10.01.2024 Views

Hotel Restaurant Ocak 2024

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Turizmci <strong>2024</strong>'ten umutlu!<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

2023 yılını değerlendiren ve bu yıla ilişkin<br />

beklentilerini açıklayan Türkiye Otelciler Birliği<br />

Başkanı Müberra Eresin, 2023’de turist sayısının<br />

artmasına karşın dolulukların gerilediğini belirtti.<br />

<strong>2024</strong> yılında otel doluluklarında artış olacağını<br />

umduklarını kaydeden Eresin, turizm hareketlerinin<br />

savaş ortamının son bulmasıyla normalleşeceğine<br />

vurgu yaptı. Haberin ayrıntıları “gündem”<br />

bölümümüzde…<br />

Türkiye'deki fiyat artışları sebebiyle Almanların<br />

farklı destinasyonlara kaydığını söyleyen Bentour<br />

Reisen Ceo'su Deniz Uğur, "Biz Almanları kaybetmek<br />

istemiyoruz" dedi ve <strong>2024</strong> yılı büyüme odaklarına<br />

genişletilmiş ürün portföyü ve uçuş kapasitesi<br />

artışını koyduklarını açıkladı. Zürih merkezli Türk tur<br />

operatörü, gelecek kıştan itibaren fiyatları indirmek<br />

için müşterilerine farklı paketler sunacak. Aralık ay<br />

başında 'Comedy Night' etkinliği kapsamında dört<br />

ülkeden 650 seyahat acente temsilcisini Antalya<br />

otellerinde ağırlayan tur operatörünün <strong>2024</strong> hedefleri<br />

ve etkinlik detayları bu sayımızda!<br />

Aileden turizmci. Şehirlerarası otobüs taşımacısı<br />

bir babanın genç yaşta turizme gönlünü kaptırmış<br />

girişimci kızı. Gaziantep’te kurduğu Yesemek Turizm<br />

ile sektöre cesur ve iddialı bir giriş yapan Ayşegül<br />

Özkeleş, 17 yıldır turizme Türkiye’nin güneydoğu<br />

bölgesinden emek harcıyor. Acente faaliyetleriyle<br />

birlikte sosyal sorumluluk ve STK pozisyonlarında<br />

da aktif bir deneyim olan Özkeleş, TÜRSAB GAP<br />

BTK Yönetim Kurulu Üyesi aynı zamanda. Turizmin<br />

kadınlara daha çok yakıştığını, her alanda kadınerkek<br />

ayrımına bir son verilmesi gerektiğini söyleyen<br />

Özkeleş, gelecek TÜRSAB GAP BTK Başkanlığına<br />

da göz kırparak, "Bölgedeki acentelerimizin takdiri<br />

ve teveccühü ile neden olmasın?" diyor. Yesemek<br />

Turizm’in kurucusu Ayşegül Özkeleş ile turizmde<br />

yolculuğunu, Gaziantep’in deprem sonrası<br />

dönüşümünü ve yeni dönem planlarını konuştuk.<br />

Aralık ayı gastronomi camiasına ilham katan pek<br />

çok etkinliğe sahne oldu. Bunlar arasında en yenisi<br />

Fransa menşeili Gault & Millau’nun Türkiye için<br />

hazırladığı ilk seçkinin açıklandığı ödül töreniydi.<br />

Sözen Group iş birliğiyle Türkiye gastronomisine<br />

girişini yapan restoran derecelendirme sisteminin<br />

ilkinde 500 restoran arasından seçilen yaklaşık 200<br />

mekan ödüllendirildi. Dereceye giren tüm restoranları<br />

ve şeflerini tebrik ediyorum.<br />

Gastronomi alanında eğitim ve yenilikçi fikirleri<br />

teşvik etmek amacıyla 2021'den beri düzenlenen<br />

Culinary Forum, bu yıl da BigChefs Mutfak<br />

Koordinatörü Murat Aslan'ın öncülüğünde<br />

"Connection" temasıyla gerçekleşti. Geleneksel olarak<br />

düzenlenen etkinlik bir kez daha sektörün çeşitli<br />

alanlarından öğrenciler, şefler, akademisyenler,<br />

iş insanları ve araştırmacıların bir araya gelerek<br />

gastronominin geleceğini çok yönlü tartıştıkları bir<br />

buluşma noktası oldu. Kıymetli şefi ve ona destek<br />

sağlayan tüm sektör paydaşlarını kutluyorum.<br />

Bolu, Mengenli. 15 yıldır mutfakta. Aşçılık onun için<br />

çocukluktan gelen bir merak ve hayranlık… Çekirdek<br />

ailesinde kendinden başka aşçı yok! Amcalarından<br />

dayılarına ve yakın arkadaşlarının babalarına kadar<br />

çevresinde herkes aşçı, bir taraftan da! O da bu<br />

yüzden kapılıyor aşçılığın cazibesine. Hayalindeki<br />

asıl meslek ise, futbolculuk. Daha doğru bir tanımla,<br />

bir spor dalına adanmak! Beden Eğitimi öğretmenliği<br />

yakın geliyor bu hevesine. Ama içinde büyüdüğü<br />

mutfaktan da bir türlü kopamıyor… Grand Hyatt<br />

Istanbul’un Executive Şefi Yusuf Gülyiyen’in mutfak<br />

yolculuğunun tamamı ‘şef’in gözünden’ başlığımızda<br />

sizlerle!<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

AYDIN DEMIR<br />

Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />

Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />

The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792


Bu sayımızda<br />

antre<br />

16 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

20 TÜROB 2023’ü değerlendirdi<br />

24 TUROYD’dan “İnsan<br />

kaynağımıza sahip çıkalım”<br />

çağrısı<br />

20<br />

26 2033 turizm geliri hedefi:<br />

135 milyar dolar<br />

28 İTF taşınıyor<br />

32 Öner: Kalimera komşu<br />

38 Çinli turistler artarak dönüyor<br />

42 CVK Park Bosphorus 10’uncu<br />

yılını kutladı<br />

42<br />

44 100 Genç Turizmci Zirvesi<br />

gerçekleşti<br />

46 Polatoğlu: Turizmde maaş<br />

verilmez, alınır<br />

48 Bentour’dan genişletilmiş<br />

ürün portföyü çözümü<br />

50 Kruvaziyer turizmini <strong>2024</strong>’de<br />

ne bekliyor?<br />

54 Karayal: İnsanlar artık parayı<br />

seyahat için biriktiriyor<br />

62<br />

56 2028’de 5 milyon hasta Türkiye’de<br />

şifa bulacak<br />

58 İşte <strong>2024</strong> pasaport fiyatları<br />

60 Antalya Turizm Fuarı <strong>2024</strong>’ün tarihi<br />

belli oldu<br />

iş’te kadın<br />

62 Turizm genlerinde var: Ayşegül<br />

Özkeleş<br />

102


marka<br />

66 Kaynakçı: <strong>2024</strong>’te de sektörün<br />

öncüsü olacağız<br />

68 Ödüllü restoranlarda<br />

İtalyan peynirleriyle bayrak<br />

dalgalandıracak<br />

şefin gözünden<br />

70 Tam bir Türk mutfağı hastası:<br />

Yusuf Gülyiyen<br />

gastro güncel<br />

74 Urla’yı MICHELIN’e taşıyan<br />

başarının sırrı ne<br />

76 Doğan: Şeflerin kralı ve<br />

kralların şefi<br />

78 IC İbrahim Çeçen Vakfı’ndan<br />

eğitime yatırım<br />

80 Güney Afrikalı yöneticiler<br />

bilgilendirildiler<br />

70<br />

gastro etkinlik<br />

82 Türkiye Gault & Millau <strong>2024</strong><br />

seçkisinde<br />

84 Yüzlerce yıllık gelenek<br />

gelecekle buluştu<br />

86 Culinary Forum gastronomi<br />

paydaşlarını ağırladı<br />

88 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması<br />

sonuçlandı<br />

90 Lezzet ve sağlık İtalyan<br />

Mutfağı Haftası’nda buluştu<br />

92 Dünya Aşçılar<br />

Şampiyonası’nın birincisi,<br />

Türkiye<br />

94 Beta Yeni Han’dan özel<br />

buluşma<br />

gastro aktüel<br />

96 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

96<br />

fuar<br />

98 Gıda ve içecek sektörü,<br />

ANFAŞ Food Product’ta<br />

buluşuyor<br />

100 Binlerce tasarım HOST<br />

Istanbul’da sergilenecek<br />

yeni mekan<br />

102 Asya ve Akdeniz sentezini<br />

Boğaz’a taşıdı: FENZ İstanbul<br />

104 Nusr-Et, burger restoranıyla<br />

İGA'da!<br />

HoReCa teknoloji &<br />

sistemleri<br />

106 Açık alan ısıtmasına<br />

tasarruflu çözüm<br />

108 Otellerde sürdürülebilirlik<br />

için teknoloji<br />

110 HoReCa teknoloji ve<br />

sistemleri<br />

110<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


14<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Akra <strong>Hotel</strong>s’e<br />

inovasyon ödülü<br />

BHM bünyesinde yer alan Akra <strong>Hotel</strong>s, Great Place To Work<br />

Best Workplaces For Innovation By All 2023, 500 - 999 çalışan<br />

kategorisinde Türkiye ikincisi oldu. 2023 Best Workplaces for<br />

Innovation By All araştırmasında bu yıl toplamda 367 farklı şirket<br />

değerlendirildi. Türkiye genelinde sadece 40 şirketin listeye girmeye<br />

hak kazandığı araştırmada Akra <strong>Hotel</strong>s, listenin ikinci sırasında yer<br />

alarak önemli bir başarıya daha imza attı. “Best Workplaces For<br />

Innovation By All’; inovasyon, organizasyon içerisinde çalışanların<br />

yenilikçi bir iş yeri deneyimi yaşayıp yaşamadığını, yöneticilerin<br />

çalışanların fikirlerine ne kadar önem verdiğini, ekipler arası iş<br />

birliğinin nasıl olduğunu ifade ediyor. BHM Grup İnsan Kıymetleri<br />

Direktörü İbrahim Hakan YILMAZ konuyla ilgili yaptığı açıklamada;<br />

“Bu ödüller, Akra <strong>Hotel</strong>s olarak çalışanlarımıza yatırım yapma ve<br />

onları işimizin merkezine koyma kararlılığımızın bir sonucudur.<br />

Çalışanlarımız, her gün gösterdikleri tutku ve bağlılıkla bu başarıların<br />

gerçek mimarlarıdır. Onların yenilikçi fikirleri, işbirliği ve sürekli<br />

öğrenme arzusu, Akra <strong>Hotel</strong>s'i sadece bir iş yeri değil, aynı zamanda<br />

güçlü bir takım yapmaktadır.” dedi.<br />

Dedeman<br />

ve THY’den<br />

uçuran iş birliği<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International, Türk Hava Yolları<br />

ile yepyeni bir projeye imza attı.<br />

İki marka arasında gerçekleşen<br />

iş birliğiyle Loyal Club üyesi<br />

misafirler gerçekleştirdikleri<br />

her konaklama üzerinden Türk<br />

Hava Yolları Yolcu Programı<br />

Miles&Smiles kapsamında mil kazanabilecek. Kampanya;<br />

Türk Hava Yolları’nın sadakat programı içerisinde yer alan<br />

en büyük yerli otel zinciri Dedeman’ın, ülke genelindeki seçili<br />

otellerinde geçerli olacak. Bu kapsamda; Türk Hava Yolları<br />

Miles&Smiles üyeleri Dedeman’ın ülke genelindeki hizmete<br />

açık 25 otelinde gerçekleştirecekleri konaklamalarda 500<br />

mile kadar mil kazanabilecek. Her otel için özel olarak<br />

belirlenen miller, konaklama sonrası ziyaretçilerin Miles &<br />

Smiles üyelik hesaplarına eklenecek.<br />

Bilet Dükkanı’na ödül<br />

Türkiye genelinde<br />

243 yeni otel açılacak<br />

<strong>2024</strong> - 2025 döneminde Türkiye genelinde 4 ve 5 yıldızlı 243 yeni<br />

otel açılacak. 4 ve 5 yıldızlı 243 yeni otel projesinde yaklaşık 43 bin<br />

oda faaliyete geçerken, 65,2 Milyar TL harcama yapılacak. Turizm<br />

Databank’ın araştırmasına göre, 11 Kasım 2023 itibariyle, <strong>2024</strong> - 2025<br />

döneminde açılacak, 4 ve 5 yıldızlı 243 yeni otel projesinde yaklaşık 42 bin<br />

704 oda ve 94 bin 928 yatak faaliyete geçecek. Bu dönemde açılacak otel<br />

yatırımlarında toplamda 65,2 Milyar TL harcama yapılacak.<br />

Bilet Dükkanı, Pazarlama Türkiye tarafından düzenlenen E Ticaret<br />

Zirvesi ödül töreninde, “Yılın Online Seyahat Markası” kategorisinde<br />

ödülün sahibi oldu. Çırağan Sarayı ev sahipliğinde ’nda gerçekleşti.<br />

Pazarlama Türkiye tarafından düzenlenen etkinlikte teknoloji<br />

girişimleri, dijitalleşen şirketler, B2B ve B2C şirketleri, medya<br />

ve iş dünyasının değerli isimleriyle birlikte fark yaratanlar,<br />

markalar ve geleneksel perakendecilerden oluşan geniş bir<br />

topluluk ağırlandı. 250’den fazla sektör profesyonelinin katılımıyla<br />

e-ticaret şirketlerinin dijital dönüşüm süreçleri, sürdürülebilirliği<br />

ve ivmeyi korumak adına benimsedikleri yeni stratejileri, müşteri<br />

memnuniyeti ve deneyimleri hakkında söyleşiler gerçekleştirildi.<br />

Ödül hakkında açıklama yapan Bilet Dükkanı CEO’su Ercan<br />

Uzman, “2023'te aldığımız önemli bir kararla, son tüketicilere de<br />

hizmet vermeye başladık. Akıllı Seyahat mottosuyla yola çıktık<br />

ve biletdukkani.com seyahat portalını kurduk. Bu kararla, Bilet<br />

Dükkanı'nı sadece B2B bir çözüm sağlayıcısı olmaktan çıkarıp son<br />

tüketicilerle doğrudan etkileşime giren bir marka haline getirdik.<br />

Global yatırımlarımız ile büyüme hedeflerimizi gerçekleştirmeyi<br />

amaçlıyoruz.’’ dedi.


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Küresel havacılık<br />

sektöründe<br />

yalnızca 9 kadın CEO var<br />

Kadınların iş dünyasındaki varlığını<br />

güçlendirmek için eşitlik, çeşitlilik ve<br />

kapsayıcılığa dair çalışmalar yürüten<br />

İn-an Hareketi’nin, Harvard Business<br />

Review’in sosyal medya kanalında yaptığı<br />

“Sesi Açıyoruz!” program serisinin yeni<br />

bölümünde, iş dünyasında kadın liderlerin<br />

rolü konuşuldu.<br />

Sunuculuğunu Twiser CGO’su ve İn-an Hareketi’nin<br />

Kurucusu Bahar Taşkın Öztürk’ün üstlendiği programın<br />

yeni bölümüne küresel havacılık sektöründeki 9 kadın<br />

CEO'dan biri olan Pegasus Airlines CEO’su, Women in<br />

Sales Eş Başkanı Güliz Tarhan Öztürk konuk edildi. Öztürk,<br />

programda sektörünün cinsiyet eşitliğine yaklaşımını<br />

değerlendirirken kendini lider kılan özelliklerinden de<br />

bahsetti. Kariyer yolculuğundaki deneyimlerden söz ederek<br />

gençler için rol model olmanın önemine dikkat çekti. Öztürk,<br />

“İş dünyasında kadın-erkek ayrımı yapmak yerine doğru<br />

işe, doğru insan teorisi uygulanmalı” diyerek liderlerde<br />

bulunması gereken özelliklere dair şunları paylaştı:<br />

“Liderlerin bir şirketi harekete geçirebilmeleri için kararlılık<br />

ve iyi bir dinleyici olmak kritik bir rol oynuyor. İlerleme<br />

kaydetmek için alınan kararın sürekliliğini sağlamak ve<br />

ekiple paylaşımda bulunmak gerekiyor. Çünkü şirketi<br />

başarılı kılmanın yolu, süreçleri ortak yürütmekten geçiyor.<br />

Ayrıca, liderlerin kendilerini sorgulamaları, her zaman farklı<br />

seçenekleri değerlendirmeleri de lazım.”<br />

Konaklama sektörü<br />

franchise modelini çok<br />

sevdi<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Türkiye Ülke<br />

Direktörü Murat Özel, 7-9 Aralık 2023<br />

tarihlerinde düzenlenen TTI İzmir Uluslararası<br />

Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi kapsamında<br />

yaptığı açıklamada 2023 yılında Türkiye’de<br />

9 otelin açılışını gerçekleştirdikleri bilgisini<br />

paylaşarak, “Türkiye’deki proje stokumuzda<br />

halihazırda 20’den fazla yeni otel projesi<br />

yer alıyor ve buradaki varlığımızı daha da<br />

ileri noktalara taşımak için var gücümüzle<br />

çalışıyoruz” şeklinde konuştu.<br />

Murat Özel, TTI İzmir'in kendileri ve franchise sahipleri<br />

açısından son derece başarılı geçtiğini belirterek, “400'ün<br />

üzerinde yatırımcı, acente, satın alma yetkilileri ve değerli<br />

turizm profesyonelleriyle görüşmeler gerçekleştirdik. Hem<br />

mevcut ortaklarımıza yeni fırsatların kapılarını araladık hem de<br />

markalarımızı potansiyel ortaklarımıza tanıtma fırsatı bulduk"<br />

dedi. Wyndham olarak Edirne'den Van'a kadar Türkiye'nin<br />

45 şehrinde var olmaktan gurur duyduklarının altını çizen<br />

Özel, şunları söyledi: "Türkiye’de ve EMEA bölgesi genelinde<br />

yakaladığımız güçlü ivmeyi otel ortaklarımızla ve ekiplerimizle<br />

olan verimli iş birliğine borçluyuz. Buradaki portföyümüze ve<br />

fuardaki standımıza baktığımızda Türkiye'nin bir yansımasını<br />

görüyoruz aslında. Gerek tatil amaçlı, gerek iş amaçlı olsun<br />

konaklama hizmetlerine yönelik talep ülkemizin dört bir yanında<br />

hızla artıyor. Bu potansiyeli yatırımcıların da son derece iyi tahlil<br />

ettiğini görmek bizi memnun ediyor."


şıııı<br />

ı ışşııı<br />

ıı ıııışııııııı ıııııı<br />

ş ııııııııışı<br />

ı ğ şş<br />

<br />

<br />

ş ş şşş<br />

ııışşşşşşşşğı ııışşşşşşşşğı ııııııııı


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

2023’te<br />

turist sayısı arttı,<br />

doluluklar geriledi<br />

<strong>2024</strong>’ten beklentiler ise yüksek!<br />

2023 yılını değerlendiren ve bu yıla ilişkin beklentilerini açıklayan Türkiye Otelciler Birliği<br />

(TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, 2023’de turist sayısının artmasına karşın dolulukların<br />

gerilediğini belirtti. <strong>2024</strong> yılında otel doluluklarında artış olacağını umduklarını kaydeden Eresin,<br />

turizm hareketlerinin savaş ortamının son bulmasıyla normalleşeceğine vurgu yaptı.<br />

TÜROB Başkanı Müberra<br />

Eresin şu açıklamalarda<br />

bulundu:<br />

“Pandemi sonrası yıl olan<br />

2022’de Türkiye olarak<br />

dünya turizm sahnesine<br />

yeniden güçlü bir giriş yaptık.<br />

Hem doluluklarda hem<br />

ziyaretçi sayısında pandemi<br />

öncesindeki son yıl olan<br />

2019 yılını yakaladık, hatta<br />

bazı dönemlerde aylık bazda<br />

geçtik…<br />

2023 yılına da iyimser<br />

beklentilerle başlamıştık.<br />

Ancak ilk 10 ayda Türkiye’ye<br />

gelen turist sayısında yüzde<br />

11.5 artış olmasına karşın<br />

doluluklarımız geriledi.<br />

Resmi makamlarca açıklanan<br />

rakamlarla aramızda çıkan<br />

farkın nedeni, biz otelciler<br />

olarak otellerde konaklayan<br />

misafir sayılarını baz alırken,<br />

resmi makamlar haklı olarak<br />

Türkiye’ye giriş yapan yabancı<br />

sayılarını dikkate alıyorlar.<br />

2023 yıl başından Ekim sonuna kadar<br />

geçen sürede İstanbul’da doluluk<br />

oranı geçen yılın aynı dönemine göre<br />

yüzde 13 gerilemeyle yüzde 65.5 oldu.<br />

Antalya <strong>Ocak</strong>-Ekim döneminde yüzde<br />

9.5 gerilemeyle yüzde 58.5 doluluğa<br />

ulaştı. İlk 10 ayda doluluklarda Türkiye<br />

ortalaması ise yüzde 9 düşüşle yüzde<br />

59.7 oldu.<br />

Rakamlardaki düşüş için tek sebep<br />

kayıtdışı evler değil<br />

Önemle altını çizmemiz gerekir ki;<br />

2023 yılında otellerdeki kan kaybının<br />

tek sebebi olarak günlük kayıtdışı<br />

faaliyet gösteren kiralık evleri görmek<br />

yanlış bir değerlendirme olur. Genel<br />

seçimlerin sektörümüzü negatif<br />

yönde etkileyeceği ve özellikle talebe<br />

yönelik ertelemelere yol<br />

açabileceğini öngörmüştük.<br />

Bunun yansıması olarak<br />

da beklentimiz yılın ikinci<br />

yarısıyla birlikte talepte<br />

artış olacağı ve sektörde<br />

konaklama rakamlarının<br />

yukarı doğru gideceği<br />

grafiklerin oluşacağı<br />

yönündeydi. Ancak maalesef<br />

genel seçim sürecinin<br />

negatif etkisi ve 11 ayrı<br />

şehrimizde yaşanan elim<br />

depremlerin sonucu olarak<br />

bu talebe yönelik ertelemeler<br />

birden kesinleşen iptallere<br />

dönüştü ve deprem bizim<br />

gündemimiz olduğu sürece<br />

dünya medyası da bunu<br />

kullanmaya devam etti.<br />

Sonuç olarak, o dönem<br />

depremler sonrası gelen<br />

iptallerin yanı sıra yeni<br />

talepler de alamadık.<br />

Özellikle şehir otellerimizde<br />

yılın ikinci yarısında turist<br />

giriş sayılarımız hedeflere<br />

uygun olarak gelmeye başladı ancak<br />

maalesef kalış süreleri geçtiğimiz<br />

yıllarla karşılaştırıldığında oldukça<br />

kısaldı. Turistlerin bir kısmı da satış<br />

fiyatlarının çok daha hesaplı olduğu<br />

kayıtdışı evleri tercih eder hale<br />

geldi. Bütün bunların ışığında turist<br />

sayıları normal seyrinde giderken,<br />

otellerdeki doluluk rakamlarımızın


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

beklentilerimizin gerisinde kaldığını<br />

söyleyebiliriz.<br />

Maliyet etkisi<br />

Bir diğer olumsuz etki de<br />

maliyetlerdeki artış oldu. Gelirlerdeki<br />

artışın maliyetlerdeki artışla aynı<br />

düzeyde olmaması sektörü çok<br />

zorluyor. Enerji maliyetlerindeki artış,<br />

yükselen personel giderleri, gıda başta<br />

olmak üzere malzeme tedariğindeki<br />

maliyet artışları oda fiyatlarını da<br />

artırıyor. Bütün dünyada artan<br />

maliyetlerin yansıması olarak da oda<br />

fiyatları yükselmeye devam ediyor.<br />

<strong>2024</strong> için iyimser ve umutluyuz<br />

En son katıldığımız Rimini, Londra,<br />

Cannes gibi uluslararası turizm<br />

fuarlarından gelen işaretler çok<br />

olumlu. Fuarlar oldukça başarılı<br />

geçti. Türkiye, en fazla ilgi gören<br />

destinasyonlardan biri olarak öne<br />

çıktı. <strong>2024</strong> yılında otel doluluklarında<br />

artış olacağını umuyoruz. Turizm<br />

hareketlerinin normale dönebilmesi<br />

için dünyanın dört bir yanında<br />

turizmcilerin umut ve beklentisi,<br />

uluslararası düzeyde savaş ortamının<br />

son bulması olarak öne çıkmaktadır.<br />

TGA’dan sonuç odaklı tanıtım<br />

TÜROB ve sektör kuruluşları olarak<br />

kamu- özel sektör iş birliğinde bir<br />

çok tanıtım pazarlama faaliyetlerine<br />

devam ediyoruz. Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığımız ve Türkiye Turizm<br />

Geliştirme ve Tanıtma Ajansı (TGA)<br />

tarafından yürütülen sonuç odaklı<br />

tanıtım ve pazarlama çalışmaları da<br />

devam ediyor. Bütün bunların olumlu<br />

sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.<br />

<strong>2024</strong> yılı ziyaretçi sayısı ve turizm<br />

geliri hedefimiz Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığımızla aynı doğrultuda.<br />

Ziyaretçi ve turizm gelirine ulaşmak<br />

için sektör olarak büyük çaba sarf<br />

ediyor, turizm sektörünün hedeflerine<br />

ulaşarak ülke ekonomisi, istihdamı ve<br />

kalkınmasına güçlü desteğini vermeye<br />

devam edeceğine inanıyoruz.<br />

Yeni otel yatırımları artıyor<br />

Yatırımlar tarafına baktığımızda güçlü<br />

artış görüyoruz. Otel yatırımları,<br />

yatırımcıların en fazla ilgi gösterdiği<br />

alanlardan biri haline geldi. <strong>Ocak</strong>-<br />

Ağustos 2023 dönemini kapsayan bu<br />

yılın ilk 8 ayında 24 şehirde toplam<br />

44.867 yataklı 93 yeni otel projesi<br />

‘Yatırım Teşvik Belgesi’ aldı. Söz<br />

konusu yatırımlar için kullanılacak<br />

teşvik tutarı toplam 6.9 milyar TL.<br />

Sektörde yapılan yatırımları olumlu<br />

değerlendirmekle birlikte, Antalya<br />

ve İstanbul gibi turizm merkezlerinin<br />

hâlâ en fazla yatırım talebi alan yerler<br />

olması çok tercih ettiğimiz bir durum<br />

değil. Turizmin sürdürülebilirliği<br />

açısından yatırımların tüm Anadolu’ya<br />

yayılması gerektiği görüşümüzü<br />

sürdürüyoruz ve gerekirse Anadolu’da<br />

yapılan yatırımlar için daha da fazla<br />

cazibe oluşturan ekstra teşvikler<br />

verilmesi gerektiği inancındayız.<br />

Konaklama alanında gerçekleştirilen<br />

yatırımlar ile sadece kendi<br />

sektörlerimize değil ülke ekonomisine<br />

de değer katmaya devam edeceğiz.<br />

Telif hakları konusu çözüme<br />

kavuşturuldu<br />

Sektörümüzde uzun yıllardır kangren<br />

haline gelmiş olan müzik eserleri<br />

telif hakları konusunda çok önemli<br />

bir düzenleme yürürlüğe girdi,<br />

yaşanan sorunlar büyük ölçüde<br />

çözüme kavuşturuldu. Kültür ve<br />

Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri<br />

Ersoy’un girişimleri sonucunda; uzun<br />

yıllardır müzik eserleri telif hakları<br />

konusunda yaşadığımız muhatap<br />

çokluğu ve işletmelere farklı tarifeler<br />

uygulanması sorunlarına kalıcı bir<br />

çözüm bulundu. Konunun çözüme<br />

kavuşturulması konusunda başta<br />

Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız<br />

Mehmet Nuri Ersoy olmak üzere<br />

TÜROB ile işbirliği yürüten Kültür ve<br />

Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel<br />

Müdürlüğü bürokratlarına, TÜROFED,<br />

MÜYAP, MÜYORBİR, MESAM ve MSG<br />

Başkan, yönetici ve profesyonellerine<br />

teşekkür ederim."


24<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TUROYD Başkanı’ndan<br />

“İnsan kaynağımıza sahip çıkalım"<br />

çağrısı<br />

<strong>2024</strong> hedefine federasyonel yapıyı koyan TUROYD’un Başkanı Savaş Çolakoğlu,<br />

Turizm Meslek Birliği Üst Çatı Yasası vurgusuyla nitelikli turizm için “İnsan<br />

kaynağımıza sahip çıkalım" çağrısı yaptı.<br />

Pandemi döneminden<br />

bugüne sektöre sırtını<br />

dönen meslektaşlarının geri<br />

kazanımı ve yeni neslin güvenini<br />

tazelemenin yolunun Turizm Meslek<br />

Birliği Üst Çatı Yasası ile mümkün<br />

olabileceğini belirten TUROYD-<br />

Turizm Otel Yöneticileri Derneği<br />

Başkanı Savaş Çolakoğlu, nitelikli<br />

turistin niyetlerle değil, sektör<br />

çalışanları ve yöneticileri yararına<br />

atılacak somut adımlarla mümkün<br />

olabileceğinin altını çizdi ve ekledi:<br />

“Turizm sektöründe nitelikli<br />

istihdam açısından sürdürülebilirlik<br />

hususunda bakanlığımızın<br />

desteğinin ve somut icraatlarının<br />

<strong>2024</strong> yılında da devam edeceğine<br />

inanıyoruz.”<br />

“<strong>2024</strong> hedefimiz, TUROYD’u<br />

federasyona dönüştürmek”<br />

TUROYD’un çalışma planından<br />

bahseden Başkan Savaş Çolakoğlu<br />

<strong>2024</strong> yılında bölge başkanlıklarını<br />

aktif hale getirerek, TUROYD’u bir<br />

federasyon yapısına dönüştürmeyi<br />

hedeflediklerini belirtti. Derneğin<br />

kişisel menfaat ve hırslardan<br />

bağımsız, sektör yararına<br />

birliktelik ve hizmet odaklı bir<br />

şekilde büyümesini hedefledikleri<br />

süreçte, bölge başkanlıklarına<br />

kazandırılacak tüzel kişilik ile<br />

demokratik yapının arzu edildiği gibi<br />

oluşacağına inandığını sözlerine<br />

ekledi.


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

2033 turizm geliri hedefi<br />

135 milyar dolar<br />

Tourism Investment Forum 2023’de 2033 turizm geliri hedefini açıklayan TTYD Başkanı Oya<br />

Narin, “Yaptığımız projeksiyonlar, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk 10 yılında doğru politikalar<br />

ve anlamlı müdahalelerle 2033 yılında GSYH’nin yüzde 7,5’u olarak hesapladığımız 135<br />

milyar dolar seviyesine ulaşabileceğini gösteriyor. Bu da cari işlemler dengesini ciddi boyutta<br />

iyileştirecektir” diye konuştu.<br />

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin<br />

(TTYD) düzenlediği Tourism Investment<br />

Forum 2023 (TIF2023), 29 Kasım’da<br />

Raffles Istanbul’da gerçekleştirildi.<br />

TIF2023’te konuşan TTYD Başkanı Oya<br />

Narin, Türkiye’nin bugün dünyada ilk 4<br />

destinasyon arasına girdiğini söyledi.<br />

Bu durumu devam ettirmek için rekabet<br />

gücünün yüksek tutulması gerektiğini<br />

vurgulayan Narin, bunun için de yatırımların<br />

çeşitlendirilmesinin altını çizdi. Oya Narin<br />

bulunduğumuz noktada stratejik sektör<br />

olarak nitelendirilen turizme Eylül 2023’te<br />

yayınlanan Orta Vadeli Program’da (OVP)<br />

çok önemli bir cari dengeyi sağlama<br />

hedefi verildiğini belirterek şunları ekledi:<br />

“Yaptığımız projeksiyonlar, Cumhuriyet’in<br />

ikinci yüzyılının ilk 10 yılında doğru politikalar<br />

ve anlamlı müdahalelerle 2033 yılında<br />

GSYH’nin yüzde 7,5’u olarak hesapladığımız<br />

135 milyar dolar seviyesine ulaşabileceğini<br />

gösteriyor. Bu da cari işlemler dengesini<br />

ciddi boyutta iyileştirecektir.” dedi.<br />

Konuşmasında markalaşma konusuna<br />

da değinen Narin, ulusal ve uluslararası<br />

markaların konaklama işletmeciliğinde daha<br />

fazla yer almasının sektörün büyümesine<br />

katkı yapacağının altını çizdi. Narin ayrıca<br />

Türkiye’nin turizm işletmeciliğinde rüştünü<br />

ispatladığını ve hemen her segmentte<br />

misafirlerini ağırladığına dikkat çekti. TTYD<br />

üyelerinin Türkiye’de bugüne kadar yapılan<br />

120 milyar ABD dolarlık yatırımın yarısını<br />

gerçekleştirdiğini vurgulayan Oya Narin,<br />

turizm yatırımcılarının yeni ve daha iyi<br />

ürünlerle ülke turizmini yukarıya çıkarmakta<br />

kararlı olduğunu vurguladı.<br />

“Turizmi 12 aya yaymak mümkün”<br />

TIF2023’ün TIF2023’ün açılışında konuşan<br />

T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı<br />

Nadir Alparslan, Bakanlık olarak yaptıkları<br />

çalışmalar hakkında bilgi verdi. Turizmin<br />

ülkemiz için stratejik sektör olarak<br />

belirlendiğini vurgulayan Alparslan, turizmin<br />

Türkiye için potansiyele sahip olduğunu ve<br />

turizmi 12 aya yaymanın mümkün olduğunu<br />

ifade etti. Alparslan ayrıca turizm yatırımları<br />

için mevzuat değişikliklerine de değindi<br />

ve bu konudaki<br />

çalışmalarının hız<br />

kesmeden devam<br />

edeceğini bildirdi.<br />

Konuşmasında<br />

tanıtım<br />

çalışmalarına<br />

da yer veren<br />

Alparslan, bugün<br />

Türkiye’nin 200<br />

ülkede tanıtım<br />

TTYD Başkanı Oya Narin<br />

yaptığını aktardı.<br />

TIF2023’te görüşlerini açıklayan Türkiye<br />

İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK)<br />

Başkanı Özgür Burak Akkol konuşmasında<br />

turizmin Türkiye için önemini anlattı.<br />

Akkol Türkiye’nin turizmde sahip olduğu<br />

potansiyele vurgu yaparak Türkiye’nin<br />

turizmde büyüme sürecinde markalaşmanın<br />

kritik olduğunu, markalaşma stratejisi<br />

için ise Türkiye’nin değerleri ve coğrafi<br />

konumunun kritik olduğunu vurguladı.<br />

Yabancı yatırımcılar için Türkiye’nin<br />

dört değer önerisi<br />

TIF2023’ün açılışında konuşan<br />

Cumhurbaşkanlığı Yatrım Ofisi Başkan<br />

Yardımcısı Bekir Polat ise Türkiye’nin krizlere<br />

dayanıklılığını vurguyarak, bu konunun<br />

yabancı yatırımcılar için çok önemli olduğunu<br />

ve yatırımcıların Türkiye’nin bu yönünden<br />

çok etkilendiklerini belirtti. Polat, Türkiye’yi<br />

yabancı yatırımcılara tanıtırken kullandıkları<br />

en önemli argumanların Türkiye’nin yılda<br />

ortalama yüzde 5,4 büyümesi, nitelikli işgücü,<br />

Türkiye’nin reform ajandası ve altyapı ile<br />

lojistik üssü özelikleri olduğunu vurguladı.<br />

Turizm yatırımları için GYO modeli<br />

önemli<br />

TIF2023’ün açılışında konuşan Sermaye<br />

Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Ali<br />

İhsan Güngör de kurum olarak görevlerinin<br />

finansla sınırlı olmadığını söyledi. Güngör şu<br />

ifadeleri kullandı: “Bize düşen görev, turizm<br />

sektörüne gerekli desteği vermek. Bunun<br />

içinse bireysel ve kurumsal yatırımcılara<br />

yatırım bulma konusunda yardımcı oluyoruz”<br />

Borsa İstanbul’da 19 turizm şirketinin işlem<br />

gördüğünü kaydeden Güngör, finansmana<br />

erişim konusunda GYO modelinin önemine<br />

dikkat çekti. Güngör bu sayede halkın<br />

da bu modelle elde edilen gelirden<br />

faydalanabileceğini aktardı.<br />

TIF2023’ün açılışında konuşan İstanbul<br />

Valisi Davut Gül de etkinliği takip edeceğini<br />

ve TIF2023’te ortaya çıkacak yol haritasını<br />

hayata geçirmek için çalışacaklarını ifade etti.


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem fuar<br />

İTF,<br />

YENIKAPI<br />

-AVRASYA GÖSTERI<br />

VE SANAT<br />

MERKEZI’NE<br />

TAŞINIYOR<br />

“Turizm sektörü tüm<br />

renkleriyle bir araya geliyor”<br />

mottosuyla yola çıkan İstanbul<br />

Turizm Fuarı, 9-10 Ekim <strong>2024</strong><br />

tarihlerinde Yenikapı -Avrasya<br />

Gösteri ve Sanat Merkezi’nde<br />

2. kez kapılarını açacak.<br />

9-10 Ekim <strong>2024</strong> tarihlerinde Yenikapı<br />

-Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde<br />

ikinci kez kapılarını açacak olan<br />

İstanbul Turizm Fuarı (İTF), Türkiye ve<br />

dünyadaki turizm profesyonellerini bir araya<br />

getirerek yeni iş birliklerinin oluşmasına<br />

olanak sağlamanın yanı sıra yeni ürün ve<br />

hizmetlerin tanıtımının yapılacağı geniş bir<br />

platform oluşturmaya da devam edecek.<br />

Fuar kapsamında gerçekleştirilecek ‘Turizm<br />

Zirvesi’ ile yeni trendler ve vizyonlar sektör<br />

profesyonellerine yeni ufuklar kazandıracak,<br />

ITF Gala Party ile yine katılımcılara eğlenceli<br />

bir gece yaşatılacak. Fuar kapsamında<br />

erken rezervasyon kampanyalarının startı<br />

verilirken, otel-acente kontratları içinde fuar<br />

tam bir buluşma noktası olacak.<br />

Yeni yerinde ağırlayacak<br />

Fuara artan talep ile birlikte 10 bin<br />

metrekarelik bir alana sahip Yenikapı-<br />

Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde daha<br />

fazla katılımcı ve ziyaretçi ağırlanacak ve<br />

turizm profesyonellerinin buluşma noktası<br />

olacak. Merkezi lokasyonda bulunan<br />

fuar alanı ulaşım ve operasyonel rahatlık<br />

açısından İstanbul Turizm Fuarı’nın yeni fuar<br />

mekanı olacaktır.<br />

Yeni konsepti ile katılımcılar fuarın<br />

tadını çıkartacaklar<br />

Sektör temsilcileri firmaların fuar katılımları<br />

tek tip konseptte hazırlanan stantlarda<br />

olacak. Stantlarda katılımcı firmaların ihtiyacı<br />

olan olan tüm dekor, teknik,toplantı odaları,<br />

baskı ve halı ile anahtar teslim verilecek ve<br />

böylelikle katılımcıların daha ekonomik ve<br />

şık stant ile fuara katılımı sağlanmış olacak.<br />

Bu sistem ile firmalar arasındaki stant<br />

rekabeti ortadan kalkarken firmaların stant<br />

hazırlıkları için harcayacakları zaman ve<br />

maaliyet faydası sağlanmış olacak. Stantlar<br />

9 m2’den 400 m2’ye kadar her alan için<br />

sunulabilecek.<br />

Profesyonel hosted buyer programı<br />

ve randevu sistemi<br />

Hedef pazarlardan ağırlanacak hosted<br />

buyerlar ile fuar katılımcıları stantlarında<br />

gerçekleştirecekleri B2B toplantılar ile iş<br />

hacimlerini arttıracaklar.<br />

Yurtdışından gelen satın alıcılar ile stant açan<br />

fuar katılımcıları, online randevu sistemi<br />

üzerinden randevu alarak stantlarında B2B<br />

görüşmeler yapma fırsatı bulacak.<br />

15 binin üzerinde profesyonel<br />

İstanbul Turizm Fuarı<br />

Dünyadan ve Türkiye’den turizm<br />

profesyonelleri, oteller,ülkeler, tur<br />

operatörleri, acenteler,kuruvaziyer<br />

firmaları,havayolları,servis sağlayıcıları,<br />

MICE profesyonelleri ve diplomatik<br />

temsilcileri ağırlayarak 220 katılımcı firma<br />

ve 15 binin üzerinde turizm profesyonelini<br />

buluşturmayı hedefliyor. Sadece turizm<br />

sektöründe faaliyet gösteren profesyonellerin<br />

ağırlanacağı fuarda, online randevu<br />

sisteminde planlanacak randevular ve<br />

B2B görüşmelerle özel işbirliklerine de<br />

imza atılacağı öngörülüyor. Büyük bir ticari<br />

hacim yaratması hedeflenen fuarın, güçlü<br />

işbirliklerinin de başlangıç durağı olması<br />

bekleniyor.<br />

2. Turizm Zirvesi<br />

Ulusal ve Uluslararası konuşmacılar ile<br />

gerçekleştirilecek ‘’Turizm Zirvesi’’ ile yeni<br />

trendler ele alınacak ve <strong>2024</strong> turizm sezonu<br />

değerlendirmesi ile 2025 beklentiler masaya<br />

yatırılacak. Dünyaca ünlü konuşmacıların yer<br />

alacağı zirve sektöre yön veriyor olacak.<br />

İstanbul Turizm Fuarı’nın katkıları<br />

neler olacak?<br />

*Yenikapı-Avrasya Gösteri ve Sanat<br />

Merkezi’nde gerçekleşecek fuar sadece<br />

sektör profesyonellerine yönelik olacak.<br />

*Kontrat dönemi olması dolayısıyla otelacente<br />

kontratları için mükemmel bir<br />

zamanlama fırsatı sunacak.<br />

*Erken rezervasyon kampanyalarının<br />

başlangıç dönemi olması sebebiyle tüm<br />

markaların kampanyalarını aynı anda<br />

duyurulmasını sağlayacak.<br />

*Uluslararası önemli acenteler ve tur<br />

operatörleri, karar verici satın alıcı olarak<br />

fuarda yer alacak.<br />

*Fuar için özel olarak hazırlanan B2B<br />

platform üzerinden sadece (karar verici<br />

satın alıcı) hosted buyerlar ile değil,<br />

profesyonel ziyaretçiler ile de B2B toplantılar<br />

yapılabilecek.<br />

*Ulusal ve uluslararası konuşmacılar ile<br />

gerçekleştirilecek ‘’Turizm Zirvesi’’ ile yeni<br />

trendler ele alınacak ve <strong>2024</strong> turizm sezonu<br />

değerlendirmesi ile 2025 beklentiler masaya<br />

yatırılacak.<br />

*Fuarın ilk gün gerçekleştirilecek ITF Gala<br />

Party katılımcılar için eşsiz bir deneyim<br />

olacak ve eğlenirken network devam edecek.


ybone.innovation www.bybone.com info@bybone.com.tr


HELIX<br />

Modern ve yenilikçi tasarımıyla sadelik ve şıklığı sunumlarınıza yansıtan<br />

Helix Koleksiyonu bağımsız ve özgün sunum yapmak isteyenlerin ilk tercihi.<br />

Zarif çizgiseldokusuyla ve eşsiz detaylarıyla koleksiyona benzersiz bir hava katar.


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />

Tezer Öner<br />

“Kalimera” komşu!<br />

Sabah yazdığım için böyle başladım.<br />

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın<br />

Yunan Cumhurbaşkanı Atina’da<br />

resmi ziyaret kapsamında bir araya<br />

geldi. İki ülke arasındaki yakınlaşma<br />

ve normalleşme süreci kapsamında<br />

yapılan bu görüşme ve verilen<br />

mesajlar gerçekten hepimiz için çok<br />

sevindirici oldu.<br />

Ancak bazı noktalara da dikkat<br />

çekmenin zamanıdır. Bu görüşmenin<br />

sonucunda özellikle müjde şeklinde<br />

açıklanan bir konu şu an hem<br />

basında hem sosyal medyada hem<br />

de sektörde her şeyin önüne geçti.<br />

Nedir bu? “10 Yunan Adası Türklere 7<br />

gün boyunca kapıda vize uygulaması<br />

ile turizm ziyaretlerine açılmıştır.”<br />

Yaşasın! Tüm görüşmelerin en<br />

can alıcı ve kritik açıklaması bu.<br />

Gerisi? Gerisi kolay… “Konuşarak<br />

çözülmeyecek sorunumuz yok”.<br />

Çeşitli kesimlerden arkadaşlarımla<br />

açıklamadan beri görüşüyorum.<br />

Çeşitli tepkiler var. Mesela hali<br />

vakti yerinde olanlar sevinçten zil<br />

takıp oynuyor. Sosyal medyada<br />

sirtaki oynayanı bile gördüm.<br />

Neden? “Çünkü bizim fahiş fiyatlı,<br />

sosyal medyaya gündem olan,<br />

zenginin parası züğürdün çenesi<br />

tatil beldelerimizin işkencelerinden<br />

ve hegemonyasından kurtulduk.<br />

Bu sene bizi biraz zor görürler<br />

diyenler”… “Adam gibi makul fiyata<br />

hem lezzetli yeriz hem de bol bol<br />

yeriz” diyenler, “özgürce saat ve<br />

mekân sınırı olmadan yeriz ve<br />

sabahlara kadar içeriz” diyenler…<br />

Bu arkadaşların gözü aydın…<br />

Haklılar mı? En başından en sonuna,<br />

yukarıdan aşağıya ve soldan sağa<br />

haklılar… Hatta bu sebeplerden<br />

Avrupalı turisti kaçıralı da çok oluyor.<br />

Diğer yandan sektör karalar bağladı<br />

bile. Kaliteli yabancı turist zaten<br />

yok. Yerlinin paralısı da şimdiden<br />

10 adanın isimlerini birbiriyle<br />

paylaşmaya ve sırasıyla ezberlemeye<br />

başladı bile. Bu insanların da seneye<br />

iç turizm hareketi ciddi oranda<br />

baltalanmış oldu. Turizm yatırımcısı<br />

şimdi ne yapacağım diye düşünmeye<br />

başladı.<br />

Sevgili yurdum yatırımcısı bu konuyu<br />

her sene konuşuruz, her sene aynı<br />

şeyleri yazarız, her sene “işte o<br />

sene bu sene” diyerek düzelme<br />

mesajları, şöyle yapacağız böyle<br />

edeceğiz demeler, sektörü düzeltme<br />

planları… Sonra? Seneye gene aynı<br />

senaryo baştan… Ben şimdiden peşin<br />

peşin söyleyeyim… Kaliteli hizmeti,<br />

taze ve lezzetli ürünleri, makul<br />

fiyatlarla yatırımın tüm maliyetini bu<br />

sene çıkaralım kafasını bir kenara<br />

bırakarak ve güler yüzle sunarsanız<br />

belki 5 senede eski güzel günlere<br />

döneriz.<br />

Yunan Adaları’na neden gitmek<br />

istiyorsunuz diyorum? “Çok güzel,<br />

tertemiz, çok lezzetli ve doyurucu<br />

yemekler makul fiyatlı, estetik,<br />

otantik, hizmet kalitesi çok yüksek,<br />

sınırsız eğlence, alkol vs. sorunu<br />

yok ve ucuz, bir turist olarak tatmin<br />

olarak geri dönüş garanti” şeklinde<br />

cevaplar geliyor.<br />

Ey turizm sektörümüzün tüm<br />

paydaşları bu hale bizi başkası mı<br />

getirdi? Kentleşme ve belediye<br />

hatalarını onlar mı yaptı? Balıkçılık<br />

ve tarım yanlışlarımızı bize onlar mı<br />

yaptırdı? Şu takke hep önümüzde<br />

duruyor, her sene düşünmekten<br />

hindiye dönüyoruz da icraat yok…<br />

Bu sene Türkiye’de kimler<br />

sevinmiştir? Tekne kiralama ve mavi<br />

yolculuk sektörü sevinmiştir. Yepyeni<br />

rotalar çizilmeye başlamıştır bile.<br />

Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı bu<br />

anlaşmadan dolayı kutluyorum. Bir<br />

musibet bin nasihatten iyidir. Belki<br />

düzelmek için adım atmaya başlarız,<br />

bu yazı gördükten sonra…<br />

Herkese güzel bir yaz tatili diliyorum.<br />

Neyse sirtaki öğrenmek için daha çok<br />

zaman var. Nasılsa Adalar’da çoktan<br />

sevinçten sirtakiler başlamıştır. Siz<br />

de yaza kadar yetişirsiniz.


DÖKÜM DEMİRDE TÜRKİYE'NİN YENİ MARKASI!<br />

DÖKÜM SAHAN<br />

ET TAVASI<br />

<br />

<br />

PORSELEN SAHAN<br />

<br />

7<br />

FARKLI RENK SEÇENEĞİ<br />

: 0552 557 41 71<br />

ÇELİK 3PLP SERİSİ<br />

ızgara tavası<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

: info@defonte.com.tr<br />

: defonte_dokum


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Çinliler artarak dönüyor:<br />

Kısa vadede hedef, 600 bin!<br />

2019 yılında 426 bini aşan ve 1 milyon hedefine koşan Çin pazarı, pandeminin<br />

ardından Türkiye turizminde yeniden yükselişe geçti. Dünyanın önde gelen seyahat<br />

platformlarından Çin merkezli Trip.com’un sektörle tanışma toplantısında, Çin<br />

pazarında <strong>2024</strong> yılı için ciddi bir artış beklentisi içinde olunduğu ve kısa vadede 600 bin<br />

Çinli'nin hedeflendiği kaydedildi.<br />

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme<br />

Ajansı (TGA) ve Türkiye Otelciler<br />

Birliği (TÜROB), dünyanın önde gelen<br />

seyahat platformlarından Trip.com’un<br />

konaklama sektörüyle iş birliği imkanlarının<br />

geliştirilmesi amacıyla İstanbul’da bir<br />

tanışma etkinliği düzenledi. 21 Aralık<br />

Perşembe günü Hilton Istanbul Bosphorus<br />

Kongre Merkezi’nde gerçekleşen etkinlik,<br />

TGA Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı<br />

Fisunoğlu, TÜROB Başkanı Müberra Eresin<br />

ve Trip.com Başkan Yardımcısı Amanda<br />

Wang’ın açılış konuşmalarıyla başladı.<br />

Konaklama sektöründen TÜROB üyesi<br />

otel işletmelerinin yoğun katılım sağladığı<br />

toplantıda, Trip.com üst düzey yetkileri<br />

tarafından şirketin faaliyetleriyle ilgili ayrıntılı<br />

bir sunum yapıldı.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Fisunoğlu: “Çin, Türkiye’nin<br />

öncelikli pazarlarından biri”<br />

TGA Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı<br />

Fisunoğlu yaptığı açılış konuşmasında Çin’in<br />

Türkiye turizminin öncelikli pazarlarından biri<br />

olduğunu ve önümüzdeki dönem için mevcut<br />

ilişkilerin daha da geliştirilmek hedefinde<br />

olunduğunu belirtti. 2019 yılında Türkiye’ye<br />

gelen Çinli turist sayısının 426 binin üzerinde<br />

olduğunu, Türkiye’nin 1 milyon Çinli turiste<br />

ulaşma hedefiyle ilerlediğini anımsatan<br />

Fisunoğlu şöyle devam etti: “Pandemi<br />

sürecinde Çin pazarı tamamıyla kapanmış<br />

bir pazardı. Yine 2023 yılıyla beraber bireysel<br />

seyahatler öncelik kazanmaya başladı.<br />

Ardından ikili görüşmeler neticesinde<br />

ağustos ayı sonunda Çin, grup seyahatleri<br />

yapılan ülkeler listesine alındı. Bundan<br />

sonra da karşılıklı ilişkiler ve iletişim hem<br />

hükümetler hem de özel sektör nezdinde çok<br />

hızla arttı.”<br />

“Çinliler yeni bir hava yoluyla<br />

İstanbul’a uçuşunu anons edecek”<br />

Çin ile Türkiye arasında karşılıklı hava yolu<br />

imkanlarının artırılmasının Türkiye’nin<br />

Çin pazarına dair hedeflerini ve umutlarını<br />

yükselttiğini kaydeden Fisunoğlu şöyle<br />

konuştu: “Çin ile Türkiye arasında, başta<br />

Türk Hava Yollarımız olmak üzere, ki<br />

China Southern, China Eastern ve Sichuan<br />

Airlines da bugün aramızda. Onlar da hem<br />

yeni uçuşlar koydular hem de hatlarını<br />

artırdılar. Çok kısa bir zamanda Çinliler yeni<br />

bir havayoluyla İstanbul’a uçuşunu anons<br />

edecek. Bunların hepsi Türkiye’nin Çin<br />

pazarına dair hedeflerini, umutlarını artırdığı<br />

bir dönem.”<br />

“Tanıtım yapmak kadar hazır olmak<br />

da önemli”<br />

TGA’nın Çin pazarına yönelik tanıtım ve<br />

reklam çalışmaları yaptığını söyleyen<br />

Fisunoğlu, “Doğu Türkiye Platformumuz<br />

Çince dilinde de hizmet veriyor. Bütün turizm<br />

profesyonelleri için hazırlanmış bir All in<br />

Turkiye platformumuz var. Bu platformun şu<br />

anda Çince modülleri de var, modül sayısı<br />

da artıyor. Çince bir aplikasyon hazırlamak,<br />

Çin dostu otel programı ve yine Çince rehber<br />

hizmetine destek sağlayacak programları da<br />

ilgili sektör paydaşları ve kurumlarla takip<br />

ediyoruz.” dedi.<br />

Çin pazarı için tanıtım çalışmalarının yanı<br />

sıra hazır olmanın da önemine işaret eden<br />

Fisunoğlu, şunları kaydetti: “Onlarla aynı<br />

lisanda konuşmanın yollarını bulmak, buna<br />

uygun programlar ya da birtakım aracılarla<br />

süreci hızlandırmak, ülkemize geldiklerinde<br />

tercihlerine uygun bir konaklama ve şehir<br />

turu imkanı sunmak çok önemli. Çinliler;<br />

İstanbul, Kapadokya ve Pamukkale başta<br />

olmak üzere ülkemizin en çok tarihi ve<br />

kültürel noktalarını tercih ediyor.”<br />

“Pandemiyle beraber Çin pazarı da<br />

değişti”<br />

TGA Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı<br />

Fisunoğlu, bununla birlikte pandemiyle<br />

beraber Çin pazarının da değiştiğini söyledi.<br />

Çinli turistin kültür odağının yanı sıra<br />

deneyim odaklı seyahatlere ilgi gösterdiğini<br />

ifade eden Fisunoğlu, “Bu anlamda


Tabiatın kalbi<br />

Bolu’dan<br />

horeca@taskesti.com<br />

www.taskestisu.com<br />

Pırıl pırıl bir kaynaktan el değmeden çıkan, modern tesislerimizde doğal yapısı<br />

bozulmadan ve mineral dengesi değiştirilmeden üretilen Taşkesti Su, özel premium cam<br />

şişesiyle sizlere sunulmaktadır.<br />

0850 888 14 14


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TGA Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı Fisunoğlu TÜROB Başkanı Müberra Eresin Trip.com Başkan Yardımcısı Amanda Wang<br />

Türkiye’nin gastronomisi, yine geçtiğimiz<br />

sene anons ettiğimiz bu yıl da İstanbul’un<br />

yanına Bodrum ve İzmir’i eklediğimiz<br />

Michelin yıldızları gibi, bağ rotalarımız gibi<br />

noktalar Çinli turistler için daha önem<br />

taşıyor.” diye belirtti.<br />

TGA olarak Çin’e yaptıkları seyahatte<br />

Türkiye’yi İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi<br />

diğer rakipleriyle de değerlendirme imkanı<br />

bulduklarını belirten Fisunoğlu, “Trip.com,<br />

hem bir toptancı tur operatörü olarak hem<br />

de bir online kanalı olarak hizmet ediyor.<br />

Bu noktada buradaki büyük dmc’lerle iş<br />

birliği yapmalarının yanı sıra daha fazla<br />

otelin, müzenin, biletin doğrudan o sistemde<br />

tanıtılması Türkiye’nin o rekabette öne<br />

çıkmasını sağlayacak. Bizim TGA olarak<br />

Go Türkiye ile yaptığımız bütün tanıtımları,<br />

otellerin ürünleri ile de zenginleşmesi<br />

gerekiyor. Bir an önce Türkiye’ye gelmeniz<br />

ve otellerle tanışmanız lazım dedik.<br />

Mutluyuz, sene kapanmadan da bu toplantıyı<br />

gerçekleştiriyoruz.” şeklinde sözlerini<br />

tamamladı.<br />

Eresin: “<strong>2024</strong>’de Çin pazarı yeniden<br />

yükselişe geçecek”<br />

<strong>2024</strong> yılında Çin pazarının yeniden yükselişe<br />

geçeceğini belirten TÜROB Başkanı<br />

Müberra Eresin ise konuşmasında, Trip.<br />

com’un Türkiye’ye yönelik faaliyetlerini<br />

yoğunlaştırmasının Çin pazarından gelen<br />

turist sayısının artırılması yönünde olumlu<br />

etki yapmasını beklediklerini kaydetti.<br />

Çin pazarıyla ilgili sektörel hedefleri<br />

anlatan Eresin, Çinli turistlerin yurt dışı<br />

seyahatlerinde kişi başı ortalama harcama<br />

tutarının 3 bin dolara kadar ulaşabildiğine<br />

dikkat çekti. Eresin, “Çin, dünyada en<br />

fazla seyahat harcaması yapan ülkeler<br />

sıralamasında en üst sıralarda yer aldığı<br />

için bütün ülkeler Çinli turist alabilmek<br />

için rekabet halinde. Yurt dışına çıkışlarda<br />

ağırlıklı yaş grubu yüzde 25 ile 25-35 yaş ve<br />

yüzde 10 ile 60-65 yaş olarak öne çıkıyor.<br />

Rezervasyon yapma süreci ise yüzde 56’lık<br />

payla seyahatin yaklaşık 28 gün öncesini<br />

kapsıyor. Ülkelerin tanıtım ve pazarlama<br />

çalışmalarında bu veriyi dikkate aldıklarını<br />

gözlemliyoruz” dedi.<br />

“Bu yıl artış dikkat çekiyor”<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre<br />

2022 yılında <strong>Ocak</strong>-Ekim döneminde Çin<br />

Halk Cumhuriyeti’nden ülkemize gelen<br />

ziyaretçi sayısının 70 bin 844 iken, bu sene<br />

ilk 10 ayda 198 bin 807 Çinli ziyaretçinin<br />

geldiğine dikkat çeken Eresin, şu bilgileri<br />

verdi: “Çok ciddi bir artış olmakla birlikte,<br />

hâlâ 426 bin Çinli ağırladığımız 2019 yılının<br />

gerisindeyiz. İlk hedefimiz bu sayıyı aşmak ve<br />

kısa vadede 600 bin düzeyine ulaşabilmektir.<br />

Memnuniyetle dile getirmeliyim ki pandemi<br />

sürecinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile<br />

TGA tarafından Çin’de tanıtım çalışmalarına<br />

ara verilmedi ve özellikle bu yıl tanıtım<br />

alanında da fazla çalışma yürütüldü. Bayrak<br />

taşıyıcımız THY’nin yanında birçok Çinli<br />

havayolu şirketinin de ülkemize seferlere<br />

başlaması ve yakın gelecekte yenilerinin<br />

eklenecek olması şüphesiz süregelen bu<br />

başarılı tanıtım çalışmalarının bir sonucu.<br />

Çinli turistin değişen profili dikkate<br />

alınarak ülkemize geleneksel olarak tur<br />

organizasyonu ile kalabalık guruplar halinde<br />

gelenlerin yanında özellikle bireysel veya<br />

küçük özel guruplar halinde seyahat eden,<br />

lüks tüketime yönelen, üst kategori otellerde<br />

konaklayan, alışveriş, tematik veya macera<br />

parkları ile kültürel varlıklar, müze ve ören<br />

yerlerini görmeyi isteyen, çağdaş sanat<br />

meraklısı yüksek harcamalarıyla dikkat<br />

çeken üst gelir gurubundaki Çinli turistlere<br />

yönelik tanıtım çalışmalarımızı artırıyor. Kısa<br />

sürede onları öncelikle İstanbul, Kapadokya<br />

ve Antalya’ya çekebilmeyi hedefliyoruz. Bu<br />

amaca yönelik altyapımızı da güçlendirmek<br />

üzere Çince konuşan çalışanlar, Çinli<br />

tüketicilerin alışkın oldukları AliPay,<br />

WeChatPay, UnionPay, QuickPass gibi ödeme<br />

sistemlerinin ülkemizde de birçok alanda<br />

kullanılabilmesine yönelik yetkili kurumlarla<br />

görüşmelerimizi sürdürüyoruz.”<br />

1.2 milyon otel, 5 binden fazla şehre<br />

uçuş seçeneği<br />

Türkiye dahil 39 ayrı ülkede ofisi bulunan Çin<br />

merkezli bir seyahat platformu olan Trip.<br />

com, 1999 yılında kuruldu. Çevrimiçi seyahat<br />

rezervasyonları, otel rezervasyonları, uçak<br />

bileti satışları, araç kiralama hizmetleri ve<br />

diğer seyahatle ilgili olanakları içeren Trip.<br />

com, kullanıcılara geniş bir otel ağı, uçuş<br />

seçenekleri ve tatil paketleri sunarak seyahat<br />

planlamalarını kolaylaştırmayı amaçlıyor.<br />

Mobil uygulamalar ve web sitesi üzerinden<br />

müşterilere erişim sağlayan Trip.com, 400<br />

milyondan fazla kullanıcıya 24 dilde seçenek,<br />

200'den fazla ülkede 1 milyon 200 binden<br />

fazla otel ve 5 binden fazla şehre uçuş<br />

seçeneği sunuyor. Trip.com 2016 yılında,<br />

Hindistan’ın en büyük çevrimiçi seyahat<br />

kanalı olan MakeMyTrip firmasını bünyesine<br />

katarken, yine aynı yıl Skyscanner’ı satın<br />

almıştı.


40<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

CVK Park Bosphorus<br />

10’uncu yılını kutladı<br />

CVK <strong>Hotel</strong>s & Resorts çatısı altında 2013 yılından bu yana İstanbul Gümüşsuyu’nda<br />

hizmet veren CVK Park Bosphorus, 10. yılını görkemli bir geceyle kutladı. Ev<br />

sahipliğini CVK Park Bosphorus <strong>Hotel</strong> İstanbul Genel Müdürü Murat Arslan’ın yaptığı<br />

kutlama gecesine turizm sektöründen yaklaşık 750 davetli katıldı.<br />

Gecede bir konuşma yapan CVK Park<br />

Bosphorus <strong>Hotel</strong> İstanbul Genel<br />

Müdürü Murat Arslan, oteli 2013<br />

yılında Gümüşsuyu'ndaki tarihi Park Otel'in<br />

yerine CVK <strong>Hotel</strong>s & Resorts çatısı altında<br />

CVK Park Bosphorus <strong>Hotel</strong> İstanbul adıyla<br />

yeniden hizmete açtıklarını hatırlatarak<br />

şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin<br />

kuruluşunun ilk yıllarından itibaren başta<br />

Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere<br />

Adnan Menderes, Yahya Kemal Beyatlı gibi<br />

bir çok değerli devlet adamını otelimizde<br />

ağırladık. Park <strong>Hotel</strong>’in görkemli mirasını<br />

başarıyla yaşatmaktan ve 10 yıldır şehrin<br />

en gözde adresi olmaktan mutluluk<br />

duyuyoruz. Bu değerli tarihi mirası CVK<br />

Park Bosphorus <strong>Hotel</strong> İstanbul adı ile<br />

tüm İstanbul’luların ve Türk turizminin<br />

hizmetine kazandıran Sayın Çevik ailesine<br />

huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.”<br />

ile sektörde fark oluşturmak istiyoruz. Yakın<br />

zamanda Karaköy’de Galata Port'un hemen<br />

yanında bulunan otel projemizi de hayata<br />

geçirerek hedeflerimizin ilk somut adımını<br />

atmış olacağız. Globalleşme yolundaki<br />

hedeflerimiz doğrultusunda atacağımız daha<br />

pek çok adım var.”<br />

CVK Park Bosphorus'un 10. yıl daveti beş<br />

yıldızlı otelin Executive Sous Şefi Mesut<br />

Çıvgın ve ekibinin hazırladığı enfes açık büfe<br />

lezzetleri ve coşkulu orkestranın müzik<br />

ziyafetiyle devam etti.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

“6 temsilcilik kurduk”<br />

Açılışından bu yana sektörü takip etmek<br />

üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde 6<br />

temsilcilik kurduklarını belirten Arslan,<br />

“Otelimizi dolayısıyla İstanbul’umuzu ve<br />

Ülkemizi daha fazla tanıtmak için yoğun<br />

çaba sarfettik. Dünyanın çeşitli bölgelerinde<br />

şu ana kadar 6 temsilcilik kurduk.<br />

Rusya’da, Suudi Arabistan’da, Almanya’da,<br />

İngiltere’de, Amerika’da ve Brezilya’da<br />

hem bulundukları ülkelerde, hem de yakın<br />

çevrelerinde otelimizin tanıtım ve reklam<br />

çalışmalarını birlikte yürütüyoruz” diye<br />

konuştu.<br />

“14 otele ulaşmak istiyoruz”<br />

Konuşmasında otelin küresel hedeflerine<br />

de değinen Arslan, “Türkiye’de ve dünyada<br />

turizm sektöründe kalitesi ve hizmet<br />

anlayışıyla fark oluşturan ve en çok tercih<br />

edilen otellerin ilk sıralamalarında yer almak<br />

istiyoruz” dedi. Gelecek 10 yıl içerisindeki<br />

hedeflerinin yurt içi ve yurt dışında 14 otele<br />

ulaşmak olduğunu söyleyen Arslan şöyle<br />

devam etti: “Bu süreçte franchise veren<br />

bir marka olmak içinde gerekli alt yapımızı<br />

oluşturuyoruz. CVK <strong>Hotel</strong>s & Resorts ailesine<br />

dahil etmeyi planladığımız bir resort otel<br />

yatırım projemizin yanı sıra yurt içinde 4,<br />

Batı ve Doğu Avrupa’da 6 yeni otel projesi


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

100 Genç Turizmci Zirvesi,<br />

Skål İstanbul koordinasyonunda gerçekleşti<br />

Genç turizmcilerin sektörden kopmasını engellemek amacıyla özel bir proje<br />

düzenleyen Skål İstanbul Kulübü, sektör profesyonelleriyle turizm öğrencilerini<br />

buluşturdu. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen<br />

“100 Genç Turizmci Zirvesi” ne farklı okullardan turizm öğrencileri katıldı.<br />

Skål International İstanbul<br />

Başkanı Can Arınel ve İstanbul<br />

Turizm Platformu Direktörü Dr.<br />

Şengül Altan Arslan tarafından yapılan<br />

açılış konuşmalarıyla başlayan zirve<br />

çerçevesinde, İBB Kültür Dairesi ev<br />

sahipliğinde Şerefiye Sarnıcı, ardından<br />

da DEM Müzecilik Saadet Toplar<br />

önderliğinde canlandırmalı Ayasofya<br />

Tarihi Müzesi'ni gezen genç turizmciler<br />

Levni <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirilen öğle<br />

yemeği ve çalıştaya katıldı. Çalıştayda<br />

TÜRSAB Başkan Yardımcısı Davut<br />

Günaydın ve Can Arınel turizm<br />

öğrencilerinin sektörde kalmalarını<br />

desteklemek ve çalışmalarına ilham<br />

vermek için yaptıkları konuşmalarda<br />

Türkiye’deki ve dünyadaki gelişmeleri<br />

anlattılar. Gençlerin de sorularıyla<br />

interaktif katılım sağladığı zirve, Skål<br />

İstanbul Genel Sekreteri Mustafa<br />

Devrim Yalçın’ın gerçekleştirdiği<br />

turizm endüstrisi sunumuyla sona erdi.<br />

<strong>2024</strong> senesinde de devam ettirilmesi<br />

planlanan projenin ilk toplantısına<br />

katılan öğrencilerle iletişim Skål<br />

İstanbul bünyesinde devam ettirilecek.<br />

Arınel: “Genç turizmcilerin<br />

sektörün cazip taraflarını<br />

görmelerini sağlamak istiyoruz”<br />

Turizm bölümlerinde okuyan gençlerin<br />

sektör hakkında yeterli bilgiye sahip<br />

olamamalarının önemli bir sorun<br />

olduğunu belirten Can Arınel, "Bu<br />

projeyle amacımız, genç turizmcilere<br />

sektördeki gelişmeleri ve Türkiye’de<br />

turizmciliğin cazip yönlerini interaktif<br />

bir biçimde aktarmak. Onlara kendi<br />

tecrübelerimizle ilham vererek<br />

sektörde kalabilmelerine katkı<br />

sağlamak istiyoruz" dedi. Skål'ın temel<br />

hedeflerinden de bahseden Arınel<br />

sözlerine şöyle devam etti: "Dostluk ve<br />

kardeşlik ortamını güçlendirmek, fikir<br />

alışverişini teşvik etmek ve sektörün<br />

geleceği için birlikte çalışmak en önemli<br />

amaçlarımızdan biri. Turizmin kültürleri<br />

birleştirici gücü çerçevesinde sektördeki<br />

herkesi bu değerlere sahip çıkmaya ve<br />

birlikte çalışmaya davet ediyoruz.”<br />

Günaydın: “Turizm bacasız bir<br />

endüstri”<br />

Türkiye'nin turizme ihtiyacı olduğunu<br />

dile getiren Davut Günaydın, turizmin<br />

bacasız bir endüstri olduğunu ve<br />

üretilen ürünlerin doğrudan turistlere<br />

satılma potansiyeli ile ekonominin<br />

büyümesine katkı sağladığını belirtti.<br />

Ayrıca, turizmin Türkiye ekonomisine<br />

olan önemini vurgulayarak, 50'den fazla<br />

sektöre can damarı olduğunu söyleyen<br />

Günaydın: "Turizm, 50'den fazla sektöre<br />

can veren, geniş bir ekosistemle<br />

bütünleşmiş bir endüstridir” dedi.


44<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

Cem<br />

Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Polatoglu<br />

Turizmde maaş verilmez, alınır!<br />

-<br />

Afilli bir CV hazırladınız, gömlek,<br />

kravat, ütülü pantolon veya yapılı<br />

saç, döpiyes, topuklu ayakkabı…<br />

Şıkır şıkır giyindiniz. Referanslar<br />

sağlam. Sıra mülakatta. Zaten<br />

ağzınız da laf yapıyor ama dikkat!<br />

Eksik bilgi vermeyin, yanlış bir şey<br />

söylemeyin...<br />

Örneğin; Yabancı diliniz her türlü<br />

yazışma, konuşma ve muhabbeti<br />

sürdürmekte yeterli değil ama<br />

siz iyi dediniz. Velev ki patron<br />

inandı, kontrol etmedi ya da o dili<br />

bilmiyor. Peki 2 gün sonra karşınıza<br />

bir yazışma, bir görüşme çıktı.<br />

Eksikliğinizbelli olmayacak mı?<br />

Mülakatta en son aldığınız maaşı<br />

sordu, siz iki alıyorken üç dediniz.<br />

Peki siz çalışırken katagoriniz belli<br />

olmayacak mı? Böyle durumlarda,<br />

hani iş yerlerinde bazı eşyaların<br />

üzerinde yazar ya "yangında ilk<br />

kurtarılacak" diye. İşte kriz anında<br />

"ilk çıkarılacak" personel şişik<br />

maaşlılardır.<br />

Bence CV'lere talep edilen maaş<br />

diye bir bölüm açılmalı. Boşa<br />

vakit kaybını önler. Adam nitelikli<br />

sekreter arıyor. Aynı vasıflarda<br />

onlarca başvuru var. Ancak patronun<br />

verebileceği maaş üç aşağı beş<br />

yukarı belli. Diyelim ki 20.000 TL.<br />

Kişi; oturup müracaat ediyor,<br />

mukabilinde yazışıyor, ardından<br />

görüşmeye çağrılıyor, giyinip<br />

kuşanıp vakit harcayıp iş yerine<br />

gidiyorsunuz. Kafanızdaki maaş<br />

35.000 TL. Mülakata alınıyorsunuz.<br />

Her şey güzel, sıra maaşa geliyor.<br />

İstenen rakamı duyunca, teşekkür<br />

ediyorlar ve "biz sizi ararız" diyorlar.<br />

Zınk diye kalıyorsunuz. Koskoca<br />

bir gününüz gitti, sinir sisteminiz<br />

alaşağı oldu. Değer mi? Baştan<br />

herkes yazsın talebini. Çünkü<br />

ne işveren vereceğinin iki katını<br />

verebilir ne de iş talebinde bulunan<br />

yarı maaşı kabul eder. Böylece<br />

boşa hacanan eneri ve vakit kaybı<br />

önlenmiş olur. Masanın öbür<br />

tarafından konuşmak kolay derseniz,<br />

gelin bir orta yol bulalım. Buradan<br />

olay nasıl gözüküyor bir bakalım.<br />

Akıllı hiçbir patron, dönen iş çarkını<br />

durdurmak yani iyi personeli maaş<br />

nedeniyle çıkartmak istemez.<br />

Kısadır ömrü bu tür işletmelerin.<br />

Aynen akıllı bir çalışanın, sadece<br />

%15-20 fark nedeniyle oturmuş<br />

düzenini, ortamının nasıl olacağını<br />

bilmediği, tanımadığı bir iş yerine<br />

değişmeyeceği gibi. Eğer bir iş<br />

yerinde hakka giriliyor, çalışanlara<br />

adil davranılmıyor, eksik veya<br />

gecikmeli maaş veriliyorsa,<br />

verilenler bir lütufmuş gibi<br />

sunuluyorsa işi emeği yansıtan<br />

insanın motivasyonu düşer.<br />

Kısaca demem odur ki;<br />

Eğer işinizi yürüten, çarkı döndüren,<br />

güvenilir bir personeliniz varsa, siz<br />

ona maaş veremezsiniz, o maaşını<br />

sizden tıkır tıkır alır.<br />

Tabii eğer akıllı bir patronsanız…


46<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

Bentour Reisen'dan<br />

Türkiye'de artan fiyatlara<br />

'genişletilmiş ürün portföyü' çözümü<br />

Türkiye'deki fiyat artışları sebebiyle Almanların farklı destinasyonlara kaydığını söyleyen<br />

Bentour Reisen Ceo'su Deniz Uğur, "Biz Almanları kaybetmek istemiyoruz" dedi ve<br />

<strong>2024</strong> yılı büyüme odaklarına genişletilmiş ürün portföyü ve uçuş kapasitesi artışını<br />

koyduklarını açıkladı. Zürih merkezli Türk tur operatörü, gelecek kıştan itibaren fiyatları<br />

indirmek için müşterilerine farklı paketler sunacak.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Bentour Reisen, 29 Kasım - 2 Aralık<br />

tarihleri arasında 'Comedy Night'<br />

etkinliği kapsamında dört ülkeden<br />

getirdiği 650 seyahat acente temsilcisini<br />

Miracle Resort <strong>Hotel</strong>, Crystal Centro ve<br />

Delphin Be Grand otellerinde misafir etti.<br />

Zürih merkezli Türk tur operatörü, 2023<br />

performansını ve gelecek yılki büyüme<br />

rotasını ise 1 Aralık Cumartesi günü Miracle<br />

Resort <strong>Hotel</strong> ev sahipliğinde düzenlediği<br />

basın toplantısıyla paylaştı. Bentour Reisen<br />

Ceo’su Deniz Uğur ve Almanya Genel<br />

Müdürü Songül Göktaş-Rosati’nin hazır<br />

bulunduğu bilgilendirme toplantısında<br />

Türkiye ve Avrupa’da yaşanan fiyat<br />

artışlarının turizme etkisi, Her Şey Dahil<br />

Sistemi’nin kategorizasyonu, şirketin <strong>2024</strong><br />

Türkiye operasyonu ve yeni yatırım planları<br />

konuşuldu.<br />

“2023 hedeflerimize tekrar ulaştık”<br />

Miracle Resort <strong>Hotel</strong> ev sahipliğinde<br />

düzenlenen toplantıda 2023 yaz sezonunu<br />

değerlendirerek sözlerine başlayan<br />

Bentour Reisen Almanya Genel Müdürü<br />

Songül Göktaş-Rosati, bu yıl turizmin 12<br />

aya yayıldığını hatırlattı ve şirketin 2023<br />

hedeflerine yeniden ulaştığını söyledi. Rosati,<br />

"Bu yıl gayet mutluyuz. Pandemiye rağmen<br />

hem acentelerimize hem ürünlerimize<br />

yatırımlarımızı sürdürdük. Bizim için durmak<br />

yok. <strong>2024</strong> sezonu için de hedeflerimiz devam<br />

ediyor. O kadar büyük basamaklarla olmasa<br />

da sağlıklı ve karlı büyümek istiyoruz” diye<br />

kaydetti.<br />

“Düşük ürünler satmıyoruz”<br />

Bentour Reisen Ceo'su Deniz Uğur ise,<br />

bu yıl dört ülkeden 200 bin turiste hizmet<br />

verdiklerini, bunun yüzde 70'inin ise<br />

Türkiye'ye olduğunu söyledi. Bentour'un<br />

tur operatörleri içinde en pahalı satan<br />

olmasa da kaliteli yoldan giden bir şirket<br />

olduğunu vurgulayan Uğur, "Biz düşük<br />

ürünler satmıyoruz. Bu nedenle bize 'Küçük<br />

şirketlerin TUI gibisiniz, TUI gibi bir hedefiniz<br />

var' diyorlar. Bununla da gurur duyuyoruz<br />

çünkü Türkiye bunu hak ediyor. Türkiye’de<br />

hem güzel oteller hem iyi yetişmiş personel<br />

hem de misafirperverlik var burada. Ama<br />

şunu da belirtmem gerekir ki, Türkiye artık<br />

hem vatandaşları hem de gelen turistler için<br />

ucuz bir ülke değil. O nedenle gelecek yıllar<br />

için bunun üzerinde bir çalışma yapmamız<br />

lazım” diye ekledi.<br />

30 Kasım Perşembe günü Antalya’daki<br />

Miracle Resort <strong>Hotel</strong>’in konferans alanında<br />

büyük seyahat fuarı ve organizatörün yeni<br />

ürün ve faaliyetlerinin sunumu gerçekleşti.<br />

Bentour Reisen’ın dört ülkeden getirdiği<br />

650 seyahat acentesi workshop etkinliğinde<br />

otellerle bir araya geldi.<br />

“Bu yıl İzmir’de büyük başarı<br />

yakaladık”<br />

Türkiye'nin her zaman bütün ürünleriyle<br />

öncülük yapan bir ülke olduğunun altını<br />

çizerek söz alan Rosati, "Türkiye’de<br />

güvenli turizm ve sürdürülebilir turizm<br />

anlamında ciddi adımlar atılıyor. Geçtiğimiz<br />

Antalya Turizm Fuarı’nda da birtakım<br />

sayılar verildi. Bizim de gelecekte büyüme<br />

hedefimizin başlıca konularından biri<br />

gene uçuşlar. SunExpress ile yaptığımız<br />

5 yıllık yeni anlaşma şirketimizin ana<br />

destinasyonu olan Türkiye'deki varlığını<br />

daha da güçlendirecek. Bu anlaşma her<br />

sene için iki haneli bir büyüme gösteriyor”<br />

dedi. Türkiye'de daha zengin ürünler, daha<br />

fazla otel ve destinasyonlarla büyümek<br />

istediklerini belirten Rosati, şirketin Türkiye<br />

operasyonunda Antalya’nın önde geldiğini,<br />

bunu Ege’nin takip ettiğini söyledi. Bu yıl<br />

İzmir'de büyük bir başarı yakaladıklarını ve iyi<br />

bir sayı ürettiklerini aktaran Rosati, yıl içinde<br />

portfolyolarına daha fazla ürün eklediklerinin<br />

bilgisini verdi.<br />

“Fiyatlarda temkinli gitmek<br />

gerekiyor”<br />

Türkiye'de yaşanan fiyat artışlarının turizm<br />

hareketlerine etkisini değerlendiren<br />

Rosati, 2023 yılında Türkiye’de fiyatların<br />

ciddi şekilde yükseldiğine dikkat çekerek,<br />

“Bu sene Avrupa'da cirolar yükseldi. Ama<br />

müşteri sayısı aynı şekilde yükselmedi.<br />

Bu neden? Haklı da olsa Türkiye fiyatları<br />

bayağı arttı. Bunu bilhassa Almanya’dan<br />

Türkiye’ye gelenler kaldıramıyor. İnsanlar<br />

başka destinasyonlara kaymaya başladı. Biz<br />

Türkiye'den gene memnunuz. Hedefimiz<br />

gelecek senelerde daha fazla büyümekse<br />

fiyatlarda temkinli gitmek gerekiyor"<br />

uyarısında bulundu.


“Neden All Inclusive yolundan<br />

gidiyoruz?”<br />

Türkiye’deki fiyat artışları konusunu<br />

otelcilerle konuştuklarını söyleyen Uğur<br />

ise, “Otelciler bize diyor ki, ‘Biz her şeyi<br />

veriyoruz. Ama bizim de para kazanmamız<br />

lazım’. O zaman dedik ki biz neden All<br />

Inclusive yolundan gidiyoruz? Tabii büyüdük<br />

bir şekilde, o da kalsın ama bunun dışında<br />

da daha farklı, çeşit çeşit paketler sunmamız<br />

lazım. Aileler için bir paket olabilir. Bu<br />

konuda otellerle hemfikiriz. Gelecek kıştan<br />

itibaren fiyatları indirmek için farklı paketleri<br />

sunacağız” dedi.<br />

"Almanları kaybetmek istemiyoruz"<br />

Bilgilendirme toplantısında Uğur, Avrupa'nın<br />

da artık eskisi gibi olmadığını, insanlarda<br />

sonsuz para olmadığını kaydetti ve “Ya<br />

gidecek ya gelecek ya gelmeyecek artık.<br />

Mesela Delphin otellerine gelen 4 bin euro<br />

ödemiş. 6-7 bin euro olduktan sonra artık<br />

gelemiyor. Aslında Delphin’i seven bir<br />

müşteri, neden kaybedelim? Onun için bir<br />

yol, bir kapı açalım. Otelciler de costları<br />

aşağıya indirmek istemiyor. Otelci de haklı.<br />

Enerji inanılmaz pahalı oldu, içki pahalı<br />

oldu, her şey pahalı oldu. Onlar da para<br />

kazanmazsa bu iş uzun vadeli gitmez. Biz<br />

bu çözümü ortaya koyuyoruz. Çok şükür<br />

otelciler de buna karşı değil. Bazıları yavaş<br />

adapte oluyor ama biz Almanları kaybetmek<br />

istemiyoruz” dedi.<br />

Bentour Comedy Night gala gecesinde<br />

BenSwissclub Ödülleri organizatörün seçkin<br />

otel ortaklarına takdim edilirken, en iyi<br />

rezervasyon yapan 20 Altın seyahat acentesi<br />

ve en iyi gelişim gösteren acentelere de<br />

performanslarından dolayı ödül verildi.<br />

Gecenin devamında Almanya’nın ünlü standup<br />

sanatçısı Özcan Coşar gösterisiyle bu yıl<br />

da büyük ilgiyle izlendi.<br />

“Kişiye göre ürün sunmamız lazım”<br />

Almanya’da da fiyatların yükseldiğini<br />

anımsatan Rosati, “Almanya’da da<br />

Türkiye’den fazla sıkıntı çeken insanlar var.<br />

Artık her hafta yemeye gidemiyorlar. Ben bu<br />

parayı ödeyemem, ben nasıl üzerine 2 bin<br />

euro ekleyeyim diyorlar. Bu yüzden bayağı<br />

bir kayma oldu” dedi ve bunu önlemek<br />

için alternatif yeni inovasyonlara ihtiyaç<br />

olduğunun altını çizerek, “İnsanlara bu<br />

çeşitliliği vermek gerekiyor. Artık herkes<br />

bunu istiyor. Kişiye göre ürün sunmamız<br />

lazım. Dışarıya da gitmek istiyorum, insanları<br />

da keşfetmek istiyorum. Bu hizmeti vermek<br />

zorundayız” dedi.<br />

"İki yolumuz var: Ya kaliteli olacağız<br />

ya da…”<br />

Bentour Reisen Ceo’su Deniz Uğur, “İki<br />

yolumuz var. Ya kaliteli olacağız ya da çeşitpaket<br />

şeklinde seçenekler sunalım. Şu anda<br />

Yunanistan, İspanya ve Türkiye'ye baktığımız<br />

zaman bizimki pahalı çıkıyor. Bizimki<br />

kaliteli olduğu için pahalı. Ama müşteri<br />

kaybetmemek için de onlara alternatifler<br />

sunmalıyız" diye konuştu.<br />

"Son üç senede iki haneli büyüdük"<br />

Almanya pazarına yeni oyuncuların<br />

katılmasının fiyat rekabetine olası etkilerinin<br />

sorulduğu Uğur, “Tabii gördük geldiler<br />

ama bizden hiç pay almadılar. Çünkü bizim<br />

yolumuz kalite yoluydu. Biz en güzel süper<br />

marketlerde satılıyoruz. Girenler genelde<br />

fiyattan giriyor. Fiyattan çabuk girersin ama<br />

çabuk çıkarsın. Gelsinler, buyurun. Ama biz<br />

de varız, onlar da var" yanıtını verdi.<br />

Songül Göktaş-Rosati ise, herkesin<br />

stratejisinin farklı olduğuna işaret etti ve<br />

Bentour’un servis ve kaliteye önem veren<br />

bir şirket olduğunun altını çizdi. “Bilhassa<br />

son üç senede gösterdik. Büyükler durunca<br />

bizim için çok büyük bir kapı açıldı.<br />

Seyahat acentelerinin arkasında durduk,<br />

destek olduk, likidite desteği bile verdik.<br />

Provizyonlar verdik ve geri istemedik. Biz<br />

dedik ki, ‘Size bu desteğimiz olsun.’ Kriz<br />

zamanında yatırımlar yaptık. ‘Biz ürünümüze<br />

de memleketimize de güveniyoruz ‘ dedik. İki<br />

sene önceki krizde bile hep müşterilerimizin<br />

yanında olduk. Son üç senede hep iki haneli<br />

büyüdük. Bunu rekabet olarak görmüyoruz.<br />

Herkes kendi yolunda. Ürün çeşitliliğimiz,<br />

SunExpress gibi avantajlı partnerlerimizle<br />

Mısır’da da, Yunanistan’da da, İspanya’da da<br />

büyüyoruz ki Almanya’da bilhassa biz Türkiye<br />

tur operatörü olarak tanınıyoruz. Üstelik de<br />

buraya hiç büyük yatırım yapmadan. Demek<br />

ki, asıl konu ürün değil, bize gelen seyahat<br />

acentesi kaliteli hizmetimiz için geliyor.<br />

Sonuçta biz mutlu ediyoruz.”<br />

"<strong>2024</strong>'te maksimum yüzde 25<br />

büyüme hedefliyoruz”<br />

Miracle Resort <strong>Hotel</strong>'de düzenlenen<br />

toplantıda konuşan Bentour Ceo’su Uğur,<br />

şirketin <strong>2024</strong> hedefleri ve gelecek yatırımları<br />

hakkında da bilgiler paylaştı. <strong>2024</strong> yılı için<br />

maksimum yüzde 25 büyüme hedeflediklerini<br />

belirten Uğur, “Dört ülkeden satış yapıyoruz.<br />

Karlı bir büyüme istiyoruz. Daha çok gelirse<br />

hayır demeyeceğiz ama” dedi. Müşterilere<br />

daha kaliteli hizmet için Antalya’da incoming<br />

acente kurduklarını kaydeden Uğur, şirketin<br />

inşaatı iki ay sonra başlayacak olan bir ofise<br />

yatırım yaptığını da söyledi.<br />

Bununla birlikte yeni otobüsleri filosuna<br />

kattıklarını söyleyen Uğur, “Yeni otobüsler<br />

alıyoruz. Kendi Türk şoförlerimizi<br />

kullanıyoruz ki bu çok önemli. Şoför iyiyse<br />

Türkiye’yi iyi tanıtıyor. Şoför iyiyse Türkiye<br />

imajı iyi. İlk frekans çok önemli. Zeki olması<br />

lazım. Küçük ama önemli dokunuşlar.<br />

Biz yatırımlarımızı insanlara ve maaşlara<br />

yapıyoruz” diye belirtti.<br />

“Asla bir otel açmayız”<br />

“Bir otel yatırımı düşünüyor musunuz”<br />

sorusuna Uğur, “Yatırım planlarımızda bir<br />

otel yok. Otele de gerek yok zaten. Kendin<br />

otel çıkarttığınız zaman çalıştığınız otellere<br />

de rakip oluyorsunuz. Ne gerek var? Asla bir<br />

otel açmayız” yanıtını verdi.<br />

“IT’ye her sene 1.5 milyon euro<br />

masraf yapıyoruz”<br />

Bentour Reisen’ın dijitale yaptığı<br />

yatırımlardan da bahseden Uğur, “Geleceğin<br />

dünyasında aşk ve teknoloji var. Daha geçen<br />

yıl açtığımız My Bentour’un kullanım oranı<br />

yüzde 100. Ek hizmetler için rezervasyon<br />

yapmanın yanı sıra müşteriler seyahatleri<br />

için ihtiyaç duydukları her şeyi burada<br />

bulabilirler. Bunlara daha başka her türlü<br />

hizmeti ekleyebiliriz. 200 bin müşterimiz<br />

platform kullandı. Biz Bentour olarak IT’ye<br />

her sene 1.5 milyon euro masraf yapıyoruz"<br />

dedi.<br />

Songül Göktaş-Rosati ise müşterilerin bu<br />

hizmeti talep ettiklerini belirtti ve şunları<br />

ekledi: “Geçen yıl piyasaya sürdük. Bugün<br />

yüzde 100 kullanımını yaşıyoruz. Ciddi<br />

bir rakam. Bu hizmeti bir kolaylık olarak<br />

görüyor. Orada da seyahat acentelerimizle<br />

birebir çalışıyoruz. Önerileri doğrultusunda<br />

teknolojiyi geliştiriyoruz. Daha fazla ürünlerle<br />

geleceğe de yatırım yapıyoruz” diye ekledi.<br />

"Bir yatırımımız da Didim'e"<br />

Rosati, önümüzdeki dönemde Kapadokya<br />

operasyonlarını genişleteceklerini ve<br />

Kapadokya-Antalya kombinasyonlarını<br />

artıracaklarını söyledi. Didim Belediyesi ile<br />

bu sene ciddi bir iş birliği içinde olduklarını<br />

söyleyen Rosati, “Gelecek sene Barut ile ciddi<br />

bir büyüme olacak. Bu konuda öncü olmak<br />

istiyoruz. İlişkilerimizi daha da güçlendirip<br />

Ege’yi daha fazla ön plana çıkarmak istiyoruz.<br />

Bilhassa da Didim’i. Didim çok güzel bir<br />

yer. Benim hayatımda da bir ayrıcalığı var.<br />

Çocukluğum, gençliğim hep orada geçti”<br />

şeklinde sözlerini tamamladı.<br />

Bentour Reisen'ın programında<br />

Kıbrıs, Yunanistan, İspanya<br />

ve Mısır için de birçok yeni<br />

ürün bulunuyor. Mısır'daki Nil<br />

gezisinden Yunanistan'daki ada<br />

turlarına kadar tur operatörü<br />

<strong>2024</strong> yılında Reisen'ın sadece<br />

Yunanistan için 15'ten fazla<br />

anakara ve çok daha fazla<br />

programda 1.000'in üzerinde ada<br />

oteli bulunuyor.


48<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Kruvaziyer uzmanı turizmciler<br />

<strong>2024</strong> beklentilerini paylaştı<br />

Travel Turkey İzmir kapsamında düzenlenen Turizmin Yükselen Değeri: Kruvaziyer başlıklı<br />

oturumda bir araya gelen kruvaziyer uzmanı turizmciler, vize kolaylığı ile gelen müjdeli haberi ve<br />

<strong>2024</strong>’e dair umutlu beklentilerini paylaştı.<br />

Dev gemilerin rotasını Türkiye’ye<br />

çevirmesiyle birlikte 2023’te<br />

yıldızı yeniden parlayan<br />

kruvaziyer sektörü, 15.’si gerçekleşen<br />

Travel Turkey İzmir’in gündemindeydi.<br />

“Turizmin Yükselen Değeri:<br />

Kruvaziyer” başlıklı oturum, sektöre<br />

yön veren temsilcileri buluşturdu.<br />

TÜRSAB İzmir BTK Başkanı<br />

Kıvanç Meriç’in moderatörlüğünde<br />

gerçekleşen panelde sektörün son<br />

10 yılda izlediği değişim ve gelişimi<br />

Celestyal Türkiye Direktörü ve<br />

Karavan Turizm Cruise Direktörü Özgü<br />

Alnıtemiz anlattı: “10 yıllık dönemde<br />

çok şey yaşadık; sektör istikrarlı bir<br />

şekilde büyürken birçok sebeple kayıp<br />

yıllarımız da oldu. 2015 yılı aslında en<br />

pik yaptığımız sezondu aşağı yukarı<br />

1,5 milyon yabancı turistin geldiği yıldı.<br />

Ardından 2016, 15 Temmuz süreci,<br />

coğrafi şartlardan kaynaklı sıkıntılar,<br />

Galataport’un açık olmaması, pandemi<br />

süreci derken sektör neredeyse<br />

durma noktasına gelmişti. Pandemi<br />

sonrası toparlanma dönemi başladı.<br />

2023 ile yine 1,5 milyona ulaşacak.<br />

Ülkemize daha fazla gemi gelmeye<br />

başladı, Galataport açıldı eski<br />

sayılara yeniden yaklaştık. Aslına<br />

bakarsanız toplam 80 bin kruvaziyer<br />

yolcusundan bahsediyoruz bu bizim<br />

ülke potansiyelimiz için gerçekten çok<br />

az. Türkiye’den yurt dışına gemi ile<br />

giden yolcu hakikaten çok az, aslında<br />

daha bebek bir sektör kruvaziyer.<br />

Çabalarımız bunu daha da artırmak<br />

ve Türk yolcusunu kruvaziyer ile<br />

tanıştırmak. Şunu unutmamak gerek<br />

Türkiye’ye gelen gemilerle kruvaziyerin<br />

ülkemizdeki gelişmesi doğru orantılı.”<br />

“Türkiye cruise gemileri için bir<br />

cazibe merkezi”<br />

Türkiye’nin dünya kruvaziyer<br />

sektöründe bir cazibe merkezi olduğuna<br />

da dikkat çeken Alnıtemiz, “Coğrafi<br />

olarak büyük avantaja sahip ülkemizin<br />

olmadığı bir destinasyon düşünülemez.<br />

Akdeniz çanağında Türkiye pazarı<br />

olmadan Efes olmadan, İstanbul<br />

olmadan olmaz. 2023’te Galataport’a<br />

gelen gemilerin sayısı oldukça arttı<br />

hepimiz gördük, Yenikapı’da bir liman<br />

yıllardır gündemde. Türkiye cruise<br />

pazarında bir hub, bir cazibe merkezi<br />

konumunda” dedi. Misafirlerinin yüzde<br />

23’ünün İzmir, yüzde 22’sinin İstanbul,<br />

yüzde 10’unun Ankara ve geri kalanının<br />

Anadolu’nun diğer şehirlerinden<br />

geldiğini belirten Alnıtemiz, “Kruvaziyeri<br />

Türk misafirlere sevdirmek misyonuyla<br />

çalışıyoruz. Vizesiz dönemde 30 bin<br />

misafiri gemilerimize bindirmiştik.<br />

Sonraki vizeli yılları 12 bin yolcu ile<br />

kapattık. 2023 yüzde 40 büyüme ile<br />

bizim de şaşırdığımız bir yıl oldu. İç<br />

pazarda fiyatların çok yükselmesi<br />

nedeniyle daha çok tercih edildik.<br />

Gündemde yine vize kolaylığı var, eski<br />

sayılara ulaşmak mümkün her şey<br />

değişebilir” diye konuştu.<br />

“Gemi ile gelen yolcular Türkiye’nin<br />

fahri elçisi oluyor”<br />

Costa Türkiye Direktörü Ercan<br />

Abitağaoğlu ise kruvaziyer turizminin<br />

ülkemiz açısından yarattığı değere şöyle<br />

dikkat çekti: “Gemilerle 4,5 bin yolcu 1,2<br />

bin personel yaklaşık 6 bin kişi ziyaret<br />

ediyor limanlarımızı. Burada hem Türk<br />

kültürünü yakından görmüş oluyor,<br />

hem de Türkiye’nin ne kadar güvenli<br />

bir ülke olduğunu deneyimliyorlar ve<br />

ülkelerine döndüklerinde Türkiye’nin<br />

fahri turizm elçileri haline geliyorlar.<br />

Sosyal medyada beğeniler, paylaşımlar<br />

hiç para vermeden ülkenizin bir<br />

anda milyarlarca insana ulaşmasını<br />

sağlıyorsunuz. Bu veriler de katlanarak


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

artıyor. Nerede bir deniz varsa orada<br />

bir kruvaziyer vardır. Ve tüm dünyada<br />

kruvaziyer tatili o kadar seviliyor ki<br />

cruise şirketleri bir gemi inşa ettirmek<br />

istediğinde 5 yıl sonraya randevu<br />

veriliyor. Bu da şunu işaret ediyor<br />

kruvaziyer sektörü de tersane sektörü<br />

de çok hızlı büyüyor ve kapasiteler<br />

artıyor. Bunun sebebi müthiş talep.”<br />

Türkler’in cruise ilgisinin arttığını<br />

kaydeden Abitağaoğlu “Fiyortlar,<br />

kuzey denizi Türk misafirler<br />

açısından popülaritesi hızla yükselen<br />

destinasyonlar. Uçak bağlantısı çok<br />

kolay olan kış döneminde Dubai,<br />

Abu Dabi, Doha turu İzmir, Antalya<br />

ve Ankara’dan direk uçuşların<br />

olması, fiyatların makul olması talebi<br />

yükseltiyor. Batı Akdeniz’in popülaritesi<br />

hala oldukça yüksek. 104 günlük<br />

dünya turu, 2025 yılında yapmayı<br />

hedeflediğimiz Kuzey Kutbu İzlanda<br />

turumuz olacak. Dolayısı ile keşif<br />

demek kruvaziyer seyahati demek” diye<br />

konuştu.<br />

“Her limandan yüzde 20 yolcu<br />

binmesi büyük katma değer”<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve<br />

Çesa Turizm Direktörü Engin Ceylan,<br />

“İzmir halkı olarak gelen gemilerden<br />

ne kadar faydalanıyorsunuz, bölge halkı<br />

cruise seyahatini tercih ediyor mu?’’<br />

sorularına şu yanıtı verdi: ‘’Bizim en<br />

büyük avantajımız Ege Bölgesi’nde<br />

denizle haşır neşir olmamız. Gemilerin<br />

İzmir çıkışlı olması, Kuşadası,<br />

Marmaris, Bodrum limanlarına yakın<br />

olması bizim için avantaj. İlk satışı<br />

yaptıktan sonra daha sonraki turları<br />

anlatmamıza gerek kalmıyor hatta<br />

onlar bize anlatıyor; şu paket olsun<br />

vs diye. Hem kendi acentemde hem<br />

TÜRSAB’dan aldığımız geri bildirimlere<br />

göre hakikaten kruvaziyer yükselen bir<br />

trend. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu<br />

olsun, Mustafa Kemal Atatürk’ün çok<br />

güzel bir sözü var, İstikbal Göklerdedir.<br />

Bizim için de istikbal denizlerdedir<br />

Celestyal Türkiye Direktörü ve Karavan Turizm<br />

Cruise Direktörü Özgü Alnıtemiz<br />

artık. Denizlerimizde hatırı sayılır<br />

bir turizm hareketi yaşanıyor. İzmirli<br />

halk kruvaziyer turizmini tanıyor ve<br />

satışlarımızı arttırıyor.”<br />

Yunanistan ile gelişen vize kolaylığı<br />

konusu da panelin gündemindeydi.<br />

Ceylan, vize kolaylığının yaratacağı<br />

potansiyele ve artan gemi trafiğinin<br />

önemine dikkat çekti: “TÜRSAB olarak<br />

konsolosluklarla görüşmelerimiz,<br />

Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretinde<br />

açıklaması süreçleri ile gelişen kapı<br />

vizesi uygulaması turizmcilere büyük<br />

bir atak getirecektir. Resmi açıklama<br />

henüz gelmedi ancak Nisan ayı gibi<br />

başlamasını bekliyoruz. Bununla<br />

birlikte büyük bir patlama bekliyoruz.<br />

İstanbul iki büyük havalimanı ile HUB<br />

şehir olma adayı, doğu ve batıda tam<br />

orta noktada bir şehir. Keza Amerika’ya<br />

THY’nin seferlerini arttırması ile<br />

Amerikan gemileri de İstanbul’u önemli<br />

bir liman haline getirdiler. <strong>2024</strong> yılı<br />

için limanlarımıza 1500’den fazla gemi<br />

seferi bekliyoruz. Bunlar çok önemli<br />

gelişmeler, her limandan Türk yolcu<br />

almasa bile yüzde 20 yolcu alması bizim<br />

için çok önemli. Çünkü öncesinde ya<br />

da sonrasında konaklaması, yemek<br />

yemesi, alışveriş yapmasını düşünürsek<br />

çok büyük katma değeri var. Bu iniş<br />

binişleri arttırmaya çalışıyoruz.”<br />

“Vize kolaylığı Anadolu’daki<br />

potansiyeli de harekete geçirir”<br />

Kruvaziyer turizminin ülkemizde<br />

emekleme döneminde olduğuna dikkat<br />

çeken Jolly Tur Outoging & Cruise<br />

Direktörü Tolga Tekin ise, 2023’ün<br />

kruvaziyer turizmi için altın bir yıl<br />

olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:<br />

“Biz cruise’da misafirlerimize neler<br />

yaşayacaklarını anlatmaya, farkındalık<br />

yaratmaya çalışıyoruz, 5 yıldızlı deluxe<br />

bir otelin aslında kendileriyle beraber<br />

seyahat ettiğini ve aslında bunun<br />

avantajlarını anlatıyoruz. Evet cruise’da<br />

bilinçli bir kitle de var, bu kitle bilhassa<br />

Yunan Adaları ile başlayıp daha sonra<br />

uzun rotalara çıkmayı tercih etti,<br />

ediyor. Kruvaziyer profilinin yaş grubu<br />

da önceki yıllarda yüksekti ancak bu<br />

da artık değişiyor, gemide çocukla<br />

seyahatin ne kadar kolay ve avantajlı<br />

olduğunu anlatıyoruz. 2023 senesi<br />

yurt dışı paket turlar ve cruise’da<br />

tahminlerimizin çok üzerinde altın yıl<br />

olarak nitelendirebileceğimiz bir yıl<br />

oldu. Bunun en önemli nedeni fiyatlar.<br />

Türkiye’deki otelci dostlarımızla<br />

konuşuyoruz, maalesef girdi maliyetleri<br />

sebebiyle fiyatlar bu sene oldukça<br />

yüksekti, önümüzdeki yıl da öyle olacak<br />

gibi görünüyor. Bu fiyatlar nedeniyle bu<br />

sezon ciddi bir kitle zaman zaman vize<br />

problemi yaşamalarına rağmen yurt<br />

dışına seyahat etmeyi, cruise’a binmeyi<br />

tercih etti. <strong>2024</strong> planlarımız çok daha<br />

geniş ve çok yüksek; bir de yeni alınan<br />

karar ile Yunan adalarına vize kolaylığı<br />

netleşirse <strong>2024</strong> senesi inanılmaz bir<br />

potansiyelle geçebilir.”<br />

Anadolu’da da ciddi potansiyel<br />

olduğuna dikkat çeken Tekin; “Özellikle<br />

Balkanlara çok büyük bir talep alıyoruz,<br />

bu potansiyele Yunan Adaları’nı<br />

eklersek vize kolaylığı ile bu dalganın<br />

tüm Türkiye’yi etkisi altına alacağını<br />

söyleyebilirim” dedi.


52<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

KAAN KARAYAL<br />

“İNSANLAR ARTIK PARAYI SEYAHAT IÇIN<br />

BIRIKTIRIYOR”<br />

Hayata bakış açılarının değiştiğine, seyahat kültürünün insanların birikim planlarında yer<br />

almaya başladığına dikkat çeken Tatilsepeti CEO’Su Kaan Karayal, “2023 yılı 2019 yılına bakarak<br />

planladığımız, bizim için iyi geçen bir yıl oldu. İnsanların seyahat arzularını ötelediği uzun bir<br />

dönemden sonra seyahatin yaşam planları içinde daha çok yer almaya başladığı bir döneme<br />

evrildik. Bugün insanlar eve, arabaya değil; gezme kültürüne yatırım yapıyor’’ dedi.<br />

Teknoloji ve dijitalleşmenin turizm<br />

ve seyahat alanındaki etkileri Hilton<br />

Bosphorus İstanbul’da toplanan<br />

Uzakrota Zirvesi’nin gündemindeydi. 70<br />

ülkeden 10 bini aşkın turizm profesyonelinin<br />

katıldığı zirvede, Dünya çapından 150<br />

konuşmacının yer aldığı farklı oturumlarda<br />

sektördeki gelişmeler masaya yatırıldı.<br />

Zirvede ‘’İç pazarın gücünü ortaya çıkarmak’’<br />

konulu oturumun konuşmacılarından<br />

Tatilsepeti CEO’su Kaan Karayal, dijitalleşme<br />

döneminin ilk girişimlerinden biri olduklarına<br />

dikkat çekerek şunları söyledi: ‘’Tatilsepeti’ni<br />

kurduğumuzda bazı tur operatörlerin<br />

web sitesi bile yoktu. Online markaların,<br />

büyük markaların birçoğu 2004’te henüz<br />

yoktu kurulduğumuzda. Biz sadece turizm<br />

olarak değil genel olarak dijitalleşme<br />

döneminin ilk girişimlerinden biriyiz.<br />

Teknoloji ve dijitalleşme çok hızlı ilerliyor.<br />

2 senelik hazırlıkla başladığımız teknoloji,<br />

yazılımlar 2 sene içinde eskiyor. En çok vakit<br />

harcadığımız şey yeni teknolojiler ve bu<br />

sanırım hiç değişmeyecek.’’<br />

“Sadece satın aldıkları değil,<br />

araştırdıkları bir platform”<br />

‘’2004’te kurulduğumuzda ‘Kim tatili online<br />

satın alır’ diye konuşuluyordu. Fırsat<br />

siteleriyle birlikte insanlar kredi kartını<br />

internette güvenle kullanabileceğini gördü,<br />

online ticarete alıştı. Kupon satışlarının bize<br />

de katkısı çok oldu. 2010’lardan sonra online<br />

ticaret hızla gelişmeye başladı. ‘Kıyafeti de<br />

ayakkabıyı da online alırım’ derken seyahati<br />

de online alma eğilimi hızla yükseldi.<br />

Pandemiyle birlikte perakendeyi de geçti. Biz<br />

ilk kurulurken inandığımız şey şuydu; ‘Bir<br />

uçak bileti almak için neden bir ofise gidesin<br />

ki!’ diyorduk. Tatilsepeti bugün sadece satın<br />

almak için değil seyahat araştırmak için de<br />

başvurdukları büyük bir veri kaynağı. Sözün<br />

özü dijitalleşmeye biz ayak uydurmadık,<br />

dijitalleşme ile birlikte büyüdük. Bugün<br />

geldiğimiz nokta 20 yıl önceki hayallerimizle<br />

örtüşüyor; 10 sene sonra çok başka şeyleri<br />

konuşuyor olacağız.’’<br />

“İç pazar turizm ekonomimizin<br />

sigortasıdır”<br />

Tatilsepeti CEO’su Kaan Karayal ‘’’Turizmde<br />

zorluklar bitmez. 10 sene önceye gidelim<br />

mesela her yaz bir şey yaşadık; Gezi olayları,<br />

2016’da darbe, orman yangınları derken<br />

pandemiyle insanların sokağa çıkamadığı<br />

yıllar oldu. Turizm sektörü dünyanın en<br />

kırılgan sektörüdür. Burası Türkiye her<br />

an her şey oluyor ve Dış Pazar da bundan<br />

etkileniyor, hemen yabancılardan iptaller<br />

geliyor. Ama iç pazarın dinamikleri farklı. İç<br />

pazardaki turist bundan etkilenmez. Bugüne<br />

kadar her türlü zorluğun üstesinden geldik.<br />

İç Pazar turizm ekonomisinin sigortasıdır.<br />

İç pazara daha çok fokus olmalı ve iç turiste<br />

odaklı çalışmalar yapmalıyız. Dünyada da<br />

iç turizme yapılan yatırımlar artıyor’’ diye<br />

konuştu.<br />

“Yapay zeka uygulamalı dijital<br />

asistan geliyor”<br />

Tatilsepeti’nin düzenlediği, Spiker Emre<br />

Buga’nın moderatörlüğünde gerçekleşen<br />

‘’Turizm Sektöründe Dijitalleşme ve Veri<br />

Kullanımı’’ başlıklı bir diğer oturumda<br />

konuşan Tatilsepeti Genel Müdürü Sedat<br />

Kılıç ise yapay zeka, blockchain, nesnelerin<br />

interneti (IoT) gibi teknolojiler sayesinde<br />

bugün seyahat operasyonları, turist akışı<br />

ve turizm yönetimi gibi konularda kıt<br />

kaynakların daha verimli kullanabileceğine<br />

dikkat çekerek şöyle konuştu: ‘’Yapay<br />

zeka araçlarının kullanımında patlama<br />

öngörülüyor. Bugün bir seyahate gittiğinizde<br />

yapay zeka sizi hızlıca yönlendiriyor, yol<br />

tarifi yapıyor, tek bir yere soru sorarak<br />

istediğiniz cevaba hızlıca ulaşıyorsunuz. Biz<br />

de Tatilsepeti olarak önümüzdeki günlerde<br />

hepsini kapsayacak şekilde yeni projemiz<br />

dijital asistanı hayata geçireceğiz.’’<br />

Oturumda Insider Genel Müdür Yardımcısı<br />

Kerem Bozokluoğlu ise dijitalleşmeyle<br />

birlikte Z kuşağı etkisinin artığına ‘’Gençlerin<br />

yoğun çalıştığı bir şirketteyim. Sadece bizim<br />

üzerimizden 8 milyar hızlı mesajlaşma<br />

yapıyorlar. Yapay zekayı kullanmazsanız<br />

inanılmaz hızlı kayboluyorlar’’ sözleriyle<br />

dikkat çekerken, Seyahat Yazarı ve Influencer<br />

Seymen Bozaslan kendi yazdığı ve QR kod<br />

sayesinde sürekli güncellediği yaşayan<br />

bir kitaba dönüşen ‘’100. Yılında Türkiye<br />

Seyahatnamesi’’ni ve interaktif etkilemişin<br />

seyahat endüstrisindeki önemini anlattı.<br />

Tatilsepeti Influencer Akademisi<br />

sektöre değer kattı<br />

‘’Influencer ve Celebrity işbirliklerinin önemi’’<br />

başlıklı oturumda konuşan Tatilsepeti<br />

Pazarlama Direktörü Canan Demir ise<br />

küresel influencer pazarının son 5 yılda 6<br />

kat büyüdüğüne dikkat çekerek, bu alanı<br />

desteklemek adına gerçekleştirdikleri<br />

bir projeyi anlattı: ‘’İşlerimizin ve<br />

hareketin durduğu pandemi döneminde<br />

Tatilsepeti olarak bütçe ayırmadan,<br />

Influencer Akademisi projemizi hayata<br />

geçirdik. Influencer’ları alanında uzman,<br />

yetkin isimlerle buluşturan; beceri ve<br />

donanımlarını artırmaya yönelik eğitimler<br />

verdik. Bu akademi eğitimleri sayesinde<br />

seyahat pazarına daha donanımlı seyahat<br />

influencer’ları kazandırdığımızı ve çok<br />

güzel geri dönüşler aldığımızı, bu açıdan<br />

gelişmekte olan influencer pazarlamasına<br />

değer kattığımızı söyleyebilirim.’’


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

9. Dünya Helal Zirvesi ve 10. İİT<br />

Helal Expo Fuarı ile aynı anda<br />

gerçekleştirilen ETHEXPO Avrasya<br />

Turizm ve Sağlık Fuarı, İstanbul Fuar<br />

Merkezi’nde (İFM) gerçekleştirildi. Ticaret<br />

Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Hizmet<br />

İhracatçıları Birliği tarafından desteklenen<br />

fuar, Dünya Helal Zirvesi, Uluslararası<br />

Helal Expo, HIMSS Eurasia Sağlık Bilimleri<br />

Konferansı ile aynı tarihte düzenlenmesi<br />

dolayısıyla üst düzey heyetler ve delegeler<br />

tarafından da ziyaret edildi. Türkiye'nin 100<br />

milyar dolarlık turizm hedefine güçlü katkı<br />

sağlamayı amaçlayan fuar, sektörün önde<br />

gelen yatırımcılarını, sağlık kuruluşlarını,<br />

seyahat acentelerini, hastaneleri ve<br />

alanında uzman isimlerini buluşturdu.<br />

2028’DE 5 MILYON HASTA<br />

TÜRKIYE’DE ŞIFA BULACAK<br />

ETHEXPO Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı Koordinatörü Aylin Şengül, Türkiye’nin<br />

sağlık turizminde 2023 yılında 2 milyon yabancı hastaya hizmet verilerek 10 milyar<br />

dolar gelir hedeflendiğini belirterek, "Bu rakamın yüzde 10’luk payının ise kamu<br />

hastanelerinden gelmesi bekleniyor" dedi.<br />

74’ten fazla yerli ve yabancı firma<br />

stant açtı<br />

Yeni ülkelere ve pazarlara kapı açacak,<br />

sağlık ve turizm alanındaki son<br />

gelişmelerin yakından takip edildiği, 20<br />

ülkenin milli katılım gösterdiği fuarda<br />

74’ten fazla yerli ve yabancı firma stant açtı.<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığının çizdiği yol<br />

haritasına göre turizmden <strong>2024</strong>’te 68 milyar<br />

dolar, 2025’te 77, 2026’da 85,3, 2027’de 93<br />

ve 2028’de 100 milyar dolarlık gelir elde<br />

edilmesi hedefleniyor. Bu hedefe ulaşmak<br />

için en güçlü çalışmaların başında ise<br />

turizmi çeşitlendirmek geliyor. Tatil amaçlı<br />

gelen bir turistin ortalama üç katı gelir<br />

bırakan sağlık turizminde bu yılın sonunda<br />

iki milyon yabancı hastanın ağırlanması<br />

beklenirken 2028’de bu sayının 5 milyona<br />

çıkarılması hedefleniyor. Sağlık turizminde<br />

elde edilen gelirin 30 milyar dolara<br />

ulaşması planlanıyor.<br />

10 milyar dolar gelir hedefi<br />

ETHEXPO Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı<br />

Koordinatörü Aylin Şengül, Türkiye’nin<br />

sağlık turizminde son yıllarda güçlü ve<br />

yükselen bir trend yakaladığını söyledi.<br />

Şengül, sağlık turizminde 2023 yılında 2<br />

milyon yabancı hastaya hizmet verilerek 10<br />

milyar dolar gelir hedeflendiğini belirterek,<br />

"Bu rakamın yüzde 10’luk payının ise kamu<br />

hastanelerinden gelmesi bekleniyor."<br />

dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığının<br />

verilerine göre ziyaretçi başına ortalama<br />

harcamanın 850 dolar olduğuna dikkati<br />

çeken Şengül, "Ülkemize saç ekimi, basit<br />

estetik operasyonlar için gelenler ortalama<br />

kişi başı minimum 2 bin 500-3 bin dolar<br />

arası gelir bırakıyor ancak kanser tedavisi,<br />

organ nakli gibi büyük operasyonlar için<br />

gelen hastalar en az 10 bin dolar harcama<br />

yapıyor." şeklinde konuştu.<br />

Şengül, 2028’de 100 milyar dolarlık turizm<br />

hedefinin konulduğuna dikkati çekerek,<br />

"Bu kapsamda sağlık turizmi bu hedeflere<br />

ulaşmakta en büyük mihenk taşlarından<br />

biri haline geliyor." değerlendirmesinde<br />

bulundu. 2028 yılında 5 milyon yabancı<br />

hastanın ülkede ağırlanmasının<br />

hedeflendiğini kaydeden Şengül, ETHEXPO<br />

Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı’nın bu<br />

hedeflere ulaşmak için katkı sağlayacağının<br />

altını çizdi. Şengül, özellikle son dönemde<br />

İngiliz ve Amerikalı turistlerin Türkiye’deki<br />

sağlık hizmetlerine büyük ilgi gösterdiğine<br />

ve ülkeye ziyaretlerinin arttığına işaret etti.<br />

ETHEXPO Grup Satış Direktörü Derya<br />

Uludağ da helal turizmin büyük bir<br />

potansiyele sahip olduğunu, Türkiye'deki<br />

büyük otellerden 10'unun, küçük otellerden<br />

de 200 kadarının helal belgelerinin<br />

bulunduğunu söyledi.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

İşte <strong>2024</strong> pasaport fiyatları!<br />

Hazine ve Maliye<br />

Bakanlığı Gelir İdaresi<br />

Başkanlığı’nın Vergi Usul<br />

Kanunu Tebliği, Resmi<br />

Gazete’de yayımlandı. <strong>2024</strong><br />

yılı pasaport ücretlerinin<br />

fiyatları da belli oldu.<br />

Hazine ve Maliye Bakanlığı<br />

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın<br />

Vergi Usul Kanunu Tebliği,<br />

Resmi Gazete’de yayımlandı.<br />

Tebliğde, 2023 için yeniden<br />

değerleme oranının yüzde 58,46<br />

olarak belirlenmesiyle birlikte,<br />

<strong>2024</strong> yılı pasaport ücretlerinin<br />

tahmini de netleşti.<br />

Harç bedeli ve defter ücreti de<br />

dikkate alındığında, <strong>2024</strong>’te<br />

pasaport alma maliyetleri ise şöyle:<br />

Üç aylık pasaport: 1.535 lira 55<br />

kuruştan 2.431 TL’ye<br />

Bir yıllık pasaport: 3.188 TL<br />

İki yıllık pasaport: 4.705 TL<br />

Üç yıllık pasaport: 6.350 TL<br />

Üç yıldan uzun süreli pasaport:<br />

8.625 TL’ye kadar yükselecek.


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Antalya Turizm Fuarı <strong>2024</strong>’ün<br />

tarihi belli oldu<br />

Bu yıl ATF23 ile 2 günde 58 ülkeden 23.600 profesyoneli ağırlayan Antalya Turizm<br />

Fuarı’nın tarihi belli oldu. 6. Antalya Turizm Fuarı, 23-24-25 Ekim <strong>2024</strong> tarihlerinde<br />

ilk kez üç gün süreyle düzenlenecek.<br />

<strong>2024</strong> takvimini belirleyen Antalya<br />

Turizm Fuarı (ATF), 23-24-25 Ekim<br />

<strong>2024</strong> tarihlerinde ilk kez üç gün<br />

süreyle yapılacak. Turizm sektörünün<br />

en seçkin markalarının 2025 planlarını<br />

oluşturmalarına zemin oluşturacak olan<br />

fuarda turizm paydaşları 3 gün boyunca<br />

turizm konuşacak.<br />

Antalya Turizm Fuarı Kurucusu GMT<br />

Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Selçuk Meral yaptığı açıklamada şunları<br />

belirtti: “ATF23 ile pek çok rekor kırıldı<br />

ve çok sayıda başarıya imza atıldı. ATF23<br />

katılımcı ve ziyaretçilerinin ATF’yle<br />

ilgili olumlu geri bildirimlerini ve her<br />

yıl büyüyen Antalya Turizm Fuarında,<br />

görüşmeler için daha çok zamana<br />

ihtiyaç olduğu yönündeki taleplerini<br />

değerlendirdik. Gerekli adımları atarak,<br />

ATF24’te daha fazla B2B görüşmeye<br />

olanak sağlamak için ATF24’ü üç güne<br />

çıkarmaya karar verdik. ATF ilk akla<br />

geldiği andan itibaren %100 turizm<br />

endüstrisinin gelişimine hizmet etmek<br />

üzere tarafımızca 360 derece turizm<br />

hedeflenerek özgün bir kurguda<br />

organize edilmektedir.<br />

Meral şu bilgileri de aktardı: “ATF24,<br />

her geçen yıl gelişen ve geliştiren<br />

yapısı ile sektörün birbirinden farklı<br />

pazar ve dinamiklerini güçlendirmeye,<br />

ilişkileri pekiştirmeye ve kurulacak yeni<br />

bağlantılarla kişi, kurum, kuruluş ve<br />

destinasyonların gelişimlerine "%100<br />

Türkiye %100 Turizm"mottosu ile katma<br />

değer üreteceğiz.<br />

“B2B’nin merkezi olacağız”<br />

Ulusal ve uluslararası turizm<br />

profesyonellerini ve yatırımcılarını<br />

“yerinde pazarlama” ilkesiyle bir araya<br />

getirmek amacıyla 2019 yılında yola<br />

çıkan ATF; 23-25 Ekim’de, yurt dışından<br />

davetli 2 bin seyahat acentesi ile tam<br />

zamanlı, dolu dizgin, nefes almaksızın<br />

üç gün süresince 10.00 – 18.00 saatleri<br />

arasında birebir iş görüşmeleri ve<br />

gece organizasyonlarında network<br />

etkinliklerine ev sahipliği yapacağız.<br />

Türkiye ile birlikte tüm dünya pazarlarına<br />

misafir üreten 35 ülkeden davetli<br />

seyahat acenteleri, Türkiye kaynak<br />

pazarlarının en etkin tur operatörleri,<br />

hizmet kalitesiyle dünya markası olmuş<br />

konaklama tesisleri ve turizm sektörüne<br />

teknoloji, hizmet, bilgi, kabiliyet üreten<br />

firmalarını ATF24 çatısı altında bir araya<br />

getireceğiz.”<br />

Trend: ATF-TECH ile Seyahat<br />

Teknolojileri<br />

<strong>2024</strong> ile altıncı kez kapılarını açacak<br />

olan fuarın teması, ATF-TECH ile<br />

Seyahat Teknolojileri olarak belirlendi.<br />

Teknolojinin turizm endüstrisine her<br />

geçen gün gelişen ilişkisi ATF24’de<br />

işlenecek en önemli konulardan biri<br />

olarak teknoloji firmaları da ayrıcalıklı<br />

olarak yeni açılacak olan bölümde<br />

standları, workshopları ve panelleri ile<br />

kendilerine özel yerlerini alacak olup<br />

yepyeni bir devinim oluşturacak.<br />

Beyin fırtınalarına sahne olacak<br />

ATF24’de “2025’te %100” temasında<br />

5 ayrı sahnede; sektörün karşılaştığı<br />

zorlukların tespiti ve çözümleri için<br />

beyin fırtınalarına; turizmin geleceğini<br />

şekillendirecek yeni ve farklı fikirlere<br />

sahne olacak. Fuarda sektörün etkili<br />

seslerinden 100 uzman konuşmacı<br />

ilgili sahnelerinde, Türkiye seyahat<br />

ve turizminin 2025 manzarasını keşfe<br />

çıkacak. ATF öncesinde, ATF sırasında ve<br />

ATF sonrasında düzenlenen birbirinden<br />

renkli etkinlikler <strong>2024</strong>’te de organize<br />

edilecek.


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Turizm<br />

genlerinde<br />

var<br />

Ayşegül<br />

Özkeleş<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen Fotoğraflar: Haluk Çakır<br />

Aileden turizmci. Şehirlerarası<br />

otobüs taşımacısı bir babanın<br />

genç yaşta turizme gönlünü<br />

kaptırmış girişimci kızı. Gaziantep’te<br />

kurduğu Yesemek Turizm ile sektöre<br />

cesur ve iddialı bir giriş yapan Ayşegül<br />

Özkeleş, 17 yıldır turizme Türkiye’nin<br />

güneydoğu bölgesinden emek harcıyor.<br />

Acente faaliyetleriyle birlikte sosyal<br />

sorumluluk ve STK pozisyonlarında da<br />

aktif bir deneyim olan Özkeleş, TÜRSAB<br />

GAP BTK Yönetim Kurulu Üyesi aynı<br />

zamanda. Turizmin kadınlara daha<br />

çok yakıştığını, her alanda kadın-erkek<br />

ayrımına bir son verilmesi gerektiğini<br />

söyleyen Özkeleş, gelecek TÜRSAB<br />

GAP BTK Başkanlığına da göz kırparak,<br />

"Bölgedeki acentelerimizin takdiri ve<br />

teveccühü ile neden olmasın?" diyor.<br />

Yesemek Turizm’in kurucusu Ayşegül<br />

Özkeleş ile turizmde yolculuğunu,<br />

Gaziantep’in deprem sonrası<br />

dönüşümünü ve yeni dönem planlarını<br />

konuştuk.<br />

Turizmle ilk nasıl tanıştınız?<br />

Çocukluktan itibaren turizmin içerisinde<br />

oldum. Ailem ticaretin ve turizmin<br />

içerisinde yer alıyordu. Şehirler arası<br />

taşımacılık, akaryakıt istasyonu,<br />

yedek parça, galeri, inşaat gibi farklı<br />

sektörlerle iç içe büyüdüm. Babam<br />

şehirler arası otobüs taşımacılığı<br />

yapıyordu ve bir üniversite tarafından<br />

düzenlenen kariyer günlerinde dedemin<br />

verdiği bir kamyonu otobüse çevirerek<br />

Gaziantep - Adana arası sefer yaptığını<br />

anlattığımda gençlerin ilgisini çekmişti.<br />

Bu bir girişimcilik hikayesiydi.<br />

Eğitim süreciniz nasıl gelişti?<br />

Lise yıllarımda turizm ve otelcilik<br />

bölümü popülerdi. İlk başta işletme ve<br />

kamu yönetimi bölümlerini okudum.<br />

Ailemin sorumlu olduğu iş kollarındaki<br />

çeşitlilik beni işletme ve iktisat yönetimi<br />

konularına ilgi duymaya yönlendirmişti<br />

çünkü. Hangi işi yaparsam yapayım,<br />

temelinin sağlam olması benim için<br />

önemliydi. Ancak zamanla yüksek<br />

lisansımı turizm işletmeciliğinde<br />

tamamladım. Gaziantep'in yüksek turizm<br />

potansiyeli, girişimcilerin ve üretken<br />

insanların olduğu bir şehir olması beni<br />

etkiledi. Bir işletmede başarılı olabilmek<br />

için muhasebe ve kâr-zarar bilgisine<br />

hakim olmak önemliydi.<br />

Profesyonel hayatıma bir mola verip<br />

aile hayatı kurduktan sonra, 1990'lı<br />

yılların sonlarında bankacılık sektörü<br />

popülerdi. Finans bilgisinin güçlü olduğu<br />

işletmelerin süreklilik kazandığını<br />

gözlemledim. Bu dönemde bankacılık<br />

sektöründe yaşanan kriz, faizlerin<br />

yüksekliği ve ekonomik belirsizlikler<br />

bankaların zorlu bir sürece girmesine<br />

neden oldu. Bu dönemde edindiğim


“Acentecilik alanında hizmet<br />

veren bir turizmci olarak en<br />

çok sevdiğim şey, turizmin<br />

geniş bir yelpazede insan<br />

ilişkilerini geliştirmesi ve<br />

kültürel anlamda farklı bir<br />

vizyon kazandırmasıdır.<br />

Müşterilerle birebir iletişim<br />

kurmak, taleplerine cevap<br />

vermek, satış yapmak ve<br />

organizasyon hizmetleri<br />

hakkında bilgi vermek gibi<br />

görevlerle uğraşmak, turizmci<br />

olarak beni etkileyen ve aynı<br />

zamanda büyük bir ayrıcalık<br />

olarak gördüğüm unsurlardır.<br />

Turizm, farklı kesimlerden<br />

insanlarla bir araya gelme<br />

ve birlikte çalışma fırsatı<br />

sunarak zengin bir deneyim<br />

sunmaktadır.”<br />

deneyim, sadece finansal bilgi değil,<br />

aynı zamanda insan ilişkileri, iletişim,<br />

diksiyon, empati, ekip çalışması gibi<br />

konularda da beni büyük ölçüde<br />

geliştirdi. Bu deneyimlerim, işe personel<br />

alımlarında bankacılık deneyimi olanlara<br />

öncelik vermemde etkili oldu. Ancak,<br />

turizm sektörü benim için daha çekici ve<br />

dinamik bir alan olduğu için bankacılık<br />

kariyerime devam etmedim.<br />

1999'da başladığım bankacılık kariyerim,<br />

2006'da Yesemek Turizm'in işletmesine<br />

geçişimle turizmin dinamiklerini ve<br />

bankacılık bilgisinin avantajlarını daha<br />

iyi anlamama katkı sağladı. Kendimi<br />

bu konularda geliştirdikten sonra 2006<br />

yılında kara ve hava yollarını birleştirme<br />

düşüncesiyle Yesemek Turizm Seyahat<br />

Acentesi'ni işletmeye karar verdim. Şu<br />

ana kadar 2 şube ile 17 yıldır bu yolda<br />

ilerliyorum.<br />

Yesemek Turizm nasıl doğdu?<br />

Acentenin kuruluşunu biraz daha<br />

açar mısınız?<br />

Turizm, masa başı işlerden<br />

hoşlanmayan, farklı kültürlere meraklı<br />

biri için doğru bir tercihti. İnanıyorum<br />

ki hayatta hiçbir şey tesadüf değildir;<br />

turizm, bizim genlerimizde vardı ve<br />

önemli olan hayatın içinde katma<br />

değer oluşturmaktır. Bu düşüncelerle<br />

Yesemek Turizmi, bölgenin en eski<br />

acentelerinden biri olarak 1980 yılında<br />

kurduk. 2006 yılında acenteyi devralarak<br />

grup firmalarımız arasına kattık. Bu<br />

süreçte, eğitim ve sertifikalara büyük bir<br />

hevesle katılarak en yüksek derecelerle<br />

tamamladım. Mesleğimi yapma heyecanı<br />

ve mutluluğu içinde, dünya genelinde<br />

uçak bileti satma, istihdama katkıda<br />

bulunma gibi birçok güzel düşünce ile<br />

başladık.<br />

İlk yıllarda ödüller aldık, Pegasus<br />

Havayolları'ndan Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ali Sabancı'nın ödülü<br />

motivasyon kaynağımız oldu. Kültür<br />

turları, butik turlar, okul turları, kaplıca<br />

turları, özel ilgi turları gibi çeşitli tur<br />

programları düzenleyerek geniş bir<br />

yelpazede faaliyet gösterdik. Ayrıca,<br />

yerel yönetim ihalelerine katılarak<br />

otel satışlarını ve hava yolu transfer<br />

paketlerini başarıyla gerçekleştirdik.<br />

Odaların yurt dışı fuarlarını da<br />

yapıyordum. Yurt içinde özellikle Ege<br />

ve Akdeniz bölgesinde hemen hemen<br />

görmediğim otel kalmadı.<br />

6 Şubat depremiyle hayatınızda<br />

neler değişti? Gaziantep de afetten<br />

en çok etkilenen şehirlerden<br />

biriydi.<br />

6 Şubat depremi, Gaziantep başta<br />

olmak üzere 11 şehri ve birçok sektörü<br />

etkiledi. Turizm de bu süreçten nasibini<br />

aldı. Bölge turizmi depremden önce<br />

aktifti, ancak depremin ardından<br />

rezervasyon iptalleri ve satışlarda düşüş<br />

yaşandı. Bölgede turizm faaliyetleri,<br />

deprem öncesi canlı ve aktif bir şekilde<br />

sürerken, deprem sonrasında %80'e<br />

varan bir düşüş yaşandı. Bu süreçte,<br />

ilimiz merkezinde herhangi bir yıkım<br />

olmamasına rağmen, bölgedeki genel<br />

yaşanan maddi,manevi kayıp nedeniyle<br />

turizm sektörü büyük bir darbe aldı.<br />

Acentecilik faaliyetleri anlamında,<br />

TÜRSAB çatısı altında birlik ve<br />

dayanışma içinde çalışarak, sektöre<br />

destek sağlamaya çalıştık.Bakanlığın


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

ve yetkililerin reklama ve tanıtıma<br />

daha çok önem vermesini istiyoruz.<br />

Depremde,acenteler sadece KÇÖ (kısa<br />

çalışma ödeneği) ile geçiştirildi. Diğer<br />

esnafa KOSGEB kredi verdi, hizmet<br />

sektörü ayrı tutuldu. Gaziantep, Türkiye<br />

turizminde önemli bir yere sahiptir ve<br />

bu konuda daha fazla destek ve tanıtım<br />

yapılması gerektiğine inanıyorum.<br />

Yesemek Turizm olarak bu dönemde,<br />

sermaye birikimimiz sayesinde zararı<br />

minimize etmeye çalıştık. Şu an<br />

gelinen noktada, yılın ikinci yarısında<br />

kaybettiğimiz iş potansiyelini yerine<br />

koyma mücadelesi içindeyiz ve kârzarar<br />

anlamında başa baş durumda yılı<br />

kapatıyoruz.<br />

Şehrin Türkiye turizmindeki payı<br />

ve hedeflerine yönelik neler<br />

söyleyebilirsiniz?<br />

Kentin, Türkiye turizmindeki yeri birçok<br />

ilden daha fazla önem arz etmektedir.<br />

30’dan fazla müzeye sahip olan bu<br />

şehir, hem tarih hem kültür hem sanat<br />

hem de gastronomide lokomotif bir<br />

şehirdir. Ayrıca, Gaziantep Büyükşehir<br />

Belediye Başkanı, kadın olan bir şehirdir.<br />

Bu örnekten yola çıkarak kadınların<br />

iş dünyasında öne çıkabilmeleri için<br />

kendilerine güvenerek rol model olan<br />

belediye başkanımızdan esinlenmesi<br />

yeterli.<br />

Gastronomi turizmi, Gaziantep için<br />

önemli bir çekim noktasıdır. Şehrimiz,<br />

51 lezzetiyle coğrafi işaret tesciline<br />

sahip bir gastronomi başkenti olarak<br />

bilinir. Her yıl düzenlediğimiz Gaziantep<br />

Uluslararası Gastronomi Festivali, lezzet<br />

tutkunlarını ve kültür meraklılarını bir<br />

araya getiren önemli bir etkinlik haline<br />

geldi. UNESCO Yaratıcı şehirler ağına<br />

ilk giren bizim şehrimizdir. Katmer,<br />

baklava, beyran, yuvalama, nohut dürüm,<br />

simit kebabı, ekşili köfte, Antep fıstığı<br />

vb. bunların hepsi Gaziantep’te tatmanız<br />

gereken en önemli lezzetlerdendir.<br />

Ve dünyanın da hala yaşanılan en eski<br />

kentlerinden biridir.<br />

Türkiye turizminin geleceğini<br />

Gaziantep'ten nasıl görüyorsunuz?<br />

İstanbul, Antalya, Bodrum gibi<br />

merkezlerde yoğunlaşan turizm<br />

hareketlerine, Anadolu şehirleri,<br />

özellikle Gaziantep gibi şehirlerin<br />

katkısı ne olmakta? Hangi ana<br />

başlıklarda çalışmalar yapılmalı<br />

sizce?<br />

Güvenlik zafiyeti ve terör riski olmadığı<br />

sürece, Türkiye'nin dünya genelinde<br />

en çok turist çeken ülkelerden biri<br />

olacağını düşünüyorum. Gaziantep,<br />

Doğu’nun Paris'i olarak adlandırılan<br />

dünyanın en eski şehirlerinden biri<br />

olma özelliğine sahiptir. Ayrıca, Dülük<br />

Antik Kenti, Zeugma, Karkamış Antik<br />

Kenti, Rumkale, Tilmen Höyük gibi<br />

önemli arkeolojik kalıntılar ve Yesemek,<br />

dünyanın ilk açık hava heykel atölyesi<br />

olma özelliğiyle turizm potansiyeli<br />

sunmaktadır.<br />

Gaziantep, gastronomisiyle de ön plana<br />

çıkarak dünyanın yaratıcı şehirler<br />

ağına girmiş ve bölgesinin lokomotif ili<br />

olmuştur. Bu özellikleriyle şehrimiz,<br />

diğer şehirlerin turizm hareketlerine<br />

dolaylı olarak katkı sağlamaktadır.<br />

Türkiye'nin turizm sektöründe daha<br />

etkin olabilmesi için güvenli turizm<br />

sertifikasyon çalışmalarına hız verilmesi<br />

ve kalite standartlarının yükseltilmesi<br />

gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca,<br />

tanıtım ve reklam çalışmalarına önem<br />

verilmesi, bölgesel turizm hareketlerinin<br />

desteklenmesiyle Türkiye'nin turizmdeki<br />

potansiyelini daha da artırabiliriz.


Profesyonel yaşamınızda<br />

girişimciliğinizin yanı sıra sosyal<br />

sorumluluk ve STK pozisyonlarında<br />

da aktif bir isimsiniz. TÜRSAB GAP<br />

BTK Yönetim Kurulu üyeliği de<br />

bunların başında geliyor. Gaziantep<br />

turizminin gelişimine yönelik<br />

faaliyetleriniz neler?<br />

Bölge turizmine katkı sağlamak<br />

için paydaşlarımızla düzenli olarak<br />

toplantılar yapıyoruz. Türk Hava Yolları,<br />

SunExpress ve diğer hava yolları ile iş<br />

birliği yaparak bölgemizin tanıtımına<br />

katkıda bulunuyoruz. Turizm ve Otelcilik<br />

Meslek Yüksek Okulu seyahat hizmetleri<br />

bölümü öğrencilerine staj imkanları<br />

sağlayarak, sektöre nitelikli eleman<br />

yetiştirmeye katkıda bulunuyoruz.<br />

Okul idaresi ve TÜRSAB arasında<br />

protokol imzaladık. Deprem esnasında<br />

acentelerin yaşadığı zorlukları göz<br />

önünde bulundurarak aidat almadık<br />

ve birçok acente için maddi destek<br />

sağladık. (Yaklaşık 750 acente aidatları<br />

silindi) Deprem öncesi TÜRSAB olarak<br />

5 ülkenin büyükelçilerini eşleri ile<br />

birlikte davet ederek bölgenin tanıtımını<br />

sağladık.<br />

Turizmde kadın olmak üzerine<br />

neler söyleyebilirsiniz? Gaziantep<br />

gibi bir Güneydoğu şehrinde<br />

kadın olmanın avantajları veya<br />

dezavantajları neler olabilir?<br />

Sadece turizmde kadın olmak değil,<br />

tüm sektörlerde kadınların olduğu her<br />

işte incelik, zarafet ve titiz bir bakış<br />

açısı vardır. Hatta turizmin kadınlara<br />

daha çok yakıştığını düşünenlerdenim.<br />

Gaziantep gibi bir Güneydoğu şehrinde<br />

kadın olmanın avantajlarından biri,<br />

bölgesel kültürle daha iç içe olma ve<br />

yerel değerlere daha fazla katkı sağlama<br />

imkanıdır. Uzay çağını konuştuğumuz<br />

bu dönemde her alanda kadın-erkek<br />

ayrımına bir son vermemiz gerektiğini<br />

düşünüyorum.<br />

Bir sonraki seçimde TÜRSAB GAP<br />

BTK başkanlığına adaylığınızı<br />

koymayı düşünüyor musunuz?<br />

Bölgedeki acentelerimizin takdiri ve<br />

teveccühü ile neden olmasın? Birlik<br />

içindeki kadın sayısı üç olup, kadınların<br />

sektörde daha etkin rol alması için<br />

çeşitli projeler üzerinde çalışmaktayız.<br />

İş yaşamınızı destekleyip<br />

besleyen diğer şapkalarınız varsa<br />

ödüllerinizden de bahsedebilir<br />

misiniz?<br />

Ödüllerimden biri, 2016'da Fashion<br />

Vip Dergisi tarafından verilen Yılın En<br />

Şık Kadın Ödülü'dür. Türkiye Odalar<br />

Borsalar Birliği Kadın Girişimciler<br />

Kurulu'nda üst üste üç yıl boyunca 1.000<br />

kişilik salonda Türkiye'nin ilk kadın<br />

perküsyon grubunu sahneleyerek bir<br />

ilki gerçekleştirdik. Ayrıca, KAGİDEM'de<br />

(Kadın Girişimci Destek Merkezi) kadın<br />

girişimcilere mentörlük yaparak ve<br />

üniversitelerde kariyer günlerinde<br />

konuşmacı olarak yer alarak kadın<br />

girişimcilere destek oluyorum.<br />

Biraz da sizden bahsedelim mi?<br />

Bize işteki ve evdeki Ayşegül<br />

Özkeleş'i nasıl anlatırsınız? İşten<br />

arta kalan zamanlarınızı nasıl<br />

geçirirsiniz? Özel zevkleriniz var<br />

mı?<br />

İşte disiplinli ve titiz biri olarak öne<br />

çıkıyorum. Özellikle iş takibi konusunda<br />

çözüm odaklı yaklaşımları tercih<br />

ediyorum. “Dün dünde kaldı cancağızım,<br />

bugün yeni şeyler söylemek lazım”<br />

diyerek önüme hedefler koyarak<br />

ilerlemeyi seviyorum. Evde ise kendi<br />

yemeklerimi yapmayı, özellikle pasta ve<br />

börek türlerini deneyerek arkadaşlarıma<br />

ve aileme sunmayı keyifle yapıyorum.<br />

Boş zamanlarımda sinema ve dizi<br />

izlemeyi seviyorum. YouTube'dan<br />

sağlıklı yaşam videolarını takip etmek<br />

gibi aktivitelerle ilgileniyorum. Ünlü<br />

tasarımcıların defilelerini merakla<br />

takip ediyor, doğada yürüyüş yapmayı<br />

seviyorum. Haftada 2 veya 3 gün<br />

trambolin, yoga ve kardiyo derslerine<br />

katılarak sağlıklı yaşam için çaba sarf<br />

ediyorum.<br />

Bundan sonra yapmak<br />

istedikleriniz, hayalleriniz neler?<br />

Daha iyi bir gelecek için kadınlarla<br />

ilgili projelerde daha çok yer almak ve<br />

turizm istihdamını artırmak amacıyla<br />

gençlere rehberlik etme konusundaki<br />

çalışmalarımı hızlandırmayı planlıyorum.<br />

Ayrıca Ayşegül'ün en iyi versiyonunu<br />

oluşturmaya devam ederek yurt dışında<br />

henüz görmediğim yerleri keşfetmek<br />

istiyorum.


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Ramazan Kaynakçı<br />

“<strong>2024</strong>’te de sektörün öncüsü<br />

olacağız”<br />

Endüstriyel mutfak makine ve<br />

ekipmanları alanında 27 yıldır<br />

otellere, restoranlara, kafelere<br />

ve hastane mutfaklarına yerli üretici<br />

olarak hizmet veren Kristal Endüstriyel,<br />

bugüne kadar yurt içi ve yurt dışı<br />

pazarlarda 400’den fazla projeye imza<br />

attı. Turizmdeki hareketlilikle birlikte<br />

daha da güçlenerek küresel pazardaki<br />

etkilerini artırmaya odaklandıklarını<br />

belirten Kristal Endüstriyel Genel<br />

Müdürü Ramazan Kaynakçı, <strong>2024</strong><br />

yılında da sektörde öncü olmaya devam<br />

edeceklerini söyledi.<br />

Ramazan Kaynakçı ile Kristal<br />

Endüstriyel’in HoReCa kanalına<br />

yönelik faaliyetlerini, ANFAŞ Fuarı’nda<br />

sergileyeceği inovatif ürünlerini ve <strong>2024</strong><br />

yılı rotasını konuştuk.<br />

Kristal Endüstriyel’i tanıtarak,<br />

turizm sektörüne yönelik ürün ve<br />

hizmetleriniz hakkında bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Firmamız, endüstriyel mutfak makine<br />

ve ekipmanları alanında 27 yıldır<br />

otellere, restoranlara, kafelere ve<br />

Ramazan Kaynakçı<br />

Kristal Endüstriyel Genel Müdürü<br />

hastane mutfaklarına yerli üretici<br />

olarak hizmet vermektedir. Endüstriyel<br />

mutfak ekipmanları, açık büfeler,<br />

dondurma makine ve ekipmanları<br />

olarak farklı kategorilerde üretim<br />

sağlamaktayız. Özellikle endüstriyel<br />

soğutma, bulaşık makineleri,<br />

kombi fırınlar, dondurma makine ve<br />

ekipmanların da birçok ülkeye aktif<br />

olarak ihracatını gerçekleştirmekteyiz.<br />

Turizm sektörüne yönelik olarak otel,<br />

restoran, fırın, pastane, dondurma<br />

dükkanı, kafeterya, okul gibi tesislerin<br />

ihtiyaç duyabileceği tüm endüstriyel<br />

mutfak ve dondurma makineekipmanlarını<br />

yerli üretim farkıyla<br />

bünyemizde üretmekteyiz.<br />

Türkiye’de yükselen bir seyir<br />

izleyen turizm sektörü, firmanız<br />

bazında ne ifade ediyor? Sektöre ait<br />

beklenti ve hedefleriniz nelerdir?<br />

Turizm sektörünün temel<br />

yatırımlarından biri olan mutfak<br />

projelerinin, A’dan Z’ye tüm makine ve<br />

ekipmanlarını bünyemizde geliştirip,<br />

üretebildiğimiz için ilgili sektör bizim<br />

hedef pazarımızı oluşturmaktadır. Her<br />

geçen gün artan yatırımlar ve hizmet<br />

kalitesini artırma hedefleri özellikle<br />

ekipman yatırımları konusunda bizi<br />

sürekli gelişim ve inovatif atılımlara


Kombi Fırınlar<br />

yöneltmektedir. Şefler ve mühendisler<br />

ile sürekli iletişim içinde geri dönüşler<br />

sağlayıp; kalite ve kullanım kolaylığı<br />

noktalarında dünya standartlarında<br />

ürünler üretmeyi hedeflemekteyiz.<br />

2023 yılında yer aldığınız yurt içi<br />

ya da yurt dışı projeler arasında<br />

hangilerini önemli buluyorsunuz?<br />

Hem yurt içinde hem de yurt dışında<br />

gerçekleştirdiğimiz bu projeler,<br />

mutfak ve endüstriyel ekipman tedariki<br />

üzerine odaklanmaktadır. Amacımız,<br />

müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun,<br />

yüksek kaliteli ve modern mutfak<br />

ekipmanları ile işletmelerine verimli<br />

ve etkileyici bir hizmet sunmaktır.<br />

Bu zamana dek yurt içi ve yurt dışı<br />

pazarlarda 400’den fazla proje<br />

tamamlamış bulunmaktayız.<br />

Yeni otel ve renovasyon<br />

yatırımlarının önümüzdeki<br />

süreçte nasıl bir seyir izlemesini<br />

bekliyorsunuz? Bu bağlamda<br />

artan talebe cevap verebilmek<br />

için uygulayacağınız stratejileri<br />

öğrenebilir miyiz?<br />

Turizmde yaşanan hareketlilik, yeni<br />

otel ve renovasyon yatırımlarına<br />

doğal olarak yansımaktadır. Şirket<br />

olarak, turizm sektöründeki bu<br />

hareketliliği yakından takip ediyor ve<br />

ihtiyaç duyulan mutfak ekipmanları<br />

ve dondurma makineleri gibi<br />

ürünleri yeni inovasyonlarla üretmeye<br />

devam ediyoruz. Firmamız sektörde<br />

lider bir konumda ve bu pozisyonu<br />

sürdürmeye odaklanıyoruz. Turizmdeki<br />

hareketlilikle birlikte, liderliğimizi daha<br />

da güçlendirmek ve küresel pazarda<br />

etkimizi artırmak hedefimizdir. Müşteri<br />

memnuniyetine odaklanarak kaliteli<br />

ürün ve hizmetler sunarak sektördeki<br />

liderliğimizi koruyacak ve geliştireceğiz.<br />

<strong>2024</strong> yılında da sektörde öncü olmaya<br />

devam edeceğimizden eminiz.<br />

Fuarların sizin ve turizm sektörü<br />

için önemi nedir? Fuarla ilgili<br />

beklentileriniz nelerdir?<br />

Firmamız için fuarlar büyük bir öneme<br />

sahiptir. Turizm sektöründeki önemli<br />

paydaşlarla bir araya gelmek ve<br />

yeni iş fırsatları yaratmak açısından<br />

büyük değer taşımaktadır. Fuarlar,<br />

ürünlerimizi dünya genelindeki hedef<br />

kitlelere etkili bir şekilde tanıtma<br />

imkanı sunar ve sektördeki diğer önde<br />

gelen firmalarla işbirliği potansiyelini<br />

artırır.<br />

ANFAŞ Fuar standınızda öne<br />

çıkan ürünleriniz ve varsa<br />

sergileyeceğiniz yeni ürün ve<br />

hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir<br />

miyiz?<br />

Fuarda sergileyeceğimiz yeni<br />

ürünlerimiz arasında "Expert Kombi<br />

Fırınlar", "Şarap Dolabı", "Dry Aged (Et<br />

yaşlandırma) Dolabı" ve "Mayalandırma<br />

Dolabı" gibi ürünlerimiz bulunuyor.<br />

Expert Kombi Fırınlar, çok yönlü<br />

pişirme seçenekleri sunan, enerji<br />

verimliliği yüksek ve hassas kontrol<br />

özellikleriyle donatılmış fırınlar olarak<br />

öne çıkıyor. Şarap Dolabı, farklı şarap<br />

türlerinin ideal saklama koşullarını<br />

sağlayan tasarımıyla dikkat çekiyor. Dry<br />

Aged Dolabı, et yaşlandırma işleminin<br />

etkili bir şekilde gerçekleştirilmesine<br />

olanak sağlayan özel bir ürün olarak<br />

öne çıkıyor. Mayalandırma Dolabı<br />

ise hamurun yavaş ve kontrollü bir<br />

şekilde mayalanmasını sağlayan,<br />

fırıncılık sektöründe önemli bir role<br />

sahip bir ürün olarak öne çıkıyor. Bu<br />

ürünlerimizle müşterilerimize daha<br />

geniş ve özelleştirilmiş çözümler<br />

sunmayı amaçlıyoruz.<br />

Dondurma Teşhir Dolapları


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Ödüllü restoranlarda<br />

İtalyan peynirleriyle bayrak<br />

dalgalandıracak<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Türkiye’de İtalyan peynir üretimini domine<br />

eden iki tesisten biri. İnşaat, restoran<br />

ve dağıtım alanlarında aktif iki girişimci<br />

ortağın aslen bir hobi olarak hayata geçirdiği<br />

bir yatırım, Napoli Antica. Kurucuları<br />

Hakan Demirbulak ve Ongun Engin. 2020<br />

yılından bu yana 1.000 metrekarelik Etiler<br />

tesisinde aylık 30 ton peynir satışıyla faaliyet<br />

gösteriyor. Türkiye’deki İtalyan şeflerin<br />

yüzde 90’ı bu markayla çalışıyor. Aralarında<br />

Mezzaluna, Papermoon, Marcello ve Filo<br />

D'olio gibi popüler İtalyan restoranları da var,<br />

Türkiye’nin üst segment otel mutfakları da.<br />

Peynirlerinin sırrı, asırlık yöntemlerinde<br />

saklı olan Napoli Antica’nın tüm lezzetlerinin<br />

altındaki imza Master peynir ustası Cosimo<br />

Rotolo’ya ait. İtalyan köklerine olan sevgi<br />

ve saygısına bağlı kalarak sütü sanata<br />

dönüştüren, 3 Black-Tie Awards sahibi bir<br />

peynir ustası Rotolo. 13 yaşından itibaren<br />

peynir yapımına duyduğu merakıyla master<br />

peynir ustası olma yolundaki ilk adımlarını<br />

ailesine ait olan küçük bir peynir atölyesinde<br />

atan Rotolo, ekibiyle birlikte eski çağlardan<br />

gelen lezzet sırlarını artizan peynir yapımına<br />

karşı duyduğu tutkuyla harmanlıyor.<br />

Türkiye’nin niş peynir üretim merkezlerinden<br />

Napoli Antica’nın 2023 üretim performansını,<br />

İtalyan peynir pazarındaki son gelişmeleri<br />

ve <strong>2024</strong> yılına dair yatırımlarını Napoli Antica<br />

Genel Müdürü Birkan Saytaş ile konuştuk.<br />

Napoli Antica markası nasıl doğdu?<br />

Türkiye’de 193’ün üzerinde peynir çeşitliliği<br />

var. Diğer taraftan değişen beslenme<br />

alışkanlıkları ve artan harcanabilir gelir<br />

nedeniyle dünya trendleri de büyük bir<br />

değişim içinde. Söz konusu bu eğilimler ve<br />

özellikle gençlerden gelen talepler sonucu<br />

ortaya çıkan bir yatırım, Napoli Antica.<br />

Piyasada bu konuyla ilgili bir yerli rakibimiz<br />

var sadece. Onlar bu işi yapıyordu zaten.<br />

Biz de 35 yıllık burrata ve mozzarella ustası<br />

olan Şef Cosimo Rotolo ile bir toplantı<br />

halindeydik. Kendisi Eataly’nin dünyadaki<br />

peynir tarafının sistem kurucularından.<br />

Şefimize yatırımımızdan bahsettik, bir marka<br />

oluşturmak ve bu markayla büyümek<br />

istediğimizi söyledik.<br />

‘Fakat ne sadece manda ne sadece taze<br />

peynir ne sadece olgunlaştırılmış tereyağı<br />

yapacağız. Biz kompakt bir tesiste hepsini<br />

yapmak istiyoruz diye’ yola çıktık. Şu anki<br />

üretim bandımızda taze, yarı olgunlaştırılmış,<br />

olgunlaştırılmış peynir ve tereyağı bulunuyor.<br />

Projeyi ne zaman devreye aldınız?<br />

Yatırım süreci nasıl gelişti?<br />

2020 yılının sonunda tesis projemizi ve<br />

makine hattımızı tamamladık. 2021 yılının<br />

mart ayına kadar reçete denemeleri<br />

ve İtalya’dan getirdiğimiz makinelerin<br />

organizasyonunu sağladık. Bu denemelerin<br />

sebebi, Şef Cosimo’nun burrata manda<br />

üretmemesiydi. Dünyada zaten burrata<br />

inektir. Türkiye’deki popüler kültür<br />

bildiğiniz üzere burrata mandayı daha<br />

çok tercih ediyor. 2021’den 2022 yılına<br />

kadar reçete denemeleriyle birlikte<br />

makine hattımızı oturttuk. Şu anda 25<br />

tane makinemiz mevcut. Aslında artizan<br />

üretim atölyesi olarak yola çıktık. Elle ve<br />

geleneksel yöntemlerle üretim yapmaktı<br />

hedefimiz. Makineleşmemizin en büyük<br />

sebeplerinden biri ise, artan satış hacmini<br />

yakalayabilmekti. Çünkü talep ağır geldi.<br />

Ne kadarlık bir yatırım yaptınız?<br />

Tamamen öz kaynaklardan ve sıfır krediyle<br />

100 Milyon TL’lik bir yatırım yaptık. Hala<br />

da devam ediyor. İçeride bir burrata<br />

makinemiz var. Tek vardiyada günde 8 bin<br />

adet üretim yapıyor. Bu çok önemli. Başta<br />

da söylediğim gibi, talebi yakalayabilmek<br />

adına makineleşmemiz gerekiyordu.<br />

Burratta makinesine kadar tüm makine<br />

hattını tamamladık zaten. Mozzarella,<br />

hamur, tereyağı, streçleme vb. aklınıza<br />

gelebilecek bütün makineleri yaptık. Çünkü<br />

bunu yapmamız gerekiyor. Biz uluslararası<br />

sertifikasyona sahip bir şirketiz. Alman bir<br />

firma tarafından denetleniyoruz. O yüzden<br />

denetime tabi tutulmuyoruz. Herkeste<br />

olan bir sertifikasyon durumu değil. Çünkü<br />

buraya bir perakende müşterisi geldiğinde<br />

rahatlıkla içerideki üretimi izleyebiliyor. O<br />

kadar kendimize güveniyoruz.<br />

İlk nereye açıldınız?<br />

HoReCa, perakende ve online kanallara<br />

yönelik stratejilerimizi belirledik. İlk bir<br />

yıl HoReCa kanalına yaptık. Beş yıldızlı<br />

oteller, şehir otelleri, fine dining ve lüks<br />

restoranlarla çalışmak istedik. İlk olarak<br />

Mart 2021’de Divan Grubu’yla başladık.<br />

Mezzaluna <strong>Restaurant</strong>, The St. Regis,<br />

Swissotel The Bosphorus şeklinde devam<br />

etti. Kulaktan kulağa yayılınca şefler de<br />

aralarında bizi konuşmaya başladı. Şu an<br />

Türkiye’deki İtalyan şeflerin yüzde 90’ıyla<br />

çalışıyoruz. Bu da 50-60 şefe karşılık geliyor.<br />

Dolayısıyla Türk şeflerine, yatırımcılarına<br />

ve İtalyan şeflerine çok teşekkür ediyoruz.<br />

Çünkü bizi hemen korudular. Rakiplerle<br />

aramızda tatlı bir rekabet var.<br />

Üretim kapasiteniz nedir?<br />

Şu anda 45 tonluk bir üretim kapasitemiz<br />

var. Satışlarımız ayda 30 ton kadar.<br />

Amacımız bu kapasiteyi daha da büyütmek.<br />

Çiftlik tarafına doğru gidiyoruz. Bir manda<br />

çiftliğini modernize etmek ve yerli üreticiyi<br />

desteklemek gibi bir planımız var.<br />

Kaç çeşit peynir üretiyorsunuz?<br />

Taze, yarı olgunlaşmış ve olgunlaştırılmış<br />

şekilde 11 çeşit peynirimiz mevcut.<br />

Bünyemizde; Mozzarella, Burrata,<br />

Stracciatella, Fior di Latte, Ricotta,<br />

Bocconcini Mozzarella ve Sfoglia olmak<br />

üzere yedi ayrı taze peynir; Scamorza ve<br />

Silano olmak üzere iki ayrı olgunlaştırılmış<br />

peynir seçeneği bulunuyor. Artizan üretim<br />

tesisimizin ilave olarak Burro Al Aglio ve<br />

Burro Al Tartufo şeklinde iki ayrı tereyağı<br />

ürünü de mevcut. Sarımsaklı ve trüflü<br />

tereyağımız var. Perakende tarafında ilk<br />

defa trüflü tereyağını üreten biziz. Orada<br />

inanılmaz bir satışımız var.


Peynirlerinizi niş kılan özellikleri<br />

neler?<br />

Napoli Antica’nın taze ve olgunlaştırılmış<br />

peynir seçenekleri, doğal inek ve manda<br />

sütünden üretiliyor. Günlük gelen her bir<br />

süt cinsinin tazeliği ve doğallığı korunacak<br />

şekilde işleniyor. Sürdürülebilir gıda<br />

vizyonuyla, sıfır atık ilkeleri ışığında<br />

ürünlerimizde hiçbir koruyucu madde<br />

kullanılmıyor. Tamamen doğal ve sağlıklı<br />

seçeneklerle müşterilerimize sunuyoruz.<br />

Olgunlaşmış peynir kategorisinde çok fazla<br />

peynirimiz vardı. Sütü keçi ve koyun tarafında<br />

çok fazla tedarik edemedik. Standardı<br />

yakalayamayınca o alandan çıktık.<br />

Artan maliyetler süt tedarikinize ne<br />

şekilde yansımakta?<br />

Fiyatlarımız maliyetlerden kaynaklı yüksek<br />

seviyede olduğu için biz tamamen sütten<br />

üretiyoruz. İçeriğinde peynir mayası ve peynir<br />

kültürü var. Süt tozu, laktik asit, herhangi<br />

bir koruyucu madde yok. Biz hayvansal<br />

gıda üretim trendi olan peynir kültürü<br />

kullanıyoruz. Bu da starter demek oluyor.<br />

Sadece sütten üretmek çok önemli. Biz bir<br />

bebeğin yiyebileceği peynir yapıyoruz. O<br />

yüzden maliyetleri düşürmek amacıyla sütü<br />

farklı bir yerden tedarik edelim, uygun fiyatlı<br />

süt bulalım politikasına girmedik. Bizim çıkış<br />

amacımız tamamen kalite odaklı gitmek. İşi<br />

yapmak için değil, kuralına göre yapmak için<br />

yola çıktık.<br />

var. Şu an Türkiye’deki MICHELIN yıldızlı<br />

restoranların yüzde 10’u ile çalışıyoruz. Park<br />

Fora <strong>Restaurant</strong> ile bile çalışıyoruz, burrata<br />

veriyoruz. Pazarı derinleştirme isteğimiz o.<br />

Biz rakipten bir şey çalmak istemiyoruz.<br />

Bundan sonraki hedefleriniz ne?<br />

Pazarı derinleştiren bir markayız. Bundan<br />

sonra da MICHELIN yıldızlı ve Gault Millau<br />

restoranlarda bayrak dalgalandırmak<br />

istiyoruz. Nicole <strong>Restaurant</strong>’ta, Neolokal’de<br />

olmak istiyoruz. Ankara, Antalya, İzmir ve<br />

Muğla’da distribütörlüklerimiz var. İstanbul<br />

dağıtımımızı kendimiz yapıyoruz. Ama<br />

önümüzdeki dönemde sadece üretici olmayı,<br />

dağıtıcı rolünden çıkmayı istiyoruz. Yurt<br />

dışına sadece Ortadoğu pazarına ihracatımız<br />

var. Onun dışında yurt içinde kalmak<br />

hedefindeyiz.<br />

Türkiye’de en çok hangi peynirler<br />

talep görüyor?<br />

Parmigiano reggiano, grana padano, burrata<br />

ve mozzarella en çok talep alan peynirler<br />

arasında. Tesisimizde 50 gramdan 300 grama<br />

kadar burrata üretimi yapabiliyoruz. 50 ve<br />

80 gram burratadan ayda 30 bin adet satış<br />

yapıyoruz. Türkiye’de şu anda toplamda<br />

150 bin adet -160 bin adet burrata satılıyor.<br />

2020’deki rakam 50-60 bin civarındaydı.<br />

Üretim üçe katlandı, sayı daha da artacak<br />

gibi görünüyor. Çünkü pazar çok büyüyor.<br />

Ülkemizde de İtalyan peynirlerine ve<br />

mutfağına olan ilgi arttı. Prebiyotik oranı<br />

yüksek, bağışıklık sistemini güçlendiren<br />

peynirlere ve besinlere olan ilgi arttığı için<br />

doğal olarak İtalyan peynirlerine ilgi de<br />

büyüyor.<br />

Türk restoranları, MICHELIN ve<br />

Gault Millau rehberlerinde artık.<br />

Ödüllü mutfaklarda ne kadar ve<br />

hangi peynir çeşitlerinizle varsınız?<br />

OD Urla ile çalışıyoruz zaten. Nicole<br />

<strong>Restaurant</strong> dün geldi. Biz orada takdir<br />

ediyoruz. Baktığınızda MICHELIN listesine<br />

giren restoranların hepsi Türkiye’nin<br />

geleneksel tatlarıyla girmek istiyor. Bizim<br />

geleneksel olarak sokabileceğimiz çok az<br />

peynirimiz var. O da ricotta. Onlar tangala<br />

peynirleri, Bergama tulumu ve rokfor gibi<br />

daha yöresellere yöneliyor. Biz de bunu<br />

destekliyoruz. Ama diyoruz ki, “Peynir<br />

tabağında sunabileceğiniz ricotta peynirimiz


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Tam bir<br />

Türk mutfağı<br />

hastası<br />

Yusuf<br />

Gülyiyen<br />

Bolu, Mengenli. 15 yıldır mutfakta.<br />

Aşçılık onun için çocukluktan<br />

gelen bir merak ve hayranlık…<br />

Çekirdek ailesinde kendinden başka<br />

aşçı yok! Amcalarından dayılarına ve<br />

yakın arkadaşlarının babalarına kadar<br />

çevresinde herkes aşçı, bir taraftan<br />

da! O da bu yüzden kapılıyor aşçılığın<br />

cazibesine. Hayalindeki asıl meslek ise,<br />

futbolculuk. Daha doğru bir tanımla, bir<br />

spor dalına adanmak! Beden Eğitimi<br />

öğretmenliği yakın geliyor bu hevesine.<br />

Ama içinde büyüdüğü mutfaktan da bir<br />

türlü kopamıyor…<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

İlk pişirdiği yemek, pirinç pilavı<br />

Grand Hyatt Istanbul’un Executive<br />

Şefi Yusuf Gülyiyen, çocuk yaşlarından<br />

beri hep küçük denemelerin peşinde.<br />

Tam anlamıyla pişirdiği ilk yemeği,<br />

pirinç pilavı. “Bizim çevrelerde pilavınız<br />

iyiyse mutfakta iyi bir ustasınız derler.<br />

Ben de ilk denememde güzel bir pilav<br />

yapmıştım” sözleriyle yaşadığı o anki<br />

heyecanı ve mutluluğu paylaşan 33<br />

yaşındaki şef, o pilavla nasıl da iyi<br />

bir aşçı olacağına inancının arttığını<br />

söylüyor.<br />

Yusuf Şef’in yatılı okuduğu lise yılları<br />

oldukça verimli geçiyor. Yaz tatillerinde<br />

akranları gibi gezip tozmak yerine<br />

uzun saatler restoran mutfaklarında<br />

çalışıyor. Staj eğitimi gibi geliyor, bu<br />

teşrik-i mesailer. Tek amacı, aşçılık<br />

alanında gelişebilmek genç şefin.<br />

Bulaşıkları pek bir istek ve heyecanla<br />

yıkadığını anlatıyor. Aşçıbaşının onu<br />

mutfağına çırak alması da çok zaman<br />

almıyor, haliyle. İlk günleri, ustasını<br />

pür dikkat izlemek ve yardım etmekle<br />

geçiyor. Yemek yapmaya başlamak<br />

için ise sabırla pişmeyi beklediğini dile<br />

getiriyor. Bu tecrübelerini halk eğitim<br />

merkezinden aldığı aşçılık sertifikasıyla<br />

desteklemeyi de ihmal etmediğini<br />

sözlerine ekleyerek…<br />

Dönüm noktaları<br />

Yusuf Şef’in lise eğitiminden sonraki ilk<br />

iş deneyimi, Ankara’daki ZG Restoran.


İşletme bir akrabasına ait. Ardından<br />

İstanbul’a gelerek, Nişantaşı’nda<br />

Elio adında bir İtalyan restoranında<br />

çalışmaya başladığını anlatan<br />

Gülyiyen, devamında Ortaköy’deki<br />

Zuma Restoran’ın mutfağına giriyor.<br />

Bahsettiğine göre Zuma, kariyer<br />

hayatındaki en önemli duraklardan<br />

biri. Bu sayede hem mesleki bilgilerini<br />

artırıyor hem de profesyonel yaşama<br />

dair tecrübeler ediniyor.<br />

Gülyiyen’in mesleki kariyerindeki<br />

önemli dönüm noktalarından biri<br />

de, Gastronometro. Metro Türkiye<br />

bünyesinde faaliyet gösteren mutfağın<br />

daima hayallerini süslediğini söyleyen<br />

Yusuf Şef, Asistan Eğitmen Şef olarak<br />

girdiği mutfakta eğitimler alıyor, veriyor,<br />

ürün geliştirme üzerine çalışıyor, pek<br />

çok yabancı şefle araştırma geliştirme<br />

faaliyetleri yürütüyor. İyi bir donanımla<br />

veda ettiği bu mutfakta hayal ettiği her<br />

şeyi gerçekleştirebilecek kadar üstelik<br />

de!<br />

“Son durağım ve ana duraklarımdan<br />

biri”<br />

Mengen kökenli şefin bir sonraki<br />

adımlarında artık otel restoranları var!<br />

Her çalıştığı otelin kendi için ayrı bir<br />

anlam taşıdığını dile getiren Gülyiyen,<br />

“son durağım ve ana duraklarımdan<br />

biri” diye tanımladığı Grand Hyatt<br />

Istanbul mutfağını ise kafasında<br />

bambaşka konumlandırıyor. Beş<br />

yıldızlı otel, mutfağa bakış açısını<br />

şekillendiren ve hızlı gelişimini<br />

sağlayan bir okul oluyor adeta. Komilik<br />

döneminde çalışmayı hayal ettiği otel<br />

mutfağına Chef de Cuisine olarak<br />

başlıyor. Bu süreçte Hyatt bünyesinde<br />

Grand Hyatt Kuala Lumpur ve Park<br />

Hyatt Jeddah otellerinde yöresel Türk<br />

mutfağı lezzetlerini sergileme fırsatı<br />

bulduğunu söyleyen Gülyiyen, son iki<br />

yıldır Executive Şefliğini yürüttüğü<br />

Grand Hyatt Istanbul tanışıklığını<br />

ise şu sözleriyle anlatıyor: “Grand<br />

Hyatt Istanbul, her aşçının çalışmak<br />

istediği bir oteldi. Bir gün otelin iş<br />

ilanını gördüm ve büyük bir heyecanla<br />

başvuru yaptım. Ardından görüşmeye<br />

çağrıldım ve bir demo hazırlamamı<br />

istediler. Birçok kişi ilana başvurmuş<br />

ve hepsinden demo istenmiş ancak ben<br />

işi alacağımdan emindim. Kısa bir süre<br />

sonra arayarak tekrardan görüşmeye<br />

İki ödüllü bir şef, Yusuf Gülyiyen. 2016 yılında aldığı ‘Chaîne<br />

des Rôtisseurs Genç Şefler’ birincilik ödülünü aynı yıl ‘Barilla<br />

Pasta World Championship’ birincilik ödülüyle taçlandırmış bir<br />

profesyonel Gülyiyen’in hobileri yaptığı işten bağımsız değil! Otel<br />

mutfağından arta kalan zamanlarını da bolca mutfak alanındaki<br />

gelişmeleri takiple geçirdiğini anlatan Gülyiyen, yabancı şefleri<br />

dikkatle izliyor, yeni açılan restoranları keşfediyor ve fırsat<br />

buldukça yurt içi ve yurt dışı seyahatlere çıkıyor.<br />

davet ettiler. Ve iki yıldır burada<br />

çalışıyorum.”<br />

“Mutfağımda özgürüm”<br />

Yusuf Şef, Grand Hyatt Istanbul<br />

mutfağında hep ilk günkü heyecanla<br />

yemeklerini pişirmeye devam ediyor.<br />

Menüyü gönlünce şekillendirme ve<br />

kendi tarzını yansıtma özgürlüğü<br />

bunda en büyük etmen şüphesiz.<br />

“Menülerimi yaparken özgürüm ve bunu<br />

yapabilmek bir şef için çok kıymetli”


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Mutfak, Grand Hyatt<br />

Istanbul’un Executive Şefi<br />

Yusuf Gülyiyen için bir tutku,<br />

kendini ait hissettiği ve hep<br />

var olmak istediği kutsal bir<br />

mabet. Bu mabetten çıkan<br />

tabakları da bir o kadar özel<br />

ve seçkin. Doğru malzeme ve<br />

doğru tekniklerle temellenmiş<br />

lezzet nüanslarında yerelliğin<br />

ve sürdürülebilirlik algısının<br />

yeri paha biçilmez. Bir<br />

Türk mutfağı hayranı olan<br />

deneyimli şef, unutulmaya<br />

yüz tutmuş lezzetleri modern<br />

tekniklerle harmanlayıp<br />

menülerine sıklıkla yansıtmak<br />

konusunda oldukça meraklı<br />

ve gayretli olduğunu anlatıyor.<br />

Sürdürülebilirlik konusunda<br />

en başından hassasiyetini<br />

koruyan Gülyiyen, tüm<br />

ekip sürdürülebilir mutfağı<br />

desteklediklerini ve<br />

mutfaklarında çok ciddi<br />

önlemler aldıklarını söylüyor.<br />

diyen Gülyiyen’in kış menüsünde de bu<br />

konfor alanının izlerini sürüyorsunuz.<br />

Mevsimin taptaze ürünleriyle hazırladığı<br />

menüde ağır ateşte pişmiş kuzu kol,<br />

vakumda pişirilmiş dana yanak, kuru<br />

mantarlı kuskus ve keşli cevizli bebek<br />

kalamarlı Bolu eriştesi kışın öne<br />

çıkan lezzetleri arasında ve her biri de<br />

kendine has yorumunu ve üslubunu net<br />

bir şekilde ortaya koyuyor.<br />

Sunumdaki imzası<br />

Grand Hyatt Istanbul’un Executive Şefi<br />

Yusuf Gülyiyen’in sunumdaki imzası,<br />

lezzet ve görselliğin eşsiz uyumu.<br />

Tabakta kompozisyon oluştururken<br />

de bu detaya önem verdiğini dile<br />

getiren Gülyiyen; abartıdan uzak,


lezzeti tamamlayacak, tabaktaki tadı<br />

gözle görülür kılacak ayrıntıların izini<br />

sürmeye bayıldığını söylüyor. Ana<br />

yemek-garnitür eşleştirmelerinde<br />

ise alışkanlıklarına eskisi kadar bağlı<br />

değil! Ana yemek tabaklarında protein,<br />

karbonhidrat ve vitamin dengesine çok<br />

dikkat ederken, artık bu üç dengeyi<br />

bir arada kullanmayı çok da tercih<br />

etmediğini söyleyen Yusuf Şef, “Artık<br />

ana yemek ve garnitürü eşleştirirken<br />

insanları yormayacak, lezzetli, dengeli,<br />

birbirine yakışan ve ana yemeği<br />

tamamlayan garnitürleri seçiyorum”<br />

diyor.<br />

Önce düzen…<br />

Söyleşimizin devamında Yusuf Şef’i<br />

daha da yakından tanıtmak istiyorum.<br />

Öncelikli olarak mutfakta günlük<br />

hayattan çok daha sert bir yapıya<br />

sahip olduğuna vurgu yapıyor. Her ne<br />

kadar bu duruş mutfak ekibince bir<br />

çekinme hali yaratsa da bir o kadar<br />

da birbirlerine yakın olduklarını,<br />

sık sık şakalaşıp sohbet ettiklerini<br />

söylemeden edemiyor. “Olması gereken<br />

yerde olması gerektiği gibiyim. Bu<br />

şekilde ekibimle aramdaki dengeyi<br />

oluşturuyorum. 2 yıldır burada olduğum<br />

için ekibim benim ne istediğimi ve<br />

nasıl istediğimi artık bakışlarımla bile<br />

anlayabiliyor” şeklinde sözlerine devam<br />

eden Gülyiyen, iş yapma stiliyle ilgili<br />

ise şu bilgileri aktarıyor: “Mutfağımda<br />

en önemli nokta, öncelikle düzendir.<br />

Mutfak düzensiz ise o an tüm yemeği<br />

bırakıp önce mutfak düzeninin<br />

oluşturulmasını sağlarım.”<br />

Sırası gelmişken soruyorum, yeni<br />

kuşakla arası nasıl? Genç mutfak<br />

ekibiyle iletişim kurmakta çok<br />

zorlanmadığını dile getiren Gülyiyen,<br />

“Burada işini gerçekten seven,<br />

öğrenmeye istekli olan birçok genç var.<br />

Bu isteklerini görmek onlara bir şeyler<br />

öğretmek için beni daha da motive<br />

ediyor. Bu anlamda aramızda iyi bir<br />

iletişim sağladık” diye yanıt veriyor.<br />

Türk mutfağına hasta!<br />

Yusuf Şef’in kendini en yakın hissettiği<br />

mutfak, kendi söylemiyle “Tabii ki Türk<br />

mutfağı!” Türk mutfağının derin bir<br />

geçmişe sahip olduğunu ve sürekli<br />

gelişmeye devam ettiğini dile getiren<br />

Gülyiyen, her damak tadına hitap<br />

edebileceğine inandığı bir mutfak<br />

olması sebebiyle öz mutfağını ayrı bir<br />

yere koyduğunu söylüyor. Mesleğinde<br />

daima ileriye gitmeyi kendine düstur<br />

edinen genç şefin en büyük hedefinde<br />

Türk mutfağına değer katacak,<br />

arkasında iz bırakacak lezzetlere imza<br />

atmak var.<br />

Söz arasında otel mutfaklarının en<br />

genç şefi olan Yusuf Gülyiyen, en<br />

sevdiği Türk yemekleri arasında ise<br />

zeytinyağlı yaprak sarma, bulgur pilavı,<br />

kuru fasulye ve hamsi tavayı sıralıyor.<br />

Akdeniz, Asya, Ortadoğu ve Latin<br />

Amerika mutfakları da Gülyiyen’in favori<br />

mutfakları arasında geliyor.


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Urla’yı 15 restoranıyla MICHELIN’e<br />

dahil eden başarının sırrı ne?<br />

Urla’daki 15 restoran, global çapta ikonik yemek rehberi olan MICHELIN Rehberi <strong>2024</strong>'teki<br />

yerini aldı. Turizm ve gastronomi alanındaki 35 yıllık kariyerine İngiltere’de başlayarak<br />

uluslararası çapta aktöre dönüşen Erdoğan Uyan ise bu restoranların Urla için büyük bir<br />

hazine olduğuna dikkat çekerek konuya ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.<br />

Dünya genelinde farklı alanlarda<br />

birçok başarıya imza atan<br />

Türkiye, şimdi de gastronomideki<br />

zenginliğiyle adından söz ettiriyor.<br />

Ege’nin incisi İzmir’in önemli<br />

ilçelerinden Urla’daki 15 restoran, lezzet<br />

durakları olarak global çapta ikonik<br />

yemek rehberi olan MICHELIN Rehberi<br />

<strong>2024</strong>'teki yerini aldı. <strong>2024</strong> İstanbul-İzmir-<br />

Bodrum seçkisi kapsamında hazırlanan<br />

rehberdeki restoranlardan bazıları yıldız<br />

alırken, bazıları ise sürdürülebilir mutfak<br />

çalışmaları neticesinde yeşil yıldızla<br />

ödüllendirildi. Turizm sektöründeki 35<br />

yıllık kariyerine İngiltere’de başlayıp<br />

çeşitli girişimlere imza atan Erdoğan<br />

Uyan ise bu restoranların Urla için büyük<br />

bir hazine olduğuna dikkat çekerek<br />

konuya ilişkin değerlendirmelerini<br />

paylaştı.<br />

“Mutfak sanatları, bir ülkenin tarihi<br />

zenginliğine de ışık tutuyor”<br />

Erdoğan Uyan, “Urla, gastronomi<br />

açısından İzmir’in cazibe noktalarından<br />

biri haline geldi. Bölgedeki restoranların<br />

zengin mutfağı, adeta turistlerin<br />

Urla’yı ziyaret etmesi için bir sebebe<br />

dönüştü. Birçoğu da yakaladığı bu üstün<br />

başarıyla MICHELIN yıldızlı restoranlar<br />

arasındaki yerini aldı. Kendine has bir<br />

atmosfere sahip bu mekanlar, deniz<br />

mahsullerinden bağlardan kopan<br />

meyvelere, tatlılardan içeceklere kadar<br />

envai çeşit lezzetle dolu menüleriyle<br />

Urla’yı keşfetmek isteyenlerin gezilerini<br />

taçlandırıyor” dedi.<br />

Sektörel fuar ve organizasyonlar<br />

kapsamında 50'ye yakın ülkeyi ziyaret<br />

ederek turizm sektöründeki uluslararası<br />

gelişmeleri sürekli olarak takip ettiğini<br />

aktaran Uyan, “Uzun yıllara dayanan<br />

deneyimimden hareketle, gastronomi<br />

kültürünün bir ülkenin tanınırlığı ve<br />

prestiji açısından büyük önem taşıdığına<br />

birçok kez tanık oldum. Mutfak<br />

sanatları, ait olduğu bölgenin yemek<br />

zenginliğini yansıtmakla kalmıyor,<br />

aynı zamanda tarihine ışık tutuyor ve<br />

değerlerini ortaya koyuyor. Bu yüzden,<br />

MICHELIN Rehberi’ne dahil olan<br />

Urla’daki restoranlar da ülkemizin<br />

farkını kanıtlıyor. Londra'nın en eski<br />

restoranlarından biri olan 300 yıllık<br />

tarihe sahip The Arts Club’da çalışan<br />

ilk Türk olarak ben de ülkemizin eşsiz<br />

lezzetlerinden esinlendiğim menülerimi<br />

İngiltere’ye taşıyarak bu başarıları<br />

pekiştiriyorum” ifadelerini kullandı.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel / makale<br />

DrṀurat<br />

İstanbul Gelişim Üniversitesi<br />

Dogan<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />

Doç.<br />

)<br />

Geçen yazımda Fransız mutfağının dünya<br />

mutfakları arasından sıyrılarak üst<br />

sıralara yerleşmesinde önemli kilometre<br />

taşlarından biri olan Şef Auguste<br />

Escoffier’i (Agust Eskofier) yazmıştım.<br />

Diğer önemli şahsiyet ise Marie-Antoine<br />

Carême’dir ki ondan söz etmemek olmaz.<br />

Şeflerin Kralı ve Kralların Şefi olarak nam<br />

salmış Carême (Karem) mutfağı yeniden<br />

inşa eden ünlü bir Fransız şefti. 18. ve<br />

19. yüzyıllarda Fransız mutfağı ve dünya<br />

mutfak sanatları üzerinde derin bir etki<br />

bırakmıştır.<br />

Carême dediğimde ilk akla gelen şey,<br />

zorluklarla dolu ve mücadele ile geçen<br />

bir başarı öyküsünden başkası değildir.<br />

Carême, daha küçük bir çocukken yoksul<br />

annesi ve babası tarafından terk edilmiş<br />

ve 8 yaşında Paris’te bir lokantada,<br />

kalacak bir oda ve yemek karşılığında<br />

çırak olarak çalışmaya başlamıştır. 15<br />

yaşında kendini Paris’in ışıklı sokaklarının<br />

birindeki bir pastanede çırak olarak<br />

buldu. Bu serüven onda mutfağa karşı<br />

olan tutkuyu harladı ve onu olağanüstü<br />

başarılı bir yola çıkarmış oldu. İlk<br />

olarak kendisi pastacılık konusundaki<br />

doğuştan gelen yeteneğini fark etti.<br />

Bu yeteneğinin ünlü Fransız diplomatı<br />

Talleyrand tarafından da keşfedilmesi<br />

onun için bir dönüm noktası oldu.<br />

Carême, Talleyrand’in himayesinde<br />

Fransa ve dünyanın en iyi mutfaklarında<br />

çalıştı ve böylece sanatsal yetenek ve<br />

becerilerini geliştirme ve gösterme<br />

imkânı bulmuştur.<br />

Aşçılık kariyeri<br />

Carême‘in olağanüstü yeteneği kısa<br />

sürede aristokrasinin de dikkatini çekti.<br />

Böylece kraliyetin hizmetine girdi ve<br />

Fransız Kralı Napolyon Bonapart’a, Rus<br />

Çarı I. Aleksandr’a ve İngiltere Kralı<br />

IV. George’a görkemli ziyafet sofraları<br />

Şeflerin Kralı ve Kralların Şefi<br />

hazırladı. Carême‘in yaratıcılığı mutfak<br />

ve yemekle sınırlı kalmamış, yemek<br />

salonlarına mimari ve dekoratif unsurlar<br />

katarak sanat eserleri haline getirmiştir.<br />

Aşçılık mesleğine olan katkıları<br />

Carême‘in aşçılık mesleğine olan en<br />

büyük katkısı şudur ki: Şeflerin özellikle<br />

hizmetçi konumuna indirgendiği bir<br />

dönemde onların statülerini; yemek<br />

pişirmeye saygı duyulan, sanatçı<br />

rolünü en iyi şekilde üstlenen ve daha<br />

da önemlisi beğenilen bir mesleğe<br />

dönüştürerek, yükseltmesidir. Ayrıca<br />

Carême aşçılık mesleğine yaptığı<br />

yeniliklerle damgasını vurmuştur.<br />

Bunların bir kısmından söz etmekte yarar<br />

olduğunu düşünüyorum.<br />

Pastacılık sanatına olan katkıları:<br />

Carême daha çocukken ünlü pastacı<br />

Sylvain Bailly’in yanına çırak olarak<br />

başladı. Orada pastacılıkta olağanüstü<br />

bir yetenek geliştirdi. Kısa süre içinde<br />

özel kabiliyeti sayesinde sanatsal yönden<br />

ihtişamlı pasta tasarımları yapmaya<br />

başladı. Carême beze (mereng) ve inovatif<br />

şeker heykellerinin yapımı için yeni<br />

teknikler geliştirmiş ve birçok mimari<br />

eserin pasta tasarımlarını yaparak bu<br />

alanda çığır açmıştır.<br />

Sıcak mutfağa olan katkıları: Carême,<br />

mutfağa daha önce görülmemiş düzeyde<br />

sanat ve estetik bir anlayış getirmiştir.<br />

Yemek tasarımlarında, mimari unsurların<br />

ve karmaşık sunumların kullanılmasının<br />

yolunu açmıştır. Sıcak mutfağa<br />

katkılarından biri de, Fransız mutfağının<br />

temel taşları haline gelecek olan sosların<br />

sınıflandırılmasıdır. Carême sosları<br />

Béchamel (Beşamel), Velouté (Velute),<br />

Espagnole (Espanyol) ve Sauce Tomat<br />

(Domates Sosu) olmak üzere dört ana sos<br />

şeklinde sınıflandırmıştır. Böylece mutfak<br />

yaratıcılığında sistematik bir yaklaşım<br />

ile çok çeşitli türev sosların temelini<br />

oluşturulmasını sağlamıştır. Günümüzde<br />

gastronomi eğitiminde Carême’in<br />

yaklaşımı olan bu soslar öğretilmektedir.<br />

Gastronomi terminolojine olan katkısı:<br />

Carême oluşturduğu yeni mutfak<br />

terminolojisini tüm dünyaya tanıtmış ve<br />

birçok yemeğin adını standartlaştırmıştır.<br />

Bu da ortak bir mutfak dilinin oluşmasına<br />

katkı sağlamıştır.<br />

Sonuç<br />

Carême' nin katkıları Fransız mutfak<br />

geleneğinin temelini oluşturmuş ve<br />

klasik mutfağın zirvesi olarak devam<br />

etmektedir. Yemeklerin görsel sunumuna<br />

yaptığı vurgu, modern gastronomide<br />

tabaklama ve yemek sunumu sanatı<br />

üzerinde kalıcı etkisi hala devam<br />

etmektedir. Onun standartlaştırılmış<br />

tarifleri, mutfak terminolojisi ve mutfak<br />

eğitimi gastronomiye çok büyük katkıda<br />

bulunmuştur. Auguste Escoffier ve Paul<br />

Bocuse'un da aralarında bulunduğu pek<br />

çok ünlü şef Carême’i ve onun mutfağa<br />

olan bakış açısını ilham kaynağı olarak<br />

görmüşlerdir. Onun ilkeleri ve teknikleri<br />

dünya çapındaki aşçılık okullarında<br />

hala öğretilmekte ve mirasının yeni<br />

nesil şeflerin yetiştirilmesi yoluyla<br />

sürdürülmesi sağlanmaktadır. Carême’in<br />

etkisi pastacılık alanının ötesine geçmiş<br />

rafine mutfağı geliştiren ve şekillendiren<br />

bir şef olarak tarihe adını yazdırmıştır.<br />

Sonuç olarak Carême, gastronomi ve<br />

mutfak sanatları tarihinde abide bir<br />

şahsiyet olarak yerini almış ve sanatsal<br />

yeteneği, mutfaktaki yenilikleri ve mutfak<br />

dünyası üzerindeki kalıcı etkisi ile<br />

anılmaktadır.


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

IC İbrahim Çeçen Vakfı’ndan<br />

gastronomi eğitimine yatırım<br />

IC İbrahim Çeçen Vakfı, gastronomi eğitimi alanında önemli bir adım atarak Ağrı<br />

İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin uygulama mutfağının açılışını gerçekleştirdi. Öğrencilere<br />

teorik bilgilerini pratiğe dökme fırsatı sunacak olan bu girişim, gastronomi ve turizm<br />

sektörlerindeki potansiyeli en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor.<br />

IC İbrahim Çeçen Vakfı’nın Ağrı İbrahim<br />

Çeçen Üniversitesi'nde verilen gastronomi<br />

eğitimine yaptığı kapsamlı yatırım,<br />

öğrencilerin mutfak sanatlarındaki teorik<br />

bilgilerini gerçek dünya deneyimleriyle<br />

bütünleştirmelerini sağlayacak bir<br />

Uygulama Mutfağı'nın açılışıyla<br />

zenginleştirildi. Bu dönüm noktası, 6<br />

Aralık'ta düzenlenen ve sektör liderlerini<br />

öğrencilerle buluşturan bir panelle kutlandı.<br />

Etkinlikte gastronomi ve turizm sektörlerinin<br />

entegrasyonu ve öğrencilere kariyer yollarını<br />

aydınlatacak değerli bilgiler aktarıldı.<br />

Profesyonel mutfak koşullarında eğitim<br />

imkanı sağlayacak olan uygulama mutfağı,<br />

öğrencilerin özel malzemelerle çalışma<br />

becerilerini geliştirmelerine ve mutfak<br />

uygulamalarında karşılaşılan zorlukların<br />

üstesinden gelmelerine yardımcı olacak<br />

modern ekipmanlarla donatılmış durumda.<br />

Kariyere giden yolda ilk durak<br />

7 Aralık'ta başlayan eğitim programı,<br />

öğrencilere gastronominin çok disiplinli<br />

yapısını öğreterek yemek bilimi ve sanatını<br />

sağlık, teknoloji, fen ve sosyal bilimlerle<br />

ilişkilendirmeyi amaçlıyor. Böylelikle,<br />

öğrencilerin bilimsel ve pratik becerilerinin<br />

geliştirilmesi hedefleniyor.<br />

Öğrencilerin sürdürülebilirlik ve geleneksel<br />

mutfak bilgisini artırarak, gıda güvenliği ve<br />

doğayla uyum içinde çalışabilecek bilinçli<br />

şefler olarak yetişmelerinin yanı sıra,<br />

mesleki tecrübenin kazandırılması ve eğitim<br />

kalitesinin artırılması da projenin temel<br />

hedefleri arasında yer alıyor.<br />

Gastronomi dünyası ve sektör için<br />

yeni bir soluk<br />

Öğrencilerin gastronomi disiplinleri<br />

arasındaki ilişkileri anlamalarına, bilimsel<br />

yaklaşımlarını geliştirmelerine ve doğa ile<br />

yemek arasındaki bağlantıyı kurmalarına<br />

yönelik tasarlanmış olan eğitim içeriğine<br />

sahip olan projenin ilk etapta 12 aylık bir<br />

süre içinde tamamlanması ve ardından<br />

sürdürülebilir kılınması hedefleniyor. Bu süre<br />

zarfında, IC İbrahim Çeçen Vakfı, Ağrı İbrahim<br />

Çeçen Üniversitesi ve IC Grup Şirketleri'nin iş<br />

birliği ile projenin devamlılığı da planlanıyor.<br />

IC İbrahim Çeçen Vakfı’nın bu yenilikçi<br />

projesinden mezun olan öğrencilerin,<br />

sürdürülebilir gıda ve doğa arasındaki ilişkiyi<br />

anlayıp, yöresel mutfakları tanıyarak topluma<br />

katkı sağlamaları ve gastronomi alanında<br />

üstün başarılar elde ederek sektöre yeni bir<br />

soluk getirmeleri öngörülüyor.<br />

“Staj ve iş başvurularını için holding<br />

ve vakfın kapıları açık”<br />

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nin<br />

gastronomi eğitimi alanında attığı bu<br />

önemli adımlar, sektördeki potansiyeli<br />

maksimize etme hedefiyle paralellik<br />

gösteriyor. Programın açılışında konuşan<br />

Rektör Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut,<br />

Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik<br />

Yüksekokulu bünyesinde IC İbrahim<br />

Çeçen Vakfı'nın katkılarıyla hayata<br />

geçirilen Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

Uygulama Mutfağı'nın öğrencilere sunduğu<br />

imkanlardan bahsederek, “Üniversitemizde<br />

gerçekleştirilen bu güzel işler, bize heyecan<br />

veriyor. IC Holding ve IC İbrahim Çeçen Vakfı<br />

yöneticilerine, bu heyecanı yaşattıkları için<br />

teşekkür ediyorum. İnşallah bu sevincimiz<br />

hep artarak devam etsin” ifadelerini kullandı.<br />

Prof. Dr. Karabulut, öğrencilere hitaben<br />

yaptığı konuşmada, IC Holding ve IC İbrahim<br />

Çeçen Vakfı'nın onlar için 'ikinci ev' olduğunu<br />

vurgulayarak, “Staj ve iş başvurularınız<br />

için IC Holding ve IC İbrahim Çeçen<br />

Vakfı gibi sizlere kapılarını açan değerli<br />

kurumlar var. Üniversitemizle birlikte bir<br />

aile olarak düşündüğümüz bu kurumlar<br />

sayesinde Türkiye'deki birçok üniversitenin<br />

sahip olmadığı imkanlara sahipsiniz. Bu<br />

şansı daha çok çalışarak en iyi şekilde<br />

değerlendirmelisiniz” şeklinde öğrencilere<br />

tavsiyelerde bulundu. IC Holding Turizm<br />

Hizmetleri Grup Başkanı Orhan Hallik de<br />

etkinlikte konuşma yaparak, 21. Yüzyılda<br />

yeni mesleklerin ortaya çıktığına ve<br />

gastronominin giderek daha fazla ön plana<br />

çıktığına dikkat çekti. Hallik, "İnsanların<br />

yaşam standartları yükseldikçe, eğlenceye<br />

ve yiyecek-içecek tüketimine olan ilgi<br />

artıyor. Gastronomi turizmi de giderek<br />

popülerleşiyor. İnsanlar yemek kültürlerini<br />

tanımak ve tatmak için dünya genelinde<br />

seyahat ediyorlar. Türkiye, son yıllarda<br />

yaklaşık 52 milyon misafiri ağırladı ve bu<br />

rakamın önümüzdeki yıllarda 100 milyona<br />

çıkması bekleniyor" dedi. Ayrıca Hallik,<br />

Türkiye'nin gastronomi dünyasında önemli<br />

bir merkez haline geldiğine ve Ağrı'nın<br />

da Gastronomi Şehri unvanı alabilecek<br />

potansiyele sahip olduğuna inandığını belirtti.<br />

Gastronomi ve turizmin kesişim<br />

noktasında söyleşi<br />

Panelde gastronomi ve turizmin birbiriyle<br />

ne denli iç içe geçtiği ve bu iki sektörün<br />

gelecekteki profesyoneller için neler<br />

vadettiği kapsamlı bir şekilde ele alındı. IC<br />

Holding Turizm Hizmetleri Grup Başkanı<br />

Orhan Hallik, sektördeki son gelişmeler,<br />

kariyer olanakları ve bu alanlarda öne çıkan<br />

yenilikler hakkında değerli bilgiler verdi.<br />

Ayrıca, turizmin gözde alanlarından biri<br />

haline gelen gastronomi turizminin, kültürel<br />

zenginlikleri ve yerel lezzetleri nasıl dünya<br />

sahnesine taşıdığına dair örnekler sundu.<br />

IC Holding Turizm Grubu İnsan Kaynakları<br />

Direktörü Ferda Keleş ve IC Santai <strong>Hotel</strong>s<br />

İşletme Müdürü Önder Beyhan bu söyleşide,<br />

sektörün ihtiyaç duyduğu yetkinlikler ve<br />

mezunlar için çeşitli iş imkanları hakkında<br />

bilgi verdi ve sektörde kariyer yapmak<br />

isteyen gençler için önemli tavsiyelerde<br />

bulundu. Öğrencilerin yalnızca akademik<br />

bilgilerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda<br />

turizm ve gastronomi alanlarındaki pratik<br />

becerilerini de geliştirmeleri gerektiğini<br />

vurgulayan panel, öğrencilerin sektörde nasıl<br />

bir yol izlemeleri gerektiği, hangi beceri ve<br />

deneyimlerin önemli olduğu ve mezuniyet<br />

sonrası kariyer fırsatları hakkında çeşitli<br />

bilgiler edinmelerini sağladı.


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Güney Afrikalı yöneticiler, Türk gıda<br />

ve içecek sektörüyle ilgili bilgilendirildi<br />

Altınbaş Üniversitesi, Güney Afrika Gıda ve İçecek Federasyonu üyesi firmalarının<br />

yöneticilerini ağırladı. Üye firmalar Türkiye ziyareti esnasında Türk gıda ve içecek<br />

sektöründeki son gelişmeler hakkında bilgilendirildi.<br />

Altınbaş Üniversitesi uluslararasılaşma<br />

stratejisi kapsamında Mezunlar ile<br />

İlişkiler ve Uluslararasılaşma Daire<br />

Başkanlığı’nın girişimleriyle, Güney Afrika<br />

ile ticari ilişkilerin geliştirilmesi kapsamında<br />

bir eğitim semineri düzenledi. Güney Afrika<br />

Gıda ve İçecek Federasyon Üyeleri, Türkiye<br />

ziyaretleri sırasında, Altınbaş Üniversitesi<br />

İşletme Fakültesi ve Uygulamalı Bilimler<br />

Fakültesinin hazırladığı eğitimlere katılarak,<br />

Türk gıda ve içecek sektöründeki son<br />

gelişmeler hakkında bilgiler aldı.<br />

Afrika’daki en önemli ticaret<br />

ortaklarından biri<br />

Türkiye, 2006 yılından itibaren Afrika kıtasına<br />

özel bir önem veriyor. Genel ihracatın<br />

yaklaşık %9’u Afrika kıtasına yapılırken,<br />

ithalatın da yaklaşık %2.3’ü yine bu kıtadan<br />

gerçekleştiriliyor. Toplam yıllık 32 milyar<br />

dolarlık bir ticaret hacmine ek olarak 15<br />

milyar dolarlık ticaret fazlası söz konusu.<br />

Güney Afrika ise 2 milyar doları aşkın ticaret<br />

hacmi ile Türkiye’nin Afrika’daki en önemli<br />

ticaret ortaklarından biri. Güney Afrika Gıda<br />

ve İçecek Federasyonu yetkilileri, Türkiye<br />

ile Afrika ülkeleri arasında ticari ve turizm<br />

faaliyetlerinin her gün genişlemesi ve<br />

derinleşmesinde Türk Hava Yolları’nın 42<br />

ülkede 62 noktaya uçmasının önemli bir<br />

faktörünün olduğunu belirtiyor.<br />

“85 milyonluk Türkiye’ye 45 milyon<br />

uluslararası ziyaretçi”<br />

Gerek özel gerekse de devlet kurumları<br />

söz konusu hacmin geliştirilmesi için<br />

üniversitelerin de iş birliği ile başta eğitim<br />

olmak üzere pek çok etkinliğe imza atılıyor.<br />

Dünyanın önde gelen gıda ve içecek firmaları<br />

Coca Cola, Heineken, Danone, Tiger Foods<br />

gibi firmaların Güney Afrika yöneticilerinden<br />

oluşan grup, Sertifikasyon ve Akreditasyon,<br />

Fonksiyonel Gıda, Gastro Turizmin Ülkelerin<br />

Markalaşmasına Katkısı gibi başlıklardaki<br />

eğitimlere katıldı. Altınbaş Üniversitesi<br />

İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Murad<br />

Canbulut, verdiği çarpıcı verilerle turizm ve<br />

gastronomi turizmin markalaşmaya ve ülke<br />

ekonomisine katkılarını gözler önüne serdi.<br />

Yaklaşık 85 milyon nüfusu olan Türkiye’nin<br />

2022 yılı istatistiklerine göre yaklaşık 45<br />

milyonluk uluslararası ziyaretçisi olduğunu<br />

kaydetti. Bunun da turizm geliri açısından<br />

önemli bir potansiyel olduğuna dikkat çekti.<br />

Püf noktası: İklim, konaklama,<br />

manzara ve gastronomik zenginlik<br />

Bir destinasyonun çekici olmasının püf<br />

noktalarına değinen Canbulut, bunun<br />

genellikle turistlerin ihtiyaç ve beklentilerini<br />

karşılama kapasitesi ile ilgili olduğunu<br />

görüşünde. Dr. Canbulut’a göre bunu<br />

sağlayan etmenler iklim, konaklama,<br />

manzara ve deneyimlenen yiyecekler (ve<br />

içecekler) yani gastronomik zenginlik. Bu da<br />

bizi gastronomi ve turizm arasındaki ilişkiye<br />

götürüyor. Araştırmaların, birçok ziyaretçinin<br />

ziyaretleri sırasında gastronomi deneyimi<br />

aradığını ortaya koyduğunu hatırlatan Dr.<br />

Canbulut, “Bu noktada da ülkenin yerel<br />

tatlarının ön plana çıkarıldığı bir strateji<br />

gerekliliği ortaya çıkıyor. Ancak maalesef<br />

Türkiye özelinde düşündüğümüzde de<br />

ziyaretçilerin aklına ilk gelecek yemek, şefler<br />

veya restoranların yerel lezzetleri vurgulayan<br />

isimler olmadığını görüyoruz.” diyerek<br />

katılımcılara proje ve yatırımlarını bu yöne<br />

kaydırarak fark ortaya koymalarını önerdi.<br />

“Türkiye, büyük bir hikâyeye sahip”<br />

Dr. Canbulut, gıdaların coğrafya, iklim,<br />

otantiklik, tarih, kültür ve nostaljiyi temsil<br />

ettiğini ve yeme deneyiminin bir hatıra<br />

oluşturduğundan söz etti. Türkiye’nin büyük<br />

bir hikâyeye ve bu sayede de yerel lezzetlerle<br />

çok daha fazla sayıda ziyaretçiyi cezbetme<br />

şansına sahip olduğunu vurguladı. “Orta<br />

Doğu, Asya, Afrika ve Avrupa mutfaklarıyla<br />

etkileşerek gelişen bu coğrafyadaki yerel<br />

tatlara odaklı bir strateji oluşturulmalı.<br />

Aynı zamanda sosyal, ekonomik ve<br />

çevresel gelişmeye de önemli katkı<br />

sunarak çok boyutlu bir fayda sağlamalı.”<br />

değerlendirmelerinde bulundu.<br />

“Türkiye gastronomi turizmin üst<br />

liglerinde olmayı hak ediyor”<br />

Mevcut durum dikkate alındığında<br />

gastronomi turizmi açısından cennet olarak<br />

nitelendirebileceğimiz bu toprakların,<br />

pazarlama faaliyetleri bakımından yetersiz<br />

kaldığını belirten Dr. Canbulut sözlerini<br />

şu tespitlerle sonlandırdı: “Doğru ürünün<br />

belirlenememesi yani atalarımızdan gelen<br />

yavaş yemek (slow food) alışkanlığının geri<br />

planda kalması, doğru fiyatlama ve tanıtım<br />

stratejilerinin geliştirilememesi, sosyal<br />

medya ve influencer kullanımında doğru<br />

adımların takip edilmemesi gibi çeşitli<br />

sorunlara karşın Türkiye gastronomi turizmin<br />

üst liglerinde olmayı hak eden ülkelerden biri<br />

olarak dikkat çekiyor.”


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Türkiye 200 restoranıyla<br />

Gault & Millau <strong>2024</strong> seçkisinde!<br />

Türkiye’yi 17. ülke olarak bünyesine katan Fransa menşeili gastronomi rehberi<br />

Gault & Millau, Türkiye için hazırladığı ilk seçkisini 4 Aralık Pazartesi akşamı<br />

gerçekleştirdiği ödül töreniyle duyurdu. Gault & Millau <strong>2024</strong> Türkiye Rehberi’nde 500<br />

restorandan seçilen yaklaşık 200 mekan, Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanacak.<br />

Fransa menşeili Gault & Millau’nun<br />

Türkiye için hazırladığı ilk seçki, 4<br />

Aralık Pazartesi akşamı Çırağan<br />

Palace Kempinski ev sahipliğinde<br />

gerçekleşen ödül töreniyle duyuruldu.<br />

Sözen Group iş birliğiyle Türkiye<br />

gastronomisine girişini yapan restoran<br />

derecelendirme sisteminin ilkinde 500<br />

restoran arasından seçilen yaklaşık 200<br />

mekan ödüllendirildi.<br />

Sözen: “Global gastronomi sektörü<br />

ve Türkiye arasında köprü olacak”<br />

Türkiye pazarında Sözen Organizasyon<br />

iş birliği ile yerini alan Gault & Millau<br />

hakkında çok heyecanlı olduklarını<br />

dile getiren Sözen Group CEO’su<br />

Gökmen Sözen, bu iki önemli markanın<br />

girişiminin global gastronomi sektörü<br />

ve Türkiye arasında köprü olacağını<br />

vurguladı. Sözen, “Dünyada her<br />

geçen gün yıldızı parlayan Türkiye<br />

gastronomisi için atılan dev adımlara<br />

bir yenisini daha eklediğimiz için<br />

gururluyuz. Türkiye’de gastronomi<br />

sektöründeki hizmet ve yatırım zincirine<br />

Gault & Millau Rehberi ile altın bir<br />

halka daha eklemiş bulunuyoruz. Sözen<br />

Organizasyon aracılığıyla Gastromasa<br />

gibi uluslararası etkinliklerle Türkiye’yi<br />

dünya gastronomisinin merkezine<br />

taşıyoruz. Türkiye gastronomisinin<br />

geleceğini birlikte inşa etmek için hep<br />

birlikte çalışmaya devam edeceğiz”<br />

dedi.<br />

Hayoun: “Amacımız gerçekten hak<br />

edenleri öne çıkarmak”<br />

Gault & Millau'nun CEO'su Patrick<br />

Hayoun ise şunları söyledi: “Gault &<br />

Millau Türkiye için Gökmen Sözen<br />

ile 2023’ün hemen başında attığımız<br />

imzadan, bugün ödül töreni noktasına<br />

geldiğimiz için çok mutluyuz. Bu<br />

süreçte özel olarak eğittiğimiz yerel<br />

müfettişlerimiz Türkiye’de Marmara,


Ege, Akdeniz ve Güneydoğu bölgesinde<br />

500 restoran gezdi. Bu 500 restorandan<br />

seçilen yaklaşık 200 civarı mekan,<br />

Türkiye’de <strong>2024</strong>’te Türkçe ve İngilizce<br />

yayımlanacak rehberde yer alacak.<br />

Geçtiğimiz 50 yıl boyunca, Gault &<br />

Millau çok sayıda rehber ve dergi<br />

yayımladı, güçlü bir dijital içerik<br />

sunmakla birlikte çeşitli etkinlikler<br />

düzenledi. Fransa'dan Japonya'ya<br />

dünya çapında şefleri ve restoranlarını<br />

tanıttı. Gault & Millau, her şeyden önce<br />

genç yetenekleri, yaratıcılığı, merakı<br />

teşvik etmeye ve tarafsız, bağımsız ve<br />

nesnel kalmaya devam ediyor. Yarının<br />

yeteneklerini ortaya çıkarıyoruz.<br />

Restoran seçimimiz, atmosferiyle<br />

birlikte eksiksiz bir mutfak deneyimi,<br />

kaliteli hizmet ve şarap listesine<br />

dayanıyor. Amacımız bir şey empoze<br />

etmek, kurallar oluşturmak değil, yeni<br />

bir düşünce tarzını teşvik etmek ve<br />

gerçekten hak edenleri öne çıkarmak.<br />

Bize yeni bir gastronomi sahnesi sunan<br />

ve gastronomi alanında büyük bir<br />

potansiyele sahip Türkiye’nin 17. ülke<br />

olarak bünyemizde bulunması da bizim<br />

için çok değerli.”<br />

gastronomiye yeni bakış açıları<br />

tanıtan bu modern rehber, restoran<br />

ve şefleri puanlaması için bağımsız<br />

şarap ve gastronomi uzmanlarıyla<br />

çalışmalarına devam ediyor. Elli yıldır<br />

lezzetin ve yeteneklerin peşinde koşan<br />

Gault & Millau sekiz bölgesel rehbere,<br />

bir şarap rehberi ve bir şampanya<br />

rehberine sahip. Rehber restoranları<br />

ödüllendirirken kendine özgü puanlama<br />

sistemiyle ayrıntılı bir değerlendirme<br />

sunuyor. Restoran ve şeflere Gault<br />

& Millau tarafından hizmet, fiyat ve<br />

restoranın atmosferi hakkında ayrı ayrı<br />

yapılan değerlendirmelerle birlikte<br />

yemeğin kalitesi ve lezzeti üzerinden<br />

1 ile 20 arasında puan veriliyor.<br />

Yüksek puanlı restoranlar puanlarının<br />

derecesine göre Gault & Millau imzası<br />

olan şef şapkalarından 1 ile 5 arasında<br />

şapka kazanıyor.<br />

Rehber ilk kez 1969 yılında<br />

yayımlandı<br />

İlk kez 1969 yılında Paris'te iki gazeteci<br />

ve yemek eleştirmeni Henri Gault ve<br />

Christian Millau tarafından yayımlanan<br />

Gault & Millau, günümüzde dünyanın<br />

en prestijli iki gastronomi rehberinden<br />

biri olarak kabul ediliyor. Her şefin<br />

restoranının özgünlüğüne inanan<br />

Gault & Millau, gastronomi dünyasının<br />

inceliklerini keşfetmeye yönelik bir<br />

pusula niteliğinde. Lezzet haritasıyla<br />

Türkiye’yi 17. ülke olarak bünyesine katan rehber, 2023 yılı içerisinde<br />

ülkenin önde gelen turizm destinasyonlarında saha çalışmalarına<br />

başladı. Gault & Millau Türkiye rehberi, belirli şehirleri vurgulamak<br />

yerine zengin ve detaylı bir Türkiye gastronomi turu sunmayı<br />

amaçlıyor. Rehberin Türkiye uyarlaması, ülkemizin önde gelen<br />

gastronomi destinasyonlarından olan İstanbul, İzmir, Çanakkale,<br />

Balıkesir (Ayvalık), Aydın (Kuşadası), Muğla (Bodrum ve Fethiye),<br />

Antalya, Gaziantep ve Nevşehir (Kapadokya)’i kapsıyor.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Yüzlerce yıllık gelenek<br />

gelecekle buluştu<br />

Cosmos Theatre, Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin geleneksel yıl sonu gala yemeğine<br />

ev sahipliği yaptı. İyi yemek, mutfak sanatlarının teşvik edilmesi ve dostlukla mutfak &<br />

sofra geleneklerinin yaşatılmasını amaçlayan Chaine des Rotisseurs Derneği’nin Antalya<br />

Bölgesi üyeleri, Cosmos Theatre’da fütüristik bir sunumla ağırlandı.<br />

Chaîne des Rôtisseurs Derneği<br />

Antalya Bölgesi üyeleri, 16 Aralık<br />

Cumartesi akşamı geleneksel<br />

gala yemeği için Kilit Grup bünyesinde<br />

faaliyet gösteren Cosmos Theatre’da<br />

buluştu. Sanat, eğlence ve rafine bir<br />

gastronomi anlayışını mükemmel<br />

şekilde harmanlayan Cosmos Theatre,<br />

Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin<br />

misyonunu yansıtarak gastronomi<br />

tutkunlarını bir araya getirdi. Fuaye<br />

alanındaki kokteylle başlayan akşam;<br />

Cosmos Theatre’ın kapılarının<br />

açılmasıyla bambaşka bir boyuta<br />

taşındı. Derneğin Antalya Bölge Başkanı<br />

M. Nihat Tümkaya’nın açılış ritüelleri<br />

gerçekleştirmesinin ardından Cosmos<br />

Theatre Executive Chef Necati Arslan<br />

ile Yiyecek & İçecek Müdürü Mustafa<br />

Çil, bu özel gecede sunulacak menü ve<br />

şarap eşleştirmelerini mutfak sanatı<br />

meraklısı ve profesyoneli konuklar ile<br />

paylaştı.<br />

Tümkaya: “Mutlu ve gururluyuz”<br />

Chaine des Rotisseurs Derneği Antalya<br />

Başkanı M. Nihat Tümkaya yaptığı<br />

konuşmada;<br />

“Bildiğiniz gibi Chaîne des Rôtisseurs<br />

Paris merkezli Fransız bir gurme<br />

derneğidir. Toplam 30.000 üyesi<br />

bulunmakta ve 80 ülkede temsil<br />

edilmektedir. Üyelerimiz bu güzel<br />

ortamları her gün dünyanın her yerinde<br />

bizlere yaşatıyor biz de bugün bu<br />

güzel akşamı hem keyif alarak hem<br />

de muhteşem derneğimizin güzel bir<br />

organizasyonu olarak anılarda kalacak<br />

şekilde, gecenin son saatlerine kadar<br />

sürecek güzel bir akşam geçireceğiz.<br />

Bu akşam, Fransa’dan gelen Fabrice<br />

Canelle şefimiz ve Cosmos Theatre<br />

Executive Şefi Necati Aslan ve ekibi<br />

önderliğinde 7 korsluk özel bir menü<br />

hazırlandı. Bu menümüze uygun<br />

şarapları eşleştirmeye çalıştık. Bu<br />

eşleştirmeleri masalarda kritize<br />

edebilirsiniz. Son olarak, çok güzel<br />

bir akşam olacağını şimdiden<br />

söyleyebilirim.” sözleri ile konuşmasını<br />

gerçekleştirdi.<br />

Cosmos Theatre Executive Chef Necati<br />

Arslan ise duygularını şu sözlerle<br />

dile getirdi: “Bu muhteşem akşamın<br />

ardında yatan büyük başarıyı sizlerle<br />

paylaşmak istiyorum. Hepiniz, lezzet<br />

dolu bir gece geçirmemize katkıda<br />

bulunarak, bu etkinliği unutulmaz<br />

kıldınız. Ayrıca, mükemmel bir ekip<br />

çalışması ve özveriyle dolu bir hazırlık<br />

süreci sonucunda ortaya çıkan bu<br />

lezzet şöleninin gerçekleşmesinde<br />

emeği geçen tüm ekibimize teşekkür<br />

etmek isterim. Mutfak ekibimiz,<br />

organizasyon ekibimiz ve diğer tüm<br />

çalışanlarımız, bu geceyi unutulmaz<br />

kılmak adına titizlikle çalıştı.”


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Culinary Forum, 6 bini aşkın<br />

gastronomi paydaşını ağırladı<br />

Gastronomi alanında eğitim ve yenilikçi fikirleri teşvik etmek amacıyla 2021'den beri<br />

düzenlenen Culinary Forum, bu yıl da BigChefs Mutfak Koordinatörü Murat Aslan'ın<br />

öncülüğünde "Connection" temasıyla Antalya'daki Nirvana Cosmopolitan <strong>Hotel</strong>'de<br />

gerçekleşti.<br />

4-5 Aralık'ta düzenlenen<br />

Culinary Forum, aralarında<br />

HORECA sektörü liderlerinin,<br />

akademisyenlerin, şeflerin ve<br />

gastronomi öğrencilerinin ve konu<br />

uzmanlarının yer aldığı 6.000'den fazla<br />

katılımcıyı misafir etti. Culinary Forum,<br />

yeni kuşak gastronomi uzmanları ile<br />

deneyimli profesyoneller arasında<br />

diyalog ve ortaklık köprüleri kurarak,<br />

sektördeki bağlantıların güçlenmesine<br />

öncülük etti.<br />

Bu yılın teması, Connection<br />

Gastronomi sektöründeki yapısal<br />

dönüşümler, Culinary Forum 2023'te<br />

akademik temeller üzerinden kapsamlı<br />

bir şekilde ele alındı. Etkinlik, sektörün<br />

çeşitli alanlarından öğrenciler,<br />

şefler, akademisyenler, iş insanları<br />

ve araştırmacıların bir araya gelerek<br />

gastronominin geleceğini çok yönlü<br />

tartıştıkları bir buluşma noktası<br />

oldu. Bu disiplinlerarası buluşmada<br />

gerçekleşen panellerle, sektör her<br />

yönüyle ele alındı. BigChefs Mutfak<br />

Koordinatörü ve Culinary Forum


BigChefs Mutfak Koordinatörü ve Culinary Forum<br />

Kurucusu Murat Aslan<br />

Kurucusu Murat Aslan, etkinliğin<br />

sonunda yaptığı değerlendirmede,<br />

"Connection" temasının altını<br />

çizerek, sektördeki bağlantıların ve iş<br />

birliklerinin kritik önemini vurguladı:<br />

"Etkinlik beklentileri aşan bir başarıya<br />

ulaştı. Bu, Culinary Forum'un gelecek<br />

yıllarda da devam etmesi gerektiğinin<br />

ve öneminin en büyük kanıtı.<br />

Katılımcılar arasındaki etkileşimin<br />

ve oluşturulan yeni bağlantıların, iş<br />

birliklerinin, gastronomi dünyasında<br />

pozitif etkiler yaratacağına olan inancım<br />

tam."<br />

49 üniversite, 19 panel, 106<br />

konuşmacı ile 6 binin üzerinde<br />

katılımcı<br />

Culinary Forum, gastronomi ve<br />

HORECA sektörünün en can alıcı<br />

konu başlıklarını, "Connection"<br />

teması altında, Murat Aslan'ın açılış<br />

konuşmasıyla başlayarak iki gün<br />

boyunca masaya yatırdı. Türkiye'nin<br />

dört bir yanından 49 üniversitenin<br />

gastronomi öğrencileri de dahil olmak<br />

üzere, sektörün farklı kesimlerinden<br />

6.000'in üzerinde katılımcı ve 150<br />

akademisyenin ağırlandığı forumda,<br />

106 konuşmacı 19 ayrı panelde bilgi<br />

ve deneyimlerini paylaştı. Forum,<br />

gastronomi dünyasında kadınların<br />

öncülük ettiği yeniliklerden mutfaklarda<br />

dijital dönüşüme, akademik eğitimin<br />

rolünden AR-GE ve yaratıcılığın<br />

teşvikine kadar geniş bir yelpazede<br />

konuları ele aldı. Genç yeteneklerin<br />

sektöre etkileri, Z kuşağının sektörle<br />

entegrasyonu ve coğrafi işaretli<br />

ürünlerin gastronomi ve turizme<br />

katkıları gibi önemli temalar da<br />

incelendi. Culinary Forum 2023,<br />

yenilikçi fikirlerin ve vizyonların<br />

paylaşıldığı, sektörün geleceğine yön<br />

verecek önemli adımların atıldığı bir<br />

platform olarak gastronomi sektöründe<br />

iz bıraktı.<br />

Sektörün öncüleri yer aldı<br />

Bu sene konuşmacılar arasında;<br />

Cihan Çetinkaya, BigChefs Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Gamze Cizreli, Doğuş<br />

Hospitality Retail Group Brand Chef<br />

Vedat Demir, Fairmont <strong>Hotel</strong>s İstanbul<br />

Aila <strong>Restaurant</strong> Head Chef Kemalcan<br />

Yurttaş, Kilit Group Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Tolga Kilit, SushiCo <strong>Restaurant</strong><br />

Executive Chef Yutaka Hoshino,<br />

Zaimoğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Tayyar Zaimoğlu, Kaya Palazzo Resort<br />

& Casino Girne - Executive Chef Murat<br />

Dağlıoğlu, Midpoint Executive Ar-Ge<br />

Chef Rıza Belenkaya gibi isimler yer<br />

aldı.


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nın<br />

kazananları açıklandı<br />

Metro Türkiye ana<br />

sponsorluğunda Dude<br />

Table tarafından organize<br />

edilen “35 Yaş Altı 3 Şef<br />

Yarışması’nın kazananları<br />

belli oldu. İşte finale kalan<br />

10 genç şef arasından<br />

yarışmayı kazanan yarışmayı<br />

kazanan o üç isim…<br />

Sürdürülebilirliği tüm çalışmalarında<br />

merkeze alan Metro Türkiye ana<br />

sponsorluğunda, Dude Table tarafından<br />

bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “35 Yaş Altı 3<br />

Şef Yarışması” kapsamında Türk mutfağının<br />

yetenekli genç şefleri, “Gıdanın Geleceği<br />

için Atıksız Mutfak” teması altında yarıştı.<br />

7 Aralık’ta Gastronometro’da düzenlenen<br />

yarışmada, finale kalan 10 şef, atıksız mutfak<br />

prensiplerine uygun şekilde hazırladıkları<br />

tabaklarını jüriye sundu.<br />

Yarışma jürisinde yer alan Gastronometro<br />

Direktörü Maximilian J.W. Thomae, Dude<br />

Table Gastronomi Pazarlama Ajansı Başkanı<br />

Funda İnansal, Gazeteci-Gastronomi Yazarı<br />

Ebru Erke, Hodan Kurucu Şefi Çiğdem<br />

Seferoğlu ve Casa Lavanda Kurucu Şefi Emre<br />

Şen tarafından yapılan oylama sonucunda<br />

kazananlar Ayşegül Uslu, Özge Nur Yılmaz ve<br />

Volkan Özkur oldu.<br />

“Türk mutfağının sürdürülebilirlik alanındaki<br />

elçileri” olarak görülen 35 Yaş Altı 3 Şef<br />

Yarışması’nın kazananları Metro Türkiye’nin<br />

desteğiyle İtalya’da sürdürülebilir mutfak<br />

odağında eğitim hakkı kazandı. Şefler,<br />

uluslararası arenada deneyim kazanırken,<br />

aynı zamanda yabancı şeflerle de tanışma ve<br />

birebir çalışma şansı yakalayacak.<br />

Türüng: “Lezzetli yemeklerin<br />

çevreye saygılı olabileceğine de<br />

inanıyoruz”<br />

35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nın Türk<br />

mutfağının sürdürülebilirliği ve gıdanın<br />

geleceği için büyük bir farkındalığa imza<br />

attığını belirten Metro Türkiye CEO’su Sinem<br />

Türüng, “Birleşmiş Milletler’in 2021 Gıda<br />

İsrafı Endeksi raporuna göre her yıl yaklaşık<br />

olarak 1 milyar ton gıda çöpe gidiyor ve<br />

bunun yaklaşık %25’i yeme içme sektöründe<br />

ortaya çıkıyor. Ülkemizde de benzer oranı<br />

görüyoruz. Sektörün gıda israfındaki bu<br />

payının azaltılabilmesi için bizler öncelikle<br />

genç şeflerimizde farkındalık yaratmak<br />

üzere çalışmalarımıza başladık. Sektörde<br />

farkındalık oluşturmak ve gıda atıklarının<br />

daha iyi yönetilmesini sağlamak amacıyla<br />

sıfır atık reçeteler paylaşıyor, eğitimler<br />

düzenliyor, sektöre yönelik kılavuzlar<br />

oluşturuyoruz. 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nı<br />

kazanan şeflerimizi de uluslararası arenada<br />

alacakları eğitim ve kazanacakları deneyim<br />

ile desteklemekten büyük mutluluk<br />

duyuyoruz” ifadelerini kullandı.<br />

18-35 yaş arasındaki tüm genç<br />

şeflerin katılımına açık olan<br />

yarışmaya, adaylar, “Gıdanın<br />

Geleceği için Atıksız Mutfak”<br />

temasında hazırladıkları reçeteleri<br />

ile online başvuru yaptı. İletilen<br />

tarifler arasından seçilen 10<br />

aday; jüri üyeleri tarafından<br />

gastronomi üzerine aldıkları<br />

eğitim, mutfak deneyimi, atıksız<br />

reçetelerdeki yaratıcılık ve teknik,<br />

Türk mutfağı ile olan ilişkileri gibi<br />

birtakım değerlendirme kriterleri<br />

doğrultusunda incelenerek<br />

belirlendi. Adaylar, 7 Aralık’ta<br />

Gastronometro’da gerçekleşen<br />

finalde hazırladıkları atıksız<br />

tabaklarını jüri tadımına sundu.<br />

Şeflerin atıksız mutfak odağındaki<br />

prensipler ile hazırladıkları final<br />

menüsünde; başlangıç, ana yemek<br />

ve tatlının olduğu 3 tarif yer aldı.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Lezzet ve sağlık İtalyan Mutfağı<br />

Haftası’nda buluştu<br />

Bu yıl 13-19 Kasım tarihleri arasında 8’ncisi düzenlenen İtalyan Mutfağı Haftası, lezzeti<br />

sağlıkla buluşturduğu genel temasını İtalyan mutfak kültürüyle birleştirerek katılımcıların<br />

deneyimine sundu.<br />

Lezzet ve sağlığın uyum içinde<br />

buluştuğu gastronomik bir<br />

serüven, geleneksel lezzetlerin<br />

ve coğrafi işaretli ürünlerin öneminin<br />

altının çizildiği bir anlayışla şekilleniyor.<br />

Bu geniş çerçevede, İtalyan Mutfağı<br />

Haftası gibi etkinlikler, küresel mutfak<br />

sahnesinde sürdürülebilirlik ve yerel<br />

gıda değerlerini ön plana çıkarıyor.<br />

İtalya'nın gastronomik zenginlikleri,<br />

bu yıl da "Lezzetle Sağlık Bir Arada"<br />

teması altında, yemeğin kültürel bir<br />

ifade olarak gücünü ve sağlıklı yaşamın<br />

bir parçası olarak rolünü kutluyor.<br />

100’den fazla ülkede 8 bini aşkın<br />

girişim<br />

İtalyan gastronomisinin en seçkin<br />

ve özgün değerlerini dünya çapında<br />

sergilemek amacıyla başlatılan<br />

İtalyan Mutfağı Haftası, İtalyan yemek<br />

kültürünün uluslararası sahnede<br />

tanıtılması, İtalya'nın hedefe yönelik<br />

ihracatını, uluslararası iş ilişkilerini<br />

ve turizmini güçlendirmeyi hedefliyor.<br />

İtalya’nın dünyadaki büyükelçilikleri,<br />

konsoloslukları ve kültür enstitüleri<br />

İtalyan Ticaret Ajansı ofisleri iş<br />

birliğinde bu kapsamlı girişimin bir<br />

parçası olarak, sağlıklı yaşamın temeli<br />

olarak kabul edilen Akdeniz diyetini<br />

tanıtmaktan, şefler, gıda uzmanları ve<br />

iş ortakları ile yapılan iş birliklerine<br />

kadar farklı etkinliklere ev sahipliği<br />

yapıyor. Bugüne kadar 100’den fazla<br />

ülkede gerçekleştirilen ve toplamda<br />

8.000'den fazla girişimle İtalyan<br />

mutfağının inceliklerini paylaşan bu<br />

hafta, kültürlerarası diyaloğun yanı sıra<br />

sağlıklı ve kaliteli yemek anlayışını da<br />

teşvik ediyor. Bu yılda 13-19 Kasım’da<br />

İtalyan Mutfağı Sofralarda: Lezzetle<br />

Sağlık Bir Arada temasıyla düzenlenen<br />

İtalyan Mutfağı Haftası, lezzetin<br />

sağlıkla buluştuğu bu genel temayı<br />

İtalyan mutfak kültürü ile birleştirerek<br />

katılımcıların deneyimine sundu.<br />

İtalyan Mutfağı Sofralarda: Lezzetle<br />

Sağlık Bir Arada<br />

Bu yıl sekizincisi düzenlenen İtalyan<br />

Mutfağı Haftası'nın odak noktasını<br />

İtalyan Mutfağı Sofralarda: Lezzetle<br />

Sağlık Bir Arada teması oluşturuyor.<br />

Bu temanın kökleri, İtalyan mutfak<br />

geleneğinin yalnızca etkileyici lezzetler<br />

sunmakla kalmamasına; iyi ve dinç<br />

bir yaşam biçimini teşvik etmesine<br />

uzanıyor. İtalyan mutfak kültürü,<br />

sürdürülebilirlik ve yerel ürünlerin<br />

kullanımı gibi unsurlarla besleniyor ve<br />

böylece yemeğin sadece bir lezzet aracı<br />

değil, aynı zamanda bir zindelik kaynağı<br />

olarak önemini vurguluyor.<br />

Merkezinde sürdürülebilirlik ve<br />

yerellik var<br />

Sürdürülebilirlik, İtalyan mutfak<br />

felsefesinin merkezinde yer alıyor.<br />

İtalyan mutfağı, yerel ve mevsimsel<br />

malzemelerin kullanımı ile yemeklerin<br />

tazeliğini ve besin değerlerini<br />

artırırken, gıda atıklarını azaltmayı<br />

ve çevresel etkiyi minimize etmeyi<br />

amaçlıyor. Lokal gıdaların tercih<br />

edilmesi ise küçük çiftlikleri ve<br />

geleneksel üretim yöntemlerini<br />

destekleyerek toplulukların ekonomik<br />

sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor.<br />

Coğrafi işaretler ve apelasyon<br />

sistemleri, belli bir bölgeye özgü<br />

ürünleri koruyarak, bu ürünlerin<br />

kalitesini ve kökenini garanti altına<br />

alıyor. Bu sistem, tüketicilerin bilinçli<br />

tercihler yapmasına olanak tanırken,<br />

İtalyan mutfak mirasının uluslararası<br />

alanda tanınırlığını ve takdir edilmesini<br />

sağlıyor.<br />

Akdeniz diyetini teşvik<br />

İtalyan Mutfağı Haftası etkinlikleri<br />

boyunca, ziyaretçilere sadece<br />

lezzetli yemeklerin sunulması değil,<br />

aynı zamanda bu yemeklerin nasıl<br />

bir sağlıklı yaşam tarzına katkıda<br />

bulunabileceği gösteriliyor. Bu yıl da<br />

tema kapsamında Akdeniz diyetinin<br />

benimsenmesinden korumalı ve<br />

kontrollü ürünlerin önemine, etiketleme<br />

pratiklerinden İtalyan köylerinin yeniden<br />

keşfine kadar pek çok konu ele alındı.<br />

Geleneksel İtalyan mutfağı, coğrafi<br />

işaretli ürünlerin korunmasına büyük<br />

önem veren ve zengin lezzetleriyle<br />

bilinirken, aynı zamanda sağlıklı ve<br />

dengeli beslenme konusunda da öncü<br />

bir role sahip. Örneğin, Akdeniz diyeti<br />

olarak da bilinen İtalyan diyetinin temel<br />

taşlarından biri olan zeytinyağının,<br />

sağlığa olan faydaları geniş çapta<br />

araştırma ve gözlemlerle destekleniyor.<br />

Bu kapsamlı yaklaşım, beslenme<br />

uzmanları ve şefler tarafından da<br />

destekleniyor. Beslenme Uzmanı,<br />

Aktivist, Yaban-İnsan Arabulucusu<br />

Dilara Koçak da bu yaklaşımı şöyle<br />

özetliyor: “Akdeniz tipi beslenme<br />

başta olmak üzere bitki bazlı diyetleri<br />

önemsiyorum. Bu beslenmenin<br />

temelindeki iyilik sadece insana değil,<br />

doğaya ve geleceğe de fayda ediyor.<br />

Akdeniz diyeti üzerinde en çok çalışma<br />

yapılan ve sağlık etkisini her yıl daha<br />

da güçlü kanıtlar ile ortaya koyan<br />

bir beslenme tipi. Mevsiminde sebze


meyve, zeytinyağı ve baklagiller ile<br />

ayrışıyor. Lezzeti ve sağlığı aynı anda<br />

yakalamak mümkün. Yereli takip<br />

etmek ise sürdürülebilir gelecek için<br />

vazgeçilmez bir seçim.”<br />

Geleceğin şeflerine İtalyan<br />

lezzetleri ilhamı<br />

İtalyan Mutfağı Haftası'nın bu seneki<br />

etkinlikleri kapsamında; İtalyan Çölyak<br />

Derneği’nden “İtalyan mutfağının<br />

dünyadaki elçisi” unvanını alan, İtalyan<br />

Aşçılar Federasyonu Şefi Samuele<br />

Zaninotto, sağlık ve lezzetin kesişim<br />

noktasında konumlanan İtalyan<br />

mutfağı sanatını tanıttı. Mutfağı;<br />

gelenek ve yeniliğin, lezzetin, sağlığın<br />

bir karışımı olarak gören şef, gıda<br />

intoleransları ve her damak zevkine<br />

uygun çözümler sunan düşük enerjili<br />

menüler konusunda da uzman. İtalyan<br />

Mutfağı Haftası’nda Gastronometro'da<br />

düzenlenen atölye çalışmasında,<br />

İtalyan mutfak geleneğinin iyi<br />

beslenme ile nasıl uyum sağladığını<br />

örnekleriyle sergiledi. Atölyeye katılan<br />

mutfak akademisi öğrencileri, şefin<br />

rehberliğinde İtalya'nın zengin lezzet<br />

paletini keşfederken, İtalyan Mutfağı<br />

Haftası'nın bu yılki temasına uygun<br />

olarak lezzet ve sağlık odaklı yemek<br />

yapma pratiğini kazandı.<br />

İtalyan Mutfağında Diplomasi:<br />

"Başkanların Tüm Yemekleri"<br />

Hafta kapsamında etkileyici bir kitap<br />

tanıtımı etkinliği gerçekleşti. Lorenza<br />

Scalisi'nin yazdığı “Tutti i piatti<br />

dei Presidenti” (Başkanların Tüm<br />

Yemekleri), İtalya'nın zengin lezzetlerini<br />

ve gastronomik geçmişini anlatan bir<br />

eser olarak, İtalyan başbakanlarının<br />

30 yıl süresince devlet başkanlarını<br />

ağırlarken sundukları yemeklerin<br />

hikayelerine ve tariflerine ışık tutuyor.<br />

Kitap, İtalyan yemek kültürü ile<br />

diplomatik mutfak geleneğinin incelikli<br />

bir portresini çizmekle kalmıyor,<br />

okuyucuları yemeklerin arkasındaki<br />

politik ve sosyal tarihle de buluşturuyor.<br />

Lorenza Scalisi, yemeklerin yalnızca<br />

damak zevkine hitap etmediğini,<br />

aynı zamanda bir ülkenin tarihini ve<br />

kültürünü de yansıttığını etkileyici bir<br />

dille okurlarına sunuyor.<br />

Perşembe Gnocchi Yenir!<br />

İtalyan Mutfağı Haftası kapsamında<br />

düzenlenen etkinliklerden bir diğeri de,<br />

16 Kasım’da gerçekleşen "Perşembe<br />

Gnocchi Yenir!" organizasyonuydu.<br />

Etkinlik, yemeklerin sadece besin<br />

değil, aynı zamanda kültürel bir miras<br />

olduğunu vurgulayarak, yerel ve sağlıklı<br />

yemeklerin önemini ön plana çıkarttı.<br />

İstanbul’un seçkin<br />

İtalyan restoranları<br />

"Perşembe Gnocchi<br />

Yenir!" diyerek 16<br />

Kasım Perşembe<br />

akşam yemeği<br />

menülerinde<br />

İtalyan mutfağının<br />

geleneksel<br />

yemeklerinden<br />

birini tanıtmak için<br />

“gnocchi” hazırladı.<br />

"Giovedì Gnocchi"<br />

"İtalyan Mutfağı Sofralarda:<br />

Lezzetle Sağlık Bir Arada"<br />

teması, geleneksel lezzetlerin<br />

korunmasının yanı sıra, her<br />

bireyin sağlıklı ve zinde bir<br />

yaşam sürdürmesini teşvik eden<br />

değerleri de ön plana çıkarıyor. Bu<br />

değerlerle, İtalyan mutfak sanatı,<br />

çağdaş dünyanın ihtiyaçlarına<br />

yanıt veren ve bu süreçte kendi<br />

köklerinden güç alan bir yaklaşımı<br />

temsil ediyor.<br />

(Gnocchi Perşembesi), Roma'da<br />

yüzyıllardır süregelen, perşembe<br />

günlerini ev yapımı gnocchi ile<br />

şereflendiren bir adeti yansıtmakta<br />

ve bu sayede, basit ama besleyici<br />

malzemelerle hazırlanan yemeklerin<br />

sağlıklı beslenme ile olan güçlü<br />

bağını kutlamakta. Bu geleneğin<br />

hatırlatılması, İstanbul'da yaşayanlara<br />

İtalya'nın bu değerli mutfak mirasını<br />

deneyimleme fırsatı sunarken, aynı<br />

zamanda sürdürülebilir yemek<br />

alışkanlıkları ve yerel ürünlerin<br />

kullanımının teşvik edilmesi yönünde<br />

bir bilinç oluşturacak.<br />

İtalyan Mutfağı Haftası, lezzetin ve<br />

sağlığın bir arada olabileceğini ve<br />

mutfağın bir yaşam tarzı olarak ne<br />

kadar önemli olduğunu hatırlattı.<br />

Etkinliklerde ele alınan Akdeniz<br />

diyeti, coğrafi işaretli ürünler ve<br />

sürdürülebilirlik konuları, gıda sektörü<br />

profesyonelleri ve lezzetseverler<br />

için önümüzdeki dönemde de dünya<br />

gastronomisine ilham kaynağı olmaya<br />

devam edecek.


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Dünya Aşçılar Şampiyonası’nın<br />

birincisi, Türkiye!<br />

Dünya Aşçılar Şampiyonası (World Chefs Cup), Dünya Helal Zirvesi ve Helal Fuarı<br />

ile eş zamanlı olarak, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşti. 41 ülkeden gelen<br />

1000’e yakın aşçı dört gün boyunca kıyasıya yarıştı. 20 farklı kategoride düzenlenen<br />

yarışmanın 1.’si Türkiye oldu.<br />

Discover Events ve Taşpakon iş<br />

birliğiyle düzenlenen Dünya<br />

Aşçılar Şampiyonası'nda Türk<br />

Şefler Ekibi 1.’lik kupasını onur<br />

ve gururla kaldırırken, 1,5 metre<br />

boyunda, 20 kg ağırlığındaki Klasman<br />

Kupası’nı kucaklayan ise girdikleri<br />

bütün kategorilerde ödül kazanan RF<br />

Tataristan ekibi oldu.<br />

Hedef: Gastronomi turizmini üst<br />

seviyelere taşımak<br />

Dünya Aşçılar Şampiyonası, Türkiye’nin<br />

köklü tarihini ve zengin mutfak<br />

kültürünü dünyaya tanıtan kapıları<br />

ardına kadar açıyor. 2018 yılından beri<br />

düzenlenen şampiyona, Helal Fuarı’nın<br />

gücünden de faydalanarak uluslararası<br />

network için büyük bir fırsat yaratıyor.<br />

Türk Aşçılar ve Pastacılar<br />

Konfederasyonu (Taspakon) Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Şef Öner Çulfaz, bu<br />

yıl 5. kez düzenlenen Dünya Aşçılar<br />

Şampiyonası’na katılımın her geçen yıl<br />

daha da arttığını ve etkinliğe gösterilen<br />

ilgiden mutlu olduklarını vurguladı.<br />

Çulfaz; “Kurucusu olduğumuz Dünya<br />

İslam Ülkeleri Aşçılar Dernekleri<br />

Platformu WICS’in üyesi ülkeler<br />

başta olmak üzere, onlarca ülkenin<br />

üst düzey temsilcileri, dünyaca ünlü<br />

şeflerden oluşan jüri üyeleri, 1000’e<br />

yakın yarışmacı ve bir o kadar da<br />

Türkiye genelinden aşçılık okullarından<br />

ağırladığımız şef adayı öğrencilerimiz<br />

Dünya Helal Zirvesi ve Helal Fuarı ile eş zamanlı olarak, İstanbul Fuar<br />

Merkezi’nde gerçekleşen ve dört gün süren, 1000’e yakın yarışmacının<br />

katıldığı ve yaklaşık 1000 kadar da sunum tabağının hazırlandığı Dünya<br />

Aşçılar Şampiyonası’nın ödülleri görkemli bir törenle sahiplerine verildi.<br />

4 gün süren yarışma sonucunda, Türkiye ekibi yarışmanın 1.’si olarak<br />

Altın Kupa’yı kazandı. Yarışmanın 2.’si RF Tataristan, 3.’sü ise İran<br />

oldu. Girdikleri tüm kategorilerde ödül kazanan RF Tataristan ekibi<br />

ayrıca büyük ödül olan "Klasman Kupasını da kucakladı.


ve öğretim üyelerimizle, yaklaşık 2500<br />

kişilik, festival tadında bir yarışma<br />

geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz”<br />

dedi.<br />

Dünya Helal Zirvesi Koordinatörü<br />

ve Discover Events Genel Müdür<br />

Yardımcısı Aylin Şengül’de yarışma<br />

süresince gastronomi alanında<br />

uluslararası yeni ticari ağların<br />

kurulduğunu ve yeni iş sahaları<br />

açıldığını vurgulayarak, “En büyük<br />

hedeflerimizden biri de Türk<br />

gastronomisini yöresel, bölgesel ve<br />

ülkesel bazda yükseltmek. Bu amaçla<br />

Milli Mutfak Hareketi’nin temelini attık.<br />

Her geçen yıl ülkemiz adına gastronomi<br />

turizmini daha da üst düzey seviyelere<br />

taşıyacağız” ifadelerini kullandı.<br />

Milli Mutfak Hareketi başladı<br />

Milli Mutfak Hareketi çerçevesinde<br />

düzenlenen yarışma süresince,<br />

yarışmacıların hazırladığı tüm tabaklar,<br />

bakliyattan meyve- sebzeye, et ve<br />

süt ürünlerinden unlu mamullere<br />

kadar Türkiye’de yetişen yerli ve milli<br />

ürünlerle yapıldı. Yarışma süresince<br />

Milli Mutfak Hareketi kapsamında<br />

pek çok etkinlik ve söyleşi de yapıldı.<br />

Yöresel tatların sunulduğu Lezzet<br />

Sokağı Şovları’nda, Adıyaman’dan Çiğ<br />

Köfte, Giresun’dan Isırganlı Baklava,<br />

Gaziantep’ten Katmer, Kırklareli’nden<br />

köfte, Hakkari’den Doğaba çorbası,<br />

Çorum’dan leblebili ekmek<br />

ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.<br />

Ayrıca su böreği, içli köfte, baklava,<br />

ekmek ve kahve workshopların yapıldığı<br />

yarışmanın ilk gününde Filistin’de<br />

hayatını kaybedenler için de helva<br />

kavrulup ziyaretçilere dağıtıldı.<br />

Ödül Töreni’ne Malezya, Ürdün, Tunus, Cezayir, Azerbaycan, İran,<br />

Maldivler ve Yunanistan Gastronomi ve Aşçılar Birliği Başkanları da<br />

teşekkür konuşmalarıyla ve plaket sunumlarıyla renk kattı. Yunanistan<br />

Gastronomi Komitesi Başkanı Stelyo Digas “Gastronomide işin dili,<br />

dini, ırkı yok. Sadece lezzet ve kültür var. Burada bulunan tüm ülkeleri<br />

lezzetin ve kültürün buluşturmasından büyük mutluluk duyuyorum”<br />

dedi. Filistin’den gelen şef Hüssam Hijjave ise yaptığı konuşmasında<br />

ülkesindeki savaşa ve savaşta ölen 40 bin çocuğa dikkat çekerek<br />

“Filistin için güzel günler gelecek inanıyorum” ifadelerini kullandı.<br />

Uluslararası Şef Söyleşileri…<br />

Lezzete dair her konunun masaya<br />

yatırıldığı etkinlik boyunca, yarışmaya<br />

eş zamanlı olarak "International<br />

Chefs Talks - Uluslararası Şef<br />

Söyleşileri" başlıklı konferanslar da<br />

düzenlendi. Tunus’tan Özbekistan’a,<br />

Azerbaycan’dan Lübnan’a, Malezya’dan<br />

Maldivler’e gastronomi dünyasının<br />

ünlü isimleri, “Helal Mutfakların<br />

Dünyada Yeri ve Tanıtımı, Sürdürülebilir<br />

Gastronomi Kapsamında Slow Food,<br />

Coğrafi İşaretli Yemekler, Hikayeleriyle<br />

Anadolu, Topraktan Gelen Lezzetler,<br />

Glutensiz Yaşam ve Farkındalık”<br />

konularında konferanslar verdi.


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Beta Yeni Han’dan Dünya Türk<br />

Kahvesi Günü’ne özel buluşma<br />

Beta Yeni Han, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nü Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın onur<br />

konuğu olduğu özel bir etkinlikle kutladı.<br />

Her yıl dünyanın farklı bölgelerinde<br />

özel etkinliklerle kutlanan 5 Aralık<br />

Dünya Türk Kahvesi Günü’nü,<br />

kahvenin İstanbul’da kavrulduğu ilk yer<br />

olan Beta Yeni Han’da Beta Âla Türk<br />

Kahvesi eşliğinde keyifli bir etkinlikle<br />

taçlandırdı. Kahve Danışmanı Cenk<br />

R. Girginol, Şef Eyüp Kemal Sevinç ve<br />

Tarihçi/Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın<br />

konuk konuşmacı olarak yer aldığı,<br />

Kahve ve Barista Eğitmenleri eşliğinde<br />

özel imza reçetelerin paylaşıldığı<br />

ve kahve tadımlarının yapıldığı bu<br />

özel etkinlik, Türk Kahve Kültürü ve<br />

Araştırmaları Derneği’nin katkılarıyla<br />

‘‘Beta Yeni Han’da Türk Kahvesi ile<br />

Gelenekselden Yeni Nesile Yolculuk’’<br />

temasıyla gerçekleşti.<br />

Ortaylı: “Türk kahvesini en iyi<br />

Türkler pişirir ve içer”<br />

Etkinliğin konuşmacılardan Prof.<br />

Dr. İlber Ortaylı, “İhracatımızda ve<br />

ithalatımızda bu kadar önemli bir yeri<br />

olan Türk kahvesi dolayısıyla bugün<br />

burada bu etkinlikteyiz. Kahve özellikle<br />

biz Türkler için kültürdür. Bizim<br />

şu an tükettiğimiz kahvenin kökeni<br />

Habeşistan’dır. Bugün Suriye limanları,<br />

Türkiye, İran ve Akdeniz kahvenin<br />

ulaştığı yerler konumundadır. Türk<br />

Kahvesi Orta Doğu ve Balkanlar’da,<br />

Bosna dışında, bildiğimiz anlamda<br />

hazırlanıp tüketilmez. Tarihte de<br />

gördüğümüz üzere Türk Kahvesi’ni en<br />

iyi Türkler doğru yöntemle pişirir ve<br />

içer’’ şeklinde konuştu.<br />

TKKAD Başkanı Nuri Çolakoğlu<br />

konuşmasında: ‘’Derneğimiz<br />

öncülüğünde dünyada UNESCO Somut<br />

Olmayan Kültürel Miraslar listesine<br />

girdik. 5 Aralık tarihini Dünya Türk<br />

Kahvesi Günü olarak kutlamaya<br />

başladık. Değerli sponsorlarımız Beta<br />

Yeni Han, Kütahya Porselen, Arzum<br />

Okka, Arçelik sponsorluğunda yıl içinde<br />

çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Bugün de<br />

Beta Yeni Han’ın ev sahipliğinde bu<br />

günü kutluyoruz. Türk kahvesinin dünya<br />

çapında daha da tanınır hale gelmesi<br />

için hep beraber çalışıyoruz.’’ dedi.<br />

“Dünya Türk Kahvesi Günü’nün 10.<br />

yılını kutluyoruz”<br />

5 Aralık’ın "Dünya Türk Kahvesi Günü"<br />

olarak kutlanmasında özel çabalarının<br />

olduğunun altını çizen Arzum Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, “Türk<br />

kahvesinin kültürel değerinin ulusal<br />

ve uluslararası bilinirliğine katkıda<br />

bulunmak isteyen gönüllülerin bir<br />

araya gelmesiyle 2008 yılında kurulan<br />

Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları<br />

Derneği (TKKAD) ile Türk kahvesini<br />

2013 yılı sonunda UNESCO’ya götürdük.<br />

UNESCO, 5 Aralık 2013’te Türk<br />

kahvesini, ‘Türkiye’nin somut olmayan<br />

kültürel bir değeri’ olarak tescilledi<br />

ve ‘Bu kahvenin ince çekilmesi ve<br />

pişiriliş şekli Türkiye’ye aittir’ dedi. Türk<br />

kahvesine tutkulu birisi için son derece<br />

önemli bir başarı. Derneğimizin de<br />

katkılarıyla birlikte bu yıl Türk kahvesi<br />

ve onun değişmez geleneğinin, UNESCO<br />

tarafından tescilinin yıl dönümü olan 5<br />

Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nün 10.<br />

yılını kutluyoruz. Bu özel gün gelecekte<br />

de yaşayacak olan kültürümüzün en<br />

değerli mirası olacak. Böylesi bir güne<br />

adımı yazdırdığım için son derece<br />

büyük bir gurur duyuyorum.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü<br />

Mehmet Tüfekçi, “Telve Cumhuriyet


tarihimize eşlik eden ve bu değerleri<br />

yansıtan en önemli inovasyonlarımızdan<br />

biri. Dünyanın ilk otomatik Türk kahvesi<br />

makinesi olarak sektöre öncülük eden<br />

ve yeni bir kategori yaratan Telve,<br />

Türk kültürünün önemli bir değeri<br />

olan Türk kahvesine sahip çıkarak onu<br />

dünyaya tanıtıyor. Bugün 32 ülkede<br />

Telve’nin satışını gerçekleştiriyoruz.<br />

Türk kahvesi makinemiz için bugüne<br />

kadar 84 patent başvurusu yaptık.<br />

Arçelik’in sürdürülebilirlik vizyonuna<br />

uygun olarak Telve’nin biyo-kompozit<br />

malzemeler kullanılan modellerini de<br />

tasarladık. Cumhuriyetimizin 100. yılına<br />

yakışır şekilde bu teknolojiyle 2023’te<br />

Gulf Awards’ta yılın ürünü ödülünü<br />

aldık. Telve’nin başarılı yolculuğu<br />

değişen tüketici alışkanlıklarına göre<br />

yepyeni inovasyonlar eklenerek devam<br />

edecek” dedi.<br />

Kütahya Porselen Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Sema Güral Sürmeli, paneldeki<br />

konuşmasına “Bugün iki özel ve önemli<br />

günü bir arada kutluyoruz. 5 Aralık,<br />

Türk kadınlarına seçme ve seçilme<br />

hakkı tanınmasının da yıldönümü.<br />

Bu özel etkinlikte kadınların da söz<br />

hakkı varsa Cumhuriyet kadınları<br />

olarak Atatürk’e de teşekkür etmemiz<br />

gerekiyor” sözleriyle başladı. Sema<br />

Güral Sürmeli, “Türk kahvesi,<br />

hepimizin ortak noktası. Türk toplum<br />

yapımız içerisinde nesiller boyu önemini<br />

koruyan, sosyal bütünlüğümüzü<br />

güçlendiren bir kimliğe sahip. Tüm<br />

bu özellikleri ile kültürel mirasımız<br />

olan Türk kahvemizi en güzel şekilde<br />

sunmamız son derece önemli. Kütahya<br />

Porselen olarak biz 53 yıldır modern ve<br />

fark yaratan, şık olduğu kadar işlevsel<br />

tasarımlarımız ile kahve keyfinin en<br />

güzel yerindeyiz. Türk kahvesi bizim<br />

için her zaman çok özel. Bugüne<br />

kadar gerçekleştirdiğimiz 4 binin<br />

üzerinde fincan tasarımı ve ülkemizin<br />

en yüksek kapasiteli üretim tesisleriyle<br />

çalışmalarımızı aralıksız şekilde<br />

sürdürüyor, yepyeni tasarımlarımızla<br />

da kullanıcılarımızın kahve keyfine eşlik<br />

etmeye devam ediyoruz.” dedi.<br />

Uğur: “Kutlamaları<br />

gelenekselleştirmek istiyoruz”<br />

Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü ve<br />

TKKAD Yönetim Kurulu Üyesi Hatice<br />

Uğur, “Bugün, kahve tarihinde önemli<br />

bir yer edinen bu tarihi mekânda,<br />

Türk kahvesinin zaman içinde nasıl<br />

kültürel miras haline geldiğini ve<br />

dünya genelinde özel bir konuma<br />

sahip olduğunu kutlamak için bir araya<br />

geldik.<br />

Biz Beta ailesi olarak hem Türk<br />

kahvesi hem dünya kahveleriyle ilgili<br />

farkındalığı artırmak ve tarihimizdeki<br />

derinliğine vurgu yapmak için 2<br />

senedir 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi<br />

Günü kutlamalarını Beta Yeni Han’da<br />

gerçekleştirerek bu kutlamaları<br />

gelenekselleştirmeyi çok istiyoruz.<br />

Geleneksel içeceğimiz olan Türk<br />

kahvesinin, tüm dünyada kutlanacak<br />

özel bir günü olması için yoğun çaba<br />

harcayan ve bugün bizlerin bir araya<br />

gelmesine vesile olan, Türk Kahvesi<br />

Kültürü ve Araştırmaları Derneği’ne,<br />

katılım sağlayan değerli firmalarımıza<br />

ve bizleri yalnız bırakmadığınız için<br />

sizlere teşekkür etmek isteriz.’’ dedi.<br />

Köklerinden aldığı kültürel birikim ve manevi değerleri konuklarına<br />

yaşatmayı misyon edinen Tarihi Yarımada’nın sembolik yapılarından<br />

Beta Yeni Han’ın Dünya Türk Kahvesi Günü’ndeki konukları arasında<br />

ayrıca Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut<br />

Gül, İstanbul Vali Yardımcısı Şevket Atlı, İstanbul Vali Yardımcısı<br />

Mustafa Kaya, TKKAD Başkanı Nuri Çolakoğlu, Kütahya Porselen<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, Arzum Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Murat Kolbaşı, Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet<br />

Tüfekçi, Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü ve TKKAD Yön. Kur. Üyesi<br />

Hatice Uğur yer aldı.


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Bursa Kebap<br />

Evi’nde<br />

yepyeni<br />

dönem<br />

Menüsünde İskender, Bursa<br />

Kebabı, Muhteşem Bursa,<br />

Beğendi Yatağında Köfte<br />

gibi ana yemeklere; Peynirli<br />

Kemalpaşa Tatlısı, Kestaneli<br />

Uludağ Tatlısı, Üzüm Şırası<br />

ve Kozahan Türk Kahvesi<br />

gibi yöreye has ürünlere yer<br />

veren restoran, menüsüne eklediği yeni ürünleriyle bambaşka bir<br />

lezzet yolculuğu başlatıyor. Cheddar peyniri ve makarnanın enfes<br />

buluşması Cheddar Peynir Topları lezzetli atıştırmalıkların favorisi<br />

olurken, geleneksel Antakya Humus ve Diyarbakır Ezme yemek<br />

öncesi harika bir başlangıç sunuyor. Döner dürüm, hamburger,<br />

patates kızartması ve soğan halkasının yer aldığı iki kişilik Lezzet<br />

Kutusu, farklı lezzetleri aynı anda deneyimlemek isteyenlerin<br />

tercihi oluyor. Geleneksel Meksika yemeği Taco’nun Türk usulüyle<br />

yorumlandığı ve döner ile hazırlanan Taco Turko, oldukça doyurucu<br />

ve lezzetli. Lezzetli baharatlarla 48 saat marine edilip pişirilen<br />

Mangal Tavuk tam bir lezzet şöleni yaşatıyor. Şefin özel tarifiyle<br />

hazırlanan, gerçek Bursa döneri, kasap köfte, Adana kebabı ve tavuk<br />

şişlerin yer aldığı iki kişilik Karışık İstanbul Kebabı dört eşsiz lezzeti<br />

aynı anda sunuyor. Türk mutfağının vazgeçilmez tatlılarından Fındıklı<br />

Fırın Sütlacı ise lezzet şölenini tamamlıyor.<br />

Meksika’dan kış lezzetleri<br />

Şehrin Meksikalısı<br />

Ranchero, soğuk<br />

havalarda midenize kış<br />

bayramı yaşatacak zengin<br />

seçeneklerle karşınızda.<br />

Kış aylarında mekanın<br />

bağışıklık dostu en favori<br />

lezzeti; tavuk etinin,<br />

soğan, maydanoz, kişniş,<br />

totopos, avokado, ince<br />

kıyılmış marul ve turp ile<br />

servis edildiği Caldo de<br />

Pollo, bilindiği gibi yeteri<br />

kadar acı tüketilmesi,<br />

bağışıklığı güçlendirici bir<br />

etki sağlıyor. Acısıyla ünlü Meksika mutfağının ülkemizdeki temsilcisi<br />

Ranchero da tercihe göre sunduğu acılı menüleriyle, damaklarda lezzet<br />

şöleni yaşatırken, bağışıklığınızı güçlendirmeye de yardımcı oluyor.<br />

Taco baharatı, özel baharatlar ve buffalo sos ile panelenip kızartılan çıtır<br />

karidesin, kibrit totopos, repollo, soğan reçeli, guacamole, sarımsaklı<br />

mayonez, pico de gallo, kibrit pancar kızartması ve beyaz peynir ile<br />

birlikte sunulduğu acılı Buffalo Shrimp Taco, bu konuda oldukça iddialı<br />

bir seçenek. Yine mekanın spesiyallerinden Chile con Carne, acılı chili<br />

sos, dana füme, Meksika fasulyesi, biber püresi ve kıyma ile hazırlanıp,<br />

arroz, sour cream ve tortilla cips eşliğinde servis ediliyor.<br />

4. kez AA derecesi aldı<br />

Gıda güvenliği ve<br />

sürdürülebilirliği konusunda<br />

standartlarını sürekli olarak<br />

güncelleyen E. Özgörkey Grup’un<br />

dondurulmuş gıda markası<br />

Feast, BRCGS Küresel Gıda<br />

Güvenliği Standardı sertifikasyon<br />

programında 4. kez üst üste AA<br />

derecesini almaya hak kazandı. Feast, bu alanda çevreye<br />

saygılı üretim mottosuyla sürdürülebilirlik taahhüdünü<br />

yeniliyor. BRSGC Küresel Gıda Güvenliği Standardı<br />

tarafından verilen AA derecesini tekrar almaları sebebiyle<br />

mutlu ve gururlu olduklarını açıklayan Feast Gıda Fabrika<br />

Operasyonlar Direktörü Mehmet Kurter, gıda güvenliğini<br />

her şeyden önde tuttuklarını ve bu alandaki yeni teknolojileri<br />

yakından takip ettiklerini söyledi. Tüm süreçlerini gıda<br />

sürdürülebilirliğini odağa alarak yürüttüklerini belirten<br />

Kurter, küresel düzeyde bütün prosedür ve yönetmelere de<br />

uygun hareket ettiklerini vurguladı. Ek olarak bu başarının<br />

ancak güçlü bir ekip çalışmasıyla gerçekleşebileceğini ifade<br />

eden Kurter, Fabrika Direktörlüğüne bağlı departmanlar<br />

başta olmak üzere bu başarıda Tüm Feast ekibinin yoğun<br />

özverili çalışmasının ve katkısı olduğunu ifade etti.<br />

Gurme Shiffa’ya gıdada<br />

büyük ödül<br />

2-3 Kasım tarihlerinde<br />

İstanbul’da<br />

gerçekleştirilen 2. Tarım,<br />

Gıda ve Gastronomi<br />

İnovasyon Zirvesi’nde<br />

verilen Gıda Plus<br />

Ödülleri’nde Tahsildaroğlu,<br />

Gurme Shiffa Zerdeçallı<br />

Karabiberli Kaşar<br />

Peyniri ile “En Yenilikçi<br />

Fonksiyonel Gıda<br />

”kategorisinde ödüle layık<br />

görüldü. Markanın yeniliklere, sağlığa ve kaliteye verdiği<br />

önemi bir kez daha vurgulayan Genel Müdür Sevdil Yıldırım<br />

ödül töreninde şöyle konuştu: “ Gıda Plus gibi vizyoner<br />

yarışmalar gıdaya artı değer katmak için bizleri motive<br />

ediyor. Zerdeçal anti inflamatuar özelliği çok yüksek olan bir<br />

baharat. Zerdeçalı karabiberle birleştirdiğinizde etken madde<br />

özelliği daha da artıyor. Gurme Shiffa ile Tahsildaroğlu’nun<br />

Türk taze kaşarının lezzetini şifa ile birleştirerek özel<br />

bir ürün sunmuş olduk. Sial Paris, Amerika ve Kanada<br />

fuarlarında da gördük ki zerdeçalı değil kaşar, herhangi bir<br />

peynirde kullanan ilk biz olduk. Alanlarında uzman böylesi<br />

kuvvetli bir jüri tarafından yaklaşık 220 başvuru arasından bu<br />

ödüle layık görüldüğümüz için çok mutluyuz, gururluyuz.”


EWA’nın kazanan kadın<br />

girişimcileri açıklandı<br />

Tamamı kadın olan bir ekip tarafından düzenlenen ve küresel<br />

iklim krizine Türkiye'den çözüm getiren kadın girişimcilerin<br />

gelişimine katkıda bulunan AB fonu destekli Empowering Women in<br />

Agrifood (EWA) - Gıda ve Tarımda Değişim Yaratan Kadın Girişimci<br />

programının kazanan girişimleri ve 15 bin avroluk büyük ödülün<br />

sahipleri belli oldu. Bu sene dördüncüsü düzenlenen programa<br />

dört yılda toplam 700'ün üzerinde başvuru yapıldı. 10 girişimcinin<br />

finale kaldığı programda 10 bin avro değerindeki birincilik ödülünü<br />

Microhobist ile Sultan Gül, Tuğçe Nur Erçetin, Züleyha Demirci,<br />

Büşra Yılmaz, 5 bin avro değerindeki ikincilik ödülü ise Palgae ile<br />

Eylül Er aldı. EWA Programı kapsamında dört yılda 45'ten fazla kadın<br />

girişimciye destek olduklarını söyleyen Impact Hub İstanbul Kurucu<br />

Ortağı Ayşe Sabuncu, “Türkiye'de kurulan girişimlerdeki kadın<br />

girişimci oranı son yıllarda ortalama olarak yüzde 17. Dünyadaki<br />

oran ise bu değerden birkaç puan yukarıda. Bu oranın artması için<br />

Türkiye'nin gıda ve tarım sektörlerini dönüştüren kadın girişimcileri<br />

EWA programı ile desteklemeye devam edeceğiz” dedi ve programa<br />

katılan 40 girişimden 6 tanesinin de program sonrasında yatırım<br />

almaya devam ettiğini ekledi.<br />

Profesyonel<br />

mutfakların<br />

vazgeçilmezi<br />

Seğmen bal<br />

çeşitleri<br />

Tabiatın zengin ve doğal armağanlarından gelen Seğmen bal çeşitleri,<br />

HoReCa sektörünün aradığı eşsiz lezzetleri sunmaya devam ediyor.<br />

Seğmen markası, sunduğu ürün çeşitliliğiyle gastronomi dünyasına<br />

yeni bir soluk getiriyor. Seğmen Süzme Yayla Balı, özgün aromasıyla<br />

sağlık ve lezzeti bir araya getiriyor. Doğanın enfes kokularını taşıyan<br />

bu bal, sofralarınıza eşsiz bir tat katıyor. Seğmen Süzme Çiçek Balı ise<br />

doğanın incisi olan çiçeklerin özenle toplanmasıyla elde ediliyor. Saf ve<br />

iç açıcı tadıyla damakları şenlendiriyor. Sivas'ın eşsiz doğasından ilham<br />

alan Seğmen Sivas Süzme Çiçek Balı, bölgenin benzersiz florasının bir<br />

yansıması. Bingöl'ün muhteşem coğrafyasından gelen Seğmen Bingöl<br />

Süzme Çiçek Balı ise doğallığı ve kalitesiyle öne çıkıyor. Seğmen Süzme<br />

Çam Balı ise lezzeti ve şifalı özellikleriyle öne çıkan nadide bir lezzet<br />

sunuyor. İçeriğindeki özel tatlarla damaklarda unutulmaz bir iz bırakıyor.<br />

Sağlıkla lezzetin buluştuğu Seğmen bal çeşitleri, HoReCa sektöründe<br />

farklı tatlar arayanların tercihi olmaya devam ediyor. Doğadan gelen<br />

bu eşsiz lezzetleri keşfedin ve misafirlerinizi benzersiz bir lezzet<br />

deneyimiyle buluşturun!<br />

İhracatta hedef büyüttü<br />

50 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’nin önde<br />

gelen un üreticilerinden Pakun, Amerika<br />

ve Afrika kıtasında yeni hedefler belirledi.<br />

Pakun Dış Ticaret Müdürü Oğuzcan Türk,<br />

Türkiye’nin ihracatta pazar çeşitliliğini<br />

sağlayacak atak yapması gerektiğini,<br />

Pakun olarak <strong>2024</strong> yılına ihracatı yüzde<br />

50’nin üzerinde artırma ve Türkiye’ye örnek<br />

olacak ihracat pazarını çeşitlendirme<br />

hedefiyle girdiklerini bildirdi. Türkiye’nin<br />

genel toplam ihracatının yüzde 45’ini<br />

Avrupa ülkelerine gerçekleştirildiğine<br />

dikkat çeken Türk, satın alma gücündeki yükseklik ve coğrafi<br />

yakınlık dolayısıyla Avrupa’nın Türkiye için vazgeçilmez bir pazar<br />

olduğuna işaret ederek, “Bu önemli pazarda kan kaybına izin<br />

verilmemeli. Bununla birlikte pazar çeşitliliği çalışmalarına da<br />

hız verilmeli” diye konuştu. Pakun olarak Türkiye’nin ihracat<br />

şampiyonları arasında yer aldıklarını hatırlatan Türk, “2023<br />

yılının ilk 11 ayındaki ihracatımız 61,6 milyon doları geçti. Aralık<br />

ayı ile birlikte 70 milyon dolarlık ihracat seviyesini geçmiş<br />

olacağız. Bu yıl 137,1 bin ton un ihracatı gerçekleştirdik ve<br />

Aralık ayında da yaklaşık 9 bin tonluk ihracat daha yapmış<br />

olacağız” dedi.<br />

Culinary Cup 2023’ün<br />

kazananı belli oldu<br />

Sofra/Compass<br />

Group Türkiye<br />

tarafından bu yıl<br />

9. kez düzenlenen<br />

“Culinary<br />

Cup 2023”, 16<br />

Aralık’ta İstanbul<br />

Gastronometro’da<br />

gerçekleştirildi.<br />

Türkiye genelinde<br />

yapılan bölgesel seçmeler sonucunda büyük final için<br />

yarışan şefler, birinciliğe ulaşmak için kıyasıya bir mücadele<br />

sergiledi. Türkiye çapında 85 şefin yarıştığı bölgesel<br />

elemelerde Culinary Cup 2023’ün büyük finali için yarışacak<br />

5 şef belirlendi. Bursa Bölge’den Hatun Çantay’ın birinciliği<br />

üstlendiği yarışmanın bu yılki teması “Sürdürülebilirlik”<br />

oldu. Daha sağlıklı bir dünya için farkındalık oluşturmayı<br />

ve bu konuda yaratıcılığı teşvik etmeyi amaçlayan yarışma<br />

kapsamında şefler, düşük karbon emisyonu ve sıfır<br />

atığa odaklanarak planladıkları menüleriyle bitki bazlı,<br />

sürdürülebilir lezzetler hazırladı. Finale kalan 5 profesyonel<br />

şef, tema çerçevesinde seçtikleri malzemelerle 3 çeşit<br />

yemek sundu. Şeflerin sürdürülebilirlik kriterlerine göre<br />

planlayarak hazırladığı menüler; jüri üyeleri tarafından,<br />

hazırlık ve organizasyon, SGÇK ve Sürdürülebilirlik<br />

performansı, lezzet ve sunum gibi kriterler çerçevesinde<br />

değerlendirildi.


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

Gıda ve içecek sektörü,<br />

ANFAŞ Food Product’ta buluşuyor<br />

Fuarcılık sektörünü Antalya’da dünya pazarıyla buluşturan ANFAŞ Uluslararası Fuar ve<br />

Kongre Merkezi; Anadolu Aşçılar Federasyonu’nun (ANFED) partnerliğinde, ANFAŞ Food<br />

Product Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı’nda kapılarını 30’uncu kez açmaya<br />

hazırlanıyor.<br />

06-09 Şubat <strong>2024</strong> tarihleri arasında<br />

düzenlenecek olan fuarda,<br />

300'ün üzerinde katılımcıyı, tüm<br />

Türkiye’den ve yurt dışında 70'in<br />

üzerinde ülkeden 50 binden fazla<br />

profesyonel ziyaretçiyle bir araya<br />

getirmeyi planlayan ANFAŞ, 40 bin<br />

metrekare alan üzerinde yine ev dışı<br />

tüketim (EDT) grubunun buluşma<br />

noktası olacak.<br />

Bıdı: “Daha görkemli bir fuar bizi<br />

bekliyor”<br />

ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali<br />

Bıdı, fuara ilginin büyük olduğunu<br />

söyleyerek, önümüzdeki yılın ikinci<br />

ayında sektörün lider firmalarını yine<br />

ANFAŞ Food Product çatısı altında<br />

buluşturacaklarını ifade etti. Başkan<br />

Bıdı, “30’uncusunu düzenleyeceğimiz<br />

fuar, sürpriz gelişmelerle yapılacak.<br />

Ünlü isimleri ağırlayacağız. Etkinlik<br />

alanındaki şovlar yine büyüleyecek.<br />

Ayrıca yeni yılda <strong>Hotel</strong> Equipment ile<br />

ANFAŞ Food Product fuarını birbirinden<br />

ayırdık. Daha geniş alanda, daha da<br />

görkemli bir fuar bizi bekliyor” dedi.<br />

Özkan: “44 şef damak tadını zirveye<br />

ulaştıracak”<br />

Food Product’ta ANFAŞ’a partnerlik<br />

yapacak olan Anadolu Aşçılar<br />

Federasyonu (ANFED) Başkanı<br />

Tamer Özkan ise, fuar kapsamında 22<br />

workshop yapılacağını belirterek, “Bu<br />

workshoplarda, Akdeniz Bölgesi’nin<br />

değerli şefleri ile birlikte ülkemizin<br />

diğer bölgelerinden ve KKTC’den<br />

şefler sunum yapacak. Toplamda 44<br />

şef damak tadını zirveye ulaştıracak.<br />

Açılış töreni ve şeflerin sunumu<br />

için özel bir alan hazırlandı. Değişik<br />

üniversitelerden öğrenciler de<br />

misafirlerimiz olacak. Ayrıca, içecek<br />

bölümünde miksoloji yıldızlarının<br />

kokteyl yarışması gerçekleştirilecek.<br />

Fuarın üçüncü gününde de katılımcı<br />

firmalar onuruna konser verilecek” diye<br />

konuştu.


üfelerimizin farkındayız...<br />

büfelerrmmzzn farkındayız...<br />

www.monotech.com.tr<br />

biz işimizi çok seviyoruz<br />

her mekana özel açıkbüfe tasarlıyoruz ve ürettyoruz.<br />

Kirman Arycanda De Luxe<br />

özenle tasarlıyoruz. itina ile üretiyoruz. yaptığımız işten keyif alıyoruz.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

Binlerce yerli HoReCa tasarımı<br />

HOST Istanbul’da sergilenecek<br />

Tarsus Fuarcılık koordinasyonunda ve ZÜCDER-Züccaciyeciler Derneği iş birliğinde<br />

bu yıl 17.si düzenlenecek olan HOST Istanbul, HoReCa sektörüne yönelik binlerce<br />

yerli tasarımı profesyonellerle buluşturacak.<br />

HOST Istanbul 17. Uluslararası<br />

Türkiye Ev ve Mutfak Eşyası<br />

Üreticileri Fuarı için geri sayım<br />

başladı. 15 - 18 Şubat <strong>2024</strong> tarihlerinde<br />

gerçekleşecek fuar, katılımcılarına yeni<br />

ticaret fırsatları sunarken, çoğunluğu<br />

doğrudan satın almacı ziyaretçiler de <strong>2024</strong>-<br />

2025 sezonunun en özel koleksiyonlarını<br />

ve inovatif tasarımlarını avantajlı fiyatlarla<br />

tedarik edebilecek. Son fuarda 450<br />

markayı 60 ülkeden profesyonellerle<br />

buluşturduklarını söyleyen Tarsus<br />

Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur,<br />

ZÜCDER’in kıymetli destekleriyle 17.’sini<br />

düzenleyeceğimiz HOST Istanbul’a önceki<br />

fuarın üzerine koyarak hazırlanıyoruz.<br />

Yurt içi ve yurt dışında uyguladığımız<br />

ziyaretçi çalışmaları sayesinde katılımcı<br />

firmalarımız, başta satın alma heyetleri<br />

olmak üzere yurt içi ve yurt dışından zincir<br />

mağazalar, e-ticaret firmaları, bağımsız<br />

perakendeciler, toptancılar ile bayi ve<br />

distribütörlerle tanışma, yeni işbirliği ve<br />

ticaret anlaşmaları yapma fırsatı bulacak.”<br />

dedi.<br />

<strong>2024</strong> ihracatına yüzde 10-15 katkı<br />

sağlayacak<br />

Aytemur, HOST Istanbul ile sektörün<br />

ihracatına ortalama yüzde 10-15 oranında<br />

katkı sağladıklarını vurgulayarak, son<br />

buluşmada en çok yurt dışı ziyaretçinin<br />

İran, Rusya, Suudi Arabistan, Irak,<br />

Cezayir, Yunanistan, Almanya, Gürcistan,<br />

Lübnan ve Libya’dan geldiğini belirtti.<br />

HOST Istanbul <strong>2024</strong>’te de yine firmaların<br />

yurt dışı satış hedefleri doğrultusunda<br />

yeni ihracat kanalları yaratmaya devam<br />

edeceklerini açıklayan Aytemur, sektörün<br />

tüm paydaşlarını eşsiz fırsatların<br />

beklediğini söyledi.<br />

2022 sonunda 4,8 milyar dolar<br />

dış ticaret fazlası veren, 2023’ü<br />

yaklaşık 7 milyar dolarlık ihracatla<br />

kapatmayı hedefleyen Türkiye Ev<br />

ve Mutfak Eşyaları sektörünü yeni<br />

pazarlara taşıyacak olan HOST<br />

Istanbul’a yaklaşık 500 marka<br />

katılacak. 4 bini yurt dışından<br />

toplam 15 bin ziyaretçi beklenen<br />

fuar TÜYAP Beylikdüzü’nde<br />

toplam 40 bin metrekare alanda<br />

gerçekleşecek.


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Asya ve Akdeniz sentezini Boğaz’a taşıdı<br />

FENZ İSTANBUL<br />

Eylül ayı itibariyle İstinye’de kapılarını açan FENZ Restoran; şık ve zarif dekorasyonu, konumu,<br />

büyüleyici İstanbul Boğazı manzarası, Akdeniz ve Asya mutfağı sentezi menüsüyle şimdiden<br />

gusto sahibi gastronomi sevenlerin uğrak mekanı oldu…<br />

Şef Tolga Bozok’un elinden<br />

çıkan, çeşitli başlangıçlar, ortak<br />

tabaklar ve ana yemeklerle<br />

zenginleştirilmiş FENZ’in menüsü,<br />

Akdeniz'in zenginliği ile Asya'nın<br />

derinliklerini bir araya getirerek<br />

“Mediterrasian Cuisine”in yüksek lezzet<br />

notalarıyla ön plana çıkan yemekleriyle<br />

damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor.<br />

Akdeniz ve Asya mutfağı sentezi ve Ege<br />

esintileri ile niş bir alan oluşturarak<br />

merak uyandırıyor. FENZ; deniz ürünleri,<br />

et, sebzeler ve taze baharatların farklı<br />

pişirme teknikleriyle harmanlandığı<br />

bir menü sunuyor. Bu özel menü, her<br />

yemeğin kendi içerisindeki enerjisiyle


FENZ, şıklık, samimiyet ve<br />

lezzet arayanların beğenisini<br />

kazanırken İstanbul’daki<br />

yeme içme ve eğlencenin<br />

merkezlerinden olan İstinye-<br />

Yeniköy hattındaki eşsiz<br />

konumu ve ulaşım kolaylığı ile<br />

de tercih ediliyor.<br />

farklı ve etkileyici deneyimler yaşatıyor,<br />

şefin gustosu ile bir lezzet şölenine<br />

dönüşüyor.<br />

Mutfağı atıksız ve sürdürülebilir<br />

FENZ Restoran sadece gastronomi<br />

alanındaki başarıları ile değil, “Atıksız<br />

ve sürdürülebilir mutfak” yaklaşımı<br />

ile dikkat çekiyor. Bu alanda tüm<br />

işletmelere örnek olmayı hedefleyen<br />

mekan aynı zamanda yerli ürünler<br />

kullanıp yerel üreticilere de destek<br />

olarak, sürdürülebilirlik konusunda<br />

hassas davranıyor.<br />

Lounge, Fine Dining Restoran ve<br />

Roof Barı ile 3 katta yer alan mekan,<br />

misafirlerine kıtalar arası bir lezzet<br />

deneyimi yaşatıyor. Ünlü mimar Mahmut<br />

Anlar’ın tasarımı ile şekillenen, sade,<br />

şık, sofistike ambiyansı keyifli bir ortam<br />

sunuyor. Ritmin ve lezzetin buluştuğu<br />

bu özel mekan; Roof Bar’ında DJ<br />

performansları ile İstanbul’un özlenen<br />

eğlence ortamıyla da dikkat çekiyor.


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

NUSR-ET,<br />

BURGER<br />

RESTORANIYLA<br />

İGA'DA!<br />

Nusr-Et markasının burger<br />

restoranı Saltbae, dünyada tek<br />

çatı altında en büyük yiyecek ve<br />

içecek alanına sahip İGA İstanbul<br />

Havalimanı’nda, 100’den fazla<br />

işletme ile yolculara uçuş öncesi<br />

ve sonrası yeme & içme hizmeti<br />

sunan TUM ev sahipliğinde açıldı.<br />

TUM, dünyada bir ilke imza atarak,<br />

uluslararası çapta ünlü restoran<br />

zinciri Nusr-Et’in burger restoranı<br />

"Saltbae Burger"ın ilk havalimanı<br />

şubesini, İGA İstanbul Havalimanı Dış<br />

Hatlar Terminali’nde hizmete açtı.<br />

2023 yılını 80 milyon yolcu hedefine<br />

yaklaşarak tamamlamayı planlayan İGA<br />

İstanbul Havalimanı’nda, Türk ve dünya<br />

mutfağından benzersiz lezzetleri yolcular<br />

ile buluşturan TUM; seyahat öncesinde<br />

Saltbae Burger’ı deneyimleterek<br />

gastronomik deneyimi bir üst noktaya<br />

taşımayı hedefliyor.<br />

Cesur: “Yolcularımıza benzersiz bir<br />

deneyim sunacak”<br />

Konu ile ilgili değerlendirmede<br />

bulunan TUM CEO’su Sadettin Cesur;<br />

“Dünya çapında ün kazanmış Nusr-<br />

Et restoranlarının "Saltbae Burger"<br />

isimli burger restoranını İGA İstanbul<br />

Havalimanı'nda açmaktan büyük<br />

mutluluk duyuyoruz. Uluslararası<br />

alanda tanınan ve beğenilen Türk şef<br />

Nusret Gökçe'nin eşsiz lezzet imzası<br />

ve et pişirme teknikleriyle hazırlanan<br />

burgerler, yolcularımıza benzersiz<br />

bir deneyim sunacak. TUM olarak,<br />

hizmet kalitemizi ve çeşitliliğimizi her<br />

geçen gün daha da artırmaya devam<br />

edeceğiz. TUM çatısı altındaki 108<br />

işletme ve 55 markamızın yanı sıra sahip<br />

olduğumuz portföyü zenginleştirmek<br />

için de her geçen gün var gücümüzle<br />

çalışmalarımızı<br />

sürdüreceğiz " dedi.<br />

Gökçe: “Unutulmaz<br />

bir Nusret deneyimi<br />

yaşatacağız”<br />

Dünyanın farklı<br />

havalimanlarında<br />

da restoran<br />

açmayı planlayan<br />

Nusret Gökçe, ilk<br />

kez İGA İstanbul<br />

Havalimanı’nda<br />

Saltbae lezzetlerini<br />

ziyaretçilerle<br />

buluşturdukları için çok gururlu<br />

olduğunu belirtirken, “Avrupa’nın en<br />

işlek havalimanı olan İGA İstanbul<br />

Havalimanı’na Nusret lezzetlerini<br />

getirmiş olmaktan dolayı çok mutluyum.<br />

Havalimanının kalbinde açtığımız<br />

Saltbae Burger restoranımız ile yolcu<br />

misafirlerimize İstanbul’dan ayrılmadan<br />

önce unutulmaz bir Nusret deneyimi<br />

yaşatacağız” dedi.


8 – 12 March <strong>2024</strong><br />

All<br />

together.<br />

The future will be what<br />

we build together.<br />

internorga.com/en


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Açık alan ısıtmasında yüzde 40<br />

daha tasarruflu çözüm<br />

Çukurova Isı, ileri teknoloji radyant ısıtma sistemleri ile kafe ve restoranların açık alanlarını<br />

yüzde 40 daha ekonomik ısıtarak, işletmelerin enerji giderlerini düşürüyor.<br />

Dünya genelinde yaşanan enerji<br />

krizi, Türkiye’yi de olumsuz<br />

etkiledi. Son yıllarda katlanarak<br />

artan enerji fiyatları, işletmeleri<br />

kara kara düşündürüyor. Rekabetin<br />

yoğun bir şekilde yaşandığı kafe ve<br />

restoran işletmeleri de artan enerji<br />

maliyetleri karşısında çaresiz. Çünkü<br />

kışın ısıtma sistemleri ile işletmenin<br />

açık alanlarında konfor şartlarını<br />

sağlayabilmek oldukça maliyetli.<br />

Üstelik açık alanda sunulan konfor<br />

şartları, müşterilerin mekân tercihinde<br />

de önemli rol oynuyor. Bazı işletmeler<br />

artan enerji maliyetleri ile mücadele<br />

edebilmek için açık alanda ısıtıcı<br />

ücreti talep ederken, bazıları ise enerji<br />

maliyetlerini menüye yansıtıyor.<br />

Yüzde 40 daha ekonomik ısıtıyor<br />

Çukurova Isı, ileri teknoloji radyant<br />

ısıtma sistemleri ile kafe ve<br />

restoranların açık alanlarını yüzde 40<br />

daha ekonomik ısıtarak, işletmelerin<br />

enerji giderlerini düşürüyor. Böylece<br />

işletmelerin ısıtma giderleri hem<br />

işletmecinin hem de müşterilerinin<br />

cebini yakan bir sorun olmaktan<br />

çıkıyor. Üstelik sistem, 1 ila 3 yıl<br />

kadar kısa bir sürede kendini amorti<br />

ediyor. Kafe ve restoranlara, alanında<br />

uzman mühendisleri ile ücretsiz<br />

keşif ve projelendirme hizmeti sunan<br />

Çukurova Isı; Silversun Evo borulu<br />

radyant ısıtıcı, Goldsun Elite seramik<br />

plakalı radyant ısıtıcı, Goldsun Supra<br />

Plus ve Goldsun Aqua elektrikli<br />

ısıtıcı ile mekânın mimarisine uygun<br />

çözümler sunuyor.<br />

Estetik ve kullanışlı tasarıma sahip<br />

olan Goldsun Elite seramik plakalı<br />

radyant ısıtıcıların 3 kademeli yakma<br />

sistemi ile kafe ve restoranlarda<br />

istenen konfor şartları kolayca<br />

sağlanıyor. Dış kasası 600 derece<br />

sıcaklığa, ön yüzeyindeki ızgara ve<br />

ısı kalkanı ise 1000 derece sıcaklığa<br />

dayanıklı olarak geliştirilen Goldsun<br />

Elite serisi seramik plakalı radyant<br />

ısıtıcılar, açık alanlarda uzun yıllar<br />

güvenli çalışma avantajı sunuyor.<br />

Isı kayıplarını önlüyor<br />

Piyasadaki birçok radyant ısıtıcıda<br />

bulunmayan reflektör ise Goldsun<br />

Elite Seramik Plakalı Radyant<br />

Isıtıcılardan yayılan enerjiyi, havaya<br />

değil, mekândaki müşterilere doğru<br />

yönlendirerek ısı kayıplarını önlüyor.<br />

Seramik plakaların önüne yerleştirilen<br />

ve saydam seramikten üretilen camlar<br />

ise karşıdan gelen<br />

rüzgâr akımlarını yüzde 100 kesiyor.<br />

Piyasadaki muadillerine göre ısıtmada<br />

yüzde 40’a varan enerji tasarrufu<br />

sağlayan Goldsun Elite Seramik Plakalı<br />

Radyant Isıtıcılar, 1 ila 3 yıl kadar kısa<br />

bir sürede kendini amorti ediyor.<br />

Güneşin dünyayı ısıtması<br />

prensibiyle ısıtıyor<br />

Açık alan ısıtmasında konfor ve verimi<br />

bir arada sunan doğalgazlı Silversun<br />

Evo borulu radyant ısıtıcı ise güneşin<br />

dünyayı ısıtması prensibi ile yani<br />

infrared (kızılötesi) ışınlarla ısıtma<br />

sağlıyor. Silversun Evo borulu radyant<br />

ısıtıcı, borulardan çıkan ışınların yüzde<br />

99’unun cisimlere yönlendirerek daha<br />

verimli ve yoğun ısıtma sağlıyor.<br />

Yağmur altında sorunsuz çalışıyor<br />

IP55 su ve toz koruma standartlarına<br />

uygun olarak üretilen Goldsun Supra<br />

Plus ve Goldsun Aqua serisi elektrikli<br />

ısıtıcılar da uzun yıllar açık alanlarda<br />

hatta yağmur altında sorunsuzca<br />

çalışıyor. Goldsun elektrikli ısıtıcıların<br />

sahip olduğu yüksek yoğunluklu<br />

halojen ampul, harcadığı elektrik<br />

enerjisinin yüzde 99’unu ısıya<br />

dönüştürerek, standart rezistanslı<br />

elektrikli ısıtıcılara göre yüzde 40 daha<br />

verimli bir ısıtma sağlıyor.


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Otellerde<br />

sürdürülebilirlik için teknoloji<br />

Geleceğin yeşil konaklaması<br />

Doğal kaynakların sınırlı<br />

oluşu ve iklim değişikliğinin<br />

ortaya koyduğu tablo,<br />

sürdürülebilirlik konusunun acil<br />

olarak bireyden topluma herkes<br />

tarafından benimsenmesi ve<br />

aksiyona geçirilmesi gerektiğini<br />

gösteriyor. Dünyadaki karbon<br />

ayak izinin %8-10’unu oluşturan<br />

turizm sektörüne bu noktada<br />

önemli görevler düşüyor.<br />

Özellikle sektörün en büyük<br />

paydaşı olan otellerin enerji<br />

tasarrufu, atık yönetimi ve<br />

yerel olanakların daha fazla<br />

ekonomiye kazandırılması gibi<br />

konularda inovatif çözümleri<br />

hayata geçirmesi, sürdürülebilir<br />

turizm hedeflerine ulaşılmasında<br />

kritik rol oynayabileceklerini<br />

gösteriyor.<br />

Nereden başlamalı?<br />

Otelde karbon emisyonu<br />

oluşturan departmanların<br />

belirlenmesi, her iş sürecinin<br />

neden olduğu karbon<br />

emisyonunun hesaplanması<br />

ve analiz edilmesi gerekiyor.<br />

Karbon emisyonunun<br />

hesaplanması için “Otel Karbon<br />

Emisyonu Ölçümlendirme Girişimi<br />

(HCMI)” gibi ücretsiz uygulamalardan<br />

faydalanılabilir veya ISO 14064-18<br />

standardına göre belgelendirme<br />

yoluna gidilebilir. Böylece konuk ve oda<br />

başına veya metrekare büyüklüğüne<br />

göre hedeflenen karbon ayak izi ve<br />

enerji tüketim rakamları takip edilip<br />

iyileştirilebilir.<br />

Yenilenebilir enerji kaynakları tercih<br />

edilerek toplam enerji tüketimindeki<br />

bu kaynakların daha büyük paya<br />

sahip olması amaçlanabilir. Isıtma<br />

soğutma sistemlerinin ön büro yönetim<br />

yazılımlarıyla entegre çalışması<br />

sayesinde, misafirin odaya girişinden<br />

hemen önce ısıtma soğutma işlemleri<br />

başlatılıp, odadan ayrıldıklarında<br />

sistem tarafından otomatik kapatılması<br />

sağlanabilir.<br />

Havuz, bahçe ve temizlik kimyasalları,<br />

buklet ürünler, gıda ve atık gıda<br />

yönetimi, tekstil atıkları, gri su ve pis<br />

suyun yeniden kazanımı başlıklarının<br />

hedef ve süreç odaklı takibi yapılabilir,<br />

Green Key vb. oteller için hazırlanmış<br />

sertifikasyonların yol göstericiliğinden<br />

faydalanılabilir.<br />

Teknoloji ne fayda sağlıyor?<br />

Sürdürülebilirlik, sadece doğayı<br />

korumaktan ibaret değil, rekabet<br />

avantajı olan verimli işletmeler<br />

yaratmak için de çok önemli. Bu<br />

noktada da teknoloji ve özellikle de<br />

yapay zeka devreye giriyor. Karbon<br />

ayak izi oluşturan çoklu<br />

parametrelerin belirlenmesi,<br />

bu parametreler arası ilişkilerin<br />

tanımlanması ve anomalilerin<br />

tespit edilmesi, parametre<br />

departman arası ilişkilerin<br />

modellenmesi yoluyla verinin<br />

anlamlandırılması sağlanıyor.<br />

Oluşan büyük veri analiz edilerek<br />

geleceğe yönelik tüketimin<br />

tahmin edilmesi ve optimize<br />

edilmesi mümkün olabiliyor.<br />

Böylece oteller öngörülen<br />

tüketime göre ve çevreye duyarlı<br />

satın alma yapabiliyor. Sonuç:<br />

daha az tüketim ve daha az atık<br />

oluyor.<br />

Atık tekstil, atık gıda, atık<br />

su yönetiminde verimliliğin<br />

artışı için atık miktarlarının<br />

sınıflandırılması ve geri dönüşüm<br />

süreçleri yazılımdan takip<br />

edilebiliyor. Dijital sensörler,<br />

akıllı çöp kovaları, elektrikli araç<br />

şarj istasyonları giderek daha<br />

yaygın kullanılacak teknolojiler<br />

olarak hayatımızda yerini alıyor.<br />

Her işin başında farkındalık geliyor<br />

Booking.com tarafından 2022’de<br />

yayınlanan sürdürülebilirlik raporuna<br />

göre, seyahat edenlerin büyük<br />

çoğunluğu sürdürülebilir turizm<br />

dendiğinde ya lüksten feragat<br />

edileceğini veya daha az cazip bir<br />

destinasyonun ziyaret edilmek zorunda<br />

kalınacağını düşünüyor. Buna rağmen<br />

sürdürülebilir seyahat seçeneklerine ait<br />

bilgilerin daha ulaşılır olması halinde<br />

seyahat edenlerin %54’ü bu seçenekleri<br />

tercih edeceğini söylüyor. Özetle,<br />

turizm sektörünün tüm paydaşlarına<br />

farkındalığın artırılması ve misafirin<br />

bilinçlendirilmesi konusunda görev<br />

düşüyor.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Tasarruflu,<br />

çevre dostu<br />

COPA Isı Sistemleri, enerji<br />

tasarruflu ve çevre dostu bir<br />

teknolojiyle donatılmış yeni ürünü<br />

COPA Trion Isı Pompası'nı pazara<br />

sundu.<br />

Sürdürülebilirlik ve verimlilik ilkesini merkezine alarak<br />

geliştirilen ürün, kullanıcılarına sadece enerji tasarrufu değil,<br />

aynı zamanda üstün bir performans sunmayı hedefliyor.<br />

Doğa ile uyumlu çalışma prensibi sayesinde COPA Trion Isı<br />

Pompası, hem bireylerin yaşam kalitesini yükseltiyor hem de<br />

gezegenin korunmasına katkıda bulunuyor. Bu yeni nesil ısı<br />

pompası, COPA'nın teknoloji ve ekoloji arasında mükemmel<br />

bir denge kurma vizyonunu yansıtıyor. Havadan suya çalışma<br />

prensibine sahip COPA Trion Isı Pompası, enerji verimliliğini<br />

ve sürdürülebilir enerji kullanımını bir adım öteye taşıyor.<br />

Ürün sadece enerji tasarrufu sağlamıyor, aynı zamanda doğal<br />

kaynakları koruma ve çevresel etkileri azaltma hedeflerini de<br />

hayata geçiriyor. R32 gazının kullanımı, bu ürünün çevresel<br />

ayak izini daha da azaltarak, daha yeşil ve sürdürülebilir<br />

bir enerji çözümü sunuyor. Aynı zamanda, COPA Trion'un<br />

sunduğu üstün enerji verimliliği sayesinde kabarmayan<br />

faturalarla kullanıcıların yüzünü güldürüyor.<br />

Yılın Havacılık<br />

Yazılım Firması seçildi<br />

Küreselleşen havacılık endüstrisinde başarıyı ve mükemmelliği ödülleriyle<br />

tescilleyen Bluesky Awards, 25 Kasım 2023 tarihinde “Yılın Havacılık Başarı<br />

Ödülleri” ve “Havacılık Proje Ödülleri”ni kazananlarıyla buluşturdu. Halk<br />

oylaması ve jüri değerlendirmeleri neticesinde belirlenen ödüllerden “Yılın<br />

Havacılık Yazılım Ödülü”nün sahibi, bu ödülü üçüncü kez üst üste kazanan<br />

Hitit oldu.<br />

Hitit’in Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevra Onursal Karaağaç,<br />

Türkiye’nin en büyük hizmet ihracatçılarından biri olan Hitit’in istikrarlı başarısına dikkat çekti.<br />

Havacılık teknolojileri alanında Türkiye’de bir ilki hayata geçiren Hitit, Türkiye’den çıkan bir<br />

teknoloji firması olarak dünya çapında sektöre yön veren bir noktaya geldiklerinin altını çizdi<br />

ve şunları söyledi: “Bluesky Awards’tan aldığımız ve bu sene üçüncü kez üst üste kazandığımız<br />

‘Yılın Havacılık Yazılım Ödülü’ de istikrarlı büyümemizin en güzel çıktılarından biri. Teknolojinin<br />

ülkemizin geleceği açısından kritik öneme sahip olduğunun bilinci ile katma değeri yüksek bu<br />

alandaki çalışmalarımızı hızla sürdüreceğiz.”


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Daikin Türkiye<br />

2. Sürdürülebilirlik<br />

Raporu’nu yayınladı<br />

Enerji verimliliği yüksek, çevreci ürünleriyle öne<br />

çıkan iklimlendirme sektörünün öncü markası<br />

Daikin Türkiye, 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nu<br />

yayımladı.<br />

152 sayfalık ‘ 2023<br />

Sürdürülebilirlik Raporu’nda<br />

Daikin Türkiye’nin; Birleşmiş<br />

Milletler’in Sağlıklı ve Kaliteli<br />

Yaşam, Erişilebilir ve Temiz<br />

Enerji, İnsana Yakışır İş ve<br />

Ekonomik Büyüme, Sanayi,<br />

Yenilikçilik ve Altyapı,<br />

Sürdürülebilir Şehirler ve<br />

Topluluklar, Sorumlu Üretim<br />

ve Tüketim, İklim Eylemi başlıklı sürdürülebilirlik hedefleri<br />

doğrultusunda yaptığı çalışmalar anlatıldı. Tedarik zincirinden<br />

lojistiğe, Ar-Ge merkezinden çevre vizyonuna, operasyonel<br />

verimlilikten iklim değişikliği ve enerji politikalarına, su ve atık<br />

yönetiminden insan kaynakları yönetimine dair tüm süreçlerin<br />

verilerle anlatıldığı raporda, FUSION 25 adı verilen global<br />

strateji programı temel alındı. Daikin Global Çevre Vizyonu’nun<br />

temel hedefinin, 2050 yılına kadar iklim değişikliğini tetikleyen<br />

en önemli etken olan sera gazı emisyonlarını net sıfıra indirmek<br />

olduğu hatırlatılan raporda; “2019 temel yıl olmak üzere, net sera<br />

gazı emisyonlarının önlem alınmayan emisyonlara kıyasla 2025<br />

yılında %30 veya daha fazla, 2030 yılında ise %50 veya daha fazla<br />

azaltılması hedeflenmektedir. 2021 mali yıl (FY21) sonucunda<br />

sera gazı emisyonlarında %10 azaltım sağlanmıştır.” denildi.<br />

Kale Kapı Pencere’den<br />

inovatif sürme sistemleri<br />

Sektör profesyonellerinin ihtiyaçlarına karşı inovatif<br />

çözümler sunan Kale Kapı ve Pencere’nin son<br />

teknoloji ile ürettiği sürme sistemleri ise kullanım<br />

kolaylığı ve dayanıklılığı ile öne çıkıyor.<br />

Kale Kapı Pencere, iş<br />

yerlerinde konforu üst<br />

seviyeye çıkartmak<br />

amacıyla geliştirdiği<br />

ürünleri ile sektöre<br />

yenilikçi çözümler<br />

sunmaya devam ediyor.<br />

Bu çözümlerden biri olan<br />

Aksu Katlanır Sürme ve<br />

Safir Çift Açılım Sürme<br />

Sistemleri, dayanıklılığı<br />

ve kullanım kolaylığı ile<br />

sektör profesyonellerinin<br />

ilk tercihleri arasında yer<br />

alıyor. PVC, alüminyum ve<br />

ahşap profil çeşitlerinde<br />

kolayca kullanılabilen bu sürme sistemler fonksiyonel yapıları<br />

ile de fark oluşturuyor. PVC, alüminyum ve ahşap profil<br />

çeşitlerine de kusursuz bir şekilde uyum sağlayan Aksu Katlanır<br />

Sürme Sistemleri, tek kanatta 80 kg’a kadar taşıma kapasitesi<br />

ile geniş alanlarda kullanım kolaylığı ve alan tasarrufuna imkân<br />

tanıyor. Teras, balkon ve bahçe kapıları gibi geniş açıklıklı<br />

geçiş alanlarında uygulanabilen ve 15 bin açma kapama testini<br />

başarı ile geçen Aksu Katlanır Sürme Sistemleri, iki kanattan<br />

yedi kanata kadar uygulanabiliyor. Kanat eni 400 – 900 mm’ye<br />

kadar ve kanat boyu 850 – 2350 mm’ye kadar olan profillerde<br />

de uygulanabilen Aksu Katlanır Sürme Sistemleri aynı zamanda<br />

mükemmel ses ve ısı yalıtımı sağlıyor.<br />

Really Cool Airlines<br />

Hitit’le uçacak<br />

Tayland’tan Really Cool Airlines ile<br />

anlaşma imzalayan Hitit, havacılık<br />

teknolojileri ihracatına yeni bir rota<br />

ekledi. <strong>2024</strong>’te operasyona başlamayı<br />

hedefleyen Asya’nın genç ve dinamik<br />

havayolu şirketi, bütün operasyonlarını<br />

Hitit’in Crane yazılımları ile yürütecek.<br />

Hitit 2023 yılını bitirirken başarılı bir iş ortaklığı<br />

anlaşması ile hizmet verdiği partner ve ülke<br />

sayısını artırmaya devam ediyor. Asya’da<br />

farklı havayolları ile iş ortaklıkları bulunan<br />

Hitit, ilk defa Tayland menşeili bir havayolu ile<br />

anlaşma imzaladı. Bangkok<br />

merkezli bir havayolu şirketi<br />

olan Really Cool Airlines,<br />

tüm yazılım altyapısını<br />

kurmak ve işletmek için<br />

Hitit ile anlaştı. Hitit’in farklı iş modellerine<br />

uyum sağlayabilen ve her havayolunun özel<br />

ihtiyaçlarına göre esneklik gösteren yazılım<br />

çözümleriyle faaliyetlerine başlayacak olan<br />

Really Cool Airlines, Hitit teknolojisinden<br />

kapsamlı bir şekilde faydalanacak. Tayland’lı<br />

havayolu şirketi, Hitit’in yolcu hizmet<br />

sistemleri çözümlerinin yanısıra muhasebe<br />

ve operasyonel planlama yazılımlarını<br />

da kullanacak. Hitit’in küresel havacılık<br />

teknolojileri sektöründe benzersiz bir<br />

özelliği olan tek noktadan hizmet anlayışı<br />

ile operasyonlarını tamamen Hitit’in<br />

teknolojilerine emanet eden Really Cool<br />

Airlines, Hitit’ten uçtan uca bir hizmet alacak.<br />

Önümüzdeki dönemde hava kargo taşımacılığı<br />

alanına da yönelmeyi planlayan havayolu<br />

şirketi, bu alanda da Hitit’in çözümlerini<br />

kullanacak.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!