You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>IT</strong><br />
B<br />
n e tw o r k<br />
İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />
20 <strong>Şubat</strong> • 06 <strong>Mart</strong> • <strong>2023</strong> • KDV Dahil 35 TL www.itnetwork.com.tr<br />
Anker Türkiye, İsrail ve Orta Asya<br />
Ülke Müdürü Cem Bodur<br />
Yaşamınıza konfor ve değer katıyoruz…<br />
Türkiye korsan yazılım<br />
kullanımında ilk 15’te!<br />
<strong>2023</strong>’te siber güvenlik alanında<br />
bizi neler bekliyor?
Bilim ve Teknoloji Önceliğimiz Olmalı!<br />
Dünya’nın üzerinde görülen, şiddetiyle ilk sıralarda yer alan Kahramanmaraş merkezli olup 10 ilde hissedilen asrın felaketi olarak<br />
adlandırılan depremin ardından ortaya çıkan büyük yıkımın izleri uzun zaman hafızalarımızdan silinmeyecek. On binlerce<br />
yitirilen canın ardından yaraların sarımı sanırım çok zaman alacak. Ülkemizin altından bu kadar fay hattı geçerken, tehlike yüz<br />
yıllardır böyle sürerken yerleşim yerleri için yapılması gereken o kadar şey varken bu yaşanılanlar büyük can acıtıyor…<br />
1999 depreminin Türkiye tarihinde bir milat olarak kabul edilmesi gerektiğini söyleyerek geçirdiğimiz o kadar yıl sonra görüyoruz<br />
ki; değişen bir şey olmamış, evlerimiz, iş yerlerimiz yani konutlarımız yine bizim birer katilimiz gibi duruyor karşımızda.<br />
Peki, bu tarz bir yer yapısına sahip ülke sadece bizimkisi mi? Tabi ki hayır. Dünya üzerinde depremlerle sallanan ancak kendisine<br />
yaşadığı olumsuzluğu milat kabul edip sonrasında ciddi yaptırımlar ve sıkı tedbirler ile 9 şiddetinde sarsıntılara dayanıklı yapılar<br />
yapan Japonya karşımızda bir örnek olarak duruyor. Şili ve diğerleri gibi birçok örnek verebileceğimiz bu değişimleri biz niye<br />
yapamadık, yapamıyoruz?<br />
Yer etütlerinin, zemin analizlerinin yapıldığı bir alana, çok ciddi yaptırımlar ve üst seviye sağlamlıkla yapılacak yapıların<br />
kontrolleri tavizsiz, kişi ya da kurum ayırt etmeksizin herkes için yapılmalı. Dünyada nasıl yapılıyorsa ülkemizde de yapılmaması<br />
için hiçbir neden yok. Teçhizat dersen var, insan gücü dersen var, bilim dersen var, teknoloji dersen var, akıl dersen var. Yapılması<br />
gereken sadece ahlaklı bir yönetim ve takip ile, gerektiğinde ciddi yaptırımlar uygulayarak sıkı denetleme ışığında yeni yerleşim<br />
alanlarının bundan sonrası için yapılmasıdır. Ha, bundan öncekilerin müsebbibi kim ve kimler ise mutlaka karşılığını bulmalıdır.<br />
Bundan sonrası için daha fazla canlar yanmaması, daha fazla hayaller yok olmaması için herkes üzerine düşeni fazlasıyla yapmalı.<br />
Ülke olarak ilk günden itibaren yaşanılan bu felakette tek vücut olabilmeyi başardığımız gibi, istesek Türk Milleti olarak<br />
yapamayacağımız bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Yeter ki; doğruluğu, dürüstlüğü ve ahlakı elden bırakmayalım. Tüm ülkenin,<br />
binlerce STK ve kurumlarının bir arada yaptıkları yardım çalışmaları tüm dünya tarafından takdirle karşılandı. Teknoloji<br />
sektörümüzün de bu yardımlar ve çalışmalar içerisinde önlerde yer alması sektörün bir ferdi olarak bizi gururlandırdı.<br />
Yeni bir umut yeni bir yaşam ve yeni bir anlayış ile bundan sonrasında her şeyin daha iyi olması ümidiyle. Umarım yaşanılanlar son<br />
acılar ve çıkarılacak dersler de son olur.<br />
Bilim ve teknolojinin düstur edinildiği, dost işi değil, hak işi olan, hak edilen gibi yapılan işlerin olduğu güzel günler gelmeli…<br />
Her şeyin en güzelini yaşayacağımız güzel günlerde görüşmek üzere…<br />
Hoşça kalın…<br />
Ahmet Mızrak<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr
8<br />
Türkiye’de<br />
e-ticaret hacmi<br />
geçtiğimiz yıla<br />
oranla %116 arttı<br />
16<br />
Turkcell’in<br />
sürdürülebilir<br />
satış kanalı<br />
uygulamaları<br />
genişliyor<br />
20<br />
Wellbees, 2022<br />
yılının çalışan<br />
esenliği<br />
haritasını<br />
çıkardı
20 <strong>Şubat</strong> - 06 <strong>Mart</strong> <strong>2023</strong><br />
<strong>IT</strong><br />
BİL<br />
network<br />
Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
34<br />
Türkiye’nin<br />
ilk ve tek<br />
dijital stil<br />
danışmanı<br />
‘Elsiva’<br />
31<br />
AR ve VR<br />
Teknolojileriyle<br />
Dijital tat ve<br />
koku alabilecek<br />
miyiz?<br />
44<br />
Acer, <strong>2023</strong><br />
Türkiye Pazarı<br />
hedeflerini<br />
paylaştı<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
SIDIKA AKYOL KAYIR<br />
sidika.kayir@aplusmedya.com<br />
GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />
AHMET MIZRAK<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr<br />
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
HABER MERKEZİ<br />
ENES KARADAYI<br />
enes.karadayi@img.com.tr<br />
KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />
Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />
ozbudun@gmail.com<br />
ÖMER KARDAŞ<br />
omer.kardas@ihlas.com.tr<br />
ALİ İLKER YÜCEER<br />
ali@mak ro bil.com.tr<br />
TEKNİK MÜDÜR<br />
TAYFUN AYDIN<br />
Tayfun.aydin@img.com.tr<br />
GRAFİK TASARIM<br />
HAKAN SÖZTUTAN<br />
hakan.soztutan@img.com.tr<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
A BO NE VE DAĞI TIM<br />
İSMAİL ÖZÇELİK<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Reklam Rezervasyon<br />
A PLUS MEDYA<br />
NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />
No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />
Bahçelievler - İstanbul<br />
Reklam İletişim<br />
reklam@aplusmedya.com<br />
Tel : 0212 216 99 13<br />
Gsm : 0552 805 34 35<br />
İdare Merkezi:<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Renk Ayrımı:<br />
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />
CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 30 00
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Yaşamınıza konfor<br />
ve değer katıyoruz…<br />
Anker Türkiye, İsrail ve Orta Asya Ülke Müdürü Cem Bodur<br />
Ürün yelpazesi ile kullanıcısının<br />
hemen hemen her alanda<br />
kullanabileceği teknolojileri sunan,<br />
girişim ekosisteminin lider global<br />
markalarından Anker’in 2022 yılı<br />
hedeflerini, öne çıkan ürünleri, <strong>2023</strong><br />
yatırımlarını ve sektörle buluşacak<br />
teknolojik yenilikleri Anker Türkiye,<br />
İsrail ve Orta Asya Ülke Müdürü<br />
Cem Bodur ile konuştuk. Son 5<br />
yılda gerçekleştirdikleri yatırımlarla<br />
Türkiye olarak merkez ülke konumuna<br />
eriştiklerini ve yeni dönemde de<br />
kullanıcıların yaşamlarının her anına<br />
konfor ve değer katmaya devam<br />
edeceklerini söyleyen Bodur, gelecek<br />
hedeflerinin detaylarını; mevcut ürün<br />
gamını genişletirken yepyeni ürün<br />
tiplerini de kullanıcı ile buluşturmak,<br />
perakende tarafında da ayak izlerini<br />
artırmak olarak bahsetti…<br />
4<br />
Anker’in 2022 yılı hedefleri<br />
nelerdi, yılı nasıl kapattı?<br />
Anker olarak geçen yıl dünyanın yetkili pazar<br />
araştırma kuruluşu olan Euromonitor International’ın<br />
perakende satış istatistiklerine<br />
göre, dünyanın 1 numaralı şarj markası seçildik.<br />
2022 yılında müşterilerimizle buluşturduğumuz<br />
inovatif ürünlerimizle hayatları<br />
kolaylaştırmaya devam ettik. Anker Türkiye<br />
olarak son 5 yıl içinde en hızlı büyüyen<br />
pazarlar arasına girmeyi başardık. İsrail ve<br />
Orta Asya ülkelerinin operasyonlarının da<br />
Türkiye’ye bağlanmasıyla birlikte Türkiye,<br />
merkez ülke konumuna geldi. Bu durum da<br />
2018 yılından bu yana hızlı bir büyümeyle<br />
sonuçlandı. Küresel olarak yaşanan finansal<br />
gelişmeleri de göz önüne aldığımızda geçmiş<br />
yıllara oranla sektör zor zamanlardan<br />
geçiyor. Ancak tüketicilerin zorunlu olsa<br />
da ihtiyaçlarını karşılama amacıyla hala<br />
kaliteli ve premium markalara yönelerek<br />
doğru tercih yapması bizim de yılı daha iyi<br />
bir noktada kapatmamızı sağladı.<br />
Globalde ve ülkemizde öne<br />
çıkan ürünlerden bahseder<br />
misiniz?<br />
Yeni ve gelişmiş teknolojilerle müşterilerimizin<br />
yaşamlarının her anına konfor<br />
ve değer katan Anker olarak akıllı yaşam<br />
teknolojilerine öncü yaklaşımlar geliştiriyoruz.<br />
Şarj cihazlarımızda kullandığımız<br />
Power IQ, MultiProtect, GaN II ve IPA<br />
teknolojileri gibi teknolojiler, tüm cihazları<br />
şarj etmek için 6 bağlantı noktasına<br />
ve 10 yıllık kullanım ömrüne ve kesintisiz<br />
güce sahip yeni taşınabilir güç istasyonu<br />
Powerhouse ürünümüz sektörde öncü<br />
olarak kabul ediliyor. Her bütçeye uygun<br />
kulaklık, hoparlör ve ses sistemi sunan<br />
Soundcore kategori markamızdaysa<br />
ACAA, HearID, Aktif Gürültü Engelleyici,<br />
VoiceRadar, VoiceShield ve MagicSight<br />
gibi alanında uzman teknolojilerden yararlanarak<br />
kullanıcılarımızı son teknolojilerle<br />
buluşturuyoruz.<br />
Ev yaşamının konforu ve güvenliği üzerine<br />
teknolojiler geliştiren eufy kategori markamızdaki<br />
robot süpürgelerimizde iPath lazer<br />
navigasyon, AI Map haritalama, güçlü emiş<br />
teknolojisi gibi önemli teknolojilerden yararlanırken;<br />
akıllı güvenlik sistemleri sunduğumuz<br />
eufy security kablosuz güvenlik<br />
kameralarımızda bulunan uçtan uca şifreli<br />
yerel depolama ve yapa zeka destekli cihaz<br />
entegrasyonu, solar enerji ile kesintisiz güç<br />
gibi teknoloji alanında ön plana çıkan özellikleri<br />
kullanıyoruz. Projeksiyon cihazları<br />
alanında taşınabilir ve portatif özellikleriyle<br />
pek çok kullanıcının beğenisini kazanmış<br />
Nebula kategori markamızda ise otomatik<br />
odak, DLP IntelliBright ve sinematik ses<br />
gibi özellikler kullanıcıların beklentilerini<br />
aşıyor. Nebula çatısı altında dünyanın en<br />
kompakt lazer projeksiyon cihazı Cosmos<br />
Laser 4K ile kullanıcılar sinema keyfini her<br />
yere taşıyabiliyor. Kurulumu son derece<br />
kolay olan bu cihaz; 4K ekran kalitesi, AiFi<br />
teknolojisi ve Dolby Ses özellikleri sizi aksiyonun<br />
ortasına davet eden 3 boyutlu bir ses<br />
evreniyle fark yaratıyor.
2022 yılında tüketici<br />
tercihleri nasıl evrildi?<br />
Özellikle Anker ve kategori markalarımız<br />
olarak ülkemizde gelişmesine katkımızın<br />
bulunduğu ve müşteriler ilk giriş seviyesinde<br />
aldıkları ürünlerde 2022 yılında üst<br />
modellere geçtiğini gözlemledik. Bu durum<br />
özellikle robot süpürge ve bluetooth kulaklık<br />
ürün tiplerinde geçerli. Örneğin mopsuz<br />
süpürgeden mopluya, dumb süpürgeden<br />
lazer navigasyonluya, TWS kulaklıktan<br />
ANC kulak üstüne geçiş var. Yani içerisinde<br />
inovasyonu ve teknoloji barındıran ürünler<br />
daha çok tercih ediliyor diyebiliriz. Bunun<br />
yanı sıra verilen teknik servis hizmeti büyük<br />
önem taşıyor. Müşteriler ürünü satın<br />
almadan önce gördükleri ilgiyi, satın aldıktan<br />
sonra da gösteren, ürününün arkasında<br />
duran markaları tercih ediyor.<br />
Dijitalleşmenin tüketici<br />
elektroniğine yansıması<br />
nasıl oldu?<br />
Önemli bir soru var kendimize sormamız<br />
gereken, tüketiciler adına düşünen, onlar<br />
için öğrenen ve karar veren makinelerin<br />
çağında rekabet koşulları ne olacak?<br />
Söz konusu rekabet olduğunda her<br />
yeni gelişmenin markalar açısından<br />
yeni zorluklar getirdiği düşünülür<br />
ancak belirsizlik döneminde fırsat<br />
yaratmak pazarlama biliminin en önemli<br />
fonksiyonlarından biridir.<br />
Her yeni rekabet evresi yeni sadakat koşulları<br />
üretiyor. Web 3.0, blockchain gibi teknolojileri<br />
konuştuğumuz bir dönemde, tüketicilerin sadakatini<br />
kazanma konusunda yetersiz kalan<br />
bazı markalar tutarlı ve işbirliği içinde nesne<br />
iletişim protokolleri geliştirerek rekabet avantajı<br />
elde edebilir, tüketicilerin zihninde yerini<br />
sağlamlaştırmış kimi markalar ise karar verici<br />
makineler nezdinde itibar kaybedebilir.<br />
Tüketiciler yerine nesnelerin karar vermesinin<br />
tüketiciler açısından bir ihtiyaç olduğunu<br />
düşünürsek şimdilik rekabetin yeni döneminde<br />
de inovasyon ile tüketici ihtiyaçlarını<br />
birleştiren markaların avantaj kazanacağını<br />
düşünüyorum. İşte tam da bu noktada Anker<br />
olarak bizim de yeni dönemdeki en önemli<br />
gündem maddelerimizden bir de bu.<br />
Son dönemde tüketicide<br />
öne çıkan başlıklar neler<br />
oldu? Sizin bu talepleri<br />
karşılayan ürünlerinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
Tüketiciler artık kullanacakları cihazların<br />
mümkün olduğunca akıllı olmasını, diğer<br />
platformlar ile ortak olarak yönetilebilmesini<br />
bekliyor. Ürünlerimizin Google ve Apple<br />
gibi akıllı ev otomasyonu uygulamalarını<br />
desteklemesinin yanı sıra kendi inhouse<br />
uygulamalarımız üzerinden daha fazla<br />
özelliğe ulaşılması da markamızın tercih<br />
edilmesinin nedenlerinden… Özellikle eufy<br />
Security ürünlerimizde kuracağınız akıllı<br />
bir ekosistem senaryosu ile telefonunuza<br />
dokunmanıza gerek kalmadan alarmlarınızı<br />
kurulması, ışıklarınızın yanıp sönmesi,<br />
temizliğin evi terk ettiğinizde otomatik<br />
başlaması, en önemlisi de kablo sorunundan<br />
kurtularak kolay kurulum gibi birçok<br />
aksiyon alınması mümkün oluyor. Bu da<br />
eufy Security ürünlerine olan ilgiyi artırıyor.<br />
Anker’in Ar-Ge çalışmaları<br />
hakkında bilgi verir misiniz?<br />
Bu noktada önümüzdeki<br />
dönemde yeni ürün grup/<br />
kategori çeşitliliğinde<br />
farklılıklar görecek miyiz?<br />
Girişim ekosisteminden gelen bir marka<br />
olarak Ar-Ge ve inovasyona sürekli<br />
yatırım yapıyoruz. Global olarak Ar-Ge<br />
yatırımlarımız 128 milyon doları aştı. 3 binin<br />
üzerindeki çalışanımızın yarısından fazlası<br />
Ar-Ge departmanında görev alıyor. Anker<br />
olarak 1478’den fazla teknoloji patentine sahibiz.<br />
Uyumluluk, dayanıklılık ve taşınabilirlik<br />
kavramlarını ön planda tutarak ürünlerimizi<br />
tasarlıyoruz. Yatırımlarımızı ve Ar-Ge harcamalarımızı<br />
kullanıcıların ihtiyaç duyduğu<br />
ürünlerde akıllı teknolojilere öncülük etmek<br />
üzere yapıyoruz. Kullanıcıların ihtiyaçlarına<br />
yanıt veren, çözüm olan ürünler geliştiriyoruz.<br />
Tüketicilerin yaşadıkları olumlu ya da<br />
olumsuz deneyimlerde yeni ürün çalışmalarımızda<br />
kritik bir öneme sahip oluyor. Ar-Ge<br />
yatırımlarımızı da bu mantıkla oluşturuyoruz.<br />
Daha iyi bir deneyim için neler yapabiliriz?<br />
Kullanıcılarımızın tercih ettiği ve görmeyi<br />
arzuladığı özellikler neler? Bu gibi soruları<br />
sorarak her yeni ürünümüzde daha önceki<br />
ürünümüzün üzerine koyarak ilerliyoruz.<br />
Anker Türkiye olarak <strong>2023</strong><br />
hedefleriniz nelerdir? Sizce<br />
bu yıl öne çıkacak tercih ve<br />
teknolojiler neler olacak?<br />
<strong>2023</strong> yılında global ciromuzu yüzde 35, Ar-Ge<br />
yatırımlarımızı ise bir önceki yıla göre yüzde<br />
10 oranında arttırmayı hedefliyoruz. Türkiye<br />
pazarında ise 2018 yılından bu yana çift<br />
haneli büyümemizi sürdürüyoruz. 2022’yi<br />
hedeflediğimiz cironun üzerinde kapattık.<br />
<strong>2023</strong> yılında bu başarımızı sürdürmeyi öngörüyoruz.<br />
Mevcut ürün gamımızı genişletirken yepyeni<br />
ürün tiplerini de kullanıcılara sunmak, perakende<br />
tarafında ayak izlerimizi artırmak<br />
öncelikli hedefimiz. <strong>2023</strong> yılı içinde taşınabilir<br />
güç istasyonları, Anker Make 3D printer,<br />
smart glass gibi yeni ürün kategorilerimizle<br />
portföyümüzü genişletmeyi planlıyoruz.<br />
Geçtiğimiz günlerde Anker olarak kiosk konseptiyle<br />
İstanbul Akasya AVM’de tüketicilerle<br />
buluşmaya başladık. Akasya AVM’de hizmet<br />
veren Anker kiosk’u ziyaret edenler tüm kategorilerdeki<br />
marka ve ürünleri detaylı inceleme<br />
ve deneyimleme imkanını yakalıyor. Kiosk’umuz<br />
en yeni ürünleri keşfetmek ve satın<br />
almadan önce test edip deneyimlemek için<br />
benzersiz bir fırsat sunuyor. Bunun yanı sıra<br />
Teknosa, Media Markt ve D&R gibi kanallarda<br />
mevcut olan stant sayımızı artırmayı da<br />
hedefliyoruz. Son olarak gerçekleştirdiğimiz<br />
iş birliği sonucu Vatan mağazalarında da Anker<br />
ürünlerimizin sergileneceği bilgisini de<br />
paylaşmak isteriz.<br />
<strong>2023</strong> sonrasında kısa ve<br />
uzun vadede hem ürün hem<br />
satış stratejilerinizi, yol<br />
haritanızı öğrenebilir miyiz?<br />
2022 yılsonu itibarıyla tüm ana zincir teknoloji<br />
mağazalarında ve online satış sitelerinde<br />
ürünlerimizi bulmak mümkün. <strong>2023</strong><br />
yılında ise özellikle yeni getirmeyi planladığımız<br />
ürün tiplerinde yapı market, spor<br />
mağazalarında ulaşılabilir olmayı planlıyoruz.<br />
Akasya AVM’de ilk kiosk deneyimimize<br />
dayanarak ilk Anker mağaza açılışı<br />
da <strong>2023</strong> planlarımız arasında yer alıyor.<br />
<strong>2023</strong> sonrası için Anker mağaza sayımızı<br />
artırmayı, hedeflediğimiz büyüme rakamını<br />
yakalamayı ve müşterilerimize her<br />
zaman olduğu gibi en iyi hizmeti sunarak,<br />
yüksek müşteri memnuniyetine ulaşmayı<br />
planlıyoruz.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türkiye korsan yazılım<br />
kullanımında ilk 15’te!<br />
Dijitalin iş süreçlerinin merkezine dönüşmesi, korsan<br />
yazılım kullanımında artışı da beraberinde getirdi.<br />
Araştırmalar dünya çapında 5 kişiden yaklaşık ikisinin<br />
yazılımlar için lisans bedeli ödemediğini gösterirken,<br />
Türkiye en çok korsan yazılım kullanılan 14. ülke oldu…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
İş süreçlerinin dijitalleşmeyle ofis programları ve<br />
tasarım yazılımları her iş bilgisayarının olmazsa<br />
olmazına dönüşürken, korsan yazılım kullanımı<br />
da kritik bir sorun halini aldı. Revenera Compliance<br />
Intelligence tarafından yürütülen araştırmalarda,<br />
dünya çapında 5 kişiden yaklaşık ikisinin<br />
(%37) yazılımlara lisans ödemediği görüldü.<br />
Öte yandan Türkiye, dünya sıralamasında en çok<br />
korsan yazılım kullanılan 14. ülke oldu.<br />
Maliyeti 46 milyar doları aştı<br />
Kurumsal ölçekte yazılım geliştiren teknoloji<br />
şirketleri veya platformlar abonelik modelleri<br />
geliştirse de korsan yazılım kullanımının önüne<br />
geçilemedi. Küresel çapta yazılımlara lisans<br />
ödenmemesi probleminin 46,3 milyar dolar maliyete<br />
sebep olduğu tespit edildi. Dünyada en çok<br />
korsan yazılım kullanılan 5 ülke ise Çin, Rusya,<br />
ABD, Hindistan ve Almanya olarak sıralandı.<br />
Bulut dönüşümün ve servis modelinin Türkiye’deki<br />
kullanıcılar ve işletmeler tarafından tam<br />
olarak benimsenemediğini belirten Hepsilisans.<br />
com Kurucusu Emre Arslan, “Kullanıcılar, profesyonel<br />
ihtiyaçları için kullanacakları ofis yazılımlarını,<br />
antivirüs programlarını, işletim sistemi<br />
yükleme dosyalarını yasa dışı yazılım paylaşımı<br />
yapan internet sitelerinden indiriyor. Bunu yalnızca<br />
bireysel kullanıcılar değil, küçük ölçekli işletmeler<br />
dahi yapabiliyor” dedi.<br />
Siber riskler daha çok maliyete<br />
sebep olabilir<br />
Lisanssız yazılım kullanmanın bir suç olmasının<br />
yanı sıra siber güvenlik risklerine de davetiye<br />
çıkardığını vurgulayan Emre Arslan, “Korsan<br />
yazılımları dağıtan yasa dışı internet siteleri, bu<br />
yazılım dosyalarını modifiye ederek içlerine zararlı<br />
yazılımlar yerleştirebiliyor. Bu dosyaların<br />
bilgisayarlarda çalıştırılmasıyla virüs kişisel bilgisayarlara<br />
ve ortak ağa bağlı diğer bilgisayarlara<br />
bulaşabiliyor. Bu durum da kullanıcıların kişisel<br />
bilgilerini ve şifrelerini çaldırmasına yol açabiliyor.<br />
Wordpress gibi içerik yönetim sistemlerinin<br />
eklenti ve temalarına eklenen virüslü kodlar ise<br />
internet sitelerini zararlı sitelere dönüştürebiliyor.<br />
Özellikle işletmeler, aylık lisans bedellerini<br />
ödemekten kaçınmak için tercih ettikleri bu yolla<br />
daha büyük maliyetlerin altına girebiliyor. Üstelik<br />
kişi ve kurumlar Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu<br />
ile Türk Ticaret Kanunu kapsamında hapis cezası<br />
dahi alabiliyor” dedi.<br />
“Kişisel ya da profesyonel<br />
kullanımlar için lisans satın<br />
alınmalı”<br />
Virüs risklerinin yanı sıra korsan yazılımların<br />
üreticilerin yaptığı son güncellemeleri alamadığını,<br />
özellikle işletim sistemleri veya antivirüs yazılımları<br />
söz konusu olduğunda bu durumun programları<br />
zamanla işlevsiz kıldığını da hatırlatan<br />
Hepsilisans.com Kurucusu Emre Arslan, değerlendirmelerini<br />
şu ifadelerle sonlandırdı: “İşletim<br />
sistemi, Microsoft Office, antivirüs, VPN, tasarım<br />
ve SEO araçları, Wordpress tema ve eklenti ile<br />
Adobe Creative Cloud çözümlerinin lisanslarını<br />
hesaplı fiyatlarla sunan Hepsilisans olarak bireysel<br />
veya kurumsal her kullanım için lisans<br />
bedelinin ödenmesini, abonelik satın alınmasını<br />
öneriyoruz. Bu yazılımların çoğu Türkiye pazarında<br />
dolar üzerinden fiyatlandığı için işletmeler<br />
veya bireysel kullanıcılar için maliyetler yüksek<br />
olabiliyor. Hepsilisans olarak çeşitli ürün ve platform<br />
için sunduğumuz lisans seçenekleriyle tüm<br />
kullanıcıların profesyonel yazılımları, oyunları ve<br />
platformları engellere takılmadan kullanılabilmesine<br />
olanak tanıyoruz.”<br />
Panasonic Connect, yeni nesil KAIROS Canlı<br />
Prodüksiyon Platformunu duyurdu<br />
6<br />
Panasonic Connect Europe, en gelişmiş canlı prodüksiyon<br />
platformu olan yeni nesil KAIROS’u duyurdu<br />
ve İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen<br />
ISE <strong>2023</strong>’te ziyaretçilere gelişmiş bir önizleme<br />
imkanı sundu. Yeni sürüm, iki yeni güçlü ve sessiz<br />
Core anabilgisayarı ekleyerek platformun halihazırda<br />
yenilikçi GPU işlemesini daha büyük ve<br />
daha karmaşık prodüksiyonları destekleyecek<br />
şekilde genişletiyor. Bu sayede her zamankinden<br />
daha fazla sayıda daha büyük ekrana zengin içerik<br />
sunmasını sağlayarak Kairos ekosistemini<br />
büyütüyor.<br />
Yayın stüdyolarından uzaktan prodüksiyona ve<br />
canlı spor ve konser etkinliklerinin akışına kadar<br />
çeşitli prodüksiyonlar için ideal olan KAIROS,<br />
yenilikçi CPU/GPU mimarisi ile birçok eski anahtarlayıcı<br />
donanım kısıtlamasını ortadan kaldıran<br />
Yeni platform, daha karmaşık prodüksiyonlar için daha<br />
fazla güç, yedeklilik imkanı, giriş ve çıkışlarla donatılıyor<br />
ve her zamankinden daha sessiz çalışıyor…<br />
geleneksel anahtarlayıcı işlevlerini sanallaştırıyor.<br />
Ek olarak sadece SDI ile çalışan anahtarlayıcıların<br />
bire bir giriş kısıtlamalarını ortadan kaldırmak<br />
için çok formatlı Çevik G/Ç özelliğini kullanıyor.<br />
Mevcut giriş seviyesi KC100, 3ME yayın değiştirici<br />
kullanabilecek prodüksiyonları desteklemek için<br />
daha esnek bir platform sunuyor ve KC1000, daha<br />
büyük ve daha karmaşık ekranlar için bu işleme<br />
kapasitesini iki katına çıkarıyor. Duyurulan yeni<br />
sürümler de AT-KC200 ve AT-KC2000 olmak üzere<br />
iki yeni KAIROS Core anabilgisayarını ekliyor.<br />
Yeni KC200, bağlantı seçeneklerini ve işlem gücünü<br />
KC100’ün ötesine taşıyor ve KC2000, kaynak<br />
ve çıkış sayısı için KC1000’in iki katına çıkararak,<br />
işleme performansını en az yüzde 30, klip oynatıcı<br />
kapasitesini toplam 900GB’a kadar yüzde 500<br />
artırarak şimdiye kadarki en yüksek kapasiteyi<br />
sunuyor.<br />
Her iki model de yeni 4RU kasa, düşük fan hızlarında<br />
yüksek hava akışına sahip. Gürültüyü<br />
de önemli ölçüde azaltıyor ve platformun doğrudan<br />
hareketin yanına yerleştirilmesini sağlıyor.<br />
KAIROS platformu, eş zamanlı SDI, ST 2110<br />
ve akış desteği ile IP ve bulut iş akışlarına geçişi<br />
yerel olarak destekliyor. ST 2110 desteği, Panasonic’in<br />
en yeni ST 2110 uyumlu kameraları olan<br />
AW-UE160 PTZ ve AK-PLV100GJ Cinelive stüdyo<br />
kamerasına bağlantıyı kolaylaştırıyor ve çoklu<br />
kamera prodüksiyonları için en uygun seçenek<br />
haline geliyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Şirketlerin enerji kaybına dijital takip çözümü<br />
Mevzuattaki değişiklikler, birçok şirketin üretime odaklanmasını<br />
zorlaştırdığı gibi büyük iş ve emek gücü kaybına<br />
da yol açıyor. Şirketler için büyük bir enerji israfına<br />
yol açan mevzuat değişiklikleri, dijitalleşmenin, iş takibi<br />
alanına da sıçramasına yol açarken; risk yönetimi,<br />
mevzuat uyum fonksiyonunun hayata geçirilmesi, cezai<br />
yaptırımlar ve itibar kayıplarının önlenmesi, şirketler<br />
açsından hayati önem taşıyor…<br />
Türkiye’de her geçen gün değişen mevzuat<br />
düzenlemeleri, uyum risklerinin<br />
etkili yönetilmesini zorunluluk haline<br />
getirdi. Değişen mevzuatı takip etmekte<br />
zorlanan ve çeşitli cezai yaptırımlarla<br />
karşı karşıya kalan şirketlerin yardımına<br />
Rasyotek yetişiyor. Sağlıktan eğitime,<br />
bilişimden e-ticarete kadar Türkiye’de<br />
çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren binden<br />
fazla şirket ve kuruma hizmet veren<br />
Rasyotek, geliştirdiği sistem sayesinde<br />
mevzuat değişikliği kaynaklı cezai yaptırımların<br />
yanı sıra şirketlerin maddi kayıplarını<br />
da önlüyor.<br />
Rasyotek Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Haldun Pak, her alanda ve her sektörü<br />
ilgilendiren mevzuat düzenlemelerinin<br />
arttığı günümüzde, uyum risklerinin<br />
yönetilmesinin şirketler açısından hayati<br />
önem taşıdığına dikkat çekti. Mevzuat<br />
uyum fonksiyonunun risk yönetimi,<br />
cezai yaptırımlar ve itibar kayıplarının<br />
önlenmesi bakımından kritik bir rol<br />
üstlendiğini belirten Haldun Pak,<br />
şunları söyledi:<br />
“Türkiye’nin ilk bilişim holdingi<br />
olma yolunda emin adımlarla<br />
ilerliyoruz”<br />
“Mevzuat düzenlemelerine uyum sağlanması<br />
ve oluşabilecek uyumsuzluk<br />
risklerinin etkili bir şekilde yönetilebilmesi<br />
bakımından önemli bir işlev gören<br />
mevzuat uyum fonksiyonunun geliştirilmesi<br />
bakımından Rasyotek olarak önemli<br />
atılımlar gerçekleştiriyoruz. ‘Teknolojik<br />
insan’ ilkesiyle farklı sektörlerden<br />
yüzlerce şirkete sunduğumuz rehberlik<br />
ve danışmanlık hizmeti ile Türkiye’nin<br />
ilk bilişim holdingi olma yolunda emin<br />
adımlarla ilerliyoruz. Eğitimden sağlığa,<br />
bilişimden e-ticarete kadar Türkiye’nin<br />
önde gelen ilk 500 şirketi içerisinde yer<br />
alan 150 kuruluş ve 40 farklı holdinge<br />
sunduğumuz referans projeler ve danışmanlık<br />
hizmetleriyle Amerika ve Avrupa<br />
başta olmak üzere ihracat çalışmalarına<br />
da hız kesmeden devam ediyoruz.”<br />
Sektörün kurucusu ve lideri<br />
Sektörün hem kurucusu hem de lideri<br />
olarak SGK ve İŞKUR teşviklerinin yanı<br />
sıra Kurumsal SGK Danışmanlığı, Bordro,<br />
Bilişim Hukuku, KVKK Farkındalık<br />
Eğitimleri, Veri Güvenliği ve Teknoloji,<br />
Yoğun Bakım Bilgi Yönetim Sistemi,<br />
Sağlık Bilişim Çözümleri ve E-ticaret<br />
gibi farklı işkollarında başarılı girişimleri<br />
sürdürdüklerini ifade eden Haldun<br />
Pak, şöyle konuştu: “Türkiye’de yayımlanan<br />
yeni mevzuatlara uyum günden<br />
güne zorlaşıyor. Tüm sektörlerdeki değişiklikleri<br />
takip etmek ve ceza almadan<br />
tüm süreci yürütmek, işgücü piyasasının<br />
önündeki engellerden biri. Birçok<br />
şirket üretim ve ihracatın dışında kalan<br />
birtakım işleri yürütmekte ve bu süreci<br />
yönetecek yetişmiş personel bulmakta<br />
zorlanıyor.”<br />
EYT’li çalışanları raporluyor<br />
Dijitalleşmenin öneminin farkında<br />
bir kuruluş olarak geliştirdikleri yazılımlarla<br />
şirketlerin insan kaynakları<br />
ve finans departmanlarının yükünü<br />
sırtlandıklarına dikkat çeken Rasyotek<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Pak,<br />
“Personel teşvik sistemleri yazılımlarının<br />
yanı sıra değişen ve <strong>2023</strong>’te de değişmeye<br />
devam edeceğini ön gördüğümüz bazı<br />
kanunlarda algoritmik hesaplamalarla<br />
danışmanlık vermeye, hızlıca geliştirdiğimiz<br />
EYT modülü ile şirketlerin EYT’li<br />
çalışanları raporlayıp <strong>2023</strong> yılı personel<br />
maliyetlerini öngörülebilir bir şekilde<br />
bütçelendirmesini sağlıyoruz. Öte yandan<br />
şirketlere hiçbir işyükü oluşturmadan<br />
yüksek teşvik kazancı sunmaya ve<br />
şirketleri kendi sektörlerinde yatırım<br />
yapmalarına yardımcı olarak kazançlarına<br />
odaklanmalarına destek oluyoruz”<br />
diye ifade etti.<br />
Süper portal yazılımı ile <strong>2023</strong> yılında<br />
da tedarikçilerine daha güçlü çözümler<br />
üreteceklerini de ifade eden Haldun Pak,<br />
geliştirdikleri yazılımlar ile müşteri süreçlerini<br />
kolaylaştırmaya devam edeceklerini<br />
sözlerine ekledi.<br />
7Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türkiye’de e-ticaret hacmi geçtiğimiz<br />
yıla oranla %116 arttı<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
8<br />
Pandemi ile hızlı<br />
bir yükseliş<br />
eğilimi gösteren<br />
e-ticaret hacmi,<br />
2022 yılının ilk<br />
6 ayında da büyümeye<br />
devam<br />
etti. T.C. Ticaret<br />
Bakanlığı E-Ticaret<br />
Bilgi Sistemi<br />
(ETBİS) aracılığıyla açıklanan verilere<br />
göre, 2022 yılının ilk 6 ayı itibarıyla Türkiye’de<br />
e-ticaret hacmi bir önceki yılın<br />
aynı dönemine göre yüzde 116’lık artışla<br />
348 milyar TL olarak gerçekleşti. Bunun<br />
yüzde 38’lik kısmı sipariş adetlerindeki<br />
artıştan gelirken, yüzde 57’lik kısmı ise<br />
sepet tutarındaki artışa karşılık geliyor.<br />
Sipariş adetleri 2 milyar 294 milyona<br />
ulaşırken, e-ticaretin genel ticaret içerisindeki<br />
oranı yüzde 17,6’dan yüzde 18,5’e<br />
yükseldi.<br />
Raporda yer alan verilere göre, pandemi<br />
etkisiyle olumsuz yönde etkilenen havayolları,<br />
konaklama, seyahat gibi sektörler,<br />
bu yıl sırasıyla; yüzde 408, yüzde 344,<br />
yüzde 236 olarak e-ticaret hacminde bir<br />
önceki yıla göre ciddi büyüme oranlarına<br />
ulaştı.<br />
2022 yılı ilk 6 ay verilerine göre, toplam<br />
site ziyaretlerinin e-ticarete dönüşüm<br />
oranı yüzde 1,9’dan yüzde 2,5’a yükseldi.<br />
Bu orandaki artış, tüketicilerin e-ticaret<br />
alışkanlığının arttığının bir göstergesi<br />
olarak değerlendiriliyor.<br />
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve E-Ticaret<br />
Komisyonu Başkanı Burak ERTAŞ,<br />
son yıllarda hayatımızda ve ticaretteki<br />
önemi iyice artan e-ticaret pazarında<br />
2022 yılının ilk 6 ayında gerçekleşen büyümenin<br />
dikkat çekici olduğunu ve önümüzdeki<br />
yıllarda da pazarın aynı şekilde<br />
büyümeye devam edeceğini düşündüğünü<br />
belirtti. Özellikle sipariş adedindeki<br />
yüzde 38’lik artışın pandemi etkisinin<br />
bitmesine rağmen tüketicilerin alışveriş<br />
davranışlarının kalıcı olarak değiştiğinin<br />
çok önemli bir göstergesi olduğunu<br />
vurguladı. Teknolojinin sürekli gelişmesi<br />
ile tüm dünyada e-ticaretin öneminin<br />
arttığını söyleyen Ertaş, “ETBİS verilerine<br />
göre 2022 yılının ilk 6 ayında ülkemizde<br />
e-ticaret hacmi bir önceki yılın<br />
aynı dönemine göre yüzde 116’lık artışla<br />
348 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu büyüme<br />
ile pazar dinamiklerinin çok hızlı<br />
değiştiği görülüyor. 2022 yılı itibarıyla<br />
ülkemizde ETBİS’e kayıtlı olup pazar<br />
yerlerinde e-ticaret faaliyetinde bulunan<br />
488.706 adet işletme bulunuyor. Bunun<br />
TÜBİSAD, Ticaret Bakanlığı E-Ticaret Bilgi Sistemi’nin<br />
(ETBİS) 2022 yılının ilk 6 ayı için açıkladığı verileri yorumladı.<br />
Sipariş adetleri yüzde 38, sepet tutarı yüzde<br />
57 arttı. Pandemi nedeniyle bir önceki yıl kan kaybeden<br />
sektörler bu yıl yükselişe geçti…<br />
yanında e-ticaret sayesinde tüketiciler<br />
daha fazla ürüne ulaşarak ve ürün seçeneklerini<br />
karşılaştırarak satın almaya<br />
karar verebiliyor. Dolayısıyla e-ticaret<br />
platformları, işletmeler ve tüketiciler için<br />
sağlıklı sektör dinamikleri oluşturulması<br />
en önemli konulardan biri olarak öne<br />
çıkıyor.” dedi.<br />
E-ticaret yasası ile<br />
sürdürülebilir ve sağlıklı bir<br />
büyüme bekleniyor<br />
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent<br />
KIZILTAN, son yıllarda hızla büyüyen<br />
e-ticaret hacmini olumlu olarak değerlendirirken,<br />
bu konuyla ilgili hukuki<br />
düzenlemelerin de gündeme gelmesinin<br />
normal olduğunu söyledi. Haksız ticari<br />
uygulamaların önüne geçerek adil bir<br />
sektör dinamiği tesis etmek ve ülkemizdeki<br />
e-ticaret pazarının sağlıklı bir şekilde<br />
büyümesini sağlamak adına Temmuz<br />
ayında çıkarılan e-ticaret yasasını, sektör<br />
ve tüketici yönünden değerlendirdi.<br />
Kızıltan; e-ticaret yasasının, sektördeki<br />
girişimciliğe olan katkısını yorumlayarak;<br />
yeni girişimlerin sektörde faaliyet<br />
göstermesinin önünü açmak için yararlı<br />
olacak yeni düzenlemeler getirdiği<br />
vurgusunu yaptı. E-ticaret yasasının<br />
sadece işletmelere yönelik değil, tüketicilere<br />
yönelik faydalarına da değindi.<br />
“Platformların ve pazaryerlerinin süreçler<br />
ve organizasyon konusunda firmalara<br />
sağladığı “pazara giriş” olanaklarının<br />
yarattığı faydayı sürdürülebilir kılabilmek<br />
bir taraftan kurumsallaşmaya da<br />
katkıda bulunurken diğer taraftan da<br />
markaların kendi e-ticaret ortamlarının<br />
da sağlıklı çalışabilmesi, rekabet ve ürün<br />
yönetimi konusunda gelişmelerin de temin<br />
edilmesi son kullanıcılara sağlanacak<br />
değer yaratımı için son derece önemlidir.<br />
ABD’de daha serbest olan piyasa<br />
ortamlarına kıyasla Avrupa’nın kendi<br />
pazarlarını, firmalarını ve tüketicilerini<br />
korumaya yönelik önlemleri dikkatle<br />
izlenmeli, fayda sağlayacak düzenlemelerden<br />
yararlanma olanağı da mümkün<br />
olmalıdır. Ülkemizin yararına olan bu<br />
düzenlemenin hızlıca kanunlaştırılmasını<br />
sağlayarak yürürlüğe geçiren Ticaret<br />
Bakanlığı’nı kutlamak gerekir.” dedi.<br />
Dijitalleşen ekonomi olma<br />
yönünde ilerleyen Türkiye’nin<br />
yazılımcı ihtiyacı artıyor<br />
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de<br />
bilişim sektörü çok hızlı bir büyümenin<br />
içinde ve bu alanda nitelikli iş gücüne<br />
talep her geçen gün daha da artıyor.<br />
Dolayısıyla bu talebi karşılayacak<br />
nitelikli insan gücünü yetiştirmek ve<br />
elde tutmak da önemli bir konu olarak<br />
karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin özellikle<br />
yazılım alanında katma değeri oldukça<br />
yüksek olan ülkelerden bir tanesi<br />
olduğuna vurgu yapan Kızıltan; “Yetişmiş<br />
ve yetenekli bir elemanın kaybedilmesi<br />
ile şirketler önemli kayıplar veriyorlar.<br />
Teknolojinin hızının giderek arttığı,<br />
çevikleştiği ve akıllı teknolojilerin daha<br />
fazla gelişim gösterdiği bir dünyada nitelikli<br />
iş gücünün yaratılması ve tutulması<br />
kaçınılmaz önem taşıyor. Bilişim sektörünün<br />
hem ülke içinde hem de globalde<br />
değer yaratabilmesi için Ar-Ge ve Teknoloji<br />
Geliştirme Bölgelerinde (TGB) uzaktan<br />
çalışma şartlarının iyileştirilmesi,<br />
Türkiye genelinin TGB olarak sayılması,<br />
bireylerin özellikle de nitelikli genç iş gücünün<br />
sertifikalandırılması, teşviklerden<br />
faydalandırılması için çalışmaların<br />
hızlandırılması gerekiyor. Son yıllarda<br />
artan beyin göçünün önüne geçebilmek<br />
için ülkemizin gençlerine daha önceden<br />
söylemediğimiz, farklı ve yeni şeyler söylememiz<br />
gerekiyor.” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Tedarik zincirinde yapay<br />
zekalı dijital ağ dönemi<br />
Küresel tedarik zincirinde pandemi ile su yüzüne çıkan<br />
kırılganlıklar dijital dönüşümü hızlandırdı. Sektör<br />
oyuncuları, tedarik zinciri yönetiminde yapay zeka,<br />
IoT, dijital ikizler gibi yeni nesil teknolojilerin kullanımının<br />
2026’da tüm dünyada sektörün yüzde 25’ine<br />
yayılacağına dikkat çekiyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Covid-19 pandemisinin küresel tedarik<br />
zincirinde yarattığı kırılganlıklar,<br />
Rusya-Ukrayna Savaşı, Çin-ABD gerilimi<br />
ve global ekonomideki çalkantılar sonucu<br />
daha da derinlik kazanıyor. Bu süreçte<br />
firmaların tedarik zincirlerindeki<br />
risklere karşı yapay zeka, robotik otomasyon<br />
gibi gelişen dijital teknolojilere<br />
yönelimi de hızlanıyor. Yeni nesil teknolojilerin<br />
tedarik zinciri yönetiminin<br />
baştan sona yeniden kurgulanmasına<br />
olanak tanıdığını söyleyen Türkiye merkezli<br />
global yeni nesil teknoloji şirketi<br />
Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, “Tedarik<br />
zinciri veri yoğun ve analitik bir süreç.<br />
Tedarik zincirinde karşılaşılabilecek<br />
temel riskler; tedarikçi kaynaklı, üretici<br />
arzı ve talep kaynaklı, lojistik ve çevresel<br />
faktörler olabilir. Yapay zekanın, daha<br />
doğru olarak insanların yapay zeka kullanımı<br />
becerisinin gelişmesi ile hataları<br />
azaltmak, maliyetleri düşürmek ve karar<br />
alma mekanizmalarını hızlandırmak<br />
adına tedarik zinciri süreçlerinde dijital<br />
bir dönüşüm hız kazanıyor. İnsan emeğine<br />
dayalı, sürecin son çıktı verileriyle<br />
şekillenen ardışık planlama yaklaşımı<br />
yerini eş zamanlılık ve hız odağında yapay<br />
zeka ve blok zincir tabanlı, nesnelerin<br />
interneti gibi gelişen teknolojilerin<br />
öne çıktığı bir dijital tedarik ağ yapısına<br />
bırakmaya başlıyor. Bu yeni yaklaşım şirketlere<br />
tedarik zincirinde optimizasyon<br />
sağlayarak rekabet avantajı sunuyor” değerlendirmesini<br />
yaptı.<br />
navlun yüklerini taşıma kapasitesi ile<br />
eşleştirme, uygun maliyetli rotalama<br />
benzeri uygulamalar ile uzak mesafeli<br />
tedarik zincirleri optimize edilebiliyor.<br />
Bu alana yapılan yatırımlar neredeyse<br />
finans teknolojilerine yapılan yatırımlar<br />
seviyesine yaklaştı. Kısa-orta vadede birçok<br />
ürün için mevcut kıtalararası tedarik<br />
zincirlerinin değiştirilmesi mümkün<br />
olmadığından, tedarik planlarını etkin<br />
yapmak ve en verimli şekilde bu ürünleri<br />
taşımak firmalar için oldukça kritik bir<br />
hal aldı. Depolama ve dağıtım süreçlerinde<br />
ise robotlaşma öne çıkıyor. Tesislerde<br />
insanlar ile direk etkileşimde olan robotlar<br />
(Co-Bot) yapay zeka ile insan zekasını<br />
birleştirerek iş gücü maliyetlerini düşürürken,<br />
insan denetiminin pozitif etkilerini<br />
de koruyor. Tanıma teknolojilerinde<br />
son yıllarda yaşanan hızlı ilerleme yapay<br />
zeka desteği ile birleşerek çalışanların<br />
çok karmaşık üretim aşamalarını hata<br />
yapmadan tamamlamasına, verimlilikte<br />
artışa ve kalite kontrol süreçlerinin iyileşmesine<br />
olanak sağlıyor” diye konuştu.<br />
Dijital ikizler sürecin<br />
optimizasyonunu sağlıyor<br />
Firmaların tedarikçiler, satıcılar ve lojistik<br />
ortakları ile eş zamanlı planlama<br />
ekosistemleri oluşturmalarının öneminin<br />
arttığını vurgulayan Dr. Erkul,<br />
“Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojileri<br />
üretim süreçlerinin dijital ikizlerinin<br />
oluşturulmasını, böylece eş zamanlı<br />
olarak üretim tesisi planının, montaj ve<br />
istasyonların tasarımlarının simüle edilebilmesini<br />
sağlıyor. Bu şekilde üretim<br />
süreçleri optimizasyonu kolaylaşıyor.<br />
Üç Boyutlu Simülasyonlar ve Metaverse<br />
uygulamaları ile de iş gücünün eğitimi,<br />
tasarım süreçleri ve ürünü müşteriyle<br />
buluşturma süreçleri hız kazanıyor.<br />
Gelişen 3D yazıcı teknolojileri ile şirketler<br />
her geçen gün oldukça geniş bir yedek<br />
parça, yarı mamul veya mamul portföyünü<br />
üretebilme imkanı buluyorlar. Bu<br />
şekilde çok sayıda ve uzak mesafedeki<br />
tedarikçiye bağımlı olmaktan kurtularak<br />
üretim süreçlerini kısaltabiliyorlar.<br />
Firmaların bu eş zamanlı dijital ekosisteme<br />
ayak uydurması çok önemli. Ancak<br />
bu dönüşümün tek etapta bir seferde<br />
gerçekleşmesi zor. Öncelikli alanlar<br />
belirlenerek atılacak adımların tespit<br />
edilmesiyle her firma kendi ekosistemini<br />
oluşturabilir” değerlendirmesini yaptı.<br />
10<br />
Dijitalleşme 3 yılda yüzde<br />
25’e ulaşacak<br />
Gartner’ın açıkladığı analize göre tüm<br />
dünyada şirketlerin tedarik zinciri<br />
yönetiminde dijital teknolojileri<br />
kullanım oranı 2026 yılında yüzde 25’e<br />
ulaşacak. Yeni nesil dijital teknolojilerin<br />
kullanım alanlarının her geçen gün<br />
daha da genişlediğini belirten Dr. Erkul,<br />
“Lojistik teknolojileri, depo yönetimi,
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Geleceğin Teknolojileri ‘Turkcell 6GEN<br />
LAB’ İle Türkiye’de inşa edilecek<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
12<br />
‘Daha iyi bir gelecek için üstün hizmetler’ vizyonuyla<br />
yıllardır teknoloji ve inovasyon alanında<br />
öncülük eden Turkcell, Türkiye’nin teknolojide<br />
sadece tüketen değil aynı zamanda üreten bir<br />
ülke olması yolundaki çalışmalarını sürdürüyor.<br />
1.100’e yakın Ar-Ge çalışanıyla şimdiye kadar<br />
birçok ulusal ve uluslararası projeye imza atan<br />
Turkcell, gelecek odaklı yaklaşımıyla Ar-Ge faaliyetlerini<br />
farklı bir boyuta taşıyor.<br />
Turkcell’in çalışmalarına başladığı “Yapay zeka<br />
yetenekleriyle donatılmış 6G otonom şebekeler”<br />
projesi, TÜBİTAK 1515 Öncül Ar-Ge Laboratuvarları<br />
Destekleme Programı kapsamında desteğe<br />
layık görüldü. Bu projeyle Turkcell, yeni nesil<br />
teknolojiler alanında araştırmalar yürütmek<br />
üzere Türkiye’ye uluslararası standartlarda bir<br />
laboratuvar kazandıracak.<br />
‘Turkcell 6GEN LAB’ projesinin lansman ve<br />
imza töreni; Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Bülent Aksu ile Genel Müdür Murat Erkan’ın ev<br />
sahipliğinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa<br />
Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı<br />
Ömer Fatih Sayan, Cumhurbaşkanlığı Dijital<br />
Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, TÜBİTAK<br />
Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Bilgi ve İletişim<br />
Teknolojileri Kurumu Başkanı Ömer Abdullah<br />
Karagözoğlu ve akademik dünyadan misafirlerin<br />
katılımıyla Turkcell Küçükyalı Plaza’da<br />
gerçekleşti.<br />
“Teknolojide küresel çekim merkezi<br />
haline geliyoruz”<br />
Turkcell’de düzenlenen törende konuşan Sanayi<br />
ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yüksek teknoloji<br />
üreten Türkiye’nin inovasyon altyapıları<br />
ve nitelikli insan kaynağıyla dünyada önde gelen<br />
cazibe merkezlerinden biri olma yolunda ilerlediğini<br />
söyledi. Değişim ve rekabetin hızlandığı bir<br />
dünyada geleceğe hazır olmak gerektiğini vurgulayan<br />
Varank, şöyle devam etti: “Bu nedenle<br />
inovasyon ekosisteminde en ufak bir boşluk bırakmak<br />
istemiyoruz. Bir destek programımızın<br />
çıktısının diğer destek programının girdisi olmasına<br />
özellikle dikkat ediyoruz. Bu manada Öncül<br />
Ar-Ge Laboratuvarları, önemli bir boşluğu dolduruyor.<br />
Bu laboratuvarlarda teknolojik gelişmelerin<br />
girdisi olan temel araştırmalar yapılıyor.<br />
Buralarda çalışan bilim insanlarının gayretleriyle<br />
ülkemiz; yapay zeka, 6G ağları, katmanlı<br />
imalat teknolojileri, otonom sürüş teknolojileri<br />
ve ileri malzeme teknolojileri gibi alanlarda küresel<br />
çekim merkezi haline geliyor. Bugün imza<br />
törenini gerçekleştirdiğimiz Turkcell 6G ve Yapay<br />
Zeka laboratuvarında; 6G şebekesinin yapay<br />
zeka destekli otonom tasarımı ve bu iş modellerinin<br />
sektörlere yapay zeka destekli entegrasyonu<br />
gibi çalışmalar yürütülecek. Teknoloji odaklı<br />
Ar-Ge faaliyetleri yapılacak. 6G sadece yüksek<br />
veri hızı sağlamayacak, yapay zeka desteği ile<br />
Turkcell, yeni nesil iletişim teknolojileri eksenli projesiyle<br />
Ar-Ge faaliyetlerini farklı bir boyuta taşıyor. TÜBİTAK 1515<br />
kodlu Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı<br />
desteğine hak kazanan ‘Turkcell 6GEN LAB’ projesi, geleceğe<br />
yönelik 6G şebekelerin yapay zeka tabanlı otonom<br />
yetenekler ile geliştirilmesine odaklanacak. Ayrıca proje<br />
sayesinde Turkcell, yerli teknolojiler alanında nitelikli insan<br />
kaynağının yetiştirilmesine ve tersine beyin göçüne<br />
katkı sağlamayı hedefliyor…<br />
akıllı iletişim ortamı da sunacak. Turkcell’in bu<br />
laboratuvardaki çalışmaları, ülkemizin yeni nesil<br />
kablosuz iletişim teknolojilerinde önlerde yer<br />
alabilmesini temin edecek. Öncül Ar-Ge araştırma<br />
laboratuvarları, bir taraftan teknolojik kabiliyetlerimizi<br />
artırırken diğer taraftan ülkemizin<br />
bilim insanları için cazibe merkezi olmasını<br />
sağlayacak, tersine beyin göçüne katkı yapacak.<br />
Türkiye yüzyılı hedeflerine ulaşmanın yolu bilim<br />
ve teknolojiden geçiyor.”<br />
“Türkiye yüzyılına yakışır bir şekilde<br />
çalışmalarımıza devam ediyoruz”<br />
Toplantıda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan<br />
Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, projeyle ilgili<br />
şunları söyledi: “İnternet ile sadece kişiler arası<br />
haberleşme değil, artık her şeyin kullanıldığı ve<br />
abone sayısının ülkemizde 104 milyonu bulduğu<br />
bir haberleşme ailesinden bahsediyoruz. Bunun<br />
en değerli üyesi bizim için Turkcell. Biz 4.5G’de<br />
yaptığımızın daha da ötesinde ilerleyerek, gerek<br />
Ar-Ge yükümlülüklerini gerekse yerli teknoloji<br />
yükümlülüklerini artırarak Türkiye yüzyılına<br />
yakışır bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.<br />
Bu noktada TÜBİTAK 1515 Öncül Ar-Ge Laboratuvarları<br />
Destekleme Programı çok anlamlı.<br />
Biz Türkiye olarak şimdiye kadar haberleşme<br />
teknolojilerinin sadece kullanıcısı olduk. Belli<br />
merkezlerde geliştirilen teknolojilerin kullanıldığı<br />
bir çevre ülkesi olarak kaldık. Ancak şimdi<br />
teknoloji geliştiren küresel bir merkez olmak için<br />
harekete geçmiş, kolları sıvamış durumdayız.<br />
Özellikle kritik altyapılar bakımından tamamen<br />
yerli ve milli ürün kullanılmasını hedefliyoruz.<br />
Bu kapsamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın Milli<br />
Teknoloji hamlesi vizyonu ile sektörümüze yönelik<br />
politika ve stratejilerimizi ortaya koyduk.<br />
5G’ye yerli ve milli ürünlerimiz ile geçme yönünde<br />
önemli çalışmalar yaptık ve bugün geldiğimiz<br />
noktada çalışmaların somut ürünlere dönüşmüş<br />
olmasından büyük mutluluk duyuyoruz.”<br />
“6G’nin hikayesi, ‘her şeyin<br />
interneti’ olacak”<br />
Turkcell mühendislerinin bugüne kadar 4G ve<br />
5G’ye yönelik araştırmalar yaptığını, buradan<br />
elde edilen deneyim ile 6G araştırmalarının da<br />
başarıyla yapılabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanlığı<br />
Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr.<br />
Ali Taha Koç ise şöyle konuştu: “2030’larda 6G’yi<br />
görmüş olacağız. 6G’nin en önemli hikayesi, ‘her<br />
şeyin interneti’ olacak. Yapay zeka, 6G’de olmazsa<br />
olmaz. 6G teknolojisi büyük bir devrim ve bu<br />
devrimi gerçekleştirebileceğimiz mühendislerimiz<br />
var. Turkcell’de de bu konuda çok iyi mühendislerimiz<br />
var. Bu proje kapsamında çok güzel<br />
teknolojilerin üretileceğine eminim.”<br />
“Bizim için Ar-Ge faaliyetleri memleket<br />
meselemizdir”<br />
Projenin hedeflerine değinen Turkcell Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Bülent Aksu, “Sadece ülkemiz<br />
için değil aynı zamanda dünyadaki 6G<br />
standartlarının oluşumu açısından sektörümüz<br />
için de stratejik bir adım atıyoruz. Geleceğe<br />
yönelik teknolojilere katkı sağlayacak yeni<br />
araştırma laboratuvarımızı, Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanlığımızın himayelerinde TÜBİTAK<br />
desteğiyle hayata geçiriyoruz. Bu projeyi, Turkcell<br />
tarihinin en stratejik ve uzun soluklu Ar-<br />
Ge adımı olarak görüyoruz. Gelecek odaklı<br />
vizyonuyla bizi çok heyecanlandıran bu Ar-Ge<br />
merkezimizi ‘TURKCELL 6GEN LAB’ olarak<br />
isimlendirdik. Özellikle tersine beyin göçüne de<br />
katkı sağlamayı hedeflediğimiz bu proje, nitelikli<br />
insan kaynağını doğru projelerle buluşturma hedefimize<br />
giden yolda çok önemli bir basamaktır.<br />
Projeyle milli kalkınma ve istihdam açısından<br />
çok boyutlu katma değer sağlayacağız. Bilgi ve<br />
verinin stratejik önem kazandığı günümüzde, bu<br />
projeyi ticari kaygıların ötesinde bir ‘memleket<br />
meselesi’ olarak değerlendiriyoruz. ‘Ar-Ge meselesi<br />
de memleket meselemiz’ diyoruz. Turkcell<br />
6GEN LAB, sektörümüz ve ülkemiz için hayırlı<br />
uğurlu olsun” dedi.<br />
“Teknolojik inovasyonda öncülüğümüzü<br />
sürdüreceğiz”<br />
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan ise şunları<br />
söyledi: “Turkcell’in insan ve gelecek odaklı yaklaşımının<br />
bir sonucu olarak, yıllardır teknolojik<br />
inovasyonda öncülüğümüzü sürdürüyoruz. Teknolojide<br />
dışa bağımlılığın azaltılması hedefiyle<br />
çalışan Ar-Ge şirketimiz Turkcell Teknoloji, son<br />
iki yılın ‘Türkiye patent şampiyonu’ bayrağını<br />
gururla taşıyor. Şimdiye kadar 3 binden fazla ulusal<br />
ve uluslararası patent başvurusu sonucunda<br />
900’e yakın patentimiz tescillenirken, çok sayıda<br />
uluslararası Ar-Ge projemizle de ülkemiz için fayda<br />
ürettik. 1.100’e yakın Ar-Ge mühendisimizle<br />
inovatif dijital servis ve uygulamaları geliştirip<br />
dünyanın 40’tan fazla ülkesine ihraç eden bir<br />
teknoloji şirketine dönüştük. Turkcell 6GEN LAB<br />
projemiz sayesinde, yerli teknoloji ekosistemiyle<br />
yeni iş birlikleri geliştirerek sektörümüzde uluslararası<br />
çapta katma değer üreteceğiz. Hedefimiz,<br />
ülkemizin adını gelecek nesil haberleşme teknolojilerinde<br />
söz sahibi olan ülkeler arasına yazdırmak.<br />
Bu projemiz sayesinde dijital ekonomiden<br />
aldığımız payı artıracağız.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Video girişimcilerine 10 milyon dolarlık yatırım kaynağı<br />
Teknoloji ve video yayıncılığı<br />
alanlarında<br />
çok sayıda şirketi çatısı<br />
altında barındıran<br />
Key Networks Group<br />
sahip olduğu bilgi birikimi,<br />
teknoloji ve<br />
inovasyon gücüyle<br />
finansal kaynakları<br />
birleştirerek Power<br />
House’u 2022 yılının ilk yarısında ekosisteme<br />
kazandırdı. Video yayıncılığı dikeyinde<br />
fikir aşamasından başlayarak girişimcilerin<br />
desteklenip iş fikirlerinin hayata geçirilmesi,<br />
hızlandırılması ve global ölçeğe ulaştırılması<br />
hedefiyle ilerleyen Power House kısa sürede<br />
4 önemli yatırım gerçekleştirdi.<br />
Enes Usta, Yiğit Doğan Çelik ve Kerem<br />
Ersoy’un kurucu ortakları oldukları Key<br />
Networks Group bünyesinde faaliyetlerini<br />
sürdüren Power House, uzman kadrosu ve<br />
yatırımlarıyla uzun vadede pazardaki konumunu<br />
güçlendirmeyi hedefliyor.<br />
Rekabetin zorlu olduğu video ekosisteminde<br />
öne çıkabilmek adına teknoloji ve yaratıcılığı<br />
bir arada kullanarak ilerlemeyi hedef edinen<br />
Power House’un yatırım yaptığı markalar<br />
arasında Ollang, Cineshort, Deepzen ve Başlat<br />
gibi girişimler yer alıyor. Video yayıncılığı<br />
dünyasında bu yatırımlarla dikkat çeken<br />
Power House, yaratıcı fikirler ve stratejik<br />
düşünce üzerine geliştirdiği programlar ile<br />
girişimlere önemli geliştirmeler ve inovasyon<br />
imkanı tanıyor.<br />
Yatırım alan yenilikçi girişimler<br />
neler yapıyor?<br />
Ollang, video ve audio içerikleri için uçtan<br />
uca alt yazı ve dublaj teknolojileri sağlayan<br />
Key Networks Group çatısı altında kurulan, video yayıncılığı<br />
alanında yaptığı yatırımlarla dijital altyapıların gelişmesini<br />
ve ekosistemin büyümesini hedefleyen Power House,<br />
Türkiye’de ve Dünya’da yeni teknoloji ve iş modellerini<br />
bünyesine katarak değer yaratmaya odaklanıyor…<br />
bir teknoloji girişimi. TV/Film şirketleri,<br />
Youtube Creator’ları, E-learning platformlarına<br />
AI Dubbing teknolojilerini sunarak<br />
içeriklerini milyonlarca izleyiciyle buluşturmalarına<br />
imkan sağlıyor.<br />
Cineshort, gün içerisindeki kısa vakitlere<br />
nefis filmler sığdırılan yeni nesil streaming<br />
platformu olarak faaliyet gösteriyor. Dikkat<br />
süresi kısa olup içerikte kalite arayanlar için<br />
Cineshort yeni bir eğlence alanı olma özelliği<br />
taşıyor. Uygulama mağazalarından indirip<br />
ücretsiz kayıt olabilir, nefis filmler keşfedebilirsiniz.<br />
DeepZen, metninizi doğal sesin duygu, tonlama<br />
ve ritmiyle zenginleştirilmiş ses içeriğine<br />
dönüştürüyor. Sesli kitaplar, reklam, pazarlama,<br />
marka sesleri ve podcasting, oyun<br />
ve sanal asistanlar dahil olmak üzere diğer<br />
sesli içerik türleri için dijital ses çözümleri<br />
üretiyor.<br />
Başlat, Türkiye’nin ücretsiz dijital içerik ve<br />
yayın platformu olarak yüzde 100 yerli sermaye<br />
ile kuruldu. İçerisinde 6000 saatten<br />
fazla premium film ve dizi içeriği bulundurmasının<br />
yanında 7/24 yayın yapan kendi<br />
kanallarıyla birlikte ulusal TV ve radyo kanallarına<br />
erişebiliyorsunuz. Sadece Başlat’a<br />
özel spor, magazin, eğlence programları da<br />
bulunuyor. Ayrıca yüzbinlerce kısa video ile<br />
kullanıcılarına yepyeni bir deneyim sunmayı<br />
da amaçlıyor.<br />
Yenilikçi fikirlere ve iş<br />
modellerine 10 milyon dolar<br />
kaynak ayırdık<br />
Power House Kurucu Ortağı Enes Usta yaptığı<br />
açıklamada, video yayıncılığı alanında<br />
önemli iştiraklere sahip bir organizasyon<br />
olduklarına dikkat çekerek, “Merzigo markamız<br />
başta olmak üzere grup şirketlerimiz<br />
arasında Keyvod, Voxl, Key Records, Keycon<br />
gibi video yayıncılığı sektöründe global<br />
değer yaratan önemli şirketler yer alıyor. Bu<br />
alandaki odağımızı büyütmek küresel bir<br />
büyüme ve iddia ortaya koymak için yeni<br />
teknolojilere ve yeteneklere ihtiyaç duyuyoruz.<br />
Hem bünyemizdeki şirketlerin gelecek<br />
vizyonuna katkı sağlamak hem de video ekosistemini<br />
geliştirmek amacıyla Power House<br />
platformunu hayata geçirdik. Parlak iş planları<br />
olan girişimciler ile yenilikçi çözümler<br />
ortaya koymuş girişimlere yatırım yapıyor ve<br />
onlara her türlü büyüme desteğini sağlıyoruz.<br />
Power House olarak 2022 içinde önemli<br />
yatırımlar yaptık. Önümüzdeki yıl için 10<br />
milyon dolarlık bir kaynak ayırdık ve gelecek<br />
dönemlerde yenilikçi fikir ve iş modellerine<br />
yaptığımız yatırım miktarını artırmayı da<br />
düşünüyoruz. Burada teknoloji geliştirme,<br />
strateji oluşturma, pazarlama ve iş geliştirme<br />
desteği sunma gibi alanlarda önemli katkılar<br />
sunuyoruz” dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Insha Ventures’ta üst düzey atama<br />
Albaraka Türk Katılım Bankası tarafından hayata geçirilen<br />
ve 2020 yılında FinTech girişim kurucusu olarak faaliyetlerine<br />
başlayan Insha Ventures’ta üst düzey atama<br />
gerçekleşti. Insha Ventures’ın Genel Müdürü Hasan<br />
Sami Bayansar oldu…<br />
Insha Ventures’ın kurulduğu günden bu<br />
yana çeşitli finansal teknoloji ürünlerinin<br />
yöneticiliğini yürüten ve Insha Ventures’ta<br />
2021 yılının Ekim ayından bu yana Genel<br />
Müdür Vekili olarak görev alan Hasan Sami<br />
Bayansar, Genel Müdür koltuğuna atandı.<br />
Hasan Sami Bayansar Kimdi?<br />
Lisans eğitimini 2010 yılında İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümünde<br />
tamamlayan Hasan Sami Bayansar,<br />
yüksek lisans eğitimini 2021 yılında Boğaziçi<br />
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü<br />
Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü’nde tamamladı.<br />
Profesyonel iş hayatına 2008 yılında<br />
Kuveyt Türk’te başlayan Bayansar, 2010<br />
yılında PwC’de denetim alanında çalışmalar<br />
gerçekleştirdi. 2013 yılında Albaraka Türk’te<br />
strateji bölümündeki faaliyetleriyle iş analizi<br />
ve proje yönetimi konusunda çalışmalar<br />
gerçekleştiren Bayansar, 2016-2020 yılları<br />
arasında Türk Hava Yolları’nda Müşteri Çözümleri<br />
Başkanlığı çatısı altında dijital satış<br />
çözümleri alanında web ve mobil teknolojiler<br />
konusunda iş analistliği ve proje yöneticiliği<br />
görevlerini üstlendi. 2020 yılının Ekim ayında<br />
Insha Ventures’ta Ürün Direktörlüğünde<br />
çeşitli finansal teknoloji ürünlerinin yöneticiliğini<br />
yürüten ve Ekim 2021 tarihi itibarıyla<br />
Insha Ventures Yönetim Kurulu’nun aldığı<br />
karar ile Insha Ventures Genel Müdür Vekilliği<br />
görevine atanan Bayansar, yeni dönemde<br />
Genel Müdür koltuğuna oturdu. Bayansar,<br />
girişim, inovasyon ve fintech ekosistemine<br />
katkılar sağlamak amacıyla çeşitli faaliyetlere<br />
liderlik edecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
<strong>2023</strong>’te siber güvenlik alanında<br />
bizi neler bekliyor?<br />
HP, yakın zamanda Wolf Security Tehdit Öngörüleri Raporu<br />
Q3 2022’yi yayınlandı. HP Türkiye Genel Müdürü<br />
Emre Alaman, <strong>2023</strong>’e dair tehdit öngörülerini anlattı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
14<br />
<strong>2023</strong> yılında siber güvenliğe ayrılacak<br />
sınırsız bir para kaynağı olmayacak, bu<br />
nedenle nereye yatırım yapılacağı konusunda<br />
bilinçli olmak büyük önem taşıyor.<br />
İyi yönetişim sadece uyumluluktan<br />
ibaret değil; bütçeler de dahil olmak üzere<br />
şirketlerin kaynaklarını uygun şekilde<br />
kullanması gerekiyor. Tüm güvenlik sorunlarının<br />
çözümü, bir okyanus dolusu<br />
suyu kaynatmak kadar zor, bu nedenle<br />
hangi alanların şirketi en fazla riske<br />
maruz bıraktığını anlamak çok önemli<br />
olacak.<br />
<strong>2023</strong>’e siber güvenliğe<br />
yönelik bilinçli yatırımlar<br />
damga vuracak<br />
Güvenlik harcamalarından sorumluysanız,<br />
önce kurumunuzun değer önerisini<br />
yani sizi benzersiz kılan özelliğinizi<br />
ilk sıraya koymanız gerekir; bunun<br />
yanı sıra risk iştahını ve iş eğrisindeki<br />
konumunuzu saptamalısınız: Örneğin,<br />
satış için mi hazırlanıyorsunuz, hiper<br />
büyüme mi yaşıyorsunuz veya yeni bir<br />
pazara mı giriyorsunuz? Bu faktörler<br />
yöneticilere bilgi sağlayarak hangi<br />
varlıklara odaklanmanız gerektiğini<br />
anlamanıza ve yeni risklerin nerede<br />
ortaya çıkabileceğini net bir bağlama<br />
yerleştirmenize yardımcı olacaktır. Daha<br />
sonra öncelik verilecek en iyi alanları ve<br />
hangi yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu<br />
belirleyebilirsiniz.<br />
Riskleri gruplandırma şekliniz de önemli.<br />
Örneğin, çalışanlarınızın en değerli<br />
‘varlıklarınız’ olduğu bir hizmet kurumuysanız,<br />
izolasyon gibi teknolojileri<br />
uygulamak, bu çalışanları hedef alan<br />
kimlik avı ve sosyal mühendislik gibi<br />
en yaygın saldırılara karşı savunmaya<br />
yardımcı olabilir. Aynı şekilde, tedarik<br />
zinciri de büyük bir risk alanı olabilir.<br />
Tedarik zinciri ayak izinizde temel siber<br />
hijyen konusunda ele alınması gereken<br />
boşluklar olabilir.<br />
Özetle, kurum genelinde en yüksek riskli<br />
alanları tanıyın, nerelerin hedef alınma<br />
olasılığının en yüksek olduğunu saptaın<br />
ve ne kadar yatırım yapabileceğinizi tespit<br />
edin. Sağlam bir siber güvenlik temeli<br />
ile maksimum esneklik sağlayabilirsiniz.”<br />
Siber suçlular uç nokta<br />
cihazlarına yönelik saldırılara<br />
yatırım yapmaya devam<br />
edecek<br />
<strong>2023</strong> yılında kurumların ürün yazılımı<br />
güvenliğini kontrol altına alması gerekiyor.<br />
Ürün yazılımı saldırıları bir zamanlar<br />
yalnızca sofistike APT (Advenced<br />
Persistent Threat - Gelişmiş Kalıcı Tehdit)<br />
grupları ve ulus devletler tarafından<br />
kullanılıyordu. Ancak geçtiğimiz yıl,<br />
BIOS şifrelerini kırmaya yönelik araçlardan,<br />
cihaz BIOS’unu (Basic Input/Output<br />
System - Temel Giriş/Çıkış Sistemi) ve<br />
UEFI’yi (Unified Extensible Firmware<br />
Interface -Birleşik Genişletilebilir Ürün<br />
Yazılımı Arayüzü) hedef alan rootkit’lere<br />
ve truva atlarına kadar, siber suç topluluğunda<br />
yeteneklerin daha fazla geliştirildiğine<br />
ve takas edildiğine dair işaretler<br />
gördük. Artık siber suç pazarlarında<br />
birkaç bin dolara satışa çıkan aygıt yazılımı<br />
rootkit’leri görüyoruz.<br />
Sofistike saldırı yeteneklerinin bu kadar<br />
uygun fiyatlara satılması, artan taleple<br />
el ele gidiyor. Yeraltı siber suç dünyasında<br />
bu türden daha fazla satış ilanı ve<br />
buna bağlı olarak daha fazla ürün yazılımı<br />
saldırısı görmeyi beklemeliyiz.<br />
Aygıt yazılımına saldırmak için tasarlanmış<br />
yazılımların ötesinde, fiziksel<br />
saldırılar konusunda da artan bir endişe<br />
var. Bunlar arasında, cihazları kurcalamak<br />
ve yerel olarak aygıt yazılımına veya<br />
yazılıma kötü amaçlı yazılım enjekte etmek<br />
için bir makineye fiziksel erişimden<br />
yararlanmak gibi kötü niyetli uygulamalar<br />
var.<br />
Aygıt yazılımı seviyesine erişim, saldırganların<br />
kalıcı kontrol elde etmelerini<br />
ve cihaz İşletim Sisteminin altına gizlenmelerini<br />
sağlıyor, bu da, bırakın onları<br />
kaldırmayı ve kontrolü geri almayı,<br />
tespit etmeyi bile çok zorlaştırıyor. Kurumlar,<br />
cihaz donanımı ve ürün yazılımı<br />
güvenliğinde sektördeki en iyi uygulamaları<br />
ve standartları mutlaka iyi anlamalı.<br />
Ayrıca HP Sure Start, Sure Recover,<br />
Sure Admin veya Tamper Lock gibi bu<br />
tür saldırılardan korunmak, tespit etmek<br />
ve kurtarmak için mevcut olan en<br />
son teknolojiyi tanımaları ve değerlendirmeleri<br />
önem taşıyor.<br />
Kurumların, cihazların donanım ve<br />
ürün yazılımı seviyelerine kadar güvenlik<br />
ve esneklik göz önünde bulundurularak<br />
nasıl tasarlandığı konusunda doğru<br />
soruları sormaya başlaması ve gelecek<br />
yıllarda uç nokta altyapılarını desteklemek<br />
için satın alma sırasında bunu göz<br />
önünde bulundurması çok önemli.<br />
Siber suç gruplarının mali<br />
kazanç için yazıcıları istismar<br />
etme olasılığını artırıyor<br />
<strong>2023</strong> yılında, yazıcıları istismar eden<br />
ulus devlet tekniklerinin, tıpkı EternalBlue<br />
sızıntısında gördüğümüz gibi, daha<br />
geniş siber suç ekonomisine yayılmasıyla<br />
baskı güvenliğinin WannaCry anını<br />
görebiliriz. Bu da siber suç gruplarının<br />
yazıcıları finansal kazanç için istismar<br />
etmesine yol açacaktır. Bunu yapmak<br />
için çok fazla motivasyonları var. Yazıcılara<br />
erişmek, saldırganların fidye yazılımı<br />
amacıyla gizli belgeleri ve verileri<br />
ele geçirmesine veya yazıcıyı kurumsal<br />
ağlardaki diğer cihazlara geçiş noktası<br />
olarak kullanmasına olanak sağlayabilir.<br />
Saldırganlara bu çabalarında yardımcı<br />
olan, hassas bilgileri işleyen ve hatta kurumsal<br />
cihazlara bağlanan, açıkta duran<br />
ve güvenli olmayan baskı cihazlarının<br />
sayısının çok olması. Kimse yazıcısını<br />
bir saldırı vektörü olarak görmediği için<br />
bu makineleri ele geçirmek bir bebeğin<br />
elinden şekerini almak kadar kolay.<br />
Yazıcılara yönelik saldırılara karşı korunmak<br />
için kuruluşlar siber güvenlik<br />
hijyenini geliştirmelidir. Yazıcı güvenliği<br />
artık göz ardı edilemez. Güncellemeler<br />
düzenli olarak uygulanmalı ve ihlal edilip<br />
edilmediklerini görmek için cihazlar<br />
mutlaka düzenli olarak izlenmeli ve<br />
analiz edilmeli. Yazıcı güvenliğini göz<br />
ardı etmek, siber güvenlik duruşunda,<br />
saldırganların kurumunuzun en önemli<br />
hazinelerine giden yolda memnuniyetle<br />
geçecekleri bir boşluk bırakır.<br />
Her satın alma bir güvenlik kararıdır.<br />
<strong>2023</strong>’ün tehditlerinden haberdar olun.<br />
Önceden uyarılan önceden önlemini alır!
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Perakende sektöründeki dijital<br />
dönüşüm odaklı iş birliği<br />
Tüketici davranışlarının<br />
sürekli<br />
değişmesi ve müşterilerin<br />
markalardan<br />
beklentilerinin<br />
artması, perakende<br />
sektöründe faaliyet<br />
gösteren şirketlerin<br />
dijital dönüşüm projelerini hızlandırıyor.<br />
Bu kapsamda, müşterilerinin deneyimlerini<br />
izlemek, ölçmek, yönetmek ve geliştirmek için<br />
yapay zekâ tabanlı çözümler üreten Alterna<br />
CX gerçekleştirdiği dijital dönüşüm projeleriyle<br />
hizmet vermeye devam ediyor. Son olarak<br />
CarrefourSA ile iş birliği gerçekleştiren Alterna<br />
CX, sağladığı hizmetle ayda 4 milyon müşteri<br />
sinyalinin analizini sağlıyor. Yapılan bu analizle<br />
şirket, marka ve müşteri deneyiminde gerçek<br />
zamanlı veri analitiği ve tahmin etme yeteneğini<br />
mümkün kılmanın yanı sıra verilerle yönlendirilebilen<br />
karar verme sürecini de hayata<br />
geçiriyor.<br />
Tüketici davranışlarının sürekli olarak değişmesiyle birlikte<br />
ortaya çıkan kusursuz müşteri deneyimi ihtiyacı, perakende<br />
sektöründeki şirketlerin dijital dönüşüm projelerini<br />
hızlandırıyor. Müşterilerinin deneyimlerini izlemek, ölçmek,<br />
yönetmek ve geliştirmek için yapay zekâ tabanlı çözümler<br />
üreten Alterna CX, sunduğu çözümlerle müşteri şikayetlerinde<br />
azalma, net tavsiye skorunda da artış sağlıyor…<br />
İş birliği ile veri analitiğini<br />
kullanarak müşteri<br />
deneyimini iyileştiriyorlar<br />
Müşteri odaklı yaklaşımı şirket kültürünün<br />
temel prensibi olarak uygulayan CarrefourSA,<br />
Alterna CX ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle hem<br />
firmanın tamamında hem de mağazalarında<br />
veriye dayalı müşteri deneyimi sistemi kurmaya<br />
yönelik büyük adımlar attı. Bu çalışmaların<br />
başında müşterilerinin beklenti, öneri<br />
ve şikayetlerini hem mağaza hem de yönetim<br />
ekiplerine birinci ağızdan ulaştırmak yer alıyor.<br />
Alterna CX deneyim analitiği çözümü sistemi<br />
sayesinde CarrefourSA, mağaza alışverişleri<br />
sonrasında belirli periyotlarda müşterilere<br />
gönderilen değerlendirme anketleriyle<br />
gelişim kaydedilen alanları müşterilerden<br />
dinleyebiliyor. Bunun yanı sıra Alterna CX’in<br />
rol bazlı raporlama modülleriyle tüm birimlere,<br />
kendi sorumluluk alanlarındaki müşteri<br />
geri bildirimlerini takip edebilecekleri paneller<br />
geliştirildi. Bu yöntemle müşterilerin sesinin<br />
tüm birimler tarafından duyulması sağlandı.<br />
Büyük veri, yapay zekâ, metin analitiği gibi<br />
teknolojilerden yararlanarak müşteri deneyimini<br />
ve çalışma modellerini değiştiren CarrefourSA,<br />
Alterna CX üzerinde yer alan ‘Etki<br />
Simülasyonu’ modülünden de yararlanarak<br />
müşterilerinden çeşitli alanlarda gelen yorumların<br />
skorlamadaki etkilerini tespit edebiliyor.<br />
Spesifik bir alanda skorlamanın geliştirilmesi<br />
halinde ise toplam Net Tavsiye Skoru’nun mağazalar<br />
ve marka özelinde hangi seviyeye ulaşabileceğini<br />
tahmin ettikten sonra bu alanlarda<br />
aksiyon alarak müşteri deneyimini hızlı bir<br />
şekilde iyileştirme konusundaki yetkinliklerini<br />
de güçlendiriyor. Alterna CX’in tahmine dayalı<br />
analitik modeli ‘Etki Simülasyonu’ modülü ile<br />
CarrefourSA’nın, müşteri memnuniyet skorlarının<br />
geleceği yüzde 80 doğruluk payıyla tahminlenebiliyor.<br />
Müşteri memnuniyet skorunu<br />
24 puan artırdılar<br />
Alterna CX ile gerçekleştirdiği iş birliğinde<br />
entegrasyon ve panelin sunduğu yetkinlikleri<br />
avantaja çeviren CarrefourSA, bu yetkinlikler<br />
sayesinde istedikleri sayıda segment için farklı<br />
anket yapıları oluşturabiliyor. Geliştirdiği<br />
çözümlerle müşteri beklentilerini nokta atışı<br />
saptayan CarrefourSA, geldikleri noktada müşteri<br />
şikayetlerini yüzde 20 azaltarak memnuniyet<br />
skorunu da 24 puan artırdı.<br />
İşbirliğinden ilham alıyorlar<br />
Avrupa’nın öncü perakende markası Carrefour-<br />
SA ile elde ettikleri sonuçlardan gurur duyduklarını<br />
belirten Alterna CX CEO’su Gürol Kurt ise<br />
iş birliğine dair görüşlerini şu sözlerle paylaştı:<br />
“CarrefourSA’ya sunduğumuz deneyim analitiği<br />
çözümünün merkezdeki ofis çalışanları ve<br />
tüm mağazalarındaki ekipler tarafından her<br />
gün kullanılması bizim için mutluluk verici. Tüketicilerin<br />
alışveriş deneyimlerindeki tercihleri<br />
anlamlandırmak ve marka deneyimini iyileştirmek<br />
için gerekli olan yol haritasını birlikte oluşturmak<br />
bizim için ilham verici bir durum.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Getir’den SAP ile global iş birliği<br />
Dünyada bir ilki<br />
Türkiye’den başlatarak<br />
market<br />
ürünlerini dakikalar<br />
içerisinde<br />
kullanıcılarla buluşturan<br />
Getir, finans, raporlama, planlama,<br />
satın alma ve envanter yönetimi gibi global<br />
iş süreçlerini güçlendirmek amacıyla SAP<br />
ile iş birliğine imza attı. Getir, bu iş birliği ile<br />
faaliyet gösterdiği 9 ülkedeki iş süreçlerini<br />
daha entegre hale getirerek, global bir standardizasyona<br />
ulaşmayı hedefliyor.<br />
Getir, finans, raporlama, planlama, satın alma ve envanter<br />
yönetimi gibi global iş süreçlerini güçlendirmek amacıyla<br />
SAP ile iş birliğine imza attı. Bu sayede şirket, 9 ülkedeki<br />
iş süreçlerini daha entegre hale getirerek, global<br />
bir standardizasyona ulaşmayı hedefliyor…<br />
Getir’in global iş süreçlerinde<br />
standardizasyon<br />
Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek, “Dünyada<br />
bir ilke imza atarak Türkiye’de başlattığımız<br />
iş modelimizle kısa sürede 3 kıtada, 9 ülkede<br />
milyonlarca müşteriye ulaştık. Faaliyet<br />
gösterdiğimiz ülkelerin düzenlemeleri, mevzuatları<br />
birbirinden farklılık gösterebiliyor.<br />
Binlerce çalışanın da kendine özgü iş yapış<br />
şekilleri olabiliyor. Ulaştığımız bu büyüklükte<br />
artık son derece disiplinli ve olabildiğince<br />
standart bir süreç yönetimi göstermemiz<br />
gerektiriyor. Bu süreçleri kendimiz geliştirmek<br />
yerine alanında son derece tecrübeli<br />
ve lider olan SAP iş birliği ile yapmaya karar<br />
verdik. SAP altyapısı ile tüm ülkelerde özellikle<br />
finans, satın alma ve envanter yönetimi<br />
konularında bize yakışan şekilde mükemmel<br />
iş süreci yönetimi hedefliyoruz.” dedi.<br />
Getir’in SAP ile ilerlemeye karar vermesinden<br />
büyük mutluluk duyduklarını söyleyen<br />
SAP SEFA (Güney Avrupa ve Frankofon<br />
Afrika) Bölge Başkanı João Paulo da Silva;<br />
“Getir’in önce bir unicorn, ardından da decacorn<br />
olmasını büyük bir heyecanla izledik.<br />
Getir’in büyüme stratejisini sunduğumuz,<br />
yenilikçi teknolojilerimiz, kanıtlanmış metodolojimiz<br />
ve en iyi uygulamaları hayata<br />
geçirme konusunda var olan sektörel birikimimiz<br />
ile destekleyeceğiz. Endirekt tedarik<br />
süreçlerinin dijitalleştirilmesiyle başlayacak<br />
projenin ilk aşamasını hızla hayata geçirmeyi<br />
hedefliyoruz.” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Turkcell’in sürdürülebilir satış kanalı<br />
uygulamaları genişliyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
16<br />
Turkcell sürdürülebilirlik<br />
odaklı uygulamalarını<br />
ülke genelindeki tüm<br />
mağazalarına ve<br />
pazaryeri platformu<br />
Turkcell Pasaj’a entegre<br />
ediyor. Çevreci ve dönüştürülmüş<br />
ürün ve ambalajlardan<br />
geri dönüşüme,<br />
yenilenmiş cihaz satışından<br />
mağazalardaki enerji<br />
verimliliği ve mağaza<br />
çalışanlarının sürdürülebilirlik<br />
eğitimlerine kadar<br />
halihazırda pek çok uygulamaya yenilerini<br />
ekliyor. 2022 yılında Türkiye’nin 81 ilinde 103<br />
mağazada hayata geçirdiği Engelsiz Mağazacılık<br />
konseptiyle herkes için erişilebilir engelsiz<br />
mağaza hizmeti sunan Turkcell, ‘Eğitime<br />
Dönüştür’ projesiyle dönüştürülen elektronik<br />
atıklara, Pasaj’da fidana dönüşen alışverişten,<br />
ürün tedarik zincirine kadınların dahil edilmesine<br />
ve sokak hayvanlarına kadar pek çok farklı<br />
alanda hayata dokunuyor.<br />
Satış kanallarında bütünleşik<br />
yapı; Dijitalde 160 milyon<br />
tıklanma, 24 milyon ziyaret<br />
Türkiye’nin sadece elektronik kategorisinde<br />
satış yapan ilk pazaryeri platformu Turkcell<br />
Pasaj; Turkcell’in ülke genelindeki 1110 mağazasıyla<br />
entegrasyon sağladığı bütünleşik<br />
kanal yapısı sayesinde, müşterilerine Türkiye<br />
genelinde kapsayıcı bir hizmet sunuyor. Kullanıcılar,<br />
Pasaj’dan aldıkları ürünleri mağazadan<br />
teslim alabiliyor, mağazaya gitmeden önce<br />
ürünlerini Pasaj üzerinden ayırtabiliyorlar.<br />
Mağaza içerisinde aradığı ürünü bulamayanlar<br />
mağazalarda bulunan ekranlar ve tabletler<br />
üzerinden Pasaj’daki ürünleri satın alabiliyor.<br />
İsterlerse 24 saat içinde teslimat seçeneği<br />
ile evlerine hızlı ve ücretsiz kargo hizmeti ile<br />
ulaşmasını sağlayabiliyorlar. Pasaj, müşterilerine<br />
20’den fazla kategoride 25 bin elektronik<br />
ürün ve premium hizmet sunarken, Turkcell<br />
dijital satış kanalları ziyaretçi sayısını aylık 160<br />
milyona, aktif kullanıcı sayısını ise yine aylık<br />
24 milyon seviyesine taşıdı. Pasaj’ın müşteri<br />
memnuniyet skoru 5,0 üzerinden 4,6 ile sektör<br />
ortalamasının üzerinde gerçekleşti.<br />
Okyanusta gezinen<br />
plastiklerden dönüştürülmüş<br />
ürünler<br />
Satış kanallarında çevreyle uyumlu ürünlere<br />
daha çok yer açan Turkcell, <strong>2023</strong> yılından<br />
itibaren fiziksel ve online satış kanallarında<br />
müşterilerine sürdürülebilir yaşama geçişi<br />
destekleyen bir dizi çevre dostu aksesuar sunacak.<br />
Turkcell müşterileri kullanılmış, okyanusa<br />
karışan plastiklerden yapılmış, yüzde 100<br />
biyolojik olarak geri dönüştürülebilir ve doğada<br />
çözülebilir özellikli telefon kılıfları ve telefon<br />
aksesuarları gibi ürünlere <strong>2023</strong>’ten itibaren<br />
hem mağazalardan hem de Pasaj üzerinden<br />
Turkcell, <strong>2023</strong> yılında sürdürülebilirlik dönüşümüne müşterilerini<br />
daha çok dahil edebilmek amacıyla online ve fiziksel satış<br />
kanallarına yönelik mevcut proje ve uygulamalarına yenilerini<br />
ekliyor. Müşterilerine 81 ildeki 1110 Turkcell Mağazası ve<br />
Pasaj aracılığıyla sürdürülebilir ürün seçeneği sunan Turkcell,<br />
hayatın her alanına dokunan faaliyetleriyle de çevresel, sosyal<br />
ve dijital kapsayıcılık değerini artırıyor…<br />
ulaşabilecek. Müşteriler ayrıca normal ve<br />
elektrikli bisiklet gibi sürdürülebilir yaşama<br />
geçiş ürünlerine de bu kanallardan erişebiliyor.<br />
“Müşterilerimize sunduğumuz<br />
sürdürülebilir ürünlerle geri<br />
dönüşüme ve çevreye katkı<br />
sunuyoruz”<br />
Sürdürülebilir ürün seçeneklerini artırdıklarına<br />
dikkat çeken Turkcell Bireysel Satıştan<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadri Özdal;<br />
“Daha iyi bir gelecek için üstün dijital hizmetler<br />
vizyonumuzla, teknolojinin eşitleyici ve onarıcı<br />
gücünü kullanarak her alanda olumsuz etkimizi<br />
sıfırlamak ve olumlu etkimizi artırmak<br />
için çalışıyoruz. Bu dönüşümü tüm ekosistemimizi<br />
dahil ederek gerçekleştiriyoruz ve birlikte<br />
daha iyiye dönüşüyoruz. Ürün ve servislerimizi<br />
geliştirirken enerjiyi verimli ve yüzde<br />
100 yenilenebilir enerjiden kullanmaya dikkat<br />
ediyoruz; Turkcell Enerjim ile mağazalarımızın<br />
enerji tüketimlerini izlemelerini sağlıyoruz.<br />
Ekolojik ayak izi ve sürdürülebilirlik çalışmalarının<br />
yanı sıra sunduğumuz ürün ve hizmetlerle<br />
iklim değişikliğine çözümler geliştiriyoruz.<br />
Döngüsel işleyişe olan inancımızla ürünlerimizin<br />
kullanım süresini uzatıyor, kullanılamaz<br />
hale gelen ürünlerin yaşam döngülerini ise ‘geri<br />
dönüştürme’ ile tamamlamalarını sağlıyoruz.<br />
Mağazalarda ve Pasaj’da sürdürülebilir bir<br />
hayata geçiş için ürün seçeneklerimiz mevcut.<br />
<strong>2023</strong> yılında sürdürülebilirlik dönüşümüne<br />
müşterilerimizi daha çok dahil edebilmek<br />
amacıyla proje ve uygulamalarımıza yenilerini<br />
ekleyeceğiz. Bunlardan biri de müşterilerimize<br />
mağazalarımızda ve Turkcell Pasaj’da sunacağımız<br />
sürdürülebilir ürün seçenekleri olacak”<br />
dedi.<br />
“Hayata dokunan bir satış<br />
anlayışımız ve sürdürülebilir<br />
tedarik zincirimiz var”<br />
Özdal, satış kanallarındaki sosyal kapsayıcılıkla<br />
odaklanan uygulamalarla ilgili şöyle konuştu:<br />
“Sosyal ve Dijital kapsayıcılık anlamında<br />
teknoloji ile kimseyi geride bırakmamak için<br />
hareket ediyoruz. Bu yıl 81 ilde Engelsiz Mağazacılık<br />
konsepti hayata geçirdik. Engelli bireylerin<br />
sosyal hayata eşit ve bağımsız katılımlarına<br />
destek olmak için engelleri kaldırdık ve<br />
Turkcell deneyimini rahatça yasayabilecekleri<br />
bir konsept oluşturduk. Pasaj‘dan alınan tüm<br />
ürünleri yüzde 100 geri dönüştürülebilir kutularda<br />
gönderiyoruz. Çok yakında bu kutuları<br />
saksıya dönüştürüp içerisinde yetiştirebilecekleri<br />
tohum ile gönderim yapmaya başlayacağız.<br />
Pasaj üzerinden petshop kategorisinden yapılan<br />
alışverişleri de sokak hayvanları için #Bir-<br />
KalpMama’ya dönüştürüyoruz. Ayrıca tedarik<br />
zincirimiz için davranış ilkeleri belirledik, onlara<br />
sürdürülebilirlik için yol haritası çizdik. Raporlama<br />
yapmaları için teşvik mekanizmaları<br />
oluşturduk, sözleşme yapılarımızı değiştirdik.<br />
Bu kapsamda çevreyi gözeten, geri dönüşüme<br />
kazandırılan ürünler üreten; topluma fayda<br />
sağlayan tedarikçilerle çalışıyoruz, ürün tedarik<br />
zincirine üreten kadınları dahil ediyoruz.<br />
Örneğin; Türkiye’deki üretici kadınların en büyük<br />
platformu olan “Kadınların Elinden” sosyal<br />
girişimini Pasaj’da destekleyerek üreticiyle tüketici<br />
arasında bir köprü oluyor, Anadolu’nun<br />
dört bir yanında kadınların ürettiği birbirinden<br />
lezzetli ürünleri müşterilerimizle buluşturuyoruz.<br />
Öte yandan herkesin bilgiye eşit, doğru ve<br />
güvenli erişimi; internetin sunduğu sınırsız<br />
olanakların herkes tarafından kullanılabilmesi<br />
için projeler hayata geçiriyoruz: Pasaj’da<br />
yer alan satıcılara yönelik gelişim programıyla<br />
A’dan Z’ye e-ticaret Eğitimi sunuyor, eğitim<br />
sertifikası sağlıyoruz. Ayrıca mağaza çalışanlarımız<br />
için mağazaların sürdürülebilirliğini<br />
temin edecek bildirge ve eğitimler oluşturduk,<br />
sürdürülebilirlik odaklı İnsan Hakları ve Çevre<br />
Politikalarımızı iştiraklerimize uyarladık.”<br />
“Duyarlı müşterilerle 29 tondan<br />
fazla tekno atık eğitime<br />
dönüştü”<br />
Turkcell’in elektronik atık dönüşümü konusunda<br />
mağaza entegrasyonlarına değinen<br />
Özdal sözlerini şöyle noktaladı: “Turkcell<br />
olarak, ‘daha iyi bir dünya için’ tekno atıkları<br />
değerlendiriyor, eğitime dönüşüyoruz.<br />
2019 yılının Aralık ayından bu yana Turkcell<br />
müşterilerinin, mağazalara getirdikleri<br />
kullanılmaz durumdaki elektronik atıkları<br />
dönüşüme kazandırarak oluşan geliri ‘Eğitime<br />
Dönüştür’ projemizle toplumsal faydaya<br />
dönüştürüyoruz. Projeyle bugüne kadar 29 ton<br />
tekno atık toplanırken yaklaşık 16 bin kişi, geri<br />
dönüşüm için 30 bin adet tekno atığı Turkcell<br />
mağazalarına getirdi. Tekno atıklar, TÜBİSAD<br />
Yetkilendirilmiş Kuruluşu (Bilişim Sanayicileri<br />
Derneği) aracılığıyla geri dönüştürülüyor ve<br />
elde edilen gelir, TEGV’e bağışlanarak çocukların<br />
eğitimine katkı sağlanıyor. Böylece eğitimde<br />
fırsat eşitliğine destek oluyoruz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ORTAK’la “satın alma, kirala” dönemi başladı<br />
Dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte<br />
yükselişe geçen e-ticaret, tüketici davranışlarına<br />
yön veriyor. Birçok kişi alışverişlerini<br />
artık çevrimiçi platformlar aracılığıyla yapıyor.<br />
Çevrimiçi platformlardaki geniş ürün<br />
yelpazesi tüketiciler için alternatif oluştururken,<br />
bir yandan da satın alma kararlarını<br />
zorlaştırıyor ve tüketicilerin doğru ürünü<br />
seçmelerini güçleştiriyor. Bu belirsizliğin<br />
önüne geçmek ve kendileri için en doğru<br />
ürüne ulaşmak isteyen tüketiciler ise çözümü<br />
satın almak yerine kiralamakta buluyor.<br />
The Business Research Company’nin araştırması<br />
2022’yi 156,66 milyar dolarla kapatması<br />
beklenen küresel ürün kiralama pazarının<br />
2026’da 208,37 milyar dolara ulaşacağına<br />
işaret ederken, 2006’dan bu yana teknoloji<br />
geliştirme hizmeti veren yerli şirket Porte,<br />
yeni kiralama pazar yeri uygulaması ORTAK<br />
ile alışveriş deneyimine yeni bir boyut kazandırıyor.<br />
Uygulamalarıyla P2P ve B2C<br />
kiralamanın önünü açıyorlar<br />
Çevrimiçi pazar yerlerindeki geniş ürün<br />
yelpazesinin yanı sıra pandemiyle birlikte<br />
daha çok hissedilmeye başlanan ekonomik<br />
dalgalanmaların da tüketicileri kiralık ürünlere<br />
yönlendirdiğini söyleyen ORTAK Genel<br />
Müdür Yardımcısı Enes Güren, “Tüketiciler<br />
arasında popüler olan kiralık konut, araba<br />
gibi kategorilere pandemiden sonra yenileri<br />
eklendi. Birçok insan artık yalnızca büyük<br />
Dijital platformlardaki geniş ürün yelpazesi tüketicilerin<br />
satın alma kararlarını güçleştirirken, ortaya çıkan belirsizlik<br />
hali birçok insanın alışveriş deneyimlerine yön veriyor.<br />
Alışverişlerde satın alma trendi geride kalırken, tüketiciler<br />
artık pek çok ürünü kiralama yolunu seçiyor. Yerli teknoloji<br />
şirketi Porte yeni kiralama pazar yeri uygulaması ile hem<br />
kullanıcılarının alışveriş deneyimlerine yeni bir bakış açısı<br />
getiriyor hem de P2P ve B2C kiralamanın önünü açıyor…<br />
değil, küçük ihtiyaçlarını da kiralayarak<br />
karşılamaya başladı. Ürün kiralama hizmeti<br />
tüketicilere satın alacakları ürünü deneme<br />
ve inceleme fırsatı verirken, kendileri için en<br />
doğru ürünü bulmalarına da yardımcı oluyor.<br />
Biz de yeni kiralama pazar yeri uygulamamız<br />
ile hem ürün kiralamak isteyenlerin<br />
tasarruf etmesini hem de sahip olduğu ürünleri<br />
kiralamaya sunmak isteyenlerin ek gelir<br />
kazanmasını sağlayarak kullanıcılarımızın<br />
alışveriş deneyimini değiştiriyoruz. Bunun<br />
yanı sıra ülkemizdeki P2P (eşten eşe) ve B2C<br />
(kurumdan kişiye) kiralama pazarının da<br />
önünü açıyoruz” dedi.<br />
Kullanıcılar hem gereksiz<br />
masraflardan kaçınıyor hem<br />
de ek gelir elde ediyor<br />
Enes Güren, platformlarının avantajlarını şu<br />
sözlerle paylaştı: “Kullanıcılar, ORTAK sayesinde<br />
kısa süreli ihtiyaçları için bir ürünü<br />
satın almak zorunda kalmıyor ya da satın<br />
alıp da aktif olarak kullanmadıkları ürünlerini<br />
kiralayarak ek gelir elde edebiliyorlar.<br />
Bir ürünü satın almadan önce platform<br />
üzerinden dilediği süreyle kiralayarak, satın<br />
alma kararlarını deneyimlerine göre verebiliyorlar.<br />
Böylece gereksiz masraflardan kaçınırken,<br />
bir yandan hem pasif gelir elde edebiliyor,<br />
hem de doğal kaynak israfını önleyip<br />
sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyorlar. ”<br />
“Ürün kiralayanların %75’i<br />
kiralama süresini uzatmak<br />
istiyor”<br />
Kullanıcıların spor, ev/yaşam, araç ve elektronik<br />
cihaz kategorilerinde bine yakın ürünü<br />
kiralayabildiğinin altını çizen ORTAK Genel<br />
Müdür Yardımcısı Enes Güren, “Üyelerimizin,<br />
araç ve giysi kategorilerindeki ürünlerin<br />
yanı sıra en çok anne - bebek, kamp, elektronik<br />
cihaz, akıllı ev aletleri ürünlerine ilgi<br />
gösterdiğini kaydediyoruz. Tüketiciler uygulamamız<br />
sayesinde alışveriş deneyimlerini<br />
değiştirirken, biz de globalde halihazırda<br />
büyük bir hacme ulaşan kiralama pazarının<br />
yerelde büyümesini sağlıyoruz. 2 ay kadar<br />
kısa bir sürede internet sitemize 750 üye<br />
kazandık ve 500’ü aşkın rezervasyon talebi<br />
aldık. Uygulamamızı 3 bin 500 kişi yükledi<br />
ve kiralama işlemini gerçekleştirenlerin yüzde<br />
75’i kiralama süresini uzatmak istedi. Bu<br />
da tüketicilerin sistemimizi benimsediğini<br />
gösteriyor. Biz de başarımızın rüzgarını arkamıza<br />
alarak gelecek dönemde kullanıcılarımız<br />
için ürün yelpazemizi genişletmeyi,<br />
kategorilerimizi çeşitlendirmeyi hedefliyoruz”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak’a yeni görev<br />
Bilgi teknolojileri alanında<br />
dünyanın önde gelen<br />
şirketlerinden Hewlett<br />
Packard Enterprise (HPE)<br />
Türkiye’nin Genel Müdürü<br />
Güngör Kaymak’ın<br />
görev alanı genişledi.<br />
Buna göre Kaymak’ın sorumluluk alanına 1<br />
<strong>Şubat</strong> <strong>2023</strong> tarihinden itibaren Doğu-Güney<br />
Avrupa, Hazar ve Orta Asya Bölgesi katıldı.<br />
Güngör Kaymak yeni görevinde, Türkiye,<br />
Kazakistan ve Kırgızistan’ın yanı sıra bu<br />
ülkelerde de HPE’nin global stratejileri doğrultusunda<br />
satış ve hizmet faaliyetlerinin<br />
yürütülmesinden sorumlu olacak.<br />
ODTÜ Endüstri Mühendisliği’nden mezun<br />
olan Güngör Kaymak, iş hayatına 1984 yılında<br />
Arçelik’te yatırım ve planlama proje<br />
mühendisi olarak başladı. Daha sonra Auer<br />
HPE Türkiye, Kazakistan ve Kırgızistan Genel Müdürlüğü<br />
görevini yürüten Güngör Kaymak’ın sorumluluk alanı genişledi.<br />
Kaymak, yeni dönemde Türkiye, Kazakistan ve<br />
Kırgızistan’ın yanı sıra Doğu-Güney Avrupa, Hazar ve Orta<br />
Asya Bölgesinin de Genel Müdürlüğü görevini üstlenecek…<br />
ve Arçelik şirketlerinde Yatırım Proje Yöneticisi<br />
ve Planlama Müdürü pozisyonlarında<br />
çalıştı. 1989 yılında sektör değiştirerek IBM’e<br />
katılan ve 8 yıl boyunca farklı görevlerde bulunan<br />
Kaymak, 1997-2001 yılları arasında<br />
Hewlett Packard Türkiye’de Üretim ve Kamu<br />
Sektörlerinden Sorumlu Satış Müdürü, 2001-<br />
2002 yılları arasında ise SAP Türkiye Satış ve<br />
Pazarlama Direktörü olarak görev yaptı.<br />
2002’de Sabancı Grubu’nda çalışmaya başlayan<br />
Güngör Kaymak 2004 yılında BİMSA A.Ş.<br />
Genel Müdürü olarak atandı. 2005 yılında<br />
Sabancı Telekomünikasyon A.Ş. Genel Müdürlüğü’nü<br />
de üstlendi. 2011 yılından itibaren<br />
Bimsa Genel Müdürlüğü ve Sabancı Holding<br />
CIO’luğu görevlerini birlikte yürüttü.<br />
Kaymak, TÜSİAD, YASED, AmCham, YÜD<br />
ve TÜBİSAD üyeliklerinin yanı sıra Kordsa<br />
Teknik Teksitil A.Ş.’ye Bağımsız Yönetim Kurulu<br />
Üyesi olarak destek vermektedir.<br />
17
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türkiye’deki ilk Metaverse Lansmanında TECNO,<br />
CAMON 19 Serisi Üyeleri ile MEGABOOK T1’i tanıttı<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
18<br />
Yenilikçi yaklaşımları ile tanınan ve Türkiye’deki<br />
teknoloji severler tarafından ilgiyle<br />
takip edilen TECNO, dünyada ilk defa RGBW<br />
sensörü ve G+P lens ile donatılan 64MP kamerasıyla<br />
gece portre çekimlerini kristal parlaklığında<br />
işleyebilen CAMON 19 Serisi’ni Türkiye’de<br />
görücüye çıkardı. CAMON 19 Serisi, gece<br />
yapılan portre çekimlerinde gösterdiği yüksek<br />
performansın yanında, diğer pek çok yeteneğiyle<br />
de üstün bir deneyim vaat ediyor.<br />
CAMON 19 Pro: Gece Portresi<br />
Uzmanı<br />
Düşük ışıklı ortamlarda herkesi kıskandıracak<br />
berraklıkta fotoğraf ve videolar mı çekmek istiyorsunuz?<br />
TECNO CAMON 19 Pro, en küçük<br />
detayına kadar sizler için tasarlanmış bir model.<br />
64MP bir kamerada ilk RGBW sensörü: CA-<br />
MON 19 Serisi’yle beraber 64MP’lik bir kamerada<br />
ilk kez TECNO tarafından kullanılan RGBW<br />
sensörü geleneksel RGB tipi sensörlerin yerini<br />
alırken, G+P lens teknolojisi de alışılageldik<br />
plastik lensleri, yüksek netlikteki kristal lensler<br />
ile değiştirerek kameraya ışık girişini yüzde 208<br />
oranında artırıyor. Böylece, 64MP gece kamerası<br />
ile gece çekimleri ve düşük ışıklı ortamlarda<br />
hem videoların hem de çekilen fotoğrafın<br />
parlaklığı ciddi oranda iyileşiyor.<br />
“Size en yakın siz”: TECNO CAMON 19 Pro, sahip<br />
olduğu 50MP portre kamerası ve 50mm’de<br />
altın oranı yakaladığı odak uzunluğu ile “gerçek<br />
görüntünüze en yakın” portre çekimine<br />
olanak sağlıyor. Ayrıca aksiyon sahnelerine taş<br />
çıkartan videolar çekmek istediğinizde de CA-<br />
MON 19 Pro’nun HDR + OIS + EIS stabilizasyon<br />
destekli lazer odak kamerası yardımınıza koşuyor<br />
ve her durumda son derece keskin video<br />
çekimleri yapabilmenizi sağlıyor.<br />
Kendi başınıza olduğunuz anlarda da CAMON<br />
19 Pro yanınızda. 32MP Pro selfie kamerası<br />
sayesinde ışık yeterli değilken bile mükemmel<br />
netlikte selfieler çekebilmeniz mümkün. Dörtlü<br />
piksel birleştirme (Tetracell) teknolojisine sahip<br />
32MP Pro selfie kamerası sayesinde, daha<br />
iyi renkli görüntüler yakalamak ve düşük ışıklı<br />
ortamlarda eşit derecede etkileyici fotoğraflar<br />
çekmek CAMON 19 Pro ile mükemmel netlikte<br />
mümkün.<br />
Gün boyu yol arkadaşınız: 5000mAh bataryası<br />
ve 33W hızlı şarj özelliği ile de gün boyu çekim<br />
yapabileceksiniz. Laboratuvar testlerindeki sonuçlara<br />
göre tam şarj için 70 dakika yeterli!<br />
Yüksek performans: MediaTek Helio G96 işlemcisi<br />
ile size her türlü deneyimde yüksek<br />
performans vaat eden CAMON 19 Pro, 0,98mm<br />
Türkiye’de her geçen gün atılımlarını sürdüren TECNO, gece<br />
çekimi uzmanı yeni akıllı telefonları CAMON 19 Neo, CAMON<br />
19 ve CAMON 19 Pro’yu Decentraland’de düzenlenen Metaverse<br />
etkinliğinde tanıttı. Ödüllü tasarımıyla öne çıkan<br />
ve gece yapılan portre çekimlerinde olağanüstü sonuçlar<br />
veren CAMON 19 Pro, 8999 TL, CAMON 19 Neo ise 6599 TL<br />
fiyat etiketiyle teknoloji marketlerinde satışa sunuldu…<br />
kalınlığındaki incecik çerçevesi, gökyüzünün<br />
ışıltısını hissettirecek arka kaplaması, 6.8 inçlik<br />
120Hz FHD+ LCD IPS ekranı, 8+5GB (Sanal)<br />
RAM ve 128GB depolama kapasitesi ile 8999 TL<br />
fiyatla, teknoloji marketlerde satışa sunuldu.<br />
CAMON 19: Erişilebilir<br />
Performans ve Aydınlık Gece<br />
Çekimleri<br />
Dilerseniz selfie, dilerseniz portre çekimi, dilerseniz<br />
video…<br />
Düşük ışıkta ve gece çekimlerindeki yeni yol<br />
arkadaşınız olan CAMON 19, tıpkı CAMON 19<br />
Pro gibi, 64MP kameralarda ilk defa TECNO tarafından<br />
kullanılan RGBW sensör teknolojisine<br />
sahip. 16MP selfie kamerasıyla da düşük ışıkta<br />
dahi harika selfie çekimlerini mümkün kılıyor.<br />
6.8 inçlik LCD IPS ekranı, 6GB RAM depolama<br />
alanı ve MediaTek Helio G85 işlemcisiyle<br />
yüksek performans ve ince çerçeveli kasasıyla<br />
görsel şölen vaat eden CAMON 19, 5000mAh<br />
bataryası ve 18W hızlı şarj desteğiyle de yüksek<br />
bir pil dayanımı sunuyor.<br />
Düşük ışıklı ortamda keyifle çekim yapmak<br />
isteyenlerin tercih edeceği CAMON 19’un satış<br />
fiyatı yakında açıklanacak.<br />
CAMON 19 Neo: CAMON<br />
Performansından Geri<br />
Kalmayın<br />
CAMON 19 ailesinin ilk görücüye çıkan modeli<br />
CAMON 19 Neo, teknoloji severlerden aldığı<br />
yüksek notlarla kendini ilk andan itibaren sevdirdi.<br />
Daha Net, Daha Parlak, Daha Renkli mottosunun<br />
altından başarıyla kalkan CAMON 19<br />
Neo’nun 48 MP ultra net kamerasına 2 MP Bokeh<br />
lens eşlik ederken, ön tarafta 32 MP süper<br />
yüksek çözünürlüklü kamera ile çift flaş ışığı<br />
kullanılıyor. CAMON 19 gibi 18W hızlı şarj desteği<br />
ve 5000mAh bataryaya sahip CAMON 19<br />
Neo, işlemci olarak MediaTek Helio G85’ten güç<br />
alıyor. 128 GB ve 6+5GB (Sanal) RAM seçeneği<br />
ile 6599 TL fiyatla raflarda satışta bulunuyor.<br />
TECNO MEGABOOK T1: Ultraince<br />
Yapı, Mega Performans!<br />
2019 yılında TECNO AIoT cephesinde TEC-<br />
NO’nun akıllı telefonlarına eşlik etmek üzere<br />
oluşturacağı ekosistemin ilk örneği olan laptop<br />
cihazları duyurulmuştu.<br />
Sadece 14,8mm’lik kalınlığı ve 1,48kg’lık ağırlığı<br />
ile MEGABOOK T1’in bulunduğu her yer<br />
artık sizin ofisiniz!<br />
Alüminyum-metal kasası ve son derece şık<br />
Startrail Phantom tasarımıyla sunulan ME-<br />
GABOOK T1, genç Z kuşağının kendini ifade<br />
etme beklentilerini karşılamak için 7 renk seçeneğiyle<br />
sunuluyor. 350-nit parlaklığa sahip<br />
15.6 inç FHD IPS ekrana sahip MEGA ekran,<br />
uzun süreli kullanımda konfor sunması adına<br />
yüzde 100 sRGB ve TUV göz korumasını da<br />
barındırıyor. 8GB/12GB/16GB RAM seçenekleri<br />
ve 512GB/1TB depolama alanı ile donatılan<br />
MEGA performans, Intel Core serisi i3 ve i5 işlemciler<br />
ile son derece yüksek performans vaat<br />
ediyor.<br />
Ayrıca MEGABOOK T1, 70Wh pil kapasitesi<br />
ve ebat olarak oldukça ufak olan 65W GaN<br />
tip hızlı şarjı ile şarj etme süresinde yüzde 50<br />
daha hızlı sonuç alırken, 17.5 saate kadar çıkan<br />
pil ömrüyle iş seyahatleriniz ya da uzun<br />
mesailerde size eşlik etmek üzere tasarlandı.<br />
Üstelik tüm bunları, son derece geniş bağlantı<br />
seçenekleri yelpazesi ile sahip olduğunuz iş<br />
ekipmanlarına maksimum düzeyde uyum sağlayarak<br />
yapabiliyor.<br />
TECNO MEGABOOK T1’in ileri<br />
bir tarihte Teknosa’da satışa<br />
sunulması bekleniyor.<br />
TECNO’nun Yeni Ürünleri Metaverse<br />
Dünyasında Tanıtıldı!<br />
İsmi yenilikler ve inovatif yönelimleriyle yan<br />
yana anılan TECNO, yeni ürünlerini tanıtırken<br />
son dönemin yükselen yıldızı Metaverse üzerinden<br />
gerçekleştirdiği lansman ile CAMON 19<br />
Serisi beraberinde MEGABOOK T1’i 27 Aralık<br />
2022 tarihinde basın mensuplarına tanıttı.<br />
Decentraland’de oluşturulan TECNO Club’da<br />
yapılan etkinlikte davetliler Gece Uzmanı Sahnesi<br />
önünde TECNO CAMON 19 PRO ile portre<br />
fotoğraflarını çekip, TECNO NFT galerisindeki<br />
eserleri ve tanıtılan ürünleri inceleme olanağı<br />
buldular. Lansman etkinlikleri sırasında çeşitli<br />
oyun kurguları üzerinden kazanılan dijital hediyeler<br />
sahiplerini bulurken, dans pistinde yeteneklerini<br />
sergileyenler de büyük alkış topladı.<br />
Basına özel yapılan lansman etkinliği yoğun<br />
katılım sayesinde gerçekleştiği esnada globalde<br />
en kalabalık 2. alan sıralamasında Decentraland’de<br />
listelendi.<br />
TECNO Club tüm sürprizleriyle, bir ay boyunca<br />
ilgili linkten veya TECNO Türkiye resmi web<br />
sayfasından giriş yapılarak tüm teknoloji severlerce<br />
ziyaret edilebilecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Girişimciliğin nabzı Maslak’ta atacak<br />
Proptech pazarını desteklemek, sınır ötesi iş birlikleri<br />
ile büyütmek amacıyla GYODER ve YTÜ Yıldız Teknopark<br />
iş birliği ile kurulan “GYODER Proptech HUB YTÜ<br />
Startup House Girişimcilik Merkezi” Maslak’ta açılıyor.<br />
Merkez, gayrimenkul dikeyindeki girişimcileri ve<br />
yatırımcıları bir araya getirecek…<br />
Proptech, insanların bir mülkü araştırma,<br />
kiralama, satın alma, satma ve yönetme<br />
şeklinin teknoloji ile optimize edildiği yenilikçi<br />
bir gayrimenkul yaklaşımı olarak son<br />
zamanların en çok konuşulan konuları arasında.<br />
Gayrimenkul sektöründe fark yaratan yeniliklerin<br />
ve çağın ihtiyaçlarına en iyi şekilde<br />
cevap veren teknolojik çözümlerin hayata<br />
geçmesi için projeler geliştiren GYODER,<br />
üyesi olan yeni nesil girişimcileri aynı çatı<br />
altında toplamak amacıyla GYODER Prop-<br />
Tech HUB YTÜ Startup House Girişimcilik<br />
Merkezi Maslak’ta açılıyor. Merkez; yatırım<br />
fonları, bireysel yatırımcılar, Proptech girişimcileri<br />
ve Proptech’lere ihtiyaç duyan müşterilerin<br />
bir araya gelebildiği bir girişimcilik<br />
merkezi olacak.<br />
GYODER ve YTÜ Yıldız Teknopark iş birliği<br />
ile Maslak 1453 yerleşkesinde kurulacak olan<br />
PropTech HUB, gayrimenkul sektöründe<br />
GYODER üyesi olan yeni nesil girişimcileri<br />
aynı çatı altında toplayarak sektörün yurt<br />
dışına açılan penceresi olacak. Start-Up<br />
House ise; gayrimenkul sektöründe yerel,<br />
bölgesel ve küresel ağı oluşturan liderler ve<br />
öncüler ile iş birliği yapma fırsatı konusunda<br />
destek sağlarken, GYODER üyeleri arasında<br />
bir sinerji ortamı yaratmak adına yeni nesil<br />
Co-Working imkanı sağlayacak.<br />
GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet<br />
Kalyoncu, Proptech’in dünyanın en büyük<br />
pazar büyüklüğüne sahip gayrimenkul<br />
dikeyinin teknoloji açılımı olduğunu<br />
belirterek, “Dönüşmekte olan bu dev sektör,<br />
büyüklüğü ve hacmi ile en büyük teknoloji<br />
fırsatlarını içerisinde barındırıyor. İşlerin<br />
yapılış şeklini değiştirmenin ne kadar zorlu<br />
olduğunun bilincindeyiz. Bu zorlukları,<br />
daha iyi çözümleri daha hızlı geliştirmek,<br />
Türkiye›de ve dünyada daha kapsayıcı, güçlü<br />
ve sürdürülebilir topluluklar oluşturmak<br />
için bir araya gelme fırsatı olarak görüyoruz.<br />
Sektörümüzün öncü isimlerinden olan<br />
ekibimiz, kurumları ve yatırımcıları gelecek<br />
vadeden startup’larla buluşturarak teknolojik<br />
ilerlemeyi hızlandıran toplantı ve etkinlikler<br />
düzenlemek için ekosistemini ve sahip<br />
olduğu deneyimi bu projeyle bir araya getirecek”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Proptech alanında faaliyet gösteren teknoloji<br />
şirketler bu merkezde yer alabilirken, katılım<br />
ve Teknopark’ın sunduğu avantajlara sahip<br />
olmak için başvuru yapılması gerekiyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Inveon 6 yıldır üst üste Deloitte Fast50 listesinde!<br />
E-ticaret sektörünün öncü çözüm sağlayıcısı olarak<br />
yurt içinin yanı sıra global arenada da adından söz ettiren<br />
Inveon ödüle doymuyor. Inveon sürdürülebilir<br />
büyümesini Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji<br />
şirketlerinin belirlendiği Deloitte Technology Fast50’de<br />
üst üste 6’ncı kez ödül alarak taçlandırdı…<br />
Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin<br />
ödüllendirildiği Deloitte Technology<br />
Fast50 sonuçları düzenlenen bir törenle<br />
açıklandı. Bu yıl 17’ncisi gerçekleştirilen<br />
Deloitte Technology Fast 50’de kurumsal<br />
şirketlere sunduğu üstün yeni nesil e-ticaret<br />
teknolojileri ve dijital büyüme danışmanlığıyla<br />
yalnızca e-ticaret yazılım ve altyapı<br />
çözümleri sağlayıcısı olarak değil sürdürülebilir<br />
büyüme sağlayan güvenilir bir iş ortağı<br />
olan Inveon, üst üste 6’ncı kez ödül aldı.<br />
Globaldeki hızlı büyümemizin<br />
ve başarımızın ispatı<br />
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan<br />
Inveon’un Kurucusu ve Yönetici Ortağı<br />
Yomi Kastro, kuruldukları günden bu yana,<br />
e-ticaret alanında öncü ve sektör liderlerinin<br />
çalıştığı bir firma olarak her geçen gün<br />
başarılarını katlayarak büyümeye devam<br />
ettiklerinin altını çizerek, “Deloitte Technology<br />
Fast50’de 6’ncı kez ödül almaktan dolayı<br />
mutlu ve gururluyuz. Aralıksız aldığımız<br />
bu ödül, Inveon olarak Türkiye’nin yanı sıra<br />
Avrupa, İngiltere ve Körfez bölgesindeki hızlı<br />
ve sürdürülebilir büyümemizin bir sonucu<br />
ve başarılı yönetim anlayışımızı da ispatlar<br />
nitelikte” dedi.<br />
Son 3 yılda yaklaşık 8 kat<br />
büyüdü<br />
Bugün geldikleri noktada hizmet sundukları<br />
alanda hem müşterileri hem de kendileri için<br />
sürdürülebilir kârlılığı inşa edebilmiş tek şirket<br />
olduklarını vurgulayan Kastro, sözlerine<br />
şöyle devam etti: “Globalde dolar bazında<br />
her yıl ortalama yüzde 97 büyürken, son 3<br />
yılda yurt dışında 7.6 kat büyüme gösterdik.<br />
Sahip olduğumuz başarılı ürün ve kaliteli<br />
hizmet anlayışıyla globalde müşteri sayımızı<br />
hızla artırarak yurt dışı gelirlerimizin<br />
payını yüzde 50’nin üzerine taşıdık. Ortaya<br />
koyduğumuz rakamlar alanımızda en iyi<br />
yönetilen ve en başarılı şirket olduğumuzu<br />
bir kez daha bizlere gösterdi. Başarılarımızın<br />
bir meyvesi olarak da küresel teknoloji<br />
endüstrisinin en güvenilir ve itibarlı<br />
değerlendirme platformlarından G2’nin<br />
yayınladığı Grid® Report’ta yer alan ilk ve tek<br />
Türk şirketi olmamızın yanı sıra e-ticaret<br />
kategorisinde birçok raporda da yer alıyoruz.<br />
Başarılı bir yılı geride bırakırken son olarak<br />
Deloitte Technology Fast50’de 6’ncı kez ödül<br />
almak bizleri çok gururlandırdı. <strong>2023</strong> yılında<br />
da başarılı yönetim anlayışımızla sürdürülebilir<br />
ve hızlı büyümeye devam edeceğiz.”<br />
19
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Wellbees, 2022 yılının çalışan<br />
esenliği haritasını çıkardı<br />
Çalışanların mesleki ve kişisel<br />
hayatlarında kendilerini daha iyi<br />
hissetmelerine katkı sunan yeni nesil<br />
çalışan esenliği platformu Wellbees,<br />
2022 yılının esenlik haritasını çıkardı.<br />
Platformu kullanan 18 ülkedeki 45 şirkette<br />
çalışan 100 bin çalışanın günlük<br />
yaşamları, uyku kaliteleri, katıldıkları<br />
etkinlikler gibi platforma girdikleri bilgilerden<br />
derlenen veriler, pandeminin<br />
ardından yaşanan değişimi de gözler<br />
<strong>IT</strong> network önüne serdi.<br />
Buna göre Wellbees platformuna giriş<br />
yapan kullanıcılara her gün sorulan “Bugün<br />
nasıl hissediyorsun” sorusuna karşılık<br />
kendini iyi hissettiğini söyleyenlerin<br />
oranı yüzde 58 oldu. Kendini iyi hissetmediğini<br />
belirtenlerin oranı ise yüzde 7<br />
olarak kaydedildi.<br />
Sektör Market<br />
20<br />
X kuşağı ve erkekler daha iyi<br />
hissediyor<br />
1 ila 5 arasındaki puanlama sisteminde,<br />
çalışanların 2021 yılında 4,18 olan ortalama<br />
mod puanı 2022 yılında 4,27’ye<br />
yükseldi. Kuşaklara göre bakıldığında X<br />
kuşağının yüzde 65’i ruh halini iyi olarak<br />
değerlendirdi. Y kuşağında bu oran<br />
yüzde 59 olurken, Z kuşağında ise yüzde<br />
56’ya düştü. Ruh halinde cinsiyete göre<br />
de önemli bir farklılık saptandı. Buna<br />
göre kadınların yüzde 50’si ruh halini iyi<br />
olarak ifade ederken, erkeklerde bu oran<br />
yüzde 65 olarak ölçüldü.<br />
7 milyardan fazla adım, 1,1<br />
milyon bardak su<br />
Ruh halinde önemli bir etkisi olan uykuda<br />
da 2022 yılında az da olsa iyileşme<br />
yaşandı. Buna göre 2022 yılında çalışanların<br />
yüzde 45,9’u iyi uyuduklarını belirtti.<br />
Bu oran 2021 yılında yüzde 44,3’tü.<br />
2022’de kalitesiz uyuduğunu belirten çalışanların<br />
oranı ise yüzde 9 oldu.<br />
2022 yılında Wellbees platformuna girilen<br />
toplan adım sayısı 7 milyar 45 milyon<br />
490 bin 80 olurken, 200 ml’lik bardaklarla<br />
1 milyon 184 bin 390 bardak su içildi.<br />
Yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees, 2022 yılının<br />
esenlik haritasını çıkardı. 18 ülkede 45 şirket üzerinden 100<br />
bini aşkın çalışana ulaşan Wellbees’in verilerine göre kendini<br />
iyi hissettiğini söyleyen çalışanların oranı yüzde 58 oldu. X<br />
kuşağında her 100 kişiden 65’i ruh halini iyi olarak tanımlarken,<br />
bu oran Y kuşağında yüzde 59, Z kuşağında ise yüzde<br />
56 oldu. Bununla birlikte pandemi kısıtlamalarının yaşandığı<br />
2021 yılında kullanıcıların en çok okuduğu konu başlığı olarak<br />
ön plana çıkan sosyal esenlik, 2022 yılında yerini fiziksel ve<br />
duygusal esenliğe bıraktı…<br />
Kışın diyet, baharda spor ve<br />
psikologla görüşme<br />
Wellbees’in 2022 esenlik haritasında,<br />
platform üzerinden hizmet veren uzmanlara<br />
yönelik talep de ölçüldü. Buna<br />
göre uzmanlarla yapılan görüntülü görüşmeler<br />
bir önceki yıla yüzde 75, görüşme<br />
süreleri yüzde 73, yönlendirilen sorular<br />
ise yüzde 31 arttı.<br />
2021 yılına göre yüzde 74 artan diyetisyen<br />
görüşmeleri en çok Kasım ve Aralık<br />
aylarında yapılırken, yüzde 72 artan spor<br />
eğitmeni görüşmeleri Kasım ve Nisan aylarında<br />
gerçekleşti. Görüşmelerin yüzde<br />
66 oranında arttığı psikolog görüşmeleri<br />
de yine spor gibi en çok Kasım ve Nisan<br />
aylarında yapıldı.<br />
Evcil hayvanlar paylaşıldı,<br />
adımlar ve fotoğraflar yarıştı<br />
Wellbees kullanıcılarının gerek çalışma<br />
arkadaşlarıyla gerekse diğer şirketlerde<br />
çalışanlarla etkileşime girdiği ve birbirine<br />
meydan okuduğu uygulamalar 2022<br />
yılında da büyük ilgi gördü. Meydan<br />
okuma (Challenge) bölümünde su içme,<br />
adım atma ve fotoğraf yarışmaları eğlenceli<br />
ve kıyasıya mücadelelere sahne oldu.<br />
Kitap, iyi yaşam, film-dizi, gezi ve sağlıklı<br />
yaşam kulüpleri ise 2022 yılının en çok<br />
paylaşım yapılan kulüpleri olarak ön plana<br />
çıktı. Kullanıcıların bu yarışmalar ve<br />
diğer etkinlikler sonucunda topladıkları<br />
puanlarla satın aldıkları ürünler ise organik<br />
ürünler, bilim setleri, kahve oldu.<br />
Çalışanlar ayrıca bu puanlar ile STK’lara<br />
bağış da yaptı.<br />
Melis Abacıoğlu: “Çalışanlar<br />
mutluluğun formülünü<br />
bulmak istiyor”<br />
2022 yılı çalışan esenliği haritasını değerlendiren<br />
Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu,<br />
“Gerek Wellbees olarak yaptığımız<br />
araştırmalar gerekse de bu alanda<br />
yapılan global çalışmalar, çalışanların<br />
esenlik deneyimine her geçen dönem<br />
daha fazla ilgi duyduğunu ve bunu talep<br />
ettiklerini gösteriyor. Ücret hala ana<br />
faktör olsa da çalışanlar, ruh hallerini<br />
düşünen, kendilerini değerli hissedecekleri<br />
ekipler içerisinde yer almak istiyor.<br />
Biz de 2022 yılı verilerimize baktığımızda<br />
uygulamamızı kullanarak ruh halini,<br />
uyku durumunu paylaşan çalışan<br />
oranında bir önceki göre yüzde 36’lık<br />
bir artış olduğunu gördük. Bu tablo bize<br />
aslında çalışanların kendi ruh hallerine<br />
en uygun esenlik deneyimini talep ettiklerini,<br />
mutluluğun formülünü bulmak<br />
için çaba gösterdiklerini ortaya koyuyor”<br />
dedi.<br />
2021 yılına göre değişiklik gösteren<br />
esenlik talebi hakkında da bilgi veren<br />
Abacıoğlu, “Pandemi döneminde,<br />
özellikle kısıtlamalarda her kesim<br />
gibi çalışanların da sosyalleşme<br />
ihtiyacı en üst noktaya yükseldiğinden<br />
sosyal esenliğe yönelik talepte artış<br />
gözlemlemiştik. 2022’de ise çalışanların<br />
yeniden bir araya gelmeleri, ofislere<br />
dönüşlerin başlamasıyla birlikte fiziksel<br />
esenliğe yönelik ilgi arttı. Nispeten daha<br />
hareketsiz geçen pandeminin ardından<br />
adım yarışmalarına gösterilen büyük ilgi<br />
de bunun bir sonucu. Sosyal esenliğin<br />
önünde, ikinci sırada yer alan duygusal<br />
esenlik ihtiyacı ise içinde olduğumuz belirsizlik<br />
döneminin çalışanlara yansıması”<br />
diye konuştu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ASUS, Mini PC PL64’ü duyurdu<br />
Her biri çok sayıda güvenilirlik testinden geçen<br />
PL64 modelleri, fansız tasarımlarıyla sıcaklığı<br />
50°C’ye kadar olan ortamlarda bile en uygun<br />
performansı veriyor. Bu mini PC’de iki adet<br />
LAN bağlantı noktası, 2,5 Gbps Ethernet, iki<br />
adet COM bağlantı noktası, beş adet USB bağlantı<br />
noktası bulunuyor ve 60 Hz’de üç adet 4K<br />
ekrana destek veriliyor.<br />
Fansız tasarım ve uygun<br />
soğutma<br />
Mini PC Pl64’ün yeni ve neredeyse tamamen<br />
sessiz fansız tasarımı kasaya toz girişini en aza<br />
indiriyor ve ürünün ömrünü uzatıyor. 15 watt<br />
CPU’yu destekleyen bu fansız tasarım sayesinde<br />
PL64 güvenilirlik, dayanıklılık ve düşük<br />
gürültü seviyesinin çok önemli olduğu endüstriyel<br />
uygulamalar için ideal hale geliyor.<br />
PL64’ün soğutma sistemi ısıyı verimli bir şekilde<br />
uzaklaştırarak bu mini PC’nin 50°C’ye kadar<br />
sıcak ortamlarda kullanılabilmesini sağlıyor.<br />
EDID emülasyonu ve sanal<br />
ekran<br />
Mini PC PL64 sahip olduğu Extended Display<br />
Identification Data (EDID) emülasyonu özelliği<br />
sayesinde geçici güç veya bağlantı kaybı yaşandığı<br />
anlarda ekranın bundan etkilenmeden<br />
içeriği göstermeye devam etmesini sağlıyor.<br />
PL64 bu sayede dijital tabelalar için ideal bir çözüm<br />
haline geliyor. PL64 ayrıca bağlı bir ekran<br />
olmadan sanal ekranlar oluşturabiliyor. Sanal<br />
Ekran teknolojisi sisteme uzak masaüstü bağlantısıyla<br />
erişim imkanı sağlıyor. Sistem yöneticileri<br />
ekranda gösterilen içeriği etkilemeden<br />
sistemi uzaktan kontrol edebiliyor.<br />
ASUS, gücünü 12. Nesil Intel® Core i7 (15 W) işlemcilerden<br />
alan sürümlerin de yer aldığı, fansız tasarıma<br />
sahip yeni endüstriyel Mini PC PL64 modellerini tanıttı…<br />
4K çözünürlük ve üç ekran<br />
desteği<br />
Mini PC PL64; Intel Iris® Xe Graphics (i5/i7<br />
için) veya Intel UHD Graphics (i3/Celeron® için)<br />
seçenekleriyle 60 Hz’de etkileyici 4K çözünürlükle<br />
video ve görüntü verme imkanı sunuyor.<br />
PL64 ayrıca HDMI üzerinden üç adede kadar<br />
4K ekrana destek verebiliyor. Böylece dijital<br />
tabela, billboard ve reklam uygulamaları için<br />
mükemmel çözüm sunuyor.<br />
Çift LAN ve COM bağlantı<br />
noktaları<br />
İki adet LAN bağlantı noktası sayesinde kullanıcılar<br />
ayrı ağlar kullanıp yedek ağdan yararlanabiliyor.<br />
Bağlantı noktalarından biri 2,5 Gbps<br />
hızlı bağlantı performansı için 2.5GBase-T<br />
(2,5 G) ağ teknolojisini destekliyor. Çift COM<br />
bağlantısı ise barkod tarayıcılar veya fiş<br />
yazıcıları gibi eski cihazlara destek veriyor. RS-<br />
232, RS-422 ve RS-485 standartlarına uyumlu<br />
bu bağlantı noktaları çok yönlü kullanım<br />
sunuyor.<br />
WiFi 6E desteği<br />
Mini PC PL64 tercihe bağlı sunulan yerleşik<br />
bir modül ile WiFi 6E desteği veriyor. Mini PC<br />
PL64 bu sayede yüksek çözünürlüklü videoları<br />
akıcı bir şekilde aktarma imkanı veriyor, bağlantıda<br />
çok daha az kesinti yaşıyor ve kalabalık<br />
ortamlarda router’dan uzakta olsa bile hızlı<br />
kablosuz bağlantıdan yararlanıyor. Ayrıca bu<br />
modül Mini PC PL64’ye bir de yüksek hızlı 160<br />
Mhz kanalı sunuyor.<br />
Duvara monte edilebilen<br />
kompakt kasa<br />
Mini PC PL64’nin 0,81 litrelik kasası yalnızca<br />
199,7 x 119,7 x 33,9 mm boyutlarında. Ürün bu<br />
boyutlarıyla dijital tabela veya bilgilendirme<br />
ekranları gibi dar alanlara sığıyor. Ayrıca VESA<br />
ve duvara montaj uyumu sayesinde çeşitli kullanım<br />
olanakları sunuyor. PL64 sağlam metal<br />
yapısıyla iç mekandaki bilgilendirme ekranları,<br />
dijital tabelalar, otomatlar, gözetleme sistemleri,<br />
fabrika otomasyon sistemleri ve benzeri endüstriyel<br />
uygulamalar için ideal.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
BV Portföy Oyun ve Teknoloji Değişken Fonu kuruldu<br />
Kurucusu ve yöneticisi olduğu yatırım fonları ve özel tasarlanmış<br />
yatırım stratejileri ile yatırımcılara değer katmayı<br />
hedefleyen BV Portföy Oyun ve Teknoloji Değişken<br />
Fonu SPK’dan kuruluş iznini aldığını duyurdu…<br />
Girişim sermayesi<br />
yatırım fonları ile<br />
halka açık teknoloji<br />
şirketlerinin<br />
hisse senetlerine<br />
yatırım yapan<br />
fonlar kurmak ve<br />
yönetmek için yola<br />
çıkan BV Portföy<br />
Yönetimi A.Ş. yatırımcılarının<br />
risk<br />
ve getiri beklentilerini<br />
dengeleyen stratejik yatırım politikası<br />
yaklaşımı ile, yurt içinde ve yurt dışında teknoloji<br />
alanında faaliyet gösteren yenilikçi ve<br />
yükselen trenddeki şirketlerin hisselerinden<br />
oluşan fon seçenekleri sunmayı hedefliyor.<br />
BV Portföy’ün kuruluş izni alan Oyun ve<br />
Teknoloji Değişken Fonu, Türkiye’de fon içeriği<br />
en az yüzde 80 oyun ve ilgili teknolojilerin<br />
hisseleri olan ilk fon oldu.<br />
Geleneksel yatırım yönetimi anlayışı yerine<br />
‘disruptive innovation’ odaklı, yapıcı, yıkım<br />
vaat eden, yenilikçi teknoloji ürünlerine<br />
odaklanarak geleceğe yatırım yapmayı hedefleyen<br />
Boğaziçi Ventures bünyesindeki<br />
BV Portföy, uzun yılların tecrübe ve<br />
uzmanlığını bu yeni fona aktaracak. Türkiye’nin<br />
önde gelen oyun şirketlerinden Joygame’i<br />
kurup, dünyanın en büyük oyun şirketlerinden<br />
Güney Kore’li Netmarble’a satan<br />
Boğaziçi Ventures’ın kurucuları ve ekibinin<br />
oyun sektöründeki tecrübesi ve küresel olarak<br />
bağlantıda olduğu oyun endüstrisinden<br />
derlenen güncel bilgiler ile oyun ve teknoloji<br />
fonunda yatırımcılara özel çözümler sunulacak.<br />
Yeni kurulan fon ile ilgili görüşlerini<br />
paylaşan Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu<br />
Üyesi Barış Özistek “Girişim sermayesi fon<br />
yönetimi tecrübesi ile birleşen oyun ve teknoloji<br />
sektörleri tecrübemiz ile sadece finansallara<br />
bakmadan, oyunun kurallarına<br />
hakim bir şekilde geleceği şekillendirecek<br />
ve teknolojinin etkisi ile büyüme yaşayacak<br />
oyun ve teknoloji şirketleri hisselerini bu<br />
fona özel terzi işi seçeceğiz” dedi.<br />
BV Portföy Oyun ve Teknoloji Değişken Fonu<br />
stratejik olarak, yerli ve yabancı, yenilikçi,<br />
yıkıcı, değer yaratan dijital oyun ve teknolojilerine<br />
yatırım yapacak. Mobil, konsol ve<br />
PC oyunu geliştiren; oyun sektörünün içerisinde<br />
yer alan ekosistem katılımcıları fonun<br />
yatırım odağında bulunuyor. Oyun sektörünün<br />
gelecekte evrilmesi beklenen Web 3.0<br />
alanında teknoloji üretme potansiyeli yüksek<br />
olan şirketler de fonun yatırım stratejisi<br />
içinde yer alacak.<br />
21
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Tüketici güven ve garanti istiyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
22<br />
Türkiye’nin en büyük yenilenmiş elektronik<br />
ürün marketi EasyCep, tüketicilerin telefon<br />
alırken ve satarken önem verdikleri konuları,<br />
tercihlerini nelerin etkilediğini, eğilimlerini<br />
gözler önüne seren bir araştırmaya<br />
imza attı. EasyCep’in Sia Insight iş birliği ile<br />
yaptığı ‘Tüketici Tercihleri Araştırması’nın<br />
sonuçlarında sektörde yasal garanti ve güven<br />
unsurları ön plana çıktı.<br />
12 ili kapsayan, son iki yıl içinde akıllı telefonunu<br />
değiştiren kişilere odaklanan, geniş<br />
kapsamlı araştırma sonuçlarına göre tüketicilerin<br />
telefon değiştirme sıklığı ortalama<br />
3.2 yıl. Araştırmaya katılanların yüzde 52’si<br />
telefonlarını 2-3 yılda bir değiştirdiklerini<br />
belirtti. Araştırmaya göre katılımcıların eski<br />
telefonlarını değiştirmelerinin nedenlerinin<br />
başında yüzde 56 ile eski telefonun kırılması,<br />
bozulması, yıpranması geldi. Yeni bir<br />
teknolojiye geçmek için telefon değiştirmek<br />
isteyenlerin oranı ise yüzde 22. Katılımcıların<br />
yüzde 54’ü önümüzdeki dönemde telefonunu<br />
değiştirmeleri halinde eski telefonunu satmayı<br />
ya da takas etmeyi düşündüklerini kaydetti.<br />
Eski telefonunu satacakların da yenilenmiş telefon<br />
alacakların da dikkat ettikleri en önemli<br />
nokta ise ‘güven’ ve ‘yasal garanti.’ Eski telefon<br />
elden çıkarılmak istendiğinde tercih edilecek<br />
kanala karar verirken katılımcıların öne çıkardıkları<br />
kriterlerin başında en iyi fiyatın verilmesi,<br />
paranın anında ve hızlı ödenmesi, aldatılma<br />
riskinin olmaması geldi. Ayrıca cihazın<br />
veri güvenliğinin sağlanması da önemli kriter<br />
olarak yer aldı.<br />
Yenilenmiş telefon konsepti<br />
beğeniliyor<br />
Araştırma sonuçlarına göre; katılımcılar, yenilenmiş<br />
cihazın önümüzdeki dönemde kendileri<br />
için bir alternatif olarak değerlendirilebileceğini<br />
belirtirken yüzde 40’ı yenilenmiş telefon<br />
almayı düşündüklerini belirtti. Tüketicilerin<br />
yüzde 85’i yenilenmiş telefon konseptini beğeniyor.<br />
Katılımcılara, yenilenmiş telefonlarda<br />
en önemli buldukları üç özellik önem sırasına<br />
göre sorulduğunda ilk sırada yasal garantisinin<br />
olması yer alırken, ikinci sırada güvenilir olması<br />
üçüncü sırada ise orijinal ve lisanslı parçalar<br />
kullanılması geldi.<br />
Öte yandan yenilenmiş telefon almayı<br />
düşünenler için daha ekonomik olması, eldeki<br />
para ile daha iyi bir marka/model alma imkânı<br />
sunması, faydalarının sıfır ile fark olmaması<br />
öne çıkan motivasyonlar olarak sıralandı. Katılımcılar,<br />
ikinci el cihaz satın alımında yenilenmiş<br />
cihazın faydaları nedeniyle daha fazla<br />
ödemeye değer bulurken, sertifikalı bir siteden<br />
satın alınmasını tercih edeceklerini belirtti.<br />
Yenilenmiş elektronik ürün market pazarının öncüsü<br />
EasyCep’in ‘Tüketici Tercihleri Araştırması’ndan dikkat<br />
çeken sonuçlar çıktı. Araştırmaya göre telefon<br />
değiştirme sıklığı ortalama 3.2 yıl olurken, tüketicilerin<br />
yenilenmiş telefonda en fazla önem verdikleri konu<br />
yasal garanti ve güven oldu. Tüketicilerin yüzde 85’i<br />
yenilenmiş telefon konseptini beğendiklerini belirtti…<br />
12 ay güvence ve iade hakkı<br />
Araştırma sonuçlarını değerlendiren EasyCep<br />
CEO’su Mehmet Akif Özdemir, “Araştırmamız<br />
gösteriyor ki tüketicilerin önem verdikleri iki<br />
konu var: Yasal garanti ve güven. Türkiye’de<br />
tüketiciyi yenilenmiş elektronik cihaz ile tanıştıran<br />
bir şirket olarak ilk günden bu yana<br />
tüketicilerin akıllarında güvenlik sorusunun<br />
olduğunun farkındayız ve buna göre faaliyetlerimizi<br />
sürdürüyoruz. Kurumsallık ve şeffaflık<br />
ilkemize sıkı sıkıya bağlıyız. Müşterilerimizle<br />
aramızdaki tüm ödeme süreçlerini bankalar<br />
üzerinden yapıyoruz. Fiziksel 26 mağazamız<br />
ve web sitemiz ile her zaman müşterilerimizin<br />
yanındayız. Türk Standartları Enstitüsü’nün<br />
(TSE) yetki belgesine ve Ticaret Bakanlığı’nın<br />
Yenileme Merkezi lisansına sahip olan Easy-<br />
Cep’ten satın alınan her cihaz 12 ay boyunca<br />
EasyCep garantisinde bulunuyor. Müşterilerimiz,<br />
14 gün boyunca iade hakkının yanı sıra<br />
sahip oldukları elektronik cihazları EasyCep’e<br />
anında ve değerinde satarak karşılığında nakit<br />
ödeme ya da takas avantajından da hızlı bir şekilde<br />
yararlanabiliyor. Yine araştırmamız gösteriyor<br />
ki telefon değiştirme sıklığı 3.2 yıl. Bizim<br />
amacımız insanların özgürce, daha kısa süre<br />
içerisinde telefonlarını-elektronik eşyalarını<br />
değiştirebilmeleri ve daha iyi modeline sahip<br />
olabilmeleri” dedi.<br />
Veriler sıfırlanıyor, lisanslı ürün<br />
kullanılıyor<br />
Veri güvenliği konusunda telefonunu satacakları<br />
ya da kullanılmış telefon alacakları uyaran<br />
Özdemir, şunları söyledi: “Kesinlikle Ticaret<br />
Bakanlığı lisansına sahip kurumsal şirketler<br />
tercih edilmeli. Telefonunu satmak isteyen<br />
müşterilerimizden ilk istediğimiz konu telefonlarındaki<br />
verilerini temizlemiş olarak fabrika<br />
ayarlarında sıfırlanmış şekilde bize getirmeleri.<br />
Bu işlemi nasıl yapacakları konusunda<br />
kendilerini adım adım yönlendiriyoruz. Eğer<br />
telefonda herhangi bir veri ile karşılaşırsak hiçbir<br />
işlem yapmadan sahibine teslim ediyoruz.<br />
Sahip olduğumuz Ticaret Bakanlığı lisansı<br />
ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun<br />
veri tabanından IMEI numarası ile yenilediğimiz<br />
tüm cihazların sorgulamalarını yapıyor,<br />
herhangi bir suça karışıp karışmadıklarını ve<br />
kayıp, çalıntı durumlarını kontrol ediyoruz.<br />
Dolayısıyla burada da güvenlik konusunda büyük<br />
bir soru işaretini yok etmiş oluyoruz. Tüm<br />
yenileme süreçlerini bu lisansın esaslarına göre<br />
yapıyoruz. Sattığımız tüm cihazların bakım ve<br />
onarımı için lisanslı ve orijinal ürünler kullanıyoruz.<br />
Yenilenmiş cihazlarda korsan bir yazılım<br />
bulunmaz. İlk sahibinin bilgileri tamamen<br />
sıfırlanır ve satın alan tarafa bu şekilde teslim<br />
edilir. Yenilenmiş cihaz ve ikinci el cihaz arasındaki<br />
fark da aslında burada.”<br />
1 yıl kullanılmayan telefonlara<br />
dikkat!<br />
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından birisi de<br />
eski telefonların yedek olarak evde tutulması<br />
oldu. Katılımcıların yüzde 31’i yeni bir telefon<br />
aldığında eski telefonunu çeşitli kanallar kullanarak<br />
satarken, yüzde 29’u ise elinde tutmaya<br />
devam ediyor. Yüzde 10’luk bir kısım ise eski<br />
telefonunu attığını belirtiyor. Eski telefonunu<br />
elde tutan veya atanları uyaran Özdemir,<br />
“TBMM Adalet Komisyonu’nda alınan karar ile<br />
daha önce 7 yıl olan elektronik haberleşme şebekelerinden<br />
hizmet almayan cihazların elektronik<br />
kimlik bilgilerinin pasife alınma süresi 1<br />
yıla düşürüldü. Bir yıl geçtikten sonra cep telefonunu,<br />
sadece son kullanan kişi bir sim kart<br />
takarsa çalıştırabilecek. Pasife alınmış bir telefon<br />
bir başkasının sim kartı ile çalışmayacak.<br />
Ayrıca eski telefonların atılmaması, ekonomiye<br />
geri kazandırılması konusu çok önemli. Easy-<br />
Cep olarak, âtıl duran telefonları yedek parça<br />
ve ham madde olarak kullanarak ekonomiye<br />
tekrar kazandırırken çevresel fayda da sağlanmış<br />
oluyoruz” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
2022 Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon raporu yayımlandı<br />
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü tarafından yayımlanan<br />
Küresel İnovasyon Endeksi’ne göre<br />
Türkiye, 2022’de 37. sıraya yükseldi. Dört basamaklık<br />
ilerlemeyle ilk kez 40 ülke arasında<br />
yer alan Türkiye’deki Ar-Ge ve inovasyon ortamına<br />
ilişkin yeni bir rapor yayımlandı. Ser Danışmanlık<br />
tarafından hazırlanan ve Ar-Ge’de<br />
insan kaynağı, harcamalar, üretim kapasitesi,<br />
patent, faydalı model ve tasarım tescilleri, inovasyon<br />
faaliyetleri gibi başlıkları içeren 2022<br />
Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu’nda, 2021<br />
ve daha öncesinde yayımlanan veriler analiz<br />
edildi. Rapora göre Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının<br />
10 yıldır artış eğilimi gösterdiği,<br />
2021’deki artışın ise yüzde 49 olduğu tespit<br />
edildi.<br />
Ar-Ge danışmanlığında uzmanlaşan Ser Danışmanlık<br />
Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç,<br />
rapora ilişkin değerlendirmelerini paylaştı:<br />
“Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon sahasındaki<br />
gelişimine dair genel bir perspektif sunmayı<br />
amaçlayan raporumuz, her parametrede benzer<br />
performans görülmese de genel anlamda<br />
2021’in Ar-Ge ve inovasyon performansında<br />
önemli artışların yaşandığı bir yıl olduğunu<br />
gösteriyor.”<br />
Türkiye, OECD ülkeleri arasında<br />
patent başvuru sayısı en çok<br />
artan ülke oldu<br />
Raporda değinilen başlıklar arasında Ar-Ge<br />
ve inovasyon çıktıları başlığı altında patent,<br />
yayın, faydalı model ve tasarım tescilleri<br />
de yer aldı. 2020’de olduğu gibi 2021’de de<br />
Türkiye’de yerleşik girişimci ve iş insanlarının<br />
patent, faydalı model ve tasarım başvuru<br />
ve tescillerinin arttığı görüldü. 2021’de yerli<br />
tasarım başvurularının bir önceki yıla göre<br />
yüzde 41 arttığını, faydalı model tescil oranlarının<br />
ise bir önceki yıla kıyasla yüzde 119 artış<br />
gösterdiğini vurgulayan Dr. Ömer Özdinç,<br />
Küresel İnovasyon Endeksi’ne göre 2022’de 41. sıradan<br />
37. sıraya yükselen Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyon<br />
ortamının durumuna ışık tutan rapor yayımlandı.<br />
Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının 10 yıldır arttığı,<br />
2021’deki artışın ise yüzde 49 olduğu tespit edildi…<br />
“Fransa, Almanya, Japonya, Birleşik Krallık,<br />
Kanada gibi ülkelerde patent başvuru sayıları<br />
son yıllarda azalma eğilimi gösteriyor. Buna<br />
karşın Türkiye, OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında,<br />
söz konusu ülkeler arasında birliğe<br />
yeni katılan ve patent başvuru sayısı az olan<br />
Kolombiya hariç 10 yıl öncesine göre yüzde 111<br />
gibi yüksek bir oranla patent başvurularını en<br />
fazla artıran ülke olarak konumlanıyor. Ar-Ge<br />
personeli başına patent verimliliğinde ise 100<br />
personel başına 4 patent başvurusu görülüyor.<br />
Bu veri de birçok Avrupa ülkesiyle aynı seviyede.<br />
Öte yandan akademisyen başına düşen<br />
bilimsel yayın sayısında da düzenli artış trendi<br />
görülüyor. Tescil ve başvurulardaki artış, ticari<br />
çıktılara da yansıyor. 2021’de Türkiye’de imalat<br />
sektörünün toplam ihracat tutarında önceki<br />
yıla kıyasla yüzde 33 artış olurken, yüksek<br />
teknoloji ihracatında da yüzde 18’lik artış dikkat<br />
çekiyor” dedi.<br />
Ar-Ge personeli sayısı 2021’de<br />
%11 arttı<br />
2022 Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu’nda<br />
ulusal ve uluslararası teşvik istatistikleri incelendi.<br />
KOSGEB’in teknoloji ve bilgi yoğun<br />
sektörlere desteğinin artmaya devam ettiği hususu<br />
öne çıkarken, TÜBİTAK’ın destek tutarlarında<br />
yüzde 28, KOSGEB’inkilerde ise yüzde<br />
45 artış görüldü. Teşvik ve desteklere paralel<br />
olarak istihdamın da arttığını ifade eden Ser<br />
Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç,<br />
değerlendirmelerini şu sözlerle sonlandırdı:<br />
“İstihdam verilerinde Ar-Ge personeli sayısının<br />
2021’de yüzde 11 arttığını, son 10 yılda çalışan<br />
sayısını en çok artıran sektörün ise bilgisayar<br />
programlama sektörü olduğunu görüyoruz.<br />
2021’deki en yüksek Ar-Ge iş gücü artışının<br />
yüzde 24’le bilgi ve iletişim sektöründe olduğunu<br />
biliyoruz. Teknoparklardaki şirket sayısı<br />
2021’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 17 artarken,<br />
teknoparkların ulusal istihdama katkısının<br />
75 bini aştığını tespit ediyoruz. Bugünün<br />
rekabetçi ortamında kamu ve özel sektörün iş<br />
birliği içinde geliştirilmesi gereken yönleri ülke<br />
gerçeklerine uygun olarak güçlendirmesi ve<br />
güçlü yönlerin faydalı çıktılara dönüşmesi için<br />
gerekli araçları devreye alması gerekiyor. Ser<br />
Danışmanlık olarak bu yıl üçüncü kez hazırladığımız<br />
ve Türkiye’nin gelişmiş ekonomiler<br />
arasında yerini almasına katkıda bulunan ve<br />
Ar-Ge ve inovasyon ekosistemine kapsamlı bir<br />
bakış sunması açısından önem arz eden raporumuzun<br />
bu çabalara ışık tutmasını diliyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Teknoloji şirketlerinde işçi çıkarmalar artıyor!<br />
Dünya çapında devam eden<br />
ekonomik kriz ve savaş<br />
ortamı birçok sektörü derinden<br />
etkilemeye devam<br />
ediyor. 2022 yılının son<br />
çeyreğinden itibaren işten<br />
çıkarmaların başladığı teknoloji<br />
sektöründe bu dalga<br />
giderek büyüyor. ABD ve<br />
Avrupa’daki birçok dev teknoloji firması çalışanları<br />
ile yollarını ayıracağını duyurdu.<br />
Giderek artan işten çıkarmalarla ilgili online<br />
kariyer platformu Workindo CEO’su Erhan<br />
Kocabaş şunları söyledi: “Teknoloji şirketleri<br />
2022 yılında dünya genelinde 150 bin kişiyi<br />
işten çıkardı. Layoffs.fyi’nin verilerine bakıldığında<br />
<strong>2023</strong>’ün Ocak ayı bitmeden 173<br />
şirket, 55 binden fazla çalışanının görevine<br />
son verdi. Maalesef ki bu işten çıkarmaların<br />
artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz.<br />
Global teknoloji şirketlerinde 2022 sonunda başlayan<br />
toplu işten çıkarmaların <strong>Mart</strong> ayına kadar artarak<br />
devam edeceği öngörülüyor…<br />
Öte yandan bu dalganın Türkiye’de de başladığını<br />
söylemek yanlış olmaz. <strong>Şubat</strong> ve <strong>Mart</strong><br />
ayları Türkiye teknoloji şirketleri için de zorlu<br />
geçecek gibi görünüyor.<br />
Peki bunun sebebi nedir? Pandemide<br />
hızlanan dijital dönüşüm birçok teknoloji<br />
şirketinin de hızlı, plansız büyümesine ve<br />
bunun neticesinde orantısız bir şekilde<br />
çalışan sayısını artırmasına neden oldu.<br />
Pandeminin getirdiği geçici yoğunluğun<br />
normale dönmesi ile birlikte şirketler maalesef<br />
çalışan verimliliğini koruyamaz oldu.<br />
Ayrıca global ölçekte azalan yatırımların da<br />
etkisi yadsınamaz. Örneğin; Amazon 2020-<br />
2021 arasında bünyesine 800 bin yeni çalışan<br />
ekledi. Bugün gelinen noktada ise yüksek<br />
enflasyon ve artan faiz oranları ile birlikte<br />
küresel ekonomik görünümdeki karamsarlık<br />
uluslararası şirketleri maliyetlerini düşürmeye<br />
yönelik adımlar atmaya zorluyor” dedi.<br />
23
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ASUS Yeni ExpertBook<br />
B1 modellerini duyurdu<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
24<br />
Dünyanın lider bilgisayar üreticilerinden<br />
ASUS, ExpertBook serisinin şirketler<br />
ve eğitim kurumları için en ideal<br />
şekilde donatılan yeni B1 modellerini<br />
kullanımına sundu.<br />
Bir sırt çantasına veya çantaya sığdırılması<br />
kolay kompakt tasarımlar, Intel®<br />
Core i7’ye kadar güçlü işlemciler ve 14<br />
veya 15,6 inç ekran seçenekleriyle yeni<br />
ExpertBook B1 serisi etkileyici bir performans<br />
sunuyor. Kurumsal düzeyde<br />
güvenlik, askeri düzeyde dayanıklılık<br />
ve en son WiFi 6E teknolojisi yeni B1<br />
bilgisayarları mükemmel bir taşınabilir<br />
iş ortağı yapıyor.<br />
Yeni ExpertBook B1 dizüstü bilgisayarlar,<br />
ASUS’un sürdürülebilirlik<br />
taahhüdüne de bağlı olmasıyla<br />
dikkat çekiyor. Her bir cihaz, şirketin<br />
hedefleri, uzun ömürlülük ve döngüsellik<br />
göz önünde bulundurularak çevre<br />
dostu malzemelerin kullanımını en<br />
üst düzeye çıkarırken, ENERGY STAR®<br />
sertifikasının katı gerekliliklerini de<br />
taşıyor.<br />
Yeni B1 modeller artık daha<br />
taşınabilir<br />
Expertbook B1402 ve B1502’nin her<br />
ikisi de son derece taşınabilir şekilde<br />
geliştirildi. Çantaya kolaylıkla sığabilen<br />
bilgisayarlar, hareket halindeyken,<br />
her zaman ve her yerde kullanılmaya<br />
elverişli. Bu özellik bilgisayarları hem<br />
öğrenciler hem de iş insanları için mükemmel<br />
bir seçim haline getiriyor. Yeni<br />
B1 serisi dizüstü bilgisayarlar, daha net<br />
sunumlar ve paylaşımlar için parlak,<br />
geniş ve çok yönlü ekran seçenekleriyle<br />
üretkenliğin artırılmasına olanak sağlıyor.<br />
Özellikle 14 inç ExpertBook B1402 ve<br />
15,6 inç ExpertBook B1502, 178° geniş<br />
görüş açısı sunan NanoEdge ekranlardan<br />
yararlanıyor, bu nedenle ekranı<br />
akla gelebilecek her açıdan görmek<br />
mümkün.<br />
ASUS, kompakt ve çok yönlü oluşuyla hem evde hem<br />
de ofiste kullanımı pratikleştiren, güçlü Intel Core<br />
işlemcisi ve ultra hızlı WiFi 6E ile kapsamlı bağlantı<br />
sunarak üretkenliği artıran, yüz tanıma, parmak iziyle<br />
oturum açma, fiziksel web kamerası kalkanı gibi özellikleriyle<br />
gizliliğe son derece önem veren, askeri sınıf<br />
dayanıklılığı ile darbelerden etkilenmeyen en yeni Expertbook<br />
B1 modellerini duyurdu…<br />
Yüksek performans üretildi<br />
Yeni ExpertBook B1 serisi dizüstü bilgisayarlar,<br />
Intel Core i7’ye kadar güçlü<br />
bir işlemciyle ciddi bir performans<br />
gücü sunuyor. B1402 ve B1502, 48 GB’a<br />
kadar bellek ve 2 TB’a kadar kapasiteli<br />
PCIe® 4.0 M.2 depolama ile birleştiğinde<br />
kullanıcıları en yoğun işlerin bile<br />
üstesinden hızlı bir şekilde gelebiliyor.<br />
Eğitimciler, öğrenciler ve işletmelerin<br />
en çok önem verdiği konulardan biri<br />
de kesintisiz bağlantı. Bu nedenle ExpertBook<br />
B1402 ve B1502, kusursuz iş<br />
akışları için en yeni WiFi 6E teknolojisi<br />
ile donatıldı. Çok çeşitli çevresel aygıtlarla<br />
kolay uyumluluk sağlaması için<br />
de ayrıca geniş bir G/Ç bağlantı noktalarına<br />
sahip.<br />
Tüm veriler güvende<br />
ExpertBook B1 dizüstü bilgisayarlar, iş<br />
ve eğitim dünyasının güvenliğini tam<br />
sağlamak üzere tasarlandı. Kurumsal<br />
düzeyde oturum açma ve kimlik doğrulama<br />
özellikleri, iş açısından kritik<br />
verilerin güvenli ve gizli tutulmasına<br />
yardımcı oluyor. Yerleşik kızılötesi kamera,<br />
yüz yüze hızlı oturum açmaya<br />
olanak tanırken, isteğe bağlı parmak<br />
izi sensörü, başka bir güvenli kimlik<br />
doğrulama katmanını güçlendirerek<br />
işletmelere güçlü savunma seçenekleri<br />
sunuyor. Üstelik anında gizlilik için<br />
fiziksel bir web kamerası kalkanı da<br />
mevcut.<br />
ExpertBook B1 dizüstü bilgisayarlar<br />
ayrıca, kullanıcının özel hayatını veya<br />
iş verilerini korumak için isteğe bağlı<br />
Güvenilir Platform Modülü (TPM)<br />
2.0 da sunuyor. Parolalardan şifreleme<br />
anahtarlarına kadar yazılım tarafından<br />
kullanılan kimlik doğrulama<br />
bilgilerini güvenli bir şekilde depolayabiliyor.<br />
Tüm güvenlik önemlerini düşünen<br />
ExpertBook B1’in fiziksel güvenlik<br />
sağlayan bir Kensington kilit yuvası<br />
da bulunuyor.<br />
B1 bilgisayarlar,<br />
dayanıklılığını ispatladı<br />
ExpertBook B1402 ve B1502 ayrıca,<br />
darbelere aldırış etmeyen bir tasarımla<br />
geliştirildi. Bu özellik, B1 bilgisayarları<br />
hareket halindeki profesyoneller ve öğrenciler<br />
için en yoğun çalışma ve eğitim<br />
ortamlarına uygun hale getiriyor.<br />
Özellikle, yenilenmiş ExpertBook B1<br />
serisi modeller, askeri düzeyde dayanıklılık<br />
için titiz ABD MIL-STD 810H<br />
standardını karşılıyor. Üstün dayanıklılık<br />
özelliği ise kapsamlı ve en sıkı şirket<br />
içi testlere ek olarak, günlük iş ve<br />
öğrenim için olağanüstü koruma güvencesi<br />
anlamına geliyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Turkcell ile üniversite öğrencileri<br />
‘Zafiyet Avcısı’ oluyor<br />
Türkiye’nin Turkcell’i, eğitime sunduğu desteklerle<br />
gençlere fırsatlar sunan projeleri uygulamaya<br />
almaya devam ediyor. Bunlardan biri<br />
olan Üniversiteler Zafiyet Avcılığı Programı<br />
(Unibounty) ile Turkcell, katılımcılara siber<br />
güvenlik uzmanları tarafından eğitimler veriyor<br />
ve Türkiye’de bir ilk olarak ’zafiyet avcılığı’<br />
(bug bounty) yarışmaları düzenliyor. Bu kapsamda,<br />
Siber Güvenlik Direktörlüğü ve Turkcell<br />
Akademi iş birliğiyle katılımcılara sunulan<br />
eğitim-gelişim yolculuğu, alanında uzman profesyoneller<br />
tarafından veriliyor. Unibounty’de<br />
katılımcıları, uygulamalı zafiyet avcılığı eğitimleri<br />
ve kişisel gelişim eğitimleri bekliyor.<br />
Lisans ve yüksek lisans öğrencilerine yönelik<br />
gerçekleştirilen proje için daha önce 11 üniversiteyle<br />
gerçekleştiren iş birliğinde 1.000’e yakın<br />
başvuru alan Turkcell, bu sene programı Türkiye’deki<br />
tüm üniversitelere açarak kapsamını<br />
genişletiyor. Başvuruları 7 Kasım’da başlayan<br />
Turkcell Zafiyet Avcılığı Unibounty Programı’na,<br />
10 Aralık’taki Uygulamalı Zafiyet Avcılığı<br />
eğitimlerine kadar 5 binden fazla katılımcı<br />
başvuru yaptı. Programa başvurular ise devam<br />
ediyor.<br />
Turkcell, Üniversiteler Zafiyet Avcılığı Programı (Unibounty)<br />
yarışması ile lisans ve yüksek lisans öğrencilerine deneyim<br />
kazanma fırsatı sunuyor. Siber güvenlik uzmanlarının gelişimine<br />
katkı sağlayan program kapsamında, Türkiye’de<br />
üniversitelere yönelik ilk kez ‘zafiyet avcılığı’ (bug bounty)<br />
yarışmaları gerçekleştiriliyor. Turkcell, bu programla tüm lisans<br />
ve yüksek lisans öğrencilerini siber güvenlik alanında<br />
eğitmeyi ve desteklemeyi amaçlıyor. Yüksek katılımın beklendiği<br />
Unibounty’nin uzun dönemli bir program olması ve<br />
başvuru rakamlarına göre eğitimin sürekliliği hedefleniyor…<br />
Gediz Sezgin: “Turkcell’in<br />
zafiyet avcılığı programlarında<br />
öncü bir rol oynamasını<br />
hedefliyoruz”<br />
Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel<br />
Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, “Turkcell<br />
olarak, üniversite öğrencilerine uygulamalı deneyimler<br />
kazandırarak bilgilerini pekiştirmeyi<br />
ve onları iş hayatına hazırlamayı çok önemsiyoruz.<br />
Bu programla tüm lisans ve yüksek lisans<br />
öğrencilerini siber güvenlik alanında desteklemeyi<br />
amaçlıyoruz. Aynı zamanda zafiyet<br />
avcılığı programlarında Turkcell’in ülkemizde<br />
öncü bir rol oynamasını hedefliyoruz. Programla,<br />
Turkcell uygulamalarının birçok zafiyet<br />
avcısı tarafından test edilmesini sağlayacağız.<br />
Odak alanlarımız ise Turkcell ekosistemi içerisinde<br />
yer alan tüm dijital servisler olacak.<br />
Dünyanın ilk dijital operatörü olma vizyonumuz<br />
doğrultusunda, Türkiye’de siber güvenlik<br />
farkındalığının ve bilincinin yaygınlaşması,<br />
siber güvenlik alanında yetişmiş iş gücünün<br />
artırılması için katkıda bulunmaya devam<br />
ediyoruz. Turkcell bünyesindeki siber güvenlik<br />
uzmanları tarafından verilen zengin içeriğe<br />
sahip eğitimlere katılan tüm katılımcılar,<br />
Turkcell Akademi Katılım Sertifikası’na sahip<br />
olabilecek. Siber güvenliğe ve zafiyet avcılığını<br />
öğrenmeye meraklı tüm genç yetenekleri Unibounty<br />
Programı’na bekliyoruz” dedi.<br />
Zafiyet bulanlar ödüllendirilecek<br />
Unibounty’nin başında gerçekleştirilecek<br />
online eğitimler arasında Siber Güvenliğe<br />
Giriş, Zafiyet Avcılığına Hazırlık, Web<br />
Temelleri, OWASP Top 10 ve Zafiyet Avcılığı<br />
Programlarında Sıkça Karşılaşılan Zafiyetler<br />
(Uygulamalı) yer alıyor. Programa katılacak<br />
öğrencileri bu eğitimlerin yanı sıra ‘Kişisel<br />
Gelişim Eğitimleri’ başlığı altında CV<br />
hazırlama, mülakat teknikleri ve etkili sunum<br />
teknikleri eğitimleri de bekliyor. Tüm bunlara<br />
ek olarak programda mentorluk, sürpriz yarışmalar<br />
ve ödüller de bulunuyor. Bu eğitimler,<br />
üniversite öğrencilerine Turkcell tarafından<br />
ücretsiz olarak sunuluyor. Bu sayede öğrencilere<br />
deneyim kazanma fırsatı verilirken, Türkiye’deki<br />
siber güvenlik uzmanlarının gelişimine<br />
de katkı sağlanıyor.<br />
Katılımcıların başlangıç seviyesinden ileri seviyeye<br />
getirilmesinin hedeflendiği program süresince,<br />
siber güvenlik ve zafiyet avcılığına dair<br />
tüm detaylar uygulamalı olarak katılımcılara<br />
aktarılacak. Ayrıca Turkcell dijital uygulamalarında<br />
zafiyet bulan öğrencilere ödüllendirme<br />
yapılacak.<br />
Yüksek katılım bekleniyor<br />
Bu yıl 2022-23 dönemi lisans ve yüksek lisans<br />
öğrencilerine yönelik gerçekleştirilecek olan<br />
Unibounty ile öğrencilere zafiyet avcılığını<br />
öğrenme, zafiyet avcılığı programını deneyimleme<br />
imkanı sağlanacak. Programa kaydolan<br />
öğrencilere, başvurulardan sonra bir gelişim<br />
programı sunulacak. Unibounty’nin uzun dönemli<br />
bir program olması ve başvuru rakamlarına<br />
göre eğitimin tekrarlanması hedefleniyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
IdeaSoft Pazarlama Direktörü Eray Cemal Şentürk oldu<br />
Kariyeri boyunca yazılım sektöründe satış, iş geliştirme,<br />
satış geliştirme gibi görevlerde bulunan ve Ideasoft’ta 9<br />
yıldır İş Ortaklıkları Müdürü olarak görev yapan Eray Cemal<br />
Şentürk, Ocak ayından itibaren IdeaSoft Pazarlama<br />
Direktörü olarak görevini sürdürmeye başladı…<br />
İş Ortaklıkları<br />
M ü d ü r ü<br />
görevinde<br />
IdeaSoft App<br />
Store, E-ticaret<br />
Çözüm Merkezi,<br />
yapay zeka<br />
destekli Google<br />
AdPilot gibi projelerle IdeaSoft’un bir ekosistem<br />
firmasına dönüşmesine katkı sağlayan ve diğer<br />
teknoloji firmaları tarafından örnek alınan bir<br />
partner sistemi oluşturan Eray Cemal Şentürk,<br />
20 yıllık yazılım sektörü tecrübesini IdeaSoft<br />
Pazarlama Direktörü olarak sürdürecek.<br />
IdeaSoft Pazarlama Direktörü Eray Cemal Şentürk,<br />
IdeaSoft’un 17 bin aktif e-ticaret firmasına<br />
hizmet verdiğini belirterek,”IdeaSoft 2022<br />
yılında Türkiye’de 10 milyon kişinin internet<br />
üzerinden alışveriş yapmasını sağlayan bir<br />
teknoloji firması ve yaklaşık 7 yıldır e-ticaret<br />
sektöründe liderliğini sürdürüyor. <strong>2023</strong> yılında<br />
bir yandan yerimizi daha da sağlamlaştırırken<br />
bir yandan da yapay zeka, metaverse, NFT gibi<br />
konuları ürettiğimiz e-ticaret teknolojileriyle<br />
birleştirerek hem daha fazla işletmeye fırsat<br />
sunmak hem de daha fazla son kullanıcıya<br />
ulaşmak istiyoruz.” dedi.<br />
25
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
TCL, CES <strong>2023</strong>’te yeni ürünlerini duyurdu<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
26<br />
TCL Communication İcra Kurulu Başkanı Aaron<br />
Zhang yaptığı açıklamada şunları söyledi:<br />
“TCL’in vizyonu, daha fazla insanın daha dolu,<br />
daha akıllı, daha zengin bir yaşam deneyimleyebilmesi<br />
için mükemmelliğe ilham vermek. Bunu<br />
başarmanın yollarından biri, deneyimleri sürekli<br />
iyileştirmek için müşteri geri bildirimlerini dinlemek.<br />
Bu da yenilikçi, bağlantılı ve sürükleyici<br />
teknolojileri büyük bir değerle sunan gelişmiş bir<br />
ürün yelpazesi sunmamızı sağlıyor.”<br />
TCL 40 Serisi ve MOVEAUDIO Air<br />
- sınırsız eğlence<br />
TCL 40 Serisi; TCL 40 R 5G, TCL 40 SE ve TCL 408<br />
ürünlerinden oluşuyor. Cihazların hepsi gelişmiş<br />
NXTVISION ekran teknolojisine, uzun ömürlü<br />
pile ve 50MP yapay zekâ destekli kameraya sahip.<br />
Böylece kullanıcılar gün boyu sınırsız eğlencenin<br />
tadını çıkarabiliyor. TCL, kullanıcıları bağlantı<br />
kurmaya, keşfetmeye ve paylaşmaya teşvik etmek<br />
amacıyla erişilebilir fiyatlarla üstün kaliteli özellikler<br />
sunarak teknolojileri demokratikleştiriyor.<br />
Ultra hızlı 5G bağlantı sunan TCL 40 R 5G, nerede<br />
olursanız olun bağlantıda kalmanızı sağlamak<br />
için 7nm yüksek performanslı 5G işlemciye sahip.<br />
TCL 40 R 5G, daha fazla insanın ışık hızında,<br />
bağlantılı deneyimlerin keyfini çıkarabilmesi için<br />
TCL’in herkes için 5G sunma konusundaki kararlılığını<br />
da gösteriyor. TCL 40 SE, kendilerini meşgul<br />
edecek tam bir ses ve görsel deneyim yaşamak<br />
isteyenler için 6,75 inç ekranına uygun, çift stereo<br />
hoparlörlerle birlikte geliyor. Ayrıca, 90 Hz yenileme<br />
hızına sahip ekranıyla ultra akıcı bir görsel deneyim<br />
sunuyor. TCL 408 sayesinde ise son derece<br />
ayrıntılı fotoğrafları şık bir şekilde çekebilirsiniz.<br />
2’si 1 arada hiper kamerasında, hayranlık yaratan<br />
yüksek çözünürlükte görüntülerin çekilmesini<br />
sağlayan 50MP ana kamera ve gelişmiş bir makro<br />
lens birleşiyor. TCL 408 ayrıca çift stereo hoparlör<br />
ile birlikte geliyor.<br />
TCL için sürükleyicilik sadece ekrandan ibaret<br />
değil. CES’te ayrıca TCL’in en üst düzey ses deneyimi<br />
sunan en yeni kulaklıkları TCL MOVEA-<br />
UDIO Air de tanıtıldı. Dokuz saate kadar müzik<br />
çalma özelliğine sahip gün boyu dayanan pil ve<br />
süper hızlı ses; hafif ve rahat bir uyum içinde kristal<br />
netliğinde, dengeli ses sunmak için bir araya<br />
geliyor.<br />
TCL, CES <strong>2023</strong>’te yeni ürünlerini duyurdu. Yeni ürün<br />
yelpazesinde TCL 40 Serisi akıllı telefonlar, öncü NXT-<br />
PAPER teknolojisine sahip iki yeni cihaz, kompakt bir<br />
tablet ve TCL’in yeni nesil akıllı giyilebilir gözlüğü TCL<br />
RayNeo X2’nin de olduğu akıllı ürünler yer alıyor…<br />
NXTPAPER ekran inovasyonu<br />
yeni kategorilerde genişliyor<br />
Güzel, canlı ekranlar sadece akıllı telefonlarda<br />
kullanılmıyor. TCL, yenilikçi NXTPAPER ekran<br />
teknolojisini TCL NXTPAPER 12 Pro tablet ve<br />
TCL’in ilk 2’si 1 arada ayrılabilir dizüstü bilgisayarı<br />
TCL BOOK X12 Go ile yeni kategorilere de<br />
getiriyor.<br />
Her iki cihaz da 12,2 inç 2K NXTPAPER ekrana<br />
ve normal ekranlara göre yüzde 61’e kadar daha<br />
fazla zararlı mavi ışığı filtreleyen kâğıt benzeri<br />
görüntü sunan bir ekrana sahip. Göz koruma donanımı<br />
ve yazılımı, göz yorgunluğunu azaltmaya<br />
ve orijinal, canlı renkleri sararmadan korumaya<br />
yardımcı olmak için katmanlıdır.<br />
Göz koruması sunan çoğu tablet ekran parlaklığından<br />
ödün verirken, NXTPAPER ekranlar<br />
hem üstün göz bakımı hem de yüksek kaliteli bir<br />
ekran deneyimi sağlıyor. Yeni nesil NXTPAPER<br />
serisi, parlak ekranlarıyla öne çıkıyor. Bu da gözler<br />
korunurken görsellerin keskin ve net kalması<br />
anlamına geliyor.<br />
Taşıması ve tutması kolay, hafif ve ince TCL NXT-<br />
PAPER 12 Pro 3:2 en boy oranı ile verimliliği artırarak<br />
normal bir 16:9 ekrana göre yüzde 18,5 daha<br />
fazla içeriğin görünmesini sağlıyor. TCL E-Pen<br />
(ürünle birlikte geliyor) ile eşleştirildiğinde, kâğıt<br />
benzeri pürüzsüzlükle şaşırtıcı notlar alabilir,<br />
bir plan çizebilir veya «yapılacaklar» listesini<br />
kontrol edebilirsiniz. Bu özellikleri sayesinde TCL<br />
NXTPAPER 12 Pro’da; ister birden fazla uygulama<br />
kullanın, ister istatistikleri analiz ederken bir<br />
oyun videosu izleyin, ister yeni bir roman okuyun,<br />
sürükleyici bir ekran deneyimi sunuluyor.<br />
TCL BOOK X12 Go ise kullanıcıların asla ödün<br />
vermek zorunda kalmaması için sınırsız yaratıcılık<br />
ve üretkenlik özellikleri sunuyor. Windows 11<br />
Home ön yüklü olarak gelen cihazın güçlü sekiz<br />
çekirdekli işlemcisi ve 14 saatlik uzun ömürlü pili,<br />
tüm gün kullanımı mümkün kılıyor ve daha fazlasını<br />
yapmanızı sağlıyor.<br />
Kompakt Tablet - hareket<br />
halinde olanlar için taşınabilir ve<br />
verimli çoklu görev aracı<br />
TCL TAB 8 LE, kullanıcının evde ve hareket halindeyken<br />
bağlantıda kalmasını sağlayan mükemmel<br />
bir ultra kompakt tablet olarak dikkat<br />
çekiyor. Taşınabilir ve tüy kadar hafif bir tasarıma<br />
sahip olan bu küçük mucize, büyük bir cebe veya<br />
küçük bir çantaya kolayca sığıyor.<br />
TCL TAB 8 LE’de 8 inç HD ekran, dört çekirdekli<br />
işlemci, LTE bağlantısı ve tüm gün dayanan<br />
4080mAh batarya bulunuyor. 5MP ön ve arka<br />
kameraları, tatilde video çekmeniz veya iş<br />
yerindeki arkadaşınızla görüntülü görüşme<br />
yapmanız için ideal. Çift stereo hoparlörler<br />
etkileyici ses sunarken 32GB dâhili depolama<br />
favori uygulamalarınız için yeterli alan sunuyor.<br />
Cihaz ayrıca 512GB›a kadar genişletilebilir microSD<br />
kart depolama alanını da destekliyor,<br />
böylece bir sonraki yolculuğunuzda izlemek istediğiniz<br />
bütün dizileri kolaylıkla yanınızda taşıyabiliyorsunuz.<br />
Akıllı giyilebilir gözlükler -<br />
geleceğin ekran deneyimlerine<br />
doğru bir sonraki adım<br />
TCL, yeni nesil AR gözlükleri TCL RayNeo X2’nin<br />
lansmanıyla <strong>2023</strong> yılına artırılmış gerçeklik alanına<br />
büyük bir adım atarak giriyor.<br />
TCL RayNeo X2, çığır açan bir teknoloji olan binoküler<br />
tam renkli Micro-LED optik dalga kılavuzu<br />
ekranı kullanarak sektöre öncülük yapıyor. Normal<br />
bir gözlük tasarımına sahip olan bu gözlük<br />
akıllı navigasyon, otomatik çeviri, fotoğrafçılık,<br />
film çekme ve müzik çalma gibi çeşitli işlevler sunuyor.<br />
Ekranın 100.000:1’e varan yüksek kontrast<br />
oranı ve 1.000 nit’e varan görüntü parlaklığı gibi<br />
önemli geliştirmeleri gözlüğün hem iç hem de dış<br />
mekân kullanımı için ideal olmasını sağlıyor.<br />
Qualcomm Snapdragon® XR2 platformundan<br />
güç alan TCL RayNeo X2, eş zamanlı konum belirleme<br />
ve haritalama (SLAM) ve hareket tanıma<br />
etkileşimi özelliklerine de sahip. Cihaz seyahat<br />
etmeyi sevenlerin de rüyası. Güçlü haritalama<br />
teknolojisi yakındaki önemli noktaları gösteriyor<br />
ve entegre gelişmiş yapay zekâ çeviri sistemi dil<br />
engellerini ortadan kaldırıyor. TCL RayNeo X2,<br />
konuşmaları çevirebiliyor ve gerçek zamanlı bir<br />
şekilde birkaç farklı dilden altyazıları görüntüleyebiliyor.<br />
Anlık aramalar ve mesaj bildirimleri<br />
zamanında açılıyor. TCL RayNeo X2, iş ve günlük<br />
yaşamınızda akıllı asistanınız olarak hizmet ediyor.<br />
Ayrıca CES’te, TCL NXTWEAR S giyilebilir ekran<br />
gözlükleri de ABD pazarına ilk kez sunuldu.<br />
TCL NXTWEAR S, dört metre uzaklıkta 130 inç<br />
büyüklüğe eş değer yüksek çözünürlüklü izleme<br />
ortamı sunan yeni nesil çift 1080p Micro OLED<br />
ekranı ve benzersiz akustik faz önleme modu ile<br />
her yerde, her zaman sinematik bir görsel-işitsel<br />
deneyim sunuyor.<br />
TCL, NXTWEAR V sanal gerçeklik konseptiyle<br />
de sanal gerçeklik deneyimlerini pazara sunma<br />
konusunda cesur bir adım atıyor. Sadece 236<br />
gram ağırlığındaki bu hafif ve konforlu giyilebilir<br />
cihaz, gerçekçi renk performansı ve etkileşim deneyimi<br />
yaşatarak kullanıcının hangi gerçeklikte<br />
olduğunu unutmasını sağlıyor. TCL CSOT tarafından<br />
geliştirilen ekran, 108 derece görüş alanı<br />
ve 1512ppi piksel yoğunluğu sağlayan VR optik<br />
modülü sayesinde gerçekçi bir renk performansı<br />
üreterek hem görüntü kalitesini artırıyor hem de<br />
baş dönmesini engelliyor. İster metaverse’i keşfedin<br />
ister sürükleyici oyunlar oynayın veya yeni<br />
beceriler öğrenin; TCL NXTWEAR V, kullanıcıları<br />
saatlerce keşfetmek isteyecekleri bir dünyada<br />
büyülüyor.<br />
TCL; TCL akıllı telefonları, kulaklıkları, tabletleri,<br />
dizüstü bilgisayarları ve akıllı giyilebilir cihazlarının<br />
birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan TCL<br />
LINK aracılığıyla ürünleri bağlantılı bir ekosistemde<br />
bir araya getirerek mükemmelliğe ilham<br />
veriyor ve kullanıcılara dünyanın her yerinde<br />
birden fazla cihazın keyfini çıkarma ve yönetme<br />
fırsatı sunuyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Çağrı Merkezleri 2022 yılında insana ve<br />
teknolojiye yatırım yaptı<br />
Bulut tabanlı çağrı<br />
merkezi platformu<br />
ve Call Center Studio<br />
(CCS) markasıyla altı<br />
kıtaya ulaşan AloTech,<br />
müşterilerinin<br />
2022 yılındaki çağrı<br />
merkezi kullanımlarını<br />
analiz etti.<br />
41 ülkede faaliyet<br />
gösteren 600’ü aşkın<br />
şirkete hizmet veren<br />
AloTech’in verilerinde, 2022 yılında insana<br />
ve teknolojiye yönelik yapılan yatırımlar dikkat<br />
çekti. Buna göre AloTech müşterilerinin<br />
bünyelerinde yer alan çağrı merkezlerinde<br />
istihdam edilen müşteri temsilcisi sayısı 30<br />
bin oldu. 76 sektöre hizmet veren AloTech’in<br />
müşterileri arasında çağrı merkezinin en<br />
yoğun kullanıldığı üç sektör ise e-ticaret,<br />
perakende ve lojistik olarak sıralandı.<br />
Tüketiciler chatbot’la<br />
yazışmayı sevdi<br />
2022 yılında çağrı merkezlerindeki en büyük<br />
sıçrama chat ve chatbot kullanımlarında yaşandı.<br />
Tüketicilerin müşteri temsilcileri ile<br />
yazıştığı chat kullanımı bir önceki yıla göre<br />
yüzde 403 artarken, bu oran yapay zekaya<br />
dayalı yazılım programı olan chatbot’lar ile<br />
yapılan yazışmalarda yüzde 740 oldu. Gelen<br />
taleplerin yüzde 64’ü müşteri temsilcisine<br />
bağlanmaya gerek kalmadan bot ortamında<br />
çözüldü.<br />
Bulut tabanlı çağrı merkezi çözümleri ile 41 ülkede faaliyet<br />
gösteren 600’ü aşkın şirkete hizmet veren AloTech, kullanıcılarının<br />
2022 verilerini analiz etti. Buna göre bu şirketlerin<br />
çağrı merkezlerindeki müşteri temsilcisi sayısı 30 bin<br />
oldu. Chat kullanımı bir önceki yıla göre yüzde 403, chatbot<br />
kullanımı ise yüzde 740 arttı…<br />
2022’de AloTech müşterilerinin çağrı<br />
merkezlerine toplam 333 milyon adedin<br />
üzerinde çağrı gelirken, bu çağrılardaki<br />
konuşma süreleri de 667 milyon dakikayı<br />
geçti. 2022 yılında en çok çağrı alınan ay,<br />
kampanyalarıyla ünlü Kasım ayı oldu.<br />
Cenk Soyak: “Çağrı<br />
merkezleri yazışma odaklı<br />
olmaya başladı”<br />
Pandemi döneminde teknolojide yaşanan<br />
gelişmeler ve iletişimde konuşmadan çok<br />
yazışmayı tercih eden Z kuşağının da<br />
etkisiyle çağrı merkezlerinde büyük bir<br />
değişim yaşandığını söyleyen AloTech<br />
CEO’su Cenk Soyak, “Bu dönemde çağrı merkezi<br />
dünyasında en hızlı büyüyen çözümler<br />
bulut sistemleri oldu. Öyle ki analistler 2025<br />
yılında dünyadaki her beş çağrı merkezinden<br />
dördünün bulutta çalışacağını öngörüyor.<br />
Bu teknolojiler ile birlikte chat, chatbot<br />
gibi yazılımlar da çağrı merkezlerinde daha<br />
çok tercih edilmeye başlandı. Başta genç<br />
kuşak olmak üzere tüketicilerin eğiliminin<br />
de bu yönde olması bu trendi daha da hızlandırdı.<br />
Yine 2022 yılı itibarıyla kullanımı<br />
yaygınlaşmaya başlayan voicebot (sesli bot)<br />
teknolojisinin de önümüzde yıllarda ön plana<br />
çıkmasını bekliyoruz” dedi.<br />
“Yazılımlar geliştikçe<br />
verimlilik artıyor”<br />
Çağrı merkezlerinde hem teknolojiye hem<br />
de insana yatırım yapıldığının altını çizen<br />
Soyak şöyle devam etti; “41 ülkede faaliyet<br />
gösteren müşterilerimizin verileri, insan ve<br />
yapay zekaya dayalı yazılımların birlikte<br />
çalışmasının verimliliği ve başarıyı beraberinde<br />
getirdiğini gösteriyor. Bot servisleri,<br />
‘kargom nerede’, ‘iade ve değişim işlemleri<br />
nasıl yapılır’ gibi tekrarlayan sorulara cevap<br />
vererek, müşteri temsilcilerinin işini<br />
hafifletiyor. Böylece müşteri temsilcileri de<br />
daha karmaşık işlere odaklanabiliyor ve tüketicilere<br />
daha fazla zaman ayırabiliyor. Bu<br />
teknolojiler geliştikçe, müşteri temsilcilerine<br />
sağladıkları destek daha da artacak.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Tekno Girişimci Destek Kredisi girişimciye güven verecek!<br />
3 kamu bankası alınan<br />
yeni kararlarla yeni bir<br />
kredi paketi hazırladı.<br />
‘Tekno Girişimci Destek<br />
Kredisi’ ile 6 ay anapara<br />
ödemesiz 60 ay vadeli<br />
kredi sağlanacak.<br />
Firmalara 500 bin lira<br />
tutarında kredi, yıllık<br />
yüzde 13,5 sabit faizle<br />
verilecek. Bu krediyle yazılım, donanım geliştirme,<br />
mobil teknolojiler ve uygulamalar<br />
gibi alanlarda yenilikçi fikirlerini hayata<br />
geçirmek isteyen girişimcilere destek sağlanacak.<br />
Gelişmeleri değerlendiren Keiretsu Forum<br />
Türkiye Genel Müdürü & Keiretsu Forum<br />
Londra Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Eren,<br />
atılan bu adımın teknoloji girişimcileri açısından<br />
çok kıymetli bir gelişme olduğunun<br />
altını çizerek, “Özellikle yatırım alsın veya<br />
almasın nakit akış beklentisi istediği gibi<br />
gitmeyen girişimciler için fayda sağlayacak.<br />
Ayrıca melek yatırım kriterlerine göre<br />
yatırım miktarı yüksek, fonlar için düşük<br />
Ziraat Bankası, Vakıf Bank ve Halkbank teknoloji alanında<br />
faaliyet gösteren girişimcileri desteklemek amacıyla yeni bir<br />
kredi paketini devreye aldı. ‘Tekno Girişimci Destek Kredisi’<br />
ile 6 ay anapara ödemesiz 60 ay vadeli kredi sağlanacak…<br />
kalan girişimciler yeni kredi paketiyle “ölüm<br />
vadisi” denilen; sıkıntıya düştüğü yerden<br />
kolaylıkla çıkacaktır. 3 kamu bankasının<br />
sağladığı bu kolaylık girişimcinin tekrar<br />
hayata dönmesi, finansallarını oturtması<br />
açısından da büyük kolaylık sağlayacak. Bu<br />
kolaylık girişimcilerin daha büyük başarılara<br />
imza atmasına da olanak sağlayabilir.<br />
Krediden Teknokent, Teknopark gibi Teknoloji<br />
Geliştirme Bölgeleri’nde faaliyet gösteren<br />
girişimciler faydalanabilecek.“ dedi.<br />
Türkiye’de <strong>2023</strong> için startup ekosistemiyle<br />
ilgili öngörülerini de paylaşan Eren, “<strong>2023</strong><br />
yılı Türk Girişimcilik Ekosistemi için yapılan<br />
ciddi altyapı yatırımlarının meyvelerinin<br />
alınacağı bir yıl olacak. Çok fazla sayıda fon,<br />
teknopark, hızlandırma programı kuruldu.<br />
Bütün bu altyapı organizasyonlarının amacı<br />
girişimcilerin kurulma ve büyümelerine<br />
destek olmak. Türkiye’de teknoloji girişimcisi<br />
olmanın çok avantajlı olduğu bir döneme<br />
giriyoruz. Oyun, fintech, siber güvenlik,<br />
mobilite, Web 3 en sıcak dikeyler olacak. Tohum<br />
yatırım almak için en iyi zaman. Öte<br />
yandan <strong>2023</strong> yılının yatırım ivmesi aynı<br />
kalarak, 2022 yılı ile benzer oranda yatırım<br />
sayısı olacak. Çünkü teknoloji şirketleri fiyatlamalarındaki<br />
düzeltmeler halen devam<br />
ediyor. <strong>2023</strong> yılı, Seri A, B yatırımlarıyla 2022<br />
gibi geçer. Eğer Seri B üzerine çıkan yatırımlar<br />
olursa da, beklentimiz de o yönde milyar<br />
doları geçeriz.” şeklinde konuştu.<br />
27
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
“Solarşarj” Elektrikli Araç Şarj<br />
İstasyonu Lisansını Aldı!<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
“Solarşarj”, elektrikli<br />
araç şarj istasyonu<br />
kurma ve<br />
altyapı sağlamanın<br />
yanı sıra 49 yıl<br />
süreyle Türkiye<br />
genelinde şarj ağı<br />
işletmeciliğinde<br />
faaliyet gösterecek.<br />
Sıfır emisyonlu gelecek için yenilenebilir<br />
enerji hizmet sağlayıcısı olan Solar Araç Şarj<br />
Hizmetleri A.Ş. olarak artık “Solarşarj” markasıyla<br />
kendi elektrikli araç şarj istasyonlarını<br />
kurarak, 49 yıl süreyle ülke genelinde şarj ağı<br />
işletmeciliğinde faaliyet gösterebilecek. Elektrikli<br />
araçlara elektrik enerjisi temininin sağlandığı<br />
şarj ünitesi ve istasyonlarının kurulması,<br />
şarj ağı ve şarj ağına bağlı şarj istasyonlarının<br />
işletilmesi ile şarj hizmetinin sunulması hizmeti<br />
ile “Solarşarj” artık elektrikli araç ekosisteminin<br />
en önemli oyuncularından biri olarak<br />
teknolojiyi yola çıkarıyor…<br />
“Elektriğin, Aracın Şarjlandığı<br />
Noktada Üretilmesi Çok<br />
Önemli”<br />
Solarçatı CEO’su Utku Korkmaz, “Dünya pazarında<br />
her yıl 10 milyon elektrikli araç trafiğe<br />
Solarçatı iştiraki Solarşarj, Türkiye’de elektrikli araç<br />
şarj ağını genişletmek için lisans başvurusu yaparak,<br />
TC. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan<br />
(EPDK) “Şarj Ağı İşletmeci Lisansı”nı aldı…<br />
çıkıyor. Elektrikli aracın 100 km’de kullanımı<br />
ise 22kw. Bugünkü elektrik fiyatları ile birlikte<br />
elektrikli araçlar 100 km’de 44 TL maliyet<br />
getiriyorlar. Elektrikli araçlar 100 kilometrede<br />
benzinli aracın maliyetine göre 60-70 TL tasarruf<br />
sağlıyor. Örneğin; 20 bin kilometre elektrikli<br />
araç kullanan birisi benzinli araca göre yılda 20<br />
bin TL’nin üzerinde tasarruf sağlar. Tasarruf<br />
beraberinde en önemlisi fosil yakıt zincirinin<br />
kırılması ve “Karbon Salınımı”nı azaltmak üzere<br />
elektrikli araç sayısının artması çok önemli.<br />
EPDK’nın teşvikleriyle lisans alan kurumların<br />
sayısı hızla artıyor. Lisans başvurumuzun<br />
olumlu sonuçlanmasıyla birlikte bizde “Solarşarj”<br />
markamız ile biz de elektrikli araç şarj istasyonu<br />
kurulum hizmetimizi, lisanslı bir operatör<br />
olarak elektrikli araç şarj noktalarının<br />
artması için en iyi ekipmanlarla en doğru çözümü<br />
sağlamak üzere hizmet vereceğiz” dedi.<br />
“Solarşarj, Solarbatarya,<br />
Solarçatı”<br />
Elektrikli araç şarj istasyonlarının enerji şebekesine<br />
etkilerinin minimize edilebilmesi için,<br />
elektrikli araç şarj istasyonunda kullanılan<br />
elektriğin yenilenebilir enerjiden üretilmesinin<br />
önemine dikkat çeken Utku Korkmaz, “Çevreci<br />
olarak ön plana çıkan elektrikli araçların<br />
şarjında kullanılan elektriğin üretim yöntemi<br />
de aynı şekilde karbon ayak izinin takibinde<br />
büyük önem arz etmekte. Birçok elektrikli<br />
aracın aynı anda veya öngörülemeyen zaman<br />
dilimlerinde şarj olması elektrik arz ve talebinde<br />
çok büyük farklara neden olmakta. Şebeke<br />
dengesinin sağlanabilmesi için Solarşarj operasyonunda<br />
Solarçatı ve Solarbatarya sistemlerinin<br />
bir arada kullanılması büyük önem arz<br />
edecek” diye konuştu.<br />
Coinoxs, 2022’de 4 Milyon TL Değerinde<br />
Kripto Para Kurtardı!<br />
28<br />
Blockchain ekosisteminde geliştirdiği ürün ve<br />
hizmetlerle tanınan Coinoxs, ekosistemdeki<br />
paydaşlara alternatif çözümler getiriyor. Bu<br />
kapsamda Coinoxs tarafından hizmete sunulan<br />
OxsFix ile blockchain üzerinde işlem yapan<br />
kullanıcılara çeşitli avantajlar ve ayrıcalıklar<br />
sunuluyor. Böylece hatalı işlem yapan veya işlemleri<br />
askıda kalan kullanıcıların muhtemel<br />
kayıplarının da önüne geçiliyor. Özellikle son<br />
dönemde sektördeki soğuk cüzdan kullanıcılarının<br />
yaptığı hatalar sebebiyle ciddi mali kayıplar<br />
yaşanabiliyor. Bu kayıpların önüne geçilmesi<br />
adına yeni hizmet ve uygulamaların geliştirilmesi<br />
büyük önem taşıyor. Coinoxs tarafından<br />
açıklanan veriye göre OxsFix sayesinde yalnızca<br />
2022’de toplamda 4 milyon TL değerinde kripto<br />
para kurtarıldı.<br />
Blockchain ekosistemi atılan yeni adımlarla<br />
gelişmeye devam ediyor. Bu süreçte mağduriyetlerin<br />
yaşanmaması adına yenilikçi çözümler<br />
sunan hizmet ve uygulamaların geliştirilmesi<br />
sektördeki muhtemel riskleri de önlüyor. OxsFix<br />
hizmeti hem muhtemel para kayıpların önüne<br />
geçilmesi hem de blockchain hakkındaki soruların<br />
cevaplanmasında kullanıcılara önemli<br />
kolaylıklar sağlıyor. Müşteriler belirli hizmet<br />
bedeli karşılığından birçok sorunun cevabına<br />
ulaşıyor, sorunlarına çözüm bulabiliyor.<br />
Blockchain tabanlı ürün ve hizmetleriyle öne çıkan Coinoxs,<br />
OxsFix hizmetiyle blockchain işlemlerinde yaşanan<br />
sorunlara çözüm getiriyor. Bu kapsamda 2022’de hatalı<br />
veya askıda kalan işlemler sebebiyle kaybolması muhtemel<br />
toplamda 4 milyon TL değerinde kripto para kurtarıldı…<br />
OxsFix hizmetiyle ilgili görüşlerini paylaşan<br />
Coinoxs Kurucusu Can Azizoğlu, geliştirdikleri<br />
hizmetlerle blockchain tabanlı teknolojilerin geliştirilmesi<br />
ve yaygınlaştırılması adına çalışmalar<br />
yürüttüklerine dikkat çekti.<br />
“Hatalı işlemlerden kaynaklı<br />
milyonlarca TL’lik kripto parayı<br />
kurtarıyoruz”<br />
OxsFix hizmetinden faydalanan birçok kişinin<br />
sorunlarına çözüm bulduklarını ve ciddi kayıpların<br />
önüne geçtiklerini belirten Can Azizoğlu<br />
şunları kaydetti: “Coinoxs olarak, blockchain<br />
tabanlı teknolojilerin kullanım alanlarının her<br />
geçen gün genişlediğini görüyoruz. Bu kapsamda<br />
yeni teknolojilerin ekosisteme dahil edilmesini<br />
ve kullanıcılarının adaptasyon süreçlerinin<br />
hızlandırılmasını da oldukça önemsiyoruz.<br />
Müşterilerimize sunduğumuz OxsFix hizmeti<br />
ile yalnızca 2022 yılında hatalı işlemlerden kaynaklanan<br />
mağduriyetlerin önüne geçerek 4 milyon<br />
TL değerinde kripto para kurtardık. Ayrıca,<br />
yine bu süreçte profesyonel ekibimizle müşterilerimizin<br />
cevap aradığı sorulara çözümler bulmaya<br />
devam ettik. Önümüzdeki dönemde de<br />
yeni hizmet ve ürünlerle blockchain dünyasını<br />
bir ileri seviyeye taşımak adına çaba göstermeye<br />
devam edeceğiz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Nokia Türkiye Ülke Müdürü Erensoy Bilgin oldu<br />
Nokia, Erensoy Bilgin’i<br />
Türkiye Ülke Müdürü<br />
olarak atadığını duyurdu.<br />
Bilgin, bu görevinde<br />
Nokia’nın Türkiye’deki<br />
operasyonlarını yönetecek<br />
ve Nokia’nın Türkiye’deki<br />
konumunu daha<br />
da güçlendirmeyi amaçlayan<br />
stratejinin uygulanmasından sorumlu<br />
olacak.<br />
Bilgin, 23 yılı telekom endüstrisindeki ileri gelen<br />
Türk şirketleri ve uluslararası şirketlerde<br />
olmak üzere, 27 yılı aşkın pazar ve müşteri deneyimini<br />
Nokia’ya taşıyor.<br />
Bilgin, Türkiye Ülke Müdürü olarak Nokia’nın<br />
ülkedeki stratejik girişimlerine liderlik edecek.<br />
Nokia’yı telekomünikasyon sektörü kuruluşları,<br />
devlet ve düzenleyici kurumlar nezdinde<br />
temsil edecek ve Nokia’nın Türkiye’deki ülke<br />
stratejisinin yürütülmesine liderlik edecek.<br />
Nokia’nın Türkiye’deki müşterileriyle işlerini<br />
daha da büyütmeye ve bu pazarda yeni iş fırsatları<br />
yaratmaya odaklanacak.<br />
Bilgin’i bu görevde görmekten büyük bir memnuniyet<br />
duyduğunu belirten Nokia Türkiye ve<br />
Orta Asya Başkan Yardımcısı Demetrio Russo:<br />
Nokia, Erensoy Bilgin’i Türkiye Ülke Müdürü olarak atadığını<br />
duyurdu. Bilgin, bu görevinde Nokia’nın Türkiye’deki<br />
operasyonlarını yönetecek ve Nokia’nın Türkiye’deki<br />
konumunu daha da güçlendirmeyi amaçlayan stratejinin<br />
uygulanmasından sorumlu olacak…<br />
“Bilgin, Türkiye telekomünikasyon sektöründeki<br />
kapsamlı bilgi birikimi ve deneyimi sayesinde<br />
Nokia’nın ülkedeki işlerini ve ekibini<br />
daha da güçlendirmede önemli bir rol oynayacak.<br />
Türkiye, Nokia için stratejik bir pazar.<br />
Bilgin’e bu yeni görevinde başarılar diliyorum.”<br />
dedi.<br />
Nokia Türkiye Ülke Müdürü Erensoy Bilgin ise:<br />
“Bu pazardaki bilgi birikimim ve deneyimlerimden<br />
yararlanarak Nokia’nın Türkiye’deki<br />
konumunu daha da güçlendirme fırsatı kazandığım<br />
için son derece mutluyum. Ekibimle<br />
birlikte Türkiye’deki işlerimizi büyütmeyi hedefleyeceğiz.”<br />
dedi.<br />
Erensoy Bilgin bu görevi, Nokia’nın Endonezya<br />
Başkan Yardımcısı olarak yeni bir görev üstlenen<br />
Özgür Erzincan’dan devralacak.<br />
Uludağ Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme<br />
Mühendisliği Bölümü mezunu olan Erensoy<br />
Bilgin, Nokia’ya katılmadan önce Türkiye’de<br />
ve yurt dışında telekomünikasyon sektöründe<br />
çeşitli görevlerde bulundu. Ocak 2011’de Türkiye’deki<br />
IRIS servis şirketinin Nokia tarafından<br />
satın alınmasının ardından Nokia’ya katıldı<br />
ve 2018 yılına kadar İRİS Telekomünikasyon<br />
A.Ş.’nin genel müdürlüğünü üstlendi. Ardından<br />
Aralık 2021’e kadar Nokia Mobil Şebekeler<br />
İş Grubu’nda Orta ve Doğu Avrupa ve Orta<br />
Asya Bölgesi Servis ve Satış Sonrası Hizmetler<br />
Direktörü olarak görev yapan Bilgin, Türkiye<br />
Ülke Müdürü olarak atanmadan önce son olarak<br />
Nokia Mobil Şebekeler İş Grubu Türkiye,<br />
Ukrayna ve Orta Asya Bölge Direktörü olarak<br />
görev yaptı.<br />
Sektör Market<br />
Lojistik Sektörünün ilk Yapay<br />
Zekâ Destekli WMS Yazılımı<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Türkiye’nin önde gelen lojistik<br />
şirketlerinden Sertrans Logistics,<br />
sektörde bir ilki daha<br />
gerçekleştirerek, ilk yapay<br />
zekâ destekli WMS yazılımı<br />
“Akıl İşi”ni müşterilerinin<br />
hizmetine sundu. Yeni yazılım<br />
sayesinde ürün toplama<br />
sürecinde en kısa mesafe<br />
yapay zekâ tarafından belirleniyor ve bu sayede<br />
sipariş edilen ürün en kısa sürede paketleme<br />
sürecine giriyor. Akıl İşi aynı zamanda ERP<br />
sistemleriyle, e-fatura entegratörleriyle, e-ticaret<br />
platformlarıyla kolayca entegre olabiliyor. Akıl<br />
İşi, firmaların kullanımına sunduğu arayüzlerle;<br />
stok ve siparişlerin grafik destekli raporlarla<br />
takibini mümkün kılıyor, verilen e-ticaret lojistiği<br />
hizmet performansının da firmalar tarafından<br />
izlenebilmesini sağlıyor.<br />
Sertrans Logistics, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na akredite<br />
Ar-Ge merkezi tarafından geliştirilen lojistik sektörünün<br />
ilk yapay zekâ destekli WMS yazılımını müşterilerinin hizmetine<br />
sundu. “Akıl İşi” ile firmalar en temel beklentileri olan<br />
operasyonel verimliliğe, tüketiciler ise hıza kavuşacak…<br />
Sektörümüzün sayılı Ar-Ge<br />
merkezinden birine sahibiz<br />
Satıcı tarafında operasyonel verimliliğin, alıcı<br />
tarafında ise hızın en temel beklenti olduğu<br />
günümüz e-ticaret dünyasında, sektörün yapay<br />
zekâ destekli ilk WMS yazılımı olan Akıl<br />
İşi’nin çok önemli bir görevi üstleneceğini belirten<br />
Sertrans Logistics Yönetim Kurulu üyesi<br />
Batuhan Keleş şunları dile getirdi: “Akıl İşi’nin<br />
şirketimizin kendi iç yazılımı olması övünç<br />
kaynağımız. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na<br />
akredite, sektörümüzün sayılı Ar-Ge merkezinden<br />
birine sahibiz. Birçok noktada ihtiyaç duyduğumuz<br />
çözümleri kendi içimizde geliştirme<br />
imkânımız var. E-ticaret lojistiği alanında ihtiyaç<br />
duyduğumuz önemli bir çözümü de Ar-Ge<br />
ekibimiz kısa bir süre önce müşterilerimizin<br />
hizmetine sundu. ‘Akıl İşi’ olarak adlandırdığımız<br />
bu yazılım sayesinde ürün toplama sürecinde<br />
en kısa mesafe yapay zekâ tarafından belirleniyor<br />
ve bu sayede sipariş edilen ürün en kısa<br />
sürede paketleme sürecine sokuluyor. Ayrıca gerek<br />
ERP sistemleri, gerek e-fatura entegratörleri,<br />
gerek e-ticaret platformlarıyla kolayca entegre<br />
olabilen Akıl İşi, en büyüğünden en küçüğüne<br />
e-ticaret pazarında yer alan tüm firmalara hizmet<br />
verebilir noktada.”<br />
Hata kabul etmeyecek bir<br />
süreçten geçiyoruz<br />
Pandeminin etkisiyle ortaya çıkan e-ticaret<br />
oranlarındaki büyüme etkilerinin hâlâ devam<br />
ettiğini ve geçtiğimiz yıla göre e-ticaret<br />
operasyonlarında ciddi bir artışın söz<br />
konusu olduğunu dile getiren Keleş, “Bunun<br />
yansımalarını e-ticaret operasyonlarındaki<br />
ürün çıkış sayılarında çok net görüyoruz.<br />
E-ticarette toplam hacmin neredeyse üçte ikisi<br />
yılın son çeyreğinde yaşanıyor. Bu noktada yılın<br />
en yoğun döneminden geçiyoruz ve operasyonel<br />
süreçlerde hata kabul edilmeyecek bir süreç<br />
söz konusu. Bu süreci yönetebilmek ciddi bir<br />
tecrübe gerektirdiği gibi, sağlam bir teknolojik<br />
altyapıya da ihtiyacınız var. Ar-Ge ekibimizin<br />
geliştirdiği yazılım bu anlamda çok önemli.<br />
Bu tür teknolojik altyapıların gelişiminin,<br />
önümüzdeki dönemde ülkemizin e-ticaret<br />
pazarındaki büyümesinde tetikleyici unsur<br />
olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.<br />
29
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
<strong>2023</strong>, Siber Güvenlikte iç tehditlere<br />
dikkat edilmesi gereken bir yıl olacak<br />
Yapay zeka, otomasyon ve makine öğrenmesi gibi<br />
teknolojilerin yaygınlaşması, dijitalleşmenin ivme kazanmasıyla<br />
birleşince, siber güvenlik işletmeler için<br />
daha büyük bir öncelik haline geldi. Araştırmalar, fidye<br />
yazılımlarının sebep olduğu güvenlik ihlallerinin payının<br />
2022’de yüzde 41 arttığını gösterdi…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Dijitalleşmenin iş dünyasının her kademesine<br />
yayılması ve pek çok iş sürecinin<br />
dijital ortamda, bulut platformlardan<br />
yürütülebilir hale gelmesi, siber güvenlik<br />
zafiyetlerindeki artışı da beraberinde getirdi.<br />
Bir yandan tehdit yüzeyleri büyürken,<br />
öte yandan saldırı biçimleri daha<br />
karmaşık ve zor tespit edilir hale geldi.<br />
Veri ihlallerinin maliyetlerine ilişkin bir<br />
raporda fidye yazılımlarının neden olduğu<br />
ihlallerin payının 2022’de yüzde 41<br />
arttığı, fidye yazılımı kaynaklı bir ihlalin<br />
tespitinin de 49 gün daha uzun sürdüğü<br />
ortaya kondu. 2017’de işletmelere bilgi<br />
güvenliği konusunda danışmanlık, servis<br />
ve destek hizmetleri vermek amacıyla<br />
kurulan Infinitum<strong>IT</strong>, şirket çapında gerçekleştirdiği<br />
2022-<strong>2023</strong> Yıl Sonu Vizyon<br />
Toplantısı’nda <strong>2023</strong> siber güvenlik trendlerini<br />
değerlendirdi.<br />
<strong>2023</strong>’te siber güvenliğe dört temel başlığın<br />
şekil vereceğini vurgulayan Infinitum<strong>IT</strong><br />
Kurucusu Gökhan Yüceler, “Şirket<br />
ağına erişmeye yetkili çalışanlar, yani iç<br />
tehditlerin yanı sıra saldırı yüzeyi olarak<br />
ifade edilen kurumsal ayak izleri,<br />
farklı envanter türleri üzerinden gelecek<br />
tehditler ve bulut bilişim kaynaklı<br />
tehditler <strong>2023</strong>’te sıkça konuşulacak”<br />
dedi.<br />
kaynaklı tehditlerin maliyeti artarken,<br />
tespit edilmesi de güçleşiyor. Uzaktan<br />
güvenli erişim için sanal özel ağ (VPN)<br />
teknolojileri kullanılsa da, siber saldırganların<br />
kullandıkları teknolojiler, savunmacı<br />
önlemlere karşı geliştirdikleri<br />
proaktif saldırı yöntemleri çeşitleniyor.<br />
Bu durumda işletmelerin ağ güvenliklerini<br />
düzenli testlerle sınaması, çalışan<br />
farkındalığına önem vermesi ve siber<br />
güvenlik yatırımlarının işlevselliğini ölçmesi<br />
gerekiyor. Infinitum<strong>IT</strong> olarak bu<br />
noktada devreye giriyor ve işletmelere siber<br />
güvenlik yaklaşımlarını bir siber saldırgan<br />
gözüyle değerlendirebilme fırsatı<br />
sunuyoruz” ifadelerini kullandı.<br />
“Tam güvenlik için nitelikli<br />
personel, yeterli altyapı ve<br />
teknoloji yatırımı gerekiyor”<br />
2022’de yaşanan artışın fidye yazılımı<br />
saldırıları açısından <strong>2023</strong>’ün nasıl geçeceğine<br />
dair de ipuçları taşıdığını belirten<br />
Infinitum<strong>IT</strong> Kurucusu Gökhan<br />
Yüceler, değerlendirmelerini şu ifadelerle<br />
sonlandırdı: “Fidye yazılımı saldırıları<br />
sonucu yaşanan veri ihlallerinin ve dağıtılmış<br />
hizmet reddi (DDoS) saldırılarının<br />
<strong>2023</strong>’te de artacağını öngörüyoruz. Dijital<br />
izleri büyüyen işletmeler, saldırılara<br />
açık hale geliyor ve siber güvenlik danışmanlığı<br />
hizmeti liderlerin önemli bir<br />
ihtiyacına dönüşüyor. Zira işletmelerde<br />
tam güvenliği sağlayabilmek için nitelikli<br />
personel, yeterli altyapı ve teknoloji<br />
yatırımları ve süreçlerin uyumlu bir biçimde<br />
ilerlediği bir yapı gerekiyor. Zincirin<br />
bir halkasındaki zafiyet, bütünü etkileyecek,<br />
iş sürekliliğine zarar verebilecek<br />
nitelikte oluyor. Infinitum<strong>IT</strong> olarak sızma<br />
(penetrasyon) testleri, kırmızı takım<br />
/ mavi takım çalışmaları, kaynak kod<br />
analizi, siber tehdit istihbaratı, güvenlik<br />
bilgi ve olay yönetimi (SIEM) sıkılaştırma<br />
ve adli bilişim gibi hizmetlerimizle müşterilerin<br />
sistemlerindeki güvenlik açıklarını<br />
saldırganlardan önce tespit etme ve<br />
bu riskleri erkenden ortadan kaldırma<br />
olanağı sunuyoruz. Sürekli tehdit avcılığı<br />
(Continous Threat Hunting) olarak adlandırdığımız<br />
çözümümüzle yıllık planlamalar<br />
dahilinde müşterilerimizle uzun<br />
soluklu çözümler sunabiliyoruz. Farklı<br />
frekanslarda denetim ve iyileştirmelerle<br />
daha sıkı bir güvenlik süreci inşaa edebiliyoruz.<br />
Güvenliğin bir ürün veya hizmetin<br />
ötesinde, bir süreç olduğunu savunan<br />
yaklaşımımızla her ölçekten işletmenin<br />
siber güvenlikte yetkin, disiplinli, tutkulu<br />
ve kararlı bir iş ortağı oluyoruz.”<br />
30<br />
Siber güvenlik problemlerinin<br />
neredeyse tamamı insan<br />
hatalarından kaynaklanıyor<br />
Siber güvenlik problemlerinin hemen<br />
hepsinin (%95) insan hatalarından kaynaklandığını<br />
belirten Gökhan Yüceler,<br />
“İşgücünün uzaktan veya hibrit çalışma<br />
modellerini benimsemesi, iç tehditleri<br />
daha riskli hale getiriyor. 2022 boyunca<br />
kurum içi tehditlerin yeterince denetlenmediğini<br />
gözlemledik. <strong>2023</strong>, çalışan<br />
kaynaklı tehditlerin önlenebilmesi için<br />
tehdit istihbaratı hizmetlerine yönelik<br />
ihtiyacın artacağı bir yıl olacak. Çalışan
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Ali İlker Yüceer<br />
Artırılmış gerçeklik (AR), genel olarak,<br />
kullanıcılara günlük faaliyetlerine<br />
yardımcı olacak yeni ve geliştirilmiş<br />
bir deneyim sağlamak için sanal<br />
bilgileri mevcut ortamın üzerine yerleştiren<br />
bir teknolojidir. Bununla birlikte<br />
AR, yalnızca sanal görüntülerin<br />
üst üste bindirilmesi yerine insanın<br />
beş duyusunun tümünü geliştirmek<br />
için de kullanılabilir.<br />
İşitme ve görme duyularımızı<br />
kullandığımız bu teknolojilerde, tat<br />
ve koku da aldığımızı hayal edin.<br />
Muazzam deneyimler elde edebiliriz.<br />
İnsanın sahip olduğu beş duyusunu<br />
kopyalayıp cep telefonuna sığdırmaya<br />
yönelik çalışmalar sürüyor. Görmeyi<br />
fotoğraf özelliği, duymayı mikrofon<br />
ve dokunmayı da ekran üzerinden<br />
dijitalleştiren şirketler koku ve tat<br />
alma özelliğini dijitalleştirmek için<br />
çalışıyorlar.<br />
Koku alma duyusunun, kimyasal bir<br />
duyu olduğunu hepimiz biliyoruz.<br />
Binlerce farklı kokuyu algılamak için<br />
nöron sistemi kullanılmaktadır. Bu<br />
teknolojiler, yeni algısal deneyimler<br />
geliştirmek için geçmiş algısal stilleri<br />
ve alışkanlıkları yeniden işleyerek tat<br />
ve koku eşiklerini yapılandırarak değiştirmesi<br />
hedeflemektedir.<br />
Yakın gelecekte en popüler trend duyuların<br />
interneti olacak. Gerçeklikle<br />
neredeyse aynı çoklu duyusal deneyimlerin<br />
yaşanacağı öngörülüyor.<br />
Duyuların dijitalleşmesinde önceliği<br />
görme ve işitme duyularımız almıştı.<br />
Kameralarla dijitalleşen görme<br />
duyumuz, mikrofon ve hoparlörlerle<br />
dijitalleşen işitme duyumuz, her geçen<br />
gün bir yeni gelişmeyle daha da<br />
şekilleniyor.<br />
Artık artırılmış gerçeklik ve sanal<br />
gerçeklik çeşitli teknolojik araçlarla<br />
hayatımıza girmeyi başardı. Gözlükler<br />
aracılığıyla ya da akıllı cihazlarımızla<br />
bulunduğumuz konumdan<br />
uzaklaşarak sanal bir gerçekliği deneyimleyebilir<br />
hale geldik.<br />
Bütün bu gelişmelerin yanı sıra, bir<br />
parfümün ya da ormanın kokusunu,<br />
bir yemeğin ya da meyvenin tadını<br />
alabileceğimiz teknolojileri bugüne<br />
kadar deneyimleyememiştik. Çünkü<br />
ses ve ışık dalga boylarının dijital ortama<br />
aktarılması diğer duyularımıza<br />
nazaran daha kolay yapılabiliyordu.<br />
Ancak son yıllarda elde edilen gelişmeler<br />
bunun da mümkün olabileceğini<br />
düşündürmeye başladı. Koku<br />
ve tat alma duyularının da dijital<br />
olarak algılanabilmesi çok da uzak<br />
gözükmüyor.<br />
AR ve VR<br />
Teknolojileriyle<br />
Dijital tat ve koku<br />
alabilecek miyiz?<br />
Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojisi hızla gelişmeye devam ediyor.<br />
Dijital teknolojilerin günlük hayatımızdaki yeri sağlamlaşırken, sınırları da hayal gücümüzü<br />
zorlamaya devam ediyor.<br />
Tat alma deneyimsel çalışmalarında<br />
henüz bir elmanın tadını, etin tadını<br />
ya da dondurmanın tadını algılayamıyor<br />
ancak tat almanın dört ana bileşeni<br />
olan tatlı, tuzlu, ekşi ve acı hissi<br />
sinir ucuna dokunan gümüş elektrona<br />
yolladığı sinyallerle beyne iletilebiliyor.<br />
Bu teknolojinin özellikle sağlık<br />
sektöründe faydalı olacağını düşünüyorum.<br />
Örneğin, bir şeker hastasının<br />
kan şekeri seviyesine zarar vermeden<br />
şekeri tatması mümkün hale gelebilir.<br />
Koku ve tat tercihleri bir insanı tanımlamamıza<br />
destek olan özelliklerin<br />
başında geliyor. Bu tercihlerin<br />
bilinmesi ve kişiyle eşleştirilmesi ise<br />
insanların dijital dünyada oluşturulmaya<br />
çalışılan dijital profillerinin en<br />
önemli parçalarından biri olacağını<br />
öngörüyorum. Bu verilerin pazarlanması<br />
ise sağlayacağı faydalar yanında<br />
çok ciddi güvenlik sorunlarını da<br />
beraberinde getirecektir. Uç bir örnek<br />
olarak; kimyasal bir saldırının dijital<br />
ortamdan yapılabilmesini verebiliriz.<br />
Bu teknolojiler planlandığı gibi gündelik<br />
hayatımıza geçerse, kızarmış<br />
köfte kokusundan lezzetli bir çileğin<br />
tadına kadar akla gelen her koku ve<br />
tat kopyalanıp aynı ses ve fotoğraflarda<br />
olduğu gibi sanal hayatın bir<br />
parçası haline gelebilir. Diğer yandan<br />
yapılan araştırmalar, koku duyusuna<br />
yönelik hazırlanacak yeni nesil reklamların<br />
dünya çapında milyar dolarlık<br />
yepyeni bir sektör oluşturacağını<br />
gösteriyor.<br />
Bu teknolojinin kullanılabilir düzeyde<br />
hayata geçmesi belki zaman alabilir,<br />
fakat şimdiden oluşacak fırsatları<br />
öngörerek aksiyon almak, ileride büyük<br />
kazançlar elde edilmesini sağlayacaktır.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
31
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
HP, CES <strong>2023</strong>’te hibrit yaşam ve oyun<br />
deneyimi için yeni ürün ve çözümlerini duyurdu<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
32<br />
Sürdürülebilirlik için tasarlanan güçlü yeni ürün grubu, kullanıcıların<br />
sorunsuz ve güvenli bir şekilde katkıda bulunmalarını,<br />
işbirliği yapmalarını ve bağlantı kurmalarını sağlıyor. İster ev<br />
ile ofis arasında gidip gelen ister belirli bir ofisi olmayıp hareket<br />
halinde bir serbest çalışan olun, HP, genişletilmiş HP Dragonfly<br />
portföyü kapsamında hibrit yaşam tarzına ve herkesin çalışma<br />
stiline uyacak mükemmel bir çözümler sunuyor…<br />
HP, CES <strong>2023</strong>’te, günümüzün dijital dünyasında<br />
herkesin başarılı olabilmesi amacıyla<br />
hibrit deneyimlere taze bir enerji<br />
vermek üzere tasarlanmış yeni ürün ve<br />
çözümlerini duyurdu.<br />
Dragonfly Pro Chromebook, sürekli internete<br />
bağlı olan, üstün özelliklere ve tasarıma<br />
sahip kullanımı kolay bir cihaz isteyen<br />
ve gittikleri her yerde çeşitli içerikler tüketen<br />
kişiler için tasarlandı. Bu 14 inçlik cihaz,<br />
kapaklı bir Chromebook’ta dünyanın<br />
ilk 8 MP kullanıcıya dönük kamerası ve<br />
bir Chromebook’ta dünyanın en parlak<br />
dokunmatik ekranı ile içeriğinizin<br />
karanlık bir odada veya güneşli bir günde<br />
en iyi şekilde görünmesi için çalışıyor.<br />
Ayrıca hızlı performans, bağlantı ve şarj<br />
için Intel® Evo onaylı ve telefonunuz ile<br />
cihazınız arasında sorunsuz eşleştirme<br />
sağlıyor.<br />
Yeni HP Dragonfly Pro, şirketin gerçek<br />
dünyadaki üretkenlik senaryolarında performansı<br />
optimize eden uyarlanabilir platform<br />
yönetimi çerçevesi kullanan AMD<br />
ile birlikte tasarlandı. Bu aynı zamanda,<br />
cihazın dört kısayol tuşundan biri aracılığıyla<br />
doğrudan HP 7/24 canlı konsiyerj<br />
desteğine tek dokunuşla erişim özelliğine<br />
sahip ilk HP cihazı. Kontrol Merkezi kısayol<br />
tuşu cihazın en yaygın ayarlarına hızlı<br />
erişim sağlarken, kamera kısayol tuşu ile<br />
kullanıcılar kamera ayarlarını kolayca yapabiliyorlar.<br />
HP Presence ile geliştirilen HP Dragonfly<br />
G4, HP EliteBook 1040 G10 ve HP Elite<br />
x360 1040 G10, hibrit çalışmaya taze bir<br />
enerji kazandırmak için yeni sezgisel video<br />
konferans yenilikleriyle daha anlamlı işbirliği<br />
deneyimleri sunuyor. Buna dahil olan<br />
özellikler ise şöyle:<br />
• Çoklu Kamera Deneyimi, kullanıcıların<br />
yüzlerini, nesneleri veya beyaz tahtayı aynı<br />
anda, resim içinde resim olarak veya yan<br />
yana kolayca gösterebilmeleri için çift video<br />
akışını ve kamera değiştirmeyi destekliyor.<br />
Yeni ticari bilgisayarlar, iki kameranın aynı<br />
anda kullanımını destekleyen dünyanın<br />
ilk iş dizüstü bilgisayarları.<br />
• Otomatik Kamera Seçimi, izleyicilerin<br />
göz temasını kesmeden katılımını sağlamak<br />
için kullanıcının hangi kameraya<br />
baktığını algılamak üzere akıllı yüz izleme<br />
özelliğini kullanıyor.<br />
• HP Keystone Correction, kamera beslemesindeki<br />
görüntüleri tek bir tıklamayla<br />
otomatik olarak kırpıp düzleştirerek beyaz<br />
tahta veya fiziksel bir belgeyi paylaşmayı<br />
kolaylaştırıyor.<br />
• HP Be Right Back20, kullanıcıların ara<br />
vermek istediklerinde toplantılarını bölmeden<br />
video akışlarını hareketsiz bir görüntüyle<br />
değiştirmelerini sağlıyor.<br />
Kullanıcılar gün boyunca hareket ettikçe,<br />
yeni özellikler performans ve güç tüketimini<br />
akıllıca optimize etmeye yardımcı<br />
oluyor:<br />
• Intelligent Hibernate PC kullanım modellerini<br />
öğreniyor, böylece cihaz iş gününün<br />
sonunda pil kullanımını en aza indirmek<br />
için otomatik olarak hazırda bekleme<br />
moduna geçiyor. Zaman içinde bilgisayar,<br />
kullanıcının ertesi gün cihazı ne zaman<br />
kullanacağını tahmin edebiliyor ve anında<br />
açılma deneyimi için modern bekleme moduna<br />
geçebiliyor.<br />
• Smart Sense, bilgisayar kullanım modellerini<br />
öğrenmek ve bunlara uyum sağlamak<br />
için yapay zekayı kullanarak bilgisayarın<br />
termal performansını optimize<br />
ediyor. Sonuç olarak daha sessiz ve daha<br />
serin bir dizüstü bilgisayar elde ediliyor.<br />
Çalışması çok rahat olan bu bilgisayar, işlerin<br />
yapılması için gereken gücü sağlamaya<br />
devam ediyor.<br />
En yeni HP Dragonfly ve Elite 1000 Serisi<br />
bilgisayarlar, koruyucu kasalarında yüzde<br />
90 geri dönüştürülmüş magnezyum, hoparlör<br />
muhafazasında yüzde 5 okyanusa<br />
gitmekte olanplastik ve CO2 emisyonlarını<br />
azaltmaya yardımcı olmak için kullanılmış<br />
yemeklik yağ gibi bio-döngüsel içerik<br />
içeriyor. Cihazların tüm dış ambalajları<br />
yüzde 100 sürdürülebilir kaynaklı ve 23<br />
ülkede EPEAT® Gold Tescilli. Ayrıca ENER-<br />
GY STAR® ve TCO Sertifikalı.<br />
Çapraz olarak 21,5 ila 44,5 inç arasında<br />
değişen ekran boyutlarıyla HP E-Serisi<br />
G5 Monitörler, şık ve zarif tasarımlarıyla<br />
ev veya ofislere sorunsuz bir şekilde<br />
uyum sağlıyor. Seri, belirli modellerde 4K<br />
çözünürlük, kavisli ve ultra geniş ekranlar,<br />
yüzde 99 sRGB ve uyumlu aksesuarlarla<br />
hibrit çalışanların odaklanmasına ve bağlantıda<br />
kalmasına yardımcı olmak için çeşitli<br />
seçenekler sunuyor. Kullanıcılar, mavi<br />
ışığa maruz kalmayı azaltan HP Eye Ease<br />
ile rahatça çalışabiliyor ve Ortam Işığı Sensörü<br />
ekran parlaklığını otomatik olarak<br />
ayarlıyor. HP E45c G5 Monitör, daha sürükleyici<br />
bir deneyim için dünyanın ilk 45<br />
inç süper ultra geniş çift QHD kavisli monitörü<br />
olarak ön plana çıkıyor. Yeni Sanal<br />
Çift Ekran özelliği ile iki adet 24 inç QHD<br />
monitörü tek bir 44,5 inç diyagonal monitörle<br />
değiştirilebiliyor. Bu serideki tüm<br />
monitörlerde kahve telvesi ve geri dönüştürülmüş<br />
alüminyum gibi yüzde 90 geri<br />
dönüştürülmüş ve yenilenebilir malzemeler<br />
kullanıldı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Uzaktan teknik destekte dijital dönem<br />
Pandemi sonrası yeni dünya düzeninde<br />
birçok sektör kabuk değiştirdi. İvme kazanan<br />
dijitalleşme süreci, uzaktan çalışma gibi birçok<br />
iş modelinin yeniden tanımlanmasını da<br />
beraberinde getirdi. Çalışanlar da hem yazılım<br />
hem de donanım konusunda alması gereken<br />
teknik desteği uzaktan edinmeye başladı.<br />
Türkiye’nin dijital müşteri deneyimi merkezi<br />
Turkcell Global Bilgi, uzaktan teknik destek<br />
konusunda sağladığı yenilikçi ‘Dijital Yardım<br />
Masası’ hizmetiyle telekomünikasyondan sigortaya,<br />
perakendeden e-ticarete kadar geniş<br />
bir alanda uçtan uca çözüm sunuyor.<br />
Yapay zeka Dijital Yardım<br />
Masası’nda da devrede<br />
Yazılı ve sesli kanallardan ulaşılabilen Dijital<br />
Yardım Masası, yapay zekayla da etkileşim<br />
içinde çalışıyor. Robot yazışma uygulaması sayesinde<br />
yazışma analiz ediliyor ve otomasyon<br />
üzerinden uygulamalara bağlanılarak insan<br />
eforu gerektirmeyen bir süreç yönetiliyor. Ayrıca<br />
dinleme özelliğine sahip ‘speech to text’<br />
teknolojisi ile telefon yoluyla sisteme ulaşan<br />
kullanıcıyı, ilgili uygulamalara bağlayarak sorunu<br />
çözüyor.<br />
“Dijital Yardım Masası’nın<br />
tercih edilmesinde yüzde 133<br />
artış oldu”<br />
Pandemiyle birlikte birçok sektörün dönüşüme<br />
Türkiye’nin dijital müşteri deneyimi merkezi Turkcell Global<br />
Bilgi’nin sunduğu ‘Dijital Yardım Masası’, son kullanıcının<br />
yazılım veya donanım konularında ihtiyaç duyduğu<br />
teknik desteği uçtan uca uzaktan sağlıyor. Uzaktan çözüm<br />
modeli ve teknolojisi sayesinde toplam sorun çözme<br />
süresi kısalarak daha az kişiyle sürece müdahale ediliyor<br />
ve böylece yılda yüzde 30’a varan verimlilik sağlanıyor…<br />
uğradığını, bunlardan birinin de uzaktan teknik<br />
destek hizmeti olduğunu belirten Turkcell Global<br />
Bilgi Teknolojik Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı<br />
Cengiz Arslan, “Artan kira ve ofis maliyetleri<br />
sebebiyle; uzaktan yazılım veya donanım<br />
desteği gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor.<br />
Diğer yandan cihazlardaki sorunu kısa sürede<br />
çözüp işe geri dönebilmek de performans kaybının<br />
önüne geçiyor. Son yıllarda etkisini yakından<br />
hissettiğimiz tüm bu dinamikler, Dijital Yardım<br />
Masası’nın tercih edilmesinde yüzde 133 oranında<br />
artışa neden oldu” dedi.<br />
“Müşterilerin ve çalışanların<br />
memnuniyeti yüzde 90’a<br />
ulaşıyor”<br />
Dijital Yardım Masası’nın sunduğu olanaklar<br />
hakkında değerlendirme yapan Cengiz Arslan,<br />
“Dijital Yardım Masası’yla çalışanların bilgisayarlarında<br />
yaşadıkları yazılım bazlı sorunlara<br />
uzaktan bağlanıyoruz veya donanım sorunlarına<br />
yerinde destek veriyoruz. Uzaktan çözüm<br />
teknolojisi sayesinde toplam çözüm bulma süresi<br />
kısalıyor, daha az kişiyle çözüme müdahale<br />
ediliyor ve böylelikle yılda yüzde 30’a varan verimlilik<br />
sağlıyoruz. Bunların sonucunda müşterilerin<br />
ve çalışanların memnuniyeti de yüzde<br />
90’a kadar ulaşıyor” dedi.<br />
Yurt dışında da yerinde destek<br />
hizmeti<br />
Dijital Yardım Masası’nda sesli yanıt sistemi<br />
(IVR) robotunun da rol oynadığını vurgulayan<br />
Arslan, şöyle devam etti: “Bu teknolojinin önleyici<br />
bir özelliği de bulunuyor. Şöyle ki; kullanıcının<br />
cihazına önceden kurulan otomasyon<br />
yazılım, sorunu kullanıcıdan daha önce görebiliyor<br />
ve problem henüz kullanıcı tarafından<br />
hissedilmeden çözüme kavuşturuluyor. Mobil<br />
cihaz desteği de sunduğumuz Dijital Yardım<br />
Masası ile sadece Türkiye’de değil yurt dışında<br />
da yerinde destek hizmeti verebiliyoruz.”<br />
Arslan, pandeminin etkisi ve sonuçları hakkında<br />
ise şunları belirtti: “Salgın öncesinde<br />
odağımıza aldığımız ve ciddi mesafe kat ettiğimiz<br />
dijitalleşme hedefi, teknolojiye rakiplerimizden<br />
çok daha önce sahip olmamızı ve hızla<br />
adapte olmamızı sağladı. Yarattığımız müşteri<br />
memnuniyeti ve verimlilikle Türkiye’nin en<br />
büyük üretim ve teknoloji şirketlerinin Dijital<br />
Yardım Masası’yla buluşmasını sağladık. <strong>2023</strong><br />
yılında da şirketlerin dijital dönüşüm oranını<br />
arttırmasını öngörüyoruz. Çünkü kaynakların<br />
verimli kullanımı, teknoloji payının artırılmasıyla<br />
mümkün olacak.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Funvarse Games’e hisse bazlı yatırım<br />
Yatırım hedefini yüzde 80 oranında tamamlayan<br />
Funverse Games, hedefinin kalan<br />
kısmı için görüşmelere devam ediyor. Bu<br />
yatırım, firmanın geliştirdiği oyunların ve<br />
teknolojilerin geliştirilmesi ve pazarlanması<br />
için kullanılacak.<br />
Funverse Games CEO’su Tolga Öztürk konu<br />
ile alakalı şu sözleri söyledi: “<strong>2023</strong> yılının<br />
ilk yatırımlarından birini duyurmaktan dolayı<br />
çok mutluyuz. Bu sene globaldeki çok<br />
50+ kişilik ekibiyle mid-core PC, mobil ve konsol oyunları<br />
geliştiren Funverse Games, aralarında Weplay Ventures,<br />
Alfin VC, Yıldız Tekno GSYO, Mediterra Capital partneri<br />
Orhan Ayanlar, Astaş Holding Business Development<br />
Executive’i Burak Aşçı ve ismi açıklanmayan birkaç yatırımcıyı<br />
daha içeren yatırım grubu tarafından 6 milyon<br />
dolar değerleme ile hisse bazlı yatırım aldı…<br />
önemli yatırımcılara Türk oyun şirketlerinin<br />
ne kadar iyi işler yaptığını gösterdik ve<br />
göstermeye de devam ediyoruz. Blockchain<br />
ve oyun sektörleri Türkiye için büyük öneme<br />
sahip. Funverse’de biz bu teknolojileri<br />
üretme ve geliştirme aşamalarında ARGE<br />
faaliyetlerinde bulunuyoruz. <strong>Şubat</strong> ayından<br />
itibaren ürünlerimizle piyasaya çıkacağız ve<br />
<strong>2023</strong>’te Funverse’ten çok daha fazla haberler<br />
duyacaksınız.”<br />
Funverse Games, 2022’de LinkedIn’in derlediği<br />
Türkiye’deki En İyi Startup’lar listesinde<br />
3. sırada gösterilmişti. Firma şu anda blockchain<br />
entegrasyonu olan, MOBA ve Battle<br />
Royale türlerindeki Hit and Boom oyununu<br />
geliştirmektedir. Geçtiğimiz yıl Kapalı Alfa<br />
testlerine başlayan oyun, Açık Beta testlerine<br />
hazırlanmaktadır.<br />
33
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türkiye’nin ilk ve tek dijital<br />
stil danışmanı ‘Elsiva’<br />
LC Waikiki, herkesin stiline en uygun ürünleri yapay<br />
zeka teknolojisi ile lcwaikiki.com üzerinden bulabilmelerine<br />
imkan sunan Türkiye’nin ilk ve tek Dijital Stil<br />
Danışmanı Elsiva’yı tanıttı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Türkiye’nin lider moda perakende markası<br />
LC Waikiki, “İyi Giyinmek Herkesin<br />
Hakkı” misyonuyla modayı ve kaliteyi<br />
daha fazla kişiye sunmak için çalışmalarını<br />
sürdürüyor.<br />
Moda perakende alanında teknolojik ve<br />
dijital dönüşüme öncülük etmeyi sürdüren<br />
LC Waikiki bu doğrultuda, herkesin<br />
hayatını kolaylaştıran, teknoloji ve modayı<br />
bir arada sunan çözümler tasarlamaya<br />
devam ediyor. Şirket son olarak,<br />
müşterilerin stiline en uygun ürünleri<br />
lcwaikiki.com üzerinden bulabilmelerine<br />
imkan sunan yeni Dijital Stil Danışmanı<br />
Elsiva’yı tanıttı. Elsiva, stil ve danışmanlık<br />
hizmetini ücretsiz bir şekilde<br />
sağlarken, yapay zeka algoritması ile stil<br />
sahibi olmak isteyenlere kişiselleştirilmiş<br />
kombin ve ürün önerileri sunuyor.<br />
LC Waikiki’nin Dijital Stil<br />
Danışmanı Elsiva ile bugün ne<br />
giysem derdine son<br />
LC Waikiki’nin yeni Dijital Stil Danışmanı<br />
Elsiva, kullanıcıların kişiselleştirilmiş<br />
ürün ve kombinlere ulaşmasını sağlayan,<br />
öğrenen ve sürekli gelişen bir yapay<br />
zeka algoritmasına sahip. Bu algoritma;<br />
görsel tarama teknolojisiyle LC Waikiki<br />
kombinleri ve sosyal medyadaki trend<br />
kombinlerden oluşan ve sürekli genişleyen<br />
bir veri havuzundan besleniyor.<br />
Elsiva bir moda danışmanı gibi sorduğu<br />
sorularla kişiye özel kombin ve ürünler<br />
getirirken, kullanıcıların sevdikleri<br />
için de özel ve kişiselleştirilmiş öneriler<br />
bulmasını sağlayabiliyor. Elsiva kişinin<br />
tarzına en uygun, yeni gelen, indirime giren<br />
ürünleri aramasına gerek kalmadan<br />
kullanıcıya ulaştırmayı hedefliyor ve<br />
lcwaikiki.com üzerinden kıyafet tercih<br />
etmeyi, alışveriş yapmayı her aşamada<br />
kolaylaştıran özellikleriyle öne çıkıyor.<br />
“Artık, lcwaikiki.com’da<br />
alışveriş deneyimi çok daha<br />
kolay ve yenilikçi olacak”<br />
LC Waikiki E-ticaret Genel Müdürü<br />
Ömer Barbaros Yiş, Elsiva lansmanında<br />
yaptığı konuşmada şunları kaydetti:<br />
“LC Waikiki olarak, müşterilerimizin<br />
web sitemizi veya mobil uygulamamızı<br />
ziyaret ettiğinde modayla ilgili tüm<br />
ihtiyaçlarına tek adreste ulaşabilmelerini<br />
ve tüm beklentilerini karşılayabilmelerini<br />
hedefliyoruz. Bunun içinde<br />
teknolojik yeniliklerden yararlanmaya<br />
devam ediyoruz. Elsiva’nın çıkış noktası<br />
esasen hepimizin düşündüğü ‹Bugün<br />
ne giysem?›, ‹Tarzıma uygun ürünlere<br />
nasıl ulaşabilirim?› gibi sorulardı.<br />
Sitemizde bulunan binlerce ürün<br />
içinde müşterilerin kendi zevklerine<br />
ve tarzlarına uygun ürün/kombin<br />
bulmasının zorluğu, kendi içimizde<br />
de değerlendirdiğimiz bir konuydu. Bu<br />
kadar çok çeşit bulundururken neden<br />
kişiye özel ürün ve kombin önerisi<br />
yapmayalım ki? dedik ve yola koyulduk.<br />
LC Waikiki olarak, bir ilke daha<br />
imza atarak Elsiva’yı müşterilerimizle<br />
buluşturduk. Türkiye’nin ilk dijital stil<br />
danışmanı olan Elsiva, misafirlerimize<br />
son moda trendler ışığında stillerine<br />
uygun kombin önerileri sunacak. Anket<br />
yardımıyla kullanıcıların kendi stillerine<br />
özel sorular sorarak kullanıcının<br />
cevaplarına göre de kişiselleştirilmiş<br />
ürün ve kombin önerisinde bulunuyor.<br />
Böylece kullanıcı, binlerce ürün arasında<br />
dolaşıp zaman kaybetmiyor ve tarzına<br />
uygun ürünlere, üstelik indirime giren,<br />
yeni gelen kişiye özel ürünlere de çok<br />
hızlı ulaşabiliyor.<br />
“Geleceğin alışveriş<br />
trendlerini müşterilerimize<br />
sunuyoruz”<br />
E-ticarette kişiselleştirmeye yönelik<br />
Bedenimi Bul, Dijital Stil Danışmanı<br />
Elsiva gibi inovatif uygulamalarla geleceğin<br />
alışveriş trendlerini müşterilerine<br />
sunduklarını belirten Yiş, “Yenilik ve ilkleri<br />
hayata geçirmenin marka değerimiz<br />
için çok önemli olduğunu biliyoruz. Bunun<br />
için de teknolojik yenilikleri yakından<br />
takip ederek sistemlerimize entegre<br />
ediyor, birçok yeni projeyi müşterilerimizle<br />
buluşturmak için çalışıyoruz. Ayrıca,<br />
‘Sana özel’ özelliği ile tamamen kullanıcılara<br />
özel kişiselleştirilmiş lcwaikiki.<br />
com sayfası da geliştirilmeye devam ediyor.<br />
Müşterilerimizden sıkça dönüş aldığımız<br />
beden konusunda ise 3D avatar<br />
projemizle, herkesin ürünleri satın almadan<br />
önce kendi üzerinde nasıl duracağını<br />
ve hangi beden satın alması gerektiğini<br />
görebildiği bir sistem üzerinde çalışıyoruz.<br />
Çoklu kanal yetkinliklerimizi öne<br />
çıkaracağımız mağazada dene al servisi,<br />
müşterilerimizin paylaşırken kazanacağı<br />
benim markam platformu, videoda<br />
hazine avı, ödeme kolaylığı sağlamak<br />
üzerine geliştirmekte olduğumuz<br />
projeler, e-ticaret müşterilerine özel<br />
ödül programı, teslimat tarafında<br />
yapacağımız sürprizler, fırsat çarkı<br />
ve fırsat kutusu gibi anlık kazandıran<br />
kurgularla müşterilerimizin alışveriş<br />
deneyimini bir üst seviyeye taşımaya<br />
devam ediyoruz.” diye konuştu.<br />
34
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Sözleşmelerinizi dijital olarak kapınızda imzalayın!<br />
Dijital Kurye Platformu, geleneksel sözleşme<br />
taşımacılığını geleceğe taşıyor. Platform bugün<br />
sadece Türkiye’de değil, dünyada da alanında<br />
bir ilk olma özelliği taşıyor. Hem kurumların<br />
hem de bireylerin kullanabildiği Dijital Kurye<br />
Platformu, geleneksel imza işlemlerinin aksine<br />
imzalatılmak istenen belgelerin, kimliği ve<br />
yüz biyometrisi dijital olarak doğrulanan kişilere<br />
uzaktan ya da kuryeler aracılığıyla kapıda<br />
imzalatılmasını sağlıyor. Platform imza süreci<br />
tamamlandığında belgeyi hem gönderici hem<br />
de imzacıyla paylaşıyor.<br />
Kuryeler, taşıdıkları verileri ve belgeleri hiçbir<br />
şekilde görmüyor. Kuryenin elindeki tablet<br />
aracılığıyla erişilebilen veri ve belgeler, sadece<br />
müşteriye daha önceden iletilen şifre ile açılabiliyor.<br />
Kurye, kapıda müşterinin kimliğini<br />
doğruladıktan sonra gerekli belgeleri yine tablet<br />
üzerinden imzalatıyor.<br />
Kapıdaki işlem iki dakikada<br />
tamamlanıyor<br />
Dijital Kurye CEO’su Oral Başer, müşterilerinin<br />
kuryeleri aracılığıyla gerçekleştirilen kapı önü<br />
işlemlerinin, ortalama 2 dakikada tamamlandığını<br />
belirtti. Başer, ”Bugün herhangi bir kurumun<br />
ikili sözleşme süreci yaklaşık 6 günde<br />
Dijital Kurye Platformu, dünyada örneği olmayan bir hizmeti<br />
müşterilerine sunarak, dijital kontrat yönetimi ve kimlik doğrulama<br />
hizmetlerini müşterilerinin kapısına getiriyor. Platform,<br />
kimliği dijital olarak doğrulanan kişilerin imzalanacak<br />
belgelere uzaktan ya da kapıda dijital imza atmasını, imza<br />
süreci tamamlandığında da belgenin hem gönderici hem de<br />
imzacı ile anında paylaşılmasını sağlıyor…<br />
tamamlanabiliyor. Dijital Kurye ile sunduğumuz<br />
hizmet müşterilerimize büyük zaman<br />
tasarrufu sağlıyor” dedi. Başer Dijital Kurye’de<br />
tüm süreçlerin dijital ortamda yürütüldüğünü,<br />
bu sayede kurumsal müşterilerinin finansal<br />
ve operasyonel risklerini azaltmalarına ve kağıtsızlaşmalarına<br />
büyük katkı sağladıklarını<br />
vurguladı.<br />
Dijital Kurye Platformu’nun Ocak 2022’den bu<br />
yana müşteri portföyüne 40’ı aşkın yeni isim<br />
eklediğini kaydeden Oral Başer, telekomünikasyon,<br />
bankacılık, finans, enerji sektörü gibi<br />
daha birçok sektörün öncü firmalarına dijital<br />
kontrat yönetimi ve uzaktan müşteri edinim<br />
süreci hizmetleri verdiklerinin altını çizdi.<br />
Dijital Kurye’nin başlıca kuruluş amaçlarından<br />
birisinin belge yönetim süreçlerindeki güvenlik<br />
açıklarını minimuma indirmek olduğunu belirten<br />
Başer, bu nedenle geliştirdikleri her çözümün<br />
AB Standartları’na ve Türkiye’deki tüm<br />
regülasyonlara uygun şekilde tasarlandığının<br />
altını çizerken, “BTK, BDDK, EPDK, SPK’ya tabi<br />
olan kurumların ihtiyaçları ile ilgili tanımlanmış<br />
olan regülasyonlara karşı çok hızlı aksiyon<br />
alarak çözüm üretebiliyoruz” diye konuştu.<br />
Veriler sistemden otomatik<br />
siliniyor<br />
Başer, yeni nesil teknolojileri kullanarak geliştirdikleri<br />
altyapılarıyla tüm güvenlik standartlarını<br />
karşıladıklarını söylerken, bu kapsamda<br />
gerçekleştirilen tüm sertifikasyonlara tabi<br />
olduklarını, bu sayede sıklıkla yapılan denetlemelerden<br />
de geçtiklerini belirtti. Oral Başer,<br />
dijital olarak imzalanan sözleşmelerin sadece<br />
mutabakat sürecinde 7 gün geçici olarak saklandığını<br />
sonradan sistemden otomatik olarak<br />
silindiğini sözlerine ekledi.<br />
Boğaziçi Üniversitesi’nden<br />
özel eğitim alıyorlar<br />
Platformda kurye olarak çalışmak isteyen<br />
adaylar, Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu<br />
Eğitim Merkezi tarafından verilen eğitim<br />
programına katılıyor. Eğitimde şirket içi vizyon<br />
ve sorumluluklar, müşteri odaklı hizmet, kişisel<br />
verilerin korunması gibi birçok farklı konu<br />
yer alıyor. Eğitim sonunda sadece yeterlilik sınavından<br />
geçer not alan adaylar Dijital Kurye<br />
olmaya hak kazanıyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
En Çok Z Kuşağı şirket kurdu!<br />
Amerika, İngiltere, Türkiye ve Avrupa Birliği<br />
ülkeleri olan Estonya, Hollanda, Almanya<br />
gibi geniş bir coğrafyaya ticaretini taşımak<br />
isteyen küçük ve orta büyüklükteki şirketlere,<br />
şirket kuruluşundan vergilendirmeye<br />
kadar olan süreçte ürün ve hizmetler sunan<br />
Mükellef, 2022 yılına ilişkin şirket kurma<br />
verilerini paylaştı. Tüm müşterilerini sahip<br />
olduğu teknoloji platformuyla regülasyonlara<br />
uyumlu hale getirmenin yanında global<br />
müşterilerine hizmet vermek için Workhy<br />
markası ile açıldığı yeni ülkelerde yurt dışında<br />
kendi işini kurmak isteyen ve hali hazırda<br />
Şirketini yeni kurmak isteyen girişimcilerin ve hali hazırda<br />
faaliyetine devam eden işletmelerin Amerika, İngiltere,<br />
Türkiye›nin yanı sıra Estonya, Hollanda ve Almanya<br />
gibi Avrupa Birliği ülkelerinde şirket kuruluşundan vergi<br />
süreçlerine kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayabildikleri online<br />
bir platform olan Mükellef, 2022 yılında hızlı büyümesini<br />
sürdürdü. Mükellef geçen yıl 6 binin üzerinde şirket<br />
kuruluşunda köprü görevi üstlenirken, yüzde 55 oranla Z<br />
kuşağı birinci sırada yer aldı…<br />
faaliyetine devam edenlerin çalışmalarını<br />
hızlandıran Mükellef, 2022 yılını 6 binin üzerinde<br />
şirket kurulumu ile kapattı.<br />
E-Ticaret Tahtını Korudu<br />
Mükellef’in 2022 senesine ilişkin verileri ışığında<br />
geçen yıl olduğu gibi faaliyet alanlarına<br />
göre şirket kuruluşunda e-ticaret, tahtını<br />
kimseye kaptırmadı. Türkiye’de e-ticaretin<br />
ardından en çok şirket kurulan diğer alanlar<br />
sırasıyla yazılım ve kurye olurken; Amerika<br />
ve İngiltere’de ise şirket kuruluşunda birinciliğini<br />
koruyan e-ticareti, sözleşmeli yazılımcılar<br />
ve tasarımcılar takip etti. Mükellef’in<br />
açıkladığı verilere göre şirket kurulumuna<br />
ülkeler özelinde bakıldığında, şirketlerin<br />
yüzde 86’sı Türkiye’de, yüzde 7’si Amerika’da<br />
ve diğer yüzde 7’si ise İngiltere’de kuruldu.<br />
Bunların yanı sıra astroloji, paramedik, havai<br />
fişek üretimi, baklagil üretimi ve sporcu<br />
yiyecekleri gibi niş alanlarda da şirket kurulumu<br />
gerçekleşti.<br />
35
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Oxford Economics, YouTube’un<br />
Türkiye’deki etkisini analiz etti<br />
Türkiye’de YouTube’u düzenli olarak<br />
kullanan 45 milyon kişi, YouTube verilerine<br />
göre platformda günde ortalama 45 dakika<br />
zaman geçiriyor. Kullanıcılar YouTube sayesinde<br />
dünyanın dört bir yanından dilediği<br />
içeriğe ulaşarak pek çok yeni şey öğrenebiliyor.<br />
Her yaştan bireyin sesini duyurmasına,<br />
öğrenmesine, araştırmasına ve eğlenmesine<br />
katkı sağlayan YouTube, aynı zamanda içerik<br />
üreticileri ve diğer işletmeler için de önemli<br />
bir gelir imkanı yaratıyor. İçerik üreticilerinin<br />
çalışanlarının yanı sıra tedarik zincirlerinde<br />
yer alan işletmeler ve serbest çalışanlar<br />
da dahil edildiğinde YouTube sayesinde çok<br />
büyük bir ekosistem oluşuyor. Desteklenen<br />
<strong>IT</strong> network bu ekosisteme verilen katkıyı anlamak, platformun<br />
Türkiye ekonomisine, toplumuna ve<br />
kültürüne halihazırda yaptığı önemli katkıyı<br />
ölçmek için bir etki analizi araştırması gerçekleştirildi.<br />
Bağımsız araştırma kuruluşu<br />
Oxford Economics tarafından yürütülen<br />
araştırma, platformun etkisini ölçmeyi, istihdam<br />
ile GSYH üzerindeki etkilerini belirleyip<br />
ilişkili sektörler ile bireylerin yaşam<br />
kalitesi üzerinde nasıl bir etkide bulunduğunu<br />
analiz etmeyi amaçlayan titiz bir çalışma<br />
yürüttü. Raporun önemli bölümleri, düzenlenen<br />
bir basın toplantısı ile paylaşıldı.<br />
Sektör Market<br />
36<br />
“Türkiye’deki içerik üreticileri<br />
dünyanın dört bir yanından<br />
izleyicilerin yaşamını<br />
zenginleştiriyor”<br />
YouTube Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkan<br />
Yardımcısı Pedro Pina raporla ilgili şunları<br />
söyledi: “YouTube, yaratıcı girişimcilerin<br />
seslerini dünyaya duyurarak, onların içeriklerinden<br />
elde edilen geliri doğrudan onlarla<br />
paylaşan tek açık platform. Bugün yayınladığımız<br />
rapor, Türkiye’nin her yerinden<br />
YouTube içerik üreticilerinin tam da bunu<br />
başardığını gösteriyor. Ülkenin her yerinde<br />
kendi kurdukları işletmeler üzerinden,<br />
Türk kültürünü dünya çapındaki 2 milyar<br />
izleyiciyle paylaşıyorlar. Biz Türkiye’nin<br />
başarılı içerik üretici topluluğunu bekleyen<br />
yeni gelişmeler için de büyük heyecan<br />
duyuyoruz. <strong>Şubat</strong> ayından itibaren You-<br />
Tube, Türkiye’deki içerik üreticilerinin<br />
YouTube Shorts’taki yaratıcılıklarından<br />
gelir elde etmeleri için daha da fazla yol<br />
sunacak.. İçerik üreticileri ve Türkiye’nin<br />
her yerinden binlerce kullanıcı, şimdiden<br />
dünyanın dört bir yanından izleyicilerin<br />
yaşamını zenginleştiriyor. Ancak ben bunun<br />
Z kuşağından emeklilere kadar herkesin kendi dünyasını<br />
bulabildiği YouTube, içerik üretici topluluklarına, işletmelere<br />
ve kullanıcılara katkı sağlıyor. Bu katkıyı ölçmek<br />
ve daha iyi anlamak amacıyla bağımsız araştırma<br />
kuruluşu Oxford Economics tarafından YouTube Türkiye<br />
Etki Raporu hazırlandı. Rapora göre dünya çapında 2<br />
milyardan fazla insanın ortak platformu haline gelen<br />
YouTube, Türkiye’de 45 binden fazla tam zamanlı işe eşdeğer<br />
istihdamı destekliyor…<br />
onlar için henüz bir başlangıç olduğunu<br />
düşünüyorum.”<br />
“Türkiye’de kullanıcıların<br />
%93’ü YouTube’u bilgi<br />
ve birikim edinmek için<br />
kullanıyor”<br />
Google Türkiye Kamu İlişkileri Direktörü<br />
Pelin Kuzey basın toplantısında etki analizi<br />
raporuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:<br />
“Her gün milyonlarca kullanıcının ziyaret<br />
ettiği YouTube, Türkiye ekonomisine ve sosyo<br />
kültürel hayatına birçok katkı sağlıyor.<br />
Burada YouTube’un sağladığı katkı sadece<br />
içerik üreticileriyle de sınırlı kalmıyor. İçerik<br />
üreticilerinin çalışanlarının yanı sıra tedarik<br />
zincirlerinde yer alan, gelirlerinin önemli bir<br />
kısmını içerik üreticilerden elde eden işletmeler<br />
ve serbest çalışanlar da bu ekosisteme<br />
dahil edildiğinde oldukça geniş bir etki alanından<br />
bahsediyoruz. Raporda gerçekleştirilen<br />
sınıflandırmalar, YouTube’un doğrudan<br />
ve dolaylı olarak küresel bir ekosistem yarattığını<br />
ve 2021 yılında bu ekosistemin Türkiye<br />
ekonomisine toplamda 2 milyar TL’den fazla<br />
katkıda bulunduğunu ve 45.000’den fazla<br />
tam zamanlı işe eşdeğer istihdamı desteklediğini<br />
gösteriyor. Raporun çıktıları arasında<br />
beni en çok heyecanlandıran verilerden<br />
biri de kadın içerik üreticilerle ilgili. Kadın<br />
içerik üreticilerin yüzde 82’si, YouTube’un<br />
tutkularını ve fikirlerini paylaşmalarına yardımcı<br />
olduğunu belirtiyor. 10 Kadından 8’i<br />
bu bilgiyi vermiş. Kadınların sesinin duyulması,<br />
kendilerini özgürce ifade edebilmeleri<br />
anlamında YouTube’un hayatlarımızdaki<br />
önemini çok güzel vurgulayan bir çıktı. Bir<br />
diğer önemli çıktı da kullanıcıların bilgi ve<br />
birikim edinme noktasında Google’ın kapısını<br />
ne kadar sık çaldığıyla ilgili. Türkiye’de<br />
kullanıcıların yüzde 93’ü YouTube’u bilgi ve<br />
birikim edinmek için kullandığını bildiriyor.<br />
Eminim bu hepimizin hayatında deneyimlediği<br />
önemli bir etki.”<br />
“YouTube ve Ben” paneli<br />
ilham verici hikayelere ev<br />
sahipliği yaptı<br />
Türkiye’de ilk kez kamuoyuna sunulan You-<br />
Tube Türkiye Etki Raporu’nda farklı sektör<br />
ve alanlardan YouTube’da ortaya çıkan başarı<br />
hikayeleri de incelendi. Etkinlikte düzenlenen<br />
”YouTube ve Ben” paneliyle bu başarı<br />
hikayelerinin mimarları ile Simge Fıstıkoğlu<br />
moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi.<br />
Gazeteci ve YouTube İçerik Üreticisi<br />
Cüneyt Özdemir, YouTube İçerik Üreticisi<br />
Orkun Işıtmak, Ebebek Pazarlama Direktörü<br />
Sevda Tarcan Demir, NetD Genel Müdürü Feride<br />
Başbuğ, Ay Yapım CEO’su Kerem Çatay,<br />
TRT Dış Video Platformlar Müdürü Yasin Yavuz,<br />
Tonguç Akademi Dijital İçerik Yöneticisi<br />
Engin Aygan ve Nefis Yemek Tarifleri YouTube<br />
Kanalı Kurucuları Elif Atalar ve Yasemin<br />
Atalar’ın panelist olarak yer aldığı etkinlik,<br />
ilham verici hikayelere ev sahipliği yaptı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
TD SYNNEX, Oracle İş Ortaklarına Eğitim Verilecek İş<br />
Ortağı Mükemmeliyet Merkezi fiziksel olarak açıldı<br />
Dijital dönüşümün etkisi ile BT çözümleri kurumların<br />
yeni iş modellerini hayata geçirmelerini<br />
sağlamaya devam ediyor. Dünyanın önde<br />
gelen küresel teknoloji distribütörü TD SYN-<br />
NEX de iş ortakları için oluşturduğu ve adeta<br />
bir laboratuvar ortamı sunan İş Ortağı Mükemmeliyet<br />
Merkezi (Partner Center of Excellence<br />
- PCoE) ile iş ortaklarının çevik bir şekilde<br />
yenilikleri uygulamalarına ve pazara daha hızlı<br />
girmelerine yardımcı oluyor.<br />
TD SYNNEX ile dünyanın en büyük yazılım<br />
şirketlerinden biri olan Oracle arasında yapılan<br />
ve Oracle’ın EMEA bölgesinde bir ilk olan<br />
iş birliği kapsamında, TD SYNNEX Türkiye’nin<br />
İş Ortağı Mükemmeliyet Merkezi’nde<br />
Oracle Türkiye’nin iş ortaklarına yeni ürün<br />
ve hizmetler hakkında eğitimler verilecek.<br />
İstanbul’daki merkezde, mevcut ve potansiyel<br />
müşteriler yeni teknolojilerin sunduğu fırsatları<br />
öğrenirken yeni potansiyelleri keşfetme imkânı<br />
da bulacak. TD Synnex Türkiye bünyesinde<br />
açılışı gerçekleştirilen PCoE merkezi, pandemi<br />
sonrası Avrupa ve Orta Doğu bölgesinde açılan<br />
ilk fiziksel eğitim merkezi olması nedeniyle<br />
önem taşıyor.<br />
Küresel teknoloji distribütörü TD SYNNEX ile dünyanın en<br />
büyük yazılım şirketlerinden biri olan Oracle arasında yapılan<br />
iş birliği kapsamında, TD SYNNEX’in İstanbul’daki İş Ortağı<br />
Mükemmeliyet Merkezi’nde Oracle Türkiye’nin iş ortaklarına<br />
yeni ürün ve hizmetler hakkında eğitimler verilecek. İş<br />
ortakları bu merkezde sadece yeni teknolojilerin sunduğu<br />
fırsatları öğrenmekle kalmayacak aynı zamanda Oracle<br />
ürünleri ile yeni projelerin hayata geçirilmesi konusunda<br />
uzmanlardan rehberlik de alacak. İş birliği, Oracle’ın EMEA<br />
bölgesinde ilk kez iş ortaklarına bir distribütörünün ofisinde<br />
eğitimler verilecek olması açısından da önem taşıyor…<br />
TD SYNNEX Türkiye Ülke Müdürü Behçet<br />
Yumrukçallı, iş birliği ile ilgili yapığı açıklamada,<br />
“İş Ortağı Mükemmeliyet Merkezimiz ile<br />
2019 yılının sonlarından bu yana iş ortaklarımıza<br />
online ortamda hizmet veriyorduk. Üç yıl<br />
içerisinde iş ortaklarımızın 472 çalışanına eğitimler<br />
verdik. Ürün ve hizmetlerinin distribütörlüğünü<br />
de yaptığımız Oracle’ın iş ortaklarına<br />
da TD SYNNEX’ten eğitmenlerin yanı sıra<br />
Oracle’dan eğitmenlerin de katılımıyla online<br />
ortamda düzenlenen dijital atölyelerde eğitimler<br />
veriyorduk. Yeni dönemde eğitimlerimizi<br />
artık İstanbul’daki ofisimizde fiziksel dünyaya<br />
da taşıyoruz. Buradaki İş Ortağı Mükemmeliyet<br />
Merkezimizde Oracle’ın iş ortaklarını<br />
ağırlayacağız. Vereceğimiz eğitimlerimizin<br />
odak noktası ise ilk etapta bulut teknolojileri<br />
olacak. Eğitimlerimizin konusu her çeyrek<br />
dönem sektörlerdeki trend ve ihtiyaçlara göre<br />
belirlenecek. Teknik danışmanlarınız ve eğitmenlerimiz<br />
ayrıca bu merkezimizde Oracle’ın<br />
iş ortaklarının teknik sorularını yanıtlarken<br />
karşılaştıkları problemleri çözmelerine de<br />
destek olacak. Yazılım ve donanım dünyasının<br />
önde gelen şirketlerinden olan Oracle, yaklaşık<br />
150 milyon dolarlık bir pazarda yüzde 70’lik bir<br />
paya sahip. Bu eğitimlerimiz ile Oracle’ın ürün<br />
ve hizmetleri hakkında daha fazla kurumsal ve<br />
KOBİ müşterisini bilgilendirmeyi hedeflerken<br />
aynı zamanda mevcut müşterilerine de henüz<br />
kullanmadıkları Oracle ürünleri ile yeni projelerin<br />
hayata geçirilmesi konusunda rehberlik<br />
etmeyi de amaçlıyoruz. Ayrıca yılın ilk yarısı ve<br />
sonunda katılımı en yüksek ve başarılı gerçekleştiren<br />
bireysel katılımcılara sürprizlerimiz de<br />
olacak.” dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
“Pomega Energy Storage Technologies” Amerika<br />
Fabrikasının temeli atıldı<br />
Colleton ilçesinde toplam 320 dönüm arazi<br />
üzerine kurulacak ve ‘Pomega Energy Storage<br />
Technologies Inc.’ adıyla hizmet verecek olan<br />
yıllık 3 GWh kapasiteli fabrika, Lityum-İyon<br />
(LiFePO4) teknolojisiyle pil hücreleri üretmenin<br />
yanı sıra ev ve şebeke tipi enerji depolama<br />
çözümlerini de üretecek.<br />
‘Küresel Marka Olma’ Yolunda<br />
Güçlü Adım<br />
‘Pomega Enerji Depolama Teknolojileri’ şirketiyle<br />
Ankara Polatlı’ya Türkiye’nin ilk özel<br />
sektör enerji depolama fabrikasını inşa eden<br />
Kontrolmatik Teknoloji, küresel pazardaki ihtiyacı<br />
da görerek bu alandaki ikinci yatırımını<br />
Mühendislik ve teknoloji şirketi Kontrolmatik Teknoloji’nin ‘Pomega<br />
Energy Storage Technologies’ iştiraki ile Amerika’nın Güney<br />
Carolina eyaletinde inşa edeceği 279 milyon dolarlık enerji<br />
depolama fabrikasının temeli 2 <strong>Şubat</strong>’ta Güney Carolina Valisi<br />
Henry McMaster’ın da katıldığı bir törenle atıldı…<br />
Amerika’da gerçekleştireceğini Aralık 2022’de<br />
duyurmuştu.<br />
ABD’nin Güney Carolina eyaletindeki Colleton<br />
ilçesinde inşa edilecek ve ‘Pomega Energy<br />
Storages Inc.’ hizmet verecek olan yıllık 3GWh<br />
kapasiteli fabrikanın temel atma töreni, Eyalet<br />
Valisi Henry McMaster ve diğer eyalet yöneticilerinin<br />
de katılımıyla 2 <strong>Şubat</strong> <strong>2023</strong>’te gerçekleştirildi.<br />
Kontrolmatik Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Sami Aslanhan ve ABD’de kurulu Kontrolmatik<br />
Technologies şirketinin CEO’su Bahadır<br />
Yetki’nin de katıldığı tören eyalet basını tarafından<br />
da yoğun ilgiyle takip edildi. Fabrika,<br />
Kontrolmatik’in ‘küresel marka olma’ yolculuğunda<br />
güçlü bir adımı temsil ediyor.<br />
2024’te faaliyete geçmesi planlanan fabrikanın<br />
finansmanı için özkaynakların yanı sıra için<br />
federal hükümetin ve Güney Carolina eyaletinin<br />
sunduğu teşviklerden de yararlanılıyor.<br />
BMW, Boeing, Continental, Mercedes-Benz,<br />
Samsung gibi dünyanın ileri gelen teknoloji ve<br />
üretim devlerinin yatırım yaptığı alanda kurulacak<br />
olan fabrika ilk etapta 3 GWh kapasite ile<br />
faaliyet gösterecek ve LFP hücrelerin yanı sıra<br />
batarya modülleri ve bütünleşik enerji depolama<br />
sistemleri üretimi yapacak.<br />
37
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Kobiler için siber güvenlik yatırımı<br />
kolaylaşıyor<br />
e-posta güvenliği, DLP çözümü, Microsoft365 güvenliği,<br />
XDR, Sandbox gibi birçok uç nokta koruması…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Pandemiyle birlikte dijitalleşen çalışma<br />
hayatı, online alışverişteki yükseliş<br />
ve mobil cihazların kullanımındaki artış,<br />
siber güvenlik ihtiyacının daha da<br />
artmasına neden oldu ve geçtiğimiz iki<br />
yılda küresel çapta büyük işletmelere<br />
yönelik saldırılar yüzde 75 artarken küçük<br />
işletmelere yönelik veri ihlallerinin<br />
yüzde 152 arttığı görüldü. Çok uluslu şirketlerden<br />
küçük işletmelere kadar birçok<br />
farklı segmentte siber güvenlik çözümleri<br />
sağlayan ve bu pazarın katma değerli<br />
distribütörü olan Axoft, 2021 yılında<br />
Türkiye ofisinin açmasından buyana,<br />
uç nokta güvenlik çözümleri, gelişmiş<br />
tehdit aktörlerine yönelik katma değerli<br />
güvenlik servisleri, son kullanıcı güvenlik<br />
farkındalığı eğitimleri, endüstriyel<br />
sistemlere yönelik güvenlik çözümleri,<br />
bulut uygulamaları güvenliği ve devsecops<br />
gibi alanlarda güvenlik çözümleri<br />
sağlıyor.<br />
Axoft ve Trend Micro’nun yeni duyurulan<br />
iş birliği, ileri düzey güvenlik sağlayan<br />
“Worry-Free Services” güvenlik<br />
çözümünü yönetilen hizmet modeliyle<br />
Türkiye’deki şirketlerle buluşturuyor.<br />
İhtiyaçlara göre farklı paketlerle sunulan<br />
ve aylık abonelik modeli ile verilecek<br />
hizmet kapsamında, Axoft çözümleri<br />
müşterileri adına yönetebiliyor ve yeni<br />
nesil makine öğrenimi, web filtreleme<br />
ve veri korumasından Microsoft 365›te<br />
e-posta taramasına ve müşteriler<br />
genelinde tehditlerin tespit edilmesi için<br />
XDR teknolojisine kadar tüm alanlarda<br />
Trend Micro çözümlerini iş ortakları ile<br />
buluşturuyor.<br />
bulundu: “SOC As A Service (Co-Managed<br />
XDR), Trend Micro’nun SMB segmentinde<br />
yer alan kobiler için sağlamış<br />
olduğu güvenlik çözümleri portföyünü<br />
kapsıyor. Kobi segmentinde yer alan<br />
kurumlarımızın, siber güvenlik yatırımlarında<br />
karşısına çıkan iki büyük<br />
ve önemli zorluk bulunuyor. Bunlardan<br />
ilki yetişmiş insan kaynağı problemi, bir<br />
diğeri ise dolar kuru nedeniyle özellikle<br />
güvenlik çözümlerine yapılacak olan<br />
yatırımların ikinci plana bırakılması.<br />
Güvenlik yatırımlarının eksik yapılması<br />
ya da ilgili zorluklardan ötürü hiç yapılmaması<br />
da kobi segmentinde yer alan<br />
kurumlarımızın saldırı yüzeyini her<br />
geçen gün arttırıyor. Kobi segmentinde<br />
yer alan kurumlarımız için bahsetmiş<br />
olduğum bu zorlukların üstesinden gelinmesi<br />
ve güvenlik risklerini azaltmaya<br />
yönelik çözümlerin de işin uzmanlarına<br />
teslim edilmesi sürecini Trend Micro ile<br />
başladığımız iş birliği çerçevesinde gerçekleştirmeyi<br />
planlıyoruz. Trend Micro<br />
Worry-Free Managed/Co-Managed XDR<br />
çözümü ile kobi segmentinde yer alan<br />
kurumlarımıza SOC hizmeti ile birleştirip;<br />
7/24 kritik uyarı ve izleme, ile birlikte<br />
tam kapsamlı bir güvenlik yaklaşımıyla<br />
sunuyoruz. Üstelik bunu da kurumlarımızın<br />
bütçelerini yormayacak, güvenlik<br />
çözümlerine yönelik yatırımlarını ertelemelerine<br />
gerek kalmayacak bir finansal<br />
yaklaşım ile sağlıyoruz.”<br />
Güvenlik Çözümlerinde<br />
Kobilere Yüksek Fayda<br />
Trend Micro Bölge Kanal & MSP Müdürü<br />
Mehmet Dağdevirentürk ise “Trend<br />
Micro geçen yıl itibarıyla Türkiye’de siber<br />
güvenlik çözümlerinde yönetilebilir<br />
hizmetler modelini duyurdu. Axoft un<br />
sahip olduğu kanal gücüyle XDR ve MDR<br />
çözümlerini KOBİ’lerin maksimum fayda<br />
sağlayacağı şekilde iş ortaklarımıza<br />
duyurmanın ve özellikle KOBİ segmentinde<br />
en iyi teknolojileri sunabilmenin<br />
heyecanını paylaşıyoruz” dedi.<br />
Kurumlara her türlü gelişmiş tehdide<br />
karşı ileri düzey güvenlik vaat eden<br />
Trend Micro Worry-Free Services kapsamında<br />
ihtiyaca yönelik olarak Worry-Free<br />
Services, Worry-Free Services<br />
Advanced, Worry-Free XDR ve Worry-Free<br />
with Co-Managed XDR olmak<br />
üzere farklı paketler bulunuyor. Kötü<br />
amaçlı yazılımlara karşı koruma ve davranış<br />
analizi, önleyici ve çalışma zamanı<br />
makine öğrenimi, güvenlik açığı koruma<br />
ve sanal yama, tam disk şifrelemesi,<br />
uygulama denetimi, entegre uç nokta<br />
veri kaybı önleme, cihaz denetimi, Web<br />
güvenliği, web itibarı ve URL filtreleme,<br />
mobil güvenlik ve mobil cihaz yönetimi,<br />
Windows, macOS, iOS ve Android desteği,<br />
farklı ihtiyaçlara yönelik olarak<br />
tasarlanan paketlerde standart olarak<br />
bulunuyor.<br />
Dijital hizmetlerde kanal uzmanı olan<br />
Axoft, Trend Micro ile yaptığı iş birliğiyle<br />
Türkiye pazarına sunduğu bilgi güvenliği<br />
hizmetlerini genişletmeye ve iş ortaklarına<br />
ulaştırmaya devam ediyor.<br />
38<br />
Türkiye’de Kobilere Yönelik<br />
İlk XDR ve MDR Yaklaşımı<br />
Axoft Türkiye Ülke Müdürü Bahar<br />
Pınarlı, iş birliğinin kapsamı ve dikkat<br />
çeken yönleri hakkında şu yorumlarda
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
HPE (Aruba), 17 yıldır lider olarak konumlanıyor<br />
Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan<br />
Aruba, HPE’nin (Aruba) Gartner’ın en son<br />
yayınladığı “Kurumsal Kablolu ve Kablosuz<br />
LAN Altyapısı Magic Quadrant” raporunda<br />
bir kez daha Liderler Çeyreği’nde yer aldığını<br />
duyurdu. Aruba ek olarak, Gartner’ın “Kurumsal<br />
Kablolu ve Kablosuz LAN Altyapısı<br />
için Kritik Yetenekler” raporundaki Uzaktan<br />
Çalışan Şubeler ve Sadece WLAN Refresh/<br />
New Build senaryolarında mümkün olan en<br />
yüksek puanları aldı ve toplam beş senaryonun<br />
tamamında en yüksek puan alan üç firma<br />
arasına girdi.<br />
Gartner’ın Magic Quadrant Kurumsal Kablolu<br />
ve Kablosuz LAN Altyapısı raporuna buradan<br />
ve Kritik Yetenekler raporuna ücretsiz<br />
olarak buradan ulaşabilirsiniz.<br />
Aruba; dijital dönüşüm projelerini hızlandırmak,<br />
altyapıyı yenilemek ve ağ güvenliğini<br />
geliştirmek isteyen müşteriler için hem Uygulama<br />
Yeteneği hem de Vizyonun Tamamlanması<br />
açısından Magic Quadrant Lideri<br />
olarak kabul edildi. Bu kabulün, aşağıdaki<br />
maddeleri içeren yapay zeka destekli Aruba<br />
Aruba Kurumsal Kablolu ve WLAN Altyapısı Kritik Yetenekler<br />
Raporundaki senaryoların tamamında en<br />
yüksek puan alan üç üretici arasında yer aldı…<br />
ESP (Kenar Servisleri Platformu) mimarisinin<br />
gücünü gösterdiğine inanıyoruz:<br />
• Birleşik kablolu, kablosuz ve SD-WAN yönetimi<br />
için sektör lideri bulut tabanlı çözümümüz<br />
Aruba Central<br />
• Veri merkezleri, kampüsler, şubeler ve<br />
uzaktan çalışma ortamları için kapsamlı bir<br />
Wi-Fi 6, 6E sertifikalı AP’ler ve akıllı anahtarlar<br />
portföyü<br />
• Buluttan kampüslere ve evlere uzanan Secure<br />
Zero Trust ve SASE çözümleri<br />
• Hem <strong>IT</strong> verimliliğini hem de ağ performansını<br />
artıran ve kullanıcı deneyimini geliştirmek<br />
için geniş ve çeşitlendirilmiş bir veri<br />
gölünden yararlanan yerleşik ağ ve AIOps<br />
özellikleri<br />
• Müşterilere zaman, kaynak ve bütçe kısıtlamaları<br />
dahilinde inovatif operasyonel sonuçlar<br />
elde etme çevikliği sağlayan esnek hizmet<br />
olarak ağ edinme, yerleştirme ve yönetme<br />
modelleri<br />
Gartner, Kritik Yetenekler raporunda Aruba’yı<br />
beş senaryonun her biri için en yüksek<br />
puanı alan üç üretici arasında konumlandırdı:<br />
Birleştirilmiş Kablolu ve WLAN Erişimi,<br />
Hands-Off NetOps, Uzaktan Çalışan Şubeler,<br />
Sadece Kablolu Refresh/New Build ve Sadece<br />
WLAN Refresh/New Build.<br />
Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan<br />
Aruba’nın Ürün ve Teknolojiden Sorumlu<br />
Başkanı David Hughes; “Gartner tarafından<br />
kurumsal kablolu ve kablosuz LAN altyapısında<br />
17. kez Lider olarak lanse edilmekten<br />
onur duyuyoruz, Kritik Yetenekler raporunun<br />
sonuçları bizi çok mutlu etti. Kurumların<br />
Aruba’nın yapay zeka destekli çözümlerinin<br />
ve uzun vadeli değer sağlayan NaaS<br />
modelinin ticari faydalarını fark etmesinin<br />
yanı sıra inovasyon ve müşterilere olan bağlılığımızın<br />
lider olarak tanımlanmamıza neden<br />
olduğuna inanıyoruz.” dedi.<br />
Bu yılın başlarında Gartner, HPE’yi (Aruba)<br />
SD-WAN için 2022 Gartner Magic Quadrant’ta<br />
Lider olarak kabul etti ve böylece HPE<br />
(Aruba) Liderler Çeyreğinde üst üste beşinci<br />
kez yer almış oldu.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Mercusys’den WiFi 6 teknolojili sinyal genişletici<br />
Bütçe dostu ağ markası Mercusys, vites büyüttü<br />
ve üst segment ağ çözümlerinde de<br />
kullanıcılara seçenek olmaya başladı. Marka<br />
son olarak WiFi 6 teknolojisine sahip yeni bir<br />
sinyal genişleticiyi duyurdu. ME70X model<br />
WiFi sinyal genişletici <strong>Şubat</strong> ayında Türkiye’de<br />
satışa sunulacak. Evlerde WiFi sinyalleri her<br />
noktaya yüksek hızda ulaşamayabiliyor. Pek<br />
çok evde yaşanan bu soruna en uygun maliyetli<br />
çözümler sinyal genişleticiler (range extender).<br />
Modem ya da yönlendiriciden aldıkları<br />
WiFi sinyallerini kuruldukları noktada tekrarlayarak<br />
evin diğer bölümlerine ileten bu ürünler,<br />
genelde prize takılarak kullanılıyorlar. Mercusys<br />
ME70X de prize takılıp kolayca kurulan<br />
ve WiFi 6 teknolojisi sayesinde yüksek kablosuz<br />
hızlar sunan bir ürün. Çift kanal desteği<br />
olan ve toplamda 1800 Mbps kablosuz hızlara<br />
ulaşabilen ME70X, 4K film, online oyun gibi<br />
yüksek hız gerektiren uygulamaları sorunsuzca<br />
yapmayı sağlıyor. Üzerinde iki adet yüksek<br />
kazançlı anten bulunan sinyal genişletici, WiFi<br />
sinyallerini geniş bir alana aktarabiliyor. Böylece<br />
evde WiFi çekmeyen ‘ölü bölge’ kalmıyor.<br />
Mercusys, WiFi 6 teknolojisine sahip ve evlerdeki<br />
WiFi sinyal sorunu için çözüm olan yeni bir WiFi sinyal<br />
genişleticiyi satışa sunuyor. ME70X model ürün,<br />
sinyal sorununu yüksek hızlarda çözerken aynı zamanda<br />
Gigabit hızda kablolu bağlantı da sağlıyor…<br />
Gigabit bağlantı noktası<br />
Mercusys ME70X, kablosuz bağlantının yanı<br />
sıra kablolu bağlantıda da yüksek hızlar sunan<br />
ve kullanıcılara hem kablolu hem kablosuz<br />
bağlantı seçeneği sağlayan bir ürün. Üzerinde<br />
1 adet Gigabit Ethernet girişi olan ürüne, IPTV,<br />
oyun konsolu gibi cihazlar yüksek hız avantajıyla<br />
bağlanabiliyor. Aynı zamanda bu Ethernet<br />
girişi cihazın erişim noktası (access point) olarak<br />
da işlev görmesini sağlıyor. Yani Mercusys<br />
ME70X hem sinyal genişletici hem erişim noktası<br />
modlarıyla çift işlevli bir ürün. Bu sayede<br />
evdeki internet ihtiyacı tek bir cihazla çözülmüş<br />
oluyor. Tüm modem ve yönlendiricilerle<br />
ve geriye dönük olarak tüm WiFi standartlı cihazlarla<br />
uyumlu olan ME70X’in kurulumu ve<br />
kullanımı da son derece kolay. Android ve iOS<br />
destekli Mercusys uygulaması üzerinden adım<br />
adım kurulumu yapılabilen cihaz, yine bu uygulama<br />
ile her yerden, her zaman kolayca yönetilebiliyor.<br />
Ev dışındayken dahi sinyal genişleticinin<br />
ayarlarını yapmak mümkün oluyor.<br />
<strong>Şubat</strong> ayında satışa sunulacak olan ürünün<br />
fiyatı 1209 TL olarak açıklanıyor.<br />
39
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Shen Wei: “vivo’nun Altın Çağı Gelecekte”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
40<br />
vivo Kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı<br />
ve CEO’su Shen Wei, önemli eşikleri<br />
aştıkları 2022 yılının vivo için çok<br />
önemli bir atılım yılı olduğunu ifade<br />
etti. Tüm başarılarına ve büyümelerine<br />
rağmen vivo’nun ulaşması gereken birçok<br />
hedef olduğunun altını çizen Wei,<br />
“Temel arzuya sadık kalarak uzun vadeli<br />
planlarımızı takip edeceğiz, yenilikçi<br />
ruhumuzu besleyerek, verimliliğimizi<br />
sürdürerek ve maliyetlerimizi düşürerek<br />
vivo için başarılı sürdürülebilir bir<br />
iş modeli oluşturacağız” dedi.<br />
Shen Wei vivo’nun uzun vadeli hedefini<br />
“vivo’nun 28 yıllık geçmişine<br />
baktığımızda, zorluklar ve krizlerle<br />
karşılaştığımız dönemlerin bu krizleri<br />
fırsata çevirdiğimiz en verimli dönemler<br />
olduğunu görüyoruz. Karşılaştığımız<br />
her zorluk vivo’nun farkındalığını<br />
yükselten, becerilerini pekiştiren ve<br />
daha uzağı görüp daha uzun bir yol<br />
gitmesine olanak tanıyan teşvik edici<br />
bir faktör oldu. Önümüzdeki on yılda<br />
akıllı telefon sektörünü zorlu dönemler<br />
bekliyor. Ancak vivo olarak öngördüğümüz<br />
güçlüklerin aynı zamanda<br />
sınırsız bir fırsat alanı yarattığının da<br />
farkındayız. Merkezimize kullanıcıları<br />
alarak, BenFen felsefesi doğrultusunda<br />
yapmamız gerekenleri doğru yöntemlerle<br />
ve doğru şekilde yaparak, karşılıklı<br />
kazan-kazan anlayışını sürdürerek,<br />
hedef odaklı yaklaşımımızla tüm<br />
zorluklara göğüs gererek uzun soluklu<br />
büyük bir şirket olma yolunda sağlam<br />
adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.<br />
vivo’nun altın çağının geçmişte değil,<br />
gelecekte ve önümüzdeki bu yolculukta<br />
atacağımız her adımda olduğuna<br />
yürekten inanıyoruz” sözleriyle anlattı.<br />
“2022 yılında vivo global<br />
marka olma yolculuğunda<br />
önemli kilometre taşlarını<br />
aştı”<br />
Shen Wei vivo ekosistemi ile gerçekleştirdiği<br />
toplantıda 2022 yılında karşılaştıkları<br />
birçok zorluğa rağmen<br />
yüksek donanımlı modellerinin kayda<br />
değer başarılar kazandığını, böylece<br />
vivo’nun başarılı bir global marka yaratma<br />
ideali yolculuğunda önemli kilometre<br />
taşlarını aştıklarını söyledi.<br />
“2022 yılında vivo Merkez Araştırma<br />
Enstitüsü bünyesinde kullanıcı inovasyon<br />
laboratuvarı, XR laboratuvarı, çip<br />
laboratuvarı ve deniz aşırı pazarlardaki<br />
iş birliği merkezi gibi kuruluşları<br />
hayata geçirdik. Temel teknolojiye yaptığımız<br />
birkaç yıllık stratejik yatırımın<br />
Dünyanın en çok satan ilk 5 akıllı telefon markasından<br />
biri olan vivo’nun kurucusu Shen Wei, deniz aşırı pazarlara<br />
rakiplerinden daha sonra açılmış olmasına rağmen<br />
hızlı bir büyüme gerçekleştiren markanın 2022 yılında<br />
atılım dönemini tamamladığını, altın çağının yeni başladığını<br />
söyledi. vivo’nun istikrarlı, uzun vadeli organizasyon<br />
olma temel hedefine dikkat çeken Wei; fiyat savaşlarından<br />
kaçınarak, inovasyonla yarattıkları değeri<br />
iş ortakları ile paylaşarak vivo’yu daha uzun ömürlü ve<br />
sağlıklı bir yapıya kavuşturacaklarını vurguladı…<br />
ardından vivo; tasarım, görüntüleme,<br />
sistem ve performanstan oluşan dört<br />
uzun yolda niteliksel değişiklikler başlattı.<br />
Temel teknolojinin iyileştirilmesi,<br />
vivo’ya büyük bir ivme kazandırdı. vivo<br />
X80, X90 ve X Fold serilerinin yanı sıra<br />
S16 serisi ve iQOO dijital serileri de geniş<br />
kitlelere ulaşmamızı sağladı. Kullanıcı<br />
tavsiye skorları (Net Promoter<br />
Score) yeni zirvelere ulaşırken pazar<br />
sonuçlarımız da her geçen gün daha iyi<br />
bir noktaya geliyor” diye konuştu.<br />
“Fiyat savaşlarından<br />
kaçınmalıyız”<br />
vivo’nun stratejik fırsatının markanın<br />
üst segment modellerdeki atılımında<br />
yattığına dikkat çeken Shen Wei,<br />
“Kullanıcıların temel ihtiyaçlarına ve<br />
sıkıntı yaşadıkları noktalara ve hem<br />
donanım hem de yazılım tarafında<br />
harika ürünler yaratmaya odaklanmalı,<br />
önemli teknolojilerde çığır açmalı,<br />
trendlere öncülük etmeli, kullanıcılar<br />
için sürprizler yaratmaya ve vivo’nun<br />
sürdürülebilir bir marka olarak<br />
gelişmesine hizmet etmeliyiz” dedi.<br />
Kusursuz ürünlerin ve yüksek kaliteli<br />
servisin rekabette fark yaratmanın<br />
anahtarı olduğunu belirten vivo<br />
CEO’su, satış rakamlarının cezbedici<br />
büyüsüne kapılmamaları ve fiyat savaşlarından<br />
kaçınmak için ellerinden<br />
geleni yapmaları gerektiğini vurguladı.<br />
Wei “vivo’nun temel misyonu; kullanıcılarını,<br />
çalışanlarını, ortaklarını<br />
ve paydaşlarını mutlu etmektir. Maliyetleri<br />
düşürmek için; kaliteyi düşürmek,<br />
riskleri başkalarına aktarmak<br />
ve paydaşların çıkarlarını aşındırmak<br />
gibi kısa vadeli ve sağlıksız yöntemlere<br />
asla başvurmamalıyız. Lider teknoloji<br />
markası yaklaşımıyla yüksek teknoloji<br />
geliştirmenin ve inovasyona devam<br />
etmenin önünde bir darboğaz olan düşük<br />
kâr marjı tuzağından kurtulmalıyız.<br />
İnovasyonun kaldıraç etkisiyle<br />
değer yaratmaya ve yarattığımız bu<br />
değeri iş ortaklarımız ile paylaşarak<br />
vivo’yu daha uzun ömürlü ve sağlıklı<br />
bir yapıya kavuşturmalıyız” diye konuştu.<br />
vivo’nun temel hedefinin istikrarlı,<br />
uzun vadeli ve sağlıklı bir organizasyon<br />
olmak olduğunu kaydeden Wei,<br />
rekabetten büyük pay almak için asla<br />
kısa vadeli çıkarları hedeflemeyeceklerinin<br />
de altını çizdi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
İşitme kaybına çözüm getiren teknolojiler<br />
Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı rapora göre; dünyada<br />
32 milyonu çocuk olmak üzere 360 milyon insan işitme kaybı<br />
yaşıyor, Türkiye’de ise bu rakam 2,2 milyon kişiyi buluyor.<br />
İnsanların duymasına ve seslerini duyurmalarına yardımcı<br />
olma misyonuyla hareket eden Cochlear ise bireylerin eksiksiz<br />
bir yaşam sürmeleri adına işitme yetisini geri kazandıran<br />
inovatif teknolojiler sunuyor…<br />
Sesleri duymanın hayatı duymak olduğu dünyamızda<br />
birçok kişi işitme kaybı sorunu ile<br />
karşı karşıya kalabiliyor. İşitme kaybına erken<br />
ve doğru müdahale yapılmadığında ise bireylerde<br />
sosyal aktivitede azalma ve sosyal izolasyon<br />
görülüyor, bu da dışlanmışlık hissine<br />
yol açarak bireyin yaşam kalitesini düşürüyor.<br />
Türkiye’nin doğuştan işitme kayıplarının<br />
en çok görüldüğü ülkelerden biri olduğuna<br />
dikkat çeken Cochlear Türkiye Genel Müdürü<br />
Gül Erden, çocuklardan yetişkinlere her<br />
yaştan insanın hayatını zorlaştıran işitme<br />
kaybının çözümsüz olmadığının ve kullanılan<br />
yöntemlerin ülkemizde devlet güvencesiyle<br />
geri ödeme kapsamında olduğunun altını çizdi.<br />
Koklear implant, işitme<br />
performansını artırarak yaşam<br />
kalitesini yükseltiyor<br />
Sosyal yaşamı olumsuz etkileyen, hatta başka<br />
hastalıklara neden olabilen işitme kaybının<br />
giderilmesi için uygulanabilecek yeni teknolojileri<br />
toplumsal bir kazanım olarak değerlendirdiklerini<br />
ifade eden Gül Erden; “Hayattan<br />
sesleri aldığınızda geriye ne kalır? En sevdiklerimizin<br />
sesi, güzel bir şarkının tınıları, kuşların<br />
gökyüzüne bıraktığı cıvıltılar, belki bebeğinizin<br />
ilk sözcükleri… Ses, hayattır; işte bu yüzden<br />
işitme sağlığı konusunda hayati adımlar atıyor,<br />
insanların bugün, yarın ve her zaman duyabilmesi<br />
için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />
Bu noktada geliştirdiğimiz implante edilebilir<br />
işitme çözümlerimizle ileri ve çok ileri derecede<br />
işitme kaybı olan bireylerde hem işitme performansını<br />
hem de yaşam kalitesini artıracak<br />
pozitif sonuçlar sunmaya yardımcı oluyoruz”<br />
dedi.<br />
İleri derecedeki işitme<br />
kayıplarında en etkili çözüm<br />
koklear implant<br />
Ülkemizde her yıl yaklaşık 3 bin 900 bebeğin<br />
doğuştan işitme kaybı ile dünyaya geldiğini<br />
belirten Erden; “Dünya Sağlık Örgütü’nün<br />
hazırladığı rapora göre; dünyada 32 milyonu<br />
çocuk olmak üzere 360 milyon insan işitme<br />
kaybı yaşıyor. Türkiye’de ise bu rakam 2,2<br />
milyon kişiye ulaşıyor. Dünyada ve Türkiye’de<br />
işitme kaybının çözümü hafif ve orta<br />
kayıplarda işitme cihazı kullanmak, ileri ve çok<br />
ileri derecedeki kayıplarda ise koklear implanttır.<br />
Özellikle yeni doğanlarda görülen işitme<br />
kaybı ve işitmesini yavaş yavaş ya da ani şekilde<br />
kaybeden kişiler için koklear implant etkin bir<br />
çözüm sunuyor. Böylece birey sosyal hayatın<br />
sürekli içerisinde yer alarak örgün eğitim ve<br />
üniversite hayatını sağlıklı ve verimli bir şekilde<br />
sürdürebilme, mesleki kariyerini devam<br />
ettirebilme ve sosyal hayatın içine dahil olabilme<br />
fırsatına sahip oluyor. Kısacası her yaştan<br />
insanın hayatını zorlaştıran işitme kaybının<br />
çözümsüz olmadığının ve kullanılan en temel<br />
yöntem olan koklear implantasyonun ülkemizde<br />
devlet güvencesiyle geri ödeme kapsamında<br />
olduğunun altını çizmek isterim” diye konuştu.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Binance Türkiye, yılın ilk topluluk buluşmasını<br />
İstanbul’da düzenledi<br />
Dünyanın lider blokzincir ekosistemi ve kripto<br />
para altyapı sağlayıcısı Binance, geleceğin teknolojileri<br />
ve finansal okuryazarlık alanlarında<br />
farkındalığın artırılması amacıyla yürüttüğü<br />
çalışmalara tüm hızıyla devam ediyor. Binance<br />
Türkiye bu kapsamda yılın ilk topluluk<br />
buluşmasını İstanbul’da gerçekleştirdi.<br />
İstanbul Ataşehir’de düzenlenen etkinliğe<br />
Türkiye’nin farklı illerinden 250’den fazla kişi<br />
katıldı. Sosyal medya etkinliği ile başlayan<br />
toplantıda konuşan Binance Türkiye<br />
Pazarlama ve Topluluk Müdürü Alper Bulut,<br />
Binance’in ekosistemin gelişimine destek<br />
olmak adına yürüttüğü çalışmaları anlattı.<br />
Binance’in kurulduğu ilk günden bu yana kullanıcı<br />
odaklı bakış açısıyla hizmet verdiğinin<br />
altını çizen Bulut, Binance’in bu kapsamda<br />
geliştirdiği ürün ve hizmetlerle sektöre öncülük<br />
ettiğini söyledi. Binance’in misyonunu ve<br />
Binance, geleceğin teknolojileri konusunda farkındalığın<br />
artırılması için yürüttüğü faaliyetlere aralıksız devam<br />
ediyor. Binance Türkiye, bu hedef doğrultusunda<br />
yılın ilk topluluk buluşmasını İstanbul’da gerçekleştirdi.<br />
Etkinlikte; Binance ekosistemi, Türkiye’de yürütülen faaliyetler<br />
ile kullanıcı odaklı ürün ve hizmetler hakkında<br />
katılımcılara ayrıntılı bilgiler verildi…<br />
hedeflerini anımsatan Bulut, Binance Akademi<br />
ile Binance Charity çatısı altında yürütülen<br />
örnek çalışmalar ile birlikte Binance Labs’in<br />
faaliyetlerini katılımcılarla paylaştı. Blokzincir<br />
ekosisteminin en aktif toplulukları arasında<br />
yer alan Binance Angel ekibinden Umut Hüseyin<br />
Kaya ise “Grild Trading” uygulaması hakkında<br />
ayrıntılı bilgiler verdi.<br />
“Güvenli Alım Satım” paneli<br />
düzenlendi<br />
Organizasyon kapsamında düzenlenen dijital<br />
penaltı oyunu katılımcılardan yoğun ilgi<br />
gördü. Toplantı “Güvenli Alım Satım” başlıklı<br />
panel ile devam etti. Etkinlikte katılımcılara<br />
yatırım kararı vermeden önce kendi risk yönetimlerini<br />
yapmaları gerektiği ifade edildi.<br />
Topluluk buluşması eğlenceli<br />
anlara sahne oldu<br />
Binance’in bu yıl düzenlenen ilk topluluk<br />
buluşmasında yine eğlenceli anlar yaşandı.<br />
Etkinlik kapsamında düzenlenen anketlerde<br />
katılımcılara ekosistem ile ilgi sorular yöneltildi.<br />
Soruları doğru cevaplayan katılımcılardan<br />
bazıları çeşitli ödülleri kazanma şansı elde etti.<br />
İstanbul topluluk buluşması Kahoot etkinliği<br />
ve ödüllü anket yarışması ile sona erdi.<br />
41
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Insha Ventures,<br />
<strong>2023</strong> Yılında Spin-off’a Hazırlanıyor!<br />
FinTech girişim kurucusu Insha Ventures, hızlı büyümesini<br />
sürdürüyor. 9 FinTech ürünüyle ekosisteme çözüm sunan<br />
Insha Ventures, spin-off çalışmalarına başlarken, <strong>2023</strong><br />
yılında en az bir ürünü şirketleştirmeyi hedefliyor. Insha<br />
Ventures ayrıca bünyesine yenilikçi ürünler de ekleyecek…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Albaraka Türk Katılım Bankası tarafından<br />
hayata geçirilen ve “uçtan uca FinTech inşa<br />
eder, büyütür ve yatırım yapar” anlayışıyla<br />
çalışmalarını sürdüren Insha Ventures, geliştirdiği<br />
çözümlerle büyümeye devam ediyor.<br />
Sunduğu 9 farklı ürünle şirketlerin ve<br />
bireylerin hayatını kolaylaştırırken tasarruf<br />
etmelerine katkı sağlayan Insha Ventures,<br />
cep POS çözümü Alneo ile geçen üç yılda olduğu<br />
gibi rekorlara imza attı. Alneo, geçen<br />
yıl işlem hacmini yüzde 213 artırırken, aynı<br />
dönemde sanal POS ürünü PosBasit ile yüzbinlerce<br />
işlem gerçekleşti. Türkiye’nin tek dijital<br />
senet yönetim platformu Semosis’te ise<br />
milyonlarca liralık senet ödemesi gerçekleşti.<br />
Finansal teknolojinin dijital bankacılık, açık<br />
bankacılık, regülasyon teknolojileri (RegTech)<br />
ve ödeme sistemleri alanında 9 FinTech<br />
ürünüyle hizmet sunan Insha Ventures, <strong>2023</strong><br />
yılında bünyesine inovatif ürünler ekleyerek,<br />
en az bir ürünü için spin-off’a (şirketleşme)<br />
hazırlanıyor.<br />
“Semosis’i şirketleştirmeyi<br />
planlıyoruz”<br />
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan<br />
Insha Ventures Genel Müdürü Hasan Sami<br />
Bayansar, şunları söyledi: ”Geçen yıl büyüyen<br />
ekibimiz ve iş ortaklarımızla beraber başarılı<br />
işlere imza attık. 2022 yılında toplam kullanıcı<br />
sayısı 68’den fazla sektörde, 27 binin<br />
üzerinde olan cep POS çözümümüz Alneo ile<br />
önümüzdeki sene uygulamamızın kullanım<br />
alanını genişletmeye devam edeceğiz. Sanal<br />
POS çözümümüz PosBasit ile bu yıl mevcut<br />
müşteri kitlemizi 3 katına ulaştıracağız. Türkiye’de<br />
KYC çözümü kullanan 100 şirketten<br />
10’ununa hizmet sağlayan uzaktan müşteri<br />
edinme platformumuz KimlikBasit ile başarılı<br />
sonuçlar elde etmeye devam ediyoruz.<br />
Semosis ile bankalar için büyük bir operasyon<br />
yüküne sebep olan senetli işlemlerin<br />
dijitalleşebildiğini ve büyük ilgi gördüğünü<br />
bu sene daha iyi deneyimledik. Önümüzdeki<br />
dönemde Semosis’i şirketleştirmeyi planlıyoruz.<br />
1.200’ün üzerinde noktaya ulaşan<br />
zincir market ve ödeme noktalarını ATM’ye<br />
dönüştüren mobil uygulamamız NakitBasit<br />
ile yeni dönemde yeni iş ortaklarını da<br />
bünyemize ekleyerek, daha fazla noktaya<br />
ulaşmayı hedefliyoruz. Online tahsilat platformumuz<br />
Kozmos’a sadece aidat yönetimi<br />
değil aynı zamanda dairelerin kira, teminat<br />
ve depozito gibi ödemelerinin takip edilmesi<br />
ve yönetilmesi süreçlerini de dahil edeceğiz.<br />
Almanya’da faaliyetlerini sürdüren getinsha<br />
ile sürdürülebilir ve inovatif dijital hesap<br />
hizmetlerimizi hız kesmeden sürdürüyoruz.<br />
FinTech girişimlerinin ihtiyaç duydukları<br />
API servislerini ise <strong>2023</strong>’te de sunmaya devam<br />
edeceğiz. Özetle; Insha Ventures olarak<br />
<strong>2023</strong> yılında da FinTech çözümleri üretmeyi<br />
ve global bir Venture Builder olarak büyümeyi<br />
hedefliyoruz.”<br />
AlbarakaTech Global’de Üst Yönetim Atamaları<br />
42<br />
Albaraka Türk Katılım Bankası’nın iştiraki<br />
olarak 2019 yılında kurulan, Türkiye’de ve yurt<br />
dışında birçok banka ve finansal kurumun teknoloji<br />
süreçlerini tasarlayan, katma değerli BT<br />
ve yapay zekâ çözümleri üreten AlbarakaTech<br />
Global, yeni dönem stratejileri doğrultusunda<br />
büyümeye devam ediyor. Satış ve pazarlama<br />
faaliyetlerini merkeze alacağı bir döneme giren<br />
şirket, Genel Müdür Ali Tuğlu liderliğinde<br />
organizasyon değişikliğine giderek üst yönetimine<br />
iki yeni genel müdür yardımcısı atadı.<br />
AlbarakaTech Global’in yeni organizasyon<br />
yapısında “Ana Bankacılık Çözümleri”, “Dijital<br />
Bankacılık Çözümleri”, “Strateji ve İş Geliştirme”<br />
ve “Veri ve Temel Fonksiyonlar” adlarında<br />
dört genel müdür yardımcılığı bulunuyor.<br />
Bu kapsamda, Ana Bankacılık Çözümlerinden<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine<br />
Alper Uncuoğlu; Veri ve Temel Fonksiyonlardan<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine<br />
ise Ufuk Şengel’in ataması gerçekleşti.<br />
Alper Uncuoğlu Kimdir?<br />
İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği<br />
bölümünden mezun olan Alper Uncuoğlu,<br />
2015 yılında İstanbul Sabahattin Zaim<br />
Üniversitesi’nde Uluslararası Finans ve<br />
Katılım Bankacılığı alanında yüksek lisans<br />
yapmıştır. 20 yılı aşkın süre Albaraka Türk<br />
Albaraka Türk Katılım Bankası’nın iştiraki olan Albaraka-<br />
Tech Global’e yeni dönem stratejileri doğrultusunda iki<br />
yeni genel müdür yardımcısı atandı. Yeni organizasyon<br />
yapısında; Ana Bankacılık Çözümlerinden Sorumlu Genel<br />
Müdür Yardımcılığı görevini Alper Uncuoğlu, Veri ve Temel<br />
Fonksiyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı<br />
görevini ise Ufuk Şengel üstlenecek…<br />
Bilgi Teknolojileri Grubu’nda Temel Bankacılık<br />
ve Şube İşlemleri, Dış İşlemler, Proje Yönetim<br />
Ofisi, Kredi Kartları ve Pos Çözümleri,<br />
Hazine ve Yatırım Bankacılığı Çözümleri<br />
bölümlerinde yöneticilik görevlerinde<br />
bulunmuştur. 2020 yılından bu yana AlbarakaTech<br />
Global şirketinde Dış Ticaret ve Hazine<br />
Çözümleri Birim Müdürü olarak görev yapan<br />
Uncuoğlu, 1 <strong>Şubat</strong> <strong>2023</strong> tarihi itibarıyla AlbarakaTech<br />
Global’in Ana Bankacılık Çözümlerinden<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak<br />
atanmıştır.<br />
Ufuk Şengel Kimdir?<br />
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği<br />
mezunu Ufuk Şengel 17 yıldır Albaraka Türk<br />
Bilgi Teknolojileri grubunda Dijital Kanallar,<br />
Temel Bankacılık ve Şube İşlemleri, Nakit Yönetimi<br />
bölümlerinde yöneticilik görevlerinde<br />
bulunmuştur. 2020 yılından itibaren AlbarakaTech<br />
Global şirketinde Veri Yönetimi ve İş<br />
Zekâsı Çözümleri Birim Müdürü olarak çalışan<br />
Şengel, 1 <strong>Şubat</strong> <strong>2023</strong> tarihi itibarıyla Veri ve<br />
Temel Fonksiyonlardan sorumlu Genel Müdür<br />
Yardımcısı olarak atanmıştır.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
TP-Link’ten WiFi 6’lı yeni modemi satışa sundu<br />
TP-Link, WiFi 6 teknolojili modem arayanlar için uygun<br />
fiyatlı VX230v model modemi satışa sundu…<br />
Modemini yenilemek ve WiFi 6 teknolojisine<br />
geçmek isteyenler için TP-Link®, yeni bir<br />
ürünü satışa sundu. VX230v model modem,<br />
WiFi 6 teknolojili, çift kanallı bir ADSL/<br />
VDSL modem/router. Türkiye’de satışa sunulan<br />
ürün ile yüksek kablosuz hızlara ulaşılabiliyor<br />
ve WiFi sinyalleri daha geniş alana<br />
yayılarak daha çok cihaza destek veriyor.<br />
TP-Link VX230v modem/router, kablosuz<br />
bağlantıda toplamda 1800 Mbps hızlara<br />
ulaşabiliyor. Standart bir evin ihtiyacını<br />
fazlasıyla karşılayan ve WiFi 6 teknolojisinin<br />
sağladığı tüm avantajları kullanıcılara<br />
sunan modem, yüksek hız gerektiren online<br />
oyun, 4K film izleme gibi uygulamalar<br />
için ideal bir çözüm. Çift kanal desteği olan<br />
modem, yüksek hız gerektiren uygulamaları<br />
5 GHz bandında ve gigabit hızlarda (1201<br />
Mbps) yaparken, e-posta, web’te gezinti gibi<br />
uygulamaları ise 2.4 GHz bandına (574 Mbps)<br />
yönlendirerek ağdaki sıkışıklığı engelliyor.<br />
WiFi 6 teknolojisi, sadece yüksek kablosuz<br />
hız sunmuyor. Aynı zamanda OFDMA,<br />
MU-MIMO, BSS-Color gibi birlikte gelen teknolojiler<br />
sayesinde çok daha geniş bir kapsama<br />
alanı olan, pürüzsüz, parazitsiz, yüksek<br />
verimlilikte bir WiFi ağı oluşturuyor ve bu<br />
ağa çok daha fazla cihaz bağlanabiliyor.<br />
VX230v modem ile performansı yüksek, verimli<br />
bir ev ağı kuruluyor.<br />
Gençlerin yeni kariyer alanı:<br />
Blockchain Teknolojileri<br />
Çoklu bağlantı desteği,<br />
Gigabit hızlar<br />
TP-Link’in WiFi 6 teknolojili modemi, kablolu<br />
bağlantıda da Gigabit hız sunuyor. Modem<br />
üzerinde 4 adet (1’i WAN) Gigabit Ethernet<br />
girişi bulunuyor. Bu girişlere oyun konsolu,<br />
akıllı TV gibi cihazlar kablo ile yüksek hızda<br />
bağlanabiliyor. Netflix, Disney, Exxen gibi<br />
platformlara Gigabit hızda bağlanılarak çok<br />
daha yüksek kalitede TV keyfi yapılıyor.<br />
Hem ADSL hem VDSL (VDSL2 desteği var)<br />
hem de fiber bağlantılarla uyumlu olan TP-<br />
Link VX230v, yeni modem almak isteyenlerin<br />
son teknolojiye geçmesi için uygun bir çözüm<br />
sunuyor. EasyMesh desteği olan ürün,<br />
böylece Mesh WiFi ağı kurmaya da olanak<br />
sağlıyor.<br />
En gelişmiş güvenlik standardı olan WPA3<br />
desteği ile güçlü olmasının yanında güvenli<br />
bir ev ağı oluşturan TP-Link VX230v WiFi 6<br />
modemi 1,839 TL (KDV dahil) fiyatla satışa<br />
sunuluyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Blockchain teknolojilerinde yaşanan gelişmeler iş dünyası<br />
tarafından ilgiyle takip ediliyor. Sektör özelinde yapılan<br />
yatırımlar yeni iş kollarının ortaya çıkmasını sağlarken,<br />
iyi bir kariyer hedefleyen gençler blockchain alanına<br />
yöneliyor. Peki gençler neden bu alana yöneliyor?<br />
Blockchain teknolojilerinin sunduğu özelliklerle<br />
iş dünyasını yeniden dizayn edeceği<br />
düşünülüyor. Alanın uzmanları blockchain<br />
uygulamalarının yapısı itibarıyla operasyon<br />
yükünü hafifletme, verimliliği artırma ve maliyetleri<br />
azaltma gibi avantajlarla öne çıktığını<br />
ifade ediyor. Tüm bunlar hem iş dünyasındaki<br />
profesyonellerin ilgisini blockchain teknolojilerinin<br />
üzerine çekiyor hem de yeni iş kollarının<br />
gelişmesine katkı sağlıyor. Öte yandan, sektöre<br />
yapılan yatırımların da günden güne arttığı<br />
görülüyor. Bu gelişmeler özellikle gençlerin<br />
kariyer planlarını belirlemelerinde etkin bir rol<br />
oynarken, birçok gencin de blockchain alanına<br />
yönelmesini sağlıyor.<br />
Blockchain, mevcut sektörlerin büyük bir bölümünü<br />
şekillendirme ve yeni iş alanları oluşturma<br />
potansiyeline sahip bir teknoloji. Özellikle<br />
kripto paraların yaygınlaşması, NFT’lerin<br />
ortaya çıkması ve Metaverse dünyasının<br />
gelişmesiyle birlikte yeni iş fırsatları da ortaya<br />
çıkıyor. Halihazırda NFT tasarımcıları, DeFi<br />
uzmanları ve Web3 geliştiricileri gibi meslek<br />
grupları sektörde önemli roller üstleniyor. Gelecekte<br />
bu iş alanlarının genişlemesine paralel<br />
olarak yeni meslek profesyonellerine duyulan<br />
ihtiyacın da artması bekleniyor. Tüm bu yaşananlar<br />
gençlerin kariyer yolculuklarında yeni<br />
alternatifler oluşturuyor.<br />
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Coinoxs Kurucusu<br />
Can Azizoğlu, gençlerin sektöre olan ilgisinin<br />
günden güne arttığını vurgularken,<br />
birçok gencin kariyer planlamalarında blockchain<br />
alanına yöneldiğine dikkat çekti.<br />
Gelecekte blockchain tabanlı teknolojilerin<br />
günlük hayattaki kullanımının artmasının<br />
yeni mesleklerin gelişmesine yol açacağını belirten<br />
Can Azizoğlu şunları kaydetti: “Teknoloji<br />
tarihin her döneminde toplumların iş yapış biçimini<br />
değiştiren itici bir güç oldu. İnsanlığın<br />
teknolojik gelişmelere uyum sağlamasıyla da<br />
yeni iş kolları ortaya çıktı. Yenilikçi özellikler<br />
taşıyan blockchain teknolojileri iş dünyasını<br />
yeniden şekillendirebilecek bir potansiyele<br />
sahip. Coinoxs olarak, vizyonumuz doğrultusunda<br />
geliştirdiğimiz ‘OxsStart İnkübasyon<br />
Programı’ ile blockchain, Web3, kripto para,<br />
NFT ve Metaverse endüstrilerinde yenilikçi fikirleri<br />
olan girişimlere danışmanlık ve teknik<br />
inşa hizmeti sağlıyoruz. Söz konusu teknolojiler<br />
halihazırda birçok sektördeki iş geliştirme<br />
süreçlerinde etkin bir rol oynuyor ve yeni kariyer<br />
alanlarının ortaya çıkmasını tetikliyor. Bu<br />
noktada, gençlerin kariyer tercihlerinde blockchain<br />
alanını tercih etmeleri gelecekte fark yaratmalarına<br />
sebep olabilir. Hem alanın henüz<br />
yeterince keşfedilmemiş olması hem de yenilikçi<br />
uygulamaların kazandıracağı farklı bakış<br />
açıları alanı daha cazip hale getiriyor. Bizler,<br />
gelecekte blockchain ekosisteminin yakaladığı<br />
ivmeyi devam ettirerek iş süreçlerine ve istihdama<br />
önemli katkılar sağlamasını bekliyoruz.”<br />
43
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Acer, <strong>2023</strong> Türkiye Pazarı hedeflerini paylaştı<br />
Acer, Türkiye pazarı için 2022 yılına dair değerlendirmelerini<br />
ve <strong>2023</strong> hedeflerini aktardığı toplantıda, ocak<br />
ayında tanıttığı yeni ürünleri de ilk defa Türkiye’de<br />
görücüye çıkardı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
44<br />
Dünyanın en büyük bilgisayar üreticilerinden<br />
Acer, pandeminin etkisini yitirmesi<br />
ve küresel çip tedarik sorunlarının<br />
baş göstermesi ile pazarda satışların<br />
düştüğü geçtiğimiz yıl sektördeki olumsuz<br />
havaya rağmen en son teknolojilere<br />
sahip yeni ürünleri kullanıcıları ile buluşturmaya<br />
devam etti. Bu olumlu tablonun<br />
yansımaları globalde olduğu gibi<br />
Türkiye’de de rakamlarla kendini gösterdi.<br />
2022 yılında pazardaki geliri dolar bazında<br />
yüzde 24 artan Acer’ın GFK verilerine<br />
göre 2022 yılı 4. çeyrek dizüstü bilgisayar<br />
satışlarındaki payı yüzde 10’u geçti.<br />
Acer’ın elde ettiği gelire en büyük katkıyı<br />
yapan ürün grubu ise başta oyun kategorisi<br />
olmak üzere bireysel tüketicilere yönelik<br />
sunduğu dizüstü bilgisayarlar oldu.<br />
Acer’ın oyun dizüstü bilgisayarlarındaki<br />
geliri yıllık bazda yüzde 105 arttı.<br />
Her zaman tüketicisinin ihtiyaçlarına<br />
karşılık gelen ürün ve teknolojiler<br />
geliştiren bir marka olan Acer’ın geçtiğimiz<br />
günlerde tanıttığı yeni ürünlerinde,<br />
oyun başta olmak bireysel tüketici segmentindeki<br />
dizüstü bilgisayarlara artan<br />
talebin etkileri somut bir şekilde görülüyor.<br />
Ocak ayında Las Vegas’ta düzenlenen<br />
dünyanın en büyük tüketici elektroniği<br />
fuarı CES öncesinde gerçekleştirdiği<br />
etkinlikte yeni ürünleri ile sahne alan<br />
Acer, özellikle bireysel kullanıcılar için<br />
sunduğu dizüstü bilgisayar serilerinde<br />
yaptığı performans ve tasarım odaklı<br />
geliştirmeler ile dikkat çekiyor. Bu<br />
etkinlikte tanıtılan Predator, Aspire,<br />
Nitro ve Swift serilerinin en son üyelerini<br />
Acer, yakın zamanda Türkiye’de de satışa<br />
sunmaya hazırlanıyor.<br />
İstanbul Feriye’de gerçekleşen basın<br />
toplantısında Türk basınının karşısına<br />
çıkan ve Türkiye pazarının kendileri için<br />
öneminin altını her fırsatta çizen Acer<br />
EMEA Başkan Yardımcısı Grigory Nizovsky,<br />
“Acer olarak son kullanıcıya ne<br />
sunduğumuza her zaman öncelik veriyoruz<br />
ve son kullanıcı için en uygun, erişilebilir<br />
cihazları onlarla buluşturuyoruz.<br />
Yeni dizüstü bilgisayarlarımız, modern,<br />
çarpıcı bir görsel çekicilik sunan yepyeni<br />
tasarımlarının yanında gelişmiş performans<br />
özellikleri ile de dikkat çekiyor.<br />
Mevcut durumda Acer ürünlerinin Türk<br />
tüketicisinde iyi bir algısı olduğunu biliyoruz.<br />
Bu noktada bizim için her zaman<br />
çok önemli bir pazar olan Türkiye’deki<br />
kullanıcılarımıza en iyi teknolojiyi ve en<br />
iyi deneyimi, en iyi fiyatlarla sunmaya<br />
devam edeceğimizi belirtmek isterim.<br />
2022 yılı 4. çeyrek verilerine göre grup<br />
düzeyinde, bilgisayar dışı ürünlerimizin<br />
payı yüzde 26,3’e ulaştı. Bu bizim için<br />
son derece sevindirici bir gelişme. Türkiye’de<br />
de bu yıl bilgisayar aksesuarlarından<br />
e-mobilite cihazlarına ve Altos<br />
sunucularına kadar birçok yeni ürünü<br />
Türk kullanıcılarımız ile buluşturmayı<br />
hedefliyoruz. Bu ürünlerin bazılarını<br />
EMEA ülkelerinde sunmaya başladık.<br />
Türkiye’deki <strong>2023</strong> yılı için dizüstü bilgisayar<br />
pazar payı hedefimiz yüzde 12.<br />
Ancak belirttiğim gibi yol haritamızda<br />
bundan çok daha fazlası var. Tüm bu<br />
yeni gelişmelerle birlikte Türkiye’de <strong>2023</strong><br />
yılındaki gelirimizin 100 milyon doların<br />
üzerine çıkmasını bekliyoruz” dedi.<br />
Yeni Predator Helios 16 iyi bir<br />
oyun bilgisayarında olması<br />
gereken tüm özellikleri<br />
taşıyor<br />
Acer’ın güçlü oyun portföyünü daha da<br />
zenginleştirdiği, Predator Helios 16, yepyeni<br />
tasarımı ve 16 inç ekranı ile dikkat<br />
çekiyor. Cihaz, en yeni 13. Nesil Intel®<br />
Core mobil işlemciler ve NVIDIA® Ge-<br />
Force RTX 40 Serisi GPU’lardan güç<br />
alıyor ve bu özellikleri ile Acer’ın bugüne<br />
kadarki en güçlü oyun dizüstü bilgisayarları<br />
olma özelliklerini taşıyor. Bu<br />
yeni güçlü bileşenleri serin tutmak için<br />
Predator dizüstü bilgisayarlarda, özel<br />
olarak tasarlanmış ikili 5. Nesil AeroBlade<br />
3D metal fanlar ve daha iyi ısı transferi<br />
için dikdörtgen şeklindeki vektör ısı<br />
boruları ile gelişmiş termal çözümler<br />
bulunuyor. Ek olarak, sıvı metal termal<br />
gresin soğutma etkileri, cihazın gelişmiş<br />
termal performansını tamamlıyor.<br />
Hareket halindeyken üretken<br />
ve bağlantıda kalmak<br />
isteyenlerin tercihi Acer Swift<br />
Go<br />
Acer’ın yeni Swift Go 14 modeli en son<br />
teknolojileri, 2880x1800 çözünürlük ve<br />
90 Hz yenileme hızına sahip 14 inçlik<br />
2,8K OLED ekranla bir araya getiriyor.<br />
13. Nesil Intel® Core işlemcilerden güç<br />
alan cihaz, 9,5 saatten fazla pil ömrü sunuyor.<br />
Cihazın 1,3 kg’dan daha hafif olan<br />
14,9 mm inceliğindeki alüminyum kasası,<br />
yüzde 90 ekran-gövde oranı ve ultra<br />
ince yan çerçevelerle optimize edilmiş<br />
zarif tasarımları ile öne çıkıyor. Ayrıca<br />
TwinAir çift fan sistemi, çift D6 bakır<br />
ısı boruları ve cihazları düşük sıcaklıkta<br />
tutmak için ısıyı dışarı atan, gittiğiniz<br />
her yerde performansı ve güvenilirliği<br />
artıran bir hava girişli klavye yer alıyor.<br />
Yeni Nitro 16, zorlu<br />
oyunlardan keyif alan<br />
oyuncular için tasarlandı<br />
Acer’ın, 13. Nesil Intel Core işlemciler ve<br />
NVIDIA GeForce RTX 40 Serisi GPU’lar<br />
ile güncellediği 165 Hz yenileme hızına<br />
sahip, 16 inç ekrana sahip yeni Nitro<br />
dizüstü bilgisayarı daha kompakt, ince<br />
ve hafif form faktörleri yanında yüzde<br />
84 ekran-gövde oranı ile dikkat çekiyor.<br />
Cihazın çift fanları, yanlarında ve arkalarında<br />
bulunan dört fan çıkışı, üst<br />
hava girişi donanımın soğuk kalmasını<br />
sağlarken, sistem ayrıca yoğun oyun dönemlerinde<br />
soğutmaya yardımcı olmak<br />
için sıvı metal termal gres ile desteklenir.<br />
Yeni Aspire 5 serisi, tüm aile<br />
için üretkenlik ve kullanım<br />
kolaylık sunuyor<br />
Acer Aspire 5 serisinin yeni modeli,<br />
güçlü 13. Nesil Intel Core işlemciler<br />
ve ışın izleme için gelişmiş yapay zekâ<br />
teknolojisi ile donatılmış NVIDIA Ge-<br />
Force RTX 2050 GPU’lardan güç alıyor.<br />
Bu özellikleriyle Aspire 5, performans<br />
ve çok yönlülük isteyen kullanıcılar için<br />
ideal bir seçim oluyor. 15 inçlik QHD bir<br />
ekrana ve 16:9 en boy oranına sahip olan<br />
cihaz kullanıcılara net ve rahat bir izleme<br />
deneyimi sunuluyor. 1080p FHD web<br />
kamerası ve dijital mikrofonları, yayın<br />
veya konferans görüşmeleri yaparken<br />
yüksek kaliteli video ve net ses çıkışı<br />
sağlıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Küresel ödeme hacminin 36 trilyon doları dijitalden<br />
Gelişen teknolojiler, ödeme noktası deneyimini kusursuzlaştırmak<br />
isteyen ve ana faaliyet alanı finans<br />
olmayan şirketleri de finansal teknoloji iş modellerine<br />
yönlendirdi. Tahminler, 2030’da tüketici ödemelerinin<br />
yüzde 74’ünün finansal kuruluş olmayan işletmelerin<br />
platformları üzerinden gerçekleştirileceği yönünde…<br />
Müşteri deneyimi, son kullanıcıya hizmet veren<br />
işletmeler için rekabet avantajı elde etmenin<br />
anahtarına dönüştükçe, bu deneyimin her<br />
adımı yıllar içinde yeniden tasarlandı. Ödeme<br />
süreçleri de bu dönüşümün en önemli parçası<br />
oldu. Hayatımıza yeni giren açık bankacılık ile<br />
ödeme ve gömülü finans teknolojileri sayesinde<br />
son kullanıcıyla temas eden, ödeme noktasındaki<br />
deneyimi kusursuzlaştırmak isteyen ve ana<br />
faaliyet konusu finans olmayan şirketler fintek<br />
yetkinliklerini geliştirmeye başladı. Küresel pazar<br />
araştırma şirketi IDC’nin (International Data<br />
Corporation) öngörüleri, 2030 yılında ödemelerin<br />
yüzde 74’ünün finans kuruluşu olmayan dijital<br />
platformlardan yapılacağını gösterdi. İşletmelere<br />
ödeme geçidi, sanal pos sistemi ve dijital cüzdan<br />
odaklı yazılım çözümleri üreten SoftRobotics<br />
Şirket Ortağı ve Teknoloji Lideri Bruce Afruz, finansal<br />
teknolojileri şekillendiren büyük trendleri<br />
değerlendirdi.<br />
IDC öngörülerinin 2030 yılına kadar her 4<br />
ödemeden üçünün, ana faaliyet kolu finansal<br />
hizmetler olmayan işletmeler üzerinden gerçekleştirileceğini<br />
gösterdiğini söyleyen Bruce<br />
Afruz, “Gelişen finansal teknolojiler, her işletmeyi<br />
birer fintek şirketine dönüştürebilir bir<br />
noktaya getirdi.” dedi.<br />
Küresel ödeme hacminin 36<br />
trilyon doları dijital platformlar<br />
ve pazaryerlerinden geliyor<br />
Yatırım bankası JPMorgan tarafından derlenen<br />
veriler, küresel ödeme hacminin 36 trilyon<br />
dolarının, ödeme yöntemlerinin geleceğini<br />
şekillendiren dijital platformlardan geldiğine<br />
işaret etti. Bu payın ilerleyen yıllarda daha da<br />
artacağını söyleyen Bruce Afruz, “Tüketicilere<br />
aynı anda pek çok hizmet sunmayı başaran süper<br />
uygulamaları konuştuğumuz bu dönemde,<br />
e-ticaret devlerinin ve sosyal ağ platformlarının<br />
öncü olduğu yeni ekosistemler kuruluyor.<br />
Bu iş modelleri, kullanıcıların uygulamadan<br />
veya platformdan çıkmadan ödeme dahil tüm<br />
işlemlerini yapabilmesini hedefliyor. Teknoloji<br />
konusunda dışa bağımlılığını azaltmak<br />
isteyen şirketler, ödeme altyapılarını da içeride<br />
geliştirmek ve yönetmek istiyor. SoftRobotics<br />
olarak bu noktada devreye giriyor ve geliştirdiğimiz<br />
fintek çözümleriyle işletmelere yeni<br />
iş modelleri oluşturma ve bu doğrultuda ek<br />
gelir kaynakları yaratma ile mevcut müşteri<br />
deneyimini iyileştirme olanağı sunuyoruz”<br />
diye konuştu.<br />
“Gömülü finans çözümleri ve<br />
açık bankacılık teknolojileriyle<br />
işletmeler fintek olabilir”<br />
Dijital platformların, pazaryerlerinin ve gömülü<br />
finans teknolojilerinin günümüzde öne çıkan<br />
en güçlü trendler olduğunu vurgulayan Bruce<br />
Afruz, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:<br />
“Gömülü finans ve açık bankacılık teknolojileri<br />
sayesinde bugün işletmeler birer fintek<br />
olabilir. SoftRobotics olarak farklı sektörlerde<br />
faaliyet gösteren, fakat finansal teknoloji bağlamında<br />
elini güçlendirerek rekabet avantajı<br />
elde etmek isteyen işletmelere temel bankacılık,<br />
gömülü finans çözümleri, açık bankacılık,<br />
ödeme geçidi, sanal pos, dijital cüzdan, yenilikçi<br />
iş modelleri ve entegrasyonlar ile düzenleyici<br />
kurumların yayınladığı regülasyonlara uyum<br />
konusunda olmak üzere uçtan uca finansal<br />
teknoloji yetenekleri kazandırıyoruz. İşletmelere<br />
kazandırdığımız finansal ödeme çözümlerimiz<br />
ile, bölgesel pazarlarda kendilerinin daha<br />
iyi performans gösterebilmeleri için çözüm<br />
ortaklığı yapıyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Yeni kimlik kartı tapuda sahteciliğin önüne geçiyor!<br />
2017 yılında dağıtıma<br />
başlanan<br />
çipli kimlik kartı<br />
kullanıcı sayısı 80<br />
milyona yaklaştı.<br />
Bununla beraber<br />
kurumlar da yasal<br />
güvenli biyometrik<br />
kimlik doğrulama<br />
cihazı kullanarak<br />
kimlik sahteciliğinin<br />
ve dublör kullanımını<br />
önlemek için harekete geçti.<br />
E-kimlik ve e-imza alanında Ar-Ge çalışmaları<br />
yapan EGA, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüyle<br />
yaptığı işbirliği kapsamında 2 bin biOnay<br />
cihazıyla parmak izi ile kimlik doğrulama<br />
yapıyor. <strong>2023</strong> yılı içerisinde KDHS platformu<br />
ve biOnay cihazlarının tapu sistemlerine tam<br />
entegrasyonu ve kimliklere yüklenecek e-imzalarla<br />
güvenilir ve hızlı elektronik işlemler<br />
gerçekleştirilmesi hedefleniyor.<br />
Geçtiğimiz iki ayda yeni kimlik kartıyla 700 bin<br />
kişi işlem yaptı, bu sayının yıl sonuna kadar 5<br />
milyonu aşması bekleniyor.<br />
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, EGA’nın sağladığı<br />
Bionay Kimlik Doğrulama Hizmet Sağlayıcı (KDHS)<br />
platform yazılımlarıyla Türkiye genelinde 973 tapu ve<br />
kadastro müdürlüğünde 2 bin biOnay cihazıyla hizmet<br />
veriyor. EGA tarafından üretilen Türkiye’nin ilk onaylı<br />
mobil kimlik doğrulama cihazı biOnay, tapu ve kadastro<br />
müdürlüklerinde çipli kimlik kartı kullanımı ile parmak izi<br />
doğrulamasını sağlıyor. Son iki ayda yeni kimlik kartıyla<br />
işlem yapanların sayısı 700 bini bulurken, bu süreçte<br />
sahte kimlik ve dublör kullanımının önüne geçildi…<br />
Mağduriyet ve dolandırıcılık<br />
hadisesinin önüne geçiliyor<br />
EGA iştiraki olan biOnay’ın Kurucu Ortağı<br />
Ümit Yaşar Usta, “Yeni dönemle birlikte yaşanan<br />
pek çok mağduriyetin ve dolandırıcılık hadisesinin<br />
önüne geçilebiliyor. Tapu ve Kadastro<br />
Genel Müdürlüğüyle işbirliğimiz bir başlangıç.<br />
Önümüzdeki süreçte devletin diğer kurumlarıyla<br />
da işbirliklerimiz olacak. biOnay’ın sunduğu<br />
pek çok avantaj var. Kimlik sahteciliğinin<br />
önüne geçerek şahısların mağduriyetini engeller,<br />
kurumların maddi kayıplarını azaltır, işlem<br />
hızını artırarak verimi yükseltir, güvenlik önlemleri<br />
sayesinde itibarı güçlendirir ve sunulan<br />
uçtan uca yazılım hizmeti sayesinde kişisel<br />
verilerin korunmasını sağlar” dedi.<br />
45
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ASUS, Geleceği Bugüne Getiren 4 Yeni<br />
Teknolojisiyle Dikkat Çekiyor<br />
Dünyanın lider bilgisayar üreticisi ASUS, ekran deneyimini<br />
farklı bir boyuta taşıyan, dayanıklılığı maksimize<br />
etmeyi hedefleyen ve sürdürülebilirliği merkezine<br />
alan ürünleriyle, sektöründe yine ezberleri bozuyor ve<br />
kullanıcıları inanılmaz bir deneyime davet ediyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Yenilikçiliği DNA’sında taşıyan ASUS,<br />
güçlü Ar-Ge yatırımları ve ekibiyle geliştirdiği<br />
teknolojileri sektöre kazandırıyor.<br />
Bununla birlikte neredeyse yılda<br />
iki kez inovasyonun sınırlarını zorlayan<br />
ürün portföyü sunuyor. <strong>2023</strong> yılına da<br />
güçlü bir giriş yapan ASUS, dünyayı dört<br />
önemli teknolojiyle tanıştırdı.<br />
Dünyanın ilk gözlüksüz 3D OLED ekranı,<br />
performans artışı sağlayan termal<br />
teknolojisi, dayanıklılığı en yüksek seviyeye<br />
çıkarmak için her dizüstü bilgisayarın<br />
tabi tutulacağı ABD Askeri 810H testi,<br />
bilgisayar yüzeyinde bakteri ve virüs<br />
yayılmasını engelleyen antimikrobiyel<br />
koruma ve her ürünün kapsamında yer<br />
alan sürdürülebilirlik çalışmaları…<br />
Dünyanın ilk gözlüksüz<br />
3D OLED teknolojisi: ASUS<br />
Spatial Vision<br />
Dünyanın ilk gözlüksüz 3D OLED teknolojisini<br />
sunarak sınırları yeniden<br />
tanımlayan ASUS Spatial Vision, lentriküler<br />
lens ve gelişmiş göz takibi özellikli<br />
kamera sistemiyle gözlerin her bir<br />
pozisyonunu tespit ederek kullanıcıya<br />
3D deneyimini yaşatıyor. 2D ve 3D arası<br />
geçişleri zahmetsizce yapma imkanı<br />
sağlayan ürün, 3D videolar izlemek ve<br />
oyunlar oynamaktan 3D ürün ve içerik<br />
geliştirmeye hem sınırsız hem de yaratıcı<br />
potansiyeliyle ekran deneyimini çok<br />
farklı bir boyuta taşıyor.<br />
Tüm dizüstü bilgisayarlarda<br />
dünyanın en zorlu ABD Askeri<br />
sınıfı dayanıklılık testi<br />
ASUS, bu seneden itibaren tüm dizüstü<br />
bilgisayarlarını MIL-STD 810H ABD askeri<br />
sınıfı standartlarına göre hazırlanan<br />
en kapsamlı ve zorlu aşamalardan<br />
oluşan 26 teste tabi tutma kararı aldı.<br />
Dayanıklılık ve güvenilirlik seviyesini<br />
maksimuma çıkarmayı garantilemek<br />
için cihazlar, aşırı ısı ve nemden şok testlerine<br />
kadar çok zorlu çevre koşullarının<br />
simülasyonunda test edilecek.<br />
Yeni ASUS Antimicrobial<br />
Guard Plus’la %99 virüs<br />
önleyici etki<br />
ASUS Antimicrobial Guard Plus, dizüstü<br />
bilgisayarda en sık dokunulan yüzeylerde<br />
24 saat içerisinde neredeyse tüm<br />
bakteri ve virüsler üzerinde engelleyici<br />
etkiye sahip. Bilgisayar yüzeyini pozitif<br />
gümüş iyonları içeren kaplama sayesinde<br />
hijyenik tutan işlem, en az 3 yıllık kalıcı<br />
koruma imkanı garantisini veriyor.<br />
Sürdürülebilir teknoloji,<br />
sürdürülebilir gelecek<br />
ASUS; iklim eylemi, sorumlu üretim,<br />
döngüsel ekonomi, değer oluşturma<br />
ana başlıkları rehberliğinde sürdürülebilirliği<br />
iş modelinin merkezine alıyor.<br />
Tüm faaliyetlerini bu ana başlıklara<br />
göre yürüten ASUS’un sürdürülebilir<br />
gelecek için hedefleri arasında; sera<br />
gazı yayılımını yarıya kadar azaltırken<br />
cihazlarının enerji verimliliğini aynı<br />
oranda yükseltmek, ürün imalatında ve<br />
paketlemede sürdürülebilir malzeme<br />
kullanımını artırmak, toplumu çevre<br />
dostu adımlar atmaya teşvik etmek için<br />
yapılan planlar var.<br />
46
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Pointship, Startup Wise Guys’dan yatırım aldı<br />
Mil ve puanlar, oyun kredileri,<br />
etkinlik biletleri,<br />
otel ödülleri gibi kullanılmayan<br />
ödül ve avantajları<br />
NFT’lere dönüştüren ve<br />
token’larla üyeler arasında<br />
alınıp satılmasına<br />
aracılık eden Estonya<br />
merkezli girişim Pointship,<br />
yeni bir yatırıma imza<br />
attı. Ocak 2021 yılında beta versiyonu ile hayata<br />
geçen ve şu anda dünya genelinde 25.000’i<br />
aşkın üyesi bulunan Pointship, Startup Wise<br />
Guys’dan aldığı yatırımla ekibini genişleterek<br />
yeni ülke pazarlarına girmeyi hedefliyor. Pointship<br />
bu yatırımı, uygulamada sunulan özellikleri<br />
geliştirme ve çoğaltmanın yanı sıra pazarlama<br />
faaliyetlerini Avrupa, Güney Amerika<br />
ve Orta Doğu gibi bölgeler başta olmak üzere<br />
uluslararası alanda artırmak için kullanacak.<br />
Kullanıcılarının sahip olduğu her türlü ödül ve puanların<br />
son kullanım süreleri geçmeden değerlendirmesini sağlayan<br />
yeni nesil dijital varlık pazaryeri Pointship, Startup<br />
Wise Guys’dan yatırım aldı. Pointship, aldığı bu yatırımı<br />
ürün geliştirme ve yeni pazarlara açılmada kullanacak…<br />
Çakmak: “Her türlü ödül ve<br />
değerin paylaşılabilir olmasını<br />
hedefliyoruz”<br />
Aldıkları yatırıma ilişkin değerlendirmede<br />
bulunan Pointship Kurucu Ortağı ve CEO’su<br />
Egemen Çakmak, şunları söyledi: “Tüketiciler<br />
kurumlardan edindikleri ödül ve puanları<br />
süreleri geçmeden kullanmayı unutabiliyorlar<br />
veya o an için lazım olmadığından kullanmayabiliyorlar.<br />
Oysa bunların hepsi edinilmiş dijital<br />
varlıklar. Dolayısıyla bunların korunması<br />
ve istenildiği takdirde dönüştürülebilmesi ihtiyacı<br />
vardı. Buradan hareketle kullanılmayan<br />
ödül ve puanların tek bir çatıda toplanıp güvenli<br />
şekilde saklandığı, kullanıcılar arasında<br />
alınıp satılabildiği dijital varlık pazaryeri olan<br />
Pointship doğdu. Her geçen gün gelişerek büyüyen<br />
girişimimiz, Startup Wise Guys’dan ilk<br />
kurumsal yatırımını aldığı için mutluyuz. Platformumuzun<br />
üzerinden her türlü ödül ve değerin<br />
paylaşılabilir olmasını hedefliyoruz.”<br />
Ünsal: “Oyun endüstrisine<br />
girmeyi hedefliyoruz”<br />
Pointship Kurucu Ortağı Merter Ünsal ise<br />
“Oluşturduğumuz bu platformun birçok tüketiciye<br />
çözüm olduğuna inanıyoruz. Aldığımız<br />
bu yatırım da doğru yolda olduğumuza ve uygulamamızın<br />
yüksek potansiyeline işaret ediyor.<br />
Startup Wise Guys gibi Avrupa’daki çok<br />
önemli bir FinTech hızlandırma programına<br />
seçilmiş olmak mutluluk verici. Startup<br />
Wise Guys’ın yapmış olduğu yatırım dışında<br />
network’ü ve sağlayacağı faydalar bizleri oldukça<br />
heyecanlandırıyor. Yatırım ile ürün geliştirme<br />
sürecimizi hızlandırıp oyun endüstrisinde<br />
büyüyerek dijital platform oyuncularının<br />
ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz” dedi.<br />
Önür: “Mentorluk desteği<br />
ve geniş networkümüzle de<br />
girişimleri destekliyoruz”<br />
2012 yılında Estonya’da kurulan Doğu Avrupa’nın<br />
lider yatırım fonu Startup Wise Guys’ın<br />
Partneri Günce Önür, yaptıkları yatırımla ilgili<br />
şunları aktardı: “Startup Wise Guys olarak<br />
yenilikçi çözümler sunarak tüketicilerin ihtiyaçlarına<br />
çözüm üreten FinTech girişimlerini<br />
desteklemek önceliklerimiz arasında yer alıyor.<br />
Bu kapsamda para kavramına yeni bir soluk<br />
getiren Pointship’in, bütün dünyanın enflasyon<br />
gerçeğiyle yüzleştiği bu dönemde kullanıcıların<br />
hayatlarını kolaylaştıracağına inanıyoruz.<br />
Startup Wise Guys olarak girişimlere<br />
sunduğumuz değerin sadece yatırımlarımız<br />
olmadığının; alanında uzman kişiler tarafından<br />
mentorluk desteği ve geniş network ağımız<br />
gibi desteklerimizin de olduğunun altını<br />
çizmek isterim.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
AloTech, Kenya’da E-Ticarete yön verecek<br />
Türkiye’nin en büyük bulut<br />
tabanlı çağrı merkezi platformu<br />
olan ve Call Center<br />
Studio (CCS) markasıyla altı<br />
kıtada 44 ülkeye ulaşan Alo-<br />
Tech, Kenya’nın en büyük<br />
e-ticaret pazar yerlerinden<br />
Copia Kenya’ya vermeye başladığı<br />
hizmetle bu ülkedeki<br />
e-ticaretin yeniden şekillenmesinde önemli bir<br />
rol üstlenecek. İnternet erişiminin sınırlı olmasından<br />
dolayı e-ticareti internet üzerinden değil<br />
ülke geneline yayılan dağıtım noktaları üzerinden<br />
yürüten Copia Kenya’da, AloTech’in interaktif<br />
sesli yanıt (IVR) sistemleri kullanılmaya<br />
başlandı.<br />
Cenk Soyak: “Telefon ile<br />
başladık, yakında chat’e<br />
geçeceğiz”<br />
AloTech CEO’su Cenk Soyak, Kenya’daki e-ticaret<br />
sistemini şu sözlerle anlattı; “Kenya’da internet<br />
ve hatta pek çok bölgede telefon erişimi sınırlı<br />
olduğu için e-ticarette kendilerine özel bir sistem<br />
kurmuşlar. Copia Kenya da bu sistemin öncüsü.<br />
Buna göre e-ticaret alışverişi yapmak isteyen bir<br />
kişi, Copia Kenya’nın ülke geneline yayılan 40 bin<br />
civarındaki dağıtım noktasından birine giderek<br />
AloTech, Kenya’nın en büyük e-ticaret pazar yerlerinden<br />
biri olan Copia Kenya’ya hizmet vermeye başladı. İnternet<br />
erişimi sınırlı olduğu için e-ticaret alışverişini ülke geneline<br />
yayılan 40 bin civarında dağıtım noktası üzerinden sağlayan<br />
Copia Kenya, AloTech sayesinde alışverişin çağrı merkezi<br />
üzerinden yürütülmesini sağlayacak…<br />
almak istediği ürünü seçiyor. Ürün, o dağıtım<br />
noktasında varsa hemen tedarik ediliyor yoksa<br />
da sipariş edilerek temini sağlanıyor. Ancak bu<br />
sistem, en büyük avantajlarından biri hız olan<br />
e-ticaret için ciddi bir zaman ve verimlilik kaybı.<br />
Diğer taraftan entegre bir sistemleri olmadığı<br />
için siparişler, ödeme sistemleri ve teslimat süreçlerini<br />
ayrı ayrı yürütüyorlar. AloTech olarak<br />
sağladığımız hizmetle tüm bu sistemlerin birbirine<br />
entegrasyonunu sağladık. Şu anda Copia<br />
Kenya’nın Kenya’daki 300, Uganda’daki ise 100<br />
müşteri temsilcisi bizim sistemimiz üzerinden<br />
müşterilerine hizmet veriyor. İlk etapta telefonla<br />
görüşme üzerinden ilerleyen bu hizmetin ikinci<br />
aşamasında chat servislerine geçeceğiz. Bunun<br />
için demo çalışmalarına başladık” dedi.<br />
Soyak, regülasyonlar gereği Kenya’ya bir veri merkezi<br />
kurmaları gerektiğini, bağlantının kesintisiz<br />
olması için bu merkezi ülkenin en büyük telekomünikasyon<br />
şirketine kurduklarını belirtti.<br />
“Afrika pazarında hızla<br />
büyüyoruz”<br />
Daha önce Afrika pazarında Kuzey Afrika’da ve<br />
Nijerya’da hizmet verdiklerini söyleyen Soyak,<br />
Copia Kenya ile birlikte Sahraaltı Afrika pazarında<br />
kısa sürede hızlı bir büyüme yakalayacaklarını<br />
ifade ederek, “Kenya’da Copia Kenya’nın<br />
yanı sıra bir enerji şirketi ve iki STK ile çalışmaya<br />
başladık. Çevre ülkelerde de hava yolu, fintech<br />
gibi farklı sektörlerden şirketlere hizmet veriyoruz.<br />
Günümüz itibarıyla aralarında Cezayir, Fas,<br />
Tanzanya ve Namibya’nın da olduğu 10’un üzerinde<br />
Afrika ülkesine ulaştık. Bu pazarda istikrarlı<br />
bir büyüme yakalama hedefiyle bu yıl Kenya’da<br />
bir ofis açmayı planlıyoruz” diye konuştu.<br />
47