görev yapan Ayhan Yavrucu, emekliye ayrıldı. Yavrucu’nun yerine 1 Ekim

2021 itibarıyla Ümit Nuri Yıldız getirildi.

Alarko Holding’den yapılan açıklamada, “Topluluğumuzda uzun yıllardır bizlerle

birlikte olan ve topluluğumuza yön veren İcra Kurulu Başkanımız Ayhan Yavrucu,

30 Eylül 2021 tarihi itibarıyla emekli olmak istediğini yönetim kurulumuza

iletmiştir. Yavrucu’nun bu talebi yönetim kurulumuz tarafından

kabul edilmiş olup, kendisinin tecrübe ve bilgi birikiminden Alarko Holding

A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi olarak yararlanmaya devam edeceğiz” denildi.

Alarko Holding; sahibi olduğu Panel Enerji Güneş Santralleri, Karakuz

Barajı ve HES, Kırklareli Kombine Çevrim Gaz Santrali ve Gönen Hidroelektrik

Santrali ile enerji sektöründe de önemli bir oyuncu olarak faaliyet

gösteriyor. Holding bünyesinde, Konya, Aksaray, Niğde, Kırşehir, Nevşehir

ve Karaman olmak üzere 6 ilde perakende elektrik satışı yapan Mepaş

Enerji ile Çanakkale Karabiga İthal Kömür Santrali’nde ise Cengiz Holding

ortaklığı da bulunuyor.

Enerjinin Yıldızları’nda öğrenci sayısı 89’a ulaştı

Elektrik dağıtım sektörünün yetişmiş eleman ihtiyacına

çözüm üretmek ve Türkiye’de istihdama katkı sunmak

hedefiyle 2018’de başlatılan Enerjinin Yıldızları Projesi’nin

‘yıldızları’, 2021-2022 eğitim - öğretim yılında

ders başı yaptı. Salgın nedeniyle yaklaşık 1,5 yıl gibi uzun

bir aradan sonra yeniden yüz yüze eğitime geçilirken

Enerjinin Yıldızları Projesi kapsamında İstanbul Bayrampaşa

İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Boğaziçi

Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (BEDAŞ) desteği ile oluşturulan

Yüksek Gerilim Dalı’nda da tercih dönemi tamamlandı.

Bu yıl yıldızlar kadrosuna katılan 22 öğrenci ile birlikte İstanbul’da

Enerjinin Yıldızları Projesi’ne dahil olan öğrenci

sayısı da 2018-2021 yılları arasında 89’a ulaşmış oldu.

Eğitimlerinin sonunda başarı kriterlerini sağlayan

öğrencilere eğitim-öğretim hayatı boyunca BEDAŞ tarafından

burs veriliyor. Bugüne kadar burs almaya hak

kazanan 47 öğrenciye BEDAŞ tarafından verilen toplam

burs 247 bin TL’ye ulaşmış durumda. BEDAŞ, eğitim hayatları

boyunca yanlarında yer aldığı ‘Enerjinin Yıldızları’nı

mezun olduktan sonra da yalnız bırakmıyor. Eğitim

sürecinde staj imkanı, mezun olanlara ise iş fırsatları

sunan şirket, eğitimine lisans düzeyinde devam etmek

veya kariyerini alternatif bir alanda sürdürmek isteyen

öğrencilere de destek veriyor.

22 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM

Z. Işık Adler

SEDAŞ, 216 MILYON TL

YATIRIM YAPTI

3

,7 milyon nüfusa hizmet veren Sakarya Elektrik

Dağıtım AŞ (SEDAŞ), Kocaeli’nin 11 ilçesinde

yılsonuna kadar tamamlanması planlanan yatırım ve

bakım çalışmalarını sürdürüyor. Kentteki ihtiyaçlara

göre hazırlanan programda İzmit, Gebze, Kartepe,

Gölcük, Karamürsel, Kandıra, Çayırova, Darıca, Derince,

Körfez ve Başiskele ilçelerinde bu yılın sonuna kadar

kapasite artırımı, şebeke yenileme ve ana hatlarda

devam eden yeraltı çalışmalarının tamamlanması

planlanıyor. 1 milyondan fazla kişinin yaşadığı bölgede

sürdürülen yatırımın değeri ise 216 milyon TL oldu.

Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz,

katma değerli projelerle SEDAŞ’ın hizmet bölgesine

katkı sağlamayı hedeflediklerini söyleyerek şunları

kaydetti: Ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarına

ev sahipliği yapan Kocaeli’nin en güncel ihtiyaçlarını

araştırarak müşterilerin beklentilerini karşılayacak

yatırım planımıza ara vermeden tüm gücümüzle devam

ediyoruz. Kentimize hem istihdam olanakları

hem ekonomik fayda yaratan Gebze başta olmak üzere,

11 ilçemizde aynı anda kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz.

Sahadaki ekiplerimiz 508 kilometreyi aşkın

kablo-iletken çekimi ve 4 bin 500 adet direk montajını

gerçekleştiriyorlar. İlk etapta an itibarıyla şebeke

yenileme, yeni alternatif şebeke tesisi, kapasite artışı

ve hatlarda güvenlik mesafesi düzenlemesi gibi çalışmalar

sürdürüyoruz. Bu bölgelerde köyler de dahil

olmak üzere enerji hatları ile trafolarda yenileme ve

bakım faaliyetlerimizde yapılıyor. Bunlara destekleyici

nitelikteki ek tesis projelerimizi de yılsonuna kadar

devreye alarak ilave 45 adet beton köşk tipi trafo ve

yaklaşık 90 tane direk tipi trafo tesisini Kocaelililerin

hizmetine sunacağız.

SIEMENS TÜRKIYE,

GEBZE’DEKI ÜRETIM ÜSSÜNE

GÜNEŞ ENERJISI

TESISI KURDU

Siemens Türkiye, Gebze Entegre Üretim Üssü’ne

güneş enerjisi tesisi kurdu. Kartal ve Gebze

kampüslerinde tükettiği elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir

enerji kaynaklarından karşılayan şirket, yeni

tesisle sürdürülebilirlik yatırımlarına bir yenisini daha

ekledi. Fabrikanın yıllık elektrik tüketiminin yüzde

10’unu karşılayacak olan tesis yılda 1616 ağacı kurtararak

doğa için pozitif değer yaratacak. Tesis aynı

zamanda uygulama geliştirme ve müşteri demo merkezi

olarak da kullanılacak.

Tesis, Gebze üretim üssünün yılda 13 milyon 250

bin kwh olan enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak.

1 milyon 350 bin kWh enerji üretimi ile 664 ton

karbon salımını engelleyecek olan güneş enerjisi tesisi,

yılda 1616 ağacı kurtararak doğa için pozitif değer

yaratacak. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Siemens

Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin

Gelis, “2023 karbon nötr olma hedefi kapsamında

son beş yılda attığımız adımlarla yüzde 20 enerji

tasarrufu elde ettik. Kartal ve Gebze kampüslerimizde

ihtiyaç duyduğumuz enerjinin yüzde 100’ünü yenilenebilir

enerji kaynaklarından sağlıyoruz. Gezegenimizin

geleceğine destek olan çözümler geliştirmeye

ve sürdürülebilirlik odağındaki yatırımlarımıza devam

edeceğiz” dedi.

24 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM

TOKAT’TA ÇAMURLAR

ENERJIYE DÖNÜŞECEK

Tokat’ta yeşil kalkınmaya katkı sağlayacak Çamurdan

Elektrik Üretimi Tesisi’nin resmi açılışını

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank yaptı.

Törende bir konuşma yapan Bakan Varank, her zaman

çalışmanın, emeğin ve çabanın peşinde olduklarını

ifade ederek, “2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda

durmak yok yola devam dedik. Yerelde belediyelerimizle,

merkezde bakanlıklarımızla milletimizin

refahını artıracak işlere odaklandık” diye konuştu.

​Tokat’ın da değerli yatırımlara ev sahipliği yaptığını

dile getiren Varank, özellikle yeşil ve sürdürülebilir

kalkınmaya yönelik yatırımların kendilerini memnun

ettiğini belirterek, Paris İklim Antlaşması’nın onaylanması,

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na uyumun bu

yöndeki çalışmalar olduğunu anımsattı.

“Yap-işlet-devret modeliyle 100 milyon TL’nin

üzerinde yatırımla gerçekleşen bu tesis sayesinde,

atık çamurundan elektrik üretilerek temiz enerji elde

edilmiş olacak. Gazlaştırma ve doğrudan yakma teknolojisinin

aynı tesis içinde bulunması bu projeyi Türkiye’de

bir ilk konumuna getiriyor. Sadece bu tesisteki

atık dönüşümü sayesinde yıllık 25 bin hanenin elektrik

ihtiyacı karşılanacak. Böylelikle tesisin ülke ekonomisine

katkısı 45 milyon TL’yi bulacak. Tabii bütün bu

faydaların yanında geleceğimizin teminatı gençlerimize

temiz bir dünya bırakma yolunda atılmış değerli

adımlardan birisi olacak.

EKVATOR ENERJI,

ŞANLIURFA’DA

GES SATIN ALDI

Ekvator Enerji Grubu, Şanlıurfa’da 6,88 MW kurulu

güce sahip olan Yılmaz Güneş Santrali’ni

satın aldı. Ekvator Enerji Grubu, Şanlıurfa’da 100 bin

272 m2 üzerinde kurulu, 25 bin 944 adet güneş paneli

kullanılan ve 6,88 MW kurulu güce sahip olan Yılmaz

Güneş Santrali’ni satın aldığını açıkladı. Grup, satın almayla

ortalama 2 bin 436 adet hanenin yıllık elektrik

ihtiyacının karşılanmasını ve 309 bin 981 adet ağacın

çevreye sağlayacağı katkıya denk karbon salınımının

azaltılmasını hedefliyor.

Ekvator Enerji Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı

Kubilay Şakar, yeni yatırım ile ilgili olarak yaptığı açıklamada,

“Konya’da 235 bin m2 ve Şanlıurfa’da da 60

bin m2 üzerinde kurulu santral portföyümüze 100 bin

m2 üzerinde kurulu Yılmaz Güneş Santrali’ni dahil ettik.

Bu yatırımımızla birlikte toplamda 21,14 MW kurulu

güce ulaştık” dedi.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 25


YATIRIM

COPA, GES PROJESIYLE

ENERJI TÜKETIMINDE YILIN 1

AYI TASARRUF EDECEK

İklimlendirme sektörünün oyuncularından COPA

Isı Sistemleri, üretim süreçlerinde sürdürülebilir

kaynak kullanımına odaklanarak 2022 yılında Bursa’da

yer alan üretim tesisinde devreye alacağı güneş

enerjisi sisteminin kurulumuna başladı. COPA, GES

projesi ile birlikte yıllık enerji tüketiminin yüzde 10’unu

karşılayarak, yılın 1 ayı tasarruf etmeyi hedefliyor.

COPA Isı Sistemleri, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde

anlamlı bir adım attı. Üretim süreçlerinde sürdürülebilir

kaynak kullanımına odaklanan COPA, Bursa

Minareliçavuş Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan

üretim tesisinde 2022 yılında tamamlanacak olan

güneş enerjisi sisteminin (GES) kurulumuna başladı.

COPA, 4 kıtada 40’dan fazla ülkede kullanılan ürünlerini

ürettiği tesisinde devreye girecek olan GES sayesinde

yıllık enerji tüketiminin yüzde 10’unu kendi üretebilecek.

COPA bu sayede hem üretim süreçlerindeki

enerji maliyetlerinden tasarruf edecek hem de çevreci

yaklaşımını bir kez daha ortaya koyarak yenilenebilir

enerji kaynaklarından da faydalanmaya başlayacak.

SOCAR, STAR RAFINERI’DE

KAPASİTE ARTIRACAK

SOCAR Türkiye, İzmir Aliağa’daki STAR Rafineri’nin

halen yılda 11 milyon ton düzeyindeki

ham petrol işleme kapasitesini 13 milyon ton düzeyine

çıkaracak. Azerbaycan petrol şirketi SOCAR’ın Türkiye

çalışmalarını yürüten SOCAR Türkiye grubu tarafından

işletilen Star Rafineri’de kapasite arttırılacak.

Rafineride üretim teknolojisinde ve ünite kapasitelerinde

hiçbir değişiklik yapılmadan, ünitelerin

esneklik potansiyelleri kullanılarak yaratılan verimlilik

sonrasında yıllık (330 gün) ham petrol elleçleme

miktarında 13 milyon ton/yıl değerine ulaşılabildiği

görüldü. Bu nedenle STAR Rafineri A.Ş., İzmir İli, Aliağa

İlçesi’nde faaliyet gösteren Rafineri’nin ham petrol

işleme kapasitesinde artış planlıyor. 250 bin euro

değerindeki proje kapsamında ham petrol işleme kapasitesi

11 milyon ton/yıl’dan 13 milyon ton/yıl’a yükseltilmesi

planlanıyor.

26 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM

EKSIM ENERJI, UKRAYNA

PROJESI IÇIN

NORDEX’LE ANLAŞTI

Türkiye’nin en büyük rüzgar enerjisi yatırımcıları

arasında yer alan yüzde 100 yenilenebilir enerji

şirketi Eksim Enerji, Ukrayna’da 67.2 MW kurulu güce

sahip Skole Rüzgar Enerjisi Santrali yatırımına başlıyor.

Eksim Holding İştiraki Eksim Enerji, Skole RES’in

türbin tedariki için Nordex ile anlaşmaya vardı. Anlaşma

15 senelik “Premium Service” hizmetini de kapsıyor.

Ukrayna’nın Skole şehri yakınlarında gerçekleştirilecek

projede Nordex’e ait, 14 adet N149/4.0-4.5 türbin

kullanılacak. Projede yüksek emre amadelik hedefiyle

soğuk iklim koşulları göz önüne alınarak “Cold

Climate Version” türbinleri kullanılacak. Türbinlerin

dikimine Mart 2022’de başlanması planlanan Skole

Rüzgar Enerjisi Santrali’nin Haziran 2022 itibariyle

Ukrayna ulusal şebekesine temiz enerji sağlamaya

başlayacağı öngörülüyor.

Eksim Enerji Genel Müdürü Sabahattin Er, Skole

Projesi’ne yaklaşık 1.5 senedir emek verdiklerinin altını

çizerek şöyle devam etti: “Ukrayna bizler için enerji

alanında yeni bir pazar olsa da aslında Eksim Holding’in

yıllardır dış ticaret yaptığı bir ülke. Grup olarak

bu projeyi de başarıyla bitireceğimizden şüphemiz

yok. Uzun yıllardır Türkiye’de birlikte çalıştığımız türbin

tedarikçimiz Nordex, Ukrayna’da da bizlere tam

destek sağlayarak projemizin tedarik sözleşmesini

tamamlamıştır.”

BP, 10 GW YATIRIM IÇIN 1.8

MILYAR DOLARLIK

ANLAŞMA IMZALADI

BP’nin ortak güneş enerjisi girişimi Lightsource

BP, 8,4 milyon evin ihtiyacına eşdeğer yeterli

güneş enerjisi kapasitesi geliştirmek için 1,8 milyar

dolar (1,3 milyar sterlin) değerinde bir finansman anlaşmasını

imzaladı. Böylece 2025 yılına kadar küresel

büyümesini iki katından fazla artırmayı öngörüyor.

Hızla büyüyen operasyon, başlangıçta 2023 yılına

kadar toplam 10 gigawatt kapasiteli, 3,4 milyon ev

için yeterli olan güneş enerji kapasitesi hedeflemişti

ancak yeni fonlar, 2025 yılına kadar hedefini 25 GW’a

yükseltmek için kullanılacak.

BP, hükümetler iklim eylemini hızlandırmaya hazırlanırken,

büyük bir petrol şirketi için en iddialı yenilenebilir

enerji hedeflerinden birini belirledi. Mevcut

küresel gaz piyasası krizi, gaza olan bağımlılığı azaltmak

için siyasi kararlılığı daha da güçlendirdi.

Güneş enerjisi, yaz aylarında elektrik santrallerini

çalıştırmak için kullanılan gaz miktarını azaltmaya

yardımcı olabilir. Ayrıca yıl boyunca gaz yerine depolanabilen

ve kullanılabilen yeşil hidrojen de üretebilir.

Lightsource BP’nin kurucusu ve CEO’su Nick Boyle,

yaptığı açıklamada güneş enerjisi sanayisinin geleceğinin

yeşil hidrojen talebine bağlı olacağını söyledi.


YATIRIM

IBERDOLA, TAYVAN'DA ÜÇ

OFFSHORE RES YAPACAK

Iberdrola, Tayvan’da yaklaşık 6 GW potansiyel

kapasiteye sahip üç yeni açık deniz rüzgar geliştirme

projesini yapacağını ilan etti. Da-Chung Bu

Offshore Wind, Guo-Feng Offshore Wind ve Ju-Dao

Offshore Wind projeleri Tayvan’ın batı kıyısında sırasıyla

Taichung, Changhua ve Penghu sularında yer

alacak.

Iberdrola’nın Küresel Açık Deniz Rüzgar Geliştirme

Direktörü David Rowland, “Tayvan’ın açık deniz

rüzgarında önemli bir büyüme hırsı var ve bu yüzden

birkaç yıldır piyasayı yakından takip ediyoruz ve bir yıldan

fazla bir süredir bu yeni projeleri geliştirmek için

aktif olarak çalışıyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki

ülkelerin açık deniz rüzgarının büyük potansiyelini benimsediğini,

bu tesisleri hızlı ve ölçekli bir şekilde inşa

etmeye çalıştığını görmek olumlu bir gelişme. İklim

krizi ve ekonomi için bu iyi haber. Halihazırda tamamladığımız

ayrıntılı çalışmalara ve Tayvan’daki tedarik

zincirinin yetenekleri hakkında edindiğimiz bilgilere

göre, bu yeni projelerin potansiyeli konusunda heyecanlıyız”

dedi.

Tayvan’ın 2031 yılına kadar 9 GW ve 2035 yılına

kadar ise 15 GW’lık ek bir açık deniz rüzgarı kurma hedefi

var. Iberdrola’nın üç geliştirme projesi, ‘Bölgesel

Kalkınma’ ihalelerine hazırlanıyor.

İSKOÇYA’YA BIR OFFSHORE

YATIRIMI DA EQUINOR’DAN

Norveç merkezli enerji şirketi Equinor, yeni geliştirilen

bir yüzen rüzgar türbinyle İskoçya’da

toplam kapasitesi 1000 MW olan bir denizüstü (offshore)

rüzgar santrali geliştireceğini açıkladı. İskoçya’da

kurulacak 1 GW büyüklüğündeki bu rüzgar

santrali, Equinor’un ve Britanya’nın ilk offshore rüzgar

santrali olan Hywind Scotland’ın 30 katı büyüklüğünde

olacak. Highland Scotland, 2017 yılında 30

megawatt kapasiteyle faaliyete geçmişti.

Santralde kullanılacak olan yeni geliştirilen yüzen

rüzgar türbini Wind Semi, yarı suya batırılabilir ve

özellikle yerel tedarik zincirine dayalı imalat ve montaj

için esneklikle tasarlandı. Equinor’un Floating Offshore

Wind Başkan Yardımcısı Sonja C. Indrebø yaptığı

açıklamada, yeni nesil, büyük ölçekli ticari yüzer denizüstü

rüzgar santrali geliştireceklerini belirterek, “20

yıllık yüzer açık deniz rüzgar deneyimimizden ve yeniliklerimizden

yararlanarak, tek bir aşamada GW boyutunda

yüzer projeler geliştirmeyi planlıyoruz. Büyük

ölçekli projelerin uygulanması, İskoçya’nın net sıfıra

enerji geçişini hızlandıracaktır” dedi.

28 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM

KATAR, LNG FILOSUNA 6 GEMI DAHA EKLEYECEK

North Field sahasında LNG üretimini iki kat

arttırmayı planlayan Katar, LNG gemisi filosunu

arttırmak amacıyla Güney Kore’ye 6 adet

LNG gemisi sipariş etti. LNG üretimini artırmak isteyen

Qatar Energy şirketi, North Field genişletme

projesi kapsamında Güney Koreli Daewoo Shipbuilding

& Marine Engineering şirketine 4, Samsung

Heavy Industries şirketine 2 gemi sipariş etti. Bu

6 LNG gemisi, Katar ile Güney Koreli tersaneler

arasında imzalanan 19 milyar dolar büyüklüğündeki

sözleşme çerçevesinde 2027’ye kadar üretilecek

100 LNG gemisinin ilk bölümü olacak.

North Field genişletme projesi, Katar’ın LNG

üretim kapasitesini şimdiki yılda 77 milyon tondan

2027 yılına kadar 126 milyon mt/yıla çıkaracak.

Katar, LNG üretimini yaklaşık yüzde 50 artırmak

için 30 milyar dolar harcayacak. Basra Körfezi’nde

bulunan dünyanın en büyük açık deniz gaz sahası

olan North Field, Güney Pars olarak bilinen İran ile

paylaşılıyor.

ÇIN, ÇÖLLERI YENILENEBILIR

SANTRALLERLE DONATACAK

Karbon sıfır hedefine ulaşmak için yatırımlarını

hızlandıran Çin, ülkedeki çöllerde 100 bin MW

kapasiteli rüzgar ve güneş enerjisi projesinin inşasına

başlandı. Çin, çölde 100 bin MW’lık yenilenebilir enerji

projesi inşa edecek. Çin Devlet Başkanı Xi JinPing,

ülkenin çöllerinde devasa bir rüzgar ve güneş enerjisi

projesinin inşaasına başladığını açıkladı. Yenilenebilir

enerji yatırımlarını sürdüreceklerini belirten Xi, toplamda

100 gigawatt kapasiteye ulaşacak yatırımın ilk

aşamasında olduklarını söyledi. 100 GW’lık kapasite

Hindistan’ın halihazırda bütün kurulu kapasitesinin

üzerinde bulunuyor. Dünyanın en büyük sera gazı salan

ülkesi olan Çin, 2060 yılına kadar karbon nötr hale

gelmeyi hedefliyor.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 29


ŞİRKETLERDEN

Koç Holding’ten iş dünyasına

örnek olacak hedef

2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini

açıklayan Koç Holding, bu doğrultuda somut ve

uygulanabilir bir yol haritasını içeren Karbon

Dönüşüm Programı’nı başlattı. Holding, bu hedefe

ulaşmak için tüm iş süreçlerini gözden geçirecek…

Koç Topluluğu şirketlerinin iklim krizine yönelik

attığı adımları hızlandırma hedefiyle hayata geçirilen

programın lansmanı Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu’nun

ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Çakıroğlu,

iklim krizinin iş dünyası açısından en önemli sürdürülebilirlik

risklerinden biri olduğuna dikkat çekti.

Çakıroğlu, “Paris Anlaşması’nın ülkemiz tarafından

onaylanmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz.

Diğer yandan dünyamızın tüm önemli meselelerinde

olduğu gibi bu konuda da özel sektörün çözüm ortağı

olma sorumluluğu var. İklim krizinin artan etkilerine

bu yaz döneminde ne yazık ki hep birlikte şahit olduk.

Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın pek çok yerinde orman

yangınları, sel ve kasırga gibi iklim değişikliğinden

kaynaklanan afetler meydana geldi. Küresel iklim felaketlerinin

yaşandığı bu dönemde, dünyanın en saygın

bilim kuruluşlarından olan Hükümetler arası İklim Değişikliği

Paneli, 6. Değerlendirme Raporu’nu yayımladı.

Rapor, Paris Anlaşması’ndaki küresel sıcaklık artışını

1,5 derece ile sınırlama hedefini gerçekleştirebilmek

için çok hızlı ve çok güçlü bir ekonomik dönüşüme ihtiyaç

olduğuna vurgu yapıyor. Sadece bu bile başlattığımız

Karbon Dönüşüm Programı’nın ne kadar kritik ne

kadar doğru zamanda ve isabetli olduğunu gösteriyor”

dedi.

“Artık daha sistematik hedeflerimiz var”

İklim krizinin işlerin sürdürülebilirliği açısından en

önemli risklerden biri olduğuna dikkat çeken Çakıroğlu,

“Bir yandan Sınırda Karbon Vergisi gibi düzenlemeler,

yatırımcıların gittikçe artan baskısı, diğer yandan da

tüketicilerin ve özellikle çalışanların talepleri, şirketlerin

düşük karbon ekonomisine daha hızlı geçiş konusunda

zorlanmasına sebep oluyor. Gerçekçi bir yaklaşımla,

bir taraftan bu riskleri yönetirken diğer taraftan

tüketicinin, yatırımcının ve çalışanın beklentilerine

cevap verecek şekilde iş modellerimizi, ürünlerimizi,

hizmetlerimizi dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamdaki

çalışmalarımızı iş modelimize entegre ederek

rekabetçi avantaj yaratacağımıza inanıyorum. Sürdürülebilirlik

her zaman gündemimizdeydi ancak Karbon

Dönüşüm Programımızla birlikte daha sistematik ve

daha iddialı hedeflerle bu konuyu yönetmeye başladık”

ifadelerini kullandı.

Karbon Dönüşüm Programı’nı üç ana başlık altında

yöneteceklerini açıklayan Çakıroğlu, programın

aşamalarını şu şekilde aktardı: “Bunlardan ilki, iklimle

bağlantılı risk ve fırsatlarımızın analiz edilmesi ve çıktılar

doğrultusunda aksiyon planlarımızın oluşturulmasıydı.

Bu kapsamda düşük karbon ekonomisine geçiş

vizyonumuzun önemli adımlarından biri olarak, sıfır

karbona ulaşmayı hedefleyen dünyanın önde gelen kuruluşlarını

bir araya getiren ‘İklimle Bağlantılı Finansal

Beyanlar Görev Gücü’ne (TCFD) destek veren şirketler

arasına katıldık. Yol haritamızın ikinci ve diğer bir

önemli ayağı ise 2050 yılına kadar karbon nötr olma

taahhüdüne ulaşmak üzere topluluk şirketlerinin hedeflerinin

belirlenmesi oldu. Yol haritamızın üçüncü ve

son ayağını ise AB Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere

küresel ve ulusal ölçekteki iklimi merkeze alan politika

ve uygulamaların takip edilmesi oluşturuyor.”

30 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Siz de annesi ya da babası hayatta olmayan,

maddi olanakları yetersiz, yetenekli çocuklarımızın

eğitimine destek olun.


DOĞAL GAZ .

Azerbaycan’la 11 milyar metreküplük ilave

gaz anlaşması yapıldı

Tüm dünyanın enerji sorunu yaşadığını belirten Enerji Bakanı Fatih

Dönmez, “Kış yaklaşırken artması muhtemel doğal gaz talebinin

karşılanması için sürdürülen görüşmeler olumlu ilerliyor. Nitekim gaz

tedarik ettiğimiz ülkelerin yöneticileri de Türkiye’ye sevk edilen gazın

artacağını beyan etti. Bu kapsamda, Azerbaycan ile 2024 sonuna kadar

geçerli olacak ve Bakü-Tiflis-Erzurum Hattı’ndan gelecek 11 milyar

metreküplük ilave doğal gaz ticaret anlaşması yapılmıştır” dedi…

32 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez,

yaptığı yazılı açıklamada Türkiye’nin ilave doğal gaz

arzının sağlanması noktasında önemli ilerlemeler

kaydettiğini ifade etti.

Türkiye’nin başarılı bir enerji diplomasisi yürüterek

dünyanın ciddi bir arz kriziyle karşılaştığı dönemi

sıkıntısız şekilde atlatacağını vurgulayan Dönmez,

“Kış yaklaşırken artması muhtemel doğal gaz

talebinin karşılanması için sürdürülen görüşmeler

olumlu ilerliyor. Nitekim gaz tedarik ettiğimiz ülkelerin

yöneticileri de Türkiye’ye sevk edilen gazın artacağını

beyan etti. Bu kapsamda, Azerbaycan ile 2024

sonuna kadar geçerli olacak ve Bakü-Tiflis-Erzurum

Hattı’ndan gelecek 11 milyar metreküplük ilave doğal

gaz ticaret anlaşması yapılmıştır” dedi.

Bakan Dönmez, Türkiye Petrolleri ve BOTAŞ’ın

satılacağı iddialarının “mesnetsiz ve gerçek dışı”

olduğunu belirterek “Ne Türkiye Petrolleri’nin ne de

BOTAŞ’ın satılması kesinlikle söz konusu değildir.

Böyle bir gündem hiçbir zaman olmadı. Hem Türkiye

Petrolleri hem de BOTAŞ bugün Türkiye’nin enerji

arz güvenliğinde kilit bir rol oynuyor” açıklamasını

yaptı. Türkiye Petrolleri’nin tarihinde ilk defa Rusya’da

saha satın aldığını ve Azerbaycan’da hisselerini

artırdığını anımsatan Dönmez, şöyle devam etti:

Söz konusu uluslararası projeler son yıllarda hayata

geçti. 50 yıllık derin deniz sondajcılığımızda Fatih,

Yavuz ve Kanuni gemileriyle, Karadeniz keşfiyle

enerji tarihimizde yeni bir dönemi başlatan yine AK

Parti iktidarı oldu. Karadeniz’de yapılan 540 milyar

metreküplük keşif Türkiye Petrolleri’nin gerek teknoloji

gerek finansman gerekse de insan kaynağı yönünden

bu tür büyük operasyonları nasıl başarıyla

gerçekleştirdiğini ortaya koydu.

Fiyatlar, uluslararası piyasalara göre

şekilleniyor

Dönmez, son 3 yılda TANAP ve TürkAkım gibi

projelerin mimarları arasında BOTAŞ’ın da yer aldığını,

şirketin Türkiye için hayati bir rol üstlendiğini

ifade etti. BOTAŞ’ın 1.300 doların üzerinde doğal gaz

aldığına ilişkin bir iddianın da bulunduğuna dikkati

çeken Dönmez, gazın önemli bir kısmının uzun dönemli

sözleşmelerle temin edildiğini aktardı. Dönmez,

uzun dönemli kontratlardaki fiyatların uluslararası

piyasadaki mevcut göstergelerle uyumlu

olduğunu ve zikredilen seviyenin altında olduğunu

vurguladı.

“Türkiye gazı pahalıya alıyor” iddiasına da değinen

Dönmez, açıklamalarını şöyle sürdürdü: Bu

iddia da yine hiçbir gerçek veriye dayanmamaktadır.

Uzun dönemli alım satım sözleşmelerinin fiyat

mekanizmaları başta Avrupa ülkeleri olmak üzere

uluslararası piyasa fiyatlarına bağlı olarak güncellenmektedir.

Hatta Avrupa ile kıyaslandığında, Türkiye,

doğal gaz ve elektriği en ucuz kullanan ülkeler

arasındadır.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 33


KAPAK

Deniz Suphi

ENERJİNİN SERT KIŞI

2022’DE DE DEVAM

EDECEK Mİ?

Kovid-19 sonrası tüm dünyada artan enerji fiyatlarının nedenleri üzerindeki tartışma

sürüyor. Kimileri salgın sonrası artan talebin etkili olduğunu belirtirken bir başka grup

da petrol ve doğal gaza sahip ülkelerin kapanma dönemindeki kayıplarını telafi etmek

için fiyatları bilerek arttırdığı düşüncesinde. Neden ne olursa olsun gerçek şu ki; fiyatlar

sürdürülebilir seviyeleri geçti

34 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Türkiye bu manzaranın neresinde yer alıyor? İki yıldır düzenli aralıklara zam yapılan enerji

fiyatları nerelere tırmanacak? Enerji Panorama olarak konuyu tüm yönleriyle inceledik,

ortaya çıkan manzara şu: Türkiye, hem ithalatçı konumu hem de kamunun bugüne

kadar sürdürdüğü sübvansiyonları kaldırmaya başlaması nedeniyle yeni zamlara

hazırlıklı olmak zorunda. 2022 yılında enerjide kara kış daha sert olabilir!

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 35


Dünya, enerjide uzun süredir olmadığı kadar çok

sert bir kış mevsimine girdi. Enerji ve emtia fiyatları,

hayal bile edilemeyecek düzeylere çıktı. Doğal

gaz fiyatı (her bin metreküp) spot piyasada bin 200

doları gördü. İthal kömürün tonu 270 doları aştı;

sonrasında kömür ve doğal gaz fiyatları bir miktar

gevşese de yüksek seyir halen devam ediyor.

Kışın, gerek fiyat gerekse de enerji tedarikinde

sert yüzüyle karşı karşıya kalan Türkiye’de, bir yandan

uluslararası piyasalardan gelen etkiyle diğer

yandan da artan dolar kurunun baskısıyla doğal gaz,

akaryakıt-otogaz ve elektriğe art arda zam geliyor.

2021 yılını enerjinin her alanında yüksek oranda

zamlarla kapattık.

Peki, yeni yılda sektörü ve tüketicileri ne bekliyor?

Kesin olan şu ki 2022 yılında da fiyat artışları

“kaçınılmaz” olacak! Hatta yeni yılın ilk enerji zammının,

1 Ocak’ta elektriğe gelmesine kesin gözüyle

bakılıyor. Hesaplamalar elektrikte, yüzde 40-50 aralığında

bir zam ihtiyacı olduğunu net bir şekilde ortaya

koyuyor. Hatta 1 Ocak’ı beklemeden, 2021 yılı

Aralık ayında zamlı tarifelerin uygulamaya konulabileceği

de beklentisi de var. Ancak bu seçeneğin gerçekleşme

olasılığı zayıf, çünkü enerji kulislerinde,

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elektriğe 1 Ocak’a

dek zam yapılmaması talimatı verdiği konuşuluyor.

Öte yandan geçen ay, doğal gazda sanayi ve

elektrik santrallerine yüzde 50’ye yakın zam yapılırken

konutların gaz satış fiyatları, “sabit” tutuldu.

Gazda, zam gereksiniminin konutlar sübvansiyon

yoluyla korunarak sanayi ve santral eksenli devam

edeceği belirtilirken, akaryakıtta ve LPG’de (otogaz)

Brent petrol ve dolar kuru artışı yeni zamları gündeme

getirecek. Akaryakıtta, “eşel mobil” sistemi ve

Özel Tüketim Vergisi’ne yönelik atılacak adımlar da

2022 yılında belli olacak. Bu adımlar, fiyatı etkileyecek.

Bu çerçevede kalem kalem elektrik-doğal gaz,

petrol- akaryakıt sektörlerini, gelecek perspektifiyle

bir değerlendirmeye tabi tutacağız. İşte, cebimizi,

yaşam kalitemizi büyük ölçüde belirleyen enerjide

düne-bugüne yönelik saptamalar ve geleceğe ilişkin

öngörüler.

Elektrik üretiminde maliyetleri kuraklık

artırdı

Türkiye’de, elektrikte kurulu güç “kağıt” üzerinde

100 bin megavata çıktı. Ancak tüketim, 50-55 bini

geçtiğinde arzda kısmi de olsa bazı sorunlar ortaya

çıkıyor. Enerji sektörü uzmanları, özellikle kömürle

çalışan bazı santrallerin kurulu gücüyle emre

amadeliği arasında büyük fark olduğunu belirterek,

“Santral kurulu gücünün bu gerçeğin ışında gözden

geçirilmesi ve 65-70 bin megavata çekilmesi gerekir”

görüşünü dile getiriyor.

36 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Türkiye’yi, elektrik üretimi açısından bu yıl etkileyen

iki kritik, birbiriyle doğrudan ilişkili konu var.

Biri, kuraklık, diğeri doğal gaz fiyatlarında görülen

olağanüstü artış. Türkiye, Enerji ve Tabii Kaynaklar

Bakanı Fatih Dönmez’in ifadesiyle son 30 yılın

en kurak yılını yaşıyor. Ana havza olarak adlandırılan

Keban, Adıgüzel, Alkumru, Almus, Alpaslan-1,

Altınkaya, Batman, Boyabat, Demirköprü, Deriner,

Dicle, Ermenek, Garzan, Hasan Uğurlu, Hirfanlı ve

Karacaören’in de içinde yer aldığı barajlara, 2020

yılının 1 Ocak-18 Ekim tarihleri arasında barajlara,

54 milyar 706 milyon metreküp su gelmişti. Bu yıl,

aynı dönemde gelen su miktarı, yüzde 36 azalarak

35 milyar 181 milyon metreküpe indi. Uzun yıllar ortalaması,

yüzde 50 daha az su geldiğini gösteriyor.

Kuraklık, elektrik üretim planlamasında önemli

bir değişikliğe yol açtı. Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ)

elinde bulunan (Atatürk, Keban, Karakaya gibi) ve

amortismanları tamamlanmış dev barajlar sayesinde,

düşük işletme giderlerinin sağladığı avantajın

da etkisiyle yerli ve yenilenebilir bir kaynak olan

sudan çok düşük bir bedelle elektrik üretiliyordu.

Böylelikle, elektrikte özellikle ithal kömür ve gazdan

gelen fiyat baskısı hafifletiliyor, ortalama birim

elektrik üretim maliyeti düşürülüyordu. Önceki yıllarda

sudan elektrik üretimi, toplamın yüzde 35’ine

kadar çıktı.

“YÜKSEK ENERJİ FİYATLARI BİRKAÇ YIL SÜRECEK”

Kış henüz keskin yüzünü göstermedi

ancak gaz fiyatları, arz endişeleri

nedeniyle Avrupa ve Asya’da rekor

seviyelere yükselirken, Birleşik

Krallık’taki birçok enerji tedarikçisi

çöktü. Analistler, doğal gaz arzının

önümüzdeki yıllarda kademeli olarak

artmasını bekliyor. CNBC’ye konuyu

değerlendiren analistler, talebin önümüzdeki

yıllarda arzı geçmeye devam

edip etmeyeceği konusunda ikiye bölünmüş

durumda.

JBC Energy Asia’nın Genel Müdürü

Richard Gorry, mevcut gaz krizinin

muhtemelen kendini tekrar edeceği

düşüncesinde. Yaptığı açıklamada,

“Bu, önümüzdeki üç ya da dört yıl

içinde tekrarlanacak bir kriz olacak

çünkü bu dönemde piyasaya çok fazla

yeni doğal gaz arzı girmiyor. 2025'e

kadar durum değişebilir, ancak bence

kesinlikle yüksek enerji fiyatlarının

devam edeceği birkaç yılımız var”

dedi.

Simpson Spence Young’ın küresel

enerji türevleri Başkanı James Whistler,

fiyatların bu kışın ötesinde yüksek

kalmasını beklemediğini söyledi.

“Önümüzdeki üç yıl boyunca sürekli

bir enerji krizinde mi olacağız? Kesinlikle

hayır. “Bu kısa vadeli bir konu,

gelecek yıl mart ya da nisan ayında

çok daha makul fiyatların tekrar gelmeye

başladığını göreceğiz” yorumunu

yaptı.

Geleneksel yakıtlara dönme riski var

Wood Mackenzie’nin Asya Pasifik

Enerji Başkan Yardımcısı Gavin

Thompson, gaz kıtlığının başka bir

enerji krizine yol açmasa bile, dünyanın

kömür ve petrole geri dönmesine

neden olabileceğini söyledi. Thompson,

daha temiz bir enerji karışımına

doğru kademeli harekette gazın

“önemli bir şekilde öne çıkmasını”

bekliyor. Ancak üreticilerin gazın

uzun vadeli geleceği konusunda endişeli

olduklarını ve arza yetersiz

yatırım yapıyor olabileceklerini söyledi.

Üreticiler yeterince yatırım yapmazlarsa,

alıcılar geleneksel yakıtlara

geri dönebilir, diye uyardı. “Bu

büyük bir risk çünkü enerji geçişinin

hızını yavaşlatmak 2030 hedeflerini,

2050 hedeflerini gerçekten çok ama

gerçekten zorlaştıracak” dedi.

Diğer analistler, önümüzdeki yıllarda

gaz arzının talebi karşılayabileceğini

tahmin ediyor. Citi Research’ün Enerji

Stratejisi Başkanı Anthony Yuen,

gaz arzının “iyileştiğini” söyledi. Büyük

sıvılaştırılmış doğal gaz ihracat

terminallerinin faaliyete geçtiğini

ve Avrupa, Rusya ve Çin’de üretimin

artacağını kaydetti. Bu yılki kriz, Latin

Amerika’daki düşük hidroelektrik

üretiminden enerji için ”çok güçlü”

talebe kadar faktörlerin birleşmesinin

bir sonucuydu, dedi. Yine de

enerji krizinin tekrarının tamamen

olmayacağını söyleyemedi.

Yuen, fiyatların bu kıştan sonra muhtemelen

daha düşük bir eğilim göstereceğini

ve ardından 2025'te bir dizi

LNG ihracat terminalinin devreye girmesiyle

“çok daha fazla” düşeceğini

söyledi.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 37


KURAKLIK ELEKTRIK

FIYATLARINDA MALIYET

BASKISI YARATIYOR.

Ancak son dönemde kuraklık nedeniyle sudan

üretim ciddi biçimde kısıldı. Günlük bazda bakıldığında

sudan üretim (barajlar ve akarsular dahil)

yüzde 10-12 aralığına dek düştü. Suyun yerini doğal

gaz ve ithal kömür doldurdu. Doğal gazın elektrik

üretimindeki payı, yüzde 30’lardan yüzde 40’lara

dek çıktı. İthal kömürün payı da yüzde 14 dolayında

seyrediyor. Elektrik üretiminde ithal kömür ve gazın

payının ortalama birim elektrik maliyetlerinin hızla

yükselmesine yol açtı.

Doğal gazda tüketim arttı

Bu aşamada, doğal gaz sektöründe yaşananlara

bir göz atalım. Enerji Bakanı Fatih Dönmez, bu yıl doğal

gaz tüketimimin geçen yıla göre yüzde 22 artacağını

ve 60 milyar metreküpe yükseleceğini tahmin

ettiklerini söyledi. Kasım ve aralık aylarında 7’şer

milyar olmak üzere ve toplam 14 milyar tüketim

bekleniyor. Bu yıl için en az 10 milyar metreküp ek

gaza gereksinim olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle ek

gaz için çalışma yapılıyor. Bir yandan sıvılaştırılmış

doğal gaz (LNG) ithalatı yapılırken, diğer yandan da

Rusya ve diğer ülkelerle görüşmeler yürütülüyor.

Burada önemli bir konuya işaret etmemiz gerekiyor.

Türkiye’nin; Rusya, Azerbaycan ve Nijerya ile

1990 ve 2000’li yıllarda imzaladığı yaklaşık 16 milyar

metreküp hacimdeki uzun vadeli doğal gaz ithalat

sözleşmelerinin süresi bu yıl dolacak. Rusya

38 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


ile süresi dolacak sözleşme miktarı, yıllık 8 milyar

metreküplük gaz alım satımını öngörüyor.

Türkiye, Rusya ile hem bu yılın kalan dönemine

yönelik ek gaz alımı, hem de süresi dolacak anlaşmayı

yenilemek için görüşme yapıyor. Ancak uluslararası

piyasalarda doğal gaz fiyatının olağanüstü

derecede yükselmesi (bin metreküpü bin 200 dolara

çıktı) Türkiye’nin yeni anlaşma yapmasının önünde

büyük bir engel oluşturuyor.

Uzun dönemli anlaşma için bahar beklenecek

Türkiye, Rusya ile yüksek fiyatlarla uzun dönemli

doğal gaz anlaşması yapmak ve geleceğini bağlamak

istemiyor. BOTAŞ, gaz talebini karşılamak için

yüksek fiyattan da olsa LNG ithal ediyor. Böylece,

açığı kapatmaya çalışıyor. BOTAŞ’ın, yılın ikinci çeyreğine

dek bu yöntemle ithalat yapmayı sürdüreceği

ifade ediliyor. Bahar aylarında fiyatların gevşeyeceği,

daha makul bir düzeye geleceği tahmin ediliyor.

O zaman alıcı olarak daha güçlü bir konumda

masaya oturulması hedefleniyor. Bu nedenle Rusya

ile yeni sözleşme için ilkbahar beklenecek.

Özel sektör devrede

Bu dönemde devlet kurumunun yanı sıra özel

sektörde yeni gaz anlaşmaları çalışmalarını hızlandırdı.

Rus enerji devi Gazprom, özel sektör ithalatçılarına,

“tahkim” anlaşmazlığı nedeniyle yaz aylarında

durdurduğu doğal gaz akışını yeniden başlattı.

Başta Kibar Enerji ve Akfel olmak üzere bazı şirketler,

ekim ayının son haftasından itibaren Rusya’dan

doğal gaz ithal etmeye başladı. Bu şirketlerin, ithal

ettikleri gazı BOTAŞ’a sattıkları ifade ediliyor. Sektör

temsilcileri, günlük 3-4 milyon metreküplük ek gazın

sisteme girdiğini kaydetti.

Kibar Enerji ve Akfel’in de içinde yer aldığı özel

sektör gaz ithalatçıları, Gazprom’a karşı tahkim davasını

kaybetmişti. Özel sektörün, Gazprom’a milyar

AB, TÜKETİCİLER İÇİN KORUMA PAKETİ AÇIKLADI

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson, Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında,

üye ülkelerin artan enerji fiyatlarına karşı birlik hukukuyla uyumlu olarak kısa ve orta vadede uygulayabilecekleri

tedbirleri içeren paketin içeriğini açıkladı. Tüketicileri ve işletmeleri korumaya yönelik çeşitli seçenekler içeren pakete

göre;





Kısa vadede düşük gelirli tüketicilere

acil gelir desteği verilecek. Söz

konusu destek, kupon veya kısmi

fatura ödemesi yoluyla uygulanabilecek.

AB’nin emisyon ticaret

sisteminden sağlanan gelirler bu

alanda kullanılabilecek.

Elektrik ve doğal gaz fatura ödemelerinin

geçici olarak ertelenmesine

izin verilecek, faturasını ödeyemeyenlerin

elektrik veya gaz bağlantısının

kesilmesi önlenecek ve yoksul

hanelere geçici olarak ‘hedefe

yönelik’ vergi indirimi sağlanacak.

Şirketlere ve sanayi sektörüne yönelik

yardımlar ise AB kamu destek

kurallarına uygun biçimde sağlanacak.

Fiyat artışlarına yönelik enerji piyasasında

rekabet kurallarına aykı-





rı davranışlar araştırılacak ve Avrupa

Menkul Kıymetler ve Piyasalar

Otoritesi’nden (ESMA), karbon piyasasındaki

gelişmeleri yakından

gözlemlemesi istenecek.

Avrupa enerji düzenleyici kurumlarından

da bu süreçlere ilişkin

mevcut elektrik piyasası tasarımının

incelenmesi talep edilecek.

Yenilenebilir enerji alanında satın

alma anlaşmalarına erişim kolaylaştırılacak

ve bu alanda orta vadede

karbonsuz ve dayanıklı enerji

sistemleri kurulmasına yönelik yatırımlar

artırılacak.

Enerji açığını kapatabilmek amacıyla

yenilenebilir yatırımların

ihaleleri ve izin süreçleri kolaylaştırılacak.

Enerji tasarrufu süreçleri ve depolama

kapasiteleri gözden geçirilecek

Pakete göre, enerji tasarrufu alanında

da yapıların yalıtımına ve

enerji verimliliğinin artırılmasına

odaklanılacak.

Avrupa’da gaz depolarının daha iyi

kullanılmasını sağlamak için ilgili

düzenlemeler gözden geçirilecek

ve enerji depolama kapasitesi geliştirilecek.

AB üyesi ülkelerin ortak doğal gaz

tedarik etmeleri ve gaz stoku oluşturmalarının

olası faydaları araştırılacak.

Enerji piyasasında tüketicilerin

rolünün kuvvetlendirilmesi sağlanarak,

tüketicilerin tedarikçilerini

kolayca seçebilmesi ve değiştirebilmesine

olanak tanınacak.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 39


dolar tazminat ve yüz milyonlarca dolarlık “al ya

da öde” parası ödemesi gündeme gelmişti. Bu

ihtilaf nedeniyle de gaz akışı durmuştu. Sektör

kaynakları, Rusya’ya bazı ödemelerin yapılabileceği

taahhüdü karşılığında gaz akışının başlamış

olabileceğine dikkat çekti.

BOTAŞ sermaye artırdı

Bir de 9 TL 70 kuruşu aşan dolar kuru ve

uluslararası piyasaların etkisiyle (BOTAŞ, bu dönemde

ithal ettiği LNG’ye bin 100 dolar ödemek

zorunda kaldı. Rus gazının, 1 Ekim’den geçerli

fiyatı 275 dolar. Rus gazının üç katı fazla ödeme

yapıldı) oluşan yüksek doğal gaz fiyatının iç piyasaya

yansımasına bakalım. Yüksek maliyetle

karşı karşıya kalan BOTAŞ, iki önemli hamle

yaptı. Kurum, yükünün büyümesi nedeniyle eriyen

sermayesine, bu yıl ikinci kez takviye yaptı.

Şirketin, 14 milyar 357 milyon lira olan sermayesi,

haziran ayında 18 milyar 607 milyon liraya,

25 Ekim’de de 35 milyar 317 milyon TL’ye yükseltildi.

EÜAŞ da sermayesini 14 milyar TL’den 19

milyar 414 milyon TL’ye çıkarttı. Zira EÜAŞ’ın

üretim maliyetleri de arttı. Buna karşılık toptan

elektrik satış fiyatlarında, 1 Ekim’de bir değişiklik

yapılmadı. Bu da şirketin, finansal olarak zorlanmasına

ve zararının büyümesine neden oldu.

Gaza yüksek oranlı zam

Ardından diğer hamle geldi. BOTAŞ, 1 Kasım’dan

geçerli doğal gaza sanayide yüzde

48,40, elektrik santrallerine yüzde 46,82 zam

yaptı. Konut satış fiyatları sabit tutuldu. Doğal

gaz fiyatları, ekim ayında da yüzde 15 artmıştı.

Zam, sanayi ve elektrik üretim amaçlı tarifeye

yapılırken konut tarifesinde değişiklik yapılmamıştı.

BOTAŞ’tan, son zam sonrası yapılan

açıklamada, “Konutlarda kullanılan doğal gaz

tarifesinde kasım ayında bir değişiklik yapılmamıştır.

Artan maliyetlerden dolayı büyük sanayi

ve ticari kuruluşları abone grubuna yüzde 48,40

ve elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz

tarifesine yüzde 46,82 oranında artış yapılmıştır”

denildi.

Gaz zammı elektrik fiyatlarını da vurdu

Doğal gaza gelen yüklü zammın ardından

ortalama elektrik birim maliyetleri de katlandı.

PUTİN: GAZDAKİ

ARTIŞLARIN SORUMLUSU

BİZ DEĞİLİZ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa’daki

enerji krizinin, doğal gaz açığından kaynaklanmadığını

belirterek, “Avrupa’daki gaz fiyatları elektrik

açığı nedeniyle yaşandı. Bazı ortaklarımızın yaptığı

gibi, kendi hatalarından ötürü başkasını suçlamaya

gerek yok” dedi.

Moskova’da düzenlenen Rusya Enerji Haftası Forumu’nun

ana oturumunda, küresel enerji piyasaları

ve güncel konulara dair değerlendirmelerde bulunan

Vladimir Putin, salgın dönemi nedeniyle yaşanan

krizin, küresel enerji piyasalarını derinden

etkilediğine dikkat çekti. Geçen yıl küresel enerji tüketiminin

yüzde 4,7 düştüğünü belirten Putin, “Bu

düşüş sektör için son 70 yılda yaşanan en ciddi şoktu.

Talepteki düşüş nedeniyle fiyatlar da düzeltmeye

gidildi, örneğin Avrupa’da doğal gaz maliyeti 2018’e

kıyasla 2,5 kat düştü” diye konuştu.

Petrol piyasalarında da önemli gelişmelerin yaşandığını

kaydeden Putin, “Hiçbirimiz, petrol fiyatlarının

tarihte ilk defa eksi bir değere düşeceğine

inanamazdık. Ancak geçen yıl petrolü depolamak,

petrolün kendisinden daha pahalı hale geldi” ifadelerini

kullandı.

40 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Hükümet, 2022 yılının bütçesine ÖTV için

32 milyar 152 milyon lira gelir hedefi

koydu. 2022 yılı için konulan 32 milyar

152 milyon TL gelir hedefi, akaryakıta ÖTV

kaynaklı zam yapılması olasılığını gündeme

getirdi. Brent petrolün ve doların artacağı

yönündeki tahminler, yeni yılda da benzin,

motorin ve otogazda fiyat artışları ile karşı

karşıya kalacağımızı gösteriyor. Kısaca kara

kış başladı!

Serbest piyasada bir kilovatsaat elektriğin piyasa

takas fiyatı (PTF) ortalaması 1 TL’ye dayandı. Doğal

gaza gelen yüklü zam öncesinde, yılın ilk 10 ayında

söz konusu PTF ortalaması 42,37 kuruştu. PTF

ortalaması, (3 Kasım 2021) megavat saat başına

937,41 TL oldu. Kilovatsaat başına 93.7 kuruşu

ulaştı. Yılın ilk 10 ayına göre iki katından fazla artış

kaydetti. İşte bu durum, elektrikte zam baskısının

artmasına yol açıyor.

Vatandaşın yükünü hafifletecek önlemlere

yoğunlaşıldı

Özellikle dar gelirli vatandaşı, artan elektrik

fiyatlarından ve yüklü faturadan koruyacak bazı

arayışlar da gündeme geliyor. Bunlardan biri “kademeli

tarife” uygulaması. Enerji Bakanı Dönmez,

bu konuda yaptığı açıklamada, “Kademeli tarife,

sosyal tarife gibi konular gündemimizde. Yasal seviyede

bazı düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu

düşünüyoruz” dedi. Söz konusu yasa çalışmasının

ayrıntıları da ortaya çıktı. Elektrik Piyasası Yasası’nda

yer alan bir maddeye, “Kurul tarafından

tüketici özelliklerine göre abone grupları” ibaresinden

sonra gelmek üzere “Bu abone grupları için

elektrik enerjisi tüketim miktarına göre farklı” ibaresi

eklenecek. Bu değişiklikle Enerji Piyasası Düzenleme

Kurulu, abonelere tüketim miktarlarına

göre farklı tarifeler belirleyebilecek.

Bu sistemde, aylık belli bir tüketime kadar tarifeler

düşük tutulacak. Bu sınırın, 150 kilovatsaat

olması bekleniyor. Bu miktara dek tüketimi olanlar

olası zamlardan daha az etkilenecek ve düşük

fiyattan elektrik alacak. Bu miktarı aşanlar, daha

ALMANYA ENERJİ

VERGİLERİNİ AZALTIYOR

Avrupa’da enerji maliyetlerinde yaşanan artış tüketicileri

zor durumda bırakmaya devam ediyor.

Almanya, AB’nin aldığı önlemlere ek olarak tüketicilere

kolaylık sağlamak için yenilenebilir enerji

kaynaklarından alınan vergileri azaltma kararı aldı.

Almanya’nın elektrik şebekesi operatörleri tarafından

yapılan açıklamada, yenilenebilir enerji vergisinde

yüzde 40’ın üzerinde indirim yapıldığı duyuruldu.

DW’nin haberine göre, kilovat saat (kWh) başına 6,5

sent olan yenilenebilir enerji vergisi 3,72 sente düşürülecek.

Ancak ücretlerdeki bu indirim yeni yıla

kadar yürürlüğe girmeyecek. Alman hükümeti ayrıca

karbon vergilerinden elde edilecek 3,25 milyar

Euro’luk geliri finansman desteği olarak kullanacağını

da açıkladı.

Yenilenebilir enerji kanunundan elde edilen gelir,

yenilenebilir enerji geliştirme ve üretimini finanse

etmek için kullanılıyor. Ülkede rüzgâr ve güneş

enerjisi üreticileri vergi ile finanse edilen sübvansiyonların

en büyük alıcısı. Yenilenebilir enerji vergisi,

Alman tüketicilerin enerji faturalarının beşte

birini oluşturuyor.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 41


yüksek fiyattan elektrik tüketecek.

Tedbirlerden TRT de payını aldı

Elektrikteki ikinci adım, TRT payının ve tarımsal

sulama abonelerinden kaldırılması… Enerji ve Tabii

Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dün TBMM’de Genel

Kurulu’nda yaptığı konuşmada, elektrikte TRT

payının tarımsal sulama abonelerinden kaldırılmasına

ilişkin çalışmayı TBMM grubuna gönderdiklerini

açıkladı. Elektrikte konut, ticarethane ve tarımsal

sulama abonelerinden yüzde 2 TRT payı tahsil ediliyor.

TRT payı, “perakende satış tarifesi” kısa adıyla

PST üzerinden alınır. PST üzerinden yüzde 2. PST’ye

daha sonra vergi, fon ve diğer paylar ekleniyor. Nihai

tüketici tarifesi oluşuyor. Nihai tüketici tarifesi içinde

TRT payı yüzde 1.2 dolayında yer alıyor.

Petrol ve akaryakıtta neler olacak?

Brent petrol, ekim ayı sonunda 81-82 dolardan

işlem görüyor. Bank of America, 2022 yılının Haziran

ayı sonunda petrol fiyatlarının 120 dolara ulaşacağı

yönünde bir tahminde bulundu. Bu açıklama, piyasaların

dalgalanmasına ve tüketicilerin daha da kaygılanmasına

yol açtı. Zira Türkiye’de benzin, motorin

ve otogaz, Brent petrol ve dolar kurundaki artış nedeniyle

sıkça zamlanıyor. Ankara’da, (4 Kasım) benzinin

litresi 8 TL 52 kuruş, motorinin 8 TL 26 kuruş.

Otogazın, benzinle olan fiyat avantajı büyük ölçüde

ortadan kalktı. Kasım ayında LPG’nin fiyatı,

61.7 dolar arttı. Bu artışla birlikte otogaza, 2 Kasım’da

49 kuruş zam yapıldı. Otogaz fiyatları, ekim

ayında önce 71 kuruş, ardından da 22 kuruş artmıştı,

tüpgaz fiyatları da yükselişten payını aldı.

Akaryakıtta, 2018 yılının ikinci yarısından bu

yana uygulanan “eşel mobil” sistemi, benzin ve motorine

gelecek zamların Özel Tüketim Vergisi’nden

(ÖTV) karşılanmasını öngörüyor. Peş peşe gelen

zamlar, benzin, motorin ve LPG’de ÖTV’nin sıfırlanmasına

yol açtı. ÖTV sıfırlanınca, zamlar pompaya

yansımaya başladı. Bu süreç öncesinde benzinde 2

TL 55 kuruş, motorinde 2 TL 5 kuruş ÖTV alınıyordu.

Otogazdan da 1 TL ÖTV tahsil ediliyordu.

42 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


ANALİZ

Aycan Kızıldağ

Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler

RES ve GES’lerin payını artırabilir

SHURA tarafından hazırlanan “Yenilenebilir Enerji Entegrasyonunu Hızlandırmak için Türkiye Organize

Toptan Elektrik Piyasalarında İyileştirmeler” adlı rapor, elektrik sisteminde esnekliğin piyasa yoluyla

sağlanması ile 10 yılda RES ve GES’lerin payının yüzde 30’a çıkabileceği saptaması yapıyor. Rapor, atılacak

bazı basit adımların maliyetleri düşüreceğini ve süreci de hızlandıracağına dikkat çekiyor…

SHURA tarafından hazırlanan “Yenilenebilir

Enerji Entegrasyonunu Hızlandırmak için Türkiye

Organize Toptan Elektrik Piyasalarında İyileştirmeler”

adlı rapor, ülkemizin enerji dönüşümü için oldukça

önemli ipuçları sunuyor. Enerji dönüşümünün

elektrik piyasa tasarımları üzerindeki etkisinin nasıl

olacağını, çözümlenmesi gereken kritik bir soru

olarak değerlendiren çalışma, çok hızlı yaşanan bu

dönüşüme ayak uydurmak; yenilenebilir enerji entegrasyonunun

hızlanması ve halihazırda var olan

ya da sisteme yeni eklenecek kaynaklardan azami

faydalanılması için piyasa tasarımlarının uyarlanması

ve iyileştirilmesi mevzularında zorlu bir süreç

olabileceği saptamasını yapıyor.

Raporun saptamalar bölümünde bu süreç şöyle

ifade ediliyor:

• Elektrik sistemi esnekliğinin artırılarak yenilenebilir

enerji kaynaklarının sisteme daha çok entegrasyonunun

sağlanabilmesi için uygulanacak teknolojik

ve piyasa bazlı farklı seçenekler bulunmaktadır.

Organize elektrik piyasalarının tasarımında ve ilgili

düzenlemelerde yapılacak bazı iyileştirmeler ile sistem

esnekliği çok daha az maliyetli olarak artırılabilir.

• Olası iyileştirmeler; yerli kömür alım garantisi

ve kapasite mekanizmasının tekrar değerlendiril-

44 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


mesi, karbon piyasası ve fiyatlandırılması, şeffaflığın

artırılması, Dengeleme Güç Piyasası ve dengesizlik

cezaları, bölgesel marjinal fiyatlama, piyasa asgari

ve azami fiyat limitleri, Gün İçi Piyasası, Yan Hizmetler

Piyasası ve talep tarafı katılımı başlıkları altında

değerlendirilebilir.

• Olası iyileştirmelerin uygulandığı senaryoda;

2030 yılında rüzgar ve güneş enerjisi üretim payının

yüzde 30’a ulaşmasına katkı sağlayacak daha fazla

sistem esnekliği piyasa aracılığıyla gerçekleşirken,

baz senaryoya kıyasla karbon emisyonları, piyasa

takas fiyatları ve ortalama EÜAŞ maliyetlerinde

önemli düşüşler olmuştur.

Enerji dönüşümü çerçevesinde oluşan yeni düzende,

elektrik piyasası tasarımlarının nasıl dönüşüm

geçireceği çözümlenmesi gereken kritik bir

soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Çok hızlı yaşanan

bu dönüşüme ayak uydurmak, yenilenebilir

enerji kaynaklarının entegrasyonunun hızlanması

ve hâlihazırda var olan ya da sisteme yeni eklenecek

kaynaklardan azami faydalanılması için piyasa

tasarımlarının uyarlanması ve iyileştirilmesi zorlu

bir süreç olacaktır.

Sistem esnekliğindeki artış maliyeti

düşürebilir

Raporda öne çıkan başlıkları şöyle sıralamak

mümkün.

2020 yılı itibarıyla Türkiye’de güneş ve rüzgârdan

üretilen elektriğin toplam üretim içindeki payı

yüzde 12 seviyesine yaklaştı. 2010 yılında bu oranın

yüzde 1’in biraz üzerinde gerçekleştiği düşünülürse

10 yıl içerisinde sağlanan artışın dikkate değer olduğu

görülüyor. Bu payın önümüzdeki yıllarda daha

da artması beklenmekte olup, SHURA’nın geçmiş

çalışmalarında 2030 yılına kadar bu payın yüzde 30

seviyelerine çıkabileceğine işaret ediliyor.

Sistem esnekliğinin artırılmasını ve yenilenebilir

enerji kaynaklarının sisteme daha çok entegre edilmesini

sağlayacak farklı teknolojik seçenekler bulunuyor.

Batarya kurulumu, pompaj depolamalı hidroelektrik

santraller, daha esnek elektrik santralleri ya

da gelişmiş şebeke altyapıları gibi çözümlerin uygulanması

teknolojinin gelişim hızına bağlı ve mevcut

durumda bu çözümlerin maliyetlerinde istenilen seviyelere

ulaşılamadı. Organize elektrik piyasalarının

tasarımında ve ilgili düzenlemelerde yapılacak bazı

iyileştirmelerle sistem esnekliğindeki artış çok daha

az maliyetli olarak gerçekleştirebilir.

Raporda, elektrik piyasasında maliyetlerin fiyatlara

tam olarak yansımasını ve rekabetçiliğin artmasını

sağlayarak, elektrik sisteminin esnekliğini

artırmak ve yenilenebilir enerji entegrasyonunu hızlandırmak

için Türkiye organize elektrik piyasalarındaki

olası iyileştirmeler şu şekilde belirlenmiş:

Toptan satış elektrik piyasasında maliyetlerin

fiyat oluşumlarına tam olarak yansıdığı, şeffaflık ve

öngörülebilirliğin sağlandığı tam rekabetçi elektrik

piyasa yapısının oluşması; yenilenebilir enerji tedarik

anlaşmalarının ve serbest piyasa koşullarında

yapılan yatırımların artmasını sağlayabilir.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 45


Rekabetçi yapı, risklerin de yönetilmesini

sağlayabilir

Öngörülebilirliğin sağlandığı tam rekabetçi piyasa

yapısı, risklerin iyi yönetilebilmesine olanak

verirken, alım garantileri olmaksızın yatırımların finansman

sağlaması konusunda da önemli fırsatlar

sunabilir. Çalışma kapsamında, yapılan olası iyileştirmelerin

sisteme etkilerini anlamak ve nicel çıkarımlar

yapabilmek için 3 ayrı senaryo oluşturulmuş

ve bu senaryolar çeşitli fayda ve maliyetler üzerinden

karşılaştırılmıştır.

2021-2030 yılları arası dönemi kapsayan senaryolar

sırasıyla; Mevcut Politikalar Senaryosu, Nükleer

Enerji Duyarlılık Analizi Senaryosu ve Piyasa

İyileştirmeleri Senaryosu’dur. Uygulanan piyasa iyileştirmelerinin,

2030 yılında rüzgâr ve güneş enerjisi

üretim payının yaklaşık yüzde 30’a ulaşmasında

ve sistem esnekliğinin piyasa yoluyla sağlanmasında

önemli katkıları oldu. Ayrıca bu iyileştirmelerin

yapılması, 2030 yılı mevcut durum senaryosuna

kıyasla piyasa takas fiyatlarında, karbon emisyonlarında

ve ortalama EÜAŞ maliyetlerinde önemli

düşüşler sağladı. Senaryo sonuçlarının bir özeti ise

aşağıdaki tabloda gösteriliyor.

Atılacak adımlar ve sonuçları…

• Karbon piyasası ve karbon fiyatlandırma

mekanizmasının bir an önce hayata geçirilmesi:

Elektrik piyasasında bir karbon fiyatlandırma mekanizmasının

kullanılması ve sera gazı emisyonlarına

neden olan santrallere bu fiyatların uygulanması,

iklim değişikliğiyle mücadele ve yerel hava kalitesinin

iyileştirilmesi kapsamında faydalar sağlarken,

bu maliyetlerin elektrik fiyatlarına yansıtılmasına

olanak verecektir. 2020 yılının sonunda hazırlanan

taslak aşamasındaki İklim Değişikliği Kanunu ile

birlikte bu konuda bir hazırlık yapılmıştır. İlerleyen

dönemde bu taslak kanunun nihai hale getirilmesi

ve bu kapsamda kullanılacak mekanizmaların da

oluşturulması gereklidir.

• Şeffaflığın ve veri paylaşımının artırılması:

Elektrik piyasasının daha şeffaf hale gelip, verilere

ulaşımın kolaylaştırılması, piyasada verimliliği ve

öngörülebilirliği yükselten bir etki yaratacaktır. Bu

kapsamda, piyasada rekabeti bozmayacak şekilde

öngörülebilirliği artıracak olası verilerin şeffaf bir

şekilde piyasa aktörleriyle paylaşılması önemlidir.

• Dengeleme Güç: Tüm dengeleme talimatlarının

marjinal maliyetini içermesi, bölgesel iletim

kısıtlarından kaynaklanan maliyetlerin (negatif ve

pozitif) ise iletim tarifesine dahil edilmesi ve dengesizlikleri

yaratan sorumlulara maliyetlerin yansıtılması

önemli konular arasındadır.

• Bölgesel fiyatlama sistemine geçilmesi: Şebekenin

fiziksel özelliklerini yansıtacak şekilde, alıcılar

ve satıcılar için bölgesel fiyatlandırma sistemi

kademeli olarak oluşturulabilir. Bu kapsamda, Türkiye

elektrik iletim sisteminin farklı noktalarındaki

şebeke gerçek koşullarının piyasa fiyatlarına tam

olarak yansıyacağı bölgesel fiyatlama sistemine geçilebilir.

• Piyasada uygulanan azami ve asgari fiyat limitlerinin

belirlenmesi: Eksi fiyatlara izin verilmesi

durumunda, esnekliği düşük olan santraller üretimlerini

kesmek ya da eksi fiyattan ortaya çıkan maliyetlere

katlanmak durumunda kalacaktır.

• Yerli kömür alım garantisi ve kapasite mekanizması

uygulamalarının tekrar değerlendirilmesi:

Yerli kömürden üretilen elektrik için uygulanan

alım garantisi ve kapasite mekanizması uygulaması,

mevcut haliyle bazı eski ve düşük verimliliğe sahip

santrallerin sistemde kalmasını kolaylaştırmaktadır.

Bu uygulamaların sonlandırılması ya da tekrar

değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir.

• Gün İçi Piyasası’nda kapı kapanış sürelerinin

gerçek zamana yaklaşması: Halihazırda Gün İçi Piyasası’nda

uygulanan 60 dakika kapı kapanış süresinin

15 dakika seviyesine çekilmesi, değişken yenilenebilir

üretim tahminlerinde görülen sapmaları

azaltarak, gerçek zamanda oluşan dengesizlikleri

de azalacaktır.

• Yan Hizmetler Piyasasında yapılacak iyileştirmeler:

Batarya kurulumları ve talep tarafı katılımı

gibi dağıtık enerji kaynaklarının da yan hizmetler piyasasına

katılımı sağlanarak piyasa genişletilmelidir.

Yan hizmetler ihaleleri gerçek zamana yaklaştırılmalı,

bu konuda uygulanabilecek farklı seçenekler

değerlendirilmelidir.

• Piyasada talep tarafı katılımının sağlanması:

Arz tarafındaki kaynaklarla eşit düzeylerde rekabet

edebilmesi için talep tarafı katılımının; yan hizmetler,

gün içi, gün öncesi ve dengeleme güç piyasalarına

katılımına izin verilebilir.

46 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Küresel Enerji Dönüşümünde Durum:

Başarılar, Engeller,

Yenilikler ve Gelecek

Perspektifleri

Bilgi birikiminizi derinleştirmek ve

tecrübelerinizi paylaşmak için

IRENEC 2022’ye katılın!

IRENEC 2022

12. ULUSLARARASI

%100 YEN‹LENEB‹L‹R

ENERJ‹ KONFERANSI

9-11 HAZİRAN 2022

www.irenec.org

www.eurosolar.org.tr


VİZYON

Dr. Serhan Ünal

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümüv

2021 Türkiye

Raporu’nda enerji faslı

AB’nin 2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı açısından; kaynak çeşitlendirmesi ve yenilenebilir enerjinin

gelişimi yönlerinde ilerleme sağlandığı belirtiliyor ancak Türkiye’nin özellikle yenilenebilir enerji

desteğindeki yerli aksam kullanımı politikasının, başta AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği kuralları

olmak üzere, Dünya Ticaret Örgütü’nün de ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisi getiriliyor…

Avrupa Birliği (AB) tarafından hazırlanan 2021

Türkiye Raporu, enerji açısından önceki yıllara kıyasla

ufuk açıcı ya da tamamen yeni bir husus olmamakla

birlikte; ikili ilişkilerin genel durumunu ve

AB’nin Türkiye’den beklentilerini en iyi şekilde özetleyen

çalışmalardan biri olma özelliğini bu yıl da korumakta.

Türkiye’nin demokrasi, insan temel hak ve

hürriyetleri ile yargı sisteminin işleyişi açılarından

ciddi şekilde ve her yıl olduğu gibi bu yıl da eleştirildiği

2021 raporu; başta göç olmak üzere, ulaşım, ticaret

ve enerji gibi sahalarda ise Türkiye’nin önemli

bir ortak olduğunu bir kez daha vurgulamakta. Bu

yönüyle rapor, Türkiye-AB ilişkilerindeki iş birliği

sahalarının, ilkeler üzerinde anlaşmaya varılabilen

normatif konulardan ziyade, somut faydalara odaklanılan

bir ilişki modeline doğru evirildiğinin de net

bir göstergesi. Enerji üst başlığında ise Türkiye’nin

AB’ye uyum seviyesi bu yıl da ‘vasat hazırlıklı’ (moderately

prepared) olarak nitelenmekte ve geçen

yıla kıyasla sınırlı bir ilerlemenin kaydedildiği belirtilmekte.

Enerji faslı açısından; kaynak çeşitlendirmesi

48 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


ve yenilenebilir enerjinin gelişimi yönlerinde ilerleme

sağlandığı kaydedilmekle birlikte, Türkiye’nin

özellikle yenilenebilir enerji desteklerinde tutarlı bir

şekilde devam ettirdiği yerli aksam kullanımı politikasının,

başta AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği

kuralları olmak üzere, Dünya Ticaret Örgütü’nün de

ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisi getiriliyor.

BOTAŞ’ın baskın varlığı eleştiriliyor

Enerji başlığına ilişkin diğer bir eleştiri alanı,

enerji sektöründeki fiyatlama mekanizmalarındaki

müdahalelerin ve fiyatların piyasada serbestçe belirlenmesine

ilişkin sorunların devam ediyor olması.

Özellikle doğal gaz piyasasında dikey bütünleşik

bir kamu şirketi olarak varlığını devam ettirmekte

olan BOTAŞ’ın, piyasadaki baskın varlığının, doğal

gaz piyasası serbestleşmesi açısından oluşturduğu

olumsuz etki vurgulanarak, doğal gaz piyasasında

AB müktesebatı ile uyumlu bir serbestleşme için,

yasal olarak bağlayıcılığı olan tarihler çerçevesinde,

BOTAŞ’ın ve sektörün yeniden yapılandırılması gerektiği

savunuluyor.

Diğer taraftan, özellikle Güney Gaz Koridoru’nun

bir parçası olarak kabul edilen TANAP’ın bitmesinin

ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatındaki artışın,

Türkiye’nin kaynak çeşitlendirmesi açısından

önemli bir ilerleme yarattığı olumlu bir gelişme

olarak görülmekte. Yeni yenilenebilir enerji destek

mekanizmasında alım garantilerinin Türk Lirası (TL)

üzerinden verilmesine ilişkin belirgin bir yorum yapılmazken,

TL cinsi alım garantilerinin enflasyon

oranında güncelleneceği bilhassa belirtilmekte.

Raporun Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bağımsızlığı

hakkındaki eleştirileri, enerji fiyat mekanizmalarına

olan eleştirileri ile birlikte düşünüldüğünde,

önümüzdeki yıllarda TL cinsi yenilenebilir

enerji destek fiyatlarına ilişkin olarak da birtakım

eleştiriler yöneltilebileceği ihtimali belirmekte.

Verimlilik için politika eşgüdümü öneriliyor

Elektrik bağlantıları alanında, Türkiye’nin ENT-

SO-E standartlarına uyum sürecinin devam etmesi

olumlu karşılanırken, Türkiye’nin komşu AB üyesi

ülkelerle elektrik ticareti kapasitesinin artırması

teşvik edilmekte. Enerji verimliliği açısından, enerji

verimliliği uygulamaları için oluşturulması öngörülen

finansal mekanizmanın henüz oluşturulmamış

olması eleştirilirken, Türkiye’de diğer her alanda da

olduğu gibi, politika eşgüdümü eksikliğinin menfi etkileri

bu alanda da vurgulanmakta.

Raporun enerji alanındaki siyasi ayağını ise Doğu

Akdeniz’deki durum ve gelişmeler teşkil etmekte.

AB, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yaptığı hidrokarbon

arama faaliyetlerini ‘yasadışı’ olarak nitelemekte ve

bunları Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum

Yönetimi arasında yaşanan gerginliğin ana sebebi

olarak gösterirken, Ankara’nın son zamanlarda

arama faaliyetlerine ara vermesini, gerginliğin

azaltılmasına yardımcı olduğu temelinde takdirle

karşılamakta. Birlik, elbette kendi üye ülkelerini

destekleyen ve tarafgir bir bakış açısıyla, Türkiye’yi,

bu meselede neredeyse bütünüyle haksız gören bir

yaklaşıma sahip.

Nükleer enerjiye özel bir vurgu var

Gelecek yıl, Türkiye’nin enerji alanında yapması

gerekenleri, doğal gaz piyasası kanununu AB’nin

Üçüncü Enerji Paketi’yle uyumlu bir hale getirerek

doğal gaz piyasası reformunu derinleştirmek, yenilenebilir

enerji alanında DTÖ uygulamaları ve Gümrük

Birliği anlaşmalarıyla çeliştiği iddia edilen yerel

aksam politikalarını devam ettirmemek ve Euratom

müktesebatıyla uyumlu şekilde nükleer enerji otoritesinin

bağımsızlığını ve etkinliğini artırarak Akkuyu

nükleer güç santralinin nükleer güvenlik testlerini

tamamlamak olarak not ediliyor.

Her geçen yıl, enerji faslı dahilinde nükleer konuların

önem ve ağırlığının arttığı dikkate alınırsa,

Türkiye’nin nükleer enerji konularına önem vererek

üstüne düşenleri yerine getirmesi, müteakip raporların

enerji faslı açısından daha olumlu bir havaya

bürünmesine de yardımcı olabilir.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 49


DÜNYA GÜNDEMİ

Esen Erkan

Yenilenebilir enerjide küresel

istihdam 12 milyona ulaştı

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA)

ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından

hazırlanan “Renewable Energy and Jobs: Annual

Review 2021” raporuna göre, dünya çapında

yenilenebilir enerji istihdamı geçen yıl 11,5 milyon

iken bu yıl 12 milyona ulaştı. 2020 sonu itibarıyla

yenilenebilir enerjide 4 milyon kişi güneş sektöründe

iş buldu. IRENA ve ILO’nun raporu, iddialı bir

iklim stratejisinin yarattığı iş potansiyeline ve

adil bir enerji dönüşümünü destekleyen kapsamlı

politikalar için çağrıda bulunuyor…

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA)

ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan

“Renewable Energy and Jobs: Annual Review

2021 (Yenilenebilir Enerji ve İşler: Yıllık İnceleme

2021) raporuna göre, Kovid-19’un gecikmelere

ve tedarik zincirinde aksamalara yol açtığını ve istihdam

üzerindeki etkilerin ülkelere göre değişiklik

gösterdiğini doğruluyor. Güneş ve rüzgar işleri yenilenebilir

enerji sektöründe küresel istihdam artışına

öncülük etmeye devam ederken dünya genelinde

2020 sonu itibarıyla yenilenebilir enerjide 4 milyon

kişi güneş sektöründe iş buldu. Güneş enerjisi istihdamını,

1 milyon 250 bin kişiyle rüzgar enerjisi, 2,4

milyon kişiyle biyoyakıt sektörü izledi. Ulaşım yakıtlarına

olan talep düştükçe sıvı biyoyakıt istihdamı

azaldı. Şebekeden bağımsız güneş enerjisi satışları

zarar gördü, ancak şirketler iş kayıplarını sınırlayabildi.

Çin, 2020’de dünya genelinde yenilenebilir enerji

işlerinde yüzde 39’luk paya sahipken onu Brezilya,

Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği

üyeleri izliyor. Diğer birçok ülke de yenilenebilir

enerjide istihdam yaratıyor. Bunlar arasında önemli

güneş PV ihracatçıları olan Vietnam ve Malezya; biyoyakıtlar

için geniş tarımsal tedarik zincirleri olan

Endonezya ve Kolombiya ve rüzgar enerjisi kapasitesini

büyüten Meksika ve Rusya yer alıyor. Sahra

Altı Afrika’da, Nijerya, Togo ve Güney Afrika gibi çeşitli

ülkelerde de güneş enerjisi işleri genişliyor.

50 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


2050 yılına kadar 43 milyon istihdam

sağlayacak

IRENA ve ILO’nun çalışmaları, enerji dönüşümü

ile kaybedilenden daha fazla işin kazanılacağını ifade

ediyor. 2030 yılına kadar bir ILO küresel sürdürülebilirlik

senaryosu, 24-25 milyon yeni işin, 6 -7 milyonluk

iş kaybından çok daha fazla olacağını ve telafi sağlayacağını

tahmin ediyor. Ayrıca işini kaybeden yaklaşık

5 milyon işçi aynı meslekte başka bir sektörde yeni iş

bulabilecek. IRENA’nın Dünya Enerji Geçişi Görünümü,

yenilenebilir enerji sektörünün 2050 yılına kadar 43

milyon istihdam sağlayabileceğini tahmin ediyor.

Raporla ilgili açıklama yapan IRENA Genel Direktörü

Francesco La Camera, “Yenilenebilir enerjinin

istihdam yaratma ve iklim hedeflerini karşılama yeteneği

ortada. Önümüzdeki COP26 görüşmelerinde hükümetlerin

net sıfıra ulaşma isteklerini yükseltmesi

gerekiyor. İleriye dönük tek yol, adil ve kapsayıcı bir

geçişte yatırımları artırmak ve bu süreçteki tüm sosyoekonomik

faydaları elde etmektir” ifadelerini kullandı.

ILO Genel Direktörü Guy Ryder ise “Yenilenebilir

enerjinin insana yakışır iş üretme potansiyeli, bir

yanda çevresel sürdürülebilirlik ile diğer yanda istihdam

yaratma arasında seçim yapmak zorunda olmadığımızın

açık bir göstergesidir. İkisi el ele gidebilir”

dedi.

TEDARİK ZİNCİRLERİ

OLUŞTURMAK İÇİN

ENDÜSTRİYEL POLİTİKALAR

GEREKİYOR

Kovid-19 kısıtlamalarının neden olduğu sınır ötesi tedarik

kesintileri, yerel değer zincirlerinin önemini de

göstermiş oldu. Bunları güçlendirmek, mevcut ve yeni

ekonomik faaliyetlerden yararlanarak yerel iş yaratma

ve gelir yaratmayı kolaylaştıracak. Uygulanabilir

tedarik zincirleri oluşturmak endüstriyel politikalarla

sağlanacak. Vasıflı bir işgücü yaratmak için eğitim ve

öğretim stratejileri; yeterli istihdam hizmetleri sağlamak

için aktif işgücü piyasası önlemleri; fosil yakıtlara

bağımlı işçilere ve topluluklara yardımcı olmak için

sosyal korumayla birlikte yeniden eğitim ve sertifikalandırma

ve bölgesel ekonomik kalkınmayı ve çeşitlendirmeyi

desteklemek için kamu yatırım stratejileri

oluşturmak gerekiyor.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 51


Adil bir geçiş için çeşitliliğe sahip bir işgücü

gerekiyor

Kadın çalışanların salgından daha fazla zarar

gördüğünü belirten rapor, adil bir geçiş için insana

yakışır işlerin önemini vurgulayarak; işlerin geçimlik

bir ücret ödemesinin, işyerlerinin güvenli olmasının

ve çalışan haklarının güvence altına alınmasının gerekliliğinin

de altını çiziyor. Adil bir geçiş, kadınlar ve

erkekler için eşit şans sunan, kariyer yolları gençlere,

azınlıklara ve marjinal gruplara açık olan çeşitliliğe

sahip bir işgücü gerektiriyor. Uluslararası çalışma

standartları ve toplu pazarlık düzenlemeleri bu bağlamda

önem arz ediyor.

Rapora göre, yenilenebilir enerji iş potansiyellerinin

yerine getirilmesi, önümüzdeki 10 yıl içinde enerji

geçişini yönlendirecek iddialı politikalara bağlı olacak.

Sektörel politikaların yaygınlaştırılması, etkinleştirilmesi

ve entegre edilmesine ek olarak, daha geniş

ekonomideki yapısal engellerin üstesinden gelinmesi

ve geçiş sırasında iş kayıpları ile kazançlar arasındaki

olası uyumsuzlukların en aza indirilmesi gerekiyor.

BEKLENTİ: ELEKTROLİZÖRLER VE

YEŞİL HİDROJEN

Güneş enerjisi fotovoltaik (PV) istihdamında ilk 10 ülke sıralamasında

da Çin liderliğini korurken sırasıyla ABD, Japonya, Hindistan

yer alıyor.

Rüzgar enerjisi istihdamı 2019’da 1,2 milyondan 2020’de

1,25 milyona artış gösterdi.

Hidroelektrik istihdamı 2019’da 1,96 milyondan 2020’de

2,18 milyona yükseldi.

Salgın kaynaklı talep düşüşleri, ulaşımda kullanılan fosil yakıtların

daha düşük fiyatları ve olumsuz politika değişiklikleri

nedeniyle biyoyakıt işleri dünya çapında 2,5 milyondan

2,4 milyona düştü.

Elektrikli araçlar için piller ve yeşil hidrojen gibi enerji geçiş

teknolojilerinin önemli iş yaratıcıları olması bekleniyor.

Elektrolizörler ve diğer yeşil hidrojen altyapısı, 2030’dan

2050’ye kadar küresel olarak yaklaşık 2 milyon iş yaratabilir.

52 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Gökberk Bilgin

Bilkent Enerji Politikaları Araştırma

Merkezi tarafından hazırlanmıştır.

COP26’nın çözüm önerilerine

eleştirel bir bakış

Yakında dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak, yeni gelenlerin çoğu da temiz enerji teknolojilerinden

yoksun, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları olacak. Bu ülkelerin ekonomik büyümelerinin

devam etmesi ve artan tüketimle karbon emisyonları da artacak. Burada karşılaşılan asıl zorluk

ise gelişimleri bu ülkelerin yeşil enerjilere dönüşmelerine yardımcı olarak karbon emisyonlarının

artmasına engel olmak olacak. Şimdiye kadar iki farklı çözüm geliştirdik: Birincisi, bu ülkeleri fosil

yakıtlardan vazgeçmeye zorlamak, ikincisi ise de sorunların üzerine para atmak…

54 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Dünyanın uzun zamandır beklediği iklim toplantısı,

31 Ekim Pazar günü Glasgow’da başladı. 120’den

fazla ülke, dünyanın iklim değişikliğini kontrol etme

konusunda nasıl işbirliği yapabileceğini tartışmak

üzere katılıyor. COP26, 26. Birleşmiş Milletler İklim

Değişikliği Konferansı veya Taraflar Konferansı 26

anlamına gelir ve toplantılar 1995’ten beri düzenleniyor.

İklim değişikliği ve küresel ısınma konusundaki

artan endişeler, toplantının dünya çapında popülerlik

kazanmasına yardımcı oldu. Bu toplantıya

da birçok dünya lideri, iş insanı, uluslararası kurum

ve iklim aktivisti katılıyor.

COP26 toplantısının başkanı Alok Sharma, toplantı

için üç hedef ortaya koydu; bunlar, erişimde

sıcaklık artışlarında 1.5˚C derecelik bir sınır tutmak,

kömür enerjisini tarihe bırakmak, ormansızlaşmaya

son vermek ve yeşil ekonomiye geçiş için

gelişmekte olan ülkelerle finansal destek sağlamak.

Açılış konuşmasında İngiltere Başbakanı Boris Johnson,

“Dünya liderlerinin kabaca James Bond ile

aynı pozisyonda olduğunu ve acımasızca geri sayan

kırmızı dijital saatli bir kıyamet silahı ile uğraştığını”

söyledi. Tüm konuşmacılar, bu toplantının küresel

ısınmayı kontrol etmek adına harekete geçmek için

son şansımız olduğunu vurguladı.

İyi durum senaryoları bile felaketin habercisi

Peki sıcaklık artışını 1.5˚C’de tutmak neden bu

kadar önemli? Yakın zamanda yayınlanan “İklim Felaketini

Nasıl Önleriz: Mevcut Çözümler ve Yapılması

Gerekenler” adlı kitabında Bill Gates, sıcaklıktaki

marjinal değişikliklerin gezegen üzerinde büyük bir

etki yarattığını açıklıyor. Gates, buzul çağından sadece

6˚C daha sıcak ve timsahların kutup bölgelerinde

bulunduğu ortamdan 4˚C daha soğuk olduğumuzu

yapılan bilimsel çalışmalardan destek alarak

gösteriyor. Bu nedenle, sıcaklıktaki her küçük artış

bizi dünyanın alışık olduğumuz halinden bir adım

uzaklaştırıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün tahminlerine

göre, yaşam tarzımızı bugünkü gibi sürdürmek,

2100 yılına kadar sıcaklıkta 4 ila 7˚C’lik bir

artışa neden olabilir. Bu, kıyıya yakın bazı şehirlerin

artan su seviyeleri nedeniyle sular altında kalacağı,

değişen verimli alanların ise sular altında kalacağı

anlamına geliyor. Bunun sonunda doğacak kitlesel

göç hareketleri ve sıcaklarla birlikte gelen yeni hastalıklarla

uğraşmak zorunda kalacağız. Bunlar en

iyi durum senaryolarıysa, bizi hemen harekete geçmekten

alıkoyan nedir?

Yakında dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak. Bu

yeni gelenlerin çoğu, temiz enerji teknolojilerinden

yoksun, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları olacak.

Bu ülkelerin ekonomik büyümelerinin devam

etmesiyle birlikte tüketimleri ve dolayısıyla karbon

emisyonları da artacak. Burada karşılaşılan asıl

zorluk ise gelişimleri bu ülkelerin yeşil enerjilere

dönüşmelerine yardımcı olarak karbon emisyonlarının

artmasına engel olmak olacak. Şimdiye kadar

iki farklı çözüm geliştirdik: Birincisi, bu ülkeleri fosil

yakıtlardan vazgeçmeye zorlamak, ikincisi ise de sorunların

üzerine para atmak.

Siyasetçiler, minimum aksiyonlu göstermelik

hedefler belirliyor

İlk çözüm birkaç nedenden dolayı çalışmıyor. Birincisi,

fosil yakıtları kullanmak hala çok daha ucuz.

Ayrıca bu ürünleri sadece yakıt olarak değil, günlük

hayatımızda da kullanıyoruz. Kullandığınız şeylere

baktığınızda bunların yüzde 90’ından fazlasının petrol

bazlı rafine ürünler içerdiğini söyleyebilirsiniz.

İkincisi ise bu kaynaklar, enerjimizi yeterince depolamayı

beceremediğimiz bir dünyada rüzgar ve

güneş kadar hava koşullarına bağlı olmadıkları için

elektrik üretiminde daha güvenilir. Son olarak; petrol,

doğal gaz veya çelik endüstrisinin yapısı, yüksek

batık maliyetler nedeniyle hızlı ve sürekli dönüşümleri

desteklemez. Daha iyi bir teknoloji geliştirmiş

olsanız bile, bu tesislerin dönüştürülmesi için uygulama

maliyeti çok yüksek olur. Bu nedenle sanayinin

bu alanında dönüşümler uzun zaman alır.

Bu çerçevede gelişmekte olan ülkelerden istenen

yeşil ekonomiye geçiş için vatandaşlarının üzerindeki

yükün artırılması, bugünden itibaren aslında

her yıl daha da ucuzlaşacak yeşil teknolojilerin sa-

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 55


tın alınması ve bir an önce sanayi sektörünü temiz

enerji ile yeniden şekillendirilmesi. Ve bu, uzun vadede

bunu işi yapmanın doğru yolu gibi görünüyor.

Ancak tüm bunları bir sonraki seçimleri kazanmaya

kararlı siyasetçilere sorduğunuz zaman vatandaşların

üzerindeki yüklerin artması siyasi intihar gibi

görünüyor. Bu nedenle siyasetçiler, bu gibi toplantılarda

minimum aksiyon almalarını gerektiren göstermelik

hedefler belirlerler. Dolayısıyla COP toplantılarının

temel zorluklarından biri, tüm ülkelerin

iklim değişikliğine karşı harekete geçip geçmediğini

veya rol yapıp yapmadığını anlamaktır.

Bond gibi son dakika dünyayı kurtarmak!

Boris Johnson’ın açılış konuşması, dünya liderlerinin

iklim konusundaki zihniyetini görmek için

iyi bir örnek olabilir. Johnson, James Bond örneğini

veriyor çünkü Bond’un çalışma şekli politikacılar

için mükemmeldir. Çoğu senaryoda Bond, yalnızca

bir büyük operasyon yaparak bomba patlamadan

önceki son saniyede dünyayı kurtarır. Son saniyeyi

yani karbon sıfır olunacak yılı baz alan hedefler, politikacıların

duruma karşı siyasi güçlerini kaybetme

pahasına marjinal iyileştirmeler yaratacak eylemlerini

ertelemelerine olanak tanıyan çok kısa vadeli bir

zihniyetle uzun vadeli tasarlanmış bir yaklaşımdır.

Sundukları ikinci çözüm, gelişmekte olan ülkeleri

yeşil geçişe daha fazla yatırım yapmaları için finanse

etmek. Neredeyse her gün bir gelişmiş ülke, küresel

enerji geçişine yardımcı olmak için milyarlarca dolar

harcamaya hazır olduğunu duyuruyor. Burada iki sorun

görüyorum: Birincisi, bu ülkeler gelişmekte olan

ülkelere enerji geçişi için harcama konusunda güvenmiyor,

dolayısıyla para birlikte pek çok sınırlayıcı

düzenleme ile geliyor. İkincisi ise gelişmekte olan

ülkelerin hükümetleri, bu parayı verimli kullanmak

için teşvike ve bilgi birikimine sahip değil.

Elon Musk’ın Dünya Gıda Programı (DGP) ile yaşadığı

son diyalogda da benzer bir durum görüyoruz.

DGP, Elon Musk’tan 42 milyon insanı açlıktan

kurtarmak için 6 milyar dolar bağışlamasını istediğinde

Musk, dünyadaki açlığı sona erdirmek için

gösterebilecekleri uygun bir planları olup olmadığını

sordu. Bu yazıyı yazarken, kendisine sunulan uygun

bir plan görmedim. Pek çok kişi Musk’ı açgözlülüğü

nedeniyle eleştirdi, ancak DGP şimdiye kadar iyi bir

iş çıkarmış olsaydı, paradan yoksun kalırlar mıydı?

Öyle olacağını düşünmüyorum.

Yaptıklarını iddia ettikleri işte başarılı olan kuruluşlar,

hedeflerine ulaşmak için zaten yeteri kadar

bağış alıyor. Öte yandan başarısız olan diğer kuruluşlar

ise kendi başlarına faaliyet gösterebilmek için

bile her zaman daha fazlasını istiyor. Örneğin Elon

Musk, elektrikli araba yapma fikrini ilk ortaya koyduğunda

çok fazla destekçisi yoktu. Yine de elde ettiği

başarılı sonuçlar, şirkete olan güveni artırdı ve Tesla

sonunda tüm otomobil şirketlerinin toplamından

daha değerli hale geldi.

Para sorunlarla değil, çözümlerle iyi

çalışabiliyor

Bu başarı, bazı hükümetlerin sağladığı yeşil teşvik

paketleri sayesinde olmadı. Nükleer enerjiyi düşünün.

Japonya’daki Fukushima olayından sonra,

hükümetlerin çoğu, onları finanse etmenin siyasi

desteği kaybetmek anlamına geldiğini düşündüğünden

nükleere sırtını döndü. Ancak iş adamları

tarafından geliştirilen daha güvenli ve temiz nükleer

santraller kurma fikri ve Bill Gates’in yatırımları ile

daha az risk ve daha az kirliliğe sahip daha küçük

nükleer reaktörler üzerindeki teknoloji umut verici

bir şekilde gelişti. Hükümetler ve piyasa bu gelişmeleri

daha fazla görmezden gelemedi ve nükleer

enerjiye yapılan yatırımlar yeniden artmaya başladı.

Kısaca özetlemem gerekirse benim bu örneklerden

gördüğüm şey, paranın problemlerle iyi çalışmadığı.

Para çözümlerle iyi çalışabiliyor. İnsanlık olarak sorunlarımıza

para harcayarak çözüm bulmakta iyi

değiliz. Ancak işe yarayabilen bir fikir geliştirebiliyorsak,

o fikirler finansal kısıtlamaların üstesinden

kendileri gelebiliyor.

İklim konusunda, aynı anda hem verimli hem de

uygun maliyetli bir teknoloji eksikliği yaşıyoruz. Bu

nedenle, bu alanın iyileştirilmesine odaklanılmalı.

Siyasetin doğasını değiştiremeyiz ama politikacılardan

beklentilerimizi güncelleyebiliriz. Hükümetler,

doğayı daha fazla tahribattan korumaktan, gelecek

nesiller için farkındalık yaratmak için temel eğitim

vermekten ve şirketlerin ihtiyaçlarına göre yönetmeliklerini

düzenli olarak güncellemekten sorumlu

olabilir. Çözümler ise yalnızca daha iyi teknolojiler

inşa etmekle ilgilenen insanlarla gelecek ve insanlık

bu sorunun üstesinden gelecek.

56 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Başak Bozoğlu

Bilkent Enerji Politikaları Araştırma

Merkezi tarafından hazırlanmıştır.

İklim konferansında

ünlülerin rolü

Glasgow’da yapılan 26. İklim Değişikliği Konferansı’na (COP26) 120 ülkeden temsilci

katıldı ve ülkelerin iklim değişikliği ile nasıl mücadele edeceklerine cevap bulmaya

çalışıyorlar. En çok dikkat çeken noktalardan biri, ünlülerin ve ünlü iş insanlarının

medyada politikacılardan daha fazla ilgi görmesi oldu…

Daha çok ‘Our Planet’ ve ‘David Attenborough a

Life on Our Planet’ adlı belgesel serileri ile tanınan

ve eski BCC şefi olan David Attenborough, iklim değişikliği

konusunda farkındalık yaratmak için COP26’ya

katılanlardan biriydi. 95 yaşındaki Attenborough, hayatı

boyunca yaptığı belgesellerle küresel ısınma,

ekosistemlerin bozulması, biyoçeşitliliğin azalması

gibi birçok konuda insanları yeni içerikler üreterek

bilgilendirdi. COP26’da Attenborough, yedi dakikalık

bir konuşma yaptı ve “İnsanlar dünyada var olmuş

en büyük problem çözücülerdi” dedi. Ayrıca liderleri

gelecek nesiller için çözüm bulmaya, medyayı fon

sağlamak için etkili bir şekilde kullanmaya, hükümetler

tarafından iklim değişikliğini ele almak için

kullanılabilecek projeler oluşturmaya davet etti.

Leonardo DiCaprio, BM İklim Değişikliği Temsilcisi

olarak COP26’daki Kew Carbon Garden sergisine

katıldı. Dünyaca ünlü bir Hollywood yıldızı

olan DiCaprio, hayranlarının dikkatini konferansa

çekmek için medya gücünü aktif şekilde kullanan

isimlerden bir diğeri oldu. Oyuncu, “İklim krizi burada.

#COP26, insanları ve gezegeni korumak için

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 57


ir dönüm noktası olmalı. Liderler, dünya sizi izliyor

ve bu ana yükselmeye çağırıyor. Kaybedecek

zaman yok. #Şimdi Harekete Geç” tweetlerini attı.

Akademi ödüllü bir oyuncu olan DiCaprio, 2016 Oscar

ödül töreninde, türlerin karşı karşıya olduğu en

acil tehdit olarak iklim değişikliğini savunmak için

bir konuşma yapmıştı. Bu nedenle, Leonardo DiCaprio

Vakfı 1998’den beri canlı türlerinin çeşitliliğini,

okyanusu ve orman yaşamını korumak için medya

aracılığıyla kamu kampanyaları üzerinde çalışıyor.

Vakfın temel amacı, ekosistem dengesini yeniden

sağlamak, vahşi yaşamı ve iklimi korumak için dünyanın

her yerindeki projeleri desteklemek. Bugüne

kadar 200’ün üzerinde projeye fon sağlayan ve

132 kuruluşa destek veren vakıf, bugün 50 ülkede

faaliyetlerini sürdürüyor.

Ünlü modacı hayvansal ürünleri

koleksiyondan çıkardı

Dünyaca ünlü bir moda tasarımcısı olan Stella

McCartney de COP26’ya katıldı. Yılda 250 milyon

doları aşan marka değerine sahip McCartney’nin

şirketi, moda sektöründe sürdürülebilirliği hayata

geçiren ilk moda devlerinden biri. Geçtiğimiz yıllarda

markanın en önemli hamlesi deri, kürk gibi

hayvansal kaynaklı tüm ürünleri koleksiyonlarından

çıkarmak oldu. Moda endüstrisinin çevre ve iklim

değişikliği üzerindeki etkisinin farkında olan ve endüstrinin

değişimi için harekete geçmeye çalışan

McCartney, Prens Charles Sürdürülebilir Pazarlar

Girişimi kapsamında COP26’da “Modanın Geleceği:

Stella McCartney” sergisini gerçekleştirdi.

McCartney, “Sektörüme daha temiz ve daha sürdürülebilir

bir şekilde çalışarak bir iş modeline sahip

olabileceğinizi göstermek istiyorum. Hayvanları

öldürmek ve yağmur ormanlarını kesmek zorunda

değilsiniz yine de iyi tasarlanmış, kalıcı, güzel bir

çantaya sahip olabilirsiniz. Hâlâ para kazanabileceğinizi

göstermek için buradayım” dedi. McCartney,

tek bir kişinin eylemleri ve sesiyle devasa endüstri

üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu gösteren başarılı

bir örnek.

58 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


20 binden fazla öğrenci okul grevine katıldı

Konferanslar sırasında dünyaca ünlü ve üretken

kişiler çeşitli etkinliklerde yer aldı ancak bu ünlüler

Greta Thunberg kadar konuşulmadı. Thunberg, iklim

değişikliği ile ilgili konularda protestolara ilk kez

Ağustos 2018’de başlayan genç İsveçli bir aktivist.

İlk kez “İklim İçin Okul Grevi” ile medyanın dikkatini

çeken Thunberg, o zamandan beri basında iklim aktivisti

olarak görülüyor. 2018’de başlattığı grevinin

amacı, İsveç hükümetinin Paris Anlaşması uyarınca

karbon emisyonlarını azaltmasıydı. Bu nedenle

Thunberg, İsveç genel seçimlerine kadar okula gitmeme

kararı aldı ve 270 şehirde 20 binden fazla öğrenci

başlattığı greve katıldı. Sosyal medyada artan

takipçi sayısıyla tanınmasının ardından Thunberg,

Avrupa’daki iklim protestolarına katılmayı sürdürdü.

Ardından Thunberg, 12 Aralık 2018’de düzenlenen

COP24 konferansının genel oturumunda yaptığı

konuşmayla dünya çapında tanınan bir isim oldu.

Greta Thunberg’in en büyük çıkışı ise Birleşmiş Milletler

İklim Zirvesi’nde dünya liderlerinin önünde öfkeyle

“nasıl cüret edersiniz, benim gençliğimi çaldınız”

diyerek yaptı. 15 yaşında bir medya figüründen

iklim aktivistine dönüşen Thunberg’in bugün sosyal

medya hesabında 13,5 milyon takipçisi var. Thunberg,

yıllar içinde üç kez Nobel Barış Ödülü’ne aday

gösterildi.

“Medyatik figürlerin” etkisi var mı?

Peki, Greta gerçekten bir iklim aktivisti mi yoksa

sadece bir medya figürü mü? COP26’yı büyük bir başarısızlık

olarak gören Greta, agresif tavrıyla basına

“dünya liderlerinin uyanması için daha ne gerekiyor?”

dedi. Ek olarak Birleşmiş Milletler iklim değişikliği

zirvesini “iki haftalık bir iş kutlaması” olarak

nitelendirdi. Greta, “2050’ye kadar net sıfır falan filan,

net sıfır falan filan, iklim nötr falan filan. Sözde

liderlerimizden duyduğumuz tek şey bu. Kulağa harika

gelen ancak şu ana kadar hiçbir eyleme yol açmayan

sözler.” şeklinde bir açıklama yaptı.

Greta, dünya liderlerinin iklimle ilgili vaatlerde

bulunduklarını ve hedefler ilan etmek için güzel

ama anlamsız konuşmalarıyla, konferansın aslında

halkla ilişkiler etkinliği olduğunu savunuyor. Ancak

“Greta Thunberg Etkisi: Greta Thunberg’i Tanımak,

Amerika Birleşik Devletleri’nde İklim Aktivizmine

Katılma Niyetlerini Öngörüyor” adlı akademik çalışmada,

Greta Thunberg’in iklim değişikliği üzerinde

toplu eylemi motive etmede bir etkisi olduğunu gösteren

hiçbir kanıt olmadığını açıklıyor. Şimdiye kadar

Greta herhangi bir yapıcı çözümden ve ne yapılması

gerektiğinden bahsetmedi, basın karşısında sıklıkla

“çözüm biziz” diyen ancak herhangi bir çözüm ya da

projelere katılmayan birisi oldu. Greta sadece topluluk

önünde sergilediği saldırgan davranışlardan

yaptığı konuşmalardan ibaret olan bir figür haline

dönüştü. İklim krizi ile ilgili ne yapılması gerektiğinin

detayına girmekten kaçınarak, sorulan sorulara

“Benimle ilgili bir şey değil” dedi.

GRETA, KAYNAK VE ÇÖZÜM

YARATMAKTA YETERSİZ KALDI

Medyanın gücüyle günümüz dünyasında her insan

bir medya figürü haline gelebilir. Greta başlangıçta

dünya çapında ilgi görmüştü ancak bunu

aktif bir harekete dönüştüremedi. İklim değişikliği

gibi dünyanın çözüm bulması gereken bir konuda,

dünya liderlerine agresif bir şekilde saldırmak bir

çözüm değil hatta genç nesille toplumun geri kalanı

arasında kutuplaşma yaratabilecek bir potansiyel.

Greta, genç yaşta kazandığı popülaritesini, hele ki

Birleşmiş Milletler’deki konuşma gücünü, üretilen

projeleri desteklemek, kaynak yaratmak ve eğitim

alanındaki gelişmeleri desteklemek için kullanabilmeliydi.

COP26’daki tüm gülünç ve alaycı konuşmasının

yerine, iklim değişikliği konusunda gerçek

çözümün bir parçası olabilirdi. O zaman Nobel Ödülü’ne

aday gösterilmeyi hak eden genç bir kadına

dönüşebilirdi.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 59


Barış Sanlı

Bilkent Enerji Politikaları Araştırma

Merkezi tarafından hazırlanmıştır.

Elektrik fiyatlarına

yeniden bakmak

Dünya daha temiz bir enerji sistemine doğru ilerlerken elektrifikasyon bu dönüşümün

merkezinde yer alıyor. Günümüzde hidrojenin gelişimi hâlâ geride kalırken

karbon yakalama teknolojileri daha yüksek fiyatlara veya zaman alacak daha fazla

inovasyona ihtiyaç duyabiliyor. Bu nedenlerden dolayı karbonsuzlaşmanın en kolay

yolu elektrifikasyon gibi görünüyor…

Mevcut elektrik fiyatlandırma mekanizmaları, ellerinden

gelenin en iyisini yapabilmek için çok eski.

Kapasite piyasaları, temel yükle geri kalanı arasında

bir bölünme oluşturuyor. Sürekli artan sıfır marjinal

maliyet kaynakları ise fiyat sinyallerini bozuyor.

Elektrik, bazıları için tek tip bir ürün veya diğerleri

için farklı hizmetlerin bir kombinasyonudur. Peki bu

tek kWh fiyatı piyasalar için ne anlama geliyor?

Elektrik fiyatları için asıl soru şu: Hizmetimizde

10 günlük elektrik depolama kapasitemiz olsaydı,

piyasa tasarımı aynı olur mu? Soruyu daha da basitleştirebilirim

ve bir günlük depolamanın piyasa yapısını

kökten değiştirmek için yeterli olup olmayacağını

sorabilirim. Yani elektrikle ilgili temel sorun, onu

60 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


ölçekte depolayamamak. Mevsimler arası depolama

daha büyük bir sorundur. Mevcut piyasa sistemlerini

kıtlık sorununu çözebilmek için tasarladık.

Buna karşılık, petrol piyasasının kapasitesi veya

dengeleme piyasaları yok. Olgun bir metada, piyasa

depolaması tüm bu piyasa mekanizmalarını gereksiz

kılar. Ancak depolama teknolojisi, ilerleme açısından

hidrojen ve yenilenebilir elektrik arasındadır.

Danışmanlık şirketlerinin çoğu petrol fiyatı veya

gaz, fiyat modelleri çalıştıramaz. Bunlar, ya modelcilerin

nasıl çalıştıklarını güçlükle kavrayabildikleri

matematiksel karmaşıklıkları ya da trendi takip eden

basit tahminleri tanıyan ve tekrarlayan matematiksel

karmaşıklıklardır. Elektrik fiyatları düzenleyici

mekanizmaların yarattığı kurgu ile belirlenmektedir.

Tüketiciler ve üreticiler birbirleriyle serbestçe ticaret

yapsalar, gerçek elektrik fiyatlarının ne olacağını

gerçekten bilmiyoruz.

Doğal gaz faturası daha pahalı olmalı

Bunun yanında tüketici fiyat sorunu da vardır.

Elektrik altyapısı, doğal gaz veya kömür altyapısından

daha ayrıntılı ve karmaşıktır. Bu nedenle ister

akıllı ister dijital olsun, altyapı maliyetleri faturalarda

açıkça görülmektedir. Ancak elektrik maliyetlerine

ilişkin başka vergiler de var. Elektrifikasyon

ileriye giden yol ise, elektrik faturaları daha basit olmalı

ve doğal gaz faturası daha pahalı olmalıdır. Bu,

dünyadaki bazı düşünürlerin ve politika yapıcıların

tartıştığı şeydir.

Doğal gaza kıyasla daha düşük elektrik maliyetlerinin

sonuçları, ısıtma talebini elektriğe kaydıracaktır.

Bu noktada elektrikli araçlar büyük bir sorun

değil, ancak elektrikle ısıtma kesinlikle sağlam

elektrik gücü gerektiriyor. Tartışmalar bizi elektrifikasyona

götürüyorsa, başka bir nükleer kaza olmadıkça

pratikte mini bir nükleer çağın geleceğini

söyleyebiliriz.

Toptancıdan tüketiciye kadar elektrik piyasalarının

tüm fiyatlandırma yapısı değişmek üzere. Ancak

elektrik gibi temel bir meta için statükoyu bozmak

çok korkutucu. Elektrik kalitesi için tüketici beklentileri

çok yüksek. Ekonomimiz güvenli elektrik

etrafında toplanmıştır. Elektrifikasyon bir noktada

toplam nihai tüketimin yüzde 50’sine ulaşırsa, fiyat

istikrarı anahtar olacaktır. İstikrar, toptan satıştan

nihai tüketici fiyatlarına kadar yeni mekanizmalar

gerektiriyor. Ancak doğal gazla elektrik arasındaki

fiyat farkı, ömrünün sonuna gelebilir.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 61


RAPOR

Z. Işık Adler

Sanayi tesisleri, verimlilikle

yüzde 30 tasarruf sağlayabilir

ESCON Enerji, sanayi tesislerinin enerji verimliliği alanındaki mevcut durumunu ortaya koymak ve yüksek

enerji verimliliği potansiyelini harekete geçirebilmek için ‘Türk Sanayisinin Enerji Verimliliği Raporu’

başlıklı bir çalışma hazırladı. Rapor kapsamında 14 sektördeki 320 işletme incelendi, 12 farklı verimlilik

artırıcı projenin vaka analizleri paylaşıldı. Rapora göre, sanayi tesisleri verimlilik projeleriyle yüzde 30

oranında tasarruf sağlayabilir…

ESCON Enerji, sanayi tesislerinin enerji verimliliği

alanındaki mevcut durumunu ortaya koymak ve

yüksek enerji verimliliği potansiyelini harekete geçirebilmek

için ‘Türk Sanayisinin Enerji Verimliliği

Raporu’ başlıklı bir çalışma hazırladı. Sanayi tesislerinde

enerji verimliliği alanındaki durumu ortaya

koymak üzere hazırlanan rapor kapsamında 45

şehirde, 14 sektördeki 320 işletme incelendi. Yapılan

incelemede, işletmelerin toplam enerji tüketimi

yıllık 6,6 milyon TEP (Ton Eşdeğer Petrol) olarak hesaplanırken

sanayi tesisleri ve ticari binalarda enerji

verimliliği projelerinin hayata geçmesiyle toplam

1,1 milyon ton karbondioksit azaltımı sağlanabileceği

tespit edildi.

Raporu açıklamak için online bir basın toplantısı

düzenleyen ESCON Enerji Genel Müdürü Onur Ünlü,

62 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


emisyon kaynaklı çevre kirliliğinin ve enerjiyi verimsiz

kullanmanın doğal yaşama geri döndürülemez zararlar

verdiğini söyledi. “Eğer enerji ve kaynak verimliliği odaklı

bir yaklaşımı yani ‘yeşil’ ekonomik büyüme ve kalkınma

modelini benimser, enerji kullanımımızı azaltır, geriye kalan

kısmı da temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından

tedarik edebilirsek hem iklim krizine sebep olan sera gazı

emisyonlarını azaltır hem de daha büyük ve yıpratıcı etkilerden

kaçınabiliriz” diyen Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu süreçte işletmelere özellikle sanayicilere önemli görevler

düşüyor. Bu raporla Türk sanayisinin enerji verimliliği

alanında yüksek bir potansiyele sahip olduğunu ortaya

koyduk. Bu tablo, en yeni ve yenilenebilir enerji kaynağı

olarak tanımlanan enerji verimliliğinin işletmelerin odağındaki

ilk konu olması gerektiğini gösteriyor.

“İşletmeler bir kuruş harcamadan enerji verimli

hale getirilebilir”

Ünlü, enerji verimlilik projelerinin hayata geçmesinin

önündeki en önemli engel olarak tespit edilen finansmana

erişim konusunda ‘en yaratıcı finansman çözümü’ olarak

tanımlanan Enerji Performans Sözleşmeleri’ni (EPS) detaylı

bir şekilde raporda yer aldığını söyledi. EPS ile tüm

maliyeti enerji hizmet şirketlerinin üstlendiğini hatırlatan

Ünlü, “Bu sayede sanayiciler, bir kuruş dahi yatırım yapmadan

tesislerini enerji verimli hale getirilebiliyor. İşletmelerin

EPS veya diğer destek mekanizmalarından yararlanarak,

yeni dünya düzeninde rekabet edebilecek karbon nötr

yapıya ulaşmaları mümkün” dedi.

Ortalama tasarruf potansiyeli yüzde 30

İncelenen sektörlerin Türkiye’de tüketilen enerjinin

yaklaşık üçte ikisinden sorumlu olan sanayi ve binalar için

örneklem oluşturduğu belirtilen raporda, enerji verimliliği

çalışmaları yapıldığı takdirde bu sektörlerde sağlanabilecek

tasarruf potansiyelinin yüzde 30 olduğu ifade edildi.

EN KISA GERİ ÖDEME SÜRESİ KAĞIT,

EN UZUN TEKSTİL

Raporda enerji verimliliği yatırımlarının ortalama geri

ödeme sürelerine de yer verildi. Sektörlerin ortalaması 2

yıl 8 ay olurken, en kısa geri ödeme süresinin 1 yıl 3 ay

ile kağıt sektöründe olduğu belirlendi. Kağıdı 1 yıl 6 ay ile

kimya-petrokimya ve 1 yıl 7 ay ile seramik sektörü takip

etti. Geri dönüş süresinin en uzun olduğu sektör ise 5 yıl 8

ay ile tekstil oldu.

Tasarruf potansiyeli en yüksek alan yüzde 67,3 ile ticari

binalar olurken, onu 49,9 ile orman ürünleri, yüzde 45,07

ile kağıt ve yüzde 44,7 ile gıda sektörü izledi.

Raporda tasarruf potansiyeli en yüksek yapılar olan

ticari binaların enerji verimliliği yatırım maliyetlerinin sanayiye

göre daha fazla olduğu görüldü. 1 TEP tasarruf sağlayabilmek

için ticari binalarda yapılması gereken yatırım

maliyeti 14 bin 418 TL olurken, çimentoda bu rakam 14 bin

196 TL, camda ise 12 bin 706 TL oldu. Seramik ise 1 TEP

için 1.671 TL ile en az yatırım maliyeti gerektiren sektör

olarak dikkat çekti.

SANAYICILERE ENERJI KULLANIMINI

AZALTACAK ÖNERILER…

Yalıtım eksikliklerinin giderilmesi kayıpları azaltarak

ısıtma giderlerini düşürür.

Enerji tüketimini azaltmak için tesisatlardaki su, hava

ve buhar kaçakları önlenmelidir.

Kazanlarda hava/yakıt ayarının yapılması doğal gaz tüketimini

azaltır.

Kondenstopların kontrolü, bakımı veya değişimi buhar

talebini ve doğalgaz tüketimini düşürür.

Isıtma giderlerini azaltmak için iklimlendirme sistemlerinde

sıcaklık optimizasyonu yapılmalıdır.

Atık ısının geri kazanılmasıyla yakıt tüketimi azaltılabilir.

Proseste sıcak su ihtiyacı varsa ısı pompası kullanılmalıdır.

Isı pompasının bir tarafı ısıtma bir tarafı soğutma

yaptığından hem elektrik hem de doğal gazdan tasarruf

sağlar.

Otomasyon sistemlerinin etkin kullanımı ve operasyonel

iyileştirmeler enerji tüketimini azaltır.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 63


İNOVASYON

Esen Erkan

Türkiye’nin ilk lityum iyon pil

üretim tesisinin inşaatının

yüzde 80’i tamamlandı

ASPİLSAN Enerji tarafından Kayseri’de kurulacak Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisi inşaatının

yüzde 80’i tamamlandı. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde 1981’de hayırsever iş insanlarının katkılarıyla

kurulan ASPİLSAN Enerji, askeri birliklerin ihtiyacına göre, kullanılan cihazlara özgü pil ve bataryalar

üreterek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gücüne güç katıyor.

Yaptığı yatırımlarla kendisini geliştiren fabrika,

bugün ürettiği pillerle dünya çapında satılan hemen

hemen her türlü taşınan cihaza veya giyilebilir teknolojik

ürünlere güç sağlıyor. ASPİLSAN, TSK’nın telsiz,

gece görüş sistemi, karıştırıcı sistem, tanksavar

sistem ve mayın tarama, bomba imhalarında kullanılan

robotik sistem bataryaları, füze ve güdüm kitlerinde

kullanılan pil ve bataryaları ile anti-torpido

bataryaları da tasarlıyor.

AA tarafından ASPİLSAN’dan alınan bilgiye göre,

geçen yıl ekim ayında Mimarsinan Organize Sanayi

Bölgesi’nde temeli atılan ve yakın zamanda seri üretime

geçecek 25 bin metrekare kapalı alana sahip

Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisinde inşaatın

yüzde 80’i tamamlandı. Aynı zamanda Avrupa’nın

lityum iyon pil seri üretimi yapacak tesiste hem savunma

sanayisi hem özel sektörün ihtiyacı karşılanacak

hem de ilerleyen dönemlerde farklı tip, boyut

ve teknolojilerdeki pil hücrelerinin geliştirilmesi çalışmalarına

devam edilecek.

Yerli üretim için çalışmalar yürüten ASPİLSAN,

şu an sadece hücre temini konusunda yurt dışına

bağımlıyken yeni yatırımla bölgede tek hücre üreten

şirket haline gelecek. Bu konuda da dışa bağımlılığı

64 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


sona erdirecek fabrika, ham madde olarak kullanılacak

nikel, kobalt ve mangan gibi madenlerin de ülkeden

tedariki gerçekleştiğinde tamamen yerli üretimi

sağlayacak. Üretim tesisindeki toplam personel

sayısı 2022 yılında 300, 2023 yılında ise 400 olarak

öngörülüyor.

“Türkiye’nin Otomobili”ne de katkı

sağlayacak”

Üretim hattından çıkacak ilk pil silindirik tipte

olacak, 2,8 amper saat kapasiteye ve 3,6 volt gerilime

sahip bulunacak. Elektrot hazırlama, pil montaj

ve formasyon hatları olmak üzere üç kısımdan oluşacak

tesis, dakikada 60 pil üretim kapasitesine sahip

olacak. Düşük sıcaklıklarda çalışabilecek piller,

yüksek C-rate (deşarj oranı) değerine sahip olduğu

için çok çeşitli batarya sistemlerinde kullanılabilecek.

Fabrikada aynı makine sistemlerinde yine silindirik

hücre olan ancak daha yüksek kapasitedeki

hücreler de üretilebilecek.

Yaklaşık maliyeti 900 milyon ile 1 milyar 200 bin

lira arasında planlanan fabrikada makine sistemlerinin

kurulumunun Ocak 2022’de tamamlanması,

Nisan 2022’de de seri üretime geçilmesi hedefleniyor.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG)

üreteceği otomobile de katkı sunmaya hazırlanan

ASPİLSAN, yatırımın ikinci fazı tamamladığında

TOGG için yerli hücreyle yerli batarya üretebilir hale

gelecek.

Huawei, dünyanın en büyük enerji

depolama sistemini kuracak

Huawei, dijital teknolojiyle desteklenen düşük

karbonlu ve daha akıllı bir toplum geliştirmeyi

hedefleyen Global Digital Power 2021 etkinliğini

Dubai’de gerçekleştirdi. 67 ülkeden katılımcıların

oluşturduğu etkinlikte, Huawei Digital Energy Technology

ve Shandong Electric Power Construction

(SEPCO3), Suudi Kızıldeniz Yeni Şehir enerji depolama

projesine katıldı. Huawei Digital Power, Suudi

Arabistan’da güneş enerjisi santrali ile entegre şekilde

1300 MWh kapasiteli enerji depolama sistemi

kuracak.

Kızıldeniz Yeni Şehir Enerji Depolama Projesi,

Suudi Arabistan’ın 2030 planlarının önemli bir parçası

olarak görülüyor. Bu plan ülkenin petrole olan

bağımlılığını azaltarak ekonomiyi çeşitlendirecek

sağlık, eğitim, altyapı turizm gibi kamu hizmetlerini

geliştirecek.

Projenin ana geliştiricisi ACWA Power ve

SEPCO3, Suudi Arabistan’ın tüm enerji ihtiyacını

yalnızca yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılanmasını

amaçlıyor. Yeni proje ile beraber enerji

depolama kapasitesi 1300MWh’ye ulaştırılacak ve

dünyanın en büyük enerji depolama projesi olacak.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 65


Hidrojen motorlu enerji santralleri,

enerji geçişini destekleyecek

Rolls-Royce, enerji üretimi ve kojenerasyona yönelik

mtu gaz motoru portföyünün yakıt olarak hidrojenle

çalışacağını duyurdu. Böylece iklim açısından çevreye

zararlı etkisi olmayan enerji arzı sağlayacak şekilde

daha da geliştirilen portföy, yüzde 10 hidrojen gaz karışımıyla

çalıştırılabilecek. Bugün hâlihazırda, mtu 500

serisi ve 4000 serisi gaz motorlarıyla çalışan jeneratörlerin,

2022 yılından itibaren yüzde 25 hidrojen katkı

oranıyla çalıştırılması da mümkün olacak.

Rolls-Royce Power Systems Sürdürülebilir Enerji

Çözümleri Başkanı Perry Kuiper konuyla ilgili olarak

yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Müşterilerimizde

bulunan mevcut sistemler üzerinde yapılacak yoğun

testlerden sonra Rolls-Royce, 2023’ten itibaren yüzde

100’e yakın hidrojenle kullanılmak üzere yeni mtu 500

serisi ve 4000 serisi gaz motorlarını kullanıma sunacak.

Sahada kurulu gaz motorlarının yüzde 100 hidrojenle

çalışmasına olanak verecek bu sistem tasarımdan

siparişe dönüştürme kitlerinin de satışına olanak

sağlayacak.”

Konuyla ilgili açıklama yapan Rolls-Royce Power

Systems Enerji Üretimi Başkan Yardımcısı Andreas

Görtz ise “Enerji üretiminin karbondan arındırılması

için rüzgâr ve güneşten elde edilen doğa koşullarına

göre dalgalanma gösteren üretimi desteklemek üzere

güvenilir, esnek ve iklim açısından zararı olmayan

enerji santralleri gerekiyor. Doğal gazın başlangıçta

hidrojen ekosisteminin gelişiminde birincil yakıt olacağını

düşünürken, hidrojenin teknik ve ekonomik açıdan

mümkün olabileceği kanaatindeyiz. Bu nedenle,

gaz motorlarımızı yeşil hidrojenle kullanım için yüzde

10-25 katkı olacak şekilde geliştirmeye devam ediyoruz”

dedi.

Hedef, karbon emisyonunu yüzde 35 azaltmak

Buna ek olarak yüzde 100 yeşil hidrojenle çalışan

yakıt hücreleri, yenilenebilir enerjilerle birlikte gelecekteki

enerji tedarikinde de önemli bir rol oynayacak.

Rolls-Royce’un Power Systems bölümü, Friedrichshafen

genel merkezinde, geleceğin karbonsuz enerji

sistemlerini test etmek ve müşterilere sunmak için

kullanılacak 250 kilowattlık örnek bir yakıt hücresi

kurdu. Tedarik, dönüştürme, test ve gelecekteki üretim

için altyapılar da dâhil olmak üzere tüm hidrojen ekosistemi

yine şirketin kendi tesislerinde planlanıyor ve

böylece gerekli uzmanlık alanları oluşturuluyor.

Rolls-Royce’un Güç Sistemleri bölümü, “Net Zero at

Power Systems” iklim koruma programıyla yeni teknolojiler

kullanarak 2030 yılına kadar 2019’a kıyasla

sera gazı emisyonlarını yüzde 35 oranında azaltma

hedefi belirledi. Bu hedef, Rolls-Royce’un en geç 2050

yılına kadar net sıfıra ulaşma hedefinde önemli bir rol

oynuyor.

66 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Hidrojenle çalışan bir otobüs

5 yılda 13 bin ağacı kurtarıyor

Yaşar Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen

BEST For Hydrogen, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından,

Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği

(ENSİA) ortaklığıyla uygulanan BEST For Energy

projesi kapsamında gerçekleştirildi. Bu kapsamda,

geniş kitlelerin fikirlerine ulaşabilmek ve farklı bilgilerin

birleşerek yenilikçi fikirlere dönüşmesini

sağlayabilmek için 2 gün boyunca, 90 katılımcıyla

bir fikir maratonu (ideathon) gerçekleşti. 16 gruba

ayrılan katılımcılar, mentorlar eşliğinde “Hidrojenin

Taşınması ve Depolanması, Temiz Kaynaklardan

Hidrojen Üretimi, Üretim Maliyetlerinin Azaltılması,

Üretim Teknolojilerinin Geliştirilmesi, Kullanım Güvenliğinin

Artırılması, Yeni Kullanım Alanlarının Geliştirilmesi,

Karbon Ayak İzi Yüksek Endüstriler ile

Entegrasyonu” konu başlıkları altında yenilikçi proje

fikirleri üretti.

KADINLARDAN

OLUŞAN TAKIM

BIRINCI OLDU

Katılımcılar, etkinliğin ikinci gününde hazırladıkları

projeleri jüri üyelerine sundu. Jüri üyeleri, yarışmanın

birinci, ikinci ve üçüncüsünü seçti. Sonuçların

açıklandığı ödül töreninde; tüm üyeleri kadınlardan oluşan

Hydros Takımı birinci, Cyclizm Takımı ikinci, Ulujen

Takımı ise üçüncü olurken, yarışmanın en küçük katılımcıları

Bahçeşehir Koleji ortaokul öğrencileri ve öğretmenlerinden

oluşan Energizer Takımı ise Jüri Özel

Ödülü’nü almaya hak kazandı. Birinci takıma

10 bin TL, ikinci takıma 5 bin TL, üçüncü

takıma ise 2 bin 500 TL’lik çekler

takdim edildi.

SHURA Enerji Dönüşüm Merkezi Direktör Vekili

Hasan Aksoy ise Türkiye’nin yeşil hidrojen üretimindeki

potansiyelini araştırdıklarını anlatarak, şunları

söyledi: Türkiye’de yeşil hidrojen üretimi için önce

strateji oluşturulması ve en önemlisi fayda analiz

maliyetinin yapılması gerekiyor. Yerli kaynak olarak

yeşil hidrojenin kullanımı kritik öneme sahip olacaktır.

Bu sayede karbonsuz bir enerji sistemi için adımlar

atılmış olacak. Sanayideki, ulaştırmadaki, evlerdeki

karbonsuzlaşmanın temel yolu hidrojenden

geçecek. Türkiye olarak bir stratejimiz yok fakat bununla

ilgili çalışmalar var. Yeşil hidrojen üretiminde

yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyeti düşüş yaşadığı

için bu konu dünyada oldukça fazla yer alıyor.”

Yeşil hidrojen kullanımının karbondioksit salınımının

azaltılması konusundan mihenk taşlarından

biri olduğunu belirten Siemens Gamesa Proje Yöneticisi

Mikkel, yenilenebilir enerjinin depolanabilmesini

sağlayan yeşil hidrojen sayesinde üretilen

enerjinin değerinin çok daha fazla artırılabileceğine

inandığını söyledi.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 67


MEVZUAT

Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin!

EPDK, elektrik depolama tesisleri kurmak için başvuruları 21 Ekim tarihi itibarıyla almaya başladı. EPDK

Başkanı Mustafa Yılmaz, “Yönetmelikle piyasa katılımcıları üretim santrallerine, tüketim tesislerine veya

bu tesislerden bağımsız olarak elektrik depolama tesisleri kurabilecek. Böylece piyasaya yeni oyuncu

tiplerinin ve davranışlarının girdiğini göreceğiz, elektrik piyasası daha da derinleşecek” dedi…

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı

Mustafa Yılmaz, elektrik üretim santralleri,

tüketim tesisleri veya bunlardan bağımsız olarak

kurulacak elektrik depolama tesisleri için ilk başvuruların

21 Ekim itibarıyla alınmaya başlanacağını

bildirdi. Yılmaz yaptığı açıklamada, Elektrik Piyasasında

Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği’nin 9

Mayıs’ta yürürlüğe girdikten sonra mevzuat gereği

Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin 21 Eylül’de teknik kriterleri

ilan ettiğini söyledi.

Kurulun lisans başvurularına ilişkin onayladığı

alt düzenleyici mevzuatların da Resmi Gazete’de

yayımlandığını anımsatan Yılmaz, “Böylece elektrik

depolamaya ilişkin mevzuat alt yapısı tamamlandı.

Yayımlanan kriterler kapsamında EPDK, 21 Ekim

itibarıyla depolama tesisleri için başvuru almaya

başlayacak. Depolama yönetmeliğinin etkin işleyebilmesi

için Elektrik Piyasasında Lisans Yönetmeliği

ile diğer mevzuatlarda depolamaya ilişkin hükümler

ekledik. Bu kapsamda lisans sahibi şirketler veya

lisans almak isteyen şirketler depolama sistemlerini

projelerine eklerken bir sıkıntı yaşamayacaklar”

dedi.

Yılmaz, yönetmelikle piyasa katılımcılarının üretim

santrallerine, tüketim tesislerine veya bu tesislerden

bağımsız olarak elektrik depolama tesisleri

68 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


kurabileceğini dile getirerek, böylece piyasaya

yeni oyuncu tiplerinin ve davranışlarının gireceğini,

elektrik piyasasının daha da derinleşeceğini

ifade etti.

Üniversiteler de depolama tesisi

kurabilecek

Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri

Yönetmeliği’ne göre, lisanslı üretim santralleri

bünyesinde kurulacak elektrik depolama üniteleri

mevcut üretim lisanslarına derç edilecek.

Tüketim tesisleri bünyesinde kurulacak elektrik

depolama tesisleri için ise herhangi bir lisans

istenmeyecek. Müstakil elektrik depolama tesisleri

için alt limit 2 MW olmak kaydıyla tedarik

lisansı alma şartı aranacak. Bu tesisler, organize

toptan satış piyasalarına, gerekli şartları sağlayanlar

dengeleme güç piyasasına ve yan hizmet

piyasalarına katılabilecek.

Lisanssız üretim kapsamında ise ilgili mevzuata

göre öz tüketime yönelik ve şebekeye enerji

vermeyen tesisler bünyesinde aynı ölçüm noktasında

elektrik depolama tesisi kurulabilecek.

Ayrıca üniversiteler, teknoloji geliştirme bölgeleri

ve endüstri bölgeleri tarafından Ar-Ge faaliyetinde

kullanılmak amacıyla azami 1 MW kurulu

gücünde elektrik depolama tesisi kurulabilecek.

ÜRETİCİYE ARBİTRAJ

FIRSATI VERECEK

Elektrik depolama tesislerinin piyasada faaliyet gösteren

şirketlere saatlik spot elektrik fiyatlarının değişiminden

ötürü arbitraj imkanı sağlayacağını söyleyen

Yılmaz, elektrik depolama tesisleri sayesinde piyasa

fiyatlarının düşük olduğu dönemlerde depolanan

enerjinin piyasa fiyatlarının yüksek olduğu dönemlerde

ticaretinin yapılabileceğini bildirdi. Yılmaz, arbitrajın,

şebekeyi zorlayan gündüz ile gece arası elektrik

tüketim dengesizliğini de uzun vadede azaltmasını

beklediklerini belirtti.

Elektrik depolama tesislerinin ticari olarak yan hizmetlere

katılımının mümkün olacağını söyleyen Yılmaz,

böylece şebekenin güvenli ve kaliteli bir biçimde

işletilmesini sağlayacak imkanlar elde edileceğini

dile getirdi. Yılmaz, yenilenebilir enerjiden elektrik

üretiminin giderek arttığı Türkiye’de bu kaynaklardan

üretimin kontrollü bir şekilde şebekeye verilmesinde

depolama tesislerinin önemli rol oynayacağını ifade

etti. Yılmaz, “Böylece, güvenilir bir sistem işletmesi

sağlanacak. Bu durum hali hazırda Türkiye’nin elektrik

kurulu gücünün yarısından fazlasını oluşturan

temiz enerji kaynaklarının kapasitesinin daha da artırılmasını

kolaylaştıracak. Böylece şebeke esnekliğinin

sağlanmasında gelişmiş ülke uygulamalarıyla ülkemiz

enerji sektörü de tanışmış olacak ve uygulama

alanı bulacak. Yani el birliğiyle, yenilenebilir enerjide

Türkiye’mizin gücüne güç, enerjisine enerji katacağız”

diye konuştu.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 69


FİNANSMAN

Z. Işık Adler

Ofgem, net sıfır hedefi için 450 milyon

sterlinlik fon kurdu

İngiltere enerji düzenleyicisi Ofgem, önümüzdeki

beş yıl içinde yenilikçi enerji teknolojilerinin araştırılmasını,

geliştirilmesini ve kullanımını desteklemek

için 450 milyon sterlin (619 milyon dolar) tutarında

bir girişim olan Stratejik İnovasyon Fonu’nu

başlattı. Düzenleyicinin uygun maliyetli enerji geçişi

sağlamak için tasarlanan RII02 girişiminin bir parçası

olan fon, UK Innovate ile ortaklaşa yönetilecek.

Enerji iletimi ve sistem operatörleri tarafından yönetilen

işletmeler, akademisyenler ve diğer ağlarla ortaklaşa

yürütülen projelere finansman sağlanacak.

İngiltere’nin 2050 net sıfır hedefine ulaşmasına

yardımcı olmayı amaçlayan fondan yararlanmak

için, destek almak üzere seçilecek projelerin enerji

dönüşümü noktasında çok önemli olan dört ana

stratejik zorluğu ele alması gerekecek:

Tüm sistem entegrasyonu,

Veri ve dijitalleşme,

Isıtma,

Ulaşım.

Ofgem CEO’su Jonathan Brearley konuyla alakalı

şunları söyledi: “Sera gazı emisyonlarını azaltmak ve

net sıfıra ulaşmak için her zamankinden daha fazla

ihtiyacımız olan şey inovasyon. Stratejik İnovasyon

Fonu, en son fikirlerin ve yeni teknolojilerin gerçeğe

dönüşmesi, seyahat etmenin daha çevreci yollarını

bulmamıza ve İngiltere’yi düşük maliyetle ısıtmamıza

ve güçlendirmemize yardımcı olması anlamına

70 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


geliyor. İngiltere’nin enerji altyapısı, sera gazı emisyonlarının

azaltılmasında çok önemli bir rol oynayacak

ve bu fon, enerji sistemimizin bunu sağlamaya

hazır olmasını sağlamaya yardımcı olacaktır.”

Ek olarak, finansman şunlara yardımcı olacak:

İngiltere’nin enerjinin ‘Silikon Vadisi’ne dönüştürülmesi,

İngiltere’de yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması,

İngiltere’nin ulaşım ve enerji şebekelerinin gelecekteki

iş modelleri ve ticari büyüme için hazırlanması.

Hem enerji geçişinde hem de günlük işlemlerde

tüketicilere adil davranılmasının sağlanması. Zira

projeyi finanse etmek için kullanılan sermaye, tüketici

faturalarından sağlanacak.

Keşif, Alfa ve Beta projeleri finanse edilecek

Ofgem, doğru alanlara odaklanmayı sağlamak ve

riski en aza indirmek için keşif, alfa ve beta olmak

üzere üç ‘çevik’ aşamada projeleri finanse edecek.

Yapılan açıklamaya göre bu, projelerin hızla gelişmesine,

değişime tepki vermesine ve gaz ve elektrik

şebekelerini dönüştürme potansiyelini en üst

düzeye çıkarırken, büyük ölçekli başarılı işletmeler

oluşmasına ve İngiltere’nin ekonomik büyümesine

katkıda bulunmasına yardımcı olacak.

Fon ile ilgili görüşlerini açıklayan Innovate UK CE-

O’su Indro Mukerjee, “Birleşik Krallık’ın dünya lideri

yenilikçi işletmeleri ve araştırmacılarının fikirleri,

ticari büyüme sağlarken gaz ve elektrik şebekelerini

net sıfır için yeniden şekillendirme potansiyeline

sahip. Stratejik İnovasyon Fonu’nun önümüzdeki

yıllarda maksimum etki yaratmasını sağlamak için

Ofgem ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz”

dedi.

İngiltere Net Zero İş Şampiyonu Andrew Griffith’in

görüşleri ise şöyle: İngiltere işletmeleri, ülkemizin

dünyanın önde gelen girişimci yeteneklerine,

yenilikçilerine ve yıkıcılarına ev sahipliği yaptığını

defalarca kanıtladı. Glasgow’daki COP26 İklim Değişikliği

zirvesine yaklaşırken, Stratejik İnovasyon

Fonu, iş dünyasının enerjimizi daha temiz hale getirecek

ve iklim değişikliğiyle mücadele edecek çözümleri

nasıl sağlayabileceğinin bir örneği olacak.

Jonathan Brearley

Ofgem CEO’su

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 71


KONUK YAZAR

Mücahit Sav

EÜAŞ Genel Md./ETKB Müşavir

Türkiye’nin enerji

serüvenine bir bakış-2

Fosil kökenli enerji kaynakları arasında yer alan

kömürün ülke için çok önemli bir yeri var. Türkiye,

kömür kaynağı ve üretim miktarları açısından linyitte

dünya ölçeğinde orta düzeyde, taşkömüründe

ise alt düzeyde değerlendirilebilir. 2020 yılında toplam

dünya linyit kaynağının yüzde 8,7’si, linyit ve alt

bitümlü kömür kaynağının yaklaşık yüzde 3,6’sı ve

antrasit dâhil toplam dünya kömür kaynağının yaklaşık

yüzde 1,9’u Türkiye’de bulunmaktadır. Türkiye’nin

linyit, asfaltit ve taşkömürü ile birlikte toplam

20,84 milyar ton kömür kaynağı bulunmaktadır. Bu

miktarın yaklaşık olarak 19,32 milyar tonu linyittir.

Çok eskiden beri ısınma amaçlı olarak kullanılan

kömür, günümüzde artık ileri kömür teknolojileri

sayesinde gaz, petrol ve aktif karbon üretimlerinde

kullanılmaktadır. Aktif karbon üretimi ile kozmetik

ve sağlık alanında hatta gıda alanında da yaygın olarak

kullanılmaya başlanmıştır.

10. Kalkınma Planı’ndan itibaren çeşitli politika

belgelerinde zikredilen ve son olarak “Yeni Ekonomi

72 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Programı” ve “2019, 2020 ve 2021 Yılları Cumhurbaşkanlığı

Yıllık Programları” çerçevesinde de tekrarlanan

yerli kaynaklardan elektrik üretimi, Türkiye

enerji politikasının öncelikli konularından birisidir.

Son yıllarda yerli kömürden elektrik üreten santrallere

verilen alım garantilerinin yanı sıra 2018 yılında

başlayan kapasite mekanizması ödemeleri sayesinde

kömür santrallerinin elektrik üretimine ciddi

katkısı bulunmaktadır.

Petrol üreticileri arasında köprü görevi

Türkiye, stratejik konumu itibarıyla Balkanlar,

Orta Doğu ve Kafkasya gibi çok önemli üç bölgenin

orta noktasında bulunmaktadır. Bu konumuyla

üretici ülkelerle tüketici ülkeler arasında bir köprü

durumundadır. Petrol ve petrol türevlerinde dışarıya

bağımlı olsa dahi ithal edilen ham petrolün işlenerek;

motorin, fuel-oil, asfalt, likit gaz, madeni yağ,

gaz yağı gibi petrol ürünlerinin üretilmesi için pek

çok sayıda rafineriye sahiptir.

Türkiye enerji ürünleri arzının yüzde 30’u, nihai

enerji tüketiminin ise ortalama yüzde 35’i petrolden

oluşmaktadır. Petrol üretiminin yaklaşık yüzde 75’lik

kısmı gaz ve petrol arama ve üretim şirketi Türkiye

Petrolleri A.O. (TPAO) tarafından gerçekleştirilmektedir.

2020 yılında Türkiye’nin ithal ettiği petrolün

yüzde 29,09’u Irak’tan alınırken, yüzde 21,18’i ise

Rusya’dan alınmıştır. Bunlara ilave olarak ithal edilen

petrolün yüzde 8,23’ü Kazakistan ve yüzde 7,90’ı

Suudi Arabistan’dan karşılanmıştır.

Petrol tüketimindeki artışı tetikleyen başlıca sektör

ulaşımdır. Elektrik üretiminde petrolün payı giderek

azalmaktadır. Petrolün elektrik tüketimindeki

payı Türkiye’de yüzde 0,2’ye kadar gerilemiştir. Günümüzde

elektrik üretiminde dünyada ve Türkiye’de

petrolün yerini doğal gaz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının

aldığı görülmüştür.

Türkiye’de kaya gazı rezervi var ancak

yetersiz

Konvansiyonel yöntemlerle çıkarılan doğal gaz

kullanımının tüm dünyada yaygınlaşmasından sonra

yerine ikame edilebilecek olan kaya gazı (şeyl gazı),

şu an enerji dünyasında kendine hatırı sayılır bir yer

buldu. Enerji kaynaklarında ithalatçı konumda olan

ABD gibi gelişmiş ülkeler, gaz ithalat oranlarını düşürmek

için yoğun bir şekilde kaya gazı üretimi yapmaktadır..

Halen ABD, Kanada, Çin ve Arjantin gibi

ülkelerde şeyl üretimi yapılmaktadır.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nin (EIA) 2013

yılında yayımladığı dünya kaya gazı potansiyelini

konu alan raporda; Türkiye şeyl gazı rezervine sahip,

fakat rezervi çok zengin olmayan ülkeler arasındadır.

Bununla birlikte kayda değer şeyl gazı ve şeyl

petrolü potansiyeli olabileceği belirtilmektedir. TPAO

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 73


ile geleneksel olmayan aramalar kapsamında; Güney

Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve Trakya Bölgesi’nde

yoğun şekilde çalışmalar devam etmektedir. Yapılan

tahminler doğrultusunda bu iki bölgede teknik olarak

çıkarılabilir yaklaşık 680 milyar metreküp kaya

gazı bulunduğu öngörülmektedir.

Doğal gazda yüzde 99 ithalat

Uluslararası Enerji Ajansı ve diğer uluslararası

kurum ve kuruluşların raporlarındaki gözlemlere

göre; her ne kadar yenilenebilir enerji alanındaki

gelişmelerin artacağı beklense de petrol ve doğal

gazın, orta ve uzun vadede uluslararası ilişkiler ve

uluslararası siyasi denklemler arenasında belirleyici

rolünün devam edeceği belirtilmektedir. Küresel

ölçekte yapılan enerji tüketim tahminlerine göre

2040 yılına kadar tüketimi artmaya devam edecek

tek fosil yakıtın doğal gaz olması beklenmektedir.

Doğal gaz ithalatı 2020 yılında toplam 48,12 milyar

m3 olurken, toplam tüketim yaklaşık 48,26 milyar

m3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Türkiye’nin doğal

gazda ithalata bağımlılığı bir önceki yıla göre artmış

ve yüzde 99,09 olmuştur. 2020 yılı Türkiye’nin doğal

gaz ithalatının ülkelere göre dağılımında; Rusya

yüzde 33,6 ile liderliğini sürdürmüştür. 2018 yılında

gazın 47’si Rusya’dan ithal edilmesine rağmen sonraki

senelerde hissedilir oranda gaz miktarı düşüş

göstermiştir. 2020 yılında Azerbaycan yüzde 24 pay

ile ikinci sırada yer alırken, İran yüzde 11,06 pay ile

üçüncü sırada olmuştur. Doğal gaz ithal edilen diğer

ülkeler ise Cezayir, Katar, Nijerya ve ABD’dir.

Yenilenebilir enerji kaynakları

Türkiye’de son yıllarda elektrik üretiminde ithal

kaynaklar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının

kullanımına ağırlık verilmiştir. Bu bağlamda, 2018

yılında toplam elektrik üretiminde yüzde 30,67 olan

yenilenebilir enerji kaynaklarının payı 2019 yılında

yüzde 42,10’a yükselmiştir. 2020 yılında tüm dünyayı

saran korona salgını sırasında elektrik üretiminin

düştüğü, yenilenebilir enerji payının da bazı aylarda

tüm zamanların rekorunu kırarak, yüzde 65-70

74 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


mertebelerine kadar çıktığı görülmüştür. Yine 2011

yılında toplam kurulu gücü 19 GW olan yenilenebilir

enerji kaynaklı santrallerin kapasitesi, 2020 yılına

gelindiğinde 46 GW seviyelerine kadar ulaşmıştır.

Ancak yenilenebilir enerjide hızlı kapasite artışları,

şebeke güvenilirliğine yeterli yatırım olmaması durumlarında

daha fazla kesinti riski oluşturabilmektedir.

Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarına

paralel olarak özellikle iletim tarafındaki yatırımlara

da ağırlık verilmesi gerekmektedir.

Türkiye’de, yenilenebilir enerji kaynakları; elektrik,

mekanik, kinetik ve ısı enerjisi alanında kullanılmaktadır.

Bu enerji çeşitleri arasında daha çok

elektrik enerjisi amaçlı kullanılması yaygınlaşmıştır.

Bu amaçla 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının

Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına

İlişkin Kanun, 18.05.2005 tarihinde yürürlüğe

girmiştir. 5346 sayılı Kanun, 2007 yılından bugüne

kadar birçok kez değişiklik görmüştür. Bu Kanun’un

yanı sıra, Kanun’u tamamlayıcı ikincil mevzuatlar da

yürürlüğe girmiştir.

Enerji Bakanlığı 2019-2023 yılları arası Stratejik

Plan ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi’ne göre; elektrik

üretiminde kaynak kullanımına ilişkin hedefler

ortaya konulmuştur. Buna göre, Cumhuriyetin 100.

yıldönümü olan 2023 yılına kadar;

HES’lerin kurulu gücünün 32.037 MW’a, (2020 yılsonu

itibarıyla 30.984 MW’tır.)

RES’lerin kurulu gücünün 11.883 MW’a, (2020 yılsonu

itibarıyla 8.832 MW’tır.)

JES ve BES’lerin kurulu gücünün 2.884MW’a,

(2020 yılsonu itibarıyla 1.982 MW’tır.)

GES’lerin kurulu gücünün 10.000 MW’a, (2020 yılsonu

itibarıyla 6.667 MW’tır.)

Yerli kömüre dayalı santrallerin kurulu gücünün

14.664 MW’a çıkartılması hedeflenmektedir.

(2020 2020 yılsonu itibarıyla 11.336 MW’tır.)

Sonuç

2000’li yılların başındaki AB ilerleme raporlarında;

“enerjide ulusal hedeflerin belirlenmemiş

olması” Türkiye için sürekli eleştiri konusu yapılmıştır.

Bu nedenle o yıllardan itibaren; Elektrik Enerjisi

Sektörü Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesi,

Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji

Belgesi, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı,

2010-2014, 2015-2019, 2019-2023 ETKB Stratejik

Planları, 2011-2023 İklim Değişikliği Eylem Planı ve

2012-2023 Enerji Verimliliği Strateji Belgesi gibi çok

sayıda stratejik plan ve belge yayınlanmıştır.

Enerji Bakanlığı’nca enerji arz güvenliğini sağlamaya

yönelik olarak alınan hedefler ve atılacak

adımlar 2019-2023 yılları arası stratejik planda

açıkça belirtilmiştir: Bu kapsamda; sürdürülebilir

enerji arz güvenliğini sağlamak için yerli ve yenilenebilir

enerji kaynaklarına dayalı elektrik kurulu gücünün

toplam kurulu güce oranının yüzde 65 seviyesine

yükseltilmesi sağlanacaktır. Nükleer enerji, arz

kaynakları arasına dâhil edilecek ve enerji arzındaki

payının artırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülecektir.

Doğal gaz ve elektrik altyapısının güçlendirilmesi

sağlanacaktır. Petrol ve doğal gaz arama ve

üretim faaliyetlerinin başta denizlerde olmak üzere

hızlandırılarak sürdürülmesi sağlanacaktır. Elektrik

sektöründe teknolojik dönüşüm uygulamaları yapılacaktır.

Kaynaklar

Osmanlı’da Neft ve Petrol, S. 389–391, Doç. Dr. Volkan Ş. EDİGER, ODTÜ Yayıncılık–2005

Enerji Tarihine Dair Kısa bir Özet ve Bazı Açık Kaynaklar, Barış Sanlı,

TKİ 2019 ve 2020 Yılları Linyit Sektörü Raporu

TPAO 2019 ve 2020 Yılları Sektör Raporu

EPDK 2020 Yılı Elektrik Piyasası Raporu

TSKB 2019, 2020 Yılları Enerji Sektörü Görünümü Raporu

KPMG 2019, 2020 Yılları Enerji Raporu, Sektörel Bakış

Yüksek Planlama Kurulu (YPK) Kararı Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi

Enerji Bakanlığı 2019-2023 Yılları Arası Stratejik Plan ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi

Koronavirüs Krizi Döneminde Enerji Politikaları, SETA 2020

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 75


YÖNETİM & İK

Esen Erkan

Yeni bir şeyler öğrenmek

için motivasyonumuzu

artırmanın yolları

2 yıla yakın bir süredir evlerimizden çalışmaya, derslere katılmaya, toplantıları yönetmeye ve sosyal

hayatımızı dijital ortamda mümkün olduğunca sürdürmeye çalışıyoruz. Salgın sürecinin başında, evden

bir şeyler yapmaya, online kurslara katılmaya, spora başlamaya, farklı bir dili tanımaya, kısacası yeni bir

şeyler öğrenmeye daha istekli ve hevesliyken, zaman geçtikçe bu hevesimizi yitirmeye, motivasyonumuzu

kaybetmeye başladık. Öğrenme arzusunun yerini uzun süren can sıkıntıları almaya başladı…

Bu sürecin daha ne kadar devam edeceği ile ilgili

kesin bir bilgi olmadığı için de mümkün olduğunca

hayatlarımızı mevcut koşullara göre adapte etmeye

çalıştık. Şimdi ise kendimizi yavaş yavaş güç tasarrufu

moduna alıp, yeni bir şeyler denemekten, farklı

deneyimler yaşamaktan alıkoymaya başladık. Oysaki

hayat, bir gününü bile boşa geçiremeyeceğimiz

kadar kıymetli. Canımızın hiçbir şey yapmak istemediği

zamanlar yaşasak da başımızı kaldırıp yeni bir

şeyler öğrenmek için içimizde var olan gücü keşfetmeli,

kendi hayatımıza yatırım yapmaya devam

etmek için yeniden motive olmalıyız. Uplifers.com

tarafından hazırlanan çalışma sizlerle…

Öğrenme: Kendimize yaptığımız en iyi

yatırım

Öğrenme, bitmek bilmeyen bir serüven: Yaşam

boyu devam eden, kendimizi geliştirmek, hayatımızı

daha anlamlı kılmak için yapmamız gereken kendimize

karşı en önemli sorumluluğumuz. Hayatımız

boyunca sahip olduğumuz, yaşadığımız, deneyim-

76 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


lediğimiz her şey ve kim olduğumuz; öğrenmeden

kaynaklanır. Öğrenmeyle büyür, öğrenmeyle gelişiriz.

Yeni bir dil öğrenmek, enstrüman çalmak, farklı

alanlarda kurslara katılmak, kariyerimize, eğitimimize

yatırım yapmak, başarılı konuşmacıların hayat

hikayelerinden ilham almak, yeni şehirler, ülkeler

keşfetmek… Öğrenilmeyi bekleyen bu kadar çok şey

varken, öğrenmenin sonu gelir mi? Tabii ki gelmez.

Öğrenmenin sonu gelmez ama zaman zaman

biz, motivasyonumuzun son demlerini yaşadığımızı

hissedebiliriz. Ailevi problemler, ikili ilişkiler, sağlık

sorunları, duygu değişimleri, salgın, ülkenin gündemi

ve benzeri birçok etmen, motivasyonumuzun

düşmesine sebep olabilir. Böyle durumlarda yaşadığımız

duygunun farkında olmak ve öğrenmeye

ara vermek yerine, yeni bir şeyler öğrenebilmek için

motive olmaya çalışmak çok önemlidir.

Yeni şeyler öğrenmek için motivasyonu

artırmanın yolları

Dünyanın bize sunduğu sonsuz bilgi var. Öğrenilmeyi

bekleyen farklı kültürler, diller, devamlı değişen

teknoloji, yeni heyecanlar… Uçsuz bucaksız

bir merakla ve öğrenme aşkıyla doğuyoruz, fakat

zaman geçtikçe o aşkı kaybedebiliyoruz. Bir bebeğin

hallerini getirin gözünüzün önüne. Eli kolu durmadan,

sürekli dokunarak, koklayarak, tadarak dünyayı

tanımaya, etrafında var olan her şeyi keşfetmeye,

öğrenmeye çalışan çabasını anımsayın. Doğuştan

sahip olduğumuz o güç zaten içimizde, bir durun ve

içinize bakın, öğrenme aşkınızı orada bulacaksınız.

Her zaman motive olamazsınız: Durumu

kabul edin

Duygularımız, düşüncelerimiz, davranışlarımız

her zaman tutarlılık göstermeyebilir. Çevremizde

yaşanan birçok olumsuz olay, salgın sürecinin belirsizliği,

zaman zaman daha yoğun yaşadığımız

ilişkisel sorunlar veya bazen sadece sıkılmış olmak,

yeteri kadar enerjik bir ruh halinde olmamamıza sebep

olabilir. Bu gibi durumlarda kendimize çok yüklenmeden,

bu duygunun da normal olduğunu ve geçeceğini

kabul ederek her şeye biraz es verebiliriz.

Neden yeni bir şeyler öğrenmeye karşı motivasyonunuzu

kaybettiniz? Sizi, yeni girişimlerinizden

alıkoyan şey nedir? Düşüncelerinizi, inançlarınızı

gözden geçirin. Kaybetmekten mi korkuyorsunuz,

başarısız olmaktan mı? Denemeden neler yapabileceğinizi

bilemezseniz. Endişelerinizi bir kenara kaldırın,

onlara ihtiyacınız yok.

Baltanızı bilediniz mi? Zamanı yönetmeyi

öğrenin

Eğer öğrenmenin önündeki engel sizin için zamansa,

zaman ile olan ilişkinizi gözden geçirin.

Zamanı, size hizmet eden bir araç olarak kullanın.

Ondan korkmayın, kaçmayın. O, sadece daha iyi plan

yapabilmeniz için orada, sizi sıkıştırmak için değil.

Bu düşünceyi benimseyin. Her şeyi aynı anda halledemezsiniz

ki halletmek zorunda da değilsiniz.

İşlerinizi önceliklendirin. Gününüzü planlarken ilk

yetişmesi gerekenleri üst sıralara yerleştirin, kalan

işlerinizi gün içine dağıtın. Tüm bunları sıralarken

kendiniz için “ben zamanı” ayırmayı da unutmayın.

En yoğun geçen gününüzde, “Başımı kaşıyacak vaktim

yok” dediğinizde bile mis kokulu bir kahve, hayır

diyemediğiniz bir tatlı ya da en sevdiğiniz arkadaşınızla

sohbet edebilmek için alacağınız bir mola size

verimlilik olarak geri dönecektir.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 77


Baltasını bileyen ormancı hikayesini

duydunuz mu?

İki ormancı her gün aynı saatte ağaç kesmeye

başlıyorlarmış. Ormancılardan bir tanesi, hiç dinlenmeden

kesmeye devam edip uzun saatler çalışırken

diğer ormancı sık sık dinleniyor ve erkenden evine

gidiyormuş. Aradan günler geçmiş ve kimin daha çok

ağaç kestiğini merak etmişler; dinlenen ormancının

kestiği ağaç sayısı daha fazlaymış. Diğer ormancı

çok şaşırmış ve “Nasıl olur, ben daha çok çalıştım!”

diye sinirlenmiş. Daha fazla ağaç kesen ormancı yanıt

vermiş: “Ben hem dinlendim hem baltamı biledim.

Daha az çabayla daha çok iş başardım.”

Arkanızdan atlı mı kovalıyor: Aceleci

davranmayın

Büyük başarılar bir günde elde edilmez, arkasında

uzun bir hazırlık ve çalışma süreci barındırır.

Öğrenmek istedikleriniz için nasıl bir yol izleyeceğinizi

adım adım planlayın, küçük adımlarla başlayın,

hedefinize ulaşmak için zamana ihtiyacınız olduğunu

kendinize sık sık hatırlatın. Acele içinde, koşturarak,

zorlanarak, içinize sinmeyen çalışmalarla ilerlemeyin.

Ağırdan alın, emin adımlarla başarılarınızı güçlü

bir zemine inşa edin. Başkalarının nasıl ilerlediğine,

nerede olduğuna aldırış etmeyin. Motivasyonunuzu

kendi işlerinize odaklanmak için kullanın, başkalarının

ne yaptığıyla ilgilenerek harcamayın. Siz sadece

kendi yolunuza odaklanın, amacınız başkasından iyi

olmak değil, kendinizin en iyi hali olmak olsun.

Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur: Sağlıklı

bir yaşam tarzını benimseyin

Yediklerimizin ve içtiklerimizin vücudumuzu nasıl

etkilediğine dair birçok araştırma var. Eminiz ki

siz de kendinizde bu durumu gözlemliyorsunuzdur.

Örneğin, fazla şeker tükettiğinizde bir süre sonra

kendinizi yorgun hissederken, sağlıklı meyve ve

sebzelerden oluşan bir öğünden sonra daha uzun

süre enerjinizi koruyabildiğinizi fark etmişsinizdir.

Sağlıklı bir kahvaltı, kısa bir yürüyüş, mümkünse

birkaç egzersiz, meditasyon hem zihninizi hem de

bedeninizi güne hazırlayarak motivasyonunuzu yükseltecek

ve yenilikler için hazır hale gelmenizi sağlayacaktır.

Bugünün işini yarına bırakmayın: Erteleme

alışkanlığınızdan vazgeçin

Ertelemeyin, mümkünse bugün bitirip yapılacaklar

listenize kocaman bir tik atın. Ertelemek, insanın

sahip olabileceği en kötü alışkanlıklardan bir tanesi

olabilir. Anlık bir çözümmüş gibi görünen ama sonrasında

daha büyük çözümsüzlüklere neden olan bir

eylemdir. Elbette ki hayatımızın bazı dönemlerinde

çeşitli işlerimizi ertelemek zorunda kalmışızdır, bu

da normal bir durumdur fakat alışkanlığa dönüştüğünde

artık kötü etkiler doğurmaya başlar.

O ertelediğiniz işler katlanarak büyüdüğünde

motivasyonunuzu korumak çok zor bir hal alacaktır.

Bunun yerine mümkün olduğunca ertelemeden işleri

bitirdiğinizi görmek motivasyonunuzu artıracağı

gibi veriminizi de yükseltecektir.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın

Toksik insanlardan uzaklaşın. Eminiz ki sizin de

hayatınızda sürekli negatif enerji saçan, modunuzu

düşüren veya motivasyonunuzu kıran insanlar olmuştur.

Devamlı yoğunluktan şikayet eden, işlerin

yetişmediğinden dert yanan, kendi başarısızlıklarını

anlatarak hevesinizi kursağınızda bırakan o kişilere

kulak vermeyin; bırakın sizden uzakta konuşmaya

devam etsinler. Unutmayın başkasının düşündükleri,

hissettikleri veya yaşadıkları sizin için örnek

olamaz. “Ben de denedim, İngilizce online derslerle

hiç öğrenilmiyor” diyen arkadaşınıza “Bir de ben

deneyeyim” diye cevap verin ve neler yapabileceğinize

odaklanın. Olumsuz söylemlerin eylemlerinizi

engellemesine izin vermeyin. Siz istedikten sonra

başaramamanız için hiçbir neden yok.

İşleyen demir pas tutmaz: Merak edin,

araştırın, öğrenin, tekrarlayın

Şu hayatta yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri

kendinize yatırım yapmak. Yeteneklerinizi keşfedin,

yeni alanlarda bilgi sahibi olun, online kurslara katılın,

dil kursuna başlayın, genel kültürünüzü artırın,

sizi geliştirecek, hayatınıza katkı sağlayacak her

şeyden faydalanın. Ne öğrenmek istiyorsunuz? Hayatınıza

katacağınız yenilikleri kendiniz seçtiğinizde

başlamak için de daha güçlü adımlar atabilirsiniz.

Farklı sektörlerden insanlarla tanışın, onların deneyimlerinden

faydalanın. Hep gitmek istediğiniz ülkenin

tarihi yerlerini araştırın. Önemli işler başarmış

girişimcilerin konuşmalarını dinleyin, not alın. Yazmaya

başlayın. İster günlük tutun, ister kısa hikayeler

yazın; kendinizi ifade etmenin farklı ve eğlenceli

yollarını keşfedin.

78 • Ekim-Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım

edemez: Hedefinizi belirleyin

Çok büyük, ulaşılması zaman alacak hedefler belirlemenize

gerek yok. Küçük hedeflerle işe koyulun. “Bugün

bunları yapacağım, bu hafta bunları bitireceğim, ay

sonunda kursa yazılacağım, yıl sonunda gitar çalabiliyor

olacağım…”

Adım adım ilerleyerek küçükten büyüğe hedeflerinizi

sıralayın. Siz ne elde etmek istediğinizi bilir ve onun

için çabalarsanız gerçekleşmemesi için hiçbir sebep

kalmaz. Yeter ki vazgeçmeyin, unutmayın: Hayal edebiliyorsanız

başarabilirsiniz.

Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu

uyanmaktır: Harekete geçin

Kendinize inanın. Geçmişteki başarılarınızı hatırlayın,

ne kadar güçlü olduğunuzu ve daha neler başarabileceğinizi

kendinize göstermek için kendinize meydan okuyun:

Her gün, bir önceki günkü kendinizden daha iyi olmak için

çalışın. Minik ödüllerle küçük hedeflerinizi kutlayın; en büyüğünü

sona saklayın. İnancınızı yitirdiğinizi hissederseniz,

“neden” başladığınızı kendinize hatırlatın. İleride pişman

olmamak için vakit kaybetmeden başlayın, yorulduğunuzda

molalar verin, kendinize yüklenmeyin; bazen küçük

bazen büyük adımlarla da olsa ilerlemeyi unutmayın!

ERTELEME ALIŞKANLIĞINDAN

KURTULAMAYANLAR İÇİN REÇETE

î Sizi ertelemeye iten sebepleri bulun ve önüne geçin.

î Dikkatinizi dağıtan her şeyden uzaklaşın.

î İşlerinizi küçük parçalara bölün.

î Zamanınızı detaylı bir şekilde planlayın.

î Hedeflerinizi gözden geçirin.

î İlk adımı atın ve hemen başlayın.

Kaynak: www.uplifers.com

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 79


İSTATİSTİK

APLUS ENERJİ

Katkılarıyla

APLUS ENERJİ EKİM 2021 ANALİZİ

2021 yılı Ekim ayında gerçekleşen toplam 26.124 GWh elektrik üretiminin yüzde 77,9’u

serbest üretim şirketleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Serbest üretim şirketlerinin üretimdeki

payı, bir önceki aya göre 0,50 puan azalarak geçen aynı dönemine göre ise 2,09 puan arttı.

Serbest üretim şirketlerini yüzde16,14 oranla EÜAŞ santralleri ve yüzde 4,06 oranla lisanssız

santraller izledi. Toplam üretimin yüzde 1,83’ü İşletme Hakkı Devredilen Santraller, yüzde

0,07’si ise Yap-İşlet-Devret santralleri tarafından üretildi 1 .

APLUS ENERJİ EKİM 2021 ANALİZİ

TEİAŞ tarafından yayımlanan üretim verilerine göre, 2021 Ekim ayında termik santrallerin

toplam üretimdeki payı yüzde 69,44 olarak kaydedildi. Yenilenebilir enerji kaynaklarından

elde edilen elektrik üretiminin payı ise yüzde 30,56 olarak gerçekleşti 4 .

Gerçekleşen elektrik üretimi kaynak bakımından incelendiğinde ise 2021 Ekim ayında toplam

üretimin yüzde 40,6’sının doğal gaz ve LNG santralleri tarafından gerçekleştirildiği görüldü.

Barajlı hidroelektrik santraller, ilgili ayda toplam üretimin yüzde 9,2’sini karşılarken, akarsu

tipi hidroelektrik santraller ise yüzde 3,3 oranıyla üretime katkıda bulundu. İthal kömür

santralleri ekim ayında toplam üretimin yüzde 10,4’ünü karşılarken, yerli kömür santralleri ise

yüzde 15,9 oranında katkı sağladı. Yenilenebilir enerji santrallerinden rüzgâr enerjisi

santralleri toplam üretime yüzde 10, jeotermal ve güneş enerjisi santralleri 2 ise yüzde 4,7

oranında katkıda bulundu. Diğer termik santrallerin 3 üretimdeki payı ise yüzde 2,5 olarak

gerçekleşti.

1

Veriler Yük Tevzi Bilgi Sistemi’nin yayımladığı Kamusal Raporlardan alınmıştır.

2

Jeotermal ve Güneş enerjisi santralleri “Diğer Yenilenebilir” olarak sınıflandırılmıştır.

3

Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız termik ve biyokütle santralleri diğer termik santraller olarak

sınıflandırılmaktadır.

2021 yılı Ekim ayında gerçekleşen

toplam 26.124 GWh elektrik

üretiminin yüzde 77,9’u serbest

üretim şirketleri tarafından gerçekleştirilmiştir.

Serbest üretim

şirketlerinin üretimdeki payı, bir

önceki aya göre 0,50 puan azalarak

geçen aynı dönemine göre ise

2,09 puan arttı.

Serbest üretim şirketlerini

yüzde16,14 oranla EÜAŞ santralleri

ve yüzde 4,06 oranla lisanssız

2020 yılı Ekim ayında 318,70 TL/MWh olarak gerçekleşen ortalama piyasa takas fiyatı (PTF),

2021 yılı Ekim ayında, bir santraller önceki yıla göre izledi. yüzde Toplam 110,2 oranında üretimin artarak 669,93 TL/MWh

olarak kaydedildi. Bu dönemde gerçekleşen ortalama PTF, bir önceki aya göre (520,86

yüzde 1,83’ü İşletme Hakkı Devre-

TL/MWh) yüzde 28,6 oranında artış gösterdi.

dilen Santraller, yüzde 0,07’si ise

Yap-İşlet-Devret santralleri tara-

Ekim 2021’de en yüksek günlük ortalama piyasa takas fiyatı 23 Ekim Cumartesi günü 907,48

TL/MWh olarak gerçekleşirken; en düşük günlük ortalama PTF ise 3 Ekim Çarşamba günü

fından üretildi 1 .

535,40 TL/MWh olarak kaydedildi. Piyasa takas fiyatları saatlik bazda incelendiğinde ise en

Gerçekleşen elektrik üretimi

yüksek PTF değerinin 6 Ekim Cumartesi günü saat 18:00’da 1.078,00 TL/MWh, en düşük PTF

değerinin ise 24 Ekim Pazar kaynak günü saat bakımından 23:00'da 15,40 TL/MWh incelendi- olarak gerçekleşti.

2021 yılı Ekim ayında pik 1 saatlerde Veriler 5 716,33 Yük Tevzi TL/MWh Bilgi olarak Sistemi’nin gerçekleşen ortalama PTF, bir

önceki ayın pik saatler ortalaması yayımladığı olan Kamusal 551,15 TL/MWh’lik Raporlardan değere alınmıştır.

göre yüzde 30 oranında

arttı 6 .

2020 yılı Ekim ayında pik dışı (off-peak) saatlerin PTF değeri ortalama 291,35 TL/MWh iken,

bu değer 2021 yılı Ekim ayında yüzde114,0 oranında bir artış kaydetti ve 623,52 TL/MWh

80 • Ekim-Kasım 2021 olarak • ENERJİ gerçekleşti. PANORAMA

ğinde ise 2021 Ekim ayında toplam

üretimin yüzde 40,6’sının

doğal gaz ve LNG santralleri tarafından

gerçekleştirildiği görüldü.

Barajlı hidroelektrik santraller,

ilgili ayda toplam üretimin yüzde

9,2’sini karşılarken, akarsu tipi

hidroelektrik santraller ise yüzde

3,3 oranıyla üretime katkıda bulundu.

İthal kömür santralleri

ekim ayında toplam üretimin


2020 yılı Ekim ayı içerisinde toplam 25.182 GWh olan elektrik talebi, 2021 yılı Ekim ayında bir

önceki yıla göre yüzde 3,68 oranında artış göstererek, 26.108 GWh değerine ulaştı 7 . 2020 yılı

Ekim ayında 32.297 MWh olarak ölçülen saatlik ortalama talep, 2021 yılı Ekim ayında 35.092

MWh olarak gerçekleşti.

2021 yılı Eylül ayı sonunda 98.338 MW olan toplam kurulu güç değeri 389,7 MW’lık artışla

2021 yılı Ekim ayı sonunda 98.728 MW olarak kaydedildi.

Toplam kurulu gücün yüzde 67,8’lik (66.919 MW) kısmını serbest üretim şirketleri

oluştururken, EÜAŞ santrallerinin toplam kurulu güçteki payı yüzde 21,7 (21.429 MW)

seviyesinde 8 . Yap işlet devret santralleri yüzde 0,1’lik (127 MW), işletme hakkı devredilen

santraller yüzde 2,9’luk (2.831 MW) bir orana sahip. Lisanssız santrallerin toplam kurulu güç

içindeki payı da yüzde 7,5 (7.423 MW) olarak kaydedildi.

2021 yılı Eylül ayı sonunda 98.338 MW olan toplam kurulu güç değeri 389,7 MW’lık artışla

2021 yılı Ekim ayı sonunda 98.728 MW olarak kaydedildi.

Toplam kurulu gücün yüzde 67,8’lik (66.919 MW) kısmını serbest üretim şirketleri

oluştururken, EÜAŞ santrallerinin toplam kurulu güçteki payı yüzde 21,7 (21.429 MW)

seviyesinde 8 . Yap işlet devret santralleri yüzde 0,1’lik (127 MW), işletme hakkı devredilen

santraller yüzde 2,9’luk (2.831 MW) bir orana sahip. Lisanssız santrallerin toplam kurulu güç

içindeki payı da yüzde 7,5 (7.423 MW) olarak kaydedildi.

yüzde 10,4’ünü karşılarken, yerli

kömür santralleri ise yüzde 15,9

oranında katkı sağladı. Yenilenebilir

enerji santrallerinden rüzgâr

enerjisi santralleri toplam üretime

yüzde 10, jeotermal ve güneş

enerjisi santralleri 2 ise yüzde

kullanılmaktadır.

4,7 oranında katkıda bulundu.

Diğer termik santrallerin 3 üretimdeki

payı ise yüzde 2,5 olarak

gerçekleşti.

TEİAŞ tarafından yayımlanan

üretim verilerine göre, 2021 Ekim

ayında termik santrallerin toplam

üretimdeki payı yüzde 69,44

olarak kaydedildi. Yenilenebilir

enerji kaynaklarından elde edilen

elektrik üretiminin payı ise yüzde

30,56 olarak gerçekleşti 4 .

2020 yılı Ekim ayında 318,70

TL/MWh olarak gerçekleşen ortalama

piyasa takas fiyatı (PTF),

2021 yılı Ekim ayında, bir önceki

yıla göre yüzde 110,2 oranında

artarak 669,93 TL/MWh olarak

7

2020 ve 2021 yılları için saatlik veriler YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi Raporları’ndan alınmıştır.

8

Kaynak olarak TEİAŞ tarafından yayımlanan 31 Ekim 2021 tarihli Genel Günlük İşletme Neticesi raporu

3 Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız

termik ve biyokütle santralleri 4 2021 Ekim verileri Yük Tevzi Bilgi

2 Jeotermal ve Güneş enerjisi santralleri

“Diğer Yenilenebilir” olarak sınıflandırılmıştır.

2020 ve 2021 yılları için saatlik veriler dırılmaktadır. YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi tarihli Raporları’ndan Kamusal Rapordan alınmıştır.

diğer termik santraller olarak sınıflan-

Sistemi’nin yayımladığı 31 Ekim 2021

7

alınmıştır.

8

Kaynak olarak TEİAŞ tarafından yayımlanan 31 Ekim 2021 tarihli Genel Günlük İşletme Neticesi raporu

kullanılmaktadır.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 81


doğal gaz ve LNG yakıt tipi santralleri ile karşılanırken, yüzde 23,5’lik kısmı (23.249 MW)

barajlı hidrolik santraller tarafından karşılandı. Bu yakıt tiplerini yüzde 11,5’lik (11.336 MW)

oranla yerli kömür 9 santralleri ve yüzde 9,1’lik oranla (8.994 MW) ithal kömür santralleri

izledi. Akarsu tipi hidrolik santraller yüzde 8,3’lük bir orana (8.191 MW) sahipken, rüzgâr

santralleri toplam kurulu gücün yüzde 10,2’lik bir kısmını (10.115 MW) oluşturdu 10 . Toplam

kurulu gücün yüzde 7,7’lik kısmı (7.593 MW) güneş enerjisi santralleri, yüzde 1,7’lik kısmı

(1.647 MW) jeotermal enerji santrallerinden oluşurken, yüzde 2,1’lik kısmı (2.078 MW) ise

diğer termik santraller 11 tarafından oluşturululdu.

(off-peak) saatlerin PTF değeri

ortalama 291,35 TL/MWh iken,

bu değer 2021 yılı Ekim ayında

yüzde114,0 oranında bir artış

kaydetti ve 623,52 TL/MWh olarak

gerçekleşti.

2020 yılı Ekim ayı içerisinde

toplam 25.182 GWh olan elektrik

talebi, 2021 yılı Ekim ayında bir

önceki yıla göre yüzde 3,68 oranında

artış göstererek, 26.108

08:00 arasındaki saatleri ifade eder.

6 Gün Öncesi Piyasası ortalama

elektrik fiyatları hesaplamalarında

2021 yılı Eylül ayı sonunda

98.338 MW olan toplam kurulu

güç değeri 389,7 MW’lık artışla

2021 yılı Ekim ayı sonunda 98.728

MW olarak kaydedildi.

Toplam kurulu gücün yüzde

67,8’lik (66.919 MW) kısmını serbest

üretim şirketleri oluştururken,

EÜAŞ santrallerinin toplam

kurulu güçteki payı yüzde 21,7

(21.429 MW) seviyesinde 8 . Yap iş-

7 2020 ve 2021 yılları için saatlik veriler

YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi

Raporları’ndan alınmıştır.

2020 yılı Ekim ayında 3,859 milyar m 3 olan toplam doğal gaz tüketimi, 2021 yılı Ekim ayında

kaydedildi. Bu dönemde gerçekleşen

26,5 ortalama oranında PTF, bir artışla önceki 4,881 ayın pik milyar saatler m 3 ortalaması olarak gerçekleşti. olan Ekim ayında Elektrik 32.297 santrallerinde

MWh olarak

çekleşen ortalama PTF, bir önceki GWh değerine ulaştı 7 . 2020 yılı

yüzde

tüketilen aya göre doğal (520,86 gaz TL/MWh) miktarı yüzde 2020 551,15 yılı Ekim TL/MWh’lik ayında değere 1,314 milyar göre ölçülen m 3 iken saatlik bu miktar, ortalama 2021 talep, yılının

aynı

28,6

döneminde

oranında artış

yüzde

gösterdi.

31,7 oranında

yüzde 30

artarak

oranında

1,730

arttı 6 .

milyar m 3 2021

olarak

yılı

kaydedildi

Ekim ayında 12 . Elektrik

35.092

Ekim 2021’de en yüksek gün-

2020 yılı Ekim ayında pik dışı MWh olarak gerçekleşti.

santrallerinde tüketilen doğal gaz miktarının toplam doğal gaz tüketimine oranı 2020 yılı Ekim

lük ortalama piyasa takas fiyatı

23 Ekim Cumartesi günü 907,48

TL/MWh olarak gerçekleşirken;

en düşük günlük ortalama PTF

ise 3 Ekim Çarşamba günü 535,40

TL/MWh olarak kaydedildi. Piyasa

takas fiyatları saatlik bazda incelendiğinde

ise en yüksek PTF

değerinin 6 Ekim Cumartesi günü

saat 18:00’da 1.078,00 TL/MWh,

en düşük PTF değerinin ise 24

Ekim Pazar günü saat 23:00’da

15,40 TL/MWh olarak gerçekleşti.

2021 yılı Ekim ayında pik saatlerde

5 716,33 TL/MWh olarak gerkaynak

olarak Enerji Piyasaları İşletme 8 Kaynak olarak TEİAŞ tarafından

9

Taş kömürü, linyit ve asfaltit santralleri yerli kömür santrali olarak sınıflandırılmaktadır.

5 Pik saatler 08:00-20:00 arasındaki

saatleri, tipi pik hidrolik dışı saatler santrallere ise 20:00-lisanssız lamaları hidrolik kullanılmaktadır. santraller de dahildir. Günlük İşletme Neticesi raporu kulla-

A.Ş. Piyasa Gelişim Raporları PTF orta-

yayımlanan 31 Ekim 2021 tarihli Genel

10

Akarsu

11

Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız termik, kojenerasyon ve biyokütle santralleri diğer termik

santraller olarak sınıflandırılmaktadır.

12

2021 82 • Ekim-Kasım yılı Ekim ayı 2021 Elektrik • ENERJİ üretimi PANORAMA için tüketilen toplam doğal gaz miktarı, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar

Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü raporlarından alınmaktadır. Yuvarlamalardan dolayı hesaplanan

oranlarda farklılık bulunabilir.


ayında 34 iken, bu oran 2021 Ekim ayında yüzde 35,5 olarak gerçekleşti.

let devret santralleri yüzde 0,1’lik

(127 MW), işletme hakkı devredilen

santraller yüzde 2,9’luk (2.831

MW) bir orana sahip. Lisanssız

santrallerin toplam kurulu güç

içindeki payı da yüzde 7,5 (7.423

MW) olarak kaydedildi.

2021 yılı Ekim ayı sonunda

oluşan toplam kurulu gücün

yüzde 25,9’luk kısmı (25.525 MW)

doğal gaz ve LNG yakıt tipi santralleri

ile karşılanırken, yüzde

23,5’lik kısmı (23.249 MW) barajlı

hidrolik santraller tarafından

karşılandı. Bu yakıt tiplerini

yüzde 11,5’lik (11.336 MW) oranla

yerli kömür 9 santralleri ve yüzde

nılmaktadır.

9 Taş kömürü, linyit ve asfaltit santralleri

yerli kömür santrali olarak sınıflandırılmaktadır.

9,1’lik oranla (8.994 MW) ithal kömür

santralleri izledi. Akarsu tipi

hidrolik santraller yüzde 8,3’lük

bir orana (8.191 MW) sahipken,

rüzgâr santralleri toplam kurulu

gücün yüzde 10,2’lik bir kısmını

(10.115 MW) oluşturdu 10 . Toplam

kurulu gücün yüzde 7,7’lik kısmı

(7.593 MW) güneş enerjisi santralleri,

yüzde 1,7’lik kısmı (1.647

MW) jeotermal enerji santrallerinden

oluşurken, yüzde 2,1’lik kısmı

(2.078 MW) ise diğer termik santraller

11 tarafından oluşturululdu.

2020 yılı Ekim ayında 3,859

milyar m 3 olan toplam doğal gaz

10 Akarsu tipi hidrolik santrallere lisanssız

hidrolik santraller de dahildir.

11 Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız

termik, kojenerasyon ve biyokütle

santralleri diğer termik santraller

olarak sınıflandırılmaktadır.

tüketimi, 2021 yılı Ekim ayında

yüzde 26,5 oranında bir artışla

4,881 milyar m 3 olarak gerçekleşti.

Elektrik santrallerinde tüketilen

doğal gaz miktarı 2020

yılı Ekim ayında 1,314 milyar m 3

iken bu miktar, 2021 yılının aynı

döneminde yüzde 31,7 oranında

artarak 1,730 milyar m 3 olarak

kaydedildi 12 . Elektrik santrallerinde

tüketilen doğal gaz miktarının

toplam doğal gaz tüketimine

oranı 2020 yılı Ekim ayında 34

iken, bu oran 2021 Ekim ayında

yüzde 35,5 olarak gerçekleşti.

12 2021 yılı Ekim ayı Elektrik üretimi

için tüketilen toplam doğal gaz miktarı,

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Enerji İşleri Genel Müdürlüğü raporlarından

alınmaktadır. Yuvarlamalardan

dolayı hesaplanan oranlarda farklılık

bulunabilir.

ENERJİ PANORAMA • Ekim-Kasım 2021 • 83


SOSYAL MEDYA

Geçtiğimiz ayın sosyal medyada yer

alan başlıklarından seçmeler sizlerle...

84 • Ekim • Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


ENERJİ PANORAMA • Ekim • Kasım 2021 • 85


SOSYAL MEDYA

86 • Ekim • Kasım 2021 • ENERJİ PANORAMA


ENERJİ PANORAMA • Ekim • Kasım 2021 • 87

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!