Decor Temmuz Ağustos 2022

Özlemişiz 

3 yıl aranın ardından gerçekleştirilen Domotex ve Hometex fuarları bize ilaç gibi geldi. Hem 

fuarların yoğunluğu, hem de katılımcıların memnuniyeti sektörün canına can kattı. Eylül ayı ve 

sonrasında Maison&Objet, CIFF, Harrogte Halı ve Zemin gibi fuarların gelecek olması son 3 

yılın acısını çıkartacak gibi. 

Enes Karadayı 

Gaziantep’te gerçekleşen Domotex Turkey fuarı, halının başkentine yakışır bir şekilde sonlandı. 

Toplamda 216 firmanın katılımıyla Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen fuara 

103 ülkeden 18 bin 250 ziyaretçi konuk oldu. Hemen ardından istanbul’da gerçekleştirilen 

Hometex fuarında ise yerli ve yabancı 650’yi aşkın firmanın yeni koleksiyonları yer aldı. Fuara 5 

günde 126 ülkeden 170 bin ziyaretçi geldi. 

We missed 

Domotex and Hometex fairs, which were held after 3 years, hit the spot. Both the intensity 

of the fairs and the satisfaction of the participants enlivened the sector. That the fairs such as 

Maison&Objet, CIFF, Harrogte Carpet and Floor will be held in September and later seems 

to vent on the last 3 years. 

The Domotex Turkey fair, which was held in Gaziantep, ended in such a way as to comport 

with the capital of the carpet. 18,250 visitors from 103 countries were guests of the fair, which 

was held at Gaziantep Middle East Fair Center with the participation of 216 companies in 

total. At the Hometex fair held in Istanbul right after, the new collections of more than 650 

domestic and foreign companies took place. 170,000 visitors from 126 countries came to the 

fair in 5 days. 

Managing Editor 

(Responsible) 

MEHMET SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

ENES KARADAYI 

enes.karadayi@img.com.tr 

Ali Erdem 

ali.erdem@img.com.tr 

8 DECOR • Temmuz - Ağustos 2022

İçindekiler / Index 

14 

Royal’den 

yeni Elite koleksiyonu 

34 

Anadolu kumaşlarına 

Anadolu kadını değdi 

18 

Heimtextile 

dünyayı konuk etti 

38 

Roca’nın yeni 

koleksiyonu Türkiye’de 

22 

NFT dünyasına 

yerli çözüm 

46 

NUDE’den 

dekorasyon önerileri 

26 

48 

Domotex Turkey’de 

Dolce Vita rüzgârı 

Domotex Turkey fuarına 

yoğun ilgi 

Finance Manager 

CUMA KARAMAN 

cuma.karaman@img.com.tr 

Accounting Manager 

YUSUF DEMİRKAZIK 

yusuf.demirkazik@img.com.tr 

SAMİ AKTAŞ 

sami.aktas@img.com.tr 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

No:11 Medya Blok Kat:1 

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey 

Tel: 0212 454 22 22 

Faks: 0212 454 22 93 

November - December 2020 • DECOR

“Tasarımın özgün 

ve üretilebilir 

olmasına dikkat 

ediyorum” 

Tasarımların sadece tasarım olarak kalmaması, aynı 

zamanda da insan hayatında işlevselliği olması son 

dönemlerin en ilgi çekici konularından. Çünkü artık 

insanlar eskisi kadar sırf kenarda bir yerde dursun diye 

herhangi bir şeyi satın almıyorlar. Bu sayıdaki konuk 

tasarımcımız Gizem Erim, işte tam bu konuya parmak 

basıyor. Tasarım hayatı ve ürünlerin kullanım amacına 

uygun nasıl üretildiğini dinliyoruz… 

Öncelikle seni biraz tanıyabilir miyiz? 

1988 yılında İzmir’de doğdum. İlkokul, ortaokul, 

lise öğrenimimi İzmir’de tamamladım. Daha sonra 

2007 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar 

Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları, Tezhip Ana 

Sanat Dalı’nda okumaya başladım. Bir sene sonra Halı, 

Kilim ve Eski Kumaş Desenleri Anasanat Dalı’na geçiş 

yapıp 2011 yılında bölüm birinciliği ile mezun oldum. 

Hemen ardından aynı anasanat dalında Yüksek lisansa 

başladım. Fakat İzmir’de Autotuft üretimi yapan bir 

firmada çalışmaya başladığım için eğitimimi yarıda 

kestim. Daha sonra dünyaca ünlü bir halı firmasının 

showroomunda çalışmak üzere İstanbul’a yerleştim. 

5 sene sonra İzmir’e dönüş yaptım ve Massimo 

markasının tasarım sorumlusu olarak tasarım yapmaya 

devam ediyorum. 

Bir tasarım yaparken senin için olmazsa olmaz olan 

nedir? 

Yaklaşık 10 senedir tasarım yapıyorum. Müşterinin 

hayal ettiği tasarımın, halıya dönüşümü sırasında bir 

yandan özgün, bir yandan da üretilebilir olmasına dikkat 

ederim. Her yaptığım tasarımın kullanılabilir olmasında 

en önemli unsur, müşteriler ve üretim birimleriyle 

10 DECOR • DECOR • Temmuz - Ağustos 2022

Konuk Tasarımcı 

adımlarımı atmış oldum. Bir yandan tasarım eğitimi 

alırken, bir yandan da kendimi keşfederek sadece 

tasarım yapıp hayatım boyunca mutlu olamayacağımı, 

tasarımlarımın üretilmesini de istediğim için Halı, 

Kilim ve Eski kumaş Desenleri Anasanat dalına geçiş 

yapmaya karar verdim. Aslında ilk başlarda ilgim 

kumaş tasarımı olmasına rağmen, halı üretimi yapan 

bir firmada çalışmaya başlamamla birlikte gerçek halı 

tasarım dünyasına adımımı attım. 

Halı tasarlarken hangi adımları takip ediyorsun? 

Projeye başlarken ilk önce müşterinin isteklerinin 

ne yönde olduğunun, desen yoğunluğunun, hangi 

materyalin hangi motiflerde kullanılacağının, renk 

uyumlarının, kullanım alanındaki yerleşiminin 

analizini yaparak tasarım denemelerine başlıyorum. 

Her deneme bir öncekini geliştirdiği için en sonunda 

içime sinen tasarımı müşteri ile paylaşıyorum. 

Üretilecek olan halı özel bir mekana özgü tasarlandığı 

için, o halıyla yaşayacak olan kişinin isteklerine 

göre revizeler de yapılıp tasarımın son aşamasına 

geliyorum. Daha sonra müşterinin onayladığı 

tasarımın üretim sırasında birebir aynı olması, projeye 

başlarken yapılan analizin ne kadar önemli olduğunu 

göstermektedir. 

birebir çalışıyor olmamdır. Halı, geçmişten bugüne 

çok farklı yerlere evirildi. Bu gelişmeleri mutlaka takip 

ediyorum. Fakat en önemlisi her halıyı tasarlarken 

kendi halımı tasarlıyor gibi hissediyorum. Bu da bana 

her defasında farklı heyecanlar yaşatıyor. 

Öğrencilik hayatında ve sonrasında hangi akım ve 

tasarımcılar seni etkiledi? 

Geleneksel bir anlayışla eğitim aldım. Öğrenciyken 

saray halılarına ayrı bir ilgim olmasına karşın, göçebe 

yaşam süren insanların ürettikleri halı ve kilimlere de 

ilgim kayıyordu. Halı ve kilimler bir yandan zenginliği, 

kabiliyeti ve gösterişi anlatırken, bir yandan da zorlu 

yaşam koşullarıyla mücadele etmeye yardımcıydı. 

Saray halılarının tek ve biricik olmasının yanında, 

yöre halılarının o bölgeye ait renklerin, motiflerin 

ve kullanım amacına uygun kalitelerde üretilmesi 

kültürümüzü şekillendirmemizde etkendi. Okulda 

aldığım eğitimde halının işlevini anlayarak günümüz 

halı tasarım anlayışına daha rahat uyum sağlamama 

yardımcı oldu. 

Son olarak neler eklemek istersin? 

Kişiye özel halı tasarımı anlayışı dünyada belli bir 

yere gelmişken, Türkiye’de yoğun bir hızda gelişmeye 

devam ediyor. Kendi kültürümüzden yararlanarak 

bu gelişimi şekillendirmeli ve kendimize özgü yeni 

anlayışlar getirmeliyiz. Bu sebepten dolayı eğitim 

hayatıma devam edip analitik düşünce biçimimi 

geliştirmeyi ve heyecanımı hep canlı tutmayı 

hedefliyorum. 

Halıyla nasıl tanıştın? 

Küçüklüğümden beri resme, renklere, motiflere ilgim 

her zaman vardı. Bu ilgimin dışında anneannemle 

büyümemden dolayı dokumaya, örgüye, nakışa da 

ilgim her zaman canlıydı. Ailem memurluğun garanti 

iş olmasından kaynaklı bu yönde okumam için çaba 

harcamasına rağmen, buna her zaman kendime göre 

karşı çıktım. En sonunda Güzel Sanatlar Fakültesinin 

Tezhip bölümüne girerek, tasarım alanında ilk 

DECOR • Temmuz - Ağustos 2022 

11

Guest Designer 

“I pay attention the 

design to be original 

and producible” 

It is one of the most interesting subjects of recent 

times that designs are not only design but also 

functional in human life. Because people are no 

longer buying anything just to keep it. Our guest 

designer in this issue, Gizem Erim, strikes on this 

issue. We are listening to the design life and how 

products are produced in accordance with their 

intended use… 

Firstly, can we know you a little bit? 

I was born in 1988 in İzmir. I completed my primary, 

secondary and high school education in İzmir. Then, 

in 2007, I started to study at Dokuz Eylül University, 

Faculty of Fine Arts, Traditional Turkish Arts, and 

Ornamentation Major. A year later, I migrated to the 

Carpet, Rug and Old Fabric Patterns Department 

and graduated in 2011 with the first place in the 

department. Immediately after, I started my master’s 

degree in the same major. But I left my education 

because I started working in a company producing 

auto tuft in Izmir. Later, I settled in İstanbul to work 

in the showroom of a world-famous carpet company. 

I returned to Izmir after 5 years and I continue to 

design as the design manager of the Massimo brand. 

What is a must for you while designing? 

I have been designing for about 10 years. During the 

transformation of the customer’s dreamed design 

into a carpet, I make sure that it is both original and 

producible. The most important factor in making every 

design I make usable is that I work one-on-one with 

customers and production units. Carpet has been 

evolved to many different places from the past to the 

present. I am definitely following these developments. 

But most importantly, I feel like I am designing my 

own carpet while designing each carpet. This gives me 

a different feeling every time. 

Which trends and designers influenced you during 

and after your student life? 

I was educated with a traditional understanding. 

Although I had a special interest in palace carpets 

when I was a student, I was also interested in carpets 

and rugs produced by people who lived a nomadic life. 

While carpets and kilims were showing wealth, talent 


Guest Designer 

and pomp, it also helped to cope with difficult living 

conditions. In addition to that the palace carpets were 

unique; the production of local carpets with the colors, 

motifs and quality suitable for the purpose of use was 

a factor in shaping our culture. By understanding the 

function of the carpet in the education I received at 

school, it helped me to adapt to today’s carpet design 

concept more easily. 

How did you meet the carpet? 

I have always had an interest in painting, colors and 

motifs since my childhood. Beside this interest, my 

interest in weaving, knitting and embroidery was 

always lively because I grew up with my grandmother. 

Although my family made an effort for me to study 

in this direction due to the fact that being a civil 

servant is a guaranteed job, I always opposed it in 

my own way. Finally, by entering the Ornamentation 

Department of the Faculty of Fine Arts, I took my 

first steps in the field of design. While I was studying 

design on the one hand, I decided to migrate to 

Carpet, Rug and Old Fabric Patterns Major, as I 

discovered myself and wanted to be able to design 

and be happy all my life, and also want my designs to 

be produced. In fact, although my interest was fabric 

design at first, I stepped into the real carpet design 

world when I started working in a company that 

produces carpets. 

What steps do you follow while designing a carpet? 

When starting the project, I first start the design 

experiments by analyzing the direction of the 

customer’s wishes, the density of the pattern, which 

material will be used in which motifs, color harmony, 

and the placement in the usage area. Since each trial 

improves the previous one, I finally share the design 

I am satisfied with the customer. Since the carpet to 

be produced is designed for a special place, I come 

to the final stage of the design by making revisions 

according to the wishes of the person who will live 

with that carpet. That the design the customer 

approved is exactly the same during production shows 

how important the analysis made at the beginning of 

the project is. 

Finally, what would you like to add? 

While the understanding of personalized carpet 

design has reached a certain place in the world, it 

continues to develop at an intense pace in Turkey. We 

have to shape this development by making use of our 

own culture and bring new understandings unique to 

us. For this reason, I aim to continue my education 

life, develop my analytical way of thinking and keep 

my excitement alive. 


13

Royal Halı koleksiyonları 

mekanlara yenilik katıyor 

Yaşam alanlarını güzelleştirmek isteyenlerin öncelikli tercihi Royal Halı, yeni 

koleksiyonuyla dikkat çekiyor. Royal Halı’nın Elite, Nova ve Mystic modelleri, 

dekorasyonlarında yenilik arayanları bekliyor. 

Doğallık, güzellik ve özgürlük duygusu ile tasarlanan 

Royal Halı’nın 2022 yılı koleksiyonları, yaşam 

alanlarını güzelleştirmek isteyenlere bol çeşit 

seçeneği sunuyor. Royal Halı modellerinde kullanılan 

trend renk ve desenler ise ev ve ofisini yenilemek 

isteyenlerin beğenisine hitap ediyor. 


Elite, Nova ve Mystic ile büyülü atmosfer 

İç mekan dekorasyonlarının olmazsa olmazı olan halı 

tercihi, zengin Royal Halı koleksiyonları sayesinde 

anlam buluyor. Ev ve ofisine yenilik getirmek ve şıklık 

katmak isteyenlerin yüzü, duyguları canlandıran Royal 

Halı’nın bol seçenekli modelleri ile gülüyor. Royal 

Halı’nın 2022 koleksiyonun iddialı ürünlerinden Nova, 

yenilikçi desenleri ile mekanlara gençlik ve tazelik 

havası getirirken, ortama zindelik ve enerji katıyor. 

Özgünlük ve şıklıktan taviz vermeyenlerin imdadına 

ise Royal Halı koleksiyonun en özel modeli Elite yetişiyor. 

Ayrıcalığı, farklılığı hissetmek isteyenler Elite ile 

kendilerini büyülü bir atmosferde hissediyor. Yeşilin 

tonlarıyla baharı çağrıştıran Mystic’i tercih edenler ise 

doğanın uyanışını evlerine davet ediyor. 

En geniş bayi ağına sahip marka Royal Halı 

2022 yılına 12 koleksiyon ile giren Royal Halı, diğer 

markaları Atlas Halı, Pierre Cardin Halı ve Studio 

ile sektöründe Türkiye’nin en geniş bayi ağına sahip 

firma ünvanını elinde bulunduruyor. Royal Halı modelleri, 

ülke geneline yayılan 500’e yakın showroom ve 

satış noktasında halı severlerin beğenisine sunuluyor. 

Türk müziğinin ünlü yorumcusu Ebru Yaşar’ın marka 

yüzü olduğu Royal Halı’nın dünyada ve Türkiye’de bir 

ilk olan hizmeti SigortHalı ise tüketici dostu bir uygulama 

olarak dikkat çekiyor. 


15

Royal Halı collections bring 

novelty to spaces 


Royal Halı, the primary choice of 

those who want to beautify their 

living spaces, is attracting attention 

with its new collection. Elite, 

Nova and Mystic models of Royal 

Halı is waiting for those who seek 

innovation in their decorations. 

The collections of Royal Halı for 2022, which are designed 

with a sense of naturalness, beauty and freedom, 

are offering a wide variety of options for those 

who want to beautify their living spaces. Trend colors 

and patterns used in Royal Halı models address to 

those who want to renew their home and office. 

Magical ambience with Elite, Nova and Mystic 

The choice of carpet, which is a must for interior 

decorations, finds meaning due to the rich Royal 

Halı collections. Those who want to bring innovation 

and add elegance to their home and office are 

brightening up with the wide choice models of Royal 

Halı, revitalizing the emotions. While Nova, one of 

the ambitious products of collection of Royal Halı 

for 2022, brings an ambience of youth and freshness 

to spaces with its innovative patterns, it adds vitality 

and energy to the environment. Elite, the most 

special model of the Royal Halı collection, help those 

who do not compromise on originality and elegance. 

Those who want to feel the privilege and difference 

are feeling themselves in a magical ambience with 

Elite. Those who prefer Mystic, which evokes spring 

with its shades of green, invite the awakening of 

nature to their homes. 

The brand having the largest dealer network, 

Royal Halı 

Royal Halı, entering the year 2022 with 12 collections, 

holds the title of the company having the 

largest dealer network in Turkey in its sector with 

its other brands Atlas Halı, Pierre Cardin Halı and 

Studio. Royal Halı models are being offered to carpet 

lovers in nearly 500 showrooms and sales points 

spread across the country. SigortHalı, the first 

service of Royal Halı, of which the famous Turkish 

music performer Ebru Yaşar is the brand face, draws 

attention as a consumer-friendly application. 


17

Heimtextil Summer Special dünyayı konuk etti 

117 ülkeden 2300 katılımcı, geniş bir ürün grubu yelpazesini sergiledi. Ziyaretçiler, 

kontrat tekstillerden halıya, dekoratif ve döşemelik kumaşlardan fonksiyonel 

tekstillere geniş bir ürün grubunu başarıyla sergiledi. 

FRANKFURT – Toplam 117 katılımcı ülke, yaklaşık 

63.000 ziyaretçi ve 2300 katılımcı ile Frankfurt sergi 

merkezinde uluslararası tekstil fuarlarının gösterişli 

bir şekilde yeniden başlatılması sağlandı. Her üç etkinliği 

de (Techtextil, Texprocess ve bir defaya mahsus 

Heimtextil Yaz Özel) ziyaret konusunda İtalya, Fransa, 

Türkiye, Büyük Britanya, Hollanda, Belçika, İspanya, 

Polonya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Pakistan 

ve ABD zirveyi oluşturdu. Her üç iş platformunda da 

hızlı sipariş aktivitesi ve yüksek ziyaretçi kalitesi ve 

memnuniyetine ek olarak, kişisel küresel karşılaşmaların 

yoğun pozitif enerjisi özellikle dikkat çekiciydi. 

Messe Frankfurt Yönetim Kurulu Üyesi Detlef Braun 

şöyle dedi: “Dünya Frankfurt’ta tekrar bir araya geldi. 

Pandemi ile ilgili aradan hemen sonra uluslararası 

karşılaşmalar ve motive edici yeni işler geri döndü: 

Tekstil fuarı işi geri döndü ve küresel gücünü gösteriyor. 

Biz ve küresel Texpertise Ağımız, dünya çapında 

tekstili kapsayan 60 etkinlikle değer zinciri, geleceğe 

olumlu bakıyor. Aynı zamanda, küresel zorluklar zemininde, 

BM Ortaklıklar Ofisi ile işbirliği içinde Bilinçli 

Moda ve Yaşam Tarzı Ağı gibi uluslararası ortaklıklarımızı 

genişletmeye devam edeceğiz.” 

Devam eden seyahat kısıtlamalarına rağmen, her üç 

ticaret fuarı da hem katılımcılar hem de ziyaretçiler 

açısından pandemi öncesi uluslararası seviyelerini 

korudu. Avrupa ülkelerinin yanı sıra Pakistan, Hindistan, 

Kore ve ABD de en çok ziyaretçi ülkeler arasında 

yer aldı. Ziyaretçi memnuniyeti her üç etkinlik için 

de ortalama yüzde 91 ile yüksek düzeyde sabit kaldı. 

Eski ve yeni ortaklarla yoğun canlı paneller, kişisel 

alışverişlerde yeni küresel temaslar, doğrudan di- 


yalogda kendiliğinden işbirlikleri - tüm bunlar nihayet 

tekrar mümkün oldu. Dünyanın her yerinden alıcılar, 

sipariş vermek ve yeni iş başlatmak için çapraz ağ 

oluşturma için ticaret fuarı üçlüsünün tek seferlik 

paralellik şansını yakaladı. 

Tekstil ve Tekstil Teknolojileri Başkan Yardımcısı Olaf 

Schmidt, şunları söyledi: Yaklaşık 1.000 milyar ABD 

doları olan küresel hacmi ve 2026 yılına kadar yüzde 

4,4’ün üzerinde öngörülen büyüme oranı ile tekstil 

endüstrisi, en önemli küresel sanayilerden biridir. 

“Tekstil endüstrisi, yüz yüze etkileşime ihtiyaç duyan, 

yüksek büyüme gösteren bir pazar olmaya devam 

ediyor. Neredeyse tüm tekstil değer zinciri boyunca 

tam doğru zamanda ürün yenilikleri için en önemli 

uluslararası pazarda benzersiz geçişler sağladık. 

Heimtextil Summer Special: özel baskının 

beklentileri aşıldı 

Ocak ayında olağan Heimtextil fuarının pandemi 

nedeniyle iptal edilmesi yüzünden uluslararası ticaret 

fuarı bu yıl sektörün talebi üzerine Techtextil & Texprocess’e 

paralel olarak bir defaya mahsus Summer 

pecial (Yaza Özel) olarak gerçekleştirildi. Teppiche 

Lalee oHG’nin satış müdürü Rüdiger Speicher, “Bu 

bizim ilk Heimtextil’imizdi ve çok memnunuz. 2023’te 

stant alanımızı ikiye katlamak istiyoruz. Fransa ve 

Arap ülkelerinden, ayrıca Almanya’dan da başta 

uluslararası olmak üzere birçok yeni bağlantımız 

oldu. Aslında, bir kerelik Haziran tarihinin rakibiydim, 

ama hoş bir sürpriz oldu. Fuar boyunca birçok iş anlaşmamız 

bile oldu,” dedi. 

Avrupa’dan ve denizaşırı ülkelerden toptancılar da 

büyük hacimli işleri için birinci sınıf bağlantılar buldu. 

Bu yıl bir defaya mahsus olmak üzere, sektörün talebi 

üzerine sadece yaz aylarında düzenlenen ev ve kontrat 

tekstilleri için önde gelen uluslararası ticaret fuarı, 

daha küçük bir yaz yelpazesiyle bile uluslararası 

sahneye dönmeyi başardı. Ziyaretçiler, kontrat, dekoratif 

ve döşemelik kumaşlardan fonksiyonel tekstillere 

ve tekstil mobilyası, tekstil tasarımı ve yatak 

takımları için nihai ürünlere kadar ev ve ev tekstillerini 

en sonunda bizzat deneyimlemek ve sipariş vermekten 

mutluluk duydular. 

dönüştürülebilir tekstillere ilişkin içgörüleri içeren 

günlük Yeşil Turlar da iyi karşılandı. 

Heimtextil Trends, sektöre yeni bir ivme kazandırdı. 

Trend Space, israfı ve ekonomik dengesizlikleri 

önlemeye yönelik olağandışı yaklaşımlara ışık tutuyor. 

Kalabalığı memnun eden diğer kişiler, güvenilir 

sertifikalara sahip Green Village’ın yanı sıra uyku ve 

sürdürülebilir otel endüstrisi gibi mega bir konu olan 

Heimtextil Konferansı “Sleep & More” ve ayrıca Interior.Architecture.Hospitality 

programının bir parçası 

olarak çeşitli konferanslar ve rehberli turlardı. 

Bir sonraki Heimtextil, 10-13 Ocak 2023 tarihleri 

arasında gerçekleştirilecek. Bir sonraki Techtextil 

ve Texprocess, 23-26 Nisan 2024 tarihleri arasında 

gerçekleştirilecek. 

Heimtextil’in net bir odak noktası olarak 

sürdürülebilirlik 

Heimtextil Summer Special, sürdürülebilirliğe net bir 

şekilde odaklanarak trendleri belirledi. PET şişelerden 

ve adil ticarete tabi doğal malzemelerden yapılan 

elyaflardan, tüm üretim sürecini takip etmek için QR 

kodlu tekstil ürünlerine kadar geniş bir ürün yelpazesi, 

ziyaretçilerin sürdürülebilirliğin mega trendini 

bütünüyle deneyimlemelerini sağladı. Kenevir ve yün 

gibi diğer doğal liflerle birlikte keten ve ayrıca mantar 

kaplı pamuktan yapılmış nevresimler de yeşil küresel 

ürün portföyünün bir parçasıydı. Bu bağlamda, geri 


19

Heimtextil Summer Special hosted the world 

2300 exhibitors from 117 countries displayed a wide spectrum of product 

groups. from contract and home textiles, from carpets to functional textiles 

FRANKFURT – With a total of 117 

participating nations, around 63,000 

visitors and 2300 exhibitors, a brilliant 

re-launch of the international textile 

fairs at the Frankfurt exhibition center 

was achieved. Across all three 

events - Techtextil, Texprocess and the 

one-time Heimtextil Summer Special 

- Italy, France, Turkey, Great Britain, 

the Netherlands, Belgium, Spain, Poland, 

Switzerland, the Czech Republic, 

Portugal, Pakistan and the USA formed 

the top visitor nations. On all three 

business platforms, in addition to brisk 

order activity and high visitor quality and 

satisfaction, the concentrated positive 

energy of personal global encounters 

was particularly noticeable. 

“The world met again in Frankfurt. 

International encounters 

and stimulating new business 

returned immediately after 

the pandemic-related break: 

The textile trade fair business 

is back and shows its global 

strength. We and our global 

Texpertise Network, with 60 

events worldwide covering the 

textile value chain, are looking 

positively to the future. At the 

same time, against the backdrop 

of global challenges, we 

will continue to expand our 

international partnerships, 

such as with the Conscious 

Fashion & Lifestyle Network in 


cooperation with the UN Office for Partnerships,” says 

Detlef Braun, Member of the Executive Board, Messe 

Frankfurt. 

Despite ongoing travel restrictions, all three trade 

shows maintained their pre-pandemic level of internationality 

in terms of both exhibitors and visitors. In 

addition to European countries, Pakistan, India, Korea 

and the USA were also among the top visitor nations. 

Visitor satisfaction also remained stable at a high level 

for all three events, averaging 91 percent. Intensive 

live discussions with old and new partners, new global 

contacts in personal exchanges, spontaneous cooperations 

in direct dialog - all this was finally possible 

again. Buyers from all over the world took the chance 

of the one-time parallelism of the trade show trio for 

cross-networking to place orders and initiate new 

business. 

With a global volume of nearly 1,000 billion USD and 

a predicted growth rate of more than 4.4 percent 

through 2026[2], the textile industry is one of the most 

important global industries. “The textile industry remains 

a high-growth market that needs face-to-face 

interaction. In these times of massive supply chain 

disruptions, we have provided the markets with our 

unique crossover at the most important international 

marketplace for product innovations along almost the 

entire textile value chain at exactly the right time,” 

said Olaf Schmidt, Vice President Textiles & Textile 

Technologies. 

Heimtextil Summer Special: expectations of special 

edition exceeded 

Due to the cancellation of the regular Heimtextil in 

January due to the pandemic, the international trade 

fair was held this year as a one-time Summer Special 

parallel to Techtextil & Texprocess at the request of 

the industry. “This was our first Heimtextil and we 

are very satisfied. In 2023, we would like to double 

our stand area. We had many new contacts, especially 

international, from France and Arab countries, 

but also from Germany. Only the German specialized 

trade was missing. Actually, I was an opponent of the 

one-time June date, but I am pleasantly surprised. We 

even had many business deals during the fair,” says 

Rüdiger Speicher, sales manager at Teppiche Lalee 

oHG. 

Wholesalers from Europe and overseas also found 

first-class contacts for their volume business. It 

became clear: the leading international trade fair for 

home and contract textiles, which this year was held 

for one time only in the summer at the request of the 

industry, has already succeeded in returning to the international 

stage even with a smaller summer range. 

Visitors were delighted to finally experience and order 

home and household textiles in person again - from 

contract, decorative and upholstery fabrics to functional 

textiles and end products for textile furnishings, 

textile design and bedding. 

Sustainability as a clear focus of Heimtextil 

The Heimtextil Summer Special was trendsetting 

with its clear focus on sustainability. A wide range of 

products - from fibers made from PET bottles and fair 

trade natural materials to textile products with QR 

codes for tracking the entire production process - enabled 

visitors to experience the megatrend of sustainability 

in its entirety. Linen in combination with other 

natural fibers such as hemp and wool as well as bed 

linen made of cotton coated with cork were also part 

of the green global product portfolio. In this context, 

the daily Green Tours with insights into recyclable 

textiles were also well received. 

Fresh impulses were provided by the Heimtextil 

Trends for the industry. The Trend Space put the spotlight 

on unusual approaches to avoiding waste and 

economic imbalances. Other crowd-pleasers were the 

Green Village with reliable certificates as well as the 

Heimtextil Conference “Sleep & More” on the mega-topic 

of sleep and the sustainable hotel industry, 

and as well the range of lectures and guided tours as 

part of Interior.Architecture.Hospitality. 

The next Heimtextil will take place from January 10 to 

13, 2023. The next Techtextil and Texprocess will be 

held from April 23 to 26, 2024. 


21

NFT dünyasında 

güven sorununa 

yerli çözüm 

NFT dünyasında sanat eserleri binlerce, milyonlarca 

dolar veya euro karşılığında el değiştirebiliyor, hatta 

dünyanın en ünlü sanat müzayede evlerinde satılabiliyor. 

Bu sistemdeki sanat eserlerinin sahte veya çalıntı 

olup olmadığının nasıl anlaşılacağı ise sistemin en 

önemli bilinmeyenlerinden biri. Yerli çözüm Artcert, 

bu ekosistemdeki güvenlik sorununa çözüm üretti. 

Finansal piyasalar için kripto para birimleri neyi 

temsil ediyorsa, sanat dünyası için de NFT benzer 

değeri temsil ediyor. Dijital evrendeki varlıkları ifade 

eden NFT sistemindeki sanat eserleri herhangi bir 

dijital dosya türü olabiliyor: Bir sanat eseri, bir makale 

veya müzik. Önemli ve gerekli bir yenilikçilik olarak 

değerlendirilen bu dünya, içinde bilinmezlikleri de 

barındıran yeni ve değerli bir sistem olarak görülüyor. 


NFT dünyasında özgünlük sorunu bitecek 

Yerli girişim ArtCert’in kurucu ortağı Can Orhun, 

“Sanat piyasasının oluştuğu ve geliştiği ülkelerde, 

bir sanat eserini satan veya üreten sanatçılar, galeriler 

ya da müzayede şirketleri tarafından verilen bir 

sertifika ile eserin sahte, çalıntı veya orijinal eser olup 

olmadığı belgeleniyor. NFT dünyasındaki üretilen 

sanat eserlerinin özgünlüğünün kanıtlanması kritik 

öneme sahip. ArtCert olarak bu dünyadaki eserler için 

NFT ve blok zinciri platformlar üzerinde üretilecek bir 

“Özgünlük Belgesi” (Certificate of Authenticity) ile bu 

soruna çözüm getiriyoruz.” bilgisini verdi. 

Nasıl çalışıyor? 

ArtCert tarafından üretilen dijital sertifikada sanatçının 

doğrulanmış kimlik bilgileri, eserin adı, eserin 

oluşturulma tarihi, boyutları, özellikleri, basım sayısı 

ve diğer bilgiler yazılıp imzalanıyor. Bütün sanatçılar 

ilk sertifika basımından önce bir kereye özgü olmak 

üzere resmi bir kimlik belgesi ve yüz yüze görüşme 

ile doğrulanıyor. Blok zinciri sözleşmelerin, iş ve 

ödemelerin tanımlandığı, doğrulandığı, depolandığı 

ve dijital olarak kaydedilip imzalandığı bir sistem. Bu 

sistemde herhangi bir değişiklik uzlaşı gerektirdiğinden 

blok zinciri şeffaf ve güvenli olarak kabul ediliyor. 

24 DECOR • Temmuz - Ağustos 2022

Dolce Vita Halı, Dolve Vita ve Massimo 

markaları ile 3 yıllık aranın 

ardından 14-17 Mayıs 2022 tarihlerinde 

Gaziantep’te gerçekleştirilen 

Domotex Turkey fuarında 

yerini aldı. Ziyaretçilerin yoğun ilgi 

gösterdiği fuarda, stand tasarımı 

ile Dolce Vita ve Massimo dkkatleri 

üzerine çekti. 

Yabancılardan yoğun ilgi 

Fuarda birçok yabancı ziyaretçiyi 

ağırladıklarını ifade eden Dolce Vita 

Halı Yönetim Kurulu Başkanı Metin 

Taşkıran: “Özellikle uluslararası 

ziyaretçiler standımıza yoğun ilgi 

gösteriyor. Massimo standımızı 

biz, sanat galerisi tarzında yaptık. 

İçerisinde bulunan tasarımların çok 

ilgi çekici olması da talebi arttırdı. 

Burada ürünlerimizi görenler 

tasarımları ve ürünleri sadece 

kendi markasına istemeye başladı. 

Bu şekilde istekleri olan yabancı 

müşterilerimiz bile var. Bunlar bizi 

onore eden ve yaptığımız işin ne 

kadar doğru olduğunu gösteren 

şeyler.” dedi. 

Domotex Turkey’de tasarımın 

odağı Dolce Vita oldu 

Dolce Vita Halı Domotex Turkey fuarında yoğun ilgi gördü. 

Franchising talepleri gelmeye 

devam ediyorlgi yoğun 

2 markayla katıldıkları fuarda her 

iki markalarının da yoğun talep 

gördüğünü söyleyen Taşkıran: 

“Standımızın Dolce Vita tarafını hiç 

boş görmedik. Oraya da çok yoğun 

talep var. Franchising veren ilk 

halı markası olmamız sebebi ile 

burada bayilik talepleri de oldu. 

Onları şuanda değerlendiriyoruz. 

Markamız için en doğru adımları 

önceden olduğu gibi bundan sonra 

da atacağız. Tabii ki bunun sebebi 

sürekli güncel ve dünyanın her 

tarafına satılabilecek ürünler yapmamız. 

Tasarım sürecinde sadeliği 

ve doğallığı ön plana koymamız, 

ilgi ve dikkati markamızın üzerine 

çekiyor.” dedi. 


Massimo dünyada ilk 3’te 

Son olarak yeni yaptıkları yatırım ve fuarda bunun 

etkileri hakkında bilgi veren Dolce Vita Halı Yönetim 

Kurulu Başkanı Metin Taşkıran sözlerini şu şekilde 

sonlandırdı: “Proje yapan firmaların geneli Massimo 

markamıza ilgi gösteriyor. 

Burada adeta bir terzi gibi çalışıyoruz. İnsanlar nereye, 

ne şekilde halı isterlerse ona göre üretim yapıyoruz. 

Özellikle Tuft tarafında şunu söylemek istiyorum, bu 

beceri de ve bu kabiliyette üretim yapabilecek dünyada 

üç firmadan bir tanesiyiz. Bunun gibi önemli noktalar 

tabii ki talebi daha da çok fazla arttırıyor.” 


27

The focus of 

design at 

Domotex Turkey 

was Dolce Vita 

Dolce Vita Halı attracted great 

attention at Domotex Turkey fair. 

Dolce Vita Halı took its place in Domotex Turkey fair 

held in Gaziantep on 14-17 May 2022, after a 3-year 

hiatus with Dolve Vita and Massimo brands. At the 

fair, where visitors showed great interest, Dolce Vita 

and Massimo attracted attention with their stand 

design. 


Intense interest from foreigners 

Metin Taşkıran, Chairman of the Board of Dolce Vita 

Halı, stating that they hosted many foreign visitors at 

the fair, said “In particular, international visitors show 

great interest in our stand. We made our Massimo 

stand in the style of an art gallery. That the designs 

in it are very interesting also increased the demand. 

Those who saw our products here started to demand 

the designs and the products only for their own brand. 

We even have foreign customers who have such requests. 

These are the things that honor us and show 

how right our work is.” 

Franchising demands keep coming, interest is high 

Taşkıran, stating that both brands were in high demand 

at the fair where they attended with 2 brands, 

said “We have never seen the Dolce Vita side of our 

booth empty. There is a high demand for it as well. 

Since we are the first carpet brand to give franchise, 

there were also dealership requests here. 

We are currently evaluating them. We will take the 

right steps for our brand as before. Of course, this 

is because we are constantly making up-to-date 

products that can be sold all over the world. Our emphasis 

on simplicity and naturalness in the design 

process draws attention and interest to our brand.” 

Massimo is in the top 3 in the world 

Metin Taşkıran, Dolce Vita Carpet Chairman who 

finally, gave information about their new investment 

and the effects of this at the fair, concluded 

his words as follows “The majority of companies 

that make projects show interest in our Massimo 

brand. Here we work like a tailor. We manufacture 

carpets wherever and however people want them. 

Especially on the tuft side, I would like to say that we 

are one of the three companies in the world that can 

produce with this skill and this capability. Important 

points like this, of course, increase the demand even 

more.” 


29

İplikte çözüm ortağı; Çengel İplik 

Kurulduğu günden bugüne kadar müşterilerine 

inovatif çözümler sunmayı hedefleyen Çengel 

İplik, çalıştığı markalara kaliteli ürünler sunarak 

onların çözüm ortağı bir marka olmaya devam 

ediyor. Üretimini yaptıkları ürünler hakkında bilgi 

veren Çengel İplik Genel Müdürü Reşit Çengel, 

halı ve dokuma sektörüne yönelik ürün gruplarıyla 

müşterilerine çözüm ortaklığı sunduklarını ifade etti. 

Öncelikle Çengel İplik Tekstil’in kuruluşu ve 

sektördeki yeri hakkında bilgi verir misiniz? 

1999 Yılında kurulan Çengel İplik Tekstil, uzun yıllar 

boyunca iplik ve halı sektöründe ticari faaliyetlerini 

gerçekleştirerek istikrarlı yükselişini sürdürmüştür 

ve 2016 yılında sanayi yatırımını realize etmiştir. 

Üretimine polyester iplik ve boyama ile başlayan 

Çengel İplik, uzman kadrosuyla 2017 ve 2018 

yıllarında boyama kapasitesini iki katına çıkarmıştır. 

Aynı yıllarda ileri teknoloji makine ve ekipman yatırımı 

yapan firmamız, polyester tekstürize iplik üretimine 

de başlamıştır. Firmamız, özellikle halı ve dokuma 

sektörüne yönelik ürün grubuyla, müşterisine çözüm 

ortaklığı sunarak faaliyetlerini sürdürmeye devam 

etmektedir. 

Ürünler ve özelliklerinden bahseder misiniz? 

Halı ve dokuma sektörüne yönelik polyester bazlı 

iplik gruplarımız bulunmaktadır. Polyester tekstürize 

iplik, polyester kazan boyalı iplik, POY ve çöken 

polyester iplik, sektöre sunduğumuz ürünlerdir. 

Müşterilerimizin yenilikçilik anlayışlarına katkı 

sunacak ve onları bir adım öteye taşıyacak ürün ve 

kalitelerimizi sürekli geliştirmeyi ihmal etmiyoruz. 

Yeni Üretim Tesisleriniz, üretim gücünüze neler 

katacak? 

Uzun yıllardır içerisinde yer aldığımız sektörde 

yenilikçilik arayışımız, kalıp dışına çıkabilme 

esnekliğimiz ve öncü inovatif firma olma hedefimiz, 

bize yeni yatırımlar için güç ve kararlılık sağlamaktadır. 


Yeni üretim tesisimizle, büyüyen ve gelişen pazarda ürün 

ve üretim esnekliği, müşteri taleplerine hızlı ve eksiksiz 

cevap verme, sektöre inovatif bir bakış açısı ve ürün gamı 

sunma faaliyetlerini daha ileri taşıma fırsatı yakalamış 

olacağız. 

Firmanız hangi noktalarda rakiplerinden ayrılıyor? 

Çengel İplik Tekstil, rakiplerinin ne yaptığıyla ilgilenmek 

yerine, kendisine “biz neler yapıyoruz” sorusunu 

sormaktadır. Enerjimizi, zamanımızı rakiplere bakarak 

harcamak yerine müşterilerimizin ihtiyaçlarını belirleme 

ve karşılamaya yönelik çalışıyoruz. Müşterilerimizle yakın 

ilişki içerisinde çözüm ortaklığı kuruyoruz. 

Son olarak yeni yıla yönelik hedefleriniz neler? 

Yaptığınız işte yeni şeyler söyleyebilmek, alışılmışın dışına 

çıkabilmek oldukça önemli olup, bunun gerektirdiklerini 

yapmaya çalışıyoruz. Özellikle halı ve dokuma sektöründe 

polyester iplik kullanan firmaların hem yeni ürün 

geliştirme çalışmaları, hem de var olan ürün ve üretimleri 

için bizimle işbirliği yapmalarını tavsiye ediyoruz. Yeni 

yatırımlarımıza, ürün ve hizmetlerimizi müşterilerimizin 

etrafında inşa etmeye devam edeceğiz. 


31

Solution partner of carpet industry 

Çengel İplik, which has been aiming to offer innovative 

solutions to its customers since its establishment, 

continues to be a solution partner of the partners’. 

Reşit Çengel, General Manager of Çengel İplik, 

gave information about the products they produce, 

stated that they offer solution partnerships to their 

customers with product groups for the carpet and 

weaving sector. 

First of all, can you give information about the 

establishment of Çengel İplik Tekstil and its place in 

the sector? 

Çengel İplik Tekstil, founded in 1999, has continued 

its steady rise by carrying out its commercial activities 

in the yarn and carpet sectors for many years and 

realized its industrial investment in 2016. Çengel İplik, 

which started its production with polyester yarn and 

dyeing, doubled its dyeing capacity in 2017 and 2018 


with its expert staff. Our company, which invested in 

advanced technology machinery and equipment in the 

same years, also started the production of polyester 

textured yarn. Our company continues its activities 

by offering solution partnerships to its customers, 

especially with its product group for the carpet and 

weaving sectors. 

Can you mention the products and their features? 

We have polyester-based yarn groups for the carpet 

and weaving sectors. Polyester textured yarn, 

polyester boiler dyed yarn, POY and collapsing 

polyester yarn are the products we offer to the 

sector. We do not neglect to continuously improve 

our products and qualities that will contribute to our 

customers’ understanding of innovation and take 

them one step further. 

What will your new Production Facilities add to your 

production power? 

That we search for innovation, that it is our flexibility 

to get out of shape and it is our goal to be a leading 

innovative company provide us with strength and 

determination for new investments. With our new 

production facility, we will have the opportunity to 

carry forward product and production flexibility in the 

growing and developing market, responding quickly 

and completely to customer demands, offering an 

innovative perspective and product range to the 

sector. 

At what points does your company differ from its 

competitors? 

Çengel İplik Tekstil asks itself the question of 

‘what are we doing’ instead of dealing with what 

its competitors are doing. Instead of wasting our 

energy and time by looking at competitors, we work 

to identify and meet the needs of our customers. We 

establish solution partnerships in close relationship 

with our customers. 

Finally, what are your goals for the new year? 

It is very important to be able to say new things and 

go out of the ordinary in what you do, and we try to 

do what this requires. We especially recommend 

that companies using polyester yarn in the carpet 

and weaving sectors cooperate with us for both 

new product development and existing products 

and manufacture. We will continue to build our new 

investments, products and services around our 

customers. 


33

Anadolu kumaşlarına 

Anadolu kadını değdi 

Türkiye’nin ulusal kostümlerine FN imzası. 

Yaptığı çalışmalar ile Anadolu topraklarından çıkan 

tasarımları tekrardan ilgililerine sunan Fırat Neziroğlu, 

Kainat ve Dünya Güzellik yarışmalarının yanı 

sıra Miss Supranational’a katılan yarışmacılarımızın 

kıyafetlerini tasarladı. Anadolu Tekstil Ağı çalışmalarına 

da devam eden tasarımcı, Anadolu’da dokunan 

kumaşların Çanakkale Nevruz köyü kadınları tarafından 

dokunduğunun altını çizdi. 

Fırat Neziroğlu şimdilerde ne yapıyor? 

Bahçeşehir Üniversitesi Kreatif Endüstriyel Araştırma 

Merkezi’nde göreve başladım. Burada tekstil ve 

moda teknolojileri alanında çalışmalar yapıyoruz. 

Diğer taraftan Bilişim Vadisi’nin giyilebilir teknolojiler 

danışmanlığını yürütüyorum. Artık burada sanatsal 

ve endüstriyel ürünlerimin prototiplerini yapıldığı bir 

atölyem var. Hemen yanında de bir sanat galerisi bulunuyor. 

Burada da yaptığım çalışmaları sergiliyorum. 

Anadolu tekstil ağını kuruyorum şu anda. Anadolu’da 

dokunan kumaşlar Çanakkale Nevruz köyü kadınlarına 

gidiyor ve orada giysi haline geliyorlar. 

Türkiye bu konuda çok zengin bir coğrafya. 

Nerelerden kumaşlar var? 

Zaten bütün hepsine bir anda ulaşmak mümkün değil. 

Zamanla zenginleşecek bir konu bu. Şuanda Tire, 

Zonguldak, Ankara, Bartın, İzmir, Şanlıurfa, Gaziantep, 

Mardin, Antalya, Erzurum, Kastamonu ve dahası.. 


Sürekli devam edecek olan bu projede seni en 

heyecanlandıran hangisi veya hangileri? 

Aslında heyecan kumaşın oluşumunda değil bitmiş 

halinde oluşuyor. Mesela Şile’de yine haşıl yapılıyor. 

Deniz suyu alınıyor ve içine un dökülüyor ve bir çorba 

yapılıyor. Sonra bunlar denizde yıkanıyor. Denizde 

yıkanınca Şile, normal suda yıkanınca Buldan bezi 

oluyor. Ama sadece Şile denizinin tuz oranı o bezin 

Şile bezi olmasına neden oluyor. Bu çok acayip bir şey. 

Çorum’da mesela farklı bir özelliği olan Kargı bezi 

dokunuyor. Şile bezi Türkiye’deki en ince pamuklu 

kumaştır. Ama Kargı bezi en parlak beyaz kumaştır. 

Çünkü hayvan tezeğinde yıkanıyor. Dolayısıyla beni 

heyecanlandıran şey yapılan ürünlerin bitmiş halleri. 

Bir ürünün ortaya çıkması o yörenin insanlarına, 

kültürüne ve iklime göre değişiyor. Sonuç olarak bu 

bitim işlemleri, birbirinden çok farklı ürünler ortaya 

çıkmasına neden oluyor. Ben şimdi her köşesi, 

her yöresi başka bir güzellik dolu olan bu ürünlerin 

hangisini birbirinden ayırabilirim? 

Peki, sen bu ürünlere nasıl dokunuyorsun? 

Kumaş olan saygımı herkes biliyor. Ben gittiğim yerlerde 

şöyle bir şey yapıyorum. Nereye gidersem gideyim 

tezgahlar hep iki çerçeveli ve iki ayaklı. 

Boyuna ya da enine çizgiler yapıyoruz ve her sırada 

açıp elle müdahale ederek desen oluşturabiliyoruz. 

Bunu biraz daha rahatlatmak için gittiğim yerlerde 

tezgahları dört ayağa çevirecek sistemler buluyorum. 

Dolayısıyla bu ayak sayısı hem kişiyi rahatlatıyor hem 

ipliklerin gerginliğini ve sürtünme mukavemetini 

azaltıyor. Kısacası hızlandırıyor. 

Uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil eden 

yarışmacıların kıyafetlerini de tasarladın. Bunları 

tasarlarken nelere dikkat ettin? 

Kainat ve Dünya Güzellik yarışmalarının yanı sıra 

Miss Supranational’da ülkemizi temsil eden kızlarımızın 

kıyafetlerini tasarladık. Bunu yaparken de 

farklı şeyler deneyelim dedik. Mesela Dünya Güzellik 

Yarışması’nda Türkiye’nin ulusal kostümünü hazırlarken 

Göbeklitepe’den eşinendi. Üzerinde Göbeklitepe’de 

bulunan motifler yer alıyor. Göbeklitepe’nin 

fotoğrafını bu kıyafetin yanına koyunca hem renk 

hem de desenli uyumunu çok rahatlıkla görebiliyorsunuz. 

Aynı zamanda bu kıyafeti tasarlarken tamamen 

geleneksel yöntemler kullandık. Burada tığ işi var, 

iğne oyası var, danteller, nakışlar, dokumalar… Hepsi 

Anadolu’nun çeşitli yörelerindeki işler. 

Diğer bir kıyafeti ise kainat güzellik yarışmasında bizi 

temsil eden Cemrenaz için tasarladık. Biz de dedik 

ki madem kızımızın adı Cemrenaz, bu cemre havaya 

düşsün. O yüzden elbiseyi tasarlarken Anadolu kilim 

motiflerinde havadaki bereketi anlatan sembolleri 

kullandık. Ve bu sembolleri Anadolu kadınlarının dokuduğu 

gibi dokuyup kıyafete işledik. 

Son olarak ise Polonya’da düzenlenen Miss Supranational 

yarışmacımızın kıyafetini tasarladık. Bu elbiseyi 

tasarlarken ise Kadeş Barış Antlaşması ile tarihteki 

ilk barış antlaşmasına mhrünü basan Hitit Kraliçesi 

Puduhepa teması üerinden yola çıktık. Onun kıyafetini 

yeniden yorumlayarak yarışmacımızı Polonya’ya bu 

güzel kıyafet ile yolladık. 


35

Anatolian women touched Anatolian fabrics 

FN signature on Turkey’s national costumes 

Fırat Neziroğlu, who presented the designs, obtained 

from the Anatolian lands, to those concerned with his 

works, designed the clothes of our contestants who 

participated in Miss Supranational, as well as the Miss 

Universe and the Miss World contests. The designer, 

continuing to work on the Anatolian Textile Network, 

underlined that the fabrics woven in Anatolia are woven 

by the women from Nevruz village, Çanakkale. 

What is Fırat Neziroğlu doing nowadays? 

I started working at Bahçeşehir University Creative 

Industrial Research Center. Here we are working in 

the field of textile and fashion technologies. On the 

other hand, I am giving consultation for the wearable 

technologies of Bilişim Vadisi. I now have a workshop 

where prototypes of my artistic and industrial products 

are being made. There is an art gallery right next 

to it. Here, I exhibit my work. I am establishing the 

Anatolian textile network at the moment. The fabrics 

that were woven in Anatolia go to the women of 

Çanakkale Nevruz village and become clothes there. 

Turkey is a very rich geography in this regard. Where 

are the fabrics from? 

It is not possible to reach all of them at once. This is 

a subject that will evolve over time. Currently Tire, 

Zonguldak, Ankara, Bartin, Izmir, Sanliurfa, Gaziantep, 

Mardin, Antalya, Erzurum, Kastamonu and more… 


Which one is you most excited about this ongoing 

project? 

Actually, the excitement is not formed in the formation 

of the fabric, but in its finished form. For example, 

in Şile, slashing product is being done again. Sea 

water is taken and flour is poured into it and slurry is 

obtained. Then they are washed in the sea. It becomes 

Şile cloth when washed in the sea, and Buldan 

cloth when washed in normal water. But only the salt 

content of the Şile Sea causes that cloth to become a 

Şile cloth. This is a very strange thing. For example, in 

Çorum, Kargı cloth, which has a different feature, is 

woven. Şile cloth is the thinnest cotton fabric in Turkey. 

But Kargı cloth is the brightest white cloth. It is 

because it is washed in animal dried dung. Therefore, 

what excites me is the finished product. The Manufacturing 

a product varies according to the people, 

culture and climate of that region. As a result, these 

finishing processes result in very different products. 

Now, which of these products, which are full of beauty 

in every corner and region, can I distinguish from each 

other? 

So, how do you handle these products? 

Everyone knows my respect for fabric. I do something 

like this wherever I go. Wherever I go, the looms are 

always two-framed and two-legged. We are making 

longitudinal or transverse lines and we can make 

patterns by opening them in every row and intervening 

manually. In order to ease this a little more, I find 

systems that will turn the looms into four legged ones 

in the places I went. Therefore, this number of feet 

both relaxes the person and reduces the tension and 

friction resistance of the yarns. In short, it speeds up. 

You also designed the clothes of the contestants 

representing Turkey in international contests. What 

did you pay attention to while designing them? 

We designed the clothes of our girls who represent 

our country at Miss Supranational as well as the Miss 

Universe and the Miss World contests. While doing 

Cemrenaz Turhan Roda Irmak Kalkan Dilara Korkmaz 

this, we decided to try different things. For example, 

while preparing Turkey’s national costume for the 

Miss World Contest, it was inspired from Göbeklitepe. 

There are motifs, which were found in Göbeklitepe, on 

it. When you put Göbeklitepe’s photo next to this outfit, 

you can easily see the harmony of both color and pattern. 

At the same time, we used completely traditional 

methods while designing this outfit. Here there is 

crochet, needlework, lace, embroidery, weaving… All 

of them are works in various regions of Anatolia. 

We designed another outfit for Cemrenaz, who represented 

us in the Miss Universe contest. We said that 

since our girl’s name is Cemrenaz, this cemre (air 

heat) should fall into the air. For that reason, while 

designing the dress, we used symbols that describe 

the fertility in the air in Anatolian rug motifs. And we 

weaved these symbols and embroidered them on 

clothes as Anatolian women weaved them. 

Finally, we designed the outfit of our Miss Supranational 

contestant held in Poland. While designing this 

dress, we started out with the theme of the Hittite 

Queen Puduhepa, who marked the first peace treaty 

in history with the Kadesh Peace Treaty. We reinterpreted 

her outfit and sent off our contestant to Poland 

with this beautiful outfit. 


37

Roca’nın Akdenizli 

yeni koleksiyonu 

Ona, Türkiye’de 

Banyo alanları için geliştirdiği yenilikçi 

ürünleriyle dünyanın önde gelen 

markalarından olan Roca; tasarım odaklı 

yeni koleksiyonu Ona’yı Türkiye’de 

kullanıcılarıyla buluşturdu. 

Banyo ürünleri üretimi, tasarımı ve dağıtımında 

dünya lideri Roca dünya lansmanı yapılan yeni Ona 

Koleksiyonu’nu Türkiye’de tanıttı. Tasarım odaklı, 

Roca’nın özel geliştirdiği Fineceramic ® ve Stonex ® 

malzemeleriyle üretilen ve son yenilikleri içeren 

koleksiyon, içinde bulunduğumuz dönemin ihtiyaç 

ve beklentilerine her özelliği ile yanıt veriyor. Roca 

Türkiye Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva, yeni 

koleksiyonun değerlerini, “Doğal malzemelere saygılı 

ve sürdürülebilir yaklaşıma sahip, zamansız, son 

derece işlevsel ve erişilebilir bir tasarım” sözleriyle 

vurguladı. 

Oliva: Yaşadığımız dünya için en iyi çözümleri 

geliştirme misyonumuzun ürünü 

Roca Grup’un tüm dünyada çevre bilincini kendine 

misyon edindiğini söyleyen Salvador Lopez Oliva, 

“Sektörünün öncü ve inovatif markası olarak teknoloji 

odaklı yenilikçi ürünler geliştiriyoruz. 

Yeni malzemeler geliştirerek tasarımlarımızın doğaya 

saygılı, verimli ve estetik olmasına özen gösteriyoruz. 

Ona Koleksiyonu da bu çalışmalarımızla geldiğimiz 

noktayı temsil ediyor. Roca Tasarım Merkezi ekibi 

koordinasyonu ile Benedito Design stüdyosu ve 

NOA Intelligent Design ekiplerinin bir araya gelerek 

tasarladığı Ona Koleksiyonu; zamansız, doğayla 

bağlantılı ve istenen yere kolayca entegre edilebilir 

olma özellikleriyle öne çıkıyor. Çok yönlülüğü ve 

sunduğu çeşitlilikle, bulunduğu her alanla uyum 


sağlayan Ona, mimar ve tasarımcıların da hayatını 

kolaylaştıracak” dedi. 

İşlevsel, hijyenik, yenilikçi ve her alana 

uyarlanabiliyor 

Çok yönlü kullanımı, geniş ürün yelpazesi ve doğadan 

esinlenen yumuşak geometrik çizgilere sahip Ona 

koleksiyonu, her zamana uyum sağlayabilecek 

tasarımıyla dikkat çekiyor. Akdeniz’den ilham alan 

koleksiyon, farklı tasarım ihtiyaçlarına ve tüm banyo 

alanlarına uyarlanabilen geniş bir ürün yelpazesine 

sahip. Ona koleksiyonundaki lavabolar; istenilen 

boyutlarda, daha ince ve daha hafif parçaların 

üretimine imkân tanıyan yenilikçi malzeme 

Fineceramic WW ile üretiliyor. Supraglaze® kaplaması 

ile ekstra pürüzsüz yüzeye sahip olan lavabolar, kir 

birikmesini önleyerek maksimum hijyen sağlıyor. 

Su ve enerji tüketiminde verimlilik garantili 

Ona koleksiyonunun en benzersiz unsurlarından 

biri de ayırt edici bir görünüme sahip armatür 

tasarımları. Özel Ni/Krom kaplama kalınlıklarına 

sahip kaplama teknolojisi Evershine ® yüzey özellikli 

Ona armatürler, korozyon oluşumunu önlüyor. Ona 

armatürler Cold Start teknolojisi ile su tasarrufunda 

ve enerji tüketiminde daha fazla verimliliği garanti 

ediyor. Doğal kaynaklardan ilham alan Roca’nın özel 

Stonex ® malzemesine sahip küvet ve duş tekneleri ise 

kaymaz özelliği, aşınmaya karşı direnci ve dayanıklılığı 

ile öne çıkıyor. Koleksiyonun tüm aksesuarları, geri 

dönüştürülmüş malzemelerden mat beyaz, mat gri ve 

mat yeşil renklerde üretiliyor. 

Sürdürülebilirlikte Türkiye pilot bölge seçildi 

Roca’nın mimarlık, tasarım ve sürdürülebilirlik 

alanlarındaki yolculuğunda Türkiye’nin çok özel bir 

yeri olduğunu da değinen Salvador Lopez Oliva şöyle 

devam etti: “Sürdürülebilirlik felsefesi Roca Grup 

kimliğinin ayrılmaz bir parçası. Roca, su verimliliğine 

odaklanan sürdürülebilirlik çalışmalarında, ülkemizin 

3 büyük üretim tesisi içinde yer alan Eskişehir 

fabrikamızı pilot olarak seçti. Böylece Eskişehir 

fabrikamız çok önemli bir görev üstlendi. Roca 

Grup’un döngüsel su kullanımını optimize etme 

noktasında kritik bir rol aldık. Eskişehir’de elde 

ettiğimiz çıktılar, grubun dünya genelindeki diğer 

fabrikalarında da uygulanacak. Bu küresel çalışmada 

örnek bölge olarak seçilmiş olmamız, bizi çok 

heyecanlandırıyor. Bu misyonu üstlendiğimiz için çok 

mutlu ve gururluyuz” 


39

Roca’s new Mediterranean 

Ona collection is in Turkey 

Roca, one of the world’s leading brands with its innovative products developed for 

bathroom areas; introduced its new design-oriented collection Ona in Turkey. 


Roca, the world leader in the production, design, and 

distribution of bathroom products introduced its new 

Ona Collection in Turkey. The design-oriented collection, 

which is produced with Fineceramic® and 

Stonex® materials specially developed by Roca, and 

includes the latest innovations, responds to the needs 

and expectations of the current period with every feature. 

Roca Turkey General Manager Salvador Lopez 

Oliva emphasized the values of the new collection as 

“A timeless, highly functional and accessible design 

that respects natural materials and has a sustainable 

approach”. 

Oliva: The product of our mission to develop the best 

solutions for the world we live in 

Salvador Lopez Oliva states that Roca Group has adopted 

environmental awareness as its mission all over 

the world, with said “As the leading and innovative 

brand of the sector, we develop technology-oriented 

innovative products. By developing new materials, we 

take care that our designs are respectful to nature, 

efficient, and aesthetic. The Ona Collection also represents 

the point we have reached with these works. 

The Ona Collection, designed by the Benedito Design 

studio and NOA Intelligent Design teams, with the coordination 

of the Roca Design Center team; stands out 

with its timeless, nature-related, and easy integration 

features. With its versatility and diversity, Ona, which 

adapts to every space it is in, will also make the lives 

of architects and designers easier.” 

Functional, hygienic, innovative, and adaptable 

to all areas 

With its versatile use, wide product range, and soft 

geometric lines inspired by nature, the Ona collection 

draws attention with its design that can adapt to all 

times. Inspired by the Mediterranean, the collection 

has a wide range of products that can be adapted to 

different design needs and all bathroom spaces. The 

washbasins are produced with the innovative material 

Fineceramic®, which allows the production of thinner 

and lighter parts in desired sizes. The washbasins, 

have an extra smooth surface with their Supraglaze ® 

coating, provide maximum hygiene by preventing the 

accumulation of dirt. 

Efficiency guaranteed in water and energy 

consumption 

One of the most unique elements of the Ona collection 

is the luminaire designs with a distinctive appearance. 

Ona armatures with Evershine® surface, coating 

technology with special Ni/Chrome coating thicknesses, 

prevent corrosion. Ona faucets guarantee more efficiency 

in water-saving and energy consumption with 

Cold Start technology. Inspired by natural resources, 

Roca’s bathtubs and shower trays with special Stonex® 

material stand out with their non-slip feature, 

resistance to abrasion, and durability. All accessories 

of the collection are produced in matte white, matte 

gray, and matte green colors from recycled materials. 

Turkey was selected as a pilot region for sustainability 

Roca’s journey in the fields of architecture, design, 

and sustainability, Salvador Lopez Oliva continued: 

“The philosophy of sustainability is an integral part of 

Roca Group identity. Roca chose our Eskişehir factory, 

which is one of the 3 largest production facilities 

in our country, as a pilot in its sustainability studies 

focusing on water efficiency. Thus, our Eskişehir factory 

assumed a very important task. We have taken a 

critical role in optimizing Roca Group’s cyclical water 

use. The outputs we obtained in Eskişehir will also 

be applied in other factories of the group around the 

world. We are very excited that we have been selected 

as a model region in this global study. We are very 

happy and proud to undertake this mission.” 


41

VEIKK Ekosistemine hoş geldiniz 

Tasarım bir planın, bir nesnenin ya da bir inşa süreci 

içinde (mimarî çizimler, mühendislik çizimleri, iş 

süreci vb.) meydana getirilmesine denir. Elizabeth 

Adams Hurwitz tarafından kısa ve öz olarak “gerekli 

olanın araştırılması” şeklinde tanımlanmıştır. 

Genellikle tatbikî sanatlar ve görsel sanatlar, 

mühendislik, mimarî, peyzaj ve diğer yaratıcı işler 

çerçevesinde ele alınır. 

Hem bir isim hem de bir fiil (tasarlamak) olarak 

kullanılır. Tasarlamak, yeni bir nesne veya ürün 

(makine, mobilya, endüstriyel ürün vb.), mekân ve 

alan (yapı, peyzaj) için bir plan oluşturma ve geliştirme 

sürecine işaret eder. Tasarı ise hem son plan veya 

taslak (bir çizim, modelleme vb.) ya da bir plan veya 

taslağın sonucu (üretilen bir nesne, ürün, mekân ve 

alan) için kullanılır. 

Tasarımın günümüzde birçok alanı vardır. 

Başta en bilinenlerinden grafik tasarım olmak üzere 

mimarlık, iç mimarlık, mühendislik, peyzaj tasarımı, 

endüstriyel tasarım ve moda tasarımını içine alan 

bir yelpazeye sahip bir tanım genişliğine ulaşmıştır. 

Belki de gelişen teknoloji ile birçok yeni tasarım 

türleri de hayatımıza girecektir. Grafik tasarım temel 

olarak bir mesajı iletmek, bir görseli geliştirmek 

veya bir düşünceyi görselleştirmek için metnin ve 

görsellerin algılanabilir ve görülebilir bir düzlemde, 

iki boyutlu veya üç boyutlu olarak organize edilmesini 

içeren bir süreçtir. Baskı, ekran, hareketli film, 

animasyon, iç mimari, ambalaj tasarımı gibi birçok 

ortamda dijital veya dijital olmayacak bir şekilde 

uygulanabilir. Grafik tasarımında ve grafik sanatlarda, 

görsel sanatların temel ilkeleri olan hizalama, denge, 

karşıtlık, vurgulama, hareket, görüntü, oran, yakınlık, 

tekrarlama, ritim, ve birlik geçerlidir. 


İşte bu ritmi ve birlikteliği oluşturabilmek için 

tasarımcılar, kâğıt üzerinde yapılan tasarımlarını 

bilgisayar ortamında yapılabiliyor ve dakikalar 

içerisinde yapılan tasarımın son halini ekranında 

görebilme imkânı yakaladılar. 3D animasyon 

programları, Adobe uygulamaları gibi programlarla 

tam entegre çalışan ekranlı ya da ekransız grafik 

tabletler üretilmiştir. Artık bu grafik tabletler 

sayesinde tasarımcılar dizaynlarının ilk çizim 

noktasından son noktasına kadar her adımı her 

anını görebilmekte, değişiklikler yapabilmekte ve 

kaydedebilmektedirler. 

Grafik Tablet piyasasında gerek her tasarımcının 

ihtiyaçlarına cevap verecek gerekse günlük diğer 

ihtiyaçlarını karşılayacak her boyut ve farklı 

özelliklerde geliştirilmiş VEIKK tabletler ön plana 

çıkmaya başlamıştır. İlk üretime başladığı günden bu 

yana hızlı bir geliştirme sürecine giren VEIKK tabletler 

tasarımın günlük hayatında kendine yer bulmaya 

başlamıştır. Karantina günlerinde uzaktan eğitimde 

kara tahtaya dönüşürken öğretmenlerin vazgeçilmezi 

haline gelmiştir. 

VK 430, S640, VK640, A30, A50, A15, A15Pro, VK1060, 

VK1060PRO gibi tasarımcıların her ihtiyacını 

karşılayabilecek ekransız versiyonlarının yanı sıra 

VK1200, VK1560, VK1560PRO, VK2200 ve VK2200Pro 

gibi ekranlı versiyonları ile kalemin her dokunuşunu 

birebir görme şansını yakalayabilecekleri modeller 

VEIKK tarafından geliştirilmiştir. 

Veikk tabletler Türkiye’de Teknoraks distribütörlüğü 

ile son kullanıcısına ulaşmaktadır. Teknoraks 

bünyesinde kurduğu teknik servis ile müşterilerinden 

gelen önerileri ele almakta, kullanıcılarını da ARGE 

sürecine dahil etmektedir. 

Cep telefonları, tabletler ile çalışabileceğiniz, iOS ve 

Windows ile çalışan dizayn programları ile tam uyum 

sağlayan VEIKK tabletler “Free your mind (zihnini 

özgür bırak)” mottosu ile halı tasarımından grafik 

tasarımına, köprü modeli oluşturmaktan Marsta 

yerleşim yeri tasarımı gibi her alanda dizaynırların 

yeni gözdesi olmaya adaydır. 

1- Becer, E., (2008). İletişim ve Grafik Tasarım. (6. 

Basım). Ankara: Dost Kitabevi Yayınları. 

2- https://tr.wikipedia.org/wiki/Grafik_ 

tasar%C4%B1m 


Dekorasyon 

tutkunlarına 

NUDE’dan öneriler 

“Simple is Beautiful” (Yalın Güzeldir) felsefesini 

uluslararası tasarımcıların koleksiyonlarıyla buluşturan 

Şişecam’ın global tasarım markası NUDE, dekoratif 

obje ve aksesuarlardan oluşan tasarımlarıyla ev 

dekorasyonu tutkunlarının vazgeçilmezi oluyor 

Büyülü görünümüyle Mist koleksiyonu 

Dış yüzeyindeki dalga efekti ile optik bir illüzyonu 

anımsatan Mist vazolar, renk yansımaları ile içinde 

bulunduğu ortama büyülü bir görünüm kazandırıyor. 

Tamer Nakışçı imzalı seri, üç farklı boy seçeneği ile 

dekorasyon tutkunları için şık bir kurtarıcı oluyor. 

İçinde bulunan objeye gizemli bir hava katan bu koleksiyon 

aynı zamanda yazın enerjisini evinize yansıtıyor. 

Renklere boyut kazandıran Layers koleksiyonu 

Defne Koz’un NUDE için tasarladığı Layers vazo 

koleksiyonu, yarı saydam formların üst üste gelmesi 

üzerine kurgulanmış formu ile bulunduğu ortama 

farklı bir boyut katıyor. Layers koleksiyonunda beyaz, 

gri, mavi, amber, altın ve platin renklerinde ve üç 

farklı formda vazo bulunuyor. Layers koleksiyonu ile 

siz de evinizde düzenli ve minimalist bir görünüme 

sahip olabilirsiniz. 

Kıvrımlı formu ile Opti koleksiyonu 

Endüstriyel tasarımcı Defne Koz, NUDE için tasarladığı 

koleksiyonu “Opti” ile üç farklı boyuttan oluşan 

vazo yelpazesi sunuyor. Dekorasyon trendlerini takip 

ediyor ve yaşam alanınızda uygulamayı seviyorsanız 

sezonun öne çıkan kıvrımlı formlarını Opti ile yakalayabilirsiniz. 

Fransız beresinden ilham alan Beret koleksiyonu 

Dünyaca ünlü Alman tasarımcı Sebastian Herkner’in 

NUDE için tasarladığı, üç boy zarif saklama kutusundan 

oluşan Beret koleksiyonu, Fransızların ünlü 

şapkası “Beret”ten ilham alıyor. 

Her sezona uyum sağlayan karamel, amber, kobalt ve 

petrol yeşili renk alternatifiyle Beret koleksiyonu sizi 

büyülü bir ortama davet ediyor. Yumuşak renklere sahip 

alt hazneler, pirinç kapaklarla buluşarak evinizde 

sade ve şık bir görünüm sağlıyor. 

Zıtlıkların uyumu: Blade koleksiyonu 

Pentagon Design tarafından tasarlanan Blade vazo 

koleksiyonu, camın özelliklerine başkaldıran bir 

tasarım anlayışı ile yumuşaklıkla sertliği, keskinlikle 

zarafeti bir araya getiriyor. İlhamını sanatın soyut 


enklerinden alan Blade vazo koleksiyonu ile siz de 

evinize yalın bir şıklık kazandırabilirsiniz. 

Doğadan alınan ilham ile Ecrin Koleksiyonu 

Alman tasarımcı Sebastian Herkner tarafından 

tasarlanan NUDE Ecrin koleksiyonu, Kuzey İtalya’daki 

Ritten Peribacaları’ndan ilham alıyor. Kristal camdan 

ve el imalatı olarak üretilen üretilen saklama 

kutularının her biri, Ritten kaya formlarına gönderme 

yapan sağlam görünümlü tabanları, kıvrımlı profilleri 

ve renkli kapaklarıyla dikkat çekiyor. NUDE Ecrin 

koleksiyonunda yer alan zarif tasarımlar, her ortama 

cazibe katıyor. 

Renkli ve eğlenceli tasarım 

Kurşunsuz kristalden üretilen NUDE Mr. & Mrs. 

koleksiyonu, yalın formuyla şık olduğu kadar eğlenceli 

iki boy sürahi setinden oluşuyor. Gül kurusu, sade ve 

yeşil renk seçeneklerine sahip Mr. & Mrs. sürahilerin 

aynı zamanda bardak olarak da kullanılabilen 

kapaklarındaki göz kırpan ve uyuyan insan motifleri 

esprili ve şık bir tasarıma sahip. 

Blossom ile doğaya dönüş 

Erdem Akan tasarımı Blossom takı kutusu doğanın 

güzelliğini ve enerjisini yaşam alanınıza taşıyor. 

Ünlü tasarımcının NUDE için ahşap ve camı bir 

araya getirdiği takı kutusu Moon Ayna ile birbirini 

tamamlayarak evinize rustik ruhu taşıyor, şık bir 

kombin oluşturuyor. 


47

Domotex’e 

yoğun ilgi 

3 yıl aranın ardından Gaziantep’te 

gerçekleştirilen Domotex Turkey 

2022, halı sektörünün ihracatına 

büyük katkı sağlayacak. 

Halı ve zemin kaplamaları alanında sektör firmaları 

ve profesyonellerini bir araya getiren Domotex 

Turkey, 3 yıllık aradan sonra yerli ve yabancı toplam 

216 firmanın katılımıyla Gaziantep Ortadoğu Fuar 

Merkezi’nde yaklaşık 25.000 metrekarelik stant 

alanında gerçekleşti. Toplamda 103 ülkeden 18 bin 

250 ziyaretçi fuarı ziyaret ederken bunların 3 bin 130’u 

uluslararası ziyaretçiler oldu. Böylelikle ziyaretçi 

sayısında pandemi öncesindeki son fuara göre yüzde 

25 artış yaşanmış oldu. 

Yoğun ilgi gören fuarda; makine halısı ve kilimlerinden 

tekstil yer döşemelerine, laminat parke malzemelerinden, 

el yapımı halı ve kilimlere kadar en yeni 

ürün ve teknolojilerin tanıtımı için ideal bir ortam 

sunuldu. 

Türkiye ve Orta Doğu’nun lider halı ve zemin kaplamaları 

fuarı olan Domotex Turkey, Türkiye’den 

168 ve aralarında Almanya, Belçika, Birleşik Krallık, 

Hindistan, İran, Mısır, Umman ve Ürdün’ün de bulunduğu 

14 ülkeden 48 firma katılımcı olarak yer aldı. 

Firmalar, halı ve zemin kaplamaları sektörlerinde yeni 

tasarım ve teknolojilerini sergiledi. Domotex Turkey 

aynı zamanda, yabancı katılımcı firmalarıyla uluslararası 

düzeyde ilişki kurma noktasında birçok avantajın 

sunulması için fırsat yaratılmasına da zemin hazırlamış 

oldu. 


“B2B Toplantıları ve Online Eşleştirme Sistemi de 

Domotex Turkey 2022’de Yerini Aldı” 

T.C. Ticaret Bakanlığı ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı 

Birlikleri Halı İhracatçıları Birliği Genel Sekreterliğinin 

organizatörlüğünde düzenlenen Alım Heyeti 

Programı kapsamındaki toplantılarda Bulgaristan, 

Çekya ve Hindistan’dan uluslararası satın almacılar, 

15 Mayıs tarihinde Domotex Turkey katılımcılarıyla 

bir araya geldiler. Domotex Turkey 2022 B2B Toplantıları 

kapsamında 30 toplantı gerçekleştirildi. 

Buna ek olarak, Domotex Turkey fuarında ilk kez 

uygulanan Online Eşleştirme sistemiyle de ziyaretçiler 

ve katılımcılar arasında 70’i aşkın verimli toplantı 

gerçekleşti. 

“Bu yılkı fuarda tasarımlar öne çıktı” 

Görsel bir şölen niteliğindeki fuarda, soyuttan fütüristik 

detaylara kadar dikkat çekici tasarımlara sahip 

halılar öne çıktı. Üretim malzemelerinden tasarımlara, 

Domotex Turkey, halı dünyası için büyük bir 

ilham kaynağı oldu. Dali, Picasso gibi ünlü ressamların 

eserlerinden izler taşıyan; huzur ve pozitif enerji 

taşı Ametist’in tasarımını içeren halıların yanı sıra, 

atık malzemelerden üretilen halılar ve diğer makine 

halıları da büyük ilgi gördü. 

“Sürdürülebilirlik, hepimizin olmazsa olmazı” 

Hannover Fairs Turkey Genel Müdürü Annika Klar, 

fuarla ilgili olarak yaptığı konuşmada şunları söyledi: 

“3 yıllık aradan sonra halıcılık sektörü için oldukça 

başarılı bir fuarı gerçekleştirmiş olmaktan gurur 

duyuyoruz. Sektörün büyümesine katkısı ile her geçen 

sene önemini artıran Domotex Turkey, 2022 yılında 

halıcılık sektörünün 4 milyar dolarlık ihracat hacmi 

hedefine giden yolda büyük katkı yaptı. Bu yılki 

fuarda sürdürülebilir ve doğa dostu ürünlerin yoğun 

ilgi gördüğüne dikkat çeken Klar, sözlerine şöyle 

devam etti: “Sürdürülebilirlik, artık hepimizin olmazsa 

olmazı. Üretilen ürünlerin, sunulan hizmetlerin 

doğa dostu ve sürdürülebilir olması, dünyamız ve 

bizler için büyük önem arz etmekte. Bu yıl sergilenen 

ürünlerin büyük kısmı da bu yeni nesil doğa dostu ve 

geri dönüştürülmüş ürünlerden oluşmaktaydı. Aynı 

şekilde stant tasarımları da yine bu doğrultudaydı. 

Çevreci teknolojilerle üretilmiş halıların yanı sıra geri 

dönüştürülmüş malzemelerle üretilmiş halıların da 

ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gördüğüne tanıklık 

ettik. Domotex Turkey’in oldukça önem taşıyan bu 

konuda sağlamış olduğu katkı bizler için gurur verici.” 

Domotex Global Direktörü Sonia Wedell-Castellano 

ise: “3 yıl aradan sonra tekrar fuarlara dönmekten 

dolayı çok mutluyum. Şu ana kadar gerçekleşen en 

büyük Domotex Turkey Fuarı’nı, katılımcı ve ziyaretçilerimizin 

beğenisine sunuyoruz. Ve bu büyük bir başarı. 

Bir sonraki DOMOTEX etkinliği için hazırlıklar ise devam 

ediyor. 12-15 Ocak 2023’te Domotex Hannover’da 

sizinle buluşmayı dört gözle bekliyorum.” dedi. 

Domotex Turkey, makine halısının başkenti olarak 

tanımlanan ve Türkiye’de makine halısı üretiminin 

yüzde 58’ini gerçekleştiren Gaziantep’te bölgenin en 

önemli fuarı olarak öne çıkıyor. 

Bir sonraki Domotex etkinliği olan Domotex Asia/CHI- 

NAFLOOR, 31 Ağustos – 2 Eylül 2022 tarihleri arasında 

Çin’in Schenzen şehrinde; Domotex ise 12-15 Ocak 

2023 tarihleri arasında “Floored by Nature” temasıyla 

Hannover‘de gerçekleşecek. 


49

The Center of the Flooring for Turkey and 

the Middle East attracted huge interest 

A contribution to the export target of the carpet industry for 2022 from Domotex Turkey. 

Domotex Turkey, an event bringing the companies and 

professionals from the carpet and flooring industries 

together after 3 years of break, took place at Gaziantep 

Middle East Exhibition Center with the participation 

of 216 companies at approximately 25.000 sqm 

stand area. 18.250 visitors from 103 countries in total 

visited the exhibition, where 3.130 of them were international. 

25% visitor increase occurred compared to 

the previous edition before pandemic. 

The Trade Fair, which enjoyed a huge interest, provided 

a perfect environment for the promotion of the 

latest products and technologies, from machine-made 

carpets and rugs to textile floorings, from laminated 

flooring materials to hand-made carpets and rugs. 

Being the center of carpet and flooring industries 

exhibition in Turkey and the Middle East, Domotex 

Turkey hosted 168 companies from Turkey, as well 

as 48 foreign companies from 14 countries, including 

Germany, 

Belgium, United Kingdom, Iran, Egypt, Oman and 

Jordan. The companies showcased new designs and 

technologies in the carpet and flooring industries. 

Domotex Turkey provided, at the same time, many 

opportunities for many occasions in respect of making 

business contacts with a growing number of foreign 

participants at an international level. 


“B2B Meetings and New Generation Online Matchmaking 

System Featured at the Fair” 

Organized with the support of Turkish Republic of 

Ministry of Trade and Southeast Anatolian Exporters 

Association, Domotex Turkey welcomed buyers from 

countries including Bulgaria, Czechia and India within 

the scope of the Buyer Delegation Program. The international 

buyers met the exhibitors of Domotex Turkey 

on 15th of May at the fairground. In total 30 meetings 

were held during the B2B Meetings. 

In addition, online B2B Matchmaking was also another 

first at Domotex Turkey and over 70 fruitful meetings 

were held between the visitors and exhibitors. 

“Designs stood out that year’s edition” 

Being a visual show this year, carpets from abstract to 

futuristic designs stood out during the exhibition. Materials 

to designs, Domotex Turkey has been a great 

inspiration for the design and carpet world. 

Carpets impressed from Dali or Picasso paintings, 

containing the design of the stone of peace and 

positive energy, Amethyst; carpets produced from 

the waste materials as well as other machine-made 

carpets attracted a great attention. 

“Sustainability is essential for all of us” 

Annika Klar, General Manager of Hannover Fairs Turkey, 

said: “We have proudly carried out a quite successful 

trade fair for the carpet sector after 3 years of 

break. Domotex Turkey has already become an influential 

player thanks to its contribution to the growth in 

this sector. Domotex Turkey made great contribution 

to the export target of the carpet sector in 2022 which 

is 4 billion dollars. 

Pointing out that sustainable, eco-friendly, and green 

production outputs have attracted huge interest at 

this year’s exhibition, Ms. Klar added: “Sustainability 

is essential for all of us. It is of vital importance for 

our world and all of us that any products and services 

produced and supplied must be eco-friendly and sustainable. 

And most of the products exhibited this year, 

turned out to be new-generation and recycled ones. 

Similarly, stand designs were in the same fashion, 

as well. We witnessed that carpets produced using 

environmentally-friendly technologies as well as with 

recycled materials have all enjoyed a huge interest 

from the visitors. It gives us the pride to see that Domotex 

Turkey has made a significant contribution on 

this quite important aspect.” 

Domotex Global Director, Sonia Wedell-Castellano 

added the following about the fair; “After 3 years 

break, I am so grateful to be back in business again. 

Finally, we offer this platform, which is bigger than 

ever, to our international exhibitors and visitors. 

And this is a huge success. Preparations for the next 

Domotex event continue. I look forward to meeting 

you at Domotex Hannover on 12-15 January 2023.” 

Gaziantep, a province of Turkey that is considered 

to be the capital city of machine-made carpets, and 

which is capable of weaving 58% of all machine-made 

carpets produced in Turkey, alone, Domotex Turkey 

stands out as the most prominent trade fair of the 

region every year. 

The next Domotex event, Domotex asia / CHINA- 

FLOOR, will take place in Shenzhen, China between 31 

August-2 September 2022. Domotex, as well, will take 

place between 12-15 January 2023 in Hannover with 

the theme of “Floored by Nature”. 


51

Domotex Turkey 2022 




53





55





57





59





61





63

Decor Temmuz Ağustos 2022

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?