16.11.2022 Views

IT Network Kasım 2022

IT Network Kasım 2022

IT Network Kasım 2022

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>IT</strong><br />

B<br />

n e tw o r k<br />

İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />

01 <strong>Kasım</strong> • 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2022</strong> • KDV Dahil 35 TL www.itnetwork.com.tr<br />

E-ihracatta yüzde 219’luk büyüme<br />

Küresel çaptaki sürdürülebilirlik<br />

yatırımları 35 trilyon doları aştı<br />

Murat Erkan:<br />

“Hedef pozitif iz bırakmak”


Dolandırıcılık Kayıpları 55 Milyar Doları Aştı<br />

Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser tarafından 48 ülkede hazırlanan Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu<br />

geçtiğimiz günlerde açıklandı. Rapor verilerine göre; 2020’de 266 milyon olan dolandırıcılık vakaları yüzde 10,2 artış kaydederek<br />

2021’de 293 milyona ulaştı. Dolandırıcılık sonucu kaybedilen para miktarı ise bu süreçte yüzde 15,7 artarak 47,8 milyar dolardan<br />

55,3 milyar dolara yükseldi. Raporda dolandırıcılığın artık Batı’nın tekelinden çıktığına dikkat çekilirken, ülkelerin dolandırıcılık<br />

karneleri de değinildi. Buna göre; Brezilya, Gana, Nijerya, Kenya ve Suudi Arabistan gibi gelişmekte olan ülkelerin, başta cep<br />

telefonları olmak üzere çevrimiçi dolandırıcılıklarda büyük artış yaşandığına yer verildi. Filipinlilerin yüzde 53’ü ise geçtiğimiz<br />

3 ay içinde dolandırıcıların kendilerini de hedef aldığını söylerken, yüzde 11’i mağdur olduğunu aktardı. Raporun detaylarını<br />

sayfalarımızda bulabilirsiniz.<br />

√ √ √<br />

<strong>2022</strong>’de 10 Milyon Yeni Sosyal Medya Kullanıcısı<br />

Türkiye’de sosyal medya platformlarını kullananların sayısı <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında 10 milyon 612 bin 500 arttı. Her yıl 230 ülkede<br />

insanların çevrimiçi davranışlarına ilişkin küresel raporlar hazırlayan We Are Social ve Kepios’un Temmuz <strong>2022</strong> raporuna göre,<br />

Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 82,4’i sosyal medya kullanıyor. Türkiye’de insanlar her gün 3 saat 3 dakikalarını sosyal medyada<br />

geçiriyor. Bu süre internette geçirilen toplam sürenin yüzde 39,4’üne denk geliyor. Hangi platformda ne kadar artış yaşandığının<br />

detayları haberimizin içeriğinde…<br />

√ √ √<br />

Kripto Kullanımında İkinciyiz<br />

Yılın başından bu yana kayıplar yaşamasına ve dalgalı bir seyir izlemesine rağmen kripto para ekosistemi büyümeye devam ediyor.<br />

Geçtiğimiz yaz aylarında, daha önce benzeri görülmemiş bir kripto kışı yaşandı. Kripto ekosisteminin en büyük para birimi Bitcoin<br />

bile, <strong>Kasım</strong> 2021’deki 69 bin dolarlık rekor değerinin yarısını kaybetti. Yayımlanan güncel bir rapor, tüm değer kayıplarına rağmen<br />

Türkiye’de kripto para birimlerine ilginin azalmadığını gösterdi. Küresel araştırma şirketi Morning Consult tarafından hazırlanan<br />

araştırma raporda Türkiye, ayda bir kez kripto ticareti yapan yetişkinlerin oranı açısından dünya çapında ikinci sırada yer aldı.<br />

Yüzde 54’lük oranla Nijerya’nın bir adım gerisinde konumlanan Türkiye’yi Tayland, Pakistan, Vietnam, Birleşik Arap Emirlikleri ve<br />

Arjantin gibi ülkeler izledi…<br />

√ √ √<br />

Küresel Fintech Yatırımları <strong>2022</strong> Yılının İlk Yarısında Geriledi<br />

KPMG hazırladığı “Pulse of Fintech” raporunda <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında küresel çapta fintech’lere yatırımları mercek altına aldı.<br />

Rapora göre hem fintech’e yapılan toplam küresel yatırım miktarı hem de fintech yatırımlarında işlem sayısı 2021 yılının ilk yarısı<br />

ile <strong>2022</strong> yılının ikinci yarısı arasında düşüş kaydetti.<br />

Fintech yatırımları Amerika ve EMEA bölgelerinde düşerken Asya - Pasifik bölgesinde, özellikle Avustralya merkezli Afterpay’in<br />

Block tarafından 27,9 milyar dolara satın alınması da dahil olmak üzere birkaç büyük M&A işleminin bir sonucu olarak yeni<br />

bir rekor seviyeye ulaştı. <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında fintech yatırımlarında en büyük payı 43,6 milyar dolar ile ödemeler alanı<br />

oluştururken bunu 14,2 milyar dolar ile kripto takip etti.<br />

√ √ √<br />

Sektörlerin farklı alanlarında yaşanan teknolojik gelişmeleri, teknoloji sektöründe yaşanan yenilikleri ve sektörün teknoloji çözüm<br />

ortaklarının son trendlerini siz okurlarımız için derlediğimiz sektör market sayfalarımız yine ilginizi fazlasıyla çekecek dopdolu<br />

içerikler barındırıyor. Son teknolojileri, gelecek beklentileri ve sektörün öne çıkan teknolojik yatırımlarını takip ederken; araştırma<br />

haberlerinin detaylarında da farklı içeriklere ulaşacaksınız.<br />

Teknolojinin hayatımıza pozitif yansıdığı, geleceğimizi aydınlatan yeniliklerle dolu bir içerikle yeniden buluşmak üzere…<br />

Hoşçakalın…<br />

Ahmet Mızrak<br />

ahmet.mizrak@img.com.tr


10<br />

Turkcell<br />

Superonline<br />

Türkiye’yi 1000<br />

Mbps hız ile<br />

donatıyor<br />

20<br />

Amazon’un<br />

Türkiye’deki<br />

ilk lojistik üssü<br />

açıldı<br />

28<br />

Resesyon<br />

ihtimali dijital<br />

dönüşüm<br />

stratejilerini<br />

vurdu


01 <strong>Kasım</strong>- 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2022</strong><br />

<strong>IT</strong><br />

BİL<br />

network<br />

Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />

İMTİYAZ SAHİBİ<br />

H. FERRUH IŞIK<br />

36<br />

EasyCep’ten<br />

yenileme<br />

merkezi<br />

yatırımı<br />

31<br />

Colendi’den<br />

yeni<br />

Insurtech<br />

girişimi:<br />

Colendi<br />

Sigorta<br />

Tech Data<br />

Türkiye’nin<br />

Adı TD<br />

SYNNEX<br />

Türkiye oldu<br />

47<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

MEHMET SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />

SIDIKA AKYOL KAYIR<br />

sidika.kayir@aplusmedya.com<br />

GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />

AHMET MIZRAK<br />

ahmet.mizrak@img.com.tr<br />

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />

YUSUF OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

HABER MERKEZİ<br />

ENES KARADAYI<br />

enes.karadayi@img.com.tr<br />

KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />

Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />

ozbudun@gmail.com<br />

ÖMER KARDAŞ<br />

omer.kardas@ihlas.com.tr<br />

ALİ İLKER YÜCEER<br />

ali@mak ro bil.com.tr<br />

TEKNİK MÜDÜR<br />

TAYFUN AYDIN<br />

Tayfun.aydin@img.com.tr<br />

GRAFİK TASARIM<br />

HAKAN SÖZTUTAN<br />

hakan.soztutan@img.com.tr<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

Cuma KARAMAN<br />

cuma.karaman@img.com.tr<br />

MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />

Yusuf DEMİRKAZIK<br />

yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />

A BO NE VE DAĞI TIM<br />

İSMAİL ÖZÇELİK<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

Reklam Rezervasyon<br />

A PLUS MEDYA<br />

NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />

Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />

No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />

Bahçelievler - İstanbul<br />

Reklam İletişim<br />

reklam@aplusmedya.com<br />

Tel : 0212 216 99 13<br />

Gsm : 0552 805 34 35<br />

İdare Merkezi:<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Renk Ayrımı:<br />

Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />

CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 30 00


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

SabancıDx, İstanbul ve Hollanda’dan<br />

sonra üçüncü ofisini metaverse’te açtı<br />

Sabancı Holding’in teknoloji şirketi SabancıDx, metaverse’te<br />

yeni kullanım alanları yaratarak, yeni nesil<br />

teknolojilerin üç boyutlu evreninde şirketlerin iş yapış<br />

şekillerine verimlilik katıyor. Bunun ilk örneği olarak<br />

SabancıDx, metaverse’de yarattığı MetaKampüs’te<br />

ilk etkinliğini düzenledi. Şirket ayrıca bu alanda sahip<br />

olduğu yetkinlikleri, yeni ürün ve hizmetler geliştirerek<br />

müşterilerine daha fazla değer yaratmak üzere<br />

kullanmayı hedefliyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

4<br />

İstanbul ve Hollanda’dan sonra üçüncü<br />

ofisini metaverse’te açan SabancıDx, yarattığı<br />

kullanım alanlarıyla iş dünyasına<br />

yeni nesil bir deneyim sunuyor. Dijitalleşme<br />

odağında yenilikçi fikirlerle sürdürülebilir<br />

faydalar yaratan SabancıDx;<br />

işe alım, oryantasyon, eğitim gibi çeşitli<br />

iş süreçlerini meta evrene taşıyarak fark<br />

yaratmak ve çalışanlarıyla farklı kanallar<br />

aracılığıyla da daha yakın bir ilişki<br />

kurmak isteyen şirketler için MetaKampüs<br />

ile değer üretiyor.<br />

SabancıDx, teknoloji ve yazılım yetkinliklerini<br />

kullanarak Üsküdar’da bulunan<br />

Dijital Kampüs’ünün bir ikizini meta evrene<br />

taşıdı. Çalışanların kendi avatarlarını<br />

yaratarak giriş yaptığı MetaKampüs;<br />

yeni Dx’liler ile tanışma, sosyalleşme, çeşitli<br />

interaktif eğitim ve toplantıların bu<br />

evrende yapılması gibi imkanlar sunuyor.<br />

SabancıDx MetaKampüs ile uzaktan<br />

çalışmanın giderek yaygınlaştığı bir<br />

dünyada, yeni nesil bir çalışan deneyimi<br />

tasarlamayı ve çalışanların aidiyet hissini<br />

güçlendirmeyi hedefliyor.<br />

Yeni çalışanların aidiyet<br />

duygusuna katkı<br />

Yaygınlığı küresel olarak artmaya devam<br />

eden metaverse ile ilgili olarak hem<br />

yeni jenerasyonlar hem de iş dünyasına<br />

dair paylaşımlarda bulunan SabancıDx<br />

Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı<br />

Özlem Kalkan; “Hibrit çalışma<br />

düzeninin, büyüme gösteren şirketlerin<br />

yüzde 63’ü tarafından benimsenmiş<br />

olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda,<br />

işe yeni başlayan çalışanların<br />

şirket uygulamalarına adaptasyonlarını<br />

hızlandırmak, sosyalleşebilecekleri ortamlar<br />

yaratmak ve iş aktarımını doğru<br />

yapabilmek adına fark yaratan uygulamaların<br />

ortaya koyulması oldukça<br />

önemli bir hale geliyor. Metaverse, uzaktan<br />

çalışmayı destekleyen çeşitli online<br />

toplantı platformlarının yanı sıra şirketlere,<br />

çalışanları ile 3 boyutlu evrende iletişim<br />

kurmak ve bu renkli dünyada ilişki<br />

geliştirmek adına yeni bir yol sunuyor.<br />

Çağımızın bu ihtiyacından yola çıkarak<br />

geliştirdiğimiz MetaKampüs’te yapılan<br />

işe alım süreçleri, iş hayatına yeni giriş<br />

yapan genç çalışanların çok daha hızlı<br />

bir şekilde aidiyet duygusunu hissetmesine<br />

yardımcı oluyor” dedi.<br />

Farklı kıtalarda işleyen iş<br />

süreçleri bir arada<br />

Günümüzde şirketler yeni kullanım<br />

alanları yaratmak için iş süreçlerini metaverse<br />

ile de desteklemeye başladı. Şirketlerin<br />

metaverse kullanımına öncülük<br />

ederek onlara verimli iş yapış şekilleri<br />

kazandırmak isteyen SabancıDx, hayata<br />

geçirdiği teknolojik ürün ve çözümlerini<br />

de meta evrene entegre etmeyi planlıyor.<br />

Hizmet verdiği şirketlere metaverse<br />

kapılarını açan SabancıDx, 5 kıtada faaliyetlerini<br />

sürdüren Kordsa ile ilk Metaverse<br />

projesinin kick-off çalışmasını<br />

yaptı. Proje ilk fazının sonunda Kordsa’nın<br />

toplu etkinlik ve toplantı süreçlerinin<br />

metaverse evreninde yapılması<br />

planlanıyor.<br />

SabancıDx, MetaKampüs’ün açılışını<br />

Sabancı Holding Dijital Günü etkinliğiyle<br />

yaptı<br />

Sabancı Holding Grubu Finans Direktörü<br />

Orhun Köstem ve SabancıDx &<br />

DxBV Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç<br />

Zaimler’in katıldığı Sabancı Holding<br />

Dijital Günü etkinliğiyle açılışını yapan<br />

MetaKampüs, şirketlerin metaverse için<br />

ilk adımı atmalarına aracılık ederek<br />

geleceğe bir yol açıyor.<br />

Metaverse, yeni bir iş yapış<br />

şekli<br />

Metaverse’ün sadece bir ürün değil, bir<br />

iş yapış şekli olduğunu belirten Kalkan;<br />

“Hızla dijitalleşen yaşamımıza yeni ve<br />

heyecan verici bir boyut kazandıran<br />

metaverse, gerek bireyler gerekse şirketler<br />

için yepyeni olanaklar barındırıyor.<br />

Şirketlerin günlük işleyişinde metaverse<br />

ile etkileşimli olan online görüşmeler,<br />

toplantılar, eğitimler, sosyal aktiviteler<br />

için oyunlaştırılmış deneyimler<br />

kurgulayarak burada geçirilen sürenin<br />

daha keyifli ve verimli hale geleceğini<br />

öngörüyoruz ve hatta gözlemlemeye<br />

başladık bile. Metaverse, yeni bir iş yapış<br />

şekli. SabancıDx olarak, şirketler ve<br />

topluluklar için özerk meta evrenler yaratmak,<br />

bu evrenlere entegre yenilikçi<br />

ürünler geliştirmek ve kendi iş süreçlerimizde<br />

de kullanmak üzere AR-GE çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz. Bu alanda<br />

gerçekleştirdiğimiz çalışan ve teknoloji<br />

yatırımlarımızın yanı sıra; WebGL teknolojileri<br />

üzerinde geliştirmeler yapan<br />

iş ortağımızla son teknolojik altyapı,<br />

görselleştirme ve kullanıcı dostu bir deneyime<br />

sahip MetaKampüs’ü hayata<br />

geçirdik. İş dünyasının geleceğine değer<br />

katan, eşsiz deneyimler sunan, 7/24 yaşayan<br />

ve gelişen bir dünya yaratıyoruz.<br />

Bu projenin içinde olmak bizler için çok<br />

gurur verici.”


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Gaming kahramanları için yeni bir çağ<br />

Dünyanın önde gelen oyun monitörü ve <strong>IT</strong> aksesuar<br />

markalarından AGON by AOC, AGON serisinin yeni,<br />

5. Neslinden ilk monitörleri sunuyor: AG275QX/EU ve<br />

AG275QXN/EU…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

6<br />

27/68.6 cm ekran ölçüsüne ve Hızlı IPS<br />

(AG275QX/EU) ya da Hızlı VA panellerine<br />

(AG275QXN/EU) sahip her iki QHD<br />

modeli de hızlı hareket eden, rekabet<br />

dolu aksiyonu doğru bir biçimde görüntülemek<br />

için 165 Hz yenileme oranına<br />

sahip ve 1 ms GtG tepki süresi sunuyor.<br />

Ayrıca DisplayHDR 400 ve geniş renk<br />

gamı, çarpıcı ve canlı renkler veriyor.<br />

AG275QXN/EU, sektöründe ilk olan düz<br />

bir Hızlı VA paneline ve böylece rekabetçi<br />

çoklu oyuncu yarışmalarına uygun<br />

bir tepki verebilirliğe sahip, bir yandan<br />

da hikâye odaklı, tek oyunculu oyunlarda<br />

muhteşem bir sürükleyicilik için VA<br />

panellerinin sunduğu zengin kontrasta<br />

sahip. Öte yandan AG275QX/EU, Hızlı<br />

IPS paneli ile üst düzey renk doğruluğuna<br />

ve 10 bit renk derinliğine sahip, bu da<br />

içerik üreticisi ve oyuncu kitlesi için ideal.<br />

AOC’nin sürdürülebilirliğe gösterdiği<br />

adanmışlığa uygun olarak, monitörler<br />

yüzde 100 geri dönüştürülebilir destekli<br />

kağıt ambalaj içerisinde satılıyor.<br />

Günümüzün çok yönlü oyuncuları için<br />

geliştirilmiş bu monitörler, düz çizgilere<br />

sahip, yepyeni, köşeli bir tasarıma sahip,<br />

bu da modellerin pek çok oyuncunun<br />

masasına uygun olmasını sağlıyor: Minimal<br />

bir ayak izi olan, birinci sınıf ve<br />

sağlam bir metal tabana, çoklu görev<br />

yürütme için sıkı ikili ya da üçlü monitör<br />

kurulumlarının elde edilmesini sağlayan<br />

3 taraftan çerçevesiz panellere, ve LAN<br />

partilerine ya da turnuvalarına kolayca<br />

taşınması için dahili bir taşıma koluna<br />

sahip, yüksekliği ayarlanabilir, ergonomik<br />

bir ayağa da sahip.<br />

Düz, Hızlı IPS paneline sahip AG275QX/<br />

EU, yüksek renk doğruluğunda 1.07 milyar<br />

renk üretmek için 10 bit renk derinliğine<br />

sahip. Hız dolu rekabetçi aksiyon ile<br />

baş etmek için, modelin 165 Hz yenileme<br />

oranı (170 Hz’e hız aşırtma yapılabilir) ve<br />

1 ms GtG tepki süresi keskin, neredeyse<br />

hayalet görüntünün hiç olmadığı görseller<br />

sunuyor. IPS teknolojisi sayesinde,<br />

AG275QX/EU modeli mükemmel geniş<br />

görüntüleme açıları sunuyor.<br />

AG275QXN/EU modeli, “daha yavaş” VA<br />

panellerine yönelik olumsuz algıyı yerle<br />

bir eden, sıra dışı 1 ms GtG tepki süreli,<br />

düz bir Hızlı VA paneline sahip. Dünyada<br />

1 ms GtG düz VA panellerinden<br />

ilklerinden biri ile donatılmış,<br />

AG275QXN/EU, 165 Hz yenileme oranı<br />

sayesinde IPS kardeşleri kadar hızlı bir<br />

yanıt verebilirlik sunuyor, üstelik daha<br />

derin siyahların ve 3000:1 daha yüksek<br />

kontrast oranının da ek faydasına sahip.<br />

Her iki model de günlük görevlerde işe<br />

yarayan ve oyunlarda ve videolardaki<br />

daha ince ayrıntıları görmeyi sağlayan<br />

yerli QHD çözünürlüğe (2560x1440) sahip.<br />

Ayrıca günümüzde gaming için de<br />

ideal çözünürlük olan QHD, Full HD’ye<br />

kıyasla kayda değer bir yükseltme, ancak<br />

yine de 4K’den daha düşük olması sebebiyle<br />

yeni grafik kartların çoğu QHD’de<br />

yüksek kare hızları elde edebiliyor. Her<br />

iki AGON 5 modeli ayrıca Konsol Modu’nda<br />

da kullanılabilir, bu da 4K @ 120<br />

Hz sinyalini kabul edip 2560x1440’e doğru<br />

aşağı ölçeklendirebilir, bir yandan da<br />

hâlâ konsol oyuncularının yüksek (120<br />

Hz) yenileme hızlarının tadını çıkarmalarını<br />

sağlar.<br />

Hareketli görüntülerde daha da yüksek<br />

bir keskinlik yaratmak için modellerin<br />

her ikisi de 1 ms MPRT elde edebilmek<br />

için MBR (Motion Blur Reduction) işlevini<br />

sunuyor. Bu modda arka aydınlatma<br />

yenileme hızı ile uyumlu şekilde çalışır,<br />

böylece daha yavaş piksel geçişleri neredeyse<br />

görünmez olur ve tek tek kareler<br />

arasında en temiz geçişi beraberinde getirir.<br />

Aşırı düşük girdi gecikmesi de kullanıcıların<br />

girdilerinin neredeyse anında<br />

görsellere çevrilmesini sağlayarak oyuncuların<br />

en yüksek düzeylerde yarışmalarını<br />

mümkün kılar. AG275QXN/EU,<br />

Adaptive-Sync’i desteklerken, AG275QX/<br />

EU de NVIDIA G-Sync uyumludur, işte<br />

bu sayede kare uyumsuzluğu nedeniyle<br />

herhangi bir yırtılma ya da tutukluk<br />

gibi yapay olgular, modellerin ikisinde de<br />

karşınıza çıkmaz.<br />

AGON 5 serisinin yeni tasarımı, her<br />

oyuncu estetiğine uyacak şekilde üst düzey,<br />

ancak sade bir his verir. Oyuncuların<br />

diğer çevre birimlerini, joystick’leri,<br />

gamepad’leri vs. bağlayabilmeleri için<br />

çok seçenek sunan bu modeller, 4 portlu<br />

bir USB 3.2 Gen 1 hub’a sahiptir. Ergonomik<br />

ve sağlam metal ayak, 150 mm<br />

yükseklik ayarı, -20/20° sağa sola dönme<br />

aralığı, -5/23° eğme aralığı ve 90° pivot<br />

oryantasyonu sunarak uzun süren gaming<br />

oturumlarını hiç olmadığı kadar<br />

rahat bir hale getirir. VESA montajı seçeneği<br />

ise esnekliği daha da artırır. FlickerFree<br />

teknolojisi ve Low Blue Modu ise<br />

özellikle akşamları, daha sağlıklı şekilde<br />

oyun oynamaya katkıda bulunur.<br />

Her iki modelde de, AGON by AOC’nin<br />

monitörleri ve diğer AOC çevre birimlerini<br />

kontrol etmeyi sağlayan ana yazılım<br />

takımı olan G-Menu bulunmaktadır ve<br />

bu geniş yelpazede özelleştirme seçeneklerine<br />

sahiptir. 4 yönlü joystick ise alternatif<br />

bir OSD kontrolü sağlar.<br />

AGON AG275QX/EU ve AG275QXN/EU,<br />

sırasıyla 469 USD ve 389 USD üretici tarafından<br />

tavsiye edilen perakende fiyatından<br />

Eylül <strong>2022</strong>’den itibaren piyasada<br />

bulunabilecek.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

TCL, yeni televizyonlarını tanıttı<br />

Ürünlerini Bilkom Güvencesiyle Türkiye’de pazara<br />

sunan TCL Electronics, yeni Google TV modelleri ve<br />

son teknolojiye sahip tüketici elektroniği ürünlerini<br />

Türkiye’de gerçekleştirdiği lansman ile tanıttı…<br />

2021 Global Android TV pazarının 1,<br />

LCD TV pazarının ise 2 numaralı oyuncusu,<br />

dünyanın öncü panel üreticisi<br />

TCL’nin yenilikçi ürün gamında ödüllü<br />

Mini LED ve QLED TV modelleri başı çekiyor.<br />

Üstün özelliklerle donatılmış yeni<br />

TV serisi, gelişmiş görüntü ve ses deneyimi<br />

ile kullanıcılara maksimum deneyim<br />

vadediyor.<br />

Lansmanda tümü Google TV arayüzüyle<br />

gelen TCL X925 Pro, C935, C835, C735,<br />

C635, P635 ve P735 TV modelleri ile<br />

C-Fresh klima serisi, CES <strong>2022</strong> İnovasyon<br />

Ödülü›’nün sahibi Sweeva serisinin yeni<br />

6000M ve 6500M isimli moplu robot süpürge<br />

modelleri ve Breeva Pro400 Premium<br />

hava temizleyici modeli tanıtıldı.<br />

<strong>IT</strong> network Türkiye’nin En Geniş Google<br />

TV Ürün Gamı<br />

Yeni ürün ailesiyle Türkiye’nin en geniş<br />

Google TV ürün gamını TCL ile pazara<br />

sunan Bilkom, farklı ihtiyaçlara yönelik<br />

geniş bir yelpazede performans odaklı ve<br />

premium ürünler ile TV pazarını hareketlendirecek.<br />

Tamamına yakını Bilkom güvencesiyle<br />

Türkiye’de üretilen TCL’nin yeni TV ailesi,<br />

Google TV arayüzü ile daha fazla bağlanabilirlik<br />

ve uyum sağlayacak. Telefon,<br />

tablet ve bilgisayarlar, yeni sürüm sayesinde<br />

TV ile çok daha uyumlu ve hızlı çalışabilecek.<br />

Birden fazla kullanıcı profili<br />

oluşturmaya imkân tanıyan yeni Google<br />

TV’ler, kişiselleştirmeye daha fazla olanak<br />

sunacak. Çocuk profili ve ebeveyn<br />

kontrolü özellikleri ile daha fazla kontrol<br />

mümkün olacak.<br />

Sektör Market<br />

8<br />

“Yeni modeller büyüme<br />

yolculuğumuzun lokomotifi<br />

olacak”<br />

5 yıl önce başlayan TCL-Bilkom iş<br />

birliğinin her geçen gün büyüdüğünü ve<br />

yeni bir aşamaya geçtiğinin altını çizen<br />

Bilkom Genel Müdürü Fikret Ballıkaya,<br />

“2 yıl önce önemli bir adım atmış ve<br />

TCL’nin yüksek teknolojisini Türkiye’ye<br />

taşıyarak yerli üretimin müjdesini<br />

vermiştik. Bugün ise iş birliğimizi bir<br />

üst seviyeye taşıyoruz. Tamamına<br />

yakını yerli üretim olan yeni TV ailesi ile<br />

Türkiye’nin en geniş Google TV ailesini<br />

Türk pazarına sunuyoruz. Yeni dönemde<br />

TCL’nin global TV pazarı liderliğini Türkiye’ye<br />

taşıma hedefiyle yolumuza güçlü<br />

bir şekilde devam ediyoruz.” dedi.<br />

TCL Electronics Afrika ve Orta Doğu<br />

Genel Müdürü Sunny Yang yaptığı açıklamada;<br />

“TCL, Türkiye’de kısa zamanda<br />

önemli bir büyüme katetti ve bu büyümeyi<br />

etkili bir bölgesel planlama ile gelecek<br />

hedeflerimize taşımak istiyoruz.<br />

TCL dünyanın dört bir yanında olduğu<br />

gibi Türkiye’de de insanların hayatlarında<br />

mükemmelliği sürdürmeleri için<br />

onlara ilham olma tutkusu ile hedeflerine<br />

emin adımlarla ilerlemeye devam<br />

edecek.” dedi. TCL Electronics Kıdemli<br />

Bölge Müdür’ü Timo Xu ise “Türkiye’deki<br />

tüketicilerimize birinci sınıf bir sinema<br />

deneyimi sunmak için TCL’in en yeni<br />

nesil Mini LED ve QLED C serisi TV’lerini,<br />

son teknoloji taze havalı C-Fresh serisi<br />

klima ve ekosistem ürünlerini piyasaya<br />

sürmekten gurur duyuyoruz” dedi.<br />

TCL Mobil Ülke Müdürü Serhan Tunca,<br />

TCL’nin bir ekosistem markası olduğunu<br />

vurgulayarak “TCL ekosisteminin<br />

en önemli bileşenlerinden<br />

biri de mobil kategoride sunduğumuz<br />

çözümler. Akıllı telefon, tablet, akıllı<br />

çocuk saati, kulaklık ve modemden<br />

oluşan zengin ürün portföyümüzü<br />

Türkiye pazarında genişletmeye devam<br />

edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem<br />

yeni ürünlerimizi kullanıcılarımızla<br />

buluşturacak hem de yerli üretim<br />

konusundaki çalışmalarımızı artırarak<br />

sürdüreceğiz” dedi.<br />

Türkiye’de Üretilen ilk Mini<br />

LED Google TV<br />

Daha önce TCL ile Türkiye’nin ilk Mini<br />

LED TV’sini pazara sunan Bilkom, yeni<br />

modellerle birlikte Türkiye’nin ilk Mini<br />

LED Google TV’sini yerli üretim olarak<br />

pazara sunan ilk marka olacak.<br />

TCL, Türkiye’de üretilen ilk Mini LED<br />

Google TV unvanına sahip TCL C835 ve<br />

C935 modellerinde yerel karartma bölgelerinin<br />

sayısını 1920’ye kadar çıkararak<br />

görüntü kalitesinde çıtayı yükseltiyor.<br />

EISA Award’da <strong>2022</strong>-2023 Premium<br />

Mini LED TV ödülünü alan C835, sinema<br />

kalitesinde ses ve görüntü deneyimi<br />

sunan IMAX Enhanced sertifikasına<br />

sahip.<br />

TCL X925 Pro Mini LED 8K Google TV,<br />

sunduğu 2800 nit parlaklık ile gün ışığında<br />

bile en canlı ve renkli görüntüyü<br />

sağlarken OD-Zero teknolojisiyle de<br />

daha net ve canlı görüntüleri sunuyor.<br />

Üstün QLED 4K teknolojisi ile öne çıkan<br />

C735 ve C635 modelleri, olağanüstü<br />

video oyun performansları ile kapsamlı<br />

bir eğlence deneyimi sunuyor. EISA<br />

Award’da <strong>2022</strong>-2023 Best Buy LCD TV<br />

ödülüne layık görülen C735, aynı zamanda<br />

Avrupa’nın ve Türkiye’nin ilk 98’’<br />

QLED Google TV’si unvanına sahip.<br />

TCL’nin performans odaklı P serisinin<br />

yeni üyeleri P635 ve P735 ise; akıcı Google<br />

TV arayüzü ile ve görüntü kalitesiyle<br />

üst seviye deneyim sunuyor.<br />

160’ı aşkın ülkede ürün ve çözümlerini<br />

tüketicilere ulaştıran TCL, dünya çapında<br />

yaklaşık 300 milyon kullanıcıya<br />

ürün sağlıyor. 2021’’de 24,6 milyon adet<br />

LCD TV sevkiyatı ile global çapta Pazar<br />

payı yüzde 11,5 büyüyen TCL, Bilkom iş<br />

birliği ile Türkiye’de üretim yapıyor ve<br />

Türkiye’nin en geniş Google TV ürün<br />

gamına sahip.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Galibiyetin en önemli unsuru: Ses!<br />

SteelSeries geliştirdiği Arctis Nova kulaklıklarıyla oyun<br />

dünyasına yeni sesler getirmeye devam ediyor. Arctis<br />

Nova serisinin son kulaklığı Nova 7; High Fidelity<br />

ses kalitesi, 360° Uzamsal Ses gibi özellikleri ve Sonar<br />

Audio Software ile güçlendirilmiş yenilikçi yapısıyla<br />

oyuncuların en sınırlı ayrıntıları duymasını hedefliyor…<br />

Geçtiğimiz dönemde yeni kulaklığı Arctis<br />

Nova 7’yi tanıtan SteelSeries, yenilikçi<br />

teknolojileri oyun sektörüne adapte etmeyi<br />

sürdürüyor. SteelSeries, Nova Acouistic<br />

System ile tasarlanmış olan yeni nesil kulaklıklarıyla<br />

oyuncuların en ayrıntılı sesleri<br />

duymasını hedefliyor. Bu noktada, Nova<br />

Acoustic System ile tasarlanan ve piyasaya<br />

sunulan yeni kulaklıkla; High Fidelity ses<br />

özelliği, Sonar Audio Software Suite ayrıcalığı<br />

ve 360° Uzamsal Ses imkanı oyuncuların<br />

en önemli detayları yakalamasına<br />

imkan tanıyor.<br />

İlk global e-spor ekipman markası olan<br />

SteelSeries, tanıttığı kulaklık modeli Nova<br />

7’de aktif Formula 1 pilotları tarafından<br />

kullanılan mikrofonları kullanıyor. Bu sayede<br />

oyuncular eşsiz bir kullanıcı deneyimi<br />

yakalıyor. Öte yandan, oyunculara kablosuz<br />

kullanım özgürlüğüne sağlamanın<br />

yanı sıra eş zamanlı olarak iki ses akışını<br />

dinleme imkanını da tanıyor. Ayrıca ClearCast<br />

Gen 2 aracılığıyla yapay zeka desteğiyle<br />

istenmeyen gürültüleri engellerken<br />

iletişim kapasitesini artırma fırsatı da sunuyor.<br />

Nova ailesindeki her bir kulaklık, rekabetin<br />

sert geçtiği oyun dünyasında kullanıcılara<br />

kusursuz bir ses deneyimi sağlamayı<br />

amaçlıyor. Marka ortaya koyduğu gelecek<br />

vizyonuyla oyun sektörüne yönelik olarak<br />

gelişimini sürdürürken, hızla değişen ve<br />

dönüşen oyun ekosistemindeki sorunların<br />

çözümü için yeni stratejiler izliyor.<br />

Yeni ses teknolojisi Sonar<br />

uzman ses mühendisleri<br />

tarafından üretildi<br />

Yeni ses teknolojisi Sonar’ı oyun ekosistemine<br />

sunan global espor ekipman markası<br />

SteelSeries, attığı bu adımla oyuncuların<br />

oyun deneyimlerini mükemmelleştirmeyi<br />

ve oyun performanslarını geliştirmeyi sürdürüyor.<br />

Yeni ses teknolojisi Sonar uzman<br />

ses mühendisleri tarafından yapılan çalışmaların<br />

bir sonucu olarak üretildi. Sonar<br />

teknolojisi, ilk defa oyuncuların farklı ses<br />

detaylarını yönetmesine ve oyuncuların<br />

oyun esnasındaki aksiyonları erken fark<br />

etmesine olanak tanıyor. Özellikle savaş<br />

oyunları esnasındaki hassas seslerin daha<br />

iyi duyulmasını sağlıyor. Ayrıca ses ayarlarını<br />

kişiselleştirebilen oyunseverler, Sonar’ın<br />

sahip olduğu Virtual 7.1 Surround<br />

Sound özelliğiyle sinema benzeri bir ses<br />

kalitesine erişebiliyor.<br />

Oyuncular, Sonar Software ve Nova serisi<br />

kulaklıkların bir araya gelmesiyle oyun<br />

ekosistemindeki rekabete ayak uydururken<br />

harika bir kullanıcı deneyimi imkanını<br />

da yakalıyor. Nova Serisi, eşsiz mirasıyla<br />

farklı seviyedeki oyunculara ve farklı bütçelere<br />

hitap edebiliyor. Oyuncular beklentilerine,<br />

seviyelerine ve bütçelerine uygun<br />

olarak farklı seçeneklere yönelebiliyor.<br />

E-Ticaretin Davos’u İstanbul’da gerçekleşti<br />

Beş farklı sahnede<br />

ekosistemin profesyonellerinden<br />

oluşan 200’den<br />

fazla konuşmacının<br />

tecrübelerini<br />

paylaştığı forumda,<br />

ClickMeLive<br />

Genel Müdürü Emre İlban da sektörün önde<br />

gelen isimlerinin katıldığı oturuma başkanlık<br />

etti. “2024 öncesi bizi bekleyen trendler:<br />

E-Ticaret, pazarlama, strateji” başlıklı oturumda<br />

yaptığı konuşmada İlban, herkes e-ticaretin<br />

bugününü ve yarınını konuşurken<br />

kendilerinin bir adım ötesini konuşmak istediklerini<br />

belirterek, “Dünya genelinde artan<br />

enflasyon sebebiyle genel giderler arttığı<br />

için insanlar artık teknolojide de seçici satın<br />

alım yapmaya başladı. Dolayısıyla e-ticaret<br />

artık eskisinden daha zor” dedi. Analytica<br />

House CEO’su Kıvanç Ünal, 2023’te yeni<br />

bir kriz beklendiğini ABD ve Avrupa’nın da<br />

bu durumdan ciddi şekilde etkilendiğini,<br />

insanların artık ihtiyaçlarına yönelik alışverişe<br />

yönlendiğini söyledi. Meta Vertical<br />

Lead Irmak Emekdaş da doğru müşteriye<br />

Dünya e-ticaretinin devleri, “e-ticaretin Davos”u<br />

olarak 9’uncu kez düzenlenen World E-Commerce<br />

Forum kapsamında İstanbul›da buluştu. 28-30<br />

Eylül’de WoW Kongre Merkezi’nde 34 ülkeden 10<br />

binden fazla katılımcıyı ağırlayan forum kapsamında,<br />

150 bini aşkın B2B görüşme gerçekleştirildi…<br />

ulaşmak için platformları doğru sinyallerle<br />

destekleyip sisteme güvenilmesi gerektiğini<br />

söyleyerek, partner şirketler vasıtasıyla<br />

tamamlayıcı çözüme yönelmenin önemine<br />

değindi. E-ticaret bütçesindeki yurt dışı alışveriş<br />

oranının hızla arttığını, bunların çoğunun<br />

sosyal medyadan keşfedilmiş ürünler<br />

olduğunu kaydetti. Insider Başkan Yardımcısı<br />

Kerem Bozokluoğlu ise konuşmasında,<br />

sosyal ticaretin ürünler ve algoritma gibi<br />

birçok açıdan evrildiğini, bu kadar büyük bir<br />

ürün dünyasını yönetmenin zor olduğunu,<br />

influencerlar’ın da artık takipçi sayısından<br />

ziyade içerik üretme kabiliyetiyle seçildiğini<br />

vurguladı.<br />

Dünya e-ticaretinin yeni yol haritasının çizildiği,<br />

gelecek vizyonu ve trendlerin ele alındığı<br />

forum; bilgilendirme toplantılarının yanı sıra<br />

katılımcılarına yeni iş birlikleri ve ticari ortaklıklar<br />

oluşturma imkânı da sundu. 3 gün boyunca<br />

e-ticaretin kalbinin Türkiye’de atmasını<br />

sağlayan forum, sektörün lider markalarının<br />

yanı sıra kamu ve özel sektörden üst düzey<br />

isimleri de ağırladı.<br />

“Dünyada ve Türkiye’de E-Ticaretin Gelişimi”,<br />

“Teknoloji Yatırımcılığının Geleceği”, “E-Ticarette<br />

Müşteri Deneyimi”, “E-Ticarette Hız<br />

Kavramı” ve “Patronlarla E-Ticaretin Stratejisi”<br />

gibi birçok konu başlığının masaya yatırıldığı<br />

foruma 40’tan fazla yatırımcı ve fon da katıldı.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Turkcell Superonline Türkiye’yi 1000<br />

Mbps hız ile donatıyor<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

10<br />

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, tüm<br />

zorluklara rağmen iki milyon müşteriyi aştıklarını<br />

belirterek, “Kutlamayı tüm Türkiye’deki<br />

fiber müşterilerimizle yapıyoruz.<br />

Kayıtsız şartsız bu hafta sonu boyuncu<br />

tüm evlere 1000 Mbps hız hediye ediyoruz”<br />

dedi.<br />

Edirne’den Diyarbakır’a Gaziantep’ten Kocaeli’ne<br />

kadar 28 ili fiberle donatan Turkcell,<br />

gerçek fiber kullanan müşteri sayısında<br />

iki milyonu aştı. Yaptığı yatırımlarla<br />

ışık hızında fiber altyapıyı beş milyon hane<br />

için hazır eden Turkcell, 55 bin km’lik fiber<br />

altyapısıyla Türkiye’nin dijitalleşmesi için<br />

çalışmalarını sürdürüyor. Turkcell Superonline’ın<br />

iki milyonuncu fiber müşterisinin<br />

de katıldığı bir toplantıya ev sahipliği<br />

yapan Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan<br />

şunları söyledi:<br />

“Türkiye’de ilk fiber yatırımını yaptığımız<br />

günden bugüne kadar geçen sürede,<br />

müşterilerimiz hızlı ve kaliteli internete<br />

teveccüh gösterdi ve bugün gerçek fiberde<br />

iki milyon müşteriye ulaşmanın mutluluğunu<br />

yaşıyoruz. Müşterimiz Anıl Ali Fırat,<br />

en hızlı paketlerimizden biri olan 1000<br />

Mbps’yi tercih ederek Turkcell Superonline’ın<br />

ışık hızındaki internetini kullanan iki<br />

milyonuncu kişi oldu. Bu vesileyle biz de<br />

kayıtsız şartsız cihazları uyumlu olan tüm<br />

müşterilerimizin indirme hızını bu hafta<br />

sonu boyunca 1000 Mbps’ye varan hızlara<br />

çıkarıyoruz. Tüm müşterilerimize 2 gün<br />

boyunca hediye ettiğimiz yüksek hızlı interneti<br />

ülkemizde yaygınlaştırmak için<br />

çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda<br />

da Temmuz ayı itibarıyla fiberde<br />

en yüksek hızları erişilebilir kılan bir kampanya<br />

düzenlemiştik. Böylece Turkcell fiberi<br />

yeni tercih eden bireysel müşterilerimizin<br />

yüzde 40’ı 100 Mbps ve üzeri hızları<br />

seçerek gerçek fiber ile tanışmış oldu.”<br />

Turkcell Superonline fiberi olan<br />

evlerin yüzde 30’u kısa sürede<br />

Wi-Fi 6 ile tanıştı<br />

Murat Erkan Wi-Fi 6 teknolojisiyle ilgili;<br />

“Müşterilerimizi ev internetinde de en gelişmiş<br />

teknolojilerle buluşturuyoruz. Ev<br />

içindeki kapsamayı artıran Wi-Fi 6 teknolojisi,<br />

Türkiye’de ilk kez Turkcell Superonline<br />

müşterileriyle buluştu. Şu anda dünyada<br />

da en yeni teknoloji olarak kabul edilen<br />

bu teknoloji, Turkcell Superonline fiberinin<br />

bulunduğu evlerde kısa sürede yüzde<br />

30’unda kullanılmaya başlandı. Önümüzdeki<br />

dönemde tüm fiber evlere sunmayı<br />

hedefliyoruz. Duvarları yıkan teknoloji<br />

olarak adlandırdığımız Wi-Fi 6’nın bir ileri<br />

teknolojisi olan WiFi6E gibi en yeni teknolojilerin<br />

de testlerini halihazırda yapıyoruz.<br />

Bu sayede Türkiye’yi dijital dönüşümde<br />

ve bilgiye erişimde lider ülkelerden biri<br />

yapmak için çalışıyoruz” dedi.<br />

Turkcell GM Murat Erkan/ Turkcell Superonline’ın 2 milyonuncu fiber internet<br />

müşterisi Ali Anıl Fırat/ Turkcell GMY Ceyhun Özata<br />

Türkiye’deki fiber illerinde başlattığı 1000 Mbps hamlesinin<br />

karşılığını hızla alan Turkcell Superonline, fiberde<br />

iki milyon müşteriyi aştı. Turkcell, yatırımlarına hız<br />

kesmeden devam ederek 55 bin kilometre fiberi beş<br />

milyon haneye taşıdı…<br />

İki milyonuncu fiber müşteri<br />

Balıkesir’den<br />

Turkcell Superonline’ın iki milyonuncu<br />

fiber internet müşterisi Balıkesir’den Anıl<br />

Ali Fırat oldu. Murat Erkan, Turkcell Superonline<br />

1000 Mbps hız paketine geçen<br />

Anıl Ali Fırat yüksek hızlı internetin tadını<br />

çıkarması için teknoloji paketi hediye etti.<br />

Beş yıldır Balıkesir’deki müşterilerine fiber<br />

internet hizmeti sunan Turkcell Superonline,<br />

burada 80 bin haneye erişen fiber altyapıya<br />

sahip.<br />

“Ortak altyapıya şimdi<br />

geçmezsek; üç yıl sonra çok<br />

geç kalmış olacağız”<br />

Açıklamasında ortak altyapı vurgusu yapan<br />

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan,<br />

“FTTH Council (Avrupa Eve Kadar Fiber<br />

İnternet Konseyi) tarafından Mayıs ayında<br />

yayınlanan rapora göre; Türkiye 39 Avrupa<br />

ülkesi içerisinde fibere erişimde 21. sırada<br />

yer alıyor. Bu rapora göre fiberleşme oranında<br />

ülkemiz Avrupa ortalamasının da<br />

gerisinde kalmış durumda. Yıllardır söylediğimiz<br />

gibi Türkiye’nin kaynaklarının<br />

doğru ve verimli kullanılabilmesi adına<br />

“ortak fiber altyapıyı” en doğru çözüm olarak<br />

görüyoruz. Hatta birçok Avrupa ülkesinde<br />

fiberin yaygınlaştırılmasına yönelik<br />

ortak altyapı şirketleri kurulmaya başlandı<br />

ve önümüzdeki dönemde fiberleşme konusunda<br />

büyük atılımların olması bekleniyor.<br />

Şimdiden bu çalışmalara başlayan Avrupa<br />

ülkeleri ile makasın açılmaması için<br />

bugün harekete geçmek çok önemli. Ortak<br />

altyapıya şimdi geçmezsek; üç yıl sonra<br />

çok geç kalmış olacağız. Ülke insanımızın<br />

en iyi hizmeti alması için rekabetin altyapıda<br />

değil hizmet ve servislerde olması<br />

gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin hak<br />

ettiği sıralara yükselmesi için canla başla<br />

çalışmaya devam edeceğiz” açıklamasında<br />

bulundu.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

KOBİ’ler İşTurkcell İle dijitalleşiyor<br />

Dünyanın ilk dijital operatörü Turkcell, KOBİ’lere sunduğu<br />

İşTurkcell hizmetiyle veri güvenliğinden<br />

bulut çözümlerine dijital dönüşüm<br />

için esnek altyapı ve tüm e-dönüşüm<br />

uygulamalarında uçtan uca danışmanlık<br />

sunuyor. İşTurkcell, sektörel uzmanlığıyla<br />

KOBİ’lere dijital dönüşüm yolculukları boyunca<br />

doğru servis ve ürünlere tek adresten<br />

ulaşabilme imkanı sağlıyor. KOBİ’ler,<br />

İşTurkcell internet sitesinde dijitalleşme<br />

seviyesini ölçümlüyor ve ihtiyacına uygun<br />

çözümlere ulaşabiliyor…<br />

Dijital dönüşümün öncüsü Turkcell, KO-<br />

Bİ’lerin işlerini dijitale taşıyarak büyütmesi<br />

için güvenilir teknoloji danışmanlığı<br />

yapmaya ve dijital dönüşüm yolculuğunun<br />

her aşamasına uygun çözümler sunmaya<br />

devam ediyor. Turkcell’in kurumsal<br />

müşterilerine seslendiği İşTurkcell platformu<br />

ile her dijitalleşme seviyesine uygun<br />

çözümler ve dönüştüren teknolojileri<br />

sunarken, internet sitesine eklediği testle<br />

KOBİ’lerin dijitalleşme farkındalığını artırmayı<br />

hedefliyor. Erişim çözümlerinin<br />

yanı sıra KOBİ’lerin dijital dönüşüm yolculuğunda<br />

bulundukları konuma uygun<br />

bulut, güvenlik çözümleri ve e-dönüşüm<br />

uygulamalarını ihtiyaçlarına uygun olarak<br />

belirleyerek tek bir noktadan sunuyor.<br />

İşTurkcell, KOBİ’lerin verimliliğini ve üretkenliğini<br />

artırırken sürdürülebilirlik alanında<br />

da katkı sağlıyor.<br />

KOBİ’lerin farklı ihtiyaçlarına<br />

üç kapsamlı çözüm<br />

İşTurkcell’de KOBİ’lerin farklı ihtiyaçları<br />

için “İşini Dijitale Taşı”, “İşini Dijitalde<br />

Büyüt”, “İşini Dijitalde Yönet” olmak üzere<br />

işletmelerin dijitalleşme seviyesine göre<br />

üç kapsamlı çözüm grubu bulunuyor. KO-<br />

Bİ’ler, isterlerse https://www.turkcell.com.<br />

tr/kobilerdijitallesiyor internet sitesinde<br />

yer alan testi de yanıtlayarak dijitalleşmede<br />

hangi noktada olduklarını keşfediyor,<br />

bu ihtiyaca uygun çözümleri inceleyebiliyor,<br />

benzer konumda bulunan diğer KO-<br />

Bİ’lerin kullandığı e-dönüşüm çözümlerine<br />

ulaşabiliyor.<br />

Ceyhun Özata: “KOBİ’lerin<br />

tüm ihtiyaçlarına İşTurkcell<br />

ile cevap veriyoruz”<br />

İşTurkcell ile KOBİ’lere sundukları danışmanlıkla<br />

ilgili bilgiler veren Turkcell Kurumsal<br />

Satıştan Sorumlu Genel Müdür<br />

Yardımcısı Ceyhun Özata, “Ekonominin<br />

lokomotifi KOBİ’lerimizin iş sürekliliğini<br />

sağlaması ve rekabetçi yapısını koruyabilmesi<br />

adına teknolojiden faydalanma<br />

ihtiyaçları her geçen gün artıyor. Artık<br />

her işletmenin varlığını koruyabilmesi ve<br />

büyümesi için dijitalleşmesi şart. KOBİ’lerimiz<br />

de bunun bir gereklilik olduğunun<br />

farkındalar. TÜİK raporuna göre Türkiye’de<br />

528 bin KOBİ yer alıyor. KOBİ’lerimiz<br />

geç kalmadan kendi üzerlerine düşen<br />

görevi yerine getirerek bu alanda bilinçlendikçe<br />

rekabette de ivme kazanacaklar.<br />

Yaptığımız araştırmalar bize gösteriyor ki<br />

KOBİ’lerimizin en öncelikli beklentisi dijitalleşmeyle<br />

ilgili bilgi sahibi olmak. Biz de<br />

konuyla ilgili en güncel bilgilerin yer aldığı<br />

içeriklerimizi İşTurkcell bünyesinde bir<br />

araya getirerek onlara sunuyoruz. Bununla<br />

birlikte KOBİ’lerin tüm dijitalleşme<br />

ihtiyaçlarını karşılıyor, bulut, güvenlik<br />

ve e-dönüşüm çözümlerimizin yanı sıra<br />

finansman desteğimiz ile de yanlarında<br />

oluyoruz” dedi.<br />

TOUGHBOOK ile sunulan şifreleme her<br />

sektörün ilgisini çekecek<br />

Çok Gizli bilgiler<br />

için özel olarak<br />

tasarlanmış, şifreli bir<br />

dahili katı hal sürücüsüne<br />

(SSD) sahip dizüstü<br />

bilgisayar fikri, çok<br />

üst düzey istihbarat ve<br />

sıra dışı durumları akla<br />

getirebilir. Fakat bireysel<br />

ve kurumsal hassas<br />

verileri korumanın hiç olmadığı kadar<br />

önemli olduğu bu dönemlerde bu tür özellikler<br />

sadece savuna sektöründe değil,<br />

farklı endüstrilerde de tercih ediliyor.<br />

İstatistikler her 53 saniyede bir dizüstü<br />

bilgisayarın çalındığını gösteriyor<br />

ve çalışanların mobil cihazlarında<br />

şahıslarına ve şirketlerine ait önemli<br />

verilerin yer aldığı düşünüldüğünde<br />

şirketler de bu durum için bir çözüm<br />

arıyor.<br />

TOUGHBOOK ise bu soruna yönelik Viasat<br />

Data at Rest (DAR) markalı sektör öncüsü<br />

veri depolama güvenliği cihazlarının<br />

Panasonic, Viasat ile şifreleme alanında gerçekleştirdiği<br />

işbirliğiyle savunma sektöründe kullanılan ancak diğer<br />

sektörlerin de kullanmak istediği çözümler sunuyor…<br />

donanım şifreleme ürünlerini kullanıyor.<br />

Viasat’ın UK National Cyber Security<br />

Centre tarafından değerlendirilen Eclypt<br />

portföyü de tüm dünyada kullanılıyor. Bu<br />

imkanların yer aldığı TOUGHBOOK cihazları<br />

da Çok Gizli olarak sınıflandırılan<br />

ve bu sınıflandırmanın altındaki verileri<br />

depolayabilecek kadar güvenli oluyor. Ek<br />

olarak NATO ve Avrupa ülkelerinde kullanım<br />

için uygun bir konumda yer alıyor.<br />

Finansal hizmetler gibi özel sektörde yer<br />

alan şirketler ve sağlık, acil durum hizmetleri<br />

ve yerel yönetim gibi alanlarda faaliyet<br />

gösteren kamu kuruluşları dünyanın<br />

dört bir yanındaki devletlerin ve orduların<br />

tercih ettiği güvenlik standartlarını sağlayan<br />

çözümlere yöneliyor.<br />

Savunma sektörüne büyük önem veren<br />

öncü bir sağlayıcı olan Panasonic de Viasat<br />

ile yakın bir şekilde çalışıyor. Bu işbirliği<br />

kapsamında Viasat Eclypt Core dahili<br />

SSD, en yeni dayanıklı cihaz olan TOUGH-<br />

BOOK 55’te bulunuyor ve Intel’in 11. Nesil<br />

platformlarını temel alan TOUGHBOOK<br />

40 dizüstü bilgisayara entegre edilme çalışmaları<br />

da devam ediyor.<br />

Viasat, veriyi korumak için Eclypt teknolojisinde<br />

gelişmiş doğrulamayı, diskin<br />

tamamını kapsayan şifrelemeyi ve veri depolamayı<br />

dayanıklı ve kurcalanmaya karşı<br />

dayanıklı TOUGHBOOK cihazında bir araya<br />

getiriyor. Böylece anlık veri koruması,<br />

dizüstü bilgisayarın performansında gözle<br />

görülür bir azalma olmadan sağlanıyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Küresel fintech yatırımları <strong>2022</strong> yılının<br />

ilk yarısında 107,8 milyar dolara geriledi<br />

KPMG tarafından hazırlanan “Pulse of Fintech” raporuna<br />

göre Fintech’e yapılan küresel yatırım, 2021 yılının<br />

ilk yarısında 3 bin 372 işlem ile 111,2 milyar dolar<br />

seviyesinde iken, <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında 2 bin 980<br />

işlem ile 107,8 milyar dolara geriledi…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

12<br />

Toplam fintech yatırımı ve işlem hacmi<br />

hem Amerika hem de EMEA bölgelerinde<br />

azalırken Asya - Pasifik bölgesinde işlem<br />

sayısındaki düşüşe rağmen, yeni bir yıllık<br />

fintech yatırımı rekoru kırıldı. Afterpay’in<br />

Block tarafından 27,9 milyar dolara satın<br />

alınması fintech sektörüne bu yılın ilk yarısında<br />

yapılan en büyük yatırım oldu.<br />

KPMG hazırladığı “Pulse of Fintech” raporunda<br />

<strong>2022</strong> yılının ilk yarısında küresel<br />

çapta fintech’lere yatırımları mercek altına<br />

aldı. Rapora göre hem fintech’e yapılan<br />

toplam küresel yatırım miktarı hem de<br />

fintech yatırımlarında işlem sayısı 2021 yılının<br />

ilk yarısı ile <strong>2022</strong> yılının ikinci yarısı<br />

arasında düşüş kaydetti.<br />

Fintech yatırımları Amerika ve EMEA<br />

bölgelerinde düşerken Asya - Pasifik bölgesinde,<br />

özellikle Avustralya merkezli Afterpay’in<br />

Block tarafından 27,9 milyar dolara<br />

satın alınması da dahil olmak üzere birkaç<br />

büyük M&A işleminin bir sonucu olarak<br />

yeni bir rekor seviyeye ulaştı. <strong>2022</strong> yılının<br />

ilk yarısında fintech yatırımlarında en büyük<br />

payı 43,6 milyar dolar ile ödemeler alanı<br />

oluştururken bunu 14,2 milyar dolar ile<br />

kripto takip etti.<br />

Konuyla ilgili açıklamada bulunan KPMG<br />

Türkiye Dijital Finans ve Fintech Lideri ve<br />

Şirket Ortağı Sinem Cantürk, “2021 yılının<br />

sonunda fintech piyasasında yaşanan<br />

iyimserlik ortamı, <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında,<br />

Rusya - Ukrayna çatışması, devam<br />

eden tedarik zinciri zorlukları, yükselen<br />

enflasyon ve faiz oranlarıyla ilgili belirsizliklerin<br />

hem kamu hem de özel şirketleri<br />

olumsuz etkilemesiyle hızla durgunluk<br />

endişelerinin ortaya çıktığı bir ortama<br />

dönüştü. Beklenmeyen olayların yarattığı<br />

ortam içerisinde geçtiğimiz altı ay<br />

boyunca fintech sektöründe yaşananlara<br />

baktığımızda, özellikle bu yılın ilk ve ikinci<br />

çeyreğinde birçok ülkede yatırımların<br />

azaldığına şahit olduk. <strong>2022</strong> yılının ikinci<br />

yarısına girerken de yatırımcıların giderek<br />

daha fazla gelir artışına, kârlılığa ve nakit<br />

akışına odaklanmasıyla piyasadaki zorlukların<br />

devam etmesi bekleniyor. Ancak<br />

olgun sektörlerin konsolidasyon görmesi<br />

ve değerlemeler üzerinde aşağı yönlü<br />

baskının olduğu ortamda yatırımcıların<br />

cazip fırsatlar araması nedeniyle birleşme<br />

ve satın alma faaliyetleri büyümek için iyi<br />

bir konumda bulunuyor” dedi.<br />

Küresel fintech yatırımlarında 3<br />

bine yakın işlem gerçekleşti<br />

Fintech’e yapılan küresel yatırım, 2021 yılının<br />

ilk yarısında 3 bin 372 işlem ile 111,2<br />

milyar dolar seviyesinde iken, <strong>2022</strong> yılının<br />

ilk yarısında 2 bin 980 işlem ile 107,8 milyar<br />

dolara geriledi. Toplam fintech yatırımı ve<br />

işlem hacmi hem Amerika hem de EMEA<br />

bölgelerinde azalırken Asya - Pasifik bölgesinde<br />

işlem sayısındaki düşüşe rağmen,<br />

yeni bir yıllık fintech yatırımı rekoru kırıldı.<br />

Yeni Asya-Pasifik rekoru üç büyük M&A<br />

işleminden kaynaklandı: Avustralya merkezli<br />

Afterpay’in Block tarafından 27,9<br />

milyar dolara satın alınması, Japonya merkezli<br />

Yayoi’nin KKR tarafından 2,1 milyar<br />

dolara satın alınması ve Avustralya merkezli<br />

fintech’ler Superhero ve Swiftx’in 1<br />

milyar dolara birleşmesi.<br />

Avrupa rekor seviyede girişim<br />

sermayesi yatırımı çekti<br />

Küresel çapta girişim sermayelerinin (VC)<br />

yatırımları geçen yılın ilk yarısında 66,5<br />

milyar dolar iken, bu yılın ilk yarısında 52,6<br />

milyar dolara gerilese de 2021 yılı hariç<br />

bırakıldığında gücünü korumaya devam<br />

ediyor.<br />

Amerika kıtası 27,2 milyar dolar ile en büyük<br />

VC finansmanını çekerken EMEA,<br />

<strong>2022</strong> yılının ilk yarısında dünyanın en<br />

büyük iki fintech turunun (Almanya merkezli<br />

Trade Republic’in 1,1 milyar dolarlık<br />

ve İngiltere merkezli Checkout.com’un 1<br />

milyar dolarlık finansmanı) öncülüğünde<br />

16,6 milyar dolar ile yeni bir rekor düzeyde<br />

finansman çekti. Asya - Pasifik bölgesindeki<br />

fintech odaklı VC yatırımları ise 8,7 milyar<br />

dolarla oldukça düşük seviyede kaldı.<br />

Ödemeler alanı yatırımcıların<br />

gözdesi olmaya devam ediyor<br />

Yatırımcılar <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında ödemeler<br />

alanına yatırım yapmayı sürdürdü<br />

ve ödeme odaklı şirketlere 43,6 milyar dolar<br />

yatırım yaptı. Bununla birlikte artan<br />

makroekonomik zorluklar göz önüne alındığında,<br />

ödemeler alanındaki yatırımların,<br />

özellikle erken yatırım işlemleri açısından,<br />

bu yılın ikinci yarısında biraz azalabileceği<br />

öngörülüyor. Birleşme ve satın alma<br />

faaliyetlerinin ise ödeme şirketlerindeki<br />

konsolidasyonun artması nedeniyle güçlü<br />

kalması bekleniyor.<br />

Blok zinciri ve kripto alanında<br />

hala büyük fırsatlar görülüyor<br />

Kripto dünyası, <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında<br />

önemli zorluklar yaşarken, kripto odaklı<br />

şirketler haziran ayında Almanya merkezli<br />

Trade Republic’in aldığı 1,1 milyar dolarlık<br />

finansman da dahil olmak üzere 14,2 milyar<br />

dolarlık yatırım aldı.<br />

<strong>2022</strong> yılının ilk yarısından en büyük 10 küresel<br />

fintech yatırımı<br />

Sıra-Şirket-Yatırım Miktarı-Merkez-Sektör<br />

1-Afterpay-27,9 milyar dolar-Melbourne,<br />

Avustralya-Ödemeler<br />

2-Sia-3,9 milyar dolar-Milan, İtalya-Ödemeler<br />

3-Bottomline Technologies-2,6 milyar dolar-Portsmouth,<br />

ABD-Kurumsal/B2B<br />

4-Yayoi-2,1 milyar dolar-Tokyo, Japonya-Kurumsal/B2B<br />

5-Interactive Investor-1,8 Milyar Dolar-Leeds,<br />

Birleşik Krallık-Varlık/Yatırım Yönetimi<br />

6-FNZ-1,4 milyar dolar-Londra, Birleşik<br />

Krallık-Varlık/Yatırım Yönetimi<br />

7-SimpleNexus-1,2 milyar dolar-Lehi,<br />

ABD-Borç Verme<br />

8-Trade Republic-1,15 milyar dolar-Berlin,<br />

Almanya-Sermaye Piyasaları<br />

9-Technisys-1,1 milyar dolar-Miami,<br />

ABD-Kurumsal/B2B<br />

10-Superhero-1,06 milyar dolar-Sidney,<br />

Avustralya-Varlık/Yatırım Yönetimi


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Lidio, ödemeleri özgürleştiriyor<br />

İşletmelerin yerel ve küresel ihtiyaçlarına<br />

yönelik hizmetlerin yanı sıra temas edilecek<br />

milyonlarca tüketiciye de çok kanallı ve özgür<br />

ödeme deneyimi sunmayı hedefleyen Lidio’nun<br />

temelini 2011 yılında kurulan Mobilexpress<br />

oluşturuyor. 2013 ve 2014 yıllarında yaptığı<br />

atılımlarla bugün sunduğu ürün ve servislerin<br />

temellerini atan Mobilexpress, online ödeme<br />

geçidi, akıllı işlem yönlendirme, kart saklama,<br />

sahtecilik önleme gibi yapay zeka destekli<br />

birçok servisi, ihtiyaç duyabilecek tüm banka<br />

ve ödeme kuruluşlarına entegre çalışan platformu<br />

aracılığıyla işletme ve kullanıcılarına<br />

sunuyor. Halihazırda Türkiye’nin alanında en<br />

büyük e-Ticaret, Perakende, Sigorta ve Telekom<br />

şirketlerine özel servisler geliştiren, 2021<br />

yılının kampanyalar dönemi olarak da bilinen<br />

kasım ayında tüm Türkiye’deki online ödemelerin<br />

yüzde 25’inden fazlasını tek başına üstlenen<br />

Mobilexpress platformu, Lidio’nun uçtan<br />

uca, yeni nesil servisleriyle herkesin erişimine<br />

açılıyor.<br />

Türkiye’nin En Büyük ve En Kapsayıcı Ödeme<br />

Platformu olarak konumlanan Lidio, KOBİ’den<br />

Fortune 500’e her ölçekten şirketin ödemelerini<br />

özgürleştiren yeni nesil finansal teknoloji<br />

girişimi olarak işletmelere tek noktadan, sınırsız<br />

ödeme özgürlüğü imkanı veriyor. Lidio<br />

ile Özgür Ödemeler Dünyası, tüm POS’ları bir<br />

arada sunan Lidio Core, Türkiye’nin en büyük<br />

kayıtlı kart havuzu Lidio Pass, Türkiye’nin en<br />

Finansal teknolojiler sektörüne, ödemeleri özgürleştirecek<br />

yepyeni bir oyuncu katıldı. Ödemeler dünyasındaki derin<br />

uzmanlığı ve yeni nesil yaklaşımıyla sektörde ezber bozmaya<br />

hazırlanan Lidio, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de<br />

yayımlanan kararla, 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul<br />

Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik<br />

Para Kuruluşları” hakkındaki kanun çerçevesinde,<br />

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan dijital ödemelere<br />

aracılık etmek üzere lisansını aldı…<br />

gelişmiş Akıllı POS yönlendirme altyapısı Lidio<br />

Smart Switch, uçtan uca pazaryeri operasyonu<br />

sunan Lidio Pazaryeri Çözümü, karmaşık bayi<br />

tahsilatları için tek çözüm olmaya aday Lidio<br />

Bayi Tahsilat Servisi gibi ürün ve hizmetler sunuyor.<br />

Lidio ayrıca tüm tahsilat işlemleri için<br />

tek platform olma özelliğiyle sınır ötesi hizmet<br />

sunarken, sahtecilik faaliyetlerini yüzde 95’in<br />

üzerinde azaltan, işletmelerin maddi kayıplarını<br />

önleyen yöntemler de barındırıyor.<br />

Finansal teknolojilerinin hızlı dönüşen dünyasında,<br />

“Ödemelere Sınırsız Özgürlük” sloganıyla<br />

Lidio’nun yolculuğunu başlattıklarını<br />

açıklayan Lidio Kurucu Ortağı ve CEO’su Emre<br />

Güzer şunları söylüyor: “10 yılı aşkın süredir<br />

Mobilexpress çatısı altında Türkiye’nin ve dünyanın<br />

önde gelen şirketlerine ödeme servisleri<br />

geliştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl neredeyse lisanslı<br />

tüm ödeme kuruluşlarının tamamı kadar işlem<br />

hacmine tek başımıza aracılık ettik. 160<br />

milyon adedin üzerinde işlem ve 33 milyar<br />

TL’den fazla hacim bugün Lidio’nun kalbi olan<br />

Mobilexpress platformunda gerçekleşti. Yine<br />

platformumuza kayıtlı 54 milyondan fazla<br />

kayıtlı kredi kartı var. Neredeyse internet üzerinde<br />

kullanılan tüm kredi kartlarını tokenize<br />

etmeyi başardık. Buna ilave olarak Lidio’nun<br />

faaliyetine başlaması ile birlikte Lidio Pass çatısı<br />

altında yer alan 1,8 milyon bireysel kullanıcı<br />

Türkiye’nin en büyük işletmelerinde pürüzsüz<br />

Lidio süreçlerini deneyimlemeye başlayacak.<br />

Lidio Pass logosunu da en çok tercih edilen işletmelerde<br />

görünür kılmaya devam edeceğiz.<br />

Bu deneyimden güç alan Lidio, yalnızca işyerlerinin<br />

yerel ve küresel ihtiyaçlarına yönelik değil,<br />

temas ettiğimiz milyonlarca tüketiciye de<br />

çok kanallı ve özgür ödeme deneyimi sunacak.<br />

Lidio bir finansal teknolojiler girişimi olmanın<br />

ötesinde ülkemizde ve dünyada ‘özgür ödeme’<br />

anlayışını benimseyen bir ideal. Zira Lidio ödeme<br />

deneyiminde sınırları ortadan kaldırmayı,<br />

tüm işletme ve tüketicilere farklı teknoloji ve<br />

donanımlar arasından seçim yapma imkânı<br />

tanıyacak. Hedefimiz kuracağımız küresel ve<br />

dijital köprülerle dünyanın en büyük işletmelerinin<br />

işlemlerini Türkiye’de gerçekleştirmek.<br />

2023 itibarıyla 250 milyon TL gelir üretme hedefimiz<br />

bulunuyor. Gelirlerimizi her yıl katlayarak<br />

artıracağız. Ayrıca Türkiye’nin finansal<br />

teknolojiler ve ödeme sistemleri alanlarında<br />

en deneyimli ekibini de yepyeni yeteneklerle<br />

genişletmek istiyoruz.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Eğitim alışverişleri 2 katına çıktı<br />

Albaraka Türk Katılım Bankası<br />

tarafından hayata geçirilen<br />

FinTech girişim kurucusu<br />

Insha Ventures’ın cep POS<br />

çözümü Alneo, yeni eğitim<br />

ve öğretim döneminde gerçekleşen<br />

alışveriş verilerini<br />

açıkladı. Alneo’nun verilerine<br />

göre yaklaşık 3 milyon öğrencinin öğrenim<br />

gördüğü İstanbul, eğitim ve kırtasiye<br />

alışverişlerinde ilk sırada yer aldı. Alneo’nun<br />

iş ortağı olan şirketler üzerinden edindiği<br />

verilere göre bu yıl 1 Ağustos – 11 Eylül<br />

tarihleri arasında geçen yılın aynı dönemine<br />

kıyasla eğitim alışverişlerinde işlem adedi<br />

yüzde 99 artarken, eğitim alışverişlerinin<br />

hacminde ise yüzde 251 artış saptandı. Söz<br />

konusu dönemde kırtasiye alışverişlerinde<br />

ise işlem adedi yüzde 26, işlem hacmi yüzde<br />

226 arttı.<br />

Şirketlere hızlı, kolay ve güvenilir tahsilat alma imkânı<br />

sunan cep POS çözümü Alneo, velilerin yeni eğitim ve öğretim<br />

yılı alışverişlerinin röntgenini çekti. Alneo verilerine<br />

göre bu yıl eğitim alışverişlerinde işlem adedi geçen yıla<br />

kıyasla 2 kat artarken, eğitim alışverişlerinin hacminde<br />

ise 3,5 kat artış gözlendi. Eğitim ve kırtasiye kategorilerinde<br />

en yüksek alışverişin yapıldığı il İstanbul oldu…<br />

“Türkiye’de eğitimde fırsat<br />

eşitliği güçlendikçe eğitim<br />

alışverişleri de artacak”<br />

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Alneo<br />

Direktörü Zehra Aksoy, şu açıklamada bulundu:<br />

“Geçmiş yıllarda olduğu gibi <strong>2022</strong>-2023<br />

eğitim ve öğretim yılı başlangıcı öncesinde de<br />

okul alışverişlerinin arttığını gözlemledik. Uygulamamızı<br />

kullanan şirketlerden aldığımız<br />

verilere göre eğitim ve kırtasiye alanlarında<br />

hem işlem adedi hem de işlem hacmi yükseldi.<br />

Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliği güçlendikçe<br />

ve okullaşma oranında da artış sürdükçe önümüzdeki<br />

yıllarda da söz konusu alışverişlerin<br />

katlanarak artmasını bekliyoruz.”<br />

13


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

CISO ve CIO’ların siber güvenliğe<br />

itimadını etkileyen en önemli 3 zorluk<br />

Son birkaç yılda, siber güvenlik yatırımlarıyla uyumlu<br />

bir şekilde dönüşmek ve yenilenmek için duyulan<br />

büyüme ihtiyacına ayak uydurup bunu dengelemeye<br />

çalışırken, kuruluşları tehditlere maruz bırakan siber<br />

saldırıların sayısının hızla arttığına tanık olduk. Kritik<br />

iş süreçlerine yönelik riskler, genellikle hâlihazırda<br />

yeterli personele sahip olmayan siber güvenlik ekipleri<br />

üzerinde daha da fazla baskı oluşturuyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

14<br />

Çoğu kuruluş siber güvenliğe çok fazla dikkat<br />

ediyor ve güvenlik çözümlerine büyük<br />

yatırım yapmış olsa da CISO’lar ve CIO’lar<br />

genellikle gizli ve gizlilik açısından hassas<br />

verileri korumak için doğru yeteneklere sahip<br />

olup olduklarından emin olmadıklarını<br />

tartışıyorlar.<br />

Yakın tarihli bir rapora göre, şu üç büyük<br />

zorluk, bütünsel görünürlük eksikliği, sahte<br />

güvenlik hissi ve yetersiz otomasyon, kuruluşlarının<br />

güvenlik açıklarını artırıyor.<br />

Bütünsel görünürlük eksikliği<br />

Etkili bir siber dayanıklı stratejiye sahip<br />

olmanın karmaşıklığını artıran temel<br />

zorluklardan biri, güvenlik çözümlerinin<br />

eksikliği değil, çoğu kuruluş varlıklarının<br />

sınırlı alt kümelerine dağıttıkları, genellikle<br />

parçalanmış bilgilere sahip bağımsız<br />

araçlar olarak ondan fazla güvenlik çözümü<br />

kullanıyor.<br />

Şirket ne kadar büyükse, bu tür silolar o<br />

kadar artıyor. Bu, birçok varlığı görüş dışında<br />

bırakıyor ve bilgileriyle ilgili bağlam<br />

eksikliğine ve tüm bu varlıkların kendi<br />

aralarında ve ağ ortamına nasıl bağlandığı<br />

konusunda netlik eksikliğine yol açıyor. Bu<br />

varlıklardan toplanan verilerin değeri ve<br />

kuruluşun risk değerlendirmesi etkin bir<br />

şekilde kayboluyor. Güvenlik açıkları anında<br />

yanıt gerektirdiğinde bu durum kabul<br />

edilemez bir hal alıyor.<br />

CISO’lar ve CIO’lar için ilk iş, kuruluş içinde<br />

tam olarak ne olduğunu ve bunların<br />

“temellerini” belirlemektir. Bilinen ve bilinmeyen<br />

tüm varlıkların envanterinin çıkarılması<br />

ve bu veri setinin bir yapılandırma<br />

yönetimi veritabanında (CMDB) güncel tutulması<br />

zorunludur. Bu, en yüksek koruma<br />

seviyelerinin uygulanmasını sağlamak için<br />

tüm varlıkları uygun şekilde sıralamak,<br />

kuruluş ve iş süreçleri için en önemlilerini<br />

belirlemek anlamına gelir. Bu sisteme sahip<br />

olunması, daha iyi yönetime ve siber<br />

olaylara yanıt verilmesine olanak tanır.<br />

Sahte güvenlik hissi<br />

Hemen hemen tüm şirketler, Uç Nokta Algılama<br />

ve Yanıt (EDR) sistemleri, antivirüs<br />

çözümleri, güvenlik duvarları vb. gibi çok<br />

çeşitli güvenlik çözümleri kullanıyor. Bununla<br />

birlikte, bilgisayar korsanlığı ve siber<br />

suçların kurbanı olan şirketlerde yapılan<br />

adli araştırmalar, bu saldırıların genellikle<br />

bir güvenlik çözümü tarafından korunduğuna<br />

inanılan bir varlığı ihlal ettiğini gösteriyor.<br />

Ancak, bu çözümün cihazda hiç<br />

etkinleştirilmediği ortaya çıktı.<br />

Adli araştırmalar ayrıca, uzun süredir kötüye<br />

kullanılan güvenlik açıklarına yönelik<br />

yamaların genellikle eksik olduğunu gösteriyor.<br />

Bu, siber suçlulara başka bir giriş<br />

noktası sağlıyor. Kullanılabilir yamaların<br />

kapsamlı bir haritası ve bunları uygulamak<br />

için güvenilir bir süreç, izinsiz giriş riskini<br />

önemli ölçüde azaltır.<br />

Dahası, bir güvenlik açığı giderildikten<br />

sonra, çoğu kuruluş bu adımların gerçekten<br />

atıldığından emin olmak için kontrol<br />

denetimlerinden yoksun olsa da, yama tamamen<br />

uygulanmadan önce sistem genellikle<br />

yeniden başlatma veya bir kayıt defteri<br />

anahtarında değişiklik gerektiriyor. Kullanıcılar<br />

güvenlik açığının düzeltileceğine<br />

inansa da, açık olduğu gibi kalır.<br />

Uyarı yorgunluğu, sahte güvenlik hissine<br />

de katkıda bulunan başka bir faktördür,<br />

çünkü çözümler mevcut olsa da, sistemler<br />

o kadar çok güvenlik uyarısı üretir ki, çalışanlar<br />

bunlara karşı duyarsız hale gelir. Sonuç<br />

olarak, bu uyarıları görmezden gelirler<br />

veya onlara yeterince yanıt veremezler.<br />

Son olarak, siber güvenliği, yönetilen güvenlik<br />

hizmeti sağlayıcılarına (MSSP’ler)<br />

dış kaynak sağlama eğilimi, çoğu MSSP’nin<br />

yalnızca alt kümeler veya silolar üzerinde<br />

de çalıştığı için sağlam olmayan bir güvenlik<br />

sistemi oluşmasına katkıda bulunuyor.<br />

Birçok kuruluş, birden çok MSSP’nin hizmetlerini<br />

kullanıyor; bir yönden sunucular<br />

için, bir yönden iş istasyonları için ve bir<br />

diğer yönden de siber güvenlik için. CI-<br />

SO’lar ve CIO’lar her zaman tüm ortamın<br />

gözetimine sahip olmalıdır. Bu, sözde ‘hibrit<br />

MSSP’ dış kaynak kullanımı modelini<br />

gerektirir: MSSP, ortamın tamamına veya<br />

bir kısmına hizmet verirken, CISO’lar ve<br />

CIO’lar kontrolü elinde tutar.<br />

Yetersiz otomasyon<br />

Güvenlik konusunda bütünsel bir anlayış<br />

ve sağlam temellere dayanan bir güven ile<br />

kuruluşlar, varlıkları güvenlik açıığı risklerinden<br />

korumak için ihtiyaç duydukları<br />

her şeye sahiptir. Ancak bunu en iyi şekilde<br />

gerçekleştirmek için CISO’lar ve CIO’lar verilerini<br />

ilişkilendirebilmeli ve anlayabilmelidir.<br />

Bunu yapmak için, bilginin bağlamı<br />

en önemli konudur.<br />

CISO’lar ve CIO’lar bu bağlamı elde etmek<br />

için süreçleri ne kadar otomatikleştirebilirse,<br />

varlıkların iyileştirilmesine o kadar iyi<br />

öncelik verebilirler ve uyarılara göre hareket<br />

edip etmemeleri gerektiğini görmek o<br />

kadar kolay olur.<br />

Ayrıca, uygunluk denetimleri söz konusu<br />

olduğunda, raporlama sürecinin hızlı ve<br />

verimli olması hayati önem taşır. Denetimler<br />

genellikle herhangi bir kuruluş için çok<br />

maliyetli, zaman alıcı ve hantal bir uygulamadır.<br />

Bu nedenle denetçiler, ihtiyaç duydukları<br />

anda tüm verilere ve içgörüye sahip<br />

olmalıdır. Farklı nokta çözümlerinden<br />

veya silolardan veri toplamak karmaşıktır<br />

ve hatalara açıktır. Dahası, bulgular derhal<br />

teslim edilmezse denetçiler bir kuruluşun<br />

faaliyetlerini kapatabilir. Bu nedenle otomasyon,<br />

iş sürekliliği için çok önemli olabilir.<br />

Sonuç<br />

Hacker topluluğunun avantajını koruduğu<br />

ve giderek daha karmaşık hale geldiği görülüyor,<br />

CISO’ların ve CIO’ların, güvenlik<br />

çözümlerinin entegre edilmesini ve kritik<br />

varlıklar arasında uygulanmasını sağlayan<br />

siber dirençli bir stratejiyi seviyelendirerek<br />

ve uygulayarak kuruluşlarının, siber tehditleri<br />

etkin bir şekilde yönetmek ve bunlara<br />

yanıt vermek için tüm operasyonların<br />

süreçlerinin sürekli gözden geçirilmesi ve<br />

gözetiminin sağlamak üzere savunmasını<br />

güçlendirmeleri gerekiyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Uzman Posta ile T-soft’tan stratejik<br />

işbirliği anlaşması<br />

Uzman Posta, e-ticaret altyapı şirketleri ile yaptığı stratejik<br />

iş birliği anlaşmalarına bir yenisini daha ekledi. Uzman<br />

Posta, lider markaların e-ticaret hizmet sağlayıcısı<br />

T-soft ile yerli e-posta hizmetlerine ulaşmak isteyen<br />

müşterileri için stratejik bir iş birliği anlaşması imzaladı…<br />

Türkiye’nin yüzde 100 Yerli E-posta Servisi Uzman<br />

Posta, T-soft ile yerli e-posta hizmetlerine<br />

ulaşmak isteyen müşterileri için stratejik bir iş<br />

birliği anlaşması imzaladı. İki şirket arasında<br />

imzalanan anlaşma, Uzman Posta’nın Ekonomik<br />

E-Posta ve Hibrit Exchange ürünleri için<br />

T-soft müşterilerine özel ilk 2 ay ücretsiz iş<br />

ortaklığını içeriyor.<br />

İş birliği anlaşması ile ilgili açıklama yapan<br />

Uzman Posta Satış ve Pazarlama Direktörü<br />

Okan Aslım, iş birliğinden memnuniyet<br />

duyduklarını belirterek, “Uzun vadeli iş<br />

birliklerine önem veren bir şirket olarak, vizyonumuzu<br />

paylaşan markalarla birlikte yol<br />

almanın çok değerli olduğunu biliyoruz. Bu anlamda<br />

T-soft müşterilerine özel ilk 2 ay ücretsiz<br />

sunduğumuz Ekonomik E-Posta ve Hibrit Exchange<br />

ürünlerinin, T-soft müşterilerin talep<br />

ve ihtiyaçlarını karşılayacağını düşünüyoruz”<br />

dedi.<br />

T-soft Satış Pazarlama Direktörü Gökhan Karahan<br />

ise, “2003 yılından bu yana Türkiye’deki<br />

birçok şirkete e-ticaret altyapısı sağlıyor, yenilikçi<br />

bir vizyonla şirketimizi gelişmeye devam<br />

ediyoruz. Uzman Posta ile olan iş birliğimizden<br />

memnuniyet duyuyor ve iş birliğimizin daha<br />

da büyüyeceğine inanıyoruz” dedi.<br />

Ekonomik ve Hibrit Exchange<br />

e-posta paketlerimizle T-soft<br />

müşterilerine birçok avantaj<br />

sağlayacağız<br />

KVKK ve regülasyonlara uygun Ekonomik<br />

ve Hibrit Exchange çözümleri ile T-soft<br />

müşterilerine birçok avantaj sunulacağını<br />

belirten Okan Aslım, Uzman Posta Kurumsal<br />

E-posta Hizmeti’ni kullanan müşterilerin Ekonomik<br />

E-Posta Paketi ile her kullanıcıya ayrı<br />

ayrı kapasite tanımlayabileceğini, alınacak<br />

her 5GB’lık e-posta paketleri ile istenilen kullanıcıya<br />

5 ve 5’in katları şeklinde kapasitelerde<br />

e-posta tanımlanabileceğini, böylece gereksiz<br />

yüksek maliyetlerden tasarruf edilebileceğini<br />

vurguladı. Halihazırda işletme e-posta’ları için<br />

Exchange kullanan müşterilerin ise maliyetleri<br />

düşürmek için Hibrit Exchange altyapısını kullanabileceğini<br />

belirtti.<br />

Ayrıca, Hibrit Exchange ile istenilen sayıda<br />

kullanıcı için Exchange hizmeti almaya devam<br />

ederken, kalan kullanıcılarınız için de aynı<br />

alan adı altında daha uygun fiyatlı Uzman Posta<br />

altyapısından yararlanılabileceğini sözlerine<br />

ekledi.<br />

Kampanya yıl sonuna kadar<br />

geçerli olacak<br />

31 Aralık <strong>2022</strong> tarihine kadar geçerli olacak<br />

kampanya ile T-soft müşterilerine ilk 2 ay<br />

Ekonomik E-Posta ve Hibrit Exchange çözümleri<br />

ücretsiz sağlanacak. Hiçbir taahhüt<br />

içermeyen hizmetler için müşteriler 2. aydan<br />

sonra isterlerse seçtikleri çözümü hiçbir ücret<br />

ödemeden iptal edebilecekler. Ayrıca hizmetten<br />

memnun kalmayan müşteriler için ücretsiz<br />

geri taşıma imkanı sağlanacak.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Winncom ve Cambium <strong>Network</strong>s,<br />

Türkiye’deki ortaklığını geliştiriyor<br />

Winncom Technologies<br />

Türkiye Bölge Satış Yöneticisi<br />

Elwira Koszewska,<br />

“Cambium <strong>Network</strong>s çözümlerinin<br />

dağıtımını artırmaktan memnunuz.<br />

Türkiye bizim için oldukça önemli bir<br />

piyasadır ve olağanüstü kablosuz ve kablolu<br />

bağlantı çözümleri arayan çok çeşitli dikey<br />

piyasalar ortaya koymaktadır. Cambium<br />

<strong>Network</strong>s ve Winncom konaklama, eğitim, telekomünikasyon<br />

ve kamu sektörlerinde güçlü<br />

bir geçmişe sahiptir, bu da Türkiye’de başarılı<br />

bir ittifak oluşturmamızı sağlayacaktır. Cambium<br />

<strong>Network</strong>s firmasının bulut yönetimli<br />

sabit kablosuz geniş bantlı kurumsal kablosuz<br />

ağ ve anahtarlama önerilerini en uygun toplam<br />

mülkiyet maliyeti ile sunmaktan heyecan duyuyoruz”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Cambium <strong>Network</strong>s binlerce otel organizasyonuna,<br />

topluluğa, şehre, hükümete, kamu<br />

hizmet kuruluşuna ve diğer işletmelere güvenilir<br />

ağ çözümleri sunmaktadır. Hepsi merkezi<br />

olarak cnMaestro yönetim sistemi aracılığıyla<br />

yönetilen iç ve dış ortamlarda kablosuz erişim<br />

ve multigigabit sabit kablosuz WAN teknolojileri,<br />

misafirler, personel, bakım ekipleri,<br />

Winncom Technologies, Türkiye piyasası için Cambium<br />

<strong>Network</strong>s ile ortaklığını güçlendirdiğini duyurdu. Çeşitli piyasalar<br />

ve uygulamalar için eksiksiz çözümler sunan Winncom,<br />

geniş bantlı kablosuz ağ ürünlerinde önemli bir deneyime sahip.<br />

2016 yılında Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan Winncom,<br />

piyasanın talebiyle işletme hizmetlerinin yeterliliğini ve<br />

kapsamını artırmaya odaklanarak gelişmesini sürdürdü. <strong>2022</strong><br />

yılından itibaren de Türkiye’deki satışlarını ve yerel desteğini<br />

artıran Winncom, Türk müşterilerine artık yerel olarak ve kendi<br />

dillerinde satış, destek ve mühendislik hizmetleri sunuyor…<br />

IoT-bağlantılı cihazlar ve video gözetim kameraları<br />

için güvenli erişimi güçlendirir.<br />

Cambium <strong>Network</strong>s Bölge Satış Yöneticisi<br />

Kristijan Fabina, “Winncom küresel bir distribütördür<br />

ve şirketimizi Türkiye ve Orta Doğu’da<br />

büyütürken ideal bir ortak olacaktır.<br />

Winncom ürünlerimize fazlasıyla aşinadır,<br />

Türkiye’deki yerel satış ve teknik görevlileri<br />

ile EMEA bölgesinde mevcuttur ve Cambium<br />

<strong>Network</strong>s çözümlerinin kullanımı ve entegrasyonu<br />

konusunda teknik uzmanlık ve olağanüstü<br />

bir destek sağlayacaklarından emin olabilirsiniz.<br />

Türkiye’deki geniş bantlı kurumsal<br />

kablosuz bağlantı ve güvenlik ortamında pek<br />

çok sorun mevcuttur ve müşteriler, güvenlikten<br />

ödün vermeden uygun fiyatlı ve yüksek kaliteli<br />

çözümler elde etmek istemektedir. Winncom<br />

ile ortaklığımız sayesinde bu ihtiyaçları<br />

karşılayacağız.”<br />

15


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Avrupa’da hesap açmanın en kolay<br />

yolu: UPTION AVRUPA HESABI<br />

Aktif Bank iştiraki olarak dünya genelinde 176 ülkede,<br />

400 binden fazla işlem noktasıyla hizmet veren UPT’nin<br />

dijital dünyada ışık saçan UPTION uygulaması, UPTION<br />

Avrupa Hesabı’nı kullanıcıları ile buluşturuyor…<br />

Aktif Bank iştiraki olarak dünya genelinde 176<br />

ülkede, 400 binden fazla işlem noktasıyla hizmet<br />

veren uluslararası para transferi ve Türkiye’nin<br />

öncü ödeme ve elektronik para şirketi<br />

UPT’nin UPTION uygulaması, kullancılarına<br />

Avrupa’da IBAN tahsis etmeye başladı. Türkiye<br />

Cumhuriyeti Vatandaşı olan müşterilerine Avrupa<br />

bölgesinde (tüm SEPA bölgesinde) geçerli<br />

bir IBAN tahsis eden UPTION, Avrupa Hesabı<br />

ile Avrupa’daki banka hesapları ile kolayca ve<br />

hızlı bir şekilde para transferi yapabilme imkânı<br />

taşıması açısından çok büyük kolaylık ve hız<br />

sağlıyor.<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Sektör Market<br />

16<br />

‘Avrupa ile dijital iş<br />

yönetiminde en iyi çözüm:<br />

UPTION Avrupa Hesabı’<br />

Avrupa’ya para gönderip Avrupa’dan para<br />

alan, işini tamamen dijital olarak yönetmek<br />

isteyenler için çok büyük avantaj sağlayan UP-<br />

TION; yeni özelliği Avrupa Hesabı ile, dijital iş<br />

yönetiminde kolay ve hızlı çözümler sunuyor.<br />

UPTION Avrupa Hesabı özellikle Avrupa’ya<br />

hizmet sağlayan freelancer’ların, uzaktan çalışanların<br />

Avrupa’dan sağladıkları kazançlar<br />

için hızlı ve güvenli para transferini sağlayacak<br />

olması nedeniyle büyük önem taşıyor. Günümüzde<br />

en popüler para kazanma yollarından<br />

birisi haline dönüşen freelance çalışanlar için<br />

bu özellik çok büyük fayda sağlayacak.<br />

UPT Genel Müdürü Hakan Özat, “Avrupa bölgesinden<br />

paralarını almakta zorlanan önemli<br />

bir kitlenin sorununu anlayıp ihtiyaçlarını doğru<br />

şekilde karşılıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti<br />

Vatandaşı olan kullanıcılarımıza UPTION’da<br />

ücretsiz bir şekilde Avrupa hesabı sağlayarak<br />

Avrupa bölgesinde (tüm SEPA bölgesinde) geçerli<br />

bir IBAN tahsis edeceğiz ve bu sayede kolay<br />

bir şekilde para transferi gerçekleştirebilecekler.<br />

Kullanıcılarımız bu sayede artık Avrupa<br />

ülkeleri ile yapacakları para transferlerinde direkt<br />

olarak UPTION Avrupa Hesabı’nı kullanarak<br />

büyük bir avantaj elde edecekler. UPTION<br />

kullanıcıları tutardan bağımsız olarak sadece 1<br />

EUR ödeyerek Avrupa’dan para alıp Avrupa’ya<br />

para gönderebiliyor. Avrupa’dan ödeme alma<br />

veya Avrupa’ya gönderim yapmada daha uygun<br />

bir alternatif bulunmuyor. Günümüzde en<br />

popüler para kazanma yollarından birisi haline<br />

gelen freelance çalışma sistemi, her geçen gün<br />

pek çok yeni kişinin tercihi olmayı sürdürüyor.<br />

Biz freelance çalışan insanlara da çok büyük<br />

fayda sağlamış oluyoruz” açıklamalarında bulundu.<br />

UPTION Avrupa Hesabı’na<br />

sahip olmak çok kolay<br />

Avrupa’da hesap açmak isteyen kullanıcıların<br />

tek yapması gereken UPTION uygulamasına<br />

girip “Hesaplarım” menüsünden “Avrupa’da<br />

Hesap Aç” tuşuna basmak ve başvuruda bulunmak.<br />

Kısa süre içinde başvuru değerlendiriliyor<br />

ve sonucu ile ilgili bilgi veriliyor. UPTION Avrupa<br />

Hesabı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı<br />

kullanıcılar kolayca hesap açabiliyor, hesap açmak<br />

için oturum izni veya bizzat başvuru isteyen<br />

ülkelere gitmeye gerek kalmıyor ve Avrupa<br />

hesabındaki bakiye Türkiye’de kullanılıyor.<br />

UPTION Avrupa Hesabı sahibi olmak isteyen<br />

kullanıcılar hesap açarken herhangi bir ücret<br />

ödemiyor. Kullanıcıların hesabına para geldiğinde<br />

işlem başına 1 EUR, hesabından para<br />

çıkışı olduğunda ise işlem başına yine 1 EUR<br />

işlem ücreti alınıyor.<br />

‘UPTION Kart, yurt dışında<br />

kur çevirim ücretinden<br />

korunma olanağı sağlıyor’<br />

Türkiye’nin lider para transferi şirketi UPT,<br />

finans sektöründe geliştirdiği hayatı kolaylaştıran<br />

inovasyonlarına hız kesmeden devam<br />

ediyor. UPT, Avrupa Hesabı ile birlikte piyasaya<br />

sürdüğü UPTION Kart ile istenilen hesaba (TL,<br />

USD veya EUR) anlık bağlanabilme imkânı<br />

sunarak yurt dışında yapılan harcamalarda<br />

kur çevrim ücretinden korunma imkânı<br />

sunuyor. Ayrıca UPTION Kart, Türkiye’de<br />

yaşayıp kart sahibi olamayan yabancılar içinse<br />

birikimlerini bir hesapta tutabilecekleri kart<br />

işlevi görüyor.<br />

UPTION Kart’a yorucu ve zahmetli süreçler yaşamadan<br />

çok kolaylıkla ulaşılıyor. UPTION uygulamasından<br />

başvuru yaptıktan sonra isme<br />

özel kart adrese teslim ediliyor. Kuryeyi beklemek<br />

istemeyenler ise UPT şubelerinden veya<br />

anlaşmalı satış noktalardan UPTION Kart alıp<br />

uygulama üzerinden tanımlayarak kullanabiliyor.<br />

Ayrıca dileyen kullanıcılar uygulama<br />

üzerinden sanal kartını anında oluşturup kullanmaya<br />

başlayabiliyor.<br />

Yurt içinde ve yurt dışında güvenle harcama<br />

yapma imkânı sağlayan UPTION Kart ile ilgili<br />

açıklamalarda bulunan Özat, “2021 yılında<br />

hayata geçen UPTION mobil uygulaması ile<br />

kişiye özel IBAN da vererek ciddi bir kolaylık<br />

sağlamıştık. Türkiye’de kayıtlı 1.2 milyon yabancı<br />

uyruklu kişi var. Türkiye’de ise 1 milyon<br />

Türk Vatandaşı yurt dışına para transferi yapıyor.<br />

Dolayısıyla 2.2 milyon kişi bizim direkt<br />

hedef kitlemiz oluyor. Biz bu kitleye para transferi<br />

konusunda çok ciddi kolaylık sağlamayı<br />

planlıyoruz. Piyasaya çıkardığımız UPTION<br />

Kart ile de kullanıcılara tüm dünya üzerinden<br />

alışveriş yapma ve ATM’lerden para çekip yatırma<br />

hizmetini sunuyoruz. UPTION Kart’a<br />

sahip olan müşterilerimiz uygulama üzerinden<br />

dilediği zaman Türk Lirası, Dolar veya<br />

Euro hesaplarına kartını bağlayabiliyor. Bu<br />

sayede yurt dışında yaptıkları harcamalarda<br />

kur çevrim ücretinden kendilerini koruyabiliyorlar.<br />

Ayrıca UPTION Kart, Türkiye’de yaşayıp<br />

kart sahibi olamayan yabancılar içinse<br />

artık birikimlerini güvenli bir şekilde online<br />

ve fiziki noktalardan harcayabilme imkanı<br />

sunuyor. Mastercard ödeme şemasına kayıtlı<br />

olan UPTION Kart, ile fiziki veya online<br />

bütün alışverişlerinizde kullanmak mümkün<br />

hale geliyor. Para transferinde uygulamanızda<br />

veya kartınızda oluşmuş olan bakiyenizi yurt<br />

dışında da çok rahatlıkla kullanabiliyorsunuz.<br />

Tüm bunların yanı sıra, Türkiye’den hem<br />

yurt dışına çalışmak için gidenlerin hem<br />

de öğrenim için giden öğrencilerin hizmet<br />

almaları ve kendilerine gelen para transferlerini<br />

kullanmaları noktasında UPTION Kart’ı çok<br />

önemli bir çözüm noktası haline getirme<br />

hedefimize ulaşmış durumdayız. Dolayısıyla<br />

beklentilerimiz UPTION Kart’ın yenilikçi ve<br />

kullanıcı dostu özellikleriyle birçok insana<br />

ulaşması yönünde” dedi.<br />

“Hem maliyet hem de hız<br />

anlamında son derece<br />

iddialıyız”<br />

10 yılı aşkın süredir global para transferi dünyasında<br />

en çok tercih edilen firmalardan biri<br />

olarak sektörüne yön veren UPT, geliştirdiği<br />

UPTION uygulaması ile kullanıcılarına yenilikçi<br />

çözümler sunuyor. Uygulamanın detaylarına<br />

değinen Özat, “UPT olarak biz teknolojiyi<br />

yakından takip ediyoruz ve dijitalleşmeye çok<br />

önem veriyoruz. Uluslararası para transferinde<br />

şeffaflık, hız ve maliyet avantajı sunuyoruz.<br />

Geliştirdiğimiz UPTION uygulaması ile kullanıcılar<br />

yurt içi ve yurt dışına ister hesaba, ister<br />

isme para gönderebiliyor, yurt dışından adına<br />

gönderilen parayı hesaplarına alabiliyor. Üstelik<br />

bunları çok uygun işlem ücretleri ile yapabiliyorlar.<br />

En önemli farkımız, oturduğunuz<br />

yerden dünyanın öbür ucuna, dakikalar içinde<br />

çok uygun fiyata para transferi gerçekleştirebiliyor<br />

olmanız. Hem maliyet hem de hız anlamında<br />

son derece iddialıyız. Bu durum elbette<br />

ki çok önemli avantajları beraberinde getiriyor.<br />

Günümüzde tüm bu unsurlar önemli bir fark<br />

yaratmanıza neden oluyor. Yazılımımızın da<br />

bize ait olması UPTION olarak bir diğer avantajımız”<br />

diyerek UPT’nin dijital teknolojideki<br />

yeniliklerini aktardı.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Panasonic, dayanıklı el terminali<br />

TOUGHBOOK N1 Flat’i tanıttı<br />

Barkod okuyucuya sahip TOUGHBOOK N1 Flat, kargo dağıtıcıları,<br />

depo çalışanları ve saha hizmetleri teknisyenleri<br />

için uygun maliyetli bir çözüm olarak öne çıkıyor…<br />

Panasonic, popüler TOUGHBOOK N1 dayanıklı<br />

Android el terminalinin kargo dağıtıcıları,<br />

depo çalışanları ve saha hizmetleri<br />

teknisyenleri için uygun olan yassı versiyonunu<br />

tanıttı. Pek çok farklı barkod türünü<br />

okuyabilen kamera temelli entegre barkod<br />

okuyucuya sahip olan ve 4.7” kategorisindeki<br />

en hafif el terminallerinden birisi olan TOU-<br />

GHBOOK N1 Flat, bu özellikleriyle posta ve<br />

kargo hizmetlerinde, ulaşım veya lojistik<br />

sektöründe yer alan hareket halindeki çalışanlar<br />

için ideal hale geliyor. El terminali<br />

aynı zamanda Bluetooth ile depolarda kullanılan<br />

giyilebilir barkod okuyucu gibi tarayıcı<br />

çözümlerinin de kolaylıkla bir parçası haline<br />

gelebiliyor.<br />

HD kapasitif, birden fazla parmağı algılayabilen<br />

ve gün ışığında okunabilen ekran, parlak<br />

güneş ışığı altında veya yağmur yağarken<br />

ve eldiven giyerek çalışanlar için tasarlandı.<br />

Cihaz aynı zamanda daha ince çizimler gerektiren<br />

imza toplama gibi işlemler için ise<br />

opsiyonel dijital kalem ile kullanılabiliyor.<br />

Belgelerin fotoğrafını çekmek ve web kamerası<br />

olarak kullanmak içinse 8MP arka<br />

ve 5MP ön kamerası bulunuyor. Dayanıklı<br />

el terminalleri pazarındaki diğer cihazlarla<br />

kıyaslandığında ses, veri ve hareket haline<br />

WiFi seçenekleri sunan iletişim imkanlarıyla<br />

da öne çıkıyor.<br />

Yoğun bir programa sahip dağıtım görevlisinin<br />

zorluklarını giderecek şekilde tasarlanan<br />

cihaz, 12 saat çalışma süresinin<br />

yanı sıra kullanıcının cihazı kapatmadan<br />

bataryayı değiştirebilmesine de imkan tanıyor.<br />

Android 11 işletim sistemine ve uzun<br />

vadeli güvenlik güncellemelerine sahip olan<br />

cihaz, 4GB RAM’e sahip Qualcomm Octa<br />

Core işlemcilerle ve 64GB depolamayla<br />

donatılıyor.<br />

Tamamen dayanıklı cihaz yoğun iş ortamları<br />

için tasarlandı ve MIL-STD-810G standardıyla1<br />

test edildi. Ayrıca 2,1 metre yükseklikten<br />

düşme testini de başarıyla geçti. Donmuş<br />

veya soğutulmuş gıda teslimatı sürücüleri<br />

gibi işlerini soğuk ortamda yapanlar için cihaz<br />

-20° ile +50°C arasındaki sıcaklıklarda<br />

çalışabiliyor.<br />

Panasonic COMPASS ile<br />

Android’in gücü şirketlerde<br />

açığa çıkıyor<br />

Android Enterprise programında yer alan<br />

TOUGHBOOK N1 Flat, Panasonic’in Eksiksiz<br />

Android Hizmetleri ve Güvenlik (COM-<br />

PASS) desteğine sahip. COMPASS paketinde<br />

Panasonic’in dayanıklı Android cihazlarının<br />

şirketlerde güvenle yapılandırılması, hizmete<br />

alınması ve yönetilmesi için gereken her<br />

şey yer alıyor.<br />

Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Avrupa<br />

Ürün Yöneticisi Dirk Weigelt, konuyla<br />

ilgili şunları söylüyor: “Kargocuların ve lojistikçilerin<br />

yoğun dünyasında mobil çalışanların<br />

kullanımı kolay ve her gün yaşanabilecek<br />

düşmelere ve zorlayıcı iş ortamının<br />

etkilerine dayanabilecek bir cihaza ihtiyacı<br />

var. TOUGHBOOK N1<br />

Flat her türlü hava koşulunda<br />

dağıtımlar arasında<br />

rotayı incelerken,<br />

barkodu okuturken,<br />

bir imza alırken veya<br />

güvenli teslimatın fotoğraflarını<br />

çekerken<br />

kullanabileceği ideal<br />

bir dayanıklı cihaz<br />

olmasıyla öne çıkıyor.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Sosyal medya <strong>2022</strong>’de 10 milyon yeni<br />

kullanıcı kazandı<br />

Her yıl 230 ülkede<br />

insanların çevrimiçi<br />

davranışlarına ilişkin<br />

küresel raporlar<br />

hazırlayan We<br />

Are Social ve Kepios’un<br />

Temmuz <strong>2022</strong><br />

raporuna göre, Türkiye’de toplam nüfusun<br />

yüzde 82,4’i sosyal medya kullanıyor. Türkiye’de<br />

insanlar her gün 3 saat 3 dakikalarını<br />

sosyal medyada geçiriyor. Bu süre internette<br />

geçirilen toplam sürenin yüzde 39,4’üne denk<br />

geliyor.<br />

Türkiye’de sosyal medya platformlarını kullananların sayısı<br />

<strong>2022</strong> yılının ilk yarısında 10 milyon 612 bin 500 arttı…<br />

En fazla artış Tiktok ve<br />

Snapchat’te<br />

Yılın ilk yarısında kullanıcı sayısını en fazla<br />

artıran sosyal medya platformu Tiktok oldu.<br />

<strong>2022</strong> yılının ilk 6 ayında 4 milyon 262 bin 500<br />

yeni kullanıcı kazanan Tiktok’u 2 milyon 500<br />

bin yeni kullanıcı ile Snapchat izledi. İlk 6 ayda<br />

kullanıcı sayısını Twitter 1 milyon 900 bin, Instagram<br />

1 milyon 400 bin, Youtube ve Facebook<br />

ise 300’er bin artırdı. Linkedin kullanıcı sayısını<br />

aynen korurken, Facebook Messenger’in<br />

kullanıcı sayısı 50 bin geriledi.<br />

Ortalama 7,9 sosyal medya<br />

hesabımız var!<br />

Youtube, düşük orandaki artışa rağmen Türklerin<br />

en fazla ilgi gösterdikleri sosyal medya<br />

platformu olma özelliğini korudu. 57 milyon<br />

700 bin kullanıcısı olan Youtube’u, 53 milyon<br />

550 bin kullanıcıya sahip Instagram izliyor. Facebook<br />

34 milyon 700 bin, Tiktok 30 milyon 826<br />

bin, Twitter 18 milyon, Messenger 16 milyon<br />

750 bin, Snapchat 15 milyon 400 bin, Linkedin<br />

ise 12 milyon kullanıcı sayısına sahip. Raporda<br />

internet kullanıcılarının yüzde 98,5’inin en az<br />

bir sosyal medya platformuna üye olduğu, kişi<br />

başı ortalama 7,9 ayrı sosyal medya hesabı kullanıldığı<br />

belirlendi.<br />

E-Ticaretin hedefi sosyal<br />

medya<br />

Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un<br />

kurucu ortağı Güçlü Kayral,<br />

2021’in tamamında 8,9 milyon yeni kullanıcı<br />

kazanan sosyal medya platformlarının, kullanıcı<br />

sayılarını bu yıl sadece 6 ayda 10 milyon 612<br />

bin 500 artırdıklarına dikkati çekerek, şunları<br />

söyledi: “Sosyal medyanın bu denli büyük kitlelere<br />

ulaşması, e-ticaretin reklamlarını bu alana<br />

kaydırmasına neden oldu. Türkiye’de 44 milyon<br />

e-ticaret müşterisi var. Hedef, müşteri sayısını<br />

günün 7 saat 45 dakikasını internette, 3 saat 3<br />

dakikasını ise direkt sosyal medyada geçiren 70<br />

milyonun üzerindeki kitlenin tamamına ulaşmak.<br />

Sosyal medya kullanıcılarının tamamı<br />

e-ticaret ekosistemine dahil edilirse yıllık e-ticaret<br />

hacmi 800-900 milyar liraya ulaşır.”<br />

17


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Arzum 55’inci yaşını 55 ayrı tasarımla kutladı<br />

Arzum, 55’inci yılını 55 farklı tasarımcıyla gerçekleştirdiği<br />

sergi ile kutladı. Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat<br />

Kolbaşı, “Şimdi 55 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız<br />

ilhamla ikinci 55 yıllık yolculuğumuza başlama zamanı.<br />

Önümüzdeki dönemde hedeflerimizin merkezine; istikrarlı,<br />

sürdürülebilir büyümeyi alarak global marka olma<br />

yolunda emin adımlarla yürümeye, ürün çeşitliliğimizle<br />

her kesimden tüketiciye hitap etmeye, toplumun tamamını<br />

kapsamaya devam edeceğiz” dedi…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Türkiye’nin önde gelen elektrikli ev<br />

aletleri markası Arzum, 55’inci yılını 55<br />

farklı tasarımcıyla gerçekleştirdiği sergi<br />

ile kutladı. 55 tasarımcının, Arzum’dan<br />

aldığı ilhamla tasarladığı Öteki Çağlarla<br />

Arzum’lu Yıllar kitabı ile geçmişe<br />

seyahat niteliği taşıyan etkinlik, 20-23<br />

Eylül tarihleri arasında İstanbul Galataport’ta<br />

gerçekleştirildi. Arzum’un<br />

yolculuğunun 55 farklı tasarımcının gözünden<br />

yorumlandığı nostaljik sergide,<br />

Arzum yöneticileri farklı sektörlerden<br />

renkli isimlerle keyifli sohbetler gerçekleştirdi.<br />

Serginin ilk günü Melda Yücel<br />

Kocaalp’in moderatörülüğünde İzzeddin<br />

Çalışlar, Mehtap Yıldız ve İlkay Gürpınar<br />

55’inci yıl kitabının hikâyesine dair<br />

keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. İkinci<br />

günde Özlem Güsar Arzum yöneticilerini<br />

kanaat önderleri ile bir araya getirdi.<br />

Aynı gün Arzum CEO’su Mete Zadil,<br />

Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat<br />

Kolbaşı ve Ahmet Faralyalı; ‘Film mi?<br />

Bilim mi?’ temasıyla güzel bir 55’inci yıl<br />

sohbeti yaptı. Serginin üçüncü gününde<br />

Tarihçi-Yazar Saffet Emre Tonguç ve<br />

Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat<br />

Kolbaşı’nın 600 yıllık Türk kahvesi kültürünün<br />

yanı sıra Arzum’un yarım asırlık<br />

tarihi ile ilgili sohbet izleyenlerden<br />

büyük ilgi gördü. Serginin son günü ise<br />

ShiftDelete’nin kurucusu Hakkı Alkan<br />

ile Mete Zadil’in sohbeti keyifle izlendi.<br />

Dört gün süren etkinlik boyunca Osmanlı<br />

sarayında Türk kahvesi sunumu<br />

yapılırken, etkinliğe katılan misafirlere<br />

Arzum OKKA Ailesi ile hazırlanan; tam<br />

kıvamında, enfes lezzette, bol köpüklü,<br />

OKKA’lı Türk kahvesi ikramı edildi.<br />

İbrahim Kolbaşı tarafından atılan Arzum’un<br />

1966’da yerli bir marka olarak<br />

doğduğunu belirterek, “55 yıllık köklü<br />

geçmişe sahip, Türkiye’nin kendi alanında<br />

en köklü oyuncularından biriyiz. Yenilikçi<br />

yaklaşımımızla Küçük Ev Aletleri<br />

sektöründe bugün geldiğimiz noktada<br />

6 farklı ürün kategorisinde 650 ürünümüzle<br />

sadece Türkiye’de değil dünyada<br />

da tercih edilen, milyonlarca kişinin<br />

evinde, ofisinde kullanılan bir marka<br />

haline geldik. Global bir marka olmak<br />

en büyük hedefimiz. Tasarım, teknoloji<br />

ve inovasyon en çok önem verdiğimiz<br />

kavramlar. Türkiye’nin ve dünyanın en<br />

önemli tasarımcılarıyla çalışıyoruz. Birlikte<br />

ilkleri tasarlayarak sektöre öncülük<br />

ediyor, trendleri belirliyoruz. Bu da bize<br />

büyük gurur veriyor” dedi.<br />

“Kitabımızı kutlamaların<br />

merkezine koyduk”<br />

“Arzum olarak 55’inci yaş günümüzü,<br />

bize yakışır şekilde kutlamak istedik” diyen<br />

Murat Kolbaşı sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

“Öncelikle 55 yıllık köklü geçmişiyle<br />

Türkiye’nin en önemli değerlerinden biri<br />

olan Arzum’un hikâyesini kitap haline<br />

getirerek ölümsüzleştirdik. Kültür dünyamıza<br />

ve sektörümüze önemli katkıda<br />

bulunduğumuza inandığımız ‘ÖTEKİ<br />

ÇAĞLARLA ARZUM’LU YILLAR’ kitabımızı,<br />

55’inci yıl kutlamalarımızın merkezine<br />

koyduk. Tamamı kendi alanında<br />

başarılı işlere imza atmış, 55 tasarımcının<br />

sahip olduğu 55 farklı bakış açısı,<br />

sergimizi daha da keyifli ve zengin hale<br />

getirdi. Türk kahvesi kültürünü tüm<br />

dünyaya yayma misyonuna sahip bir<br />

marka olarak etkinliğimizde Türk kahvesine<br />

çok özel bir yer ayırdık. Dört gün<br />

boyunca gerçekleştirdiğimiz Osmanlı<br />

sarayında Türk kahvesi sunumumuz<br />

kahveseverlerden yoğun ilgi gördü. Şimdi<br />

artık 55 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız<br />

ilhamla ikinci 55 yıllık yolculuğumuza<br />

başlama zamanı. Buna ben ve tüm<br />

ekip arkadaşlarım hazırız. Önümüzdeki<br />

dönemde hedeflerimizin merkezine; istikrarlı,<br />

sürdürülebilir büyümeyi alarak<br />

global marka olma yolunda emin adımlarla<br />

yürümeye, ürün zenginliğimiz ve<br />

çeşitliliğimizle her kesimden tüketiciye<br />

hitap etmeye, toplumun tamamını kapsamaya<br />

devam edeceğiz. Tüketicilerimizin<br />

hayatını kolaylaştırırken, onlar için<br />

her anı ve her evi iyileştiren, güvenilir ve<br />

kaliteli ev teknolojileri sunmayı, yakın ve<br />

ulaşılabilir bir marka olmayı sürdüreceğiz.”<br />

18<br />

“Tasarım, teknoloji ve<br />

inovasyona önem veriyoruz”<br />

Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat<br />

Kolbaşı, temelleri, 1950’li yılların başlarında<br />

Kazım Kolbaşı, Kemal Kolbaşı ve


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Teknopark İstanbul projeleri beşinci kez iş<br />

dünyası ile buluştu<br />

Türkiye girişimcilik ekosisteminin en büyük destekçilerinden<br />

Teknopark İstanbul, bünyesindeki kuluçka<br />

merkezi Cube Incubation ile ‘Açık Kapı: İş Dünyası ile<br />

Buluşma’ programının beşincisini gerçekleştirdi…<br />

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube<br />

Incubation’da yer alan “derin” teknoloji girişimcileri<br />

ile iş dünyasından firma temsilcilerinin<br />

bir araya geldiği “Açık Kapı: İş Dünyası ile<br />

Buluşma” etkinliklerinin beşincisi düzenlendi.<br />

Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Prof. Dr. Metin Yerebakan ile Teknopark İstanbul<br />

Genel Müdürü Bilal Topçu’nun ev sahipliğindeki<br />

programda, 5 girişim ve 3 Ar-Ge firması<br />

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu<br />

ve Meclis üyelerine sunum gerçekleştirdi.<br />

Proje sayısı ve ihracatta 10 kat<br />

artış<br />

Program açılışında konuşan İTO Başkanı<br />

Şekib Avdagiç, Teknopark İstanbul’un, ulusal<br />

ve uluslararası önemli teknoloji firmalarının<br />

yer almak istediği küresel çapta bir merkez<br />

haline geldiğini söyledi. 2014’te 68 bin 513 metrekare<br />

kapalı alanı olan Teknopark İstanbul’un<br />

bu yıl 387 bin 46 metrekareye ulaştığını ifade<br />

eden Avdagiç, 2014’te 86 olan Ar-Ge firma sayısının<br />

416’ya, bin 526 olan Ar-Ge mühendisi sayısının<br />

ise 8 bin 374’e çıktığını vurguladı. Proje<br />

sayısında da 2 bin 823 rakamına ulaştıklarını<br />

kaydeden, Avdagiç, “Yüzde 100 doluluk oranıyla<br />

ve seçkin firmalarımızla ödül almadan<br />

geride bıraktığımız bir yıl olmadı. Gelirimiz<br />

<strong>2022</strong>’de 9,5 milyar liraya, ihracatımız ise 381,5<br />

milyon dolara ulaştı” dedi.<br />

Yerebakan: Dünya<br />

teknolojisinin önündeyiz<br />

Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Prof. Dr. Metin Yerebakan da yaptığı konuşmada,<br />

programın amacının firmaların yenilikçi<br />

projelerinin İTO Meclis Üyelerine anlatılması<br />

olduğunu söyledi. Beyin göçünün önüne geçmeye<br />

çalıştıklarını vurgulayan Yerebakan,<br />

“Teknoparkımızda bulunan şirketlere yatırımların<br />

arttığını görüyoruz. Dünyada yeni projelendirilen<br />

bir ürünün, bu merkezde testini<br />

yapıyoruz. Bu da dünyadaki trendleri takip<br />

etmediğimizi, dünyanın bizi takip ettiğini gösteriyor.<br />

Dünyada sadece 3 merkezde üretilen<br />

grafen, Teknopark İstanbul’da da üretiliyor”<br />

diye konuştu.<br />

14 girişimciye bir yılda 750<br />

milyon lira yatırım<br />

Konuşmasında 2023’te Türk savunma sanayiinin<br />

ana oyuncularının teknoloji merkezlerinde<br />

olacağını kaydeden Teknopark İstanbul Genel<br />

Müdürü Bilal Topçu ise, 2014 yılında 218 olan<br />

kuluçka merkezine başvuru sayısının <strong>2022</strong>’de<br />

4 kat arttığına dikkat çekti. Topçu, “Son bir yılda<br />

14 girişimcimiz, 2,7 milyar TL değerleme ile<br />

750 milyon TL yatırım aldı. MİLGEM, DASAŞ<br />

Albatros İHA, SSB& BMC Altay Tankı, Delta<br />

V- Tesor Hibrit Roket Motoru, TÜRKSAT 6A<br />

ve TUSAŞ Milli Muharip Uçağı, bu merkezden<br />

çıkan savunma sanayii ürünleri. Buradaki orta<br />

ölçekli girişimlerin de büyük projelere dahil<br />

olma şansı oluyor” dedi.<br />

Etkinlikte girişimci firmalar olarak Lugath,<br />

Scalar Vision, Optiyol, Lightway ve Umayana,<br />

AR-GE firmaları olarak ise BMC Motor, Altınay<br />

ve RS Research sunum gerçekleştirdi.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Gigabit hızda yönlendirici: MR30G<br />

Mercusys, hem kablolu hem kablosuz bağlantıda yüksek<br />

hızlar sunan MR30G yönlendiricisini satışa sundu.<br />

Yüksek hızın yanı sıra geniş kapsama alanı sunan ürün,<br />

kolay kurulup yönetiliyor ve IPTV desteğine de sahip…<br />

Bütçe dostu ürünleriyle Türkiye pazarında<br />

kısa sürede iyi bir yer edinen Mercusys, yönlendirici<br />

(router) ailesine yeni bir model ekledi.<br />

MR30G model yönlendirici 802.11ac Wi-<br />

Fi standardını destekliyor ve toplamda 1200<br />

Mbps kablosuz hızlara ulaşabiliyor. Aynı zamanda<br />

Gigabit bağlantı noktaları olan ürün,<br />

kablolu bağlantıda da yüksek hızlar ile bir<br />

evin ihtiyacını rahatlıkla karşılıyor.<br />

Çift kanallı (dual band) ürün, 5 GHz bandında<br />

867 Mbps, 2.4 GHz bandında ise 300 Mbps<br />

kablosuz hızlara sahip. MU-MIMO teknolojisi<br />

sayesinde daha fazla cihaza bağlantı desteği<br />

sunan MR30G, ağ verimliliğini artırıyor.<br />

Aynı zamanda Wi-Fi kapsama alanını da<br />

genişleten yönlendirici üzerinde dört adet 5<br />

dBi’lik anten bulunuyor. Bu güçlü antenler ve<br />

hüzmeleme (beamforming) teknolojisi sayesinde<br />

standart bir evin her yerinden Wi-Fi’a<br />

ulaşmak mümkün oluyor.<br />

Gigabit Hızda Kablolu Bağlantı<br />

Mercusys MR30G, ağa kablo ile bağlanabilen<br />

akıllı TV, oyun konsolu gibi cihazların<br />

yüksek hızda ağa erişmesini sağlıyor. Yönlendirici<br />

üzerinde 3 adet (biri WAN) Gigabit<br />

bağlantı noktası yer alıyor. Böylece hem kablosuz<br />

hem kablolu bağlantıda yüksek hızlar<br />

elde ediliyor ve aynı anda farklı cihazlar güçlü<br />

bir şekilde ağa erişebiliyorlar.<br />

Yönlendirici modunun yanı sıra erişim noktası<br />

(access point) olarak da işlev gören ürün,<br />

ağın yönetimini kolaylaştırıp güvenliğini artıran<br />

özelliklerle donatılmış durumda. Güçlü<br />

ebeveyn denetimleri sayesinde özellikle<br />

çocukların sanal ortamdaki güvenliğini kolayca<br />

sağlayabiliyor. Misafir Ağı uygulaması<br />

ve seçilen cihazlara öncelik verebilmesi gibi<br />

özellikler ile ağın kontrolü mümkün oluyor.<br />

Çok sıkı ve titiz testlerden geçerek satışa<br />

sunulan Mercusys MR30G’nin tavsiye edilen<br />

satış fiyatı KDV dahil 39 USD olarak açıklanıyor.<br />

19


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Amazon’un Türkiye’deki ilk lojistik üssü açıldı<br />

Türkiye’ye yatırımlarına devam eden Amazon, ilk lojistik<br />

üssünü açtı. Lojistik merkezi ile yılda bini aşkın<br />

istihdam sağlayacak olan Amazon’un pazaryerinde<br />

satış yapan Türkiye’deki KOBİ sayısı geçtiğimiz yıla<br />

göre yüzde 50 artarak 25 bini aştı…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

20<br />

Amazon, bugün yaptığı açıklamayla Türkiye’deki<br />

ilk lojistik üssünün açıldığını<br />

duyurdu. 100 milyon doları aşkın yatırım<br />

ile faaliyete geçen, artan müşteri talebinin<br />

karşılanması konusunda önemli katkılar<br />

sağlayacak lojistik üssü, bir yılda bini aşkın<br />

yeni istihdam yaratacak.<br />

Amazon’un Tuzla, İstanbul’da kurulan<br />

yeni lojistik üssünde görev alacak mühendislik,<br />

insan kaynakları, muhasebe,<br />

iş sağlığı ve güvenliği, bilgi işlem (<strong>IT</strong>)<br />

alanlarındaki roller ve ürünlerin kabulü<br />

ve depolanması ile müşterilerin siparişlerinin<br />

seçilip paketlenmesinden sorumlu<br />

depo operatörleri için işe alım süreçleri<br />

geçtiğimiz aylarda başlamıştı. Çalışanlar,<br />

Amazon.com.tr’de geçerli çalışan indirimlerinin,<br />

ek sağlık, hayat ve kaza sigortasının,<br />

genişletilmiş ebeveynlik izninin ve<br />

daha fazlasının dahil olduğu kapsamlı yan<br />

haklar ve rekabetçi maaşlar ile modern,<br />

güvenli ve kapsayıcı bir çalışma ortamına<br />

katılıyor.<br />

Amazon Operasyonları Türkiye Genel<br />

Müdürü, Hakan Karadoğan, “Bugün Türkiye’deki<br />

ilk lojistik üssümüzü açtığımızı<br />

duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Mühendisler<br />

ve Bilişim Teknolojileri uzmanlarından<br />

ürünlerin seçilmesi, depolanması<br />

ve gönderilmesinden sorumlu ekiplere<br />

kadar birçok rol için iş imkânı sağlayacak<br />

yeni lojistik üssümüz ile bir yılda bini aşkın<br />

yeni istihdam yaratacağız. Çalışanlarımız<br />

rekabetçi maaşlar ile çalışma imkânı bulacaklar”<br />

dedi.<br />

Amazon, ayrıca Türkiye’de Amazon üzerinden<br />

satış yapan KOBİ’ler hakkında detaylar<br />

da paylaştı. Verilere göre; Amazon<br />

KOBİ satış ortaklarının sayısı bir önceki<br />

yıla oranla yüzde 50’den fazla artarak 25<br />

binin üzerine çıktı. Amazon üzerinden satış<br />

yapan Türk KOBİ’ler, bugüne kadar çevrim<br />

içi işlerini desteklemek için Türkiye’de<br />

35 binden fazla kişiye istihdam yarattı.<br />

KOBİ’lerin ihracat satışları ise 2021 yılında<br />

bir önceki yıla oranla iki kattan fazla artarak<br />

300 milyon Euro’yu aştı. Şimdiye kadar<br />

Türkiye’deki 6 binden fazla KOBİ Amazon<br />

Lojistik hizmetinden yararlandı ve birçoğu<br />

satışlarını son bir yılda ikiye katladı. Dünya<br />

çapında Amazon’da satılan ürünlerin<br />

yarısından fazlası, çoğunluğu KOBİ’lerden<br />

oluşan satış ortaklarına ait. KOBİ satış<br />

ortakları tarafından yapılan satışlar, toplam<br />

satışların yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor.<br />

Amazon, çoğu Amazon Lojistik<br />

hizmetlerini kullanarak yüz milyonlarca<br />

müşteriye ulaşan Türkiye’deki KOBİ’ler<br />

için markalaşarak, satışlarını artırarak<br />

ve istihdam yaratarak işlerini büyütme<br />

olanağı sağlamak için yenilikler yapmaya<br />

devam ediyor.<br />

Amazon Türkiye Ülke Müdürü Richard<br />

Marriott, “Bugün Türkiye’deki ilk lojistik<br />

üssümüzü açmanın heyecanını yaşıyoruz.<br />

Son teknolojilerle donatılmış yeni lojistik<br />

üssümüz, Amazon.com.tr üzerinden satış<br />

yapan ve sayıları son bir yılda yüzde 50<br />

oranında artan KOBİ’leri Amazon Lojistik<br />

hizmetlerimizle işlerini daha da büyütmeleri<br />

için destekleme konusunda bize<br />

önemli katkılar sağlayacak. Lojistik üssümüze<br />

ve satış ortaklarımıza yaptığımız bu<br />

yatırımlar, aynı zamanda, Türkiye’ye olan<br />

bağlılığımızın da bir göstergesi” dedi.<br />

Güvenlik, Amazon’un tüm dünyada gerçekleştirdiği<br />

operasyonlarının temelinde<br />

yer alıyor. Amazon’un operasyon merkezleri,<br />

çalışanların kendilerini güvende<br />

hissettiği bir çalışma ortamı olarak tasarlanıyor.<br />

Şirket, güvenlik risklerini proaktif<br />

olarak azaltmak ve ortadan kaldırmak için<br />

verileri düzenli olarak analiz ediyor ve operasyonlarındaki<br />

güvenliği iyileştirmek için<br />

düzenli yenilikler ve yatırımlar yapıyor.<br />

Amazon’daki başarılı güvenlik performansı,<br />

operasyon çalışanlarının sektördeki en<br />

iyi uygulamaları oluşturmaya odaklanan<br />

8 bin güvenlik uzmanının motivasyon ve<br />

kararlılığı sayesinde mümkün oluyor.<br />

Amazon 2040 yılına kadar karbon nötr<br />

olma taahhüdünün bir parçası olarak tüm<br />

merkezlerinde, ısıtma ve su ısıtma sistemleri<br />

de dahil olmak üzere yüzde 100 elektrik<br />

enerjisi kullanıyor ve fosil yakıtların<br />

(doğal gaz) kullanımından kaçınarak enerji<br />

verimliliğine öncelik veriyor. Binalardaki<br />

tüm ısıtma, havalandırma ve soğutma<br />

sistemleri, merkezi bir bina yönetim sistemi<br />

tarafından kontrol edilirken, gereksiz<br />

enerji kullanımı önleniyor ve çalışanlar<br />

için konforlu bir çalışma ortamı yaratılıyor.<br />

Amazon, aynı zamanda 2025 yılına kadar<br />

tüm operasyonlarında yüzde 100 yenilenebilir<br />

enerji kullanma hedefini, küresel<br />

portföyünde bulunan 12 gigawatt’tan<br />

(GW) fazla yenilenebilir enerji üretim kapasitesiyle<br />

2021 itibarı ile yüzde 85 oranında<br />

gerçekleştirdi ve halihazırda, Avrupa ve<br />

dünyadaki en büyük kurumsal yenilenebilir<br />

enerji alıcısı konumunda bulunuyor.<br />

2019 yılında ise şirket, 2040’a kadar (Paris<br />

Anlaşması’nın hedeflerinden 10 yıl önce)<br />

karbon nötr olmayı taahhüt ettiği İklim<br />

Taahhüdü’nün (Climate Pledge) kurucu<br />

ortağı oldu. Amazon’un dünya genelindeki<br />

yenilenebilir enerji projeleri hakkında<br />

daha fazla bilgi için bu adresi, İklim Taahüdü<br />

hakkında daha fazla bilgi için ise burayı<br />

ziyaret edebilirsiniz.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Kripto kullanımında Türkiye ikinci sırada<br />

Geçtiğimiz yaz aylarında, daha önce benzeri<br />

görülmemiş bir kripto kışı yaşandı. Kripto<br />

ekosisteminin en büyük para birimi Bitcoin<br />

bile, <strong>Kasım</strong> 2021’deki 69 bin dolarlık rekor değerinin<br />

yarısını kaybetti. Yayımlanan güncel<br />

bir rapor, tüm değer kayıplarına rağmen Türkiye’de<br />

kripto para birimlerine ilginin azalmadığını<br />

gösterdi. Küresel araştırma şirketi Morning<br />

Consult tarafından hazırlanan araştırma<br />

raporda Türkiye, ayda bir kez kripto ticareti<br />

yapan yetişkinlerin oranı açısından dünya çapında<br />

ikinci sırada yer aldı. Yüzde 54’lük oranla<br />

Nijerya’nın bir adım gerisinde konumlanan<br />

Türkiye’yi Tayland, Pakistan, Vietnam, Birleşik<br />

Arap Emirlikleri ve Arjantin gibi ülkeler izledi.<br />

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan<br />

Singapur merkezli küresel kripto para borsası<br />

MEXC Mali İşler Müdürü Kevin Yang, “Son<br />

zamanlardaki piyasa oynaklığına ve daha geniş<br />

kapsamlı ekonomik çalkantılara rağmen,<br />

kripto yatırımcıları arasında kripto para birimi<br />

sahipliği ve satın alma eğilimi sabit kaldı. Küresel<br />

enflasyona ve resesyon endişelerine rağmen<br />

kripto alım satımı yapmak konusundaki eğilimlerin<br />

tersine döndüğüne dair herhangi bir<br />

işaret görülmüyor” dedi.<br />

Türkiye ikinci sırada yer aldı<br />

Genel olarak ABD’deki kripto trendlerini değerlendiren<br />

raporda, kripto para birimlerinin<br />

farklı ülkelerde benimsenme oranlarına da<br />

yer verildi. Sonuçlara göre Nijerya, son 1 ayda<br />

kripto para ticareti yapan yetişkin kullanıcıların<br />

yüzde 56’lık oranıyla en yüksek kripto<br />

aktivitesi görülen ülke oldu. Türkiye ise bu<br />

listede ikinci sırada konumlandı. Buna karşın<br />

kripto para birimi ticaretini yasaklayan Çin ve<br />

Japonya, sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 7’lik aktivite<br />

oranlarıyla ticaretin en az görüldüğü ülkeler<br />

Yılın başından bu yana kayıplar yaşamasına ve dalgalı<br />

bir seyir izlemesine rağmen kripto para ekosistemi<br />

büyümeye devam ediyor. Güncel bir araştırmada, son<br />

1 ay içinde kripto para işlemi yapan yetişkin oranı incelendiğinde,<br />

Türkiye’nin küresel çapta 2. sırada konumlandığı<br />

görülüyor…<br />

olarak öne çıktı. Kripto ekosistemine yönelik<br />

bu ilginin sebebine bakıldığında yatırım motivasyonunun<br />

öne çıktığını söyleyen Kevin Yang,<br />

“Anketin katılımcıları, kripto paraya olan ilgilerinin<br />

nedenleri sorulduğunda en çok ‘yatırım’<br />

yanıtını veriyor. Türkiye de ABD, Birleşik<br />

Krallık, Kanada, Fransa, Almanya gibi temel<br />

motivasyonun yatırım amacı olduğu ülkeler<br />

arasında yer alıyor. Bu sebeplerin yanı sıra online<br />

ve uluslararası para transferleri de kripto<br />

paraya yönelik ilginin nedenlerinden sayılıyor”<br />

diye konuştu.<br />

“2018’den bu yana ekosistem<br />

için çalışıyoruz”<br />

Kripto para sahiplerinin kişisel finanslarının<br />

geleceğine ilişkin daha iyimser olduğunun altını<br />

çizen MEXC Mali İşler Müdürü Kevin Yang,<br />

değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:<br />

“On yıllardır faaliyet gösteren ve dünyanın en<br />

büyük şirketlerine ev sahipliği yapan küresel<br />

piyasalar dahi yüksek enflasyon ve sıkılaşan<br />

para politikaları neticesinde kayıplar yaşıyor.<br />

Böyle bir dönemde kripto para birimleri birçok<br />

insan için alternatif bir yatırım aracı olarak<br />

görülüyor. Kripto ekosisteminin geleneksel<br />

piyasa dinamiklerinden daha farklı işlemesi<br />

yatırımcıların güvenini taze tutuyor. 2018’de<br />

Singapur merkezli olarak kurulan ve bugün<br />

günlük 1,5 milyar doları aşan işlem hacmiyle<br />

öne çıkan bir kripto para borsası olarak, biz<br />

de ilk günden bu yana kripto ekosistemi için<br />

çalışıyoruz. Birçok ilk listelemeye ev sahipliği<br />

yapan platformumuz, kripto para yatırımcılarına<br />

güven veren projelerin ilk destekçilerinden<br />

biri olma fırsatı sunuyor. Halihazırda 1504<br />

adet kripto para biriminde 7 gün 24 saat işlem<br />

yapılabiliyor. Ayrıca topluluk odaklı yaklaşımımızla<br />

düzenlediğimiz kampanya kapsamında<br />

MEXC olarak 31 Ağustos’tan bu yana spot işlem<br />

çiftlerinde yatırımcılardan piyasa yapıcı<br />

ücreti talep etmiyoruz. Kullanıcılar, işlem ücreti<br />

ödemeden portföylerini diledikleri kripto<br />

paralarla çeşitlendirebiliyor.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Fimple, globalleşme adımlarını Londra’dan atacak<br />

Finansal ve bankacılık<br />

hizmetlerini<br />

geliştirmeye<br />

odaklanarak tüketiciler<br />

için alternatif<br />

deneyim sahaları oluşturan finans teknolojileri<br />

endüstrisine yatırımlar her geçen<br />

gün artıyor. <strong>2022</strong>’nin ilk aylarında kurulan<br />

ve çok kısa bir süre içerisinde aldığı 2 milyon<br />

dolarlık yatırım ile finans sektöründe adından<br />

sıkça söz ettirmeyi başaran finansal<br />

teknoloji şirketi Fimple, globalleşme çalışmalarını<br />

hızlandırdı. Fimple Kurucu Ortağı<br />

ve Genel Müdürü Dr. Mücahit Gündebahar<br />

tarafından yapılan açıklamada şirketin yurt<br />

dışı operasyonlarının Birleşik Krallık, Londra<br />

merkezli yürütüleceği aktarıldı.<br />

“Londra ofisimiz ile<br />

Avrupa’daki faaliyetlerimize<br />

hız vereceğiz”<br />

Globalleşme vizyonları doğrultusunda<br />

Finans fonksiyonlarının bulut sistemler üzerinden servis<br />

olarak sunulmasını sağlayan finans teknolojisi şirketi Fimple,<br />

globalleşme hedefleri doğrultusunda yurt dışı operasyonlarını<br />

Londra’da kurduğu şirket üzerinden yürütme kararı aldı…<br />

dünya çapında faaliyet gösterme amacıyla<br />

finans teknolojileri ekosisteminin merkezi<br />

olan Londra’da şirket kurduklarını belirten<br />

Fimple Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü<br />

Dr. Mücahit Gündebahar, “Abdurrahman<br />

Çınar ile birlikte <strong>2022</strong>’nin başında kurduğumuz<br />

finansal teknoloji şirketi Fimple için<br />

çıktığımız tohum öncesi yatırım turunda çok<br />

kısa sürede 2 milyon dolar değerinde yatırım<br />

aldık. Başarımızla birlikte elde ettiğimiz<br />

yatırımla bizi globale taşıyacak önemli bir<br />

adım atarak Londra’da şirket kurduk. Bu<br />

sayede Londra’dan finans sektörünün temel<br />

ihtiyaçlarını servis modeliyle karşılayan bulut<br />

tabanlı teknoloji çözümlerimizi dünyanın<br />

dört bir yanına ulaştıracağız” dedi.<br />

Körfez ve CIS ülkelerinde<br />

ofisler açılacak<br />

Dijital bankalar başta olmak üzere, finans<br />

kurumlarının ana sistemlerinin yanında<br />

BAAS ve platform iş modellerini gerçekleştirmelerine<br />

yönelik doğal çözümler sunduklarını<br />

söyleyen Mücahit Gündebahar, “İlk<br />

sırada Avrupa pazarı olmak üzere globaldeki<br />

çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Orta Asya,<br />

Ortadoğu ve Afrika gibi farklı coğrafyalardaki<br />

operasyonlarımızı Londra merkezimizden<br />

yürüteceğiz. 2024’te ise Körfez ve CIS ülkeleri<br />

hedefli bölgesel ofisler açmayı planlıyoruz”<br />

şeklinde konuştu.<br />

21


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Türkiye’de işverenler <strong>2022</strong>’nin 4. çeyreği için<br />

güçlü bir işe alım pazarı bekliyor<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

ManpowerGroup, <strong>2022</strong> yılının 4. çeyreği<br />

için işverenlerin işe alım beklentilerini<br />

ölçmek amacıyla 41 ülke ve bölgede<br />

40.000’den fazla işverenle anket yaptı.<br />

ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış<br />

Araştırmasına göre, <strong>2022</strong>’nin 4. çeyreği için<br />

Küresel Net İstihdam Görünümü (NEO) 30<br />

puan oldu. Bu, geçen çeyrekten bu yana<br />

işe alım beklentilerinde hafif bir düşüşe<br />

(-3 puan) işaret etse de beklentiler hala<br />

geçen yılın aynı dönemine göre daha yüksek<br />

(+6 puan). Global konjonktürde artan<br />

enflasyon, yüksek hayat pahalılığı ve gıda<br />

kıtlığı gibi zorluklar bu çeyrek sonuçlarına<br />

etki eden faktörler oldu. Bu nedenle, <strong>2022</strong><br />

yılının 4. çeyreğine ilişkin anket bulguları,<br />

bazı ülkelerde bu tür zorluklardan kaynaklanan<br />

ve devam etmekte olan ekonomik<br />

bozulmayı da yansıttı.<br />

Türkiye’den ankete katılan 1.025 işveren<br />

ise önümüzdeki çeyrekte ülkemizde yüzde<br />

27 puanlık NEO ile güçlü bir işe alım piyasası<br />

bekliyor. Türkiye’deki işe alım beklentileri,<br />

EMEA Bölgesi ortalamasının 6 puan<br />

üzerine çıkarak listenin üst yarısında yer<br />

aldı. Ayrıca NEO’nun bir önceki çeyreğe<br />

kıyasla yüzde 13 puan, geçen yılın aynı<br />

dönemine göre ise yüzde 9 puan artması<br />

bekleniyor.<br />

Yayımladıkları anketle ilgili değerlendirmede<br />

bulunan, ManpowerGroup Türkiye<br />

Genel Müdürü Feyza Narlı, “Türkiye’deki<br />

işe alım beklentilerinde görülen üç aylık<br />

artış, EMEA bölgesinde bildirilen en yüksek<br />

üç aylık artış olup bölgenin üç aylık<br />

artış ortalamasını 16 puan geride bıraktı.<br />

Özellikle toptan perakende ticaret, imalat<br />

ve teknoloji sektörlerindeki hareketlilik bu<br />

artışı destekleyen önemli parametrelerden<br />

biri oldu. Kurumların işe alım beklentilerini<br />

pozitif anlamda etkiledi. Bununla<br />

birlikte finans sektörü de Avrupa’yı saran<br />

ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırmasına<br />

göre, Türkiye’deki şirketler önümüzdeki çeyrekte<br />

yüzde 27’lik Net İstihdam Görünümü (NEO) ile<br />

güçlü bir işe alım piyasası bekliyor. Türkiye’deki işe<br />

alım beklentileri, EMEA Bölgesi ortalamasının 6 puan<br />

üzerine çıkarak listenin üst yarısında yer aldı…<br />

huzursuzluk ortamı nedeniyle daha önemli<br />

hale gelen Orta Doğu pazarlarıyla mevcut<br />

ilişkilerden faydalanmış görünüyor.<br />

Diğer yandan bir önceki çeyrekte, Rusya<br />

- Ukrayna krizine rağmen, hem Kovid-19<br />

kısıtlamalarının gevşetilmesi hem de sezonsallığın<br />

katkısıyla turizm sektörünün<br />

hareketlendiğini gözlemledik. Bu çeyrekte<br />

ise turizm sektöründe mevsimsellikten<br />

kaynaklı negatif etki görmekteyiz” dedi.<br />

En güçlü ve en zayıf sektörler<br />

Türkiye’de 11 sektörden 9’u önümüzdeki<br />

çeyrekte çalışan sayısında artış beklerken<br />

2 sektör değişiklik beklemiyor. Türkiye’nin<br />

en rekabetçi sektörü, 46 NEO puanı ile<br />

toptan ve perakende ticaret oldu. Hatta bu<br />

puan, sektörün 2011’in ilk çeyreğinden bu<br />

yana kaydettiği en yüksek NEO puanı oldu.<br />

Sektörle ilgili beklentiler, geçen çeyrekten<br />

bu yana 11 puan, 2021’in 4. çeyreğinden bu<br />

yana ise 28 yüzde puan arttı. Tüm sektörlerin<br />

NEO puanları şu şekilde:<br />

• Toptan ve Perakende Ticaret (46)<br />

• BT, Teknoloji, Telekomünikasyon, İletişim<br />

ve Medya (34)<br />

• İmalat (31)<br />

• Eğitim, Sağlık, Sosyal Hizmet ve Kamu<br />

(25)<br />

• Bankacılık, Finans, Sigorta ve Emlak (21)<br />

• İnşaat (21)<br />

• Diğer Hizmetler (13)<br />

• Restoranlar ve Oteller (11)<br />

• Birincil Üretim (8)<br />

En güçlü ve en zayıf bölgeler<br />

Türkiye’nin 7 bölgesinden 6’sındaki şirketler<br />

<strong>2022</strong>’nin 4. çeyreğinde personel seviyelerinde<br />

artış beklerken Ege Bölgesi’nde<br />

herhangi bir değişiklik beklenmiyor. Türkiye’nin<br />

en rekabetçi bölgeleri her ikisi de<br />

yüzde 26 NEO puanına sahip Marmara ve<br />

İç Anadolu bölgeleri oldu. İç Anadolu’da<br />

beklentiler, geçen çeyrekten bu yana 5 puanlık,<br />

geçen yılın bu döneminden bu yana<br />

ise 8 puanlık bir yükseliş kaydetti. Marmara<br />

Bölgesi’nde ise geçen çeyrekten bu yana<br />

5 puanlık, geçen yılın aynı çeyreğinden bu<br />

yana 9 puanlık bir yükseliş görüldü. Bir önceki<br />

çeyrekten bu yana en büyük düşüşün<br />

yaşandığı bölge ise yüzde 7 NEO puanı ile<br />

Karadeniz Bölgesi oldu. Bu sonuç geçen<br />

çeyrekten bu yana yüzde 29 puanlık bir<br />

düşüş anlamına geliyor. Bu puan, 2020’nin<br />

1. çeyreğinden bu yana Karadeniz Bölgesi’nde<br />

görülen en düşük NEO puanı oldu.<br />

Bölgenin NEO puanları ise aşağıdaki gibi:<br />

• İç Anadolu (26)<br />

• Marmara (26)<br />

• Akdeniz (25)<br />

• Doğu Anadolu (14)<br />

• Güneydoğu Anadolu (11)<br />

• Karadeniz (7)<br />

• Ege (0)<br />

22<br />

Organizasyon büyüklüğü<br />

Türkiye’deki 4 organizasyon büyüklüğünün<br />

hepsinde işe alıma karar verenler<br />

önümüzdeki çeyrekte personel seviyelerinde<br />

artış bekliyor. Geçen çeyrekten bu<br />

yana, işe alım piyasaları 4 organizasyon<br />

büyüklüğünün 3’ünde güçlenirken 10’dan<br />

az çalışanı olan mikro organizasyonlarda<br />

zayıfladı. Şirketlerin büyüklüğüne göre<br />

NEO puanları:<br />

10’dan az (12)<br />

10 - 49 (25)<br />

50 – 249 (23)<br />

250+ (28)


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

TeaTechs, tohum yatırım turunu 2,5 milyon<br />

dolar değerlemeyle tamamladı<br />

<strong>2022</strong>’nin ilk yarısını 1,4 milyar dolar toplam yatırımla<br />

tamamlayan girişim ekosisteminde, yılın<br />

ikinci yarısının yatırım haberleri gelmeye başladı.<br />

İş zekasıyla akıllı çözümler üreten bilişim teknolojileri<br />

şirketi TeaTechs Smart Solutions, tohum<br />

yatırım turunu Hollanda ve Türkiye’deki merkezleriyle<br />

erken aşama girişimlere yatırım yapan<br />

ISTCAP<strong>IT</strong>AL liderliğinde tamamladı. 2,5 milyon<br />

değerlemeye ulaşan hizmet olarak yazılım<br />

(Software as a Service | SaaS) şirketi, daha önce<br />

ABD’de 11sight, Birleşik Krallık’ta Wiseworks,<br />

Türkiye’de Vispera ve Magnus gibi girişimlere<br />

yatırım yapan ISTCAP<strong>IT</strong>AL’ın ülkemizdeki en<br />

güncel yatırımı oldu.<br />

Yatırım sürecine ilişkin değerlendirmelerini paylaşan<br />

TeaTechs Smart Solutions CEO’su Tunç<br />

Emre Toptaş, “Yazılım sektöründe 30 yılı aşkın<br />

süre deneyim edinmiş ortaklarım Ali Güven ve<br />

Emrah Erşen ile Mart <strong>2022</strong>’de hayata geçirdiğimiz<br />

TeaTechs, 4 ay gibi kısa bir sürede 2,5 milyon<br />

dolar değerlemeye ulaştı. Güncel ekonomik koşullarda<br />

bu kadar hızlı büyüdüğümüz ve ISTCA-<br />

P<strong>IT</strong>AL gibi nitelikli bir girişim sermayesi şirketinin<br />

stratejik ortaklarından birine dönüştüğümüz<br />

için gururluyuz” ifadelerini kullandı.<br />

İş zekasıyla akıllı çözümler üreten bilişim teknolojileri<br />

şirketi TeaTechs Smart Solutions, ilk yatırımını Hollanda<br />

ve Türkiye merkezli ISTCAP<strong>IT</strong>AL’dan aldı. 2,5<br />

milyon değerlemeyle tohum yatırım turunu tamamlayan<br />

şirket, daha önce ABD, Birleşik Krallık ve Türkiye’nin<br />

önde gelen girişimlerine yatırım yapan bir girişim<br />

sermayesi şirketinin beşinci yatırımı oldu…<br />

Dijital dönüşüm süreçlerine<br />

rehberlik ediyor<br />

<strong>2022</strong>’nin ilk çeyreğinin sonunda Ankara’da kurulan<br />

TeaTechs Smart Solutions, yapay zeka, nesnelerin<br />

interneti, davranışların interneti, coğrafi<br />

bilgi sistemleri, DevOps ve hizmet olarak yazılım<br />

gibi alanlarda çözümler üreterek her ölçekten<br />

işletmenin dijital dönüşüm süreçlerine rehberlik<br />

ediyor. Sektör ve işletme ihtiyaçlarına göre<br />

özelleştirilebilen, web ve mobil tabanlı inovatif<br />

ürünler sunan yüzde 100 yerli ve milli yazılım şirketi<br />

TeaTechs, müşterilerin iş süreçlerine ilişkin<br />

tüm verileri nitelikli içgörülere dönüştürmesine<br />

yardımcı oluyor.<br />

“Dijitalleşmede daha güçlü bir<br />

ivme yakalamaya ihtiyacımız<br />

var”<br />

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından<br />

hazırlanan Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi<br />

Raporu’nda ülkemizin dijitalleşme notunun<br />

2021’de bir önceki yıla kıyasla artarak 3,03’ten<br />

3,24’e yükseldiğinin görüldüğünü hatırlatan Tunç<br />

Emre Toptaş, “Küresel salgın her sektör ve ölçekte<br />

dijitalleşmeyi önceliklerden birine dönüştürdü.<br />

StartupCentrum’un <strong>2022</strong>’nin ilk yarısını değerlendirdiği<br />

rapor Ocak-Haziran <strong>2022</strong> döneminin<br />

teknoloji şirketlerine en çok yatırım yapılan yarı<br />

yıl olduğunu gösterse de, dijitalleşmede daha güçlü<br />

bir ivme yakalamaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz.<br />

30 yılı aşan münferit deneyimlerimizi<br />

TeaTechs çatısında bir araya getirerek bu trendi<br />

küresel rekorlara dönüştürmek için çalışıyoruz.<br />

Yüzde 100 yerli ve milli bir yazılım şirketi olarak<br />

her şirketi dijitalin olanaklarıyla tanıştırmayı, kanıtlanmış<br />

çözümleri farklı coğrafyalara da ulaştırmayı<br />

hedefliyoruz” diye konuştu.<br />

“SaaS en hızlı büyüyen<br />

sektörlerden biri”<br />

Müşteri ilişkileri yönetimi, iş zekası, tedarik zinciri<br />

yönetimi ve e-ticaret platformları gibi çeşitli<br />

uygulamaların bulut platformlar üzerinden kullanılabilir<br />

olmasını sağlayan SaaS sektörünün<br />

en hızlı büyüyen sektörlerden biri olduğuna<br />

dikkat çeken TeaTechs Smart Solutions CEO’u<br />

Tunç Emre Toptaş, değerlendirmelerini şu ifadelerle<br />

sonlandırdı: “Küresel ölçekte teknoloji<br />

paradigmasının değiştiği bir döneme tanıklık<br />

ediyoruz. Verinin önemi giderek artıyor ve 2030’a<br />

kadar değeri 700 milyar doları aşması beklenen<br />

hizmet olarak yazılım çözümleri bu verileri anlamlı<br />

çıktılara dönüştürmeye yarıyor. İşletmeler<br />

temel iş fonksiyonlarında SaaS çözümlerinden<br />

yararlanarak faaliyet gösterdikleri alana dair<br />

daha geniş bir bakış açısı kazanabiliyor. TeaTechs<br />

olarak, ISTCAP<strong>IT</strong>AL’dan sağladığımız finansmandan<br />

güç alarak, SaaS alanında bir dünya<br />

markasına dönüşmeyi amaçlıyoruz.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Logo Ventures’ın 5 girişimi Startup 100 listesinde<br />

Türkiye’nin en başarılı<br />

startupları listesi açıklandı.<br />

Listede yer verilen 100<br />

girişimin içerisinde Logo<br />

Ventures’ın 5 portföy girişimi<br />

yer aldı. Listede yer<br />

alan girişimler Evreka, Inooster,<br />

V-Count, Vispera ve Wask oldu.<br />

Geleneksel iş yapış şekillerini değiştiren<br />

takımlara yatırım yapan Logo Ventures,<br />

teknoloji alanında faaliyet gösteren, hızlı<br />

büyüyen ve global pazarlarda etkin yer edinebilecek<br />

girişimlere yatırım yapıyor. Fon,<br />

yatırım yaptığı girişimlere Logo’nun stratejik<br />

ve operasyonel tecrübelerini aktararak<br />

girişimlerin hedeflerine ulaşmalarında etkin<br />

bir rol oynamayı hedefliyor.<br />

Fast Company Türkiye tarafından açıklanan, Türkiye’nin<br />

en başarılı girişimlerinin yer aldığı Startup 100 listesi yayınlandı.<br />

Listede Logo Ventures’ın 5 portföy girişimi de<br />

kendilerine yer buldu…<br />

“Emeklerimizin karşılığını<br />

almak bizi oldukça<br />

şevklendiriyor”<br />

Startup 100 listesinde girişimleriyle yer bulmalarına<br />

ilişkin açıklamalarda bulunan<br />

Logo Ventures Yönetici Ortağı Merve Zabcı,<br />

“Türkiye’nin en başarılı startupları listesinde<br />

5 girişimimizle yer almak bizim için<br />

mutluluk ve gurur verici bir durum. Yatırım<br />

yaptığımız her şirkette başarı için harcanan<br />

ciddi bir mesai ve emek var. Bu emeklerin<br />

karşılığını görebilmek bizi gelecekte yapacağımız<br />

çalışmalar için şevklendiriyor. Logo<br />

Ventures olarak, önümüzdeki dönemde B2B<br />

(işletmeden işletmeye) dikeyinde yer alan<br />

yazılım şirketlerine yatırım yapmaya ve başarıya<br />

ulaşmaları için destek olmaya devam<br />

edeceğiz. Ülkemizde hızla gelişen bir startup<br />

ve yatırım ekosistemi var. Biz de bu ekosistemin<br />

bir parçası olarak üzerimize düşeni<br />

yapmayı sürdüreceğiz” dedi.<br />

23


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Intel 13. Nesil Intel Core işlemcilerini<br />

piyasaya sürdü<br />

13. Nesil Intel Core masaüstü işlemciler, dünyanın en<br />

iyi oyun deneyimini ve benzersiz hız aşırtma yeteneklerini<br />

sunuyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

24<br />

Intel bugün Intel Innovation’da, dünyanın en hızlı<br />

masaüstü işlemcisi olan 13. Nesil Intel® Core<br />

i9-13900K’nın başını çektiği 13. Nesil Intel® Core<br />

işlemci ailesini tanıttı. Yeni 13. Nesil Intel Core ailesi;<br />

en iyi oyun, akış ve kayıt deneyimi için 24 çekirdeğe<br />

ve 32 iş parçacığına kadar ve 5,8 GHz’e kadar<br />

çarpıcı saat hızlarına sahip altı yeni masaüstü işlemcisini<br />

içeriyor.<br />

Intel Core ‘K’ işlemcilerin piyasaya sürülmesiyle<br />

birlikte, 13. Nesil Intel Core masaüstü ailesi 22 işlemci<br />

ve 125’ten fazla ortak sistem tasarımından<br />

oluşacak ve ne uygulama performansından ne<br />

de platform uyumlundan taviz veren bir deneyim<br />

sunacak. Teknoloji tutkunları, 13. Nesil Intel<br />

Core işlemcilerin performans iyileştirmelerinden<br />

mevcut Intel® 600 ya da yeni Intel® 700 serisi yonga<br />

setli anakartlarla yararlanabilirler. Hem en yeni<br />

DDR5 bellek desteği hem de devam eden DDR4<br />

bellek desteği ile birlikte, kullanıcılar 13. Nesil Intel<br />

Core’un avantajlarından yararlanırken, kurulumlarını<br />

kendi özellik ve bütçe tercihlerine göre özelleştirebilirler.<br />

Intel Başkan Yardımcısı ve İstemci Bilgi İşlem Grubu<br />

Genel Müdürü Michelle Johnston Holthaus;<br />

“Amiral gemisi 13. Nesil Intel Core İşlemcilerimizin<br />

en yeni nesliyle bilgisayar performans<br />

standartlarını bir kez daha yükseltiyoruz. 13. Nesil<br />

Intel Core ailesi, Intel’in bilgisayarda -geniş ölçekte<br />

ve tüm bilgisayar ürünü segmentlerinde- inanılmaz<br />

deneyimlerin gerçekleşmesini sağlamasının<br />

en son örneğidir. Bunu endüstri lideri bir iş ortağı<br />

ekosistemi ve Intel Unison gibi yeni çözümlerle birleştirdiğimizde,<br />

ileriye doğru giden bilgisayar deneyiminde<br />

gerçekten nelerin mümkün olduğunu<br />

tüm dünyaya göstermiş oluyoruz” dedi.<br />

Oyun Oynamak ve Yaratıcılık<br />

için Eksiksiz ve Çok Yönlü Bir<br />

Platform<br />

Olgunlaşmış bir Intel 7 prosesi ve x86 performans<br />

hibrit mimarisi üzerine inşa edilen 13. Nesil Intel<br />

Core masaüstü işlemciler, en zorlu çoklu görev<br />

iş yüklerinde bile daha iyi sistem performansını<br />

sağlıyor. Bu, yüzde 15’e kadar daha iyi tek iş<br />

parçacıklı performans ve yüzde 41’e kadar daha iyi<br />

çok iş parçacıklı performansı da içeriyor.<br />

Intel’in performans hibrit mimarisi, bu nesille,<br />

şimdiye kadar üretilmiş en hızlı Performance<br />

çekirdek (P-çekirdek) ile iki katına kadar sayıda<br />

Efficient çekirdeği (E-çekirdek) bir araya getirerek,<br />

aşağıdakilere olanak tanıyan gelişmiş tek iş<br />

parçacıklı ve çok iş parçacıklı performans sağlıyor:<br />

• Dünyanın en iyi oyun deneyimi: 24’e kadar<br />

çekirdek (8 P-çekirdek, 16 E-çekirdek) ve 32 iş<br />

parçacığı ile sunulan yeni Core i9-13900K; oyun,<br />

akış ve kayıt için en iyi deneyimi sağlıyor. 5,8<br />

GHz’e kadar ve yüzde 15 daha iyi tek iş parçacığı<br />

performansı ile yüksek kare hızlarına çıkabilir ve<br />

en iyi oyunlarda inanılmaz oyun deneyimlerine<br />

olanak tanıyor.<br />

• İçerik oluşturma performansında devam eden<br />

ilerlemeler: 13. Nesil Intel Core masaüstü işlemci<br />

serisi, insanları yaratıcı akışta tutmak için çoklu,<br />

yoğun işlem iş yüklerinin üstesinden gelebilecek<br />

daha fazla E-çekirdek ve yüzde 41’e kadar daha iyi<br />

çok iş parçacıklı performans sağlıyor.<br />

• Benzersiz Bir Hız Aşırtma Deneyimi: 13. Nesil<br />

Intel Core işlemci, uzmanlardan yeni başlayanlara<br />

kadar herkes için eşsiz bir hız aşırtma deneyimi<br />

sunuyor. 13. Nesil Intel Core işlemciyi kullanlar;<br />

P-çekirdeklerde, E-çekirdeklerde ve DDR5<br />

belleklerde daha yüksek ortalama hız aşırtma<br />

hızlarına ulaşabilirler. Intel ayrıca kullanıcıların<br />

en düşük çabayla hız aşırtma yapabilmeleri için<br />

tek tıkla kolay hız aşırtma özelliği olan Intel® Speed<br />

Optimizer’ı 13. Nesil işlemcileri destekleyecek<br />

şekilde güncelledi. Ve güçlü Intel® Extreme<br />

Memory Profile (XMP) 3.0 ekosistemi, geniş bir hız<br />

aşırtma modülü yelpazesi sunuyor. Intel® Dynamic<br />

Memory Boost ile birleştiğinde, bu özellik hem<br />

DDR4 hem de DDR5 ile sorunsuz bir bellek hız<br />

aşırtma deneyimi sağlıyor.<br />

Creative Assembly’nin Baş Ürün Sorumlusu Rob<br />

Bartholomew, “Intel CPU’larda inanılmaz bir<br />

Total War deneyimi sunmak için on yıldan uzun<br />

bir süredir Intel ile birlikte çalışıyoruz. Total War:<br />

WARHAMMER III’ü hibrit 12. Nesil mimari<br />

için optimize ettik ve yeni 13. Nesil Intel Core<br />

İşlemcilerle çalışmaya devam edeceğimiz için<br />

heyecanlıyız” diye konuştu.<br />

Masaüstü Platformları İçin<br />

Endüstri Lideri Özellikler<br />

13. Nesil Intel Core masaüstü işlemciler,<br />

aşağıdakiler de dahil birçok yeni ve geliştirilmiş<br />

özellik ile kullanıcılara oyun, içerik oluşturma<br />

ve çalışma alanlarında lider performans ve<br />

deneyimler sunuyor:<br />

• Intel® Adaptive Boost Technology ve Thermal<br />

Velocity Boost - belirli bir iş yükü sırasında<br />

güç ve termal boşluğa bağlı olarak işlemci saat<br />

frekanslarını oportünist bir şekilde artırıyor. Intel<br />

Core i9 SKU’larda mevcuttur.<br />

• Intel Core i5, i7, i9’da daha fazla E-çekirdek, çok<br />

iş parçacıklı performansta büyük bir sıçrama ve<br />

kullanıcılar için daha iyi çoklu görev/mega görev<br />

deneyimi sağlıyor.<br />

• İşlemci dışında on altı şeride kadar PCIe Gen 5.0<br />

desteği.<br />

• DDR4 uyumluluğunu korurken, DDR5-5600 ve<br />

DDR5-5200’e artan bellek desteği.<br />

• 2 kata kadar L2 önbellek ve artırılmış L3 önbellek.<br />

Geriye Dönük Uyumluluğa Sahip<br />

Intel 700 Serisi Yonga Seti<br />

Intel, 13. Nesil Intel Core masaüstü işlemcilerin<br />

yanında, artan güvenilirlik ve performans için<br />

ileri özellikleri bulunan yeni Intel 700 Series<br />

yonga kümesini piyasaya sürüyor. PCI Gen 3.0 ile<br />

birlikte sekiz ek PCIe Gen 4.0 şeridi yonga setinin<br />

dışında toplam 28 şerit sağlarken, artırılmış USB<br />

3.2 Gen 2x2 (20 Gbps) bağlantı noktaları gelişmiş<br />

USB bağlantı hızı sağlıyor ve DMI Gen 4.0, çevre<br />

cihazlara ve ağa hızlı erişim için yonga setinden<br />

CPU’ya aktarım hızını artırıyor. Ayrıca Intel, ileriye<br />

ve geriye dönük uyumluluk getiriyor. Mevcut<br />

Intel 600 yonga seti tabanlı anakartlarla 13. Nesil<br />

Intel Core işlemci performans iyileştirmelerinden<br />

yararlanabilirsiniz.<br />

Bulunurluk<br />

13. Nesil Intel Core masaüstü ‘K’ işlemciler ve Intel<br />

Z790 yonga seti; kutulu işlemciler, anakartlar ve<br />

masaüstü sistem satışları dahil olmak üzere 20<br />

Ekim <strong>2022</strong>’den itibaren satışa sunulacak.<br />

13. Nesil Intel Core işlemci ailesinin geri kalanıyla<br />

ilgili diğer ayrıntılar daha sonra paylaşılacak.<br />

Intel® Unison: Açık Bir<br />

Ekosistem Sağlayan Sorunsuz<br />

Çoklu Cihaz Deneyimi<br />

CES <strong>2022</strong>’de sergilenen Screenovates’in satın<br />

alınmasının ardından Intel, işletim sistemleri<br />

arasında evrensel, kullanımı kolay bir deneyim için<br />

bilgisayarınızı ve cihazlarınızı sorunsuz bir şekilde<br />

birbirine bağlayan bir yazılım çözümü olan Intel®<br />

Unison’u sunuyor.<br />

Intel Unison’ın ilk sürümü, iOS ve Android’den<br />

başlayarak bilgisayar ile telefon arasında sürekli<br />

ve kesintisiz bir bağlantı deneyimi sunacak.<br />

Kullanıcılar, basit bir eşleştirme işleminin<br />

ardından şunları yapabilecek:<br />

• Dosya aktarımı - Kullanıcılar, bilgisayar ile<br />

Android ya da iOS cihaz arasında dosya ve<br />

fotoğraf aktarırken zamandan tasarruf edebilir,<br />

bilgisayarın gücünü artırabilir ve telefonda<br />

fotoğraf ya da video çekip PC’de sorunsuz bir<br />

şekilde düzenlemenin keyfini çıkarabilir.<br />

• Metin mesajı - Kullanıcıların cihaz değiştirmesini<br />

önlemek için bilgisayarlarından metin mesajları<br />

gönderip alabilmesini ve tam bir klavye ve<br />

monitörün konforunun ve kolaylığının tadını<br />

çıkarmasına olanak tanır.<br />

• Telefon görüşmeleri - Telefonların tüm kişi<br />

listesine erişim sayesinde, kullanıcılar doğrudan<br />

bilgisayarlarından sesli arama yapabilir ve gelen<br />

aramalara cevap verebilir.<br />

• Telefon bildirimleri - Kullanıcıların<br />

bilgisayarlardan telefon bildirimlerini alıp ve<br />

yönetmesine olanak tanıyarak, bağlantıda<br />

kalabilmelerini ve kontrolü ellerinde<br />

tutabilmelerini sağlar.<br />

• Intel Unison, bu yıl Acer, HP ve Lenovo’nun 12.<br />

Nesil Intel Core işlemcilerine dayanan belirli Intel®<br />

Evo dizüstü bilgisayarlarında piyasaya sürülecek<br />

ve önümüzdeki yılın başlarından itibaren 13. Nesil<br />

Intel Core tabanlı tasarımlara ölçeklenecek. Intel<br />

Unison, gelecekte ek form faktörleri, işlevsellik ve<br />

işletim sistemleriyle gelişmeye devam edecek.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

FixCloud, Almanya Veri Merkezini<br />

Frankfurk’ta açtı<br />

Yüzde 100 Türk Sermayeli FixCloud, halihazırda<br />

Türkiye sınırları içerisinde hizmet<br />

verdiği İstanbul Türk Telekom Esenyurt VM<br />

ve KKB Anadolu Veri Merkezlerine ek olarak<br />

yurt dışındaki ilk veri merkezini Almanya<br />

Frankfurt’ta Maincubes FRA01 içerisinde<br />

devreye aldı. Müşteri alımına 2 Eylül <strong>2022</strong>‘de<br />

başlayan FixCloud’un Satış Direktörü Raşit<br />

Doğan, “Vmware onaylı bulut platformumuz<br />

yüzde 100 ağ erişim garantisi ile sürdürülebilir<br />

ve yüksek performansı birlikte sunmaktadır.<br />

Hem Türkiye’de hem de Avrupa Birliği<br />

içerisinde Vmware Cloud Verified akreditasyonuna<br />

sahip ilk ve tek bulut servis sağlayıcısı<br />

konumundayız” dedi.<br />

Maincubes FRA01 Veri Merkezi, DE-CIX’in<br />

Frankfurt’taki Internet Değişim Noktasına<br />

800 metre mesafe ile Microsoft Azure ve<br />

Kurumsal Bulut çözümleri sunan FixCloud, üçüncü<br />

veri merkezini Almanya’da Frankfurt’ta açtı. FixCloud,<br />

Maincubes FRA01 Veri Merkezi içerisinde kurulan<br />

Bulut Platformu ile şirketlere Avrupa Birliği sınırlarında<br />

GDPR’a uyumlu bulut hizmetleri sunmaya başladı…<br />

AWS gibi global ağlara erişim performansını<br />

en yüksek seviyede çıkartmaktadır. Ayrıca<br />

yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynağı ile<br />

yüzde 100 Karbon Nötr bir tesistir.<br />

Yatırımlarımıza kesintisiz<br />

devam!<br />

FixCloud CEO’su Yılmaz Barçın, şunları söyledi:<br />

“Avrupa Pazarında mücadele eden başta<br />

Perakende, Lojistik ve Fintech sektörlerindeki<br />

Türkiye merkezli şirketlerin GDPR‘a uyum<br />

sorunları çözmek, altyapı gereksinimlerini<br />

karşılamanın yanı sıra maliyet avantajı yaratmak<br />

öncelikli hedefimiz. Bulut servislerine<br />

olan ihtiyaçların artması, işletmelerin<br />

çoklu bulut hizmetlerini merkezi yönetme<br />

gereksinimi, veri merkezi ağımızı büyütmemizin<br />

yolunu açıyor.<br />

Vmware’ın “Cloud Verified” onaylı global iş<br />

ortağı olarak bulut hizmetlerini sunan FixCloud,<br />

yurtdışında da şirketlere bulut hizmeti<br />

vererek Avrupa pazarında büyümeyi hedefliyor.<br />

Hedefi, 2 yıl içinde yüzde 40 ciro yurtdışı,<br />

yüzde 60 ciro yurtiçinden elde etmek.<br />

Bu doğrultudan yatırımlarına kesintisiz devam<br />

edeceklerini paylaşan Barçın, “Kısa bir<br />

süre içerisinde dördüncü veri merkezi bulut<br />

platformunu da Amsterdam’da planlıyoruz”<br />

dedi.<br />

Sektör Market<br />

Yenilenmiş telefonda tüketicilerin tercihi iPhone!<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun açıkladığı<br />

Elektronik Haberleşme Sektörü Pazar Verileri Raporuna<br />

göre ülkemizde Ocak-Mart <strong>2022</strong> döneminde akıllı<br />

cep telefonu satışları geçen yılın aynı dönemine göre<br />

yaklaşık yüzde 15 azalarak 1 milyon 992 bin adete geriledi.<br />

Sıfır telefon satışları azalırken yenilenmiş telefonlara<br />

olan talep ise artıyor…<br />

Küresel emtia fiyatlarının yükselişi, tedarik<br />

zincirlerinde yaşanan sorunlar, çip krizi,<br />

bireysel gelirlerde görülen düşüş üretici ve<br />

tüketicileri alternatif arayışlara yöneltiyor.<br />

Enflasyondaki artış, satın alma gücündeki<br />

düşüş ve yükselen yeni akıllı telefon fiyatları<br />

tüketicinin gözünü yenilenmiş telefon pazarına<br />

çevirmesini sağladı.<br />

Yenilenmiş cihaz satışlarında<br />

Apple ürünleri %65’lik pazar<br />

payı ile ilk sırada<br />

Yapılan araştırmalara göre 16-64 yaş arası<br />

dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 97’si cep<br />

telefonu kullanıyor. Kullanılan cihazların<br />

yaklaşık yüzde 76,9’u ise akıllı telefonlardan<br />

oluşuyor.<br />

Akıllı telefon pazarında iOS ve Android rekabeti<br />

uzun süredir devam ediyor. Apple’ın<br />

sıfır akıllı telefon pazarındaki payının yüzde<br />

13-14 bandında olduğunu belirten Mobilfon<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Lütfi Soylu,<br />

yenilenmiş cihaz satışlarında ise Apple<br />

ürünlerinin yaklaşık yüzde 65’lik bir pazar<br />

payının olduğunu dile getirdi. Soylu, Apple’ın<br />

yenilenmiş ürün pazarında daha çok rağbet<br />

görmesinin temel sebebini, daha uzun süre<br />

yazılım desteği almasına bağlı olabileceğini<br />

dile getirdi. Apple ürünlerine en az 5 yıl<br />

yazılım güncelleme desteği sunuyor. Yeterli<br />

işlem gücüne sahip modellerde bu süre daha<br />

da uzun olabiliyor. Örneğin iPhone 7, 2016’da<br />

çıkan bir model olmasına rağmen bu sene çıkacak<br />

güncel IOS yazılımından faydalanabileceği<br />

öngörülüyor.<br />

Daha uzun süre yazılım desteği alması, kullanım<br />

ömrünün daha fazla olması ve prestij<br />

algısının iPhone’lara olan tüketici talebini<br />

artırdığını ifade eden Soylu, en popüler yenilenmiş<br />

cihazların ise iPhone XR, iPhone 11,<br />

iPhone 8; Android’de ise Samsung Galaxy S<br />

serisi olduğunu belirtti.<br />

iPhone 14 için eski telefonlar<br />

satılıyor!<br />

Kısa bir süre önce dünyaya tanıtılan iPhone 14<br />

serisi, gelişmiş özellikleri ile pek çok kullanıcının<br />

ilgisini çekecek ancak Türkiye için açıklanan<br />

fiyatları 30.999 TL’den başlıyor. iPhone 14<br />

serisinden bir akıllı telefona sahip olmak isteyenlerin<br />

eski telefonları satıp kaynak yaratabileceklerini<br />

söyleyen Soylu, bunun için mutlaka<br />

Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş<br />

yenileme merkezlerinin tercih edilmesini gerektiğini<br />

belirtiyor. “Ticaret Bakanlığı tarafından<br />

yetkilendirilmiş ve tüm operasyonu kamera<br />

kayıtları altında takip edilen bir yenileme<br />

merkezi olarak, kişisel verilerin güvenliği esası<br />

ile hareket ediyor ve önceki kullanıcıya ait tüm<br />

verileri kalıcı şekilde siliyoruz” diye ekleyen<br />

Soylu, maddi kaynak yaratmak amacı ile eski<br />

telefonun satılmasının yaygın olduğunu ancak<br />

yenileme merkezleri dışında bir kanalda satışın<br />

tercih edilmesi halinde kişisel verilerin risk altında<br />

olacağının altını çizdi.<br />

25


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

SyberCode, 15 milyon euroluk yatırım<br />

sonrası dünyaya açılıyor<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Birleşmeyle gelen 15 milyon Euro’luk<br />

yatırım, SyberCode’un sunduğu katma<br />

değerli hizmetleri MENA ve Kafkasya<br />

Bölgesi’ne taşımasına yardımcı olacak…<br />

150 yıllık geçmişiyle 32 ülkede 63 şirketle<br />

denetleme ve belgelendirme hizmetleri<br />

sunan, otorite niteliğinde bir kurum<br />

olan TÜV AUSTRIA Group, Türkiye’den<br />

doğan siber güvenlik şirketi SyberCode’<br />

un ağırlıklı hissesini satın aldı. 15 milyon<br />

Euro’luk yatırım özellikle SOC, MDR<br />

ve IR gibi hizmetlerin kalitesinin daha<br />

da artmasına ve müşterilerin sorunlarına<br />

nokta atışı çözümler üretilmesine<br />

yardımcı olacak. TÜV AUSTRIA Group’<br />

un SyberCode ile birleşmesi neticesinde<br />

bölgede oluşan büyüme stratejisi de<br />

birkaç yıl içerisinde yapılacak 25 milyon<br />

Euro’luk siber güvenlik yatırımının da<br />

habercisi oldu.<br />

TÜV AUSTRIA Group Holding CEO’su<br />

Stefan Haas, satın almaya dair şunları<br />

söyledi:<br />

“TÜV AUSTRIA Group olarak 150 yıldır<br />

birçok ülkede ofis açarak ve değerli<br />

şirketleri satın alıp bünyemize katarak<br />

büyümeye devam eden bir hizmet şirketiyiz.<br />

SyberCode ile birlikteliğimizin<br />

de karşılıklı ortak amacımız doğrultusunda<br />

tüm dünyada bilişim sektöründe<br />

daha güvenli olmanın yolunu açacağına<br />

inanıyorum.”<br />

Global bir şirketin gücünü yanlarında<br />

hissetmenin doğru, kalıcı ve kapsamlı<br />

çözüm sağladığını ifade eden TÜV<br />

AUSTRIA SyberCode Kurucusu ve CE-<br />

O’su Serhat Yediel de şunları ifade etti:<br />

“TÜV AUSTRIA Group siber güvenlik<br />

32 ülkede 63 şirketle denetleme ve belgelendirme<br />

hizmetleri sunan TÜV AUSTRIA Group, Türkiye’nin<br />

öncü siber güvenlik şirketi SyberCode’un ağırlıklı<br />

hissesini satın alarak bünyesine kattı.<br />

konusunda ciddi eğilimleri olan, Almanya<br />

ve Avusturya’da SOC üzerinde önemli<br />

çalışmalar yapan bir şirket. Global bir<br />

şirketin gücünü yanınızda hissetmek,<br />

doğru, kalıcı ve tam çözüm sağlayan siber<br />

güvenlik hizmetlerini çok daha kısa<br />

zamanda devreye almamıza yardımcı<br />

oluyor. Aldığımız 15 milyon Euro’luk yatırımla<br />

mevcut hizmetlerimizi çok daha<br />

hızlı bir şekilde hizmet sahamızdaki bölgelerle<br />

buluşturacağız. Özellikle MENA<br />

ve Kafkasya Bölgesi’ne, Türkiye bölge<br />

ofisinden hizmet verilmesi ülkemizdeki<br />

insan kaynağı gücünün ve yetkinliklerinin<br />

kullanımı adına da ciddi önem taşıyor.<br />

SyberCode satın alımıyla Türkiye bir<br />

ana üs ve bölge ofisi olarak konumlandırılmış<br />

oldu.”<br />

Tüm dillerde ve saat<br />

dilimlerinde hizmet veren bir<br />

şirkete dönüşecek<br />

Tüm dünyada siber güvenliğin önemi<br />

artarken nitelikli insan gücü açığından<br />

kaynaklanacak hizmet kesintilerini<br />

azaltmak ve birlikte geliştirilen katma<br />

değerli hizmetleri global ölçekte müşterilerle<br />

buluşturmak, TÜV AUSTRIA<br />

Group ve SyberCode birlikteliğinin ana<br />

odaklarını oluşturuyor. TÜV AUSTRIA<br />

Group ve SyberCode, 2 yıl içinde dünya<br />

genelinde insan kaynağı istihdam etmiş,<br />

tüm dillerde ve saat dilimlerinde hizmet<br />

verebilen, kurumların az sayıda personelle<br />

siber güvenliği hizmet olarak almasını<br />

sağlayan bir servis şirketi olmayı<br />

hedefliyor.<br />

SyberCode tarafından sunulan siber<br />

güvenlik çözümleri Sınır Güvenliği, Ağ<br />

Güvenliği, Veri Güvenliği, Uygulama<br />

Güvenliği, siber olaylara müdahale gibi<br />

geniş ve uçtan uca bir hizmet, ürün ve<br />

danışmanlık kapsamından oluşuyor.<br />

SyberCode SIEM, SOAR, Enterprise Forensic,<br />

Veri Keşfi ve Veri Güvenliği konularında<br />

uzmanlaşmış ileri seviye uzman<br />

kadrosuyla EDR/XDR, IR, SOC ve MDR<br />

gibi kritik hizmetleri sunabiliyor. Tüm<br />

bunların yanında ileri seviye Tehdit Simülasyonu,<br />

Compromise Assessment,<br />

Threat Hunting, Red Team gibi terzi usulü<br />

hizmetler de şirketin siber güvenlik<br />

portföyünde yer alıyor.<br />

SyberCode müşterilerinin siber<br />

güvenlik ürün, hizmet, danışmanlık ve<br />

test faaliyetlerini de içeren, yönetişim<br />

endişelerini ve maliyetlerini ortadan<br />

kaldıran SaaS modelini Türkiye’de hayata<br />

geçiren ilk firma olarak öne çıkıyor.<br />

Kritik altyapılara sahip olan, veriyi toplayan,<br />

işleyen ve yaptığı işle ilgili bu verileri<br />

saklamak zorunda olan finans, sigorta,<br />

enerji, üretim, e-ticaret, elektronik<br />

para piyasaları kuruluşları ve fintechler<br />

(fintekler), şirketin hedef kitleleri arasında<br />

yer alıyor.<br />

26<br />

2025 hedefi: 1.000 kişilik<br />

global istihdam<br />

TÜV AUSTRIA Group - SyberCode birlikteliğinin<br />

önümüzdeki yıllara dair somut<br />

hedefleri şöyle:<br />

- MENA ve Kafkasya Bölgesi’nde 2 yıl<br />

içinde 1 milyon uç noktayı koruyacak.<br />

- Bölgede 2023 birinci çeyrek hedefi 2 kat<br />

büyümek.<br />

- 2025 yılında şirkette MDR, SOC, IR, Zafiyet<br />

Taraması, saldırı öncesi, sırası ve<br />

sonrasında Olay Müdahale hizmetleri ve<br />

danışmanlık hizmetlerinde uzman 1.000<br />

kişilik bir ekip çalışacak.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Sun Tekstil’den dijitalleşmeye son 5 yılda 10<br />

milyon dolar yatırım<br />

Yenilikçi dijital dönüşüm projeleri geliştiren Sun Tekstil,<br />

son 5 yılda dijitalleşme konusundaki projeler için 10 milyon<br />

doların üzerinde yatırım yaparak, dijital dönüşüm<br />

yol haritasını 3 ana strateji başlığı altında belirledi…<br />

Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan<br />

Ünlütürk, tekstilde ezber bozan, yenilikçi dijital<br />

dönüşüm projeleri geliştirdiklerinin altını<br />

çizerek, “Tasarım ve üretim verimliliğimizi<br />

artırırken, sektöre yön veren lider firma<br />

konumumuzu da güçlendiriyoruz. Bilginin<br />

gücüne inanıyor dijitalleşmenin yalnızca bir<br />

adım değil uzun yol olduğu bilinciyle hareket<br />

ederek koleksiyonlarımızı ve projelerimizi<br />

değişimin dinamizmine uyumluyoruz. Son 5<br />

yılda dijitalleşme projelerine yaptığımız yatırım<br />

10 milyon doları aştı. 2023’de de yatırımlarımız<br />

sürecek” dedi.<br />

Sektördeki çoğu büyük<br />

probleme hızlıca çözüm<br />

buluyoruz<br />

Veriyi olabildiğinde etkili kullanmak ve dijital<br />

dönüşümü en başarılı şekilde gerçekleştirmek<br />

için 3 ana strateji belirlediklerini de<br />

vurgulayan Ünlütürk, “Bunlar; SAP yazılım<br />

geliştirmeleri yapmak, SAP dışındaki yazılımların<br />

geliştirilmesine yönelik bir yazılım<br />

portalı kurmak ve düşük kodlu yazılımlar geliştirmek.<br />

Tercihlerimizi, üçüncü parti yazılımlardan<br />

da açık kaynaklı yazılımlardan da<br />

yana kullanıyoruz. Yazılım ekiplerimiz, süreç<br />

iyileştirme departmanımızın belirlediği ihtiyaçlara<br />

yönelik özgün yazılımlar hazırlıyor,<br />

bu yazılımlar sayesinde verinin elde edilerek<br />

ölçülmesini kolaylaştırıyoruz. 2021 sonunda<br />

SAP ve ERP sistemine geçişi tamamladık.<br />

Böylece tüm verimizi tek bir ERP sisteminde<br />

toplamış olduk. SAP’a geçişimiz birbirine<br />

entegre iş süreçlerini kolaylıkla yönetmemizi<br />

ve sektördeki çoğu büyük probleme hızlıca<br />

çözüm bulmamızı sağladı. Verinin analizine<br />

göstermiş olduğumuz önem ile üretim<br />

hızı ve verimliliğini artırırken, işin olağan<br />

akısından kaynaklanan hataların oranını<br />

azaltmış oluyoruz” şeklinde konuştu.<br />

Robotik uygulamaları hakkında bilgiler veren<br />

Ünlütürk, şöyle devam etti: “Tüm kumaş<br />

üretim süreçlerimizi entegre bir biçimde izleyerek<br />

yönetiyoruz. Robotik uygulamalar,<br />

hem finans hem de moda tasarım süreçlerinin<br />

önemli bir parçası. Kullandığımız üç<br />

boyutlu tasarım programıyla da ürünlerin<br />

tasarımından üretimine tüm adımlarını dijital<br />

ortamda takıp ederek kayıt altına alabiliyoruz.<br />

Üç boyutlu fotoğraf stüdyomuz<br />

ve dijital ortamda renk kontrolü sağlayan<br />

uygulamalar ile doğal kaynak tüketimini<br />

azaltıyoruz. Üstün görüntü kalitesine sahip<br />

çevrimiçi vitrin altyapımız ile tasarımları,<br />

müşterilerimize her acıdan görüntülenebilir<br />

ve detaylı incelemeye uygun olarak sunuyoruz.<br />

Bünyemizde geliştirdiğimiz üretim<br />

takip sistemimiz sayesinde de tüm kumaş<br />

üretim süreçlerimizi entegre bir biçimde<br />

izleyerek yönetiyoruz. Tasarım ve kumaşa<br />

yönelik bilgilerin tümü için dijital arşivler<br />

oluşturuyor, kumaşları tüm özellikleriyle<br />

dijital ortama taşıyoruz. Tüm operasyonun<br />

izlenebilirliğinden sağladığımız her bir veriyi<br />

Balanced Scorecard ve Objectives and Key<br />

Results çerçevesinde düzenli olarak ölçerek<br />

yönetiyoruz” şeklinde görüşlerini dile getirdi.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Geliştirdiği yazılımlarla otomotive ‘level atlatıyor’!<br />

Oto ekspertiz sektörünün önemli temsilcilerinden Pilot<br />

Garage Otomotiv A.Ş. çatısı altında yer alan Pigasoft,<br />

geliştirdiği yazılımlarla otomotiv sektörünün geleceği<br />

yakalamasına katkıda bulunmaya devam ediyor…<br />

Ülkemiz otomotiv sektörüne katma değer<br />

sağlamak amacıyla yaklaşık 1 yıl önce<br />

yazılım şirketi Pigasoft’u kuran Pilot Garage,<br />

otomotivde yazılım teknolojilerine yatırım<br />

yapmaya devam ediyor. Tüketicilerin<br />

ve şirketlerin hayatını kolaylaştıracak çözümler<br />

geliştiren Pigasoft, otomotiv franchising<br />

yazılımları, B2B sistemleri, pazaryeri<br />

uygulamaları, online eğitim ve konferans<br />

sistemleri, plaka tanıma ve aktif bayii izleme<br />

sistemleri üzerinde geliştirmelerine devam<br />

ediyor.<br />

“Hedefimiz Konya’dan<br />

Dünya’ya açılmak”<br />

Özellikle yeni kuşak gençler için yenilikçi bir<br />

istihdam yapısı hedefiyle yola çıktıklarını<br />

dile getiren Pilot Garage Genel Koordinatörü<br />

Cihan Emre, “Konya merkezli Pigasoft’un<br />

aynı zamanda Selçuk Üniversitesi Teknokent’te<br />

aktif iki ofisi bulunuyor. Otomotiv<br />

yazılımcılığı tarafında kendini geliştirmek<br />

isteyen yeni neslin desteğini alarak Konya’dan<br />

tüm Dünya’ya açılmayı hedefliyoruz.<br />

1 yıl gibi kısa bir süre geçmesine karşın bugün<br />

100’den fazla şirketle çalışıyoruz. Oto<br />

ekspertiz ve oto servis yazılımlarımız tüketicilerin<br />

hizmet kalitesini yükseltirken süreçlerin<br />

daha hızlı ve şeffaf ilerlemesini sağlıyor.<br />

Pigasoft, bir oto ekspertiz simülasyonu<br />

oyunu da dahil olmak üzere birçok ilgi çekici<br />

proje üzerinde çalışıyor” dedi.<br />

Yeni Kamera Yönetim<br />

Sistemi iş güvenliğine katkı<br />

sağlayacak<br />

Pigasoft’un henüz yeni tamamladığı Kamera<br />

Yönetim Sistemi projesi ise bir franchising<br />

işletmesinde herhangi bir sabit IP›ye<br />

ihtiyaç duymadan tüm bayileri izleyebilen,<br />

bayilerdeki teknik ekibin iş güvenliğini tehdit<br />

edebilecek davranışlarını engelleyebilecek,<br />

plaka ve araç tanıyabilen ve gerçek zamanlı<br />

görüntü aktarımı yapabilen bir sistem olarak<br />

öne çıkıyor. Ucuz maliyetli ve bilgisayara<br />

müdahaleye gereksinim bırakmayan, mini<br />

bilgisayarlarla çalışabilen sisteme, bulut<br />

tabanlı olduğu için dünyanın her yerinden<br />

mobil veya PC aracılığıyla erişilebiliyor.<br />

27


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Resesyon ihtimali dijital dönüşüm<br />

stratejilerini vurdu<br />

Küresel çapta işletmeler, salgınla başlayan dijital dönüşüm<br />

ivmesinden nasibini alsa da, başarısız projeler<br />

de aynı hızda arttı. Bir araştırmada 5 dijital dönüşüm<br />

projesinden dördünün başarısız olduğu görülürken,<br />

başarısız projelerin toplam maliyetlerinin 4 milyon doları<br />

aştığı tespit edildi…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

İş dünyasının arkası kesilmeyen sıra<br />

dışı olaylarla karşı karşıya kalması,<br />

beklenmedik durumlara karşı daha<br />

hazırlıklı ve esnek olmayı olanaklı<br />

kılan dijital teknolojilere yatırımları<br />

Türkiye›de de artırdı. Küresel<br />

danışmanlık şirketi PwC’nin araştırmasına<br />

göre, Türkiye’deki CEO’ların yüzde<br />

77’si uzun vadeli dijital dönüşüm yatırımlarını<br />

artıracaklarını belirtti. Öte<br />

yandan dijital dönüşüm projelerinin başarısı<br />

da gündemdeki başlıklardan birine<br />

dönüştü. Pazar araştırması şirketi Vanson<br />

Bourne ortaklığıyla yürütülen bir<br />

araştırmada işletmelerin yüzde 80’inin<br />

dijital dönüşüm projelerinin başarısız<br />

olduğu, geciktiği veya ölçek açısından<br />

küçüldüğü görüldü. Başarısız dijital dönüşüm<br />

projelerine yapılan harcamaların<br />

ise 4 milyon doları aştığı kaydedildi.<br />

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan<br />

Spex Yazılım ve Siber Güvenlik<br />

Hizmetleri A.Ş. Kurucusu Bora Bozdoğan,<br />

“Dijital dönüşüm kavramı popülerleştikçe<br />

bu kavramdan ne anlamamız<br />

gerektiğini daha çok düşünmemiz gerekiyor.<br />

Projelerin çoğu iş hedefleriyle<br />

uyuşmayan planlardan, organizasyon<br />

çapında eksik farkındalıktan, özel yazılımları<br />

ve doğru teknoloji sağlayıcısını<br />

seçmemekten kaynaklanıyor” dedi.<br />

içinde, fakat küresel salgın bize dijitalin<br />

bugün sürdürülebilir bir işletme inşa<br />

edebilmenin yegane yolu olduğunu gösterdi.<br />

Hem sektörel yarışta, hem de işgücü<br />

rekabetinde dijitale geçiş kaçınılmaz.<br />

Ekonomik koşullar bu kadar zorlayıcıyken,<br />

işletme ihtiyaçlarını projenin başında<br />

belirleyecek ve özel yazılım geliştirme<br />

hizmetiyle süreç boyunca şirkete eşlik<br />

edecek bir teknoloji sağlayıcısına ihtiyaç<br />

duyuluyor. Özel yazılım geliştirme, her<br />

dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyulan<br />

bir gerçeklik olarak konumlanıyor”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

“Müşterilerimizin kârlı işler<br />

yürütmeye odaklanabilmesi<br />

için çalışıyoruz”<br />

İşletme ihtiyaçlarının müşteri<br />

ilişkilerinden kurumsal kaynak<br />

yönetimine, web portallarından e-ticaret<br />

uygulamalarına, hizmet olarak<br />

yazılım çözümlerinden uygulama modernizasyonuna,<br />

çok sayıda başlıkta<br />

çeşitlendiğini belirten Spex Yazılım ve<br />

Siber Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Kurucusu<br />

Bora Bozdoğan, değerlendirmelerini<br />

şu ifadelerle sonlandırdı: “Spex Yazılım<br />

olarak BT çözümlerimiz içinde sunduğumuz<br />

Özel Yazılım Geliştirme çözümümüzle<br />

işletmelerin en ideal yazılımı elde<br />

edebilmeleri hedefiyle tüm teknoloji ihtiyaçlarına<br />

yanıt veriyoruz. İşletmeler, özel<br />

yazılım geliştirme çözümü sayesinde<br />

tam olarak ihtiyaçlarına uygun<br />

yazılımlar elde ediyor ve bu sayede resesyon<br />

olasılığıyla giderek daha önemli hale<br />

gelen yatırım getirisini en yüksek seviyede<br />

alabiliyor. Spex olarak işletmelere ERP<br />

ve CRM çözümlerinin yanı sıra bulut yazılım,<br />

uygulama programlama arayüzü<br />

(API) geliştirme, sistem entegrasyonu,<br />

kurumsal uygulamalar, durum yönetimi<br />

ve denetim yazılımları da dahil olmak<br />

üzere pek çok kategoride özel yazılımlar<br />

sunabiliyoruz. Bu sayede yüksek verim<br />

ve güvenlik mümkün oluyor. 55 ülkeye<br />

uzanan 8 yıllık deneyimimiz ve müşteriyi<br />

önceleyen kaliteli hizmet anlayışımızla,<br />

müşterilerimizin kârlı işler yürütmeye<br />

odaklanabilmeleri için çalışıyoruz.”<br />

28<br />

Başarısız projeler büyük<br />

külfet!<br />

Küresel danışmanlık şirketi KPMG’nin<br />

geçtiğimiz günlerde yayımladığı CEO<br />

Görünümü raporunda ise 10 CEO’dan<br />

7’sinin yatırımlarını dijital fırsatlara<br />

kaydırmak konusunda daha hızlı olmaları<br />

gerektiğini söylediği görüldü. Buna<br />

rağmen, 5 liderden dördü, küresel resesyon<br />

endişeleri sebebiyle dijital dönüşüm<br />

stratejilerini duraklattıklarını veya durdurmayı<br />

planladıklarını ifade etti. Dünya<br />

çapında yaşanan parasal sıkılaşmanın<br />

ve hissedilen yüksek enflasyonun her<br />

ölçekte işletmeyi teknoloji ve inovasyona<br />

yatırım yapmak konusunda çekimser<br />

hale getirdiğini belirten Bora Bozdoğan,<br />

“İşletmeler şu an büyük bir belirsizlik


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Nokia ve MEXT Türkiye’de 5G özel kablosuz<br />

çözümü için iş birliği yapıyor<br />

Nokia, endüstriyel kullanım senaryolarının geliştirilmesine<br />

olanak sağlayan MEXT Teknoloji Merkezi’nde<br />

5G özel kablosuz çözümünün kurulumunu gerçekleştirecek…<br />

Nokia ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası<br />

Teknoloji Merkezi (MEXT), Türk sanayi<br />

sektörünün dijital dönüşümünü hızlandırmak<br />

ve yerel ekosistemin 5G özel kablosuz<br />

şebeke üzerinde inovasyon amaçlı ortaklaşa<br />

çalışmasını sağlamak için iş birliği yaptıklarını<br />

bugün duyurdu. Nokia, 5G özel kablosuz<br />

Dijital Otomasyon Bulutu (Digital Automation<br />

Cloud - DAC) çözümünü MEXT Teknoloji<br />

Merkezi bünyesinde kuracak ve 10’dan fazla<br />

kullanım senaryosunu gerçek üretim ortamında<br />

sergileyerek ilerleyen zamanda buna<br />

yenilerini ekleyecek.<br />

MEXT, Türk sanayi şirketlerini dijital dönüşüm<br />

yolculuklarında desteklemek için İstanbul<br />

Ataşehir’de kurulan dünyanın en büyük<br />

ve en kapsamlı dijital dönüşüm ve yetkinlik<br />

geliştirme merkezidir. MEXT Teknoloji Merkezi,<br />

dünya çapında tanınmış 50’den fazla<br />

teknoloji sağlayıcısı, üniversite ve kurumu<br />

bir araya getirerek güçlü bir ekosistem oluşturmuştur.<br />

Nokia, MEXT’in bir partneri olarak<br />

bu ekosistem içerisinde iş birliği yapmak<br />

ve şu anda Türkiye’de ticari olarak mevcut<br />

olmasa da 5G teknolojisinin endüstriyel ortamda<br />

deneyimlenmesini mümkün kılmayı<br />

amaçlamaktadır.<br />

Nokia Türkiye Ülke Müdürü Özgür Erzincan<br />

konuyla ilgili: “Türk ekonomisi için kilit bir<br />

sektör olan imalat sektörünün dijitalleşmesi<br />

bağlamında MEXT ile iş birliği yapmaktan<br />

büyük bir memnuniyet duyuyoruz. 5G henüz<br />

Türkiye’de ticari bir gerçeklik olmamakla<br />

birlikte, Türk işletmelerinin, 5G özel kablosuz<br />

çözümlerini keşfetmeye yönelik ilgisi<br />

çok büyük. Nokia olarak bizim için, yerel 5G<br />

dikey ekosistemini desteklemek ve rekabet<br />

gücümüzü artırmak üzere 5G’den yararlanma<br />

konusunda Türk Endüstrisinde öncü<br />

olmak büyük bir önem taşıyor” dedi.<br />

MEXT Teknoloji Merkezi Grup Direktörü<br />

Efe Erdem ise şunları söyledi: “MEXT, imalat<br />

şirketlerinin teknoloji ve inovasyon kapasitesini<br />

geliştirerek onları dijital dönüşüm yol<br />

haritalarını belirlemeye ve uygulamaya başlamaya<br />

teşvik ediyor ve aynı zamanda dönüşüm<br />

yolculuklarında dünya standartlarında<br />

teknoloji sağlayıcılarıyla olan etkileşimlerini<br />

güçlendiriyor. Nokia Dijital Otomasyon Bulutu’nun<br />

teknoloji merkezimizde devreye<br />

alınmasıyla, tüm Türk sanayi şirketleri, Nokia’nın<br />

dünya çapında yüzlerce özel kablosuz<br />

ağ kurulumu uzmanlığıyla gelen son teknoloji<br />

5G çözümünü deneyimliyor olacak.”<br />

Nokia, dünya çapında ulaşım, enerji, büyük<br />

işletmeler, imalat, web ölçeğindeki şirketler<br />

ve kamu sektörü segmentlerindeki 2.200’den<br />

fazla lider kurumsal müşteri için, görev açısından<br />

kritik ağlar kurmuştur. Ayrıca, özel<br />

kablosuz ağlar konusundaki uzmanlığını<br />

birçok sektörde dünya çapında 485›ten fazla<br />

müşteriyle genişletmiştir.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Promena ve Scoutbee’den stratejik iş birliği<br />

Promena, Almanya merkezli yapay zeka temelli tedarikçi<br />

bulma platformu Scoutbee ile iş birliği anlaşması<br />

imzaladı. Bu anlaşma ile Promena, müşterilerinin<br />

farklı coğrafyalardan tedarikçi portföylerini<br />

geliştirmelerine destek sağlayacak…<br />

Türkiye’de stratejik satın<br />

alma platformlarının öncüsü<br />

olan Promena, merkezi<br />

Almanya’da bulunan yapay<br />

zeka temelli tedarikçi bulma<br />

platformu Scoutbee ile<br />

stratejik bir ortaklığa imza<br />

attı. Satın alma sektöründe<br />

son dönemde yükselişte olan iki markanın küresel<br />

çaptaki ortaklığı ile pandemiyle birlikte<br />

satın alma ve tedarik zinciri yönetiminde aksamalarla<br />

mücadele eden şirketlerin küresel<br />

tedarikçi bulma ve satın alma deneyimlerinin<br />

güçlendirilmesi ve dijital dönüşümlerinin desteklenmesi<br />

amaçlanıyor.<br />

İş birliği ile Promena müşterilerinin Scoutbee’nin<br />

tedarikçi havuzuna erişerek özellikle<br />

Avrupalı tedarikçilere daha hızlı ve etkin ulaşmaları,<br />

Scoutbee müşterilerinin ise Promena<br />

tedarikçi havuzunu kullanarak Türkiye’den ve<br />

farklı coğrafyalardan tedarikçilere erişiminin<br />

artırılması mümkün olacak.<br />

Scoutbee ile hayata geçirilen stratejik iş birliği<br />

hakkında açıklamalarda bulunan Zer Satış ve<br />

Promena Hizmetleri Direktörü Orçun Güven,<br />

şu ifadeleri kullandı: “Promena, Türkiye’nin<br />

en büyük şirketler topluluğu olan Koç Topluluğu’na<br />

mensup, satın alma ve tedarik zinciri<br />

yönetiminde uzmanlık sunan Zer çatısı altında<br />

faaliyet gösteriyor. Zer’in stratejik satın<br />

alma platformu olan Promena’da, tedarik değer<br />

zinciri boyunca müşterilerinin maliyet,<br />

operasyonel verimlilik ve büyüme fırsatlarına<br />

odaklanarak en yüksek iş değerini ortaya koymalarına<br />

destek vermeyi hedefliyoruz. En iyi<br />

hizmeti sunma anlayışımızla müşterilerimizin<br />

ihtiyaçlarını göz önünde bulunduruyor, aldığımız<br />

geri bildirimlerle ve global benchmark<br />

çalışmalarından öğrendiklerimizle platformumuzu<br />

sürekli geliştiriyoruz. Platforma sürekli<br />

olarak yeni yetkinlik ve özellikler kazandırıyoruz.<br />

Yapay zeka temelli tedarikçi bulma<br />

platformu Scoutbee iş birliğimiz de tam olarak<br />

bu yaklaşımın bir sonucu. Scoutbee ile müşterilerimizin<br />

tedarik zinciri ve satın alma süreçlerini,<br />

dijital platformlarımızın gücü ile daha<br />

sürdürülebilir bir yapıya dönüştürecek bir iş<br />

birliğine imza attık. Böylece tek bir kaynak<br />

ve lokasyona bağlı tedarik zincirlerinin sebep<br />

olduğu riskleri ortadan kaldıracak, farklı coğrafyalardan<br />

tedarikçi verilerinin toplanması<br />

sürecini verimli hale getirecek ve tedarik zinciriyle<br />

ilgili daha iyi kararlar alınmasına destek<br />

sağlayacağız.”<br />

İş birliğine imza atan Scoutbee’nin Kurucu<br />

Ortağı ve CEO’su Gregor Stühler, “Scoutbee<br />

olarak çözümlerimiz, müşterilerimizden gelen<br />

tedarikçi verilerine ve interneti devamlı tarayan<br />

yapay zeka destekli tarayıcılarımıza dayanıyor.<br />

Edinilen bu bilgileri değerlendirmek<br />

ve işlemek için, yapay zeka algoritmalarımızı<br />

uygulayarak müşterilerimize tedarikçi veri<br />

tabanının 360 derecelik bir görünümünü sunuyor<br />

ve hangi eylemlerin yapılması gerektiği<br />

konusunda fikir edinmelerini sağlıyoruz. Örneğin,<br />

müşterimizin tedarikçi çeşitliliği ilgili<br />

hedefleri varsa, birlikte çalışacakları alternatif<br />

tedarikçileri bulmalarına yardımcı oluyoruz.<br />

Sonuçlar, Scoutbee’nin yaptığı değerlemelerin<br />

şirketlere büyük katkı sağladığını gösteriyor.<br />

Promena’yla gerçekleştirdiğimiz iş birliğinin,<br />

bu bağlamda tüm paydaşlarımıza katkı sağlayacağına<br />

inanıyoruz.”<br />

29


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Colendi’den yeni Insurtech girişimi:<br />

Colendi Sigorta<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

30<br />

Fintech hizmetleri platformu Colendi, sigorta alanında<br />

da çözüm olmak için Insurtech (sigorta teknolojileri)<br />

iştiraki olan Colendi Sigorta’yı kurdu. Türkiye’nin en<br />

büyük 4 sigorta şirketi ile acentelik sürecini tamamlayıp<br />

entegrasyonuna başlayan Colendi Sigorta, platformların<br />

kullanıcılarına eforsuz şekilde sigorta sunabilmesini<br />

sağlıyor. Yaratılacak asıl değer ise “teminat<br />

boşluğu” olarak adlandırılan sigortalanamayan alanları<br />

kapsayarak oluşacak. Bunun için siber güvenlik ve dijital<br />

varlık sigortaları gibi yeni nesil sigorta ürünlerine<br />

ve değişen müşteri davranışlarına uygun kullandıkça<br />

öde ya da aç/kapa gibi yeni sigorta gelir modellerine<br />

odaklanılacak…<br />

Türkiye’nin en hızlı büyüyen Fintech<br />

platformu olan Colendi, müşterilerinin<br />

finansal ihtiyaçlarını uçtan uca dijital<br />

olarak karşılama hedefine bağlı olarak,<br />

yeni nesil sigortacılık anlayışı ile<br />

insurtech alanında çözümler sunmak<br />

için Colendi Sigorta’yı kurdu. Colendi<br />

Sigorta, Türkiye’nin en büyük 4 sigorta<br />

şirketi ile acentelik sürecini tamamlayarak<br />

dijital platformu olan kurumlara<br />

altyapı sağlayarak sigorta alanında da<br />

çözüm ortağı olmayı ve platform kullanıcılarına<br />

yeni nesil sigortacılık hizmetleri<br />

sunmayı hedefliyor.<br />

Insurtech girişimi olarak yeni nesil sigorta<br />

ürünlerini müşterileriyle buluşturmayı<br />

hedeflediklerini belirten Colendi<br />

Sigorta CEO’su Bülent Tekmen,<br />

“Colendi Sigorta ile hedefimiz, küresel<br />

insurtech girişimleri tarafında ‘teminat<br />

boşluğu’ olarak adlandırılan yeni<br />

bir alana odaklanmak. Bu terim değişen<br />

tüketici davranışlarından kaynaklanan<br />

ve teminat sağlanamayan bir<br />

sigorta açığını belirtmek için kullanılıyor.<br />

Örneğin Gartner’ın raporuna göre<br />

2021 sonuna gelindiğinde 6 Trilyon Dolarlık<br />

siber güvenlik harcaması yapılmış<br />

olacağı öngörülüyor. Buna rağmen<br />

yine de küçük işletmeler ve bireyler siber<br />

saldırı riski altında kalmaya devam<br />

edecek. Üstelik siber riskler sadece verilerin<br />

çalınması anlamına gelmiyor.<br />

Dünya çapında 300 milyondan fazla<br />

kişi bugün kripto para sahibi. NFT’lerde<br />

de talep giderek artıyor. Bunlar gibi<br />

dijital varlıklara ilgi artmaya devam<br />

ederken kimse bu varlıkları teminat altına<br />

alamıyor. Bu alanlarda fark yaratabilmek<br />

için sadece müşteriye sunulan<br />

teminatın konusunu değiştirmek<br />

yetmiyor. Dijital varlıkların değerleri<br />

çok hızlı değişebildiğinden teminatın<br />

da varlığın değerine göre değişebilmesi<br />

ya da poliçenin otomatik aktif/pasif<br />

durumuna geçebilmesi gerekebiliyor.<br />

Dolayısıyla yeni nesil ürünlerin dinamik<br />

olarak değişebilmesi ya da kullandığın<br />

kadar öde gibi gelir modellerine<br />

uyum sağlayabilmesi gerekiyor. Amacımız<br />

bu ürünlerin sunulabilmesi için<br />

altyapıları sağlayarak platformların<br />

müşterilerine ait teminat boşluğunu<br />

doldurabilecek yeni nesil sigortalar sunabilmelerini<br />

sağlamak” diyor.<br />

Colendi Sigorta Ürün Yöneticisi Buğra<br />

Karamanoğlu ise ilk aşamada hedeflerinin,<br />

Colendi’nin stratejisine uygun<br />

şekilde, BNPL (Buy Now Pay Later)<br />

gibi yeni nesil finansal hizmetlerin tamamlayıcısı<br />

niteliğinde olan sigorta<br />

ürünlerini ve ödeme yapılarını geliştirmek<br />

olduğunu söylüyor. Karamanoğlu,<br />

sözlerine şöyle devam ediyor: “Sigorta<br />

sektöründeki yeni bir oyuncu olup pazardan<br />

pay almak yerine yeni gelişen<br />

ihtiyaçlara yönelik ürünlerle sigorta<br />

pazarını geliştirmek istiyoruz. Bunun<br />

için de pazar payı yüksek ürünler yerine<br />

biz, yeni nesil ürünleri kullanıcının<br />

farklı bir ihtiyacına ve platforma<br />

gömülü şekilde sunmaya yoğunlaştık.<br />

Örneğin elektronik cihaz sigortası<br />

özelinde düşünürsek, doğru an henüz<br />

cihaz satın alınırken sepette müşteriye<br />

sigorta teklifi sunulabilmesini sağlamak.<br />

Yapılan araştırmalar ve sektör<br />

uygulamaları da kanıtlıyor ki sigorta,<br />

özellikle doğru anda ve doğru yerde<br />

sunulduğunda farkındalık yaratabiliyor.<br />

Böylece yıllardır sektörde olan ve<br />

penetrasyonu tamamlanan ürünler<br />

yerine pazarı geliştirebilecek ürünlere<br />

odaklanabiliyoruz. Üstelik bu ürünleri<br />

sunarken Colendi’nin sağladığı ödeme<br />

yöntemleri sayesinde artık sigorta<br />

primleri müşterilerin kredi kart limitlerini<br />

bloke etmek zorunda kalmayacak.<br />

BNPL gibi ödeme yöntemlerini de<br />

sigorta sektörünün kullanımına açarak<br />

sigortaya erişimi kolaylaştırmış<br />

olacağız.”<br />

İlk ürün olarak sektörde ciddi bir<br />

eksik olarak görülen evcil hayvan ve<br />

yenilenmiş elektronik cihaz sigortası<br />

üzerine çalışan Colendi Sigorta, özellikle<br />

siber güvenlik ve sağlık gibi alanlarda<br />

önleyici hizmetlerle ilgili çalışmalar<br />

planlıyor. Ancak sadece sigorta<br />

poliçeleri ile sınırlı kalmayıp risk henüz<br />

gerçekleşmeden önüne geçebilmek<br />

için hangi risk skor grupları ne gibi önlemlere<br />

ihtiyaç duyuyor konusuna da<br />

önem veriyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

IoT tüm teknolojilerin odak noktası olacak<br />

IoT (nesnelerin interneti),<br />

günlük hayatta<br />

kullanılan nesnelerin<br />

internet sayesinde<br />

diğer nesneler ile veri<br />

alışverişi yapabilmesini<br />

ve nesnelerin<br />

birbiriyle tam olarak<br />

senkronizasyon halinde olmalarını sağlayan<br />

bir teknoloji olarak öne çıkıyor.<br />

Bulut servis sağlayıcıları için önümüzdeki<br />

sürecin yoğun geçeceğini vurgulayan DİA<br />

Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, “Sektörün<br />

büyüyeceği net bir şekilde görünüyor. Ama güvenliğine,<br />

altyapısına ve kalitesine yatırım yapmayan<br />

bulut sağlayıcıları, gelişen IoT teknolojisinin<br />

altında ezilebilirler. IoT’un yaygınlaştığı<br />

gelecekte, verilerin anlık olarak işlenebilmesi<br />

ve yapay zeka destekli kararların alınabilmesi<br />

için güçlü bir bulut bilişim ağına ihtiyaç duyulacak.<br />

Bu da aslında bulut altyapılar üzerinde<br />

ciddi bir yük oluşturacak” dedi.<br />

IoT’nin hepimizin yaşama biçimini değiştirecek<br />

birçok teknolojinin odağında olmaya devam<br />

edeceğini de sözlerine ekleyen Onay, “IoT,<br />

çeşitli kategorilere ayrılabilen ve hızla büyüyen<br />

bir endüstri. Bu yüzden konuyla ilgili tüm işletmeler<br />

IoT entegrasyonu üzerine yatırımlarını<br />

hızlandırmalı. Tüketici bakış açısıyla düşünürsek,<br />

nesnelerin internetinden beklentimiz, süt<br />

bittiğinde bize haber veren bir buzdolabı olabilir.<br />

Ancak IoT’u bu kadar değerli yapan böyle<br />

basit detaylar değil. Nesnelerin internetini bu<br />

kadar mühim kılan, örnekteki buzdolabını veri<br />

IoT’un yaygınlaştığı gelecekte, verilerin anlık olarak işlenebilmesi<br />

ve yapay zeka destekli kararların alınabilmesi<br />

için güçlü bir bulut bilişim ağına ihtiyaç duyulacağını<br />

açıklayan DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay,<br />

konuyla ilgili tüm işletmelerin IoT entegrasyonu üzerine<br />

yatırımlarını hızlandırmaları gerektiğini söyledi…<br />

toplayabilen ve verileri kullanarak hem tüketicilere<br />

hem de şirketlere fayda sağlayabilmesidir.<br />

IoT’un geleceği hiç kuşkusuz parlak görünüyor.<br />

Yakın gelecekte verilerimizi düzenleme<br />

biçiminde büyük değişikler göreceğiz. Özellikle<br />

verilerin bulutta saklanmasının şimdiden<br />

sağladığı faydaları göz önünde bulundurursak,<br />

bunların internete bağlı cihazlarla entegre şekilde<br />

kullanıldığında hangi seviyelerde faydalar<br />

sağlayacağını hayal etmek mümkün” şeklinde<br />

konuştu.<br />

IoT’un geleceği ile doğrudan ilgili dört temel<br />

konu hakkında da bilgiler veren Onay, şöyle<br />

devam etti:<br />

IoT Şirketleri ve Döngüsel<br />

Ekonomi<br />

IoT şirketleri, minimum atık, enerji verimliliği<br />

ve daha fazla kişisel özerklik ile geleceği dizayn<br />

etmeye devam ediyorlar. Bununla birlikte<br />

sürdürülebilirlik için bir cihaz, geri bildirimler<br />

açısından zengin, duyarlı ve eylemleri veriler<br />

aracılığıyla birbirine bağlayabilmelidir. Nesnelerin<br />

interneti gelecekte döngüsel ekonomi modeline<br />

ciddi ivme kazandıracak gibi görünüyor.<br />

IoT Güvenlik İyileştirmeleri<br />

Nesnelerin internetine geçiş yapan işletmeler<br />

için sadece donanım, elektrik veya mühendislik<br />

gibi zorluklar bulunmuyor. Aynı zamanda<br />

müşterilerin IoT teknolojisini kullanabilmeleri<br />

için bulut altyapısına, uygulama geliştirmelerine,<br />

tasarımlara ve yönetime ihtiyaç var.<br />

Yapay Zeka<br />

Evet, IoT veri sağlar. Ama önemli olan veriler<br />

üzerinde işlem yapabilmektir. Değerli olan budur.<br />

Yapay zeka, toplanan verilerden akıllı eylemler<br />

yapabilmeye yani yaratıcılığa yardımcı<br />

olur. Örneğin yapay zeka, ATM’lerde yaşanabilen<br />

hırsızlıkları tespit edebilmeye, hemen hemen<br />

her cihazın bakım sürelerini azaltmaya,<br />

yine aynı şekilde her cihazın çalışma sürelerini<br />

artırmaya yardımcı olabilir.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Wellbees “En İyi İK Teknolojileri SaaS Ürünü” seçildi<br />

Çalışanların daha iyi<br />

yaşamalarına katkı<br />

sunmak için 18 ülkede,<br />

45 şirket üzerinden 100<br />

bini aşkın kişiye esenlik<br />

deneyimi sunan Wellbees,<br />

sektörün en prestijli<br />

ödüllerinden birinin sahibi<br />

oldu. İngiltere merkezli<br />

Warding & Consultancy International<br />

tarafından organize edilen SaaS Ödülleri’nde,<br />

“En İyi İK Teknolojileri SaaS Ürünü” kategorisinin<br />

kazananı Wellbees oldu. Bu yıl 14<br />

kategoride düzenlenen yarışmaya dünyanın<br />

dört bir yanından yenilikçi yazılım çözümleri<br />

katıldı. Wellbees’in finale kalan yedi şirket<br />

arasından kazandığı kategorinin uluslararası<br />

uzmanlardan oluşan jüri üyeleri; inovasyon<br />

ve operasyonel verimlilik ile müşterilerinin<br />

başarılarına katkı sağlayan şirketleri değerlendirdi.<br />

Yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees, İngiltere<br />

merkezli Awarding & Consultancy International tarafından<br />

düzenlenen SaaS Awards’ta (SaaS Ödülleri), “En İyi<br />

İK Teknolojileri SaaS Ürünü” kategorisinin kazananı oldu…<br />

Melis Abacıoğlu: “Çalışan<br />

esenliğinde dünyanın aklına ilk<br />

gelen ürün olmayı hedefliyoruz”<br />

400 milyar dolarlık İK teknolojileri pazarının<br />

60 milyar dolarını çalışan esenliğinin oluşturduğunu<br />

söyleyen Wellbees Kurucusu Melis<br />

Abacıoğlu, “Bu konu her geçen gün daha fazla<br />

şirketin radarına giriyor çünkü bugün dünya<br />

genelinde çalışanların yüzde 85’i ‘ben iyi<br />

değilim’ diyor. Wellbees olarak isteğimiz, çalışanların<br />

gün içinde en çok zaman geçirdiği<br />

yerde yani işinde kendilerini iyi hissetmelerine<br />

katkı sunmak. Bunun için teknolojideki<br />

yetkinliğimizi, bilim odaklı yaklaşımımızla<br />

harmanlayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />

Bu yıl Nisan ayında 212 önderliğinde,<br />

büyümek istediğimiz bölgeler olan MENA ve<br />

İngiltere merkezli girişim sermayesi şirketlerinin<br />

katılımıyla aldığımız yatırımı da bu<br />

amaçla değerlendiriyor hem iyileştirme gücümüzü<br />

hem de kullanıcı deneyimimizi geliştiriyoruz.<br />

Bu süreçte ayrıca bir veri bilimi, bir<br />

de bilim takımı kurduk. Sadece altı ay içinde<br />

bu eforların taçlandırılmış olması bizim için<br />

heyecan verici. Kendi alanlarında dünyanın<br />

önde gelen, global şirketlerin ödül aldığı<br />

bir organizasyonda bu başarıyı yakalamak<br />

da ürünümüzün kalitesinin çok önemli bir<br />

göstergesi. Biz de kendi alanımızda, çalışan<br />

esenliği denildiğinde tüm dünyanın aklına<br />

ilk gelen ürün olma hedefiyle tüm gücümüzle<br />

çalışmaya devam ediyoruz. Bu büyük ödülü<br />

Wellbees’e kazandıran başta CTO’muz Kerem<br />

Gönülkırmaz ve Kıdemli Ürün Müdürümüz<br />

Şeyma Doğan olmak üzere tüm ekibimizi<br />

kutluyorum” dedi.<br />

Wellbees’in ödül aldığı “En İyi İK Teknolojileri<br />

SaaS Ürünü” kategorisinin baş jürisi Annabelle<br />

Whittall ise “Bu ödülü, sağlıklı çalışanlara<br />

sahip olmanın avantajlarını destekleyen<br />

bir SaaS’a sunduğumuz için heyecan duyuyoruz.<br />

Çalışan esenliğini mükemmel bir şekilde<br />

ve son teknolojiyle yönetmeyi sağlayan Wellbees,<br />

bu kategorinin kazananı olmaya layık<br />

bir platform” açıklamasında bulundu.<br />

31


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Teknolojinin rotası ‘İşTurkcell Teknoloji<br />

Buluşmaları’nda belirlendi<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Şirketlerin dijitalleşme yolculuklarına<br />

öncülük eden Turkcell’in 2018 yılından<br />

bu yana organize ettiği ‘İşTurkcell Teknoloji<br />

Buluşmaları’, bu yıl da Türkiye’nin en<br />

önemli iş insanlarına ev sahipliği yaptı.<br />

‘Teknolojinin Rotasında Turkcell Yanında’<br />

ana mottosuyla düzenlenen buluşmada;<br />

teknoloji, bankacılık, perakende gibi<br />

birçok sektörden yaklaşık 400 önemli<br />

isim bir araya geldi. İşTurkcell Teknoloji<br />

Buluşmaları’nda iş dünyasındaki<br />

değişimler, yeni iş modelleri, daha iyi bir<br />

gelecek için sürdürülebilir dünyaya dair<br />

atılması gereken adımlar, verimliliği<br />

ve üretkenliği artırmak için teknoloji<br />

yatırımlarının önemi detaylıca ele alındı.<br />

Dijital dönüşüm süreçlerini hızlandıran,<br />

tüketici alışkanlıklarını önemli ölçüde<br />

değiştiren yeni fırsatlar, tehditler ve<br />

alınması gereken önlemler de etkinlikte<br />

masaya yatırıldı.<br />

Ceyhun Özata: “Dijitalde fark<br />

yaratanlar her alanda büyük<br />

avantaj elde ediyor”<br />

Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu<br />

Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata,<br />

etkinlikte yaptığı konuşmada “Bugün<br />

Endüstri 4.0, Toplum 5.0 gibi kavramlar<br />

sosyal yaşam ve iş hayatının önemli bir<br />

parçası durumunda. İş dünyası uzun zamandır<br />

olağanüstü süreçlerden geçmeye<br />

devam ediyor. Rekabet etmek, yetenek<br />

bulmak, müşteri memnuniyetini sağlamak;<br />

önceliklendirilmesi gereken konuların<br />

başında geliyor. Ayrıca sürdürülebilir<br />

iş modelleri kurmak ve sürdürülebilirlikle<br />

tüm paydaşlar adına gerçek bir etki yaratabilmek<br />

de yeni dünya düzeninde çok<br />

daha kıymetli. Geleceğe yönelik en doğru<br />

adımları atabilmek için organizasyonlar,<br />

rotasını dijital dönüşüme çevirmeye uzun<br />

bir süredir devam ediyor. Dijital dönüşüm<br />

söz konusu olduğunda, her sektörün ve<br />

şirketin ihtiyaçları farklılık gösteriyor.<br />

Dijital alanda başarılı olan şirketler hem<br />

müşteri ve yetenek hem de tedarikçi ve<br />

yatırımcı için daha cazip hale geliyor.<br />

Dolayısıyla dijitalde fark yaratanlar her<br />

alanda büyük avantaj elde ediyor. Geriden<br />

takip edenlerin de bu farkı kapaması<br />

gittikçe zorlaşıyor” dedi.<br />

Dünyanın ilk dijital operatörü Turkcell, iş dünyasını<br />

‘İşTurkcell Teknoloji Buluşmaları’nda bir araya getirdi.<br />

‘Teknolojinin Rotasında Turkcell Yanında’ ana mottosuyla<br />

gerçekleştirilen etkinlikte, farklı sektörlerden<br />

400’e yakın üst düzey iş insanı, iş dünyasının geleceğini<br />

mercek altına aldı. Toplantıda öne çıkan konu,<br />

şirketlerde verimliliğin ve üretkenliğin artması, sürdürülebilirliğin<br />

sağlanması için teknoloji yatırımları ve dijital<br />

dönüşümün önemi oldu…<br />

“İş teknolojide, teknoloji de<br />

Turkcell’de”<br />

Ceyhun Özata, şöyle devam etti: “Öncelikleri<br />

belirlemek, ihtiyacı vurgulamak ve<br />

üzerine gitmek, bunun için teknolojiden<br />

faydalanmak, karşımıza çıkacak tüm değişimlere<br />

karşı sadece ayakta kalabilmeyi<br />

değil, yere sağlam basmamızı da sağlayacak.<br />

Bu noktada ‘İş teknolojide, teknoloji<br />

de Turkcell’de’ diyerek, Dijital İş Servisleri<br />

şirketimizle tek noktadan ve uçtan uca, iş<br />

dünyasının tamamının dijital dönüşüm<br />

sürecinde yanlarında olmak için var gücümüzle<br />

çalışıyoruz. Türkiye’nin en büyük<br />

veri işletmecisi olarak ‘Türkiye’nin<br />

verisi Türkiye’de kalmalı’ vizyonuyla<br />

öncülüğünü üstlendiğimiz uluslararası<br />

standartlarda, afetlere karşı korunaklı,<br />

güçlü güvenlik önlemlerine sahip yeni<br />

nesil veri merkezleri için yatırımlarımıza<br />

her geçen gün hız katıyoruz. Derinlemesine<br />

branşlaşmış siber güvenlik özelinde<br />

150’nin üzerinde uzman personel kadromuz,<br />

20’den fazla güvenlik portföyümüz<br />

ve aldığımız sertifikalarla hizmet kalitemizi<br />

artırmaya devam ediyoruz. Turkcell<br />

olarak güçlü altyapımız ve teknolojimizle,<br />

sektörün büyük oyuncularından kamu<br />

kurumlarına kadar hep birlikte yürümek<br />

için hazırız.”<br />

Türkiye’nin önemli iş insanları<br />

dijital çağın trendlerini tartıştı<br />

İstanbul Mandarin Oriental Bosphorus’ta<br />

gerçekleştirilen buluşmada Ceyhun<br />

Özata’nın ardından, TOGG CEO’su M.<br />

Gürcan Karakaş konuşma yaptı. ‘Dijital<br />

Dönüşüme Değer Katan Teknolojiler için<br />

Dijital İş Servisleri’ temasıyla konuşmasını<br />

gerçekleştiren Turkcell Dijital İş Servisleri<br />

Genel Müdürü Gürkan Arpacı’nın<br />

ardından ise ‘Yarınlar için Dijital Sürdürülebilirlik’<br />

başlıklı panelde Şişecam<br />

CTO’su Gökhan Kıpçak, Garanti BBVA<br />

Mühendislik Hizmetleri ve Veri Genel<br />

Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz ve Doğuş<br />

Teknoloji Genel Müdürü Semih İncedayı<br />

görüşlerini paylaştı.<br />

Turkcell Kurumsal Büyük Müşteriler<br />

Satış Direktörü Serdar Tarhan’ın moderatörlüğünü<br />

üstlendiği ‘Yeni Dünyada<br />

Dijital Dönüşen Kazanıyor’ başlıklı panelde<br />

Flormar CIO’su Berkant Özgün, FLO<br />

CTO’su Burak Aktaş ve Gedik Yatırım<br />

CIO’su Bülent Parlakol konuşmacı olarak<br />

yer aldı. ‘Stratejik İş Ortaklarımız ile Dijital<br />

Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik’ temalı<br />

panelde ise Turkcell Dijital İş Servisleri<br />

Genel Müdür Yardımcısı Süha Bayraktar<br />

moderatör olurken, panelistler HPE Ülke<br />

Satış ve Kanal Direktörü Alper Yıldız, Fortinet<br />

Bölge Direktörü Arzu Akkaya, Techdata<br />

Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı<br />

ve Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu<br />

CIO’su Fatih Akgül deneyimlerini aktardı.<br />

32


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

ViewSonic inovasyon dolu 35 yılı geride bıraktı<br />

ViewSonic, çözüm geliştirme süreçlerine<br />

tüm paydaşlarını dahil ettiği yeni stratejisi<br />

‘Hizmet Olarak Ekosistem’i (Ecosystem as a<br />

Service-EaaS) 35. yılında duyurarak, sektöreki<br />

dijital dönüşümü teşvik etmeye devam<br />

ediyor. Görüntüleme teknolojilerinin yanı<br />

sıra daha iyi bir eğitim için ürettiği yazılım<br />

ve donanım ürünleriyle de öne çıkan View-<br />

Sonic, eğitim sektöründe uyguladığı ve başarılı<br />

sonuçlar aldığı yeni stratejisi ‘Hizmet<br />

Olarak Ekosistem’i, diğer segmentlerde de<br />

uygulayarak küresel büyümeye devam etmeyi<br />

planlıyor.<br />

EaaS ile endüstriyel dönüşümler<br />

kolaylaşıyor<br />

ViewSonic, bu öncü projesi kapsamında<br />

globalde pek çok ülkede, öğretmenlerin dijital<br />

öğretme becerilerini geliştirmek için<br />

bir dizi çalışmaya imza atıyor. Türkiye’de<br />

de başarılı bir örneğinin uygulandığı sosyal<br />

medya platformlarında topluluk oluşturma<br />

çalışmalarıyla, teknolojiyi eğitim sürecinin<br />

önemli bir parçası olarak gören ve bu alandaki<br />

yenilikleri tanıyıp deneyimlemek isteyen,<br />

Görüntü ve eğitim teknolojileri alanında dünyanın<br />

önde gelen üreticilerinden ViewSonic, sektördeki 35.<br />

yılını, “görsel çözümlerde mükemmellik sağlama”<br />

misyonuyla başarıyla tamamladı. Yıl dönümünde son<br />

stratejisi olan “Hizmet Olarak Ekosistem”i (EaaS) duyuran<br />

şirket, tüm ekosistemi güçlendirmek ve sektörü<br />

daha büyük dönüşümlere teşvik etmek için paydaşlarıyla<br />

yenilik ve iş birliği yapmaya devam ediyor…<br />

öğrencilerine eğitim teknolojilerinin sağladığı<br />

olanaklarla ders içerikleri hazırlamaya<br />

meraklı seçkin bir öğretmen kitlesini bir<br />

araya getiriyor. Ayrıca EdTech ekosistemine<br />

entegre ettiği myViewBoard ile çevrimiçi<br />

öğretim ve öğrenim desteklenirken, eğitimcilerin<br />

ders sırasında öğrencinin katılımını<br />

değerlendirebildiği UNIVERSE by ViewSonic<br />

ile de dijital öğrenme deneyimini iki boyutlu<br />

ortamından sürükleyici bir üç boyutlu<br />

eğitim ortamına taşıyor.<br />

İş dünyası için yenilikçi<br />

çözümler<br />

Eğitim dünyası dışında iş dünyasına da kullanıcıların<br />

ve işletmelerin verimliliklerini,<br />

esnekliklerini, performanslarını geliştirmelerine<br />

yardımcı yenilikçi ürün ve hizmet yelpazesi<br />

sunan ViewSonic, taşınabilir monitör,<br />

projeksiyon cihazı ve kalemli ekran çözümleriyle<br />

zaman ve mekandan bağımsız çalışma-öğrenme<br />

olanağı sağlıyor.<br />

Markanın 35 yıllık başarısını değerlendiren<br />

ViewSonic Türkiye Ülke Müdürü M.<br />

Önder Şengür, “1987’de kurulan şirketimiz<br />

başlangıçta sadece monitor üretiyordu. Zamanla<br />

diğer ürün gruplarına da yayılarak;<br />

kurumsal, tüketici ve eğitim segmentlerinde<br />

muazzam başarılar elde ettik. 35 senedir<br />

müşterilerimizin verimlilik, esneklik ve performanslarını<br />

geliştirmelerine yardımcı olan<br />

yenilikçi ürün ve hizmetlerimizi sürdürülebilir<br />

çözümler geliştirerek sunuyoruz.<br />

Müşteri odaklı bir yaklaşımla ViewSonic,<br />

ürün serisini yükseltme çalışmalarını ve<br />

en son teknolojilere yatırım yapmayı farklı<br />

dikey pazarlarda da sürdürecek. Sıradan<br />

ve olağanüstü arasındaki farkı görmek için<br />

dünyaya ilham verme vizyonuyla, inovasyonu<br />

hızlandırmak ve müşterilerimizin<br />

sorunlarını çözmek için sektörle ortaklık<br />

kurmaya devam edeceğiz” diyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

En güçlü Mercusys yönlendirici Türkiye’de<br />

Mercusys, Wi-Fi 6 teknolojili, hem kablolu hem kablosuz<br />

bağlantıda yüksek hızlara sahip ve güçlü güvenlik<br />

özellikleriyle donatılmış MR80X yönlendiriciyi Türkiye’de<br />

satışa sundu…<br />

Bütçe dostu ağ markası Mercusys, en güçlü<br />

yönlendirici (router) modelini Türkiye’de satışa<br />

sundu. Wi-Fi 6 teknolojili MR80X model<br />

yönlendirici, hem yüksek hız, hem daha geniş<br />

kapsama alanı, hem çok cihaza bağlantı<br />

desteği, hem de güçlü güvenlik arayan kullanıcılara<br />

hitap ediyor.<br />

Kablolu ve kablosuz bağlantıda yüksek hızlar<br />

sunan MR80X yönlendirici, çift bant desteğine<br />

sahip ve toplamda 3 Gbps (3000 Mbps)<br />

kablosuz hızlara ulaşabiliyor. Aynı zamanda<br />

üzerinde biri WAN olmak üzere toplam 4<br />

adet Gigabit Ethernet girişi yer alıyor. Böylece<br />

ağa kablo ile bağlanan akıllı TV, oyun<br />

konsolu gibi cihazlar da Gigabit hızlarda ağa<br />

erişebiliyor.<br />

Daha geniş kapsama alanı,<br />

daha az parazit, daha güçlü<br />

güvenlik…<br />

Mercusys MR80X, WiFi 6 teknolojisinin getirdiği<br />

avantajlarla aynı anda çok sayıda cihaza<br />

destek verebiliyor. Ağ performansı düşmeden<br />

farklı cihazların ağa erişebilmesi, özellikle evde<br />

ağa bağlanan cihaz sayısı fazla olan kullanıcılar<br />

için önemli. ‘Akıllı Bağlantı’ özelliği sayesinde<br />

ise ağa bağlı cihazları en uygun banda<br />

yönlendiren MR80X, ev içinde dolaşırken de<br />

cihazların en iyi şekilde bağlı olmasını sağlıyor.<br />

Ayrıca komşulardan gelen Wi-Fi sinyallerinin<br />

parazit oluşturmasını BSS-Color özelliği ile<br />

engelleyen yönlendirici, çok daha verimli bir ev<br />

ağı sağlıyor. Güçlü harici antenleri ve Hüzmeleme<br />

teknolojisi sayesinde daha geniş bir Wi-Fi<br />

kapsama alanını oluşturan MR80X, bu güçlü<br />

özellikleri karşılayabilecek güçlü bir işlemciye<br />

sahip. Qualcomm çift çekirdekli işlemci, Mercusys<br />

yönlendiricinin tüm görevleri başarıyla<br />

ve minimum gecikmeyle yapması için çalışıyor.<br />

Bu kadar güçlü özelliklerle oluşturulan ev<br />

ağının güvenli de olması gerekir. Mercusys<br />

MR80X hem ağı hem ağa bağlananların sanal<br />

ortamda güvenliğini sağlayacak güçlü güvenlik<br />

özellikleriyle donatılmış durumda. WPA3<br />

güvenlik protokolüne sahip olan cihaz, ağın dışarıdan<br />

gelecek tehditlere karşı güvenliğini en<br />

üst noktada sağlıyor. Aynı zamanda Ebeveyn<br />

Denetimleri, Misafir Ağı gibi uygulamalarla bu<br />

güvenliği pekiştiriyor.<br />

Yönlendirici modunun yanı sıra erişim noktası<br />

(access point) olarak da işlev gören ürün, Türkiye’de<br />

KDV dahil 90 USD fiyatla satışa sunuldu.<br />

33


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Çocuklar Latmos Explorer ile<br />

programlama ve kodlama mantığını<br />

öğrenebilecek<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

34<br />

Mobil oyun, VR ve AR<br />

teknolojileri üzerine<br />

geliştirmeler yapmak<br />

üzere 2020 yılında Yavuz<br />

Pullukcu, Yasin<br />

Kaya, Batuhan Köksal<br />

ve Şadi Burak Çelikez<br />

tarafından ADÜ Teknokent<br />

bünyesinde<br />

şirketleşerek kurulan<br />

ArkheTech, çocuklara programlama ve<br />

kodlama dilini erken dönemde öğretmeyi<br />

amaçlayan Latmos Explorer adlı oyununu<br />

dijital platformlarda yayına sundu.<br />

İsmini Yavuz Pullukcu’nun 2017 yılında<br />

çekmiş olduğu Latmos belgeselinden<br />

alan ve yine belgesele konu olan Aydın<br />

bölgesinin neolitik çağa uzanan tarihi<br />

değerlerini, doğal güzelliklerini işleyen<br />

Latmos Explorer, 8-13 yaş aralığındaki<br />

çocukların eğlenirken öğrenmesini sağlıyor.<br />

Çocuklar dijital dünyaya<br />

erken dönemde adım atarken<br />

tarihi yolculuğa çıkacak<br />

Oynanış biçimi itibarıyla bugün ve gelecek<br />

için önem arz eden programlama ve<br />

kodlama dilinin temellerinin kavranmasını<br />

sağlamak üzere kurgulanan Latmos<br />

Explorer, hikaye formatıyla ise tarihte<br />

yolculuğa çıkarıyor. Böylelikle çocuklar<br />

geleceğin yeteneklerini kazanırken<br />

aynı zamanda geçmişi keşfedebiliyorlar.<br />

Eğitici oyunlar kategorisinde yer alan<br />

Latmos Explorer, bu özelliğiyle geçmişin<br />

değerlerini geleceğin teknolojisiyle birleştiriyor.<br />

Yakın zamanda iOS Appstore ve Google<br />

PlayStore’da yayınlanan Latmos, çocukların<br />

eğlenirken öğrenerek, kaliteli<br />

içerikle kaliteli ekran zamanı geçirmesini<br />

hedefliyor. Ailelerin çocuklarıyla<br />

beraber oynayabilecekleri ve beraber<br />

keyif alabilecekleri biçimde tasarlanan<br />

Latmos Explorer, günümüz dünyasının<br />

en önemli becerilerinden birisi olan kodlamanın<br />

temel mantığını anlatıyor. Ev<br />

ortamının çocukların teknolojiyi kullanarak<br />

öğrenme sürecini gerçekleştirdiği<br />

eğitim ortamı haline dönüşmesinin çok<br />

önemli olduğu ve ebeveynlerin çocukların<br />

dijital oyun oynamalarına rol model<br />

olmalarının gerekliliği ise bilimsel araştırmalarda<br />

ifade ediliyor. Oyunun kodlama<br />

temelini ele alması dışında algoritma<br />

oluşturma, hafıza güçlendirme, analitik<br />

Oyun, yazılım, VR, AR, 3D animasyon faaliyet alanlarında<br />

çalışmalara imza atan ArkheTech’in 8-13 yaş arası<br />

çocuklara yönelik olarak geliştirdiği Latmos Explorer<br />

adlı mobil oyun yayınlandı. Çocukların programlama ve<br />

kodlama dilini öğrenirken aynı zamanda Aydın bölgesinin<br />

neolitik dönemden günümüze uzanan tarihini, doğal<br />

güzelliklerini keşfedebileceği Latmos Explorer, iOS<br />

cihazlar için AppStore ve Android cihazlar için Google<br />

Play Store üzerinden indirilebiliyor…<br />

becerilerini arttırma, 3 boyutlu algıyı geliştirme<br />

gibi özellikleri de bulunuyor.<br />

Gelecek nesillere dünü,<br />

bugünü ve yarını bir arada<br />

vadeden bir platform<br />

Latmos Explorer’in çocukların eğlenerek<br />

öğrenmelerine sağlayacağı katkılara işaret<br />

eden ArkeTech Kurucu Ortağı Yavuz<br />

Pullukcu, “Çağımızın en değerli yetkinlikleri<br />

arasında dijital dünyaya hakimiyet<br />

yer alıyor. Bugün artık erken yaşlardan<br />

itibaren dijital cihazlarla temas<br />

kuran, cihazların dilini kavrayabilen ve<br />

bunu şekillendirebilen bir nesil yetişiyor.<br />

Biz de ArkeTech olarak bu alanda çocukların<br />

yalnızca dijital dünyaya temas<br />

etmekle kalmayıp, onun dilini kavramalarını<br />

sağlayacak bir oyun hayal ettik. Bu<br />

hayal aynı zamanda 2017 yılında çekmiş<br />

olduğum Latmos Belgeseli ile pekişti ve<br />

ortaya Latmos Explorer çıktı. 6 ay süren<br />

yoğun bir çalışma sonucunda hikayesi,<br />

kurgusu, görsel öğeleri ve formatı itibarıyla<br />

tamamlanan Latmos Explorer’ın<br />

artık çocukların ve ebeveynlerin erişimine<br />

açılmış olmasından büyük bir gurur<br />

duyuyorum. Gelecek nesillere dünü,<br />

bugünü ve yarını bir arada vadeden bir<br />

oyun platformu olarak Latmos Explorer’ın<br />

dijital yetkinlik noktasında da<br />

sağlayacağı faydaların değerli olduğuna<br />

inanıyorum. Çocukların kendi başlarına<br />

veya ebeveynleriyle beraber eğlenerek ve<br />

öğrenerek oynayabileceği Latmos Explorer’da<br />

Aydın bölgesinin milyonlarca yıl<br />

önceye dayanan tarihi değerlerini, doğasını<br />

keşfetmek de mümkün oluyor. Bu<br />

açıdan da çocuklara dijital dünyadaki<br />

eğlenceli vaktin yanında dışarıda hayatın<br />

bir parçası olan doğal oluşumların<br />

ve kültürel değerlerin de önemini aktarabilecek<br />

bir oyun olarak değer taşıyor.<br />

Latmos Explorer an itibarıyla AppStore<br />

ve Google Play Store üzerinden mobil cihazlara<br />

indirilebiliyor.” dedi.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

DataFlowX, Tech Data ile dünyaya açılacak<br />

Sıfır güven yaklaşımı ile yeni nesil güvenlik çözümleri<br />

geliştiren yerli siber güvenlik şirketi DataFlowX’in<br />

ürünleri, BT ekosisteminin lider küresel distribütörlerinden<br />

olan Tech Data’nın gücü ile önce Türkiye’de<br />

ardından dünyada yayılacak…<br />

2021 yılında dünya çapında gerçekleşen siber<br />

güvenlik ihlali vakalarının 40 milyarı geçtiği<br />

tahmin edilmektedir. Yaşanan siber güvenlik<br />

ihlalleri ve yeni nesil tehditler konusundaki artan<br />

farkındalığın etkisiyle global siber güvenlik<br />

pazarı da son 10 yılda hızlı bir büyüme sergiliyor.<br />

Öyle ki global siber güvenlik pazarının<br />

2029’a kadar 376,3 milyar dolara çıkması ve<br />

yüzde 13,4’lük bir yıllık büyüme oranı sergilemesi<br />

bekleniyor. İşte hızla büyüyen bu global<br />

pazar içerisinde yerli üretim çözümlerin daha<br />

fazla pay almasını sağlayacak dikkat çekici bir<br />

iş birliğine ülkemizde imza atıldı.<br />

Dünyanın önde gelen BT çözümleri distribütörü,<br />

Tech Data A TD SYNNEX Company (NYSE:<br />

SNX) Türkiye ile yeni nesil siber güvenlik çözümleri<br />

sunan teknoloji üreticisi DataFlowX,<br />

dağıtım anlaşması yaptıklarını duyurdu. Bu<br />

anlaşma ile DataFlowX’in sıfır güven mimarisi<br />

(Zero Trust Architecture) yaklaşımı ile geliştirdiği,<br />

kritik altyapıların korunmasını ve ağlar<br />

arası güvenli veri iletişimini sağlayan yeni nesil<br />

siber güvenlik çözümleri, Tech Data aracılığıyla<br />

öncelikle Türkiye pazarına, ardından orta<br />

vadede küresel müşterilere sunulacak.<br />

Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye<br />

Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı iş birlikleri<br />

hakkında şunları söyledi: “BT ekosistemi için<br />

lider küresel distribütör ve çözüm toplayıcısı<br />

Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye<br />

olarak 100’den fazla ülkede 150 binden fazla<br />

müşterimize teknoloji yatırımlarının değerini<br />

en üst düzeye çıkarmak, iş sonuçlarını göstermek<br />

ve büyüme fırsatlarını ortaya çıkarmaları<br />

için yenilikçi çözümler sunuyoruz. Tabii tüm<br />

bunları yaparken de en önemli önceliklerimiz<br />

arasında siber güvenlik geliyor. Günümüzde<br />

siber güvenlik alanında en öne çıkan yaklaşımlardan<br />

birisi de sıfır güven mimarisi yaklaşımı.<br />

Genellikle güvenlik sistemleri bir ihlal tespit<br />

etmedikçe bir ağın güvenli olduğu varsayılır<br />

ancak sıfır güven mimarisi yaklaşımı, ihlal<br />

tespit edilmese de bir ağın her zaman güvenli<br />

olmadığını varsayar. Her işlemin, verinin ve<br />

kimliğin güvenilmez olduğunu kabul eder.<br />

Tüm dünyada hızla benimsenen bu yaklaşıma<br />

uygun ürünlerin DataFlowX tarafından<br />

yerli imkanlarla üretilmesini çok değerli buluyoruz.<br />

Çünkü bizim de hedeflerimizden birisi<br />

siber güvenlik alanında faaliyet gösteren yerel<br />

girişimlerin büyümesine ve globalleşebilmesine<br />

destek olmaktır. Tech Data A TD SYNNEX<br />

Company olarak hedefimiz 600’den fazla iş ortağımızın<br />

gücümüzden yararlanarak veri ekonomisinde<br />

maksimum değer elde etmesidir. Bu<br />

noktada DataFlowX’in yerli ürünlerini de önce<br />

ülkemizde birçok farklı sektörde konumlandırmayı,<br />

ardından yurt dışında da kullanımını<br />

yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”<br />

Anlaşma hakkında açıklamada bulunan DataFlowX<br />

Genel Müdürü Burak Çifter ise “Hızla<br />

gelişmeye devam eden dijital dünya, hayatımızın<br />

her alanında kolaylık sağlarken bir yandan<br />

da büyük riskleri beraberinde getiriyor. Kurumlar<br />

için dijital ortamdan verilerin güvenli<br />

olarak elde edilmesi, işlenmesi ve saklanması,<br />

ilgili birimlere hızlıca iletilmesi ve bu akışın<br />

durmaması için teknoloji tüm hizmetlerin<br />

merkezinde yer alıyor. Ancak günümüzde sistemler<br />

arası entegrasyon ihtiyacı, hassas ve<br />

kritik öneme sahip ağların artık tamamen kapalı<br />

kalmasını imkânsız hale getiriyor. Bu da<br />

hassas ağların veri alışverişlerini “Sıfır Güven<br />

Mimarisi”nden taviz vermeden gerçekleştirebilmesi<br />

için yeni nesil çözümler gerektiriyor.<br />

Başta enerji, finans, üretim ve savunma alanında<br />

faaliyet gösteren kurumların bu ihtiyacı<br />

doğrultusunda biz de DataFlowX olarak yerel<br />

pazarda ilk ve tek yeni nesil veri diyotu DataDiodeX,<br />

ağlar arası güvenlik geçidi DataBrokerX<br />

çözümlerinden oluşan ‘Ağlar Arası Güvenli<br />

Bilgi Geçidi Çözüm Ailemiz’ ile hassas ve kritik<br />

ağların donanım tabanlı ve fiziksel seviyede<br />

izolasyonunu sağlıyoruz. Bunu yaparken bir<br />

yandan da bu güvenlik tedbirinden ödün vermeden<br />

güvenle veri alışverişi yapabilmesini<br />

sağlıyoruz. İş ortaklarımızın sunduğumuz tüm<br />

bu çözümlerden kolay, verimli, güvenli biçimde<br />

yararlanmaları, siber savunma çözümleriyle<br />

güvenlik portföylerini güçlendirebilmeleri için<br />

BT ekosisteminin lider bir küresel distribütörü<br />

ve çözüm toplayıcısı olan Tech Data ile yaptığımız<br />

iş birliğinden mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Dinamik Bilgi Teknolojileri kendi<br />

ekosisteminde ilk FinTech olacak<br />

Startups.Watch tarafından<br />

yayınlanan<br />

Küresel FinTech raporuna<br />

göre, 2021 yılında<br />

FinTech girişimleri<br />

3604 anlaşmayla<br />

toplamda 115 milyar<br />

dolar yatırım topladı.<br />

Teknoloji ve endüstri<br />

uzmanlığı ile işletmelerin<br />

başarısını artıran<br />

Dinamik Bilgi Teknolojileri,<br />

E-GÜVEN ile iş ortaklığı ve bayilik<br />

sözleşmesi imzalayarak, dijital dönüşüm konusunda<br />

çalışmalarını hızlandırdı. Dinamik<br />

Bilgi Teknolojileri, E-GÜVEN ürünleriyle<br />

kendi ekosisteminde ilk FinTech olma özelliğini<br />

de sağlamış olacak.<br />

Dinamik Bilgi Teknolojileri işbirliği yaptığı E-GÜVEN’in elektronik<br />

imza ve elektronik imzalı çözümleriyle işletmelerin dijital<br />

dönüşümlerini hızlandırırken, kendi ekosisteminde ilk<br />

FinTech olma özelliğini de sağlamış olacak…<br />

Dinamik Bilgi Teknolojileri CTO’su Deniz<br />

Cengiz, “Dinamik Bilgi Teknolojileri olarak<br />

iş süreçlerimizi elektronik imza ve mobil<br />

imzaya uyumlu hale getireceğiz ve elektronik<br />

& mobil imzalı yazılım çözümlerini de<br />

mevcut yapımıza uygulayacağız. E-İmza,<br />

Mobil İmza, E-Fatura, E-Arşiv, E-Belge, E- irsaliye<br />

gibi E-dönüşüm süreçlerini önce kendi<br />

yapımızda sonrasında bayilerimiz ve iş ortaklarımızda<br />

uygulayacağız. Böylece önce<br />

kendi dönüşümümüzü sonrasında ise iş ortaklarımızı<br />

sürece dahil edeceğiz. Dinamik<br />

Bilgi Teknolojileri, kendi ekosisteminde ilk<br />

FinTech olma özelliğini de bu şekilde sağlamış<br />

olacak. İlerleyen dönemlerde iş ortaklarımıza<br />

Dinamik Bilgi Teknolojileri altyapısı<br />

üzerinden E-Fatura, E-Arşiv, E-Belge gibi<br />

hizmetler sunarak alanında öncü bir çözüm<br />

sağlayacağız” şeklinde konuştu.<br />

35


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

EasyCep’ten yenileme merkezi yatırımı<br />

Türkiye’nin en büyük yenilenmiş elektronik ürün marketi<br />

EasyCep, 4 bin metrekarelik tesis yatırımına imza<br />

attı. Atıl duran elektronik ürünlerin yeniden ekonomiye<br />

kazandırılmasına öncülük eden EasyCep’in İstanbul<br />

/ Kağıthane’deki yenileme tesisinin açılışı, T.C.<br />

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katıldığı<br />

törenle gerçekleşti…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

36<br />

Kurulduğu günden bu yana istikrarlı<br />

büyümesini sürdüren ve Türkiye’de yeni<br />

bir sektörün oluşmasına öncülük eden<br />

EasyCep, 250 kişinin istihdam edildiği 4<br />

bin metrekarelik tesis yatırımını devreye<br />

aldı.<br />

Törenin açılış konuşmasını yapan T.C.<br />

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank:<br />

“2020 yılında yenilenmiş ürünlerin<br />

piyasaya arzı konusunda ticaret bakanlığımız<br />

yönetmelik yayınlayarak TSE ile<br />

ikinci el cep telefonlarının yenilenmesine<br />

dair bir standart geliştirdi. Türkiye’de<br />

155 bine yakın ikinci el cep telefonu<br />

yenilenerek sertifikalı bir şekilde<br />

piyasaya arz edildi. Döngüsel ekonomiyi<br />

destekleyerek gelecek nesillere daha yaşanabilir<br />

bir dünya bırakma noktasında<br />

çok değerli bir adımı başlattık. Bugün de<br />

burada Türkiye’nin en büyük yenilenmiş<br />

elektronik ürün marketi EasyCep’in yenileme<br />

merkezinin açılışını yapmak üzere<br />

bir araya geldik. EasyCep Ticaret Bakanlığı<br />

yenileme lisansıyla faaliyetlerine<br />

devam ediyor. Şu anda 350 çalışanı var,<br />

yıl sonu hedefleri 500 rakamını yakalamak.<br />

Bu bir başarı hikayesi” dedi.<br />

Varank sözlerine şöyle devam etti:<br />

“Türkiye olarak maalesef akıllı telefon<br />

ihtiyacımızın büyük bir kısmını<br />

ithalatta karşılamak durumunda<br />

kalıyoruz. Yenileme merkezleri ithalatın<br />

önüne geçerek de ülkemize ekonomik<br />

değer olarak büyük katkılar sağlayacak.<br />

Cari açığın azaltılmasında önemli<br />

bir rol oynayacak. Özetle yenileme<br />

merkezleri sürdürülebilirlik, güvenlik<br />

ve ekonomik anlamda ülkemize büyük<br />

faydalar sağlıyor, önümüzdeki dönemde<br />

bu faydalar artmaya devam edecek, bu<br />

piyasa büyüyecek. Ayrıca cep telefonu<br />

yenileme merkezleri, müşteriden<br />

aldıkları telefonla eski kullanıcı<br />

arasındaki illiyet bağını tamamen<br />

ortadan kaldırıyorlar. Yani bu müşterinin<br />

verilerinin yeniden gündeme gelmesi<br />

gibi bir endişesi olamaması lazım.<br />

Çünkü standardı ona göre belirledik.<br />

Ayrıca cihazların değiştirilmesi gereken<br />

bir yerleri varsa bunları yapıp gerekli<br />

yazılımlarla satışa hazır hale getiriyorlar.<br />

Satılan telefonlara da 1 yıl garanti süresi<br />

veriyorlar.”<br />

“Hem cari açığın azalmasına<br />

hem de döngüsel ekonomiye<br />

katkı sağlıyoruz”<br />

Yenileme merkezi açılışında konuşma<br />

yapan EasyCep CEO’su Mehmet<br />

Akif Özdemir EasyCep’in<br />

sürdürülebilirliğe, döngüsel ekonomiye<br />

ve ülke ekonomisine sağladığı katma<br />

değeri vurguladı. Özdemir: “2021 yılında<br />

ortalama bir akıllı telefon fiyatı 402<br />

dolara ulaştı. İthal edilen bu cihazların<br />

maliyeti düşünüldüğünde karşımıza<br />

ciddi rakamlar çıkıyor. Biz âtıl duran<br />

elektronik ürünleri yenileyerek tekrar<br />

ekonomiye kazandırıyor, böylece cari<br />

açığın azalmasında da etkili oluyoruz.<br />

Bu yıl 200 bin adet telefonu yenileyerek<br />

yaklaşık 80 milyon doların ülkemizde<br />

kalmasını sağlamayı hedefledik ve bu<br />

hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz.<br />

İş modelimiz, kayıt dışı el değiştiren<br />

cihazların da kayıt altına alınması,<br />

ekonomiye kazandırılması ve cari açığımızın<br />

azaltılmasında etkin rol oynuyor.<br />

EasyCep olarak hem cari açığın azalmasına<br />

hem de döngüsel ekonomiye katkı<br />

sağlıyoruz.”<br />

Özdemir sözlerine şöyle devam etti:<br />

“Sıfır bir cep telefonun üretilmesi ve ilk<br />

yılındaki kullanımı doğada yaklaşık<br />

85 kilogram karbon salınımına sebep<br />

oluyor. Bunun yüzde 95’i üretim<br />

safhasında ortaya çıkıyor. Geri kalan<br />

yüzde 5’lik bölüm ise telefonların<br />

ortalama 2 ile 5 yıl arasında değişen<br />

kullanımı süresine yayılıyor. Bir<br />

ağacın 85 kg’lık bir karbon salınımını<br />

dengelemesi ise yaklaşık 20 yıl sürüyor.<br />

Döngüsel ekonomiyi destekleyip sıfırdan<br />

üretim yerine yenilenmiş cihaz tercih<br />

etmek doğal kaynakların korunarak<br />

gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir<br />

dünya bırakmak anlamına geliyor.”<br />

EasyCep bugün gelinen noktada 4 bin<br />

metrekarelik bir yenileme tesisinde 250<br />

kişilik teknisyen kadrosu ile hizmet veriyor.<br />

8’i İstanbul’da olmak üzere, 20<br />

mağaza açan şirket, aylık yenileme kapasitesini<br />

ise <strong>2022</strong> yılı başında 10 bin<br />

adetten 150 bin adede yükseltti. Easy-<br />

Cep’in hedefi önümüzdeki 3-4 yıl içinde<br />

Türkiye’de yenilenmiş her 10 telefondan<br />

4’ünün EasyCep tarafından yenilenmiş<br />

olması.<br />

Türkiye’de son 5 yılda her yıl ortalama<br />

(2018 yılı hariç) 11 milyon adet yeni cep<br />

telefonunun satıldığı pazarda, 2021 yılı<br />

itibariyle 4,6 milyar dolarlık bir hacim<br />

oluştu. Yüksek ithalat rakamları nedeniyle<br />

yenilenmiş cep telefonu pazarı<br />

her geçen gün daha da önem kazanıyor.<br />

Türkiye’de yenilenmiş telefon pazarı<br />

henüz 20 milyon dolarlar seviyesinde.<br />

Hem KDV indirimi ve taksit avantajları<br />

ile devlet teşvikleri hem de tüm dünyada<br />

döngüsel ekonomiye geçişin önem<br />

kazanması ile pazarın hızla büyüyeceği<br />

öngörülüyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Turkcell’den kurumların dijital iletişim<br />

ihtiyaçlarına yerli çözüm: İşte Suit<br />

Turkcell’li mühendisler<br />

tarafından geliştirilen,<br />

kurumsal müşterilere<br />

tek platform üzerinden<br />

uçtan uca dijital<br />

çözüm yönetimi sunan<br />

çözümü ‘İşte Suit’, kurumların iş süreçlerini<br />

yerli ve milli ekosistem üzerinden güvenli bir<br />

şekilde sürdürmesini sağlıyor. İşte Suit’le sunulan<br />

yerli dijital çözümler, yerli veri merkezlerinde<br />

konumlanan bulut servisleri sayesinde<br />

verileri güvenle saklamayı ve süreçleri tek<br />

noktadan yönetmeyi kolaylaştırıyor. İşte Suit<br />

çözümü Lifebox Business, Yaani Kurumsal<br />

Mail, BipMeet Business gibi yerli çözümleri<br />

bünyesinde barındırarak şirketlerin dosya paylaşımı<br />

ve yedekleme, mail hizmetleri ve video<br />

konferans ihtiyaçlarına tek noktadan çözüm<br />

sunuyor.<br />

Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel<br />

Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata, yapılan iş<br />

birliğiyle ilgili veri güvenliği ve yerlilik konularına<br />

dikkat çekerek, “Türkiye’nin Turkcell’i<br />

olarak ülkemizin dijitalleşmesi amacıyla pek<br />

çok ürün ve dijital servisimizle kurumsal müşterilerimize<br />

özel çözümler sunuyoruz. İşte<br />

Suit ile de kurumların iş süreçlerinde oluşan<br />

verilerini ülke sınırları içinde tutuyor; güvenle<br />

koruyoruz. Amacımız sunduğumuz yerli ve<br />

milli çözümlerle, milli veriyi güvenle saklamak<br />

ve tek noktadan yönetebilmelerini sağlamak.<br />

Bu amaç doğrultusunda Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanlığı’na bağlı Kalkınma Ajansları Genel<br />

Müdürlüğü ile ortak bir proje yürüterek birlikte<br />

dijital dönüşüm yolculuğuna çıktık” dedi.<br />

“Türkiye’nin Kalkınma<br />

Ajansları’nın iş süreçleri de<br />

verileri de yerli ekosistemde”<br />

Özata, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel<br />

Müdürlüğe bağlı 25 ajansı Turkcell Bulut sisteminde<br />

konumlanan tek bir altyapıyla birbirlerine<br />

bağlamış olduk. Daha önce her birinde ayrı<br />

Turkcell Dijital İş Servisleri, uçtan uca dijital çözüm yönetimi<br />

sunan yeni platformu ‘İşte Suit’ ile kurumların dijital iletişim<br />

ihtiyaçlarını karşılıyor. İşte Suit, kurumların iş süreçlerini<br />

yerli ve milli ekosistem üzerinden güvenli şekilde sürdürmesini<br />

sağlıyor. Şirketler, İşte Suit’le süreçleri tek noktadan<br />

yönetirken, Turkcell’in güvenli bulut servis altyapısıyla da<br />

verilerini yurt içinde ve güvende tutabiliyor…<br />

bilgi işlem altyapısı ve ayrı yazılım ve donanımlar<br />

kullanılıyordu. Projeyle tüm ajanslar, Turkcell<br />

çatısı altındaki donanımlarda birleştirilip<br />

Turkcell Bulut’a taşınacak, yani iş süreçleri de<br />

verileri de yerli ekosistem üzerinde ve güvende<br />

olacak. En önemli faydamız, İşte Suit ile kurumun<br />

e-posta platformunu Yaani Mail altyapısına<br />

alarak yerli bir platforma taşımak oldu. Diğer<br />

bir önemli fayda ise her bir ajans mevcutta<br />

kendi dosya depolama sistemini kendisi satın<br />

alıp işletiyorken, İşte Suit sayesinde çok daha<br />

güvenli ve yalın bir şekilde yerli ve milli dosya<br />

yönetim servisimiz Lifebox çözümümüzü<br />

kullanmaya başladı. Bütün bunlara ek olarak<br />

video konferans ihtiyaçları için farklı yabancı<br />

çözümler yerine daha güvenli ve verimli Turkcell<br />

BipMeet’e transfer etmiş olduk. Dolayısıyla<br />

verilerin yurt dışında tutulduğu global<br />

oyuncuların çözümlerine alternatif olarak<br />

günümüzde en stratejik değerlerden biri haline<br />

gelen ülkemize ait verileri sınırlarımız içinde<br />

koruyoruz.”<br />

Konuyla ilgili<br />

değerlendirmesinde Kalkınma<br />

Ajansı Genel Müdürü Barış<br />

Yeniçeri şunları söyledi:<br />

“Turkcell ile yaptığımız iş birliği kamu için<br />

örnek nitelikte. Kalkınma ajanslarımızın bilgi<br />

işlem altyapılarını güvenli, sürdürülebilir<br />

ve maliyet etkin bir yapıya kavuşturacağımız<br />

bu iş birliğinin yerli ve milli bir ürünle hayata<br />

geçmesi ayrıca memnuniyet verici. Bölgelerin<br />

kalkınması için proaktif ve dinamik bir şekilde<br />

görev yapan kalkınma ajanslarımızın bilgi<br />

işlem altyapısının da yüksek standartlarda ve<br />

ajansların hizmetlerinde herhangi bir aksamaya<br />

neden olmayacak kalitede hizmet vermesini<br />

temin etmek istiyoruz. Bu süreçte Turkcell’in<br />

sunmuş olduğu çözüm önerileri, planlamalarımızı<br />

çok kısa sürede hayata geçirmemize imkan<br />

sağlıyor. Bu yerli altyapının kapsamını orta<br />

vadede genişletmeyi de öngörüyoruz.”<br />

Projenin kapsamı geniş<br />

İşte Suit’in yanı sıra Kalkınma Ajansları Genel<br />

Müdürlüğü’ne sağlanan çözümler arasında<br />

veri merkezi, internet hizmetleri, güvenlik<br />

duvarı, lisans hizmetleri ve işletim sistemleri<br />

de yer alıyor. Ürün konumlandırmada fiziksel<br />

ürünler yerine sunulan sanal hizmetler kurumun<br />

dijitalleşmesine önemli katkı sağlıyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Restoranda hediye çeki ile tahsilat<br />

Bulut ERP yazılımı ile üyelerinin tüm iş süreçlerini birbirine<br />

entegre bir şekilde yönetebilmesini sağlayan DİA<br />

Yazılım, şimdi de yeni güncellenen versiyonuyla işletmelerin<br />

müşterilerine hediye çekleri oluşturabilmesini ve<br />

ödemelerin bu hediye çekleri ile yapılabilmesini sağlıyor…<br />

DİA Yazılım geliştirdiği çözümlere her geçen<br />

gün bir yenisini ekliyor. Güncellenen yeni<br />

versiyonunda bulunan “Restoranda Hediye<br />

Çeki İle Tahsilat” özelliği ile işletmelerin<br />

müşterilerine süreli veya süresiz hediye çekleri<br />

oluşturup dağıtmasını ve sonrasında<br />

ödemelerin bu hediye çekleri ile yapılabilmesini<br />

sağlıyor.<br />

DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, yeni<br />

geliştirilen özelliğin restoran alanındaki<br />

işletmeleri memnun edeceğinin altını çizerek,<br />

“DİA olarak kurumsal yönetim sistemi<br />

yazılımları ve bulut teknolojisi avantajı ile<br />

de tüm üyelerimizin maliyetlerini düşürüp,<br />

verimliliklerini de artırmış oluyoruz. DİA<br />

ERP sistemi ile birimler arasında entegre<br />

bir şekilde yürütülüp, muhasebeden çağrı<br />

merkezine, satıştan insan kaynaklarına tüm<br />

ekip, bilgiye DİA üzerinden ulaşıyor ve operasyonel<br />

süreçler DİA ile yönetiliyor” dedi.<br />

37


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Murat Erkan: “Hedef pozitif iz bırakmak”<br />

Dünyanın önde gelen iş liderleri, Birleşmiş Milletler’in<br />

77’nci Genel Kurul Haftası kapsamında düzenlenen<br />

“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı Kurtarmak İçin<br />

İş Liderliği” konulu özel yuvarlak masa toplantısında<br />

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya<br />

geldi. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları odağında New<br />

York’ta yapılan ve özel sektörün 2030 hedeflerine yönelik<br />

çalışmalarını hızlandırmasını amaçlayan etkinlikte,<br />

dünya çapında telekomünikasyon sektörünü<br />

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan temsil etti…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Toplantıda Turkcell’in sürdürülebilirlik<br />

faaliyetlerine ve dijitalleşmenin<br />

önemine değinen Erkan, liderlerle<br />

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın<br />

yakalanabilmesi için yapılması gerekenlere<br />

yönelik fikirlerini paylaştı.<br />

Dünyanın farklı ülkeleri ve sektörlerinden<br />

önde gelen iş liderleri, Birleşmiş<br />

Milletler (BM) Özel Sektör Forumu<br />

<strong>2022</strong> kapsamında düzenlenen “Sürdürülebilir<br />

Kalkınma Amaçları’nı Kurtarmak<br />

İçin İş Liderliği” konulu CEO<br />

Yuvarlak Masa Toplantısı’nda BM Genel<br />

Sekreteri Antonio Guterres ile bir<br />

araya geldi. 19 Eylül’de, New York’taki<br />

BM Genel Merkezi’nde toplanan liderler,<br />

BM’nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma<br />

Amacı doğrultusunda yapılması gerekenlere<br />

ilişkin görüşlerini ve kurum<br />

faaliyetlerini paylaştı. Özel sektörün,<br />

2030 hedeflerine katkısını ve yatırımını<br />

hızlandırmak amacıyla durum<br />

değerlendirmesi yapılan toplantıda,<br />

hedeflerin geç kalınmadan yakalanması<br />

yolunda karşılaşılan zorluklar<br />

ve fırsatlar değerlendirildi. Toplantıda<br />

kuruluşların 2030’a kadar hedeflere<br />

ulaşabilmeye yönelik dönüşümü ve<br />

olağan işlerin ötesine geçen çalışmaları<br />

ele alındı.<br />

CEO’lar, sürdürülebilirlik liderleri,<br />

hükümet liderleri, BM ve kalkınma<br />

ajanslarının bir araya geldiği etkinlikte<br />

iklim krizi, Ukrayna’daki savaş, Covid-19’un<br />

etkileri gibi global sorunlar<br />

da konuşuldu.<br />

ulaşmak için dijitalleşmenin önemine<br />

vurgu yapan Murat Erkan, Antonio<br />

Guterres ve dünya liderleriyle Turkcell’in<br />

bu alanlarda hayata geçirdiği<br />

çalışmalara değinerek hedeflerin yakalanabilmesi<br />

için yapılması gerekenlere<br />

dair fikirlerini paylaştı.<br />

Murat Erkan: “Dünyaya<br />

bıraktığımız izi düşünerek<br />

hareket ediyoruz”<br />

Oturumda farklı ülke ve sektörlerin önde<br />

gelen CEO’larıyla görüşlerini paylaşan<br />

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan;<br />

“Türkiye’nin lider teknoloji şirketi olarak<br />

tüm iş süreçlerimizde insan odaklı ve<br />

çevreye duyarlı bir kurumsal yaklaşıma<br />

sahibiz. Ürün ve servislerimizde dünyaya<br />

bıraktığımız izi düşünerek hareket<br />

ediyoruz. Bu kapsamda sürdürülebilirlik<br />

vizyonumuzu da çevreye, topluma ve<br />

işimize ‘pozitif iz bırakma’ olarak belirledik.<br />

Bir yandan yenilenebilir enerji yatırımları<br />

ve Eğitime Dönüştür gibi geri<br />

dönüşüm projelerimizi gerçekleştirirken<br />

diğer yandan da dijital ürün ve hizmetlerimizle<br />

müşterilerimizin karbon ayakizini<br />

azaltmalarına yardımcı oluyoruz.<br />

Ayrıca topluma yönelik gerçekleştirdiğimiz<br />

çalışmalarla da dijital kapsayıcılığı<br />

ve fırsat eşitliğini destekliyoruz” dedi.<br />

“Pozitif iz bırakma<br />

yaklaşımımızla BM<br />

Sürdürülebilir Kalkınma<br />

Amaçları’na katkı<br />

sağlıyoruz”<br />

Murat Erkan yaptığı değerlendirmede,<br />

“Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi; toplumsal<br />

hayata katkılarımızı artırma,<br />

çevreye olan negatif etkileri minimize<br />

etme ve aynı zamanda pozitif etki için<br />

inovatif çözümler sunma yaklaşımıyla<br />

yürütüyoruz. Bu amaç doğrultusunda<br />

Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik<br />

Endeksi, MSCI ÇSY Endeksi ve CDP<br />

İklim Değişikliği Programı gibi<br />

çeşitli platformlarda çevresel, sosyal<br />

ve yönetişimsel sürdürülebilirlik<br />

performansımızı takip ediyoruz. 2007<br />

yılından beri de BM Küresel İlkeler<br />

Sözleşmesi (UNGC), BM Kadının<br />

Güçlenmesi Prensipleri (UN WEPs)<br />

ve GSMA’nın İklim Değişikliği Dijital<br />

Beyanı gibi birçok uluslararası ilke ve<br />

programın imzacısı olarak uluslararası<br />

gelişmeleri yakından takip ediyoruz”<br />

dedi.<br />

38<br />

Turkcell’in gerçekleştirdiği<br />

çalışmaları anlattı<br />

Kapalı gerçekleşen oturumda enerjiden<br />

çimentoya, biyoteknolojiden madenciliğe<br />

kadar farklı sektörlerin BM<br />

tarafından özel davet edilen üst düzey<br />

temsilcileri Sürdürülebilir Kalkınma<br />

Amaçları’na ulaşmak için fırsatlar ve<br />

zorlukları tartıştı. Oturumda Sürdürülebilir<br />

Kalkınma Amaçları’na


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Bölgesel renk kontrolü yapılabilen<br />

yeni akıllı ışık şeridi<br />

Akıllı ev çözümleri pazarında<br />

Tapo markasıyla Türkiye’de<br />

yer alan TP-Link®,<br />

yeni bir akıllı ışık şeridi<br />

modelini satışa sunuyor.<br />

Tapo L930-5 model adlı ışık<br />

şeridi, çok renkli, bölgesel<br />

renk kontrolü özelliğine<br />

sahip ve Apple HomeKit<br />

desteği bulunuyor.<br />

Herhangi bir hub gerektirmeden kolayca Wi-<br />

Fi’a bağlanarak çalışır hale gelen Tapo L930-<br />

5, farklı ortamlar ya da ruh halleri için farklı<br />

renkte aydınlatma senaryoları oluşturmaya<br />

olanak veriyor. Bölgesel renk kontrolü özelliği<br />

olan ürün ile 50 farklı renk bölgesi oluşturulabiliyor.<br />

Ayrıca ışık şeridi boyunca yer<br />

alan ekstra beyaz LED boncukları sayesinde<br />

yüksek lümenli (1000 lümen) beyaz aydınlatma<br />

da yapabiliyor.<br />

Farklı aydınlatma amaçlarına hizmet eden,<br />

çok yönlü bir cihaz olan L930-5, kalitesiyle de<br />

farkını ortaya koyuyor. Dışı PU kaplama olan<br />

ürün, bu sayede yumuşak ve şeffaf bir ışık<br />

TP-Link, Tapo akıllı ev çözümleri ailesine yeni bir ışık şeridi<br />

modeli daha ekledi. Apple HomeKit desteği olan Tapo L930-<br />

5 model ışık şeridi ile 50 farklı renk bölgesi ayarlanabiliyor;<br />

her ortam ve ruh haline uygun aydınlatma yapılabiliyor…<br />

üretiyor. Yüksek teknolojili kaplaması, tüm<br />

LED boncuklarını koruyor ve ışık şeridinin<br />

bakımını da kolay hale getiriyor.<br />

Apple HomeKit desteği…<br />

Tapo’nun Apple HomeKit desteğine sahip ilk<br />

ışık şeridi olan L930-5, bu sayede Siri ile de<br />

kontrol edilebiliyor. Ses ile komut özelliği,<br />

kullanıcılara esneklik sağlıyor; başka bir şeyle<br />

meşgulken, elleri doluyken de ışık şeridine<br />

basit sesli komutlar verebiliyorlar. Apple HomeKit’in<br />

yanı sıra Amazon Alexa ve Google<br />

Asistan desteği de olan ışık şeridi, akıllı bir<br />

hoparlör üzerinden ses ile yönlendirilebiliyor.<br />

Tapo uygulamasında bulunan iyi tasarlanmış<br />

animasyonlu ışık efektleriyle eğlenceyi<br />

artıran ürünü aynı zamanda müzikle<br />

senkronizasyonlu kullanmak da mümkün.<br />

Müziğin ritmine paralel olarak dinamik ışıklar<br />

yayabilen Tapo L930-5, evlerdeki partileri<br />

çok daha renkli hale getiriyor.<br />

Farklı senaryolar oluşturup bunları planlamak<br />

ve ortama, saate göre ışık şeridinin açılıp<br />

kapanmasını, renk değiştirmesini vb. sağlamak<br />

mümkün. Beş metre uzunluğundaki<br />

ışık şeridi, istenen yerden kesilip, 3M yapıştırıcı<br />

sayesinde her yere kolayca yapıştırılabiliyor.<br />

Tapo uygulamasından kurulumu ve<br />

yönetimi de kolayca yapılan Tapo L930-5’in<br />

tavsiye edilen satış fiyatı KDV dahil 76,90<br />

USD olarak açıklanıyor.<br />

Sektör Market<br />

İBB, veri merkezi kapasitesini 3 kat artırdı<br />

<strong>IT</strong> network<br />

İBB, özel kuruluş ve ilçe belediyelerine ekonomik,<br />

kesintisiz, güvenilir ve yüksek standartlarda sunduğu<br />

veri merkezi hizmetini geliştirdi. Kapasitesini 3 kat<br />

artıran İBB Veri Merkezi’nden faydalanan kuruluş<br />

sayısı 32’ye yükseldi…<br />

İBB Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı ve bilişim<br />

iştirak şirketi İsttelkom AŞ tarafından<br />

yürütülen çalışmalar kapsamında İBB Veri<br />

Merkezi’nin kapasitesi artırıldı. Hizmet<br />

alan kuruluş sayısı da 16’dan 32’ye yükseldi.<br />

Siber güvenlik, mail hizmetleri, yedekleme,<br />

sunucu barındırma gibi hizmetlerin verildiği<br />

İBB Veri Merkezi’nde kurumlara maliyet<br />

avantajı sağlayan kesintisiz, güvenli ve<br />

sürdürebilir bilişim imkanları sunuluyor.<br />

Tasarruf İmkanı<br />

Kuruluşlar, başlangıç ve yönetim maliyeti<br />

olmadan, lisans satın almak yerine kiralama<br />

modeli ile sunulan servislerden faydalanıyor.<br />

Hizmetten yararlanan kurumların toplam<br />

tasarrufu milyonlarca liraya ulaşıyor.<br />

Servislerin Veri Merkezinden sunuluyor olması<br />

tek merkezden yönetilebilmesine ve<br />

otomatize edilmesine olanak sağlıyor. Barındırma,<br />

enerji, iklimlendirme ve yönetim<br />

maliyetlerinden de tasarruf imkanı sunuyor.<br />

Ayrıca lisans, donanım, bakım veya yenileme<br />

vb. CAPEX maliyetlerini de düşürüyor. Esnek<br />

kapasite artışı ve 7/24 uzman personel desteği<br />

sunulan hizmetler arasında yer alıyor.<br />

Katma Değeri Yüksek Projeler<br />

Geniş bir yelpazede birçok veri merkezi hizmeti<br />

sunulduğunu kaydeden İBB Bilgi İşlem<br />

Daire Başkanı Erol Özgüner; “Kapasite artımı<br />

ile uluslararası standartlarda kurumsal<br />

veri merkezi çözümleriyle daha etkin ve verimli<br />

hizmetler sunmaya devam ediyoruz.<br />

İstanbul’u dünyanın örnek akıllı şehirleri<br />

arasında olması için yeni katma değeri yüksek<br />

projelere imza atmayı aralıksız sürdüreceğiz”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Dijitalleşme İle Talep Artıyor<br />

İBB ve iştiraklerinin teknolojik dönüşüme<br />

liderlik ederek İstanbul’un dijitalleşmesine<br />

katkıda bulunduklarını belirten<br />

İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Yücel<br />

Karadeniz ise şu değerlendirmede bulundu;<br />

“Yaşanan dijital dönüşüm süreçleri hayatımızı<br />

kolaylaştırırken yeni ihtiyaçları da<br />

beraberinde getirip elde edilen veriler için<br />

veri merkezlerine olan talep hızla artmaya<br />

devam ediyor. İBB Veri Merkezi’nde kapasite<br />

artışı yanı sıra kesintisiz ve güvenli erişim<br />

sağlamak için yeni, Bulut Bilişim ve Yönetilen<br />

(MSSP) hizmetlerimiz olan Yedekleme<br />

Servisi (ISTBACKUP), Ayrıcalıklı Hesap Yönetim<br />

Hizmeti(PAM), Masaüstü Sanallaştırma<br />

Hizmeti(VDI), LOAD BALANCER ve<br />

WAF Çözümleri ile ürün ve servis portföyümüzü<br />

her geçen gün çeşitlendirip yatırımlarımızı<br />

geleceğin ihtiyaçlarını öngörerek<br />

şekillendiriyoruz.”<br />

39


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Dolandırıcılık kayıpları<br />

55 milyar doları aştı!<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser<br />

tarafından 48 ülkede hazırlanan<br />

Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu’na<br />

göre, 2020’de 266 milyon olan dolandırıcılık<br />

vakaları yüzde 10,2 artış kaydederek<br />

2021’de 293 milyona ulaştı. Dolandırıcılık<br />

sonucu kaybedilen para miktarı ise bu süreçte<br />

yüzde 15,7 artarak 47,8 milyar dolardan<br />

55,3 milyar dolara yükseldi.<br />

Konuya dair hazırlanan raporda GASA,<br />

dolandırıcılığın artık Batı’nın tekelinden<br />

çıktığına dikkat çekerken, ülkelerin<br />

dolandırıcılık karnesi de açıklandı. Buna<br />

göre, Brezilya, Gana, Nijerya, Kenya ve<br />

Suudi Arabistan gibi gelişmekte olan<br />

ülkeler, başta cep telefonları olmak üzere<br />

çevrimiçi dolandırıcılıklarda büyük artış<br />

yaşandığını belirtti. Filipinlilerin yüzde<br />

53’ü ise geçtiğimiz 3 ay içinde dolandırıcıların<br />

kendilerini de hedef aldığını söylerken,<br />

yüzde 11’i mağdur olduğunu aktardı.<br />

Yatırım dolandırıcılığı hızla<br />

artıyor<br />

Araştırma verilerinden hareketle, Avustralya<br />

ve Singapur gibi ülkeler, yatırım ve<br />

kripto alanlarında dolandırıcılığın artmaya<br />

devam ettiğini bildiriyor. Türkiye’de<br />

bir kripto borsası askıya alınarak 2 milyar<br />

dolarlık varlık dondurulurken, Kanada’nın<br />

yatırım dolandırıcılıklarında 164 milyon<br />

Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser tarafından<br />

hazırlanan Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu’na<br />

göre, 2020’de 266 milyon olan dolandırıcılık<br />

vakaları yüzde 10,2 artış kaydederek 2021 sonunda<br />

293 milyona ulaştı. Dolandırıcılık sonucu kaybedilen<br />

para miktarı ise bu süreçte yüzde 15,7 artarak 47,8<br />

milyar dolardan 55,3 milyar dolar sınırına dayandı.<br />

dolar zarar ettiği açıklandı. GASA’nın anketine<br />

katılan ABD vatandaşları ise dolandırıcılıklardan<br />

dolayı 575 milyon dolar<br />

kaybettiğini söylüyor. Avustralya’da tüm<br />

dolandırıcılıkların yalnızca yüzde 13’ünün<br />

rapor edildiği tahmin edilen araştırmaya<br />

göre, Kanada’da dolandırıcılık vakalarının<br />

sadece yüzde 5’inin kolluk kuvvetlerine<br />

ulaştığı düşünülüyor. Bu oran İsrail’de<br />

yüzde 9 olarak öngörülürken, Hollanda ve<br />

Fransa’da da yüzde 12 ila 17 arasında değişiyor.<br />

Dolandırıcılıktan en çok gençler<br />

etkileniyor<br />

GASA tarafından yapılan araştırmaya<br />

göre Endonezya, dolandırıcılıkların yüzde<br />

51’inin kaynağının sosyal medya olduğunu<br />

belirtilirken, Pakistanlı üst düzey yetkililer<br />

de bildirilen tüm çevrimiçi suçların yüzde<br />

23’ünün Facebook’ta başladığını aktarıyor.<br />

Amerika Birleşik Devletleri’nde para<br />

kaybı bildiren her dört kişiden biri de bu<br />

çıktıyı savunarak dolandırıcılığın başlangıç<br />

noktası olarak sosyal medyayı işaret<br />

ediyor. Dolandırıcılıkların demografik<br />

grafiklerine bakıldığı zaman ise gençlerin<br />

yaşlılardan daha fazla hedef alındığı<br />

kaydediliyor. Finlandiya’da dolandırıcılıklardan<br />

yüzde 23,3’lük pay ile en olumsuz<br />

etkilenen yaş grubunun 18 ila 30 arasındaki<br />

bireyler oluyor. Bu bilgiyi doğrulayan<br />

Hollanda Twente Üniversitesi, gençlerin<br />

dolandırılma olasılığının daha yüksek olduğunun<br />

altını çiziyor.<br />

Dolandırıcılıkla mücadelede kesin<br />

çözüm aranıyor<br />

Dünya Ekonomik Forumu, küresel siber<br />

suçların yalnızca yüzde 0,05’inin yargıya<br />

taşındığını açıklarken, dolandırıcılığa<br />

karşı farkındalık yaratmak yoluyla önlem<br />

almak ise yetersiz kalıyor. Bireylerin daha<br />

fazla tedbir almasına ihtiyaç duyulduğunu<br />

açıklayan GASA, araştırma raporunu<br />

herkes için internet adresinden erişilebilir<br />

kılarken, çevrimiçi dolandırıcılıkla mücadeleye<br />

yönelik somut eylemleri belirlemek<br />

için Küresel Dolandırıcılıkla Mücadele Zirvesi’ni<br />

düzenlediğini de duyuruyor.<br />

Edurey, 20 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı<br />

40<br />

Eğitimin deneyimsel<br />

sürecine odaklanan,<br />

kullanıcıyı doğrudan<br />

sürece dahil ederek<br />

interaktif bir yapı<br />

üzerinden eğitim altyapısı<br />

geliştirmelerini sağlayan Edurey geliştirdiği<br />

yapay zeka modülü ile kullanıcılarına<br />

kurum içi eğitim konusunda kolaylıklar<br />

sağlıyor. Global pazara odaklanan Edurey,<br />

aldığı bu yatırım ile eğitim deneyim platformu<br />

ve eğitim teknolojileri alanında<br />

büyümeyi hedefliyor. Eğitimde dijital dönüşüm<br />

ilkesiyle yola çıkan marka; eğitim<br />

pazar yeri, NFT sertifika, oyunlaştırma<br />

ve sosyal öğrenme modülleriyle dikkat<br />

çekiyor.<br />

Tüm kullanıcıların sistem üzerinde belirli roller dahilinde<br />

yetkilendirilebildiği eğitim teknolojisi girişimi<br />

Edurey, Global Trust Venture liderliğinde 20 milyon<br />

TL değerleme üzerinden yatırım aldı. Yatırım turuna<br />

Emre Kocadağ, Soner Canko, Nezih Sipahioğlu,<br />

Mehmet Selman Ertürk ve Can Mark Başoğlu katıldı…<br />

Edurey CEO’su Fatih Köroğlu konuyla ilgili<br />

yaptığı açıklamada: “Ekibimle birlikte sadece<br />

teknoloji ve eğitim içeriği süreçlerinde<br />

değil farklı alanlarda da araştırmalar<br />

yaparak hem öğrenme deneyimi süreçlerini<br />

hem de kullanıcı alışkanlıklarını inceleme<br />

konusunda geliştirmeler yapıyoruz.<br />

Aldığımız yatırım ile küresel arenada da<br />

büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.<br />

Bundan sonrası için ekibimizi büyütmeye,<br />

altyapımızı geliştirmeye ve Avrupa’daki<br />

büyümemize son hızla devam<br />

edeceğiz” ifadelerini kullandı.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

SteelSeries, yeni Apex Pro TKL Serisi<br />

klavyelerini tanıttı!<br />

Oyun ve e-spor ekosisteminde dünya lideri<br />

olan SteelSeries, yeni Apex Pro TKL serisi<br />

klavyelerini duyurdu. SteelSeries’in yeni<br />

klavye serisi, dünyanın en hızlı klavyesini<br />

yaratmak için OmniPoint 2.0 teknolojisini<br />

turnuva kazanan TKL form faktörüyle birleştirerek<br />

oyunculara ve e-spor profesyonellerine<br />

galibiyet avantajı sunuyor.<br />

İlk olarak 2019 yılında piyasaya sürülen Apex<br />

Pro TKL, oyunculara ilk mekanik anahtarların<br />

yaratılmasından bu yana oyun klavyesi<br />

inovasyonunda önemli bir adım olan tamamen<br />

ayarlanabilir özelliği sunarak dünyayı<br />

kasıp kavurdu. Birçok profesyonel oyuncu<br />

tarafından kullanılan Apex Pro TKL, başlangıçta<br />

rekabetçi oyuncularla ve çevre birimlerinden<br />

yalnızca en iyi performansı talep<br />

edenler arasında temellerini buldu. Ardından<br />

dünya çapında zaferler kazandı.<br />

Mekanik klavyelerden 11 kat<br />

daha hızlı kullanım imkanı<br />

Kazanmak ve kaybetmek arasındaki fark,<br />

Global e-spor ekipman markası SteelSeries, yeni Apex<br />

Pro TKL serisi klavyelerini tanıttı. Oyunculara galibiyet<br />

avantajı sağlayan ve gecikmesiz 2.4GHz Quantum<br />

2.0 Dual Wireless özelliğine sahip Apex Pro TKL serisi<br />

kullanıcılara daha hızlı ve ayarlanabilir bir kullanım imkanı<br />

sunacak.<br />

hız ve milisaniye farkı ile belirlenebilir. SteelSeries,<br />

<strong>2022</strong>’de OmniPoint teknolojisini<br />

daha da hızlı olacak şekilde tasarladı. Her<br />

türden oyuncuya, yalnızca 0,54 ms’lik tepki<br />

süresiyle 0,2 mm’den 3,8 mm’ye kadar 37<br />

hareket seviyesi seçeneği sunuyor. OmniPoint<br />

2.0 anahtarları, standart mekanik anahtarlardan<br />

11 kat daha hızlı yanıt verir ve<br />

0,2 mm’ye ayarlandığında 10 kat daha hızlı<br />

çalıştırma özelliğine sahip. Kullanıcılar, tuş<br />

başına, program ve oyun bazında hafif vuruşlar<br />

ve derin vuruşlar arasında seçim yapabilir.<br />

Oyuncular, FPS oyunları için WASD<br />

veya MOBA’lar için ultra hızlı bir QWER fark<br />

etmeksizin Apex Pro TKL klavyelerini Steel-<br />

Series GG yazılımı ile kullanıldıklarında kullanıcıların<br />

özel profillerini otomatik olarak<br />

yükleyebilecekler.<br />

E-spor için hazır TKL tasarımı, daha temiz<br />

bir masaüstü alanı sağlarken aynı zamanda<br />

geniş kapsamlı fare hareketi için daha fazla<br />

alan sağlayarak oyun kazandıran anların<br />

engellenmemesini sağlar. Apex Pro TKL, ilk<br />

kez bağımsız olacak ve yeni nesil yüksek performanslı<br />

Quantum 2.0 Dual Wireless teknolojisi<br />

ile sunulacak. Apex Pro TKL Wireless<br />

kullanan oyuncular, birden fazla cihaza<br />

bağlantı için ultra hızlı 2.4GHz gecikmesiz<br />

kablosuz teknoloji veya Bluetooth 5.0 arasında<br />

seçim yapabilir. Oyuncular 40 saatlik<br />

pil ömrüyle Apex Pro TKL Wireless klavye<br />

ile beraber, kablolara bağlı kalmadan her<br />

zamankinden daha güçlü ve daha uzun süre<br />

oyun oynayabilecekler.<br />

OmniPoint 2.0 anahtarı hızının yanı sıra,<br />

oyuncuların iki eylemi tek bir tuşa bağlamasına<br />

olanak tanıyan ikisi bir arada tuşa basma<br />

özelliği sunuyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Robot Yatırımları Zirvesi çok sayıda<br />

yatırıma sahne oldu<br />

İstanbul Tuzla’da gerçekleşen Zirveleri<br />

12.103 sektör profesyoneli ziyaret etti.<br />

155 firmanın katılımcı olarak yer aldığı<br />

organizasyonun 84 panelinde 168 konuşmacı<br />

sahne aldı. Dört farklı alanda eş zamanlı<br />

olarak toplam 66 saat canlı yayın gerçekleşti.<br />

Bu yayınlarda konuşmacıların sunumlarını<br />

44.684 kişi online olarak izledi.<br />

Üretimde verimlilik sağlayan son teknolojileri bir araya<br />

getiren Robot Yatırımları Zirvesi, Endüstri 4.0 Uygulamaları<br />

Zirvesi, Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi ve Proses<br />

Zirvesi 4-6 Ekim <strong>2022</strong> tarihleri arasında yoğun bir ilgiyle<br />

gerçekleşti ve birçok iş bağlantısına sahne oldu…<br />

İş bağlantılarına sahne oldu<br />

Enerji maliyetlerini düşürmek ve üretimde<br />

verimlilik sağlamak isteyen fabrikaların yoğun<br />

ilgisiyle gerçekleşen Robot Yatırımları<br />

Zirvesi, Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirvesi,<br />

Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi ve Proses<br />

Zirvesi bu alanda yatırımlara sahne oldu.<br />

Zirvede sergilenen çözüm ve uygulamalar<br />

üzerinden zirvede doğrudan siparişler de<br />

verildi.<br />

Eş zamanlı paneller<br />

gerçekleşti<br />

Sektör profesyonelleri ve önde gelen firmalardan<br />

alanında uzman kişilerin konuşmacı<br />

olarak katıldığı eş zamanlı panellerde çoğunlukla<br />

uygulanmış projeler ve deneyimler<br />

anlatıldı. Panel salonlarındaki sunumlara<br />

dinleyicilerin ilgisi üç gün boyunca sürdü.<br />

Dinleyiciler hem sunum sırasında hem de<br />

sunum sonrasında stantlarda konuşmacılara<br />

soru sorma imkanı buldu.<br />

52 şehirden ziyaretçi geldi<br />

Fabrikaların teknik ekiplerinden ve satın<br />

alma sorumlularından oluşan ziyaretçiler,<br />

17 ülkeden ve 52 şehirden gelerek zirveyi ziyaret<br />

ettiler.<br />

İstanbul ilk sırada olmak üzere, Kocaeli,<br />

Bursa, Ankara, İzmir, Sakarya, Tekirdağ ve<br />

Konya en çok ziyaretçi gelen şehirler olarak<br />

sıralandı.<br />

Verimlilik ödülleri sahiplerini<br />

buldu<br />

Zirveler kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen<br />

1.Verimlilik Ödülleri sahiplerini buldu.<br />

Üretimde verimliliğe dikkat çekmek ve farkındalık<br />

sağlamak için düzenlenen Verimlilik<br />

Ödülleri’nde 70 proje ödül sahibi oldu.<br />

Otomotivden gıdaya, beyaz eşyadan demir<br />

çeliğe kadar sektör devleri firmaların hayata<br />

geçirdiği projeler uygulayıcı firmalarıyla birlikte<br />

ödül aldı. Sosyal medyada oldukça ses<br />

getiren Verimlilik Ödülleri, zirveler kapsamında<br />

her yıl düzenlenmeye devam edecek.<br />

41


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Elektraweb’le oteller ve acenteler<br />

karlılığını artıracak<br />

Son dönemde online satış kanalları otellerden aldığı payı<br />

yüzde 30’a kadar çıkarınca oteller alternatif kanallara yöneldi.<br />

Otelin kendi web sitesinden komisyonsuz ve aracısız<br />

rezervasyon almasını sağlayan Elektraweb, otellerin<br />

gözdesi halini almaya başladı. Talya Bilişim Yönetici Ortağı<br />

Nilüfer Durukal, Elektraweb otel yazılımına yönelik talepte<br />

ciddi bir artış yaşadıklarını belirterek, “Teknolojinin online<br />

satış kanallarının günümüzdeki tekelini ciddi anlamda kıracağını<br />

düşünüyorum” dedi…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Pandemi birçok alanda olduğu gibi turizm<br />

sektörünün de dilini değiştirdi. Dijitalleşmenin<br />

daha da etkin hale geldiği sektörde, online<br />

satış kanalları ağırlık kazanmaya başladı.<br />

Bu kapsamda online satış sitelerinin en fazla<br />

pay aldığı illerde İstanbul listenin başında<br />

yer alıyor. Öyle ki İstanbul’a yapılan rezervasyonların<br />

yaklaşık yüzde 70’i artık online rezervasyon<br />

kanallarından geliyor. Ancak online<br />

kanalların otellerden aldığı pay yüzde 30’a<br />

kadar çıkabiliyor. Adeta bir tekel halini alan<br />

online kanallara karşı birçok otelci alternatif<br />

arayışını hızlandırıyor. Bu kapsamda Talya<br />

Bilişim tarafından geliştirilen Elektraweb<br />

yazılımı otellerin imdadına yetişiyor. Online<br />

rezervasyon motoru, kanal yönetimi, Google<br />

ve sanal pos entegrasyonu özelliklerini ön<br />

büroya dahil eden Elektraweb, otelin kendi<br />

web sitesinden komisyonsuz ve aracısız rezervasyon<br />

almasını sağlıyor.<br />

Talepte çok büyük artış var<br />

Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal,<br />

turizmde hızlanan ivmeyle birlikte<br />

online kanalların da paylarını artırdıklarını<br />

söyledi. Durukal, “Ancak artan maliyetleri<br />

de dikkate aldığımızda otellerin kazancı,<br />

ağırlıklı olarak yabancı olan bu online rezervasyon<br />

sitelerine kalıyor. Hal böyle olunca<br />

otel yönetimi için bu durum çok büyük bir<br />

çıkmaza doğru gidiyor” dedi. Elektraweb otel<br />

yazılımını kullanan otellerin aracı maliyetlerinden<br />

kurtularak karlılıklarını artırdığını<br />

aktaran Durukal, “Online rezervasyon kanalları<br />

aldığı afaki paylardan rahatsız olan<br />

oteller bizimle iletişim trafiğini artırdı. Son<br />

dönemde bu kapsamda Elektraweb yazılımına<br />

inanılmaz bir talep oluştu. Teknolojinin<br />

online satış kanallarının günümüzdeki tekelini<br />

ciddi anlamda kıracağını düşünüyorum”<br />

diye konuştu.<br />

Komisyonsuz rezervasyon<br />

Elektraweb otel yazılımı ile ilgili bilgi veren<br />

Nilüfer Durukal, şunları anlattı: “Elektraweb<br />

otel yazılımı, online rezervasyon motoru, kanal<br />

yönetimi, Google ve sanal pos entegrasyonu<br />

özelliklerini ön büroya dahil eden tek<br />

otel yönetim sistemi. Bizim ilk önceliğimiz<br />

otelin kendi web sitesinden komisyonsuz<br />

ve aracısız rezervasyon almasını sağlamak.<br />

Ön büro ile entegre çalışan online rezervasyon<br />

sayfası sayesinde oteller, tanımladıkları<br />

kontrat fiyatları üzerinden ya da günlük fiyatlama<br />

yaparak hiçbir aracı firmaya ihtiyaç<br />

duymadan odalarını satabiliyor. Bu sistem<br />

otellere aynı zamanda kendi CRM verilerini<br />

oluşturarak, markasına yönelik her türlü pazarlama<br />

stratejisini rahatlıkla kurgulayabilme<br />

olanağını da sunuyor. Google partnerliğimiz,<br />

Elektraweb kullanıcısı tesislere ücretsiz<br />

bir şekilde Google’da da fiyatlarını yayınlayıp,<br />

rezervasyon alabilme şansını tanıyor.”<br />

Hiçbir ücret ödemiyorlar<br />

Otellerin daha az aracı ile satış yapmalarını<br />

sağlamak için acentelerle olan iletişimlerini<br />

de dijitale taşıdıklarını anlatan Durukal,<br />

Türkiye’deki binlerce A sınıfı acente ile doğrudan<br />

iletişim kurmalarını, fiyat vermelerini<br />

ve rezervasyon almalarını da sağladıklarını<br />

kaydetti. Durukal, “Elektrahotels.com üzerinden<br />

başvuruda bulunan acentelerin dahil<br />

olduğu bu sistem için ne acenteler ne de oteller<br />

herhangi bir ücret ödemiyorlar ifadesini<br />

kullandı.<br />

Figopara’dan “stratejik” transfer<br />

42<br />

Yeni nesil alacak finansmanı platformu Figopara’nın Stratejiden<br />

Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökalp Yanıkçı oldu…<br />

Kurumsal şirketler<br />

için tedarikçi<br />

finansmanına<br />

aracılık etmenin<br />

yanında geliştirdiği<br />

çözümlerle KO-<br />

Bİ’lerin hızlı, kolay<br />

ve ucuz finansmana<br />

ulaşmasını<br />

sağlayan fintek şirketi Figopara, finans ve<br />

teknoloji sektörünün güçlü isimleriyle ekibini<br />

büyütmeye devam ediyor. Bankacılık<br />

sektörünün deneyimli ismi Gökalp Yanıkçı,<br />

Figopara’da Stratejiden Sorumlu Genel<br />

Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı.<br />

Figopara’nın KOBİ segmentindeki yeni çalışmalarını<br />

ve ürün geliştirmelerini ekibiyle<br />

organize edecek olan Yanıkçı, şirketin<br />

strateji yönetiminde ve yeni stratejilerin<br />

yaratılmasında kilit rol oynayacak.<br />

Gökalp Yanıkçı kimdir?<br />

Yıldız Teknik Üniversitesi Metalurji ve<br />

Malzeme Mühendisliği bölümünden 2003<br />

yılında mezun olan Gökalp Yanıkçı, yüksek<br />

lisansını 2006 yılında aynı üniversitede<br />

Metalurji ve Malzeme bölümünde<br />

bitirdi. 2007 yılında bankacılık kariyerine<br />

başlayan Yanıkçı, kariyerine paralel olarak<br />

2010 yılında Galatasaray Üniversitesi’nde<br />

MBA programını tamamladı. Yaklaşık<br />

15 yıl boyunca Türkiye’nin önde gelen<br />

bankalarında KOBİ bankacılığı alanında<br />

yöneticilik pozisyonlarında görev alan<br />

Yanıkçı, bankacılık sektöründeki tecrübesini<br />

takiben 2021 yılı itibarıyla faktoring<br />

sektöründe proje danışmanlığının<br />

yanı sıra ürün, iş geliştirme ve dijitalden<br />

sorumlu genel müdür yardımcısı görevlerini<br />

üstlendi. Yanıkçı, Ekim <strong>2022</strong> itibarıyla<br />

Figopara bünyesine katılarak, Stratejiden<br />

Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak<br />

çalışmalarını sürdürecek.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Yakın gelecekte NFT’ye hukuki<br />

düzenlemeler ve sınırlar gelebilir<br />

Hukuk ve Uyum Profesyoneli<br />

Ayşe Anaeli, dijital veya<br />

fiziksel varlığı olan bir ürün<br />

üzerindeki hak sahipliğinin<br />

blokzincir teknolojisi aracılığıyla<br />

kayıt altına alınarak<br />

ilgili ürünün “tekliğini” belgeleyen<br />

bir tür dijital sertifika<br />

olan NFT’ye olan ilginin<br />

hızla arttığını belirterek, “NFT veri şirketi<br />

Nonfungible.com’un 2021 yıllık raporuna<br />

göre, NFT’nin dolar bazında ticaret hacmi<br />

yüzde 21 bin artışla 82 milyon dolardan 17.6<br />

milyar doların üzerine çıktı. Son dönemde<br />

satışlarında patlama olduğu aktarılan NFT<br />

piyasasında geçtiğimiz yıl alıcı sayısı yaklaşık<br />

yüzde 3 bin artarken, satıcı sayısı yüzde<br />

3 bin 669 yükseldi. Eserlerin kaydedilmesi,<br />

kopyalanması ve satışı gibi konularda yeni<br />

bir yöntem olarak kullanılan NFT’ler, hukuk<br />

alanında da son dönemlerde yakından takip<br />

edilmektedir. Her teknolojik gelişmede olduğu<br />

gibi bu konuda da hukuki düzenlemelerin<br />

ve birtakım sınırlamaların getirilmesi söz<br />

konusu olacak. Sanat eserlerinin ve kripto<br />

paraların yıllar geçtikçe değer kazanan yapısı<br />

göz önüne alındığında, NFT ile yapılan satış<br />

işlemlerinde geleneksel anlamda para ile<br />

gerçekleştirilen eser satışlarına nazaran hem<br />

satıcı hem de alıcı açısından karşılıklı bir değer<br />

kazanma durumu söz konusu. NFT’nin<br />

bu hızlı yükselişi karşısında piyasa dinamiklerinin<br />

geleceği noktayı tahmin etmek ise<br />

şimdilik pek mümkün gözükmüyor.” dedi.<br />

3 boyutlu teknolojinin gelişmesi ve dijital para birimlerinin<br />

hayatımıza girmesiyle ortaya çıkan ve değiştirilemez<br />

tokenler olarak bilinen NFT pazarı büyümeye<br />

devam ediyor. 2021 yılında NFT’lerin ticaret hacmi bir<br />

önceki yıla göre yüzde 21 bin, alıcı sayısı yüzde 3 bin<br />

arttı. Hukuk ve Uyum Profesyoneli Ayşe Anaeli’ne göre,<br />

yakın bir gelecekte NFT ile ilgili hukuki düzenlemeler ve<br />

birtakım sınırlamalar hayatımızda yerini alacak…<br />

Yakın bir gelecekte, hukuki bir<br />

düzenleme bizleri bekliyor<br />

NFT’lerin özellikle sanat dünyasında ve oyun<br />

sektöründe yeni bir kapıyı araladığını da vurgulayan<br />

Anaeli, “Özellikle eserlerin orijinalliği<br />

ve mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıklarda<br />

NFT’lerin delil niteliği taşıyıp taşımayacağı<br />

merak konusu. Teknolojiye adaptasyonu hızlı<br />

olan hukuk sistemlerinde son dönemlerde<br />

adını sıkça duymaya başladığımız blokzincir<br />

tabanlı teknolojilere ilişkin birtakım düzenlemelerin<br />

yapılmaya başladığını görüyoruz.<br />

Ancak ülkemizde ilgili düzenlemeler henüz<br />

kripto paraların tanımlanması ve servis<br />

sağlayıcı şirketlerin uyması gereken usul ve<br />

esaslarla sınırlıdır. Çok da uzak olmayan bir<br />

gelecekte, hukuki bir düzenlemenin bizleri<br />

beklediğini söylemek mümkün. Sanal ödeme<br />

sistemleri her ne kadar sanat piyasasını<br />

etkisi altına almış olsa da NFT ile yalnızca<br />

sanat eserleri koruma altına alınmıyor. Dijital<br />

ya da fiziksel varlığı olan herhangi bir<br />

nesne NFT’lenerek bu “biricik” veya bir başka<br />

ifadeyle “özdeşi olmayan” olma özelliğini<br />

kazanabilir.” şeklinde konuştu.<br />

NFT’nin alıcı ve satıcısına sağladığı yararlardan<br />

da bahseden Anaeli, şöyle devam etti:<br />

NFT’lerin maddi açıdan da<br />

birçok faydası var<br />

Özellikle Covid-19 pandemisiyle birlikte dünya<br />

genelinde çevrimiçi sergi ve müzayedelerin<br />

sayısında yaşanan artış, bu alanlardaki<br />

güvenlik açıklarını da beraberinde getirdi.<br />

Alıcısına tam da bu noktada güvence sağlayan<br />

blokzincir teknolojisi, eserlerin NFT ile<br />

güvenilir ve şeffaf bir sisteme kaydedilerek<br />

sanat dünyasındaki dijitalleşmenin getirdiği<br />

sorunların önüne geçmeyi hedefliyor. Bu<br />

anlamda NFT’nin dijital sertifika ve kimlik<br />

doğrulama gibi metotlarla dünya genelinde<br />

mücadele edilen sanat hırsızlığının önüne<br />

geçilmesi açısından da olumlu bir gelişme<br />

olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan eserlerin<br />

alıcılara dijital bir platformda sunuluyor<br />

olması, ilgilisinin sanata dilediği zaman ve<br />

dilediği yerden erişebilmesi açısından da<br />

kolaylık sağlıyor. Tüm bunların yanı sıra<br />

NFT’lerin maddi açıdan da birçok faydası<br />

bulunmakta. Öncelikle NFT ile sanatçıların<br />

eserlerini çok daha düşük maliyetlerle sertifika<br />

altına alması ve aracı kurumlara ihtiyaç<br />

duymadan dijital platformlarda satışa sunarak<br />

komisyonsuz bir şekilde gelir elde etmesi<br />

mümkün hale geliyor. Ayrıca NFT ile eser satışlarında<br />

ödenen yüksek tutarlardaki vergi<br />

sorunu da ortadan kalkmış oluyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

E-ihracatta yüzde 219’luk büyüme<br />

E-ihracat yapmaya başlayan, ürünlerini Türkiye dışındaki<br />

ülkelere de satmayı hedefleyen firma sayısında<br />

yüzde 219’luk bir büyüme olduğunu açıklayan Idea-<br />

Soft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun<br />

Özkara, sınır ötesi e-ticaretin 2023’te, yurtiçi e-ticarete<br />

rakip olabilecek konuma geleceğini açıkladı…<br />

E-ihracat’ın hem ülke politikası olarak hem<br />

de işletmelerin ikinci bir gelir modeli olarak<br />

çok kıymetli ve ihracat ayağını geliştirecek<br />

bir adım olduğunu belirten IdeaSoft CEO’su<br />

ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara,<br />

“E-ihracat yapmaya başlayan, ürünlerini<br />

Türkiye dışındaki ülkelere de satmayı<br />

hedefleyen firma sayısında yüzde 219’luk<br />

bir büyüme oldu. Bu çok büyük bir rakam.<br />

Birçok işletmenin e-ticarete başlaması pandemi<br />

ile birlikte edindikleri deneyimi şu<br />

anda dijital süreçleriyle devam ettirmeleri ile<br />

birlikte bu rakam önümüzdeki dönemlerde<br />

daha da artacak. Çünkü e-ticarete başlayan<br />

binlerce firma zaman içerisinde orada edindiği<br />

deneyimle ‘Bu ürünleri neden yurtdışında<br />

da satmayalım?’ diyerek IdeaSoft altyapı<br />

seçenekleriyle birlikte kendi ürünlerini tüm<br />

dünyaya satabilir hale geldiler” dedi.<br />

Özkara, “IdeaSoft müşterileri özelinde<br />

baktığımızda işletmelerin yurtdışı satışları<br />

içerisinde ağırlıklı olarak Avrupa, Mena<br />

Bölgesi ve Rusya ön plana çıkıyor. Sınır<br />

ötesi e-ticaret 2023’te, yurtiçi e-ticarete<br />

rakip olabilecek konuma gelecek ve 2023’te<br />

rakamlar daha da artacak” şeklinde konuştu.<br />

43


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Huawei Wesight Çözümü Doğa HSE ile<br />

daha fazla sektöre ulaşacak<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi, yapay zeka<br />

destekli iş sağlığı ve güvenliği çözümü WeSight’ı<br />

geliştirerek pazara sundu. Ar-Ge Merkezi’nde<br />

görev alan Türk mühendisler tarafından<br />

geliştirilen WeSight; madenler, şantiyeler<br />

ve üretim tesisleri gibi çalışma alanlarında<br />

iş kazalarını önlemeyi ve bu kazalara neden<br />

olabilecek koşulları ortadan kaldırmayı hedefliyor.<br />

Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi ve Doğa HSE,<br />

Wesight’ın daha fazla endüstriye ve kuruma<br />

ulaşmasını sağlamak ve bu teknolojinin farklı<br />

sektörlerde kullanımını arttırmak amacıyla<br />

işbirliğine gitti. Bu işbirliği kapsamında, iş<br />

sağlığı ve güvenliği alanında eğitim, denetim<br />

ve danışmanlık hizmetleri veren Doğa HSE,<br />

Huawei Wesight’ı hem tek yetkili distribütör<br />

olarak Türkiye’de faaliyet gösteren firmalara<br />

hem de genel distribütör olarak, dünyada çalıştığı<br />

ulusal ve uluslararası şirketlere tanıtacak<br />

ve ulaştıracak.<br />

Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi Ticari<br />

Büyüme Departmanı Direktörü Tunca Taşçı<br />

konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları<br />

söyledi; “Huawei SaaS (hizmet olarak yazılım)<br />

ürünlerimizle farklı sektörlerde ve iş alanlarında<br />

müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik<br />

çözümler üreterek, dijitalleşmelerine katkıda<br />

bulunuyoruz. Wesight ürünümüz, yapay zeka<br />

teknolojisi ile belirlenen senaryoların kameralar<br />

aracılığıyla tespitini yaparak, iş sağlığı ve<br />

güvenliği alanında önemli bir teknolojik katkı<br />

sağlıyor. Bu alanda dünya çapında bir deneyime<br />

sahip olan Doğa HSE ile yaptığımız bu<br />

işbirliği ile kurumların iş sağlığı ve güvenliği<br />

standartlarında çok daha iyi bir noktaya gelmelerine<br />

yardımcı olacağımıza inanıyorum.<br />

Buradaki en önemli konu, çalışanların can<br />

Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi, iş kazalarını azaltmak üzere<br />

geliştirilen iş güvenliği çözümü WeSight’ın, daha fazla<br />

endüstri ve kurumda kullanılması amacıyla, bu alandaki<br />

uzman şirketlerinden Doğa HSE ile işbirliğine gitti. Bu anlaşmayla<br />

iş güvenliği ekosistemine daha fazla fayda sağlamayı<br />

hedefleyen iki şirket, Wesight çözümünün yaygın<br />

kullanımının artırılması ve sunduğu faydaların sektörlerle<br />

paylaşılması için birlikte çalışacak…<br />

güvenliğinin daha az risk altında olmasıdır.<br />

Bunun haricinde, sektörlerin ve kurumların<br />

iş verimliliklerinin artmasına yardımcı<br />

olan bir çözüm sunmuş olmaktan dolayı son<br />

derece mutluyuz” dedi. Nortinvest – Doğa<br />

HSE Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Güven<br />

ise yaptığı değerlendirmede; “Türkiye›de<br />

sosyal güvenlik kurumu verilerine göre, 2020<br />

yılında 384.262 iş kazası meydana gelirken,<br />

bu kazalarda 1.231 can kaybı yaşandı. 2030<br />

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma<br />

toplantısında, tüm çalışanlar için güvenli bir<br />

çalışma ortamının teşvik edilmesine yönelik<br />

çağrılar yapıldı. İş sağlığı ve güvenliği alanında<br />

yapılan yatırım ve çalışmalar, kaza frekans<br />

oranlarını, hastalığa bağlı gün kayıplarını,<br />

maddi kayıpları ve sigorta prim kayıplarını<br />

azaltırken; üretimi, çalışan memnuniyetini<br />

ve kuruma bağlılığı arttırarak, şirketlerin<br />

saygınlığına katkıda bulunuyor. Etkin<br />

olmayan iş sağlığı ve güvenliği yönetimi ise<br />

mesleki hastalıklar ve iş kazaları sonucu<br />

önemli kayıplara yol açıyor. Doğa HSE olarak,<br />

bu alanda bir değişim yaratmak için yola<br />

çıktığımızda, sürdürülebilir bir yönetim<br />

anlayışı için, ‘Önce İnsan’ yaklaşımını her<br />

zaman için ön planda tuttuk. WeSight ile dijitalleşen<br />

dünyaya uyum sağlamak öncelikli<br />

hedefimiz. Vizyoner, sektöre katma değer ve<br />

çözüm sağlamaya odaklı, uluslararası standartlardaki<br />

bakış açımızla, bu alandaki çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz” dedi.<br />

Tek merkezden çoklu risk<br />

kontrolü<br />

WeSight, mevcut sistemlere kolay entegre<br />

olabilen yapısıyla, akıllı güvenlik çözümlerini<br />

daha erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor.<br />

Ekstra kamera yatırımı gerektirmeyen Wesight<br />

bulut tabanlı ve hybrid model olarak<br />

çalışabiliyor. İş güvenliği alanında sürekli<br />

otomasyon sağlayan WeSight, işyeri ve çalışan<br />

güvenliğini sağlamak için birçok farklı<br />

özelliği bir arada sunuyor. Kişisel Verileri Koruma<br />

Kanunu’nun tüm hükümlerine uygun<br />

olarak geliştirilen WeSight’ın yapay zeka desteğiyle<br />

öne çıkan genel özellikleri arasında;<br />

alan kontrolü, ses analizi, kişisel koruyucu<br />

ekipman kontrolü, hareketsiz kalma tespiti,<br />

davranış ihlali tespiti, mesafe ihlali tespiti ve<br />

yangın algılama yer alıyor.<br />

Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Sağlık<br />

Örgütü’nün 2020 verileri, her yıl 2,3 milyon<br />

çalışanın iş kazası yaşadığını ve 2 milyon<br />

çalışanın iş kazaları sebebiyle hayatını kaybettiğini<br />

gösteriyor. Bu rakamların mümkün<br />

olduğunca düşürülmesini amaçlayan<br />

WeSight, çalışanların koruyucu ekipman<br />

kullanıp kullanmadığını takip ederken, yasaklı<br />

alanlara erişim ihlallerini ve kazalara<br />

yol açabilecek olayları izleyen teknolojik bir<br />

çözüm olma özelliğine sahip. Sistem herhangi<br />

bir risk veya ihlal tespit ettiğinde, yetkilileri<br />

otomatik olarak uyarıyor.<br />

TCL’den yıldız futbolcularla tanışma fırsatı!<br />

44<br />

Dünyanın önde gelen akıllı teknoloji şirketlerinden<br />

TCL, futbolseverleri mutlu edecek bir kampanya<br />

başlattı. Futbolseverler yıl sonuna kadar<br />

sürecek kampanya kapsamında İngiltere’nin olağanüstü<br />

genç orta saha oyuncusu Phil Foden, İspanya’nın<br />

yükselen süper yıldızı Pedri ve Fransız<br />

milli takımının kilit savunma oyuncusu Raphaël<br />

Varane ile tanışma ve sohbet etme fırsatı yakalayacak.<br />

Üstelik başvuru için herhangi bir satın<br />

alma şartı da yok. 31 Aralık’a kadar aşağıdaki<br />

link üzerinden başvuru formunu doldurmanız<br />

yeterli oluyor. Kampanya ile ilgili açıklamada bulunan<br />

TCL Communication Türkiye Pazarlama<br />

TCL’in yıl sonuna kadar sürecek kampanyası kapsamında<br />

futbolseverler, Phil Foden, Pedri ve Raphaël Varane<br />

ile tanışma ve sohbet etme fırsatı yakalayacak. Üstelik<br />

başvuru için herhangi bir satın alma şartı da yok. Tek<br />

yapmanız gerek 31 Aralık’a kadar başvurunuzu yapmak…<br />

Müdürü Arzu Topuz; “TCL’in marka elçileri, insanlara<br />

mükemmellik yolunda ilham vermeyi<br />

amaçlıyor. Marka elçilerimizle çalışmaya başladığımızda<br />

elçiler ile tüketiciler arasında gerçek<br />

bir bağ oluşturmayı da amaçladık. Bu nedenle<br />

tüketicilere favori oyuncularıyla buluşma şansı<br />

vermek istedik. Bu yeni kampanyamız ile Türkiye’deki<br />

futbolseverlerin dünyanın en iyi futbolcularıyla<br />

tanışma fırsatını yakalayacak olmasından<br />

mutluluk duyuyoruz” dedi.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

YEO ve Ryse Energy, İngiltere Pazarı için<br />

güçlerini birleştiriyor<br />

Türkiye’nin önde gelen mühendislik ve teknoloji şirketlerinden<br />

YEO, 7 kıtada yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren<br />

Ryse Energy ile iş birliğine gitti. Ryse Energy ve YEO,<br />

İngiltere’de yenilenebilir enerji projeleri gerçekleştirmek için<br />

ortak bir girişim kuracak…<br />

Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve mühendislik<br />

şirketlerinden YEO ve yenilenebilir<br />

enerji ve güç endüstrisi liderlerinden Ryse<br />

Energy, İngiltere pazarında faaliyet göstermek<br />

üzere güçlerini birleştirdi. 7 kıtada 4<br />

binden fazla kurulumla dünyanın lider teknoloji<br />

ve mühendislik şirketlerinden olan<br />

Ryse Energy ve YEO, İngiltere pazarında faaliyet<br />

göstermek üzere ortak bir şirket kurmak<br />

üzere anlaşma imzaladı.<br />

Enerji maliyetlerini düşürecek<br />

Ortaklık girişimine ilişkin sözleşme YEO Yönetim<br />

Kurulu Başkanı ve CEO’su Tolunay Yıldız<br />

ile Ryse Energy Kurucusu ve CEO’su Alistair<br />

Munro arasında imzalandı. Anlaşma ile<br />

birlikte Ryse Energy ve YEO, yenilenebilir<br />

enerji projeleri sağlamaya odaklanan İngiltere<br />

merkezli bir şirket kuracaklar. Söz konusu<br />

ortak girişim, yükselen enerji maliyetlerini<br />

önemli ölçüde azaltmak amacıyla özel, ticari,<br />

endüstriyel ve kamu sektörü müşterilerine<br />

rüzgar, güneş, mikro hidroelektrik ve enerji<br />

depolaması çözümleri sağlayacak. Böylece<br />

İngiltere pazarında enerji sorununa çözüm<br />

olurken sürdürülebilir bir dünya için birlikte<br />

adım atacaklar.<br />

İngiltere’ye temiz enerji<br />

sağlayacaklar<br />

YEO ve Ryse Energy söz konusu ortaklıkla<br />

İngiltere’nin enerji sorununa yenilenebilir<br />

enerji projeleriyle çözüm sağlayacak.<br />

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından<br />

yapılan analize göre, enerji krizi İngiltere<br />

hane bütçelerini Batı Avrupa›daki herhangi<br />

bir ülkeden daha fazla vuruyor. Enerji<br />

uzmanları, yaklaşık 9 kat daha fazla elektrik<br />

üreten rüzgar ve güneş enerjisinin daha hızlı<br />

kullanıma sunulması konusunda yaygın bir<br />

görüşe sahip. YEO ve Ryse Energy’nin ortak<br />

girişimi, İngiltere’de müşterilerin enerji tedariklerinin<br />

ve geleceğe yönelik enerji maliyetlerinin<br />

kontrolünü geri almalarını sağlayacak.<br />

Anlaşmaya ilişkin konuşan YEO Teknoloji<br />

Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Tolunay<br />

Yıldız, şunları söyledi: “YEO olarak temiz<br />

ve sürdürülebilir bir dünya hedefiyle enerji<br />

ve dijital dönüşüme yönelik tek noktadan<br />

entegre çözümler sunuyoruz. Ryse Energy<br />

ile kurduğumuz ortaklıkla da yenilenebilir<br />

enerji alanında kendini kanıtlayan çözümlerimizi<br />

İngiltere pazarına sunacağız. Enerji<br />

alanında küresel bir çözüm ortağı olma yolunda<br />

emin adımlarla ilerliyoruz.”<br />

Anlaşma hakkında yorum yapan Ryse Energy<br />

Kurucusu ve CEO’su Alistair Munro ise<br />

şöyle konuştu: “YEO ile ortaklık, oyunun<br />

kurallarını değiştirecek. YEO, üç kıtada 25<br />

ülkede projelere sahip orta ve büyük ölçekli<br />

bir yenilenebilir enerji uzmanı ve ortak girişime<br />

zengin bir deneyim getirecek. Yeni ortak<br />

girişim, önümüzdeki haftalarda faaliyete<br />

geçecek ve hem Ryse hem de YEO, İngiltere<br />

ekonomisine yatırım yapacak. İngiltere’de,<br />

güneş, rüzgar ve enerji depolama projeleri<br />

yoluyla ülkenin yenilenebilir enerji pazarını<br />

büyütmeyi amaçlayan özel bir ekip oluşturacağız.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

wamo’ya 1,5 milyon dolar yatırım!<br />

2021 yılının Ocak<br />

ayında Londra merkezli<br />

olarak kurulan;<br />

İngiltere ve Avrupa’da<br />

KOBİ’lerin<br />

finansal yönetim<br />

ve organizasyonu<br />

üstlenmenin yanında Türkiye’den yurt dışına<br />

açılan ve açılmak isteyen girişimlere hizmet<br />

sunan finansal servis platformu wamo, yatırım<br />

turunu tamamladı. Sağladığı dijital altyapıyla<br />

şirketlerin yurt dışı pazarlarda banka hesabı<br />

açmalarını kolaylaştıran ve kullanıcılarının<br />

her an her yerden ticaret yapabilmelerine olanak<br />

sağlayan platform, Re-Pie Portföy başta<br />

olmak üzere 8 melek yatırımcının katıldığı<br />

yatırım turunda 19 milyon dolar değerleme<br />

üzerinden 1,5 milyon dolar yatırım aldı. Aldığı<br />

bu yatırımla wamo; büyümenin yanı sıra ekibini<br />

genişletmeye, Güney Kıbrıs ve İtalya başta<br />

olmak üzere yeni pazarlara girmeye ve yeni<br />

ürünler geliştirmeye odaklanacak.<br />

“Küreselde iş yapmak<br />

isteyenlerin çözüm ortağı<br />

olacağız”<br />

Kurdukları platform ve geliştirdikleri inovatif<br />

İngiltere ve Avrupa’da KOBİ’lere, Türkiye pazarında ise yurt<br />

dışına açılan ve açılmak isteyen girişimlere hizmet veren<br />

finansal servis platformu wamo, 19 milyon dolar değerleme<br />

üzerinden 1,5 milyon dolar yatırım aldı. Re-Pie Portföy başta<br />

olmak üzere 8 melek yatırımcının katıldığı turda alınan yatırım<br />

ile wamo; ekibini yüzde 50 büyüterek yeni ürünlerle yeni<br />

pazarlara açılacak…<br />

çözümlerle hızlı bir ivme yakaladıklarını ve<br />

Türkiye’deki kullanıcılara yurt dışı ticaretleri<br />

için gerekli olan banka hesabı açmak başta<br />

olmak üzere tüm finansal süreçlerin yönetimi<br />

konusunda hizmet sunduklarını ifade eden<br />

wamo’nun Kurucusu Yankı Önen, sözlerine<br />

şöyle devam etti: “2021 yılı Ocak’tan bu yana<br />

elde ettiğimiz büyük başarı bizleri gururlandırıyor.<br />

wamo olarak şu anda hali hazırda İngiltere,<br />

Avrupa Birliği, İsviçre ve Cebelitarık bölgelerinde<br />

31 ülkeden 2 bin 500 KOBİ’ye hizmet<br />

veriyoruz. Global ekonomilerin içinde bulunduğu<br />

mevcut konjonktürde iyi bir değerlemeyle<br />

başarılı bir şekilde tamamladığımız yatırımla<br />

<strong>2022</strong> yılı sonuna kadar Türkiye dahil hesap sayımızı<br />

4 bine taşımayı hedeflerken, KOBİ’lerin<br />

ticaretini kolaylaştıracak yeni ürünler hayata<br />

geçireceğiz. Şimdiye kadar üzerimizden 350<br />

milyon Euro’luk ticaret geçti. <strong>2022</strong> yılı sonunda<br />

bu rakamı 500 milyon Euro’ya taşıyacağımızı,<br />

2023 yılı için ise 1,5 milyar Euro’luk bir ticaret<br />

hacmine ulaşacağımızı öngörüyoruz. İstihdamımızı<br />

yüzde 50 artırmayı planlıyoruz. Ayrıca<br />

<strong>2022</strong>’de Güney Kıbrıs ve İtalya’dan sonra<br />

2023’te Portekiz başta olmak üzere Güney Avrupa’ya<br />

açılarak şirketlerin ticaretlerini farklı<br />

pazar koridorlarına taşımayı hedefliyoruz.<br />

Böylece Avrupa, İngiltere pazarlarında şirket<br />

sahibi olmak ve küreselde iş yapmak isteyen<br />

herkesin ortak çözüm ortağı olan bir finansal<br />

platform olarak konumlanmak istiyoruz.”<br />

45


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Küresel çaptaki sürdürülebilirlik<br />

yatırımları 35 trilyon doları aştı<br />

Küresel Sürdürülebilir Yatırım Birliği’nin raporuna göre, küresel<br />

ölçekte yapılan sürdürülebilirlik yatırımlarının 2025<br />

yılına dek 50 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Şirketlerin<br />

sürdürülebilirlik hedefi, kârlı büyüme hedefiyle el<br />

ele verirken, KOBİ’ler farklı kurumların hibe desteklerinden<br />

yararlanarak danışmanlık hizmeti alabiliyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

46<br />

Dünyanın büyük bir iklim krizinin eşiğinde<br />

olduğu son yıllarda şirketlerin<br />

sürdürülebilirlik hedefleri, kârlı büyüme<br />

hedeflerinin ayrılmaz bir parçası haline<br />

geldi. Küresel Sürdürülebilir Yatırım Birliği’nin<br />

(GSIA) raporuna göre, 2021 yılında<br />

35 trilyon doları aşan küresel ölçekteki<br />

sürdürülebilir yatırımların 2025’e dek<br />

50 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.<br />

IBM İş Değerleri Enstitüsü’nün Oxford<br />

Economics işbirliğiyle 40›tan fazla<br />

ülkede gerçekleştirdiği <strong>2022</strong> Own Your<br />

Impact çalışmasının sonuçlarına göre<br />

de CEO’ların yüzde 83’ü önümüzdeki 5<br />

yıl içinde yapacakları sürdürülebilirlik<br />

yatırımlarının daha iyi şirket sonuçları<br />

doğuracağına inanıyor. 28 sektörde<br />

çalışan, 60’ı Türkiye’den 3 bin CEO’nun<br />

katıldığı araştırmada, sürdürülebilirlik<br />

ve dijital dönüşümü başarılı bir şekilde<br />

entegre eden CEO’lar, dönüşümün kârlılık<br />

üzerindeki pozitif sonuçlarını 2 yıl<br />

içinde görmeye başladıklarını söylüyor.<br />

Türkiye’deki CEO’ların yüzde 68’i ise gelirlerinin<br />

yüzde 10’undan fazlasını daha<br />

sürdürülebilir bir geleceğe yatırım için<br />

kullanmayı planlıyor.<br />

Mevcut koşullarda strateji, dijitalleşme,<br />

sürdürülebilirlik gibi konularda somut<br />

adımlar atmak isteyen şirketlerin, doğru<br />

bir yol haritası çizmek için destek almaları<br />

gerektiğine dikkat çeken, Türkiye’nin<br />

önde gelen danışmanlık şirketlerinden<br />

Mentoro’nun Kurucu Platform Direktörü<br />

Başak Tulga Önen, “Mentoro olarak, şirketlere<br />

ihtiyaç duydukları yol haritasını<br />

sunuyor, sürecin kontrollü ilerlemesini<br />

isteyen yöneticilere üst düzey ekibimiz<br />

ve test edilmiş metodolojilerimizle rahat<br />

bir nefes aldırıyor, ekiplerine yeni yetkinlikler<br />

kazandırıyoruz. Ayrıca Avrupa<br />

İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD)<br />

yerel danışman havuzunda yer alıyoruz.<br />

EBRD, uygunluk kriterlerine göre onay<br />

verdigi KOBİ’lerin yönetim danışmanlığı<br />

proje desteği almasına yardımcı oluyor<br />

ve proje masrafının belirli bir yüzdesini,<br />

çoğunlukla donör fonlarıyla karşılıyor”<br />

dedi.<br />

“Şirketlerin kârlı büyümesini<br />

ve büyümenin sürdürülebilir<br />

olmasını sağlıyoruz”<br />

Strateji, yapı ve yönetişim, dijital dönüşüm<br />

ve sürdürülebilirlik olmak üzere 4<br />

ana alanda uzun dönemli rekabet avantajı<br />

yaratacak çözümler sunan Mentoro’nun<br />

danışmanlarının, iş dünyasında<br />

yıllarca tecrübe kazanmış üst düzey<br />

profesyonellerden oluştuğuna dikkat<br />

çeken Başak Tulga Önen, “Ortak akılla<br />

geliştirdiğimiz metodolojiler, sahada<br />

test edildikten sonra müşterilerimizde<br />

uygulamaya alınıyor. Mentoro olarak,<br />

çalıştığımız şirketlerde yönetim bilimlerinin<br />

en önemli konularına odaklanıyor,<br />

şirket için en uygun çözümü tasarlıyor,<br />

ardından teknoloji iş ortaklarını çözümlere<br />

dahil ediyoruz. Geliştirilen sistemlerin<br />

uygulamaya alınmasında kurumdaki<br />

ekiplerle beraber çalışıp aktif rol alarak<br />

şirketlerin kârlı büyümesini ve büyümenin<br />

sürdürülebilir olmasını sağlıyoruz”<br />

dedi.<br />

“Projeleri daha düşük<br />

maliyetlerle, çok daha hızlı<br />

gerçekleştiriyoruz”<br />

Sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, inovasyon,<br />

yeni iş stratejisi, yenilikçi organizasyon<br />

modeli, müşteri deneyimi,<br />

çevik yönetim ve operasyonel tasarım<br />

konularında birçok başarı hikayesine<br />

sahip Mentoro’nun Kurucu Platform<br />

Direktörü Başak Tulga Önen, sözlerine<br />

şöyle devam etti: “Yaptığımız her projede<br />

yaklaşım, tecrübe ve metodolojilerimizi<br />

müşterimizin ekibiyle paylaşıyor, onlara<br />

yeni ve ömür boyu kullanabilecekleri<br />

değerli yetkinlikler kazandırıyoruz.<br />

Kullandığımız metodolojiler ve gerçek iş<br />

tecrübesiyle, diğer danışmanlık şirketlerinin<br />

aylar süren projelerini biz birkaç<br />

hafta içinde tamamlıyoruz. Mentoro,<br />

platform yapılarının avantajlarından<br />

faydalanarak, projeleri çok daha düşük<br />

maliyetle ve çok daha hızlı gerçekleştiriyor.”<br />

Belirli koşulları sağlayan<br />

şirketlere EBRD’den hibe<br />

desteği<br />

EBRD’nin danışman havuzunda yer<br />

almanın bir ayrıcalık olduğunu ifade<br />

eden Başak Tulga Önen, sürdürülebilirlik<br />

alanında doğru yatırımlar yapan ve<br />

aranan kriterleri karşılayan şirketlerin<br />

danışmanlık projesi hibe desteğine hak<br />

kazanabildiğini söylüyor ve ekliyor: “İşini<br />

büyütmek, dijitalleşmek, daha sürdürülebilir<br />

olmak isteyen şirketler, Mentoro’nun<br />

danışmanlarıyla çalışıp uygunluk<br />

kriterlerini sağladıkları takdirde, projelerine<br />

EBRD’den hibe desteği alabiliyor.<br />

EBRD’nin destek kapsamına girmek için<br />

öncelikle Avrupa Birliği’nin KOBİ tanımı<br />

içerisinde yer almak gerekiyor. Bu da<br />

şirketin 50 milyon eurodan düşük ciroya<br />

veya 43 milyon eurodan az bilanço büyüklüğüne<br />

ve 250’den az çalışana sahip<br />

olması anlamına geliyor. En az 2 yıllık<br />

ticari geçmişe sahip olarak 2 yıl için finansal<br />

veri sunabilmesi ve büyüme trendi<br />

göstermesi beklenen şirketler, faaliyet<br />

alanı fark etmeksizin hibe desteğinden<br />

yararlanabiliyor.”


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Metaverse’ün ilk akaryakıt istasyonu Aytemiz’den!<br />

Sektörde yenilikçi ve şaşırtan hizmetleri ile öne çıkan<br />

yüzde 100 Türk markası Aytemiz, Metaverse’ün<br />

en popüler evreni Decentraland‘te açtığı istasyonla<br />

dünyada bir ilki gerçekleştirdi…<br />

Akaryakıt sektörünün önde gelen ve yüzde<br />

100 yerli markası Aytemiz, teknolojiye ve geleceğe<br />

yönelik yaptığı yatırımlarla sektörde<br />

farklılaşmaya devam ediyor. Aytemiz, Metaverse’teki<br />

en popüler evren olan Decentraland’te<br />

139,-72 koordinatlarında açtığı<br />

akaryakıt istasyonuyla dünyada Metaverse<br />

evrenine giren ilk akaryakıt şirketi oldu.<br />

Decentraland evrenindeki Aytemiz istasyonunun<br />

ziyaretçileri hem yeni bir istasyon<br />

deneyimi yaşayacak hem de istasyonda yer<br />

alan uygulama ekranları üzerinden sunulan<br />

özel kod ile yıl sonuna kadar Aytemiz<br />

Vaay uygulamasındaki indirime ek, yüzde<br />

50 avantajlı akaryakıt alma fırsatına sahip<br />

olacaklar.<br />

Metaverse’ün kullanıcıların sanal ve gerçek<br />

dünyayı aynı anda deneyimleyebildiği bir tür<br />

yeni gerçeklik olduğunu hatırlatan Aytemiz<br />

Genel Müdürü Çağdaş Demirağ, “Metarverse’ün<br />

ilk akaryakıt istasyonunu Decentraland<br />

içindeki popüler alanlardan biri olan ve<br />

şu anda aylık 280 bin kişi tarafından ziyaret<br />

edilen Dragon City isimli tema parkın yanına<br />

kurduk. Özellikle erişimi kolay ve eğlenceli<br />

bu yeni sanal deneyimin herkesin çok ilgisini<br />

çekeceğini düşünüyoruz. Bu yeni sanal<br />

dünyanın, e-ticaret de dahil, tüm ticareti<br />

yeniden değiştireceğini öngörüyoruz. Önümüzdeki<br />

dönemde market ve akaryakıt alışverişlerimizi<br />

çok daha kişiselleştirilmiş deneyimlerle<br />

gerçekleştirmek mümkün olacak.<br />

Metaverse evreninde yer alan dünyanın ilk<br />

akaryakıt markası olarak geleceğe kendimizi<br />

bugünden hazırlıyor, sunacağımız deneyimlerle<br />

rekabette ön plana çıkmak istiyoruz. Bu<br />

tür teknoloji odaklı projelerin gençlerin daha<br />

fazla ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. Geleceği<br />

sahiplenen farklı projelerle sektörümüze<br />

öncülük etmeyi hedefliyoruz” dedi.<br />

Metaverse’e özel akaryakıt:<br />

MetaFuel<br />

Aytemiz’in Metaverse için özel olarak<br />

konumlandırdığı yakıt hakkında da bilgi<br />

veren Demirağ, bunun tüm dünyada sektör<br />

için bir ilk olduğuna dikkat çekti. Demirağ,<br />

“Geleceğin yakıtı konsepti ile ‘MetaFuel’ yakıtına<br />

ilk defa bu istasyonumuzda bir pompa<br />

adasında yer verdik. Teknoloji meraklıları AR<br />

teknolojisi sayesinde MetaFuel pompa adalarını,<br />

akıllı cihazları vasıtası ile deneyimleme<br />

ve görme fırsatını yakalayabilecekler.<br />

Dünyadaki ticaret yapma şeklinin tamamen<br />

değişeceği yakın gelecekte Metaverse için<br />

geliştirilen ürünleri bu evrendeki alanları<br />

ziyaret ederek ve kendi özel para birimleriyle<br />

satın almak mümkün olabilecek. Dönüşen<br />

dünyada şirketler, toplam cirolarının<br />

ve kârlarının büyük oranını bu sanal<br />

evrenlerdeki faaliyetlerinden elde edecekler”<br />

diye konuştu.<br />

Decentraland’teki ilk akaryakıt istasyonunda<br />

Aytemiz Vaay uygulamasının yanı<br />

sıra Self Servis, Motorcu Dostu İstasyon ve<br />

elektrikli araç şarj noktası gibi Aytemiz’in<br />

müşterilerine sunduğu tüm şaşırtan ürün<br />

ve hizmetler de yer alıyor. Aytemiz’in yeni<br />

ve modern konseptli ON 7/24 Market’inin<br />

de bulunduğu istasyonda Aytemiz’in katkılı<br />

yakıtı Optimum da tanıtılıyor. On the Wash<br />

bölümünde ekspres araç yıkama hizmeti<br />

vurgulanırken, Aytemiz istasyonlarında<br />

satışı gerçekleştirilen lider madeni yağ<br />

markası olan Castrol’ün ürünleri de marketteki<br />

raflarda sergileniyor. Elektrikli araç<br />

şarj noktasında ise yenilenen tasarımıyla<br />

yüzde 100 elektrikli ve 440 km WLTP (Hafif<br />

Taşıtlar İçin Dünya Genelinde Uyumlu Test<br />

Prosedürü) menzile sahip olan MG’nin yeni<br />

ZS EV modeliyle gelecekteki dönüşüm vurgulanıyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Tech Data Türkiye’nin Adı TD SYNNEX Türkiye oldu<br />

Dünyanın önde gelen çok<br />

uluslu teknoloji şirketi TD<br />

SYNNEX, Türkiye dahil<br />

Avrupa ile Latin Amerika<br />

ve Karayipler’deki (LAC)<br />

operasyonlarında, resmi<br />

olarak TD SYNNEX<br />

markasına geçiş yaptığını<br />

duyurdu. Bu karar, 2021 yılında Tech Data ile<br />

SYNNEX Corporation arasındaki birleşmenin<br />

ardından geldi. Bu birleşme sonucunda;<br />

kapsamlı ürün, çözüm ve hizmet portföyü ile<br />

100’den fazla ülkedeki iş ortaklarına ve tedarikçilere<br />

hizmet sunan, global ölçekte önde gelen<br />

bir marka da ortaya çıkmış oldu. Fortune 100<br />

Listesi’nde 60. sırada yer alan şirket, Asya Pasifik<br />

(APAC) bölgesinde ise “Tech Data, A TD<br />

SYNNEX Company” adıyla faaliyet göstermeye<br />

devam edecek. Japonya operasyonları ise hâlihazırda<br />

TD SYNNEX markası altında faaliyetlerini<br />

yürütüyor. TD SYNNEX CEO’su Rich Hume<br />

yaptığı açıklamada, “Bugün, TD SYNNEX markasının<br />

Avrupa ve LAC’de faaliyete geçişini kutladığımız<br />

özel bir gün. Bu yeni aşamada, uçtan<br />

uca teknoloji portföyümüz ve kapsamlı hizmet<br />

Fortune 100 listesinde yer alan, dünyanın önde gelen<br />

çok uluslu teknoloji şirketi TD SYNNEX, Türkiye<br />

de dahil dünyanın pek çok ülkesinde faaliyetlerinde<br />

isim değişikliğine gittiğini duyurdu…<br />

tekliflerimiz aracılığıyla ekosistem iş ortaklarımıza<br />

daha yüksek değer sunma taahhüdümüzü<br />

güçlendireceğiz. Bunların tümü, dünya<br />

genelindeki 22 binden fazla çalışanımızın tutkusu,<br />

bağlılığı ve derin bilgisiyle destekleniyor.<br />

TD SYNNEX, teknoloji dünyasını dönüştürmede<br />

önemli bir rol oynuyor; dünya üzerinde<br />

olumlu bir etki yaratmak için de eşit derecede<br />

önemli bir sorumluluğa sahibiz. Kurumsal<br />

sosyal sorumluluk konusuna odaklanmamız,<br />

dünyayı hem bugün hem de gelecekte daha iyi<br />

bir yer haline getirme vizyonumuzu yansıtıyor.”<br />

dedi. TD SYNNEX Türkiye Genel Müdürü Behçet<br />

Yumrukçallı ise açıklamasında şunları söyledi:<br />

“Tech Data Türkiye adı altında ülkemizde<br />

yaklaşık 4 yıllık bir geçmişimiz var. Türkiye’de<br />

faaliyete başladığımız ilk günden bu yana iş birliklerimizi<br />

çok hızlı ilerlettik, ciddi bir büyüme<br />

ivmesi yakaladık. 2021 yılında ise global çapta<br />

şirketimiz için önemli bir gelişme yaşadık. Tech<br />

Data’nın Fortune tarafından hazırlanan ‘Dünyanın<br />

En Beğenilen Şirketleri’ listesinde yer alan<br />

SYNNEX ile yaptığı birleşme sonucu ‘Tech Data<br />

A TD SYNNEX Company’ adını aldık ve dünyanın<br />

en büyük küresel BT distribütörü haline<br />

geldik. Sınıfının en iyisi ürün ve çözümleri içeren<br />

küresel bir dağıtım platformuna benzersiz<br />

erişim imkânına sahip olduk. Bu birleşmenin<br />

ardından Tech Data A TD SYNNEX Company<br />

Türkiye yoluna artık TD SYNNEX Türkiye adı<br />

ile devam edecek. Birleşmemizden aldığımız<br />

güç ve kazandığımız deneyimi şirket adımıza<br />

da yansıtarak ülkemizdeki müşterilerimize çok<br />

daha zengin ürün ve hizmet portföyü sunacağız.”<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!