lk sayfa jenerik Klasik Akupunktur I
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Önsöz
Doğu tıbbı (Traditional Chinese Medicine-TCM), 2000-3000 yıllık geçmişi olan bir bilimdir.
Batı tıbbının, doğu tıbbını keşfetme süreci ilk kez batı dünyasında, Avrupalıların 1600’lü yıllarda
Çin ile yaptıkları ticaretin ve dolayısıyla bu ülke ile olan ilişkilerinin gelişmesi sonucunda başlamıştır.
Avrupalılar, kısa sürede bu bilimi kabullenmiş, kendi ülkelerinde kullanmaya başlamış ve bu konuda
çeşitli araştırmalar yapmışlardır. Bu çalışmalar sonucunda 1957 yılında Fransız doktor Paul Nogier
dünyada ilk kez kulak akupunkturunu bulmuştur.
1970’li yıllarda Amerikanın, Çin devleti ile siyasal ilişkiye girmesi sonrasında, Doğu tıbbı (TCM)
Amerika’da tanınmış ve ilk başlarda her derde deva diye tanıtılmıştır. Ancak, Doğu tıbbına bu yaklaşım
tarzının yanlışlığı ve bu dönemde, Doğu tıbbı hakkında yeterli bilimsel çalışmalar ve açıklamalar
olmaması nedeniyle, tıp çevreleri tarafından kısa zamanda tepki toplamış ve yasal olarak yasaklanmıştır.
Buna rağmen bu bilimi değerli bulan bilim insanlarının yaptığı çeşitli çalışmalar sonucu,
1980’li yıllarda Doğu tıbbının (TCM, akupunktur) etkinliği ve etki mekanizmaları bilimsel olarak
ispat edilmiş ve Doğu tıbbı (TCM) resmi olarak kabul edilmiştir. Bu tarihten itibaren de, Amerika’da
yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Günümüzde (son 30-40 yıldır), TCM (akupunktur) bütün dünyada çok yaygın olarak kullanılmaktadır.
Amerika ve Avrupada bir çok üniversitede, TCM, temel tıp eğitimi müfredatına girmiştir.
Ayrıca TCM’de bir çok konuda branşlaşma başlamıştır. (Örneğin, pediatrik akupunktur, jinekolojik
akupunktur, ortopedik akupunktur gibi yan dallar oluşturulmuştur.)
Doğu tıbbının (TCM), batı dünyası tarafından zor anlaşılmasının ve geç kabul edilmesinin altında
yatan iki temel neden vardır. Bunlardan birincisi; Doğu tıbbı ile Batı tıbbı arasındaki düşünce ve yaklaşım
tarzı farklılığıdır. Batı tıbbı, anatomik temele dayalı bir bilim iken, Doğu tıbbı fonksiyonel temele
dayalı bir bilimdir. Batı tıbbı, analitik düşünce yapısına sahipken, Doğu tıbbı, sentez edici düşünce
yapısına sahiptir. Bu birbirlerinden çok farklı yaklaşım ve düşünce tarzları (kitabın 1. bölümünde geniş
bir şekilde anlatılacaktır.) Batı tıbbının, Doğu tıbbını anlama ve kabul etme sürecini geciktirmiştir.
Doğu tıbbının (TCM), batı dünyası tarafından anlaşılamamasının veya yanlış anlaşılmasının ve
geç kabul edilmesinin ikinci büyük nedeni de; doğu kültürü ve dili ile, batı kültürü ve dili arasında
çok büyük farklılıkların olmasıdır. Bu farklılık nedeniyle, doğu dilinin, batı diline tercüme edilmesinde
(terminolojide) çok büyük zorluklar yaşanmıştır ve yapılan yanlış tercümeler sonucunda, Doğu
tıbbı, batı dünyası için çok saçma, anlaşılmaz ve kabul edilemez olarak görülmüştür. Ancak daha sonraları
bu diller arasındaki tercüme problemi çözülüp yanlış anlaşılmalar ortadan kaldırılınca, Doğu
tıbbının, batı dünyası tarafından kabulü kolaylaşmıştır.
vii