Hotel Restaurant Kasım 2022
- Page 12: hotelrestaurantmagazine @Hitechderg
- Page 16: gustonun yorumu 94 Gusto Reha Tart
- Page 24: 20 hotel restaurant & hi-tech antre
- Page 28: 24 hotel restaurant & hi-tech antre
- Page 39 and 40: merkezleri yapıldığına, aynı z
- Page 41 and 42: ISTANBUL IS TO HOST GUEST EXPERTS I
- Page 43 and 44: iCombi Pro. iVario Pro. Sadece iki
- Page 46 and 47: 42 hotel restaurant & hi-tech günd
- Page 48: 44 hotel restaurant & hi-tech günd
hotelrestaurantmagazine<br />
@Hitechdergisi<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
Turizm ve gastronomide bu ay!<br />
Turizmde rekabet gücünü artırmak isteyen Adıyaman, “Adıyaman’da Turizm Sektörünün<br />
Canlandırılması Projesi”yle atağa geçti. Avrupa Birliği’nin de finansal destek sağladığı<br />
projeyle “Turizmde ben de varım” mesajı veren şehrin hedefinde kültür, sanat ve gastronomi<br />
turizminin başkenti olmak var! Haberin detayları “gündem etkinlik” başlığımızda.<br />
The Grand Tarabya’nın Genel Müdürü. Bu yılın başında yönetim koltuğuna oturdu. Beş yıldızlı<br />
otelin konukseverlik mirasını çağdaş bir hizmet anlayışıyla günümüze uyarlamak da var<br />
gündeminde, oteli kent kültürüne katkı sağlayacak kültür ve sanat etkinliklerinin mekanı<br />
haline getirmek de. Uzun yıllarını adadığı turizm-otelcilik sektöründe iz bırakabilmenin en<br />
büyük ideallerinden biri olduğunu belirten Merve Kadıoğlu Sönmez’in bir hayali de ileride<br />
bir turizm okulu açmak! Merve Kadıoğlu Sönmez ile turizme giriş hikayesini, The Grand<br />
Tarabya günlerini ve gelecek planlarını konuştuk.<br />
Dedeman’ın dördüncü franchise oteli Dedeman Adana için imzalar atıldı. Dedeman Turizm<br />
Yönetimi ve Nev Solar Enerji iş birliğiyle hayata geçecek otel, 2023 yılının ikinci çeyreğinde<br />
misafirlerini ağırlamaya başlayacak… <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında toplam imzalanmış oda<br />
sayısı bakımından 3. sırada bulunan Radisson Otel Grubu, EMEA bölgesinin önde gelen<br />
uluslararası otel gruplarından biri olma konumunu güçlendiriyor. Grup, APAC bölgesinde<br />
ise özellikle odaklandığı önemli ülkelerde varlığını daha da genişletmeyi planlıyor… Turizm<br />
yatırım haberlerimizin devamı “yeni yatırımlar” başlığımızda.<br />
Tokat doğumlu. Kadınları çok kalabalık bir ailede geçiyor ilk çocukluk günleri. 8 yaşına dek<br />
anneanne evinde büyüyor ki, teyzeler de dahil ne yanına baksa tencere tencere yemekler<br />
pişiriyor, gördüğü göreceği herkes! Yaz olunca kışa, kış olunca yaza hazırlanıyorlar, dur<br />
durak bilmeden! Fokur fokur kaynayan salçaları izlerken pek bir eğleniyor, anlattığına<br />
göre. Birlik olmuş kadınların yamacına oturup, domatesin topraktan kavanoza<br />
dönüşümüne tanıklık etmeye bayılıyor, o yaşlarında bile. En çok da seyyar kalaycıların ışıl<br />
ışıl parlattığı sahanlara, tencerelere deli oluyor. Şimdi bile ne zaman bir kalay kokusu alsa,<br />
özlemle o unutamadığı çocukluk günlerine döndüğünden söz ediyor, Şef Deniz Şahin. Sade<br />
Beş Denizler’in şefi aynı zamanda da kurucu ortağı Şahin’in aşçılık hikayesi ile birlikte Bib<br />
Gourmand başarısı “şefin gözünden” sayfalarımızda sizlerle.<br />
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın (MENA) ağırlama sektörü için en büyük ve en etkili sergi<br />
olan GulfHost, 8 - 10 <strong>Kasım</strong> <strong>2022</strong> tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi'nde<br />
gerçekleştirilecek. Fuar, konaklama profesyonellerine ağlarını kurmaları, doğru ürünleri<br />
tedarik etmeleri ve değerli satın alma kararları vermeleri için küresel bir platform sunacak.<br />
Bu yılki GulfHost, çok çeşitli ön nitelikli ağırlama ekipmanı ve yemek hizmeti ürünleri<br />
sunmanın yanı sıra, ziyaretçilere Foodservice Excellence Summit'te sektörü şekillendiren<br />
liderlerle etkileşim kurma ve bölgenin dört bir yanından ödüllü mutfak yetenekleriyle<br />
tanışma fırsatları sunacak. <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> dergisi olarak biz de orada olacağız…<br />
Haberin ayrıntıları “fuar” bölümümüzde.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
This month in tourism and gastronomy!<br />
Adıyaman, desiring to increase its competitive power in tourism, started work on the Project<br />
‘Revitalization of the Tourism Sector in Adıyaman’. The target of the city, giving the message<br />
‘I'm in tourism, too’ with the project, the European Union also provides financial support, is<br />
to become the capital of culture, art and gastronomy tourism! Details of the news are in our<br />
‘agenda event’ heading.<br />
The General Manager of The Grand Tarabya. She took the chair at the beginning of this year. On<br />
her agenda, there are both to adapt the hospitality legacy of the five-star hotel to the present day<br />
with a contemporary service approach and to turn the hotel into a venue for cultural and artistic<br />
events that will contribute to the urban culture. Another dream of Merve Kadıoğlu Sönmez is to<br />
open a tourism school in the future! We talked to Merve Kadıoğlu Sönmez about the story of her<br />
entering to tourism, the days of The Grand Tarabya and her future plans.<br />
Signatures were signed for Dedeman Adana, the fourth franchise hotel of Dedeman. The hotel,<br />
which will be realized with the cooperation of Dedeman Tourism Management and Nev Solar<br />
Energy, will begin to host its guests in the second quarter of 2023… Radisson <strong>Hotel</strong> Group, which<br />
ranks 3rd in terms of the total number of rooms signed in the first half of <strong>2022</strong>, strengthens its<br />
position as one of the leading international hotel groups in the EMEA region. The Group plans to<br />
further expand its presence in the important countries, which it focuses on, in the APAC region…<br />
The continuation of our tourism investment news is in our ‘new investments’ heading.<br />
She was born in Tokat. She lived her first childhood days in a very crowded family with women.<br />
She grows up in his grandmother's house until she is 8 years old; everybody including aunts, she<br />
sees, is cooking potful meals here there and everywhere she looks! When it comes to summer,<br />
they are preparing for winter, when it is winter, they are preparing for summer, without stopping!<br />
She is enjoying while watching tomato paste boiling-up, as she told. She loves to sit next to the<br />
allied women and witness the transformation of the tomato from the soil into a jar, even at that<br />
age. Most of all, she is crazy about the shallow pans and pots that the traveler tinsmiths shine<br />
brightly. Even now, whenever she smells a tin, The Chief Deniz Şahin longingly says that she<br />
returns to her childhood days she never forgot. Sade Beş Denizler's chef and co-founder Şahin's<br />
culinary story and Bib Gourmand's success are with you on our pages ‘from the eyes of the chef’.<br />
GulfHost, the largest and most influential exhibition for the hospitality sector in the Middle East<br />
and North Africa (MENA), will be held at Dubai World Trade Center from 8 to 10 November <strong>2022</strong>.<br />
The fair will provide hospitality professionals a global platform to build their networks, supply the<br />
right products and make valuable purchasing decisions.<br />
GulfHost of this year will offer visitors opportunities to interact with the leaders shaping sector<br />
and meet award-winning culinary talent from around the region at the Foodservice Excellence<br />
Summit, in addition to offering a wide range of pre-qualified hospitality equipment and catering<br />
products. We will be there as <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> magazine Details of the news are in our ‘fair’<br />
section.<br />
I wish you to read pleasantly.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
ORHAN GENCELİ<br />
Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />
Yönetim Kurulu Üyesi<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
TURGUT AY<br />
Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />
Federasyonu Başkan Yrd.<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
KAPAK MEKAN Frankie,<br />
Galataport İstanbul<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.
Bu sayımızda<br />
antre<br />
18 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
34 Adıyaman, “Turizmde ben de<br />
varım” dedi<br />
36 İstanbul martta misafir<br />
uzmanlarını ağırlayacak<br />
34<br />
38 2023 konaklama vergisi hedefi,<br />
2.3 milyar lira<br />
40 TÜROB Konaklama Vergisi için<br />
erteleme talep etti<br />
42 Türkiye’nin turizm geliri arttı,<br />
turist sayısı düştü<br />
44 Genç istihdamında en çok<br />
hangi sektörler öne çıktı?<br />
62 48<br />
46 Turizmde Sürdürülebilirlik<br />
Derneği kuruldu<br />
48 Bungalov konaklaması<br />
bölgesel ekonomiyi ne şekilde<br />
etkiledi?<br />
50 Bukoleon Sarayı’nda<br />
restorasyon devam ediyor<br />
yeni yatırımlar<br />
56 JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />
Marmara Sea’de üç yeni iş<br />
birliği<br />
56<br />
28
gustonun yorumu<br />
94 Gusto Reha Tartıcı ile keşif<br />
noktaları<br />
yeni mekan<br />
96 Dünyaya da DÜRÜMLEtecek!<br />
100 Sushi Manga Le Méridien<br />
Etiler’de açıldı<br />
58 Radisson, Asya Pasifik’te lüks<br />
otel kategorisinde büyüyüyor<br />
60 Dedeman Adana 2023 ikinci<br />
çeyrekte açılıyor<br />
iş’te kadın<br />
62 Sönmez: Turizmde iz<br />
bırakabilmek en büyük idealim<br />
marka<br />
66 85 Ülkede Kristal imzası<br />
68 Dönmez: Hedefimiz, global bir<br />
marka olmak<br />
70 Horeca'nın yenilikçi çözüm<br />
ortağı: Porser<br />
74<br />
şefin gözünden<br />
74 Mutfağının şefi, ablası, annesi:<br />
Deniz Şahin<br />
gastro etkinlik<br />
78 Uluslararası sosyal<br />
gastronomi uzmanları Şişli’de<br />
yemek dağıttı<br />
80 Omnivore Food Festival<br />
Michelin yıldızlı şefleri<br />
ağırladı<br />
gastro güncel<br />
82 30 yıl sonra tüketecek gıdamız<br />
kalmayabilir<br />
84 Doğan: Esnaf lokantaları<br />
gastronomi kültürünün<br />
ellerinden kayıp gidiyor<br />
86 Türk Kahvesi liderliği yine<br />
elden bırakmadı<br />
gastro aktüel<br />
88 Gastronomi sektöründen<br />
haberler<br />
96<br />
102 Türkiye’nin en yeni<br />
mekanları<br />
fuar<br />
106 GulfHost trendleri<br />
belirlemek için açılıyor<br />
horeca teknolojileri<br />
110 Elektraweb online kanalların<br />
tekelini kıracak<br />
114 HoReCa teknoloji ve<br />
sistemleri<br />
116 Seyahat harcamalarında<br />
alışveriş limiti dönemi<br />
başlıyor<br />
ürünler<br />
118 Yeni ürünler<br />
118<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
18<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Kıbrıslı turizmcilerden<br />
Erciyes’e çıkarma<br />
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-KKTC ile Kayseri arasında turizmin<br />
geliştirilmesi amacıyla TURSAB, KITSAB ve ORAN tarafında<br />
düzenlenen organizasyon kapsamında KKTC Başbakan Yardımcılığı,<br />
Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç<br />
ve beraberindeki 70 acente yetkilisi Erciyes’i ziyaret etti. Kayseri<br />
Erciyes A.Ş. Yön. Kur. Bşk. Dr. Murat Cahid Cıngı, Kıbrıs Türk<br />
Turizm ve Seyahat Aceteleri Birliği’nden gelen seyahat acente ve tur<br />
operatörüne, Erciyes ile ilgili geniş bir sunum yaparak detaylı bilgiler<br />
verdi. Turizm profesyonelleri daha sonra dağda bulunan tesisleri<br />
gezerek Erciyes’in turizm değerlerini keşfetti. Kayseri Erciyes A.Ş.<br />
Yön. Kur. Bşk. Dr. Murat Cahid Cıngı, "Geçtiğimiz yıllarda KKTC<br />
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Erciyes’i birkaç kez ziyaret etti ve<br />
dağımıza özel bir değer verdiğini belirtmişti. Artık icraata geçerek<br />
Erciyesimiz’i Kıbrıslı vatandaşlarımıza açmamız gerekiyor. Faydalı<br />
bir bilgilendirme gezisi oldu; acente ve operatörlerle görüştük,<br />
sunumlar yaptık; dağımızı gezdirdik; sahip olduğumuz potansiyeli<br />
anlattık. Kıbrıslı acente yetkilileri de buradaki alt yapıya, imkânların<br />
zenginliğine hayran kaldıklarını ifade ettiler. Ümit ediyoruz, bu<br />
sezona yetişecek şekilde Erciyes paketleri oluşturacaklar ve birlikte<br />
yoğun bir çalışma içerisine gireceğiz" dedi.<br />
Bentour Reisen 2023 yaz<br />
sezonunu erkenden satışa açtı<br />
Türkiye tatil uzmanı Bentour Reisen 2023 yaz sezonunu erkenden<br />
satışa açtı. Türkiye’de 500’den fazla otel ile misafirlerine<br />
seçenek sunan operatör, otel portföyünün %80‘nin rezervasyon<br />
sistemlerinde satışta olduğu bildirildi. Ayrıca yaz 2023 için şimdiden<br />
uçak koltuklarını da satın alarak kontenjanını büyük ölçüde artıran<br />
Bentour Reisen, toplamda %40`a yakın fazladan uçak koltuğu<br />
planlandığını ve büyük ölçüde sisteme girildiği açıklandı.<br />
İstanbul, SSLHLA 10. Yıl Gala<br />
törenine ev sahipliği yapacak<br />
Dünya’nın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul, Seven Stars<br />
Luxury Hospitality and Lifestyle Awards (SSLHLA) tarafından 10. Yıl<br />
Gala Töreni için seçildi. Haliç kıyısındaki enfes bir manzarası, şık<br />
ve konforlu mimarisi ile büyüleyen Lazzoni <strong>Hotel</strong>’de, 19 <strong>Kasım</strong>’da<br />
gerçekleşecek ödül törenine dünya çapında pek çok marka temsilcisi<br />
ve ünlü isimler katılım gösterecek. Seven Stars Luxury Hospitality and<br />
Lifestyle Awards Başkanı ve Kurucusu Khalil El-Mouelhy, İstanbul’da<br />
gerçekleşecek ödül töreni için şunları söyledi: “Türkiye, olağanüstü<br />
ve sıcak misafirperverliği ile ünlü bir ülke. Bu nedenle 10. yıl dönümü<br />
kutlamalarımıza İstanbul şehrinde ev sahipliği yapmak çok heyecan<br />
verici. Bu inanılmaz şehirde gerçekleşecek uluslararası alanda<br />
tanınan ilk ödül töreni olmaktan gurur duyuyoruz. Dünya pandeminin<br />
etkisinden çıkarken, SSLHLA'nın misyonu, lüks konaklama<br />
tesislerinin uluslararası düzeyde tanınmasını sağlamak ve dünya<br />
sahnesinde sergilemek bizim için çok önemli”.<br />
Uygar Koçaş iki otelin genel<br />
müdürü oldu<br />
Marriott Turkey Business Council<br />
Chairman görevini yürüten ve<br />
Le Méridien Istanbul Etiler ile<br />
Sheraton Istanbul Levent’in Genel<br />
Müdürlüğünden sorumlu olan<br />
Uygar Koçaş, grubun bünyesinde<br />
faaliyet gösteren JW Marriott<br />
Istanbul Bosphorus ve Sheraton<br />
Istanbul City Center’a Multi-<br />
Property General Manager görev<br />
tanımıyla yeni Genel Müdür olarak<br />
atandı. Meslek hayatına 1994 yılında<br />
Club Flipper'da Satış Müdürü olarak<br />
başlayan Koçaş, 1996 yılında Club<br />
Dedeman'da Satış Direktörlüğü<br />
görevini üstlendi. Kariyerine<br />
Whyndam International ile devam<br />
eden Koçaş, 2008 yılında The Marmara Pera’ya Genel Müdür olarak<br />
atandı. 2011 yılında süregelen görevi ile birlikte The Marmara Bodrum<br />
Genel Müdürlük görevini de üstlendi. 2012 yılında The Marmara<br />
Bodrum, Antalya & Istanbul Şişli Bölge Genel Müdürlüğü, 2014<br />
yılından 2016 yılının <strong>Kasım</strong> ayına kadar The Marmara Taksim & Esma<br />
Sultan Yalısı Genel Müdürlük görevlerini yürüten Koçaş, 2016’da<br />
Marriott International Türkiye grubuna Le Méridien Istanbul Etiler’in<br />
Genel Müdürü olarak atandı. Süregelen bu görevi ile 2019 yılında<br />
Sheraton İstanbul Levent’in Genel Müdürlük görevini de üstlendi.<br />
Tüm bu görevleriyle eş zamanlı olarak <strong>2022</strong> yılında Marriott Turkey<br />
Business Council başkanlığını da üstlendi. Koçaş, tüm bu görevleriyle<br />
birlikte TÜROB ve Skal İstanbul’un Yönetim Kurulu Üyeliğini de<br />
başarıyla sürdürüyor.
20<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Ali Bilir,<br />
Fatih acenteleriyle buluştu<br />
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) başkanlığı için seçim<br />
çalışmalarını sürdüren Ali Bilir, Fatih’te sektör temsilcileriyle<br />
buluştu. Fatih bölgesindeki 150 acentenin katılımıyla gerçekleşen<br />
toplantıda sektörün sorunları ve çözüm önerilerini konuşan Bilir,<br />
acentelerin yönetimi oluşturması ve birlik beraberlik içerisinde<br />
hareket etmeleri halinde her sorunun aşılabileceğinin altını<br />
çizdi. Bilir, “Acentelerimiz şu ana kadar hep birilerine oy vermiş.<br />
Ben diyorum ki gelin, acenteler olarak bu birliği biz yönetelim.<br />
Turizm Seyahat Acentaları Birliği’ni bizler bir marka yapabiliriz.<br />
Göreve geldiğimizde TÜRSAB olarak sorunlarımızın yüzde 80’ini<br />
ilk 3 ay içerisinde çözeceğiz. 26-27 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde mutlaka<br />
gidin oyunuzu kullanın. Bu seçim Ali Bilir’in şahsi seçimi değildir.<br />
Hep beraber yöneteceğiz, hep beraber çözeceğiz” diye konuştu.<br />
“Yönetimimiz süresi boyunca TÜRSAB, daha aktif olacak. Sorunları<br />
çözen bir TÜRSAB olacak. Mazeret değil, çözüm üreten bir TÜRSAB<br />
olacak” dedi.<br />
Fairmont Quasar Istanbul’a<br />
iki önemli ödül<br />
Dünya’nın En İyi Lüks Modern<br />
Oteli ve Avrupa’nın En İyi Lüks<br />
Otel Spa’sı “Anları anılara<br />
dönüştürmek” sloganıyla<br />
misafirlerine unutulmaz<br />
deneyimler sunan Fairmont<br />
Quasar Istanbul, World Luxury<br />
<strong>Hotel</strong> Awards <strong>2022</strong> tarafından<br />
“Dünya’nın En İyi Lüks Modern<br />
Oteli” ve World Luxury Spa<br />
Awards <strong>2022</strong> tarafından<br />
“Avrupa’nın En İyi Lüks Otel<br />
Spa”sı ödüllerine layık görüldü.<br />
Ödülleri World Luxury Awards<br />
yetkililerinden teslim alan<br />
Fairmont Quasar Istanbul’un<br />
Genel Müdürü Nicolas Kipper,<br />
Dünya’nın En İyi Lüks Modern Oteli ve Avrupa’nın En İyi Lüks Otel<br />
Spa’sı seçilmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Otelimizin çağdaş<br />
mimarisi ve tasarımı, konfor ve kişiselleştirilmiş lüksü bir araya<br />
getiren hizmetlerimiz ve misafirlerimize duyusal bir yolculuk yaşatan<br />
Willow Stream Spa’mız ile anları unutulmaz anılara dönüştürmeye<br />
devam edeceğiz” dedi.<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Marmara<br />
Sea’ye yeni Otel Müdürü<br />
Ataköy’de Marmara Denizi’yle iç içe<br />
konumlanan ve 204 odası, 5 toplantı<br />
salonu, rafine ve şık restoranları ile<br />
modern lüksü yeniden yorumlayan<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Marmara Sea’ye<br />
Otel Müdürü olarak Kılıç Ali Kantar<br />
atandı. Kariyerine The Marmara<br />
<strong>Hotel</strong>’in ön büro departmanında<br />
başlayan Kantar, Radisson Blu<br />
Bosphorus’ta Gece Müdürü olarak<br />
devam ettikten sonra Radisson<br />
Blu markasının iki açılış öncesi<br />
otelinde de rol alarak kariyer<br />
basamaklarını hızla tırmandı. Ön<br />
büro kariyerine Ön Büro Müdürü<br />
olarak Raffles Istanbul’da devam<br />
eden Kantar, D Maris Bay <strong>Hotel</strong><br />
ve Fairmont Istanbul’da Odalar Direktörü olarak birden çok başarıya<br />
imza attı. Mandarin Oriental Istanbul’da Otel Müdürü olarak başarılı<br />
bir açılış gerçekleştiren ve turizm sektöründeki önemini bir kez<br />
daha kanıtlamış olan Kantar, beş yıldızlı oteldeki kariyerine eylül ayı<br />
itibariyle başladı.<br />
Japonya turist<br />
sınırlamalarını kaldırdı<br />
Japon hükümetinin yeni koronavirüs önlemlerinin gözden<br />
geçirilmesine ilişkin açıklamasının ardından, 11 Ekim <strong>2022</strong>'den<br />
itibaren Türkiye dahil olmak üzere "Vizeden muaf ülkeler"’den<br />
Japonya'ya kısa süreli (90 günden az) seyahatler için vize<br />
uygulamasını kaldırdığını duyurdu. Yine 11 Ekim <strong>2022</strong> tarihinden<br />
itibaren Japonya'daki kuruluş tarafından sağlanacak, Japonya<br />
Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı'nın ERFS sistemine kaydının<br />
tamamlandığını gösteren bir belge ibraz edilmesinin artık<br />
gerekmediği bildirildi. Ayrıca, turistik amaçla seyahat edecek<br />
kişiler için seyahat acentelerinin paket turlarına katılma şartının<br />
da kaldırıldığı açıklandı. Bu düzenlemeyle birlikte ülkeye bireysel<br />
seyahatin önünün açıldığı ve ülkeye günlük geliş limitinin kaldırıldığı<br />
bilgisi paylaşıldı. Japonya’ya giriş yapmak isteyen tüm yolcuların,<br />
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Acil Kullanım Listesi'nde belirtilen 3<br />
doz aşıyı gösterir aşı sertifikası veya uçağa binmeden en geç 72 saat<br />
önce yapılmış bir PCR test sonuç belgesi ibraz etmeleri gerekiyor.
22<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Otel odası fiyatları<br />
%142 arttı<br />
Türkiye’nin otel<br />
ve villa arama<br />
platformu<br />
Neredekal.<br />
com’un<br />
hazırladığı<br />
rapor, otel<br />
odalarındaki<br />
fiyat değişimini<br />
ortaya koyuyor.<br />
Neredekal.com<br />
platformunda<br />
yer alan 23<br />
bin tesis arasından, 2021 ve <strong>2022</strong> Eylül ayı aynı döneminde fiyat<br />
listeleyen 6 bin tesisin aynı tip odaları baz alınarak yapılan analiz<br />
oda fiyatlarının önceki yıla göre %142 arttığını ortaya koydu. 1 yıl<br />
içerisinde araştırmaya konu olan tesislerin ortalama oda fiyatı<br />
555TL'den 1.341TL'ye yükseldi. İller bazında inceleme yapıldığında,<br />
100 ve üzeri tesise sahip şehirlerde oda fiyatı en çok artan iller<br />
sırasıyla Trabzon, İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir oldu. Bu artıştan<br />
en az etkilenen yaz tatili turizmiyle öne çıkan ilimiz ise Mersin.<br />
Bahar aylarındaki doğasıyla yerli turistleri kendine çeken Bolu ve<br />
Kastamonu illeri de Mersin’den sonra oda fiyatları en az yükselen<br />
illerimiz oldu.<br />
The Grand<br />
Tarabya’ya<br />
yeni Genel<br />
Müdür<br />
Yüzyıllık konukseverlik<br />
mirasını çağdaş bir hizmet<br />
anlayışı ile bütünleştiren<br />
The Grand Tarabya Oteli,<br />
pandemi sonrası kapılarını<br />
yeniden açarken, genel müdürlük görevini sektörün deneyimli<br />
isimlerinden Merve Kadıoğlu Sönmez’e emanet etti. Otelcilik<br />
sektörüne 1997 yılında giren Sönmez, satış koordinatörü olarak<br />
Hilton Oteli’nde başladığı kariyerine 2000 yılında Çırağan Palace<br />
<strong>Hotel</strong> Kempinski’de Kurumsal Satış Müdürü ve 2003-2009 yılları<br />
arasında Mövenpick <strong>Hotel</strong> İstanbul’da satış organizasyonun farklı<br />
kademelerinde görev alarak devam etti ve bu markadan Satış<br />
Direktörü olarak ayrıldı. Dört yıl boyunca Ricmond Nua Spa &<br />
Wellness Sapanca’da Satış ve Pazarlama Direktörlüğünü yürüten<br />
Sönmez, 2013 yılında ilk genel müdürlük görevini üstlenerek Divan<br />
Asia İstanbul’da çalışmaya başladı. The Grand Tarabya’nın genel<br />
müdürlüğü görevine getirilmeden önce ise son olarak Radisson<br />
Ottomare Blu ve Divan İstanbul City’de aynı rolü üstlenen Sönmez,<br />
Okan Üniversitesi’nden uzun yıllar konaklama yönetimi, gelirler ve<br />
satış yönetimi dersleri verdi. Avusturya Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi<br />
Turizm Bölümü mezunu olan Sönmez, sektörün önde gelen<br />
derneklerinden SKAL ve TÜROB üyesidir.<br />
Radisson yeni sadakat<br />
programını duyurdu<br />
Radisson Otel<br />
Grubu, konuklarına<br />
değerli ve<br />
ayrıcalıklı<br />
avantajlardan<br />
daha hızlı<br />
yararlanmalarının<br />
kapılarını açacak,<br />
VIP üyelerin<br />
eskisinden iki kat<br />
daha hızlı şekilde<br />
ilerleyebileceği<br />
yeni Radisson<br />
Rewards sadakat<br />
programını duyurdu. Grubun yeni sadakat programı, sadece üç<br />
kategoriyle (Club, Premium ve VIP) sektördeki en akıcı hale gelecek<br />
şekilde basitleştirildi; üye statülerini yükseltmek, daha fazla sadakat<br />
puanı kazanmak, kullanmak ve bir dizi VIP avantajın kilidini açmak<br />
için en hızlı rotayı sundu. Gelecekteki rezervasyonlar için yeni indirim<br />
artırıcı, - endüstri sadakat programları genelinde benzersiz bir<br />
özellik - üyelere kazandıkları puan sayısını azaltarak indirimlerini<br />
artırma seçeneği sunacak. Para birimi modeli, üyelerin herhangi bir<br />
otelde herhangi bir oda tipini rezerve edebilmesine göre geliştirildi.<br />
Yeni program, sektördeki en kişiselleştirilmiş program olmayı<br />
hedefliyor ve misafir tercihlerine ve önceki taleplere göre seçenekler<br />
sunuyor. Üye avantajlarının her rezervasyon için özelleştirilmesine<br />
ve uyarlanmasına imkan tanıyan kapsamlı bir üye profili oluşturulur.<br />
Radisson Rewards, üye profillerinde önceki rezervasyonlar, faturalar,<br />
favori oteller ve çok daha fazlası gibi yararlı bilgilere hızlı erişim için<br />
çevrimiçi ve uygulamada yeni bir özel alan dahil olmak üzere üyelere<br />
gelişmiş bir dijital deneyim sunmayı amaçlıyor.<br />
Şanlıurfa’nın turizm fırsatları<br />
değerlendirildi<br />
2023 İslam Ülkeleri Başkenti seçilen Şanlıurfa’da turizm alanında<br />
faaliyet gösteren Suriyeli ve Türkiyeli 80 şirket, SPARK’ın 21 Ekim’de<br />
gerçekleştirdiği etkinlikte bir araya geldi. ‘Şanlıurfa, Turizm, Yatırım<br />
ve Fırsatları B2B İş Görüşmeleri’ adını taşıyan etkinlikle birlikte<br />
yeni iş ortaklıklarının kurulması ve istihdam alanlarının açılmasına<br />
dair imkanlar değerlendirildi. SPARK’ın yaptığı açıklamada, Avrupa<br />
Birliği’nin finansal desteği ile düzenlenen etkinliğin amacının<br />
Şanlıurfa'da turizm sektöründe faaliyet gösteren ve etki alanını<br />
büyütmeyi planlayan Suriyeli ve Türkiyeli işletmeleri bir masada<br />
buluşturmak olduğu belirtildi. İşletmelerin uluslararası tüketici<br />
piyasalarındaki gelişmelerden haberdar edilmesinin hedeflendiği<br />
etkinlikte, SPARK iş ortaklıkları kurulması için köprü görevini<br />
üstlendi. Şirket, yerel pazarda faaliyet gösterenlerin bu piyasada daha<br />
sağlam ve güçlü bir yer edinmelerine destek oldu. Şanlıurfa, Turizm,<br />
Yatırım ve Fırsatları B2B İş Görüşmeleri’ne katılan işletmeler, birçok<br />
avantajdan yararlanma fırsatı buldu. Etkinlikte sektördeki yatırım<br />
ve ticari fırsatlar değerlendirilirken, katılımcıların pazarın güçlü<br />
oyuncularının imkanlarından faydalanmalarının önü açıldı.
24<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
10 milyon puanlık iş birliği Türk acentalardan<br />
Polonya’da atak<br />
Dünyanın en büyük araç kiralama şirketi Enterprise Rent A Car’ın<br />
ana franchise sahibi Enterprise Türkiye, Pegasus Hava Yolları<br />
ile önemli bir iş birliğine imza atarak, araç kiralama hizmetini<br />
farklı bir boyuta taşıyor. Bu kapsamda şirket, kullanıcılarına uçak<br />
bileti kazanma şansı elde etmeleri için toplamda 10 milyon puan<br />
dağıtıyor. İş birliği dahilinde Enterprise Türkiye Mobil Uygulamasını<br />
indirip araç kiralama hizmeti alan Pegasus Hava Yolları’nın Bol Bol<br />
üyeleri, harcadıkları her 1 TL için 5 puan elde ediyor. Kullanıcılar<br />
topladıkları puanlarla da Pegasus’tan kolayca uçak biletini<br />
alabiliyor. Pegasus Hava Yolları ile yapılan iş birliğinin araç kiralama<br />
hizmetini farklı bir boyuta taşıdığını vurgulayan Enterprise Türkiye<br />
CEO’su Özarslan Tangün, “Sektörde elde ettiğimiz güçlü konuma<br />
paralel olarak hem teknolojik altyapımızı sürekli yeniliyor hem de<br />
müşterilerimize farklı avantajlar sağlıyoruz. Bu kapsamda Pegasus<br />
Hava Yolları ile yaptığımız iş birliği de çok kıymetli… Bu iş birliği<br />
ile Enterprise Türkiye’nin ayrıcalıklarına bir yenisi daha eklendi.<br />
Müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımımızla her zaman bir adım<br />
ileriyi hedeflerken, farklı iş birlikleri ile kullanıcılarımızın karşısına<br />
çıkmaya devam edeceğiz” dedi.<br />
İstanbul doldu ama satamadı<br />
Ocak-Ağustos döneminde Avrupa şehirleri arasında İstanbul, 3, 4 ve<br />
5 yıldızlı otel ortalama doluluklarında %74,4 ile en dolu destinasyon<br />
oldu. GBR tahminlerine göre, İstanbul’u Barselona, Paris ve Londra<br />
izledi. Öte yandan, ortalama fiyatlarda Paris 292 Avro, Londra<br />
207 Avro ile önde gelirken, İstanbul 132 Avro ile sonlarda yer aldı.<br />
Satılabilir oda başına gelirlerde de İstanbul ilk 5’e giremedi.<br />
Son dönemde<br />
Türkiye’ye yönelik<br />
turist trafiğinde<br />
önemli bir çıkış yapan<br />
Polonya, artık COOP<br />
TRR'nin de çalıştığı<br />
ülkeler arasına girdi.<br />
COOP TRR CEO'su<br />
Cumhur Sefer,<br />
Almanya'nın yanı sıra<br />
İngiltere, Fransa,<br />
Hollanda, Belçika, Finlandiya, İsviçre, Danimarka ve Avusturya'daki<br />
üyeleriyle temsil ettikleri acenta sayısının bini aştığını vurguladı.<br />
Avrupa'daki büyüklerin yanı sıra orta ve küçük ölçekli turizm şirketleri<br />
ve birlikleri ile sürekli temas halinde olduklarını ifade eden Sefer,<br />
yeni bir işbirliği haberini verdi. Polonya'nın önde gelen turizm<br />
şirketlerinden Asiste Travel Trade Marketing & Events ile geçtiğimiz<br />
günlerde bir araya geldiklerini söyleyen Sefer, bu ülkeden Türkiye'ye<br />
yönelik turizm çalışmalarına başlayacaklarını bildirdi. Bir Avrupa<br />
Birliği ülkesi olan Polonya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının 1<br />
milyona yaklaşacağı öngörüsünü anımsatan Sefer, Antalya'nın ilgide<br />
başı çektiğini vurguladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre de,<br />
Türkiye’ye ilk 8 ayda Polonya’dan yüzde 110,66 artışla 795 bin ziyaretçi<br />
geldi. <strong>2022</strong> yılında Polonyalıların en çok tercih ettiği destinasyonlar<br />
arasında Türkiye, Yunanistan ve Mısır yer alıyor.<br />
Dinlendirici bir deneyim<br />
Purple Journey SPA Week<br />
Radisson Blu<br />
<strong>Hotel</strong> İstanbul<br />
Ottomare,<br />
rahatlatıcı spa’sı<br />
Sueno Exclusive<br />
Wellness &<br />
SPA’da Purple<br />
Journey Spa<br />
Week etkinliği<br />
ile konuklarına<br />
eşsiz bir<br />
deneyim yaşattı.<br />
Lavantanın<br />
yenileyici ve<br />
dinlendirici<br />
etkisiyle, ruhsal<br />
ve bedensel yolculuğa çıkaran etkinlik, 24-31 Ekim tarihleri arasında<br />
gerçekleşti. Lavanta konseptiyle öne çıkan Purple Journey Spa Week,<br />
bu muhteşem bitkinin rahatlatıcı etkisinden ve renginden ilhamla<br />
hazırlandı. Spa deneyiminin vitamin bar ikramlarıyla pekiştirildiği<br />
özel etkinlikte, yine lavantadan ilhamla hazırlanan mor sağlıklı<br />
içecekler ve lezzetli atıştırmalıklar sunuldu. Vücudu dinginleştirmenin<br />
ötesinde ruha da iyi gelecek aktivitelerle zenginleştirilen programda,<br />
arp ve yan flüt dinletisiyle misafirlere unutulmaz bir deneyim<br />
yaşatıldı. Konforlu ve ferah atmosferiyle öne çıkan Sueno Exclusive<br />
Wellness & SPA, 2.500 metrekarelik bir alan üzerine kurulu. Palmiye<br />
ağaçlarıyla çevrelenmiş açık havuz manzaralı fitness merkezinde,<br />
ister profesyonel spor eğitmenlerle spor yapabilir, ister özel stüdyoda<br />
bireysel dersler alabilirsiniz. Spor salonu, kardiyo alanı, spinning ve<br />
pilates için özel bir stüdyonun bulunduğu otelde, sağlıklı bir yaşam<br />
için hayatınıza değer katmanız mümkün. Sueno Exclusive Wellness<br />
& SPA ayrıca, yenilenen terapi masajları ve geleneksel Türk hamamı<br />
hizmetiyle misafirlerini otantik bir yolculuğa çıkarıyor.
34<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
ADIYAMAN,<br />
“TURIZMDE BEN DE<br />
VARIM” DEDI<br />
Turizmde rekabet gücünü artırmak isteyen Adıyaman, “Adıyaman’da Turizm Sektörünün<br />
Canlandırılması Projesi”yle atağa geçti. Avrupa Birliği’nin de finansal destek sağladığı projeyle<br />
“Turizmde ben de varım” mesajı veren şehrin hedefinde kültür, sanat ve gastronomi turizminin<br />
başkenti olmak var!<br />
Binlerce yıl öncesinden bugüne dünyanın<br />
göz bebeği olmaya devam eden<br />
Kommagene Krallığı’nın kadim ve bilge<br />
coğrafyası, dört gün süren coşkulu bir keşif<br />
şölenine ev sahipliği yaptı. “Adıyaman’da<br />
Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi”;<br />
alanlarının önde gelen sanatçıları, tarihçileri,<br />
yazarları ve gastronomi şeflerini Adıyaman’da<br />
buluşturdu. Celil Nalçakan, Güvenç<br />
Dağüstün, Ilgıt Dağüstün, Coşkun Aral, Hazer<br />
Amani gibi alanının öncü isimleri Adıyaman’ın<br />
kültür, sanat ve gastronomi yolculuğu için<br />
bir araya geldi. Binlerce yıllık gizemin izini<br />
süren konuklar; eşsiz lezzetleri, tarihi ve<br />
kültürel mirası, benzersiz doğası ve turizm<br />
değerleriyle uyumun, barışın ve dengenin<br />
simgesi bölgeye hayran kaldılar.<br />
Proje kapsamında gizemli krallık<br />
Kommagene’nin sırlarının izinde dört günlük<br />
bir keşif şöleni düzenlendi. Davetlileri, M.Ö.<br />
163 yıllarında başlayan tarihi bir yolculuğa<br />
çıkaran keşif turu kapsamında, binlerce<br />
yıldır gizemini koruyan kültürel miras,<br />
zengin anlatımlarla tanıtıldı. Adıyaman Valisi<br />
Mahmut Çuhadar’ın konuşmasıyla başlayan<br />
programda; Türkiye’nin dört bir yanından<br />
alanının önde gelen isimleri, Keşif Şöleni<br />
boyunca gizemli krallığın izini sürdü.<br />
Çuhadar: “Adıyaman’ı kültür, sanat<br />
ve gastronomi turizminin başkenti<br />
yapmayı hedefliyoruz”<br />
Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar, yaptığı<br />
konuşmada, Adıyaman’ın keşfedilmemiş<br />
birçok zenginliği olduğunu, bugüne kadar<br />
bildiklerimizin dışında hala araştırılan, kazı<br />
çalışmaları devam eden alanlar olduğunun<br />
altını çizdi. Avrupa Birliği ve Türkiye<br />
Cumhuriyeti eş finansmanıyla desteklenen<br />
“Adıyaman’da Turizmin Canlandırılması<br />
Projesi” kapsamında 9 ören yerine karşılama
merkezleri yapıldığına, aynı zamanda<br />
Kommagene Kültür Merkezi’nin yapımının<br />
tamamlanarak açıldığına dikkat çeken<br />
Vali Çuhadar, şunları söyledi: “Adıyaman’ı<br />
kültür, sanat ve gastronomi turizminin<br />
başkenti yapmayı hedefliyoruz. Tarihiyle,<br />
coğrafyasıyla, iklimiyle, yerel lezzetleriyle bu<br />
potansiyele sahibiz. Düzenlediğimiz bu Keşif<br />
Şöleni bir başlangıç ve devamını getireceğiz.<br />
Yıllık 100 bin olan turist sayısını yüzde 100<br />
artırarak 200 bin turist konuk ağırlamayı,<br />
turizmin cazibe merkezi olmayı amaçlıyoruz.<br />
Adıyaman’ın turizmi canlandığında yalnızca<br />
Türkiye değil dünya turizmine de çok<br />
büyük katkıları olacak. Adıyaman’ın yeni<br />
turizm destinasyonu haline gelmesi için<br />
Kommagene Krallığı’nın eşsiz tarihi mirası<br />
paha biçilmez bir değer taşıyor. Adıyaman’ın<br />
tarihi birikimi, kültürel zenginliği, doğal<br />
güzellikleri ve gastronomisi, turizmi için<br />
büyük değer yaratırken, bu sayede gelişen<br />
turizm imkânları bölgenin bir bütün olarak<br />
kalkınmasında büyük rol oynayacak.”<br />
Her şeyin başladığı yer: KODAK<br />
Keşif şöleninde; proje kapsamında yeniden<br />
inşa edilen ve aynı zamanda Adıyaman’ın<br />
ilk halk kütüphanesi olma özelliği taşıyan<br />
bina, bugünkü adıyla Kommagene Kültür<br />
Merkezi ziyaret edildi. 2006 yılında başlayan<br />
ve “Adıyaman’da Turizm Sektörünün<br />
Canlandırılması Projesi”nin ortaya çıkmasına<br />
da temel oluşturan Kommagene Yönetim ve<br />
Uygulama Planı ile ilgili bilgiler veren ODTÜ<br />
Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman<br />
Şahin Güçhan, “Kommagene Kültür Merkezi<br />
yani KODAK binası yani Kommagene’nin<br />
odağı. Çünkü her şeye, gelen ziyaretçilerin<br />
bu coğrafyadaki keşif turlarına buradan<br />
başlayacağız” dedi. Daha sonra Kommagene<br />
Krallığı’na ait çok sayıda zengin arkeolojik<br />
ve etnografik eserlerin bulunduğu Adıyaman<br />
Müzesi ziyaret edildi.<br />
Kadın girişimiyle büyüyecekler<br />
Adıyaman’ın tarihi çarşılarını, Oturakçı<br />
pazarını gazeteci Coşkun Aral ile gezen<br />
konuklar, bölgenin yöresel ürünleri<br />
arasında yer alan bakır, tesbih, halı ve ahşap<br />
atölyelerinde yerel esnafla sohbet ettiler.<br />
Çarşıyı gezen konuklar, kadın girişimci<br />
Zahide Durmaz’ın ilham veren hikâyesini<br />
dinlediler. Zahide Durmaz Akar, Adıyaman'da<br />
yöre kadınlarının giydikleri, yok olmaya yüz<br />
tutmuş yöresel kıyafetlerini “Besi bebek”lerle<br />
dünyaya tanıtıyor. Büyükannesinden aldığı<br />
ilhamla Anadolu’nun renklerini bu bebeklere<br />
nakşeden, geleneksel Besi bebeklerini<br />
26 yıldır üreten Zahide Durmaz Akar,<br />
Adıyamanlı kadınlara iş imkânı da sağlıyor.<br />
Adıyamanlı kadınların limon ve portakal<br />
ağacından tasarladığı Besi bebekleri,<br />
katılımcılar ve turistler tarafından büyük ilgi<br />
görürken Kommagene Şöleni’ne de renk<br />
getirdi. Bunun yanı sıra şölen kapsamında<br />
Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Atmalı<br />
Köyü’nde emeklerini birleştiren kadınların<br />
bereketli elleri ve hayal güçleriyle hayata<br />
geçirdiği Atmalı Kadın Kooperatifi Yöresel<br />
Ürün Pazarı dikkat çekti. Kadın girişimlerini<br />
her alanda desteklemeyi sürdüren Adıyaman,<br />
ev ekonomisini güçlendirmek üzere<br />
önümüzdeki dönem projeleriyle de adından<br />
söz ettirecek.<br />
Nemrut’ta Celil Nalçakan’ın tiradı<br />
yankılandı<br />
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer<br />
alan, “güneşin doğuşu ve batışının dünyada<br />
en güzel izlendiği yer” olarak nitelendirilen<br />
Nemrut Dağı muhteşem bir gösteriye sahne<br />
oldu. Kommagene Krallığı'na ait tümülüs<br />
ve dev heykeller arasında usta oyuncu Celil<br />
Nalçakan’ın yankılanan tiradıyla, konuklar<br />
Nemrut’ta büyüleyici bir gün batımına<br />
şahitlik etti.<br />
Kahta Kalesi’nde opera notaları<br />
yükseldi<br />
Keşif şöleninde, tarihi 13. yüzyıla uzanan<br />
Kâhta Kalesi’nin büyülü ambiyansı, operanın<br />
ölümsüz notalarıyla birleşti. Tarihi kalenin<br />
yüksek surları arasında opera sanatçısı<br />
Güvenç Dağüstün’ün güçlü sesi ve Ilgıt<br />
Dağüstün’ün piyanosundan yükselen ezgiler<br />
konuklar tarafından hayranlıkla dinlendi.<br />
Saklı lezzetlere Şef Hazer Amani<br />
yorumu<br />
Gastronomi turizminde de cazibe merkezi<br />
olmayı hak eden Adıyaman, usta şef<br />
Hazer Amani’nin saklı yerel lezzetlere<br />
getirdiği yorumla, konukların damağında<br />
unutulmaz tatlar bıraktı. Keşif Şöleni’nin<br />
konukları; yakın zamanda restorasyon<br />
çalışmaları tamamlanan 200 yıllık tarihe<br />
sahip Tuz Hanı’nda, şef Hazer Amani<br />
yorumuyla Kommagene’nin eşsiz lezzetlerini<br />
deneyimlediler. Ünlü şef Amani’nin, yoğurtlu<br />
buğday çorbası, kavurmalı hitap, içli köfte<br />
(kızarmış ve haşlanmış), Adıyaman tava,<br />
kara kavurma, pilav topak helvası ve ayranın<br />
olduğu bölgenin yerel lezzetlerinden oluşan<br />
özel menüsü büyük beğeni topladı.<br />
Ayrıca tarihi Keleş Konağı’ndaki Adıyaman’ın<br />
geleneksel Harfane gecesinde, ünlü dokuma<br />
sanatçısı Fırat Neziroğlu’nun canlı dokuma<br />
performansı hayranlıkla izlenirken, uzun<br />
süre ve canlı yoğurulan çiğ köfte, salata,<br />
mercimek çorbası, tandır kebabı, içli<br />
pilav, geleneksel peynir helvası, Adıyaman<br />
kervansaray kahvesinden oluşan yöresel<br />
lezzetler de konuklardan tam not aldı.<br />
Fırat’ın masmavi sularında sergi<br />
Adıyaman’ın gözbebeği Besni ilçesine bağlı<br />
bir köy olan Kızılin, Fırat’ın masmavi sularının<br />
kıyısında turizmin yeni cazibe noktası olarak<br />
yerini alıyor. Kommagene Krallığı’nın<br />
başkenti Samosata’yı güneydeki Zeugma<br />
şehrine bağlayan ve zamanında dünyanın<br />
dört harikasından biri olarak tanımlanan<br />
köprüsü ile ünlü Kızılin’de ise sanatçı Beste<br />
Dündar’ın “Nehir Kuşları & Uçuş Desenleri<br />
Sergisi” şölende dikkatleri üzerine çekti.<br />
Geçmişten bugüne Besni<br />
Kommagene Krallığı'ndan, 20. yüzyılın<br />
ortalarına kadar yerleşim yeri olarak<br />
kabul edilen Eski Besni, dünden bugüne<br />
harabeler ve hikâyeleriyle biliniyor. Eski<br />
cami, hamam ve köprülerden bazıları bugün<br />
hala meraklılarını ağırlamaya devam ediyor.<br />
Bereketli toprakları ve üzümüyle meşhur<br />
olan yöre, hasat zamanında ise adeta bir<br />
şenlik alanına dönüşüyor. Şölen kapsamında<br />
Doç. Dr. Ebru Güzel’in gerçekleştirdiği "Yeni<br />
Öncüler: Toprağa Dönüş Hareketi ve Ekolojik<br />
Bilinç” sohbeti ise Anadolu Topraklarının<br />
eşsiz mirasını gözler önüne serdi.<br />
Her adımda bir keşif noktası<br />
Müzesi, Nemrut’u, Fırat’ı, çarşısı, yerel<br />
lezzetleriyle her adımda keşfedilecek<br />
yeni değerlerin bulunduğu Adıyaman’da<br />
konuklar Keşif Şöleni boyunca unutulmaz<br />
anlara ortak oldular. Keşif turunda yalnızca<br />
kadınlara ait bir tümülüs olan Karakuş’ta<br />
koreograf Gökhan Ayatar ve ekibinin dans<br />
gösterisini izleyen konuklar, arkeolog<br />
Nezih Başgelen’den tarihi 1800 yıl önceye<br />
dayanan Cendere Köprüsü’nün mimari<br />
geçmişini dinlediler. Anadolu’nun en uzun<br />
Grekçe yazıtının bulunduğu, şölenlerin alanı<br />
Arsemia’da, Cansu Ergin’in dansı ve Sami<br />
Hosseini’nin ritimleri yankılandı. Konuklar,<br />
Kızılin’de, ressam Beste Dündar’ın “Nehir<br />
Kuşları & Uçuş Desenleri Sergisi”ni ve Cansu<br />
Sönmez’in kinetik heykel sergisini ziyaret<br />
ettiler. Ardından Fırat’ın mavi sularının<br />
üzerinde tekne turuna katıldılar. Tarihte<br />
Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden<br />
biri olan; Perre Antik Kenti ve nekropol alanı,<br />
Adıyaman kent merkezinde Ulu Cami, Şire<br />
Pazarı, Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi<br />
de gezilen yerler arasındaydı. Konukların<br />
bu büyülü ve kadim coğrafyaya hayran<br />
kaldığı Keşif Şöleni, Kuyulu’da Turuş kaya<br />
mezarlarının gezilmesiyle sona erdi.
hotel restaurant<br />
36 & hi-tech<br />
gündem agenda<br />
İSTANBUL<br />
MARTTA MISAFIR UZMANLARINI<br />
AĞIRLAYACAK<br />
Otel danışma görevlileri (Concierge) üst kuruluşu Uluslararası Konsiyerjler Birliği’nin<br />
geleneksel uluslararası kongresi ilk kez İstanbul’da gerçekleştirecek. Türkiye Otelciler<br />
Birliği (TÜROB) tarafından da desteklenen ve dünyanın dört bir yanından yaklaşık 700<br />
otel danışma görevlisinin katılacağı etkinlik 11-15 Mart 2023 tarihlerinde düzenlenecek.<br />
Pandemi sonrasında İstanbul,<br />
otelcilik sektörü açısından<br />
önemli bir organizasyona daha<br />
ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Otel<br />
misafirlerinin en önemli yardımcısı<br />
olan ve otel danışma görevlisi olarak<br />
ifade edilen konsiyerjlerin (Concierge)<br />
üst kuruluşu Uluslararası Konsiyerjler<br />
Birliği’nin (UICH-Les Clefs d'Or-Union<br />
Internationale des Concierges d'Hôtels)<br />
67’nci yıllık toplantısı ve gala yemeği<br />
Altın Anahtar Otel Danışma Görevlileri<br />
Derneği’nin girişimleri sonucunda<br />
İstanbul’da gerçekleştirecek. Türkiye<br />
Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından da<br />
desteklenen etkinlik 11-15 Mart 2023<br />
tarihlerinde düzenlenecek.<br />
80 ülkede 530 şehirden yaklaşık 4<br />
bin üyesi bulunan Les Clefs d'Or<br />
International’ın Türkiye’deki tek resmi<br />
temsilcisi olan Altın Anahtar Otel<br />
Danışma Görevlileri Derneği (Les Clefs<br />
d'Or Türkiye) söz konusu kongreye ev<br />
sahipliği yapacak. Etkinliğe dünyanın<br />
dört bir yanından yaklaşık 700 üst düzey<br />
otel danışma görevlisinin katılması<br />
bekleniyor.<br />
TÜROB: "Desteğimiz tam"<br />
Konuyla ilgili bilgi veren TÜROB<br />
Başkanı Müberra Eresin, pandemi<br />
sonrasında ilk etapta yurt içi<br />
organizasyonlar açısından yeniden<br />
hareketlenmeye başlayan kongre ve<br />
toplantı turizminin uluslarası etkinlikler<br />
için de hazır olduğunu kaydetti. Bu<br />
kapsamda Uluslararası Konsiyerjler<br />
Birliği’nin yıllık toplantısını İstanbul’da<br />
yapacak olmasının oldukça önemli bir<br />
gelişme olduğunu söyleyen Eresin,<br />
etkinliğin sektör için öneminin yanı sıra<br />
sembolik anlam da taşıdığını kaydetti.<br />
Eresin, “Kongre ve toplantı turizminin<br />
başlıca mekanları olan otellerde, birinci<br />
stratejik hedefi konuk memnuniyetinin<br />
sağlanması olan danışma görevlilerinin<br />
dünya toplantısını ülkemizde yapacak<br />
olmaları memnuniyet verici. Günümüz<br />
otelciliğinde güler yüzleri ile konuğu<br />
karşılayan ve uğurlayan bölüm olarak<br />
onların beklentilerini karşılamayla<br />
görevli concierge personeli, konuğun<br />
ilk izlenimlerini oluşturacak bilgili,<br />
ciddi, saygılı, yardımsever ve güler<br />
yüzlü tavırlarıyla işletmenin hizmet<br />
anlayışı hakkında konuklarda olumlu<br />
düşüncelerin oluşmasını sağlıyor.<br />
Kongre katılımcıların ülkemizde<br />
yaşayacakları misafirperverlik ve<br />
deneyimlerle birer ‘tanıtım elçisi’ olarak<br />
ülkelerine dönmelerini bekliyoruz.<br />
TÜROB olarak bu organizasyona<br />
desteğimiz tam” diye konuştu.<br />
Öner: “Birçok ülke ile yarıştık”<br />
Altın Anahtar Otel Danışma Görevlileri<br />
Derneği Başkanı Adnan Öner de şunları<br />
söyledi: “Bu organizasyonu Türkiye’de<br />
gerçekleştirmek yıllardır hayalimizdi.<br />
Her yıl bir çok ülke hazırladığı önemli<br />
sunumlar ve yaptığı lobi faaliyetleri ile<br />
uluslararası kongreyi kendi ülkelerine<br />
çekebilmek için yarışıyorlar. Hepimizin<br />
bildiği gibi 2023 yılı, bizler için çok<br />
önemli bir yıl. Bu ciddiyet ve bilinç ile<br />
yönetim kurulumuzun kararlılıkla,<br />
aylar süren uluslararası çalışmaları<br />
sonuç verdi ve en fazla oyu alarak, 2023<br />
yılı kongresini İstanbul’a getirmeyi<br />
başardık. Ülkemizin tanıtımına önemli<br />
katkılarından emin olduğumuz bu<br />
kongre organizasyonunda başta Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı olmak üzere<br />
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme<br />
Ajansı (TGA), İstanbul Valiliği ve İstanbul<br />
Büyükşehir Belediyesi’nin desteklerini<br />
bekliyoruz.”
ISTANBUL IS TO HOST GUEST<br />
EXPERTS IN MARCH<br />
The traditional international congress of the International Concierges Association, which is<br />
parent foundation of hotel concierges, will be held in Istanbul for the first time. The event,<br />
which is supported by the Turkish <strong>Hotel</strong>iers Association (TÜROB) and approximately 700 hotel<br />
information officers from all over the world will attend, will be held on March 11-15, 2023.<br />
After the pandemic, Istanbul is preparing<br />
to host another important event for the<br />
hotel sector. The 67th annual meeting<br />
and gala dinner of the International<br />
Union of Concierges (UICH-Les<br />
Clefs d'Or-Union Internationale des<br />
Concierges d'Hôtels), the parent<br />
organization of the concierges, which<br />
is the most important assistant of the<br />
hotel guests and is expressed as the<br />
hotel information officer, will be held in<br />
Istanbul as a result of the initiatives of<br />
the Gold Key <strong>Hotel</strong> Information Officers<br />
Association. The event, which is also<br />
supported by the Turkish <strong>Hotel</strong>iers<br />
Association (TÜROB), will be held on 11-<br />
15 March 2023.<br />
The Gold Key <strong>Hotel</strong> Information Officers<br />
Association (Les Clefs d'Or Turkey), the<br />
only official representative in Turkey of<br />
Les Clefs d'Or International, which has<br />
approximately 4 thousand members<br />
from 530 cities in 80 countries, will host<br />
the mentioned congress. Around 700<br />
senior hotel concierges from around the<br />
world are expected to attend the event.<br />
TÜROB: “Our support is full”<br />
TÜROB President Müberra Eresin,<br />
giving information on the subject, noted<br />
that congress and meeting tourism,<br />
which started to mobilize in terms of<br />
domestic organizations in the first place<br />
after the pandemic, is also ready for<br />
international events. Eresin said that it<br />
is a very important development in this<br />
context that the International Concierge<br />
Association will hold its annual meeting<br />
in Istanbul, noted that the event has<br />
a symbolic meaning as well as its<br />
importance for the sector. Eresin<br />
said “That the advisory staff, whose<br />
first strategic goal is to ensure guest<br />
satisfaction at the hotels, which are the<br />
main venues of congress and meeting<br />
tourism, will hold the world meeting in<br />
our country, is pleasing. In today's hotel<br />
management, the concierge staff, who<br />
is in charge of meeting the expectations<br />
of the guests as the department that<br />
welcomes and sees off the guests with<br />
their smiling faces, ensures that the<br />
guests have positive thoughts about the<br />
service concept of the business with<br />
their knowledgeable, serious, respectful,<br />
helpful and friendly attitudes that will<br />
make the first impressions of the guest.<br />
We expect congress participants to<br />
return to their countries as ‘promotional<br />
ambassadors’ with the hospitality<br />
and experiences they will see in our<br />
country. As TÜROB, we fully support this<br />
organization”<br />
Öner: “We competed with many<br />
countries”<br />
Adnan Öner, President of Gold Key<br />
<strong>Hotel</strong> Information Officers Association,<br />
said “It has been our dream for years<br />
to organize this organization in Turkey.<br />
Every year, many countries compete<br />
to attract the international congress to<br />
their own countries with the important<br />
presentations and lobbying activities<br />
they prepare. As we all know, 2023<br />
is a very important year for us. With<br />
this seriousness and awareness, the<br />
international work of our board of<br />
directors, which lasted for months,<br />
resulted and we managed to bring the<br />
congress for 2023 to Istanbul by getting<br />
the highest number of votes. We expect<br />
the support of the Ministry of Culture<br />
and Tourism, the Turkish Tourism<br />
Promotion and Development Agency<br />
(TGA), the Governorship of Istanbul and<br />
the Istanbul Metropolitan Municipality in<br />
this congress organization, which we are<br />
sure of its important contribution to the<br />
promotion of our country.”
hotel restaurant<br />
38 & hi-tech<br />
gündem agenda<br />
2023 KONAKLAMA VERGISI HEDEFI,<br />
2.3 MILYAR LIRA<br />
Accommodation tax target for 2023 is 2.3 billion liras<br />
2023 yılı bütçe teklifindeki<br />
vergi gelirlerindeki artış<br />
detayları belli oldu. Vergi<br />
gelirlerinin gelecek yıl<br />
bu yıla göre yüzde 41.2<br />
oranında artarak ret ve<br />
iadeler dahil 3 trilyon<br />
673 milyar lira olacağı<br />
öngörüldü.<br />
Konaklama vergisi, tesis bünyesinde<br />
sunulan yeme-içme, eğlence<br />
hizmetleri, havuz, spor ve termal<br />
alanların kullanım hizmetlerini kapsıyor.<br />
2023 yılı başından itibaren başlaması<br />
beklenen konaklama vergisinden 2.3<br />
milyar lira gelir bekleniyor. Konaklama<br />
vergisinden 2024 yılından 2.9 milyar lira<br />
ve 2025 yılında da 3.4 milyar lira gelir<br />
bekleniyor.<br />
Motorlu taşıtlar vergisi<br />
gelirlerinde yüzde 64 artış<br />
beklentisi<br />
Motorlu taşıtlar vergisinin bu yıla göre<br />
yüzde 64.3 oranında artışla 38.8 milyar lira<br />
olarak gerçekleşeceği tahmin edildi. Yurtiçi<br />
mallar üzerinden alınan dahilde KDV artışı<br />
bu yıla göre yüzde 38.7 oranında artışla<br />
634.9 milyar lira, ithalde alınan KDV ise<br />
yüzde 56.7 oranında artışla 931.5 milyar<br />
lira olarak tahmin edildi. Özel Tüketim<br />
Vergisi’nin (ÖTV) gelecek yıl yüzde 33.1<br />
artacağı bütçe teklifinde yer aldı. Petrol ve<br />
doğalgaz ürünleri üzerinden alınan ÖTV’nin<br />
bu yıla göre yüzde 9.1 artışla 85.9 milyar<br />
lira, motorlu taşıtlar üzerinden alınan<br />
ÖTV’den yüzde 45.6 oranında artışla 204<br />
milyar lira, alkollü içkilerden yüzde 37.6<br />
oranında artışla 55.5 milyar lira, sigara<br />
üzerinden alınan ÖTV’den yüzde 31.4<br />
oranında artışla 126.1 milyar lira gelir elde<br />
edilmesi bekleniyor.<br />
Harçlar yüzde 42.7, cezalar yüzde<br />
72.8 artacak<br />
Yeniden değerleme oranının doğrudan<br />
etkilediği harçlardaki artış Bütçe teklifinde<br />
yüzde 42.7 olarak yer aldı. Para cezaları<br />
ise gelecek yıl <strong>2022</strong>’ye göre yüzde 72.8<br />
oranında artacak.<br />
The details of the increase in tax revenues in the 2023 budget proposal<br />
have been announced. It is predicted that tax revenues will increase by 41.2<br />
percent next year compared to this year and will reach 3 trillion 673 billion<br />
liras including rejections and refunds.<br />
Accommodation tax covers food and<br />
beverage, entertainment services,<br />
use of pool, sports and thermal<br />
areas which were offered on site. 2.3<br />
billion lira revenue is expected from<br />
accommodation tax, which is expected<br />
to start from the beginning of 2023.<br />
Accommodation tax is expected to be 2.9<br />
billion liras in 2024 and 3.4 billion liras in<br />
2025.<br />
An expectation of 64 percent<br />
increase in motor vehicle tax<br />
revenues<br />
It is estimated that the motor vehicle tax<br />
will increase by 64.3 percent compared<br />
to this year and reach 38.8 billion liras.<br />
The increase in VAT on domestic goods<br />
was estimated at 634.9 billion liras with<br />
an increase of 38.7 percent compared<br />
to this year, and the VAT on imports was<br />
estimated at 931.5 billion liras with an<br />
increase of 56.7 percent. It was included<br />
in the budget proposal that the Special<br />
Consumption Tax (SCT) will increase by<br />
33.1 percent next year. It is expected to<br />
gain 85.9 billion liras of SCT taken from<br />
petroleum and natural gas products<br />
increased by 9.1 percent compared to<br />
this year, 204 billion liras of SCT from<br />
motor vehicles increased by 45.6 percent,<br />
55.5 billion liras of SCT from alcoholic<br />
beverages increased by 37.6 percent,<br />
126.1 billion liras of SCT from cigarettes<br />
increased by 31.4 percent.<br />
Fees will increase by 42.7 percent and<br />
penalties will increase by 72.8 percent<br />
The increase in fees, which is directly<br />
affected by the revaluation rate, was<br />
included in the Budget proposal as 42.7<br />
percent. The fines will increase by 72.8<br />
percent next year compared to <strong>2022</strong>.
iCombi Pro. iVario Pro.<br />
Sadece iki<br />
pişirme sistemi<br />
ile teknolojik<br />
mutfağınızı<br />
kurun!<br />
Siz sadece sonucu söyleyin,<br />
dünyanın ilk ve tek yapay<br />
zekaya sahip pişirme<br />
sistemleri sizin için<br />
çalışsın!<br />
Teknolojik mutfağın kalbi!<br />
rational-online.com.tr<br />
Daha fazlasını<br />
görmek için:
40<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TÜROB KONAKLAMA VERGISI IÇIN<br />
ERTELEME TALEP ETTI<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı<br />
Müberra Eresin, yaklaşık iki yıllık<br />
pandemi molasının turizm sektöründeki<br />
olumsuz etkilerinin tam anlamıyla<br />
giderilmesi için biraz daha zamana<br />
ihtiyaç olduğunu belirterek, Konaklama<br />
Vergisi’nin 2024 yılına ertelenmesinin sektör<br />
açısından çok önemli olduğunu söyledi.<br />
TÜROB’un Ekim ayı ‘Bilgilendirme Toplantısı<br />
ve Geleneksel Öğle Yemeği’ etkinliği<br />
Lazzoni <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirildi. TÜROB<br />
üyeleri ve turizm sektörünün önde gelen<br />
temsilcilerinin bir araya geldiği etkinliğe<br />
Türk Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı<br />
Ahmet Olmuştur da katıldı.<br />
Eresin: “Toparlanma süreci devam<br />
ediyor”<br />
Toplantıda konuşan TÜROB Başkanı<br />
Müberra Eresin, Konaklama Vergisi’nin<br />
son günlerde turizmde en fazla konuşulan<br />
konuların başında geldiğine dikkat<br />
çekerek, şu görüşleri dile getirdi: “2019<br />
yılı Aralık ayında yasalaştırılan ancak<br />
çeşitli nedenlerle 01.01.2023'e ertelenen<br />
Konaklama Vergisi'nin uygulamasına<br />
yönelik Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından<br />
yayımlanan ‘Konaklama Vergisi Tebliğ<br />
Taslağı’ konusunda görüşlerimizi paylaştık.<br />
COVİD-19 pandemisinden en büyük darbeyi<br />
alan sektörümüzün henüz toparlanma<br />
sürecinde olduğu ve geçmiş açıkları<br />
kapatabilmek içinde uğraştığı bu dönemde<br />
maalesef konaklama vergisi gündemdeki<br />
yerini koruyor. Konaklayan misafirler<br />
tarafından ödenecek bu verginin dünyadaki<br />
örnekleri gibi maktu bir tutar değil de<br />
yüzde 2 olarak nisbi bir tutar olması bizleri<br />
düşündüren en önemli nokta.<br />
Sektörün ve rakip destinasyonların rekabet<br />
koşulları, dünya turizminde yaşanan küresel<br />
gelişmeler ve sektörümüzün, misafirlerinin<br />
getirilecek yeni bir vergiye henüz hazırlıklı<br />
olamayacağı dikkate alınarak misafirlerden<br />
tahsil edilecek Konaklama Vergisi’nin;<br />
a)Maktu, yani belli bir miktarda ifade<br />
edilerek oda başına tutar olarak<br />
belirlenmesi, aksi halde oranın sadece<br />
geceleme bedelini kapsamak üzere yüzde<br />
1’e çekilmesi -ki uygulamada çok zorluklar<br />
olacaktır,<br />
b)01.01.2024 tarihinden itibaren<br />
uygulanmak üzere ertelenme yönünde<br />
talep ve beklentilerimiz ilgili Bakanlıklarla<br />
paylaşılmış olup tarafımızdan yakından takip<br />
edilmektedir.”<br />
Doluluklar ve fiyatlardaki artış<br />
sürdü<br />
Güncel doluluk oranları hakkında da bilgi<br />
veren Eresin, şu bilgileri verdi:<br />
•2019 ile kıyaslama yapmaya devam<br />
ediyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi,<br />
geçmiş dönemle karşılaştırma yaparken<br />
turizmde kayıp yıllar olarak kabul ettiğimiz<br />
2020 ve 2021 yıllarını hiç dikkate almıyoruz.<br />
•STR Global tarafından TÜROB için özel<br />
olarak hazırlanan rapora göre;İstanbul’da<br />
Eylül <strong>2022</strong>’de otel dolulukları yüzde 87.7<br />
oldu. 2019 yılı Eylül ayına baktığımızda bu<br />
oran yüzde 80.7 olmuştu. İlk 9 ayda ise<br />
İstanbul’da doluluklar yüzde 74.4 olarak<br />
gerçekleşti. 2019’un ilk 9 ayında bu oran<br />
yüzde 74.1 olmuştu.<br />
•Geçen ayki toplantımızda Eylül ayı<br />
itibariyle yıllık bazda da güzel haberi<br />
verebileceğimi belirtmiştim. Bu güzel haberi<br />
şimdi paylaşıyorum. İstanbul’da ilk 9 aylık<br />
dönem itibariyle 2019’u az da olsa geçmiş<br />
olduk. <strong>2022</strong>’yi, 2019’un üzerinde bitirme<br />
umudumuzu koruyoruz.<br />
•İstanbul’a son aylarda oluşan ilgi ve<br />
talep, şehrimizin yeniden dünyanın en<br />
fazla ziyaret edilen şehirleri arasına<br />
girmesini sağlayacak ve ‘marka şehir’<br />
unvanını sağlamlaştıracaktır. İstanbul’un<br />
dünya turizm sahnesine dönmesinde, son<br />
aylarda hızlanan kültür, sanat, kruvaziyer,<br />
gastronomi, spor, kongre-toplantı turizmi<br />
etkinliklerinin de hiç şüphesiz çok önemli<br />
payı vardır.<br />
•Türkiye genelinde ise Eylül <strong>2022</strong> otel<br />
dolulukları yüzde 77.8 oldu. 2019 yılı Eylül<br />
ayına baktığımızda bu oran yüzde 74.4<br />
olmuştu. İlk 9 ayda ise Türkiye genelinde<br />
doluluklar yüzde 66.9 olarak gerçekleşti.<br />
2019’un ilk 9 ayında bu oran yüze 67.7<br />
olmuştu.<br />
•Oda fiyatlarımızda ve oda gelirlerimizdeki<br />
yükseliş de devam etti. İstanbul’da ADR<br />
(Average Daily Rate) olarak adlandırılan<br />
günlük satılan oda bedelimiz Eylül <strong>2022</strong>’de<br />
164.2 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam 95.9<br />
Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden<br />
odabaşı elde edilen gelirler ise (RevPAR)<br />
Eylül <strong>2022</strong>’de 144.1 Euro olarak ölçüldü. Bu<br />
rakam 2019’da 77,44 Euro olmuştu.<br />
•Türkiye genelinde ise günlük satılan oda<br />
bedelimiz Eylül <strong>2022</strong>’de 142.2 Euro oldu.<br />
2019 yılında bu rakam 83,33 Euro olmuştu.<br />
Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde<br />
edilen gelirler ise Eylül <strong>2022</strong>’de 110.6 Euro<br />
olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 61.9 Euro<br />
olmuştu. Türkiye genelinde Ocak-Eylül<br />
döneminde; günlük satılan oda bedelimiz<br />
117.34Euro olarak ölçüldü. Bu rakam<br />
2019’da 79.2 Euro olmuştu. Ocak-Eylül<br />
döneminde toplam oda sayısı üzerinden<br />
odabaşı elde edilen gelirler ise 78.4 Euro<br />
olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’un ilk 9<br />
ayında 53.6 Euro olmuştu.<br />
•Bütün bu verilerin pozitif gelişiminin<br />
yanında STR’ın Avrupa raporlarına<br />
baktığımızda özellikle İstanbul için<br />
gelişime daha ne kadar açık olduğumuz<br />
net. Bütün dünyada artan maliyetlerin de<br />
yansıması olarak ortalama oda fiyatları<br />
halen yükselmeye devam ediyor. Avrupa’da<br />
İstanbul’a rakip şehirlerin yıllık ortalama<br />
oda fiyatlarına ulaşabilmemiz için<br />
çalışmaya devam etmeli, artan maliyetler<br />
altında ezilmeden, kayıplarımızın önüne<br />
geçebilmeliyiz.<br />
Turizm Meslek Liseleri Arası Aşçılık<br />
yarışması şubat ayında<br />
TÜROB’un eğitim çalışmalarından da<br />
bahseden Eresin, “Turizm otelcilik sektörü<br />
ve meslek liseleri arasında bir köprü<br />
oluşturmak üzere hayata geçirdiğimiz,<br />
Sektör Yetenek Avında isimli liseler arası<br />
yemek yarışmasını 2018 yılından beri<br />
gerçekleştiriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı<br />
ve Gastronometro iş birliğiyle, gastronomi<br />
turizminin gelişmesine katkı sağlamasının<br />
yanı sıra turizm meslek liselerinden mezun<br />
olanlara da istihdam sağlamak amacıyla<br />
başlattığımız “Sektör Yetenek Avında”<br />
projesi kapsamında Turizm Meslek Liseleri<br />
Arası Aşçılık Yarışması’nın dördüncüsünü<br />
22-23 Şubat 2023 tarihleri arasında<br />
düzenleyeceğiz” dedi.
42<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TÜRKIYE’NIN TURIZM GELIRI ARTTI,<br />
TURIST SAYISI DÜŞTÜ<br />
Türkiye'nin turizm geliri, 2021'de bir önceki yıla göre yüzde 103 artarak 24,4 milyar dolar,<br />
bu yılın ikinci çeyreğinde de bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 190 artarak 8,7 milyar<br />
dolar oldu. Öte yandan yaşanan savaş nedeniyle Rusya ve Ukrayna'dan ülkemize gelen<br />
ziyaretçi sayısı ise sırasıyla yüzde 32 ve yüzde 70 azaldı.<br />
KPMG Türkiye'nin dünya ve Türkiye'nin<br />
turizm sektörünü veriler ışığında<br />
değerlendirdiği “Turizm Sektörel<br />
Bakış” <strong>2022</strong> yılı raporu yayımlandı. Raporda<br />
yer alan verilere göre, pandemi döneminde<br />
tamamen kaybedilen 2020 yılının ardından<br />
2021 yılında sektör yaralarını sarmaya<br />
başladı. Turizm sektöründe faaliyet gösteren<br />
tüm aktörlerin derinden etkilendiği iki<br />
yılın ardından aşılamanın yaygınlaşması<br />
ve sınırların açılması sektöre can suyu<br />
oldu. 2021 yılında gerçekleşen uluslararası<br />
seyahat sayısı 400 milyon seviyesinden 415<br />
milyona yükseldi. 2020 yılında 4,8 trilyon<br />
dolar büyüklüğe sahip olan sektör 2021<br />
yılını 5,8 trilyon dolar büyüklükle kapattı.<br />
Rakamlar artıyor olsa da hala pandemi<br />
öncesi dönemin altında. Uluslararası<br />
seyahat sayısı, pandemi öncesi dönem olan<br />
2019 yılının yüzde 72 altında kalırken aynı yıl<br />
sektörün küresel büyüklüğü 9,6 trilyon dolar<br />
seviyesindeydi.<br />
Türkiye en az kayıp yaşayan ülkeler<br />
arasında<br />
Pandemi sürecinde sektörde G20 ülkeleri<br />
içinde en az kayıp yaşayan ülkeler bazında<br />
bakıldığında; ilk sırayı Filipinler, Hollanda,<br />
Meksika, Kanada ve Türkiye'nin aldığı<br />
görülüyor. Tıpkı dünya genelinde olduğu<br />
gibi Türkiye'de de sektör yaralarını sarmaya<br />
başladı. Türkiye'nin turizm geliri, pandemi<br />
etkisinin olumsuz yansımalarının sürdüğü<br />
2021'de bir önceki yıla göre yüzde 103<br />
artarak 24,4 milyar dolara yükseldi. Turizm<br />
gelirleri bu yılın ikinci çeyreğinde de bir<br />
önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 190<br />
artarak 8,7 milyar dolar oldu.<br />
“Yaşanan toparlanma pandemi<br />
öncesindeki seviyelerin hala çok<br />
altında”<br />
KPMG Türkiye Turizm Sektörü Lideri, Vergi<br />
Bölümü Şirket Ortağı Mert Öner yaptığı<br />
değerlendirmede, “Turizm; konaklama,<br />
ulaşım, turistik yerler, seyahat şirketleri<br />
ve daha fazlası dâhil olmak üzere birçok<br />
aktörü bünyesinde barındırmaktadır. Bu<br />
nedenle salgınlar, terör saldırıları, doğal<br />
afetler, siyasi olaylar gibi krizlerden en<br />
çok etkilenen sektörlerden de birisidir.<br />
Çünkü bireyler öncelikle vazgeçilmez<br />
ihtiyaçları olan temel ihtiyaçlarını ve<br />
güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyor ve seyahat<br />
talebini erteliyor. Küresel olarak turizmin<br />
GSYİH'ye doğrudan katkısı 2021 yılında<br />
yaklaşık 5,8 milyar dolardı. Turizm, küresel<br />
GSYİH' ye önemli ölçüde katkıda bulunsa<br />
da 2020 yılının başlarında başlayan küresel<br />
koronavirüs pandemisinden ciddi şekilde<br />
etkilendi. Ancak sektörün kârlılığı da göz<br />
önüne alındığında, birçok ülke seyahat ve<br />
turizmin gelişmesini sağlayan politikalara<br />
yatırım yapma konusunda teşvik vermeyi<br />
sürdürdü. Pandeminin 2020 yılında büyük<br />
darbe vurduğu turizm sektörü 2021<br />
yılında yaralarını sarmaya başlasa da<br />
yaşanan toparlanma pandemi öncesindeki<br />
seviyelerin hala çok altında. Sektörün<br />
pandemi öncesindeki seviyelere 2024 yılı<br />
veya sonrasında ulaşılacağı öngörüsünde<br />
bulunuluyor.” dedi.<br />
Yabancıların ortalama gecelik<br />
harcaması 81 dolar<br />
İkinci çeyrekte turizm gelirinin (cep telefonu<br />
dolaşım ve marina hizmet harcamaları<br />
hariç) yüzde 83,8'i yabancı ziyaretçilerden,<br />
yüzde 16,2'i ise yurt dışında ikamet eden<br />
vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. Bu<br />
çeyrekte yapılan harcamaların 6,2 milyar<br />
dolarını kişisel harcamalar, 2,4 milyar<br />
dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.<br />
2021 yılı genelinde; geceleme yapanların<br />
ortalama gecelik harcaması 66 dolar,<br />
yabancıların ortalama gecelik harcaması<br />
73 dolar, yurt dışında ikamet eden<br />
vatandaşların ortalama gecelik harcaması<br />
ise 50 dolar oldu. <strong>2022</strong>'nin ikinci çeyreğinde<br />
ise geceleme yapan yabancıların ortalama<br />
gecelik harcaması 81 dolar, yurt dışında<br />
ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik<br />
harcaması ise 65 dolar oldu.<br />
Turizm gelirlerinin toplam ihracat<br />
içindeki payı da iyileşiyor<br />
Türkiye'nin turizm gelirlerinin toplam<br />
ihracat içindeki payını gösteren verilerde<br />
de pandemi öncesine dönüş mevcut. 2020<br />
yılında ihracat hacmi 169,7 milyar dolar,<br />
turizm gelirleri ise 12,1 milyar dolar iken<br />
pandeminin etkilerinin kaybolmaya başladığı<br />
2021 yılında bu rakamlar sırasıyla 225,3<br />
milyar dolar ve 24,5 milyar dolar olarak<br />
gerçekleşti. 2021 yılının son çeyreğinde<br />
yaşanan toparlanma ile turizm gelirlerinin<br />
toplam ihracattaki payı yüzde 10,9 oldu.<br />
<strong>2022</strong> yılının ikinci çeyreğinde ihracat gelirleri<br />
125,9 milyar dolar iken turizm gelirleri 8,7<br />
milyar dolar olarak gerçekleşti. <strong>2022</strong>'nin ilk<br />
çeyreğinde Rusya ve Ukrayna haricindeki<br />
tüm pazarlarda pandemi öncesine dönüş<br />
turizm gelirlerinin toplam ihracata oranını<br />
da beklenen seviyelere çekti.<br />
Rus ve Ukraynalı turistlerin sayısı<br />
azaldı<br />
2021 yılında Türkiye'nin en çok turist<br />
ağırladığı 5 ülke sırasıyla Rusya, Almanya,<br />
Ukrayna, Bulgaristan ve İran oldu. Rusya<br />
ve Ukrayna'dan gelen turistler ise toplam<br />
pazarın yaklaşık yüzde 30'unu oluşturuyor.<br />
Rusya - Ukrayna krizi Türkiye'yi çok farklı<br />
boyutlarda etkiledi. Bu etkilerin en çok<br />
hissedildiği sektörlerden biri ise turizm<br />
sektörü. <strong>2022</strong> yılının ilk yarısına bakıldığında<br />
birçok ülkenin ziyaretçi sayıları pandemi<br />
öncesi dönem olan 2019 yılı rakamlarının<br />
da üzerine çıkmışken Rusya ve Ukrayna<br />
ziyaretçi sayıları 2019 yılının bir hayli<br />
altında kaldı. Mayıs 2019 ve Temmuz <strong>2022</strong><br />
karşılaştırıldığında Almanya'dan gelen<br />
ziyaretçi sayısı yüzde 20 artarken Rusya ve<br />
Ukrayna'dan gelen ziyaretçi sayısı sırasıyla<br />
yüzde 32 ve yüzde 70 azaldı.
Profesyonel hijyen teknolojileri ve gıda atık sistemleri<br />
SİZ<br />
İŞİNİZE<br />
ODAKLANIN;<br />
HİJYENİ<br />
BİZE<br />
BIRAKIN<br />
M-iQ – İnsan ve çevreyi gözeten bütünsel bulaşık yıkama teknolojisi<br />
MEIKO, bulaşık yıkama teknolojileri geliştirmeye devam ediyor. Bu doğrultuda sadece en iyi teknolojiyi sunmakla<br />
kalmıyor; bununla beraber insan, doğa ve kaynakları dikkate alarak resmin tamamını göz önünde tutuyoruz.<br />
Daha temiz bir dünya için sürdürülebilir yıkama teknolojilerini savunuyoruz. Birbiriyle çelişen ihtiyaçları uyumlu<br />
bir konseptte bir araya getiriyoruz: Bir yanda mutlak hijyen ve<br />
güvenlik, diğer yanda ise su ve enerji tüketiminde tasarrufu<br />
hedefliyoruz. Maliyet bilinci ve ekonomik teknolojinin yanı<br />
sıra en modern akıllı teknolojilerin kullanımını amaçlıyoruz.<br />
Sonuç: MEIKO konveyörlü ve tırnaklı bulaşık makinesi M-iQ;<br />
geleceğin bulaşık yıkama teknolojisi.<br />
www.meiko.com.tr
44<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
GENÇ<br />
ISTIHDAMINDA<br />
EN ÇOK HANGI<br />
SEKTÖRLER ÖNE<br />
ÇIKTI?<br />
TÜİK tarafından <strong>2022</strong> Ağustos ayına ait İşgücü İstatistikleri açıklandı. Ağustos ayında bir önceki aya göre<br />
0,4 puanlık azalışla yüzde 9,6 olarak gerçekleşen işsizlik oranı dört yıl aradan sonra ilk defa tek haneye<br />
indi. Gençlerin iş hayatına katıldığı illerin başında İstanbul, Ankara ve İzmir gelirken; tercih edilen<br />
sektörlerin başında gıda, sağlık, mağazacılık ve hizmet alanları geliyor.<br />
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)<br />
tarafından paylaşılan Türkiye<br />
İşgücü İstatistikleri Ağustos <strong>2022</strong><br />
istatistikleri açıklandı. Hanehalkı İşgücü<br />
Araştırması sonuçlarına göre 15 ve<br />
yukarı yaşlardaki kişilerde işsiz sayısı<br />
<strong>2022</strong> Ağustos ayında, <strong>2022</strong> Temmuz<br />
ayına göre 100 bin kişi azalarak 3<br />
milyon 312 bin kişi oldu. İşsizlik oranı<br />
erkeklerde yüzde 8,2 iken kadınlarda<br />
yüzde 12,5 olarak tahmin edildi.<br />
İstihdam oranlarına bakıldığında ise,<br />
istihdam edilenlerin sayısının <strong>2022</strong><br />
Ağustos ayında bir önceki aya göre<br />
366 bin kişi artarak 31 milyon 14 bin<br />
kişiye ulaştığı gözlemlenirken, istihdam<br />
oranının ise 0,5 puanlık artış ile yüzde<br />
47,9 olduğu kaydedildi.<br />
İşsizliği tek haneye indiren istihdam<br />
artışı<br />
Türkiye İşgücü İstatistikleri Ağustos<br />
<strong>2022</strong> istatistiklerine göre 15-24 yaş<br />
arasındaki istihdam oranı erkeklerde<br />
yüzde 65,3, kadınlarda ise yüzde 30,8<br />
olarak gerçekleşti. TÜİK <strong>2022</strong> Ağustos<br />
verileri üzerine konuşan Eleman.<br />
net Genel Müdürü Özlem Demirci<br />
Duyarlar, “Verilerimize baktığımız<br />
zaman yılın ilk yarısında ilan sayılarında<br />
yüzde 145’lik bir artış söz konusuydu.<br />
Yılın 3. çeyreğinde de bu ilan artışı<br />
devam ederken piyasalarda istihdam<br />
açığının olması işsizlik oranının<br />
azalmasında önemli bir etken oldu.<br />
Asgari ücrete yapılan düzenlemelerle<br />
birlikte şirketlerin de çeşitli maaş<br />
düzenlemeleri yapmaları istihdama<br />
katılımı olumlu etkiledi. İşsizliğin<br />
azalmasında gıda ve sağlık alanları<br />
lokomotif sektörler olurken gençlerin<br />
de iş hayatına hemen katılmak<br />
istemeleriyle işsizlik rakamları 4 yıl<br />
sonra tekrar tek haneli rakamlara indi.<br />
Ağustos verilerine baktığımızda en<br />
çok lise, ön lisans ve lisans mezunu<br />
bireylerin iş hayatına katıldığını<br />
görüyoruz. Gençlerin iş hayatına<br />
katıldığı illerin başında İstanbul,<br />
Ankara ve İzmir gelirken; tercih edilen<br />
sektörlerin başında gıda, sağlık,<br />
mağazacılık ve hizmet alanları geliyor.<br />
Kadınlar yüzde 47,44, erkekler ise yüzde<br />
52,56 oranında iş hayatına katılırken<br />
ücret beklentileri 4 bin ila 6.500 TL<br />
arasında değişiyor. Gençlerin bu<br />
katılımı sürdüğü sürece gelecek aylarda<br />
da tek haneli rakamları görmeye devam<br />
edebiliriz” dedi.<br />
Genç nüfus işsizliğin azalmasında<br />
etkili oldu<br />
TÜİK, ağustos ayında istihdam oranının<br />
yüzde 47,9, işgücüne katılma oranını<br />
ise yüzde 53,00 olarak gerçekleştiğini<br />
bildirdi. İşgücü <strong>2022</strong> Ağustos ayında bir<br />
önceki aya göre 266 bin kişi artarak 34<br />
milyon 326 bin kişi, işgücüne katılma<br />
oranı ise yüzde 53,00 olarak gerçekleşti.<br />
İşgücüne katılma oranı erkeklerde<br />
yüzde 71,2, kadınlarda ise yüzde 35,1<br />
oldu. İstihdam edilenlerin sayısı <strong>2022</strong><br />
yılı ağustos ayında bir önceki aya göre<br />
366 bin kişi artarak 31 milyon 14 bin<br />
kişi, istihdam oranı ise 0,5 puanlık<br />
artış ile yüzde 47,9 oldu. Bu oran<br />
erkeklerde yüzde 65,3 iken kadınlarda<br />
yüzde 30,8 olarak gerçekleşti.15-24<br />
yaş grubunu kapsayan genç nüfusta<br />
işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,8<br />
puanlık azalış ile işsizliğin tek haneli<br />
rakamlara inmesinde etkili oldu.<br />
Özlem Demirci Duyarlar, genç nüfusta<br />
aylardır azalan işsizlik rakamlarına<br />
dikkat çekerek “15-25 yaş gurubunu<br />
kapsayan işsizlik oranı bir önceki aydaki<br />
azalışını ağustos atında da 0,8 puanlık<br />
düşüş ile sürdürdü. Yaşanan düzenli<br />
azalışın genel işsizlik rakamlarının tek<br />
haneye inmesinde de önemli bir etkisi<br />
bulunuyor. Genç nüfus işsizliğinde<br />
yaşanan düşüşün en önemli etkenleri<br />
arasında yılın ikinci yarısında ekonomik<br />
koşulların zorlaşması ve gençlerin<br />
mezun olur olmaz hemen iş hayatına<br />
dahil olmak istemeleri bulunuyor” dedi.
46<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TURIZMDE SÜRDÜRÜLEBILIRLIK<br />
DERNEĞI KURULDU<br />
Anima MICE & Event kurucusu Melek Çubuk’un geçici başkanlığını üstlendiği Turizmde<br />
Sürdürülebilirlik Derneği (TUSDER) kuruluşunu duyurdu. 25 Temmuz <strong>2022</strong> itibariyle<br />
sektöre adım atan derneğin ilk genel kurulu Ocak 2023’te gerçekleşecek.<br />
Anima MICE & Event kurucusu<br />
Melek Çubuk’un geçici<br />
başkanlığını üstlendiği Turizmde<br />
Sürdürülebilirlik Derneği (TUSDER)<br />
kuruluşunu duyurdu. 25 Temmuz<br />
<strong>2022</strong> itibariyle sektöre adım attıklarını<br />
belirten Çubuk, turizmde sürdürülebilir<br />
projeleri öne çıkarmak, destek olmak<br />
ve yeni projeler üretmek hedefiyle<br />
yola çıktıklarını ifade ederek, derneğin<br />
kuruluş amaçlarını “TUSDER, doğa ve<br />
toplumu kapsayan, fayda oluşturarak<br />
ekonomik, toplumsal ve kültürel<br />
kalkınma sağlayan markalaşma ve<br />
sürdürülebilir turizm ile ilgili farkındalık<br />
ortaya koyacak projeler geliştirmek,<br />
uygulamak, eğitimler düzenlemek ve var<br />
olan turizm faaliyetlerini sürdürülebilirlik<br />
perspektifi içinde yeniden ele alarak,<br />
girişimlere fayda sağlamak, teşvik etmek<br />
ve yeni projeler geliştirilmesine destek<br />
olmak” sözleriyle açıkladı.<br />
Sürdürülebilir Turizm konusunda<br />
uluslararası projeler hazırlama,<br />
farklı kurumlar tarafından hazırlanan<br />
projelere destek olmanın TUSDER’in<br />
hedefleri arasında yer aldığını<br />
vurgulayan Çubuk, ayrıca uygulanacak<br />
tüm projelerin ülkemizde turizmin<br />
sürdürülebilir hale gelmesi ve bununla<br />
birlikte toplumun yaşam kalitesinin<br />
yükseltmesi gerektiğinin üzerinde de<br />
durduklarını ve bu konuda da çalışmalar<br />
yürüteceklerini vurgulayarak, TUSDER’in<br />
<strong>2022</strong> yılı faaliyetleri konusunda da<br />
gerçekleştirilebilir önerilerin oluştuğunu<br />
ve bu yönde kaynak ve faaliyet<br />
planlamalarının yapıldığını ifade etti.<br />
Çubuk, derneğin ilk genel kurulunun<br />
ise Ocak 2023’te gerçekleştirileceğini<br />
sözlerine ekledi.<br />
TUSDER Turizmde Sürdürülebilir Derneği Kurucu Üyeleri ve Geçici Yönetim Kurulunu<br />
şu isimlerden oluşuyor:<br />
Melek Çubuk<br />
Sevda Yılgaz<br />
Aynur Yavaş<br />
Ece Delen<br />
Engin Koban<br />
Gülcan Tuğ<br />
Kubilay Özben<br />
Linda Urhan Reyhanlı<br />
Dr. Sema Sertalp<br />
Sezen Tokdemir<br />
Sinan Baran Bayar<br />
Doç. Dr. Nur Ündey<br />
Anima MICE & Event /Kurucu<br />
Bentour Reisen İstanbul Bölge Müdürü<br />
Güzelce Hisar Eğitim Kültür Turizm Derneği Başkanı<br />
Destination Options Kurucu<br />
Araştırmacı/ Turizm Yazarı/Gaziantep Gastronomi ve Turizm<br />
Derneği Başkanı<br />
Turizm Danışmanı & PR<br />
Öğretim Görevlisi<br />
TÜRSAB YK Üyesi & İTA Turizm Genel Müdürü<br />
Destinasyon Marka Uzmanı/Ekometre Gazetesi Genel Müdürü<br />
Başardılar Turizm Müşteri İlişkileri Yöneticisi<br />
Sürdürülebilir Turizm Uzmanı<br />
İletişim ve Marka Danışmanı
hotel restaurant<br />
48 & hi-tech<br />
gündem agenda<br />
BUNGALOV<br />
KONAKLAMASI<br />
BÖLGESEL<br />
EKONOMIYI NE<br />
ŞEKILDE ETKILEDI?<br />
Türkiye İstatistik Kurumu’nun<br />
(TÜİK) yayımladığı verilere<br />
göre, <strong>2022</strong>’nin ikinci çeyreğinde<br />
Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı geçen<br />
yılın aynı dönemine kıyasla %193,6<br />
artış kaydederek 11 milyon 939 bine<br />
ulaştı. Turistlerin geliş nedenlerinin<br />
ilk sırasında gezi, eğlence ve kültürel<br />
aktiviteler yer alırken, hem yurt içi<br />
hem de yurt dışındaki ziyaretçilerin<br />
konaklama harcamaları da %185 arttı.<br />
Son dönemde popülerliğini koruyan<br />
bungalov ve tiny house konaklama<br />
modelleri ise bölgesel turizm<br />
gelirlerinin yükselmesindeki itici güç<br />
oldu.<br />
“Bungalovlara talep yükseldi”<br />
Bungalov ve tiny house evlerin iç turizm<br />
piyasasını canlı tuttuğunu söyleyen<br />
Hepsi Bungalov Kurucusu İlker Kulaksız<br />
ise konuyu şu sözlerle değerlendirdi:<br />
“Ülkemiz turizm gelirleri her geçen yıl<br />
daha da yükselirken, kişi başına düşen<br />
konaklama harcamaları bu durumun<br />
kaynakları arasında yer alıyor. Çünkü<br />
ziyaretçilerin birçoğu artık geleneksel<br />
tek tip tatil planları yerine daha düşük<br />
maliyetli ve bireysel konaklama<br />
modellerine yönelerek tercihlerini<br />
çeşitlendiriyor. İnsanlar gerek mevcut<br />
ekonomik koşullardaki seyahatlerinde<br />
bütçesine uygun konforlu bir<br />
konaklama imkanı oluşturmak gerekse<br />
kalabalıktan kaçarak doğayla baş başa<br />
kalabilmek için artık bungalovları tercih<br />
ediyor. Bu durum ise bölgesel turizmin<br />
kalkınmasında büyük bir rol oynuyor”<br />
“Bungalov konaklaması bölgesel<br />
ekonomiyi güçlendiriyor”<br />
Bungalovların yalnızca yurt dışından<br />
gelenlerin değil, başta İstanbul olmak<br />
üzere yerli turistlerin de ilgisini<br />
çektiğinin altını çizen Kulaksız,<br />
“Doğayla iç içe olan bungalov ve tini<br />
house’lar ülkemize gelen yabancı<br />
ziyaretçilerin ilgisini çekerken, iç<br />
turizmin dinamiklerini de değiştiriyor.<br />
Çünkü İstanbul gibi kalabalık şehirlerde<br />
yaşayanların birçoğu hafta sonları<br />
bu kargaşadan kaçabilecekleri<br />
destinasyonlarda daha ekonomik bir<br />
çözüm olarak gördükleri bungalovları<br />
tercih ediyor. Bungalov ve tiny house<br />
gibi konaklama yapılarının bulunduğu<br />
İstanbul’un çevre bölgelerinin bu<br />
canlılık sayesinde ekonomik anlamda<br />
da güçlendiğini kaydediyoruz.<br />
Çünkü tatil yapan insanlar sadece<br />
konaklamakla kalmıyor, aynı zamanda<br />
kendi barbekülerini hazırlıyor ve<br />
alışveriş yapıyorlar. Binlerce insanın<br />
bu etkinlikleri yapması da işletmelerin<br />
gelirlerini artırıyor” ifadelerini kullandı.<br />
En çok gidilen destinasyonlar<br />
Büyük şehirlerde yaşayanların<br />
bungalov ve tiny house gibi<br />
konaklama seçeneklerinin bulunduğu<br />
destinasyonlarda en çok Sapanca,<br />
Maşukiye, İğneada ve Bolu’nun çeşitli<br />
köyleri gibi yerlere seyahat ettiğini<br />
söyleyen Kulaksız, “Bu konaklama<br />
modelini tercih eden yerli ya da yabancı<br />
turistlerin hepsi bu bölgelerde elbette<br />
sadece kısa süreli kalmıyor. Çünkü<br />
bun-galovların jakuzi, özel havuz ve ateş<br />
çukuru gibi çeşitli özellikleriyle bireysel<br />
yaşam tarzına hitap eden ayrıcalıklı<br />
yapısı ziyaretçileri cezbedebiliyor.<br />
Turistler bir süre sonra yalnızca kısa<br />
süreli kaçamaklar değil, geniş tarih<br />
aralıklı seyahatler planlayarak bu evleri<br />
kiralıyorlar. Bungalovların mevsim<br />
fark etmeksizin tüm sezon tatillerinde<br />
avantajlı bir seçenek olması da bu<br />
durumun temel nedenleri arasında<br />
bulunuyor” ifadelerini kullandı.
HOW HAS BUNGALOW<br />
ACCOMMODATION AFFECTED THE<br />
REGIONAL ECONOMY?<br />
According to the data published by<br />
the Turkish Statistical Institute<br />
(TUIK), the number of visitors<br />
coming to Turkey in the second quarter<br />
of <strong>2022</strong> increased by 193.6% compared<br />
to the same period of the previous year<br />
and reached 11 million 939 thousand.<br />
While sightseeing, entertainment and<br />
cultural activities were the first reasons<br />
for tourists to come, accommodation<br />
expenditures of both domestic and<br />
international visitors increased by<br />
185%. Bungalow and tiny house<br />
accommodation models, which have<br />
remained popular lately, have been the<br />
driving force in the increase in regional<br />
tourism revenues.<br />
“Demand for bungalows has<br />
increased”<br />
İlker Kulaksız, the Founder of Hepsi<br />
Bungalow, saying that bungalows and<br />
tiny houses keep the domestic tourism<br />
market alive, evaluated the issue with<br />
the following words: “While tourism<br />
revenues in our country increase every<br />
year, accommodation expenditures per<br />
capita are among the sources of this<br />
situation. Because many of the visitors<br />
are now diversifying their preferences<br />
by turning to lower cost and individual<br />
accommodation models instead of<br />
traditional uniform holiday plans.<br />
People now prefer bungalows in order<br />
to make a comfortable accommodation<br />
opportunity suitable for their budget in<br />
their travels in the current economic<br />
conditions and to escape from the crowd<br />
and stay alone with nature. This situation<br />
plays a big role in the development of<br />
regional tourism.”<br />
“Bungalow accommodation<br />
strengthens regional economy”<br />
Kulaksız, underlining that the bungalows<br />
attract the attention not only of those<br />
coming from abroad, but also of local<br />
tourists, especially from Istanbul, said<br />
“While Bungalows and tiny houses,<br />
which are in touch with nature, attract<br />
the attention of foreign visitors to our<br />
country, and also change the dynamics<br />
of domestic tourism. Because many<br />
of those living in crowded cities like<br />
Istanbul prefer bungalows, which they<br />
see as a more economical solution, in<br />
destinations where they can escape from<br />
this chaos on weekends. We note that<br />
the surrounding areas of Istanbul, where<br />
accommodation structures such as<br />
bungalows and tiny houses are located,<br />
have also become economically stronger<br />
thanks to this liveliness. Because<br />
people on vacation not only stay but<br />
also prepare their own barbecues and<br />
shop. That thousands of people do these<br />
activities also increases the income of<br />
the enterprises.<br />
Most visited destinations<br />
Kulaksız expressing that people living in<br />
big cities mostly travel to places such as<br />
Sapanca, Maşukiye, İğneada and various<br />
villages of Bolu from destinations where<br />
accommodation options such as bungalows<br />
and tiny houses are available, said “Of<br />
course, all domestic or foreign tourists<br />
who prefer this accommodation model<br />
stay in these regions not only for a short<br />
time. Because the privileged structure of<br />
bungalows appealing to individual lifestyles<br />
with various features such as Jacuzzi,<br />
private pool and fire pit can attract visitors.<br />
After a while, tourists plan not only shortterm<br />
getaways, but also travels with a wide<br />
range of dates and rent these houses. That<br />
bungalows are an advantageous option for all<br />
season holidays, regardless of the season, is<br />
among the main reasons for this situation.”
50<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
BUKOLEON SARAYI’NDA<br />
RESTORASYON DEVAM EDIYOR<br />
İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı<br />
ve İstanbul Turizm Platformu iş birliği<br />
ile İBB Miras alanlarına yönelik bir<br />
şantiye gezisi düzenlendi. Gezi sonrası<br />
soruları yanıtlayan İstanbul Turizm<br />
Platformu Direktörü Özcan Biçer,<br />
platformun turizmde yeni ürünler<br />
geliştirmeye, yeni destinasyonlar<br />
oluşturmaya ve turizme yönelik yeni<br />
kültürel alt yapılar hazırlamaya odaklı<br />
çalıştığını söyledi. Sözlerinde sektörle<br />
ortaklaşa ürün geliştirmenin önemine<br />
değinen Biçer, “Daha önce kamu kendi<br />
tarafında kendi projesini yapmış ve<br />
kendi öngörüsünü sunmuş. Sektörle<br />
çok fazla iletişim haline geçemediği için<br />
bu ürünlerin bazıları sektör tarafından<br />
tanınmış, bazıları tanınmamış.” dedi ve<br />
Bukoleon Sarayı’nda bu hataya düşmek<br />
istemediklerinin altını çizdi.<br />
“Müzelerde dolaşıma hep bilet bazlı<br />
bakılmış”<br />
Bukoleon Sarayı ile hedeflenen ziyaretçi<br />
sayısına ilişkin bir değerlendirmede<br />
bulunan Biçer şöyle devam etti: “Bizim<br />
sorunumuz, buraya kaç kişi çekeceğimiz<br />
değil, buranın kaç kişiyi kaldıracağıdır.<br />
Sorun, buraya kaç turist geleceği değil,<br />
sorun turistler geldiği zaman bizim<br />
tam olarak ne yapacağımızdır. Sonuç<br />
itibari ile kapasiteyi aşan turisti almak<br />
da çok iyi bir şey değil. Sultanahmet<br />
Meydanı’na, Kuzguncuk’a kaç kişi<br />
almalıyız? Adalara hafta sonu kaç kişi<br />
gitmeli ki, oranın yaşamsal niteliklerini<br />
ve varlıklarını erozyona uğratmadan<br />
ilerleyebilelim.” Şu ana kadar işlevlerin<br />
ölçülmediğine vurgu yapan Biçer, “Bu<br />
türlü müzelerde dolaşıma hep bilet<br />
bazlı bakılmış. Davranış biçimleri,<br />
memnuniyetler ölçülmemiş. Biz şu an<br />
bunu sıfırdan kurmak zorundayız.” dedi.<br />
verileceğini belirten Biçer, “Bir arkeoloji<br />
müzesinde dolaşmanın da birtakım<br />
koşulları var. Can güvenliği sağlamanız<br />
gerekiyor. İlgili rehber arkadaşların<br />
da bu konuda eğitilmesi gerekiyor. İBB<br />
kültür miras ekipleri buraya gelecek,<br />
rehberleri eğitecek ve akredite edecek.<br />
Burada her rehber gelip de gördüğünü<br />
anlatmayacak. Kurumun verdiği bilgiyi<br />
anlatacak.” dedi. Biçer, şöyle devam etti:<br />
“Ben rehberim, kokartım var, burayı ben<br />
anlatacağım denmesini çok istemiyoruz.<br />
Bizim için önemli olan, sarayın doğru<br />
anlatıldığından emin olabilmek.<br />
Önümüzde örnekleri de var. Yerebatan<br />
Sarnıcı da dahil, Sultanahmet’te biri<br />
bir şey anlatıyor, diğeri başka bir şey.<br />
Bizim varlığımızı doğru tanıttıklarını<br />
düşünmüyoruz. O yüzden rehberlerle<br />
ilgili İstanbul Kalite Programı diye bir üst<br />
çerçeve oluşturma niyetimiz var.”<br />
“İstanbul, Sultanahmet’ten ibaret<br />
değil”<br />
İstanbul Turizm Platformu Genel<br />
Sekreteri Hüseyin Gazi Coşan, İstanbul<br />
turizminde nitelikli turistin önemine<br />
vurgu yaptı. Son dönemde hükümet<br />
kanallarınca açıklanan ziyaretçi<br />
sayılarına değinen Coşan, “İstanbul şu<br />
anda kongre çekemiyor mesela. Kongre<br />
de bizim potansiyel müze ziyaretçimiz.<br />
Biz onun hesabını yapmıyoruz.<br />
İstanbul’da 3. sıradan 50. sıraya düşmüş<br />
bir kongre turizmi var. Bu da aslında<br />
nitelikli turistimizi kaybettiğimiz anlama<br />
geliyor.” dedi.<br />
Merkezi yapıyla belediyelerin ortaklaşa<br />
hareket etmesiyle nitelikli turist<br />
sorununun çözüleceğini ifade eden<br />
Coşan, “Şu an bence fecaat. Bunu<br />
çok net söyleyeyim. Toplum da fecaat,<br />
yatırımcı da fecaat. Niye fecaat? İstiklal<br />
Caddesi’ne bakın, küçük Arabistan,<br />
yürüyemezsin.” dedi. Coşan, toplumun<br />
bilinçlendirilmesi, müzelerin tekrar ele<br />
alınması, turist trafiğinin yönetilmesi<br />
gerekliliğine dikkat çekerek, “İstanbul<br />
sadece Tarihi Yarımada, Taksim,<br />
Beyoğlu’ndan ibaret olmamalı.” diye<br />
konuştu.<br />
İstanbul’a gelen her 10 turistten 8’inin<br />
Tarihi Yarımada’ya gittiğini hatırlatan<br />
Coşan, “İş amaçlı seyahatler ayrı bir<br />
hikaye. Buraya artık kruvaziyerler<br />
gelecek, Yenikapı’ya bir liman daha<br />
gelecek. Dolayısıyla Sultanahmet<br />
şişecek. Çuvaldızı kendimize iğneyi<br />
de başkalarına batıralım. Hemen<br />
Sultanahmet’e götürüyoruz. İstanbul<br />
sadece Sultanahmet’ten ibaret değil.<br />
Sen başka bir alternatif koy. Bakalım<br />
nasıl bir tercih yapacaklar, herkesin ilgi<br />
alanları farklı.” ifadelerini kullandı.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
“Sarayı gezdirmek için kokart<br />
yetmeyecek”<br />
İstanbul Turizm Platformu Direktörü<br />
Özcan Biçer, Bukoleon Sarayı’nı<br />
gezdiren rehberlere yönelik uzmanlık<br />
eğitimi vereceklerini de açıkladı.<br />
Rehberler Odası iş birliğinde yürütülecek<br />
sertifika programı ile uzmanlaşmış<br />
ve akredite olmuş rehberlere görev
54<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
RADISSON OTEL GRUBU<br />
TÜRKIYE'DE HIZLA BÜYÜYOR<br />
Türkiye'deki genişleme planı hızla<br />
devam eden Radisson Otel Grubu,<br />
mevcut 45 otel portföyünün dışında,<br />
yapım aşamasında olan 15 otel ile pazardaki<br />
varlığını daha da güçlendiriyor. <strong>2022</strong>’nin<br />
Türkiye’de büyüme açısından rekor bir<br />
yıl olacağını öngören Radisson Otel<br />
Grubu - Afrika ve Türkiye’den Sorumlu İş<br />
Geliştirme Başkanı Ramsay Rankoussix,<br />
ülke içindeki yeni destinasyonlarla grubun<br />
tüm markalarını tanıtmayı amaçladıklarını<br />
söylüyor. 2023 yılında Türkiye’deki<br />
otel sayısını 50’nin üzerine çıkarmayı<br />
hedeflediklerini, 2025’te bu sayıyı 70’in<br />
üzerine çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden<br />
Rankoussix, 2030 ve sonrasında ise 100’den<br />
fazla otele ulaştırmayı planladıklarını<br />
vurguluyor.<br />
Radisson Otel Grubu - Afrika ve Türkiye’den<br />
Sorumlu İş Geliştirme Başkanı Ramsay<br />
Rankoussix ile grubun son dönemde<br />
yaşadıkları önemli gelişmeleri, Türkiye<br />
pazarındaki yeni büyüme planlarını ve<br />
yatırım hedeflerini konuştuk.<br />
Türkiye’deki yatırımlarınızdan ve<br />
genişleme planlarınızdan bahseder<br />
misiniz? Halihazırda nerelerde,<br />
kaç otelle hizmet vermektesiniz?<br />
Planlarınız doğrultusunda öncelik<br />
verdiğiniz bölgeler var mı?<br />
Türkiye'deki genişleme planımız hızla devam<br />
ediyor ve mevcut 45 otel portföyümüzün<br />
dışında, güçlü bir açılış programı ile yapım<br />
aşamasında olan 15 otel, varlığımızı ve pazar<br />
Radisson Otel Grubu - Afrika ve Türkiye’den Sorumlu İş<br />
Geliştirme Başkanı Ramsay Rankoussix<br />
payı kazancımızı daha da güçlendiriyor.<br />
Türkiye’deki tüm markalarımızın başarıyla<br />
lansmanını yaptık. Orta ölçekli markamız<br />
Park Inn by Radisson’dan üst sınıf<br />
markamız Radisson’a, Avrupa’nın ve aynı<br />
zamanda İstanbul’un önde gelen lider<br />
markası Radisson Blu’dan geçtiğimiz yaz<br />
Bodrum’da açtığımız premium markamız<br />
Radisson Collection’a ve Collection markası<br />
olarak yeniden konumlandırdığımız<br />
Radisson Collection <strong>Hotel</strong> Vadistanbul'a<br />
Radisson Otel Grubu çatısı altında bulunan<br />
markalarımızın çoğu Türkiye’de yer<br />
almaktadır. Ayrıca bir süre önce, Türkiye’nin<br />
ilk Radisson RED markalı otelinin İzmir’de<br />
açılacağının duyurusunu ve şimdiden yarım<br />
düzine tesisin üyeliğe katıldığı Radisson<br />
Individuals’ın Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sofia<br />
İstanbul ile Sultanahmet'in kalbinde faaliyet<br />
gösteren ilk otelinin tanımını yaptık.<br />
Türkiye portföyünün yarısından<br />
fazlası İstanbul’da<br />
Türkiye'deki portföyümüzün yüzde 50'den<br />
fazlası, Radisson Blu'nun şehir genelinde<br />
lider marka olduğu ve tüm markalarımız ile<br />
liderliğimizi pekiştirme önceliğimizin devam<br />
ettiği İstanbul'da bulunuyor. İstanbul'daki<br />
en büyük marka ve en büyük operatör olma<br />
hedefiyle varlığımızı güçlendirirken, İzmir,<br />
Bodrum, Çeşme ve Ankara’nın yanı sıra<br />
Eskişehir, Yalova gibi ikincil şehirlerde de<br />
büyümeye devam ediyoruz. Karadeniz'de<br />
Ordu, Samsun ve Trabzon’da 3 otelimiz var.<br />
Ayrıca Erciyes Dağı'ndaki kayak otelimizle<br />
Kayseri’de de büyüme gösterdik.<br />
Önceliğimiz, yakın zamanda iki yeni<br />
otelin duyurusunu yaptığımız Antalya<br />
gibi daha fazla tatil amaçlı seyahat eden<br />
misafir profilini hedefleyen bölgelerde<br />
yer almak ve Kapadokya pazarına girmek,<br />
özellikle mevcut bağımsız otellerin<br />
dönüştürülmesiyle, pazar potansiyeline<br />
uygun yeni lansmanı yapılan Radisson<br />
Individuals markamızla ikincil lokasyonlarda<br />
çeşitlendirmeye devam edeceğiz.<br />
Covid’e yanıt olarak, bağımsız kalmak<br />
isteyen veya grubun temel markalarından<br />
birine zamanla geçiş yapmayı düşünen,<br />
yüksek hizmet puanlarına ve mevcut otel<br />
kimliklerine sahip bireysel ve bağımsız<br />
otelleri hedefleyen Radisson Individuals'ı<br />
lanse ettik. Bu girişim, grubumuzun yalnızca
ortaklarımızı desteklemekle kalmayıp, aynı<br />
zamanda ağımızın tüm faydalarını sağlayan<br />
ve sınırlı ön koşullarla ölçeklendiren özel<br />
bir teklifle dönüşümlere odaklanmamızı<br />
yansıtan çözümler sunma yeteneğini de<br />
gösteriyor.<br />
Radisson Otel Grubu için<br />
Türkiye’nin önemi nedir? Türkiye,<br />
EMEA bölgesinde nasıl bir konuma<br />
sahip?<br />
Türkiye, turizm için küresel olarak en<br />
gözde destinasyonlardan biri olduğu<br />
gibi aynı zamanda Batı ile Doğu, Avrupa<br />
ve Asya arasında bir köprü oluşturuyor.<br />
Türkiye, bölgesel bir merkez ve büyük<br />
oranda iş talebini sürdüren önemli bir ticari<br />
bağlantı olarak kurulmuş. Bu temellerin<br />
Covid sonrası toparlanmayı hızlandırmaya<br />
yardımcı olacağına, aynı zamanda yeni inşa<br />
edilen fırsatların yanı sıra Radisson ağına<br />
katılan dönüşüm otellerine de dönüşeceğine<br />
inanıyoruz.<br />
Türkiye’nin sahil kıyıları ve dağlık<br />
destinasyonlarının eşit çeşitliliğe sahip<br />
olması göz önünde bulundurulduğunda,<br />
tatil amaçlı seyahat konusundaki<br />
varlığımızı tam teşekküllü resortlar ile<br />
güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz.<br />
Resort otellerimiz Radisson Blu Resort &<br />
Spa, Çeşme ve Radisson Collection <strong>Hotel</strong>,<br />
Bodrum’a ek olarak ilk kayak merkezi<br />
otelimiz olan Radisson Blu <strong>Hotel</strong>, Mount<br />
Erciyes’i yakın zamanda açmış bulunuyoruz.<br />
Bundan sonraki süreçte, büyük potansiyel<br />
gördüğümüz Antalya başta olmak<br />
üzere Akdeniz çevresinde de büyümeyi<br />
hedefliyoruz.<br />
Geçen yıl, 2025 yılına kadar 50'den fazla<br />
otelin işletmede ve yapım aşamasında<br />
olması için bir plan açıklamıştık ancak tanık<br />
olduğumuz olumlu eğilim ve ülkeye olan<br />
bağlılığımızla birlikte, bu hedef 2023 yılına<br />
kadar elde edilmek üzere revize ediliyor.<br />
Bu yeni hedef, yakında Türkiye'yi Radisson<br />
Otel Grubu için EMEA'nın en büyük ülkesi<br />
yapacak.<br />
Türkiye pazarında son derece güçlü<br />
bir şekilde varlık gösteriyorsunuz.<br />
Bu varlığınızı daha da artıracak<br />
mısınız?<br />
Bölgedeki mevcut tüm markalarımız,<br />
Türkiye'de faaliyette veya yapım<br />
aşamasındaki özellikleriyle artık<br />
güvence altına alındı. Radisson markası,<br />
dönüşüm dostu doğası ve aynı zamanda<br />
konumlandırmalarıyla Radisson Individuals<br />
ile birlikte en hızlı büyümeye tanık oluyor.<br />
Radisson RED'i İstanbul'da tanıtmak<br />
ve bir yaşam markası olarak sunmak<br />
istiyoruz. Bununla birlikte Radisson<br />
Collection’ı İstanbul, Ankara ve Bodrum<br />
gibi hedef şehirlerde en iyi şekilde açarak<br />
portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz.<br />
Ülkedeki varlığımız tatil amaçlı seyahat<br />
edenlerden iş amaçlı seyahat edenlere,<br />
sahil beldelerinden şehir otellerine, kongre<br />
merkezlerine ve rezidanslara kadar her<br />
segmenti kapsamaktadır. Tatil bölgeleri ve<br />
sahil yerleri, özellikle tatil amaçlı seyahat<br />
talebinin olumlu eğilimi ile bir öncelik<br />
olmaya devam ediyor. Antalya bölgesindeki<br />
büyümemizi sürdürmenin yanı sıra Ege<br />
kıyısındaki varlığımızı daha da genişletmeyi<br />
hedefliyoruz.<br />
<strong>2022</strong>’nin Türkiye’de büyüme açısından<br />
rekor bir yıl olmasını bekliyoruz. Radisson<br />
Individuals’ın lansmanıyla beraber, sadece<br />
bu yıl en az 10 otel daha sağlamayı, resort<br />
tekliflerimizi güçlendirmeyi ve bağımsız<br />
otellerin dönüşümlerini desteklemeyi<br />
hedefliyoruz. Bunlara ek olarak, ülke<br />
içindeki yeni destinasyonlarla Radisson<br />
Otel Grubu’nun tüm markalarını tanıtmayı<br />
amaçlıyoruz.<br />
Biraz da 2030 ve sonrası planlarınızı<br />
dinlemek isteriz. Radisson Otel<br />
Grubu’nun uzun vadeli hedefleri<br />
nelerdir?<br />
2023 hedefimiz, geçen yıl Türkiye genelinde<br />
35 olan otel sayısını 50’den fazlasına<br />
ulaştırmak. 2025 yılına geldiğimizde bu<br />
sayıyı 70’in üzerine çıkarmayı, 2030 ve<br />
sonrasında ise Türkiye genelinde 100’den<br />
fazla otele ulaşmayı hedefliyoruz.<br />
Tüm bunların ötesinde, yerel becerileri<br />
ve yetenekleri geliştirmeye ve teşvik<br />
etmeye, faaliyet gösterdiğimiz toplulukları<br />
büyütmeye ve ülkede olumlu bir etki<br />
bırakmaya odaklanıyoruz. Aynı zamanda<br />
ortaklarımızla yakınlık sağlamak,<br />
misafirlerimize ve tüm paydaşlarımıza<br />
verdiğimiz sözleri yerine getirmek için de<br />
çabalıyoruz.<br />
İstihdam konusuna da<br />
değinebilir miyiz? Türkiye’deki<br />
otellerinizde kaç kişiye iş imkanı<br />
sağlamaktasınız? Kadın istihdamı<br />
konusundaki görüşlerinizi alabilir<br />
miyiz?<br />
Türkiye'deki otellerimizde 2.000'den fazla<br />
çalışanımız var ve ülke genelinde yeni<br />
açılacak tüm otellerle birlikte, gelecekteki<br />
açılış planlarımız dahilinde 1.000 kişilik<br />
bir iş gücüne daha ihtiyaç olacağını<br />
gözlemliyoruz.<br />
Kadınlar, ekiplerimizin yalnızca giderek<br />
daha fazla parçası olmakla kalmıyor, aynı<br />
zamanda ülke genelinde özellikle genel<br />
müdürler olarak lider rollerde ve merkezi<br />
destek ofisimizin destek fonksiyonlarının<br />
çoğunda daha fazla kadınla dengeli liderlik<br />
de önceliğimizin ayrılmaz bir parçası haline<br />
geliyor.<br />
Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Bodrum<br />
Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sophia Istanbul, a member of Radisson Individuals<br />
Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Vadistanbul<br />
Pandeminin turizm sektöründe<br />
büyük değişimler oluşturduğunu<br />
gözlemliyoruz. Radisson Otel Grubu<br />
bu süreci nasıl geçirdi? Neler<br />
değişti?<br />
Pandemi, tüm turizm ve seyahat sektörü<br />
için çok zorlu bir süreçti. Tatil turizmine<br />
artan talepleri görmek pozitif düşünmemize<br />
sebep oluyor ve <strong>2022</strong>’de çok daha iyi bir<br />
performansa ulaşacağımıza inanıyoruz.<br />
Büyümede pozitif bir ivme yakaladık ve<br />
önümüzdeki 12 ay içinde yapacağımız<br />
açılışlara bakınca Türkiye pazarındaki<br />
payımızın güçleneceğini gözlemliyorum.<br />
En önemli değişimler arasında dijital<br />
devrimi gösterebiliriz, değişimin hızı<br />
misafir uygulamalarından çevrimiçi<br />
rezervasyonlara, konaklama deneyimlerine<br />
ve kendimizi nasıl konumlandırdığımıza<br />
kadar birçok veriye evrildi.
56<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar new investments<br />
JW MARRIOTT HOTEL ISTANBUL<br />
MARMARA SEA’DE<br />
ÜÇ YENI IŞ BIRLIĞI<br />
Mayıs ayında açılışı gerçekleşen<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />
Marmara Sea, üç yeni iş<br />
birliğiyle büyümesini sürdürüyor. Beş<br />
yıldızlı otel, son olarak dünyaca ünlü<br />
Michelin Yıldızlı Koreli Şef Akira Back’in<br />
Türkiye’deki ilk restoranını bünyesine<br />
katarken, otelin bir diğer başarılı<br />
ortaklığını İsviçreli spa markası La<br />
Vallée ile gerçekleştirdi. Uluslararası<br />
işbirliklerinin yanı sıra Sabit Akkaya<br />
gibi güçlü lokal markalardan birini de<br />
bünyesine katan otel, Türkiye’nin en<br />
iddialı antika mağazaları arasında yer<br />
almaya aday olan Hayatibaa Antiques’i<br />
de bünyesinde barındıyor.<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />
Sea Otel Genel Müdürü Volkan<br />
Öztürkler yeni iş birlikleriyle ilgili şu<br />
açıklamayı yaptı: “JW Marriott <strong>Hotel</strong><br />
Istanbul Marmara Sea olarak bölgenin<br />
yeni lüks servis ihtiyacını JW Marriott<br />
hizmet anlayışımızla karşıladık ve yeni<br />
iş birlikliklerimizle devam ediyoruz,<br />
otelimizin doluluk oranları da bu<br />
başarımızın bir kanıtı.”<br />
Akira Back Istanbul’da Uzakdoğu<br />
mutfağıseverleri ağırlayacak<br />
Dünyaca ünlü Michelin Yıldızlı Koreli<br />
şef Akira Back’in Türkiye’deki ilk<br />
restoranını 2 <strong>Kasım</strong>’da bünyesine<br />
ekleyen JW Marriott <strong>Hotel</strong> Marmara<br />
Sea, İstanbul’un en güçlü Pan-Asya<br />
restoranları arasında görülen iddialı<br />
isimlerden biri olmaya aday. Kore ve<br />
Japon mutfaklarının en özel lezzetlerini<br />
modern bir dokunuşla yorumlayan<br />
Akira Back Istanbul, Uzakdoğu<br />
mutfağını seven misafirlerini bekliyor.<br />
İstanbul’un en özel spası; La Vallée<br />
Otelin bir diğer başarılı ortaklığı olan<br />
dünyaca ünlü İsviçreli spa markası<br />
La Vallée, 6000 metrekarelik alanı, 8<br />
masaj odası ve benzersiz atmosferiyle<br />
İstanbul’un en iyi spaları arasında<br />
yer alıyor. İmza masajlarından biri<br />
olan kum masajı ve deniz manzaralı<br />
sonsuzluk havuzları ile spa İstanbul’un<br />
en özel spalarından biri olarak<br />
gösteriliyor.<br />
Türkiye’nin en iddialı antika<br />
mağazası olmaya aday; Hayatibaa<br />
Antiques<br />
Uluslararası iş birliklerinin yanı<br />
sıra Sabit Akkaya gibi güçlü lokal<br />
markalardan birini de bünyesine<br />
dahil eden JW Marriott <strong>Hotel</strong><br />
Istanbul Marmara Sea, Türkiye’nin<br />
en iddialı antika mağazaları arasında<br />
yer almaya aday olan Hayatibaa<br />
Antiques’i de bünyesinde barındıyor.<br />
Oteldeki bu güçlü açılışlar hakkında<br />
Öztükler, “Otelimizde tüm bu önemli<br />
işbirliklerinin yanısıra otele özel dizayn<br />
edilmiş olan sanat Enstalasyonları<br />
ile de ön plana çıkıyor. Her noktası<br />
otelimizin teması olan Marmara<br />
Denizi’nden esinlenmiş sanat<br />
eserleriyle dolu. Yaklaşık 1000<br />
metrekarelik antika mağazası da otele<br />
apayrı bir dokunuş katıyor.” diyor.
THREE NEW COLLABORATIONS AT<br />
JW MARRIOTT HOTEL ISTANBUL<br />
MARMARA SEA<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />
Sea, which was opened in May,<br />
continues to grow with three new<br />
collaborations. While the five-star hotel<br />
recently acquired the first restaurant<br />
in Turkey of world-famous Michelin-<br />
Starred Korean Chef Akira Back, it made<br />
another successful partnership of the<br />
hotel with the Swiss spa brand La Vallée.<br />
The hotel, incorporating one of the<br />
strong local brands such as Sabit Akkaya<br />
as well as international collaborations,<br />
also incorporates Hayatibaa Antiques,<br />
which is a candidate to be among the<br />
most assertive antique stores in Turkey.<br />
Volkan Öztürkler, General Manager of<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />
Sea, made the following statement about<br />
their new cooperation: “As JW Marriott<br />
<strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea, we have<br />
met the new luxury service need of the<br />
region with our JW Marriott service<br />
approach and we continue with our new<br />
collaborations; the occupancy rates of<br />
our hotel are proof of this success.”<br />
Akira Back will host Far Eastern<br />
cuisine lovers at Istanbul<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Marmara Sea,<br />
adding the world-famous Michelin-<br />
Starred Korean chef Akira Back's first<br />
restaurant in Turkey to its structure on<br />
November 2, is a candidate to be one<br />
of the most assertive names among<br />
the strongest Pan-Asian restaurants<br />
in Istanbul. Akira Back Istanbul,<br />
interpreting the most special tastes of<br />
Korean and Japanese cuisines with a<br />
modern touch, awaits its guests who<br />
love Far Eastern cuisine.<br />
Istanbul's most special spa; La<br />
Vallee<br />
The world-famous Swiss spa brand La<br />
Vallée, another successful partnership<br />
of the hotel, is taking place among<br />
the best spas in Istanbul with its 6000<br />
square meter area, 8 massage rooms<br />
and a unique atmosphere. The spa,<br />
having sand massage, one of the<br />
signature massages, and sea view<br />
infinity pools, is shown as one of the<br />
most special spas in Istanbul.<br />
Candidate to be Turkey's most<br />
ambitious antique store; Hayatibaa<br />
Antiques<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />
Sea, incorporating one of the strong<br />
local brands such as Sabit Akkaya as<br />
well as international collaborations,<br />
also includes Hayatibaa Antiques,<br />
which is a candidate to be among<br />
the most assertive antique stores in<br />
Turkey. About these strong openings<br />
at the hotel, Öztükler said “In addition<br />
to all these important collaborations,<br />
our hotel also stands out with art<br />
installations specially designed for the<br />
hotel. Every spot is filled with artworks<br />
inspired by the Marmara Sea, which is<br />
the theme of our hotel. An antique store<br />
of approximately 1000 square meters<br />
adds a distinctive touch to the hotel.”
58<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
RADISSON, ASYA PASIFIK’TE LÜKS OTEL<br />
KATEGORISINDE VARLIĞINI BÜYÜTÜYOR<br />
<strong>2022</strong> yılının ilk yarısında toplam imzalanmış oda sayısı bakımından 3. sırada bulunan<br />
Radisson Otel Grubu, EMEA bölgesinin önde gelen uluslararası otel gruplarından biri<br />
olma konumunu güçlendiriyor. Grup, APAC bölgesinde ise özellikle odaklandığı önemli<br />
ülkelerde varlığını daha da genişletmeyi planlıyor.<br />
Beş yıllık büyüme ve dönüşüm planı<br />
doğrultusunda çalışmalarını sürdüren<br />
Radisson Otel Grubu, otel sahiplerinin,<br />
ortakların ve konukların tercih ettiği marka<br />
olma hedefine doğru kararlı bir şekilde<br />
ilerliyor. Geçtiğimiz birkaç ay içerisinde, Saidi<br />
(Fas), Batum (Gürcistan) ve Phuket (Tayland)<br />
gibi önemli turistik bölgelerde yaptığı<br />
anlaşma ve açılışlarla resort portföyünü<br />
genişletmeye devam eden Grup, bu alanda<br />
aktif operasyonda ve geliştirme sürecinde<br />
olan toplam otel sayısını 120’ye çıkararak<br />
konuklarına daha fazla seçenek, otel<br />
sahiplerine ise yeni fırsatlar sunuyor.<br />
Radisson Red gibi diğer markalar ise,<br />
Çin’in kuzeybatı bölgesinin en büyük ikinci<br />
şehri olan Oslo, kültür ve ticaret merkezi<br />
olan Urumçi, Nepal’in metropollerinden<br />
Biratnagar ve Çin’in Tonkin Körfezi’nin<br />
kuzey kıyısında bulunan liman kenti Beihai<br />
gibi canlı ve hareketli şehirlerde yeni<br />
otellerle varlıklarını genişletmeye devam<br />
ediyor. Ayrıca İstanbul, Cluj ve Perth<br />
şehirlerinde yeni Radisson, Radisson Blu ve<br />
Radisson Collection otelleri için anlaşmalar<br />
imzalandı ve açılışlar yapıldı. Voltere<br />
Consulting tarafından yapılan karşılaştırmalı<br />
değerlendirmeye göre Radisson Individuals,<br />
<strong>2022</strong>’nin ilk yarısında EMEA’da üst kategori<br />
otel segmentinde anlaşma imzaladığı otel<br />
ve oda sayısı ile en güçlü büyüyen marka<br />
oldu. Radisson, Radisson Blu ve Radisson<br />
Individuals da yılın ilk yarısında Lüks<br />
ve Üst Kalite Lüks segmentlerinde oda<br />
sayısı bazında en fazla anlaşma imzalayan<br />
markalar arasında sektörde ilk 10’a girdi.<br />
4 anlaşma, 3 açılış<br />
Bu tarihe dek yaptığı dört anlaşma ve<br />
üç açılışla Yunanistan’da rekor büyüme<br />
yakalayan Radisson Otel Grubu, operasyonda<br />
olan ve geliştirme aşamasındaki yaklaşık<br />
1000 odalı sekiz otel ve resort portföyü ile<br />
ülkedeki uluslararası geliştirme faaliyetlerine<br />
öncülük ediyor. Grup, aktif olarak hizmet<br />
veren ve geliştirme aşamasında olduğu<br />
5,200’den fazla odadan oluşan Polonya<br />
portföyünü de süratle büyüterek 23 otele<br />
çıkardı. Radisson Otel Grubu ayrıca, Radisson<br />
RED Gdañsk ve Andersia <strong>Hotel</strong> & Spa<br />
Poznañ, a member of Radisson Individuals<br />
otellerinin açılışıyla Polonya pazarında iki<br />
yeni markayla daha fazla varlık göstermeye<br />
başladı. Yakın zamanda düzenlenen<br />
Future Hospitality Summit (Turizm ve<br />
Konaklamanın Geleceği Zirvesi) etkinliğinde<br />
Orta Doğu’daki büyüme planlarını açıklayan<br />
Grup, önümüzdeki beş yıl içinde bölgedeki<br />
portföyüne 5,000 yeni oda eklemeyi planlıyor.<br />
Bu yılın başlarında Orta Doğu’daki ilk<br />
Radisson Resort işletmesi olan Radisson<br />
Resort Ras Al Khaimah Marian Island’ın<br />
başarılı açılışının ardından Grup, bu ay da<br />
sabırsızlıkla beklenen Radisson Beach<br />
Resort Palm Jumeirah’ın açılışını yapacak.<br />
2050’ye kadar portföyünü ikiye<br />
katlayacak<br />
Operasyonda ve geliştirme aşamasında<br />
olan toplam 100 oteliyle Hindistan’daki en<br />
büyük uluslararası otel gruplarından biri<br />
olan Radisson Otel Grubu, 2050 yılına kadar<br />
portföyünü iki katına çıkarmayı hedefliyor.<br />
Grup, farklı ve inziva odaklı deneyimlere<br />
yönelik güçlü pazar talebi doğrultusunda<br />
oluşturduğu yaşam tarzı markası olan<br />
Radisson Individuals Retreat markalı ilk<br />
otelini de bu yılın ilerleyen dönemlerinde<br />
Hindistan’da hizmete açacak. APAC<br />
bölgesindeki büyüme planları doğrultusunda<br />
faaliyetlerine Bangkok, Ho Chi Minh, Cakarta<br />
ve Sidney’de açtığı yeni özel İş Birimleriyle<br />
tam sürat devam eden Grup, bu birimler<br />
sayesinde başlıca pazarlarda, bölge dillerine<br />
hakim ve bu bölgelerde uzman desteği sunan<br />
yerel geliştirme ve faaliyet ekipleri oluşturma<br />
imkanı yakaladı.<br />
Radisson Otel Grubu Küresel Geliştirme<br />
Başkanı Elie Younes konuya ilişkin olarak<br />
şunları belirtti: “Otel sahiplerinin güveni ve<br />
markalarımızın değişen müşteri taleplerine<br />
yanıt verme gücü sayesinde şu ana kadar<br />
inanılmaz aktif bir yıl geçirdik ve bu<br />
durumdan çok memnunuz. Makro ekonomik<br />
ortamda belirsizlikler artarken, bunların<br />
önümüzdeki 12 ay içinde sektörümüzde bazı<br />
fırsatlara da kapı aralayacağını umuyoruz.<br />
Uyumlu ve iyimser duruşumuzu korumaya<br />
devam edeceğiz.”<br />
Sürdürülebilirlik uygulamalarında ise,<br />
Radisson Otel Grubu, Bilime Dayalı Hedefler<br />
Onayı ile 2050 yılına kadar Net Sıfır Emisyon<br />
hedefine doğru büyük bir ilerleme kaydetti.<br />
Hedeflere ilişkin doğrulama, Karbon<br />
Saydamlık Projesi ve iş dünyasında iklim<br />
değişikliğine karşı harekete geçilmesi<br />
için iddialı çalışmalar yürüten Küresel<br />
İlkeler Sözleşmesi gibi öncü oluşumların<br />
ortaklığında kurulan Bilime Dayalı Hedefler<br />
girişiminden geldi. Bilime Dayalı Hedefler<br />
girişimi, Radisson Otel Grubu’nun dünyada<br />
karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini<br />
bilimi esas alarak ve Taraflar Konferansı<br />
(COP) iklim hedefleriyle uyumlu olarak<br />
belirleyen şirketler arasında ilk sıralarda<br />
gösterdi.
60<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar new investments<br />
DEDEMAN ADANA<br />
2023 IKINCI ÇEYREKTE<br />
AÇILIYOR<br />
Dedeman’ın dördüncü franchise oteli Dedeman Adana için<br />
imzalar atıldı. Dedeman Turizm Yönetimi ve Nev Solar Enerji<br />
iş birliğiyle hayata geçecek otel, 2023 yılının ikinci çeyreğinde<br />
misafirlerini ağırlamaya başlayacak.<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International, 56 yıllık tecrübesi,<br />
kontrollü büyüme stratejisiyle<br />
zincirine yeni halkalar eklemeye hız<br />
kesmeden devam ediyor. Ülkemizin<br />
tarım, ticaret, turizm ve kültür<br />
merkezlerinden Adana’yı, “Geleneksel<br />
Dedeman Misafirperverliği” ile<br />
buluşturacak Dedeman Adana için<br />
imzalar atıldı.<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Banu Dedeman ve Nev Solar Enerji<br />
yetkilisi Ali Yüzükçü’nün Dedeman<br />
Bostancı’da gerçekleştirdiği imza<br />
törenine; Dedeman Holding Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Rıfat Dedeman,<br />
Nev Solar Enerji yetkilileri Kenan<br />
Şenbayrak, Burç Şenbayrak, İsmail<br />
Yüzükçü, Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International Yönetim Kurulu üyesi<br />
Murat Özmestçi ve Dedeman Turizm<br />
Grubu yöneticileri katıldı.<br />
Enerji sektöründe faaliyetlerini<br />
sürdüren, Nev Solar Enerji yetkilisi<br />
Ali Yüzükçü, imza töreninde yaptığı<br />
konuşmada, “Akdeniz’e 160 km'lik<br />
kıyısı bulunan Adana, Avrupa'yı Asya'ya<br />
bağlayan önemli ulaşım yolları üzerinde<br />
bulunuyor. Binlerce yıllık geçmişe<br />
sahip, stratejik konumuyla tarih<br />
boyunca ticaret ve kültür merkezi olan<br />
Adana’nın sahip olduğu potansiyeli,<br />
Dedeman markasının ayrıcalıklarıyla<br />
buluşturmanın mutluluğunu içindeyiz.”<br />
dedi.<br />
2024’te 50 otele ulaşmayı hedefliyor<br />
Dedeman hizmet kalitesini Adana’ya<br />
taşımanın heyecanını yaşadıklarını<br />
belirten Banu Dedeman, “Şehir<br />
otelciliğine odaklı bir marka olarak 56<br />
yılda edindiğimiz tecrübe ile 81 ilde<br />
bulunmayı, başta Balkanlar, Orta Doğu<br />
ve Afrika olmak üzere farklı kıtalarda<br />
filizlenip büyümeyi hedefliyoruz. 2024<br />
yılına kadar yeni markalarımız ile 50<br />
otele ulaşmayı planlıyoruz.” dedi.<br />
160 odalı<br />
Dedeman standartlarıyla tasarlanan<br />
modern ve konforlu 160 odasıyla<br />
konuklarını ağırlayacak olan Dedeman<br />
Adana’da, 1000 metrekarelik balo<br />
salonu, 3 adet toplantı salonu, kapalı<br />
yüzme havuzu, Türk hamamı, SPA<br />
ve fitness salonu yer alacak. Şehir<br />
merkezinde yer alan Taşköprü’ye ve<br />
Merkez Park’a yürüme mesafesindeki<br />
konumu ile dikkatleri üzerine çeken<br />
Dedeman Adana yalnızca Adana iline<br />
değil, tüm Çukurova coğrafyasına yeni<br />
bir soluk getirecek.
DEDEMAN ADANA OPENS<br />
IN THE SECOND QUARTER<br />
OF 2023<br />
The signatures were signed for Dedeman Adana, the<br />
fourth franchise hotel of Dedeman. The hotel, which<br />
will be built with the cooperation of Dedeman Tourism<br />
Management and Nev Solar Energy, will begin to host its<br />
guests in the second quarter of 2023.<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International, with its 56 years<br />
of experience and controlled<br />
growth strategy, continues to add new<br />
links to its chain without slowing down.<br />
Signatures were signed for Dedeman<br />
Adana, which will bring together Adana,<br />
one of the agriculture, trade, tourism<br />
and cultural centers of our country, with<br />
the ‘Traditional Dedeman Hospitality’.<br />
Rıfat Dedeman, Chairman of the<br />
Board of Dedeman Holding, Nev Solar<br />
Energy officials Kenan Şenbayrak, Burç<br />
Şenbayrak, İsmail Yüzükçü, Dedeman<br />
<strong>Hotel</strong>s & Resorts International Board<br />
member Murat Özmestçi and Dedeman<br />
Tourism Group executives attended to<br />
the signing ceremony held in Dedeman<br />
Bostancı by Banu Dedeman, Chairman<br />
of the Board of Dedeman <strong>Hotel</strong>s &<br />
Resorts International, and Ali Yüzükçü,<br />
the representative of Nev Solar Energy.<br />
Ali Yüzükçü, official of Nev Solar Energy<br />
that is acting in the energy sector, in<br />
his speech at the signing ceremony,<br />
said “Adana, which has a 160 km coast<br />
to the Mediterranean, is on important<br />
transportation routes connecting<br />
Europe to Asia. We are happy to bring<br />
together the potential of Adana, which<br />
has a history of thousands of years and<br />
has been a center of trade and culture<br />
throughout history with its strategic<br />
location, with the privileges of the<br />
Dedeman brand.”<br />
It aims to reach 50 hotels by 2024<br />
Banu Dedeman, stating that they are<br />
excited to bring Dedeman service quality<br />
to Adana, said “As a brand focused on<br />
urban hotel management, we aim to be<br />
in 81 provinces with the experience we<br />
have gained in 56 years, and to grow in<br />
different continents, especially in the<br />
Balkans, the Middle East and Africa. We<br />
plan to reach 50 hotels with our new<br />
brands by 2024.”<br />
160 rooms<br />
In Dedeman Adana, which will host its<br />
guests with 160 modern and comfortable<br />
rooms designed with Dedeman<br />
standards, there will be a 1000 square<br />
meter ballroom, 3 meeting rooms, an<br />
indoor swimming pool, Turkish bath,<br />
SPA and fitness room. Dedeman Adana,<br />
attracting attention with its location<br />
within walking distance of Taşköprü<br />
and Merkez Park in the city center, will<br />
bring a breath of fresh air not only to<br />
Adana but also to the entire Çukurova<br />
geography.
62<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Merve<br />
Kadıoğlu<br />
Sönmez<br />
“Turizmde iz<br />
bırakabilmek<br />
en büyük<br />
idealim”<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
The Grand Tarabya’nın Genel<br />
Müdürü. Bu yılın başında yönetim<br />
koltuğuna oturdu. Beş yıldızlı otelin<br />
konukseverlik mirasını çağdaş bir<br />
hizmet anlayışıyla günümüze uyarlamak da<br />
var gündeminde, oteli kent kültürüne katkı<br />
sağlayacak kültür ve sanat etkinliklerinin<br />
mekanı haline getirmek de. Uzun yıllarını<br />
adadığı turizm-otelcilik sektöründe iz<br />
bırakabilmenin en büyük ideallerinden<br />
biri olduğunu belirten Merve Kadıoğlu<br />
Sönmez’in bir hayali de ileride bir turizm<br />
okulu açmak!<br />
Merve Kadıoğlu Sönmez ile turizme giriş<br />
hikayesini, The Grand Tarabya günlerini ve<br />
gelecek planlarını konuştuk.<br />
The Grand Tarabya Genel Müdürlüğüne<br />
uzanan turizm yolculuğunuz nasıl başladı?<br />
Aslında çocukluğumdan itibaren otelci<br />
olma hayalim vardı. 11 yaşındaydım,<br />
Hilton’da bir bale resitaline gittim.<br />
Orada içeri girer girmez bizi karşılayan<br />
görevlileri, kocaman çiçekleri, her yanda<br />
size gülümseyerek bakan insanları<br />
görünce çok etkilendiğimi hatırlıyorum.<br />
O gün, “Ben de otelci olacağım” dedim ve<br />
oldum da. İlk işim de Hilton’da, o çocukluk<br />
hatıramdaki otelde oldu hatta.<br />
Turizm, çok sosyal ve uluslararası bir<br />
meslek olması<br />
nedeniyle<br />
benim için her<br />
zaman çok<br />
cazip olmuştur.<br />
Her ülkeden, her alandan insanlarla<br />
tanışıyorsunuz, dünyanın neresine gitseniz<br />
bir arkadaşınız, bir meslektaşınız, eski<br />
bir iş arkadaşınız var. Bu gerçekten ufuk<br />
açan, farklı insanlara ve toplumlara daha<br />
toleranslı bakmanızı sağlayan çok değerli<br />
bir sosyal bağ sistemi. Diğer yandan<br />
da oteller hep güzel anlarla anılıyor,<br />
misafirlerinizin özel günlerini unutulmaz<br />
kılabiliyorsunuz. Bir doğum gününü, bir<br />
düğünü, bir yıldönümünü o kişiler için<br />
hayat boyu gülümseyerek anımsayacakları<br />
bir hatıra haline getirebiliyorsunuz.<br />
İnsanların hayatına bu şekilde olumlu<br />
yönde dokunabilmek bence müthiş bir şey.<br />
Ama bu mesleği yapmasaydınız derseniz;<br />
tekstil de ilgi duyduğum bir alandı ve belki<br />
kendime ait bir marka oluşturma yolunda<br />
çalışmayı düşünebilirdim.<br />
Eğitim hayatınızla birlikte ilk iş<br />
deneyiminiz neydi? Turizmin hangi<br />
kademelerinde çalıştınız?<br />
Üniversiteyi Boğaziçi Üniversitesi Turizm<br />
Bölümü’nde okudum. Orası zaten çok<br />
özel, çok güzel bir üniversite. Bana bilgi<br />
ve şahsiyetimin oluşması anlamında<br />
şüphesiz ki çok şeyler kattı. Daha katı<br />
diyebileceğimiz bir Avusturya lisesi<br />
geleneğinden, Amerikan tarzı bir sisteme<br />
geçmiş ve onu da deneyimlemiş oldum.<br />
Burada bir denge kuruldu diyebilirim.<br />
Sonrasında, öğrencilik dönemindeki<br />
stajları saymazsak, ilk işim Hilton’da<br />
oldu. Staj döneminde acente deneyimim<br />
olmuştu ama otel tarafı ambiyansıyla,<br />
sunduklarıyla, sunduğu yaşam tarzıyla<br />
bana daha cazip geldi. Grup satış<br />
koordinatörü olarak başladım. 2000-<br />
2003 arasında üç sene Çırağan Palace<br />
Kempinski’de yine şirket satış müdürü<br />
olarak görev aldım. Sonra uzunca bir<br />
Mövenpick deneyimim var; burada satışın<br />
farklı kademelerinde adım adım ilerleyerek<br />
satış direktörü olarak 2009’da ayrıldım.<br />
Ayrılma nedenim de bir başka çok severek<br />
çalıştığım marka olan Richmond Nua<br />
Wellness & Spa’ya geçmemdi. Burada<br />
4 yıl satış ve pazarlamadan sorumlu
olarak görev yaptım. Satış zaten çok<br />
dinamik, insan ilişkilerinin yoğun olduğu,<br />
aynı zamanda analitik düşünmenizi<br />
gerektiren ve benim hem mizacıma uyan<br />
hem de sevdiğim bir alan. Bunun yanına<br />
pazarlama sorumluluğu ve deneyimi<br />
eklenince gerçekten süreçlere daha<br />
bütüncül baktığım bir dönem oldu. Tabii<br />
otelin niteliği gereği wellness konusunda<br />
çok daha derin bilgiler edindim. Aslında<br />
kariyerimin her adımı çok öğretici geçti<br />
diyebilirim.<br />
İlk genel müdürlük<br />
Sonrasında Divan Grubu’nda ilk genel<br />
müdürlüğüm ile başlayan bir süreç geldi.<br />
Kariyeriniz adım adım ilerliyor ve otelci<br />
iseniz, tabii ki genel müdürlük bir hedeftir.<br />
Burada tabii tüm otelin sorumluluğunu<br />
almak çok daha farklı bir vizyon getiriyor.<br />
Her departmanı anlamanız, en verimli<br />
şekilde yürütmeniz, yeri geldiğinde nihai<br />
karar verici olmanız gerekiyor. Divan<br />
Grubu’nda iki otelde görev aldıktan<br />
sonra da bir Radisson Grubu deneyimi<br />
ve sonrasında The Grand Tarabya… Bu<br />
arada uzun seneler hiç ara vermeden Okan<br />
Üniversitesi’nde satış dersleri verdim.<br />
Eğitim vermeyi çok seviyorum, bilgi ve<br />
deneyimi gençlere aktarmanın verdiği<br />
manevi tatmin bambaşka!<br />
The Grand Tarabya ile tanışma<br />
öykünüzü biraz daha açmanızı<br />
isterim.<br />
Çok enteresan bir tanışma oldu bizimki.<br />
Benim sağlık nedeniyle çalışmaya ara<br />
verdiğim bir dönemdi, <strong>2022</strong> yılı başlarından<br />
söz ediyorum. Bir gün linkedin üzerinden<br />
ulaşan IK yönetimi, The Grand Tarabya<br />
yönetiminin benimle tanışmak istediğini<br />
yazdı. Sonrasında haberleştik, tanıştık ve<br />
hemen yeniden tam zamanlı işe dönmeyi<br />
düşünmezken, söz konusu The Grand<br />
Tarabya olunca fikrimi değiştirdim.<br />
Mayıs ayında genel müdür olarak göreve<br />
başladım. Otel, pandemi döneminde bir<br />
süre kapalı kaldığı için ekibi tekrardan<br />
oluşturmak, planlamalar, yenilemeler<br />
derken, sonbahar ile birlikte tüm<br />
hazırlıklar bitti ve misafirlerimize tam<br />
teşekküllü hizmet verdiğimiz bir süreçteyiz<br />
artık.<br />
Otelde neler oluyor, gündeminizde<br />
neler var?<br />
Klasikleşmiş ve çok sorulan pazar<br />
brunchları, çay saati yeniden başlıyor. Bu<br />
otelin gerçekten ciddi bir müdavim misafir<br />
kitlesi var. Onlar bizim için çok değerli;<br />
bakıyorsunuz birinin anne babası burada<br />
evlenmiş, başka bir misafirimiz burada<br />
balayını geçirmiş, bir diğeri çocukken her<br />
hafta çaya gelirdik diye anımsıyor… Bu gibi<br />
çok fazla anılar, yaşanmışlıklar var. Onları<br />
yaşatmaya da devam ediyoruz. Elbette<br />
yeni hatıralar da oluşturulsun istiyoruz,<br />
amacımız bu. O nedenle İstanbul’un en<br />
güzel deniz manzarasına sahip barı olan<br />
Diba Bar’da DJ gecelerimiz başladı. Cafe<br />
R.E.A.D’de kültürel etkinliklerimiz kasım<br />
ayı itibariyle başlayacak. Burada yazar<br />
buluşmaları planlıyoruz, bizi sosyal medya<br />
ve basında takip edenler haberdar olabilir.<br />
Ayrıca kültür faaliyetlerini zenginleştirerek<br />
sürdürmeyi hedefliyoruz, klasik müzik de<br />
odaklanmak istediğimiz bir diğer alan.<br />
Aslen satış ve pazarlama kökenli bir genel<br />
müdürsünüz. Bu uzmanlığınız otel için ne<br />
tür bir kazanım sağlıyor?<br />
Benim satış ve pazarlama kökenli<br />
olmam elbette markanın en iyi şekilde<br />
konumlanması için gereken adımları<br />
atma yönünde bir vizyonla bakabilmeme<br />
yardımcı oluyordur. Bu departmandaki<br />
arkadaşlarıma da desteğim oluyor.<br />
Ancak sonuçta, bulunduğumuz pozisyon<br />
geçmişiniz ne olursa olsun otelin<br />
genelini gözeterek, misafir ve çalışan<br />
memnuniyetini ön planda tutan bir<br />
yöneticilik anlayışı gerektiriyor.<br />
Otelle ilgili planlarınız, hedefleriniz<br />
neler? The Grand Tarabya’yı<br />
İstanbul turizminde nerede görmek<br />
istiyorsunuz?<br />
The Grand Tarabya, İstanbul’un<br />
gerçek anlamda ikonik otellerinden<br />
bir tanesi. Yüzyıllık bir Tarabya Oteli<br />
mirasına sahibiz her şeyden önce. Bu<br />
“Otelciliğe dair hiçbir<br />
pişmanlığım yok gerçekten. Çok<br />
severek yaptığım bir meslek,<br />
hep öğrenerek adım adım<br />
ilerledim. Turizm sektörünün<br />
içinde olduğum her andan<br />
keyif alarak çalışıyorum.<br />
Belki keşke diyebileceğim;<br />
kariyerimin içinde bir de yurt<br />
dışı deneyimi olsa iyi olurdu,<br />
bunu söyleyebilirim. Genç<br />
arkadaşlarıma da buradan bir<br />
tavsiye niteliğinde olsun; yurt<br />
dışında çalışma ve yaşama<br />
deneyimi de mutlaka kişiye hem<br />
özel hem profesyonel hayatta<br />
katkı sağlayacaktır.”<br />
konukseverlik mirasını biz de çağdaş<br />
bir hizmet anlayışıyla günümüze<br />
uyarlama gayretindeyiz. Diğer yandan, bir<br />
uluslararası zincir tarafından işletilmiyor,<br />
yerli bir marka, bunu da çok önemsiyoruz.<br />
The Grand Tarabya, İstanbul’un hem içinde<br />
hem dışında hissi veren, Boğaziçi’nin<br />
Karadeniz’e açılan en güzel noktasında,<br />
tüm yeme içme alanları ve odaları Boğaz<br />
ve marina manzaralı çok özel bir otel,<br />
çok da özel bir konumda. O nedenle,<br />
şehirde yaşayanların gerçek Boğaziçi
64<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
kültürünün, İstanbul’un güzelliklerinin<br />
yaşandığı bu güzel mekanı kullanması<br />
bizim için önemli. Otelimizi kent kültürüne<br />
katkıda bulunabileceğimiz kültür ve sanat<br />
etkinliklerinin de mekanı haline getirmek<br />
istiyoruz.<br />
The Grand Tarabya, konaklamasıyla<br />
olduğu kadar gastronomisiyle de<br />
dikkat çeken bir otel. Sizin yeme<br />
içme hizmetlerine bakışınız nedir?<br />
Evet çok haklısınız. Gerek lobinin hemen<br />
üstünde muhteşem bir Boğaz ve Tarabya<br />
Koyu manzarasına hakim The Brasserie,<br />
gerek Diba Bar, gerekse Pazar brunchları<br />
ile iddialıyız. Perşembe’den Pazar gününe<br />
dek canlı müzik eşliğinde çay saatlerimiz<br />
geri dönüyor. Şu an için her biri birer klasik<br />
haline gelmiş olan ve müdavimlerimizin<br />
ısrarla sorduğu restoranlarımızı aynen<br />
koruyoruz, yeni bir marka eklemiyoruz.<br />
Fakat değişen ekibimiz ile menülerde,<br />
müzik ve tematik konseptlerin seçiminde<br />
daha yenilikçi, daha günün gereklerine<br />
uygun yaklaşımlar geliştiriyoruz.<br />
İstanbul turizmine dair<br />
değerlendirmeleriniz neler? Beş<br />
yıllık projeksiyonda şehir turizmi<br />
ne şekilde gelişir? Artıları ve<br />
eksileriyle tespit ve önerilerinizi<br />
paylaşır mısınız?<br />
İstanbul müthiş bir ivme içinde,<br />
elbette dünyadan ayrı tek başına<br />
değerlendiremeyiz. Pandemi süreci<br />
sonrasında kişisel seyahatler büyük ölçüde<br />
geri dönüyor, veriler de bunu gösteriyor.<br />
O açıdan civar ülkelerden yine yoğun talep<br />
almaya devam edeceğimizi düşünüyorum.<br />
Avrupalı misafirlerimiz de artıyor, bu da<br />
sevindirici bir gelişme. İş için seyahatler<br />
biraz daha geri planda olsa da, o alanda da<br />
olumlu gelişmeler, teklif talepleri var.<br />
Yani hem tatil hem iş için İstanbul’un<br />
önümüzdeki dönemde çok tercih edilen bir<br />
destinasyon olacağı kanısındayım. Yapılan<br />
tanıtım çalışmalarının da bunda katkısı<br />
büyük. Havalimanının metro bağlantısının<br />
bitmesi de olumlu bir etki oluşturacaktır.<br />
Zira şu anda hala çok sorulan bir konu.<br />
Özetlemem gerekirse, insanlar buraya<br />
tarihi, mutfağı, sunduğu alışveriş, yeme<br />
içme ve eğlence olanakları için geliyor<br />
ve her mevsim farklı bir deneyim yaşayıp<br />
gidebiliyor. Yani bir kere değil, defalarca<br />
gelinecek bir şehir İstanbul ve bizler de el<br />
birliği ile kültürel, sanatsal, gastronomik,<br />
sportif aktivitelerle kenti destekledikçe,<br />
İstanbul daha da büyüyen bir ivmeyle<br />
turizmde gerçek potansiyelini yakalayacak<br />
diye düşünüyorum.<br />
Biraz da sizi konuşalım mı? Bize<br />
işteki ve evdeki Merve Kadıoğlu<br />
Sönmez’i nasıl anlatırsınız?<br />
İlkokul çağında bir oğlum var, yoğun<br />
çalıştığım için onunla vakit geçirmeye<br />
çalışıyorum evde olduğumda. Eskiden beri<br />
piyanoya düşkünüm, elimden geldiğince<br />
çalmaya devam ediyorum çünkü tekrar<br />
etmezseniz kolaylıkla unutulabiliyor.<br />
Bunun dışında çalışma mekanımız bir otel<br />
olduğu için aslında sosyal yaşamımız da<br />
burası oluyor. Böyle güzel bir atmosferde<br />
olunca böyle olması da mutluluk verici!<br />
Hayatınızda bundan sonra neler<br />
olsun istiyorsunuz?<br />
Bunca yıldır adım adım ilerlediğim ve<br />
çok emek verdiğim bir sektörde, elbette<br />
iz bırakabilmek en büyük idealim. Daha<br />
önce söz ettiğim gibi eğitim vermeyi de çok<br />
sevdiğim için, belki ileride bir turizm okulu<br />
açmak güzel olabilir, neden olmasın?
66<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj brand interview<br />
85 ÜLKEDE KRISTAL IMZASI<br />
26 yıldır otel, restoran, kafe ve hastane<br />
mutfaklarına endüstriyel mutfak<br />
makine ve ekipman tedariki sağlayan<br />
Kristal Endüstriyel, yurt içi pazar gücünü<br />
beş kıtaya ihraç ettiği Kristal markalı<br />
ürünleriyle artırıyor. Kristal kalitesini tüm<br />
dünyaya duyurmayı hedeflediklerini belirten<br />
Kristal Endüstriyel Genel Müdürü Ramazan<br />
Kaynakçı ile firmanın gelecek rotasını ve<br />
yeni dönem projelelerini konuştuk.<br />
Kristal Endüstriyel, HoReCa<br />
pazarında hangi kategorilerde<br />
üretim sağlıyor? Sektöre hitap eden<br />
ürünleriniz neler?<br />
Kristal Endüstriyel olarak, 26 yıldır<br />
otellere, restoranlara, kafelere ve<br />
hastane mutfaklarına yerli üretici olarak<br />
hizmet vermekteyiz. Endüstriyel mutfak<br />
ekipmanları, açık büfeler ve dondurma<br />
makine ve ekipmanları olarak farklı<br />
kategorilerde üretim sağlamaktayız.<br />
Özellikle endüstriyel soğutma, bulaşık<br />
makineleri, dondurma makine ve<br />
ekipmanlarında birçok ülkeye aktif olarak<br />
ihracat yapmaktayız.<br />
Turizm sektöründe hem yurt içi hem de yurt<br />
dışı pek çok projede anahtar teslim ekipman<br />
tedariki sağladık. Bir otel işletmesinin<br />
ihtiyaç duyabileceği her türlü mutfak<br />
ekipmanının üretimini gerçekleştiriyoruz.<br />
Açık büfeler, pişiriciler, konveksiyonlu<br />
fırınlar, pastane fırınları, taş tabanlı fırınlar<br />
ve kombi fırınlar, yatay tip soğutucular,<br />
dikey tip soğutucular, et kurutma ve<br />
yaşlandırma dolapları, içecek dolapları, şok<br />
soğutucu ve dondurucular, ankastre teşhir<br />
üniteleri, soğuk odalar, pasta ve şarap teşhir<br />
dolapları, et doğrama makineleri, dondurma<br />
makine ve ekipmanları, konveyörlü, giyotin<br />
tipi, tezgah altı ve bardak yıkama tipi bulaşık<br />
yıkama makineleri olmak üzere bir otelin<br />
müşterilerine endüstriyel mutfak sektörü ile<br />
ilgili hizmet vermek için ihtiyaç duyabileceği<br />
her türlü makine ve ekipmanı yerli üretim<br />
farkı ile üretiyoruz.<br />
Sektörde gelişen hijyen ve sağlık<br />
önlemleri, endüstriyel mutfak<br />
sektörüne nasıl yansıyor? Sizin bu<br />
gelişim sürecinde yeni ürünleriniz<br />
var mı?<br />
Uzun yıllardır yerli üretici olarak hizmet<br />
veren firmamız, bu gelişim sürecinde<br />
şartların getirdiği koşullar doğrultusunda<br />
sektöre inovatif ürünler sunmaya devam<br />
ediyor. Endüstriyel soğutma ekipmanları,<br />
bulaşık makineleri, dondurma makine<br />
Kristal Endüstriyel Genel Müdürü Ramazan Kaynakçı<br />
Kristal Endüstriyel General Manager Ramazan Kaynakçı<br />
ve ekipmanları konusunda birçok<br />
geliştirme ve iyileştirme sağlıyoruz.<br />
Aynı zamanda da ihracat noktasında<br />
satış hacmimizi artırarak inovatif olarak<br />
gelişimlere devam ediyoruz. Yurt içinde<br />
pek çok son kullanıcıyla birlikte otellere<br />
ve işletmelere kaliteli, yerli ekipman<br />
tedariki sunmaktayız. Sınırlarımız ötesinde<br />
gerçekleştirdiğimiz ve her yıl artan başarı<br />
grafiğimizi devam ettirme hedefindeyiz.<br />
Endüstriyel pişiriciler, fırınlar, bulaşık<br />
makineleri, soğutma ekipmanları, açık<br />
büfeler ve dondurma ekipmanları olarak<br />
üretimlerini sürdüren firmamız, özellikle<br />
soğutma grubu, bulaşık makineleri,<br />
dondurma makine ve ekipmanları birçok<br />
ülkeye aktif ihracat yapıyor. Bulaşık<br />
makine ve dondurma makine- ekipmanları<br />
üretimlerinde Ar-Ge ekibinin katkıları ile<br />
yeni ürünler geliştirdik. Soft dondurma<br />
makinelerimizde uzaktan kontrol ara<br />
yüzünü geliştirip, müşterilerimize birçok<br />
inovatif kolaylık sağladık. Ayrıca sert<br />
dondurma ekipmanlarımız ile ilgili dünyada<br />
ve Türkiye’de kurduğumuz konseptlerde,<br />
şeflerimizle birlikte çalışarak kullanıcı<br />
kolaylığı sağlamak ve dondurma deneyimini<br />
mükemmelleştirmek adına birçok<br />
geliştirmeleri makine ve ekipmanlarımıza<br />
ekledik.<br />
İklim değişikliği ile gündeme<br />
oturan sürdürülebilirlik politikaları<br />
mutfak sektörüne neler getirdi?<br />
Geri dönüşümlü ve enerji tasarruflu<br />
ürünleriniz var mı?<br />
Pandemi döneminde gıda üretimi, dağıtımı<br />
ve güvenliğinin tehlikeye girdiği anda<br />
büyük bir kaosun ortaya çıktığı da görüldü.<br />
Bununla birlikte birçok sektör Ar-Ge ve<br />
inovasyona yatırım yapmaktadır. Firmamız<br />
Ar-Ge Merkezi olmasından dolayı, aktif<br />
olarak üretim satışını gerçekleştirdiğimiz<br />
ürünleri ve pazarın talep ettiği ihtiyaca<br />
yönelik yeni ürünleri üretmektedir. Her<br />
zaman çok daha iyisi yapılabilir mantığı<br />
ve hep bir adım ileri gitme misyonu ile<br />
yeni gelişmelerin ışığında ilerlemektedir.<br />
Bu anlamda ‘Sürekli geliştirme, sürekli<br />
iyileştirme içindeyiz’.<br />
Bu dönem otellerin endüstriyel<br />
mutfak tercihlerinde neler öne<br />
çıkıyor? Sektör profesyoneli olarak<br />
bu konuda önerileriniz olur mu?<br />
Oteller aslında 24 saat çalışan fabrikalara<br />
benzer. Sürekli üretim ve tüketimin<br />
olduğu hizmet esaslı işletmelerdir. Bir<br />
dakikanın bile operasyonel olarak önem<br />
arz ettiği otellerde, 26 yıllık deneyim ile<br />
müşterilerimize en efektif ve kullanışlı<br />
çözümler sunuyoruz. Firma olarak<br />
otellerin proje ve ihtiyaçlarına göre çözüm<br />
sunmayı önceliklendiriyoruz. En çok tercih<br />
edilen ürünlerimiz buzdolapları, bulaşık<br />
makineleri, fırın çeşitleri, açık büfeler ve<br />
nötr ürünlerdir.<br />
Genel olarak sektörünüzün ve firma<br />
bazında sizin endüstriyel mutfak<br />
alanında yaşadığınız sorunlar var<br />
mı?<br />
Sektörümüzle ilgili en önemli eksiklik,<br />
kalite kontrolün tam anlamıyla dikkate<br />
alınıp piyasada bir standardizasyon<br />
kurulamaması. Özellikle ihracat yapan<br />
yerli üreticiler bazında, hem yurt içinde<br />
hem de yurt dışında diğer yabancı<br />
rakiplerle rekabetin ana koşulu kaliteli<br />
üretim, istikrar ve müşteri memnuniyetidir.<br />
Ülke olarak üretimlerimizde uzun vadeli<br />
kullanılabilir, çevre dostu ve efektif<br />
üretimler amaçlamaktayız.<br />
Önümüzdeki döneme dair<br />
beklentileriniz, hedefleriniz<br />
nelerdir?<br />
Ülkemizi 5 kıtada Kristal markasına ait<br />
pek çok ürünle temsil ediyoruz. Hedefimiz,<br />
Kristal imzasını dünyada ulaşabildiğimiz<br />
kadar çok ülkede bırakabilmek ve<br />
kalitemizi ülkemizi gururlandıracak şekilde<br />
tüm dünyaya duyurmaktır.
KRISTAL SIGNATURE IN 85 COUNTRIES<br />
Kristal Endüstriyel, which has been<br />
supplying industrial kitchen machinery<br />
and equipment to hotels, restaurants,<br />
cafes and hospital kitchens for 26 years,<br />
increases its domestic market power with its<br />
Kristal branded products, which it exports<br />
to five continents. We talked with Ramazan<br />
Kaynakçı, General Manager of Kristal<br />
Endüstriyel, who stated that they aim to<br />
announce Kristal quality to the whole world,<br />
about the company's future route and new<br />
term projects.<br />
In which categories does Kristal<br />
Endüstriyel provide production in<br />
the HoReCa market? What are your<br />
products addressing to the sector?<br />
As Kristal Endüstriyel, we have been serving<br />
hotels, restaurants, cafes and hospital<br />
kitchens as a domestic manufacturer for<br />
26 years. We provide production in different<br />
categories as industrial kitchen equipment,<br />
open buffets and ice cream machinery and<br />
equipment. We are actively exporting to a lot<br />
of countries, especially in industrial cooling,<br />
dishwashers, ice cream machines and<br />
equipment.<br />
We have provided turnkey equipment supply<br />
for many domestic and international projects<br />
in the tourism sector. We produce the<br />
production of all kinds of kitchen equipment<br />
that a hotel business may need. With the<br />
difference of domestic manufacture, we have<br />
been producing all kinds of machinery and<br />
equipment that a hotel may need to serve its<br />
customers in the industrial kitchen sector,<br />
especially open buffets, cookers, convection<br />
ovens, patisserie ovens, stone-based ovens<br />
and combi ovens, horizontal type coolers,<br />
vertical type coolers, meat drying and aging<br />
cabinets, beverage cabinets, shock coolers<br />
and freezers, built-in display units, cold<br />
rooms, pastry and wine display cabinets,<br />
meat chopping machines, ice cream<br />
machines and equipment, conveyor guillotine<br />
type, under-counter and glass washing type<br />
dishwashing machines.<br />
How do the hygiene and health<br />
measures developed in the sector<br />
reflect on the industrial kitchen<br />
sector? Do you have any new<br />
products in this development<br />
process?<br />
Our company, which has been serving as<br />
a domestic manufacturer for many years,<br />
continues to offer innovative products to the<br />
sector in line with the conditions brought<br />
by the terms during this development<br />
process. We provide many developments<br />
and improvements in industrial refrigeration<br />
equipment, dishwashers, ice cream<br />
machines and equipment. At the same<br />
time, we continue to develop innovatively<br />
by increasing our sales volume at the<br />
export point. We provide quality, domestic<br />
equipment supply to hotels and enterprises<br />
and also many end users in the country.<br />
We aim to continue our success graph that<br />
we achieve beyond our borders and that<br />
increases every year.<br />
Our company, which continues its production<br />
of industrial cookers, ovens, dishwashers,<br />
cooling equipment, open buffets and ice<br />
cream equipment, exports actively to<br />
many countries, especially cooling groups,<br />
dishwashers, ice cream machines and<br />
equipment. We have developed new products<br />
with the contributions of the R&D team in<br />
the production of dishwasher and ice cream<br />
machine-equipment. We have developed the<br />
remote control interface of our soft ice cream<br />
machines and provided many innovative<br />
conveniences to our customers. In addition,<br />
we have added many improvements to our<br />
machines and equipment in order to provide<br />
user convenience and perfect the ice cream<br />
experience by working with our chefs in the<br />
concepts we have established in the world<br />
and in Turkey regarding our hard ice cream<br />
equipment.<br />
What has the sustainability policies<br />
brought to the agenda with climate<br />
change to the kitchen sector? Do<br />
you have recyclable and energy<br />
saving products?<br />
It was also seen that great chaos emerged<br />
at the moment when food production,<br />
distribution and safety were endangered<br />
during the pandemic period. However, many<br />
sectors are investing in R&D and innovation.<br />
Because our company is an R&D Center, it<br />
actively manufactures the products we sell<br />
and new products that the market demanded<br />
for needs. It moves forward in the light of<br />
new developments with the logic that it<br />
can always be done much better and its<br />
mission to always go one step further. In this<br />
sense, we are in ‘continuous development,<br />
continuous improvement’.<br />
What stands out in the industrial<br />
kitchen preferences of hotels in this<br />
period? As a sector professional,<br />
do you have any suggestions on this<br />
subject?<br />
<strong>Hotel</strong>s are like factories that operate<br />
24 hours a day. They are service-based<br />
businesses with continuous production and<br />
consumption. With 26 years of experience,<br />
we offer the most effective and useful<br />
solutions to our customers in hotels where<br />
even a minute is operationally important. As<br />
a company, we prioritize providing solutions<br />
according to the projects and needs of the<br />
hotels. Our most preferred products are<br />
refrigerators, dishwashers, oven types, open<br />
buffets and neutral products.<br />
In general, do you have any<br />
problems in the field of industrial<br />
kitchens on the basis of your<br />
industry and company?<br />
The most important shortcoming of our<br />
sector is that quality control is not taken<br />
into account and standardization cannot be<br />
established in the market. Especially on the<br />
basis of exporting domestic producers, the<br />
main condition of competition with other<br />
foreign competitors both at home and abroad<br />
is quality production, stability and customer<br />
satisfaction. As a country, we aim for longterm<br />
usable, environmentally friendly and<br />
effective productions in our productions.<br />
What are your expectations and<br />
goals for the upcoming period?<br />
We represent our country in 5 continents with<br />
many products of the Kristal brand. Our goal<br />
is to leave the Kristal signature in as many<br />
countries as we can reach in the world and to<br />
announce our quality to the whole world in a<br />
way that will make our country proud.
68<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj brand interview<br />
NAIM DÖNMEZ<br />
“HEDEFIMIZ, GLOBAL BIR MARKA OLMAK”<br />
"Our target is to be a global brand"<br />
Türkiye’de Horeca sektöründeki<br />
liderliğini, ihracat pazarıyla güçlendiren<br />
ABM Mutfak, makine ve kalıplaşma<br />
yatırımlarıyla ürün portföyünü son 2 yılda<br />
%100 artırdı. Global bir marka olma yolunda<br />
emin adımlarla ilerlediklerini belirten ABM<br />
Mutfak / Altınbaşak Mutfak Eşyaları Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Naim Dönmez ile firmanın<br />
Horeca yatırımlarını, ihracat hedeflerini ve<br />
yurt dışı fuar katılımlarını konuştuk.<br />
ABM Mutfak’ı tanıtarak; üretim<br />
kapasitesi ve ihracat hacmi<br />
hakkında bilgi verir misiniz?<br />
Her birini kendi bünyemizde ürettiğimiz<br />
ürünlerin yüzde 80’i restoran, kafe ve otel<br />
mutfaklarının ihtiyaçlarını karşılamaya<br />
yönelik. Yüzde 20’si ise ev grubuna yönelik<br />
mutfak eşyalarından oluşuyor. Sektör her<br />
gün büyüyor, bu süreçte alışkanlıklar da<br />
değişiyor. Biz de bu gelişen ve değişen<br />
sektörün taleplerini iyi gözlemliyor ve bu<br />
yönde çalışmalar sürdürüyoruz. Başarılı<br />
Ar-Ge ekibimin geliştirdiği ürünleri, kaliteli ve<br />
dayanıklı olarak üretip tüketici ihtiyaçlarına<br />
yanıt veriyoruz.. Yurt dışı pazarında da 60’ı<br />
aşkın ülkeye ihracat yapıyoruz. Uluslararası<br />
fuarlara iştirak ederek globalde marka<br />
bilinirliğimizi artırmayı hedefliyoruz.<br />
Gündeminizde yeni yatırım planları<br />
var mı?<br />
Bayrampaşa’da bulunan toplam 6 bin<br />
metrekarelik üç ayrı fabrikamızda üretim<br />
faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Aylık 100 bin<br />
adet ürün kapasitemizi yatırımlarımızla<br />
150 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Amacımız,<br />
kaliteyi ve sürekliliği artırabilmek. Ar-Ge<br />
ekibimiz, müşteri odaklı hızlı çözümler<br />
üreterek yenilikçi ürünleri piyasaya<br />
sunmaktadır. Bu başarımızla Türkiye<br />
pazarında lider konumdayız. ABM denince<br />
şeflerin aklına tavalarımız geliyor. Fakat<br />
bunun yanında sektörün ihtiyaçlarına yönelik<br />
birçok ürün grubunu da üretmekteyiz.<br />
Son dönemde pizza sektörüne yönelik ürün<br />
gamımızı genişleterek, pizzacıların tüm<br />
ihtiyaçlarına yönelik ergonomik tasarımlı,<br />
kaliteli ürünlerimizi piyasaya sunduk.<br />
Bunlara ek olarak, mini sunum ürünlerinde,<br />
zengin ürün çeşitliliğimizi artırarak şık<br />
tasarımlı kullanışlı ürünleri müşterilerimize<br />
sunmaya devam ediyoruz.<br />
ABM Mutfak / Altınbaşak Tencere Yönetim Kurulu Başkanı Naim Dönmez<br />
ABM Mutfak / Altınbaşak Tencere Chairman Naim Dönmez<br />
ABM Mutfak. strengthening its leadership in<br />
the Horeca sector in Turkey with the export<br />
market, increased its product portfolio by<br />
100% in the last 2 years with its machinery and<br />
9 investments. We talked to Naim Dönmez,<br />
Chairman of the Board of ABM Mutfak /<br />
Altınbaşak Mutfak Eşyaları., stated that they<br />
are taking firm steps towards becoming a<br />
global brand, about the company's Horeca<br />
investments, export targets and participation<br />
in foreign fairs.<br />
Can you give information about production<br />
capacity and export volume by introducing<br />
ABM Mutfak?<br />
80 percent of the products that we produce<br />
in-house are aimed at meeting the needs<br />
of restaurants, cafes and hotel kitchens.<br />
20 percent consists of kitchenware for the<br />
home group. The sector is growing every<br />
day, and habits change in this process. We<br />
also closely observe the demands of this<br />
developing and changing sector and continue<br />
to work in this direction. We are producing<br />
high quality and durable products that my<br />
successful R&D team developed and that<br />
respond to consumer needs. And also in the<br />
foreign market, we export to more than 60<br />
countries. We are aiming to increase our<br />
brand awareness globally by participating in<br />
international fairs.<br />
Are there any new investment plans on<br />
your agenda?<br />
We are continuing our production activities in<br />
our three separate factories with a total area<br />
of 6 thousand square meters in Bayrampaşa.<br />
We are aiming to increase our monthly<br />
capacity of 100 thousand products to 150<br />
thousand with our investments. Our aim is<br />
to be abje to increase quality and continuity.<br />
Our R&D team offers innovative products to<br />
the market by producing customer-oriented<br />
fast solutions. With this success, we are in the<br />
leading position in the Turkish market. When<br />
it comes to ABM, chefs think of our pans.<br />
However, we have been also producing many<br />
product groups for the needs of the sector.<br />
We launched our ergonomically designed,<br />
quality products for all the needs of pizzerias.<br />
by expanding our product range for the pizza<br />
sector.<br />
Beside these, we are continuing to offer<br />
our customers useful products with stylish<br />
designs by increasing our rich product range<br />
in mini presentation products.
70<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj brand interview<br />
HORECA'NIN<br />
YENILIKÇI ÇÖZÜM ORTAĞI<br />
PORSER<br />
Perakende sektörünün 43 yıllık köklü ve<br />
deneyimli stoneware üreticisi Porser;<br />
İstanbul/Sancaktepe fabrikasında aylık<br />
1 milyon parça üretim gerçekleştiriyor.<br />
Horeca kanalına yenilikçi çözümler sunmak<br />
üzere Kütahya fabrikasını faaliyete geçiren<br />
ve aylık 2.7 milyon fine china porselen üretim<br />
kapasitesine ulaşan firma, son olarak ID<br />
FINE markasına yaptığı yatırımla sektörün<br />
ilgi odağı oldu.<br />
Porser'in Horeca kanalına dönük yatırımlarını<br />
ve ID FINE markasının profesyonel şeflere<br />
sunduğu ayrıcalıkları Porser Genel Müdür<br />
Yardımcısı Reha Tavil ile konuştuk.<br />
Porser Porselen ve Seramik’i<br />
kısaca tanıtarak, yeni yatırımınız<br />
olan Kütahya fabrikanız hakkında<br />
bilgi verebilir misiniz?<br />
1979 yılından bu yana perakende sektöründe<br />
stoneware üreticisi olan Porser; yüksek<br />
kalite, uygun fiyat hedefi ve tasarım odaklı<br />
ürünler ortaya çıkartması ile beraber<br />
pazarda büyük bir yere sahiptir. İstanbul/<br />
Sancaktepe’de yer alan fabrikası ile aylık 1<br />
milyon parça stoneware üretim kapasitesine<br />
sahip olan Porser, Horeca kanalına yenilikçi<br />
çözümler getirmek üzere yeni bir yatırım<br />
yaparak 50.000 metrekarelik alana ve<br />
19.000 metrekarelik kapalı alana kurulan<br />
Kütahya fabrikasını faaliyete geçirmiştir.<br />
Aylık 2.7 milyon fine china porselen üretim<br />
kapasitesine sahip olan Porser, Horeca<br />
kanalına hızlı çözümler üretmek adına ID<br />
FINE markasını ortaya çıkartmıştır. Son<br />
teknoloji olan robotik makinalar ile yapılan<br />
fabrika, tamamen Horeca kaygıları ile<br />
kurulmuştur. Güçlü dijital altyapımız, doğru<br />
paketleme stratejimiz, hızlı servis kalitemiz,<br />
tasarımız gücümüz ve sektörel deneyimi<br />
güçlü olan satış-pazarlama ve tasarım<br />
ekiplerimizle beraber rakiplerimizden<br />
ayrılmayı hedefliyoruz.<br />
Horeca markanız olan ID FINE<br />
markasını detaylandırır mısınız?<br />
Diğer markalardan farklılıkları<br />
nelerdir?<br />
ID FINE, tamamen Horeca’ya yenilikçi<br />
çözümler sunmak amacı ile ortaya<br />
çıkartılmış bir markadır. “Define Dining”<br />
söyleminden yola çıkarak, tüm şeflerin<br />
yemeklerini en iyi şekilde tanımlamaları için<br />
ID FINE markasını oluşturduk.<br />
Şefin yaptığı her yemek ve sunuş şekli<br />
aslında şefin imzası ve kimliğidir. Buradan<br />
yola çıkarak tüm şeflerin kimliklerini en iyi<br />
şekilde yansıtması için, ID FINE ile benzersiz<br />
bir marka vaadi sunuyoruz.<br />
Rakiplerimizden bizi ayıran en önemli<br />
faktörlerden bir tanesi de, oluşturduğumuz<br />
Mix & Match koleksiyonlarımızdır. Bu<br />
koleksiyonlarımız ile şeflerin hep aynı<br />
sunumlar yerine farklı kombinasyonlarla<br />
farklılaşmalarını ve benzersizleşmelerini<br />
destekliyoruz.<br />
Mix & Match koleksiyonlarımız ile hızlı<br />
tedarik vaadimizi her zaman yerine<br />
getiriyoruz. Bir tabak birden fazla uyum<br />
içerisinde kullanılabildiği için en büyük<br />
kriz anlarında bile konseptlere uygun<br />
parçalar bulmanıza olanak sağlıyor. Mix<br />
& Match koleksiyonlarımız ile beraber<br />
şeflerin benzersiz sunumlar yaratmasına<br />
imkan sağlıyoruz, yeni trendlere hızla ayak<br />
uydurmalarına yardımcı oluyoruz.<br />
Horeca kanalında hangi pazarlar<br />
radarınızda?<br />
Başta Türkiye pazarı olmak üzere<br />
dünyanın dört bir yanına ulaşma hedefi<br />
ile ekiplerimizle beraber çalışmalarımıza<br />
devam ediyoruz. Özellikle Avrupa, Amerika<br />
ve Orta Doğu hedef pazarlarımız arasında<br />
yer alıyor. Kurduğumuz güçlü ekiplerimiz<br />
sayesinde çok kısa vadede bu hedeflerimizi<br />
gerçekleştireceğimize inancımız tam.<br />
İnovasyon projelerinizden de<br />
bahseder misiniz?<br />
Herkesin yaptığını taklit edebilirsin ama<br />
kimsenin yapmadığını yapmak en büyük<br />
başarıdır ve bu inovasyondur! Biz de bu<br />
başarıları gerçekleştirmek hedefiyle projeler<br />
yürütüyoruz. Daha farklı reçeteler ile renk,<br />
sır dayanımı, çizilmezlik, kenar çıtlama<br />
garantisi, maliyet ekonomisini hedefleyerek<br />
bu alanlarda dayanım gelişmeleri üzerinde<br />
çalışıyoruz.<br />
Kendi enerjisini kendi üreten bir fabrikayız.<br />
Yenilebilir enerji kaynaklarımız var.<br />
Fabrikanın atıl alanlarında güneş enerjisi<br />
paneli kurmayı hedefliyoruz. Aynı şekilde<br />
porselen üretiminin doğasından gelen enerji<br />
atıklarını başka enerjiye dönüştürüyoruz.<br />
Örnek olarak, bina yapılırken idare binaya<br />
doğalgaz döşemek yerine fırınlarda<br />
kullanılan sıcaklığı idari binaya aktararak bu<br />
enerjiyi dönüştürdük.<br />
Mutlu insan, mutlu çalışan hedefi<br />
Bununla beraber liderlikle ilgili projeler<br />
yapıyoruz. Çizdiğimiz üretim modeli<br />
sayesinde çalışanlarımızın aidiyet<br />
duygusunu geliştirmeyi amaçlıyoruz.<br />
Mutlu insan, mutlu çalışan hedefi<br />
ile aidiyeti güçlendirmek için çeşitli<br />
projeler geliştiriyoruz. Bunların<br />
haricinde yönetim verimliği ve satın<br />
alma becerilerimizi geliştirmek üzerine<br />
de çalışmalarımız mevcut. Kendimizi<br />
hem kaynak hem de insan kaynakları<br />
alanlarında sürekli geliştiriyoruz.<br />
Mix&Match koleksiyonlarımız ile tabak<br />
tüketimini minimuma indirmeye gayret<br />
ediyoruz. Bu sayede tek bir koleksiyon<br />
yerine tek bir Mix&Match koleksiyonu<br />
ile birden fazla kombinasyon yaparak<br />
çeşitli sunumlar hazırlayabiliyorsunuz.<br />
Aynı zamanda kullanıcılarımıza<br />
sunduğumuz kenar çıtlama garantisi ile<br />
tabakların daha uzun süre kullanılmasını<br />
sağlıyoruz.
Porser, a well-established and experienced<br />
stoneware manufacturer of the retail sector<br />
for 43 years; produces 1 million pieces per<br />
month in its Istanbul/Sancaktepe factory.<br />
The company, which started its Kütahya<br />
factory to offer innovative solutions to the<br />
Horeca channel and reached a monthly fine<br />
china porcelain production capacity of 2.7<br />
million, has recently become the focus of<br />
attention of the sector with its investment<br />
in the ID FINE brand. We talked to Porser<br />
Deputy General Manager Reha Tavil about<br />
Porser's investments in Horeca channel<br />
and the privileges ID FINE brand offered to<br />
professional chefs.<br />
Can you briefly introduce Porser<br />
Porcelain and Ceramic and give<br />
information about your Kütahya<br />
factory that is your new investment?<br />
Porser that is a stoneware manufacturer in<br />
the retail sector since 1979 has a great place<br />
in the market with its high quality, reasonable<br />
price target and manufacturing designoriented<br />
products. Porser, having a monthly<br />
production capacity of 1 million pieces of<br />
stoneware in its factory located in Istanbul/<br />
Sancaktepe, made a new investment in order<br />
to bring innovative solutions to the Horeca<br />
canal and started its Kütahya factory, which<br />
was established on an area of 50,000 square<br />
meters and a closed area of 19,000 square<br />
meters. Porser, having a monthly production<br />
capacity of 2.7 million fine china porcelains,<br />
made the ID FINE brand in order to produce<br />
fast solutions for the Horeca channel. The<br />
factory, which was built with the latest<br />
technology robotic machines, was entirely<br />
established with Horeca concerns. We are<br />
aiming to stand out among our competitors<br />
with our strong digital infrastructure,<br />
accurate packaging strategy, fast service<br />
quality, design power, and sales-marketing<br />
and design teams with strong sector<br />
experience.<br />
Can you detail ID FINE, your Horeca<br />
brand? What are the differences<br />
from other brands?<br />
ID FINE is a brand that was formed with<br />
the aim of offering innovative solutions to<br />
Horeca. We constituted the ID FINE brand for<br />
all chefs to describe their dishes in the best<br />
possible way by starting from the expression<br />
‘Define Dining’. Every dish and way of<br />
INNOVATIVE SOLUTION<br />
PARTNER OF HORECA<br />
PORSER<br />
presentation made by the chef is actually the<br />
signature and identity of the chef. Based on<br />
this, we are offering a unique brand promise<br />
with ID FINE so that all chefs reflect their<br />
identities in the best way possible.<br />
One of the most important factors<br />
distinguishing us from our competitors<br />
is the Mix & Match collections we made.<br />
With these collections, we support the<br />
differentiation and uniqueness of chefs with<br />
different combinations instead of the same<br />
presentations.<br />
With our Mix & Match collections, we always<br />
carry out our promise of fast supply. As a<br />
plate can be used in harmony more than<br />
one, it allows you to find pieces fitting the<br />
concepts even in the biggest crisis. We<br />
enable chefs to make unique presentations<br />
and help them quickly keep up with new<br />
trends with our Mix & Match collections.<br />
Which markets are on your radar on<br />
the Horeca channel?<br />
We continue to work with our teams with the<br />
goal of reaching all over the world, especially<br />
the Turkish market. Especially Europe,<br />
America and the Middle East are among our<br />
target markets. We fully believe that we will<br />
achieve these goals in the very short term<br />
thanks to the strong teams we established.<br />
Can you mention your innovation<br />
projects?<br />
You can imitate what everyone else did, but<br />
it is the greatest success to do what no one<br />
else does and that is innovation! We also<br />
carry out projects with the aim to realize<br />
these achievements. We are working on<br />
strength developments in these areas by<br />
targeting color, glaze resistance, scratch<br />
resistance, edge cracking guarantee and cost<br />
economy with different recipes.<br />
We are a factory that produces its own<br />
energy. We have renewable energy sources.<br />
We aim to install solar energy panels in<br />
the idle areas of the factory. Likewise,<br />
we transform the energy wastes, coming<br />
from the nature of porcelain production,<br />
into other energy. For example, instead of<br />
installing natural gas in the administrative<br />
building while the building was being built,<br />
we transferred the heat that was used in the<br />
furnaces to the administrative building and<br />
converted this energy.<br />
Happy person, happy employee goal<br />
Furthermore, we are doing projects related<br />
to leadership. Thanks to the production<br />
model we drawn, we aim to develop the<br />
sense of belonging of our employees. We are<br />
developing various projects to strengthen<br />
the sense of belonging with the goal of<br />
happy person and happy employee. Beside<br />
these, we also have studies on improving<br />
our management efficiency and purchasing<br />
skills. We are constantly developing<br />
ourselves in the fields of both resources and<br />
human resources. We are trying to minimize<br />
plate consumption with our Mix&Match<br />
collections. By this means, you can prepare<br />
various presentations by making multiple<br />
combinations with a single Mix&Match<br />
collection instead of a single collection. At<br />
the same time, we ensure that the plates<br />
are used for a longer time with the edge<br />
snapping guarantee we offer to our users.
72<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka güncel<br />
PORLAND,<br />
YENI MAĞAZASINI<br />
GÖKTÜRK’TE AÇTI<br />
Porselen sektöründe tasarım odaklı yaklaşımıyla fark<br />
oluşturan Porland, zincir mağazalarına doğadan ilham<br />
alan konsepti ile öne çıkan yeni bir mağaza daha ekledi.<br />
Göktürk’te 515 metrekarelik alanda açtığı mağazası ile<br />
kullanıcılarını eşşiz ürün portföyü ile buluşturan marka,<br />
özgün mağaza dekorasyonuyla da dikkat çekiyor.<br />
Loft mizansenlere yakışan beton, metal<br />
gibi endüstriyel öğelerin yer aldığı<br />
dekorasyonda,; yeşil ve ahşap kullanımı<br />
ile sıcak bir denge oluşturuluyor. İki katlı<br />
geniş alanıyla keyifli bir atmosferde alışveriş<br />
imkanı sunan mağazada; Porland’ın sofra,<br />
mutfak ve ev yaşam kategorilerindeki seçkin<br />
serileri sunuluyor. Göktürk’te açılan yeni<br />
mağazaya yönelik konuşan Porland Yönetim<br />
Kurulu Üyesi İmge Pamukçu, şunları<br />
söyledi: “20 bini aşkın ürün çeşidimizi 4<br />
kıtada 30’dan fazla ülkeye ulaştıran Porland<br />
olarak büyümeye devam ediyoruz. Yeni satış<br />
kanallarımızla ürünlerimizi<br />
Türkiye’de ve dünyada daha<br />
fazla kullanıcıya ulaştırmayı<br />
arzu ediyoruz. Bu hedefe de<br />
emin adımlarla ilerliyoruz.”<br />
Porselenin ham maddesi<br />
olan topraktan ilham<br />
alınarak taş, tuğla, ağaç ve<br />
metalden oluşan mimari<br />
yapı, iç dekorasyonunda kullanılan renkler<br />
ve malzemeler ile doğanın yansımalarını<br />
taşıyor. Porland yeni mağazasında çevreci<br />
yaklaşımını ve alışveriş keyfini dengeli bir<br />
şekilde bir araya getirmeyi hedefliyor. Söz<br />
konusu alanlardaki dinamik renkler ve<br />
yaşayan sahnelerle misafirlerin alışveriş<br />
yorgunluklarından sonra mola vermeleri<br />
amaçlanıyor.<br />
VITRA<br />
18. KEZ<br />
CERSAIE’E<br />
KATILDI<br />
VitrA, 26-30 Eylül <strong>2022</strong> tarihlerinde<br />
İtalya’nın Bolonya kentinde 39.’su<br />
gerçekleştirilen Cersaie’ye bu<br />
yıl 18. kez katıldı. 600’den fazla<br />
katılımcısı bulunan dünyanın en<br />
büyük seramik fuarında, 2003<br />
yılından bu yana yer alan VitrA,<br />
Cersaie’deki standlarında hem<br />
yüzeylere yönelik çözüm, teknoloji<br />
ve malzemelerini hem de banyo<br />
koleksiyonlarını tanıttı.<br />
VitrA’nın standında, doğadan ve yaşamın<br />
özündeki kreatif döngüden ilham alınarak<br />
tasarlanan yeni entegre karo sistemi<br />
çözümleri ve malzeme seçenekleri paylaşıldı.<br />
İlk kez Cersaie’de sergilenen 2023’e özel<br />
yenilikler; cesur, renkli ve canlandırıcı etkiye<br />
sahip bir yolculuğa davet ediyor. Doğanın<br />
enerjisinden esinlenilerek tasarlanan<br />
yenilikler, kullanıcıların dış dünyanın<br />
canlandırıcı etkisini hissedebilecekleri,<br />
yaratıcılıklarını ön plana çıkarabilecekleri<br />
yaşam alanları tasarlayabilmelerine<br />
olanak tanıyan zengin bir seçki sunuyor.<br />
Farklı kombinasyonlara kapı aralayan karo<br />
sistemleri tasarlayan VitrA, bu alandaki 3<br />
yeniliğini Cersaie’ye taşıdı. Bunlar mekana<br />
kreatif, cesur ve ince bir dokunuş yapan<br />
Resincrete, doğal taş görünümünü beyaza<br />
yakın açık renkler ve doğal dokularla<br />
birleştiren LightStone ve dış dünyanın<br />
canlandırıcı etkisini, bütünlük içerisinde<br />
iç mekanlara taşıyan CobbleMix karo<br />
sistemiydi. Sürdürülebilirliğin önde gelen<br />
temsilcilerinden doğal taş, mermer ve<br />
beton görünümlü karolar popülerliğini<br />
sürdürürken, VitrA bu alandaki yeniliklerini<br />
de ilk kez Cersaie’de beğeniye sundu.<br />
VitrA’nın en yeni ve uluslararası ödüllere<br />
layık görülen banyo koleksiyonlarından<br />
Tom Dixon imzalı Liquid, Claudio Bellini<br />
işbirliğiyle geliştirilen Equal ve Terri<br />
Pecora’nın tasarladığı Plural, Cersaie’deki<br />
stantta görücüye çıktı. VitrA Tasarım<br />
Ekibi’nin imzasını taşıyan Origin ve ArchiPlan<br />
koleksiyonlarının yanı sıra, her banyonun<br />
ihtiyacına özel pratik tasarımlarıyla dikkat<br />
çeken Sento’nun seramik sağlık gereçleri<br />
ve Root koleksiyonundaki banyo mobilyası<br />
ve armatürler de sektör profesyonelleriyle<br />
buluştu. V-Box, gömme rezervuar gibi sıva<br />
altı çözümlerin ve V-Care teknolojilerinin<br />
de görülebildiği Cersaie standında, seramik<br />
sağlık gereçlerdeki farklı renkler de<br />
sergilendi.
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
MUTFAĞININ<br />
ŞEFI, ABLASI,<br />
ANNESI<br />
DENIZ<br />
ŞAHIN<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Tokat doğumlu. Aslen 70’lerin başında<br />
Almanya’ya göç eden işçi bir ailenin<br />
üç çocuğundan biri. Dokuz aylıkken<br />
bırakılıyor, anneanne evine. 3 yaşında<br />
Almanya’ya aldırılırken zapt edilemeyip<br />
gerisin geri Tokat’a anneannesinin ellerine<br />
teslim ediliyor. Sade Beş Denizler’in şefi aynı<br />
zamanda kurucu ortağı Deniz Şahin’in ilk<br />
çocukluk günleri, kadınları çok kalabalık bir<br />
ailede geçiyor. 8 yaşına dek anneanne evinde<br />
büyüyor ki, teyzeler de dahil ne yanına baksa<br />
tencere tencere yemekler pişiriyor, gördüğü<br />
göreceği herkes!<br />
Yaz olunca kışa, kış olunca yaza<br />
hazırlanıyorlar, dur durak bilmeden! Fokur<br />
fokur kaynayan salçaları izlerken pek bir<br />
eğleniyor, anlattığına göre. Birlik olmuş<br />
kadınların yamacına oturup, domatesin<br />
topraktan kavanoza yolculuğuna tanıklık<br />
etmeye bayılıyor, o yaşlarında bile. En çok<br />
da seyyar kalaycıların ışıl ışıl parlattığı<br />
sahanlara, tencerelere deli oluyor. Şimdi<br />
bile ne zaman bir kalay kokusu alsa,<br />
özlemle o unutamadığı çocukluk günlerine<br />
döndüğünden söz ediyor, Deniz Şahin.<br />
8 yaşına geldiğinde nasıl da kanlı<br />
gözyaşlarıyla Almanya’ya dönmek zorunda<br />
kaldığını anlatıyor, sonra. Ekmeğin taş<br />
fırınlarda haftalık pişirildiği, incecik<br />
açılıp kesilen eriştelerin tatlı bir telaşla<br />
yer sofralarına taşındığı bir yeme içme<br />
kültüründen ve geleneksel yaşamdan geliyor<br />
ne de olsa! Tıpkı Tokat gibi, Almanya'dayken<br />
de hep bir yemek pişirme derdinde, Şahin. İlk<br />
olarak taze kabak yemeği pişiriyor ve sarma<br />
sarıyor, henüz 12 yaşında bir çocuk iken. Ama<br />
nasıl da mutlu! Öyle anımsatıyor...<br />
Almanya'da lise eğitimini tamamladıktan<br />
sonra 1987 yılında yeniden Türkiye’ye<br />
döndüğünü dile getiren Şahin’i en fazla<br />
kamçılayan ise, Almanya’da arayıp da<br />
bulamadığı Tokat insanlarının sıcaklığı,<br />
kalabalık aile ortamları, en önemlisi de o<br />
çok sevdiği anneanne kucağı oluyor. “Benim<br />
için Türkiye demek Tokat demekti. Tokat<br />
demek Bey bağı demekti. Anneannemin<br />
oturduğu yerde büyümüşüm, başka bir dünya<br />
bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Orada<br />
mutluyum. O kadar mutluyum ki. Bana<br />
şaşırıyorlar, ‘Sen nasıl Almanya’yı bırakıp da<br />
Tokat’a geliyorsun?’ diye.” sözleriyle aktarıyor<br />
Tokat’a ve geleneksel hayata bağlılığını.<br />
“En büyük şansım…”<br />
O bağlılıkla geliyor, evlilik kararı da. Üstelik<br />
Anadolu Halk Mutfakları Derneği Başkanı<br />
Adnan Şahin ile giriyor dünya evine. Bu<br />
karar onu sadece dünya evine sokmakla<br />
bırakmayıp, aynı zamanda profesyonel<br />
mutfak dünyasıyla tanışmasına da vesile<br />
oluyor. O günlerde eşi Adnan Şahin, ailesi<br />
gibi mutfağa pek bir meraklı! Her ne kadar<br />
yemek pişirmese de mutfak araştırmaları<br />
konusunda bir hayli hevesli ve ilgili. Deniz<br />
Şahin’in işte en büyük şansı, damağına<br />
düşkün bir eşle evlenmek ve kendi gibi yeme<br />
içmeyi seven bir aileye gelin gitmek oluyor.<br />
İlk işletmeleri, Badal. Tokat deyişiyle<br />
basamak, merdiven anlamına geliyor.<br />
Akşamları meze, ızgara, alkol veren müzikli<br />
bir işletme. Ama Tokat mutfağı konseptiyle<br />
de uzaktan yakından bir ilgisi yok! Deniz<br />
Şef o vakitler yeni doğum yapmış genç<br />
bir anne. Mutfağa girmek, en zevk aldığı<br />
uğraşlarından biri yine. “Çok abartıyorsun”<br />
deseler de mutfakta yemekler yaptıkça<br />
yapası geliyor. Hele bir de beğenildiyse<br />
nasıl motive oluyor, haz duyuyor, bugün bile
duygularını kelimelere sığdırmakta güçlük<br />
çekiyor. Yemek yedirmeyi öteden beri çok<br />
seven Şahin’in geleni gideniyle mutlu olduğu<br />
zamanlar, o günler. Bir restoran açmak ya da<br />
şefi olmak gibi bir hayali ise aklının ucundan<br />
bile geçmiyor.<br />
Ne zamanki eşi, “Deniz, çok güzel yemek<br />
yapıyorsun, bunu herkes tatmalı, gel birlikte<br />
küçük bir yer açalım” teklifini yapıyor. 32<br />
yaşında bir karar profesyonel mutfakta<br />
buluyor kendini, Deniz Şef. Şahin ailesinin<br />
çift olarak açtıkları ilk mekanları, Honça<br />
Tokat Mutfağı oluyor. Bahsettiğine göre, 45<br />
kuverlik bir lokanta. Menüsünde<br />
tamamıyla geleneksel Tokat<br />
lezzetleri var. Kebap hariç<br />
sarmadan tencere yemeklerine<br />
kadar Tokat’a ait her bir yöresel<br />
lezzeti taşıyor mutfağına. Sade<br />
Beş Denizler Mutfağı’ndaki gibi<br />
büyük bir coğrafyayı kapsayan<br />
bir menüsü de yok üstelik. Tokat<br />
gelenekselinin dışına çıkmak<br />
gibi bir gayesinin olmadığını da<br />
sözlerine ekliyor.<br />
“Benim hiç şefim olmadı”<br />
Ev mutfağından çıkıp lokanta<br />
mutfağına girmek, ilk başlarda<br />
pek bir zorluyor onu. “Sudan<br />
çıkmış bir balık gibiyim. Çok<br />
bocaladım, çok yanlış yaptık.<br />
Öyle zamanlar oldu ki, 'Ben bu<br />
işin üstesinden gelemeyeceğim.'<br />
bile dedim. Sonuçta ev mutfağı<br />
yapıyorsunuz, profesyonel<br />
mutfağa girdiğinizde her şey<br />
bambaşka ilerliyor. Burada<br />
çok sistemli gitmelisiniz.” diye<br />
anlatan Şahin’in iki koca yılı<br />
araştırma geliştirmeyle geçiyor.<br />
Honça ile kendini profesyonel<br />
mutfakta geliştirme şansı bulduğunun da<br />
altını çizen Şahin, bir diğer şanssızlığı olarak<br />
da herhangi bir şefin yanında çalışmamayı<br />
gösteriyor. “Kendi işletmemle başladım. Öyle<br />
de devam etti.” diyen Deniz Şef, bu süreçte<br />
eşinden büyük destek görüyor. “Adnan,<br />
benim için yönlendirici oldu hep. Tıkandığım<br />
her anda önümü açtı. Özellikle ürün tedariki<br />
konusunda hep destek oldu. Bir gün geldi,<br />
bilinçli bir şekilde benden elini eteğini çekip<br />
tabiri caizse suya attı. Ya boğulursun ya<br />
çıkarsın misali.” diye anlatan Deniz Şef’in<br />
Honça zamanları dört duvar mutfaktan da<br />
Deniz Şahin, mutfakta mutlulukla<br />
çalışan bir şef. Mutlu çalıştığı<br />
kadar mutlu çalıştırmayı da seven<br />
bir şef aynı zamanda. Geçim<br />
kaynağı olmasının ötesinde yemek<br />
yapmaktan büyük keyif aldığını<br />
dile getiren Şahin, ekibine karşı<br />
da son derece yumuşak, saygılı<br />
ve toleranslı! Çalışanlarına emir<br />
kipiyle değil, rica ve teşekkürle<br />
yaklaştığını söyleyen Deniz Şef,<br />
“Şu kafayla asla çalışmıyorum,<br />
buradan para alıyorlar ve bu<br />
işi yapmak zorundalar. Bir şef<br />
ve işveren olarak vicdanımı<br />
ve duygularımı asla devre dışı<br />
bırakmıyorum. Mutfağımda<br />
hem şef hem abla hem anne<br />
oluyorum.”<br />
ibaret değil, o sıralar. Eşiyle birlikte çevre<br />
şehirlere yoğun seyahatler yaptıklarını<br />
anlatan Şahin, Türkiye coğrafyasına da<br />
bu sayede hakim oluyor. Hemen ardından<br />
ayda bir gün temalı yemekleri menüsüne<br />
koyduğunu söyleyen Şahin, bu şekilde<br />
kendini Türkiye coğrafyasının yemekleriyle<br />
geliştirdiğinden söz ediyor.<br />
Cesur girişimler<br />
Honça’yı cesur bir girişim olarak<br />
yorumlayan Şahin, Tokat halkına<br />
Tokat mutfağını yapmanın<br />
risklerine vurgu yapıyor. Sindire<br />
sindire oturttukları beş yıllık<br />
Honça serüvenini birtakım<br />
sebeplerle sonlandırmak<br />
zorunda kaldıklarını anlatan<br />
Şahin’in İstanbul ile bağları ise<br />
tam da bu dönemde kuruluyor.<br />
2007 yılında Mutfak Dostları<br />
Derneği iş birliğiyle Adile Sultan<br />
Yalısı’nda Tokat Yemeği Günleri<br />
yaptıklarını belirten Şahin,<br />
bu sayede Önder Köse ve eşi<br />
Hüsran Hanım ile tanıştıklarını,<br />
bu tanışıklığın ise kendini<br />
Galata’daki Kiva Han’ın şefliğine<br />
taşıdığını dile getiriyor. Bu<br />
arada Honça’yı da tamamen<br />
kapatıyorlar, söylediğine göre.<br />
“Bizim İstanbul serüvenimizin<br />
başlangıcının ilk sebeplerinden<br />
biri, Zeynep-Halit Kakınç çifti,<br />
ikincisi de Önder Köse ve Levent<br />
Veziroğlu’dur.” demeyi de bir
76<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
borç bilen Deniz Şef'in Kiva Han yolculuğu<br />
yeni bir sayfa açıyor mutfak kariyerinde.<br />
O günler çok hareketli. Bir tarafta Kiva Han<br />
mutfağı, diğer tarafta Honça’da başlayan<br />
ve yine Kiva Han’da devam eden Adnan<br />
Şahin ile birlikte çıkardığı ilk yeme içme<br />
rehberi ‘Sofradaki Anadolu’ vesilesiyle<br />
yaptıkları Türkiye seyahatleri... Bu keşif<br />
gezileri sayesinde Türkiye’nin bütün bölge<br />
yemeklerine hakim olmaya başladığını<br />
anlatıyor. Arkasından bir kırılma noktası<br />
daha Kiva Han’ın Doğuş Grubu’na satıldığı<br />
o dönem biz Mart 2012’de Berlin’de iki<br />
ortağımız ile Honça’yı açtık. Üç yıl git gel<br />
sürdü. Aslında başarılı olduk, kabul gördük.<br />
Fakat işletmenin başında değilseniz, işler<br />
umduğunuz gibi yürümüyor. İlk açıldığımızda<br />
Şef Demir Özkal bize ciddi destek verdi.<br />
Sonrasında MSA’dan Şef Nizar Alazi geldi<br />
yanımıza. Bulgar göçmeni olduğu için<br />
çalışma ve oturma izni sorunu yoktu, ilaç<br />
gibi geldi bize. O gelmeseydi belki o kadar<br />
da sürmeyebilirdi, emekleri çoktur. Honça<br />
Berlin, ne zaman ki maddi, manevi ve fiziksel<br />
olarak bizi yormaya başladı, o noktada<br />
kapatmaya karar verdik.”<br />
Şubeleşme ruhunda yok!<br />
O süreçte Kiva Han, şubeleşmelerle çatısını<br />
genişletirken, Deniz Şef’in de markayla ilgili<br />
fikirleri şekillenmeye başlıyor. Şubeleşmeye<br />
en başından karşı duran Deniz Şef için Kiva<br />
Han'ın Doğuş Grubu'na satılması işleri<br />
daha da yorucu bir hale getiriyor. Sade Beş<br />
Denizler Mutfağı’nın da şubeleşmeye çok<br />
uygun bir konsept olmadığına vurgu yapıyor.<br />
Sade Beş Denizler Mutfağı’nda bunu<br />
başarabilmek için kadrosunu her daim<br />
yanında yetiştirmeye büyük imtina<br />
gösterdiğini anlatan Şahin, Kiva Han'da bunu<br />
Sade Beş Denizler Mutfağı'nın<br />
kurucu şefi Deniz Şahin, ülke<br />
mutfakları arasında en fazla<br />
İspanyol mutfağına yakın<br />
duruyor. İspanyolların geleneksel<br />
mutfağını Anadolu mutfağına<br />
çok benzettiğini söyleyen Şahin,<br />
bununla birlikte Kore lezzetlerine<br />
olan hayranlığını da gizlemiyor.<br />
Kendini geleneksel bir şef olarak<br />
tanımlayan Şahin'in evdeki yemek<br />
tercihleri ise, yine geleneksel<br />
motifler ile süslü ama Sade’de<br />
yaptığı yemeklerden çok daha<br />
farklı yemekler yapmaya çalışıyor.<br />
yapamadıkları için markanın Bomontiada’da<br />
konsept değiştirmek zorunda kaldığını<br />
ifade ediyor. Ne zaman ki Kiva, meyhane<br />
konseptine dönüşüyor, ruhundaki Kiva’dan<br />
da kopma sürecine giriyor. “Benim için bir<br />
anlamı, özelliği kalmamıştı. Ruhuma hitap<br />
eden markanın farklı bir şekle girmesine<br />
daha fazla seyirci kalmak istemediğim için<br />
de Kiva markasını bıraktım.” sözleriyle<br />
restorana vedasını detaylandırıyor.<br />
Sade Beş Denizler Mutfağı doğuyor<br />
Sade Beş Denizler Mutfağı konsepti tam<br />
da bu dönemde doğuyor. Markanın isim<br />
babası ve kurucu ortağı Emre Karaca ile<br />
Önder Havuzlu ortaklığında yeni bir yolculuk<br />
başlıyor. İlk olarak Eylül 2018’de Güneşlide<br />
kapılarını açan restoran, akşam müşterisi<br />
olmaması sebebiyle bir yılın sonunda<br />
Nişantaşı’na taşınıyor. Pandemi de dahil<br />
bu üç yıllık sürecin bir buçuk yılında temiz<br />
hizmet sunduklarını anlatan Şahin ile biraz<br />
da konsepti konuşuyoruz...<br />
Deniz Şef, Sade Beş Denizler Mutfağı<br />
öncelikle lezzetli yiyecek ve içeceklerin<br />
zevkinden vazgeçmek zorunda kalmadan<br />
daha etkili ve lezzetli sofralar kurmak. Ve<br />
bu sofranın Anadolu coğrafyasını merkeze<br />
alan Kafkasya, Ortadoğu, Balkanlar ve<br />
Akdeniz’i kapsayan bir coğrafya mutfağı<br />
olması işte hikayemiz bu düşünceyi anlatıyor.<br />
Diğer taraftan mevsiminde, doğru ve özenli<br />
malzemelerle yemek yapan gerçek bir<br />
geleneksel mutfak olarak tanımlıyor Sade<br />
Beş Denizler Mutfağı’nı.<br />
Adı gibi sade, karmaşadan uzak, basit ve<br />
zorlaştırılmamış yemekler yapılmak istenen.<br />
Deniz Şef'in ifadesiyle, “Ne yiyorsanız o!”<br />
Nitekim ona göre, basit ve sade olan her<br />
daim güzel! “Biz burada ürünler ile çok<br />
oynamayı sevmiyoruz. Ürünlerin dokusunu<br />
kaybettirmeden, tatlarını baskılamadan,<br />
en orijinal haliyle sunmaya çalışıyoruz.”<br />
sözleriyle özetliyor konsepti.<br />
İşin sırrı, doğru ve kaliteli ürün<br />
seçimi<br />
Doğru ve kaliteli malzemeyi lezzetin<br />
anahtarı olarak nitelendiren Şahin, kaliteli<br />
ve düzgün ürün alımına ayrı bir hassasiyet<br />
gösteriyor. “İyi malzeme ucuz olamaz, ucuz<br />
malzeme de iyi olamaz.” görüşünü savunan<br />
Şahin, yükselen maliyetlere karşın tercihini<br />
daima iyiden yana kullanıyor. Birçok ürünü<br />
şehirlerden tedarik ettiğini anlatan Deniz<br />
Şef, kuru fasulyeyi sanılanın aksine İspir'den<br />
değil, Kayseri’deki direkt üreticisinden satın<br />
alıyor. Sarma yapraklarını 20 yıldır Tokat’taki<br />
Osman Sağol 'un Üzümören’deki bağından<br />
tedarik ediyor. Sade Beş Denizler Mutfağı’nın<br />
kokoreçini İzmir’deki Baki Usta’dan; kabak<br />
tatlısı, zahder ve nar ekşisini Hatay’dan,<br />
zeytinyağını ise farklı birkaç üreticiden<br />
aldığını dile getiren Şahin mutfakta kullandığı<br />
diğer ürünlerin de büyük çoğunluğunu<br />
yerinden tedarik etme konusunda çok<br />
hassas. Salatalar da dahil tüm yemeklerinde<br />
gerçek sızma zeytinyağı kullandığını<br />
söylemeden de geçmek istemiyor. Şahin,<br />
işinde o kadar titiz ki, restoran mutfağını<br />
Sarıyer'deki sarma atölyesiyle destekliyor.<br />
Yaklaşık bir yıl önce açılan üretim yerinde
altı kadın çalışan sadece sarma sarmakla<br />
kalmayıp, restoran mutfağının ince hazırlık<br />
gerektiren tüm ürün süreçlerine ciddi destek<br />
veriyor.<br />
Sunumunda ‘uyum’ var!<br />
Sözlerinin devamında tabakta uyumun<br />
önemine dikkat çeken Şahin, ana yemek<br />
garnitür eşleştirmelerinde lezzetin gücüne<br />
vurgu yapıyor. Şahin, garnitürün süs<br />
değil, yenilebilir olması gerektiğinin altını<br />
çizerek, “Tabağa konulan hiçbir malzeme<br />
süs değil. Görseli olsun, tadı önemli değil<br />
düşüncesinden çok uzak. Tabağa her ne<br />
koyuyorsan, lezzetli olmalı düşüncesine<br />
inanıyor. Tüm birleşenler birbiriyle uyumlu<br />
olmalı.” diyor.<br />
Tabaktaki imzası, yemeğin orijinal hali<br />
Ya sunumu? Deniz Şef'e tabaktaki imzasını<br />
soruyorum bu defa da. Sade Beş Denizler<br />
Mutfağı’nda tabaklama yapamadıklarını<br />
söyleyen Şahin, “Her gün değişen bir öğle<br />
menüsü var. Üstelik en az 15-20 çeşit dolayısı<br />
ile tabaklamak mümkün değil. Kaldı ki<br />
geleneksel tencere yemeklerini tabaklamak<br />
çok da doğru gelmiyor.” diyor. Deniz Şef,<br />
“Benim yemeğimin görseli, yemeğin orijinal<br />
hali. Biz tabaklama yapmıyoruz, doğru<br />
yemeği orijinaline uygun servis ediyoruz.<br />
Benim bütün çabam bu aslında.” diye de<br />
ekliyor.<br />
Artık Bib Gourmand ödüllü!<br />
Söyleşimize Sade Beş Denizler Mutfağı’nın<br />
başarılarıyla devam ediyorum. Malum,<br />
mekan artık Bib Gourmand ödüllü! Nitekim<br />
11 Ekim akşamı gerçekleşen Michelin<br />
Guide İstanbul ödül töreninin parlayan<br />
yıldızlarından biri de onlardı. Deniz Şef'in<br />
sadelikle ilmek ilmek işlediği mutfağı,<br />
Michelin derecelendirmesinde Bib<br />
Gourmand kategorisinde İstanbul'un seçili<br />
10 restoranından biri oldu. Makul fiyatlarla<br />
kaliteli yemek sunmak konusunda rüştünü<br />
ispatlayan Michelin rotalarından biri artık,<br />
Sade Beş Denizler Mutfağı.<br />
Peki bu beklenen bir başarı mıydı, Michelin<br />
Guide'ın gizli müfettişlerini restoranda fark<br />
etmişler miydi? “Hiç kimse fark etmemiş.<br />
Müfettişler kendilerini o kadar ustalıkla<br />
gizlemiş, renk vermemiş, belli etmemiş ki<br />
anlamadık bile.” sözleriyle yanıtlıyor sorumu.<br />
Sade Beş Denizler Mutfağı’nı teftişleyen<br />
Michelin uzmanları, Deniz Şef’in kuş mantısı,<br />
kokoreç ve dil söğüşünü öyle beğenmiş ki,<br />
“Bunları da öneririz” diye not düşmüş. Bunu<br />
da küçük bir anekdot olarak paylaşayım<br />
isterim.<br />
“Sade'yi Bib Gourmand’a giren<br />
markalarla kıyaslamadım”<br />
Şef Deniz Şahin, Bib Gourmand<br />
kategorisindeki diğer restoranlar için ne<br />
düşünüyor, merak ediyorum. İstanbul'daki<br />
diğer dokuz restorana dair bir sorgulama<br />
yapmadığını samimiyetle dile getiren<br />
Şahin, “Bu niye var hiç demedim ama niye<br />
yok dediğim markalar oldu tabii. Açıkçası,<br />
kendimi Bib Gourmand'a giren markalarla<br />
hiç kıyaslamadım. Hatta önümüzdeki süreçte<br />
hepsine de gitmek istiyorum.” diyor.<br />
İyi yemek yapmaya devam edecek<br />
Deniz Şef'e son olarak bundan sonraki<br />
hayallerini soruyorum. Tokatlı şef,<br />
Bib Gourmand başarısına sorumluluk<br />
penceresinden bakmayı daha yerinde<br />
buluyor. Dün olduğu gibi bugün ve yarın da<br />
lezzet ve dikkatten taviz vermeyeceğinin<br />
altını çizen Şahin, “Sektörde bence herkesin<br />
zorunluluğu bu. 'Bib Gourmand’a girdik.<br />
Hedefim artık yıldız.” demeyeceğim.<br />
Olursa tabii ki inanılmaz güzel olur. Tek<br />
söyleyebileceğim, bundan sonrasında da iyi<br />
yemek yapmaya devam edeceğim.”
78<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
ULUSLARARASI SOSYAL<br />
GASTRONOMI UZMANLARI<br />
ŞIŞLI’DE YEMEK DAĞITTI<br />
16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde sosyal gastronominin uluslararası öncüleri Şişli Belediyesi<br />
Aşevi’nde yemek pişirerek ihtiyaç sahiplerine dağıttı. Şefler, bu yemekte iptal edilen İstanbul Lezzet<br />
Festivali’nden kalan malzemeleri, kendi ülkelerinden getirdikleri yerel lezzetleri ve yine festivale<br />
katılacak Türk şeflerin Gaziantep, Van ve İstanbul’dan gelen ürünlerini kullanarak yaptı.<br />
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK)<br />
Bartın Amasra Müessesesi’nde<br />
gerçekleşen ve 41 kişinin<br />
hayatını kaybettiği patlamadan<br />
dolayı, Uluslararası İstanbul Lezzet<br />
Festivali iptal edildi. Şişli Belediyesi<br />
ev sahipliğinde, İstanbul Büyükşehir<br />
Belediyesi (İBB) ve İBB Turizm<br />
Platformu iş birliğiyle düzenlenecek<br />
festival kapsamında, sosyal<br />
gastronominin dünyadaki öncü isimleri<br />
de Türkiye’deydi. Şefler, 16 Ekim Dünya<br />
Gıda Günü’nde sosyal gastronominin<br />
birleştiriciliğinden güç alarak kendi<br />
ülkelerinden gelen yerel lezzetler<br />
ve festivale katılacak Türk şeflerin<br />
Gaziantep, Van ve İstanbul ürünleriyle<br />
yemek pişirdi.<br />
Festivalden kalan malzemeler<br />
yemeğe dönüştürüldü<br />
Sıfır atık felsefesiyle tasarlanan<br />
festivale katılan üretici, kadın<br />
kooperatifleri ve markaların<br />
kullanamadığı malzemeler, Şişli<br />
Belediyesi Aşevi’nde ihtiyaç sahipleri<br />
için yemeğe dönüştürüldü. 5 kıtada,<br />
70’tan fazla ülkede 200’den fazla kâr<br />
amacı gütmeyen kuruluş, şef, aktivist<br />
ve girişimcisiyle küresel bir ağ olan<br />
Social Gastronomy Movement (Sosyal<br />
Gastronomi Hareketi Vakfı) CEO’su<br />
Nicola Gryczka, Başkan Patrick<br />
Honauer, Ruanda’dan Clare Effiong,<br />
Lübnanlı Şef Maya Terro ve kısa<br />
süre önce açıklanan 50 Best Latin<br />
Amerika’da “Icon Awards” ödülünü<br />
kazanan Brezilyalı Şef Rafael Rincón<br />
gibi farklı ülkelerde sosyal gastronomi<br />
projeleri yürüten ünlü isimler Şişli<br />
Belediyesi Aşevi ve yapılan projelerle<br />
ilgili de bilgi aldı.
80<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
OMNIVORE<br />
FOOD FESTIVAL<br />
MICHELIN<br />
YILDIZLI<br />
ŞEFLERI<br />
AĞIRLADI<br />
Yeme içme sektörünün önde gelen metropollerinde, ilham verici birçok etkinliği kapsayan,<br />
‘Dünyanın ilk Gezici Mutfak Festivali’ Omnivore Food Festival’in bu yılki son durağı yine İstanbul<br />
oldu. Festival, 4 yıl aradan sonra 15-16 Ekim’de The Seed İstanbul sahnesinde Michelin yıldızlı<br />
şefleri ağırladı.<br />
Paris, New York, Montreal, Şangay,<br />
Moskova, Londra, Rio de Janeiro gibi<br />
dünyanın 3 kıtası ve farklı şehirlerini<br />
gezen Omnivore Food Festival, mutfağı<br />
hiç olmadığı kadar eğlenceli kılan formatı<br />
ile yeme-içme ile ilgilenen herkesi tek<br />
bir projede, alanında çok başarılı olan<br />
Türk şeflerle buluşturdu. Sirha Omnivore<br />
İstanbul, 4 yıl aradan sonra Michelin yıldızlı<br />
şefleriyle 15-16 Ekim’de, Hybrid Community<br />
iş birliği ile The Seed’de gerçekleşti.<br />
Türk şefler fikirlerini, tekniklerini,<br />
deneyimlerini paylaştı<br />
İki farklı bölümden oluşan Omnivore,<br />
mutfak profesyonelleri ve genç yetenekleri,<br />
ünlü şeflerle buluşturan Masterclass,<br />
eşsiz lezzetleri tadarak, ünlü şefler ile<br />
birlikte eğlenilen The Omnivorious Party<br />
ile İstanbullu yemek severleri buluşturdu.<br />
Ayrıca bu seneye özel ilk kez gerçekleşen<br />
‘Liquid Stage’de de farklı kokteyller<br />
deneyimlendi.<br />
Festivalde, 11 Ekim’de gerçekleşen Michelin<br />
Guide İstanbul'un 2023 restoranları ödül<br />
töreninde 1 Michelin Yıldızı’na layık görülen<br />
Neolokal Restoran’ın Şefi Maksut Aşkar<br />
ve Michelin Rehberi’nde yerini alan Alaf<br />
Restoran’ın Şefi Murat Deniz Temel de yer<br />
aldı.<br />
Omnivore Food Festival’e katılan diğer<br />
şeflerden bazıları ise; Mustafa Otar, Yaren<br />
Çarpar, Cihan Kıpçak, Sinan Budeyri,<br />
Bora Bozankaya, Murat İlke Özipek, Pınar<br />
İshakoğlu ve Can Aras oldu.<br />
Erkanlı: “Yeni nesil şeflerimize<br />
ilham olmaya devam edeceğiz”<br />
GL Events Exhibitions Türkiye Genel Müdürü<br />
Gülperi Erkanlı, “Uzun bir aradan sonra<br />
gerçekleşen Sirha Omnivore Istanbul’da,<br />
mutfaklarında heyecanlarını, tutkularını<br />
özgürce hayata geçiren şeflerimiz, Omnivore<br />
aracılığıyla bu becerilerini, deneyimlerini,<br />
duygularını, teknik ve malzemeleriyle<br />
harmanlayarak katılımcılarımıza sundu.<br />
Etkinliğimizde birbirinden kıymetli şeflerimiz<br />
arasında, Michelin yıldızlı ve Michelin<br />
listesinde yer alan şeflerin olması bizim<br />
için çok kıymetliydi. Bu vesileyle Michelin<br />
yıldızına hak kazanan tüm şeflerimizi<br />
içtenlikle kutlarken, gelecek dönemlerdeki<br />
Omnivore etkinliklerimizde hem daha fazla<br />
Michelin yıldızlı şeflerimizin yer almasını<br />
diliyor hem de yeni nesil şeflerimize de<br />
ilham kaynağı olmaya devam etmeyi<br />
hedefliyoruz. Sirha Omnivore İstanbul ile<br />
kaldığımız yerden devam edeceğiz.” diye<br />
konuştu.<br />
Yolaç: “Michelin yıldızlı şeflerimiz<br />
ayrı bir değer kattı”<br />
Proje ortaklarından Hybrid Community<br />
Kurucusu Kreatif Direktörü Gözde Yolaç<br />
Savaş ise; “Omnivore İstanbul, geleceğin<br />
trendlerinin ve lezzetlerinin belirlenmesinde<br />
büyük bir rol oynarken, ziyaretçilerine de<br />
yeni konseptler keşfetme ve yeni ürün veya<br />
ekipman inovasyonları deneyimleme şansı<br />
sundu. Festival, son birkaç yıldır Türkiye’de<br />
eksikliğini hissettiğimiz, lokal ve global<br />
yeteneklerin harmanlandığı, yeni kesişmeler<br />
ortaya koyan çok önemli bir buluşma oldu.<br />
Hybrid Community olarak projenin ilk<br />
yıllarından beri partneri olmak ve bu yıl pek<br />
çok yenilikle bir kez daha dünya gastronomi<br />
sahnesiyle buluştuk, heyecan verici.<br />
Michelin yıldızlı şeflerimiz de festivalimize<br />
ayrı bir değer kattı.” şeklinde konuştu.<br />
Omnivore Food Festival, Metro Türkiye Ana<br />
partnerliğinde; Electrolux Professional<br />
Co partnerliğinde, Bobaco&Teaco, Buffa,<br />
California Walnuts, Harem Chocolate,<br />
Havel Dizayn ve Unilever Food Solutions<br />
destekleriyle gerçekleşti.
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
30 YIL SONRA TÜKETECEK<br />
GIDAMIZ KALMAYABILIR<br />
Fazla Gıda’nın Kurucu Ortağı ve CEO'su Olcay Silahlı, 30 yıldan kısa sürede<br />
tüketecek gıda bulunamama riski olduğunu belirterek, “Sektörün tüm<br />
paydaşları; devlet liderleri, özel sektördeki üst düzey yöneticiler, enstitüler ve<br />
tüketiciler kolektif bir şekilde çalışmalı ve sürdürülebilir sistemler kurulması<br />
için adım atmalı.” dedi.<br />
Gıda, tabağımızdakilerden çok<br />
daha fazlası” diyen Fazla Gıda’nın<br />
Kurucu Ortağı ve CEO'su Olcay<br />
Silahlı, “Yaşamın devamlılığı için<br />
en temel ihtiyacımız olan gıda, aynı<br />
zamanda tüm dünyayı ortak bir paydada<br />
toplayabilen yegâne hazinelerden biri.<br />
Sadece karnımızı doyurmak değil; güzel<br />
haberleri kutlamak, çok özlenen yakınları<br />
karşılamak ya da günün yorgunluğunu<br />
üzerimizden atmak için de lezzet dolu<br />
sofralar hazırlıyoruz. Gıda aracılığıyla bağ<br />
kuruyoruz. Fakat gıdaya olan saygımızı<br />
kaybettik. Bugün üretilen gıdanın yaklaşık<br />
%15’ini hasat sırasında, %14’ü ise<br />
hasat sonrası adımlarda kaybederken<br />
yaklaşık %17’sini biz tüketiciler atığa<br />
dönüştürüyoruz. Tedarik zinciri boyunca<br />
karşılaşılan kısıtlı altyapı uygulamaları,<br />
yetersiz lojistik ve depolama sistemleri,<br />
üretim ve tedarikte alınan yanlış<br />
kararlar ve doğru gelişmeyen tüketici<br />
alışkanlıkları gibi sebepler ile gıdanın<br />
miktarı ve değeri her adımda biraz daha<br />
azalıyor. Birleşmiş Milletler tarafından<br />
hazırlanan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma<br />
Amaçları ajandasında yer alan hedeflerin<br />
gerçekleştirilmesi için 8 yılımız kaldı ve<br />
biz bugün her zamankinden güçlü şekilde<br />
aksiyon almalıyız. Çünkü gıda sistemlerini<br />
sürdürülebilir bir şekilde ele almadığımız<br />
sürece üzerine konuşacak gıdamız<br />
olmayacak.” şeklinde konuştu.<br />
“30 yıldan kısa sürede tüketecek<br />
gıda bulamayacağız”<br />
Bugün kaynak kullanımı konusunda<br />
yaklaşık iki dünyamız varmış gibi hareket<br />
ettiğimizi de vurgulayan Silahlı, “Üzerinde<br />
yaşayabileceğimiz yalnızca bir dünyamız<br />
var ve ona iyi bakmak, gelecek nesillere<br />
yaşanabilir bir dünya bırakmak bizim<br />
sorumluluğumuzda. Küresel nüfus<br />
günden güne artmaya devam ederken<br />
asıl mücadelemiz daha fazla gıda<br />
üretimi yapmak değil mevcut sistemleri<br />
sürdürülebilir şekilde ele almak ve gıda<br />
kaybı ve israfı konusunda proaktif şekilde<br />
çalışmak olmalı. Bu asıl mücadelemizin<br />
başarılı olması etkili kaynak kullanımı,<br />
gezegen sınırlarının korunması ve gıda<br />
güvenliğinin sağlanması için son derece<br />
kritik. Mevcut sistemlerin aynı şekilde<br />
devam ettiği senaryoda 30 yıldan kısa<br />
sürede tüketecek gıda bulamayacağız ve<br />
bu durum insanlık tarihini belki de iklim<br />
krizinden daha derin şekilde etkileyecek.<br />
Gıdayı çöpe atma lüksümüz yok.” dedi.<br />
“Problemi kaynağında çözmek<br />
adına herkese görevler düşüyor”<br />
Silahlı; “2016 yılında Fazla Gıda’yı<br />
kurarken sırtımıza birçok sorumluluk<br />
yükledik; iklim krizi ile mücadele etmek,<br />
sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak<br />
ve gençlere etki odaklı işler konusunda<br />
örnek olmak. Bugün gerçekleştirdiğimiz<br />
fazlayı faydaya çevirme çalışmalarının<br />
odağında ise SKA12: Sorumlu Üretim<br />
ve Tüketim hedefinin 3. alt başlığı olan<br />
2030 yılına kadar tedarik zinciri boyunca<br />
yaşanan gıda kaybı ve atıklarının yarıya<br />
indirilmesi yatıyor. Bu mücadelenin<br />
yalnızca özel sektörün üstlenmesi<br />
gereken bir sorumluluk olmadığını<br />
biliyoruz. Problemi kaynağında çözmek<br />
adına sektörün tüm paydaşları; devlet<br />
liderleri, özel sektördeki üst düzey<br />
yöneticiler, enstitüler ve tüketiciler<br />
kolektif bir şekilde çalışmalı ve<br />
sürdürülebilir sistemler kurulması için<br />
adım atmalı.<br />
“Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı<br />
Farkındalık Günü herkese bir çağrı<br />
olsun”<br />
Fazla Gıda olarak geliştirdiğimiz<br />
teknoloji tabanlı bütünsel atık<br />
yönetim çözümlerimiz ile bu hedefi<br />
gerçekleştirmek için 5 yıldan uzun<br />
süredir çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir<br />
yanında yürüttüğümüz gıda kurtarma<br />
operasyonları, hayata geçirdiğimiz<br />
teknoloji tabanlı ürün ve hizmetler,<br />
geliştirdiğimiz uzmanlık ve partner<br />
ekosistemimiz ile bu süre içinde 47 bin<br />
tondan fazla gıdanın çöpe gitmesini<br />
engellerken 64 bin ton karbon salımını<br />
önledik ve her geçen gün etkimizi<br />
artırarak yola devam ediyoruz. Bu<br />
mücadeleyi ancak sürdürülebilirliği bir<br />
Ar-Ge çalışması olarak ele aldığımızda ve<br />
gerekli yatırımı yaptığımızda kazanabiliriz.<br />
29 Eylül Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı<br />
Farkındalık Günü’nün bu anlamda bir<br />
çağrı olarak ele alınması gerektiğini<br />
düşünüyor, doğru ve etki odaklı ortaklıklar<br />
geliştirdiğimiz takdirde başaracağımıza<br />
inanıyoruz. Şimdi, herkes için gıda kaybı<br />
ve israfını önleme zamanı.” diyerek<br />
sözlerini tamamladı.
Oda İçi<br />
Ekipmanlarımızla<br />
Tanışın<br />
Lifetech Türkiye Distribütörü<br />
Yeni Mahalle Kuzey Yanyol Caddesi No.65 34530<br />
Kumburgaz/Büyükçekmece - İstanbul | Türkiye<br />
Tel/Phn : +90 212 580 1 590 - Fax: +90 212 580 1 581<br />
www.otelurunleri.com.tr
84<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel makale<br />
İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />
Dr. Murat Dogan -<br />
Esnaf lokantaları gastronomi kültürünün<br />
ellerinden kayıp gidiyor<br />
Üniversitede bir hoca arkadaşımızla<br />
esnaf lokantalarının gıda güvenliği<br />
durumlarını çalışıyoruz. Bu konuya<br />
çalışırken esnaf lokantalarının yaşadığı<br />
sorunlar da karşımıza çıktı. Günümüzde<br />
toplum olarak daha çok fast-food yemek<br />
tarzına yönelmiş durumdayız. Aslında<br />
biz farkında olmadan esnaf lokantaları<br />
gibi birçok değer gastronomi kültürünün<br />
ellerinden kayıp gidiyor. Zannedersem,<br />
bunun farkında bile değiliz. Evet, kültürel<br />
değerlerimizi korumamız, geleceğimizin<br />
bir teminatı olsa gerek. Bunu<br />
sağlamanın yolu ise, öz değerlerimizin<br />
günümüz koşullarına göre yeniden<br />
şekillendirilmesinden geçmektedir.<br />
Öncelikli olarak esnaf lokantalarının<br />
tarihsel sürecinden bahsedip daha sonra<br />
da araştırma sonuçlarımıza değinmek<br />
istiyorum.<br />
Osmanlı döneminde halk dışarıda karnını<br />
doyurmak zorunda kaldığında, ücretsiz<br />
aşevlerinden veya düşük ücretle aşçı<br />
dükkânlarından yemek yerdi. 1900’lerin<br />
başına kadar aşçı dükkânlarında bir<br />
veya iki çeşit yemek çıkarmış. On<br />
dokuzuncu yüzyılın sonlarında ise,<br />
İstanbul’da tüccarın ve varlıklı esnafın<br />
uğrak yerleri olmaya başlayan, İtalyanca<br />
“locanda” sözcüğünden türetilen<br />
lokantalar açılmaya başlamıştır. Diğer<br />
taraftan aşçı dükkânlarına tüccar ve<br />
esnafın da öğle yemekleri için uğraması,<br />
menülerinin zenginleşmesini sağlamış<br />
ve bu dönüşüm esnaf lokantalarını<br />
doğurmuştur. Dışarıda yemek yenilen<br />
mekânlar, ülke gastronomisi açısından<br />
değerlendirildiğinde, özgünlüğü ile esnaf<br />
lokantaları öne çıkmaktadır. Aslında<br />
esnaf lokantaları birbirini tanımayan<br />
insanların aynı masayı paylaşabildiği,<br />
dışarıya tepsiyle servisin yapıldığı ve<br />
genellikle çarşı esnafına hitap eden<br />
mekânlardır. Günümüzde esnaf<br />
lokantaları, geleneksel yemek kültürünü<br />
yansıtan ev tipi olarak tanımlanan<br />
yemekleri, menülerinde servis<br />
etmektedir. Bunlar mercimek çorbası,<br />
ezogelin çorbası, kelle paça çorbası,<br />
işkembe çorbası, kuru fasulye, pirinç<br />
pilavı, patlıcan yemekleri, köfte çeşitleri,<br />
et haşlama, zeytinyağlı vb. çeşitlerdir.<br />
Kısaca Osmanlı’da yüzyıllar boyunca<br />
sürmüş aşevleri geleneği ve 1900’lu<br />
yıllara kadar devam eden aşçı dükkânları<br />
Cumhuriyet’in ilk yılları ile birlikte esnaf<br />
lokantalarına dönüşmüş ve yemek<br />
kültürümüzün önemli bir parçası olmaya<br />
devam etmiştir. Ancak günümüzde,<br />
toplumun hijyen kaygısı ve bazı farklı<br />
nedenlerle bu lokantalara çok fazla<br />
rağbet göstermemesi, önemli bir<br />
kültür mirasının yok olması tehlikesini<br />
beraberinde getirmiştir. Özellikle esnaf<br />
lokantalarının mutfaklarının çok küçük<br />
olması ve alt yapı yetersizlikleri bu<br />
kaygıyı haklı çıkarmıştır. Mutfaklarda<br />
kullanılan sebze, et, tavuk ve balığın<br />
kesildiği, doğrandığı, işlendiği ve<br />
pişirildiği ekipmanların hijyenik<br />
dizayna göre tasarlanamamış olması<br />
en büyük handikaptır. Ayrıca gıda ile<br />
doğrudan temasta olan yüzeyler, alet<br />
ve ekipmanlar gıda güvenliği açısından<br />
önemli bir risk kaynağıdır.<br />
Yaptığımız araştırmada, esnaf<br />
lokantalarının gıda güvenliği açısından<br />
sorunsuz hale getirilebilmesi için<br />
alınması gereken bazı önlemlerin<br />
olduğunu tespit ettik. Bunlar özetle:<br />
-Ekipmanlar temiz ve mikrop<br />
bulaşmasını önleyecek şekilde<br />
yerleştirmelidir.<br />
-Kesme ve doğrama tahtaları<br />
düzenli olarak temizlenmeli ve ıslak<br />
bırakılmamalıdır. Aldığımız ıslak tahta<br />
örneklerinde çok fazla mikrop gelişti.<br />
-Kırmızı et, tavuk, sebze vb. için ayrı<br />
ayrı kesme tahtaları kullanılmalıdır.<br />
Bu uygulama yapılmadığında et<br />
tahtalarından hastalık yapıcı mikroplar<br />
çapraz şekilde çiğ tüketilen sebzelere<br />
bulaşıyor. Bunu da gözlemledik.<br />
- Hasar görmüş olan doğrama tahtaları<br />
yenilenmelidir. Çünkü pürüzlü aşınmış<br />
tahtalarının aralarında çok fazla hastalık<br />
yapıcı mikrobun olduğunu tespit ettik.<br />
-Mutfak içlerinde el yıkama evyesinin<br />
olması ve yanı başında sıvı sabun,<br />
dezenfektan ve kâğıt havlu gibi<br />
malzemelerin bulundurulması gerekiyor.<br />
El yıkama imkânı bulamayan veya sık sık<br />
elini yıkamayan personelin elinde çok<br />
fazla mikrop tespit ettik.<br />
Esnaf lokantalarında gıda güvenliğini<br />
sağlamak adına HACCP sisteminin<br />
doğru bir şekilde uygulanması gerekiyor.<br />
Böylece toplumsal bir kaygı olan hijyen<br />
kaygısı da bertaraf edilmiş olacaktır.<br />
Sonuç olarak esnaf lokantaları<br />
gastronomi kültürünün taşıyıcısı<br />
olup otantikliğinin korunduğu, kadim<br />
yemeklerin gelecek nesillere aktarıldığı<br />
doğru bir sistem içinde yer almalıdır.<br />
Böylece gastronomi kültürümüz de<br />
korunmuş olacaktır.
86<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
TÜRK<br />
KAHVESI<br />
LIDERLIĞI<br />
YINE ELDEN<br />
BIRAKMADI<br />
Areda Survey’in<br />
1.100 katılımcı ile<br />
gerçekleştirdiği<br />
“En Sevilen Kahve”<br />
araştırmasının<br />
sonuçlarına göre, Türk<br />
Kahvesi yüzde 77,0 ile<br />
liderliği yeni nesil kahve<br />
çeşitlerine bırakmadı.<br />
Günümüzde yeni nesil<br />
kahve tüketiminin giderek<br />
yaygınlaşmasıyla Türk<br />
toplumunun kahve tercihi de merak<br />
konusu haline geldi. Areda Survey’in<br />
gerçekleştirdiği en sevilen kahve<br />
araştırmasına göre yüzde 77,0 ile Türk<br />
kahvesi diğer kahve türlerini gölgede<br />
bıraktı.<br />
Türk halkı kahveyi öğleden sonra<br />
tüketiyor<br />
Türk kültüründe kahve dostlukların<br />
ifade ediliş biçiminde, evliliklerin<br />
başlangıcında, şarkılarımızda ve ilk<br />
öğünümüzün adında bile yer alır. İngiliz<br />
kültürü ile bütünleşen 5 çayı gibi Türk<br />
kültürüyle de kahve tüketimi özdeşmiş<br />
durumda. Araştırma sonuçlarına göre<br />
Türk halkı kahveyi en çok yüzde 34,3<br />
ile öğleden sonra tüketiyor. Kahve<br />
tüketiminde öne çıkan diğer zamanlar<br />
ise yüzde 27,6 ile akşam, yüzde 26,4 ile<br />
kahvaltı sonrası, yüzde 8,5’i gün boyu ve<br />
yüzde 3,1’i kahvaltı.<br />
Araştırmaya göre Türk halkının yüzde<br />
58,9’u kahvesini kendisi yapmayı tercih<br />
ediyor. Yüzde 26,7’si hem kendim<br />
yaparım hem de satın alırım derken,<br />
yüzde 14,3’ü satın alırım diyor.<br />
Günde 1 fincan şekerli kahve keyfi<br />
Günümüzde kontrollü olarak tüketilen<br />
kahvenin insan sağlığını olumlu yönde<br />
etkilediği artık biliniyor. Ancak kahve<br />
tüketimi insan sağlığına iyi gelen<br />
bir içecek olarak tercih edilmesinin<br />
ötesinde bir yerde. Araştırmaya göre<br />
Türk halkının yüzde 52,4’ü Keyif Aldığım<br />
İçin kahve tüketiyorum diyor. Yüzde<br />
33,1’i ise Sağlığım için tüketiyorum<br />
tercihini yapıyor. Araştırmaya göre,<br />
Türk halkının yüzde 74,5’i kahve keyfini<br />
günde 1 Fincan/Kupa ile sınırlandırıyor<br />
ve yüzde 50,4’ü kahvelerini şekerli<br />
olarak tüketmeyi sevdiğini belirtiyor.<br />
Yüzde 37,3’ü ise şekersiz kahve<br />
tüketiyor.
88<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Piknik<br />
grubu ve<br />
kovalık bal<br />
çeşitleri ile<br />
bal cenneti<br />
Seğmen; otel, restoran, yurt, kafe ve diğer işletmeler için<br />
zengin bal çeşitleri sunuyor. 20g/25g/30g/ 40 gramlık piknik grubu<br />
ürünlerinden 5, 10 ve 22 kilogramlık kovalara kadar geniş bir ölçek<br />
yelpazesi ile müşterilerini buluşturan Seğmen, bu sayede kahvaltıdan<br />
tatlılara kadar her öğünde balların verimli bir şekilde kullanılabilmesini<br />
sağlıyor. Küçük ölçekli olarak satışa sunulan piknik grubu ballar, daha<br />
çok açık büfe gibi kahvaltılarda tercih edilirken kovalık bal çeşitleri tatlı<br />
yapımında ve sunumda kullanılıyor. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde, Seğmen<br />
güvencesi ile üreticiden temin edilen ballar, doğallığı bozulmadan<br />
işletmeler ile buluşuyor. Siz de Seğmen piknik ve kova grubu bal<br />
çeşitlerine kolayca ulaşmak için Seğmen bölge temsilcileri ile iletişime<br />
geçebilirsiniz.<br />
Parizyen tatlıların gurme<br />
çaylarla muhteşem eşleşmesi<br />
Fairmont Quasar Istanbul’un<br />
giriş katında yer alan<br />
Demlique by Tonka,<br />
Datça’nın ünlü pastanesi<br />
Tonka’nın yaratıcısı Feray<br />
Aydoğdu tarafından Fransız<br />
teknikleriyle hazırlanan<br />
günlük pastaların, Türkiye’nin<br />
önde gelen gastronomi<br />
yazarı ve çay sommelier’i<br />
Ebru Erke’nin hazırladığı<br />
eşsiz çay harmanlarıyla<br />
eşleştirildiği çok özel bir<br />
lezzet deneyimi sunuyor. Orman meyveli çikolatalı ekler ile gül<br />
ve böğürtlen karışımı çay, karamelli ve fındıklı çikolata dom ile<br />
Hindistan cevizli çarkıfelek meyveli çay ve pralin dolgulu Paris<br />
brest ile yasemin çiçekli çay gibi seçkiler ile farklı lezzet ve<br />
farklı aromaların uyumunu keşfedebilirsiniz. Çay saati keyfinize<br />
keyif katacak ve lezzet dünyasında sınırsız keşifler yapmanızı<br />
sağlayacak bu lezzet harmonisi haftanın her günü 10.00-20.00<br />
saatleri arasında Demlique by Tonka’da lezzet severlerle<br />
buluşuyor.<br />
Kadınlar tarımın<br />
görünmeyen kahramanı<br />
Coğrafi işaretler<br />
kentleri uçuracak<br />
Geleceğin sanayi, tarım, turizm<br />
çalışmalarına köprüler kurmak ve<br />
Hatay’ın coğrafi işaretli ürünlerini<br />
dünyaya duyurmak amacıyla düzenlenen<br />
Yerelden Dünyaya Açılan Kapı: Hatay<br />
Coğrafi İşaretler Zirvesi konunun en<br />
etkin isimlerini bir araya getirdi. Spark,<br />
Hatay KAGİD ve Güvenilir Ürün Platformu<br />
desteği ile Antakya Ticaret ve Sanayi<br />
Odası önderliğinde düzenlenen etkinlikte<br />
konuşan alanının uzman isimleri<br />
Hatay’ın coğrafi işaretli değerlerini<br />
dünyaya tanıtmak için ilk adımı attı.<br />
Açılışta konuşan Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin,<br />
2008 yılında başladıkları coğrafi işaret serüveninde emin adımlarla<br />
ilerlediklerine dikkat çekti. İlk müracaatlarının da Antakya künefesi<br />
olduğunu hatırlatan Çinçin, "Süreç ilerledikçe de üzerimize düşen<br />
görevleri yapmaya çalıştık. Bu süreçte bekleyen coğrafi başvurularımız<br />
ise Hatay biber salçası, nar ekşisi, halhalı zeytini, zahter, barburi<br />
üzümü diye sıralanıyor. Çok şanlı, zengin bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu<br />
coğrafyada yapacak çok işimiz var. ATSO olarak bizim tek başımıza<br />
enerjimiz yetmeyebilir, diğer kurumların da coğrafi işaret konusunda ciddi<br />
çalışmaları var." dedi.<br />
Her yıl 15 Ekim’de kutlanan Dünya Kadın Çiftçiler Günü,<br />
kadınların kırsal ekonomideki hayati rolüne dikkat çekmek için<br />
16 Ekim Dünya Gıda Günü’nden bir gün önce ilan edilmesiyle<br />
de önem taşıyor. 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı ile<br />
çiftçilerin verimini ve refahını artırmak, tarımda sosyal ve dijital<br />
dönüşümü desteklemek, sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla<br />
doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunmak amacıyla<br />
çiftçilerin yanında olmaya devam eden Cargill güne özel bir<br />
araştırma paylaştı. Program kapsamında KONDA ile geçen<br />
yıl gerçekleştirilen “Çiftçinin Zihin Haritası” araştırması, bu<br />
yıl tarım ve kadın konularına doğru genişletildi. Tarımsal<br />
süreçte kadınların nasıl bir rol üstlendiğinin ele alındığı<br />
araştırma kapsamında, 1000 Çiftçi 1000 Bereket programına<br />
katılan 34’ü erkek, 10’u kadın toplam 44 kişiyle telefonla ve<br />
çevrim içi ortamda görüşüldü. Sonuçlar, Türkiye’de tarımın<br />
cinsiyet ayrımcılığının da en çok hissedildiği alan olduğunu,<br />
kadının tarımdaki rolünün yeterince öne çıkmadığını, ataerkil<br />
sosyokültürel yapı nedeniyle, tarımsal üretimde özneden ziyade<br />
süreçteki takviye kuvvet gibi görüldüklerini ortaya koyuyor. Buna<br />
göre; 10-15 yıl öncesine kadar tarlada daha aktif olan kadınlar,<br />
insan gücüne duyulan ihtiyacın azalması ve ekim sahalarının<br />
büyümesine bağlı olarak tarlalardaki etkinliğini yitirdi. Kadın<br />
takviye kuvvet gibi görülüyor. Kadınların sezgisini önemseyen<br />
erkekler, geri planda eşlerinin fikrini almaya ihtiyaç duyuyor.
90<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
TÜRSAB Gastronomi Treni lezzet<br />
yolculuğuna başladı<br />
Gastronomi turizmini geliştirmek ve<br />
Türkiye’nin dört bir yanındaki birbirinden<br />
güzel lezzetleri misafirleriyle buluşturmak<br />
amacıyla TÜRSAB ve TCDD iş birliğiyle<br />
hayata geçirilen “TÜRSAB Gastronomi Treni”<br />
projesinin lansmanı Afyonkarahisar’da<br />
gerçekleştirildi. Proje, 7-9 Ekim tarihleri<br />
arasında Afyonkarahisar Motor Sporları<br />
Merkezi'nde düzenlenen GastroAfyon <strong>2022</strong><br />
IV. Uluslararası Turizm ve Lezzet Festivali<br />
ile eş zamanlı olarak başladı. Gastronomi<br />
Turizmi Projesi’ne ilişkin değerlendirmelerde<br />
bulunan TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas<br />
Başkanı Ömer Kartın da projenin hayata<br />
GTD,<br />
Bursa’daki<br />
öğrencilere<br />
gastronominin<br />
önemini anlattı<br />
geçirilmesi için 2019 yılından bu yana TCDD<br />
ile yoğun bir temas içerisinde olduklarını<br />
belirtti. İlk deneme seferinin Adana’da<br />
yapıldığını hatırlatan Kartın, pandemi süreci<br />
nedeniyle ara verilmek zorunda kalınan<br />
projeyi Afyonkarahisar gibi gastronomi<br />
zenginliği UNESCO tarafından tescillenmiş<br />
bir şehirden başlatmanın özel bir anlamı<br />
olduğunu ifade etti. Adana’da gerçekleşen<br />
deneme gezisinin ardından ilk seferini<br />
Afyonkarahisar’dan Denizli'ye yapan TÜRSAB<br />
Gastronomi Treni, lezzet yolculuğuna farklı<br />
rotalar ile devam edecek.<br />
Bursa Bilfen liselerinde öğrencilerin<br />
kültürel birikimlerini ve girişimcilik<br />
ruhlarını geliştirmek, öğrencilerde<br />
son yılların çok rağbet gören terimi<br />
“gastronomi” hakkında farkındalık<br />
oluşturmak amacıyla bir konferans<br />
düzenlendi. Gastronomi Turizmi<br />
Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe’nin konuk olduğu konferansta<br />
gastronomide markalaşma konusu ve süreçleri ele alındı. Bursa<br />
Gastronomi Derneği Başkanı ve aynı zamanda Hacı Hasan Oğulları<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Aktaş’ın da katılım sağladığı konferans<br />
kapsamında öğrencilere gastronominin önemi, Türk mutfağına ait<br />
lezzetlerin dünyaya tanıtılması ve bunlara yönelik organizasyonlarının<br />
yürütülmesi konularında genişbilgiler aktarıldı.<br />
USLA Kanyon’a taşındı<br />
Yiyecek içecek ve otelcilik sektörlerine ustalık derecesinde<br />
profesyoneller kazandıran, lezzet atölyelerinde eğitimi ve eğlenceyi<br />
buluşturan USLA, Kanyon’a taşındı. Üstelik USLA yeni yerinde Gusto<br />
by USLA restoranı, USLA Kütüphane, Chocolate by USLA, Skola<br />
Coffee, USLA Patisserie ve alışveriş alanlarıyla sektöründeki çıtayı<br />
en üst seviyeye çıkararak yepyeni deneyimler yaşamaya da davet<br />
ediyor. Türkiye’nin de önde gelen uluslararası otel işletmeciliği ve<br />
aşçılık akademilerinden biri olan USLA, dünya standartlarındaki<br />
eğitim programlarıyla mutfak ve ağırlama profesyonellerini Kanyon’da<br />
yetiştirmeye devam ediyor. En üst düzeyde mutfak ve ağırlama<br />
profesyonelleri yetiştirmeye kendini adayan mutfak akademisi, 30 yılı<br />
aşkın tecrübesiyle otelcilik ve yiyecek içecek sektöründe sertifikalı ve<br />
diplomalı eğitimler veren American Hospitality Academy-International<br />
<strong>Hotel</strong> Management Schools’un da İstanbul kampüsü olarak da<br />
öğrencilerin tercihi oluyor çünkü AHA diplomalı mezunlar İspanya,<br />
Kanada, Portekiz ve Amerika’nın 5 yıldızlı otellerinde, Michelin yıldızlı<br />
restoranlarında staj yapma ve çalışma şansını yakalıyor.<br />
Hayata Sarıl’a destek<br />
Fairmont Quasar Istanbul, 15 Ekim Cumartesi günü Hayata Sarıl<br />
Lokantası’nda, elde edilen tüm gelirin evsiz dostlarımıza destek<br />
olmak amacıyla kullanıldığı özel bir şef yemeği düzenledi. Fairmont<br />
Quasar Istanbul’un Executive Chef’i Ercan Yamantürk, Baş Şefi Efe<br />
Anıl Çetin ve Aila’nın Mutfak Şefi Kemal Can Yurttaş’ın hazırladığı, Türk<br />
mutfağından eşsiz lezzetlerin yer aldığı menü gün boyunca Hayata Sarıl<br />
Lokantası’nda misafirlere servis edildi. Misafirlere ücretli olarak servisi<br />
yapılan şef yemeğinden elde edilen tüm gelir, Hayata Sarıl Lokantası’na<br />
destek olmak için kullanıldı. Aynı menü akşam da ihtiyaç sahipleriyle<br />
paylaşıldı. Bu anlamlı etkinlikte yer almaktan büyük mutluluk ve gurur<br />
duyduklarını belirten Fairmont Quasar Istanbul’un Genel Müdürü<br />
Nicolas Kipper, sürdürülebilir bir gelecek için parçası oldukları<br />
toplumun kalkınmasına fayda yaratacak sosyal sorumluluk projelerine<br />
devam edeceklerini belirtti. Hayata Sarıl Kurucusu Ayşe Tükrükçü:<br />
“Fairmont Quasar Istanbul ailesine desteklerinden dolayı çok teşekkür<br />
ederiz. Hep beraber her zaman daha güçlüyüz. Evsiz dostlarımızın<br />
ihtiyaçlarını karşılamak ve yeniden hayata sarılmalarına vesile olmak<br />
için buradayız. Hayat paylaştıkça ve sarıldıkça çok daha güzel.” dedi.
92<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Fazla Gıda’ya En İyi<br />
“STK İş Birliği” ödülü<br />
Türkiye’nin dört bir yanında<br />
gerçekleştirdiği operasyonlar<br />
sayesinde son beş yılda 47<br />
bin tondan fazla gıdanın<br />
israfını önleyen Fazla Gıda,<br />
Sürdürülebilirlik Akademisi’nin<br />
düzenlediği ve değişime yön veren<br />
lider projelerin ödüllendirildiği<br />
Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde “STK<br />
İş Birlikleri” kategorisinde ödül<br />
kazananı oldu. Fazla Gıda Kurucu<br />
Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı,<br />
“Türkiye’nin ilk ve tek atıl ürün<br />
yönetim sistemini kurmak için çıktığımız yolda kardeş kuruluşumuz Gıda<br />
Kurtarma Derneği ile omuz omuza çalışarak Türkiye’nin dört bir yanında<br />
sosyal fayda yaratıyoruz. Etki odaklı partner ekosistemimizin dijital<br />
platformumuz üzerinden gerçekleştirdiği bağışları Gıda Kurtarma Derneği<br />
çalışmaları ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz; her ay 1 milyondan fazla<br />
ihtiyaç sahibinin kapısını çalıyoruz. Sürdürülebilirlik Akademisi’ne bizi<br />
bu ödüle layık gördüğü için teşekkürlerimizi sunuyoruz. STK’lar ile<br />
çalışmalarımız her geçen gün artıyor. Fazla Gıda olarak elimizden geleni<br />
yapıyoruz ancak atılan bu adımlar tek başına yeterli değil. Herkesin<br />
üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor. Dünya’yı kurtarmak<br />
ancak birlikte mümkün.” şeklinde konuştu.<br />
Bodrum’un zeytin hasadı<br />
Hapimag Sea Garden’da başladı<br />
Hapimag Sea Garden<br />
Resort Bodrum,<br />
zeytin gen kaynakları<br />
açısından zengin olan<br />
Türkiye’de zeytin ve<br />
zeytinciliği yaşatmak,<br />
yerli, sürdürülebilir ve<br />
doğal üretime destek<br />
olmak amacıyla artık<br />
bir gelenek haline<br />
gelen Sea Garden<br />
Hasat Günleri’ni<br />
bu yıl dördüncü<br />
kez gerçekleştirdi.<br />
Yaklaşık 280 kök zeytin ağacının hasadında bulunan misafirler özel<br />
bir deneyim yaşadı. Hapimag Resort Operasyonları Türkiye, İspanya,<br />
Portekiz, Hollanda Direktörü Kerem Demirkol ve otel yönetim ekibinin<br />
katıldığı etkinlik, misafirlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Sürdürülebilirlik<br />
ilkesini doğa için benimseyen Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’da<br />
Ege’nin bereketli topraklarında yetişen doğal ürünler mutfaktan sofralara<br />
taşınıyor. Ayrıca tesiste yapılan yemeklerin çoğunda serada yerli tohum<br />
kullanılarak yetiştirilen organik ürünler kullanılıyor. Tesisteki bitkiler<br />
budandıktan sonra bekletilerek gübre ve organik malzeme olarak<br />
bahçede kullanılıyor.<br />
Orkide, SIAL Paris <strong>2022</strong>’de<br />
yeni ürünlerini sergiledi<br />
SIAL Paris <strong>2022</strong>’ye katılan<br />
Orkide; sıvı yağ, zeytinyağı,<br />
margarin, bitkisel susuz yağ,<br />
ev dışı tüketim ve pastacılık<br />
yağları ile endüstriyel yağ<br />
kategorilerinde ürünlerini<br />
sergiledi. Orkide; yepyeni<br />
sıvı yağ, zeytinyağı ve bitkisel<br />
beslenmeye uygun, V-Label<br />
sertifikalı, üstün lezzet ödüllü<br />
(Superior Taste Award)<br />
margarinlerin de Avrupa’daki<br />
lansmanını SIAL Paris’te yaptı. Gıda, içecek ve gıda ekipmanları<br />
sektörünün buluştuğu dünyanın en büyük gıda inovasyon fuarı<br />
SIAL Paris, bu yıl 15-19 Ekim <strong>2022</strong> tarihleri arasında Fransa’nın<br />
başkenti Paris’te düzenleniyor. Her iki yılda bir dünyanın birçok<br />
ülkesinden katılımın gerçekleştiği, gıdada global gelişmelerin<br />
ve trendlerin sunulduğu, inovasyona dayalı alternatif ürünler<br />
ile gıda sektörüne yön verildiği bir fuar olması nedeniyle<br />
SIAL Paris, küresel gıda sektörünün buluşma noktası olarak<br />
değerlendiriliyor. Bitkisel yağ sektöründe 1979’dan günümüze<br />
sürdürülebilir büyüme kaydeden, Türkiye’nin en büyük bitkisel<br />
sıvı yağ üreticisi olan Orkide, dış pazarda yaygın ihracat ağıyla<br />
100’e yakın ülkeye ürünlerini ihraç ediyor.<br />
Pin Global Gıda’dan iki<br />
yeni ürün grubu<br />
Türkiye’de ve Amerika’da şirketleri<br />
bulunan Pin Global Gıda, 2021 yılında ilk<br />
ürün grupları olan Pin Vitaminli Soğuk<br />
Çay serisi ile hem Türkiye’de hem yurt<br />
dışında birçok noktada satış başarısı elde<br />
ettikten sonra, bu ay itibari ile Pin Bitki<br />
Çayı serisi adı altında yeni ürün gruplarını<br />
tanıtmaya hazırlanıyor. Çok yakın bir<br />
zamanda lansman dönemi gerçekleşecek<br />
ve raflardaki yerini alacak olan seri, yeni<br />
dönemin ferahlatıcı lezzeti olma yolunda<br />
ilerliyor. Pin Hibiscus Tea ve Pin Cool Lime<br />
olmak üzere iki farklı çeşitten oluşan seri,<br />
Pin Vitaminli Soğuk Çay serisi gibi şekersiz ve kalorisiz olarak<br />
tüketici ile buluşacak. Doğal limon ve eşsiz nane ferahlığına<br />
sahip şekersiz, kalorisiz Pin Cool Lime ile gerçek misket limonu<br />
lezzetinin farkına varacaksınız. Pin Cool Lime içeriğindeki<br />
yeşil çay sayesinde vücuttaki fazla ödemin atılmasına destek<br />
olur. Pin Cool Lime’ın içeriğindeki yeşil çayın en çok bilinen<br />
faydalarından biri de kilo kontrolünü desteklemesidir. Yeşil çay<br />
içerdiği polifonollerle güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Şekersiz,<br />
kalorisiz Pin Hibiscus Tea’nin nefis kokulu, egzotik ve rahatlatıcı<br />
etkisi ile hibiskus bitkisinin doğal lezzetini hissedeceksiniz.<br />
Pin Hibiscus’un içeriğinde bulunan hibiskus çiçeğinin sağlık<br />
açısından birçok faydası bulunur. Hibiskus zengin bir antioksidan<br />
kaynağıdır. Bu sayede, vücuttaki serbest radikalleri temizleyerek<br />
bağışıklığın güçlenmesine destek olur. Pin Hibiscus Tea, kırmızı<br />
rengini hibiskus bitkisinin doğal renginden almaktadır.<br />
Her iki ürün grubu da çok yakında market raflarındaki yerini<br />
alacak. Pin Hibiscus Tea & Pin Cool Lime ürün grubuna<br />
pindrinks.com.tr’den ulaşabilirsiniz.
94<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gustonun yorumu<br />
Gusto-Akademisyen<br />
Reha Tartıcı<br />
ADANA DEMEK SADECE<br />
KEBAP DEMEK DEĞILDIR!<br />
Damağımda ve gönlümde hep<br />
ayrıcalıklı bir yere sahip olan<br />
Adana’yı geçtiğimiz günlerde<br />
6. Uluslararası Adana Lezzet<br />
Festivali için ziyaret ettim. Tüm şehrin<br />
sahiplenerek her yıl coşkusunu artırdığı<br />
festivali bir kez daha doya doya yaşadım.<br />
Her geldiğimde yeni bir lezzet durağı<br />
keşfettiğim bu ayrıcalıklı şehir önüme<br />
çıkardığı mekanlar ve menülerle beni yine<br />
şaşırtmadı. Sözü fazla uzatmayacağım. Bu<br />
yılda her yıl olduğu gibi Adana HiltonSA’da<br />
kaldım ve festivalin en lezzetli menüsünü<br />
burada deneyimledim.<br />
Otelin Executive Chef’i Hakan Coşkun<br />
uzun yıllar yurt dışındaki otellerin<br />
mutfaklarını yönettikten sonra 13 ay<br />
önce Adana’ya gelerek göreve başlamış.<br />
Ekibiyle birlikte yeni menü için yoğun bir<br />
çalışma yürütmüşler. Ortaya uluslararası<br />
mutfaklardan dokunuşların olduğu<br />
geleneksel lezzetlerimizden oluşan bir<br />
menü çıkarmışlar. Ilık bir sonbahar<br />
akşamında bu şık otelin bahçesinde bu<br />
özel menüyü denedim. Hemen şunu<br />
söylemeliyim ki Hakan Şef’in menüsü bu<br />
seyahatimde beni en fazla etkileyen menü<br />
oldu. Masamıza gelen yemekler adeta<br />
“Adana Demek Sadece Kebap Demek<br />
Değildir” diye haykırıyordu.<br />
Tadıma meze çeşitleriyle başladık.<br />
Mezeler arasında beni en çok yoğurtlu<br />
kök kereviz ile servis edilen Adana usulü<br />
“İçli Köfte” ile dövme tabouli ile birlikte<br />
servis edilen “Gavur Dağ Salatası”<br />
etkiledi. Her ikisinin de glokal bir<br />
yaklaşımın ürünü olduğunu söylemem<br />
yanlış olmayacaktır. Şimdi bana “glokal”<br />
kelimesini kullandığım için eski köye yeni<br />
adet getirdiğimi söyleyenler olacaktır.<br />
Ama bunu lokal yemeklerde gördüğüm<br />
global dokunuşlar nedeniyle kullandığımı<br />
özellikle belirtmek istiyorum. Ve bence bu<br />
menü için kullanılabilecek en doğru tabir<br />
diye de düşünüyorum.<br />
Ana yemeklere gelince yine benzer<br />
şekilde yorumlanmış yemeklerden<br />
denedim. Sarımsaklı köfte, chimicchuri<br />
sos ve çıtır soğan eşliğinde servis edilen<br />
“Mühürlenmiş Dana Bonfile” ve siyah<br />
nohut yahnisi ile harissa sos eşliğinde<br />
servis edilen ağır ateşte pişmiş “Kuzu<br />
Gerdan” bence yine glokal yaklaşımın<br />
iki güzel örneğiydi. Ama geleneksel<br />
lezzetlerimizden “Ali Nazik” ile “Çökertme<br />
Kebabı” için ayrı bir parantez açmak<br />
istiyorum. Her ikisi de hem çok lezzetli<br />
hem de tam olması gerektiği gibiydi.<br />
Bu leziz menünün finalini yine çarpıcı bir<br />
yorumla yaptık. “Kaymaklı Haşhaş Tatlısı”<br />
na “Şalgam Sorbet” eşlik ediyordu.<br />
“Şalgam Sorbet” bence damaklarda<br />
fırtına değil, kasırga koparacak kadar<br />
başarılıydı. Hakan Şef ve ekibini hem<br />
global, hem de lokal lezzetleri hak ettiği<br />
şekilde hazırlayıp sundukları için tüm<br />
kalbimle tebrik ediyorum.
96<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan röportaj<br />
Dünyaya da<br />
DÜRÜMLEtecek!<br />
Geleneksel Türk dürüm<br />
çeşitlerini yenilikçi bir bakış<br />
açısıyla yorumlayarak,<br />
yeme-içme sektöründe<br />
kendi kulvarını oluşturan<br />
Dürümle, bugün ayda 1<br />
milyonu aşkın kişiye dürüm<br />
ziyafeti yaşatıyor…<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
16 şehirde 80 restoranı ile faaliyet<br />
gösterdiklerini ve önümüzdeki<br />
dönemde yılda ortalama 40 ila<br />
50 yeni restoran sayısına ulaşmayı<br />
hedeflediklerini belirten Dürümle’nin<br />
CEO’su Fatih Özçanak, marka<br />
yolculuğunu şöyle aktarıyor: “Dürümle,<br />
arkasındaki emek ve birikim ile çok<br />
kısa sürede ve yenilikçi yaklaşımıyla<br />
çok uzun bir yol kat etti. Bu tecrübenin<br />
vizyon ve içgörü ile buluşmasıyla<br />
hayat bulan Dürümle, 2018 yılında<br />
bir markaya dönüştü ve ilk olarak<br />
Ankara’nın kalbinde yer alan Taurus<br />
Alışveriş Merkezi’ndeki restoranıyla<br />
misafirleriyle buluştu. Geleneksel<br />
Türk dürümüne yeni bir boyut ve lezzet<br />
deneyimi katarak kısa sürede sektörde<br />
farkını ortaya koydu ve ilklere imza<br />
atarak tüketicilerin de gönlünde ayrı<br />
bir yer edindi. Gördüğü ilgiye yanıt<br />
vermek için kısa sürede Ankara dışına<br />
taşarak pek çok ile yayıldı ve Türkiye'nin<br />
önde gelen özel sermaye fonlarından<br />
Mediterra Capital'den aldığı yatırımla<br />
büyümesine hız kattı.”<br />
Türkiye’nin lider zincir<br />
restorancılığına oynuyor<br />
Fatih Özçanak’ın altını çizdiği üzere,<br />
marka önümüzdeki dönemde de<br />
ağırlıklı olarak kendi restoranlarıyla<br />
büyümeye odaklanacak. Bununla<br />
birlikte franchise konusunda da<br />
çalışmalarının olduğunu vurgulayan<br />
Özçanak sözlerini şu hedeflerle<br />
sürdürüyor: “Hedefimiz, 5 yıl içerisinde<br />
Türkiye’nin lider zincir restoran<br />
markası olmak. Büyüme hedeflerimiz<br />
doğrultusunda hızlı yol alıyoruz, kısa<br />
sürede yılda 700 milyon TL ciro yaratan<br />
bir şirket haline geldik. 2021 yılını 37<br />
yeni restoran açarak kapadık. <strong>2022</strong><br />
yılının başından beri yeni restoranlar<br />
açmaya devam ederek yaygınlığımızı ve<br />
istihdama katkımızı sürdürüyoruz.”<br />
“Tesisi büyütüyoruz”<br />
Önümüzdeki yıl üretim tesisine
98<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan röportaj<br />
yapacakları yeni yatırımlarla tesisi<br />
büyütmeyi planladıklarından da<br />
bahseden Özçanak, “Daha önce<br />
restoranlarımızın olmadığı noktalarda<br />
açacağımız yeni şubelerimizle<br />
lezzetlerimizi Türkiye’nin dört bir<br />
yanında tüketicilerle buluşturmaya<br />
devam edeceğiz. Dürümle olarak<br />
mevcut ölçeğimizde 800 kişiye direkt<br />
istihdam sağlıyoruz, restoran sayımızı<br />
ve yaygınlığımızı artırarak istihdama<br />
katkımızı da sürdüreceğiz.” diyor.<br />
“Yurt dışında büyüme yolunda<br />
başarılı olmayı hedefliyoruz”<br />
Ya markanın global pazarlara dönük<br />
hedefleri? Dürümle’nin CEO’su<br />
Fatih Özçanak şu bilgileri paylaşıyor:<br />
“Yurt dışında geniş çapta başarı<br />
yakalayabileceğimiz ülkelerde kapsamlı<br />
bir plan çerçevesinde hareket etmek<br />
istiyoruz. Bu çerçevede stratejik olarak<br />
pazarları iyi analiz ederek, güçlü<br />
adımlarla yurt dışında büyüme yolunda<br />
başarılı olmayı hedefliyoruz. Sektöre<br />
getirdiğimiz yenilikçi bakış açımızla<br />
farklı ülkelerin farklı damak lezzetlerine<br />
de hitap edecek bir konseptimiz var.<br />
Bu konsepti Ar-Ge mutfağımızda<br />
yeni keşiflerle zenginleştirerek farklı<br />
ülkelerde de yolculuğumuza devam<br />
edeceğiz.”<br />
Türkiye ve dünya lezzetlerinin izini<br />
süren bir Ar-Ge ekibine sahip<br />
Geliyoruz, Dürümle’nin lezzet<br />
nüanslarına. Dürümle lezzetlerinin<br />
arkasında çok güçlü bir de Ar-Ge ekibi<br />
var! Özçanak, araştırma geliştirme<br />
merkezinin sürekli değişen ve<br />
zenginleşen lezzet deneyimine küresel<br />
anlamda nasıl bir katkı sağladığını ise<br />
şöyle anlatıyor: “Ar-Ge ekibimiz hem<br />
ülkemizin hem de dünyanın renkli<br />
lezzetlerinin peşinde, sürekli yeni<br />
keşifler yaparak tarifler geliştiriyor.<br />
Bunlar Ar-Ge mutfağımızda son<br />
haline getirilerek reçetelendiriliyor<br />
ve menümüze giriyor. Menümüzün<br />
odağı dürüm olsa da tüm Türk veya<br />
uluslararası restoran markaları ile<br />
doğal bir rekabet halindeyiz. Ancak<br />
rakiplerimizden önemli farklarımız<br />
var. Bunlardan ilki sunduğumuz<br />
ürünler. Her damak zevkine hitap eden<br />
çeşitlilikte, lezzette çıtayı hep yükselten,<br />
doyurucu porsiyonlar sunuyoruz.<br />
İnovatif lezzetlerimizi dünyaya sunmak<br />
ve yurt dışında da restoranlar açmak<br />
gibi hedeflerimiz var. Bu doğrultuda<br />
planlamalarımız devam ediyor.”<br />
Merkezinde inovasyon var!<br />
Sırası gelmişken soruyorum, “Türk<br />
toplumu yeni tatları denemeye ne kadar<br />
açık?” Özçanak’ın değerlendirmesine<br />
göre, Türk toplumu yeni tatlar<br />
keşfetmeye, geleneksel lezzetleri yeni<br />
ve farklı yorumlarla deneyimlemeye çok<br />
açık ve istekli! Türk mutfağının bu kadar<br />
çeşitli ve zengin olmasının altında yatan<br />
faktörlerden birinin de bu olduğunu<br />
vurgu yapan Özçanak şöyle devam<br />
ediyor: “Biz de motivasyonumuzu<br />
buradan alarak yola çıktık. Gıda<br />
sektöründe inovasyon, sonu olmayan bir<br />
yolculuk demek. Çünkü ihtiyaçlarımız,<br />
önceliklerimiz, beklentilerimiz ve buna<br />
bağlı olarak lezzet tanımımız sürekli<br />
değişiyor. Bu sürekli değişim hali,<br />
yeni deneyimler oluşturmada bize de<br />
ilham veriyor. İnovasyon Dürümle’nin<br />
merkezinde yer alıyor. Biz inovasyonu<br />
hiç bitmeyen bir keşif yolculuğu<br />
olarak tanımlıyor, menümüzü sürekli<br />
geliştirmeye devam ediyoruz.”
100<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
SUSHI MANGA<br />
YENI KONSEPTIYLE<br />
LE MÉRIDIEN ISTANBUL<br />
ETILER’DE<br />
Ünlü Japon Şef Hiroki Takemura’nın harika lezzetlere imza attığı Japon Restoranı<br />
Sushi Manga, Göktürk ve Ataşehir’den sonra, yenilenen konseptiyle Le Méridien<br />
Istanbul Etiler’de açıldı.<br />
Nobu’nun New York ve Londra’daki<br />
mutfaklarının başında, başarılı<br />
açılışlara imza atan Usta Şef<br />
Takemura, Sushi Manga ile yenilikçi<br />
Japon mutfağını İstanbul’da lezzet<br />
tutkunlarıyla buluşturmaya devam<br />
ediyor. Le Méridien Istanbul Etiler’in<br />
lobi katında ünlü mimar Mustafa<br />
Toner imzalı yeni lounge konseptiyle<br />
yer alan mekan, en taze ve en kaliteli<br />
malzemelerle hazırlanan zengin sushi<br />
çeşitlerinin yanı sıra Japon mutfağının<br />
sevilen klasik lezzetlerine de yenilikçi<br />
yaklaşımıyla menüsünde yer veriyor.<br />
Japon mutfağına ait malzemelerle<br />
orijinal kokteyller hazırlanan restoranda<br />
klasik kokteyllerin sıra dışı yorumları da<br />
servis ediliyor. Uzak Doğu unsurlarına<br />
modern dokunuşlarla yer veren zevkli<br />
dekorasyonu otelin içerisinde mekana<br />
özel ferah ve çekici bir ambiyans<br />
oluşturmuş. Lounge konseptli<br />
restoranın geniş teras alanı açık havada<br />
olmayı tercih eden konuklar için özenle<br />
tasarlanmış. Otelden bağımsız, sadece<br />
restorana ait girişi de dışarıdan direkt<br />
erişim imkanı sunuyor.<br />
Bu yıl İncili Gastronomi Rehberi’ne<br />
4 inci ile giriş yapan Sushi Manga,<br />
Hürriyet Gazetesi tarafından en iyi<br />
Japon mutfağı seçildi.
102<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekanlar<br />
Etçi Mehmet<br />
Kazablanka’da<br />
‘Ailenizin Etçisi’ olarak şöhrete<br />
kavuşan Etçi Mehmet, Fas'ın<br />
fantastik şehri Kazablanka’da<br />
yeni şubesini açtı.<br />
Kazablanka’nın sahil kısmında<br />
yeşilliklerin ve palmiye ağaçları arasında<br />
yer alan Etçi Mehmet, benzersiz lezzet<br />
deneyiminin yanı sıra tasarımındaki<br />
şık ve konforlu detaylarıyla da fark<br />
oluşturuyor. Kazablanka ile birlikte 7<br />
ülkede 21’inci restorana kavuşan mekan,<br />
misafirlerine karar vermekte zorlayan<br />
bir zenginlik ve lezzet şöleni sunuyor.<br />
Restoran menüsünde yer alan Dana<br />
Füme, Lokum Antrikot, T-Bone, Asado,<br />
Ballı Hardallı Dallas ve Cheddarlı Köfte<br />
mekanın favorileri lezzetlerinden birkaçı.<br />
Mekan, alkolsüz steak house konseptiyle<br />
geçtiğimiz yıl İngiltere’de “En İyi Alkolsüz<br />
Steak House Restoran” ödülünün de sahibi.<br />
DJ performansı<br />
eşliğinde yepyeni<br />
lezzetler<br />
Bu kış eğlencenin ritmini<br />
Oligark İstanbul’da<br />
yakalayın<br />
Galataport İstanbul’da hizmet veren Kitten,<br />
tüm misafirlerini kış menüsüne eklenen leziz<br />
seçeneklerini deneyimlemeye davet ediyor.<br />
Şık dekorasyonu, samimi ortamı ve kusursuz hizmet anlayışı<br />
ile açıldığı günden bu yana popülerliğini koruyan mekan,<br />
keyifli DJ performansı eşliğinde sunduğu modern dünya<br />
reçetelerini, geleneksel Türk mutfağıyla harmanlayarak<br />
enfes lezzetlere imza atıyor. Menüsüne, kış mevsimine<br />
yakışır Kaburga Burger, Trüf Burger ve Nachos gibi<br />
birbirinden eşsiz lezzetler ekleyen mekan, damaklarda<br />
unutulmaz tatlar bırakıyor. İki başarılı girişimci Damla<br />
Güreralp ve Burak Bağtaş’ın imzasını taşıyan Kitten, tüm<br />
misafirlerini keyifli DJ performansı eşliğinde yepyeni<br />
lezzetlerini deneyimleye davet ediyor.<br />
Eşsiz Boğaz manzarası ve eğlence anlayışına getirdiği<br />
yeni solukla adından sıkça söz ettiren Oligark İstanbul,<br />
uluslararası mutfakların en özel lezzetlerinden oluşan<br />
menüsüyle de damak hafızalarında iz bırakıyor. Executive<br />
Chef Şaban Gülmez imzasını taşıyan, her damak zevkine<br />
hitap eden menüde; avokadolu deniz mahsülleri, yaban turp<br />
kreması ve kırmızı havyar ile servis edilen ev yapımı tütsülü<br />
somon, porçini mantarlı ızgara süt danası madalyonları,<br />
deniz mahsullü linguine, kömür ateşinde yaprak antrikot<br />
ve Şefin Ziyafeti mutlaka denemeniz gereken lezzetler<br />
arasında yer alıyor. Menüsündeki lezzetleri canlı müzik ve<br />
doyumsuz boğaz manzarası eşliğinde tadabileceğiniz mekan,<br />
geceyi uzatmak isteyenler için DJ performanslarının yer<br />
aldığı kapalı gece kulübünde ise eşsiz bir eğlence deneyimi<br />
sunuyor.
104<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekanlar<br />
Bomonti’nin yeni<br />
gözdesi Griffin<br />
Yöresel lezzetleri modern dokunuşlarla yorumladığı<br />
menüsü, şık atmosferi ve konforlu dekorasyonuyla<br />
kısa sürede Bomonti’nin gözde mekanları<br />
arasında yerini alan Griffin, dünya mutfağından<br />
vazgeçemeyenlere çok özel lezzetler sunuyor.<br />
“Herkesin Mutlu Olduğu Yer” mottosuyla<br />
yola çıkan Griffin, yöresel lezzetleri modern<br />
dokunuşlarla yorumluyor. Sabahtan<br />
geceye günün her anını geçirebileceğiniz<br />
seçenekleriyle öne çıkan Bomonti, günümüzün<br />
en dinamik mahallelerinden biri olmayı<br />
sürdürüyor. Dünya lezzetlerini bir araya<br />
getirdiği menüsüyle sabah 9’dan gece 01.00’e<br />
kadar açık olan, şık atmosferi ve konforlu<br />
dekorasyonuyla Bomonti’nin en yeni gözde<br />
adreslerinden biri olarak konumlanan mekan,<br />
günün her saati için farklı alternatiflerin<br />
bulunduğu menüsüyle konuklarına lezzetli<br />
bir deneyim sunuyor. Griffin’in, hafta içi 13.00,<br />
hafta sonu 16.00’ya kadar devam eden kahvaltı<br />
servisinde klasikseverler için kahvaltı tabağının<br />
yanı sıra sadece mekana özel olan ortaya<br />
kahvaltı konsepti sunuluyor. Açık ve kapalı<br />
alanlarıyla hizmet veren mekan, misafirlerine<br />
öğlen ve akşam içinde geniş bir lezzet<br />
yelpazesi sunuyor. Başlangıçlardan Arancini,<br />
Trüflü Pancar Erişte ve Kuşkonmaz Füme Et<br />
bulunurken; yine tüm güne ve içecek tercihine<br />
uygun burgerler, ekşi maya hamurdan pizzalar,<br />
salatalar gibi lezzetlerin yanı sıra tatlıları<br />
da dikkat çekiyor. Crumble Profiterol, Poşe<br />
Armutlu Millefeuille, Toz Kivili Cheesecake<br />
ve mekânın imza kokteylleri de mutlaka<br />
denenmesi gereken lezzetlerden.<br />
Frankie, Galataport<br />
İstanbul’da<br />
Köşebaşı, yeni şubesiyle<br />
Kapadokya’da<br />
d.ream ile güçlerini birleştiren Frankie, yeni yüzüyle Galataport<br />
İstanbul’da! Yeni konseptini MediterrAsian mutfak anlayışı ile<br />
misafirlerine sunan mekan, şık bir restoran olmasının yanında,<br />
hareketli ve bol sürprizli eğlencesi, geniş Boğaz manzarasına<br />
hakim eşsiz terası ve yazlık-kışlık olarak iki farklı katta iki farklı<br />
dekoru ile dört mevsime yayılan bütünsel bir deneyim vaat ediyor.<br />
Türkiye’de trendleri belirlemede öncü duruşu ile tanınan Frankie,<br />
yeniden kurguladığı mutfağıyla misafirlerini benzersiz bir lezzet<br />
dünyasıyla tanıştırıyor. Akdeniz ve Asya kültürlerini bir araya getiren<br />
MediterrAsian mutfağı, Frankie’ye özgü bir menü ile gastronomi<br />
meraklılarıyla buluşuyor. Ruhunu ve malzemelerini Akdeniz’den,<br />
pişirme tekniklerini ve baharatlarını Asya’dan alan Mediterrasian<br />
menüsüyle Frankie, iddiasını ortaya koyuyor. Restoranın yenilenen<br />
menüsünü “Biz hala biziz, Akdenizliyiz ama doğunun mistik ve egzotik<br />
dokunuşları ile” şeklinde tanımlayan Melih Demirel, MediterrAsian<br />
mutfağı için “kendi mutfağımızın Doğu ile harmanlanmış hali”<br />
diyor. Frankie, müzik direktörü Mehmet Koryürek (DJ Aksak)<br />
danışmanlığında yenilenen eğlence anlayışıyla da İstanbul’a yeni bir<br />
soluk getiriyor. Frankie’nin müziğinin samimi ve tanıdık, bir o kadar<br />
da eğlenceli olacağını söyleyen Koryürek, mekânın enerjisine uygun<br />
olarak saatlere göre değişeceğini vurguluyor.<br />
İstanbul’un “kült kebapçısı” olarak misafirlerine gerçek<br />
kebap deneyimi yaşatan Köşebaşı, yeni şubesinin kapılarını<br />
Kapadokya’nın Göreme bölgesinde açtı.<br />
Eşsiz Boğaz manzarası ve eğlence anlayışına getirdiği<br />
yeni solukla adından sıkça söz ettiren Oligark İstanbul,<br />
uluslararası mutfakların en özel lezzetlerinden oluşan<br />
menüsüyle de damak hafızalarında iz bırakıyor. Executive<br />
Chef Şaban Gülmez imzasını taşıyan, her damak zevkine<br />
hitap eden menüde; avokadolu deniz mahsülleri, yaban turp<br />
kreması ve kırmızı havyar ile servis edilen ev yapımı tütsülü<br />
somon, porçini mantarlı ızgara süt danası madalyonları,<br />
deniz mahsullü linguine, kömür ateşinde yaprak antrikot ve<br />
Şefin Ziyafeti mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında<br />
yer alıyor. Menüsündeki lezzetleri canlı müzik ve doyumsuz<br />
boğaz manzarası eşliğinde tadabileceğiniz mekan, geceyi<br />
uzatmak isteyenler için DJ performanslarının yer aldığı kapalı<br />
gece kulübünde ise eşsiz bir eğlence deneyimi sunuyor.
comfytextiles<br />
info@comfytex.com.tr
106<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar fair<br />
GULFHOST YEMEK SERVISI<br />
EKIPMAN VE TASARIM TRENDLERINI<br />
BELIRLEMEK IÇIN AÇILIYOR<br />
GulfHost <strong>2022</strong>, ticari mutfak ve yemek ekipmanı, otel mobilyası, sofra takımı, otel çarşafları,<br />
çamaşırhane ekipmanı ve malzemeleri, yiyecek ve içecek malzemeleri ve daha fazlasını<br />
sunmak veya tedarik etmek için ideal bir buluşma yeri…<br />
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın<br />
(MENA) ağırlama sektörü için<br />
en büyük ve en etkili sergi olan<br />
GulfHost, 8 - 10 <strong>Kasım</strong> <strong>2022</strong> tarihleri<br />
arasında Dubai Dünya Ticaret<br />
Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Fuar,<br />
konaklama profesyonellerine ağlarını<br />
kurmaları, doğru ürünleri tedarik<br />
etmeleri ve değerli satın alma<br />
kararları vermeleri için küresel bir<br />
platform sunacak.<br />
Bu yılki GulfHost, çok çeşitli ön<br />
nitelikli ağırlama ekipmanı ve<br />
yemek hizmeti ürünleri sunmanın<br />
yanı sıra, ziyaretçilere Foodservice<br />
Excellence Summit'te sektörü<br />
şekillendiren liderlerle etkileşim<br />
kurma ve bölgenin dört bir yanından<br />
ödüllü mutfak yetenekleriyle tanışma<br />
fırsatları sunacak. Top Table, bunu<br />
yemek servisi ilgilileri için mutlaka<br />
katılım sağlanması gereken bir<br />
etkinlik haline getiriyor.<br />
Bu yıl ilk kez, genişletilmiş dış<br />
mekan, dünyanın dört bir yanından<br />
en yenilikçi ve modern fırınlarla<br />
benzersiz bir deneyime sahip olacak.<br />
Odun ateşinde pizza fırınlarından<br />
gazlı sobalara ve bacalara ve<br />
kızılötesi ısıtıcılara kadar geniş bir<br />
ürün yelpazesi sergilenecek ve işiniz<br />
Fuar, restoranların,<br />
tedarikçilerin ve üreticilerin<br />
birbirleriyle iletişim<br />
kurabileceği ve tek bir<br />
erişim noktasında, tam<br />
şeffaflık ve kolaylıkla<br />
hizmet verebileceği bir<br />
yer. Ticari temaslar ve<br />
müzakereler için küresel<br />
bir platform olan GulfHost,<br />
hareketli Orta Doğu ve<br />
Kuzey Afrika satın alma<br />
topluluğuna girmek isteyen<br />
uluslararası konaklama<br />
ekipmanları ve yemek<br />
hizmeti üreticileri için<br />
mutlaka katılması gereken<br />
bir etkinlik olarak kabul<br />
ediliyor.<br />
için doğru olanı seçmeniz için size<br />
alternatifli ürünler sunacak.<br />
Bölgede ağırlama sektörünün<br />
profesyonel yeri olarak bilinen<br />
GulfHost, konaklama endüstrisinin<br />
buluşması, iş yapması ve ilişkiler<br />
kurması için bölgenin önde gelen<br />
platformu. 3 gün sürecek olan fuar,<br />
geniş bir yelpazede ön nitelikli<br />
ağırlama ekipmanı ve yemek servisi<br />
ürünleri, yüksek bir ziyaretçi katılımı<br />
ve uluslararası ziyaretçi profilleri<br />
sunuyor.
108<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar fair<br />
GULFHOST OPENS<br />
TO SET THE TRENDS OF FOODSERVICE<br />
EQUIPMENT AND DESIGN<br />
GulfHost <strong>2022</strong> is an ideal meeting point to present or source commercial kitchen and<br />
catering equipment, hotel furniture, tableware, hotel linen, laundry equipment and<br />
supplies, food and beverage supplies, and more.<br />
GulfHost, the largest and most<br />
influential exhibition for hospitality<br />
of the Middle East and North<br />
Africa (MENA) will be held in Dubai<br />
World Trade Center, 8 - 10 November<br />
<strong>2022</strong>. The fair will offer a global<br />
platform to hospitality professionals to<br />
build their network, source the right<br />
products and make valuable purchase<br />
decisions.<br />
In addition to offering a wide range of<br />
pre-qualified hospitality equipment<br />
and foodservice products, this years’<br />
GulfHost will present visitors with<br />
opportunities to engage with leaders<br />
shaping the industry at the Foodservice<br />
Excellence Summit and meet awardwinning<br />
culinary talents from across<br />
the region at Top Table, making it a<br />
must-attend event for the foodservice<br />
community.<br />
For the first time this year, the<br />
extended outdoor space will feature<br />
a one-of-a-kind experience with the<br />
most innovative and modern ovens<br />
from around the world.<br />
There will be an extensive range of<br />
products displayed from wood-fire<br />
pizza ovens to gas stoves and chimneys<br />
and infrared heaters giving you a<br />
variety of products to choose what is<br />
right for your business.<br />
Known for being the home of hospitality<br />
in the region, GulfHost is the region’s<br />
premier platform for the hospitality<br />
industry to meet, do business and build<br />
relationships. The 3-day exhibition<br />
presents a wide range of pre-qualified<br />
hospitality equipment and foodservice<br />
products, a high visitor turnout and<br />
international visitor profiles.<br />
It is a place where restaurants, suppliers, and manufacturers<br />
can communicate with each other and serve each other<br />
in a single point of access, with full transparency and<br />
ease. As a global platform for commercial contacts and<br />
negotiations, GulfHost is acknowledged as the must-attend<br />
event for international hospitality equipment and foodservice<br />
manufacturers looking to tap into the buoyant Middle East &<br />
North Africa buying community.
110<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
horeca teknolojileri horeca technologies<br />
ELEKTRAWEB ONLINE KANALLARIN<br />
TEKELINI KIRACAK<br />
Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal, Elektraweb otel yazılımına yönelik talepte ciddi<br />
bir artış yaşadıklarını belirterek, “Teknolojinin online satış kanallarının günümüzdeki tekelini<br />
ciddi anlamda kıracağını düşünüyorum” dedi.<br />
Pandemi birçok alanda olduğu<br />
gibi turizm sektörünün de dilini<br />
değiştirdi. Dijitalleşmenin daha da<br />
etkin hale geldiği sektörde, online satış<br />
kanalları ağırlık kazanmaya başladı. Bu<br />
kapsamda online satış sitelerinin en<br />
fazla pay aldığı illerde İstanbul listenin<br />
başında yer alıyor. Öyle ki İstanbul’a<br />
yapılan rezervasyonların yaklaşık<br />
yüzde 70’i artık online rezervasyon<br />
kanallarından geliyor. Ancak online<br />
kanalların otellerden aldığı pay yüzde<br />
30’a kadar çıkabiliyor. Adeta bir tekel<br />
halini alan online kanallara karşı birçok<br />
otelci alternatif arayışını hızlandırıyor.<br />
Bu kapsamda Talya Bilişim tarafından<br />
geliştirilen Elektraweb yazılımı otellerin<br />
imdadına yetişiyor. Online rezervasyon<br />
motoru, kanal yönetimi, Google ve<br />
sanal pos entegrasyonu özelliklerini ön<br />
büroya dahil eden Elektraweb, otelin<br />
kendi web sitesinden komisyonsuz ve<br />
aracısız rezervasyon almasını sağlıyor.<br />
“Talepte çok büyük artış var”<br />
Nilüfer Durukal, turizmde hızlanan<br />
ivmeyle birlikte online kanalların<br />
da paylarını artırdıklarını söyledi.<br />
Durukal, “Ancak artan maliyetleri de<br />
dikkate aldığımızda otellerin kazancı,<br />
ağırlıklı olarak yabancı olan bu online<br />
rezervasyon sitelerine kalıyor. Hal<br />
böyle olunca otel yönetimi için bu<br />
durum çok büyük bir çıkmaza doğru<br />
gidiyor” dedi. Elektraweb otel yazılımını<br />
kullanan otellerin aracı maliyetlerinden<br />
kurtularak karlılıklarını artırdığını<br />
aktaran Durukal, “Online rezervasyon<br />
kanalları aldığı afaki paylardan rahatsız<br />
olan oteller bizimle iletişim trafiğini<br />
artırdı. Son dönemde bu kapsamda<br />
Elektraweb yazılımına inanılmaz bir<br />
talep oluştu. Teknolojinin online satış<br />
kanallarının günümüzdeki tekelini ciddi<br />
anlamda kıracağını düşünüyorum” diye<br />
konuştu.<br />
Komisyonsuz rezervasyon<br />
Elektraweb otel yazılımı ile ilgili bilgi<br />
Durukal, şunları anlattı: “Elektraweb<br />
otel yazılımı, online rezervasyon<br />
motoru, kanal yönetimi, Google ve<br />
sanal pos entegrasyonu özelliklerini<br />
ön büroya dahil eden tek otel yönetim<br />
sistemi. Bizim ilk önceliğimiz otelin<br />
kendi web sitesinden komisyonsuz<br />
ve aracısız rezervasyon almasını<br />
sağlamak. Ön büro ile entegre çalışan<br />
online rezervasyon sayfası sayesinde<br />
oteller, tanımladıkları kontrat fiyatları<br />
üzerinden ya da günlük fiyatlama<br />
yaparak hiçbir aracı firmaya ihtiyaç<br />
duymadan odalarını satabiliyor. Bu<br />
sistem otellere aynı zamanda kendi<br />
CRM verilerini oluşturarak, markasına<br />
yönelik her türlü pazarlama stratejisini<br />
rahatlıkla kurgulayabilme olanağını<br />
da sunuyor. Google partnerliğimiz,<br />
Elektraweb kullanıcısı tesislere ücretsiz<br />
bir şekilde Google’da da fiyatlarını<br />
yayınlayıp, rezervasyon alabilme şansını<br />
tanıyor.”<br />
“Hiçbir ücret ödemiyorlar”<br />
Otellerin daha az aracı ile satış<br />
yapmalarını sağlamak için acentelerle<br />
olan iletişimlerini de dijitale taşıdıklarını<br />
anlatan Durukal, Türkiye’deki binlerce<br />
A sınıfı acente ile doğrudan iletişim<br />
kurmalarını, fiyat vermelerini ve<br />
rezervasyon almalarını da sağladıklarını<br />
kaydetti. Durukal, “Elektrahotels.<br />
com üzerinden başvuruda bulunan<br />
acentelerin dahil olduğu bu sistem için<br />
ne acenteler ne de oteller herhangi bir<br />
ücret ödemiyorlar ifadesini kullandı.<br />
C<br />
M<br />
Y<br />
CM<br />
MY<br />
CY<br />
CMY<br />
K
112<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech horeca technologies<br />
ELEKTRAWEB WILL BREAK THE<br />
MONOPOLY OF ONLINE CHANNELS<br />
Nilüfer Durukal, Managing Partner of Talya Bilişim, expressing that they experienced<br />
a significant increase in the demand for Elektraweb hotel software, said “I think that<br />
technology will seriously break the monopoly of online sales channels today.”<br />
The pandemic has changed the<br />
language of the tourism industry, as<br />
in many other areas. In the sector<br />
where digitalization has become even<br />
more effective, online sales channels<br />
have started to gain importance. In this<br />
context, in the provinces where online<br />
sales sites have the highest share,<br />
Istanbul takes place at the top of the<br />
list. So much so that about 70 percent of<br />
the reservations made to Istanbul now<br />
come from online reservation channels.<br />
However, the share that online channels<br />
took from hotels can reach up to 30<br />
percent. Many hoteliers are accelerating<br />
their search for alternatives against<br />
online channels, which have almost<br />
become a monopoly. In this context,<br />
Elektraweb software that was developed<br />
by Talya Bilişim comes to the help of<br />
hotels. Elektraweb, which includes the<br />
features of online reservation engine,<br />
channel management, Google and<br />
virtual pos integration to the front office,<br />
allows the hotel to receive commissionfree<br />
and intermediary reservations from<br />
its own website.<br />
“There is a huge increase in<br />
demand”<br />
Nilüfer Durukal said that the online<br />
channels have also increased their<br />
share with the acceleration in tourism.<br />
Durukal said “However, when we take<br />
into account the increasing costs, the<br />
profits of the hotels are mainly goes<br />
to these foreign online booking sites.<br />
Under the circumstances, for the hotel<br />
management this situation is heading<br />
towards a huge dead-end.” Durukal,<br />
expressing that the hotels using the<br />
Elektraweb hotel software increased<br />
their profitability by getting rid of the<br />
intermediary costs, said “The hotels,<br />
which are disturbed by the rambling<br />
shares they receive from online<br />
reservation channels, increased their<br />
communication traffic with us. Recently,<br />
there has been an incredible demand<br />
for Elektraweb software in this context. I<br />
think that technology will seriously break<br />
the monopoly of online sales channels of<br />
today.”<br />
Commission-free reservation<br />
Durukal, giving information about<br />
Elektraweb hotel software, said<br />
“Elektraweb hotel software is the<br />
only hotel management system that<br />
includes online reservation engine,<br />
channel management, Google and<br />
virtual pos integration features to the<br />
front office. Our first priority is to ensure<br />
the hotel to receive commission-free<br />
and intermediary reservations from its<br />
own website. The hotels can rent their<br />
rooms at the contract prices they define<br />
or by making daily pricing without the<br />
need for any intermediary company<br />
thanks to the online reservation page,<br />
working integrated with the front desk.<br />
This system also offers hotels the<br />
opportunity to easily construct all kinds<br />
of marketing strategies for their brands<br />
by making their own CRM data. Our<br />
Google partnership gives Elektraweb<br />
user facilities the chance to publish their<br />
prices on Google and get reservations<br />
free of charge.”<br />
“They don't make payment”<br />
Durukal, stating that they also moved<br />
their communication with the agencies<br />
to digital in order to enable the hotels to<br />
make sales with fewer intermediaries,<br />
noted that they also enabled them to<br />
communicate directly with thousands<br />
of A-class agencies in Turkey, to give<br />
prices and to receive reservations.<br />
Durukal said “Neither agencies nor<br />
hotels pay any fees for this system,<br />
which includes agencies applying<br />
through Elektrahotels.com.”
114<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
horeca teknolojileri<br />
Form Endüstri Tesisleri’nden<br />
çevreci enerji yatırımı<br />
Form Şirketler Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Form Endüstri Tesisleri; İzmir, Torbalı’da bulunan<br />
fabrikasının elektrik ihtiyacını kurduğu Güneş Enerjisi Santrali’nden karşılayacak.<br />
İklimlendirme çözümleri alanında 57 yıldır Türkiye’nin öncü<br />
kuruluşlarından Form Şirketler Grubu, enerji tasarrufu ve<br />
atık yönetimi konusunda çevreci projeler üretmeye devam<br />
ediyor. Grup bünyesinde yer alan Form Endüstri Tesisleri,<br />
İzmir’de bulunan fabrikasının çatısına konumlandırdığı<br />
315 kWh güce sahip güneş enerjisi santraliyle (GES), enerji<br />
ihtiyacını çevreci yöntemlerle karşılıyor. Form Endüstri<br />
Tesisleri Sanayi A.Ş Genel Müdürü Güray Korun: “Form<br />
Şirketler Grubu olarak bizim için sürdürülebilirlik ve<br />
çevre konuları son derece önemli. Gerek ürünlerimizde<br />
gerekse Ar-Ge çalışmalarımızda bu değerleri benimseyerek<br />
ilerliyoruz. Bu kapsamda İzmir’de bulunan fabrikamızın<br />
çatısına kurduğumuz 315 kWp kurulu güce sahip güneş<br />
panelleri ile yıl boyunca tükettiğimiz enerjinin 1,5 katından<br />
fazlasını üretmeye başladık. Sürdürülebilirlik adına atmış<br />
olduğumuz bu adımla, bir yılda 285 ton karbon emisyonunun<br />
önüne geçmiş ve bir başka ifadeyle de yıllık 5.400 ağaç<br />
dikimine eş değerde fayda sağlamış olacağız.” dedi.<br />
Uluslararası zirve<br />
ve fuarlarda Form<br />
rüzgarı<br />
Form Endüstri Ürünleri A.Ş., bu<br />
yıl üçüncüsü gerçekleştirilen<br />
Enerjisini Üreten Fabrikalar<br />
Zirvesi ve onuncusu<br />
gerçekleştirilen Aqua Therm<br />
Özbekistan fuarında her ihtiyaca<br />
uygun verimli ve üstün teknolojili<br />
ürünleriyle yer aldı.<br />
Form Endüstri Ürünleri A.Ş. sektör<br />
profesyonelleri ile enerji maliyetlerini<br />
düşürmek isteyen fabrikaları bir araya getiren<br />
Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi’nde,<br />
iklimlendirme konusunda katılımcı olan ilk<br />
ve tek firma olarak ziyaretçilerden yoğun ilgi<br />
gördü. 4-6 Ekim tarihlerinde gerçekleşen<br />
Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi, Türkiye’nin<br />
dört bir yanından fabrika yöneticileri,<br />
endüstriyel yatırımcılar, teknik müdürler<br />
ve bakım müdürlerini ağırladı. Endüstriyel<br />
tesislerde iklimlendirme ve proses soğutma<br />
konusuyla ilgili fuar ziyaretçilerine bilgi veren<br />
Form’un soğutma grupları ve aynı anda hem<br />
soğuk hem de sıcak su üreten ısı pompaları<br />
zirvenin en çok ilgi gören ürünlerinden oldu.<br />
Enerji verimliliği, çevreci iş modelleri ve<br />
sürdürülebilirlik konularının ön plana çıktığı,<br />
Fabrikalarda Enerji Verimliliği Örnekleri ve<br />
Uygulamaları konulu panelde; Form Endüstri<br />
Ürünleri Endüstriyel Proje Geliştirme Müdürü<br />
Erdem Şahin, katılımcılara değerli bilgiler<br />
aktardı. Bu yıl onuncusu düzenlenen Aqua<br />
Therm Taşkent fuarında yer alan Form, üstün<br />
teknolojiye sahip ürünlerini katılımcılarla<br />
buluşturdu. Form Endüstri Ürünleri A.Ş.,<br />
Eurovent Sertifikalı yerli üretim Form FKS<br />
Klima Santrali, Form WSHP su kaynaklı ısı<br />
pompası, Form Fancoil, Form FHR Isı Geri<br />
kazanım cihazları gibi üretimini gerçekleştirdiği<br />
ürünleri fuarda tanıttı. Yerli üretimdeki<br />
gücünün yanı sıra merkezi klima sistemleri,<br />
paket klimalar gibi ürünleriyle ilgili de stant<br />
ziyaretçilerini<br />
bilgilendiren<br />
Form, Taşkent<br />
Özbekistan’da<br />
yoğun ilgi ile<br />
karşılandı.<br />
Fuarda ayrıca<br />
Form Şirketler<br />
Grubu’nun diğer firmaları olan Form MHI<br />
Klima Sistemleri A.Ş. Mitsubishi Heavy<br />
markalı VRF sistemlerini tanıtırken, Form<br />
Endüstri Tesisleri A.Ş. ise duman tahliye-doğal<br />
havalandırma üniteleri ve evaporatif soğutma<br />
sistemlerini sergiledi.
116<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
horeca teknolojileri<br />
SEYAHAT HARCAMALARINDA<br />
ALIŞVERIŞ LIMITI DÖNEMI BAŞLIYOR<br />
Paycell ve Etstur iş birliği ile seyahat harcamalarının kolayca ödenebileceği “alışveriş<br />
limiti dönemi” başlıyor. Paycell Alışveriş Limiti çözümü, Etstur’da ilk seyahat kredisi<br />
olma özelliğini taşıyor.<br />
Türkiye’nin dijital ödeme ve<br />
finansal hizmetler platformu<br />
Paycell, Etstur müşterilerine<br />
seyahat harcamalarını kolaylıkla<br />
planlamaları için yeni bir ödeme<br />
seçeneği sunuyor. Bir ilk olan iş<br />
birliği kapsamında müşteriler,<br />
Paycell Alışveriş limiti ile Etstur’daki<br />
tatil harcamalarında istedikleri tur,<br />
uçak bileti veya otel rezervasyonu<br />
gibi işlemlerin ödemelerini 36 aya<br />
kadar taksitlendirebiliyor. Paycell<br />
Alışveriş Limiti çözümü, Etstur’da ilk<br />
seyahat kredisi olma özelliğini taşıyor.<br />
Etstur müşterileri, 500 ile 50 bin TL<br />
arasındaki seyahat harcamalarında<br />
Paycell Alışveriş Limiti’nden<br />
yararlanarak Financell tarafından<br />
tahsis edilen kredi ile hızlı ve güvenli<br />
şekilde gerçekleştirebiliyor. İş birliği<br />
kapsamında ilk 1.000 kişiye 10 bin TL’ye<br />
kadar olan seyahat harcamalarında<br />
üç ay vadede yüzde 0 faizli kredi<br />
kampanyası sunuyor.<br />
Dolaz: “Seyahat hizmetleri<br />
finansman endişesi olmadan<br />
kolayca satın alınabilecek”<br />
Paycell Genel Müdürü Serhat Dolaz,<br />
iş birliği hakkında şunları söyledi:<br />
“Türkiye’nin en kapsayıcı dijital ödeme<br />
ve finansal hizmetler platformu olarak,<br />
ülkemizin dijital dönüşümüne öncülük<br />
ederken faaliyet alanlarımızı ve yenilikçi<br />
ödeme hizmetlerimizi genişletmeyi<br />
sürdürüyoruz. Değişen müşteri<br />
ihtiyaçları doğrultusunda teknoloji ve<br />
finansal servisleri birleştirmeyi, hızlı<br />
ve güvenli ödeme çözümleri sunarken<br />
daha fazla kullanıcının finansal<br />
hizmetlerden kolayca faydalanmasını<br />
amaçlıyoruz. Etstur ile yaptığımız iş<br />
birliği sayesinde Paycell’liler, 50 bin<br />
TL’ye kadar olan tur, uçak bileti veya<br />
konaklama gibi hizmetleri, kredi kartını<br />
kullanmadan ya da kredi kartı limitini<br />
doldurmadan Paycell Alışveriş Limiti<br />
ile 36 aya varan taksitle ödeyebilecek.<br />
Etstur’da ilk seyahat kredisi olma<br />
özelliğini taşıyan bu çözümü herkes için<br />
kolayca erişilebilir kılıyoruz.”<br />
“Ortalama 4 dakikada kredi<br />
kullandırımı”<br />
Paycell Alışveriş Limiti’nin, sektörün<br />
en hızlı sonuçlanan alışveriş kredisi<br />
süreçlerinden biri olduğuna değinen<br />
Serhat Dolaz, sözlerini şöyle noktaladı:<br />
“Paycell Alışveriş Limiti’ne başvuran<br />
kullanıcılar, Financell tarafından<br />
tahsis edilen kredi limitini ortalama<br />
dört dakika içinde kullanabiliyor.<br />
Devreye aldığımız tüm çözümlerimizle<br />
amacımız, banka hesabı olsun olmasın<br />
herkesin finansal servislere erişimini<br />
sağlayıp hayatı kolaylaştırmak.<br />
Paycell`i Türkiye’nin en kapsayıcı<br />
dijital ödeme ve finansal hizmetler<br />
platformu haline getirme hedefimiz<br />
doğrultusunda hem bireylerin hem de<br />
kurumların finansman çözümlerine<br />
kolay bir şekilde ulaşmaları için yeni<br />
çözüm ve hizmetler geliştirmeye devam<br />
edeceğiz.”<br />
Tünay: “misafirlerimize yenilikçi bir<br />
ödeme yöntemi sunuyoruz”<br />
Etstur Yönetim Kurulu Üyesi Barış<br />
Tünay ise, iş birliğiyle ilgili şunları<br />
kaydetti: “Paycell ile yaptığımız iş<br />
birliği ile misafirlerimize yenilikçi<br />
bir ödeme yöntemi sunuyoruz.<br />
Ödeme seçeneklerimize eklediğimiz<br />
bu yöntem, misafirlerimize 50 bin<br />
TL’ye kadar olan rezervasyonlarında<br />
kredi kartı ya da nakit seçeneğini<br />
kullanmadan tatil yapma imkanı<br />
tanıyor. Hayata geçirdiğimiz her yeni iş<br />
birliğiyle misafirlerimize tatile kolayca<br />
ulaşabilecekleri, mükemmel bir<br />
satın alma deneyimi sunmaya devam<br />
edeceğiz. Misafirlerimizin ihtiyaçlarına<br />
yönelik tatil çözümleri sunarken<br />
yenilikçi ödeme yöntemleriyle de en<br />
uygun finansal koşulu sunmak için<br />
çalışıyoruz.”
Daikin,<br />
Japon kültürünü<br />
tanıtmaya devam<br />
ediyor<br />
Daikin, Japonya İstanbul<br />
Başkonsolosluğu’nun katkılarıyla<br />
düzenlenen “İstanbul Japon Film Festivali”<br />
kapsamında ünlü Japon yönetmen ISHII<br />
Yuya’nın “The Great Passage- Kelimelerle<br />
Yolculuk” filminin özel gösterimi için<br />
sponsor oldu.<br />
Japonya İstanbul Başkonsolosluğu tarafından<br />
13-20 Ekim <strong>2022</strong> tarihleri arasında “İstanbul<br />
Japan Week” etkinlikleri kapsamında İstanbul<br />
Japon Filmleri Festivali, Piyano Konseri, Baskı<br />
Resim Sergisi ve Japonya Hükümeti Eğitim<br />
Bursu (MEXT) Semineri etkinliklerine imza attı.<br />
İstanbul Japan Week kapsamında bu yıl 17’nci kez<br />
düzenlenen Japon Film Festivali ise 12 Ekim’de<br />
ünlü Japon yönetmen ISHII Yuya’nın “The Great<br />
Passage- Kelimelerle Yolculuk” filminin İstanbul<br />
Kanyon Cinemaximum’da yapılan galasıyla başladı.<br />
Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder yaptığı açılış<br />
konuşmasında, “Kültürlerin oluşması oldukça uzun<br />
bir süre içerisinde gerçekleşiyor. Din,dil,ırk, çevre<br />
gibi birçok faktörün etkisiyle şekilleniyor ve nesilden<br />
nesile aktarılıyor. Komşu ülkeler, çevre de zaman<br />
içerisinde şekillenmesine oldukça etki ediyor.<br />
Bizim de şirket kökenimiz itibariyle Japon kültürü<br />
oldukça ilgimizi çekiyor ve Türkiye’de de Japon<br />
kültürü elçiliği kapsamında uzun yıllardır çalışmalar<br />
yapıyoruz. Japon kültürünü Türkiye’de tanıtarak<br />
tarihimizde çok eskilere dayanan dostluğumuzun<br />
pekişmesini arzuluyor ve Türkiye’de “Japon<br />
Kültür Elçisi” olma hedefimizle hareket ediyoruz.<br />
Biliyorsunuz, Japon filmleri görsel sanatlar<br />
açısından dünyada 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip.<br />
Biz de bu akşam, bu güzel film ile bir kez daha<br />
görsel bir şölen yaşadık. Önümüzdeki dönemde de<br />
amacımız doğrultusunda birçok kültürel faaliyette<br />
bulunmaya devam edeceğiz” dedi.<br />
Restoranda hediye<br />
çeki ile tahsilat<br />
Bulut ERP yazılımı ile<br />
üyelerinin tüm iş süreçlerini<br />
birbirine entegre bir şekilde<br />
yönetebilmesini sağlayan<br />
DİA Yazılım, şimdi de yeni<br />
güncellenen versiyonuyla<br />
işletmelerin müşterilerine<br />
hediye çekleri oluşturabilmesini<br />
ve ödemelerin bu hediye çekleri<br />
ile yapılabilmesini sağlıyor.<br />
DİA Yazılım geliştirdiği çözümlere her geçen gün bir yenisini ekliyor. Güncellenen yeni<br />
versiyonunda bulunan “Restoranda Hediye Çeki İle Tahsilat” özelliği ile işletmelerin<br />
müşterilerine süreli veya süresiz hediye çekleri oluşturup dağıtmasını ve sonrasında<br />
ödemelerin bu hediye çekleri ile yapılabilmesini sağlıyor. DİA Yazılım Genel Müdürü<br />
Suha Onay, yeni geliştirilen özelliğin restoran alanındaki işletmeleri memnun<br />
edeceğinin altını çizerek, “DİA olarak kurumsal yönetim sistemi yazılımları ve bulut<br />
teknolojisi avantajı ile de tüm üyelerimizin maliyetlerini düşürüp, verimliliklerini de<br />
artırmış oluyoruz. DİA ERP sistemi ile birimler arasında entegre bir şekilde yürütülüp,<br />
muhasebeden çağrı merkezine, satıştan insan kaynaklarına tüm ekip, bilgiye DİA<br />
üzerinden ulaşıyor ve operasyonel süreçler DİA ile yönetiliyor.” dedi.<br />
Hitit ile Alabanda<br />
kurumsal seyahat yönetimi için anlaştı<br />
Türkiye’deki hizmet ağını<br />
genişleten Hitit, turizmin lider<br />
isimlerinden Alabanda ile<br />
kurumsal seyahat yönetimi için<br />
anlaştı.<br />
Havayolu ve seyahat sektörünün<br />
teknoloji sağlayıcısı Hitit, büyümeye<br />
devam ediyor. Dünyada 45 farklı<br />
ülkeden 60’a yakın ve çoğu havayolu<br />
şirketlerinden oluşan partner<br />
portföyünü çeşitlendiren Hitit, seyahat<br />
sektörünü bütüncül olarak ele alan yazılım çözümlerini sektörün hizmetine sunuyor.<br />
Bu sayede havayolu şirketlerinin yanı sıra, seyahat sektöründeki diğer şirketlerle<br />
de iş birliği olanaklarını genişleten Hitit’in en yeni partneri, turizm sektörünün öncü<br />
firmalardan Alabanda Turizm oldu. İki şirket arasında yapılan anlaşma ile Alabanda,<br />
Hitit’in yeni nesil seyahat satış platformu Crane Sanal Mağazacılık (Crane TM) çözümünü<br />
kullanacak. Alabanda Turizm, bu sayede tüm tedarikçilerini tek bir platforma altında<br />
toplayarak, kurumsal müşterilerinin farklı sistemlere ihtiyaç duymadan Crane TM<br />
üzerinden seyahat rezervasyonlarını gerçekleştirmesine imkan sunacak. Crane TM ile<br />
Alabanda Turizm’in hizmet verdiği kurumsal firmalar, şirket içi seyahat politikaları ve<br />
onay mekanizmalarını kolaylıkla sisteme tanımlayabilecekler. Böylece, firma çalışanları<br />
iş seyahatlerini kendilerine sunulan özel web uygulaması aracılığıyla birkaç basit<br />
adımla tamamlayabilecekler. Crane TM sistemi sadece çalışanın seyahat politikalarına<br />
uygun seçenekleri ekrana getirdiği için, kurumsal firmalar kendi sistemleri dışındaki<br />
rezervasyonların önüne geçmiş olacak. Bu durum, bir yandan kurumsal firmalara<br />
operasyonel verimlilik sağlarken, bir yandan da paradan ve zamandan tasarruf etmelerini<br />
sağlayacak. Alabanda Turizm, self servis prensibi ile hizmet veren Crane TM sistemi<br />
sayesinde daha fazla kurumsal firmaya özelleştirilmiş hizmet verebilecek.
118<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
ürünler<br />
Geleceğin sıcak<br />
su üreticisi<br />
FANUC’tan<br />
yeni SCARA<br />
robot modelleri<br />
Geliştirdiği robot modelleriyle birçok<br />
sektörün üretim operasyonuna<br />
yüksek hız ve hassasiyette çözümler<br />
üreten FANUC, gıda güvenliğine<br />
yeni SCARA modelleriyle farklı bir<br />
boyut kazandırıyor. Ürün gamına<br />
yeni eklenen 3 kg taşıma kapasitesi ve 400 mm erişim mesafesine sahip SR-<br />
3iA/C ile 6 kg taşıma kapasitesi ve 650 mm erişim mesafesine sahip SR-6iA/C<br />
modeller, FANUC’un kendini kanıtlamış SCARA serisiyle aynı mekanik yapıyı<br />
kullanıyor. Ağır ortamlarda ekstra dayanıklılık için beyaz epoksi kaplamayla<br />
toz ve su spreyi kaynaklı kontaminasyon girişine karşı IP54 korumaya<br />
sahip yeni modeller, gıda tesisleri ve temiz odalarda kapsamlı temizleme<br />
prosedürlerini gerçekleştiriyor. 360° zarf içinde çalışan her iki FANUC SCARA<br />
robot modeli, rakiplerine kıyasla yerden tasarruf sağlayan ultra kompakt<br />
ayak izi sunuyor. Bu sayede gıda tesisleri ve sistem entegratörleri daha<br />
küçük hücreler hazırlarken robotun tam erişim mesafesini kullanabiliyor.<br />
SR-3iA/C ve SR-6iA/C modellerin tasarımı, az yer kaplama özelliği sayesinde<br />
çevredeki aygıtlarla potansiyel etkileşimleri minimuma indirerek entegrasyonu<br />
kolaylaştırıyor. SCARA robot kolundaki solenoid valfler ve pnömatik hava<br />
hatları gibi tam entegre hizmetler, etkileşim eğrileri ve takılmaların daha<br />
da azaltılmasına yardımcı olurken aynı zamanda maliyetleri de düşürüyor.<br />
Özellikle her iki robot kolunda yer alan fren serbest bırakma anahtarı,<br />
hataların kolayca düzeltilmesine imkân tanıyor.<br />
Form Şirketler Grubu’nun ortağı Japon teknoloji devi<br />
Mitsubishi Heavy Industries’in geliştirdiği QTon, geleceğin<br />
sıcak su üreticisi olarak öne çıkıyor. -25 °C gibi oldukça<br />
düşük sıcaklıklarda bile 90 °C sıcak su sağlamasıyla öne<br />
çıkan cihaz, -10 °C’ye kadar yüzde 100 çalışma kapasitesi<br />
ile restoran, yemekhane, otel, okul ve hastane gibi birçok<br />
alanda kolay kullanımlı, yüksek verimliliğe sahip ve<br />
çevreci bir sıcak su çözümü sağlıyor. QTon, bugünden<br />
yakın geleceğe kadar dünyayı korumak için alınacak<br />
her türlü regülasyon kararına uygunluğuyla da dikkat<br />
çekiyor. Günümüzde sıkça duyduğumuz Global Küresel<br />
Isınma Potansiyeli (GWP) hesaplanırken referans alınan<br />
bir gaz olan CO2’yi, soğutucu akışkan olarak kullanıyor.<br />
Böylece standart bir ısı pompasında kullanılan R410A<br />
gibi gazlardan 2,088 kat daha az küresel ısınmaya etki<br />
ediyor. Mitsubishi Heavy Industries’in dünya çapında fark<br />
oluşturan ürünü, sıcak su üretimi için kullanılan doğalgaz<br />
ve kazan gibi sistemlere alternatif olması sayesinde,<br />
rakiplerine göre ilk yatırım maliyeti ve enerji tüketiminde<br />
büyük avantajlar sunuyor. Dünyada tek olan scroll<br />
ve rotary kompresör faydalarını tek bir kompresörde<br />
birleştiren 2 kademeli özel teknolojisiyle yüksek verimlilik<br />
sağlayan QTon, yeni nesil Mitsubishi Heavy Industries<br />
VRF sistemlerle ortak, merkezi kumanda ile tüm<br />
iklimlendirme çözümlerinin tek merkezden yönetilmesini<br />
mümkün kılıyor. Ayrıca, alandan tasarruf etme, bakım<br />
ve işletme kolaylığı gibi ölçülemeyen değerleri de<br />
beraberinde getiriyor.<br />
Hem<br />
koruma<br />
hem<br />
tasarruf<br />
sağlıyor<br />
Sigma Elektrik, ‘Kaçak<br />
Akım Korumalı Kompakt<br />
Şalter’ ile aşırı akımlara<br />
ve kaçak akımlara karşı korumayı 2 ayrı ürün kullanımı<br />
yerine tek ünitede sunarak elektrik panosu içinde alandan<br />
tasarruf imkanı sağlıyor. Ürün, üzerinde bulunan LCD<br />
display ile sistemde bulunan anlık kaçak akım miktarını<br />
izleme imkanı tanıyor. Kullanıcıların test ve reset<br />
butonları ile çalışmasını kolayca deneyebildiği kaçak<br />
akım korumalı kompakt şalterlerin koruma yapacağı<br />
kaçak akım değerleri ve devreyi kesme süreleri kullanıcı<br />
tarafından geniş aralıklarda ayarlanabiliyor. Ayarlanabilir kaçak akım seviyesi<br />
ve ayarlanabilir açma süresi ile kullanıcı dostu çözümler sağlayan Sigma<br />
Kaçak Akım Korumalı Kompakt Şalter, farklı ihtiyaçlara yönelik uygulamalara<br />
kolaylıkla adapte edilebiliyor. Bugüne kadar sadece Sigma Elektrik’in üretmiş<br />
olduğu şalterin üzerinde yer alan LCD display, sistemde bulunan kaçak<br />
akımı anlık olarak göstererek hata tanımlamayı kolaylaştırıyor. Devre kesici<br />
ile tümleşik yapıda olan kaçak akım korumalı kompakt şalterler, toroidal<br />
transformatör ve kaçak akım algılama rölesine olan ihtiyacı da ortadan<br />
kaldırarak pano içerisinde hem maliyetten hem de yerden tasarruf sağlıyor.<br />
40A'den 630A'e kadar TS En ve IEC standartlarına uygun üretilen ve gerekli<br />
testleri yüzde yüz oranında gerçekleştirilen ürün, kullanıcısına güven veriyor.