MUAMMER BİLGİÇ veya emisyon yoğunluğunun 2047’ye kadar her 10 yılda bir 0,85t/CO 2 /t çelik oranında düşürülmesi ve o tarihte karbon nötr hale gelinmesi gerekmektedir. En önemli emisyon kaynağı olan yüksek fırınların küresel ortalama yaşının 13 olması, örneğin bu çalışmalar kapsamında yapılan kapasite düşümü projeksiyonlarına göre Çin’in mevcut yüksek fırın kapasitesinin; 170 milyon tonunun önümüzdeki 15 yıl içinde, 500 milyon tonunun da 2050’ye kadar erken emekliye ayırma zorunluluğu öngörüsü dönüşümün zorluğunu ve maliyetini göstermektedir. 2018’deki değerlendirmelere göre küresel kapasite fazlasının 500 milyon ton (toplamın %30’u) olması, verimlilik artışı için yeniden kapasite düzenlemelerinin ve verimsiz olanların devre dışı kalmasının ne kadar zorunlu olduğunu göstermektedir. Bu saptamalar düşük karbonlu teknolojilere olan acil ihtiyacı göstermektedir. Çelik sektörünün karbonsuzlaştırılması ile ilgili stratejiler, hem üretim, hem de tüketim tarafında teknolojik gelişmeler, farklı enerji türlerinin kullanımı ve verimlilik artışı üzerinde yoğunlaşmış ve bu konularda geliştirilecek inovasyonlara bel bağlamış görünmektedir. Ancak anlaşıldığı kadarıyla sadece teknolojik gelişmeler sorunu çözmeyecektir, bu sonuç özellikle talep ve fazla kapasitelerin yeniden düzenlenmesi konularında acil önlem alınmasını gerektiğini göstermektedir. İlginç bir şekilde, sanki üretim miktarı ile ilgili bu gerçeği ilk fark eden Çin oldu, Mayıs ve Ağustos 2021’de, ihracat ile ilgili düzenlemeler, üretime ve enerji yoğun sektör yatırımlarına koyduğu limitler, son 4 yılın en düşük aylık üretimleri ve karbonsuzlaşma taahhütlerine uyum gayreti göstermektedir ki, Çin; enerji yoğun sektörlerde, sadece teknolojik gelişmelerin ile değil, asıl, üretim miktarı ile gelişmelerin karbonsuzlaşma çalışmalarına katkı sağlayacağını düşünmektedir. Sadece Çin’in bu gerçeği fark etmesi yetmeyecektir, Çin’in boşalttığı alanları Hindistan, Rusya, Ukrayna, İran gibi karbon yoğun çelik üretim sektörüne sahip ülkelerin doldurması, küresel olarak sorunu daha çok derinleştirebilecektir, çünkü, düşük karbonlu teknolojik gelişmeler bu ülkelerde değil, özellikle AB’de uygulamaya girmektedir. Paris iklim hedeflerine ulaşmak için, bölgesel koşullar dikkate alınarak dünya çapında ortak arz ve talep yönlü azaltım önlemlerinin hızlı bir şekilde uygulanmasına acil ihtiyaç vardır. Aslında bu bakış açısı sadece çelik ile ilgili olmamalı, diğer tüm üretim ve tüketim konularında benzer bir bakış açısına ihtiyaç vardır. Aynı tüketim ve kaynak kullanım alışkanlıkları, miktarları ve yöntemleri sürdürülebilir değildir. Sadece tüketimi öne alan sürekli büyüme, ne olursa olsun büyüme değil, sürdürülebilir ve verimliliği temel alan bir büyüme paradigmasına ihtiyaç vardır. Hiçbir ülke ve kuruluşun sadece rekabet, sadece büyüme, sadece istihdam yaratma hedefleri ile, sınırlı ve tüm insanlığın ortak malı kaynaklarını, çok ucuz ticaret, çok düşük katma değer, ancak çok yoğun çevre ve kaynak tahribatı uğruna hoyratça kullanması kabul edilemez. Nüfus, büyüme, kaynak, refah, kullanım ömrü, üretim, tüketim, uluslararası bölüşüm, kaynak kullanımı ve üretilen artı değerin paylaşımı gibi kavramlar yeniden tanımlanmak zorundadır. <strong>Prime</strong> <strong>Kasım</strong> 2021 56
MUAMMER BİLGİÇ 57 <strong>Kasım</strong> 2021 <strong>Prime</strong>