ELLE POP UP! 10.SAYI
ELLE Pop Up! “Her Koşulda Cesaret” özel sayısı çıktı. Kapağımızda ışıldayan genç yetenek Özgü Kaya yer alıyor. Gücünün farkında olan, mücadeleci ve hayata iyimser bir ruh katan kadınların izinden gittiğimiz bu sayıda ayrıca, moda tarihine damga vurmuş ikonların stil sırlarını araştırdık; Sonbahar/Kış 2022-23 koleksiyonlarında tasarımcıların ilham aldığı güçü kadın portrelerini bir araya getirdik.
ELLE Pop Up! “Her Koşulda Cesaret” özel sayısı çıktı. Kapağımızda ışıldayan genç yetenek Özgü Kaya yer alıyor. Gücünün farkında olan, mücadeleci ve hayata iyimser bir ruh katan kadınların izinden gittiğimiz bu sayıda ayrıca, moda tarihine damga vurmuş ikonların stil sırlarını araştırdık; Sonbahar/Kış 2022-23 koleksiyonlarında tasarımcıların ilham aldığı güçü kadın portrelerini bir araya getirdik.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“HER KOŞULDA
CESARET”
ÖZEL SAYISI
POWER
DRESSING:
GİYİMDEKİ
GÜÇLÜ
KODLAR
IKLIM ŞENTUNALI
VE BUZ PATENI
TUTKUSU
YERE SAĞLAM
BASAN
AYAKKABILAR
“DÜŞÜNDÜĞÜNDEN
DAHA FAZLASI”
ÖZGÜ KAYA
GÜZELLİK VE
BAKIMDA
NEMİN
ÖNEMİ
MODA DÜNYASININ
İKON KADINLARININ
STİLİNDEN İLHAM ALIN!
HAVA KİRLİLİĞİ
Her koșulda
derinlemesine nem.
©2021 Clinique Laboratuarları, LLC
1 NUMARALI
NEMLENDİRİCİMİZ *
*2021 yılı Clinique adet bazlı satış verilerine göre.
MEVSİM
MEVSİM
DEĞİŞİMİ
MAVİ IŞIK
ELLE kızlarının
bakış açısıyla
en güzel Fotoğraflar
BURADA TAKİPTE KALIN
elle kızlarının
eğlenceli dünyası
FACEBOOK /ELLETurkey
INSTAGRAM/ELLETurkiye
her yerde!
MODA, TREND, STİL,
GÜZELLİK VE GÜNCEL
OLAN HER ŞEYİ,
HER AY VE HER AN
ELLE’DE PAYLAŞIYORUZ...
ELLE'İn İlham veren dünyası İçİn
YOUTUBE kanalımıza abone olmayı unutmayın!
YOUTUBE/ELLEtürkiye
Tablet dergİnİz
her ay zengİnleştİrİlmİş
İçerİğİyle
Apple Store'da ve
Google Play'de!
GÜNCEL HABERLER
TÜM DETAYLARIYLA BU ADRESTE
Dünyada ve Türkiye'de ne oluyorsa,
anında İşte tam burada.
TWITTER/ELLETurkey
POP UP
Kapakta
46 ÖZGÜ KAYA
Şu sıralar Üç Kız Kardeş
dizisinde izlediğimiz nahif ve
narin oyuncuyla zorlu doğa
koşullarında bir araya geldik.
İçindekiler
06 7 IKON 7 STIL
Moda dünyasının en
etkili kadınları ve onların
birbirinden farklı zevk ve
stil anlayışlarına yakından
bakıyoruz.
14 EĞLENCELI VE
MASKÜLEN
İlhamını Meryl Streep’ten alan
Misela’nın Sonbahar/Kış
koleksiyonuna ilk bakış.
16 GÜÇLÜ ADIMLAR
Sezonun sınır tanımayan dört
ana ayakkabı trendini sizin
için derledik.
22 ÜSTÜN
PERFORMANS
Kayak sporunun mücadeleci
ruhundan ilhamla Moncler
bizi zirveye davet ediyor.
24 MISIR’DAN ILHAM
ALAN LÜKS
Messika’nın gizemli ve
büyüleyici dünyasına
yolculuk.
26 POWER
DRESSING
Yeni sezon defilelerinde
sıklıkla rastladığımız
takım elbiseler, geniş
pantolonlar, gösterişli
paltolar ve vurgulu
omuzları masaya yatırdık.
30 GÜÇLÜ KADIN
ILHAMLAR
Kültür dünyasına farklı
bir bakış açısı getiren,
tasarımcıların ilham
kaynağı kadınlar...
64 PEMBENIN
SICAK AURASI
Optimist ve romantik.
Baştan aşağıya
pembelere büründük.
76 DAHA ÇOK NEM
Nemi cildimize daha uzun
süre nasıl hapsedebiliriz?
82 IKLIM ŞENTUNALI
Milli buz patenci İklim
Şentunalı ile buzlarda
dans ettik!
86 SPOR
DÜNYASINA
FORMAT
ATANLAR
Yükselişe geçen kadın
sporcuları ve cinsiyet
eşitliğini tartıştık.
GÖRÜNENDEN
DAHA FAZLASI OLAN
KADINLAR!
Kış aylarının başlangıcında sizin için yine özel
bir ELLE Pop Up hazırladık; çünkü size
sunmak istediğimiz içerikler tek bir dergiye
sığmıyor. Gücünün farkında olan, mücadeleci ve
hayata iyimser bir ruh katan kadınların izinden
gittik bu kez. Moda tarihine damga vurmuş
ikonların stil sırlarını araştırdık; Sonbahar/
Kış 2022-23 koleksiyonlarında tasarımcıların
ilham aldığı güçlü kadın portrelerini bir araya
getirdik. Her biri kültür dünyasına farklı bir
bakış açısı getirmiş olan bu yenilikçi kadınların
ortak noktaları, sınırlarını zorlamaları ve her
koşulda cesaretlerini korumuş olmaları. Henüz
dört yaşındayken pistlerle tanışan genç buz
patenci İklim Şentunalı da Çıldır Gölü’ndeki
performansı ve yaptığı spora olan tutkusuyla
radarımızda. “16 yaşımda tek başıma Moskova’ya
taşınmak hayatımın dönüm noktasıydı. Hayal
bile edemeyeceğiniz şeyleri başarınca cesaret
kazanıyorsunuz” diyen sporcu, aynı zamanda
ODTÜ’de felsefe okuyor.
Kapağımızda ışıldayan genç yetenek Özgü
Kaya ise, hayallerinin peşinden tutkuyla koşan
26 yaşında genç bir kadın. Pozitif bakış açısını
ve mücadeleci ruhunu enerjisine yansıtırken,
Clinique markasının 100 saat etkili 1 numaralı
nemlendiricisi Moisture Surge ile gerçekleştirdiği
işbirliğiyle ışıl ışıl bir görünüme sahip. Şile’de
kayalıklar arasında yaptığımız çekimde ve özel
röportajımızda onun hakkında “düşündüğünüzden
daha fazlası”nı bulacaksınız.
Melda Narmanlı Çimen
YAYIN DİREKTÖRÜ
ELLEPOPUPSTİL
ELLEPOPUPTREND
IKONIK modacı
BENZERSIZ ekol
MODA DÜNYASININ EN ETKILI KADINLARI VE ONLARIN
BIRBIRINDEN FARKLI ZEVK VE STİL ANLAYIŞLARINA
YAKINDAN BAKIYORUZ. TÜM DÜNYAYI ETKİLEYEN BU
7 İSİM MODAYA YENI BOYUTLAR KAZANDIRIRKEN
KADINLARIN ÖZGÜRLEŞME VE KENDI SESLERINI BULMA
SÜREÇLERINE TASARIMLARIYLA İLHAM OLDU.
HAZIRLAYAN: GÜLGÜN ÖZEK
6 ELLE
H&M
‘Katharine’ işleme
detaylı elbise,
13.500 TL,
JONATHAN SIMKHAI
‘New Bonnie’ bere,
10.300 TL,
MAISON MICHEL
‘Clemence’
yelek, 5200 TL,
SIR
‘Nubia’
pantolon,
7799 TL,
ALICE+OLIVIA
Viskon bluz,
23.900 TL,
PROENZA
SCHOULER
RAFİNE BİR ZEVK
Coco Chanel
Maskülen giyime, incelikli ve lüks dokunuşlarla
feminen bir boyut kazandıran stilinde net çizgiler,
siyah ve beyaz, bej gibi tonlar öne çıktı. Tüvit
takımları ya da siyah sade bir elbiseyi şapka ve
incili mücevherlerle tamamlayarak konforlu ve ultra
rafine bir moda anlayışına imza attı.
‘Lurum’ saten ayakkabı,
26.950 TL,
MANOLO BLAHNIK/
BEYMEN
Gümüş rengi,
kristalli broş,
8489 TL,
GUCCI
Kristal taşlı güneş gözlüğü, 8900 TL,
GUCCI
Uzun kollu ipek üst,
969 TL,
MANGO
ELLE 7
ELLEPOPUPTREND
Omuz çantası, 34.450 TL,
MANOLO BLAHNIK/
BEYMEN
İşli, gabardin
elbise,
25.750 TL,
DRIES VAN NOTEN
‘Soul 08’ güneş gözlüğü, 3450 TL,
L’OBSCURE CLARTÉ/SHOPIGO
‘Panthère de
Cartier’ saat,
1.451.000 TL,
CARTIER
Koton gömlek,
11.600 TL,
PRADA
VOLÜM SANATI
Carolina Herrera
Herrera’nın 81 yılındaki ilk koleksiyonu, kişisel
stilinden izler taşıyordu. Geniş omuzların altında sıkı
bir kemerle vurgulanan ince bir bel ve hafızalara
kazınan volümlü, büyük etekler. Venezuela doğumlu
tasarımcının klasik beyaz gömlekle giydiği ihtişamlı
tafta etekler, parlak renk ve göz alıcı desenleriyle
onun sofistike zarafetinin imzası niteliğinde.
Midi etek,
36.700 TL,
VALENTINO
Kemerli pantolon, 20.800 TL,
SERGIO HUDSON
Elmas taşlı barok
küpe,10.450 TL,
FREYIA JEWELLERY
İşlemeli süet ayakkabı, 26.450 TL,
GIANVITO ROSSI
8 ELLE
‘Slinky’ taşlı topuklu
ayakkabı, 32.000 TL,
PAUL ANDREW
‘Cat-eye’ güneş
gözlüğü, 6600 TL,
LOEWE
‘Virtue lucky’
bilezik,
68.900 TL,
CAROLINA
BUCCI
‘Isadora’ ipek
kaşmir bluz,
12.600 TL,
ET OCHS
Bol kesim
pantolon,
11.000 TL,
JOSEPH ALANA
‘Margaux’
süet midi etek,
37.300 TL,
ULLA JOHNSON
PARIZYEN
DOKUNUŞ
Sonia Rykiel
İmzası niteliğindeki alev kırmızısı saçları ve hayatın
ritmine ayak uyduran rahat takımlarıyla parizyen
ruhun özünü temsil etti. Kişisel stilinde genellikle
siyahı tercih eden Rykiel, yumuşak dokulu örgü ve
süveterleri uçuş uçuş elbise ve eteklerle birleştirirken,
bohem tarza renkli ve neşeli bir dokunuş kattı.
Uzun kaşmir elbise,
34.200 TL,
CHLOÉ
Yapay kürk yakalı hırka,
26.600 TL,
GUCCI ‘Newbana’ bel çantası,10.800 TL,
MAX MARA
ELLE 9
ELLEPOPUPTREND
Uzun eldiven, 12.400 TL,
JIL SANDER
‘Patrimony’ saat,
478.730.000 TL,
VACHERON
CONSTANTIN
Kolsuz palto,
30.800 TL,
ACNE STUDIOS
‘Andorra’ pantolon,
12.690 TL,
ENVELOPE 1976
‘Daisy’ incili
yüzük, 1099 TL,
LULU JEWELLERY
MİNİMALİST İDDİA
Arzu Kaprol
Sadeleşmeyi, sürdürülebilir ve doğaya saygılı bir
anlayışı gerek tasarımlarında gerek kişisel tercihlerinde
öne çıkaran Kaprol, pratik ve feminen bir stile sahip.
Klasik parçaları, yenilikçi formlarla dengeli bir şekilde
harmanlarken en çok konfora önem veriyor. Minimalist
görünümle yakaladığı iddia, stilinde öne çıkan özellik.
Baskılı midi
elbise,
17.700 TL,
LOEWE
Kaşmir triko,
17.230 TL,
BRUNELLO
CUCINELLI
‘Aviator’ gözlük, 5600 TL,
GUCCI
‘Love affair’ saten ayakkabı, 8840 TL,
AQUAZZURA
10 ELLE
Kristal taşlı güneş gözlüğü, 12.500 TL,
GUCCI
‘Sun’ tasma kolye,
36.700 TL,
SCHIAPARELLI
‘Venus’ streç jarse üst, 10.650 TL,
CHRISTOPHER ESBER
‘Rick’ etekli
pantolon,
23.200 TL,
HIGH SPORT
Gabardin pardesü,
60.200 TL,
BOTTEGA VENETA
AVANGARD
DURUŞ
Rei Kawakubo
Kawakubo, geleneksel modaya yıkıcı yorumlar
getiren geometrik form ve alternatif kesimlerle,
giysiden çok sanat eserine benzeyen yapısız giysiler
yarattı. Kadın bedenini tanınmaz hale getiren
Japon tasarımcı, kişisel tarzı üzerine hiç düşünmedi.
Sadece kendi tasarladıklarını giyerek gerçek bir
Comme des Garçons kadını oldu.
Çizgili yelek,
449 TL,
PULL&BEAR
Tek omuzlu blazer,
63.300 TL,
ALEXANDER
MCQUEEN
Büzgülü
gömlek,
30.000 TL,
PETER DO
‘Falkon’ bot, 25.000 TL,
BALENCIAGA
ELLE 11
ELLEPOPUPTREND
‘Isobel’ uzun
elbise, 10.100 TL,
ULLA JOHNSON
‘Shetland’ yün bere,
5700 TL,
MIU MIU
‘Robelta’ kemer,
4599 TL,
MON REVE
Bot,
17.750 TL,
ALEVI
Pilili etek, 12.100 TL,
AZ FACTORYX
THEBE MAGUGU
‘Vita’ asimetrik
küpe, 4800 TL,
CULT GAIA
İSYANKAR PUNK
Vivienne Westwood
Politik mesajlı, teatral ve fetiş temalı tasarımlarını
tarihi referanslarla bir araya getiren Westwood,
klasik modaya asi bir hava katmaya devam ediyor.
Ateşli bir iklim aktivisti de olan İngiliz tasarımcı
tartan kumaş, korse ve ekoseleriyle giydiği bağcıklı,
yüksek platformlu botları ve cesur aksesuarlarıyla
punk ekolünün yıkılmaz kalesi.
Büzgülü
pantolon,
30.600 TL,
PETER DO
Tüylü body,
5300 TL,
OSÉREE
Eldiven, 6500 TL,
JEAN PAUL GAULTIER
12 ELLE
‘Bellatrix’ güneş gözlüğü, 3250 TL,
SACRED GEOMETRY/SHOPIGO
‘Cinzia’ bilezik,
2230 TL,
LAURA LOMBARDI
‘Chenille’ midi
büzgülü elbise,
39.700 TL,
BRANDON
MAXWELL
Jarse bluz,
10.700 TL,
PUCCI
Değerli
taşlarla
süslenmiş etek,
105.000 TL,
CHLOÉ
FEMİNEN IŞILTI
Diane von Furstenberg
70’lerin çok renkli disko hayatının hakkını vermiş bir kadınla
karşı karşıyayız. Furstenberg, iri dalgalı saçları ve ipek jarse
‘slip’ elbiseleriyle giydiği file çorap ve yüksek topuklarıyla
adeta bir film yıldızıydı. 74 yılında piyasaya sürülen ve ilk
iki yılda bir milyonun üzerinde satış yapan ünlü anvelop
kesim kruvaze elbisesi, her vücut tipine uyan modeliyle
kadınsı hatlara övgü niteliğindeydi.
Lame
görünümlü
çizme,
1099 TL,
ZARA
‘Sesia’ çanta,
52.600 TL,
LORO PIANA
‘Manon’ hırka,
2530 TL,
STAUD
‘Gala’ kemerli mini elbise,
8430 TL,
DIANE VON FURSTENBERG
ELLE 13
ELLEPOPUPSTİL
Yeni sezon
EĞLENCELI
VE MASKÜLEN
SERRA TÜRKER
SERRA TÜRKER’İN KURUCUSU
VE KREATİF DİREKTÖRÜ OLDUĞU
MISELA’NIN AW22 KOLEKSIYONU
IÇIN ETKİLENDİĞİ İSİM ZAMANSIZ
DURUŞUYLA MERYL STREEP OLMUŞ.
BAŞARILI AKSTRİSTİN GENÇLIĞINE
AIT EĞLENCELI VE MASKÜLEN
TAVRI, MISELA’NIN DÜNYASIYLA
BIRLEŞTIRİLMİŞ.
14 ELLE
Yeni sezonun ilham perisi
Meryl Streep’in gençliği.
Onun tarzına modern retro
bir dokunuş eklenmiş.
Emilia at Avignon
çanta, 11.750 TL
Francesca at
Sahara çanta,
19.000 TL
Romina at Avignon
çanta, 12.500 TL
Güzel, karakterli kadınlardan ilham alıyorum. Bakınca
bütün yaşamını gördüğün kadınlar vardır
ya... işte o kadınlar beni çok etkiliyor. Bir de en
büyük tutkum mozaikler”, diyen Misela markası
kurucusu ve kreatif direktörü Serra Türker, yeni sezonda bu
kez Amerikalı başarılı aktris Meryl Streep’in gençliğinden ilham
alarak eğlenceli, maskülen ve elbette yine zamansız çanta
tasarımlarına imza atmış.
Her yeni koleksiyon sürecinde olduğu gibi Misela kadınına
ait yaşam alanları koleksiyonun tavrını belirlemiş ve bu sezon
için modern retro mobilyalar büyük ilham kaynaklarından
biri olmuş. Koyu pastel tonların hakim olduğu çantaların
aksesuarlarında ise daha canlı renkler kullanılarak zıtlıklar
yakalanmış.
Geçtiğimiz sonbahar/kış sezonunda Misela’nın koleksiyonuna
giren shearling, AW22 koleksiyonunda da mevcut.
Shearling farklı renkler ile çalışılarak hem Belgravia koleksiyonuna
hem de markanın imza modeli olan Serra at Pera’ya
uygulanmış. Belgravia koleksiyonundaki bir diğer değişiklik
ise, yaz aylarında kanvas ile çalışılan bu ürün grubunun,
AW22 koleksiyonuna uygun şekilde yün kumaş ile tasarlanarak
farklı bir yorumla karşımıza çıkıyor oluşu.
Bu sezon deri koleksiyonuna eklenen modeller arasında
ise “İstanbul” klişe baskılı omuz çantası ve clutch var. Bu iki
model kış gardıroplarına uygun olarak lacivert, siyah ve bordo
renklerinde üretilmiş.
Misela’nın kişiselleştirilebilir koleksiyonu olan Made to
Order’a da yeni modeller ve zyeni boyları eklenmiş. Ayrıca,
çok tercih edilen omuz çantası Edna’nın en küçük boyu Made
to Order koleksiyonuna katılmış. Bunlara ek olarak, birkaç
farklı renk tonunda nakış ve biye derileri de koleksiyonda yerini
almış. Son olarak ise, uzun süredir talep edilen cüzdanlar
bu sezon Misela’nın ikonik balıksırtı deseni ile çalışılıp, deri
cüzdanlar ile birlikte bu koleksiyona katılmış.
ELLE 15
ELLEPOPUPTREND
güçlü
ADIMLAR
AYAKKABILAR, KADINLARIN EN BÜYÜK TUTKULARINDAN BIRI.
STILİNIZDE ÖNEMLI BIR YERI OLAN AYAKKABI SEÇIMI GÜNDÜZ VE
GECE HER GÖRÜNÜMÜN BELIRLEYICILERINDEN OLUYOR. VE AYNI
ZAMANDA CESUR VE HAVALI ADIMLARINIZIN TAMAMLAYICISI!
SEZONUN SINIR TANIMAYAN DÖRT ANA AYAKKABI TRENDINI
SIZIN IÇIN DERLEDIK.
HAZIRLAYAN: GİZEM İNCE
CLOSED
16 ELLE
CLAUDIA LI
Yılan desenli
loafer,
700 TL,
PULL&BEAR
KOLEJ günleri
‘Twins’ çok renkli makosen ayakkabı,
3299 TL, CAMPER
LOAFER’LAR, MARY-JANES VE OXFORD’LARIN HEPSI PODYUMLARA
GERI DÖNDÜ. İYİ FİKİRLERDEN BUGÜN: OFIS IÇIN ŞIK BIR TAKIM
ELBISE ILE VEYA MINI ETEK ILE DENEYIN.
Mary Jane ayakkabı,
15.000 TL, MAISON
MARGIELA
Toka detaylı loafer,
14.000 TL, BALLY
Kontrast loafer,
850 TL, ZARA
Krokodil deri loafer,
8750 TL, STUART
WEITZMAN
Siyah loafer,
fiyatı istek
üzerine, DIOR
Deri ayakkabı, 15.000 TL, JIL SANDER
Kahverengi makosen, fiyatı henüz belli değil, CELINE/
BEYMEN
Oxford ayakkabı, 700 TL,
HOTİÇ
Zincir detaylı
makosen, 700 TL,
STRADIVARIUS
ELLE 17
ELLEPOPUPTREND
LOEWE
Colorblocked
desenli
sneaker,
16.750 TL,
CHLOE
Pembe sneaker, fiyatı istek
üzerine, BALMAIN
Gümüş spor
ayakkabı,
6000 TL,
ADIDAS
BY STELLA
MCCARTNEY
Simli kanvas
spor ayakkabı,
16.000 TL,
GUCCI
KONFORUN gücü
Deri sneaker, 10.500 TL, GOLDEN GOOSE/
BEYMEN
İYI HABER: RAHATLIK BIRINCI ÖNCELIK OLMAYA DEVAM EDIYOR. BU
KIŞIN YILDIZLARINDAN, GÖKDELEN PLATFORMLARA DAHA GIYILEBILIR BIR
ALTERNATIF OLUŞTURAN HAVALI SPORTIF SPOR AYAKKABILAR BURADA!
Logolu sneaker,
21.000 TL,
CHANEL
Pembe süet spor ayakkabı, 25.000 TL, FENDI
Gri ve bej spor ayakkabı, 2600 TL, NIKE
Süet ve kumaş sneaker, 12.000 TL, TOD’S/BEYMEN
‘Runner’ deri
süslemeli
file spor
ayakkabı,
19.000 TL,
BALENCIAGA
18 ELLE
Colorblocked kurukafa kabartmalı sneaker, 25.000 TL,
PHILIPP PLEIN/BEYMEN
Gri taban detaylı çorap formlu sneaker,
23.450 TL, GIVENCHY
Platform ayakkabı,
8000 TL, COPERNI
BOTTEGA VENETA
‘Sita’ platform sandalet,
22.000 TL, AMINA
MUADDI
Turuncu
sandalet,
19.450 TL,
GIUSEPPE
ZANOTTI/
Fuşya platform ayakkabı,
15.000 TL, NODALETO
Siyah deri platform ayakkabı,
fiyatı henüz belli değil, MACH &
MACH/BEYMEN
YÜKSEKLIK korkusu
PLATFORM TUTKUSU BITMEDI! VERSACE, BALMAIN VE
VALENTINO, BU SEZON YÜKSEKLIK KORKUSU ÜZERINE
GIDIYOR. TOPUKLARA ŞIMDI YÜKSELEN PLATFORM KAIDELERI
EŞLIK EDIYOR. HADI CESARET!
Deri platform
ayakkabı,
14.000 TL,
SERGIO ROSSI
‘Belle’ ışıltılı deri platform
sandalet, 17.000 TL, D’ACCORI
PLatform deri bot, 26.000 TL, RICK
OWENS
Pembe platform ayakkabı,
19.950 TL, DOLCE &
GABBANA/BEYMEN
Platform bot,
24.900 TL,
GIANVITO
ROSSI/
BEYMEN
Zincir detaylı platform
ayakkabı, 16.750 TL, STELLA
MCCARTNEY/BEYMEN
‘Hyte’ platform
sandalet, 8000 TL,
CULT GAIA
ELLE 19
ELLEPOPUPTREND
LAPOINTE
20 ELLE
ISABEL MARANT
Deri topuklu
çizme,
2500 TL,
ELLE SHOES
Leopar diz üstü çizme,
23.000 TL, MICHAEL
KORS
‘So Matignon’
çizme, 30.600 TL,
AQUAZZURA/BEYMEN
BÜYÜME hamlesi
DEVAM EDEN, BÜYÜK IHTIMAL KALICI OLMAYA NIYETLI BU
UPUZUN ÇIZME TRENDI, HEM MINI ETEK HEM DE JEAN’LERLE
MÜKEMMEL ŞEKILDE EŞLEŞIYOR.
Diz üstü çorap
çizme, 53.500 TL,
BURBERRY
Diz üstü çizme,
fiyatı henüz belli
değil, JIMMY
CHOO/BEYMEN
Diz üstü çizme,
6199 TL, H&M
STUDIO
Sivri burunlu
çorap çizme,
fiyatı henüz
belli değil,
ALEXANDAR
WANG/
BEYMEN
Kristal süslemeli
çizme, 36.300 TL,
MAGDA BUTRYM/
BEYMEN
‘Donna’ camel
çizme, fiyatı istek
üzerine, LOUIS
VUITTON
Süet diz üstü çizme, TL, PARIS
TEXAS
Diz üstü çizme,
10.250 TL,
MANU
Diz üstü çizme,
43.600 TL,
BOTTEGA
VENETA/BEYMEN
ELLE 21
ELLEPOPUPSTİL
Grenoble
serisindeki
eldivenler için,
PrimaLoft Bio
yalıtım kullanan
Reusch ile
işbirliği
yapılmış. Esnek
dış yüzeye ve
deri tasarımlı
avuç içlerine
sahip, her
türlü hava
koşulunda en
iyi performans
için Gore-Tex
membran ile
güçlendirilmiş
eldivenler, ısıtıcı
yastalık ve pist
kartı için ek bir
cep ile birlikte
sunuluyor.
Üstün
PERFORMANS
MONCLER’IN EN YÜKSEK PERFORMANS
IÇIN TASARLANMIŞ TEKNIK AÇIDAN
GÜÇLÜ KAYAK KOLEKSIYONU GRENOBLE,
MÜCADELECİ KAYAK SPORUNUN
TUTKUNLARINA DAĞIN ZIRVESINDEN
CHALET KEYFİNE KADAR TÜM GÜN EŞLIK
ETMEK ÜZERE TASARLANMIŞ.
Ekru trençkot,
H&M
Outdoor aşığı ve kayak tutkunları burada mı? O
zaman güzel bir haberimiz var: Kış tatillerinde
ve haftasonlarında dağda geçireceğiniz her an
için tüm ihtiyaçlarınıza cevap verecek Moncler
Grenoble koleksiyonu, farklı seçenekleri ile günün her saati
ve her hava koşulunda size eşlik edecek parçalardan oluşuyor.
Hem modanın hem de üstün performansın imzası olan
bu koleksiyon, her sezon olduğu gibi bu yıl da tüm parçalarındaki
yenilikçi üretim detayları ile dikkat çekiyor.
Mükemmel koruma ve dayaklılık ile sıcacık tutacak 2022
Sonbahar/Kış kadın kayak koleksiyonunda dış giyim için
farklı kalınlık veuzunluktaki silüetlerde yapılacak kombinleri
içe giyilecek uyumlu parçalarla tamamlayabilirsiniz. Buz mavisiden
başlayan ve uçuk pembe, kırmızı ve beyaz tonlarına
22 ELLE
Alp dağları için
örgü kazaklar,
termal taytlar,
tonları ile
kombinizi
tamamlayacak
kayak
takımlarının
içine
giyebileceğiniz
parçalar, farklı
renk ve tarzda
bereler, bobble
şapkalar ve
aksesuarlar
stilinizde fark
yaratacak
aksesuarlar
olarak
koleksiyonda
yer alıyor.
Hem modanın
hem de üstün
performansın
imzası haline
gelen Moncler
Grenoble
koleksiyonu, her
sezon olduğu
gibi bu yıl da tüm
parçalarındaki
yenilikçi üretim
detayları ile sizi
etkileyecek.
kadar uzanan göz alıcı renklerdeki Hainet ceket, PrimaLoft®
Gold Insulation Active ile hava koşullarından izolasyon açısından
konfor sağlarken, sert vizörlü ayarlanabilir kapüşonu
ile de fark yaratıyor. Tokalı kemeri sayesinde bel hatlarınızı
vurgulayan Teche ceket, dağ koşullarına uygun olarak su ve
rüzgar geçirmez olarak tasarlanmış. Chanavey ceket, bu sene
koleksiyonda klasik siyahın yanı sıra pembe veya yeşilin canlı
renkleri ile yer alıyor. Koyu turuncu rengi naylon ve kaz tüyünden
üretilen Theys cekete, su geçirmez YKK AquaGuard
fermuar ve ayarlanabilir manşetler eklenmiş. Göz alıcı Valsorey
ceket ve kayak pantolonları da yalıtımlı metalik ripstodan
üretilmiş. Apres-ski için tasarlanmış parçalar arasında kontrast
renkli naylon ve kar beyazı teddy kumaş detaylı ve vizörlü
çıkarılabilir kapüşonu ile uzun Arbois kaban da yer alıyor.
Ayrıca krem tonlarında suni yün, fermuarlı yumuşak Yvoire
ceket ve fırçalanmış yün karışımlı uzun Vanay gömlek gibi
ürünler hem dağdaki günleriniz hem de şehirde hafta sonları
için harika bir seçenekler sunuyor.
Yeni sezon koleksiyonu, pastel metalikler, grafik baskılar,
cesur silüetler ve dokunsal özelliklerle dağdaki stilinizi daha
yükseğe taşıyarak sizi dikkat çekici bir kayak takımı stili ile
buluşturuyor.
ELLE 23
ELLEPOPUPMÜCEVHER
Imperial
Move çift
parmak
yüzüklerinde
oniks,
malakit,
turkuaz,
mavi altın
taş ve elmas
kullanılmış.
İkonik Move Uno deseni, Nil Nehri’nin
renklerini içeren ‘Imperial Move’ imparatorluk
setiyle sunuluyor. Oniks, aventurin, turkuaz
ve malakit, polikromatik seçkilerde altın ve
elmaslarla bir araya geliyor.
Ekru trençkot,
H&M
Mısır’dan
İLHAM ALAN LÜKS
YARATICI DIREKTÖR VALÉRIE MESSIKA, ESKI MISIR’IN BÜYÜLEYICI VE
GIZEMLI DÜNYASINI KEŞFETMEYE DEVAM EDERKEN PARLAK, GÜÇLÜ
VE LÜKS MÜCEVHER KOLEKSIYONU BEYOND THE LIGHT’IN IKINCI
BÖLÜMÜNÜ PARIS MODA HAFTASI’NDA SUNDU.
24 ELLE
Mimari çizgilerin gücü, geometrik şekillerin saflığıyla
bir araya gelerek özellikle turkuaz, malakit, oniks ve
aventurin gibi renkli değerli taşlar sayesinde Messika’nın
seçkilerini zenginleştiriyor. Saç aksesuarlarından bel
zincirlerine ve çift parmak yüzüklerine kadar her parça
vücudun farklı bir bölümünü süslüyor ve Messika’nın
benzersiz stilini yansıtıyor.
‘Rising Soul’
gerdanlıktaki
toplam elmas ağırlığı
99.41 karat.
Çok sayıda beyaz
pırlanta ve sıcak
sarı altından
oluşan ‘Cosmic
Dance’, renk ve
ışık efektlerinin
kontrastından
ilham alıyor.
Messika Beyond the Light koleksiyonunun ilk
sunulan bölümünün Temmuz’da Paris High
Jewerly haftasında yakaladığı başarının ardından
koleksiyonun ikinci bölümü Paris Moda
Haftası defilesinde seyirciyle buluştu. Yeni mücevherlerin
lansmanı ile Messika, benzersiz ve mistik bir yolculuğa çıkıyor.
Bu yolculuk, göz kamaştırıcı ve görkemli mücevherler
yaratmak için mükemmellik ve cesaretin ustaca bir araya
geldiği büyülü bir macerayı simgeliyor. Saf çizgiler, hareket
özgürlüğü, zıt tonlar ve ışık oyunları içeren güçlü bir renk paleti
ile Valérie Messika, Mısır’ın ince bir dokunuşuyla retro
fütüristik bir senfoniyi yeniden yorumluyor: “Kendini nasıl
yeniden yaratacağını keşfederken marka kimliğini korumaya
çabalamak çok zor. Bu, sürpriz yapma gücüne sahip olmanın
ve beklenmedik ortamlarda boy gösterebilmenin ta kendisi!”
Antik Mısır’da renklerin anlam ve kullanımlarına büyük
önem verilirdi. Kaplamaları ve boyalı dekorasyonları ile
Mısırlılar, sembolizmi ve ruhani ilhamı vurgulayan renkleri
birleştirme sanatında ustaydılar. Nil Nehri’nin renklerini
taşıyan ve ruhu koruyan gerdanlık ‘Imperial Move’, oniks,
aventurin, turkuaz ve malakit, polikromatik seçkilerde altın
ve elmaslarla bir araya geliyor. Kullanılan her renk, ilham
veren bir enerjiyi yansıtıyor; koyu mavi karanlık geceyi, turkuaz
Nil Nehri’ni, yeşil bitki örtüsünü ve siyah doğurganlığı...
Modanın rehberliğine vurgu yaparak tasarlanmış, grafik
mücevher serisi ‘Kandake’ Sudan Antik Kush Krallığı’ndaki
kraliçelerin görüntülerini çağrıştırıyor ve kadınların gücünü
kutluyor. Plastron kolye, saç mücevherleri, kol bilezikleriyle
Messika parçaları vücudun her noktasını süslüyor. Cesur ve
çağdaş mücevher parçaları, kadınların olağanüstü yeteneklerini
vurgularken petek taşların yerleşimi, Fransız mücevher
işçiliğinin inceliğini gözler önüne seriyor.
Antik Mısır’ın anıtsal mimarisi yüzyıllarca hayatta kaldı;
tapınakları ve piramitleri bu eski uygarlığın etrafında gizemli
bir aura inşa etmiş. Messika, mimari çizgilerin gücünü geometrik
şekillerin saflığıyla birleştiği ‘Napata’ serisinde, ince
bir hacim ve madde oyunu gerçekleşiyor. Pırlanta işlemeli
gövdedeki oniks parçalar, tapınak kapılarını çağrıştırıyor ve
kutsallığa giden yolu açan ilahi ve gizemli sınırın bir görüntüsünü
yaratıyor. Eklektik tasarım, birbiri içine yerleştirilmiş
üç renkle benzersiz bir görünüm için düz ve kavisli parçaları
mükemmel bir şekilde birleştiriyor.
‘Rising Soul’ da ise çok şekilli elmaslar dolgun bir görünüm
sunarken kusursuz beyaz altın süslemelerle enfes bir
uyum içinde bir araya gelen saf geometrik figürler öne çıkıyor.
Düz ve ters piramitler, elmaslar, bastonlar ve formlar birbirine
tepki veriyor ve bir enerji füzyonu gibi birleşiyor.
Mısır gardırobundan ilham alan ‘Kalasiris’ serisinde
trapez altın sikkeler, Mısır kültüründe saflığın sembolü olan
beyaz keten kumaşları çağrıştırıyor. Valérie Messika, bu
maskülen özelliği, feminen ve modern çizgilerden oluşan bir
sette cesurca yeniden yorumlamış. Markiz kesim pırlantalar
ışıldayarak Nil Nehri kıyılarının efsanevi sularında güneşin
parıldayan yansımalarını anımsatan sembolik bir yolculuğa
davet ediyor. Karşıt ancak birbirini tamamlayan iki gücün
kutsal birliği ışığında, mitolojide olduğu gibi gündüz ve gecenin
buluşmasını yansıtan ‘Cosmic Dance’ ise, tam tur elmas
ve som altının bir araya geldiği noktada ustaca yerleştirilmiş
hacimli parçaları ortaya çıkararak sonsuz bir hareket izlenimi
yaratıyor. Koleksiyonun etkileyici gerdanlığı, Antik Mısır’da
oldukça önemli bir sembol olan güneş ve yıldızların buluşmasını
tasvir ediyor.
ELLE 25
ELLEPOPUPTREND
STİLİN ADI
‘power
dressing’
Kolye, BOTTEGA
VENETA/BEYMEN
Bebe mavisi
blazer ceket,
BEYMEN
COLLECTION
YENI SEZON DEFILELERINDE SIKLIKLA RASTLADIĞIMIZ
TAKIM ELBISELER, GENIŞ PANTOLONLAR, GÖSTERIŞLI
PALTOLAR, BLAZER CEKETLER, VURGULU OMUZLAR VE
KRAVATLAR GÜÇLÜ BIR STILIN, POWER DRESSING’IN ALTINI
ÇIZERKEN BIR YANDAN DA BAŞARILI, CESUR, HAYATIN
HER ALANINDA AKTIF BIR KADIN PROFILIYLE EŞITLIKÇI BIR
TOPLUM YAPISININ GEREKLILIĞINI ALKIŞLIYOR.
YAZI: SELİN MİLOŞYAN FOTOĞRAFLAR: IMAXTREE.COM
BOSS
BOTTER
Blazer ceketler,
takım elbiseler,
pantolonlar,
trençkotlar,
korseler ve
uzun paltolar,
power
dressing’in
önde gelen
parçaları
arasında yer
alıyor.
Ekru trençkot,
H&M
Düğmeli turkuaz
blazer ceket,
MARINA RINALDI
DIOR
Hugo Boss’un
takım elbiseleri
oldukça ciddi bir
tavırla cinsiyetsiz
bir kimliğe
gönderme
yaparken
(solda), Dior’un
bele oturan,
ikonik Bar ceketi
(en sağda),
dişiliğe vurgu
yapıyor.
FENDI
26 ELLE
Logolu kemer,
DOLCE & GABBANA/BEYMEN
Balmain’in zırha
benzeyen ceketi,
kadının gücünü, kendini
nasıl koruduğunu
ve savunabildiğini
gösterirken, power
dressing stiline yeni bir
yorum getiriyor.
Ekru detaylı
lacivert trençkot,
CEREN OCAK
DEFACTO
ETRO
BALMAIN
BENMOYAL
Leopar
desenli
stiletto,
DIVARESE
PROENZA SCHOULER
PALLAS PARIS
İki renkli
uzun elbise,
DENİZ ŞEN
Yepyeni trendler ve stil oyunlarıyla perdesini açan
Sonbahar/Kış 2022-23 sezonu, takım elbiselerden
blazer ceketlere, maskülen pantolon ve
kravatlardan ipek gömleklere, kariyer kadınının
gardırobunu belirleyen, “power dressing” ile de tanımlanan
giyim kodlarıyla öne çıkıyor.
Burberry’nin çikolata renklerinden Louis Vuitton’un
pantolon kravatlarına, Ambush’un XXL blazer’larından
Chanel’in tüvitlerine, Fendi’nin korseli üstlerinden Celine’in
mükemmel kesimli ceketlerine moda, klasik parçaları
ince bir terzilikle yeniden yorumlarken kadınlara güçlü bir
stil kılavuzu sunuyor.
Givenchy, Balmain ve Proenza Schouler’de lateks kumaşların
gönderme yaptığı “dominatrix” etkili abartılı
omuzlar, Dior, Balmain ve Versace’nin kalkan gibi üstleri;
güçlü bir kadın imgesini öne çıkarıyor ve power dressing’e
yeni bir yorum getiriyor.
Louis Vuitton, Prada ve Miu Miu’daki maskülen ve feminen
sınırları arasındaki oyunlar, Fendi’nin tül eteklerle
giyilen erkek ceketleri de kariyer sahibi kadının gardırobunu
anlatıyor.
“Power Dressing: A Fashion Show in Three Acts” isimli
kış koleksiyonunda, Viktor & Rolf kolları ve omuzları devasa
formlarla evlendiriyor. Maskülen takım elbiseler ise
lila ve limon sarısı renklerle feminen bir ruh kazanıyor ve
içimizdeki “working girl”ü uyandırıyor.
80’lerden itibaren, kadının ekonomik arenadaki yükselişi
ve başarısıyla hayatımıza giren power dressing kavramı
bugünlerde, pandemi sonrası iş hayatında hibrit modellerin
öne çıkmasıyla şekil değiştiriyor.
Yıllarca ofis şıklığı, ofiste çalışan kadının stili ve gücü
çerçevesinde tanımlanan, daha resmi, durağan, formel ve
hatta “sıkıcı” giyim şekillerine gönderme yapan power dressing
kavramı, son yıllarda ve özellikle pandemi sonrası iş
ve özel hayatın iç içe geçmesi, ofis sonrası gidilen davet ve
partiler, çalışmanın sadece ofiste bulunmakla eşdeğer sayılmaması
gibi yeni şartlarla içerik değiştiriyor, daha dinamik,
dikkat çekici, renkli ve kesinlikle seksi bir gardıroba dönüşüyor.
Ve bu da power dressing’i kesinlikle çok daha güçlü kılıyor.
DÜNDEN BUGÜNE
Modanın semboller ve mesajlar bilimi olduğundan ve güçlü
bir etkisi bulunduğundan yola çıkarsak erkeklere ait kostümlerin
kadınlar tarafından taşınmasının bir meydan okuma,
bir eşitlik manifestosu, “ben de senin gibiyim, ben de senin
alanında varım” gibi anlamlara geldiğini varsayabiliriz.
Power dressing kavramı ilk ortaya çıktığı yıllarda kadınların
kendilerini erkeklere göre konumlandırdığı, kısaca
kadının erkek gibi giyinerek kendini kabul ettirdiği, gücünü
maskülen kıyafetlerden aldığı fikriyle sınırlıydı.
ELLE 27
ELLEPOPUPTREND
CELINE
VIKTOR & ROLF
Yeşil blazer
ceket,
DEFACTO
Viktor &
Rolf, “Power
Dressing: A
Fashion Show
in Three Acts”
koleksiyonunda
tam da power
dressing stilini
öne çıkarıyor,
abartılı omuzlar
ve volanlı
dekoltelerle
güçlü bir
dişiliğin altını
çiziyor.
MAX MARA
STELLA MCCARTNEY
Terim olarak 70’lerde konuşulmaya başlanan power
dressing o dönemde sadece politik alanda çalışan iş kadınlarını
tanımlıyordu. 80’lerde daha geniş ekonomik bir çerçevede
kadın varlığının hissedilmesi, buna paralel olarak
da Donna Karan ve Georgio Armani’nin unutulmaz “power
suit”lerinin popülerleşmesiyle daha geniş kitlelere hitap etmeye
başladı power dressing.
90’larda birçok kadın politikacının, working girl’leri
giydiren Georgio Armani’nin takım elbiseleriyle salındığını,
Thierry Mugler’ın ceket ve pantolonlarıyla Amazon kadınlar
gibi göründüklerini, kadınların bugüne göre daha az söz
hakkına sahip oldukları bir çağda, erkeklerin çoğunlukta,
kadınların ise azınlıkta olduğu eril bir alanda erkek gardırobuna
ihtiyaç duyarak, kısaca onlar gibi olarak iktidarlarını
sağlamlaştırmaya çalıştıklarını biliyoruz.
Power dressing 2000’lerden itibaren Celine markası
kreatif direktörü Phoebe Philo’nun minimalist tasarım anlayışının
katkılarıyla erkeğin gardırobunu taklit etmeyen,
maskülen olmanın erkeğe benzer şekilde giyinmekten geçmediğini
anlatan, kesinlikle dişi, özgün ve yenilikçi parçalarla
zeki ve kültürlü kadını imleyen bir yaşam tarzı olarak
moda çevresinde rüştünü kanıtladı.
CİNSİYET AYRIMCILIĞINA KARŞI
POWER DRESSING
Bu sezon lüks markaların koleksiyonlarının çoğunda dikkat
çeken ve power dressing tanımına giren takım elbiseleri,
blazer ceketleri, pantolonları, yelek ve gömlekleri bugün artık
cinsiyetsiz modanın çerçevesinde, başka bir deyişle klasik
kadın ve erkek sınırlarını aşan, dolayısıyla eşitlikçi, kadını
kadınlık kategorisine sıkıştırmayan, erkeğin kıyafetlerini
ödünç almış gibi göstermeyen kapsayıcı bir moda anlayışı
dahilinde de yorumlayabiliriz.
Öyle ki bu sezon Erdem’in takım elbiseleri, Saint Laurent’nın
blazer’ları ve Prada’nın geniş omuzlu ceketleri
power dressing’in ve cinsiyetsiz modanın en vurucu örneklerinden...
Cinsiyetsizlik dışında seksapel ve renk kartını da çok
iyi oynayan power dressing bu sezon; Ambush’un bacaklara
özgürlük veren oversize blazer’ları, Chanel’in pembe tüvit
ceketleri, Viktor & Rolf’un gösterişli omuzları ve gökkuşağının
her renginde tasarlanmış takım elbiseleriyle bir zamanlar
erkek gardırobunun sınırları içinde tanımlanan bu
parçaların kadınlara ait olduğunu ve kadınların en seksi kıyafetleri
arasında yer aldıklarını gösteriyor.
Kısaca 80’lerde power dressing kavramıyla kadınlara
erkek gibi olmanın gücünü bahşeden moda bugün misyonunu
tamamlıyor, çok daha ileriye gidiyor, sınırların, cinsiyet
algısının kalktığını haber veriyor, kadınların takımlar,
pantolonlar, ceketler içinde ne kadar dişi, şık, seksi, rahat ve
konforlu görünebileceklerini gösteriyor. Bu giyim kodlarını
güçlü yapan onların maskülen dünyadan gelmiş olmaları
değil, aksine kadınların gardırobunda yaygınlaşarak erkeklere
ait olduğu önyargısını kırması, kadın-erkek giyim arasındaki
sınırları kaldırması, cinsiyet ayrımcılığına, seksist
tavra son vermesi aslında.
Erkekler kadın gibi kadınlar da erkek gibi giyinirken aslında
herkes istediği gibi kendince ve özgürce, kimseye benzemeden
ve öykünmeden giyiniyor ve bu, modanın sihirli
asası, gücü sayesinde gerçekleşiyor.
28 ELLE
HİBRİT ÇAĞIN SÜRPRİZLİ PARÇALARI
Temelde erkek giyim parçası olarak ortaya çıkan ama modanın
evrimi paralelinde kadın gardırobunun vazgeçilmezleri
arasında yerini alan, power dressing’in önde gelen parçalarından
olan blazer ceketler bu sezon çeşitli sürprizler
ve oyunlarla ofis giyimiyle parti giyimi arasındaki sınırlara
meydan okuyor.
Pandemi sonrası ofis sınırlarının netliğini kaybetmesi,
her şeyin iç içe geçmesi, hızlı hayatla birlikte insanların gün
içinde kıyafet değiştirmeye vakit bulamadan aynı parçayla
ofisten davete gitmeleri, bir zamanlar klasik parçalarla tanımlanan
power dressing’e çeşitli yorumlar getiriyor.
Coperni markasının kreatif direktörleri Arnaud Vaillant
ve Sébastien Meyer, göbek bölgesinin iki yanını açıkta
bırakan oldukça cüretkar blazer ceketlerini, “Ofis giyimine
ergen enerjisi katmak istedik” cümlesiyle anlatıyorlar.
Yeni hibrit iş dünyasına yönelik bir marka olarak ortaya
çıkan ve Shope Delano tarafından kurulan Kind Regards ise
farklı modellere dönüştürülebilecek tulumlara imza atarak
aynı parçanın küçük bir detayının değiştirilmesiyle ofis dışında
da giyilebileceğini gösteriyor.
Ashlynn Park ise sırt ve göbek dekolteli ceketleriyle
Coperni ve
Ashlyn markaları
blazer ceketlere
getirdikleri
cüretkar
yorumlarla
power
dressing’in ciddi
ve cinsiyetsiz
ruhunu
dönüştürüyor,
ofisten partilere
koştuğumuz,
kuralların çok
daha esnek
olduğu içinde
yaşadığımız
hibrit çağa,
stilimizle
nasıl adapte
olacağımızın
anahtarını
veriyor.
ASHLYN
NETWORK
power dressing’in hibrit çağda nasıl evrim geçirip dönüştüğünü
gösteriyor.
MODA KADINLARA GÜÇ
VE CESARET VERİYOR
Bu sezon Gucci’nin cinsiyetsiz kareli pantolon ceket takımından
Dolce & Gabbana’nın gösterişli dore ceketlerine,
Barbara Bui’nin kadife takımlarından Hugo Boss’un gri tonlardaki
takım elbise ve paltolarına, power dressing hem çok
formel ve ciddi bir tavır, hem de renkli ve cut out modeller
aracılığıyla çok seksi ve dişi bir ruhla hükmediyor modaya.
Dünden bugüne giydirmek dışında kıyafetler aracılığıyla
konuşan, mesaj veren moda, power dressing’le kadınlara
güçlü bir duruş, cesaret ve özgüven bahşediyor. Uzun yıllar
erkek giyim kodları gibi düşünülen pantolon ve ceketlerin
kadına ait olduğu fikrini vurgularken, yine yıllarca erkeklere
özgü olduğu varsayılan ekonomik ve toplumsal platformlarda
kadının varlığını ve dolayısıyla kadın-erkek eşitliğini
alkışlıyor.
Kadınların cinsiyet ayrımcılığından şiddetin her türlüsüne,
maaş eşitsizliğinden adaletsizliğe karşı bitmeyen
bir mücadele sürdürdükleri günümüzde, her zamankinden
daha çok güçlü olmaya ve görünmeye ihtiyaçları var.
Moda dünyası kadınların sesi oluyor, tasarladığı kıyafetler
ve modeller, yarattığı kumaş ve detaylarla onları yolculuklarında
destekliyor, hayatın her alanında aktif olmaya
çağırıyor ve kadınların bitmeyen eşitlik mücadelesinde en
sadık dostlarına dönüşüyor.
Rengarenk
takım elbiseler
bu sezonun en
dikkat çekici
parçaları
arasında yer
alıyor. Onlarla
ister ofise,
ister davete,
ister partiye
gidebilirsiniz.
Her ortamda
güçlü, enerjik
ve çok şık
görüneceğinize
emin olun!
BARBARA BUI
COPERNI
ALEXANDER MCQUEEN
Çanta,
FURLA
ELLE 29
ELLEPOPUPSTİL
TASARIMCILARA İLHAM OLAN
güçlü kadınlar
ARALARINDA KİMLER YOK Kİ! İLK KADIN PİLOTLAR, BİR NESLE YÖN VEREN YAZARLAR, HALKI
İÇİN SAVAŞAN KRALİÇELER VE SAHNELERE YENİLİK GETİREN DANSÇILAR… SONBAHAR/KIŞ
2022-23 MODA KOLEKSİYONLARI BAŞTA OLMAK ÜZERE TARİHİ DEĞİŞTİREN BİRÇOK ÖNEMLİ
FİGÜR, TASARIMCILAR İÇİN DE GÜÇ KAYNAĞIYDI. SEZONUN TASARIMLARI ÇIKIŞ NOKTAMIZ,
ANCAK AKLIMIZDA YER EDEN BAZI DİĞER ÖNEMLİ ANLARA GÖZ ATMAYI DA UNUTMADIK.
YAZI: AYKUN TAŞDÖNER FOTOĞRAFLAR: GETTY IMAGES TÜRKİYE, IMAXTREE.COM
30 ELLE
Olivier Rousteing güçlü Balmain ordusunu ve
tasarımlarını Amazonlara benzetiyor. Sırf
bu yüzden Maison’un ruhunu yansıtan marka
elçilerini, marka dostlarını da alanlarında
ünlü güçlü kadınlardan seçiyor. Iman, Cher,
Gisele, Rihanna... Bu isimler yıllar içinde değişse de ortak
noktaları aynı kaldı. Alexander McQueen mitolojiden, tanrıçalardan
besleniyor. Gökay Gündoğdu markası T.A.G.G.
için ilham kaynağının her defasında güçlü kadınlar olduğunu
söylüyor. Christian Dior ve Hubert de Givenchy kadınların
güçlü hissedecekleri tasarımlar yaratıyordu. Yves
Saint Laurent’ın bütün DNA’sına seksi bir güç hakim! Issey
Miyake’nin mottosu “tüm bedenler, tüm kadınlar”dı. Maria
Grazia Chiuri kız kardeşlik kavramından şaşmayarak her
sezon farklı bir kadın sanatçıyla, şair, yazar ya da zanaatkarla
işbirliği yapıyor.
Başta sezon koleksiyonları, hayatın içinde yer alan ve
her biri kültür dünyasına yeni bakış açıları kazandırmış eşsiz
kadın figürlerin çalışmalarından ya da hayata karşı göğüs
geren kadınların yaşantılarından ilham alıyor. İleriki sayfalarda
yer alan her bir kadın kendi alanlarında çığır açan yenilikçi,
güçlü, tarihe adlarını yazdıran ve yön veren isimler.
ELLE 31
ELLEPOPUPSTİL
korkusuz kadınlar
C E C I L E B A H N S E N
İlham Veren Kadın: Tove Ditlevsen, şair-yazar
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Ditlevsen; Danimarkalı
bir şair, Cecile Bahnsen de keza Danimarkalı bir tasarımcı.
Geçtiğimiz martta Paris’te ilk kez sunmuştu Sonbahar/Kış
koleksiyonunu. Kariyerinde bir dönüm noktası olduğu için
de bunu kutlamak istemişti. Defile sonrasında paylaştığı
notlarda şöyle yazıyordu: “Paris’e evimi getirmek
istemiştim.” Defilede her bir koltuğa Bahnsen’in ünlü
dizeleri yerleştirilmişti, dahası şov da onun satırlarının
seslendirilmesiyle başlıyordu. Peki bu dizeler hangi noktada
koleksiyonu etkiledi? Tasarımcı Bahnsen genç kızlığı
boyunca şairin kitaplarına gömülmüş. Şairin dizeleri ise
kendilerine dünyada yer bulmaya çalışan genç kızların,
kadınların korkusuzca sürdürdükleri mücadeleler hakkında.
İlk defa Paris Moda Haftası’nın resmi takviminde yer alarak
kendi yolunu bulmaya çalışan bir tasarımcı için gayet
yerinde bir metafor.
32 ELLE
edebiyat & moda
C E L I N E
İlham Veren Kadın: Joan Didion,
yazar & Marie-Agnes Gillot, balerin
Koleksiyonda Bıraktığı İz:
Bu iki isim Hedi Slimane’in ilham
kaynakları değil! Henüz markanın
ismindeki “e” harfinin üzerinde
aksan olduğu, yani Céline şeklinde
yazılan günlere ve moda tarihinde
kendine bir ekol oluşturabilen
nadir isimlerden Phoebe Philo’nun
dönemine gidiyoruz. Entelektüel
ve şık tavrıyla cool kızlar kulübü
olan marka sezonun it-parçalarını
taşıyabilmeleri için Joan Didion ve
Marie-Agnes Gillot’yu kampanya
yüzü olarak seçmişti. Céline’in
İlkbahar/Yaz 2015 kampanyası
70’lerden ve New Age’den ilhamını
alıyor. Neden Didion; çünkü Philo,
Didion’un kıyafetler üzerine söylediği
sözleri kendisine yol gösterici olarak
bellemiş. Neden Gillot; çünkü
feminen ve akışkan siluetleri bir
balerinden daha iyi kim taşıyabilir?
Modaevinin kampanyalarından bir
diğerinde süpermodel Daria Werbovy
de Didion’la özdeşleşmiş kareleri
taklit ederek poz vermişti.
ELLE 33
ELLEPOPUPSTİL
1930’ların yenilikçi kadrajı
E R D E M
İlham Veren Kadın: Dora Kallmus, fotoğrafçı
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Avusturyalı fotoğrafçı Dora Kallmus bir başına Erdem’in
kreasyonunun arkasındaki itici güç değil, ancak çekmiş olduğu fotoğraflar İngiliz tasarımcının
moodboard’unda baş köşede. Koleksiyonda Kallmus’un vizyonuna eşlik eden bir grup Alman
kadın daha var. Erdem bizi 1930’lu yılların underground Berlin’ine ışınlıyor. Lezbiyenlerin
takıldıkları gece kulüpleri, avangart sanatın temsilcileri bir şekilde daima Viktoryen
romantizminden ilham alan Erdem’in yazdığı öyküde kendine yer buluyor. Alman dansçılar
Valeska Gert ve Anita Berber, sanatçı Jeanne Mammen bu öyküdeki diğer yaratıcı figürler.
Baş kaldıran, akışkan cinsel kimliklere sahip bu isimler 1930’larda Berlin’de devrim yaratarak
sanatın her alanının da yenilenerek gelişmesini sağlamıştı.
34 ELLE
Coco’ya selam!
C H A N E L
İlham Veren Kadın: Gabrielle
Chanel, moda tasarımcısı
Koleksiyonda Bıraktığı İz:
Gabrielle Chanel hâlâ aramızda
olsa ne yapardı? Virginie Viard’ın
çıkış noktası modaevinin kurucusu,
tasarımcısı. Coco’yu direkt bir
referans olarak da görebiliriz,
ancak koleksiyonda karşımıza
çıkan tartanlar, Coco’nun o çok
fazla vakit geçirmekten hoşlandığı
İskoç doğasına doğru bir seyahate
çıkarıyor bizi. Gabrielle ‘Coco’
Chanel, tüviti moda dünyasında
henüz logoların var olmadığı bir
dönemde Chanel’le özdeşleştirdi.
Spor ve erkek giyimden ilhamla
hazırlanan ve kadın bedeni için
yeterince narin olmaması nedeniyle
ilk başlarda eleştirilen bu tüvit
takımların moda dünyasında kendine
yer bulması 1920’lerin başına
dayanıyor. Viard da Sonbahar/
Kış koleksiyonundaki tüm parçaları
adını İskoçya’daki nehirden alan
bu kumaşla tasarladı. Nedeni de
tamamıyla moda dünyasının en
büyük ikonlarından biri Coco’ya
saygısını göstermekti.
ELLE 35
ELLEPOPUPSTİL
pop kraliçesi
G U C C I
İlham Veren Kadın: Madonna, şarkıcı
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Elbette
müziğinden, stilinden ya da yaptıklarından
hoşlanmayanlar olacaktır. Ama dünya
üzerinde hele ki yaratıcı endüstrilerde
çalışırken Madonna’yı sevmemek, ondan
ilham almamak güç olacaktır diye tahmin
ediyorum. Sezonun en iddialı koleksiyonu
Gucci’nin adidas’la yaptığı işbirliğiydi.
Madonna’nın 1993 yılında “Sleeples in
Seattle” filminin galasına giydiği kırmızı
elbisenin hemen hemen aynısı bu sezon
Gucci podyumuna dönmekle kalmadı
kıyafetin, dönemin ve Madonna’nın
ruhu Alessandro Michele’nin kıyafetleri
kurgulamasına yardımcı oldu.
36 ELLE
kuir kraliçe
H A R R I S R E E D
İlham Veren Kadın: Kraliçe Victoria
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Şimdilerde
Nina Ricci’de dümeni ele almasıyla konuşulan
Harris Reed’in koleksiyonu 63 yıl tahtta kalan
Kraliçe Victoria’nın etkisiyle hazırlanmış. Ancak
bu saray modasının bire bir yansıması ya da
modern yorumundan ziyade biraz daha soyut
bir şekilde can buluyor kendisine. Sir Herbert
Maxwell’in yazmış olduğu “60 Years A Queen”
kitabının sayfaları arasında kaybolan Reed tüm bu
kostümleri kuir’lerin gözünden yorumlamak istemiş.
Kıyafetlerdeki detayların, yüz boyama tekniklerinin
ballroom kültürüne, kulüplere nasıl uyarlandığıyla
ilgilenmiş. Tabii ki sonuç abartılı ve teatral
görünümler.
ELLE 37
ELLEPOPUPSTİL
yüksek mimar
I S S E Y M I Y A K E
İlham Veren Kadın: Zaha Hadid, mimar
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Hadid ve Japon
tasarımcı Issey Miyake’nin arasındaki bağ sadece
Sonbahar/Kış koleksiyonuyla sınırlı değil. Zaha
Hadid’in röportajlarından çıkardığımız stil notlarında
dolabında neredeyse sadece Issey Miyake parçalarının
olduğunu biliyoruz (mimarın dolabındaki diğer isim de
yine bir Japon tasarımcı Yohji Yamamoto idi), ancak
Zen, hareket özgürlüğü ve mimariden etkilenerek
tasarlayan ve geçtiğimiz ağustosta kaybettiğimiz
tasarımcının ilham panosunda da Hadid ve kıvrımlı,
köşeli yapılarının olduğunu biliyoruz. Aslında
aralarındaki bağ o kadar güçlü ki Hadid de güçlü
ve ses getiren mimari yapıları hakkında konuşurken
Miyake’nin “Pleats Please!” akımından etkilendiğini
saklamıyordu.
38 ELLE
sanatsal dokunuş
L U G V O N S I G A
İlham Veren Kadın: Agatha Christie, yazar & Frida Kahlo, sanatçı
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Lug Von Siga’nın kurucusu ve kreatif
direktörü Gül Ağış belki de hayal kurmayı diğer tüm tasarımcılardan
daha çok seviyor. Edebiyatta, sanatta iz bırakan efsane figürlerin ölümsüz
eserlerinden ilham almakla kalmadı o. Aynı zamanda bu isimlerin İstanbul’da
yaşadıklarını hayal etti. Frida Kahlo, Agatha Christie, Simone de Beauvoir
bu kadim şehirde yaşasalardı nasıl bir hayatları olurdu? İlkbahar/Yaz 2017
Agatha Christie koleksiyonu, Gül Ağış’ın güçlü kadınlara ithaf ettiği ikinci
koleksiyonu olmuştu. Sonbahar/Kış 2016-17 koleksiyonu da renkli ve cesur
Frida Kahlo’nun İstanbul’da yaşadığı romantizmi, kültürlü ve modern hayatını
konu alıyordu.
ELLE 39
ELLEPOPUPSTİL
çok disiplinli
M A X M A R A
İlham Veren Kadın: Sophie Taeuber-Arp,
ressam-dansçı-heykeltıraş-tekstil tasarımcısı-mimar
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Soyut geometrik
sanat ve Dada hareketinin temsilcilerinden İsviçreli
sanatçı Zürich okulunun en başarılı temsilcilerinden
biri olarak görülüyordu. Şehirde başlatılan Dada
hareketi kapsamında bu sanattan ilham alarak
performanslar ve dans gösterileri hazırladı,
kostümler ve set tasarımı yaptı. Tekstil malzemeleri
de dahil olmak üzere yeni form ve biçim anlayışını
sürdürerek eserler üreten sanatçı günlük objelere
kattığı gizem ve büyülü yanıyla Max Mara
koleksiyonuna ilham oldu. Dada hareketi ve bu
okul bağlamında üretilen eserler Max Mara’nın peri
masallarından fırlamış gibi duran her bir görünümle
birleşiyor.
40 ELLE
savaşçı kraliçe
R O B E R T O C A V A L L I
İlham Veren Kadın: Sicilya Kraliçesi Maria Sophie
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Önce dedikodulara kulak verelim;
çünkü İtalyan tasarım evinin başındaki Fausto Puglisi’nin yarattığı
kadının bir kısmı Maria Sophie hakkında çıkan söylentilerden oluşuyor.
(Bu söylentiler gerçek de olabilir!) Önceleri Bavyera Düşesi olan Maria
Sophie evlenmesi gerektiği prens ve soyluları görmezden gelerek
ya da onlarla olan ilişkisini hiçe sayarak ‘işçi sınıfı’ olarak gösterilen
fotoğrafçılarla yasak aşklar yaşıyor. Sonunda da İki Sicilya’nın son
kralı olacak II. Francis ile evleniyor. Cavalli koleksiyonuna ilham olan
kısımlardan biri bu. Özgürlüğüne düşkün, baştan çıkaran kadın.
Ancak bir de kraliçenin savaşçı yanına vurgu yapıyor Puglisi ve bunu
deriler, cut out’lar, leoparlar ve keskin detaylara sahip elbiselerle dışa
vuruyor. Maria Sophie 1860 yılındaki bombalı kuşatmalarda halkını
düşmanlara karşı koruyan, kendi yemeğini halkı koruyanlarla paylaşan,
yaralıları tedavi eden bir kraliçeydi. Bu yüzden halk ona savaşçı kraliçe
unvanını vermişti. Roberto Cavalli koleksiyonu da bu feminen güçle
çıkmış ortaya.
ELLE 41
ELLEPOPUPSTİL
aktivist ruh
S A I N T L A U R E N T
İlham Veren Kadın: Nancy Clara Cunard, aktivist-yazar
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Nancy Cunard’ın
fotoğraflarını Google’da arattığınızda karşınıza çıkan
karelerde onu, abartılı ve büyük hacimli takılar, vücudunu
ikinci bir deri gibi saran deri ceketler ve tıpkı 70’lerde Yves
Saint Laurent’ın hayatında gördüğümüz Loulou de la Falaise
gibi başına sardığı eşarplar içinde görüyoruz. Cunard, İngiliz
üst sınıf bir aileden geliyor. Hayatı boyunca da faşizme
ve ırkçılığa karşı çalışmış bir aktivist, yayıncı ve yazar. Şov
notlarında Anthony Vaccarello dolaylı yoldan Cunard’ın
kendisine nasıl ilham verdiğini anlatıyordu. Koleksiyonda
Cunard’ın zamanın ötesindeki minimal, monokrom ama
gösterişli stili yerlere kadar uzanan tek renk elbiseler, vücudu
sıkı sıkı saran deri ceketler ama her şeyden öte kendinden
emin ve güçlü siluete vurgu yaparcasına 50’lerden günümüze
uyarlanmıştı.
42 ELLE
lokal kahramanlar
S İ M A Y B Ü L B Ü L
İlham Veren Kadın: Keriman Halis Ece, dünya güzellik kraliçesi
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Simay Bülbül, koleksiyonlarının
temalarında hep kadın kahramanlara yer veriyor. Sonbahar/Kış
2012-13 koleksiyonunun kahramanı da Cumhuriyet döneminin ilk
Türk ve Dünya güzeli Keriman Halis olmuştu. (Bu arada koleksiyonun
sergilenmesine günler kala Keriman Halis 99 yaşında aramızdan
ayrılmıştı.) Bülbül; o zamanlar verdiği bir röportajda şöyle demişti:
“Son üç aydır koleksiyon ve Keriman Halis Ece hakkında çalışıyoruz.
Böyle güçlü bir ismi onurlandırmak aslında çok daha zor. Bu yüzden
her konuyu tüm hassasiyeti ile çalıştık. Ve her aşamada ailesini
bilgilendirip izin aldık. Koleksiyon Cumhuriyet kadınını ve Keriman
Halis’i anlatıyor. Fotoğraf çekimlerinde ve styling’de kendisinin
fotoğraflarından yola çıktık. En önemli stili saçları bile koleksiyon
çekimlerinde aynı kullanıldı.”
ELLE 43
ELLEPOPUPSTİL
zıtlıkların gövde gösterisi
T O R Y B U R C H
İlham Veren Kadın: Pina Bausch, dansçı-koreograf
Koleksiyonda Bıraktığı İz: 1973 yılında Bausch tarafından kurulan Tanztheater
Wuppertal 80’lerin başında “Nelken” isimli bir gösteri sahneye koyar. İzleyicide açığa
çıkardığı duygusal dalgalanmalar bugün bile geçerliliğini korumaya devam ediyor.
Bausch’tan ilham alan tek isim o değil, ancak Tory Burch’un Sonbahar/Kış 2018-19
koleksiyonu ayrı bir anlam taşıyor. Birbirlerine zıt ikilikler arasında köprü kuran bu dansın
izleri koleksiyonda da kendini hissettiriyordu. Güzellik ve vahşetti gösterinin merkezinde.
Burch ise koleksiyonunda güzelliği çiçekler, vahşeti ise sert ve kaba dış giyim ürünleri ve
kumaşlarıyla birleştiriyordu.
44 ELLE
göklerde iz bırakanlar
Y U H A N W A N G
İlham Veren Kadın: Lee Ya-Ching, sivil havacılık
lisansı alan ilk Çinli kadın pilot; Hazel Ying Lee, İkinci
Dünya Savaşı’nda Hava Kuvvetleri’nde görev alan
pilot ve Amelia Earhart, Atlantik Okyanusu’nu bir
başına geçen ilk kadın pilot
Koleksiyonda Bıraktığı İz: Gelecek sezona
hızlı bir bakış atıyoruz. Yuhan Wang gökyüzünde
iz bırakan Uzakdoğulu kadınlardan ilham alıyordu.
Şov sonrasında neden kadın pilotlara odaklandığı
sorulduğunda şöyle cevap veriyor: “Kadınların güçlü
yanlarını kutlamak istedim. Sahip oldukları gücün
altını çizerken gün boyu maruz kaldıkları baskıya
da dikkat çekmek istedim.” Havacılığa gönderme
yapması nedeniyle fonksiyonel tasarımlar, su geçirmez
materyaller ön plandaydı. Koleksiyonun ismi ise
“Ufuğun Ötesinde”.
ELLE 45
ÖZGÜ KAYA,
düşündüğünden
daha fazlası
NAHIF VE NARIN GÖRÜNEN ÇITI PITI YAPISINA KARŞIN DÜŞÜNDÜĞÜNDEN VE
GÖRÜNDÜĞÜNDEN ÇOK DAHA FAZLASINA SAHIP, TUTKULU, HAYALLERININ PEŞINDEN
AŞKLA KOŞAN, MÜCADELECI GENÇ BIR OYUNCU ÖZGÜ KAYA.
OYUNCULUĞUN YANI SIRA KÜÇÜK YAŞLARDAN ITIBAREN ALDIĞI MÜZIK EĞITIMININ
SEVGISI VE DISIPLINI, HER DAIM SAHIP OLDUĞU POZITIF BAKIŞ AÇISI VE YOLUNDAN
GITTIĞI IYILIK, ONA IŞILDAYAN BIR GÜZELLIK BAHŞETMIŞ. MUTLULUĞUNU VE
ENERJISINI IÇERIDEN OLDUĞU KADAR DIŞARIDAN DA BESLEMEYE GAYRET EDEN ÖZGÜ
KAYA, CLINIQUE MARKASIYLA GERÇEKLEŞTIRDIĞI DIJITAL IŞBIRLIĞI ARACILIĞIYLA CILT
GÜZELLIĞININ SIRRINI ANLATIYOR.
ŞU SIRALAR KANAL D’DE IKINCI SEZONU YAYINLANAN ÜÇ KIZ KARDEŞ DIZISINDE
TÜRKAN KARAKTERINI CANLANDIRAN KAYA, HAYATTA KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLARIN
GÜÇLENDIRICI ETKISINE INANIYOR VE ŞILE’NIN ZORLU DOĞA KOŞULLARINDA,
KAYALIKLARDA IÇTEN GÜLÜMSEMESIYLE VERDIĞI POZLARLA NASIL BIR IŞ AZMINE VE
DISIPLINE SAHIP OLDUĞUNU GÖSTERIYOR. ONUNLA, MÜCADELECI RUHUNDAN
VE YOĞUN HAYAT TARZINDAN IZLER TAŞIYAN CLINIQUE IŞBIRLIĞININ DETAYLARINI,
OYUNCULUĞUNU VE HAYAT HIKAYESINI KONUŞTUK.
RÖPORTAJ: SELİN MİLOŞYAN FOTOĞRAFLAR: BARBAROS CANGÜRGEL MODA DİREKTÖRÜ: ASLI ASİL MODA EDİTÖRÜ: GİZEM İNCE
46 ELLE
Çekim boyunca
kullanılan ürünler:
Clinique Moisture Surge
100 Saat Etkili Nemlendirici,
Clinique Moisture Surge
Face Spray, Clinique
Moisture Surge Eye, Clinique
Even Better Clinical Serum
Fondöten, Clinique Even Better
Concealer, Clinique Chubby
Stick Hefty Highlight, Clinique
Blushing Blush Allık Precious
Posy rengi, Clinique All About
Shadow Dörtlü Far Paleti Pink
Chocolate, Clinique All About
Shadow Tekli Göz Farı Foxier,
Clinique Black Honey ruj
Zebra desenli denim ceket,
3270 TL, V2K DESIGNERS
Pembe kazak, 459,99 TL,
H&M Siyah sosis ip
el örgüsü kemer, 355 TL, NU
ELLE 47
48 ELLE
Zebra desenli denim
ceket, 3270 TL, V2K
DESIGNERS
Pembe kazak, 459,99
TL, H&M Siyah sosis ip
el örgüsü kemer,
355 TL, NU Metalik
jogger pantolon,
759,95 TL, OYSHO
Bağcıklı deri bot,
1359,99 TL, MANGO
Kapüşonlu seamless
kumaşlı uzun kollu
tişört, 599,95 TL,
OYSHO ‘Move’
kapüşonlu ceket,
679,99 TL, H&M
Pembe
deri şort, 3275 TL,
PHILOSOPHY DI
LORENZO SERAFINI/
V2K DESIGNERS
Bağcıklı deri bot,
1359,99 TL, MANGO
ELLE 49
50 ELLE
Kahverengi deri
ceket, 11.450 TL,
ACADEMIA/BEYMEN
Yün ve kaşmir karışımlı
kazak, 1499 TL,
MASSIMO DUTTI Kül
rengi düşük bel mini
etek, 499,95 TL,
ZARA Çizme, moda
editörüne ait
‘Move’ kapitone
popover ceket,
1299 TL Kapitone
şort, 619,99 TL
Platformlu chelsea bot,
699,99 TL hepsi H&M
Haki yağmurluk,
699 TL, H&M Pembe
mont, 17.295 TL,
VAKKO BY PESERICO
Platformlu chelsea bot,
699,99 TL, H&M
ELLE 51
52 ELLE
‘Jilda’ çizgili
kapüşonlu şişme
mont, 7380 TL, ‘Rina’
hologramlı,
pilili yüksek belli
pantolon, 4230 TL,
ikisi de SIEDRES
ELLE 53
54 ELLE
Açık pembe kazak,
3945 TL,
AMERICAN VINTAGE/
VAKKORAMA Kırık
beyaz şişme yelek,
3199 TL, BEYMEN
CLUB ‘Isola’ bej
trençkot, 3250 TL, MUSE
FOR ALL Platformlu
chelsea bot,
699,99 TL, H&M
Açık pembe kazak,
3945 TL, AMERICAN
VINTAGE/
VAKKORAMA Kırık
beyaz şişme yelek,
3199 TL, BEYMEN
CLUB ‘Isola’ bej
trençkot, 3250 TL,
MUSE FOR ALL
ELLE 55
56 ELLE
Pembe ve sarı çizgili gömlek, 8750 TL, ROKH/V2K DESIGNERS
Pembe etek, 19.950 TL, ALEXANDER WANG/BEYMEN Siyah mont, 5000 TL, SUDI ETUZ
Pembe ve sarı çizgili
gömlek, 8750 TL,
ROKH/V2K
DESIGNERS Pembe etek,
19.950 TL, ALEXANDER
WANG/BEYMEN Siyah
mont, 5000 TL, SUDI
ETUZ Siyah
mini bot, 5000 TL,
UGG/SNEAKS UP
ELLE 57
Üç Kız Kardeş dizisinde Türkan karakteriyle seyirci karşısına
çıkıyorsunuz. Öncelikle senaryoya nasıl evet dediniz?
Nesi cezbetti hikayenin sizi?
Türkan’ınki başta olmak üzere genel hikaye beni çok içine
çekti. Kitabı okurken birçok duyguyu aynı anda yaşadığım
bu zengin ve samimi dünyada var olmak istedim ve bunun
için çalışmalara başladım. Şirkette yaptığımız görüşmeler
sonucu tüm ekip hep beraber güzel bir enerjiyle izleyicinin
de bize sarıldığı büyük bir dünya kurduk.
Dizi ikinci sezonuyla seyirci karşısında. Hikaye neden
sevildi sizce?
Çünkü hikayenin hepimizin özlediği o 90’lar döneminin
aile sıcaklığını, kardeşlik bağlarını, o dönemin duygularının
saflığını ve masumiyetini yansıttığını düşünüyorum. Tabii ki
masumiyet kadar entrika da olması işin içine sürükleyicilik
katıyor. İzleyici iyiyle kötünün
bir arada olduğu bu inişli çıkışlı
ritimde bir sonraki hamlenin ne
olacağını merakla bekliyor. Ve
en önemlisi kendi hayatlarından
bir parça buluyorlar. Bunu karşılaştığım
insanlardan sıklıkla
duyuyorum. Bu ülkede Türkan’ın
başından geçenleri bizzat yaşayan
binlerce kadın var.
Dizi çekimleri Ayvalık’ta gerçekleşiyor.
Orada yaşamak, iş dolayısıyla
sevdiklerinizden uzak
olmak zor mu?
Çekimlerin Ayvalık’ta olması sık
sık seyahat etmemi gerektiriyor.
Sanırım en zorlu yanlarından biri
sürekli bavul hazırlamak. Tabii
ki sevdiklerimi özlüyorum ama
ben Ayvalık’a çok alıştım ve buralı
oldum diyebilirim. Ara ara
İstanbul’a gittikçe hasret gideriyorum.
Burada çok güzel dostluklar
edindim, çok özel bağlar kurdum.
Eskisi kadar İstanbul’un özlemini çekmiyor, İstanbul’a gitmiyorum.
Sık seyahat etmeniz, setlerdeki yoğunluk, hava değişiklikleri,
set ışıklarına ve mavi ışığa maruz kalmanız cildinizi
nasıl etkiliyor?
Karma bir cilt tipine sahibim zaman zaman kuruluk zaman
zaman akne problemi yaşayabiliyorum. İşim gereği her gün
makyaj yapıyorum. Bir oyuncu olarak yaşadığım hızlı ve yoğun
hayat, cildime özel olarak vakit ayırmamı gerektiriyor.
Cildimin ihtiyaçlarını dinliyorum diyebiliriz çünkü aslında
fark etmesek de cildimiz bize düşündüğümüzden çok daha
fazlasını anlatıyor. Cildimin temizliğine ve nem ihtiyacının
karşılanmasına özen gösteriyorum. Gerekli olan bakımı
doğru ürünlerle yaptığımda cildimdeki ışıltıyı, onun nefes
“CILDIM KARMA
OLDUĞU IÇIN MEVSIM
DEĞIŞIMININ YAŞANDIĞI
DÖNEMLERDE VE
SOĞUK HAVALARDA
KURUYABILIYOR.
CLINIQUE’IN IKONIK
PEMBE NEMLENDIRICISI
MOISTURE SURGE BENIM
VAZGEÇILMEZIM”
ÖZGÜ KAYA
aldığını hissetmek bana kendimi daha iyi hissettiriyor.
Clinique markasının 1 Numaralı Nemlendiricisi Moisture
Surge için marka ile dijital bir işbirliği içerisindesiniz. Bu
işbirliği nasıl gerçekleşti, detayları paylaşabilir misiniz?
Genç kızlığımdan itibaren cildimi emanet ettiğim ve güven
duyduğum bir markadır Clinique. Bizim yollarımız “Her
koşulda derinlemesine nem” projesi ile kesişti. Bu işbirliğiyle
birlikte o dönem Ayvalık-İstanbul seyahatlerim sırasında
maruz kaldığım mevsim değişimi, hava kirliliği, seyahat gibi
dış etkenler sebebiyle kuruyan cildime iyi gelen bir nemlendiriciyle
tanışmış oldum. Clinique ailesi sayesinde tanıştığım
Moisture Surge nemlendirici maruz kaldığım ve cildimi
kurutan tüm koşullarda cildimi derinlemesine nemlendiriyor.
Bu proje içerisinde yer aldığım ve Clinique gibi samimi
bir aileye dahil olduğum için çok mutluyum.
ELLE Türkiye ile gerçekleştirdiğiniz
çekim de bu işbirliğinin parçası.
Çekim Şile’de kayalıkların
üzerinde gerçekleşti. Şartlar sizi
çok zorladı mı? Nasıldı çekim?
Yaz-kış zorlu hava şartlarında
çalıştığım ve genel anlamda
set yoğunluğuna alışık olduğum
için sıradışı şartlardan ürkmem.
Tüm detaylar üzerinde büyük bir
emekle çalışmış, çok iyi hazırlanmış
ELLE Türkiye ekibine teşekkür
ederim. Her fotoğraf karesi ve
arkasındaki kurgu beni çok heyecanlandırdı.
Çekim oldukça rüzgarlı bir günde
gerçekleşti. Bu tip dış faktörlere
karşı korunma amaçlı
kullandığınız, yüz saat etkili
derinlemesine nem sağlayan
Clinique’in Moisture Surge nemlendiricinin
cildinize sağladığı
faydaları anlatır mısınız?
Cildim karma olduğu için mevsim
değişiminin yaşandığı dönemlerde ve soğuk havalarda kuruyabiliyor.
Clinique’in ikonik pembe nemlendiricisi Moisture
Surge benim vazgeçilmezim. Sabah kalkınca makyaj altına
baz olarak sürdüğüm, gece yatmadan önce kullandığım,
rüzgardan kuruduğunda cildimi anında rahatlatan, cildimin
ışıl ışıl görünmesini sağlayan ve yanımdan hiç ayırmadığım
bir nemlendirici. Bu pembe nemlendirici düşündüğünüzden
çok daha fazlası. İlk sürdüğünüz andan itibaren farkı
hissediyorsunuz. Cildi derinlemesine nemlendirmekle kalmıyor
etkisini uzun süre hissettiriyor.
Ürün ilk kullandığım andan itibaren adeta kurtarıcım
oldu. Seyahatler, hava değişimi ve set ışıkları gibi cildimi kurutan
tüm koşullarda yaşadığım nem kaybı Moisture Surge
ile son buldu. Ürünün bu özelliği beni çok etkiledi.
58 ELLE
‘Mie’ pembe ceket,
7750 TL, ‘Railey’ pembe
pantolon, 6450 TL
ikisi de ROTATE BIRGER
CHRISTENSEN/BEYMEN
Dik yaka puff mont,
11.950 TL, ETOILE ISABEL
MARANT/ BEYMEN
Halkalı zincir kemer,
149,95 TL, PULL&BEAR
Saç: Mustafa Akgül/
Tag Beauty
Makyaj: Elçin Mutlu
Moda editörü asistanı:
Zeynep Kavasoğlu
Saç asistanı: Mehmet İyi
Makyaj asistanı:
Süleyman Akgül
ELLE 59
Peki oyunculuk hikayenize dönersek, oyunculuk ne ifade
ediyor sizin için?
Oyunculuk benim için her geçen gün kendimi tanıdığım,
keşfettiğim, içimdeki evrende kapılar açtığım, bilmediğim
bir sürü dünya deneyimlediğim sonsuz bir tutku. Hiç yaşamayacağınız
ve tanıyamayacağınız bir hayattan bir karaktere
can vermek öyle bir haz ki...
Dünyaya birçok kez gelmek gibi
bir his.
Oyuncu olmaya ne zaman karar
verdiniz?
Aslında biraz içinde buldum kendimi.
Konservatuvarda sahne
dersleriyle kendimi keşfettikçe
oyunculuk zamanla beni heyecanlandıran
bir tutkuya dönüştü. Devamında
eğitimler almaya başladım.
Adı Efsane dizisiyle de oyunculuk
dünyasına adımımı attım.
Ailenizin yönlendirmesiyle müziğe
başlamışsınız ve halen İstanbul
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda
opera bölümü
öğrencisisiniz. Müzik yolculuğunuzu
anlatır mısınız kısaca?
Bu yolculuk çocukluğuma kadar
iniyor. İlkokulda klasik gitar eğitimi,
ortaokulda piyano ve şan
derslerinin ardından Uşak Güzel
Sanatlar Lisesi’ni kazandım. Orada
enstrümanım kemandı. Ancak
şarkı söylemek daha baskın geldi.
Konservatuvarı kazanıp İstanbul’a
gelmem hayatımın dönüm
noktası oldu.
Müzik eğitiminiz oyunculuğunuzu
nasıl besliyor?
Müzik disiplinsiz ve hissiyatsız olmaz. Edindiğim disiplinle
daha sağlam adımlar atarken aldığım müzik eğitimi duygusal
ruhu hissetmeme ve hissettirmeme yardımcı oluyor.
Sizi bir gün opera söylerken sahnede görecek miyiz?
Öyle bir fırsatım olursa bunu çok isterim.
Müzikle oyunculuğu birleştirebileceğiniz bir müzikalde
oynamak ister miydiniz?
Ben evrene gönderilen enerjiye çok inanıyorum. Bir müzikalde
oynamakla ilgili hayal kurduğum bir dönemde karşıma
çok güzel bir fırsat çıkmış ve müzikal çalışmalarına
“BIZ KADINLARIN BU
ÇAĞIN MODERN
KAHRAMANLARI
OLARAK IÇIMIZDEKI
IYIMSERLIKTEN ALDIĞIMIZ
ILHAMLA ÜSTESINDEN
GELEMEYECEĞIMIZ
HIÇBIR ŞEY YOK.
TIPKI CILDIMIZIN DE
IÇIMIZDEKI POZITIF
GÜÇLE IÇERIDEN
DIŞARIYA DOĞRU
YENILENIP
GÜZELLEŞTIĞI GIBI.”
ÖZGÜ KAYA
başlamıştım. Ancak çok yoğun bir set temposundaydım ve
üzülerek çalışmalara devam edemedim. Umuyorum en kısa
zamanda o sahneye çıkabilirim.
En çok hangi müzikleri dinlersiniz?
Spesifik bir tür ismi veremem ama klasik müzik, blues, caz,
pop, R&B, alternatif rock dinlediğimi söyleyebilirim. Yeni
müzikler keşfetmeyi çok seviyorum. Ruh halime göre dönem
dönem farklı tarzlar dinleyebiliyorum.
Oyunculuk kariyeriniz boyunca canlandırdığınız karakterler
Özgü Kaya’ya neler kattı?
Her karakter Özgü’nün bilmediğim bir yönünü ortaya çıkardı
ve bana yeni bir bakış açısı kattı, ufkumu genişletti.
Daha keskin doğrulara inanan bir
kişilikten empati kurabilen bir karaktere
doğru yol aldım.
Hayalinizdeki rol?
Zaafım müzik olduğu için hayat ve
müzik uğruna ciddi mücadeleler
vermiş bir kadını canlandırmayı
çok isterim. Bunun için belki ses
rengi ve tarzıyla ilgili eğitim alabilirim.
Marion Cotillard’ın Edith
Piaf’ın hayatını canlandırdığı Kaldırım
Serçesi filmi beni çok etkileyen,
hayatımın filmlerindendir.
Oyunculuk kariyerinizdeki hedefler
neler?
Eğitim ve deneyimle hep daha
fazla üzerine koyarak bilinçli bir
şekilde ama saflığımı da kaybetmeden
oyunculuk yolunda ilerlemek
isterim.
İsminiz “Özgü” sadece belli
bir kişide bulunan, yalnız onun
özelliğini taşıyan anlamına geliyor.
Sizi siz yapan, yalnız sizde
bulunan hangi özelliklerden
bahsedebilirsiniz bize?
Kendimden bahsetmeyi, karakter
özelliklerimden söz etmeyi sevmiyorum
ancak şu kadarını söyleyebilirim:
Tutkularımın peşinden
aşkla koşan biriyim.
En kötü huyunuz nedir?
Sabırsızlığım ve disiplinsizliğe tahammülsüzlüğüm.
Cesur musunuz? Bu hayatta aldığınız en cesur karar
hangisiydi?
Cesaret olmadan ilerleyemeyiz. İstediğimiz şeylerin istediğimiz
şekilde gerçekleşmesi için bazen risk almak, cesur
olmak gerekiyor. İstanbul’a tek başıma gelip büyük şehirde
60 ELLE
ir hayat kurmaya çalışmak ,“iyi ki yapmışım” dediğim cesur
bir hareketti.
Hayatınızda zorlu koşullarla karşılaştığınızda onların
nasıl üstesinden geliyorsunuz?
Ailem beni pozitif bakış açısıyla yetiştirdiği için öncelikle
sorunlar karşısında panik yapmamaya çabalıyorum. Kendimi
o sürecin geçeceğine dair telkin ediyor ve elimden geleni
yapıp akışa teslim oluyorum. Karşılaştığım her zorluğun
bana muhakkak iyi ve güçlendirici bir dönüşü oluyor.
Mücadeleci ruhlarıyla size ilham veren kadınlar var mı?
Edith Piaf, Frida Kahlo, Jane Austen ve Türkan Saylan.
Bu hayattan ne öğrendiniz?
İnişte de çıkışta da her zaman sürprizler olabileceğini ve
akışta kalmanın önemini öğrendim. Bu motto’yu unutmamaya
çalışıyorum.
Başarı sizin için ne ifade ediyor? Kendinizi başarılı buluyor
musunuz?
Tarifsiz bir haz. Elimden geleni yaptığıma inanıyorum ve bu
doğrultuda aldığım tüm olumlu geri bildirimler beni mutlu
ediyor. Başarılı olduğumu düşünüyorum evet ama tabii ki
herkes gibi benim de iniş ve çıkışlarım oluyor.
Mutlu musunuz? Mutluluğu nasıl tarif edersiniz?
Hayatımın en mutlu döneminde olduğumu söyleyebilirim.
Huzur bulduğum bir şehirde, sevdiklerimin yanımda olduğu
bir dünyada zevk alarak yaptığım bir işim var. Neyi
isteyip neyi istemediğimi çok iyi biliyorum. Kendimi gün
geçtikçe daha iyi keşfediyorum. Hayatımda şu güne kadar
güzel insanlar biriktirdim. Her günüme şükrettiğim bir noktadayım.
Daha ne olsun...
Spor yapıyor musunuz?
Fırsat buldukça yapıyorum. Yürümeyi seven biri olarak Ayvalık’ın
rüzgarlı bir havası olduğu için oradaki evime koşu
bandı aldım. Spor yapmak bana kendimi çok iyi hissettiriyor.
Stilinizle ilgili neler söyleyebilirsiniz? Gardırobunuzun
vazgeçilmez parçaları hangileri?
Modayı takip ederim ve kendime yakıştırdığım parçaları
stilistim Murat’ın da fikrine danışarak satın alırım. Kovboy
çizmelerimi ve mini eteklerimi diğer kıyafetlerime göre
daha çok seviyorum.
Güzelliğiniz, fiziğiniz, pozitif enerjinizle dikkat çekiyorsunuz.
Güzellik sizin için ne anlama geliyor? Sizin sektörünüzde
güzelliğin nasıl bir payı var sizce?
Teşekkür ederim. Güzelliğin içten geldiğine inananlardanım.
Pozitif bakış açısı, iyi beslenmek ve sağlıklı ilişkiler
kurmak insanı kesinlikle güzelleştiriyor. Zamanla bana iyi
gelmeyen her türlü enerjiyi hayatımda barındırmamayı öğrendim.
Bu da frekansı yükselten bir şey.
Ayrıca fiziki güzellik için kişinin kendine saygılı olması
gerektiğine inanıyorum. Kişi nasıl mutlu ve iyi hissediyorsa,
kendini öyle de görmeli. Estetik değerlerle sanatın iç içe
geçtiği bir sektörde çalışıyorum dolayısıyla yaydığım enerjiye
ve fiziksel görüntüme dikkat ediyorum. Kısaca bizim
enstrümanımız bedenimiz ve onu hem içeriden, hem dışarıdan
besleyerek ona özen göstermeye çabalıyorum.
Güzellik ve bakım ritüelleriniz neler?
Çok yoğun bir set temposundayım. Boş kaldıkça cildimi
dinlendirmeye ve nem dengesini korumaya özen gösteriyorum.
Spor yapıp bedenimi zinde tutmaya çalışıyorum.
Bol su tüketiyor ve güneş kremi sürmeyi ihmal etmiyorum.
Ayrıca düzenli olarak cilt bakımı yaptırmak da güzellik rutinimin
bir parçası.
Annenizden aldığınız en iyi güzellik/bakım tüyosu nedir?
Annem gece yatmadan önce makyajımı çıkarmamı tembihler,
cilt temizliğinin önemini her daim hatırlatırdı. Bu rutin
için de beni tanıştırdığı ilk marka Clinique oldu. O yaşlarda
şimdikinden daha da hassas olan cildime içerikleriyle her
zaman çok iyi gelen bir marka Clinique.
Çantamdan ayırmam dediğiniz, yanınızda sürekli taşıdığınız
eşyalar/ürünler nelerdir?
Nemlendirici, son dakika kurtarıcım Chubby Stick, parfüm
ve küçük takı kutusu.
Makyaj çantanızda hangi Clinique ürünlerine rastlayabiliriz?
Çok sevdiğim pembe renkli dudak parlatıcısı Chubby Stick’e
ve bu sıralar favorim olan, doğal dudak rengi sağlayan
Black Honey rujuna rastlayabilirsiniz. High Impact maskara
da vazgeçilmez ürünlerimden. Moisture Surge’ü tekrar
hatırlatmama gerek yok sanırım.
Sizce Clinique kadını nasıl biri?
Clinique kadını denildiğinde doğallığıyla ışıldayan, sade,
tutkularının peşinden koşan, mücadeleci ve gerçekçi bir karakter
canlanıyor gözümde. Tıpkı benim gibi yoğun çalışan,
cildine zaman ayırmaya özen gösteren, kolay adımlarla etkili
cilt bakım ürünlerini tercih eden birini hayal ediyorum.
İyimserlik, Clinique markası için önemli bir değer. Sizin
için ne ifade ediyor iyimser olmak? İyimser misiniz?
Evetse bu özelliğinizin fayda ve zararlarını gördünüz mü
hayatta?
İyi olmak her zaman kazandırır. Kaybetmiş göründüğünüz
anlarda bile sonradan fark edersiniz ki her şey layığını
bulmuş ve olması gerektiği gibi olmuştur aslında. İyiliğin
hep faydasını gördüm, tecrübeyle sabit. Ve siz iyi oldukça,
iyi baktıkça vicdanınız her daim rahat oluyor. Bu da insana
huzur veren bir duygu ve ben iyimserliğin ruh sağlığımız
dışında cildimize iyi geldiğine de çok inanıyorum. Hayatta
fark etmesek de fiziksel ve mental olarak birçok zorluk ve
çevresel koşulla mücadele ediyoruz. Bu mücadele bizi daha
da güçlü kılıyor. Biz kadınların bu çağın modern kahramanları
olarak içimizdeki iyimserlikten aldığımız ilhamla üstesinden
gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Tıpkı cildimizin de
içimizdeki pozitif güçle içeriden dışarıya doğru yenilenip
güzelleştiği gibi.
ELLE 61
DAHA CANLI VE PARLAK BİR
CİLT İÇİN NE YAPMALI?
Dermatolog Doç. Dr. Ezgi Özkur, cildin nem dengesini
bozan faktörleri ve bunlarla mücadele etme yollarını
anlatıyor:
Cildin nem dengesini bozan ve kurutan faktörler nelerdir?
Cildin nem dengesini bozan faktörlerin başında iklimsel
değişiklikler gelir. Soğuk havalarda cilt kuruluğu artar.
Özellikle kuru ve rüzgarlı havalar cildin kurumasına ve
pullanmasına neden olabilir. Bu cilt tipleri ihtiyaca göre
gün içinde de nemlendiricilerini yenileyebilir.
Yaz aylarında deniz ve havuza girmek bazı ciltlerde
kuruluğa sebep olabilir, yüzme sonrası suyla durulama ve
devamında mutlaka nemlendirici sürülmesini öneririm.
Bunun haricinde cildi kurutan diğer faktörlerin
arasında seyahat, yolculuk esnasında
maruz kaldığımız basınç farkı ve gün
içerisinde sürekli telefon, laptop başındayken
etkilendiğimiz mavi ışığı sayabilirim.
Yine bu etmenlere ek olarak yanlış cilt bakım
ürünleri kullanılması da cilt nem dengesini
bozabilir. Örneğin kuru ciltli kişilerin
yüksek oranda salisilik asit içeren serumlar
kullanması, ciltlerindeki kuruluğu artırabilir.
Cilt bakım rutini cilt tipine uygun ürünlerle
oluşturulmalıdır.
Yine kurutucu akne (sivilce) tedavisi alan
kişiler de cilt kuruluğu yaşayabilir, mutlaka
nemlendirici kullanmalıdır.
Cildin nem dengesinin bozulduğu nasıl
anlaşılır?
Özellikle sonbaharda cilt kurumaya başlar.
Cildinizde gün içinde gerginlik hissediyor ve
pullanmalar yaşıyorsanız, bu cildin nemini
kaybettiğinin işaretidir.
Düzenli ve doğru şekilde nemlendirilen bir
cilt, mevsim geçişlerini daha rahat atlatır. Bu
nedenle daha nemli, soğuğun ve dış faktörlerin
etkilerine karşı daha iyi korunmuş ciltler canlı
ve parlak görünür.
Doğru bir cilt bakımı rutiniyle nem dengesi
korunabilir mi?
Evet kesinlikle! Her zaman söylediğim gibi
cilt bakım rutini, cildi olabileceği en iyi haline
getirir. Yaşlanmanın etkilerini yavaşlatır
ve daha parlak bir görünüm kazanmaya
yardımcı olur.
Basit ve uygulaması kolay bir cilt bakım rutini
önerebilirim:
Adımlar: Temizle, Tedavi et ve Koru.
Temizle basamağında cildinizi cilt tipinize
uygun bir temizleyici jel ile temizleyebilir,
tedavi et basamağında amacınıza uygun bir
etken madde kullanabilir (örneğin C vitamini
veya retinol) ve son adımda cildi koruyabilir
yani nemlendirebilirsiniz. Gündüzleri güneşten
koruyucu kremler sürmeyi ihmal etmeyin.
Yağlı ve akneye meyilli ciltlerdeyse bu cilt tiplerine uygun,
ince kıvamlı, “non komedojenik”, su bazlı bir krem öneririm.
Böylece aktif akne tedavisiyle cildin hem tedaviye verdiği yanıt
artar, hem de tolerasyonu güçlenir. Uzun vadede yağ dengesi
sağlanmış olur.
Kuru ciltlerde ihtiyaca göre daha yoğun nemlendiriciler tercih
edilebilir.
Kısaca cildi tanımak ve ihtiyaçlarını tespit etmek çok önemlidir.
Cildin nem dengesini koruyabilmek adına cilt bakımı dışında
neler tavsiye edersiniz?
Sağlıklı beslenmek, sigara kullanmamak ve spor yapmak
cilde giden kan akımını ve genel sağlığı etkilediği gibi cildi
de etkiler. Aşırı uzun ve sıcak banyolar, çok soğuk ve rüzgarlı
havalar ise cildin nem açığını artırır.
62 ELLE
ADVERTORIAL
Clinique
Moisture Surge
100 Saat Etkili
Nemlendirici
alerji testinden
geçmiştir. Yüzde
yüz parfümsüz
ve alkolsüzdür.
Yağ içermez,
komedonejik
değildir.
Çift etkili güçlü
nemlendirme
özelliğiyle
her koşulda
derinlemesine
nem sağlar
ve cildin nem
dengesini
yeniden
kurmaya
yardımcı olur.
GÜÇLÜ FORMÜL:
100 SAAT ETKİLİ NEMLENDİRİCİ
GÜN IÇINDE BIRÇOK DIŞ ETKENLE SAVAŞAN VE OLUMSUZ KOŞULLARA MARUZ KALAN
CILDIN NEM DENGESINI KORUMAK VE BARIYERININ GÜÇLENMESINI SAĞLAMAK
AMACIYLA GELIŞTIRILEN CLINIQUE’IN MOISTURE SURGE NEMLENDIRICISI, 100 SAATE
KADAR ETKILI NEMLENDIRME VAAT EDIYOR. HAZIRLAYAN: SELİN MİLOŞYAN
H
ayatın bize getirdiği zorlu şartlarla mücadele
ederken gün içerisinde cildin direncini düşüren
ve nemsiz kalmasına sebep olan birden fazla dış
etkenle karşılaşıyoruz. Hava kirliliği, mevsim
değişimleri, mavi ışık, güneşe maruz kalmak ve klima gibi
birçok dış faktör, cildimizin nem bariyerinin zayıflamasına
sebep oluyor.
Cildin dış koşullara karşı direnç kazanmasına katkıda
bulunan Moisture Surge, 100 saate kadar nemlendirme
sağlarken cildin nem dengesini korumaya yardımcı oluyor.
Ayrıca Otomatik Yenileme Teknolojisi’yle cildin kendi kendini
nemlendirmeye devam edebilmesi için kendi su kaynağını
oluşturmasına da destek veriyor.
ÇIFT ETKILI GÜÇLÜ NEMLENDIRME
Yağsız formülüyle fark yaratan Moisture Surge, içeriğindeki
iki temel bileşen olan Hyalüronik Asit ve Aloe Biofermenti
sayesinde çift etkili güçlü nemlendirmenin anahtarını veriyor.
Fermantasyon sürecinden geçirilen içerikler nemi cildin
alt katmanlarına kadar ulaştırıyor.
Uzman Dermatolog Dr. David Orentreich bu teknolojiyi
geliştirme amaçlarını şöyle anlatıyor: “Cilt esnekliği korunması
gereken bir unsurdur. Cilt nem dengesi bozulduğunda
ve kuruduğunda esnekliğini kaybetmeye başlar ve temel işlevleri
yerine getirmesi zorlaşır.”
KOLAJEN SEVİYESİNİ ARTIRIYOR
Clinique’in iki farklı moleküler ağırlığa sahip Hyalüronik
Asit içeren formülü, hidrasyonu artırmak için özel olarak
geliştirilmiştir. İçerik olarak zengin ve besleyici bir bileşen
olan Aloe Biofermenti, cildi nemlendirirken dolgun bir görünüm
veriyor. Moisture Surge 100 Saat Etkili Nemlendirici
içerisinde bulunan Aloe Biofermentleri, 24-48 saat aralığında
süren yoğun bir fermantasyon sürecinden geçirilerek
elde edilir.
Aloe Biofermenti, cildin doğal kolajenini artırmaya
yardımcı olur ve Hyalüronik Asit’le birlikte gözle görünür
şekilde cildi yatıştırır ve derinlemesine nemlendirme sağlayarak
cildin dolgun görünmesine yardımcı olur.
64 ELLE
Kapüşon ve fırfırlı etek detaylı fuşya
tulum, RICHARD QUINN
SICAK
pembenin
AURASI
PEMBENİN FARKLI TONLARININ
YENİ SEZONUN EN IDDIALI
PARÇALARIYLA BULUŞTUĞU
NOKTADAYIZ. HEM OPTİMİST
HEM ROMANTİK HEM ENERJİK
OLMAYI BAŞARAN BU BÜYÜLÜ
RENGI BAŞTAN AŞAĞI GIYMEYE
VAR MISINIZ?
FOTOĞRAFLAR: EKUA KING
MODA EDİTÖRÜ: JENNY KENNEDY
TÜRKÇEYE ÇEVİREN: DAMLA HASANREİSOĞLU
ELLE 65
66 ELLE
Suni kürklü kapüşonlu
elbise, Suni kürklü
ayakkabı, ikisi de
DOLCE & GABBANA
Fuşya suni kürk, MICHAEL
KORS COLLECTION Siyah
platform çizme, MARC
JACOBS X HEAVEN Güneş
gözlüğü, BALENCIAGA
ELLE 67
68 ELLE
Delikli tulum, POSTER GIRL
Küpe, COMPLETEDWORKS
Kristal taş işlemeli bralet,
ALAN Tüvit etek, CHANEL
Siyah platform çizme, MARC
JACOBS X HEAVEN
ELLE 69
70 ELLE
Elbise, SPORTMAX
Güneş gözlüğü,
GUCCI Siyah platform
çizme, MARC JACOBS
X HEAVEN
ELLE 71
72 ELLE
Elbise, Atkı, ikisi
de MICHAEL KORS
COLLECTION Lateks
çorap, ATSUKO KUDO
Güneş gözlüğü,
BALENCIAGA
Fuşya elbise, LOEWE
Dizüstü siyah deri çizme,
BALENCIAGA Yüzükler,
COMPLETEDWORKS
ELLE 73
74 ELLE
Deri ceket, PRADA
Güneş gözlüğü,
BALENCIAGA
Elbise, Fuşya tütü etek, ikisi de
NOIR KEI NINOMIYA Siyah
platform çizme, MARC JACOBS
X HEAVEN
Model: Angair Biong/PRM
Saç: Yoshitaka Miyazaki
Makyaj: Pamela Cochrane
Set Tasarımı: Nicola Bell
Moda Editörü Asistanı: Gal Klein
Saç Asistanı: Maiko Komori
ELLE 75
ELLEPOPUPGÜZELLİK
76 ELLE
H&M
NEM, NEM
ve daha çok
NEM!
KUSURSUZ TENE ULAŞMAYI HEDEFLERKEN, ÖNCELIĞIMIZIN DAIMA NEME DOYMUŞ
BIR CILT OLMASI GEREKTIĞINI BILIYORUZ. PEKI, NEMI CILDIMIZE DAHA UZUN SÜRE
NASIL HAPSEDEBILIRIZ?
YAZI: DAMLA DURAK
Her cilt tipinin ihtiyaçları farklıdır ve cilt bakım rutinlerimizi
oluştururken bu ihtiyaçları göz önünde
bulundururuz. Ancak cilt tipi ya da olgunluğu
ne olursa olsun tek bir ortak ve temel ihtiyaçtan
bahsedebiliriz: Nem. Pürüzsüz, dolgun, elastikiyetini kaybetmemiş,
canlı ve parlak bir cilt görünümü için cildin nem
kapasitesini artırmak, cildi daima nemli tutmak oldukça
önemli. Tabii bu noktada cildi iyi tanımak ve en az nemlendirme
kadar temizlemeye de önem vermek şart! ‘Cildin
nemli olması ne anlama geliyor?’ diyenler için hemen açıklayalım:
Cildimiz katmanlardan oluşur; cildin nemli olması
demek, en üstte bulunan tabakasının neme doymuş olması
demek. Cildimizin en üst tabakası dış faktörlerle, serbest
radikallerle ilk karşılaşan katmandır; cilt üzerinde oluşabilecek
olumsuz etkileri en aza indirmek için bu katmanı
mümkün olduğunca güçlü tutmak gerekiyor. İşte nem desteği,
tam da bu noktada devreye giriyor.
BU İKILIYE DIKKAT: SU VE STRES
Cildimizi doğru ürünlerle dışarıdan güçlendirmek evet
önemli ancak bunun yanında içeriden de desteklemek gerekiyor.
Genel vücut sağlığımız için su içmenin önemi, söz konusu
cilt bakımı olduğunda da karşımıza çıkıyor. Bu nedenle
gün içinde bol bol su içmeyi unutmayın. Eğer bu konuda
zorlanıyorsanız telefonunuza saat başı hatırlatma gönderen
uygulamalardan birini indirebilirsiniz. Aktivitenin yoğun
olduğu zamanlarda terlemeyle birlikte vücut su kaybı yaşadığı
için özellikle böyle zamanlarda su tüketiminize daha da
dikkat edin. Bunun dışında stresin cilt üzerindeki etkilerini
mutlaka gözlemlemişsinizdir. Yoğun stres altında olduğumuz,
yorgunluk ve uykusuzluk yaşadığımız dönemlerde
cildimiz her zamankinden daha mat ve donuk görünebilir.
Sağlıklı ve neme doymuş bir cilt için uykuya dikkat etmeye,
stresi minimuma indirmeye ve yeterince dinlenmeye gayret
edin.
ELLE 77
ELLEPOPUPTREND
ELLEPOPUPGÜZELLİK
Dramatically Different
Hydrating Jelly jel
nemlendirici, 755 TL,
CLINIQUE
Moisture Surge nemlendirici krem,
545 TL, CLINIQUE
Superdefense, yaşlanma karşıtı
nemlendirici krem, 815 TL, CLINIQUE
NASIL NEMLENDIRICI SEÇECEĞIZ?
Söz konusu kozmetik ürünler olduğunda sonsuz seçeneğe
sahibiz ve kafamızın karışması da son derece normal. Nemlendirici
seçerken cilt tipinden tutun da hangi yaş aralığında
olduğumuza kadar önem taşıyor. Her cilt tipi neme ihtiyaç
duyuyor tabii ancak kuru, karma ve yağlı ciltlerin nem ihtiyacı
farklı olabiliyor. Kuru bir cilde sahipseniz en büyük
sorununuz pul pul dökülmelerdir. Bu nedenle tercihinizi
kremsi yapıda, tedavi edici özelliği yüksek, yoğun nem özleri
içeren ürünlerden yana yapmalısınız.
Gelelim karma ve yağlı ciltlere… Bu cilt tipine sahip
olanların yaptığı en büyük ortak hata cildi daha fazla yağlandırmasından
korkarak nemlendirici kullanımından kaçınmak.
Oysa ki yağlı ciltler de özellikle ciltlerindeki sebum
dengesini sağlayabilmek için nemlendiriciye ihtiyaç duyar.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken hangi formda üründen
maksimum fayda alınabileceğidir. Eğer karma ve yağlı bir
cilde sahipseniz son derece hafif bir yapıya sahip, cilt tarafından
hızlıca emilen jel formda ürünler tam size göre.
NEM BOMBASI İÇERIKLER
Asitler, peptitler, probiyotikler, prebiyotikler… Cilt bakım
evreninde bizi sayısız içerik karşılıyor. Bu içeriklerden bazıları
nemi cilde kilitlemede önemli rol oynuyor. Nemlendiricinizi
seçerken bu içerikleri mutlaka göz önünde bulundurun.
1 Hyalüronik Asit: İşte nemlendirici etkili ürün-
YAŞ ARALIĞI YA DA cilt
tipi fark etmeksizin
CILT BAKIM RUTININE
MUTLAKA EKLENMESI
GEREKEN ÜRÜNLERIN
BAŞINDA NEMLENDIRICILER
GELIYOR. Cildinizi
günlük temizleyicinizle
arındırın, CILT TIPINIZE
UYGUN BIR TONIK
KULLANIN VE ARDINDAN
nemlendiricinizi
uygulayın. EĞER
NEMLENDIRICININ
YETERLI GELMEDIĞINI
DÜŞÜNÜYORSANIZ,
ÖNCESINDE bir serum
tercih ederek ETKIYI
ARTIRABILIRSINIZ.
lerde en çok karşımıza çıkan, son yılların en trend içeriği!
Neden mi bu kadar popüler? Çünkü hyalüronik asit, kendi
ağırlığının 1000 katı kadar su molekülü tutma özelliğine sahip.
Bu güçlü içerik cildi sadece nemlendirmekle kalmıyor,
yaşlanma etkilerine karşı da önemli bir rol oynuyor. Eğer
cildinizde özellikle sıkılık ve elastikiyet kaybı yaşıyorsanız
baş vurmanız gereken ürün bir hyalüronik asit serumu.
2 Seramid: Cildimizde doğal olarak bulunan sera-
78 ELLE
ELLE 79
ELLEPOPUPGÜZELLİK
80 ELLE
midler ne yazık ki zaman içinde azalabiliyor. Bunun sonucunda
ise cilt nemini kaybederek kuruyor, tahriş hissi oluşuyor
ve cilt bariyeri zayıflıyor. İşte bu yüzden seramid içeren
ürünler kullanmak cilt bariyerini desteklemek ve kaybolan
nemi yerine koymak için son derece önemli. Bu güçlü içeriğin
en büyük avantajı her cilt tipine uygun olması. Kuru,
karma, yağlı, hassas, akneye meyilli; cilt tipiniz ne olursa
olsun seramid içeren ürünleri rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Seramid sadece yüz için değil vücut için de tasarlanan ürünlerde
de sıklıkla karşımıza çıkan bir içerik.
3 Aloe Vera: Söz konusu cildi nemlendirme ve yatıştırma
olduğunda akla hemen aloe vera gelmeli! Tahriş olan
cilt üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip olan bu özel içerik,
uzun yıllardır bilinen en güçlü nem kaynaklarından biri.
Aloe vera’ya sadece nemlendirici kremlerde değil güneş
sonrası ürünlerde ve nem maskelerinde de sıklıkla rastlayabilirsiniz.
4 B Vitamini: Vitamin içeren ürünleri cilt bakım
rutinlerimizde kullanmaya alışığız. Söz konusu nem olduğunda
doğru adres B vitamini. Kuruyan ve pul pul dökülen
ciltler üzerinde oldukça etkili olan bu içerik, cilt tonunu
eşitleme ve kolajen üretimini desteklemede de aktif rol oynuyor.
Daha sağlıklı bir cilt görünümü için B vitamini içeren
serumlara mutlaka şans verin.
KORELILERIN SIRRI: 7 TONIK TEKNIĞI
Söz konusu cilt bakımı olduğunda Korelilerin gerçek birer
kanaat önderi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz; özellikle
de tüm dünyada oldukça popüler olan K-Beauty ürünleri
göz önünde bulundurduğumuzda. Güzel bir cildin sırrının
nem olduğuna inanan Koreliler, geliştirdikleri tüm ürünlerde
ve yöntemlerde nemi cilde daha fazla ve daha uzun
süre hapsetmeyi hedefliyorlar. “İşte 7 Tonik Tekniği” de tam
olarak böyle doğuyor. Bu yönteme göre yapmamız gereken
tonik ile cilt üzerinde yedi katman yaratmak ve nemi cilde
adeta kilitlemek. Yedi katman yaratmanın altındaki temel
prensip cildin nem seviyesini kademeli olarak artırarak ilerlemek.
Uygulama esnasında kullanılan tonikler cildin nem
dengesini korurken, cilde parlaklık, dolgunluk ve sıkılık kazandırıyor.
Bu uygulamayı yedi farklı tonikle yapabileceğiniz
gibi, favoriniz olan nemlendirici etkili tek bir toniği yedi
kat uygulayarak da yapabilirsiniz.
Cildinizi yıkayıp kuruladıktan sonra 7 tonik uygulamasına
geçebilirsiniz. Dilerseniz sadece parmaklarınızı
kullanabilir ya da makyaj temizleme pamuğundan yardım
alabilirsiniz. En önemli tüyo, birinci toniği her halükârda
pamuğa döküp uygulamak; kalan altı adımı ellerinizi kullanarak
yapabilirsiniz. Adımlar arasında üç dakikadan fazla
beklememek en ideal sonucu almanızı sağlayacak. Uygulama
sonrası dilerseniz final adımını yine cilt tipinize uygun
günlük nemlendiricinizle yapabilirsiniz. Ne dersiniz; denemeye
değer, değil mi?
ELLE 81
ELLEPOPUPPORTRE
İKLİM ŞENTUNALI:
“Buz pateni en
büyük tutkum”
DÖRT YAŞINDA BAŞLADIĞI BUZ PATENİNE RUSYA’DA ALDIĞI EĞITIMLE DEVAM EDEN,
SON OLARAK ÇILDIR GÖLÜ’NDEKI PERFORMANSIYLA DIKKATLERI ÜZERINE ÇEKEN MILLI
BUZ PATENCI IKLIM ŞENTUNALI EN BÜYÜK TUTKUSUNU, BUZLARDA DANS ETMEYI
ANLATIYOR. RÖPORTAJ: SELIN MILOŞYAN DERLEYEN: ALPER KURTUL
Eskişehir doğumlu İklim Şentunalı Ankara’daki çocukluğunun
ardından buz pateni eğitimini sürdürmek
üzere Rusya’ya gidiyor. Henüz dört yaşındayken
pistlerle tanışan İklim Şentunalı 16 yıldır en sevdiği
yerde. “Beni ben yapan buz pateni oldu aslında” diye başlıyor
hikayesini anlatmaya. Şu an 20 yaşında ve ODTÜ Felsefe
Bölümü ikinci sınıf öğrencisi. Onunla buz pateninin zorlu
taraflarını, Türkiye’de buz pateni eğitimi almanın şartlarını
ve bu olimpiyat sporunun ülkemizdeki geleceğini konuştuk.
Buz pateni sporcusu olmak çocukluk hayalin miydi?
Aslında buz patenine çok küçük yaşlarda başladığım için çocukluk
hayalim olup olmadığını pek hatırlamıyorum.
Eğitimin için Rusya’ya gitmişsin. Rusya yılları nasıl geçti?
Neler yaptın? Nasıl bir eğitim aldın? Tümünü merak
ediyoruz.
Tekler kaymayı bırakıp buz dansına geçtikten sonra Türkiye’deki
buz dansı antrenörü ve sporcusu eksikliğinden dolayı
kendimi Moskova’da buldum. Çok yoğun ve zorlu bir
süreçti. Kendi dalım olmayan bir alana yeni başlamışken
Dünya Şampiyonu olan sporcularla birlikte günde altı saatlik
bir antrenman yapıyordum.
Türkiye’de buz pateni çok gelişmiş bir spor değil, Rusya’dan
sonra kendini Türkiye’de mi geliştirdin, eğitim
yolculuğun nasıl devam etti?
Rusya’dan döndüğümde sporculuk kariyerim de sonlandı
denebilir. Birkaç ay önce savaşın başlaması ve oynayan kurlar
gibi nedenlerden dolayı 16 yıllık kariyerime şu an itibariyle
bir nokta koydum.
Türkiye’de buz pateninde hangi kurumlarla birlikte çalıştın?
Biz Türkiye Buz Pateni Federasyonu’na bağlıyız. Kariyerimin
her anında Altınpatenciler Spor Kulübü’nde bulundum.
Nasıl milli sporcu oldun? Seni milli sporcu olmaya götüren
başarıların hangileriydi?
Çok küçük yaşlardan itibaren haftanın altı günü sabah altı
akşam altı demeden antrenman yapıyoruz. Sadece buz pateni
değil kara çalışmaları, bale, dans ve jimnastik dersleri
alıyoruz. Her yıl yaz tatili yerine kendimizi kamplarda buluyoruz.
Hepsinin beni milli takım sporcusu yapmasında çok
büyük bir rolü var.
Dünyada nerelerde buz pateni yaptın? Yarışmalara katıldın
mı?
Farklı dallarda, farklı ülkelerde yarışmalara katıldım veya
kamplara gittim. Kanada, Bulgaristan, Slovenya, Slovakya,
Estonya, İsviçre, İtalya bunlardan birkaçı.
Buz pateni sporcusu olmak nasıl çalışma koşulları gerektiriyor?
Egzersiz rutininden bahsedebilir misin?
Rusya’da haftanın altı günü dört saat süresince buz antrenmanlarımız
oluyordu. Bunun dışında bir, iki saat boyunca
da buz dışı çalışmalarımız vardı. Bu sayı Türkiye’nin neredeyse
yarısı.
Buz pateni sporunun en zorlayan tarafları nedir?
Fiziksel ve ruhsal anlamda gerçekten yorucu bir spor. Çok
fazla sakatlık yaşanıyor. Özellikle Rusya’da çok disiplinli ve
katı bir antrenman gerektiriyor.
Bu zorlu çalışma koşullarına karşı nasıl mücadele ettin,
nasıl başarıya ulaştın?
Ne kadar zor bir spor da olsa buz pateni gerçekten benim
82 ELLE
“NE KADAR ZOR BİR SPOR DA
OLSA BUZ PATENİ EN BÜYÜK
TUTKUM. BÜTÜN ZORLUKLARINA
RAĞMEN SEVDİĞİM İŞİ YAPMAK
BENI MOTIVE EDIYOR.”
İKLİM
ŞENTUNALI
ELLE 83
ELLEPOPUPPORTRE
tutkum. O yüzden bütün zorluklara rağmen sevdiğim işi
yapmak en büyük motivasyonum.
En zorlandığın hareketler hangileri?
Her yıl yaptığımız zorunlu danslar hiç kolay değil.
Buzda kaymak ve soğuk seni nasıl zorluyor, bu zorlukları
nasıl aştın ve aşıyorsun?
Vücudum artık bağışıklık kazandı. 16 yıldır her gün o piste
çıktığınızda, alışkanlık da kendiliğinden geliyor.
Sadece saf mutlu olduğunuz bazı yerler ve anlar vardır. İşte
orası benim için buz pisti.
Artistik buz pateninde partnerin önemi hakkında neler
söyleyebilirsin?
Partner uyumu her şeyden daha
önemli. Güvenmediğiniz, uyum
sağlayamadığınız biriyle her gün
altı saat çalışmak imkansız gibi.
Buz pateni sporunun bedene ve
ruha nasıl faydaları var?
Negatif ve pozitif tarafları var.
Mesela her zaman dinçsiniz ve
bacak kaslarınız her daim güçlü
ama aynı zamanda diziniz sizi çok
zorlayabiliyor. En mutlu olduğunuz
yer orası ama sizi en çok üzen
yer de orası.
En çok sevdiğin müzikler ve koreografiler
hangileri?
Sting’in Shape of My Heart, en
sevdiğim müziktir, bu müzikle
bir yıl kadar kaymıştım. Koreografi
olarak 2019 yılında Aladdin
filminin müziğiyle pistlerde dans
ettim; çok güzel bir koreografimiz
vardı, favorilerimdendi.
Türkiye’de buz pateninin hâlâ
çok gelişmemiş bir spor dalı olmasının
sebebi nedir sence? Bugün
buz pateni alanında eğitim
görmek isteyen bir sporcu adayı
nereye başvurmalı, ne yapmalı,
nasıl bir yol izlemeli?
Türkiye topla yapılan sporları çok
seven bir ülke. Her maç televizyonda yayınlanır ama bizim
yarışmalarımızdan kimsenin haberi olmaz. Gençlik ve Spor
Bakanlığı keşke daha fazla desteklese buz pateni sporunu.
Tesis eksiğimiz çok fazla. Çoğu şehrimizde hâlâ bir buz pisti
yok, buz dansı antrenörümüz yok. Eğitim görmek isteyenler
buz pistlerine giderek kulüplerle konuşabilir.
Çıldır Gölü performansın çok büyük ilgi gördü, kısaca
anlatır mısın orada yaşadıklarını ve duygularını?
Çıldır Gölü’nün donmasını heyecanla beklemiştim. Doğal
bir pistte, açık havada kaymayı her zaman çok sevdim.
Türkiye’de bunu en iyi şekilde Çıldır’da yapabileceğimi düşündüm.
Sadece kaymak istemiştim, bunu videoya çekmek
“HIÇBIR ZAMAN HIRSLI
OLMADIM SADECE
HER ZAMAN ELIMDEN
GELENIN EN IYISINI
YAPMAYI DENEDIM.
BAŞKALARI IÇIN DEĞIL,
KENDIM IÇIN KAYDIM.
EĞER VERDIĞINIZ
EMEĞIN
SONUCUNDAN
MUTLUYSANIZ,
BAŞARILI OLMUŞSUNUZ
DEMEKTIR.”
İKLİM
ŞENTUNALI
ayrıca bir artıydı benim için.
Dünyanın farklı yerlerinde buz pateni performansı yapma
hayalin var mı?
Bazı buz pateni şovları dünyanın çeşitli yerlerinde performans
sergiliyorlar. Küçüklük hayalim hep o şovlara katılmaktı;
önümüzdeki yıllar için böyle bir planım var.
Şu sıralar Türkiye’de buz pateni eğitimi veriyor musun?
Nerede, kimlere veriyorsun?
Evet aslında herkese ders veriyorum. Altınpatenciler Spor
Kulübü’nde yarışmaya hazırlanan sporculara, hobi olarak
başlayanlara, iki buçuk yaşından 40 yaşına uzanan yaş grubundaki
herkese ders veriyorum.
Hâlâ aktif olarak buz pateni
yapıyor musun?
Sporculuk kariyerimi yeni noktaladım.
Kendimi tam zamanlı
antrenörlüğe verdim. Ankara’da
çalışıyorum.
Buz pateni kariyerine nasıl devam
etmeyi düşünüyorsun?
Bundan sonraki hayat planların,
hedeflerin neler?
Kesin hedefler koymaktan ziyade
daha fazla o anın şartlarına göre
şekillendiriyorum planlarımı. Her
an buz patenine geri dönebilir ya
da antrenörlüğe devam edebilir,
şovlara katılabilirim. Net bir şey
söyleyemiyorum.
Başarıyı nasıl tanımlarsın? Kendini
başarılı buluyor musun?
Eğer verdiğiniz emeğin sonucundan
mutluysanız, başarılı olmuşsunuz
demektir. Çok büyük hayallerim
vardı; onları gerçekleştirememiş
olsam bile yaptığım işten
mutluluk duyuyorum.
Buz pateni yolculuğun boyunca
hiç korkuların, endişelerin oldu
mu? Bunları nasıl yendin?
Çok uzun süre bazı hareketleri yapamadım.
Yarışmadan önce aylar
boyunca o hareketleri deneyemedim, ısınma esnasında bile
başaramadım. Ama sonrasında yarışmada kayarken çok temiz
bir program çıkardım. Korkularımı da bu motivasyonla
yendim.
Cesareti nasıl tanımlarsın? Hayatında aldığın en cesur
karar neydi?
16 yaşımda tek başıma Moskova’ya taşınmak hayatımın dönüm
noktasıydı. Hayal bile edemeyeceğiniz şeyleri başarınca
cesaret kazanıyorsunuz.
Sporun en temelinde rekabet vardır; hırslı mısın? Senin
için rekabet nedir? Rakiplerinle nasıl mücadele edersin?
Hiçbir zaman hırslı olmadım sadece her zaman elimden ge-
84 ELLE
lenin en iyisini yapmayı denedim. Başkaları için değil, kendim
için kaydım.
Kariyerin boyunca cinsiyet ayrımcılığına uğradın mı?
Nasıl savaştın ve tepki verdin?
Tabii ki sporumuz birçok kez yargılandı. Kıyafetlerimiz çok
açık bulundu, partnerle kaymanın uygun olmadığı söylendi
ve hâlâ da bu tip cinsiyetçi yorumlar canımızı sıkmaya devam
ediyor. Bu düşüncedeki insanlara laf anlatmak yerine
onlara başarılarım üzerinden cevap vermeyi yeğledim.
Buz pateni alanında Türkiye’den ve dünyadan rol modeli
aldığın sporcular var mı? Kimler bunlar?
Hocalarım her zaman benim rol modelim oldu. Tayfun Anar
tekler kariyerimde, Alisa Agafonova buz dansı kariyerimde
çok büyük yere sahip isimler.
Türkiye’de sporcular özellikle sponsor bulmanın zor olduğunu
söylüyor, bu konu hakkındaki düşüncelerin nedir?
Sponsor bulmak gerçekten çok zorlu bir süreç. Rusya’ya
sponsor yardımıyla gitmiş ve birçok yere CV göndermeme
rağmen sadece bir kişiden geri dönüş alabilmiştim.
YouTube kanalından bahseder misin? Nasıl kullanıyorsun
bu platformu, neler paylaşıyorsun?
Pek aktif olarak kullandığım bir yer değil aslında. Buz pateni
ve Rusya üzerine kurgulamıştım kanalımı ama şu sıralar
daha fazla nasıl, nerede buz pateni yapılır gibi bilgilendirici
videolar çekmek amacıyla kullanıyorum.
Bakım ritüellerin var mı? Buz üstünde kayarken, piste
çıkmadan önce kullandığın ürünler neler?
Yüz ve dudak nemlendiricileri biz buz pateni sporcuları
için vazgeçilmez.
Hayat motto’n nedir?
Hayatı gerçekten severek yaşamak.
ELLE 85
ELLEPOPUPYAŞAM
Kadınlar spor dünyasına
FORMAT ATIYOR
SON DÖNEMDE KADIN SPORLARI, DIKKATLERI ÜZERINE ÇEKEREK ILGI ODAĞI OLDU. BU
DAHA IYI GÖRÜNÜRLÜK, CINSIYET EŞITLIĞI KONUSUNDA DA BELIRLEYICI OLABILIR MI?
YAZI: MARIE STAFFORD FOTOĞRAFLAR: ADOBE STOCK İNGILIZCEDEN ÇEVIREN: SELEN ÇALIŞIR
Bunu en başta söyleyelim: Kadın sporcuları ve kadın
sporları ciddi bir yükselişe geçmiş durumda! 2022
yılı süresince çeşitli etkinliklerle dolup taşan takvim,
spor severler arasında büyük heyecan yarattı; ancak
bunun da ötesinde, tüm bu gelişme(ler) bir dönüm noktası
olarak da görülüyor: Kadın sporları, nihayet cinsiyet eşitliğinin
sağlanabileceği bir yönde ilerliyor.
86 ELLE
Hemen örnek verelim: Ev sahibi ülke olan İngiltere’nin
kazandığı Euro 2022 kadın futbol turnuvası. “Women in
Sport” yardım derneği başkanı Stephanie Hillborn bu zaferi
tanımlarken “Bir oyun kazanmaktan daha fazlasıydı. Burada
kadınların dışlandığı bir tarihin altüst oluşu söz konusu”
dedi. Etkinlik, katılımcılar ve televizyondan takip eden izleyicilerle
rekor kırdı: Yalnızca finalde Wembley Stadyumu’na
87.192 taraftar toplandı ki bu, erkekler veya kadınlar tarafından
oynanan tüm Avrupa Şampiyonası maçlarında elde
edilen en yüksek sayı.
Lionesses takımının zaferi, bir coşku dalgasının fitilini
ateşlemiş oldu. Grassroots kadın ve genç kız futbol kulüpleri
soru yağmuruna tutulurken Ekim’de gerçekleşecek İngiltere-ABD
karşılaşmasının bilet satışlarına gösterilen talep
sonucunda Futbol Federasyonu web sitesi çöktü. Bu etki
diğer sporlara da sıçramaya başladı. Guardian gazetesine
göre İngiliz kadın Ragbi Birliği’nin uluslararası maç biletlerine
olan talepte yüzde 100 oranında bir artış var.
Kadın sporlarında, futboldan ziyade totalde de dönüm
noktası niteliğinde birçok olayın yaşandığı bir yıl oldu. Madison
Square Garden’da kadınların ringde yer aldığı ilk boks
maçı ve prestijli bisiklet yarışının 33
yıl içinde kadınlara yönelik ilk resmi
yinelemesi olarak açılışı gerçekleşen
Tour de France Femmes bunlar
arasında. Bu yıl, kadın erkek eşitliği
esas alınan Birleşik Krallık merkezli
kriket turnuvası The Hundred, (aynı
turnuvada erkekler ve kadınlar tarafından
oynanan oyunlar yan yana
sergileniyor) 2021 yılındaki rekor
kalabalığın ardından ikinci turuyla
geri dönüyor. Spor temelli oyunlar da bu yönde seviye atladı:
Electronic Arts, FIFA23 oyununa ilk kez kadın spor kulüplerinin
dahil edileceğini duyurdu. Üstelik oyunun global
kapağında bir kadın sporcu, Chelsea takımından Sam Kerr
yer alıyor.
Gidişat olumlu olsa da yatırım, sponsorluk, medyada
yer alma veya getirdikleri gelir açısından bakılınca kadın ve
erkek sporları arasında halen bir uçurum var. Görünürlük
seviyesinin artması; cinsiyetler arasındaki farkın kapanması,
ilgi çekerek daha çok katılım sağlanması açısından kritik
rol oynuyor. Bunların gerçekleşmesi de daha fazla yatırımın
önünü açabilir. Buna rağmen, 2021 yılının Nisan ve Eylül
ayları arasında BBC Sport web sitesinde yer alan içerikleri
analiz eden Women’s Sports Trust, kadın sporlarına yönelik
hikayeler yüzde 18’lik kısmı oluştururken yüzde 76’lık kısmın
erkek sporlarına odaklandığını ortaya koydu. Birleşik
Devletler’de Güney Kaliforniya Üniversitesi ve Purdue Üniversitesi
tarafından 2019 yılında gerçekleştirilen benzer bir
analiz sonucun da, televizyonda yer alan haberlerin ve sporla
ilgili öne çıkan olayların yüzde 95’inde erkek sporlarına
odaklanıldığını gösteriyor.
Euro 2022 turnuvası için İngiltere’nin Lionesses takı-
mından devasa yansımalar oluşturup bunları Londra’daki
Tower Bridge ve Dover’daki Beyaz Uçurumlar dahil olmak
üzere ulusal anıtlara ve kent simgelerine yansıtan Nike,
sporcu görünürlüğünü tam anlamıyla “Never Settle, Never
Done” (Asla Yetinme, Asla Durma) kampanyasının merkezine
koydu.
Portekiz’deki, sivil toplum kuruluşu Raparigas da Bola
(Topçu Kızlar) ve Havas Portekiz ise “Change the News”
(Haberleri Değiştir) kampanyasıyla olayı daha proaktif bir
şekilde ele almış. Medyada yer alan içeriklerde cinsiyet eşitliği
talep eden ve bu uğurda alışılmışın dışında yöntemler
kullanılan kampanyada, Portekiz’in önde gelen spor gazetesinin
ön ve arka sayfalarına sızmak için artırılmış gerçeklik
kullanarak genellikle erkeklerden bahsedilen başlıkların
üzerine kadınların başarı hikayelerini paylaştı.
Michelob Ultra’nın 2021 yılındaki Save It, See It (Kaydet,
Gör) kampanyası, taraftarlar Instagram üzerinden
kadın sporları hakkındaki hikayeleri kaydetmeye teşvik
ederek bir yandan da algoritmaya bu içeriklere aynı değeri
biçmeyi ve akışlardaki önceliklerini artırmayı öğretmiş
oldu. Buna ek olarak marka, sporda cinsiyet eşitliği amacı
Ekim’de gerçekleşecek İngiltere-ABD karşılaşmasının bilet
satışlarına gösterilen talep sonucunda Futbol Federasyonu web
sitesi çöktü! Kadın sporcular ve kadın sporlarına ilgi her geçen
gün artıyor ve bu pek çok mesaj içeren bir gelişme, uzun yıllar
gölgede kalan kadın sporcuların büyük zaferi.
doğrultusunda 100 milyon dolarlık bir yatırım yaptı.
Daha dikkat çekici bir profil, başarıya giden yolda kritik
bir öneme sahip olsa da bazen hem kadın hem de erkek
sporcuların sosyal medya üzerinden tacize maruz kalmasına
neden olabilir. Telekomunikasyon markası EE, Euro
2022 için çevrimiçi cinsiyetçi nefret söylemleriyle başa
çıkmak üzere erkek ve kadın futbolculardan oluşan Hope
United takımını kurdu. Geniş kitleler tarafından takdir edilen
bir reklama sahip olan kampanya, aynı zamanda sorunla
başa çıkmaya yönelik beceri ve tekniklerin anlatıldığı öğretici
kaynaklar da sağladı.
Kadın sporlarına olan ilgi arttıkça, bu fırsattan yararlanmak
isteyen markaların büyük yatırımlar yapmaya da
çok istekli olduğu öngörülüyor. Sports Consultancy ve BDO
tarafından yapılan bir araştırma, o kadar karmaşık olmayan
ticari yapılar ve daha düşük bir market yoğunluğu sayesinde
kadın sporlarının daha iyi bir geri dönüş bile sağlayabileceğini
ortaya koydu. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek
için markalar, yatırımlarının kadın sporlarını nasıl uzun vadede
büyütüp genişletebileceğine ve bunun, popülaritesini
artırmaktan ziyade cinsiyet eşitliğine nasıl katkı sağlayacağına
odaklanabilir. Gelişmeleri takip etmeye devam!
ELLE 87
PRINT / ONLINE / TABLET / MOBILE
elle.com.tr • instagram @ElleTurkiye • facebook @ElleTurkey • twitter @ElleTurkey
YAYINCI
DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş.
CEM M. BAŞAR
İcra Kurulu Başkanı
M.MELDA NARMANLI ÇİMEN
Yayın Direktörü (Sorumlu)
ASLI ASİL SUZAN YURDACAN BÜLENT BILGIN
Moda Direktörü Yazı İşleri Müdürü Görsel Yönetmen
GÜLGÜN ÖZEK SELİN MİLOŞYAN AYKUN TAŞDÖNER GIZEM İNCE
Fotoğraf Editörü Konular Editörü Konular Editörü Alışveriş Editörü
Sayfa Tasarım
EVGİN YAKUPOĞLU
Etkinlik ve Proje Direktörü ALİ ERMAN İLERİ
Marka Müdürü MÜGE BOLAT
Kurumsal İletişim Müdürü FUNDA DEMİRCİ AYAN
Ankara Temsilcisi ERDAL İPEKEŞEN Tel: 0312 577 31 56
ELLE DİJİTAL
DENİZ ÜNALDI YILDIRIM Yayın Yönetmeni
DUYGU HAKSUN, BUSE SARAY Web Editörü
GÖKHUN SUNGURTEKİN Dijital Yayınlar Direktörü
YÖNETİM
Üretim Planlama Direktörü (Tüzel Kişi Temsilcisi) YAKUP KURTULMUŞ
Satış ve Dağıtım Direktörü EGEMEN ERKOROL
Finans Direktörü DİDEM KURUCU
Dijital İçerik Direktörü EREN DEMİR
REKLAM
Grup Başkanı NISA ASLI ERTEN ÇOKÇA
Reklam Grup Başkan Yardımcısı IŞIL BAYSAL TURAN, SEDA ERDOĞAN DAL
Satış Koordinatörü HÜLYA HANKENDİ
Satış Müdürleri ŞERİFE DÖKMETAŞ, SEYHAN SEZGİN
Teknik Müdür AYFER KAYGUN BUKA
Tel: 0212 336 53 61 - 62
Reklam Hedef Sayfalar Tel: 0212 336 53 70
Reklam Rezervasyon Tel: 0212 336 53 00-57-59
Hedef Sayfalar Reklam Koordinatörü AYSEL ŞENER
Ankara Reklam Satış Koordinatörü SEZINUR BALIKÇIOĞLU Tel: 0312 577 31 56
Ankara Reklam Satış Müdürü BELIZ BALIBEY Tel: 0312 577 31 56
Bölgeler Reklam Satış Müdürü HÜLYA ERDOĞAN Tel: 0212 336 53 72
YÖNETİM YERİ
Kuştepe Mah.Mecidiyeköy Yolu Caddesi No:12, Trump Towers, Kule:2, Kat: 21 34387, Şişli, İstanbul Tel: (0212) 410 32 00
Baskı: Bilnet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş. Dudullu Organize San. Bölgesi 1.Cad. No:16 Ümraniye-İSTANBUL
Tel: 0216 444 44 03 Faks: 0216 365 99 07-08 www.bilnet.net.tr, Sertifika No: 42716
Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yayın türü: Ulusal aylık
üyesidir.
DB Okur Hizmetleri Hattı Tel: (0212) 478 0 300 okurhizmetleri@doganburda.com
DB Abone Hizmetleri Hattı Tel: (0212) 478 0 300 abone@doganburda.com www.doganburda.com Hergün saat 09.00-22.00 arasında hizmet verilmektedir.
© 1998 ELLE, Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş. tarafından Hachette Filipacchi Presse’in (Fransa) lisansıyla ve Lagardere Active Group’a bağlı olarak, T.C. yasalarına uygun şekilde
yayımlanmaktadır. ELLE’de yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
ELLE® is used under license from the trademark owner, Hachette Filipacchi Presse, a subsidiary of Lagardère SCA
CEO – Constance BENQUÉ CEO ELLE International Licenses - François CORUZZI SVP/International Director of ELLE - Valéria BESSOLO LLOPIZ
Fashion Editor, Charlotte DEFFE Beauty & Celebrity Editor, Virginie DOLATA
Syndication Director, Séverine LAPORTE Syndication Coordinator, Sophie DUARTE
Copyrights Manager, Kenza ALLAL Database Manager, Pascal IACONO
Digital & Graphic Design Director, Marine LE BRIS
Marketing Director, Morgane ROHÉE
www.elleinternational.com
International Ad Sales House: LAGARDERE GLOBAL ADVERTISING
SVP/International Advertising – Julian DANIEL jdaniel@lagarderenews.com
Bir fondötenden
fazlası.
MEVSİM
DEĞİŞİMİ
%86
CİLT BAKIM İÇERİĞİ *
MAVİ IŞIK
*%14 makyaj içeriği