İstikbal Dergi Kasım 2021 Sayısı
İstikbal Gazetesinin aylık yayını İstikbal Dergi Kasım 2021 sayısı yayımlandı
İstikbal Gazetesinin aylık yayını İstikbal Dergi Kasım 2021 sayısı yayımlandı
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Gelenek ve Kentsel Gelişme
Kentlerde önemli alanlardan biri, tarihten
süzülüp bugüne erişebilmiş olan geleneksel
semtlerdir. Bu tür alanların bölgenin tarihi yapısı
ile uyumlu bir şekilde geliştirilmesi gerekir.
Kentin değişik alt bölgelerini bütünsel
kimliğe uygun geliştirirken diğer yandan tek
tek fiziksel mekânların da bu anlayışa uyumlu
olması gerekir. Binalarda uygunsuz renklerin,
uzantıların, süslemelerin veya dışarıdan görülen
aksesuarların kullanımın önüne geçilmelidir.
Genel kabul görmüş ‘kimliğin korunması
anlayışı’ çerçevesinde yurttaşlar, fiziksel mekânın
içini kendi ihtiyaçlarına uygun olarak
düzenleyebilmekle birlikte dış görünümde bütünsellik
kuralına uygun olmak zorundadırlar.
Belli bir tarihe sahip çağdaş kentlerde izlediğimiz
durum budur.
Sağlıklı Kent
Yaşanabilir bir kent öncelikle sağlık özellikleri
ile kendini belli eder. Sağlıklı kentte
temiz su kullanımı ve kanalizasyon altyapısı,
kentin gelecekteki gelişimi de dikkate alınarak
uzun vadeli çözüme kavuşturulmuştur. Böyle
bir yerleşimde sağlıklı gıda erişim mümkün ve
kolaydır. Başta çocuklar ve kadınlar olmak
üzere kentli yurttaşlar parklar, meydanlar,
caddeler ve sokaklar gibi temiz ve bakımlı
kentsel mekânları korkusuzca ve güven içinde
kullanabilirler.
Kentte kamusal mekân, sağlık yapısı ile
koordineli yürür. Kamusal
mekân ve sağlık gerekleri
birbirleri ile doğrudan ilişkilidir.
Sağlık merkezleri
yurttaş eğitimi ve danışmanlığı
açısından kamusal
mekân özelliği gösterir.
Diğer yandan kütüphaneler
gibi diğer kültür temelli kamusal
mekânlar da yurttaşların
sağlık konusunda
bilgilenmeleri için imkânlar
sağlarlar. İyi özelliklerle
donatılmış halk pazarları
sağlıklı gıdaya erişim için
kentin önemli mekânları
arasında yer alır. Dünyada
hızla yaygınlaşan obezite
ve diyabet sorunlarını
önemseyen kent yerleşimleri,
kirlilik yaratan taşıt trafiğini azaltmaya
özen gösterirken yurttaşları yürüyüşe teşvik
eder. Taşıta bağlı yaşamın yaygınlaşmasında
hızla yaygınlaşan büyük alışveriş merkezlerinin
etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Kentin kamusal mekân özellikleri duruma
bağlı olarak olumlu veya olumsuz yönde kentli
yurttaşın psikolojisini etkiliyor. Başarılı kentsel
mekân uygulamaları zihinsel, duygusal ve bedensel
olarak daha sağlıklı bir kent toplumu
oluşturmak uygun zemini oluşturuyor. Giderek
kalabalıklaşan kentlerde özellikle yeşil alanlar
ve parklar, insanların ruhsal gerginliklerini atmaları
için önemli araçlardan biri olma fonksiyonunu
yerine getiriyor. Kentsel mekânların
daha sık, yaygın ve kitlesel kullanımı, komşulara
birbirlerini tanıma fırsatı verirken suç
oranını da düşüyor. Bu tür ortamlarda kurulan
sivil toplum yapılanmaları, çok yönlü sağlıklı
kentsel yaşama katkı veriyorlar.
Sağlıklı kent, yurttaşlar aidiyet duygusu
yaratır. İnsanlar kendilerini o yerleşime ait hissederler.
Sonuçta bu duygu, kendi çevrelerine
sahip çıkmalarına ve oradaki yaşanabilirlik
şartlarını iyileştirmeye gayret etmelerine
neden olur.
Kentsel Yeteneği Değerlendirmek
Bir işletme gibi bir kent de kenti oluşumunda
beceriler, yetenekler ve yetkinlikler
barındırır. Bu varlık, bilgi ve deneyim birikimini
ise en iyi o yerleşimde yaşayanlar bilmesi
gerekir. Kentin kamusal gündemini
oluşturmaya başlamanın başlangıç adımı,
kentte mevcut veya birikmiş olan yetenekleri
ve kaynakları belirlemektir. Böylece bu birikimin
değerlendirilmesine yönelik kamusal
mekân düzenlemesi ve kullanımı için gerekli
veri altyapısı sağlanmış olur. Yurttaşların kültürü
ile mekân arasındaki bu ilişkilendirme,
aynı zamanda sahiplendirme ihtiyacına da
çözüm olacaktır.
Kentte başarılı, sürdürülebilir projeler için
paydaşlık ve katılım birinci derecede önemlidir.
Bu tespit, kentsel mekânın oluşturulması
ve geliştirilmesi için de vazgeçilmez değerdedir.
Kentsel mekân projelerinde bundan etkilenecek
olan paydaşların katılımıyla yapılacak
beyin fırtınası türünde çalışmalar hem projeyi
iyileştirecek hem de sahiplenilecek ortak paydanın
oluşumunu sağlayacaktır.
Kentin fiziksel gelişimiyle ilgili olan plancılar,
mühendisler, mimarlar, trafik uzmanları
pek çok durumda kendi kariyer tanımlarına
içine sıkışık kalırlar. Hâlbuki kentin gerçek sahibi
olan yurttaşlar kentsel yaşam açısından
daha bütüncül bir bakışa sahiptir. Dolayısıyla
kentsel vizyonun ve mekânsal gelişme bakışının
oluşumuna kentli yurttaşları dâhil etmek
daha sürdürülebilir ve benimsenmeyi kolay
sonuçlara yol açar. Kentsel mekân oluşturma
ve geliştirme süreçlerinde kaliteyi artırmanın
yolu kent yönetimi ile kentsel paydaşlar arasındaki
iletişim ve etkileşimi artırmaktır.
Mekânın Sosyal Kullanımı
Kentteki iyileştirme ve geliştirme faaliyetleri
konusunda beklentiler, bunların yerel
yönetimler tarafından yapılması yönünde gelişiyor.
Kent yönetimlerinin oy ve takdir beklentileri,
sosyal ve kültürel yaşama ilişkin
çalışmaların halka “balık tutmayı öğretmek
yerine balık vermek” halini alması ile sonuçlandı.
Kentli yurttaşlarca yapılabilecek sivil
toplum faaliyetleri bile onlar adına kent yönetimleri
tarafından gerçekleştirilir oldu. Hâlbuki
halkın doğru yönlendirilmesi ve teşvik edilmesi
ile kentsel mekânların sosyal ve kültürel
kullanımına canlılık getirecek çok başarılı örnekler
yaratılabiliyor.
Park, meydan, kütüphane, müze gibi kentin
kamusal alanlarında canlı kullanımın kendiliğinden
oluşacağını varsaymak fazla
iyimserlik olur. Bu tür yerlerin, kentteki sosyal
yaşamı daha canlı hale getirmek üzere değerlendirilmesi
gerekir. Bu yöndeki ilk adım, kamusal
alan çevresinde yaşayan vatandaşların
söz konusu mekâna sahip çıkmalarının sağlanmasıdır.
Kent yönetimlerine düşen görev, kamusal
alanlarda ‘halk adına’ etkinlik yapmak
yerine bu tür faaliyetlerin bölge-yöre halkı tarafından
düzenlenmesini özendirmek ve yurttaşlara
bu yönlü bilgi ve deneyim
kazandırmaktır.
Kentin kamusal alanları genel olarak
kentte yaşayanlar tarafından bireysel ve pasif
biçimde kullanılırlar. Hâlbuki kent öncelikle
birlikte sosyal yaşam ve çoklu ilişki-iletişim
demektir. Kentteki faaliyet formlarının da bu
sosyal yönü yansıtması gerekir. Park, kütüphane
veya müze gibi mekânların yurttaş örgütlenmeleri
tarafından değerlendirilmeleri
beklenir. Mekânın yapısına uygun olarak
okuma günleri, yazma atölyeleri, resim çalışmaları,
açık alan kutlamaları, forumlar gibi pek
çok etkinlik düzenlenebilir. Yurttaşların doğrudan
bu tür konulara yönelmeleri ile çok daha
yaratıcı örnekler bulunacaktır. Yerel yönetimlere
ve kentteki güçlü sivil toplum kuruluşlarına
düşen görev ise semtlerde, mahallelerde
veya büyük yerleşim bölgelerinde bu tür faaliyetlerin
tohumunu ekmek amacıyla kolaylaştırıcılık
ile eğitim ve danışmanlık hizmetleri
vermektir.
Hep Birlikte
Kentsel mekânların canlandırılması konusunda
yapılacaklar iki tür
katılım ve liderlik gerektirir.
Bu gerekliliklerden üstten
alta doğru olanını
kentin üst yönetimi sahiplenir;
alttan üste doğru sahiplenme
ise yurttaşlar ve
sivil toplum kuruluşları tarafından
gerçekleştirilir.
Kentin kamusal alanlarının
değerlendirilmesi için
öncelikle mevcut mekânların
kullanım durumu tespit
edilmelidir. Kapalı mekânlar,
okul bahçeleri veya
parklar çoğu zaman yeterince
değerlendirilmeden
durmaktadır. Cadde ve sokaklarda
her boş bölümün
taşıt parkı olması gibi bir
ön kabul gelişmiştir. Hâlbuki bunların tamamı
daha canlı bir sosyal yaşam için değerlendirilebilir.
Kentin üst yönetimlerinin öncelikli görevlerinden
biri kamusal alanların kullanımı konusunda
kalın çizgilerle geliştirilmiş bir vizyon
oluşturmak ve bunun paylaşımını sağlamaktır.
Giderek kentlerin ‘taşıt parkı’ haline dönüştüğünü
dikkate alarak bu çıkmazdan kurtulmanın
da kentin üst yönetimlerinin öncelikli
sorumluluk ve görevlerinden biri olduğunu
söylemeliyiz.
Denemek
Başta bir bütün olarak kentin kendisi
olmak üzere kamusal alanlar karmaşık varlıklardır.
Kentin tamamında her şeyin bir anda
doğru ve yolunda gitmesini bekleyemeyiz. Bu
nedenle deneysel pilot uygulamalar yapmak
yararlı olur. Başarılı örnekler her zaman ilgi
çeker.
Diğer yandan kentsel mekân gelişimi ve
kullanımı küresel ölçekte başarılı ve başarısız
örneklere sahip bir alandır. Bu nedenle başka
ülkelerdeki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek
de yararlı olur.
11