Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Turizmci <strong>2024</strong>'ten umutlu!<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
@Hitechdergisi<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
2023 yılını değerlendiren ve bu yıla ilişkin<br />
beklentilerini açıklayan Türkiye Otelciler Birliği<br />
Başkanı Müberra Eresin, 2023’de turist sayısının<br />
artmasına karşın dolulukların gerilediğini belirtti.<br />
<strong>2024</strong> yılında otel doluluklarında artış olacağını<br />
umduklarını kaydeden Eresin, turizm hareketlerinin<br />
savaş ortamının son bulmasıyla normalleşeceğine<br />
vurgu yaptı. Haberin ayrıntıları “gündem”<br />
bölümümüzde…<br />
Türkiye'deki fiyat artışları sebebiyle Almanların<br />
farklı destinasyonlara kaydığını söyleyen Bentour<br />
Reisen Ceo'su Deniz Uğur, "Biz Almanları kaybetmek<br />
istemiyoruz" dedi ve <strong>2024</strong> yılı büyüme odaklarına<br />
genişletilmiş ürün portföyü ve uçuş kapasitesi<br />
artışını koyduklarını açıkladı. Zürih merkezli Türk tur<br />
operatörü, gelecek kıştan itibaren fiyatları indirmek<br />
için müşterilerine farklı paketler sunacak. Aralık ay<br />
başında 'Comedy Night' etkinliği kapsamında dört<br />
ülkeden 650 seyahat acente temsilcisini Antalya<br />
otellerinde ağırlayan tur operatörünün <strong>2024</strong> hedefleri<br />
ve etkinlik detayları bu sayımızda!<br />
Aileden turizmci. Şehirlerarası otobüs taşımacısı<br />
bir babanın genç yaşta turizme gönlünü kaptırmış<br />
girişimci kızı. Gaziantep’te kurduğu Yesemek Turizm<br />
ile sektöre cesur ve iddialı bir giriş yapan Ayşegül<br />
Özkeleş, 17 yıldır turizme Türkiye’nin güneydoğu<br />
bölgesinden emek harcıyor. Acente faaliyetleriyle<br />
birlikte sosyal sorumluluk ve STK pozisyonlarında<br />
da aktif bir deneyim olan Özkeleş, TÜRSAB GAP<br />
BTK Yönetim Kurulu Üyesi aynı zamanda. Turizmin<br />
kadınlara daha çok yakıştığını, her alanda kadınerkek<br />
ayrımına bir son verilmesi gerektiğini söyleyen<br />
Özkeleş, gelecek TÜRSAB GAP BTK Başkanlığına<br />
da göz kırparak, "Bölgedeki acentelerimizin takdiri<br />
ve teveccühü ile neden olmasın?" diyor. Yesemek<br />
Turizm’in kurucusu Ayşegül Özkeleş ile turizmde<br />
yolculuğunu, Gaziantep’in deprem sonrası<br />
dönüşümünü ve yeni dönem planlarını konuştuk.<br />
Aralık ayı gastronomi camiasına ilham katan pek<br />
çok etkinliğe sahne oldu. Bunlar arasında en yenisi<br />
Fransa menşeili Gault & Millau’nun Türkiye için<br />
hazırladığı ilk seçkinin açıklandığı ödül töreniydi.<br />
Sözen Group iş birliğiyle Türkiye gastronomisine<br />
girişini yapan restoran derecelendirme sisteminin<br />
ilkinde 500 restoran arasından seçilen yaklaşık 200<br />
mekan ödüllendirildi. Dereceye giren tüm restoranları<br />
ve şeflerini tebrik ediyorum.<br />
Gastronomi alanında eğitim ve yenilikçi fikirleri<br />
teşvik etmek amacıyla 2021'den beri düzenlenen<br />
Culinary Forum, bu yıl da BigChefs Mutfak<br />
Koordinatörü Murat Aslan'ın öncülüğünde<br />
"Connection" temasıyla gerçekleşti. Geleneksel olarak<br />
düzenlenen etkinlik bir kez daha sektörün çeşitli<br />
alanlarından öğrenciler, şefler, akademisyenler,<br />
iş insanları ve araştırmacıların bir araya gelerek<br />
gastronominin geleceğini çok yönlü tartıştıkları bir<br />
buluşma noktası oldu. Kıymetli şefi ve ona destek<br />
sağlayan tüm sektör paydaşlarını kutluyorum.<br />
Bolu, Mengenli. 15 yıldır mutfakta. Aşçılık onun için<br />
çocukluktan gelen bir merak ve hayranlık… Çekirdek<br />
ailesinde kendinden başka aşçı yok! Amcalarından<br />
dayılarına ve yakın arkadaşlarının babalarına kadar<br />
çevresinde herkes aşçı, bir taraftan da! O da bu<br />
yüzden kapılıyor aşçılığın cazibesine. Hayalindeki<br />
asıl meslek ise, futbolculuk. Daha doğru bir tanımla,<br />
bir spor dalına adanmak! Beden Eğitimi öğretmenliği<br />
yakın geliyor bu hevesine. Ama içinde büyüdüğü<br />
mutfaktan da bir türlü kopamıyor… Grand Hyatt<br />
Istanbul’un Executive Şefi Yusuf Gülyiyen’in mutfak<br />
yolculuğunun tamamı ‘şef’in gözünden’ başlığımızda<br />
sizlerle!<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
ORHAN GENCELİ<br />
Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />
Yönetim Kurulu Üyesi<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
AYDIN DEMIR<br />
Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />
Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />
The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792
Bu sayımızda<br />
antre<br />
16 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
20 TÜROB 2023’ü değerlendirdi<br />
24 TUROYD’dan “İnsan<br />
kaynağımıza sahip çıkalım”<br />
çağrısı<br />
20<br />
26 2033 turizm geliri hedefi:<br />
135 milyar dolar<br />
28 İTF taşınıyor<br />
32 Öner: Kalimera komşu<br />
38 Çinli turistler artarak dönüyor<br />
42 CVK Park Bosphorus 10’uncu<br />
yılını kutladı<br />
42<br />
44 100 Genç Turizmci Zirvesi<br />
gerçekleşti<br />
46 Polatoğlu: Turizmde maaş<br />
verilmez, alınır<br />
48 Bentour’dan genişletilmiş<br />
ürün portföyü çözümü<br />
50 Kruvaziyer turizmini <strong>2024</strong>’de<br />
ne bekliyor?<br />
54 Karayal: İnsanlar artık parayı<br />
seyahat için biriktiriyor<br />
62<br />
56 2028’de 5 milyon hasta Türkiye’de<br />
şifa bulacak<br />
58 İşte <strong>2024</strong> pasaport fiyatları<br />
60 Antalya Turizm Fuarı <strong>2024</strong>’ün tarihi<br />
belli oldu<br />
iş’te kadın<br />
62 Turizm genlerinde var: Ayşegül<br />
Özkeleş<br />
102
marka<br />
66 Kaynakçı: <strong>2024</strong>’te de sektörün<br />
öncüsü olacağız<br />
68 Ödüllü restoranlarda<br />
İtalyan peynirleriyle bayrak<br />
dalgalandıracak<br />
şefin gözünden<br />
70 Tam bir Türk mutfağı hastası:<br />
Yusuf Gülyiyen<br />
gastro güncel<br />
74 Urla’yı MICHELIN’e taşıyan<br />
başarının sırrı ne<br />
76 Doğan: Şeflerin kralı ve<br />
kralların şefi<br />
78 IC İbrahim Çeçen Vakfı’ndan<br />
eğitime yatırım<br />
80 Güney Afrikalı yöneticiler<br />
bilgilendirildiler<br />
70<br />
gastro etkinlik<br />
82 Türkiye Gault & Millau <strong>2024</strong><br />
seçkisinde<br />
84 Yüzlerce yıllık gelenek<br />
gelecekle buluştu<br />
86 Culinary Forum gastronomi<br />
paydaşlarını ağırladı<br />
88 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması<br />
sonuçlandı<br />
90 Lezzet ve sağlık İtalyan<br />
Mutfağı Haftası’nda buluştu<br />
92 Dünya Aşçılar<br />
Şampiyonası’nın birincisi,<br />
Türkiye<br />
94 Beta Yeni Han’dan özel<br />
buluşma<br />
gastro aktüel<br />
96 Gastronomi sektöründen<br />
haberler<br />
96<br />
fuar<br />
98 Gıda ve içecek sektörü,<br />
ANFAŞ Food Product’ta<br />
buluşuyor<br />
100 Binlerce tasarım HOST<br />
Istanbul’da sergilenecek<br />
yeni mekan<br />
102 Asya ve Akdeniz sentezini<br />
Boğaz’a taşıdı: FENZ İstanbul<br />
104 Nusr-Et, burger restoranıyla<br />
İGA'da!<br />
HoReCa teknoloji &<br />
sistemleri<br />
106 Açık alan ısıtmasına<br />
tasarruflu çözüm<br />
108 Otellerde sürdürülebilirlik<br />
için teknoloji<br />
110 HoReCa teknoloji ve<br />
sistemleri<br />
110<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
14<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Akra <strong>Hotel</strong>s’e<br />
inovasyon ödülü<br />
BHM bünyesinde yer alan Akra <strong>Hotel</strong>s, Great Place To Work<br />
Best Workplaces For Innovation By All 2023, 500 - 999 çalışan<br />
kategorisinde Türkiye ikincisi oldu. 2023 Best Workplaces for<br />
Innovation By All araştırmasında bu yıl toplamda 367 farklı şirket<br />
değerlendirildi. Türkiye genelinde sadece 40 şirketin listeye girmeye<br />
hak kazandığı araştırmada Akra <strong>Hotel</strong>s, listenin ikinci sırasında yer<br />
alarak önemli bir başarıya daha imza attı. “Best Workplaces For<br />
Innovation By All’; inovasyon, organizasyon içerisinde çalışanların<br />
yenilikçi bir iş yeri deneyimi yaşayıp yaşamadığını, yöneticilerin<br />
çalışanların fikirlerine ne kadar önem verdiğini, ekipler arası iş<br />
birliğinin nasıl olduğunu ifade ediyor. BHM Grup İnsan Kıymetleri<br />
Direktörü İbrahim Hakan YILMAZ konuyla ilgili yaptığı açıklamada;<br />
“Bu ödüller, Akra <strong>Hotel</strong>s olarak çalışanlarımıza yatırım yapma ve<br />
onları işimizin merkezine koyma kararlılığımızın bir sonucudur.<br />
Çalışanlarımız, her gün gösterdikleri tutku ve bağlılıkla bu başarıların<br />
gerçek mimarlarıdır. Onların yenilikçi fikirleri, işbirliği ve sürekli<br />
öğrenme arzusu, Akra <strong>Hotel</strong>s'i sadece bir iş yeri değil, aynı zamanda<br />
güçlü bir takım yapmaktadır.” dedi.<br />
Dedeman<br />
ve THY’den<br />
uçuran iş birliği<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International, Türk Hava Yolları<br />
ile yepyeni bir projeye imza attı.<br />
İki marka arasında gerçekleşen<br />
iş birliğiyle Loyal Club üyesi<br />
misafirler gerçekleştirdikleri<br />
her konaklama üzerinden Türk<br />
Hava Yolları Yolcu Programı<br />
Miles&Smiles kapsamında mil kazanabilecek. Kampanya;<br />
Türk Hava Yolları’nın sadakat programı içerisinde yer alan<br />
en büyük yerli otel zinciri Dedeman’ın, ülke genelindeki seçili<br />
otellerinde geçerli olacak. Bu kapsamda; Türk Hava Yolları<br />
Miles&Smiles üyeleri Dedeman’ın ülke genelindeki hizmete<br />
açık 25 otelinde gerçekleştirecekleri konaklamalarda 500<br />
mile kadar mil kazanabilecek. Her otel için özel olarak<br />
belirlenen miller, konaklama sonrası ziyaretçilerin Miles &<br />
Smiles üyelik hesaplarına eklenecek.<br />
Bilet Dükkanı’na ödül<br />
Türkiye genelinde<br />
243 yeni otel açılacak<br />
<strong>2024</strong> - 2025 döneminde Türkiye genelinde 4 ve 5 yıldızlı 243 yeni<br />
otel açılacak. 4 ve 5 yıldızlı 243 yeni otel projesinde yaklaşık 43 bin<br />
oda faaliyete geçerken, 65,2 Milyar TL harcama yapılacak. Turizm<br />
Databank’ın araştırmasına göre, 11 Kasım 2023 itibariyle, <strong>2024</strong> - 2025<br />
döneminde açılacak, 4 ve 5 yıldızlı 243 yeni otel projesinde yaklaşık 42 bin<br />
704 oda ve 94 bin 928 yatak faaliyete geçecek. Bu dönemde açılacak otel<br />
yatırımlarında toplamda 65,2 Milyar TL harcama yapılacak.<br />
Bilet Dükkanı, Pazarlama Türkiye tarafından düzenlenen E Ticaret<br />
Zirvesi ödül töreninde, “Yılın Online Seyahat Markası” kategorisinde<br />
ödülün sahibi oldu. Çırağan Sarayı ev sahipliğinde ’nda gerçekleşti.<br />
Pazarlama Türkiye tarafından düzenlenen etkinlikte teknoloji<br />
girişimleri, dijitalleşen şirketler, B2B ve B2C şirketleri, medya<br />
ve iş dünyasının değerli isimleriyle birlikte fark yaratanlar,<br />
markalar ve geleneksel perakendecilerden oluşan geniş bir<br />
topluluk ağırlandı. 250’den fazla sektör profesyonelinin katılımıyla<br />
e-ticaret şirketlerinin dijital dönüşüm süreçleri, sürdürülebilirliği<br />
ve ivmeyi korumak adına benimsedikleri yeni stratejileri, müşteri<br />
memnuniyeti ve deneyimleri hakkında söyleşiler gerçekleştirildi.<br />
Ödül hakkında açıklama yapan Bilet Dükkanı CEO’su Ercan<br />
Uzman, “2023'te aldığımız önemli bir kararla, son tüketicilere de<br />
hizmet vermeye başladık. Akıllı Seyahat mottosuyla yola çıktık<br />
ve biletdukkani.com seyahat portalını kurduk. Bu kararla, Bilet<br />
Dükkanı'nı sadece B2B bir çözüm sağlayıcısı olmaktan çıkarıp son<br />
tüketicilerle doğrudan etkileşime giren bir marka haline getirdik.<br />
Global yatırımlarımız ile büyüme hedeflerimizi gerçekleştirmeyi<br />
amaçlıyoruz.’’ dedi.
16<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Küresel havacılık<br />
sektöründe<br />
yalnızca 9 kadın CEO var<br />
Kadınların iş dünyasındaki varlığını<br />
güçlendirmek için eşitlik, çeşitlilik ve<br />
kapsayıcılığa dair çalışmalar yürüten<br />
İn-an Hareketi’nin, Harvard Business<br />
Review’in sosyal medya kanalında yaptığı<br />
“Sesi Açıyoruz!” program serisinin yeni<br />
bölümünde, iş dünyasında kadın liderlerin<br />
rolü konuşuldu.<br />
Sunuculuğunu Twiser CGO’su ve İn-an Hareketi’nin<br />
Kurucusu Bahar Taşkın Öztürk’ün üstlendiği programın<br />
yeni bölümüne küresel havacılık sektöründeki 9 kadın<br />
CEO'dan biri olan Pegasus Airlines CEO’su, Women in<br />
Sales Eş Başkanı Güliz Tarhan Öztürk konuk edildi. Öztürk,<br />
programda sektörünün cinsiyet eşitliğine yaklaşımını<br />
değerlendirirken kendini lider kılan özelliklerinden de<br />
bahsetti. Kariyer yolculuğundaki deneyimlerden söz ederek<br />
gençler için rol model olmanın önemine dikkat çekti. Öztürk,<br />
“İş dünyasında kadın-erkek ayrımı yapmak yerine doğru<br />
işe, doğru insan teorisi uygulanmalı” diyerek liderlerde<br />
bulunması gereken özelliklere dair şunları paylaştı:<br />
“Liderlerin bir şirketi harekete geçirebilmeleri için kararlılık<br />
ve iyi bir dinleyici olmak kritik bir rol oynuyor. İlerleme<br />
kaydetmek için alınan kararın sürekliliğini sağlamak ve<br />
ekiple paylaşımda bulunmak gerekiyor. Çünkü şirketi<br />
başarılı kılmanın yolu, süreçleri ortak yürütmekten geçiyor.<br />
Ayrıca, liderlerin kendilerini sorgulamaları, her zaman farklı<br />
seçenekleri değerlendirmeleri de lazım.”<br />
Konaklama sektörü<br />
franchise modelini çok<br />
sevdi<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Türkiye Ülke<br />
Direktörü Murat Özel, 7-9 Aralık 2023<br />
tarihlerinde düzenlenen TTI İzmir Uluslararası<br />
Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi kapsamında<br />
yaptığı açıklamada 2023 yılında Türkiye’de<br />
9 otelin açılışını gerçekleştirdikleri bilgisini<br />
paylaşarak, “Türkiye’deki proje stokumuzda<br />
halihazırda 20’den fazla yeni otel projesi<br />
yer alıyor ve buradaki varlığımızı daha da<br />
ileri noktalara taşımak için var gücümüzle<br />
çalışıyoruz” şeklinde konuştu.<br />
Murat Özel, TTI İzmir'in kendileri ve franchise sahipleri<br />
açısından son derece başarılı geçtiğini belirterek, “400'ün<br />
üzerinde yatırımcı, acente, satın alma yetkilileri ve değerli<br />
turizm profesyonelleriyle görüşmeler gerçekleştirdik. Hem<br />
mevcut ortaklarımıza yeni fırsatların kapılarını araladık hem de<br />
markalarımızı potansiyel ortaklarımıza tanıtma fırsatı bulduk"<br />
dedi. Wyndham olarak Edirne'den Van'a kadar Türkiye'nin<br />
45 şehrinde var olmaktan gurur duyduklarının altını çizen<br />
Özel, şunları söyledi: "Türkiye’de ve EMEA bölgesi genelinde<br />
yakaladığımız güçlü ivmeyi otel ortaklarımızla ve ekiplerimizle<br />
olan verimli iş birliğine borçluyuz. Buradaki portföyümüze ve<br />
fuardaki standımıza baktığımızda Türkiye'nin bir yansımasını<br />
görüyoruz aslında. Gerek tatil amaçlı, gerek iş amaçlı olsun<br />
konaklama hizmetlerine yönelik talep ülkemizin dört bir yanında<br />
hızla artıyor. Bu potansiyeli yatırımcıların da son derece iyi tahlil<br />
ettiğini görmek bizi memnun ediyor."
şıııı<br />
ı ışşııı<br />
ıı ıııışııııııı ıııııı<br />
ş ııııııııışı<br />
ı ğ şş<br />
<br />
<br />
ş ş şşş<br />
ııışşşşşşşşğı ııışşşşşşşşğı ııııııııı
20<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
2023’te<br />
turist sayısı arttı,<br />
doluluklar geriledi<br />
<strong>2024</strong>’ten beklentiler ise yüksek!<br />
2023 yılını değerlendiren ve bu yıla ilişkin beklentilerini açıklayan Türkiye Otelciler Birliği<br />
(TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, 2023’de turist sayısının artmasına karşın dolulukların<br />
gerilediğini belirtti. <strong>2024</strong> yılında otel doluluklarında artış olacağını umduklarını kaydeden Eresin,<br />
turizm hareketlerinin savaş ortamının son bulmasıyla normalleşeceğine vurgu yaptı.<br />
TÜROB Başkanı Müberra<br />
Eresin şu açıklamalarda<br />
bulundu:<br />
“Pandemi sonrası yıl olan<br />
2022’de Türkiye olarak<br />
dünya turizm sahnesine<br />
yeniden güçlü bir giriş yaptık.<br />
Hem doluluklarda hem<br />
ziyaretçi sayısında pandemi<br />
öncesindeki son yıl olan<br />
2019 yılını yakaladık, hatta<br />
bazı dönemlerde aylık bazda<br />
geçtik…<br />
2023 yılına da iyimser<br />
beklentilerle başlamıştık.<br />
Ancak ilk 10 ayda Türkiye’ye<br />
gelen turist sayısında yüzde<br />
11.5 artış olmasına karşın<br />
doluluklarımız geriledi.<br />
Resmi makamlarca açıklanan<br />
rakamlarla aramızda çıkan<br />
farkın nedeni, biz otelciler<br />
olarak otellerde konaklayan<br />
misafir sayılarını baz alırken,<br />
resmi makamlar haklı olarak<br />
Türkiye’ye giriş yapan yabancı<br />
sayılarını dikkate alıyorlar.<br />
2023 yıl başından Ekim sonuna kadar<br />
geçen sürede İstanbul’da doluluk<br />
oranı geçen yılın aynı dönemine göre<br />
yüzde 13 gerilemeyle yüzde 65.5 oldu.<br />
Antalya <strong>Ocak</strong>-Ekim döneminde yüzde<br />
9.5 gerilemeyle yüzde 58.5 doluluğa<br />
ulaştı. İlk 10 ayda doluluklarda Türkiye<br />
ortalaması ise yüzde 9 düşüşle yüzde<br />
59.7 oldu.<br />
Rakamlardaki düşüş için tek sebep<br />
kayıtdışı evler değil<br />
Önemle altını çizmemiz gerekir ki;<br />
2023 yılında otellerdeki kan kaybının<br />
tek sebebi olarak günlük kayıtdışı<br />
faaliyet gösteren kiralık evleri görmek<br />
yanlış bir değerlendirme olur. Genel<br />
seçimlerin sektörümüzü negatif<br />
yönde etkileyeceği ve özellikle talebe<br />
yönelik ertelemelere yol<br />
açabileceğini öngörmüştük.<br />
Bunun yansıması olarak<br />
da beklentimiz yılın ikinci<br />
yarısıyla birlikte talepte<br />
artış olacağı ve sektörde<br />
konaklama rakamlarının<br />
yukarı doğru gideceği<br />
grafiklerin oluşacağı<br />
yönündeydi. Ancak maalesef<br />
genel seçim sürecinin<br />
negatif etkisi ve 11 ayrı<br />
şehrimizde yaşanan elim<br />
depremlerin sonucu olarak<br />
bu talebe yönelik ertelemeler<br />
birden kesinleşen iptallere<br />
dönüştü ve deprem bizim<br />
gündemimiz olduğu sürece<br />
dünya medyası da bunu<br />
kullanmaya devam etti.<br />
Sonuç olarak, o dönem<br />
depremler sonrası gelen<br />
iptallerin yanı sıra yeni<br />
talepler de alamadık.<br />
Özellikle şehir otellerimizde<br />
yılın ikinci yarısında turist<br />
giriş sayılarımız hedeflere<br />
uygun olarak gelmeye başladı ancak<br />
maalesef kalış süreleri geçtiğimiz<br />
yıllarla karşılaştırıldığında oldukça<br />
kısaldı. Turistlerin bir kısmı da satış<br />
fiyatlarının çok daha hesaplı olduğu<br />
kayıtdışı evleri tercih eder hale<br />
geldi. Bütün bunların ışığında turist<br />
sayıları normal seyrinde giderken,<br />
otellerdeki doluluk rakamlarımızın
22<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
beklentilerimizin gerisinde kaldığını<br />
söyleyebiliriz.<br />
Maliyet etkisi<br />
Bir diğer olumsuz etki de<br />
maliyetlerdeki artış oldu. Gelirlerdeki<br />
artışın maliyetlerdeki artışla aynı<br />
düzeyde olmaması sektörü çok<br />
zorluyor. Enerji maliyetlerindeki artış,<br />
yükselen personel giderleri, gıda başta<br />
olmak üzere malzeme tedariğindeki<br />
maliyet artışları oda fiyatlarını da<br />
artırıyor. Bütün dünyada artan<br />
maliyetlerin yansıması olarak da oda<br />
fiyatları yükselmeye devam ediyor.<br />
<strong>2024</strong> için iyimser ve umutluyuz<br />
En son katıldığımız Rimini, Londra,<br />
Cannes gibi uluslararası turizm<br />
fuarlarından gelen işaretler çok<br />
olumlu. Fuarlar oldukça başarılı<br />
geçti. Türkiye, en fazla ilgi gören<br />
destinasyonlardan biri olarak öne<br />
çıktı. <strong>2024</strong> yılında otel doluluklarında<br />
artış olacağını umuyoruz. Turizm<br />
hareketlerinin normale dönebilmesi<br />
için dünyanın dört bir yanında<br />
turizmcilerin umut ve beklentisi,<br />
uluslararası düzeyde savaş ortamının<br />
son bulması olarak öne çıkmaktadır.<br />
TGA’dan sonuç odaklı tanıtım<br />
TÜROB ve sektör kuruluşları olarak<br />
kamu- özel sektör iş birliğinde bir<br />
çok tanıtım pazarlama faaliyetlerine<br />
devam ediyoruz. Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığımız ve Türkiye Turizm<br />
Geliştirme ve Tanıtma Ajansı (TGA)<br />
tarafından yürütülen sonuç odaklı<br />
tanıtım ve pazarlama çalışmaları da<br />
devam ediyor. Bütün bunların olumlu<br />
sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.<br />
<strong>2024</strong> yılı ziyaretçi sayısı ve turizm<br />
geliri hedefimiz Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığımızla aynı doğrultuda.<br />
Ziyaretçi ve turizm gelirine ulaşmak<br />
için sektör olarak büyük çaba sarf<br />
ediyor, turizm sektörünün hedeflerine<br />
ulaşarak ülke ekonomisi, istihdamı ve<br />
kalkınmasına güçlü desteğini vermeye<br />
devam edeceğine inanıyoruz.<br />
Yeni otel yatırımları artıyor<br />
Yatırımlar tarafına baktığımızda güçlü<br />
artış görüyoruz. Otel yatırımları,<br />
yatırımcıların en fazla ilgi gösterdiği<br />
alanlardan biri haline geldi. <strong>Ocak</strong>-<br />
Ağustos 2023 dönemini kapsayan bu<br />
yılın ilk 8 ayında 24 şehirde toplam<br />
44.867 yataklı 93 yeni otel projesi<br />
‘Yatırım Teşvik Belgesi’ aldı. Söz<br />
konusu yatırımlar için kullanılacak<br />
teşvik tutarı toplam 6.9 milyar TL.<br />
Sektörde yapılan yatırımları olumlu<br />
değerlendirmekle birlikte, Antalya<br />
ve İstanbul gibi turizm merkezlerinin<br />
hâlâ en fazla yatırım talebi alan yerler<br />
olması çok tercih ettiğimiz bir durum<br />
değil. Turizmin sürdürülebilirliği<br />
açısından yatırımların tüm Anadolu’ya<br />
yayılması gerektiği görüşümüzü<br />
sürdürüyoruz ve gerekirse Anadolu’da<br />
yapılan yatırımlar için daha da fazla<br />
cazibe oluşturan ekstra teşvikler<br />
verilmesi gerektiği inancındayız.<br />
Konaklama alanında gerçekleştirilen<br />
yatırımlar ile sadece kendi<br />
sektörlerimize değil ülke ekonomisine<br />
de değer katmaya devam edeceğiz.<br />
Telif hakları konusu çözüme<br />
kavuşturuldu<br />
Sektörümüzde uzun yıllardır kangren<br />
haline gelmiş olan müzik eserleri<br />
telif hakları konusunda çok önemli<br />
bir düzenleme yürürlüğe girdi,<br />
yaşanan sorunlar büyük ölçüde<br />
çözüme kavuşturuldu. Kültür ve<br />
Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri<br />
Ersoy’un girişimleri sonucunda; uzun<br />
yıllardır müzik eserleri telif hakları<br />
konusunda yaşadığımız muhatap<br />
çokluğu ve işletmelere farklı tarifeler<br />
uygulanması sorunlarına kalıcı bir<br />
çözüm bulundu. Konunun çözüme<br />
kavuşturulması konusunda başta<br />
Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız<br />
Mehmet Nuri Ersoy olmak üzere<br />
TÜROB ile işbirliği yürüten Kültür ve<br />
Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel<br />
Müdürlüğü bürokratlarına, TÜROFED,<br />
MÜYAP, MÜYORBİR, MESAM ve MSG<br />
Başkan, yönetici ve profesyonellerine<br />
teşekkür ederim."
24<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TUROYD Başkanı’ndan<br />
“İnsan kaynağımıza sahip çıkalım"<br />
çağrısı<br />
<strong>2024</strong> hedefine federasyonel yapıyı koyan TUROYD’un Başkanı Savaş Çolakoğlu,<br />
Turizm Meslek Birliği Üst Çatı Yasası vurgusuyla nitelikli turizm için “İnsan<br />
kaynağımıza sahip çıkalım" çağrısı yaptı.<br />
Pandemi döneminden<br />
bugüne sektöre sırtını<br />
dönen meslektaşlarının geri<br />
kazanımı ve yeni neslin güvenini<br />
tazelemenin yolunun Turizm Meslek<br />
Birliği Üst Çatı Yasası ile mümkün<br />
olabileceğini belirten TUROYD-<br />
Turizm Otel Yöneticileri Derneği<br />
Başkanı Savaş Çolakoğlu, nitelikli<br />
turistin niyetlerle değil, sektör<br />
çalışanları ve yöneticileri yararına<br />
atılacak somut adımlarla mümkün<br />
olabileceğinin altını çizdi ve ekledi:<br />
“Turizm sektöründe nitelikli<br />
istihdam açısından sürdürülebilirlik<br />
hususunda bakanlığımızın<br />
desteğinin ve somut icraatlarının<br />
<strong>2024</strong> yılında da devam edeceğine<br />
inanıyoruz.”<br />
“<strong>2024</strong> hedefimiz, TUROYD’u<br />
federasyona dönüştürmek”<br />
TUROYD’un çalışma planından<br />
bahseden Başkan Savaş Çolakoğlu<br />
<strong>2024</strong> yılında bölge başkanlıklarını<br />
aktif hale getirerek, TUROYD’u bir<br />
federasyon yapısına dönüştürmeyi<br />
hedeflediklerini belirtti. Derneğin<br />
kişisel menfaat ve hırslardan<br />
bağımsız, sektör yararına<br />
birliktelik ve hizmet odaklı bir<br />
şekilde büyümesini hedefledikleri<br />
süreçte, bölge başkanlıklarına<br />
kazandırılacak tüzel kişilik ile<br />
demokratik yapının arzu edildiği gibi<br />
oluşacağına inandığını sözlerine<br />
ekledi.
26<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
2033 turizm geliri hedefi<br />
135 milyar dolar<br />
Tourism Investment Forum 2023’de 2033 turizm geliri hedefini açıklayan TTYD Başkanı Oya<br />
Narin, “Yaptığımız projeksiyonlar, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk 10 yılında doğru politikalar<br />
ve anlamlı müdahalelerle 2033 yılında GSYH’nin yüzde 7,5’u olarak hesapladığımız 135<br />
milyar dolar seviyesine ulaşabileceğini gösteriyor. Bu da cari işlemler dengesini ciddi boyutta<br />
iyileştirecektir” diye konuştu.<br />
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin<br />
(TTYD) düzenlediği Tourism Investment<br />
Forum 2023 (TIF2023), 29 Kasım’da<br />
Raffles Istanbul’da gerçekleştirildi.<br />
TIF2023’te konuşan TTYD Başkanı Oya<br />
Narin, Türkiye’nin bugün dünyada ilk 4<br />
destinasyon arasına girdiğini söyledi.<br />
Bu durumu devam ettirmek için rekabet<br />
gücünün yüksek tutulması gerektiğini<br />
vurgulayan Narin, bunun için de yatırımların<br />
çeşitlendirilmesinin altını çizdi. Oya Narin<br />
bulunduğumuz noktada stratejik sektör<br />
olarak nitelendirilen turizme Eylül 2023’te<br />
yayınlanan Orta Vadeli Program’da (OVP)<br />
çok önemli bir cari dengeyi sağlama<br />
hedefi verildiğini belirterek şunları ekledi:<br />
“Yaptığımız projeksiyonlar, Cumhuriyet’in<br />
ikinci yüzyılının ilk 10 yılında doğru politikalar<br />
ve anlamlı müdahalelerle 2033 yılında<br />
GSYH’nin yüzde 7,5’u olarak hesapladığımız<br />
135 milyar dolar seviyesine ulaşabileceğini<br />
gösteriyor. Bu da cari işlemler dengesini<br />
ciddi boyutta iyileştirecektir.” dedi.<br />
Konuşmasında markalaşma konusuna<br />
da değinen Narin, ulusal ve uluslararası<br />
markaların konaklama işletmeciliğinde daha<br />
fazla yer almasının sektörün büyümesine<br />
katkı yapacağının altını çizdi. Narin ayrıca<br />
Türkiye’nin turizm işletmeciliğinde rüştünü<br />
ispatladığını ve hemen her segmentte<br />
misafirlerini ağırladığına dikkat çekti. TTYD<br />
üyelerinin Türkiye’de bugüne kadar yapılan<br />
120 milyar ABD dolarlık yatırımın yarısını<br />
gerçekleştirdiğini vurgulayan Oya Narin,<br />
turizm yatırımcılarının yeni ve daha iyi<br />
ürünlerle ülke turizmini yukarıya çıkarmakta<br />
kararlı olduğunu vurguladı.<br />
“Turizmi 12 aya yaymak mümkün”<br />
TIF2023’ün TIF2023’ün açılışında konuşan<br />
T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı<br />
Nadir Alparslan, Bakanlık olarak yaptıkları<br />
çalışmalar hakkında bilgi verdi. Turizmin<br />
ülkemiz için stratejik sektör olarak<br />
belirlendiğini vurgulayan Alparslan, turizmin<br />
Türkiye için potansiyele sahip olduğunu ve<br />
turizmi 12 aya yaymanın mümkün olduğunu<br />
ifade etti. Alparslan ayrıca turizm yatırımları<br />
için mevzuat değişikliklerine de değindi<br />
ve bu konudaki<br />
çalışmalarının hız<br />
kesmeden devam<br />
edeceğini bildirdi.<br />
Konuşmasında<br />
tanıtım<br />
çalışmalarına<br />
da yer veren<br />
Alparslan, bugün<br />
Türkiye’nin 200<br />
ülkede tanıtım<br />
TTYD Başkanı Oya Narin<br />
yaptığını aktardı.<br />
TIF2023’te görüşlerini açıklayan Türkiye<br />
İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK)<br />
Başkanı Özgür Burak Akkol konuşmasında<br />
turizmin Türkiye için önemini anlattı.<br />
Akkol Türkiye’nin turizmde sahip olduğu<br />
potansiyele vurgu yaparak Türkiye’nin<br />
turizmde büyüme sürecinde markalaşmanın<br />
kritik olduğunu, markalaşma stratejisi<br />
için ise Türkiye’nin değerleri ve coğrafi<br />
konumunun kritik olduğunu vurguladı.<br />
Yabancı yatırımcılar için Türkiye’nin<br />
dört değer önerisi<br />
TIF2023’ün açılışında konuşan<br />
Cumhurbaşkanlığı Yatrım Ofisi Başkan<br />
Yardımcısı Bekir Polat ise Türkiye’nin krizlere<br />
dayanıklılığını vurguyarak, bu konunun<br />
yabancı yatırımcılar için çok önemli olduğunu<br />
ve yatırımcıların Türkiye’nin bu yönünden<br />
çok etkilendiklerini belirtti. Polat, Türkiye’yi<br />
yabancı yatırımcılara tanıtırken kullandıkları<br />
en önemli argumanların Türkiye’nin yılda<br />
ortalama yüzde 5,4 büyümesi, nitelikli işgücü,<br />
Türkiye’nin reform ajandası ve altyapı ile<br />
lojistik üssü özelikleri olduğunu vurguladı.<br />
Turizm yatırımları için GYO modeli<br />
önemli<br />
TIF2023’ün açılışında konuşan Sermaye<br />
Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Ali<br />
İhsan Güngör de kurum olarak görevlerinin<br />
finansla sınırlı olmadığını söyledi. Güngör şu<br />
ifadeleri kullandı: “Bize düşen görev, turizm<br />
sektörüne gerekli desteği vermek. Bunun<br />
içinse bireysel ve kurumsal yatırımcılara<br />
yatırım bulma konusunda yardımcı oluyoruz”<br />
Borsa İstanbul’da 19 turizm şirketinin işlem<br />
gördüğünü kaydeden Güngör, finansmana<br />
erişim konusunda GYO modelinin önemine<br />
dikkat çekti. Güngör bu sayede halkın<br />
da bu modelle elde edilen gelirden<br />
faydalanabileceğini aktardı.<br />
TIF2023’ün açılışında konuşan İstanbul<br />
Valisi Davut Gül de etkinliği takip edeceğini<br />
ve TIF2023’te ortaya çıkacak yol haritasını<br />
hayata geçirmek için çalışacaklarını ifade etti.
28<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem fuar<br />
İTF,<br />
YENIKAPI<br />
-AVRASYA GÖSTERI<br />
VE SANAT<br />
MERKEZI’NE<br />
TAŞINIYOR<br />
“Turizm sektörü tüm<br />
renkleriyle bir araya geliyor”<br />
mottosuyla yola çıkan İstanbul<br />
Turizm Fuarı, 9-10 Ekim <strong>2024</strong><br />
tarihlerinde Yenikapı -Avrasya<br />
Gösteri ve Sanat Merkezi’nde<br />
2. kez kapılarını açacak.<br />
9-10 Ekim <strong>2024</strong> tarihlerinde Yenikapı<br />
-Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde<br />
ikinci kez kapılarını açacak olan<br />
İstanbul Turizm Fuarı (İTF), Türkiye ve<br />
dünyadaki turizm profesyonellerini bir araya<br />
getirerek yeni iş birliklerinin oluşmasına<br />
olanak sağlamanın yanı sıra yeni ürün ve<br />
hizmetlerin tanıtımının yapılacağı geniş bir<br />
platform oluşturmaya da devam edecek.<br />
Fuar kapsamında gerçekleştirilecek ‘Turizm<br />
Zirvesi’ ile yeni trendler ve vizyonlar sektör<br />
profesyonellerine yeni ufuklar kazandıracak,<br />
ITF Gala Party ile yine katılımcılara eğlenceli<br />
bir gece yaşatılacak. Fuar kapsamında<br />
erken rezervasyon kampanyalarının startı<br />
verilirken, otel-acente kontratları içinde fuar<br />
tam bir buluşma noktası olacak.<br />
Yeni yerinde ağırlayacak<br />
Fuara artan talep ile birlikte 10 bin<br />
metrekarelik bir alana sahip Yenikapı-<br />
Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde daha<br />
fazla katılımcı ve ziyaretçi ağırlanacak ve<br />
turizm profesyonellerinin buluşma noktası<br />
olacak. Merkezi lokasyonda bulunan<br />
fuar alanı ulaşım ve operasyonel rahatlık<br />
açısından İstanbul Turizm Fuarı’nın yeni fuar<br />
mekanı olacaktır.<br />
Yeni konsepti ile katılımcılar fuarın<br />
tadını çıkartacaklar<br />
Sektör temsilcileri firmaların fuar katılımları<br />
tek tip konseptte hazırlanan stantlarda<br />
olacak. Stantlarda katılımcı firmaların ihtiyacı<br />
olan olan tüm dekor, teknik,toplantı odaları,<br />
baskı ve halı ile anahtar teslim verilecek ve<br />
böylelikle katılımcıların daha ekonomik ve<br />
şık stant ile fuara katılımı sağlanmış olacak.<br />
Bu sistem ile firmalar arasındaki stant<br />
rekabeti ortadan kalkarken firmaların stant<br />
hazırlıkları için harcayacakları zaman ve<br />
maaliyet faydası sağlanmış olacak. Stantlar<br />
9 m2’den 400 m2’ye kadar her alan için<br />
sunulabilecek.<br />
Profesyonel hosted buyer programı<br />
ve randevu sistemi<br />
Hedef pazarlardan ağırlanacak hosted<br />
buyerlar ile fuar katılımcıları stantlarında<br />
gerçekleştirecekleri B2B toplantılar ile iş<br />
hacimlerini arttıracaklar.<br />
Yurtdışından gelen satın alıcılar ile stant açan<br />
fuar katılımcıları, online randevu sistemi<br />
üzerinden randevu alarak stantlarında B2B<br />
görüşmeler yapma fırsatı bulacak.<br />
15 binin üzerinde profesyonel<br />
İstanbul Turizm Fuarı<br />
Dünyadan ve Türkiye’den turizm<br />
profesyonelleri, oteller,ülkeler, tur<br />
operatörleri, acenteler,kuruvaziyer<br />
firmaları,havayolları,servis sağlayıcıları,<br />
MICE profesyonelleri ve diplomatik<br />
temsilcileri ağırlayarak 220 katılımcı firma<br />
ve 15 binin üzerinde turizm profesyonelini<br />
buluşturmayı hedefliyor. Sadece turizm<br />
sektöründe faaliyet gösteren profesyonellerin<br />
ağırlanacağı fuarda, online randevu<br />
sisteminde planlanacak randevular ve<br />
B2B görüşmelerle özel işbirliklerine de<br />
imza atılacağı öngörülüyor. Büyük bir ticari<br />
hacim yaratması hedeflenen fuarın, güçlü<br />
işbirliklerinin de başlangıç durağı olması<br />
bekleniyor.<br />
2. Turizm Zirvesi<br />
Ulusal ve Uluslararası konuşmacılar ile<br />
gerçekleştirilecek ‘’Turizm Zirvesi’’ ile yeni<br />
trendler ele alınacak ve <strong>2024</strong> turizm sezonu<br />
değerlendirmesi ile 2025 beklentiler masaya<br />
yatırılacak. Dünyaca ünlü konuşmacıların yer<br />
alacağı zirve sektöre yön veriyor olacak.<br />
İstanbul Turizm Fuarı’nın katkıları<br />
neler olacak?<br />
*Yenikapı-Avrasya Gösteri ve Sanat<br />
Merkezi’nde gerçekleşecek fuar sadece<br />
sektör profesyonellerine yönelik olacak.<br />
*Kontrat dönemi olması dolayısıyla otelacente<br />
kontratları için mükemmel bir<br />
zamanlama fırsatı sunacak.<br />
*Erken rezervasyon kampanyalarının<br />
başlangıç dönemi olması sebebiyle tüm<br />
markaların kampanyalarını aynı anda<br />
duyurulmasını sağlayacak.<br />
*Uluslararası önemli acenteler ve tur<br />
operatörleri, karar verici satın alıcı olarak<br />
fuarda yer alacak.<br />
*Fuar için özel olarak hazırlanan B2B<br />
platform üzerinden sadece (karar verici<br />
satın alıcı) hosted buyerlar ile değil,<br />
profesyonel ziyaretçiler ile de B2B toplantılar<br />
yapılabilecek.<br />
*Ulusal ve uluslararası konuşmacılar ile<br />
gerçekleştirilecek ‘’Turizm Zirvesi’’ ile yeni<br />
trendler ele alınacak ve <strong>2024</strong> turizm sezonu<br />
değerlendirmesi ile 2025 beklentiler masaya<br />
yatırılacak.<br />
*Fuarın ilk gün gerçekleştirilecek ITF Gala<br />
Party katılımcılar için eşsiz bir deneyim<br />
olacak ve eğlenirken network devam edecek.
ybone.innovation www.bybone.com info@bybone.com.tr
HELIX<br />
Modern ve yenilikçi tasarımıyla sadelik ve şıklığı sunumlarınıza yansıtan<br />
Helix Koleksiyonu bağımsız ve özgün sunum yapmak isteyenlerin ilk tercihi.<br />
Zarif çizgiseldokusuyla ve eşsiz detaylarıyla koleksiyona benzersiz bir hava katar.
32<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />
Tezer Öner<br />
“Kalimera” komşu!<br />
Sabah yazdığım için böyle başladım.<br />
Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın<br />
Yunan Cumhurbaşkanı Atina’da<br />
resmi ziyaret kapsamında bir araya<br />
geldi. İki ülke arasındaki yakınlaşma<br />
ve normalleşme süreci kapsamında<br />
yapılan bu görüşme ve verilen<br />
mesajlar gerçekten hepimiz için çok<br />
sevindirici oldu.<br />
Ancak bazı noktalara da dikkat<br />
çekmenin zamanıdır. Bu görüşmenin<br />
sonucunda özellikle müjde şeklinde<br />
açıklanan bir konu şu an hem<br />
basında hem sosyal medyada hem<br />
de sektörde her şeyin önüne geçti.<br />
Nedir bu? “10 Yunan Adası Türklere 7<br />
gün boyunca kapıda vize uygulaması<br />
ile turizm ziyaretlerine açılmıştır.”<br />
Yaşasın! Tüm görüşmelerin en<br />
can alıcı ve kritik açıklaması bu.<br />
Gerisi? Gerisi kolay… “Konuşarak<br />
çözülmeyecek sorunumuz yok”.<br />
Çeşitli kesimlerden arkadaşlarımla<br />
açıklamadan beri görüşüyorum.<br />
Çeşitli tepkiler var. Mesela hali<br />
vakti yerinde olanlar sevinçten zil<br />
takıp oynuyor. Sosyal medyada<br />
sirtaki oynayanı bile gördüm.<br />
Neden? “Çünkü bizim fahiş fiyatlı,<br />
sosyal medyaya gündem olan,<br />
zenginin parası züğürdün çenesi<br />
tatil beldelerimizin işkencelerinden<br />
ve hegemonyasından kurtulduk.<br />
Bu sene bizi biraz zor görürler<br />
diyenler”… “Adam gibi makul fiyata<br />
hem lezzetli yeriz hem de bol bol<br />
yeriz” diyenler, “özgürce saat ve<br />
mekân sınırı olmadan yeriz ve<br />
sabahlara kadar içeriz” diyenler…<br />
Bu arkadaşların gözü aydın…<br />
Haklılar mı? En başından en sonuna,<br />
yukarıdan aşağıya ve soldan sağa<br />
haklılar… Hatta bu sebeplerden<br />
Avrupalı turisti kaçıralı da çok oluyor.<br />
Diğer yandan sektör karalar bağladı<br />
bile. Kaliteli yabancı turist zaten<br />
yok. Yerlinin paralısı da şimdiden<br />
10 adanın isimlerini birbiriyle<br />
paylaşmaya ve sırasıyla ezberlemeye<br />
başladı bile. Bu insanların da seneye<br />
iç turizm hareketi ciddi oranda<br />
baltalanmış oldu. Turizm yatırımcısı<br />
şimdi ne yapacağım diye düşünmeye<br />
başladı.<br />
Sevgili yurdum yatırımcısı bu konuyu<br />
her sene konuşuruz, her sene aynı<br />
şeyleri yazarız, her sene “işte o<br />
sene bu sene” diyerek düzelme<br />
mesajları, şöyle yapacağız böyle<br />
edeceğiz demeler, sektörü düzeltme<br />
planları… Sonra? Seneye gene aynı<br />
senaryo baştan… Ben şimdiden peşin<br />
peşin söyleyeyim… Kaliteli hizmeti,<br />
taze ve lezzetli ürünleri, makul<br />
fiyatlarla yatırımın tüm maliyetini bu<br />
sene çıkaralım kafasını bir kenara<br />
bırakarak ve güler yüzle sunarsanız<br />
belki 5 senede eski güzel günlere<br />
döneriz.<br />
Yunan Adaları’na neden gitmek<br />
istiyorsunuz diyorum? “Çok güzel,<br />
tertemiz, çok lezzetli ve doyurucu<br />
yemekler makul fiyatlı, estetik,<br />
otantik, hizmet kalitesi çok yüksek,<br />
sınırsız eğlence, alkol vs. sorunu<br />
yok ve ucuz, bir turist olarak tatmin<br />
olarak geri dönüş garanti” şeklinde<br />
cevaplar geliyor.<br />
Ey turizm sektörümüzün tüm<br />
paydaşları bu hale bizi başkası mı<br />
getirdi? Kentleşme ve belediye<br />
hatalarını onlar mı yaptı? Balıkçılık<br />
ve tarım yanlışlarımızı bize onlar mı<br />
yaptırdı? Şu takke hep önümüzde<br />
duruyor, her sene düşünmekten<br />
hindiye dönüyoruz da icraat yok…<br />
Bu sene Türkiye’de kimler<br />
sevinmiştir? Tekne kiralama ve mavi<br />
yolculuk sektörü sevinmiştir. Yepyeni<br />
rotalar çizilmeye başlamıştır bile.<br />
Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı bu<br />
anlaşmadan dolayı kutluyorum. Bir<br />
musibet bin nasihatten iyidir. Belki<br />
düzelmek için adım atmaya başlarız,<br />
bu yazı gördükten sonra…<br />
Herkese güzel bir yaz tatili diliyorum.<br />
Neyse sirtaki öğrenmek için daha çok<br />
zaman var. Nasılsa Adalar’da çoktan<br />
sevinçten sirtakiler başlamıştır. Siz<br />
de yaza kadar yetişirsiniz.
DÖKÜM DEMİRDE TÜRKİYE'NİN YENİ MARKASI!<br />
DÖKÜM SAHAN<br />
ET TAVASI<br />
<br />
<br />
PORSELEN SAHAN<br />
<br />
7<br />
FARKLI RENK SEÇENEĞİ<br />
: 0552 557 41 71<br />
ÇELİK 3PLP SERİSİ<br />
ızgara tavası<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
: info@defonte.com.tr<br />
: defonte_dokum
36<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Çinliler artarak dönüyor:<br />
Kısa vadede hedef, 600 bin!<br />
2019 yılında 426 bini aşan ve 1 milyon hedefine koşan Çin pazarı, pandeminin<br />
ardından Türkiye turizminde yeniden yükselişe geçti. Dünyanın önde gelen seyahat<br />
platformlarından Çin merkezli Trip.com’un sektörle tanışma toplantısında, Çin<br />
pazarında <strong>2024</strong> yılı için ciddi bir artış beklentisi içinde olunduğu ve kısa vadede 600 bin<br />
Çinli'nin hedeflendiği kaydedildi.<br />
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme<br />
Ajansı (TGA) ve Türkiye Otelciler<br />
Birliği (TÜROB), dünyanın önde gelen<br />
seyahat platformlarından Trip.com’un<br />
konaklama sektörüyle iş birliği imkanlarının<br />
geliştirilmesi amacıyla İstanbul’da bir<br />
tanışma etkinliği düzenledi. 21 Aralık<br />
Perşembe günü Hilton Istanbul Bosphorus<br />
Kongre Merkezi’nde gerçekleşen etkinlik,<br />
TGA Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı<br />
Fisunoğlu, TÜROB Başkanı Müberra Eresin<br />
ve Trip.com Başkan Yardımcısı Amanda<br />
Wang’ın açılış konuşmalarıyla başladı.<br />
Konaklama sektöründen TÜROB üyesi<br />
otel işletmelerinin yoğun katılım sağladığı<br />
toplantıda, Trip.com üst düzey yetkileri<br />
tarafından şirketin faaliyetleriyle ilgili ayrıntılı<br />
bir sunum yapıldı.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Fisunoğlu: “Çin, Türkiye’nin<br />
öncelikli pazarlarından biri”<br />
TGA Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı<br />
Fisunoğlu yaptığı açılış konuşmasında Çin’in<br />
Türkiye turizminin öncelikli pazarlarından biri<br />
olduğunu ve önümüzdeki dönem için mevcut<br />
ilişkilerin daha da geliştirilmek hedefinde<br />
olunduğunu belirtti. 2019 yılında Türkiye’ye<br />
gelen Çinli turist sayısının 426 binin üzerinde<br />
olduğunu, Türkiye’nin 1 milyon Çinli turiste<br />
ulaşma hedefiyle ilerlediğini anımsatan<br />
Fisunoğlu şöyle devam etti: “Pandemi<br />
sürecinde Çin pazarı tamamıyla kapanmış<br />
bir pazardı. Yine 2023 yılıyla beraber bireysel<br />
seyahatler öncelik kazanmaya başladı.<br />
Ardından ikili görüşmeler neticesinde<br />
ağustos ayı sonunda Çin, grup seyahatleri<br />
yapılan ülkeler listesine alındı. Bundan<br />
sonra da karşılıklı ilişkiler ve iletişim hem<br />
hükümetler hem de özel sektör nezdinde çok<br />
hızla arttı.”<br />
“Çinliler yeni bir hava yoluyla<br />
İstanbul’a uçuşunu anons edecek”<br />
Çin ile Türkiye arasında karşılıklı hava yolu<br />
imkanlarının artırılmasının Türkiye’nin<br />
Çin pazarına dair hedeflerini ve umutlarını<br />
yükselttiğini kaydeden Fisunoğlu şöyle<br />
konuştu: “Çin ile Türkiye arasında, başta<br />
Türk Hava Yollarımız olmak üzere, ki<br />
China Southern, China Eastern ve Sichuan<br />
Airlines da bugün aramızda. Onlar da hem<br />
yeni uçuşlar koydular hem de hatlarını<br />
artırdılar. Çok kısa bir zamanda Çinliler yeni<br />
bir havayoluyla İstanbul’a uçuşunu anons<br />
edecek. Bunların hepsi Türkiye’nin Çin<br />
pazarına dair hedeflerini, umutlarını artırdığı<br />
bir dönem.”<br />
“Tanıtım yapmak kadar hazır olmak<br />
da önemli”<br />
TGA’nın Çin pazarına yönelik tanıtım ve<br />
reklam çalışmaları yaptığını söyleyen<br />
Fisunoğlu, “Doğu Türkiye Platformumuz<br />
Çince dilinde de hizmet veriyor. Bütün turizm<br />
profesyonelleri için hazırlanmış bir All in<br />
Turkiye platformumuz var. Bu platformun şu<br />
anda Çince modülleri de var, modül sayısı<br />
da artıyor. Çince bir aplikasyon hazırlamak,<br />
Çin dostu otel programı ve yine Çince rehber<br />
hizmetine destek sağlayacak programları da<br />
ilgili sektör paydaşları ve kurumlarla takip<br />
ediyoruz.” dedi.<br />
Çin pazarı için tanıtım çalışmalarının yanı<br />
sıra hazır olmanın da önemine işaret eden<br />
Fisunoğlu, şunları kaydetti: “Onlarla aynı<br />
lisanda konuşmanın yollarını bulmak, buna<br />
uygun programlar ya da birtakım aracılarla<br />
süreci hızlandırmak, ülkemize geldiklerinde<br />
tercihlerine uygun bir konaklama ve şehir<br />
turu imkanı sunmak çok önemli. Çinliler;<br />
İstanbul, Kapadokya ve Pamukkale başta<br />
olmak üzere ülkemizin en çok tarihi ve<br />
kültürel noktalarını tercih ediyor.”<br />
“Pandemiyle beraber Çin pazarı da<br />
değişti”<br />
TGA Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı<br />
Fisunoğlu, bununla birlikte pandemiyle<br />
beraber Çin pazarının da değiştiğini söyledi.<br />
Çinli turistin kültür odağının yanı sıra<br />
deneyim odaklı seyahatlere ilgi gösterdiğini<br />
ifade eden Fisunoğlu, “Bu anlamda
Tabiatın kalbi<br />
Bolu’dan<br />
horeca@taskesti.com<br />
www.taskestisu.com<br />
Pırıl pırıl bir kaynaktan el değmeden çıkan, modern tesislerimizde doğal yapısı<br />
bozulmadan ve mineral dengesi değiştirilmeden üretilen Taşkesti Su, özel premium cam<br />
şişesiyle sizlere sunulmaktadır.<br />
0850 888 14 14
38<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TGA Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı Fisunoğlu TÜROB Başkanı Müberra Eresin Trip.com Başkan Yardımcısı Amanda Wang<br />
Türkiye’nin gastronomisi, yine geçtiğimiz<br />
sene anons ettiğimiz bu yıl da İstanbul’un<br />
yanına Bodrum ve İzmir’i eklediğimiz<br />
Michelin yıldızları gibi, bağ rotalarımız gibi<br />
noktalar Çinli turistler için daha önem<br />
taşıyor.” diye belirtti.<br />
TGA olarak Çin’e yaptıkları seyahatte<br />
Türkiye’yi İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi<br />
diğer rakipleriyle de değerlendirme imkanı<br />
bulduklarını belirten Fisunoğlu, “Trip.com,<br />
hem bir toptancı tur operatörü olarak hem<br />
de bir online kanalı olarak hizmet ediyor.<br />
Bu noktada buradaki büyük dmc’lerle iş<br />
birliği yapmalarının yanı sıra daha fazla<br />
otelin, müzenin, biletin doğrudan o sistemde<br />
tanıtılması Türkiye’nin o rekabette öne<br />
çıkmasını sağlayacak. Bizim TGA olarak<br />
Go Türkiye ile yaptığımız bütün tanıtımları,<br />
otellerin ürünleri ile de zenginleşmesi<br />
gerekiyor. Bir an önce Türkiye’ye gelmeniz<br />
ve otellerle tanışmanız lazım dedik.<br />
Mutluyuz, sene kapanmadan da bu toplantıyı<br />
gerçekleştiriyoruz.” şeklinde sözlerini<br />
tamamladı.<br />
Eresin: “<strong>2024</strong>’de Çin pazarı yeniden<br />
yükselişe geçecek”<br />
<strong>2024</strong> yılında Çin pazarının yeniden yükselişe<br />
geçeceğini belirten TÜROB Başkanı<br />
Müberra Eresin ise konuşmasında, Trip.<br />
com’un Türkiye’ye yönelik faaliyetlerini<br />
yoğunlaştırmasının Çin pazarından gelen<br />
turist sayısının artırılması yönünde olumlu<br />
etki yapmasını beklediklerini kaydetti.<br />
Çin pazarıyla ilgili sektörel hedefleri<br />
anlatan Eresin, Çinli turistlerin yurt dışı<br />
seyahatlerinde kişi başı ortalama harcama<br />
tutarının 3 bin dolara kadar ulaşabildiğine<br />
dikkat çekti. Eresin, “Çin, dünyada en<br />
fazla seyahat harcaması yapan ülkeler<br />
sıralamasında en üst sıralarda yer aldığı<br />
için bütün ülkeler Çinli turist alabilmek<br />
için rekabet halinde. Yurt dışına çıkışlarda<br />
ağırlıklı yaş grubu yüzde 25 ile 25-35 yaş ve<br />
yüzde 10 ile 60-65 yaş olarak öne çıkıyor.<br />
Rezervasyon yapma süreci ise yüzde 56’lık<br />
payla seyahatin yaklaşık 28 gün öncesini<br />
kapsıyor. Ülkelerin tanıtım ve pazarlama<br />
çalışmalarında bu veriyi dikkate aldıklarını<br />
gözlemliyoruz” dedi.<br />
“Bu yıl artış dikkat çekiyor”<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre<br />
2022 yılında <strong>Ocak</strong>-Ekim döneminde Çin<br />
Halk Cumhuriyeti’nden ülkemize gelen<br />
ziyaretçi sayısının 70 bin 844 iken, bu sene<br />
ilk 10 ayda 198 bin 807 Çinli ziyaretçinin<br />
geldiğine dikkat çeken Eresin, şu bilgileri<br />
verdi: “Çok ciddi bir artış olmakla birlikte,<br />
hâlâ 426 bin Çinli ağırladığımız 2019 yılının<br />
gerisindeyiz. İlk hedefimiz bu sayıyı aşmak ve<br />
kısa vadede 600 bin düzeyine ulaşabilmektir.<br />
Memnuniyetle dile getirmeliyim ki pandemi<br />
sürecinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile<br />
TGA tarafından Çin’de tanıtım çalışmalarına<br />
ara verilmedi ve özellikle bu yıl tanıtım<br />
alanında da fazla çalışma yürütüldü. Bayrak<br />
taşıyıcımız THY’nin yanında birçok Çinli<br />
havayolu şirketinin de ülkemize seferlere<br />
başlaması ve yakın gelecekte yenilerinin<br />
eklenecek olması şüphesiz süregelen bu<br />
başarılı tanıtım çalışmalarının bir sonucu.<br />
Çinli turistin değişen profili dikkate<br />
alınarak ülkemize geleneksel olarak tur<br />
organizasyonu ile kalabalık guruplar halinde<br />
gelenlerin yanında özellikle bireysel veya<br />
küçük özel guruplar halinde seyahat eden,<br />
lüks tüketime yönelen, üst kategori otellerde<br />
konaklayan, alışveriş, tematik veya macera<br />
parkları ile kültürel varlıklar, müze ve ören<br />
yerlerini görmeyi isteyen, çağdaş sanat<br />
meraklısı yüksek harcamalarıyla dikkat<br />
çeken üst gelir gurubundaki Çinli turistlere<br />
yönelik tanıtım çalışmalarımızı artırıyor. Kısa<br />
sürede onları öncelikle İstanbul, Kapadokya<br />
ve Antalya’ya çekebilmeyi hedefliyoruz. Bu<br />
amaca yönelik altyapımızı da güçlendirmek<br />
üzere Çince konuşan çalışanlar, Çinli<br />
tüketicilerin alışkın oldukları AliPay,<br />
WeChatPay, UnionPay, QuickPass gibi ödeme<br />
sistemlerinin ülkemizde de birçok alanda<br />
kullanılabilmesine yönelik yetkili kurumlarla<br />
görüşmelerimizi sürdürüyoruz.”<br />
1.2 milyon otel, 5 binden fazla şehre<br />
uçuş seçeneği<br />
Türkiye dahil 39 ayrı ülkede ofisi bulunan Çin<br />
merkezli bir seyahat platformu olan Trip.<br />
com, 1999 yılında kuruldu. Çevrimiçi seyahat<br />
rezervasyonları, otel rezervasyonları, uçak<br />
bileti satışları, araç kiralama hizmetleri ve<br />
diğer seyahatle ilgili olanakları içeren Trip.<br />
com, kullanıcılara geniş bir otel ağı, uçuş<br />
seçenekleri ve tatil paketleri sunarak seyahat<br />
planlamalarını kolaylaştırmayı amaçlıyor.<br />
Mobil uygulamalar ve web sitesi üzerinden<br />
müşterilere erişim sağlayan Trip.com, 400<br />
milyondan fazla kullanıcıya 24 dilde seçenek,<br />
200'den fazla ülkede 1 milyon 200 binden<br />
fazla otel ve 5 binden fazla şehre uçuş<br />
seçeneği sunuyor. Trip.com 2016 yılında,<br />
Hindistan’ın en büyük çevrimiçi seyahat<br />
kanalı olan MakeMyTrip firmasını bünyesine<br />
katarken, yine aynı yıl Skyscanner’ı satın<br />
almıştı.
40<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
CVK Park Bosphorus<br />
10’uncu yılını kutladı<br />
CVK <strong>Hotel</strong>s & Resorts çatısı altında 2013 yılından bu yana İstanbul Gümüşsuyu’nda<br />
hizmet veren CVK Park Bosphorus, 10. yılını görkemli bir geceyle kutladı. Ev<br />
sahipliğini CVK Park Bosphorus <strong>Hotel</strong> İstanbul Genel Müdürü Murat Arslan’ın yaptığı<br />
kutlama gecesine turizm sektöründen yaklaşık 750 davetli katıldı.<br />
Gecede bir konuşma yapan CVK Park<br />
Bosphorus <strong>Hotel</strong> İstanbul Genel<br />
Müdürü Murat Arslan, oteli 2013<br />
yılında Gümüşsuyu'ndaki tarihi Park Otel'in<br />
yerine CVK <strong>Hotel</strong>s & Resorts çatısı altında<br />
CVK Park Bosphorus <strong>Hotel</strong> İstanbul adıyla<br />
yeniden hizmete açtıklarını hatırlatarak<br />
şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin<br />
kuruluşunun ilk yıllarından itibaren başta<br />
Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere<br />
Adnan Menderes, Yahya Kemal Beyatlı gibi<br />
bir çok değerli devlet adamını otelimizde<br />
ağırladık. Park <strong>Hotel</strong>’in görkemli mirasını<br />
başarıyla yaşatmaktan ve 10 yıldır şehrin<br />
en gözde adresi olmaktan mutluluk<br />
duyuyoruz. Bu değerli tarihi mirası CVK<br />
Park Bosphorus <strong>Hotel</strong> İstanbul adı ile<br />
tüm İstanbul’luların ve Türk turizminin<br />
hizmetine kazandıran Sayın Çevik ailesine<br />
huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.”<br />
ile sektörde fark oluşturmak istiyoruz. Yakın<br />
zamanda Karaköy’de Galata Port'un hemen<br />
yanında bulunan otel projemizi de hayata<br />
geçirerek hedeflerimizin ilk somut adımını<br />
atmış olacağız. Globalleşme yolundaki<br />
hedeflerimiz doğrultusunda atacağımız daha<br />
pek çok adım var.”<br />
CVK Park Bosphorus'un 10. yıl daveti beş<br />
yıldızlı otelin Executive Sous Şefi Mesut<br />
Çıvgın ve ekibinin hazırladığı enfes açık büfe<br />
lezzetleri ve coşkulu orkestranın müzik<br />
ziyafetiyle devam etti.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
“6 temsilcilik kurduk”<br />
Açılışından bu yana sektörü takip etmek<br />
üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde 6<br />
temsilcilik kurduklarını belirten Arslan,<br />
“Otelimizi dolayısıyla İstanbul’umuzu ve<br />
Ülkemizi daha fazla tanıtmak için yoğun<br />
çaba sarfettik. Dünyanın çeşitli bölgelerinde<br />
şu ana kadar 6 temsilcilik kurduk.<br />
Rusya’da, Suudi Arabistan’da, Almanya’da,<br />
İngiltere’de, Amerika’da ve Brezilya’da<br />
hem bulundukları ülkelerde, hem de yakın<br />
çevrelerinde otelimizin tanıtım ve reklam<br />
çalışmalarını birlikte yürütüyoruz” diye<br />
konuştu.<br />
“14 otele ulaşmak istiyoruz”<br />
Konuşmasında otelin küresel hedeflerine<br />
de değinen Arslan, “Türkiye’de ve dünyada<br />
turizm sektöründe kalitesi ve hizmet<br />
anlayışıyla fark oluşturan ve en çok tercih<br />
edilen otellerin ilk sıralamalarında yer almak<br />
istiyoruz” dedi. Gelecek 10 yıl içerisindeki<br />
hedeflerinin yurt içi ve yurt dışında 14 otele<br />
ulaşmak olduğunu söyleyen Arslan şöyle<br />
devam etti: “Bu süreçte franchise veren<br />
bir marka olmak içinde gerekli alt yapımızı<br />
oluşturuyoruz. CVK <strong>Hotel</strong>s & Resorts ailesine<br />
dahil etmeyi planladığımız bir resort otel<br />
yatırım projemizin yanı sıra yurt içinde 4,<br />
Batı ve Doğu Avrupa’da 6 yeni otel projesi
42<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
100 Genç Turizmci Zirvesi,<br />
Skål İstanbul koordinasyonunda gerçekleşti<br />
Genç turizmcilerin sektörden kopmasını engellemek amacıyla özel bir proje<br />
düzenleyen Skål İstanbul Kulübü, sektör profesyonelleriyle turizm öğrencilerini<br />
buluşturdu. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen<br />
“100 Genç Turizmci Zirvesi” ne farklı okullardan turizm öğrencileri katıldı.<br />
Skål International İstanbul<br />
Başkanı Can Arınel ve İstanbul<br />
Turizm Platformu Direktörü Dr.<br />
Şengül Altan Arslan tarafından yapılan<br />
açılış konuşmalarıyla başlayan zirve<br />
çerçevesinde, İBB Kültür Dairesi ev<br />
sahipliğinde Şerefiye Sarnıcı, ardından<br />
da DEM Müzecilik Saadet Toplar<br />
önderliğinde canlandırmalı Ayasofya<br />
Tarihi Müzesi'ni gezen genç turizmciler<br />
Levni <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirilen öğle<br />
yemeği ve çalıştaya katıldı. Çalıştayda<br />
TÜRSAB Başkan Yardımcısı Davut<br />
Günaydın ve Can Arınel turizm<br />
öğrencilerinin sektörde kalmalarını<br />
desteklemek ve çalışmalarına ilham<br />
vermek için yaptıkları konuşmalarda<br />
Türkiye’deki ve dünyadaki gelişmeleri<br />
anlattılar. Gençlerin de sorularıyla<br />
interaktif katılım sağladığı zirve, Skål<br />
İstanbul Genel Sekreteri Mustafa<br />
Devrim Yalçın’ın gerçekleştirdiği<br />
turizm endüstrisi sunumuyla sona erdi.<br />
<strong>2024</strong> senesinde de devam ettirilmesi<br />
planlanan projenin ilk toplantısına<br />
katılan öğrencilerle iletişim Skål<br />
İstanbul bünyesinde devam ettirilecek.<br />
Arınel: “Genç turizmcilerin<br />
sektörün cazip taraflarını<br />
görmelerini sağlamak istiyoruz”<br />
Turizm bölümlerinde okuyan gençlerin<br />
sektör hakkında yeterli bilgiye sahip<br />
olamamalarının önemli bir sorun<br />
olduğunu belirten Can Arınel, "Bu<br />
projeyle amacımız, genç turizmcilere<br />
sektördeki gelişmeleri ve Türkiye’de<br />
turizmciliğin cazip yönlerini interaktif<br />
bir biçimde aktarmak. Onlara kendi<br />
tecrübelerimizle ilham vererek<br />
sektörde kalabilmelerine katkı<br />
sağlamak istiyoruz" dedi. Skål'ın temel<br />
hedeflerinden de bahseden Arınel<br />
sözlerine şöyle devam etti: "Dostluk ve<br />
kardeşlik ortamını güçlendirmek, fikir<br />
alışverişini teşvik etmek ve sektörün<br />
geleceği için birlikte çalışmak en önemli<br />
amaçlarımızdan biri. Turizmin kültürleri<br />
birleştirici gücü çerçevesinde sektördeki<br />
herkesi bu değerlere sahip çıkmaya ve<br />
birlikte çalışmaya davet ediyoruz.”<br />
Günaydın: “Turizm bacasız bir<br />
endüstri”<br />
Türkiye'nin turizme ihtiyacı olduğunu<br />
dile getiren Davut Günaydın, turizmin<br />
bacasız bir endüstri olduğunu ve<br />
üretilen ürünlerin doğrudan turistlere<br />
satılma potansiyeli ile ekonominin<br />
büyümesine katkı sağladığını belirtti.<br />
Ayrıca, turizmin Türkiye ekonomisine<br />
olan önemini vurgulayarak, 50'den fazla<br />
sektöre can damarı olduğunu söyleyen<br />
Günaydın: "Turizm, 50'den fazla sektöre<br />
can veren, geniş bir ekosistemle<br />
bütünleşmiş bir endüstridir” dedi.
44<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
Cem<br />
Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Polatoglu<br />
Turizmde maaş verilmez, alınır!<br />
-<br />
Afilli bir CV hazırladınız, gömlek,<br />
kravat, ütülü pantolon veya yapılı<br />
saç, döpiyes, topuklu ayakkabı…<br />
Şıkır şıkır giyindiniz. Referanslar<br />
sağlam. Sıra mülakatta. Zaten<br />
ağzınız da laf yapıyor ama dikkat!<br />
Eksik bilgi vermeyin, yanlış bir şey<br />
söylemeyin...<br />
Örneğin; Yabancı diliniz her türlü<br />
yazışma, konuşma ve muhabbeti<br />
sürdürmekte yeterli değil ama<br />
siz iyi dediniz. Velev ki patron<br />
inandı, kontrol etmedi ya da o dili<br />
bilmiyor. Peki 2 gün sonra karşınıza<br />
bir yazışma, bir görüşme çıktı.<br />
Eksikliğinizbelli olmayacak mı?<br />
Mülakatta en son aldığınız maaşı<br />
sordu, siz iki alıyorken üç dediniz.<br />
Peki siz çalışırken katagoriniz belli<br />
olmayacak mı? Böyle durumlarda,<br />
hani iş yerlerinde bazı eşyaların<br />
üzerinde yazar ya "yangında ilk<br />
kurtarılacak" diye. İşte kriz anında<br />
"ilk çıkarılacak" personel şişik<br />
maaşlılardır.<br />
Bence CV'lere talep edilen maaş<br />
diye bir bölüm açılmalı. Boşa<br />
vakit kaybını önler. Adam nitelikli<br />
sekreter arıyor. Aynı vasıflarda<br />
onlarca başvuru var. Ancak patronun<br />
verebileceği maaş üç aşağı beş<br />
yukarı belli. Diyelim ki 20.000 TL.<br />
Kişi; oturup müracaat ediyor,<br />
mukabilinde yazışıyor, ardından<br />
görüşmeye çağrılıyor, giyinip<br />
kuşanıp vakit harcayıp iş yerine<br />
gidiyorsunuz. Kafanızdaki maaş<br />
35.000 TL. Mülakata alınıyorsunuz.<br />
Her şey güzel, sıra maaşa geliyor.<br />
İstenen rakamı duyunca, teşekkür<br />
ediyorlar ve "biz sizi ararız" diyorlar.<br />
Zınk diye kalıyorsunuz. Koskoca<br />
bir gününüz gitti, sinir sisteminiz<br />
alaşağı oldu. Değer mi? Baştan<br />
herkes yazsın talebini. Çünkü<br />
ne işveren vereceğinin iki katını<br />
verebilir ne de iş talebinde bulunan<br />
yarı maaşı kabul eder. Böylece<br />
boşa hacanan eneri ve vakit kaybı<br />
önlenmiş olur. Masanın öbür<br />
tarafından konuşmak kolay derseniz,<br />
gelin bir orta yol bulalım. Buradan<br />
olay nasıl gözüküyor bir bakalım.<br />
Akıllı hiçbir patron, dönen iş çarkını<br />
durdurmak yani iyi personeli maaş<br />
nedeniyle çıkartmak istemez.<br />
Kısadır ömrü bu tür işletmelerin.<br />
Aynen akıllı bir çalışanın, sadece<br />
%15-20 fark nedeniyle oturmuş<br />
düzenini, ortamının nasıl olacağını<br />
bilmediği, tanımadığı bir iş yerine<br />
değişmeyeceği gibi. Eğer bir iş<br />
yerinde hakka giriliyor, çalışanlara<br />
adil davranılmıyor, eksik veya<br />
gecikmeli maaş veriliyorsa,<br />
verilenler bir lütufmuş gibi<br />
sunuluyorsa işi emeği yansıtan<br />
insanın motivasyonu düşer.<br />
Kısaca demem odur ki;<br />
Eğer işinizi yürüten, çarkı döndüren,<br />
güvenilir bir personeliniz varsa, siz<br />
ona maaş veremezsiniz, o maaşını<br />
sizden tıkır tıkır alır.<br />
Tabii eğer akıllı bir patronsanız…
46<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
Bentour Reisen'dan<br />
Türkiye'de artan fiyatlara<br />
'genişletilmiş ürün portföyü' çözümü<br />
Türkiye'deki fiyat artışları sebebiyle Almanların farklı destinasyonlara kaydığını söyleyen<br />
Bentour Reisen Ceo'su Deniz Uğur, "Biz Almanları kaybetmek istemiyoruz" dedi ve<br />
<strong>2024</strong> yılı büyüme odaklarına genişletilmiş ürün portföyü ve uçuş kapasitesi artışını<br />
koyduklarını açıkladı. Zürih merkezli Türk tur operatörü, gelecek kıştan itibaren fiyatları<br />
indirmek için müşterilerine farklı paketler sunacak.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Bentour Reisen, 29 Kasım - 2 Aralık<br />
tarihleri arasında 'Comedy Night'<br />
etkinliği kapsamında dört ülkeden<br />
getirdiği 650 seyahat acente temsilcisini<br />
Miracle Resort <strong>Hotel</strong>, Crystal Centro ve<br />
Delphin Be Grand otellerinde misafir etti.<br />
Zürih merkezli Türk tur operatörü, 2023<br />
performansını ve gelecek yılki büyüme<br />
rotasını ise 1 Aralık Cumartesi günü Miracle<br />
Resort <strong>Hotel</strong> ev sahipliğinde düzenlediği<br />
basın toplantısıyla paylaştı. Bentour Reisen<br />
Ceo’su Deniz Uğur ve Almanya Genel<br />
Müdürü Songül Göktaş-Rosati’nin hazır<br />
bulunduğu bilgilendirme toplantısında<br />
Türkiye ve Avrupa’da yaşanan fiyat<br />
artışlarının turizme etkisi, Her Şey Dahil<br />
Sistemi’nin kategorizasyonu, şirketin <strong>2024</strong><br />
Türkiye operasyonu ve yeni yatırım planları<br />
konuşuldu.<br />
“2023 hedeflerimize tekrar ulaştık”<br />
Miracle Resort <strong>Hotel</strong> ev sahipliğinde<br />
düzenlenen toplantıda 2023 yaz sezonunu<br />
değerlendirerek sözlerine başlayan<br />
Bentour Reisen Almanya Genel Müdürü<br />
Songül Göktaş-Rosati, bu yıl turizmin 12<br />
aya yayıldığını hatırlattı ve şirketin 2023<br />
hedeflerine yeniden ulaştığını söyledi. Rosati,<br />
"Bu yıl gayet mutluyuz. Pandemiye rağmen<br />
hem acentelerimize hem ürünlerimize<br />
yatırımlarımızı sürdürdük. Bizim için durmak<br />
yok. <strong>2024</strong> sezonu için de hedeflerimiz devam<br />
ediyor. O kadar büyük basamaklarla olmasa<br />
da sağlıklı ve karlı büyümek istiyoruz” diye<br />
kaydetti.<br />
“Düşük ürünler satmıyoruz”<br />
Bentour Reisen Ceo'su Deniz Uğur ise,<br />
bu yıl dört ülkeden 200 bin turiste hizmet<br />
verdiklerini, bunun yüzde 70'inin ise<br />
Türkiye'ye olduğunu söyledi. Bentour'un<br />
tur operatörleri içinde en pahalı satan<br />
olmasa da kaliteli yoldan giden bir şirket<br />
olduğunu vurgulayan Uğur, "Biz düşük<br />
ürünler satmıyoruz. Bu nedenle bize 'Küçük<br />
şirketlerin TUI gibisiniz, TUI gibi bir hedefiniz<br />
var' diyorlar. Bununla da gurur duyuyoruz<br />
çünkü Türkiye bunu hak ediyor. Türkiye’de<br />
hem güzel oteller hem iyi yetişmiş personel<br />
hem de misafirperverlik var burada. Ama<br />
şunu da belirtmem gerekir ki, Türkiye artık<br />
hem vatandaşları hem de gelen turistler için<br />
ucuz bir ülke değil. O nedenle gelecek yıllar<br />
için bunun üzerinde bir çalışma yapmamız<br />
lazım” diye ekledi.<br />
30 Kasım Perşembe günü Antalya’daki<br />
Miracle Resort <strong>Hotel</strong>’in konferans alanında<br />
büyük seyahat fuarı ve organizatörün yeni<br />
ürün ve faaliyetlerinin sunumu gerçekleşti.<br />
Bentour Reisen’ın dört ülkeden getirdiği<br />
650 seyahat acentesi workshop etkinliğinde<br />
otellerle bir araya geldi.<br />
“Bu yıl İzmir’de büyük başarı<br />
yakaladık”<br />
Türkiye'nin her zaman bütün ürünleriyle<br />
öncülük yapan bir ülke olduğunun altını<br />
çizerek söz alan Rosati, "Türkiye’de<br />
güvenli turizm ve sürdürülebilir turizm<br />
anlamında ciddi adımlar atılıyor. Geçtiğimiz<br />
Antalya Turizm Fuarı’nda da birtakım<br />
sayılar verildi. Bizim de gelecekte büyüme<br />
hedefimizin başlıca konularından biri<br />
gene uçuşlar. SunExpress ile yaptığımız<br />
5 yıllık yeni anlaşma şirketimizin ana<br />
destinasyonu olan Türkiye'deki varlığını<br />
daha da güçlendirecek. Bu anlaşma her<br />
sene için iki haneli bir büyüme gösteriyor”<br />
dedi. Türkiye'de daha zengin ürünler, daha<br />
fazla otel ve destinasyonlarla büyümek<br />
istediklerini belirten Rosati, şirketin Türkiye<br />
operasyonunda Antalya’nın önde geldiğini,<br />
bunu Ege’nin takip ettiğini söyledi. Bu yıl<br />
İzmir'de büyük bir başarı yakaladıklarını ve iyi<br />
bir sayı ürettiklerini aktaran Rosati, yıl içinde<br />
portfolyolarına daha fazla ürün eklediklerinin<br />
bilgisini verdi.<br />
“Fiyatlarda temkinli gitmek<br />
gerekiyor”<br />
Türkiye'de yaşanan fiyat artışlarının turizm<br />
hareketlerine etkisini değerlendiren<br />
Rosati, 2023 yılında Türkiye’de fiyatların<br />
ciddi şekilde yükseldiğine dikkat çekerek,<br />
“Bu sene Avrupa'da cirolar yükseldi. Ama<br />
müşteri sayısı aynı şekilde yükselmedi.<br />
Bu neden? Haklı da olsa Türkiye fiyatları<br />
bayağı arttı. Bunu bilhassa Almanya’dan<br />
Türkiye’ye gelenler kaldıramıyor. İnsanlar<br />
başka destinasyonlara kaymaya başladı. Biz<br />
Türkiye'den gene memnunuz. Hedefimiz<br />
gelecek senelerde daha fazla büyümekse<br />
fiyatlarda temkinli gitmek gerekiyor"<br />
uyarısında bulundu.
“Neden All Inclusive yolundan<br />
gidiyoruz?”<br />
Türkiye’deki fiyat artışları konusunu<br />
otelcilerle konuştuklarını söyleyen Uğur<br />
ise, “Otelciler bize diyor ki, ‘Biz her şeyi<br />
veriyoruz. Ama bizim de para kazanmamız<br />
lazım’. O zaman dedik ki biz neden All<br />
Inclusive yolundan gidiyoruz? Tabii büyüdük<br />
bir şekilde, o da kalsın ama bunun dışında<br />
da daha farklı, çeşit çeşit paketler sunmamız<br />
lazım. Aileler için bir paket olabilir. Bu<br />
konuda otellerle hemfikiriz. Gelecek kıştan<br />
itibaren fiyatları indirmek için farklı paketleri<br />
sunacağız” dedi.<br />
"Almanları kaybetmek istemiyoruz"<br />
Bilgilendirme toplantısında Uğur, Avrupa'nın<br />
da artık eskisi gibi olmadığını, insanlarda<br />
sonsuz para olmadığını kaydetti ve “Ya<br />
gidecek ya gelecek ya gelmeyecek artık.<br />
Mesela Delphin otellerine gelen 4 bin euro<br />
ödemiş. 6-7 bin euro olduktan sonra artık<br />
gelemiyor. Aslında Delphin’i seven bir<br />
müşteri, neden kaybedelim? Onun için bir<br />
yol, bir kapı açalım. Otelciler de costları<br />
aşağıya indirmek istemiyor. Otelci de haklı.<br />
Enerji inanılmaz pahalı oldu, içki pahalı<br />
oldu, her şey pahalı oldu. Onlar da para<br />
kazanmazsa bu iş uzun vadeli gitmez. Biz<br />
bu çözümü ortaya koyuyoruz. Çok şükür<br />
otelciler de buna karşı değil. Bazıları yavaş<br />
adapte oluyor ama biz Almanları kaybetmek<br />
istemiyoruz” dedi.<br />
Bentour Comedy Night gala gecesinde<br />
BenSwissclub Ödülleri organizatörün seçkin<br />
otel ortaklarına takdim edilirken, en iyi<br />
rezervasyon yapan 20 Altın seyahat acentesi<br />
ve en iyi gelişim gösteren acentelere de<br />
performanslarından dolayı ödül verildi.<br />
Gecenin devamında Almanya’nın ünlü standup<br />
sanatçısı Özcan Coşar gösterisiyle bu yıl<br />
da büyük ilgiyle izlendi.<br />
“Kişiye göre ürün sunmamız lazım”<br />
Almanya’da da fiyatların yükseldiğini<br />
anımsatan Rosati, “Almanya’da da<br />
Türkiye’den fazla sıkıntı çeken insanlar var.<br />
Artık her hafta yemeye gidemiyorlar. Ben bu<br />
parayı ödeyemem, ben nasıl üzerine 2 bin<br />
euro ekleyeyim diyorlar. Bu yüzden bayağı<br />
bir kayma oldu” dedi ve bunu önlemek<br />
için alternatif yeni inovasyonlara ihtiyaç<br />
olduğunun altını çizerek, “İnsanlara bu<br />
çeşitliliği vermek gerekiyor. Artık herkes<br />
bunu istiyor. Kişiye göre ürün sunmamız<br />
lazım. Dışarıya da gitmek istiyorum, insanları<br />
da keşfetmek istiyorum. Bu hizmeti vermek<br />
zorundayız” dedi.<br />
"İki yolumuz var: Ya kaliteli olacağız<br />
ya da…”<br />
Bentour Reisen Ceo’su Deniz Uğur, “İki<br />
yolumuz var. Ya kaliteli olacağız ya da çeşitpaket<br />
şeklinde seçenekler sunalım. Şu anda<br />
Yunanistan, İspanya ve Türkiye'ye baktığımız<br />
zaman bizimki pahalı çıkıyor. Bizimki<br />
kaliteli olduğu için pahalı. Ama müşteri<br />
kaybetmemek için de onlara alternatifler<br />
sunmalıyız" diye konuştu.<br />
"Son üç senede iki haneli büyüdük"<br />
Almanya pazarına yeni oyuncuların<br />
katılmasının fiyat rekabetine olası etkilerinin<br />
sorulduğu Uğur, “Tabii gördük geldiler<br />
ama bizden hiç pay almadılar. Çünkü bizim<br />
yolumuz kalite yoluydu. Biz en güzel süper<br />
marketlerde satılıyoruz. Girenler genelde<br />
fiyattan giriyor. Fiyattan çabuk girersin ama<br />
çabuk çıkarsın. Gelsinler, buyurun. Ama biz<br />
de varız, onlar da var" yanıtını verdi.<br />
Songül Göktaş-Rosati ise, herkesin<br />
stratejisinin farklı olduğuna işaret etti ve<br />
Bentour’un servis ve kaliteye önem veren<br />
bir şirket olduğunun altını çizdi. “Bilhassa<br />
son üç senede gösterdik. Büyükler durunca<br />
bizim için çok büyük bir kapı açıldı.<br />
Seyahat acentelerinin arkasında durduk,<br />
destek olduk, likidite desteği bile verdik.<br />
Provizyonlar verdik ve geri istemedik. Biz<br />
dedik ki, ‘Size bu desteğimiz olsun.’ Kriz<br />
zamanında yatırımlar yaptık. ‘Biz ürünümüze<br />
de memleketimize de güveniyoruz ‘ dedik. İki<br />
sene önceki krizde bile hep müşterilerimizin<br />
yanında olduk. Son üç senede hep iki haneli<br />
büyüdük. Bunu rekabet olarak görmüyoruz.<br />
Herkes kendi yolunda. Ürün çeşitliliğimiz,<br />
SunExpress gibi avantajlı partnerlerimizle<br />
Mısır’da da, Yunanistan’da da, İspanya’da da<br />
büyüyoruz ki Almanya’da bilhassa biz Türkiye<br />
tur operatörü olarak tanınıyoruz. Üstelik de<br />
buraya hiç büyük yatırım yapmadan. Demek<br />
ki, asıl konu ürün değil, bize gelen seyahat<br />
acentesi kaliteli hizmetimiz için geliyor.<br />
Sonuçta biz mutlu ediyoruz.”<br />
"<strong>2024</strong>'te maksimum yüzde 25<br />
büyüme hedefliyoruz”<br />
Miracle Resort <strong>Hotel</strong>'de düzenlenen<br />
toplantıda konuşan Bentour Ceo’su Uğur,<br />
şirketin <strong>2024</strong> hedefleri ve gelecek yatırımları<br />
hakkında da bilgiler paylaştı. <strong>2024</strong> yılı için<br />
maksimum yüzde 25 büyüme hedeflediklerini<br />
belirten Uğur, “Dört ülkeden satış yapıyoruz.<br />
Karlı bir büyüme istiyoruz. Daha çok gelirse<br />
hayır demeyeceğiz ama” dedi. Müşterilere<br />
daha kaliteli hizmet için Antalya’da incoming<br />
acente kurduklarını kaydeden Uğur, şirketin<br />
inşaatı iki ay sonra başlayacak olan bir ofise<br />
yatırım yaptığını da söyledi.<br />
Bununla birlikte yeni otobüsleri filosuna<br />
kattıklarını söyleyen Uğur, “Yeni otobüsler<br />
alıyoruz. Kendi Türk şoförlerimizi<br />
kullanıyoruz ki bu çok önemli. Şoför iyiyse<br />
Türkiye’yi iyi tanıtıyor. Şoför iyiyse Türkiye<br />
imajı iyi. İlk frekans çok önemli. Zeki olması<br />
lazım. Küçük ama önemli dokunuşlar.<br />
Biz yatırımlarımızı insanlara ve maaşlara<br />
yapıyoruz” diye belirtti.<br />
“Asla bir otel açmayız”<br />
“Bir otel yatırımı düşünüyor musunuz”<br />
sorusuna Uğur, “Yatırım planlarımızda bir<br />
otel yok. Otele de gerek yok zaten. Kendin<br />
otel çıkarttığınız zaman çalıştığınız otellere<br />
de rakip oluyorsunuz. Ne gerek var? Asla bir<br />
otel açmayız” yanıtını verdi.<br />
“IT’ye her sene 1.5 milyon euro<br />
masraf yapıyoruz”<br />
Bentour Reisen’ın dijitale yaptığı<br />
yatırımlardan da bahseden Uğur, “Geleceğin<br />
dünyasında aşk ve teknoloji var. Daha geçen<br />
yıl açtığımız My Bentour’un kullanım oranı<br />
yüzde 100. Ek hizmetler için rezervasyon<br />
yapmanın yanı sıra müşteriler seyahatleri<br />
için ihtiyaç duydukları her şeyi burada<br />
bulabilirler. Bunlara daha başka her türlü<br />
hizmeti ekleyebiliriz. 200 bin müşterimiz<br />
platform kullandı. Biz Bentour olarak IT’ye<br />
her sene 1.5 milyon euro masraf yapıyoruz"<br />
dedi.<br />
Songül Göktaş-Rosati ise müşterilerin bu<br />
hizmeti talep ettiklerini belirtti ve şunları<br />
ekledi: “Geçen yıl piyasaya sürdük. Bugün<br />
yüzde 100 kullanımını yaşıyoruz. Ciddi<br />
bir rakam. Bu hizmeti bir kolaylık olarak<br />
görüyor. Orada da seyahat acentelerimizle<br />
birebir çalışıyoruz. Önerileri doğrultusunda<br />
teknolojiyi geliştiriyoruz. Daha fazla ürünlerle<br />
geleceğe de yatırım yapıyoruz” diye ekledi.<br />
"Bir yatırımımız da Didim'e"<br />
Rosati, önümüzdeki dönemde Kapadokya<br />
operasyonlarını genişleteceklerini ve<br />
Kapadokya-Antalya kombinasyonlarını<br />
artıracaklarını söyledi. Didim Belediyesi ile<br />
bu sene ciddi bir iş birliği içinde olduklarını<br />
söyleyen Rosati, “Gelecek sene Barut ile ciddi<br />
bir büyüme olacak. Bu konuda öncü olmak<br />
istiyoruz. İlişkilerimizi daha da güçlendirip<br />
Ege’yi daha fazla ön plana çıkarmak istiyoruz.<br />
Bilhassa da Didim’i. Didim çok güzel bir<br />
yer. Benim hayatımda da bir ayrıcalığı var.<br />
Çocukluğum, gençliğim hep orada geçti”<br />
şeklinde sözlerini tamamladı.<br />
Bentour Reisen'ın programında<br />
Kıbrıs, Yunanistan, İspanya<br />
ve Mısır için de birçok yeni<br />
ürün bulunuyor. Mısır'daki Nil<br />
gezisinden Yunanistan'daki ada<br />
turlarına kadar tur operatörü<br />
<strong>2024</strong> yılında Reisen'ın sadece<br />
Yunanistan için 15'ten fazla<br />
anakara ve çok daha fazla<br />
programda 1.000'in üzerinde ada<br />
oteli bulunuyor.
48<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Kruvaziyer uzmanı turizmciler<br />
<strong>2024</strong> beklentilerini paylaştı<br />
Travel Turkey İzmir kapsamında düzenlenen Turizmin Yükselen Değeri: Kruvaziyer başlıklı<br />
oturumda bir araya gelen kruvaziyer uzmanı turizmciler, vize kolaylığı ile gelen müjdeli haberi ve<br />
<strong>2024</strong>’e dair umutlu beklentilerini paylaştı.<br />
Dev gemilerin rotasını Türkiye’ye<br />
çevirmesiyle birlikte 2023’te<br />
yıldızı yeniden parlayan<br />
kruvaziyer sektörü, 15.’si gerçekleşen<br />
Travel Turkey İzmir’in gündemindeydi.<br />
“Turizmin Yükselen Değeri:<br />
Kruvaziyer” başlıklı oturum, sektöre<br />
yön veren temsilcileri buluşturdu.<br />
TÜRSAB İzmir BTK Başkanı<br />
Kıvanç Meriç’in moderatörlüğünde<br />
gerçekleşen panelde sektörün son<br />
10 yılda izlediği değişim ve gelişimi<br />
Celestyal Türkiye Direktörü ve<br />
Karavan Turizm Cruise Direktörü Özgü<br />
Alnıtemiz anlattı: “10 yıllık dönemde<br />
çok şey yaşadık; sektör istikrarlı bir<br />
şekilde büyürken birçok sebeple kayıp<br />
yıllarımız da oldu. 2015 yılı aslında en<br />
pik yaptığımız sezondu aşağı yukarı<br />
1,5 milyon yabancı turistin geldiği yıldı.<br />
Ardından 2016, 15 Temmuz süreci,<br />
coğrafi şartlardan kaynaklı sıkıntılar,<br />
Galataport’un açık olmaması, pandemi<br />
süreci derken sektör neredeyse<br />
durma noktasına gelmişti. Pandemi<br />
sonrası toparlanma dönemi başladı.<br />
2023 ile yine 1,5 milyona ulaşacak.<br />
Ülkemize daha fazla gemi gelmeye<br />
başladı, Galataport açıldı eski<br />
sayılara yeniden yaklaştık. Aslına<br />
bakarsanız toplam 80 bin kruvaziyer<br />
yolcusundan bahsediyoruz bu bizim<br />
ülke potansiyelimiz için gerçekten çok<br />
az. Türkiye’den yurt dışına gemi ile<br />
giden yolcu hakikaten çok az, aslında<br />
daha bebek bir sektör kruvaziyer.<br />
Çabalarımız bunu daha da artırmak<br />
ve Türk yolcusunu kruvaziyer ile<br />
tanıştırmak. Şunu unutmamak gerek<br />
Türkiye’ye gelen gemilerle kruvaziyerin<br />
ülkemizdeki gelişmesi doğru orantılı.”<br />
“Türkiye cruise gemileri için bir<br />
cazibe merkezi”<br />
Türkiye’nin dünya kruvaziyer<br />
sektöründe bir cazibe merkezi olduğuna<br />
da dikkat çeken Alnıtemiz, “Coğrafi<br />
olarak büyük avantaja sahip ülkemizin<br />
olmadığı bir destinasyon düşünülemez.<br />
Akdeniz çanağında Türkiye pazarı<br />
olmadan Efes olmadan, İstanbul<br />
olmadan olmaz. 2023’te Galataport’a<br />
gelen gemilerin sayısı oldukça arttı<br />
hepimiz gördük, Yenikapı’da bir liman<br />
yıllardır gündemde. Türkiye cruise<br />
pazarında bir hub, bir cazibe merkezi<br />
konumunda” dedi. Misafirlerinin yüzde<br />
23’ünün İzmir, yüzde 22’sinin İstanbul,<br />
yüzde 10’unun Ankara ve geri kalanının<br />
Anadolu’nun diğer şehirlerinden<br />
geldiğini belirten Alnıtemiz, “Kruvaziyeri<br />
Türk misafirlere sevdirmek misyonuyla<br />
çalışıyoruz. Vizesiz dönemde 30 bin<br />
misafiri gemilerimize bindirmiştik.<br />
Sonraki vizeli yılları 12 bin yolcu ile<br />
kapattık. 2023 yüzde 40 büyüme ile<br />
bizim de şaşırdığımız bir yıl oldu. İç<br />
pazarda fiyatların çok yükselmesi<br />
nedeniyle daha çok tercih edildik.<br />
Gündemde yine vize kolaylığı var, eski<br />
sayılara ulaşmak mümkün her şey<br />
değişebilir” diye konuştu.<br />
“Gemi ile gelen yolcular Türkiye’nin<br />
fahri elçisi oluyor”<br />
Costa Türkiye Direktörü Ercan<br />
Abitağaoğlu ise kruvaziyer turizminin<br />
ülkemiz açısından yarattığı değere şöyle<br />
dikkat çekti: “Gemilerle 4,5 bin yolcu 1,2<br />
bin personel yaklaşık 6 bin kişi ziyaret<br />
ediyor limanlarımızı. Burada hem Türk<br />
kültürünü yakından görmüş oluyor,<br />
hem de Türkiye’nin ne kadar güvenli<br />
bir ülke olduğunu deneyimliyorlar ve<br />
ülkelerine döndüklerinde Türkiye’nin<br />
fahri turizm elçileri haline geliyorlar.<br />
Sosyal medyada beğeniler, paylaşımlar<br />
hiç para vermeden ülkenizin bir<br />
anda milyarlarca insana ulaşmasını<br />
sağlıyorsunuz. Bu veriler de katlanarak
50<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
artıyor. Nerede bir deniz varsa orada<br />
bir kruvaziyer vardır. Ve tüm dünyada<br />
kruvaziyer tatili o kadar seviliyor ki<br />
cruise şirketleri bir gemi inşa ettirmek<br />
istediğinde 5 yıl sonraya randevu<br />
veriliyor. Bu da şunu işaret ediyor<br />
kruvaziyer sektörü de tersane sektörü<br />
de çok hızlı büyüyor ve kapasiteler<br />
artıyor. Bunun sebebi müthiş talep.”<br />
Türkler’in cruise ilgisinin arttığını<br />
kaydeden Abitağaoğlu “Fiyortlar,<br />
kuzey denizi Türk misafirler<br />
açısından popülaritesi hızla yükselen<br />
destinasyonlar. Uçak bağlantısı çok<br />
kolay olan kış döneminde Dubai,<br />
Abu Dabi, Doha turu İzmir, Antalya<br />
ve Ankara’dan direk uçuşların<br />
olması, fiyatların makul olması talebi<br />
yükseltiyor. Batı Akdeniz’in popülaritesi<br />
hala oldukça yüksek. 104 günlük<br />
dünya turu, 2025 yılında yapmayı<br />
hedeflediğimiz Kuzey Kutbu İzlanda<br />
turumuz olacak. Dolayısı ile keşif<br />
demek kruvaziyer seyahati demek” diye<br />
konuştu.<br />
“Her limandan yüzde 20 yolcu<br />
binmesi büyük katma değer”<br />
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve<br />
Çesa Turizm Direktörü Engin Ceylan,<br />
“İzmir halkı olarak gelen gemilerden<br />
ne kadar faydalanıyorsunuz, bölge halkı<br />
cruise seyahatini tercih ediyor mu?’’<br />
sorularına şu yanıtı verdi: ‘’Bizim en<br />
büyük avantajımız Ege Bölgesi’nde<br />
denizle haşır neşir olmamız. Gemilerin<br />
İzmir çıkışlı olması, Kuşadası,<br />
Marmaris, Bodrum limanlarına yakın<br />
olması bizim için avantaj. İlk satışı<br />
yaptıktan sonra daha sonraki turları<br />
anlatmamıza gerek kalmıyor hatta<br />
onlar bize anlatıyor; şu paket olsun<br />
vs diye. Hem kendi acentemde hem<br />
TÜRSAB’dan aldığımız geri bildirimlere<br />
göre hakikaten kruvaziyer yükselen bir<br />
trend. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu<br />
olsun, Mustafa Kemal Atatürk’ün çok<br />
güzel bir sözü var, İstikbal Göklerdedir.<br />
Bizim için de istikbal denizlerdedir<br />
Celestyal Türkiye Direktörü ve Karavan Turizm<br />
Cruise Direktörü Özgü Alnıtemiz<br />
artık. Denizlerimizde hatırı sayılır<br />
bir turizm hareketi yaşanıyor. İzmirli<br />
halk kruvaziyer turizmini tanıyor ve<br />
satışlarımızı arttırıyor.”<br />
Yunanistan ile gelişen vize kolaylığı<br />
konusu da panelin gündemindeydi.<br />
Ceylan, vize kolaylığının yaratacağı<br />
potansiyele ve artan gemi trafiğinin<br />
önemine dikkat çekti: “TÜRSAB olarak<br />
konsolosluklarla görüşmelerimiz,<br />
Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretinde<br />
açıklaması süreçleri ile gelişen kapı<br />
vizesi uygulaması turizmcilere büyük<br />
bir atak getirecektir. Resmi açıklama<br />
henüz gelmedi ancak Nisan ayı gibi<br />
başlamasını bekliyoruz. Bununla<br />
birlikte büyük bir patlama bekliyoruz.<br />
İstanbul iki büyük havalimanı ile HUB<br />
şehir olma adayı, doğu ve batıda tam<br />
orta noktada bir şehir. Keza Amerika’ya<br />
THY’nin seferlerini arttırması ile<br />
Amerikan gemileri de İstanbul’u önemli<br />
bir liman haline getirdiler. <strong>2024</strong> yılı<br />
için limanlarımıza 1500’den fazla gemi<br />
seferi bekliyoruz. Bunlar çok önemli<br />
gelişmeler, her limandan Türk yolcu<br />
almasa bile yüzde 20 yolcu alması bizim<br />
için çok önemli. Çünkü öncesinde ya<br />
da sonrasında konaklaması, yemek<br />
yemesi, alışveriş yapmasını düşünürsek<br />
çok büyük katma değeri var. Bu iniş<br />
binişleri arttırmaya çalışıyoruz.”<br />
“Vize kolaylığı Anadolu’daki<br />
potansiyeli de harekete geçirir”<br />
Kruvaziyer turizminin ülkemizde<br />
emekleme döneminde olduğuna dikkat<br />
çeken Jolly Tur Outoging & Cruise<br />
Direktörü Tolga Tekin ise, 2023’ün<br />
kruvaziyer turizmi için altın bir yıl<br />
olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:<br />
“Biz cruise’da misafirlerimize neler<br />
yaşayacaklarını anlatmaya, farkındalık<br />
yaratmaya çalışıyoruz, 5 yıldızlı deluxe<br />
bir otelin aslında kendileriyle beraber<br />
seyahat ettiğini ve aslında bunun<br />
avantajlarını anlatıyoruz. Evet cruise’da<br />
bilinçli bir kitle de var, bu kitle bilhassa<br />
Yunan Adaları ile başlayıp daha sonra<br />
uzun rotalara çıkmayı tercih etti,<br />
ediyor. Kruvaziyer profilinin yaş grubu<br />
da önceki yıllarda yüksekti ancak bu<br />
da artık değişiyor, gemide çocukla<br />
seyahatin ne kadar kolay ve avantajlı<br />
olduğunu anlatıyoruz. 2023 senesi<br />
yurt dışı paket turlar ve cruise’da<br />
tahminlerimizin çok üzerinde altın yıl<br />
olarak nitelendirebileceğimiz bir yıl<br />
oldu. Bunun en önemli nedeni fiyatlar.<br />
Türkiye’deki otelci dostlarımızla<br />
konuşuyoruz, maalesef girdi maliyetleri<br />
sebebiyle fiyatlar bu sene oldukça<br />
yüksekti, önümüzdeki yıl da öyle olacak<br />
gibi görünüyor. Bu fiyatlar nedeniyle bu<br />
sezon ciddi bir kitle zaman zaman vize<br />
problemi yaşamalarına rağmen yurt<br />
dışına seyahat etmeyi, cruise’a binmeyi<br />
tercih etti. <strong>2024</strong> planlarımız çok daha<br />
geniş ve çok yüksek; bir de yeni alınan<br />
karar ile Yunan adalarına vize kolaylığı<br />
netleşirse <strong>2024</strong> senesi inanılmaz bir<br />
potansiyelle geçebilir.”<br />
Anadolu’da da ciddi potansiyel<br />
olduğuna dikkat çeken Tekin; “Özellikle<br />
Balkanlara çok büyük bir talep alıyoruz,<br />
bu potansiyele Yunan Adaları’nı<br />
eklersek vize kolaylığı ile bu dalganın<br />
tüm Türkiye’yi etkisi altına alacağını<br />
söyleyebilirim” dedi.
52<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
KAAN KARAYAL<br />
“İNSANLAR ARTIK PARAYI SEYAHAT IÇIN<br />
BIRIKTIRIYOR”<br />
Hayata bakış açılarının değiştiğine, seyahat kültürünün insanların birikim planlarında yer<br />
almaya başladığına dikkat çeken Tatilsepeti CEO’Su Kaan Karayal, “2023 yılı 2019 yılına bakarak<br />
planladığımız, bizim için iyi geçen bir yıl oldu. İnsanların seyahat arzularını ötelediği uzun bir<br />
dönemden sonra seyahatin yaşam planları içinde daha çok yer almaya başladığı bir döneme<br />
evrildik. Bugün insanlar eve, arabaya değil; gezme kültürüne yatırım yapıyor’’ dedi.<br />
Teknoloji ve dijitalleşmenin turizm<br />
ve seyahat alanındaki etkileri Hilton<br />
Bosphorus İstanbul’da toplanan<br />
Uzakrota Zirvesi’nin gündemindeydi. 70<br />
ülkeden 10 bini aşkın turizm profesyonelinin<br />
katıldığı zirvede, Dünya çapından 150<br />
konuşmacının yer aldığı farklı oturumlarda<br />
sektördeki gelişmeler masaya yatırıldı.<br />
Zirvede ‘’İç pazarın gücünü ortaya çıkarmak’’<br />
konulu oturumun konuşmacılarından<br />
Tatilsepeti CEO’su Kaan Karayal, dijitalleşme<br />
döneminin ilk girişimlerinden biri olduklarına<br />
dikkat çekerek şunları söyledi: ‘’Tatilsepeti’ni<br />
kurduğumuzda bazı tur operatörlerin<br />
web sitesi bile yoktu. Online markaların,<br />
büyük markaların birçoğu 2004’te henüz<br />
yoktu kurulduğumuzda. Biz sadece turizm<br />
olarak değil genel olarak dijitalleşme<br />
döneminin ilk girişimlerinden biriyiz.<br />
Teknoloji ve dijitalleşme çok hızlı ilerliyor.<br />
2 senelik hazırlıkla başladığımız teknoloji,<br />
yazılımlar 2 sene içinde eskiyor. En çok vakit<br />
harcadığımız şey yeni teknolojiler ve bu<br />
sanırım hiç değişmeyecek.’’<br />
“Sadece satın aldıkları değil,<br />
araştırdıkları bir platform”<br />
‘’2004’te kurulduğumuzda ‘Kim tatili online<br />
satın alır’ diye konuşuluyordu. Fırsat<br />
siteleriyle birlikte insanlar kredi kartını<br />
internette güvenle kullanabileceğini gördü,<br />
online ticarete alıştı. Kupon satışlarının bize<br />
de katkısı çok oldu. 2010’lardan sonra online<br />
ticaret hızla gelişmeye başladı. ‘Kıyafeti de<br />
ayakkabıyı da online alırım’ derken seyahati<br />
de online alma eğilimi hızla yükseldi.<br />
Pandemiyle birlikte perakendeyi de geçti. Biz<br />
ilk kurulurken inandığımız şey şuydu; ‘Bir<br />
uçak bileti almak için neden bir ofise gidesin<br />
ki!’ diyorduk. Tatilsepeti bugün sadece satın<br />
almak için değil seyahat araştırmak için de<br />
başvurdukları büyük bir veri kaynağı. Sözün<br />
özü dijitalleşmeye biz ayak uydurmadık,<br />
dijitalleşme ile birlikte büyüdük. Bugün<br />
geldiğimiz nokta 20 yıl önceki hayallerimizle<br />
örtüşüyor; 10 sene sonra çok başka şeyleri<br />
konuşuyor olacağız.’’<br />
“İç pazar turizm ekonomimizin<br />
sigortasıdır”<br />
Tatilsepeti CEO’su Kaan Karayal ‘’’Turizmde<br />
zorluklar bitmez. 10 sene önceye gidelim<br />
mesela her yaz bir şey yaşadık; Gezi olayları,<br />
2016’da darbe, orman yangınları derken<br />
pandemiyle insanların sokağa çıkamadığı<br />
yıllar oldu. Turizm sektörü dünyanın en<br />
kırılgan sektörüdür. Burası Türkiye her<br />
an her şey oluyor ve Dış Pazar da bundan<br />
etkileniyor, hemen yabancılardan iptaller<br />
geliyor. Ama iç pazarın dinamikleri farklı. İç<br />
pazardaki turist bundan etkilenmez. Bugüne<br />
kadar her türlü zorluğun üstesinden geldik.<br />
İç Pazar turizm ekonomisinin sigortasıdır.<br />
İç pazara daha çok fokus olmalı ve iç turiste<br />
odaklı çalışmalar yapmalıyız. Dünyada da<br />
iç turizme yapılan yatırımlar artıyor’’ diye<br />
konuştu.<br />
“Yapay zeka uygulamalı dijital<br />
asistan geliyor”<br />
Tatilsepeti’nin düzenlediği, Spiker Emre<br />
Buga’nın moderatörlüğünde gerçekleşen<br />
‘’Turizm Sektöründe Dijitalleşme ve Veri<br />
Kullanımı’’ başlıklı bir diğer oturumda<br />
konuşan Tatilsepeti Genel Müdürü Sedat<br />
Kılıç ise yapay zeka, blockchain, nesnelerin<br />
interneti (IoT) gibi teknolojiler sayesinde<br />
bugün seyahat operasyonları, turist akışı<br />
ve turizm yönetimi gibi konularda kıt<br />
kaynakların daha verimli kullanabileceğine<br />
dikkat çekerek şöyle konuştu: ‘’Yapay<br />
zeka araçlarının kullanımında patlama<br />
öngörülüyor. Bugün bir seyahate gittiğinizde<br />
yapay zeka sizi hızlıca yönlendiriyor, yol<br />
tarifi yapıyor, tek bir yere soru sorarak<br />
istediğiniz cevaba hızlıca ulaşıyorsunuz. Biz<br />
de Tatilsepeti olarak önümüzdeki günlerde<br />
hepsini kapsayacak şekilde yeni projemiz<br />
dijital asistanı hayata geçireceğiz.’’<br />
Oturumda Insider Genel Müdür Yardımcısı<br />
Kerem Bozokluoğlu ise dijitalleşmeyle<br />
birlikte Z kuşağı etkisinin artığına ‘’Gençlerin<br />
yoğun çalıştığı bir şirketteyim. Sadece bizim<br />
üzerimizden 8 milyar hızlı mesajlaşma<br />
yapıyorlar. Yapay zekayı kullanmazsanız<br />
inanılmaz hızlı kayboluyorlar’’ sözleriyle<br />
dikkat çekerken, Seyahat Yazarı ve Influencer<br />
Seymen Bozaslan kendi yazdığı ve QR kod<br />
sayesinde sürekli güncellediği yaşayan<br />
bir kitaba dönüşen ‘’100. Yılında Türkiye<br />
Seyahatnamesi’’ni ve interaktif etkilemişin<br />
seyahat endüstrisindeki önemini anlattı.<br />
Tatilsepeti Influencer Akademisi<br />
sektöre değer kattı<br />
‘’Influencer ve Celebrity işbirliklerinin önemi’’<br />
başlıklı oturumda konuşan Tatilsepeti<br />
Pazarlama Direktörü Canan Demir ise<br />
küresel influencer pazarının son 5 yılda 6<br />
kat büyüdüğüne dikkat çekerek, bu alanı<br />
desteklemek adına gerçekleştirdikleri<br />
bir projeyi anlattı: ‘’İşlerimizin ve<br />
hareketin durduğu pandemi döneminde<br />
Tatilsepeti olarak bütçe ayırmadan,<br />
Influencer Akademisi projemizi hayata<br />
geçirdik. Influencer’ları alanında uzman,<br />
yetkin isimlerle buluşturan; beceri ve<br />
donanımlarını artırmaya yönelik eğitimler<br />
verdik. Bu akademi eğitimleri sayesinde<br />
seyahat pazarına daha donanımlı seyahat<br />
influencer’ları kazandırdığımızı ve çok<br />
güzel geri dönüşler aldığımızı, bu açıdan<br />
gelişmekte olan influencer pazarlamasına<br />
değer kattığımızı söyleyebilirim.’’
54<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
9. Dünya Helal Zirvesi ve 10. İİT<br />
Helal Expo Fuarı ile aynı anda<br />
gerçekleştirilen ETHEXPO Avrasya<br />
Turizm ve Sağlık Fuarı, İstanbul Fuar<br />
Merkezi’nde (İFM) gerçekleştirildi. Ticaret<br />
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Hizmet<br />
İhracatçıları Birliği tarafından desteklenen<br />
fuar, Dünya Helal Zirvesi, Uluslararası<br />
Helal Expo, HIMSS Eurasia Sağlık Bilimleri<br />
Konferansı ile aynı tarihte düzenlenmesi<br />
dolayısıyla üst düzey heyetler ve delegeler<br />
tarafından da ziyaret edildi. Türkiye'nin 100<br />
milyar dolarlık turizm hedefine güçlü katkı<br />
sağlamayı amaçlayan fuar, sektörün önde<br />
gelen yatırımcılarını, sağlık kuruluşlarını,<br />
seyahat acentelerini, hastaneleri ve<br />
alanında uzman isimlerini buluşturdu.<br />
2028’DE 5 MILYON HASTA<br />
TÜRKIYE’DE ŞIFA BULACAK<br />
ETHEXPO Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı Koordinatörü Aylin Şengül, Türkiye’nin<br />
sağlık turizminde 2023 yılında 2 milyon yabancı hastaya hizmet verilerek 10 milyar<br />
dolar gelir hedeflendiğini belirterek, "Bu rakamın yüzde 10’luk payının ise kamu<br />
hastanelerinden gelmesi bekleniyor" dedi.<br />
74’ten fazla yerli ve yabancı firma<br />
stant açtı<br />
Yeni ülkelere ve pazarlara kapı açacak,<br />
sağlık ve turizm alanındaki son<br />
gelişmelerin yakından takip edildiği, 20<br />
ülkenin milli katılım gösterdiği fuarda<br />
74’ten fazla yerli ve yabancı firma stant açtı.<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığının çizdiği yol<br />
haritasına göre turizmden <strong>2024</strong>’te 68 milyar<br />
dolar, 2025’te 77, 2026’da 85,3, 2027’de 93<br />
ve 2028’de 100 milyar dolarlık gelir elde<br />
edilmesi hedefleniyor. Bu hedefe ulaşmak<br />
için en güçlü çalışmaların başında ise<br />
turizmi çeşitlendirmek geliyor. Tatil amaçlı<br />
gelen bir turistin ortalama üç katı gelir<br />
bırakan sağlık turizminde bu yılın sonunda<br />
iki milyon yabancı hastanın ağırlanması<br />
beklenirken 2028’de bu sayının 5 milyona<br />
çıkarılması hedefleniyor. Sağlık turizminde<br />
elde edilen gelirin 30 milyar dolara<br />
ulaşması planlanıyor.<br />
10 milyar dolar gelir hedefi<br />
ETHEXPO Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı<br />
Koordinatörü Aylin Şengül, Türkiye’nin<br />
sağlık turizminde son yıllarda güçlü ve<br />
yükselen bir trend yakaladığını söyledi.<br />
Şengül, sağlık turizminde 2023 yılında 2<br />
milyon yabancı hastaya hizmet verilerek 10<br />
milyar dolar gelir hedeflendiğini belirterek,<br />
"Bu rakamın yüzde 10’luk payının ise kamu<br />
hastanelerinden gelmesi bekleniyor."<br />
dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığının<br />
verilerine göre ziyaretçi başına ortalama<br />
harcamanın 850 dolar olduğuna dikkati<br />
çeken Şengül, "Ülkemize saç ekimi, basit<br />
estetik operasyonlar için gelenler ortalama<br />
kişi başı minimum 2 bin 500-3 bin dolar<br />
arası gelir bırakıyor ancak kanser tedavisi,<br />
organ nakli gibi büyük operasyonlar için<br />
gelen hastalar en az 10 bin dolar harcama<br />
yapıyor." şeklinde konuştu.<br />
Şengül, 2028’de 100 milyar dolarlık turizm<br />
hedefinin konulduğuna dikkati çekerek,<br />
"Bu kapsamda sağlık turizmi bu hedeflere<br />
ulaşmakta en büyük mihenk taşlarından<br />
biri haline geliyor." değerlendirmesinde<br />
bulundu. 2028 yılında 5 milyon yabancı<br />
hastanın ülkede ağırlanmasının<br />
hedeflendiğini kaydeden Şengül, ETHEXPO<br />
Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı’nın bu<br />
hedeflere ulaşmak için katkı sağlayacağının<br />
altını çizdi. Şengül, özellikle son dönemde<br />
İngiliz ve Amerikalı turistlerin Türkiye’deki<br />
sağlık hizmetlerine büyük ilgi gösterdiğine<br />
ve ülkeye ziyaretlerinin arttığına işaret etti.<br />
ETHEXPO Grup Satış Direktörü Derya<br />
Uludağ da helal turizmin büyük bir<br />
potansiyele sahip olduğunu, Türkiye'deki<br />
büyük otellerden 10'unun, küçük otellerden<br />
de 200 kadarının helal belgelerinin<br />
bulunduğunu söyledi.
56<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
İşte <strong>2024</strong> pasaport fiyatları!<br />
Hazine ve Maliye<br />
Bakanlığı Gelir İdaresi<br />
Başkanlığı’nın Vergi Usul<br />
Kanunu Tebliği, Resmi<br />
Gazete’de yayımlandı. <strong>2024</strong><br />
yılı pasaport ücretlerinin<br />
fiyatları da belli oldu.<br />
Hazine ve Maliye Bakanlığı<br />
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın<br />
Vergi Usul Kanunu Tebliği,<br />
Resmi Gazete’de yayımlandı.<br />
Tebliğde, 2023 için yeniden<br />
değerleme oranının yüzde 58,46<br />
olarak belirlenmesiyle birlikte,<br />
<strong>2024</strong> yılı pasaport ücretlerinin<br />
tahmini de netleşti.<br />
Harç bedeli ve defter ücreti de<br />
dikkate alındığında, <strong>2024</strong>’te<br />
pasaport alma maliyetleri ise şöyle:<br />
Üç aylık pasaport: 1.535 lira 55<br />
kuruştan 2.431 TL’ye<br />
Bir yıllık pasaport: 3.188 TL<br />
İki yıllık pasaport: 4.705 TL<br />
Üç yıllık pasaport: 6.350 TL<br />
Üç yıldan uzun süreli pasaport:<br />
8.625 TL’ye kadar yükselecek.
58<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Antalya Turizm Fuarı <strong>2024</strong>’ün<br />
tarihi belli oldu<br />
Bu yıl ATF23 ile 2 günde 58 ülkeden 23.600 profesyoneli ağırlayan Antalya Turizm<br />
Fuarı’nın tarihi belli oldu. 6. Antalya Turizm Fuarı, 23-24-25 Ekim <strong>2024</strong> tarihlerinde<br />
ilk kez üç gün süreyle düzenlenecek.<br />
<strong>2024</strong> takvimini belirleyen Antalya<br />
Turizm Fuarı (ATF), 23-24-25 Ekim<br />
<strong>2024</strong> tarihlerinde ilk kez üç gün<br />
süreyle yapılacak. Turizm sektörünün<br />
en seçkin markalarının 2025 planlarını<br />
oluşturmalarına zemin oluşturacak olan<br />
fuarda turizm paydaşları 3 gün boyunca<br />
turizm konuşacak.<br />
Antalya Turizm Fuarı Kurucusu GMT<br />
Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Selçuk Meral yaptığı açıklamada şunları<br />
belirtti: “ATF23 ile pek çok rekor kırıldı<br />
ve çok sayıda başarıya imza atıldı. ATF23<br />
katılımcı ve ziyaretçilerinin ATF’yle<br />
ilgili olumlu geri bildirimlerini ve her<br />
yıl büyüyen Antalya Turizm Fuarında,<br />
görüşmeler için daha çok zamana<br />
ihtiyaç olduğu yönündeki taleplerini<br />
değerlendirdik. Gerekli adımları atarak,<br />
ATF24’te daha fazla B2B görüşmeye<br />
olanak sağlamak için ATF24’ü üç güne<br />
çıkarmaya karar verdik. ATF ilk akla<br />
geldiği andan itibaren %100 turizm<br />
endüstrisinin gelişimine hizmet etmek<br />
üzere tarafımızca 360 derece turizm<br />
hedeflenerek özgün bir kurguda<br />
organize edilmektedir.<br />
Meral şu bilgileri de aktardı: “ATF24,<br />
her geçen yıl gelişen ve geliştiren<br />
yapısı ile sektörün birbirinden farklı<br />
pazar ve dinamiklerini güçlendirmeye,<br />
ilişkileri pekiştirmeye ve kurulacak yeni<br />
bağlantılarla kişi, kurum, kuruluş ve<br />
destinasyonların gelişimlerine "%100<br />
Türkiye %100 Turizm"mottosu ile katma<br />
değer üreteceğiz.<br />
“B2B’nin merkezi olacağız”<br />
Ulusal ve uluslararası turizm<br />
profesyonellerini ve yatırımcılarını<br />
“yerinde pazarlama” ilkesiyle bir araya<br />
getirmek amacıyla 2019 yılında yola<br />
çıkan ATF; 23-25 Ekim’de, yurt dışından<br />
davetli 2 bin seyahat acentesi ile tam<br />
zamanlı, dolu dizgin, nefes almaksızın<br />
üç gün süresince 10.00 – 18.00 saatleri<br />
arasında birebir iş görüşmeleri ve<br />
gece organizasyonlarında network<br />
etkinliklerine ev sahipliği yapacağız.<br />
Türkiye ile birlikte tüm dünya pazarlarına<br />
misafir üreten 35 ülkeden davetli<br />
seyahat acenteleri, Türkiye kaynak<br />
pazarlarının en etkin tur operatörleri,<br />
hizmet kalitesiyle dünya markası olmuş<br />
konaklama tesisleri ve turizm sektörüne<br />
teknoloji, hizmet, bilgi, kabiliyet üreten<br />
firmalarını ATF24 çatısı altında bir araya<br />
getireceğiz.”<br />
Trend: ATF-TECH ile Seyahat<br />
Teknolojileri<br />
<strong>2024</strong> ile altıncı kez kapılarını açacak<br />
olan fuarın teması, ATF-TECH ile<br />
Seyahat Teknolojileri olarak belirlendi.<br />
Teknolojinin turizm endüstrisine her<br />
geçen gün gelişen ilişkisi ATF24’de<br />
işlenecek en önemli konulardan biri<br />
olarak teknoloji firmaları da ayrıcalıklı<br />
olarak yeni açılacak olan bölümde<br />
standları, workshopları ve panelleri ile<br />
kendilerine özel yerlerini alacak olup<br />
yepyeni bir devinim oluşturacak.<br />
Beyin fırtınalarına sahne olacak<br />
ATF24’de “2025’te %100” temasında<br />
5 ayrı sahnede; sektörün karşılaştığı<br />
zorlukların tespiti ve çözümleri için<br />
beyin fırtınalarına; turizmin geleceğini<br />
şekillendirecek yeni ve farklı fikirlere<br />
sahne olacak. Fuarda sektörün etkili<br />
seslerinden 100 uzman konuşmacı<br />
ilgili sahnelerinde, Türkiye seyahat<br />
ve turizminin 2025 manzarasını keşfe<br />
çıkacak. ATF öncesinde, ATF sırasında ve<br />
ATF sonrasında düzenlenen birbirinden<br />
renkli etkinlikler <strong>2024</strong>’te de organize<br />
edilecek.
60<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Turizm<br />
genlerinde<br />
var<br />
Ayşegül<br />
Özkeleş<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen Fotoğraflar: Haluk Çakır<br />
Aileden turizmci. Şehirlerarası<br />
otobüs taşımacısı bir babanın<br />
genç yaşta turizme gönlünü<br />
kaptırmış girişimci kızı. Gaziantep’te<br />
kurduğu Yesemek Turizm ile sektöre<br />
cesur ve iddialı bir giriş yapan Ayşegül<br />
Özkeleş, 17 yıldır turizme Türkiye’nin<br />
güneydoğu bölgesinden emek harcıyor.<br />
Acente faaliyetleriyle birlikte sosyal<br />
sorumluluk ve STK pozisyonlarında da<br />
aktif bir deneyim olan Özkeleş, TÜRSAB<br />
GAP BTK Yönetim Kurulu Üyesi aynı<br />
zamanda. Turizmin kadınlara daha<br />
çok yakıştığını, her alanda kadın-erkek<br />
ayrımına bir son verilmesi gerektiğini<br />
söyleyen Özkeleş, gelecek TÜRSAB<br />
GAP BTK Başkanlığına da göz kırparak,<br />
"Bölgedeki acentelerimizin takdiri ve<br />
teveccühü ile neden olmasın?" diyor.<br />
Yesemek Turizm’in kurucusu Ayşegül<br />
Özkeleş ile turizmde yolculuğunu,<br />
Gaziantep’in deprem sonrası<br />
dönüşümünü ve yeni dönem planlarını<br />
konuştuk.<br />
Turizmle ilk nasıl tanıştınız?<br />
Çocukluktan itibaren turizmin içerisinde<br />
oldum. Ailem ticaretin ve turizmin<br />
içerisinde yer alıyordu. Şehirler arası<br />
taşımacılık, akaryakıt istasyonu,<br />
yedek parça, galeri, inşaat gibi farklı<br />
sektörlerle iç içe büyüdüm. Babam<br />
şehirler arası otobüs taşımacılığı<br />
yapıyordu ve bir üniversite tarafından<br />
düzenlenen kariyer günlerinde dedemin<br />
verdiği bir kamyonu otobüse çevirerek<br />
Gaziantep - Adana arası sefer yaptığını<br />
anlattığımda gençlerin ilgisini çekmişti.<br />
Bu bir girişimcilik hikayesiydi.<br />
Eğitim süreciniz nasıl gelişti?<br />
Lise yıllarımda turizm ve otelcilik<br />
bölümü popülerdi. İlk başta işletme ve<br />
kamu yönetimi bölümlerini okudum.<br />
Ailemin sorumlu olduğu iş kollarındaki<br />
çeşitlilik beni işletme ve iktisat yönetimi<br />
konularına ilgi duymaya yönlendirmişti<br />
çünkü. Hangi işi yaparsam yapayım,<br />
temelinin sağlam olması benim için<br />
önemliydi. Ancak zamanla yüksek<br />
lisansımı turizm işletmeciliğinde<br />
tamamladım. Gaziantep'in yüksek turizm<br />
potansiyeli, girişimcilerin ve üretken<br />
insanların olduğu bir şehir olması beni<br />
etkiledi. Bir işletmede başarılı olabilmek<br />
için muhasebe ve kâr-zarar bilgisine<br />
hakim olmak önemliydi.<br />
Profesyonel hayatıma bir mola verip<br />
aile hayatı kurduktan sonra, 1990'lı<br />
yılların sonlarında bankacılık sektörü<br />
popülerdi. Finans bilgisinin güçlü olduğu<br />
işletmelerin süreklilik kazandığını<br />
gözlemledim. Bu dönemde bankacılık<br />
sektöründe yaşanan kriz, faizlerin<br />
yüksekliği ve ekonomik belirsizlikler<br />
bankaların zorlu bir sürece girmesine<br />
neden oldu. Bu dönemde edindiğim
“Acentecilik alanında hizmet<br />
veren bir turizmci olarak en<br />
çok sevdiğim şey, turizmin<br />
geniş bir yelpazede insan<br />
ilişkilerini geliştirmesi ve<br />
kültürel anlamda farklı bir<br />
vizyon kazandırmasıdır.<br />
Müşterilerle birebir iletişim<br />
kurmak, taleplerine cevap<br />
vermek, satış yapmak ve<br />
organizasyon hizmetleri<br />
hakkında bilgi vermek gibi<br />
görevlerle uğraşmak, turizmci<br />
olarak beni etkileyen ve aynı<br />
zamanda büyük bir ayrıcalık<br />
olarak gördüğüm unsurlardır.<br />
Turizm, farklı kesimlerden<br />
insanlarla bir araya gelme<br />
ve birlikte çalışma fırsatı<br />
sunarak zengin bir deneyim<br />
sunmaktadır.”<br />
deneyim, sadece finansal bilgi değil,<br />
aynı zamanda insan ilişkileri, iletişim,<br />
diksiyon, empati, ekip çalışması gibi<br />
konularda da beni büyük ölçüde<br />
geliştirdi. Bu deneyimlerim, işe personel<br />
alımlarında bankacılık deneyimi olanlara<br />
öncelik vermemde etkili oldu. Ancak,<br />
turizm sektörü benim için daha çekici ve<br />
dinamik bir alan olduğu için bankacılık<br />
kariyerime devam etmedim.<br />
1999'da başladığım bankacılık kariyerim,<br />
2006'da Yesemek Turizm'in işletmesine<br />
geçişimle turizmin dinamiklerini ve<br />
bankacılık bilgisinin avantajlarını daha<br />
iyi anlamama katkı sağladı. Kendimi<br />
bu konularda geliştirdikten sonra 2006<br />
yılında kara ve hava yollarını birleştirme<br />
düşüncesiyle Yesemek Turizm Seyahat<br />
Acentesi'ni işletmeye karar verdim. Şu<br />
ana kadar 2 şube ile 17 yıldır bu yolda<br />
ilerliyorum.<br />
Yesemek Turizm nasıl doğdu?<br />
Acentenin kuruluşunu biraz daha<br />
açar mısınız?<br />
Turizm, masa başı işlerden<br />
hoşlanmayan, farklı kültürlere meraklı<br />
biri için doğru bir tercihti. İnanıyorum<br />
ki hayatta hiçbir şey tesadüf değildir;<br />
turizm, bizim genlerimizde vardı ve<br />
önemli olan hayatın içinde katma<br />
değer oluşturmaktır. Bu düşüncelerle<br />
Yesemek Turizmi, bölgenin en eski<br />
acentelerinden biri olarak 1980 yılında<br />
kurduk. 2006 yılında acenteyi devralarak<br />
grup firmalarımız arasına kattık. Bu<br />
süreçte, eğitim ve sertifikalara büyük bir<br />
hevesle katılarak en yüksek derecelerle<br />
tamamladım. Mesleğimi yapma heyecanı<br />
ve mutluluğu içinde, dünya genelinde<br />
uçak bileti satma, istihdama katkıda<br />
bulunma gibi birçok güzel düşünce ile<br />
başladık.<br />
İlk yıllarda ödüller aldık, Pegasus<br />
Havayolları'ndan Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Ali Sabancı'nın ödülü<br />
motivasyon kaynağımız oldu. Kültür<br />
turları, butik turlar, okul turları, kaplıca<br />
turları, özel ilgi turları gibi çeşitli tur<br />
programları düzenleyerek geniş bir<br />
yelpazede faaliyet gösterdik. Ayrıca,<br />
yerel yönetim ihalelerine katılarak<br />
otel satışlarını ve hava yolu transfer<br />
paketlerini başarıyla gerçekleştirdik.<br />
Odaların yurt dışı fuarlarını da<br />
yapıyordum. Yurt içinde özellikle Ege<br />
ve Akdeniz bölgesinde hemen hemen<br />
görmediğim otel kalmadı.<br />
6 Şubat depremiyle hayatınızda<br />
neler değişti? Gaziantep de afetten<br />
en çok etkilenen şehirlerden<br />
biriydi.<br />
6 Şubat depremi, Gaziantep başta<br />
olmak üzere 11 şehri ve birçok sektörü<br />
etkiledi. Turizm de bu süreçten nasibini<br />
aldı. Bölge turizmi depremden önce<br />
aktifti, ancak depremin ardından<br />
rezervasyon iptalleri ve satışlarda düşüş<br />
yaşandı. Bölgede turizm faaliyetleri,<br />
deprem öncesi canlı ve aktif bir şekilde<br />
sürerken, deprem sonrasında %80'e<br />
varan bir düşüş yaşandı. Bu süreçte,<br />
ilimiz merkezinde herhangi bir yıkım<br />
olmamasına rağmen, bölgedeki genel<br />
yaşanan maddi,manevi kayıp nedeniyle<br />
turizm sektörü büyük bir darbe aldı.<br />
Acentecilik faaliyetleri anlamında,<br />
TÜRSAB çatısı altında birlik ve<br />
dayanışma içinde çalışarak, sektöre<br />
destek sağlamaya çalıştık.Bakanlığın
62<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
ve yetkililerin reklama ve tanıtıma<br />
daha çok önem vermesini istiyoruz.<br />
Depremde,acenteler sadece KÇÖ (kısa<br />
çalışma ödeneği) ile geçiştirildi. Diğer<br />
esnafa KOSGEB kredi verdi, hizmet<br />
sektörü ayrı tutuldu. Gaziantep, Türkiye<br />
turizminde önemli bir yere sahiptir ve<br />
bu konuda daha fazla destek ve tanıtım<br />
yapılması gerektiğine inanıyorum.<br />
Yesemek Turizm olarak bu dönemde,<br />
sermaye birikimimiz sayesinde zararı<br />
minimize etmeye çalıştık. Şu an<br />
gelinen noktada, yılın ikinci yarısında<br />
kaybettiğimiz iş potansiyelini yerine<br />
koyma mücadelesi içindeyiz ve kârzarar<br />
anlamında başa baş durumda yılı<br />
kapatıyoruz.<br />
Şehrin Türkiye turizmindeki payı<br />
ve hedeflerine yönelik neler<br />
söyleyebilirsiniz?<br />
Kentin, Türkiye turizmindeki yeri birçok<br />
ilden daha fazla önem arz etmektedir.<br />
30’dan fazla müzeye sahip olan bu<br />
şehir, hem tarih hem kültür hem sanat<br />
hem de gastronomide lokomotif bir<br />
şehirdir. Ayrıca, Gaziantep Büyükşehir<br />
Belediye Başkanı, kadın olan bir şehirdir.<br />
Bu örnekten yola çıkarak kadınların<br />
iş dünyasında öne çıkabilmeleri için<br />
kendilerine güvenerek rol model olan<br />
belediye başkanımızdan esinlenmesi<br />
yeterli.<br />
Gastronomi turizmi, Gaziantep için<br />
önemli bir çekim noktasıdır. Şehrimiz,<br />
51 lezzetiyle coğrafi işaret tesciline<br />
sahip bir gastronomi başkenti olarak<br />
bilinir. Her yıl düzenlediğimiz Gaziantep<br />
Uluslararası Gastronomi Festivali, lezzet<br />
tutkunlarını ve kültür meraklılarını bir<br />
araya getiren önemli bir etkinlik haline<br />
geldi. UNESCO Yaratıcı şehirler ağına<br />
ilk giren bizim şehrimizdir. Katmer,<br />
baklava, beyran, yuvalama, nohut dürüm,<br />
simit kebabı, ekşili köfte, Antep fıstığı<br />
vb. bunların hepsi Gaziantep’te tatmanız<br />
gereken en önemli lezzetlerdendir.<br />
Ve dünyanın da hala yaşanılan en eski<br />
kentlerinden biridir.<br />
Türkiye turizminin geleceğini<br />
Gaziantep'ten nasıl görüyorsunuz?<br />
İstanbul, Antalya, Bodrum gibi<br />
merkezlerde yoğunlaşan turizm<br />
hareketlerine, Anadolu şehirleri,<br />
özellikle Gaziantep gibi şehirlerin<br />
katkısı ne olmakta? Hangi ana<br />
başlıklarda çalışmalar yapılmalı<br />
sizce?<br />
Güvenlik zafiyeti ve terör riski olmadığı<br />
sürece, Türkiye'nin dünya genelinde<br />
en çok turist çeken ülkelerden biri<br />
olacağını düşünüyorum. Gaziantep,<br />
Doğu’nun Paris'i olarak adlandırılan<br />
dünyanın en eski şehirlerinden biri<br />
olma özelliğine sahiptir. Ayrıca, Dülük<br />
Antik Kenti, Zeugma, Karkamış Antik<br />
Kenti, Rumkale, Tilmen Höyük gibi<br />
önemli arkeolojik kalıntılar ve Yesemek,<br />
dünyanın ilk açık hava heykel atölyesi<br />
olma özelliğiyle turizm potansiyeli<br />
sunmaktadır.<br />
Gaziantep, gastronomisiyle de ön plana<br />
çıkarak dünyanın yaratıcı şehirler<br />
ağına girmiş ve bölgesinin lokomotif ili<br />
olmuştur. Bu özellikleriyle şehrimiz,<br />
diğer şehirlerin turizm hareketlerine<br />
dolaylı olarak katkı sağlamaktadır.<br />
Türkiye'nin turizm sektöründe daha<br />
etkin olabilmesi için güvenli turizm<br />
sertifikasyon çalışmalarına hız verilmesi<br />
ve kalite standartlarının yükseltilmesi<br />
gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca,<br />
tanıtım ve reklam çalışmalarına önem<br />
verilmesi, bölgesel turizm hareketlerinin<br />
desteklenmesiyle Türkiye'nin turizmdeki<br />
potansiyelini daha da artırabiliriz.
Profesyonel yaşamınızda<br />
girişimciliğinizin yanı sıra sosyal<br />
sorumluluk ve STK pozisyonlarında<br />
da aktif bir isimsiniz. TÜRSAB GAP<br />
BTK Yönetim Kurulu üyeliği de<br />
bunların başında geliyor. Gaziantep<br />
turizminin gelişimine yönelik<br />
faaliyetleriniz neler?<br />
Bölge turizmine katkı sağlamak<br />
için paydaşlarımızla düzenli olarak<br />
toplantılar yapıyoruz. Türk Hava Yolları,<br />
SunExpress ve diğer hava yolları ile iş<br />
birliği yaparak bölgemizin tanıtımına<br />
katkıda bulunuyoruz. Turizm ve Otelcilik<br />
Meslek Yüksek Okulu seyahat hizmetleri<br />
bölümü öğrencilerine staj imkanları<br />
sağlayarak, sektöre nitelikli eleman<br />
yetiştirmeye katkıda bulunuyoruz.<br />
Okul idaresi ve TÜRSAB arasında<br />
protokol imzaladık. Deprem esnasında<br />
acentelerin yaşadığı zorlukları göz<br />
önünde bulundurarak aidat almadık<br />
ve birçok acente için maddi destek<br />
sağladık. (Yaklaşık 750 acente aidatları<br />
silindi) Deprem öncesi TÜRSAB olarak<br />
5 ülkenin büyükelçilerini eşleri ile<br />
birlikte davet ederek bölgenin tanıtımını<br />
sağladık.<br />
Turizmde kadın olmak üzerine<br />
neler söyleyebilirsiniz? Gaziantep<br />
gibi bir Güneydoğu şehrinde<br />
kadın olmanın avantajları veya<br />
dezavantajları neler olabilir?<br />
Sadece turizmde kadın olmak değil,<br />
tüm sektörlerde kadınların olduğu her<br />
işte incelik, zarafet ve titiz bir bakış<br />
açısı vardır. Hatta turizmin kadınlara<br />
daha çok yakıştığını düşünenlerdenim.<br />
Gaziantep gibi bir Güneydoğu şehrinde<br />
kadın olmanın avantajlarından biri,<br />
bölgesel kültürle daha iç içe olma ve<br />
yerel değerlere daha fazla katkı sağlama<br />
imkanıdır. Uzay çağını konuştuğumuz<br />
bu dönemde her alanda kadın-erkek<br />
ayrımına bir son vermemiz gerektiğini<br />
düşünüyorum.<br />
Bir sonraki seçimde TÜRSAB GAP<br />
BTK başkanlığına adaylığınızı<br />
koymayı düşünüyor musunuz?<br />
Bölgedeki acentelerimizin takdiri ve<br />
teveccühü ile neden olmasın? Birlik<br />
içindeki kadın sayısı üç olup, kadınların<br />
sektörde daha etkin rol alması için<br />
çeşitli projeler üzerinde çalışmaktayız.<br />
İş yaşamınızı destekleyip<br />
besleyen diğer şapkalarınız varsa<br />
ödüllerinizden de bahsedebilir<br />
misiniz?<br />
Ödüllerimden biri, 2016'da Fashion<br />
Vip Dergisi tarafından verilen Yılın En<br />
Şık Kadın Ödülü'dür. Türkiye Odalar<br />
Borsalar Birliği Kadın Girişimciler<br />
Kurulu'nda üst üste üç yıl boyunca 1.000<br />
kişilik salonda Türkiye'nin ilk kadın<br />
perküsyon grubunu sahneleyerek bir<br />
ilki gerçekleştirdik. Ayrıca, KAGİDEM'de<br />
(Kadın Girişimci Destek Merkezi) kadın<br />
girişimcilere mentörlük yaparak ve<br />
üniversitelerde kariyer günlerinde<br />
konuşmacı olarak yer alarak kadın<br />
girişimcilere destek oluyorum.<br />
Biraz da sizden bahsedelim mi?<br />
Bize işteki ve evdeki Ayşegül<br />
Özkeleş'i nasıl anlatırsınız? İşten<br />
arta kalan zamanlarınızı nasıl<br />
geçirirsiniz? Özel zevkleriniz var<br />
mı?<br />
İşte disiplinli ve titiz biri olarak öne<br />
çıkıyorum. Özellikle iş takibi konusunda<br />
çözüm odaklı yaklaşımları tercih<br />
ediyorum. “Dün dünde kaldı cancağızım,<br />
bugün yeni şeyler söylemek lazım”<br />
diyerek önüme hedefler koyarak<br />
ilerlemeyi seviyorum. Evde ise kendi<br />
yemeklerimi yapmayı, özellikle pasta ve<br />
börek türlerini deneyerek arkadaşlarıma<br />
ve aileme sunmayı keyifle yapıyorum.<br />
Boş zamanlarımda sinema ve dizi<br />
izlemeyi seviyorum. YouTube'dan<br />
sağlıklı yaşam videolarını takip etmek<br />
gibi aktivitelerle ilgileniyorum. Ünlü<br />
tasarımcıların defilelerini merakla<br />
takip ediyor, doğada yürüyüş yapmayı<br />
seviyorum. Haftada 2 veya 3 gün<br />
trambolin, yoga ve kardiyo derslerine<br />
katılarak sağlıklı yaşam için çaba sarf<br />
ediyorum.<br />
Bundan sonra yapmak<br />
istedikleriniz, hayalleriniz neler?<br />
Daha iyi bir gelecek için kadınlarla<br />
ilgili projelerde daha çok yer almak ve<br />
turizm istihdamını artırmak amacıyla<br />
gençlere rehberlik etme konusundaki<br />
çalışmalarımı hızlandırmayı planlıyorum.<br />
Ayrıca Ayşegül'ün en iyi versiyonunu<br />
oluşturmaya devam ederek yurt dışında<br />
henüz görmediğim yerleri keşfetmek<br />
istiyorum.
64<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
Ramazan Kaynakçı<br />
“<strong>2024</strong>’te de sektörün öncüsü<br />
olacağız”<br />
Endüstriyel mutfak makine ve<br />
ekipmanları alanında 27 yıldır<br />
otellere, restoranlara, kafelere<br />
ve hastane mutfaklarına yerli üretici<br />
olarak hizmet veren Kristal Endüstriyel,<br />
bugüne kadar yurt içi ve yurt dışı<br />
pazarlarda 400’den fazla projeye imza<br />
attı. Turizmdeki hareketlilikle birlikte<br />
daha da güçlenerek küresel pazardaki<br />
etkilerini artırmaya odaklandıklarını<br />
belirten Kristal Endüstriyel Genel<br />
Müdürü Ramazan Kaynakçı, <strong>2024</strong><br />
yılında da sektörde öncü olmaya devam<br />
edeceklerini söyledi.<br />
Ramazan Kaynakçı ile Kristal<br />
Endüstriyel’in HoReCa kanalına<br />
yönelik faaliyetlerini, ANFAŞ Fuarı’nda<br />
sergileyeceği inovatif ürünlerini ve <strong>2024</strong><br />
yılı rotasını konuştuk.<br />
Kristal Endüstriyel’i tanıtarak,<br />
turizm sektörüne yönelik ürün ve<br />
hizmetleriniz hakkında bilgi verir<br />
misiniz?<br />
Firmamız, endüstriyel mutfak makine<br />
ve ekipmanları alanında 27 yıldır<br />
otellere, restoranlara, kafelere ve<br />
Ramazan Kaynakçı<br />
Kristal Endüstriyel Genel Müdürü<br />
hastane mutfaklarına yerli üretici<br />
olarak hizmet vermektedir. Endüstriyel<br />
mutfak ekipmanları, açık büfeler,<br />
dondurma makine ve ekipmanları<br />
olarak farklı kategorilerde üretim<br />
sağlamaktayız. Özellikle endüstriyel<br />
soğutma, bulaşık makineleri,<br />
kombi fırınlar, dondurma makine ve<br />
ekipmanların da birçok ülkeye aktif<br />
olarak ihracatını gerçekleştirmekteyiz.<br />
Turizm sektörüne yönelik olarak otel,<br />
restoran, fırın, pastane, dondurma<br />
dükkanı, kafeterya, okul gibi tesislerin<br />
ihtiyaç duyabileceği tüm endüstriyel<br />
mutfak ve dondurma makineekipmanlarını<br />
yerli üretim farkıyla<br />
bünyemizde üretmekteyiz.<br />
Türkiye’de yükselen bir seyir<br />
izleyen turizm sektörü, firmanız<br />
bazında ne ifade ediyor? Sektöre ait<br />
beklenti ve hedefleriniz nelerdir?<br />
Turizm sektörünün temel<br />
yatırımlarından biri olan mutfak<br />
projelerinin, A’dan Z’ye tüm makine ve<br />
ekipmanlarını bünyemizde geliştirip,<br />
üretebildiğimiz için ilgili sektör bizim<br />
hedef pazarımızı oluşturmaktadır. Her<br />
geçen gün artan yatırımlar ve hizmet<br />
kalitesini artırma hedefleri özellikle<br />
ekipman yatırımları konusunda bizi<br />
sürekli gelişim ve inovatif atılımlara
Kombi Fırınlar<br />
yöneltmektedir. Şefler ve mühendisler<br />
ile sürekli iletişim içinde geri dönüşler<br />
sağlayıp; kalite ve kullanım kolaylığı<br />
noktalarında dünya standartlarında<br />
ürünler üretmeyi hedeflemekteyiz.<br />
2023 yılında yer aldığınız yurt içi<br />
ya da yurt dışı projeler arasında<br />
hangilerini önemli buluyorsunuz?<br />
Hem yurt içinde hem de yurt dışında<br />
gerçekleştirdiğimiz bu projeler,<br />
mutfak ve endüstriyel ekipman tedariki<br />
üzerine odaklanmaktadır. Amacımız,<br />
müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun,<br />
yüksek kaliteli ve modern mutfak<br />
ekipmanları ile işletmelerine verimli<br />
ve etkileyici bir hizmet sunmaktır.<br />
Bu zamana dek yurt içi ve yurt dışı<br />
pazarlarda 400’den fazla proje<br />
tamamlamış bulunmaktayız.<br />
Yeni otel ve renovasyon<br />
yatırımlarının önümüzdeki<br />
süreçte nasıl bir seyir izlemesini<br />
bekliyorsunuz? Bu bağlamda<br />
artan talebe cevap verebilmek<br />
için uygulayacağınız stratejileri<br />
öğrenebilir miyiz?<br />
Turizmde yaşanan hareketlilik, yeni<br />
otel ve renovasyon yatırımlarına<br />
doğal olarak yansımaktadır. Şirket<br />
olarak, turizm sektöründeki bu<br />
hareketliliği yakından takip ediyor ve<br />
ihtiyaç duyulan mutfak ekipmanları<br />
ve dondurma makineleri gibi<br />
ürünleri yeni inovasyonlarla üretmeye<br />
devam ediyoruz. Firmamız sektörde<br />
lider bir konumda ve bu pozisyonu<br />
sürdürmeye odaklanıyoruz. Turizmdeki<br />
hareketlilikle birlikte, liderliğimizi daha<br />
da güçlendirmek ve küresel pazarda<br />
etkimizi artırmak hedefimizdir. Müşteri<br />
memnuniyetine odaklanarak kaliteli<br />
ürün ve hizmetler sunarak sektördeki<br />
liderliğimizi koruyacak ve geliştireceğiz.<br />
<strong>2024</strong> yılında da sektörde öncü olmaya<br />
devam edeceğimizden eminiz.<br />
Fuarların sizin ve turizm sektörü<br />
için önemi nedir? Fuarla ilgili<br />
beklentileriniz nelerdir?<br />
Firmamız için fuarlar büyük bir öneme<br />
sahiptir. Turizm sektöründeki önemli<br />
paydaşlarla bir araya gelmek ve<br />
yeni iş fırsatları yaratmak açısından<br />
büyük değer taşımaktadır. Fuarlar,<br />
ürünlerimizi dünya genelindeki hedef<br />
kitlelere etkili bir şekilde tanıtma<br />
imkanı sunar ve sektördeki diğer önde<br />
gelen firmalarla işbirliği potansiyelini<br />
artırır.<br />
ANFAŞ Fuar standınızda öne<br />
çıkan ürünleriniz ve varsa<br />
sergileyeceğiniz yeni ürün ve<br />
hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir<br />
miyiz?<br />
Fuarda sergileyeceğimiz yeni<br />
ürünlerimiz arasında "Expert Kombi<br />
Fırınlar", "Şarap Dolabı", "Dry Aged (Et<br />
yaşlandırma) Dolabı" ve "Mayalandırma<br />
Dolabı" gibi ürünlerimiz bulunuyor.<br />
Expert Kombi Fırınlar, çok yönlü<br />
pişirme seçenekleri sunan, enerji<br />
verimliliği yüksek ve hassas kontrol<br />
özellikleriyle donatılmış fırınlar olarak<br />
öne çıkıyor. Şarap Dolabı, farklı şarap<br />
türlerinin ideal saklama koşullarını<br />
sağlayan tasarımıyla dikkat çekiyor. Dry<br />
Aged Dolabı, et yaşlandırma işleminin<br />
etkili bir şekilde gerçekleştirilmesine<br />
olanak sağlayan özel bir ürün olarak<br />
öne çıkıyor. Mayalandırma Dolabı<br />
ise hamurun yavaş ve kontrollü bir<br />
şekilde mayalanmasını sağlayan,<br />
fırıncılık sektöründe önemli bir role<br />
sahip bir ürün olarak öne çıkıyor. Bu<br />
ürünlerimizle müşterilerimize daha<br />
geniş ve özelleştirilmiş çözümler<br />
sunmayı amaçlıyoruz.<br />
Dondurma Teşhir Dolapları
66<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
Ödüllü restoranlarda<br />
İtalyan peynirleriyle bayrak<br />
dalgalandıracak<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Türkiye’de İtalyan peynir üretimini domine<br />
eden iki tesisten biri. İnşaat, restoran<br />
ve dağıtım alanlarında aktif iki girişimci<br />
ortağın aslen bir hobi olarak hayata geçirdiği<br />
bir yatırım, Napoli Antica. Kurucuları<br />
Hakan Demirbulak ve Ongun Engin. 2020<br />
yılından bu yana 1.000 metrekarelik Etiler<br />
tesisinde aylık 30 ton peynir satışıyla faaliyet<br />
gösteriyor. Türkiye’deki İtalyan şeflerin<br />
yüzde 90’ı bu markayla çalışıyor. Aralarında<br />
Mezzaluna, Papermoon, Marcello ve Filo<br />
D'olio gibi popüler İtalyan restoranları da var,<br />
Türkiye’nin üst segment otel mutfakları da.<br />
Peynirlerinin sırrı, asırlık yöntemlerinde<br />
saklı olan Napoli Antica’nın tüm lezzetlerinin<br />
altındaki imza Master peynir ustası Cosimo<br />
Rotolo’ya ait. İtalyan köklerine olan sevgi<br />
ve saygısına bağlı kalarak sütü sanata<br />
dönüştüren, 3 Black-Tie Awards sahibi bir<br />
peynir ustası Rotolo. 13 yaşından itibaren<br />
peynir yapımına duyduğu merakıyla master<br />
peynir ustası olma yolundaki ilk adımlarını<br />
ailesine ait olan küçük bir peynir atölyesinde<br />
atan Rotolo, ekibiyle birlikte eski çağlardan<br />
gelen lezzet sırlarını artizan peynir yapımına<br />
karşı duyduğu tutkuyla harmanlıyor.<br />
Türkiye’nin niş peynir üretim merkezlerinden<br />
Napoli Antica’nın 2023 üretim performansını,<br />
İtalyan peynir pazarındaki son gelişmeleri<br />
ve <strong>2024</strong> yılına dair yatırımlarını Napoli Antica<br />
Genel Müdürü Birkan Saytaş ile konuştuk.<br />
Napoli Antica markası nasıl doğdu?<br />
Türkiye’de 193’ün üzerinde peynir çeşitliliği<br />
var. Diğer taraftan değişen beslenme<br />
alışkanlıkları ve artan harcanabilir gelir<br />
nedeniyle dünya trendleri de büyük bir<br />
değişim içinde. Söz konusu bu eğilimler ve<br />
özellikle gençlerden gelen talepler sonucu<br />
ortaya çıkan bir yatırım, Napoli Antica.<br />
Piyasada bu konuyla ilgili bir yerli rakibimiz<br />
var sadece. Onlar bu işi yapıyordu zaten.<br />
Biz de 35 yıllık burrata ve mozzarella ustası<br />
olan Şef Cosimo Rotolo ile bir toplantı<br />
halindeydik. Kendisi Eataly’nin dünyadaki<br />
peynir tarafının sistem kurucularından.<br />
Şefimize yatırımımızdan bahsettik, bir marka<br />
oluşturmak ve bu markayla büyümek<br />
istediğimizi söyledik.<br />
‘Fakat ne sadece manda ne sadece taze<br />
peynir ne sadece olgunlaştırılmış tereyağı<br />
yapacağız. Biz kompakt bir tesiste hepsini<br />
yapmak istiyoruz diye’ yola çıktık. Şu anki<br />
üretim bandımızda taze, yarı olgunlaştırılmış,<br />
olgunlaştırılmış peynir ve tereyağı bulunuyor.<br />
Projeyi ne zaman devreye aldınız?<br />
Yatırım süreci nasıl gelişti?<br />
2020 yılının sonunda tesis projemizi ve<br />
makine hattımızı tamamladık. 2021 yılının<br />
mart ayına kadar reçete denemeleri<br />
ve İtalya’dan getirdiğimiz makinelerin<br />
organizasyonunu sağladık. Bu denemelerin<br />
sebebi, Şef Cosimo’nun burrata manda<br />
üretmemesiydi. Dünyada zaten burrata<br />
inektir. Türkiye’deki popüler kültür<br />
bildiğiniz üzere burrata mandayı daha<br />
çok tercih ediyor. 2021’den 2022 yılına<br />
kadar reçete denemeleriyle birlikte<br />
makine hattımızı oturttuk. Şu anda 25<br />
tane makinemiz mevcut. Aslında artizan<br />
üretim atölyesi olarak yola çıktık. Elle ve<br />
geleneksel yöntemlerle üretim yapmaktı<br />
hedefimiz. Makineleşmemizin en büyük<br />
sebeplerinden biri ise, artan satış hacmini<br />
yakalayabilmekti. Çünkü talep ağır geldi.<br />
Ne kadarlık bir yatırım yaptınız?<br />
Tamamen öz kaynaklardan ve sıfır krediyle<br />
100 Milyon TL’lik bir yatırım yaptık. Hala<br />
da devam ediyor. İçeride bir burrata<br />
makinemiz var. Tek vardiyada günde 8 bin<br />
adet üretim yapıyor. Bu çok önemli. Başta<br />
da söylediğim gibi, talebi yakalayabilmek<br />
adına makineleşmemiz gerekiyordu.<br />
Burratta makinesine kadar tüm makine<br />
hattını tamamladık zaten. Mozzarella,<br />
hamur, tereyağı, streçleme vb. aklınıza<br />
gelebilecek bütün makineleri yaptık. Çünkü<br />
bunu yapmamız gerekiyor. Biz uluslararası<br />
sertifikasyona sahip bir şirketiz. Alman bir<br />
firma tarafından denetleniyoruz. O yüzden<br />
denetime tabi tutulmuyoruz. Herkeste<br />
olan bir sertifikasyon durumu değil. Çünkü<br />
buraya bir perakende müşterisi geldiğinde<br />
rahatlıkla içerideki üretimi izleyebiliyor. O<br />
kadar kendimize güveniyoruz.<br />
İlk nereye açıldınız?<br />
HoReCa, perakende ve online kanallara<br />
yönelik stratejilerimizi belirledik. İlk bir<br />
yıl HoReCa kanalına yaptık. Beş yıldızlı<br />
oteller, şehir otelleri, fine dining ve lüks<br />
restoranlarla çalışmak istedik. İlk olarak<br />
Mart 2021’de Divan Grubu’yla başladık.<br />
Mezzaluna <strong>Restaurant</strong>, The St. Regis,<br />
Swissotel The Bosphorus şeklinde devam<br />
etti. Kulaktan kulağa yayılınca şefler de<br />
aralarında bizi konuşmaya başladı. Şu an<br />
Türkiye’deki İtalyan şeflerin yüzde 90’ıyla<br />
çalışıyoruz. Bu da 50-60 şefe karşılık geliyor.<br />
Dolayısıyla Türk şeflerine, yatırımcılarına<br />
ve İtalyan şeflerine çok teşekkür ediyoruz.<br />
Çünkü bizi hemen korudular. Rakiplerle<br />
aramızda tatlı bir rekabet var.<br />
Üretim kapasiteniz nedir?<br />
Şu anda 45 tonluk bir üretim kapasitemiz<br />
var. Satışlarımız ayda 30 ton kadar.<br />
Amacımız bu kapasiteyi daha da büyütmek.<br />
Çiftlik tarafına doğru gidiyoruz. Bir manda<br />
çiftliğini modernize etmek ve yerli üreticiyi<br />
desteklemek gibi bir planımız var.<br />
Kaç çeşit peynir üretiyorsunuz?<br />
Taze, yarı olgunlaşmış ve olgunlaştırılmış<br />
şekilde 11 çeşit peynirimiz mevcut.<br />
Bünyemizde; Mozzarella, Burrata,<br />
Stracciatella, Fior di Latte, Ricotta,<br />
Bocconcini Mozzarella ve Sfoglia olmak<br />
üzere yedi ayrı taze peynir; Scamorza ve<br />
Silano olmak üzere iki ayrı olgunlaştırılmış<br />
peynir seçeneği bulunuyor. Artizan üretim<br />
tesisimizin ilave olarak Burro Al Aglio ve<br />
Burro Al Tartufo şeklinde iki ayrı tereyağı<br />
ürünü de mevcut. Sarımsaklı ve trüflü<br />
tereyağımız var. Perakende tarafında ilk<br />
defa trüflü tereyağını üreten biziz. Orada<br />
inanılmaz bir satışımız var.
Peynirlerinizi niş kılan özellikleri<br />
neler?<br />
Napoli Antica’nın taze ve olgunlaştırılmış<br />
peynir seçenekleri, doğal inek ve manda<br />
sütünden üretiliyor. Günlük gelen her bir<br />
süt cinsinin tazeliği ve doğallığı korunacak<br />
şekilde işleniyor. Sürdürülebilir gıda<br />
vizyonuyla, sıfır atık ilkeleri ışığında<br />
ürünlerimizde hiçbir koruyucu madde<br />
kullanılmıyor. Tamamen doğal ve sağlıklı<br />
seçeneklerle müşterilerimize sunuyoruz.<br />
Olgunlaşmış peynir kategorisinde çok fazla<br />
peynirimiz vardı. Sütü keçi ve koyun tarafında<br />
çok fazla tedarik edemedik. Standardı<br />
yakalayamayınca o alandan çıktık.<br />
Artan maliyetler süt tedarikinize ne<br />
şekilde yansımakta?<br />
Fiyatlarımız maliyetlerden kaynaklı yüksek<br />
seviyede olduğu için biz tamamen sütten<br />
üretiyoruz. İçeriğinde peynir mayası ve peynir<br />
kültürü var. Süt tozu, laktik asit, herhangi<br />
bir koruyucu madde yok. Biz hayvansal<br />
gıda üretim trendi olan peynir kültürü<br />
kullanıyoruz. Bu da starter demek oluyor.<br />
Sadece sütten üretmek çok önemli. Biz bir<br />
bebeğin yiyebileceği peynir yapıyoruz. O<br />
yüzden maliyetleri düşürmek amacıyla sütü<br />
farklı bir yerden tedarik edelim, uygun fiyatlı<br />
süt bulalım politikasına girmedik. Bizim çıkış<br />
amacımız tamamen kalite odaklı gitmek. İşi<br />
yapmak için değil, kuralına göre yapmak için<br />
yola çıktık.<br />
var. Şu an Türkiye’deki MICHELIN yıldızlı<br />
restoranların yüzde 10’u ile çalışıyoruz. Park<br />
Fora <strong>Restaurant</strong> ile bile çalışıyoruz, burrata<br />
veriyoruz. Pazarı derinleştirme isteğimiz o.<br />
Biz rakipten bir şey çalmak istemiyoruz.<br />
Bundan sonraki hedefleriniz ne?<br />
Pazarı derinleştiren bir markayız. Bundan<br />
sonra da MICHELIN yıldızlı ve Gault Millau<br />
restoranlarda bayrak dalgalandırmak<br />
istiyoruz. Nicole <strong>Restaurant</strong>’ta, Neolokal’de<br />
olmak istiyoruz. Ankara, Antalya, İzmir ve<br />
Muğla’da distribütörlüklerimiz var. İstanbul<br />
dağıtımımızı kendimiz yapıyoruz. Ama<br />
önümüzdeki dönemde sadece üretici olmayı,<br />
dağıtıcı rolünden çıkmayı istiyoruz. Yurt<br />
dışına sadece Ortadoğu pazarına ihracatımız<br />
var. Onun dışında yurt içinde kalmak<br />
hedefindeyiz.<br />
Türkiye’de en çok hangi peynirler<br />
talep görüyor?<br />
Parmigiano reggiano, grana padano, burrata<br />
ve mozzarella en çok talep alan peynirler<br />
arasında. Tesisimizde 50 gramdan 300 grama<br />
kadar burrata üretimi yapabiliyoruz. 50 ve<br />
80 gram burratadan ayda 30 bin adet satış<br />
yapıyoruz. Türkiye’de şu anda toplamda<br />
150 bin adet -160 bin adet burrata satılıyor.<br />
2020’deki rakam 50-60 bin civarındaydı.<br />
Üretim üçe katlandı, sayı daha da artacak<br />
gibi görünüyor. Çünkü pazar çok büyüyor.<br />
Ülkemizde de İtalyan peynirlerine ve<br />
mutfağına olan ilgi arttı. Prebiyotik oranı<br />
yüksek, bağışıklık sistemini güçlendiren<br />
peynirlere ve besinlere olan ilgi arttığı için<br />
doğal olarak İtalyan peynirlerine ilgi de<br />
büyüyor.<br />
Türk restoranları, MICHELIN ve<br />
Gault Millau rehberlerinde artık.<br />
Ödüllü mutfaklarda ne kadar ve<br />
hangi peynir çeşitlerinizle varsınız?<br />
OD Urla ile çalışıyoruz zaten. Nicole<br />
<strong>Restaurant</strong> dün geldi. Biz orada takdir<br />
ediyoruz. Baktığınızda MICHELIN listesine<br />
giren restoranların hepsi Türkiye’nin<br />
geleneksel tatlarıyla girmek istiyor. Bizim<br />
geleneksel olarak sokabileceğimiz çok az<br />
peynirimiz var. O da ricotta. Onlar tangala<br />
peynirleri, Bergama tulumu ve rokfor gibi<br />
daha yöresellere yöneliyor. Biz de bunu<br />
destekliyoruz. Ama diyoruz ki, “Peynir<br />
tabağında sunabileceğiniz ricotta peynirimiz
68<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
Tam bir<br />
Türk mutfağı<br />
hastası<br />
Yusuf<br />
Gülyiyen<br />
Bolu, Mengenli. 15 yıldır mutfakta.<br />
Aşçılık onun için çocukluktan<br />
gelen bir merak ve hayranlık…<br />
Çekirdek ailesinde kendinden başka<br />
aşçı yok! Amcalarından dayılarına ve<br />
yakın arkadaşlarının babalarına kadar<br />
çevresinde herkes aşçı, bir taraftan<br />
da! O da bu yüzden kapılıyor aşçılığın<br />
cazibesine. Hayalindeki asıl meslek ise,<br />
futbolculuk. Daha doğru bir tanımla, bir<br />
spor dalına adanmak! Beden Eğitimi<br />
öğretmenliği yakın geliyor bu hevesine.<br />
Ama içinde büyüdüğü mutfaktan da bir<br />
türlü kopamıyor…<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
İlk pişirdiği yemek, pirinç pilavı<br />
Grand Hyatt Istanbul’un Executive<br />
Şefi Yusuf Gülyiyen, çocuk yaşlarından<br />
beri hep küçük denemelerin peşinde.<br />
Tam anlamıyla pişirdiği ilk yemeği,<br />
pirinç pilavı. “Bizim çevrelerde pilavınız<br />
iyiyse mutfakta iyi bir ustasınız derler.<br />
Ben de ilk denememde güzel bir pilav<br />
yapmıştım” sözleriyle yaşadığı o anki<br />
heyecanı ve mutluluğu paylaşan 33<br />
yaşındaki şef, o pilavla nasıl da iyi<br />
bir aşçı olacağına inancının arttığını<br />
söylüyor.<br />
Yusuf Şef’in yatılı okuduğu lise yılları<br />
oldukça verimli geçiyor. Yaz tatillerinde<br />
akranları gibi gezip tozmak yerine<br />
uzun saatler restoran mutfaklarında<br />
çalışıyor. Staj eğitimi gibi geliyor, bu<br />
teşrik-i mesailer. Tek amacı, aşçılık<br />
alanında gelişebilmek genç şefin.<br />
Bulaşıkları pek bir istek ve heyecanla<br />
yıkadığını anlatıyor. Aşçıbaşının onu<br />
mutfağına çırak alması da çok zaman<br />
almıyor, haliyle. İlk günleri, ustasını<br />
pür dikkat izlemek ve yardım etmekle<br />
geçiyor. Yemek yapmaya başlamak<br />
için ise sabırla pişmeyi beklediğini dile<br />
getiriyor. Bu tecrübelerini halk eğitim<br />
merkezinden aldığı aşçılık sertifikasıyla<br />
desteklemeyi de ihmal etmediğini<br />
sözlerine ekleyerek…<br />
Dönüm noktaları<br />
Yusuf Şef’in lise eğitiminden sonraki ilk<br />
iş deneyimi, Ankara’daki ZG Restoran.
İşletme bir akrabasına ait. Ardından<br />
İstanbul’a gelerek, Nişantaşı’nda<br />
Elio adında bir İtalyan restoranında<br />
çalışmaya başladığını anlatan<br />
Gülyiyen, devamında Ortaköy’deki<br />
Zuma Restoran’ın mutfağına giriyor.<br />
Bahsettiğine göre Zuma, kariyer<br />
hayatındaki en önemli duraklardan<br />
biri. Bu sayede hem mesleki bilgilerini<br />
artırıyor hem de profesyonel yaşama<br />
dair tecrübeler ediniyor.<br />
Gülyiyen’in mesleki kariyerindeki<br />
önemli dönüm noktalarından biri<br />
de, Gastronometro. Metro Türkiye<br />
bünyesinde faaliyet gösteren mutfağın<br />
daima hayallerini süslediğini söyleyen<br />
Yusuf Şef, Asistan Eğitmen Şef olarak<br />
girdiği mutfakta eğitimler alıyor, veriyor,<br />
ürün geliştirme üzerine çalışıyor, pek<br />
çok yabancı şefle araştırma geliştirme<br />
faaliyetleri yürütüyor. İyi bir donanımla<br />
veda ettiği bu mutfakta hayal ettiği her<br />
şeyi gerçekleştirebilecek kadar üstelik<br />
de!<br />
“Son durağım ve ana duraklarımdan<br />
biri”<br />
Mengen kökenli şefin bir sonraki<br />
adımlarında artık otel restoranları var!<br />
Her çalıştığı otelin kendi için ayrı bir<br />
anlam taşıdığını dile getiren Gülyiyen,<br />
“son durağım ve ana duraklarımdan<br />
biri” diye tanımladığı Grand Hyatt<br />
Istanbul mutfağını ise kafasında<br />
bambaşka konumlandırıyor. Beş<br />
yıldızlı otel, mutfağa bakış açısını<br />
şekillendiren ve hızlı gelişimini<br />
sağlayan bir okul oluyor adeta. Komilik<br />
döneminde çalışmayı hayal ettiği otel<br />
mutfağına Chef de Cuisine olarak<br />
başlıyor. Bu süreçte Hyatt bünyesinde<br />
Grand Hyatt Kuala Lumpur ve Park<br />
Hyatt Jeddah otellerinde yöresel Türk<br />
mutfağı lezzetlerini sergileme fırsatı<br />
bulduğunu söyleyen Gülyiyen, son iki<br />
yıldır Executive Şefliğini yürüttüğü<br />
Grand Hyatt Istanbul tanışıklığını<br />
ise şu sözleriyle anlatıyor: “Grand<br />
Hyatt Istanbul, her aşçının çalışmak<br />
istediği bir oteldi. Bir gün otelin iş<br />
ilanını gördüm ve büyük bir heyecanla<br />
başvuru yaptım. Ardından görüşmeye<br />
çağrıldım ve bir demo hazırlamamı<br />
istediler. Birçok kişi ilana başvurmuş<br />
ve hepsinden demo istenmiş ancak ben<br />
işi alacağımdan emindim. Kısa bir süre<br />
sonra arayarak tekrardan görüşmeye<br />
İki ödüllü bir şef, Yusuf Gülyiyen. 2016 yılında aldığı ‘Chaîne<br />
des Rôtisseurs Genç Şefler’ birincilik ödülünü aynı yıl ‘Barilla<br />
Pasta World Championship’ birincilik ödülüyle taçlandırmış bir<br />
profesyonel Gülyiyen’in hobileri yaptığı işten bağımsız değil! Otel<br />
mutfağından arta kalan zamanlarını da bolca mutfak alanındaki<br />
gelişmeleri takiple geçirdiğini anlatan Gülyiyen, yabancı şefleri<br />
dikkatle izliyor, yeni açılan restoranları keşfediyor ve fırsat<br />
buldukça yurt içi ve yurt dışı seyahatlere çıkıyor.<br />
davet ettiler. Ve iki yıldır burada<br />
çalışıyorum.”<br />
“Mutfağımda özgürüm”<br />
Yusuf Şef, Grand Hyatt Istanbul<br />
mutfağında hep ilk günkü heyecanla<br />
yemeklerini pişirmeye devam ediyor.<br />
Menüyü gönlünce şekillendirme ve<br />
kendi tarzını yansıtma özgürlüğü<br />
bunda en büyük etmen şüphesiz.<br />
“Menülerimi yaparken özgürüm ve bunu<br />
yapabilmek bir şef için çok kıymetli”
70<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
Mutfak, Grand Hyatt<br />
Istanbul’un Executive Şefi<br />
Yusuf Gülyiyen için bir tutku,<br />
kendini ait hissettiği ve hep<br />
var olmak istediği kutsal bir<br />
mabet. Bu mabetten çıkan<br />
tabakları da bir o kadar özel<br />
ve seçkin. Doğru malzeme ve<br />
doğru tekniklerle temellenmiş<br />
lezzet nüanslarında yerelliğin<br />
ve sürdürülebilirlik algısının<br />
yeri paha biçilmez. Bir<br />
Türk mutfağı hayranı olan<br />
deneyimli şef, unutulmaya<br />
yüz tutmuş lezzetleri modern<br />
tekniklerle harmanlayıp<br />
menülerine sıklıkla yansıtmak<br />
konusunda oldukça meraklı<br />
ve gayretli olduğunu anlatıyor.<br />
Sürdürülebilirlik konusunda<br />
en başından hassasiyetini<br />
koruyan Gülyiyen, tüm<br />
ekip sürdürülebilir mutfağı<br />
desteklediklerini ve<br />
mutfaklarında çok ciddi<br />
önlemler aldıklarını söylüyor.<br />
diyen Gülyiyen’in kış menüsünde de bu<br />
konfor alanının izlerini sürüyorsunuz.<br />
Mevsimin taptaze ürünleriyle hazırladığı<br />
menüde ağır ateşte pişmiş kuzu kol,<br />
vakumda pişirilmiş dana yanak, kuru<br />
mantarlı kuskus ve keşli cevizli bebek<br />
kalamarlı Bolu eriştesi kışın öne<br />
çıkan lezzetleri arasında ve her biri de<br />
kendine has yorumunu ve üslubunu net<br />
bir şekilde ortaya koyuyor.<br />
Sunumdaki imzası<br />
Grand Hyatt Istanbul’un Executive Şefi<br />
Yusuf Gülyiyen’in sunumdaki imzası,<br />
lezzet ve görselliğin eşsiz uyumu.<br />
Tabakta kompozisyon oluştururken<br />
de bu detaya önem verdiğini dile<br />
getiren Gülyiyen; abartıdan uzak,
lezzeti tamamlayacak, tabaktaki tadı<br />
gözle görülür kılacak ayrıntıların izini<br />
sürmeye bayıldığını söylüyor. Ana<br />
yemek-garnitür eşleştirmelerinde<br />
ise alışkanlıklarına eskisi kadar bağlı<br />
değil! Ana yemek tabaklarında protein,<br />
karbonhidrat ve vitamin dengesine çok<br />
dikkat ederken, artık bu üç dengeyi<br />
bir arada kullanmayı çok da tercih<br />
etmediğini söyleyen Yusuf Şef, “Artık<br />
ana yemek ve garnitürü eşleştirirken<br />
insanları yormayacak, lezzetli, dengeli,<br />
birbirine yakışan ve ana yemeği<br />
tamamlayan garnitürleri seçiyorum”<br />
diyor.<br />
Önce düzen…<br />
Söyleşimizin devamında Yusuf Şef’i<br />
daha da yakından tanıtmak istiyorum.<br />
Öncelikli olarak mutfakta günlük<br />
hayattan çok daha sert bir yapıya<br />
sahip olduğuna vurgu yapıyor. Her ne<br />
kadar bu duruş mutfak ekibince bir<br />
çekinme hali yaratsa da bir o kadar<br />
da birbirlerine yakın olduklarını,<br />
sık sık şakalaşıp sohbet ettiklerini<br />
söylemeden edemiyor. “Olması gereken<br />
yerde olması gerektiği gibiyim. Bu<br />
şekilde ekibimle aramdaki dengeyi<br />
oluşturuyorum. 2 yıldır burada olduğum<br />
için ekibim benim ne istediğimi ve<br />
nasıl istediğimi artık bakışlarımla bile<br />
anlayabiliyor” şeklinde sözlerine devam<br />
eden Gülyiyen, iş yapma stiliyle ilgili<br />
ise şu bilgileri aktarıyor: “Mutfağımda<br />
en önemli nokta, öncelikle düzendir.<br />
Mutfak düzensiz ise o an tüm yemeği<br />
bırakıp önce mutfak düzeninin<br />
oluşturulmasını sağlarım.”<br />
Sırası gelmişken soruyorum, yeni<br />
kuşakla arası nasıl? Genç mutfak<br />
ekibiyle iletişim kurmakta çok<br />
zorlanmadığını dile getiren Gülyiyen,<br />
“Burada işini gerçekten seven,<br />
öğrenmeye istekli olan birçok genç var.<br />
Bu isteklerini görmek onlara bir şeyler<br />
öğretmek için beni daha da motive<br />
ediyor. Bu anlamda aramızda iyi bir<br />
iletişim sağladık” diye yanıt veriyor.<br />
Türk mutfağına hasta!<br />
Yusuf Şef’in kendini en yakın hissettiği<br />
mutfak, kendi söylemiyle “Tabii ki Türk<br />
mutfağı!” Türk mutfağının derin bir<br />
geçmişe sahip olduğunu ve sürekli<br />
gelişmeye devam ettiğini dile getiren<br />
Gülyiyen, her damak tadına hitap<br />
edebileceğine inandığı bir mutfak<br />
olması sebebiyle öz mutfağını ayrı bir<br />
yere koyduğunu söylüyor. Mesleğinde<br />
daima ileriye gitmeyi kendine düstur<br />
edinen genç şefin en büyük hedefinde<br />
Türk mutfağına değer katacak,<br />
arkasında iz bırakacak lezzetlere imza<br />
atmak var.<br />
Söz arasında otel mutfaklarının en<br />
genç şefi olan Yusuf Gülyiyen, en<br />
sevdiği Türk yemekleri arasında ise<br />
zeytinyağlı yaprak sarma, bulgur pilavı,<br />
kuru fasulye ve hamsi tavayı sıralıyor.<br />
Akdeniz, Asya, Ortadoğu ve Latin<br />
Amerika mutfakları da Gülyiyen’in favori<br />
mutfakları arasında geliyor.
72<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
Urla’yı 15 restoranıyla MICHELIN’e<br />
dahil eden başarının sırrı ne?<br />
Urla’daki 15 restoran, global çapta ikonik yemek rehberi olan MICHELIN Rehberi <strong>2024</strong>'teki<br />
yerini aldı. Turizm ve gastronomi alanındaki 35 yıllık kariyerine İngiltere’de başlayarak<br />
uluslararası çapta aktöre dönüşen Erdoğan Uyan ise bu restoranların Urla için büyük bir<br />
hazine olduğuna dikkat çekerek konuya ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.<br />
Dünya genelinde farklı alanlarda<br />
birçok başarıya imza atan<br />
Türkiye, şimdi de gastronomideki<br />
zenginliğiyle adından söz ettiriyor.<br />
Ege’nin incisi İzmir’in önemli<br />
ilçelerinden Urla’daki 15 restoran, lezzet<br />
durakları olarak global çapta ikonik<br />
yemek rehberi olan MICHELIN Rehberi<br />
<strong>2024</strong>'teki yerini aldı. <strong>2024</strong> İstanbul-İzmir-<br />
Bodrum seçkisi kapsamında hazırlanan<br />
rehberdeki restoranlardan bazıları yıldız<br />
alırken, bazıları ise sürdürülebilir mutfak<br />
çalışmaları neticesinde yeşil yıldızla<br />
ödüllendirildi. Turizm sektöründeki 35<br />
yıllık kariyerine İngiltere’de başlayıp<br />
çeşitli girişimlere imza atan Erdoğan<br />
Uyan ise bu restoranların Urla için büyük<br />
bir hazine olduğuna dikkat çekerek<br />
konuya ilişkin değerlendirmelerini<br />
paylaştı.<br />
“Mutfak sanatları, bir ülkenin tarihi<br />
zenginliğine de ışık tutuyor”<br />
Erdoğan Uyan, “Urla, gastronomi<br />
açısından İzmir’in cazibe noktalarından<br />
biri haline geldi. Bölgedeki restoranların<br />
zengin mutfağı, adeta turistlerin<br />
Urla’yı ziyaret etmesi için bir sebebe<br />
dönüştü. Birçoğu da yakaladığı bu üstün<br />
başarıyla MICHELIN yıldızlı restoranlar<br />
arasındaki yerini aldı. Kendine has bir<br />
atmosfere sahip bu mekanlar, deniz<br />
mahsullerinden bağlardan kopan<br />
meyvelere, tatlılardan içeceklere kadar<br />
envai çeşit lezzetle dolu menüleriyle<br />
Urla’yı keşfetmek isteyenlerin gezilerini<br />
taçlandırıyor” dedi.<br />
Sektörel fuar ve organizasyonlar<br />
kapsamında 50'ye yakın ülkeyi ziyaret<br />
ederek turizm sektöründeki uluslararası<br />
gelişmeleri sürekli olarak takip ettiğini<br />
aktaran Uyan, “Uzun yıllara dayanan<br />
deneyimimden hareketle, gastronomi<br />
kültürünün bir ülkenin tanınırlığı ve<br />
prestiji açısından büyük önem taşıdığına<br />
birçok kez tanık oldum. Mutfak<br />
sanatları, ait olduğu bölgenin yemek<br />
zenginliğini yansıtmakla kalmıyor,<br />
aynı zamanda tarihine ışık tutuyor ve<br />
değerlerini ortaya koyuyor. Bu yüzden,<br />
MICHELIN Rehberi’ne dahil olan<br />
Urla’daki restoranlar da ülkemizin<br />
farkını kanıtlıyor. Londra'nın en eski<br />
restoranlarından biri olan 300 yıllık<br />
tarihe sahip The Arts Club’da çalışan<br />
ilk Türk olarak ben de ülkemizin eşsiz<br />
lezzetlerinden esinlendiğim menülerimi<br />
İngiltere’ye taşıyarak bu başarıları<br />
pekiştiriyorum” ifadelerini kullandı.
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel / makale<br />
DrṀurat<br />
İstanbul Gelişim Üniversitesi<br />
Dogan<br />
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />
Doç.<br />
)<br />
Geçen yazımda Fransız mutfağının dünya<br />
mutfakları arasından sıyrılarak üst<br />
sıralara yerleşmesinde önemli kilometre<br />
taşlarından biri olan Şef Auguste<br />
Escoffier’i (Agust Eskofier) yazmıştım.<br />
Diğer önemli şahsiyet ise Marie-Antoine<br />
Carême’dir ki ondan söz etmemek olmaz.<br />
Şeflerin Kralı ve Kralların Şefi olarak nam<br />
salmış Carême (Karem) mutfağı yeniden<br />
inşa eden ünlü bir Fransız şefti. 18. ve<br />
19. yüzyıllarda Fransız mutfağı ve dünya<br />
mutfak sanatları üzerinde derin bir etki<br />
bırakmıştır.<br />
Carême dediğimde ilk akla gelen şey,<br />
zorluklarla dolu ve mücadele ile geçen<br />
bir başarı öyküsünden başkası değildir.<br />
Carême, daha küçük bir çocukken yoksul<br />
annesi ve babası tarafından terk edilmiş<br />
ve 8 yaşında Paris’te bir lokantada,<br />
kalacak bir oda ve yemek karşılığında<br />
çırak olarak çalışmaya başlamıştır. 15<br />
yaşında kendini Paris’in ışıklı sokaklarının<br />
birindeki bir pastanede çırak olarak<br />
buldu. Bu serüven onda mutfağa karşı<br />
olan tutkuyu harladı ve onu olağanüstü<br />
başarılı bir yola çıkarmış oldu. İlk<br />
olarak kendisi pastacılık konusundaki<br />
doğuştan gelen yeteneğini fark etti.<br />
Bu yeteneğinin ünlü Fransız diplomatı<br />
Talleyrand tarafından da keşfedilmesi<br />
onun için bir dönüm noktası oldu.<br />
Carême, Talleyrand’in himayesinde<br />
Fransa ve dünyanın en iyi mutfaklarında<br />
çalıştı ve böylece sanatsal yetenek ve<br />
becerilerini geliştirme ve gösterme<br />
imkânı bulmuştur.<br />
Aşçılık kariyeri<br />
Carême‘in olağanüstü yeteneği kısa<br />
sürede aristokrasinin de dikkatini çekti.<br />
Böylece kraliyetin hizmetine girdi ve<br />
Fransız Kralı Napolyon Bonapart’a, Rus<br />
Çarı I. Aleksandr’a ve İngiltere Kralı<br />
IV. George’a görkemli ziyafet sofraları<br />
Şeflerin Kralı ve Kralların Şefi<br />
hazırladı. Carême‘in yaratıcılığı mutfak<br />
ve yemekle sınırlı kalmamış, yemek<br />
salonlarına mimari ve dekoratif unsurlar<br />
katarak sanat eserleri haline getirmiştir.<br />
Aşçılık mesleğine olan katkıları<br />
Carême‘in aşçılık mesleğine olan en<br />
büyük katkısı şudur ki: Şeflerin özellikle<br />
hizmetçi konumuna indirgendiği bir<br />
dönemde onların statülerini; yemek<br />
pişirmeye saygı duyulan, sanatçı<br />
rolünü en iyi şekilde üstlenen ve daha<br />
da önemlisi beğenilen bir mesleğe<br />
dönüştürerek, yükseltmesidir. Ayrıca<br />
Carême aşçılık mesleğine yaptığı<br />
yeniliklerle damgasını vurmuştur.<br />
Bunların bir kısmından söz etmekte yarar<br />
olduğunu düşünüyorum.<br />
Pastacılık sanatına olan katkıları:<br />
Carême daha çocukken ünlü pastacı<br />
Sylvain Bailly’in yanına çırak olarak<br />
başladı. Orada pastacılıkta olağanüstü<br />
bir yetenek geliştirdi. Kısa süre içinde<br />
özel kabiliyeti sayesinde sanatsal yönden<br />
ihtişamlı pasta tasarımları yapmaya<br />
başladı. Carême beze (mereng) ve inovatif<br />
şeker heykellerinin yapımı için yeni<br />
teknikler geliştirmiş ve birçok mimari<br />
eserin pasta tasarımlarını yaparak bu<br />
alanda çığır açmıştır.<br />
Sıcak mutfağa olan katkıları: Carême,<br />
mutfağa daha önce görülmemiş düzeyde<br />
sanat ve estetik bir anlayış getirmiştir.<br />
Yemek tasarımlarında, mimari unsurların<br />
ve karmaşık sunumların kullanılmasının<br />
yolunu açmıştır. Sıcak mutfağa<br />
katkılarından biri de, Fransız mutfağının<br />
temel taşları haline gelecek olan sosların<br />
sınıflandırılmasıdır. Carême sosları<br />
Béchamel (Beşamel), Velouté (Velute),<br />
Espagnole (Espanyol) ve Sauce Tomat<br />
(Domates Sosu) olmak üzere dört ana sos<br />
şeklinde sınıflandırmıştır. Böylece mutfak<br />
yaratıcılığında sistematik bir yaklaşım<br />
ile çok çeşitli türev sosların temelini<br />
oluşturulmasını sağlamıştır. Günümüzde<br />
gastronomi eğitiminde Carême’in<br />
yaklaşımı olan bu soslar öğretilmektedir.<br />
Gastronomi terminolojine olan katkısı:<br />
Carême oluşturduğu yeni mutfak<br />
terminolojisini tüm dünyaya tanıtmış ve<br />
birçok yemeğin adını standartlaştırmıştır.<br />
Bu da ortak bir mutfak dilinin oluşmasına<br />
katkı sağlamıştır.<br />
Sonuç<br />
Carême' nin katkıları Fransız mutfak<br />
geleneğinin temelini oluşturmuş ve<br />
klasik mutfağın zirvesi olarak devam<br />
etmektedir. Yemeklerin görsel sunumuna<br />
yaptığı vurgu, modern gastronomide<br />
tabaklama ve yemek sunumu sanatı<br />
üzerinde kalıcı etkisi hala devam<br />
etmektedir. Onun standartlaştırılmış<br />
tarifleri, mutfak terminolojisi ve mutfak<br />
eğitimi gastronomiye çok büyük katkıda<br />
bulunmuştur. Auguste Escoffier ve Paul<br />
Bocuse'un da aralarında bulunduğu pek<br />
çok ünlü şef Carême’i ve onun mutfağa<br />
olan bakış açısını ilham kaynağı olarak<br />
görmüşlerdir. Onun ilkeleri ve teknikleri<br />
dünya çapındaki aşçılık okullarında<br />
hala öğretilmekte ve mirasının yeni<br />
nesil şeflerin yetiştirilmesi yoluyla<br />
sürdürülmesi sağlanmaktadır. Carême’in<br />
etkisi pastacılık alanının ötesine geçmiş<br />
rafine mutfağı geliştiren ve şekillendiren<br />
bir şef olarak tarihe adını yazdırmıştır.<br />
Sonuç olarak Carême, gastronomi ve<br />
mutfak sanatları tarihinde abide bir<br />
şahsiyet olarak yerini almış ve sanatsal<br />
yeteneği, mutfaktaki yenilikleri ve mutfak<br />
dünyası üzerindeki kalıcı etkisi ile<br />
anılmaktadır.
76<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
IC İbrahim Çeçen Vakfı’ndan<br />
gastronomi eğitimine yatırım<br />
IC İbrahim Çeçen Vakfı, gastronomi eğitimi alanında önemli bir adım atarak Ağrı<br />
İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin uygulama mutfağının açılışını gerçekleştirdi. Öğrencilere<br />
teorik bilgilerini pratiğe dökme fırsatı sunacak olan bu girişim, gastronomi ve turizm<br />
sektörlerindeki potansiyeli en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor.<br />
IC İbrahim Çeçen Vakfı’nın Ağrı İbrahim<br />
Çeçen Üniversitesi'nde verilen gastronomi<br />
eğitimine yaptığı kapsamlı yatırım,<br />
öğrencilerin mutfak sanatlarındaki teorik<br />
bilgilerini gerçek dünya deneyimleriyle<br />
bütünleştirmelerini sağlayacak bir<br />
Uygulama Mutfağı'nın açılışıyla<br />
zenginleştirildi. Bu dönüm noktası, 6<br />
Aralık'ta düzenlenen ve sektör liderlerini<br />
öğrencilerle buluşturan bir panelle kutlandı.<br />
Etkinlikte gastronomi ve turizm sektörlerinin<br />
entegrasyonu ve öğrencilere kariyer yollarını<br />
aydınlatacak değerli bilgiler aktarıldı.<br />
Profesyonel mutfak koşullarında eğitim<br />
imkanı sağlayacak olan uygulama mutfağı,<br />
öğrencilerin özel malzemelerle çalışma<br />
becerilerini geliştirmelerine ve mutfak<br />
uygulamalarında karşılaşılan zorlukların<br />
üstesinden gelmelerine yardımcı olacak<br />
modern ekipmanlarla donatılmış durumda.<br />
Kariyere giden yolda ilk durak<br />
7 Aralık'ta başlayan eğitim programı,<br />
öğrencilere gastronominin çok disiplinli<br />
yapısını öğreterek yemek bilimi ve sanatını<br />
sağlık, teknoloji, fen ve sosyal bilimlerle<br />
ilişkilendirmeyi amaçlıyor. Böylelikle,<br />
öğrencilerin bilimsel ve pratik becerilerinin<br />
geliştirilmesi hedefleniyor.<br />
Öğrencilerin sürdürülebilirlik ve geleneksel<br />
mutfak bilgisini artırarak, gıda güvenliği ve<br />
doğayla uyum içinde çalışabilecek bilinçli<br />
şefler olarak yetişmelerinin yanı sıra,<br />
mesleki tecrübenin kazandırılması ve eğitim<br />
kalitesinin artırılması da projenin temel<br />
hedefleri arasında yer alıyor.<br />
Gastronomi dünyası ve sektör için<br />
yeni bir soluk<br />
Öğrencilerin gastronomi disiplinleri<br />
arasındaki ilişkileri anlamalarına, bilimsel<br />
yaklaşımlarını geliştirmelerine ve doğa ile<br />
yemek arasındaki bağlantıyı kurmalarına<br />
yönelik tasarlanmış olan eğitim içeriğine<br />
sahip olan projenin ilk etapta 12 aylık bir<br />
süre içinde tamamlanması ve ardından<br />
sürdürülebilir kılınması hedefleniyor. Bu süre<br />
zarfında, IC İbrahim Çeçen Vakfı, Ağrı İbrahim<br />
Çeçen Üniversitesi ve IC Grup Şirketleri'nin iş<br />
birliği ile projenin devamlılığı da planlanıyor.<br />
IC İbrahim Çeçen Vakfı’nın bu yenilikçi<br />
projesinden mezun olan öğrencilerin,<br />
sürdürülebilir gıda ve doğa arasındaki ilişkiyi<br />
anlayıp, yöresel mutfakları tanıyarak topluma<br />
katkı sağlamaları ve gastronomi alanında<br />
üstün başarılar elde ederek sektöre yeni bir<br />
soluk getirmeleri öngörülüyor.<br />
“Staj ve iş başvurularını için holding<br />
ve vakfın kapıları açık”<br />
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nin<br />
gastronomi eğitimi alanında attığı bu<br />
önemli adımlar, sektördeki potansiyeli<br />
maksimize etme hedefiyle paralellik<br />
gösteriyor. Programın açılışında konuşan<br />
Rektör Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut,<br />
Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik<br />
Yüksekokulu bünyesinde IC İbrahim<br />
Çeçen Vakfı'nın katkılarıyla hayata<br />
geçirilen Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />
Uygulama Mutfağı'nın öğrencilere sunduğu<br />
imkanlardan bahsederek, “Üniversitemizde<br />
gerçekleştirilen bu güzel işler, bize heyecan<br />
veriyor. IC Holding ve IC İbrahim Çeçen Vakfı<br />
yöneticilerine, bu heyecanı yaşattıkları için<br />
teşekkür ediyorum. İnşallah bu sevincimiz<br />
hep artarak devam etsin” ifadelerini kullandı.<br />
Prof. Dr. Karabulut, öğrencilere hitaben<br />
yaptığı konuşmada, IC Holding ve IC İbrahim<br />
Çeçen Vakfı'nın onlar için 'ikinci ev' olduğunu<br />
vurgulayarak, “Staj ve iş başvurularınız<br />
için IC Holding ve IC İbrahim Çeçen<br />
Vakfı gibi sizlere kapılarını açan değerli<br />
kurumlar var. Üniversitemizle birlikte bir<br />
aile olarak düşündüğümüz bu kurumlar<br />
sayesinde Türkiye'deki birçok üniversitenin<br />
sahip olmadığı imkanlara sahipsiniz. Bu<br />
şansı daha çok çalışarak en iyi şekilde<br />
değerlendirmelisiniz” şeklinde öğrencilere<br />
tavsiyelerde bulundu. IC Holding Turizm<br />
Hizmetleri Grup Başkanı Orhan Hallik de<br />
etkinlikte konuşma yaparak, 21. Yüzyılda<br />
yeni mesleklerin ortaya çıktığına ve<br />
gastronominin giderek daha fazla ön plana<br />
çıktığına dikkat çekti. Hallik, "İnsanların<br />
yaşam standartları yükseldikçe, eğlenceye<br />
ve yiyecek-içecek tüketimine olan ilgi<br />
artıyor. Gastronomi turizmi de giderek<br />
popülerleşiyor. İnsanlar yemek kültürlerini<br />
tanımak ve tatmak için dünya genelinde<br />
seyahat ediyorlar. Türkiye, son yıllarda<br />
yaklaşık 52 milyon misafiri ağırladı ve bu<br />
rakamın önümüzdeki yıllarda 100 milyona<br />
çıkması bekleniyor" dedi. Ayrıca Hallik,<br />
Türkiye'nin gastronomi dünyasında önemli<br />
bir merkez haline geldiğine ve Ağrı'nın<br />
da Gastronomi Şehri unvanı alabilecek<br />
potansiyele sahip olduğuna inandığını belirtti.<br />
Gastronomi ve turizmin kesişim<br />
noktasında söyleşi<br />
Panelde gastronomi ve turizmin birbiriyle<br />
ne denli iç içe geçtiği ve bu iki sektörün<br />
gelecekteki profesyoneller için neler<br />
vadettiği kapsamlı bir şekilde ele alındı. IC<br />
Holding Turizm Hizmetleri Grup Başkanı<br />
Orhan Hallik, sektördeki son gelişmeler,<br />
kariyer olanakları ve bu alanlarda öne çıkan<br />
yenilikler hakkında değerli bilgiler verdi.<br />
Ayrıca, turizmin gözde alanlarından biri<br />
haline gelen gastronomi turizminin, kültürel<br />
zenginlikleri ve yerel lezzetleri nasıl dünya<br />
sahnesine taşıdığına dair örnekler sundu.<br />
IC Holding Turizm Grubu İnsan Kaynakları<br />
Direktörü Ferda Keleş ve IC Santai <strong>Hotel</strong>s<br />
İşletme Müdürü Önder Beyhan bu söyleşide,<br />
sektörün ihtiyaç duyduğu yetkinlikler ve<br />
mezunlar için çeşitli iş imkanları hakkında<br />
bilgi verdi ve sektörde kariyer yapmak<br />
isteyen gençler için önemli tavsiyelerde<br />
bulundu. Öğrencilerin yalnızca akademik<br />
bilgilerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda<br />
turizm ve gastronomi alanlarındaki pratik<br />
becerilerini de geliştirmeleri gerektiğini<br />
vurgulayan panel, öğrencilerin sektörde nasıl<br />
bir yol izlemeleri gerektiği, hangi beceri ve<br />
deneyimlerin önemli olduğu ve mezuniyet<br />
sonrası kariyer fırsatları hakkında çeşitli<br />
bilgiler edinmelerini sağladı.
78<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
Güney Afrikalı yöneticiler, Türk gıda<br />
ve içecek sektörüyle ilgili bilgilendirildi<br />
Altınbaş Üniversitesi, Güney Afrika Gıda ve İçecek Federasyonu üyesi firmalarının<br />
yöneticilerini ağırladı. Üye firmalar Türkiye ziyareti esnasında Türk gıda ve içecek<br />
sektöründeki son gelişmeler hakkında bilgilendirildi.<br />
Altınbaş Üniversitesi uluslararasılaşma<br />
stratejisi kapsamında Mezunlar ile<br />
İlişkiler ve Uluslararasılaşma Daire<br />
Başkanlığı’nın girişimleriyle, Güney Afrika<br />
ile ticari ilişkilerin geliştirilmesi kapsamında<br />
bir eğitim semineri düzenledi. Güney Afrika<br />
Gıda ve İçecek Federasyon Üyeleri, Türkiye<br />
ziyaretleri sırasında, Altınbaş Üniversitesi<br />
İşletme Fakültesi ve Uygulamalı Bilimler<br />
Fakültesinin hazırladığı eğitimlere katılarak,<br />
Türk gıda ve içecek sektöründeki son<br />
gelişmeler hakkında bilgiler aldı.<br />
Afrika’daki en önemli ticaret<br />
ortaklarından biri<br />
Türkiye, 2006 yılından itibaren Afrika kıtasına<br />
özel bir önem veriyor. Genel ihracatın<br />
yaklaşık %9’u Afrika kıtasına yapılırken,<br />
ithalatın da yaklaşık %2.3’ü yine bu kıtadan<br />
gerçekleştiriliyor. Toplam yıllık 32 milyar<br />
dolarlık bir ticaret hacmine ek olarak 15<br />
milyar dolarlık ticaret fazlası söz konusu.<br />
Güney Afrika ise 2 milyar doları aşkın ticaret<br />
hacmi ile Türkiye’nin Afrika’daki en önemli<br />
ticaret ortaklarından biri. Güney Afrika Gıda<br />
ve İçecek Federasyonu yetkilileri, Türkiye<br />
ile Afrika ülkeleri arasında ticari ve turizm<br />
faaliyetlerinin her gün genişlemesi ve<br />
derinleşmesinde Türk Hava Yolları’nın 42<br />
ülkede 62 noktaya uçmasının önemli bir<br />
faktörünün olduğunu belirtiyor.<br />
“85 milyonluk Türkiye’ye 45 milyon<br />
uluslararası ziyaretçi”<br />
Gerek özel gerekse de devlet kurumları<br />
söz konusu hacmin geliştirilmesi için<br />
üniversitelerin de iş birliği ile başta eğitim<br />
olmak üzere pek çok etkinliğe imza atılıyor.<br />
Dünyanın önde gelen gıda ve içecek firmaları<br />
Coca Cola, Heineken, Danone, Tiger Foods<br />
gibi firmaların Güney Afrika yöneticilerinden<br />
oluşan grup, Sertifikasyon ve Akreditasyon,<br />
Fonksiyonel Gıda, Gastro Turizmin Ülkelerin<br />
Markalaşmasına Katkısı gibi başlıklardaki<br />
eğitimlere katıldı. Altınbaş Üniversitesi<br />
İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Murad<br />
Canbulut, verdiği çarpıcı verilerle turizm ve<br />
gastronomi turizmin markalaşmaya ve ülke<br />
ekonomisine katkılarını gözler önüne serdi.<br />
Yaklaşık 85 milyon nüfusu olan Türkiye’nin<br />
2022 yılı istatistiklerine göre yaklaşık 45<br />
milyonluk uluslararası ziyaretçisi olduğunu<br />
kaydetti. Bunun da turizm geliri açısından<br />
önemli bir potansiyel olduğuna dikkat çekti.<br />
Püf noktası: İklim, konaklama,<br />
manzara ve gastronomik zenginlik<br />
Bir destinasyonun çekici olmasının püf<br />
noktalarına değinen Canbulut, bunun<br />
genellikle turistlerin ihtiyaç ve beklentilerini<br />
karşılama kapasitesi ile ilgili olduğunu<br />
görüşünde. Dr. Canbulut’a göre bunu<br />
sağlayan etmenler iklim, konaklama,<br />
manzara ve deneyimlenen yiyecekler (ve<br />
içecekler) yani gastronomik zenginlik. Bu da<br />
bizi gastronomi ve turizm arasındaki ilişkiye<br />
götürüyor. Araştırmaların, birçok ziyaretçinin<br />
ziyaretleri sırasında gastronomi deneyimi<br />
aradığını ortaya koyduğunu hatırlatan Dr.<br />
Canbulut, “Bu noktada da ülkenin yerel<br />
tatlarının ön plana çıkarıldığı bir strateji<br />
gerekliliği ortaya çıkıyor. Ancak maalesef<br />
Türkiye özelinde düşündüğümüzde de<br />
ziyaretçilerin aklına ilk gelecek yemek, şefler<br />
veya restoranların yerel lezzetleri vurgulayan<br />
isimler olmadığını görüyoruz.” diyerek<br />
katılımcılara proje ve yatırımlarını bu yöne<br />
kaydırarak fark ortaya koymalarını önerdi.<br />
“Türkiye, büyük bir hikâyeye sahip”<br />
Dr. Canbulut, gıdaların coğrafya, iklim,<br />
otantiklik, tarih, kültür ve nostaljiyi temsil<br />
ettiğini ve yeme deneyiminin bir hatıra<br />
oluşturduğundan söz etti. Türkiye’nin büyük<br />
bir hikâyeye ve bu sayede de yerel lezzetlerle<br />
çok daha fazla sayıda ziyaretçiyi cezbetme<br />
şansına sahip olduğunu vurguladı. “Orta<br />
Doğu, Asya, Afrika ve Avrupa mutfaklarıyla<br />
etkileşerek gelişen bu coğrafyadaki yerel<br />
tatlara odaklı bir strateji oluşturulmalı.<br />
Aynı zamanda sosyal, ekonomik ve<br />
çevresel gelişmeye de önemli katkı<br />
sunarak çok boyutlu bir fayda sağlamalı.”<br />
değerlendirmelerinde bulundu.<br />
“Türkiye gastronomi turizmin üst<br />
liglerinde olmayı hak ediyor”<br />
Mevcut durum dikkate alındığında<br />
gastronomi turizmi açısından cennet olarak<br />
nitelendirebileceğimiz bu toprakların,<br />
pazarlama faaliyetleri bakımından yetersiz<br />
kaldığını belirten Dr. Canbulut sözlerini<br />
şu tespitlerle sonlandırdı: “Doğru ürünün<br />
belirlenememesi yani atalarımızdan gelen<br />
yavaş yemek (slow food) alışkanlığının geri<br />
planda kalması, doğru fiyatlama ve tanıtım<br />
stratejilerinin geliştirilememesi, sosyal<br />
medya ve influencer kullanımında doğru<br />
adımların takip edilmemesi gibi çeşitli<br />
sorunlara karşın Türkiye gastronomi turizmin<br />
üst liglerinde olmayı hak eden ülkelerden biri<br />
olarak dikkat çekiyor.”
80<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Türkiye 200 restoranıyla<br />
Gault & Millau <strong>2024</strong> seçkisinde!<br />
Türkiye’yi 17. ülke olarak bünyesine katan Fransa menşeili gastronomi rehberi<br />
Gault & Millau, Türkiye için hazırladığı ilk seçkisini 4 Aralık Pazartesi akşamı<br />
gerçekleştirdiği ödül töreniyle duyurdu. Gault & Millau <strong>2024</strong> Türkiye Rehberi’nde 500<br />
restorandan seçilen yaklaşık 200 mekan, Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanacak.<br />
Fransa menşeili Gault & Millau’nun<br />
Türkiye için hazırladığı ilk seçki, 4<br />
Aralık Pazartesi akşamı Çırağan<br />
Palace Kempinski ev sahipliğinde<br />
gerçekleşen ödül töreniyle duyuruldu.<br />
Sözen Group iş birliğiyle Türkiye<br />
gastronomisine girişini yapan restoran<br />
derecelendirme sisteminin ilkinde 500<br />
restoran arasından seçilen yaklaşık 200<br />
mekan ödüllendirildi.<br />
Sözen: “Global gastronomi sektörü<br />
ve Türkiye arasında köprü olacak”<br />
Türkiye pazarında Sözen Organizasyon<br />
iş birliği ile yerini alan Gault & Millau<br />
hakkında çok heyecanlı olduklarını<br />
dile getiren Sözen Group CEO’su<br />
Gökmen Sözen, bu iki önemli markanın<br />
girişiminin global gastronomi sektörü<br />
ve Türkiye arasında köprü olacağını<br />
vurguladı. Sözen, “Dünyada her<br />
geçen gün yıldızı parlayan Türkiye<br />
gastronomisi için atılan dev adımlara<br />
bir yenisini daha eklediğimiz için<br />
gururluyuz. Türkiye’de gastronomi<br />
sektöründeki hizmet ve yatırım zincirine<br />
Gault & Millau Rehberi ile altın bir<br />
halka daha eklemiş bulunuyoruz. Sözen<br />
Organizasyon aracılığıyla Gastromasa<br />
gibi uluslararası etkinliklerle Türkiye’yi<br />
dünya gastronomisinin merkezine<br />
taşıyoruz. Türkiye gastronomisinin<br />
geleceğini birlikte inşa etmek için hep<br />
birlikte çalışmaya devam edeceğiz”<br />
dedi.<br />
Hayoun: “Amacımız gerçekten hak<br />
edenleri öne çıkarmak”<br />
Gault & Millau'nun CEO'su Patrick<br />
Hayoun ise şunları söyledi: “Gault &<br />
Millau Türkiye için Gökmen Sözen<br />
ile 2023’ün hemen başında attığımız<br />
imzadan, bugün ödül töreni noktasına<br />
geldiğimiz için çok mutluyuz. Bu<br />
süreçte özel olarak eğittiğimiz yerel<br />
müfettişlerimiz Türkiye’de Marmara,
Ege, Akdeniz ve Güneydoğu bölgesinde<br />
500 restoran gezdi. Bu 500 restorandan<br />
seçilen yaklaşık 200 civarı mekan,<br />
Türkiye’de <strong>2024</strong>’te Türkçe ve İngilizce<br />
yayımlanacak rehberde yer alacak.<br />
Geçtiğimiz 50 yıl boyunca, Gault &<br />
Millau çok sayıda rehber ve dergi<br />
yayımladı, güçlü bir dijital içerik<br />
sunmakla birlikte çeşitli etkinlikler<br />
düzenledi. Fransa'dan Japonya'ya<br />
dünya çapında şefleri ve restoranlarını<br />
tanıttı. Gault & Millau, her şeyden önce<br />
genç yetenekleri, yaratıcılığı, merakı<br />
teşvik etmeye ve tarafsız, bağımsız ve<br />
nesnel kalmaya devam ediyor. Yarının<br />
yeteneklerini ortaya çıkarıyoruz.<br />
Restoran seçimimiz, atmosferiyle<br />
birlikte eksiksiz bir mutfak deneyimi,<br />
kaliteli hizmet ve şarap listesine<br />
dayanıyor. Amacımız bir şey empoze<br />
etmek, kurallar oluşturmak değil, yeni<br />
bir düşünce tarzını teşvik etmek ve<br />
gerçekten hak edenleri öne çıkarmak.<br />
Bize yeni bir gastronomi sahnesi sunan<br />
ve gastronomi alanında büyük bir<br />
potansiyele sahip Türkiye’nin 17. ülke<br />
olarak bünyemizde bulunması da bizim<br />
için çok değerli.”<br />
gastronomiye yeni bakış açıları<br />
tanıtan bu modern rehber, restoran<br />
ve şefleri puanlaması için bağımsız<br />
şarap ve gastronomi uzmanlarıyla<br />
çalışmalarına devam ediyor. Elli yıldır<br />
lezzetin ve yeteneklerin peşinde koşan<br />
Gault & Millau sekiz bölgesel rehbere,<br />
bir şarap rehberi ve bir şampanya<br />
rehberine sahip. Rehber restoranları<br />
ödüllendirirken kendine özgü puanlama<br />
sistemiyle ayrıntılı bir değerlendirme<br />
sunuyor. Restoran ve şeflere Gault<br />
& Millau tarafından hizmet, fiyat ve<br />
restoranın atmosferi hakkında ayrı ayrı<br />
yapılan değerlendirmelerle birlikte<br />
yemeğin kalitesi ve lezzeti üzerinden<br />
1 ile 20 arasında puan veriliyor.<br />
Yüksek puanlı restoranlar puanlarının<br />
derecesine göre Gault & Millau imzası<br />
olan şef şapkalarından 1 ile 5 arasında<br />
şapka kazanıyor.<br />
Rehber ilk kez 1969 yılında<br />
yayımlandı<br />
İlk kez 1969 yılında Paris'te iki gazeteci<br />
ve yemek eleştirmeni Henri Gault ve<br />
Christian Millau tarafından yayımlanan<br />
Gault & Millau, günümüzde dünyanın<br />
en prestijli iki gastronomi rehberinden<br />
biri olarak kabul ediliyor. Her şefin<br />
restoranının özgünlüğüne inanan<br />
Gault & Millau, gastronomi dünyasının<br />
inceliklerini keşfetmeye yönelik bir<br />
pusula niteliğinde. Lezzet haritasıyla<br />
Türkiye’yi 17. ülke olarak bünyesine katan rehber, 2023 yılı içerisinde<br />
ülkenin önde gelen turizm destinasyonlarında saha çalışmalarına<br />
başladı. Gault & Millau Türkiye rehberi, belirli şehirleri vurgulamak<br />
yerine zengin ve detaylı bir Türkiye gastronomi turu sunmayı<br />
amaçlıyor. Rehberin Türkiye uyarlaması, ülkemizin önde gelen<br />
gastronomi destinasyonlarından olan İstanbul, İzmir, Çanakkale,<br />
Balıkesir (Ayvalık), Aydın (Kuşadası), Muğla (Bodrum ve Fethiye),<br />
Antalya, Gaziantep ve Nevşehir (Kapadokya)’i kapsıyor.
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Yüzlerce yıllık gelenek<br />
gelecekle buluştu<br />
Cosmos Theatre, Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin geleneksel yıl sonu gala yemeğine<br />
ev sahipliği yaptı. İyi yemek, mutfak sanatlarının teşvik edilmesi ve dostlukla mutfak &<br />
sofra geleneklerinin yaşatılmasını amaçlayan Chaine des Rotisseurs Derneği’nin Antalya<br />
Bölgesi üyeleri, Cosmos Theatre’da fütüristik bir sunumla ağırlandı.<br />
Chaîne des Rôtisseurs Derneği<br />
Antalya Bölgesi üyeleri, 16 Aralık<br />
Cumartesi akşamı geleneksel<br />
gala yemeği için Kilit Grup bünyesinde<br />
faaliyet gösteren Cosmos Theatre’da<br />
buluştu. Sanat, eğlence ve rafine bir<br />
gastronomi anlayışını mükemmel<br />
şekilde harmanlayan Cosmos Theatre,<br />
Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin<br />
misyonunu yansıtarak gastronomi<br />
tutkunlarını bir araya getirdi. Fuaye<br />
alanındaki kokteylle başlayan akşam;<br />
Cosmos Theatre’ın kapılarının<br />
açılmasıyla bambaşka bir boyuta<br />
taşındı. Derneğin Antalya Bölge Başkanı<br />
M. Nihat Tümkaya’nın açılış ritüelleri<br />
gerçekleştirmesinin ardından Cosmos<br />
Theatre Executive Chef Necati Arslan<br />
ile Yiyecek & İçecek Müdürü Mustafa<br />
Çil, bu özel gecede sunulacak menü ve<br />
şarap eşleştirmelerini mutfak sanatı<br />
meraklısı ve profesyoneli konuklar ile<br />
paylaştı.<br />
Tümkaya: “Mutlu ve gururluyuz”<br />
Chaine des Rotisseurs Derneği Antalya<br />
Başkanı M. Nihat Tümkaya yaptığı<br />
konuşmada;<br />
“Bildiğiniz gibi Chaîne des Rôtisseurs<br />
Paris merkezli Fransız bir gurme<br />
derneğidir. Toplam 30.000 üyesi<br />
bulunmakta ve 80 ülkede temsil<br />
edilmektedir. Üyelerimiz bu güzel<br />
ortamları her gün dünyanın her yerinde<br />
bizlere yaşatıyor biz de bugün bu<br />
güzel akşamı hem keyif alarak hem<br />
de muhteşem derneğimizin güzel bir<br />
organizasyonu olarak anılarda kalacak<br />
şekilde, gecenin son saatlerine kadar<br />
sürecek güzel bir akşam geçireceğiz.<br />
Bu akşam, Fransa’dan gelen Fabrice<br />
Canelle şefimiz ve Cosmos Theatre<br />
Executive Şefi Necati Aslan ve ekibi<br />
önderliğinde 7 korsluk özel bir menü<br />
hazırlandı. Bu menümüze uygun<br />
şarapları eşleştirmeye çalıştık. Bu<br />
eşleştirmeleri masalarda kritize<br />
edebilirsiniz. Son olarak, çok güzel<br />
bir akşam olacağını şimdiden<br />
söyleyebilirim.” sözleri ile konuşmasını<br />
gerçekleştirdi.<br />
Cosmos Theatre Executive Chef Necati<br />
Arslan ise duygularını şu sözlerle<br />
dile getirdi: “Bu muhteşem akşamın<br />
ardında yatan büyük başarıyı sizlerle<br />
paylaşmak istiyorum. Hepiniz, lezzet<br />
dolu bir gece geçirmemize katkıda<br />
bulunarak, bu etkinliği unutulmaz<br />
kıldınız. Ayrıca, mükemmel bir ekip<br />
çalışması ve özveriyle dolu bir hazırlık<br />
süreci sonucunda ortaya çıkan bu<br />
lezzet şöleninin gerçekleşmesinde<br />
emeği geçen tüm ekibimize teşekkür<br />
etmek isterim. Mutfak ekibimiz,<br />
organizasyon ekibimiz ve diğer tüm<br />
çalışanlarımız, bu geceyi unutulmaz<br />
kılmak adına titizlikle çalıştı.”
84<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Culinary Forum, 6 bini aşkın<br />
gastronomi paydaşını ağırladı<br />
Gastronomi alanında eğitim ve yenilikçi fikirleri teşvik etmek amacıyla 2021'den beri<br />
düzenlenen Culinary Forum, bu yıl da BigChefs Mutfak Koordinatörü Murat Aslan'ın<br />
öncülüğünde "Connection" temasıyla Antalya'daki Nirvana Cosmopolitan <strong>Hotel</strong>'de<br />
gerçekleşti.<br />
4-5 Aralık'ta düzenlenen<br />
Culinary Forum, aralarında<br />
HORECA sektörü liderlerinin,<br />
akademisyenlerin, şeflerin ve<br />
gastronomi öğrencilerinin ve konu<br />
uzmanlarının yer aldığı 6.000'den fazla<br />
katılımcıyı misafir etti. Culinary Forum,<br />
yeni kuşak gastronomi uzmanları ile<br />
deneyimli profesyoneller arasında<br />
diyalog ve ortaklık köprüleri kurarak,<br />
sektördeki bağlantıların güçlenmesine<br />
öncülük etti.<br />
Bu yılın teması, Connection<br />
Gastronomi sektöründeki yapısal<br />
dönüşümler, Culinary Forum 2023'te<br />
akademik temeller üzerinden kapsamlı<br />
bir şekilde ele alındı. Etkinlik, sektörün<br />
çeşitli alanlarından öğrenciler,<br />
şefler, akademisyenler, iş insanları<br />
ve araştırmacıların bir araya gelerek<br />
gastronominin geleceğini çok yönlü<br />
tartıştıkları bir buluşma noktası<br />
oldu. Bu disiplinlerarası buluşmada<br />
gerçekleşen panellerle, sektör her<br />
yönüyle ele alındı. BigChefs Mutfak<br />
Koordinatörü ve Culinary Forum
BigChefs Mutfak Koordinatörü ve Culinary Forum<br />
Kurucusu Murat Aslan<br />
Kurucusu Murat Aslan, etkinliğin<br />
sonunda yaptığı değerlendirmede,<br />
"Connection" temasının altını<br />
çizerek, sektördeki bağlantıların ve iş<br />
birliklerinin kritik önemini vurguladı:<br />
"Etkinlik beklentileri aşan bir başarıya<br />
ulaştı. Bu, Culinary Forum'un gelecek<br />
yıllarda da devam etmesi gerektiğinin<br />
ve öneminin en büyük kanıtı.<br />
Katılımcılar arasındaki etkileşimin<br />
ve oluşturulan yeni bağlantıların, iş<br />
birliklerinin, gastronomi dünyasında<br />
pozitif etkiler yaratacağına olan inancım<br />
tam."<br />
49 üniversite, 19 panel, 106<br />
konuşmacı ile 6 binin üzerinde<br />
katılımcı<br />
Culinary Forum, gastronomi ve<br />
HORECA sektörünün en can alıcı<br />
konu başlıklarını, "Connection"<br />
teması altında, Murat Aslan'ın açılış<br />
konuşmasıyla başlayarak iki gün<br />
boyunca masaya yatırdı. Türkiye'nin<br />
dört bir yanından 49 üniversitenin<br />
gastronomi öğrencileri de dahil olmak<br />
üzere, sektörün farklı kesimlerinden<br />
6.000'in üzerinde katılımcı ve 150<br />
akademisyenin ağırlandığı forumda,<br />
106 konuşmacı 19 ayrı panelde bilgi<br />
ve deneyimlerini paylaştı. Forum,<br />
gastronomi dünyasında kadınların<br />
öncülük ettiği yeniliklerden mutfaklarda<br />
dijital dönüşüme, akademik eğitimin<br />
rolünden AR-GE ve yaratıcılığın<br />
teşvikine kadar geniş bir yelpazede<br />
konuları ele aldı. Genç yeteneklerin<br />
sektöre etkileri, Z kuşağının sektörle<br />
entegrasyonu ve coğrafi işaretli<br />
ürünlerin gastronomi ve turizme<br />
katkıları gibi önemli temalar da<br />
incelendi. Culinary Forum 2023,<br />
yenilikçi fikirlerin ve vizyonların<br />
paylaşıldığı, sektörün geleceğine yön<br />
verecek önemli adımların atıldığı bir<br />
platform olarak gastronomi sektöründe<br />
iz bıraktı.<br />
Sektörün öncüleri yer aldı<br />
Bu sene konuşmacılar arasında;<br />
Cihan Çetinkaya, BigChefs Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Gamze Cizreli, Doğuş<br />
Hospitality Retail Group Brand Chef<br />
Vedat Demir, Fairmont <strong>Hotel</strong>s İstanbul<br />
Aila <strong>Restaurant</strong> Head Chef Kemalcan<br />
Yurttaş, Kilit Group Yönetim Kurulu<br />
Üyesi Tolga Kilit, SushiCo <strong>Restaurant</strong><br />
Executive Chef Yutaka Hoshino,<br />
Zaimoğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Tayyar Zaimoğlu, Kaya Palazzo Resort<br />
& Casino Girne - Executive Chef Murat<br />
Dağlıoğlu, Midpoint Executive Ar-Ge<br />
Chef Rıza Belenkaya gibi isimler yer<br />
aldı.
86<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nın<br />
kazananları açıklandı<br />
Metro Türkiye ana<br />
sponsorluğunda Dude<br />
Table tarafından organize<br />
edilen “35 Yaş Altı 3 Şef<br />
Yarışması’nın kazananları<br />
belli oldu. İşte finale kalan<br />
10 genç şef arasından<br />
yarışmayı kazanan yarışmayı<br />
kazanan o üç isim…<br />
Sürdürülebilirliği tüm çalışmalarında<br />
merkeze alan Metro Türkiye ana<br />
sponsorluğunda, Dude Table tarafından<br />
bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “35 Yaş Altı 3<br />
Şef Yarışması” kapsamında Türk mutfağının<br />
yetenekli genç şefleri, “Gıdanın Geleceği<br />
için Atıksız Mutfak” teması altında yarıştı.<br />
7 Aralık’ta Gastronometro’da düzenlenen<br />
yarışmada, finale kalan 10 şef, atıksız mutfak<br />
prensiplerine uygun şekilde hazırladıkları<br />
tabaklarını jüriye sundu.<br />
Yarışma jürisinde yer alan Gastronometro<br />
Direktörü Maximilian J.W. Thomae, Dude<br />
Table Gastronomi Pazarlama Ajansı Başkanı<br />
Funda İnansal, Gazeteci-Gastronomi Yazarı<br />
Ebru Erke, Hodan Kurucu Şefi Çiğdem<br />
Seferoğlu ve Casa Lavanda Kurucu Şefi Emre<br />
Şen tarafından yapılan oylama sonucunda<br />
kazananlar Ayşegül Uslu, Özge Nur Yılmaz ve<br />
Volkan Özkur oldu.<br />
“Türk mutfağının sürdürülebilirlik alanındaki<br />
elçileri” olarak görülen 35 Yaş Altı 3 Şef<br />
Yarışması’nın kazananları Metro Türkiye’nin<br />
desteğiyle İtalya’da sürdürülebilir mutfak<br />
odağında eğitim hakkı kazandı. Şefler,<br />
uluslararası arenada deneyim kazanırken,<br />
aynı zamanda yabancı şeflerle de tanışma ve<br />
birebir çalışma şansı yakalayacak.<br />
Türüng: “Lezzetli yemeklerin<br />
çevreye saygılı olabileceğine de<br />
inanıyoruz”<br />
35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nın Türk<br />
mutfağının sürdürülebilirliği ve gıdanın<br />
geleceği için büyük bir farkındalığa imza<br />
attığını belirten Metro Türkiye CEO’su Sinem<br />
Türüng, “Birleşmiş Milletler’in 2021 Gıda<br />
İsrafı Endeksi raporuna göre her yıl yaklaşık<br />
olarak 1 milyar ton gıda çöpe gidiyor ve<br />
bunun yaklaşık %25’i yeme içme sektöründe<br />
ortaya çıkıyor. Ülkemizde de benzer oranı<br />
görüyoruz. Sektörün gıda israfındaki bu<br />
payının azaltılabilmesi için bizler öncelikle<br />
genç şeflerimizde farkındalık yaratmak<br />
üzere çalışmalarımıza başladık. Sektörde<br />
farkındalık oluşturmak ve gıda atıklarının<br />
daha iyi yönetilmesini sağlamak amacıyla<br />
sıfır atık reçeteler paylaşıyor, eğitimler<br />
düzenliyor, sektöre yönelik kılavuzlar<br />
oluşturuyoruz. 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nı<br />
kazanan şeflerimizi de uluslararası arenada<br />
alacakları eğitim ve kazanacakları deneyim<br />
ile desteklemekten büyük mutluluk<br />
duyuyoruz” ifadelerini kullandı.<br />
18-35 yaş arasındaki tüm genç<br />
şeflerin katılımına açık olan<br />
yarışmaya, adaylar, “Gıdanın<br />
Geleceği için Atıksız Mutfak”<br />
temasında hazırladıkları reçeteleri<br />
ile online başvuru yaptı. İletilen<br />
tarifler arasından seçilen 10<br />
aday; jüri üyeleri tarafından<br />
gastronomi üzerine aldıkları<br />
eğitim, mutfak deneyimi, atıksız<br />
reçetelerdeki yaratıcılık ve teknik,<br />
Türk mutfağı ile olan ilişkileri gibi<br />
birtakım değerlendirme kriterleri<br />
doğrultusunda incelenerek<br />
belirlendi. Adaylar, 7 Aralık’ta<br />
Gastronometro’da gerçekleşen<br />
finalde hazırladıkları atıksız<br />
tabaklarını jüri tadımına sundu.<br />
Şeflerin atıksız mutfak odağındaki<br />
prensipler ile hazırladıkları final<br />
menüsünde; başlangıç, ana yemek<br />
ve tatlının olduğu 3 tarif yer aldı.
88<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Lezzet ve sağlık İtalyan Mutfağı<br />
Haftası’nda buluştu<br />
Bu yıl 13-19 Kasım tarihleri arasında 8’ncisi düzenlenen İtalyan Mutfağı Haftası, lezzeti<br />
sağlıkla buluşturduğu genel temasını İtalyan mutfak kültürüyle birleştirerek katılımcıların<br />
deneyimine sundu.<br />
Lezzet ve sağlığın uyum içinde<br />
buluştuğu gastronomik bir<br />
serüven, geleneksel lezzetlerin<br />
ve coğrafi işaretli ürünlerin öneminin<br />
altının çizildiği bir anlayışla şekilleniyor.<br />
Bu geniş çerçevede, İtalyan Mutfağı<br />
Haftası gibi etkinlikler, küresel mutfak<br />
sahnesinde sürdürülebilirlik ve yerel<br />
gıda değerlerini ön plana çıkarıyor.<br />
İtalya'nın gastronomik zenginlikleri,<br />
bu yıl da "Lezzetle Sağlık Bir Arada"<br />
teması altında, yemeğin kültürel bir<br />
ifade olarak gücünü ve sağlıklı yaşamın<br />
bir parçası olarak rolünü kutluyor.<br />
100’den fazla ülkede 8 bini aşkın<br />
girişim<br />
İtalyan gastronomisinin en seçkin<br />
ve özgün değerlerini dünya çapında<br />
sergilemek amacıyla başlatılan<br />
İtalyan Mutfağı Haftası, İtalyan yemek<br />
kültürünün uluslararası sahnede<br />
tanıtılması, İtalya'nın hedefe yönelik<br />
ihracatını, uluslararası iş ilişkilerini<br />
ve turizmini güçlendirmeyi hedefliyor.<br />
İtalya’nın dünyadaki büyükelçilikleri,<br />
konsoloslukları ve kültür enstitüleri<br />
İtalyan Ticaret Ajansı ofisleri iş<br />
birliğinde bu kapsamlı girişimin bir<br />
parçası olarak, sağlıklı yaşamın temeli<br />
olarak kabul edilen Akdeniz diyetini<br />
tanıtmaktan, şefler, gıda uzmanları ve<br />
iş ortakları ile yapılan iş birliklerine<br />
kadar farklı etkinliklere ev sahipliği<br />
yapıyor. Bugüne kadar 100’den fazla<br />
ülkede gerçekleştirilen ve toplamda<br />
8.000'den fazla girişimle İtalyan<br />
mutfağının inceliklerini paylaşan bu<br />
hafta, kültürlerarası diyaloğun yanı sıra<br />
sağlıklı ve kaliteli yemek anlayışını da<br />
teşvik ediyor. Bu yılda 13-19 Kasım’da<br />
İtalyan Mutfağı Sofralarda: Lezzetle<br />
Sağlık Bir Arada temasıyla düzenlenen<br />
İtalyan Mutfağı Haftası, lezzetin<br />
sağlıkla buluştuğu bu genel temayı<br />
İtalyan mutfak kültürü ile birleştirerek<br />
katılımcıların deneyimine sundu.<br />
İtalyan Mutfağı Sofralarda: Lezzetle<br />
Sağlık Bir Arada<br />
Bu yıl sekizincisi düzenlenen İtalyan<br />
Mutfağı Haftası'nın odak noktasını<br />
İtalyan Mutfağı Sofralarda: Lezzetle<br />
Sağlık Bir Arada teması oluşturuyor.<br />
Bu temanın kökleri, İtalyan mutfak<br />
geleneğinin yalnızca etkileyici lezzetler<br />
sunmakla kalmamasına; iyi ve dinç<br />
bir yaşam biçimini teşvik etmesine<br />
uzanıyor. İtalyan mutfak kültürü,<br />
sürdürülebilirlik ve yerel ürünlerin<br />
kullanımı gibi unsurlarla besleniyor ve<br />
böylece yemeğin sadece bir lezzet aracı<br />
değil, aynı zamanda bir zindelik kaynağı<br />
olarak önemini vurguluyor.<br />
Merkezinde sürdürülebilirlik ve<br />
yerellik var<br />
Sürdürülebilirlik, İtalyan mutfak<br />
felsefesinin merkezinde yer alıyor.<br />
İtalyan mutfağı, yerel ve mevsimsel<br />
malzemelerin kullanımı ile yemeklerin<br />
tazeliğini ve besin değerlerini<br />
artırırken, gıda atıklarını azaltmayı<br />
ve çevresel etkiyi minimize etmeyi<br />
amaçlıyor. Lokal gıdaların tercih<br />
edilmesi ise küçük çiftlikleri ve<br />
geleneksel üretim yöntemlerini<br />
destekleyerek toplulukların ekonomik<br />
sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor.<br />
Coğrafi işaretler ve apelasyon<br />
sistemleri, belli bir bölgeye özgü<br />
ürünleri koruyarak, bu ürünlerin<br />
kalitesini ve kökenini garanti altına<br />
alıyor. Bu sistem, tüketicilerin bilinçli<br />
tercihler yapmasına olanak tanırken,<br />
İtalyan mutfak mirasının uluslararası<br />
alanda tanınırlığını ve takdir edilmesini<br />
sağlıyor.<br />
Akdeniz diyetini teşvik<br />
İtalyan Mutfağı Haftası etkinlikleri<br />
boyunca, ziyaretçilere sadece<br />
lezzetli yemeklerin sunulması değil,<br />
aynı zamanda bu yemeklerin nasıl<br />
bir sağlıklı yaşam tarzına katkıda<br />
bulunabileceği gösteriliyor. Bu yıl da<br />
tema kapsamında Akdeniz diyetinin<br />
benimsenmesinden korumalı ve<br />
kontrollü ürünlerin önemine, etiketleme<br />
pratiklerinden İtalyan köylerinin yeniden<br />
keşfine kadar pek çok konu ele alındı.<br />
Geleneksel İtalyan mutfağı, coğrafi<br />
işaretli ürünlerin korunmasına büyük<br />
önem veren ve zengin lezzetleriyle<br />
bilinirken, aynı zamanda sağlıklı ve<br />
dengeli beslenme konusunda da öncü<br />
bir role sahip. Örneğin, Akdeniz diyeti<br />
olarak da bilinen İtalyan diyetinin temel<br />
taşlarından biri olan zeytinyağının,<br />
sağlığa olan faydaları geniş çapta<br />
araştırma ve gözlemlerle destekleniyor.<br />
Bu kapsamlı yaklaşım, beslenme<br />
uzmanları ve şefler tarafından da<br />
destekleniyor. Beslenme Uzmanı,<br />
Aktivist, Yaban-İnsan Arabulucusu<br />
Dilara Koçak da bu yaklaşımı şöyle<br />
özetliyor: “Akdeniz tipi beslenme<br />
başta olmak üzere bitki bazlı diyetleri<br />
önemsiyorum. Bu beslenmenin<br />
temelindeki iyilik sadece insana değil,<br />
doğaya ve geleceğe de fayda ediyor.<br />
Akdeniz diyeti üzerinde en çok çalışma<br />
yapılan ve sağlık etkisini her yıl daha<br />
da güçlü kanıtlar ile ortaya koyan<br />
bir beslenme tipi. Mevsiminde sebze
meyve, zeytinyağı ve baklagiller ile<br />
ayrışıyor. Lezzeti ve sağlığı aynı anda<br />
yakalamak mümkün. Yereli takip<br />
etmek ise sürdürülebilir gelecek için<br />
vazgeçilmez bir seçim.”<br />
Geleceğin şeflerine İtalyan<br />
lezzetleri ilhamı<br />
İtalyan Mutfağı Haftası'nın bu seneki<br />
etkinlikleri kapsamında; İtalyan Çölyak<br />
Derneği’nden “İtalyan mutfağının<br />
dünyadaki elçisi” unvanını alan, İtalyan<br />
Aşçılar Federasyonu Şefi Samuele<br />
Zaninotto, sağlık ve lezzetin kesişim<br />
noktasında konumlanan İtalyan<br />
mutfağı sanatını tanıttı. Mutfağı;<br />
gelenek ve yeniliğin, lezzetin, sağlığın<br />
bir karışımı olarak gören şef, gıda<br />
intoleransları ve her damak zevkine<br />
uygun çözümler sunan düşük enerjili<br />
menüler konusunda da uzman. İtalyan<br />
Mutfağı Haftası’nda Gastronometro'da<br />
düzenlenen atölye çalışmasında,<br />
İtalyan mutfak geleneğinin iyi<br />
beslenme ile nasıl uyum sağladığını<br />
örnekleriyle sergiledi. Atölyeye katılan<br />
mutfak akademisi öğrencileri, şefin<br />
rehberliğinde İtalya'nın zengin lezzet<br />
paletini keşfederken, İtalyan Mutfağı<br />
Haftası'nın bu yılki temasına uygun<br />
olarak lezzet ve sağlık odaklı yemek<br />
yapma pratiğini kazandı.<br />
İtalyan Mutfağında Diplomasi:<br />
"Başkanların Tüm Yemekleri"<br />
Hafta kapsamında etkileyici bir kitap<br />
tanıtımı etkinliği gerçekleşti. Lorenza<br />
Scalisi'nin yazdığı “Tutti i piatti<br />
dei Presidenti” (Başkanların Tüm<br />
Yemekleri), İtalya'nın zengin lezzetlerini<br />
ve gastronomik geçmişini anlatan bir<br />
eser olarak, İtalyan başbakanlarının<br />
30 yıl süresince devlet başkanlarını<br />
ağırlarken sundukları yemeklerin<br />
hikayelerine ve tariflerine ışık tutuyor.<br />
Kitap, İtalyan yemek kültürü ile<br />
diplomatik mutfak geleneğinin incelikli<br />
bir portresini çizmekle kalmıyor,<br />
okuyucuları yemeklerin arkasındaki<br />
politik ve sosyal tarihle de buluşturuyor.<br />
Lorenza Scalisi, yemeklerin yalnızca<br />
damak zevkine hitap etmediğini,<br />
aynı zamanda bir ülkenin tarihini ve<br />
kültürünü de yansıttığını etkileyici bir<br />
dille okurlarına sunuyor.<br />
Perşembe Gnocchi Yenir!<br />
İtalyan Mutfağı Haftası kapsamında<br />
düzenlenen etkinliklerden bir diğeri de,<br />
16 Kasım’da gerçekleşen "Perşembe<br />
Gnocchi Yenir!" organizasyonuydu.<br />
Etkinlik, yemeklerin sadece besin<br />
değil, aynı zamanda kültürel bir miras<br />
olduğunu vurgulayarak, yerel ve sağlıklı<br />
yemeklerin önemini ön plana çıkarttı.<br />
İstanbul’un seçkin<br />
İtalyan restoranları<br />
"Perşembe Gnocchi<br />
Yenir!" diyerek 16<br />
Kasım Perşembe<br />
akşam yemeği<br />
menülerinde<br />
İtalyan mutfağının<br />
geleneksel<br />
yemeklerinden<br />
birini tanıtmak için<br />
“gnocchi” hazırladı.<br />
"Giovedì Gnocchi"<br />
"İtalyan Mutfağı Sofralarda:<br />
Lezzetle Sağlık Bir Arada"<br />
teması, geleneksel lezzetlerin<br />
korunmasının yanı sıra, her<br />
bireyin sağlıklı ve zinde bir<br />
yaşam sürdürmesini teşvik eden<br />
değerleri de ön plana çıkarıyor. Bu<br />
değerlerle, İtalyan mutfak sanatı,<br />
çağdaş dünyanın ihtiyaçlarına<br />
yanıt veren ve bu süreçte kendi<br />
köklerinden güç alan bir yaklaşımı<br />
temsil ediyor.<br />
(Gnocchi Perşembesi), Roma'da<br />
yüzyıllardır süregelen, perşembe<br />
günlerini ev yapımı gnocchi ile<br />
şereflendiren bir adeti yansıtmakta<br />
ve bu sayede, basit ama besleyici<br />
malzemelerle hazırlanan yemeklerin<br />
sağlıklı beslenme ile olan güçlü<br />
bağını kutlamakta. Bu geleneğin<br />
hatırlatılması, İstanbul'da yaşayanlara<br />
İtalya'nın bu değerli mutfak mirasını<br />
deneyimleme fırsatı sunarken, aynı<br />
zamanda sürdürülebilir yemek<br />
alışkanlıkları ve yerel ürünlerin<br />
kullanımının teşvik edilmesi yönünde<br />
bir bilinç oluşturacak.<br />
İtalyan Mutfağı Haftası, lezzetin ve<br />
sağlığın bir arada olabileceğini ve<br />
mutfağın bir yaşam tarzı olarak ne<br />
kadar önemli olduğunu hatırlattı.<br />
Etkinliklerde ele alınan Akdeniz<br />
diyeti, coğrafi işaretli ürünler ve<br />
sürdürülebilirlik konuları, gıda sektörü<br />
profesyonelleri ve lezzetseverler<br />
için önümüzdeki dönemde de dünya<br />
gastronomisine ilham kaynağı olmaya<br />
devam edecek.
90<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Dünya Aşçılar Şampiyonası’nın<br />
birincisi, Türkiye!<br />
Dünya Aşçılar Şampiyonası (World Chefs Cup), Dünya Helal Zirvesi ve Helal Fuarı<br />
ile eş zamanlı olarak, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşti. 41 ülkeden gelen<br />
1000’e yakın aşçı dört gün boyunca kıyasıya yarıştı. 20 farklı kategoride düzenlenen<br />
yarışmanın 1.’si Türkiye oldu.<br />
Discover Events ve Taşpakon iş<br />
birliğiyle düzenlenen Dünya<br />
Aşçılar Şampiyonası'nda Türk<br />
Şefler Ekibi 1.’lik kupasını onur<br />
ve gururla kaldırırken, 1,5 metre<br />
boyunda, 20 kg ağırlığındaki Klasman<br />
Kupası’nı kucaklayan ise girdikleri<br />
bütün kategorilerde ödül kazanan RF<br />
Tataristan ekibi oldu.<br />
Hedef: Gastronomi turizmini üst<br />
seviyelere taşımak<br />
Dünya Aşçılar Şampiyonası, Türkiye’nin<br />
köklü tarihini ve zengin mutfak<br />
kültürünü dünyaya tanıtan kapıları<br />
ardına kadar açıyor. 2018 yılından beri<br />
düzenlenen şampiyona, Helal Fuarı’nın<br />
gücünden de faydalanarak uluslararası<br />
network için büyük bir fırsat yaratıyor.<br />
Türk Aşçılar ve Pastacılar<br />
Konfederasyonu (Taspakon) Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Şef Öner Çulfaz, bu<br />
yıl 5. kez düzenlenen Dünya Aşçılar<br />
Şampiyonası’na katılımın her geçen yıl<br />
daha da arttığını ve etkinliğe gösterilen<br />
ilgiden mutlu olduklarını vurguladı.<br />
Çulfaz; “Kurucusu olduğumuz Dünya<br />
İslam Ülkeleri Aşçılar Dernekleri<br />
Platformu WICS’in üyesi ülkeler<br />
başta olmak üzere, onlarca ülkenin<br />
üst düzey temsilcileri, dünyaca ünlü<br />
şeflerden oluşan jüri üyeleri, 1000’e<br />
yakın yarışmacı ve bir o kadar da<br />
Türkiye genelinden aşçılık okullarından<br />
ağırladığımız şef adayı öğrencilerimiz<br />
Dünya Helal Zirvesi ve Helal Fuarı ile eş zamanlı olarak, İstanbul Fuar<br />
Merkezi’nde gerçekleşen ve dört gün süren, 1000’e yakın yarışmacının<br />
katıldığı ve yaklaşık 1000 kadar da sunum tabağının hazırlandığı Dünya<br />
Aşçılar Şampiyonası’nın ödülleri görkemli bir törenle sahiplerine verildi.<br />
4 gün süren yarışma sonucunda, Türkiye ekibi yarışmanın 1.’si olarak<br />
Altın Kupa’yı kazandı. Yarışmanın 2.’si RF Tataristan, 3.’sü ise İran<br />
oldu. Girdikleri tüm kategorilerde ödül kazanan RF Tataristan ekibi<br />
ayrıca büyük ödül olan "Klasman Kupasını da kucakladı.
ve öğretim üyelerimizle, yaklaşık 2500<br />
kişilik, festival tadında bir yarışma<br />
geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz”<br />
dedi.<br />
Dünya Helal Zirvesi Koordinatörü<br />
ve Discover Events Genel Müdür<br />
Yardımcısı Aylin Şengül’de yarışma<br />
süresince gastronomi alanında<br />
uluslararası yeni ticari ağların<br />
kurulduğunu ve yeni iş sahaları<br />
açıldığını vurgulayarak, “En büyük<br />
hedeflerimizden biri de Türk<br />
gastronomisini yöresel, bölgesel ve<br />
ülkesel bazda yükseltmek. Bu amaçla<br />
Milli Mutfak Hareketi’nin temelini attık.<br />
Her geçen yıl ülkemiz adına gastronomi<br />
turizmini daha da üst düzey seviyelere<br />
taşıyacağız” ifadelerini kullandı.<br />
Milli Mutfak Hareketi başladı<br />
Milli Mutfak Hareketi çerçevesinde<br />
düzenlenen yarışma süresince,<br />
yarışmacıların hazırladığı tüm tabaklar,<br />
bakliyattan meyve- sebzeye, et ve<br />
süt ürünlerinden unlu mamullere<br />
kadar Türkiye’de yetişen yerli ve milli<br />
ürünlerle yapıldı. Yarışma süresince<br />
Milli Mutfak Hareketi kapsamında<br />
pek çok etkinlik ve söyleşi de yapıldı.<br />
Yöresel tatların sunulduğu Lezzet<br />
Sokağı Şovları’nda, Adıyaman’dan Çiğ<br />
Köfte, Giresun’dan Isırganlı Baklava,<br />
Gaziantep’ten Katmer, Kırklareli’nden<br />
köfte, Hakkari’den Doğaba çorbası,<br />
Çorum’dan leblebili ekmek<br />
ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.<br />
Ayrıca su böreği, içli köfte, baklava,<br />
ekmek ve kahve workshopların yapıldığı<br />
yarışmanın ilk gününde Filistin’de<br />
hayatını kaybedenler için de helva<br />
kavrulup ziyaretçilere dağıtıldı.<br />
Ödül Töreni’ne Malezya, Ürdün, Tunus, Cezayir, Azerbaycan, İran,<br />
Maldivler ve Yunanistan Gastronomi ve Aşçılar Birliği Başkanları da<br />
teşekkür konuşmalarıyla ve plaket sunumlarıyla renk kattı. Yunanistan<br />
Gastronomi Komitesi Başkanı Stelyo Digas “Gastronomide işin dili,<br />
dini, ırkı yok. Sadece lezzet ve kültür var. Burada bulunan tüm ülkeleri<br />
lezzetin ve kültürün buluşturmasından büyük mutluluk duyuyorum”<br />
dedi. Filistin’den gelen şef Hüssam Hijjave ise yaptığı konuşmasında<br />
ülkesindeki savaşa ve savaşta ölen 40 bin çocuğa dikkat çekerek<br />
“Filistin için güzel günler gelecek inanıyorum” ifadelerini kullandı.<br />
Uluslararası Şef Söyleşileri…<br />
Lezzete dair her konunun masaya<br />
yatırıldığı etkinlik boyunca, yarışmaya<br />
eş zamanlı olarak "International<br />
Chefs Talks - Uluslararası Şef<br />
Söyleşileri" başlıklı konferanslar da<br />
düzenlendi. Tunus’tan Özbekistan’a,<br />
Azerbaycan’dan Lübnan’a, Malezya’dan<br />
Maldivler’e gastronomi dünyasının<br />
ünlü isimleri, “Helal Mutfakların<br />
Dünyada Yeri ve Tanıtımı, Sürdürülebilir<br />
Gastronomi Kapsamında Slow Food,<br />
Coğrafi İşaretli Yemekler, Hikayeleriyle<br />
Anadolu, Topraktan Gelen Lezzetler,<br />
Glutensiz Yaşam ve Farkındalık”<br />
konularında konferanslar verdi.
92<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Beta Yeni Han’dan Dünya Türk<br />
Kahvesi Günü’ne özel buluşma<br />
Beta Yeni Han, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nü Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın onur<br />
konuğu olduğu özel bir etkinlikle kutladı.<br />
Her yıl dünyanın farklı bölgelerinde<br />
özel etkinliklerle kutlanan 5 Aralık<br />
Dünya Türk Kahvesi Günü’nü,<br />
kahvenin İstanbul’da kavrulduğu ilk yer<br />
olan Beta Yeni Han’da Beta Âla Türk<br />
Kahvesi eşliğinde keyifli bir etkinlikle<br />
taçlandırdı. Kahve Danışmanı Cenk<br />
R. Girginol, Şef Eyüp Kemal Sevinç ve<br />
Tarihçi/Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın<br />
konuk konuşmacı olarak yer aldığı,<br />
Kahve ve Barista Eğitmenleri eşliğinde<br />
özel imza reçetelerin paylaşıldığı<br />
ve kahve tadımlarının yapıldığı bu<br />
özel etkinlik, Türk Kahve Kültürü ve<br />
Araştırmaları Derneği’nin katkılarıyla<br />
‘‘Beta Yeni Han’da Türk Kahvesi ile<br />
Gelenekselden Yeni Nesile Yolculuk’’<br />
temasıyla gerçekleşti.<br />
Ortaylı: “Türk kahvesini en iyi<br />
Türkler pişirir ve içer”<br />
Etkinliğin konuşmacılardan Prof.<br />
Dr. İlber Ortaylı, “İhracatımızda ve<br />
ithalatımızda bu kadar önemli bir yeri<br />
olan Türk kahvesi dolayısıyla bugün<br />
burada bu etkinlikteyiz. Kahve özellikle<br />
biz Türkler için kültürdür. Bizim<br />
şu an tükettiğimiz kahvenin kökeni<br />
Habeşistan’dır. Bugün Suriye limanları,<br />
Türkiye, İran ve Akdeniz kahvenin<br />
ulaştığı yerler konumundadır. Türk<br />
Kahvesi Orta Doğu ve Balkanlar’da,<br />
Bosna dışında, bildiğimiz anlamda<br />
hazırlanıp tüketilmez. Tarihte de<br />
gördüğümüz üzere Türk Kahvesi’ni en<br />
iyi Türkler doğru yöntemle pişirir ve<br />
içer’’ şeklinde konuştu.<br />
TKKAD Başkanı Nuri Çolakoğlu<br />
konuşmasında: ‘’Derneğimiz<br />
öncülüğünde dünyada UNESCO Somut<br />
Olmayan Kültürel Miraslar listesine<br />
girdik. 5 Aralık tarihini Dünya Türk<br />
Kahvesi Günü olarak kutlamaya<br />
başladık. Değerli sponsorlarımız Beta<br />
Yeni Han, Kütahya Porselen, Arzum<br />
Okka, Arçelik sponsorluğunda yıl içinde<br />
çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Bugün de<br />
Beta Yeni Han’ın ev sahipliğinde bu<br />
günü kutluyoruz. Türk kahvesinin dünya<br />
çapında daha da tanınır hale gelmesi<br />
için hep beraber çalışıyoruz.’’ dedi.<br />
“Dünya Türk Kahvesi Günü’nün 10.<br />
yılını kutluyoruz”<br />
5 Aralık’ın "Dünya Türk Kahvesi Günü"<br />
olarak kutlanmasında özel çabalarının<br />
olduğunun altını çizen Arzum Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, “Türk<br />
kahvesinin kültürel değerinin ulusal<br />
ve uluslararası bilinirliğine katkıda<br />
bulunmak isteyen gönüllülerin bir<br />
araya gelmesiyle 2008 yılında kurulan<br />
Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları<br />
Derneği (TKKAD) ile Türk kahvesini<br />
2013 yılı sonunda UNESCO’ya götürdük.<br />
UNESCO, 5 Aralık 2013’te Türk<br />
kahvesini, ‘Türkiye’nin somut olmayan<br />
kültürel bir değeri’ olarak tescilledi<br />
ve ‘Bu kahvenin ince çekilmesi ve<br />
pişiriliş şekli Türkiye’ye aittir’ dedi. Türk<br />
kahvesine tutkulu birisi için son derece<br />
önemli bir başarı. Derneğimizin de<br />
katkılarıyla birlikte bu yıl Türk kahvesi<br />
ve onun değişmez geleneğinin, UNESCO<br />
tarafından tescilinin yıl dönümü olan 5<br />
Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nün 10.<br />
yılını kutluyoruz. Bu özel gün gelecekte<br />
de yaşayacak olan kültürümüzün en<br />
değerli mirası olacak. Böylesi bir güne<br />
adımı yazdırdığım için son derece<br />
büyük bir gurur duyuyorum.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü<br />
Mehmet Tüfekçi, “Telve Cumhuriyet
tarihimize eşlik eden ve bu değerleri<br />
yansıtan en önemli inovasyonlarımızdan<br />
biri. Dünyanın ilk otomatik Türk kahvesi<br />
makinesi olarak sektöre öncülük eden<br />
ve yeni bir kategori yaratan Telve,<br />
Türk kültürünün önemli bir değeri<br />
olan Türk kahvesine sahip çıkarak onu<br />
dünyaya tanıtıyor. Bugün 32 ülkede<br />
Telve’nin satışını gerçekleştiriyoruz.<br />
Türk kahvesi makinemiz için bugüne<br />
kadar 84 patent başvurusu yaptık.<br />
Arçelik’in sürdürülebilirlik vizyonuna<br />
uygun olarak Telve’nin biyo-kompozit<br />
malzemeler kullanılan modellerini de<br />
tasarladık. Cumhuriyetimizin 100. yılına<br />
yakışır şekilde bu teknolojiyle 2023’te<br />
Gulf Awards’ta yılın ürünü ödülünü<br />
aldık. Telve’nin başarılı yolculuğu<br />
değişen tüketici alışkanlıklarına göre<br />
yepyeni inovasyonlar eklenerek devam<br />
edecek” dedi.<br />
Kütahya Porselen Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Sema Güral Sürmeli, paneldeki<br />
konuşmasına “Bugün iki özel ve önemli<br />
günü bir arada kutluyoruz. 5 Aralık,<br />
Türk kadınlarına seçme ve seçilme<br />
hakkı tanınmasının da yıldönümü.<br />
Bu özel etkinlikte kadınların da söz<br />
hakkı varsa Cumhuriyet kadınları<br />
olarak Atatürk’e de teşekkür etmemiz<br />
gerekiyor” sözleriyle başladı. Sema<br />
Güral Sürmeli, “Türk kahvesi,<br />
hepimizin ortak noktası. Türk toplum<br />
yapımız içerisinde nesiller boyu önemini<br />
koruyan, sosyal bütünlüğümüzü<br />
güçlendiren bir kimliğe sahip. Tüm<br />
bu özellikleri ile kültürel mirasımız<br />
olan Türk kahvemizi en güzel şekilde<br />
sunmamız son derece önemli. Kütahya<br />
Porselen olarak biz 53 yıldır modern ve<br />
fark yaratan, şık olduğu kadar işlevsel<br />
tasarımlarımız ile kahve keyfinin en<br />
güzel yerindeyiz. Türk kahvesi bizim<br />
için her zaman çok özel. Bugüne<br />
kadar gerçekleştirdiğimiz 4 binin<br />
üzerinde fincan tasarımı ve ülkemizin<br />
en yüksek kapasiteli üretim tesisleriyle<br />
çalışmalarımızı aralıksız şekilde<br />
sürdürüyor, yepyeni tasarımlarımızla<br />
da kullanıcılarımızın kahve keyfine eşlik<br />
etmeye devam ediyoruz.” dedi.<br />
Uğur: “Kutlamaları<br />
gelenekselleştirmek istiyoruz”<br />
Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü ve<br />
TKKAD Yönetim Kurulu Üyesi Hatice<br />
Uğur, “Bugün, kahve tarihinde önemli<br />
bir yer edinen bu tarihi mekânda,<br />
Türk kahvesinin zaman içinde nasıl<br />
kültürel miras haline geldiğini ve<br />
dünya genelinde özel bir konuma<br />
sahip olduğunu kutlamak için bir araya<br />
geldik.<br />
Biz Beta ailesi olarak hem Türk<br />
kahvesi hem dünya kahveleriyle ilgili<br />
farkındalığı artırmak ve tarihimizdeki<br />
derinliğine vurgu yapmak için 2<br />
senedir 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi<br />
Günü kutlamalarını Beta Yeni Han’da<br />
gerçekleştirerek bu kutlamaları<br />
gelenekselleştirmeyi çok istiyoruz.<br />
Geleneksel içeceğimiz olan Türk<br />
kahvesinin, tüm dünyada kutlanacak<br />
özel bir günü olması için yoğun çaba<br />
harcayan ve bugün bizlerin bir araya<br />
gelmesine vesile olan, Türk Kahvesi<br />
Kültürü ve Araştırmaları Derneği’ne,<br />
katılım sağlayan değerli firmalarımıza<br />
ve bizleri yalnız bırakmadığınız için<br />
sizlere teşekkür etmek isteriz.’’ dedi.<br />
Köklerinden aldığı kültürel birikim ve manevi değerleri konuklarına<br />
yaşatmayı misyon edinen Tarihi Yarımada’nın sembolik yapılarından<br />
Beta Yeni Han’ın Dünya Türk Kahvesi Günü’ndeki konukları arasında<br />
ayrıca Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut<br />
Gül, İstanbul Vali Yardımcısı Şevket Atlı, İstanbul Vali Yardımcısı<br />
Mustafa Kaya, TKKAD Başkanı Nuri Çolakoğlu, Kütahya Porselen<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, Arzum Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Murat Kolbaşı, Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet<br />
Tüfekçi, Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü ve TKKAD Yön. Kur. Üyesi<br />
Hatice Uğur yer aldı.
94<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Bursa Kebap<br />
Evi’nde<br />
yepyeni<br />
dönem<br />
Menüsünde İskender, Bursa<br />
Kebabı, Muhteşem Bursa,<br />
Beğendi Yatağında Köfte<br />
gibi ana yemeklere; Peynirli<br />
Kemalpaşa Tatlısı, Kestaneli<br />
Uludağ Tatlısı, Üzüm Şırası<br />
ve Kozahan Türk Kahvesi<br />
gibi yöreye has ürünlere yer<br />
veren restoran, menüsüne eklediği yeni ürünleriyle bambaşka bir<br />
lezzet yolculuğu başlatıyor. Cheddar peyniri ve makarnanın enfes<br />
buluşması Cheddar Peynir Topları lezzetli atıştırmalıkların favorisi<br />
olurken, geleneksel Antakya Humus ve Diyarbakır Ezme yemek<br />
öncesi harika bir başlangıç sunuyor. Döner dürüm, hamburger,<br />
patates kızartması ve soğan halkasının yer aldığı iki kişilik Lezzet<br />
Kutusu, farklı lezzetleri aynı anda deneyimlemek isteyenlerin<br />
tercihi oluyor. Geleneksel Meksika yemeği Taco’nun Türk usulüyle<br />
yorumlandığı ve döner ile hazırlanan Taco Turko, oldukça doyurucu<br />
ve lezzetli. Lezzetli baharatlarla 48 saat marine edilip pişirilen<br />
Mangal Tavuk tam bir lezzet şöleni yaşatıyor. Şefin özel tarifiyle<br />
hazırlanan, gerçek Bursa döneri, kasap köfte, Adana kebabı ve tavuk<br />
şişlerin yer aldığı iki kişilik Karışık İstanbul Kebabı dört eşsiz lezzeti<br />
aynı anda sunuyor. Türk mutfağının vazgeçilmez tatlılarından Fındıklı<br />
Fırın Sütlacı ise lezzet şölenini tamamlıyor.<br />
Meksika’dan kış lezzetleri<br />
Şehrin Meksikalısı<br />
Ranchero, soğuk<br />
havalarda midenize kış<br />
bayramı yaşatacak zengin<br />
seçeneklerle karşınızda.<br />
Kış aylarında mekanın<br />
bağışıklık dostu en favori<br />
lezzeti; tavuk etinin,<br />
soğan, maydanoz, kişniş,<br />
totopos, avokado, ince<br />
kıyılmış marul ve turp ile<br />
servis edildiği Caldo de<br />
Pollo, bilindiği gibi yeteri<br />
kadar acı tüketilmesi,<br />
bağışıklığı güçlendirici bir<br />
etki sağlıyor. Acısıyla ünlü Meksika mutfağının ülkemizdeki temsilcisi<br />
Ranchero da tercihe göre sunduğu acılı menüleriyle, damaklarda lezzet<br />
şöleni yaşatırken, bağışıklığınızı güçlendirmeye de yardımcı oluyor.<br />
Taco baharatı, özel baharatlar ve buffalo sos ile panelenip kızartılan çıtır<br />
karidesin, kibrit totopos, repollo, soğan reçeli, guacamole, sarımsaklı<br />
mayonez, pico de gallo, kibrit pancar kızartması ve beyaz peynir ile<br />
birlikte sunulduğu acılı Buffalo Shrimp Taco, bu konuda oldukça iddialı<br />
bir seçenek. Yine mekanın spesiyallerinden Chile con Carne, acılı chili<br />
sos, dana füme, Meksika fasulyesi, biber püresi ve kıyma ile hazırlanıp,<br />
arroz, sour cream ve tortilla cips eşliğinde servis ediliyor.<br />
4. kez AA derecesi aldı<br />
Gıda güvenliği ve<br />
sürdürülebilirliği konusunda<br />
standartlarını sürekli olarak<br />
güncelleyen E. Özgörkey Grup’un<br />
dondurulmuş gıda markası<br />
Feast, BRCGS Küresel Gıda<br />
Güvenliği Standardı sertifikasyon<br />
programında 4. kez üst üste AA<br />
derecesini almaya hak kazandı. Feast, bu alanda çevreye<br />
saygılı üretim mottosuyla sürdürülebilirlik taahhüdünü<br />
yeniliyor. BRSGC Küresel Gıda Güvenliği Standardı<br />
tarafından verilen AA derecesini tekrar almaları sebebiyle<br />
mutlu ve gururlu olduklarını açıklayan Feast Gıda Fabrika<br />
Operasyonlar Direktörü Mehmet Kurter, gıda güvenliğini<br />
her şeyden önde tuttuklarını ve bu alandaki yeni teknolojileri<br />
yakından takip ettiklerini söyledi. Tüm süreçlerini gıda<br />
sürdürülebilirliğini odağa alarak yürüttüklerini belirten<br />
Kurter, küresel düzeyde bütün prosedür ve yönetmelere de<br />
uygun hareket ettiklerini vurguladı. Ek olarak bu başarının<br />
ancak güçlü bir ekip çalışmasıyla gerçekleşebileceğini ifade<br />
eden Kurter, Fabrika Direktörlüğüne bağlı departmanlar<br />
başta olmak üzere bu başarıda Tüm Feast ekibinin yoğun<br />
özverili çalışmasının ve katkısı olduğunu ifade etti.<br />
Gurme Shiffa’ya gıdada<br />
büyük ödül<br />
2-3 Kasım tarihlerinde<br />
İstanbul’da<br />
gerçekleştirilen 2. Tarım,<br />
Gıda ve Gastronomi<br />
İnovasyon Zirvesi’nde<br />
verilen Gıda Plus<br />
Ödülleri’nde Tahsildaroğlu,<br />
Gurme Shiffa Zerdeçallı<br />
Karabiberli Kaşar<br />
Peyniri ile “En Yenilikçi<br />
Fonksiyonel Gıda<br />
”kategorisinde ödüle layık<br />
görüldü. Markanın yeniliklere, sağlığa ve kaliteye verdiği<br />
önemi bir kez daha vurgulayan Genel Müdür Sevdil Yıldırım<br />
ödül töreninde şöyle konuştu: “ Gıda Plus gibi vizyoner<br />
yarışmalar gıdaya artı değer katmak için bizleri motive<br />
ediyor. Zerdeçal anti inflamatuar özelliği çok yüksek olan bir<br />
baharat. Zerdeçalı karabiberle birleştirdiğinizde etken madde<br />
özelliği daha da artıyor. Gurme Shiffa ile Tahsildaroğlu’nun<br />
Türk taze kaşarının lezzetini şifa ile birleştirerek özel<br />
bir ürün sunmuş olduk. Sial Paris, Amerika ve Kanada<br />
fuarlarında da gördük ki zerdeçalı değil kaşar, herhangi bir<br />
peynirde kullanan ilk biz olduk. Alanlarında uzman böylesi<br />
kuvvetli bir jüri tarafından yaklaşık 220 başvuru arasından bu<br />
ödüle layık görüldüğümüz için çok mutluyuz, gururluyuz.”
EWA’nın kazanan kadın<br />
girişimcileri açıklandı<br />
Tamamı kadın olan bir ekip tarafından düzenlenen ve küresel<br />
iklim krizine Türkiye'den çözüm getiren kadın girişimcilerin<br />
gelişimine katkıda bulunan AB fonu destekli Empowering Women in<br />
Agrifood (EWA) - Gıda ve Tarımda Değişim Yaratan Kadın Girişimci<br />
programının kazanan girişimleri ve 15 bin avroluk büyük ödülün<br />
sahipleri belli oldu. Bu sene dördüncüsü düzenlenen programa<br />
dört yılda toplam 700'ün üzerinde başvuru yapıldı. 10 girişimcinin<br />
finale kaldığı programda 10 bin avro değerindeki birincilik ödülünü<br />
Microhobist ile Sultan Gül, Tuğçe Nur Erçetin, Züleyha Demirci,<br />
Büşra Yılmaz, 5 bin avro değerindeki ikincilik ödülü ise Palgae ile<br />
Eylül Er aldı. EWA Programı kapsamında dört yılda 45'ten fazla kadın<br />
girişimciye destek olduklarını söyleyen Impact Hub İstanbul Kurucu<br />
Ortağı Ayşe Sabuncu, “Türkiye'de kurulan girişimlerdeki kadın<br />
girişimci oranı son yıllarda ortalama olarak yüzde 17. Dünyadaki<br />
oran ise bu değerden birkaç puan yukarıda. Bu oranın artması için<br />
Türkiye'nin gıda ve tarım sektörlerini dönüştüren kadın girişimcileri<br />
EWA programı ile desteklemeye devam edeceğiz” dedi ve programa<br />
katılan 40 girişimden 6 tanesinin de program sonrasında yatırım<br />
almaya devam ettiğini ekledi.<br />
Profesyonel<br />
mutfakların<br />
vazgeçilmezi<br />
Seğmen bal<br />
çeşitleri<br />
Tabiatın zengin ve doğal armağanlarından gelen Seğmen bal çeşitleri,<br />
HoReCa sektörünün aradığı eşsiz lezzetleri sunmaya devam ediyor.<br />
Seğmen markası, sunduğu ürün çeşitliliğiyle gastronomi dünyasına<br />
yeni bir soluk getiriyor. Seğmen Süzme Yayla Balı, özgün aromasıyla<br />
sağlık ve lezzeti bir araya getiriyor. Doğanın enfes kokularını taşıyan<br />
bu bal, sofralarınıza eşsiz bir tat katıyor. Seğmen Süzme Çiçek Balı ise<br />
doğanın incisi olan çiçeklerin özenle toplanmasıyla elde ediliyor. Saf ve<br />
iç açıcı tadıyla damakları şenlendiriyor. Sivas'ın eşsiz doğasından ilham<br />
alan Seğmen Sivas Süzme Çiçek Balı, bölgenin benzersiz florasının bir<br />
yansıması. Bingöl'ün muhteşem coğrafyasından gelen Seğmen Bingöl<br />
Süzme Çiçek Balı ise doğallığı ve kalitesiyle öne çıkıyor. Seğmen Süzme<br />
Çam Balı ise lezzeti ve şifalı özellikleriyle öne çıkan nadide bir lezzet<br />
sunuyor. İçeriğindeki özel tatlarla damaklarda unutulmaz bir iz bırakıyor.<br />
Sağlıkla lezzetin buluştuğu Seğmen bal çeşitleri, HoReCa sektöründe<br />
farklı tatlar arayanların tercihi olmaya devam ediyor. Doğadan gelen<br />
bu eşsiz lezzetleri keşfedin ve misafirlerinizi benzersiz bir lezzet<br />
deneyimiyle buluşturun!<br />
İhracatta hedef büyüttü<br />
50 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’nin önde<br />
gelen un üreticilerinden Pakun, Amerika<br />
ve Afrika kıtasında yeni hedefler belirledi.<br />
Pakun Dış Ticaret Müdürü Oğuzcan Türk,<br />
Türkiye’nin ihracatta pazar çeşitliliğini<br />
sağlayacak atak yapması gerektiğini,<br />
Pakun olarak <strong>2024</strong> yılına ihracatı yüzde<br />
50’nin üzerinde artırma ve Türkiye’ye örnek<br />
olacak ihracat pazarını çeşitlendirme<br />
hedefiyle girdiklerini bildirdi. Türkiye’nin<br />
genel toplam ihracatının yüzde 45’ini<br />
Avrupa ülkelerine gerçekleştirildiğine<br />
dikkat çeken Türk, satın alma gücündeki yükseklik ve coğrafi<br />
yakınlık dolayısıyla Avrupa’nın Türkiye için vazgeçilmez bir pazar<br />
olduğuna işaret ederek, “Bu önemli pazarda kan kaybına izin<br />
verilmemeli. Bununla birlikte pazar çeşitliliği çalışmalarına da<br />
hız verilmeli” diye konuştu. Pakun olarak Türkiye’nin ihracat<br />
şampiyonları arasında yer aldıklarını hatırlatan Türk, “2023<br />
yılının ilk 11 ayındaki ihracatımız 61,6 milyon doları geçti. Aralık<br />
ayı ile birlikte 70 milyon dolarlık ihracat seviyesini geçmiş<br />
olacağız. Bu yıl 137,1 bin ton un ihracatı gerçekleştirdik ve<br />
Aralık ayında da yaklaşık 9 bin tonluk ihracat daha yapmış<br />
olacağız” dedi.<br />
Culinary Cup 2023’ün<br />
kazananı belli oldu<br />
Sofra/Compass<br />
Group Türkiye<br />
tarafından bu yıl<br />
9. kez düzenlenen<br />
“Culinary<br />
Cup 2023”, 16<br />
Aralık’ta İstanbul<br />
Gastronometro’da<br />
gerçekleştirildi.<br />
Türkiye genelinde<br />
yapılan bölgesel seçmeler sonucunda büyük final için<br />
yarışan şefler, birinciliğe ulaşmak için kıyasıya bir mücadele<br />
sergiledi. Türkiye çapında 85 şefin yarıştığı bölgesel<br />
elemelerde Culinary Cup 2023’ün büyük finali için yarışacak<br />
5 şef belirlendi. Bursa Bölge’den Hatun Çantay’ın birinciliği<br />
üstlendiği yarışmanın bu yılki teması “Sürdürülebilirlik”<br />
oldu. Daha sağlıklı bir dünya için farkındalık oluşturmayı<br />
ve bu konuda yaratıcılığı teşvik etmeyi amaçlayan yarışma<br />
kapsamında şefler, düşük karbon emisyonu ve sıfır<br />
atığa odaklanarak planladıkları menüleriyle bitki bazlı,<br />
sürdürülebilir lezzetler hazırladı. Finale kalan 5 profesyonel<br />
şef, tema çerçevesinde seçtikleri malzemelerle 3 çeşit<br />
yemek sundu. Şeflerin sürdürülebilirlik kriterlerine göre<br />
planlayarak hazırladığı menüler; jüri üyeleri tarafından,<br />
hazırlık ve organizasyon, SGÇK ve Sürdürülebilirlik<br />
performansı, lezzet ve sunum gibi kriterler çerçevesinde<br />
değerlendirildi.
96<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
Gıda ve içecek sektörü,<br />
ANFAŞ Food Product’ta buluşuyor<br />
Fuarcılık sektörünü Antalya’da dünya pazarıyla buluşturan ANFAŞ Uluslararası Fuar ve<br />
Kongre Merkezi; Anadolu Aşçılar Federasyonu’nun (ANFED) partnerliğinde, ANFAŞ Food<br />
Product Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı’nda kapılarını 30’uncu kez açmaya<br />
hazırlanıyor.<br />
06-09 Şubat <strong>2024</strong> tarihleri arasında<br />
düzenlenecek olan fuarda,<br />
300'ün üzerinde katılımcıyı, tüm<br />
Türkiye’den ve yurt dışında 70'in<br />
üzerinde ülkeden 50 binden fazla<br />
profesyonel ziyaretçiyle bir araya<br />
getirmeyi planlayan ANFAŞ, 40 bin<br />
metrekare alan üzerinde yine ev dışı<br />
tüketim (EDT) grubunun buluşma<br />
noktası olacak.<br />
Bıdı: “Daha görkemli bir fuar bizi<br />
bekliyor”<br />
ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali<br />
Bıdı, fuara ilginin büyük olduğunu<br />
söyleyerek, önümüzdeki yılın ikinci<br />
ayında sektörün lider firmalarını yine<br />
ANFAŞ Food Product çatısı altında<br />
buluşturacaklarını ifade etti. Başkan<br />
Bıdı, “30’uncusunu düzenleyeceğimiz<br />
fuar, sürpriz gelişmelerle yapılacak.<br />
Ünlü isimleri ağırlayacağız. Etkinlik<br />
alanındaki şovlar yine büyüleyecek.<br />
Ayrıca yeni yılda <strong>Hotel</strong> Equipment ile<br />
ANFAŞ Food Product fuarını birbirinden<br />
ayırdık. Daha geniş alanda, daha da<br />
görkemli bir fuar bizi bekliyor” dedi.<br />
Özkan: “44 şef damak tadını zirveye<br />
ulaştıracak”<br />
Food Product’ta ANFAŞ’a partnerlik<br />
yapacak olan Anadolu Aşçılar<br />
Federasyonu (ANFED) Başkanı<br />
Tamer Özkan ise, fuar kapsamında 22<br />
workshop yapılacağını belirterek, “Bu<br />
workshoplarda, Akdeniz Bölgesi’nin<br />
değerli şefleri ile birlikte ülkemizin<br />
diğer bölgelerinden ve KKTC’den<br />
şefler sunum yapacak. Toplamda 44<br />
şef damak tadını zirveye ulaştıracak.<br />
Açılış töreni ve şeflerin sunumu<br />
için özel bir alan hazırlandı. Değişik<br />
üniversitelerden öğrenciler de<br />
misafirlerimiz olacak. Ayrıca, içecek<br />
bölümünde miksoloji yıldızlarının<br />
kokteyl yarışması gerçekleştirilecek.<br />
Fuarın üçüncü gününde de katılımcı<br />
firmalar onuruna konser verilecek” diye<br />
konuştu.
üfelerimizin farkındayız...<br />
büfelerrmmzzn farkındayız...<br />
www.monotech.com.tr<br />
biz işimizi çok seviyoruz<br />
her mekana özel açıkbüfe tasarlıyoruz ve ürettyoruz.<br />
Kirman Arycanda De Luxe<br />
özenle tasarlıyoruz. itina ile üretiyoruz. yaptığımız işten keyif alıyoruz.
98<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
Binlerce yerli HoReCa tasarımı<br />
HOST Istanbul’da sergilenecek<br />
Tarsus Fuarcılık koordinasyonunda ve ZÜCDER-Züccaciyeciler Derneği iş birliğinde<br />
bu yıl 17.si düzenlenecek olan HOST Istanbul, HoReCa sektörüne yönelik binlerce<br />
yerli tasarımı profesyonellerle buluşturacak.<br />
HOST Istanbul 17. Uluslararası<br />
Türkiye Ev ve Mutfak Eşyası<br />
Üreticileri Fuarı için geri sayım<br />
başladı. 15 - 18 Şubat <strong>2024</strong> tarihlerinde<br />
gerçekleşecek fuar, katılımcılarına yeni<br />
ticaret fırsatları sunarken, çoğunluğu<br />
doğrudan satın almacı ziyaretçiler de <strong>2024</strong>-<br />
2025 sezonunun en özel koleksiyonlarını<br />
ve inovatif tasarımlarını avantajlı fiyatlarla<br />
tedarik edebilecek. Son fuarda 450<br />
markayı 60 ülkeden profesyonellerle<br />
buluşturduklarını söyleyen Tarsus<br />
Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur,<br />
ZÜCDER’in kıymetli destekleriyle 17.’sini<br />
düzenleyeceğimiz HOST Istanbul’a önceki<br />
fuarın üzerine koyarak hazırlanıyoruz.<br />
Yurt içi ve yurt dışında uyguladığımız<br />
ziyaretçi çalışmaları sayesinde katılımcı<br />
firmalarımız, başta satın alma heyetleri<br />
olmak üzere yurt içi ve yurt dışından zincir<br />
mağazalar, e-ticaret firmaları, bağımsız<br />
perakendeciler, toptancılar ile bayi ve<br />
distribütörlerle tanışma, yeni işbirliği ve<br />
ticaret anlaşmaları yapma fırsatı bulacak.”<br />
dedi.<br />
<strong>2024</strong> ihracatına yüzde 10-15 katkı<br />
sağlayacak<br />
Aytemur, HOST Istanbul ile sektörün<br />
ihracatına ortalama yüzde 10-15 oranında<br />
katkı sağladıklarını vurgulayarak, son<br />
buluşmada en çok yurt dışı ziyaretçinin<br />
İran, Rusya, Suudi Arabistan, Irak,<br />
Cezayir, Yunanistan, Almanya, Gürcistan,<br />
Lübnan ve Libya’dan geldiğini belirtti.<br />
HOST Istanbul <strong>2024</strong>’te de yine firmaların<br />
yurt dışı satış hedefleri doğrultusunda<br />
yeni ihracat kanalları yaratmaya devam<br />
edeceklerini açıklayan Aytemur, sektörün<br />
tüm paydaşlarını eşsiz fırsatların<br />
beklediğini söyledi.<br />
2022 sonunda 4,8 milyar dolar<br />
dış ticaret fazlası veren, 2023’ü<br />
yaklaşık 7 milyar dolarlık ihracatla<br />
kapatmayı hedefleyen Türkiye Ev<br />
ve Mutfak Eşyaları sektörünü yeni<br />
pazarlara taşıyacak olan HOST<br />
Istanbul’a yaklaşık 500 marka<br />
katılacak. 4 bini yurt dışından<br />
toplam 15 bin ziyaretçi beklenen<br />
fuar TÜYAP Beylikdüzü’nde<br />
toplam 40 bin metrekare alanda<br />
gerçekleşecek.
100<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Asya ve Akdeniz sentezini Boğaz’a taşıdı<br />
FENZ İSTANBUL<br />
Eylül ayı itibariyle İstinye’de kapılarını açan FENZ Restoran; şık ve zarif dekorasyonu, konumu,<br />
büyüleyici İstanbul Boğazı manzarası, Akdeniz ve Asya mutfağı sentezi menüsüyle şimdiden<br />
gusto sahibi gastronomi sevenlerin uğrak mekanı oldu…<br />
Şef Tolga Bozok’un elinden<br />
çıkan, çeşitli başlangıçlar, ortak<br />
tabaklar ve ana yemeklerle<br />
zenginleştirilmiş FENZ’in menüsü,<br />
Akdeniz'in zenginliği ile Asya'nın<br />
derinliklerini bir araya getirerek<br />
“Mediterrasian Cuisine”in yüksek lezzet<br />
notalarıyla ön plana çıkan yemekleriyle<br />
damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor.<br />
Akdeniz ve Asya mutfağı sentezi ve Ege<br />
esintileri ile niş bir alan oluşturarak<br />
merak uyandırıyor. FENZ; deniz ürünleri,<br />
et, sebzeler ve taze baharatların farklı<br />
pişirme teknikleriyle harmanlandığı<br />
bir menü sunuyor. Bu özel menü, her<br />
yemeğin kendi içerisindeki enerjisiyle
FENZ, şıklık, samimiyet ve<br />
lezzet arayanların beğenisini<br />
kazanırken İstanbul’daki<br />
yeme içme ve eğlencenin<br />
merkezlerinden olan İstinye-<br />
Yeniköy hattındaki eşsiz<br />
konumu ve ulaşım kolaylığı ile<br />
de tercih ediliyor.<br />
farklı ve etkileyici deneyimler yaşatıyor,<br />
şefin gustosu ile bir lezzet şölenine<br />
dönüşüyor.<br />
Mutfağı atıksız ve sürdürülebilir<br />
FENZ Restoran sadece gastronomi<br />
alanındaki başarıları ile değil, “Atıksız<br />
ve sürdürülebilir mutfak” yaklaşımı<br />
ile dikkat çekiyor. Bu alanda tüm<br />
işletmelere örnek olmayı hedefleyen<br />
mekan aynı zamanda yerli ürünler<br />
kullanıp yerel üreticilere de destek<br />
olarak, sürdürülebilirlik konusunda<br />
hassas davranıyor.<br />
Lounge, Fine Dining Restoran ve<br />
Roof Barı ile 3 katta yer alan mekan,<br />
misafirlerine kıtalar arası bir lezzet<br />
deneyimi yaşatıyor. Ünlü mimar Mahmut<br />
Anlar’ın tasarımı ile şekillenen, sade,<br />
şık, sofistike ambiyansı keyifli bir ortam<br />
sunuyor. Ritmin ve lezzetin buluştuğu<br />
bu özel mekan; Roof Bar’ında DJ<br />
performansları ile İstanbul’un özlenen<br />
eğlence ortamıyla da dikkat çekiyor.
102<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
NUSR-ET,<br />
BURGER<br />
RESTORANIYLA<br />
İGA'DA!<br />
Nusr-Et markasının burger<br />
restoranı Saltbae, dünyada tek<br />
çatı altında en büyük yiyecek ve<br />
içecek alanına sahip İGA İstanbul<br />
Havalimanı’nda, 100’den fazla<br />
işletme ile yolculara uçuş öncesi<br />
ve sonrası yeme & içme hizmeti<br />
sunan TUM ev sahipliğinde açıldı.<br />
TUM, dünyada bir ilke imza atarak,<br />
uluslararası çapta ünlü restoran<br />
zinciri Nusr-Et’in burger restoranı<br />
"Saltbae Burger"ın ilk havalimanı<br />
şubesini, İGA İstanbul Havalimanı Dış<br />
Hatlar Terminali’nde hizmete açtı.<br />
2023 yılını 80 milyon yolcu hedefine<br />
yaklaşarak tamamlamayı planlayan İGA<br />
İstanbul Havalimanı’nda, Türk ve dünya<br />
mutfağından benzersiz lezzetleri yolcular<br />
ile buluşturan TUM; seyahat öncesinde<br />
Saltbae Burger’ı deneyimleterek<br />
gastronomik deneyimi bir üst noktaya<br />
taşımayı hedefliyor.<br />
Cesur: “Yolcularımıza benzersiz bir<br />
deneyim sunacak”<br />
Konu ile ilgili değerlendirmede<br />
bulunan TUM CEO’su Sadettin Cesur;<br />
“Dünya çapında ün kazanmış Nusr-<br />
Et restoranlarının "Saltbae Burger"<br />
isimli burger restoranını İGA İstanbul<br />
Havalimanı'nda açmaktan büyük<br />
mutluluk duyuyoruz. Uluslararası<br />
alanda tanınan ve beğenilen Türk şef<br />
Nusret Gökçe'nin eşsiz lezzet imzası<br />
ve et pişirme teknikleriyle hazırlanan<br />
burgerler, yolcularımıza benzersiz<br />
bir deneyim sunacak. TUM olarak,<br />
hizmet kalitemizi ve çeşitliliğimizi her<br />
geçen gün daha da artırmaya devam<br />
edeceğiz. TUM çatısı altındaki 108<br />
işletme ve 55 markamızın yanı sıra sahip<br />
olduğumuz portföyü zenginleştirmek<br />
için de her geçen gün var gücümüzle<br />
çalışmalarımızı<br />
sürdüreceğiz " dedi.<br />
Gökçe: “Unutulmaz<br />
bir Nusret deneyimi<br />
yaşatacağız”<br />
Dünyanın farklı<br />
havalimanlarında<br />
da restoran<br />
açmayı planlayan<br />
Nusret Gökçe, ilk<br />
kez İGA İstanbul<br />
Havalimanı’nda<br />
Saltbae lezzetlerini<br />
ziyaretçilerle<br />
buluşturdukları için çok gururlu<br />
olduğunu belirtirken, “Avrupa’nın en<br />
işlek havalimanı olan İGA İstanbul<br />
Havalimanı’na Nusret lezzetlerini<br />
getirmiş olmaktan dolayı çok mutluyum.<br />
Havalimanının kalbinde açtığımız<br />
Saltbae Burger restoranımız ile yolcu<br />
misafirlerimize İstanbul’dan ayrılmadan<br />
önce unutulmaz bir Nusret deneyimi<br />
yaşatacağız” dedi.
8 – 12 March <strong>2024</strong><br />
All<br />
together.<br />
The future will be what<br />
we build together.<br />
internorga.com/en
104<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Açık alan ısıtmasında yüzde 40<br />
daha tasarruflu çözüm<br />
Çukurova Isı, ileri teknoloji radyant ısıtma sistemleri ile kafe ve restoranların açık alanlarını<br />
yüzde 40 daha ekonomik ısıtarak, işletmelerin enerji giderlerini düşürüyor.<br />
Dünya genelinde yaşanan enerji<br />
krizi, Türkiye’yi de olumsuz<br />
etkiledi. Son yıllarda katlanarak<br />
artan enerji fiyatları, işletmeleri<br />
kara kara düşündürüyor. Rekabetin<br />
yoğun bir şekilde yaşandığı kafe ve<br />
restoran işletmeleri de artan enerji<br />
maliyetleri karşısında çaresiz. Çünkü<br />
kışın ısıtma sistemleri ile işletmenin<br />
açık alanlarında konfor şartlarını<br />
sağlayabilmek oldukça maliyetli.<br />
Üstelik açık alanda sunulan konfor<br />
şartları, müşterilerin mekân tercihinde<br />
de önemli rol oynuyor. Bazı işletmeler<br />
artan enerji maliyetleri ile mücadele<br />
edebilmek için açık alanda ısıtıcı<br />
ücreti talep ederken, bazıları ise enerji<br />
maliyetlerini menüye yansıtıyor.<br />
Yüzde 40 daha ekonomik ısıtıyor<br />
Çukurova Isı, ileri teknoloji radyant<br />
ısıtma sistemleri ile kafe ve<br />
restoranların açık alanlarını yüzde 40<br />
daha ekonomik ısıtarak, işletmelerin<br />
enerji giderlerini düşürüyor. Böylece<br />
işletmelerin ısıtma giderleri hem<br />
işletmecinin hem de müşterilerinin<br />
cebini yakan bir sorun olmaktan<br />
çıkıyor. Üstelik sistem, 1 ila 3 yıl<br />
kadar kısa bir sürede kendini amorti<br />
ediyor. Kafe ve restoranlara, alanında<br />
uzman mühendisleri ile ücretsiz<br />
keşif ve projelendirme hizmeti sunan<br />
Çukurova Isı; Silversun Evo borulu<br />
radyant ısıtıcı, Goldsun Elite seramik<br />
plakalı radyant ısıtıcı, Goldsun Supra<br />
Plus ve Goldsun Aqua elektrikli<br />
ısıtıcı ile mekânın mimarisine uygun<br />
çözümler sunuyor.<br />
Estetik ve kullanışlı tasarıma sahip<br />
olan Goldsun Elite seramik plakalı<br />
radyant ısıtıcıların 3 kademeli yakma<br />
sistemi ile kafe ve restoranlarda<br />
istenen konfor şartları kolayca<br />
sağlanıyor. Dış kasası 600 derece<br />
sıcaklığa, ön yüzeyindeki ızgara ve<br />
ısı kalkanı ise 1000 derece sıcaklığa<br />
dayanıklı olarak geliştirilen Goldsun<br />
Elite serisi seramik plakalı radyant<br />
ısıtıcılar, açık alanlarda uzun yıllar<br />
güvenli çalışma avantajı sunuyor.<br />
Isı kayıplarını önlüyor<br />
Piyasadaki birçok radyant ısıtıcıda<br />
bulunmayan reflektör ise Goldsun<br />
Elite Seramik Plakalı Radyant<br />
Isıtıcılardan yayılan enerjiyi, havaya<br />
değil, mekândaki müşterilere doğru<br />
yönlendirerek ısı kayıplarını önlüyor.<br />
Seramik plakaların önüne yerleştirilen<br />
ve saydam seramikten üretilen camlar<br />
ise karşıdan gelen<br />
rüzgâr akımlarını yüzde 100 kesiyor.<br />
Piyasadaki muadillerine göre ısıtmada<br />
yüzde 40’a varan enerji tasarrufu<br />
sağlayan Goldsun Elite Seramik Plakalı<br />
Radyant Isıtıcılar, 1 ila 3 yıl kadar kısa<br />
bir sürede kendini amorti ediyor.<br />
Güneşin dünyayı ısıtması<br />
prensibiyle ısıtıyor<br />
Açık alan ısıtmasında konfor ve verimi<br />
bir arada sunan doğalgazlı Silversun<br />
Evo borulu radyant ısıtıcı ise güneşin<br />
dünyayı ısıtması prensibi ile yani<br />
infrared (kızılötesi) ışınlarla ısıtma<br />
sağlıyor. Silversun Evo borulu radyant<br />
ısıtıcı, borulardan çıkan ışınların yüzde<br />
99’unun cisimlere yönlendirerek daha<br />
verimli ve yoğun ısıtma sağlıyor.<br />
Yağmur altında sorunsuz çalışıyor<br />
IP55 su ve toz koruma standartlarına<br />
uygun olarak üretilen Goldsun Supra<br />
Plus ve Goldsun Aqua serisi elektrikli<br />
ısıtıcılar da uzun yıllar açık alanlarda<br />
hatta yağmur altında sorunsuzca<br />
çalışıyor. Goldsun elektrikli ısıtıcıların<br />
sahip olduğu yüksek yoğunluklu<br />
halojen ampul, harcadığı elektrik<br />
enerjisinin yüzde 99’unu ısıya<br />
dönüştürerek, standart rezistanslı<br />
elektrikli ısıtıcılara göre yüzde 40 daha<br />
verimli bir ısıtma sağlıyor.
106<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Otellerde<br />
sürdürülebilirlik için teknoloji<br />
Geleceğin yeşil konaklaması<br />
Doğal kaynakların sınırlı<br />
oluşu ve iklim değişikliğinin<br />
ortaya koyduğu tablo,<br />
sürdürülebilirlik konusunun acil<br />
olarak bireyden topluma herkes<br />
tarafından benimsenmesi ve<br />
aksiyona geçirilmesi gerektiğini<br />
gösteriyor. Dünyadaki karbon<br />
ayak izinin %8-10’unu oluşturan<br />
turizm sektörüne bu noktada<br />
önemli görevler düşüyor.<br />
Özellikle sektörün en büyük<br />
paydaşı olan otellerin enerji<br />
tasarrufu, atık yönetimi ve<br />
yerel olanakların daha fazla<br />
ekonomiye kazandırılması gibi<br />
konularda inovatif çözümleri<br />
hayata geçirmesi, sürdürülebilir<br />
turizm hedeflerine ulaşılmasında<br />
kritik rol oynayabileceklerini<br />
gösteriyor.<br />
Nereden başlamalı?<br />
Otelde karbon emisyonu<br />
oluşturan departmanların<br />
belirlenmesi, her iş sürecinin<br />
neden olduğu karbon<br />
emisyonunun hesaplanması<br />
ve analiz edilmesi gerekiyor.<br />
Karbon emisyonunun<br />
hesaplanması için “Otel Karbon<br />
Emisyonu Ölçümlendirme Girişimi<br />
(HCMI)” gibi ücretsiz uygulamalardan<br />
faydalanılabilir veya ISO 14064-18<br />
standardına göre belgelendirme<br />
yoluna gidilebilir. Böylece konuk ve oda<br />
başına veya metrekare büyüklüğüne<br />
göre hedeflenen karbon ayak izi ve<br />
enerji tüketim rakamları takip edilip<br />
iyileştirilebilir.<br />
Yenilenebilir enerji kaynakları tercih<br />
edilerek toplam enerji tüketimindeki<br />
bu kaynakların daha büyük paya<br />
sahip olması amaçlanabilir. Isıtma<br />
soğutma sistemlerinin ön büro yönetim<br />
yazılımlarıyla entegre çalışması<br />
sayesinde, misafirin odaya girişinden<br />
hemen önce ısıtma soğutma işlemleri<br />
başlatılıp, odadan ayrıldıklarında<br />
sistem tarafından otomatik kapatılması<br />
sağlanabilir.<br />
Havuz, bahçe ve temizlik kimyasalları,<br />
buklet ürünler, gıda ve atık gıda<br />
yönetimi, tekstil atıkları, gri su ve pis<br />
suyun yeniden kazanımı başlıklarının<br />
hedef ve süreç odaklı takibi yapılabilir,<br />
Green Key vb. oteller için hazırlanmış<br />
sertifikasyonların yol göstericiliğinden<br />
faydalanılabilir.<br />
Teknoloji ne fayda sağlıyor?<br />
Sürdürülebilirlik, sadece doğayı<br />
korumaktan ibaret değil, rekabet<br />
avantajı olan verimli işletmeler<br />
yaratmak için de çok önemli. Bu<br />
noktada da teknoloji ve özellikle de<br />
yapay zeka devreye giriyor. Karbon<br />
ayak izi oluşturan çoklu<br />
parametrelerin belirlenmesi,<br />
bu parametreler arası ilişkilerin<br />
tanımlanması ve anomalilerin<br />
tespit edilmesi, parametre<br />
departman arası ilişkilerin<br />
modellenmesi yoluyla verinin<br />
anlamlandırılması sağlanıyor.<br />
Oluşan büyük veri analiz edilerek<br />
geleceğe yönelik tüketimin<br />
tahmin edilmesi ve optimize<br />
edilmesi mümkün olabiliyor.<br />
Böylece oteller öngörülen<br />
tüketime göre ve çevreye duyarlı<br />
satın alma yapabiliyor. Sonuç:<br />
daha az tüketim ve daha az atık<br />
oluyor.<br />
Atık tekstil, atık gıda, atık<br />
su yönetiminde verimliliğin<br />
artışı için atık miktarlarının<br />
sınıflandırılması ve geri dönüşüm<br />
süreçleri yazılımdan takip<br />
edilebiliyor. Dijital sensörler,<br />
akıllı çöp kovaları, elektrikli araç<br />
şarj istasyonları giderek daha<br />
yaygın kullanılacak teknolojiler<br />
olarak hayatımızda yerini alıyor.<br />
Her işin başında farkındalık geliyor<br />
Booking.com tarafından 2022’de<br />
yayınlanan sürdürülebilirlik raporuna<br />
göre, seyahat edenlerin büyük<br />
çoğunluğu sürdürülebilir turizm<br />
dendiğinde ya lüksten feragat<br />
edileceğini veya daha az cazip bir<br />
destinasyonun ziyaret edilmek zorunda<br />
kalınacağını düşünüyor. Buna rağmen<br />
sürdürülebilir seyahat seçeneklerine ait<br />
bilgilerin daha ulaşılır olması halinde<br />
seyahat edenlerin %54’ü bu seçenekleri<br />
tercih edeceğini söylüyor. Özetle,<br />
turizm sektörünün tüm paydaşlarına<br />
farkındalığın artırılması ve misafirin<br />
bilinçlendirilmesi konusunda görev<br />
düşüyor.
108<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Tasarruflu,<br />
çevre dostu<br />
COPA Isı Sistemleri, enerji<br />
tasarruflu ve çevre dostu bir<br />
teknolojiyle donatılmış yeni ürünü<br />
COPA Trion Isı Pompası'nı pazara<br />
sundu.<br />
Sürdürülebilirlik ve verimlilik ilkesini merkezine alarak<br />
geliştirilen ürün, kullanıcılarına sadece enerji tasarrufu değil,<br />
aynı zamanda üstün bir performans sunmayı hedefliyor.<br />
Doğa ile uyumlu çalışma prensibi sayesinde COPA Trion Isı<br />
Pompası, hem bireylerin yaşam kalitesini yükseltiyor hem de<br />
gezegenin korunmasına katkıda bulunuyor. Bu yeni nesil ısı<br />
pompası, COPA'nın teknoloji ve ekoloji arasında mükemmel<br />
bir denge kurma vizyonunu yansıtıyor. Havadan suya çalışma<br />
prensibine sahip COPA Trion Isı Pompası, enerji verimliliğini<br />
ve sürdürülebilir enerji kullanımını bir adım öteye taşıyor.<br />
Ürün sadece enerji tasarrufu sağlamıyor, aynı zamanda doğal<br />
kaynakları koruma ve çevresel etkileri azaltma hedeflerini de<br />
hayata geçiriyor. R32 gazının kullanımı, bu ürünün çevresel<br />
ayak izini daha da azaltarak, daha yeşil ve sürdürülebilir<br />
bir enerji çözümü sunuyor. Aynı zamanda, COPA Trion'un<br />
sunduğu üstün enerji verimliliği sayesinde kabarmayan<br />
faturalarla kullanıcıların yüzünü güldürüyor.<br />
Yılın Havacılık<br />
Yazılım Firması seçildi<br />
Küreselleşen havacılık endüstrisinde başarıyı ve mükemmelliği ödülleriyle<br />
tescilleyen Bluesky Awards, 25 Kasım 2023 tarihinde “Yılın Havacılık Başarı<br />
Ödülleri” ve “Havacılık Proje Ödülleri”ni kazananlarıyla buluşturdu. Halk<br />
oylaması ve jüri değerlendirmeleri neticesinde belirlenen ödüllerden “Yılın<br />
Havacılık Yazılım Ödülü”nün sahibi, bu ödülü üçüncü kez üst üste kazanan<br />
Hitit oldu.<br />
Hitit’in Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevra Onursal Karaağaç,<br />
Türkiye’nin en büyük hizmet ihracatçılarından biri olan Hitit’in istikrarlı başarısına dikkat çekti.<br />
Havacılık teknolojileri alanında Türkiye’de bir ilki hayata geçiren Hitit, Türkiye’den çıkan bir<br />
teknoloji firması olarak dünya çapında sektöre yön veren bir noktaya geldiklerinin altını çizdi<br />
ve şunları söyledi: “Bluesky Awards’tan aldığımız ve bu sene üçüncü kez üst üste kazandığımız<br />
‘Yılın Havacılık Yazılım Ödülü’ de istikrarlı büyümemizin en güzel çıktılarından biri. Teknolojinin<br />
ülkemizin geleceği açısından kritik öneme sahip olduğunun bilinci ile katma değeri yüksek bu<br />
alandaki çalışmalarımızı hızla sürdüreceğiz.”
110<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Daikin Türkiye<br />
2. Sürdürülebilirlik<br />
Raporu’nu yayınladı<br />
Enerji verimliliği yüksek, çevreci ürünleriyle öne<br />
çıkan iklimlendirme sektörünün öncü markası<br />
Daikin Türkiye, 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nu<br />
yayımladı.<br />
152 sayfalık ‘ 2023<br />
Sürdürülebilirlik Raporu’nda<br />
Daikin Türkiye’nin; Birleşmiş<br />
Milletler’in Sağlıklı ve Kaliteli<br />
Yaşam, Erişilebilir ve Temiz<br />
Enerji, İnsana Yakışır İş ve<br />
Ekonomik Büyüme, Sanayi,<br />
Yenilikçilik ve Altyapı,<br />
Sürdürülebilir Şehirler ve<br />
Topluluklar, Sorumlu Üretim<br />
ve Tüketim, İklim Eylemi başlıklı sürdürülebilirlik hedefleri<br />
doğrultusunda yaptığı çalışmalar anlatıldı. Tedarik zincirinden<br />
lojistiğe, Ar-Ge merkezinden çevre vizyonuna, operasyonel<br />
verimlilikten iklim değişikliği ve enerji politikalarına, su ve atık<br />
yönetiminden insan kaynakları yönetimine dair tüm süreçlerin<br />
verilerle anlatıldığı raporda, FUSION 25 adı verilen global<br />
strateji programı temel alındı. Daikin Global Çevre Vizyonu’nun<br />
temel hedefinin, 2050 yılına kadar iklim değişikliğini tetikleyen<br />
en önemli etken olan sera gazı emisyonlarını net sıfıra indirmek<br />
olduğu hatırlatılan raporda; “2019 temel yıl olmak üzere, net sera<br />
gazı emisyonlarının önlem alınmayan emisyonlara kıyasla 2025<br />
yılında %30 veya daha fazla, 2030 yılında ise %50 veya daha fazla<br />
azaltılması hedeflenmektedir. 2021 mali yıl (FY21) sonucunda<br />
sera gazı emisyonlarında %10 azaltım sağlanmıştır.” denildi.<br />
Kale Kapı Pencere’den<br />
inovatif sürme sistemleri<br />
Sektör profesyonellerinin ihtiyaçlarına karşı inovatif<br />
çözümler sunan Kale Kapı ve Pencere’nin son<br />
teknoloji ile ürettiği sürme sistemleri ise kullanım<br />
kolaylığı ve dayanıklılığı ile öne çıkıyor.<br />
Kale Kapı Pencere, iş<br />
yerlerinde konforu üst<br />
seviyeye çıkartmak<br />
amacıyla geliştirdiği<br />
ürünleri ile sektöre<br />
yenilikçi çözümler<br />
sunmaya devam ediyor.<br />
Bu çözümlerden biri olan<br />
Aksu Katlanır Sürme ve<br />
Safir Çift Açılım Sürme<br />
Sistemleri, dayanıklılığı<br />
ve kullanım kolaylığı ile<br />
sektör profesyonellerinin<br />
ilk tercihleri arasında yer<br />
alıyor. PVC, alüminyum ve<br />
ahşap profil çeşitlerinde<br />
kolayca kullanılabilen bu sürme sistemler fonksiyonel yapıları<br />
ile de fark oluşturuyor. PVC, alüminyum ve ahşap profil<br />
çeşitlerine de kusursuz bir şekilde uyum sağlayan Aksu Katlanır<br />
Sürme Sistemleri, tek kanatta 80 kg’a kadar taşıma kapasitesi<br />
ile geniş alanlarda kullanım kolaylığı ve alan tasarrufuna imkân<br />
tanıyor. Teras, balkon ve bahçe kapıları gibi geniş açıklıklı<br />
geçiş alanlarında uygulanabilen ve 15 bin açma kapama testini<br />
başarı ile geçen Aksu Katlanır Sürme Sistemleri, iki kanattan<br />
yedi kanata kadar uygulanabiliyor. Kanat eni 400 – 900 mm’ye<br />
kadar ve kanat boyu 850 – 2350 mm’ye kadar olan profillerde<br />
de uygulanabilen Aksu Katlanır Sürme Sistemleri aynı zamanda<br />
mükemmel ses ve ısı yalıtımı sağlıyor.<br />
Really Cool Airlines<br />
Hitit’le uçacak<br />
Tayland’tan Really Cool Airlines ile<br />
anlaşma imzalayan Hitit, havacılık<br />
teknolojileri ihracatına yeni bir rota<br />
ekledi. <strong>2024</strong>’te operasyona başlamayı<br />
hedefleyen Asya’nın genç ve dinamik<br />
havayolu şirketi, bütün operasyonlarını<br />
Hitit’in Crane yazılımları ile yürütecek.<br />
Hitit 2023 yılını bitirirken başarılı bir iş ortaklığı<br />
anlaşması ile hizmet verdiği partner ve ülke<br />
sayısını artırmaya devam ediyor. Asya’da<br />
farklı havayolları ile iş ortaklıkları bulunan<br />
Hitit, ilk defa Tayland menşeili bir havayolu ile<br />
anlaşma imzaladı. Bangkok<br />
merkezli bir havayolu şirketi<br />
olan Really Cool Airlines,<br />
tüm yazılım altyapısını<br />
kurmak ve işletmek için<br />
Hitit ile anlaştı. Hitit’in farklı iş modellerine<br />
uyum sağlayabilen ve her havayolunun özel<br />
ihtiyaçlarına göre esneklik gösteren yazılım<br />
çözümleriyle faaliyetlerine başlayacak olan<br />
Really Cool Airlines, Hitit teknolojisinden<br />
kapsamlı bir şekilde faydalanacak. Tayland’lı<br />
havayolu şirketi, Hitit’in yolcu hizmet<br />
sistemleri çözümlerinin yanısıra muhasebe<br />
ve operasyonel planlama yazılımlarını<br />
da kullanacak. Hitit’in küresel havacılık<br />
teknolojileri sektöründe benzersiz bir<br />
özelliği olan tek noktadan hizmet anlayışı<br />
ile operasyonlarını tamamen Hitit’in<br />
teknolojilerine emanet eden Really Cool<br />
Airlines, Hitit’ten uçtan uca bir hizmet alacak.<br />
Önümüzdeki dönemde hava kargo taşımacılığı<br />
alanına da yönelmeyi planlayan havayolu<br />
şirketi, bu alanda da Hitit’in çözümlerini<br />
kullanacak.