Hotel Restaurant Kasım 2022

istmagmagazin
from istmagmagazin More from this publisher
02.11.2022 Views

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

Turizm ve gastronomide bu ay!<br />

Turizmde rekabet gücünü artırmak isteyen Adıyaman, “Adıyaman’da Turizm Sektörünün<br />

Canlandırılması Projesi”yle atağa geçti. Avrupa Birliği’nin de finansal destek sağladığı<br />

projeyle “Turizmde ben de varım” mesajı veren şehrin hedefinde kültür, sanat ve gastronomi<br />

turizminin başkenti olmak var! Haberin detayları “gündem etkinlik” başlığımızda.<br />

The Grand Tarabya’nın Genel Müdürü. Bu yılın başında yönetim koltuğuna oturdu. Beş yıldızlı<br />

otelin konukseverlik mirasını çağdaş bir hizmet anlayışıyla günümüze uyarlamak da var<br />

gündeminde, oteli kent kültürüne katkı sağlayacak kültür ve sanat etkinliklerinin mekanı<br />

haline getirmek de. Uzun yıllarını adadığı turizm-otelcilik sektöründe iz bırakabilmenin en<br />

büyük ideallerinden biri olduğunu belirten Merve Kadıoğlu Sönmez’in bir hayali de ileride<br />

bir turizm okulu açmak! Merve Kadıoğlu Sönmez ile turizme giriş hikayesini, The Grand<br />

Tarabya günlerini ve gelecek planlarını konuştuk.<br />

Dedeman’ın dördüncü franchise oteli Dedeman Adana için imzalar atıldı. Dedeman Turizm<br />

Yönetimi ve Nev Solar Enerji iş birliğiyle hayata geçecek otel, 2023 yılının ikinci çeyreğinde<br />

misafirlerini ağırlamaya başlayacak… <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında toplam imzalanmış oda<br />

sayısı bakımından 3. sırada bulunan Radisson Otel Grubu, EMEA bölgesinin önde gelen<br />

uluslararası otel gruplarından biri olma konumunu güçlendiriyor. Grup, APAC bölgesinde<br />

ise özellikle odaklandığı önemli ülkelerde varlığını daha da genişletmeyi planlıyor… Turizm<br />

yatırım haberlerimizin devamı “yeni yatırımlar” başlığımızda.<br />

Tokat doğumlu. Kadınları çok kalabalık bir ailede geçiyor ilk çocukluk günleri. 8 yaşına dek<br />

anneanne evinde büyüyor ki, teyzeler de dahil ne yanına baksa tencere tencere yemekler<br />

pişiriyor, gördüğü göreceği herkes! Yaz olunca kışa, kış olunca yaza hazırlanıyorlar, dur<br />

durak bilmeden! Fokur fokur kaynayan salçaları izlerken pek bir eğleniyor, anlattığına<br />

göre. Birlik olmuş kadınların yamacına oturup, domatesin topraktan kavanoza<br />

dönüşümüne tanıklık etmeye bayılıyor, o yaşlarında bile. En çok da seyyar kalaycıların ışıl<br />

ışıl parlattığı sahanlara, tencerelere deli oluyor. Şimdi bile ne zaman bir kalay kokusu alsa,<br />

özlemle o unutamadığı çocukluk günlerine döndüğünden söz ediyor, Şef Deniz Şahin. Sade<br />

Beş Denizler’in şefi aynı zamanda da kurucu ortağı Şahin’in aşçılık hikayesi ile birlikte Bib<br />

Gourmand başarısı “şefin gözünden” sayfalarımızda sizlerle.<br />

Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın (MENA) ağırlama sektörü için en büyük ve en etkili sergi<br />

olan GulfHost, 8 - 10 <strong>Kasım</strong> <strong>2022</strong> tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi'nde<br />

gerçekleştirilecek. Fuar, konaklama profesyonellerine ağlarını kurmaları, doğru ürünleri<br />

tedarik etmeleri ve değerli satın alma kararları vermeleri için küresel bir platform sunacak.<br />

Bu yılki GulfHost, çok çeşitli ön nitelikli ağırlama ekipmanı ve yemek hizmeti ürünleri<br />

sunmanın yanı sıra, ziyaretçilere Foodservice Excellence Summit'te sektörü şekillendiren<br />

liderlerle etkileşim kurma ve bölgenin dört bir yanından ödüllü mutfak yetenekleriyle<br />

tanışma fırsatları sunacak. <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> dergisi olarak biz de orada olacağız…<br />

Haberin ayrıntıları “fuar” bölümümüzde.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

This month in tourism and gastronomy!<br />

Adıyaman, desiring to increase its competitive power in tourism, started work on the Project<br />

‘Revitalization of the Tourism Sector in Adıyaman’. The target of the city, giving the message<br />

‘I'm in tourism, too’ with the project, the European Union also provides financial support, is<br />

to become the capital of culture, art and gastronomy tourism! Details of the news are in our<br />

‘agenda event’ heading.<br />

The General Manager of The Grand Tarabya. She took the chair at the beginning of this year. On<br />

her agenda, there are both to adapt the hospitality legacy of the five-star hotel to the present day<br />

with a contemporary service approach and to turn the hotel into a venue for cultural and artistic<br />

events that will contribute to the urban culture. Another dream of Merve Kadıoğlu Sönmez is to<br />

open a tourism school in the future! We talked to Merve Kadıoğlu Sönmez about the story of her<br />

entering to tourism, the days of The Grand Tarabya and her future plans.<br />

Signatures were signed for Dedeman Adana, the fourth franchise hotel of Dedeman. The hotel,<br />

which will be realized with the cooperation of Dedeman Tourism Management and Nev Solar<br />

Energy, will begin to host its guests in the second quarter of 2023… Radisson <strong>Hotel</strong> Group, which<br />

ranks 3rd in terms of the total number of rooms signed in the first half of <strong>2022</strong>, strengthens its<br />

position as one of the leading international hotel groups in the EMEA region. The Group plans to<br />

further expand its presence in the important countries, which it focuses on, in the APAC region…<br />

The continuation of our tourism investment news is in our ‘new investments’ heading.<br />

She was born in Tokat. She lived her first childhood days in a very crowded family with women.<br />

She grows up in his grandmother's house until she is 8 years old; everybody including aunts, she<br />

sees, is cooking potful meals here there and everywhere she looks! When it comes to summer,<br />

they are preparing for winter, when it is winter, they are preparing for summer, without stopping!<br />

She is enjoying while watching tomato paste boiling-up, as she told. She loves to sit next to the<br />

allied women and witness the transformation of the tomato from the soil into a jar, even at that<br />

age. Most of all, she is crazy about the shallow pans and pots that the traveler tinsmiths shine<br />

brightly. Even now, whenever she smells a tin, The Chief Deniz Şahin longingly says that she<br />

returns to her childhood days she never forgot. Sade Beş Denizler's chef and co-founder Şahin's<br />

culinary story and Bib Gourmand's success are with you on our pages ‘from the eyes of the chef’.<br />

GulfHost, the largest and most influential exhibition for the hospitality sector in the Middle East<br />

and North Africa (MENA), will be held at Dubai World Trade Center from 8 to 10 November <strong>2022</strong>.<br />

The fair will provide hospitality professionals a global platform to build their networks, supply the<br />

right products and make valuable purchasing decisions.<br />

GulfHost of this year will offer visitors opportunities to interact with the leaders shaping sector<br />

and meet award-winning culinary talent from around the region at the Foodservice Excellence<br />

Summit, in addition to offering a wide range of pre-qualified hospitality equipment and catering<br />

products. We will be there as <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> magazine Details of the news are in our ‘fair’<br />

section.<br />

I wish you to read pleasantly.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

TURGUT AY<br />

Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu Başkan Yrd.<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

KAPAK MEKAN Frankie,<br />

Galataport İstanbul<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.


Bu sayımızda<br />

antre<br />

18 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

34 Adıyaman, “Turizmde ben de<br />

varım” dedi<br />

36 İstanbul martta misafir<br />

uzmanlarını ağırlayacak<br />

34<br />

38 2023 konaklama vergisi hedefi,<br />

2.3 milyar lira<br />

40 TÜROB Konaklama Vergisi için<br />

erteleme talep etti<br />

42 Türkiye’nin turizm geliri arttı,<br />

turist sayısı düştü<br />

44 Genç istihdamında en çok<br />

hangi sektörler öne çıktı?<br />

62 48<br />

46 Turizmde Sürdürülebilirlik<br />

Derneği kuruldu<br />

48 Bungalov konaklaması<br />

bölgesel ekonomiyi ne şekilde<br />

etkiledi?<br />

50 Bukoleon Sarayı’nda<br />

restorasyon devam ediyor<br />

yeni yatırımlar<br />

56 JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Marmara Sea’de üç yeni iş<br />

birliği<br />

56<br />

28


gustonun yorumu<br />

94 Gusto Reha Tartıcı ile keşif<br />

noktaları<br />

yeni mekan<br />

96 Dünyaya da DÜRÜMLEtecek!<br />

100 Sushi Manga Le Méridien<br />

Etiler’de açıldı<br />

58 Radisson, Asya Pasifik’te lüks<br />

otel kategorisinde büyüyüyor<br />

60 Dedeman Adana 2023 ikinci<br />

çeyrekte açılıyor<br />

iş’te kadın<br />

62 Sönmez: Turizmde iz<br />

bırakabilmek en büyük idealim<br />

marka<br />

66 85 Ülkede Kristal imzası<br />

68 Dönmez: Hedefimiz, global bir<br />

marka olmak<br />

70 Horeca'nın yenilikçi çözüm<br />

ortağı: Porser<br />

74<br />

şefin gözünden<br />

74 Mutfağının şefi, ablası, annesi:<br />

Deniz Şahin<br />

gastro etkinlik<br />

78 Uluslararası sosyal<br />

gastronomi uzmanları Şişli’de<br />

yemek dağıttı<br />

80 Omnivore Food Festival<br />

Michelin yıldızlı şefleri<br />

ağırladı<br />

gastro güncel<br />

82 30 yıl sonra tüketecek gıdamız<br />

kalmayabilir<br />

84 Doğan: Esnaf lokantaları<br />

gastronomi kültürünün<br />

ellerinden kayıp gidiyor<br />

86 Türk Kahvesi liderliği yine<br />

elden bırakmadı<br />

gastro aktüel<br />

88 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

96<br />

102 Türkiye’nin en yeni<br />

mekanları<br />

fuar<br />

106 GulfHost trendleri<br />

belirlemek için açılıyor<br />

horeca teknolojileri<br />

110 Elektraweb online kanalların<br />

tekelini kıracak<br />

114 HoReCa teknoloji ve<br />

sistemleri<br />

116 Seyahat harcamalarında<br />

alışveriş limiti dönemi<br />

başlıyor<br />

ürünler<br />

118 Yeni ürünler<br />

118<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Kıbrıslı turizmcilerden<br />

Erciyes’e çıkarma<br />

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-KKTC ile Kayseri arasında turizmin<br />

geliştirilmesi amacıyla TURSAB, KITSAB ve ORAN tarafında<br />

düzenlenen organizasyon kapsamında KKTC Başbakan Yardımcılığı,<br />

Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç<br />

ve beraberindeki 70 acente yetkilisi Erciyes’i ziyaret etti. Kayseri<br />

Erciyes A.Ş. Yön. Kur. Bşk. Dr. Murat Cahid Cıngı, Kıbrıs Türk<br />

Turizm ve Seyahat Aceteleri Birliği’nden gelen seyahat acente ve tur<br />

operatörüne, Erciyes ile ilgili geniş bir sunum yaparak detaylı bilgiler<br />

verdi. Turizm profesyonelleri daha sonra dağda bulunan tesisleri<br />

gezerek Erciyes’in turizm değerlerini keşfetti. Kayseri Erciyes A.Ş.<br />

Yön. Kur. Bşk. Dr. Murat Cahid Cıngı, "Geçtiğimiz yıllarda KKTC<br />

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Erciyes’i birkaç kez ziyaret etti ve<br />

dağımıza özel bir değer verdiğini belirtmişti. Artık icraata geçerek<br />

Erciyesimiz’i Kıbrıslı vatandaşlarımıza açmamız gerekiyor. Faydalı<br />

bir bilgilendirme gezisi oldu; acente ve operatörlerle görüştük,<br />

sunumlar yaptık; dağımızı gezdirdik; sahip olduğumuz potansiyeli<br />

anlattık. Kıbrıslı acente yetkilileri de buradaki alt yapıya, imkânların<br />

zenginliğine hayran kaldıklarını ifade ettiler. Ümit ediyoruz, bu<br />

sezona yetişecek şekilde Erciyes paketleri oluşturacaklar ve birlikte<br />

yoğun bir çalışma içerisine gireceğiz" dedi.<br />

Bentour Reisen 2023 yaz<br />

sezonunu erkenden satışa açtı<br />

Türkiye tatil uzmanı Bentour Reisen 2023 yaz sezonunu erkenden<br />

satışa açtı. Türkiye’de 500’den fazla otel ile misafirlerine<br />

seçenek sunan operatör, otel portföyünün %80‘nin rezervasyon<br />

sistemlerinde satışta olduğu bildirildi. Ayrıca yaz 2023 için şimdiden<br />

uçak koltuklarını da satın alarak kontenjanını büyük ölçüde artıran<br />

Bentour Reisen, toplamda %40`a yakın fazladan uçak koltuğu<br />

planlandığını ve büyük ölçüde sisteme girildiği açıklandı.<br />

İstanbul, SSLHLA 10. Yıl Gala<br />

törenine ev sahipliği yapacak<br />

Dünya’nın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul, Seven Stars<br />

Luxury Hospitality and Lifestyle Awards (SSLHLA) tarafından 10. Yıl<br />

Gala Töreni için seçildi. Haliç kıyısındaki enfes bir manzarası, şık<br />

ve konforlu mimarisi ile büyüleyen Lazzoni <strong>Hotel</strong>’de, 19 <strong>Kasım</strong>’da<br />

gerçekleşecek ödül törenine dünya çapında pek çok marka temsilcisi<br />

ve ünlü isimler katılım gösterecek. Seven Stars Luxury Hospitality and<br />

Lifestyle Awards Başkanı ve Kurucusu Khalil El-Mouelhy, İstanbul’da<br />

gerçekleşecek ödül töreni için şunları söyledi: “Türkiye, olağanüstü<br />

ve sıcak misafirperverliği ile ünlü bir ülke. Bu nedenle 10. yıl dönümü<br />

kutlamalarımıza İstanbul şehrinde ev sahipliği yapmak çok heyecan<br />

verici. Bu inanılmaz şehirde gerçekleşecek uluslararası alanda<br />

tanınan ilk ödül töreni olmaktan gurur duyuyoruz. Dünya pandeminin<br />

etkisinden çıkarken, SSLHLA'nın misyonu, lüks konaklama<br />

tesislerinin uluslararası düzeyde tanınmasını sağlamak ve dünya<br />

sahnesinde sergilemek bizim için çok önemli”.<br />

Uygar Koçaş iki otelin genel<br />

müdürü oldu<br />

Marriott Turkey Business Council<br />

Chairman görevini yürüten ve<br />

Le Méridien Istanbul Etiler ile<br />

Sheraton Istanbul Levent’in Genel<br />

Müdürlüğünden sorumlu olan<br />

Uygar Koçaş, grubun bünyesinde<br />

faaliyet gösteren JW Marriott<br />

Istanbul Bosphorus ve Sheraton<br />

Istanbul City Center’a Multi-<br />

Property General Manager görev<br />

tanımıyla yeni Genel Müdür olarak<br />

atandı. Meslek hayatına 1994 yılında<br />

Club Flipper'da Satış Müdürü olarak<br />

başlayan Koçaş, 1996 yılında Club<br />

Dedeman'da Satış Direktörlüğü<br />

görevini üstlendi. Kariyerine<br />

Whyndam International ile devam<br />

eden Koçaş, 2008 yılında The Marmara Pera’ya Genel Müdür olarak<br />

atandı. 2011 yılında süregelen görevi ile birlikte The Marmara Bodrum<br />

Genel Müdürlük görevini de üstlendi. 2012 yılında The Marmara<br />

Bodrum, Antalya & Istanbul Şişli Bölge Genel Müdürlüğü, 2014<br />

yılından 2016 yılının <strong>Kasım</strong> ayına kadar The Marmara Taksim & Esma<br />

Sultan Yalısı Genel Müdürlük görevlerini yürüten Koçaş, 2016’da<br />

Marriott International Türkiye grubuna Le Méridien Istanbul Etiler’in<br />

Genel Müdürü olarak atandı. Süregelen bu görevi ile 2019 yılında<br />

Sheraton İstanbul Levent’in Genel Müdürlük görevini de üstlendi.<br />

Tüm bu görevleriyle eş zamanlı olarak <strong>2022</strong> yılında Marriott Turkey<br />

Business Council başkanlığını da üstlendi. Koçaş, tüm bu görevleriyle<br />

birlikte TÜROB ve Skal İstanbul’un Yönetim Kurulu Üyeliğini de<br />

başarıyla sürdürüyor.


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Ali Bilir,<br />

Fatih acenteleriyle buluştu<br />

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) başkanlığı için seçim<br />

çalışmalarını sürdüren Ali Bilir, Fatih’te sektör temsilcileriyle<br />

buluştu. Fatih bölgesindeki 150 acentenin katılımıyla gerçekleşen<br />

toplantıda sektörün sorunları ve çözüm önerilerini konuşan Bilir,<br />

acentelerin yönetimi oluşturması ve birlik beraberlik içerisinde<br />

hareket etmeleri halinde her sorunun aşılabileceğinin altını<br />

çizdi. Bilir, “Acentelerimiz şu ana kadar hep birilerine oy vermiş.<br />

Ben diyorum ki gelin, acenteler olarak bu birliği biz yönetelim.<br />

Turizm Seyahat Acentaları Birliği’ni bizler bir marka yapabiliriz.<br />

Göreve geldiğimizde TÜRSAB olarak sorunlarımızın yüzde 80’ini<br />

ilk 3 ay içerisinde çözeceğiz. 26-27 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde mutlaka<br />

gidin oyunuzu kullanın. Bu seçim Ali Bilir’in şahsi seçimi değildir.<br />

Hep beraber yöneteceğiz, hep beraber çözeceğiz” diye konuştu.<br />

“Yönetimimiz süresi boyunca TÜRSAB, daha aktif olacak. Sorunları<br />

çözen bir TÜRSAB olacak. Mazeret değil, çözüm üreten bir TÜRSAB<br />

olacak” dedi.<br />

Fairmont Quasar Istanbul’a<br />

iki önemli ödül<br />

Dünya’nın En İyi Lüks Modern<br />

Oteli ve Avrupa’nın En İyi Lüks<br />

Otel Spa’sı “Anları anılara<br />

dönüştürmek” sloganıyla<br />

misafirlerine unutulmaz<br />

deneyimler sunan Fairmont<br />

Quasar Istanbul, World Luxury<br />

<strong>Hotel</strong> Awards <strong>2022</strong> tarafından<br />

“Dünya’nın En İyi Lüks Modern<br />

Oteli” ve World Luxury Spa<br />

Awards <strong>2022</strong> tarafından<br />

“Avrupa’nın En İyi Lüks Otel<br />

Spa”sı ödüllerine layık görüldü.<br />

Ödülleri World Luxury Awards<br />

yetkililerinden teslim alan<br />

Fairmont Quasar Istanbul’un<br />

Genel Müdürü Nicolas Kipper,<br />

Dünya’nın En İyi Lüks Modern Oteli ve Avrupa’nın En İyi Lüks Otel<br />

Spa’sı seçilmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Otelimizin çağdaş<br />

mimarisi ve tasarımı, konfor ve kişiselleştirilmiş lüksü bir araya<br />

getiren hizmetlerimiz ve misafirlerimize duyusal bir yolculuk yaşatan<br />

Willow Stream Spa’mız ile anları unutulmaz anılara dönüştürmeye<br />

devam edeceğiz” dedi.<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Marmara<br />

Sea’ye yeni Otel Müdürü<br />

Ataköy’de Marmara Denizi’yle iç içe<br />

konumlanan ve 204 odası, 5 toplantı<br />

salonu, rafine ve şık restoranları ile<br />

modern lüksü yeniden yorumlayan<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Marmara Sea’ye<br />

Otel Müdürü olarak Kılıç Ali Kantar<br />

atandı. Kariyerine The Marmara<br />

<strong>Hotel</strong>’in ön büro departmanında<br />

başlayan Kantar, Radisson Blu<br />

Bosphorus’ta Gece Müdürü olarak<br />

devam ettikten sonra Radisson<br />

Blu markasının iki açılış öncesi<br />

otelinde de rol alarak kariyer<br />

basamaklarını hızla tırmandı. Ön<br />

büro kariyerine Ön Büro Müdürü<br />

olarak Raffles Istanbul’da devam<br />

eden Kantar, D Maris Bay <strong>Hotel</strong><br />

ve Fairmont Istanbul’da Odalar Direktörü olarak birden çok başarıya<br />

imza attı. Mandarin Oriental Istanbul’da Otel Müdürü olarak başarılı<br />

bir açılış gerçekleştiren ve turizm sektöründeki önemini bir kez<br />

daha kanıtlamış olan Kantar, beş yıldızlı oteldeki kariyerine eylül ayı<br />

itibariyle başladı.<br />

Japonya turist<br />

sınırlamalarını kaldırdı<br />

Japon hükümetinin yeni koronavirüs önlemlerinin gözden<br />

geçirilmesine ilişkin açıklamasının ardından, 11 Ekim <strong>2022</strong>'den<br />

itibaren Türkiye dahil olmak üzere "Vizeden muaf ülkeler"’den<br />

Japonya'ya kısa süreli (90 günden az) seyahatler için vize<br />

uygulamasını kaldırdığını duyurdu. Yine 11 Ekim <strong>2022</strong> tarihinden<br />

itibaren Japonya'daki kuruluş tarafından sağlanacak, Japonya<br />

Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı'nın ERFS sistemine kaydının<br />

tamamlandığını gösteren bir belge ibraz edilmesinin artık<br />

gerekmediği bildirildi. Ayrıca, turistik amaçla seyahat edecek<br />

kişiler için seyahat acentelerinin paket turlarına katılma şartının<br />

da kaldırıldığı açıklandı. Bu düzenlemeyle birlikte ülkeye bireysel<br />

seyahatin önünün açıldığı ve ülkeye günlük geliş limitinin kaldırıldığı<br />

bilgisi paylaşıldı. Japonya’ya giriş yapmak isteyen tüm yolcuların,<br />

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Acil Kullanım Listesi'nde belirtilen 3<br />

doz aşıyı gösterir aşı sertifikası veya uçağa binmeden en geç 72 saat<br />

önce yapılmış bir PCR test sonuç belgesi ibraz etmeleri gerekiyor.


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Otel odası fiyatları<br />

%142 arttı<br />

Türkiye’nin otel<br />

ve villa arama<br />

platformu<br />

Neredekal.<br />

com’un<br />

hazırladığı<br />

rapor, otel<br />

odalarındaki<br />

fiyat değişimini<br />

ortaya koyuyor.<br />

Neredekal.com<br />

platformunda<br />

yer alan 23<br />

bin tesis arasından, 2021 ve <strong>2022</strong> Eylül ayı aynı döneminde fiyat<br />

listeleyen 6 bin tesisin aynı tip odaları baz alınarak yapılan analiz<br />

oda fiyatlarının önceki yıla göre %142 arttığını ortaya koydu. 1 yıl<br />

içerisinde araştırmaya konu olan tesislerin ortalama oda fiyatı<br />

555TL'den 1.341TL'ye yükseldi. İller bazında inceleme yapıldığında,<br />

100 ve üzeri tesise sahip şehirlerde oda fiyatı en çok artan iller<br />

sırasıyla Trabzon, İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir oldu. Bu artıştan<br />

en az etkilenen yaz tatili turizmiyle öne çıkan ilimiz ise Mersin.<br />

Bahar aylarındaki doğasıyla yerli turistleri kendine çeken Bolu ve<br />

Kastamonu illeri de Mersin’den sonra oda fiyatları en az yükselen<br />

illerimiz oldu.<br />

The Grand<br />

Tarabya’ya<br />

yeni Genel<br />

Müdür<br />

Yüzyıllık konukseverlik<br />

mirasını çağdaş bir hizmet<br />

anlayışı ile bütünleştiren<br />

The Grand Tarabya Oteli,<br />

pandemi sonrası kapılarını<br />

yeniden açarken, genel müdürlük görevini sektörün deneyimli<br />

isimlerinden Merve Kadıoğlu Sönmez’e emanet etti. Otelcilik<br />

sektörüne 1997 yılında giren Sönmez, satış koordinatörü olarak<br />

Hilton Oteli’nde başladığı kariyerine 2000 yılında Çırağan Palace<br />

<strong>Hotel</strong> Kempinski’de Kurumsal Satış Müdürü ve 2003-2009 yılları<br />

arasında Mövenpick <strong>Hotel</strong> İstanbul’da satış organizasyonun farklı<br />

kademelerinde görev alarak devam etti ve bu markadan Satış<br />

Direktörü olarak ayrıldı. Dört yıl boyunca Ricmond Nua Spa &<br />

Wellness Sapanca’da Satış ve Pazarlama Direktörlüğünü yürüten<br />

Sönmez, 2013 yılında ilk genel müdürlük görevini üstlenerek Divan<br />

Asia İstanbul’da çalışmaya başladı. The Grand Tarabya’nın genel<br />

müdürlüğü görevine getirilmeden önce ise son olarak Radisson<br />

Ottomare Blu ve Divan İstanbul City’de aynı rolü üstlenen Sönmez,<br />

Okan Üniversitesi’nden uzun yıllar konaklama yönetimi, gelirler ve<br />

satış yönetimi dersleri verdi. Avusturya Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi<br />

Turizm Bölümü mezunu olan Sönmez, sektörün önde gelen<br />

derneklerinden SKAL ve TÜROB üyesidir.<br />

Radisson yeni sadakat<br />

programını duyurdu<br />

Radisson Otel<br />

Grubu, konuklarına<br />

değerli ve<br />

ayrıcalıklı<br />

avantajlardan<br />

daha hızlı<br />

yararlanmalarının<br />

kapılarını açacak,<br />

VIP üyelerin<br />

eskisinden iki kat<br />

daha hızlı şekilde<br />

ilerleyebileceği<br />

yeni Radisson<br />

Rewards sadakat<br />

programını duyurdu. Grubun yeni sadakat programı, sadece üç<br />

kategoriyle (Club, Premium ve VIP) sektördeki en akıcı hale gelecek<br />

şekilde basitleştirildi; üye statülerini yükseltmek, daha fazla sadakat<br />

puanı kazanmak, kullanmak ve bir dizi VIP avantajın kilidini açmak<br />

için en hızlı rotayı sundu. Gelecekteki rezervasyonlar için yeni indirim<br />

artırıcı, - endüstri sadakat programları genelinde benzersiz bir<br />

özellik - üyelere kazandıkları puan sayısını azaltarak indirimlerini<br />

artırma seçeneği sunacak. Para birimi modeli, üyelerin herhangi bir<br />

otelde herhangi bir oda tipini rezerve edebilmesine göre geliştirildi.<br />

Yeni program, sektördeki en kişiselleştirilmiş program olmayı<br />

hedefliyor ve misafir tercihlerine ve önceki taleplere göre seçenekler<br />

sunuyor. Üye avantajlarının her rezervasyon için özelleştirilmesine<br />

ve uyarlanmasına imkan tanıyan kapsamlı bir üye profili oluşturulur.<br />

Radisson Rewards, üye profillerinde önceki rezervasyonlar, faturalar,<br />

favori oteller ve çok daha fazlası gibi yararlı bilgilere hızlı erişim için<br />

çevrimiçi ve uygulamada yeni bir özel alan dahil olmak üzere üyelere<br />

gelişmiş bir dijital deneyim sunmayı amaçlıyor.<br />

Şanlıurfa’nın turizm fırsatları<br />

değerlendirildi<br />

2023 İslam Ülkeleri Başkenti seçilen Şanlıurfa’da turizm alanında<br />

faaliyet gösteren Suriyeli ve Türkiyeli 80 şirket, SPARK’ın 21 Ekim’de<br />

gerçekleştirdiği etkinlikte bir araya geldi. ‘Şanlıurfa, Turizm, Yatırım<br />

ve Fırsatları B2B İş Görüşmeleri’ adını taşıyan etkinlikle birlikte<br />

yeni iş ortaklıklarının kurulması ve istihdam alanlarının açılmasına<br />

dair imkanlar değerlendirildi. SPARK’ın yaptığı açıklamada, Avrupa<br />

Birliği’nin finansal desteği ile düzenlenen etkinliğin amacının<br />

Şanlıurfa'da turizm sektöründe faaliyet gösteren ve etki alanını<br />

büyütmeyi planlayan Suriyeli ve Türkiyeli işletmeleri bir masada<br />

buluşturmak olduğu belirtildi. İşletmelerin uluslararası tüketici<br />

piyasalarındaki gelişmelerden haberdar edilmesinin hedeflendiği<br />

etkinlikte, SPARK iş ortaklıkları kurulması için köprü görevini<br />

üstlendi. Şirket, yerel pazarda faaliyet gösterenlerin bu piyasada daha<br />

sağlam ve güçlü bir yer edinmelerine destek oldu. Şanlıurfa, Turizm,<br />

Yatırım ve Fırsatları B2B İş Görüşmeleri’ne katılan işletmeler, birçok<br />

avantajdan yararlanma fırsatı buldu. Etkinlikte sektördeki yatırım<br />

ve ticari fırsatlar değerlendirilirken, katılımcıların pazarın güçlü<br />

oyuncularının imkanlarından faydalanmalarının önü açıldı.


24<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

10 milyon puanlık iş birliği Türk acentalardan<br />

Polonya’da atak<br />

Dünyanın en büyük araç kiralama şirketi Enterprise Rent A Car’ın<br />

ana franchise sahibi Enterprise Türkiye, Pegasus Hava Yolları<br />

ile önemli bir iş birliğine imza atarak, araç kiralama hizmetini<br />

farklı bir boyuta taşıyor. Bu kapsamda şirket, kullanıcılarına uçak<br />

bileti kazanma şansı elde etmeleri için toplamda 10 milyon puan<br />

dağıtıyor. İş birliği dahilinde Enterprise Türkiye Mobil Uygulamasını<br />

indirip araç kiralama hizmeti alan Pegasus Hava Yolları’nın Bol Bol<br />

üyeleri, harcadıkları her 1 TL için 5 puan elde ediyor. Kullanıcılar<br />

topladıkları puanlarla da Pegasus’tan kolayca uçak biletini<br />

alabiliyor. Pegasus Hava Yolları ile yapılan iş birliğinin araç kiralama<br />

hizmetini farklı bir boyuta taşıdığını vurgulayan Enterprise Türkiye<br />

CEO’su Özarslan Tangün, “Sektörde elde ettiğimiz güçlü konuma<br />

paralel olarak hem teknolojik altyapımızı sürekli yeniliyor hem de<br />

müşterilerimize farklı avantajlar sağlıyoruz. Bu kapsamda Pegasus<br />

Hava Yolları ile yaptığımız iş birliği de çok kıymetli… Bu iş birliği<br />

ile Enterprise Türkiye’nin ayrıcalıklarına bir yenisi daha eklendi.<br />

Müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımımızla her zaman bir adım<br />

ileriyi hedeflerken, farklı iş birlikleri ile kullanıcılarımızın karşısına<br />

çıkmaya devam edeceğiz” dedi.<br />

İstanbul doldu ama satamadı<br />

Ocak-Ağustos döneminde Avrupa şehirleri arasında İstanbul, 3, 4 ve<br />

5 yıldızlı otel ortalama doluluklarında %74,4 ile en dolu destinasyon<br />

oldu. GBR tahminlerine göre, İstanbul’u Barselona, Paris ve Londra<br />

izledi. Öte yandan, ortalama fiyatlarda Paris 292 Avro, Londra<br />

207 Avro ile önde gelirken, İstanbul 132 Avro ile sonlarda yer aldı.<br />

Satılabilir oda başına gelirlerde de İstanbul ilk 5’e giremedi.<br />

Son dönemde<br />

Türkiye’ye yönelik<br />

turist trafiğinde<br />

önemli bir çıkış yapan<br />

Polonya, artık COOP<br />

TRR'nin de çalıştığı<br />

ülkeler arasına girdi.<br />

COOP TRR CEO'su<br />

Cumhur Sefer,<br />

Almanya'nın yanı sıra<br />

İngiltere, Fransa,<br />

Hollanda, Belçika, Finlandiya, İsviçre, Danimarka ve Avusturya'daki<br />

üyeleriyle temsil ettikleri acenta sayısının bini aştığını vurguladı.<br />

Avrupa'daki büyüklerin yanı sıra orta ve küçük ölçekli turizm şirketleri<br />

ve birlikleri ile sürekli temas halinde olduklarını ifade eden Sefer,<br />

yeni bir işbirliği haberini verdi. Polonya'nın önde gelen turizm<br />

şirketlerinden Asiste Travel Trade Marketing & Events ile geçtiğimiz<br />

günlerde bir araya geldiklerini söyleyen Sefer, bu ülkeden Türkiye'ye<br />

yönelik turizm çalışmalarına başlayacaklarını bildirdi. Bir Avrupa<br />

Birliği ülkesi olan Polonya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının 1<br />

milyona yaklaşacağı öngörüsünü anımsatan Sefer, Antalya'nın ilgide<br />

başı çektiğini vurguladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre de,<br />

Türkiye’ye ilk 8 ayda Polonya’dan yüzde 110,66 artışla 795 bin ziyaretçi<br />

geldi. <strong>2022</strong> yılında Polonyalıların en çok tercih ettiği destinasyonlar<br />

arasında Türkiye, Yunanistan ve Mısır yer alıyor.<br />

Dinlendirici bir deneyim<br />

Purple Journey SPA Week<br />

Radisson Blu<br />

<strong>Hotel</strong> İstanbul<br />

Ottomare,<br />

rahatlatıcı spa’sı<br />

Sueno Exclusive<br />

Wellness &<br />

SPA’da Purple<br />

Journey Spa<br />

Week etkinliği<br />

ile konuklarına<br />

eşsiz bir<br />

deneyim yaşattı.<br />

Lavantanın<br />

yenileyici ve<br />

dinlendirici<br />

etkisiyle, ruhsal<br />

ve bedensel yolculuğa çıkaran etkinlik, 24-31 Ekim tarihleri arasında<br />

gerçekleşti. Lavanta konseptiyle öne çıkan Purple Journey Spa Week,<br />

bu muhteşem bitkinin rahatlatıcı etkisinden ve renginden ilhamla<br />

hazırlandı. Spa deneyiminin vitamin bar ikramlarıyla pekiştirildiği<br />

özel etkinlikte, yine lavantadan ilhamla hazırlanan mor sağlıklı<br />

içecekler ve lezzetli atıştırmalıklar sunuldu. Vücudu dinginleştirmenin<br />

ötesinde ruha da iyi gelecek aktivitelerle zenginleştirilen programda,<br />

arp ve yan flüt dinletisiyle misafirlere unutulmaz bir deneyim<br />

yaşatıldı. Konforlu ve ferah atmosferiyle öne çıkan Sueno Exclusive<br />

Wellness & SPA, 2.500 metrekarelik bir alan üzerine kurulu. Palmiye<br />

ağaçlarıyla çevrelenmiş açık havuz manzaralı fitness merkezinde,<br />

ister profesyonel spor eğitmenlerle spor yapabilir, ister özel stüdyoda<br />

bireysel dersler alabilirsiniz. Spor salonu, kardiyo alanı, spinning ve<br />

pilates için özel bir stüdyonun bulunduğu otelde, sağlıklı bir yaşam<br />

için hayatınıza değer katmanız mümkün. Sueno Exclusive Wellness<br />

& SPA ayrıca, yenilenen terapi masajları ve geleneksel Türk hamamı<br />

hizmetiyle misafirlerini otantik bir yolculuğa çıkarıyor.


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

ADIYAMAN,<br />

“TURIZMDE BEN DE<br />

VARIM” DEDI<br />

Turizmde rekabet gücünü artırmak isteyen Adıyaman, “Adıyaman’da Turizm Sektörünün<br />

Canlandırılması Projesi”yle atağa geçti. Avrupa Birliği’nin de finansal destek sağladığı projeyle<br />

“Turizmde ben de varım” mesajı veren şehrin hedefinde kültür, sanat ve gastronomi turizminin<br />

başkenti olmak var!<br />

Binlerce yıl öncesinden bugüne dünyanın<br />

göz bebeği olmaya devam eden<br />

Kommagene Krallığı’nın kadim ve bilge<br />

coğrafyası, dört gün süren coşkulu bir keşif<br />

şölenine ev sahipliği yaptı. “Adıyaman’da<br />

Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi”;<br />

alanlarının önde gelen sanatçıları, tarihçileri,<br />

yazarları ve gastronomi şeflerini Adıyaman’da<br />

buluşturdu. Celil Nalçakan, Güvenç<br />

Dağüstün, Ilgıt Dağüstün, Coşkun Aral, Hazer<br />

Amani gibi alanının öncü isimleri Adıyaman’ın<br />

kültür, sanat ve gastronomi yolculuğu için<br />

bir araya geldi. Binlerce yıllık gizemin izini<br />

süren konuklar; eşsiz lezzetleri, tarihi ve<br />

kültürel mirası, benzersiz doğası ve turizm<br />

değerleriyle uyumun, barışın ve dengenin<br />

simgesi bölgeye hayran kaldılar.<br />

Proje kapsamında gizemli krallık<br />

Kommagene’nin sırlarının izinde dört günlük<br />

bir keşif şöleni düzenlendi. Davetlileri, M.Ö.<br />

163 yıllarında başlayan tarihi bir yolculuğa<br />

çıkaran keşif turu kapsamında, binlerce<br />

yıldır gizemini koruyan kültürel miras,<br />

zengin anlatımlarla tanıtıldı. Adıyaman Valisi<br />

Mahmut Çuhadar’ın konuşmasıyla başlayan<br />

programda; Türkiye’nin dört bir yanından<br />

alanının önde gelen isimleri, Keşif Şöleni<br />

boyunca gizemli krallığın izini sürdü.<br />

Çuhadar: “Adıyaman’ı kültür, sanat<br />

ve gastronomi turizminin başkenti<br />

yapmayı hedefliyoruz”<br />

Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar, yaptığı<br />

konuşmada, Adıyaman’ın keşfedilmemiş<br />

birçok zenginliği olduğunu, bugüne kadar<br />

bildiklerimizin dışında hala araştırılan, kazı<br />

çalışmaları devam eden alanlar olduğunun<br />

altını çizdi. Avrupa Birliği ve Türkiye<br />

Cumhuriyeti eş finansmanıyla desteklenen<br />

“Adıyaman’da Turizmin Canlandırılması<br />

Projesi” kapsamında 9 ören yerine karşılama


merkezleri yapıldığına, aynı zamanda<br />

Kommagene Kültür Merkezi’nin yapımının<br />

tamamlanarak açıldığına dikkat çeken<br />

Vali Çuhadar, şunları söyledi: “Adıyaman’ı<br />

kültür, sanat ve gastronomi turizminin<br />

başkenti yapmayı hedefliyoruz. Tarihiyle,<br />

coğrafyasıyla, iklimiyle, yerel lezzetleriyle bu<br />

potansiyele sahibiz. Düzenlediğimiz bu Keşif<br />

Şöleni bir başlangıç ve devamını getireceğiz.<br />

Yıllık 100 bin olan turist sayısını yüzde 100<br />

artırarak 200 bin turist konuk ağırlamayı,<br />

turizmin cazibe merkezi olmayı amaçlıyoruz.<br />

Adıyaman’ın turizmi canlandığında yalnızca<br />

Türkiye değil dünya turizmine de çok<br />

büyük katkıları olacak. Adıyaman’ın yeni<br />

turizm destinasyonu haline gelmesi için<br />

Kommagene Krallığı’nın eşsiz tarihi mirası<br />

paha biçilmez bir değer taşıyor. Adıyaman’ın<br />

tarihi birikimi, kültürel zenginliği, doğal<br />

güzellikleri ve gastronomisi, turizmi için<br />

büyük değer yaratırken, bu sayede gelişen<br />

turizm imkânları bölgenin bir bütün olarak<br />

kalkınmasında büyük rol oynayacak.”<br />

Her şeyin başladığı yer: KODAK<br />

Keşif şöleninde; proje kapsamında yeniden<br />

inşa edilen ve aynı zamanda Adıyaman’ın<br />

ilk halk kütüphanesi olma özelliği taşıyan<br />

bina, bugünkü adıyla Kommagene Kültür<br />

Merkezi ziyaret edildi. 2006 yılında başlayan<br />

ve “Adıyaman’da Turizm Sektörünün<br />

Canlandırılması Projesi”nin ortaya çıkmasına<br />

da temel oluşturan Kommagene Yönetim ve<br />

Uygulama Planı ile ilgili bilgiler veren ODTÜ<br />

Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman<br />

Şahin Güçhan, “Kommagene Kültür Merkezi<br />

yani KODAK binası yani Kommagene’nin<br />

odağı. Çünkü her şeye, gelen ziyaretçilerin<br />

bu coğrafyadaki keşif turlarına buradan<br />

başlayacağız” dedi. Daha sonra Kommagene<br />

Krallığı’na ait çok sayıda zengin arkeolojik<br />

ve etnografik eserlerin bulunduğu Adıyaman<br />

Müzesi ziyaret edildi.<br />

Kadın girişimiyle büyüyecekler<br />

Adıyaman’ın tarihi çarşılarını, Oturakçı<br />

pazarını gazeteci Coşkun Aral ile gezen<br />

konuklar, bölgenin yöresel ürünleri<br />

arasında yer alan bakır, tesbih, halı ve ahşap<br />

atölyelerinde yerel esnafla sohbet ettiler.<br />

Çarşıyı gezen konuklar, kadın girişimci<br />

Zahide Durmaz’ın ilham veren hikâyesini<br />

dinlediler. Zahide Durmaz Akar, Adıyaman'da<br />

yöre kadınlarının giydikleri, yok olmaya yüz<br />

tutmuş yöresel kıyafetlerini “Besi bebek”lerle<br />

dünyaya tanıtıyor. Büyükannesinden aldığı<br />

ilhamla Anadolu’nun renklerini bu bebeklere<br />

nakşeden, geleneksel Besi bebeklerini<br />

26 yıldır üreten Zahide Durmaz Akar,<br />

Adıyamanlı kadınlara iş imkânı da sağlıyor.<br />

Adıyamanlı kadınların limon ve portakal<br />

ağacından tasarladığı Besi bebekleri,<br />

katılımcılar ve turistler tarafından büyük ilgi<br />

görürken Kommagene Şöleni’ne de renk<br />

getirdi. Bunun yanı sıra şölen kapsamında<br />

Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Atmalı<br />

Köyü’nde emeklerini birleştiren kadınların<br />

bereketli elleri ve hayal güçleriyle hayata<br />

geçirdiği Atmalı Kadın Kooperatifi Yöresel<br />

Ürün Pazarı dikkat çekti. Kadın girişimlerini<br />

her alanda desteklemeyi sürdüren Adıyaman,<br />

ev ekonomisini güçlendirmek üzere<br />

önümüzdeki dönem projeleriyle de adından<br />

söz ettirecek.<br />

Nemrut’ta Celil Nalçakan’ın tiradı<br />

yankılandı<br />

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer<br />

alan, “güneşin doğuşu ve batışının dünyada<br />

en güzel izlendiği yer” olarak nitelendirilen<br />

Nemrut Dağı muhteşem bir gösteriye sahne<br />

oldu. Kommagene Krallığı'na ait tümülüs<br />

ve dev heykeller arasında usta oyuncu Celil<br />

Nalçakan’ın yankılanan tiradıyla, konuklar<br />

Nemrut’ta büyüleyici bir gün batımına<br />

şahitlik etti.<br />

Kahta Kalesi’nde opera notaları<br />

yükseldi<br />

Keşif şöleninde, tarihi 13. yüzyıla uzanan<br />

Kâhta Kalesi’nin büyülü ambiyansı, operanın<br />

ölümsüz notalarıyla birleşti. Tarihi kalenin<br />

yüksek surları arasında opera sanatçısı<br />

Güvenç Dağüstün’ün güçlü sesi ve Ilgıt<br />

Dağüstün’ün piyanosundan yükselen ezgiler<br />

konuklar tarafından hayranlıkla dinlendi.<br />

Saklı lezzetlere Şef Hazer Amani<br />

yorumu<br />

Gastronomi turizminde de cazibe merkezi<br />

olmayı hak eden Adıyaman, usta şef<br />

Hazer Amani’nin saklı yerel lezzetlere<br />

getirdiği yorumla, konukların damağında<br />

unutulmaz tatlar bıraktı. Keşif Şöleni’nin<br />

konukları; yakın zamanda restorasyon<br />

çalışmaları tamamlanan 200 yıllık tarihe<br />

sahip Tuz Hanı’nda, şef Hazer Amani<br />

yorumuyla Kommagene’nin eşsiz lezzetlerini<br />

deneyimlediler. Ünlü şef Amani’nin, yoğurtlu<br />

buğday çorbası, kavurmalı hitap, içli köfte<br />

(kızarmış ve haşlanmış), Adıyaman tava,<br />

kara kavurma, pilav topak helvası ve ayranın<br />

olduğu bölgenin yerel lezzetlerinden oluşan<br />

özel menüsü büyük beğeni topladı.<br />

Ayrıca tarihi Keleş Konağı’ndaki Adıyaman’ın<br />

geleneksel Harfane gecesinde, ünlü dokuma<br />

sanatçısı Fırat Neziroğlu’nun canlı dokuma<br />

performansı hayranlıkla izlenirken, uzun<br />

süre ve canlı yoğurulan çiğ köfte, salata,<br />

mercimek çorbası, tandır kebabı, içli<br />

pilav, geleneksel peynir helvası, Adıyaman<br />

kervansaray kahvesinden oluşan yöresel<br />

lezzetler de konuklardan tam not aldı.<br />

Fırat’ın masmavi sularında sergi<br />

Adıyaman’ın gözbebeği Besni ilçesine bağlı<br />

bir köy olan Kızılin, Fırat’ın masmavi sularının<br />

kıyısında turizmin yeni cazibe noktası olarak<br />

yerini alıyor. Kommagene Krallığı’nın<br />

başkenti Samosata’yı güneydeki Zeugma<br />

şehrine bağlayan ve zamanında dünyanın<br />

dört harikasından biri olarak tanımlanan<br />

köprüsü ile ünlü Kızılin’de ise sanatçı Beste<br />

Dündar’ın “Nehir Kuşları & Uçuş Desenleri<br />

Sergisi” şölende dikkatleri üzerine çekti.<br />

Geçmişten bugüne Besni<br />

Kommagene Krallığı'ndan, 20. yüzyılın<br />

ortalarına kadar yerleşim yeri olarak<br />

kabul edilen Eski Besni, dünden bugüne<br />

harabeler ve hikâyeleriyle biliniyor. Eski<br />

cami, hamam ve köprülerden bazıları bugün<br />

hala meraklılarını ağırlamaya devam ediyor.<br />

Bereketli toprakları ve üzümüyle meşhur<br />

olan yöre, hasat zamanında ise adeta bir<br />

şenlik alanına dönüşüyor. Şölen kapsamında<br />

Doç. Dr. Ebru Güzel’in gerçekleştirdiği "Yeni<br />

Öncüler: Toprağa Dönüş Hareketi ve Ekolojik<br />

Bilinç” sohbeti ise Anadolu Topraklarının<br />

eşsiz mirasını gözler önüne serdi.<br />

Her adımda bir keşif noktası<br />

Müzesi, Nemrut’u, Fırat’ı, çarşısı, yerel<br />

lezzetleriyle her adımda keşfedilecek<br />

yeni değerlerin bulunduğu Adıyaman’da<br />

konuklar Keşif Şöleni boyunca unutulmaz<br />

anlara ortak oldular. Keşif turunda yalnızca<br />

kadınlara ait bir tümülüs olan Karakuş’ta<br />

koreograf Gökhan Ayatar ve ekibinin dans<br />

gösterisini izleyen konuklar, arkeolog<br />

Nezih Başgelen’den tarihi 1800 yıl önceye<br />

dayanan Cendere Köprüsü’nün mimari<br />

geçmişini dinlediler. Anadolu’nun en uzun<br />

Grekçe yazıtının bulunduğu, şölenlerin alanı<br />

Arsemia’da, Cansu Ergin’in dansı ve Sami<br />

Hosseini’nin ritimleri yankılandı. Konuklar,<br />

Kızılin’de, ressam Beste Dündar’ın “Nehir<br />

Kuşları & Uçuş Desenleri Sergisi”ni ve Cansu<br />

Sönmez’in kinetik heykel sergisini ziyaret<br />

ettiler. Ardından Fırat’ın mavi sularının<br />

üzerinde tekne turuna katıldılar. Tarihte<br />

Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden<br />

biri olan; Perre Antik Kenti ve nekropol alanı,<br />

Adıyaman kent merkezinde Ulu Cami, Şire<br />

Pazarı, Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi<br />

de gezilen yerler arasındaydı. Konukların<br />

bu büyülü ve kadim coğrafyaya hayran<br />

kaldığı Keşif Şöleni, Kuyulu’da Turuş kaya<br />

mezarlarının gezilmesiyle sona erdi.


hotel restaurant<br />

36 & hi-tech<br />

gündem agenda<br />

İSTANBUL<br />

MARTTA MISAFIR UZMANLARINI<br />

AĞIRLAYACAK<br />

Otel danışma görevlileri (Concierge) üst kuruluşu Uluslararası Konsiyerjler Birliği’nin<br />

geleneksel uluslararası kongresi ilk kez İstanbul’da gerçekleştirecek. Türkiye Otelciler<br />

Birliği (TÜROB) tarafından da desteklenen ve dünyanın dört bir yanından yaklaşık 700<br />

otel danışma görevlisinin katılacağı etkinlik 11-15 Mart 2023 tarihlerinde düzenlenecek.<br />

Pandemi sonrasında İstanbul,<br />

otelcilik sektörü açısından<br />

önemli bir organizasyona daha<br />

ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Otel<br />

misafirlerinin en önemli yardımcısı<br />

olan ve otel danışma görevlisi olarak<br />

ifade edilen konsiyerjlerin (Concierge)<br />

üst kuruluşu Uluslararası Konsiyerjler<br />

Birliği’nin (UICH-Les Clefs d'Or-Union<br />

Internationale des Concierges d'Hôtels)<br />

67’nci yıllık toplantısı ve gala yemeği<br />

Altın Anahtar Otel Danışma Görevlileri<br />

Derneği’nin girişimleri sonucunda<br />

İstanbul’da gerçekleştirecek. Türkiye<br />

Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından da<br />

desteklenen etkinlik 11-15 Mart 2023<br />

tarihlerinde düzenlenecek.<br />

80 ülkede 530 şehirden yaklaşık 4<br />

bin üyesi bulunan Les Clefs d'Or<br />

International’ın Türkiye’deki tek resmi<br />

temsilcisi olan Altın Anahtar Otel<br />

Danışma Görevlileri Derneği (Les Clefs<br />

d'Or Türkiye) söz konusu kongreye ev<br />

sahipliği yapacak. Etkinliğe dünyanın<br />

dört bir yanından yaklaşık 700 üst düzey<br />

otel danışma görevlisinin katılması<br />

bekleniyor.<br />

TÜROB: "Desteğimiz tam"<br />

Konuyla ilgili bilgi veren TÜROB<br />

Başkanı Müberra Eresin, pandemi<br />

sonrasında ilk etapta yurt içi<br />

organizasyonlar açısından yeniden<br />

hareketlenmeye başlayan kongre ve<br />

toplantı turizminin uluslarası etkinlikler<br />

için de hazır olduğunu kaydetti. Bu<br />

kapsamda Uluslararası Konsiyerjler<br />

Birliği’nin yıllık toplantısını İstanbul’da<br />

yapacak olmasının oldukça önemli bir<br />

gelişme olduğunu söyleyen Eresin,<br />

etkinliğin sektör için öneminin yanı sıra<br />

sembolik anlam da taşıdığını kaydetti.<br />

Eresin, “Kongre ve toplantı turizminin<br />

başlıca mekanları olan otellerde, birinci<br />

stratejik hedefi konuk memnuniyetinin<br />

sağlanması olan danışma görevlilerinin<br />

dünya toplantısını ülkemizde yapacak<br />

olmaları memnuniyet verici. Günümüz<br />

otelciliğinde güler yüzleri ile konuğu<br />

karşılayan ve uğurlayan bölüm olarak<br />

onların beklentilerini karşılamayla<br />

görevli concierge personeli, konuğun<br />

ilk izlenimlerini oluşturacak bilgili,<br />

ciddi, saygılı, yardımsever ve güler<br />

yüzlü tavırlarıyla işletmenin hizmet<br />

anlayışı hakkında konuklarda olumlu<br />

düşüncelerin oluşmasını sağlıyor.<br />

Kongre katılımcıların ülkemizde<br />

yaşayacakları misafirperverlik ve<br />

deneyimlerle birer ‘tanıtım elçisi’ olarak<br />

ülkelerine dönmelerini bekliyoruz.<br />

TÜROB olarak bu organizasyona<br />

desteğimiz tam” diye konuştu.<br />

Öner: “Birçok ülke ile yarıştık”<br />

Altın Anahtar Otel Danışma Görevlileri<br />

Derneği Başkanı Adnan Öner de şunları<br />

söyledi: “Bu organizasyonu Türkiye’de<br />

gerçekleştirmek yıllardır hayalimizdi.<br />

Her yıl bir çok ülke hazırladığı önemli<br />

sunumlar ve yaptığı lobi faaliyetleri ile<br />

uluslararası kongreyi kendi ülkelerine<br />

çekebilmek için yarışıyorlar. Hepimizin<br />

bildiği gibi 2023 yılı, bizler için çok<br />

önemli bir yıl. Bu ciddiyet ve bilinç ile<br />

yönetim kurulumuzun kararlılıkla,<br />

aylar süren uluslararası çalışmaları<br />

sonuç verdi ve en fazla oyu alarak, 2023<br />

yılı kongresini İstanbul’a getirmeyi<br />

başardık. Ülkemizin tanıtımına önemli<br />

katkılarından emin olduğumuz bu<br />

kongre organizasyonunda başta Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı olmak üzere<br />

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme<br />

Ajansı (TGA), İstanbul Valiliği ve İstanbul<br />

Büyükşehir Belediyesi’nin desteklerini<br />

bekliyoruz.”


ISTANBUL IS TO HOST GUEST<br />

EXPERTS IN MARCH<br />

The traditional international congress of the International Concierges Association, which is<br />

parent foundation of hotel concierges, will be held in Istanbul for the first time. The event,<br />

which is supported by the Turkish <strong>Hotel</strong>iers Association (TÜROB) and approximately 700 hotel<br />

information officers from all over the world will attend, will be held on March 11-15, 2023.<br />

After the pandemic, Istanbul is preparing<br />

to host another important event for the<br />

hotel sector. The 67th annual meeting<br />

and gala dinner of the International<br />

Union of Concierges (UICH-Les<br />

Clefs d'Or-Union Internationale des<br />

Concierges d'Hôtels), the parent<br />

organization of the concierges, which<br />

is the most important assistant of the<br />

hotel guests and is expressed as the<br />

hotel information officer, will be held in<br />

Istanbul as a result of the initiatives of<br />

the Gold Key <strong>Hotel</strong> Information Officers<br />

Association. The event, which is also<br />

supported by the Turkish <strong>Hotel</strong>iers<br />

Association (TÜROB), will be held on 11-<br />

15 March 2023.<br />

The Gold Key <strong>Hotel</strong> Information Officers<br />

Association (Les Clefs d'Or Turkey), the<br />

only official representative in Turkey of<br />

Les Clefs d'Or International, which has<br />

approximately 4 thousand members<br />

from 530 cities in 80 countries, will host<br />

the mentioned congress. Around 700<br />

senior hotel concierges from around the<br />

world are expected to attend the event.<br />

TÜROB: “Our support is full”<br />

TÜROB President Müberra Eresin,<br />

giving information on the subject, noted<br />

that congress and meeting tourism,<br />

which started to mobilize in terms of<br />

domestic organizations in the first place<br />

after the pandemic, is also ready for<br />

international events. Eresin said that it<br />

is a very important development in this<br />

context that the International Concierge<br />

Association will hold its annual meeting<br />

in Istanbul, noted that the event has<br />

a symbolic meaning as well as its<br />

importance for the sector. Eresin<br />

said “That the advisory staff, whose<br />

first strategic goal is to ensure guest<br />

satisfaction at the hotels, which are the<br />

main venues of congress and meeting<br />

tourism, will hold the world meeting in<br />

our country, is pleasing. In today's hotel<br />

management, the concierge staff, who<br />

is in charge of meeting the expectations<br />

of the guests as the department that<br />

welcomes and sees off the guests with<br />

their smiling faces, ensures that the<br />

guests have positive thoughts about the<br />

service concept of the business with<br />

their knowledgeable, serious, respectful,<br />

helpful and friendly attitudes that will<br />

make the first impressions of the guest.<br />

We expect congress participants to<br />

return to their countries as ‘promotional<br />

ambassadors’ with the hospitality<br />

and experiences they will see in our<br />

country. As TÜROB, we fully support this<br />

organization”<br />

Öner: “We competed with many<br />

countries”<br />

Adnan Öner, President of Gold Key<br />

<strong>Hotel</strong> Information Officers Association,<br />

said “It has been our dream for years<br />

to organize this organization in Turkey.<br />

Every year, many countries compete<br />

to attract the international congress to<br />

their own countries with the important<br />

presentations and lobbying activities<br />

they prepare. As we all know, 2023<br />

is a very important year for us. With<br />

this seriousness and awareness, the<br />

international work of our board of<br />

directors, which lasted for months,<br />

resulted and we managed to bring the<br />

congress for 2023 to Istanbul by getting<br />

the highest number of votes. We expect<br />

the support of the Ministry of Culture<br />

and Tourism, the Turkish Tourism<br />

Promotion and Development Agency<br />

(TGA), the Governorship of Istanbul and<br />

the Istanbul Metropolitan Municipality in<br />

this congress organization, which we are<br />

sure of its important contribution to the<br />

promotion of our country.”


hotel restaurant<br />

38 & hi-tech<br />

gündem agenda<br />

2023 KONAKLAMA VERGISI HEDEFI,<br />

2.3 MILYAR LIRA<br />

Accommodation tax target for 2023 is 2.3 billion liras<br />

2023 yılı bütçe teklifindeki<br />

vergi gelirlerindeki artış<br />

detayları belli oldu. Vergi<br />

gelirlerinin gelecek yıl<br />

bu yıla göre yüzde 41.2<br />

oranında artarak ret ve<br />

iadeler dahil 3 trilyon<br />

673 milyar lira olacağı<br />

öngörüldü.<br />

Konaklama vergisi, tesis bünyesinde<br />

sunulan yeme-içme, eğlence<br />

hizmetleri, havuz, spor ve termal<br />

alanların kullanım hizmetlerini kapsıyor.<br />

2023 yılı başından itibaren başlaması<br />

beklenen konaklama vergisinden 2.3<br />

milyar lira gelir bekleniyor. Konaklama<br />

vergisinden 2024 yılından 2.9 milyar lira<br />

ve 2025 yılında da 3.4 milyar lira gelir<br />

bekleniyor.<br />

Motorlu taşıtlar vergisi<br />

gelirlerinde yüzde 64 artış<br />

beklentisi<br />

Motorlu taşıtlar vergisinin bu yıla göre<br />

yüzde 64.3 oranında artışla 38.8 milyar lira<br />

olarak gerçekleşeceği tahmin edildi. Yurtiçi<br />

mallar üzerinden alınan dahilde KDV artışı<br />

bu yıla göre yüzde 38.7 oranında artışla<br />

634.9 milyar lira, ithalde alınan KDV ise<br />

yüzde 56.7 oranında artışla 931.5 milyar<br />

lira olarak tahmin edildi. Özel Tüketim<br />

Vergisi’nin (ÖTV) gelecek yıl yüzde 33.1<br />

artacağı bütçe teklifinde yer aldı. Petrol ve<br />

doğalgaz ürünleri üzerinden alınan ÖTV’nin<br />

bu yıla göre yüzde 9.1 artışla 85.9 milyar<br />

lira, motorlu taşıtlar üzerinden alınan<br />

ÖTV’den yüzde 45.6 oranında artışla 204<br />

milyar lira, alkollü içkilerden yüzde 37.6<br />

oranında artışla 55.5 milyar lira, sigara<br />

üzerinden alınan ÖTV’den yüzde 31.4<br />

oranında artışla 126.1 milyar lira gelir elde<br />

edilmesi bekleniyor.<br />

Harçlar yüzde 42.7, cezalar yüzde<br />

72.8 artacak<br />

Yeniden değerleme oranının doğrudan<br />

etkilediği harçlardaki artış Bütçe teklifinde<br />

yüzde 42.7 olarak yer aldı. Para cezaları<br />

ise gelecek yıl <strong>2022</strong>’ye göre yüzde 72.8<br />

oranında artacak.<br />

The details of the increase in tax revenues in the 2023 budget proposal<br />

have been announced. It is predicted that tax revenues will increase by 41.2<br />

percent next year compared to this year and will reach 3 trillion 673 billion<br />

liras including rejections and refunds.<br />

Accommodation tax covers food and<br />

beverage, entertainment services,<br />

use of pool, sports and thermal<br />

areas which were offered on site. 2.3<br />

billion lira revenue is expected from<br />

accommodation tax, which is expected<br />

to start from the beginning of 2023.<br />

Accommodation tax is expected to be 2.9<br />

billion liras in 2024 and 3.4 billion liras in<br />

2025.<br />

An expectation of 64 percent<br />

increase in motor vehicle tax<br />

revenues<br />

It is estimated that the motor vehicle tax<br />

will increase by 64.3 percent compared<br />

to this year and reach 38.8 billion liras.<br />

The increase in VAT on domestic goods<br />

was estimated at 634.9 billion liras with<br />

an increase of 38.7 percent compared<br />

to this year, and the VAT on imports was<br />

estimated at 931.5 billion liras with an<br />

increase of 56.7 percent. It was included<br />

in the budget proposal that the Special<br />

Consumption Tax (SCT) will increase by<br />

33.1 percent next year. It is expected to<br />

gain 85.9 billion liras of SCT taken from<br />

petroleum and natural gas products<br />

increased by 9.1 percent compared to<br />

this year, 204 billion liras of SCT from<br />

motor vehicles increased by 45.6 percent,<br />

55.5 billion liras of SCT from alcoholic<br />

beverages increased by 37.6 percent,<br />

126.1 billion liras of SCT from cigarettes<br />

increased by 31.4 percent.<br />

Fees will increase by 42.7 percent and<br />

penalties will increase by 72.8 percent<br />

The increase in fees, which is directly<br />

affected by the revaluation rate, was<br />

included in the Budget proposal as 42.7<br />

percent. The fines will increase by 72.8<br />

percent next year compared to <strong>2022</strong>.


iCombi Pro. iVario Pro.<br />

Sadece iki<br />

pişirme sistemi<br />

ile teknolojik<br />

mutfağınızı<br />

kurun!<br />

Siz sadece sonucu söyleyin,<br />

dünyanın ilk ve tek yapay<br />

zekaya sahip pişirme<br />

sistemleri sizin için<br />

çalışsın!<br />

Teknolojik mutfağın kalbi!<br />

rational-online.com.tr<br />

Daha fazlasını<br />

görmek için:


40<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜROB KONAKLAMA VERGISI IÇIN<br />

ERTELEME TALEP ETTI<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı<br />

Müberra Eresin, yaklaşık iki yıllık<br />

pandemi molasının turizm sektöründeki<br />

olumsuz etkilerinin tam anlamıyla<br />

giderilmesi için biraz daha zamana<br />

ihtiyaç olduğunu belirterek, Konaklama<br />

Vergisi’nin 2024 yılına ertelenmesinin sektör<br />

açısından çok önemli olduğunu söyledi.<br />

TÜROB’un Ekim ayı ‘Bilgilendirme Toplantısı<br />

ve Geleneksel Öğle Yemeği’ etkinliği<br />

Lazzoni <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirildi. TÜROB<br />

üyeleri ve turizm sektörünün önde gelen<br />

temsilcilerinin bir araya geldiği etkinliğe<br />

Türk Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı<br />

Ahmet Olmuştur da katıldı.<br />

Eresin: “Toparlanma süreci devam<br />

ediyor”<br />

Toplantıda konuşan TÜROB Başkanı<br />

Müberra Eresin, Konaklama Vergisi’nin<br />

son günlerde turizmde en fazla konuşulan<br />

konuların başında geldiğine dikkat<br />

çekerek, şu görüşleri dile getirdi: “2019<br />

yılı Aralık ayında yasalaştırılan ancak<br />

çeşitli nedenlerle 01.01.2023'e ertelenen<br />

Konaklama Vergisi'nin uygulamasına<br />

yönelik Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından<br />

yayımlanan ‘Konaklama Vergisi Tebliğ<br />

Taslağı’ konusunda görüşlerimizi paylaştık.<br />

COVİD-19 pandemisinden en büyük darbeyi<br />

alan sektörümüzün henüz toparlanma<br />

sürecinde olduğu ve geçmiş açıkları<br />

kapatabilmek içinde uğraştığı bu dönemde<br />

maalesef konaklama vergisi gündemdeki<br />

yerini koruyor. Konaklayan misafirler<br />

tarafından ödenecek bu verginin dünyadaki<br />

örnekleri gibi maktu bir tutar değil de<br />

yüzde 2 olarak nisbi bir tutar olması bizleri<br />

düşündüren en önemli nokta.<br />

Sektörün ve rakip destinasyonların rekabet<br />

koşulları, dünya turizminde yaşanan küresel<br />

gelişmeler ve sektörümüzün, misafirlerinin<br />

getirilecek yeni bir vergiye henüz hazırlıklı<br />

olamayacağı dikkate alınarak misafirlerden<br />

tahsil edilecek Konaklama Vergisi’nin;<br />

a)Maktu, yani belli bir miktarda ifade<br />

edilerek oda başına tutar olarak<br />

belirlenmesi, aksi halde oranın sadece<br />

geceleme bedelini kapsamak üzere yüzde<br />

1’e çekilmesi -ki uygulamada çok zorluklar<br />

olacaktır,<br />

b)01.01.2024 tarihinden itibaren<br />

uygulanmak üzere ertelenme yönünde<br />

talep ve beklentilerimiz ilgili Bakanlıklarla<br />

paylaşılmış olup tarafımızdan yakından takip<br />

edilmektedir.”<br />

Doluluklar ve fiyatlardaki artış<br />

sürdü<br />

Güncel doluluk oranları hakkında da bilgi<br />

veren Eresin, şu bilgileri verdi:<br />

•2019 ile kıyaslama yapmaya devam<br />

ediyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi,<br />

geçmiş dönemle karşılaştırma yaparken<br />

turizmde kayıp yıllar olarak kabul ettiğimiz<br />

2020 ve 2021 yıllarını hiç dikkate almıyoruz.<br />

•STR Global tarafından TÜROB için özel<br />

olarak hazırlanan rapora göre;İstanbul’da<br />

Eylül <strong>2022</strong>’de otel dolulukları yüzde 87.7<br />

oldu. 2019 yılı Eylül ayına baktığımızda bu<br />

oran yüzde 80.7 olmuştu. İlk 9 ayda ise<br />

İstanbul’da doluluklar yüzde 74.4 olarak<br />

gerçekleşti. 2019’un ilk 9 ayında bu oran<br />

yüzde 74.1 olmuştu.<br />

•Geçen ayki toplantımızda Eylül ayı<br />

itibariyle yıllık bazda da güzel haberi<br />

verebileceğimi belirtmiştim. Bu güzel haberi<br />

şimdi paylaşıyorum. İstanbul’da ilk 9 aylık<br />

dönem itibariyle 2019’u az da olsa geçmiş<br />

olduk. <strong>2022</strong>’yi, 2019’un üzerinde bitirme<br />

umudumuzu koruyoruz.<br />

•İstanbul’a son aylarda oluşan ilgi ve<br />

talep, şehrimizin yeniden dünyanın en<br />

fazla ziyaret edilen şehirleri arasına<br />

girmesini sağlayacak ve ‘marka şehir’<br />

unvanını sağlamlaştıracaktır. İstanbul’un<br />

dünya turizm sahnesine dönmesinde, son<br />

aylarda hızlanan kültür, sanat, kruvaziyer,<br />

gastronomi, spor, kongre-toplantı turizmi<br />

etkinliklerinin de hiç şüphesiz çok önemli<br />

payı vardır.<br />

•Türkiye genelinde ise Eylül <strong>2022</strong> otel<br />

dolulukları yüzde 77.8 oldu. 2019 yılı Eylül<br />

ayına baktığımızda bu oran yüzde 74.4<br />

olmuştu. İlk 9 ayda ise Türkiye genelinde<br />

doluluklar yüzde 66.9 olarak gerçekleşti.<br />

2019’un ilk 9 ayında bu oran yüze 67.7<br />

olmuştu.<br />

•Oda fiyatlarımızda ve oda gelirlerimizdeki<br />

yükseliş de devam etti. İstanbul’da ADR<br />

(Average Daily Rate) olarak adlandırılan<br />

günlük satılan oda bedelimiz Eylül <strong>2022</strong>’de<br />

164.2 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam 95.9<br />

Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden<br />

odabaşı elde edilen gelirler ise (RevPAR)<br />

Eylül <strong>2022</strong>’de 144.1 Euro olarak ölçüldü. Bu<br />

rakam 2019’da 77,44 Euro olmuştu.<br />

•Türkiye genelinde ise günlük satılan oda<br />

bedelimiz Eylül <strong>2022</strong>’de 142.2 Euro oldu.<br />

2019 yılında bu rakam 83,33 Euro olmuştu.<br />

Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde<br />

edilen gelirler ise Eylül <strong>2022</strong>’de 110.6 Euro<br />

olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 61.9 Euro<br />

olmuştu. Türkiye genelinde Ocak-Eylül<br />

döneminde; günlük satılan oda bedelimiz<br />

117.34Euro olarak ölçüldü. Bu rakam<br />

2019’da 79.2 Euro olmuştu. Ocak-Eylül<br />

döneminde toplam oda sayısı üzerinden<br />

odabaşı elde edilen gelirler ise 78.4 Euro<br />

olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’un ilk 9<br />

ayında 53.6 Euro olmuştu.<br />

•Bütün bu verilerin pozitif gelişiminin<br />

yanında STR’ın Avrupa raporlarına<br />

baktığımızda özellikle İstanbul için<br />

gelişime daha ne kadar açık olduğumuz<br />

net. Bütün dünyada artan maliyetlerin de<br />

yansıması olarak ortalama oda fiyatları<br />

halen yükselmeye devam ediyor. Avrupa’da<br />

İstanbul’a rakip şehirlerin yıllık ortalama<br />

oda fiyatlarına ulaşabilmemiz için<br />

çalışmaya devam etmeli, artan maliyetler<br />

altında ezilmeden, kayıplarımızın önüne<br />

geçebilmeliyiz.<br />

Turizm Meslek Liseleri Arası Aşçılık<br />

yarışması şubat ayında<br />

TÜROB’un eğitim çalışmalarından da<br />

bahseden Eresin, “Turizm otelcilik sektörü<br />

ve meslek liseleri arasında bir köprü<br />

oluşturmak üzere hayata geçirdiğimiz,<br />

Sektör Yetenek Avında isimli liseler arası<br />

yemek yarışmasını 2018 yılından beri<br />

gerçekleştiriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı<br />

ve Gastronometro iş birliğiyle, gastronomi<br />

turizminin gelişmesine katkı sağlamasının<br />

yanı sıra turizm meslek liselerinden mezun<br />

olanlara da istihdam sağlamak amacıyla<br />

başlattığımız “Sektör Yetenek Avında”<br />

projesi kapsamında Turizm Meslek Liseleri<br />

Arası Aşçılık Yarışması’nın dördüncüsünü<br />

22-23 Şubat 2023 tarihleri arasında<br />

düzenleyeceğiz” dedi.


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜRKIYE’NIN TURIZM GELIRI ARTTI,<br />

TURIST SAYISI DÜŞTÜ<br />

Türkiye'nin turizm geliri, 2021'de bir önceki yıla göre yüzde 103 artarak 24,4 milyar dolar,<br />

bu yılın ikinci çeyreğinde de bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 190 artarak 8,7 milyar<br />

dolar oldu. Öte yandan yaşanan savaş nedeniyle Rusya ve Ukrayna'dan ülkemize gelen<br />

ziyaretçi sayısı ise sırasıyla yüzde 32 ve yüzde 70 azaldı.<br />

KPMG Türkiye'nin dünya ve Türkiye'nin<br />

turizm sektörünü veriler ışığında<br />

değerlendirdiği “Turizm Sektörel<br />

Bakış” <strong>2022</strong> yılı raporu yayımlandı. Raporda<br />

yer alan verilere göre, pandemi döneminde<br />

tamamen kaybedilen 2020 yılının ardından<br />

2021 yılında sektör yaralarını sarmaya<br />

başladı. Turizm sektöründe faaliyet gösteren<br />

tüm aktörlerin derinden etkilendiği iki<br />

yılın ardından aşılamanın yaygınlaşması<br />

ve sınırların açılması sektöre can suyu<br />

oldu. 2021 yılında gerçekleşen uluslararası<br />

seyahat sayısı 400 milyon seviyesinden 415<br />

milyona yükseldi. 2020 yılında 4,8 trilyon<br />

dolar büyüklüğe sahip olan sektör 2021<br />

yılını 5,8 trilyon dolar büyüklükle kapattı.<br />

Rakamlar artıyor olsa da hala pandemi<br />

öncesi dönemin altında. Uluslararası<br />

seyahat sayısı, pandemi öncesi dönem olan<br />

2019 yılının yüzde 72 altında kalırken aynı yıl<br />

sektörün küresel büyüklüğü 9,6 trilyon dolar<br />

seviyesindeydi.<br />

Türkiye en az kayıp yaşayan ülkeler<br />

arasında<br />

Pandemi sürecinde sektörde G20 ülkeleri<br />

içinde en az kayıp yaşayan ülkeler bazında<br />

bakıldığında; ilk sırayı Filipinler, Hollanda,<br />

Meksika, Kanada ve Türkiye'nin aldığı<br />

görülüyor. Tıpkı dünya genelinde olduğu<br />

gibi Türkiye'de de sektör yaralarını sarmaya<br />

başladı. Türkiye'nin turizm geliri, pandemi<br />

etkisinin olumsuz yansımalarının sürdüğü<br />

2021'de bir önceki yıla göre yüzde 103<br />

artarak 24,4 milyar dolara yükseldi. Turizm<br />

gelirleri bu yılın ikinci çeyreğinde de bir<br />

önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 190<br />

artarak 8,7 milyar dolar oldu.<br />

“Yaşanan toparlanma pandemi<br />

öncesindeki seviyelerin hala çok<br />

altında”<br />

KPMG Türkiye Turizm Sektörü Lideri, Vergi<br />

Bölümü Şirket Ortağı Mert Öner yaptığı<br />

değerlendirmede, “Turizm; konaklama,<br />

ulaşım, turistik yerler, seyahat şirketleri<br />

ve daha fazlası dâhil olmak üzere birçok<br />

aktörü bünyesinde barındırmaktadır. Bu<br />

nedenle salgınlar, terör saldırıları, doğal<br />

afetler, siyasi olaylar gibi krizlerden en<br />

çok etkilenen sektörlerden de birisidir.<br />

Çünkü bireyler öncelikle vazgeçilmez<br />

ihtiyaçları olan temel ihtiyaçlarını ve<br />

güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyor ve seyahat<br />

talebini erteliyor. Küresel olarak turizmin<br />

GSYİH'ye doğrudan katkısı 2021 yılında<br />

yaklaşık 5,8 milyar dolardı. Turizm, küresel<br />

GSYİH' ye önemli ölçüde katkıda bulunsa<br />

da 2020 yılının başlarında başlayan küresel<br />

koronavirüs pandemisinden ciddi şekilde<br />

etkilendi. Ancak sektörün kârlılığı da göz<br />

önüne alındığında, birçok ülke seyahat ve<br />

turizmin gelişmesini sağlayan politikalara<br />

yatırım yapma konusunda teşvik vermeyi<br />

sürdürdü. Pandeminin 2020 yılında büyük<br />

darbe vurduğu turizm sektörü 2021<br />

yılında yaralarını sarmaya başlasa da<br />

yaşanan toparlanma pandemi öncesindeki<br />

seviyelerin hala çok altında. Sektörün<br />

pandemi öncesindeki seviyelere 2024 yılı<br />

veya sonrasında ulaşılacağı öngörüsünde<br />

bulunuluyor.” dedi.<br />

Yabancıların ortalama gecelik<br />

harcaması 81 dolar<br />

İkinci çeyrekte turizm gelirinin (cep telefonu<br />

dolaşım ve marina hizmet harcamaları<br />

hariç) yüzde 83,8'i yabancı ziyaretçilerden,<br />

yüzde 16,2'i ise yurt dışında ikamet eden<br />

vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. Bu<br />

çeyrekte yapılan harcamaların 6,2 milyar<br />

dolarını kişisel harcamalar, 2,4 milyar<br />

dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.<br />

2021 yılı genelinde; geceleme yapanların<br />

ortalama gecelik harcaması 66 dolar,<br />

yabancıların ortalama gecelik harcaması<br />

73 dolar, yurt dışında ikamet eden<br />

vatandaşların ortalama gecelik harcaması<br />

ise 50 dolar oldu. <strong>2022</strong>'nin ikinci çeyreğinde<br />

ise geceleme yapan yabancıların ortalama<br />

gecelik harcaması 81 dolar, yurt dışında<br />

ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik<br />

harcaması ise 65 dolar oldu.<br />

Turizm gelirlerinin toplam ihracat<br />

içindeki payı da iyileşiyor<br />

Türkiye'nin turizm gelirlerinin toplam<br />

ihracat içindeki payını gösteren verilerde<br />

de pandemi öncesine dönüş mevcut. 2020<br />

yılında ihracat hacmi 169,7 milyar dolar,<br />

turizm gelirleri ise 12,1 milyar dolar iken<br />

pandeminin etkilerinin kaybolmaya başladığı<br />

2021 yılında bu rakamlar sırasıyla 225,3<br />

milyar dolar ve 24,5 milyar dolar olarak<br />

gerçekleşti. 2021 yılının son çeyreğinde<br />

yaşanan toparlanma ile turizm gelirlerinin<br />

toplam ihracattaki payı yüzde 10,9 oldu.<br />

<strong>2022</strong> yılının ikinci çeyreğinde ihracat gelirleri<br />

125,9 milyar dolar iken turizm gelirleri 8,7<br />

milyar dolar olarak gerçekleşti. <strong>2022</strong>'nin ilk<br />

çeyreğinde Rusya ve Ukrayna haricindeki<br />

tüm pazarlarda pandemi öncesine dönüş<br />

turizm gelirlerinin toplam ihracata oranını<br />

da beklenen seviyelere çekti.<br />

Rus ve Ukraynalı turistlerin sayısı<br />

azaldı<br />

2021 yılında Türkiye'nin en çok turist<br />

ağırladığı 5 ülke sırasıyla Rusya, Almanya,<br />

Ukrayna, Bulgaristan ve İran oldu. Rusya<br />

ve Ukrayna'dan gelen turistler ise toplam<br />

pazarın yaklaşık yüzde 30'unu oluşturuyor.<br />

Rusya - Ukrayna krizi Türkiye'yi çok farklı<br />

boyutlarda etkiledi. Bu etkilerin en çok<br />

hissedildiği sektörlerden biri ise turizm<br />

sektörü. <strong>2022</strong> yılının ilk yarısına bakıldığında<br />

birçok ülkenin ziyaretçi sayıları pandemi<br />

öncesi dönem olan 2019 yılı rakamlarının<br />

da üzerine çıkmışken Rusya ve Ukrayna<br />

ziyaretçi sayıları 2019 yılının bir hayli<br />

altında kaldı. Mayıs 2019 ve Temmuz <strong>2022</strong><br />

karşılaştırıldığında Almanya'dan gelen<br />

ziyaretçi sayısı yüzde 20 artarken Rusya ve<br />

Ukrayna'dan gelen ziyaretçi sayısı sırasıyla<br />

yüzde 32 ve yüzde 70 azaldı.


Profesyonel hijyen teknolojileri ve gıda atık sistemleri<br />

SİZ<br />

İŞİNİZE<br />

ODAKLANIN;<br />

HİJYENİ<br />

BİZE<br />

BIRAKIN<br />

M-iQ – İnsan ve çevreyi gözeten bütünsel bulaşık yıkama teknolojisi<br />

MEIKO, bulaşık yıkama teknolojileri geliştirmeye devam ediyor. Bu doğrultuda sadece en iyi teknolojiyi sunmakla<br />

kalmıyor; bununla beraber insan, doğa ve kaynakları dikkate alarak resmin tamamını göz önünde tutuyoruz.<br />

Daha temiz bir dünya için sürdürülebilir yıkama teknolojilerini savunuyoruz. Birbiriyle çelişen ihtiyaçları uyumlu<br />

bir konseptte bir araya getiriyoruz: Bir yanda mutlak hijyen ve<br />

güvenlik, diğer yanda ise su ve enerji tüketiminde tasarrufu<br />

hedefliyoruz. Maliyet bilinci ve ekonomik teknolojinin yanı<br />

sıra en modern akıllı teknolojilerin kullanımını amaçlıyoruz.<br />

Sonuç: MEIKO konveyörlü ve tırnaklı bulaşık makinesi M-iQ;<br />

geleceğin bulaşık yıkama teknolojisi.<br />

www.meiko.com.tr


44<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

GENÇ<br />

ISTIHDAMINDA<br />

EN ÇOK HANGI<br />

SEKTÖRLER ÖNE<br />

ÇIKTI?<br />

TÜİK tarafından <strong>2022</strong> Ağustos ayına ait İşgücü İstatistikleri açıklandı. Ağustos ayında bir önceki aya göre<br />

0,4 puanlık azalışla yüzde 9,6 olarak gerçekleşen işsizlik oranı dört yıl aradan sonra ilk defa tek haneye<br />

indi. Gençlerin iş hayatına katıldığı illerin başında İstanbul, Ankara ve İzmir gelirken; tercih edilen<br />

sektörlerin başında gıda, sağlık, mağazacılık ve hizmet alanları geliyor.<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)<br />

tarafından paylaşılan Türkiye<br />

İşgücü İstatistikleri Ağustos <strong>2022</strong><br />

istatistikleri açıklandı. Hanehalkı İşgücü<br />

Araştırması sonuçlarına göre 15 ve<br />

yukarı yaşlardaki kişilerde işsiz sayısı<br />

<strong>2022</strong> Ağustos ayında, <strong>2022</strong> Temmuz<br />

ayına göre 100 bin kişi azalarak 3<br />

milyon 312 bin kişi oldu. İşsizlik oranı<br />

erkeklerde yüzde 8,2 iken kadınlarda<br />

yüzde 12,5 olarak tahmin edildi.<br />

İstihdam oranlarına bakıldığında ise,<br />

istihdam edilenlerin sayısının <strong>2022</strong><br />

Ağustos ayında bir önceki aya göre<br />

366 bin kişi artarak 31 milyon 14 bin<br />

kişiye ulaştığı gözlemlenirken, istihdam<br />

oranının ise 0,5 puanlık artış ile yüzde<br />

47,9 olduğu kaydedildi.<br />

İşsizliği tek haneye indiren istihdam<br />

artışı<br />

Türkiye İşgücü İstatistikleri Ağustos<br />

<strong>2022</strong> istatistiklerine göre 15-24 yaş<br />

arasındaki istihdam oranı erkeklerde<br />

yüzde 65,3, kadınlarda ise yüzde 30,8<br />

olarak gerçekleşti. TÜİK <strong>2022</strong> Ağustos<br />

verileri üzerine konuşan Eleman.<br />

net Genel Müdürü Özlem Demirci<br />

Duyarlar, “Verilerimize baktığımız<br />

zaman yılın ilk yarısında ilan sayılarında<br />

yüzde 145’lik bir artış söz konusuydu.<br />

Yılın 3. çeyreğinde de bu ilan artışı<br />

devam ederken piyasalarda istihdam<br />

açığının olması işsizlik oranının<br />

azalmasında önemli bir etken oldu.<br />

Asgari ücrete yapılan düzenlemelerle<br />

birlikte şirketlerin de çeşitli maaş<br />

düzenlemeleri yapmaları istihdama<br />

katılımı olumlu etkiledi. İşsizliğin<br />

azalmasında gıda ve sağlık alanları<br />

lokomotif sektörler olurken gençlerin<br />

de iş hayatına hemen katılmak<br />

istemeleriyle işsizlik rakamları 4 yıl<br />

sonra tekrar tek haneli rakamlara indi.<br />

Ağustos verilerine baktığımızda en<br />

çok lise, ön lisans ve lisans mezunu<br />

bireylerin iş hayatına katıldığını<br />

görüyoruz. Gençlerin iş hayatına<br />

katıldığı illerin başında İstanbul,<br />

Ankara ve İzmir gelirken; tercih edilen<br />

sektörlerin başında gıda, sağlık,<br />

mağazacılık ve hizmet alanları geliyor.<br />

Kadınlar yüzde 47,44, erkekler ise yüzde<br />

52,56 oranında iş hayatına katılırken<br />

ücret beklentileri 4 bin ila 6.500 TL<br />

arasında değişiyor. Gençlerin bu<br />

katılımı sürdüğü sürece gelecek aylarda<br />

da tek haneli rakamları görmeye devam<br />

edebiliriz” dedi.<br />

Genç nüfus işsizliğin azalmasında<br />

etkili oldu<br />

TÜİK, ağustos ayında istihdam oranının<br />

yüzde 47,9, işgücüne katılma oranını<br />

ise yüzde 53,00 olarak gerçekleştiğini<br />

bildirdi. İşgücü <strong>2022</strong> Ağustos ayında bir<br />

önceki aya göre 266 bin kişi artarak 34<br />

milyon 326 bin kişi, işgücüne katılma<br />

oranı ise yüzde 53,00 olarak gerçekleşti.<br />

İşgücüne katılma oranı erkeklerde<br />

yüzde 71,2, kadınlarda ise yüzde 35,1<br />

oldu. İstihdam edilenlerin sayısı <strong>2022</strong><br />

yılı ağustos ayında bir önceki aya göre<br />

366 bin kişi artarak 31 milyon 14 bin<br />

kişi, istihdam oranı ise 0,5 puanlık<br />

artış ile yüzde 47,9 oldu. Bu oran<br />

erkeklerde yüzde 65,3 iken kadınlarda<br />

yüzde 30,8 olarak gerçekleşti.15-24<br />

yaş grubunu kapsayan genç nüfusta<br />

işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,8<br />

puanlık azalış ile işsizliğin tek haneli<br />

rakamlara inmesinde etkili oldu.<br />

Özlem Demirci Duyarlar, genç nüfusta<br />

aylardır azalan işsizlik rakamlarına<br />

dikkat çekerek “15-25 yaş gurubunu<br />

kapsayan işsizlik oranı bir önceki aydaki<br />

azalışını ağustos atında da 0,8 puanlık<br />

düşüş ile sürdürdü. Yaşanan düzenli<br />

azalışın genel işsizlik rakamlarının tek<br />

haneye inmesinde de önemli bir etkisi<br />

bulunuyor. Genç nüfus işsizliğinde<br />

yaşanan düşüşün en önemli etkenleri<br />

arasında yılın ikinci yarısında ekonomik<br />

koşulların zorlaşması ve gençlerin<br />

mezun olur olmaz hemen iş hayatına<br />

dahil olmak istemeleri bulunuyor” dedi.


46<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TURIZMDE SÜRDÜRÜLEBILIRLIK<br />

DERNEĞI KURULDU<br />

Anima MICE & Event kurucusu Melek Çubuk’un geçici başkanlığını üstlendiği Turizmde<br />

Sürdürülebilirlik Derneği (TUSDER) kuruluşunu duyurdu. 25 Temmuz <strong>2022</strong> itibariyle<br />

sektöre adım atan derneğin ilk genel kurulu Ocak 2023’te gerçekleşecek.<br />

Anima MICE & Event kurucusu<br />

Melek Çubuk’un geçici<br />

başkanlığını üstlendiği Turizmde<br />

Sürdürülebilirlik Derneği (TUSDER)<br />

kuruluşunu duyurdu. 25 Temmuz<br />

<strong>2022</strong> itibariyle sektöre adım attıklarını<br />

belirten Çubuk, turizmde sürdürülebilir<br />

projeleri öne çıkarmak, destek olmak<br />

ve yeni projeler üretmek hedefiyle<br />

yola çıktıklarını ifade ederek, derneğin<br />

kuruluş amaçlarını “TUSDER, doğa ve<br />

toplumu kapsayan, fayda oluşturarak<br />

ekonomik, toplumsal ve kültürel<br />

kalkınma sağlayan markalaşma ve<br />

sürdürülebilir turizm ile ilgili farkındalık<br />

ortaya koyacak projeler geliştirmek,<br />

uygulamak, eğitimler düzenlemek ve var<br />

olan turizm faaliyetlerini sürdürülebilirlik<br />

perspektifi içinde yeniden ele alarak,<br />

girişimlere fayda sağlamak, teşvik etmek<br />

ve yeni projeler geliştirilmesine destek<br />

olmak” sözleriyle açıkladı.<br />

Sürdürülebilir Turizm konusunda<br />

uluslararası projeler hazırlama,<br />

farklı kurumlar tarafından hazırlanan<br />

projelere destek olmanın TUSDER’in<br />

hedefleri arasında yer aldığını<br />

vurgulayan Çubuk, ayrıca uygulanacak<br />

tüm projelerin ülkemizde turizmin<br />

sürdürülebilir hale gelmesi ve bununla<br />

birlikte toplumun yaşam kalitesinin<br />

yükseltmesi gerektiğinin üzerinde de<br />

durduklarını ve bu konuda da çalışmalar<br />

yürüteceklerini vurgulayarak, TUSDER’in<br />

<strong>2022</strong> yılı faaliyetleri konusunda da<br />

gerçekleştirilebilir önerilerin oluştuğunu<br />

ve bu yönde kaynak ve faaliyet<br />

planlamalarının yapıldığını ifade etti.<br />

Çubuk, derneğin ilk genel kurulunun<br />

ise Ocak 2023’te gerçekleştirileceğini<br />

sözlerine ekledi.<br />

TUSDER Turizmde Sürdürülebilir Derneği Kurucu Üyeleri ve Geçici Yönetim Kurulunu<br />

şu isimlerden oluşuyor:<br />

Melek Çubuk<br />

Sevda Yılgaz<br />

Aynur Yavaş<br />

Ece Delen<br />

Engin Koban<br />

Gülcan Tuğ<br />

Kubilay Özben<br />

Linda Urhan Reyhanlı<br />

Dr. Sema Sertalp<br />

Sezen Tokdemir<br />

Sinan Baran Bayar<br />

Doç. Dr. Nur Ündey<br />

Anima MICE & Event /Kurucu<br />

Bentour Reisen İstanbul Bölge Müdürü<br />

Güzelce Hisar Eğitim Kültür Turizm Derneği Başkanı<br />

Destination Options Kurucu<br />

Araştırmacı/ Turizm Yazarı/Gaziantep Gastronomi ve Turizm<br />

Derneği Başkanı<br />

Turizm Danışmanı & PR<br />

Öğretim Görevlisi<br />

TÜRSAB YK Üyesi & İTA Turizm Genel Müdürü<br />

Destinasyon Marka Uzmanı/Ekometre Gazetesi Genel Müdürü<br />

Başardılar Turizm Müşteri İlişkileri Yöneticisi<br />

Sürdürülebilir Turizm Uzmanı<br />

İletişim ve Marka Danışmanı


hotel restaurant<br />

48 & hi-tech<br />

gündem agenda<br />

BUNGALOV<br />

KONAKLAMASI<br />

BÖLGESEL<br />

EKONOMIYI NE<br />

ŞEKILDE ETKILEDI?<br />

Türkiye İstatistik Kurumu’nun<br />

(TÜİK) yayımladığı verilere<br />

göre, <strong>2022</strong>’nin ikinci çeyreğinde<br />

Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı geçen<br />

yılın aynı dönemine kıyasla %193,6<br />

artış kaydederek 11 milyon 939 bine<br />

ulaştı. Turistlerin geliş nedenlerinin<br />

ilk sırasında gezi, eğlence ve kültürel<br />

aktiviteler yer alırken, hem yurt içi<br />

hem de yurt dışındaki ziyaretçilerin<br />

konaklama harcamaları da %185 arttı.<br />

Son dönemde popülerliğini koruyan<br />

bungalov ve tiny house konaklama<br />

modelleri ise bölgesel turizm<br />

gelirlerinin yükselmesindeki itici güç<br />

oldu.<br />

“Bungalovlara talep yükseldi”<br />

Bungalov ve tiny house evlerin iç turizm<br />

piyasasını canlı tuttuğunu söyleyen<br />

Hepsi Bungalov Kurucusu İlker Kulaksız<br />

ise konuyu şu sözlerle değerlendirdi:<br />

“Ülkemiz turizm gelirleri her geçen yıl<br />

daha da yükselirken, kişi başına düşen<br />

konaklama harcamaları bu durumun<br />

kaynakları arasında yer alıyor. Çünkü<br />

ziyaretçilerin birçoğu artık geleneksel<br />

tek tip tatil planları yerine daha düşük<br />

maliyetli ve bireysel konaklama<br />

modellerine yönelerek tercihlerini<br />

çeşitlendiriyor. İnsanlar gerek mevcut<br />

ekonomik koşullardaki seyahatlerinde<br />

bütçesine uygun konforlu bir<br />

konaklama imkanı oluşturmak gerekse<br />

kalabalıktan kaçarak doğayla baş başa<br />

kalabilmek için artık bungalovları tercih<br />

ediyor. Bu durum ise bölgesel turizmin<br />

kalkınmasında büyük bir rol oynuyor”<br />

“Bungalov konaklaması bölgesel<br />

ekonomiyi güçlendiriyor”<br />

Bungalovların yalnızca yurt dışından<br />

gelenlerin değil, başta İstanbul olmak<br />

üzere yerli turistlerin de ilgisini<br />

çektiğinin altını çizen Kulaksız,<br />

“Doğayla iç içe olan bungalov ve tini<br />

house’lar ülkemize gelen yabancı<br />

ziyaretçilerin ilgisini çekerken, iç<br />

turizmin dinamiklerini de değiştiriyor.<br />

Çünkü İstanbul gibi kalabalık şehirlerde<br />

yaşayanların birçoğu hafta sonları<br />

bu kargaşadan kaçabilecekleri<br />

destinasyonlarda daha ekonomik bir<br />

çözüm olarak gördükleri bungalovları<br />

tercih ediyor. Bungalov ve tiny house<br />

gibi konaklama yapılarının bulunduğu<br />

İstanbul’un çevre bölgelerinin bu<br />

canlılık sayesinde ekonomik anlamda<br />

da güçlendiğini kaydediyoruz.<br />

Çünkü tatil yapan insanlar sadece<br />

konaklamakla kalmıyor, aynı zamanda<br />

kendi barbekülerini hazırlıyor ve<br />

alışveriş yapıyorlar. Binlerce insanın<br />

bu etkinlikleri yapması da işletmelerin<br />

gelirlerini artırıyor” ifadelerini kullandı.<br />

En çok gidilen destinasyonlar<br />

Büyük şehirlerde yaşayanların<br />

bungalov ve tiny house gibi<br />

konaklama seçeneklerinin bulunduğu<br />

destinasyonlarda en çok Sapanca,<br />

Maşukiye, İğneada ve Bolu’nun çeşitli<br />

köyleri gibi yerlere seyahat ettiğini<br />

söyleyen Kulaksız, “Bu konaklama<br />

modelini tercih eden yerli ya da yabancı<br />

turistlerin hepsi bu bölgelerde elbette<br />

sadece kısa süreli kalmıyor. Çünkü<br />

bun-galovların jakuzi, özel havuz ve ateş<br />

çukuru gibi çeşitli özellikleriyle bireysel<br />

yaşam tarzına hitap eden ayrıcalıklı<br />

yapısı ziyaretçileri cezbedebiliyor.<br />

Turistler bir süre sonra yalnızca kısa<br />

süreli kaçamaklar değil, geniş tarih<br />

aralıklı seyahatler planlayarak bu evleri<br />

kiralıyorlar. Bungalovların mevsim<br />

fark etmeksizin tüm sezon tatillerinde<br />

avantajlı bir seçenek olması da bu<br />

durumun temel nedenleri arasında<br />

bulunuyor” ifadelerini kullandı.


HOW HAS BUNGALOW<br />

ACCOMMODATION AFFECTED THE<br />

REGIONAL ECONOMY?<br />

According to the data published by<br />

the Turkish Statistical Institute<br />

(TUIK), the number of visitors<br />

coming to Turkey in the second quarter<br />

of <strong>2022</strong> increased by 193.6% compared<br />

to the same period of the previous year<br />

and reached 11 million 939 thousand.<br />

While sightseeing, entertainment and<br />

cultural activities were the first reasons<br />

for tourists to come, accommodation<br />

expenditures of both domestic and<br />

international visitors increased by<br />

185%. Bungalow and tiny house<br />

accommodation models, which have<br />

remained popular lately, have been the<br />

driving force in the increase in regional<br />

tourism revenues.<br />

“Demand for bungalows has<br />

increased”<br />

İlker Kulaksız, the Founder of Hepsi<br />

Bungalow, saying that bungalows and<br />

tiny houses keep the domestic tourism<br />

market alive, evaluated the issue with<br />

the following words: “While tourism<br />

revenues in our country increase every<br />

year, accommodation expenditures per<br />

capita are among the sources of this<br />

situation. Because many of the visitors<br />

are now diversifying their preferences<br />

by turning to lower cost and individual<br />

accommodation models instead of<br />

traditional uniform holiday plans.<br />

People now prefer bungalows in order<br />

to make a comfortable accommodation<br />

opportunity suitable for their budget in<br />

their travels in the current economic<br />

conditions and to escape from the crowd<br />

and stay alone with nature. This situation<br />

plays a big role in the development of<br />

regional tourism.”<br />

“Bungalow accommodation<br />

strengthens regional economy”<br />

Kulaksız, underlining that the bungalows<br />

attract the attention not only of those<br />

coming from abroad, but also of local<br />

tourists, especially from Istanbul, said<br />

“While Bungalows and tiny houses,<br />

which are in touch with nature, attract<br />

the attention of foreign visitors to our<br />

country, and also change the dynamics<br />

of domestic tourism. Because many<br />

of those living in crowded cities like<br />

Istanbul prefer bungalows, which they<br />

see as a more economical solution, in<br />

destinations where they can escape from<br />

this chaos on weekends. We note that<br />

the surrounding areas of Istanbul, where<br />

accommodation structures such as<br />

bungalows and tiny houses are located,<br />

have also become economically stronger<br />

thanks to this liveliness. Because<br />

people on vacation not only stay but<br />

also prepare their own barbecues and<br />

shop. That thousands of people do these<br />

activities also increases the income of<br />

the enterprises.<br />

Most visited destinations<br />

Kulaksız expressing that people living in<br />

big cities mostly travel to places such as<br />

Sapanca, Maşukiye, İğneada and various<br />

villages of Bolu from destinations where<br />

accommodation options such as bungalows<br />

and tiny houses are available, said “Of<br />

course, all domestic or foreign tourists<br />

who prefer this accommodation model<br />

stay in these regions not only for a short<br />

time. Because the privileged structure of<br />

bungalows appealing to individual lifestyles<br />

with various features such as Jacuzzi,<br />

private pool and fire pit can attract visitors.<br />

After a while, tourists plan not only shortterm<br />

getaways, but also travels with a wide<br />

range of dates and rent these houses. That<br />

bungalows are an advantageous option for all<br />

season holidays, regardless of the season, is<br />

among the main reasons for this situation.”


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

BUKOLEON SARAYI’NDA<br />

RESTORASYON DEVAM EDIYOR<br />

İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı<br />

ve İstanbul Turizm Platformu iş birliği<br />

ile İBB Miras alanlarına yönelik bir<br />

şantiye gezisi düzenlendi. Gezi sonrası<br />

soruları yanıtlayan İstanbul Turizm<br />

Platformu Direktörü Özcan Biçer,<br />

platformun turizmde yeni ürünler<br />

geliştirmeye, yeni destinasyonlar<br />

oluşturmaya ve turizme yönelik yeni<br />

kültürel alt yapılar hazırlamaya odaklı<br />

çalıştığını söyledi. Sözlerinde sektörle<br />

ortaklaşa ürün geliştirmenin önemine<br />

değinen Biçer, “Daha önce kamu kendi<br />

tarafında kendi projesini yapmış ve<br />

kendi öngörüsünü sunmuş. Sektörle<br />

çok fazla iletişim haline geçemediği için<br />

bu ürünlerin bazıları sektör tarafından<br />

tanınmış, bazıları tanınmamış.” dedi ve<br />

Bukoleon Sarayı’nda bu hataya düşmek<br />

istemediklerinin altını çizdi.<br />

“Müzelerde dolaşıma hep bilet bazlı<br />

bakılmış”<br />

Bukoleon Sarayı ile hedeflenen ziyaretçi<br />

sayısına ilişkin bir değerlendirmede<br />

bulunan Biçer şöyle devam etti: “Bizim<br />

sorunumuz, buraya kaç kişi çekeceğimiz<br />

değil, buranın kaç kişiyi kaldıracağıdır.<br />

Sorun, buraya kaç turist geleceği değil,<br />

sorun turistler geldiği zaman bizim<br />

tam olarak ne yapacağımızdır. Sonuç<br />

itibari ile kapasiteyi aşan turisti almak<br />

da çok iyi bir şey değil. Sultanahmet<br />

Meydanı’na, Kuzguncuk’a kaç kişi<br />

almalıyız? Adalara hafta sonu kaç kişi<br />

gitmeli ki, oranın yaşamsal niteliklerini<br />

ve varlıklarını erozyona uğratmadan<br />

ilerleyebilelim.” Şu ana kadar işlevlerin<br />

ölçülmediğine vurgu yapan Biçer, “Bu<br />

türlü müzelerde dolaşıma hep bilet<br />

bazlı bakılmış. Davranış biçimleri,<br />

memnuniyetler ölçülmemiş. Biz şu an<br />

bunu sıfırdan kurmak zorundayız.” dedi.<br />

verileceğini belirten Biçer, “Bir arkeoloji<br />

müzesinde dolaşmanın da birtakım<br />

koşulları var. Can güvenliği sağlamanız<br />

gerekiyor. İlgili rehber arkadaşların<br />

da bu konuda eğitilmesi gerekiyor. İBB<br />

kültür miras ekipleri buraya gelecek,<br />

rehberleri eğitecek ve akredite edecek.<br />

Burada her rehber gelip de gördüğünü<br />

anlatmayacak. Kurumun verdiği bilgiyi<br />

anlatacak.” dedi. Biçer, şöyle devam etti:<br />

“Ben rehberim, kokartım var, burayı ben<br />

anlatacağım denmesini çok istemiyoruz.<br />

Bizim için önemli olan, sarayın doğru<br />

anlatıldığından emin olabilmek.<br />

Önümüzde örnekleri de var. Yerebatan<br />

Sarnıcı da dahil, Sultanahmet’te biri<br />

bir şey anlatıyor, diğeri başka bir şey.<br />

Bizim varlığımızı doğru tanıttıklarını<br />

düşünmüyoruz. O yüzden rehberlerle<br />

ilgili İstanbul Kalite Programı diye bir üst<br />

çerçeve oluşturma niyetimiz var.”<br />

“İstanbul, Sultanahmet’ten ibaret<br />

değil”<br />

İstanbul Turizm Platformu Genel<br />

Sekreteri Hüseyin Gazi Coşan, İstanbul<br />

turizminde nitelikli turistin önemine<br />

vurgu yaptı. Son dönemde hükümet<br />

kanallarınca açıklanan ziyaretçi<br />

sayılarına değinen Coşan, “İstanbul şu<br />

anda kongre çekemiyor mesela. Kongre<br />

de bizim potansiyel müze ziyaretçimiz.<br />

Biz onun hesabını yapmıyoruz.<br />

İstanbul’da 3. sıradan 50. sıraya düşmüş<br />

bir kongre turizmi var. Bu da aslında<br />

nitelikli turistimizi kaybettiğimiz anlama<br />

geliyor.” dedi.<br />

Merkezi yapıyla belediyelerin ortaklaşa<br />

hareket etmesiyle nitelikli turist<br />

sorununun çözüleceğini ifade eden<br />

Coşan, “Şu an bence fecaat. Bunu<br />

çok net söyleyeyim. Toplum da fecaat,<br />

yatırımcı da fecaat. Niye fecaat? İstiklal<br />

Caddesi’ne bakın, küçük Arabistan,<br />

yürüyemezsin.” dedi. Coşan, toplumun<br />

bilinçlendirilmesi, müzelerin tekrar ele<br />

alınması, turist trafiğinin yönetilmesi<br />

gerekliliğine dikkat çekerek, “İstanbul<br />

sadece Tarihi Yarımada, Taksim,<br />

Beyoğlu’ndan ibaret olmamalı.” diye<br />

konuştu.<br />

İstanbul’a gelen her 10 turistten 8’inin<br />

Tarihi Yarımada’ya gittiğini hatırlatan<br />

Coşan, “İş amaçlı seyahatler ayrı bir<br />

hikaye. Buraya artık kruvaziyerler<br />

gelecek, Yenikapı’ya bir liman daha<br />

gelecek. Dolayısıyla Sultanahmet<br />

şişecek. Çuvaldızı kendimize iğneyi<br />

de başkalarına batıralım. Hemen<br />

Sultanahmet’e götürüyoruz. İstanbul<br />

sadece Sultanahmet’ten ibaret değil.<br />

Sen başka bir alternatif koy. Bakalım<br />

nasıl bir tercih yapacaklar, herkesin ilgi<br />

alanları farklı.” ifadelerini kullandı.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

“Sarayı gezdirmek için kokart<br />

yetmeyecek”<br />

İstanbul Turizm Platformu Direktörü<br />

Özcan Biçer, Bukoleon Sarayı’nı<br />

gezdiren rehberlere yönelik uzmanlık<br />

eğitimi vereceklerini de açıkladı.<br />

Rehberler Odası iş birliğinde yürütülecek<br />

sertifika programı ile uzmanlaşmış<br />

ve akredite olmuş rehberlere görev


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

RADISSON OTEL GRUBU<br />

TÜRKIYE'DE HIZLA BÜYÜYOR<br />

Türkiye'deki genişleme planı hızla<br />

devam eden Radisson Otel Grubu,<br />

mevcut 45 otel portföyünün dışında,<br />

yapım aşamasında olan 15 otel ile pazardaki<br />

varlığını daha da güçlendiriyor. <strong>2022</strong>’nin<br />

Türkiye’de büyüme açısından rekor bir<br />

yıl olacağını öngören Radisson Otel<br />

Grubu - Afrika ve Türkiye’den Sorumlu İş<br />

Geliştirme Başkanı Ramsay Rankoussix,<br />

ülke içindeki yeni destinasyonlarla grubun<br />

tüm markalarını tanıtmayı amaçladıklarını<br />

söylüyor. 2023 yılında Türkiye’deki<br />

otel sayısını 50’nin üzerine çıkarmayı<br />

hedeflediklerini, 2025’te bu sayıyı 70’in<br />

üzerine çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden<br />

Rankoussix, 2030 ve sonrasında ise 100’den<br />

fazla otele ulaştırmayı planladıklarını<br />

vurguluyor.<br />

Radisson Otel Grubu - Afrika ve Türkiye’den<br />

Sorumlu İş Geliştirme Başkanı Ramsay<br />

Rankoussix ile grubun son dönemde<br />

yaşadıkları önemli gelişmeleri, Türkiye<br />

pazarındaki yeni büyüme planlarını ve<br />

yatırım hedeflerini konuştuk.<br />

Türkiye’deki yatırımlarınızdan ve<br />

genişleme planlarınızdan bahseder<br />

misiniz? Halihazırda nerelerde,<br />

kaç otelle hizmet vermektesiniz?<br />

Planlarınız doğrultusunda öncelik<br />

verdiğiniz bölgeler var mı?<br />

Türkiye'deki genişleme planımız hızla devam<br />

ediyor ve mevcut 45 otel portföyümüzün<br />

dışında, güçlü bir açılış programı ile yapım<br />

aşamasında olan 15 otel, varlığımızı ve pazar<br />

Radisson Otel Grubu - Afrika ve Türkiye’den Sorumlu İş<br />

Geliştirme Başkanı Ramsay Rankoussix<br />

payı kazancımızı daha da güçlendiriyor.<br />

Türkiye’deki tüm markalarımızın başarıyla<br />

lansmanını yaptık. Orta ölçekli markamız<br />

Park Inn by Radisson’dan üst sınıf<br />

markamız Radisson’a, Avrupa’nın ve aynı<br />

zamanda İstanbul’un önde gelen lider<br />

markası Radisson Blu’dan geçtiğimiz yaz<br />

Bodrum’da açtığımız premium markamız<br />

Radisson Collection’a ve Collection markası<br />

olarak yeniden konumlandırdığımız<br />

Radisson Collection <strong>Hotel</strong> Vadistanbul'a<br />

Radisson Otel Grubu çatısı altında bulunan<br />

markalarımızın çoğu Türkiye’de yer<br />

almaktadır. Ayrıca bir süre önce, Türkiye’nin<br />

ilk Radisson RED markalı otelinin İzmir’de<br />

açılacağının duyurusunu ve şimdiden yarım<br />

düzine tesisin üyeliğe katıldığı Radisson<br />

Individuals’ın Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sofia<br />

İstanbul ile Sultanahmet'in kalbinde faaliyet<br />

gösteren ilk otelinin tanımını yaptık.<br />

Türkiye portföyünün yarısından<br />

fazlası İstanbul’da<br />

Türkiye'deki portföyümüzün yüzde 50'den<br />

fazlası, Radisson Blu'nun şehir genelinde<br />

lider marka olduğu ve tüm markalarımız ile<br />

liderliğimizi pekiştirme önceliğimizin devam<br />

ettiği İstanbul'da bulunuyor. İstanbul'daki<br />

en büyük marka ve en büyük operatör olma<br />

hedefiyle varlığımızı güçlendirirken, İzmir,<br />

Bodrum, Çeşme ve Ankara’nın yanı sıra<br />

Eskişehir, Yalova gibi ikincil şehirlerde de<br />

büyümeye devam ediyoruz. Karadeniz'de<br />

Ordu, Samsun ve Trabzon’da 3 otelimiz var.<br />

Ayrıca Erciyes Dağı'ndaki kayak otelimizle<br />

Kayseri’de de büyüme gösterdik.<br />

Önceliğimiz, yakın zamanda iki yeni<br />

otelin duyurusunu yaptığımız Antalya<br />

gibi daha fazla tatil amaçlı seyahat eden<br />

misafir profilini hedefleyen bölgelerde<br />

yer almak ve Kapadokya pazarına girmek,<br />

özellikle mevcut bağımsız otellerin<br />

dönüştürülmesiyle, pazar potansiyeline<br />

uygun yeni lansmanı yapılan Radisson<br />

Individuals markamızla ikincil lokasyonlarda<br />

çeşitlendirmeye devam edeceğiz.<br />

Covid’e yanıt olarak, bağımsız kalmak<br />

isteyen veya grubun temel markalarından<br />

birine zamanla geçiş yapmayı düşünen,<br />

yüksek hizmet puanlarına ve mevcut otel<br />

kimliklerine sahip bireysel ve bağımsız<br />

otelleri hedefleyen Radisson Individuals'ı<br />

lanse ettik. Bu girişim, grubumuzun yalnızca


ortaklarımızı desteklemekle kalmayıp, aynı<br />

zamanda ağımızın tüm faydalarını sağlayan<br />

ve sınırlı ön koşullarla ölçeklendiren özel<br />

bir teklifle dönüşümlere odaklanmamızı<br />

yansıtan çözümler sunma yeteneğini de<br />

gösteriyor.<br />

Radisson Otel Grubu için<br />

Türkiye’nin önemi nedir? Türkiye,<br />

EMEA bölgesinde nasıl bir konuma<br />

sahip?<br />

Türkiye, turizm için küresel olarak en<br />

gözde destinasyonlardan biri olduğu<br />

gibi aynı zamanda Batı ile Doğu, Avrupa<br />

ve Asya arasında bir köprü oluşturuyor.<br />

Türkiye, bölgesel bir merkez ve büyük<br />

oranda iş talebini sürdüren önemli bir ticari<br />

bağlantı olarak kurulmuş. Bu temellerin<br />

Covid sonrası toparlanmayı hızlandırmaya<br />

yardımcı olacağına, aynı zamanda yeni inşa<br />

edilen fırsatların yanı sıra Radisson ağına<br />

katılan dönüşüm otellerine de dönüşeceğine<br />

inanıyoruz.<br />

Türkiye’nin sahil kıyıları ve dağlık<br />

destinasyonlarının eşit çeşitliliğe sahip<br />

olması göz önünde bulundurulduğunda,<br />

tatil amaçlı seyahat konusundaki<br />

varlığımızı tam teşekküllü resortlar ile<br />

güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz.<br />

Resort otellerimiz Radisson Blu Resort &<br />

Spa, Çeşme ve Radisson Collection <strong>Hotel</strong>,<br />

Bodrum’a ek olarak ilk kayak merkezi<br />

otelimiz olan Radisson Blu <strong>Hotel</strong>, Mount<br />

Erciyes’i yakın zamanda açmış bulunuyoruz.<br />

Bundan sonraki süreçte, büyük potansiyel<br />

gördüğümüz Antalya başta olmak<br />

üzere Akdeniz çevresinde de büyümeyi<br />

hedefliyoruz.<br />

Geçen yıl, 2025 yılına kadar 50'den fazla<br />

otelin işletmede ve yapım aşamasında<br />

olması için bir plan açıklamıştık ancak tanık<br />

olduğumuz olumlu eğilim ve ülkeye olan<br />

bağlılığımızla birlikte, bu hedef 2023 yılına<br />

kadar elde edilmek üzere revize ediliyor.<br />

Bu yeni hedef, yakında Türkiye'yi Radisson<br />

Otel Grubu için EMEA'nın en büyük ülkesi<br />

yapacak.<br />

Türkiye pazarında son derece güçlü<br />

bir şekilde varlık gösteriyorsunuz.<br />

Bu varlığınızı daha da artıracak<br />

mısınız?<br />

Bölgedeki mevcut tüm markalarımız,<br />

Türkiye'de faaliyette veya yapım<br />

aşamasındaki özellikleriyle artık<br />

güvence altına alındı. Radisson markası,<br />

dönüşüm dostu doğası ve aynı zamanda<br />

konumlandırmalarıyla Radisson Individuals<br />

ile birlikte en hızlı büyümeye tanık oluyor.<br />

Radisson RED'i İstanbul'da tanıtmak<br />

ve bir yaşam markası olarak sunmak<br />

istiyoruz. Bununla birlikte Radisson<br />

Collection’ı İstanbul, Ankara ve Bodrum<br />

gibi hedef şehirlerde en iyi şekilde açarak<br />

portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz.<br />

Ülkedeki varlığımız tatil amaçlı seyahat<br />

edenlerden iş amaçlı seyahat edenlere,<br />

sahil beldelerinden şehir otellerine, kongre<br />

merkezlerine ve rezidanslara kadar her<br />

segmenti kapsamaktadır. Tatil bölgeleri ve<br />

sahil yerleri, özellikle tatil amaçlı seyahat<br />

talebinin olumlu eğilimi ile bir öncelik<br />

olmaya devam ediyor. Antalya bölgesindeki<br />

büyümemizi sürdürmenin yanı sıra Ege<br />

kıyısındaki varlığımızı daha da genişletmeyi<br />

hedefliyoruz.<br />

<strong>2022</strong>’nin Türkiye’de büyüme açısından<br />

rekor bir yıl olmasını bekliyoruz. Radisson<br />

Individuals’ın lansmanıyla beraber, sadece<br />

bu yıl en az 10 otel daha sağlamayı, resort<br />

tekliflerimizi güçlendirmeyi ve bağımsız<br />

otellerin dönüşümlerini desteklemeyi<br />

hedefliyoruz. Bunlara ek olarak, ülke<br />

içindeki yeni destinasyonlarla Radisson<br />

Otel Grubu’nun tüm markalarını tanıtmayı<br />

amaçlıyoruz.<br />

Biraz da 2030 ve sonrası planlarınızı<br />

dinlemek isteriz. Radisson Otel<br />

Grubu’nun uzun vadeli hedefleri<br />

nelerdir?<br />

2023 hedefimiz, geçen yıl Türkiye genelinde<br />

35 olan otel sayısını 50’den fazlasına<br />

ulaştırmak. 2025 yılına geldiğimizde bu<br />

sayıyı 70’in üzerine çıkarmayı, 2030 ve<br />

sonrasında ise Türkiye genelinde 100’den<br />

fazla otele ulaşmayı hedefliyoruz.<br />

Tüm bunların ötesinde, yerel becerileri<br />

ve yetenekleri geliştirmeye ve teşvik<br />

etmeye, faaliyet gösterdiğimiz toplulukları<br />

büyütmeye ve ülkede olumlu bir etki<br />

bırakmaya odaklanıyoruz. Aynı zamanda<br />

ortaklarımızla yakınlık sağlamak,<br />

misafirlerimize ve tüm paydaşlarımıza<br />

verdiğimiz sözleri yerine getirmek için de<br />

çabalıyoruz.<br />

İstihdam konusuna da<br />

değinebilir miyiz? Türkiye’deki<br />

otellerinizde kaç kişiye iş imkanı<br />

sağlamaktasınız? Kadın istihdamı<br />

konusundaki görüşlerinizi alabilir<br />

miyiz?<br />

Türkiye'deki otellerimizde 2.000'den fazla<br />

çalışanımız var ve ülke genelinde yeni<br />

açılacak tüm otellerle birlikte, gelecekteki<br />

açılış planlarımız dahilinde 1.000 kişilik<br />

bir iş gücüne daha ihtiyaç olacağını<br />

gözlemliyoruz.<br />

Kadınlar, ekiplerimizin yalnızca giderek<br />

daha fazla parçası olmakla kalmıyor, aynı<br />

zamanda ülke genelinde özellikle genel<br />

müdürler olarak lider rollerde ve merkezi<br />

destek ofisimizin destek fonksiyonlarının<br />

çoğunda daha fazla kadınla dengeli liderlik<br />

de önceliğimizin ayrılmaz bir parçası haline<br />

geliyor.<br />

Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Bodrum<br />

Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sophia Istanbul, a member of Radisson Individuals<br />

Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Vadistanbul<br />

Pandeminin turizm sektöründe<br />

büyük değişimler oluşturduğunu<br />

gözlemliyoruz. Radisson Otel Grubu<br />

bu süreci nasıl geçirdi? Neler<br />

değişti?<br />

Pandemi, tüm turizm ve seyahat sektörü<br />

için çok zorlu bir süreçti. Tatil turizmine<br />

artan talepleri görmek pozitif düşünmemize<br />

sebep oluyor ve <strong>2022</strong>’de çok daha iyi bir<br />

performansa ulaşacağımıza inanıyoruz.<br />

Büyümede pozitif bir ivme yakaladık ve<br />

önümüzdeki 12 ay içinde yapacağımız<br />

açılışlara bakınca Türkiye pazarındaki<br />

payımızın güçleneceğini gözlemliyorum.<br />

En önemli değişimler arasında dijital<br />

devrimi gösterebiliriz, değişimin hızı<br />

misafir uygulamalarından çevrimiçi<br />

rezervasyonlara, konaklama deneyimlerine<br />

ve kendimizi nasıl konumlandırdığımıza<br />

kadar birçok veriye evrildi.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar new investments<br />

JW MARRIOTT HOTEL ISTANBUL<br />

MARMARA SEA’DE<br />

ÜÇ YENI IŞ BIRLIĞI<br />

Mayıs ayında açılışı gerçekleşen<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Marmara Sea, üç yeni iş<br />

birliğiyle büyümesini sürdürüyor. Beş<br />

yıldızlı otel, son olarak dünyaca ünlü<br />

Michelin Yıldızlı Koreli Şef Akira Back’in<br />

Türkiye’deki ilk restoranını bünyesine<br />

katarken, otelin bir diğer başarılı<br />

ortaklığını İsviçreli spa markası La<br />

Vallée ile gerçekleştirdi. Uluslararası<br />

işbirliklerinin yanı sıra Sabit Akkaya<br />

gibi güçlü lokal markalardan birini de<br />

bünyesine katan otel, Türkiye’nin en<br />

iddialı antika mağazaları arasında yer<br />

almaya aday olan Hayatibaa Antiques’i<br />

de bünyesinde barındıyor.<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />

Sea Otel Genel Müdürü Volkan<br />

Öztürkler yeni iş birlikleriyle ilgili şu<br />

açıklamayı yaptı: “JW Marriott <strong>Hotel</strong><br />

Istanbul Marmara Sea olarak bölgenin<br />

yeni lüks servis ihtiyacını JW Marriott<br />

hizmet anlayışımızla karşıladık ve yeni<br />

iş birlikliklerimizle devam ediyoruz,<br />

otelimizin doluluk oranları da bu<br />

başarımızın bir kanıtı.”<br />

Akira Back Istanbul’da Uzakdoğu<br />

mutfağıseverleri ağırlayacak<br />

Dünyaca ünlü Michelin Yıldızlı Koreli<br />

şef Akira Back’in Türkiye’deki ilk<br />

restoranını 2 <strong>Kasım</strong>’da bünyesine<br />

ekleyen JW Marriott <strong>Hotel</strong> Marmara<br />

Sea, İstanbul’un en güçlü Pan-Asya<br />

restoranları arasında görülen iddialı<br />

isimlerden biri olmaya aday. Kore ve<br />

Japon mutfaklarının en özel lezzetlerini<br />

modern bir dokunuşla yorumlayan<br />

Akira Back Istanbul, Uzakdoğu<br />

mutfağını seven misafirlerini bekliyor.<br />

İstanbul’un en özel spası; La Vallée<br />

Otelin bir diğer başarılı ortaklığı olan<br />

dünyaca ünlü İsviçreli spa markası<br />

La Vallée, 6000 metrekarelik alanı, 8<br />

masaj odası ve benzersiz atmosferiyle<br />

İstanbul’un en iyi spaları arasında<br />

yer alıyor. İmza masajlarından biri<br />

olan kum masajı ve deniz manzaralı<br />

sonsuzluk havuzları ile spa İstanbul’un<br />

en özel spalarından biri olarak<br />

gösteriliyor.<br />

Türkiye’nin en iddialı antika<br />

mağazası olmaya aday; Hayatibaa<br />

Antiques<br />

Uluslararası iş birliklerinin yanı<br />

sıra Sabit Akkaya gibi güçlü lokal<br />

markalardan birini de bünyesine<br />

dahil eden JW Marriott <strong>Hotel</strong><br />

Istanbul Marmara Sea, Türkiye’nin<br />

en iddialı antika mağazaları arasında<br />

yer almaya aday olan Hayatibaa<br />

Antiques’i de bünyesinde barındıyor.<br />

Oteldeki bu güçlü açılışlar hakkında<br />

Öztükler, “Otelimizde tüm bu önemli<br />

işbirliklerinin yanısıra otele özel dizayn<br />

edilmiş olan sanat Enstalasyonları<br />

ile de ön plana çıkıyor. Her noktası<br />

otelimizin teması olan Marmara<br />

Denizi’nden esinlenmiş sanat<br />

eserleriyle dolu. Yaklaşık 1000<br />

metrekarelik antika mağazası da otele<br />

apayrı bir dokunuş katıyor.” diyor.


THREE NEW COLLABORATIONS AT<br />

JW MARRIOTT HOTEL ISTANBUL<br />

MARMARA SEA<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />

Sea, which was opened in May,<br />

continues to grow with three new<br />

collaborations. While the five-star hotel<br />

recently acquired the first restaurant<br />

in Turkey of world-famous Michelin-<br />

Starred Korean Chef Akira Back, it made<br />

another successful partnership of the<br />

hotel with the Swiss spa brand La Vallée.<br />

The hotel, incorporating one of the<br />

strong local brands such as Sabit Akkaya<br />

as well as international collaborations,<br />

also incorporates Hayatibaa Antiques,<br />

which is a candidate to be among the<br />

most assertive antique stores in Turkey.<br />

Volkan Öztürkler, General Manager of<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />

Sea, made the following statement about<br />

their new cooperation: “As JW Marriott<br />

<strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea, we have<br />

met the new luxury service need of the<br />

region with our JW Marriott service<br />

approach and we continue with our new<br />

collaborations; the occupancy rates of<br />

our hotel are proof of this success.”<br />

Akira Back will host Far Eastern<br />

cuisine lovers at Istanbul<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Marmara Sea,<br />

adding the world-famous Michelin-<br />

Starred Korean chef Akira Back's first<br />

restaurant in Turkey to its structure on<br />

November 2, is a candidate to be one<br />

of the most assertive names among<br />

the strongest Pan-Asian restaurants<br />

in Istanbul. Akira Back Istanbul,<br />

interpreting the most special tastes of<br />

Korean and Japanese cuisines with a<br />

modern touch, awaits its guests who<br />

love Far Eastern cuisine.<br />

Istanbul's most special spa; La<br />

Vallee<br />

The world-famous Swiss spa brand La<br />

Vallée, another successful partnership<br />

of the hotel, is taking place among<br />

the best spas in Istanbul with its 6000<br />

square meter area, 8 massage rooms<br />

and a unique atmosphere. The spa,<br />

having sand massage, one of the<br />

signature massages, and sea view<br />

infinity pools, is shown as one of the<br />

most special spas in Istanbul.<br />

Candidate to be Turkey's most<br />

ambitious antique store; Hayatibaa<br />

Antiques<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />

Sea, incorporating one of the strong<br />

local brands such as Sabit Akkaya as<br />

well as international collaborations,<br />

also includes Hayatibaa Antiques,<br />

which is a candidate to be among<br />

the most assertive antique stores in<br />

Turkey. About these strong openings<br />

at the hotel, Öztükler said “In addition<br />

to all these important collaborations,<br />

our hotel also stands out with art<br />

installations specially designed for the<br />

hotel. Every spot is filled with artworks<br />

inspired by the Marmara Sea, which is<br />

the theme of our hotel. An antique store<br />

of approximately 1000 square meters<br />

adds a distinctive touch to the hotel.”


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

RADISSON, ASYA PASIFIK’TE LÜKS OTEL<br />

KATEGORISINDE VARLIĞINI BÜYÜTÜYOR<br />

<strong>2022</strong> yılının ilk yarısında toplam imzalanmış oda sayısı bakımından 3. sırada bulunan<br />

Radisson Otel Grubu, EMEA bölgesinin önde gelen uluslararası otel gruplarından biri<br />

olma konumunu güçlendiriyor. Grup, APAC bölgesinde ise özellikle odaklandığı önemli<br />

ülkelerde varlığını daha da genişletmeyi planlıyor.<br />

Beş yıllık büyüme ve dönüşüm planı<br />

doğrultusunda çalışmalarını sürdüren<br />

Radisson Otel Grubu, otel sahiplerinin,<br />

ortakların ve konukların tercih ettiği marka<br />

olma hedefine doğru kararlı bir şekilde<br />

ilerliyor. Geçtiğimiz birkaç ay içerisinde, Saidi<br />

(Fas), Batum (Gürcistan) ve Phuket (Tayland)<br />

gibi önemli turistik bölgelerde yaptığı<br />

anlaşma ve açılışlarla resort portföyünü<br />

genişletmeye devam eden Grup, bu alanda<br />

aktif operasyonda ve geliştirme sürecinde<br />

olan toplam otel sayısını 120’ye çıkararak<br />

konuklarına daha fazla seçenek, otel<br />

sahiplerine ise yeni fırsatlar sunuyor.<br />

Radisson Red gibi diğer markalar ise,<br />

Çin’in kuzeybatı bölgesinin en büyük ikinci<br />

şehri olan Oslo, kültür ve ticaret merkezi<br />

olan Urumçi, Nepal’in metropollerinden<br />

Biratnagar ve Çin’in Tonkin Körfezi’nin<br />

kuzey kıyısında bulunan liman kenti Beihai<br />

gibi canlı ve hareketli şehirlerde yeni<br />

otellerle varlıklarını genişletmeye devam<br />

ediyor. Ayrıca İstanbul, Cluj ve Perth<br />

şehirlerinde yeni Radisson, Radisson Blu ve<br />

Radisson Collection otelleri için anlaşmalar<br />

imzalandı ve açılışlar yapıldı. Voltere<br />

Consulting tarafından yapılan karşılaştırmalı<br />

değerlendirmeye göre Radisson Individuals,<br />

<strong>2022</strong>’nin ilk yarısında EMEA’da üst kategori<br />

otel segmentinde anlaşma imzaladığı otel<br />

ve oda sayısı ile en güçlü büyüyen marka<br />

oldu. Radisson, Radisson Blu ve Radisson<br />

Individuals da yılın ilk yarısında Lüks<br />

ve Üst Kalite Lüks segmentlerinde oda<br />

sayısı bazında en fazla anlaşma imzalayan<br />

markalar arasında sektörde ilk 10’a girdi.<br />

4 anlaşma, 3 açılış<br />

Bu tarihe dek yaptığı dört anlaşma ve<br />

üç açılışla Yunanistan’da rekor büyüme<br />

yakalayan Radisson Otel Grubu, operasyonda<br />

olan ve geliştirme aşamasındaki yaklaşık<br />

1000 odalı sekiz otel ve resort portföyü ile<br />

ülkedeki uluslararası geliştirme faaliyetlerine<br />

öncülük ediyor. Grup, aktif olarak hizmet<br />

veren ve geliştirme aşamasında olduğu<br />

5,200’den fazla odadan oluşan Polonya<br />

portföyünü de süratle büyüterek 23 otele<br />

çıkardı. Radisson Otel Grubu ayrıca, Radisson<br />

RED Gdañsk ve Andersia <strong>Hotel</strong> & Spa<br />

Poznañ, a member of Radisson Individuals<br />

otellerinin açılışıyla Polonya pazarında iki<br />

yeni markayla daha fazla varlık göstermeye<br />

başladı. Yakın zamanda düzenlenen<br />

Future Hospitality Summit (Turizm ve<br />

Konaklamanın Geleceği Zirvesi) etkinliğinde<br />

Orta Doğu’daki büyüme planlarını açıklayan<br />

Grup, önümüzdeki beş yıl içinde bölgedeki<br />

portföyüne 5,000 yeni oda eklemeyi planlıyor.<br />

Bu yılın başlarında Orta Doğu’daki ilk<br />

Radisson Resort işletmesi olan Radisson<br />

Resort Ras Al Khaimah Marian Island’ın<br />

başarılı açılışının ardından Grup, bu ay da<br />

sabırsızlıkla beklenen Radisson Beach<br />

Resort Palm Jumeirah’ın açılışını yapacak.<br />

2050’ye kadar portföyünü ikiye<br />

katlayacak<br />

Operasyonda ve geliştirme aşamasında<br />

olan toplam 100 oteliyle Hindistan’daki en<br />

büyük uluslararası otel gruplarından biri<br />

olan Radisson Otel Grubu, 2050 yılına kadar<br />

portföyünü iki katına çıkarmayı hedefliyor.<br />

Grup, farklı ve inziva odaklı deneyimlere<br />

yönelik güçlü pazar talebi doğrultusunda<br />

oluşturduğu yaşam tarzı markası olan<br />

Radisson Individuals Retreat markalı ilk<br />

otelini de bu yılın ilerleyen dönemlerinde<br />

Hindistan’da hizmete açacak. APAC<br />

bölgesindeki büyüme planları doğrultusunda<br />

faaliyetlerine Bangkok, Ho Chi Minh, Cakarta<br />

ve Sidney’de açtığı yeni özel İş Birimleriyle<br />

tam sürat devam eden Grup, bu birimler<br />

sayesinde başlıca pazarlarda, bölge dillerine<br />

hakim ve bu bölgelerde uzman desteği sunan<br />

yerel geliştirme ve faaliyet ekipleri oluşturma<br />

imkanı yakaladı.<br />

Radisson Otel Grubu Küresel Geliştirme<br />

Başkanı Elie Younes konuya ilişkin olarak<br />

şunları belirtti: “Otel sahiplerinin güveni ve<br />

markalarımızın değişen müşteri taleplerine<br />

yanıt verme gücü sayesinde şu ana kadar<br />

inanılmaz aktif bir yıl geçirdik ve bu<br />

durumdan çok memnunuz. Makro ekonomik<br />

ortamda belirsizlikler artarken, bunların<br />

önümüzdeki 12 ay içinde sektörümüzde bazı<br />

fırsatlara da kapı aralayacağını umuyoruz.<br />

Uyumlu ve iyimser duruşumuzu korumaya<br />

devam edeceğiz.”<br />

Sürdürülebilirlik uygulamalarında ise,<br />

Radisson Otel Grubu, Bilime Dayalı Hedefler<br />

Onayı ile 2050 yılına kadar Net Sıfır Emisyon<br />

hedefine doğru büyük bir ilerleme kaydetti.<br />

Hedeflere ilişkin doğrulama, Karbon<br />

Saydamlık Projesi ve iş dünyasında iklim<br />

değişikliğine karşı harekete geçilmesi<br />

için iddialı çalışmalar yürüten Küresel<br />

İlkeler Sözleşmesi gibi öncü oluşumların<br />

ortaklığında kurulan Bilime Dayalı Hedefler<br />

girişiminden geldi. Bilime Dayalı Hedefler<br />

girişimi, Radisson Otel Grubu’nun dünyada<br />

karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini<br />

bilimi esas alarak ve Taraflar Konferansı<br />

(COP) iklim hedefleriyle uyumlu olarak<br />

belirleyen şirketler arasında ilk sıralarda<br />

gösterdi.


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar new investments<br />

DEDEMAN ADANA<br />

2023 IKINCI ÇEYREKTE<br />

AÇILIYOR<br />

Dedeman’ın dördüncü franchise oteli Dedeman Adana için<br />

imzalar atıldı. Dedeman Turizm Yönetimi ve Nev Solar Enerji<br />

iş birliğiyle hayata geçecek otel, 2023 yılının ikinci çeyreğinde<br />

misafirlerini ağırlamaya başlayacak.<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International, 56 yıllık tecrübesi,<br />

kontrollü büyüme stratejisiyle<br />

zincirine yeni halkalar eklemeye hız<br />

kesmeden devam ediyor. Ülkemizin<br />

tarım, ticaret, turizm ve kültür<br />

merkezlerinden Adana’yı, “Geleneksel<br />

Dedeman Misafirperverliği” ile<br />

buluşturacak Dedeman Adana için<br />

imzalar atıldı.<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Banu Dedeman ve Nev Solar Enerji<br />

yetkilisi Ali Yüzükçü’nün Dedeman<br />

Bostancı’da gerçekleştirdiği imza<br />

törenine; Dedeman Holding Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Rıfat Dedeman,<br />

Nev Solar Enerji yetkilileri Kenan<br />

Şenbayrak, Burç Şenbayrak, İsmail<br />

Yüzükçü, Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International Yönetim Kurulu üyesi<br />

Murat Özmestçi ve Dedeman Turizm<br />

Grubu yöneticileri katıldı.<br />

Enerji sektöründe faaliyetlerini<br />

sürdüren, Nev Solar Enerji yetkilisi<br />

Ali Yüzükçü, imza töreninde yaptığı<br />

konuşmada, “Akdeniz’e 160 km'lik<br />

kıyısı bulunan Adana, Avrupa'yı Asya'ya<br />

bağlayan önemli ulaşım yolları üzerinde<br />

bulunuyor. Binlerce yıllık geçmişe<br />

sahip, stratejik konumuyla tarih<br />

boyunca ticaret ve kültür merkezi olan<br />

Adana’nın sahip olduğu potansiyeli,<br />

Dedeman markasının ayrıcalıklarıyla<br />

buluşturmanın mutluluğunu içindeyiz.”<br />

dedi.<br />

2024’te 50 otele ulaşmayı hedefliyor<br />

Dedeman hizmet kalitesini Adana’ya<br />

taşımanın heyecanını yaşadıklarını<br />

belirten Banu Dedeman, “Şehir<br />

otelciliğine odaklı bir marka olarak 56<br />

yılda edindiğimiz tecrübe ile 81 ilde<br />

bulunmayı, başta Balkanlar, Orta Doğu<br />

ve Afrika olmak üzere farklı kıtalarda<br />

filizlenip büyümeyi hedefliyoruz. 2024<br />

yılına kadar yeni markalarımız ile 50<br />

otele ulaşmayı planlıyoruz.” dedi.<br />

160 odalı<br />

Dedeman standartlarıyla tasarlanan<br />

modern ve konforlu 160 odasıyla<br />

konuklarını ağırlayacak olan Dedeman<br />

Adana’da, 1000 metrekarelik balo<br />

salonu, 3 adet toplantı salonu, kapalı<br />

yüzme havuzu, Türk hamamı, SPA<br />

ve fitness salonu yer alacak. Şehir<br />

merkezinde yer alan Taşköprü’ye ve<br />

Merkez Park’a yürüme mesafesindeki<br />

konumu ile dikkatleri üzerine çeken<br />

Dedeman Adana yalnızca Adana iline<br />

değil, tüm Çukurova coğrafyasına yeni<br />

bir soluk getirecek.


DEDEMAN ADANA OPENS<br />

IN THE SECOND QUARTER<br />

OF 2023<br />

The signatures were signed for Dedeman Adana, the<br />

fourth franchise hotel of Dedeman. The hotel, which<br />

will be built with the cooperation of Dedeman Tourism<br />

Management and Nev Solar Energy, will begin to host its<br />

guests in the second quarter of 2023.<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International, with its 56 years<br />

of experience and controlled<br />

growth strategy, continues to add new<br />

links to its chain without slowing down.<br />

Signatures were signed for Dedeman<br />

Adana, which will bring together Adana,<br />

one of the agriculture, trade, tourism<br />

and cultural centers of our country, with<br />

the ‘Traditional Dedeman Hospitality’.<br />

Rıfat Dedeman, Chairman of the<br />

Board of Dedeman Holding, Nev Solar<br />

Energy officials Kenan Şenbayrak, Burç<br />

Şenbayrak, İsmail Yüzükçü, Dedeman<br />

<strong>Hotel</strong>s & Resorts International Board<br />

member Murat Özmestçi and Dedeman<br />

Tourism Group executives attended to<br />

the signing ceremony held in Dedeman<br />

Bostancı by Banu Dedeman, Chairman<br />

of the Board of Dedeman <strong>Hotel</strong>s &<br />

Resorts International, and Ali Yüzükçü,<br />

the representative of Nev Solar Energy.<br />

Ali Yüzükçü, official of Nev Solar Energy<br />

that is acting in the energy sector, in<br />

his speech at the signing ceremony,<br />

said “Adana, which has a 160 km coast<br />

to the Mediterranean, is on important<br />

transportation routes connecting<br />

Europe to Asia. We are happy to bring<br />

together the potential of Adana, which<br />

has a history of thousands of years and<br />

has been a center of trade and culture<br />

throughout history with its strategic<br />

location, with the privileges of the<br />

Dedeman brand.”<br />

It aims to reach 50 hotels by 2024<br />

Banu Dedeman, stating that they are<br />

excited to bring Dedeman service quality<br />

to Adana, said “As a brand focused on<br />

urban hotel management, we aim to be<br />

in 81 provinces with the experience we<br />

have gained in 56 years, and to grow in<br />

different continents, especially in the<br />

Balkans, the Middle East and Africa. We<br />

plan to reach 50 hotels with our new<br />

brands by 2024.”<br />

160 rooms<br />

In Dedeman Adana, which will host its<br />

guests with 160 modern and comfortable<br />

rooms designed with Dedeman<br />

standards, there will be a 1000 square<br />

meter ballroom, 3 meeting rooms, an<br />

indoor swimming pool, Turkish bath,<br />

SPA and fitness room. Dedeman Adana,<br />

attracting attention with its location<br />

within walking distance of Taşköprü<br />

and Merkez Park in the city center, will<br />

bring a breath of fresh air not only to<br />

Adana but also to the entire Çukurova<br />

geography.


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Merve<br />

Kadıoğlu<br />

Sönmez<br />

“Turizmde iz<br />

bırakabilmek<br />

en büyük<br />

idealim”<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

The Grand Tarabya’nın Genel<br />

Müdürü. Bu yılın başında yönetim<br />

koltuğuna oturdu. Beş yıldızlı otelin<br />

konukseverlik mirasını çağdaş bir<br />

hizmet anlayışıyla günümüze uyarlamak da<br />

var gündeminde, oteli kent kültürüne katkı<br />

sağlayacak kültür ve sanat etkinliklerinin<br />

mekanı haline getirmek de. Uzun yıllarını<br />

adadığı turizm-otelcilik sektöründe iz<br />

bırakabilmenin en büyük ideallerinden<br />

biri olduğunu belirten Merve Kadıoğlu<br />

Sönmez’in bir hayali de ileride bir turizm<br />

okulu açmak!<br />

Merve Kadıoğlu Sönmez ile turizme giriş<br />

hikayesini, The Grand Tarabya günlerini ve<br />

gelecek planlarını konuştuk.<br />

The Grand Tarabya Genel Müdürlüğüne<br />

uzanan turizm yolculuğunuz nasıl başladı?<br />

Aslında çocukluğumdan itibaren otelci<br />

olma hayalim vardı. 11 yaşındaydım,<br />

Hilton’da bir bale resitaline gittim.<br />

Orada içeri girer girmez bizi karşılayan<br />

görevlileri, kocaman çiçekleri, her yanda<br />

size gülümseyerek bakan insanları<br />

görünce çok etkilendiğimi hatırlıyorum.<br />

O gün, “Ben de otelci olacağım” dedim ve<br />

oldum da. İlk işim de Hilton’da, o çocukluk<br />

hatıramdaki otelde oldu hatta.<br />

Turizm, çok sosyal ve uluslararası bir<br />

meslek olması<br />

nedeniyle<br />

benim için her<br />

zaman çok<br />

cazip olmuştur.<br />

Her ülkeden, her alandan insanlarla<br />

tanışıyorsunuz, dünyanın neresine gitseniz<br />

bir arkadaşınız, bir meslektaşınız, eski<br />

bir iş arkadaşınız var. Bu gerçekten ufuk<br />

açan, farklı insanlara ve toplumlara daha<br />

toleranslı bakmanızı sağlayan çok değerli<br />

bir sosyal bağ sistemi. Diğer yandan<br />

da oteller hep güzel anlarla anılıyor,<br />

misafirlerinizin özel günlerini unutulmaz<br />

kılabiliyorsunuz. Bir doğum gününü, bir<br />

düğünü, bir yıldönümünü o kişiler için<br />

hayat boyu gülümseyerek anımsayacakları<br />

bir hatıra haline getirebiliyorsunuz.<br />

İnsanların hayatına bu şekilde olumlu<br />

yönde dokunabilmek bence müthiş bir şey.<br />

Ama bu mesleği yapmasaydınız derseniz;<br />

tekstil de ilgi duyduğum bir alandı ve belki<br />

kendime ait bir marka oluşturma yolunda<br />

çalışmayı düşünebilirdim.<br />

Eğitim hayatınızla birlikte ilk iş<br />

deneyiminiz neydi? Turizmin hangi<br />

kademelerinde çalıştınız?<br />

Üniversiteyi Boğaziçi Üniversitesi Turizm<br />

Bölümü’nde okudum. Orası zaten çok<br />

özel, çok güzel bir üniversite. Bana bilgi<br />

ve şahsiyetimin oluşması anlamında<br />

şüphesiz ki çok şeyler kattı. Daha katı<br />

diyebileceğimiz bir Avusturya lisesi<br />

geleneğinden, Amerikan tarzı bir sisteme<br />

geçmiş ve onu da deneyimlemiş oldum.<br />

Burada bir denge kuruldu diyebilirim.<br />

Sonrasında, öğrencilik dönemindeki<br />

stajları saymazsak, ilk işim Hilton’da<br />

oldu. Staj döneminde acente deneyimim<br />

olmuştu ama otel tarafı ambiyansıyla,<br />

sunduklarıyla, sunduğu yaşam tarzıyla<br />

bana daha cazip geldi. Grup satış<br />

koordinatörü olarak başladım. 2000-<br />

2003 arasında üç sene Çırağan Palace<br />

Kempinski’de yine şirket satış müdürü<br />

olarak görev aldım. Sonra uzunca bir<br />

Mövenpick deneyimim var; burada satışın<br />

farklı kademelerinde adım adım ilerleyerek<br />

satış direktörü olarak 2009’da ayrıldım.<br />

Ayrılma nedenim de bir başka çok severek<br />

çalıştığım marka olan Richmond Nua<br />

Wellness & Spa’ya geçmemdi. Burada<br />

4 yıl satış ve pazarlamadan sorumlu


olarak görev yaptım. Satış zaten çok<br />

dinamik, insan ilişkilerinin yoğun olduğu,<br />

aynı zamanda analitik düşünmenizi<br />

gerektiren ve benim hem mizacıma uyan<br />

hem de sevdiğim bir alan. Bunun yanına<br />

pazarlama sorumluluğu ve deneyimi<br />

eklenince gerçekten süreçlere daha<br />

bütüncül baktığım bir dönem oldu. Tabii<br />

otelin niteliği gereği wellness konusunda<br />

çok daha derin bilgiler edindim. Aslında<br />

kariyerimin her adımı çok öğretici geçti<br />

diyebilirim.<br />

İlk genel müdürlük<br />

Sonrasında Divan Grubu’nda ilk genel<br />

müdürlüğüm ile başlayan bir süreç geldi.<br />

Kariyeriniz adım adım ilerliyor ve otelci<br />

iseniz, tabii ki genel müdürlük bir hedeftir.<br />

Burada tabii tüm otelin sorumluluğunu<br />

almak çok daha farklı bir vizyon getiriyor.<br />

Her departmanı anlamanız, en verimli<br />

şekilde yürütmeniz, yeri geldiğinde nihai<br />

karar verici olmanız gerekiyor. Divan<br />

Grubu’nda iki otelde görev aldıktan<br />

sonra da bir Radisson Grubu deneyimi<br />

ve sonrasında The Grand Tarabya… Bu<br />

arada uzun seneler hiç ara vermeden Okan<br />

Üniversitesi’nde satış dersleri verdim.<br />

Eğitim vermeyi çok seviyorum, bilgi ve<br />

deneyimi gençlere aktarmanın verdiği<br />

manevi tatmin bambaşka!<br />

The Grand Tarabya ile tanışma<br />

öykünüzü biraz daha açmanızı<br />

isterim.<br />

Çok enteresan bir tanışma oldu bizimki.<br />

Benim sağlık nedeniyle çalışmaya ara<br />

verdiğim bir dönemdi, <strong>2022</strong> yılı başlarından<br />

söz ediyorum. Bir gün linkedin üzerinden<br />

ulaşan IK yönetimi, The Grand Tarabya<br />

yönetiminin benimle tanışmak istediğini<br />

yazdı. Sonrasında haberleştik, tanıştık ve<br />

hemen yeniden tam zamanlı işe dönmeyi<br />

düşünmezken, söz konusu The Grand<br />

Tarabya olunca fikrimi değiştirdim.<br />

Mayıs ayında genel müdür olarak göreve<br />

başladım. Otel, pandemi döneminde bir<br />

süre kapalı kaldığı için ekibi tekrardan<br />

oluşturmak, planlamalar, yenilemeler<br />

derken, sonbahar ile birlikte tüm<br />

hazırlıklar bitti ve misafirlerimize tam<br />

teşekküllü hizmet verdiğimiz bir süreçteyiz<br />

artık.<br />

Otelde neler oluyor, gündeminizde<br />

neler var?<br />

Klasikleşmiş ve çok sorulan pazar<br />

brunchları, çay saati yeniden başlıyor. Bu<br />

otelin gerçekten ciddi bir müdavim misafir<br />

kitlesi var. Onlar bizim için çok değerli;<br />

bakıyorsunuz birinin anne babası burada<br />

evlenmiş, başka bir misafirimiz burada<br />

balayını geçirmiş, bir diğeri çocukken her<br />

hafta çaya gelirdik diye anımsıyor… Bu gibi<br />

çok fazla anılar, yaşanmışlıklar var. Onları<br />

yaşatmaya da devam ediyoruz. Elbette<br />

yeni hatıralar da oluşturulsun istiyoruz,<br />

amacımız bu. O nedenle İstanbul’un en<br />

güzel deniz manzarasına sahip barı olan<br />

Diba Bar’da DJ gecelerimiz başladı. Cafe<br />

R.E.A.D’de kültürel etkinliklerimiz kasım<br />

ayı itibariyle başlayacak. Burada yazar<br />

buluşmaları planlıyoruz, bizi sosyal medya<br />

ve basında takip edenler haberdar olabilir.<br />

Ayrıca kültür faaliyetlerini zenginleştirerek<br />

sürdürmeyi hedefliyoruz, klasik müzik de<br />

odaklanmak istediğimiz bir diğer alan.<br />

Aslen satış ve pazarlama kökenli bir genel<br />

müdürsünüz. Bu uzmanlığınız otel için ne<br />

tür bir kazanım sağlıyor?<br />

Benim satış ve pazarlama kökenli<br />

olmam elbette markanın en iyi şekilde<br />

konumlanması için gereken adımları<br />

atma yönünde bir vizyonla bakabilmeme<br />

yardımcı oluyordur. Bu departmandaki<br />

arkadaşlarıma da desteğim oluyor.<br />

Ancak sonuçta, bulunduğumuz pozisyon<br />

geçmişiniz ne olursa olsun otelin<br />

genelini gözeterek, misafir ve çalışan<br />

memnuniyetini ön planda tutan bir<br />

yöneticilik anlayışı gerektiriyor.<br />

Otelle ilgili planlarınız, hedefleriniz<br />

neler? The Grand Tarabya’yı<br />

İstanbul turizminde nerede görmek<br />

istiyorsunuz?<br />

The Grand Tarabya, İstanbul’un<br />

gerçek anlamda ikonik otellerinden<br />

bir tanesi. Yüzyıllık bir Tarabya Oteli<br />

mirasına sahibiz her şeyden önce. Bu<br />

“Otelciliğe dair hiçbir<br />

pişmanlığım yok gerçekten. Çok<br />

severek yaptığım bir meslek,<br />

hep öğrenerek adım adım<br />

ilerledim. Turizm sektörünün<br />

içinde olduğum her andan<br />

keyif alarak çalışıyorum.<br />

Belki keşke diyebileceğim;<br />

kariyerimin içinde bir de yurt<br />

dışı deneyimi olsa iyi olurdu,<br />

bunu söyleyebilirim. Genç<br />

arkadaşlarıma da buradan bir<br />

tavsiye niteliğinde olsun; yurt<br />

dışında çalışma ve yaşama<br />

deneyimi de mutlaka kişiye hem<br />

özel hem profesyonel hayatta<br />

katkı sağlayacaktır.”<br />

konukseverlik mirasını biz de çağdaş<br />

bir hizmet anlayışıyla günümüze<br />

uyarlama gayretindeyiz. Diğer yandan, bir<br />

uluslararası zincir tarafından işletilmiyor,<br />

yerli bir marka, bunu da çok önemsiyoruz.<br />

The Grand Tarabya, İstanbul’un hem içinde<br />

hem dışında hissi veren, Boğaziçi’nin<br />

Karadeniz’e açılan en güzel noktasında,<br />

tüm yeme içme alanları ve odaları Boğaz<br />

ve marina manzaralı çok özel bir otel,<br />

çok da özel bir konumda. O nedenle,<br />

şehirde yaşayanların gerçek Boğaziçi


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

kültürünün, İstanbul’un güzelliklerinin<br />

yaşandığı bu güzel mekanı kullanması<br />

bizim için önemli. Otelimizi kent kültürüne<br />

katkıda bulunabileceğimiz kültür ve sanat<br />

etkinliklerinin de mekanı haline getirmek<br />

istiyoruz.<br />

The Grand Tarabya, konaklamasıyla<br />

olduğu kadar gastronomisiyle de<br />

dikkat çeken bir otel. Sizin yeme<br />

içme hizmetlerine bakışınız nedir?<br />

Evet çok haklısınız. Gerek lobinin hemen<br />

üstünde muhteşem bir Boğaz ve Tarabya<br />

Koyu manzarasına hakim The Brasserie,<br />

gerek Diba Bar, gerekse Pazar brunchları<br />

ile iddialıyız. Perşembe’den Pazar gününe<br />

dek canlı müzik eşliğinde çay saatlerimiz<br />

geri dönüyor. Şu an için her biri birer klasik<br />

haline gelmiş olan ve müdavimlerimizin<br />

ısrarla sorduğu restoranlarımızı aynen<br />

koruyoruz, yeni bir marka eklemiyoruz.<br />

Fakat değişen ekibimiz ile menülerde,<br />

müzik ve tematik konseptlerin seçiminde<br />

daha yenilikçi, daha günün gereklerine<br />

uygun yaklaşımlar geliştiriyoruz.<br />

İstanbul turizmine dair<br />

değerlendirmeleriniz neler? Beş<br />

yıllık projeksiyonda şehir turizmi<br />

ne şekilde gelişir? Artıları ve<br />

eksileriyle tespit ve önerilerinizi<br />

paylaşır mısınız?<br />

İstanbul müthiş bir ivme içinde,<br />

elbette dünyadan ayrı tek başına<br />

değerlendiremeyiz. Pandemi süreci<br />

sonrasında kişisel seyahatler büyük ölçüde<br />

geri dönüyor, veriler de bunu gösteriyor.<br />

O açıdan civar ülkelerden yine yoğun talep<br />

almaya devam edeceğimizi düşünüyorum.<br />

Avrupalı misafirlerimiz de artıyor, bu da<br />

sevindirici bir gelişme. İş için seyahatler<br />

biraz daha geri planda olsa da, o alanda da<br />

olumlu gelişmeler, teklif talepleri var.<br />

Yani hem tatil hem iş için İstanbul’un<br />

önümüzdeki dönemde çok tercih edilen bir<br />

destinasyon olacağı kanısındayım. Yapılan<br />

tanıtım çalışmalarının da bunda katkısı<br />

büyük. Havalimanının metro bağlantısının<br />

bitmesi de olumlu bir etki oluşturacaktır.<br />

Zira şu anda hala çok sorulan bir konu.<br />

Özetlemem gerekirse, insanlar buraya<br />

tarihi, mutfağı, sunduğu alışveriş, yeme<br />

içme ve eğlence olanakları için geliyor<br />

ve her mevsim farklı bir deneyim yaşayıp<br />

gidebiliyor. Yani bir kere değil, defalarca<br />

gelinecek bir şehir İstanbul ve bizler de el<br />

birliği ile kültürel, sanatsal, gastronomik,<br />

sportif aktivitelerle kenti destekledikçe,<br />

İstanbul daha da büyüyen bir ivmeyle<br />

turizmde gerçek potansiyelini yakalayacak<br />

diye düşünüyorum.<br />

Biraz da sizi konuşalım mı? Bize<br />

işteki ve evdeki Merve Kadıoğlu<br />

Sönmez’i nasıl anlatırsınız?<br />

İlkokul çağında bir oğlum var, yoğun<br />

çalıştığım için onunla vakit geçirmeye<br />

çalışıyorum evde olduğumda. Eskiden beri<br />

piyanoya düşkünüm, elimden geldiğince<br />

çalmaya devam ediyorum çünkü tekrar<br />

etmezseniz kolaylıkla unutulabiliyor.<br />

Bunun dışında çalışma mekanımız bir otel<br />

olduğu için aslında sosyal yaşamımız da<br />

burası oluyor. Böyle güzel bir atmosferde<br />

olunca böyle olması da mutluluk verici!<br />

Hayatınızda bundan sonra neler<br />

olsun istiyorsunuz?<br />

Bunca yıldır adım adım ilerlediğim ve<br />

çok emek verdiğim bir sektörde, elbette<br />

iz bırakabilmek en büyük idealim. Daha<br />

önce söz ettiğim gibi eğitim vermeyi de çok<br />

sevdiğim için, belki ileride bir turizm okulu<br />

açmak güzel olabilir, neden olmasın?


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj brand interview<br />

85 ÜLKEDE KRISTAL IMZASI<br />

26 yıldır otel, restoran, kafe ve hastane<br />

mutfaklarına endüstriyel mutfak<br />

makine ve ekipman tedariki sağlayan<br />

Kristal Endüstriyel, yurt içi pazar gücünü<br />

beş kıtaya ihraç ettiği Kristal markalı<br />

ürünleriyle artırıyor. Kristal kalitesini tüm<br />

dünyaya duyurmayı hedeflediklerini belirten<br />

Kristal Endüstriyel Genel Müdürü Ramazan<br />

Kaynakçı ile firmanın gelecek rotasını ve<br />

yeni dönem projelelerini konuştuk.<br />

Kristal Endüstriyel, HoReCa<br />

pazarında hangi kategorilerde<br />

üretim sağlıyor? Sektöre hitap eden<br />

ürünleriniz neler?<br />

Kristal Endüstriyel olarak, 26 yıldır<br />

otellere, restoranlara, kafelere ve<br />

hastane mutfaklarına yerli üretici olarak<br />

hizmet vermekteyiz. Endüstriyel mutfak<br />

ekipmanları, açık büfeler ve dondurma<br />

makine ve ekipmanları olarak farklı<br />

kategorilerde üretim sağlamaktayız.<br />

Özellikle endüstriyel soğutma, bulaşık<br />

makineleri, dondurma makine ve<br />

ekipmanlarında birçok ülkeye aktif olarak<br />

ihracat yapmaktayız.<br />

Turizm sektöründe hem yurt içi hem de yurt<br />

dışı pek çok projede anahtar teslim ekipman<br />

tedariki sağladık. Bir otel işletmesinin<br />

ihtiyaç duyabileceği her türlü mutfak<br />

ekipmanının üretimini gerçekleştiriyoruz.<br />

Açık büfeler, pişiriciler, konveksiyonlu<br />

fırınlar, pastane fırınları, taş tabanlı fırınlar<br />

ve kombi fırınlar, yatay tip soğutucular,<br />

dikey tip soğutucular, et kurutma ve<br />

yaşlandırma dolapları, içecek dolapları, şok<br />

soğutucu ve dondurucular, ankastre teşhir<br />

üniteleri, soğuk odalar, pasta ve şarap teşhir<br />

dolapları, et doğrama makineleri, dondurma<br />

makine ve ekipmanları, konveyörlü, giyotin<br />

tipi, tezgah altı ve bardak yıkama tipi bulaşık<br />

yıkama makineleri olmak üzere bir otelin<br />

müşterilerine endüstriyel mutfak sektörü ile<br />

ilgili hizmet vermek için ihtiyaç duyabileceği<br />

her türlü makine ve ekipmanı yerli üretim<br />

farkı ile üretiyoruz.<br />

Sektörde gelişen hijyen ve sağlık<br />

önlemleri, endüstriyel mutfak<br />

sektörüne nasıl yansıyor? Sizin bu<br />

gelişim sürecinde yeni ürünleriniz<br />

var mı?<br />

Uzun yıllardır yerli üretici olarak hizmet<br />

veren firmamız, bu gelişim sürecinde<br />

şartların getirdiği koşullar doğrultusunda<br />

sektöre inovatif ürünler sunmaya devam<br />

ediyor. Endüstriyel soğutma ekipmanları,<br />

bulaşık makineleri, dondurma makine<br />

Kristal Endüstriyel Genel Müdürü Ramazan Kaynakçı<br />

Kristal Endüstriyel General Manager Ramazan Kaynakçı<br />

ve ekipmanları konusunda birçok<br />

geliştirme ve iyileştirme sağlıyoruz.<br />

Aynı zamanda da ihracat noktasında<br />

satış hacmimizi artırarak inovatif olarak<br />

gelişimlere devam ediyoruz. Yurt içinde<br />

pek çok son kullanıcıyla birlikte otellere<br />

ve işletmelere kaliteli, yerli ekipman<br />

tedariki sunmaktayız. Sınırlarımız ötesinde<br />

gerçekleştirdiğimiz ve her yıl artan başarı<br />

grafiğimizi devam ettirme hedefindeyiz.<br />

Endüstriyel pişiriciler, fırınlar, bulaşık<br />

makineleri, soğutma ekipmanları, açık<br />

büfeler ve dondurma ekipmanları olarak<br />

üretimlerini sürdüren firmamız, özellikle<br />

soğutma grubu, bulaşık makineleri,<br />

dondurma makine ve ekipmanları birçok<br />

ülkeye aktif ihracat yapıyor. Bulaşık<br />

makine ve dondurma makine- ekipmanları<br />

üretimlerinde Ar-Ge ekibinin katkıları ile<br />

yeni ürünler geliştirdik. Soft dondurma<br />

makinelerimizde uzaktan kontrol ara<br />

yüzünü geliştirip, müşterilerimize birçok<br />

inovatif kolaylık sağladık. Ayrıca sert<br />

dondurma ekipmanlarımız ile ilgili dünyada<br />

ve Türkiye’de kurduğumuz konseptlerde,<br />

şeflerimizle birlikte çalışarak kullanıcı<br />

kolaylığı sağlamak ve dondurma deneyimini<br />

mükemmelleştirmek adına birçok<br />

geliştirmeleri makine ve ekipmanlarımıza<br />

ekledik.<br />

İklim değişikliği ile gündeme<br />

oturan sürdürülebilirlik politikaları<br />

mutfak sektörüne neler getirdi?<br />

Geri dönüşümlü ve enerji tasarruflu<br />

ürünleriniz var mı?<br />

Pandemi döneminde gıda üretimi, dağıtımı<br />

ve güvenliğinin tehlikeye girdiği anda<br />

büyük bir kaosun ortaya çıktığı da görüldü.<br />

Bununla birlikte birçok sektör Ar-Ge ve<br />

inovasyona yatırım yapmaktadır. Firmamız<br />

Ar-Ge Merkezi olmasından dolayı, aktif<br />

olarak üretim satışını gerçekleştirdiğimiz<br />

ürünleri ve pazarın talep ettiği ihtiyaca<br />

yönelik yeni ürünleri üretmektedir. Her<br />

zaman çok daha iyisi yapılabilir mantığı<br />

ve hep bir adım ileri gitme misyonu ile<br />

yeni gelişmelerin ışığında ilerlemektedir.<br />

Bu anlamda ‘Sürekli geliştirme, sürekli<br />

iyileştirme içindeyiz’.<br />

Bu dönem otellerin endüstriyel<br />

mutfak tercihlerinde neler öne<br />

çıkıyor? Sektör profesyoneli olarak<br />

bu konuda önerileriniz olur mu?<br />

Oteller aslında 24 saat çalışan fabrikalara<br />

benzer. Sürekli üretim ve tüketimin<br />

olduğu hizmet esaslı işletmelerdir. Bir<br />

dakikanın bile operasyonel olarak önem<br />

arz ettiği otellerde, 26 yıllık deneyim ile<br />

müşterilerimize en efektif ve kullanışlı<br />

çözümler sunuyoruz. Firma olarak<br />

otellerin proje ve ihtiyaçlarına göre çözüm<br />

sunmayı önceliklendiriyoruz. En çok tercih<br />

edilen ürünlerimiz buzdolapları, bulaşık<br />

makineleri, fırın çeşitleri, açık büfeler ve<br />

nötr ürünlerdir.<br />

Genel olarak sektörünüzün ve firma<br />

bazında sizin endüstriyel mutfak<br />

alanında yaşadığınız sorunlar var<br />

mı?<br />

Sektörümüzle ilgili en önemli eksiklik,<br />

kalite kontrolün tam anlamıyla dikkate<br />

alınıp piyasada bir standardizasyon<br />

kurulamaması. Özellikle ihracat yapan<br />

yerli üreticiler bazında, hem yurt içinde<br />

hem de yurt dışında diğer yabancı<br />

rakiplerle rekabetin ana koşulu kaliteli<br />

üretim, istikrar ve müşteri memnuniyetidir.<br />

Ülke olarak üretimlerimizde uzun vadeli<br />

kullanılabilir, çevre dostu ve efektif<br />

üretimler amaçlamaktayız.<br />

Önümüzdeki döneme dair<br />

beklentileriniz, hedefleriniz<br />

nelerdir?<br />

Ülkemizi 5 kıtada Kristal markasına ait<br />

pek çok ürünle temsil ediyoruz. Hedefimiz,<br />

Kristal imzasını dünyada ulaşabildiğimiz<br />

kadar çok ülkede bırakabilmek ve<br />

kalitemizi ülkemizi gururlandıracak şekilde<br />

tüm dünyaya duyurmaktır.


KRISTAL SIGNATURE IN 85 COUNTRIES<br />

Kristal Endüstriyel, which has been<br />

supplying industrial kitchen machinery<br />

and equipment to hotels, restaurants,<br />

cafes and hospital kitchens for 26 years,<br />

increases its domestic market power with its<br />

Kristal branded products, which it exports<br />

to five continents. We talked with Ramazan<br />

Kaynakçı, General Manager of Kristal<br />

Endüstriyel, who stated that they aim to<br />

announce Kristal quality to the whole world,<br />

about the company's future route and new<br />

term projects.<br />

In which categories does Kristal<br />

Endüstriyel provide production in<br />

the HoReCa market? What are your<br />

products addressing to the sector?<br />

As Kristal Endüstriyel, we have been serving<br />

hotels, restaurants, cafes and hospital<br />

kitchens as a domestic manufacturer for<br />

26 years. We provide production in different<br />

categories as industrial kitchen equipment,<br />

open buffets and ice cream machinery and<br />

equipment. We are actively exporting to a lot<br />

of countries, especially in industrial cooling,<br />

dishwashers, ice cream machines and<br />

equipment.<br />

We have provided turnkey equipment supply<br />

for many domestic and international projects<br />

in the tourism sector. We produce the<br />

production of all kinds of kitchen equipment<br />

that a hotel business may need. With the<br />

difference of domestic manufacture, we have<br />

been producing all kinds of machinery and<br />

equipment that a hotel may need to serve its<br />

customers in the industrial kitchen sector,<br />

especially open buffets, cookers, convection<br />

ovens, patisserie ovens, stone-based ovens<br />

and combi ovens, horizontal type coolers,<br />

vertical type coolers, meat drying and aging<br />

cabinets, beverage cabinets, shock coolers<br />

and freezers, built-in display units, cold<br />

rooms, pastry and wine display cabinets,<br />

meat chopping machines, ice cream<br />

machines and equipment, conveyor guillotine<br />

type, under-counter and glass washing type<br />

dishwashing machines.<br />

How do the hygiene and health<br />

measures developed in the sector<br />

reflect on the industrial kitchen<br />

sector? Do you have any new<br />

products in this development<br />

process?<br />

Our company, which has been serving as<br />

a domestic manufacturer for many years,<br />

continues to offer innovative products to the<br />

sector in line with the conditions brought<br />

by the terms during this development<br />

process. We provide many developments<br />

and improvements in industrial refrigeration<br />

equipment, dishwashers, ice cream<br />

machines and equipment. At the same<br />

time, we continue to develop innovatively<br />

by increasing our sales volume at the<br />

export point. We provide quality, domestic<br />

equipment supply to hotels and enterprises<br />

and also many end users in the country.<br />

We aim to continue our success graph that<br />

we achieve beyond our borders and that<br />

increases every year.<br />

Our company, which continues its production<br />

of industrial cookers, ovens, dishwashers,<br />

cooling equipment, open buffets and ice<br />

cream equipment, exports actively to<br />

many countries, especially cooling groups,<br />

dishwashers, ice cream machines and<br />

equipment. We have developed new products<br />

with the contributions of the R&D team in<br />

the production of dishwasher and ice cream<br />

machine-equipment. We have developed the<br />

remote control interface of our soft ice cream<br />

machines and provided many innovative<br />

conveniences to our customers. In addition,<br />

we have added many improvements to our<br />

machines and equipment in order to provide<br />

user convenience and perfect the ice cream<br />

experience by working with our chefs in the<br />

concepts we have established in the world<br />

and in Turkey regarding our hard ice cream<br />

equipment.<br />

What has the sustainability policies<br />

brought to the agenda with climate<br />

change to the kitchen sector? Do<br />

you have recyclable and energy<br />

saving products?<br />

It was also seen that great chaos emerged<br />

at the moment when food production,<br />

distribution and safety were endangered<br />

during the pandemic period. However, many<br />

sectors are investing in R&D and innovation.<br />

Because our company is an R&D Center, it<br />

actively manufactures the products we sell<br />

and new products that the market demanded<br />

for needs. It moves forward in the light of<br />

new developments with the logic that it<br />

can always be done much better and its<br />

mission to always go one step further. In this<br />

sense, we are in ‘continuous development,<br />

continuous improvement’.<br />

What stands out in the industrial<br />

kitchen preferences of hotels in this<br />

period? As a sector professional,<br />

do you have any suggestions on this<br />

subject?<br />

<strong>Hotel</strong>s are like factories that operate<br />

24 hours a day. They are service-based<br />

businesses with continuous production and<br />

consumption. With 26 years of experience,<br />

we offer the most effective and useful<br />

solutions to our customers in hotels where<br />

even a minute is operationally important. As<br />

a company, we prioritize providing solutions<br />

according to the projects and needs of the<br />

hotels. Our most preferred products are<br />

refrigerators, dishwashers, oven types, open<br />

buffets and neutral products.<br />

In general, do you have any<br />

problems in the field of industrial<br />

kitchens on the basis of your<br />

industry and company?<br />

The most important shortcoming of our<br />

sector is that quality control is not taken<br />

into account and standardization cannot be<br />

established in the market. Especially on the<br />

basis of exporting domestic producers, the<br />

main condition of competition with other<br />

foreign competitors both at home and abroad<br />

is quality production, stability and customer<br />

satisfaction. As a country, we aim for longterm<br />

usable, environmentally friendly and<br />

effective productions in our productions.<br />

What are your expectations and<br />

goals for the upcoming period?<br />

We represent our country in 5 continents with<br />

many products of the Kristal brand. Our goal<br />

is to leave the Kristal signature in as many<br />

countries as we can reach in the world and to<br />

announce our quality to the whole world in a<br />

way that will make our country proud.


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj brand interview<br />

NAIM DÖNMEZ<br />

“HEDEFIMIZ, GLOBAL BIR MARKA OLMAK”<br />

"Our target is to be a global brand"<br />

Türkiye’de Horeca sektöründeki<br />

liderliğini, ihracat pazarıyla güçlendiren<br />

ABM Mutfak, makine ve kalıplaşma<br />

yatırımlarıyla ürün portföyünü son 2 yılda<br />

%100 artırdı. Global bir marka olma yolunda<br />

emin adımlarla ilerlediklerini belirten ABM<br />

Mutfak / Altınbaşak Mutfak Eşyaları Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Naim Dönmez ile firmanın<br />

Horeca yatırımlarını, ihracat hedeflerini ve<br />

yurt dışı fuar katılımlarını konuştuk.<br />

ABM Mutfak’ı tanıtarak; üretim<br />

kapasitesi ve ihracat hacmi<br />

hakkında bilgi verir misiniz?<br />

Her birini kendi bünyemizde ürettiğimiz<br />

ürünlerin yüzde 80’i restoran, kafe ve otel<br />

mutfaklarının ihtiyaçlarını karşılamaya<br />

yönelik. Yüzde 20’si ise ev grubuna yönelik<br />

mutfak eşyalarından oluşuyor. Sektör her<br />

gün büyüyor, bu süreçte alışkanlıklar da<br />

değişiyor. Biz de bu gelişen ve değişen<br />

sektörün taleplerini iyi gözlemliyor ve bu<br />

yönde çalışmalar sürdürüyoruz. Başarılı<br />

Ar-Ge ekibimin geliştirdiği ürünleri, kaliteli ve<br />

dayanıklı olarak üretip tüketici ihtiyaçlarına<br />

yanıt veriyoruz.. Yurt dışı pazarında da 60’ı<br />

aşkın ülkeye ihracat yapıyoruz. Uluslararası<br />

fuarlara iştirak ederek globalde marka<br />

bilinirliğimizi artırmayı hedefliyoruz.<br />

Gündeminizde yeni yatırım planları<br />

var mı?<br />

Bayrampaşa’da bulunan toplam 6 bin<br />

metrekarelik üç ayrı fabrikamızda üretim<br />

faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Aylık 100 bin<br />

adet ürün kapasitemizi yatırımlarımızla<br />

150 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Amacımız,<br />

kaliteyi ve sürekliliği artırabilmek. Ar-Ge<br />

ekibimiz, müşteri odaklı hızlı çözümler<br />

üreterek yenilikçi ürünleri piyasaya<br />

sunmaktadır. Bu başarımızla Türkiye<br />

pazarında lider konumdayız. ABM denince<br />

şeflerin aklına tavalarımız geliyor. Fakat<br />

bunun yanında sektörün ihtiyaçlarına yönelik<br />

birçok ürün grubunu da üretmekteyiz.<br />

Son dönemde pizza sektörüne yönelik ürün<br />

gamımızı genişleterek, pizzacıların tüm<br />

ihtiyaçlarına yönelik ergonomik tasarımlı,<br />

kaliteli ürünlerimizi piyasaya sunduk.<br />

Bunlara ek olarak, mini sunum ürünlerinde,<br />

zengin ürün çeşitliliğimizi artırarak şık<br />

tasarımlı kullanışlı ürünleri müşterilerimize<br />

sunmaya devam ediyoruz.<br />

ABM Mutfak / Altınbaşak Tencere Yönetim Kurulu Başkanı Naim Dönmez<br />

ABM Mutfak / Altınbaşak Tencere Chairman Naim Dönmez<br />

ABM Mutfak. strengthening its leadership in<br />

the Horeca sector in Turkey with the export<br />

market, increased its product portfolio by<br />

100% in the last 2 years with its machinery and<br />

9 investments. We talked to Naim Dönmez,<br />

Chairman of the Board of ABM Mutfak /<br />

Altınbaşak Mutfak Eşyaları., stated that they<br />

are taking firm steps towards becoming a<br />

global brand, about the company's Horeca<br />

investments, export targets and participation<br />

in foreign fairs.<br />

Can you give information about production<br />

capacity and export volume by introducing<br />

ABM Mutfak?<br />

80 percent of the products that we produce<br />

in-house are aimed at meeting the needs<br />

of restaurants, cafes and hotel kitchens.<br />

20 percent consists of kitchenware for the<br />

home group. The sector is growing every<br />

day, and habits change in this process. We<br />

also closely observe the demands of this<br />

developing and changing sector and continue<br />

to work in this direction. We are producing<br />

high quality and durable products that my<br />

successful R&D team developed and that<br />

respond to consumer needs. And also in the<br />

foreign market, we export to more than 60<br />

countries. We are aiming to increase our<br />

brand awareness globally by participating in<br />

international fairs.<br />

Are there any new investment plans on<br />

your agenda?<br />

We are continuing our production activities in<br />

our three separate factories with a total area<br />

of 6 thousand square meters in Bayrampaşa.<br />

We are aiming to increase our monthly<br />

capacity of 100 thousand products to 150<br />

thousand with our investments. Our aim is<br />

to be abje to increase quality and continuity.<br />

Our R&D team offers innovative products to<br />

the market by producing customer-oriented<br />

fast solutions. With this success, we are in the<br />

leading position in the Turkish market. When<br />

it comes to ABM, chefs think of our pans.<br />

However, we have been also producing many<br />

product groups for the needs of the sector.<br />

We launched our ergonomically designed,<br />

quality products for all the needs of pizzerias.<br />

by expanding our product range for the pizza<br />

sector.<br />

Beside these, we are continuing to offer<br />

our customers useful products with stylish<br />

designs by increasing our rich product range<br />

in mini presentation products.


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj brand interview<br />

HORECA'NIN<br />

YENILIKÇI ÇÖZÜM ORTAĞI<br />

PORSER<br />

Perakende sektörünün 43 yıllık köklü ve<br />

deneyimli stoneware üreticisi Porser;<br />

İstanbul/Sancaktepe fabrikasında aylık<br />

1 milyon parça üretim gerçekleştiriyor.<br />

Horeca kanalına yenilikçi çözümler sunmak<br />

üzere Kütahya fabrikasını faaliyete geçiren<br />

ve aylık 2.7 milyon fine china porselen üretim<br />

kapasitesine ulaşan firma, son olarak ID<br />

FINE markasına yaptığı yatırımla sektörün<br />

ilgi odağı oldu.<br />

Porser'in Horeca kanalına dönük yatırımlarını<br />

ve ID FINE markasının profesyonel şeflere<br />

sunduğu ayrıcalıkları Porser Genel Müdür<br />

Yardımcısı Reha Tavil ile konuştuk.<br />

Porser Porselen ve Seramik’i<br />

kısaca tanıtarak, yeni yatırımınız<br />

olan Kütahya fabrikanız hakkında<br />

bilgi verebilir misiniz?<br />

1979 yılından bu yana perakende sektöründe<br />

stoneware üreticisi olan Porser; yüksek<br />

kalite, uygun fiyat hedefi ve tasarım odaklı<br />

ürünler ortaya çıkartması ile beraber<br />

pazarda büyük bir yere sahiptir. İstanbul/<br />

Sancaktepe’de yer alan fabrikası ile aylık 1<br />

milyon parça stoneware üretim kapasitesine<br />

sahip olan Porser, Horeca kanalına yenilikçi<br />

çözümler getirmek üzere yeni bir yatırım<br />

yaparak 50.000 metrekarelik alana ve<br />

19.000 metrekarelik kapalı alana kurulan<br />

Kütahya fabrikasını faaliyete geçirmiştir.<br />

Aylık 2.7 milyon fine china porselen üretim<br />

kapasitesine sahip olan Porser, Horeca<br />

kanalına hızlı çözümler üretmek adına ID<br />

FINE markasını ortaya çıkartmıştır. Son<br />

teknoloji olan robotik makinalar ile yapılan<br />

fabrika, tamamen Horeca kaygıları ile<br />

kurulmuştur. Güçlü dijital altyapımız, doğru<br />

paketleme stratejimiz, hızlı servis kalitemiz,<br />

tasarımız gücümüz ve sektörel deneyimi<br />

güçlü olan satış-pazarlama ve tasarım<br />

ekiplerimizle beraber rakiplerimizden<br />

ayrılmayı hedefliyoruz.<br />

Horeca markanız olan ID FINE<br />

markasını detaylandırır mısınız?<br />

Diğer markalardan farklılıkları<br />

nelerdir?<br />

ID FINE, tamamen Horeca’ya yenilikçi<br />

çözümler sunmak amacı ile ortaya<br />

çıkartılmış bir markadır. “Define Dining”<br />

söyleminden yola çıkarak, tüm şeflerin<br />

yemeklerini en iyi şekilde tanımlamaları için<br />

ID FINE markasını oluşturduk.<br />

Şefin yaptığı her yemek ve sunuş şekli<br />

aslında şefin imzası ve kimliğidir. Buradan<br />

yola çıkarak tüm şeflerin kimliklerini en iyi<br />

şekilde yansıtması için, ID FINE ile benzersiz<br />

bir marka vaadi sunuyoruz.<br />

Rakiplerimizden bizi ayıran en önemli<br />

faktörlerden bir tanesi de, oluşturduğumuz<br />

Mix & Match koleksiyonlarımızdır. Bu<br />

koleksiyonlarımız ile şeflerin hep aynı<br />

sunumlar yerine farklı kombinasyonlarla<br />

farklılaşmalarını ve benzersizleşmelerini<br />

destekliyoruz.<br />

Mix & Match koleksiyonlarımız ile hızlı<br />

tedarik vaadimizi her zaman yerine<br />

getiriyoruz. Bir tabak birden fazla uyum<br />

içerisinde kullanılabildiği için en büyük<br />

kriz anlarında bile konseptlere uygun<br />

parçalar bulmanıza olanak sağlıyor. Mix<br />

& Match koleksiyonlarımız ile beraber<br />

şeflerin benzersiz sunumlar yaratmasına<br />

imkan sağlıyoruz, yeni trendlere hızla ayak<br />

uydurmalarına yardımcı oluyoruz.<br />

Horeca kanalında hangi pazarlar<br />

radarınızda?<br />

Başta Türkiye pazarı olmak üzere<br />

dünyanın dört bir yanına ulaşma hedefi<br />

ile ekiplerimizle beraber çalışmalarımıza<br />

devam ediyoruz. Özellikle Avrupa, Amerika<br />

ve Orta Doğu hedef pazarlarımız arasında<br />

yer alıyor. Kurduğumuz güçlü ekiplerimiz<br />

sayesinde çok kısa vadede bu hedeflerimizi<br />

gerçekleştireceğimize inancımız tam.<br />

İnovasyon projelerinizden de<br />

bahseder misiniz?<br />

Herkesin yaptığını taklit edebilirsin ama<br />

kimsenin yapmadığını yapmak en büyük<br />

başarıdır ve bu inovasyondur! Biz de bu<br />

başarıları gerçekleştirmek hedefiyle projeler<br />

yürütüyoruz. Daha farklı reçeteler ile renk,<br />

sır dayanımı, çizilmezlik, kenar çıtlama<br />

garantisi, maliyet ekonomisini hedefleyerek<br />

bu alanlarda dayanım gelişmeleri üzerinde<br />

çalışıyoruz.<br />

Kendi enerjisini kendi üreten bir fabrikayız.<br />

Yenilebilir enerji kaynaklarımız var.<br />

Fabrikanın atıl alanlarında güneş enerjisi<br />

paneli kurmayı hedefliyoruz. Aynı şekilde<br />

porselen üretiminin doğasından gelen enerji<br />

atıklarını başka enerjiye dönüştürüyoruz.<br />

Örnek olarak, bina yapılırken idare binaya<br />

doğalgaz döşemek yerine fırınlarda<br />

kullanılan sıcaklığı idari binaya aktararak bu<br />

enerjiyi dönüştürdük.<br />

Mutlu insan, mutlu çalışan hedefi<br />

Bununla beraber liderlikle ilgili projeler<br />

yapıyoruz. Çizdiğimiz üretim modeli<br />

sayesinde çalışanlarımızın aidiyet<br />

duygusunu geliştirmeyi amaçlıyoruz.<br />

Mutlu insan, mutlu çalışan hedefi<br />

ile aidiyeti güçlendirmek için çeşitli<br />

projeler geliştiriyoruz. Bunların<br />

haricinde yönetim verimliği ve satın<br />

alma becerilerimizi geliştirmek üzerine<br />

de çalışmalarımız mevcut. Kendimizi<br />

hem kaynak hem de insan kaynakları<br />

alanlarında sürekli geliştiriyoruz.<br />

Mix&Match koleksiyonlarımız ile tabak<br />

tüketimini minimuma indirmeye gayret<br />

ediyoruz. Bu sayede tek bir koleksiyon<br />

yerine tek bir Mix&Match koleksiyonu<br />

ile birden fazla kombinasyon yaparak<br />

çeşitli sunumlar hazırlayabiliyorsunuz.<br />

Aynı zamanda kullanıcılarımıza<br />

sunduğumuz kenar çıtlama garantisi ile<br />

tabakların daha uzun süre kullanılmasını<br />

sağlıyoruz.


Porser, a well-established and experienced<br />

stoneware manufacturer of the retail sector<br />

for 43 years; produces 1 million pieces per<br />

month in its Istanbul/Sancaktepe factory.<br />

The company, which started its Kütahya<br />

factory to offer innovative solutions to the<br />

Horeca channel and reached a monthly fine<br />

china porcelain production capacity of 2.7<br />

million, has recently become the focus of<br />

attention of the sector with its investment<br />

in the ID FINE brand. We talked to Porser<br />

Deputy General Manager Reha Tavil about<br />

Porser's investments in Horeca channel<br />

and the privileges ID FINE brand offered to<br />

professional chefs.<br />

Can you briefly introduce Porser<br />

Porcelain and Ceramic and give<br />

information about your Kütahya<br />

factory that is your new investment?<br />

Porser that is a stoneware manufacturer in<br />

the retail sector since 1979 has a great place<br />

in the market with its high quality, reasonable<br />

price target and manufacturing designoriented<br />

products. Porser, having a monthly<br />

production capacity of 1 million pieces of<br />

stoneware in its factory located in Istanbul/<br />

Sancaktepe, made a new investment in order<br />

to bring innovative solutions to the Horeca<br />

canal and started its Kütahya factory, which<br />

was established on an area of 50,000 square<br />

meters and a closed area of 19,000 square<br />

meters. Porser, having a monthly production<br />

capacity of 2.7 million fine china porcelains,<br />

made the ID FINE brand in order to produce<br />

fast solutions for the Horeca channel. The<br />

factory, which was built with the latest<br />

technology robotic machines, was entirely<br />

established with Horeca concerns. We are<br />

aiming to stand out among our competitors<br />

with our strong digital infrastructure,<br />

accurate packaging strategy, fast service<br />

quality, design power, and sales-marketing<br />

and design teams with strong sector<br />

experience.<br />

Can you detail ID FINE, your Horeca<br />

brand? What are the differences<br />

from other brands?<br />

ID FINE is a brand that was formed with<br />

the aim of offering innovative solutions to<br />

Horeca. We constituted the ID FINE brand for<br />

all chefs to describe their dishes in the best<br />

possible way by starting from the expression<br />

‘Define Dining’. Every dish and way of<br />

INNOVATIVE SOLUTION<br />

PARTNER OF HORECA<br />

PORSER<br />

presentation made by the chef is actually the<br />

signature and identity of the chef. Based on<br />

this, we are offering a unique brand promise<br />

with ID FINE so that all chefs reflect their<br />

identities in the best way possible.<br />

One of the most important factors<br />

distinguishing us from our competitors<br />

is the Mix & Match collections we made.<br />

With these collections, we support the<br />

differentiation and uniqueness of chefs with<br />

different combinations instead of the same<br />

presentations.<br />

With our Mix & Match collections, we always<br />

carry out our promise of fast supply. As a<br />

plate can be used in harmony more than<br />

one, it allows you to find pieces fitting the<br />

concepts even in the biggest crisis. We<br />

enable chefs to make unique presentations<br />

and help them quickly keep up with new<br />

trends with our Mix & Match collections.<br />

Which markets are on your radar on<br />

the Horeca channel?<br />

We continue to work with our teams with the<br />

goal of reaching all over the world, especially<br />

the Turkish market. Especially Europe,<br />

America and the Middle East are among our<br />

target markets. We fully believe that we will<br />

achieve these goals in the very short term<br />

thanks to the strong teams we established.<br />

Can you mention your innovation<br />

projects?<br />

You can imitate what everyone else did, but<br />

it is the greatest success to do what no one<br />

else does and that is innovation! We also<br />

carry out projects with the aim to realize<br />

these achievements. We are working on<br />

strength developments in these areas by<br />

targeting color, glaze resistance, scratch<br />

resistance, edge cracking guarantee and cost<br />

economy with different recipes.<br />

We are a factory that produces its own<br />

energy. We have renewable energy sources.<br />

We aim to install solar energy panels in<br />

the idle areas of the factory. Likewise,<br />

we transform the energy wastes, coming<br />

from the nature of porcelain production,<br />

into other energy. For example, instead of<br />

installing natural gas in the administrative<br />

building while the building was being built,<br />

we transferred the heat that was used in the<br />

furnaces to the administrative building and<br />

converted this energy.<br />

Happy person, happy employee goal<br />

Furthermore, we are doing projects related<br />

to leadership. Thanks to the production<br />

model we drawn, we aim to develop the<br />

sense of belonging of our employees. We are<br />

developing various projects to strengthen<br />

the sense of belonging with the goal of<br />

happy person and happy employee. Beside<br />

these, we also have studies on improving<br />

our management efficiency and purchasing<br />

skills. We are constantly developing<br />

ourselves in the fields of both resources and<br />

human resources. We are trying to minimize<br />

plate consumption with our Mix&Match<br />

collections. By this means, you can prepare<br />

various presentations by making multiple<br />

combinations with a single Mix&Match<br />

collection instead of a single collection. At<br />

the same time, we ensure that the plates<br />

are used for a longer time with the edge<br />

snapping guarantee we offer to our users.


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka güncel<br />

PORLAND,<br />

YENI MAĞAZASINI<br />

GÖKTÜRK’TE AÇTI<br />

Porselen sektöründe tasarım odaklı yaklaşımıyla fark<br />

oluşturan Porland, zincir mağazalarına doğadan ilham<br />

alan konsepti ile öne çıkan yeni bir mağaza daha ekledi.<br />

Göktürk’te 515 metrekarelik alanda açtığı mağazası ile<br />

kullanıcılarını eşşiz ürün portföyü ile buluşturan marka,<br />

özgün mağaza dekorasyonuyla da dikkat çekiyor.<br />

Loft mizansenlere yakışan beton, metal<br />

gibi endüstriyel öğelerin yer aldığı<br />

dekorasyonda,; yeşil ve ahşap kullanımı<br />

ile sıcak bir denge oluşturuluyor. İki katlı<br />

geniş alanıyla keyifli bir atmosferde alışveriş<br />

imkanı sunan mağazada; Porland’ın sofra,<br />

mutfak ve ev yaşam kategorilerindeki seçkin<br />

serileri sunuluyor. Göktürk’te açılan yeni<br />

mağazaya yönelik konuşan Porland Yönetim<br />

Kurulu Üyesi İmge Pamukçu, şunları<br />

söyledi: “20 bini aşkın ürün çeşidimizi 4<br />

kıtada 30’dan fazla ülkeye ulaştıran Porland<br />

olarak büyümeye devam ediyoruz. Yeni satış<br />

kanallarımızla ürünlerimizi<br />

Türkiye’de ve dünyada daha<br />

fazla kullanıcıya ulaştırmayı<br />

arzu ediyoruz. Bu hedefe de<br />

emin adımlarla ilerliyoruz.”<br />

Porselenin ham maddesi<br />

olan topraktan ilham<br />

alınarak taş, tuğla, ağaç ve<br />

metalden oluşan mimari<br />

yapı, iç dekorasyonunda kullanılan renkler<br />

ve malzemeler ile doğanın yansımalarını<br />

taşıyor. Porland yeni mağazasında çevreci<br />

yaklaşımını ve alışveriş keyfini dengeli bir<br />

şekilde bir araya getirmeyi hedefliyor. Söz<br />

konusu alanlardaki dinamik renkler ve<br />

yaşayan sahnelerle misafirlerin alışveriş<br />

yorgunluklarından sonra mola vermeleri<br />

amaçlanıyor.<br />

VITRA<br />

18. KEZ<br />

CERSAIE’E<br />

KATILDI<br />

VitrA, 26-30 Eylül <strong>2022</strong> tarihlerinde<br />

İtalya’nın Bolonya kentinde 39.’su<br />

gerçekleştirilen Cersaie’ye bu<br />

yıl 18. kez katıldı. 600’den fazla<br />

katılımcısı bulunan dünyanın en<br />

büyük seramik fuarında, 2003<br />

yılından bu yana yer alan VitrA,<br />

Cersaie’deki standlarında hem<br />

yüzeylere yönelik çözüm, teknoloji<br />

ve malzemelerini hem de banyo<br />

koleksiyonlarını tanıttı.<br />

VitrA’nın standında, doğadan ve yaşamın<br />

özündeki kreatif döngüden ilham alınarak<br />

tasarlanan yeni entegre karo sistemi<br />

çözümleri ve malzeme seçenekleri paylaşıldı.<br />

İlk kez Cersaie’de sergilenen 2023’e özel<br />

yenilikler; cesur, renkli ve canlandırıcı etkiye<br />

sahip bir yolculuğa davet ediyor. Doğanın<br />

enerjisinden esinlenilerek tasarlanan<br />

yenilikler, kullanıcıların dış dünyanın<br />

canlandırıcı etkisini hissedebilecekleri,<br />

yaratıcılıklarını ön plana çıkarabilecekleri<br />

yaşam alanları tasarlayabilmelerine<br />

olanak tanıyan zengin bir seçki sunuyor.<br />

Farklı kombinasyonlara kapı aralayan karo<br />

sistemleri tasarlayan VitrA, bu alandaki 3<br />

yeniliğini Cersaie’ye taşıdı. Bunlar mekana<br />

kreatif, cesur ve ince bir dokunuş yapan<br />

Resincrete, doğal taş görünümünü beyaza<br />

yakın açık renkler ve doğal dokularla<br />

birleştiren LightStone ve dış dünyanın<br />

canlandırıcı etkisini, bütünlük içerisinde<br />

iç mekanlara taşıyan CobbleMix karo<br />

sistemiydi. Sürdürülebilirliğin önde gelen<br />

temsilcilerinden doğal taş, mermer ve<br />

beton görünümlü karolar popülerliğini<br />

sürdürürken, VitrA bu alandaki yeniliklerini<br />

de ilk kez Cersaie’de beğeniye sundu.<br />

VitrA’nın en yeni ve uluslararası ödüllere<br />

layık görülen banyo koleksiyonlarından<br />

Tom Dixon imzalı Liquid, Claudio Bellini<br />

işbirliğiyle geliştirilen Equal ve Terri<br />

Pecora’nın tasarladığı Plural, Cersaie’deki<br />

stantta görücüye çıktı. VitrA Tasarım<br />

Ekibi’nin imzasını taşıyan Origin ve ArchiPlan<br />

koleksiyonlarının yanı sıra, her banyonun<br />

ihtiyacına özel pratik tasarımlarıyla dikkat<br />

çeken Sento’nun seramik sağlık gereçleri<br />

ve Root koleksiyonundaki banyo mobilyası<br />

ve armatürler de sektör profesyonelleriyle<br />

buluştu. V-Box, gömme rezervuar gibi sıva<br />

altı çözümlerin ve V-Care teknolojilerinin<br />

de görülebildiği Cersaie standında, seramik<br />

sağlık gereçlerdeki farklı renkler de<br />

sergilendi.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

MUTFAĞININ<br />

ŞEFI, ABLASI,<br />

ANNESI<br />

DENIZ<br />

ŞAHIN<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Tokat doğumlu. Aslen 70’lerin başında<br />

Almanya’ya göç eden işçi bir ailenin<br />

üç çocuğundan biri. Dokuz aylıkken<br />

bırakılıyor, anneanne evine. 3 yaşında<br />

Almanya’ya aldırılırken zapt edilemeyip<br />

gerisin geri Tokat’a anneannesinin ellerine<br />

teslim ediliyor. Sade Beş Denizler’in şefi aynı<br />

zamanda kurucu ortağı Deniz Şahin’in ilk<br />

çocukluk günleri, kadınları çok kalabalık bir<br />

ailede geçiyor. 8 yaşına dek anneanne evinde<br />

büyüyor ki, teyzeler de dahil ne yanına baksa<br />

tencere tencere yemekler pişiriyor, gördüğü<br />

göreceği herkes!<br />

Yaz olunca kışa, kış olunca yaza<br />

hazırlanıyorlar, dur durak bilmeden! Fokur<br />

fokur kaynayan salçaları izlerken pek bir<br />

eğleniyor, anlattığına göre. Birlik olmuş<br />

kadınların yamacına oturup, domatesin<br />

topraktan kavanoza yolculuğuna tanıklık<br />

etmeye bayılıyor, o yaşlarında bile. En çok<br />

da seyyar kalaycıların ışıl ışıl parlattığı<br />

sahanlara, tencerelere deli oluyor. Şimdi<br />

bile ne zaman bir kalay kokusu alsa,<br />

özlemle o unutamadığı çocukluk günlerine<br />

döndüğünden söz ediyor, Deniz Şahin.<br />

8 yaşına geldiğinde nasıl da kanlı<br />

gözyaşlarıyla Almanya’ya dönmek zorunda<br />

kaldığını anlatıyor, sonra. Ekmeğin taş<br />

fırınlarda haftalık pişirildiği, incecik<br />

açılıp kesilen eriştelerin tatlı bir telaşla<br />

yer sofralarına taşındığı bir yeme içme<br />

kültüründen ve geleneksel yaşamdan geliyor<br />

ne de olsa! Tıpkı Tokat gibi, Almanya'dayken<br />

de hep bir yemek pişirme derdinde, Şahin. İlk<br />

olarak taze kabak yemeği pişiriyor ve sarma<br />

sarıyor, henüz 12 yaşında bir çocuk iken. Ama<br />

nasıl da mutlu! Öyle anımsatıyor...<br />

Almanya'da lise eğitimini tamamladıktan<br />

sonra 1987 yılında yeniden Türkiye’ye<br />

döndüğünü dile getiren Şahin’i en fazla<br />

kamçılayan ise, Almanya’da arayıp da<br />

bulamadığı Tokat insanlarının sıcaklığı,<br />

kalabalık aile ortamları, en önemlisi de o<br />

çok sevdiği anneanne kucağı oluyor. “Benim<br />

için Türkiye demek Tokat demekti. Tokat<br />

demek Bey bağı demekti. Anneannemin<br />

oturduğu yerde büyümüşüm, başka bir dünya<br />

bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Orada<br />

mutluyum. O kadar mutluyum ki. Bana<br />

şaşırıyorlar, ‘Sen nasıl Almanya’yı bırakıp da<br />

Tokat’a geliyorsun?’ diye.” sözleriyle aktarıyor<br />

Tokat’a ve geleneksel hayata bağlılığını.<br />

“En büyük şansım…”<br />

O bağlılıkla geliyor, evlilik kararı da. Üstelik<br />

Anadolu Halk Mutfakları Derneği Başkanı<br />

Adnan Şahin ile giriyor dünya evine. Bu<br />

karar onu sadece dünya evine sokmakla<br />

bırakmayıp, aynı zamanda profesyonel<br />

mutfak dünyasıyla tanışmasına da vesile<br />

oluyor. O günlerde eşi Adnan Şahin, ailesi<br />

gibi mutfağa pek bir meraklı! Her ne kadar<br />

yemek pişirmese de mutfak araştırmaları<br />

konusunda bir hayli hevesli ve ilgili. Deniz<br />

Şahin’in işte en büyük şansı, damağına<br />

düşkün bir eşle evlenmek ve kendi gibi yeme<br />

içmeyi seven bir aileye gelin gitmek oluyor.<br />

İlk işletmeleri, Badal. Tokat deyişiyle<br />

basamak, merdiven anlamına geliyor.<br />

Akşamları meze, ızgara, alkol veren müzikli<br />

bir işletme. Ama Tokat mutfağı konseptiyle<br />

de uzaktan yakından bir ilgisi yok! Deniz<br />

Şef o vakitler yeni doğum yapmış genç<br />

bir anne. Mutfağa girmek, en zevk aldığı<br />

uğraşlarından biri yine. “Çok abartıyorsun”<br />

deseler de mutfakta yemekler yaptıkça<br />

yapası geliyor. Hele bir de beğenildiyse<br />

nasıl motive oluyor, haz duyuyor, bugün bile


duygularını kelimelere sığdırmakta güçlük<br />

çekiyor. Yemek yedirmeyi öteden beri çok<br />

seven Şahin’in geleni gideniyle mutlu olduğu<br />

zamanlar, o günler. Bir restoran açmak ya da<br />

şefi olmak gibi bir hayali ise aklının ucundan<br />

bile geçmiyor.<br />

Ne zamanki eşi, “Deniz, çok güzel yemek<br />

yapıyorsun, bunu herkes tatmalı, gel birlikte<br />

küçük bir yer açalım” teklifini yapıyor. 32<br />

yaşında bir karar profesyonel mutfakta<br />

buluyor kendini, Deniz Şef. Şahin ailesinin<br />

çift olarak açtıkları ilk mekanları, Honça<br />

Tokat Mutfağı oluyor. Bahsettiğine göre, 45<br />

kuverlik bir lokanta. Menüsünde<br />

tamamıyla geleneksel Tokat<br />

lezzetleri var. Kebap hariç<br />

sarmadan tencere yemeklerine<br />

kadar Tokat’a ait her bir yöresel<br />

lezzeti taşıyor mutfağına. Sade<br />

Beş Denizler Mutfağı’ndaki gibi<br />

büyük bir coğrafyayı kapsayan<br />

bir menüsü de yok üstelik. Tokat<br />

gelenekselinin dışına çıkmak<br />

gibi bir gayesinin olmadığını da<br />

sözlerine ekliyor.<br />

“Benim hiç şefim olmadı”<br />

Ev mutfağından çıkıp lokanta<br />

mutfağına girmek, ilk başlarda<br />

pek bir zorluyor onu. “Sudan<br />

çıkmış bir balık gibiyim. Çok<br />

bocaladım, çok yanlış yaptık.<br />

Öyle zamanlar oldu ki, 'Ben bu<br />

işin üstesinden gelemeyeceğim.'<br />

bile dedim. Sonuçta ev mutfağı<br />

yapıyorsunuz, profesyonel<br />

mutfağa girdiğinizde her şey<br />

bambaşka ilerliyor. Burada<br />

çok sistemli gitmelisiniz.” diye<br />

anlatan Şahin’in iki koca yılı<br />

araştırma geliştirmeyle geçiyor.<br />

Honça ile kendini profesyonel<br />

mutfakta geliştirme şansı bulduğunun da<br />

altını çizen Şahin, bir diğer şanssızlığı olarak<br />

da herhangi bir şefin yanında çalışmamayı<br />

gösteriyor. “Kendi işletmemle başladım. Öyle<br />

de devam etti.” diyen Deniz Şef, bu süreçte<br />

eşinden büyük destek görüyor. “Adnan,<br />

benim için yönlendirici oldu hep. Tıkandığım<br />

her anda önümü açtı. Özellikle ürün tedariki<br />

konusunda hep destek oldu. Bir gün geldi,<br />

bilinçli bir şekilde benden elini eteğini çekip<br />

tabiri caizse suya attı. Ya boğulursun ya<br />

çıkarsın misali.” diye anlatan Deniz Şef’in<br />

Honça zamanları dört duvar mutfaktan da<br />

Deniz Şahin, mutfakta mutlulukla<br />

çalışan bir şef. Mutlu çalıştığı<br />

kadar mutlu çalıştırmayı da seven<br />

bir şef aynı zamanda. Geçim<br />

kaynağı olmasının ötesinde yemek<br />

yapmaktan büyük keyif aldığını<br />

dile getiren Şahin, ekibine karşı<br />

da son derece yumuşak, saygılı<br />

ve toleranslı! Çalışanlarına emir<br />

kipiyle değil, rica ve teşekkürle<br />

yaklaştığını söyleyen Deniz Şef,<br />

“Şu kafayla asla çalışmıyorum,<br />

buradan para alıyorlar ve bu<br />

işi yapmak zorundalar. Bir şef<br />

ve işveren olarak vicdanımı<br />

ve duygularımı asla devre dışı<br />

bırakmıyorum. Mutfağımda<br />

hem şef hem abla hem anne<br />

oluyorum.”<br />

ibaret değil, o sıralar. Eşiyle birlikte çevre<br />

şehirlere yoğun seyahatler yaptıklarını<br />

anlatan Şahin, Türkiye coğrafyasına da<br />

bu sayede hakim oluyor. Hemen ardından<br />

ayda bir gün temalı yemekleri menüsüne<br />

koyduğunu söyleyen Şahin, bu şekilde<br />

kendini Türkiye coğrafyasının yemekleriyle<br />

geliştirdiğinden söz ediyor.<br />

Cesur girişimler<br />

Honça’yı cesur bir girişim olarak<br />

yorumlayan Şahin, Tokat halkına<br />

Tokat mutfağını yapmanın<br />

risklerine vurgu yapıyor. Sindire<br />

sindire oturttukları beş yıllık<br />

Honça serüvenini birtakım<br />

sebeplerle sonlandırmak<br />

zorunda kaldıklarını anlatan<br />

Şahin’in İstanbul ile bağları ise<br />

tam da bu dönemde kuruluyor.<br />

2007 yılında Mutfak Dostları<br />

Derneği iş birliğiyle Adile Sultan<br />

Yalısı’nda Tokat Yemeği Günleri<br />

yaptıklarını belirten Şahin,<br />

bu sayede Önder Köse ve eşi<br />

Hüsran Hanım ile tanıştıklarını,<br />

bu tanışıklığın ise kendini<br />

Galata’daki Kiva Han’ın şefliğine<br />

taşıdığını dile getiriyor. Bu<br />

arada Honça’yı da tamamen<br />

kapatıyorlar, söylediğine göre.<br />

“Bizim İstanbul serüvenimizin<br />

başlangıcının ilk sebeplerinden<br />

biri, Zeynep-Halit Kakınç çifti,<br />

ikincisi de Önder Köse ve Levent<br />

Veziroğlu’dur.” demeyi de bir


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

borç bilen Deniz Şef'in Kiva Han yolculuğu<br />

yeni bir sayfa açıyor mutfak kariyerinde.<br />

O günler çok hareketli. Bir tarafta Kiva Han<br />

mutfağı, diğer tarafta Honça’da başlayan<br />

ve yine Kiva Han’da devam eden Adnan<br />

Şahin ile birlikte çıkardığı ilk yeme içme<br />

rehberi ‘Sofradaki Anadolu’ vesilesiyle<br />

yaptıkları Türkiye seyahatleri... Bu keşif<br />

gezileri sayesinde Türkiye’nin bütün bölge<br />

yemeklerine hakim olmaya başladığını<br />

anlatıyor. Arkasından bir kırılma noktası<br />

daha Kiva Han’ın Doğuş Grubu’na satıldığı<br />

o dönem biz Mart 2012’de Berlin’de iki<br />

ortağımız ile Honça’yı açtık. Üç yıl git gel<br />

sürdü. Aslında başarılı olduk, kabul gördük.<br />

Fakat işletmenin başında değilseniz, işler<br />

umduğunuz gibi yürümüyor. İlk açıldığımızda<br />

Şef Demir Özkal bize ciddi destek verdi.<br />

Sonrasında MSA’dan Şef Nizar Alazi geldi<br />

yanımıza. Bulgar göçmeni olduğu için<br />

çalışma ve oturma izni sorunu yoktu, ilaç<br />

gibi geldi bize. O gelmeseydi belki o kadar<br />

da sürmeyebilirdi, emekleri çoktur. Honça<br />

Berlin, ne zaman ki maddi, manevi ve fiziksel<br />

olarak bizi yormaya başladı, o noktada<br />

kapatmaya karar verdik.”<br />

Şubeleşme ruhunda yok!<br />

O süreçte Kiva Han, şubeleşmelerle çatısını<br />

genişletirken, Deniz Şef’in de markayla ilgili<br />

fikirleri şekillenmeye başlıyor. Şubeleşmeye<br />

en başından karşı duran Deniz Şef için Kiva<br />

Han'ın Doğuş Grubu'na satılması işleri<br />

daha da yorucu bir hale getiriyor. Sade Beş<br />

Denizler Mutfağı’nın da şubeleşmeye çok<br />

uygun bir konsept olmadığına vurgu yapıyor.<br />

Sade Beş Denizler Mutfağı’nda bunu<br />

başarabilmek için kadrosunu her daim<br />

yanında yetiştirmeye büyük imtina<br />

gösterdiğini anlatan Şahin, Kiva Han'da bunu<br />

Sade Beş Denizler Mutfağı'nın<br />

kurucu şefi Deniz Şahin, ülke<br />

mutfakları arasında en fazla<br />

İspanyol mutfağına yakın<br />

duruyor. İspanyolların geleneksel<br />

mutfağını Anadolu mutfağına<br />

çok benzettiğini söyleyen Şahin,<br />

bununla birlikte Kore lezzetlerine<br />

olan hayranlığını da gizlemiyor.<br />

Kendini geleneksel bir şef olarak<br />

tanımlayan Şahin'in evdeki yemek<br />

tercihleri ise, yine geleneksel<br />

motifler ile süslü ama Sade’de<br />

yaptığı yemeklerden çok daha<br />

farklı yemekler yapmaya çalışıyor.<br />

yapamadıkları için markanın Bomontiada’da<br />

konsept değiştirmek zorunda kaldığını<br />

ifade ediyor. Ne zaman ki Kiva, meyhane<br />

konseptine dönüşüyor, ruhundaki Kiva’dan<br />

da kopma sürecine giriyor. “Benim için bir<br />

anlamı, özelliği kalmamıştı. Ruhuma hitap<br />

eden markanın farklı bir şekle girmesine<br />

daha fazla seyirci kalmak istemediğim için<br />

de Kiva markasını bıraktım.” sözleriyle<br />

restorana vedasını detaylandırıyor.<br />

Sade Beş Denizler Mutfağı doğuyor<br />

Sade Beş Denizler Mutfağı konsepti tam<br />

da bu dönemde doğuyor. Markanın isim<br />

babası ve kurucu ortağı Emre Karaca ile<br />

Önder Havuzlu ortaklığında yeni bir yolculuk<br />

başlıyor. İlk olarak Eylül 2018’de Güneşlide<br />

kapılarını açan restoran, akşam müşterisi<br />

olmaması sebebiyle bir yılın sonunda<br />

Nişantaşı’na taşınıyor. Pandemi de dahil<br />

bu üç yıllık sürecin bir buçuk yılında temiz<br />

hizmet sunduklarını anlatan Şahin ile biraz<br />

da konsepti konuşuyoruz...<br />

Deniz Şef, Sade Beş Denizler Mutfağı<br />

öncelikle lezzetli yiyecek ve içeceklerin<br />

zevkinden vazgeçmek zorunda kalmadan<br />

daha etkili ve lezzetli sofralar kurmak. Ve<br />

bu sofranın Anadolu coğrafyasını merkeze<br />

alan Kafkasya, Ortadoğu, Balkanlar ve<br />

Akdeniz’i kapsayan bir coğrafya mutfağı<br />

olması işte hikayemiz bu düşünceyi anlatıyor.<br />

Diğer taraftan mevsiminde, doğru ve özenli<br />

malzemelerle yemek yapan gerçek bir<br />

geleneksel mutfak olarak tanımlıyor Sade<br />

Beş Denizler Mutfağı’nı.<br />

Adı gibi sade, karmaşadan uzak, basit ve<br />

zorlaştırılmamış yemekler yapılmak istenen.<br />

Deniz Şef'in ifadesiyle, “Ne yiyorsanız o!”<br />

Nitekim ona göre, basit ve sade olan her<br />

daim güzel! “Biz burada ürünler ile çok<br />

oynamayı sevmiyoruz. Ürünlerin dokusunu<br />

kaybettirmeden, tatlarını baskılamadan,<br />

en orijinal haliyle sunmaya çalışıyoruz.”<br />

sözleriyle özetliyor konsepti.<br />

İşin sırrı, doğru ve kaliteli ürün<br />

seçimi<br />

Doğru ve kaliteli malzemeyi lezzetin<br />

anahtarı olarak nitelendiren Şahin, kaliteli<br />

ve düzgün ürün alımına ayrı bir hassasiyet<br />

gösteriyor. “İyi malzeme ucuz olamaz, ucuz<br />

malzeme de iyi olamaz.” görüşünü savunan<br />

Şahin, yükselen maliyetlere karşın tercihini<br />

daima iyiden yana kullanıyor. Birçok ürünü<br />

şehirlerden tedarik ettiğini anlatan Deniz<br />

Şef, kuru fasulyeyi sanılanın aksine İspir'den<br />

değil, Kayseri’deki direkt üreticisinden satın<br />

alıyor. Sarma yapraklarını 20 yıldır Tokat’taki<br />

Osman Sağol 'un Üzümören’deki bağından<br />

tedarik ediyor. Sade Beş Denizler Mutfağı’nın<br />

kokoreçini İzmir’deki Baki Usta’dan; kabak<br />

tatlısı, zahder ve nar ekşisini Hatay’dan,<br />

zeytinyağını ise farklı birkaç üreticiden<br />

aldığını dile getiren Şahin mutfakta kullandığı<br />

diğer ürünlerin de büyük çoğunluğunu<br />

yerinden tedarik etme konusunda çok<br />

hassas. Salatalar da dahil tüm yemeklerinde<br />

gerçek sızma zeytinyağı kullandığını<br />

söylemeden de geçmek istemiyor. Şahin,<br />

işinde o kadar titiz ki, restoran mutfağını<br />

Sarıyer'deki sarma atölyesiyle destekliyor.<br />

Yaklaşık bir yıl önce açılan üretim yerinde


altı kadın çalışan sadece sarma sarmakla<br />

kalmayıp, restoran mutfağının ince hazırlık<br />

gerektiren tüm ürün süreçlerine ciddi destek<br />

veriyor.<br />

Sunumunda ‘uyum’ var!<br />

Sözlerinin devamında tabakta uyumun<br />

önemine dikkat çeken Şahin, ana yemek<br />

garnitür eşleştirmelerinde lezzetin gücüne<br />

vurgu yapıyor. Şahin, garnitürün süs<br />

değil, yenilebilir olması gerektiğinin altını<br />

çizerek, “Tabağa konulan hiçbir malzeme<br />

süs değil. Görseli olsun, tadı önemli değil<br />

düşüncesinden çok uzak. Tabağa her ne<br />

koyuyorsan, lezzetli olmalı düşüncesine<br />

inanıyor. Tüm birleşenler birbiriyle uyumlu<br />

olmalı.” diyor.<br />

Tabaktaki imzası, yemeğin orijinal hali<br />

Ya sunumu? Deniz Şef'e tabaktaki imzasını<br />

soruyorum bu defa da. Sade Beş Denizler<br />

Mutfağı’nda tabaklama yapamadıklarını<br />

söyleyen Şahin, “Her gün değişen bir öğle<br />

menüsü var. Üstelik en az 15-20 çeşit dolayısı<br />

ile tabaklamak mümkün değil. Kaldı ki<br />

geleneksel tencere yemeklerini tabaklamak<br />

çok da doğru gelmiyor.” diyor. Deniz Şef,<br />

“Benim yemeğimin görseli, yemeğin orijinal<br />

hali. Biz tabaklama yapmıyoruz, doğru<br />

yemeği orijinaline uygun servis ediyoruz.<br />

Benim bütün çabam bu aslında.” diye de<br />

ekliyor.<br />

Artık Bib Gourmand ödüllü!<br />

Söyleşimize Sade Beş Denizler Mutfağı’nın<br />

başarılarıyla devam ediyorum. Malum,<br />

mekan artık Bib Gourmand ödüllü! Nitekim<br />

11 Ekim akşamı gerçekleşen Michelin<br />

Guide İstanbul ödül töreninin parlayan<br />

yıldızlarından biri de onlardı. Deniz Şef'in<br />

sadelikle ilmek ilmek işlediği mutfağı,<br />

Michelin derecelendirmesinde Bib<br />

Gourmand kategorisinde İstanbul'un seçili<br />

10 restoranından biri oldu. Makul fiyatlarla<br />

kaliteli yemek sunmak konusunda rüştünü<br />

ispatlayan Michelin rotalarından biri artık,<br />

Sade Beş Denizler Mutfağı.<br />

Peki bu beklenen bir başarı mıydı, Michelin<br />

Guide'ın gizli müfettişlerini restoranda fark<br />

etmişler miydi? “Hiç kimse fark etmemiş.<br />

Müfettişler kendilerini o kadar ustalıkla<br />

gizlemiş, renk vermemiş, belli etmemiş ki<br />

anlamadık bile.” sözleriyle yanıtlıyor sorumu.<br />

Sade Beş Denizler Mutfağı’nı teftişleyen<br />

Michelin uzmanları, Deniz Şef’in kuş mantısı,<br />

kokoreç ve dil söğüşünü öyle beğenmiş ki,<br />

“Bunları da öneririz” diye not düşmüş. Bunu<br />

da küçük bir anekdot olarak paylaşayım<br />

isterim.<br />

“Sade'yi Bib Gourmand’a giren<br />

markalarla kıyaslamadım”<br />

Şef Deniz Şahin, Bib Gourmand<br />

kategorisindeki diğer restoranlar için ne<br />

düşünüyor, merak ediyorum. İstanbul'daki<br />

diğer dokuz restorana dair bir sorgulama<br />

yapmadığını samimiyetle dile getiren<br />

Şahin, “Bu niye var hiç demedim ama niye<br />

yok dediğim markalar oldu tabii. Açıkçası,<br />

kendimi Bib Gourmand'a giren markalarla<br />

hiç kıyaslamadım. Hatta önümüzdeki süreçte<br />

hepsine de gitmek istiyorum.” diyor.<br />

İyi yemek yapmaya devam edecek<br />

Deniz Şef'e son olarak bundan sonraki<br />

hayallerini soruyorum. Tokatlı şef,<br />

Bib Gourmand başarısına sorumluluk<br />

penceresinden bakmayı daha yerinde<br />

buluyor. Dün olduğu gibi bugün ve yarın da<br />

lezzet ve dikkatten taviz vermeyeceğinin<br />

altını çizen Şahin, “Sektörde bence herkesin<br />

zorunluluğu bu. 'Bib Gourmand’a girdik.<br />

Hedefim artık yıldız.” demeyeceğim.<br />

Olursa tabii ki inanılmaz güzel olur. Tek<br />

söyleyebileceğim, bundan sonrasında da iyi<br />

yemek yapmaya devam edeceğim.”


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

ULUSLARARASI SOSYAL<br />

GASTRONOMI UZMANLARI<br />

ŞIŞLI’DE YEMEK DAĞITTI<br />

16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde sosyal gastronominin uluslararası öncüleri Şişli Belediyesi<br />

Aşevi’nde yemek pişirerek ihtiyaç sahiplerine dağıttı. Şefler, bu yemekte iptal edilen İstanbul Lezzet<br />

Festivali’nden kalan malzemeleri, kendi ülkelerinden getirdikleri yerel lezzetleri ve yine festivale<br />

katılacak Türk şeflerin Gaziantep, Van ve İstanbul’dan gelen ürünlerini kullanarak yaptı.<br />

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK)<br />

Bartın Amasra Müessesesi’nde<br />

gerçekleşen ve 41 kişinin<br />

hayatını kaybettiği patlamadan<br />

dolayı, Uluslararası İstanbul Lezzet<br />

Festivali iptal edildi. Şişli Belediyesi<br />

ev sahipliğinde, İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi (İBB) ve İBB Turizm<br />

Platformu iş birliğiyle düzenlenecek<br />

festival kapsamında, sosyal<br />

gastronominin dünyadaki öncü isimleri<br />

de Türkiye’deydi. Şefler, 16 Ekim Dünya<br />

Gıda Günü’nde sosyal gastronominin<br />

birleştiriciliğinden güç alarak kendi<br />

ülkelerinden gelen yerel lezzetler<br />

ve festivale katılacak Türk şeflerin<br />

Gaziantep, Van ve İstanbul ürünleriyle<br />

yemek pişirdi.<br />

Festivalden kalan malzemeler<br />

yemeğe dönüştürüldü<br />

Sıfır atık felsefesiyle tasarlanan<br />

festivale katılan üretici, kadın<br />

kooperatifleri ve markaların<br />

kullanamadığı malzemeler, Şişli<br />

Belediyesi Aşevi’nde ihtiyaç sahipleri<br />

için yemeğe dönüştürüldü. 5 kıtada,<br />

70’tan fazla ülkede 200’den fazla kâr<br />

amacı gütmeyen kuruluş, şef, aktivist<br />

ve girişimcisiyle küresel bir ağ olan<br />

Social Gastronomy Movement (Sosyal<br />

Gastronomi Hareketi Vakfı) CEO’su<br />

Nicola Gryczka, Başkan Patrick<br />

Honauer, Ruanda’dan Clare Effiong,<br />

Lübnanlı Şef Maya Terro ve kısa<br />

süre önce açıklanan 50 Best Latin<br />

Amerika’da “Icon Awards” ödülünü<br />

kazanan Brezilyalı Şef Rafael Rincón<br />

gibi farklı ülkelerde sosyal gastronomi<br />

projeleri yürüten ünlü isimler Şişli<br />

Belediyesi Aşevi ve yapılan projelerle<br />

ilgili de bilgi aldı.


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

OMNIVORE<br />

FOOD FESTIVAL<br />

MICHELIN<br />

YILDIZLI<br />

ŞEFLERI<br />

AĞIRLADI<br />

Yeme içme sektörünün önde gelen metropollerinde, ilham verici birçok etkinliği kapsayan,<br />

‘Dünyanın ilk Gezici Mutfak Festivali’ Omnivore Food Festival’in bu yılki son durağı yine İstanbul<br />

oldu. Festival, 4 yıl aradan sonra 15-16 Ekim’de The Seed İstanbul sahnesinde Michelin yıldızlı<br />

şefleri ağırladı.<br />

Paris, New York, Montreal, Şangay,<br />

Moskova, Londra, Rio de Janeiro gibi<br />

dünyanın 3 kıtası ve farklı şehirlerini<br />

gezen Omnivore Food Festival, mutfağı<br />

hiç olmadığı kadar eğlenceli kılan formatı<br />

ile yeme-içme ile ilgilenen herkesi tek<br />

bir projede, alanında çok başarılı olan<br />

Türk şeflerle buluşturdu. Sirha Omnivore<br />

İstanbul, 4 yıl aradan sonra Michelin yıldızlı<br />

şefleriyle 15-16 Ekim’de, Hybrid Community<br />

iş birliği ile The Seed’de gerçekleşti.<br />

Türk şefler fikirlerini, tekniklerini,<br />

deneyimlerini paylaştı<br />

İki farklı bölümden oluşan Omnivore,<br />

mutfak profesyonelleri ve genç yetenekleri,<br />

ünlü şeflerle buluşturan Masterclass,<br />

eşsiz lezzetleri tadarak, ünlü şefler ile<br />

birlikte eğlenilen The Omnivorious Party<br />

ile İstanbullu yemek severleri buluşturdu.<br />

Ayrıca bu seneye özel ilk kez gerçekleşen<br />

‘Liquid Stage’de de farklı kokteyller<br />

deneyimlendi.<br />

Festivalde, 11 Ekim’de gerçekleşen Michelin<br />

Guide İstanbul'un 2023 restoranları ödül<br />

töreninde 1 Michelin Yıldızı’na layık görülen<br />

Neolokal Restoran’ın Şefi Maksut Aşkar<br />

ve Michelin Rehberi’nde yerini alan Alaf<br />

Restoran’ın Şefi Murat Deniz Temel de yer<br />

aldı.<br />

Omnivore Food Festival’e katılan diğer<br />

şeflerden bazıları ise; Mustafa Otar, Yaren<br />

Çarpar, Cihan Kıpçak, Sinan Budeyri,<br />

Bora Bozankaya, Murat İlke Özipek, Pınar<br />

İshakoğlu ve Can Aras oldu.<br />

Erkanlı: “Yeni nesil şeflerimize<br />

ilham olmaya devam edeceğiz”<br />

GL Events Exhibitions Türkiye Genel Müdürü<br />

Gülperi Erkanlı, “Uzun bir aradan sonra<br />

gerçekleşen Sirha Omnivore Istanbul’da,<br />

mutfaklarında heyecanlarını, tutkularını<br />

özgürce hayata geçiren şeflerimiz, Omnivore<br />

aracılığıyla bu becerilerini, deneyimlerini,<br />

duygularını, teknik ve malzemeleriyle<br />

harmanlayarak katılımcılarımıza sundu.<br />

Etkinliğimizde birbirinden kıymetli şeflerimiz<br />

arasında, Michelin yıldızlı ve Michelin<br />

listesinde yer alan şeflerin olması bizim<br />

için çok kıymetliydi. Bu vesileyle Michelin<br />

yıldızına hak kazanan tüm şeflerimizi<br />

içtenlikle kutlarken, gelecek dönemlerdeki<br />

Omnivore etkinliklerimizde hem daha fazla<br />

Michelin yıldızlı şeflerimizin yer almasını<br />

diliyor hem de yeni nesil şeflerimize de<br />

ilham kaynağı olmaya devam etmeyi<br />

hedefliyoruz. Sirha Omnivore İstanbul ile<br />

kaldığımız yerden devam edeceğiz.” diye<br />

konuştu.<br />

Yolaç: “Michelin yıldızlı şeflerimiz<br />

ayrı bir değer kattı”<br />

Proje ortaklarından Hybrid Community<br />

Kurucusu Kreatif Direktörü Gözde Yolaç<br />

Savaş ise; “Omnivore İstanbul, geleceğin<br />

trendlerinin ve lezzetlerinin belirlenmesinde<br />

büyük bir rol oynarken, ziyaretçilerine de<br />

yeni konseptler keşfetme ve yeni ürün veya<br />

ekipman inovasyonları deneyimleme şansı<br />

sundu. Festival, son birkaç yıldır Türkiye’de<br />

eksikliğini hissettiğimiz, lokal ve global<br />

yeteneklerin harmanlandığı, yeni kesişmeler<br />

ortaya koyan çok önemli bir buluşma oldu.<br />

Hybrid Community olarak projenin ilk<br />

yıllarından beri partneri olmak ve bu yıl pek<br />

çok yenilikle bir kez daha dünya gastronomi<br />

sahnesiyle buluştuk, heyecan verici.<br />

Michelin yıldızlı şeflerimiz de festivalimize<br />

ayrı bir değer kattı.” şeklinde konuştu.<br />

Omnivore Food Festival, Metro Türkiye Ana<br />

partnerliğinde; Electrolux Professional<br />

Co partnerliğinde, Bobaco&Teaco, Buffa,<br />

California Walnuts, Harem Chocolate,<br />

Havel Dizayn ve Unilever Food Solutions<br />

destekleriyle gerçekleşti.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

30 YIL SONRA TÜKETECEK<br />

GIDAMIZ KALMAYABILIR<br />

Fazla Gıda’nın Kurucu Ortağı ve CEO'su Olcay Silahlı, 30 yıldan kısa sürede<br />

tüketecek gıda bulunamama riski olduğunu belirterek, “Sektörün tüm<br />

paydaşları; devlet liderleri, özel sektördeki üst düzey yöneticiler, enstitüler ve<br />

tüketiciler kolektif bir şekilde çalışmalı ve sürdürülebilir sistemler kurulması<br />

için adım atmalı.” dedi.<br />

Gıda, tabağımızdakilerden çok<br />

daha fazlası” diyen Fazla Gıda’nın<br />

Kurucu Ortağı ve CEO'su Olcay<br />

Silahlı, “Yaşamın devamlılığı için<br />

en temel ihtiyacımız olan gıda, aynı<br />

zamanda tüm dünyayı ortak bir paydada<br />

toplayabilen yegâne hazinelerden biri.<br />

Sadece karnımızı doyurmak değil; güzel<br />

haberleri kutlamak, çok özlenen yakınları<br />

karşılamak ya da günün yorgunluğunu<br />

üzerimizden atmak için de lezzet dolu<br />

sofralar hazırlıyoruz. Gıda aracılığıyla bağ<br />

kuruyoruz. Fakat gıdaya olan saygımızı<br />

kaybettik. Bugün üretilen gıdanın yaklaşık<br />

%15’ini hasat sırasında, %14’ü ise<br />

hasat sonrası adımlarda kaybederken<br />

yaklaşık %17’sini biz tüketiciler atığa<br />

dönüştürüyoruz. Tedarik zinciri boyunca<br />

karşılaşılan kısıtlı altyapı uygulamaları,<br />

yetersiz lojistik ve depolama sistemleri,<br />

üretim ve tedarikte alınan yanlış<br />

kararlar ve doğru gelişmeyen tüketici<br />

alışkanlıkları gibi sebepler ile gıdanın<br />

miktarı ve değeri her adımda biraz daha<br />

azalıyor. Birleşmiş Milletler tarafından<br />

hazırlanan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma<br />

Amaçları ajandasında yer alan hedeflerin<br />

gerçekleştirilmesi için 8 yılımız kaldı ve<br />

biz bugün her zamankinden güçlü şekilde<br />

aksiyon almalıyız. Çünkü gıda sistemlerini<br />

sürdürülebilir bir şekilde ele almadığımız<br />

sürece üzerine konuşacak gıdamız<br />

olmayacak.” şeklinde konuştu.<br />

“30 yıldan kısa sürede tüketecek<br />

gıda bulamayacağız”<br />

Bugün kaynak kullanımı konusunda<br />

yaklaşık iki dünyamız varmış gibi hareket<br />

ettiğimizi de vurgulayan Silahlı, “Üzerinde<br />

yaşayabileceğimiz yalnızca bir dünyamız<br />

var ve ona iyi bakmak, gelecek nesillere<br />

yaşanabilir bir dünya bırakmak bizim<br />

sorumluluğumuzda. Küresel nüfus<br />

günden güne artmaya devam ederken<br />

asıl mücadelemiz daha fazla gıda<br />

üretimi yapmak değil mevcut sistemleri<br />

sürdürülebilir şekilde ele almak ve gıda<br />

kaybı ve israfı konusunda proaktif şekilde<br />

çalışmak olmalı. Bu asıl mücadelemizin<br />

başarılı olması etkili kaynak kullanımı,<br />

gezegen sınırlarının korunması ve gıda<br />

güvenliğinin sağlanması için son derece<br />

kritik. Mevcut sistemlerin aynı şekilde<br />

devam ettiği senaryoda 30 yıldan kısa<br />

sürede tüketecek gıda bulamayacağız ve<br />

bu durum insanlık tarihini belki de iklim<br />

krizinden daha derin şekilde etkileyecek.<br />

Gıdayı çöpe atma lüksümüz yok.” dedi.<br />

“Problemi kaynağında çözmek<br />

adına herkese görevler düşüyor”<br />

Silahlı; “2016 yılında Fazla Gıda’yı<br />

kurarken sırtımıza birçok sorumluluk<br />

yükledik; iklim krizi ile mücadele etmek,<br />

sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak<br />

ve gençlere etki odaklı işler konusunda<br />

örnek olmak. Bugün gerçekleştirdiğimiz<br />

fazlayı faydaya çevirme çalışmalarının<br />

odağında ise SKA12: Sorumlu Üretim<br />

ve Tüketim hedefinin 3. alt başlığı olan<br />

2030 yılına kadar tedarik zinciri boyunca<br />

yaşanan gıda kaybı ve atıklarının yarıya<br />

indirilmesi yatıyor. Bu mücadelenin<br />

yalnızca özel sektörün üstlenmesi<br />

gereken bir sorumluluk olmadığını<br />

biliyoruz. Problemi kaynağında çözmek<br />

adına sektörün tüm paydaşları; devlet<br />

liderleri, özel sektördeki üst düzey<br />

yöneticiler, enstitüler ve tüketiciler<br />

kolektif bir şekilde çalışmalı ve<br />

sürdürülebilir sistemler kurulması için<br />

adım atmalı.<br />

“Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı<br />

Farkındalık Günü herkese bir çağrı<br />

olsun”<br />

Fazla Gıda olarak geliştirdiğimiz<br />

teknoloji tabanlı bütünsel atık<br />

yönetim çözümlerimiz ile bu hedefi<br />

gerçekleştirmek için 5 yıldan uzun<br />

süredir çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir<br />

yanında yürüttüğümüz gıda kurtarma<br />

operasyonları, hayata geçirdiğimiz<br />

teknoloji tabanlı ürün ve hizmetler,<br />

geliştirdiğimiz uzmanlık ve partner<br />

ekosistemimiz ile bu süre içinde 47 bin<br />

tondan fazla gıdanın çöpe gitmesini<br />

engellerken 64 bin ton karbon salımını<br />

önledik ve her geçen gün etkimizi<br />

artırarak yola devam ediyoruz. Bu<br />

mücadeleyi ancak sürdürülebilirliği bir<br />

Ar-Ge çalışması olarak ele aldığımızda ve<br />

gerekli yatırımı yaptığımızda kazanabiliriz.<br />

29 Eylül Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı<br />

Farkındalık Günü’nün bu anlamda bir<br />

çağrı olarak ele alınması gerektiğini<br />

düşünüyor, doğru ve etki odaklı ortaklıklar<br />

geliştirdiğimiz takdirde başaracağımıza<br />

inanıyoruz. Şimdi, herkes için gıda kaybı<br />

ve israfını önleme zamanı.” diyerek<br />

sözlerini tamamladı.


Oda İçi<br />

Ekipmanlarımızla<br />

Tanışın<br />

Lifetech Türkiye Distribütörü<br />

Yeni Mahalle Kuzey Yanyol Caddesi No.65 34530<br />

Kumburgaz/Büyükçekmece - İstanbul | Türkiye<br />

Tel/Phn : +90 212 580 1 590 - Fax: +90 212 580 1 581<br />

www.otelurunleri.com.tr


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel makale<br />

İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />

Dr. Murat Dogan -<br />

Esnaf lokantaları gastronomi kültürünün<br />

ellerinden kayıp gidiyor<br />

Üniversitede bir hoca arkadaşımızla<br />

esnaf lokantalarının gıda güvenliği<br />

durumlarını çalışıyoruz. Bu konuya<br />

çalışırken esnaf lokantalarının yaşadığı<br />

sorunlar da karşımıza çıktı. Günümüzde<br />

toplum olarak daha çok fast-food yemek<br />

tarzına yönelmiş durumdayız. Aslında<br />

biz farkında olmadan esnaf lokantaları<br />

gibi birçok değer gastronomi kültürünün<br />

ellerinden kayıp gidiyor. Zannedersem,<br />

bunun farkında bile değiliz. Evet, kültürel<br />

değerlerimizi korumamız, geleceğimizin<br />

bir teminatı olsa gerek. Bunu<br />

sağlamanın yolu ise, öz değerlerimizin<br />

günümüz koşullarına göre yeniden<br />

şekillendirilmesinden geçmektedir.<br />

Öncelikli olarak esnaf lokantalarının<br />

tarihsel sürecinden bahsedip daha sonra<br />

da araştırma sonuçlarımıza değinmek<br />

istiyorum.<br />

Osmanlı döneminde halk dışarıda karnını<br />

doyurmak zorunda kaldığında, ücretsiz<br />

aşevlerinden veya düşük ücretle aşçı<br />

dükkânlarından yemek yerdi. 1900’lerin<br />

başına kadar aşçı dükkânlarında bir<br />

veya iki çeşit yemek çıkarmış. On<br />

dokuzuncu yüzyılın sonlarında ise,<br />

İstanbul’da tüccarın ve varlıklı esnafın<br />

uğrak yerleri olmaya başlayan, İtalyanca<br />

“locanda” sözcüğünden türetilen<br />

lokantalar açılmaya başlamıştır. Diğer<br />

taraftan aşçı dükkânlarına tüccar ve<br />

esnafın da öğle yemekleri için uğraması,<br />

menülerinin zenginleşmesini sağlamış<br />

ve bu dönüşüm esnaf lokantalarını<br />

doğurmuştur. Dışarıda yemek yenilen<br />

mekânlar, ülke gastronomisi açısından<br />

değerlendirildiğinde, özgünlüğü ile esnaf<br />

lokantaları öne çıkmaktadır. Aslında<br />

esnaf lokantaları birbirini tanımayan<br />

insanların aynı masayı paylaşabildiği,<br />

dışarıya tepsiyle servisin yapıldığı ve<br />

genellikle çarşı esnafına hitap eden<br />

mekânlardır. Günümüzde esnaf<br />

lokantaları, geleneksel yemek kültürünü<br />

yansıtan ev tipi olarak tanımlanan<br />

yemekleri, menülerinde servis<br />

etmektedir. Bunlar mercimek çorbası,<br />

ezogelin çorbası, kelle paça çorbası,<br />

işkembe çorbası, kuru fasulye, pirinç<br />

pilavı, patlıcan yemekleri, köfte çeşitleri,<br />

et haşlama, zeytinyağlı vb. çeşitlerdir.<br />

Kısaca Osmanlı’da yüzyıllar boyunca<br />

sürmüş aşevleri geleneği ve 1900’lu<br />

yıllara kadar devam eden aşçı dükkânları<br />

Cumhuriyet’in ilk yılları ile birlikte esnaf<br />

lokantalarına dönüşmüş ve yemek<br />

kültürümüzün önemli bir parçası olmaya<br />

devam etmiştir. Ancak günümüzde,<br />

toplumun hijyen kaygısı ve bazı farklı<br />

nedenlerle bu lokantalara çok fazla<br />

rağbet göstermemesi, önemli bir<br />

kültür mirasının yok olması tehlikesini<br />

beraberinde getirmiştir. Özellikle esnaf<br />

lokantalarının mutfaklarının çok küçük<br />

olması ve alt yapı yetersizlikleri bu<br />

kaygıyı haklı çıkarmıştır. Mutfaklarda<br />

kullanılan sebze, et, tavuk ve balığın<br />

kesildiği, doğrandığı, işlendiği ve<br />

pişirildiği ekipmanların hijyenik<br />

dizayna göre tasarlanamamış olması<br />

en büyük handikaptır. Ayrıca gıda ile<br />

doğrudan temasta olan yüzeyler, alet<br />

ve ekipmanlar gıda güvenliği açısından<br />

önemli bir risk kaynağıdır.<br />

Yaptığımız araştırmada, esnaf<br />

lokantalarının gıda güvenliği açısından<br />

sorunsuz hale getirilebilmesi için<br />

alınması gereken bazı önlemlerin<br />

olduğunu tespit ettik. Bunlar özetle:<br />

-Ekipmanlar temiz ve mikrop<br />

bulaşmasını önleyecek şekilde<br />

yerleştirmelidir.<br />

-Kesme ve doğrama tahtaları<br />

düzenli olarak temizlenmeli ve ıslak<br />

bırakılmamalıdır. Aldığımız ıslak tahta<br />

örneklerinde çok fazla mikrop gelişti.<br />

-Kırmızı et, tavuk, sebze vb. için ayrı<br />

ayrı kesme tahtaları kullanılmalıdır.<br />

Bu uygulama yapılmadığında et<br />

tahtalarından hastalık yapıcı mikroplar<br />

çapraz şekilde çiğ tüketilen sebzelere<br />

bulaşıyor. Bunu da gözlemledik.<br />

- Hasar görmüş olan doğrama tahtaları<br />

yenilenmelidir. Çünkü pürüzlü aşınmış<br />

tahtalarının aralarında çok fazla hastalık<br />

yapıcı mikrobun olduğunu tespit ettik.<br />

-Mutfak içlerinde el yıkama evyesinin<br />

olması ve yanı başında sıvı sabun,<br />

dezenfektan ve kâğıt havlu gibi<br />

malzemelerin bulundurulması gerekiyor.<br />

El yıkama imkânı bulamayan veya sık sık<br />

elini yıkamayan personelin elinde çok<br />

fazla mikrop tespit ettik.<br />

Esnaf lokantalarında gıda güvenliğini<br />

sağlamak adına HACCP sisteminin<br />

doğru bir şekilde uygulanması gerekiyor.<br />

Böylece toplumsal bir kaygı olan hijyen<br />

kaygısı da bertaraf edilmiş olacaktır.<br />

Sonuç olarak esnaf lokantaları<br />

gastronomi kültürünün taşıyıcısı<br />

olup otantikliğinin korunduğu, kadim<br />

yemeklerin gelecek nesillere aktarıldığı<br />

doğru bir sistem içinde yer almalıdır.<br />

Böylece gastronomi kültürümüz de<br />

korunmuş olacaktır.


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

TÜRK<br />

KAHVESI<br />

LIDERLIĞI<br />

YINE ELDEN<br />

BIRAKMADI<br />

Areda Survey’in<br />

1.100 katılımcı ile<br />

gerçekleştirdiği<br />

“En Sevilen Kahve”<br />

araştırmasının<br />

sonuçlarına göre, Türk<br />

Kahvesi yüzde 77,0 ile<br />

liderliği yeni nesil kahve<br />

çeşitlerine bırakmadı.<br />

Günümüzde yeni nesil<br />

kahve tüketiminin giderek<br />

yaygınlaşmasıyla Türk<br />

toplumunun kahve tercihi de merak<br />

konusu haline geldi. Areda Survey’in<br />

gerçekleştirdiği en sevilen kahve<br />

araştırmasına göre yüzde 77,0 ile Türk<br />

kahvesi diğer kahve türlerini gölgede<br />

bıraktı.<br />

Türk halkı kahveyi öğleden sonra<br />

tüketiyor<br />

Türk kültüründe kahve dostlukların<br />

ifade ediliş biçiminde, evliliklerin<br />

başlangıcında, şarkılarımızda ve ilk<br />

öğünümüzün adında bile yer alır. İngiliz<br />

kültürü ile bütünleşen 5 çayı gibi Türk<br />

kültürüyle de kahve tüketimi özdeşmiş<br />

durumda. Araştırma sonuçlarına göre<br />

Türk halkı kahveyi en çok yüzde 34,3<br />

ile öğleden sonra tüketiyor. Kahve<br />

tüketiminde öne çıkan diğer zamanlar<br />

ise yüzde 27,6 ile akşam, yüzde 26,4 ile<br />

kahvaltı sonrası, yüzde 8,5’i gün boyu ve<br />

yüzde 3,1’i kahvaltı.<br />

Araştırmaya göre Türk halkının yüzde<br />

58,9’u kahvesini kendisi yapmayı tercih<br />

ediyor. Yüzde 26,7’si hem kendim<br />

yaparım hem de satın alırım derken,<br />

yüzde 14,3’ü satın alırım diyor.<br />

Günde 1 fincan şekerli kahve keyfi<br />

Günümüzde kontrollü olarak tüketilen<br />

kahvenin insan sağlığını olumlu yönde<br />

etkilediği artık biliniyor. Ancak kahve<br />

tüketimi insan sağlığına iyi gelen<br />

bir içecek olarak tercih edilmesinin<br />

ötesinde bir yerde. Araştırmaya göre<br />

Türk halkının yüzde 52,4’ü Keyif Aldığım<br />

İçin kahve tüketiyorum diyor. Yüzde<br />

33,1’i ise Sağlığım için tüketiyorum<br />

tercihini yapıyor. Araştırmaya göre,<br />

Türk halkının yüzde 74,5’i kahve keyfini<br />

günde 1 Fincan/Kupa ile sınırlandırıyor<br />

ve yüzde 50,4’ü kahvelerini şekerli<br />

olarak tüketmeyi sevdiğini belirtiyor.<br />

Yüzde 37,3’ü ise şekersiz kahve<br />

tüketiyor.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Piknik<br />

grubu ve<br />

kovalık bal<br />

çeşitleri ile<br />

bal cenneti<br />

Seğmen; otel, restoran, yurt, kafe ve diğer işletmeler için<br />

zengin bal çeşitleri sunuyor. 20g/25g/30g/ 40 gramlık piknik grubu<br />

ürünlerinden 5, 10 ve 22 kilogramlık kovalara kadar geniş bir ölçek<br />

yelpazesi ile müşterilerini buluşturan Seğmen, bu sayede kahvaltıdan<br />

tatlılara kadar her öğünde balların verimli bir şekilde kullanılabilmesini<br />

sağlıyor. Küçük ölçekli olarak satışa sunulan piknik grubu ballar, daha<br />

çok açık büfe gibi kahvaltılarda tercih edilirken kovalık bal çeşitleri tatlı<br />

yapımında ve sunumda kullanılıyor. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde, Seğmen<br />

güvencesi ile üreticiden temin edilen ballar, doğallığı bozulmadan<br />

işletmeler ile buluşuyor. Siz de Seğmen piknik ve kova grubu bal<br />

çeşitlerine kolayca ulaşmak için Seğmen bölge temsilcileri ile iletişime<br />

geçebilirsiniz.<br />

Parizyen tatlıların gurme<br />

çaylarla muhteşem eşleşmesi<br />

Fairmont Quasar Istanbul’un<br />

giriş katında yer alan<br />

Demlique by Tonka,<br />

Datça’nın ünlü pastanesi<br />

Tonka’nın yaratıcısı Feray<br />

Aydoğdu tarafından Fransız<br />

teknikleriyle hazırlanan<br />

günlük pastaların, Türkiye’nin<br />

önde gelen gastronomi<br />

yazarı ve çay sommelier’i<br />

Ebru Erke’nin hazırladığı<br />

eşsiz çay harmanlarıyla<br />

eşleştirildiği çok özel bir<br />

lezzet deneyimi sunuyor. Orman meyveli çikolatalı ekler ile gül<br />

ve böğürtlen karışımı çay, karamelli ve fındıklı çikolata dom ile<br />

Hindistan cevizli çarkıfelek meyveli çay ve pralin dolgulu Paris<br />

brest ile yasemin çiçekli çay gibi seçkiler ile farklı lezzet ve<br />

farklı aromaların uyumunu keşfedebilirsiniz. Çay saati keyfinize<br />

keyif katacak ve lezzet dünyasında sınırsız keşifler yapmanızı<br />

sağlayacak bu lezzet harmonisi haftanın her günü 10.00-20.00<br />

saatleri arasında Demlique by Tonka’da lezzet severlerle<br />

buluşuyor.<br />

Kadınlar tarımın<br />

görünmeyen kahramanı<br />

Coğrafi işaretler<br />

kentleri uçuracak<br />

Geleceğin sanayi, tarım, turizm<br />

çalışmalarına köprüler kurmak ve<br />

Hatay’ın coğrafi işaretli ürünlerini<br />

dünyaya duyurmak amacıyla düzenlenen<br />

Yerelden Dünyaya Açılan Kapı: Hatay<br />

Coğrafi İşaretler Zirvesi konunun en<br />

etkin isimlerini bir araya getirdi. Spark,<br />

Hatay KAGİD ve Güvenilir Ürün Platformu<br />

desteği ile Antakya Ticaret ve Sanayi<br />

Odası önderliğinde düzenlenen etkinlikte<br />

konuşan alanının uzman isimleri<br />

Hatay’ın coğrafi işaretli değerlerini<br />

dünyaya tanıtmak için ilk adımı attı.<br />

Açılışta konuşan Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin,<br />

2008 yılında başladıkları coğrafi işaret serüveninde emin adımlarla<br />

ilerlediklerine dikkat çekti. İlk müracaatlarının da Antakya künefesi<br />

olduğunu hatırlatan Çinçin, "Süreç ilerledikçe de üzerimize düşen<br />

görevleri yapmaya çalıştık. Bu süreçte bekleyen coğrafi başvurularımız<br />

ise Hatay biber salçası, nar ekşisi, halhalı zeytini, zahter, barburi<br />

üzümü diye sıralanıyor. Çok şanlı, zengin bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu<br />

coğrafyada yapacak çok işimiz var. ATSO olarak bizim tek başımıza<br />

enerjimiz yetmeyebilir, diğer kurumların da coğrafi işaret konusunda ciddi<br />

çalışmaları var." dedi.<br />

Her yıl 15 Ekim’de kutlanan Dünya Kadın Çiftçiler Günü,<br />

kadınların kırsal ekonomideki hayati rolüne dikkat çekmek için<br />

16 Ekim Dünya Gıda Günü’nden bir gün önce ilan edilmesiyle<br />

de önem taşıyor. 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı ile<br />

çiftçilerin verimini ve refahını artırmak, tarımda sosyal ve dijital<br />

dönüşümü desteklemek, sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla<br />

doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunmak amacıyla<br />

çiftçilerin yanında olmaya devam eden Cargill güne özel bir<br />

araştırma paylaştı. Program kapsamında KONDA ile geçen<br />

yıl gerçekleştirilen “Çiftçinin Zihin Haritası” araştırması, bu<br />

yıl tarım ve kadın konularına doğru genişletildi. Tarımsal<br />

süreçte kadınların nasıl bir rol üstlendiğinin ele alındığı<br />

araştırma kapsamında, 1000 Çiftçi 1000 Bereket programına<br />

katılan 34’ü erkek, 10’u kadın toplam 44 kişiyle telefonla ve<br />

çevrim içi ortamda görüşüldü. Sonuçlar, Türkiye’de tarımın<br />

cinsiyet ayrımcılığının da en çok hissedildiği alan olduğunu,<br />

kadının tarımdaki rolünün yeterince öne çıkmadığını, ataerkil<br />

sosyokültürel yapı nedeniyle, tarımsal üretimde özneden ziyade<br />

süreçteki takviye kuvvet gibi görüldüklerini ortaya koyuyor. Buna<br />

göre; 10-15 yıl öncesine kadar tarlada daha aktif olan kadınlar,<br />

insan gücüne duyulan ihtiyacın azalması ve ekim sahalarının<br />

büyümesine bağlı olarak tarlalardaki etkinliğini yitirdi. Kadın<br />

takviye kuvvet gibi görülüyor. Kadınların sezgisini önemseyen<br />

erkekler, geri planda eşlerinin fikrini almaya ihtiyaç duyuyor.


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

TÜRSAB Gastronomi Treni lezzet<br />

yolculuğuna başladı<br />

Gastronomi turizmini geliştirmek ve<br />

Türkiye’nin dört bir yanındaki birbirinden<br />

güzel lezzetleri misafirleriyle buluşturmak<br />

amacıyla TÜRSAB ve TCDD iş birliğiyle<br />

hayata geçirilen “TÜRSAB Gastronomi Treni”<br />

projesinin lansmanı Afyonkarahisar’da<br />

gerçekleştirildi. Proje, 7-9 Ekim tarihleri<br />

arasında Afyonkarahisar Motor Sporları<br />

Merkezi'nde düzenlenen GastroAfyon <strong>2022</strong><br />

IV. Uluslararası Turizm ve Lezzet Festivali<br />

ile eş zamanlı olarak başladı. Gastronomi<br />

Turizmi Projesi’ne ilişkin değerlendirmelerde<br />

bulunan TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas<br />

Başkanı Ömer Kartın da projenin hayata<br />

GTD,<br />

Bursa’daki<br />

öğrencilere<br />

gastronominin<br />

önemini anlattı<br />

geçirilmesi için 2019 yılından bu yana TCDD<br />

ile yoğun bir temas içerisinde olduklarını<br />

belirtti. İlk deneme seferinin Adana’da<br />

yapıldığını hatırlatan Kartın, pandemi süreci<br />

nedeniyle ara verilmek zorunda kalınan<br />

projeyi Afyonkarahisar gibi gastronomi<br />

zenginliği UNESCO tarafından tescillenmiş<br />

bir şehirden başlatmanın özel bir anlamı<br />

olduğunu ifade etti. Adana’da gerçekleşen<br />

deneme gezisinin ardından ilk seferini<br />

Afyonkarahisar’dan Denizli'ye yapan TÜRSAB<br />

Gastronomi Treni, lezzet yolculuğuna farklı<br />

rotalar ile devam edecek.<br />

Bursa Bilfen liselerinde öğrencilerin<br />

kültürel birikimlerini ve girişimcilik<br />

ruhlarını geliştirmek, öğrencilerde<br />

son yılların çok rağbet gören terimi<br />

“gastronomi” hakkında farkındalık<br />

oluşturmak amacıyla bir konferans<br />

düzenlendi. Gastronomi Turizmi<br />

Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe’nin konuk olduğu konferansta<br />

gastronomide markalaşma konusu ve süreçleri ele alındı. Bursa<br />

Gastronomi Derneği Başkanı ve aynı zamanda Hacı Hasan Oğulları<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Aktaş’ın da katılım sağladığı konferans<br />

kapsamında öğrencilere gastronominin önemi, Türk mutfağına ait<br />

lezzetlerin dünyaya tanıtılması ve bunlara yönelik organizasyonlarının<br />

yürütülmesi konularında genişbilgiler aktarıldı.<br />

USLA Kanyon’a taşındı<br />

Yiyecek içecek ve otelcilik sektörlerine ustalık derecesinde<br />

profesyoneller kazandıran, lezzet atölyelerinde eğitimi ve eğlenceyi<br />

buluşturan USLA, Kanyon’a taşındı. Üstelik USLA yeni yerinde Gusto<br />

by USLA restoranı, USLA Kütüphane, Chocolate by USLA, Skola<br />

Coffee, USLA Patisserie ve alışveriş alanlarıyla sektöründeki çıtayı<br />

en üst seviyeye çıkararak yepyeni deneyimler yaşamaya da davet<br />

ediyor. Türkiye’nin de önde gelen uluslararası otel işletmeciliği ve<br />

aşçılık akademilerinden biri olan USLA, dünya standartlarındaki<br />

eğitim programlarıyla mutfak ve ağırlama profesyonellerini Kanyon’da<br />

yetiştirmeye devam ediyor. En üst düzeyde mutfak ve ağırlama<br />

profesyonelleri yetiştirmeye kendini adayan mutfak akademisi, 30 yılı<br />

aşkın tecrübesiyle otelcilik ve yiyecek içecek sektöründe sertifikalı ve<br />

diplomalı eğitimler veren American Hospitality Academy-International<br />

<strong>Hotel</strong> Management Schools’un da İstanbul kampüsü olarak da<br />

öğrencilerin tercihi oluyor çünkü AHA diplomalı mezunlar İspanya,<br />

Kanada, Portekiz ve Amerika’nın 5 yıldızlı otellerinde, Michelin yıldızlı<br />

restoranlarında staj yapma ve çalışma şansını yakalıyor.<br />

Hayata Sarıl’a destek<br />

Fairmont Quasar Istanbul, 15 Ekim Cumartesi günü Hayata Sarıl<br />

Lokantası’nda, elde edilen tüm gelirin evsiz dostlarımıza destek<br />

olmak amacıyla kullanıldığı özel bir şef yemeği düzenledi. Fairmont<br />

Quasar Istanbul’un Executive Chef’i Ercan Yamantürk, Baş Şefi Efe<br />

Anıl Çetin ve Aila’nın Mutfak Şefi Kemal Can Yurttaş’ın hazırladığı, Türk<br />

mutfağından eşsiz lezzetlerin yer aldığı menü gün boyunca Hayata Sarıl<br />

Lokantası’nda misafirlere servis edildi. Misafirlere ücretli olarak servisi<br />

yapılan şef yemeğinden elde edilen tüm gelir, Hayata Sarıl Lokantası’na<br />

destek olmak için kullanıldı. Aynı menü akşam da ihtiyaç sahipleriyle<br />

paylaşıldı. Bu anlamlı etkinlikte yer almaktan büyük mutluluk ve gurur<br />

duyduklarını belirten Fairmont Quasar Istanbul’un Genel Müdürü<br />

Nicolas Kipper, sürdürülebilir bir gelecek için parçası oldukları<br />

toplumun kalkınmasına fayda yaratacak sosyal sorumluluk projelerine<br />

devam edeceklerini belirtti. Hayata Sarıl Kurucusu Ayşe Tükrükçü:<br />

“Fairmont Quasar Istanbul ailesine desteklerinden dolayı çok teşekkür<br />

ederiz. Hep beraber her zaman daha güçlüyüz. Evsiz dostlarımızın<br />

ihtiyaçlarını karşılamak ve yeniden hayata sarılmalarına vesile olmak<br />

için buradayız. Hayat paylaştıkça ve sarıldıkça çok daha güzel.” dedi.


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Fazla Gıda’ya En İyi<br />

“STK İş Birliği” ödülü<br />

Türkiye’nin dört bir yanında<br />

gerçekleştirdiği operasyonlar<br />

sayesinde son beş yılda 47<br />

bin tondan fazla gıdanın<br />

israfını önleyen Fazla Gıda,<br />

Sürdürülebilirlik Akademisi’nin<br />

düzenlediği ve değişime yön veren<br />

lider projelerin ödüllendirildiği<br />

Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde “STK<br />

İş Birlikleri” kategorisinde ödül<br />

kazananı oldu. Fazla Gıda Kurucu<br />

Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı,<br />

“Türkiye’nin ilk ve tek atıl ürün<br />

yönetim sistemini kurmak için çıktığımız yolda kardeş kuruluşumuz Gıda<br />

Kurtarma Derneği ile omuz omuza çalışarak Türkiye’nin dört bir yanında<br />

sosyal fayda yaratıyoruz. Etki odaklı partner ekosistemimizin dijital<br />

platformumuz üzerinden gerçekleştirdiği bağışları Gıda Kurtarma Derneği<br />

çalışmaları ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz; her ay 1 milyondan fazla<br />

ihtiyaç sahibinin kapısını çalıyoruz. Sürdürülebilirlik Akademisi’ne bizi<br />

bu ödüle layık gördüğü için teşekkürlerimizi sunuyoruz. STK’lar ile<br />

çalışmalarımız her geçen gün artıyor. Fazla Gıda olarak elimizden geleni<br />

yapıyoruz ancak atılan bu adımlar tek başına yeterli değil. Herkesin<br />

üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor. Dünya’yı kurtarmak<br />

ancak birlikte mümkün.” şeklinde konuştu.<br />

Bodrum’un zeytin hasadı<br />

Hapimag Sea Garden’da başladı<br />

Hapimag Sea Garden<br />

Resort Bodrum,<br />

zeytin gen kaynakları<br />

açısından zengin olan<br />

Türkiye’de zeytin ve<br />

zeytinciliği yaşatmak,<br />

yerli, sürdürülebilir ve<br />

doğal üretime destek<br />

olmak amacıyla artık<br />

bir gelenek haline<br />

gelen Sea Garden<br />

Hasat Günleri’ni<br />

bu yıl dördüncü<br />

kez gerçekleştirdi.<br />

Yaklaşık 280 kök zeytin ağacının hasadında bulunan misafirler özel<br />

bir deneyim yaşadı. Hapimag Resort Operasyonları Türkiye, İspanya,<br />

Portekiz, Hollanda Direktörü Kerem Demirkol ve otel yönetim ekibinin<br />

katıldığı etkinlik, misafirlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Sürdürülebilirlik<br />

ilkesini doğa için benimseyen Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’da<br />

Ege’nin bereketli topraklarında yetişen doğal ürünler mutfaktan sofralara<br />

taşınıyor. Ayrıca tesiste yapılan yemeklerin çoğunda serada yerli tohum<br />

kullanılarak yetiştirilen organik ürünler kullanılıyor. Tesisteki bitkiler<br />

budandıktan sonra bekletilerek gübre ve organik malzeme olarak<br />

bahçede kullanılıyor.<br />

Orkide, SIAL Paris <strong>2022</strong>’de<br />

yeni ürünlerini sergiledi<br />

SIAL Paris <strong>2022</strong>’ye katılan<br />

Orkide; sıvı yağ, zeytinyağı,<br />

margarin, bitkisel susuz yağ,<br />

ev dışı tüketim ve pastacılık<br />

yağları ile endüstriyel yağ<br />

kategorilerinde ürünlerini<br />

sergiledi. Orkide; yepyeni<br />

sıvı yağ, zeytinyağı ve bitkisel<br />

beslenmeye uygun, V-Label<br />

sertifikalı, üstün lezzet ödüllü<br />

(Superior Taste Award)<br />

margarinlerin de Avrupa’daki<br />

lansmanını SIAL Paris’te yaptı. Gıda, içecek ve gıda ekipmanları<br />

sektörünün buluştuğu dünyanın en büyük gıda inovasyon fuarı<br />

SIAL Paris, bu yıl 15-19 Ekim <strong>2022</strong> tarihleri arasında Fransa’nın<br />

başkenti Paris’te düzenleniyor. Her iki yılda bir dünyanın birçok<br />

ülkesinden katılımın gerçekleştiği, gıdada global gelişmelerin<br />

ve trendlerin sunulduğu, inovasyona dayalı alternatif ürünler<br />

ile gıda sektörüne yön verildiği bir fuar olması nedeniyle<br />

SIAL Paris, küresel gıda sektörünün buluşma noktası olarak<br />

değerlendiriliyor. Bitkisel yağ sektöründe 1979’dan günümüze<br />

sürdürülebilir büyüme kaydeden, Türkiye’nin en büyük bitkisel<br />

sıvı yağ üreticisi olan Orkide, dış pazarda yaygın ihracat ağıyla<br />

100’e yakın ülkeye ürünlerini ihraç ediyor.<br />

Pin Global Gıda’dan iki<br />

yeni ürün grubu<br />

Türkiye’de ve Amerika’da şirketleri<br />

bulunan Pin Global Gıda, 2021 yılında ilk<br />

ürün grupları olan Pin Vitaminli Soğuk<br />

Çay serisi ile hem Türkiye’de hem yurt<br />

dışında birçok noktada satış başarısı elde<br />

ettikten sonra, bu ay itibari ile Pin Bitki<br />

Çayı serisi adı altında yeni ürün gruplarını<br />

tanıtmaya hazırlanıyor. Çok yakın bir<br />

zamanda lansman dönemi gerçekleşecek<br />

ve raflardaki yerini alacak olan seri, yeni<br />

dönemin ferahlatıcı lezzeti olma yolunda<br />

ilerliyor. Pin Hibiscus Tea ve Pin Cool Lime<br />

olmak üzere iki farklı çeşitten oluşan seri,<br />

Pin Vitaminli Soğuk Çay serisi gibi şekersiz ve kalorisiz olarak<br />

tüketici ile buluşacak. Doğal limon ve eşsiz nane ferahlığına<br />

sahip şekersiz, kalorisiz Pin Cool Lime ile gerçek misket limonu<br />

lezzetinin farkına varacaksınız. Pin Cool Lime içeriğindeki<br />

yeşil çay sayesinde vücuttaki fazla ödemin atılmasına destek<br />

olur. Pin Cool Lime’ın içeriğindeki yeşil çayın en çok bilinen<br />

faydalarından biri de kilo kontrolünü desteklemesidir. Yeşil çay<br />

içerdiği polifonollerle güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Şekersiz,<br />

kalorisiz Pin Hibiscus Tea’nin nefis kokulu, egzotik ve rahatlatıcı<br />

etkisi ile hibiskus bitkisinin doğal lezzetini hissedeceksiniz.<br />

Pin Hibiscus’un içeriğinde bulunan hibiskus çiçeğinin sağlık<br />

açısından birçok faydası bulunur. Hibiskus zengin bir antioksidan<br />

kaynağıdır. Bu sayede, vücuttaki serbest radikalleri temizleyerek<br />

bağışıklığın güçlenmesine destek olur. Pin Hibiscus Tea, kırmızı<br />

rengini hibiskus bitkisinin doğal renginden almaktadır.<br />

Her iki ürün grubu da çok yakında market raflarındaki yerini<br />

alacak. Pin Hibiscus Tea & Pin Cool Lime ürün grubuna<br />

pindrinks.com.tr’den ulaşabilirsiniz.


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gustonun yorumu<br />

Gusto-Akademisyen<br />

Reha Tartıcı<br />

ADANA DEMEK SADECE<br />

KEBAP DEMEK DEĞILDIR!<br />

Damağımda ve gönlümde hep<br />

ayrıcalıklı bir yere sahip olan<br />

Adana’yı geçtiğimiz günlerde<br />

6. Uluslararası Adana Lezzet<br />

Festivali için ziyaret ettim. Tüm şehrin<br />

sahiplenerek her yıl coşkusunu artırdığı<br />

festivali bir kez daha doya doya yaşadım.<br />

Her geldiğimde yeni bir lezzet durağı<br />

keşfettiğim bu ayrıcalıklı şehir önüme<br />

çıkardığı mekanlar ve menülerle beni yine<br />

şaşırtmadı. Sözü fazla uzatmayacağım. Bu<br />

yılda her yıl olduğu gibi Adana HiltonSA’da<br />

kaldım ve festivalin en lezzetli menüsünü<br />

burada deneyimledim.<br />

Otelin Executive Chef’i Hakan Coşkun<br />

uzun yıllar yurt dışındaki otellerin<br />

mutfaklarını yönettikten sonra 13 ay<br />

önce Adana’ya gelerek göreve başlamış.<br />

Ekibiyle birlikte yeni menü için yoğun bir<br />

çalışma yürütmüşler. Ortaya uluslararası<br />

mutfaklardan dokunuşların olduğu<br />

geleneksel lezzetlerimizden oluşan bir<br />

menü çıkarmışlar. Ilık bir sonbahar<br />

akşamında bu şık otelin bahçesinde bu<br />

özel menüyü denedim. Hemen şunu<br />

söylemeliyim ki Hakan Şef’in menüsü bu<br />

seyahatimde beni en fazla etkileyen menü<br />

oldu. Masamıza gelen yemekler adeta<br />

“Adana Demek Sadece Kebap Demek<br />

Değildir” diye haykırıyordu.<br />

Tadıma meze çeşitleriyle başladık.<br />

Mezeler arasında beni en çok yoğurtlu<br />

kök kereviz ile servis edilen Adana usulü<br />

“İçli Köfte” ile dövme tabouli ile birlikte<br />

servis edilen “Gavur Dağ Salatası”<br />

etkiledi. Her ikisinin de glokal bir<br />

yaklaşımın ürünü olduğunu söylemem<br />

yanlış olmayacaktır. Şimdi bana “glokal”<br />

kelimesini kullandığım için eski köye yeni<br />

adet getirdiğimi söyleyenler olacaktır.<br />

Ama bunu lokal yemeklerde gördüğüm<br />

global dokunuşlar nedeniyle kullandığımı<br />

özellikle belirtmek istiyorum. Ve bence bu<br />

menü için kullanılabilecek en doğru tabir<br />

diye de düşünüyorum.<br />

Ana yemeklere gelince yine benzer<br />

şekilde yorumlanmış yemeklerden<br />

denedim. Sarımsaklı köfte, chimicchuri<br />

sos ve çıtır soğan eşliğinde servis edilen<br />

“Mühürlenmiş Dana Bonfile” ve siyah<br />

nohut yahnisi ile harissa sos eşliğinde<br />

servis edilen ağır ateşte pişmiş “Kuzu<br />

Gerdan” bence yine glokal yaklaşımın<br />

iki güzel örneğiydi. Ama geleneksel<br />

lezzetlerimizden “Ali Nazik” ile “Çökertme<br />

Kebabı” için ayrı bir parantez açmak<br />

istiyorum. Her ikisi de hem çok lezzetli<br />

hem de tam olması gerektiği gibiydi.<br />

Bu leziz menünün finalini yine çarpıcı bir<br />

yorumla yaptık. “Kaymaklı Haşhaş Tatlısı”<br />

na “Şalgam Sorbet” eşlik ediyordu.<br />

“Şalgam Sorbet” bence damaklarda<br />

fırtına değil, kasırga koparacak kadar<br />

başarılıydı. Hakan Şef ve ekibini hem<br />

global, hem de lokal lezzetleri hak ettiği<br />

şekilde hazırlayıp sundukları için tüm<br />

kalbimle tebrik ediyorum.


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan röportaj<br />

Dünyaya da<br />

DÜRÜMLEtecek!<br />

Geleneksel Türk dürüm<br />

çeşitlerini yenilikçi bir bakış<br />

açısıyla yorumlayarak,<br />

yeme-içme sektöründe<br />

kendi kulvarını oluşturan<br />

Dürümle, bugün ayda 1<br />

milyonu aşkın kişiye dürüm<br />

ziyafeti yaşatıyor…<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

16 şehirde 80 restoranı ile faaliyet<br />

gösterdiklerini ve önümüzdeki<br />

dönemde yılda ortalama 40 ila<br />

50 yeni restoran sayısına ulaşmayı<br />

hedeflediklerini belirten Dürümle’nin<br />

CEO’su Fatih Özçanak, marka<br />

yolculuğunu şöyle aktarıyor: “Dürümle,<br />

arkasındaki emek ve birikim ile çok<br />

kısa sürede ve yenilikçi yaklaşımıyla<br />

çok uzun bir yol kat etti. Bu tecrübenin<br />

vizyon ve içgörü ile buluşmasıyla<br />

hayat bulan Dürümle, 2018 yılında<br />

bir markaya dönüştü ve ilk olarak<br />

Ankara’nın kalbinde yer alan Taurus<br />

Alışveriş Merkezi’ndeki restoranıyla<br />

misafirleriyle buluştu. Geleneksel<br />

Türk dürümüne yeni bir boyut ve lezzet<br />

deneyimi katarak kısa sürede sektörde<br />

farkını ortaya koydu ve ilklere imza<br />

atarak tüketicilerin de gönlünde ayrı<br />

bir yer edindi. Gördüğü ilgiye yanıt<br />

vermek için kısa sürede Ankara dışına<br />

taşarak pek çok ile yayıldı ve Türkiye'nin<br />

önde gelen özel sermaye fonlarından<br />

Mediterra Capital'den aldığı yatırımla<br />

büyümesine hız kattı.”<br />

Türkiye’nin lider zincir<br />

restorancılığına oynuyor<br />

Fatih Özçanak’ın altını çizdiği üzere,<br />

marka önümüzdeki dönemde de<br />

ağırlıklı olarak kendi restoranlarıyla<br />

büyümeye odaklanacak. Bununla<br />

birlikte franchise konusunda da<br />

çalışmalarının olduğunu vurgulayan<br />

Özçanak sözlerini şu hedeflerle<br />

sürdürüyor: “Hedefimiz, 5 yıl içerisinde<br />

Türkiye’nin lider zincir restoran<br />

markası olmak. Büyüme hedeflerimiz<br />

doğrultusunda hızlı yol alıyoruz, kısa<br />

sürede yılda 700 milyon TL ciro yaratan<br />

bir şirket haline geldik. 2021 yılını 37<br />

yeni restoran açarak kapadık. <strong>2022</strong><br />

yılının başından beri yeni restoranlar<br />

açmaya devam ederek yaygınlığımızı ve<br />

istihdama katkımızı sürdürüyoruz.”<br />

“Tesisi büyütüyoruz”<br />

Önümüzdeki yıl üretim tesisine


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan röportaj<br />

yapacakları yeni yatırımlarla tesisi<br />

büyütmeyi planladıklarından da<br />

bahseden Özçanak, “Daha önce<br />

restoranlarımızın olmadığı noktalarda<br />

açacağımız yeni şubelerimizle<br />

lezzetlerimizi Türkiye’nin dört bir<br />

yanında tüketicilerle buluşturmaya<br />

devam edeceğiz. Dürümle olarak<br />

mevcut ölçeğimizde 800 kişiye direkt<br />

istihdam sağlıyoruz, restoran sayımızı<br />

ve yaygınlığımızı artırarak istihdama<br />

katkımızı da sürdüreceğiz.” diyor.<br />

“Yurt dışında büyüme yolunda<br />

başarılı olmayı hedefliyoruz”<br />

Ya markanın global pazarlara dönük<br />

hedefleri? Dürümle’nin CEO’su<br />

Fatih Özçanak şu bilgileri paylaşıyor:<br />

“Yurt dışında geniş çapta başarı<br />

yakalayabileceğimiz ülkelerde kapsamlı<br />

bir plan çerçevesinde hareket etmek<br />

istiyoruz. Bu çerçevede stratejik olarak<br />

pazarları iyi analiz ederek, güçlü<br />

adımlarla yurt dışında büyüme yolunda<br />

başarılı olmayı hedefliyoruz. Sektöre<br />

getirdiğimiz yenilikçi bakış açımızla<br />

farklı ülkelerin farklı damak lezzetlerine<br />

de hitap edecek bir konseptimiz var.<br />

Bu konsepti Ar-Ge mutfağımızda<br />

yeni keşiflerle zenginleştirerek farklı<br />

ülkelerde de yolculuğumuza devam<br />

edeceğiz.”<br />

Türkiye ve dünya lezzetlerinin izini<br />

süren bir Ar-Ge ekibine sahip<br />

Geliyoruz, Dürümle’nin lezzet<br />

nüanslarına. Dürümle lezzetlerinin<br />

arkasında çok güçlü bir de Ar-Ge ekibi<br />

var! Özçanak, araştırma geliştirme<br />

merkezinin sürekli değişen ve<br />

zenginleşen lezzet deneyimine küresel<br />

anlamda nasıl bir katkı sağladığını ise<br />

şöyle anlatıyor: “Ar-Ge ekibimiz hem<br />

ülkemizin hem de dünyanın renkli<br />

lezzetlerinin peşinde, sürekli yeni<br />

keşifler yaparak tarifler geliştiriyor.<br />

Bunlar Ar-Ge mutfağımızda son<br />

haline getirilerek reçetelendiriliyor<br />

ve menümüze giriyor. Menümüzün<br />

odağı dürüm olsa da tüm Türk veya<br />

uluslararası restoran markaları ile<br />

doğal bir rekabet halindeyiz. Ancak<br />

rakiplerimizden önemli farklarımız<br />

var. Bunlardan ilki sunduğumuz<br />

ürünler. Her damak zevkine hitap eden<br />

çeşitlilikte, lezzette çıtayı hep yükselten,<br />

doyurucu porsiyonlar sunuyoruz.<br />

İnovatif lezzetlerimizi dünyaya sunmak<br />

ve yurt dışında da restoranlar açmak<br />

gibi hedeflerimiz var. Bu doğrultuda<br />

planlamalarımız devam ediyor.”<br />

Merkezinde inovasyon var!<br />

Sırası gelmişken soruyorum, “Türk<br />

toplumu yeni tatları denemeye ne kadar<br />

açık?” Özçanak’ın değerlendirmesine<br />

göre, Türk toplumu yeni tatlar<br />

keşfetmeye, geleneksel lezzetleri yeni<br />

ve farklı yorumlarla deneyimlemeye çok<br />

açık ve istekli! Türk mutfağının bu kadar<br />

çeşitli ve zengin olmasının altında yatan<br />

faktörlerden birinin de bu olduğunu<br />

vurgu yapan Özçanak şöyle devam<br />

ediyor: “Biz de motivasyonumuzu<br />

buradan alarak yola çıktık. Gıda<br />

sektöründe inovasyon, sonu olmayan bir<br />

yolculuk demek. Çünkü ihtiyaçlarımız,<br />

önceliklerimiz, beklentilerimiz ve buna<br />

bağlı olarak lezzet tanımımız sürekli<br />

değişiyor. Bu sürekli değişim hali,<br />

yeni deneyimler oluşturmada bize de<br />

ilham veriyor. İnovasyon Dürümle’nin<br />

merkezinde yer alıyor. Biz inovasyonu<br />

hiç bitmeyen bir keşif yolculuğu<br />

olarak tanımlıyor, menümüzü sürekli<br />

geliştirmeye devam ediyoruz.”


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

SUSHI MANGA<br />

YENI KONSEPTIYLE<br />

LE MÉRIDIEN ISTANBUL<br />

ETILER’DE<br />

Ünlü Japon Şef Hiroki Takemura’nın harika lezzetlere imza attığı Japon Restoranı<br />

Sushi Manga, Göktürk ve Ataşehir’den sonra, yenilenen konseptiyle Le Méridien<br />

Istanbul Etiler’de açıldı.<br />

Nobu’nun New York ve Londra’daki<br />

mutfaklarının başında, başarılı<br />

açılışlara imza atan Usta Şef<br />

Takemura, Sushi Manga ile yenilikçi<br />

Japon mutfağını İstanbul’da lezzet<br />

tutkunlarıyla buluşturmaya devam<br />

ediyor. Le Méridien Istanbul Etiler’in<br />

lobi katında ünlü mimar Mustafa<br />

Toner imzalı yeni lounge konseptiyle<br />

yer alan mekan, en taze ve en kaliteli<br />

malzemelerle hazırlanan zengin sushi<br />

çeşitlerinin yanı sıra Japon mutfağının<br />

sevilen klasik lezzetlerine de yenilikçi<br />

yaklaşımıyla menüsünde yer veriyor.<br />

Japon mutfağına ait malzemelerle<br />

orijinal kokteyller hazırlanan restoranda<br />

klasik kokteyllerin sıra dışı yorumları da<br />

servis ediliyor. Uzak Doğu unsurlarına<br />

modern dokunuşlarla yer veren zevkli<br />

dekorasyonu otelin içerisinde mekana<br />

özel ferah ve çekici bir ambiyans<br />

oluşturmuş. Lounge konseptli<br />

restoranın geniş teras alanı açık havada<br />

olmayı tercih eden konuklar için özenle<br />

tasarlanmış. Otelden bağımsız, sadece<br />

restorana ait girişi de dışarıdan direkt<br />

erişim imkanı sunuyor.<br />

Bu yıl İncili Gastronomi Rehberi’ne<br />

4 inci ile giriş yapan Sushi Manga,<br />

Hürriyet Gazetesi tarafından en iyi<br />

Japon mutfağı seçildi.


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Etçi Mehmet<br />

Kazablanka’da<br />

‘Ailenizin Etçisi’ olarak şöhrete<br />

kavuşan Etçi Mehmet, Fas'ın<br />

fantastik şehri Kazablanka’da<br />

yeni şubesini açtı.<br />

Kazablanka’nın sahil kısmında<br />

yeşilliklerin ve palmiye ağaçları arasında<br />

yer alan Etçi Mehmet, benzersiz lezzet<br />

deneyiminin yanı sıra tasarımındaki<br />

şık ve konforlu detaylarıyla da fark<br />

oluşturuyor. Kazablanka ile birlikte 7<br />

ülkede 21’inci restorana kavuşan mekan,<br />

misafirlerine karar vermekte zorlayan<br />

bir zenginlik ve lezzet şöleni sunuyor.<br />

Restoran menüsünde yer alan Dana<br />

Füme, Lokum Antrikot, T-Bone, Asado,<br />

Ballı Hardallı Dallas ve Cheddarlı Köfte<br />

mekanın favorileri lezzetlerinden birkaçı.<br />

Mekan, alkolsüz steak house konseptiyle<br />

geçtiğimiz yıl İngiltere’de “En İyi Alkolsüz<br />

Steak House Restoran” ödülünün de sahibi.<br />

DJ performansı<br />

eşliğinde yepyeni<br />

lezzetler<br />

Bu kış eğlencenin ritmini<br />

Oligark İstanbul’da<br />

yakalayın<br />

Galataport İstanbul’da hizmet veren Kitten,<br />

tüm misafirlerini kış menüsüne eklenen leziz<br />

seçeneklerini deneyimlemeye davet ediyor.<br />

Şık dekorasyonu, samimi ortamı ve kusursuz hizmet anlayışı<br />

ile açıldığı günden bu yana popülerliğini koruyan mekan,<br />

keyifli DJ performansı eşliğinde sunduğu modern dünya<br />

reçetelerini, geleneksel Türk mutfağıyla harmanlayarak<br />

enfes lezzetlere imza atıyor. Menüsüne, kış mevsimine<br />

yakışır Kaburga Burger, Trüf Burger ve Nachos gibi<br />

birbirinden eşsiz lezzetler ekleyen mekan, damaklarda<br />

unutulmaz tatlar bırakıyor. İki başarılı girişimci Damla<br />

Güreralp ve Burak Bağtaş’ın imzasını taşıyan Kitten, tüm<br />

misafirlerini keyifli DJ performansı eşliğinde yepyeni<br />

lezzetlerini deneyimleye davet ediyor.<br />

Eşsiz Boğaz manzarası ve eğlence anlayışına getirdiği<br />

yeni solukla adından sıkça söz ettiren Oligark İstanbul,<br />

uluslararası mutfakların en özel lezzetlerinden oluşan<br />

menüsüyle de damak hafızalarında iz bırakıyor. Executive<br />

Chef Şaban Gülmez imzasını taşıyan, her damak zevkine<br />

hitap eden menüde; avokadolu deniz mahsülleri, yaban turp<br />

kreması ve kırmızı havyar ile servis edilen ev yapımı tütsülü<br />

somon, porçini mantarlı ızgara süt danası madalyonları,<br />

deniz mahsullü linguine, kömür ateşinde yaprak antrikot<br />

ve Şefin Ziyafeti mutlaka denemeniz gereken lezzetler<br />

arasında yer alıyor. Menüsündeki lezzetleri canlı müzik ve<br />

doyumsuz boğaz manzarası eşliğinde tadabileceğiniz mekan,<br />

geceyi uzatmak isteyenler için DJ performanslarının yer<br />

aldığı kapalı gece kulübünde ise eşsiz bir eğlence deneyimi<br />

sunuyor.


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Bomonti’nin yeni<br />

gözdesi Griffin<br />

Yöresel lezzetleri modern dokunuşlarla yorumladığı<br />

menüsü, şık atmosferi ve konforlu dekorasyonuyla<br />

kısa sürede Bomonti’nin gözde mekanları<br />

arasında yerini alan Griffin, dünya mutfağından<br />

vazgeçemeyenlere çok özel lezzetler sunuyor.<br />

“Herkesin Mutlu Olduğu Yer” mottosuyla<br />

yola çıkan Griffin, yöresel lezzetleri modern<br />

dokunuşlarla yorumluyor. Sabahtan<br />

geceye günün her anını geçirebileceğiniz<br />

seçenekleriyle öne çıkan Bomonti, günümüzün<br />

en dinamik mahallelerinden biri olmayı<br />

sürdürüyor. Dünya lezzetlerini bir araya<br />

getirdiği menüsüyle sabah 9’dan gece 01.00’e<br />

kadar açık olan, şık atmosferi ve konforlu<br />

dekorasyonuyla Bomonti’nin en yeni gözde<br />

adreslerinden biri olarak konumlanan mekan,<br />

günün her saati için farklı alternatiflerin<br />

bulunduğu menüsüyle konuklarına lezzetli<br />

bir deneyim sunuyor. Griffin’in, hafta içi 13.00,<br />

hafta sonu 16.00’ya kadar devam eden kahvaltı<br />

servisinde klasikseverler için kahvaltı tabağının<br />

yanı sıra sadece mekana özel olan ortaya<br />

kahvaltı konsepti sunuluyor. Açık ve kapalı<br />

alanlarıyla hizmet veren mekan, misafirlerine<br />

öğlen ve akşam içinde geniş bir lezzet<br />

yelpazesi sunuyor. Başlangıçlardan Arancini,<br />

Trüflü Pancar Erişte ve Kuşkonmaz Füme Et<br />

bulunurken; yine tüm güne ve içecek tercihine<br />

uygun burgerler, ekşi maya hamurdan pizzalar,<br />

salatalar gibi lezzetlerin yanı sıra tatlıları<br />

da dikkat çekiyor. Crumble Profiterol, Poşe<br />

Armutlu Millefeuille, Toz Kivili Cheesecake<br />

ve mekânın imza kokteylleri de mutlaka<br />

denenmesi gereken lezzetlerden.<br />

Frankie, Galataport<br />

İstanbul’da<br />

Köşebaşı, yeni şubesiyle<br />

Kapadokya’da<br />

d.ream ile güçlerini birleştiren Frankie, yeni yüzüyle Galataport<br />

İstanbul’da! Yeni konseptini MediterrAsian mutfak anlayışı ile<br />

misafirlerine sunan mekan, şık bir restoran olmasının yanında,<br />

hareketli ve bol sürprizli eğlencesi, geniş Boğaz manzarasına<br />

hakim eşsiz terası ve yazlık-kışlık olarak iki farklı katta iki farklı<br />

dekoru ile dört mevsime yayılan bütünsel bir deneyim vaat ediyor.<br />

Türkiye’de trendleri belirlemede öncü duruşu ile tanınan Frankie,<br />

yeniden kurguladığı mutfağıyla misafirlerini benzersiz bir lezzet<br />

dünyasıyla tanıştırıyor. Akdeniz ve Asya kültürlerini bir araya getiren<br />

MediterrAsian mutfağı, Frankie’ye özgü bir menü ile gastronomi<br />

meraklılarıyla buluşuyor. Ruhunu ve malzemelerini Akdeniz’den,<br />

pişirme tekniklerini ve baharatlarını Asya’dan alan Mediterrasian<br />

menüsüyle Frankie, iddiasını ortaya koyuyor. Restoranın yenilenen<br />

menüsünü “Biz hala biziz, Akdenizliyiz ama doğunun mistik ve egzotik<br />

dokunuşları ile” şeklinde tanımlayan Melih Demirel, MediterrAsian<br />

mutfağı için “kendi mutfağımızın Doğu ile harmanlanmış hali”<br />

diyor. Frankie, müzik direktörü Mehmet Koryürek (DJ Aksak)<br />

danışmanlığında yenilenen eğlence anlayışıyla da İstanbul’a yeni bir<br />

soluk getiriyor. Frankie’nin müziğinin samimi ve tanıdık, bir o kadar<br />

da eğlenceli olacağını söyleyen Koryürek, mekânın enerjisine uygun<br />

olarak saatlere göre değişeceğini vurguluyor.<br />

İstanbul’un “kült kebapçısı” olarak misafirlerine gerçek<br />

kebap deneyimi yaşatan Köşebaşı, yeni şubesinin kapılarını<br />

Kapadokya’nın Göreme bölgesinde açtı.<br />

Eşsiz Boğaz manzarası ve eğlence anlayışına getirdiği<br />

yeni solukla adından sıkça söz ettiren Oligark İstanbul,<br />

uluslararası mutfakların en özel lezzetlerinden oluşan<br />

menüsüyle de damak hafızalarında iz bırakıyor. Executive<br />

Chef Şaban Gülmez imzasını taşıyan, her damak zevkine<br />

hitap eden menüde; avokadolu deniz mahsülleri, yaban turp<br />

kreması ve kırmızı havyar ile servis edilen ev yapımı tütsülü<br />

somon, porçini mantarlı ızgara süt danası madalyonları,<br />

deniz mahsullü linguine, kömür ateşinde yaprak antrikot ve<br />

Şefin Ziyafeti mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında<br />

yer alıyor. Menüsündeki lezzetleri canlı müzik ve doyumsuz<br />

boğaz manzarası eşliğinde tadabileceğiniz mekan, geceyi<br />

uzatmak isteyenler için DJ performanslarının yer aldığı kapalı<br />

gece kulübünde ise eşsiz bir eğlence deneyimi sunuyor.


comfytextiles<br />

info@comfytex.com.tr


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar fair<br />

GULFHOST YEMEK SERVISI<br />

EKIPMAN VE TASARIM TRENDLERINI<br />

BELIRLEMEK IÇIN AÇILIYOR<br />

GulfHost <strong>2022</strong>, ticari mutfak ve yemek ekipmanı, otel mobilyası, sofra takımı, otel çarşafları,<br />

çamaşırhane ekipmanı ve malzemeleri, yiyecek ve içecek malzemeleri ve daha fazlasını<br />

sunmak veya tedarik etmek için ideal bir buluşma yeri…<br />

Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın<br />

(MENA) ağırlama sektörü için<br />

en büyük ve en etkili sergi olan<br />

GulfHost, 8 - 10 <strong>Kasım</strong> <strong>2022</strong> tarihleri<br />

arasında Dubai Dünya Ticaret<br />

Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Fuar,<br />

konaklama profesyonellerine ağlarını<br />

kurmaları, doğru ürünleri tedarik<br />

etmeleri ve değerli satın alma<br />

kararları vermeleri için küresel bir<br />

platform sunacak.<br />

Bu yılki GulfHost, çok çeşitli ön<br />

nitelikli ağırlama ekipmanı ve<br />

yemek hizmeti ürünleri sunmanın<br />

yanı sıra, ziyaretçilere Foodservice<br />

Excellence Summit'te sektörü<br />

şekillendiren liderlerle etkileşim<br />

kurma ve bölgenin dört bir yanından<br />

ödüllü mutfak yetenekleriyle tanışma<br />

fırsatları sunacak. Top Table, bunu<br />

yemek servisi ilgilileri için mutlaka<br />

katılım sağlanması gereken bir<br />

etkinlik haline getiriyor.<br />

Bu yıl ilk kez, genişletilmiş dış<br />

mekan, dünyanın dört bir yanından<br />

en yenilikçi ve modern fırınlarla<br />

benzersiz bir deneyime sahip olacak.<br />

Odun ateşinde pizza fırınlarından<br />

gazlı sobalara ve bacalara ve<br />

kızılötesi ısıtıcılara kadar geniş bir<br />

ürün yelpazesi sergilenecek ve işiniz<br />

Fuar, restoranların,<br />

tedarikçilerin ve üreticilerin<br />

birbirleriyle iletişim<br />

kurabileceği ve tek bir<br />

erişim noktasında, tam<br />

şeffaflık ve kolaylıkla<br />

hizmet verebileceği bir<br />

yer. Ticari temaslar ve<br />

müzakereler için küresel<br />

bir platform olan GulfHost,<br />

hareketli Orta Doğu ve<br />

Kuzey Afrika satın alma<br />

topluluğuna girmek isteyen<br />

uluslararası konaklama<br />

ekipmanları ve yemek<br />

hizmeti üreticileri için<br />

mutlaka katılması gereken<br />

bir etkinlik olarak kabul<br />

ediliyor.<br />

için doğru olanı seçmeniz için size<br />

alternatifli ürünler sunacak.<br />

Bölgede ağırlama sektörünün<br />

profesyonel yeri olarak bilinen<br />

GulfHost, konaklama endüstrisinin<br />

buluşması, iş yapması ve ilişkiler<br />

kurması için bölgenin önde gelen<br />

platformu. 3 gün sürecek olan fuar,<br />

geniş bir yelpazede ön nitelikli<br />

ağırlama ekipmanı ve yemek servisi<br />

ürünleri, yüksek bir ziyaretçi katılımı<br />

ve uluslararası ziyaretçi profilleri<br />

sunuyor.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar fair<br />

GULFHOST OPENS<br />

TO SET THE TRENDS OF FOODSERVICE<br />

EQUIPMENT AND DESIGN<br />

GulfHost <strong>2022</strong> is an ideal meeting point to present or source commercial kitchen and<br />

catering equipment, hotel furniture, tableware, hotel linen, laundry equipment and<br />

supplies, food and beverage supplies, and more.<br />

GulfHost, the largest and most<br />

influential exhibition for hospitality<br />

of the Middle East and North<br />

Africa (MENA) will be held in Dubai<br />

World Trade Center, 8 - 10 November<br />

<strong>2022</strong>. The fair will offer a global<br />

platform to hospitality professionals to<br />

build their network, source the right<br />

products and make valuable purchase<br />

decisions.<br />

In addition to offering a wide range of<br />

pre-qualified hospitality equipment<br />

and foodservice products, this years’<br />

GulfHost will present visitors with<br />

opportunities to engage with leaders<br />

shaping the industry at the Foodservice<br />

Excellence Summit and meet awardwinning<br />

culinary talents from across<br />

the region at Top Table, making it a<br />

must-attend event for the foodservice<br />

community.<br />

For the first time this year, the<br />

extended outdoor space will feature<br />

a one-of-a-kind experience with the<br />

most innovative and modern ovens<br />

from around the world.<br />

There will be an extensive range of<br />

products displayed from wood-fire<br />

pizza ovens to gas stoves and chimneys<br />

and infrared heaters giving you a<br />

variety of products to choose what is<br />

right for your business.<br />

Known for being the home of hospitality<br />

in the region, GulfHost is the region’s<br />

premier platform for the hospitality<br />

industry to meet, do business and build<br />

relationships. The 3-day exhibition<br />

presents a wide range of pre-qualified<br />

hospitality equipment and foodservice<br />

products, a high visitor turnout and<br />

international visitor profiles.<br />

It is a place where restaurants, suppliers, and manufacturers<br />

can communicate with each other and serve each other<br />

in a single point of access, with full transparency and<br />

ease. As a global platform for commercial contacts and<br />

negotiations, GulfHost is acknowledged as the must-attend<br />

event for international hospitality equipment and foodservice<br />

manufacturers looking to tap into the buoyant Middle East &<br />

North Africa buying community.


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

horeca teknolojileri horeca technologies<br />

ELEKTRAWEB ONLINE KANALLARIN<br />

TEKELINI KIRACAK<br />

Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal, Elektraweb otel yazılımına yönelik talepte ciddi<br />

bir artış yaşadıklarını belirterek, “Teknolojinin online satış kanallarının günümüzdeki tekelini<br />

ciddi anlamda kıracağını düşünüyorum” dedi.<br />

Pandemi birçok alanda olduğu<br />

gibi turizm sektörünün de dilini<br />

değiştirdi. Dijitalleşmenin daha da<br />

etkin hale geldiği sektörde, online satış<br />

kanalları ağırlık kazanmaya başladı. Bu<br />

kapsamda online satış sitelerinin en<br />

fazla pay aldığı illerde İstanbul listenin<br />

başında yer alıyor. Öyle ki İstanbul’a<br />

yapılan rezervasyonların yaklaşık<br />

yüzde 70’i artık online rezervasyon<br />

kanallarından geliyor. Ancak online<br />

kanalların otellerden aldığı pay yüzde<br />

30’a kadar çıkabiliyor. Adeta bir tekel<br />

halini alan online kanallara karşı birçok<br />

otelci alternatif arayışını hızlandırıyor.<br />

Bu kapsamda Talya Bilişim tarafından<br />

geliştirilen Elektraweb yazılımı otellerin<br />

imdadına yetişiyor. Online rezervasyon<br />

motoru, kanal yönetimi, Google ve<br />

sanal pos entegrasyonu özelliklerini ön<br />

büroya dahil eden Elektraweb, otelin<br />

kendi web sitesinden komisyonsuz ve<br />

aracısız rezervasyon almasını sağlıyor.<br />

“Talepte çok büyük artış var”<br />

Nilüfer Durukal, turizmde hızlanan<br />

ivmeyle birlikte online kanalların<br />

da paylarını artırdıklarını söyledi.<br />

Durukal, “Ancak artan maliyetleri de<br />

dikkate aldığımızda otellerin kazancı,<br />

ağırlıklı olarak yabancı olan bu online<br />

rezervasyon sitelerine kalıyor. Hal<br />

böyle olunca otel yönetimi için bu<br />

durum çok büyük bir çıkmaza doğru<br />

gidiyor” dedi. Elektraweb otel yazılımını<br />

kullanan otellerin aracı maliyetlerinden<br />

kurtularak karlılıklarını artırdığını<br />

aktaran Durukal, “Online rezervasyon<br />

kanalları aldığı afaki paylardan rahatsız<br />

olan oteller bizimle iletişim trafiğini<br />

artırdı. Son dönemde bu kapsamda<br />

Elektraweb yazılımına inanılmaz bir<br />

talep oluştu. Teknolojinin online satış<br />

kanallarının günümüzdeki tekelini ciddi<br />

anlamda kıracağını düşünüyorum” diye<br />

konuştu.<br />

Komisyonsuz rezervasyon<br />

Elektraweb otel yazılımı ile ilgili bilgi<br />

Durukal, şunları anlattı: “Elektraweb<br />

otel yazılımı, online rezervasyon<br />

motoru, kanal yönetimi, Google ve<br />

sanal pos entegrasyonu özelliklerini<br />

ön büroya dahil eden tek otel yönetim<br />

sistemi. Bizim ilk önceliğimiz otelin<br />

kendi web sitesinden komisyonsuz<br />

ve aracısız rezervasyon almasını<br />

sağlamak. Ön büro ile entegre çalışan<br />

online rezervasyon sayfası sayesinde<br />

oteller, tanımladıkları kontrat fiyatları<br />

üzerinden ya da günlük fiyatlama<br />

yaparak hiçbir aracı firmaya ihtiyaç<br />

duymadan odalarını satabiliyor. Bu<br />

sistem otellere aynı zamanda kendi<br />

CRM verilerini oluşturarak, markasına<br />

yönelik her türlü pazarlama stratejisini<br />

rahatlıkla kurgulayabilme olanağını<br />

da sunuyor. Google partnerliğimiz,<br />

Elektraweb kullanıcısı tesislere ücretsiz<br />

bir şekilde Google’da da fiyatlarını<br />

yayınlayıp, rezervasyon alabilme şansını<br />

tanıyor.”<br />

“Hiçbir ücret ödemiyorlar”<br />

Otellerin daha az aracı ile satış<br />

yapmalarını sağlamak için acentelerle<br />

olan iletişimlerini de dijitale taşıdıklarını<br />

anlatan Durukal, Türkiye’deki binlerce<br />

A sınıfı acente ile doğrudan iletişim<br />

kurmalarını, fiyat vermelerini ve<br />

rezervasyon almalarını da sağladıklarını<br />

kaydetti. Durukal, “Elektrahotels.<br />

com üzerinden başvuruda bulunan<br />

acentelerin dahil olduğu bu sistem için<br />

ne acenteler ne de oteller herhangi bir<br />

ücret ödemiyorlar ifadesini kullandı.<br />

C<br />

M<br />

Y<br />

CM<br />

MY<br />

CY<br />

CMY<br />

K


112<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech horeca technologies<br />

ELEKTRAWEB WILL BREAK THE<br />

MONOPOLY OF ONLINE CHANNELS<br />

Nilüfer Durukal, Managing Partner of Talya Bilişim, expressing that they experienced<br />

a significant increase in the demand for Elektraweb hotel software, said “I think that<br />

technology will seriously break the monopoly of online sales channels today.”<br />

The pandemic has changed the<br />

language of the tourism industry, as<br />

in many other areas. In the sector<br />

where digitalization has become even<br />

more effective, online sales channels<br />

have started to gain importance. In this<br />

context, in the provinces where online<br />

sales sites have the highest share,<br />

Istanbul takes place at the top of the<br />

list. So much so that about 70 percent of<br />

the reservations made to Istanbul now<br />

come from online reservation channels.<br />

However, the share that online channels<br />

took from hotels can reach up to 30<br />

percent. Many hoteliers are accelerating<br />

their search for alternatives against<br />

online channels, which have almost<br />

become a monopoly. In this context,<br />

Elektraweb software that was developed<br />

by Talya Bilişim comes to the help of<br />

hotels. Elektraweb, which includes the<br />

features of online reservation engine,<br />

channel management, Google and<br />

virtual pos integration to the front office,<br />

allows the hotel to receive commissionfree<br />

and intermediary reservations from<br />

its own website.<br />

“There is a huge increase in<br />

demand”<br />

Nilüfer Durukal said that the online<br />

channels have also increased their<br />

share with the acceleration in tourism.<br />

Durukal said “However, when we take<br />

into account the increasing costs, the<br />

profits of the hotels are mainly goes<br />

to these foreign online booking sites.<br />

Under the circumstances, for the hotel<br />

management this situation is heading<br />

towards a huge dead-end.” Durukal,<br />

expressing that the hotels using the<br />

Elektraweb hotel software increased<br />

their profitability by getting rid of the<br />

intermediary costs, said “The hotels,<br />

which are disturbed by the rambling<br />

shares they receive from online<br />

reservation channels, increased their<br />

communication traffic with us. Recently,<br />

there has been an incredible demand<br />

for Elektraweb software in this context. I<br />

think that technology will seriously break<br />

the monopoly of online sales channels of<br />

today.”<br />

Commission-free reservation<br />

Durukal, giving information about<br />

Elektraweb hotel software, said<br />

“Elektraweb hotel software is the<br />

only hotel management system that<br />

includes online reservation engine,<br />

channel management, Google and<br />

virtual pos integration features to the<br />

front office. Our first priority is to ensure<br />

the hotel to receive commission-free<br />

and intermediary reservations from its<br />

own website. The hotels can rent their<br />

rooms at the contract prices they define<br />

or by making daily pricing without the<br />

need for any intermediary company<br />

thanks to the online reservation page,<br />

working integrated with the front desk.<br />

This system also offers hotels the<br />

opportunity to easily construct all kinds<br />

of marketing strategies for their brands<br />

by making their own CRM data. Our<br />

Google partnership gives Elektraweb<br />

user facilities the chance to publish their<br />

prices on Google and get reservations<br />

free of charge.”<br />

“They don't make payment”<br />

Durukal, stating that they also moved<br />

their communication with the agencies<br />

to digital in order to enable the hotels to<br />

make sales with fewer intermediaries,<br />

noted that they also enabled them to<br />

communicate directly with thousands<br />

of A-class agencies in Turkey, to give<br />

prices and to receive reservations.<br />

Durukal said “Neither agencies nor<br />

hotels pay any fees for this system,<br />

which includes agencies applying<br />

through Elektrahotels.com.”


114<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

horeca teknolojileri<br />

Form Endüstri Tesisleri’nden<br />

çevreci enerji yatırımı<br />

Form Şirketler Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Form Endüstri Tesisleri; İzmir, Torbalı’da bulunan<br />

fabrikasının elektrik ihtiyacını kurduğu Güneş Enerjisi Santrali’nden karşılayacak.<br />

İklimlendirme çözümleri alanında 57 yıldır Türkiye’nin öncü<br />

kuruluşlarından Form Şirketler Grubu, enerji tasarrufu ve<br />

atık yönetimi konusunda çevreci projeler üretmeye devam<br />

ediyor. Grup bünyesinde yer alan Form Endüstri Tesisleri,<br />

İzmir’de bulunan fabrikasının çatısına konumlandırdığı<br />

315 kWh güce sahip güneş enerjisi santraliyle (GES), enerji<br />

ihtiyacını çevreci yöntemlerle karşılıyor. Form Endüstri<br />

Tesisleri Sanayi A.Ş Genel Müdürü Güray Korun: “Form<br />

Şirketler Grubu olarak bizim için sürdürülebilirlik ve<br />

çevre konuları son derece önemli. Gerek ürünlerimizde<br />

gerekse Ar-Ge çalışmalarımızda bu değerleri benimseyerek<br />

ilerliyoruz. Bu kapsamda İzmir’de bulunan fabrikamızın<br />

çatısına kurduğumuz 315 kWp kurulu güce sahip güneş<br />

panelleri ile yıl boyunca tükettiğimiz enerjinin 1,5 katından<br />

fazlasını üretmeye başladık. Sürdürülebilirlik adına atmış<br />

olduğumuz bu adımla, bir yılda 285 ton karbon emisyonunun<br />

önüne geçmiş ve bir başka ifadeyle de yıllık 5.400 ağaç<br />

dikimine eş değerde fayda sağlamış olacağız.” dedi.<br />

Uluslararası zirve<br />

ve fuarlarda Form<br />

rüzgarı<br />

Form Endüstri Ürünleri A.Ş., bu<br />

yıl üçüncüsü gerçekleştirilen<br />

Enerjisini Üreten Fabrikalar<br />

Zirvesi ve onuncusu<br />

gerçekleştirilen Aqua Therm<br />

Özbekistan fuarında her ihtiyaca<br />

uygun verimli ve üstün teknolojili<br />

ürünleriyle yer aldı.<br />

Form Endüstri Ürünleri A.Ş. sektör<br />

profesyonelleri ile enerji maliyetlerini<br />

düşürmek isteyen fabrikaları bir araya getiren<br />

Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi’nde,<br />

iklimlendirme konusunda katılımcı olan ilk<br />

ve tek firma olarak ziyaretçilerden yoğun ilgi<br />

gördü. 4-6 Ekim tarihlerinde gerçekleşen<br />

Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi, Türkiye’nin<br />

dört bir yanından fabrika yöneticileri,<br />

endüstriyel yatırımcılar, teknik müdürler<br />

ve bakım müdürlerini ağırladı. Endüstriyel<br />

tesislerde iklimlendirme ve proses soğutma<br />

konusuyla ilgili fuar ziyaretçilerine bilgi veren<br />

Form’un soğutma grupları ve aynı anda hem<br />

soğuk hem de sıcak su üreten ısı pompaları<br />

zirvenin en çok ilgi gören ürünlerinden oldu.<br />

Enerji verimliliği, çevreci iş modelleri ve<br />

sürdürülebilirlik konularının ön plana çıktığı,<br />

Fabrikalarda Enerji Verimliliği Örnekleri ve<br />

Uygulamaları konulu panelde; Form Endüstri<br />

Ürünleri Endüstriyel Proje Geliştirme Müdürü<br />

Erdem Şahin, katılımcılara değerli bilgiler<br />

aktardı. Bu yıl onuncusu düzenlenen Aqua<br />

Therm Taşkent fuarında yer alan Form, üstün<br />

teknolojiye sahip ürünlerini katılımcılarla<br />

buluşturdu. Form Endüstri Ürünleri A.Ş.,<br />

Eurovent Sertifikalı yerli üretim Form FKS<br />

Klima Santrali, Form WSHP su kaynaklı ısı<br />

pompası, Form Fancoil, Form FHR Isı Geri<br />

kazanım cihazları gibi üretimini gerçekleştirdiği<br />

ürünleri fuarda tanıttı. Yerli üretimdeki<br />

gücünün yanı sıra merkezi klima sistemleri,<br />

paket klimalar gibi ürünleriyle ilgili de stant<br />

ziyaretçilerini<br />

bilgilendiren<br />

Form, Taşkent<br />

Özbekistan’da<br />

yoğun ilgi ile<br />

karşılandı.<br />

Fuarda ayrıca<br />

Form Şirketler<br />

Grubu’nun diğer firmaları olan Form MHI<br />

Klima Sistemleri A.Ş. Mitsubishi Heavy<br />

markalı VRF sistemlerini tanıtırken, Form<br />

Endüstri Tesisleri A.Ş. ise duman tahliye-doğal<br />

havalandırma üniteleri ve evaporatif soğutma<br />

sistemlerini sergiledi.


116<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

horeca teknolojileri<br />

SEYAHAT HARCAMALARINDA<br />

ALIŞVERIŞ LIMITI DÖNEMI BAŞLIYOR<br />

Paycell ve Etstur iş birliği ile seyahat harcamalarının kolayca ödenebileceği “alışveriş<br />

limiti dönemi” başlıyor. Paycell Alışveriş Limiti çözümü, Etstur’da ilk seyahat kredisi<br />

olma özelliğini taşıyor.<br />

Türkiye’nin dijital ödeme ve<br />

finansal hizmetler platformu<br />

Paycell, Etstur müşterilerine<br />

seyahat harcamalarını kolaylıkla<br />

planlamaları için yeni bir ödeme<br />

seçeneği sunuyor. Bir ilk olan iş<br />

birliği kapsamında müşteriler,<br />

Paycell Alışveriş limiti ile Etstur’daki<br />

tatil harcamalarında istedikleri tur,<br />

uçak bileti veya otel rezervasyonu<br />

gibi işlemlerin ödemelerini 36 aya<br />

kadar taksitlendirebiliyor. Paycell<br />

Alışveriş Limiti çözümü, Etstur’da ilk<br />

seyahat kredisi olma özelliğini taşıyor.<br />

Etstur müşterileri, 500 ile 50 bin TL<br />

arasındaki seyahat harcamalarında<br />

Paycell Alışveriş Limiti’nden<br />

yararlanarak Financell tarafından<br />

tahsis edilen kredi ile hızlı ve güvenli<br />

şekilde gerçekleştirebiliyor. İş birliği<br />

kapsamında ilk 1.000 kişiye 10 bin TL’ye<br />

kadar olan seyahat harcamalarında<br />

üç ay vadede yüzde 0 faizli kredi<br />

kampanyası sunuyor.<br />

Dolaz: “Seyahat hizmetleri<br />

finansman endişesi olmadan<br />

kolayca satın alınabilecek”<br />

Paycell Genel Müdürü Serhat Dolaz,<br />

iş birliği hakkında şunları söyledi:<br />

“Türkiye’nin en kapsayıcı dijital ödeme<br />

ve finansal hizmetler platformu olarak,<br />

ülkemizin dijital dönüşümüne öncülük<br />

ederken faaliyet alanlarımızı ve yenilikçi<br />

ödeme hizmetlerimizi genişletmeyi<br />

sürdürüyoruz. Değişen müşteri<br />

ihtiyaçları doğrultusunda teknoloji ve<br />

finansal servisleri birleştirmeyi, hızlı<br />

ve güvenli ödeme çözümleri sunarken<br />

daha fazla kullanıcının finansal<br />

hizmetlerden kolayca faydalanmasını<br />

amaçlıyoruz. Etstur ile yaptığımız iş<br />

birliği sayesinde Paycell’liler, 50 bin<br />

TL’ye kadar olan tur, uçak bileti veya<br />

konaklama gibi hizmetleri, kredi kartını<br />

kullanmadan ya da kredi kartı limitini<br />

doldurmadan Paycell Alışveriş Limiti<br />

ile 36 aya varan taksitle ödeyebilecek.<br />

Etstur’da ilk seyahat kredisi olma<br />

özelliğini taşıyan bu çözümü herkes için<br />

kolayca erişilebilir kılıyoruz.”<br />

“Ortalama 4 dakikada kredi<br />

kullandırımı”<br />

Paycell Alışveriş Limiti’nin, sektörün<br />

en hızlı sonuçlanan alışveriş kredisi<br />

süreçlerinden biri olduğuna değinen<br />

Serhat Dolaz, sözlerini şöyle noktaladı:<br />

“Paycell Alışveriş Limiti’ne başvuran<br />

kullanıcılar, Financell tarafından<br />

tahsis edilen kredi limitini ortalama<br />

dört dakika içinde kullanabiliyor.<br />

Devreye aldığımız tüm çözümlerimizle<br />

amacımız, banka hesabı olsun olmasın<br />

herkesin finansal servislere erişimini<br />

sağlayıp hayatı kolaylaştırmak.<br />

Paycell`i Türkiye’nin en kapsayıcı<br />

dijital ödeme ve finansal hizmetler<br />

platformu haline getirme hedefimiz<br />

doğrultusunda hem bireylerin hem de<br />

kurumların finansman çözümlerine<br />

kolay bir şekilde ulaşmaları için yeni<br />

çözüm ve hizmetler geliştirmeye devam<br />

edeceğiz.”<br />

Tünay: “misafirlerimize yenilikçi bir<br />

ödeme yöntemi sunuyoruz”<br />

Etstur Yönetim Kurulu Üyesi Barış<br />

Tünay ise, iş birliğiyle ilgili şunları<br />

kaydetti: “Paycell ile yaptığımız iş<br />

birliği ile misafirlerimize yenilikçi<br />

bir ödeme yöntemi sunuyoruz.<br />

Ödeme seçeneklerimize eklediğimiz<br />

bu yöntem, misafirlerimize 50 bin<br />

TL’ye kadar olan rezervasyonlarında<br />

kredi kartı ya da nakit seçeneğini<br />

kullanmadan tatil yapma imkanı<br />

tanıyor. Hayata geçirdiğimiz her yeni iş<br />

birliğiyle misafirlerimize tatile kolayca<br />

ulaşabilecekleri, mükemmel bir<br />

satın alma deneyimi sunmaya devam<br />

edeceğiz. Misafirlerimizin ihtiyaçlarına<br />

yönelik tatil çözümleri sunarken<br />

yenilikçi ödeme yöntemleriyle de en<br />

uygun finansal koşulu sunmak için<br />

çalışıyoruz.”


Daikin,<br />

Japon kültürünü<br />

tanıtmaya devam<br />

ediyor<br />

Daikin, Japonya İstanbul<br />

Başkonsolosluğu’nun katkılarıyla<br />

düzenlenen “İstanbul Japon Film Festivali”<br />

kapsamında ünlü Japon yönetmen ISHII<br />

Yuya’nın “The Great Passage- Kelimelerle<br />

Yolculuk” filminin özel gösterimi için<br />

sponsor oldu.<br />

Japonya İstanbul Başkonsolosluğu tarafından<br />

13-20 Ekim <strong>2022</strong> tarihleri arasında “İstanbul<br />

Japan Week” etkinlikleri kapsamında İstanbul<br />

Japon Filmleri Festivali, Piyano Konseri, Baskı<br />

Resim Sergisi ve Japonya Hükümeti Eğitim<br />

Bursu (MEXT) Semineri etkinliklerine imza attı.<br />

İstanbul Japan Week kapsamında bu yıl 17’nci kez<br />

düzenlenen Japon Film Festivali ise 12 Ekim’de<br />

ünlü Japon yönetmen ISHII Yuya’nın “The Great<br />

Passage- Kelimelerle Yolculuk” filminin İstanbul<br />

Kanyon Cinemaximum’da yapılan galasıyla başladı.<br />

Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder yaptığı açılış<br />

konuşmasında, “Kültürlerin oluşması oldukça uzun<br />

bir süre içerisinde gerçekleşiyor. Din,dil,ırk, çevre<br />

gibi birçok faktörün etkisiyle şekilleniyor ve nesilden<br />

nesile aktarılıyor. Komşu ülkeler, çevre de zaman<br />

içerisinde şekillenmesine oldukça etki ediyor.<br />

Bizim de şirket kökenimiz itibariyle Japon kültürü<br />

oldukça ilgimizi çekiyor ve Türkiye’de de Japon<br />

kültürü elçiliği kapsamında uzun yıllardır çalışmalar<br />

yapıyoruz. Japon kültürünü Türkiye’de tanıtarak<br />

tarihimizde çok eskilere dayanan dostluğumuzun<br />

pekişmesini arzuluyor ve Türkiye’de “Japon<br />

Kültür Elçisi” olma hedefimizle hareket ediyoruz.<br />

Biliyorsunuz, Japon filmleri görsel sanatlar<br />

açısından dünyada 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip.<br />

Biz de bu akşam, bu güzel film ile bir kez daha<br />

görsel bir şölen yaşadık. Önümüzdeki dönemde de<br />

amacımız doğrultusunda birçok kültürel faaliyette<br />

bulunmaya devam edeceğiz” dedi.<br />

Restoranda hediye<br />

çeki ile tahsilat<br />

Bulut ERP yazılımı ile<br />

üyelerinin tüm iş süreçlerini<br />

birbirine entegre bir şekilde<br />

yönetebilmesini sağlayan<br />

DİA Yazılım, şimdi de yeni<br />

güncellenen versiyonuyla<br />

işletmelerin müşterilerine<br />

hediye çekleri oluşturabilmesini<br />

ve ödemelerin bu hediye çekleri<br />

ile yapılabilmesini sağlıyor.<br />

DİA Yazılım geliştirdiği çözümlere her geçen gün bir yenisini ekliyor. Güncellenen yeni<br />

versiyonunda bulunan “Restoranda Hediye Çeki İle Tahsilat” özelliği ile işletmelerin<br />

müşterilerine süreli veya süresiz hediye çekleri oluşturup dağıtmasını ve sonrasında<br />

ödemelerin bu hediye çekleri ile yapılabilmesini sağlıyor. DİA Yazılım Genel Müdürü<br />

Suha Onay, yeni geliştirilen özelliğin restoran alanındaki işletmeleri memnun<br />

edeceğinin altını çizerek, “DİA olarak kurumsal yönetim sistemi yazılımları ve bulut<br />

teknolojisi avantajı ile de tüm üyelerimizin maliyetlerini düşürüp, verimliliklerini de<br />

artırmış oluyoruz. DİA ERP sistemi ile birimler arasında entegre bir şekilde yürütülüp,<br />

muhasebeden çağrı merkezine, satıştan insan kaynaklarına tüm ekip, bilgiye DİA<br />

üzerinden ulaşıyor ve operasyonel süreçler DİA ile yönetiliyor.” dedi.<br />

Hitit ile Alabanda<br />

kurumsal seyahat yönetimi için anlaştı<br />

Türkiye’deki hizmet ağını<br />

genişleten Hitit, turizmin lider<br />

isimlerinden Alabanda ile<br />

kurumsal seyahat yönetimi için<br />

anlaştı.<br />

Havayolu ve seyahat sektörünün<br />

teknoloji sağlayıcısı Hitit, büyümeye<br />

devam ediyor. Dünyada 45 farklı<br />

ülkeden 60’a yakın ve çoğu havayolu<br />

şirketlerinden oluşan partner<br />

portföyünü çeşitlendiren Hitit, seyahat<br />

sektörünü bütüncül olarak ele alan yazılım çözümlerini sektörün hizmetine sunuyor.<br />

Bu sayede havayolu şirketlerinin yanı sıra, seyahat sektöründeki diğer şirketlerle<br />

de iş birliği olanaklarını genişleten Hitit’in en yeni partneri, turizm sektörünün öncü<br />

firmalardan Alabanda Turizm oldu. İki şirket arasında yapılan anlaşma ile Alabanda,<br />

Hitit’in yeni nesil seyahat satış platformu Crane Sanal Mağazacılık (Crane TM) çözümünü<br />

kullanacak. Alabanda Turizm, bu sayede tüm tedarikçilerini tek bir platforma altında<br />

toplayarak, kurumsal müşterilerinin farklı sistemlere ihtiyaç duymadan Crane TM<br />

üzerinden seyahat rezervasyonlarını gerçekleştirmesine imkan sunacak. Crane TM ile<br />

Alabanda Turizm’in hizmet verdiği kurumsal firmalar, şirket içi seyahat politikaları ve<br />

onay mekanizmalarını kolaylıkla sisteme tanımlayabilecekler. Böylece, firma çalışanları<br />

iş seyahatlerini kendilerine sunulan özel web uygulaması aracılığıyla birkaç basit<br />

adımla tamamlayabilecekler. Crane TM sistemi sadece çalışanın seyahat politikalarına<br />

uygun seçenekleri ekrana getirdiği için, kurumsal firmalar kendi sistemleri dışındaki<br />

rezervasyonların önüne geçmiş olacak. Bu durum, bir yandan kurumsal firmalara<br />

operasyonel verimlilik sağlarken, bir yandan da paradan ve zamandan tasarruf etmelerini<br />

sağlayacak. Alabanda Turizm, self servis prensibi ile hizmet veren Crane TM sistemi<br />

sayesinde daha fazla kurumsal firmaya özelleştirilmiş hizmet verebilecek.


118<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

ürünler<br />

Geleceğin sıcak<br />

su üreticisi<br />

FANUC’tan<br />

yeni SCARA<br />

robot modelleri<br />

Geliştirdiği robot modelleriyle birçok<br />

sektörün üretim operasyonuna<br />

yüksek hız ve hassasiyette çözümler<br />

üreten FANUC, gıda güvenliğine<br />

yeni SCARA modelleriyle farklı bir<br />

boyut kazandırıyor. Ürün gamına<br />

yeni eklenen 3 kg taşıma kapasitesi ve 400 mm erişim mesafesine sahip SR-<br />

3iA/C ile 6 kg taşıma kapasitesi ve 650 mm erişim mesafesine sahip SR-6iA/C<br />

modeller, FANUC’un kendini kanıtlamış SCARA serisiyle aynı mekanik yapıyı<br />

kullanıyor. Ağır ortamlarda ekstra dayanıklılık için beyaz epoksi kaplamayla<br />

toz ve su spreyi kaynaklı kontaminasyon girişine karşı IP54 korumaya<br />

sahip yeni modeller, gıda tesisleri ve temiz odalarda kapsamlı temizleme<br />

prosedürlerini gerçekleştiriyor. 360° zarf içinde çalışan her iki FANUC SCARA<br />

robot modeli, rakiplerine kıyasla yerden tasarruf sağlayan ultra kompakt<br />

ayak izi sunuyor. Bu sayede gıda tesisleri ve sistem entegratörleri daha<br />

küçük hücreler hazırlarken robotun tam erişim mesafesini kullanabiliyor.<br />

SR-3iA/C ve SR-6iA/C modellerin tasarımı, az yer kaplama özelliği sayesinde<br />

çevredeki aygıtlarla potansiyel etkileşimleri minimuma indirerek entegrasyonu<br />

kolaylaştırıyor. SCARA robot kolundaki solenoid valfler ve pnömatik hava<br />

hatları gibi tam entegre hizmetler, etkileşim eğrileri ve takılmaların daha<br />

da azaltılmasına yardımcı olurken aynı zamanda maliyetleri de düşürüyor.<br />

Özellikle her iki robot kolunda yer alan fren serbest bırakma anahtarı,<br />

hataların kolayca düzeltilmesine imkân tanıyor.<br />

Form Şirketler Grubu’nun ortağı Japon teknoloji devi<br />

Mitsubishi Heavy Industries’in geliştirdiği QTon, geleceğin<br />

sıcak su üreticisi olarak öne çıkıyor. -25 °C gibi oldukça<br />

düşük sıcaklıklarda bile 90 °C sıcak su sağlamasıyla öne<br />

çıkan cihaz, -10 °C’ye kadar yüzde 100 çalışma kapasitesi<br />

ile restoran, yemekhane, otel, okul ve hastane gibi birçok<br />

alanda kolay kullanımlı, yüksek verimliliğe sahip ve<br />

çevreci bir sıcak su çözümü sağlıyor. QTon, bugünden<br />

yakın geleceğe kadar dünyayı korumak için alınacak<br />

her türlü regülasyon kararına uygunluğuyla da dikkat<br />

çekiyor. Günümüzde sıkça duyduğumuz Global Küresel<br />

Isınma Potansiyeli (GWP) hesaplanırken referans alınan<br />

bir gaz olan CO2’yi, soğutucu akışkan olarak kullanıyor.<br />

Böylece standart bir ısı pompasında kullanılan R410A<br />

gibi gazlardan 2,088 kat daha az küresel ısınmaya etki<br />

ediyor. Mitsubishi Heavy Industries’in dünya çapında fark<br />

oluşturan ürünü, sıcak su üretimi için kullanılan doğalgaz<br />

ve kazan gibi sistemlere alternatif olması sayesinde,<br />

rakiplerine göre ilk yatırım maliyeti ve enerji tüketiminde<br />

büyük avantajlar sunuyor. Dünyada tek olan scroll<br />

ve rotary kompresör faydalarını tek bir kompresörde<br />

birleştiren 2 kademeli özel teknolojisiyle yüksek verimlilik<br />

sağlayan QTon, yeni nesil Mitsubishi Heavy Industries<br />

VRF sistemlerle ortak, merkezi kumanda ile tüm<br />

iklimlendirme çözümlerinin tek merkezden yönetilmesini<br />

mümkün kılıyor. Ayrıca, alandan tasarruf etme, bakım<br />

ve işletme kolaylığı gibi ölçülemeyen değerleri de<br />

beraberinde getiriyor.<br />

Hem<br />

koruma<br />

hem<br />

tasarruf<br />

sağlıyor<br />

Sigma Elektrik, ‘Kaçak<br />

Akım Korumalı Kompakt<br />

Şalter’ ile aşırı akımlara<br />

ve kaçak akımlara karşı korumayı 2 ayrı ürün kullanımı<br />

yerine tek ünitede sunarak elektrik panosu içinde alandan<br />

tasarruf imkanı sağlıyor. Ürün, üzerinde bulunan LCD<br />

display ile sistemde bulunan anlık kaçak akım miktarını<br />

izleme imkanı tanıyor. Kullanıcıların test ve reset<br />

butonları ile çalışmasını kolayca deneyebildiği kaçak<br />

akım korumalı kompakt şalterlerin koruma yapacağı<br />

kaçak akım değerleri ve devreyi kesme süreleri kullanıcı<br />

tarafından geniş aralıklarda ayarlanabiliyor. Ayarlanabilir kaçak akım seviyesi<br />

ve ayarlanabilir açma süresi ile kullanıcı dostu çözümler sağlayan Sigma<br />

Kaçak Akım Korumalı Kompakt Şalter, farklı ihtiyaçlara yönelik uygulamalara<br />

kolaylıkla adapte edilebiliyor. Bugüne kadar sadece Sigma Elektrik’in üretmiş<br />

olduğu şalterin üzerinde yer alan LCD display, sistemde bulunan kaçak<br />

akımı anlık olarak göstererek hata tanımlamayı kolaylaştırıyor. Devre kesici<br />

ile tümleşik yapıda olan kaçak akım korumalı kompakt şalterler, toroidal<br />

transformatör ve kaçak akım algılama rölesine olan ihtiyacı da ortadan<br />

kaldırarak pano içerisinde hem maliyetten hem de yerden tasarruf sağlıyor.<br />

40A'den 630A'e kadar TS En ve IEC standartlarına uygun üretilen ve gerekli<br />

testleri yüzde yüz oranında gerçekleştirilen ürün, kullanıcısına güven veriyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!