IT Network Kasım 2022
IT Network Kasım 2022
IT Network Kasım 2022
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
IT
B
n e tw o r k
İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ
01 Kasım • 20 Kasım 2022 • KDV Dahil 35 TL www.itnetwork.com.tr
E-ihracatta yüzde 219’luk büyüme
Küresel çaptaki sürdürülebilirlik
yatırımları 35 trilyon doları aştı
Murat Erkan:
“Hedef pozitif iz bırakmak”
Dolandırıcılık Kayıpları 55 Milyar Doları Aştı
Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser tarafından 48 ülkede hazırlanan Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu
geçtiğimiz günlerde açıklandı. Rapor verilerine göre; 2020’de 266 milyon olan dolandırıcılık vakaları yüzde 10,2 artış kaydederek
2021’de 293 milyona ulaştı. Dolandırıcılık sonucu kaybedilen para miktarı ise bu süreçte yüzde 15,7 artarak 47,8 milyar dolardan
55,3 milyar dolara yükseldi. Raporda dolandırıcılığın artık Batı’nın tekelinden çıktığına dikkat çekilirken, ülkelerin dolandırıcılık
karneleri de değinildi. Buna göre; Brezilya, Gana, Nijerya, Kenya ve Suudi Arabistan gibi gelişmekte olan ülkelerin, başta cep
telefonları olmak üzere çevrimiçi dolandırıcılıklarda büyük artış yaşandığına yer verildi. Filipinlilerin yüzde 53’ü ise geçtiğimiz
3 ay içinde dolandırıcıların kendilerini de hedef aldığını söylerken, yüzde 11’i mağdur olduğunu aktardı. Raporun detaylarını
sayfalarımızda bulabilirsiniz.
√ √ √
2022’de 10 Milyon Yeni Sosyal Medya Kullanıcısı
Türkiye’de sosyal medya platformlarını kullananların sayısı 2022 yılının ilk yarısında 10 milyon 612 bin 500 arttı. Her yıl 230 ülkede
insanların çevrimiçi davranışlarına ilişkin küresel raporlar hazırlayan We Are Social ve Kepios’un Temmuz 2022 raporuna göre,
Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 82,4’i sosyal medya kullanıyor. Türkiye’de insanlar her gün 3 saat 3 dakikalarını sosyal medyada
geçiriyor. Bu süre internette geçirilen toplam sürenin yüzde 39,4’üne denk geliyor. Hangi platformda ne kadar artış yaşandığının
detayları haberimizin içeriğinde…
√ √ √
Kripto Kullanımında İkinciyiz
Yılın başından bu yana kayıplar yaşamasına ve dalgalı bir seyir izlemesine rağmen kripto para ekosistemi büyümeye devam ediyor.
Geçtiğimiz yaz aylarında, daha önce benzeri görülmemiş bir kripto kışı yaşandı. Kripto ekosisteminin en büyük para birimi Bitcoin
bile, Kasım 2021’deki 69 bin dolarlık rekor değerinin yarısını kaybetti. Yayımlanan güncel bir rapor, tüm değer kayıplarına rağmen
Türkiye’de kripto para birimlerine ilginin azalmadığını gösterdi. Küresel araştırma şirketi Morning Consult tarafından hazırlanan
araştırma raporda Türkiye, ayda bir kez kripto ticareti yapan yetişkinlerin oranı açısından dünya çapında ikinci sırada yer aldı.
Yüzde 54’lük oranla Nijerya’nın bir adım gerisinde konumlanan Türkiye’yi Tayland, Pakistan, Vietnam, Birleşik Arap Emirlikleri ve
Arjantin gibi ülkeler izledi…
√ √ √
Küresel Fintech Yatırımları 2022 Yılının İlk Yarısında Geriledi
KPMG hazırladığı “Pulse of Fintech” raporunda 2022 yılının ilk yarısında küresel çapta fintech’lere yatırımları mercek altına aldı.
Rapora göre hem fintech’e yapılan toplam küresel yatırım miktarı hem de fintech yatırımlarında işlem sayısı 2021 yılının ilk yarısı
ile 2022 yılının ikinci yarısı arasında düşüş kaydetti.
Fintech yatırımları Amerika ve EMEA bölgelerinde düşerken Asya - Pasifik bölgesinde, özellikle Avustralya merkezli Afterpay’in
Block tarafından 27,9 milyar dolara satın alınması da dahil olmak üzere birkaç büyük M&A işleminin bir sonucu olarak yeni
bir rekor seviyeye ulaştı. 2022 yılının ilk yarısında fintech yatırımlarında en büyük payı 43,6 milyar dolar ile ödemeler alanı
oluştururken bunu 14,2 milyar dolar ile kripto takip etti.
√ √ √
Sektörlerin farklı alanlarında yaşanan teknolojik gelişmeleri, teknoloji sektöründe yaşanan yenilikleri ve sektörün teknoloji çözüm
ortaklarının son trendlerini siz okurlarımız için derlediğimiz sektör market sayfalarımız yine ilginizi fazlasıyla çekecek dopdolu
içerikler barındırıyor. Son teknolojileri, gelecek beklentileri ve sektörün öne çıkan teknolojik yatırımlarını takip ederken; araştırma
haberlerinin detaylarında da farklı içeriklere ulaşacaksınız.
Teknolojinin hayatımıza pozitif yansıdığı, geleceğimizi aydınlatan yeniliklerle dolu bir içerikle yeniden buluşmak üzere…
Hoşçakalın…
Ahmet Mızrak
ahmet.mizrak@img.com.tr
10
Turkcell
Superonline
Türkiye’yi 1000
Mbps hız ile
donatıyor
20
Amazon’un
Türkiye’deki
ilk lojistik üssü
açıldı
28
Resesyon
ihtimali dijital
dönüşüm
stratejilerini
vurdu
01 Kasım- 20 Kasım 2022
IT
BİL
network
Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA
İMTİYAZ SAHİBİ
H. FERRUH IŞIK
36
EasyCep’ten
yenileme
merkezi
yatırımı
31
Colendi’den
yeni
Insurtech
girişimi:
Colendi
Sigorta
Tech Data
Türkiye’nin
Adı TD
SYNNEX
Türkiye oldu
47
GENEL MÜDÜR
(Sorumlu)
MEHMET SÖZTUTAN
mehmet.soztutan@img.com.tr
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ
SIDIKA AKYOL KAYIR
sidika.kayir@aplusmedya.com
GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ
AHMET MIZRAK
ahmet.mizrak@img.com.tr
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ
YUSUF OKÇU
yusuf.okcu@img.com.tr
HABER MERKEZİ
ENES KARADAYI
enes.karadayi@img.com.tr
KAT KI DA BU LU NAN LAR
Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN
ozbudun@gmail.com
ÖMER KARDAŞ
omer.kardas@ihlas.com.tr
ALİ İLKER YÜCEER
ali@mak ro bil.com.tr
TEKNİK MÜDÜR
TAYFUN AYDIN
Tayfun.aydin@img.com.tr
GRAFİK TASARIM
HAKAN SÖZTUTAN
hakan.soztutan@img.com.tr
FİNANS MÜDÜRÜ
Cuma KARAMAN
cuma.karaman@img.com.tr
MUHASEBE MÜDÜRÜ
Yusuf DEMİRKAZIK
yusuf.demirkazik@img.com.tr
A BO NE VE DAĞI TIM
İSMAİL ÖZÇELİK
ismail.ozcelik@img.com.tr
Reklam Rezervasyon
A PLUS MEDYA
NISH ISTANBUL RESIDENCE
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.
No: 44/B - D: 167 Yenibosna/
Bahçelievler - İstanbul
Reklam İletişim
reklam@aplusmedya.com
Tel : 0212 216 99 13
Gsm : 0552 805 34 35
İdare Merkezi:
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL
Tel: 0212 454 22 22
Renk Ayrımı:
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi
CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL
Tel: 0212 454 30 00
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
SabancıDx, İstanbul ve Hollanda’dan
sonra üçüncü ofisini metaverse’te açtı
Sabancı Holding’in teknoloji şirketi SabancıDx, metaverse’te
yeni kullanım alanları yaratarak, yeni nesil
teknolojilerin üç boyutlu evreninde şirketlerin iş yapış
şekillerine verimlilik katıyor. Bunun ilk örneği olarak
SabancıDx, metaverse’de yarattığı MetaKampüs’te
ilk etkinliğini düzenledi. Şirket ayrıca bu alanda sahip
olduğu yetkinlikleri, yeni ürün ve hizmetler geliştirerek
müşterilerine daha fazla değer yaratmak üzere
kullanmayı hedefliyor…
Sektör Market
IT network
4
İstanbul ve Hollanda’dan sonra üçüncü
ofisini metaverse’te açan SabancıDx, yarattığı
kullanım alanlarıyla iş dünyasına
yeni nesil bir deneyim sunuyor. Dijitalleşme
odağında yenilikçi fikirlerle sürdürülebilir
faydalar yaratan SabancıDx;
işe alım, oryantasyon, eğitim gibi çeşitli
iş süreçlerini meta evrene taşıyarak fark
yaratmak ve çalışanlarıyla farklı kanallar
aracılığıyla da daha yakın bir ilişki
kurmak isteyen şirketler için MetaKampüs
ile değer üretiyor.
SabancıDx, teknoloji ve yazılım yetkinliklerini
kullanarak Üsküdar’da bulunan
Dijital Kampüs’ünün bir ikizini meta evrene
taşıdı. Çalışanların kendi avatarlarını
yaratarak giriş yaptığı MetaKampüs;
yeni Dx’liler ile tanışma, sosyalleşme, çeşitli
interaktif eğitim ve toplantıların bu
evrende yapılması gibi imkanlar sunuyor.
SabancıDx MetaKampüs ile uzaktan
çalışmanın giderek yaygınlaştığı bir
dünyada, yeni nesil bir çalışan deneyimi
tasarlamayı ve çalışanların aidiyet hissini
güçlendirmeyi hedefliyor.
Yeni çalışanların aidiyet
duygusuna katkı
Yaygınlığı küresel olarak artmaya devam
eden metaverse ile ilgili olarak hem
yeni jenerasyonlar hem de iş dünyasına
dair paylaşımlarda bulunan SabancıDx
Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı
Özlem Kalkan; “Hibrit çalışma
düzeninin, büyüme gösteren şirketlerin
yüzde 63’ü tarafından benimsenmiş
olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda,
işe yeni başlayan çalışanların
şirket uygulamalarına adaptasyonlarını
hızlandırmak, sosyalleşebilecekleri ortamlar
yaratmak ve iş aktarımını doğru
yapabilmek adına fark yaratan uygulamaların
ortaya koyulması oldukça
önemli bir hale geliyor. Metaverse, uzaktan
çalışmayı destekleyen çeşitli online
toplantı platformlarının yanı sıra şirketlere,
çalışanları ile 3 boyutlu evrende iletişim
kurmak ve bu renkli dünyada ilişki
geliştirmek adına yeni bir yol sunuyor.
Çağımızın bu ihtiyacından yola çıkarak
geliştirdiğimiz MetaKampüs’te yapılan
işe alım süreçleri, iş hayatına yeni giriş
yapan genç çalışanların çok daha hızlı
bir şekilde aidiyet duygusunu hissetmesine
yardımcı oluyor” dedi.
Farklı kıtalarda işleyen iş
süreçleri bir arada
Günümüzde şirketler yeni kullanım
alanları yaratmak için iş süreçlerini metaverse
ile de desteklemeye başladı. Şirketlerin
metaverse kullanımına öncülük
ederek onlara verimli iş yapış şekilleri
kazandırmak isteyen SabancıDx, hayata
geçirdiği teknolojik ürün ve çözümlerini
de meta evrene entegre etmeyi planlıyor.
Hizmet verdiği şirketlere metaverse
kapılarını açan SabancıDx, 5 kıtada faaliyetlerini
sürdüren Kordsa ile ilk Metaverse
projesinin kick-off çalışmasını
yaptı. Proje ilk fazının sonunda Kordsa’nın
toplu etkinlik ve toplantı süreçlerinin
metaverse evreninde yapılması
planlanıyor.
SabancıDx, MetaKampüs’ün açılışını
Sabancı Holding Dijital Günü etkinliğiyle
yaptı
Sabancı Holding Grubu Finans Direktörü
Orhun Köstem ve SabancıDx &
DxBV Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç
Zaimler’in katıldığı Sabancı Holding
Dijital Günü etkinliğiyle açılışını yapan
MetaKampüs, şirketlerin metaverse için
ilk adımı atmalarına aracılık ederek
geleceğe bir yol açıyor.
Metaverse, yeni bir iş yapış
şekli
Metaverse’ün sadece bir ürün değil, bir
iş yapış şekli olduğunu belirten Kalkan;
“Hızla dijitalleşen yaşamımıza yeni ve
heyecan verici bir boyut kazandıran
metaverse, gerek bireyler gerekse şirketler
için yepyeni olanaklar barındırıyor.
Şirketlerin günlük işleyişinde metaverse
ile etkileşimli olan online görüşmeler,
toplantılar, eğitimler, sosyal aktiviteler
için oyunlaştırılmış deneyimler
kurgulayarak burada geçirilen sürenin
daha keyifli ve verimli hale geleceğini
öngörüyoruz ve hatta gözlemlemeye
başladık bile. Metaverse, yeni bir iş yapış
şekli. SabancıDx olarak, şirketler ve
topluluklar için özerk meta evrenler yaratmak,
bu evrenlere entegre yenilikçi
ürünler geliştirmek ve kendi iş süreçlerimizde
de kullanmak üzere AR-GE çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Bu alanda
gerçekleştirdiğimiz çalışan ve teknoloji
yatırımlarımızın yanı sıra; WebGL teknolojileri
üzerinde geliştirmeler yapan
iş ortağımızla son teknolojik altyapı,
görselleştirme ve kullanıcı dostu bir deneyime
sahip MetaKampüs’ü hayata
geçirdik. İş dünyasının geleceğine değer
katan, eşsiz deneyimler sunan, 7/24 yaşayan
ve gelişen bir dünya yaratıyoruz.
Bu projenin içinde olmak bizler için çok
gurur verici.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Gaming kahramanları için yeni bir çağ
Dünyanın önde gelen oyun monitörü ve IT aksesuar
markalarından AGON by AOC, AGON serisinin yeni,
5. Neslinden ilk monitörleri sunuyor: AG275QX/EU ve
AG275QXN/EU…
Sektör Market
IT network
6
27/68.6 cm ekran ölçüsüne ve Hızlı IPS
(AG275QX/EU) ya da Hızlı VA panellerine
(AG275QXN/EU) sahip her iki QHD
modeli de hızlı hareket eden, rekabet
dolu aksiyonu doğru bir biçimde görüntülemek
için 165 Hz yenileme oranına
sahip ve 1 ms GtG tepki süresi sunuyor.
Ayrıca DisplayHDR 400 ve geniş renk
gamı, çarpıcı ve canlı renkler veriyor.
AG275QXN/EU, sektöründe ilk olan düz
bir Hızlı VA paneline ve böylece rekabetçi
çoklu oyuncu yarışmalarına uygun
bir tepki verebilirliğe sahip, bir yandan
da hikâye odaklı, tek oyunculu oyunlarda
muhteşem bir sürükleyicilik için VA
panellerinin sunduğu zengin kontrasta
sahip. Öte yandan AG275QX/EU, Hızlı
IPS paneli ile üst düzey renk doğruluğuna
ve 10 bit renk derinliğine sahip, bu da
içerik üreticisi ve oyuncu kitlesi için ideal.
AOC’nin sürdürülebilirliğe gösterdiği
adanmışlığa uygun olarak, monitörler
yüzde 100 geri dönüştürülebilir destekli
kağıt ambalaj içerisinde satılıyor.
Günümüzün çok yönlü oyuncuları için
geliştirilmiş bu monitörler, düz çizgilere
sahip, yepyeni, köşeli bir tasarıma sahip,
bu da modellerin pek çok oyuncunun
masasına uygun olmasını sağlıyor: Minimal
bir ayak izi olan, birinci sınıf ve
sağlam bir metal tabana, çoklu görev
yürütme için sıkı ikili ya da üçlü monitör
kurulumlarının elde edilmesini sağlayan
3 taraftan çerçevesiz panellere, ve LAN
partilerine ya da turnuvalarına kolayca
taşınması için dahili bir taşıma koluna
sahip, yüksekliği ayarlanabilir, ergonomik
bir ayağa da sahip.
Düz, Hızlı IPS paneline sahip AG275QX/
EU, yüksek renk doğruluğunda 1.07 milyar
renk üretmek için 10 bit renk derinliğine
sahip. Hız dolu rekabetçi aksiyon ile
baş etmek için, modelin 165 Hz yenileme
oranı (170 Hz’e hız aşırtma yapılabilir) ve
1 ms GtG tepki süresi keskin, neredeyse
hayalet görüntünün hiç olmadığı görseller
sunuyor. IPS teknolojisi sayesinde,
AG275QX/EU modeli mükemmel geniş
görüntüleme açıları sunuyor.
AG275QXN/EU modeli, “daha yavaş” VA
panellerine yönelik olumsuz algıyı yerle
bir eden, sıra dışı 1 ms GtG tepki süreli,
düz bir Hızlı VA paneline sahip. Dünyada
1 ms GtG düz VA panellerinden
ilklerinden biri ile donatılmış,
AG275QXN/EU, 165 Hz yenileme oranı
sayesinde IPS kardeşleri kadar hızlı bir
yanıt verebilirlik sunuyor, üstelik daha
derin siyahların ve 3000:1 daha yüksek
kontrast oranının da ek faydasına sahip.
Her iki model de günlük görevlerde işe
yarayan ve oyunlarda ve videolardaki
daha ince ayrıntıları görmeyi sağlayan
yerli QHD çözünürlüğe (2560x1440) sahip.
Ayrıca günümüzde gaming için de
ideal çözünürlük olan QHD, Full HD’ye
kıyasla kayda değer bir yükseltme, ancak
yine de 4K’den daha düşük olması sebebiyle
yeni grafik kartların çoğu QHD’de
yüksek kare hızları elde edebiliyor. Her
iki AGON 5 modeli ayrıca Konsol Modu’nda
da kullanılabilir, bu da 4K @ 120
Hz sinyalini kabul edip 2560x1440’e doğru
aşağı ölçeklendirebilir, bir yandan da
hâlâ konsol oyuncularının yüksek (120
Hz) yenileme hızlarının tadını çıkarmalarını
sağlar.
Hareketli görüntülerde daha da yüksek
bir keskinlik yaratmak için modellerin
her ikisi de 1 ms MPRT elde edebilmek
için MBR (Motion Blur Reduction) işlevini
sunuyor. Bu modda arka aydınlatma
yenileme hızı ile uyumlu şekilde çalışır,
böylece daha yavaş piksel geçişleri neredeyse
görünmez olur ve tek tek kareler
arasında en temiz geçişi beraberinde getirir.
Aşırı düşük girdi gecikmesi de kullanıcıların
girdilerinin neredeyse anında
görsellere çevrilmesini sağlayarak oyuncuların
en yüksek düzeylerde yarışmalarını
mümkün kılar. AG275QXN/EU,
Adaptive-Sync’i desteklerken, AG275QX/
EU de NVIDIA G-Sync uyumludur, işte
bu sayede kare uyumsuzluğu nedeniyle
herhangi bir yırtılma ya da tutukluk
gibi yapay olgular, modellerin ikisinde de
karşınıza çıkmaz.
AGON 5 serisinin yeni tasarımı, her
oyuncu estetiğine uyacak şekilde üst düzey,
ancak sade bir his verir. Oyuncuların
diğer çevre birimlerini, joystick’leri,
gamepad’leri vs. bağlayabilmeleri için
çok seçenek sunan bu modeller, 4 portlu
bir USB 3.2 Gen 1 hub’a sahiptir. Ergonomik
ve sağlam metal ayak, 150 mm
yükseklik ayarı, -20/20° sağa sola dönme
aralığı, -5/23° eğme aralığı ve 90° pivot
oryantasyonu sunarak uzun süren gaming
oturumlarını hiç olmadığı kadar
rahat bir hale getirir. VESA montajı seçeneği
ise esnekliği daha da artırır. FlickerFree
teknolojisi ve Low Blue Modu ise
özellikle akşamları, daha sağlıklı şekilde
oyun oynamaya katkıda bulunur.
Her iki modelde de, AGON by AOC’nin
monitörleri ve diğer AOC çevre birimlerini
kontrol etmeyi sağlayan ana yazılım
takımı olan G-Menu bulunmaktadır ve
bu geniş yelpazede özelleştirme seçeneklerine
sahiptir. 4 yönlü joystick ise alternatif
bir OSD kontrolü sağlar.
AGON AG275QX/EU ve AG275QXN/EU,
sırasıyla 469 USD ve 389 USD üretici tarafından
tavsiye edilen perakende fiyatından
Eylül 2022’den itibaren piyasada
bulunabilecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
TCL, yeni televizyonlarını tanıttı
Ürünlerini Bilkom Güvencesiyle Türkiye’de pazara
sunan TCL Electronics, yeni Google TV modelleri ve
son teknolojiye sahip tüketici elektroniği ürünlerini
Türkiye’de gerçekleştirdiği lansman ile tanıttı…
2021 Global Android TV pazarının 1,
LCD TV pazarının ise 2 numaralı oyuncusu,
dünyanın öncü panel üreticisi
TCL’nin yenilikçi ürün gamında ödüllü
Mini LED ve QLED TV modelleri başı çekiyor.
Üstün özelliklerle donatılmış yeni
TV serisi, gelişmiş görüntü ve ses deneyimi
ile kullanıcılara maksimum deneyim
vadediyor.
Lansmanda tümü Google TV arayüzüyle
gelen TCL X925 Pro, C935, C835, C735,
C635, P635 ve P735 TV modelleri ile
C-Fresh klima serisi, CES 2022 İnovasyon
Ödülü›’nün sahibi Sweeva serisinin yeni
6000M ve 6500M isimli moplu robot süpürge
modelleri ve Breeva Pro400 Premium
hava temizleyici modeli tanıtıldı.
IT network Türkiye’nin En Geniş Google
TV Ürün Gamı
Yeni ürün ailesiyle Türkiye’nin en geniş
Google TV ürün gamını TCL ile pazara
sunan Bilkom, farklı ihtiyaçlara yönelik
geniş bir yelpazede performans odaklı ve
premium ürünler ile TV pazarını hareketlendirecek.
Tamamına yakını Bilkom güvencesiyle
Türkiye’de üretilen TCL’nin yeni TV ailesi,
Google TV arayüzü ile daha fazla bağlanabilirlik
ve uyum sağlayacak. Telefon,
tablet ve bilgisayarlar, yeni sürüm sayesinde
TV ile çok daha uyumlu ve hızlı çalışabilecek.
Birden fazla kullanıcı profili
oluşturmaya imkân tanıyan yeni Google
TV’ler, kişiselleştirmeye daha fazla olanak
sunacak. Çocuk profili ve ebeveyn
kontrolü özellikleri ile daha fazla kontrol
mümkün olacak.
Sektör Market
8
“Yeni modeller büyüme
yolculuğumuzun lokomotifi
olacak”
5 yıl önce başlayan TCL-Bilkom iş
birliğinin her geçen gün büyüdüğünü ve
yeni bir aşamaya geçtiğinin altını çizen
Bilkom Genel Müdürü Fikret Ballıkaya,
“2 yıl önce önemli bir adım atmış ve
TCL’nin yüksek teknolojisini Türkiye’ye
taşıyarak yerli üretimin müjdesini
vermiştik. Bugün ise iş birliğimizi bir
üst seviyeye taşıyoruz. Tamamına
yakını yerli üretim olan yeni TV ailesi ile
Türkiye’nin en geniş Google TV ailesini
Türk pazarına sunuyoruz. Yeni dönemde
TCL’nin global TV pazarı liderliğini Türkiye’ye
taşıma hedefiyle yolumuza güçlü
bir şekilde devam ediyoruz.” dedi.
TCL Electronics Afrika ve Orta Doğu
Genel Müdürü Sunny Yang yaptığı açıklamada;
“TCL, Türkiye’de kısa zamanda
önemli bir büyüme katetti ve bu büyümeyi
etkili bir bölgesel planlama ile gelecek
hedeflerimize taşımak istiyoruz.
TCL dünyanın dört bir yanında olduğu
gibi Türkiye’de de insanların hayatlarında
mükemmelliği sürdürmeleri için
onlara ilham olma tutkusu ile hedeflerine
emin adımlarla ilerlemeye devam
edecek.” dedi. TCL Electronics Kıdemli
Bölge Müdür’ü Timo Xu ise “Türkiye’deki
tüketicilerimize birinci sınıf bir sinema
deneyimi sunmak için TCL’in en yeni
nesil Mini LED ve QLED C serisi TV’lerini,
son teknoloji taze havalı C-Fresh serisi
klima ve ekosistem ürünlerini piyasaya
sürmekten gurur duyuyoruz” dedi.
TCL Mobil Ülke Müdürü Serhan Tunca,
TCL’nin bir ekosistem markası olduğunu
vurgulayarak “TCL ekosisteminin
en önemli bileşenlerinden
biri de mobil kategoride sunduğumuz
çözümler. Akıllı telefon, tablet, akıllı
çocuk saati, kulaklık ve modemden
oluşan zengin ürün portföyümüzü
Türkiye pazarında genişletmeye devam
edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem
yeni ürünlerimizi kullanıcılarımızla
buluşturacak hem de yerli üretim
konusundaki çalışmalarımızı artırarak
sürdüreceğiz” dedi.
Türkiye’de Üretilen ilk Mini
LED Google TV
Daha önce TCL ile Türkiye’nin ilk Mini
LED TV’sini pazara sunan Bilkom, yeni
modellerle birlikte Türkiye’nin ilk Mini
LED Google TV’sini yerli üretim olarak
pazara sunan ilk marka olacak.
TCL, Türkiye’de üretilen ilk Mini LED
Google TV unvanına sahip TCL C835 ve
C935 modellerinde yerel karartma bölgelerinin
sayısını 1920’ye kadar çıkararak
görüntü kalitesinde çıtayı yükseltiyor.
EISA Award’da 2022-2023 Premium
Mini LED TV ödülünü alan C835, sinema
kalitesinde ses ve görüntü deneyimi
sunan IMAX Enhanced sertifikasına
sahip.
TCL X925 Pro Mini LED 8K Google TV,
sunduğu 2800 nit parlaklık ile gün ışığında
bile en canlı ve renkli görüntüyü
sağlarken OD-Zero teknolojisiyle de
daha net ve canlı görüntüleri sunuyor.
Üstün QLED 4K teknolojisi ile öne çıkan
C735 ve C635 modelleri, olağanüstü
video oyun performansları ile kapsamlı
bir eğlence deneyimi sunuyor. EISA
Award’da 2022-2023 Best Buy LCD TV
ödülüne layık görülen C735, aynı zamanda
Avrupa’nın ve Türkiye’nin ilk 98’’
QLED Google TV’si unvanına sahip.
TCL’nin performans odaklı P serisinin
yeni üyeleri P635 ve P735 ise; akıcı Google
TV arayüzü ile ve görüntü kalitesiyle
üst seviye deneyim sunuyor.
160’ı aşkın ülkede ürün ve çözümlerini
tüketicilere ulaştıran TCL, dünya çapında
yaklaşık 300 milyon kullanıcıya
ürün sağlıyor. 2021’’de 24,6 milyon adet
LCD TV sevkiyatı ile global çapta Pazar
payı yüzde 11,5 büyüyen TCL, Bilkom iş
birliği ile Türkiye’de üretim yapıyor ve
Türkiye’nin en geniş Google TV ürün
gamına sahip.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Galibiyetin en önemli unsuru: Ses!
SteelSeries geliştirdiği Arctis Nova kulaklıklarıyla oyun
dünyasına yeni sesler getirmeye devam ediyor. Arctis
Nova serisinin son kulaklığı Nova 7; High Fidelity
ses kalitesi, 360° Uzamsal Ses gibi özellikleri ve Sonar
Audio Software ile güçlendirilmiş yenilikçi yapısıyla
oyuncuların en sınırlı ayrıntıları duymasını hedefliyor…
Geçtiğimiz dönemde yeni kulaklığı Arctis
Nova 7’yi tanıtan SteelSeries, yenilikçi
teknolojileri oyun sektörüne adapte etmeyi
sürdürüyor. SteelSeries, Nova Acouistic
System ile tasarlanmış olan yeni nesil kulaklıklarıyla
oyuncuların en ayrıntılı sesleri
duymasını hedefliyor. Bu noktada, Nova
Acoustic System ile tasarlanan ve piyasaya
sunulan yeni kulaklıkla; High Fidelity ses
özelliği, Sonar Audio Software Suite ayrıcalığı
ve 360° Uzamsal Ses imkanı oyuncuların
en önemli detayları yakalamasına
imkan tanıyor.
İlk global e-spor ekipman markası olan
SteelSeries, tanıttığı kulaklık modeli Nova
7’de aktif Formula 1 pilotları tarafından
kullanılan mikrofonları kullanıyor. Bu sayede
oyuncular eşsiz bir kullanıcı deneyimi
yakalıyor. Öte yandan, oyunculara kablosuz
kullanım özgürlüğüne sağlamanın
yanı sıra eş zamanlı olarak iki ses akışını
dinleme imkanını da tanıyor. Ayrıca ClearCast
Gen 2 aracılığıyla yapay zeka desteğiyle
istenmeyen gürültüleri engellerken
iletişim kapasitesini artırma fırsatı da sunuyor.
Nova ailesindeki her bir kulaklık, rekabetin
sert geçtiği oyun dünyasında kullanıcılara
kusursuz bir ses deneyimi sağlamayı
amaçlıyor. Marka ortaya koyduğu gelecek
vizyonuyla oyun sektörüne yönelik olarak
gelişimini sürdürürken, hızla değişen ve
dönüşen oyun ekosistemindeki sorunların
çözümü için yeni stratejiler izliyor.
Yeni ses teknolojisi Sonar
uzman ses mühendisleri
tarafından üretildi
Yeni ses teknolojisi Sonar’ı oyun ekosistemine
sunan global espor ekipman markası
SteelSeries, attığı bu adımla oyuncuların
oyun deneyimlerini mükemmelleştirmeyi
ve oyun performanslarını geliştirmeyi sürdürüyor.
Yeni ses teknolojisi Sonar uzman
ses mühendisleri tarafından yapılan çalışmaların
bir sonucu olarak üretildi. Sonar
teknolojisi, ilk defa oyuncuların farklı ses
detaylarını yönetmesine ve oyuncuların
oyun esnasındaki aksiyonları erken fark
etmesine olanak tanıyor. Özellikle savaş
oyunları esnasındaki hassas seslerin daha
iyi duyulmasını sağlıyor. Ayrıca ses ayarlarını
kişiselleştirebilen oyunseverler, Sonar’ın
sahip olduğu Virtual 7.1 Surround
Sound özelliğiyle sinema benzeri bir ses
kalitesine erişebiliyor.
Oyuncular, Sonar Software ve Nova serisi
kulaklıkların bir araya gelmesiyle oyun
ekosistemindeki rekabete ayak uydururken
harika bir kullanıcı deneyimi imkanını
da yakalıyor. Nova Serisi, eşsiz mirasıyla
farklı seviyedeki oyunculara ve farklı bütçelere
hitap edebiliyor. Oyuncular beklentilerine,
seviyelerine ve bütçelerine uygun
olarak farklı seçeneklere yönelebiliyor.
E-Ticaretin Davos’u İstanbul’da gerçekleşti
Beş farklı sahnede
ekosistemin profesyonellerinden
oluşan 200’den
fazla konuşmacının
tecrübelerini
paylaştığı forumda,
ClickMeLive
Genel Müdürü Emre İlban da sektörün önde
gelen isimlerinin katıldığı oturuma başkanlık
etti. “2024 öncesi bizi bekleyen trendler:
E-Ticaret, pazarlama, strateji” başlıklı oturumda
yaptığı konuşmada İlban, herkes e-ticaretin
bugününü ve yarınını konuşurken
kendilerinin bir adım ötesini konuşmak istediklerini
belirterek, “Dünya genelinde artan
enflasyon sebebiyle genel giderler arttığı
için insanlar artık teknolojide de seçici satın
alım yapmaya başladı. Dolayısıyla e-ticaret
artık eskisinden daha zor” dedi. Analytica
House CEO’su Kıvanç Ünal, 2023’te yeni
bir kriz beklendiğini ABD ve Avrupa’nın da
bu durumdan ciddi şekilde etkilendiğini,
insanların artık ihtiyaçlarına yönelik alışverişe
yönlendiğini söyledi. Meta Vertical
Lead Irmak Emekdaş da doğru müşteriye
Dünya e-ticaretinin devleri, “e-ticaretin Davos”u
olarak 9’uncu kez düzenlenen World E-Commerce
Forum kapsamında İstanbul›da buluştu. 28-30
Eylül’de WoW Kongre Merkezi’nde 34 ülkeden 10
binden fazla katılımcıyı ağırlayan forum kapsamında,
150 bini aşkın B2B görüşme gerçekleştirildi…
ulaşmak için platformları doğru sinyallerle
destekleyip sisteme güvenilmesi gerektiğini
söyleyerek, partner şirketler vasıtasıyla
tamamlayıcı çözüme yönelmenin önemine
değindi. E-ticaret bütçesindeki yurt dışı alışveriş
oranının hızla arttığını, bunların çoğunun
sosyal medyadan keşfedilmiş ürünler
olduğunu kaydetti. Insider Başkan Yardımcısı
Kerem Bozokluoğlu ise konuşmasında,
sosyal ticaretin ürünler ve algoritma gibi
birçok açıdan evrildiğini, bu kadar büyük bir
ürün dünyasını yönetmenin zor olduğunu,
influencerlar’ın da artık takipçi sayısından
ziyade içerik üretme kabiliyetiyle seçildiğini
vurguladı.
Dünya e-ticaretinin yeni yol haritasının çizildiği,
gelecek vizyonu ve trendlerin ele alındığı
forum; bilgilendirme toplantılarının yanı sıra
katılımcılarına yeni iş birlikleri ve ticari ortaklıklar
oluşturma imkânı da sundu. 3 gün boyunca
e-ticaretin kalbinin Türkiye’de atmasını
sağlayan forum, sektörün lider markalarının
yanı sıra kamu ve özel sektörden üst düzey
isimleri de ağırladı.
“Dünyada ve Türkiye’de E-Ticaretin Gelişimi”,
“Teknoloji Yatırımcılığının Geleceği”, “E-Ticarette
Müşteri Deneyimi”, “E-Ticarette Hız
Kavramı” ve “Patronlarla E-Ticaretin Stratejisi”
gibi birçok konu başlığının masaya yatırıldığı
foruma 40’tan fazla yatırımcı ve fon da katıldı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Turkcell Superonline Türkiye’yi 1000
Mbps hız ile donatıyor
Sektör Market
IT network
10
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, tüm
zorluklara rağmen iki milyon müşteriyi aştıklarını
belirterek, “Kutlamayı tüm Türkiye’deki
fiber müşterilerimizle yapıyoruz.
Kayıtsız şartsız bu hafta sonu boyuncu
tüm evlere 1000 Mbps hız hediye ediyoruz”
dedi.
Edirne’den Diyarbakır’a Gaziantep’ten Kocaeli’ne
kadar 28 ili fiberle donatan Turkcell,
gerçek fiber kullanan müşteri sayısında
iki milyonu aştı. Yaptığı yatırımlarla
ışık hızında fiber altyapıyı beş milyon hane
için hazır eden Turkcell, 55 bin km’lik fiber
altyapısıyla Türkiye’nin dijitalleşmesi için
çalışmalarını sürdürüyor. Turkcell Superonline’ın
iki milyonuncu fiber müşterisinin
de katıldığı bir toplantıya ev sahipliği
yapan Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan
şunları söyledi:
“Türkiye’de ilk fiber yatırımını yaptığımız
günden bugüne kadar geçen sürede,
müşterilerimiz hızlı ve kaliteli internete
teveccüh gösterdi ve bugün gerçek fiberde
iki milyon müşteriye ulaşmanın mutluluğunu
yaşıyoruz. Müşterimiz Anıl Ali Fırat,
en hızlı paketlerimizden biri olan 1000
Mbps’yi tercih ederek Turkcell Superonline’ın
ışık hızındaki internetini kullanan iki
milyonuncu kişi oldu. Bu vesileyle biz de
kayıtsız şartsız cihazları uyumlu olan tüm
müşterilerimizin indirme hızını bu hafta
sonu boyunca 1000 Mbps’ye varan hızlara
çıkarıyoruz. Tüm müşterilerimize 2 gün
boyunca hediye ettiğimiz yüksek hızlı interneti
ülkemizde yaygınlaştırmak için
çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda
da Temmuz ayı itibarıyla fiberde
en yüksek hızları erişilebilir kılan bir kampanya
düzenlemiştik. Böylece Turkcell fiberi
yeni tercih eden bireysel müşterilerimizin
yüzde 40’ı 100 Mbps ve üzeri hızları
seçerek gerçek fiber ile tanışmış oldu.”
Turkcell Superonline fiberi olan
evlerin yüzde 30’u kısa sürede
Wi-Fi 6 ile tanıştı
Murat Erkan Wi-Fi 6 teknolojisiyle ilgili;
“Müşterilerimizi ev internetinde de en gelişmiş
teknolojilerle buluşturuyoruz. Ev
içindeki kapsamayı artıran Wi-Fi 6 teknolojisi,
Türkiye’de ilk kez Turkcell Superonline
müşterileriyle buluştu. Şu anda dünyada
da en yeni teknoloji olarak kabul edilen
bu teknoloji, Turkcell Superonline fiberinin
bulunduğu evlerde kısa sürede yüzde
30’unda kullanılmaya başlandı. Önümüzdeki
dönemde tüm fiber evlere sunmayı
hedefliyoruz. Duvarları yıkan teknoloji
olarak adlandırdığımız Wi-Fi 6’nın bir ileri
teknolojisi olan WiFi6E gibi en yeni teknolojilerin
de testlerini halihazırda yapıyoruz.
Bu sayede Türkiye’yi dijital dönüşümde
ve bilgiye erişimde lider ülkelerden biri
yapmak için çalışıyoruz” dedi.
Turkcell GM Murat Erkan/ Turkcell Superonline’ın 2 milyonuncu fiber internet
müşterisi Ali Anıl Fırat/ Turkcell GMY Ceyhun Özata
Türkiye’deki fiber illerinde başlattığı 1000 Mbps hamlesinin
karşılığını hızla alan Turkcell Superonline, fiberde
iki milyon müşteriyi aştı. Turkcell, yatırımlarına hız
kesmeden devam ederek 55 bin kilometre fiberi beş
milyon haneye taşıdı…
İki milyonuncu fiber müşteri
Balıkesir’den
Turkcell Superonline’ın iki milyonuncu
fiber internet müşterisi Balıkesir’den Anıl
Ali Fırat oldu. Murat Erkan, Turkcell Superonline
1000 Mbps hız paketine geçen
Anıl Ali Fırat yüksek hızlı internetin tadını
çıkarması için teknoloji paketi hediye etti.
Beş yıldır Balıkesir’deki müşterilerine fiber
internet hizmeti sunan Turkcell Superonline,
burada 80 bin haneye erişen fiber altyapıya
sahip.
“Ortak altyapıya şimdi
geçmezsek; üç yıl sonra çok
geç kalmış olacağız”
Açıklamasında ortak altyapı vurgusu yapan
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan,
“FTTH Council (Avrupa Eve Kadar Fiber
İnternet Konseyi) tarafından Mayıs ayında
yayınlanan rapora göre; Türkiye 39 Avrupa
ülkesi içerisinde fibere erişimde 21. sırada
yer alıyor. Bu rapora göre fiberleşme oranında
ülkemiz Avrupa ortalamasının da
gerisinde kalmış durumda. Yıllardır söylediğimiz
gibi Türkiye’nin kaynaklarının
doğru ve verimli kullanılabilmesi adına
“ortak fiber altyapıyı” en doğru çözüm olarak
görüyoruz. Hatta birçok Avrupa ülkesinde
fiberin yaygınlaştırılmasına yönelik
ortak altyapı şirketleri kurulmaya başlandı
ve önümüzdeki dönemde fiberleşme konusunda
büyük atılımların olması bekleniyor.
Şimdiden bu çalışmalara başlayan Avrupa
ülkeleri ile makasın açılmaması için
bugün harekete geçmek çok önemli. Ortak
altyapıya şimdi geçmezsek; üç yıl sonra
çok geç kalmış olacağız. Ülke insanımızın
en iyi hizmeti alması için rekabetin altyapıda
değil hizmet ve servislerde olması
gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin hak
ettiği sıralara yükselmesi için canla başla
çalışmaya devam edeceğiz” açıklamasında
bulundu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
KOBİ’ler İşTurkcell İle dijitalleşiyor
Dünyanın ilk dijital operatörü Turkcell, KOBİ’lere sunduğu
İşTurkcell hizmetiyle veri güvenliğinden
bulut çözümlerine dijital dönüşüm
için esnek altyapı ve tüm e-dönüşüm
uygulamalarında uçtan uca danışmanlık
sunuyor. İşTurkcell, sektörel uzmanlığıyla
KOBİ’lere dijital dönüşüm yolculukları boyunca
doğru servis ve ürünlere tek adresten
ulaşabilme imkanı sağlıyor. KOBİ’ler,
İşTurkcell internet sitesinde dijitalleşme
seviyesini ölçümlüyor ve ihtiyacına uygun
çözümlere ulaşabiliyor…
Dijital dönüşümün öncüsü Turkcell, KO-
Bİ’lerin işlerini dijitale taşıyarak büyütmesi
için güvenilir teknoloji danışmanlığı
yapmaya ve dijital dönüşüm yolculuğunun
her aşamasına uygun çözümler sunmaya
devam ediyor. Turkcell’in kurumsal
müşterilerine seslendiği İşTurkcell platformu
ile her dijitalleşme seviyesine uygun
çözümler ve dönüştüren teknolojileri
sunarken, internet sitesine eklediği testle
KOBİ’lerin dijitalleşme farkındalığını artırmayı
hedefliyor. Erişim çözümlerinin
yanı sıra KOBİ’lerin dijital dönüşüm yolculuğunda
bulundukları konuma uygun
bulut, güvenlik çözümleri ve e-dönüşüm
uygulamalarını ihtiyaçlarına uygun olarak
belirleyerek tek bir noktadan sunuyor.
İşTurkcell, KOBİ’lerin verimliliğini ve üretkenliğini
artırırken sürdürülebilirlik alanında
da katkı sağlıyor.
KOBİ’lerin farklı ihtiyaçlarına
üç kapsamlı çözüm
İşTurkcell’de KOBİ’lerin farklı ihtiyaçları
için “İşini Dijitale Taşı”, “İşini Dijitalde
Büyüt”, “İşini Dijitalde Yönet” olmak üzere
işletmelerin dijitalleşme seviyesine göre
üç kapsamlı çözüm grubu bulunuyor. KO-
Bİ’ler, isterlerse https://www.turkcell.com.
tr/kobilerdijitallesiyor internet sitesinde
yer alan testi de yanıtlayarak dijitalleşmede
hangi noktada olduklarını keşfediyor,
bu ihtiyaca uygun çözümleri inceleyebiliyor,
benzer konumda bulunan diğer KO-
Bİ’lerin kullandığı e-dönüşüm çözümlerine
ulaşabiliyor.
Ceyhun Özata: “KOBİ’lerin
tüm ihtiyaçlarına İşTurkcell
ile cevap veriyoruz”
İşTurkcell ile KOBİ’lere sundukları danışmanlıkla
ilgili bilgiler veren Turkcell Kurumsal
Satıştan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Ceyhun Özata, “Ekonominin
lokomotifi KOBİ’lerimizin iş sürekliliğini
sağlaması ve rekabetçi yapısını koruyabilmesi
adına teknolojiden faydalanma
ihtiyaçları her geçen gün artıyor. Artık
her işletmenin varlığını koruyabilmesi ve
büyümesi için dijitalleşmesi şart. KOBİ’lerimiz
de bunun bir gereklilik olduğunun
farkındalar. TÜİK raporuna göre Türkiye’de
528 bin KOBİ yer alıyor. KOBİ’lerimiz
geç kalmadan kendi üzerlerine düşen
görevi yerine getirerek bu alanda bilinçlendikçe
rekabette de ivme kazanacaklar.
Yaptığımız araştırmalar bize gösteriyor ki
KOBİ’lerimizin en öncelikli beklentisi dijitalleşmeyle
ilgili bilgi sahibi olmak. Biz de
konuyla ilgili en güncel bilgilerin yer aldığı
içeriklerimizi İşTurkcell bünyesinde bir
araya getirerek onlara sunuyoruz. Bununla
birlikte KOBİ’lerin tüm dijitalleşme
ihtiyaçlarını karşılıyor, bulut, güvenlik
ve e-dönüşüm çözümlerimizin yanı sıra
finansman desteğimiz ile de yanlarında
oluyoruz” dedi.
TOUGHBOOK ile sunulan şifreleme her
sektörün ilgisini çekecek
Çok Gizli bilgiler
için özel olarak
tasarlanmış, şifreli bir
dahili katı hal sürücüsüne
(SSD) sahip dizüstü
bilgisayar fikri, çok
üst düzey istihbarat ve
sıra dışı durumları akla
getirebilir. Fakat bireysel
ve kurumsal hassas
verileri korumanın hiç olmadığı kadar
önemli olduğu bu dönemlerde bu tür özellikler
sadece savuna sektöründe değil,
farklı endüstrilerde de tercih ediliyor.
İstatistikler her 53 saniyede bir dizüstü
bilgisayarın çalındığını gösteriyor
ve çalışanların mobil cihazlarında
şahıslarına ve şirketlerine ait önemli
verilerin yer aldığı düşünüldüğünde
şirketler de bu durum için bir çözüm
arıyor.
TOUGHBOOK ise bu soruna yönelik Viasat
Data at Rest (DAR) markalı sektör öncüsü
veri depolama güvenliği cihazlarının
Panasonic, Viasat ile şifreleme alanında gerçekleştirdiği
işbirliğiyle savunma sektöründe kullanılan ancak diğer
sektörlerin de kullanmak istediği çözümler sunuyor…
donanım şifreleme ürünlerini kullanıyor.
Viasat’ın UK National Cyber Security
Centre tarafından değerlendirilen Eclypt
portföyü de tüm dünyada kullanılıyor. Bu
imkanların yer aldığı TOUGHBOOK cihazları
da Çok Gizli olarak sınıflandırılan
ve bu sınıflandırmanın altındaki verileri
depolayabilecek kadar güvenli oluyor. Ek
olarak NATO ve Avrupa ülkelerinde kullanım
için uygun bir konumda yer alıyor.
Finansal hizmetler gibi özel sektörde yer
alan şirketler ve sağlık, acil durum hizmetleri
ve yerel yönetim gibi alanlarda faaliyet
gösteren kamu kuruluşları dünyanın
dört bir yanındaki devletlerin ve orduların
tercih ettiği güvenlik standartlarını sağlayan
çözümlere yöneliyor.
Savunma sektörüne büyük önem veren
öncü bir sağlayıcı olan Panasonic de Viasat
ile yakın bir şekilde çalışıyor. Bu işbirliği
kapsamında Viasat Eclypt Core dahili
SSD, en yeni dayanıklı cihaz olan TOUGH-
BOOK 55’te bulunuyor ve Intel’in 11. Nesil
platformlarını temel alan TOUGHBOOK
40 dizüstü bilgisayara entegre edilme çalışmaları
da devam ediyor.
Viasat, veriyi korumak için Eclypt teknolojisinde
gelişmiş doğrulamayı, diskin
tamamını kapsayan şifrelemeyi ve veri depolamayı
dayanıklı ve kurcalanmaya karşı
dayanıklı TOUGHBOOK cihazında bir araya
getiriyor. Böylece anlık veri koruması,
dizüstü bilgisayarın performansında gözle
görülür bir azalma olmadan sağlanıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Küresel fintech yatırımları 2022 yılının
ilk yarısında 107,8 milyar dolara geriledi
KPMG tarafından hazırlanan “Pulse of Fintech” raporuna
göre Fintech’e yapılan küresel yatırım, 2021 yılının
ilk yarısında 3 bin 372 işlem ile 111,2 milyar dolar
seviyesinde iken, 2022 yılının ilk yarısında 2 bin 980
işlem ile 107,8 milyar dolara geriledi…
Sektör Market
IT network
12
Toplam fintech yatırımı ve işlem hacmi
hem Amerika hem de EMEA bölgelerinde
azalırken Asya - Pasifik bölgesinde işlem
sayısındaki düşüşe rağmen, yeni bir yıllık
fintech yatırımı rekoru kırıldı. Afterpay’in
Block tarafından 27,9 milyar dolara satın
alınması fintech sektörüne bu yılın ilk yarısında
yapılan en büyük yatırım oldu.
KPMG hazırladığı “Pulse of Fintech” raporunda
2022 yılının ilk yarısında küresel
çapta fintech’lere yatırımları mercek altına
aldı. Rapora göre hem fintech’e yapılan
toplam küresel yatırım miktarı hem de
fintech yatırımlarında işlem sayısı 2021 yılının
ilk yarısı ile 2022 yılının ikinci yarısı
arasında düşüş kaydetti.
Fintech yatırımları Amerika ve EMEA
bölgelerinde düşerken Asya - Pasifik bölgesinde,
özellikle Avustralya merkezli Afterpay’in
Block tarafından 27,9 milyar dolara
satın alınması da dahil olmak üzere birkaç
büyük M&A işleminin bir sonucu olarak
yeni bir rekor seviyeye ulaştı. 2022 yılının
ilk yarısında fintech yatırımlarında en büyük
payı 43,6 milyar dolar ile ödemeler alanı
oluştururken bunu 14,2 milyar dolar ile
kripto takip etti.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan KPMG
Türkiye Dijital Finans ve Fintech Lideri ve
Şirket Ortağı Sinem Cantürk, “2021 yılının
sonunda fintech piyasasında yaşanan
iyimserlik ortamı, 2022 yılının ilk yarısında,
Rusya - Ukrayna çatışması, devam
eden tedarik zinciri zorlukları, yükselen
enflasyon ve faiz oranlarıyla ilgili belirsizliklerin
hem kamu hem de özel şirketleri
olumsuz etkilemesiyle hızla durgunluk
endişelerinin ortaya çıktığı bir ortama
dönüştü. Beklenmeyen olayların yarattığı
ortam içerisinde geçtiğimiz altı ay
boyunca fintech sektöründe yaşananlara
baktığımızda, özellikle bu yılın ilk ve ikinci
çeyreğinde birçok ülkede yatırımların
azaldığına şahit olduk. 2022 yılının ikinci
yarısına girerken de yatırımcıların giderek
daha fazla gelir artışına, kârlılığa ve nakit
akışına odaklanmasıyla piyasadaki zorlukların
devam etmesi bekleniyor. Ancak
olgun sektörlerin konsolidasyon görmesi
ve değerlemeler üzerinde aşağı yönlü
baskının olduğu ortamda yatırımcıların
cazip fırsatlar araması nedeniyle birleşme
ve satın alma faaliyetleri büyümek için iyi
bir konumda bulunuyor” dedi.
Küresel fintech yatırımlarında 3
bine yakın işlem gerçekleşti
Fintech’e yapılan küresel yatırım, 2021 yılının
ilk yarısında 3 bin 372 işlem ile 111,2
milyar dolar seviyesinde iken, 2022 yılının
ilk yarısında 2 bin 980 işlem ile 107,8 milyar
dolara geriledi. Toplam fintech yatırımı ve
işlem hacmi hem Amerika hem de EMEA
bölgelerinde azalırken Asya - Pasifik bölgesinde
işlem sayısındaki düşüşe rağmen,
yeni bir yıllık fintech yatırımı rekoru kırıldı.
Yeni Asya-Pasifik rekoru üç büyük M&A
işleminden kaynaklandı: Avustralya merkezli
Afterpay’in Block tarafından 27,9
milyar dolara satın alınması, Japonya merkezli
Yayoi’nin KKR tarafından 2,1 milyar
dolara satın alınması ve Avustralya merkezli
fintech’ler Superhero ve Swiftx’in 1
milyar dolara birleşmesi.
Avrupa rekor seviyede girişim
sermayesi yatırımı çekti
Küresel çapta girişim sermayelerinin (VC)
yatırımları geçen yılın ilk yarısında 66,5
milyar dolar iken, bu yılın ilk yarısında 52,6
milyar dolara gerilese de 2021 yılı hariç
bırakıldığında gücünü korumaya devam
ediyor.
Amerika kıtası 27,2 milyar dolar ile en büyük
VC finansmanını çekerken EMEA,
2022 yılının ilk yarısında dünyanın en
büyük iki fintech turunun (Almanya merkezli
Trade Republic’in 1,1 milyar dolarlık
ve İngiltere merkezli Checkout.com’un 1
milyar dolarlık finansmanı) öncülüğünde
16,6 milyar dolar ile yeni bir rekor düzeyde
finansman çekti. Asya - Pasifik bölgesindeki
fintech odaklı VC yatırımları ise 8,7 milyar
dolarla oldukça düşük seviyede kaldı.
Ödemeler alanı yatırımcıların
gözdesi olmaya devam ediyor
Yatırımcılar 2022 yılının ilk yarısında ödemeler
alanına yatırım yapmayı sürdürdü
ve ödeme odaklı şirketlere 43,6 milyar dolar
yatırım yaptı. Bununla birlikte artan
makroekonomik zorluklar göz önüne alındığında,
ödemeler alanındaki yatırımların,
özellikle erken yatırım işlemleri açısından,
bu yılın ikinci yarısında biraz azalabileceği
öngörülüyor. Birleşme ve satın alma
faaliyetlerinin ise ödeme şirketlerindeki
konsolidasyonun artması nedeniyle güçlü
kalması bekleniyor.
Blok zinciri ve kripto alanında
hala büyük fırsatlar görülüyor
Kripto dünyası, 2022 yılının ilk yarısında
önemli zorluklar yaşarken, kripto odaklı
şirketler haziran ayında Almanya merkezli
Trade Republic’in aldığı 1,1 milyar dolarlık
finansman da dahil olmak üzere 14,2 milyar
dolarlık yatırım aldı.
2022 yılının ilk yarısından en büyük 10 küresel
fintech yatırımı
Sıra-Şirket-Yatırım Miktarı-Merkez-Sektör
1-Afterpay-27,9 milyar dolar-Melbourne,
Avustralya-Ödemeler
2-Sia-3,9 milyar dolar-Milan, İtalya-Ödemeler
3-Bottomline Technologies-2,6 milyar dolar-Portsmouth,
ABD-Kurumsal/B2B
4-Yayoi-2,1 milyar dolar-Tokyo, Japonya-Kurumsal/B2B
5-Interactive Investor-1,8 Milyar Dolar-Leeds,
Birleşik Krallık-Varlık/Yatırım Yönetimi
6-FNZ-1,4 milyar dolar-Londra, Birleşik
Krallık-Varlık/Yatırım Yönetimi
7-SimpleNexus-1,2 milyar dolar-Lehi,
ABD-Borç Verme
8-Trade Republic-1,15 milyar dolar-Berlin,
Almanya-Sermaye Piyasaları
9-Technisys-1,1 milyar dolar-Miami,
ABD-Kurumsal/B2B
10-Superhero-1,06 milyar dolar-Sidney,
Avustralya-Varlık/Yatırım Yönetimi
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Lidio, ödemeleri özgürleştiriyor
İşletmelerin yerel ve küresel ihtiyaçlarına
yönelik hizmetlerin yanı sıra temas edilecek
milyonlarca tüketiciye de çok kanallı ve özgür
ödeme deneyimi sunmayı hedefleyen Lidio’nun
temelini 2011 yılında kurulan Mobilexpress
oluşturuyor. 2013 ve 2014 yıllarında yaptığı
atılımlarla bugün sunduğu ürün ve servislerin
temellerini atan Mobilexpress, online ödeme
geçidi, akıllı işlem yönlendirme, kart saklama,
sahtecilik önleme gibi yapay zeka destekli
birçok servisi, ihtiyaç duyabilecek tüm banka
ve ödeme kuruluşlarına entegre çalışan platformu
aracılığıyla işletme ve kullanıcılarına
sunuyor. Halihazırda Türkiye’nin alanında en
büyük e-Ticaret, Perakende, Sigorta ve Telekom
şirketlerine özel servisler geliştiren, 2021
yılının kampanyalar dönemi olarak da bilinen
kasım ayında tüm Türkiye’deki online ödemelerin
yüzde 25’inden fazlasını tek başına üstlenen
Mobilexpress platformu, Lidio’nun uçtan
uca, yeni nesil servisleriyle herkesin erişimine
açılıyor.
Türkiye’nin En Büyük ve En Kapsayıcı Ödeme
Platformu olarak konumlanan Lidio, KOBİ’den
Fortune 500’e her ölçekten şirketin ödemelerini
özgürleştiren yeni nesil finansal teknoloji
girişimi olarak işletmelere tek noktadan, sınırsız
ödeme özgürlüğü imkanı veriyor. Lidio
ile Özgür Ödemeler Dünyası, tüm POS’ları bir
arada sunan Lidio Core, Türkiye’nin en büyük
kayıtlı kart havuzu Lidio Pass, Türkiye’nin en
Finansal teknolojiler sektörüne, ödemeleri özgürleştirecek
yepyeni bir oyuncu katıldı. Ödemeler dünyasındaki derin
uzmanlığı ve yeni nesil yaklaşımıyla sektörde ezber bozmaya
hazırlanan Lidio, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de
yayımlanan kararla, 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul
Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik
Para Kuruluşları” hakkındaki kanun çerçevesinde,
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan dijital ödemelere
aracılık etmek üzere lisansını aldı…
gelişmiş Akıllı POS yönlendirme altyapısı Lidio
Smart Switch, uçtan uca pazaryeri operasyonu
sunan Lidio Pazaryeri Çözümü, karmaşık bayi
tahsilatları için tek çözüm olmaya aday Lidio
Bayi Tahsilat Servisi gibi ürün ve hizmetler sunuyor.
Lidio ayrıca tüm tahsilat işlemleri için
tek platform olma özelliğiyle sınır ötesi hizmet
sunarken, sahtecilik faaliyetlerini yüzde 95’in
üzerinde azaltan, işletmelerin maddi kayıplarını
önleyen yöntemler de barındırıyor.
Finansal teknolojilerinin hızlı dönüşen dünyasında,
“Ödemelere Sınırsız Özgürlük” sloganıyla
Lidio’nun yolculuğunu başlattıklarını
açıklayan Lidio Kurucu Ortağı ve CEO’su Emre
Güzer şunları söylüyor: “10 yılı aşkın süredir
Mobilexpress çatısı altında Türkiye’nin ve dünyanın
önde gelen şirketlerine ödeme servisleri
geliştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl neredeyse lisanslı
tüm ödeme kuruluşlarının tamamı kadar işlem
hacmine tek başımıza aracılık ettik. 160
milyon adedin üzerinde işlem ve 33 milyar
TL’den fazla hacim bugün Lidio’nun kalbi olan
Mobilexpress platformunda gerçekleşti. Yine
platformumuza kayıtlı 54 milyondan fazla
kayıtlı kredi kartı var. Neredeyse internet üzerinde
kullanılan tüm kredi kartlarını tokenize
etmeyi başardık. Buna ilave olarak Lidio’nun
faaliyetine başlaması ile birlikte Lidio Pass çatısı
altında yer alan 1,8 milyon bireysel kullanıcı
Türkiye’nin en büyük işletmelerinde pürüzsüz
Lidio süreçlerini deneyimlemeye başlayacak.
Lidio Pass logosunu da en çok tercih edilen işletmelerde
görünür kılmaya devam edeceğiz.
Bu deneyimden güç alan Lidio, yalnızca işyerlerinin
yerel ve küresel ihtiyaçlarına yönelik değil,
temas ettiğimiz milyonlarca tüketiciye de
çok kanallı ve özgür ödeme deneyimi sunacak.
Lidio bir finansal teknolojiler girişimi olmanın
ötesinde ülkemizde ve dünyada ‘özgür ödeme’
anlayışını benimseyen bir ideal. Zira Lidio ödeme
deneyiminde sınırları ortadan kaldırmayı,
tüm işletme ve tüketicilere farklı teknoloji ve
donanımlar arasından seçim yapma imkânı
tanıyacak. Hedefimiz kuracağımız küresel ve
dijital köprülerle dünyanın en büyük işletmelerinin
işlemlerini Türkiye’de gerçekleştirmek.
2023 itibarıyla 250 milyon TL gelir üretme hedefimiz
bulunuyor. Gelirlerimizi her yıl katlayarak
artıracağız. Ayrıca Türkiye’nin finansal
teknolojiler ve ödeme sistemleri alanlarında
en deneyimli ekibini de yepyeni yeteneklerle
genişletmek istiyoruz.”
Sektör Market
IT network
Eğitim alışverişleri 2 katına çıktı
Albaraka Türk Katılım Bankası
tarafından hayata geçirilen
FinTech girişim kurucusu
Insha Ventures’ın cep POS
çözümü Alneo, yeni eğitim
ve öğretim döneminde gerçekleşen
alışveriş verilerini
açıkladı. Alneo’nun verilerine
göre yaklaşık 3 milyon öğrencinin öğrenim
gördüğü İstanbul, eğitim ve kırtasiye
alışverişlerinde ilk sırada yer aldı. Alneo’nun
iş ortağı olan şirketler üzerinden edindiği
verilere göre bu yıl 1 Ağustos – 11 Eylül
tarihleri arasında geçen yılın aynı dönemine
kıyasla eğitim alışverişlerinde işlem adedi
yüzde 99 artarken, eğitim alışverişlerinin
hacminde ise yüzde 251 artış saptandı. Söz
konusu dönemde kırtasiye alışverişlerinde
ise işlem adedi yüzde 26, işlem hacmi yüzde
226 arttı.
Şirketlere hızlı, kolay ve güvenilir tahsilat alma imkânı
sunan cep POS çözümü Alneo, velilerin yeni eğitim ve öğretim
yılı alışverişlerinin röntgenini çekti. Alneo verilerine
göre bu yıl eğitim alışverişlerinde işlem adedi geçen yıla
kıyasla 2 kat artarken, eğitim alışverişlerinin hacminde
ise 3,5 kat artış gözlendi. Eğitim ve kırtasiye kategorilerinde
en yüksek alışverişin yapıldığı il İstanbul oldu…
“Türkiye’de eğitimde fırsat
eşitliği güçlendikçe eğitim
alışverişleri de artacak”
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Alneo
Direktörü Zehra Aksoy, şu açıklamada bulundu:
“Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2022-2023
eğitim ve öğretim yılı başlangıcı öncesinde de
okul alışverişlerinin arttığını gözlemledik. Uygulamamızı
kullanan şirketlerden aldığımız
verilere göre eğitim ve kırtasiye alanlarında
hem işlem adedi hem de işlem hacmi yükseldi.
Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliği güçlendikçe
ve okullaşma oranında da artış sürdükçe önümüzdeki
yıllarda da söz konusu alışverişlerin
katlanarak artmasını bekliyoruz.”
13
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
CISO ve CIO’ların siber güvenliğe
itimadını etkileyen en önemli 3 zorluk
Son birkaç yılda, siber güvenlik yatırımlarıyla uyumlu
bir şekilde dönüşmek ve yenilenmek için duyulan
büyüme ihtiyacına ayak uydurup bunu dengelemeye
çalışırken, kuruluşları tehditlere maruz bırakan siber
saldırıların sayısının hızla arttığına tanık olduk. Kritik
iş süreçlerine yönelik riskler, genellikle hâlihazırda
yeterli personele sahip olmayan siber güvenlik ekipleri
üzerinde daha da fazla baskı oluşturuyor.
Sektör Market
IT network
14
Çoğu kuruluş siber güvenliğe çok fazla dikkat
ediyor ve güvenlik çözümlerine büyük
yatırım yapmış olsa da CISO’lar ve CIO’lar
genellikle gizli ve gizlilik açısından hassas
verileri korumak için doğru yeteneklere sahip
olup olduklarından emin olmadıklarını
tartışıyorlar.
Yakın tarihli bir rapora göre, şu üç büyük
zorluk, bütünsel görünürlük eksikliği, sahte
güvenlik hissi ve yetersiz otomasyon, kuruluşlarının
güvenlik açıklarını artırıyor.
Bütünsel görünürlük eksikliği
Etkili bir siber dayanıklı stratejiye sahip
olmanın karmaşıklığını artıran temel
zorluklardan biri, güvenlik çözümlerinin
eksikliği değil, çoğu kuruluş varlıklarının
sınırlı alt kümelerine dağıttıkları, genellikle
parçalanmış bilgilere sahip bağımsız
araçlar olarak ondan fazla güvenlik çözümü
kullanıyor.
Şirket ne kadar büyükse, bu tür silolar o
kadar artıyor. Bu, birçok varlığı görüş dışında
bırakıyor ve bilgileriyle ilgili bağlam
eksikliğine ve tüm bu varlıkların kendi
aralarında ve ağ ortamına nasıl bağlandığı
konusunda netlik eksikliğine yol açıyor. Bu
varlıklardan toplanan verilerin değeri ve
kuruluşun risk değerlendirmesi etkin bir
şekilde kayboluyor. Güvenlik açıkları anında
yanıt gerektirdiğinde bu durum kabul
edilemez bir hal alıyor.
CISO’lar ve CIO’lar için ilk iş, kuruluş içinde
tam olarak ne olduğunu ve bunların
“temellerini” belirlemektir. Bilinen ve bilinmeyen
tüm varlıkların envanterinin çıkarılması
ve bu veri setinin bir yapılandırma
yönetimi veritabanında (CMDB) güncel tutulması
zorunludur. Bu, en yüksek koruma
seviyelerinin uygulanmasını sağlamak için
tüm varlıkları uygun şekilde sıralamak,
kuruluş ve iş süreçleri için en önemlilerini
belirlemek anlamına gelir. Bu sisteme sahip
olunması, daha iyi yönetime ve siber
olaylara yanıt verilmesine olanak tanır.
Sahte güvenlik hissi
Hemen hemen tüm şirketler, Uç Nokta Algılama
ve Yanıt (EDR) sistemleri, antivirüs
çözümleri, güvenlik duvarları vb. gibi çok
çeşitli güvenlik çözümleri kullanıyor. Bununla
birlikte, bilgisayar korsanlığı ve siber
suçların kurbanı olan şirketlerde yapılan
adli araştırmalar, bu saldırıların genellikle
bir güvenlik çözümü tarafından korunduğuna
inanılan bir varlığı ihlal ettiğini gösteriyor.
Ancak, bu çözümün cihazda hiç
etkinleştirilmediği ortaya çıktı.
Adli araştırmalar ayrıca, uzun süredir kötüye
kullanılan güvenlik açıklarına yönelik
yamaların genellikle eksik olduğunu gösteriyor.
Bu, siber suçlulara başka bir giriş
noktası sağlıyor. Kullanılabilir yamaların
kapsamlı bir haritası ve bunları uygulamak
için güvenilir bir süreç, izinsiz giriş riskini
önemli ölçüde azaltır.
Dahası, bir güvenlik açığı giderildikten
sonra, çoğu kuruluş bu adımların gerçekten
atıldığından emin olmak için kontrol
denetimlerinden yoksun olsa da, yama tamamen
uygulanmadan önce sistem genellikle
yeniden başlatma veya bir kayıt defteri
anahtarında değişiklik gerektiriyor. Kullanıcılar
güvenlik açığının düzeltileceğine
inansa da, açık olduğu gibi kalır.
Uyarı yorgunluğu, sahte güvenlik hissine
de katkıda bulunan başka bir faktördür,
çünkü çözümler mevcut olsa da, sistemler
o kadar çok güvenlik uyarısı üretir ki, çalışanlar
bunlara karşı duyarsız hale gelir. Sonuç
olarak, bu uyarıları görmezden gelirler
veya onlara yeterince yanıt veremezler.
Son olarak, siber güvenliği, yönetilen güvenlik
hizmeti sağlayıcılarına (MSSP’ler)
dış kaynak sağlama eğilimi, çoğu MSSP’nin
yalnızca alt kümeler veya silolar üzerinde
de çalıştığı için sağlam olmayan bir güvenlik
sistemi oluşmasına katkıda bulunuyor.
Birçok kuruluş, birden çok MSSP’nin hizmetlerini
kullanıyor; bir yönden sunucular
için, bir yönden iş istasyonları için ve bir
diğer yönden de siber güvenlik için. CI-
SO’lar ve CIO’lar her zaman tüm ortamın
gözetimine sahip olmalıdır. Bu, sözde ‘hibrit
MSSP’ dış kaynak kullanımı modelini
gerektirir: MSSP, ortamın tamamına veya
bir kısmına hizmet verirken, CISO’lar ve
CIO’lar kontrolü elinde tutar.
Yetersiz otomasyon
Güvenlik konusunda bütünsel bir anlayış
ve sağlam temellere dayanan bir güven ile
kuruluşlar, varlıkları güvenlik açıığı risklerinden
korumak için ihtiyaç duydukları
her şeye sahiptir. Ancak bunu en iyi şekilde
gerçekleştirmek için CISO’lar ve CIO’lar verilerini
ilişkilendirebilmeli ve anlayabilmelidir.
Bunu yapmak için, bilginin bağlamı
en önemli konudur.
CISO’lar ve CIO’lar bu bağlamı elde etmek
için süreçleri ne kadar otomatikleştirebilirse,
varlıkların iyileştirilmesine o kadar iyi
öncelik verebilirler ve uyarılara göre hareket
edip etmemeleri gerektiğini görmek o
kadar kolay olur.
Ayrıca, uygunluk denetimleri söz konusu
olduğunda, raporlama sürecinin hızlı ve
verimli olması hayati önem taşır. Denetimler
genellikle herhangi bir kuruluş için çok
maliyetli, zaman alıcı ve hantal bir uygulamadır.
Bu nedenle denetçiler, ihtiyaç duydukları
anda tüm verilere ve içgörüye sahip
olmalıdır. Farklı nokta çözümlerinden
veya silolardan veri toplamak karmaşıktır
ve hatalara açıktır. Dahası, bulgular derhal
teslim edilmezse denetçiler bir kuruluşun
faaliyetlerini kapatabilir. Bu nedenle otomasyon,
iş sürekliliği için çok önemli olabilir.
Sonuç
Hacker topluluğunun avantajını koruduğu
ve giderek daha karmaşık hale geldiği görülüyor,
CISO’ların ve CIO’ların, güvenlik
çözümlerinin entegre edilmesini ve kritik
varlıklar arasında uygulanmasını sağlayan
siber dirençli bir stratejiyi seviyelendirerek
ve uygulayarak kuruluşlarının, siber tehditleri
etkin bir şekilde yönetmek ve bunlara
yanıt vermek için tüm operasyonların
süreçlerinin sürekli gözden geçirilmesi ve
gözetiminin sağlamak üzere savunmasını
güçlendirmeleri gerekiyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Uzman Posta ile T-soft’tan stratejik
işbirliği anlaşması
Uzman Posta, e-ticaret altyapı şirketleri ile yaptığı stratejik
iş birliği anlaşmalarına bir yenisini daha ekledi. Uzman
Posta, lider markaların e-ticaret hizmet sağlayıcısı
T-soft ile yerli e-posta hizmetlerine ulaşmak isteyen
müşterileri için stratejik bir iş birliği anlaşması imzaladı…
Türkiye’nin yüzde 100 Yerli E-posta Servisi Uzman
Posta, T-soft ile yerli e-posta hizmetlerine
ulaşmak isteyen müşterileri için stratejik bir iş
birliği anlaşması imzaladı. İki şirket arasında
imzalanan anlaşma, Uzman Posta’nın Ekonomik
E-Posta ve Hibrit Exchange ürünleri için
T-soft müşterilerine özel ilk 2 ay ücretsiz iş
ortaklığını içeriyor.
İş birliği anlaşması ile ilgili açıklama yapan
Uzman Posta Satış ve Pazarlama Direktörü
Okan Aslım, iş birliğinden memnuniyet
duyduklarını belirterek, “Uzun vadeli iş
birliklerine önem veren bir şirket olarak, vizyonumuzu
paylaşan markalarla birlikte yol
almanın çok değerli olduğunu biliyoruz. Bu anlamda
T-soft müşterilerine özel ilk 2 ay ücretsiz
sunduğumuz Ekonomik E-Posta ve Hibrit Exchange
ürünlerinin, T-soft müşterilerin talep
ve ihtiyaçlarını karşılayacağını düşünüyoruz”
dedi.
T-soft Satış Pazarlama Direktörü Gökhan Karahan
ise, “2003 yılından bu yana Türkiye’deki
birçok şirkete e-ticaret altyapısı sağlıyor, yenilikçi
bir vizyonla şirketimizi gelişmeye devam
ediyoruz. Uzman Posta ile olan iş birliğimizden
memnuniyet duyuyor ve iş birliğimizin daha
da büyüyeceğine inanıyoruz” dedi.
Ekonomik ve Hibrit Exchange
e-posta paketlerimizle T-soft
müşterilerine birçok avantaj
sağlayacağız
KVKK ve regülasyonlara uygun Ekonomik
ve Hibrit Exchange çözümleri ile T-soft
müşterilerine birçok avantaj sunulacağını
belirten Okan Aslım, Uzman Posta Kurumsal
E-posta Hizmeti’ni kullanan müşterilerin Ekonomik
E-Posta Paketi ile her kullanıcıya ayrı
ayrı kapasite tanımlayabileceğini, alınacak
her 5GB’lık e-posta paketleri ile istenilen kullanıcıya
5 ve 5’in katları şeklinde kapasitelerde
e-posta tanımlanabileceğini, böylece gereksiz
yüksek maliyetlerden tasarruf edilebileceğini
vurguladı. Halihazırda işletme e-posta’ları için
Exchange kullanan müşterilerin ise maliyetleri
düşürmek için Hibrit Exchange altyapısını kullanabileceğini
belirtti.
Ayrıca, Hibrit Exchange ile istenilen sayıda
kullanıcı için Exchange hizmeti almaya devam
ederken, kalan kullanıcılarınız için de aynı
alan adı altında daha uygun fiyatlı Uzman Posta
altyapısından yararlanılabileceğini sözlerine
ekledi.
Kampanya yıl sonuna kadar
geçerli olacak
31 Aralık 2022 tarihine kadar geçerli olacak
kampanya ile T-soft müşterilerine ilk 2 ay
Ekonomik E-Posta ve Hibrit Exchange çözümleri
ücretsiz sağlanacak. Hiçbir taahhüt
içermeyen hizmetler için müşteriler 2. aydan
sonra isterlerse seçtikleri çözümü hiçbir ücret
ödemeden iptal edebilecekler. Ayrıca hizmetten
memnun kalmayan müşteriler için ücretsiz
geri taşıma imkanı sağlanacak.
Sektör Market
IT network
Winncom ve Cambium Networks,
Türkiye’deki ortaklığını geliştiriyor
Winncom Technologies
Türkiye Bölge Satış Yöneticisi
Elwira Koszewska,
“Cambium Networks çözümlerinin
dağıtımını artırmaktan memnunuz.
Türkiye bizim için oldukça önemli bir
piyasadır ve olağanüstü kablosuz ve kablolu
bağlantı çözümleri arayan çok çeşitli dikey
piyasalar ortaya koymaktadır. Cambium
Networks ve Winncom konaklama, eğitim, telekomünikasyon
ve kamu sektörlerinde güçlü
bir geçmişe sahiptir, bu da Türkiye’de başarılı
bir ittifak oluşturmamızı sağlayacaktır. Cambium
Networks firmasının bulut yönetimli
sabit kablosuz geniş bantlı kurumsal kablosuz
ağ ve anahtarlama önerilerini en uygun toplam
mülkiyet maliyeti ile sunmaktan heyecan duyuyoruz”
şeklinde konuştu.
Cambium Networks binlerce otel organizasyonuna,
topluluğa, şehre, hükümete, kamu
hizmet kuruluşuna ve diğer işletmelere güvenilir
ağ çözümleri sunmaktadır. Hepsi merkezi
olarak cnMaestro yönetim sistemi aracılığıyla
yönetilen iç ve dış ortamlarda kablosuz erişim
ve multigigabit sabit kablosuz WAN teknolojileri,
misafirler, personel, bakım ekipleri,
Winncom Technologies, Türkiye piyasası için Cambium
Networks ile ortaklığını güçlendirdiğini duyurdu. Çeşitli piyasalar
ve uygulamalar için eksiksiz çözümler sunan Winncom,
geniş bantlı kablosuz ağ ürünlerinde önemli bir deneyime sahip.
2016 yılında Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan Winncom,
piyasanın talebiyle işletme hizmetlerinin yeterliliğini ve
kapsamını artırmaya odaklanarak gelişmesini sürdürdü. 2022
yılından itibaren de Türkiye’deki satışlarını ve yerel desteğini
artıran Winncom, Türk müşterilerine artık yerel olarak ve kendi
dillerinde satış, destek ve mühendislik hizmetleri sunuyor…
IoT-bağlantılı cihazlar ve video gözetim kameraları
için güvenli erişimi güçlendirir.
Cambium Networks Bölge Satış Yöneticisi
Kristijan Fabina, “Winncom küresel bir distribütördür
ve şirketimizi Türkiye ve Orta Doğu’da
büyütürken ideal bir ortak olacaktır.
Winncom ürünlerimize fazlasıyla aşinadır,
Türkiye’deki yerel satış ve teknik görevlileri
ile EMEA bölgesinde mevcuttur ve Cambium
Networks çözümlerinin kullanımı ve entegrasyonu
konusunda teknik uzmanlık ve olağanüstü
bir destek sağlayacaklarından emin olabilirsiniz.
Türkiye’deki geniş bantlı kurumsal
kablosuz bağlantı ve güvenlik ortamında pek
çok sorun mevcuttur ve müşteriler, güvenlikten
ödün vermeden uygun fiyatlı ve yüksek kaliteli
çözümler elde etmek istemektedir. Winncom
ile ortaklığımız sayesinde bu ihtiyaçları
karşılayacağız.”
15
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Avrupa’da hesap açmanın en kolay
yolu: UPTION AVRUPA HESABI
Aktif Bank iştiraki olarak dünya genelinde 176 ülkede,
400 binden fazla işlem noktasıyla hizmet veren UPT’nin
dijital dünyada ışık saçan UPTION uygulaması, UPTION
Avrupa Hesabı’nı kullanıcıları ile buluşturuyor…
Aktif Bank iştiraki olarak dünya genelinde 176
ülkede, 400 binden fazla işlem noktasıyla hizmet
veren uluslararası para transferi ve Türkiye’nin
öncü ödeme ve elektronik para şirketi
UPT’nin UPTION uygulaması, kullancılarına
Avrupa’da IBAN tahsis etmeye başladı. Türkiye
Cumhuriyeti Vatandaşı olan müşterilerine Avrupa
bölgesinde (tüm SEPA bölgesinde) geçerli
bir IBAN tahsis eden UPTION, Avrupa Hesabı
ile Avrupa’daki banka hesapları ile kolayca ve
hızlı bir şekilde para transferi yapabilme imkânı
taşıması açısından çok büyük kolaylık ve hız
sağlıyor.
IT network
Sektör Market
16
‘Avrupa ile dijital iş
yönetiminde en iyi çözüm:
UPTION Avrupa Hesabı’
Avrupa’ya para gönderip Avrupa’dan para
alan, işini tamamen dijital olarak yönetmek
isteyenler için çok büyük avantaj sağlayan UP-
TION; yeni özelliği Avrupa Hesabı ile, dijital iş
yönetiminde kolay ve hızlı çözümler sunuyor.
UPTION Avrupa Hesabı özellikle Avrupa’ya
hizmet sağlayan freelancer’ların, uzaktan çalışanların
Avrupa’dan sağladıkları kazançlar
için hızlı ve güvenli para transferini sağlayacak
olması nedeniyle büyük önem taşıyor. Günümüzde
en popüler para kazanma yollarından
birisi haline dönüşen freelance çalışanlar için
bu özellik çok büyük fayda sağlayacak.
UPT Genel Müdürü Hakan Özat, “Avrupa bölgesinden
paralarını almakta zorlanan önemli
bir kitlenin sorununu anlayıp ihtiyaçlarını doğru
şekilde karşılıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti
Vatandaşı olan kullanıcılarımıza UPTION’da
ücretsiz bir şekilde Avrupa hesabı sağlayarak
Avrupa bölgesinde (tüm SEPA bölgesinde) geçerli
bir IBAN tahsis edeceğiz ve bu sayede kolay
bir şekilde para transferi gerçekleştirebilecekler.
Kullanıcılarımız bu sayede artık Avrupa
ülkeleri ile yapacakları para transferlerinde direkt
olarak UPTION Avrupa Hesabı’nı kullanarak
büyük bir avantaj elde edecekler. UPTION
kullanıcıları tutardan bağımsız olarak sadece 1
EUR ödeyerek Avrupa’dan para alıp Avrupa’ya
para gönderebiliyor. Avrupa’dan ödeme alma
veya Avrupa’ya gönderim yapmada daha uygun
bir alternatif bulunmuyor. Günümüzde en
popüler para kazanma yollarından birisi haline
gelen freelance çalışma sistemi, her geçen gün
pek çok yeni kişinin tercihi olmayı sürdürüyor.
Biz freelance çalışan insanlara da çok büyük
fayda sağlamış oluyoruz” açıklamalarında bulundu.
UPTION Avrupa Hesabı’na
sahip olmak çok kolay
Avrupa’da hesap açmak isteyen kullanıcıların
tek yapması gereken UPTION uygulamasına
girip “Hesaplarım” menüsünden “Avrupa’da
Hesap Aç” tuşuna basmak ve başvuruda bulunmak.
Kısa süre içinde başvuru değerlendiriliyor
ve sonucu ile ilgili bilgi veriliyor. UPTION Avrupa
Hesabı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
kullanıcılar kolayca hesap açabiliyor, hesap açmak
için oturum izni veya bizzat başvuru isteyen
ülkelere gitmeye gerek kalmıyor ve Avrupa
hesabındaki bakiye Türkiye’de kullanılıyor.
UPTION Avrupa Hesabı sahibi olmak isteyen
kullanıcılar hesap açarken herhangi bir ücret
ödemiyor. Kullanıcıların hesabına para geldiğinde
işlem başına 1 EUR, hesabından para
çıkışı olduğunda ise işlem başına yine 1 EUR
işlem ücreti alınıyor.
‘UPTION Kart, yurt dışında
kur çevirim ücretinden
korunma olanağı sağlıyor’
Türkiye’nin lider para transferi şirketi UPT,
finans sektöründe geliştirdiği hayatı kolaylaştıran
inovasyonlarına hız kesmeden devam
ediyor. UPT, Avrupa Hesabı ile birlikte piyasaya
sürdüğü UPTION Kart ile istenilen hesaba (TL,
USD veya EUR) anlık bağlanabilme imkânı
sunarak yurt dışında yapılan harcamalarda
kur çevrim ücretinden korunma imkânı
sunuyor. Ayrıca UPTION Kart, Türkiye’de
yaşayıp kart sahibi olamayan yabancılar içinse
birikimlerini bir hesapta tutabilecekleri kart
işlevi görüyor.
UPTION Kart’a yorucu ve zahmetli süreçler yaşamadan
çok kolaylıkla ulaşılıyor. UPTION uygulamasından
başvuru yaptıktan sonra isme
özel kart adrese teslim ediliyor. Kuryeyi beklemek
istemeyenler ise UPT şubelerinden veya
anlaşmalı satış noktalardan UPTION Kart alıp
uygulama üzerinden tanımlayarak kullanabiliyor.
Ayrıca dileyen kullanıcılar uygulama
üzerinden sanal kartını anında oluşturup kullanmaya
başlayabiliyor.
Yurt içinde ve yurt dışında güvenle harcama
yapma imkânı sağlayan UPTION Kart ile ilgili
açıklamalarda bulunan Özat, “2021 yılında
hayata geçen UPTION mobil uygulaması ile
kişiye özel IBAN da vererek ciddi bir kolaylık
sağlamıştık. Türkiye’de kayıtlı 1.2 milyon yabancı
uyruklu kişi var. Türkiye’de ise 1 milyon
Türk Vatandaşı yurt dışına para transferi yapıyor.
Dolayısıyla 2.2 milyon kişi bizim direkt
hedef kitlemiz oluyor. Biz bu kitleye para transferi
konusunda çok ciddi kolaylık sağlamayı
planlıyoruz. Piyasaya çıkardığımız UPTION
Kart ile de kullanıcılara tüm dünya üzerinden
alışveriş yapma ve ATM’lerden para çekip yatırma
hizmetini sunuyoruz. UPTION Kart’a
sahip olan müşterilerimiz uygulama üzerinden
dilediği zaman Türk Lirası, Dolar veya
Euro hesaplarına kartını bağlayabiliyor. Bu
sayede yurt dışında yaptıkları harcamalarda
kur çevrim ücretinden kendilerini koruyabiliyorlar.
Ayrıca UPTION Kart, Türkiye’de yaşayıp
kart sahibi olamayan yabancılar içinse
artık birikimlerini güvenli bir şekilde online
ve fiziki noktalardan harcayabilme imkanı
sunuyor. Mastercard ödeme şemasına kayıtlı
olan UPTION Kart, ile fiziki veya online
bütün alışverişlerinizde kullanmak mümkün
hale geliyor. Para transferinde uygulamanızda
veya kartınızda oluşmuş olan bakiyenizi yurt
dışında da çok rahatlıkla kullanabiliyorsunuz.
Tüm bunların yanı sıra, Türkiye’den hem
yurt dışına çalışmak için gidenlerin hem
de öğrenim için giden öğrencilerin hizmet
almaları ve kendilerine gelen para transferlerini
kullanmaları noktasında UPTION Kart’ı çok
önemli bir çözüm noktası haline getirme
hedefimize ulaşmış durumdayız. Dolayısıyla
beklentilerimiz UPTION Kart’ın yenilikçi ve
kullanıcı dostu özellikleriyle birçok insana
ulaşması yönünde” dedi.
“Hem maliyet hem de hız
anlamında son derece
iddialıyız”
10 yılı aşkın süredir global para transferi dünyasında
en çok tercih edilen firmalardan biri
olarak sektörüne yön veren UPT, geliştirdiği
UPTION uygulaması ile kullanıcılarına yenilikçi
çözümler sunuyor. Uygulamanın detaylarına
değinen Özat, “UPT olarak biz teknolojiyi
yakından takip ediyoruz ve dijitalleşmeye çok
önem veriyoruz. Uluslararası para transferinde
şeffaflık, hız ve maliyet avantajı sunuyoruz.
Geliştirdiğimiz UPTION uygulaması ile kullanıcılar
yurt içi ve yurt dışına ister hesaba, ister
isme para gönderebiliyor, yurt dışından adına
gönderilen parayı hesaplarına alabiliyor. Üstelik
bunları çok uygun işlem ücretleri ile yapabiliyorlar.
En önemli farkımız, oturduğunuz
yerden dünyanın öbür ucuna, dakikalar içinde
çok uygun fiyata para transferi gerçekleştirebiliyor
olmanız. Hem maliyet hem de hız anlamında
son derece iddialıyız. Bu durum elbette
ki çok önemli avantajları beraberinde getiriyor.
Günümüzde tüm bu unsurlar önemli bir fark
yaratmanıza neden oluyor. Yazılımımızın da
bize ait olması UPTION olarak bir diğer avantajımız”
diyerek UPT’nin dijital teknolojideki
yeniliklerini aktardı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Panasonic, dayanıklı el terminali
TOUGHBOOK N1 Flat’i tanıttı
Barkod okuyucuya sahip TOUGHBOOK N1 Flat, kargo dağıtıcıları,
depo çalışanları ve saha hizmetleri teknisyenleri
için uygun maliyetli bir çözüm olarak öne çıkıyor…
Panasonic, popüler TOUGHBOOK N1 dayanıklı
Android el terminalinin kargo dağıtıcıları,
depo çalışanları ve saha hizmetleri
teknisyenleri için uygun olan yassı versiyonunu
tanıttı. Pek çok farklı barkod türünü
okuyabilen kamera temelli entegre barkod
okuyucuya sahip olan ve 4.7” kategorisindeki
en hafif el terminallerinden birisi olan TOU-
GHBOOK N1 Flat, bu özellikleriyle posta ve
kargo hizmetlerinde, ulaşım veya lojistik
sektöründe yer alan hareket halindeki çalışanlar
için ideal hale geliyor. El terminali
aynı zamanda Bluetooth ile depolarda kullanılan
giyilebilir barkod okuyucu gibi tarayıcı
çözümlerinin de kolaylıkla bir parçası haline
gelebiliyor.
HD kapasitif, birden fazla parmağı algılayabilen
ve gün ışığında okunabilen ekran, parlak
güneş ışığı altında veya yağmur yağarken
ve eldiven giyerek çalışanlar için tasarlandı.
Cihaz aynı zamanda daha ince çizimler gerektiren
imza toplama gibi işlemler için ise
opsiyonel dijital kalem ile kullanılabiliyor.
Belgelerin fotoğrafını çekmek ve web kamerası
olarak kullanmak içinse 8MP arka
ve 5MP ön kamerası bulunuyor. Dayanıklı
el terminalleri pazarındaki diğer cihazlarla
kıyaslandığında ses, veri ve hareket haline
WiFi seçenekleri sunan iletişim imkanlarıyla
da öne çıkıyor.
Yoğun bir programa sahip dağıtım görevlisinin
zorluklarını giderecek şekilde tasarlanan
cihaz, 12 saat çalışma süresinin
yanı sıra kullanıcının cihazı kapatmadan
bataryayı değiştirebilmesine de imkan tanıyor.
Android 11 işletim sistemine ve uzun
vadeli güvenlik güncellemelerine sahip olan
cihaz, 4GB RAM’e sahip Qualcomm Octa
Core işlemcilerle ve 64GB depolamayla
donatılıyor.
Tamamen dayanıklı cihaz yoğun iş ortamları
için tasarlandı ve MIL-STD-810G standardıyla1
test edildi. Ayrıca 2,1 metre yükseklikten
düşme testini de başarıyla geçti. Donmuş
veya soğutulmuş gıda teslimatı sürücüleri
gibi işlerini soğuk ortamda yapanlar için cihaz
-20° ile +50°C arasındaki sıcaklıklarda
çalışabiliyor.
Panasonic COMPASS ile
Android’in gücü şirketlerde
açığa çıkıyor
Android Enterprise programında yer alan
TOUGHBOOK N1 Flat, Panasonic’in Eksiksiz
Android Hizmetleri ve Güvenlik (COM-
PASS) desteğine sahip. COMPASS paketinde
Panasonic’in dayanıklı Android cihazlarının
şirketlerde güvenle yapılandırılması, hizmete
alınması ve yönetilmesi için gereken her
şey yer alıyor.
Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Avrupa
Ürün Yöneticisi Dirk Weigelt, konuyla
ilgili şunları söylüyor: “Kargocuların ve lojistikçilerin
yoğun dünyasında mobil çalışanların
kullanımı kolay ve her gün yaşanabilecek
düşmelere ve zorlayıcı iş ortamının
etkilerine dayanabilecek bir cihaza ihtiyacı
var. TOUGHBOOK N1
Flat her türlü hava koşulunda
dağıtımlar arasında
rotayı incelerken,
barkodu okuturken,
bir imza alırken veya
güvenli teslimatın fotoğraflarını
çekerken
kullanabileceği ideal
bir dayanıklı cihaz
olmasıyla öne çıkıyor.”
Sektör Market
IT network
Sosyal medya 2022’de 10 milyon yeni
kullanıcı kazandı
Her yıl 230 ülkede
insanların çevrimiçi
davranışlarına ilişkin
küresel raporlar
hazırlayan We
Are Social ve Kepios’un
Temmuz 2022
raporuna göre, Türkiye’de toplam nüfusun
yüzde 82,4’i sosyal medya kullanıyor. Türkiye’de
insanlar her gün 3 saat 3 dakikalarını
sosyal medyada geçiriyor. Bu süre internette
geçirilen toplam sürenin yüzde 39,4’üne denk
geliyor.
Türkiye’de sosyal medya platformlarını kullananların sayısı
2022 yılının ilk yarısında 10 milyon 612 bin 500 arttı…
En fazla artış Tiktok ve
Snapchat’te
Yılın ilk yarısında kullanıcı sayısını en fazla
artıran sosyal medya platformu Tiktok oldu.
2022 yılının ilk 6 ayında 4 milyon 262 bin 500
yeni kullanıcı kazanan Tiktok’u 2 milyon 500
bin yeni kullanıcı ile Snapchat izledi. İlk 6 ayda
kullanıcı sayısını Twitter 1 milyon 900 bin, Instagram
1 milyon 400 bin, Youtube ve Facebook
ise 300’er bin artırdı. Linkedin kullanıcı sayısını
aynen korurken, Facebook Messenger’in
kullanıcı sayısı 50 bin geriledi.
Ortalama 7,9 sosyal medya
hesabımız var!
Youtube, düşük orandaki artışa rağmen Türklerin
en fazla ilgi gösterdikleri sosyal medya
platformu olma özelliğini korudu. 57 milyon
700 bin kullanıcısı olan Youtube’u, 53 milyon
550 bin kullanıcıya sahip Instagram izliyor. Facebook
34 milyon 700 bin, Tiktok 30 milyon 826
bin, Twitter 18 milyon, Messenger 16 milyon
750 bin, Snapchat 15 milyon 400 bin, Linkedin
ise 12 milyon kullanıcı sayısına sahip. Raporda
internet kullanıcılarının yüzde 98,5’inin en az
bir sosyal medya platformuna üye olduğu, kişi
başı ortalama 7,9 ayrı sosyal medya hesabı kullanıldığı
belirlendi.
E-Ticaretin hedefi sosyal
medya
Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un
kurucu ortağı Güçlü Kayral,
2021’in tamamında 8,9 milyon yeni kullanıcı
kazanan sosyal medya platformlarının, kullanıcı
sayılarını bu yıl sadece 6 ayda 10 milyon 612
bin 500 artırdıklarına dikkati çekerek, şunları
söyledi: “Sosyal medyanın bu denli büyük kitlelere
ulaşması, e-ticaretin reklamlarını bu alana
kaydırmasına neden oldu. Türkiye’de 44 milyon
e-ticaret müşterisi var. Hedef, müşteri sayısını
günün 7 saat 45 dakikasını internette, 3 saat 3
dakikasını ise direkt sosyal medyada geçiren 70
milyonun üzerindeki kitlenin tamamına ulaşmak.
Sosyal medya kullanıcılarının tamamı
e-ticaret ekosistemine dahil edilirse yıllık e-ticaret
hacmi 800-900 milyar liraya ulaşır.”
17
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Arzum 55’inci yaşını 55 ayrı tasarımla kutladı
Arzum, 55’inci yılını 55 farklı tasarımcıyla gerçekleştirdiği
sergi ile kutladı. Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat
Kolbaşı, “Şimdi 55 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız
ilhamla ikinci 55 yıllık yolculuğumuza başlama zamanı.
Önümüzdeki dönemde hedeflerimizin merkezine; istikrarlı,
sürdürülebilir büyümeyi alarak global marka olma
yolunda emin adımlarla yürümeye, ürün çeşitliliğimizle
her kesimden tüketiciye hitap etmeye, toplumun tamamını
kapsamaya devam edeceğiz” dedi…
Sektör Market
IT network
Türkiye’nin önde gelen elektrikli ev
aletleri markası Arzum, 55’inci yılını 55
farklı tasarımcıyla gerçekleştirdiği sergi
ile kutladı. 55 tasarımcının, Arzum’dan
aldığı ilhamla tasarladığı Öteki Çağlarla
Arzum’lu Yıllar kitabı ile geçmişe
seyahat niteliği taşıyan etkinlik, 20-23
Eylül tarihleri arasında İstanbul Galataport’ta
gerçekleştirildi. Arzum’un
yolculuğunun 55 farklı tasarımcının gözünden
yorumlandığı nostaljik sergide,
Arzum yöneticileri farklı sektörlerden
renkli isimlerle keyifli sohbetler gerçekleştirdi.
Serginin ilk günü Melda Yücel
Kocaalp’in moderatörülüğünde İzzeddin
Çalışlar, Mehtap Yıldız ve İlkay Gürpınar
55’inci yıl kitabının hikâyesine dair
keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. İkinci
günde Özlem Güsar Arzum yöneticilerini
kanaat önderleri ile bir araya getirdi.
Aynı gün Arzum CEO’su Mete Zadil,
Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat
Kolbaşı ve Ahmet Faralyalı; ‘Film mi?
Bilim mi?’ temasıyla güzel bir 55’inci yıl
sohbeti yaptı. Serginin üçüncü gününde
Tarihçi-Yazar Saffet Emre Tonguç ve
Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat
Kolbaşı’nın 600 yıllık Türk kahvesi kültürünün
yanı sıra Arzum’un yarım asırlık
tarihi ile ilgili sohbet izleyenlerden
büyük ilgi gördü. Serginin son günü ise
ShiftDelete’nin kurucusu Hakkı Alkan
ile Mete Zadil’in sohbeti keyifle izlendi.
Dört gün süren etkinlik boyunca Osmanlı
sarayında Türk kahvesi sunumu
yapılırken, etkinliğe katılan misafirlere
Arzum OKKA Ailesi ile hazırlanan; tam
kıvamında, enfes lezzette, bol köpüklü,
OKKA’lı Türk kahvesi ikramı edildi.
İbrahim Kolbaşı tarafından atılan Arzum’un
1966’da yerli bir marka olarak
doğduğunu belirterek, “55 yıllık köklü
geçmişe sahip, Türkiye’nin kendi alanında
en köklü oyuncularından biriyiz. Yenilikçi
yaklaşımımızla Küçük Ev Aletleri
sektöründe bugün geldiğimiz noktada
6 farklı ürün kategorisinde 650 ürünümüzle
sadece Türkiye’de değil dünyada
da tercih edilen, milyonlarca kişinin
evinde, ofisinde kullanılan bir marka
haline geldik. Global bir marka olmak
en büyük hedefimiz. Tasarım, teknoloji
ve inovasyon en çok önem verdiğimiz
kavramlar. Türkiye’nin ve dünyanın en
önemli tasarımcılarıyla çalışıyoruz. Birlikte
ilkleri tasarlayarak sektöre öncülük
ediyor, trendleri belirliyoruz. Bu da bize
büyük gurur veriyor” dedi.
“Kitabımızı kutlamaların
merkezine koyduk”
“Arzum olarak 55’inci yaş günümüzü,
bize yakışır şekilde kutlamak istedik” diyen
Murat Kolbaşı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle 55 yıllık köklü geçmişiyle
Türkiye’nin en önemli değerlerinden biri
olan Arzum’un hikâyesini kitap haline
getirerek ölümsüzleştirdik. Kültür dünyamıza
ve sektörümüze önemli katkıda
bulunduğumuza inandığımız ‘ÖTEKİ
ÇAĞLARLA ARZUM’LU YILLAR’ kitabımızı,
55’inci yıl kutlamalarımızın merkezine
koyduk. Tamamı kendi alanında
başarılı işlere imza atmış, 55 tasarımcının
sahip olduğu 55 farklı bakış açısı,
sergimizi daha da keyifli ve zengin hale
getirdi. Türk kahvesi kültürünü tüm
dünyaya yayma misyonuna sahip bir
marka olarak etkinliğimizde Türk kahvesine
çok özel bir yer ayırdık. Dört gün
boyunca gerçekleştirdiğimiz Osmanlı
sarayında Türk kahvesi sunumumuz
kahveseverlerden yoğun ilgi gördü. Şimdi
artık 55 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız
ilhamla ikinci 55 yıllık yolculuğumuza
başlama zamanı. Buna ben ve tüm
ekip arkadaşlarım hazırız. Önümüzdeki
dönemde hedeflerimizin merkezine; istikrarlı,
sürdürülebilir büyümeyi alarak
global marka olma yolunda emin adımlarla
yürümeye, ürün zenginliğimiz ve
çeşitliliğimizle her kesimden tüketiciye
hitap etmeye, toplumun tamamını kapsamaya
devam edeceğiz. Tüketicilerimizin
hayatını kolaylaştırırken, onlar için
her anı ve her evi iyileştiren, güvenilir ve
kaliteli ev teknolojileri sunmayı, yakın ve
ulaşılabilir bir marka olmayı sürdüreceğiz.”
18
“Tasarım, teknoloji ve
inovasyona önem veriyoruz”
Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat
Kolbaşı, temelleri, 1950’li yılların başlarında
Kazım Kolbaşı, Kemal Kolbaşı ve
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Teknopark İstanbul projeleri beşinci kez iş
dünyası ile buluştu
Türkiye girişimcilik ekosisteminin en büyük destekçilerinden
Teknopark İstanbul, bünyesindeki kuluçka
merkezi Cube Incubation ile ‘Açık Kapı: İş Dünyası ile
Buluşma’ programının beşincisini gerçekleştirdi…
Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube
Incubation’da yer alan “derin” teknoloji girişimcileri
ile iş dünyasından firma temsilcilerinin
bir araya geldiği “Açık Kapı: İş Dünyası ile
Buluşma” etkinliklerinin beşincisi düzenlendi.
Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Metin Yerebakan ile Teknopark İstanbul
Genel Müdürü Bilal Topçu’nun ev sahipliğindeki
programda, 5 girişim ve 3 Ar-Ge firması
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu
ve Meclis üyelerine sunum gerçekleştirdi.
Proje sayısı ve ihracatta 10 kat
artış
Program açılışında konuşan İTO Başkanı
Şekib Avdagiç, Teknopark İstanbul’un, ulusal
ve uluslararası önemli teknoloji firmalarının
yer almak istediği küresel çapta bir merkez
haline geldiğini söyledi. 2014’te 68 bin 513 metrekare
kapalı alanı olan Teknopark İstanbul’un
bu yıl 387 bin 46 metrekareye ulaştığını ifade
eden Avdagiç, 2014’te 86 olan Ar-Ge firma sayısının
416’ya, bin 526 olan Ar-Ge mühendisi sayısının
ise 8 bin 374’e çıktığını vurguladı. Proje
sayısında da 2 bin 823 rakamına ulaştıklarını
kaydeden, Avdagiç, “Yüzde 100 doluluk oranıyla
ve seçkin firmalarımızla ödül almadan
geride bıraktığımız bir yıl olmadı. Gelirimiz
2022’de 9,5 milyar liraya, ihracatımız ise 381,5
milyon dolara ulaştı” dedi.
Yerebakan: Dünya
teknolojisinin önündeyiz
Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Metin Yerebakan da yaptığı konuşmada,
programın amacının firmaların yenilikçi
projelerinin İTO Meclis Üyelerine anlatılması
olduğunu söyledi. Beyin göçünün önüne geçmeye
çalıştıklarını vurgulayan Yerebakan,
“Teknoparkımızda bulunan şirketlere yatırımların
arttığını görüyoruz. Dünyada yeni projelendirilen
bir ürünün, bu merkezde testini
yapıyoruz. Bu da dünyadaki trendleri takip
etmediğimizi, dünyanın bizi takip ettiğini gösteriyor.
Dünyada sadece 3 merkezde üretilen
grafen, Teknopark İstanbul’da da üretiliyor”
diye konuştu.
14 girişimciye bir yılda 750
milyon lira yatırım
Konuşmasında 2023’te Türk savunma sanayiinin
ana oyuncularının teknoloji merkezlerinde
olacağını kaydeden Teknopark İstanbul Genel
Müdürü Bilal Topçu ise, 2014 yılında 218 olan
kuluçka merkezine başvuru sayısının 2022’de
4 kat arttığına dikkat çekti. Topçu, “Son bir yılda
14 girişimcimiz, 2,7 milyar TL değerleme ile
750 milyon TL yatırım aldı. MİLGEM, DASAŞ
Albatros İHA, SSB& BMC Altay Tankı, Delta
V- Tesor Hibrit Roket Motoru, TÜRKSAT 6A
ve TUSAŞ Milli Muharip Uçağı, bu merkezden
çıkan savunma sanayii ürünleri. Buradaki orta
ölçekli girişimlerin de büyük projelere dahil
olma şansı oluyor” dedi.
Etkinlikte girişimci firmalar olarak Lugath,
Scalar Vision, Optiyol, Lightway ve Umayana,
AR-GE firmaları olarak ise BMC Motor, Altınay
ve RS Research sunum gerçekleştirdi.
Sektör Market
IT network
Gigabit hızda yönlendirici: MR30G
Mercusys, hem kablolu hem kablosuz bağlantıda yüksek
hızlar sunan MR30G yönlendiricisini satışa sundu.
Yüksek hızın yanı sıra geniş kapsama alanı sunan ürün,
kolay kurulup yönetiliyor ve IPTV desteğine de sahip…
Bütçe dostu ürünleriyle Türkiye pazarında
kısa sürede iyi bir yer edinen Mercusys, yönlendirici
(router) ailesine yeni bir model ekledi.
MR30G model yönlendirici 802.11ac Wi-
Fi standardını destekliyor ve toplamda 1200
Mbps kablosuz hızlara ulaşabiliyor. Aynı zamanda
Gigabit bağlantı noktaları olan ürün,
kablolu bağlantıda da yüksek hızlar ile bir
evin ihtiyacını rahatlıkla karşılıyor.
Çift kanallı (dual band) ürün, 5 GHz bandında
867 Mbps, 2.4 GHz bandında ise 300 Mbps
kablosuz hızlara sahip. MU-MIMO teknolojisi
sayesinde daha fazla cihaza bağlantı desteği
sunan MR30G, ağ verimliliğini artırıyor.
Aynı zamanda Wi-Fi kapsama alanını da
genişleten yönlendirici üzerinde dört adet 5
dBi’lik anten bulunuyor. Bu güçlü antenler ve
hüzmeleme (beamforming) teknolojisi sayesinde
standart bir evin her yerinden Wi-Fi’a
ulaşmak mümkün oluyor.
Gigabit Hızda Kablolu Bağlantı
Mercusys MR30G, ağa kablo ile bağlanabilen
akıllı TV, oyun konsolu gibi cihazların
yüksek hızda ağa erişmesini sağlıyor. Yönlendirici
üzerinde 3 adet (biri WAN) Gigabit
bağlantı noktası yer alıyor. Böylece hem kablosuz
hem kablolu bağlantıda yüksek hızlar
elde ediliyor ve aynı anda farklı cihazlar güçlü
bir şekilde ağa erişebiliyorlar.
Yönlendirici modunun yanı sıra erişim noktası
(access point) olarak da işlev gören ürün,
ağın yönetimini kolaylaştırıp güvenliğini artıran
özelliklerle donatılmış durumda. Güçlü
ebeveyn denetimleri sayesinde özellikle
çocukların sanal ortamdaki güvenliğini kolayca
sağlayabiliyor. Misafir Ağı uygulaması
ve seçilen cihazlara öncelik verebilmesi gibi
özellikler ile ağın kontrolü mümkün oluyor.
Çok sıkı ve titiz testlerden geçerek satışa
sunulan Mercusys MR30G’nin tavsiye edilen
satış fiyatı KDV dahil 39 USD olarak açıklanıyor.
19
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Amazon’un Türkiye’deki ilk lojistik üssü açıldı
Türkiye’ye yatırımlarına devam eden Amazon, ilk lojistik
üssünü açtı. Lojistik merkezi ile yılda bini aşkın
istihdam sağlayacak olan Amazon’un pazaryerinde
satış yapan Türkiye’deki KOBİ sayısı geçtiğimiz yıla
göre yüzde 50 artarak 25 bini aştı…
Sektör Market
IT network
20
Amazon, bugün yaptığı açıklamayla Türkiye’deki
ilk lojistik üssünün açıldığını
duyurdu. 100 milyon doları aşkın yatırım
ile faaliyete geçen, artan müşteri talebinin
karşılanması konusunda önemli katkılar
sağlayacak lojistik üssü, bir yılda bini aşkın
yeni istihdam yaratacak.
Amazon’un Tuzla, İstanbul’da kurulan
yeni lojistik üssünde görev alacak mühendislik,
insan kaynakları, muhasebe,
iş sağlığı ve güvenliği, bilgi işlem (IT)
alanlarındaki roller ve ürünlerin kabulü
ve depolanması ile müşterilerin siparişlerinin
seçilip paketlenmesinden sorumlu
depo operatörleri için işe alım süreçleri
geçtiğimiz aylarda başlamıştı. Çalışanlar,
Amazon.com.tr’de geçerli çalışan indirimlerinin,
ek sağlık, hayat ve kaza sigortasının,
genişletilmiş ebeveynlik izninin ve
daha fazlasının dahil olduğu kapsamlı yan
haklar ve rekabetçi maaşlar ile modern,
güvenli ve kapsayıcı bir çalışma ortamına
katılıyor.
Amazon Operasyonları Türkiye Genel
Müdürü, Hakan Karadoğan, “Bugün Türkiye’deki
ilk lojistik üssümüzü açtığımızı
duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Mühendisler
ve Bilişim Teknolojileri uzmanlarından
ürünlerin seçilmesi, depolanması
ve gönderilmesinden sorumlu ekiplere
kadar birçok rol için iş imkânı sağlayacak
yeni lojistik üssümüz ile bir yılda bini aşkın
yeni istihdam yaratacağız. Çalışanlarımız
rekabetçi maaşlar ile çalışma imkânı bulacaklar”
dedi.
Amazon, ayrıca Türkiye’de Amazon üzerinden
satış yapan KOBİ’ler hakkında detaylar
da paylaştı. Verilere göre; Amazon
KOBİ satış ortaklarının sayısı bir önceki
yıla oranla yüzde 50’den fazla artarak 25
binin üzerine çıktı. Amazon üzerinden satış
yapan Türk KOBİ’ler, bugüne kadar çevrim
içi işlerini desteklemek için Türkiye’de
35 binden fazla kişiye istihdam yarattı.
KOBİ’lerin ihracat satışları ise 2021 yılında
bir önceki yıla oranla iki kattan fazla artarak
300 milyon Euro’yu aştı. Şimdiye kadar
Türkiye’deki 6 binden fazla KOBİ Amazon
Lojistik hizmetinden yararlandı ve birçoğu
satışlarını son bir yılda ikiye katladı. Dünya
çapında Amazon’da satılan ürünlerin
yarısından fazlası, çoğunluğu KOBİ’lerden
oluşan satış ortaklarına ait. KOBİ satış
ortakları tarafından yapılan satışlar, toplam
satışların yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor.
Amazon, çoğu Amazon Lojistik
hizmetlerini kullanarak yüz milyonlarca
müşteriye ulaşan Türkiye’deki KOBİ’ler
için markalaşarak, satışlarını artırarak
ve istihdam yaratarak işlerini büyütme
olanağı sağlamak için yenilikler yapmaya
devam ediyor.
Amazon Türkiye Ülke Müdürü Richard
Marriott, “Bugün Türkiye’deki ilk lojistik
üssümüzü açmanın heyecanını yaşıyoruz.
Son teknolojilerle donatılmış yeni lojistik
üssümüz, Amazon.com.tr üzerinden satış
yapan ve sayıları son bir yılda yüzde 50
oranında artan KOBİ’leri Amazon Lojistik
hizmetlerimizle işlerini daha da büyütmeleri
için destekleme konusunda bize
önemli katkılar sağlayacak. Lojistik üssümüze
ve satış ortaklarımıza yaptığımız bu
yatırımlar, aynı zamanda, Türkiye’ye olan
bağlılığımızın da bir göstergesi” dedi.
Güvenlik, Amazon’un tüm dünyada gerçekleştirdiği
operasyonlarının temelinde
yer alıyor. Amazon’un operasyon merkezleri,
çalışanların kendilerini güvende
hissettiği bir çalışma ortamı olarak tasarlanıyor.
Şirket, güvenlik risklerini proaktif
olarak azaltmak ve ortadan kaldırmak için
verileri düzenli olarak analiz ediyor ve operasyonlarındaki
güvenliği iyileştirmek için
düzenli yenilikler ve yatırımlar yapıyor.
Amazon’daki başarılı güvenlik performansı,
operasyon çalışanlarının sektördeki en
iyi uygulamaları oluşturmaya odaklanan
8 bin güvenlik uzmanının motivasyon ve
kararlılığı sayesinde mümkün oluyor.
Amazon 2040 yılına kadar karbon nötr
olma taahhüdünün bir parçası olarak tüm
merkezlerinde, ısıtma ve su ısıtma sistemleri
de dahil olmak üzere yüzde 100 elektrik
enerjisi kullanıyor ve fosil yakıtların
(doğal gaz) kullanımından kaçınarak enerji
verimliliğine öncelik veriyor. Binalardaki
tüm ısıtma, havalandırma ve soğutma
sistemleri, merkezi bir bina yönetim sistemi
tarafından kontrol edilirken, gereksiz
enerji kullanımı önleniyor ve çalışanlar
için konforlu bir çalışma ortamı yaratılıyor.
Amazon, aynı zamanda 2025 yılına kadar
tüm operasyonlarında yüzde 100 yenilenebilir
enerji kullanma hedefini, küresel
portföyünde bulunan 12 gigawatt’tan
(GW) fazla yenilenebilir enerji üretim kapasitesiyle
2021 itibarı ile yüzde 85 oranında
gerçekleştirdi ve halihazırda, Avrupa ve
dünyadaki en büyük kurumsal yenilenebilir
enerji alıcısı konumunda bulunuyor.
2019 yılında ise şirket, 2040’a kadar (Paris
Anlaşması’nın hedeflerinden 10 yıl önce)
karbon nötr olmayı taahhüt ettiği İklim
Taahhüdü’nün (Climate Pledge) kurucu
ortağı oldu. Amazon’un dünya genelindeki
yenilenebilir enerji projeleri hakkında
daha fazla bilgi için bu adresi, İklim Taahüdü
hakkında daha fazla bilgi için ise burayı
ziyaret edebilirsiniz.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Kripto kullanımında Türkiye ikinci sırada
Geçtiğimiz yaz aylarında, daha önce benzeri
görülmemiş bir kripto kışı yaşandı. Kripto
ekosisteminin en büyük para birimi Bitcoin
bile, Kasım 2021’deki 69 bin dolarlık rekor değerinin
yarısını kaybetti. Yayımlanan güncel
bir rapor, tüm değer kayıplarına rağmen Türkiye’de
kripto para birimlerine ilginin azalmadığını
gösterdi. Küresel araştırma şirketi Morning
Consult tarafından hazırlanan araştırma
raporda Türkiye, ayda bir kez kripto ticareti
yapan yetişkinlerin oranı açısından dünya çapında
ikinci sırada yer aldı. Yüzde 54’lük oranla
Nijerya’nın bir adım gerisinde konumlanan
Türkiye’yi Tayland, Pakistan, Vietnam, Birleşik
Arap Emirlikleri ve Arjantin gibi ülkeler izledi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan
Singapur merkezli küresel kripto para borsası
MEXC Mali İşler Müdürü Kevin Yang, “Son
zamanlardaki piyasa oynaklığına ve daha geniş
kapsamlı ekonomik çalkantılara rağmen,
kripto yatırımcıları arasında kripto para birimi
sahipliği ve satın alma eğilimi sabit kaldı. Küresel
enflasyona ve resesyon endişelerine rağmen
kripto alım satımı yapmak konusundaki eğilimlerin
tersine döndüğüne dair herhangi bir
işaret görülmüyor” dedi.
Türkiye ikinci sırada yer aldı
Genel olarak ABD’deki kripto trendlerini değerlendiren
raporda, kripto para birimlerinin
farklı ülkelerde benimsenme oranlarına da
yer verildi. Sonuçlara göre Nijerya, son 1 ayda
kripto para ticareti yapan yetişkin kullanıcıların
yüzde 56’lık oranıyla en yüksek kripto
aktivitesi görülen ülke oldu. Türkiye ise bu
listede ikinci sırada konumlandı. Buna karşın
kripto para birimi ticaretini yasaklayan Çin ve
Japonya, sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 7’lik aktivite
oranlarıyla ticaretin en az görüldüğü ülkeler
Yılın başından bu yana kayıplar yaşamasına ve dalgalı
bir seyir izlemesine rağmen kripto para ekosistemi
büyümeye devam ediyor. Güncel bir araştırmada, son
1 ay içinde kripto para işlemi yapan yetişkin oranı incelendiğinde,
Türkiye’nin küresel çapta 2. sırada konumlandığı
görülüyor…
olarak öne çıktı. Kripto ekosistemine yönelik
bu ilginin sebebine bakıldığında yatırım motivasyonunun
öne çıktığını söyleyen Kevin Yang,
“Anketin katılımcıları, kripto paraya olan ilgilerinin
nedenleri sorulduğunda en çok ‘yatırım’
yanıtını veriyor. Türkiye de ABD, Birleşik
Krallık, Kanada, Fransa, Almanya gibi temel
motivasyonun yatırım amacı olduğu ülkeler
arasında yer alıyor. Bu sebeplerin yanı sıra online
ve uluslararası para transferleri de kripto
paraya yönelik ilginin nedenlerinden sayılıyor”
diye konuştu.
“2018’den bu yana ekosistem
için çalışıyoruz”
Kripto para sahiplerinin kişisel finanslarının
geleceğine ilişkin daha iyimser olduğunun altını
çizen MEXC Mali İşler Müdürü Kevin Yang,
değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“On yıllardır faaliyet gösteren ve dünyanın en
büyük şirketlerine ev sahipliği yapan küresel
piyasalar dahi yüksek enflasyon ve sıkılaşan
para politikaları neticesinde kayıplar yaşıyor.
Böyle bir dönemde kripto para birimleri birçok
insan için alternatif bir yatırım aracı olarak
görülüyor. Kripto ekosisteminin geleneksel
piyasa dinamiklerinden daha farklı işlemesi
yatırımcıların güvenini taze tutuyor. 2018’de
Singapur merkezli olarak kurulan ve bugün
günlük 1,5 milyar doları aşan işlem hacmiyle
öne çıkan bir kripto para borsası olarak, biz
de ilk günden bu yana kripto ekosistemi için
çalışıyoruz. Birçok ilk listelemeye ev sahipliği
yapan platformumuz, kripto para yatırımcılarına
güven veren projelerin ilk destekçilerinden
biri olma fırsatı sunuyor. Halihazırda 1504
adet kripto para biriminde 7 gün 24 saat işlem
yapılabiliyor. Ayrıca topluluk odaklı yaklaşımımızla
düzenlediğimiz kampanya kapsamında
MEXC olarak 31 Ağustos’tan bu yana spot işlem
çiftlerinde yatırımcılardan piyasa yapıcı
ücreti talep etmiyoruz. Kullanıcılar, işlem ücreti
ödemeden portföylerini diledikleri kripto
paralarla çeşitlendirebiliyor.”
Sektör Market
IT network
Fimple, globalleşme adımlarını Londra’dan atacak
Finansal ve bankacılık
hizmetlerini
geliştirmeye
odaklanarak tüketiciler
için alternatif
deneyim sahaları oluşturan finans teknolojileri
endüstrisine yatırımlar her geçen
gün artıyor. 2022’nin ilk aylarında kurulan
ve çok kısa bir süre içerisinde aldığı 2 milyon
dolarlık yatırım ile finans sektöründe adından
sıkça söz ettirmeyi başaran finansal
teknoloji şirketi Fimple, globalleşme çalışmalarını
hızlandırdı. Fimple Kurucu Ortağı
ve Genel Müdürü Dr. Mücahit Gündebahar
tarafından yapılan açıklamada şirketin yurt
dışı operasyonlarının Birleşik Krallık, Londra
merkezli yürütüleceği aktarıldı.
“Londra ofisimiz ile
Avrupa’daki faaliyetlerimize
hız vereceğiz”
Globalleşme vizyonları doğrultusunda
Finans fonksiyonlarının bulut sistemler üzerinden servis
olarak sunulmasını sağlayan finans teknolojisi şirketi Fimple,
globalleşme hedefleri doğrultusunda yurt dışı operasyonlarını
Londra’da kurduğu şirket üzerinden yürütme kararı aldı…
dünya çapında faaliyet gösterme amacıyla
finans teknolojileri ekosisteminin merkezi
olan Londra’da şirket kurduklarını belirten
Fimple Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü
Dr. Mücahit Gündebahar, “Abdurrahman
Çınar ile birlikte 2022’nin başında kurduğumuz
finansal teknoloji şirketi Fimple için
çıktığımız tohum öncesi yatırım turunda çok
kısa sürede 2 milyon dolar değerinde yatırım
aldık. Başarımızla birlikte elde ettiğimiz
yatırımla bizi globale taşıyacak önemli bir
adım atarak Londra’da şirket kurduk. Bu
sayede Londra’dan finans sektörünün temel
ihtiyaçlarını servis modeliyle karşılayan bulut
tabanlı teknoloji çözümlerimizi dünyanın
dört bir yanına ulaştıracağız” dedi.
Körfez ve CIS ülkelerinde
ofisler açılacak
Dijital bankalar başta olmak üzere, finans
kurumlarının ana sistemlerinin yanında
BAAS ve platform iş modellerini gerçekleştirmelerine
yönelik doğal çözümler sunduklarını
söyleyen Mücahit Gündebahar, “İlk
sırada Avrupa pazarı olmak üzere globaldeki
çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Orta Asya,
Ortadoğu ve Afrika gibi farklı coğrafyalardaki
operasyonlarımızı Londra merkezimizden
yürüteceğiz. 2024’te ise Körfez ve CIS ülkeleri
hedefli bölgesel ofisler açmayı planlıyoruz”
şeklinde konuştu.
21
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Türkiye’de işverenler 2022’nin 4. çeyreği için
güçlü bir işe alım pazarı bekliyor
Sektör Market
IT network
ManpowerGroup, 2022 yılının 4. çeyreği
için işverenlerin işe alım beklentilerini
ölçmek amacıyla 41 ülke ve bölgede
40.000’den fazla işverenle anket yaptı.
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış
Araştırmasına göre, 2022’nin 4. çeyreği için
Küresel Net İstihdam Görünümü (NEO) 30
puan oldu. Bu, geçen çeyrekten bu yana
işe alım beklentilerinde hafif bir düşüşe
(-3 puan) işaret etse de beklentiler hala
geçen yılın aynı dönemine göre daha yüksek
(+6 puan). Global konjonktürde artan
enflasyon, yüksek hayat pahalılığı ve gıda
kıtlığı gibi zorluklar bu çeyrek sonuçlarına
etki eden faktörler oldu. Bu nedenle, 2022
yılının 4. çeyreğine ilişkin anket bulguları,
bazı ülkelerde bu tür zorluklardan kaynaklanan
ve devam etmekte olan ekonomik
bozulmayı da yansıttı.
Türkiye’den ankete katılan 1.025 işveren
ise önümüzdeki çeyrekte ülkemizde yüzde
27 puanlık NEO ile güçlü bir işe alım piyasası
bekliyor. Türkiye’deki işe alım beklentileri,
EMEA Bölgesi ortalamasının 6 puan
üzerine çıkarak listenin üst yarısında yer
aldı. Ayrıca NEO’nun bir önceki çeyreğe
kıyasla yüzde 13 puan, geçen yılın aynı
dönemine göre ise yüzde 9 puan artması
bekleniyor.
Yayımladıkları anketle ilgili değerlendirmede
bulunan, ManpowerGroup Türkiye
Genel Müdürü Feyza Narlı, “Türkiye’deki
işe alım beklentilerinde görülen üç aylık
artış, EMEA bölgesinde bildirilen en yüksek
üç aylık artış olup bölgenin üç aylık
artış ortalamasını 16 puan geride bıraktı.
Özellikle toptan perakende ticaret, imalat
ve teknoloji sektörlerindeki hareketlilik bu
artışı destekleyen önemli parametrelerden
biri oldu. Kurumların işe alım beklentilerini
pozitif anlamda etkiledi. Bununla
birlikte finans sektörü de Avrupa’yı saran
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırmasına
göre, Türkiye’deki şirketler önümüzdeki çeyrekte
yüzde 27’lik Net İstihdam Görünümü (NEO) ile
güçlü bir işe alım piyasası bekliyor. Türkiye’deki işe
alım beklentileri, EMEA Bölgesi ortalamasının 6 puan
üzerine çıkarak listenin üst yarısında yer aldı…
huzursuzluk ortamı nedeniyle daha önemli
hale gelen Orta Doğu pazarlarıyla mevcut
ilişkilerden faydalanmış görünüyor.
Diğer yandan bir önceki çeyrekte, Rusya
- Ukrayna krizine rağmen, hem Kovid-19
kısıtlamalarının gevşetilmesi hem de sezonsallığın
katkısıyla turizm sektörünün
hareketlendiğini gözlemledik. Bu çeyrekte
ise turizm sektöründe mevsimsellikten
kaynaklı negatif etki görmekteyiz” dedi.
En güçlü ve en zayıf sektörler
Türkiye’de 11 sektörden 9’u önümüzdeki
çeyrekte çalışan sayısında artış beklerken
2 sektör değişiklik beklemiyor. Türkiye’nin
en rekabetçi sektörü, 46 NEO puanı ile
toptan ve perakende ticaret oldu. Hatta bu
puan, sektörün 2011’in ilk çeyreğinden bu
yana kaydettiği en yüksek NEO puanı oldu.
Sektörle ilgili beklentiler, geçen çeyrekten
bu yana 11 puan, 2021’in 4. çeyreğinden bu
yana ise 28 yüzde puan arttı. Tüm sektörlerin
NEO puanları şu şekilde:
• Toptan ve Perakende Ticaret (46)
• BT, Teknoloji, Telekomünikasyon, İletişim
ve Medya (34)
• İmalat (31)
• Eğitim, Sağlık, Sosyal Hizmet ve Kamu
(25)
• Bankacılık, Finans, Sigorta ve Emlak (21)
• İnşaat (21)
• Diğer Hizmetler (13)
• Restoranlar ve Oteller (11)
• Birincil Üretim (8)
En güçlü ve en zayıf bölgeler
Türkiye’nin 7 bölgesinden 6’sındaki şirketler
2022’nin 4. çeyreğinde personel seviyelerinde
artış beklerken Ege Bölgesi’nde
herhangi bir değişiklik beklenmiyor. Türkiye’nin
en rekabetçi bölgeleri her ikisi de
yüzde 26 NEO puanına sahip Marmara ve
İç Anadolu bölgeleri oldu. İç Anadolu’da
beklentiler, geçen çeyrekten bu yana 5 puanlık,
geçen yılın bu döneminden bu yana
ise 8 puanlık bir yükseliş kaydetti. Marmara
Bölgesi’nde ise geçen çeyrekten bu yana
5 puanlık, geçen yılın aynı çeyreğinden bu
yana 9 puanlık bir yükseliş görüldü. Bir önceki
çeyrekten bu yana en büyük düşüşün
yaşandığı bölge ise yüzde 7 NEO puanı ile
Karadeniz Bölgesi oldu. Bu sonuç geçen
çeyrekten bu yana yüzde 29 puanlık bir
düşüş anlamına geliyor. Bu puan, 2020’nin
1. çeyreğinden bu yana Karadeniz Bölgesi’nde
görülen en düşük NEO puanı oldu.
Bölgenin NEO puanları ise aşağıdaki gibi:
• İç Anadolu (26)
• Marmara (26)
• Akdeniz (25)
• Doğu Anadolu (14)
• Güneydoğu Anadolu (11)
• Karadeniz (7)
• Ege (0)
22
Organizasyon büyüklüğü
Türkiye’deki 4 organizasyon büyüklüğünün
hepsinde işe alıma karar verenler
önümüzdeki çeyrekte personel seviyelerinde
artış bekliyor. Geçen çeyrekten bu
yana, işe alım piyasaları 4 organizasyon
büyüklüğünün 3’ünde güçlenirken 10’dan
az çalışanı olan mikro organizasyonlarda
zayıfladı. Şirketlerin büyüklüğüne göre
NEO puanları:
10’dan az (12)
10 - 49 (25)
50 – 249 (23)
250+ (28)
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
TeaTechs, tohum yatırım turunu 2,5 milyon
dolar değerlemeyle tamamladı
2022’nin ilk yarısını 1,4 milyar dolar toplam yatırımla
tamamlayan girişim ekosisteminde, yılın
ikinci yarısının yatırım haberleri gelmeye başladı.
İş zekasıyla akıllı çözümler üreten bilişim teknolojileri
şirketi TeaTechs Smart Solutions, tohum
yatırım turunu Hollanda ve Türkiye’deki merkezleriyle
erken aşama girişimlere yatırım yapan
ISTCAPITAL liderliğinde tamamladı. 2,5 milyon
değerlemeye ulaşan hizmet olarak yazılım
(Software as a Service | SaaS) şirketi, daha önce
ABD’de 11sight, Birleşik Krallık’ta Wiseworks,
Türkiye’de Vispera ve Magnus gibi girişimlere
yatırım yapan ISTCAPITAL’ın ülkemizdeki en
güncel yatırımı oldu.
Yatırım sürecine ilişkin değerlendirmelerini paylaşan
TeaTechs Smart Solutions CEO’su Tunç
Emre Toptaş, “Yazılım sektöründe 30 yılı aşkın
süre deneyim edinmiş ortaklarım Ali Güven ve
Emrah Erşen ile Mart 2022’de hayata geçirdiğimiz
TeaTechs, 4 ay gibi kısa bir sürede 2,5 milyon
dolar değerlemeye ulaştı. Güncel ekonomik koşullarda
bu kadar hızlı büyüdüğümüz ve ISTCA-
PITAL gibi nitelikli bir girişim sermayesi şirketinin
stratejik ortaklarından birine dönüştüğümüz
için gururluyuz” ifadelerini kullandı.
İş zekasıyla akıllı çözümler üreten bilişim teknolojileri
şirketi TeaTechs Smart Solutions, ilk yatırımını Hollanda
ve Türkiye merkezli ISTCAPITAL’dan aldı. 2,5
milyon değerlemeyle tohum yatırım turunu tamamlayan
şirket, daha önce ABD, Birleşik Krallık ve Türkiye’nin
önde gelen girişimlerine yatırım yapan bir girişim
sermayesi şirketinin beşinci yatırımı oldu…
Dijital dönüşüm süreçlerine
rehberlik ediyor
2022’nin ilk çeyreğinin sonunda Ankara’da kurulan
TeaTechs Smart Solutions, yapay zeka, nesnelerin
interneti, davranışların interneti, coğrafi
bilgi sistemleri, DevOps ve hizmet olarak yazılım
gibi alanlarda çözümler üreterek her ölçekten
işletmenin dijital dönüşüm süreçlerine rehberlik
ediyor. Sektör ve işletme ihtiyaçlarına göre
özelleştirilebilen, web ve mobil tabanlı inovatif
ürünler sunan yüzde 100 yerli ve milli yazılım şirketi
TeaTechs, müşterilerin iş süreçlerine ilişkin
tüm verileri nitelikli içgörülere dönüştürmesine
yardımcı oluyor.
“Dijitalleşmede daha güçlü bir
ivme yakalamaya ihtiyacımız
var”
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından
hazırlanan Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi
Raporu’nda ülkemizin dijitalleşme notunun
2021’de bir önceki yıla kıyasla artarak 3,03’ten
3,24’e yükseldiğinin görüldüğünü hatırlatan Tunç
Emre Toptaş, “Küresel salgın her sektör ve ölçekte
dijitalleşmeyi önceliklerden birine dönüştürdü.
StartupCentrum’un 2022’nin ilk yarısını değerlendirdiği
rapor Ocak-Haziran 2022 döneminin
teknoloji şirketlerine en çok yatırım yapılan yarı
yıl olduğunu gösterse de, dijitalleşmede daha güçlü
bir ivme yakalamaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz.
30 yılı aşan münferit deneyimlerimizi
TeaTechs çatısında bir araya getirerek bu trendi
küresel rekorlara dönüştürmek için çalışıyoruz.
Yüzde 100 yerli ve milli bir yazılım şirketi olarak
her şirketi dijitalin olanaklarıyla tanıştırmayı, kanıtlanmış
çözümleri farklı coğrafyalara da ulaştırmayı
hedefliyoruz” diye konuştu.
“SaaS en hızlı büyüyen
sektörlerden biri”
Müşteri ilişkileri yönetimi, iş zekası, tedarik zinciri
yönetimi ve e-ticaret platformları gibi çeşitli
uygulamaların bulut platformlar üzerinden kullanılabilir
olmasını sağlayan SaaS sektörünün
en hızlı büyüyen sektörlerden biri olduğuna
dikkat çeken TeaTechs Smart Solutions CEO’u
Tunç Emre Toptaş, değerlendirmelerini şu ifadelerle
sonlandırdı: “Küresel ölçekte teknoloji
paradigmasının değiştiği bir döneme tanıklık
ediyoruz. Verinin önemi giderek artıyor ve 2030’a
kadar değeri 700 milyar doları aşması beklenen
hizmet olarak yazılım çözümleri bu verileri anlamlı
çıktılara dönüştürmeye yarıyor. İşletmeler
temel iş fonksiyonlarında SaaS çözümlerinden
yararlanarak faaliyet gösterdikleri alana dair
daha geniş bir bakış açısı kazanabiliyor. TeaTechs
olarak, ISTCAPITAL’dan sağladığımız finansmandan
güç alarak, SaaS alanında bir dünya
markasına dönüşmeyi amaçlıyoruz.”
Sektör Market
IT network
Logo Ventures’ın 5 girişimi Startup 100 listesinde
Türkiye’nin en başarılı
startupları listesi açıklandı.
Listede yer verilen 100
girişimin içerisinde Logo
Ventures’ın 5 portföy girişimi
yer aldı. Listede yer
alan girişimler Evreka, Inooster,
V-Count, Vispera ve Wask oldu.
Geleneksel iş yapış şekillerini değiştiren
takımlara yatırım yapan Logo Ventures,
teknoloji alanında faaliyet gösteren, hızlı
büyüyen ve global pazarlarda etkin yer edinebilecek
girişimlere yatırım yapıyor. Fon,
yatırım yaptığı girişimlere Logo’nun stratejik
ve operasyonel tecrübelerini aktararak
girişimlerin hedeflerine ulaşmalarında etkin
bir rol oynamayı hedefliyor.
Fast Company Türkiye tarafından açıklanan, Türkiye’nin
en başarılı girişimlerinin yer aldığı Startup 100 listesi yayınlandı.
Listede Logo Ventures’ın 5 portföy girişimi de
kendilerine yer buldu…
“Emeklerimizin karşılığını
almak bizi oldukça
şevklendiriyor”
Startup 100 listesinde girişimleriyle yer bulmalarına
ilişkin açıklamalarda bulunan
Logo Ventures Yönetici Ortağı Merve Zabcı,
“Türkiye’nin en başarılı startupları listesinde
5 girişimimizle yer almak bizim için
mutluluk ve gurur verici bir durum. Yatırım
yaptığımız her şirkette başarı için harcanan
ciddi bir mesai ve emek var. Bu emeklerin
karşılığını görebilmek bizi gelecekte yapacağımız
çalışmalar için şevklendiriyor. Logo
Ventures olarak, önümüzdeki dönemde B2B
(işletmeden işletmeye) dikeyinde yer alan
yazılım şirketlerine yatırım yapmaya ve başarıya
ulaşmaları için destek olmaya devam
edeceğiz. Ülkemizde hızla gelişen bir startup
ve yatırım ekosistemi var. Biz de bu ekosistemin
bir parçası olarak üzerimize düşeni
yapmayı sürdüreceğiz” dedi.
23
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Intel 13. Nesil Intel Core işlemcilerini
piyasaya sürdü
13. Nesil Intel Core masaüstü işlemciler, dünyanın en
iyi oyun deneyimini ve benzersiz hız aşırtma yeteneklerini
sunuyor…
Sektör Market
IT network
24
Intel bugün Intel Innovation’da, dünyanın en hızlı
masaüstü işlemcisi olan 13. Nesil Intel® Core
i9-13900K’nın başını çektiği 13. Nesil Intel® Core
işlemci ailesini tanıttı. Yeni 13. Nesil Intel Core ailesi;
en iyi oyun, akış ve kayıt deneyimi için 24 çekirdeğe
ve 32 iş parçacığına kadar ve 5,8 GHz’e kadar
çarpıcı saat hızlarına sahip altı yeni masaüstü işlemcisini
içeriyor.
Intel Core ‘K’ işlemcilerin piyasaya sürülmesiyle
birlikte, 13. Nesil Intel Core masaüstü ailesi 22 işlemci
ve 125’ten fazla ortak sistem tasarımından
oluşacak ve ne uygulama performansından ne
de platform uyumlundan taviz veren bir deneyim
sunacak. Teknoloji tutkunları, 13. Nesil Intel
Core işlemcilerin performans iyileştirmelerinden
mevcut Intel® 600 ya da yeni Intel® 700 serisi yonga
setli anakartlarla yararlanabilirler. Hem en yeni
DDR5 bellek desteği hem de devam eden DDR4
bellek desteği ile birlikte, kullanıcılar 13. Nesil Intel
Core’un avantajlarından yararlanırken, kurulumlarını
kendi özellik ve bütçe tercihlerine göre özelleştirebilirler.
Intel Başkan Yardımcısı ve İstemci Bilgi İşlem Grubu
Genel Müdürü Michelle Johnston Holthaus;
“Amiral gemisi 13. Nesil Intel Core İşlemcilerimizin
en yeni nesliyle bilgisayar performans
standartlarını bir kez daha yükseltiyoruz. 13. Nesil
Intel Core ailesi, Intel’in bilgisayarda -geniş ölçekte
ve tüm bilgisayar ürünü segmentlerinde- inanılmaz
deneyimlerin gerçekleşmesini sağlamasının
en son örneğidir. Bunu endüstri lideri bir iş ortağı
ekosistemi ve Intel Unison gibi yeni çözümlerle birleştirdiğimizde,
ileriye doğru giden bilgisayar deneyiminde
gerçekten nelerin mümkün olduğunu
tüm dünyaya göstermiş oluyoruz” dedi.
Oyun Oynamak ve Yaratıcılık
için Eksiksiz ve Çok Yönlü Bir
Platform
Olgunlaşmış bir Intel 7 prosesi ve x86 performans
hibrit mimarisi üzerine inşa edilen 13. Nesil Intel
Core masaüstü işlemciler, en zorlu çoklu görev
iş yüklerinde bile daha iyi sistem performansını
sağlıyor. Bu, yüzde 15’e kadar daha iyi tek iş
parçacıklı performans ve yüzde 41’e kadar daha iyi
çok iş parçacıklı performansı da içeriyor.
Intel’in performans hibrit mimarisi, bu nesille,
şimdiye kadar üretilmiş en hızlı Performance
çekirdek (P-çekirdek) ile iki katına kadar sayıda
Efficient çekirdeği (E-çekirdek) bir araya getirerek,
aşağıdakilere olanak tanıyan gelişmiş tek iş
parçacıklı ve çok iş parçacıklı performans sağlıyor:
• Dünyanın en iyi oyun deneyimi: 24’e kadar
çekirdek (8 P-çekirdek, 16 E-çekirdek) ve 32 iş
parçacığı ile sunulan yeni Core i9-13900K; oyun,
akış ve kayıt için en iyi deneyimi sağlıyor. 5,8
GHz’e kadar ve yüzde 15 daha iyi tek iş parçacığı
performansı ile yüksek kare hızlarına çıkabilir ve
en iyi oyunlarda inanılmaz oyun deneyimlerine
olanak tanıyor.
• İçerik oluşturma performansında devam eden
ilerlemeler: 13. Nesil Intel Core masaüstü işlemci
serisi, insanları yaratıcı akışta tutmak için çoklu,
yoğun işlem iş yüklerinin üstesinden gelebilecek
daha fazla E-çekirdek ve yüzde 41’e kadar daha iyi
çok iş parçacıklı performans sağlıyor.
• Benzersiz Bir Hız Aşırtma Deneyimi: 13. Nesil
Intel Core işlemci, uzmanlardan yeni başlayanlara
kadar herkes için eşsiz bir hız aşırtma deneyimi
sunuyor. 13. Nesil Intel Core işlemciyi kullanlar;
P-çekirdeklerde, E-çekirdeklerde ve DDR5
belleklerde daha yüksek ortalama hız aşırtma
hızlarına ulaşabilirler. Intel ayrıca kullanıcıların
en düşük çabayla hız aşırtma yapabilmeleri için
tek tıkla kolay hız aşırtma özelliği olan Intel® Speed
Optimizer’ı 13. Nesil işlemcileri destekleyecek
şekilde güncelledi. Ve güçlü Intel® Extreme
Memory Profile (XMP) 3.0 ekosistemi, geniş bir hız
aşırtma modülü yelpazesi sunuyor. Intel® Dynamic
Memory Boost ile birleştiğinde, bu özellik hem
DDR4 hem de DDR5 ile sorunsuz bir bellek hız
aşırtma deneyimi sağlıyor.
Creative Assembly’nin Baş Ürün Sorumlusu Rob
Bartholomew, “Intel CPU’larda inanılmaz bir
Total War deneyimi sunmak için on yıldan uzun
bir süredir Intel ile birlikte çalışıyoruz. Total War:
WARHAMMER III’ü hibrit 12. Nesil mimari
için optimize ettik ve yeni 13. Nesil Intel Core
İşlemcilerle çalışmaya devam edeceğimiz için
heyecanlıyız” diye konuştu.
Masaüstü Platformları İçin
Endüstri Lideri Özellikler
13. Nesil Intel Core masaüstü işlemciler,
aşağıdakiler de dahil birçok yeni ve geliştirilmiş
özellik ile kullanıcılara oyun, içerik oluşturma
ve çalışma alanlarında lider performans ve
deneyimler sunuyor:
• Intel® Adaptive Boost Technology ve Thermal
Velocity Boost - belirli bir iş yükü sırasında
güç ve termal boşluğa bağlı olarak işlemci saat
frekanslarını oportünist bir şekilde artırıyor. Intel
Core i9 SKU’larda mevcuttur.
• Intel Core i5, i7, i9’da daha fazla E-çekirdek, çok
iş parçacıklı performansta büyük bir sıçrama ve
kullanıcılar için daha iyi çoklu görev/mega görev
deneyimi sağlıyor.
• İşlemci dışında on altı şeride kadar PCIe Gen 5.0
desteği.
• DDR4 uyumluluğunu korurken, DDR5-5600 ve
DDR5-5200’e artan bellek desteği.
• 2 kata kadar L2 önbellek ve artırılmış L3 önbellek.
Geriye Dönük Uyumluluğa Sahip
Intel 700 Serisi Yonga Seti
Intel, 13. Nesil Intel Core masaüstü işlemcilerin
yanında, artan güvenilirlik ve performans için
ileri özellikleri bulunan yeni Intel 700 Series
yonga kümesini piyasaya sürüyor. PCI Gen 3.0 ile
birlikte sekiz ek PCIe Gen 4.0 şeridi yonga setinin
dışında toplam 28 şerit sağlarken, artırılmış USB
3.2 Gen 2x2 (20 Gbps) bağlantı noktaları gelişmiş
USB bağlantı hızı sağlıyor ve DMI Gen 4.0, çevre
cihazlara ve ağa hızlı erişim için yonga setinden
CPU’ya aktarım hızını artırıyor. Ayrıca Intel, ileriye
ve geriye dönük uyumluluk getiriyor. Mevcut
Intel 600 yonga seti tabanlı anakartlarla 13. Nesil
Intel Core işlemci performans iyileştirmelerinden
yararlanabilirsiniz.
Bulunurluk
13. Nesil Intel Core masaüstü ‘K’ işlemciler ve Intel
Z790 yonga seti; kutulu işlemciler, anakartlar ve
masaüstü sistem satışları dahil olmak üzere 20
Ekim 2022’den itibaren satışa sunulacak.
13. Nesil Intel Core işlemci ailesinin geri kalanıyla
ilgili diğer ayrıntılar daha sonra paylaşılacak.
Intel® Unison: Açık Bir
Ekosistem Sağlayan Sorunsuz
Çoklu Cihaz Deneyimi
CES 2022’de sergilenen Screenovates’in satın
alınmasının ardından Intel, işletim sistemleri
arasında evrensel, kullanımı kolay bir deneyim için
bilgisayarınızı ve cihazlarınızı sorunsuz bir şekilde
birbirine bağlayan bir yazılım çözümü olan Intel®
Unison’u sunuyor.
Intel Unison’ın ilk sürümü, iOS ve Android’den
başlayarak bilgisayar ile telefon arasında sürekli
ve kesintisiz bir bağlantı deneyimi sunacak.
Kullanıcılar, basit bir eşleştirme işleminin
ardından şunları yapabilecek:
• Dosya aktarımı - Kullanıcılar, bilgisayar ile
Android ya da iOS cihaz arasında dosya ve
fotoğraf aktarırken zamandan tasarruf edebilir,
bilgisayarın gücünü artırabilir ve telefonda
fotoğraf ya da video çekip PC’de sorunsuz bir
şekilde düzenlemenin keyfini çıkarabilir.
• Metin mesajı - Kullanıcıların cihaz değiştirmesini
önlemek için bilgisayarlarından metin mesajları
gönderip alabilmesini ve tam bir klavye ve
monitörün konforunun ve kolaylığının tadını
çıkarmasına olanak tanır.
• Telefon görüşmeleri - Telefonların tüm kişi
listesine erişim sayesinde, kullanıcılar doğrudan
bilgisayarlarından sesli arama yapabilir ve gelen
aramalara cevap verebilir.
• Telefon bildirimleri - Kullanıcıların
bilgisayarlardan telefon bildirimlerini alıp ve
yönetmesine olanak tanıyarak, bağlantıda
kalabilmelerini ve kontrolü ellerinde
tutabilmelerini sağlar.
• Intel Unison, bu yıl Acer, HP ve Lenovo’nun 12.
Nesil Intel Core işlemcilerine dayanan belirli Intel®
Evo dizüstü bilgisayarlarında piyasaya sürülecek
ve önümüzdeki yılın başlarından itibaren 13. Nesil
Intel Core tabanlı tasarımlara ölçeklenecek. Intel
Unison, gelecekte ek form faktörleri, işlevsellik ve
işletim sistemleriyle gelişmeye devam edecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
FixCloud, Almanya Veri Merkezini
Frankfurk’ta açtı
Yüzde 100 Türk Sermayeli FixCloud, halihazırda
Türkiye sınırları içerisinde hizmet
verdiği İstanbul Türk Telekom Esenyurt VM
ve KKB Anadolu Veri Merkezlerine ek olarak
yurt dışındaki ilk veri merkezini Almanya
Frankfurt’ta Maincubes FRA01 içerisinde
devreye aldı. Müşteri alımına 2 Eylül 2022‘de
başlayan FixCloud’un Satış Direktörü Raşit
Doğan, “Vmware onaylı bulut platformumuz
yüzde 100 ağ erişim garantisi ile sürdürülebilir
ve yüksek performansı birlikte sunmaktadır.
Hem Türkiye’de hem de Avrupa Birliği
içerisinde Vmware Cloud Verified akreditasyonuna
sahip ilk ve tek bulut servis sağlayıcısı
konumundayız” dedi.
Maincubes FRA01 Veri Merkezi, DE-CIX’in
Frankfurt’taki Internet Değişim Noktasına
800 metre mesafe ile Microsoft Azure ve
Kurumsal Bulut çözümleri sunan FixCloud, üçüncü
veri merkezini Almanya’da Frankfurt’ta açtı. FixCloud,
Maincubes FRA01 Veri Merkezi içerisinde kurulan
Bulut Platformu ile şirketlere Avrupa Birliği sınırlarında
GDPR’a uyumlu bulut hizmetleri sunmaya başladı…
AWS gibi global ağlara erişim performansını
en yüksek seviyede çıkartmaktadır. Ayrıca
yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynağı ile
yüzde 100 Karbon Nötr bir tesistir.
Yatırımlarımıza kesintisiz
devam!
FixCloud CEO’su Yılmaz Barçın, şunları söyledi:
“Avrupa Pazarında mücadele eden başta
Perakende, Lojistik ve Fintech sektörlerindeki
Türkiye merkezli şirketlerin GDPR‘a uyum
sorunları çözmek, altyapı gereksinimlerini
karşılamanın yanı sıra maliyet avantajı yaratmak
öncelikli hedefimiz. Bulut servislerine
olan ihtiyaçların artması, işletmelerin
çoklu bulut hizmetlerini merkezi yönetme
gereksinimi, veri merkezi ağımızı büyütmemizin
yolunu açıyor.
Vmware’ın “Cloud Verified” onaylı global iş
ortağı olarak bulut hizmetlerini sunan FixCloud,
yurtdışında da şirketlere bulut hizmeti
vererek Avrupa pazarında büyümeyi hedefliyor.
Hedefi, 2 yıl içinde yüzde 40 ciro yurtdışı,
yüzde 60 ciro yurtiçinden elde etmek.
Bu doğrultudan yatırımlarına kesintisiz devam
edeceklerini paylaşan Barçın, “Kısa bir
süre içerisinde dördüncü veri merkezi bulut
platformunu da Amsterdam’da planlıyoruz”
dedi.
Sektör Market
Yenilenmiş telefonda tüketicilerin tercihi iPhone!
IT network
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun açıkladığı
Elektronik Haberleşme Sektörü Pazar Verileri Raporuna
göre ülkemizde Ocak-Mart 2022 döneminde akıllı
cep telefonu satışları geçen yılın aynı dönemine göre
yaklaşık yüzde 15 azalarak 1 milyon 992 bin adete geriledi.
Sıfır telefon satışları azalırken yenilenmiş telefonlara
olan talep ise artıyor…
Küresel emtia fiyatlarının yükselişi, tedarik
zincirlerinde yaşanan sorunlar, çip krizi,
bireysel gelirlerde görülen düşüş üretici ve
tüketicileri alternatif arayışlara yöneltiyor.
Enflasyondaki artış, satın alma gücündeki
düşüş ve yükselen yeni akıllı telefon fiyatları
tüketicinin gözünü yenilenmiş telefon pazarına
çevirmesini sağladı.
Yenilenmiş cihaz satışlarında
Apple ürünleri %65’lik pazar
payı ile ilk sırada
Yapılan araştırmalara göre 16-64 yaş arası
dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 97’si cep
telefonu kullanıyor. Kullanılan cihazların
yaklaşık yüzde 76,9’u ise akıllı telefonlardan
oluşuyor.
Akıllı telefon pazarında iOS ve Android rekabeti
uzun süredir devam ediyor. Apple’ın
sıfır akıllı telefon pazarındaki payının yüzde
13-14 bandında olduğunu belirten Mobilfon
Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Lütfi Soylu,
yenilenmiş cihaz satışlarında ise Apple
ürünlerinin yaklaşık yüzde 65’lik bir pazar
payının olduğunu dile getirdi. Soylu, Apple’ın
yenilenmiş ürün pazarında daha çok rağbet
görmesinin temel sebebini, daha uzun süre
yazılım desteği almasına bağlı olabileceğini
dile getirdi. Apple ürünlerine en az 5 yıl
yazılım güncelleme desteği sunuyor. Yeterli
işlem gücüne sahip modellerde bu süre daha
da uzun olabiliyor. Örneğin iPhone 7, 2016’da
çıkan bir model olmasına rağmen bu sene çıkacak
güncel IOS yazılımından faydalanabileceği
öngörülüyor.
Daha uzun süre yazılım desteği alması, kullanım
ömrünün daha fazla olması ve prestij
algısının iPhone’lara olan tüketici talebini
artırdığını ifade eden Soylu, en popüler yenilenmiş
cihazların ise iPhone XR, iPhone 11,
iPhone 8; Android’de ise Samsung Galaxy S
serisi olduğunu belirtti.
iPhone 14 için eski telefonlar
satılıyor!
Kısa bir süre önce dünyaya tanıtılan iPhone 14
serisi, gelişmiş özellikleri ile pek çok kullanıcının
ilgisini çekecek ancak Türkiye için açıklanan
fiyatları 30.999 TL’den başlıyor. iPhone 14
serisinden bir akıllı telefona sahip olmak isteyenlerin
eski telefonları satıp kaynak yaratabileceklerini
söyleyen Soylu, bunun için mutlaka
Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş
yenileme merkezlerinin tercih edilmesini gerektiğini
belirtiyor. “Ticaret Bakanlığı tarafından
yetkilendirilmiş ve tüm operasyonu kamera
kayıtları altında takip edilen bir yenileme
merkezi olarak, kişisel verilerin güvenliği esası
ile hareket ediyor ve önceki kullanıcıya ait tüm
verileri kalıcı şekilde siliyoruz” diye ekleyen
Soylu, maddi kaynak yaratmak amacı ile eski
telefonun satılmasının yaygın olduğunu ancak
yenileme merkezleri dışında bir kanalda satışın
tercih edilmesi halinde kişisel verilerin risk altında
olacağının altını çizdi.
25
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
SyberCode, 15 milyon euroluk yatırım
sonrası dünyaya açılıyor
Sektör Market
IT network
Birleşmeyle gelen 15 milyon Euro’luk
yatırım, SyberCode’un sunduğu katma
değerli hizmetleri MENA ve Kafkasya
Bölgesi’ne taşımasına yardımcı olacak…
150 yıllık geçmişiyle 32 ülkede 63 şirketle
denetleme ve belgelendirme hizmetleri
sunan, otorite niteliğinde bir kurum
olan TÜV AUSTRIA Group, Türkiye’den
doğan siber güvenlik şirketi SyberCode’
un ağırlıklı hissesini satın aldı. 15 milyon
Euro’luk yatırım özellikle SOC, MDR
ve IR gibi hizmetlerin kalitesinin daha
da artmasına ve müşterilerin sorunlarına
nokta atışı çözümler üretilmesine
yardımcı olacak. TÜV AUSTRIA Group’
un SyberCode ile birleşmesi neticesinde
bölgede oluşan büyüme stratejisi de
birkaç yıl içerisinde yapılacak 25 milyon
Euro’luk siber güvenlik yatırımının da
habercisi oldu.
TÜV AUSTRIA Group Holding CEO’su
Stefan Haas, satın almaya dair şunları
söyledi:
“TÜV AUSTRIA Group olarak 150 yıldır
birçok ülkede ofis açarak ve değerli
şirketleri satın alıp bünyemize katarak
büyümeye devam eden bir hizmet şirketiyiz.
SyberCode ile birlikteliğimizin
de karşılıklı ortak amacımız doğrultusunda
tüm dünyada bilişim sektöründe
daha güvenli olmanın yolunu açacağına
inanıyorum.”
Global bir şirketin gücünü yanlarında
hissetmenin doğru, kalıcı ve kapsamlı
çözüm sağladığını ifade eden TÜV
AUSTRIA SyberCode Kurucusu ve CE-
O’su Serhat Yediel de şunları ifade etti:
“TÜV AUSTRIA Group siber güvenlik
32 ülkede 63 şirketle denetleme ve belgelendirme
hizmetleri sunan TÜV AUSTRIA Group, Türkiye’nin
öncü siber güvenlik şirketi SyberCode’un ağırlıklı
hissesini satın alarak bünyesine kattı.
konusunda ciddi eğilimleri olan, Almanya
ve Avusturya’da SOC üzerinde önemli
çalışmalar yapan bir şirket. Global bir
şirketin gücünü yanınızda hissetmek,
doğru, kalıcı ve tam çözüm sağlayan siber
güvenlik hizmetlerini çok daha kısa
zamanda devreye almamıza yardımcı
oluyor. Aldığımız 15 milyon Euro’luk yatırımla
mevcut hizmetlerimizi çok daha
hızlı bir şekilde hizmet sahamızdaki bölgelerle
buluşturacağız. Özellikle MENA
ve Kafkasya Bölgesi’ne, Türkiye bölge
ofisinden hizmet verilmesi ülkemizdeki
insan kaynağı gücünün ve yetkinliklerinin
kullanımı adına da ciddi önem taşıyor.
SyberCode satın alımıyla Türkiye bir
ana üs ve bölge ofisi olarak konumlandırılmış
oldu.”
Tüm dillerde ve saat
dilimlerinde hizmet veren bir
şirkete dönüşecek
Tüm dünyada siber güvenliğin önemi
artarken nitelikli insan gücü açığından
kaynaklanacak hizmet kesintilerini
azaltmak ve birlikte geliştirilen katma
değerli hizmetleri global ölçekte müşterilerle
buluşturmak, TÜV AUSTRIA
Group ve SyberCode birlikteliğinin ana
odaklarını oluşturuyor. TÜV AUSTRIA
Group ve SyberCode, 2 yıl içinde dünya
genelinde insan kaynağı istihdam etmiş,
tüm dillerde ve saat dilimlerinde hizmet
verebilen, kurumların az sayıda personelle
siber güvenliği hizmet olarak almasını
sağlayan bir servis şirketi olmayı
hedefliyor.
SyberCode tarafından sunulan siber
güvenlik çözümleri Sınır Güvenliği, Ağ
Güvenliği, Veri Güvenliği, Uygulama
Güvenliği, siber olaylara müdahale gibi
geniş ve uçtan uca bir hizmet, ürün ve
danışmanlık kapsamından oluşuyor.
SyberCode SIEM, SOAR, Enterprise Forensic,
Veri Keşfi ve Veri Güvenliği konularında
uzmanlaşmış ileri seviye uzman
kadrosuyla EDR/XDR, IR, SOC ve MDR
gibi kritik hizmetleri sunabiliyor. Tüm
bunların yanında ileri seviye Tehdit Simülasyonu,
Compromise Assessment,
Threat Hunting, Red Team gibi terzi usulü
hizmetler de şirketin siber güvenlik
portföyünde yer alıyor.
SyberCode müşterilerinin siber
güvenlik ürün, hizmet, danışmanlık ve
test faaliyetlerini de içeren, yönetişim
endişelerini ve maliyetlerini ortadan
kaldıran SaaS modelini Türkiye’de hayata
geçiren ilk firma olarak öne çıkıyor.
Kritik altyapılara sahip olan, veriyi toplayan,
işleyen ve yaptığı işle ilgili bu verileri
saklamak zorunda olan finans, sigorta,
enerji, üretim, e-ticaret, elektronik
para piyasaları kuruluşları ve fintechler
(fintekler), şirketin hedef kitleleri arasında
yer alıyor.
26
2025 hedefi: 1.000 kişilik
global istihdam
TÜV AUSTRIA Group - SyberCode birlikteliğinin
önümüzdeki yıllara dair somut
hedefleri şöyle:
- MENA ve Kafkasya Bölgesi’nde 2 yıl
içinde 1 milyon uç noktayı koruyacak.
- Bölgede 2023 birinci çeyrek hedefi 2 kat
büyümek.
- 2025 yılında şirkette MDR, SOC, IR, Zafiyet
Taraması, saldırı öncesi, sırası ve
sonrasında Olay Müdahale hizmetleri ve
danışmanlık hizmetlerinde uzman 1.000
kişilik bir ekip çalışacak.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Sun Tekstil’den dijitalleşmeye son 5 yılda 10
milyon dolar yatırım
Yenilikçi dijital dönüşüm projeleri geliştiren Sun Tekstil,
son 5 yılda dijitalleşme konusundaki projeler için 10 milyon
doların üzerinde yatırım yaparak, dijital dönüşüm
yol haritasını 3 ana strateji başlığı altında belirledi…
Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan
Ünlütürk, tekstilde ezber bozan, yenilikçi dijital
dönüşüm projeleri geliştirdiklerinin altını
çizerek, “Tasarım ve üretim verimliliğimizi
artırırken, sektöre yön veren lider firma
konumumuzu da güçlendiriyoruz. Bilginin
gücüne inanıyor dijitalleşmenin yalnızca bir
adım değil uzun yol olduğu bilinciyle hareket
ederek koleksiyonlarımızı ve projelerimizi
değişimin dinamizmine uyumluyoruz. Son 5
yılda dijitalleşme projelerine yaptığımız yatırım
10 milyon doları aştı. 2023’de de yatırımlarımız
sürecek” dedi.
Sektördeki çoğu büyük
probleme hızlıca çözüm
buluyoruz
Veriyi olabildiğinde etkili kullanmak ve dijital
dönüşümü en başarılı şekilde gerçekleştirmek
için 3 ana strateji belirlediklerini de
vurgulayan Ünlütürk, “Bunlar; SAP yazılım
geliştirmeleri yapmak, SAP dışındaki yazılımların
geliştirilmesine yönelik bir yazılım
portalı kurmak ve düşük kodlu yazılımlar geliştirmek.
Tercihlerimizi, üçüncü parti yazılımlardan
da açık kaynaklı yazılımlardan da
yana kullanıyoruz. Yazılım ekiplerimiz, süreç
iyileştirme departmanımızın belirlediği ihtiyaçlara
yönelik özgün yazılımlar hazırlıyor,
bu yazılımlar sayesinde verinin elde edilerek
ölçülmesini kolaylaştırıyoruz. 2021 sonunda
SAP ve ERP sistemine geçişi tamamladık.
Böylece tüm verimizi tek bir ERP sisteminde
toplamış olduk. SAP’a geçişimiz birbirine
entegre iş süreçlerini kolaylıkla yönetmemizi
ve sektördeki çoğu büyük probleme hızlıca
çözüm bulmamızı sağladı. Verinin analizine
göstermiş olduğumuz önem ile üretim
hızı ve verimliliğini artırırken, işin olağan
akısından kaynaklanan hataların oranını
azaltmış oluyoruz” şeklinde konuştu.
Robotik uygulamaları hakkında bilgiler veren
Ünlütürk, şöyle devam etti: “Tüm kumaş
üretim süreçlerimizi entegre bir biçimde izleyerek
yönetiyoruz. Robotik uygulamalar,
hem finans hem de moda tasarım süreçlerinin
önemli bir parçası. Kullandığımız üç
boyutlu tasarım programıyla da ürünlerin
tasarımından üretimine tüm adımlarını dijital
ortamda takıp ederek kayıt altına alabiliyoruz.
Üç boyutlu fotoğraf stüdyomuz
ve dijital ortamda renk kontrolü sağlayan
uygulamalar ile doğal kaynak tüketimini
azaltıyoruz. Üstün görüntü kalitesine sahip
çevrimiçi vitrin altyapımız ile tasarımları,
müşterilerimize her acıdan görüntülenebilir
ve detaylı incelemeye uygun olarak sunuyoruz.
Bünyemizde geliştirdiğimiz üretim
takip sistemimiz sayesinde de tüm kumaş
üretim süreçlerimizi entegre bir biçimde
izleyerek yönetiyoruz. Tasarım ve kumaşa
yönelik bilgilerin tümü için dijital arşivler
oluşturuyor, kumaşları tüm özellikleriyle
dijital ortama taşıyoruz. Tüm operasyonun
izlenebilirliğinden sağladığımız her bir veriyi
Balanced Scorecard ve Objectives and Key
Results çerçevesinde düzenli olarak ölçerek
yönetiyoruz” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
Sektör Market
IT network
Geliştirdiği yazılımlarla otomotive ‘level atlatıyor’!
Oto ekspertiz sektörünün önemli temsilcilerinden Pilot
Garage Otomotiv A.Ş. çatısı altında yer alan Pigasoft,
geliştirdiği yazılımlarla otomotiv sektörünün geleceği
yakalamasına katkıda bulunmaya devam ediyor…
Ülkemiz otomotiv sektörüne katma değer
sağlamak amacıyla yaklaşık 1 yıl önce
yazılım şirketi Pigasoft’u kuran Pilot Garage,
otomotivde yazılım teknolojilerine yatırım
yapmaya devam ediyor. Tüketicilerin
ve şirketlerin hayatını kolaylaştıracak çözümler
geliştiren Pigasoft, otomotiv franchising
yazılımları, B2B sistemleri, pazaryeri
uygulamaları, online eğitim ve konferans
sistemleri, plaka tanıma ve aktif bayii izleme
sistemleri üzerinde geliştirmelerine devam
ediyor.
“Hedefimiz Konya’dan
Dünya’ya açılmak”
Özellikle yeni kuşak gençler için yenilikçi bir
istihdam yapısı hedefiyle yola çıktıklarını
dile getiren Pilot Garage Genel Koordinatörü
Cihan Emre, “Konya merkezli Pigasoft’un
aynı zamanda Selçuk Üniversitesi Teknokent’te
aktif iki ofisi bulunuyor. Otomotiv
yazılımcılığı tarafında kendini geliştirmek
isteyen yeni neslin desteğini alarak Konya’dan
tüm Dünya’ya açılmayı hedefliyoruz.
1 yıl gibi kısa bir süre geçmesine karşın bugün
100’den fazla şirketle çalışıyoruz. Oto
ekspertiz ve oto servis yazılımlarımız tüketicilerin
hizmet kalitesini yükseltirken süreçlerin
daha hızlı ve şeffaf ilerlemesini sağlıyor.
Pigasoft, bir oto ekspertiz simülasyonu
oyunu da dahil olmak üzere birçok ilgi çekici
proje üzerinde çalışıyor” dedi.
Yeni Kamera Yönetim
Sistemi iş güvenliğine katkı
sağlayacak
Pigasoft’un henüz yeni tamamladığı Kamera
Yönetim Sistemi projesi ise bir franchising
işletmesinde herhangi bir sabit IP›ye
ihtiyaç duymadan tüm bayileri izleyebilen,
bayilerdeki teknik ekibin iş güvenliğini tehdit
edebilecek davranışlarını engelleyebilecek,
plaka ve araç tanıyabilen ve gerçek zamanlı
görüntü aktarımı yapabilen bir sistem olarak
öne çıkıyor. Ucuz maliyetli ve bilgisayara
müdahaleye gereksinim bırakmayan, mini
bilgisayarlarla çalışabilen sisteme, bulut
tabanlı olduğu için dünyanın her yerinden
mobil veya PC aracılığıyla erişilebiliyor.
27
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Resesyon ihtimali dijital dönüşüm
stratejilerini vurdu
Küresel çapta işletmeler, salgınla başlayan dijital dönüşüm
ivmesinden nasibini alsa da, başarısız projeler
de aynı hızda arttı. Bir araştırmada 5 dijital dönüşüm
projesinden dördünün başarısız olduğu görülürken,
başarısız projelerin toplam maliyetlerinin 4 milyon doları
aştığı tespit edildi…
Sektör Market
IT network
İş dünyasının arkası kesilmeyen sıra
dışı olaylarla karşı karşıya kalması,
beklenmedik durumlara karşı daha
hazırlıklı ve esnek olmayı olanaklı
kılan dijital teknolojilere yatırımları
Türkiye›de de artırdı. Küresel
danışmanlık şirketi PwC’nin araştırmasına
göre, Türkiye’deki CEO’ların yüzde
77’si uzun vadeli dijital dönüşüm yatırımlarını
artıracaklarını belirtti. Öte
yandan dijital dönüşüm projelerinin başarısı
da gündemdeki başlıklardan birine
dönüştü. Pazar araştırması şirketi Vanson
Bourne ortaklığıyla yürütülen bir
araştırmada işletmelerin yüzde 80’inin
dijital dönüşüm projelerinin başarısız
olduğu, geciktiği veya ölçek açısından
küçüldüğü görüldü. Başarısız dijital dönüşüm
projelerine yapılan harcamaların
ise 4 milyon doları aştığı kaydedildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan
Spex Yazılım ve Siber Güvenlik
Hizmetleri A.Ş. Kurucusu Bora Bozdoğan,
“Dijital dönüşüm kavramı popülerleştikçe
bu kavramdan ne anlamamız
gerektiğini daha çok düşünmemiz gerekiyor.
Projelerin çoğu iş hedefleriyle
uyuşmayan planlardan, organizasyon
çapında eksik farkındalıktan, özel yazılımları
ve doğru teknoloji sağlayıcısını
seçmemekten kaynaklanıyor” dedi.
içinde, fakat küresel salgın bize dijitalin
bugün sürdürülebilir bir işletme inşa
edebilmenin yegane yolu olduğunu gösterdi.
Hem sektörel yarışta, hem de işgücü
rekabetinde dijitale geçiş kaçınılmaz.
Ekonomik koşullar bu kadar zorlayıcıyken,
işletme ihtiyaçlarını projenin başında
belirleyecek ve özel yazılım geliştirme
hizmetiyle süreç boyunca şirkete eşlik
edecek bir teknoloji sağlayıcısına ihtiyaç
duyuluyor. Özel yazılım geliştirme, her
dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyulan
bir gerçeklik olarak konumlanıyor”
ifadelerini kullandı.
“Müşterilerimizin kârlı işler
yürütmeye odaklanabilmesi
için çalışıyoruz”
İşletme ihtiyaçlarının müşteri
ilişkilerinden kurumsal kaynak
yönetimine, web portallarından e-ticaret
uygulamalarına, hizmet olarak
yazılım çözümlerinden uygulama modernizasyonuna,
çok sayıda başlıkta
çeşitlendiğini belirten Spex Yazılım ve
Siber Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Kurucusu
Bora Bozdoğan, değerlendirmelerini
şu ifadelerle sonlandırdı: “Spex Yazılım
olarak BT çözümlerimiz içinde sunduğumuz
Özel Yazılım Geliştirme çözümümüzle
işletmelerin en ideal yazılımı elde
edebilmeleri hedefiyle tüm teknoloji ihtiyaçlarına
yanıt veriyoruz. İşletmeler, özel
yazılım geliştirme çözümü sayesinde
tam olarak ihtiyaçlarına uygun
yazılımlar elde ediyor ve bu sayede resesyon
olasılığıyla giderek daha önemli hale
gelen yatırım getirisini en yüksek seviyede
alabiliyor. Spex olarak işletmelere ERP
ve CRM çözümlerinin yanı sıra bulut yazılım,
uygulama programlama arayüzü
(API) geliştirme, sistem entegrasyonu,
kurumsal uygulamalar, durum yönetimi
ve denetim yazılımları da dahil olmak
üzere pek çok kategoride özel yazılımlar
sunabiliyoruz. Bu sayede yüksek verim
ve güvenlik mümkün oluyor. 55 ülkeye
uzanan 8 yıllık deneyimimiz ve müşteriyi
önceleyen kaliteli hizmet anlayışımızla,
müşterilerimizin kârlı işler yürütmeye
odaklanabilmeleri için çalışıyoruz.”
28
Başarısız projeler büyük
külfet!
Küresel danışmanlık şirketi KPMG’nin
geçtiğimiz günlerde yayımladığı CEO
Görünümü raporunda ise 10 CEO’dan
7’sinin yatırımlarını dijital fırsatlara
kaydırmak konusunda daha hızlı olmaları
gerektiğini söylediği görüldü. Buna
rağmen, 5 liderden dördü, küresel resesyon
endişeleri sebebiyle dijital dönüşüm
stratejilerini duraklattıklarını veya durdurmayı
planladıklarını ifade etti. Dünya
çapında yaşanan parasal sıkılaşmanın
ve hissedilen yüksek enflasyonun her
ölçekte işletmeyi teknoloji ve inovasyona
yatırım yapmak konusunda çekimser
hale getirdiğini belirten Bora Bozdoğan,
“İşletmeler şu an büyük bir belirsizlik
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Nokia ve MEXT Türkiye’de 5G özel kablosuz
çözümü için iş birliği yapıyor
Nokia, endüstriyel kullanım senaryolarının geliştirilmesine
olanak sağlayan MEXT Teknoloji Merkezi’nde
5G özel kablosuz çözümünün kurulumunu gerçekleştirecek…
Nokia ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası
Teknoloji Merkezi (MEXT), Türk sanayi
sektörünün dijital dönüşümünü hızlandırmak
ve yerel ekosistemin 5G özel kablosuz
şebeke üzerinde inovasyon amaçlı ortaklaşa
çalışmasını sağlamak için iş birliği yaptıklarını
bugün duyurdu. Nokia, 5G özel kablosuz
Dijital Otomasyon Bulutu (Digital Automation
Cloud - DAC) çözümünü MEXT Teknoloji
Merkezi bünyesinde kuracak ve 10’dan fazla
kullanım senaryosunu gerçek üretim ortamında
sergileyerek ilerleyen zamanda buna
yenilerini ekleyecek.
MEXT, Türk sanayi şirketlerini dijital dönüşüm
yolculuklarında desteklemek için İstanbul
Ataşehir’de kurulan dünyanın en büyük
ve en kapsamlı dijital dönüşüm ve yetkinlik
geliştirme merkezidir. MEXT Teknoloji Merkezi,
dünya çapında tanınmış 50’den fazla
teknoloji sağlayıcısı, üniversite ve kurumu
bir araya getirerek güçlü bir ekosistem oluşturmuştur.
Nokia, MEXT’in bir partneri olarak
bu ekosistem içerisinde iş birliği yapmak
ve şu anda Türkiye’de ticari olarak mevcut
olmasa da 5G teknolojisinin endüstriyel ortamda
deneyimlenmesini mümkün kılmayı
amaçlamaktadır.
Nokia Türkiye Ülke Müdürü Özgür Erzincan
konuyla ilgili: “Türk ekonomisi için kilit bir
sektör olan imalat sektörünün dijitalleşmesi
bağlamında MEXT ile iş birliği yapmaktan
büyük bir memnuniyet duyuyoruz. 5G henüz
Türkiye’de ticari bir gerçeklik olmamakla
birlikte, Türk işletmelerinin, 5G özel kablosuz
çözümlerini keşfetmeye yönelik ilgisi
çok büyük. Nokia olarak bizim için, yerel 5G
dikey ekosistemini desteklemek ve rekabet
gücümüzü artırmak üzere 5G’den yararlanma
konusunda Türk Endüstrisinde öncü
olmak büyük bir önem taşıyor” dedi.
MEXT Teknoloji Merkezi Grup Direktörü
Efe Erdem ise şunları söyledi: “MEXT, imalat
şirketlerinin teknoloji ve inovasyon kapasitesini
geliştirerek onları dijital dönüşüm yol
haritalarını belirlemeye ve uygulamaya başlamaya
teşvik ediyor ve aynı zamanda dönüşüm
yolculuklarında dünya standartlarında
teknoloji sağlayıcılarıyla olan etkileşimlerini
güçlendiriyor. Nokia Dijital Otomasyon Bulutu’nun
teknoloji merkezimizde devreye
alınmasıyla, tüm Türk sanayi şirketleri, Nokia’nın
dünya çapında yüzlerce özel kablosuz
ağ kurulumu uzmanlığıyla gelen son teknoloji
5G çözümünü deneyimliyor olacak.”
Nokia, dünya çapında ulaşım, enerji, büyük
işletmeler, imalat, web ölçeğindeki şirketler
ve kamu sektörü segmentlerindeki 2.200’den
fazla lider kurumsal müşteri için, görev açısından
kritik ağlar kurmuştur. Ayrıca, özel
kablosuz ağlar konusundaki uzmanlığını
birçok sektörde dünya çapında 485›ten fazla
müşteriyle genişletmiştir.
Sektör Market
IT network
Promena ve Scoutbee’den stratejik iş birliği
Promena, Almanya merkezli yapay zeka temelli tedarikçi
bulma platformu Scoutbee ile iş birliği anlaşması
imzaladı. Bu anlaşma ile Promena, müşterilerinin
farklı coğrafyalardan tedarikçi portföylerini
geliştirmelerine destek sağlayacak…
Türkiye’de stratejik satın
alma platformlarının öncüsü
olan Promena, merkezi
Almanya’da bulunan yapay
zeka temelli tedarikçi bulma
platformu Scoutbee ile
stratejik bir ortaklığa imza
attı. Satın alma sektöründe
son dönemde yükselişte olan iki markanın küresel
çaptaki ortaklığı ile pandemiyle birlikte
satın alma ve tedarik zinciri yönetiminde aksamalarla
mücadele eden şirketlerin küresel
tedarikçi bulma ve satın alma deneyimlerinin
güçlendirilmesi ve dijital dönüşümlerinin desteklenmesi
amaçlanıyor.
İş birliği ile Promena müşterilerinin Scoutbee’nin
tedarikçi havuzuna erişerek özellikle
Avrupalı tedarikçilere daha hızlı ve etkin ulaşmaları,
Scoutbee müşterilerinin ise Promena
tedarikçi havuzunu kullanarak Türkiye’den ve
farklı coğrafyalardan tedarikçilere erişiminin
artırılması mümkün olacak.
Scoutbee ile hayata geçirilen stratejik iş birliği
hakkında açıklamalarda bulunan Zer Satış ve
Promena Hizmetleri Direktörü Orçun Güven,
şu ifadeleri kullandı: “Promena, Türkiye’nin
en büyük şirketler topluluğu olan Koç Topluluğu’na
mensup, satın alma ve tedarik zinciri
yönetiminde uzmanlık sunan Zer çatısı altında
faaliyet gösteriyor. Zer’in stratejik satın
alma platformu olan Promena’da, tedarik değer
zinciri boyunca müşterilerinin maliyet,
operasyonel verimlilik ve büyüme fırsatlarına
odaklanarak en yüksek iş değerini ortaya koymalarına
destek vermeyi hedefliyoruz. En iyi
hizmeti sunma anlayışımızla müşterilerimizin
ihtiyaçlarını göz önünde bulunduruyor, aldığımız
geri bildirimlerle ve global benchmark
çalışmalarından öğrendiklerimizle platformumuzu
sürekli geliştiriyoruz. Platforma sürekli
olarak yeni yetkinlik ve özellikler kazandırıyoruz.
Yapay zeka temelli tedarikçi bulma
platformu Scoutbee iş birliğimiz de tam olarak
bu yaklaşımın bir sonucu. Scoutbee ile müşterilerimizin
tedarik zinciri ve satın alma süreçlerini,
dijital platformlarımızın gücü ile daha
sürdürülebilir bir yapıya dönüştürecek bir iş
birliğine imza attık. Böylece tek bir kaynak
ve lokasyona bağlı tedarik zincirlerinin sebep
olduğu riskleri ortadan kaldıracak, farklı coğrafyalardan
tedarikçi verilerinin toplanması
sürecini verimli hale getirecek ve tedarik zinciriyle
ilgili daha iyi kararlar alınmasına destek
sağlayacağız.”
İş birliğine imza atan Scoutbee’nin Kurucu
Ortağı ve CEO’su Gregor Stühler, “Scoutbee
olarak çözümlerimiz, müşterilerimizden gelen
tedarikçi verilerine ve interneti devamlı tarayan
yapay zeka destekli tarayıcılarımıza dayanıyor.
Edinilen bu bilgileri değerlendirmek
ve işlemek için, yapay zeka algoritmalarımızı
uygulayarak müşterilerimize tedarikçi veri
tabanının 360 derecelik bir görünümünü sunuyor
ve hangi eylemlerin yapılması gerektiği
konusunda fikir edinmelerini sağlıyoruz. Örneğin,
müşterimizin tedarikçi çeşitliliği ilgili
hedefleri varsa, birlikte çalışacakları alternatif
tedarikçileri bulmalarına yardımcı oluyoruz.
Sonuçlar, Scoutbee’nin yaptığı değerlemelerin
şirketlere büyük katkı sağladığını gösteriyor.
Promena’yla gerçekleştirdiğimiz iş birliğinin,
bu bağlamda tüm paydaşlarımıza katkı sağlayacağına
inanıyoruz.”
29
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Colendi’den yeni Insurtech girişimi:
Colendi Sigorta
Sektör Market
IT network
30
Fintech hizmetleri platformu Colendi, sigorta alanında
da çözüm olmak için Insurtech (sigorta teknolojileri)
iştiraki olan Colendi Sigorta’yı kurdu. Türkiye’nin en
büyük 4 sigorta şirketi ile acentelik sürecini tamamlayıp
entegrasyonuna başlayan Colendi Sigorta, platformların
kullanıcılarına eforsuz şekilde sigorta sunabilmesini
sağlıyor. Yaratılacak asıl değer ise “teminat
boşluğu” olarak adlandırılan sigortalanamayan alanları
kapsayarak oluşacak. Bunun için siber güvenlik ve dijital
varlık sigortaları gibi yeni nesil sigorta ürünlerine
ve değişen müşteri davranışlarına uygun kullandıkça
öde ya da aç/kapa gibi yeni sigorta gelir modellerine
odaklanılacak…
Türkiye’nin en hızlı büyüyen Fintech
platformu olan Colendi, müşterilerinin
finansal ihtiyaçlarını uçtan uca dijital
olarak karşılama hedefine bağlı olarak,
yeni nesil sigortacılık anlayışı ile
insurtech alanında çözümler sunmak
için Colendi Sigorta’yı kurdu. Colendi
Sigorta, Türkiye’nin en büyük 4 sigorta
şirketi ile acentelik sürecini tamamlayarak
dijital platformu olan kurumlara
altyapı sağlayarak sigorta alanında da
çözüm ortağı olmayı ve platform kullanıcılarına
yeni nesil sigortacılık hizmetleri
sunmayı hedefliyor.
Insurtech girişimi olarak yeni nesil sigorta
ürünlerini müşterileriyle buluşturmayı
hedeflediklerini belirten Colendi
Sigorta CEO’su Bülent Tekmen,
“Colendi Sigorta ile hedefimiz, küresel
insurtech girişimleri tarafında ‘teminat
boşluğu’ olarak adlandırılan yeni
bir alana odaklanmak. Bu terim değişen
tüketici davranışlarından kaynaklanan
ve teminat sağlanamayan bir
sigorta açığını belirtmek için kullanılıyor.
Örneğin Gartner’ın raporuna göre
2021 sonuna gelindiğinde 6 Trilyon Dolarlık
siber güvenlik harcaması yapılmış
olacağı öngörülüyor. Buna rağmen
yine de küçük işletmeler ve bireyler siber
saldırı riski altında kalmaya devam
edecek. Üstelik siber riskler sadece verilerin
çalınması anlamına gelmiyor.
Dünya çapında 300 milyondan fazla
kişi bugün kripto para sahibi. NFT’lerde
de talep giderek artıyor. Bunlar gibi
dijital varlıklara ilgi artmaya devam
ederken kimse bu varlıkları teminat altına
alamıyor. Bu alanlarda fark yaratabilmek
için sadece müşteriye sunulan
teminatın konusunu değiştirmek
yetmiyor. Dijital varlıkların değerleri
çok hızlı değişebildiğinden teminatın
da varlığın değerine göre değişebilmesi
ya da poliçenin otomatik aktif/pasif
durumuna geçebilmesi gerekebiliyor.
Dolayısıyla yeni nesil ürünlerin dinamik
olarak değişebilmesi ya da kullandığın
kadar öde gibi gelir modellerine
uyum sağlayabilmesi gerekiyor. Amacımız
bu ürünlerin sunulabilmesi için
altyapıları sağlayarak platformların
müşterilerine ait teminat boşluğunu
doldurabilecek yeni nesil sigortalar sunabilmelerini
sağlamak” diyor.
Colendi Sigorta Ürün Yöneticisi Buğra
Karamanoğlu ise ilk aşamada hedeflerinin,
Colendi’nin stratejisine uygun
şekilde, BNPL (Buy Now Pay Later)
gibi yeni nesil finansal hizmetlerin tamamlayıcısı
niteliğinde olan sigorta
ürünlerini ve ödeme yapılarını geliştirmek
olduğunu söylüyor. Karamanoğlu,
sözlerine şöyle devam ediyor: “Sigorta
sektöründeki yeni bir oyuncu olup pazardan
pay almak yerine yeni gelişen
ihtiyaçlara yönelik ürünlerle sigorta
pazarını geliştirmek istiyoruz. Bunun
için de pazar payı yüksek ürünler yerine
biz, yeni nesil ürünleri kullanıcının
farklı bir ihtiyacına ve platforma
gömülü şekilde sunmaya yoğunlaştık.
Örneğin elektronik cihaz sigortası
özelinde düşünürsek, doğru an henüz
cihaz satın alınırken sepette müşteriye
sigorta teklifi sunulabilmesini sağlamak.
Yapılan araştırmalar ve sektör
uygulamaları da kanıtlıyor ki sigorta,
özellikle doğru anda ve doğru yerde
sunulduğunda farkındalık yaratabiliyor.
Böylece yıllardır sektörde olan ve
penetrasyonu tamamlanan ürünler
yerine pazarı geliştirebilecek ürünlere
odaklanabiliyoruz. Üstelik bu ürünleri
sunarken Colendi’nin sağladığı ödeme
yöntemleri sayesinde artık sigorta
primleri müşterilerin kredi kart limitlerini
bloke etmek zorunda kalmayacak.
BNPL gibi ödeme yöntemlerini de
sigorta sektörünün kullanımına açarak
sigortaya erişimi kolaylaştırmış
olacağız.”
İlk ürün olarak sektörde ciddi bir
eksik olarak görülen evcil hayvan ve
yenilenmiş elektronik cihaz sigortası
üzerine çalışan Colendi Sigorta, özellikle
siber güvenlik ve sağlık gibi alanlarda
önleyici hizmetlerle ilgili çalışmalar
planlıyor. Ancak sadece sigorta
poliçeleri ile sınırlı kalmayıp risk henüz
gerçekleşmeden önüne geçebilmek
için hangi risk skor grupları ne gibi önlemlere
ihtiyaç duyuyor konusuna da
önem veriyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
IoT tüm teknolojilerin odak noktası olacak
IoT (nesnelerin interneti),
günlük hayatta
kullanılan nesnelerin
internet sayesinde
diğer nesneler ile veri
alışverişi yapabilmesini
ve nesnelerin
birbiriyle tam olarak
senkronizasyon halinde olmalarını sağlayan
bir teknoloji olarak öne çıkıyor.
Bulut servis sağlayıcıları için önümüzdeki
sürecin yoğun geçeceğini vurgulayan DİA
Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, “Sektörün
büyüyeceği net bir şekilde görünüyor. Ama güvenliğine,
altyapısına ve kalitesine yatırım yapmayan
bulut sağlayıcıları, gelişen IoT teknolojisinin
altında ezilebilirler. IoT’un yaygınlaştığı
gelecekte, verilerin anlık olarak işlenebilmesi
ve yapay zeka destekli kararların alınabilmesi
için güçlü bir bulut bilişim ağına ihtiyaç duyulacak.
Bu da aslında bulut altyapılar üzerinde
ciddi bir yük oluşturacak” dedi.
IoT’nin hepimizin yaşama biçimini değiştirecek
birçok teknolojinin odağında olmaya devam
edeceğini de sözlerine ekleyen Onay, “IoT,
çeşitli kategorilere ayrılabilen ve hızla büyüyen
bir endüstri. Bu yüzden konuyla ilgili tüm işletmeler
IoT entegrasyonu üzerine yatırımlarını
hızlandırmalı. Tüketici bakış açısıyla düşünürsek,
nesnelerin internetinden beklentimiz, süt
bittiğinde bize haber veren bir buzdolabı olabilir.
Ancak IoT’u bu kadar değerli yapan böyle
basit detaylar değil. Nesnelerin internetini bu
kadar mühim kılan, örnekteki buzdolabını veri
IoT’un yaygınlaştığı gelecekte, verilerin anlık olarak işlenebilmesi
ve yapay zeka destekli kararların alınabilmesi
için güçlü bir bulut bilişim ağına ihtiyaç duyulacağını
açıklayan DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay,
konuyla ilgili tüm işletmelerin IoT entegrasyonu üzerine
yatırımlarını hızlandırmaları gerektiğini söyledi…
toplayabilen ve verileri kullanarak hem tüketicilere
hem de şirketlere fayda sağlayabilmesidir.
IoT’un geleceği hiç kuşkusuz parlak görünüyor.
Yakın gelecekte verilerimizi düzenleme
biçiminde büyük değişikler göreceğiz. Özellikle
verilerin bulutta saklanmasının şimdiden
sağladığı faydaları göz önünde bulundurursak,
bunların internete bağlı cihazlarla entegre şekilde
kullanıldığında hangi seviyelerde faydalar
sağlayacağını hayal etmek mümkün” şeklinde
konuştu.
IoT’un geleceği ile doğrudan ilgili dört temel
konu hakkında da bilgiler veren Onay, şöyle
devam etti:
IoT Şirketleri ve Döngüsel
Ekonomi
IoT şirketleri, minimum atık, enerji verimliliği
ve daha fazla kişisel özerklik ile geleceği dizayn
etmeye devam ediyorlar. Bununla birlikte
sürdürülebilirlik için bir cihaz, geri bildirimler
açısından zengin, duyarlı ve eylemleri veriler
aracılığıyla birbirine bağlayabilmelidir. Nesnelerin
interneti gelecekte döngüsel ekonomi modeline
ciddi ivme kazandıracak gibi görünüyor.
IoT Güvenlik İyileştirmeleri
Nesnelerin internetine geçiş yapan işletmeler
için sadece donanım, elektrik veya mühendislik
gibi zorluklar bulunmuyor. Aynı zamanda
müşterilerin IoT teknolojisini kullanabilmeleri
için bulut altyapısına, uygulama geliştirmelerine,
tasarımlara ve yönetime ihtiyaç var.
Yapay Zeka
Evet, IoT veri sağlar. Ama önemli olan veriler
üzerinde işlem yapabilmektir. Değerli olan budur.
Yapay zeka, toplanan verilerden akıllı eylemler
yapabilmeye yani yaratıcılığa yardımcı
olur. Örneğin yapay zeka, ATM’lerde yaşanabilen
hırsızlıkları tespit edebilmeye, hemen hemen
her cihazın bakım sürelerini azaltmaya,
yine aynı şekilde her cihazın çalışma sürelerini
artırmaya yardımcı olabilir.
Sektör Market
IT network
Wellbees “En İyi İK Teknolojileri SaaS Ürünü” seçildi
Çalışanların daha iyi
yaşamalarına katkı
sunmak için 18 ülkede,
45 şirket üzerinden 100
bini aşkın kişiye esenlik
deneyimi sunan Wellbees,
sektörün en prestijli
ödüllerinden birinin sahibi
oldu. İngiltere merkezli
Warding & Consultancy International
tarafından organize edilen SaaS Ödülleri’nde,
“En İyi İK Teknolojileri SaaS Ürünü” kategorisinin
kazananı Wellbees oldu. Bu yıl 14
kategoride düzenlenen yarışmaya dünyanın
dört bir yanından yenilikçi yazılım çözümleri
katıldı. Wellbees’in finale kalan yedi şirket
arasından kazandığı kategorinin uluslararası
uzmanlardan oluşan jüri üyeleri; inovasyon
ve operasyonel verimlilik ile müşterilerinin
başarılarına katkı sağlayan şirketleri değerlendirdi.
Yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees, İngiltere
merkezli Awarding & Consultancy International tarafından
düzenlenen SaaS Awards’ta (SaaS Ödülleri), “En İyi
İK Teknolojileri SaaS Ürünü” kategorisinin kazananı oldu…
Melis Abacıoğlu: “Çalışan
esenliğinde dünyanın aklına ilk
gelen ürün olmayı hedefliyoruz”
400 milyar dolarlık İK teknolojileri pazarının
60 milyar dolarını çalışan esenliğinin oluşturduğunu
söyleyen Wellbees Kurucusu Melis
Abacıoğlu, “Bu konu her geçen gün daha fazla
şirketin radarına giriyor çünkü bugün dünya
genelinde çalışanların yüzde 85’i ‘ben iyi
değilim’ diyor. Wellbees olarak isteğimiz, çalışanların
gün içinde en çok zaman geçirdiği
yerde yani işinde kendilerini iyi hissetmelerine
katkı sunmak. Bunun için teknolojideki
yetkinliğimizi, bilim odaklı yaklaşımımızla
harmanlayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bu yıl Nisan ayında 212 önderliğinde,
büyümek istediğimiz bölgeler olan MENA ve
İngiltere merkezli girişim sermayesi şirketlerinin
katılımıyla aldığımız yatırımı da bu
amaçla değerlendiriyor hem iyileştirme gücümüzü
hem de kullanıcı deneyimimizi geliştiriyoruz.
Bu süreçte ayrıca bir veri bilimi, bir
de bilim takımı kurduk. Sadece altı ay içinde
bu eforların taçlandırılmış olması bizim için
heyecan verici. Kendi alanlarında dünyanın
önde gelen, global şirketlerin ödül aldığı
bir organizasyonda bu başarıyı yakalamak
da ürünümüzün kalitesinin çok önemli bir
göstergesi. Biz de kendi alanımızda, çalışan
esenliği denildiğinde tüm dünyanın aklına
ilk gelen ürün olma hedefiyle tüm gücümüzle
çalışmaya devam ediyoruz. Bu büyük ödülü
Wellbees’e kazandıran başta CTO’muz Kerem
Gönülkırmaz ve Kıdemli Ürün Müdürümüz
Şeyma Doğan olmak üzere tüm ekibimizi
kutluyorum” dedi.
Wellbees’in ödül aldığı “En İyi İK Teknolojileri
SaaS Ürünü” kategorisinin baş jürisi Annabelle
Whittall ise “Bu ödülü, sağlıklı çalışanlara
sahip olmanın avantajlarını destekleyen
bir SaaS’a sunduğumuz için heyecan duyuyoruz.
Çalışan esenliğini mükemmel bir şekilde
ve son teknolojiyle yönetmeyi sağlayan Wellbees,
bu kategorinin kazananı olmaya layık
bir platform” açıklamasında bulundu.
31
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Teknolojinin rotası ‘İşTurkcell Teknoloji
Buluşmaları’nda belirlendi
Sektör Market
IT network
Şirketlerin dijitalleşme yolculuklarına
öncülük eden Turkcell’in 2018 yılından
bu yana organize ettiği ‘İşTurkcell Teknoloji
Buluşmaları’, bu yıl da Türkiye’nin en
önemli iş insanlarına ev sahipliği yaptı.
‘Teknolojinin Rotasında Turkcell Yanında’
ana mottosuyla düzenlenen buluşmada;
teknoloji, bankacılık, perakende gibi
birçok sektörden yaklaşık 400 önemli
isim bir araya geldi. İşTurkcell Teknoloji
Buluşmaları’nda iş dünyasındaki
değişimler, yeni iş modelleri, daha iyi bir
gelecek için sürdürülebilir dünyaya dair
atılması gereken adımlar, verimliliği
ve üretkenliği artırmak için teknoloji
yatırımlarının önemi detaylıca ele alındı.
Dijital dönüşüm süreçlerini hızlandıran,
tüketici alışkanlıklarını önemli ölçüde
değiştiren yeni fırsatlar, tehditler ve
alınması gereken önlemler de etkinlikte
masaya yatırıldı.
Ceyhun Özata: “Dijitalde fark
yaratanlar her alanda büyük
avantaj elde ediyor”
Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata,
etkinlikte yaptığı konuşmada “Bugün
Endüstri 4.0, Toplum 5.0 gibi kavramlar
sosyal yaşam ve iş hayatının önemli bir
parçası durumunda. İş dünyası uzun zamandır
olağanüstü süreçlerden geçmeye
devam ediyor. Rekabet etmek, yetenek
bulmak, müşteri memnuniyetini sağlamak;
önceliklendirilmesi gereken konuların
başında geliyor. Ayrıca sürdürülebilir
iş modelleri kurmak ve sürdürülebilirlikle
tüm paydaşlar adına gerçek bir etki yaratabilmek
de yeni dünya düzeninde çok
daha kıymetli. Geleceğe yönelik en doğru
adımları atabilmek için organizasyonlar,
rotasını dijital dönüşüme çevirmeye uzun
bir süredir devam ediyor. Dijital dönüşüm
söz konusu olduğunda, her sektörün ve
şirketin ihtiyaçları farklılık gösteriyor.
Dijital alanda başarılı olan şirketler hem
müşteri ve yetenek hem de tedarikçi ve
yatırımcı için daha cazip hale geliyor.
Dolayısıyla dijitalde fark yaratanlar her
alanda büyük avantaj elde ediyor. Geriden
takip edenlerin de bu farkı kapaması
gittikçe zorlaşıyor” dedi.
Dünyanın ilk dijital operatörü Turkcell, iş dünyasını
‘İşTurkcell Teknoloji Buluşmaları’nda bir araya getirdi.
‘Teknolojinin Rotasında Turkcell Yanında’ ana mottosuyla
gerçekleştirilen etkinlikte, farklı sektörlerden
400’e yakın üst düzey iş insanı, iş dünyasının geleceğini
mercek altına aldı. Toplantıda öne çıkan konu,
şirketlerde verimliliğin ve üretkenliğin artması, sürdürülebilirliğin
sağlanması için teknoloji yatırımları ve dijital
dönüşümün önemi oldu…
“İş teknolojide, teknoloji de
Turkcell’de”
Ceyhun Özata, şöyle devam etti: “Öncelikleri
belirlemek, ihtiyacı vurgulamak ve
üzerine gitmek, bunun için teknolojiden
faydalanmak, karşımıza çıkacak tüm değişimlere
karşı sadece ayakta kalabilmeyi
değil, yere sağlam basmamızı da sağlayacak.
Bu noktada ‘İş teknolojide, teknoloji
de Turkcell’de’ diyerek, Dijital İş Servisleri
şirketimizle tek noktadan ve uçtan uca, iş
dünyasının tamamının dijital dönüşüm
sürecinde yanlarında olmak için var gücümüzle
çalışıyoruz. Türkiye’nin en büyük
veri işletmecisi olarak ‘Türkiye’nin
verisi Türkiye’de kalmalı’ vizyonuyla
öncülüğünü üstlendiğimiz uluslararası
standartlarda, afetlere karşı korunaklı,
güçlü güvenlik önlemlerine sahip yeni
nesil veri merkezleri için yatırımlarımıza
her geçen gün hız katıyoruz. Derinlemesine
branşlaşmış siber güvenlik özelinde
150’nin üzerinde uzman personel kadromuz,
20’den fazla güvenlik portföyümüz
ve aldığımız sertifikalarla hizmet kalitemizi
artırmaya devam ediyoruz. Turkcell
olarak güçlü altyapımız ve teknolojimizle,
sektörün büyük oyuncularından kamu
kurumlarına kadar hep birlikte yürümek
için hazırız.”
Türkiye’nin önemli iş insanları
dijital çağın trendlerini tartıştı
İstanbul Mandarin Oriental Bosphorus’ta
gerçekleştirilen buluşmada Ceyhun
Özata’nın ardından, TOGG CEO’su M.
Gürcan Karakaş konuşma yaptı. ‘Dijital
Dönüşüme Değer Katan Teknolojiler için
Dijital İş Servisleri’ temasıyla konuşmasını
gerçekleştiren Turkcell Dijital İş Servisleri
Genel Müdürü Gürkan Arpacı’nın
ardından ise ‘Yarınlar için Dijital Sürdürülebilirlik’
başlıklı panelde Şişecam
CTO’su Gökhan Kıpçak, Garanti BBVA
Mühendislik Hizmetleri ve Veri Genel
Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz ve Doğuş
Teknoloji Genel Müdürü Semih İncedayı
görüşlerini paylaştı.
Turkcell Kurumsal Büyük Müşteriler
Satış Direktörü Serdar Tarhan’ın moderatörlüğünü
üstlendiği ‘Yeni Dünyada
Dijital Dönüşen Kazanıyor’ başlıklı panelde
Flormar CIO’su Berkant Özgün, FLO
CTO’su Burak Aktaş ve Gedik Yatırım
CIO’su Bülent Parlakol konuşmacı olarak
yer aldı. ‘Stratejik İş Ortaklarımız ile Dijital
Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik’ temalı
panelde ise Turkcell Dijital İş Servisleri
Genel Müdür Yardımcısı Süha Bayraktar
moderatör olurken, panelistler HPE Ülke
Satış ve Kanal Direktörü Alper Yıldız, Fortinet
Bölge Direktörü Arzu Akkaya, Techdata
Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı
ve Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu
CIO’su Fatih Akgül deneyimlerini aktardı.
32
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
ViewSonic inovasyon dolu 35 yılı geride bıraktı
ViewSonic, çözüm geliştirme süreçlerine
tüm paydaşlarını dahil ettiği yeni stratejisi
‘Hizmet Olarak Ekosistem’i (Ecosystem as a
Service-EaaS) 35. yılında duyurarak, sektöreki
dijital dönüşümü teşvik etmeye devam
ediyor. Görüntüleme teknolojilerinin yanı
sıra daha iyi bir eğitim için ürettiği yazılım
ve donanım ürünleriyle de öne çıkan View-
Sonic, eğitim sektöründe uyguladığı ve başarılı
sonuçlar aldığı yeni stratejisi ‘Hizmet
Olarak Ekosistem’i, diğer segmentlerde de
uygulayarak küresel büyümeye devam etmeyi
planlıyor.
EaaS ile endüstriyel dönüşümler
kolaylaşıyor
ViewSonic, bu öncü projesi kapsamında
globalde pek çok ülkede, öğretmenlerin dijital
öğretme becerilerini geliştirmek için
bir dizi çalışmaya imza atıyor. Türkiye’de
de başarılı bir örneğinin uygulandığı sosyal
medya platformlarında topluluk oluşturma
çalışmalarıyla, teknolojiyi eğitim sürecinin
önemli bir parçası olarak gören ve bu alandaki
yenilikleri tanıyıp deneyimlemek isteyen,
Görüntü ve eğitim teknolojileri alanında dünyanın
önde gelen üreticilerinden ViewSonic, sektördeki 35.
yılını, “görsel çözümlerde mükemmellik sağlama”
misyonuyla başarıyla tamamladı. Yıl dönümünde son
stratejisi olan “Hizmet Olarak Ekosistem”i (EaaS) duyuran
şirket, tüm ekosistemi güçlendirmek ve sektörü
daha büyük dönüşümlere teşvik etmek için paydaşlarıyla
yenilik ve iş birliği yapmaya devam ediyor…
öğrencilerine eğitim teknolojilerinin sağladığı
olanaklarla ders içerikleri hazırlamaya
meraklı seçkin bir öğretmen kitlesini bir
araya getiriyor. Ayrıca EdTech ekosistemine
entegre ettiği myViewBoard ile çevrimiçi
öğretim ve öğrenim desteklenirken, eğitimcilerin
ders sırasında öğrencinin katılımını
değerlendirebildiği UNIVERSE by ViewSonic
ile de dijital öğrenme deneyimini iki boyutlu
ortamından sürükleyici bir üç boyutlu
eğitim ortamına taşıyor.
İş dünyası için yenilikçi
çözümler
Eğitim dünyası dışında iş dünyasına da kullanıcıların
ve işletmelerin verimliliklerini,
esnekliklerini, performanslarını geliştirmelerine
yardımcı yenilikçi ürün ve hizmet yelpazesi
sunan ViewSonic, taşınabilir monitör,
projeksiyon cihazı ve kalemli ekran çözümleriyle
zaman ve mekandan bağımsız çalışma-öğrenme
olanağı sağlıyor.
Markanın 35 yıllık başarısını değerlendiren
ViewSonic Türkiye Ülke Müdürü M.
Önder Şengür, “1987’de kurulan şirketimiz
başlangıçta sadece monitor üretiyordu. Zamanla
diğer ürün gruplarına da yayılarak;
kurumsal, tüketici ve eğitim segmentlerinde
muazzam başarılar elde ettik. 35 senedir
müşterilerimizin verimlilik, esneklik ve performanslarını
geliştirmelerine yardımcı olan
yenilikçi ürün ve hizmetlerimizi sürdürülebilir
çözümler geliştirerek sunuyoruz.
Müşteri odaklı bir yaklaşımla ViewSonic,
ürün serisini yükseltme çalışmalarını ve
en son teknolojilere yatırım yapmayı farklı
dikey pazarlarda da sürdürecek. Sıradan
ve olağanüstü arasındaki farkı görmek için
dünyaya ilham verme vizyonuyla, inovasyonu
hızlandırmak ve müşterilerimizin
sorunlarını çözmek için sektörle ortaklık
kurmaya devam edeceğiz” diyor.
Sektör Market
IT network
En güçlü Mercusys yönlendirici Türkiye’de
Mercusys, Wi-Fi 6 teknolojili, hem kablolu hem kablosuz
bağlantıda yüksek hızlara sahip ve güçlü güvenlik
özellikleriyle donatılmış MR80X yönlendiriciyi Türkiye’de
satışa sundu…
Bütçe dostu ağ markası Mercusys, en güçlü
yönlendirici (router) modelini Türkiye’de satışa
sundu. Wi-Fi 6 teknolojili MR80X model
yönlendirici, hem yüksek hız, hem daha geniş
kapsama alanı, hem çok cihaza bağlantı
desteği, hem de güçlü güvenlik arayan kullanıcılara
hitap ediyor.
Kablolu ve kablosuz bağlantıda yüksek hızlar
sunan MR80X yönlendirici, çift bant desteğine
sahip ve toplamda 3 Gbps (3000 Mbps)
kablosuz hızlara ulaşabiliyor. Aynı zamanda
üzerinde biri WAN olmak üzere toplam 4
adet Gigabit Ethernet girişi yer alıyor. Böylece
ağa kablo ile bağlanan akıllı TV, oyun
konsolu gibi cihazlar da Gigabit hızlarda ağa
erişebiliyor.
Daha geniş kapsama alanı,
daha az parazit, daha güçlü
güvenlik…
Mercusys MR80X, WiFi 6 teknolojisinin getirdiği
avantajlarla aynı anda çok sayıda cihaza
destek verebiliyor. Ağ performansı düşmeden
farklı cihazların ağa erişebilmesi, özellikle evde
ağa bağlanan cihaz sayısı fazla olan kullanıcılar
için önemli. ‘Akıllı Bağlantı’ özelliği sayesinde
ise ağa bağlı cihazları en uygun banda
yönlendiren MR80X, ev içinde dolaşırken de
cihazların en iyi şekilde bağlı olmasını sağlıyor.
Ayrıca komşulardan gelen Wi-Fi sinyallerinin
parazit oluşturmasını BSS-Color özelliği ile
engelleyen yönlendirici, çok daha verimli bir ev
ağı sağlıyor. Güçlü harici antenleri ve Hüzmeleme
teknolojisi sayesinde daha geniş bir Wi-Fi
kapsama alanını oluşturan MR80X, bu güçlü
özellikleri karşılayabilecek güçlü bir işlemciye
sahip. Qualcomm çift çekirdekli işlemci, Mercusys
yönlendiricinin tüm görevleri başarıyla
ve minimum gecikmeyle yapması için çalışıyor.
Bu kadar güçlü özelliklerle oluşturulan ev
ağının güvenli de olması gerekir. Mercusys
MR80X hem ağı hem ağa bağlananların sanal
ortamda güvenliğini sağlayacak güçlü güvenlik
özellikleriyle donatılmış durumda. WPA3
güvenlik protokolüne sahip olan cihaz, ağın dışarıdan
gelecek tehditlere karşı güvenliğini en
üst noktada sağlıyor. Aynı zamanda Ebeveyn
Denetimleri, Misafir Ağı gibi uygulamalarla bu
güvenliği pekiştiriyor.
Yönlendirici modunun yanı sıra erişim noktası
(access point) olarak da işlev gören ürün, Türkiye’de
KDV dahil 90 USD fiyatla satışa sunuldu.
33
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Çocuklar Latmos Explorer ile
programlama ve kodlama mantığını
öğrenebilecek
Sektör Market
IT network
34
Mobil oyun, VR ve AR
teknolojileri üzerine
geliştirmeler yapmak
üzere 2020 yılında Yavuz
Pullukcu, Yasin
Kaya, Batuhan Köksal
ve Şadi Burak Çelikez
tarafından ADÜ Teknokent
bünyesinde
şirketleşerek kurulan
ArkheTech, çocuklara programlama ve
kodlama dilini erken dönemde öğretmeyi
amaçlayan Latmos Explorer adlı oyununu
dijital platformlarda yayına sundu.
İsmini Yavuz Pullukcu’nun 2017 yılında
çekmiş olduğu Latmos belgeselinden
alan ve yine belgesele konu olan Aydın
bölgesinin neolitik çağa uzanan tarihi
değerlerini, doğal güzelliklerini işleyen
Latmos Explorer, 8-13 yaş aralığındaki
çocukların eğlenirken öğrenmesini sağlıyor.
Çocuklar dijital dünyaya
erken dönemde adım atarken
tarihi yolculuğa çıkacak
Oynanış biçimi itibarıyla bugün ve gelecek
için önem arz eden programlama ve
kodlama dilinin temellerinin kavranmasını
sağlamak üzere kurgulanan Latmos
Explorer, hikaye formatıyla ise tarihte
yolculuğa çıkarıyor. Böylelikle çocuklar
geleceğin yeteneklerini kazanırken
aynı zamanda geçmişi keşfedebiliyorlar.
Eğitici oyunlar kategorisinde yer alan
Latmos Explorer, bu özelliğiyle geçmişin
değerlerini geleceğin teknolojisiyle birleştiriyor.
Yakın zamanda iOS Appstore ve Google
PlayStore’da yayınlanan Latmos, çocukların
eğlenirken öğrenerek, kaliteli
içerikle kaliteli ekran zamanı geçirmesini
hedefliyor. Ailelerin çocuklarıyla
beraber oynayabilecekleri ve beraber
keyif alabilecekleri biçimde tasarlanan
Latmos Explorer, günümüz dünyasının
en önemli becerilerinden birisi olan kodlamanın
temel mantığını anlatıyor. Ev
ortamının çocukların teknolojiyi kullanarak
öğrenme sürecini gerçekleştirdiği
eğitim ortamı haline dönüşmesinin çok
önemli olduğu ve ebeveynlerin çocukların
dijital oyun oynamalarına rol model
olmalarının gerekliliği ise bilimsel araştırmalarda
ifade ediliyor. Oyunun kodlama
temelini ele alması dışında algoritma
oluşturma, hafıza güçlendirme, analitik
Oyun, yazılım, VR, AR, 3D animasyon faaliyet alanlarında
çalışmalara imza atan ArkheTech’in 8-13 yaş arası
çocuklara yönelik olarak geliştirdiği Latmos Explorer
adlı mobil oyun yayınlandı. Çocukların programlama ve
kodlama dilini öğrenirken aynı zamanda Aydın bölgesinin
neolitik dönemden günümüze uzanan tarihini, doğal
güzelliklerini keşfedebileceği Latmos Explorer, iOS
cihazlar için AppStore ve Android cihazlar için Google
Play Store üzerinden indirilebiliyor…
becerilerini arttırma, 3 boyutlu algıyı geliştirme
gibi özellikleri de bulunuyor.
Gelecek nesillere dünü,
bugünü ve yarını bir arada
vadeden bir platform
Latmos Explorer’in çocukların eğlenerek
öğrenmelerine sağlayacağı katkılara işaret
eden ArkeTech Kurucu Ortağı Yavuz
Pullukcu, “Çağımızın en değerli yetkinlikleri
arasında dijital dünyaya hakimiyet
yer alıyor. Bugün artık erken yaşlardan
itibaren dijital cihazlarla temas
kuran, cihazların dilini kavrayabilen ve
bunu şekillendirebilen bir nesil yetişiyor.
Biz de ArkeTech olarak bu alanda çocukların
yalnızca dijital dünyaya temas
etmekle kalmayıp, onun dilini kavramalarını
sağlayacak bir oyun hayal ettik. Bu
hayal aynı zamanda 2017 yılında çekmiş
olduğum Latmos Belgeseli ile pekişti ve
ortaya Latmos Explorer çıktı. 6 ay süren
yoğun bir çalışma sonucunda hikayesi,
kurgusu, görsel öğeleri ve formatı itibarıyla
tamamlanan Latmos Explorer’ın
artık çocukların ve ebeveynlerin erişimine
açılmış olmasından büyük bir gurur
duyuyorum. Gelecek nesillere dünü,
bugünü ve yarını bir arada vadeden bir
oyun platformu olarak Latmos Explorer’ın
dijital yetkinlik noktasında da
sağlayacağı faydaların değerli olduğuna
inanıyorum. Çocukların kendi başlarına
veya ebeveynleriyle beraber eğlenerek ve
öğrenerek oynayabileceği Latmos Explorer’da
Aydın bölgesinin milyonlarca yıl
önceye dayanan tarihi değerlerini, doğasını
keşfetmek de mümkün oluyor. Bu
açıdan da çocuklara dijital dünyadaki
eğlenceli vaktin yanında dışarıda hayatın
bir parçası olan doğal oluşumların
ve kültürel değerlerin de önemini aktarabilecek
bir oyun olarak değer taşıyor.
Latmos Explorer an itibarıyla AppStore
ve Google Play Store üzerinden mobil cihazlara
indirilebiliyor.” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
DataFlowX, Tech Data ile dünyaya açılacak
Sıfır güven yaklaşımı ile yeni nesil güvenlik çözümleri
geliştiren yerli siber güvenlik şirketi DataFlowX’in
ürünleri, BT ekosisteminin lider küresel distribütörlerinden
olan Tech Data’nın gücü ile önce Türkiye’de
ardından dünyada yayılacak…
2021 yılında dünya çapında gerçekleşen siber
güvenlik ihlali vakalarının 40 milyarı geçtiği
tahmin edilmektedir. Yaşanan siber güvenlik
ihlalleri ve yeni nesil tehditler konusundaki artan
farkındalığın etkisiyle global siber güvenlik
pazarı da son 10 yılda hızlı bir büyüme sergiliyor.
Öyle ki global siber güvenlik pazarının
2029’a kadar 376,3 milyar dolara çıkması ve
yüzde 13,4’lük bir yıllık büyüme oranı sergilemesi
bekleniyor. İşte hızla büyüyen bu global
pazar içerisinde yerli üretim çözümlerin daha
fazla pay almasını sağlayacak dikkat çekici bir
iş birliğine ülkemizde imza atıldı.
Dünyanın önde gelen BT çözümleri distribütörü,
Tech Data A TD SYNNEX Company (NYSE:
SNX) Türkiye ile yeni nesil siber güvenlik çözümleri
sunan teknoloji üreticisi DataFlowX,
dağıtım anlaşması yaptıklarını duyurdu. Bu
anlaşma ile DataFlowX’in sıfır güven mimarisi
(Zero Trust Architecture) yaklaşımı ile geliştirdiği,
kritik altyapıların korunmasını ve ağlar
arası güvenli veri iletişimini sağlayan yeni nesil
siber güvenlik çözümleri, Tech Data aracılığıyla
öncelikle Türkiye pazarına, ardından orta
vadede küresel müşterilere sunulacak.
Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye
Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı iş birlikleri
hakkında şunları söyledi: “BT ekosistemi için
lider küresel distribütör ve çözüm toplayıcısı
Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye
olarak 100’den fazla ülkede 150 binden fazla
müşterimize teknoloji yatırımlarının değerini
en üst düzeye çıkarmak, iş sonuçlarını göstermek
ve büyüme fırsatlarını ortaya çıkarmaları
için yenilikçi çözümler sunuyoruz. Tabii tüm
bunları yaparken de en önemli önceliklerimiz
arasında siber güvenlik geliyor. Günümüzde
siber güvenlik alanında en öne çıkan yaklaşımlardan
birisi de sıfır güven mimarisi yaklaşımı.
Genellikle güvenlik sistemleri bir ihlal tespit
etmedikçe bir ağın güvenli olduğu varsayılır
ancak sıfır güven mimarisi yaklaşımı, ihlal
tespit edilmese de bir ağın her zaman güvenli
olmadığını varsayar. Her işlemin, verinin ve
kimliğin güvenilmez olduğunu kabul eder.
Tüm dünyada hızla benimsenen bu yaklaşıma
uygun ürünlerin DataFlowX tarafından
yerli imkanlarla üretilmesini çok değerli buluyoruz.
Çünkü bizim de hedeflerimizden birisi
siber güvenlik alanında faaliyet gösteren yerel
girişimlerin büyümesine ve globalleşebilmesine
destek olmaktır. Tech Data A TD SYNNEX
Company olarak hedefimiz 600’den fazla iş ortağımızın
gücümüzden yararlanarak veri ekonomisinde
maksimum değer elde etmesidir. Bu
noktada DataFlowX’in yerli ürünlerini de önce
ülkemizde birçok farklı sektörde konumlandırmayı,
ardından yurt dışında da kullanımını
yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”
Anlaşma hakkında açıklamada bulunan DataFlowX
Genel Müdürü Burak Çifter ise “Hızla
gelişmeye devam eden dijital dünya, hayatımızın
her alanında kolaylık sağlarken bir yandan
da büyük riskleri beraberinde getiriyor. Kurumlar
için dijital ortamdan verilerin güvenli
olarak elde edilmesi, işlenmesi ve saklanması,
ilgili birimlere hızlıca iletilmesi ve bu akışın
durmaması için teknoloji tüm hizmetlerin
merkezinde yer alıyor. Ancak günümüzde sistemler
arası entegrasyon ihtiyacı, hassas ve
kritik öneme sahip ağların artık tamamen kapalı
kalmasını imkânsız hale getiriyor. Bu da
hassas ağların veri alışverişlerini “Sıfır Güven
Mimarisi”nden taviz vermeden gerçekleştirebilmesi
için yeni nesil çözümler gerektiriyor.
Başta enerji, finans, üretim ve savunma alanında
faaliyet gösteren kurumların bu ihtiyacı
doğrultusunda biz de DataFlowX olarak yerel
pazarda ilk ve tek yeni nesil veri diyotu DataDiodeX,
ağlar arası güvenlik geçidi DataBrokerX
çözümlerinden oluşan ‘Ağlar Arası Güvenli
Bilgi Geçidi Çözüm Ailemiz’ ile hassas ve kritik
ağların donanım tabanlı ve fiziksel seviyede
izolasyonunu sağlıyoruz. Bunu yaparken bir
yandan da bu güvenlik tedbirinden ödün vermeden
güvenle veri alışverişi yapabilmesini
sağlıyoruz. İş ortaklarımızın sunduğumuz tüm
bu çözümlerden kolay, verimli, güvenli biçimde
yararlanmaları, siber savunma çözümleriyle
güvenlik portföylerini güçlendirebilmeleri için
BT ekosisteminin lider bir küresel distribütörü
ve çözüm toplayıcısı olan Tech Data ile yaptığımız
iş birliğinden mutluluk duyuyoruz” dedi.
Sektör Market
IT network
Dinamik Bilgi Teknolojileri kendi
ekosisteminde ilk FinTech olacak
Startups.Watch tarafından
yayınlanan
Küresel FinTech raporuna
göre, 2021 yılında
FinTech girişimleri
3604 anlaşmayla
toplamda 115 milyar
dolar yatırım topladı.
Teknoloji ve endüstri
uzmanlığı ile işletmelerin
başarısını artıran
Dinamik Bilgi Teknolojileri,
E-GÜVEN ile iş ortaklığı ve bayilik
sözleşmesi imzalayarak, dijital dönüşüm konusunda
çalışmalarını hızlandırdı. Dinamik
Bilgi Teknolojileri, E-GÜVEN ürünleriyle
kendi ekosisteminde ilk FinTech olma özelliğini
de sağlamış olacak.
Dinamik Bilgi Teknolojileri işbirliği yaptığı E-GÜVEN’in elektronik
imza ve elektronik imzalı çözümleriyle işletmelerin dijital
dönüşümlerini hızlandırırken, kendi ekosisteminde ilk
FinTech olma özelliğini de sağlamış olacak…
Dinamik Bilgi Teknolojileri CTO’su Deniz
Cengiz, “Dinamik Bilgi Teknolojileri olarak
iş süreçlerimizi elektronik imza ve mobil
imzaya uyumlu hale getireceğiz ve elektronik
& mobil imzalı yazılım çözümlerini de
mevcut yapımıza uygulayacağız. E-İmza,
Mobil İmza, E-Fatura, E-Arşiv, E-Belge, E- irsaliye
gibi E-dönüşüm süreçlerini önce kendi
yapımızda sonrasında bayilerimiz ve iş ortaklarımızda
uygulayacağız. Böylece önce
kendi dönüşümümüzü sonrasında ise iş ortaklarımızı
sürece dahil edeceğiz. Dinamik
Bilgi Teknolojileri, kendi ekosisteminde ilk
FinTech olma özelliğini de bu şekilde sağlamış
olacak. İlerleyen dönemlerde iş ortaklarımıza
Dinamik Bilgi Teknolojileri altyapısı
üzerinden E-Fatura, E-Arşiv, E-Belge gibi
hizmetler sunarak alanında öncü bir çözüm
sağlayacağız” şeklinde konuştu.
35
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
EasyCep’ten yenileme merkezi yatırımı
Türkiye’nin en büyük yenilenmiş elektronik ürün marketi
EasyCep, 4 bin metrekarelik tesis yatırımına imza
attı. Atıl duran elektronik ürünlerin yeniden ekonomiye
kazandırılmasına öncülük eden EasyCep’in İstanbul
/ Kağıthane’deki yenileme tesisinin açılışı, T.C.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katıldığı
törenle gerçekleşti…
Sektör Market
IT network
36
Kurulduğu günden bu yana istikrarlı
büyümesini sürdüren ve Türkiye’de yeni
bir sektörün oluşmasına öncülük eden
EasyCep, 250 kişinin istihdam edildiği 4
bin metrekarelik tesis yatırımını devreye
aldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan T.C.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank:
“2020 yılında yenilenmiş ürünlerin
piyasaya arzı konusunda ticaret bakanlığımız
yönetmelik yayınlayarak TSE ile
ikinci el cep telefonlarının yenilenmesine
dair bir standart geliştirdi. Türkiye’de
155 bine yakın ikinci el cep telefonu
yenilenerek sertifikalı bir şekilde
piyasaya arz edildi. Döngüsel ekonomiyi
destekleyerek gelecek nesillere daha yaşanabilir
bir dünya bırakma noktasında
çok değerli bir adımı başlattık. Bugün de
burada Türkiye’nin en büyük yenilenmiş
elektronik ürün marketi EasyCep’in yenileme
merkezinin açılışını yapmak üzere
bir araya geldik. EasyCep Ticaret Bakanlığı
yenileme lisansıyla faaliyetlerine
devam ediyor. Şu anda 350 çalışanı var,
yıl sonu hedefleri 500 rakamını yakalamak.
Bu bir başarı hikayesi” dedi.
Varank sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye olarak maalesef akıllı telefon
ihtiyacımızın büyük bir kısmını
ithalatta karşılamak durumunda
kalıyoruz. Yenileme merkezleri ithalatın
önüne geçerek de ülkemize ekonomik
değer olarak büyük katkılar sağlayacak.
Cari açığın azaltılmasında önemli
bir rol oynayacak. Özetle yenileme
merkezleri sürdürülebilirlik, güvenlik
ve ekonomik anlamda ülkemize büyük
faydalar sağlıyor, önümüzdeki dönemde
bu faydalar artmaya devam edecek, bu
piyasa büyüyecek. Ayrıca cep telefonu
yenileme merkezleri, müşteriden
aldıkları telefonla eski kullanıcı
arasındaki illiyet bağını tamamen
ortadan kaldırıyorlar. Yani bu müşterinin
verilerinin yeniden gündeme gelmesi
gibi bir endişesi olamaması lazım.
Çünkü standardı ona göre belirledik.
Ayrıca cihazların değiştirilmesi gereken
bir yerleri varsa bunları yapıp gerekli
yazılımlarla satışa hazır hale getiriyorlar.
Satılan telefonlara da 1 yıl garanti süresi
veriyorlar.”
“Hem cari açığın azalmasına
hem de döngüsel ekonomiye
katkı sağlıyoruz”
Yenileme merkezi açılışında konuşma
yapan EasyCep CEO’su Mehmet
Akif Özdemir EasyCep’in
sürdürülebilirliğe, döngüsel ekonomiye
ve ülke ekonomisine sağladığı katma
değeri vurguladı. Özdemir: “2021 yılında
ortalama bir akıllı telefon fiyatı 402
dolara ulaştı. İthal edilen bu cihazların
maliyeti düşünüldüğünde karşımıza
ciddi rakamlar çıkıyor. Biz âtıl duran
elektronik ürünleri yenileyerek tekrar
ekonomiye kazandırıyor, böylece cari
açığın azalmasında da etkili oluyoruz.
Bu yıl 200 bin adet telefonu yenileyerek
yaklaşık 80 milyon doların ülkemizde
kalmasını sağlamayı hedefledik ve bu
hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz.
İş modelimiz, kayıt dışı el değiştiren
cihazların da kayıt altına alınması,
ekonomiye kazandırılması ve cari açığımızın
azaltılmasında etkin rol oynuyor.
EasyCep olarak hem cari açığın azalmasına
hem de döngüsel ekonomiye katkı
sağlıyoruz.”
Özdemir sözlerine şöyle devam etti:
“Sıfır bir cep telefonun üretilmesi ve ilk
yılındaki kullanımı doğada yaklaşık
85 kilogram karbon salınımına sebep
oluyor. Bunun yüzde 95’i üretim
safhasında ortaya çıkıyor. Geri kalan
yüzde 5’lik bölüm ise telefonların
ortalama 2 ile 5 yıl arasında değişen
kullanımı süresine yayılıyor. Bir
ağacın 85 kg’lık bir karbon salınımını
dengelemesi ise yaklaşık 20 yıl sürüyor.
Döngüsel ekonomiyi destekleyip sıfırdan
üretim yerine yenilenmiş cihaz tercih
etmek doğal kaynakların korunarak
gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir
dünya bırakmak anlamına geliyor.”
EasyCep bugün gelinen noktada 4 bin
metrekarelik bir yenileme tesisinde 250
kişilik teknisyen kadrosu ile hizmet veriyor.
8’i İstanbul’da olmak üzere, 20
mağaza açan şirket, aylık yenileme kapasitesini
ise 2022 yılı başında 10 bin
adetten 150 bin adede yükseltti. Easy-
Cep’in hedefi önümüzdeki 3-4 yıl içinde
Türkiye’de yenilenmiş her 10 telefondan
4’ünün EasyCep tarafından yenilenmiş
olması.
Türkiye’de son 5 yılda her yıl ortalama
(2018 yılı hariç) 11 milyon adet yeni cep
telefonunun satıldığı pazarda, 2021 yılı
itibariyle 4,6 milyar dolarlık bir hacim
oluştu. Yüksek ithalat rakamları nedeniyle
yenilenmiş cep telefonu pazarı
her geçen gün daha da önem kazanıyor.
Türkiye’de yenilenmiş telefon pazarı
henüz 20 milyon dolarlar seviyesinde.
Hem KDV indirimi ve taksit avantajları
ile devlet teşvikleri hem de tüm dünyada
döngüsel ekonomiye geçişin önem
kazanması ile pazarın hızla büyüyeceği
öngörülüyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Turkcell’den kurumların dijital iletişim
ihtiyaçlarına yerli çözüm: İşte Suit
Turkcell’li mühendisler
tarafından geliştirilen,
kurumsal müşterilere
tek platform üzerinden
uçtan uca dijital
çözüm yönetimi sunan
çözümü ‘İşte Suit’, kurumların iş süreçlerini
yerli ve milli ekosistem üzerinden güvenli bir
şekilde sürdürmesini sağlıyor. İşte Suit’le sunulan
yerli dijital çözümler, yerli veri merkezlerinde
konumlanan bulut servisleri sayesinde
verileri güvenle saklamayı ve süreçleri tek
noktadan yönetmeyi kolaylaştırıyor. İşte Suit
çözümü Lifebox Business, Yaani Kurumsal
Mail, BipMeet Business gibi yerli çözümleri
bünyesinde barındırarak şirketlerin dosya paylaşımı
ve yedekleme, mail hizmetleri ve video
konferans ihtiyaçlarına tek noktadan çözüm
sunuyor.
Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata, yapılan iş
birliğiyle ilgili veri güvenliği ve yerlilik konularına
dikkat çekerek, “Türkiye’nin Turkcell’i
olarak ülkemizin dijitalleşmesi amacıyla pek
çok ürün ve dijital servisimizle kurumsal müşterilerimize
özel çözümler sunuyoruz. İşte
Suit ile de kurumların iş süreçlerinde oluşan
verilerini ülke sınırları içinde tutuyor; güvenle
koruyoruz. Amacımız sunduğumuz yerli ve
milli çözümlerle, milli veriyi güvenle saklamak
ve tek noktadan yönetebilmelerini sağlamak.
Bu amaç doğrultusunda Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı’na bağlı Kalkınma Ajansları Genel
Müdürlüğü ile ortak bir proje yürüterek birlikte
dijital dönüşüm yolculuğuna çıktık” dedi.
“Türkiye’nin Kalkınma
Ajansları’nın iş süreçleri de
verileri de yerli ekosistemde”
Özata, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel
Müdürlüğe bağlı 25 ajansı Turkcell Bulut sisteminde
konumlanan tek bir altyapıyla birbirlerine
bağlamış olduk. Daha önce her birinde ayrı
Turkcell Dijital İş Servisleri, uçtan uca dijital çözüm yönetimi
sunan yeni platformu ‘İşte Suit’ ile kurumların dijital iletişim
ihtiyaçlarını karşılıyor. İşte Suit, kurumların iş süreçlerini
yerli ve milli ekosistem üzerinden güvenli şekilde sürdürmesini
sağlıyor. Şirketler, İşte Suit’le süreçleri tek noktadan
yönetirken, Turkcell’in güvenli bulut servis altyapısıyla da
verilerini yurt içinde ve güvende tutabiliyor…
bilgi işlem altyapısı ve ayrı yazılım ve donanımlar
kullanılıyordu. Projeyle tüm ajanslar, Turkcell
çatısı altındaki donanımlarda birleştirilip
Turkcell Bulut’a taşınacak, yani iş süreçleri de
verileri de yerli ekosistem üzerinde ve güvende
olacak. En önemli faydamız, İşte Suit ile kurumun
e-posta platformunu Yaani Mail altyapısına
alarak yerli bir platforma taşımak oldu. Diğer
bir önemli fayda ise her bir ajans mevcutta
kendi dosya depolama sistemini kendisi satın
alıp işletiyorken, İşte Suit sayesinde çok daha
güvenli ve yalın bir şekilde yerli ve milli dosya
yönetim servisimiz Lifebox çözümümüzü
kullanmaya başladı. Bütün bunlara ek olarak
video konferans ihtiyaçları için farklı yabancı
çözümler yerine daha güvenli ve verimli Turkcell
BipMeet’e transfer etmiş olduk. Dolayısıyla
verilerin yurt dışında tutulduğu global
oyuncuların çözümlerine alternatif olarak
günümüzde en stratejik değerlerden biri haline
gelen ülkemize ait verileri sınırlarımız içinde
koruyoruz.”
Konuyla ilgili
değerlendirmesinde Kalkınma
Ajansı Genel Müdürü Barış
Yeniçeri şunları söyledi:
“Turkcell ile yaptığımız iş birliği kamu için
örnek nitelikte. Kalkınma ajanslarımızın bilgi
işlem altyapılarını güvenli, sürdürülebilir
ve maliyet etkin bir yapıya kavuşturacağımız
bu iş birliğinin yerli ve milli bir ürünle hayata
geçmesi ayrıca memnuniyet verici. Bölgelerin
kalkınması için proaktif ve dinamik bir şekilde
görev yapan kalkınma ajanslarımızın bilgi
işlem altyapısının da yüksek standartlarda ve
ajansların hizmetlerinde herhangi bir aksamaya
neden olmayacak kalitede hizmet vermesini
temin etmek istiyoruz. Bu süreçte Turkcell’in
sunmuş olduğu çözüm önerileri, planlamalarımızı
çok kısa sürede hayata geçirmemize imkan
sağlıyor. Bu yerli altyapının kapsamını orta
vadede genişletmeyi de öngörüyoruz.”
Projenin kapsamı geniş
İşte Suit’in yanı sıra Kalkınma Ajansları Genel
Müdürlüğü’ne sağlanan çözümler arasında
veri merkezi, internet hizmetleri, güvenlik
duvarı, lisans hizmetleri ve işletim sistemleri
de yer alıyor. Ürün konumlandırmada fiziksel
ürünler yerine sunulan sanal hizmetler kurumun
dijitalleşmesine önemli katkı sağlıyor.
Sektör Market
IT network
Restoranda hediye çeki ile tahsilat
Bulut ERP yazılımı ile üyelerinin tüm iş süreçlerini birbirine
entegre bir şekilde yönetebilmesini sağlayan DİA
Yazılım, şimdi de yeni güncellenen versiyonuyla işletmelerin
müşterilerine hediye çekleri oluşturabilmesini ve
ödemelerin bu hediye çekleri ile yapılabilmesini sağlıyor…
DİA Yazılım geliştirdiği çözümlere her geçen
gün bir yenisini ekliyor. Güncellenen yeni
versiyonunda bulunan “Restoranda Hediye
Çeki İle Tahsilat” özelliği ile işletmelerin
müşterilerine süreli veya süresiz hediye çekleri
oluşturup dağıtmasını ve sonrasında
ödemelerin bu hediye çekleri ile yapılabilmesini
sağlıyor.
DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, yeni
geliştirilen özelliğin restoran alanındaki
işletmeleri memnun edeceğinin altını çizerek,
“DİA olarak kurumsal yönetim sistemi
yazılımları ve bulut teknolojisi avantajı ile
de tüm üyelerimizin maliyetlerini düşürüp,
verimliliklerini de artırmış oluyoruz. DİA
ERP sistemi ile birimler arasında entegre
bir şekilde yürütülüp, muhasebeden çağrı
merkezine, satıştan insan kaynaklarına tüm
ekip, bilgiye DİA üzerinden ulaşıyor ve operasyonel
süreçler DİA ile yönetiliyor” dedi.
37
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Murat Erkan: “Hedef pozitif iz bırakmak”
Dünyanın önde gelen iş liderleri, Birleşmiş Milletler’in
77’nci Genel Kurul Haftası kapsamında düzenlenen
“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı Kurtarmak İçin
İş Liderliği” konulu özel yuvarlak masa toplantısında
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya
geldi. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları odağında New
York’ta yapılan ve özel sektörün 2030 hedeflerine yönelik
çalışmalarını hızlandırmasını amaçlayan etkinlikte,
dünya çapında telekomünikasyon sektörünü
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan temsil etti…
Sektör Market
IT network
Toplantıda Turkcell’in sürdürülebilirlik
faaliyetlerine ve dijitalleşmenin
önemine değinen Erkan, liderlerle
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın
yakalanabilmesi için yapılması gerekenlere
yönelik fikirlerini paylaştı.
Dünyanın farklı ülkeleri ve sektörlerinden
önde gelen iş liderleri, Birleşmiş
Milletler (BM) Özel Sektör Forumu
2022 kapsamında düzenlenen “Sürdürülebilir
Kalkınma Amaçları’nı Kurtarmak
İçin İş Liderliği” konulu CEO
Yuvarlak Masa Toplantısı’nda BM Genel
Sekreteri Antonio Guterres ile bir
araya geldi. 19 Eylül’de, New York’taki
BM Genel Merkezi’nde toplanan liderler,
BM’nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma
Amacı doğrultusunda yapılması gerekenlere
ilişkin görüşlerini ve kurum
faaliyetlerini paylaştı. Özel sektörün,
2030 hedeflerine katkısını ve yatırımını
hızlandırmak amacıyla durum
değerlendirmesi yapılan toplantıda,
hedeflerin geç kalınmadan yakalanması
yolunda karşılaşılan zorluklar
ve fırsatlar değerlendirildi. Toplantıda
kuruluşların 2030’a kadar hedeflere
ulaşabilmeye yönelik dönüşümü ve
olağan işlerin ötesine geçen çalışmaları
ele alındı.
CEO’lar, sürdürülebilirlik liderleri,
hükümet liderleri, BM ve kalkınma
ajanslarının bir araya geldiği etkinlikte
iklim krizi, Ukrayna’daki savaş, Covid-19’un
etkileri gibi global sorunlar
da konuşuldu.
ulaşmak için dijitalleşmenin önemine
vurgu yapan Murat Erkan, Antonio
Guterres ve dünya liderleriyle Turkcell’in
bu alanlarda hayata geçirdiği
çalışmalara değinerek hedeflerin yakalanabilmesi
için yapılması gerekenlere
dair fikirlerini paylaştı.
Murat Erkan: “Dünyaya
bıraktığımız izi düşünerek
hareket ediyoruz”
Oturumda farklı ülke ve sektörlerin önde
gelen CEO’larıyla görüşlerini paylaşan
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan;
“Türkiye’nin lider teknoloji şirketi olarak
tüm iş süreçlerimizde insan odaklı ve
çevreye duyarlı bir kurumsal yaklaşıma
sahibiz. Ürün ve servislerimizde dünyaya
bıraktığımız izi düşünerek hareket
ediyoruz. Bu kapsamda sürdürülebilirlik
vizyonumuzu da çevreye, topluma ve
işimize ‘pozitif iz bırakma’ olarak belirledik.
Bir yandan yenilenebilir enerji yatırımları
ve Eğitime Dönüştür gibi geri
dönüşüm projelerimizi gerçekleştirirken
diğer yandan da dijital ürün ve hizmetlerimizle
müşterilerimizin karbon ayakizini
azaltmalarına yardımcı oluyoruz.
Ayrıca topluma yönelik gerçekleştirdiğimiz
çalışmalarla da dijital kapsayıcılığı
ve fırsat eşitliğini destekliyoruz” dedi.
“Pozitif iz bırakma
yaklaşımımızla BM
Sürdürülebilir Kalkınma
Amaçları’na katkı
sağlıyoruz”
Murat Erkan yaptığı değerlendirmede,
“Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi; toplumsal
hayata katkılarımızı artırma,
çevreye olan negatif etkileri minimize
etme ve aynı zamanda pozitif etki için
inovatif çözümler sunma yaklaşımıyla
yürütüyoruz. Bu amaç doğrultusunda
Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik
Endeksi, MSCI ÇSY Endeksi ve CDP
İklim Değişikliği Programı gibi
çeşitli platformlarda çevresel, sosyal
ve yönetişimsel sürdürülebilirlik
performansımızı takip ediyoruz. 2007
yılından beri de BM Küresel İlkeler
Sözleşmesi (UNGC), BM Kadının
Güçlenmesi Prensipleri (UN WEPs)
ve GSMA’nın İklim Değişikliği Dijital
Beyanı gibi birçok uluslararası ilke ve
programın imzacısı olarak uluslararası
gelişmeleri yakından takip ediyoruz”
dedi.
38
Turkcell’in gerçekleştirdiği
çalışmaları anlattı
Kapalı gerçekleşen oturumda enerjiden
çimentoya, biyoteknolojiden madenciliğe
kadar farklı sektörlerin BM
tarafından özel davet edilen üst düzey
temsilcileri Sürdürülebilir Kalkınma
Amaçları’na ulaşmak için fırsatlar ve
zorlukları tartıştı. Oturumda Sürdürülebilir
Kalkınma Amaçları’na
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Bölgesel renk kontrolü yapılabilen
yeni akıllı ışık şeridi
Akıllı ev çözümleri pazarında
Tapo markasıyla Türkiye’de
yer alan TP-Link®,
yeni bir akıllı ışık şeridi
modelini satışa sunuyor.
Tapo L930-5 model adlı ışık
şeridi, çok renkli, bölgesel
renk kontrolü özelliğine
sahip ve Apple HomeKit
desteği bulunuyor.
Herhangi bir hub gerektirmeden kolayca Wi-
Fi’a bağlanarak çalışır hale gelen Tapo L930-
5, farklı ortamlar ya da ruh halleri için farklı
renkte aydınlatma senaryoları oluşturmaya
olanak veriyor. Bölgesel renk kontrolü özelliği
olan ürün ile 50 farklı renk bölgesi oluşturulabiliyor.
Ayrıca ışık şeridi boyunca yer
alan ekstra beyaz LED boncukları sayesinde
yüksek lümenli (1000 lümen) beyaz aydınlatma
da yapabiliyor.
Farklı aydınlatma amaçlarına hizmet eden,
çok yönlü bir cihaz olan L930-5, kalitesiyle de
farkını ortaya koyuyor. Dışı PU kaplama olan
ürün, bu sayede yumuşak ve şeffaf bir ışık
TP-Link, Tapo akıllı ev çözümleri ailesine yeni bir ışık şeridi
modeli daha ekledi. Apple HomeKit desteği olan Tapo L930-
5 model ışık şeridi ile 50 farklı renk bölgesi ayarlanabiliyor;
her ortam ve ruh haline uygun aydınlatma yapılabiliyor…
üretiyor. Yüksek teknolojili kaplaması, tüm
LED boncuklarını koruyor ve ışık şeridinin
bakımını da kolay hale getiriyor.
Apple HomeKit desteği…
Tapo’nun Apple HomeKit desteğine sahip ilk
ışık şeridi olan L930-5, bu sayede Siri ile de
kontrol edilebiliyor. Ses ile komut özelliği,
kullanıcılara esneklik sağlıyor; başka bir şeyle
meşgulken, elleri doluyken de ışık şeridine
basit sesli komutlar verebiliyorlar. Apple HomeKit’in
yanı sıra Amazon Alexa ve Google
Asistan desteği de olan ışık şeridi, akıllı bir
hoparlör üzerinden ses ile yönlendirilebiliyor.
Tapo uygulamasında bulunan iyi tasarlanmış
animasyonlu ışık efektleriyle eğlenceyi
artıran ürünü aynı zamanda müzikle
senkronizasyonlu kullanmak da mümkün.
Müziğin ritmine paralel olarak dinamik ışıklar
yayabilen Tapo L930-5, evlerdeki partileri
çok daha renkli hale getiriyor.
Farklı senaryolar oluşturup bunları planlamak
ve ortama, saate göre ışık şeridinin açılıp
kapanmasını, renk değiştirmesini vb. sağlamak
mümkün. Beş metre uzunluğundaki
ışık şeridi, istenen yerden kesilip, 3M yapıştırıcı
sayesinde her yere kolayca yapıştırılabiliyor.
Tapo uygulamasından kurulumu ve
yönetimi de kolayca yapılan Tapo L930-5’in
tavsiye edilen satış fiyatı KDV dahil 76,90
USD olarak açıklanıyor.
Sektör Market
İBB, veri merkezi kapasitesini 3 kat artırdı
IT network
İBB, özel kuruluş ve ilçe belediyelerine ekonomik,
kesintisiz, güvenilir ve yüksek standartlarda sunduğu
veri merkezi hizmetini geliştirdi. Kapasitesini 3 kat
artıran İBB Veri Merkezi’nden faydalanan kuruluş
sayısı 32’ye yükseldi…
İBB Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı ve bilişim
iştirak şirketi İsttelkom AŞ tarafından
yürütülen çalışmalar kapsamında İBB Veri
Merkezi’nin kapasitesi artırıldı. Hizmet
alan kuruluş sayısı da 16’dan 32’ye yükseldi.
Siber güvenlik, mail hizmetleri, yedekleme,
sunucu barındırma gibi hizmetlerin verildiği
İBB Veri Merkezi’nde kurumlara maliyet
avantajı sağlayan kesintisiz, güvenli ve
sürdürebilir bilişim imkanları sunuluyor.
Tasarruf İmkanı
Kuruluşlar, başlangıç ve yönetim maliyeti
olmadan, lisans satın almak yerine kiralama
modeli ile sunulan servislerden faydalanıyor.
Hizmetten yararlanan kurumların toplam
tasarrufu milyonlarca liraya ulaşıyor.
Servislerin Veri Merkezinden sunuluyor olması
tek merkezden yönetilebilmesine ve
otomatize edilmesine olanak sağlıyor. Barındırma,
enerji, iklimlendirme ve yönetim
maliyetlerinden de tasarruf imkanı sunuyor.
Ayrıca lisans, donanım, bakım veya yenileme
vb. CAPEX maliyetlerini de düşürüyor. Esnek
kapasite artışı ve 7/24 uzman personel desteği
sunulan hizmetler arasında yer alıyor.
Katma Değeri Yüksek Projeler
Geniş bir yelpazede birçok veri merkezi hizmeti
sunulduğunu kaydeden İBB Bilgi İşlem
Daire Başkanı Erol Özgüner; “Kapasite artımı
ile uluslararası standartlarda kurumsal
veri merkezi çözümleriyle daha etkin ve verimli
hizmetler sunmaya devam ediyoruz.
İstanbul’u dünyanın örnek akıllı şehirleri
arasında olması için yeni katma değeri yüksek
projelere imza atmayı aralıksız sürdüreceğiz”
ifadelerini kullandı.
Dijitalleşme İle Talep Artıyor
İBB ve iştiraklerinin teknolojik dönüşüme
liderlik ederek İstanbul’un dijitalleşmesine
katkıda bulunduklarını belirten
İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Yücel
Karadeniz ise şu değerlendirmede bulundu;
“Yaşanan dijital dönüşüm süreçleri hayatımızı
kolaylaştırırken yeni ihtiyaçları da
beraberinde getirip elde edilen veriler için
veri merkezlerine olan talep hızla artmaya
devam ediyor. İBB Veri Merkezi’nde kapasite
artışı yanı sıra kesintisiz ve güvenli erişim
sağlamak için yeni, Bulut Bilişim ve Yönetilen
(MSSP) hizmetlerimiz olan Yedekleme
Servisi (ISTBACKUP), Ayrıcalıklı Hesap Yönetim
Hizmeti(PAM), Masaüstü Sanallaştırma
Hizmeti(VDI), LOAD BALANCER ve
WAF Çözümleri ile ürün ve servis portföyümüzü
her geçen gün çeşitlendirip yatırımlarımızı
geleceğin ihtiyaçlarını öngörerek
şekillendiriyoruz.”
39
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Dolandırıcılık kayıpları
55 milyar doları aştı!
Sektör Market
IT network
Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser
tarafından 48 ülkede hazırlanan
Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu’na
göre, 2020’de 266 milyon olan dolandırıcılık
vakaları yüzde 10,2 artış kaydederek
2021’de 293 milyona ulaştı. Dolandırıcılık
sonucu kaybedilen para miktarı ise bu süreçte
yüzde 15,7 artarak 47,8 milyar dolardan
55,3 milyar dolara yükseldi.
Konuya dair hazırlanan raporda GASA,
dolandırıcılığın artık Batı’nın tekelinden
çıktığına dikkat çekerken, ülkelerin
dolandırıcılık karnesi de açıklandı. Buna
göre, Brezilya, Gana, Nijerya, Kenya ve
Suudi Arabistan gibi gelişmekte olan
ülkeler, başta cep telefonları olmak üzere
çevrimiçi dolandırıcılıklarda büyük artış
yaşandığını belirtti. Filipinlilerin yüzde
53’ü ise geçtiğimiz 3 ay içinde dolandırıcıların
kendilerini de hedef aldığını söylerken,
yüzde 11’i mağdur olduğunu aktardı.
Yatırım dolandırıcılığı hızla
artıyor
Araştırma verilerinden hareketle, Avustralya
ve Singapur gibi ülkeler, yatırım ve
kripto alanlarında dolandırıcılığın artmaya
devam ettiğini bildiriyor. Türkiye’de
bir kripto borsası askıya alınarak 2 milyar
dolarlık varlık dondurulurken, Kanada’nın
yatırım dolandırıcılıklarında 164 milyon
Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser tarafından
hazırlanan Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu’na
göre, 2020’de 266 milyon olan dolandırıcılık
vakaları yüzde 10,2 artış kaydederek 2021 sonunda
293 milyona ulaştı. Dolandırıcılık sonucu kaybedilen
para miktarı ise bu süreçte yüzde 15,7 artarak 47,8
milyar dolardan 55,3 milyar dolar sınırına dayandı.
dolar zarar ettiği açıklandı. GASA’nın anketine
katılan ABD vatandaşları ise dolandırıcılıklardan
dolayı 575 milyon dolar
kaybettiğini söylüyor. Avustralya’da tüm
dolandırıcılıkların yalnızca yüzde 13’ünün
rapor edildiği tahmin edilen araştırmaya
göre, Kanada’da dolandırıcılık vakalarının
sadece yüzde 5’inin kolluk kuvvetlerine
ulaştığı düşünülüyor. Bu oran İsrail’de
yüzde 9 olarak öngörülürken, Hollanda ve
Fransa’da da yüzde 12 ila 17 arasında değişiyor.
Dolandırıcılıktan en çok gençler
etkileniyor
GASA tarafından yapılan araştırmaya
göre Endonezya, dolandırıcılıkların yüzde
51’inin kaynağının sosyal medya olduğunu
belirtilirken, Pakistanlı üst düzey yetkililer
de bildirilen tüm çevrimiçi suçların yüzde
23’ünün Facebook’ta başladığını aktarıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde para
kaybı bildiren her dört kişiden biri de bu
çıktıyı savunarak dolandırıcılığın başlangıç
noktası olarak sosyal medyayı işaret
ediyor. Dolandırıcılıkların demografik
grafiklerine bakıldığı zaman ise gençlerin
yaşlılardan daha fazla hedef alındığı
kaydediliyor. Finlandiya’da dolandırıcılıklardan
yüzde 23,3’lük pay ile en olumsuz
etkilenen yaş grubunun 18 ila 30 arasındaki
bireyler oluyor. Bu bilgiyi doğrulayan
Hollanda Twente Üniversitesi, gençlerin
dolandırılma olasılığının daha yüksek olduğunun
altını çiziyor.
Dolandırıcılıkla mücadelede kesin
çözüm aranıyor
Dünya Ekonomik Forumu, küresel siber
suçların yalnızca yüzde 0,05’inin yargıya
taşındığını açıklarken, dolandırıcılığa
karşı farkındalık yaratmak yoluyla önlem
almak ise yetersiz kalıyor. Bireylerin daha
fazla tedbir almasına ihtiyaç duyulduğunu
açıklayan GASA, araştırma raporunu
herkes için internet adresinden erişilebilir
kılarken, çevrimiçi dolandırıcılıkla mücadeleye
yönelik somut eylemleri belirlemek
için Küresel Dolandırıcılıkla Mücadele Zirvesi’ni
düzenlediğini de duyuruyor.
Edurey, 20 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı
40
Eğitimin deneyimsel
sürecine odaklanan,
kullanıcıyı doğrudan
sürece dahil ederek
interaktif bir yapı
üzerinden eğitim altyapısı
geliştirmelerini sağlayan Edurey geliştirdiği
yapay zeka modülü ile kullanıcılarına
kurum içi eğitim konusunda kolaylıklar
sağlıyor. Global pazara odaklanan Edurey,
aldığı bu yatırım ile eğitim deneyim platformu
ve eğitim teknolojileri alanında
büyümeyi hedefliyor. Eğitimde dijital dönüşüm
ilkesiyle yola çıkan marka; eğitim
pazar yeri, NFT sertifika, oyunlaştırma
ve sosyal öğrenme modülleriyle dikkat
çekiyor.
Tüm kullanıcıların sistem üzerinde belirli roller dahilinde
yetkilendirilebildiği eğitim teknolojisi girişimi
Edurey, Global Trust Venture liderliğinde 20 milyon
TL değerleme üzerinden yatırım aldı. Yatırım turuna
Emre Kocadağ, Soner Canko, Nezih Sipahioğlu,
Mehmet Selman Ertürk ve Can Mark Başoğlu katıldı…
Edurey CEO’su Fatih Köroğlu konuyla ilgili
yaptığı açıklamada: “Ekibimle birlikte sadece
teknoloji ve eğitim içeriği süreçlerinde
değil farklı alanlarda da araştırmalar
yaparak hem öğrenme deneyimi süreçlerini
hem de kullanıcı alışkanlıklarını inceleme
konusunda geliştirmeler yapıyoruz.
Aldığımız yatırım ile küresel arenada da
büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.
Bundan sonrası için ekibimizi büyütmeye,
altyapımızı geliştirmeye ve Avrupa’daki
büyümemize son hızla devam
edeceğiz” ifadelerini kullandı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
SteelSeries, yeni Apex Pro TKL Serisi
klavyelerini tanıttı!
Oyun ve e-spor ekosisteminde dünya lideri
olan SteelSeries, yeni Apex Pro TKL serisi
klavyelerini duyurdu. SteelSeries’in yeni
klavye serisi, dünyanın en hızlı klavyesini
yaratmak için OmniPoint 2.0 teknolojisini
turnuva kazanan TKL form faktörüyle birleştirerek
oyunculara ve e-spor profesyonellerine
galibiyet avantajı sunuyor.
İlk olarak 2019 yılında piyasaya sürülen Apex
Pro TKL, oyunculara ilk mekanik anahtarların
yaratılmasından bu yana oyun klavyesi
inovasyonunda önemli bir adım olan tamamen
ayarlanabilir özelliği sunarak dünyayı
kasıp kavurdu. Birçok profesyonel oyuncu
tarafından kullanılan Apex Pro TKL, başlangıçta
rekabetçi oyuncularla ve çevre birimlerinden
yalnızca en iyi performansı talep
edenler arasında temellerini buldu. Ardından
dünya çapında zaferler kazandı.
Mekanik klavyelerden 11 kat
daha hızlı kullanım imkanı
Kazanmak ve kaybetmek arasındaki fark,
Global e-spor ekipman markası SteelSeries, yeni Apex
Pro TKL serisi klavyelerini tanıttı. Oyunculara galibiyet
avantajı sağlayan ve gecikmesiz 2.4GHz Quantum
2.0 Dual Wireless özelliğine sahip Apex Pro TKL serisi
kullanıcılara daha hızlı ve ayarlanabilir bir kullanım imkanı
sunacak.
hız ve milisaniye farkı ile belirlenebilir. SteelSeries,
2022’de OmniPoint teknolojisini
daha da hızlı olacak şekilde tasarladı. Her
türden oyuncuya, yalnızca 0,54 ms’lik tepki
süresiyle 0,2 mm’den 3,8 mm’ye kadar 37
hareket seviyesi seçeneği sunuyor. OmniPoint
2.0 anahtarları, standart mekanik anahtarlardan
11 kat daha hızlı yanıt verir ve
0,2 mm’ye ayarlandığında 10 kat daha hızlı
çalıştırma özelliğine sahip. Kullanıcılar, tuş
başına, program ve oyun bazında hafif vuruşlar
ve derin vuruşlar arasında seçim yapabilir.
Oyuncular, FPS oyunları için WASD
veya MOBA’lar için ultra hızlı bir QWER fark
etmeksizin Apex Pro TKL klavyelerini Steel-
Series GG yazılımı ile kullanıldıklarında kullanıcıların
özel profillerini otomatik olarak
yükleyebilecekler.
E-spor için hazır TKL tasarımı, daha temiz
bir masaüstü alanı sağlarken aynı zamanda
geniş kapsamlı fare hareketi için daha fazla
alan sağlayarak oyun kazandıran anların
engellenmemesini sağlar. Apex Pro TKL, ilk
kez bağımsız olacak ve yeni nesil yüksek performanslı
Quantum 2.0 Dual Wireless teknolojisi
ile sunulacak. Apex Pro TKL Wireless
kullanan oyuncular, birden fazla cihaza
bağlantı için ultra hızlı 2.4GHz gecikmesiz
kablosuz teknoloji veya Bluetooth 5.0 arasında
seçim yapabilir. Oyuncular 40 saatlik
pil ömrüyle Apex Pro TKL Wireless klavye
ile beraber, kablolara bağlı kalmadan her
zamankinden daha güçlü ve daha uzun süre
oyun oynayabilecekler.
OmniPoint 2.0 anahtarı hızının yanı sıra,
oyuncuların iki eylemi tek bir tuşa bağlamasına
olanak tanıyan ikisi bir arada tuşa basma
özelliği sunuyor.
Sektör Market
IT network
Robot Yatırımları Zirvesi çok sayıda
yatırıma sahne oldu
İstanbul Tuzla’da gerçekleşen Zirveleri
12.103 sektör profesyoneli ziyaret etti.
155 firmanın katılımcı olarak yer aldığı
organizasyonun 84 panelinde 168 konuşmacı
sahne aldı. Dört farklı alanda eş zamanlı
olarak toplam 66 saat canlı yayın gerçekleşti.
Bu yayınlarda konuşmacıların sunumlarını
44.684 kişi online olarak izledi.
Üretimde verimlilik sağlayan son teknolojileri bir araya
getiren Robot Yatırımları Zirvesi, Endüstri 4.0 Uygulamaları
Zirvesi, Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi ve Proses
Zirvesi 4-6 Ekim 2022 tarihleri arasında yoğun bir ilgiyle
gerçekleşti ve birçok iş bağlantısına sahne oldu…
İş bağlantılarına sahne oldu
Enerji maliyetlerini düşürmek ve üretimde
verimlilik sağlamak isteyen fabrikaların yoğun
ilgisiyle gerçekleşen Robot Yatırımları
Zirvesi, Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirvesi,
Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi ve Proses
Zirvesi bu alanda yatırımlara sahne oldu.
Zirvede sergilenen çözüm ve uygulamalar
üzerinden zirvede doğrudan siparişler de
verildi.
Eş zamanlı paneller
gerçekleşti
Sektör profesyonelleri ve önde gelen firmalardan
alanında uzman kişilerin konuşmacı
olarak katıldığı eş zamanlı panellerde çoğunlukla
uygulanmış projeler ve deneyimler
anlatıldı. Panel salonlarındaki sunumlara
dinleyicilerin ilgisi üç gün boyunca sürdü.
Dinleyiciler hem sunum sırasında hem de
sunum sonrasında stantlarda konuşmacılara
soru sorma imkanı buldu.
52 şehirden ziyaretçi geldi
Fabrikaların teknik ekiplerinden ve satın
alma sorumlularından oluşan ziyaretçiler,
17 ülkeden ve 52 şehirden gelerek zirveyi ziyaret
ettiler.
İstanbul ilk sırada olmak üzere, Kocaeli,
Bursa, Ankara, İzmir, Sakarya, Tekirdağ ve
Konya en çok ziyaretçi gelen şehirler olarak
sıralandı.
Verimlilik ödülleri sahiplerini
buldu
Zirveler kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen
1.Verimlilik Ödülleri sahiplerini buldu.
Üretimde verimliliğe dikkat çekmek ve farkındalık
sağlamak için düzenlenen Verimlilik
Ödülleri’nde 70 proje ödül sahibi oldu.
Otomotivden gıdaya, beyaz eşyadan demir
çeliğe kadar sektör devleri firmaların hayata
geçirdiği projeler uygulayıcı firmalarıyla birlikte
ödül aldı. Sosyal medyada oldukça ses
getiren Verimlilik Ödülleri, zirveler kapsamında
her yıl düzenlenmeye devam edecek.
41
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Elektraweb’le oteller ve acenteler
karlılığını artıracak
Son dönemde online satış kanalları otellerden aldığı payı
yüzde 30’a kadar çıkarınca oteller alternatif kanallara yöneldi.
Otelin kendi web sitesinden komisyonsuz ve aracısız
rezervasyon almasını sağlayan Elektraweb, otellerin
gözdesi halini almaya başladı. Talya Bilişim Yönetici Ortağı
Nilüfer Durukal, Elektraweb otel yazılımına yönelik talepte
ciddi bir artış yaşadıklarını belirterek, “Teknolojinin online
satış kanallarının günümüzdeki tekelini ciddi anlamda kıracağını
düşünüyorum” dedi…
Sektör Market
IT network
Pandemi birçok alanda olduğu gibi turizm
sektörünün de dilini değiştirdi. Dijitalleşmenin
daha da etkin hale geldiği sektörde, online
satış kanalları ağırlık kazanmaya başladı.
Bu kapsamda online satış sitelerinin en fazla
pay aldığı illerde İstanbul listenin başında
yer alıyor. Öyle ki İstanbul’a yapılan rezervasyonların
yaklaşık yüzde 70’i artık online rezervasyon
kanallarından geliyor. Ancak online
kanalların otellerden aldığı pay yüzde 30’a
kadar çıkabiliyor. Adeta bir tekel halini alan
online kanallara karşı birçok otelci alternatif
arayışını hızlandırıyor. Bu kapsamda Talya
Bilişim tarafından geliştirilen Elektraweb
yazılımı otellerin imdadına yetişiyor. Online
rezervasyon motoru, kanal yönetimi, Google
ve sanal pos entegrasyonu özelliklerini ön
büroya dahil eden Elektraweb, otelin kendi
web sitesinden komisyonsuz ve aracısız rezervasyon
almasını sağlıyor.
Talepte çok büyük artış var
Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal,
turizmde hızlanan ivmeyle birlikte
online kanalların da paylarını artırdıklarını
söyledi. Durukal, “Ancak artan maliyetleri
de dikkate aldığımızda otellerin kazancı,
ağırlıklı olarak yabancı olan bu online rezervasyon
sitelerine kalıyor. Hal böyle olunca
otel yönetimi için bu durum çok büyük bir
çıkmaza doğru gidiyor” dedi. Elektraweb otel
yazılımını kullanan otellerin aracı maliyetlerinden
kurtularak karlılıklarını artırdığını
aktaran Durukal, “Online rezervasyon kanalları
aldığı afaki paylardan rahatsız olan
oteller bizimle iletişim trafiğini artırdı. Son
dönemde bu kapsamda Elektraweb yazılımına
inanılmaz bir talep oluştu. Teknolojinin
online satış kanallarının günümüzdeki tekelini
ciddi anlamda kıracağını düşünüyorum”
diye konuştu.
Komisyonsuz rezervasyon
Elektraweb otel yazılımı ile ilgili bilgi veren
Nilüfer Durukal, şunları anlattı: “Elektraweb
otel yazılımı, online rezervasyon motoru, kanal
yönetimi, Google ve sanal pos entegrasyonu
özelliklerini ön büroya dahil eden tek
otel yönetim sistemi. Bizim ilk önceliğimiz
otelin kendi web sitesinden komisyonsuz
ve aracısız rezervasyon almasını sağlamak.
Ön büro ile entegre çalışan online rezervasyon
sayfası sayesinde oteller, tanımladıkları
kontrat fiyatları üzerinden ya da günlük fiyatlama
yaparak hiçbir aracı firmaya ihtiyaç
duymadan odalarını satabiliyor. Bu sistem
otellere aynı zamanda kendi CRM verilerini
oluşturarak, markasına yönelik her türlü pazarlama
stratejisini rahatlıkla kurgulayabilme
olanağını da sunuyor. Google partnerliğimiz,
Elektraweb kullanıcısı tesislere ücretsiz
bir şekilde Google’da da fiyatlarını yayınlayıp,
rezervasyon alabilme şansını tanıyor.”
Hiçbir ücret ödemiyorlar
Otellerin daha az aracı ile satış yapmalarını
sağlamak için acentelerle olan iletişimlerini
de dijitale taşıdıklarını anlatan Durukal,
Türkiye’deki binlerce A sınıfı acente ile doğrudan
iletişim kurmalarını, fiyat vermelerini
ve rezervasyon almalarını da sağladıklarını
kaydetti. Durukal, “Elektrahotels.com üzerinden
başvuruda bulunan acentelerin dahil
olduğu bu sistem için ne acenteler ne de oteller
herhangi bir ücret ödemiyorlar ifadesini
kullandı.
Figopara’dan “stratejik” transfer
42
Yeni nesil alacak finansmanı platformu Figopara’nın Stratejiden
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökalp Yanıkçı oldu…
Kurumsal şirketler
için tedarikçi
finansmanına
aracılık etmenin
yanında geliştirdiği
çözümlerle KO-
Bİ’lerin hızlı, kolay
ve ucuz finansmana
ulaşmasını
sağlayan fintek şirketi Figopara, finans ve
teknoloji sektörünün güçlü isimleriyle ekibini
büyütmeye devam ediyor. Bankacılık
sektörünün deneyimli ismi Gökalp Yanıkçı,
Figopara’da Stratejiden Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı.
Figopara’nın KOBİ segmentindeki yeni çalışmalarını
ve ürün geliştirmelerini ekibiyle
organize edecek olan Yanıkçı, şirketin
strateji yönetiminde ve yeni stratejilerin
yaratılmasında kilit rol oynayacak.
Gökalp Yanıkçı kimdir?
Yıldız Teknik Üniversitesi Metalurji ve
Malzeme Mühendisliği bölümünden 2003
yılında mezun olan Gökalp Yanıkçı, yüksek
lisansını 2006 yılında aynı üniversitede
Metalurji ve Malzeme bölümünde
bitirdi. 2007 yılında bankacılık kariyerine
başlayan Yanıkçı, kariyerine paralel olarak
2010 yılında Galatasaray Üniversitesi’nde
MBA programını tamamladı. Yaklaşık
15 yıl boyunca Türkiye’nin önde gelen
bankalarında KOBİ bankacılığı alanında
yöneticilik pozisyonlarında görev alan
Yanıkçı, bankacılık sektöründeki tecrübesini
takiben 2021 yılı itibarıyla faktoring
sektöründe proje danışmanlığının
yanı sıra ürün, iş geliştirme ve dijitalden
sorumlu genel müdür yardımcısı görevlerini
üstlendi. Yanıkçı, Ekim 2022 itibarıyla
Figopara bünyesine katılarak, Stratejiden
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak
çalışmalarını sürdürecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Yakın gelecekte NFT’ye hukuki
düzenlemeler ve sınırlar gelebilir
Hukuk ve Uyum Profesyoneli
Ayşe Anaeli, dijital veya
fiziksel varlığı olan bir ürün
üzerindeki hak sahipliğinin
blokzincir teknolojisi aracılığıyla
kayıt altına alınarak
ilgili ürünün “tekliğini” belgeleyen
bir tür dijital sertifika
olan NFT’ye olan ilginin
hızla arttığını belirterek, “NFT veri şirketi
Nonfungible.com’un 2021 yıllık raporuna
göre, NFT’nin dolar bazında ticaret hacmi
yüzde 21 bin artışla 82 milyon dolardan 17.6
milyar doların üzerine çıktı. Son dönemde
satışlarında patlama olduğu aktarılan NFT
piyasasında geçtiğimiz yıl alıcı sayısı yaklaşık
yüzde 3 bin artarken, satıcı sayısı yüzde
3 bin 669 yükseldi. Eserlerin kaydedilmesi,
kopyalanması ve satışı gibi konularda yeni
bir yöntem olarak kullanılan NFT’ler, hukuk
alanında da son dönemlerde yakından takip
edilmektedir. Her teknolojik gelişmede olduğu
gibi bu konuda da hukuki düzenlemelerin
ve birtakım sınırlamaların getirilmesi söz
konusu olacak. Sanat eserlerinin ve kripto
paraların yıllar geçtikçe değer kazanan yapısı
göz önüne alındığında, NFT ile yapılan satış
işlemlerinde geleneksel anlamda para ile
gerçekleştirilen eser satışlarına nazaran hem
satıcı hem de alıcı açısından karşılıklı bir değer
kazanma durumu söz konusu. NFT’nin
bu hızlı yükselişi karşısında piyasa dinamiklerinin
geleceği noktayı tahmin etmek ise
şimdilik pek mümkün gözükmüyor.” dedi.
3 boyutlu teknolojinin gelişmesi ve dijital para birimlerinin
hayatımıza girmesiyle ortaya çıkan ve değiştirilemez
tokenler olarak bilinen NFT pazarı büyümeye
devam ediyor. 2021 yılında NFT’lerin ticaret hacmi bir
önceki yıla göre yüzde 21 bin, alıcı sayısı yüzde 3 bin
arttı. Hukuk ve Uyum Profesyoneli Ayşe Anaeli’ne göre,
yakın bir gelecekte NFT ile ilgili hukuki düzenlemeler ve
birtakım sınırlamalar hayatımızda yerini alacak…
Yakın bir gelecekte, hukuki bir
düzenleme bizleri bekliyor
NFT’lerin özellikle sanat dünyasında ve oyun
sektöründe yeni bir kapıyı araladığını da vurgulayan
Anaeli, “Özellikle eserlerin orijinalliği
ve mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıklarda
NFT’lerin delil niteliği taşıyıp taşımayacağı
merak konusu. Teknolojiye adaptasyonu hızlı
olan hukuk sistemlerinde son dönemlerde
adını sıkça duymaya başladığımız blokzincir
tabanlı teknolojilere ilişkin birtakım düzenlemelerin
yapılmaya başladığını görüyoruz.
Ancak ülkemizde ilgili düzenlemeler henüz
kripto paraların tanımlanması ve servis
sağlayıcı şirketlerin uyması gereken usul ve
esaslarla sınırlıdır. Çok da uzak olmayan bir
gelecekte, hukuki bir düzenlemenin bizleri
beklediğini söylemek mümkün. Sanal ödeme
sistemleri her ne kadar sanat piyasasını
etkisi altına almış olsa da NFT ile yalnızca
sanat eserleri koruma altına alınmıyor. Dijital
ya da fiziksel varlığı olan herhangi bir
nesne NFT’lenerek bu “biricik” veya bir başka
ifadeyle “özdeşi olmayan” olma özelliğini
kazanabilir.” şeklinde konuştu.
NFT’nin alıcı ve satıcısına sağladığı yararlardan
da bahseden Anaeli, şöyle devam etti:
NFT’lerin maddi açıdan da
birçok faydası var
Özellikle Covid-19 pandemisiyle birlikte dünya
genelinde çevrimiçi sergi ve müzayedelerin
sayısında yaşanan artış, bu alanlardaki
güvenlik açıklarını da beraberinde getirdi.
Alıcısına tam da bu noktada güvence sağlayan
blokzincir teknolojisi, eserlerin NFT ile
güvenilir ve şeffaf bir sisteme kaydedilerek
sanat dünyasındaki dijitalleşmenin getirdiği
sorunların önüne geçmeyi hedefliyor. Bu
anlamda NFT’nin dijital sertifika ve kimlik
doğrulama gibi metotlarla dünya genelinde
mücadele edilen sanat hırsızlığının önüne
geçilmesi açısından da olumlu bir gelişme
olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan eserlerin
alıcılara dijital bir platformda sunuluyor
olması, ilgilisinin sanata dilediği zaman ve
dilediği yerden erişebilmesi açısından da
kolaylık sağlıyor. Tüm bunların yanı sıra
NFT’lerin maddi açıdan da birçok faydası
bulunmakta. Öncelikle NFT ile sanatçıların
eserlerini çok daha düşük maliyetlerle sertifika
altına alması ve aracı kurumlara ihtiyaç
duymadan dijital platformlarda satışa sunarak
komisyonsuz bir şekilde gelir elde etmesi
mümkün hale geliyor. Ayrıca NFT ile eser satışlarında
ödenen yüksek tutarlardaki vergi
sorunu da ortadan kalkmış oluyor.
Sektör Market
IT network
E-ihracatta yüzde 219’luk büyüme
E-ihracat yapmaya başlayan, ürünlerini Türkiye dışındaki
ülkelere de satmayı hedefleyen firma sayısında
yüzde 219’luk bir büyüme olduğunu açıklayan Idea-
Soft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun
Özkara, sınır ötesi e-ticaretin 2023’te, yurtiçi e-ticarete
rakip olabilecek konuma geleceğini açıkladı…
E-ihracat’ın hem ülke politikası olarak hem
de işletmelerin ikinci bir gelir modeli olarak
çok kıymetli ve ihracat ayağını geliştirecek
bir adım olduğunu belirten IdeaSoft CEO’su
ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara,
“E-ihracat yapmaya başlayan, ürünlerini
Türkiye dışındaki ülkelere de satmayı
hedefleyen firma sayısında yüzde 219’luk
bir büyüme oldu. Bu çok büyük bir rakam.
Birçok işletmenin e-ticarete başlaması pandemi
ile birlikte edindikleri deneyimi şu
anda dijital süreçleriyle devam ettirmeleri ile
birlikte bu rakam önümüzdeki dönemlerde
daha da artacak. Çünkü e-ticarete başlayan
binlerce firma zaman içerisinde orada edindiği
deneyimle ‘Bu ürünleri neden yurtdışında
da satmayalım?’ diyerek IdeaSoft altyapı
seçenekleriyle birlikte kendi ürünlerini tüm
dünyaya satabilir hale geldiler” dedi.
Özkara, “IdeaSoft müşterileri özelinde
baktığımızda işletmelerin yurtdışı satışları
içerisinde ağırlıklı olarak Avrupa, Mena
Bölgesi ve Rusya ön plana çıkıyor. Sınır
ötesi e-ticaret 2023’te, yurtiçi e-ticarete
rakip olabilecek konuma gelecek ve 2023’te
rakamlar daha da artacak” şeklinde konuştu.
43
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Huawei Wesight Çözümü Doğa HSE ile
daha fazla sektöre ulaşacak
Sektör Market
IT network
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi, yapay zeka
destekli iş sağlığı ve güvenliği çözümü WeSight’ı
geliştirerek pazara sundu. Ar-Ge Merkezi’nde
görev alan Türk mühendisler tarafından
geliştirilen WeSight; madenler, şantiyeler
ve üretim tesisleri gibi çalışma alanlarında
iş kazalarını önlemeyi ve bu kazalara neden
olabilecek koşulları ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi ve Doğa HSE,
Wesight’ın daha fazla endüstriye ve kuruma
ulaşmasını sağlamak ve bu teknolojinin farklı
sektörlerde kullanımını arttırmak amacıyla
işbirliğine gitti. Bu işbirliği kapsamında, iş
sağlığı ve güvenliği alanında eğitim, denetim
ve danışmanlık hizmetleri veren Doğa HSE,
Huawei Wesight’ı hem tek yetkili distribütör
olarak Türkiye’de faaliyet gösteren firmalara
hem de genel distribütör olarak, dünyada çalıştığı
ulusal ve uluslararası şirketlere tanıtacak
ve ulaştıracak.
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi Ticari
Büyüme Departmanı Direktörü Tunca Taşçı
konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları
söyledi; “Huawei SaaS (hizmet olarak yazılım)
ürünlerimizle farklı sektörlerde ve iş alanlarında
müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik
çözümler üreterek, dijitalleşmelerine katkıda
bulunuyoruz. Wesight ürünümüz, yapay zeka
teknolojisi ile belirlenen senaryoların kameralar
aracılığıyla tespitini yaparak, iş sağlığı ve
güvenliği alanında önemli bir teknolojik katkı
sağlıyor. Bu alanda dünya çapında bir deneyime
sahip olan Doğa HSE ile yaptığımız bu
işbirliği ile kurumların iş sağlığı ve güvenliği
standartlarında çok daha iyi bir noktaya gelmelerine
yardımcı olacağımıza inanıyorum.
Buradaki en önemli konu, çalışanların can
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi, iş kazalarını azaltmak üzere
geliştirilen iş güvenliği çözümü WeSight’ın, daha fazla
endüstri ve kurumda kullanılması amacıyla, bu alandaki
uzman şirketlerinden Doğa HSE ile işbirliğine gitti. Bu anlaşmayla
iş güvenliği ekosistemine daha fazla fayda sağlamayı
hedefleyen iki şirket, Wesight çözümünün yaygın
kullanımının artırılması ve sunduğu faydaların sektörlerle
paylaşılması için birlikte çalışacak…
güvenliğinin daha az risk altında olmasıdır.
Bunun haricinde, sektörlerin ve kurumların
iş verimliliklerinin artmasına yardımcı
olan bir çözüm sunmuş olmaktan dolayı son
derece mutluyuz” dedi. Nortinvest – Doğa
HSE Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Güven
ise yaptığı değerlendirmede; “Türkiye›de
sosyal güvenlik kurumu verilerine göre, 2020
yılında 384.262 iş kazası meydana gelirken,
bu kazalarda 1.231 can kaybı yaşandı. 2030
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma
toplantısında, tüm çalışanlar için güvenli bir
çalışma ortamının teşvik edilmesine yönelik
çağrılar yapıldı. İş sağlığı ve güvenliği alanında
yapılan yatırım ve çalışmalar, kaza frekans
oranlarını, hastalığa bağlı gün kayıplarını,
maddi kayıpları ve sigorta prim kayıplarını
azaltırken; üretimi, çalışan memnuniyetini
ve kuruma bağlılığı arttırarak, şirketlerin
saygınlığına katkıda bulunuyor. Etkin
olmayan iş sağlığı ve güvenliği yönetimi ise
mesleki hastalıklar ve iş kazaları sonucu
önemli kayıplara yol açıyor. Doğa HSE olarak,
bu alanda bir değişim yaratmak için yola
çıktığımızda, sürdürülebilir bir yönetim
anlayışı için, ‘Önce İnsan’ yaklaşımını her
zaman için ön planda tuttuk. WeSight ile dijitalleşen
dünyaya uyum sağlamak öncelikli
hedefimiz. Vizyoner, sektöre katma değer ve
çözüm sağlamaya odaklı, uluslararası standartlardaki
bakış açımızla, bu alandaki çalışmalarımızı
sürdürüyoruz” dedi.
Tek merkezden çoklu risk
kontrolü
WeSight, mevcut sistemlere kolay entegre
olabilen yapısıyla, akıllı güvenlik çözümlerini
daha erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor.
Ekstra kamera yatırımı gerektirmeyen Wesight
bulut tabanlı ve hybrid model olarak
çalışabiliyor. İş güvenliği alanında sürekli
otomasyon sağlayan WeSight, işyeri ve çalışan
güvenliğini sağlamak için birçok farklı
özelliği bir arada sunuyor. Kişisel Verileri Koruma
Kanunu’nun tüm hükümlerine uygun
olarak geliştirilen WeSight’ın yapay zeka desteğiyle
öne çıkan genel özellikleri arasında;
alan kontrolü, ses analizi, kişisel koruyucu
ekipman kontrolü, hareketsiz kalma tespiti,
davranış ihlali tespiti, mesafe ihlali tespiti ve
yangın algılama yer alıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Sağlık
Örgütü’nün 2020 verileri, her yıl 2,3 milyon
çalışanın iş kazası yaşadığını ve 2 milyon
çalışanın iş kazaları sebebiyle hayatını kaybettiğini
gösteriyor. Bu rakamların mümkün
olduğunca düşürülmesini amaçlayan
WeSight, çalışanların koruyucu ekipman
kullanıp kullanmadığını takip ederken, yasaklı
alanlara erişim ihlallerini ve kazalara
yol açabilecek olayları izleyen teknolojik bir
çözüm olma özelliğine sahip. Sistem herhangi
bir risk veya ihlal tespit ettiğinde, yetkilileri
otomatik olarak uyarıyor.
TCL’den yıldız futbolcularla tanışma fırsatı!
44
Dünyanın önde gelen akıllı teknoloji şirketlerinden
TCL, futbolseverleri mutlu edecek bir kampanya
başlattı. Futbolseverler yıl sonuna kadar
sürecek kampanya kapsamında İngiltere’nin olağanüstü
genç orta saha oyuncusu Phil Foden, İspanya’nın
yükselen süper yıldızı Pedri ve Fransız
milli takımının kilit savunma oyuncusu Raphaël
Varane ile tanışma ve sohbet etme fırsatı yakalayacak.
Üstelik başvuru için herhangi bir satın
alma şartı da yok. 31 Aralık’a kadar aşağıdaki
link üzerinden başvuru formunu doldurmanız
yeterli oluyor. Kampanya ile ilgili açıklamada bulunan
TCL Communication Türkiye Pazarlama
TCL’in yıl sonuna kadar sürecek kampanyası kapsamında
futbolseverler, Phil Foden, Pedri ve Raphaël Varane
ile tanışma ve sohbet etme fırsatı yakalayacak. Üstelik
başvuru için herhangi bir satın alma şartı da yok. Tek
yapmanız gerek 31 Aralık’a kadar başvurunuzu yapmak…
Müdürü Arzu Topuz; “TCL’in marka elçileri, insanlara
mükemmellik yolunda ilham vermeyi
amaçlıyor. Marka elçilerimizle çalışmaya başladığımızda
elçiler ile tüketiciler arasında gerçek
bir bağ oluşturmayı da amaçladık. Bu nedenle
tüketicilere favori oyuncularıyla buluşma şansı
vermek istedik. Bu yeni kampanyamız ile Türkiye’deki
futbolseverlerin dünyanın en iyi futbolcularıyla
tanışma fırsatını yakalayacak olmasından
mutluluk duyuyoruz” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
YEO ve Ryse Energy, İngiltere Pazarı için
güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin önde gelen mühendislik ve teknoloji şirketlerinden
YEO, 7 kıtada yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren
Ryse Energy ile iş birliğine gitti. Ryse Energy ve YEO,
İngiltere’de yenilenebilir enerji projeleri gerçekleştirmek için
ortak bir girişim kuracak…
Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve mühendislik
şirketlerinden YEO ve yenilenebilir
enerji ve güç endüstrisi liderlerinden Ryse
Energy, İngiltere pazarında faaliyet göstermek
üzere güçlerini birleştirdi. 7 kıtada 4
binden fazla kurulumla dünyanın lider teknoloji
ve mühendislik şirketlerinden olan
Ryse Energy ve YEO, İngiltere pazarında faaliyet
göstermek üzere ortak bir şirket kurmak
üzere anlaşma imzaladı.
Enerji maliyetlerini düşürecek
Ortaklık girişimine ilişkin sözleşme YEO Yönetim
Kurulu Başkanı ve CEO’su Tolunay Yıldız
ile Ryse Energy Kurucusu ve CEO’su Alistair
Munro arasında imzalandı. Anlaşma ile
birlikte Ryse Energy ve YEO, yenilenebilir
enerji projeleri sağlamaya odaklanan İngiltere
merkezli bir şirket kuracaklar. Söz konusu
ortak girişim, yükselen enerji maliyetlerini
önemli ölçüde azaltmak amacıyla özel, ticari,
endüstriyel ve kamu sektörü müşterilerine
rüzgar, güneş, mikro hidroelektrik ve enerji
depolaması çözümleri sağlayacak. Böylece
İngiltere pazarında enerji sorununa çözüm
olurken sürdürülebilir bir dünya için birlikte
adım atacaklar.
İngiltere’ye temiz enerji
sağlayacaklar
YEO ve Ryse Energy söz konusu ortaklıkla
İngiltere’nin enerji sorununa yenilenebilir
enerji projeleriyle çözüm sağlayacak.
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından
yapılan analize göre, enerji krizi İngiltere
hane bütçelerini Batı Avrupa›daki herhangi
bir ülkeden daha fazla vuruyor. Enerji
uzmanları, yaklaşık 9 kat daha fazla elektrik
üreten rüzgar ve güneş enerjisinin daha hızlı
kullanıma sunulması konusunda yaygın bir
görüşe sahip. YEO ve Ryse Energy’nin ortak
girişimi, İngiltere’de müşterilerin enerji tedariklerinin
ve geleceğe yönelik enerji maliyetlerinin
kontrolünü geri almalarını sağlayacak.
Anlaşmaya ilişkin konuşan YEO Teknoloji
Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Tolunay
Yıldız, şunları söyledi: “YEO olarak temiz
ve sürdürülebilir bir dünya hedefiyle enerji
ve dijital dönüşüme yönelik tek noktadan
entegre çözümler sunuyoruz. Ryse Energy
ile kurduğumuz ortaklıkla da yenilenebilir
enerji alanında kendini kanıtlayan çözümlerimizi
İngiltere pazarına sunacağız. Enerji
alanında küresel bir çözüm ortağı olma yolunda
emin adımlarla ilerliyoruz.”
Anlaşma hakkında yorum yapan Ryse Energy
Kurucusu ve CEO’su Alistair Munro ise
şöyle konuştu: “YEO ile ortaklık, oyunun
kurallarını değiştirecek. YEO, üç kıtada 25
ülkede projelere sahip orta ve büyük ölçekli
bir yenilenebilir enerji uzmanı ve ortak girişime
zengin bir deneyim getirecek. Yeni ortak
girişim, önümüzdeki haftalarda faaliyete
geçecek ve hem Ryse hem de YEO, İngiltere
ekonomisine yatırım yapacak. İngiltere’de,
güneş, rüzgar ve enerji depolama projeleri
yoluyla ülkenin yenilenebilir enerji pazarını
büyütmeyi amaçlayan özel bir ekip oluşturacağız.”
Sektör Market
IT network
wamo’ya 1,5 milyon dolar yatırım!
2021 yılının Ocak
ayında Londra merkezli
olarak kurulan;
İngiltere ve Avrupa’da
KOBİ’lerin
finansal yönetim
ve organizasyonu
üstlenmenin yanında Türkiye’den yurt dışına
açılan ve açılmak isteyen girişimlere hizmet
sunan finansal servis platformu wamo, yatırım
turunu tamamladı. Sağladığı dijital altyapıyla
şirketlerin yurt dışı pazarlarda banka hesabı
açmalarını kolaylaştıran ve kullanıcılarının
her an her yerden ticaret yapabilmelerine olanak
sağlayan platform, Re-Pie Portföy başta
olmak üzere 8 melek yatırımcının katıldığı
yatırım turunda 19 milyon dolar değerleme
üzerinden 1,5 milyon dolar yatırım aldı. Aldığı
bu yatırımla wamo; büyümenin yanı sıra ekibini
genişletmeye, Güney Kıbrıs ve İtalya başta
olmak üzere yeni pazarlara girmeye ve yeni
ürünler geliştirmeye odaklanacak.
“Küreselde iş yapmak
isteyenlerin çözüm ortağı
olacağız”
Kurdukları platform ve geliştirdikleri inovatif
İngiltere ve Avrupa’da KOBİ’lere, Türkiye pazarında ise yurt
dışına açılan ve açılmak isteyen girişimlere hizmet veren
finansal servis platformu wamo, 19 milyon dolar değerleme
üzerinden 1,5 milyon dolar yatırım aldı. Re-Pie Portföy başta
olmak üzere 8 melek yatırımcının katıldığı turda alınan yatırım
ile wamo; ekibini yüzde 50 büyüterek yeni ürünlerle yeni
pazarlara açılacak…
çözümlerle hızlı bir ivme yakaladıklarını ve
Türkiye’deki kullanıcılara yurt dışı ticaretleri
için gerekli olan banka hesabı açmak başta
olmak üzere tüm finansal süreçlerin yönetimi
konusunda hizmet sunduklarını ifade eden
wamo’nun Kurucusu Yankı Önen, sözlerine
şöyle devam etti: “2021 yılı Ocak’tan bu yana
elde ettiğimiz büyük başarı bizleri gururlandırıyor.
wamo olarak şu anda hali hazırda İngiltere,
Avrupa Birliği, İsviçre ve Cebelitarık bölgelerinde
31 ülkeden 2 bin 500 KOBİ’ye hizmet
veriyoruz. Global ekonomilerin içinde bulunduğu
mevcut konjonktürde iyi bir değerlemeyle
başarılı bir şekilde tamamladığımız yatırımla
2022 yılı sonuna kadar Türkiye dahil hesap sayımızı
4 bine taşımayı hedeflerken, KOBİ’lerin
ticaretini kolaylaştıracak yeni ürünler hayata
geçireceğiz. Şimdiye kadar üzerimizden 350
milyon Euro’luk ticaret geçti. 2022 yılı sonunda
bu rakamı 500 milyon Euro’ya taşıyacağımızı,
2023 yılı için ise 1,5 milyar Euro’luk bir ticaret
hacmine ulaşacağımızı öngörüyoruz. İstihdamımızı
yüzde 50 artırmayı planlıyoruz. Ayrıca
2022’de Güney Kıbrıs ve İtalya’dan sonra
2023’te Portekiz başta olmak üzere Güney Avrupa’ya
açılarak şirketlerin ticaretlerini farklı
pazar koridorlarına taşımayı hedefliyoruz.
Böylece Avrupa, İngiltere pazarlarında şirket
sahibi olmak ve küreselde iş yapmak isteyen
herkesin ortak çözüm ortağı olan bir finansal
platform olarak konumlanmak istiyoruz.”
45
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Küresel çaptaki sürdürülebilirlik
yatırımları 35 trilyon doları aştı
Küresel Sürdürülebilir Yatırım Birliği’nin raporuna göre, küresel
ölçekte yapılan sürdürülebilirlik yatırımlarının 2025
yılına dek 50 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Şirketlerin
sürdürülebilirlik hedefi, kârlı büyüme hedefiyle el
ele verirken, KOBİ’ler farklı kurumların hibe desteklerinden
yararlanarak danışmanlık hizmeti alabiliyor…
Sektör Market
IT network
46
Dünyanın büyük bir iklim krizinin eşiğinde
olduğu son yıllarda şirketlerin
sürdürülebilirlik hedefleri, kârlı büyüme
hedeflerinin ayrılmaz bir parçası haline
geldi. Küresel Sürdürülebilir Yatırım Birliği’nin
(GSIA) raporuna göre, 2021 yılında
35 trilyon doları aşan küresel ölçekteki
sürdürülebilir yatırımların 2025’e dek
50 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
IBM İş Değerleri Enstitüsü’nün Oxford
Economics işbirliğiyle 40›tan fazla
ülkede gerçekleştirdiği 2022 Own Your
Impact çalışmasının sonuçlarına göre
de CEO’ların yüzde 83’ü önümüzdeki 5
yıl içinde yapacakları sürdürülebilirlik
yatırımlarının daha iyi şirket sonuçları
doğuracağına inanıyor. 28 sektörde
çalışan, 60’ı Türkiye’den 3 bin CEO’nun
katıldığı araştırmada, sürdürülebilirlik
ve dijital dönüşümü başarılı bir şekilde
entegre eden CEO’lar, dönüşümün kârlılık
üzerindeki pozitif sonuçlarını 2 yıl
içinde görmeye başladıklarını söylüyor.
Türkiye’deki CEO’ların yüzde 68’i ise gelirlerinin
yüzde 10’undan fazlasını daha
sürdürülebilir bir geleceğe yatırım için
kullanmayı planlıyor.
Mevcut koşullarda strateji, dijitalleşme,
sürdürülebilirlik gibi konularda somut
adımlar atmak isteyen şirketlerin, doğru
bir yol haritası çizmek için destek almaları
gerektiğine dikkat çeken, Türkiye’nin
önde gelen danışmanlık şirketlerinden
Mentoro’nun Kurucu Platform Direktörü
Başak Tulga Önen, “Mentoro olarak, şirketlere
ihtiyaç duydukları yol haritasını
sunuyor, sürecin kontrollü ilerlemesini
isteyen yöneticilere üst düzey ekibimiz
ve test edilmiş metodolojilerimizle rahat
bir nefes aldırıyor, ekiplerine yeni yetkinlikler
kazandırıyoruz. Ayrıca Avrupa
İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD)
yerel danışman havuzunda yer alıyoruz.
EBRD, uygunluk kriterlerine göre onay
verdigi KOBİ’lerin yönetim danışmanlığı
proje desteği almasına yardımcı oluyor
ve proje masrafının belirli bir yüzdesini,
çoğunlukla donör fonlarıyla karşılıyor”
dedi.
“Şirketlerin kârlı büyümesini
ve büyümenin sürdürülebilir
olmasını sağlıyoruz”
Strateji, yapı ve yönetişim, dijital dönüşüm
ve sürdürülebilirlik olmak üzere 4
ana alanda uzun dönemli rekabet avantajı
yaratacak çözümler sunan Mentoro’nun
danışmanlarının, iş dünyasında
yıllarca tecrübe kazanmış üst düzey
profesyonellerden oluştuğuna dikkat
çeken Başak Tulga Önen, “Ortak akılla
geliştirdiğimiz metodolojiler, sahada
test edildikten sonra müşterilerimizde
uygulamaya alınıyor. Mentoro olarak,
çalıştığımız şirketlerde yönetim bilimlerinin
en önemli konularına odaklanıyor,
şirket için en uygun çözümü tasarlıyor,
ardından teknoloji iş ortaklarını çözümlere
dahil ediyoruz. Geliştirilen sistemlerin
uygulamaya alınmasında kurumdaki
ekiplerle beraber çalışıp aktif rol alarak
şirketlerin kârlı büyümesini ve büyümenin
sürdürülebilir olmasını sağlıyoruz”
dedi.
“Projeleri daha düşük
maliyetlerle, çok daha hızlı
gerçekleştiriyoruz”
Sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, inovasyon,
yeni iş stratejisi, yenilikçi organizasyon
modeli, müşteri deneyimi,
çevik yönetim ve operasyonel tasarım
konularında birçok başarı hikayesine
sahip Mentoro’nun Kurucu Platform
Direktörü Başak Tulga Önen, sözlerine
şöyle devam etti: “Yaptığımız her projede
yaklaşım, tecrübe ve metodolojilerimizi
müşterimizin ekibiyle paylaşıyor, onlara
yeni ve ömür boyu kullanabilecekleri
değerli yetkinlikler kazandırıyoruz.
Kullandığımız metodolojiler ve gerçek iş
tecrübesiyle, diğer danışmanlık şirketlerinin
aylar süren projelerini biz birkaç
hafta içinde tamamlıyoruz. Mentoro,
platform yapılarının avantajlarından
faydalanarak, projeleri çok daha düşük
maliyetle ve çok daha hızlı gerçekleştiriyor.”
Belirli koşulları sağlayan
şirketlere EBRD’den hibe
desteği
EBRD’nin danışman havuzunda yer
almanın bir ayrıcalık olduğunu ifade
eden Başak Tulga Önen, sürdürülebilirlik
alanında doğru yatırımlar yapan ve
aranan kriterleri karşılayan şirketlerin
danışmanlık projesi hibe desteğine hak
kazanabildiğini söylüyor ve ekliyor: “İşini
büyütmek, dijitalleşmek, daha sürdürülebilir
olmak isteyen şirketler, Mentoro’nun
danışmanlarıyla çalışıp uygunluk
kriterlerini sağladıkları takdirde, projelerine
EBRD’den hibe desteği alabiliyor.
EBRD’nin destek kapsamına girmek için
öncelikle Avrupa Birliği’nin KOBİ tanımı
içerisinde yer almak gerekiyor. Bu da
şirketin 50 milyon eurodan düşük ciroya
veya 43 milyon eurodan az bilanço büyüklüğüne
ve 250’den az çalışana sahip
olması anlamına geliyor. En az 2 yıllık
ticari geçmişe sahip olarak 2 yıl için finansal
veri sunabilmesi ve büyüme trendi
göstermesi beklenen şirketler, faaliyet
alanı fark etmeksizin hibe desteğinden
yararlanabiliyor.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ
ITnetwork
Metaverse’ün ilk akaryakıt istasyonu Aytemiz’den!
Sektörde yenilikçi ve şaşırtan hizmetleri ile öne çıkan
yüzde 100 Türk markası Aytemiz, Metaverse’ün
en popüler evreni Decentraland‘te açtığı istasyonla
dünyada bir ilki gerçekleştirdi…
Akaryakıt sektörünün önde gelen ve yüzde
100 yerli markası Aytemiz, teknolojiye ve geleceğe
yönelik yaptığı yatırımlarla sektörde
farklılaşmaya devam ediyor. Aytemiz, Metaverse’teki
en popüler evren olan Decentraland’te
139,-72 koordinatlarında açtığı
akaryakıt istasyonuyla dünyada Metaverse
evrenine giren ilk akaryakıt şirketi oldu.
Decentraland evrenindeki Aytemiz istasyonunun
ziyaretçileri hem yeni bir istasyon
deneyimi yaşayacak hem de istasyonda yer
alan uygulama ekranları üzerinden sunulan
özel kod ile yıl sonuna kadar Aytemiz
Vaay uygulamasındaki indirime ek, yüzde
50 avantajlı akaryakıt alma fırsatına sahip
olacaklar.
Metaverse’ün kullanıcıların sanal ve gerçek
dünyayı aynı anda deneyimleyebildiği bir tür
yeni gerçeklik olduğunu hatırlatan Aytemiz
Genel Müdürü Çağdaş Demirağ, “Metarverse’ün
ilk akaryakıt istasyonunu Decentraland
içindeki popüler alanlardan biri olan ve
şu anda aylık 280 bin kişi tarafından ziyaret
edilen Dragon City isimli tema parkın yanına
kurduk. Özellikle erişimi kolay ve eğlenceli
bu yeni sanal deneyimin herkesin çok ilgisini
çekeceğini düşünüyoruz. Bu yeni sanal
dünyanın, e-ticaret de dahil, tüm ticareti
yeniden değiştireceğini öngörüyoruz. Önümüzdeki
dönemde market ve akaryakıt alışverişlerimizi
çok daha kişiselleştirilmiş deneyimlerle
gerçekleştirmek mümkün olacak.
Metaverse evreninde yer alan dünyanın ilk
akaryakıt markası olarak geleceğe kendimizi
bugünden hazırlıyor, sunacağımız deneyimlerle
rekabette ön plana çıkmak istiyoruz. Bu
tür teknoloji odaklı projelerin gençlerin daha
fazla ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. Geleceği
sahiplenen farklı projelerle sektörümüze
öncülük etmeyi hedefliyoruz” dedi.
Metaverse’e özel akaryakıt:
MetaFuel
Aytemiz’in Metaverse için özel olarak
konumlandırdığı yakıt hakkında da bilgi
veren Demirağ, bunun tüm dünyada sektör
için bir ilk olduğuna dikkat çekti. Demirağ,
“Geleceğin yakıtı konsepti ile ‘MetaFuel’ yakıtına
ilk defa bu istasyonumuzda bir pompa
adasında yer verdik. Teknoloji meraklıları AR
teknolojisi sayesinde MetaFuel pompa adalarını,
akıllı cihazları vasıtası ile deneyimleme
ve görme fırsatını yakalayabilecekler.
Dünyadaki ticaret yapma şeklinin tamamen
değişeceği yakın gelecekte Metaverse için
geliştirilen ürünleri bu evrendeki alanları
ziyaret ederek ve kendi özel para birimleriyle
satın almak mümkün olabilecek. Dönüşen
dünyada şirketler, toplam cirolarının
ve kârlarının büyük oranını bu sanal
evrenlerdeki faaliyetlerinden elde edecekler”
diye konuştu.
Decentraland’teki ilk akaryakıt istasyonunda
Aytemiz Vaay uygulamasının yanı
sıra Self Servis, Motorcu Dostu İstasyon ve
elektrikli araç şarj noktası gibi Aytemiz’in
müşterilerine sunduğu tüm şaşırtan ürün
ve hizmetler de yer alıyor. Aytemiz’in yeni
ve modern konseptli ON 7/24 Market’inin
de bulunduğu istasyonda Aytemiz’in katkılı
yakıtı Optimum da tanıtılıyor. On the Wash
bölümünde ekspres araç yıkama hizmeti
vurgulanırken, Aytemiz istasyonlarında
satışı gerçekleştirilen lider madeni yağ
markası olan Castrol’ün ürünleri de marketteki
raflarda sergileniyor. Elektrikli araç
şarj noktasında ise yenilenen tasarımıyla
yüzde 100 elektrikli ve 440 km WLTP (Hafif
Taşıtlar İçin Dünya Genelinde Uyumlu Test
Prosedürü) menzile sahip olan MG’nin yeni
ZS EV modeliyle gelecekteki dönüşüm vurgulanıyor.
Sektör Market
IT network
Tech Data Türkiye’nin Adı TD SYNNEX Türkiye oldu
Dünyanın önde gelen çok
uluslu teknoloji şirketi TD
SYNNEX, Türkiye dahil
Avrupa ile Latin Amerika
ve Karayipler’deki (LAC)
operasyonlarında, resmi
olarak TD SYNNEX
markasına geçiş yaptığını
duyurdu. Bu karar, 2021 yılında Tech Data ile
SYNNEX Corporation arasındaki birleşmenin
ardından geldi. Bu birleşme sonucunda;
kapsamlı ürün, çözüm ve hizmet portföyü ile
100’den fazla ülkedeki iş ortaklarına ve tedarikçilere
hizmet sunan, global ölçekte önde gelen
bir marka da ortaya çıkmış oldu. Fortune 100
Listesi’nde 60. sırada yer alan şirket, Asya Pasifik
(APAC) bölgesinde ise “Tech Data, A TD
SYNNEX Company” adıyla faaliyet göstermeye
devam edecek. Japonya operasyonları ise hâlihazırda
TD SYNNEX markası altında faaliyetlerini
yürütüyor. TD SYNNEX CEO’su Rich Hume
yaptığı açıklamada, “Bugün, TD SYNNEX markasının
Avrupa ve LAC’de faaliyete geçişini kutladığımız
özel bir gün. Bu yeni aşamada, uçtan
uca teknoloji portföyümüz ve kapsamlı hizmet
Fortune 100 listesinde yer alan, dünyanın önde gelen
çok uluslu teknoloji şirketi TD SYNNEX, Türkiye
de dahil dünyanın pek çok ülkesinde faaliyetlerinde
isim değişikliğine gittiğini duyurdu…
tekliflerimiz aracılığıyla ekosistem iş ortaklarımıza
daha yüksek değer sunma taahhüdümüzü
güçlendireceğiz. Bunların tümü, dünya
genelindeki 22 binden fazla çalışanımızın tutkusu,
bağlılığı ve derin bilgisiyle destekleniyor.
TD SYNNEX, teknoloji dünyasını dönüştürmede
önemli bir rol oynuyor; dünya üzerinde
olumlu bir etki yaratmak için de eşit derecede
önemli bir sorumluluğa sahibiz. Kurumsal
sosyal sorumluluk konusuna odaklanmamız,
dünyayı hem bugün hem de gelecekte daha iyi
bir yer haline getirme vizyonumuzu yansıtıyor.”
dedi. TD SYNNEX Türkiye Genel Müdürü Behçet
Yumrukçallı ise açıklamasında şunları söyledi:
“Tech Data Türkiye adı altında ülkemizde
yaklaşık 4 yıllık bir geçmişimiz var. Türkiye’de
faaliyete başladığımız ilk günden bu yana iş birliklerimizi
çok hızlı ilerlettik, ciddi bir büyüme
ivmesi yakaladık. 2021 yılında ise global çapta
şirketimiz için önemli bir gelişme yaşadık. Tech
Data’nın Fortune tarafından hazırlanan ‘Dünyanın
En Beğenilen Şirketleri’ listesinde yer alan
SYNNEX ile yaptığı birleşme sonucu ‘Tech Data
A TD SYNNEX Company’ adını aldık ve dünyanın
en büyük küresel BT distribütörü haline
geldik. Sınıfının en iyisi ürün ve çözümleri içeren
küresel bir dağıtım platformuna benzersiz
erişim imkânına sahip olduk. Bu birleşmenin
ardından Tech Data A TD SYNNEX Company
Türkiye yoluna artık TD SYNNEX Türkiye adı
ile devam edecek. Birleşmemizden aldığımız
güç ve kazandığımız deneyimi şirket adımıza
da yansıtarak ülkemizdeki müşterilerimize çok
daha zengin ürün ve hizmet portföyü sunacağız.”
47