Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SPEED-X, kendi kendini yıkayan<br />
ilk kombi hızlı fırın: mükemmel<br />
kombinasyon kalite ve hız.<br />
unox.com<br />
+90 530 176 62 03
Kombi<br />
Modu<br />
HYPER.Speed<br />
Modu<br />
Taviz vermek zorunda<br />
kalmamak için üretildi.<br />
Kusursuz pişirmeyi garanti etmek için<br />
Konveksiyon ve buhar bir araya geliyor.<br />
Türünün<br />
ilk örneği.<br />
Pişirme ve mikrodalgaları bir araya getiren<br />
devrim niteliğindeki teknoloji.<br />
250<br />
makaron<br />
makarna<br />
12 dakika içinde<br />
1.5 kg<br />
bütün<br />
patates<br />
420 saniyede<br />
7.5<br />
kilo sandviç<br />
patates<br />
20 dakika içinde<br />
6 adet fileto<br />
somon ile<br />
sebzeler<br />
150 dakika içinde<br />
15 bölünmüş<br />
korniş tavuk<br />
parçaları<br />
35 dakika içinde<br />
6 adet tavuk<br />
şnitzel ile<br />
mantarlar<br />
180 dakika içinde
Kars turizmi tarihi kimliğiyle<br />
markalaşacak!<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
@Hitechdergisi<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
Doğu Anadolu’nun kadim şehirlerinden Kars; Ani’si,<br />
Çıldır’ı, Baltık mimarisine sahip siyah bazaltlı<br />
yapıları, kaz eti, gravyeri, balı, şifalı obsidyen taşı ve<br />
daha birçok tarihi, kültürel ve gastronomik değeriyle<br />
markalaşma çalışmalarına hız kazandırdı. Avrupa<br />
Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından eş zamanlı<br />
olarak finanse edilerek Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanlığı’nın sözleşme yönetiminde-Serhat Kalkınma<br />
Ajansı tarafından hayata geçirilen "Tarihi Kimliğiyle<br />
Kars Kenti Projesi", Kars Turizm Rotası Tanıtım<br />
Gezileri programıyla basın mensuplarına tanıtıldı. Bu<br />
tanıtım etkinliği sayesinde Kars’ı ilk kez keşfetme<br />
fırsatı elde edenlerden biriydim ben de. Pek çok<br />
yönüyle hayran kaldığım şehrin turizm ve gastronomi<br />
potansiyeline ilişkin hazırladığım haberin detaylarına<br />
“gündem etkinlik” başlığımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’in Genel Müdürü. O<br />
da bir an olsun turizmci olmaktan pişmanlık<br />
duymayan profesyonellerden. “Önemli olan bu<br />
mesleği sevmek. Sevince işiniz de zor gelmiyor.” diyen<br />
genç ve deneyimli turizmci Seçil Aytin Arslan,<br />
bugünlerde en çok Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’e<br />
geri dönmekten mutluluk duyduğunu söylüyor. Beş<br />
yıldızlı oteli daima çok özel bulduğunu anlatan Aytin<br />
Arslan’ın otelcilik hikayesini, İstanbul turizmiyle ilgili<br />
değerlendirmelerini, turizmde kadın olmayı ve gelecek<br />
planlarını konuştuk.<br />
Hyatt Otelleri'nin yeni Bölge Başkanı. 30 yıldır Hyatt<br />
bünyesinde görev alan Rufat Babayev, son olarak<br />
Grand Hyatt İstanbul'un Genel Müdürlüğünü yaptı.<br />
Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve eğitim odağında grup<br />
otellerini Türkiye'de ve dünyada örnek bir konuma<br />
getirmeyi planladıklarını söyleyen Babayev, grubun<br />
Türkiye rotasını, 2025 yılı büyüme planlarını ve<br />
turizm sektörünün gelecek durumunu anlattı.<br />
Konaklama tercihlerinde son yılların en fazla rağbet<br />
gören konseptlerden biri de, glamping. Türkiye’de bu<br />
akımın öncüsü, aynı zamanda en büyük<br />
organizasyona sahip oyuncusu ise, Longosphere<br />
Glamping... Kınay Ailesi tarafından Trakya-İğneada<br />
bölgesinde turizme kazandırılan tesis, Temmuz<br />
2020’den bu yana ek yatırımlarıyla büyüyor. 110 bin<br />
m 2 orman alanında hayata geçirilen tesis, geçen 4<br />
yılda çadır sayısını 104’den 125’e çıkarırken 200<br />
kişilik çok amaçlı salon ve toplantı odalarını da<br />
hizmete dahil etti. Tesise ilk günden itibaren<br />
toplamda 5.5 - 6 milyon dolar civarında yatırım<br />
yaptıklarını belirten Longosphere Kurucu Ortağı Yiğit<br />
Küçükkınay ile sürdürülebilirlik yatırımlarını ve lüks<br />
doğa turizmini geliştirmeye yönelik projelerini<br />
konuştuk.<br />
İzmir doğumlu. 27 yıldır mutfağın içinde. 12 yıldır da<br />
şeflik mertebesinde çalışıyor. Aşçılığa ilgisinin çocuk<br />
yaşlarında başladığını dile getiren Kempinski <strong>Hotel</strong><br />
Barbaros Bay Bodrum'un Executive Chef'i Varol<br />
Nalcı, ne zaman Hilton İzmir Oteli'nin önünden geçse<br />
kendini mutfağında çalıştığını hayal ettiğini söylüyor.<br />
"Belki de bu hayal, zihnimin bir köşesinde hep<br />
varlığını sürdürdü." sözlerini de ilave ederek üstelik<br />
de! Çocukluğunda aşçılık dışında subaylığı ve<br />
profesyonel futbolculuğu da düşleyen, hatta Altay<br />
Spor Kulübü'nde 2-3 yıl kadar top koşturan Egeli<br />
şefin ilham veren mutfak yolculuğunu da bu<br />
sayımızda bulabilirsiniz.<br />
Türkiye ve dünyadan derlediğimiz güncel sektör<br />
haberleri, otel yatırım rotaları, yeni restoran keşifleri,<br />
gastronomi sektörüne yön veren raporlar, trendler ve<br />
yarışmalar ile yine karşınızdayız.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
AYDIN DEMIR<br />
Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />
Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />
The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
KAPAK FOTOĞRAF<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
NEMO RESTAURANT & LOUNGE<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792
Bu sayımızda<br />
antre<br />
12 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
16 Jolly ‘Yaz Fırsatları’ kampanyasını<br />
başlattı<br />
18 Turizm sektörü siber güvenlik için<br />
hangi önlemleri almalı?<br />
24<br />
20 Rufat Babayev, Türkiye pazarı için<br />
ne planlıyor?<br />
22 Öner: Turizmde ‘hedef sorunsalı’<br />
24 Kars turizmi tarihi kimliğiyle<br />
markalaşacak<br />
28 İşte <strong>2024</strong>’ün ilk 6 aylık seyahat<br />
verileri<br />
30 GlobeMeets B2B Networking<br />
Event’te boş masa yok!<br />
32 Longosphere, sürdürülebilirlik için<br />
düğmeye bastı<br />
34 İşte sınai haklarda turizmin gücü<br />
36 Kalender: İstanbul turizmi demek<br />
Türkiye turizmi demektir<br />
37 SAYD, İstanbul’daki turist saldırısını<br />
şiddetle kınadı<br />
38 <strong>2024</strong>'ün güncel konaklama trendleri<br />
40 Zeydan Başkan’dan acentalara çağrı<br />
42 TÜROB’dan Ortadoğulu turistlere<br />
saldırıyı kınayan açıklama<br />
44 Uzakrota Global, İstanbul’da<br />
toplanacak<br />
58 32<br />
50<br />
Longosphere Kurucu Ortağı<br />
Yiğit Küçükkınay
46 Özbekistan Destinasyon Tanıtım<br />
Etkinliği gerçekleşti<br />
47 BESİAD’dan Bodrum'daki fiyat<br />
artışlarına denetim çağrısı<br />
48 Maple Group, havacılığa yön<br />
vermeye devam edecek<br />
yeni yatırımlar<br />
50 Kempinski <strong>Hotel</strong> The Dome<br />
Belek ile lükste yeni dönem<br />
52 Radisson, Türkiye otelciliğine 7<br />
yatırım kazandırdı<br />
56 Dedeman, 1 ayda 3 otel açılışı<br />
gerçekleştirdi<br />
iş’te kadın<br />
58 Aytin Arslan: Otelcilikte ‘kadın eli<br />
değmiş’ sözünü destekliyorum<br />
marka<br />
62 Gastroinox, 15. yılında marka<br />
kimliğini yeniledi<br />
64 Türkiye barista şampiyonunu<br />
arıyor<br />
70<br />
64 Isıtma soğutma ve elektrik<br />
sistemlerinde 49 yıllık deneyim:<br />
Emsaş A.Ş.<br />
68 Profesyonellere seslenen<br />
İnoksan, “Bu Mutfak Sizin!” dedi<br />
şefin gözünden<br />
70 Lezzet mühendisi: Varol Nalcı<br />
gastro güncel<br />
74 TURYİD’den kredi kartı ile bahşiş<br />
ödenmesi düzenlemesine destek<br />
76 Gastronomiye yeni bir kavram:<br />
Sinegastronomi<br />
78 Barry Callebaut Türkiye, çikolata<br />
tutkusunun geleceğini paylaştı<br />
80 Teknoloji ve yaratıcılık, yemekte<br />
yeni standartları nasıl belirliyor?<br />
gastro etkinlik<br />
96<br />
82 Dude Table, gıda pazarlamasının<br />
en iyilerini ödüllendirecek<br />
84 Dünya Kahve Kavurma<br />
Şampiyonası’nın kazananı belli<br />
oldu<br />
gastro aktüel<br />
86 Gastronomi sektöründen<br />
haberler<br />
yeni mekan<br />
88 SWOT Hospitality, yeni<br />
restoranlar açacak<br />
90 Casa Sol ile tropik lezzetlere<br />
yelken açma zamanı<br />
92 Cihangir'in büyüleyici atmosferi<br />
ile Vişneli Meyhane<br />
93 BonVeno, 20. mağazasını<br />
Koşuyolu’nda açtı<br />
94 Uygur lezzetleri Boğaz’a geldi<br />
95 İstanbul’un yeni İtalyanı Pepe’s<br />
açıldı<br />
96 Fırın-Cİ, Ataköy Marina’da<br />
97 Esnaf Kafası ikinci şubesini açtı<br />
98 Londra'nın ikonik Türk restoranı:<br />
The Mantl<br />
HoReCa teknoloji &<br />
sistemleri<br />
99 Yazarkasa esnafına destek<br />
kampanyası<br />
100 Isıtma sistemlerinde yaz<br />
bakımının işletmelere avantajları<br />
101 Restoranlar adisyonları tek<br />
ekrandan yönetebilecek<br />
102 İşletmeleri akıllı teknolojiyle<br />
buluşturan 1. sınıf hizmet<br />
103 HoReCa teknoloji ve sistemleri<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
şıııı<br />
ı ışşııı<br />
ıı ıııışııııııı ıııııı<br />
ş ııııııııışı<br />
ı ğ şş<br />
<br />
<br />
ş ş şşş<br />
ııışşşşşşşşğı ııışşşşşşşşğı ııııııııı
12<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Dünyanın ve Avrupa'nın<br />
en iyi otelleri arasında<br />
Argos in Cappadocia, Kapadokya'nın büyüleyici manzarası eşliğinde<br />
tarih ve modernizmi bir araya getirerek misafirlerine sıra dışı bir<br />
konaklama deneyimi sunuyor. Dünyanın dört bir yanından gelen<br />
okuyucu oylarıyla belirlenen ödüllerde, Argos in Cappadocia<br />
"World's 100 Best" listesinde 99.09 puanla 12. sırada, "Europe's<br />
30 Best" listesinde ise 2. sırada yer aldı. Bu değerlendirme, Argos<br />
in Cappadocia'nın benzersiz konumu, eşsiz hizmet kalitesi ve<br />
misafirlerine sunduğu unutulmaz deneyimlerin bir yansıması<br />
olarak misafir memnuniyetini tescilledi. Argos in Cappadocia adına<br />
açıklama yapan D-Resorts Direktörü;” Demet Gürer Gönenli "Travel<br />
+ Leisure okuyucuları tarafından böyle bir onura layık görülmekten<br />
büyük gurur duyuyoruz. Misafirlerimizin beklentilerini aşma hedefiyle<br />
çalışan ekibimizin özverisi ve Kapadokya'nın büyüleyici güzelliklerinin<br />
bu ödüllerde önemli bir rol oynadığına inanıyoruz" dedi.<br />
MegaPass’tan<br />
“Özgür Tatil<br />
Planı” uygulaması<br />
Türkiye turizmine katkıda bulunmayı<br />
öncelikli hedefleri arasında<br />
tutan MegaPass’ın kurucu ortağı<br />
Deniz Erönal, turizm anlayışının<br />
her geçen gün güncellendiğini<br />
belirterek özgür tatil planları için<br />
geliştirdikleri seyahat paketlerini<br />
anlattı. Kaliteli hizmet sunmak ve<br />
özgür tatil planları için seçmeli<br />
tur paketlerinin yer aldığı internet sitesini üç ay gibi kısa bir<br />
sürede tamamladıklarını belirten Erönal, “Satın alma işlemi<br />
gerçekleştikten sonra, seçilen paketlerin QR biletleri gezi<br />
tarihinde kullanılmak üzere müşteri hizmetlerimiz tarafından<br />
paylaşılıyor. Seyahatini kendi planlayan müşterilerimiz, rotasını<br />
da kendi belirliyor. Müze ve tarihi yapıların işletmeleriyle<br />
gerçekleştirdiğimiz özel anlaşmalar sayesinde QR kodunu<br />
kullanan gezginler geçiş üstünlüğüne sahip oluyor ve girişlerde<br />
sıra beklemiyor. Ayrıca sesli rehberlerimizle gezileri daha<br />
zengin ve bilgilendirici hale getiriyoruz. Turlarla ilgili müşteri<br />
hizmetlerimiz 7/24 destek hizmeti sağlıyor. Satın alınan turlarda<br />
son 24 saat öncesine kadar da iade kabul ediyoruz” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Bilet Dükkanı’nda<br />
üst düzey atama<br />
Online seyahat<br />
platformu Bilet<br />
Dükkanı, yeni Chief<br />
Commercial Officer<br />
(CCO) olarak Bülent<br />
Oral'ı kadrosuna<br />
dahil etti. Bu stratejik<br />
hamle, şirketin<br />
pazardaki konumunu<br />
sağlamlaştırmak ve uluslararası büyüme hedeflerine ulaşmak için<br />
atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Seyahat ve teknoloji<br />
alanındaki uzmanlığıyla tanınan Oral, kariyerine satış yöneticisi olarak<br />
başladı. 30 yıllık deneyimiyle sektöründe başarılı bir geçmişe sahip<br />
olan Oral, danışmanlık odaklı satış, müzakere, iş geliştirme, proje<br />
yönetimi, strateji, iş planlaması ve değişim yönetimi konularında<br />
uzmanlaşmış olup, analitik becerileri ve gelecekteki trendler, yenilikler<br />
ve yeni teknolojilere olan tutkusu ile tanınıyor.<br />
Sandal ağaçlarının arasında<br />
konaklama deneyimi<br />
Fethiye’nin tarihi zenginlikleri ve büyüleyici doğasıyla çevrili deniz<br />
ve dağ manzaralarında konumlandırılan, geniş yaşam alanları,<br />
havuz, jakuzi, veranda gibi kişiselleştirilmiş lüks detayları içeren<br />
alternatifli 37 özel villasıyla huzur ve rahatlığı bir arada sunan,<br />
balayı çiftlerinin favorisi Lov Faralya, tatil anlayışınıza yeni bir boyut<br />
katıyor. Lov Faralya' nın içinden geçen tarihi Likya Yolunda doğa<br />
yürüyüşleri ve keşif gezileri yapabilir, antik yolu ve çevresindeki<br />
habitatı keşfederek doğanın ve tarihin büyüsünü yaşayabilirsiniz. İzz<br />
Global Şirketler Topluluğunun üyesi olan Lov Faralya bir konaklama<br />
oteli olmanın ötesinde çevreye olan sosyal sorumluluğunu proje<br />
aşamasında hazırladığı sürdürülebilir çevre çalışmaları ile ortaya<br />
koyuyor. Otelin sahip olduğu güneş panelleri ile kendi enerjisini<br />
üretme kapasitesinde faaliyet gösteriyor. Konaklama tesisinde<br />
bu sezon kapılarını açan, fine dining restoran ‘Locuisine’ gurme<br />
lezzetler ve sıra dışı sunumlarla gastronomi tutkunlarına farklı bir<br />
deneyim yaşatıyor.
Özetle, 125 yıllık kalite.<br />
125. yıldönümü kutlamalarımıza<br />
katılarak seçili ürünlerde %25 indirim<br />
fırsatını kaçırmayın.<br />
Miele Professional. Immer Besser.<br />
Yıldönümümüzü bizimle kutlayarak<br />
kazançlı çıkın:<br />
Kurum içi çamaşırhaneniz için endüstriyel<br />
yıkama-kurutma makineleri ve silindir<br />
ütülerimizdeki avantajlarla Miele ailesine<br />
katılarak sadece verdiğimiz sözü yerine<br />
getirmekle kalmayıp her zaman daha da<br />
ötesine geçtiğimizi görebilirsiniz.<br />
www.miele.com.tr/p/<br />
professional@miele.com.tr
14<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Kruvaziyer<br />
turizminde artış %20<br />
Turizm Databank’ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan derlediği<br />
verilere göre, <strong>2024</strong> yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye’ye 415<br />
kruvaziyer gemisiyle giden-gelen ve transit turist sayısı %19 artarak<br />
483 binden 574 bini aştı. Bu dönemde, kruvaziyer turistlerin uğradığı<br />
limanlar içinde Kuşadası yaklaşık 278 bin, İstanbul ise yaklaşık 117<br />
bin kişi ile öne çıktı. Onları; İzmir, Bodrum, Marmaris, Samsun ve<br />
Çeşme izledi.<br />
Bakan Ersoy ve Schmetterling’den<br />
iş birliği toplantısı<br />
Conrad’da stand up geceleri!<br />
Conrad Istanbul<br />
Bosphorus’un,<br />
yaz akşamlarının<br />
vazgeçilmez<br />
etkinliklerinden<br />
biri olan Stand<br />
Up Geceleri<br />
yeşillikler içinde<br />
konumlanan<br />
mekanı Aura<br />
Garden’a<br />
davet ediyor.<br />
Kendine özgü komedi tarzlarıyla tanınan Lesli Karavil,<br />
Deniz Özturhan, Buse Sinem İren ve Efe Tuncer’in sahne<br />
almaya başladığı kahkahalarla dolu etkinlikler, İstanbul<br />
akşamlarında eğlenceli saatler geçirmek için keyifli bir<br />
alternatif. Aura Garden, Stand Up Geceleri ile unutulmaz<br />
bir eğlence atmosferi sunarken, beş yıldızlı otelin seçkin<br />
lezzetleri ve imza kokteylleri ile Stand-Up Gecelerine özel<br />
hazırladığı aperatif, paylaşımlı ve atıştırmalık lezzetlerin<br />
bulunduğu menüsü ile eğlenceye dolu geceye enfes bir<br />
dokunuş katıyor. 17 Temmuz’da Lesli Karavil ile başlayan,<br />
25 Temmuz’da Deniz Özturhan ile devam eden gösteriler, 15<br />
<strong>Ağustos</strong>’ta Buse Sinem İren, 23 <strong>Ağustos</strong>’ta ise Efe Tuncer’in<br />
stand up programıyla sürecek.<br />
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un daveti üzerine geçtiğimiz<br />
günlerde İstanbul’a gelerek özel bir toplantı gerçekleştiren Almanya'nın<br />
en büyük acente zincirlerinden Schmetterling International‘ın CEO’su<br />
Ömer Karaca, Türkiye turizmi üzerine görüşlerini paylaştı. Ülkemizin<br />
turizm ürünleri ve Almanya ile ilişkiler hakkında fikir alışverişinde<br />
bulunan Bakan Ersoy ve Karaca, daha fazla iş birliği olanaklarını<br />
konuştu. Geçen yıl İzmir'de 500 Alman acentenin katılımıyla düzenlenen<br />
Schmetterling International Kongresi ve Efes Antik Kenti’nde yapılan<br />
gala gecesinin olumlu yansımalarını bu yılki satışlarda gördüklerini<br />
dile getiren Ersoy, bu yıl ve gelecek yıl için yeni iş birlikleri olabileceğini<br />
söyledi. Bakan Ersoy'a daveti için teşekkür eden ve bu önemli<br />
görüşmenin yeni çalışmalar için ışık olacağını vurgulayan Karaca,<br />
"Türkiye'nin zengin doğa, tarih ve kültürel hazinelerini daha geniş<br />
kitlelere ulaştırmak ve sürdürülebilir turizm uygulamalarını teşvik etmek<br />
üzere çalışıyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin Alman turistler için<br />
daha da cazip hale geleceğinden eminiz" dedi.<br />
Konaklamada<br />
kapanışlar arttı<br />
Turizmdatabank’ın TOBB verilerinden derlediği bilgiye göre, <strong>2024</strong><br />
yılı Ocak-Mayıs döneminde konaklama sektöründe A.Ş. olarak<br />
faaliyet gösteren 31 işletme kapandı. 2023’te bu sayı 20 tane idi.<br />
Konaklama alanındaki kapanışlar yeme içme alanı ile birlikte ele<br />
alındığında da yükseldi. <strong>2024</strong> yılı Ocak-Mayıs döneminde, oteller<br />
ve yeme içme alanında, şirket olarak kapanışlar %21,5 yükselerek<br />
465 adetten 565 adede çıkarken, kuruluşlar da 3098’den 3395’e<br />
çıktı. Diğer yandan gerçek kişi işletmelerinde kapanışlar ve açılışlar<br />
%22-23 dolayında azaldı.
16<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
JOLLY ‘YAZ FIRSATLARI’<br />
KAMPANYASINI BAŞLATTI<br />
Biten erken rezervasyon kampanyasının ardından ‘Yaz fırsatları’ kampanyasını<br />
başlattıklarını duyuran Jolly CEO & Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar,<br />
Eylül ve Ekim ayına bir önceki seneye göre çok daha büyük bir ilginin olduğunu belirtti.<br />
Vardar, kampanyaların etkisiyle bu aylar için geçen yıla göre talepte yüzde 70 oranında<br />
ciddi bir artışın kaydedildiğini söyledi.<br />
Biten erken rezervasyon kampanyasının<br />
ardından ‘Yaz fırsatları’ kampanyasını<br />
başlatan Jolly, kampanyanın detaylarını<br />
anlatmak üzere 4 Temmuz Perşembe günü<br />
basın mensuplarıyla bir araya geldi. Jolly<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ve CEO<br />
& Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert<br />
Vardar’ın hazır bulunduğu toplantıda sektöre<br />
dair değerlendirmelerde de bulunuldu.<br />
Vardar: “Kişi sayısı %30, ciro<br />
%100’ün üzerinde arttı”<br />
Son iki yılda Türk turizminin hem yabancı<br />
ziyaretçi bakımından hem de yurtiçi<br />
pazarda çok güçlü bir ivme kazandığını<br />
anlatan Mert Vardar, “Türkiye turizmi çok<br />
hızlı bir şekilde büyüyor. Jolly olarak bu<br />
kapsamda hem yaptığımız yenilikler hem<br />
de ekip arkadaşlarımızla aldığımız hızlı<br />
aksiyonlarla yurtiçi pazarının büyümesine<br />
çok ciddi katkı sağlıyoruz” dedi. Misafir<br />
memnuniyetine büyük önem verdiklerine<br />
dikkat çeken Vardar, “Geçmiş senelerde<br />
yapmış olduğumuz çalışmalar ve anketlerde<br />
çıkan sonuçlara göre yeni otel ve otel<br />
gruplarını bünyemize ekledik. Bu oteller<br />
yüksek kalitedeki servislerinin yanı sıra<br />
Türk misafirin de talep ve beklentilerine<br />
karşılık verebilecek oteller. Yaptığımız<br />
çalışmalarımız karşılığında misafirlerimizden<br />
çok güzel dönüşler aldık. Erken rezervasyon<br />
kampanyamızda da bunun karşılığını gördük.<br />
Öyle ki bu sene kişi sayısında bir önceki yılın<br />
yüzde 30 üstüne çıkarken ciroda da yüzde<br />
100’ün üzerinde bir artış yakaladık. Cirodaki<br />
bu yüksek artışı; maliyetlerin yükselmesine<br />
bağlı olarak değil misafirlerin beklentisini<br />
karşılayacak daha yüksek gelir gruplarına<br />
hitap eden otelleri bünyemize katmış<br />
olmamızla sağladık” ifadelerini kullandı.<br />
“Güçlü bir talep var”<br />
Erken rezervasyon kampanyasının çok<br />
başarılı olduğuna vurgu yapan Mert Vardar,<br />
hem misafir memnuniyetine verdikleri<br />
önem hem de iç pazardaki güçlü talebin<br />
etkisiyle yaz için özel bir kampanya<br />
hazırladıklarını kaydetti. “Yaz Fırsatları<br />
adını verdiğimiz bu kampanya ile erken<br />
rezervasyonu değerlendiremeyenler ya<br />
da ikinci bir tatil yapmak isteyenler için<br />
çok özel fırsatlar sunuyoruz. Çünkü tatil<br />
herkesin hakkı” şeklinde konuştu. Bu yıl<br />
sezonun Nisan ayında başladığını ve güçlü<br />
bir talep oluştuğunu anlatan Mert Vardar şu<br />
bilgileri verdi: “Nisan ve Mayıs’ta inanılmaz<br />
yoğun talep aldık. Bu dönemi yaz sezonu<br />
gibi geçirdik. Haziran, Temmuz, <strong>Ağustos</strong><br />
zaten yoğun sezon. İklim kayıyor. Son bir iki<br />
senedir Kasım ayına kadar özellikle güneyde<br />
yoğun bir şekilde misafirlerimizi ağırlıyoruz.<br />
İklim şartları da gayet güzel fırsat sunuyor.<br />
Bu şunu gösteriyor; evet okullar açılıyor<br />
ama tatil ihtiyacı olan misafirlerimiz Eylül<br />
ve Ekim ayını çok büyük bir fırsat olarak<br />
değerlendirebiliyor. Hem fiyatlar çok daha<br />
makul seviyeye iniyor hem de kampanyamız<br />
ile finansal avantaj sağlayarak yüzde 25<br />
peşinat ödeyip, kalanını o tarihte ödeyebiliyor.<br />
Bu nedenle Eylül ve Ekim ayına bir önceki<br />
seneye göre çok daha büyük bir ilgi var. ‘Yaz<br />
Fırsatları’ gibi kampanyalarımızın da etkisiyle<br />
Eylül ve Ekim ayı için geçen yıla göre talepte<br />
yüzde 70 gibi ciddi bir artış var.”<br />
Vardar: “İç pazar en güçlü pazar<br />
oldu”<br />
Bu sene Almanya ve İngiltere pazarından<br />
Türkiye’ye yönelik çok güçlü bir talep<br />
oluştuğunu anlatan Mete Vardar, “Rusya<br />
geçen yıla göre yüzde 5 ila 10 arasında
artacak gibi görünüyor. Ancak Polonya,<br />
Romanya, Bulgaristan gibi yan pazarlarda<br />
da çok ciddi bir Türkiye ilgisi olduğunu<br />
görüyoruz” dedi. Son yıllarda özellikle iç<br />
pazarın Türk turizminde en önemli pazar<br />
haline geldiğine dikkati çeken Vardar,<br />
şunları anlattı: “İç pazar, otellerin en hızlı<br />
şekilde reaksiyon alabileceği ve beklentisini<br />
karşılayabileceği pazar haline geldi. Bu<br />
sürece Jolly’nin çok güçlü bir katkısı var.<br />
İç pazarın önemini her zaman en iyi bilen<br />
şirketlerden biri olduğumuz için otellerden<br />
yüksek kontenjan alıp misafirimize en iyi<br />
fiyatı verme imkanımız oluyor.”<br />
“Geceleme sayısı 3.2’den 5.3’e çıktı”<br />
Bu yıl hem Ramazan hem de Kurban<br />
Bayramı’nda tatilin 9 güne çıkarılmasının<br />
sektöre çok güçlü katkı sunduğunu<br />
anlatan Mete Vardar, “Eskiden bu tür<br />
kararlar bir hafta kala alınıyordu ancak bu<br />
yıl çok daha erken açıklandı. Bu konuda<br />
Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize<br />
teşekkür ediyoruz. Erken açıklanan bu<br />
tatiller hareketliliği sağladı, kişi sayısını<br />
yüzde 10-15 artırdı. Ancak en önemli katkıyı<br />
geceleme sayısında sağladı. Tatil kararının<br />
açıklanmasıyla birlikte 3.2 gibi ortalama<br />
geceleme sayısı bayramda 5.3’lere çıktı.<br />
Daha önceden rezervasyon yaptırmış olan<br />
misafirlerimiz gün sayısını uzattı. Hem<br />
geceleme sayısı arttı hem de oteller doldu”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
Deprem bölgesine özel kültür turu<br />
Geçen yıl 6 Şubat’ta yaşanan deprem<br />
felaketinin ardından bölgeyle olan bağlarını<br />
hiç koparmadıklarını anlatan Mete Vardar,<br />
bu bölgenin yeniden kalkınması için kültür<br />
turlarını daha da güçlendirdiklerini aktardı.<br />
Vardar, “Bölgenin turizm gelirine çok fazla<br />
ihtiyacı olduğunu düşünerek bu bölgeye<br />
özel çalışmalar yaptık. Geçen sene ilk<br />
aksiyonu aldık ve bölgede turizm hareketliliği<br />
başladığı andan itibaren 11 tane şehre tur<br />
operasyonu yaptık. Bu kapsamda ilk adım<br />
atan şirketlerden biri olarak bölgeye katkı<br />
sağlamanın haz ve mutluluğunu yaşıyoruz.<br />
Çünkü doğu-güneydoğu özellikle turizm ve<br />
tarımla beslenen bölgeler” dedi. Jolly’nin<br />
kültür turlarında Türkiye’nin en önemli<br />
operatörü ve ilk akla gelen şirketi olduğunu<br />
vurgulayan Mert Vardar, “Çok yoğun bir<br />
şekilde bu bölgelere operasyonumuz<br />
devam ediyor ve talepler de gün geçtikçe<br />
artıyor, Jolly olarak bu bölgeye her yıl farklı<br />
ve yeni programlar hazırlayarak bölgenin<br />
gelişmesine katkıda bulunmaya devam<br />
ediyoruz ” diye konuştu. Sadece İstanbul,<br />
İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerden<br />
değil Gaziantep, Adana, Eskişehir gibi<br />
26 tane şehirden başlayan kültür turları<br />
bulunduğuna dikkat çeken Mete Vardar,<br />
“bayram dönemleri haricinde tüm yıl<br />
boyunca devam ettirdiğimiz bu turlarımıza<br />
Almanya’dan katılan Türk misafirlerimizin<br />
de yoğun ilgisi bulunuyor. Anadolu turlarına<br />
tüm dünyadan gittikçe artan bir talep<br />
olacağı düşüncesindeyiz. Biz bu bölgeye<br />
olan heyecanımızı hep yüksek tutuyoruz ve<br />
sektöre önemli katkılarımız oluyor” dedi.<br />
“Misafirlerimizi ve sektör<br />
paydaşlarımızı finansal olarak<br />
destekliyoruz”<br />
Türkiye’nin özellikle son iki yıldır<br />
enflasyonla mücadele ettiğini aktaran Mert<br />
Vardar, “Tabii ki enflasyon otellerin de<br />
maliyetlerini artırıyor. Bu durum karşısında<br />
misafirlerimizin memnuniyetini artırmak<br />
için sektör paydaşlarımızı ve misafirlerimizi<br />
finansal olarak destekliyoruz. Şöyle ki<br />
misafirimize, ‘Tatilinin yüzde 25’ini öde,<br />
geri kalan yüzde 75’lik kısmı tatiline bir<br />
hafta kala kapat. Biz rezervasyonu yapalım’<br />
diyoruz. Yani misafirimizin yaklaşık 6-7 ay<br />
aylık yüzde 75’lik kısmının finasal maliyetini<br />
biz karşılıyoruz” ifadelerini kullandı. Otel<br />
ödemelerinin daha önceden yapılmış<br />
olmasına rağmen bunun bir maliyet<br />
oluşturduğunu anlatan Vardar, “Paranın<br />
bu kadar değerli olduğu bir ortamda biz tur<br />
operatörleri ticaretin de ötesinde bir sosyal<br />
sorumluluk görevini yerine getiriyoruz.<br />
Çünkü her zaman söylediğimiz gibi tatil<br />
bir lüks değil ihtiyaç” şeklinde konuştu.<br />
Tatilin önemine dikkat çeken Vardar, şöyle<br />
devam etti: “İnsanların sosyal hayatında,<br />
iş hayatında, ev hayatında tatilin müthiş<br />
olumlu etkileri olduğunu ve bunun pozitif<br />
etkilerinin ülke ekonomisine katkısı olduğunu<br />
düşünürsek bu konuda özellikle enflasyon<br />
maliyetlerinin otellere yansımasına karşın<br />
bir takım katkılar verilmesi gerektiğini<br />
düşünüyor ve otel fiyatlarının belirli oranda<br />
daha makul seviyelere gelmesini istiyoruz.<br />
Diğer operatörlerin de taksit şartlarında bir<br />
takım imkânlar sağladığını görüyoruz. Yerli<br />
misafirlere ayrılan kontenjan halen yüzde 15’i<br />
geçmiyor. Bunu yüzde 30-35’lere getirirsek<br />
o zaman daha doğru fiyatlar sunabiliriz hem<br />
sezonu uzatabiliriz hem ülkenin ekonomisine<br />
çok daha fazla katkı sağlayabiliriz.”<br />
“Yurt dışına talep her geçen gün<br />
artıyor”<br />
Otellerde enflasyon nedeniyle artan fiyatların<br />
misafirleri yurtdışına yönelttiğini anlatan<br />
Mete Vardar, “Her ne kadar Türkiye’deki<br />
otellerimizin doluluğunu artırmaya çalışsak<br />
da yurtdışına olan talep her geçen gün artıyor.<br />
Sonuçta biz de dünyadaki birçok ülkeye<br />
operasyon yapan bir şirketiz. Bu açıdan<br />
bakıldığı zaman özellikle deniz tatili isteyen<br />
misafirlerimizin tercihleri içerisinde Mısır<br />
Sharm El Sheikh çok yoğun talep alıyor.<br />
Dubai ve Uzakdoğu’da uçak dahil paketlerde<br />
Türkiye’ye nispeten daha uygun fiyatlar<br />
olabiliyor. Güney Amerika, Meksika, Cancun,<br />
Küba gibi ülkelerde deniz tatili ile ilgili daha<br />
makul rakamlarla fırsatlar oluşturulabiliyor.<br />
Gemi programlarına da ilgi gün geçtikçe<br />
artıyor. Dünyadaki tüm önemli gemi firmaları<br />
ile özel anlaşmalarımız bulunuyor ” şeklinde<br />
konuştu. Vizesiz ülkelerde de Balkanlar’ın<br />
yoğun talep aldığını anlatan Mete Vardar,<br />
Schengen vizesinde yaşanan sorunlarla ilgili<br />
şu değerlendirmelerde bulundu: “Schengen<br />
vizesi geçerli ülkelere yapılan rezervasyonun<br />
üçte biri ya randevu alınamaması ya da<br />
vize sürecinin tatil tarihinden daha sonraya<br />
verilmesi nedeniyle iptal oluyor. Biz de belirli<br />
ürünlerde kısıtlamaya gitmek durumunda<br />
kalıyoruz. Ancak bu sorun sadece bizi değil,<br />
milli havayolumuz Türk Hava Yolları’nı da<br />
etkiliyor. Umarım bu sorun en kısa sürede<br />
çözülür.”<br />
“Harç pulu kararı gözden<br />
geçirilmeli”<br />
Gündeme dair de değerlendirmelerde<br />
bulunan Mete Vardar, “Yurtdışı çıkış harç<br />
pulunun 150 TL’den 1500 TL’ye çıkarılacağı<br />
söyleniyor. Bu 'yurtdışına çıkmayın' demek gibi<br />
bir şey. Çünkü 4 kişilik bir ailede 6000 liraya<br />
varan bir maliyet oluşturuyor. Yönetmeliğin<br />
değerlendirilmek üzere Ekim ayına ertelendiği<br />
yönünde bilgiler var, bununla ilgili seslenmek<br />
istiyoruz: Biz yurtdışından gelen misafire<br />
Türkiye için bütün kolaylıkları sağlarken Türk<br />
misafirlerinin yurtdışında seyahat özgürlüğünü<br />
engellemememiz gerekiyor. Bu konunun<br />
tekrar değerlendirildiğinde yürürlülüğe<br />
alınmaması temenisindeyiz. ” dedi.
18<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TURIZM VE SEYAHAT SEKTÖRÜ<br />
SIBER GÜVENLIK IÇIN HANGI<br />
ÖNLEMLERI ALMALI?<br />
Turizm ve seyahat sektörüne inovatif yazılım çözümleri üreten KPlus, siber güvenlik için<br />
alınması gereken önlemleri paylaştı.<br />
Hatalı bir güncellemeden kaynaklanan<br />
küresel yazılım krizi uçuşları aksattı.<br />
Havacılık başta olmak üzere turizm<br />
ve seyahat sektörünü vurdu. Peki ya bu tip<br />
küresel kesintilerden etkilenmemek için neler<br />
yapılmalı, kurumların ve bireylerin alması<br />
gereken önlemler neler? Turizm ve seyahat<br />
sektörüne inovatif yazılım çözümleri üreten<br />
KPlus dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.<br />
Siber güvenlik hizmeti veren Crowdstrike’ın<br />
yayınladığı hatalı bir güncelleme ve<br />
Microsoft’un bulut hizmetlerinde tespit edilen<br />
güvenlik açığının yetkisiz erişimlere yol açması<br />
ve kullanıcı verilerinin tehlikeye girmesiyle<br />
küresel bir kriz yaşandığını belirten KPlus<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Ciga, “Bu tip<br />
küresel krizler, anlık veriye bağımlı çalışan<br />
havacılık gibi sektörleri hızlı bir şekilde etkiler.<br />
Son örneğinde de gördük; rezervasyon ve<br />
biletleme sistemlerinde aksamaların yanı sıra<br />
gecikme ve iptallere, uçuş operasyonlarını<br />
yöneten sistemlerdeki kesintilere yol açtı, ciddi<br />
finansal kayıplar kaçınılmaz oldu. Paralelinde<br />
turizmde konaklama gibi diğer kategorileri de<br />
etkiledi. Bu krizlere karşı korunmak için düzenli<br />
güvenlik denetimleri, güçlü şifre politikaları,<br />
veri yedekleme ve kurtarma planları yapılmalı,<br />
çalışanlara siber güvenlik eğitimleri verilmeli.’’<br />
diye konuştu.<br />
“Microsoft kullanmamıza rağmen<br />
krizden etkilenmedik”<br />
KPlus olarak biz de Microsoft teknolojilerini<br />
kullanıyoruz. Microsoft kullanmamıza rağmen<br />
bağımsız ve yüksek güvenlik önlemlerimiz<br />
ve özel bulut mimarimiz sayesinde krizden<br />
etkilenmedik, bu tür saldırılara karşı yüksek<br />
direnç gösteriyoruz.” diyen Ciga, siber krizin<br />
başta havacılık olmak üzere turizm sektörünü<br />
nasıl etkilediğini ise şöyle anlattı: “Bu tip siber<br />
güvenlik sorununa bağlı gelişen kriz durumu,<br />
anlık veriye bağımlı çalışan havacılık gibi<br />
sektörleri hızlı ve yıkıcı şekilde etkiler. Bugün<br />
yaşanan durum bize canlı pratiğini gösterdi.<br />
Havacılık sektöründe rezervasyon ve biletleme<br />
sistemlerinde aksamaların yanı sıra gecikme<br />
ve iptallere, uçuş operasyonlarını yöneten<br />
sistemlerdeki kesintilere yol açtı. Bu durum,<br />
hem yolcuların seyahat planlarını bozdu hem<br />
de havayolu şirketlerinin itibarını zedeledi. Buna<br />
bağlı ciddi finansal kayıplar da kaçınılmaz oldu.<br />
Havacılık ve turizm birbirine çok bağımlı iki<br />
sektör. Havacılıkta yaşanan bu aksaklık oteller,<br />
tur operatörleri ve seyahat acentelerini de<br />
birinci dereceden etkiledi. Benzer kayıplar bu<br />
alanda da gözlendi.’’<br />
Felaket kurtarma planları, siber<br />
farkındalık eğitimleri<br />
Kadri Ciga, turizm ve seyahat sektöründeki<br />
kurumların bu krizlerden etkilenmemek<br />
için özellikle dikkat etmesi gerekenleri<br />
şöyle sıraladı: “Bu tip küresel krizlerden<br />
tamamen korunmak mümkün olmasa da,<br />
önceden alınabilecek çeşitli önlemlerle<br />
riskler minimuma indirilebilir. İlk olarak, siber<br />
güvenlik altyapısının güçlendirilmesi ve düzenli<br />
güvenlik denetimlerinin yapılması kritik öneme<br />
sahiptir. Ayrıca, veri yedekleme ve felaket<br />
kurtarma planlarının oluşturulması, olası bir<br />
saldırı durumunda hızlı bir şekilde sistemlerin<br />
geri yüklenmesini sağlar. İki faktörlü kimlik<br />
doğrulama ve güçlü şifre politikaları gibi ek<br />
güvenlik önlemleri, yetkisiz erişimleri engeller.<br />
Çalışanlara düzenli olarak siber güvenlik<br />
farkındalık eğitimleri verilmesi de insan<br />
kaynaklı hataları azaltır. Son olarak, güncel<br />
tehdit istihbaratı ve saldırı tespit sistemleri<br />
kullanılarak potansiyel tehditler erken<br />
aşamada tespit edilip bertaraf edilebilir. Bu<br />
önlemler, siber saldırıların etkisini azaltmada<br />
ve kurumların daha dirençli hale gelmesinde<br />
önemli rol oynar, iş sürekliliğini korur.”<br />
KPlus Yönetim Kurulu Başkanı Kadri<br />
Ciga; siber saldırılara maruz kalındığında<br />
yapılması gerekenleri ise kısaca şöyle<br />
anlattı: “K Plus olarak müşterilerimizin<br />
siber saldırılardan etkilenmesi durumunda<br />
mevcut işlemlerinin detaylarına hızlı erişim<br />
sağlayarak çevrimdışı operasyonlarına devam<br />
edebilmelerini sağlıyoruz. Bu sayede işlem<br />
iptali, değişiklik ve diğer destek taleplerini hızlı<br />
bir şekilde karşılıyoruz. Müşteri hizmetleri<br />
ekibimiz herhangi bir aksaklık yaşandığında,<br />
müşterilerimize rehberlik ederek sorunlarını<br />
çözmelerine yardımcı olur ve iş sürekliliğini<br />
sağlamak için gerekli tüm desteği sağlar.”<br />
Gizlilik ayarlarınızı gözden geçirin!<br />
Siber güvenlik için sadece kurumların değil,<br />
tüketicilerin bireysel olarak alabilecekleri<br />
önlemler de var. Kadri Ciga’nın verdiği<br />
bilgiye göre bireysel önlemler ise şöyle:<br />
“Bireysel olarak siber güvenliğinizi artırmak<br />
için, öncelikle güçlü ve benzersiz şifreler<br />
kullanmalısınız. Şifrelerinizi düzenli olarak<br />
güncelleyerek ve aynı şifreyi birden fazla<br />
hesapta kullanmaktan kaçınarak güvenliğinizi<br />
artırabilirsiniz. İki faktörlü kimlik doğrulama<br />
(2FA) kullanarak, hesaplarınıza yetkisiz erişimi<br />
engelleyebilirsiniz. Ayrıca, güvenilir antivirüs<br />
ve güvenlik yazılımları kullanarak cihazlarınızı<br />
kötü amaçlı yazılımlardan koruyabilirsiniz.<br />
E-posta ve mesajlardaki şüpheli bağlantılara<br />
tıklamaktan kaçının ve kimlik avı (phishing)<br />
saldırılarına karşı dikkatli olun. Yazılımlarınızı<br />
ve işletim sistemlerinizi düzenli olarak<br />
güncelleyerek, güvenlik açıklarını<br />
kapatabilirsiniz. Son olarak, kişisel bilgilerinizi<br />
çevrimiçi ortamlarda paylaşırken dikkatli olun<br />
ve gizlilik ayarlarınızı gözden geçirerek dijital<br />
varlıklarınızı koruyun.”
20<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem röportaj<br />
HYATT OTELLERI<br />
YENI BÖLGE BAŞKANI<br />
RUFAT<br />
BABAYEV<br />
TÜRKIYE<br />
PAZARI IÇIN<br />
NE PLANLIYOR?<br />
Hyatt Otelleri'nin yeni Bölge Başkanı Rufat<br />
Babayev ile grubun Türkiye rotasını, 2025<br />
yılı büyüme planlarını ve turizm sektörünün<br />
gelecek durumunu konuştuk.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Hyatt Otelleri'nin yeni Bölge<br />
Başkanı. 30 yıldır Hyatt bünyesinde<br />
görev alan Rufat Babayev, son<br />
olarak Grand Hyatt İstanbul'un Genel<br />
Müdürlüğünü yaptı. Sürdürülebilirlik,<br />
dijitalleşme ve eğitim odağında grup<br />
otellerini Türkiye'de ve dünyada örnek<br />
bir konuma getirmeyi planladıklarını<br />
söyleyen Babayev ile grubun Türkiye<br />
rotasını, 2025 yılı büyüme planlarını ve<br />
turizm sektörünün gelecek durumunu<br />
konuştuk.<br />
Grand Hyatt İstanbul’un Genel<br />
Müdürü’ydünüz. Yakın bir zamanda<br />
Hyatt Otelleri Bölge Başkanlığına<br />
atandınız. Göreve gelme süreciniz<br />
nasıl gelişti?<br />
30 yıla yakın süredir Hyatt markası ile<br />
birlikteyim. Birçok ülkede markanın<br />
farklı otellerinde ve Chicago merkez<br />
ofiste görevler aldım. Farklı ülkelerde,<br />
farklı büyüklüklerde ve farklı kitlelere<br />
seslenen Hyatt Otelleri'nden edindiğim<br />
uzmanlık, son olarak geldiğim Grand<br />
Hyatt İstanbul Genel Müdürlük görevinde<br />
çok artı değerler<br />
yarattı. Hyatt<br />
Otelleri'nde<br />
çalışmaya başladığım ilk günden itibaren<br />
en büyük hedefim, Hyatt markasını her<br />
alanda geliştirmek ve yükseltmekti.<br />
Bu noktada dünyanın en önemli<br />
metropollerinden biri olan, Avrupa ve<br />
Asya’yı birleştiren İstanbul'umuzun<br />
merkezinde yer alan Grand Hyatt<br />
Istanbul tüm uzmanlığımı keyifle<br />
uygulayabildiğim bir pilot bölge oldu. Bu<br />
güçlü ve büyük otelde yaratılan başarı<br />
hikayesi, diğer Türkiye Hyatt Otelleri<br />
operasyonlarına yardımcı olmak üzere<br />
çok güzel bir rehber oldu.<br />
Yeni görevinizin kapsamı nedir?<br />
Hangi oteller ve bölgelerden<br />
sorumlusunuz?<br />
Türkiye’de Hyatt olarak her biri<br />
benzersiz güzelliklere, yüksek misafir<br />
memnuniyetine ve yüksek konfor<br />
deneyimine sahip 6 farklı konseptte<br />
otelimiz mevcut. İstanbul’da Grand Hyatt<br />
İstanbul, Park Hyatt Maçka Palas, Hyatt<br />
Regency Ataköy ve Hyatt Centric Levent,<br />
İzmir’de Hyatt Regency İzmir İstinye<br />
Park ve son olarak İzmit’te Hyatt House<br />
Gebze otellerimizin yönetiminde bulunan<br />
profesyonel genel müdürler ve deneyimli<br />
ekipler arasında güçlü bir köprü inşa<br />
etmek bölge başkanlığının esas kapsamı<br />
diyebilirim. Bölge ve kurumsal ofis<br />
olarak yakın bağlar kurmak, kurumsal<br />
kültürün zenginleşmesini sağlamak ve<br />
bilgi alışverişini arttırarak markayı satış<br />
ve bilinirlik anlamında kuvvetlendirmek<br />
sorumluluk alanlarımda.<br />
Sizin yönetiminiz ile birlikte grup<br />
otellerinde ne tür değişimler<br />
yaşanacak? Türkiye ve dünya<br />
konaklama sektörüne bağlı<br />
gelişmeler doğrultusunda yönetim<br />
planlarınızın odak noktaları neler<br />
olacak?<br />
Hyatt Otelleri'nde genel müdürlerimiz ve<br />
yatırımcılarımızla daha güçlü iletişimler<br />
kurarak misafir memnuniyetini ve
operasyonel verimliliği artırmak için<br />
birkaç ana alana odaklanacağımızı<br />
söyleyebilirim. Öncelikle,<br />
sürdürülebilirlik en büyük önceliğimiz<br />
olmaya devam edecektir. Çevresel<br />
sorumluluğumuzu artırarak doğaya<br />
saygılı uygulamalarımızı bu yönde daha<br />
da ileriye taşıyacağız.<br />
Dijitalleşme de önemli bir odak noktamız<br />
olarak ön plana çıkıyor. Teknolojinin<br />
sunduğu yenilikleri otellerimize entegre<br />
ederek misafirlerimizin yaşadığı<br />
deneyimi daha da öteye taşıyacağız.<br />
Ayrıca, hijyen ve güvenlik standartlarını<br />
üst seviyede tutarak misafirlerimizin<br />
sağlığını ve güvenliğini her zamanki gibi<br />
en ön planda tutmaya devam edeceğiz.<br />
Çalışanlarımızın sürekli eğitimi<br />
ve gelişimi için çeşitli programlar<br />
düzenleyerek, çalışan memnuniyetini<br />
en üst düzeyde tutmayı hedefliyoruz. Bu<br />
sayede, otellerimizdeki hizmet kalitesini<br />
sürekli olarak artıracağız.<br />
Son olarak, misafir deneyimini<br />
kişiselleştirerek kendilerine unutulmaz<br />
anlar yaşatmaya devam edeceğiz. Her<br />
misafirimizin kendini özel hissetmesini<br />
sağlayacak benzersiz deneyimler<br />
sunmayı amaçlıyoruz.<br />
Bu değişikliklerle, Hyatt Otelleri'ni<br />
hem Türkiye’de hem de dünyada örnek<br />
gösterilecek bir konuma getirmeyi<br />
planlıyoruz. Türkiye’deki varlığımızı<br />
güçlendirmek ve bilinirliğimizi en<br />
üst düzeye çıkarmak için kararlıyız.<br />
Globaldeki bölge yapılanmamızın<br />
değişmesi ve EMEA bölgesinde Orta<br />
Doğu’dan Güney Avrupa’ya kayması,<br />
Türkiye’yi odak ülke olarak seçmemiz<br />
planlarımızın daha verimli olmasını<br />
sağlayacaktır.<br />
<strong>2024</strong>, Hyatt Otelleri için nasıl bir<br />
yıl oldu? Yılı hangi rakamlarla<br />
kapatmayı hedefliyorsunuz?<br />
<strong>2024</strong>, çok güzel başladı. Hatta bütçe ve<br />
beklentilerimizin ötesinde başladığımızı<br />
söyleyebilirim. Her otelin kendi<br />
hedefleri ve bütçesi var. Hedeflerimiz<br />
doğrultusunda stratejilerimizi aynı<br />
şekilde gerçekleştirmeye devam<br />
ederek seneyi de güzel kapatacağımızı<br />
öngörüyorum.<br />
Türkiye turizminin <strong>2024</strong> hedefi,<br />
60 milyon turist 60 milyar dolar<br />
gelir olarak açıklandı. Türkiye<br />
turizminin performansını nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Türkiye turizminin <strong>2024</strong> hedefi,<br />
gerçekten iddialı ve heyecan verici. Son<br />
yıllarda Türkiye, turizmde önemli bir<br />
ivme kazandı ve bu hedefler, ülkenin<br />
potansiyelini de yansıtıyor. İstanbul,<br />
tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bu<br />
hedeflere ulaşmada büyük bir rol<br />
oynayacaktır. Şehir, Tarihi Yarımadası,<br />
Boğaz’ı, modern alışveriş merkezleri ve<br />
canlı sosyal hayatı ile dünyanın dört bir<br />
yanından turist çekiyor. Ancak, sadece<br />
İstanbul değil; İzmir, Antalya, Kapadokya<br />
ve Bodrum gibi destinasyonlar da<br />
Türkiye'nin turizm potansiyelini artıran<br />
önemli bölgeler. Türkiye’nin geniş ve<br />
çeşitli turistik cazibe merkezleri, farklı<br />
turist profillerine hitap edebiliyor.<br />
Türkiye'nin turizmdeki performansı<br />
oldukça olumlu ve bu hedeflere<br />
ulaşmak için gerekli potansiyele sahip.<br />
Doğru stratejiler ve sürdürülebilir<br />
yaklaşımlarla, Türkiye'nin turizmde<br />
global bir marka ve daha da değerli bir<br />
marka haline geleceğine inanıyorum.<br />
Önümüzdeki yıl için ajandanızda<br />
neler var?<br />
Hyatt’ın 2025 yılında Türkiye’yi odak<br />
aldığını biliyoruz; yeni fırsatlara ve<br />
yatırımlara da açık olacaklardır. Bunun<br />
yanı sıra, mevcut otellerimizde yenileme<br />
ve iyileştirme çalışmaları yaparak<br />
misafirlerimize en yüksek konforu ve<br />
hizmet kalitesini sunmayı amaçlıyoruz.<br />
Hyatt Regency İzmir İstinyePark<br />
bildiğiniz gibi, Aralık 2022’de “İzmir’e<br />
Hayat Geldi” mottosuyla hizmete, lüks<br />
ve sadeliği bir arada sunan ayrıcalıklı<br />
hizmetleriyle ön plana çıkan bir otelimiz.<br />
İzmir Körfez manzaralı 160 odası,<br />
2000 m² alanında 10 toplantı salonu,<br />
500 m²’lik alanda konumlanan fuaye<br />
alanlarıyla şehir otelciliğine yepyeni bir<br />
soluk getiriyor. Park Hyatt Maçka Palas,<br />
geçtiğimiz haftalarda yeni Roof Bar’ı 805<br />
ile Palazzo suit terasında misafirlerine<br />
canlı müzik eşliğinde sunduğu imza<br />
kokteylleriyle de keyifli anlar yaşatmaya<br />
başladı. Grand Hyatt İstanbul büyüleyici<br />
bahçesinde açtığı pop-up Akdeniz ve Ege<br />
restoranları Gazebo ve Grasidi ile lokal<br />
misafirlerin vazgeçilmezi haline geldi.<br />
2025 yılın projelerine bu seneden<br />
başladığımızı söyleyebilirim.<br />
Önümüzdeki sene hem yerli hem de<br />
yabancı misafirlerimiz için yiyecek<br />
içecek outletlerimizde, Spa & Fitness<br />
imkanlarımız ve toplantı odalarımızda<br />
yeniliklerimiz devam edecektir.
22<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />
Tezer Öner<br />
Turizmde ‘hedef sorunsalı’<br />
Bizim ülkemizde bazı tanımlar her zaman<br />
karıştırılır. Çünkü bizimki gibi duygusal<br />
yoğunluğu yüksek olan milletlerde hedef,<br />
plan, istekler, dilekler ve gerçekler hep<br />
birbirine karışır. Sanırım bu defa da<br />
kendi sektörümüzde benzer bir karmaşa<br />
içerisindeyiz.<br />
Çünkü hayallerimizde gerçekleşmesini<br />
istediğimiz ve ümit bağladığımız bazı<br />
senaryolar gerçekleşmiyor. Bu senaryolara<br />
göre yapılmış planlar da gerçekleşme<br />
beklentisi içerisinde bir anda hüzün ve<br />
hayal kırıklığı oluşturuyor. Hal böyle iken,<br />
yaptığımız planlarda ve koyduğumuz<br />
hedeflerde değişiklikler yapmak zorunda<br />
kalıyoruz.<br />
Bizim ülkemizde bir hedef açıklandığı zaman<br />
herkes bu hedefin gerçekleşeceğine sanki<br />
emin oluyor. Halbuki hedef, gerçekleşme<br />
arzusu içerisinde konan, akıl ve mantık<br />
dahilinde yapılan hesaplar ile belirlenmiş<br />
bir öngörü demektir. Gerçekleşme garantisi<br />
yoktur. Örnek olarak, kimse 2020 yılında<br />
pandemi faktörünü bilemezdi. Hiçbir hedef<br />
tutmadığı gibi hayatta kalmak bile (sektör<br />
bileşeni olarak) başarı sayıldı. Bu açıdan<br />
bakıldığında turizm hedeflerimizi acaba<br />
biraz duygusal mı koyduk diye düşünmeye<br />
başladık.<br />
Bugüne dek yurdun çeşitli yerlerinden<br />
edindiğimiz bilgilere bakacak olursak,<br />
turist sayısı hedeflerimiz gerçekleşmekte<br />
hatta bazı rakamlarda üzerine çıkmakta…<br />
Ancak gerçekleşen gelir durumuna ve<br />
işletmelerden edindiğimiz bilgilere göre,<br />
sektör çok ciddi bir memnuniyetsizlik ve<br />
karamsarlık içinde. Çünkü bu turistlerin<br />
nerede olduğunu ve ne kadar para<br />
harcadığını bilemiyoruz. Görünen o ki, gelen<br />
turist kitlesi ya beş parasız ya da rakamlarda<br />
bir yerde hata yapıyoruz.<br />
İstanbul, Bodrum, Marmaris ve Antalya’dan<br />
aldığımız geri bildirimlere göre, otellerde<br />
boşluklar var. Esnaf mutsuz, işletmeler<br />
personel çıkarmaya başlamış ve ödeme<br />
dengeleri şimdiden bozulmuş durumda. Peki<br />
turistler nerede? Madem ülkeye girdiler,<br />
neden para harcamıyorlar? Kişi başına<br />
ortalama harcama rakamında eski yıllara<br />
göre değişiklik var mı, yok mu?<br />
Eğer her şey yolundaysa, o zaman işletmeler<br />
neden mutsuz? Bunlar birkaç münferit<br />
işletmeyse neden hepsi bize denk geldi<br />
peki? Hepimizin aklında deli sorular… Bu<br />
durum sezon sonuna kadar devam edecekse<br />
işletmeler nasıl ayakta kalacak?<br />
En başta değindiğimiz noktaya geri dönecek<br />
olursak… En doğru yöntemin, işletmelerin<br />
devlet ve ajans hedeflerini göz ardı ederek<br />
kendi hedeflerini koymaları olduğunu<br />
düşünüyorum.<br />
Mesela bundan on yıl önce İspanya’nın<br />
Mayorka Adası’ndayken tesadüfen bulduğum<br />
bir sahil oteline kalmak için yer sorduğumda<br />
aldığım cevap beni gerçekten etkilemişti.<br />
Otelin satış müdürü, resepsiyonun<br />
aramasıyla yanımıza kadar gelmiş ve gayet<br />
kibar bir dille bizi misafir edemeyeceği<br />
için ne kadar üzgün olduğunu bizzat<br />
anlatmıştı. Çünkü önümüzdeki beş sene<br />
doluydular. İstersek bizi bekleme listesine<br />
alabileceğini, bir iptal söz konusu olursa 15<br />
gün öncesinden haber verebileceğini söyledi.<br />
Biz hayretle adama bakarken ben bunu nasıl<br />
başarıyorsunuz diye sormayı akıl edebildim.<br />
Çünkü sürekli değişmeyen bir fiyat politikası<br />
ile yüksek kalitede ve standart bir hizmeti<br />
her zaman aynı seviyede sağladıklarını<br />
anlattı. Personelin en yenisi on yıldır<br />
çalışandı ve sezonluk işçi çalıştırmıyorlardı.<br />
Kat görevlileri bile o kat odalarında kalanları<br />
genelde ismiyle tanıdıklarını anlattı. Bu<br />
arada otel gayet pahalıydı. Ayrıca acentelerle<br />
çok az çalışıyorlar ve esas satışı ve<br />
pazarlamayı kendi bünyelerinde yapıyorlardı.<br />
Sanırım biz hala turizm satışı ve planlaması<br />
konusunda çalışmak zorundayız. Geniş<br />
hedeflere aldanarak, her sezon sil baştan<br />
yapılan hedef ve plan çalışmaları sanırım<br />
çok başarılı olmuyor. Otellerin ve diğer<br />
işletmelerin hizmet ve ürün standartları ile<br />
fiyat ve pazarlama konularında gerçekten<br />
ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Bir<br />
işletme olarak kendi göbeğimizi kendimizin<br />
kesmesinin zamanı çoktan geldi de geçti.<br />
Ayrıca her zaman savunduğumuz çok ucuz<br />
fiyatlara her şey dahil sistemlerin artık yarar<br />
yerine zarar getirdiğini ve yüksek harcama<br />
yapan kaliteli turistin bundan kaçındığını<br />
görmemiz gerekiyor.<br />
Umarım bu yaz, hedefleri turist sayısıyla<br />
değil, toplam harcama ve elde ettiğimiz<br />
turizm geliri olarak yakaladığımız bir sezon<br />
olur.
24<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
KARS TURIZMI<br />
TARIHI KIMLIĞIYLE<br />
MARKALAŞACAK<br />
Doğu Anadolu’nun kadim şehirlerinden Kars; Ani’si, Çıldır’ı, Baltık mimarisine sahip siyah<br />
bazaltlı yapıları, kaz eti, gravyeri, balı, şifalı obsidyen taşı ve daha birçok tarihi, kültürel ve<br />
gastronomik değeriyle markalaşma çalışmalarına hız kazandırdı.<br />
Birbirini dikine kesen ızgara planlı<br />
geniş caddeleri... Üzerlerinde Baltık<br />
mimari tarzında düzgün kesme bazalt<br />
taşından binaları... Tarihi İpekyolu üzerinde<br />
büyük oranda ayakta kalmayı başarmış<br />
etkileyici mimarlık örnekleriyle 5000 yıllık<br />
tarihi geçmişe sahip Ani Harabeleri... Doğa<br />
içinde otantik bir köy yaşamı deneyimi sunan<br />
Doğunun Taş Evleri... Bölgenin en büyük tatlı<br />
su ve en büyük ikinci gölü unvanına sahip<br />
Çıldır Gölü... Doğal pistleriyle kış turizmi<br />
ve kış sporlarının cazibe noktalarından<br />
Sarıkamış Kayak Merkezi...Kafkas<br />
Cephesi’ndeki savaşlar hakkında tarihi<br />
belgelerin yer aldığı ve askerlerin o günkü<br />
savaş şartları içindeki günlük yaşamlarından<br />
kesitlerin canlandırıldığı interaktif bir müze<br />
özelliğine sahip Kafkas Cephesi Harp Tarihi<br />
Müzesi…Tarihi Süvari Tabyası'nda ahır, içi süt<br />
dolu güğümler, yaylalardaki yaşam ve peynir<br />
yapımı ile imalatının serüveninin anlatıldığı<br />
bölümleriyle dünyanın en büyük peynir<br />
müzesi unvanına sahip Kars Peynir Müzesi...<br />
Gravyer peyniri, çeçili, kaz eti, balı, tereyağı,<br />
piti yemeği ve en çok da süt, yumurta ve unla<br />
olağanüstü bir lezzete dönüşen un helvası...<br />
Ve çok daha fazlası…<br />
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti<br />
tarafından eş zamanlı olarak finanse<br />
edilerek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın<br />
sözleşme yönetiminde-Serhat Kalkınma<br />
Ajansı tarafından hayata geçirilen "Tarihi<br />
Kimliğiyle Kars Kenti Projesi", Kars Turizm<br />
Rotası Tanıtım Gezileri programıyla 19-21<br />
Temmuz tarihleri arasında tarihi, kültürel,<br />
doğal ve gastronomik değerleriyle basın<br />
mensuplarına tanıtıldı.<br />
Karaca: “Projemizin yararlanıcısı,<br />
Serhat Kalkınma Ajansı’dır”<br />
‘Tarihi Kimliği İle Kars’ projesi hakkında<br />
bilgilendirme yapan Serhat Kalkınma Ajansı<br />
(SERKA) Genel Sekreteri Nurullah Karaca,<br />
“Avrupa Birliği (AB) Katılım Öncesi Mali<br />
Yardım Fonu (IPA) ile finanse edilen ve<br />
Rekabetçi Sektörler Operasyonel Programı<br />
(CISOP) kapsamında destekleyen Sanayi ve<br />
Teknoloji Bakanlığı’nın program otoritesi<br />
olduğu bir projedir. Projemizin yararlanıcısı,<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen
Serhat Kalkınma Ajansı’dır. Ancak biz bu<br />
projeyi Kars Valiliği, Kars Belediyesi, Kültür<br />
Turizm İl Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Odası,<br />
Ani Örenyeri Kazı Başkanlığı gibi kurumlarla<br />
birlikte yürütüyoruz. Bildiğiniz gibi bir ilde bir<br />
mülki idari amirliği sınırları içinde yapılan her<br />
iş o ilin valiliğin izin ve onayları çerçevesinde<br />
yürür. Biz de projemizde bu kapsamda<br />
onların desteği ve himayeleriyle yürütülüyor.”<br />
diye belirtti.<br />
“AB desteğini tarihi kimliğimiz ve<br />
çok kültürlülüğümüz sayesinde<br />
aldık”<br />
Kars’ın Avrupa Birliği desteğinde tarihi<br />
kimliğinin ön plana çıktığına vurgu<br />
yapan Nurullah Karaca, şunları kaydetti:<br />
“Şehrimizde Ani Örenyeri gibi UNESCO<br />
tescilli bir alan var. Sarıkamış Kayak Merkezi<br />
gibi bir kış turizmi merkezi var. Çıldır Gölü,<br />
Akyaka Kanyonu, Susuz Şelalesi, Boğatepe<br />
gibi turizm potansiyelleri var. Aynı zamanda<br />
kültürel mirası da zengin. Halk oyunları,<br />
aşıklık geleneği yaşam geleneğiyle de bir<br />
kültür mozaiğimiz var. Dolayısıyla bütün<br />
bunları projemizde anlattık ve tüm bunlar<br />
projemizi destekleyici unsurlar oldu. AB’yi<br />
ikna etmemiz noktasında kentimizdeki çok<br />
kültürlülük bunu destekleyen unsurlar oldu.”<br />
Proje bütçesinin yaklaşık 5.5 milyon euro<br />
olduğunu açıklayan Nurullah Karaca, bunun<br />
yüzde 85’inin AB Fonu, yüzde 15’inin ise T.C.<br />
Devleti katkısı olarak Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanlığı’nın karşıladığını söyledi.<br />
“Haydar Aliyev Caddesi’ni tarihi<br />
kimliğine uygun sağlıklaştırdık”<br />
SERKA öncülüğünde kurumlarla birlikte<br />
geliştirilen “Tarihi Kimliğiyle Kars Kenti<br />
Projesi”nin iki ayaklı (bileşenli) olduğundan<br />
söz eden Karaca, bunlardan bir tanesinin<br />
inşaat kısmı olduğunu söyleyerek şöyle<br />
devam etti: “Kars’ta Haydar Aliyev diye<br />
bir caddemiz var. Yaklaşık 700 metrelik<br />
bir cadde. Bu cadde üzerinde bulunan 23<br />
adet tescilli, 9 adet tescilsiz olmak üzere<br />
cadde tarafına bakan 32 binanın boyalarını<br />
kaldırdık, sıvalı olan kısımların sıvalarını<br />
kaldırdık, derz dolgularını yaptık. Kapı,<br />
pencere ve çatılarını değiştirdik. Bir kısmını<br />
onardık. Binaları orijinal hallerine getirmeye<br />
çalıştık. Bu caddenin yol, kaldırım ve<br />
aydınlatmasını da yine tarihi kimliğine uygun<br />
olarak yaptık. Projemizin inşaat kısmı 2021<br />
yılında başladı, <strong>Ağustos</strong> 2023’te de bitti.”<br />
“Kars turizmini tek elden yönetecek<br />
bir yapı oluşturuyoruz”<br />
SERKA Genel Sekreteri Nurullah Karaca,<br />
projenin ikinci bileşenin teknik yardım kısmı<br />
olduğunu aktardı ve şöyle konuştu: “Kars<br />
biliyorsunuz belli bir süredir turizmde de öne<br />
çıka bir şehir. Turizmde mevcut potansiyelini<br />
geliştirmeye yönelik faaliyetler yaptık.<br />
Bunların içerisinde fuarlara katılım, seyahat<br />
acentalarına tanıtım, yurt içi ve yurt dışından<br />
gelen basın mensuplarına, medya gruplarına,<br />
sosyal medyaya tanıtım çalışmaları var.<br />
Bunun yanında turizmin geliştirilmesine<br />
yönelik çeşitli strateji ve planlama faaliyetleri<br />
var. En nihayetinde de turizmin tek elden<br />
yönetilmesiyle ilgili bir yönetişim yapısının<br />
oluşturulması faaliyeti var. Bunlar da<br />
teknik yardım bileşen faaliyeti kapsamında<br />
yapılmakta. Bu üç günlük program<br />
çerçevesinde sizler de dahil olmak üzere<br />
Tarihi Kimliğiyle Kars Kenti Projesi"<br />
kapsamında "Kars Turizm Rotası<br />
Tanıtım Gezileri" programımız<br />
süresince kentin Rus Baltık mimarisi<br />
ile 130 yıllık geçmişe sahip ve aynı<br />
zamanda Serhat Şehri Kars'ın ilk<br />
konservatuvar binası olan Cheltikov<br />
<strong>Hotel</strong>'e misafir olduk. Bu keyifli<br />
ağırlama için teşekkür ederiz.<br />
ilimize getirdiğimiz basın mensuplarıyla<br />
tarihi, doğal, kültürel değerlerimizin bir<br />
kısmını gezdirerek, onların yazılı ve görsel<br />
medyada habere dönüştürülmesi amacı var.”<br />
“2023’te 310 bin geceleme yaptık,<br />
hedefimiz 700 bin”<br />
Kars’ın turizm potansiyelini değerlendiren<br />
Karaca, şehrin 2023 yılı sonu itibariyle<br />
yaklaşık 300 bin gecelemeye sahip olduğunu<br />
ifade etti. Projeyle bunu geliştirip, birkaç<br />
katına çıkartmak olduğunu belirterek, “Bizim<br />
il genelinde 2023 yılı sonu itibariyle geceleme<br />
sayımız toplamda 310 bin. Ama mevcut<br />
kapasitemiz bunun 2-3 katı gecelemeye de<br />
ulaşabileceğimizi gösteriyor. Biz bunun 600-<br />
700 binlere çok rahatlıkla ulaşılabileceğini<br />
düşünüyoruz. Zaten amacımız da gelen<br />
ziyaretçi sayımızı artırmak ve geldikleri<br />
dönemdeki geceleme sayısını, konaklama<br />
süresini uzatmak.” diye belirtti. Kars ili<br />
sınırları içerisinde 3.200 oda ve 6.500 yatak<br />
kapasitesiyle 105 tesisin yer aldığını dile
26<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
getiren Karaca, şehir turizminin şu anki<br />
kapasitesinin gelen ziyaretçiyi ağırlamaya<br />
yeterli seviyede olduğunun altını çizerek<br />
“Hatta fazlasını da misafir etme imkanımız<br />
var.” şeklinde konuştu.<br />
Kış turizminin Türkiye’deki cazibe<br />
merkezlerinden biri konumundaki<br />
Sarıkamış’taki geceleme sayısına da değinen<br />
Karaca, “Kayak merkezimizdeki geceleme<br />
sayımız 96 bin. Üçte biri kadar.” diye konuştu.<br />
“Ziyaretçi sayımız oranında tesis<br />
sayımız da artıyor”<br />
Nurullah Karaca, Kars’taki otel ve restoran<br />
yatırımları hakkında bilgiler de paylaştı.<br />
Kars merkezinde Dedeman gibi beş yıldızlı<br />
otellerin olduğunu söyleyen Karaca şunları<br />
ekledi: “Ziyaretçi sayımız oranında tesis<br />
sayımız da artıyor. Birbirini tetikleyecek<br />
bir şekilde devam ediyor. Takdir edersiniz<br />
ki, bütün yatırımların bir anda yapılması<br />
atıl kapasite yaratır. Bir tarafında gelen<br />
ziyaretçilerin yeterli bir tesis bulamaması<br />
da bir sıkıntı oluşturur. Aslında bu birbirini<br />
destekliyor. Yatırımcılar, bu potansiyeli<br />
gördükçe yatırım süresinde zaman içinde<br />
yayıyorlar. Her yıl birkaç tane yeni otel ve<br />
restoranımız oluyor. Yeni destinasyonlara<br />
açıldıkça, turizmde yeni alanlar geliştikçe<br />
tesis sayıları da artıyor.”<br />
“Keşfedilmeyi bekleyen bir<br />
gastronomik zenginliğe sahibiz”<br />
Nurullah Karaca, Kars’ın gastronomi<br />
potansiyeline de değindi. “Kars,<br />
gastronomide de son yıllarda önemli bir<br />
gelişme göstermekte. Tabii ki turizmin çok<br />
önemli parçası. Kars mutfağı da gastronomi<br />
manasında oldukça gelişmiş aslında.<br />
Bir taraftan da keşfedilmeyi bekleyen bir<br />
durumdayız. Gastronomide Kars; kazda,<br />
kaşarda, balda ismini duyurmuş bir şehir.<br />
Ama bizim çok farklı ürünlerimiz de var.<br />
Peynir çeşitlerimiz sadece kaşarla sınırlı<br />
değil. Gravyer, tulum, mortal, örgü, deri<br />
peynirimiz var. Yaklaşık 13 çeşit peynirimiz<br />
var. Ketemiz, hıngelimiz, mantımız,<br />
kaz ciğerimiz, pitimiz, boz başımız var.<br />
Bölgemiz hamur işlerinde de gelişmiş.<br />
Bölgemizin kırmızı eti çok doğal olmasıyla<br />
ünlü. Restoranlarımızın kullandığı kırmızı<br />
et, bölgedeki merada doğal beslenen<br />
hayvanlardan elde edilen bir et. Dana,<br />
koyun ve kuzu etlerimiz hem sağlıklı<br />
hem de lezzetli.” diye anlatan Karaca,<br />
Kars mutfağının geniş bir ürün ve yemek<br />
çeşitliliğine sahip olduğunu ve bununla<br />
birlikte gelişime de açık olduğu vurguladı.<br />
“Peynir festivalimizi<br />
gelenekselleştireceğiz”<br />
Nurullah Karaca, kent gastronomisinin<br />
gelişimine yönelik festival çalışmalarının<br />
yürütüldüğünden de bahsetti. 2019 yılında<br />
SERKA öncülüğünde ve Valilik desteğiyle<br />
bir peynir festivali düzenlendiğinin bilgisini<br />
aktaran Karaca, “Devamında araya pandemi<br />
dönemi girdi. O dönem dünyada olduğu<br />
gibi bizde de bir yavaşlama oldu. 2022<br />
yılında biz peynir festivalini tekrar yaptık.<br />
Festivalde yaklaşık 15 işletme ve 30 stant<br />
vardı. Türkiye’nin farklı illerinden katılım<br />
oldu. Türkiye’den farklı peynir markaları<br />
geldi. Buradaki peynir üreticileri de stant<br />
açtı. Tabii bunu sürekli hale getirmek ve<br />
gelenekselleştirmek lazım. Bu anlamda<br />
tanıtım ve markalaşmanın önemi büyük. Bu<br />
işin yerelden başlayıp ulusal ve uluslararası<br />
boyuta dönüşmesi lazım.” diye konuştu.<br />
“Kars turizmini bölgemizde ilk<br />
sırada görmek istiyoruz”<br />
Kars’ı Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu<br />
Bölgesi içerisindeki beş şehirden biri olarak<br />
gördüklerini belirten Karaca, şehir turizmini<br />
gelecek yılda bir veya ikinci sırada görmek<br />
istediklerini söyledi. Karaca, “Bir Mardin,<br />
Diyarbakır, Van gibi Kars’ın hem ziyaretçi<br />
sayısı hem de markalaşmak anlamında<br />
bu noktalara gelmesini amaçlıyoruz. Uzun<br />
vadede hedefimiz de, dünyaca bilinen bir<br />
şehir olmak istiyoruz. Turizmi, sadece yerel<br />
ziyaretçilere değil, uluslararası boyuta taşıma<br />
amacımız da var.” diye de ekledi.
Side
28<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
İşte <strong>2024</strong>’ün<br />
ilk 6 aylık<br />
seyahat<br />
verileri!<br />
Çevrimiçi seyahat platformu turna.com, <strong>2024</strong>’ün ilk<br />
yarısının seyahat verilerini yayımladı. Buna göre, yılın ilk altı<br />
ayının en pahalı dış hat tek yön uçak bileti, İstanbul - Paris<br />
rotasında 299.177 TL’ye satıldı. İç hatlardaki en pahalı tek<br />
yön uçak bileti ise İstanbul - Antalya rotasında 9.117 TL’ye<br />
alıcı buldu.<br />
Küresel ekonomiye katkısının tüm<br />
zamanların en yüksek seviyesine<br />
çıkacağı öngörülen seyahat<br />
sektörünün 6 aylık bilançosu açıklandı.<br />
Çevrimiçi seyahat platformu turna.com,<br />
kullanıcı davranışlarından hareketle<br />
hazırladığı <strong>2024</strong>’ün ilk yarısının<br />
seyahat raporunu yayımladı. Seyahat<br />
sektörünün her geçen yıl ivmesini<br />
artırdığını kaydeden turna.com Genel<br />
Müdürü Dr. Kadir Kırmızı konuya dair,<br />
“Seyahat deneyimini geliştirmeye<br />
odaklı çalışmalarımızla kusursuz<br />
hizmet sunmaya devam ediyoruz.<br />
Kullanıcılarımızın tercihlerinden<br />
hareketle hazırladığımız <strong>2024</strong>’ün<br />
ilk altı ayına ilişkin raporumuz da<br />
sektörümüzün hem bugününe hem de<br />
yarınına ışık tutuyor” dedi.<br />
En pahalı tek yön uçak bileti<br />
Rapora göre, yılın ilk altı ayının en<br />
pahalı dış hat tek yön uçak bileti,<br />
İstanbul - Paris rotasında 299.177 TL’ye<br />
satıldı. En pahalı dış hat gidiş - dönüş<br />
uçak bileti ise İstanbul - Bangkok<br />
uçuşunda 243.060 TL’ye alıcı buldu.<br />
Aynı dönemde, iç hatlardaki en pahalı<br />
tek yön uçak bileti İstanbul - Antalya<br />
rotasında 9.117 TL olurken; en pahalı iç<br />
hat gidiş-dönüş uçak bileti ise İstanbul<br />
- Dalaman rotasında 15.327 TL olarak<br />
kaydedildi.<br />
Verilere göre, yılın ilk yarısında iç<br />
hatlarda en çok tercih edilen rotalar<br />
İstanbul - Antalya, İzmir - İstanbul ve<br />
Adana - İstanbul oldu. Dış hatlarda ise<br />
İstanbul - Bangkok birinci sırada yer<br />
alırken, onu İzmir - Tahran ve İzmir -<br />
Berlin güzergâhları takip etti.<br />
En ucuz iç hat bileti<br />
<strong>2024</strong>’ün en ucuz iç hat uçak bileti 432<br />
TL’ye İstanbul - İzmir uçuşunda, en<br />
ucuz iç hat gidiş-dönüş uçak bileti ise<br />
Balıkesir, Edremit - İstanbul rotasında<br />
1.043 TL’den alıcı buldu. En ucuz dış hat<br />
tek yön uçak bileti 642 TL’ye İstanbul -<br />
Tahran rotasında, en ucuz dış hat gidiş<br />
- dönüş uçak bileti ise İstanbul - Bükreş<br />
uçuşunda 2.145 TL’ye satıldı.<br />
En ucuz uçuşlar ocak ve mart<br />
aylarında yapıldı<br />
Rapora göre, uçak bileti fiyatlarında<br />
en ucuz dönem dış hatlarda ocak, iç<br />
hatlarda ise mart ayı olarak belirlendi.<br />
Dış hatlarda ocak ayında tek yön<br />
biletler, ortalama 4.763 TL, gidiş-dönüş<br />
biletler ise 8 bin 209 TL ile en düşük<br />
fiyatlarla uçulan dönem olarak kayıtlara<br />
geçti. Mart ayında ise bu fiyatlar tek<br />
yön biletlerde 5.192 TL, gidiş - dönüş<br />
biletlerde ise 10.596 TL ortalama ile en<br />
yüksek seviyelere ulaştı.<br />
İç hatlarda, mart ayında tek yön biletler<br />
1.370 TL, gidiş-dönüş biletler ise 2 bin<br />
608 TL ile fiyat ortalamasıyla satıldı.<br />
Buna karşılık, haziran ayında iç hatlarda<br />
uçak bileti fiyatları tek yönde 2.000 TL,<br />
gidiş - dönüşte 3.813 TL ortalama ile en<br />
yüksek seviyelere çıktı.<br />
Gençlerin en çok tercih ettiği<br />
şehirler<br />
Elde edilen bilgiler doğrultusunda<br />
65 yaş üzeri yolcular, iç hatlarda en<br />
çok İstanbul, İzmir ve Antalya’ya,<br />
dış hatlarda ise Viyana, Stuttgart<br />
ve Düsseldorf’a uçtu. Öğrenciler, iç<br />
hatlarda en çok yolculuğu İstanbul,<br />
Antalya, İzmir; dış hatlarda ise<br />
Düsseldorf, Stuttgart ve Frankfurt’a<br />
yaptı. Çiftler, dış hatlarda en çok<br />
Amsterdam, Düsseldorf ve Bangkok’a;<br />
iç hatlarda ise İstanbul, Antalya ve<br />
İzmir’e uçtu. Çocuklu aileler dış<br />
hatlarda en çok Düsseldorf, Frankfurt<br />
ve Münih’e; iç hatlarda İstanbul, Antalya<br />
ve İzmir’e gitti.
30<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Büyümesini 3'e katlayan<br />
GlobeMeets B2B<br />
Networking Event’te<br />
boş masa kalmadı!<br />
Bu yıl ikincisi 12-13<br />
Eylül tarihlerinde Rixos<br />
Tersane <strong>Hotel</strong> İstanbul’da<br />
gerçekleşecek olan<br />
GlobeMeets B2B Networking<br />
Event, geçtiğimiz yıla göre<br />
3 kat büyüdü. Uluslararası<br />
etkinlik, tüm katılımcı<br />
masalarını organizasyona 2 ay<br />
kala doldurdu!<br />
İlkini 22 Eylül 2023’te JW Marriott <strong>Hotel</strong><br />
İstanbul Marmara Sea <strong>Hotel</strong>’de düzenleyen<br />
GlobeMeets B2B Networking Event, geçen<br />
yılın yüksek memnuniyeti ve talebiyle bu<br />
yılki organizasyonunu iki güne çıkardı.<br />
12-13 Eylül tarihlerinde Rixos Tersane<br />
<strong>Hotel</strong> İstanbul’da gerçekleşecek olan<br />
bu yılki etkinlikte 3 kat büyüme başarısı<br />
gösterdiklerinin altını çizen GlobeMeets<br />
B2B Networking Event Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Hüseyin Kurt, “Organizasyonumuza<br />
iki ay kala tüm masalarımız doldu” dedi.<br />
2-3 yıl içinde dünyanın en önemli B2B<br />
Networking Etkinlikleri içerisinde yer almayı<br />
hedeflediklerini belirten Kurt, başta TGA<br />
olmak üzere ilgili kurumlara organizasyona<br />
daha fazla destek mesajı verdi.<br />
Kurt: “Yüksek talep sonrası<br />
organizasyonumuzu 2 güne çıkardık”<br />
Organizasyon öncesi güncel bilgi aktarımı<br />
yapan Hüseyin Kurt: “Geçen sene<br />
gerçekleştiğimiz ve herkesin yüksek<br />
beğenisiyle bitirdiğimiz etkinliğimiz<br />
sonrasında bu sene için inanılmaz bir<br />
teveccüh ile karşılaştık. Yüksek memnuniyet<br />
ve talep bizleri nasıl daha iyisini yaparız<br />
konusunu masaya yatırmakla birlikte<br />
daha büyük bir yapıya evrilmeye ve<br />
organizasyonumuzu 2 güne çıkarmaya<br />
yöneltti.” dedi.<br />
“Geçen seneye göre 3 kat büyüdük”<br />
Bu yılki etkinliği 12 -13 Eylül tarihlerinde<br />
Rixos Tersane <strong>Hotel</strong> İstanbul’da<br />
gerçekleştireceklerinin bilgisini veren Kurt<br />
şöyle devam etti: “Bu seneki etkinliğimizi<br />
İstanbul’umuzun yakın zamanda en önemli<br />
konaklama ve etkinlik mekanlarından biri<br />
olacak Rixos Tersane <strong>Hotel</strong> İstanbul’da<br />
gerçekleştireceğiz. Geçen seneye göre 3 kat<br />
büyüttüğümüz organizasyonumuzda tüm<br />
katılımcı masaların 2 ay öncesinden dolmuş<br />
olmasının gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz.”<br />
Organizasyona ücretsiz misafir<br />
olarak kimler katılabiliyor?<br />
*İstanbul’dan dünyanın farklı ülkelerine<br />
outgoing incentive, FIT, leisure, kültür<br />
turizmi ve MICE segmenti anlamında misafir<br />
gönderen acentalar kendilerine gönderilecek<br />
davetiye ve akredite olarak organizasyona<br />
alıcı (buyer) acenta olarak ücretsiz misafirimiz<br />
olarak katılım sağlayabilmektedir.<br />
*Türkiye’nin 30 şehrinden yurt dışına<br />
misafir gönderen 160 acentamızın gidişdönüş<br />
uçak bileti, 3 gece oda ve kahvaltı<br />
bazında konaklama ve transferlerini de biz<br />
karşılayarak organizasyonda hosted buyer<br />
olarak misafir edeceğiz.<br />
*20 farklı ülkeden 40 acentamızın gidişdönüş<br />
uçak bileti, 3 gece oda ve kahvaltı<br />
bazında konaklama ve transferlerini de biz<br />
karşılayarak organizasyonda international<br />
hosted buyer alarak misafir edeceğiz.<br />
Buyer, hosted buyer ve international hosted<br />
buyer acentalarımızı 50 farklı ülkede lokal<br />
acenta hizmeti alabilecekleri; DMC’ler,<br />
20’nin üzerinde havayolu, İGA Havalimanı<br />
İşletmeciliği, 9 turizm ofisi, kruvaziyer<br />
şirketleri, yurt dışından oteller, sigorta ve<br />
marketplace iş ortaklarımız ile randevulu<br />
görüşmelerde bir araya getireceğiz. Alıcı<br />
acentalarımıza ağustos ayı içerisinde davet<br />
linkimiz ulaştırılacak.<br />
“Herkese açık değiliz”<br />
Organizasyonun herkese açık olmadığının<br />
altını çizen Kurt, “Tarafımızca davetiye<br />
gönderilmeyip akredite olmayan veya<br />
katılımcı (exhibitor) olmayanlar ne yazık ki<br />
etkinliklerimize katılım sağlayamamaktadır.”<br />
bilgisini paylaştı.<br />
TGA’ya “daha fazla omuz verin”<br />
çağrısı<br />
2-3 sene içerisinde dünyanın en önemli B2B<br />
Networking Etkinlikleri içerisinde yer almayı<br />
hedeflediklerini belirten Kurt, başta TGA<br />
olmak üzere ilgili kurumların organizasyona<br />
çok daha fazla destek olmasını arzu ettiklerini<br />
belirtti. Kurt, “Gelin dünyaya bu prestijli ve<br />
%100 verimli etkinliği kabul ettirelim. Gelin<br />
organizasyona daha fazla destek olun, daha<br />
fazla omuz verin." şeklinde konuştu.<br />
Networking partinin adresi yine<br />
Fişekhane!<br />
Hüseyin Kurt, networking partinin ise 13 Eylül<br />
akşamında geçen yıl olduğu gibi İstanbul’un<br />
en popüler etkinlik mekanları başında gelen<br />
Fişekhane’de düzenleneceğini de sözlerine<br />
ekledi.
32<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem röportaj<br />
LONGOSPHERE<br />
GLAMPING<br />
SÜRDÜRÜLEBILIRLIK<br />
IÇIN YATIRIM<br />
DÜĞMESINE BASTI<br />
Türkiye’nin en büyük<br />
glamping tesisi<br />
Longosphere’in Kurucu<br />
Ortağı Yiğit Küçükkınay ile<br />
sürdürülebilirlik yatırımlarını<br />
ve lüks doğa turizmini<br />
geliştirmeye yönelik<br />
projelerini konuştuk.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Konaklama tercihlerinde son<br />
yılların en fazla rağbet gören<br />
konseptlerden biri de, glamping.<br />
Türkiye’de bu akımın öncüsü, aynı<br />
zamanda en büyük organizasyona sahip<br />
oyuncusu ise, Longosphere Glamping...<br />
Kınay Ailesi tarafından Trakya-İğneada<br />
bölgesinde turizme kazandırılan<br />
tesis, Temmuz 2020’den bu yana ek<br />
yatırımlarıyla büyüyor. 110 bin m²<br />
orman alanında hayata geçirilen tesis,<br />
geçen 4 yılda çadır sayısını 104’den<br />
125’e çıkarırken 200 kişilik çok amaçlı<br />
salon ve toplantı odalarını da hizmete<br />
dahil etti.<br />
Tesise ilk günden itibaren toplamda<br />
5.5 - 6 milyon dolar civarında yatırım<br />
yaptıklarını belirten Longosphere<br />
Kurucu Ortağı Yiğit Küçükkınay,<br />
sürdürülebilir doğa turizminin öncüsü<br />
olmak gibi önemli bir hedeflerinin de<br />
olduğunu açıklayarak sorularımızı şöyle<br />
yanıtladı:<br />
Türkiye’nin en büyük glamping<br />
tesisi unvanına sahipsiniz.<br />
Açılışınızdan bu yana ne kadar ve<br />
hangi ek yatırımlarla büyüdünüz?<br />
Longosphere Glamping olarak,<br />
açıldığımızdan bu yana gerçekten büyük<br />
adımlar attık ve güzel yatırımlarla<br />
büyüdük. 110.000 m² orman alanında<br />
başladığımız yolculukta, ilk etapta 2<br />
farklı konsept ile 104 çadıra sahiptik.<br />
Şimdi ise 4 farklı konseptte toplam 125<br />
glamping çadırına sahibiz. Geçen yıl<br />
açılan 200 kişilik çok amaçlı salon ve<br />
toplantı odaları da bizim için büyük bir<br />
gelişme oldu. Önümüzdeki dönemde<br />
açılacak spa kompleksimizle de<br />
misafirlerimize daha fazla rahatlık ve<br />
wellness deneyimini doğanın içerisinde<br />
sunmayı hedefliyoruz.
Ülkemizin glamping karnesi<br />
nasıl? Konseptin ülke genelindeki<br />
yaygınlığı, turizmdeki pazar<br />
payı nedir? Gelecekte nerede<br />
görüyorsunuz?<br />
Türkiye’de glamping, son yıllarda<br />
gerçekten popüler bir trend haline geldi.<br />
Özellikle doğa ile iç içe, lüks konaklama<br />
deneyimi sunan tesisler büyük ilgi<br />
görüyor. Biz de Longosphere Glamping<br />
olarak bu alanda öncülerden biriyiz.<br />
Uluslararası markaların global pazarda<br />
glamping konseptli tesisler yapmaya<br />
başlaması ile gelecekte glamping’in<br />
daha da yaygınlaşacağını ve turizm<br />
sektöründe önemli bir yer edineceğini<br />
düşünüyoruz.<br />
Sürdürülebilir doğa turizminin<br />
öncüsü olmak gibi bir hedefiniz var.<br />
Şu an bu hedefin neresindesiniz?<br />
Önümüzdeki beş yıl için planlarınız<br />
neler?<br />
Sürdürülebilir doğa turizmi bizim için<br />
gerçekten çok önemli. Çevre dostu<br />
yapı malzemeleri kullanarak, enerji<br />
verimliliği sağlayarak ve doğanın<br />
çeşitliliğini koruyarak bu hedefimize<br />
adım adım ilerliyoruz. Her misafirimiz<br />
adına doğaya tohum bırakma<br />
uygulamamız da bu çabalarımızın bir<br />
parçası. Önümüzdeki beş yıl içinde<br />
bu sürdürülebilirlik çalışmalarımızı<br />
daha da genişletmeyi ve doğa koruma<br />
projelerimizi artırmayı planlıyoruz.<br />
Bunlardan bir tanesi, tesisimizin arka<br />
tarafında bulunan 6.100 dönümlük<br />
ormanlık alanı ekoturizm alanına<br />
çevirerek dokunulmamış orman<br />
içerisinde yönlendirmeler ile bisiklet ve<br />
yürüyüş turları ile birlikte at ile doğa ile<br />
iç içe gezi deneyimi sunmayı planlıyoruz.<br />
Bu deneyim için çalışmalarımız sürüyor.<br />
<strong>2024</strong>’ün kısa bir değerlendirmesini<br />
yaparak, 2025 planlarınızdan<br />
ve projelerinizden de bahseder<br />
misiniz?<br />
Bu yıl bizim için gerçekten<br />
hedeflediğimiz çalışmalara ulaştığımız<br />
bir sene oldu. Yeni açtığımız çok<br />
amaçlı salon ve toplantı odaları ile<br />
iş dünyasına yönelik hizmetlerimizi<br />
genişlettik ve birçok ödül kazandık. 2025<br />
yılında ise, spa kompleksimizi açarak<br />
misafirlerimize daha geniş bir yelpazede<br />
wellness hizmetleri sunmayı planlıyoruz.<br />
Bunun dışında “Longosphere Exclusive”<br />
dediğimiz, doğa ile lüksü bir araya<br />
getirdiğimiz “Longosphere Devam”<br />
projemizin altyapı çalışmaları başladı.<br />
Bunun sonucunda farklı bir Longosphere<br />
ile doğa ve konforun değil, doğa ile<br />
lüksün birleştiği bir konsept olacak.<br />
Ayrıca, doğa koruma ve sürdürülebilirlik<br />
projelerimizle misafirlerimize benzersiz<br />
ve çevre dostu bir tatil deneyimi<br />
sunmaya devam edeceğiz.
34<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
İŞTE SINAI HAKLARDA<br />
TURIZMIN GÜCÜ!<br />
Türkiye’de turistler tarafından ziyaret edilen illerden 10’u, sınai haklara yönelik<br />
çalışmalarda da Türkiye’nin zirvesine yerleşti.<br />
İstanbul, Antalya, Muğla, Ankara,<br />
İzmir, Nevşehir, Bursa, Aydın,<br />
Balıkesir ve Çanakkale’den 2023<br />
yılında ve <strong>2024</strong> yılının ilk beş ayında<br />
gerçekleştirilen marka başvurusu<br />
sayıları Türk Patent ve Marka Kurumu<br />
verilerine göre değerlendirildiğinde;<br />
2023 yılında Türkiye genelinde 168.850<br />
yerli marka başvurusu yapılırken,<br />
turizmin ilk 10’u bu başvuruların<br />
117.767’sini gerçekleştirdi. <strong>2024</strong> yılının<br />
ilk 5 ayında Türkiye genelinde 65.295<br />
marka başvurusu gerçekleştirilirken, bu<br />
sayının 45.478 adedi söz konusu illerden<br />
geldi. Bu rakamlar da her bir kategori<br />
için yaklaşık yüzde 70’lik bir oranı ifade<br />
ediyor. Bu iller aynı zamanda coğrafi<br />
işaretli ürünler alanında da ciddi pay<br />
sahibi. Bu iller de toplam 351 coğrafi<br />
işaret dosyası işleme konulurken,<br />
bunların 94’ünün süreciyse devam<br />
ediyor.<br />
Büyüme ivmesi 43.sınıf hizmetlerde<br />
Verileri değerlendiren Destek<br />
Patent Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Kemal Yamankaradeniz, “43’üncü<br />
sınıfta ‘yiyecek ve içecek sağlanması<br />
hizmetleri’ ile ‘geçici konaklama<br />
hizmetleri’ bulunuyor. TÜRKPATENT’e<br />
göre bu sınıfta geçen yıl 19.080’i<br />
yerli, 598’i yabancı olmak üzere<br />
toplam 19.678 marka başvurusu<br />
gerçekleştirilmiş. Bu yılın ilk 5 ayında<br />
ise 7.973’ü yerli, 137’si yabancı toplam<br />
8.110 marka başvurusu söz konusu.<br />
Bu rakamlar turizm bölgelerimizde<br />
gastronomi ve otelcilik hizmetlerinin<br />
hızla yükseldiğinin bir kanıtıdır.” dedi.<br />
Turizm bölgelerinde coğrafi işaret<br />
etkisi<br />
Yamankaradeniz ayrıca söz konusu<br />
turizm bölgelerindeki en değerli artışın<br />
coğrafi işaretler olduğunu çünkü<br />
bunun ürün ile o ürünün coğrafi alanı<br />
arasındaki bağlantıyı gösteren bir<br />
kalite göstergesi olduğunu belirterek;<br />
“Bugün dünyada adına gastronomi<br />
turizmi dediğimiz bir olgu var. İnsanlar<br />
meşhur bir yiyeceği veya ürünü yerinde<br />
tüketmek için uzun mesafeler katetiyor<br />
ve ciddi harcamalar yapıyorlar. Öte<br />
yandan yerel üreticileri koruyarak gerek<br />
iç piyasada gerekse küresel piyasada<br />
kırsal kalkınmayı ve yerel markalaşmayı<br />
desteklemek mümkün. Peynir tadımları<br />
için Fransa’ya, makarna ya da pizza<br />
yemek için İtalya’ya turlar düzenleniyor.<br />
Dolayısıyla coğrafi işaretli ürünlerimizi<br />
ne kadar artırır ve ne kadar tanıtırsak<br />
ekonomik büyümeye ve turizm<br />
gelirlerindeki artışın devamlılığına o<br />
kadar katkı sağlamış oluruz.” dedi.
Değerli Eşyalarınız<br />
Emin Ellerde!<br />
Kale Dijital Şifreli Kasa<br />
Ürün Kodu: KD060/60-135
36<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
ISTTA BAŞKANI KALENDER<br />
“İstanbul turizmi demek Türkiye<br />
turizmi demektir”<br />
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’deki turizm tesisleri doluluk oranlarının beklenenin<br />
altında olması ile ilgili tespit ve görüşlerini paylaşan Murtaza Kalender bu durumun<br />
nedenlerini ve çözümleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.<br />
Türkiye’de olağanüstü bir durum<br />
olmamasına rağmen gelen turist<br />
sayılarının geçen senelere oranla<br />
bu denli düşük seyretmesinin birden<br />
fazla sebepleri olduğunu vurgulayan<br />
Kalender açıklamalarına şu şekilde<br />
devam etti:<br />
“Birinci neden olarak, Covid19<br />
döneminden sonra uluslararası<br />
arenada rakip turizm destinasyon<br />
sayısının oldukça fazlalaştığını<br />
görmekteyiz. Bunların başında<br />
Vietnam, Mısır, Azerbaycan, Balkan<br />
ve Kafkas ülkelerinin turist sayılarını<br />
bir önceki yıllara göre ortalama<br />
%50’ye yakın artırdığı görülmektedir.<br />
Bu destinasyonların turist sayılarını<br />
artırmasının nedeni, ülkelere<br />
giriş vizelerinin kaldırılması veya<br />
kolaylaştırılması, vize ücretlerinin 35<br />
USD civarlarında bulunması, uçuş<br />
kolaylığı ve fiyatların daha uygun<br />
olmasıdır. Ayrıca konaklama, yiyecek<br />
içecek, müze ve ören yerleri giriş<br />
ücretlerinin ülkemize göre daha uygun<br />
olması bu destinasyonları daha cazip<br />
hale getirmektedir.<br />
Şunu unutmamak gerekir ki Mısır ve<br />
Vietnam gibi ülkeler deniz, kum, güneş<br />
turizminde gerek sundukları her şey<br />
dahil sistem konaklamaları gerekse<br />
de plaj ve sahil zenginliği açısından<br />
ülkemiz kadar iddialı durumdalar.<br />
Peki turist sayılarının düşüşte olması<br />
sadece bunlarla mı ilgili? Tabii ki hayır.<br />
Bunlar sadece birkaç sebepten bazıları.<br />
Bu sebeplerin çoğu bizden kaynaklı<br />
oluşan nedenler ve gerekli önlemleri<br />
almamamızdan ileri geliyor.<br />
Bu nedenleri ise şu şekilde<br />
sıralayabiliriz;<br />
Dünya üzerindeki 5 milyar nüfusa vize<br />
uyguluyoruz. Bu 5 milyar nüfusun %10’<br />
u gelir düzeyi yüksek milyoner insanlar<br />
yani potansiyel yarım milyar turisti<br />
uyguladığımız vize işlemleri ile yok<br />
sayıyoruz.<br />
Vize fiyatları rakiplerimizde en fazla 50<br />
USD’yi bulurken bizde ise 300 USD’lere<br />
kadar ulaşmaktadır. Ayrıca vizelerin<br />
1 hafta ile 4 hafta arası sürmesi,<br />
potansiyel turisti başka destinasyonlara<br />
yönlendirmekte.<br />
Ulaşım açısından İstanbul’a<br />
uçuş fiyatlarının oldukça yüksek<br />
olması nedeni ile turistler başka<br />
destinasyonları değerlendirebiliyor.<br />
Milli gururumuz Türk Hava Yolları’nın<br />
direkt uçuş avantajını turizm sektörü<br />
olarak yeteri kadar kullanamıyoruz.<br />
Çünkü THY’miz aktarmalı uçuşlara<br />
haklı olarak daha uygun fiyat vermekte.<br />
Ancak Türkiye’de daha uzun süre<br />
konaklama yapacak turistlere farklı<br />
çözümler üretilebilir.<br />
Pazar ve ürün çeşitliliğini çoğaltarak<br />
turizmi 12 aya yayabiliriz.<br />
Kongre, MICE ve düğün<br />
organizasyonları gibi etkinliklere yurt<br />
dışında olduğu gibi teşvikler verilebilir.<br />
Bu saydıklarımızın yanı sıra daha birçok<br />
etken sıralayabilirim.<br />
İstanbul’daki tüm turizm sivil toplum<br />
kuruluşları, devlet kurum ve kuruluşları<br />
ile bir araya gelerek bu sorunlara<br />
çözüm odaklı yaklaşarak giderilmesi<br />
gerektiğinin düşüncesindeyim.<br />
İstanbul’da turizm iyi olmaz ise<br />
Türkiye’de de turizm iyi olmaz.<br />
İstanbul’da turist olmaz ise, Türkiye’de<br />
de turist olmaz.<br />
İstanbul’a gelen turist sayıları<br />
organik olarak Kapadokya, Kuşadası,<br />
Pamukkale ve tüm Anadolu’daki otel<br />
doluluk oranlarına yansıyor.<br />
Kısacası İstanbul turizmi demek Türkiye<br />
turizmi demektir.”
SAYD, İSTANBUL’DAKI<br />
TURIST SALDIRISINI<br />
ŞIDDETLE KINADI<br />
Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı Mehmet Gem, İstanbul’da<br />
Ortadoğulu turistlere yapılan saldırıları şiddetle kınadıklarını bildirdi.<br />
SAYD Başkanı Mehmet<br />
Gem, kamuoyuna yönelik<br />
açıklamalarında şu ifadeler yer<br />
verdi:<br />
“Kamuoyunun da malumu olduğu üzere<br />
ülkemize gelen yabancı turistlere karşı<br />
birtakım menfur saldırıların olduğunu<br />
görmekteyiz.<br />
Turizm potansiyelimiz içindeki<br />
en değerli ürünlerden biri olan<br />
geleneksel Türk misafirperverliği ile<br />
bağdaşmayan bu saldırıları şiddetle<br />
kınarken, ülkemizin turizm markasına<br />
zarar getirecek her türlü eylem ve<br />
yaklaşımında sonuna kadar karşısında<br />
duracağız.<br />
Gerek ülkemizdeki turizm potansiyeli ve<br />
gerekse hizmet kalitesi açısından dünya<br />
turizm pazarında marka olan ülkemiz,<br />
bu tür saldırılar nedeniyle yurtdışındaki<br />
imajına olumsuz yansımaktadır.<br />
Barış ve kardeşliğin ana tema<br />
olarak kullanıldığı turizm sektörü<br />
oluşturulmaya çalışılan kaos<br />
ortamından ziyadesiyle etkilenmektedir.<br />
Hangi milletten olursa olsun ülkemizi<br />
ziyarete gelen turistlerin en iyi şekilde<br />
ağırlanarak ülkemizle ilgili güzel<br />
anılarla ülkelerine yolcu edilmeleri<br />
gerekmektedir.<br />
Dünya turizm pazarındaki sert<br />
rekabet ortamında bizlere ilave<br />
zorluklar yaşatacak ve bu rekabette<br />
rakiplerimizin, ülkemiz hakkında<br />
yürütülen karalama kampanyalarına<br />
gereksiz gündem sağlamanın bizleri<br />
geriye götüreceği çok açıktır.<br />
Bu tarz olayların tekrar yaşanmaması<br />
için başta T.C. İçişleri ve T.C. Kültür<br />
ve Turizm Bakanlıklarımız olmak<br />
üzere tüm kamu kurumlarının gerekli<br />
tedbirleri alması ülkemiz menfaatleri<br />
açısından oldukça faydalı olacaktır.<br />
Benzer olayların tekrar yaşanmamasını<br />
temenni eder, saldırıya maruz kalan<br />
misafirlerimize geçmiş olsun diliyoruz.”
38<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
<strong>2024</strong>'ün<br />
güncel<br />
konaklama<br />
trendleri<br />
üzerine…<br />
Melek Düvenci Architects<br />
Kurucusu Mimar Melek<br />
Düvenci, konaklama<br />
sektöründe öne çıkan<br />
trendleri değerlendirdi…<br />
Son yıllarda konaklama sektöründe<br />
gözlemlenen dönüşüm, özellikle<br />
villa konsepti ile kendini<br />
gösteriyor. Bu değişim, misafirlerin<br />
konfor ve mahremiyet arayışına yanıt<br />
verirken, otellerin sunduğu hizmet ve<br />
deneyimlerin de evrim geçirmesine<br />
neden oluyor.<br />
Villalar, otel konaklamasında<br />
sağladıkları bağımsızlık ve özel alan<br />
ile giderek daha fazla talep gören<br />
konaklama biçimlerinden biri oldu. Bu<br />
tarz konaklama birimleri, geniş yaşam<br />
alanları, özel havuzlar, bahçeler ve<br />
kişisel hizmetler ile donatıldıkları için<br />
misafirlerin aradığı rahatlığı sunuyor.<br />
Özellikle aileler ve gruplar için ideal<br />
bir seçenek olan villalar, hem konfor<br />
hem de mahremiyet arayanların tercihi<br />
haline geldi.<br />
Otel sahipleri, konuklarının<br />
deneyimlerini geliştirmek için villaların<br />
tasarımına ve konumuna daha fazla<br />
önem veriyor ve otel kompleksleri, bu<br />
talebe yanıt vermek için imar haklarını<br />
villalar üzerinde yoğunlaştırmayı<br />
tercih ediyor. Bu durum, otel yapılarını<br />
ve yerleşim düzenlerini yeniden<br />
şekillendiriyor. Sonuç olarak, villa<br />
konsepti, konaklama sektöründe<br />
ayrıcalıklı bir yaşam alanı sunarak, lüks<br />
bir deneyim arayan misafirlere hitap<br />
ediyor.<br />
Hem lüks hem doğayla uyumlu:<br />
Maki Villa<br />
Bu yıl Bodrum’un Güvercinlik Koyu'nda<br />
Lujo <strong>Hotel</strong> için tasarladığımız Maki<br />
Villa, misafirlere Bodrum’un doğal<br />
güzellikleriyle iç içe, sakin ve özel<br />
bir atmosfer sunmayı hedefliyor.<br />
Villanın çevresiyle uyumlu olmasına<br />
özen göstererek, misafirlere lüks<br />
bir konaklama deneyimi sunmayı<br />
amaçladık. Geniş iç mekanlarıyla<br />
dikkat çeken Maki Villa, modern<br />
mimari unsurlarla geleneksel Bodrum<br />
mimarisini birleştirerek estetik<br />
değerini artırıyor. Misafirler, ferah<br />
bir oturma alanında dinlenirken,<br />
büyük pencereler sayesinde doğanın<br />
güzelliklerini iç mekana taşıyabiliyor.<br />
Ayrıca, özel yüzme havuzu ve bahçe<br />
alanları, konukların açık havada keyifli<br />
vakit geçirmesini sağlıyor. Villanın<br />
tasarımında sürdürülebilirlik ve yerel<br />
malzeme kullanımı ön planda tutuldu.<br />
Yerel taşlar ve doğal malzemelerle<br />
inşa edilen Maki Villa, çevre dostu<br />
bir yaklaşım sergiliyor ve bu sayede<br />
misafirlere hem lüks hem de doğayla<br />
uyumlu bir tatil deneyimi sunuyor.<br />
Otellerdeki bu tip villa konsepti,<br />
otel konaklamasında sundukları<br />
kişiselleştirilmiş hizmetlerle de öne<br />
çıkıyor. Misafirler, özel aşçılardan<br />
hizmet alabilir, kişisel eğlence<br />
alanlarında vakit geçirebilir ya da spa ve<br />
wellness hizmetlerinden faydalanabilir.<br />
Bu tür hizmetler, konukların tatil<br />
deneyimlerini daha da özel kılıyor. Lujo<br />
<strong>Hotel</strong>’in Maki Villa’sı gibi projeler, bu<br />
dönüşümün en güzel örneklerinden biri<br />
olarak karşımıza çıkıyor ve konaklama<br />
deneyimini bambaşka bir boyuta taşıyor.<br />
Bu yeni yaklaşım, misafirlerin sadece<br />
bir yer değil, aynı zamanda unutulmaz<br />
anılar biriktirebilecekleri bir ortamda<br />
konaklama fırsatı sunuyor.
40<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Zeydan Başkan’dan TÜRSAB acentalarına<br />
“Siz bize turist getirin, biz her şeyi<br />
yapmaya hazırız” çağrısı<br />
TÜRSAB TV’ye konuk olan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, seyahat<br />
acentaları için çok önemli ve özel rotalara sahip olduklarını söyledi. TÜRSAB başta olmak<br />
üzere acentalara bir çağrıda bulunan Karalar, “Siz bize turist getirin, biz sizin söylediğiniz<br />
her şeyi yapmaya hazırız” diye konuştu.<br />
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı<br />
Zeydan Karalar, TÜRSAB TV’de<br />
yayınlanan Kültür Keşifleri programının<br />
konuğu oldu. İlham Seyyale ve Özgür Ildır<br />
Öksüz'ün yapımını ve sunumunu üstlendiği<br />
programda konuşan Karalar, Adana’nın<br />
güzelliklerini ele alırken turizm sektörünü<br />
geliştirmek için yaptıkları çalışmaları aktardı.<br />
Karalar ayrıca, turizmin geliştirilmesi için<br />
devletten teşvik beklediklerini açıklarken<br />
seyahat acentalarının Adana’ya daha çok tur<br />
düzenlemesini istedi.<br />
“Adana’nın tarihi bilinenden çok<br />
daha eski”<br />
Eski tabletlerde Antik Kilikya bölgesi olarak<br />
geçen ve 16 ayrı medeniyete ev sahipliği<br />
yapan Adana’nın tarihinin bilinenden<br />
çok daha eskiye dayandığına işaret eden<br />
Zeydan Karalar, “Göbeklitepe nasıl Urfa'nın<br />
tarihini ortaya çıkardıysa bizim de Tepebağ<br />
Höyüğümüz var ve bu höyük Adana'nın<br />
tarihini ortaya çıkaracak. Yine Tatarlı<br />
Höyüğü’ne destek yolluyoruz. Burası da çok<br />
önemli. MÖ-7000 yılına dayanan bir yer. Bu iki<br />
bölge bizim için de çok büyük bir zenginlik”<br />
diye konuştu.<br />
“Adana, kebapla öne çıktı ama<br />
balıkta da zenginiz”<br />
16 uygarlığın izlerini taşıyan Adana’nın tarihi<br />
zenginliklerinin yanı sıra birbirinden farklı<br />
400’e yakın lezzeti, kültürü, deniz-kumgüneş<br />
turizmine uygun 3 ilçesi, dağları,<br />
ovaları, endemik bitki örtüsü, sıcakkanlı<br />
ve misafirperver insanları ile turizmin her<br />
yönüne hitap ettiğini vurgulayan Karalar,<br />
Adana’nın doğal güzelliklerine de vurgu yaptı.<br />
Adana mutfağının kebapla öne çıktığını ancak<br />
balık yemekleri konusunda da çok zengin<br />
olduğunu vurgulayan Karalar, “Adana’da<br />
tarihi lezzete vermişler” dedi.<br />
“Karataş ilçesinde kıyı turizmi<br />
geliştiriyoruz”<br />
Karataş ilçesinin kıyı turizmine çok uygun<br />
olduğunu ifade eden Karalar, Karataş’da yol,<br />
elektrik gibi altyapı sorunlarını çözdüklerini<br />
ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin bölgeye<br />
4 yıldızlı bir otel yapacağını açıkladı. Karalar,<br />
Karataş’ı turizm merkezi yapabilmek<br />
için tekrar turizm teşvik alanına alınması<br />
gerektiğini ifade etti.<br />
Adana’da karavan turizmini geliştirmek<br />
ve yeni iş alanları oluşturmak için Tarım<br />
ve Orman Bakanlığı’na ait 167 dönümlük<br />
arazinin belediyeye tahsis edilmesini<br />
istediklerini belirten Karalar, Adana’da<br />
gastronomi başta olmak üzere kültür ve<br />
sanat festivalleri düzenlediklerini ve bu<br />
festivallerde binlerce insan ağırladıklarını<br />
kaydetti.<br />
“Seyahat acentaları için çok sayıda<br />
rotamız var”<br />
Adana’nın çok önemli bir turizm<br />
destinasyonu haline geldiğini dile getiren<br />
Zeydan Karalar, kente daha çok tur<br />
düzenlenmesi için TÜRSAB başta olmak<br />
üzere seyahat acentalarına da çağrıda<br />
bulundu. Acentalar için çok önemli ve özel<br />
rotalar olduğuna dikkati çeken Karalar,<br />
“Her ilçemizde ayrı bir rota var. Kum sahile<br />
sahip denizi de olan 3 ilçemiz var. Adana’da<br />
7 gün konaklanabilir. Adana ayrıca Hatay’a,<br />
Mersin’e 1,5 saat uzaklıkta. Lokasyonu çok<br />
iyi. Seyahat acentalarının Adana’ya daha<br />
çok ilgi göstermelerini istiyoruz. Ben bu<br />
programı ve TÜRSAB’ı çok önemsiyorum.<br />
Siz bize turist getirin, biz sizin söylediğiniz<br />
her şeyi yapmaya hazırız” diye konuştu.<br />
“Devletten destek bekliyoruz”<br />
Programda Adana’nın turizmde önünün<br />
açılması için devletten de destek<br />
beklediklerini belirten Karalar, şöyle<br />
devam etti: “Kamudan elektrik ve su<br />
ödemelerinde sektör tam oturuncaya kadar<br />
biraz kolaylık istiyoruz. Turizm kredilerinde<br />
kolaylık, yabancı sermaye getirmek kolaylık<br />
taleplerimiz arasında.”<br />
Program sunucusu İlham Seyyale ve Özgür<br />
Ildır Öksüz ise Adana’nın turizmden hak<br />
ettiği payı alabilmesi için TÜRSAB olarak<br />
çalışmalar yaptıklarını açıkladı.
üfelerimizin farkındayız...<br />
büfelerrmmzzn farkındayız...<br />
www.monotech.com.tr<br />
biz işimizi çok seviyoruz<br />
her mekana özel açıkbüfe tasarlıyoruz ve ürettyoruz.<br />
Kirman Arycanda De Luxe<br />
özenle tasarlıyoruz. itina ile üretiyoruz. yaptığımız işten keyif alıyoruz.
42<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TÜROB'dan Ortadoğulu turistlere<br />
saldırı girişimini kınayan açıklama<br />
TÜROB Başkanı Müberra Eresin, İstanbul’da Ortadoğulu turistlere yapılan saldırı<br />
girişiminin ardından bir açıklama yaparak, “Bu tip olaylar tamamen münferit olarak<br />
gerçekleşmiştir ve tasvip edilmesi mümkün olmadığı gibi tüm turistlere de yapılmış bir<br />
hareket olarak görülmesi kabul edilemez.” dedi. Eresin, bu gibi durumların Türkiye imajnı<br />
karalamak isteyen kesimler tarafından fazlasıyla abartıldığını söyledi.<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />
Başkanı Müberra Eresin, son<br />
günlerde Ortadoğu ve Körfez<br />
bölgesinden gelen turistlere karşı<br />
yaşanan münferit olaylar nedeniyle<br />
sektör olarak büyük bir üzüntü<br />
duyduklarını söyledi. Eresin yaptığı<br />
açıklamada, İstanbul’da turistlere<br />
saldırı girişiminde bulunan bir kişinin<br />
yakalanarak tutuklandığını hatırlatarak,<br />
“Bu tip olaylar tamamen münferit<br />
olarak gerçekleşmiştir ve tasvip<br />
edilmesi mümkün olmadığı gibi tüm<br />
turistlere de yapılmış bir hareket olarak<br />
görülmesi kabul edilemez. Bu tip<br />
olaylar Türk turizminin imajını olumsuz<br />
etkileme potansiyeline sahiptir” diye<br />
konuştu.<br />
“Ülkemizi karalamak isteyenler<br />
tarafından fazlasıyla abartılıyor”<br />
Eresin, açıklamasında şöyle devam<br />
etti: “Ülkemize gerek Ortadoğu’dan<br />
gerekse diğer ülkelerden gelen<br />
tüm misafirlerimize her zaman<br />
en iyi misafirperverliği göstermek<br />
için elimizden gelen tüm gayretleri<br />
gösteriyoruz. Maalesef bu tür durumlar,<br />
ülkemizi karalamak isteyen kesimler<br />
tarafından fazlasıyla abartılıyor ve<br />
özelikle yurt dışında sürekli gündemde<br />
tutulmak isteniyor. Misafirlerimizin,<br />
halkımızın konukseverliğinin bilincinde<br />
olmalarının buna en iyi cevap olduğunu<br />
düşünüyoruz.”<br />
“Milliyet ayrımı yapmaksızın<br />
memnuniyetle ağırlıyoruz”<br />
Turizmin Türkiye’nin en önemli<br />
sektörleri arasında başı çektiğine<br />
dikkat çeken Eresin, şunları söyledi:<br />
“Türkiye’de her hanede en az bir kişinin<br />
turizm sektöründen gelir elde ettiğini<br />
tahmin ediyoruz. Turizm ülkemizde<br />
direkt olarak 54 sektörü etkilemektedir.<br />
Türk ekonomisinin can damarlarından<br />
biridir. Türkiye için <strong>2024</strong> yılı ziyaretçi<br />
sayısı ve turizm geliri hedefimiz<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığımızla aynı<br />
doğrultuda, 60 milyar dolar turizm<br />
geliri, 60 milyon turiste ulaşmaktır.<br />
Bu hedefe ulaşırken, milliyet ayrımı<br />
yapmaksızın Ordadoğu’dan Avrupa’ya,<br />
Asya’dan Amerika’ya kadar dünyanın<br />
her yerinden gelen misafirlerimizi<br />
memnuniyetle ağırlıyoruz, ağırlamaya<br />
da devam edeceğiz. Turizm sektörünün<br />
hedeflerine ulaşarak cari açığın<br />
kapatılmasına, ülke ekonomisi,<br />
istihdamı ve kalkınmasına güçlü<br />
desteğini vermeye devam edeceğine<br />
inanıyoruz.”
44<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
UZAKROTA GLOBAL <strong>2024</strong>,<br />
15 Kasım’da İstanbul’da toplanacak<br />
Uzakrota Global’in 22. Zirvesi 15 Kasım’da WOW Convention Center İstanbul’da<br />
toplanacak. 110 ülkeden 15 binden fazla turizm profesyoneli ile dünyanın en büyük turizm<br />
teknoloji şirketlerini bir araya getirecek zirve ayrıca 5 tematik sahne, 60 oturum ve 200<br />
etkileyici konuşmacısıyla turizm ve seyahat endüstrisinin geleceğine yön verecek.<br />
Uzakrota Global <strong>2024</strong> Türk Hava<br />
Yolları, Malezya Turizm, Amadeus,<br />
Paximum, Tourmania ve Tour to<br />
America'nın desteğiyle 15 Kasım'da<br />
WOW Convention Center İstanbul'da<br />
gerçekleşecek. İstanbul’da 8. kez<br />
düzenlenecek zirve, dünya seyahat<br />
endüstrisinin etkili oyuncuları için<br />
bir buluşma noktası olacak. Zirveye<br />
İngiltere, BDT, Balkanlar, Avrupa ve<br />
Orta Doğu olmak üzere 110 ülkeden<br />
15 bini aşkın turizm profesyonelinin<br />
katılması bekleniyor.<br />
Global pazarın en büyük seyahat<br />
şirketleri tarafından 2018, 2019, 2020,<br />
2021 ve 2023 yıllarında ‘dünyanın en<br />
etkili 10 turizm etkinliğinden biri’<br />
seçilen zirve, geçmiş yıllarda olduğu gibi<br />
en önemli seyahat acentelerini, turizm<br />
teknoloji şirketlerini, havayolları ve<br />
otelcilik markalarını bir araya getirecek.<br />
Turizmin çeşitli alt sektörlerinden<br />
yaklaşık 250 farklı büyüklükteki<br />
şirket, kendilerini tanıtabilmek ve<br />
potansiyel iş ortaklarının neler yaptığını<br />
öğrenebilmek, yeni network’ler<br />
geliştirebilmek için stantlarında yer<br />
alacak.<br />
Sırada ne var: Uzak rotalar ve ötesi<br />
Kurulacak 5 tematik sahnede ise<br />
global turizm ve seyahat endüstrisinin<br />
etkileyici ve lider isimleri tarafından<br />
yeni açılımlar ele alınacak. “Sırada<br />
Ne Var: Küresel Etkinlikler ve<br />
Deneyimler”, “Havayolları Tatil<br />
Programlarının Yeni Operatörleri mi?”,<br />
“ChatGPT ile Yapay Zeka Destekli<br />
Seyahat”, “Sektördeki İstihdam<br />
Sorunu İşletmecileri Yapay Zeka’ya<br />
mı Yönlendiriyor?”, ‘’Dijital Çağda<br />
İtibarı Yönetmek: Online Yorumların<br />
Turizm İşletmeleri Üzerindeki Etkisi”<br />
gibi başlıklarla gerçekleşecek<br />
toplam 60 oturumda 200’den fazla<br />
konuşmacı dinleyicilere yeni ufuklar<br />
açacak. Bir nevi arama konferansı<br />
gibi gerçekleşecek Uzakrota Global<br />
24’te, seyahat endüstrisi kodlarının<br />
yeniden yazılacağını kaydeden Uzakrota<br />
Kurucusu Gökhan Erdoğan ‘’Dünya<br />
turizm ve seyahat sektörünün kalbi<br />
yine İstanbul’da atacak. Uzakrota<br />
Global 24’te dünyanın en önemli turizm<br />
teknoloji şirketlerini, bölge pazarlarının<br />
en güçlü operatörlerini ağırlayacağız.<br />
Türkiye pazarına henüz girmeyen, ilk<br />
kez Uzakrota ile ülkemizde kendini<br />
anlatacak olan global büyük markalar<br />
var. Dijital turizm hızla büyürken<br />
Uzakrota Global’in bu yıl odaklanacağı<br />
konular arasında yapay zeka yine öne<br />
çıkacak; turizm ve seyahat endüstrisinin<br />
geleceğini konuşacağız’’ dedi.<br />
İstanbul’dan sonraki rota<br />
Yerli bir marka olarak doğan ve<br />
Türkiye’den dünyaya açılarak global<br />
pazarda kendini kabul ettiren Uzakrota,<br />
sadece İstanbul’la kalmıyor; geçmiş<br />
yıllarda olduğu gibi dünyayı gezmeye de<br />
devam ediyor. Uzakrota İstanbul’dan<br />
başka 19 Eylül <strong>2024</strong> 'te Novotel Kuala<br />
Lumpur'da, 4 Ekim <strong>2024</strong>' te Radisson<br />
<strong>Hotel</strong> Bakü'de, 17 -18 Ekim <strong>2024</strong><br />
'te Bree Cape Town'daki Rooftop'ta<br />
ve 12 Aralık <strong>2024</strong>'te ise Narcissus<br />
<strong>Hotel</strong> Riyad'da B2B turizm zirveleri<br />
düzenleyecek.
46<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Özbekistan Destinasyon Tanıtım Etkinliği<br />
TÜRSAB'da gerçekleşti<br />
TÜRSAB Genel Merkezi, Özbekistan Destinasyon Tanıtım etkinliğine ev sahipliği yaptı.<br />
Özbek mutfağının da tanıtıldığı etkinlikte Özbekistan heyetinde yer alan turizmciler sektör<br />
profesyonelleri ile bir araya geldi.<br />
Özbekistan Destinasyon Tanıtım Etkinliği,<br />
24 Temmuz Çarşamba günü TÜRSAB<br />
ev sahipliğinde genel merkezde<br />
gerçekleştirildi. Etkinliğe TÜRSAB Başkan<br />
Yardımcısı Davut Günaydın, TÜRSAB Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Talip Aldemir ve Erol Türk'ün<br />
yanı sıra; Özbekistan İstanbul Başkonsolosu<br />
Sherzod Abdunazarov, Özbekistan Turizm<br />
Ofisi Pazarlama Başkanı Aziz Mirdjalilov,<br />
Rocket DMC International CEO'su Roula<br />
Jouny, Rocket DMC Genel Müdürü Nigina<br />
Mukhtarova, Air Samarkand Pazarlama<br />
Direktörü Oleg Ivanov yer aldı. Çok sayıda<br />
seyahat acentası temsilcisinin katıldığı<br />
etkinlikte katılımcılar, Özbekistan'ın yerel<br />
çalgıları ve dansları eşliğinde karşılandı.<br />
Özbekistan'dan Türkiye'ye gelen<br />
turist sayısı 470 bine ulaştı<br />
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan TÜRSAB<br />
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Davut<br />
Günaydın, sözlerine Türkiye ile Özbekistan<br />
arasındaki tarihi ve kültürel bağlara vurgu<br />
yaparak başladı. Günaydın, "Binlerce yıllık<br />
kültür bağı ile birbirine bağlı iki ülke olan<br />
Türkiye ve Özbekistan arasındaki ticari<br />
ilişkiler de gün geçtikçe güçleniyor. Ticaret<br />
hacmimiz 3 milyar dolara yaklaşırken geniş<br />
ölçekli iş birliğimiz, gerçekleştirilen üst<br />
düzey temaslarla daha da derinleştiriliyor.<br />
Ticari ilişkilerimizin gelişmesinden ziyade<br />
bizi asıl mutlu eden ise, iki ülke arasında<br />
kültürel yakınlaşmanın giderek artması.<br />
Bunu sağlayan sektörlerin başında ise turizm<br />
geliyor.<br />
“Ben gördüm, gerçekten çok güzel<br />
bir ülke”<br />
Asya'daki stratejik ortağımız<br />
Özbekistan'ın kültürel ve manevi mirasına<br />
vatandaşlarımızın ilgisinin gün geçtikçe<br />
arttığını ve Özbekistan’a daha çok<br />
vatandaşımızın gitmesi için çalışacaklarını<br />
dile getiren Günaydın, “Gerçekten çok<br />
güzel bir ülke, ben gördüm ve birçok ülke<br />
vatandaşımızın da gitmesini istiyoruz. 2023<br />
yılında yurt dışına çıkan vatandaşımızın sayısı<br />
12 milyon. O yüzden seyahat acentalarımızın<br />
alternatif rotalara ihtiyacı var. Ve bu<br />
alternatif rotalar içerisinde de en güzeli, Türk<br />
insanına her yönüyle uyabilen ülke kesinlikle<br />
Özbekistan'dır. Bununla alakalı olarak da her<br />
türlü çalışmayı birlikte yapacağız. Ülkemize<br />
Özbekistan’dan gelen ziyaretçi sayısı<br />
geçtiğimiz yıl 470 bine ulaşırken Türkiye’den<br />
Özbekistan’a giden ziyaretçi sayısı ise 100<br />
bini aşmış durumda. İki ülkenin nüfusunu<br />
dikkate aldığımızda bu sayıları çok daha<br />
yüksek seviyelere çıkartmak konusunda<br />
ise önümüzde büyük bir fırsat penceresi<br />
bulunuyor" diye konuştu.<br />
Özbekistan İstanbul Başkonsolosu Sayın<br />
Sherzod Abdunazarov ile Türkiye-Özbekistan<br />
turizm ilişkilerinin geliştirilmesi konusunda<br />
sohbet ettiklerini ifade eden Günaydın,<br />
Özbekistan’a info gezisi düzenlenmesi<br />
konusunda da fikir birliğinde olduklarını<br />
kaydetti.<br />
"Turizm zenginliklerini turizm<br />
ürününe dönüştürmek için seyahat<br />
acentalarına ihtiyaç duyuluyor"<br />
Turizmde sahip olunan zenginliklerin turizm<br />
ürününe dönüştürülmesi için seyahat<br />
acentalarına ve tur operatörlerine ihtiyaç<br />
duyulduğunu belirten Günaydın, "Seyahat<br />
acentaları ve tur operatörlerinin organize<br />
turlar vasıtasıyla turizmin gelişimine<br />
sağladığı katkı tartışılmaz bir gerçek olarak<br />
önümüzde duruyor. Bu açıdan bakıldığında,<br />
Özbekistan’a vatandaşlarımızın artan<br />
ilgisini, iki ülkenin turizm profesyonelleri<br />
aracılığıyla daha kurumsal bir çerçeveye<br />
oturtma yönündeki gayretleri çok kıymetli<br />
buluyoruz. Bu bakımdan Özbekistan’ın<br />
turizm değerlerini seyahat acentalarımızla<br />
buluşturan bu güzel etkinliğin<br />
gerçekleştirilmesinde büyük emeği bulunan<br />
Özbekistan İstanbul Başkonsolosluğu’na<br />
teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.<br />
“Konya bizim için Buhara kadar<br />
değerlidir”<br />
Daha sonra kürsüye çıkan Özbekistan'ın<br />
İstanbul Başkonsolosu Şerzod Abdunazarov,<br />
Özbekistan-Türkiye ilişkilerinin günümüzde<br />
en parlak dönemini yaşadığını vurgulayarak,<br />
şöyle devam etti: “Aslında bakarsanız<br />
kardeş halklarımız arasındaki bağlar<br />
çok daha eskilere dayanıyor. Dolayısıyla<br />
ilişkilerimizi sadece son yıllardaki ivmeye<br />
sınırlı tutmuyor, nice yüzyıllara dayandığını<br />
düşünüyoruz. Göktürkler döneminde aynı<br />
beşikte büyüdüğümüzü, Karahanlı, Selçuklu<br />
dönemlerindeki temaslarımızı her zaman<br />
büyük kıvançla hatırlıyoruz. Türkiye ile<br />
olan münasebetlerimizi kardeşlik hukuku<br />
temelinde değerlendiriyoruz. Zira Konya<br />
bizim için Buhara kadar değerlidir. Bursa'yı<br />
Hiva'mız kadar takdir ederiz. Ankara'yı<br />
Taşkent kadar severiz, İstanbul'a Semerkant<br />
gibi değer biçeriz."<br />
Özbekistan Turizm Ofisi Pazarlama Başkanı<br />
Aziz Mirdjalilov ve Rocket DMC International<br />
CEO'su Roula Jouny'nin de katıldığı<br />
etkinlikte, Özbekistan'ın kültürel ve turistik<br />
değerleri sunumlarla tanıtıldı. Air Samarkand<br />
Pazarlama ve PR Direktörü Oleg Ivanov'un<br />
da yer aldığı sunumlar, katılımcılardan büyük<br />
ilgi gördü.<br />
Tadım etkinliği ve B2B görüşmeler<br />
katılımcılara keyifli anlar yaşattı<br />
Etkinlikte ayrıca, sektör temsilcileri ile B2B<br />
görüşmeler gerçekleştirilirken, Özbekistan<br />
mutfağından örnekler sunulan tadım etkinliği<br />
de konuklara keyifli anlar yaşattı.
BESİAD’DAN<br />
BODRUM'DAKI FIYAT<br />
ARTIŞLARINA DENETIM<br />
ÇAĞRISI<br />
Türkiye genelinde yaşanan ekonomik zorlukların sadece Bodrum’da yaşanıyormuş gibi<br />
lanse edilmesinin, maddi ve manevi kayıplara yol açıldığını söyleyen BESİAD Başkanı<br />
Neslihan Nazlıoğlu, toptancı ve tedarikçilerin uyguladığı fiyat politikalarının Bodrum’daki<br />
işletmelere yüzde 20-30 oranında daha pahalıya temin ettiklerine değindi.<br />
Türkiye<br />
genelinde<br />
yaşanan<br />
ekonomik<br />
zorluklar, özellikle<br />
toptancı ve<br />
tedarikçilerin<br />
uyguladıkları<br />
fiyat politikaları<br />
nedeniyle<br />
Bodrum’da da<br />
farklı fiyatlar ortaya<br />
çıkmasına neden olduğunu belirten BESİAD<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nazlıoğlu,<br />
“Bu durum, bazı ürünlerin Bodrum’daki<br />
diğer bölgelerden daha yüksek fiyatlarla<br />
satılmasına neden oluyor. Örnek vermek<br />
gerekirse; Ordu’da bir zincir markette 5<br />
litrelik ayçiçek yağı 198 TL iken Bodrum’da<br />
aynı ürün 368 TL’den satılıyor. Aynı zamanda<br />
nakliye ücretlerinde de İzmir- Bodrum arası<br />
(250 km) 4500 iken, İnegöl-Diyarbakır (750<br />
km) arası 3500 TL oluyor. Bodrum esnafı,<br />
işletmecisi, tedarikçisi, toptancısı ürünü<br />
diğer illere göre yüzde 20-30 oranında<br />
daha pahalıya temin ediyor. Bu girdilerin<br />
maliyetleri doğal olarak işletmelerin,<br />
restoranların menüsüne, otellerin oda<br />
fiyatına, satılan ürüne yansıyor. Sanayi<br />
ve Ticaret Bakanlığı'nın serbest piyasa<br />
rekabet koşullarını denetlemesi ve fiyatları<br />
incelemesi gerekmektedir. Fiyat fırsatçılığı<br />
yapan işletmelere karşı gerekli yaptırımlar<br />
uygulanmalı ve bu denetimler yerel<br />
yönetimler ile odalar tarafından titizlikle<br />
yürütülmelidir. Bu sayede, haksız rekabetin<br />
önüne geçilerek, Bodrum’daki işletmelerin<br />
ve esnafın korunması sağlanabilir” dedi.<br />
“Ekonomik zorluklara rağmen<br />
Bodrum parlayan cennet”<br />
Turizm sektörü için Bodrum’un ayrı bir önem<br />
taşıdığını söyleyen Nazlıoğlu, “TÜİK verilerine<br />
göre yıllık enflasyon yüzde 57,68 iken, ENAG’a<br />
göre yüzde 113,08 olarak gerçekleşmiştir.<br />
Bu ekonomik zorluklara rağmen Bodrum,<br />
Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre<br />
en çok ziyaret edilen 5. ülke konumundaki<br />
Türkiye’nin önemli turistik merkezlerinden<br />
biridir. <strong>2024</strong> Mayıs ayı itibariyle Milas-<br />
Bodrum Havalimanı ve Bodrum Limanı'na<br />
giriş yapan yabancı turist sayısında yüzde<br />
10 ve yüzde 18'lik bir artış yaşanmıştır.<br />
Ancak, otel doluluk oranlarında 5 yıldızlı<br />
otellerde artış görülürken, 3 yıldızlı ve apart<br />
otellerde düşüş yaşanmıştır. Bu durum, orta<br />
sınıfın ekonomik zorluklardan daha fazla<br />
etkilendiğini göstermektedir. Rakamlar<br />
da gösteriyor ki, yapılan algı çalışmaları<br />
sadece orta ve küçük işletmelerimizin zarar<br />
görmesine neden oluyor. Turizm sezonunun<br />
sadece 3 ay ile sınırlı tutulması yerine turizm<br />
çeşitliliği artırılarak sezonun uzatılması,<br />
fiyatları aşağı yönlü baskılayabilir. Bu sayede,<br />
hem işletmelerin hem de turistlerin daha<br />
uygun fiyatlarla tatil yapması sağlanabilir”<br />
açıklamasında bulundu.<br />
Fiş ve faturalara da sitem etti<br />
Bodrum’un sadece lüks segment değil,<br />
her türlü bütçeye hitap ettiğini vurgulayan<br />
Nazlıoğlu, sosyal medya aracılığıyla<br />
paylaşılan fiş ve faturalara da sitem etti.<br />
Fiyatların tüm Bodrum ile özdeşleşmemek<br />
gerektiğini söyleyen Nazlıoğlu, “Farklılaşmış<br />
hizmet vererek ortalamadan ayrışan ve<br />
yüksek fiyat uygulayan işletme sayısı<br />
Bodrum turizminin oransal olarak küçük<br />
bir kısmını oluşturmaktadır. Bodrum'da<br />
ekonomik konaklama seçeneklerinden lüks<br />
tatil köylerine kadar çeşitli alternatifler<br />
mevcuttur. Sosyal medyada sürekli pahalı<br />
olarak lanse edilen Bodrum’un gerçek<br />
yüzünü görmek ve esnafımıza destek<br />
olmamız çok önemli. Ünlü sanatçılarımız<br />
ve fenomenlerden Bodrum’a zarar verecek<br />
paylaşımlardan kaçınmalarını rica ediyoruz.<br />
Gelir kaybı nedeniyle tatile çıkamayan<br />
orta gelir grubunu desteklemek ve küçük<br />
esnafın zincir marketlere yenik düşmesini<br />
engellemek için hep birlikte hareket<br />
etmeliyiz” dedi.
48<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
MAPLE GROUP<br />
HAVACILIK SEKTÖRÜNE YÖN<br />
VERMEYE DEVAM EDECEK<br />
Maple Group, havacılık sektöründe mükemmeliyeti hedefleyen yaklaşımıyla gelecekte de<br />
sektöre yön vermeye ve yenilikçi çözümler sunmaya devam edecek.<br />
Maple Group, havacılık sektöründe<br />
sunduğu üstün hizmetlerle<br />
dikkat çekmeye devam ediyor.<br />
Ural Airlines ve Jazeera Airways'in<br />
Genel Satış Acentesi (GSA) olarak<br />
faaliyet gösteren Maple Group, aynı<br />
zamanda Ural Airlines, Jazeera Airways,<br />
Air Astana, FlyArystan ve WizzAir,<br />
StarEast gibi önde gelen havayollarının<br />
havalimanlarındaki yer hizmetlerini de<br />
üstleniyor.<br />
Güven ve kalite denilince…<br />
Yılların getirdiği deneyim ve<br />
profesyonellikle, Maple Group havacılık<br />
sektöründe güven ve kalite denilince<br />
akla gelen ilk isimlerden biri haline<br />
geldi. Geniş hizmet yelpazesi ve<br />
müşteri memnuniyetine verdiği önem<br />
ile sektördeki rakiplerinden ayrışan<br />
Maple Group, havayolu şirketlerinin<br />
operasyonel süreçlerinde kritik bir rol<br />
oynuyor.<br />
Maple Group, sunduğu hizmetlerle<br />
sadece havayolu şirketlerine değil,<br />
aynı zamanda yolculara da güvenli<br />
ve konforlu bir seyahat deneyimi<br />
sunmayı hedefliyor. Bu bağlamda,<br />
yer hizmetlerinden bilet satışına<br />
kadar geniş bir yelpazede yüksek<br />
standartlarda hizmet sunarak,<br />
sektördeki yerini sağlamlaştırmaya<br />
devam ediyor.<br />
Maple Group ile çalışan havayolu<br />
şirketleri, operasyonel verimlilik ve<br />
müşteri memnuniyeti konularında<br />
büyük avantajlar elde ederken, yolcular<br />
da güvenilir ve sorunsuz bir seyahat<br />
deneyiminin keyfini çıkarıyor.<br />
Kaya: “Lider konumumuzu ileriye<br />
taşıyoruz”<br />
Maple Group CEO’su Fehime Kaya,<br />
konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları<br />
söyledi: “Maple Group olarak, havacılık<br />
sektöründe yenilikçi ve kaliteli hizmetler<br />
sunmaya odaklandık. Müşterilerimize<br />
en iyi deneyimi sunmak için sürekli<br />
çalışıyoruz. Havayolu şirketleriyle olan<br />
güçlü iş birliklerimiz ve deneyimli<br />
ekibimiz sayesinde, sektördeki lider<br />
konumumuzu daha da ileriye taşıyoruz.<br />
Gelecekte de mükemmeliyetçi<br />
yaklaşımımızla sektöre yön vermeye<br />
ve yenilikçi çözümler sunmaya devam<br />
edeceğiz.”
50<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
LÜKSTE<br />
YEPYENI<br />
BIR DÖNEM<br />
BAŞLATTI:<br />
KEMPINSKI<br />
HOTEL<br />
THE DOME<br />
BELEK<br />
Yenilenen Kempinski<br />
<strong>Hotel</strong> The Dome Belek, 31<br />
lagoon süit ve 12 lagoon<br />
golf süitinin açılışını yaptı.<br />
Otel, yeniden tasarlanan<br />
konuk odaları ve süitlerin<br />
yanı sıra iki yeni restoranı<br />
Selçuk ve Lale ile birlikte<br />
hizmete girdi.<br />
Türkiye'nin Akdeniz kıyısında<br />
konumlanan Kempinski <strong>Hotel</strong> The<br />
Dome Belek, tüm tesis genelinde<br />
etkileyici bir yenilemeyle lükste yeni bir<br />
dönemi başlatıyor. Otel,a 158 oda ve<br />
süitin tamamının kapsamlı bir şekilde<br />
yenilenmesinin ardından, yeni Selçuk<br />
restoranı ve tamamen yenilenmiş Lale<br />
Restoran’ın yanı sıra yeni ve özel bir<br />
lüks anlayışı sunan 31 Lagoon Suit ve 12<br />
Lagoon Golf Suit'i de hizmete açıldı.<br />
Ana binadan uzakta özel konaklama<br />
deneyimi<br />
Türkiye'deki birçok beş yıldızlı otel<br />
projesinin mimarı olarak bilinen ve<br />
aynı zamanda Kempinski <strong>Hotel</strong> The<br />
Dome Belek’in Selçuklu tarzındaki<br />
ana binasının da mimarı olan Mimar<br />
Kürşat Aybak, yeni binanın öne çıkan<br />
özelliklerini ortaya koymak için<br />
etkileyici bir çalışma gerçekleştirdi.<br />
90 metrekare büyüklüğündeki yeni<br />
Lagoon Suitler, konuklara ana binadan<br />
uzakta tamamen özel bir konaklama<br />
olanağı sağlayan lüks, konfor ve huzur<br />
sunuyor. Her bir odanın terasından<br />
lagun havuzuna doğrudan erişim, golf<br />
sahası manzarası ve yeşil ile uyumlu<br />
şık ahşap mimarisi ile bu suit eşsiz<br />
süitlere otel lobisinden ahşap bir köprü<br />
üzerinden kolayca ulaşılabiliyor. Lagun<br />
Süitlerde yatak odası, oturma odası,<br />
makyaj ve giyinme odası, geniş bir banyo<br />
ve konukların keyifli bir ortamda doğanın<br />
tadını çıkarabilmeleri için şezlonglu özel<br />
bir teras bulunuyor. İç mimariyi üstlenen<br />
Tre Tasarım, golf ve eğlence amaçlı<br />
seyahat edenler, çiftler ya da aileler<br />
için dingin ve çağdaş bir ortam sunmak<br />
üzere taş grisi, ahşap kahvesi ve turuncu<br />
gibi sıcak renk tonları tercih edildi. Ana<br />
binadan uzakta ve villaların yakınında<br />
yer alan Lagun Süitler, konuklara<br />
yüksek düzeyde mahremiyet ve özel bir<br />
inziva hissi sağlayan geniş ve konforlu<br />
konaklama imkanı sunuyor.<br />
Dünya standartlarında mutfağıyla,<br />
Selçuk Restoran<br />
Tesisin yeni restoranı Selçuk Restoran,<br />
sakin ve emsalsiz bir konumda dünya<br />
standartlarında bir mutfağa ve kusursuz<br />
bir hizmete sahip. Seljuk’da gün, yerel
kaynaklı ürünlerin ve malzemelerin<br />
sergilendiği kahvaltı büfesiyle başlıyor.<br />
Taze pişmiş kruvasan ve diğer hamur<br />
işleri, otantik Bircher müslisi, taze<br />
sıkılmış meyve suları ve power<br />
shot'lardan Ege zeytinleri, Türk simidi,<br />
Türk peyniri, ev yapımı yoğurt ve taze<br />
pişmiş Türk gözlemelerinin yanı sıra<br />
sağlıklı Türk çorbaları gibi çeşitli yerel<br />
lezzetler sunuluyor.<br />
Öğle yemeğinde, Baş Aşçı Adnan ve<br />
ekibi, pizza, makarna, biftek, ızgara<br />
ve günün taze deniz ürünleri dahil<br />
olmak üzere geleneksel Türk ve<br />
Avrupa spesiyallerinden oluşan canlı<br />
ve interaktif bir büfe ile konukları<br />
şaşırtmaya devam ediyor. Renkli açık<br />
yeşil ve bej ve altın renkleri, Selçuklu<br />
desenli turkuaz ve mavi cam dekor<br />
unsurları ile konuklar, ana havuza, plaja<br />
ve çocuk kulübüne kolay erişim ile otelin<br />
bahçelerine bakan rahat bir tatilin keyfini<br />
çıkarabiliyor.<br />
Sıcak ve zarif atmosferiyle, Lale<br />
Restoran<br />
Bakır, altın, kırık beyaz ve bej renklerinin<br />
sıcak ve zarif bir atmosfer ortaya<br />
koyduğu Lale Restoran, açık ve<br />
kapalı oturma alanları ve canlı gece<br />
eğlenceleriyle akşam yemeği için<br />
ideal bir mekan olarak hizmet veriyor.<br />
Yerel kaynaklı malzemeler, taze balık<br />
çeşitleri, dünyanın dört bir yanından<br />
lezzetler içeren etnik ve otantik mutfağın<br />
yanı sıra geniş şarap ve şampanya<br />
seçenekleri ve küçükler için özel bir<br />
çocuk köşesi, Lale'yi heyecan verici bir<br />
günü tamamlamak için ideal bir akşam<br />
yemeği adresi haline getiriyor.
52<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
RADISSON<br />
ilk yarıda Türkiye otelciliğine<br />
7 yatırım kazandırdı<br />
<strong>2024</strong> yılının ilk yarısında Türkiye pazarına altı imza ve bir açılış dahil olmak üzere yedi<br />
yeni otel ekleyen Radisson Otel Grubu, 2030’a kadar 100 otele ulaşmak istiyor.<br />
Radisson Otel Grubu, <strong>2024</strong> yılının<br />
ilk yarısında Türkiye pazarında<br />
altı imza ve bir açılış dahil olmak<br />
üzere yedi yeni otel eklendiğini duyurdu.<br />
Radisson Otel Grubu Küresel Geliştirme<br />
Başkanı Elie Younes konuyla ilgili<br />
"Türkiye, stratejik coğrafi konumu ve<br />
gelişen turizm sektörüyle Radisson<br />
Otel Grubu’nun küresel stratejisinde<br />
önemli bir yerdedir. İstanbul, İzmir,<br />
Bursa ve Mersin gibi şehirlerde<br />
varlığımızı genişletmek ve olağanüstü<br />
konaklama deneyimleri sunma<br />
taahhüdümüzü daha da güçlendirmek<br />
konusunda heyecanlıyız. Bu girişimler,<br />
güçlü ortaklıklar kurmaya ve hizmet<br />
verdiğimiz bölgelerde olumlu bir etki<br />
oluşturmaya olan bağlılığımızın altını<br />
çiziyor." ifadelerini kullandı.<br />
Radisson Otel Grubu, <strong>2024</strong> yılının ilk<br />
yarısında portföyünü yeni bir otel ve<br />
altı yeni anlaşmayla büyüten grubun<br />
turizme kazandırdığı yatırımları<br />
arasında şu oteller bulunuyor:<br />
Park Inn by Radisson Yalova City<br />
Center<br />
Grup, Şubat <strong>2024</strong>'te Yalova'daki ilk<br />
otelinin kapılarını açtı. Canlandırıcı<br />
termal kaplıcalarıyla tanınan Yalova,<br />
hem yerli hem de uluslararası turistler<br />
için popüler bir bölgedir. 103 odalı otel,<br />
modern mobilyaları, konforlu yatakları,<br />
kahve ve çay olanakları ile misafirlerine<br />
birçok imkan sunmaktadır. Otelde çok<br />
çeşitli uluslararası ve yerel mutfakların<br />
yanı sıra yüksek kaliteli olanaklara<br />
sahip 15 kişiye kadar toplantılar için<br />
donatılmış bir VIP odası bulunmaktadır.<br />
Ayrıca konuklar spa ve fitness<br />
merkezinde rahatlama ve dinlenme<br />
imkanı bulabilirler.<br />
Park Inn by Radisson İstanbul<br />
Çağlayan<br />
2026'nın üçüncü çeyreğinde açılması<br />
planlanan otel, İstanbul'un merkezinde,<br />
Avrupa'nın en büyük adliye sarayı<br />
olan İstanbul Adalet Sarayı'nın tam<br />
karşısında stratejik bir konumda yer<br />
alıyor. Otelde standart odadan süit<br />
odalara kadar değişen 88 oda ve 19<br />
bağlantılı oda yer alacak. Misafirler,<br />
gün boyu servis veren bir restoranın ve<br />
yoğun bir günün ardından dinlenmek<br />
için Lobby Bar & Lounge'un keyfini<br />
çıkarabilirler. Otelde ayrıca küçük<br />
gruplar için 2 toplantı odası ve bir spor<br />
salonu bulunuyor.<br />
The Parsana Konya <strong>Hotel</strong>, a<br />
member of Radisson Individuals<br />
Türkiye'nin önde gelen merkezi<br />
şehirlerinden birinde, 2027 yılının ilk<br />
çeyreğinde açılması planlanan otel,<br />
Konya'nın kuzey eteklerinde, Konya<br />
Havalimanı'na sadece 11 km mesafede<br />
yer alıyor. Tesiste Standart, Junior<br />
Süit ve Süit kategorileri dahil 165<br />
odanın yanı sıra 24 bağlantılı oda ve 3<br />
erişilebilir oda bulunuyor. Geniş bir All<br />
Day Dining Restoran, 2 adet çok yönlü<br />
toplantı odası, ilave olarak özel bir<br />
toplantı odası ve iyi donanımlı bir fitness<br />
merkezi yer alacak.
54<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Premier <strong>Hotel</strong> Kağıthane İstanbul, a<br />
member of Radisson Individuals<br />
2026 yılının üçüncü çeyreğinde<br />
açılması planlanan Premier <strong>Hotel</strong><br />
Kağıthane İstanbul, a member of<br />
Radisson Individuals İstanbul'un Avrupa<br />
yakasında, Kağıthane bölgesindeki yeşil<br />
alan üzerinde yer alıyor. Otel, İstanbul<br />
şehir merkezine arabayla sadece<br />
10 dakika ve İstanbul Uluslararası<br />
Havalimanı'na 32 kilometre mesafede<br />
elverişli bir konumdadır. Premier<br />
<strong>Hotel</strong> Kağıthane, 78 oda ve süit<br />
ile konuklarına konforlu ve şık bir<br />
konaklama imkânı sunuyor. Yemek<br />
seçenekleri arasında tüm gün açık bir<br />
lobi bar bulunmakta. Otelde etkinlikler<br />
ve konferanslar için ideal olan 341<br />
metrekarelik bir balo salonu yer alıyor.<br />
Konuklar ayrıca 800 metrekarelik spa<br />
ve sağlıklı yaşam alanı, kapalı havuz<br />
ve fitness merkezi gibi çeşitli sağlıklı<br />
yaşam ve fitness olanaklarının keyfini<br />
çıkarabilirler.<br />
Afrika ve Türkiye Geliştirme Başkanı<br />
Ramsay Rankoussi ise şunları söyledi:<br />
“2030 yılına kadar 100 otele ulaşma<br />
hedefimiz doğrultusunda önemli bir<br />
ilerleme kaydederek Türkiye genelinde<br />
yeni tesislerin açılışını ve imzalarını<br />
duyurmaktan heyecan duyuyoruz.<br />
Bu gelişmeler, Türkiye'nin önemli<br />
şehirlerini, tatil beldelerini ve kültürel<br />
merkezlerini kapsayan canlı turizm<br />
ortamında ayak izimizi genişletme<br />
kararlılığımızın altını çiziyor. Bu<br />
dinamik pazarda sürekli büyümemizde<br />
ve başarılı olmamızda etkili olan<br />
değerli destekleri için ortaklarımıza<br />
minnettarız.’’<br />
Radisson Otel Grubu, Türkiye'de<br />
büyüme ve genişleme konusundaki<br />
kararlılığını vurgulayan net kilometre<br />
taşları ve hedefler belirledi;<br />
önümüzdeki üç yıl içinde Grubun<br />
küresel portföyüne Türkiye’de 70 otele<br />
ve nihayetinde 2030 yılına kadar 100<br />
otele ulaşması hedeflenmektedir. Grup,<br />
Radisson RED markasını İstanbul'a<br />
getirerek modern seyahatseverlere<br />
hitap eden canlı bir yaşam tarzı markası<br />
haline getirmeye odaklanırken, İstanbul<br />
ve Ankara gibi önemli şehirlerde<br />
Radisson Collection markasını tanıtarak<br />
portföyünü stratejik olarak genişletmeyi<br />
hedefliyor.<br />
Resortlar, Radisson Otel Grubu’nun<br />
tatil amaçlı seyahat sektöründeki<br />
varlığını güçlendirme stratejisinin<br />
bir parçası olarak Türkiye'deki odak<br />
noktalarından biri olmaya devam<br />
ediyor. Grup, Radisson Blu Resort &<br />
Spa, Çeşme, Radisson Collection <strong>Hotel</strong><br />
Bodrum, Radisson Blu <strong>Hotel</strong> Kaş ve ilk<br />
kayak merkezi oteli Radisson Blu <strong>Hotel</strong><br />
Mount Erciyes gibi köklü tesisleri içeren<br />
portföyünü genişletmeyi hedefliyor.<br />
Türkiye'de faaliyet gösteren<br />
otel sayısını artırma planları<br />
kapsamında yakın zamanda<br />
açılması beklenen oteller arasında<br />
şunlar yer alıyor:<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> Mersin<br />
Eylül <strong>2024</strong>'te Türkiye'nin Akdeniz kıyı<br />
şeridinde açılacak olan otel, hareketli<br />
Adana Şakirpaşa Havalimanı ve<br />
Türkiye'nin en büyük limanına yakın<br />
stratejik konumuyla önemli bir turizm<br />
merkezi haline geliyor.<br />
Radisson RED İzmir Point Bornova<br />
<strong>2024</strong> yılının dördüncü çeyreğinde<br />
hizmete girecek olan Türkiye'nin ilk<br />
RED markası, İzmir'in Point Bornova<br />
bölgesinde, şehrin en büyük alışveriş<br />
merkezlerinden birine komşu konumda<br />
yer alıyor. Otel, seçkin konuklar için<br />
lüks süitler de dahil olmak üzere<br />
toplam 175 odadan oluşan konaklama<br />
seçeneği sunuyor.<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Merter<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Merter'in <strong>2024</strong><br />
yılının dördüncü çeyreğinde İstanbul'un<br />
tekstil merkezinde açılması planlanıyor.<br />
Otel hem iş bölgesine hem de şehrin<br />
önemli fuar alanlarına yakınlığıyla<br />
dikkat çekiyor. Otelde 267 geniş oda<br />
ve süitin yanı sıra bir restoran, Lobby<br />
Bar, Coffee Shop, üç toplantı odası, bir<br />
etkinlik salonu, perakende mağazaları<br />
ve 1.128 m²'lik geniş bir spa yer alacak.<br />
Otelde ayrıca bir kapalı yüzme havuzu<br />
ve spor salonu da bulunmakta.<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> Bursa<br />
2025 yılının ilk çeyreğinde açılacak<br />
olan Radisson <strong>Hotel</strong> Bursa, Bursa'nın<br />
Nilüfer ilçesinde, şehir merkezine<br />
sadece 16 kilometre uzaklıkta yer<br />
alıyor. Otel, modern konfor ve şık<br />
tasarımın birleştiği 163 oda ve süite<br />
sahip olacak.
56<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
DEDEMAN<br />
1 AYDA 3 OTEL AÇILIŞI<br />
GERÇEKLEŞTIRDI<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts International, “Herkesin Dedeman”ı olma vizyonu ile<br />
aralıksız sunduğu hizmet kalitesini, 1 ay içerisinde 3 şehre birden taşıdı.<br />
Mersin’in Erdemli ilçesindeki<br />
tek uluslararası otel unvanına<br />
sahip Rest & More By Dedeman<br />
Mersin Erdemli, 31 Mayıs <strong>2024</strong>’te<br />
kapılarını açtı. Sapanca’da ise markanın<br />
ikinci oteli olan, sıra dışı tatil anlayışı<br />
ve kalitesi ile fark yaratan Casa Giallo<br />
Managed by Dedeman 1 Haziran’da<br />
gerçekleşen açılışı sonrasında,<br />
Dedeman kalitesini bölgeye taşıdı.<br />
27 Haziran’da açılışı gerçekleşen ve<br />
Mardin’deki ikinci Dedeman markalı<br />
otel olan Park Dedeman Mardin de<br />
misafirlerini ağırlamaya başladı.<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ergün Demiray, “Önce insan dedik<br />
ve bütün misyonumuzu bunun<br />
üzerine kurduk. Farklılıklarımız bizim<br />
zenginliklerimizdir. Herkesin inancı,<br />
görüşü, dini ve dili bizim zenginliğimizin<br />
bir parçası. Bu güzel tesislerimizin<br />
ortaya çıkmasında emeği olan<br />
değerli yatırımcılarımıza ve tüm ekip<br />
arkadaşlarımıza çok teşekkür ederiz”<br />
dedi.<br />
Özmestçi: “58. yılımızı kutluyoruz”<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International Başkan Vekili Murat<br />
Özmestçi de “İki yıl önce başladığımız<br />
büyüme yolculuğumuzda çok hızlı<br />
ilerliyoruz. 1 ay içerisinde bu 3 önemli<br />
kentte gerçekleşen açılışların bizim<br />
için anlamı çok büyük. 6 Haziran<br />
1966’da Ankara’da ilk otelimizi açtık.<br />
Şimdi ise 58’inci yılımızı kutluyoruz.<br />
İmza aşamasındaki otellerimiz de<br />
dahil olmak üzere 58 yılda 58’inci<br />
otelimizi açmaya yaklaşıyoruz. Ergün
Bey’e, tüm çalışma arkadaşlarımıza ve<br />
emeği geçen herkese teşekkürlerimi<br />
sunuyorum” dedi.<br />
Mersin’e Dedeman kalitesi ve<br />
konforu<br />
Rest & More By Dedeman Mersin<br />
Erdemli’nin açılış törenine Dedeman<br />
<strong>Hotel</strong>s & Resorts International Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Ergün Demiray, Başkan<br />
Vekili Murat Özmestçi ile Rest & More<br />
By Dedeman Mersin Erdemli’nin<br />
yatırımcıları Dora Yapı Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Ömer Özdemir, Tiamat Otelcilik<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Salih Gürbüz,<br />
MK Motors Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Mehmet Kırbaç ve davetliler katıldı.<br />
İlçe merkezine araçla 3 dakika<br />
mesafede yer alan Rest & More By<br />
Dedeman Mersin Erdemli; 61 odası,100<br />
kişilik konferans salonu, 70 kişilik<br />
alakart ocakbaşı restoranı, 70 kişilik<br />
lobisi, bar & bistro ve kokteyl alanının<br />
yanı sıra, 100 kişilik kahvaltı salonu ile<br />
konuklarına eşsiz bir tatil ve konaklama<br />
imkânı sunuyor.<br />
Endüstriyel otel tasarım mimarisi ve 4,5<br />
metre oda tavan yükseklikleri ile dikkat<br />
çeken otelde kullanılan tüm dekoratif<br />
duvar tuğlaları, kentsel dönüşüm<br />
projelerinden özellikle tek tek seçilerek<br />
kaplaması yapılmış doğal ürünlerden<br />
oluşuyor. Duvarlarında hiçbir şekilde<br />
duvar kâğıdı kullanılmayan otelde,<br />
görsel olarak profesyonel çizim olarak<br />
kaleme alınmış duvar resimleri yer<br />
alıyor.<br />
Bölgedeki en hızlı şarj istasyonuna<br />
sahip<br />
Ulaşım kolaylığı ile öne çıkan Rest &<br />
More By Dedeman Mersin Erdemli,<br />
Mersin şehir merkezine 35 kilometre<br />
mesafede yer alıyor. Antalya yolu ve<br />
yeni açılacak olan Çukurova Havaalanı<br />
yollarının üzerinde bulunan otel, 180<br />
kilovatlık şarj istasyonu ile bölgedeki en<br />
hızlı şarj istasyonuna sahip.<br />
Sapanca’nın butik hizmet anlayışına<br />
yeni bir soluk<br />
Casa Giallo Managed By Dedeman<br />
ise; Dedeman Holding Yönetim<br />
Kurulu Başkan Vekili Banu Dedeman,<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ergün Demiray, Başkan Vekili Murat<br />
Özmestçi, Casa Giallo Managed<br />
By Dedeman’ın yatırımcısı Kasım<br />
Tuğmaner Limited Şirketi Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Mustafa Kemal<br />
Tuğmaner, Yönetim Kurulu Üyesi Kasım<br />
Tuğmaner ve davetlilerin katılımı ile<br />
açıldı.<br />
Sapanca’nın huzurlu ve dinlendirici<br />
atmosferine uyumlu, butik bir hizmet<br />
anlayışı ile hizmet vermeye başlayan<br />
Casa Giallo Managed By Dedeman,<br />
doğadan kopmadan, konforlu ve lüks<br />
bir konaklama deneyimi sunuyor.<br />
Otel; odaları, yarı olimpik açık havuzu,<br />
havuz barı, saunası, ağaç evi ve geniş<br />
bahçesinin yanı sıra restoranı, Lounge<br />
Area’sı ve aktivite alanları ile huzur dolu<br />
bir tatil vadediyor.<br />
6 dönüm peyzaj alanı<br />
Casa Giallo Managed By Dedeman;<br />
6’sı Superior Room, 2’si Deluxe Room,<br />
2’si Stone House ve 3’ü Executive<br />
Stone House olmak üzere toplam 13<br />
odaya sahip. Otelin ana binası İstanbul<br />
köşklerini andırıyor. 1989 yılında inşa<br />
edilen otel, restorasyon sırasında tarihi<br />
dokuya paralel, özel malzemelerle<br />
yenilendi ve 8 dönüm arazi üzerinde<br />
kurulan tesisin sadece 2 dönümü<br />
yapı alanı, kalan 6 dönümü ise peyzaj<br />
alanı olarak değerlendirildi. İstanbul’a<br />
yakınlığı, dinginliği, doğası ve 4 mevsim<br />
konaklama imkanı ile ön plana çıkan<br />
otel, Dedeman kalitesi ile bölgede<br />
farklı bir konaklama deneyimi sunmayı<br />
hedefliyor.<br />
İkinci kez Mardin’de<br />
Park Dedeman Mardin açılış törenine<br />
de Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ergün Demiray, Başkan Vekili Murat<br />
Özmestçi, Park Dedeman Mardin’in<br />
yatırımcısı Alihansoy Group Turizm<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Hamit<br />
Alihansoy ile davetliler katıldı. Binlerce<br />
yıllık tarihi ile Türkiye’nin en kadim<br />
şehirlerinden biri olan Mardin ikinci kez<br />
Dedeman markası ile buluştu. Doğal<br />
güzellikleri ve kendine has mimarisi ile<br />
Güneydoğu Anadolu bölgesinin incisi<br />
konumunda olan Mardin, aynı zamanda<br />
Türkiye’nin önemli turizm noktalarından<br />
biri olarak ön plana çıkıyor.<br />
Dedeman’ın kentteki ikinci oteli olan<br />
Park Dedeman Mardin, şehir merkezine<br />
yalnızca 2 kilometre mesafede yer<br />
alıyor. 112 odası, 240 kişilik restoranı,<br />
120 kişilik kafeteryası ve açık yüzme<br />
havuzunun yanı sıra otel; saunası,<br />
hamamı, fitness salonu ve 100 araçlık<br />
otoparkı ile misafirlerine eşsiz bir<br />
konfor ve misafirperverlik sunuyor.<br />
Park Dedeman Mardin, etkileyici<br />
manzarası ile doğayı ve şehri aynı anda<br />
kucaklıyor. Mimarisinde yoğunlukla<br />
Mardin taşı kullanılan otel, tarihi<br />
dokuya kusursuz bir biçimde uyum<br />
sağlarken, modernizmi yansıtan<br />
detaylarıyla da misafirlerinin beğenisini<br />
kazanıyor.
58<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Seçil<br />
Aytin<br />
Arslan<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
“Otelcilikte<br />
‘kadın eli<br />
değmiş’ sözünü<br />
destekliyorum”<br />
Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’in<br />
Genel Müdürü. O da an olsun<br />
turizmci olmaktan pişmanlık<br />
duymayan profesyonellerden. “Önemli<br />
olan bu mesleği sevmek. Sevince<br />
işiniz de zor gelmiyor.” diyen genç ve<br />
deneyimli turizmci Seçil Aytin Arslan,<br />
bugünlerde en çok Sheraton Istanbul<br />
Ataköy <strong>Hotel</strong>’e geri dönmekten<br />
mutluluk duyduğunu söylüyor. Beş<br />
yıldızlı oteli daima çok özel bulduğunu<br />
anlatan Aytin Arslan’ın otelcilik<br />
hikayesini, İstanbul turizmiyle ilgili<br />
değerlendirmelerini, turizmde kadın<br />
olmayı ve gelecek planlarını konuştuk.<br />
Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong><br />
Genel Müdürlüğüne uzanan turizm<br />
yolculuğunuz hangi hikayeyle<br />
başladı?<br />
Ailemde turizmci olan akrabalarım<br />
vardı. Onlar da bu sektörde yoğun,<br />
yorucu şekilde çalışıyordu ama keyif<br />
aldıklarını da görüyordum. Bu da<br />
o zamandan beri bana hep keyifli<br />
geliyordu. Kuzenlerimden biri otelci,<br />
biri restoran biri de acente işletiyor.<br />
Ailede de turizme hiç bir zaman yabancı<br />
olmadım. Aktif ve yeni insanlar ve<br />
yerler görmeyi sevince bu mesleğe<br />
adım attım diyebilirim. Tabii o dönemde<br />
turizmci olacağımı hiç düşünmemiştim.<br />
Yine de turizmci olduğuma hiç pişman<br />
olmadım, gene olsa gene seçerdim<br />
diyebilirim.<br />
Asıl olarak çocukluk hayalim, avukat<br />
olmaktı. Avukatlık olmayınca turizmi<br />
seçtim. Karabük Üniversitesi Turizm ve<br />
Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdim.<br />
Elbette turizm sektörü kolay değil,<br />
çok fazla mesai harcanması gereken<br />
ve efor gerektiren bir meslek. Yorucu<br />
ama keyifle yapınca yorucu olmuyor.<br />
Bu sektörde her meslekten insana<br />
ulaşabiliyor, yeni insanlar, farklı<br />
kültürler tanımış oluyorsunuz ve iş
“Turizm sektörü kolay<br />
değil, çok fazla mesai<br />
harcanması gereken ve<br />
efor gerektiren bir meslek.<br />
Yorucu ama keyifle yapınca<br />
yorucu olmuyor. Bu sektörde<br />
her meslekten insana<br />
ulaşabiliyor, yeni insanlar,<br />
farklı kültürler tanımış<br />
oluyorsunuz ve iş hayatınız<br />
daha keyifli hale geliyor.<br />
Önemli olan bu mesleği<br />
sevmek… Sevince işiniz de<br />
size zor gelmemiş oluyor.”<br />
hayatınız daha keyifli hale geliyor.<br />
Önemli olan bu mesleği sevmek…<br />
Sevince işiniz de size zor gelmemiş<br />
oluyor.<br />
Okuldan mezun olduktan sonra<br />
nasıl ilerlediniz? İlk profesyonel iş<br />
deneyiminizi anlatır mısınız?<br />
Okul bittikten sonra sektöre atılanlar<br />
iş bulmakta biraz daha zorlanıyor<br />
açıkçası. Ben Klassis Resort Otel’in<br />
rezervasyon bölümünde işe başladım.<br />
Otelciliğe direkt satış departmanından<br />
başlamış oldum ve oralarda satışın<br />
birçok alanında görev aldım. O otel<br />
benim için bir eğitim yeri oldu. 2 yılın<br />
sonunda şu an bulunduğum otelin<br />
grup satış departmanında göreve<br />
başladım. Basamağı ikinci defa<br />
çıkmış oldum. Hem grup daha sonra<br />
acente bölümünde de görev aldım.<br />
Kendi bünyemizde 17 odadan oluşan<br />
muhteşem bir rezidansımız vardı.<br />
Buradan da sorumlu olarak satışa<br />
devam ettim. Turizm gibi son derece<br />
dinamik bir sektörde büyük bir marka<br />
çatısı altında işe başlamam, yıllar içinde<br />
bana üretkenlik ve yüksek performans<br />
gibi öğeler kattı. Meslek hayatımın<br />
unutamadığım tek noktası, Sheraton<br />
Istanbul Ataköy’dü. Otel, o yıllarda altın<br />
çağlarını yaşıyordu. Herkesin çalışmak<br />
istediği bir otelde görev almak benim<br />
için de harika bir şanstı. Çünkü tüm<br />
ekip olarak harika, birbirine yardımcı<br />
olan bir ruha sahiptik. Rüya bir ekiptik.<br />
Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’deki
60<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
görevimin ardından Hilton İstanbul<br />
Kozyatağı’nın açılış ekibinde yer<br />
alarak ülkemizde birçok önemli<br />
organizasyonların yapılmasını sağladım.<br />
Sonrasında ise sırasıyla DoubleTree by<br />
Hilton İstanbul Moda’da ve ardından<br />
Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden<br />
Horn’da satış ve pazarlama ekiplerinin<br />
başında görev aldım. Devamında da<br />
Crowne Plaza İstanbul Old City’de Genel<br />
Müdür olarak uzun bir dönem çalıştım.<br />
Ve şimdi yeniden Sheraton<br />
Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’desiniz. Ne<br />
hissediyorsunuz?<br />
Tekrar genel müdür olarak geri<br />
dönmek büyük bir kader, büyük bir şans<br />
idi. Eski otelimden ayrılırken de sadece<br />
bu otel için özgeçmiş hazırlamıştım.<br />
Burada yer alan muhteşem ekibin<br />
içinde yer almak ve beraber çalışmak<br />
beni mutlu edecekti. Ayrıca kariyerime<br />
de değer katacağını düşündüm. Bugün,<br />
“Turizmde kadın olmanın<br />
çok büyük artısı var elbette.<br />
Kadın zekâsının çok farklı<br />
olduğunu düşünüyorum.<br />
Dominant bir yapıya<br />
sahibiz ama idareci<br />
yönümüz de kuvvetli. Her<br />
tarafı çekip çevirebilmek,<br />
düşünebilmek, ufak<br />
detayları düşündüğümüz<br />
için belirli alanları<br />
süsleyebilmek çok<br />
önemli. Kadın eli değmiş<br />
sözüne katılıyorum ve<br />
destekliyorum. Kadın<br />
olmanın Allah’tan gelen<br />
bir lütuf olduğunu<br />
düşünüyorum. Piyasada<br />
fazlaca kadın genel müdür<br />
görüyorum ve mutlu<br />
oluyorum. Evde de her<br />
alana yetişebilen kadınlar,<br />
meslek hayatında da<br />
yetişerek güzellik katıyor.<br />
Kadınlara destek verilmesi<br />
gerektiğini düşünüyorum.”<br />
Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’e Genel<br />
Müdür olarak geri dönmekten son<br />
derece mutluyum. Bu otel benim için<br />
çok özel ve hep öyle kalacak.<br />
Otel bıraktığınız gibi mi? Konsept,<br />
hizmet ve servis imkanlarıyla<br />
misafirlerine neler sunuyor bu<br />
dönemde?<br />
İstanbul’da, maviyle yeşilin buluştuğu<br />
noktada konuklarını ağırlayan<br />
otelimiz, hem iş seyahatlerinin hem<br />
de turistik gezilerin konaklama<br />
noktası olarak son derece merkezi<br />
bir noktada konumlanıyor. Açık ve<br />
kapalı havuzumuzla, SPA hizmetiyle,
farklı konseptlerdeki yeme ve içme<br />
alanlarımızla, toplantı salonlarıyla ve<br />
düğünler için son derece uygun olan<br />
balo salonumuz, havuz başı ve kır<br />
düğünlerimiz ile yılın her günü tercih<br />
edilen bir otel olarak öne çıkıyoruz.<br />
Cook Book restoranımızın yanı<br />
sıra hizmete açtığımız Kapeleia<br />
<strong>Restaurant</strong>’ta şefin yaratıcılığını ve<br />
uzmanlığını yansıtan özenle seçilmiş<br />
bir tadım menüsü sunuyoruz. Türk<br />
ve Akdeniz mutfağının hakim olduğu,<br />
yemyeşil bahçe içinde yer alan<br />
restoranımızda kışın kapalı alanımızda<br />
kusursuz hizmet veriyoruz. Otelin<br />
havalimanı ve toplu taşıma olanaklarına<br />
yakınlığı ile şehrin içinde ama şehirden<br />
uzak konforlu bir konaklama imkânı<br />
sunuyoruz.<br />
Doluluklar nasıl gidiyor?<br />
Doluluklarımız oldukça iyi gidiyor. Yazın<br />
vermiş olduğu hareketlilik ve rüzgâr da<br />
var ama biz bu rüzgarı sonbahar ve kış<br />
aylarında da devam ettirmek istiyoruz.<br />
Büyük ve farklı ülke ve şehirlerden,<br />
seçkin şirketlerden grupları ağırlamak<br />
istiyoruz. Dubai’de çalıştığımız büyük<br />
şirketlerimiz var. Birçok alanda ilaç<br />
firmalarımız var. Deniz manzaralı<br />
salonlarımızda, konforlu odalarımızda<br />
son teknoloji ile hizmet veriyoruz.<br />
Doluluklarımız fazla olunca bu tabii ki<br />
cirolarımıza da olumlu etki ediyor.<br />
İstanbul turizmi için neler<br />
söyleyebilirsiniz? Kent turizminin<br />
gelişimine yönelik tespit ve<br />
önerileriniz olur mu?<br />
İstanbul, tarihi ve kültürel<br />
zenginlikleriyle önemli bir turistik<br />
destinasyon olmaya devam edecektir.<br />
Önümüzdeki beş yıl içinde, çevre dostu<br />
projeler ve enerji verimliliğine yönelik<br />
yatırımların artmasıyla sürdürülebilirlik<br />
ön planda olacak. Dijitalleşme ile<br />
artırılmış gerçeklik deneyimlerinin<br />
yaygınlaşması bekleniyor. Ayrıca,<br />
kültürel etkinliklerin, sanatsal<br />
organizasyonların ve kongre sayılarının<br />
artması öngörülüyor.<br />
Mevcut sorunlar olan yoğun<br />
kalabalıklar, çevresel etkiler<br />
ve eski altyapı problemlerinin<br />
çözülmesine odaklanılması gerektiğini<br />
düşünüyorum. Bu bağlamda, akıllı<br />
şehir uygulamaları ve ulaşım<br />
altyapısının modernizasyonu, şehir<br />
içi hareketliliğini kolaylaştıracaktır.<br />
Ayrıca, tarihi ve kültürel alanların<br />
korunması için restorasyon<br />
projelerine de ağırlık verilmelidir. Bu<br />
gelişmeler ve iyileştirmeler sayesinde<br />
şehrin daha cazip hale gelmesiyle,<br />
ziyaretçi sayısında belirgin bir artış<br />
sağlanabilecektir.<br />
Biraz da sizi konuşalım isterim.<br />
Bize işteki ve evdeki Seçil Aytin<br />
Arslan’ı nasıl anlatırsınız?<br />
Aslında iki alanda da çok farklı değilim.<br />
İş hayatında hırslıyım, detaycıyım ve<br />
her şeyin çok mükemmel olmasından<br />
yanayım. Bu bazen yorucu olsa da<br />
beraberinde başarıyı getirdiğini<br />
düşünüyorum. Evde de, otelde de çok<br />
enerjik bir yapım var. Enerjisi olmayan<br />
insanla hem çalışmak hem yaşamak<br />
zor olur. Aynı şekilde eşim de otel genel<br />
müdürü olduğu için bu hayatıma çok<br />
büyük avantajlar katıyor. Paylaştığımız<br />
konular ortak olunca keyifli sohbetler<br />
ile birbirimize bir şeyler katmaktan<br />
zevk alıyoruz. İşten arta kalan zamanım<br />
pek olmasa da işimiz gereği çok fazla<br />
gezdiğimiz için fuarlar, görüşmeler<br />
oluyor.<br />
Hobileriniz, özel zevkleriniz var mı?<br />
Hobi olarak elbette seyahat etmekten<br />
zevk alıyorum. Bu aralar en çok sessiz<br />
ortamlarda müzik dinlemekten ve<br />
yürümekten zevk alıyorum. Kulaklığımı<br />
takıp müzik dinleyerek yürümek ve<br />
yüzme aktivitesi beni en çok bedensel<br />
ve zihinsel olarak dinlendiren<br />
aktiviteler. Genel olarak sakin<br />
ortamlarda kafa dinlemeyi seviyorum.<br />
Yaz olmasından sebep yüzmek, bu<br />
aralar en sevdiğim aktivite.<br />
İş ve özel yaşamınızda bundan<br />
sonra neler olsun istiyorsunuz?<br />
Satış departmanıyla başladığım<br />
başladığım an itibari ile de satış<br />
pazarlama direktörü olmayı hayal<br />
ettim. Sonrasında da genel müdür<br />
olacağım demiştim. Bu idealime<br />
ulaştığımı düşünüyorum. Yaşım genç<br />
olduğu için, bu alanda ilerlemek ve<br />
sevdiğim meslekle devam etmek en<br />
büyük hedefim. Hayallerimiz elbette<br />
var, hayallerimiz olmadan hayat<br />
devam etmez. Benim de hayalim günü<br />
geldiğinde otel CEO’su olmak. Hayatımı<br />
turizme adamış biri olarak çok farklı bir<br />
meslek ve sektör düşünmüyorum.
62<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
GASTROINOX<br />
15. YILINDA MARKA KIMLIĞINI<br />
YENILEDI<br />
Endüstriyel mutfak ürünlerinde güvenilir kalitenin adresi Gastroinox, kuruluşunun 15.<br />
yılında logosunu ve kurumsal kimliğini yeniledi. Endüstriyel mutfak ürünleri markası, yeni<br />
logosunda geleceği kucaklayan yapısına vurgu yaptı.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Gastroinox Yönetim Kurulu Üyesi İlknur<br />
Ünver ile firmanın yeni marka oluşum<br />
sürecini ve <strong>2024</strong>- 2025 yılı planlarını<br />
konuştuk.<br />
Yeni marka oluşturma fikrinizin<br />
çıkış hikayesi nedir? Bu ihtiyaç nasıl<br />
doğdu?<br />
15 yıl önce çıkmış olduğumuz bu yolculukta<br />
zaman içerisinde birçok şey değişti. Biraz<br />
zamanın getirdiği değişimler, biraz zorunlu<br />
değişimler, biraz da ve belki en çok da<br />
tercihlerimiz, hedeflerimiz doğrultusunda<br />
gerçekleşen planlı değişimler… Bu<br />
yolculukta bize eşlik eden, bizi biz yapan<br />
markamızın değeri geçen zaman içinde<br />
arttı. Bilinilirliğimiz, iş hacmimiz gelişti,<br />
insan gücümüz genişledi. Mekanımızdan<br />
müşteri ve tedarikçilerimize, teknolojimize,<br />
referanslarımıza, tamamladığımız işlerimize<br />
kadar birçok şey ileriye taşındı.<br />
Firmamız bu planlı ve sürecin de getirdiği<br />
gelişimin içerisindeyken, daha geleceğe<br />
dönük bir kurumsal kimlik oluşumunda<br />
olmamız gerektiğini hissettik. Bu amaç<br />
doğrultusunda da önemli kalemlerimizden<br />
birisi olan, ilk günden beri bizimle olan,<br />
çok da severek birlikte yola çıktığımız<br />
logomuz, bizlere yeterli gelmemeye ve bizi,<br />
bugünümüzü, yarınımızı, hedeflediğimiz<br />
noktayı temsil etme noktasında yetersiz<br />
kalmaya başladı.<br />
Bu çerçevede başlayan sürecimizde<br />
firmamıza birçok yenilik kattık.<br />
Showroomumuzu yeniledik ve genişlettik.<br />
Böylece daha işlevsel hale getirdik. Kendimizi<br />
uygulamalı anlatma fırsatı sunacağı için<br />
kurmuş olduğumuz demo mutfağımızda<br />
belirli sürelerde çeşitli etkinlikler<br />
düzenlemeye başladık.<br />
Yine bünyemize çok fonksiyonlu, stok<br />
hacmimizi büyük anlamda artırabileceğimiz<br />
bir depo dahil ettik ve stoğumuzu bu depoya<br />
taşıdık. Ve böylece mevcutta bünyemizde yer<br />
alan e-ticaret ağımızı genişletebileceğimiz<br />
bir takip sistemine geçmiş olduk. Bu<br />
gelişme ile mevcutta pazar yerleri üzerinden<br />
gerçekleştirdiğimiz satışlarımızı stok<br />
sorununu çözmüş olmamız nedeniyle kendi<br />
sitemiz üzerinden devam ettirebilmek için de<br />
hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz.<br />
Bunun yanı sıra uzun zamandır<br />
planlamamızda olan ve bir yandan<br />
hazırlıklarımızı yürüttüğümüz uzun soluklu<br />
bir izleme, gözleme, araştırma ve istişare<br />
neticesinde yenilikçi, gelişen, özgün, modern,<br />
dinamik, ileriye dönük, lezzet ve kalitenin<br />
simgesi olarak değişimimizi görüntümüzle<br />
de desteklemek istedik.<br />
Bu yeni logonuz ile şirketinizin<br />
değeri ve amacına ne şekilde<br />
vurgu yapmak hedefindesiniz? Bu<br />
değerler ve amaçlar neler?<br />
Bu soruya cevap vermeden önce, logomuzun<br />
hikayesine biraz bakalım. Yeni Gastroinox’un<br />
"G" sembolü, şekil alabilen paslanmaz çeliğin<br />
formunu ifade ederken, çeliğin parıltısını<br />
ve gücünü yansıtan yıldızı, tam anlamıyla<br />
hizmet odaklılığı vurgulayan, yeni dönemde<br />
ulusal ve uluslararası hizmet odaklılık<br />
vurgusunu da yıldızdaki farklı yönleri temsil<br />
ederek konuşan, modern renk kullanımı<br />
ve tipografisi ile geleceği de kucaklayan bir<br />
yapıdadır.<br />
Firmamız kurulduğu günden bugüne kadar<br />
müşteri odaklı, çözüm ortağı bakış açısıyla<br />
farklılığını korumuş, geçen zaman içerisinde<br />
de değerleri ve amaçları doğrultusunda<br />
ilerlemeye özen göstermiştir.<br />
Firmamız; lezzet, estetik, kalite, yenilik,<br />
gelişime açık olma, ileriye dönük bakış açısı,<br />
modern tasarım, ekip ruhunu hedefleyen,<br />
müşteri odaklı kavramlarının tamamını<br />
bünyesinde barındırmakta ve bu değerlere<br />
çalışma prensibi olarak bağlı kalmaya özen<br />
göstermektedir.<br />
<strong>2024</strong> yılı şirket faaliyetleri açısından<br />
nasıl geçiyor Yılı ne şekilde<br />
kapatmayı öngörüyorsunuz?<br />
<strong>2024</strong> yılı, yaşanan ekonomik olumsuzluklara<br />
rağmen firmamız açısından oldukça verimli<br />
geçmektedir. Firmamız yeni kurumsal<br />
kimliğimiz ve bünyemize kattığımız<br />
yeniliklerimizle birlikte bize yeni vizyon ve<br />
bakış açısı kazandırmıştır. <strong>2024</strong> yılını bir<br />
önceki yılımıza göre çok daha iyisini yaparak<br />
bitirebilmeyi hedefliyoruz.<br />
Gelecek seneye dair yatırım ve<br />
projeleriniz neler?<br />
Gelişime ve değişime açık bir firmayız. <strong>2024</strong><br />
yılında firmamızı 2023 yılına göre çok daha<br />
ileriye taşıdık, inanıyoruz ki bizim için 2025 yılı<br />
da <strong>2024</strong>’e göre çok daha iyisi olacaktır. 2025<br />
yılı pandemi sonrası daralan ekonominin<br />
açılımı anlamında ciddi atılımların<br />
gerçekleşeceği bir yıl olarak beklenmektedir.<br />
Biz de bu atılımlarda en güzel şekilde<br />
yerimizi almak için çalışmalarımıza hız<br />
vermekteyiz.
64<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
TÜRKIYE<br />
BARISTA<br />
ŞAMPIYONUNU<br />
ARIYOR!<br />
Kahve kültürünü ve deneyimini zenginleştiren DaVinci Gourmet bu yıl, baristaların<br />
yeteneklerini ve tutkularını ortaya çıkarmak amacıyla “Kahvenin birleştirici gücü”<br />
mottosuyla dünya genelinde 20 ülkede düzenlenen prestijli bir yarışma olan DaVinci<br />
Gourmet Barista Craft Şampiyonası <strong>2024</strong>’ün Türkiye ayağını 22 <strong>Ağustos</strong>’ta İstanbul’da<br />
gerçekleştirmeye hazırlanıyor.<br />
Kahve kültürünü ve deneyimini<br />
zenginleştiren DaVinci Gourmet<br />
bu yıl, baristaların yeteneklerini<br />
ve tutkularını ortaya çıkarmak amacıyla<br />
“Kahvenin birleştirici gücü” mottosuyla<br />
dünya genelinde 20 ülkede düzenlenen<br />
prestijli bir yarışma olan DaVinci<br />
Gourmet Barista Craft Şampiyonası<br />
<strong>2024</strong>’ün Türkiye ayağını 22 <strong>Ağustos</strong>’ta<br />
İstanbul’da gerçekleştirmeye<br />
hazırlanıyor. Dünya genelinde kahve<br />
miksoloji kültürünü genç yeteneklerle<br />
buluşturmanın önemine inanan DaVinci<br />
Gourmet, kahve topluluğunu hem teknik<br />
mükemmellik hem de yaratıcı zanaatı<br />
destekleyen bir içecek çözümleri<br />
markası olarak içecek sanatçılarına<br />
mükemmel çözümler sunma<br />
misyonunu sürdürüyor. Dünyanın en<br />
büyük lezzet ve beslenme çözümleri<br />
şirketi Kerry’nin bir parçası olan<br />
DaVinci Gourmet, içecek uzmanlarının<br />
operasyonel gereksinimlerini, hedef<br />
tüketicilerini ve sürdürülebilir büyüme<br />
trendlerini derinlemesine analiz ederek<br />
onlar için en kaliteli malzemelerle<br />
içecek başyapıtları yaratmalarına ilham<br />
veriyor.<br />
Ana tema: ‘Kahve ile Birleşmek’<br />
Bu yılki yarışmanın teması, ‘Kahve ile<br />
Birleşmek,’ kahvenin lezzet yoluyla<br />
birleştirici gücünü vurguluyor. Çeşitli<br />
demleme yöntemleri ve kültürel<br />
ritüellerin yanı sıra tek bir şey sabit<br />
kalıyor: Kahveye olan ortak sevgi ve<br />
takdirimiz.<br />
Son başvuru tarihi: 31 Temmuz<br />
Yarışmanın ön eleme turları için<br />
dijital kayıtlar başladı. 22 <strong>Ağustos</strong><br />
tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek<br />
olan Barista Craft Şampiyonasına<br />
başvurmak isteyen yetenekli uzman<br />
baristalar ve kahveye gönül veren<br />
miksolojistler başvurularını 31 Temmuz<br />
<strong>2024</strong> tarihine kadar en az bir DaVinci<br />
Gourmet ürünü içeren kahve bazlı<br />
bir içecek tarifiyle birlikte “https://<br />
apmea.davincigourmet.com/bcc-<strong>2024</strong>-<br />
turkish/” adresi üzerinden online olarak<br />
gerçekleştirebilir.<br />
Jüri koltuğunda kahve sektörünün<br />
en etkili isimleri oturacak<br />
Yarışmanın jüri üyeleri arasında
gastronomi alanındaki bilgi ve<br />
deneyimlerini birçok platformda<br />
paylaşan ve danışmanlık hizmeti sunan<br />
Oğul Türkkan, 2016, 2017 ve 2019<br />
yıllarının Türkiye barista şampiyonu<br />
olup, uluslararası birçok yarışmada<br />
jüri olarak görev alan Nisan Ağca ve<br />
2011 yılında Londra’daki “Shaker Bar<br />
School”da Moleculer Mixology eğitimi<br />
alarak Türkiye'nin ilk “Moleküler<br />
Miksolojist” sertifikasına sahip<br />
miksoloji uzmanı olan Bülent Sefer yer<br />
alıyor.<br />
Birinciye 50 bin TL ödül, Kore’ye<br />
kahve deneyimi gezisi fırsatı<br />
Yarışmanın 20'ye kadar ülkede ulusal<br />
ön eleme turları için dijital kayıtlar<br />
başladı. Baristalar, en az bir DaVinci<br />
Gourmet ürünü içeren kahve bazlı bir<br />
içecek sunumunu videolu bir başvuru<br />
ile online şekilde gerçekleştirebilir. Her<br />
katılımcı ülkede, finalistler yüz yüze<br />
yapılacak ulusal ön eleme turunda,<br />
hem sıcak hem de soğuk kahve bazlı<br />
içecekler yaratma göreviyle karşı<br />
karşıya kalacak. Her ülkeden birinci<br />
seçilen barista nakit ödüller alacak ve<br />
Singapur'daki büyük finalde yarışma<br />
fırsatı elde edecek. Büyük finalde, Food<br />
and <strong>Hotel</strong> Asia (FHA) HoReCa fuarında<br />
düzenlenecek olan yarışmada, her<br />
ülkeden temsilciler içeceklerini bir jüri<br />
heyetine sunacak.<br />
Birinci olan barista, 50.000TL’lik<br />
ulusal ödülün yanı sıra Singapur’da<br />
düzenlenecek büyük finale katılmaya<br />
hak kazanacak. İkinci olan yarışmacı<br />
30.000TL, üçüncü olan yarışmacı<br />
ise 15.000TL’lik ödülü almaya hak<br />
kazanacak. Kazananlar, kahve bazlı<br />
yaratıcı reçeteler, barista yetkinlikleri<br />
ve aroma & tat eşleştirme kriterlerine<br />
göre belirlenecek.<br />
Büyük Final Singapur’da<br />
Singapur Food and <strong>Hotel</strong> Asia (FHA)<br />
HoReCa fuarında düzenlenecek olan<br />
büyük finalde her ülkeden temsilciler<br />
içeceklerini bir jüri heyetine sunacak.<br />
Büyük finali kazanan barista, $6.000<br />
nakit ödülün yanı sıra, Güney Kore’de<br />
unutulmaz bir kahve deneyim<br />
seyahatine çıkma şansı yakalayacak.<br />
DaVinci Gourmet, kahve endüstrisindeki lider konumunu,<br />
içecek profesyonellerine sunduğu özler, aromalar ve tat<br />
işlevselliği konusunda tescilli teknolojilerle pekiştirirken aynı<br />
zamanda sağlıklı içeriklerle oluşturulan ve günümüzün en çok<br />
tercih edilen lezzetleriyle baristaların ilham kaynağı olmayı<br />
hedefliyor. DaVinci Gourmet, tüketici taleplerine uygun<br />
yenilikçi çözümler geliştirerek ve kahve sanatını ileriye<br />
taşıyarak, içecek dünyasını birleştiriyor.<br />
DaVinci Gourmet Hakkında<br />
DaVinci Gourmet, kahve topluluğunu<br />
hem teknik mükemmellik hem de<br />
yaratıcı zanaatı destekleyen bir<br />
aroma markası. Son girişimleri<br />
olan Barista Craft Şampiyonası, bu<br />
desteğin bir kanıtı niteliğinde. DaVinci<br />
Gourmet’nin yetenekli barista ve<br />
miksolojistlerinden oluşan Aroma<br />
Dehaları, aroma, teknik ve uygulama<br />
konusunda uzmanlıkları ile kahve<br />
sektörü için önemli katkılar sağlarken,<br />
DaVinci Gourmet sosları ve şuruplarını<br />
kullanarak benzersiz ve ilham verici<br />
içecekler hazırlıyor, yeni trendler<br />
oluşturuyor ve lezzet sınırlarını<br />
zorluyor. Bunu da tüketici için<br />
benzersiz duyusal deneyim yaratma<br />
misyonularının bir parçası olarak<br />
görüyor. Bu vizyon doğrultusunda<br />
DaVinci Gourmet, 2021 yılında Asya<br />
Pasifik /Orta Doğu /Afrika (APMEA)<br />
bölgesinde baristalar ve miksolojistler<br />
için kapsamlı eğitim sunan çevrimiçi<br />
bir platform olan Flavour Genius<br />
Academy’i başlattı. Bu akademi,<br />
kahve profesyonelleri için temel kahve<br />
bilgisi, ileri teknikler ve tarifler dahil<br />
olmak üzere geniş bir bilgi kaynağını<br />
kapsıyor. Bu yıl düzenlenecek olan,<br />
Barista Craft Şampiyonası bu bilgi<br />
paylaşımını yeni zirvelere taşımayı<br />
hedefliyor. Yarışma, kahve kültürünün<br />
çeşitli ancak birleştirici gücünü<br />
kutlamayı amaçlıyor.
66<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
Isıtma soğutma ve elektrik<br />
sistemlerinde 49 yıllık deneyim<br />
EMSAŞ A.Ş.<br />
Isıtma soğutma ve elektrik sistemleri<br />
pazarında 49 yıldır faaliyet gösteren Emsaş<br />
A.Ş., her yıl ürün grubuna eklediği yeni<br />
ürünleriyle üretim parkurunu ve eş zamanlı<br />
olarak satış ve ihracat pazarlarını büyütüyor.<br />
Bu yıl itibariyle uzmanlık alanlarından biri<br />
olarak gastronomi dolaplarını da üretim<br />
bandına dahil ettiklerini belirten Emsaş<br />
A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Sinem<br />
Vardar Türkoğlu ile firmanın <strong>2024</strong> yılına<br />
özel üretimlerini ve gelecek döneme dair<br />
hedeflerini konuştuk.<br />
Emsaş A.Ş.’yi kuruluşuyla kısaca<br />
tanıtarak, HoReCa kanalına yönelik<br />
çözümleriniz hakkında bilgi verir<br />
misiniz?<br />
1975 yılında İzmir’de kurulan firmamız<br />
elektrik ısıtma ve soğutma alanlarında sahip<br />
olduğu bilgi birikimi ile medikal ve soğutma<br />
sektöründe üretimlerine devam ediyor. Her<br />
yıl ürün grubumuza yeni ürünler ekleyerek<br />
ürün gamımızı, üretim parkurumuzu ve eş<br />
zamanlı olarak satış ve ihracat pazarlarımızı<br />
büyütüyoruz.<br />
Bu yıl da aslında uzmanlık alanlarımızdan<br />
biri olan gastronomi dolaplarının<br />
üretimine başladık. Çalışma sıkalamız (-86<br />
dereceden +250 dereceye kadar) farklı<br />
derece aralıklarında calışan, farklı litre<br />
ve modellerde üretimlerimiz bulunuyor.<br />
Bununla beraber yine bu yıl içerisinde<br />
Türkiye’de üretimi bulunmayan yeni tip sebil<br />
üretimimizi pazara sunduk. Yeni tip sebilin<br />
başlıca özelliği; iç haznesinin bulunmaması,<br />
suyun geçerken sistem tarafından<br />
soğutulması, küçük ebatları ve arıtma<br />
sisteminin kolay montajı diyebiliriz.<br />
ürünler oluşturmak için son teknolojiyi ve en<br />
uygun malzemeyi kullanıyoruz.<br />
Ürün satışlarınızı yurt içi ve yurt<br />
dışı pazarda hangi kanallardan<br />
yapıyorsunuz?<br />
Türkiye’nin tamamında satış noktalarımız,<br />
bayilerimiz ve servis ağımız bulunuyor.<br />
Satışlarımızı bayi üzerinden yapıyoruz. Yurt içi<br />
pazarda markalaşma sürecimiz iyi bir şekilde<br />
devam ediyor. Sektörümüzde aranan bir<br />
marka olmak en önemli tatmin kaynağımız.<br />
Bunu daha da artırmak amacımız. Yurt<br />
dışında 50 ülkeye ihracatımız bulunsa da<br />
markalaşma süreci çok ağır işleyen ve zor<br />
bir süreç. Bu konuda çalışmalarımıza devam<br />
ediyoruz.<br />
Pazarlama ve üretim stratejilerinizi<br />
hangi faktörler üzerine<br />
oluşturuyorsunuz?<br />
Pazarlama çalışmalarımızda müşteri<br />
ihtiyaçlarını ön planda tutuyoruz. Elbette<br />
ki kâr etmek amacımız. Ancak müşteri<br />
memnuniyetini sağladığımızda bu hedefimize<br />
uzun vadede ulaşabileceğimizin de<br />
bilincindeyiz.<br />
Bu anlamda işi hızlandırmak daha<br />
uygun. Kaliteli maliyet oluşturmak, hızlı<br />
ürün teslimatı ve eğitim gibi konular<br />
önceliğimizde. Bu da sadece ürün bazlı<br />
değil, sevkiyatından belgelendirmesine<br />
kadar müşterilerimizin tüm operasyon<br />
süreçlerini yakından takip ediyor ve onların<br />
yararına çalışıyoruz. Geri dönüşler ve<br />
tepkiler de gösteriyor ki, müşterilerimiz bu<br />
yaklaşımımızdan oldukça memnun.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Üretim kıstaslarınız nelerdir?<br />
İşimizi seviyoruz, kullanıcılarımızı<br />
düşünüyoruz, en iyi kaliteye ulaşmalarını<br />
sağlamaya çalışıyoruz. Bu nedenle<br />
uluslararası tüm gereklilikleri yerine<br />
getirerek kaliteyi, güvenliği ve etkinliği<br />
sağlıyoruz. Dünya üzerindeki gücümüzü<br />
ve ağırlığımızı artırmaya devam ediyor,<br />
yüksek kalite standartlarımız sayesinde<br />
müşterilerimizin bize ve ürünlerimize<br />
güvenmesini sağlıyoruz. Ürünlerimizi<br />
kullananların düşüncelerine öncelik veren<br />
bir anlayışla üretiyoruz. Üretimde verimliliğe<br />
odaklı, uzun süreli ve sorunsuz kullanılan
68<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
PROFESYONELLERE<br />
SESLENEN İNOKSAN,<br />
“BU MUTFAK SIZIN!” DEDI!<br />
Dünyanın 75 ülkesine %100 yerli teknolojiyi taşıyan İnoksan,tüm profesyonellere<br />
“Bu Mutfak Sizin!” dedi…<br />
Profesyonel mutfaklara getirdiği akıllı<br />
ve inovatif çözümlerle tüm dünyada<br />
şeflerin ilk tercihi arasında yer alan<br />
İnoksan, sektörde kendi Ar-Ge merkezi olan<br />
ilk endüstriyel mutfak markası olarak öne<br />
çıkıyor. Fark oluşturan ve doğayı düşünen<br />
restoranların, aynı felsefeyle üretilen<br />
mutfaklar aracılığıyla mümkün olacağının<br />
altını çizen İnoksan, yüzde yüz yerli üretim<br />
ve teknoloji gücünü “Bu Mutfak Sizin!”<br />
mottosuyla geleceğe taşıyor.<br />
44 yıldır Türkiye ve dünyada endüstriyel<br />
mutfak sektöründe ilklere imza atan İnoksan,<br />
bugün şeflerin ve restoranların kendileriyle<br />
gurur duyacakları mutfaklar yaratmalarında<br />
en çok tercih edilen çözüm ortaklarından<br />
biri. Fark yaratan ürünlerle tasarlanmış bir<br />
mutfağın ancak çalışmalarıyla fark yaratan<br />
bir şefe, doğayı düşünen bir mutfağın<br />
ise ancak doğayı düşünerek tasarlanan<br />
restoranlara ait olduğuna inanan İnoksan,<br />
“Bu Mutfak Sizin!” söylemiyle ülkemizdeki<br />
sektör profesyonellerine sesleniyor. Kendi<br />
inovatif ve sürdürülebilir yaklaşımı ile yurt<br />
dışında elde ettiği bilinirliğini, Türk şefleri ve<br />
restoranlarının değeri ile eşleştiriyor.<br />
İnovatif çözüm ortağı<br />
Türkiye’nin endüstriyel mutfak sektöründeki<br />
prestijini tüm dünyaya yayan, mutfaklarda<br />
verimli, lezzetli ve pratik çözümleriyle fark<br />
yaratarak yaratıcılığı artıran ürünler sunan<br />
İnoksan, inovasyonlarıyla geleceğe dair<br />
adımlar atıyor.<br />
Lezzetten ödün vermeden ayrışmak isteyen,<br />
mutfağını ve dünyayı aynı anda koruma<br />
bilincine sahip profesyonellerin tercihi<br />
İnoksan, mutfaklarda teknik detaylarda<br />
mükemmeli ve verimlilik için gelişimi<br />
arayanlara akıllı ve yenilikçi ürünleri ile<br />
hizmet veriyor. İnoksan, aynı zamanda<br />
satış sonrasındaki kuvvetli servis desteği ve<br />
anahtar teslim projeleriyle de lezzette en<br />
iyi performansı isteyenlerin mutfaklarında<br />
yerini alıyor. Üretiminin üçte birinden<br />
fazlasını ihraç ederek dünyanın sayılı ve<br />
seçkin mutfaklarında yerli teknolojiyi en iyi<br />
şekilde temsil eden İnoksan, güçlü Ar-Ge<br />
çalışmalarıyla ünlü şeflere ilham veren bir<br />
yol arkadaşı oluyor.<br />
Akıllı fırınlar, bulaşık makineleri, kaynatma<br />
tenceresi, döner ocağı ve kuzineler gibi<br />
pişirme grubu ürünleri ile de öne çıkan<br />
İnoksan, 5 kıtada 50 ülkede yer alan satış<br />
noktalarında mutfak profesyonelleriyle<br />
buluşuyor. Deneyimli satış ekibi, satış sonrası<br />
destekleri ve anahtar teslim mimari projeleri<br />
ve 100’ü aşkın yetkili servisi ile İnoksan, iş<br />
ortakları için tedarikçi bir firma olmanın<br />
ötesine geçerek gerçek bir çözüm ortağı<br />
oluyor. Ulusal ve uluslararası kalite belgeleri,<br />
44 yıllık tecrübesi ve yerli sermayenin<br />
getirdiği yabancı muadillerine göre sağladığı<br />
fiyat avantajı ile de İnoksan, kaliteli, akıllı<br />
ve yenilikçi ürünleriyle mutfağında fark<br />
yaratmak isteyen tüm profesyonelleri<br />
bekliyor.<br />
İnosmart akıllı fırınlar<br />
Türk mutfağından aldığı ilhamı, 40 yılı<br />
aşan tecrübesi ve teknoloji ile birleştirerek<br />
İnosmart Kombi Fırını geliştiren İnoksan,<br />
dünya mutfakları için de gerekli olan en hızlı<br />
ve en iyi pişirme ortamını sunuyor. Dünyada<br />
5 kıtada kullanılan ve sektördeki ilk yerli<br />
kombi fırın olma özelliğini taşıyan İnosmart,<br />
yüksek performansı ve benzersiz pişirme<br />
modlarıyla lezzeti garantiliyor. Turbo ve<br />
buharlı pişirme seçeneğini aynı anda sunan<br />
Kombi Pişirme, Turbo Pişirme, Buharlı<br />
Pişirme, Ayarlanabilir Buharlı Pişirme ve<br />
Banket gibi 5 farklı pişirme özelliğine sahip<br />
İnosmart akıllı fırınlar, tek bir dokunuşla su,<br />
zaman, iş gücü ve enerjiden tasarruf ederek<br />
mükemmel lezzeti yakalamanızı sağlıyor.<br />
Su kullanmadan her yemeği haşlamanızı<br />
sağlayan Buhar Modu ile su ve tüm modlarda<br />
%40’a varan enerji tasarrufuyla doğayı ve<br />
geleceği düşünen profesyonellerin tercihi<br />
inosmart, otomatik temizleme moduyla da<br />
şeflerin işini kolaylaştırıyor.
70<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
LEZZET<br />
MÜHENDISI<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
VAROL<br />
NALCI<br />
İzmir doğumlu. 27 yıldır<br />
mutfağın içinde. 12 yıldır<br />
da şeflik mertebesinde<br />
çalışıyor. Aşçılığa ilgisinin<br />
çocuk yaşlarında başladığını<br />
dile getiren Kempinski <strong>Hotel</strong><br />
Barbaros Bay Bodrum'un<br />
Executive Chef'i Varol Nalcı,<br />
ne zaman Hilton İzmir<br />
Oteli'nin önünden geçse<br />
kendini mutfağında çalıştığını<br />
hayal ettiğini söylüyor.<br />
"Belki de bu hayal, zihnimin<br />
bir köşesinde hep varlığını<br />
sürdürdü." sözlerini de ilave<br />
ederek üstelik de!..<br />
Çocukluğunda aşçılık dışında<br />
subaylığı ve profesyonel<br />
futbolculuğu da düşleyen, hatta<br />
Altay Spor Kulübü'nde 2-3 yıl kadar<br />
top koşturan Egeli şefin mutfakla ilgili<br />
hayalleri ise, 1997 yılında gerçeğe<br />
dönüşüyor. Ortaöğreniminden hemen<br />
sonra 14 yaşında beş yıldızlı otelin<br />
mutfağına stajyer olarak girdiğini dile<br />
getiren Nalcı için bu deneyim, mesleki<br />
kariyerinin temel taşlarından birini<br />
oluşturuyor. Staj eğitimi vesilesiyle<br />
yoğun ve disiplinli bir çalışma ortamı<br />
yakaladığını söyleyen Varol Şef, "Bu<br />
sayede aşçılık mesleğinin inceliklerini<br />
öğrenirken aynı zamanda iş disiplinini ve<br />
profesyonelliği de kazandım. Staj süresi<br />
boyunca edindiğim bilgi ve deneyimler,<br />
kariyerim boyunca bana rehberlik etti."<br />
diyor.<br />
Alman şefi ile bir dönüm noktası<br />
yaşıyor<br />
Varol Şef'in mesleğe ilk adımı attığı o<br />
günlerde kariyerinin önemli dönüm<br />
noktalarından biri, 12 yıl boyunca<br />
birlikte çalışma fırsatı elde ettiği Alman<br />
Aşçıbaşı Joachim Roesler ile yollarının<br />
kesişmesi oluyor. Nalcı, mesleki pek çok<br />
başarısının altında Roesler'in eğitim ve<br />
yardımlarının payının olduğundan söz<br />
ediyor. Bu süreçte Lykia World Antalya,<br />
Adana HiltonSA, Robinson Select<br />
Maris <strong>Hotel</strong> ve Renaissance İzmir'de<br />
de tecrübe kazanan Varol Şef, 27 yıllık<br />
meslek hayatında sayısız anı ve deneyim<br />
biriktirdiğini de sözlerine ekliyor.<br />
İlk pişirdiği yemeği hatırlamıyor<br />
ama...<br />
İzmirli şef, belki ilk pişirdiği yemeği<br />
hatırlamıyor ama mutfak yaşamından<br />
kalan hatıralarına da az önce bahsettiği<br />
gibi pek bir muktedir! Mutfak hayatının
Stajyerlikle başladığı<br />
meslek hayatında,<br />
Liberty Otel'in Executive<br />
Chef'liğini üstlenen<br />
kardeşi Onur Nalcı'ya<br />
da ilham olan Kempinski<br />
<strong>Hotel</strong> Barbaros Bay<br />
Bodrum Executive<br />
Chef'i Varol Nalcı, "Bu<br />
süreç, meslek hayatımın<br />
başlangıcı oldu ve o<br />
andan itibaren aşçılık<br />
mesleğine devam ettim.<br />
Eğitimim sürerken<br />
mutfakta çalışmaya ve<br />
kendimi geliştirmeye<br />
odaklandım, böylece<br />
hem teorik bilgi hem de<br />
pratik deneyim kazanarak<br />
kariyerimde ilerledim."<br />
diye anlatıyor.<br />
hiç de dışarıdan göründüğü gibi kolay<br />
olmadığını söyleyen Nalcı, "Mutfakta<br />
ateş ve sıcak fırınlarla çalışmak, yoğun<br />
tempodan dolayı ağrıyan ayaklar<br />
ve sık sık sıcaktan dolayı üniforma<br />
değiştirme zorunluluğu gibi zorluklarla<br />
karşılaşıyordum. Bunlar, mutfak<br />
yaşamından aklımda kalan en belirgin<br />
anılar. Ancak, günün sonunda mutlu<br />
misafirler, takdir eden yöneticiler ve<br />
yaptığınız işi severek yapmak, tüm<br />
bu zorlukları unutturuyor ve aynı<br />
motivasyonla ertesi güne başlamanızı<br />
sağlıyor." diyor.<br />
Ama en çok da hafızasında yer edinen<br />
Adana HiltonSA günleri oluyor. Şefin<br />
özellikle 2001-2002 yıllarında çalıştığı<br />
otelin Berke Barajı açılışında protokole<br />
verdiği yemek hizmeti unutamadıkları<br />
arasında. "Bu catering etkinliği,<br />
unutulmaz anılarım arasında yer<br />
alıyor ve o günü asla unutamıyorum."<br />
cümlelerini sarf ediyor, sözlerinin<br />
devamında.<br />
"Kendisine de, lokasyonuna da<br />
hayrandım"<br />
Ya Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay<br />
Bodrum ile buluşma hikayesi? Varol<br />
Nalcı, her iki bakımdan otelin kendisine<br />
ve lokasyonuna hayran olduğunu...<br />
Aşçıbaşı arayışında olduklarını duyar<br />
duymaz dönemin genel müdürü Adnan<br />
Yücel ile görüştüğünü... Birkaç merkez<br />
ofis ve otel mülakatının ardından da<br />
Şubat 2022'de otel mutfağının başına<br />
geçtiğini anlatıyor, bir solukta.<br />
Yerele hep destek, tam destek!<br />
Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay Bodrum,<br />
her damak tadına hitap eden, zengin<br />
seçenekler sunan mutfaklarıyla<br />
misafirlerine hizmet veriyor. İzmirli Şef<br />
Varol Nalcı ile şimdi biraz da otelin yaz<br />
menüsünü konuşalım istiyorum. Menü<br />
tasarlarken ağırlıklı olarak bölgeden<br />
temin edilen yerel ve iyi tarım ürünlerine<br />
öncelik verdiğini söyleyen Nalcı, yerel<br />
üreticiyi desteklemenin de önemine<br />
işaret ederek, "Barbaros Farm’da<br />
yer alan bahçemizde yetişen doğal ve<br />
organik ürünlerimizi de menülerimizde<br />
kullanıyoruz." diye anlatıyor.<br />
Peki bu yazın menüsünde neler var,
72<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
soruyorum. Misafirlerine mevsim<br />
itibariyle de geniş yelpazede bir lezzet<br />
deneyimi sunduklarını söyleyen Varol<br />
Şef, menüyü şu sözleriyle özetliyor: "Ege<br />
mutfağının lezzetlerini sunduğumuz<br />
Barbarossa Beach <strong>Restaurant</strong>, Asya-<br />
Pasifik mutfağının egzotik lezzetlerini<br />
yaratıcı bir yorumla buluşturduğumuz<br />
Saigon <strong>Restaurant</strong>, deniz ürünlerinden<br />
iştah açıcı tatlılara kadar zengin<br />
seçenekler servis ettiğimiz Villa Rossa<br />
<strong>Restaurant</strong> ve İtalyan mutfağının<br />
en güzel örneklerinin yer aldığı<br />
Mammadrau <strong>Restaurant</strong> ile nefis tatları<br />
konuklarımızın beğenisine sunuyoruz."<br />
Denge, estetik, lezzet imzalı<br />
tabaklar<br />
İzmirli şef için sunumda imza demek;<br />
denge, estetik ve lezzeti ön planda<br />
tuttuğu bir tabak kompozisyonuna<br />
karşılık geliyor. Bunu yaparken<br />
doğru protein gramajını ve yanındaki<br />
seçenekleri özenle seçmenin öneminden<br />
bahseden Nalcı, "Tabak, misafirin ne çok<br />
doymasına ne de çok minimal kalmasına<br />
sebep olacak şekilde dengelenmelidir.<br />
Ayrıca, ana yemeğin garnitürlerle olan<br />
uyumu, lezzet dengesi açısından kritik<br />
öneme sahiptir." diyor.<br />
Menü mühendisliğinin tam da bu<br />
aşamada devreye girdiğini söyleyen<br />
Nalcı, "Misafirlerimizin isteklerini göz<br />
önünde bulundurarak dengeli, lezzetli ve<br />
besleyici tabaklar hazırlamanın önemine<br />
inanıyorum. Onlara hem görsel hem de<br />
tat olarak tatmin edici yemekler sunmayı<br />
hedefliyorum." diyor.<br />
"Resort otelde yemek<br />
pişirmek, yoğun<br />
operasyonları yönetmek<br />
ve uzun saatler çalışmak<br />
gerektirse de çok keyifli ve<br />
neşeli bir deneyim."<br />
Mutfağı evi gibi görüyor<br />
Mutfağı kendini tam olarak ifade<br />
edebildiği ve özdeşleşebildiği evi olarak<br />
gören Nalcı, işe her gün aynı heyecan<br />
ve mutlulukla gelmenin ayrı bir keyif<br />
olduğunu söylüyor.<br />
Varol Şef için lezzetin püf noktası ise,<br />
taze ve kaliteli ürünler kullanmaktan<br />
geçiyor. "Mümkünse dokusu<br />
bozulmamış ve genetiğiyle oynanmamış<br />
tohumlardan üretilen gıdaları tercih<br />
ediyorum. Suni ve ticari ürünlerden<br />
uzak durarak, doğal ve yerel ürünlere<br />
yönelmenin yemeğin kalitesini ve<br />
lezzetini artırdığına inanıyorum. Taze<br />
ürünlerle yapılan yemekler, her zaman
mesleğini besleyen ve zenginleştiren<br />
projeler içinde yer almak tam da sahip<br />
olmak istedikleri. Özel hayatında<br />
sevdikleriyle süreceği sağlıklı ve mutlu<br />
bir yaşam onun için paha biçilmez bir<br />
kıymete sahip. Bundan sebep de şimdi<br />
ve gelecek umutlarında iyilikler ve<br />
güzellikler var hep...<br />
daha kaliteli ve lezzetli oluyor." diyen<br />
Nalcı, yerellik ve sürdürülebilirlik<br />
noktasında da son derece hassas bir<br />
şef. Yerel ürünlerle çalışmanın hem<br />
bölge ekonomisine destek sağladığını<br />
hem de yemeklere tazelik ve doğallık<br />
kattığını dile getiren Nalcı, "Bu nedenle<br />
mutfağımda daima en taze, doğal<br />
ve kaliteli malzemeleri kullanarak<br />
misafirlerimize en iyi lezzet deneyimini<br />
sunmayı hedefliyorum." diye anlatıyor.<br />
Çok neşeli şef<br />
Geliyorum, mutfaktaki çalışma<br />
prensiplerine... Varol Şef, operasyon<br />
esnasında organize ve adil olmayı<br />
çok önemsiyor. Hep bir sonraki adımı<br />
kollaması da bu titiz ve duyarlı iş yapma<br />
prensibinden ileri geliyor. Çevresinde<br />
çok neşeli bir şef olarak nam saldığını<br />
da söylemeden geçemeyen Nalcı için<br />
takımıyla iç içe olmak çok önemli.<br />
"Ekibimle iletişimi çok önemserim,<br />
onlara her zaman destek verir ve<br />
onlara işimizin temel direği olduklarını<br />
hissettiririm. İş yapma stilimi her<br />
zaman organize ve adil olmak olarak<br />
tanımlayabilirim ve her zaman bir<br />
sonraki adımı düşünerek çalışmayı<br />
severim. Yeni kuşağın getirdiği<br />
zorluklara rağmen, onlarla iletişim<br />
kurmayı ve bilgi aktarmayı sürdürmenin<br />
önemli olduğuna inanıyorum." sözleriyle<br />
bahsediyor bu yaklaşımından da.<br />
Gelecekten dileği, başarı ve huzur!<br />
Almanya Erfurt'taki Mutfak<br />
Olimpiyatları'ndan genç yaşında bronz<br />
madalyayla dönen<br />
Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay<br />
Bodrum'un tecrübeli şefi Varol Nalcı,<br />
17 yıllık mutfak kariyerinin şu anında<br />
ve sonrasında en çok da huzur ve<br />
başarıyı diliyor. Daima ileri koşmak,<br />
Vakit buldukça klasik film<br />
izlemekten ve yüzmekten<br />
hoşlanan... Balık tutmak<br />
yerine yemeyi tercih eden<br />
Varol Nalcı, kendini en çok<br />
Akdeniz ve Ege mutfaklarına<br />
yakın hissediyor. Tencere<br />
yemekleri ve zeytinyağlılar<br />
ise, Türk mutfağının zengin<br />
çeşitliliği içinde favori<br />
seçkileri arasında geliyor.<br />
Türk mutfağının geçmişte<br />
bir dönem değişikliklere<br />
uğramış olsa da son 3-5<br />
yılda yeni bilinç ve eğitimli<br />
şeflerin katkılarıyla düzelme<br />
gösterdiğini düşündüğünü<br />
söyleyen Nalcı, gelecekte<br />
daha da ilerleyeceğine olan<br />
inancını da sözlerine ekliyor.
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
TURYİD’den kredi kartı ile bahşiş<br />
ödenmesi düzenlemesine tam destek!<br />
TURYİD Başkanı Kaya Demirer, sektör olarak Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan uzunca<br />
bir süredir talep edilen, kredi kartı ile bahşiş ödenmesi yasal düzenlemesini sektör<br />
çalışanlarıyla birlikte desteklediklerini açıkladı.<br />
TURYİD (Turizm, Restoran Yatırımcıları<br />
ve Gastronomi İşletmecileri Derneği)<br />
Başkanı Kaya Demirer, sektör olarak<br />
Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan uzunca bir<br />
süredir bizzat talep edilen, kredi kartı ile<br />
bahşiş ödenmesi yasal düzenlemesini sektör<br />
çalışanlarıyla birlikte desteklediklerini<br />
açıkladı.<br />
Demirer, yeni düzenlemenin pandemi dönemi<br />
ile başlayan, enflasyon ile tepe noktasına<br />
ulaşan servis personeline nakit olarak<br />
bırakılan bahşiş gelirlerinin azalmasına<br />
çözüm olacağını belirterek, bahşişin kredi<br />
kartı ile ödenebilmesi ve işletme hesabına<br />
girmeden farklı bir hesapta toplanmasının<br />
çalışanların gelirine ciddi oranda bir artış<br />
sağlayacağını ve bunun kayıtlı ekonomi adına<br />
önemli bir adım olduğunu belirtti.<br />
Yeni düzenleme ile sistem şeffaf olarak<br />
takip edilebiliyor ve ödeme yapan kişi/kurum<br />
nakit bulundurma zorunluluğu olmadan<br />
bahşiş verebiliyor ve gider olarak kayıt altına<br />
alabileceği bir belge oluşturuyor.<br />
Zorunlu değil, gönüllü ödeme<br />
Kaya Demirer, restoranlarda ödenen<br />
hesaplarda kredi kartı kullanımının yüzde<br />
95'lere varan bir orana çıkması ile birlikte<br />
tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak,<br />
çalışandan alınan hizmeti mükafatlandırmak<br />
amaçlı bir lütuf/armağan kapsamında verilen<br />
bahşişin kredi kartı yöntemiyle ödenmesi<br />
durumunun mevcut yasalar çerçevesinde<br />
ancak hesap pusulalarında yer alan “servis<br />
ücreti” namı altında mümkün olduğunu<br />
ve bu durumda da ücretin tanımı içinde<br />
değerlendirilmek zorunda olduğunu, buna<br />
bağlı olarak da yüzde 55'e varan kesintiler<br />
sonrası çalışana aktarılan servis ücreti<br />
hak edişinin çok azaldığını ve bu durumun<br />
çalışanların alın teri olarak gördükleri<br />
kazançlarını erittiğini vurguladı.<br />
Yeni düzenlemeyle birlikte müşteriler için<br />
zorunlu bir ödeme olmaktan çıkacak olan<br />
bahşişin sadece yüzde 10'luk bir vergi<br />
kesintisi sonrası çalışanlara aktarılacağını<br />
ifade eden Demirer, mevcut durumda yer<br />
yer karşımıza çıkan (ve fakat ülke geneline<br />
bakıldığında kullanımı yaygın olmayan) servis<br />
ücreti adı altında zorunlu olarak tahsil edilen<br />
her 100 TL’de personelin eline net 45-50<br />
TL civarı para geçtiğini, önerilen gönüllülük<br />
esasına dayalı uygulama ile bu tutarın 90<br />
TL’ye çıkacağını söyledi.<br />
Nitelikli iş gücüne ve kayıtlı<br />
ekonomiye destek<br />
Yeni uygulama ile çalışanlar için daha<br />
fazla gelir oluşacak ve gelirlerin tamamı<br />
kayıtlı gelir olacaktır, böylece kazançlarının<br />
tamamını belgeleyebilecekler. Nakit<br />
bahşişleri gelir olarak gösteremeyen sisteme<br />
veda edilecek.<br />
Gelir İdaresi için kayıt dışı olan nakit bahşiş<br />
ekonomisi üzerinden yüzde 10 ile ilave<br />
gelir sağlanacağı gibi yeni düzenleme,<br />
sektör çalışanlarının gelirlerini artırarak<br />
nitelikli iş gücünün sektöre kazandırılmasını<br />
sağlayacak ve ülkemizin misafirperverlik<br />
geleneğine katkı sağlayacaktır. Ayrıca,<br />
bahşişlerin kayıtlı ekonomiye dahil<br />
edilmesinin sektördeki şeffaflığı ve vergi<br />
uyumunu artırması öngörülüyor.<br />
Bahşiş gelirinin artırılması<br />
hedefleniyor<br />
Çalışanlar, kredi kartı ile bahşişin tahsilatına<br />
izin veren düzenlemenin gelirlerini artıracağı<br />
konusunda son derece eminler ve mutluluk<br />
duyduklarını açıkça ifade ediyorlar. Ancak<br />
diğer taraftan önemli bir talepleri var; alın<br />
teri ile kazanılan bahşişlerinin üzerinde her<br />
ne nam altında olursa olsun bir üst limit<br />
kısıtlaması olmamasını istiyorlar. Emeğin<br />
ve hizmetin takdirinin tamamen müşteriye<br />
bırakılması yönünde görüş bildiriyorlar. Elde<br />
edecekleri aylık bahşiş gelirlerinin aylık<br />
asgari brüt ücret ile sınırlanması durumunda,<br />
çalışanların ay içinde sürekli olarak bahşiş<br />
gelirlerini takip edeceklerini ve üst limite<br />
yaklaşması durumunda ise misafirleri<br />
tekrardan nakit ödemeye yönlendirecekleri<br />
yönünde uyarıda bulunuyorlar. Gelir<br />
idaresinin kayıt altına almak istediği<br />
ekonomide aksaklıklara yol açacak olan bu<br />
durumun istenilen hedefi ıskalama noktasına<br />
getirebileceğinin altını çiziyorlar. Bahşiş<br />
oranlarının dünya genelinde olduğu gibi<br />
yüzde 10'dan başlayarak, alınan hizmetin<br />
kalitesine göre yüzde 15 ve hatta yüzde 20'ye<br />
kadar yükseleceğine inanan çalışanlar, ek<br />
gelir getirecek yeni düzenlemenin özellikle<br />
turizm bölgelerindeki istihdamı olumlu yönde<br />
etkileyeceğine ve daha nitelikli elemanların<br />
sektöre kazandırılmasına katkı sağlayacağına<br />
inanıyorlar.<br />
TURYİD’den sektöre çağrı<br />
TURYİD Başkanı Kaya Demirer, "Yeni<br />
yasal düzenlemeyi sektörümüzün gelişimi<br />
için olumlu bir adım olarak görüyoruz.<br />
Bu doğrultuda, Gelir İdaresi Başkanlığı<br />
ve ilgili tüm paydaşlarla iş birliği içinde<br />
çalışmaya devam edeceğiz." diyerek sözlerini<br />
tamamladı.<br />
TURYİD:<br />
İşletme sayısı: 3.500 +<br />
Çalışan sayısı: 150.000<br />
Ziyaretçi sayısı (yıllık): Yaklaşık 180 milyon kişi<br />
TÜRES:<br />
İşletme sayısı: 25 bin<br />
Çalışan sayısı: 750 bin<br />
Ziyaretçi sayısı (yıllık): Yaklaşık 900 milyon kişi
76<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel / makale<br />
İstanbul<br />
Dr.Murat<br />
Gelişim Üniversitesi<br />
Dogan<br />
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />
Doç.<br />
)<br />
Değerli okurlarım uzun zamandır çalıştığım<br />
bir konu üzerinde durmak istiyorum. Bu<br />
kavramın adını Sinegastronomi olarak<br />
adlandırdım. Malumunuz gastronomi birçok<br />
disiplinle iç içe geçmiş ve hala geçmeye<br />
devam ediyor. Bunlardan biri de sinema veya<br />
diğer bir ifadeyle film. Ortaya çıkarmaya<br />
çalıştığım alan hem gastronomiyi hem de<br />
sinemayı ilgilendiriyor.<br />
Bu bağlamda çalışmayı sinema<br />
profesyonelleri ile yapmam kaçınılmaz oldu.<br />
Öncelikli olarak çok fazla sinemacıya ulaşarak<br />
onların görüşlerini almam gerekiyordu. Ne mi<br />
yaptım? Tabii ki teknolojinin imkânlarından<br />
faydalandım. Toplam 55 sinema profesyoneli<br />
ile elektronik ortamda beyin fırtınası<br />
düzenledim. Çoğumuzun bildiği bu tür<br />
toplantılarda atış serbesttir. Yani katılımcının<br />
fikri, ne kadar absürt de olsa saygıyla<br />
karşılanır ve müdahale edilmez. Sonuç olarak<br />
sinema profesyonellerinden aldığım verilerle<br />
kavramın temelleri ortaya çıkmaya başladı.<br />
Konuyu biraz uzattığımın farkındayım. Ama<br />
bu tür yeni fikirlerin, kavramların ve alanların<br />
doğması sancılı oluyor. Öncelikli olarak şunu<br />
söyleyeyim. Sinegastronominin çok saçma<br />
ve içi boş bir şey olduğunu söyleyen de oldu.<br />
Takdirle karşılayan da. Bunların hepsini<br />
saygıyla karşıladım. İşin aslında cilvesi de bu!<br />
Neler vadediyor?<br />
Biraz da sinegastronominin ne olduğundan,<br />
gastronomi alanına neler vadedebileceğinden<br />
bahsedeyim. Gastronomi, yalnızca yiyecek ve<br />
içecek üretip bunları en iyi şekilde sunmanın<br />
ötesine uzanmaktadır. Aslında gastronomi,<br />
kendi içinde tarihi, kültürel ve sosyal birçok<br />
olguyu da içinde barındırmaktadır. Bununla<br />
birlikte gastronomi, dünyayı anlamamıza<br />
da yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda<br />
potansiyel temsil gücü ve yedinci sanat dalı<br />
olarak sinema, gastronominin geniş kitlelere<br />
aktarılmasına destek olabilmektedir.<br />
Günümüz dünyasındaki hızlı değişim,<br />
insanların psikolojik ve kültürel özelliklerini<br />
Gastronomiye yeni bir kavram:<br />
Sinegastronomi<br />
ve alışkanlıklarını etkilemektedir. Yemek<br />
kültürü, sembolik, psikolojik, sosyal,<br />
coğrafi, antropolojik ve politik açılardan<br />
önemlidir. Yeme alışkanlıkları bireyselleşmiş,<br />
yiyecek tüketimi sembolik değerlerle<br />
ilişkilendirilmiş ve gösteriş ön plana<br />
çıkmıştır. Sosyal medyanın etkisiyle yemek<br />
kültürü çeşitlenmiş ve görsel medya,<br />
özellikle sinema, bu değişimde önemli rol<br />
oynamaktadır. Gastronominin, sinemanın<br />
etkisiyle yeme alışkanlıklarını değiştirme<br />
potansiyeli vardır. Sinegastronomi kavramı,<br />
sinema ve gastronominin yakınlaştığı yeni<br />
bir olgudur ve bireylerin hem sinemadan<br />
keyif almasını hem de gastronomi dünyasını<br />
keşfetmesini sağlayan yenilikçi bir deneyim<br />
sunmaktadır. Gastronomi ve sinema benzer<br />
şekilde deneyimde, görsellikte, yaratıcılıkta ve<br />
kültürel anlamda etkileşebilmektedir.<br />
Etkileşimleri<br />
İnsanlar çevrelerini duyularıyla algılamakta,<br />
filmler izleyicilerin bu duyusal deneyimlerini<br />
artırmaktadır. Örneğin, bir filmdeki<br />
enstantane sayesinde Roma’ya gitmeden<br />
akşam ışıltıları altındaki Trevi Çeşmesi’nin<br />
basamaklarında kahvenizi yudumladığınızı<br />
hissedebilirsiniz. Yine Roma’nın arka<br />
sokaklarındaki pizzacı dükkânından kilo<br />
usulü pizza çeşitlerini tabağınıza doldurup,<br />
yüksek taburede atıştırırsınız. Bu nedenle<br />
sinemada görülen farklı kültürlere ait<br />
lezzetler izleyicilerin günlük yaşamlarını<br />
etkilemektedir.<br />
Yine sinema görsel bir sanat olarak günlük<br />
hayatta öğrendiğimiz pratiklerde önemli yere<br />
sahiptir. Gastronomi filmleri veya yemek<br />
sahneleri, yeme ve içme faaliyetini başka<br />
anlamlarla mezcederek kültürel ve toplumsal<br />
hayatımızın bir parçası haline getirmektedir.<br />
Hem sinema hem de gastronomi bireysel<br />
yaratıcılık gerektirmekte ve yaratıcı<br />
faaliyetlerle başarılı olabilmektedir. Ayrıca<br />
sinema, kültürel mirasın ve sürekliliğinin<br />
önemli bir parçası olarak geçmişle gelecek<br />
arasında bağlantı sağlamaktadır. Bu<br />
bağlamda sinegastronomi, kültürel mirasın<br />
taşınmasında önemli bir unsurdur. Son 20<br />
yıldır gastronomiye olan ilginin artması ile<br />
birçok filmde sinegastronominin alanına<br />
girebilecek unsurlar göze çarpmaktadır.<br />
Yazımın sonuna doğru sinegastronomiye ait<br />
somut örneklerle değinmek istiyorum.<br />
Örnekler<br />
Sinegastronomi filmleri özellikle olay<br />
örgüsü, hikâye veya karakterlerin çerçevesini<br />
gastronomi ve filmin ana kahramanını<br />
oluşturmakta veya çevrelemektedir. Ayrıca<br />
bu tür filmlerde gastronomi öğeleri farklı<br />
duyguları aktarmakta metafor olarak da<br />
kullanılabilmektedir. Yapılan araştırmalar ilk<br />
sinegastronomi örneğinin Lumiere (Lumier)<br />
kardeşlerin 1895 yılında çektiği Bebeğin Öğle<br />
Yemeği filminin olduğunu gösteriyor. Bu film,<br />
o zamana kadar yapılmayan bir şeyi yaparak<br />
ilk defa gastronomiye odaklanmıştır.<br />
Son yıllardaki Türkiye örneklerine bakacak<br />
olursak... Dondurmam Gaymak (2005) ve<br />
Çağan Irmak’ın Issız Adam (2008) filminin<br />
başrolü olan erkek şefin yaptığı havuçlu<br />
tarçınlı kek vb. yiyeceklerin metafor olarak<br />
kullanıldığı filmdir. İftarlık Gazoz (2016),<br />
Sofra Sırları (2017) ve son olarak sofranın<br />
birleştirici özelliği, aile içi iletişimindeki<br />
rolüne vurgu yapan Ferzan Özpetek filmi<br />
İstanbul Kırmızı (2017) sayılabilmektedir.<br />
Sonuç<br />
Yaptığım çalışmalar ile sinegastronomi<br />
kavramının üç alt faktörünün olduğunu<br />
gördüm. Bunları sırasıyla gastronomik<br />
göstergeler, sinemanın gastronomiyle<br />
buluşması ve insanın yemekle birlikte<br />
sinemaya yansıması olarak buldum. Son<br />
olarak sinegastronomiyi tanımlayarak yazımı<br />
bitireyim. Sinegastronomi, gastronomik<br />
algıların, onun ötesinde gerçekçi veya<br />
metaforik göstergelerin sinematografik<br />
tekniklerle ifade edilmesidir.
78<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
BARRY CALLEBAUT TÜRKIYE<br />
çikolata tutkusunun geleceğini paylaştı<br />
Barry Callebaut Türkiye ve Global’den yetkililer Future of Indulgence etkinliğinde<br />
değişen bu tüketici eğilimlerine bağlı olarak “bilinçli keyif, sağlıklı keyif ve yoğun keyif<br />
arayanlar” olmak üç ana tüketici tipinin tutumlarını paylaştı.<br />
Barry Callebaut Türkiye, tüketici<br />
ihtiyaçlarının nasıl değiştiğini ve<br />
bu değişime nasıl yön verileceğini<br />
ele alan bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.<br />
Değişen tüketici tutumlarına göre üç<br />
farklı tüketici tipi tanımlayan Barry<br />
Callebaut, etkinlikte bu farklı tutumlar<br />
arasında tüketicilerin nasıl geçiş<br />
yaptığını da paylaştı.<br />
175 yılı aşkın deneyimiyle çikolata<br />
ve kakao sektöründe dünya lideri<br />
olan Barry Callebaut, Chocolate<br />
Academy İstanbul'da The Future of<br />
Indulgence etkinliğini gerçekleştirdi.<br />
80’den fazla endüstriyel müşterinin<br />
ağırlandığı etkinliğe Barry Callebaut’tan<br />
TIGA Bölgesi Genel Müdürü Ahmet<br />
Turgut, Bölge Pazarlama Direktörü<br />
Anuj Pachauri, Müşteri Deneyim ve<br />
Digitalden Sorumlu Pazarlama Müdürü<br />
Milana Mosurovic, TIGA Bölgesi<br />
Pazarlama Direktörü Dilşad Taşkın,<br />
Küresel Pazarlama Analiz Müdürü<br />
Agnese Acciarri etkinlikte yer aldı.
Turgut: “Hayata karşı duruş,<br />
çikolata tutkusunun geleceğini de<br />
şekillendiriyor”<br />
Barry Callebaut TIGA Bölgesi<br />
Genel Müdürü Ahmet Turgut şu<br />
açıklamalarda bulundu: “Tüketicilerin<br />
hayata karşı tutumu, son yıllarda<br />
büyük ölçüde değişti. Bu değişim,<br />
çikolata tutkusunun geleceğini de<br />
şekillendiriyor. Barry Callebaut olarak,<br />
bu değişimi anlamak ve müşterilerimize<br />
bu değişime uyum sağlayabilecekleri<br />
çözümler sunmak için çalışıyoruz.<br />
‘The Future Of Indulgence’ etkinliği<br />
de bu çalışmalarımızın bir parçası.<br />
Günümüzde tüketiciler satın aldıkları ve<br />
tükettikleri ürün ve markalardan daha<br />
fazlasını bekliyor. Bu değişimin çikolata<br />
tutkusunun geleceğini şekillendirmede<br />
önemli bir etkisi var. Biz de bu<br />
etkinlikte, tüketicilerin değişen<br />
tutumlarını ve bu tutumların çikolata<br />
sektörünü nasıl etkilediğini ele aldık.<br />
Ayrıca, müşterilerimize bu değişime<br />
nasıl ayak uydurabilecekleri konusunda<br />
da tavsiyelerde bulunduk.”<br />
Üç ana tüketici tipi<br />
Etkinlikte, değişen tüketici eğilimlerine<br />
bağlı olarak ortaya çıkan üç ana tüketici<br />
tipi de ele alındı. Her tüketici tipi farklı<br />
motivasyonlara ve önceliklere sahip.<br />
Yoğun Keyif almak isteyen tüketiciler,<br />
hayatın her anını doyasıya yaşamaktan,<br />
özel anları kutlamaktan ve yoğun<br />
deneyimler yaşamaktan keyif duyuyor.<br />
Bu tüketiciler sıra dışı, çoklu duyusal<br />
ve festival tadında bir çikolata deneyimi<br />
arıyor ve çikolata onlar için birer göz ve<br />
damak şöleni sunuyor.<br />
Bilinçli Keyif peşinde olan tüketiciler,<br />
simbiyotik bir hayat yaşıyor ve sağlıklı<br />
ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı<br />
benimsiyor. Satın aldıkları ürünlerin ve<br />
yaptıkları seçimlerin çevresel ve sosyal<br />
etkilerini de önemsedikleri için lezzetli<br />
olduğu kadar, hem kendileri hem de<br />
gezegen için iyi olan bir çikolata istiyor.<br />
Fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı,<br />
adil ve sürdürülebilir çikolatayı tercih<br />
ediyor.<br />
Sağlıklı Keyif arayanlar ise,<br />
güçlendirilmiş ve işlevsel çikolatalar<br />
gibi sağlıklı lezzetler tercih ediyor. Yani<br />
sağlıkları üzerinde olumlu bir etkisi<br />
olan çikolata ve atıştırmalık arayışı<br />
içindeler.<br />
Bu üç tüketici tipine yönelik olarak<br />
aynı kişinin, yaşadığı olaylara veya<br />
birlikte olduğu insanlara bağlı<br />
olarak hayata karşı farklı tutumlar<br />
sergileyebileceğinin altını çizen<br />
Ahmet Turgut sözlerine şöyle devam<br />
etti: “Örneğin bir kişi kutlama anları<br />
olduğunda ‘hayatı kutlayanlar’, diğer<br />
zamanlarda ‘bilinçli yaşayanlar’ veya<br />
çevreye ve başkalarına sahip çıkmak<br />
istedikleri zamanlarda da ‘simbiyotik<br />
bir yaşam sürenlerden’ olabilir. Bugün,<br />
müşterilerimizle tüketici memnuniyetini<br />
sağlayabilmek açısından, bu farklı<br />
tutumlar arasında tüketicilerin nasıl<br />
geçiş yaptığını da paylaştık. Yoğun Keyif,<br />
yoğun çikolata hazzı her zaman trendler<br />
arasında yer alsa da tüketicilerin<br />
bilinçli tüketime olan eğilimi ile şekil<br />
değiştirmesini ve Bilinçli Keyif trendinin<br />
çikolata alanında da genişlemesini<br />
bekliyoruz. Aynı zamanda Sağlıklı Keyif<br />
de kesinlikle önümüzdeki yıllarda<br />
çikolata ve şekerleme segmentinde<br />
takip edilmesi gereken bir trend.”
80<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
Teknoloji ve yaratıcılık, yemekte yeni<br />
standartları nasıl belirliyor?<br />
Toshiba Global Commerce Solutions ve Incisiv iş birliğiyle hazırlanan “<strong>2024</strong> Sektörün<br />
Durumu: Restoran İçi Yemek Hizmetinin Geleceği” raporu, restoran endüstrisinin<br />
gelişen dinamiklerini incelerken, rekabetçi pazarda bir adım önde olmak için takip<br />
edilmesi gereken trendleri ve çözümleri ortaya koyuyor.<br />
İnteraktif dijital menüler, restoran içi<br />
mobil uygulamalar ve artırılmış gerçeklik<br />
deneyimleri gibi teknolojiler, restoranların<br />
güncel kalmasını ve müşterilerin değişen<br />
ihtiyaç ve beklentilerini karşılamasını<br />
sağlamada hayati bir rol oynuyor.<br />
Çalışmada öne çıkan önemli<br />
noktalar şunlar:<br />
Dijital teknoloji, grup yemeklerini<br />
basitleştiriyor: Grup yemekleri, keyifli<br />
yemek deneyimlerini geliştirmek ve<br />
lojistik engelleri ortadan kaldırmak için<br />
dijital teknolojiyle yeniden tasarlanıyor.<br />
Restoranların yalnızca yüzde 13'ü grup<br />
yemeklerini basitleştirmek için faturaları<br />
kolayca bölüştürme veya kolaylaştırılmış<br />
sipariş gibi dijital deneyimler sunuyor.<br />
Üçüncü taraf teslimat platformları<br />
hakim durumda fakat doğrudan ilişkiler<br />
az gelişmiş: Restoranların yüzde 77'si<br />
müşteri tabanlarını genişletmek için<br />
teslimat platformlarını kullanırken, şaşırtıcı<br />
derecede düşük bir oranla yüzde 8'lik bir<br />
kesim sadakat programlarını bu hizmetlerle<br />
başarılı bir şekilde entegre etmiş bulunuyor.<br />
Bu da restoranların tekrar gelen konuklarla<br />
daha derin bir düzeyde bağlantı kurmaları<br />
için önemli bir fırsat olduğu anlamına<br />
geliyor.<br />
Birleşik teknoloji ve hızlı servis yemek<br />
deneyimlerini üst düzeye taşıyor: Mutfaktan<br />
masaya kesintisiz bir akış sağlamak için<br />
restoranların yüzde 38'i operasyonları<br />
kolaylaştırmak amacıyla mağaza içi ve<br />
çevrimiçi siparişleri yönetebilen POS<br />
sistemleri uyguluyor.<br />
Operasyonel stratejideki yenilikler dijital ve<br />
geleneksel yemek taleplerini karşılamada<br />
kritik önem taşıyor: Restoranlar hem<br />
dijital siparişleri hem de restoran içinde<br />
yemek yiyenlerin ihtiyaçlarını karşılamaya<br />
çalışırken, yüzde 57'si birden fazla sipariş<br />
türünü yönetme kabiliyeti gösteriyor.<br />
Bununla birlikte, mağaza içi ve çevrimiçi<br />
siparişleri eşit şekilde destekleyen<br />
POS sistemlerinin entegrasyonu yüzde<br />
38'de kalıyor ve sorunsuz operasyonel<br />
entegrasyonda sürekli inovasyon ihtiyacını<br />
vurguluyor.<br />
Hızlı prototip oluşturma ve yapay zeka<br />
kullanımı, altyapı zorluklarının ortasında<br />
inovasyon aciliyetini vurguluyor:<br />
Restoranların yüzde 79'u yeni yemek<br />
deneyimi prototiplerine öncelik vermesine<br />
rağmen, teknolojik altyapılarından<br />
duydukları memnuniyet sadece yüzde 22,<br />
yani oldukça düşük. Bu durum, sürekli<br />
inovasyon ve verimlilik iyileştirmelerini<br />
desteklemek için gelişmiş, uyarlanabilir<br />
teknoloji çözümlerine duyulan acil ihtiyacı<br />
vurguluyor.<br />
<strong>2024</strong> yılı, restoranların teknoloji altyapılarını<br />
elden geçirmeleri ve değişen tüketici<br />
beklentilerini karşılamak üzere hızlı<br />
inovasyonu destekleyecek uyarlanabilir,<br />
ölçeklenebilir çözümlere yatırım<br />
yapmaları için çok önemli bir yıl olabilir.<br />
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre,<br />
restoranlar giderek daha ilgi çekici, hikaye<br />
odaklı yemek deneyimleri yaratmaya<br />
odaklanacak, misafirleriyle duygusal<br />
bağları derinleştirmek için teknolojiden ve<br />
topluluk ortaklıklarından yararlanacak. ABD<br />
ve Kanada'da 127 restoran yöneticisinin<br />
katılımıyla gerçekleştirilen raporda,<br />
restoranların müşteri deneyimlerini ve<br />
bağlantılarını geliştirmek için entegre<br />
teknoloji çözümlerini nasıl kullandıkları<br />
özetleniyor.<br />
“Yapay zekayla restoranlarda kişiye<br />
özel deneyimler yaratılabilir”<br />
Yapay zekanın dünyada devrim yarattığını<br />
ve tüm sektörleri etkilediğini söyleyen<br />
POS AŞ Genel Müdürü Gülümhan Akalın,<br />
“Yapay zeka, restoranlarda kişiye özel<br />
deneyimler yaratarak, operasyonel<br />
verimlilik için benzersiz fırsatlar sunan bir<br />
potansiyele sahip. Teknolojiye yapılan akıllı<br />
yatırımlarla müşterilere kişiselleştirilmiş<br />
deneyimler sunmak mümkün. Bireysel<br />
zevklere ve beslenme tercihlerine dayalı<br />
kişiselleştirilmiş bir menü önerisi veya<br />
yemek yiyenlerin yiyeceklerini hızlı ve verimli<br />
bir şekilde alabilmeleri için yemek yeme,<br />
teslim alma ve teslimat lojistiğini izleyen<br />
yakınlık sensörlerine entegre edilmiş yapay<br />
zeka neden olmasın. Operasyonel olarak,<br />
yapay zekanın tahmine dayalı yetenekleriyle<br />
yemek masrafı da en aza indirilebilir.<br />
Sorunsuz mutfak operasyonları sağlamak<br />
için de güçlü bir teknoloji” dedi.
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
Dude Table, gıda pazarlama<br />
sektörünün en iyilerini<br />
ödüllendirecek<br />
Türkiye’nin ilk ve tek gastronomi pazarlama ajansı Dude Table, FOMA Ödülleri ile bu<br />
yıl ilk kez gıda pazarlaması alanında yapılan çalışmaları ödüllendirecek.<br />
Türkiye’de gıda ve içecek<br />
alanında ürün ve hizmet<br />
geliştiren markaların pazarlama<br />
odaklı projelerini değerlendiren bir<br />
ödüllendirme sistemi olan FOMA<br />
Ödülleri’nde, Dude Table’ın gıda<br />
pazarlama alanındaki metodolojisi,<br />
gıda pazarlamasını odağına alan<br />
projeleri ölçümlemek için kategorilere<br />
yansıtılacak. FOMA Ödülleri, pazarlama<br />
sektöründe gastronomi bilgi birikimi<br />
ile oluşturulan yaratıcı ve geliştirici<br />
projeleri ödüllendirip bu alanı<br />
destekleyen önemli bir ödül olacak.<br />
Kategoriler:<br />
Yarışmaya 10 Temmuz 2023-31<br />
<strong>Ağustos</strong> <strong>2024</strong> tarihlerinde uygulanmış<br />
çalışmaların başvurabileceği ödüller,<br />
4 ana kategorinin alt kategorilerinde<br />
verilecek. Müşteri Memnuniyeti<br />
En Yüksek Restoran kategorisinin<br />
altında yer alan Fine Dine, Fast Food,<br />
Casual Dine ve <strong>Hotel</strong> kategorilerinde<br />
ölçümleme, Dude Table’ın iş partneri<br />
Kantar Insights ile gerçekleştirilecek.<br />
Mutfağımızın Geleceği için Çalışan<br />
Marka, Gıdada Öğreterek Geliştir,<br />
Prosperity Thinking in Food ve Gıdada<br />
İnovasyon alt kategorilerinin bulunduğu<br />
Gıdanın Geleceği kategorisinde<br />
ise; gıdanın geleceğe taşınması<br />
için projeleri ve vizyon-misyonları<br />
ile aktif rol oynayan markalar<br />
değerlendirilecek. Food Experience<br />
Marketing, Food Content Marketing,<br />
Food Community Network Marketing,<br />
Gençlere Odaklı Gıda Pazarlaması,<br />
Multidisipliner Gıda Pazarlaması ve<br />
Okazyonal Gıda Pazarlaması gibi altı<br />
alt kategoriden oluşan Food Marketing<br />
Communications kategorisinde gıda<br />
ve içecek alanlarında pazarlama<br />
iletişimi projeleri ile başvuran markalar<br />
ödüllendirilecek. Yaratıcılığı gıda içeriği<br />
ile bir bütün olarak yansıtabilmiş<br />
projelerin değerlendirileceği Food<br />
Design kategorisinde ise; logodan<br />
outdoor’a ambalajdan fotoğrafa kadar<br />
14 alt kategori var.<br />
Kimler başvurabilecek?<br />
Gıda ve içecek alanında ürün ve hizmet<br />
geliştiren tüm ajans ve markaların<br />
pazarlama odaklı projeleri ile<br />
başvurabileceği FOMA Ödülleri’nde,<br />
başvuran markaların gıda ve içecek<br />
sektöründe hizmet vermesi zorunlu<br />
olmayacak. Global şirketlerin Türkiye<br />
pazarında yaptıkları projeler ile<br />
katılabilecekleri ödüllere, Türkiye<br />
pazarında hizmet veren markalar<br />
yurtdışı pazarında yaptıkları projeler ile<br />
de başvurabilecekler.<br />
Restoran kategorisine sadece<br />
restoranların başvuruları kabul<br />
edilecekken, Food Design kategorisinin<br />
alt kategorileri olan kitap, illüstrasyon<br />
ve fotoğraf kategorilerine bireysel<br />
başvuru da yapılabilecek. Ayrıca Gıdada<br />
İnovasyon kategorisinin alt kategorisi<br />
olan Big Data kategorisine araştırma<br />
şirketleri ve teknoloji firmalarının da<br />
başvurması teşvik ediliyor.<br />
Jüriler:<br />
Restoran kategorisinin Kantar Insights<br />
ile ölçümleneceği FOMA Ödülleri’nde<br />
diğer 3 kategorinin jürileri ise şöyle;<br />
Gıdanın Geleceği kategorisinde Defne<br />
Tüysüzoğlu, Ayşin Işıkgece, Funda<br />
Güzelmeriç İnansal, Dilara Koçak,<br />
İrfan Donat, Kübra Yüzüncüyıl, Levent<br />
Kurnaz, Olcay Silahlı, Durukan Dudu,<br />
Duygu Özerson Elakdar, Müge Akgün,<br />
Deniz Sipahi, Volkan Aki, Aylin Gezgüç;<br />
Food Marketing Communications<br />
kategorisinde Moshe Aelyon, Merve<br />
Akgül, Nejat Çiftçi, Çağla Gül, Hande<br />
Beceren, Ebru Erke, Cihan Kırımlı,<br />
Kayhan Dural, Güven Çelikkaya,<br />
Ercüment Büyükşener, Şule Şamlı, Elif<br />
Ergu, Pelin Özkan, Faris Seven, Ayçe<br />
Yalçın Eruncu, Cengizhan Kocahan;<br />
Food Design kategorisinde ise Orhan<br />
Irmak, Beril Ateş, Erdem Akan,<br />
Mehmet Ateş, Pınar Hacırarifoğlu, Sibel<br />
Kutlusoy, Gaye Çevikel, Umay Çubukçu,<br />
Kerem Küçükgürel, Ezel Akay, Hakan<br />
Yılmaz, Gökçe Kırımlı ve Gamze Güven<br />
yer alacak.<br />
Başvuru Süreci ve Ödüller:<br />
Başvuruların www.fomaodulleri.<br />
com web adresi üzerinden siteye üye<br />
olarak yapılacağı FOMA Ödülleri’ne<br />
başvuru tarihinde son gün ise 31<br />
<strong>Ağustos</strong> <strong>2024</strong> olarak belirlendi. 31<br />
Temmuz’a kadar yapılan başvurular<br />
erken dönem başvuruları olarak<br />
değerlendirilecek. <strong>Ağustos</strong> ayındaki<br />
başvurular ise standart başvuru dönemi<br />
olacak. Ön eleme ve ana değerlendirme<br />
süreçlerinden sonra kazananların<br />
belirleneceği FOMA Ödülleri’nde her<br />
bir kategoriden 3 kazanan belirlenecek.<br />
Ödüller, Dude Table tarafından organize<br />
edilen Türk Mutfağı 2.0 gıda pazarlama<br />
etkinliğinin son gününün akşamında<br />
sahiplerini bulacak.
84<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
DÜNYA KAHVE KAVURMA<br />
ŞAMPIYONASI’NIN KAZANANI<br />
BELLI OLDU<br />
Porland sponsorluğundaki Dünya Kahve Kavurma Şampiyonası’nın kazananı<br />
TaiYang Liu oldu.<br />
Özgün tasarımlarıyla standartların<br />
ötesine geçerek porselen<br />
sektörüne yön veren Porland’ın<br />
isim sponsoru olduğu ve Özel Kahve<br />
Birliği (Specialty Coffee Association –<br />
SCA) tarafından düzenlenen10. Dünya<br />
Kahve Kavurma Şampiyonası’nın<br />
(World Coffee Roasting Championship)<br />
kazananları belli oldu. Bu yıl 21<br />
yarışmacının katılımıyla gerçekleşen<br />
ve Porland tarafından yarışmaya özel<br />
belirli standartlara göre üretilen tadım<br />
kaselerinin kullanıldığı şampiyonada<br />
birinciliği Çin Halk Cumhuriyeti’nden<br />
TaiYang Liu elde etti. Şampiyonanın<br />
ikincisi Polonya’dan Mateusz Derkacz<br />
olurken üçüncü sırada Avusturya’dan<br />
Andrea Trevisan, dördüncü sırada Çin<br />
Halk Cumhuriyeti’nden Chenglei Diao<br />
yer aldı.<br />
isim sponsorluğunu üstlenerek<br />
bunu bir adım ileri taşıdık. Farklı<br />
ülkelerden gelen yarışmacıların yeşil<br />
kahvenin kalitesini değerlendirerek<br />
derecelendirme ve o kahvenin istenen<br />
özelliklerini en iyi şekilde vurgulayan<br />
bir kavurma profili geliştirip mücadele<br />
ettiği bu yarışmada biz de Porland<br />
olarak yarışma standartlarına uygun<br />
tadım kaselerini ürettik. Üç aşamada<br />
gerçekleşen yarışmada üretim<br />
kavurmalarını değerlendirmek için<br />
kullanılan kaselerimiz ile şampiyonada<br />
yer almaktan son derece mutluyuz.<br />
Markamızın üretim gücü ve globalde<br />
daha fazla pazarda yer alma<br />
stratejisiyle birlikte bu alana dair<br />
bilgi birikimimizi daha fazla bölgeye<br />
yayacağız.”<br />
Değerlendirmeler Porland<br />
kaselerine emanet<br />
Türkiye’den yarışmaya isim sponsoru<br />
olan tek marka olarak, şampiyonanın<br />
ardından değerlendirme yapan Porland<br />
Yönetim Kurulu Üyesi İmge Pamukçu,<br />
“Etki alanı ve pazar payı her geçen<br />
gün daha da yükselen kahvenin bu tip<br />
organizasyonlar sayesinde dünyanın<br />
farklı noktalarından gelen yarışmacıları<br />
ve kültürleri buluşturması çok<br />
kıymetli. Kahve kalitesi, kavrulması,<br />
tanıma yetenekleri ve hız gibi önemli<br />
becerilerin ele alındığı bu şampiyona<br />
globalde daha geniş kitlelere<br />
ulaşmak adına bizim için de önemli<br />
bir fırsat yaratıyor. Nitekim nisan<br />
ayında gerçekleştirilen Dünya Kahve<br />
Tadımcıları Şampiyonası’nın üç yıllık<br />
isim sponsorluğunu üstlenmek de<br />
bunun en somut kanıtı oldu. Şimdi de<br />
Dünya Kahve Kavurma Şampiyonası’nın
86<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Türk ballarının uluslararası başarısı<br />
19-20 Mayıs <strong>2024</strong> tarihlerinde Londra'da düzenlenen dünyanın en<br />
prestijli bal yarışmalarından biri olan Londra Bal Ödülleri, bu yıl<br />
da dünya çapında büyük yankı uyandırdı. Türkiye'den katılan bal<br />
üreticileri, kalite kategorisinde yarışmaya dâhil olarak ülkemizi<br />
başarıyla temsil etti. Yarışmaya katılan ürünler, öncelikle laboratuvar<br />
testlerine tabi tutuldu. Bu testlerden başarıyla geçen ürünler, daha<br />
sonra kalite, koku, doku ve lezzet kriterlerine göre, aralarında<br />
tarımsal gıda tedarik zincirlerine adanmış ve sektörün önde gelen<br />
isimlerinden olan İtalya Tarımsal Araştırma ve Ekonomi Konseyi<br />
(CREA) üyelerinin de yer aldığı jüri ekibi tarafından değerlendirildi.<br />
Türk bal üreticileri adına konuşan bir üretici, "Bu ödüller bizim için<br />
büyük bir gurur kaynağı. Londra Bal Ödülleri'nde aldığımız başarılar,<br />
emeğimizin ve kalitemizin uluslararası alanda takdir edildiğini<br />
gösteriyor. Bu ödüllerle daha da motive olarak, bal üretiminde<br />
kalitemizi korumaya ve daha ileriye taşımaya devam edeceğiz," diye<br />
belirtti.<br />
Yazın ritmini hisset<br />
Dünya çapında en<br />
çok tanınan kahve<br />
markalarından biri<br />
olan Juan Valdez,<br />
yaz aylarına özel<br />
olarak hazırladığı<br />
ferahlatıcı içeceklerle,<br />
kahveseverlere<br />
serin ve keyifli anlar<br />
yaşatıyor. Honest<br />
Holding çatısı altında<br />
yer alan %100<br />
Premium Colombian<br />
Coffee markası Juan<br />
Valdez, yeni yaz<br />
içecekleriyle yazın<br />
ritmini hissetmenizi<br />
sağlıyor. Özenle<br />
hazırlanan serinletici<br />
içecekler, sıcak yaz günlerinde sizi serinletmek için mükemmel<br />
bir seçenek sunuyor. Ferahlatıcı Limonata Çeşitleri, Canlandırıcı<br />
Spiritz, Leziz Ice Tea Seçenekleri Juan Valdez kalitesiyle sunuluyor.<br />
Kahve markasının yaz içecekleri arasında yer alan soğuk kahveler,<br />
%100 Arabica çekirdeklerinden elde edilen gerçek kahve lezzetini<br />
serinletici bir tat deneyimi ile buluşturuyor. Tazelik ve serinlik arayan<br />
kahveseverler için ideal bir seçenek olan bu içecekler, yazın keyfini<br />
doyasıya çıkarmanızı sağlıyor.<br />
3. kez The World’s 50 Best<br />
<strong>Restaurant</strong>s listesinde<br />
Anadolu mutfağı geleneklerini,<br />
kültürünü ve tatlarını<br />
modern tekniklerde çağdaş<br />
ve yenilikçi bakış açısı ile<br />
buluşturarak rafine bir tarz<br />
oluşturan Neolokal, 10.<br />
yılına The World’s 50 Best<br />
<strong>Restaurant</strong>s listesinde olmayı<br />
sürdürerek giriyor. Dünyada<br />
27 bölgeden aralarında<br />
sektörden uzman, bilir kişiler,<br />
kanaat önderi, gastronomi<br />
yazarı ve eleştirmeni, şef,<br />
restoran sahibi ve dünyayı<br />
dolaşan gurme isimlerin yer<br />
aldığı 1.080 seçmenin yalnızca<br />
10 mekâna oy vermesiyle<br />
belirlenen The World’s 50 Best<br />
<strong>Restaurant</strong>s listesine bu yıl<br />
91. sırada yer alan Neolokal,<br />
son iki yıldır listede yer alan tek restoran konumunda bulunuyor.<br />
Michelin’in 2022 yılındaki ilk Türkiye seçkisine bir Michelin<br />
yıldızının yanı sıra ilk ve tek yeşil yıldız alan restoran olarak<br />
giren Neolokal, 2023 yılında Türkiye’yi de gastronomi çalışma<br />
ağına ekleyen Gault & Millau tarafından 4 Toque ile “Yılın En İyi<br />
Restoranı” seçilmişti.<br />
Bu kulüpte ustalar<br />
kazanıyor!<br />
Un sektörünün yenilikçi ve lider markası Söke, Söke Profesyonel ürün<br />
grubuyla profesyonellerin ihtiyaç duydukları böreklik boyozluktan pidelik,<br />
pastalık una kadar tüm un çeşitlerine 61 yıldır güvenle cevap veriyor.<br />
Ustalardan tüm ürünleriyle tam not alan Söke, Söke Profesyoneller<br />
Kulübü’yle Türkiye’nin lezzet ustalarını bir araya getirirken satın<br />
aldıkları her bir üründen puan toplayarak çeşitli hediyeler kazanmalarını<br />
sağlıyor. Aldıkça kazandıran, her zaman ustaların yanında olan<br />
Söke Profesyoneller Kulübü, sektörde bir ilk olma özelliğini de<br />
taşıyor. Yenilenen Söke Profesyoneller Kulübü kapsamında ustalar<br />
bir tıkla www.sokeprofesyonellerkulubu.com’a üye oluyor. Üyeliği<br />
gerçekleştirdikten sonra ustalar her bir un ambalajının üzerinde yer<br />
alan qr kodu okutarak puan kazanıyor. Puanları biriktikçe iOS veya<br />
Android cihazlarına indirdikleri Söke Profesyoneller Kulübü Uygulaması<br />
ile uygulamada yer alan hediye kataloğundan çeşitli ürünlere kolaylıkla<br />
sahip olabiliyorlar. Müşteri sadakatini artırmak üzerine kurulan Söke<br />
Profesyonel Kulübü’nde bayi satış temsilcileri de yaptıkları her satış<br />
karşılığında ustalar gibi hediye kataloğundan biriktirdikleri puanlar<br />
karşılığında seçtikleri hediyelere sahip olabiliyorlar. Ürün satışı yaptıkları<br />
ustalar kazandıkça satış temsilcileri de kazanıyor.
Lokma’dan yatlara özel<br />
yemek servisi<br />
İstanbul'un tarihi<br />
sembollerinden Rumeli<br />
Hisarı'nda, Boğaz'ın göz<br />
kamaştırıcı manzarası<br />
eşliğinde 15 yıldır<br />
konuklarını ağırlayan<br />
Lokma, Türk ve Dünya<br />
mutfağının zengin<br />
çeşitliliğini Boğaz’daki<br />
yatlara da sunuyor. Açıldığı günden beri gastronomi düşkünlerinin<br />
uğrak yeri olan Lokma, menüsündeki eşsiz lezzetleri Boğaz’da<br />
demirleyen yatlara da sunuyor. Sabah, öğle ve akşam yemekleri için<br />
ideal bir tercih olan mekan, Napoli pizzalarından Anadolu'nun eşsiz<br />
pidelerine, çeşitli makarnalardan odun ateşinde pişirilen ızgaralara<br />
kadar geniş bir yelpazede lezzet sunuyor. Menüsünde ayrıca Boşnak<br />
etli humus, İran usulü falafel, Ayvalık favası gibi özel atıştırmalıklar<br />
da bulunuyor, böylece her zevke hitap ediyor. Lokma, yemeklerinde<br />
yerel ve doğal ürünleri kullanarak kaliteyi en üst düzeye çıkarıyor ve<br />
300 kişilik kapasitesiyle günün her saati konuklarına hizmet veriyor.<br />
Boğaz'da bulunan yatlara özel yemek servisi de sunan mekan,<br />
deniz üzerindeki konuklarını da unutulmaz bir yemek deneyimiyle<br />
buluşturuyor.<br />
Üretim odağında<br />
doğa ve insan sağlığı var!<br />
Egzotik ferahlık<br />
Şehrin Meksikalısı<br />
Ranchero, birbirinden<br />
lezzetli egzotik<br />
kokteylleri ve yepyeni<br />
margaritaları ile<br />
sıcak yaz günlerini<br />
Latin esintileriyle<br />
serinletiyor. Tarifini,<br />
mekanın işletmecisi<br />
ailenin Meksika’daki<br />
büyük annesinden<br />
alan “Ranch”<br />
kokteyli, mevsim meyveleriyle hazırlanan buz gibi bir lezzet “Frozen”,<br />
içerisinde süt, damla sakız şurubu, Hindistan cevizi ve karamel sos<br />
olan “Espuma”, limonatanın salatalıklı nane sos ve kivi özüyle sıradışı<br />
uyumu “VerditO” ile birer Meksika klasiği Margarita ve Sangria.<br />
Ranchero’nun yaza damga vuran kokteylleri, dilerseniz aileniz ve<br />
sevdiklerinizle birlikte keyifli sohbetlerinize ya da sipariş vereceğiniz<br />
güzel bir Meksika yemeğine eşlik edebilir.<br />
Atölye’nin eşsiz lezzetleri<br />
şefin masasında<br />
Eski atalık<br />
tohumları<br />
kullanarak<br />
geleneksel<br />
tarımla uğraşan<br />
küçük çiftçileri<br />
destekleyen<br />
Pure Organic<br />
Gıda, kimyasal<br />
katkı maddeleri,<br />
kimyasal ilaçlar<br />
veya gübreler<br />
içermeyen<br />
organik<br />
buğday unu<br />
üretmek, doğayı ve insan sağlığını korumak hedefiyle ilerliyor. Pure<br />
Organic Gıda Yetkilisi, gıda markasına ilişkin şu bilgileri paylaşıyor:<br />
“Ürünlerimizin kalitesi, üretime verdiğimiz özel dikkatin doğrudan bir<br />
sonucudur ve bu kalite ISO 9001, ISO22000 ve FSSC 22000 entegre<br />
yönetimlerin uygulanmasıyla sürekli olarak geliştirilmektedir. Organik<br />
un üretimi ve satışı konusunda uzmanlaşmış şirketimiz, küresel olarak<br />
akredite organizasyonlar tarafından onaylıdır. Organikunburada.com<br />
sitemizi ziyaret ederek ürün çeşitlerimiz hakkında detaylı bilgi alabilir<br />
ve dilerseniz hemen sipariş vererek ürünlerimizi deneyebilirsiniz.<br />
Hali hazırda, unlu mamul üretimi yapan işletmeler için ticari boyutta<br />
ambalajın yanı sıra perakende satış ambalajı boyutunda yerel ve ulusal<br />
zincir hipermarketler ile çalışmaktayız.”<br />
Michelin Rehberi’nin<br />
yanı sıra Gault & Millau<br />
Türkiye Rehberi’nde de yer<br />
alan Atölye <strong>Restaurant</strong>,<br />
kökleri geçmişe uzanan<br />
reçeteler ve mevsime özgü<br />
sebzelerle hazırlanan özel<br />
tadım menüsünü her cuma<br />
saat 19:30’da misafirleriyle<br />
buluşuyor. Chef’s<br />
Table’a özel hazırlanan<br />
menüde; doğudan batıya güneyden kuzeye uzanan lezzetler şefin özel<br />
sunumuyla keyifli anlara ev sahipliği yapıyor. beş yıldızlı otelin ödüllü<br />
şefi Ali İhsan Özkan ve deneyimli mutfak ekibinin imzasının bulunduğu<br />
Atölye Chef’s Table menüsü, Anadolu mutfağının en güzel örneklerini<br />
lokal ürünlerin uyumlu dokunuşuyla harmanlıyor. Özlenen geleneksel<br />
tabakların hazırlanışı ve incelikleri şefin özel anlatımıyla misafirlerin<br />
beğenisine sunuluyor. İstanbul manzarası eşliğinde ziyafet deneyimini<br />
sunan Atölye <strong>Restaurant</strong>, en ince detayına kadar düşünülmüş<br />
dekorasyonu ile benzeri görülmeyen bir ambiyans yaşatıyor.
88<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
SWOT<br />
HOSPITALITY,<br />
TERSANE<br />
İSTANBUL’DA<br />
YENI<br />
RESTORANLARINI<br />
AÇACAK<br />
Dubai ve Antalya'daki fine dining<br />
konseptindeki restoranlarıyla büyük beğeni<br />
toplayan SWOT Hospitality, İstanbul’un yeni<br />
cazibe merkezi Tersane İstanbul’da açacağı<br />
yeni restoranlarıyla gastronomi sahnesine<br />
iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor.<br />
SWOT Hospitality, Antalya'dan<br />
başlayıp Dubai'ye genişleyen<br />
ve yakında İstanbul'da açılacak<br />
yeni restoranlarıyla gastronomi<br />
dünyasında yeni bir dönem başlatmaya<br />
hazırlanıyor. Dünya genelinde kendine<br />
özgü konseptleri ve yüksek kalite<br />
standartlarıyla tanınan bir marka olan<br />
Swot Hospitality, bünyesinde yer alan<br />
farklı konseptlerdeki restoranlarıyla<br />
her damak zevkine hitap ediyor. Bu<br />
restoranlar arasında yer alan Asil<br />
(Ortadoğu Mutfağı), Nemo (Su altı<br />
Yemek Deneyimi), Ava (Latin Mutfağı),<br />
Mykorini (Yunan Mutfağı), Piazzetta<br />
Italiana (İtalyan Mutfağı), Zasya (Pan<br />
Asya Mutfağı), Shawfal (Beyrut Sokak<br />
Lezzetleri), Iskender Doner (Türk<br />
Sokak Lezzetleri) ve Candy Candy<br />
(Eğlence ve Şeker) ile misafirlerine<br />
unutulmaz lezzetler sunuyor.<br />
İstanbul gastronomisinde yeni bir<br />
dönem başlatacak<br />
Swot Hospitality CEO’su Mouhamad<br />
Hadla markanın başarı öyküsü<br />
ve İstanbul'daki yeni projeleri<br />
hakkında yaptığı açıklamada “SWOT<br />
Hospitality olarak çok yakında<br />
Dubai ve Antalya'daki başarımızı<br />
İstanbul’un kalbinde bulunan<br />
yeni adresimiz Tersane İstanbul’a<br />
taşımanın gururunu yaşayacağız.<br />
Swot Hospitality olarak Mykonos’tan<br />
Santorini’ye uzanan Yunan Mutfağı<br />
lezzetlerinden, Ortadoğu, Türk,
Latin ve Pan Asya mutfağına kadar<br />
geniş bir yelpazede hizmet veren<br />
restoranlarımızla kazandığımız<br />
tecrübe ile İstanbul’a benzersiz<br />
bir gastronomi deneyimi sunmayı<br />
hedefliyoruz. İstanbul’un zengin<br />
kültürel dokusuyla harmanlanan<br />
ve dünya mutfaklarının en seçkin<br />
örneklerini bir araya getiren<br />
bu yeni projelerimizle, İstanbul<br />
gastronomisinde yeni bir dönem<br />
başlatacağız. Antalya’dan başlayıp<br />
Dubai’ye uzanan başarı hikayemizi,<br />
İstanbul’da taçlandırarak gastronomi<br />
sahnesinde yeni bir referans noktası<br />
olmayı amaçlıyoruz. Misafirlerimize<br />
sadece bir yemek değil, her ziyarette<br />
benzersiz bir deneyim sunarak,<br />
İstanbul’un gastronomi haritasını<br />
yeniden şekillendireceğiz." dedi.<br />
Mykonos’tan Santorini’ye uzanan Yunan Mutfağı<br />
lezzetlerinden; Ortadoğu, Latin ve Pan Asya mutfağına<br />
kadar geniş bir yelpazede hizmet veren SWOT Hospitality,<br />
İstanbul’da benzersiz bir gastronomi deneyimi sunmayı<br />
hedefliyor.
90<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Tropik<br />
lezzetlere<br />
yelken açma<br />
zamanı!<br />
Casa Sol…<br />
Maxx Royal Bodrum<br />
Resort bünyesinde Latin<br />
lezzetlerinin rengarenk bir<br />
yemek kültürünü sunan<br />
Casa Sol <strong>Restaurant</strong><br />
hizmete girdi.<br />
Ege'nin kalbinde lüks ve zarafetin<br />
yeni buluşma noktası Maxx Royal<br />
Bodrum Resort, gastronomi<br />
sanatını sofistike bir atmosferle<br />
harmanlayarak dünya markalarının<br />
en seçkin restoranları ile birlikte<br />
kendi özel mutfak ve özgün konsept<br />
restoranlarını sunmaya başladı. Maxx<br />
Royal vizyonu ve girişimiyle, tesis<br />
bünyesinde konumlanan dünyaca ünlü<br />
uluslararası restoranların yanı sıra kendi<br />
özgün mutfağı ve restoranlarına özel<br />
zengin lezzet paletleri ve göz kamaştırıcı<br />
sunumları ile konuklarına ilham veren<br />
benzersiz bir lezzet yolculuğu da<br />
Bodrum gurme destinasyonuna ayrı bir<br />
değer kattı.<br />
Latin mutfağının gerçek kimliğini<br />
sunuyor<br />
Maxx Royal Bodrum’un 80’li yılların<br />
ruhunu taşıyan kendi bünyesinde<br />
yer alan restoranı Casa Sol, Latin<br />
mutfağının rengarenk bir yemek<br />
kültürü ve müziklerinin gerçek kimliğini<br />
sunuyor. Türk mutfağının yanı sıra dünya<br />
mutfaklarının da geleneksek ve etnik<br />
yemek kültür ve tarihinin gelişmesine<br />
önem veren Maxx Royal Bodrum’un<br />
kendi bünyesinde yer alan Casa Sol<br />
restoranı da latin lezzet kültürüne bir<br />
övgü niteliği taşıyor.<br />
Tropikal otantik bir atmosfer<br />
eşliğinde…<br />
Casa Sol'un İspanyol Karayip ve Latin<br />
yemeklerinden derinlemesine etkilenen<br />
mutfağı, sahilde kumların üzerinde yer<br />
alan masalarında tropikal otantik bir<br />
atmosfer sunuyor. Başrolde nefis tortilla<br />
ekmeklerinin olduğu deniz mahsullü<br />
taco'lardan, narenciyeli ceviche'lere
kadar baharat ve soslar ile müthiş<br />
uyum sağlayan zengin latin lezzetler<br />
ile dolu sofraları Maxx Royal Bodrum<br />
sahilinin kumsalında karşınıza çıkıyor.<br />
Mekan, günden geceye geçiş yaparken,<br />
her konuğa kusursuz ve birinci sınıf<br />
bir deneyim vadeden lüks ve zarafetin<br />
simgesi haline geliyor.<br />
Etkileyici bir barmen kadrosuna<br />
sahip<br />
Casa Sol’un barının konseptini Proof<br />
Creative (Dünyanın En İyi 50 Barının<br />
Öncüsü) yaptı.<br />
Barda Türkiye, Asya ve Güney<br />
Amerika'nın en iyi barmenlerinden<br />
oluşan etkileyici bir kadro yer alıyor.<br />
Her biri kendi benzersiz yeteneğini<br />
ve uzmanlığını ortaya koyarak her<br />
içeceğin sadece servis edilmesini değil,<br />
kutlanmasını da sağlıyor. Maxx Royal<br />
Bodrum’a özel olan kokteyl bar, ustalıkla<br />
tasarlanmış olup, gündüz güneşli bir<br />
sahilden gün batımında sofistike bir gece<br />
hayatı mekanına geçiş yapıyor. Casa Sol,<br />
plaj ortamının huzurlu ve sıcaklığı ile<br />
başlayan ve daha sonra bir kokteyl barın<br />
canlı enerjisine dönüşen özgün deneyimi<br />
ile Bodrum’un en merak edilen adresleri<br />
arasında da gelmeye başladı. Bu eşsiz<br />
restoranda İspanyol ve Afro-Karayip<br />
müziğinin duygulu ritimlerini yansıtan,<br />
canlı ve şenlikli atmosferi zenginleştiren<br />
canlı performanslar da yer alıyor.
92<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
CIHANGIR'IN<br />
BÜYÜLEYICI<br />
ATMOSFERI<br />
ILE<br />
VIŞNELI<br />
MEYHANE…<br />
Cihangir'in büyüleyici<br />
atmosferinde yer alan<br />
Vişneli Meyhane, Boğaz<br />
manzarasının eşsiz<br />
güzelliğiyle konuklarını<br />
karşılıyor.<br />
Vişneli Meyhane'nin menüsü,<br />
özenle hazırlanmış lezzetlerle<br />
dolu. İmza mezeleriyle adından<br />
söz ettiren mekân, Pancarlı Lübnan<br />
Humusu’nun yoğun tadı ve Balı<br />
Hardallı Karides Söğüş'ün taze<br />
lezzetiyle misafirlerine benzersiz bir<br />
ziyafet sunuyor. Geleneksel lezzetlerin<br />
modern dokunuşlarla buluştuğu<br />
Ispanak Borani, Bademle Sarılı Kuzu<br />
Kokoreç ve Gambilya Fava da menünün<br />
öne çıkanları arasında yer alıyor.<br />
Sadece yemek için değil!<br />
Mekânın barı, şık tasarımı ve zengin<br />
kokteyl menüsüyle dikkat çekiyor.<br />
Sadece yemek için değil, keyifli bir<br />
akşam geçirmek için de ideal bir<br />
ortam sunan bar, özenle hazırlanan<br />
kokteylleriyle Cihangir’e yeni bir soluk<br />
katıyor. Göz kamaştıran manzarası,<br />
benzersiz lezzetleri ve sıcak<br />
atmosferiyle Vişneli Meyhane, şehrin<br />
yeni buluşma noktası olmaya aday.<br />
Mekan, 90 kişilik oturma kapasitesiyle<br />
her gün saat 15:00’ten itibaren hizmet<br />
veriyor.<br />
Vişneli Meyhane, şıklığı ve lezzetiyle meyhane kültürüne modern ve<br />
yenilikçi bir yorum sunarken gastronomi, iyi müzik ve ambiyansı<br />
tek çatı altında toplamayı başarıyor.
BonVeno, 20. mağazasını<br />
Koşuyolu’nda açtı<br />
Market ve yeme içme çözümlerini bir arada sunan yeni nesil mağazacılık girişimi<br />
BonVeno, Koşuyolu’nda açtığı mağazayla İstanbul’da 20 farklı lokasyonda<br />
müşterileri ile buluşuyor. 350 milyon TL yatırım ile BonVeno, yılsonunda ise 50<br />
mağazaya ulaşmayı hedefliyor.<br />
Yeni nesil mağazacılık anlayışıyla,<br />
mahalle aralarında alışveriş<br />
alışkanlıklarını değiştiren BonVeno,<br />
hız kesmeden büyümeye devam ediyor.<br />
20. mağazasının kapılarını Koşuyolu’nda<br />
açan BonVeno, yılsonunda ise market ve<br />
yeme içme çözümlerini bir arada sunarak<br />
mağazalarının sayısını 50’ye, çalışan sayısını<br />
ise 400’e çıkarmayı hedefliyor.<br />
Market alışverişini yeme-içme<br />
çözümleriyle birleştiriyor<br />
Mahalle aralarında farklı bir alışveriş<br />
deneyimi yaşamaya başlattıklarını belirten<br />
BonVeno Türkiye Genel Müdürü Eda Özkan,<br />
“Yeni nesil mağazacılık anlayışıyla hayata<br />
geçirdiğimiz BonVeno ile market alışverişini<br />
yeme-içme çözümleriyle birleştiriyor ve<br />
bunu müşterilerimizde yeni bir alışkanlığa<br />
dönüştürme stratejimizle hareket ediyoruz.<br />
Yoğun geçen şehir hayatında her alışveriş<br />
ihtiyacı için farklı bir noktaya gitmek oldukça<br />
zorlayıcı olabiliyor. 2.500’den fazla ürün<br />
çeşidi sunduğumuz BonVeno ile çok çeşitli<br />
ürünlerin yer aldığı alışveriş listesinin, farklı<br />
noktalara uğramadan tek bir markette,<br />
üstelik uygun fiyatlarla bulunabilmesini<br />
mümkün hale getiriyoruz. Müşterilerimizin<br />
burada çeşit çeşit temel market ihtiyaçlarını<br />
karşılamakla kalmayıp yeme içme<br />
çözümlerine de kolayca ulaşmasını ve<br />
böylece alışverişlerini keyifli bir molaya<br />
dönüştürmesini sağlıyoruz” dedi.<br />
Yılsonu hedefi: 50 mağaza, 400<br />
çalışan<br />
Toptancı market kimliği ile profesyonellere<br />
yönelik odağını güçlenerek sürdüren<br />
Metro Türkiye'nin kalitesini ve güvencesini<br />
arkalarına alarak hızlı bir büyüme<br />
gösterdiklerine dikkat çeken Özkan,<br />
“Müşterilerimiz meyve sebze, taze et,<br />
donuk ürünler gibi temel gıda ürünlerine<br />
%100 izlenebilirlik güvencesinin yanı sıra<br />
uygun fiyatlarla ulaşıyor. Sunduğumuz ürün<br />
kalitesinin yanı sıra güleryüzlü çalışanlar ile<br />
temiz ve düzenli bir mağazada sunduğumuz<br />
keyifli alışveriş deneyimi de müşterilerimiz<br />
tarafından çok beğenildi. Bostancıdan<br />
Galata’ya, Tuzla’dan Beşiktaş’a, Göktürk’ten<br />
Kalamış’a kadar İstanbul’a yayılan<br />
mağazalarımızın 20’ncisini Koşuyolu’nda<br />
açtık. Sunduğumuz hizmet kalitesini mahalle<br />
aralarına hızla yaymayı hedefliyoruz. Bu<br />
doğrultuda yılsonunda 50 mağaza ve 400<br />
çalışana ulaşacağız. 5 yıl içerisindeki<br />
hedefimiz ise 1000’den fazla mağaza açmak”<br />
dedi.
94<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
UYGUR<br />
LEZZETLERI<br />
BOĞAZ’A<br />
GELDI<br />
Sahra Uygur <strong>Restaurant</strong>,<br />
Rumelihisarı’ndaki denize<br />
sıfır mekanında, İstanbul’dan<br />
Uzak Asya’ya bir lezzet<br />
yolculuğuna çıkmak<br />
isteyenleri ağırlamaya<br />
başladı.<br />
Baş döndüren baharatlar, farklı<br />
lezzet birliktelikleri ve Çin’den<br />
özel olarak getirilen özgün<br />
malzemelerle tüm duyulara hitap<br />
eden Uygur lezzetleri, Sahra Uygur<br />
<strong>Restaurant</strong>’ın rengarenk sofralarında<br />
bir araya geliyor. 20 yıldan uzun<br />
süredir Türkiye’de işletmecilik yapan<br />
Uygur bir aile tarafından, samimi bir<br />
misafirperverlikle servis ediliyor.<br />
Taptaze hamurlar, rengarenk<br />
baharatlar<br />
Kuzu kuşbaşı ile kuzu kuyruk yağının<br />
harmanlandığı yemekler Uygur<br />
mutfağının baş tacı. Sahra Uygur<br />
<strong>Restaurant</strong>’ta da Ramen başta olmak<br />
üzere diğer tüm etli yemeklerde<br />
kuzu etinin kendine has zengin tadını<br />
almak mümkün. Lağmen çeşitleri<br />
için kullanılan hamur her sabah taze<br />
hazırlanıyor ve sipariş üzerine elle şekil<br />
verilerek ve kavrularak hazırlanıyor. Et,<br />
sebze ve çeşitli baharatlarla kavrularak<br />
tabaklanıyor. Kayseri mantısına<br />
benzeyen ancak irice hazırlanan bir çeşit<br />
mantı çorbası Çüçüre ise hem doyurucu<br />
hem de çok besleyici ve lezzetli bir tarif<br />
olarak dikkat çekiyor. Orta Asya ülkeleri,<br />
Uygur coğrafyası ve Özbekistan’da<br />
geleneksel olarak hazırlanan Samsa<br />
Böreği; Uygur mantısı ve etli ekmek<br />
anlamına gelen Göşnan; kuşbaşı etin<br />
baharatlarla ve yumuşacık hamurla<br />
buluştuğu Bolak Mantı gibi tarifler ise<br />
diğer öne çıkan seçenekler.<br />
Sahra Uygur <strong>Restaurant</strong>,<br />
özel ve farklı Uzakdoğu<br />
lezzetlerini, İstanbulluların<br />
gündelik hayatlarının<br />
bir parçası yapabilmeyi<br />
hedefliyor. Uygur mutfağını<br />
herkese tanıtmak, her<br />
bütçeden insanın da gönül<br />
rahatlığıyla Boğaz’a karşı bu<br />
lezzeti deneyimleyebilmesini<br />
sağlamak için lezzetlerini<br />
çok özel fiyatlarla sunuyor.<br />
Özellikle öğrencilerin, şık<br />
ve kaliteli bir mekanda,<br />
Boğaz’a karşı yeni lezzetler<br />
keşfedebilmesini önemsiyor.
İSTANBUL’UN<br />
YENI<br />
İTALYANI<br />
PEPE’S AÇILDI<br />
Oligark İstanbul, yeni<br />
restoranı Pepe’s’de<br />
İtalyan mutfağının en<br />
seçkin lezzetlerini Boğaz<br />
manzarası eşliğinde<br />
tattırıyor.<br />
Profesyonel ekibi ve kusursuz<br />
hizmet anlayışıyla konuklarının<br />
beklentilerini her anlamda<br />
karşılayan Oligark İstanbul, yeni<br />
lezzet durağı Pepe’s Restoran’ı<br />
açtı. Kuruçeşme’de yer alan Oligark<br />
İstanbul, Pepe’s Restoran’da<br />
muhteşem Boğaz manzarası eşliğinde<br />
İtalyan mutfağının en güzel örneklerini<br />
tadabileceğiniz unutulmaz bir akşam<br />
yemeği deneyimi sunuyor.<br />
Şehrin yeni gözdesi olmaya aday<br />
İtalyan mutfağı ile şehrin yeni gözdesi<br />
olmaya hazırlanan mekan, en taze<br />
malzemelerle hazırlanan lezzetli<br />
menüsü kadar manzarası ile de<br />
farkını ortaya koyuyor. Rahat ve şık<br />
dekorasyonuyla misafirlerine keyifli<br />
bir akşam yemeği deneyimi yaşatan<br />
mekan, her gün 18.00-00.00 saatleri<br />
arasında konuklarını bekliyor.<br />
Gurmelerin ve lezzet<br />
tutkunlarının yeni uğrak<br />
noktası olmaya aday Pepe’s<br />
Restoran, klasik pizzalar<br />
ve makarnalardan et ve<br />
deniz ürünleri yemeklerine<br />
kadar her damak tadına<br />
hitap edecek birçok seçenek<br />
sunuyor.
96<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Fırın-Cİ, 2. ŞUBESIYLE<br />
ATAKÖY MARINA’DA!<br />
Diyarbakır’ın geleneksel lezzetlerini modern bir yorumla sunan Fırın-Cİ, yeni şubesiyle<br />
İstanbulluları Ataköy Marina’da ağırlamaya başladı. Şehrin eşsiz mutfağından ilham<br />
alan ve menüsünü özel tariflerle zenginleştiren mekan, gastronomi tutkunları için yeni<br />
bir durak olacak!<br />
Fırın-Cİ, üç yıl önce Fişekhane<br />
’de açtığı ilk şubesinden sonra<br />
İstanbul’un kalbinde yer edindi.<br />
Diyarbakır’a özgü et yemekleri ve<br />
tandırda pişirilen enfes lavaşları<br />
başta olmak üzere bölgeye has<br />
lezzetlerle adını duyuran restoran, kısa<br />
sürede şehirdeki birçok gastronomi<br />
tutkununun favorisi haline geldi.<br />
Fırın-Cİ Ataköy Marina şubesi, özel toplantılar ve kalabalık<br />
gruplar için tasarlanmış VIP odasıyla da dikkat çekiyor.<br />
Hizmetini samimi ama disiplinli bir servisle taçlanan Fırın-Cİ<br />
unutulmaz etkinlikler ve özel kutlamalar için ideal bir mekân<br />
sunuyor.<br />
500 kişi kapasiteli<br />
Her şubesinde tecrübeli şefler ve usta<br />
mutfak çalışanlarıyla hizmet veren<br />
mekan Ataköy’deki yeni şubesinde de<br />
temmuz ayının son haftasından itibaren<br />
aynı kalite ve lezzeti sunmaya devam<br />
ediyor. 500 kişi kapasiteli mekânda,<br />
Fişekhane şubesinin menüsünden<br />
tanıdık lezzetlerin yanı sıra, Ataköy’e<br />
özgü yeni tatlar da yer alıyor.
Esnaf Kafası ikinci şubesini açtı<br />
Bodrum’un sevilen mekanı Esnaf Kafası, merkez marinanın ardından<br />
Yalıkavak Marina’da ikinci şubesini açtı.<br />
Yeni nesil konsepti ile yıllardır Bodrum<br />
merkez Marina’da yaz-kış açık olan<br />
Bodrum markası Esnaf Kafası ikinci<br />
şubesini Yalıkavak Marina’da açtı. Markanın<br />
sahibi Esra Yeğin, “Biz Bodrum’da bir ilki<br />
yaptık. Çünkü ana temanın eğlence olduğu<br />
bir mekanda düzgün servis ve lezzetli<br />
yemek vermek kolay değil. Esnaf Kafası’nın<br />
eğlencesinin yanı sıra yemeklerimizin<br />
de müdavimleri var. Menümüzde bütün<br />
seçenekler alışılmış tatlar olmasına rağmen<br />
hepsinde özel dokunuşlarımız ve başka<br />
yerde tadamayacakları özel tariflerimiz<br />
mevcut. Hep söylerim, bir mekanda kadın<br />
dokunuşu hemen farkediliyor. Gelen bütün<br />
misafirlerimizin memnun çıkması çok<br />
önemli.” dedi.<br />
Geleneksele sıra dışı dokunuşlar<br />
Mekanın ferah dekorasyonunun yanında<br />
bütün menü dokunuşlarına kadar ilgilenen<br />
Yeğin, “Yaklaşık 25 çeşit farklı mezemiz var.<br />
Geleneksel tatlar da aralarında mevcut. Ara<br />
sıcak ve ana yemek çeşitlerimiz de oldukça<br />
zengin. Güveçte sarma dolmamız çok<br />
meşhur. Hazırlıklarımız tamamlandığında<br />
hem Yalıkavak’ta hem de merkez marinada<br />
evlere ve teknelere meze- ara sıcak<br />
servisimizi de başlatacağız.” diye devam etti.
98<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
mekan<br />
Londra'nın ikonik<br />
Türk restoranı<br />
THE MANTL<br />
Londra'nın Knightsbridge<br />
bölgesinin ihtişamı içinde<br />
yer alan The Mantl, zengin ve<br />
ikonik mahallede bir mutfak<br />
mücevheri olarak öne çıkıyor.<br />
Harrods'un yakınında konumlanan The<br />
Mantl, Türk ve Ege mutfağının özünü<br />
keşfetmek isteyenler için benzersiz<br />
bir deneyim sunuyor. Restoran, geleneksel<br />
pişirme yöntemlerini modern yorumlarla<br />
harmanlayarak Anadolu ve Akdeniz'in zengin<br />
lezzetlerini Londra'ya taşıyor. Londra'da elde<br />
ettiği başarıyı İstanbul, NewYork ve Dubai’ye<br />
taşıma hedefiyle yeni mekanların arayışında<br />
olan mekanın kurucusu Serdar Demir, bu<br />
adımıyla, The Mantl'ın başarısını uluslararası<br />
arenada da sürdürme yolunda ilerlemektedir.<br />
Hikayesinde ateş, kalp ve insanlar<br />
var<br />
The Mantl'ın hikayesi, ateş, kalp ve insanları<br />
bir araya getirme felsefesiyle başlıyor.<br />
Her iyi evin kalbinde yer alan şömine, aile<br />
ve arkadaşların sıcaklık ve iyi yemek için<br />
toplandığı yerdir. The Mantl'da da bu gelenek<br />
yaşatılarak misafirlere hayatın, sevginin ve<br />
mutluluğun tadına varabilecekleri bir ortam<br />
sunuluyor.<br />
Geleneği çağdaş bir alana taşıyor<br />
Geleneği çağdaş bir alana taşıyan The<br />
Mantl, Ege mutfağının yeni bir dönemini<br />
temsil ediyor. En kaliteli malzemeleri<br />
yerel ve mevsimsel olarak tedarik ederek<br />
sadelik felsefesine bağlı kalıyor. Her bir<br />
malzemenin zenginliğinin parlamasına izin<br />
vererek lezzete odaklanıyoruz. Şeflerimiz,<br />
Ege mutfağının DNA'sına ve The Mantl<br />
markasının değerlerine sadık kalarak<br />
mevsimlik ürünlerin cömertliğini ustalıkla<br />
keşfediyor. Bu, sadece geçmişe saygı<br />
göstermekle kalmayıp aynı zamanda Ege<br />
gastronomisinin geleceğine ilham veren<br />
yemeklerle sonuçlanıyor.<br />
Çevreye saygılı<br />
The Mantl, London Log Co ile olan ortaklığı<br />
sayesinde doğal tatlılık ve aromatik notalara<br />
sahip Holm Meşe kömürünü kullanarak<br />
çevreye olan saygısını gösteriyor. Bu odun<br />
kömürü, yüksek performanslı pişirme<br />
için gereken hassasiyeti sağlarken düşük<br />
karbon ayak izi bırakıyor. Yerel, mevsimsel<br />
ve sürdürülebilir kaynak kullanımına olan<br />
bağlılığı ile The Mantl, sadece damak tadına<br />
hitap eden değil, aynı zamanda gezegene de<br />
saygılı bir yemek deneyimi sunuyor.<br />
Sofistike atmosfer<br />
74 kapalı ve 8 açık alan kapasitesiyle<br />
hizmet veren mekan, aileler ve gruplar için<br />
mükemmel bir ortam sunuyor. Restoranın<br />
dekoru siyah ve krem renkleri etrafında<br />
şekillenmiş olup, geniş ve sıcak bir<br />
aydınlatma ile misafirlerine sofistike ve rahat<br />
bir atmosfer sağlıyor. Tesisin ortasında bir<br />
alkol barı bulunmakta ve her iki tarafta da bol<br />
miktarda oturma alanı ve köşelerde gizlice<br />
yerleştirilmiş VIP alanlar mevcut.<br />
The Mantl Kurucusu Serdar Demir<br />
2019 yılında kurulan<br />
The Mantl, kısa sürede<br />
Londra'nın önde gelen Türk<br />
restoranlarından biri haline<br />
geldi. Restoran, 2020 ve<br />
2021 yıllarında En İyi Fine<br />
Dining Restoran ödüllerine<br />
layık görüldü ve 2023 yılında<br />
İngiltere'nin en iyi fine-dining<br />
restoranı ödülünü kazandı.<br />
Ayrıca Trip Advisor'da<br />
listelenen 20.000 restoran<br />
arasında 160. sırada yer aldı.
horeca teknolojileri<br />
99<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
Worldline ve Ödeal'dan yazarkasa<br />
esnafına destek kampanyası<br />
Ödeme sistemlerinde dünya çapında lider Worldline, çözüm ortağı Ödeal ile yazarkasa kullanan<br />
ve yasa gereği 1 Temmuz itibarıyla yazarkasalarına banka veya ödeme kuruluşu uygulaması<br />
yükletmesi zorunlu olan esnafa geçiş sürecinde destek olacak özel bir kampanya başlattı.<br />
Geçtiğimiz yıl 30 Aralık’ta Resmî<br />
Gazete'de yayımlanan “557<br />
Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu<br />
Genel Tebliği” gereğince; 1 Temmuz<br />
<strong>2024</strong> tarihinden itibaren, yazarkasa<br />
kullanan mükelleflerin en az bir banka<br />
veya ödeme kuruluşu uygulaması<br />
yükletmeleri zorunlu hale getirildi.<br />
Aynı zamanda mükelleflerin, gerekli<br />
aksiyonları almamaları durumunda,<br />
ilgili tebliğde tanımlanan süreler<br />
çerçevesinde yazarkasalarının<br />
kullanıma kapatılacağı ve bu<br />
yazarkasaların, en az bir banka veya<br />
ödeme kuruluşu uygulaması yüklenene<br />
kadar tekrar kullanılamayacağı<br />
açıklandı.<br />
Worldline, çözüm ortağı Ödeal ile<br />
banka kartlarına ilişkin aktif bir ödeme<br />
uygulaması bulunmayan ve cihazının<br />
kapanmasını istemeyen esnaf için<br />
özel bir kampanya başlattı. Ciro<br />
sınırı, verimsizlik bedeli ve giriş ücreti<br />
olmayan bu kampanya kapsamında;<br />
Worldline’a özel Ödeal Kart ya da IBAN<br />
geri ödemeleri fark etmeksizin ilk 3<br />
ay aidat ücreti alınmayacak. Mevcut<br />
Move/5000 F, iDE280, iWE280 model<br />
YazarkasaPOS’lar ile kampanyaya dahil<br />
olunabilecek. Yeni cihaz alımlarında<br />
ise 3 ay aidat ücreti muafiyeti haricinde<br />
kampanya<br />
koşullarından<br />
yararlanılabilecek ve ödemeler ertesi iş<br />
gününde %0 komisyonla esnafın Ödeal<br />
kartında olacak.<br />
İlk 3 ay aidatsız, komisyonsuz<br />
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan<br />
Worldline Türkiye Genel Müdürü<br />
Gökşin Öney Yılmaz, “260 binden<br />
fazla iş yerinde 430 binden fazla<br />
yazarkasamız ile lider firmalardan biri<br />
konumundayız. Bu sebeple, Worldline<br />
olarak çözüm ortağımız Ödeal ile<br />
esnafımız için özel bir kampanya<br />
başlatarak, onlara halihazırda<br />
sunduğumuz sayısız katma değerli<br />
ödeme uygulamalarına ek olarak<br />
avantajlı fırsatlar sunuyoruz. Ciro sınırı<br />
olmayan, komisyon ödemeyecekleri ve<br />
üstelik ilk 3 ay aidatsız kampanya ile<br />
esnaflarımız bu geçiş sürecini kolaylıkla<br />
tamamlayabilecek.”<br />
Komisyonsuz, üstelik<br />
ilk 3 ay aidatsız ücreti<br />
bulunmayan bu kampanya<br />
ile esnaf ciro sınırı, giriş<br />
ücreti ve verimsizlik bedeli<br />
olmaksızın bu avantajdan<br />
yararlanabilecek.
100<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Isıtma sistemlerinde yaz<br />
bakımının işletmelere<br />
avantajları<br />
Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, elektrikli ve radyant ısıtma<br />
sistemlerinde yapılacak bakımın sistem verimi ve emniyeti açısından sağladığı<br />
avantajlara dikkat çekti.<br />
Çukurova Isı Pazarlama Müdürü<br />
Osman Ünlü, endüstriyel tesisler<br />
ile kafe, restoran ve otel gibi<br />
işletmelerdeki elektrikli ısıtıcılar ve<br />
gaz yakıtlı radyant ısıtma sistemlerinde<br />
yapılacak yaz bakımı ile sağlanacak<br />
avantajlara şu sözleriyle dikkat çekti:<br />
“Havalar soğumadan önce elektrikli ve<br />
radyant ısıtma sistemlerinin bakımını<br />
yaptırmak oldukça önemli. Geleneksel<br />
sistemlere göre yüzde 30 ila yüzde<br />
50 enerji tasarrufu sunan elektrikli<br />
ve radyant ısıtma sistemlerinin uzun<br />
yıllar güvenli ve optimum verimlilikte<br />
çalışabilmeleri için kışa girmeden<br />
periyodik bakımlarının yaptırılmasını<br />
tavsiye ediyoruz. Üstelik bu sistemlerin<br />
bakımı da geleneksel sistemlerden çok<br />
daha kolay ve ekonomik oluyor.”<br />
Cihaz verimini ve ömrünü artırıyor<br />
Çukurova Isı olarak 81 ili kapsayan<br />
geniş servis ağı ile satış sonrasında<br />
da müşterilerin yanında olduklarını<br />
belirten Ünlü şöyle devam etti:<br />
“Yıllık periyodik bakım çalışmaları<br />
kapsamında elektrikli ve radyant<br />
ısıtıcıların genel temizliğini yapıp,<br />
varsa arıza ve aksaklıkları gideriyoruz.<br />
Cihaz temizliği, sistemin verimli<br />
ve uzun ömürlü olması açısından<br />
büyük önem taşıyor. Çünkü radyant<br />
ısıtıcıların bulundukları ortamdaki toz<br />
ve diğer kirletici etkenler zamanla<br />
cihaz içerisinde kirlenmeye ve<br />
mekanik aksamların aşınmasına<br />
neden oluyor. Bu durum ise cihazın<br />
orijinal ayarlarını bozarak hem ısıtma<br />
performansını düşürüyor hem de<br />
enerji sarfiyatını artırıyor. Bakım<br />
esnasında gerekli kontrolleri, temizlik<br />
ve ayarları yaparak cihazın ilk günkü<br />
performansına ulaşmasını sağlıyoruz.<br />
Bu sayede sistemin enerji tüketimini de<br />
azaltıyoruz.<br />
Arızaları erken tespit etme avantajı<br />
sunuyor<br />
Aynı zamanda sistemde yaşanabilecek<br />
arızaları erkenden tespit edip daha<br />
yüksek maliyetli arızaların önüne<br />
geçmiş oluyoruz.<br />
Sistem emniyeti sağlanıyor<br />
Ayrıca gaz yakıtlı radyant ısıtma<br />
sistemlerinin bakımı sistemin emniyetli<br />
bir şekilde çalışması için de büyük<br />
önem taşıyor. Bakım kapsamında<br />
sistemdeki gaz kaçağı kontrollerini<br />
yaparak can ve mal güvenliğini<br />
sağlıyoruz. Periyodik bakımlar<br />
sayesinde İşçi Sağlığı ve Güvenliği<br />
(İSG) açısından oluşabilecek riskler de<br />
ortadan kaldırılıyor.”
Restoranlar adisyonları<br />
tek ekrandan yönetebilecek<br />
Garsonların derdine yetişen düşük komisyonlu yemek sipariş uygulaması RooGo ile yeme içme<br />
işletmeleri bundan böyle adisyonları tek ekrandan yönetebilecek.<br />
Dört yıldır restoranlar için yazılım<br />
ürünleri geliştiren RooGo,<br />
sunduğu rekabetçi fırsatlara<br />
bir yenisini ekledi. Yüzde 5 komisyon<br />
oranıyla çalışan RooGo’ya üye işyeri<br />
restoranlar, tüm online siparişleri tek<br />
noktadan yönetebilen paketservis.app'in<br />
yetenekli adisyon yönetim yazılımını da<br />
bir yıl boyunca ücretsiz kullanabilecek.<br />
Adisyon yazılımıyla mağaza içi<br />
siparişler tek ekranda<br />
Yemeksepeti, Trendyol Yemek, Migros<br />
Yemek gibi rakiplerle aynı kulvarda<br />
yer alan girişimin Adisyon yazılımı,<br />
masalardan alınan siparişlerin tek<br />
ekrandan yönetilmesini ve fişlerin<br />
yazıcıdan otomatik alınabilmesini<br />
sağlıyor. Böylece restoranlar iç ve dış<br />
tüm sipariş verilerini tek ekrandan takip<br />
edilebiliyor.<br />
Restoran içi siparişleri daha iyi takip<br />
edilirken, garsonlar da siparişleri<br />
kendilerine özel uygulama üzerinden<br />
yönetebiliyor. Halihazırda 25’ten fazla<br />
şehirde, 600’den fazla restorana hizmet<br />
veren ve 2000’den fazla kullanıcıya<br />
ulaşan RooGo’nun kurucusu Demir<br />
Ali Toktaş bu yeni adım ile ilgili olarak<br />
şu açıklamayı yapıyor: “Restoranlar<br />
diğer online yemek kanallarında<br />
%18'lere varan komisyon ödemekte. Bu<br />
durumun çok sürdürülebilir olduğunu<br />
düşünmediğimiz için bazı maliyet<br />
optimizasyonları yaparak sadece %5<br />
komisyonla sipariş alabilmekteyiz.<br />
Aradaki maliyet farkını da restoranın<br />
isteği doğrultusunda tüketicilere<br />
indirim olarak sunabiliyoruz. Normalde<br />
ücretli olan ama bir yıl boyunca<br />
ücretsiz sunacağımız Adisyon yazılımı<br />
da aslında bu verimliliğin bir sonucu.<br />
Restoranların siparişlerini kolayca<br />
yönetebilmesi ve dijitalleşmesi yönünde<br />
desteklemek için adisyon yazılımını<br />
da 1 yıl süre ile restoranlara ücretsiz<br />
sunuyoruz. Bu adımın da hem tüketiciye<br />
hem de restoranlara verimlilik olarak<br />
geri dönecek olması bizi mutlu ediyor.”<br />
Tüm şehirlerde hızlı büyüyecek<br />
Kurye ile sıcak yemek paket taşımacılığı<br />
hizmetini +50 şehirde, +2.500 restorana<br />
ulaştırdıklarını ve 20 milyondan fazla<br />
siparişin teslimatına aracılık ettiklerini<br />
de paylaşan Toktaş, RooGo Yemek ile de<br />
gelecek dönemde tüm şehirlerde daha<br />
hızlı büyümeyi hedefliyor.<br />
2020 yılında Demir Ali<br />
Toktaş tarafından Çırak<br />
adıyla kurulan RooGo,<br />
restoranlara sunduğu<br />
yemek sipariş platformunun<br />
yanı sıra, Loji adlı kurye<br />
yönetim sistemiyle restorankurye<br />
denklemine esnek<br />
bir çözüm getiriyordu.<br />
İstanbul merkezli girişim,<br />
sunduğu yeni fırsat ile<br />
RooGo’ya üye restoranların<br />
mağaza içi siparişlerini de<br />
kolayca dijitalleştirmesini<br />
sağlayacak.
102<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
İşletmeleri akıllı teknolojiyle<br />
buluşturan 1. sınıf hizmet<br />
SOMFY EXPERT<br />
Yenilikçi çözümleriyle bina otomasyonunda liderliğini koruyan Somfy; kafelerden restoranlara,<br />
otellerden ofislere tüm alanları akıllı teknolojilerle buluşturuyor. Otel ve restoran işletmelerini<br />
yüksek teknolojiyle donatmak için bir Somfy Expert ile iletişime geçmek yeterli!<br />
Akıllı teknolojiler, günümüzde<br />
tüm yaşam alanlarına konfor ve<br />
değer katıyor. Üstelik ofislerden<br />
kafelere, restoranlardan otellere; bu<br />
teknolojilere sahip olmak her geçen gün<br />
çok daha kolaylaşıyor. Böylece perde,<br />
panjur, tente, pergola, zip perde, bahçe<br />
ve garaj kapısı gibi birçok ekipman,<br />
uzaktan kumanda ya da telefondan<br />
bir dokunuşla açılıp kapanabiliyor ya<br />
da bir akıllı sistemlerle her biri için<br />
merkezi kontrol mümkün oluyor. Bu<br />
konuda öncülük eden markaların<br />
başında da yenilikçi çözümleriyle bina<br />
otomasyonunda dünya lideri olan Somfy<br />
geliyor. Yaşam alanlarını teknoloji ile<br />
donatmak için bir Somfy Expert ile<br />
iletişime geçmek yeterli!<br />
Birinci sınıf kalite, zamanında<br />
hizmet garantisi<br />
Somfy Expert'ler, becerileri ve<br />
deneyimleri sayesinde özel olarak<br />
seçilmiş, Somfy çözümlerinin<br />
kurulumları için sertifika sahibi<br />
olan bağımsız profesyonellerden<br />
oluşuyor. Gerektiğinde markanın<br />
motorlu ve akıllı çözümlerine ilişkin<br />
tavsiyelerde bulunarak, bunların<br />
kurulumunu yapmak ve satış sonrası<br />
destek vermek üzere yardım sağlıyor.<br />
Somfy Expert'ler birinci sınıf kalite ve<br />
zamanında hizmet garantisi ile görev<br />
yapıyor. İşletmelerinizde renovasyon<br />
için desteğe ihtiyaç duyduğunuzda ya<br />
da bu alanları teknolojiyle donatırken<br />
bir uzmana danışmak istediğinizde<br />
yanınızda oluyor.<br />
Tek dokunuşla maksimum kontrol<br />
Bugün bir Somfy Expert ile iletişime<br />
geçerek, akıllı perde, panjur ya da<br />
zip perdelere hemen sahip olmanız<br />
mümkün. Somfy motorlu perde, panjur<br />
ve zip perdelerinizi, uzaktan kumanda<br />
ya da telefondan bir dokunuşla kontrol<br />
edebilirsiniz. Bu sayede ofisinizde<br />
ya da mekanınızda yüksek konforun<br />
keyfini sürebilirsiniz. Aynı şekilde<br />
Somfy akıllı tente ve pergolalarla<br />
da uzaktan kumandanızın tuşuna ya<br />
da telefonunuza tek bir dokunuşla<br />
ihtiyaç duyduğunuz an gölge serinliği<br />
yaşayabilirsiniz.
Hitit Romanya’da<br />
büyümeyi sürdürüyor<br />
Havacılık ve seyahat teknolojilerinde<br />
dünyanın öncü markalarından Hitit, Avrupa<br />
kıtasındaki genişlemesine, Romanya’nın<br />
genç havayolu firmalarından FlyLili ile<br />
devam ediyor.<br />
Hitit, Romanya menşeili FlyLili ile yaptığı<br />
anlaşma ile Avrupa’daki büyümesine devam<br />
ediyor. FlyLili ile Romanya’da çalıştığı<br />
havayolu sayısını dörde yükselten Hitit,<br />
ülkede faaliyet gösteren en büyük havacılık<br />
teknolojileri şirketlerinden biri oldu. FlyLili,<br />
Hitit’in teknolojileri ile bir yandan ekip<br />
ve tarife planlama ve muhasebe gibi iç<br />
operasyonlarını yürütürken, diğer yandan yolcuların tüm uçuş<br />
süreçleri ile havayolunun havalimanlarındaki kalkış kontrolünü<br />
sağlayacak. FlyLili’nin teknoloji partneri olarak Hitit’i tercih<br />
etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Hitit’in Satış ve<br />
Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevra Onursal<br />
Karaağaç, aynı zamanda iş ortaklıklarının sürdürülebilirliğe olan<br />
pozitif etkisinden de çok mutlu olduğunu dile getirdi. Karaağaç:<br />
“Yeni partnerimiz FlyLili’ye bize güvenerek, bizi tercih ettikleri için<br />
çok teşekkür ediyoruz. Rekabetçi Romen ve Avrupa pazarına hızlı<br />
bir giriş yapan partnerimizle, hem yazılım çözümlerimiz hem de<br />
IT servisleri ve müşteri memnuniyetini öne alan hizmetlerimizle el<br />
ele yürümeye hazırız.” diye konuştu.<br />
İSİB sektörün ilk<br />
yarı karnesini<br />
açıkladı<br />
Türkiye’nin iklimlendirme sektöründe global<br />
bir oyuncu olma hedefinde emin adımlarla<br />
ilerlediğine dikkat çeken İklimlendirme Sanayi<br />
İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Mehmet Şanal, sektör olarak yılın ikinci yarısında<br />
da çalışmalarına aralıksız devam ederek büyüme<br />
trendini ileriye taşıyacaklarını söyledi.<br />
<strong>2024</strong> yılının ilk altı aylık verilerini<br />
değerlendiren Mehmet Şanal; “Ocak<br />
ve haziran aylarında sektörümüz,<br />
miktar bazında geçen yılın aynı<br />
dönemine göre yüzde 0,8 oranında<br />
artış gösterdi. Altı aylık sektör<br />
bilançosu ise 3.4 milyar dolar oldu.<br />
Bu dönemde Avrupa Birliği ülkeleri<br />
ihracatımızın yüzde 46'sını oluşturarak<br />
geçen yılda olduğu gibi yine en büyük<br />
pazar payına ulaştı ve bölgeye 1.6<br />
milyar dolar ihracat gerçekleştirdik.<br />
Bunu yüzde 17 ile Bağımsız Devletler<br />
Topluluğu ve yüzde 10 ile diğer Avrupa<br />
ülkeleri izledi. Bağımsız Devletler<br />
Topluluğu’na 604 milyon dolar, diğer<br />
Avrupa ülkelerine ise 360 milyon dolar ihracat yaptık. İklimlendirme<br />
ürünleri ihracatında başlıca pazarlarda birim fiyatları istikrarlı bir<br />
seyir izledi. Örneğin, İtalya'ya yapılan ihracatta birim fiyat 2023<br />
yılında kilogram başına 10,6 USD iken <strong>2024</strong> yılında 11,0 USD’ye<br />
yükseldi. İlk yarıda Türkiye'nin iklimlendirme ürünleri ihracatında<br />
en çok ihracat yapılan ülkeler arasında Almanya, Birleşik Krallık,<br />
Rusya, İtalya, Fransa yer aldı. Bu ülkeler, Türkiye'nin toplam<br />
ihracatının önemli bir kısmını oluşturdu.” dedi.<br />
Megasaray <strong>Hotel</strong>’den<br />
sürdürülebilirlik iş birliği<br />
Turizm sektöründe yenilikçi çözümleriyle tanınan<br />
ve yeşil otel politikalarıyla öne çıkan Megasaray<br />
Otelleri, Türkiye’nin öncü yerli mikromobilite araç<br />
üreticisi ROQU ile iş birliği yaparak; Belek, Konyaaltı<br />
ve Side'deki tesislerinde misafirlerine özel elektrikli<br />
scooter hizmeti sunmaya başladı.<br />
Megasaray Otelleri, bu yeni hizmetiyle konaklama deneyimini<br />
zenginleştirirken, misafirlerine tesis içinde ve arasında pratik ve<br />
çevre dostu bir ulaşım<br />
alternatifi sağlıyor.<br />
Misafirler, sağlanan<br />
elektrikli scooter'lar<br />
sayesinde hem tesis<br />
içerisinde hem de<br />
alışveriş ve çevre<br />
gezilerini daha verimli<br />
ve keyifli bir şekilde<br />
gerçekleştirebiliyor.<br />
Su, enerji ve diğer kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılması<br />
politikasıyla öne çıkan Megasaray, elektrikli scooter hizmetiyle<br />
karbon ayak izini önemli ölçüde düşürmeyi amaçlıyor. Megasaray<br />
Otelleri Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Şahin, "Sürdürülebilir turizm<br />
uygulamalarını her alanda entegre etmeye özen gösteriyoruz. ROQU ile<br />
yaptığımız bu iş birliği, misafirlerimizin tatil deneyimlerini yükseltirken,<br />
çevreye olan duyarlılığımızı da pekiştiriyor. Elektrikli scooter kullanımı,<br />
tesislerimizdeki ulaşımı pratik, hızlı ve çevre dostu hale getiriyor." dedi.
104<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Daikin Türkiye, yükselişi<br />
devam ediyor!<br />
Satış hacimlerine göre Türkiye’nin önde gelen<br />
büyük şirketlerinin belirlendiği Fortune 500<br />
Türkiye araştırmasında 2023 yılı sonuçlarına göre<br />
Daikin bu yıl 4 basamak yükselerek 121’inci sırada<br />
yer aldı.<br />
Satış hacimlerine göre<br />
Türkiye’nin önde gelen<br />
büyük şirketlerinin<br />
belirlendiği Fortune<br />
500 Türkiye<br />
araştırmasında geçen<br />
yıl 125’inci sırada yer<br />
alan Daikin Türkiye,<br />
bu yıl 4 basamak<br />
birden yükselerek<br />
121’inci sırada yer aldı.<br />
2011 yılında doğrudan<br />
yatırımcı olarak Türkiye’de faaliyet<br />
göstermeye başlayan şirket, bu süre<br />
içerisinde TL bazında 35 kat büyüme<br />
başarısı göstererek 2023 mali yılını (1<br />
Nisan 2023 – 31 Mart <strong>2024</strong>) 18 milyar 400<br />
milyon TL ciro ile kapattı. 2023 mali yılı<br />
sonunda ihracat cirosunu ise 350 milyon<br />
Euro’ya çıkardı. Daikin Türkiye, çevreci ve yenilikçi ürünleriyle<br />
ülkemizin önde gelen ilk 500 listelerinde yükselmeye devam<br />
ediyor. İstanbul Sanayi Odası’nın 2023 yılı ISO 500 listesinde 8<br />
basamak yükselerek 105. sırada yer alan şirket, geçen yıl ise<br />
113. sırada yer alıyordu. Araştırma sonuçlarını değerlendiren<br />
Daikin Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Genel Müdürü<br />
Hasan Önder, “Türkiye’nin en önemli araştırmalarından<br />
Fortune 500 sıralamasında da 121’inci sıraya yükseldik.<br />
Önümüzdeki dönemde de Daikin ailesine mensup tüm<br />
arkadaşlarımla beraber ülkemiz istihdamına ve ekonomisine<br />
katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” dedi.<br />
Enerjisinin<br />
tümünü<br />
güneşten alıyor<br />
Gelecek ortak<br />
çalışmada yatıyor<br />
Japonya merkezli CNC, robot ve makine üreticisi<br />
FANUC, insanların robotlarla yan yana çalıştığı bir iş<br />
modelini CRX serisi iş birlikçi robotlarıyla mümkün<br />
kılıyor. CRX cobotlar sayesinde çeşitli uygulamalara<br />
güvenli, kullanımı kolay, güvenilir ve çok yönlü<br />
çözüm üreten firma, tekrarlayan görevlerde güvenlik<br />
sorununu da ortadan kaldırıyor.<br />
Tüm ürün gamında uygulanabilir sürekli iyileştirmeler yaparak<br />
fabrika otomasyonunu ileri taşıyan FANUC, robotik vitrininin öncü<br />
parçaları arasında bulunan CRX serisi ile tüm montaj hatlarını<br />
otomatik hale getiriyor. 35 kg’a kadar yük kapasitesine kadar<br />
en kapsamlı iş birlikçi robot yelpazesine sahip seri, FANUC’un<br />
gelecekte daha fazla şirketin cobot'larla otomasyon yapmasının<br />
önünü açarak çalışanların zamanlarını daha hafif, vasıflı veya<br />
zorlu görevlere ayırmalarına olanak tanıyor. FANUC’un CRX serisi<br />
cobot'ları denetim, makine yükleme ve boşaltma, paketleme,<br />
paletleme, taşlama, kaynak ve daha fazlası dahil olmak üzere çok<br />
çeşitli uygulamalar için güvenli, kullanımı kolay, güvenilir ve çok<br />
yönlü bir çözüm üretiyor. Akıllı sensörlerle donatılmış serideki<br />
cobot’lar, bir kişi veya nesneyle temas ettiği anda pahalı koruyucu<br />
cihazlara ihtiyaç duymadan güvenilir bir şekilde durarak yüksek<br />
güvenlik sağlıyor.<br />
Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Özaltın Holding bünyesinde Antalya Elmalı’da<br />
kurulan GES (Güneş Enerjisi Santrali) projesi ile <strong>2024</strong> yılı itibariyle<br />
otellerinde kullandığı enerjinin tümünü Güneş’ten kazanıyor.<br />
Geleceğe yaşanılabilir bir dünya bırakmak amacıyla yola çıkan Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, <strong>2024</strong><br />
yılı itibariyle tüm otellerinde kullandığı enerjisinin %100’ünü güneşten kazanıyor. 2023 yılı<br />
itibariyle enerji üretimine başlayan ve Özaltın Holding tarafından Antalya Elmalı’da 700.000 m²<br />
arazi üzerinde tesis edilen GES (Güneş Enerjisi Santrali), güneş enerjisini doğrudan elektrik<br />
enerjisine çevirerek sera gazı salınımını sıfıra indiriyor. 49,50 MW kurulu güce sahip Özaltın<br />
Elmalı GES Projesi ile yıllık toplam 80 milyon kWh elektrik üretmesi planlanıyor. Özaltın<br />
Elmalı GES Projesi, Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts’ün sürdürülebilirlik ve çevre koruma konusundaki<br />
kararlılığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Proje kapsamında kullanılan güneş<br />
panelleri, temiz enerji üretimi sağlayarak karbon ayak izinin azaltılmasına katkıda bulunmakta<br />
ve çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Bu girişimle, Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, misafirlerine<br />
çevre dostu ve sürdürülebilir bir konaklama deneyimi sunarken, aynı zamanda gelecek<br />
nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma misyonunu da sürdürüyor.
170'den fazla ülkede; yaşadığınız, ürettiğiniz,<br />
dinlendiğiniz, eğlendiğiniz her yerde,<br />
her iklimde, soluduğunuz her nefesteyiz.<br />
100 yıldır çığır açan buluşlarımızla, yepyeni<br />
teknolojilerimizle bugün dünyanın 1 numarasıyız.<br />
Daikin, iklimlendirme teknolojilerinde<br />
100 yıllık tecrübe.