05.01.2023 Views

Imge Seren - Muzik Manzaralari

Imge Seren, Siirsel Anlati

Imge Seren, Siirsel Anlati

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İmge <strong>Seren</strong><br />

MÜZİK<br />

MANZARALARI


İMGE T. SEREN<br />

1990, Cenevre doğumlu. Çocukluğu ve gençliği Londra ve İstanbul’da<br />

geçti. Felsefe öğrenimini yarıda bıraktı. Dünyanın çeşitli bölgelerinde<br />

bulundu, kadın ve çevre örgütlerinde aktivist olarak görev aldı.<br />

Sahada olmayı ve “göçebeliği” seviyor, çalışma odasını “cebinde”<br />

taşıyor, sıkı bir doğa yürüyüşçüsü. Kentle özdeşleştirdiği yazma<br />

ediminde “ahir zaman edebiyatı” olarak gördüğü deneysel metinlere<br />

yakın duruyor, aynı zamanda kendini “deneysel bir okur” olarak<br />

nitelendiriyor. İşaret Ateşi’nden e-kitap olarak yayımlanan Magma,<br />

Köpük, Magma (2020) ve Drama Diyonizyak’ın (2021) ardından yazarın<br />

üçüncü kitabı olan Müzik Manzaraları bir “manzum silsile.”


İmge <strong>Seren</strong><br />

MÜZİK<br />

MANZARALARI


Müzik Manzaraları<br />

İmge T. <strong>Seren</strong><br />

Kapak Resmi:<br />

Ad Parnassum<br />

Paul Klee, 1932<br />

1. Basım:<br />

© İşaret Ateşi, Ocak 2023<br />

Referans:<br />

<strong>Seren</strong>, İmge T. Müzik Manzaraları. 2023. http://www.isaretatesi.com/imge-serenmuzik-manzaralari/<br />

E-kitap olarak www.isaretatesi.com sitesinde yayımlanmıştır.<br />

Her hakkı saklıdır. Eserin tamamı veya bölümleri hiçbir yolla<br />

basılamaz, kopyalanamaz, eser sahibinin izni olmadan başka bir<br />

mecra veya internet sitesi üzerinden yayımlanamaz. Alıntılar için<br />

lütfen kaynak gösteriniz.<br />

www.isaretatesi.com<br />

isaretatesi@gmail.com


Musica est exercitium arithmeticae occultum<br />

nescientis se numerare animi.<br />

-Leibniz-


Neredeyse yirmi yıldır maruz bırakıyorum<br />

kendimi klasik müziğe. Başımın belasıdır.<br />

Karanlık bir ritüeldir, taşkın bir ayin, fışkırma,<br />

ilâhi. Severim. Sürükleyip götürür, sarsar, altüst<br />

eder, zirveye çıkarır, üzerime bir çizik atar,<br />

posamı çıkarır. Benimdir. Onsuz yapamam,<br />

ekmeğim suyumdur, nefesimdir. Onunum.<br />

Nefesiyim. Zamanlarımız nefes nefese. Fırtınalı<br />

bir aşktır.<br />

Hey! Var mı o tarafta da bir dinleyici? Var mı o<br />

tarafta da müzik? O halde buyurun ürpertili<br />

sulara, açık denize, alacakaranlığa…<br />

İ. T. <strong>Seren</strong>, 2022


www.isaretatesi.com<br />

MÜZİK MANZARALARI<br />

klasik müzik üzerine manzum silsile<br />

12


www.isaretatesi.com<br />

13


www.isaretatesi.com<br />

başıma gelen bir şey müzik<br />

gizli yoğun bazen kötü bazen kinik<br />

sarsıntı bazen trajik<br />

bildik tanındık hiç yoktan dehşetengiz<br />

vuruveriyor buğulu bulutumsu doğrudan<br />

koparıyor dokudan<br />

tümüyle muamma<br />

başıma gelen bir o kadar da gündelik<br />

rutin ve kaçınılmaz<br />

onunla yaşamasını öğrenmek gerek<br />

deneyimin olmazsa olmazı<br />

alışmak olanaksız<br />

ele avuca sığmaz başıma gelen müzik<br />

tarifi yok karşıt etkinin<br />

kapalı kapılar ardında görülmeyen yerlerde<br />

kötü gizli kapaklı ya da ortalık yerlerde<br />

dramatik değil olay değil<br />

akıp giden zamanın şah damarında<br />

dolaysız ifadesi yok genelgeçerliği yok<br />

içeride kopan fırtına bir içyüz fırtınası<br />

14


www.isaretatesi.com<br />

içyüzü fırtınanın<br />

başkalarıyla aynı mekânı paylaşırken<br />

aynı kurgularda onlarla<br />

herkes iç dünyalarında iç dünya<br />

başıma gelen bir şey müzik<br />

hem de yüce üstelik<br />

atlattığım darboğazlarla<br />

düşük değilse de düşüş<br />

ani çakılma<br />

alabildiğine çetrefil<br />

yücelere tuzak<br />

çıkış yok öylesine zor<br />

kaçışsız<br />

gizliyken uluorta apaçık<br />

feci bir şey düşüş<br />

tüm mesele yeniden çıkış<br />

felaket döngünün kurbanları aramızdalar<br />

her yanda kol geziyor müzik<br />

büyük müzik<br />

büyük muazzam trajik<br />

kulu kölesiyim zora düşmenin<br />

bir kozaya bürünüyorum o zaman<br />

saklıyorum hallerimi kıvranıyorum<br />

çırpınıyorum debeleniyorum demleniyorum<br />

15


www.isaretatesi.com<br />

varımı yoğumu çıkışa seferber ediyorum<br />

çıkıştan sonraya<br />

tuhaf pek kötü düpedüz saçma absürt<br />

şüphenin abartılı boyutları<br />

Rankordnung çöpte büsbütün<br />

soru işareti anlama vurulan kızgın damga<br />

korkunç ışık milyar vatlık projektör<br />

hapsediyor dairesine<br />

ne kalır insanlıktan geriye<br />

geriye ne tortu kalır nedir insana ne kalır<br />

yarılıverince müzik<br />

kuyudan nasıl çıkılır<br />

kutsalda tehlikeye düşmüş<br />

zorda en can alıcı evrede kapana kısılmış<br />

nefes almak güç<br />

geri dönmek güç<br />

hayata çıkmak akışa insanlığa geleceğe geçmişe<br />

yok bir kestirme yol<br />

türlü hallerden geçilecek<br />

en amansız darlığın<br />

iler tutar yeri olmayan işlerine işlevlerine hezeyanlarına<br />

koşulduktan sonra durup dinlenmeden<br />

sonu gelmez yoğunlukta acayip şeylerin ininden<br />

çıkılıyor dışarıya<br />

16


www.isaretatesi.com<br />

başkalarının arasına karışıyorum<br />

dönüyorum hayata yükleniyorum<br />

taşıyıcısı oluyorum hayatımın<br />

bu nasıl oluyor bilmiyorum<br />

ya da nasıl olmaz<br />

nasıl da başıma geliyor müzik<br />

nasıl olup o hallere düşüyorum esriyecekken<br />

müzikten kuyuya<br />

müziğin kuyusuna düşüyorum<br />

ne tarafı istiyorum<br />

neresi habitatım<br />

ayırt edemiyorum<br />

anlayamıyorum<br />

müziksiz yapamıyorum<br />

nasıl sürüyor hayat ben orada değilken<br />

dışarıda hayat içeride kuyudayken<br />

işte yine herkesin arasındayım kalabalıklarda<br />

ötekiler de öyle herkesin yeri var neden olamasın<br />

nasıl zorunlu olmasın<br />

zorunlu olunca hepsi nasıl kırkyama olmasın<br />

bir araya teyellenmişlerin hayatı<br />

çünkü bazıları hatta pek çokları zar zor dönüyorlar hayata<br />

geri döndüklerinde onları karşılayan bir doku yok<br />

karanlık alanlar taşıyıp getiriyorlar kendileriyle<br />

17


www.isaretatesi.com<br />

karanlığın adaları<br />

hangisi deniz hangisi ada seçilemiyor ya<br />

dünya sularla mı kaplı karayla mı<br />

hissiz anlamsız yavan boş kasvetli cepler<br />

hayatın hiç cepleri adım başı<br />

her an içine düşülebilecek ve düşülen kuyular<br />

bekliyorlar orada burada şurada belki de çoğunluklar<br />

ondan kıvamı bozuk hayatın<br />

gerçekleşimleri iptal eden karşıt enerji baskın<br />

tedirginlik boşuna değil tekinsizlik<br />

negatif alanlar bürümüş kaplamı<br />

kaçınılabilir mi olmayan dokudan dokusuzluktan<br />

kuyudan<br />

yeraltı ve yerüstü hemzemin<br />

birbirine karışmaması gereken iki deniz iç içe geçmiş<br />

aşağıda ya da başka bir yerde değil Hades burada dünyada<br />

cennet hem cehennem hem araf<br />

cehennemcennetaraf<br />

söylüyorum böyle ama herkes farkındadır Allah bilir<br />

benden iyi biliyorsanız susayım<br />

ama ürkerim o zaman siz de kimsiniz böyle<br />

bir hayat olmalı inandığınız<br />

inandığımız<br />

bir de sizden uzak sizden ayrı bir yeraltı<br />

18


www.isaretatesi.com<br />

sizi ilgilendirmez orada olup biten acayiplikler<br />

ne de olsa uzağındasınız nasıl sürüp giderse gitsin<br />

öyle mi dersiniz hatta aa yeraltı da neymiş mi dersiniz<br />

halt etmişsiniz siz de kimsiniz<br />

neden söz ettiğimi iyi bilirsiniz<br />

yeraltına gidip dönenlerin arasındasınız<br />

siz de kuyuya düşenlerdensiniz<br />

yeraltında buraya ait burada yeraltına ait hissedenler<br />

gidip gidip gelenler<br />

çatışmanın çelişkilerin içe dışa göç edenleri<br />

dokuların parçalılığı elektriklerin alabildiğine tutarsızlığı<br />

birbirini saptırıp duran gök cisimleri<br />

orantısız etkiler başka gezegenler<br />

başka yıldızlar başka göktaşları<br />

ama hepsinden beter karadelikler<br />

işte o zaman bozuluyor sistem<br />

bozulabilirlik bir olasılık olarak bile bozguncu<br />

karışıyor işler<br />

ya da baştan beri başıbozuk<br />

skandal! ama öyle<br />

yazgımıza hükmeden astrolojiyi çözmek namümkün<br />

belki de şu an döngünün en yüklü ögelerisiniz ey özneler<br />

neden söz ettiğimi anlarsınız<br />

yüklü ama pozitif mi negatif mi belli değil<br />

19


www.isaretatesi.com<br />

nötr yüklü<br />

yitip gidecek steril sentetik doku<br />

zaten yoktu<br />

inanmazsanız inanmayın<br />

inanın inanmak zorundasınız<br />

ne yapın edin inanın<br />

başınıza gelmek üzere müzik<br />

kuyuya kalacaksınız<br />

garip şeyler olacak orada<br />

ama burası farklı mı<br />

oradan bağımsız mı burası<br />

ya da orası buradan<br />

bağdaştırmak zor<br />

asla bağdaşmayacak<br />

protokoller farklı<br />

uzlaştırma çabası bile yıkıcı<br />

oradan buraya ve buradan oraya çözümsüz trafik<br />

bir ileri bir geri işim gücüm ve iç devinimlere yorum<br />

bir bulunuyor bir kayboluyor anlam<br />

buharlaşıyor yoğunlaşırken<br />

sonra sil baştan<br />

ne taraftaydım nerede kalacaktım<br />

neresi? nereye? şablon hatırlanıyor güç bela<br />

bir orası vardı ve burası hımmm<br />

20


www.isaretatesi.com<br />

ayrımı yapılıyor yeraltının ve yerüstünün<br />

ayıklama<br />

o ayrıydı o ayrı<br />

ayıklanıyorlar birbirlerinden<br />

ödev bu<br />

awaiting completion: proceeding…<br />

ayıklayın ayrımı koyun ortaya vurgulayın<br />

bir duvar örün araya<br />

yalıtın iki tarafı birbirinden<br />

ama kazın ayağı öyle değil<br />

hayatın katmanları nasıl da iç içe yan yana<br />

oysa birbirlerine karışmamalılar<br />

katmanlılık gerek sıralılık katmerlilik<br />

yoksa karışıp çalkalanır iki deniz<br />

katışıklılık felaket<br />

katbekat yapış yapış koyun koyuna ne mümkün peeling<br />

ölesiye yapışkan aradaki ayrımsız harç<br />

ayrımı yapabilmek ölesiye şart<br />

çetrefil meseleye çetrefil yaklaşmak<br />

detaycı net metodik<br />

sabırlı ince hassas azar azar ufak ufak<br />

ağır ağır rasyonelleşir yumak<br />

olasılıklar lif lif belirir tel tel<br />

olanaksızı andıran bir olanak var<br />

21


www.isaretatesi.com<br />

yeraltında yer edinilecek olamaz<br />

işin içinden çıkılabilmeli<br />

ayırt edilip ayrılabilmeli ve ayrı tutulabilmeli<br />

Hades aşağı dünya yukarı<br />

cennet burası olmalı<br />

her şey herkes yerli yerine<br />

ait olduğu yere marş<br />

yoluna giriyor bir şeyler<br />

ağır ağır azar azar<br />

kırılıyor lanet<br />

anlamlanıyor döngü gideriliyor tozu dumanı<br />

yoksa dünya niye boşa dönüp dursun<br />

bir şeyler benzemeli bir şeylere<br />

bir bir şeyler birer birer her şey ve her bir şey bir şey<br />

olmaları gerekene benzerler bin şükür<br />

ama durumun gizlediği potansiyeli kim bilebilir<br />

edimin uğraşın deneyimin aslı nedir<br />

her şey yolunda kendi halinde gidiyor gitmesine<br />

ama öyle giderken garip bir eğilim var<br />

kopuşun öncesi belki<br />

gizil güçsüzlük<br />

aksi yöne evrim saat yönünün tersine akış<br />

akrepsiz yelkovansız fırdönüş<br />

işleyip ilerleyene görünmez sekte<br />

22


www.isaretatesi.com<br />

elzem olan gidişatın sürmesiyken<br />

haydi buyurun muammaya<br />

birdenbire boşluk<br />

düşüklük ve düşüş<br />

sanki gene bir kat aşağı kaydı zemin<br />

çöküp oturdu<br />

ama önceki zemin değil bu<br />

iki arada bir derede kalırsınız içinden çıkamazsınız<br />

düpedüz kuyu<br />

neresinden tutacaksınız<br />

neresinden neden<br />

olmamak işte bütün mesele<br />

koşullar altüst alışkanlık hepten kayıp<br />

bütünseldi çünkü adaptasyon<br />

bünyeye bir öznitelik yok benimsenemez duruş<br />

toptan disorientation çünkü uzuvlar dayanaksız<br />

neye göre konumlanılacak ilk refleks nereden gelecek<br />

takılıp kalan robotsuluğun üstesinden gelmeli içgüdü<br />

algoritmayı aşmalı doğal zekâ<br />

gerekirse sürekli girişim sürekli hamle<br />

su kayayı deler mi<br />

boşluğa düşen insanın kozayı delmesi çok daha zor<br />

vur dürt batır hep aynı noktaları zorla yüklendikçe yüklen<br />

elinden başka ne gelir kapkara bir atılım<br />

23


www.isaretatesi.com<br />

tanım sensin tepki sen refleks sen direnç sen<br />

yönü belirleyen sen kaba mutlak irade sen<br />

dayat konumları<br />

dön yüzünü güneşe kuyuda kalma orient’siz<br />

doğudan doğ doğuya<br />

karşı koy disorient’e<br />

ancak bir dekor o bir paravan<br />

tiyatrosu kadük<br />

bilinmez ardında gizlenen dehşetli hiçlik<br />

dekor öylesine güzelleme ancak<br />

manzaraya bakıp ardını da anladım sanmak ne ironi<br />

oysa içinde olmak bambaşka<br />

kimse istemez orada olmayı<br />

istemesin kimse benim disorientation’ımı<br />

fenadır öte taraf<br />

göstergenin fiyakası göndergeyi sulandıramaz<br />

durum ümitsiz<br />

kimse kimseye yardım edemez<br />

gelip çattı müzik<br />

varımı yoğumu vererek dinlerken kuyudayım işte<br />

göstergeyi göremiyorum göndergeden<br />

bu eşikte takılmamak gerek bakakalmamak<br />

dipsiz kuyuda yuvalanılmaz<br />

kaçamak bir bakışa bile medusadır mübarek<br />

24


www.isaretatesi.com<br />

içeriğinden muaf kalınıp nasıl okunacak<br />

darbesini tüm şiddetliyle vurmadan nasıl dem vurulacak<br />

söylenişiyle kalmayacak<br />

müzik kuyuya yollayacak<br />

apaçık sunulan geniş tablo yarılacak<br />

güvenli temaşanın laboratuvar ortamı yok<br />

mabet muhakkak yakıcıdır kavurur<br />

kazasız belasız seans ağır bir aldatmacaydı<br />

gönderge ateşli göstergesi yok<br />

ancak onunla soluk alınır ancak helak olarak<br />

kundaklanır gönderge ateşe verilir dürtü fena pek fena<br />

steril seans bekliyorsun hemen kapat müziği<br />

kaç dünyanın öbür ucuna<br />

kuru kafa ölüm tehlikesi alarm alarm emergency<br />

dikkat dikkat köprüden önce son çıkış<br />

bu playlist sana göre değil<br />

durumu alabildiğine kötüleştirecek mendelssohn liszt debussy<br />

felaketi katmerlendirecek schönberg penderecki ligeti<br />

kafa dinlemek için değil daha da dibe gömülmek için dinlersin<br />

neresi klasik müzik düpedüz trajik<br />

en panoramik ses evreni ölümcül yanardöner<br />

en okunaklı uçsuz bucaksız mahler’le esriyen de şimdi kuyuda<br />

başkalarının varolmayış koşullarına kör ve sağır<br />

sonsuza bulaşmış bir parya<br />

25


www.isaretatesi.com<br />

hakiki haz iliklerine işlemiş ki murdar artık<br />

topluma geri çağıran yok<br />

kendini ancak sonsuza çağırıyor kuyusundan brahman<br />

başına gelen bir şeydi müzik<br />

vishnu’ydu yücelince şiva’ydı brahma<br />

yeni teknolojik olanaklarla hassas ölçekler<br />

göstergeler cihazlar geliştirilebilir belki<br />

sistemi kusursuzlaştırılabilir kuyudan sakınılabilir<br />

keşke katmanlar birbirine girmese<br />

birbirine karışmasa iki deniz<br />

ama Himalaya dorukları<br />

bataklık çamuruyla bakışmaya yazgılı<br />

külliyatın olmazsa olmazı kıyı köşe<br />

gündelik bilincinde bin türlü ıvır zıvırla meşgul buddha<br />

önce büyük abdestini yaptı sonra şiir okudu petrarca<br />

mozart kırtıpil spazmlarla baş başa<br />

temassız tastamam küre kusursuz ama eğilimi sürpriz<br />

sapma değil entropi esas mesele<br />

dönüp dolaşıp gelinen başlangıç noktası<br />

koordinat ekseninin orijini<br />

sıfıra sıfıra sıfır<br />

gizil güçsüzlükle başa dönülür<br />

ilanıaşk eder prinz vogelfrei o arada çukura düşer<br />

şiirin başlayıp bittiği yerdir<br />

26


www.isaretatesi.com<br />

hazzın ereği neyin nesidir<br />

bambaşka bir yoldan çukura varır orhan veli<br />

daha yapacakları varken hatta neredeyse başlamamışken<br />

hayat çukurda sonlanır<br />

belki de şiir âleminin dokusunda açılan bir yarıktır<br />

mecazen olsa er geç dışına çıkacağı<br />

ama madden olunca sağ kalamadığı<br />

belki de tam düştüğü anda çukuru hakikaten böyle algıladı<br />

metafora bağımlıydı muhakkak anafora vardı<br />

ama durumunu o saniye anlamlandırmak zorundaydı<br />

mütevazı bir varoluşun yapmacıksız evetlemeleri<br />

muaf kılmaz faciadan<br />

yarık her zaman yarıktır çukur hep çukur<br />

küçüğü ya da büyüğü farketmez<br />

kuyu herkesi gelip bulur<br />

peki müziğin neresinde kuyuya düşülür<br />

bitmesi mi gerekir böyle<br />

vogelfrei hangi arada çukura düşmüştür<br />

parantezin içinde yazılı olan yoksa asıl şiir midir<br />

en başta mı yazılmıştır çukur en sonda mı<br />

belki de ortalarda bir yerde çukura düşmüştür<br />

o onun rutin çukurudur<br />

ama demek ki baştan sona oradaymış<br />

herhalde geçiştirmek isteyip geçiştirememiş<br />

27


www.isaretatesi.com<br />

çukura düşebileceğinin şüphesiyle direnmiş<br />

son nefesini verene dek çaktırmamış<br />

çukurda ilanıaşkın hükmü kalmamış<br />

postacı çalar kapıyı ve kucağına bir dionysos kellesi bırakır<br />

parantez içine yazılan cümle her şeyi değiştirir<br />

tek bir tını müziği başka boyuta taşır<br />

olmuş mudur olmamış mıdır senfoni<br />

bütün hepsi kuyuya düşmek için midir<br />

sanat için sanat değil kuyu için sanat<br />

ilanıaşkın ölçütü düşüş müdür<br />

dolunay karanlıkla güneş tutulmayla mı sonuçlanır<br />

düz zeminde çöküveren bir ayı tuzağı mıdır<br />

sadece şair mi düştü çukura bizi de mi düşürür<br />

kendi çukurumuza<br />

esrik müzik beni kaçınılmaz akışıyla nereye sürükler götürür<br />

sessiz mi ki olsun etkisiz<br />

darbesini vurur<br />

yanal kesiti kuyuludur<br />

yüksek düzeyde döngüler zikzaklı<br />

dinleyicinin işi gücü çukurlarla dense yeridir<br />

sfenks’in bilmecesi gibidir yanıtlayan henüz çıkmamıştır<br />

alabildiğine kusursuz yayılan zemin nasıl çöker<br />

işlevsel geçiş neden bunca can alıcı<br />

demek ki pasaj kendi tamlığına yanlışlanarak vardı<br />

28


www.isaretatesi.com<br />

bu eklenenle şimdi tüm silsile yeni baştan onaylanmalı<br />

olanın oldurulmaması artık olmazsa olmaz<br />

en klasik mozart’ta bile gülen surat ağlayan surat<br />

aralarındaki keskin ayrım çok daha feci<br />

saray adabı bilen peruklu mason centilmen<br />

şiddetli kırılmanın uçurumunda kara üstat<br />

kültürelleştirilmiş haliyle nasıl da pürüzsüz kuyusuz<br />

ama kuyuya düşüp ölmüş olmalı ki mezarı kayıp<br />

belki de hâlâ düşüyor<br />

ikonluğun abartılı yüksekliğinden dipsiz kuyuda<br />

aşağıya tarihsel bir yolculuk<br />

çağlar boyu bir iniş<br />

kuyuların kokusunu bile alamayanların hükmü üstelik<br />

nekropol büyüklüğünde kent mezarlığınızda<br />

en nadide evlada yer yok<br />

merasimden mutlak merasimsizliğe yol uzun<br />

kemikleri sızlıyor cafcaflı konser salonlarında her seansta<br />

avrupalının en avrupalısı elit zurnacılar karşısında<br />

bir resmî özür işi çözer<br />

haşmetli ünlüler mezarlığında<br />

dillere destan bir saygı duruşu<br />

emperyal başkentin sunağına yatıralım<br />

schubert’i brahms’ı bruckner’i mahler’i birer birer<br />

saraylar dolusu in memoriam<br />

29


www.isaretatesi.com<br />

turşusunu kursunlar kavanozda saklasınlar<br />

aristokrat tahnitçiler<br />

zamanı gelince obeliskin dibinden kazıp çıkarsınlar<br />

olmuş olsun<br />

belki cici mozart’larının kuyusunu tam da o an keşfederler<br />

naaş ritüelidir programa uygun<br />

yoksa çağların sonuna dek yazıklar olsun size<br />

emperyal başkentliler<br />

adamakıllı bir kuyuyu çok gördünüz ululadığınız insancığa<br />

japonyadan arjantine izlandadan güney afrikaya<br />

ululattınız onu<br />

arsızca çarpıtarak<br />

kuyusuzlar kuyusuzu olarak<br />

çizgisel müzik oh ne güzel<br />

düpdüzgün çarşaf gibi<br />

lekesiz illetsiz<br />

mozart yaptı bunu<br />

uysallık akıyor her tarafından<br />

kafamızı dinliyoruz sinirlere iyi geliyor<br />

buyurun gelin kokonalar<br />

müzik draje prestij büyük dört başı mamur sosyal kimlik<br />

yoksa ne diye birbirimizi ezelim konser salonunun kapısında<br />

verin bize onu<br />

biz ona ne yapacağımızı iyi biliriz<br />

30


www.isaretatesi.com<br />

hiç olmadığı kadar cillop yaparız zatıalilerini<br />

zümrenin kültüne uygun<br />

ki anlamadıklarımızı da alkışlamasını biliriz bütün mesele bis<br />

avuçlarımızı patlatırcasına bis vecde geldik ille de bis haydi bis<br />

estetik tamlığıyla nihai bir ürün yehovamız<br />

terbiye gereği bir beethoven bir chopin bir monteverdi<br />

herhangi bir bedel ödemedi onlar asla<br />

program kataloğunda bölük pörçüksüz evren<br />

türbülanstı geçti mussorgski scriabin messiaen<br />

nasıl da sarsılmıyor klasik müzik<br />

dinliyoruz klasik klasik<br />

hele ki mozart<br />

camdan bir küre<br />

inek sütü<br />

suda süzülen bir gemicik<br />

ne işi olsun kuyuyla boşluğa neden düşüversin<br />

onu bu yüzden seviyoruz<br />

hatasız yanlışsız düşüşsüz gizlisiz saklısız içi dışı bir<br />

gölgesinde bir şey gizlenmez<br />

yok ki gölgesi<br />

nabza göre şerbet verir<br />

katışıksız zehirsiz ıvır zıvırsız saf müzik<br />

damıtılmış içerik şükür ki etkisiz<br />

girdiğimiz gibi çıkıyoruz salondan müdavimler<br />

31


www.isaretatesi.com<br />

kara kutumuz düzeneksiz<br />

acaba hiç var mı kara kutumuz<br />

şurup gibi KV’ler altı yüz küsur<br />

her seferinde farklı gidiş yollarından hep aynı dupduru öz<br />

tüm problemleri tatmin eden çözüm<br />

pırıl pırıl ve herkeslik<br />

gölgesiz kırıksız çukursuz<br />

konçerto öyle etkisiz ki tüm afili icracılarla sırf seyirlik<br />

herkese kendi kendisini veriyor ayna mübarek<br />

sirk aynası değil ki insan kendine eğri büğrü baksın psikotik<br />

sakin barışçıl usturuplu ayna gıcır gıcır mozart<br />

görünüşünden ibaret<br />

hacmi yok<br />

bütün bu müdavimler yanılıyor olamaz<br />

alayı mutedil pek diplomat siyaseten doğrucu<br />

bu bir kültür ve mozart sadece kültür kültü<br />

sözgelimi bir gece yolculuğu için<br />

öyle gecesel bir müzik düşünmek gerek ki<br />

karanlıkta yol alındığı dahi göz ardı edilebilsin<br />

geceye seslenen ve geceden seslenen geceselleştiren<br />

ama asla karanlıkta bırakıp bela çıkarmayan<br />

rafine bir tını gerek<br />

chopin’ler fauré’ler field’lar rachmaninoff’lar arasından<br />

rasyonel bir seçimle<br />

32


www.isaretatesi.com<br />

belki mozart dokuzuncu piyano konçertosu<br />

neden olmasın<br />

hiç kesintisiz üç bölümü birden<br />

müzik eşliğinde düzlüklere saçılmış ışık toplarına<br />

yol kenarı evlerine tesislere topoğrafyaya<br />

göğün burçlarına araba otobüs kamyon farlarına vesaire<br />

bakmaya koyulmuşken<br />

lıkır lıkır bir gece suyunda yüzercesine<br />

billur düşüncelerle beşikte tatlı tatlı sallanarak<br />

ara ara kendimden geçip kestirerek<br />

gidebilirim molaya kadar<br />

hatırlıyorum tam da öyle yapmıştım<br />

kopenhag yolu sene iki bin on iki<br />

mola vakti hareketlenmişti yolcular<br />

arabalı vapura geçmişti otobüs<br />

ötekilerle beraber inip üst kattaki geniş salona çıkıyorum<br />

apollon başlayıp dionysos devam edip<br />

apollon bitirmek zorundasın<br />

soğuk yağmurlu rüzgârlı havada<br />

güverteyi tavaf edecek halim yok<br />

kalabalıkla beraber istikamet uzunlamasına koltuklar<br />

üzerine titriyorum az önceki piyano konçertosunun<br />

henüz çok taze<br />

yanıma denk gelen kabarık kıvırcık saçlı kavruk delikanlı<br />

33


www.isaretatesi.com<br />

renkli bir tipe benziyor konuşkan biri<br />

bilmiyor ki onun zamanından kopuk yaşayan biriyle<br />

diyalog halinde<br />

bir cebin içindeyim ama cümleler sızıyor beriye<br />

müzik okulunda okuyormuş ghent’te<br />

mp3 listemi görünce beyni hata uyarısı veriyor<br />

başladı sorular nasıl da egzotik bir objeyim<br />

“ama sizin konservatuvar geçmişiniz yok<br />

bütün bunları nereden biliyorsunuz<br />

size öğretmediler mi müzik notadır”<br />

ne münasebet diyorum müzik kanattır<br />

kanatsızların dinlemesi yasaklanmalıdır<br />

hatta kuyudur da müzik bildiniz mi<br />

“bunu da nereden çıkardınız boş konuşuyorsunuz<br />

ne kanatlanması<br />

ne hakla dinlersiniz bu moment musicaux’ları”<br />

ne de olsa yılların kompozisyon talebesi<br />

ama bilmediğin parçaları benden duyunca<br />

ne diye hırslanıyorsun bu kadar<br />

ghent’e dönünce koşup dinleyecekmiş hemen<br />

sanırım müzik adına içinde uyanabilen tek dürtü kuru bir hırs<br />

oberlin’deki obua virtüözü de hınçlanmıştı öyle<br />

sene iki bin on bir<br />

dinleme virtüözüyüm ben de bilirim nasıl dinlenir müzik<br />

34


www.isaretatesi.com<br />

hemen yakalayıveririm mutsuz müzisyeni icra budalası<br />

o ki obua virtüözüydü ölesiye nefret ediyordu müzikten<br />

ne kanadı müzik onun nausea’sıydı özyıkımı<br />

sonsuz apati ve seri üretkenlik<br />

yaşam düşmanlığı en sinsisinden<br />

çarklar dönmeye devam etmeli tam bir amerikalı<br />

neyse işte ghent’li kompozitör işi gurur meselesi yapmıştı<br />

teste tâbi tutacak beni aklınca<br />

hemen kurumlar ve unvanlar hiyerarşisine başvurarak<br />

bana değer biçmek zorunda<br />

fenalıklar geçiriyor<br />

can alıcı bir soru sormalı düpedüz ahlâksız bir soru<br />

“madem öyle söyleyin en büyük besteci kim”<br />

hem de fonetik faciası bir ingilizceyle soruluyor<br />

gırtlaktan teyp kaydı tınılı robotik<br />

“en büyük besteci kim”<br />

seviyesizliğin daniskasıdır bu soru<br />

müziğin gırtlağına basmak düpedüz<br />

zırt diye elektroşok hemen vasatlaş<br />

sosyal cangılda böyle sorular soran yırtıcılara karşı<br />

gözünüzü dört açmalısınız<br />

nereden çıkacakları belli olmaz ırzına geçerler tinin<br />

o zamanlar yirmi bir yaşındayım taşkın şüpheci acemi<br />

özgür esrik yabani<br />

35


www.isaretatesi.com<br />

yeni yeni öğreniyorum ama kendimi nasıl savunacağımı<br />

öğreniyorum sık sık da acı yoldan<br />

çünkü keşfetmişim kuyuyu<br />

elektroşoklar da geliyor sosyal böceklerden tanıyorum onları<br />

epeydir yaşıyorum bunları<br />

ama zannediyorum ki piyano konçertosu bende capcanlıyken<br />

akıcı gündelik bir diyalog mümkün bana<br />

sanki çıkmaz acısı burnumdan fitil fitil gelmez<br />

tine ihanet edecek olsam<br />

sidik yarıştıranların aklına uysam<br />

zannediyorum ki konçerto ihanetimi bağışlar<br />

oysa müzik nasıl da kıskanç<br />

tam bir enfant terrible tam bir barbar<br />

dünyanın en takıntılı alıngan hırçın tutkulu sevgilisi<br />

ona her an her şey ihanet kendisinden başka<br />

müzik kültürü düpedüz müziğe ihanet<br />

“en büyük besteci” sorusu zamana hakaret<br />

tini yerin dibine sokmayı arzular onu soran<br />

brahms prokovief stravinsky her biri denk ebatta birer niş<br />

herkeslik ikonlar piyasada nitelikli piyonlar<br />

tanıtıldıkları kadarlar sanat tarihinin ıskartasına ayrılmışlar<br />

dünya homojen ortaklaşa<br />

kendi payımıza birer yama ekleyelim<br />

haydi bir doz kültür dvořák’ı<br />

36


www.isaretatesi.com<br />

kendi de öyle istiyor<br />

rafları tara sevgili okur kitapların sığaları birer birim<br />

senfoninin doğru şekilde dinlenilişi kültür gerektirir<br />

kültür yoksa nasıl açılsın içerik<br />

müziğin bölgeleri değil dinlediğin<br />

stetoskop kültüre dayalı<br />

müzik notadır!<br />

aman! notaları unutturan içyüzden uzak dur!<br />

tehlikedir kan magma hava olayları ve kaza<br />

deneyim değil yüzey gerek sana<br />

yapıt çarşaftır<br />

müzik programlıdır ve program yekpare<br />

halt etmiş blaue reiter schönberg<br />

neredeyse ezbere bildiği schubert liedlerinin<br />

sözlerine hiç dikkat etmediğini farkedip<br />

“bir dakika yahu ne anlatıyormuş bu” diye<br />

şiirlere dikkat buyurunca<br />

gerçek içeriğe aslında<br />

kelimeleri bildiği takdirde olabileceğinden çok daha fazla<br />

hâkim olduğunu görmüşse o onun kendi problemi<br />

hatta gene schönberg’in kendi liedlerinin hemen hepsinde<br />

şiirlerin sırf ilk birkaç kelimesini okumasıyla<br />

“onlarda gizli iç seslerle ilk temasını gerçekleştirerek”<br />

içine dalıverdiği yapım esrikliğinde<br />

37


www.isaretatesi.com<br />

şiirin geri kalanına bakmayı aklına bile getirmemesi de öyle<br />

hepsi onun problemi<br />

lied tamamlandıktan birkaç gün sonra aklına gelmişmiş<br />

dönüp şiirlerin geri kalanına bakmak<br />

ve ta-tam! şiire hakkını o denli vermiş ki<br />

“bire bir” notalandırmaya kalksa o kadar olmazmış<br />

o derece ikna etmiş onu elindeki kusursuz netice<br />

ama işte siz nereden bileceksiniz ghent’li talebe oğlan<br />

içerik dışsal referanslardan tamamen bağımsız<br />

bir yanda içeriğin kendisi yani tin var<br />

magma hava olayları kaza<br />

diğer yanda sizin “en büyük besteci” sorularınız<br />

müziğin kendisi dururken neremize sokalım<br />

“en büyük besteci”yi<br />

kurumsal kimliksel kaçışınızla<br />

saplantılı world citizen sığıntılığınızla<br />

karşıtısınız müziğin kara bir ayna<br />

âdeta doğa felsefesiyle donanmışsınız da<br />

geziye çıkamıyorsunuz doğada<br />

varınız yoğunuz sıkı bir savunma hattı<br />

mevziniz kültürün kapalı çevrimi<br />

alıcıların açık olmadığına emin olmak gerek öyle mi<br />

alımlama bir protokole tâbi olmalı<br />

akış da neymiş önemli olan yükün kendisi yüklenmişlik<br />

38


www.isaretatesi.com<br />

içerik geçersiz aslolan ibare olarak bilgi<br />

hatta ibre olarak bilgi<br />

oysa ah zavallı oberlin’liler ghent’liler ben diyorum ki<br />

bilgiden arınmayı öğrenmek elzem<br />

yer zaman koşullar ilkel barbar brutal<br />

ibareleri vantuzlamak değil yaşamın rahminde oluşmak gerek<br />

öte yandan elbette en bilgililere göredir hakiki cehalet<br />

bunu da teslim ediyorum<br />

ama son sözü doğa söyler açık hava gece gök toprak<br />

sonsuzun hiçten ibreleri<br />

esin dürtü yönler kokular<br />

ten ve nefes ve saniyeler<br />

kimse yardımcı olamaz bana o an<br />

hele ki “yüklerimiz” hiç yardımcı olamaz hele ki uygar yozluk<br />

doğaya çıkmıyorum doğa BENİM<br />

neyin ne olduğunu ne olacağını kimse tespit etmedi<br />

ya vecddir doğa ya da hiç<br />

bunu da unutmayın<br />

tüm bu söylediklerimi müziğe aynen uyarlayın<br />

kanatlılar yaban diyarda yalnız kalmalı<br />

öteki varlıklarla baş başa<br />

yan koltuklardaki o alkışçı kalabalık kutsala hakaret<br />

ikincil kaynaklar hakikati perdeleyen salaş vehim<br />

kendimle nefes nefese boğuşurken başka birilerinin varlığı<br />

39


www.isaretatesi.com<br />

isteyebileceğim son şey<br />

yadsımak unutmak bir lütuftur hatırlamak kadar<br />

tinle birbaşınalığı yaşamak<br />

müziğe koşullar yaratabilmek öyle büyük ustalık<br />

kestirme yollarla olmuyor olamıyor<br />

donanım bizi içeriğe taşıyamıyor<br />

birincil kaynaklar başka bir evren<br />

ancak dolaylı olarak yönelinebilir doğrudan<br />

o zaman da işin iş<br />

ölümcül tehlikeler var adım başı<br />

müziksel yalnızlığın insanı ne taklalar atar<br />

onun nasıl da akla hayale gelmedik mantraları ritüelleri<br />

hokuspokusları vardır<br />

kırk bin defa ıskalayacak belki ama sonunda on ikiden vuracak<br />

birleşme bütünleşme ulu bir yola yazgılı<br />

hal böyleyken yalvarıyorum yükler yüklemeyin üzerime<br />

kültür insanı olmayacağım asla<br />

disleksiyi amneziyi yeğlerim alıklık yepyeni bir sayfa<br />

sıfırdan başlangıç<br />

müzik oradan geliyor sessiz ve emin<br />

eşiğin ötesine geçiyorum<br />

orada bana birkerelik tanımlar bahşedilecek<br />

onlarla iş görmem istenecek<br />

edim akıldışı<br />

40


www.isaretatesi.com<br />

jestler tavaflar danslar naralar sürüp gidiyor<br />

deneyim insanlıkdışı varlıkiçi<br />

her tavır müphem her durum şüpheli<br />

çünkü ilk kez giriliyor buraya bir terra incognita<br />

öyle olmak zorunda<br />

ve geri geldiğimde hiçbir şey hatırlamıyorum<br />

getirebildiklerim neyin nesi<br />

çünkü müziği oldurabilmek uğruna kendimi yitirdim<br />

her adımda teslim aldı beni dünya<br />

sırtlarda gezdim doruklarda oyalandım ürperdim kuytularda<br />

su çizgisinde ışıl ışıldı dört bir yan<br />

kıpırtılara çalkantılara başdönmelerine salındım<br />

ne denli yoğundu gerçekti<br />

burası şimdi çok soğuk<br />

başka kanıtım yok<br />

üç beş anahtar sözcük neye yarar<br />

olanlar bin taneydi yüz bin tane milyon tane milyar tane<br />

ama içinde değilim artık<br />

burası çok noksan ve yoksun<br />

çıkar çıkmaz sonsuz derecede azalıyor<br />

unutmaya yazgılıyım ama unutuş bir lütuf demiştim<br />

bir döngü kurulu<br />

her evresinde coşku olmak zorunda değil<br />

kutlayamayabilirim<br />

41


www.isaretatesi.com<br />

bir sonraki uğurlu ânı arayacağım<br />

kollayacağım eşiği<br />

henüz bilmediğim şeyi bir başkası zaten bilmiyor<br />

kimse bilemez bildiremez<br />

ancak “kültürü” bildirebilirler<br />

oysa kültürsüzdü benim kanıtlarımın hepsi<br />

birinci elden almıştım birer birer<br />

beethoven’da shostakovich’te çizgiyi aşıp<br />

ötelerine varmıştım onların<br />

şaşmaz bir şekilde bildim olanları<br />

orada benden başka kim vardı<br />

ben ve her şey<br />

yalnızca o kadar<br />

başka kimse yoktu<br />

ghent’li oğlan hiç mi hiç yoktu<br />

o yüzden de sorularıyla saldırmak zorunda o<br />

yoksa vasatlığa dönemez<br />

yozlaştırmanın erdemi genel bir kabul<br />

yetki büyük yerden<br />

müziği yanlışlamaya adanmış insan kitleleri<br />

ters duran piramit<br />

zirveyi ezmek için tabanın ağırlığından güç alıyor<br />

bireyi bastırmak zorundayız uygar demokratik zorbalıklarla<br />

başka türlü nasıl eşit olunabilir<br />

42


www.isaretatesi.com<br />

tarihsel bir mücadele<br />

yeter ki susturalım insanı<br />

söz analog ağızlarda analog<br />

toplumsal nezaket soruların cevaplanmasını gerektirir<br />

“madem öyle en büyük besteci kimdir”<br />

geviş getirilmelidir<br />

yeter ki bir isim telaffuz et “mozart” örneğin<br />

ki elektroşoklayabilsin ghent’li oğlan seni<br />

“mozart? isn’t he commercial?”<br />

bu minik anekdot için sayfalarca yazmaya değer<br />

nadide müzik okulu öğrencimiz<br />

tinin ırzına geçerken nelerden cesaret alıyor<br />

akademi piyasa kurumlar unvanlar<br />

nasıl da masum özgüvenli haylaz otoriter oyunbaz<br />

berbat aksanıyla geğirircesine böğürülmüş bir commercial<br />

kulağımı tırmalayıp östaki borumu yırtacakmışçasına<br />

tüm bu yılışıklık bir saniyeden kısa sürüyor<br />

zincirleme etkileri kimse düşünmüyor<br />

yozluğun bini bir para<br />

yavrum benim he he öyle evet mozart commercial<br />

sap yiyip saman böyle sıçılır<br />

şımarık küçük beyimizin tahakkümünde mozartçık<br />

sanmayın ki avukatlığını yapacağım mozartınızın<br />

kültür böceklerinin ekmeğine yağ süremem<br />

43


www.isaretatesi.com<br />

tin trajik bir çarpışma<br />

pansuman yapılamaz işe yaramaz<br />

teraziye vursak zaten kitlelere ağır basar amadeus<br />

bir büyüktür milyar<br />

tin alabildiğine orantısız<br />

piramitin bengi onayı zaten başaşağı değil<br />

atalar kültüne gerek yok<br />

profan densizlik sonsuzda saliselik yokolan sprey<br />

benim derdim müziğin arsızca düzleştirilmesi<br />

kuyusuzlaştırılması hatırladınız mı<br />

tarihe mâlolmuş bayağılaştırma<br />

ne çok lakırdı giriyor araya<br />

laf zar zor ilerliyor köşe bucak dolana dolana<br />

çamura balçığa bata çıka<br />

ışıltılı anlamı hak ede hak ede<br />

kıvranmak varoluşun gereği<br />

tekrar tekrar dönülen momentler<br />

aynı yerden başka başka geçişlerin sevinci<br />

sanat tarihinin kuyusuzlar kuyusuzu mozartçık<br />

sen misin bu<br />

çünkü bireyliğin koşulları piyasa düzeninde verili<br />

okullar modalar kariyer yolları<br />

modern özne radikal bir çarpıtma<br />

aman ha karşı durun ghent’li oberlin’li talebeler<br />

44


www.isaretatesi.com<br />

commercial olmayana commercial bir saldırı düzenleyin<br />

örtün üstünü düzeltin kaplayın jelatinle<br />

kuyu karşıtınız sizin yeriniz yurdunuz belli<br />

ille kuyusuzlukta kalın<br />

tamam ben de size karşı bilenmeyeceğim hiç<br />

güç dengesizliği benden yana zaten<br />

ne ayıp<br />

tinin koşulları öylesine lehime ki<br />

buharlaşıveriyor düşman<br />

sadece sayıca çok olduklarından buharlaşmaları zaman alıyor<br />

go’nun üstadı Tanrıdır ey kazanabileceğini sananlar<br />

ve ben haz doluyum kuyulu coğrafyalarda<br />

asıl başarı gezintinin dinamizmi<br />

manevraların dolambaçların yumakların içyüzünde<br />

mandala ekstremizmi<br />

yalnızca en uç noktada hakiki ışıkla akkor<br />

yarattığı koşullar tasarlanamaz sesin dili somut evrensel beyan<br />

her şeyin orijininden başlar ve devam eder<br />

yol haritasına sadık kaldığını bile bilemeyecek kadar sahih<br />

eğrileri çizdiren devinimin sahibi belirsiz<br />

zaman ırmağının menderesleri<br />

uğrakları alabildiğine çetrefil<br />

öyle kaçınılmaz ki sistemsiz oluşuyla<br />

yüzey-metin değil<br />

45


www.isaretatesi.com<br />

yarılıp duruyor parçalanıp gidiyor ancak ufukta bir<br />

ghent çukurundan böyle çekip toparlıyorum kendimi<br />

tazelenerek dönüyorum geri<br />

devam ediyorum yoluma<br />

fetüs cenin bebek<br />

geminin dümeni ne tatlı kırıldı beriden öteye<br />

kılpayı kurtulduk karaya oturmaktan<br />

tüm yönlerin apaçık ve dalga dalga olduğu açık deniz<br />

rota böyleyken nefes doyurucu<br />

seyre devam<br />

serüven alev alev anlatı belirsiz<br />

somut akışa odaklı<br />

zorunlu olmadığı hiçbir devinime kaymıyor<br />

ghent’in commercial çukuruna mahkûm değil<br />

“en büyük besteci”belki okyanusu bile kurutur ama<br />

ardından bin tufan gelir<br />

karşıtınca onaylanmıştır sonsuz defa<br />

tüm karşıtlar onun ateşini harlandırır<br />

saldırı altında vahşi enerjisiyle<br />

her geleni kendisi gibi yangın yapar<br />

sonra herkes benzerlerinin yanına<br />

biz beride müzikle kalanlar ötekileri buradan azizleştirebiliriz<br />

meziyetimizdir bizim için birer melek olacaklar<br />

şeytan bile tinle kuzu gibi<br />

46


www.isaretatesi.com<br />

nesneler mekân enerjiler zaman malzemeler<br />

doğru olan yeter ki müziğin doğrusu olsun<br />

içeriği özsu nektar bengisu<br />

ölümsüz şafak çağlayanlar çınarlar buzul piramitleri tsunami<br />

eksildikçe çoğalır yanlışlandıkça onaylanmış<br />

koşullar yerli yerinde güneş ay bulutlar platolar<br />

varlıklar esaslı bir örgüyle eşleşiyor<br />

sinir düğümleri dokular kılcallar<br />

nergis gül ametist venüs<br />

delibes honegger sibelius<br />

paryayla murdar olmaz mozart<br />

güneş tüm tutulmalarıyla gene güneş<br />

darboğaz zorlu ama ruh gene ruh<br />

aşıldıkça aşılan armonik eşik esrik pasaj<br />

neşe canlılık birlik bilinç<br />

kendini savunmazsa siz onu zaten savunamazsınız<br />

ötekilerin mozart’a neler yapabileceğini<br />

varın siz düşünün o zaman<br />

bizzat onun koşulları müsaade etmişse başlar istila<br />

yılışıklığın soykütüğü kurumsal<br />

vasatlık kapsamlı bir operasyon<br />

kitleler halinde kendi kendilerine karşı<br />

kuyudan mahrum kaldıkça alayı güdük<br />

düzgün usturuplu sakin uysal müzikleri cücük<br />

47


www.isaretatesi.com<br />

etkisiz müzik demek ki sağırlar onlar<br />

çünkü aslen şiddettir deneyimlenen ses<br />

yelkenleri şişirir anlamın coşkun seyridir<br />

kanı bilincin<br />

şahdamarda akan bilinç<br />

uzay boşluğunda kanatlanır<br />

kanatlanırız onunla<br />

irade manyetik<br />

harikulâde ilanıaşkla çukura düşer şair<br />

boşuna değil<br />

aşkın onaylanışıdır<br />

her şeyin mührü<br />

zamanın filigranı ilkbahar ayinleri grablied’ler<br />

bağırıp çağırmaya davullar çalmaya gerek yok<br />

sakin bir söyleyişle de olur<br />

şüphe duymuyoruz yaşananlardan deneyim yüce<br />

büyük esin kol geziyor her yanda<br />

silinmez izler var işaretlenmişiz<br />

sembol sinemizde<br />

koruyup kolluyor bizi yönlendiriyor<br />

biliyoruz ki yalan söyleyemeyiz<br />

dinlemenin kulak vermenin ötesinde<br />

varımızı yoğumuzu verdik<br />

kapılıp gittik<br />

48


www.isaretatesi.com<br />

müzik ya budur ya da hiç<br />

evet müzik aslında hiç<br />

nadiren bir şey<br />

anlık ışık<br />

sonu gelmeyecekmiş gibi görünen yokluğunda varın en varı<br />

kendine delil<br />

bitmiştir<br />

inanıyorum varlığa<br />

şimdiye kadar olanın ötesi var<br />

tüm detaylarıyla iç zenginliğiyle<br />

kendinden işleyen karmaşıklığı tekilliği biricikliğiyle burada<br />

bir fikir olarak değil bizzat kendisi<br />

anlam kabarıp yükseliyor göklere<br />

zirveleri gösteren bir ok<br />

döneniyor yükseklere doğru vızır vızır dokunuyor iyonosfere<br />

mekânın en uç kovuklarında<br />

asılı duruyor küre küre<br />

müzik ya budur ya hiç<br />

yaşanılabilir bir şey<br />

ancak ve ancak yaşanılabilir<br />

oluşun somut özü<br />

öyle olduğu için bilebildik mayayı<br />

allegro moderato’da adagio’da scherzo’da<br />

ses renkleri ilgiler kontrast ilinti plan duygulanım<br />

49


www.isaretatesi.com<br />

gizliden gizliye köpüren haz<br />

bilmiyorum ama buluyorum onu<br />

buluyor beni<br />

suçluyum ve masum<br />

kusurluyum ve yetkin<br />

kâfirim ve inançlı<br />

alelâde ve emsalsiz<br />

erişilmez bir gerçekleşim<br />

hep şüphesiyle kabaran köpük<br />

başka türlü yaşanamaz<br />

her şeye düşen gölge<br />

varlığın yokluğu<br />

ondan çıkıp geliyor köpük<br />

içine düşüveriyorum kuyunun ben ki varım<br />

başıma gelen şey müzik<br />

mozart’ı herkesten iyi tanıyorum<br />

zirvelerde mühürlenmiş bir bağ var aramızda<br />

başka merci yok<br />

ne kültür ne donanım ne özgeçmiş<br />

bir gülen surat ağlayan surat maskı kesmiyor beni<br />

müziğin ışığı karanlığı çok daha vurucu<br />

teatral değil zaman algı ten duygu<br />

dürüst olmaya mecburum<br />

işlerim rastgitmez sonra<br />

50


www.isaretatesi.com<br />

çarpılır dünya feleğini şaşırır<br />

devrik durur Fuji<br />

neyi biliyorsam ve içindeysem ondan bahsedebilirim ancak<br />

başka türlüsü gelmez elimden<br />

böyle bir şeyin üstü neden örtülüp sıvansın<br />

ama belki shakespeare rodin raphaello tolstoy<br />

bizzat kuyuların kıyısından ve içinden yapıp üretenler<br />

onlar bile kitlelerle suç ortağıdır<br />

bakın yapıt hazır<br />

sünger çektik her şeyin üzerine güzel bir çarşaf gerdik<br />

tasarıma uygun<br />

aman sakın uç vermesin çukur<br />

olmaz olsun gizleyip kapatalım<br />

dünyayı onsuz kurmak gerek her şey onun zıttı olsun<br />

onu yok saysak yeter yok demektir<br />

kanon bu mantık üzerine kurulu<br />

sanatın en değişmeyen ilkesi<br />

tin nereye gitti? güç nerede?<br />

düşüşlere ne oldu?<br />

sanat düz bir yüzey<br />

ne ustalık ama<br />

sıralamada yerini bulsun hemen<br />

prensipte herkes bir<br />

katman aynı derinlik aynı boyutlar aynı<br />

51


www.isaretatesi.com<br />

herkes uç uca ekleniyor çünkü kalıp aynı<br />

biri o kalıbı böyle işlemiş öbürü öyle<br />

asla inmediği gibi asla çıkmaz da sanatçı<br />

ne derdi var ki gidip gelsin zikzaklarla<br />

saklamak gerek gelgitleri<br />

lekesiz bir ortalamayla perdelensinler<br />

geri planda neler koptuğu önemli değil<br />

fazlalıktı onlar sapmaydılar ihmal edilebilirler<br />

esas olan yapıtın ortalamalığıdır<br />

roman sanatı da buradan doğmuştu dostlar<br />

en çok da dil protokolü ve kunt grameriyle<br />

yaratım süreci nedir ki yapıtın yanında<br />

yaratım yoktur yapıt vardır<br />

söz yok gramer var<br />

ah yapıt kutsal yapıt yapılıp bitmiş<br />

bir paketin içinde<br />

yaratıcı değerbiçici alımlayıcı hepsi işbirliği halinde<br />

“çarşaf kuramı” yapıt için şart<br />

kendisi de çarşaf gibi yapıtın ama asıl deneyimlenişi öyle<br />

yüzey-yapıt kesindir sterildir kontrol altındadır cisimdir<br />

her şey öngörülebilir<br />

etkileri tanımlı fonksiyonlar<br />

önkabullerin hepsi sonda da geçerli<br />

süreç ayıklanmış olan bitenler ussal<br />

52


www.isaretatesi.com<br />

salt tepesinden ibaret bir aysberg<br />

yapıtın niteliği yaratıcının bilinçli iradesiyle belirlenmiş<br />

istediğini koyup istemediğini dışarıda bırakmış<br />

nihai şekli vermiş hepsi onun elinde avucunda<br />

yapıtı dünyaya bıraktığında onun ne olacağı belli<br />

doğal konumunda duruyor ilintileri öngörülebilir<br />

zaten yaratacağı etkiler için var yapıt<br />

sabitlenmiş ve kendi haline bırakılmış<br />

içinden hayaletler karaltılar geçmez<br />

iki kere iki dört<br />

eşitlik ilinti birimler dolaysızlık etki-tepki kesinliği<br />

iyi ki “çarşaf kuramı” var ki mahler senfoni besteleyebiliyor<br />

yoksa yapıta nasıl inansın<br />

ama dinleyici o çarşafa bir saat boyunca<br />

sahiden nasıl dayanabilir<br />

sıradan bir dinleme seansı doğaya aykırı değil mi<br />

akli melekeleri yerinde biri o süreye neler sığdırır<br />

senfoni bir acayipliktir<br />

layığıyla dinlendiğinde kuyular içinde kaybolunur<br />

ıstırabı bir saatin çok ama çok ötesine yayılır<br />

hele bütün o akışları geçişleri yakalayın da görelim<br />

ancak önemsemeyen dinleyebilir çarşafı bir saat<br />

insan uzlaş(ma)mak zorunda sapmalarla<br />

zamanın olağan çalkantısıyla çakıştırmalı malzemeyi<br />

53


www.isaretatesi.com<br />

kimse kusura bakmasın özgün benlik bunu koşullar<br />

ancak o kişidir ki sfenks’in bilmecesini cevaplar<br />

istediğini sorsun sfenks<br />

dönüp dolaşıp hepsi tinden gelir<br />

oidipus hazırcevaptır<br />

en büyük bulmacalar hakikat ışığında çocuk oyuncağıdır<br />

bedeli var mı elbette var<br />

varoluş bedellere yaslanır dinamik<br />

senfoniyi absolüt kulak olup kesintisizce dinlemek<br />

tinle şen şakrak boğuşmak demek<br />

evet yapıt bütün tabii ki buna itirazım yok<br />

ama bunun uğruna kişi kurban edilecek<br />

yapıta adanmış beş mutlu gün aşkla dinleyeni delirtecek<br />

beş uykusuz gün<br />

o denli yüksek düzeyli döngü<br />

yakalarsanız sürdürmek zorundasınız<br />

bolluk talepleriyle gelir<br />

her an her nefeste savunulmalıdır<br />

dokuz yüz doksan dokuz tekrardan sonra<br />

binincisi en tehlikelidir<br />

ama mahler dinlenecekse öyle dinlenir<br />

oysa konser salonuna ancak kazık çakılır<br />

daha ikinci dakikadan itibaren uğultudur<br />

senfoni öyle değil direnerek dinlenir<br />

54


www.isaretatesi.com<br />

karşı-müziğin karaltısına karşı daimî mücadele verilir<br />

düzletilmiş müziğe karşı<br />

dipten yükselir dev kabarcık<br />

karşıtını buldukça pekişir özne<br />

çünkü karşıt kişinin öteki yarısıdır<br />

ilanıaşkla dinlenir müzik ve çukura düşülür<br />

başıma gelen şeydir müzik<br />

kan ter ve gözyaşı<br />

trajik yazgısından bağımsız düşünülemez<br />

hazza boğulup ateşe atacağım kendimi<br />

hazda boğulacağım<br />

güneşe onca yaklaştım<br />

eriyor kanatlarım<br />

55

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!