Medikal Teknik Mayis 2022
Medikal Teknik Mayis 2022
Medikal Teknik Mayis 2022
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Publisher<br />
H. Ferruh IŞIK<br />
on behalf of<br />
İstmag Magazin Gazetecilik<br />
İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.<br />
Managing Editor<br />
(Responsible)<br />
Mehmet SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
Advertising Coordinator<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
+90 537 441 97 68<br />
Editors<br />
Dilara CİCA<br />
dilara.cica@img.com.tr<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
Didem IŞIK<br />
didem.isik@img.com.tr<br />
Correspondent<br />
Serhan IŞIK<br />
serhan.isik@img.com.tr<br />
Foreign Relations Manager<br />
Ayça SARIOGLU<br />
ayca.sarioglu@img.com.tr<br />
Accounting Manager<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
Finance Manager<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
Digital Assets Manager<br />
Emre YENER<br />
emre.yener@img.com.tr<br />
Graphic & Design<br />
Sami AKTAŞ<br />
sami.aktas@img.com.tr<br />
Subscription<br />
İsmail ÖZÇELIK<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Bursa Represantation<br />
Ömer Faruk GÖRÜN<br />
omer.gorun@img.com.tr<br />
Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA<br />
Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481<br />
Printing<br />
CTP • BASKI<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mah. 29 Ekim Cad.<br />
İhlas Plaza No: 11 A/41<br />
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL<br />
+90.212 454 30 00<br />
Head Office<br />
İstanbul Magazin Grubu<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No:11 Medya Blok Kat:1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22 Faks: 0212 454 22 93<br />
www.medikalteknik.com.tr<br />
e-mail: info@medikalteknik.com.tr<br />
İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinde<br />
yer alan makalelerdeki fikirler<br />
yazarlarına aittir.<br />
Yayınlanan ilanların sorumluluğu<br />
reklam verene aittir.<br />
İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinin<br />
bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir.<br />
Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.<br />
1<br />
0<br />
1<br />
4<br />
2<br />
2<br />
3<br />
4<br />
4<br />
2<br />
Siemens Healthineers contribution to<br />
digital transformation in healthcare<br />
Sağlıkta dijital dönüşüme Siemens<br />
Healthineers katkısı<br />
Dependence on abroad in tissue<br />
banking is decreasing!<br />
Doku bankacılığında yurt dışına<br />
bağımlılık azalıyor!<br />
Fujitsu honored as a world leader<br />
Fujitsu, dünya lideri olarak ödüllendirildi<br />
Attention to PFAPA syndrome in children!<br />
Çocuklarda PFAPA sendromuna dikkat!<br />
Pharmacy from past to present…<br />
Geçmişten günümüze eczacılık…<br />
medikalteknik<br />
Recep Arslantaş
Turning point in interventional medicine!<br />
Dilara Cica<br />
From the editor<br />
Cardiovascular, which reflects chronic diseases to a large extent, includes<br />
diseases that negatively affect the blood-vessel functioning system of our heart<br />
and body. The most important aspect that should not be neglected is sudden<br />
heart attacks and strokes…<br />
At this very point, CorPath ® telerobotics platform, which provides timely delivery<br />
of cardiovascular treatment to remote areas and underserved patients, marks<br />
a turning point in interventional medicine. Corindus, acquired by Siemens<br />
Healthineers, appears to reduce the workload of doctors in the field of artificial<br />
intelligence robotic surgery. Moreover, the advantages it provides to both<br />
patients and healthcare professionals have been clinically proven, CorPath GRX<br />
achieves 99.1% clinical success in complex cases in the field of interventional<br />
cardiology, while allowing patients to receive 20% less radiation in a singlecenter<br />
study.<br />
In our magazine, we covered important topics such as Corpath® Türkiye, 10<br />
mistakes made regarding asthma and about what eye pressure can cause this<br />
month. I hope that we have been able to convey each and every article we have<br />
carefully written in a useful way. I wish you to be one of those who always look<br />
at life positively and take care of yourself…<br />
Wishing you a great day!<br />
Girişimsel tıpta dönüm noktası!<br />
Büyük bir ölçüde kronik rahatsızlıkları yansıtan kardiyovasküler, kalbimizin<br />
ve vücudumuzun kan-damar işleyiş sistemini olumsuz etkileyen hastalıkları<br />
kapsıyor. Hafife alınmaması gereken en önemli yanı ise, ansızın oluşan kalp<br />
krizi ve inmeler…<br />
Tam da bu noktada, kardiyovasküler tedaviyi uzak bölgelere ve yetersiz hizmet<br />
alan hastalara zamanında ulaştırmayı sağlayan CorPath ® telerobotik platformu,<br />
girişimsel tıpta bir dönüm noktasına imza atıyor. Siemens Healthineers’ın satın<br />
aldığı Corindus, yapay zekalı robotik cerrahi alanında doktorların iş yükünü<br />
azaltacak nitelikte karşımıza çıkıyor. Üstelik hem hastalara hem de sağlık<br />
çalışanlarına sağladığı avantajlar klinik olarak kanıtlanmış olan CorPath GRX,<br />
girişimsel kardiyoloji alanında kompleks vakalarda %99,1 klinik başarıya<br />
ulaşırken tek merkezli çalışmada hastaların %20 daha az radyasyon almasına<br />
imkân tanıyor.<br />
Bu ay dergimizde Corpath® Türkiye’yi, astıma yönelik yapılan 10 yanlışı ve göz<br />
tansiyonunun nelere yol açabileceğine dair önemli konular işledik. Umarım,<br />
özenle yazdığımız her bir yazıyı faydalı bir şekilde aktarabilmişizdir. Hayata her<br />
zaman pozitif bakıp, kendinize dikkat edenlerden olmanız dileğiyle…<br />
Hepinize sağlıklı günler!<br />
Dilara CICA<br />
Editor
4<br />
Adil Pelister was re-elected the Chairman of IKMIB again<br />
Adil Pelister, yeniden İKMİB Başkanı oldu<br />
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri<br />
İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) 2021 yılı Seçimli<br />
Olağan Genel Kurulu’nda yapılan seçim sonucunda<br />
İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı ve BETA Kimya<br />
A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, oy<br />
çoğunluğuyla yeniden İKMİB Başkanı oldu.<br />
İstanbul’da 7 Nisan <strong>2022</strong> tarihinde düzenlenen İKMİB 2021<br />
yılı Seçimli Olağan Genel Kurulu’na katılan 1670 delege<br />
oy kullandı. Yoğun katılımla gerçekleşen seçimlerde<br />
geçerli sayılan toplam 1657 oyun 1002’sini alarak üstünlük<br />
sağlayan İKMİB Başkanı ve BETA Kimya A.Ş. Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Adil Pelister güven tazeledi.<br />
Adil Pelister, Chairman of the Board of IKMIB and Chairman of the<br />
Board of BETA Kimya A.Ş.<br />
As a result of the election held at the 2021<br />
Annual General Meeting of the Istanbul Chemicals<br />
and Chemical Products Exporters’ Association<br />
(IKMIB), Adil Pelister, Chairman of the Board of<br />
IKMIB and Chairman of the Board of BETA Kimya<br />
A.Ş., was re-elected the Chairman of IKMIB with<br />
the majority of votes.<br />
1670 delegates who attended the IKMIB 2021 Ordinary<br />
General Assembly held in Istanbul on 7 April <strong>2022</strong> voted.<br />
Adil Pelister, Chairman of the Board of IKMIB and Chairman<br />
of the Board of BETA Kimya A.Ş. restored trust.<br />
Hedef: İhracatta kalıcı birincilik<br />
İKMİB’de yeni dönem için “Vizyon 2030” mottosuyla kimyayı<br />
geleceğe taşıyacak stratejik projeler hazırladıklarını<br />
belirten İKMİB Başkanı Adil Pelister, vizyoner projelerle<br />
Türkiye’den dünyaya açılan yeni bir kimya ekosistemi<br />
kuracaklarını dile getirdi. İKMİB’in yeni dönemde de<br />
Yönetim Kurulu ile birlikte adil, şeffaf ve aktif bir yönetim<br />
anlayışıyla çalışmalarına devam edeceklerini vurgulayan<br />
Pelister, kimya sektörünü kalıcı birinciliğe taşımaya kararlı<br />
olduklarını söyledi.<br />
“Kimyada birlik kazandı”<br />
Kimya sektörünün güçlü isimlerinden oluşan yönetim<br />
kuruluyla birlikte Türk kimya sektörünü dünya arenasında<br />
Goal: Permanent first place in exports<br />
Stating that they have prepared strategic projects that will<br />
carry chemistry to the future with the motto of “Vision<br />
2030” for the new period at IKMIB, Adil Pelister, Chairman<br />
of the Board of IKMIB indicated that they will establish a<br />
new chemistry ecosystem that opens up to the world from<br />
Türkiye with visionary projects. Emphasizing that IKMIB<br />
and the Board of Directors will continue to work with a fair,<br />
transparent and active management approach in the new<br />
term, Pelister said that they are determined to carry the<br />
chemical industry to the permanent first place.<br />
“Unity won in chemistry”<br />
Recording that they will work to raise the Turkish chemical<br />
industry to the highest level in the world arena, together<br />
with the board of directors consisting of strong names<br />
in the chemical industry, Adil Pelister, Chairman of the<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
5<br />
Board of IKMIB, said, “We have gained unity in chemistry.<br />
I would like to thank all our members who trusted us and<br />
deemed them worthy to serve for 4 more years. In this<br />
new 4-year period, which is the second term for me, we<br />
will serve our industry much stronger together with our<br />
IKMIB Board of Directors, of which I am the Chairman. Our<br />
new goal is to increase the exports of our sector to over<br />
50 billion dollars in 2030 and to reach the first place in the<br />
sector permanently, and to raise our sector to a position<br />
that exports chemical technology with high value-added<br />
products and to increase our unit-kilogram export value to<br />
over 1.5 dollars. As the rising star of exports, the chemical<br />
industry, we aim to increase the global market share of<br />
the Turkish chemical industry from 0.5 percent to over<br />
1% with our Chemistry Technology Center and Turkish<br />
Chemistry Agency projects, which will be the first in<br />
Türkiye. In addition, we will generate a “Turkish Chemical<br />
Sector Strategy Document” with the common mind of all<br />
stakeholders of our sector.”<br />
“We will work to establish the General<br />
Secretariat of IKMIB”<br />
Pelister expressed that they want to bring their subsectors<br />
that export more than a certain value to the status<br />
of “Exporters Union” and said, “We think that each of<br />
the sub-sectors of our chemical industry should gain the<br />
“Exporters Union” identity and that IKMIB should gain its<br />
own General Secretariat. We believe that our sub-sectors,<br />
especially plastic, rubber, paint, pharmaceutical, medical<br />
device and medical, mineral oil and mineral fuels, cosmetics<br />
and cleaning sectors, will carry our chemical industry from<br />
success to success with a much wider representation with<br />
the status of “Exporters’ Association”.<br />
We started our initiatives to realize the dream of years. We<br />
will follow up for the successful outcome of our initiatives<br />
in this regard. Hopefully, we will realize this dream in the<br />
new term.”<br />
en üst seviyeye yükseltmek için çalışacaklarını belirten<br />
İKMİB Başkanı Adil Pelister, “Kimyada birlik kazandı.<br />
Bizlere güvenen ve 4 yıl daha hizmet etme görevine layık<br />
gören tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Benim için ikinci<br />
dönem olan bu 4 yıllık yeni süreçte, Başkanı olduğum İKMİB<br />
Yönetim Kurulumuzla birlikte çok daha güçlü bir şekilde<br />
sektörümüze hizmet edeceğiz. Yeni hedefimiz 2030 yılında<br />
sektörümüzün ihracatını 50 milyar doların üzerine çıkarmak<br />
ve kalıcı olarak sektörel birinciliğe ulaşmak. Yüksek katma<br />
değerli ürünler ile sektörümüzü kimya teknolojisi ihraç<br />
eden bir konuma yükseltmek ve birim kilogram ihracat<br />
değerimizi 1,5 doların üzerine çıkarmak. İhracatın yükselen<br />
yıldızı kimya sektörü olarak, Türkiye’de bir ilk olacak Kimya<br />
Teknoloji Merkezi ve Türkiye Kimya Ajansı projelerimizle<br />
Türk kimya sektörünün dünyadaki pazar payını yüzde 0,5’ten<br />
%1’in üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte<br />
sektörümüzün tüm paydaşlarının ortak aklı ile “Türkiye<br />
Kimya Sanayi Strateji Belgesi” oluşturacağız.” dedi.<br />
“İKMİB Genel Sekreterliği kurulması için<br />
çalışacağız”<br />
Belli bir değerin üzerinde ihracat yapan alt sektörlerini<br />
“İhracatçı birliği” statüsüne kavuşturmak istediklerini ifade<br />
eden Pelister, “Kimya sektörümüzün alt sektörlerinin her<br />
birinin “İhracatçı Birliği” kimliği kazanması ve birleşik<br />
olarak İKMİB’in kendi Genel Sekreterliğine kavuşması<br />
gerektiğini düşünüyoruz. Plastik, kauçuk, boya, ilaç,<br />
tıbbi cihaz ve medikal, madeni yağ ve mineral yakıtlar,<br />
kozmetik ve temizlik sektörlerimiz başta olmak üzere<br />
alt sektörlerimizin “İhracatçı Birliği” statüsü ile kimya<br />
sektörümüzü çok daha geniş bir temsiliyet ile başarıdan<br />
başarıya taşıyacaklarına inanıyoruz. Yılların hayalini<br />
gerçekleştirmek için girişimlerimizi başlattık. Bu konuda<br />
başlattığımız girişimlerimizin başarılı sonuçlanması için<br />
takipte olacağız. İnşallah yeni dönemde bu hayali biz<br />
gerçekleştireceğiz” açıklamasını yaptı.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
6<br />
Lifeline for our exporters<br />
İhracatçılarımıza can suyu<br />
Choosing the export-based growth model, Türkiye<br />
forced our exporters to struggle with various<br />
problems, even though there were risks posed by<br />
the pandemic. With the start of the Russia-Ukraine<br />
war, global problems affected almost every sector<br />
negatively, and the deepening of uncertainties made<br />
it very difficult for manufacturers. This being<br />
the case, our exporters had to make<br />
some moves. At the very least, in order<br />
to increase their market share, they<br />
had to work effectively and provide<br />
competitive power in international<br />
markets with new products. In order<br />
to carry out all these works, many<br />
of our exporters, especially SMEs,<br />
needed long-term, low-interest<br />
financing.<br />
Fortunately, the expected<br />
good news came in the past<br />
few days:<br />
Low -interest financing<br />
given to our exporters in<br />
Turkish lira is the rescue<br />
as a lifeline! As we can<br />
understand from this<br />
important decision, it has<br />
been proven once again<br />
that the export model will be<br />
supported at every opportunity<br />
and will always be with our<br />
exporters.<br />
Until we meet in our June<br />
<strong>2022</strong> issue, stay healthy and<br />
safe.<br />
İhracatta dayalı büyüme modelini seçen<br />
Türkiye, pandeminin oluşturduğu riskler olsa da<br />
ihracatçılarımızı çeşitli sıkıntılarla mücadele etmeye<br />
zorlamıştı. Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla<br />
birlikte global anlamda oluşan problemler hemen<br />
hemen her sektörü olumsuz yönde etkilerken,<br />
belirsizliklerin derinleşmesi de üretici firmaları<br />
oldukça zorlar hale getirmişti. Durum böyle olunca,<br />
ihracatçılarımızın birtakım hamlelerde bulunmaları<br />
gerekiyordu. En azından pazar paylarını<br />
artırabilmeleri için etkili çalışmalar yapmaları,<br />
yeni ürünlerle uluslararası pazarlarda rekabet<br />
gücü sağlamaları gerekiyordu. Bütün bu işleri<br />
gerçekleştirebilmeleri için de başta KOBİ’ler<br />
olmak üzere birçok ihracatçımızın uzun vadelidüşük<br />
faizli finansmana ihtiyaçları vardı.<br />
Neyse ki, beklenen müjdeli haber<br />
geçtiğimiz günlerde geldi:<br />
İhracatçılarımıza düşük faizli, Türk<br />
lirası olarak verilen finansman<br />
can suyu olarak imdada yetişti!<br />
Alınan bu önemli karardan da<br />
anlayacağımız gibi, ihracat<br />
modelinin her fırsatta<br />
desteklenip her zaman<br />
ihracatçılarımızın yanında<br />
olunacağı bir kez daha<br />
ispatlanmış oldu.<br />
Haziran <strong>2022</strong> sayımızda<br />
görüşünceye kadar esen kalın.<br />
Saygılarımızla<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
Koordinatör<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
8<br />
CorPath ® was introduced to healthcare professionals in Türkiye<br />
CorPath ® Türkiye’deki sağlık sektörü profesyonellerine tanıtıldı<br />
Siemens Healthineers introduces the CorPath ®<br />
platform, developed by Corindus, its vascular<br />
robotics company, in Türkiye. Providing timely<br />
delivery of cardiovascular treatment to remote<br />
areas and underserved patients, the CorPath ®<br />
telerobotics platform represents a milestone in<br />
interventional medicine.<br />
Corindus, purchased by Siemens Healthineers in 2019, offers<br />
solutions to reduce the workload of doctors in the field of<br />
artificial intelligence robotic surgery. The company’s CorPath ®<br />
system stands out as the first FDA-approved medical device<br />
to bring robotic precision to percutaneous coronary and<br />
vascular procedures. The CorPath® telerobotic interventional<br />
platform offers significant potential to increase access to<br />
healthcare by delivering advanced interventional cardiology<br />
therapy in a timely manner to remote areas and underserved<br />
patient populations.<br />
Corpath ® was introduced to healthcare<br />
professionals in Türkiye<br />
Siemens Healthineers Türkiye introduced its CorPath ®<br />
platform, which improves access to care thanks to<br />
robotic technology, at its booth at the Turkish Society of<br />
Neuroradiology (TRD) Congress held between 17 and 20<br />
February. Siemens Healthineers Türkiye also organized a<br />
roadshow for this platform, and demo screenings were held<br />
Siemens Healthineers, bünyesindeki vasküler<br />
robotik firması Corindus tarafından geliştirilen<br />
CorPath ® platformunu Türkiye’de tanıtıyor.<br />
Kardiyovasküler tedaviyi, uzak bölgelere ve<br />
yetersiz hizmet alan hastalara zamanında<br />
ulaştırmayı sağlayan CorPath ® telerobotik<br />
platformu, girişimsel tıpta bir dönüm noktasını<br />
temsil ediyor.<br />
Siemens Healthineers’ın 2019 yılında satın aldığı Corindus,<br />
yapay zekalı robotik cerrahi alanında doktorların iş yükünü<br />
azaltmaya yönelik çözümlere imza atıyor. Şirketin CorPath ®<br />
sistemi, perkütan koroner ve vasküler prosedürlere robotik<br />
hassasiyet getiren ilk FDA onaylı tıbbi cihaz olmasıyla öne<br />
çıkıyor. CorPath ® telerobotik girişimsel platformu, ileri<br />
girişimsel kardiyoloji tedaviyi, uzak bölgelere ve yetersiz<br />
hizmet alan hasta popülasyonlarına zamanında ulaştırma<br />
imkanıyla sağlık hizmetlerine erişimi artırmak için önemli<br />
bir potansiyel sunuyor.<br />
Corpath ® Türkiye’deki sağlık sektörü<br />
profesyonellerine tanıtıldı<br />
Siemens Healthineers Türkiye, robotik teknoloji sayesinde<br />
bakıma erişimi iyileştiren CorPath ® platformunu 17-20<br />
Şubat arasında gerçekleşen TNRD (Türk Radyoloji Derneği)<br />
Kongresi’ndeki standında tanıttı. Siemens Healthineers<br />
Türkiye, ayrıca bu platform için düzenlediği roadshow ile<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
9<br />
with CorPath ® in 15 hospitals in Türkiye between 7 and 25<br />
February.<br />
Ertan Cömert, Vice President, Imaging, Siemens<br />
Healthineers Türkiye, stated the following in his<br />
statement on the subject, “Cardiovascular diseases,<br />
including stroke, continue to be one of the most<br />
important problems in the health sector due to<br />
difficulties in accessing the necessary expertise and<br />
timely intervention. There are millions of people around<br />
the world who do not have access to necessary care<br />
and treatment, and this problem leads to irreversible<br />
consequences such as loss of life or disability. CorPath ®<br />
technology is revolutionizing cardiovascular disease<br />
treatment by improving access to timely and accurate<br />
care.”<br />
Prof. Dr. Saruhan Çekirge examined the CorPath ® platform<br />
and stated that the system is promising for applications<br />
in neuroradiology. Expressing that robotic applications<br />
will become more widespread in the health sector in the<br />
future, the experts thanked Siemens Healthineers Turkey<br />
officials for introducing this innovative solution in our<br />
country.<br />
Examining the CorPath ® system, Prof. Dr. Ömer Göktekin,<br />
on the other hand, drew attention to the advantages<br />
offered by the robotic technology for patients, which<br />
enable to perform operations from much smaller sections<br />
without stopping the heart in appropriate operations.<br />
Congratulating Siemens Healthineers Türkiye, which has<br />
undertaken the mission to make robotic technology,<br />
which has an important potential for the future of the<br />
health sector, better known in our country, experts<br />
predict that this innovative technology will be used more<br />
widely in operations in the near future.<br />
Innovative robotic solutions offer personalized<br />
and timely treatment<br />
Corindus’ second-generation robotics-assisted<br />
technology, CorPath GRX, offers enhancements to the<br />
CorPath® platform by adding key upgrades that increase<br />
precision, improve workflow, and expand the capabilities<br />
and scope of robotically-performable procedures. These<br />
solutions focus on developing innovative robotic solutions<br />
that will revolutionize emergency response by providing<br />
personalized and timely medical care to patients around<br />
the world.<br />
CorPath GRX, which has clinically proven advantages for<br />
both patients and healthcare professionals, achieves<br />
99.1% clinical success in complex cases in the field<br />
of interventional cardiology, while allowing patients<br />
to receive 20% less radiation in a single-center study.<br />
It can reduce less erroneous measurements, the use<br />
of extra stents, and longitudinal geographic losses,<br />
reducing primary operator radiation exposure by 95%.<br />
In the Peripheral Vascular field, robotic precision and<br />
automation facilitates the navigation of long and difficult<br />
lesions. It provides a significant reduction in the radiation<br />
exposure of healthcare personnel.<br />
7-25 Şubat tarihleri arasında Türkiye’deki 15 hastanede<br />
CorPath ® ile demo gösterimleri yapıldı.<br />
Siemens Healthineers Türkiye Görüntülemeden Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı Ertan Cömert, konuyla ilgili<br />
açıklamasında şu sözleri ifade etti: “İnme dahil olmak<br />
üzere kardiyovasküler hastalıklar, gerekli uzmanlığa ve<br />
zamanında müdahaleye erişimdeki zorluklar nedeniyle<br />
sağlık sektörünün en önemli problemlerinden biri olmaya<br />
devam ediyor. Dünya genelinde gerekli bakım ve tedaviye<br />
erişemeyen milyonlarca insan var ve bu sorun, yaşam kaybı<br />
veya sakatlık gibi geri dönülemez sonuçlara yol açıyor.<br />
CorPath ® teknolojisi, zamanında ve doğru bakıma erişimi<br />
iyileştirerek kardiyovasküler hastalık tedavisinde devrim<br />
sağlıyor.”<br />
Prof. Dr. Saruhan Çekirge, CorPath ® platformunu<br />
inceleyerek sistemin nöroradyolojideki uygulamalar için<br />
ümit verici olduğunu dile getirdi. Uzmanlar, gelecekte<br />
sağlık sektöründe robotik uygulamaların daha çok<br />
yaygınlaşacağını ifade ederek, bu yenilikçi çözümü<br />
ülkemizde tanıtan Siemens Healthineers Türkiye<br />
yetkililerine teşekkür etti.<br />
CorPath ® sistemini inceleyen Prof. Dr. Ömer Göktekin<br />
ise robotik teknolojisinin uygun operasyonlarda çok<br />
daha ufak kesitlerden, kalbi durdurmadan operasyon<br />
gerçekleştirmeye imkân tanımasının hastalar için sunduğu<br />
avantajlara dikkat çekti. Sağlık sektörünün geleceği<br />
için önemli bir potansiyel taşıyan robotik teknolojisinin<br />
ülkemizde daha çok tanınması için misyon üstlenen<br />
Siemens Healthineers Türkiye’yi tebrik eden uzmanlar, bu<br />
yenilikçi teknolojinin yakın gelecekte operasyonlarda daha<br />
yaygın bir şekilde kullanılacağını öngörüyor.<br />
İnovatif robotik çözümler kişiselleştirilmiş ve<br />
doğru zamanda tedavi imkânı sunuyor<br />
Corindus’un ikinci nesil robotik destekli teknolojisi CorPath<br />
GRX ise hassasiyeti artıran, iş akışını iyileştiren ve robotik<br />
olarak gerçekleştirilebilecek prosedürlerin yetkinliklerini<br />
ve kapsamını genişleten önemli kilit yükseltmeler<br />
ekleyerek CorPath ® platformuna geliştirmeler sunuyor. Bu<br />
çözümler, dünya genelindeki hastalara kişiselleştirilmiş<br />
ve doğru zamanda tıbbi tedavi sağlayarak, acil durumlara<br />
müdahalede devrim oluşturacak inovatif robotik çözümler<br />
geliştirmeye odaklanıyor.<br />
Hem hastalara hem de sağlık çalışanlarına sağladığı<br />
avantajlar klinik olarak kanıtlanan CorPath GRX, girişimsel<br />
kardiyoloji alanında kompleks vakalarda %99,1 klinik<br />
başarıya ulaşırken tek merkezli çalışmada hastaların<br />
%20 daha az radyasyon almasına imkân tanıyor. Daha<br />
az hatalı ölçüm yapılmasını, ekstra stent kullanımını ve<br />
uzunlamasına coğrafi kayıpları azaltabiliyor ve birincil<br />
operatörün maruz kaldığı radyasyonu %95 azaltıyor.<br />
Periferik Vasküler alanında ise robotik hassasiyet ve<br />
otomasyon, uzun ve zor lezyonların navigasyonunu<br />
kolaylaştırıyor. Sağlık personellerin maruz kaldığı<br />
radyasyonda ciddi oranda azalma sağlıyor.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
10<br />
Siemens Healthineers contribution to digital<br />
transformation in healthcare<br />
Sağlıkta dijital dönüşüme Siemens Healthineers katkısı<br />
Siemens Healthineers continues its leadership in<br />
Healthcare 4.0 era, which represents the digital<br />
transformation in the delivery of health services.<br />
With the innovative technologies and solutions<br />
it has developed, it enables patients to receive<br />
better service and care, while facilitating the<br />
work processes of healthcare professionals.<br />
Siemens Healthineers continues to be one of the pioneers<br />
in the field of medical technology in the Healthcare 4.0<br />
period, responding to rapidly changing expectations and<br />
increasing needs in the health sector with its innovative<br />
solutions.<br />
While transportation, communication and consumption<br />
are accelerating in our increasingly globalized world,<br />
radical changes in the health sector also necessitate<br />
transformation. Considering that the world population,<br />
which was 1.8 billion in 1920, reached 7.8 billion by 2020<br />
and the population is getting older, the vital importance<br />
of health services for people to live healthier and longer<br />
lives becomes even more evident. This forces healthcare<br />
providers to find more innovative solutions for certain<br />
issues such as keeping existing equipment running, using it<br />
efficiently and ensuring service sustainability.<br />
Siemens Healthineers sağlık hizmetlerinin<br />
sunumunda dijital dönüşümü temsil eden Sağlık<br />
4.0 döneminde de öncülüğünü sürdürüyor.<br />
Geliştirdiği inovatif teknolojiler ve çözümlerle<br />
hastaların daha iyi hizmet ve bakım almasını<br />
sağlarken sağlık sektörü profesyonellerinin iş<br />
süreçlerini kolaylaştırıyor.<br />
Siemens Healthineers, sağlık sektöründe hızla değişen<br />
beklentilere ve giderek artan ihtiyaçlara yenilikçi<br />
çözümleriyle yanıt vererek Sağlık 4.0 döneminde de tıbbi<br />
teknoloji alanının öncülerinden olmayı sürdürüyor.<br />
Giderek küreselleşen dünyamızda ulaşım, iletişim ve<br />
tüketim hızlanırken yaşanan köklü değişimler sağlık<br />
sektöründe de dönüşümü gerekli kılıyor. 1920 yılında<br />
toplam 1,8 milyar olan dünya nüfusunun 2020 yılı itibarıyla<br />
7,8 milyara ulaşmış olduğu ve nüfusun giderek yaşlandığı<br />
göz önüne alınınca, insanların daha sağlıklı ve daha uzun<br />
yaşam sürmelerinde sağlık hizmetlerinin taşıdığı hayati<br />
önem daha da belirgin hale geliyor. Bu da sağlık sektörü<br />
tedarikçileri için mevcut ekipmanları çalışır halde tutma,<br />
verimli kullanma ve hizmet sürdürülebilirliğini sağlama<br />
gibi belli başlı konularda daha yenilikçi çözümler bulmaya<br />
zorluyor.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
11<br />
Healthcare 4.0: Digital Transformation in Health<br />
The World Health Organization (WHO) defines health as<br />
“not just the absence of disease and ailments, but a state<br />
of complete physical, mental and social well-being” 1 When<br />
the state of not (can’t be) being well occurs for any reason,<br />
the health sector intervenes and aims to solve the problem.<br />
Health sector representatives adopt a multi-faceted<br />
approach by making use of nature, science, technology and<br />
industry for this. When the transformations experienced<br />
in the health sector are analyzed chronologically, the three<br />
periods before the Healthcare 4.0 period we are in today<br />
are listed as follows:<br />
• Healthcare 1.0: It dates from the 1800s to the<br />
1900s. Water and soap began to be widely used<br />
for cleaning purposes, the importance of sewage<br />
was understood and a vaccine was discovered.<br />
• Healthcare 2.0: It dates from the early 1900s to the 1980s.<br />
Antibiotics were discovered, developments took place<br />
in the pharmaceutical industry, and specialties began to<br />
emerge.<br />
• Healthcare 3.0: In the 1980s, imaging techniques began to<br />
be used, and the evidence-based medicine model came to<br />
the fore.<br />
The Healthcare 4.0 era we are in, on the other hand, aims<br />
to establish the fastest communication and cooperation<br />
between patients, doctors and all players in the health<br />
sector, and to make more accurate and faster decisions on<br />
diagnosis and treatment. For this, it receives support from<br />
technologies such as artificial intelligence (AI), internet<br />
of things (IoT), big data, wearable technology and cyberphysical<br />
systems. In this way, the data collected increases;<br />
more consistent, accurate and faster intervention becomes<br />
possible. Most importantly, it opens the door to more<br />
predictable and personalized healthcare services.<br />
Siemens Healthineers in Healthcare 4.0<br />
We have already started to see applications related to<br />
Healthcare 4.0. One of the most innovative technologies of<br />
Siemens Healthineers, considered one of the pioneers of<br />
this new era in healthcare services, Digital Twin represents<br />
one of the most important examples of this period. The<br />
digital twin in health points to a future where it will be<br />
possible to offer the right treatment to the individual at<br />
the right time with personalized health care. In this way,<br />
the fact that our data, which started to be collected from<br />
birth, can follow us throughout our lives as a physiological<br />
model, heralds a new era in health...<br />
Increasing population, uninterrupted health service<br />
expectation, rising operating costs, competition in<br />
the health sector, quality standards and extraordinary<br />
situations such as pandemics require businesses to<br />
follow efficient working policies. In this context, in health<br />
institutions; Numerous variables, from the patient’s waiting<br />
place to the way he or she will go to the area where he will<br />
receive care, from the organization of the polyclinics within<br />
the institution to the uninterrupted use and sustainability<br />
Sağlık 4.0: Sağlıkta Dijital Dönüşüm<br />
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sağlığı “sadece hastalıkların<br />
ve rahatsızlıkların olmayışı değil, bir bütün olarak fiziksel,<br />
ruhsal ve sosyal açıdan iyi olma hali”1 olarak tanımlıyor.<br />
Herhangi bir nedenden ötürü iyi ol(a)mama hali ortaya<br />
çıktığında ise devreye sağlık sektörü girerek yaşanan<br />
sorunu çözmeyi hedefliyor. Sağlık sektörü temsilcileri<br />
bunun için doğadan, bilimden, teknolojiden ve endüstriden<br />
faydalanarak çok yönlü bir yaklaşımı benimsiyor. Sağlık<br />
sektöründe, buna bağlı yaşanan dönüşümler kronolojik<br />
olarak incelendiğinde ise bugün içinde bulunduğumuz<br />
Sağlık 4.0 dönemi öncesindeki üç dönem, genel hatlarıyla<br />
şöyle sıralanıyor:<br />
• Sağlık 1.0: 1800’lü yıllardan 1900’lü yıllara kadar uzanıyor.<br />
Temizlik amacıyla su ve sabun yaygın olarak kullanılmaya<br />
başlandı, kanalizasyonun önemi anlaşıldı ve aşı keşfedildi.<br />
• Sağlık 2.0: 1900’lü yılların başından 1980’lere kadar<br />
uzanıyor. Antibiyotikler keşfedildi, ilaç endüstrisinde<br />
gelişmeler yaşandı ve uzmanlıklar ortaya çıkmaya başladı.<br />
• Sağlık 3.0: 1980’li yıllarda, görüntüleme teknikleri<br />
kullanılmaya başlandı, kanıta dayalı tıp modeli ön plana<br />
çıktı.<br />
İçinde bulunduğumuz Sağlık 4.0 dönemi ise hasta, doktor<br />
ve sağlık sektöründeki tüm oyuncular arasında iletişimin<br />
ve iş birliğinin en hızlı şekilde yapılmasını, teşhis ve<br />
tedavi konusunda daha doğru ve hızlı kararlar alınmasını<br />
amaçlıyor. Bunun için de yapay zekâ (AI), nesnelerin<br />
interneti (IoT), büyük veri (big data), giyilebilir teknoloji ve<br />
siber-fiziksel sistemler gibi teknolojilerden destek alıyor.<br />
Bu sayede toplanan veriler artıyor; daha tutarlı, doğru ve<br />
hızlı müdahale mümkün oluyor. En önemlisi ise hem daha<br />
öngörülebilir hem de kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinin<br />
kapısı aralanıyor.<br />
Sağlık 4.0’da Siemens Healthineers<br />
Halihazırda Sağlık 4.0’a dair uygulamalar görmeye başladık.<br />
Sağlık hizmetlerindeki bu yeni dönemin öncülerinden<br />
kabul edilen Siemens Healthineers’ın en yenilikçi<br />
teknolojilerinden Dijital İkiz (Digital Twin) ise bu dönemin<br />
en önemli örneklerinden birini temsil ediyor. Sağlıkta<br />
dijital ikiz, kişiselleştirilmiş sağlık hizmeti ile bireye doğru<br />
zamanda, doğru tedaviyi sunmanın mümkün olacağı bir<br />
geleceğe işaret ediyor. Bu sayede doğumdan itibaren<br />
toplanmaya başlayan verilerimizin fizyolojik bir model<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
12<br />
of health equipment, need to be effectively managed.<br />
In order to provide solutions to these requirements,<br />
Siemens Healthineers closely follows technological<br />
developments, pioneers innovations by developing<br />
innovations, and understands the needs of institutions and<br />
produces special solutions for them. In order to contribute<br />
to raising the efficiency of health institutions to the highest<br />
level, it operates in a wide range of services including the<br />
service plan of the health institution, the determination<br />
of the systems according to the needs and data of that<br />
institution, technical service and maintenance services. In<br />
addition, it also provides uninterrupted control services<br />
with its “From Field to Online” strategy, remote monitoring,<br />
remote fault detection and repair, periodical maintenance,<br />
whose critical importance has increased even more today.<br />
It offers support to health institutions and professionals<br />
with its educational platforms, depending on the fact that<br />
smart and instant access to information has become a great<br />
need in the digitalized health world. Siemens Healthineers<br />
Service Department, which can also perform most of the<br />
service interventions interactively within the scope of<br />
the “From the Field to Online” strategy, plans to take this<br />
convenience it offers to the health sector even further with<br />
different solutions.<br />
1 World Health Organization. The Constitution was adopted<br />
by the International Health Conference held in New York<br />
from 19 June to 22 July 1946, signed on 22 July 1946 by<br />
the representatives of 61 States and entered into force<br />
on 7 April 1948. Later amendments are incorporated into<br />
this text. Frank P. Grad (2002). In “The Preamble to the<br />
Constitution of the World Health Organization”. Bulletin of<br />
the World Health Organization 80 (12): 982.<br />
olarak bizi hayatımız boyunca takip edebilecek olması,<br />
sağlıkta yeni bir dönemin habercisi…<br />
Artan nüfus, insanların kesintisiz sağlık hizmeti beklentisi,<br />
yükselen işletme maliyetleri, sağlık sektöründeki rekabet,<br />
kalite standartları ve pandemi gibi sıra dışı durumlar,<br />
işletmelerin verimli çalışma politikaları izlemesini<br />
gerektiriyor. Bu kapsamda sağlık kurumlarında; hastanın<br />
bekleyeceği yerden bakım hizmeti alacağı alana giderken<br />
izleyeceği yola, kurum içerisindeki polikliniklerin<br />
düzeninden sağlık ekipmanlarının kesintisiz kullanımı ve<br />
sürdürülebilirliğine kadar uzanan sayısız değişkenin etkili<br />
bir şekilde yönetilmesi gerekiyor.<br />
Siemens Healthineers, bu gerekliliklere çözüm sunmak için<br />
teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor, inovasyonlar<br />
geliştirerek yeniliklere öncülük ediyor ve kurumların<br />
ihtiyaçlarını anlayarak onlara özel çözümler üretiyor. Sağlık<br />
kurumlarının verimliliklerini en üst düzeye yükseltmeye<br />
katkıda bulunmak için sağlık kurumunun servis planını,<br />
sistemlerin o kurum özelindeki ihtiyaçlara ve verilere<br />
göre belirlenmesini, teknik servis ve bakım hizmetlerini<br />
içeren geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor. Bununla<br />
birlikte günümüzde kritik önemi daha da artan uzaktan<br />
takip, uzaktan arıza tespiti ve onarımı, periyodik bakımlar<br />
ve “Sahadan Çevrim içine” stratejisi ile kesintisiz kontrol<br />
hizmetleri de sağlıyor. Dijitalleşen sağlık dünyasında bilgiye<br />
akıllı ve anlık erişimin de büyük bir ihtiyaç haline gelmesine<br />
bağlı olarak eğitim platformlarıyla sağlık kurumlarına<br />
ve profesyonellere destek sunuyor. “Sahadan Çevrim<br />
içine” stratejisi kapsamında servis müdahalelerinin büyük<br />
kısmını interaktif olarak da gerçekleştirebilen Siemens<br />
Healthineers Servis Bölümü, sağlık sektörüne sunduğu bu<br />
kolaylığı farklı çözümler ile daha da öteye taşımayı planlıyor.<br />
1 Dünya Sağlık Örgütü. Uluslararası Sağlık Konferansı<br />
tarafından kabul edilen Dünya Sağlık Örgütü Anayasası,<br />
New York, 19–22 Haziran 1946; 22 Temmuz 1946’da 61<br />
Devletin temsilcileri tarafından imzalanmış (Dünya Sağlık<br />
Örgütü Resmi Kayıtları, no. 2, s. 100) ve 7 Nisan 1948’de<br />
yürürlüğe girmiştir. Frank P. Grad (2002). “Dünya Sağlık<br />
Örgütü Anayasasının Önsözü” içerisinde. Dünya Sağlık<br />
Örgütü Bülteni. 80 (12). s. 982.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
14<br />
Dependence on abroad in tissue banking is decreasing!<br />
Doku bankacılığında yurt dışına bağımlılık azalıyor!<br />
Yeni nesil biyoteknoloji üssü Stembio, TÜBİTAK<br />
MARTEK AR-GE ve İnovasyon bölgesinde<br />
faaliyetlerine başladı. Stembio Yönetim Kurulu<br />
Başkanı İbrahim Özsu, kök hücre ve doku<br />
teknolojileri alanında hizmet verdiklerini söyledi.<br />
Özsu, “Türkiye’de ilk ve tek hibrit hücre ve<br />
doku merkezi olma özelliğine sahip Stembio,<br />
üstün teknolojiye sahip laboratuvarıyla doku<br />
bankacılığında yurt dışına bağımlılığı azaltacak.<br />
Çeşitli hücresel ürünlerin üretilmesi ile kanser<br />
aşılarından gen tedavi hücresel ürünlerine kadar<br />
birçok alanda klinik kullanım ve çalışmalarda<br />
üstünlük sağlayacak” dedi.<br />
Stembio Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özsu<br />
The new generation biotechnology base Stembio<br />
started its activities in the TÜBİTAK MARTEK R&D<br />
and Innovation region. İbrahim Özsu, Chairman<br />
of Stembio, said that they provide services in<br />
the field of stem cell and tissue technologies.<br />
Özsu said, “Stembio, which is the first and only<br />
hybrid cell and tissue center in Türkiye, will<br />
reduce foreign dependency in tissue banking<br />
with its state-of-the-art laboratory. With the<br />
production of various cellular products, it will<br />
provide superiority in clinical use and studies in<br />
many areas from cancer vaccines to gene therapy<br />
cellular products.”<br />
Biyoteknoloji merkezi Stembio Kordon Kanı Hücre ve Doku<br />
Merkezi, hücresel ve moleküler düzeyde gelişen modern<br />
sağlık teknolojilerinin Türkiye’ye kazandırılmasına ve bu<br />
alanda yeni bilgilerin üretilip çeşitlendirilmesine destek<br />
olmak amacıyla kuruldu. TÜBİTAK MARTEK AR-GE ve<br />
İnovasyon bölgesinde faaliyetlerine başlayan Stembio,<br />
kordon kanı bankacılığı, doku bankacılığı ve kök hücre<br />
üretimi ile bankacılığı alanlarında hizmet verirken, yedi alt<br />
bölümde çalışmalar ortaya koyuyor.<br />
Prof. Dr. Utku Ateş liderliğinde<br />
Stembio Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özsu, Genel<br />
<strong>Medikal</strong> Direktör Prof. Dr. Utku Ateş liderliğinde alanında<br />
yetkin bir kadroya ve ileri teknolojik altyapıya sahip<br />
olduklarını söyledi. Özsu, “Stembio, gelişmiş laboratuvarıyla<br />
aynı merkezde tüm işlemleri gerçekleştiriyor, tüm<br />
faaliyetlerimizi ulusal ve uluslararası mevzuatlara uygun<br />
Biotechnology center Stembio Cord Blood Cell and Tissue<br />
Center was established to support the introduction of<br />
modern health technologies at the cellular and molecular<br />
level to Türkiye, and to support the production and<br />
diversification of new information in this field. Stembio,<br />
which started its activities in the TÜBİTAK MARTEK R&D and<br />
Innovation region, provides services in the fields of cord<br />
blood banking, tissue banking, stem cell production and<br />
banking, and works in seven sub-sections.<br />
Under the leadership of Prof. Dr. Utku Ateş<br />
İbrahim Özsu, Chairman of the Board of Stembio, said that<br />
they have a competent staff and advanced technological<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
15<br />
infrastructure under the leadership of Prof. Dr. Utku Ateş,<br />
General Medical Director. Özsu said, “Stembio carries<br />
out all operations in the same center with its advanced<br />
laboratory, and we carry out all our activities in accordance<br />
with national and international legislation and as required<br />
by world standards. We have the cGMP certificate issued<br />
within the scope of the Good Manufacturing Practices<br />
Quality Assurance System (GMP) of the European Union. In<br />
line with our mission, we will maximize our services without<br />
leaving the framework of scientific and ethical values, and<br />
offer sustainable and reliable processes while applying<br />
advanced technology standards.”<br />
It will excel in clinical studies<br />
Expressing that they are investing in the future of medicine<br />
in Türkiye in line with the vision of Stembio, Özsu said that<br />
they aim to bring health technologies that develop at the<br />
cellular and molecular level to our country. Özsu said, “We<br />
provide services in an indoor area of 2000 square meters,<br />
of which 800 square meters is a production center, in an<br />
environment where all processes are monitored 24/7<br />
with special software. Being the first and only hybrid<br />
cell and tissue center in Türkiye, Stembio will reduce<br />
foreign dependency in tissue banking with its state-ofthe-art<br />
laboratory. It will provide superiority in clinical use<br />
Stembio Genel <strong>Medikal</strong> Direktörü Prof. Dr. Utku Ateş<br />
ve dünya standartlarının gerektirdiği şekilde yürütüyoruz.<br />
Avrupa Birliği’nin İyi Üretim Uygulamaları Kalite Güvence<br />
Sistemi (Good Manufacturing Practices, GMP) kapsamında<br />
verilen cGMP sertifikasına sahibiz. Misyonumuz gereğince<br />
bilimsel ve etik değerler çerçevesinden asla ayrılmadan<br />
hizmetlerimizi en üst düzeye çıkaracak, ileri teknoloji<br />
standartları uygularken sürdürülebilir ve güvenilir süreçler<br />
sunacağız” dedi.<br />
Klinik çalışmalarda üstünlük sağlayacak<br />
Stembio’nun vizyonu doğrultusunda Türkiye’de tıbbın<br />
geleceğine yatırım yaptıklarını ifade eden Özsu, hücresel<br />
ve moleküler düzeyde gelişen sağlık teknolojilerini<br />
ülkemize kazandırmayı amaçladıklarını söyledi. Özsu, “800<br />
metrekaresi üretim merkezi olmak üzere toplam 2000<br />
metrekare kapalı alanda, tüm süreçlerin özel yazılımlar ile<br />
7/24 izlendiği bir ortamda hizmet veriyoruz. Türkiye’de ilk<br />
ve tek hibrit hücre ve doku merkezi olma özelliğine sahip<br />
Stembio, üstün teknolojiye sahip laboratuvarıyla doku<br />
bankacılığında yurt dışına bağımlılığı azaltacak. Genetik<br />
hastalıklardan kanser türlerinin iyileştirilmesine, gen<br />
tedavilerinden hücresel ürünlerin üretilmesine kadar birçok<br />
alanda klinik kullanım ve çalışmalarda üstünlük sağlayacak.<br />
İlk kordon kanı saklama işlemimizi de gerçekleştirdik.<br />
Bilimsel ve etik değerlere bağlı kalarak hizmetlerimizi en<br />
üst düzeye çıkarmak için çalışmaya devam ediyoruz” diye<br />
konuştu.<br />
Hekimlere ve hastalara destek<br />
Stembio Genel <strong>Medikal</strong> Direktörü Prof. Dr. Utku Ateş,<br />
Türkiye’ye kazandırdıkları gelişmiş laboratuvardan dolayı<br />
büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Meslektaşlarının<br />
uyguladıkları tedavilere destek olmak amacıyla Sağlık<br />
Bakanlığı ve TITCK tarafından Ruhsatlandırılan ve faaliyet<br />
izni alan ve eşzamanlı olarak EATCB (Avrupa Doku ve<br />
Hücre Bankalar Birliği) üyesi olan merkezlerinde 40’a yakın<br />
çeşitte hücre ve doku ürünü ile hizmet vereceklerini, sağlık<br />
alanındaki en güncel hücresel uygulamaları hekimlerle<br />
paylaşacak ve hastalara umut ışığı olacaklarını belirten<br />
Ateş, sözlerine şöyle devam etti:<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
16<br />
and studies in many areas from genetic diseases to the<br />
improvement of cancer types, from gene therapies to the<br />
production of cellular products. We also performed our<br />
first cord blood storage procedure. We continue to work to<br />
maximize our services by adhering to scientific and ethical<br />
values.”<br />
Support for physicians and patients<br />
Prof. Dr. Utku Ateş, General Medical Director said that<br />
they are very happy for the advanced laboratory they have<br />
brought to Türkiye. In order to support the treatments<br />
applied by their colleagues, they will serve with nearly 40<br />
types of cell and tissue products in their centers, which are<br />
licensed and licensed by the Ministry of Health and TITCK<br />
and are simultaneously members of the EATCB (European<br />
Association of Tissue and Cell Banks). Stating that they<br />
will share with the physicians and be a beacon of hope for<br />
the patients, Ateş continued his words as follows, “We<br />
have structured Stembio under seven sub-units in order<br />
to provide better service. Among them; StembioCell;<br />
production and banking of cellular therapy products,<br />
StemCord; autologous (personal) and allogeneic (donation<br />
to the community) cord blood processing and banking,<br />
StemTissue; production and banking of human tissue grafts<br />
(allografts), StemRegen; Providing services and devices for<br />
regenerative applications, StemEst services and products<br />
for dermocosmetic and aesthetic applications, StemAnima<br />
tissue and cellular treatments for animals, StemGen; there<br />
are cellular products used in gene therapies.”<br />
“Stembio’yu daha iyi hizmet verebilmek amacıyla yedi alt<br />
birim altında yapılandırdık. Bunlar arasında; StembioCell;<br />
hücresel tedavi ürünlerinin üretilmesi ve bankacılığı,<br />
StemCord; otolog (kişisel) ve allojenik (toplum için bağış)<br />
kordon kanı işlenmesi ve bankacılığı, StemTissue; insan<br />
kaynaklı doku graftlerinin (allograft) üretimi ve bankacılığı,<br />
StemRegen; rejeneratif uygulamalara yönelik hizmet ve<br />
cihazların sunulması, StemEst dermokozmetik ve estetik<br />
uygulamalara yönelik hizmet ve ürünler, StemAnima<br />
hayvanlara yönelik doku ve hücresel tedaviler, StemGen;<br />
gen tedavilerinde kullanılan hücresel ürünler yer alıyor.”<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
18<br />
Raising awareness in hemophilia has great importance<br />
in the fight against the disease<br />
Hemofili konusunda farkındalığın artırılması, hastalıkla<br />
mücadelede büyük önem taşıyor<br />
Hemophilia Society of Turkey’s President<br />
Prof. Dr. Bülent Zülfikar<br />
Hemophilia, as a genetically transmitted<br />
bleeding disorder, is considered a rare disease<br />
and affects approximately 250 thousand people<br />
in the world and more than 6 thousand people<br />
in Turkey. Although hemophilia is a disease that<br />
requires lifelong treatment, it is important to<br />
provide accurate information to patients and<br />
their relatives about the management of the<br />
disease. Expressing the importance of awareness<br />
in the fight against hemophilia on April 17, World<br />
Hemophilia Day, President of the Hemophilia<br />
Society of Turkey Prof. Dr. Bülent Zülfikar states<br />
that with “Hem de Nasıl” platform, implemented<br />
by Roche Pharmaceuticals Turkey in cooperation<br />
with the Hemophilia Society of Turkey and<br />
Federation of Hemophilia, they aim to provide<br />
comprehensive information about life with<br />
hemophilia to society.<br />
Nadir hastalık olarak kabul edilen ve genetik<br />
geçişli bir kanama bozukluğu olan hemofili,<br />
dünyada yaklaşık 250 bin, Türkiye’de ise 6 binden<br />
fazla kişiyi etkiliyor. Hemofili, yaşam boyu<br />
tedavi gerektiren bir hastalık olmakla birlikte<br />
hastalığın yönetimi konusunda hasta ve hasta<br />
yakınlarına doğru bilgilerin ulaştırılması önem<br />
arz ediyor. 17 Nisan Dünya Hemofili Günü’nde,<br />
hemofiliyle mücadelede farkındalığın önemini<br />
aktaran Türkiye Hemofili Derneği Başkanı<br />
Prof. Dr. Bülent Zülfikar, Roche İlaç Türkiye’nin<br />
Türkiye Hemofili Derneği ve Hemofili Dernekleri<br />
Federasyonu iş birliğiyle hayata geçirdiği ‘Hem<br />
de Nasıl’ platformuyla toplumun hemofili ile<br />
yaşam hakkında kapsamlı bilgi sahibi olmasını<br />
hedeflediklerini belirtiyor.<br />
Hemofili A, kanda pıhtılaşma faktörünün hiç olmaması<br />
veya az olması sonucu gelişen, genetik geçişli bir kanama<br />
bozukluğu olarak tanımlanıyor. Hemofili belirtileri arasında,<br />
eklemlerde spontan olarak meydana gelen kanamalar, bir<br />
kesik veya cerrahi operasyon sonrası uzun süre devam eden<br />
kanamalar sayılabilir. Dünya genelinde 250 bin, Türkiye’de<br />
ise 6 binden fazla kişiyi etkileyen hemofilide tedavilerin<br />
düzenli olarak uygulanmaması durumunda hastaları<br />
bekleyen çok ciddi riskler söz konusu olabiliyor.<br />
Hemophilia A is defined as a genetically inherited bleeding<br />
disorder that develops as a result of the absence or<br />
low level of clotting factor in the blood. Symptoms of<br />
hemophilia include spontaneous bleeding in the joints,<br />
prolonged bleeding after an incision or surgical operation.<br />
Hemophilia affects 250 thousand people worldwide<br />
and more than 6 thousand people in Turkey, and if the<br />
treatments are not applied regularly, there may be very<br />
serious risks for the patients.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
19<br />
“Treatment and monitoring of hemophilia should<br />
be comprehensive”<br />
Pointing out that the efforts to improve the quality of<br />
life of hemophilia patients continue globally, Hemophilia<br />
Society of Turkey’s President Prof. Dr. Bülent Zülfikar said,<br />
“Hemophilia is a genetically inherited bleeding disorder<br />
that prevents the normal clotting process of the blood.<br />
Hemophilia is a rare disease and affects more than 700,000<br />
people worldwide, but only a third of these cases have been<br />
recorded. Hemophilia, a lifelong chronic disease, requires a<br />
complicated and multi-disciplinary team approach. Although<br />
the most common and problematic bleedings that patients<br />
encounter occur in the muscles and joints, the lack of<br />
appropriate treatment in this type of bleeding can lead to<br />
the development of acute or chronic joint injuries in patients.<br />
In this context, not only blood diseases specialists, but also<br />
orthopedists, physical therapists and nuclear medicine<br />
physicians should contribute in the treatment processes and<br />
monitoring of hemophilia patients within the framework of<br />
the Hemophilia Council.”<br />
“It is very important to be aware of hemophilia and<br />
its risks”<br />
Underlining that the diagnosis of hemophilia is mostly made<br />
in the first years after birth, and it is very important for<br />
families to be informed and to receive professional support<br />
during this process Prof. Dr. Bülent Zülfikar said, “Although<br />
hemophilia does not differ geographically and ethnically,<br />
it can be seen in 1 out of 10 thousand births. We usually<br />
start the treatment of the disease after the first bleeding,<br />
if possible before the age of 3 years. Although life with<br />
hemophilia is not easy considering the risks brought by the<br />
disease, hemophilia patients should be aware of these risks<br />
starting from a young age, and their families should be<br />
careful at the point of surveillance. For example, the life of a<br />
child may be affected by his illness while playing with friends<br />
or doing sports. They may need to review their profession,<br />
hobbies, social and sexual life in later ages.”<br />
Addressing the accessibility of treatments in Turkey, Zülfikar<br />
“Hemofilinin tedavisi ve takibi kapsamlı bir<br />
şekilde yapılmalı”<br />
Hemofili hastalarının yaşam kalitelerini iyileştirmek<br />
üzere çalışmaların küresel anlamda devam ettiğine<br />
işaret eden Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr.<br />
Bülent Zülfikar, “Hemofili, kanın normal pıhtılaşma<br />
sürecini önleyen genetik geçişli bir kanama bozukluğudur.<br />
Hemofili nadir bir hastalıktır ve dünya çapında 700.000’den<br />
fazla kişiyi etkilemektedir ancak bu vakaların ancak<br />
üçte biri kaydedilebilmiştir. Ömür boyu süren, kronik<br />
bir hastalık olan hemofili, komplike ve multi-disipliner<br />
bir ekip yaklaşımı gerektirmektedir. Hastaların en sık<br />
karşılaştıkları ve sorun oluşturan kanamalar kas ve<br />
eklemlerde meydana gelmekle birlikte bu tip kanamalarda<br />
uygun tedavi yapılmaması, hastalarda akut veya kronik<br />
eklem sakatlıklarının gelişmesine neden olabilmektedir.<br />
Bu nedenle de hemofili hastalarının tedavi süreçlerinde<br />
ve takiplerinde yalnızca kan hastalıkları uzmanları değil<br />
ortopedist, fizik tedavi uzmanları ve nükleer tıp uzmanları<br />
da Hemofili Konseyi çerçevesinde katkı sağlamalıdır.”<br />
“Hemofili hastalığı ve risklerinin farkında olmak<br />
çok önemli”<br />
Hemofili tanısının çoğunlukla doğum sonrası ilk yıllarda<br />
konulduğunun, bu süreçte ailelerin bilgilendirilmesinin ve<br />
profesyonel destek almasının oldukça önemli olduğunun<br />
altını çizen Prof. Dr. Bülent Zülfikar, “Hemofili hastalığı,<br />
coğrafi ve etnik açıdan farklı olmamakla beraber 10 bin<br />
doğumdan 1’inde görülebiliyor. Hastalığın tedavisine<br />
çoğunlukla ilk kanamadan sonra, mümkünse 3 yaşından<br />
önce başlıyoruz. Hemofili ile yaşam, hastalığın getirdiği<br />
riskler de dikkate alındığında kolay olmamakla birlikte<br />
hemofili hastalarının, küçük yaştan başlayarak bu risklerin<br />
farkında olması; ailelerin de bu konuda gözetim noktasında<br />
dikkatli olması gerekiyor. Örneğin; küçük yaştaki bir<br />
çocuğun yaşamı, arkadaşlarıyla oynarken veya spor<br />
yaparken hastalığına bağlı olarak etkilenebiliyor. İlerleyen<br />
yaşlarda da mesleğini, hobilerini, sosyal ve cinsel hayatını<br />
her adımda gözden geçirmesi gerekebiliyor.” diyor.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
20<br />
said, “It is very important for patients with hemophilia<br />
A to have access to treatments and to apply treatments<br />
regularly in order to improve their life quality. In this<br />
context, patients with hemophilia A have access to standard<br />
treatments in Turkey, and we continue to work by focusing<br />
on improving the treatment options offered in this field<br />
and reducing the difficulties faced by patients and their<br />
relatives. “Hem de Nasıl” platform, implemented by Roche<br />
Pharmaceuticals Turkey in cooperation with the Hemophilia<br />
Society of Turkey and Federation of Hemophilia, was<br />
created to help patients and their relatives overcome these<br />
difficulties.<br />
“Hemophiliacs are in Daily Life”<br />
Commenting on launched to increase social awareness<br />
about hemophilia “Hem de Nasıl” platform, Zülfikar said,<br />
“April 17 is celebrated as Hemophilia Day in Turkey since<br />
1995 and in the world since 1989. On this special day,<br />
we carry out awareness-raising activities on Hemophilia<br />
and carry out valuable work with the “Hem de Nasıl”<br />
platform. Through the “Hem de Nasıl” platform, our new<br />
project called “Hemophiliacs are in Daily Life” will be<br />
implemented soon and will inspire all hemophiliacs and<br />
help raise awareness of the society about the journey of<br />
the disease. With this project, video series will be created in<br />
which hemophilia patients describe their own experiences<br />
in coping with their disease and will be shared on the<br />
“Hem de Nasıl” website and social media platforms. While<br />
hemophiliacs inspire and encourage all patients with their<br />
own stories; it will be possible for patients’ relatives and<br />
society to get to know hemophilia closely. As of April 15,<br />
videos of these precious stories can be watched.”<br />
Containing the correct information with the focus on<br />
facilitating the lives of hemophiliacs that will contribute to<br />
the patients’ life, ‘Hem de Nasıl’ platform can be accessed<br />
from the links below:<br />
https://hemdenasil.com/<br />
https://www.instagram.com/hem_de_nasil/<br />
Türkiye’de tedavilere erişilebilirliği ele alan Zülfikar,<br />
“Hemofili A hastalarının yaşam kalitelerini artırabilmeleri<br />
için tedavilere erişimleri ve tedavilerin düzenli olarak<br />
uygulanması oldukça önemli. Bu kapsamda, Türkiye’de<br />
hemofili A hastalarının standart tedavilere erişimi<br />
mümkün ve biz de bu alanda sunulan tedavi opsiyonlarını<br />
geliştirmeye; hastaların ve hasta yakınlarının karşı karşıya<br />
kaldıkları zorlukları azaltmaya odaklanarak çalışmaya<br />
devam ediyoruz. Roche İlaç Türkiye’nin Türkiye Hemofili<br />
Derneği ve Hemofili Dernekleri Federasyonu iş birliğiyle<br />
hayata geçirdiği “Hem de Nasıl” platformu da hasta ve<br />
hasta yakınlarının bu zorlukların üstesinden gelebilmelerine<br />
katkı sağlamak üzere oluşturuldu.” ifadelerini kullanıyor.<br />
“Hemofilikler Hayatın İçinde”<br />
Hemofili ile ilgili toplumsal farkındalığı artırmak üzere<br />
hayata geçirilen “Hem de Nasıl” platformu hakkında<br />
değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Bülent Zülfikar,<br />
“Türkiye’de 1995’ten, dünyada ise 1989’dan beri 17<br />
Nisan Hemofili Günü olarak kutlanıyor. Hemofiliye dair<br />
bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirdiğimiz bu özel<br />
günde “Hem de Nasıl” platformu ile değerli çalışmalara<br />
imza atıyoruz. “Hem de Nasıl” platformu üzerinden<br />
tüm hemofiliklere ilham verecek, toplumun da hastalık<br />
yolculuğu hakkında bilinçlenmesine yardımcı olacak yeni<br />
projemiz “Hemofilikler Hayatın İçinde” yakında hayata<br />
geçecek. Bu projeyle hemofili hastalarının hastalıklarıyla<br />
başa çıkma sürecinde kendi deneyimlerini anlattıkları<br />
video serileri oluşturularak, “Hem de Nasıl” web sitesi<br />
ve sosyal medya platformlarından paylaşımlar yapılacak.<br />
Hemofilikler, kendi hikayeleri ile tüm hastalara ilham ve<br />
cesaret verirken; hasta yakınlarının ve toplumun hemofiliyi<br />
yakından tanıması mümkün olacak. Bu değerli hikayelerin<br />
anlatıldığı videolar 15 Nisan itibarıyla izlenebilecek” diyor.<br />
Hemofiliklerin hayatlarını kolaylaştırmaya odaklı olarak<br />
hastaların yaşamlarını diledikleri gibi sürdürebilmelerine<br />
katkı sağlayacak doğru bilgileri içeren ‘Hem de Nasıl’<br />
platformuna aşağıdaki linklerden ulaşılabiliyor:<br />
https://www.facebook.com/hemdenasilcom/<br />
M-TR-00002187 / M-TR-00002180<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
22<br />
Fujitsu honored as a world leader<br />
Fujitsu, dünya lideri olarak ödüllendirildi<br />
Fujitsu, Uluslararası Baş Ağrısı Derneği Küresel<br />
Hasta Savunuculuğu Koalisyonu (1) (IHS-GPAC)<br />
tarafından migren konusunda işyeri farkındalığı,<br />
eğitimi ve çalışan destek programlarında dünya<br />
lideri olarak ödüllendirilen ilk şirket oldu.<br />
Fujitsu today announced that it was the first<br />
company in the world to be honored by the Global<br />
Patient Advocacy Coalition of the International<br />
Headache Society(1)(IHS-GPAC) as a world leader<br />
in migraine workplace awareness, education, and<br />
employee support programs.<br />
Chronic headache disorders,<br />
which include migraine,<br />
tension, and other chronic<br />
headache types, have a<br />
significant impact on daily<br />
life and work productivity.<br />
To address this problem,<br />
Fujitsu has developed and<br />
implemented training<br />
programs for employees globally in the workplace to<br />
promote awareness and treatment of headache disorders,<br />
as well as prevention programs for employees suffering<br />
from such disorders. Fujitsu’s efforts were evaluated by<br />
the International Headache Society as a model case of<br />
corporate measures to support employees living with<br />
headache disorders.<br />
As a leader in migraine workplace awareness, education,<br />
and employee support programs, Fujitsu will further<br />
promote the dissemination of information related to health<br />
measures including headache countermeasures not only<br />
for employees, but also to their families, customers, and<br />
business partners. Fujitsu anticipates that these efforts will<br />
encourage greater understanding and continue to provide<br />
employees with advanced support for headache disorders<br />
and a variety of other related health issues.<br />
Migren, gerginlik ve diğer pek çok türünü içeren kronik<br />
baş ağrısı bozuklukları, günlük yaşam ve iş üretkenliği<br />
üzerinde önemli derecede olumsuz bir etkiye sahip. Fujitsu,<br />
bu sorunu çözmek amacıyla, baş ağrısı bozukluklarının<br />
bilinirliğini ve tedavisini, ayrıca bu tür rahatsızlıklara sahip<br />
çalışanlara yönelik önleme programlarını desteklemek<br />
amacıyla iş yerindeki çalışanlar için küresel olarak eğitim<br />
programları geliştiriyor.<br />
Migren konusunda işyeri farkındalığı, eğitim ve çalışan<br />
destek programları alanında öncü olan Fujitsu, yalnızca<br />
çalışanlar için değil, çalışanlarının aileleri, müşterileri ve iş<br />
ortakları için de baş ağrısına karşı önlemler de dahil olmak<br />
üzere genel sağlık önlemleriyle ilgili bilgilerin yayılmasını<br />
teşvik ediyor. Fujitsu, bu çabaların daha iyi anlaşılmasını<br />
desteklemeyi ve çalışanlara baş ağrısı bozuklukları ve<br />
çeşitli sağlık sorunları için gelişmiş destek sağlamaya<br />
devam etmeyi öngörüyor.<br />
Background<br />
İşyerlerinde, kronik baş ağrısı bozuklukları, ortak bir anlayış<br />
eksikliği nedeniyle önemsizleştirilme eğiliminde. Sonuç<br />
olarak, bu rahatsızlıklardan zarar gören birçok çalışan<br />
ağrılı baş ağrılarına ve diğer ciddi semptomlara dayanırken<br />
çalışmaya devam ederken verimliliği ve yaşam kalitesinde<br />
düşüşe neden oluyor. (QOL)<br />
Fujitsu, Haziran 2018’de, Uluslararası Baş Ağrısı Derneği,<br />
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Japonya Baş Ağrısı<br />
Derneği ile iş birliği içinde Fujitsu çalışanları arasında<br />
şirket içi bir anket gerçekleştirdi. Anket, kronik baş<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
23<br />
Background<br />
In the workplace, chronic headache disorders tend to be<br />
trivialized due to a common lack of understanding. As a<br />
result, many employees that suffer from these disorders<br />
continue to work while enduring painful headaches<br />
and other severe symptoms, leading to a decline in<br />
productivity and quality of life (QOL).<br />
In June 2018, Fujitsu conducted an in-house survey<br />
among Fujitsu employees in cooperation with<br />
International Headache Society, the World Health<br />
Organization (WHO), and the Japan Headache Society.<br />
The survey was designed to evaluate the impacts of<br />
chronic headache disorders on their work. Of the 2,500<br />
people surveyed, 85% had experienced headache<br />
disorders. Of those who experienced headache disorders,<br />
84% had never been treated. In addition, it was found<br />
that the economic loss to Fujitsu due to headache<br />
disorder-related sick leave and lower performance<br />
was approx. 900 USD per year per chronic headache<br />
disorder-affected employee. The cost was even higher<br />
for those affected by migraine (approx. 2,300 USD). The<br />
total cost was approx. 197 million USD per year for all<br />
employees, representing approximately 1% of the total<br />
annual salary paid to all employees. It was also revealed<br />
that health related QOL scores(2) of employees with<br />
chronic headache disorders were lower than the national<br />
standard for Japan. This demonstrates that headache<br />
disorders have a significant impact on daily life and work<br />
productivity. To address this issue, Fujitsu launched the<br />
“FUJITSU Headache Project” as a headache disorder<br />
prevention program that is now globally available to all<br />
employees.<br />
Outline of the “FUJITSU Headache Project”<br />
Based on the results of a joint study conducted in 2018<br />
(Fujitsu employee survey on the degree of impact of<br />
chronic headache disorders on work), Fujitsu in fiscal<br />
year 2019 developed the FUJITSU Headache Project in<br />
cooperation with IHS-GPAC and the Japanese Headache<br />
Society. Utilizing e-Learning programs to help Fujitsu<br />
Group employees in Japan acquire correct knowledge<br />
about headache disorders, Fujitsu held video seminars<br />
for headache patients, online headache consultations<br />
with specialists, and headache exercises. Through these<br />
initiatives to help employees with headache disorders,<br />
Fujitsu attempts to improve QOL and boost work<br />
productivity, and aims to create a workplace where<br />
people suffering from headache disorders can work<br />
comfortably and with peace of mind.<br />
1.Project period: July 2019 to February <strong>2022</strong><br />
2.Target: Approximately 70,000 Fujitsu Group employees<br />
in Japan<br />
3.Content: e-Learning programs and on-demand video<br />
seminars, online headache consultations, etc.<br />
ağrısı bozukluklarının çalışmaları üzerindeki etkilerini<br />
değerlendirmek için tasarlandı. Ankete katılan 2.500<br />
kişiden %85’inde baş ağrısı rahatsızlığı vardı. Baş ağrısı<br />
rahatsızlığı yaşayanların %84’ü hiç tedavi görmemişti.<br />
Buna ek olarak, baş ağrısı sorununa bağlı hastalık izni ve<br />
daha düşük performans nedeniyle Fujitsu’ya ekonomik<br />
kaybın kronik baş ağrısı sorunundan etkilenen çalışan<br />
başına yılda yaklaşık 900 USD tespit edildi. Migrenden<br />
etkilenenler için bu maliyet daha da yüksekti. (Yaklaşık<br />
2,300 ABD doları) Tüm çalışanlar için yıllık 197 milyon ABD<br />
dolar, tüm çalışanlara ödenen toplam yıllık maaşın yaklaşık<br />
%1’ini temsil ediyor. Ayrıca, kronik baş ağrısı sorunu olan<br />
çalışanların sağlıkla ilgili QOL puanlarının (2) Japonya için<br />
ulusal standarttan düşük olduğu ortaya çıktı. Bu, baş ağrısı<br />
bozukluklarının günlük yaşam ve iş verimliliği üzerinde<br />
önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor. Fujitsu, bu sorunu<br />
çözmek için “FUJITSU Baş Ağrısı Projesi”ni tüm çalışanlar<br />
için küresel olarak kullanılabilen bir baş ağrısı sorununu<br />
önleme programı olarak başlattı.<br />
”Fujitsu Baş Ağrısı Projesi”nin ana hatları<br />
Fujitsu, 2018 yılında yürütülen ortak çalışmanın sonuçlarına<br />
dayanarak (Fujitsu çalışan anketi kronik baş ağrısı<br />
bozukluklarının iş üzerindeki etki derecesi üzerine), Fujitsu<br />
2019 mali yılında IHS-GPAC ve Japon Baş Ağrısı Derneği<br />
ile iş birliği içinde FUJITSU Baş Ağrısı Projesi’ni geliştirdi.<br />
Japonya’daki Fujitsu Group çalışanlarının baş ağrısı<br />
bozuklukları hakkında doğru bilgi edinmelerine yardımcı<br />
olmak için e-öğrenme programlarından faydalanan baş<br />
ağrısı hastaları için video seminerleri, uzmanlarla çevrimiçi<br />
baş ağrısı danışmaları ve baş ağrısı egzersizleri düzenledi.<br />
Fujitsu, baş ağrısı sorunu olan çalışanlara yardımcı olmak<br />
için bu girişimlerle QOL’yi iyileştirmeye ve iş verimliliğini<br />
artırmaya çalışıyor ve baş ağrısı rahatsızlığı olan kişilerin<br />
rahat ve rahat çalışabileceği bir iş yeri oluşturmayı<br />
hedefliyor.<br />
1.Proje dönemi: Temmuz 2019- Şubat <strong>2022</strong><br />
2.Hedef: yaklaşık 70.000 Fujitsu Group çalışanı<br />
3.İçerik: e-Öğrenme programları ve isteğe bağlı video<br />
seminerleri, çevrimiçi baş ağrısı istişareleri vb.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
24<br />
The secret to stay looking young without surgery:<br />
Eye Contour Aesthetics<br />
Ameliyatsız genç görünümün sırrı: Göz Çevresi Estetiği<br />
Son yıllarda sıklıkla karşımıza çıkan yöntemlerin<br />
başında gelen göz çevresi estetiğiyle, cildinizi<br />
olduğundan daha canlı, genç ve dinç bir görünüme<br />
kavuşturmak artık çok daha kolay bir hale geldi.<br />
Ağrısız ve konforlu bir yöntem olan göz çevresi<br />
estetiği hakkında merak edilenleri, Batıgöz Sağlık<br />
Grubu Hekimi Op. Dr. Murat Direl anlattı.<br />
Ophthalmologist Murat Direl, M.D. at Batıgöz Health Group<br />
With eye contour aesthetics, which is one of the<br />
most frequently encountered methods in recent<br />
years, it has become much easier to make your<br />
skin look more lively, youthful and vigorous than<br />
it already is. Ophthalmologist Murat Direl, M.D. at<br />
Batıgöz Health Group shared information about<br />
the aesthetics of the eye area, which is a painless<br />
and comfortable method.<br />
End of surgical procedure in eye contour<br />
aesthetics<br />
Ophthalmologist Murat Direl, M.D. stated that with the<br />
device used during the procedure, the gases in the air<br />
are ionized at a high temperature of approximately 1800<br />
degrees, and lightning arcs smaller than half a millimeter<br />
are sent to the skin. “The application with this hightemperature<br />
energy is only effective on the target tissue,”<br />
said Murat Direl and added, “In this way, the target tissue<br />
transitions from solid state to gas state before energy<br />
can reach deeper tissues. With this method, there is no<br />
tissue to transmit and the reason why there is no scar after<br />
the intervention is this application. This method, which is<br />
especially used in eyelid aesthetics; It can also be applied<br />
for wrinkles and lines where the skin loses its elasticity, such<br />
as crow’s feet wrinkles around the eyes, lines in front of the<br />
ears, lower lid sagging due to excess skin, barcode lines on<br />
the upper lip.” Emphasizing that the desired results can be<br />
achieved in a single session, depending on the size of the<br />
scars, Murat Direl underlined that it would be more reliable<br />
Göz çevresi estetiğinde cerrahi işleme son<br />
Op. Dr. Murat Direl, işlem sırasında kullanılan cihazla,<br />
havadaki gazların yaklaşık 1800 derece gibi yüksek ısıda<br />
iyonize edilerek, cilde yaklaşık yarım milimetreden küçük<br />
yıldırım arkları gönderildiğini belirtti. “Bu yüksek ısılı<br />
enerjiyle uygulama yalnız hedef dokuda etkili olmakta”<br />
diyen Op. Dr. Direl “Bu sayede daha derin dokulara<br />
enerji ulaşamadan hedef doku katı halden gaz hale<br />
geçmektedir. Bu yöntemle iletim yapacak herhangi bir<br />
doku kalmamaktadır ve müdahale sonrası iz kalmamasının<br />
nedeni bu uygulamadır. Özellikle göz kapağı estetiğinde<br />
kullanılmakta olan bu yöntem; göz çevresi kaz ayağı<br />
kırışıklıkları, kulak önü çizgileri, cilt fazlalığı nedeniyle<br />
gelişen alt kapak sarkmaları, dudak üstü barkod çizgileri<br />
gibi cildin esnekliği yitirdiği kırışıklıklar ve çizgiler de için<br />
uygulanabilmektedir.” diye ekledi. İzlerin büyüklüğüne<br />
bağlı olarak genellikle tek seansta istenilen sonuçların<br />
elde edilebildiğini vurgulayan Op. Dr. Murat Direl, cildin<br />
derinlerine yayılma durumlarında hassas bir müdahaleyle<br />
işlemi iki seansa yaymanın daha güvenilir olacağının altını<br />
çizdi.<br />
Kullanılan yöntemin botoks uygulamasıyla karıştırılmaması<br />
gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Direl, bu yöntemle<br />
fazlalık dokunun tamamıyla buharlaştırıldığını ve geri<br />
gelmesinin mümkün olmadığını söyledi. Beslenme, uyku<br />
düzeni, sıvı tüketimi alışkanlıkları, sigara kullanımı ve<br />
cildin kolajen yapısı gibi yan faktörlerin de müdahalenin<br />
kalıcılığında belirleyici nokta olduğuna değinen Op. Dr. Direl<br />
bu yöntemin 18 yaşını dolduran herkese uygulanabileceğini<br />
aktardı.<br />
Estetik görünüme kavuşmanın ağrısız yöntemi<br />
Uygulamada krem anestezisi yönteminin kullanıldığı<br />
bilgisini paylaşan Op. Dr. Murat Direl, yoğun müdahale<br />
gerektiren durumlarda cilt altı lokal anestezi işleminin<br />
uygulandığını belirtti. Müdahalenin öncesinde basit ağrı<br />
kesiciler içilmesi önerisinde bulunan Op. Dr. Direl, bu yolla<br />
ağrısız ve konforlu bir uygulama yapılabildiğini aktardı.<br />
İşlemin ardından birkaç gün ödem gelişebildiği bilgisini<br />
paylaşan Op. Dr. Murat Direl, “Bu yüzden hemen müdahale<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
25<br />
to spread the procedure in two sessions with a sensitive<br />
intervention in cases where it spreads deep into the skin.<br />
Pointing out that the method used should not be confused<br />
with botox application, Ophthalmologist Murat Direl, M.D.<br />
said that with this method, the excess tissue is completely<br />
evaporated and it is not possible to return it. Mentioning<br />
that side factors such as nutrition, sleep pattern, fluid<br />
consumption habits, smoking and collagen structure of the<br />
skin are the determining points in the permanence of the<br />
intervention, Direl stated that this method can be applied<br />
to anyone over the age of 18.<br />
Painless method of achieving an aesthetic<br />
appearance<br />
Sharing the knowledge that the cream anesthesia method<br />
is used in the application, Ophthalmologist Murat Direl,<br />
M.D. stated that subcutaneous local anesthesia is applied<br />
in cases that require intensive intervention. Suggesting<br />
to drink simple painkillers before the intervention,<br />
Direl stated that a painless and comfortable application<br />
can be made in this way. Sharing the knowledge that<br />
edema can develop for a few days after the procedure,<br />
Ophthalmologist Murat Direl, M.D. said, “Therefore, we<br />
recommend applying cold compresses immediately after<br />
the intervention and for the first 3 days following the<br />
intervention. During the healing process, we apply a special<br />
foundation with 50 protection factor and sun protection of<br />
the patients.”<br />
Younger skin in just a few minutes<br />
Stating that the biggest advantage is to be able to<br />
intervene in minimal cases that have not yet developed<br />
a surgical indication, Ophthalmologist Murat Direl, M.D.<br />
said, “We experience the same advantage in asymmetric<br />
valve drooping. When the patient simultaneously looks at<br />
himself in the mirror and expresses his wishes during the<br />
intervention, we can perform the dosage as desired. The<br />
procedure can be performed in the examination room<br />
without the patient being taken to the operating room.”<br />
Emphasizing that the procedure can be completed in as<br />
little as 15-20 minutes without any incisions or stitches,<br />
underlining the practicality of the process, Direl said,<br />
“There is no problem when it needs to be repeated.<br />
However, as a surgeon, we prefer to intervene on a skin<br />
that has never been touched, rather than a patient who has<br />
had a previous surgical intervention. Because after each<br />
surgical intervention, subcutaneous adhesions and fibrosis<br />
specific to the skin’s own structure may occur. These<br />
adhesions complicate our work in the second interventions.<br />
Although our surgical techniques are advanced, it also<br />
keeps us away from complications such as inability to close<br />
the lid or ectropion (outward turning of the eyelid), which<br />
can be experienced especially after lower lid surgeries. In<br />
addition, we not only remove excess skin tissue, but also<br />
stimulate the formation of a new skin that is much tighter<br />
and with a strong collagen roof. Only for this effect, large<br />
amounts of financial cosmetic expenses are spent.”<br />
sonrasında ve takip eden ilk 3 gün soğuk kompres<br />
uygulaması tavsiye ediyoruz. İyileşme sürecinde hastaların<br />
güneşten korunmalarını ve 50 koruma faktörlü özel bir<br />
fondöten uyguluyoruz.” dedi.<br />
Yalnızca birkaç dakikada daha genç bir cilt<br />
En büyük avantajın henüz cerrahi endikasyonu gelişmemiş<br />
minimal düzeyde olgulara müdahale edebilmek<br />
olduğunu aktaran Op. Dr. Murat Direl, “Asimetrik<br />
kapak düşüklüklerinde de aynı avantajı yaşıyoruz. Hasta<br />
müdahale sırasında eşzamanlı olarak aynada kendine<br />
bakıp isteğini dile getirdiğinde dozlamayı arzu ettiği ölçüde<br />
gerçekleştirebiliyoruz. Hasta ameliyathaneye çıkarılmadan<br />
muayene odasında işlem gerçekleştirilebiliyor.” diye<br />
ekledi. Herhangi bir kesi, dikiş olmadan 15-20 dakika<br />
gibi kısa bir sürede işlem tamamlanabildiğini vurgulayan<br />
Op. Dr. Direl “Tekrarlanmak gerektiğinde hiçbir sıkıntısı<br />
yoktur. Ancak cerrah olarak daha önceden cerrahi bir<br />
müdahalede bulunulmuş hastadan ise hiç dokunulmamış<br />
bir cilde müdahalede bulunmayı tercih ederiz. Çünkü<br />
her cerrahi girişim sonrasında cildin kendi yapısına<br />
özgün cilt altı yapışıklıkları ve fibrozis gerçekleşebiliyor.<br />
Bu yapışıklıklar ikinci müdahalelerde işimizi biraz<br />
zorlaştırıyor. Her ne kadar cerrahi tekniklerimiz gelişmiş<br />
olsa da kapak kapanmaması veyahut özellikle alt kapak<br />
cerrahileri sonrasında yaşanabilen ektropiyon (göz<br />
kapağının dışa dönmesi) gibi düşük oranda görülebilen<br />
komplikasyonlardan da bizi uzakta tutuyor. Ayrıca sadece<br />
fazlalık cilt dokusunu uzaklaştırmakla da kalmıyoruz çok<br />
daha sıkı, kolajen çatısı sağlam yeni bir cilt oluşumunu<br />
uyarıyoruz. Sadece bu etki için yüksek miktarlarda maddi<br />
kozmetik harcama yapılıyor.” diyerek işlemin pratikliğine<br />
dikkat çekti.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
26<br />
Eye pressure can lead to blindness!<br />
Göz tansiyonu körlüğe yol açabilir!<br />
Glaucoma, known as ‘Eye Tension’<br />
among the people, which is<br />
a disease of the optic nerve,<br />
develops with the decrease<br />
of the cells that make up the<br />
optic nerve. Eye Health and<br />
Diseases Specialist Prof. Dr. Uğur<br />
Emrah Altıparmak at Acıbadem<br />
Ankara Hospital informs on the<br />
causes and treatment method<br />
of glaucoma, which is one of<br />
the most important causes of<br />
blindness due to its permanent<br />
damage.<br />
“Glaucoma is an insidious disease<br />
that is more common in middle age and above Prof. Dr.<br />
Uğur Emrah Altıparmak continues his words as follows,<br />
“Glaucoma can also be seen very rarely in children<br />
or infants. In a report published by the World Health<br />
Organization, it was reported that 76 million people<br />
between the ages of 40-80 had glaucoma in the world in<br />
2020. This figure is expected to rise to 95 million by 2030.<br />
In glaucoma, permanent damage occurs in the optic nerve,<br />
Eye Health and Diseases Specialist<br />
Prof. Dr. Uğur Emrah Altıparmak<br />
Bir görme siniri hastalığı olan<br />
halk arasında ‘Göz Tansiyonu’<br />
olarak bilinen Glokom, görme<br />
sinirini oluşturan hücrelerin<br />
azalması ile gelişiyor. Kalıcı bir<br />
hasar oluşturabilmesi nedeniyle<br />
en önemli körlük nedenlerinden<br />
olan glokomun sebeplerini ve<br />
tedavi yöntemini Acıbadem<br />
Ankara Hastanesi Göz Sağlığı ve<br />
Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Uğur<br />
Emrah Altıparmak anlatıyor.<br />
“Glokom orta yaş ve üzerinde daha<br />
sık görülen sinsi bir hastalıktır”<br />
açıklamasında bulunan Prof. Dr. Emrah Altıparmak<br />
sözlerine şöyle devam ediyor “Glokom, çok nadir olarak<br />
çocuk veya bebeklerde de görülebilir. Dünya Sağlık Örgütü’<br />
nün yayınladığı bir raporda 2020 yılında dünyada 40-80 yaş<br />
arası 76 milyon kişide glokom hastalığı olduğu bildirilmiştir.<br />
Bu rakamın 2030 yılına gelindiğinde 95 milyona çıkması<br />
beklenmektedir. Glokom hastalığında göz ile beyin<br />
arasındaki bağlantıyı sağlayan görme sinirinde (optik sinir)<br />
kalıcı hasar meydana gelir.”<br />
Glokom hastalarının önce yan alanlardaki görmelerini,<br />
hastalık ilerledikçe de merkeze doğru görmelerini<br />
kaybettiklerini söyleyen Emrah Altıparmak “En son<br />
aşamada merkez görme de kaybedilir ve körlük gerçekleşir.<br />
Önce kenar görmeyi azalttığı için hastalar ilk başta<br />
hastalığın varlığını fark edemeyebilir. Bu nedenle düzenli<br />
kontrollerin önemi büyüktür. Özellikle ailede glokom öyküsü<br />
olan kişiler glokom gelişmesi açısından daha büyük risk<br />
altındadır. Bu kişilerde düzenli göz muayeneleri daha da<br />
büyük önem taşır. Bu kişilerin 40 yaşından itibaren her yıl,<br />
aile bireylerinde glokom olmayan kişilerin de 40-50 yaşları<br />
arasında iki yılda bir, 50 yaşından itibaren de her yıl göz<br />
kontrollerini olmaları tavsiye edilir” açıklamasında bulundu.<br />
Erken tedavi büyük önem taşıyor<br />
Glokom hastalığının tedavisinde amacın kötüye gidişi<br />
durdurmak olduğunu aktaran Emrah Altıparmak,<br />
kaybedilmiş olan görmeyi geri getirmenin mümkün<br />
olmadığını söyledi. Hastalığın erken tanısının çok önemli<br />
olduğunu belirten Altıparmak sözlerine şöyle devam etti:<br />
“Hastalığın ilerlemesini başarılı ile durduran tek tedavi göz<br />
içi basıncının düşürülmesidir. Bu genellikle göz damlaları<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
27<br />
which provides the connection between the eye and the<br />
brain.”<br />
Recording that glaucoma patients lose their vision in the<br />
lateral areas first, and their vision towards the center as<br />
the disease progresses, Emrah Altıparmak said, “In the<br />
last stage, central vision is also lost and blindness occurs.<br />
Patients may not realize the presence of the disease at first<br />
because it reduces the edge vision first. Therefore, regular<br />
check-ups are of great importance. Especially people with a<br />
family history of glaucoma are at greater risk of developing<br />
glaucoma. Regular eye exams are even more important in<br />
these people. It is recommended that these people have<br />
eye check-ups every year from the age of 40, those who<br />
do not have glaucoma in their family members, every two<br />
years between the ages of 40-50, and every year from the<br />
age of 50.”<br />
ile sağlanır, damlaların yetersiz kaldığı bazı olgularda ise<br />
glokom ameliyatları devreye girer. Glokom tedavisinde<br />
çok sayıda damla kullanılabilir. Damlalar genellikle yan<br />
etkilerinin azlığına, hastaya uygunluğuna ve hastanın<br />
göstereceği uyuma göre tercih edilir. Tek bir damla ile<br />
sonuç alınamadığında bazen 2, bazen 3 göz damlası birlikte<br />
kullanılır. Hastaların damlalarını düzenli kullanması çok<br />
ama çok önemlidir. İlaçlara ara verilmesi veya düzensiz<br />
kullanılması görme sinirinde var olan hasarı artıracaktır.<br />
Unutulmamalıdır ki glokom tedavisi ömür boyu sürecek bir<br />
tedavidir.”<br />
Early treatment has great importance<br />
Emrah Altıparmak stated that the aim in the treatment of<br />
glaucoma is to stop the worsening, and said that it is not<br />
possible to restore the lost vision. Noting that the early<br />
diagnosis of the disease is very important, Altıparmak<br />
continued, “The only treatment that successfully stops<br />
the progression of the disease is lowering the intraocular<br />
pressure. This is usually achieved with eye drops, and in<br />
some cases where the drops are insufficient, glaucoma<br />
surgeries come into play. A large number of drops can be<br />
used in the treatment of glaucoma. Drops are generally<br />
preferred according to the scarcity of side effects,<br />
suitability for the patient and compliance with the patient.<br />
Sometimes 2, sometimes 3 eye drops are used together<br />
when results cannot be obtained with a single drop. It<br />
is very, very important for patients to use their drops<br />
regularly. Interrupting or irregular use of drugs will increase<br />
the damage to the optic nerve. It should not be forgotten<br />
that glaucoma treatment is a lifelong treatment.”<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
30<br />
Parkinson’s is more common in men than women!<br />
Parkinson kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülüyor!<br />
Dr. Lecturer Tülay Alışkan Oral and Specialist Dr.<br />
Hakan Çavuş, two neurologists at Istanbul Okan<br />
University Hospital, informed about Parkinson’s<br />
disease.<br />
What are the stages of the disease?<br />
Parkinson’s disease can be divided into 5 stages. In stage<br />
one, the person usually has mild symptoms that do not<br />
interfere with daily activities. Tremors and other movement<br />
symptoms occur on only one side of the body. Changes<br />
occur in posture, walking, and facial expressions. In the<br />
second stage, the symptoms begin to worsen. Tremors,<br />
stiffness, and other movement symptoms affect both<br />
sides of the body. Gait problems and poor posture may be<br />
evident. The person can still live alone but doing daily tasks<br />
has become more difficult. The third stage is considered the<br />
middle stage, loss of balance and slowness of movements<br />
are the distinguishing features. Falls are more common.<br />
The person is still completely independent, but symptoms<br />
significantly impair activities such as dressing and eating. In<br />
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Nöroloji<br />
uzmanları, Dr. Öğr. Üyesi Tülay Alışkan Oral ve<br />
Uzm. Dr. Hakan Çavuş, parkinson hastalığı ile ilgili<br />
tüm merak edilenleri anlattı.<br />
Hastalığın evreleri nelerdir?<br />
Parkinson hastalığını 5 evreye ayırabiliriz. Birinci<br />
evrede kişi genellikle günlük aktivitelere engel olmayan<br />
hafif semptomlara sahiptir. Titreme ve diğer hareket<br />
semptomları vücudun yalnızca bir tarafında görülür. Duruş,<br />
yürüme ve yüz ifadelerinde değişiklikler meydana gelir.<br />
İkinci evrede belirtiler kötüleşmeye başlar. Titreme, katılık<br />
ve diğer hareket semptomları vücudun her iki tarafını da<br />
etkiler. Yürüme sorunları ve duruş bozukluğu belirgin<br />
olabilir. Kişi yine de yalnız yaşayabilir ancak günlük işleri<br />
yapmak daha zorlaşmıştır. Üçüncü evre orta aşama olarak<br />
kabul edilir, denge kaybı ve hareketlerin yavaşlığı ayırt edici<br />
özelliklerdir. Düşmeler daha yaygındır. Kişi hala tamamen<br />
bağımsızdır, ancak semptomlar giyinme ve yemek yeme<br />
gibi aktiviteleri önemli ölçüde bozar. Dördüncü evrede<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
31<br />
Neurologist Dr. Lecturer Tülay Alışkan Oral at Istanbul Okan University Hospital<br />
the fourth stage, the symptoms are severe and limiting. It<br />
is possible to stand unaided, but a walker may be required<br />
for movement. The person needs help in activities of daily<br />
living and cannot live alone. In the fifth and final stage,<br />
stiffness in the legs can make it impossible to stand or walk.<br />
The person needs a wheelchair or is bedridden. All activities<br />
require 24-hour maintenance. The person may experience<br />
hallucinations and delusions.<br />
What are the treatments for Parkinson’s disease?<br />
First of all, it starts with drug treatments. Surgical<br />
treatments may also be possible in suitable and advanced<br />
patients. Other treatments include lifestyle changes,<br />
such as getting more rest and exercise. There are many<br />
medications that can be used to treat Parkinson’s<br />
symptoms, but none can yet reverse the effects of the<br />
disease. It is extremely important to use drugs regularly<br />
and within the framework of a certain program.<br />
What is the impact of Parkinson’s disease on daily<br />
life?<br />
As the stage and degenerative process progress in<br />
Parkinson’s disease, there is a limitation of daily living<br />
activities.<br />
Is research ongoing about the disease? Is it seen<br />
at a young age?<br />
We begin to see Parkinson’s disease more often at the<br />
age of 50 and beyond. Its incidence is estimated to be 0.3<br />
percent in the general population aged 40 years and over.<br />
It is rare in young people. However, clinical studies continue<br />
in terms of treatment and early diagnosis.<br />
Is Parkinson’s disease more common in men than<br />
women?<br />
In most, if not all, epidemiological studies, male<br />
predominance has been observed in the incidence of<br />
Parkinson’s disease. This suggests that men have a higher<br />
risk of developing Parkinson’s than women.<br />
What exactly is Parkinson’s disease?<br />
Parkinson’s disease is a chronic and progressive disease<br />
that occurs as a result of dysfunction of neurons in the<br />
brain, causing movement disorders.<br />
Neurologist Specialist Dr. Hakan Çavuş at Istanbul Okan University Hospital<br />
semptomlar şiddetli ve sınırlayıcıdır. Yardımsız ayakta<br />
durmak mümkündür, ancak hareket için bir yürüteç<br />
gerekebilir. Kişi günlük yaşam aktivitelerinde yardıma<br />
ihtiyaç duyar ve tek başına yaşayamaz. Beşinci ve son<br />
evrede bacaklardaki sertlik, ayakta durmayı veya yürümeyi<br />
imkânsız hale getirebilir. Kişi tekerlekli sandalyeye ihtiyaç<br />
duyar veya yatalaktır. Tüm faaliyetler için 24 saat bakım<br />
gereklidir. Kişi halüsinasyonlar ve sanrılar yaşayabilir.<br />
Parkinson hastalığının tedavileri nelerdir?<br />
Öncelikle ilaç tedavileri ile başlanır. Uygun ve ileri evre<br />
hastalarda cerrahi tedaviler de mümkün olabilir. Diğer<br />
tedaviler, daha fazla istirahat ve egzersiz yapmak gibi<br />
yaşam tarzı değişikliklerini içerir. Parkinson semptomlarını<br />
tedavi etmek için kullanılabilecek birçok ilaç vardır, ancak<br />
henüz hiçbiri hastalığın etkilerini tersine çeviremez. İlaçları<br />
düzenli ve belli bir program çerçevesinde kullanmak son<br />
derece önemlidir.<br />
Parkinson hastalığının günlük yaşam üzerindeki<br />
etkisi nedir?<br />
Parkinson hastalığında evre ve dejeneratif süreç ilerledikçe<br />
günlük yaşam aktivitelerinin kısıtlanması söz konusu olur.<br />
Hastalık hakkında araştırmalar devam ediyor mu?<br />
Genç yaşta da görülür mü?<br />
Parkinson hastalığını daha çok 50 yaş ve sonrasında<br />
görmeye başlarız. Sıklığının 40 yaş ve üstü genel<br />
popülasyonda yüzde 0,3 olduğu tahmin edilmektedir.<br />
Gençlerde görülmesi nadirdir. Bununla beraber tedavi ve<br />
erken tanı açısından klinik çalışmalar devam etmektedir.<br />
Parkinson hastalığı kadınlara oranla erkeklerde<br />
daha mı sık görülür?<br />
Epidemiyolojik çalışmaların hepsinde olmasa da pek<br />
çoğunda parkinson hastalığının görülmesinde erkek<br />
üstünlüğü gözlenmiştir. Bu da erkeklerin Parkinson<br />
geliştirme riskinin kadınlardan daha yüksek olduğunu<br />
düşündürmektedir.<br />
Parkinson hastalığı tam olarak nedir?<br />
Parkinson hastalığı; beyindeki nöronların işlev bozukluğu<br />
sonucu ortaya çıkan, kronik ve ilerleyici giden, hareket<br />
bozukluğuna neden olan bir hastalıktır.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
32<br />
Who is affected?<br />
Although it is rarely seen in young age groups, it is more<br />
common in people over 60 years of age.<br />
What are the symptoms of Parkinson’s disease?<br />
Parkinson’s disease, which is usually caused by severe<br />
slowing of movements on one side of the body, continuous<br />
and rhythmic tremors generally seen in the hands when<br />
resting, a feeling of stiffness and posture disorders in the<br />
body caused by irregular contraction of the muscles, starts<br />
on one side of the body and the symptoms increase over<br />
the years and pass to the other side of the body.<br />
What are the risk factors?<br />
As with many different neurological diseases, the exact<br />
cause of Parkinson’s disease is not yet known. Although<br />
not directly inherited, various genetic features have been<br />
discovered that can cause disease in a small portion of<br />
them. It is possible that early exposure to certain toxins or<br />
environmental factors may also increase the chances of<br />
developing Parkinson’s disease.<br />
So, how is the diagnosis made?<br />
Brain MRI or blood analysis can be done for the differential<br />
diagnosis of Parkinson’s disease; however, these<br />
examinations are performed to exclude diseases similar to<br />
Parkinson’s disease. The diagnosis is made by the patient’s<br />
clinical history and neurological examination.<br />
Kimler etkilenir?<br />
Çok nadir olarak genç yaş gruplarında görülse de daha çok<br />
60 yaş üzeri kişilerde görülür.<br />
Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?<br />
Çoğunlukla vücudun bir tarafında hareketlerin ileri<br />
derecede yavaşlaması, genellikle istirahat halindeyken<br />
ellerde görülen sürekli ve ritmik titreme, kasların düzensiz<br />
kasılması sonucu oluşan vücutta sertlik hissi ve duruş<br />
bozukluklarıyla ortaya çıkan Parkinson hastalığı, vücudun<br />
bir tarafında başlar ve bulgular yıllar içinde artarak vücudun<br />
diğer tarafına da geçer.<br />
Risk faktörleri nelerdir?<br />
Birçok farklı nörolojik hastalıkta olduğu gibi, Parkinson<br />
hastalığının da kesin nedeni henüz tam olarak<br />
bilinmemektedir. Doğrudan genetik geçişli olmasa da<br />
küçük bir kısmında hastalığa yol açabilecek çeşitli genetik<br />
özellikler keşfedilmiştir. Belirli toksinlere veya çevresel<br />
faktörlere erken maruz kalmanın da Parkinson hastalığının<br />
gelişme şansını artırabilmesi olasıdır.<br />
Peki, tanısı nasıl konulur?<br />
Parkinson hastalığı ayırıcı tanısı için beyin MR<br />
görüntülemesi veya kan tahlili yapılabilir; ancak bu tetkikler<br />
Parkinson hastalığına benzeyen hastalıkları dışlamak<br />
amacı ile yapılır. Tanı, hastanın klinik hikayesi ve nörolojik<br />
muayene ile konulmaktadır<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
34<br />
Attention to PFAPA syndrome in children!<br />
Pediatric Rheumatology Specialist Assoc. Dr. Ferhat Demir at Acıbadem Altunizade Hospital<br />
Çocuklarda PFAPA sendromuna dikkat!<br />
Anne babaları telaşlandıran ve genellikle nasıl<br />
davranacaklarını bilemedikleri yüksek ateş,<br />
doktora en sık başvurulan sorunlardan biri olarak<br />
karşımıza çıkıyor. Yüksek ateş şikayetinin belirli<br />
aralıklarla sık tekrarlaması, çocuğun ve ailesinin<br />
yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebilirken,<br />
çocukların okul başarısını da olumsuz etkiliyor.<br />
Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Sağlığı<br />
ve Hastalıkları Çocuk Romatoloji Uzmanı Doç.<br />
Dr. Ferhat Demir, her mevsim görülebilen PFAPA<br />
sendromu (tekrarlayan ateş) hakkında bilinmesi<br />
gereken 9 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar<br />
ve önerilerde bulundu.<br />
High fever, which alarms parents and often does<br />
not know how to behave, is one of the most<br />
common problems in which a doctor is consulted.<br />
Frequent repetition of high fever at certain<br />
intervals can seriously reduce the quality of<br />
life of the child and his family, while negatively<br />
affecting the school success of children. Pediatric<br />
Rheumatology Specialist Assoc. Dr. Ferhat<br />
Demir at Acıbadem Altunizade Hospital shared 9<br />
important notes to know about PFAPA syndrome<br />
(periodic fever), which can be seen in all seasons,<br />
and made important warnings and suggestions.<br />
Do not give antibiotics because it does not help!<br />
PFAPA syndrome is an additional common rheumatic<br />
periodic fever disease of childhood, which usually lasts<br />
between 3-6 days and goes away spontaneously, frequently<br />
recurring, with persistent fever, pharyngitis, tonsillitis<br />
(tonsillitis), mouth sores and lymph node enlargement<br />
findings. Assoc. Dr. Ferhat Demir said, “PFAPA syndrome<br />
is not an infection, and it is not a condition that requires<br />
antibiotics at all. It is not contagious. The most common<br />
misapplication we see in this disease is that children use<br />
antibiotics for unnecessary reasons, sometimes several<br />
times a month, considering that they have beta microbes or<br />
throat infections.”<br />
Antibiyotik vermeyin çünkü fayda sağlamıyor!<br />
PFAPA sendromu genelde 3-6 gün arası süren ve<br />
kendiliğinden geçen, sık tekrarlayan, dirençli ateş,<br />
farenjit, tonsillit (bademcik iltihaplanması), ağız yarası<br />
ve lenf bezlerinde büyüme bulguları ile seyir gösteren,<br />
çocukluk çağının ek sık görülen romatizmal periyodik ateş<br />
hastalığıdır. Doç. Dr. Ferhat Demir “PFAPA sendromu bir<br />
enfeksiyon değildir, antibiyotik verilmesi gereken bir durum<br />
ise hiç değildir. Bulaşıcılığı yoktur. Bu hastalık özelinde en<br />
sık gördüğümüz yanlış uygulama, çocukların beta mikrobu<br />
ya da boğaz enfeksiyonu olduğu düşünülerek, bazen ayda<br />
birkaç kez gereksiz nedenle antibiyotik kullanmalarıdır”<br />
diyor.<br />
Bu belirtilerle seyrediyor!<br />
“Çocuklarda 3-4 hafta ara ile 39-40 dereceyi bulan ateş<br />
şikâyeti gelişmektedir. Atak aralığı bir haftaya kadar<br />
düşebileceği gibi iki-üç ay aralığına da genişleyebilir. Ateşe<br />
eşlik eden en sık bulgu ise boğaz içerisinde bademcikler<br />
üzerinde beyaz plakların olmasıdır. Boyun lenf bezlerinde<br />
büyüme, farenjit-tonsillit, ağız içerisinde yaralar, eklem<br />
ağrıları, daha nadiren, döküntü, karın ağrısı ve ishal de<br />
eşlik edebilmektedir. Ataklar arasında çocuklar tamamen<br />
sağlıklıdır ve hastalığa bağlı büyüme ve gelişmede<br />
etkilenme olmaz.”<br />
Ailesel geçiş gösterebiliyor!<br />
“PFAPA Sendromunda (tekrarlayan ateş) ataklar<br />
sıklıkla 2-5 yaş arasında başlar ve 7-8 yaşından itibaren<br />
kaybolur. Hastaların bir kısmında bu ataklar ergenlikte ve<br />
yetişkinlikte de devam edebilir. Araştırmalar; tam olarak<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
35<br />
Watching with these symptoms!<br />
“Fever, which reaches 39-40 degrees at intervals of 3-4<br />
weeks, develops in children. The attack range may decrease<br />
up to a week or expand to two-three months. The most<br />
common finding accompanying fever is the presence of<br />
white plaques on the tonsils in the throat. Enlargement of<br />
the neck lymph nodes, pharyngitis- tonsillitis, sores in the<br />
mouth, joint pain, more rarely rash, abdominal pain and<br />
diarrhea may accompany. Between attacks, the children are<br />
completely healthy and there is no effect on growth and<br />
development due to the disease.”<br />
It can show familial transmission!<br />
“In PFAPA Syndrome (recurrent fever) attacks often begin<br />
between the ages of 2-5 and disappear by the age of 7-8<br />
years. In some patients, these attacks may continue in<br />
adolescence and adulthood. Although a genetic cause<br />
cannot be determined exactly, researches show that the<br />
disease may show familial transmission. In our own clinical<br />
experience, we can see that in certain patients, such as<br />
parents-eame-aunt-aunty-uncle, there are similar findings<br />
in childhood, and the findings cease after tonsillectomy.”<br />
It can be seen in all seasons!<br />
“One of the features of the disease is that it does not<br />
observe the seasons, unlike other infections; Although it<br />
is more common in winter and spring, PFAPA attacks can<br />
develop in any season. The reason why it is more common<br />
in some seasons is that possible viral infections can trigger<br />
the PFAPA attack by stimulating the immune system. In<br />
this respect, families of children with PFAPA should be<br />
more protective and careful about upper respiratory tract<br />
infections. Children should not be restricted from their<br />
school and social life as long as their general condition is<br />
good.”<br />
The main reason; Intensive work of the immune<br />
system<br />
Stating that the main reason for the disease is the<br />
intense work of the immune system without any reason,<br />
Pediatric Rheumatology Specialist Assoc. Dr. Ferhat<br />
Demir at Acıbadem Altunizade Hospital, said, “While the<br />
immune system is working intensively in PFAPA syndrome,<br />
symptoms similar to infectious diseases may develop and<br />
cause patients to receive unnecessary treatments as if<br />
they have an infection. With current scientific data, it’s not<br />
known for sure what causes it, but we do know that certain<br />
genetic conditions can pose a risk for this disease.”<br />
genetik bir neden ortaya konulamamakla birlikte, hastalığın<br />
ailesel geçiş gösterebildiğini düşündürmektedir. Kendi<br />
klinik tecrübelerimizde de anne-baba-amca-hala-teyzedayı<br />
gibi bir yakında çocuklukta benzer bulguların olduğunu,<br />
bademcik ameliyatı sonrasında bulguların sonlandığını<br />
belirli hastalarda görebilmekteyiz.”<br />
Her mevsim görülebiliyor!<br />
“Hastalığın özelliklerinden biri de diğer enfeksiyonlardan<br />
farklı olarak mevsim gözetmemesidir; kış ve bahar<br />
aylarında daha sık olmakla birlikte, her mevsimde PFAPA<br />
atakları gelişebilir. Bazı mevsimler daha sık görülmesinin<br />
nedeni, muhtemel viral enfeksiyonların bağışıklık<br />
sistemini uyararak PFAPA atağını tetikleyebilmesidir.<br />
Bu açıdan PFAPA tanılı çocukların aileleri, üst solunum<br />
yolu enfeksiyonları konusunda daha koruyucu ve dikkatli<br />
olmalıdır. Çocuklar, genel durumları iyi olduğu sürece, okul<br />
ve sosyal yaşamlarından kısıtlanmamalıdır.”<br />
Ana nedeni; bağışıklık sisteminin yoğun çalışması<br />
Hastalığın temel sebebinin, bağışıklık sisteminin nedensiz<br />
bir şekilde yoğun çalışması olduğunu belirten Çocuk<br />
Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ferhat Demir “PFAPA<br />
sendromunda bağışıklık sistemi yoğun çalışırken,<br />
enfeksiyon hastalıklarına benzer bulgular gelişebilmekte<br />
ve hastaların enfeksiyon varmış gibi gereksiz tedaviler<br />
almasına neden olabilmektedir. Güncel bilimsel verilerle,<br />
buna neyin neden olduğu kesin olarak bilinmemekle<br />
birlikte, bazı genetik durumların bu hastalık için risk<br />
oluşturabildiğini biliyoruz” diyor.<br />
Başka hastalıklarla karışabiliyor!<br />
“Hastalığın tanısı doktor muayenesi ve hastanın<br />
benzer ataklarının görülmesi ile konulur. Laboratuvar<br />
testlerinde, sanki vücutta mikrobik bir durum varmış gibi<br />
yükseklikler görülür. PFAPA teşhisi koymadan önce benzer<br />
bulgulara neden olabilecek diğer hastalıkları dışlamak<br />
gerekmektedir. Çünkü başka enfeksiyon hastalıklarının<br />
yanı sıra ülkemizde sık görülen Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF)<br />
It can be confused with other diseases!<br />
“The diagnosis of the disease is made by a doctor’s<br />
examination and the appearance of similar attacks of the<br />
patient. In laboratory tests, heights are seen as if there is a<br />
microbial condition in the body. Before making a diagnosis<br />
of PFAPA, it is necessary to exclude other diseases that<br />
may cause similar findings. Because, in addition to other<br />
infectious diseases, the findings of FMF, which is common<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
36<br />
hastalığı ve birkaç romatizmal periyodik ateş sendromunun<br />
bulguları PFAPA ile karışabilmektedir.”<br />
in our country, and a few rheumatic periodic fever<br />
syndromes can be confused with PFAPA.”<br />
Pay attention to this point in treatment!<br />
Assoc. Dr. Ferhat Demir said, “Even though steroid (cortisol)<br />
treatment is frequently used during relapse periods and it<br />
is beneficial, one of the side effects of steroid application<br />
that we do not want is that it causes shortening of attack<br />
intervals. After steroid administration, attacks may become<br />
more frequent up to once a week. In this respect, steroid<br />
therapy is not a treatment method that we recommend to<br />
be used every month or more frequently. For this reason,<br />
after the evaluation of the pediatric rheumatologist and<br />
exclusion of other rheumatic causes, additional treatments<br />
can be given to help reduce the frequency of attacks, if<br />
necessary. Adeno-tonsillectomy (nasal and tonsil surgery)<br />
is the most effective treatment method that provides<br />
complete termination of attacks in 85-90% of patients.<br />
There are higher-level treatment options for patients<br />
whose symptoms persist and persist despite tonsil surgery.”<br />
Constant monitoring is required!<br />
“PFAPA does not cause any permanent problems. It does<br />
not retard growth and development, but it can cause<br />
febrile convulsions due to high fever in children with low<br />
seizure threshold. Diagnosed patients should definitely<br />
follow up with a pediatric rheumatologist. Since PFAPA<br />
disease is basically a rheumatic fever disease, it is strongly<br />
recommended that these children be evaluated in terms of<br />
other periodic rheumatic fever diseases.”<br />
Tedavide bu noktaya dikkat!<br />
Doç. Dr. Ferhat Demir “Steroid (kortizol) tedavisi<br />
atak dönemlerinde sık kullanılıp faydası görülse de<br />
steroid uygulamasının istemediğimiz bir yan etkisi,<br />
atak aralıklarının kısalmasına neden olmasıdır.<br />
Steroid uygulaması sonrası ataklar haftada bire kadar<br />
sıklaşabilmektedir. Steroid tedavisi bu açıdan her ay ya<br />
da daha sık kullanılmasını önerdiğimiz bir tedavi yöntemi<br />
değildir. Bu nedenle, hastalara çocuk romatoloji uzmanı<br />
değerlendirmesi ile diğer romatizmal nedenler dışlandıktan<br />
sonra, gerekirse atak sıklığını azaltmada yardımcı olabilen<br />
ek tedaviler verilebilmektedir. Adeno-tonsillektomi (geniz<br />
ve bademcik ameliyatı), hastaların yüzde 85-90’lık kısmında<br />
atakların tamamen sonlanmasını sağlayan en etkin tedavi<br />
yöntemidir. Bademcik ameliyatına rağmen atak bulguları<br />
devam eden ve dirençli seyreden hastalarda daha üst<br />
basamak tedavi seçenekleri bulunmaktadır” diyor.<br />
Sürekli takip gerekli!<br />
“PFAPA herhangi bir kalıcı soruna neden olmaz. Büyüme,<br />
gelişme geriliği yapmaz ancak havale eşiği düşük olan<br />
çocukların yüksek ateşe bağlı ateşli havale geçirmesine<br />
neden olabilir. Tanı alan hastaların mutlaka çocuk<br />
romatoloji uzmanı takibine de girmesi gerekir. PFAPA<br />
hastalığı, temelinde bir romatizmal ateş hastalığı olduğu<br />
için, diğer periyodik romatizmal ateş hastalıkları açısından<br />
da bu çocukların değerlendirilmeleri mutlaka önerilir.”<br />
Erken tanı ve tedavi çok önemli!<br />
Doç. Dr. Ferhat Demir “Hastalığa bağlı yaşadığımız en<br />
büyük sıkıntı hem çocuğun hem de ailenin hayat kalitesinin<br />
ciddi anlamda azalmasıdır. Özellikle ayda bir ve daha sık<br />
atak geçiren çocuklarda bu daha ön planda gözlenmektedir.<br />
Bu nedenle çocukların okul hayatı da kesintilere<br />
uğrayabilmektedir. Bu açıdan erken dönemde iyi bir<br />
ayırıcı tanı yapılarak, etkin tedavi ile atakların sıklığının ve<br />
şiddetinin azaltılması ya da tamamen ortadan kaldırılması<br />
asıl amacımız olmalıdır.” diyor.<br />
Early diagnosis and treatment is very important!<br />
Assoc. Dr. Ferhat Demir said, “The biggest problem we<br />
experience due to the disease is the serious decrease in the<br />
quality of life of both the child and the family. This is more<br />
prominent especially in children who have attacks once a<br />
month or more frequently. For this reason, children’s school<br />
life may also be interrupted. In this respect, our main goal<br />
should be to make a good differential diagnosis in the early<br />
period and to reduce or completely eliminate the frequency<br />
and severity of attacks with effective treatment.”<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
38<br />
Don’t let your spring fun be interrupted by allergies!<br />
Bahar keyfinizi alerji bölmesin!<br />
Attention for those who are locked in their homes<br />
and waiting for the arrival of spring, those who<br />
want to experience the joy of spring in outdoor<br />
activities. Informing on seasonal allergies that<br />
radically affect the lives of children and adults<br />
with the coming of spring, Pediatric Allergy,<br />
Chest Diseases Specialist Prof. Dr. Ahmet Akçay,<br />
President of Allergy Asthma Society, shared the<br />
tips for fighting allergens in spring.<br />
Tips on avoiding seasonal allergens<br />
With the arrival of spring, meadow grasses, grasses and<br />
trees bloom, pollen is scattered around. Pollen, which is a<br />
miracle of nature, helps plants to spread and multiply in<br />
the environment, but it can turn the spring months into<br />
a nightmare for people with pollen allergies. Individuals<br />
who tend to outdoor activities such as camping, hiking,<br />
gardening and soil are at risk due to pollen, even if they are<br />
in a safer environment in terms of Covid-19.<br />
Prof. Dr. Ahmet Akçay stated that spring allergies disturb<br />
Evlere kapanıp baharın gelişini bekleyenler,<br />
ilkbaharın neşesini açık hava etkinliklerinde<br />
yaşamak isteyenler, dikkat! Bahar aylarının<br />
yaklaşmasıyla çocuk ve yetişkinlerin hayatını<br />
kökten etkileyen mevsimsel alerjiler konusunda<br />
bilgiler veren Çocuk Alerji, Göğüs Hastalıkları<br />
Uzmanı ve Alerji Astım Derneği Başkanı Prof.<br />
Dr. Ahmet Akçay, bahar aylarında alerjenlerle<br />
savaşmanın ipuçlarını açıkladı.<br />
Mevsimsel alerjenlerden korunmaya dair ipuçları<br />
İlkbaharın gelişiyle çayır otlarının, çimenlerin ve ağaçların<br />
çiçek açmasıyla polenler çevreye saçılır. Doğanın<br />
bir mucizesi olan polenler, bitkilerin çevreye yayılıp<br />
çoğalmasına yardımcı olmakla birlikte polen alerjisi olan<br />
kişilerin bahar aylarını kabusa çevirebilir. Kamp, yürüyüş,<br />
bahçe, toprak gibi açık hava aktivitelerine yönelen bireyler,<br />
Covid-19 açısından daha güvenli bir ortamda bulunsalar<br />
dahi, polenler sebebiyle risk altındadır.<br />
Prof. Dr. Ahmet Akçay bahar alerjilerinin hastayı çok<br />
rahatsız ettiğini, yaşam kalitesini bozduğunu, alerjik<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
39<br />
bulgular nedeniyle hastaların iyi uyuyamadığını, bu nedenle<br />
yorgunluk ve halsizlik hissettiklerini, bunun sonucunda<br />
konsantrasyon ve öğrenme yeteneğinde azalma olduğunu<br />
belirtti. Mevsimsel alerjiye sahip olanların alerjenlerle nasıl<br />
savaşacağı konusunda gündelik ipuçları verdi.<br />
the patient very much, impair their quality of life, patients<br />
cannot sleep well due to allergic symptoms, therefore they<br />
feel fatigue and weakness, as a result of which there is a<br />
decrease in concentration and learning ability. She gave<br />
everyday tips on how to combat allergens for those with<br />
seasonal allergies.<br />
Do not dry your clothes outdoors!<br />
Clothes worn outside should be changed and cleaned when<br />
you come home. Drying the clothes in the dryer instead of<br />
an outside area, taking a warm shower if possible, gargling<br />
the nose with water, especially washing the hair is very<br />
useful in terms of cleaning the pollen sticking to the hair.<br />
Because pollen can easily settle in the fibers and then<br />
trigger symptoms when you wear the laundry.<br />
You must wear a hat and glasses outdoors!<br />
To be successful in the fight against allergies, you can wear<br />
a hat on your head and sunglasses to prevent pollen from<br />
entering your eyes. The use of masks and sunglasses that<br />
cover the sides of the eyes, especially when going out in<br />
spring, are effective in controlling spring allergies.<br />
Avoid smoking!<br />
Smoking triggers a stuffy, runny and itchy nose and watery<br />
eyes. With the arrival of spring, the time spent in public<br />
spaces, parks and gardens increases. While spending<br />
time outdoors, it is beneficial to stay away from smoking<br />
areas and choose non-smoking collective outdoor spaces,<br />
hotel rooms or restaurants. It should be noted that you<br />
should avoid other types of smoke that can aggravate your<br />
symptoms, such as fumes from a wood-burning fireplace<br />
and aerosol sprays.<br />
Kıyafetlerinizi açık havada kurulamayın!<br />
Dışarıda giyilen giysiler eve gelindiğinde değiştirilmeli ve<br />
temizlenmelidir, kıyafetleri dışarıda bir alan yerine kurutma<br />
makinesinde kurutmak, mümkünse ılık bir duş almak,<br />
burunları su ile gargara etmek, özellikle saçların yıkanması<br />
saçlara yapışan polenlerin temizlenmesi noktasında<br />
oldukça faydalıdır. Zira polen, elyaflara kolayca yerleşebilir<br />
ve daha sonra çamaşırları giydiğinizde semptomları<br />
tetikleyebilir.<br />
Açık havada şapka ve gözlük kullanmalısınız!<br />
Alerjiyle mücadelede başarılı olmak için başınıza şapka,<br />
gözlerinize polen girmesini önlemek için güneş gözlüğü<br />
takabilirsiniz. Özellikle bahar aylarında dışarıya çıkılırken<br />
maske kullanımı ve gözlerin yan kısımlarını da örten<br />
güneş gözlükleri kullanmak, bahar alerjisini kontrol etme<br />
aşamasında etkilidir.<br />
Sigaradan kaçının!<br />
Sigara kullanımı tıkalı, akan ve kaşıntılı burnu ve gözlerin<br />
sulanmasını tetikler. Bahar aylarının gelmesiyle beraber<br />
kamusal alanlarda, park ve bahçelerde geçirilen zaman<br />
artar. Açık havada vakit geçirirken sigara içilen ortamlardan<br />
uzaklaşmak, sigara içilmeyen kolektif dış mekanları,<br />
otel odalarını ya da restoranları seçmekte yarar vardır.<br />
Unutulmamalıdır ki, odun yanan şömine ateşinden çıkan<br />
dumanlar ve aerosol spreyler gibi semptomlarınızı<br />
arttıracak diğer duman türlerinden kaçınmalısınız.<br />
Hava durumunu takip edin!<br />
Yerel hava durumu raporlarını takip etmelisiniz. Daha<br />
yüksek polen oluşumuna neden olan yüksek ısının olduğu<br />
günleri, fırtınalar sırasında oluşan rüzgârı fark ederek<br />
önlem alabilirsiniz. Covid-19 döneminde kullanılan<br />
maskeler, polenle teması önemli derecede azaltır. Bu<br />
günler muhtemelen “fırtına astımı” olarak bilinen bir<br />
fenomene neden olabilir. Astımlılar özellikle fırtınadan<br />
sonra dışarı çıkarlarsa şiddetli reaksiyonlar gösterebilirler.<br />
Follow the weather!<br />
You should follow local weather reports. You can take<br />
precautions by noticing the wind during storms on days<br />
with high temperatures that cause higher pollen formation.<br />
Masks used during the Covid-19 period significantly reduce<br />
contact with pollen. These days can possibly cause a<br />
phenomenon known as “storm asthma”. Asthmatics can<br />
have severe reactions, especially if they go outside after a<br />
storm.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
40<br />
Clear your nose!<br />
Nasal rinsing can dilute allergy symptoms in that area as<br />
well as clearing mucus from your nose. In addition, it can<br />
remove thin mucus and bacteria and alleviate postnasal<br />
discharge. It will be helpful to gargle the nose frequently<br />
with water. Nose cleaning kits are available. Physiological<br />
saline solutions (you can prepare it by putting 1 teaspoon<br />
of salt in 1 liter of water) and more concentrated saline<br />
(hypertonic saline) solutions can be used for washing the<br />
inside of the nose (you can put 2 teaspoons of salt in 1 liter<br />
of water); According to one study, the latter has a better<br />
effect. The effects of nasal irrigation once or twice a day<br />
are felt within the first 4 weeks of starting this practice. It<br />
is also important to note that nasal irrigation, in addition to<br />
drug therapy, can save approximately 30% on medication<br />
while providing the same level of symptom control.<br />
HEPA filters can be used!<br />
Using Portable Hepa “High Efficiency Particulate Arresting”,<br />
a filtered air cleaner, vacuuming the house regularly with<br />
a HEPA filtered vacuum cleaner, frequently changing the<br />
pollen filters of the air conditioner in your car and at home<br />
will be useful. Outdoor exercises are important for beating<br />
allergies, but timing is critical.<br />
Do not choose the morning hours for walking!<br />
The highest pollen count is usually when the sun starts<br />
to rise in the morning. For walking, you should prefer<br />
afternoon or late evening hours.<br />
Don’t forget to replace the car filters<br />
The filters installed in all cars today effectively capture<br />
particulate matter from ~ 0.7 to 74 µm, regardless of their<br />
source. Therefore, even all pollen and pollen particles<br />
should regularly prevent them from getting into the car<br />
with the windows closed and protect drivers suffering from<br />
pollen allergies. A clinical study showing the beneficial<br />
effect of car filters during car travel does not appear to<br />
have been published to date. On the other hand, there are<br />
studies showing that allergies are responsible for up to 7%<br />
of traffic accidents, including reflex eyelid closure during<br />
sneezing. However – even the best filters in cars wear out<br />
and it has been proven that the filtering effect of small<br />
Burnunuzu temizleyin!<br />
Nazal durulama, burnunuzda bulunan mukusu<br />
temizlemesinin yanı sıra o bölgedeki alerji semptomlarını<br />
seyreltebilir. Bunun yanı sıra ince mukusu ve bakterileri<br />
uzaklaştırıp postnazal akıntıyı hafifletebilir. Burnun su ile<br />
sık sık gargara edilmesi faydalı olacaktır. Burun temizleme<br />
kitleri kullanılabilir. Burun içinin yıkanması için fizyolojik<br />
tuzlu su solüsyonları (1 litre suya 1 çay kaşığı tuz koyarak<br />
hazırlayabilirsiniz) ve daha yoğun tuzlu su (hipertonik<br />
serum fizyolojik) solüsyonları kullanılabilir (1 litre suya 2<br />
çay kaşığı tuz koyabilirsiniz); bir çalışmaya göre, ikincisi<br />
daha iyi bir etkiye sahiptir. Günde bir veya iki kez nazal<br />
irrigasyonun etkileri, bu uygulamaya başladıktan sonraki<br />
ilk 4 hafta içinde hissedilir. Aynı zamanda, ilaç tedavisine ek<br />
olarak nazal irrigasyonun, aynı seviyede semptom kontrolü<br />
sağlarken, ilaca yaklaşık %30 tasarruf sağlayabileceğini de<br />
belirtmek önemlidir.<br />
Hepa filtreli hava temizleme cihazları<br />
kullanılabilir!<br />
Taşınabilir Hepa “High Efficiency Particulate Arresting”<br />
yani “Yüksek Etkinlikte Partikül Yakalayıcı” filtreli<br />
hava temizleme cihazı kullanmanız, Hepa filtreli bir<br />
elektrik süpürgesiyle düzenli bir şekilde evi süpürmeniz,<br />
arabanızdaki ve evinizdeki klimanın polen filtrelerini sıklıkla<br />
değiştirmeniz faydalı olacaktır. Alerjiyi yenmek için açık<br />
hava egzersizleri önemlidir ancak zamanlama kritiktir.<br />
Yürüyüş için sabah saatlerini tercih etmeyin!<br />
En yüksek polen sayısı genellikle sabah güneş doğmaya<br />
başladığında olur. Yürüyüş için öğleden sonra veya akşam<br />
geç saatlerini tercih etmelisiniz.<br />
Araba filtrelerini değiştirmeyi unutmayın<br />
Günümüzde tüm arabalara takılan filtreler, kaynaklarından<br />
bağımsız olarak partikül maddeyi ~ 0,7 ila 74 µm arasında<br />
etkili bir şekilde tutar. Bu nedenle, tüm polen ve polen<br />
parçaları bile düzenli olarak camlar kapalıyken arabaya<br />
girmelerini engellemesi ve polen alerjisinden muzdarip<br />
sürücüleri korumalıdır. Araba yolculuğu sırasında<br />
araba filtrelerinin yararlı etkisini gösteren klinik bir<br />
çalışma bugüne kadar yayınlanmış gibi görünmüyor. Öte<br />
yandan, hapşırma sırasında refleks göz kapaklarının<br />
kapanması da dahil olmak üzere trafik kazalarının %7’sine<br />
kadarından alerjilerin sorumlu olduğuna dair çalışmalar<br />
bulunmaktadır. Ancak – arabalardaki en iyi filtreler<br />
bile eskir ve dış havadaki küçük parçacıkların (PM 2.5 )<br />
filtreleme etkisinin azaldığı kanıtlanmıştır. Polen alerjisi<br />
olanların filtreyi 2 yılda bir değiştirmeleri önerilebilir.<br />
Etkili maske kullanın<br />
COVID dönemi maskeleri, polenle teması azaltır. Birçok<br />
insanın maske taktığından beri daha az mevsimsel<br />
alerji semptomu yaşadığı gözleniyor. Maske takılıyken<br />
egzersiz yapmak güvenlidir. Alerjiler maske ile çalışmayı<br />
zorlaştırmamalıdır, bu nedenle nefes almakta güçlük<br />
çekiyorsanız bir profesyonelden yardım almalısınız. Polen<br />
mevsimi boyunca maske takmak, özellikle polen yükünün<br />
yüksek olacağı tahmin edilen günlerde, polen alerjisi<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
41<br />
particles (PM 2.5) in the outside air is reduced. Those with<br />
pollen allergies may be advised to replace the filter every 2<br />
years.<br />
Use effective masks<br />
COVID-era masks reduce contact with pollen. Many people<br />
seem to experience fewer seasonal allergy symptoms since<br />
wearing masks. It is safe to exercise while wearing a mask.<br />
Allergies should not complicate working with the mask, so<br />
if you have difficulty breathing you should seek help from<br />
a professional. Wearing a mask during the pollen season<br />
can be recommended as an effective non-pharmacological<br />
option for those with pollen allergies, especially on days<br />
when the pollen load is predicted to be high. In this<br />
way, pollen allergy sufferers will also have some benefit<br />
from wearing a mask against viruses (e.g. coronaviruses),<br />
bacteria or air pollution. Unless you have significant<br />
nasal congestion, only upper respiratory allergies should<br />
not cause too much trouble in breathing. If you have a<br />
breathing difficulty, you may need to be evaluated for the<br />
possibility of asthma.<br />
Nasal ointments, powders and oils can be used<br />
The application of ointments, powders or oils to the nasal<br />
mucosa is based on the idea that they act as a barrier to<br />
repel pollen absorbed into the nose or prevent allergens<br />
from entering the mucous membranes, thereby preventing<br />
inflammatory reactions and symptoms.<br />
Overall, numerous studies show that cellulose dust in<br />
the nose is an effective barrier against the penetration<br />
of allergens and airborne particulate matter. For these<br />
reasons, it may be beneficial for those with pollen allergy<br />
to use these ointments around the nose while we are<br />
outdoors.<br />
What is the ideal time to exercise outdoors?<br />
Rain pushes pollen down. Exercising during a light rain can<br />
be one of the best times to be outdoors when you have<br />
allergies.<br />
Is intranasal light (Phototherapy) treatment<br />
beneficial?<br />
There are studies showing that intranasal phototherapy<br />
is beneficial. However, based on information from<br />
dermatology and general considerations of possible<br />
epithelial damage to mucous membranes, it should be<br />
noted that local application of UV light is not without risk,<br />
particularly on a mucosal surface where such application<br />
is not physiological. Therefore, it would not be right to<br />
recommend this method to every pollen allergy sufferer.<br />
olanlar için farmakolojik olmayan etkili bir seçenek olarak<br />
önerilebilir. Bu şekilde, polen alerjisi hastaları, virüslere<br />
(örn. koronavirüsler), bakterilere veya hava kirliliğine karşı<br />
maske takmanın da bazı faydaları olacaktır. Önemli bir<br />
burun tıkanıklığınız yoksa sadece üst solunum yolu alerjileri<br />
nefes almanızda çok fazla sorun oluşturmamalıdır. Eğer<br />
bir solunum güçlüğü çekiyorsanız, astım olasılığı için<br />
değerlendirmeniz gerekebilir.<br />
Nazal merhemler, tozlar ve yağlar kullanılabilir<br />
Merhemlerin, tozların veya yağların nazal mukozaya<br />
uygulanması, bunların burun içine emilen polenleri<br />
püskürtmek veya alerjenlerinin mukoza zarlarına girmesini<br />
önlemek için bir bariyer görevi gördükleri ve böylece<br />
inflamatuar reaksiyonları ve semptomları önlediği fikrine<br />
dayanır.<br />
Genel olarak, çok sayıda çalışma, burundaki selüloz<br />
tozunun, alerjenlerin ve havadaki partiküler maddelerin<br />
penetrasyonuna karşı etkili bir bariyer olduğunu<br />
göstermektedir. Bu nedenlerden açık havada kaldığımız<br />
sürede polen alerjisi olanların burun etrafına bu<br />
merhemlerden kullanması faydalı olabilir.<br />
Açık havada egzersiz yapmak için ideal zaman<br />
nedir?<br />
Yağmur, poleni aşağı iter. Hafif bir yağış sırasında egzersiz<br />
yapmak, alerjiniz olduğunda açık havada olmak için en iyi<br />
zamanlardan biri olabilir.<br />
Burun içine ışık (Fototerapi) tedavisi faydalı mı?<br />
Burun içine fototerapi uygulanmasının faydalı olduğuna<br />
yönelik çalışmalar vardır. Bununla birlikte, dermatolojiden<br />
elde edilen bilgilere ve mukoza zarlarında olası epitel<br />
hasarına ilişkin genel değerlendirmelere dayanarak, UV<br />
ışığının lokal olarak uygulanmasının, özellikle bu tür bir<br />
uygulamanın fizyolojik olmadığı bir mukozal yüzey üzerinde<br />
risksiz olmadığı belirtilmelidir. Bu nedenle, bu yöntem her<br />
polen alerjisine önerilmesi doğru olmaz.<br />
Akapunktur etkili mi?<br />
Standart ilaç tedavisine yeterince yanıt vermeyen veya<br />
dayanılmaz yan etkiler yaşayan alerjik rinitli bireyler için<br />
akupunktur değerli olabilir. Muhtemelen, etki büyük ölçüde<br />
akupunktur uzmanının deneyimine ve muhtemelen hastanın<br />
metodolojiye katılma isteğine bağlı olacaktır.<br />
Is Acupuncture effective?<br />
Acupuncture may be valuable for individuals with allergic<br />
rhinitis who do not respond adequately to standard<br />
drug therapy or who experience intolerable side effects.<br />
Presumably, the effect will largely depend on the<br />
experience of the acupuncturist and possibly the patient’s<br />
willingness to participate in the methodology.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
42<br />
Pharmacy from past to present…<br />
Geçmişten günümüze eczacılık…<br />
We are all aware that pharmacy is preparing and selling drugs prescribed by doctors<br />
or health professionals, dealing with the control of substances and drugs and it is a<br />
multidisciplinary profession that manages processes such as disease diagnosis and<br />
prevention. The clinical health unit, which connects medical science with chemistry, is a<br />
great value from the past to the present. Let’s all witness this beautiful journey...<br />
Eczacılığın, doktor veya sağlık profesyonelleri tarafından reçete edilen ilaçları hazırlayıp<br />
satan, madde ve ilaçların kontrolü ile ilgilenen; hastalık teşhisi, önlenmesi gibi süreçleri<br />
yöneten multidisipliner bir meslek dalı olduğunun hepimiz farkındayız. Tıp bilimini<br />
kimya ile ilişkilendiren klinik sağlık birimi, geçmişten günümüze kadar uzanan büyük bir<br />
değer. Gelin, bu güzel yolculuğa hepimiz tanık olalım…<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
43<br />
Firsts<br />
When we take a look at the firsts, it is known that the first<br />
pharmacies in the world were in Naples and Paris in 1140.<br />
In the 9th century, Selerno, known as the “First Medical<br />
School” in Europe, was established… The first pharmacy in<br />
the Ottoman Empire established in 708 during the reign of<br />
al-Mansur.<br />
Education in Türkiye<br />
Türkiye started the Pharmacy education with the<br />
Pharmacist class opened in Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i<br />
Şahane on May 14, 1839. Today, undergraduate education<br />
continues for 5 years in pharmacy faculties.<br />
We call those who practice the profession of pharmacy as<br />
“Pharmacists”. Well, have you ever thought? about “How do<br />
we address our pharmacists in the past?”<br />
İlkler<br />
İlklere göz attığımızda, dünyadaki ilk eczanelerin<br />
1140’ta Napoli ve Paris’te olduğu biliniyor. 9.yüzyılda<br />
da Avrupa’da “İlk Tıp Okulu” olarak bilinen Selerno<br />
kurulmuş… Osmanlı’da ilk eczane ise, 708’de el-Mansur’un<br />
hükümdarlığında karşımıza çıkıyor.<br />
Türkiye’de eğitim<br />
Türkiye, ilk olarak 14 Mayıs 1839 tarihinde Mekteb-i<br />
Tıbbiye-i Adliye-i Şahane bünyesinde açılan Eczacı sınıfıyla<br />
Eczacılık öğretimine başlangıç yapmıştır. Günümüzde de<br />
Eczacılık fakültelerinde 5 yıl olarak lisans eğitimi devam<br />
etmektedir.<br />
Eczacılık mesleğini icra edenlere “Eczacı” diyoruz. Peki,<br />
geçmişte “Eczacılarımıza nasıl hitap<br />
ediliyordu?” diye hiç düşündünüz mü?<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
44<br />
Here are the names given to the Pharmacists<br />
throughout history:<br />
1- Rhizoteme<br />
2- Pharmakeis<br />
3- Pigmentarius<br />
4- Seplasiarius<br />
5- Pharmacopole<br />
6- Circulatore<br />
7- Ungentariu<br />
8- Apothecarius<br />
9- Confectionarius<br />
10- Apothecarie<br />
11- Pharmacien<br />
12- Emci<br />
13- Saydelan<br />
14- İspençiyar<br />
And…<br />
The word “Pharmacist” has been used in Türkiye since the<br />
end of the 19th century, after the separation of medicine<br />
and pharmacy, and it still continues to be used.<br />
Basic Pharmacy Sciences<br />
Analytical Chemistry: Application and development of<br />
determined methods for the analysis of drugs.<br />
Biochemistry: Metabolism of drugs, clinical biochemistry<br />
studies, etc.<br />
Pharmaceutical Microbiology: Analyzes in drugs,<br />
disinfectants, etc.<br />
İşte tarih boyunca Eczacılarımıza verilen isimler:<br />
1- Rhizoteme<br />
2- Pharmakeis<br />
3- Pigmentarius<br />
4- Seplasiarius<br />
5- Pharmacopole<br />
6- Circulatore<br />
7- Ungentariu<br />
8- Apothecarius<br />
9- Confectionarius<br />
10- Apothecarie<br />
11- Pharmacien<br />
12- Emci<br />
13- Saydelan<br />
14- İspençiyar<br />
Ve…<br />
Türkiye’de 19.Yüzyılın sonlarından itibaren Hekimlik ve<br />
Eczacılığın kesin olarak ayrılmasından sonra “Eczacı”<br />
sözcüğü kullanılmış ve hâlâ da kullanılmaya devam ediyor..<br />
Temel Eczacılık Bilimleri<br />
Analitik Kimya: İlaçların analizi için belirlenen yöntemlerin<br />
uygulanması ve geliştirilmesi.<br />
Biyokimya: İlaçların metabolizması, klinik biyokimya<br />
çalışmaları vb.<br />
Farmasötik Mikrobiyoloji: İlaçlarda analizler, dezenfektanlar<br />
vb.<br />
14 Mayıs Eczacılık Günü<br />
14 Mayıs 1839 tarihinde ülkemizde ilk Eczacı sınıfı olan<br />
Askeri Tıp Mektebi (Tıbbiye-i Adliye-i Şahane) esas alınarak,<br />
“14 Mayıs Eczacılık Günü” olarak kutlanmakta. Dünyada ise,<br />
2009 yılında İstanbul’da düzenlenmiş olan Dünya Eczacılık<br />
Kongresi’nde, kuruluş tarihi 25 Eylül olan Uluslararası<br />
Eczacılık Federasyonu’nun (FIP) tarihi baz alınmış ve FIP,<br />
oy birliği ile kabul edilen 25 Eylül’ün tüm dünya ülkelerinde<br />
“Dünya Eczacılık Günü” olarak kutlanacağını ilan etmiştir.<br />
İnsan sağlığına önemli katkılar sunan tüm eczacılarımızın<br />
günü kutlu olsun…<br />
14 May Pharmacy Day<br />
On May 14, 1839, based on the Military Medical School<br />
(Tıbbiye-i Adliye-i Şahane), the first pharmacy class in<br />
our country, it is celebrated as “May 14 Pharmacy Day”.<br />
In the world, at the World Pharmacy Congress held in<br />
Istanbul in 2009, based on the date of the International<br />
Pharmaceutical Federation (FIP), whose establishment<br />
date is September 25, and FIP declared that 25 September,<br />
which was accepted unanimously, will be celebrated as<br />
“World Pharmacy Day” in all countries of the world.<br />
Happy day to all our pharmacists who make important<br />
contributions to human health...<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
46<br />
A solution hope for epilepsy patients with VNS treatment<br />
Epilepsi hastalarına VNS operasyonu ile çözüm umudu<br />
YYÜ Gaziosmanpaşa Hastanesi Beyin ve Sinir<br />
Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete<br />
Karatay epilepsi hastaları için; nöbet geçirmeyi<br />
önleyici stratejiler ve çeşitli ilaçlar yardımıyla bu<br />
hastalığın kontrol altında tutulmasının dışında<br />
‘Vagus pili’ ya da ‘Epilepsi pili’ olarak bilinen<br />
VNS cerrahi operasyonu ile tedavinin mümkün<br />
olduğunu belirtirken önemli bilgiler paylaştı.<br />
Prof. Dr. Mete Karatay, Head of Brain and Nerve<br />
Surgery Department, YYÜ Gaziosmanpaşa<br />
Hospital shared important information by stating<br />
that apart from keeping this disease under<br />
control with the help of anti-seizure strategies<br />
and various drugs for epilepsy patients, it is<br />
possible to treat with VNS surgical treatment<br />
known as ‘Vagus battery’ or ‘Epilepsy battery’.<br />
‘Epilepsy’, popularly known as ‘falling sickness’, is a chronic<br />
(long-term) disease. It is known that epilepsy causes<br />
involuntary contractions, sensory changes and changes<br />
in consciousness in the patient due to the sudden and<br />
uncontrolled discharge of neurons in the brain, while it<br />
significantly affects the quality of life of the person.<br />
Stating that the breaking new ground of the century in<br />
Brain and Nerve Surgery, Prof. Dr. Mete Karatay stated that<br />
this surgery is hope, especially for epilepsy patients who are<br />
resistant to drugs and cannot benefit.<br />
What is the vagus nerve?<br />
The vagus nerve, which is a part of the nervous system,<br />
provides communication between the brain and the heart,<br />
and it also has connections with the intestine, kidney,<br />
gall bladder, lung, liver, pancreas, neck, tongue and ears.<br />
Starting from the brain and coming from both sides of the<br />
neck, it enters the rib cage, where it divides into different<br />
branches. The vagus nerve, which transmits the commands<br />
Halk arasında ‘Sara Hastalığı’ olarak bilinen ‘Epilepsi’,<br />
kronik (uzun süreli) bir hastalık. Epilepsi, beyinde bulunan<br />
nöronların ani ve kontrolsüz boşalmalarından dolayı<br />
hastada istemsiz kasılmalar, duyusal değişiklikler ve bilinç<br />
değişiklikleri gösterirken kişinin yaşam kalitesini önemli<br />
ölçüde olumsuz etkilediği biliniyor.<br />
Beyin ve Sinir cerrahisinde yüzyılın çığırının açıldığını,<br />
teknolojinin gelişimiyle derinde yerleşen tümörlere nokta<br />
atışı ile beyine zarar vermeden hasarlı bölgeyi tedavi<br />
etmenin mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr Mete Karatay,<br />
özellikle ilaca direnç gösteren ve fayda sağlanamayan<br />
epilepsi hastalarına bu ameliyatın umut olduğunu belirtti.<br />
Vagus siniri nedir?<br />
Sinir sisteminin bir parçası olan vagus siniri asıl olarak<br />
beyin ve kalp arasındaki iletişimi sağlarken ayrıca bağırsak,<br />
böbrek, safra kesesi, akciğer, karaciğer, pankreas, boyun,<br />
dil ve kulaklarla da bağlantısı bulunmaktadır. Beyinden<br />
başlayarak ve boynun iki yanından gelerek göğüs kafesine<br />
girmekte ve burada farklı dallara ayrılmaktadır. Beynin<br />
komutlarını hem kalbe hem de iç organlara aktaran vagus<br />
siniri vücudun çalışma sistemini düzenlemektedir.<br />
Epilepsi hastalarında vagus siniri uyarılarak sistemin<br />
düzgün çalışması sağlanmaktadır. Boyun bölgesinden<br />
geçen vagus sinirine yerleştirilen elektrotlar belli aralıklarla<br />
sinire elektrik vermektedir. Bu sayede epilepsi nöbetleri<br />
kısmen ya da tamamen durdurulmaktadır.<br />
VNS kimlere uygulanır?<br />
Vagal sinir stimülatörü epilepsi hastalarına<br />
uygulanmaktadır. Uzun süreli ilaç tedavisine yanıt vermeyen<br />
ve epilepsi nöbetlerinin devam ettiği hastalar epilepsi pili<br />
ameliyatı için uygundur. Ameliyat adayı hastaların epilepsi<br />
ilaçlarını belirlenen süre içinde düzenli olarak kullanması<br />
ve dozunun yeterli olması gerekmektedir. Bu hastaların<br />
beyninde, aynı zamanda ameliyat sırasında problem teşkil<br />
edebilecek tümör ya da farklı kitlelerin bulunmaması da<br />
gerekmektedir.<br />
İlaçlı tedaviye direnç gösteren hastaların yanı sıra<br />
ameliyat olamayacak ya da ameliyat sonrasında nöbetlerin<br />
devam ettiği hastalarda da vagal sinir stimülatörü (VNS)<br />
uygulaması yapılmaktadır.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
47<br />
of the brain to both the heart and the internal organs,<br />
regulates the working system of the body.<br />
In patients with epilepsy, the vagus nerve is stimulated to<br />
ensure proper functioning of the system. Electrodes placed<br />
on the vagus nerve passing through the neck region give<br />
electricity to the nerve at regular intervals. In this way,<br />
epileptic seizures are partially or completely stopped.<br />
Who does VNS apply to?<br />
Vagal nerve stimulation is applied to epilepsy patients.<br />
Patients who do not respond to long-term drug therapy<br />
and whose epileptic seizures continue are suitable for<br />
epilepsy surgery. Patients who are candidates for surgery<br />
should use epilepsy drugs regularly within the specified<br />
period and the dose should be sufficient. The brain of<br />
these patients should also be free of tumors or other<br />
masses that may pose a problem during surgery.<br />
Vagal nerve stimulation (VNS) application is performed in<br />
patients who are resistant to drug therapy, as well as in<br />
patients who cannot undergo surgery or whose seizures<br />
continue after surgery.<br />
Who does not apply VNS to?<br />
1) Epilepsy patients who respond to drug treatment,<br />
2) Patients with a tumor or a different mass in any part of<br />
the body,<br />
3) Patients with various ailments, especially rhythm<br />
disorders in the heart,<br />
4) Patients who have an infection in any part of their body,<br />
How is the surgery performed?<br />
The vagal nerve stimulator, which is applied to partially<br />
or completely prevent seizures in epilepsy patients, is<br />
performed under general anesthesia. Electrodes, which<br />
will give electricity at regular intervals, are wrapped around<br />
the vagus nerve, which passes through the neck region,<br />
during the operation, which usually lasts for 1-2 hours.<br />
With these electrodes connected to a battery source, it is<br />
aimed to suppress the abnormal activities seen in the brain.<br />
The battery source is usually placed under the collarbone.<br />
One of the important points that should be known in<br />
the application of Vagal nerve stimulation is that the<br />
application does not eliminate the disease itself, but only<br />
partially or completely eliminates the symptoms.<br />
What are the risks of VNS surgery?<br />
1) Risk of infection<br />
2) Vagal nerve damage<br />
3) Bleeding<br />
When the vagus nerve is damaged, symptoms such as<br />
hoarseness can also be permanent. However, vagus nerve<br />
complications are an extremely unlikely risk. There are no<br />
complications, especially in operations performed under<br />
the control of specialist surgeons.<br />
After the operation, epilepsy battery malfunctions can<br />
also cause some physical symptoms. The electric current<br />
given by the battery, which cannot fulfill its task, can cause<br />
discomfort such as pain in the neck region, cough, sleep<br />
VNS kimlere uygulanmaz?<br />
1) İlaçlı tedaviye yanıt veren epilepsi hastalarına,<br />
2) Vücudun herhangi bir bölgesinde tümör ya da farklı bir<br />
kitle bulunan hastalara,<br />
3) Kalbinde ritim bozuklukları başta olmak üzere çeşitli<br />
rahatsızlıkların bulunduğu hastalara,<br />
4) Vücudunun herhangi bir bölgesinde enfeksiyon görülen<br />
hastalara,<br />
Ameliyat nasıl uygulanır?<br />
Epilepsi hastalarında görülen nöbetlerin kısmen ya da<br />
tamamen önüne geçebilmek amacıyla uygulanan vagal<br />
sinir stimülatörü genel anestezi altında yapılmaktadır.<br />
Genellikle 1-2 saat süren operasyonda boyun bölgesinden<br />
geçen vagus sinirine, belli aralıklarla elektrik verecek olan<br />
elektrotlar sarılmaktadır. Bir pil kaynağına bağlanan bu<br />
elektrotlar sayesinde beyinde görülen anormal aktivitelerin<br />
baskılanması amaçlanmaktadır. Pil kaynağı ise genellikle<br />
köprücük kemiği altına yerleştirilmektedir. Vagal sinir<br />
stimülatörü uygulamasında bilinmesi gereken önemli<br />
noktalardan biri uygulamanın hastalığın kendisini değil<br />
yalnızca semptomlarını kısmen ya da tamamen ortadan<br />
kaldırdığıdır.<br />
VNS ameliyatının riskleri nelerdir?<br />
1) Enfeksiyon riski<br />
2) Vagal sinir hasarı<br />
3) Kanama<br />
Vagus sinirinde hasar meydana geldiği zaman ses kısıklığı<br />
gibi belirtiler kalıcı da olabilmektedir. Bununla birlikte,<br />
vagus siniri komplikasyonları oldukça düşük bir ihtimalli<br />
bir risktir. Özellikle uzman cerrahların kontrolünde<br />
geçen operasyonlarda herhangi bir komplikasyon<br />
yaşanmamaktadır.<br />
Operasyon sonrasında ise epilepsi pili arızaları da bazı<br />
fiziksel semptomlara neden olabilmektedir. Görevini tam<br />
olarak yerine getiremeyen pilin verdiği elektrik akımı boyun<br />
bölgesinde ağrılar, öksürük, uyku apnesi, ses kısıklığı ve<br />
nefes darlığı gibi rahatsızlıklara yol açabilmektedir.<br />
Pilin tamamen boşalması da riskler arasında bulunmakla<br />
birlikte beklenen bir durumdur. Pillerin markasına ve<br />
modeline bağlı olarak kullanım süreleri değişmektedir.<br />
Aynı zamanda, yüksek ya da düşük ayar uygulanması da<br />
pil ömrünü etkileyen faktörlerden biridir. Pilin tamamen<br />
bittiği durumlarda hastaların yeniden operasyona alınması<br />
gerekmektedir.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
48<br />
apnea, hoarseness and shortness of breath.<br />
Complete discharge of the battery is also among the risks,<br />
but it is an expected situation. Depending on the brand<br />
and model of the batteries, the usage times vary. At the<br />
same time, applying a high or low setting is also one of the<br />
factors that affect battery life. In cases where the battery is<br />
completely depleted, patients need to be operated again.<br />
Frequently asked questions about VNS surgery<br />
To which epilepsy patients is the Vagal nerve<br />
stimulation applied?<br />
Pil (battery) treatment is suitable for patients who are<br />
resistant to drug therapy and whose seizures continue<br />
after surgery. Patients who still have seizures despite<br />
ongoing treatment with at least two drugs are fitted with a<br />
pacemaker. At the same time, patients who are not suitable<br />
for surgery also benefit from this method.<br />
What is the success rate in Vagal nerve<br />
stimulation treatment?<br />
Vagal nerve stimulation application gives very positive<br />
results in most patients. The frequency of seizures was<br />
reduced by half in approximately 50% of the patients.<br />
Complete recovery was achieved in a group of 5% of<br />
patients.<br />
Does Vagal nerve stimulation cure epilepsy<br />
completely?<br />
Vagal nerve stimulation is not applied to cure epilepsy<br />
but to stop seizures partially or completely; The goal is<br />
to eliminate the symptoms, not the disease itself. While<br />
seizures stopped completely in some patients, a significant<br />
reduction in seizures was observed in some patients. It is<br />
not predictable to what extent the Vagal nerve stimulation<br />
operation will improve the patient. The effects show<br />
themselves after the operation.<br />
Can those who have undergone Vagal nerve<br />
stimulation surgery benefit from imaging<br />
methods?<br />
Patients with epilepsy pacemaker should consult specialist<br />
physicians before undergoing imaging methods such as<br />
Magnetic Resonance (MR). Some patients can undergo<br />
MRI if necessary safety precautions are taken. In some<br />
patients, a surgical procedure is required before MRI. The<br />
electric current provided by the battery is turned off, and<br />
the patient is taken to the MRI, and then the current is<br />
turned on again. It is also an important point that patients<br />
should not be taken into the MR room, especially when the<br />
magnets are working.<br />
VNS ameliyatıyla ilgili sık sorulan sorular<br />
Vagal sinir stimülatörü hangi epilepsi hastalarına<br />
uygulanır?<br />
Pil uygulaması ilaçlı tedaviye direnç gösteren ve ameliyat<br />
sonrasında da nöbetleri devam eden hastalar için uygundur.<br />
En az iki ilaçla devam eden tedaviye rağmen hala nöbet<br />
geçiren hastalara pil takılmaktadır. Aynı zamanda,<br />
ameliyat için uygun olmayan hastalar da bu yöntemden<br />
yararlanmaktadır.<br />
Vagal sinir stimülatörü uygulamasında başarı<br />
oranı nedir?<br />
Vagal sinir stimülatörü uygulaması çoğu hastada oldukça<br />
olumlu sonuçlar vermektedir. Hastaların yaklaşık<br />
%50’sinde nöbet sıklığı yarı yarıya düşmüştür. %5’lik bir<br />
hasta grubunda tam iyileşme sağlanmıştır.<br />
Vagal sinir stimülatörü epilepsiyi tamamen<br />
iyileştirir mi?<br />
Vagal sinir stimülatörü epilepsiyi iyileştirmek amacıyla<br />
değil nöbetleri kısmen ya da tamamen durdurmak<br />
amacıyla uygulanmaktadır; amaç hastalığın kendisini değil<br />
semptomları ortadan kaldırmaktadır. Bazı hastalarda<br />
nöbetler tamamen dururken bazı hastaların nöbetlerinde<br />
önemli ölçüde azalma görülmüştür. Vagal sinir stimülatörü<br />
operasyonunun hasta üzerinde ne derece bir iyileşme<br />
sağlayacağı öngörülebilir bir durum değildir. Etkiler,<br />
operasyondan sonra kendini göstermektedir.<br />
Vagal sinir stimülatörü operasyonu geçirenler<br />
görüntüleme yöntemlerinden faydalanabilir mi?<br />
Epilepsi pili bulunan hastaların Manyetik Rezonans (MR)<br />
gibi görüntüleme yöntemlerine girmeden önce mutlaka<br />
uzman hekimlere danışması gerekmektedir. Bazı<br />
hastalar gerekli güvenlik önlemleri alındığı takdirde MR’a<br />
girebilmektedir. Bazı hastalarda ise MR öncesinde cerrahi<br />
bir işlem uygulamak gerekmektedir. Pilin sağladığı elektrik<br />
akımı kapatılarak hasta MR’a alınmakta ve daha sonra<br />
akım yeniden açılmaktadır. Özellikle mıknatısların çalışır<br />
durumdayken hastaların kesinlikle MR odasına alınmaması<br />
da önemli bir noktadır.<br />
Pil devreye girdiğinde hastalar bunu hisseder mi?<br />
Elektrik akımı verildiğinde çoğu hastada çok küçük,<br />
neredeyse fark edilmeyen belirtiler görülebilmektedir.<br />
Hafif bir karıncalanma hissi ve ses kısıklığı en çok görülen<br />
belirtilerdir. Bu belirtiler, pilin uzun süre kullanımından<br />
sonra çok daha az hissedilmeye başlanır.<br />
Do patients feel it when the battery is activated?<br />
Most patients have very minor, almost imperceptible<br />
symptoms when an electrical current is applied. A slight<br />
tingling sensation and hoarseness are the most common<br />
symptoms. These symptoms begin to be felt much less<br />
after prolonged use of the battery.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
52<br />
TAJEV prepares for its 14th congress with great excitement!<br />
TAJEV, büyük bir heyecanla 14. kongresine hazırlanıyor!<br />
Prof. Cihat Ünlü, M.D.,<br />
President of Turkish<br />
German Gynecological<br />
Education and Research<br />
Foundation (TAJEV)<br />
stated that the<br />
fourteenth of the Turkish-<br />
German Gynecology<br />
Congress, which has<br />
been continuing since<br />
1995 with international<br />
participation, will be held in Antalya between<br />
28 May and 1 June <strong>2022</strong>, and said, “With its<br />
number of participants and high-quality scientific<br />
content, we aim to present the rich content of our<br />
congress as a satisfying scientific program to all<br />
our participants.”<br />
Prof. Cihat Ünlü, M.D. shared the following information, “As<br />
a result of the feedback and evaluations, we created the<br />
XIV. We sincerely believe that our congress will be satisfying<br />
both scientifically and socially. In our congress, which is<br />
actually a fair, everyone will present their work of that year<br />
and have the opportunity to discuss it with their colleagues.<br />
In our meeting, where we will follow current developments,<br />
question together and find the best solutions together, we<br />
will witness the presentations of the best in their fields, as<br />
in our previous congresses.”<br />
“Important speakers from abroad will also attend<br />
our congress”<br />
Prof. Cihat Ünlü, M.D. said, “We are preparing a very rich<br />
scientific feast with our colleagues in Germany, who form<br />
the other pillar of the foundation, as well as our colleagues<br />
from all over the world, which we expect to attend, with<br />
special sessions, live surgical presentations, and joint<br />
sessions with international associations.” He continued his<br />
words as follows: “We will be very happy if our colleagues<br />
take an active role in every issue and freely share their ideas<br />
in the flow of the congress. No one is more knowledgeable<br />
than anyone else. A wise person is someone who follows<br />
the path of science, shares the right knowledge, is humble<br />
and educational! We will improve our skills as well as our<br />
knowledge with the certified ‘Special Courses’ in our<br />
congress program, which we have continued due to the<br />
intense interest in the past years. We believe that we will<br />
take our young colleagues one step further by providing<br />
them the opportunity to make oral presentations at an<br />
international meeting, which is important for them. We<br />
hope that our participants will leave the Titanic Mardan<br />
Palace Hotel, which will host our congress, satisfied.,<br />
Hope to meet you at the XIV. Turkish-German Gynecology<br />
Congress on 28 May – 1 June <strong>2022</strong>...”<br />
TAJEV- Türk Alman<br />
Jinekoloji Eğitim,<br />
Araştırma ve Hizmet<br />
Vakfı ve Kongre Başkanı<br />
Prof. Dr. Cihat Ünlü,<br />
1995 yılından beri süre<br />
gelen uluslararası<br />
katılımlı Türk-Alman<br />
Jinekoloji Kongresi’nin on<br />
dördüncüsünün 28 Mayıs<br />
– 1 Haziran <strong>2022</strong> tarihleri<br />
arasında Antalya’da<br />
gerçekleştirileceğini belirterek, “Katılımcı sayısı<br />
ve yüksek kalitedeki bilimsel içeriği ile ulusal<br />
ve uluslararası düzeyde ön planda yer alan<br />
kongremizin zengin içeriğini tüm katılımcılarımıza<br />
doyurucu bir bilimsel program halinde sunmayı<br />
amaçlıyoruz.” dedi.<br />
Prof. Dr. Ünlü şu bilgileri paylaştı: “Geri bildirimler ve<br />
değerlendirmeler sonucunda büyük emekler vererek<br />
programını oluşturduğumuz XIV. Kongremizin gerek<br />
bilimsel gerekse sosyal açıdan doyurucu olacağına<br />
gönülden inanıyoruz. Gerçekte bir fuar olan kongremizde<br />
herkes o yılki çalışmalarını ortaya koyacak ve meslektaşları<br />
ile tartışma fırsatı bulacaktır. Güncel gelişmeleri takip edip,<br />
birlikte sorgulayıp, birlikte en iyi çözümleri bulacağımız<br />
buluşmamızda yine önceki kongrelerimizde olduğu gibi<br />
alanında konularının en iyilerinin sunumlarına şahitlik<br />
edeceğiz.”<br />
“Yurtdışından da önemli konuşmacılar kongremize<br />
katılacaklar”<br />
Prof. Dr. Cihat Ünlü, “Vakfın diğer ayağını oluşturan<br />
Almanya’daki meslektaşlarımızın yanı sıra dünyanın dört<br />
bir yanından katılımını beklediğimiz meslektaşlarımız<br />
ile birbirinden özel oturumlar, canlı cerrahi sunumlar,<br />
uluslararası derneklerle düzenleyeceğimiz ortak oturumlar<br />
ile oldukça zengin bir bilimsel şölen hazırlıyoruz.” diye<br />
belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Kongrenin<br />
akışında, meslektaşlarımızın her konuda aktif rol alarak<br />
fikirlerini özgürce paylaşması bizi çok mutlu edecektir.<br />
Kimse kimseden daha çok bilgi sahibi değildir. Bilge insan,<br />
bilim yolunda giden, doğru bilgi birikimini paylaşan, alçak<br />
gönüllü ve eğitici olandır! Kongre programımızda yer alan<br />
ve geçen yıllardaki yoğun ilgi nedeniyle devam ettirdiğimiz,<br />
sertifiye edilen ‘Spesifik Kurslar’ ile bilgilerimizin yanı sıra<br />
becerilerimizi de geliştireceğiz. Genç meslektaşlarımız<br />
için önem arz eden uluslararası bir toplantıda sözel<br />
sunum yapma imkânı sağlayarak onları bir adım ileriye<br />
taşıyacağımıza inanıyoruz. Katılımcılarımızın, kongremize<br />
ev sahipliği yapacak olan Titanic Mardan Palace Otel’inden<br />
memnun ayrılacaklarını umut ediyoruz. 28 Mayıs – 1<br />
Haziran <strong>2022</strong> tarihlerinde XIV. Türk-Alman Jinekoloji<br />
Kongresi’nde buluşmak dileğiyle...”<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
54<br />
No more hitting shoes and blisters!<br />
Developed by Turkey’s health brand Getwell, the Buster Plaster<br />
acts as a barrier between the shoe and the heel, making shoe<br />
hits a thing of the past. With its hydrocolloid tissue, the plaster<br />
prevents pain and blisters due to friction, while increasing the<br />
pleasure of new shoes.<br />
With the passing of the winter months and the arrival of spring, the boots<br />
are getting ready to be replaced by more comfortable shoes. However, new<br />
shoes can cause knocks the first time they are worn, leaving the happiness<br />
of spring in the shade. Focusing on making life easier with its wide product<br />
range, Getwell Buster Plaster prevents the bumps and friction pains caused<br />
by new shoes. The plaster, which carries the pleasure of spring and new<br />
shoes even higher with its hydrocolloid texture, which reduces pressure and<br />
pain, also makes life easier for users.<br />
About 3 days protection with strong adhesive<br />
The plaster, which adapts to all skin types and adheres easily, protects the<br />
feet without any problem for about 3 days with its waterproof flexible<br />
structure and strong adhesive. The plaster, which does not require any<br />
preparation before the application, is easily adhered to the area. Getwell<br />
Buster Plaster, which contains 5 bands in a box, also stands out with its<br />
economical price. Getwell Buster Plaster, which can be purchased from<br />
Eveshop and Migros, is also available at Migros Virtual Market and istegelsin<br />
online supermarket.<br />
Ayakkabı vurmasına, su toplamasına son!<br />
Türkiye’nin sağlık markası Getwell’in geliştirdiği Topuk Bandı,<br />
ayakkabı ile topuk arasında bariyer görevi üstlenerek ayakkabı<br />
vurmalarını tarihe karıştırıyor. Bant, hidrokolloid dokusuyla<br />
sürtünmeye bağlı yaşanan acıları ve su toplamalarını engellerken<br />
yeni ayakkabıların keyfini artıyor.<br />
Kış aylarının geçip baharın gelmesiyle botlar, yerini daha rahat ayakkabılara<br />
bırakmaya hazırlanıyor. Ancak yeni ayakkabılar ilk giyildiği anda vurmalara<br />
yol açarak baharın mutluluğunu gölgede bırakabiliyor. Sunduğu geniş ürün<br />
yelpazesiyle hayatı kolaylaştırmaya odaklanan Getwell Topuk Bandı, yeni<br />
ayakkabıların yol açacağı vurmaları ve sürtünmeye bağlı acıları engelliyor.<br />
Hidrokolloid dokusuyla basıncı ve ağrıyı azaltan etkisiyle baharın ve yeni<br />
ayakkabının keyfini daha da yukarı taşıyan bant, kullanıcıların hayatını da<br />
kolaylaştırıyor.<br />
Güçlü yapışkanla yaklaşık 3 gün koruma<br />
Tüm ciltlere uyum sağlayan ve kolayca yapışan bant, su geçirmeyen esnek<br />
yapısı ve güçlü yapışkanıyla yaklaşık 3 gün boyunca ayakları sorunsuzca<br />
koruyor. Uygulama öncesi hiçbir hazırlık gerektirmeyen bant, bölgeye kolayca<br />
yapıştırılıyor. Bir kutuda 5 adet bandın bulunduğu Getwell Topuk Bandı,<br />
ekonomik fiyatıyla da öne çıkıyor. Eveshop ve Migros’tan satın alınabilen<br />
Getwell Topuk Bandına Migros Sanal Market ve istegelsin online süper<br />
marketten de ulaşmak mümkün.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
55<br />
Two new assignments at Philips<br />
Philips’te iki yeni atama<br />
Hatice Vanlıoğlu was appointed as Head<br />
of Marketing, Philips Personal Healthcare<br />
for Middle East, Türkiye and Africa; Burcu<br />
Okudur was appointed as Head of Marketing,<br />
Philips Personal Healthcare for Türkiye.<br />
Hatice Vanlıoğlu<br />
Hatice Vanlıoğlu, who has held important<br />
positions in Philips Personal Health Business<br />
Unit since 2014, has been appointed as Head<br />
of Marketing, Philips Personal Healthcare<br />
for Middle East, Türkiye and Africa as of<br />
April <strong>2022</strong>. Burcu Okudur, who joined Philips<br />
as the Marketing Manager in 2016, was<br />
appointed as Head of Marketing, Philips Personal Healthcare<br />
for Türkiye.<br />
After graduating from the Faculty of Economics and<br />
Administrative Sciences of Istanbul University, Hatice<br />
Vanlıoğlu started her professional life as Adult Chewing<br />
Gums Category Assistant at Dandy Gum and worked for<br />
the First brand for 2 years. Vanlıoğlu, who joined Türk<br />
Henkel in 2002, took the position of Marketing Director<br />
of the Cosmetics Business Unit after various managerial<br />
positions. Vanlıoğlu, who joined Philips in 2014 as the Senior<br />
Marketing Manager responsible for the Personal Care and<br />
Mother Baby Group categories, launched the light pulse hair<br />
removal technology IPL category in Turkey, which is a major<br />
innovation in the Electric Hair Removal Products market in<br />
this period. He led many consumer researches and product<br />
launches in the United Arab Emirates, Saudi Arabia, Levant<br />
and Gulf Countries, assuming the Middle East and Türkiye<br />
Regional responsibility between 2016-2018. Hatice Vanlıoğlu<br />
was appointed as Head of Marketing, Philips Personal<br />
Healthcare for Middle East, Türkiye and Africa.<br />
Hatice Vanlıoğlu, Philips Kişisel Sağlık<br />
Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Pazarlama<br />
Direktörlüğü’ne; Burcu Okudur ise Philips<br />
Kişisel Sağlık Ürünleri Türkiye Pazarlama<br />
Liderliği görevine atandı. 2014 yılından bu<br />
yana Philips Kişisel Sağlık İş Biriminde önemli<br />
pozisyonlarda görev alan Hatice Vanlıoğlu,<br />
Nisan <strong>2022</strong> itibarıyla Philips Kişisel Sağlık Orta<br />
Doğu, Türkiye ve Afrika Pazarlama Direktörü<br />
olarak atandı. 2016 yılında Philips’e Pazarlama<br />
Müdürü olarak katılan Burcu Okudur ise<br />
Philips Kişisel Sağlık Ürünleri Türkiye<br />
Pazarlama Liderliği’ne getirildi.<br />
Hatice Vanlıoğlu<br />
İstanbul Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden<br />
mezun olduktan sonra profesyonel hayatına Dandy Sakız<br />
bünyesinde Yetişkin Sakızları Kategori Asistanı olarak<br />
başlayan Hatice Vanlıoğlu, 2 sene boyunca First markasında<br />
çalıştı. 2002 senesinde Türk Henkel’e katılan Vanlıoğlu,<br />
çeşitli yöneticilik pozisyonlarının ardından Kozmetik İş<br />
Birimi Pazarlama Direktörü pozisyonunda görev aldı. 2014<br />
senesinde Philips bünyesine Kişisel Bakım ve Anne Bebek<br />
Grubu kategorilerinden sorumlu Kıdemli Pazarlama Müdürü<br />
olarak katılan Vanlıoğlu, bu dönemde Elektrikli Epilasyon<br />
Ürünleri pazarında büyük bir yenilik olan ışık atımlı tüy<br />
alma teknolojisi IPL kategorisinin Türkiye lansmanını<br />
gerçekleştirdi. 2016-2018 dönemleri arasında Orta Doğu ve<br />
Türkiye Bölge sorumluluğu alarak Birleşik Arap Emirlikleri,<br />
Suudi Arabistan, Levant ve Körfez Ülkelerinde birçok tüketici<br />
araştırmasına ve ürün lansmanına liderlik etti. Hatice<br />
Vanlıoğlu, Nisan <strong>2022</strong> itibarıyla Philips Kişisel Sağlık Orta<br />
Doğu, Türkiye ve Afrika Pazarlama Direktörlüğü görevine<br />
atandı.<br />
Burcu Okudur<br />
Burcu Okudur graduated from Department<br />
of Management Engineering, Istanbul<br />
Technical University and started her<br />
professional life as Assistant Product<br />
Manager at Ülker. Later, she took part in<br />
different positions in different product<br />
groups at Nivea Beiersdorf Turkey. Okudur<br />
joined Philips in 2016 as Marketing Manager.<br />
Increasing penetration in the total hair<br />
removal product category during this period<br />
enabled the best market share results in<br />
the world to be achieved. Okudur, who later<br />
assumed the role of Personal Care Category<br />
Leader, led the creation of new strategies in Personal Care<br />
categories and the launch of new product categories and<br />
meeting them with the consumer.<br />
Burcu Okudur will continue her duty as Head of Marketing,<br />
Philips Personal Healthcare for Türkiye as of April <strong>2022</strong>.<br />
Burcu Okudur<br />
İstanbul <strong>Teknik</strong> Üniversitesi İşletme<br />
Mühendisliği bölümünden mezun olan Burcu<br />
Okudur, profesyonel hayatına Ülker’de Ürün<br />
Müdür Yardımcısı olarak başladı. Daha sonra<br />
Nivea Beiersdorf Türkiye şirketinde farklı ürün<br />
gruplarında farklı görevlerde yer aldı. Okudur,<br />
2016 senesinde Philips’e Pazarlama Müdürü<br />
olarak katıldı. Bu dönemde toplam tüy alma<br />
ürün kategorisinde penetrasyonu artırmak,<br />
dünyadaki en iyi pazar payı sonuçlarına<br />
ulaşılmasını sağladı. Daha sonra Kişisel<br />
Bakım Kategori Liderliği görevini üstlenen<br />
Okudur, Kişisel Bakım kategorilerinde yeni<br />
stratejilerin oluşturulmasına ve yeni ürün kategorileri<br />
lansmanlarının yapılarak tüketici ile buluşmasına liderlik<br />
etti. Burcu Okudur, Nisan <strong>2022</strong> tarihi itibarıyla Philips Kişisel<br />
Sağlık Ürünleri Türkiye Pazarlama Lideri olarak görevine<br />
devam edecek.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
56<br />
IUE Medical Park received “Turkey’s Best Employers” award<br />
İEÜ Medical Park’a “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” ödülü<br />
İEÜ Medical Park Hastanesi “Türkiye’nin En İyi<br />
İşverenleri” ödülünü alan Türkiye’deki tek özel<br />
hastane oldu.<br />
Veysi Kubba, General Manager of IEU Medical Park Hospital<br />
IUE Medical Park Hospital is the only private<br />
hospital in Turkey to receive the “Best Employers<br />
of Turkey” award.<br />
Medical Park Hospital, Izmir University of Economics (IUE),<br />
the largest private university hospital in the Aegean Region,<br />
was named ‘Turkey’s Best Employers’ in the “Turkey’s Best<br />
Employers” research conducted by the Great Place to Work<br />
Institute, one of the global authorities on corporate culture.<br />
It was the only private hospital in<br />
Turkey to receive the award.<br />
Veysi Kubba, General Manager of<br />
IUE Medical Park Hospital, stated<br />
that they are very happy to bring<br />
such an important award to İzmir<br />
and made statements about the<br />
award. Kubba said, “As a result of<br />
the analyzes carried out in January, we were entitled to<br />
receive the Great Place to Work certificate. Now, we have<br />
taken our place in Turkey’s Best Employers List, which<br />
includes 147 companies in 8 categories. The greatest<br />
effort in receiving this award belongs to our colleagues<br />
with whom we work together. We always try to keep our<br />
motivation at the highest level with our employee-oriented<br />
human resources policies. I am proud of my teammates<br />
who work with great devotion day and night, even during<br />
the pandemic process we are going through. It is a very<br />
important achievement to carry out such a difficult<br />
profession in such a difficult time. Being on the Turkey’s<br />
Best Employers List is a result of this motivation source.<br />
That’s why this award, which we received based on the<br />
evaluations of our employees, is very valuable for us.”<br />
Kurum kültürü konusunda küresel otoritelerden biri<br />
olan Great Place to Work Enstitüsü tarafından yapılan<br />
“Türkiye’nin En İyi İşverenleri” araştırmasında, Ege<br />
Bölgesi’nin en büyük özel üniversite hastanesi İzmir<br />
Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Park Hastanesi<br />
‘Türkiye’nin En İyi İşverenleri’ ödülünü alan Türkiye’deki tek<br />
özel hastane oldu.<br />
İzmir’e böylesine önemli bir ödülü kazandırmaktan<br />
büyük mutluluk duyduklarını dile getiren İEÜ Medical<br />
Park Hastanesi Genel Müdürü Veysi Kubba ödül ile ilgili<br />
açıklamalarda bulundu. Kubba, “Ocak ayında yapılan<br />
analizler sonucunda Great Place to Work (Harika İş<br />
Yeri) sertifikasını almaya hak kazanmıştık. Şimdi ise 8<br />
kategoride 147 şirketin olduğu Türkiye’nin En İyi İşverenleri<br />
Listesi’nde yerimizi aldık. Bu ödülü almamızda en büyük<br />
emek birlikte yol aldığımız çalışma arkadaşlarımıza ait.<br />
Çalışan odaklı uyguladığımız insan kaynakları politikaları<br />
ile motivasyonumuzu hep en üst seviyede tutmaya<br />
çalışıyoruz. Zor zamanlar geçirdiğimiz pandemi sürecinde<br />
dahi gece gündüz demeden büyük bir özveri ile çalışan<br />
takım arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Böylesine zor<br />
bir dönemde böylesine zor bir mesleği icra etmek çok<br />
önemli bir başarı. Türkiye’nin En İyi İşverenleri Listesi’nde<br />
yer almak işte bu motisvasyon kaynağının bir sonucu. Bu<br />
yüzden çalışanlarımızın değerlendirmeleri üzerine aldığımız<br />
bu ödül bizim için çok kıymetli.” Dedi.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
58<br />
Does breast cancer increase the risk of heart failure?<br />
Meme kanseri kalp yetersizliği riskini artırıyor mu?<br />
Medical Oncology<br />
Specialist Prof. Dr.<br />
Serdar Turhal at Anadolu<br />
Medical Center<br />
Breast cancer, which is the most common type of<br />
cancer all over the world, increases the chance of<br />
treatment with early diagnosis. However, even<br />
if breast cancer is treated, it can trigger other<br />
health problems. According to the results of an<br />
observation study conducted in the USA, breast<br />
cancer can impair heart function. Referring to<br />
the results of the recently shared study, Medical<br />
Oncology Specialist Prof. Dr. Serdar Turhal at<br />
Anadolu Medical Center said, “The results of the<br />
study in which approximately 45 thousand breast<br />
cancer patients were followed for 7 years showed<br />
that the risk of heart failure in these patients is<br />
approximately 2 times higher than in the normal<br />
population.”<br />
Research continues on breast cancer, which is the most<br />
common type of cancer, which is seen in one of every 8<br />
women worldwide and surpassed lung cancer last year. The<br />
results of the study, which was conducted in the United<br />
States and examined the heart functions of patients with<br />
breast cancer, were announced.<br />
Medical Oncology Specialist Prof. Dr. Serdar Turhal at<br />
Anadolu Medical Center said, “Women participating in the<br />
study were followed for 7 years. After the follow-up, data<br />
on the working power of the heart were obtained in 44,174<br />
patients. According to the results, it was revealed that the<br />
risk of heart failure was approximately 2 times higher than<br />
the normal population, although the patients survived<br />
breast cancer and there was no numerical decrease in the<br />
pumping power of the heart.”<br />
Emphasizing the importance of monitoring the heart health<br />
of patients who survived breast cancer, Prof. Dr. Serdar<br />
Turhal said, “It is important for all individuals to adopt the<br />
right lifestyle to protect their heart health, but in the light<br />
of this information, it would be beneficial for patients who<br />
survived breast cancer to be more careful and attentive to<br />
their heart health, with the awareness that they are in the<br />
high-risk group.”<br />
Tüm dünyada en sık görülen kanser türü olan<br />
meme kanserinde erken tanı ile tedavi şansı<br />
artıyor. Ancak meme kanseri tedavi edilse de<br />
başka sağlık sorunlarını tetikleyebiliyor. ABD’de<br />
yapılan bir gözlem çalışmasının sonuçlarına göre<br />
meme kanseri kalp fonksiyonlarını bozabiliyor.<br />
Yakın zamanda paylaşılan çalışmanın sonuçlarına<br />
değinen Anadolu Sağlık Merkezi <strong>Medikal</strong> Onkoloji<br />
Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Yaklaşık 45<br />
bin meme kanseri hastasının 7 yıl takip edildiği<br />
araştırmanın sonuçları; bu hastalarda kalp<br />
yetersizliği riskinin normal popülasyona göre<br />
yaklaşık 2 kat daha yüksek olduğunu gösterdi”<br />
dedi.<br />
Tüm dünyada ortalama her 8 kadından birinde görülen<br />
ve geçtiğimiz yıl akciğer kanserini geride bırakarak en<br />
sık görülen kanser türü olan meme kanseri ile ilgili<br />
araştırmalar sürüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde<br />
yapılan ve meme kanserine yakalanmış hastaların kalp<br />
fonksiyonlarının incelendiği araştırmanın sonuçları<br />
açıklandı.<br />
161 bin 808 menopoz sonrası meme kanserine yakalanmış<br />
hastanın kalp fonksiyonlarının incelendiği araştırma ile<br />
ilgili değerlendirme yapan Anadolu Sağlık Merkezi <strong>Medikal</strong><br />
Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Araştırmaya<br />
katılan kadınlar 7 yıl takip edildi. Takip sonrasında 44 bin<br />
174 hastada kalbin çalışma gücü ile ilgili verilere ulaşıldı.<br />
Ortaya çıkan sonuçlara göre hastaların meme kanserini<br />
atlatmalarına ve kalbin pompalama gücünde rakamsal<br />
olarak herhangi bir azalma olmamasına rağmen kalp<br />
yetersizliği riskinin normal popülasyona göre yaklaşık 2 kat<br />
daha yüksek olduğu ortaya çıktı” dedi.<br />
Meme kanseri atlatan hastaların kalp sağlıklarını da takip<br />
etmelerinin önemine değinen Prof. Dr. Serdar Turhal, “Kalp<br />
sağlığını korumak için doğru yaşam tarzını benimsemek<br />
tüm bireyler için önemli, ancak bu bilgiler ışığında meme<br />
kanseri atlatan hastaların yüksek risk grubunda oldukları<br />
bilinciyle kalp sağlıkları konusunda daha dikkatli ve özenli<br />
davranmalarında fayda olacaktır” diye konuştu.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
60<br />
Drug-free solution to migraine pain<br />
Migren ağrılarına ilaçsız çözüm<br />
Yapılan araştırmalar, hava durumu değişikliğinin<br />
migren hastalarının büyük bir kısmında atakları<br />
tetikleyebildiğini ortaya koyarken Türkiye’nin<br />
yeni sağlık markası Getwell’in geliştirdiği<br />
migren bandı, mevsim geçişlerinde artan<br />
migren ağrılarına ilaçsız çözüm oluyor. Kimyasal<br />
içermeyen, tümüyle doğal bileşenlerle migren<br />
ağrılarında 6 saat boyunca etkili olan bandın<br />
hidrojel içeriği, yapıştırıldığı alanda soğutucu etki<br />
de sağlayarak ağrıların hafifletilmesine yardımcı<br />
oluyor.<br />
While the researches show that the change in<br />
the weather can trigger attacks in the majority<br />
of migraine patients, the migraine patch<br />
developed by Getwell, the new health brand of<br />
Türkiye, provides a drug-free solution to the<br />
migraine pains that increase during the seasonal<br />
transitions. The hydrogel content of the band,<br />
which is effective for 6 hours in migraine pain<br />
with its chemical-free, all-natural components,<br />
also provides a cooling effect in the area to which<br />
it is attached, helping to relieve pain.<br />
Sudden changes in air temperature and air pressure during<br />
seasonal changes directly affect the balance of hormones<br />
and brain chemicals. Depending on this change, the number<br />
of migraine attacks may increase even more. The migraine<br />
patch developed by Getwell, which focuses on making life<br />
easier with its products, becomes a drug-free alternative to<br />
migraine pain that increases during the seasons. Developed<br />
with natural ingredients, effective for 6 hours, the tape<br />
relieves migraine pain. The relief patch, which can be used<br />
easily at school, work and home with its design, does not<br />
require any cleaning process after use.<br />
Mevsim geçişlerinde hava ısısı ve hava basıncında meydana<br />
gelen ani değişimler, hormon ve beyin kimyasallarının<br />
dengesini doğrudan etkiliyor. Bu değişime bağlı olarak da<br />
migren ataklarının sayısı daha da artabiliyor. Ürünleriyle<br />
hayatı kolaylaştırmaya odaklanan Getwell’in geliştirdiği<br />
migren bandı, mevsim geçişlerinde artan migren ağrılarına<br />
ilaçsız bir alternatif oluyor. Doğal bileşenlerle geliştirilen, 6<br />
saat boyunca etkili olan bant, migren ağrılarını hafifletiyor.<br />
Tasarımı ile okul, iş ve evde rahatlıkla kullanılabilen<br />
bant, kullanım sonrası herhangi bir temizleme işlemi de<br />
gerektirmiyor.<br />
Günün ağrılarının hafifletilmesine yardımcı oluyor<br />
Doğal içeriğiyle alerjik reaksiyon riski taşımayan bant,<br />
aniden gelişen migren krizlerinde günün ağrılarının<br />
hafifletilmesine yardımcı oluyor. Bir kutuda 3 adet bandın<br />
bulunduğu Getwell Migren Bandı, ekonomik fiyatının yanı<br />
sıra Migros mağazaları ve Migros Sanal Market’ten kolayca<br />
ulaşılabilmesiyle de dikkat çekiyor.<br />
Helps relieve the pain of the day<br />
The relief patch, which does not carry the risk of allergic<br />
reaction with its natural content, helps alleviate the pain of<br />
the day in sudden migraine attacks. Getwell Migraine Relief<br />
Patch, which contains 3 patches in a box, draws attention<br />
with its economical price as well as being easily accessible<br />
from Migros stores and Migros Virtual Market.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>
62<br />
Developing technology made the blood pressure monitor talk!<br />
Gelişen teknoloji tansiyon aletini konuşturdu!<br />
With b-good’s Turkish speaking device, blood<br />
pressure is now under control! The b-good<br />
Talking Blood Pressure Monitor, designed fully<br />
automatically, will always be there for those who<br />
have problems with blood pressure.<br />
Making life easier with its protective and therapeutic<br />
products, b-good’s Turkish-speaking sphygmomanometer<br />
offers consumers a healthy and safe life standard. With its<br />
simple design, the product, which can be kept at hand by<br />
blood pressure patients and those who want to control<br />
their blood pressure regularly, provides great comfort to<br />
users of all ages.<br />
Imbalance in blood pressure, which is one of the diseases<br />
of our age, which occurs due to stress, inactivity, unhealthy<br />
diet, high weight, and diabetes, invites other problems<br />
if not controlled regularly. With exactly this awareness,<br />
b-good safely offers the Turkish speaking blood pressure<br />
monitor, one of its preventive and therapeutic products, to<br />
the service of consumers. The device, which blood pressure<br />
patients and those who want to control blood pressure<br />
regularly can keep at hand, provides great comfort to users<br />
of all ages with its simple design.<br />
Easy and reliable use<br />
The b-good Talking Blood Pressure Monitor, which can be<br />
used so easily that it does not require any knowledge or<br />
experience, provides the ability to follow previous values<br />
with its Turkish voice over software and digital display, as<br />
well as its 120 memory capacity. With this fully automatic<br />
device, which has an on-off button and a memory button<br />
that displays previous measurements, a person can<br />
safely measure blood pressure from his arm alone. The<br />
sphygmomanometer, which is a reliable and clinically<br />
validated product, provides easy carrying in the bag, in the<br />
car and on trips with its practical container.<br />
Like all b-good products, Turkish-speaking<br />
sphygmomanometers are also available to consumers<br />
through pharmacies.<br />
b-good’un Türkçe konuşan cihazıyla tansiyonlar<br />
artık kontrol altında! Tam otomatik olarak<br />
tasarlanan b-good Konuşan Tansiyon Aleti,<br />
tansiyona yönelik problem yaşayanların her<br />
zaman yanlarında olacak.<br />
Koruyucu, tedavi edici ürünleriyle hayatı kolaylaştıran<br />
b-good’un Türkçe konuşan tansiyon aleti, tüketicilere<br />
sağlıklı ve güvenli bir yaşam standardı sunuyor. Tansiyon<br />
hastaları ve kan basıncını düzenli olarak kontrol etmek<br />
isteyenlerin, her an el altında bulundurabilecekleri ve<br />
adeta hemşirelik yapan ürün, basit tasarımıyla her yaştan<br />
kullanıcıya büyük bir konfor sağlıyor.<br />
Stres, hareketsizlik, sağlıksız beslenme, yüksek kilo,<br />
şeker hastalığı gibi nedenlerle ortaya çıkan ve çağımızın<br />
hastalıklarının başında gelen tansiyon dengesizlikleri,<br />
düzenli olarak kontrol edilmezse başka sorunlara da<br />
davetiye çıkarıyor. Tam da bu bilinçle yola çıkan b-good,<br />
koruyucu ve tedavi edici ürünlerinden biri olan Türkçe<br />
konuşan tansiyon aletini güvenle tüketicilerin hizmetine<br />
sunuyor. Tansiyon hastaları ve kan basıncını düzenli<br />
olarak kontrol etmek isteyenlerin, her an el altında<br />
bulundurabilecekleri cihaz, basit tasarımıyla her yaştan<br />
kullanıcıya da büyük bir konfor sağlıyor.<br />
Kolay ve güvenilir kullanım<br />
Herhangi bir bilgi ya da deneyim gerektirmeyecek kadar da<br />
kolay kullanılabilen b-good Konuşan Tansiyon Aleti, Türkçe<br />
seslendirme yazılımı ve dijital göstergesinin yanı sıra 120<br />
adetlik hafıza kapasitesiyle de daha önceki değerleri takip<br />
edebilmeyi sağlıyor. Bir açma-kapama düğmesi ile önceki<br />
ölçümleri gösteren bir de hafıza düğmesi bulunan bu tam<br />
otomatik cihazla, kişi tansiyon ölçümünü kolundan tek<br />
başına güvenli şekilde yapabiliyor. Güvenilir ve klinik olarak<br />
doğrulanmış bir ürün olan tansiyon aleti, pratik kabıyla da<br />
çantada, arabada ve yolculuklarda kolay taşıma sağlıyor.<br />
Tüm b-good ürünleri gibi Türkçe konuşan tansiyon aleti de<br />
eczaneler aracılığıyla tüketicilerle buluşuyor.<br />
Mayıs - May <strong>2022</strong>