simaya benzetiyorum. Bircaddeyi, sokağı ya da bircaddedeki, sokaktaki bir detayıUrfa'yla karşılaştırırkenbuluyorum kendimi. Kulağımaçalınan müzikleri, bir Urfatürküsüyle, gazeliyle, hoyratıylakarşılaştırıp ne kadar yavankaldığını düşünüyorum.Anılardaki Urfa ile bugünküUrfa'nın mukayesesiHafızamdaki Urfa'nın mahiyeti,şimdiye kadar verdiğimcevaplardan ortaya çıkmışolmalıdır diye düşünüyorum.Sizin bugünkü Urfa dediğiniz bukentin gelmiş olduğu noktayıülkenin serencamıyla çokyakından ilişkili görüyorum.3 kıtaya yayılmış koca Osmanlıdevleti içinde yaygın deyimle 72millet yaşıyordu. Çeşitli dillerkonuşan, çeşitli etnik kökendengelen, çeşitli inançlara mensupbir devletti sözünü ettiğimiz.Ancak Aydınlanma felsefesini etekemiğe büründüren Fransaihtilal-i kebirinin çocuğu UlusDevlet, Memalik-i Osmaniye'yede bir süre sonra musallatolunca, o koca imparatorlukacılar, trajediler, yangınlar yaşayayaşaya tarihin sayfaları arasınagömüldü.Teklik histerisinin nihai hedeAkabinde kurulan ulus devlet,farklılıkları kabul etmiyordu.Farklılıklara karşı alabildiğinehoşgörüsüz ve zalimdi. “Tek dil,tek din, tek devlet” şeklindeformüle edilen teklik histerisininhede bir ülke insanına geçmişive geçmişi çağrıştıran, hatırlatanher şeyi unutturmak, Osmanlınınsimgelediği medeniyeti de tarihehatırlanmamak üzere gömmekti.İnsanlar gibi kentlerin dehafızaları silinmeye mahkumedilmiş durumdaBu uygulama bugün de devametmektedir. Tıpkı insanlar gibikentlerin de hafızaları silinmeyemahkum edilmiş durumdadır.Geçmiş medeniyetimizden izlertaşıyan köy, mahalle, sokakisimleri değiştirilmiş, yerinekentin hafızasında karşılığıbulunmayan, çağrışımsız takurtukur isimler verilmiştir.Hele sokakların başına gelenlerçok daha acıdır. Çoğu,medeniyetimizin büyük işaretedicileri olan sokak isimleri,İçişleri Bakanlığı ve Belediyelerinelbirliğiyle basit, sıradanrakamlarla adlandırılmıştır.Urfa'da zaman içinde bu hafızamüdahalesine maruz kalmıştır,kalmaktadır.yaptığı sivri çıkışlarla öne çıktı.Akabinde gelen siyaset yasağı veyargılamalar sebebiyle 4 yıl boyuncayurtdışında yaşadı.ŞANLIURFA | Duyumsamak (İbrahim Halil ÇELİK)İbrahim Halil ÇELİKİslami mütedeyyin kimliğiyle tanınınİbrahim Halil Çelik öğretmenlikgeçmişi olan, aktif gençlikhareketlerine katılan ve dahasonraki kariyerine siyasetçi olarakdevam eden bir kültür adamı.1 Ocak 1947, Şanlıurfa doğumlu.Şanlıurfa Lisesi (1966), ŞanlıurfaÖğretmen Lisesi (1967), İstanbulÜniversitesi Edebiyat FakültesiArap-Fars Filolojisi Bölümü (1975)mezunu.Maarif hayatı ilkokul öğretmenliğiile başladı. İstanbul (1968-71) veŞanlıurfa'da (1971-72) ilkokulöğretmenliği, Şanlıurfa'da MillîEğitim Müdür Yardımcılığı ve HalkEğitimi Başkanlığı (1975-84)görevlerinde bulundu.1984 ve 1989'da RefahPartisi'nden 2 kez ŞanlıurfaBelediye Başkanı seçildi. 1991'deBelediye Başkanı iken RefahPartisi'nden Şanlıurfa Milletvekiliseçilerek Meclise girdi. 28 Şubatsürecinde, vesayet rejimine karşıŞanlıurfa folkloru ve tarihi ile ilgiliilmi araştırma ve çalışmaları olanİbrahim Halil Çelik'in yazılarıHarran, Hilal, Millî Kaynak Tohumve Hece dergileri ile yerelgazetelerde yayımlandı.Mefkûreci Öğretmenler DerneğiGenel Sekteri, Türkiye YazarlarBirliği, Birlik Vakfı (kurucu), HarranÜniversitesi Kurma DerneğiBaşkanı, ŞURKAV (kurucu) üyesidir.Yayınlanmış Şair Nezihe Hanım /Hayatı - Eserleri ve Gazelleri (1986)adlı bir eseri vardır.66
No information found