12.08.2024 Views

Hotel Restaurant Ağustos 2024

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SPEED-X, kendi kendini yıkayan<br />

ilk kombi hızlı fırın: mükemmel<br />

kombinasyon kalite ve hız.<br />

unox.com<br />

+90 530 176 62 03


Kombi<br />

Modu<br />

HYPER.Speed<br />

Modu<br />

Taviz vermek zorunda<br />

kalmamak için üretildi.<br />

Kusursuz pişirmeyi garanti etmek için<br />

Konveksiyon ve buhar bir araya geliyor.<br />

Türünün<br />

ilk örneği.<br />

Pişirme ve mikrodalgaları bir araya getiren<br />

devrim niteliğindeki teknoloji.<br />

250<br />

makaron<br />

makarna<br />

12 dakika içinde<br />

1.5 kg<br />

bütün<br />

patates<br />

420 saniyede<br />

7.5<br />

kilo sandviç<br />

patates<br />

20 dakika içinde<br />

6 adet fileto<br />

somon ile<br />

sebzeler<br />

150 dakika içinde<br />

15 bölünmüş<br />

korniş tavuk<br />

parçaları<br />

35 dakika içinde<br />

6 adet tavuk<br />

şnitzel ile<br />

mantarlar<br />

180 dakika içinde


Kars turizmi tarihi kimliğiyle<br />

markalaşacak!<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

Doğu Anadolu’nun kadim şehirlerinden Kars; Ani’si,<br />

Çıldır’ı, Baltık mimarisine sahip siyah bazaltlı<br />

yapıları, kaz eti, gravyeri, balı, şifalı obsidyen taşı ve<br />

daha birçok tarihi, kültürel ve gastronomik değeriyle<br />

markalaşma çalışmalarına hız kazandırdı. Avrupa<br />

Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından eş zamanlı<br />

olarak finanse edilerek Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanlığı’nın sözleşme yönetiminde-Serhat Kalkınma<br />

Ajansı tarafından hayata geçirilen "Tarihi Kimliğiyle<br />

Kars Kenti Projesi", Kars Turizm Rotası Tanıtım<br />

Gezileri programıyla basın mensuplarına tanıtıldı. Bu<br />

tanıtım etkinliği sayesinde Kars’ı ilk kez keşfetme<br />

fırsatı elde edenlerden biriydim ben de. Pek çok<br />

yönüyle hayran kaldığım şehrin turizm ve gastronomi<br />

potansiyeline ilişkin hazırladığım haberin detaylarına<br />

“gündem etkinlik” başlığımızdan ulaşabilirsiniz.<br />

Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’in Genel Müdürü. O<br />

da bir an olsun turizmci olmaktan pişmanlık<br />

duymayan profesyonellerden. “Önemli olan bu<br />

mesleği sevmek. Sevince işiniz de zor gelmiyor.” diyen<br />

genç ve deneyimli turizmci Seçil Aytin Arslan,<br />

bugünlerde en çok Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’e<br />

geri dönmekten mutluluk duyduğunu söylüyor. Beş<br />

yıldızlı oteli daima çok özel bulduğunu anlatan Aytin<br />

Arslan’ın otelcilik hikayesini, İstanbul turizmiyle ilgili<br />

değerlendirmelerini, turizmde kadın olmayı ve gelecek<br />

planlarını konuştuk.<br />

Hyatt Otelleri'nin yeni Bölge Başkanı. 30 yıldır Hyatt<br />

bünyesinde görev alan Rufat Babayev, son olarak<br />

Grand Hyatt İstanbul'un Genel Müdürlüğünü yaptı.<br />

Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve eğitim odağında grup<br />

otellerini Türkiye'de ve dünyada örnek bir konuma<br />

getirmeyi planladıklarını söyleyen Babayev, grubun<br />

Türkiye rotasını, 2025 yılı büyüme planlarını ve<br />

turizm sektörünün gelecek durumunu anlattı.<br />

Konaklama tercihlerinde son yılların en fazla rağbet<br />

gören konseptlerden biri de, glamping. Türkiye’de bu<br />

akımın öncüsü, aynı zamanda en büyük<br />

organizasyona sahip oyuncusu ise, Longosphere<br />

Glamping... Kınay Ailesi tarafından Trakya-İğneada<br />

bölgesinde turizme kazandırılan tesis, Temmuz<br />

2020’den bu yana ek yatırımlarıyla büyüyor. 110 bin<br />

m 2 orman alanında hayata geçirilen tesis, geçen 4<br />

yılda çadır sayısını 104’den 125’e çıkarırken 200<br />

kişilik çok amaçlı salon ve toplantı odalarını da<br />

hizmete dahil etti. Tesise ilk günden itibaren<br />

toplamda 5.5 - 6 milyon dolar civarında yatırım<br />

yaptıklarını belirten Longosphere Kurucu Ortağı Yiğit<br />

Küçükkınay ile sürdürülebilirlik yatırımlarını ve lüks<br />

doğa turizmini geliştirmeye yönelik projelerini<br />

konuştuk.<br />

İzmir doğumlu. 27 yıldır mutfağın içinde. 12 yıldır da<br />

şeflik mertebesinde çalışıyor. Aşçılığa ilgisinin çocuk<br />

yaşlarında başladığını dile getiren Kempinski <strong>Hotel</strong><br />

Barbaros Bay Bodrum'un Executive Chef'i Varol<br />

Nalcı, ne zaman Hilton İzmir Oteli'nin önünden geçse<br />

kendini mutfağında çalıştığını hayal ettiğini söylüyor.<br />

"Belki de bu hayal, zihnimin bir köşesinde hep<br />

varlığını sürdürdü." sözlerini de ilave ederek üstelik<br />

de! Çocukluğunda aşçılık dışında subaylığı ve<br />

profesyonel futbolculuğu da düşleyen, hatta Altay<br />

Spor Kulübü'nde 2-3 yıl kadar top koşturan Egeli<br />

şefin ilham veren mutfak yolculuğunu da bu<br />

sayımızda bulabilirsiniz.<br />

Türkiye ve dünyadan derlediğimiz güncel sektör<br />

haberleri, otel yatırım rotaları, yeni restoran keşifleri,<br />

gastronomi sektörüne yön veren raporlar, trendler ve<br />

yarışmalar ile yine karşınızdayız.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

AYDIN DEMIR<br />

Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />

Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />

The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

KAPAK FOTOĞRAF<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

NEMO RESTAURANT & LOUNGE<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792


Bu sayımızda<br />

antre<br />

12 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

16 Jolly ‘Yaz Fırsatları’ kampanyasını<br />

başlattı<br />

18 Turizm sektörü siber güvenlik için<br />

hangi önlemleri almalı?<br />

24<br />

20 Rufat Babayev, Türkiye pazarı için<br />

ne planlıyor?<br />

22 Öner: Turizmde ‘hedef sorunsalı’<br />

24 Kars turizmi tarihi kimliğiyle<br />

markalaşacak<br />

28 İşte <strong>2024</strong>’ün ilk 6 aylık seyahat<br />

verileri<br />

30 GlobeMeets B2B Networking<br />

Event’te boş masa yok!<br />

32 Longosphere, sürdürülebilirlik için<br />

düğmeye bastı<br />

34 İşte sınai haklarda turizmin gücü<br />

36 Kalender: İstanbul turizmi demek<br />

Türkiye turizmi demektir<br />

37 SAYD, İstanbul’daki turist saldırısını<br />

şiddetle kınadı<br />

38 <strong>2024</strong>'ün güncel konaklama trendleri<br />

40 Zeydan Başkan’dan acentalara çağrı<br />

42 TÜROB’dan Ortadoğulu turistlere<br />

saldırıyı kınayan açıklama<br />

44 Uzakrota Global, İstanbul’da<br />

toplanacak<br />

58 32<br />

50<br />

Longosphere Kurucu Ortağı<br />

Yiğit Küçükkınay


46 Özbekistan Destinasyon Tanıtım<br />

Etkinliği gerçekleşti<br />

47 BESİAD’dan Bodrum'daki fiyat<br />

artışlarına denetim çağrısı<br />

48 Maple Group, havacılığa yön<br />

vermeye devam edecek<br />

yeni yatırımlar<br />

50 Kempinski <strong>Hotel</strong> The Dome<br />

Belek ile lükste yeni dönem<br />

52 Radisson, Türkiye otelciliğine 7<br />

yatırım kazandırdı<br />

56 Dedeman, 1 ayda 3 otel açılışı<br />

gerçekleştirdi<br />

iş’te kadın<br />

58 Aytin Arslan: Otelcilikte ‘kadın eli<br />

değmiş’ sözünü destekliyorum<br />

marka<br />

62 Gastroinox, 15. yılında marka<br />

kimliğini yeniledi<br />

64 Türkiye barista şampiyonunu<br />

arıyor<br />

70<br />

64 Isıtma soğutma ve elektrik<br />

sistemlerinde 49 yıllık deneyim:<br />

Emsaş A.Ş.<br />

68 Profesyonellere seslenen<br />

İnoksan, “Bu Mutfak Sizin!” dedi<br />

şefin gözünden<br />

70 Lezzet mühendisi: Varol Nalcı<br />

gastro güncel<br />

74 TURYİD’den kredi kartı ile bahşiş<br />

ödenmesi düzenlemesine destek<br />

76 Gastronomiye yeni bir kavram:<br />

Sinegastronomi<br />

78 Barry Callebaut Türkiye, çikolata<br />

tutkusunun geleceğini paylaştı<br />

80 Teknoloji ve yaratıcılık, yemekte<br />

yeni standartları nasıl belirliyor?<br />

gastro etkinlik<br />

96<br />

82 Dude Table, gıda pazarlamasının<br />

en iyilerini ödüllendirecek<br />

84 Dünya Kahve Kavurma<br />

Şampiyonası’nın kazananı belli<br />

oldu<br />

gastro aktüel<br />

86 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

yeni mekan<br />

88 SWOT Hospitality, yeni<br />

restoranlar açacak<br />

90 Casa Sol ile tropik lezzetlere<br />

yelken açma zamanı<br />

92 Cihangir'in büyüleyici atmosferi<br />

ile Vişneli Meyhane<br />

93 BonVeno, 20. mağazasını<br />

Koşuyolu’nda açtı<br />

94 Uygur lezzetleri Boğaz’a geldi<br />

95 İstanbul’un yeni İtalyanı Pepe’s<br />

açıldı<br />

96 Fırın-Cİ, Ataköy Marina’da<br />

97 Esnaf Kafası ikinci şubesini açtı<br />

98 Londra'nın ikonik Türk restoranı:<br />

The Mantl<br />

HoReCa teknoloji &<br />

sistemleri<br />

99 Yazarkasa esnafına destek<br />

kampanyası<br />

100 Isıtma sistemlerinde yaz<br />

bakımının işletmelere avantajları<br />

101 Restoranlar adisyonları tek<br />

ekrandan yönetebilecek<br />

102 İşletmeleri akıllı teknolojiyle<br />

buluşturan 1. sınıf hizmet<br />

103 HoReCa teknoloji ve sistemleri<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


şıııı<br />

ı ışşııı<br />

ıı ıııışııııııı ıııııı<br />

ş ııııııııışı<br />

ı ğ şş<br />

<br />

<br />

ş ş şşş<br />

ııışşşşşşşşğı ııışşşşşşşşğı ııııııııı


12<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Dünyanın ve Avrupa'nın<br />

en iyi otelleri arasında<br />

Argos in Cappadocia, Kapadokya'nın büyüleyici manzarası eşliğinde<br />

tarih ve modernizmi bir araya getirerek misafirlerine sıra dışı bir<br />

konaklama deneyimi sunuyor. Dünyanın dört bir yanından gelen<br />

okuyucu oylarıyla belirlenen ödüllerde, Argos in Cappadocia<br />

"World's 100 Best" listesinde 99.09 puanla 12. sırada, "Europe's<br />

30 Best" listesinde ise 2. sırada yer aldı. Bu değerlendirme, Argos<br />

in Cappadocia'nın benzersiz konumu, eşsiz hizmet kalitesi ve<br />

misafirlerine sunduğu unutulmaz deneyimlerin bir yansıması<br />

olarak misafir memnuniyetini tescilledi. Argos in Cappadocia adına<br />

açıklama yapan D-Resorts Direktörü;” Demet Gürer Gönenli "Travel<br />

+ Leisure okuyucuları tarafından böyle bir onura layık görülmekten<br />

büyük gurur duyuyoruz. Misafirlerimizin beklentilerini aşma hedefiyle<br />

çalışan ekibimizin özverisi ve Kapadokya'nın büyüleyici güzelliklerinin<br />

bu ödüllerde önemli bir rol oynadığına inanıyoruz" dedi.<br />

MegaPass’tan<br />

“Özgür Tatil<br />

Planı” uygulaması<br />

Türkiye turizmine katkıda bulunmayı<br />

öncelikli hedefleri arasında<br />

tutan MegaPass’ın kurucu ortağı<br />

Deniz Erönal, turizm anlayışının<br />

her geçen gün güncellendiğini<br />

belirterek özgür tatil planları için<br />

geliştirdikleri seyahat paketlerini<br />

anlattı. Kaliteli hizmet sunmak ve<br />

özgür tatil planları için seçmeli<br />

tur paketlerinin yer aldığı internet sitesini üç ay gibi kısa bir<br />

sürede tamamladıklarını belirten Erönal, “Satın alma işlemi<br />

gerçekleştikten sonra, seçilen paketlerin QR biletleri gezi<br />

tarihinde kullanılmak üzere müşteri hizmetlerimiz tarafından<br />

paylaşılıyor. Seyahatini kendi planlayan müşterilerimiz, rotasını<br />

da kendi belirliyor. Müze ve tarihi yapıların işletmeleriyle<br />

gerçekleştirdiğimiz özel anlaşmalar sayesinde QR kodunu<br />

kullanan gezginler geçiş üstünlüğüne sahip oluyor ve girişlerde<br />

sıra beklemiyor. Ayrıca sesli rehberlerimizle gezileri daha<br />

zengin ve bilgilendirici hale getiriyoruz. Turlarla ilgili müşteri<br />

hizmetlerimiz 7/24 destek hizmeti sağlıyor. Satın alınan turlarda<br />

son 24 saat öncesine kadar da iade kabul ediyoruz” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Bilet Dükkanı’nda<br />

üst düzey atama<br />

Online seyahat<br />

platformu Bilet<br />

Dükkanı, yeni Chief<br />

Commercial Officer<br />

(CCO) olarak Bülent<br />

Oral'ı kadrosuna<br />

dahil etti. Bu stratejik<br />

hamle, şirketin<br />

pazardaki konumunu<br />

sağlamlaştırmak ve uluslararası büyüme hedeflerine ulaşmak için<br />

atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Seyahat ve teknoloji<br />

alanındaki uzmanlığıyla tanınan Oral, kariyerine satış yöneticisi olarak<br />

başladı. 30 yıllık deneyimiyle sektöründe başarılı bir geçmişe sahip<br />

olan Oral, danışmanlık odaklı satış, müzakere, iş geliştirme, proje<br />

yönetimi, strateji, iş planlaması ve değişim yönetimi konularında<br />

uzmanlaşmış olup, analitik becerileri ve gelecekteki trendler, yenilikler<br />

ve yeni teknolojilere olan tutkusu ile tanınıyor.<br />

Sandal ağaçlarının arasında<br />

konaklama deneyimi<br />

Fethiye’nin tarihi zenginlikleri ve büyüleyici doğasıyla çevrili deniz<br />

ve dağ manzaralarında konumlandırılan, geniş yaşam alanları,<br />

havuz, jakuzi, veranda gibi kişiselleştirilmiş lüks detayları içeren<br />

alternatifli 37 özel villasıyla huzur ve rahatlığı bir arada sunan,<br />

balayı çiftlerinin favorisi Lov Faralya, tatil anlayışınıza yeni bir boyut<br />

katıyor. Lov Faralya' nın içinden geçen tarihi Likya Yolunda doğa<br />

yürüyüşleri ve keşif gezileri yapabilir, antik yolu ve çevresindeki<br />

habitatı keşfederek doğanın ve tarihin büyüsünü yaşayabilirsiniz. İzz<br />

Global Şirketler Topluluğunun üyesi olan Lov Faralya bir konaklama<br />

oteli olmanın ötesinde çevreye olan sosyal sorumluluğunu proje<br />

aşamasında hazırladığı sürdürülebilir çevre çalışmaları ile ortaya<br />

koyuyor. Otelin sahip olduğu güneş panelleri ile kendi enerjisini<br />

üretme kapasitesinde faaliyet gösteriyor. Konaklama tesisinde<br />

bu sezon kapılarını açan, fine dining restoran ‘Locuisine’ gurme<br />

lezzetler ve sıra dışı sunumlarla gastronomi tutkunlarına farklı bir<br />

deneyim yaşatıyor.


Özetle, 125 yıllık kalite.<br />

125. yıldönümü kutlamalarımıza<br />

katılarak seçili ürünlerde %25 indirim<br />

fırsatını kaçırmayın.<br />

Miele Professional. Immer Besser.<br />

Yıldönümümüzü bizimle kutlayarak<br />

kazançlı çıkın:<br />

Kurum içi çamaşırhaneniz için endüstriyel<br />

yıkama-kurutma makineleri ve silindir<br />

ütülerimizdeki avantajlarla Miele ailesine<br />

katılarak sadece verdiğimiz sözü yerine<br />

getirmekle kalmayıp her zaman daha da<br />

ötesine geçtiğimizi görebilirsiniz.<br />

www.miele.com.tr/p/<br />

professional@miele.com.tr


14<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Kruvaziyer<br />

turizminde artış %20<br />

Turizm Databank’ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan derlediği<br />

verilere göre, <strong>2024</strong> yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye’ye 415<br />

kruvaziyer gemisiyle giden-gelen ve transit turist sayısı %19 artarak<br />

483 binden 574 bini aştı. Bu dönemde, kruvaziyer turistlerin uğradığı<br />

limanlar içinde Kuşadası yaklaşık 278 bin, İstanbul ise yaklaşık 117<br />

bin kişi ile öne çıktı. Onları; İzmir, Bodrum, Marmaris, Samsun ve<br />

Çeşme izledi.<br />

Bakan Ersoy ve Schmetterling’den<br />

iş birliği toplantısı<br />

Conrad’da stand up geceleri!<br />

Conrad Istanbul<br />

Bosphorus’un,<br />

yaz akşamlarının<br />

vazgeçilmez<br />

etkinliklerinden<br />

biri olan Stand<br />

Up Geceleri<br />

yeşillikler içinde<br />

konumlanan<br />

mekanı Aura<br />

Garden’a<br />

davet ediyor.<br />

Kendine özgü komedi tarzlarıyla tanınan Lesli Karavil,<br />

Deniz Özturhan, Buse Sinem İren ve Efe Tuncer’in sahne<br />

almaya başladığı kahkahalarla dolu etkinlikler, İstanbul<br />

akşamlarında eğlenceli saatler geçirmek için keyifli bir<br />

alternatif. Aura Garden, Stand Up Geceleri ile unutulmaz<br />

bir eğlence atmosferi sunarken, beş yıldızlı otelin seçkin<br />

lezzetleri ve imza kokteylleri ile Stand-Up Gecelerine özel<br />

hazırladığı aperatif, paylaşımlı ve atıştırmalık lezzetlerin<br />

bulunduğu menüsü ile eğlenceye dolu geceye enfes bir<br />

dokunuş katıyor. 17 Temmuz’da Lesli Karavil ile başlayan,<br />

25 Temmuz’da Deniz Özturhan ile devam eden gösteriler, 15<br />

<strong>Ağustos</strong>’ta Buse Sinem İren, 23 <strong>Ağustos</strong>’ta ise Efe Tuncer’in<br />

stand up programıyla sürecek.<br />

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un daveti üzerine geçtiğimiz<br />

günlerde İstanbul’a gelerek özel bir toplantı gerçekleştiren Almanya'nın<br />

en büyük acente zincirlerinden Schmetterling International‘ın CEO’su<br />

Ömer Karaca, Türkiye turizmi üzerine görüşlerini paylaştı. Ülkemizin<br />

turizm ürünleri ve Almanya ile ilişkiler hakkında fikir alışverişinde<br />

bulunan Bakan Ersoy ve Karaca, daha fazla iş birliği olanaklarını<br />

konuştu. Geçen yıl İzmir'de 500 Alman acentenin katılımıyla düzenlenen<br />

Schmetterling International Kongresi ve Efes Antik Kenti’nde yapılan<br />

gala gecesinin olumlu yansımalarını bu yılki satışlarda gördüklerini<br />

dile getiren Ersoy, bu yıl ve gelecek yıl için yeni iş birlikleri olabileceğini<br />

söyledi. Bakan Ersoy'a daveti için teşekkür eden ve bu önemli<br />

görüşmenin yeni çalışmalar için ışık olacağını vurgulayan Karaca,<br />

"Türkiye'nin zengin doğa, tarih ve kültürel hazinelerini daha geniş<br />

kitlelere ulaştırmak ve sürdürülebilir turizm uygulamalarını teşvik etmek<br />

üzere çalışıyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin Alman turistler için<br />

daha da cazip hale geleceğinden eminiz" dedi.<br />

Konaklamada<br />

kapanışlar arttı<br />

Turizmdatabank’ın TOBB verilerinden derlediği bilgiye göre, <strong>2024</strong><br />

yılı Ocak-Mayıs döneminde konaklama sektöründe A.Ş. olarak<br />

faaliyet gösteren 31 işletme kapandı. 2023’te bu sayı 20 tane idi.<br />

Konaklama alanındaki kapanışlar yeme içme alanı ile birlikte ele<br />

alındığında da yükseldi. <strong>2024</strong> yılı Ocak-Mayıs döneminde, oteller<br />

ve yeme içme alanında, şirket olarak kapanışlar %21,5 yükselerek<br />

465 adetten 565 adede çıkarken, kuruluşlar da 3098’den 3395’e<br />

çıktı. Diğer yandan gerçek kişi işletmelerinde kapanışlar ve açılışlar<br />

%22-23 dolayında azaldı.


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

JOLLY ‘YAZ FIRSATLARI’<br />

KAMPANYASINI BAŞLATTI<br />

Biten erken rezervasyon kampanyasının ardından ‘Yaz fırsatları’ kampanyasını<br />

başlattıklarını duyuran Jolly CEO & Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar,<br />

Eylül ve Ekim ayına bir önceki seneye göre çok daha büyük bir ilginin olduğunu belirtti.<br />

Vardar, kampanyaların etkisiyle bu aylar için geçen yıla göre talepte yüzde 70 oranında<br />

ciddi bir artışın kaydedildiğini söyledi.<br />

Biten erken rezervasyon kampanyasının<br />

ardından ‘Yaz fırsatları’ kampanyasını<br />

başlatan Jolly, kampanyanın detaylarını<br />

anlatmak üzere 4 Temmuz Perşembe günü<br />

basın mensuplarıyla bir araya geldi. Jolly<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ve CEO<br />

& Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert<br />

Vardar’ın hazır bulunduğu toplantıda sektöre<br />

dair değerlendirmelerde de bulunuldu.<br />

Vardar: “Kişi sayısı %30, ciro<br />

%100’ün üzerinde arttı”<br />

Son iki yılda Türk turizminin hem yabancı<br />

ziyaretçi bakımından hem de yurtiçi<br />

pazarda çok güçlü bir ivme kazandığını<br />

anlatan Mert Vardar, “Türkiye turizmi çok<br />

hızlı bir şekilde büyüyor. Jolly olarak bu<br />

kapsamda hem yaptığımız yenilikler hem<br />

de ekip arkadaşlarımızla aldığımız hızlı<br />

aksiyonlarla yurtiçi pazarının büyümesine<br />

çok ciddi katkı sağlıyoruz” dedi. Misafir<br />

memnuniyetine büyük önem verdiklerine<br />

dikkat çeken Vardar, “Geçmiş senelerde<br />

yapmış olduğumuz çalışmalar ve anketlerde<br />

çıkan sonuçlara göre yeni otel ve otel<br />

gruplarını bünyemize ekledik. Bu oteller<br />

yüksek kalitedeki servislerinin yanı sıra<br />

Türk misafirin de talep ve beklentilerine<br />

karşılık verebilecek oteller. Yaptığımız<br />

çalışmalarımız karşılığında misafirlerimizden<br />

çok güzel dönüşler aldık. Erken rezervasyon<br />

kampanyamızda da bunun karşılığını gördük.<br />

Öyle ki bu sene kişi sayısında bir önceki yılın<br />

yüzde 30 üstüne çıkarken ciroda da yüzde<br />

100’ün üzerinde bir artış yakaladık. Cirodaki<br />

bu yüksek artışı; maliyetlerin yükselmesine<br />

bağlı olarak değil misafirlerin beklentisini<br />

karşılayacak daha yüksek gelir gruplarına<br />

hitap eden otelleri bünyemize katmış<br />

olmamızla sağladık” ifadelerini kullandı.<br />

“Güçlü bir talep var”<br />

Erken rezervasyon kampanyasının çok<br />

başarılı olduğuna vurgu yapan Mert Vardar,<br />

hem misafir memnuniyetine verdikleri<br />

önem hem de iç pazardaki güçlü talebin<br />

etkisiyle yaz için özel bir kampanya<br />

hazırladıklarını kaydetti. “Yaz Fırsatları<br />

adını verdiğimiz bu kampanya ile erken<br />

rezervasyonu değerlendiremeyenler ya<br />

da ikinci bir tatil yapmak isteyenler için<br />

çok özel fırsatlar sunuyoruz. Çünkü tatil<br />

herkesin hakkı” şeklinde konuştu. Bu yıl<br />

sezonun Nisan ayında başladığını ve güçlü<br />

bir talep oluştuğunu anlatan Mert Vardar şu<br />

bilgileri verdi: “Nisan ve Mayıs’ta inanılmaz<br />

yoğun talep aldık. Bu dönemi yaz sezonu<br />

gibi geçirdik. Haziran, Temmuz, <strong>Ağustos</strong><br />

zaten yoğun sezon. İklim kayıyor. Son bir iki<br />

senedir Kasım ayına kadar özellikle güneyde<br />

yoğun bir şekilde misafirlerimizi ağırlıyoruz.<br />

İklim şartları da gayet güzel fırsat sunuyor.<br />

Bu şunu gösteriyor; evet okullar açılıyor<br />

ama tatil ihtiyacı olan misafirlerimiz Eylül<br />

ve Ekim ayını çok büyük bir fırsat olarak<br />

değerlendirebiliyor. Hem fiyatlar çok daha<br />

makul seviyeye iniyor hem de kampanyamız<br />

ile finansal avantaj sağlayarak yüzde 25<br />

peşinat ödeyip, kalanını o tarihte ödeyebiliyor.<br />

Bu nedenle Eylül ve Ekim ayına bir önceki<br />

seneye göre çok daha büyük bir ilgi var. ‘Yaz<br />

Fırsatları’ gibi kampanyalarımızın da etkisiyle<br />

Eylül ve Ekim ayı için geçen yıla göre talepte<br />

yüzde 70 gibi ciddi bir artış var.”<br />

Vardar: “İç pazar en güçlü pazar<br />

oldu”<br />

Bu sene Almanya ve İngiltere pazarından<br />

Türkiye’ye yönelik çok güçlü bir talep<br />

oluştuğunu anlatan Mete Vardar, “Rusya<br />

geçen yıla göre yüzde 5 ila 10 arasında


artacak gibi görünüyor. Ancak Polonya,<br />

Romanya, Bulgaristan gibi yan pazarlarda<br />

da çok ciddi bir Türkiye ilgisi olduğunu<br />

görüyoruz” dedi. Son yıllarda özellikle iç<br />

pazarın Türk turizminde en önemli pazar<br />

haline geldiğine dikkati çeken Vardar,<br />

şunları anlattı: “İç pazar, otellerin en hızlı<br />

şekilde reaksiyon alabileceği ve beklentisini<br />

karşılayabileceği pazar haline geldi. Bu<br />

sürece Jolly’nin çok güçlü bir katkısı var.<br />

İç pazarın önemini her zaman en iyi bilen<br />

şirketlerden biri olduğumuz için otellerden<br />

yüksek kontenjan alıp misafirimize en iyi<br />

fiyatı verme imkanımız oluyor.”<br />

“Geceleme sayısı 3.2’den 5.3’e çıktı”<br />

Bu yıl hem Ramazan hem de Kurban<br />

Bayramı’nda tatilin 9 güne çıkarılmasının<br />

sektöre çok güçlü katkı sunduğunu<br />

anlatan Mete Vardar, “Eskiden bu tür<br />

kararlar bir hafta kala alınıyordu ancak bu<br />

yıl çok daha erken açıklandı. Bu konuda<br />

Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize<br />

teşekkür ediyoruz. Erken açıklanan bu<br />

tatiller hareketliliği sağladı, kişi sayısını<br />

yüzde 10-15 artırdı. Ancak en önemli katkıyı<br />

geceleme sayısında sağladı. Tatil kararının<br />

açıklanmasıyla birlikte 3.2 gibi ortalama<br />

geceleme sayısı bayramda 5.3’lere çıktı.<br />

Daha önceden rezervasyon yaptırmış olan<br />

misafirlerimiz gün sayısını uzattı. Hem<br />

geceleme sayısı arttı hem de oteller doldu”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Deprem bölgesine özel kültür turu<br />

Geçen yıl 6 Şubat’ta yaşanan deprem<br />

felaketinin ardından bölgeyle olan bağlarını<br />

hiç koparmadıklarını anlatan Mete Vardar,<br />

bu bölgenin yeniden kalkınması için kültür<br />

turlarını daha da güçlendirdiklerini aktardı.<br />

Vardar, “Bölgenin turizm gelirine çok fazla<br />

ihtiyacı olduğunu düşünerek bu bölgeye<br />

özel çalışmalar yaptık. Geçen sene ilk<br />

aksiyonu aldık ve bölgede turizm hareketliliği<br />

başladığı andan itibaren 11 tane şehre tur<br />

operasyonu yaptık. Bu kapsamda ilk adım<br />

atan şirketlerden biri olarak bölgeye katkı<br />

sağlamanın haz ve mutluluğunu yaşıyoruz.<br />

Çünkü doğu-güneydoğu özellikle turizm ve<br />

tarımla beslenen bölgeler” dedi. Jolly’nin<br />

kültür turlarında Türkiye’nin en önemli<br />

operatörü ve ilk akla gelen şirketi olduğunu<br />

vurgulayan Mert Vardar, “Çok yoğun bir<br />

şekilde bu bölgelere operasyonumuz<br />

devam ediyor ve talepler de gün geçtikçe<br />

artıyor, Jolly olarak bu bölgeye her yıl farklı<br />

ve yeni programlar hazırlayarak bölgenin<br />

gelişmesine katkıda bulunmaya devam<br />

ediyoruz ” diye konuştu. Sadece İstanbul,<br />

İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerden<br />

değil Gaziantep, Adana, Eskişehir gibi<br />

26 tane şehirden başlayan kültür turları<br />

bulunduğuna dikkat çeken Mete Vardar,<br />

“bayram dönemleri haricinde tüm yıl<br />

boyunca devam ettirdiğimiz bu turlarımıza<br />

Almanya’dan katılan Türk misafirlerimizin<br />

de yoğun ilgisi bulunuyor. Anadolu turlarına<br />

tüm dünyadan gittikçe artan bir talep<br />

olacağı düşüncesindeyiz. Biz bu bölgeye<br />

olan heyecanımızı hep yüksek tutuyoruz ve<br />

sektöre önemli katkılarımız oluyor” dedi.<br />

“Misafirlerimizi ve sektör<br />

paydaşlarımızı finansal olarak<br />

destekliyoruz”<br />

Türkiye’nin özellikle son iki yıldır<br />

enflasyonla mücadele ettiğini aktaran Mert<br />

Vardar, “Tabii ki enflasyon otellerin de<br />

maliyetlerini artırıyor. Bu durum karşısında<br />

misafirlerimizin memnuniyetini artırmak<br />

için sektör paydaşlarımızı ve misafirlerimizi<br />

finansal olarak destekliyoruz. Şöyle ki<br />

misafirimize, ‘Tatilinin yüzde 25’ini öde,<br />

geri kalan yüzde 75’lik kısmı tatiline bir<br />

hafta kala kapat. Biz rezervasyonu yapalım’<br />

diyoruz. Yani misafirimizin yaklaşık 6-7 ay<br />

aylık yüzde 75’lik kısmının finasal maliyetini<br />

biz karşılıyoruz” ifadelerini kullandı. Otel<br />

ödemelerinin daha önceden yapılmış<br />

olmasına rağmen bunun bir maliyet<br />

oluşturduğunu anlatan Vardar, “Paranın<br />

bu kadar değerli olduğu bir ortamda biz tur<br />

operatörleri ticaretin de ötesinde bir sosyal<br />

sorumluluk görevini yerine getiriyoruz.<br />

Çünkü her zaman söylediğimiz gibi tatil<br />

bir lüks değil ihtiyaç” şeklinde konuştu.<br />

Tatilin önemine dikkat çeken Vardar, şöyle<br />

devam etti: “İnsanların sosyal hayatında,<br />

iş hayatında, ev hayatında tatilin müthiş<br />

olumlu etkileri olduğunu ve bunun pozitif<br />

etkilerinin ülke ekonomisine katkısı olduğunu<br />

düşünürsek bu konuda özellikle enflasyon<br />

maliyetlerinin otellere yansımasına karşın<br />

bir takım katkılar verilmesi gerektiğini<br />

düşünüyor ve otel fiyatlarının belirli oranda<br />

daha makul seviyelere gelmesini istiyoruz.<br />

Diğer operatörlerin de taksit şartlarında bir<br />

takım imkânlar sağladığını görüyoruz. Yerli<br />

misafirlere ayrılan kontenjan halen yüzde 15’i<br />

geçmiyor. Bunu yüzde 30-35’lere getirirsek<br />

o zaman daha doğru fiyatlar sunabiliriz hem<br />

sezonu uzatabiliriz hem ülkenin ekonomisine<br />

çok daha fazla katkı sağlayabiliriz.”<br />

“Yurt dışına talep her geçen gün<br />

artıyor”<br />

Otellerde enflasyon nedeniyle artan fiyatların<br />

misafirleri yurtdışına yönelttiğini anlatan<br />

Mete Vardar, “Her ne kadar Türkiye’deki<br />

otellerimizin doluluğunu artırmaya çalışsak<br />

da yurtdışına olan talep her geçen gün artıyor.<br />

Sonuçta biz de dünyadaki birçok ülkeye<br />

operasyon yapan bir şirketiz. Bu açıdan<br />

bakıldığı zaman özellikle deniz tatili isteyen<br />

misafirlerimizin tercihleri içerisinde Mısır<br />

Sharm El Sheikh çok yoğun talep alıyor.<br />

Dubai ve Uzakdoğu’da uçak dahil paketlerde<br />

Türkiye’ye nispeten daha uygun fiyatlar<br />

olabiliyor. Güney Amerika, Meksika, Cancun,<br />

Küba gibi ülkelerde deniz tatili ile ilgili daha<br />

makul rakamlarla fırsatlar oluşturulabiliyor.<br />

Gemi programlarına da ilgi gün geçtikçe<br />

artıyor. Dünyadaki tüm önemli gemi firmaları<br />

ile özel anlaşmalarımız bulunuyor ” şeklinde<br />

konuştu. Vizesiz ülkelerde de Balkanlar’ın<br />

yoğun talep aldığını anlatan Mete Vardar,<br />

Schengen vizesinde yaşanan sorunlarla ilgili<br />

şu değerlendirmelerde bulundu: “Schengen<br />

vizesi geçerli ülkelere yapılan rezervasyonun<br />

üçte biri ya randevu alınamaması ya da<br />

vize sürecinin tatil tarihinden daha sonraya<br />

verilmesi nedeniyle iptal oluyor. Biz de belirli<br />

ürünlerde kısıtlamaya gitmek durumunda<br />

kalıyoruz. Ancak bu sorun sadece bizi değil,<br />

milli havayolumuz Türk Hava Yolları’nı da<br />

etkiliyor. Umarım bu sorun en kısa sürede<br />

çözülür.”<br />

“Harç pulu kararı gözden<br />

geçirilmeli”<br />

Gündeme dair de değerlendirmelerde<br />

bulunan Mete Vardar, “Yurtdışı çıkış harç<br />

pulunun 150 TL’den 1500 TL’ye çıkarılacağı<br />

söyleniyor. Bu 'yurtdışına çıkmayın' demek gibi<br />

bir şey. Çünkü 4 kişilik bir ailede 6000 liraya<br />

varan bir maliyet oluşturuyor. Yönetmeliğin<br />

değerlendirilmek üzere Ekim ayına ertelendiği<br />

yönünde bilgiler var, bununla ilgili seslenmek<br />

istiyoruz: Biz yurtdışından gelen misafire<br />

Türkiye için bütün kolaylıkları sağlarken Türk<br />

misafirlerinin yurtdışında seyahat özgürlüğünü<br />

engellemememiz gerekiyor. Bu konunun<br />

tekrar değerlendirildiğinde yürürlülüğe<br />

alınmaması temenisindeyiz. ” dedi.


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TURIZM VE SEYAHAT SEKTÖRÜ<br />

SIBER GÜVENLIK IÇIN HANGI<br />

ÖNLEMLERI ALMALI?<br />

Turizm ve seyahat sektörüne inovatif yazılım çözümleri üreten KPlus, siber güvenlik için<br />

alınması gereken önlemleri paylaştı.<br />

Hatalı bir güncellemeden kaynaklanan<br />

küresel yazılım krizi uçuşları aksattı.<br />

Havacılık başta olmak üzere turizm<br />

ve seyahat sektörünü vurdu. Peki ya bu tip<br />

küresel kesintilerden etkilenmemek için neler<br />

yapılmalı, kurumların ve bireylerin alması<br />

gereken önlemler neler? Turizm ve seyahat<br />

sektörüne inovatif yazılım çözümleri üreten<br />

KPlus dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.<br />

Siber güvenlik hizmeti veren Crowdstrike’ın<br />

yayınladığı hatalı bir güncelleme ve<br />

Microsoft’un bulut hizmetlerinde tespit edilen<br />

güvenlik açığının yetkisiz erişimlere yol açması<br />

ve kullanıcı verilerinin tehlikeye girmesiyle<br />

küresel bir kriz yaşandığını belirten KPlus<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Ciga, “Bu tip<br />

küresel krizler, anlık veriye bağımlı çalışan<br />

havacılık gibi sektörleri hızlı bir şekilde etkiler.<br />

Son örneğinde de gördük; rezervasyon ve<br />

biletleme sistemlerinde aksamaların yanı sıra<br />

gecikme ve iptallere, uçuş operasyonlarını<br />

yöneten sistemlerdeki kesintilere yol açtı, ciddi<br />

finansal kayıplar kaçınılmaz oldu. Paralelinde<br />

turizmde konaklama gibi diğer kategorileri de<br />

etkiledi. Bu krizlere karşı korunmak için düzenli<br />

güvenlik denetimleri, güçlü şifre politikaları,<br />

veri yedekleme ve kurtarma planları yapılmalı,<br />

çalışanlara siber güvenlik eğitimleri verilmeli.’’<br />

diye konuştu.<br />

“Microsoft kullanmamıza rağmen<br />

krizden etkilenmedik”<br />

KPlus olarak biz de Microsoft teknolojilerini<br />

kullanıyoruz. Microsoft kullanmamıza rağmen<br />

bağımsız ve yüksek güvenlik önlemlerimiz<br />

ve özel bulut mimarimiz sayesinde krizden<br />

etkilenmedik, bu tür saldırılara karşı yüksek<br />

direnç gösteriyoruz.” diyen Ciga, siber krizin<br />

başta havacılık olmak üzere turizm sektörünü<br />

nasıl etkilediğini ise şöyle anlattı: “Bu tip siber<br />

güvenlik sorununa bağlı gelişen kriz durumu,<br />

anlık veriye bağımlı çalışan havacılık gibi<br />

sektörleri hızlı ve yıkıcı şekilde etkiler. Bugün<br />

yaşanan durum bize canlı pratiğini gösterdi.<br />

Havacılık sektöründe rezervasyon ve biletleme<br />

sistemlerinde aksamaların yanı sıra gecikme<br />

ve iptallere, uçuş operasyonlarını yöneten<br />

sistemlerdeki kesintilere yol açtı. Bu durum,<br />

hem yolcuların seyahat planlarını bozdu hem<br />

de havayolu şirketlerinin itibarını zedeledi. Buna<br />

bağlı ciddi finansal kayıplar da kaçınılmaz oldu.<br />

Havacılık ve turizm birbirine çok bağımlı iki<br />

sektör. Havacılıkta yaşanan bu aksaklık oteller,<br />

tur operatörleri ve seyahat acentelerini de<br />

birinci dereceden etkiledi. Benzer kayıplar bu<br />

alanda da gözlendi.’’<br />

Felaket kurtarma planları, siber<br />

farkındalık eğitimleri<br />

Kadri Ciga, turizm ve seyahat sektöründeki<br />

kurumların bu krizlerden etkilenmemek<br />

için özellikle dikkat etmesi gerekenleri<br />

şöyle sıraladı: “Bu tip küresel krizlerden<br />

tamamen korunmak mümkün olmasa da,<br />

önceden alınabilecek çeşitli önlemlerle<br />

riskler minimuma indirilebilir. İlk olarak, siber<br />

güvenlik altyapısının güçlendirilmesi ve düzenli<br />

güvenlik denetimlerinin yapılması kritik öneme<br />

sahiptir. Ayrıca, veri yedekleme ve felaket<br />

kurtarma planlarının oluşturulması, olası bir<br />

saldırı durumunda hızlı bir şekilde sistemlerin<br />

geri yüklenmesini sağlar. İki faktörlü kimlik<br />

doğrulama ve güçlü şifre politikaları gibi ek<br />

güvenlik önlemleri, yetkisiz erişimleri engeller.<br />

Çalışanlara düzenli olarak siber güvenlik<br />

farkındalık eğitimleri verilmesi de insan<br />

kaynaklı hataları azaltır. Son olarak, güncel<br />

tehdit istihbaratı ve saldırı tespit sistemleri<br />

kullanılarak potansiyel tehditler erken<br />

aşamada tespit edilip bertaraf edilebilir. Bu<br />

önlemler, siber saldırıların etkisini azaltmada<br />

ve kurumların daha dirençli hale gelmesinde<br />

önemli rol oynar, iş sürekliliğini korur.”<br />

KPlus Yönetim Kurulu Başkanı Kadri<br />

Ciga; siber saldırılara maruz kalındığında<br />

yapılması gerekenleri ise kısaca şöyle<br />

anlattı: “K Plus olarak müşterilerimizin<br />

siber saldırılardan etkilenmesi durumunda<br />

mevcut işlemlerinin detaylarına hızlı erişim<br />

sağlayarak çevrimdışı operasyonlarına devam<br />

edebilmelerini sağlıyoruz. Bu sayede işlem<br />

iptali, değişiklik ve diğer destek taleplerini hızlı<br />

bir şekilde karşılıyoruz. Müşteri hizmetleri<br />

ekibimiz herhangi bir aksaklık yaşandığında,<br />

müşterilerimize rehberlik ederek sorunlarını<br />

çözmelerine yardımcı olur ve iş sürekliliğini<br />

sağlamak için gerekli tüm desteği sağlar.”<br />

Gizlilik ayarlarınızı gözden geçirin!<br />

Siber güvenlik için sadece kurumların değil,<br />

tüketicilerin bireysel olarak alabilecekleri<br />

önlemler de var. Kadri Ciga’nın verdiği<br />

bilgiye göre bireysel önlemler ise şöyle:<br />

“Bireysel olarak siber güvenliğinizi artırmak<br />

için, öncelikle güçlü ve benzersiz şifreler<br />

kullanmalısınız. Şifrelerinizi düzenli olarak<br />

güncelleyerek ve aynı şifreyi birden fazla<br />

hesapta kullanmaktan kaçınarak güvenliğinizi<br />

artırabilirsiniz. İki faktörlü kimlik doğrulama<br />

(2FA) kullanarak, hesaplarınıza yetkisiz erişimi<br />

engelleyebilirsiniz. Ayrıca, güvenilir antivirüs<br />

ve güvenlik yazılımları kullanarak cihazlarınızı<br />

kötü amaçlı yazılımlardan koruyabilirsiniz.<br />

E-posta ve mesajlardaki şüpheli bağlantılara<br />

tıklamaktan kaçının ve kimlik avı (phishing)<br />

saldırılarına karşı dikkatli olun. Yazılımlarınızı<br />

ve işletim sistemlerinizi düzenli olarak<br />

güncelleyerek, güvenlik açıklarını<br />

kapatabilirsiniz. Son olarak, kişisel bilgilerinizi<br />

çevrimiçi ortamlarda paylaşırken dikkatli olun<br />

ve gizlilik ayarlarınızı gözden geçirerek dijital<br />

varlıklarınızı koruyun.”


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

HYATT OTELLERI<br />

YENI BÖLGE BAŞKANI<br />

RUFAT<br />

BABAYEV<br />

TÜRKIYE<br />

PAZARI IÇIN<br />

NE PLANLIYOR?<br />

Hyatt Otelleri'nin yeni Bölge Başkanı Rufat<br />

Babayev ile grubun Türkiye rotasını, 2025<br />

yılı büyüme planlarını ve turizm sektörünün<br />

gelecek durumunu konuştuk.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Hyatt Otelleri'nin yeni Bölge<br />

Başkanı. 30 yıldır Hyatt bünyesinde<br />

görev alan Rufat Babayev, son<br />

olarak Grand Hyatt İstanbul'un Genel<br />

Müdürlüğünü yaptı. Sürdürülebilirlik,<br />

dijitalleşme ve eğitim odağında grup<br />

otellerini Türkiye'de ve dünyada örnek<br />

bir konuma getirmeyi planladıklarını<br />

söyleyen Babayev ile grubun Türkiye<br />

rotasını, 2025 yılı büyüme planlarını ve<br />

turizm sektörünün gelecek durumunu<br />

konuştuk.<br />

Grand Hyatt İstanbul’un Genel<br />

Müdürü’ydünüz. Yakın bir zamanda<br />

Hyatt Otelleri Bölge Başkanlığına<br />

atandınız. Göreve gelme süreciniz<br />

nasıl gelişti?<br />

30 yıla yakın süredir Hyatt markası ile<br />

birlikteyim. Birçok ülkede markanın<br />

farklı otellerinde ve Chicago merkez<br />

ofiste görevler aldım. Farklı ülkelerde,<br />

farklı büyüklüklerde ve farklı kitlelere<br />

seslenen Hyatt Otelleri'nden edindiğim<br />

uzmanlık, son olarak geldiğim Grand<br />

Hyatt İstanbul Genel Müdürlük görevinde<br />

çok artı değerler<br />

yarattı. Hyatt<br />

Otelleri'nde<br />

çalışmaya başladığım ilk günden itibaren<br />

en büyük hedefim, Hyatt markasını her<br />

alanda geliştirmek ve yükseltmekti.<br />

Bu noktada dünyanın en önemli<br />

metropollerinden biri olan, Avrupa ve<br />

Asya’yı birleştiren İstanbul'umuzun<br />

merkezinde yer alan Grand Hyatt<br />

Istanbul tüm uzmanlığımı keyifle<br />

uygulayabildiğim bir pilot bölge oldu. Bu<br />

güçlü ve büyük otelde yaratılan başarı<br />

hikayesi, diğer Türkiye Hyatt Otelleri<br />

operasyonlarına yardımcı olmak üzere<br />

çok güzel bir rehber oldu.<br />

Yeni görevinizin kapsamı nedir?<br />

Hangi oteller ve bölgelerden<br />

sorumlusunuz?<br />

Türkiye’de Hyatt olarak her biri<br />

benzersiz güzelliklere, yüksek misafir<br />

memnuniyetine ve yüksek konfor<br />

deneyimine sahip 6 farklı konseptte<br />

otelimiz mevcut. İstanbul’da Grand Hyatt<br />

İstanbul, Park Hyatt Maçka Palas, Hyatt<br />

Regency Ataköy ve Hyatt Centric Levent,<br />

İzmir’de Hyatt Regency İzmir İstinye<br />

Park ve son olarak İzmit’te Hyatt House<br />

Gebze otellerimizin yönetiminde bulunan<br />

profesyonel genel müdürler ve deneyimli<br />

ekipler arasında güçlü bir köprü inşa<br />

etmek bölge başkanlığının esas kapsamı<br />

diyebilirim. Bölge ve kurumsal ofis<br />

olarak yakın bağlar kurmak, kurumsal<br />

kültürün zenginleşmesini sağlamak ve<br />

bilgi alışverişini arttırarak markayı satış<br />

ve bilinirlik anlamında kuvvetlendirmek<br />

sorumluluk alanlarımda.<br />

Sizin yönetiminiz ile birlikte grup<br />

otellerinde ne tür değişimler<br />

yaşanacak? Türkiye ve dünya<br />

konaklama sektörüne bağlı<br />

gelişmeler doğrultusunda yönetim<br />

planlarınızın odak noktaları neler<br />

olacak?<br />

Hyatt Otelleri'nde genel müdürlerimiz ve<br />

yatırımcılarımızla daha güçlü iletişimler<br />

kurarak misafir memnuniyetini ve


operasyonel verimliliği artırmak için<br />

birkaç ana alana odaklanacağımızı<br />

söyleyebilirim. Öncelikle,<br />

sürdürülebilirlik en büyük önceliğimiz<br />

olmaya devam edecektir. Çevresel<br />

sorumluluğumuzu artırarak doğaya<br />

saygılı uygulamalarımızı bu yönde daha<br />

da ileriye taşıyacağız.<br />

Dijitalleşme de önemli bir odak noktamız<br />

olarak ön plana çıkıyor. Teknolojinin<br />

sunduğu yenilikleri otellerimize entegre<br />

ederek misafirlerimizin yaşadığı<br />

deneyimi daha da öteye taşıyacağız.<br />

Ayrıca, hijyen ve güvenlik standartlarını<br />

üst seviyede tutarak misafirlerimizin<br />

sağlığını ve güvenliğini her zamanki gibi<br />

en ön planda tutmaya devam edeceğiz.<br />

Çalışanlarımızın sürekli eğitimi<br />

ve gelişimi için çeşitli programlar<br />

düzenleyerek, çalışan memnuniyetini<br />

en üst düzeyde tutmayı hedefliyoruz. Bu<br />

sayede, otellerimizdeki hizmet kalitesini<br />

sürekli olarak artıracağız.<br />

Son olarak, misafir deneyimini<br />

kişiselleştirerek kendilerine unutulmaz<br />

anlar yaşatmaya devam edeceğiz. Her<br />

misafirimizin kendini özel hissetmesini<br />

sağlayacak benzersiz deneyimler<br />

sunmayı amaçlıyoruz.<br />

Bu değişikliklerle, Hyatt Otelleri'ni<br />

hem Türkiye’de hem de dünyada örnek<br />

gösterilecek bir konuma getirmeyi<br />

planlıyoruz. Türkiye’deki varlığımızı<br />

güçlendirmek ve bilinirliğimizi en<br />

üst düzeye çıkarmak için kararlıyız.<br />

Globaldeki bölge yapılanmamızın<br />

değişmesi ve EMEA bölgesinde Orta<br />

Doğu’dan Güney Avrupa’ya kayması,<br />

Türkiye’yi odak ülke olarak seçmemiz<br />

planlarımızın daha verimli olmasını<br />

sağlayacaktır.<br />

<strong>2024</strong>, Hyatt Otelleri için nasıl bir<br />

yıl oldu? Yılı hangi rakamlarla<br />

kapatmayı hedefliyorsunuz?<br />

<strong>2024</strong>, çok güzel başladı. Hatta bütçe ve<br />

beklentilerimizin ötesinde başladığımızı<br />

söyleyebilirim. Her otelin kendi<br />

hedefleri ve bütçesi var. Hedeflerimiz<br />

doğrultusunda stratejilerimizi aynı<br />

şekilde gerçekleştirmeye devam<br />

ederek seneyi de güzel kapatacağımızı<br />

öngörüyorum.<br />

Türkiye turizminin <strong>2024</strong> hedefi,<br />

60 milyon turist 60 milyar dolar<br />

gelir olarak açıklandı. Türkiye<br />

turizminin performansını nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Türkiye turizminin <strong>2024</strong> hedefi,<br />

gerçekten iddialı ve heyecan verici. Son<br />

yıllarda Türkiye, turizmde önemli bir<br />

ivme kazandı ve bu hedefler, ülkenin<br />

potansiyelini de yansıtıyor. İstanbul,<br />

tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bu<br />

hedeflere ulaşmada büyük bir rol<br />

oynayacaktır. Şehir, Tarihi Yarımadası,<br />

Boğaz’ı, modern alışveriş merkezleri ve<br />

canlı sosyal hayatı ile dünyanın dört bir<br />

yanından turist çekiyor. Ancak, sadece<br />

İstanbul değil; İzmir, Antalya, Kapadokya<br />

ve Bodrum gibi destinasyonlar da<br />

Türkiye'nin turizm potansiyelini artıran<br />

önemli bölgeler. Türkiye’nin geniş ve<br />

çeşitli turistik cazibe merkezleri, farklı<br />

turist profillerine hitap edebiliyor.<br />

Türkiye'nin turizmdeki performansı<br />

oldukça olumlu ve bu hedeflere<br />

ulaşmak için gerekli potansiyele sahip.<br />

Doğru stratejiler ve sürdürülebilir<br />

yaklaşımlarla, Türkiye'nin turizmde<br />

global bir marka ve daha da değerli bir<br />

marka haline geleceğine inanıyorum.<br />

Önümüzdeki yıl için ajandanızda<br />

neler var?<br />

Hyatt’ın 2025 yılında Türkiye’yi odak<br />

aldığını biliyoruz; yeni fırsatlara ve<br />

yatırımlara da açık olacaklardır. Bunun<br />

yanı sıra, mevcut otellerimizde yenileme<br />

ve iyileştirme çalışmaları yaparak<br />

misafirlerimize en yüksek konforu ve<br />

hizmet kalitesini sunmayı amaçlıyoruz.<br />

Hyatt Regency İzmir İstinyePark<br />

bildiğiniz gibi, Aralık 2022’de “İzmir’e<br />

Hayat Geldi” mottosuyla hizmete, lüks<br />

ve sadeliği bir arada sunan ayrıcalıklı<br />

hizmetleriyle ön plana çıkan bir otelimiz.<br />

İzmir Körfez manzaralı 160 odası,<br />

2000 m² alanında 10 toplantı salonu,<br />

500 m²’lik alanda konumlanan fuaye<br />

alanlarıyla şehir otelciliğine yepyeni bir<br />

soluk getiriyor. Park Hyatt Maçka Palas,<br />

geçtiğimiz haftalarda yeni Roof Bar’ı 805<br />

ile Palazzo suit terasında misafirlerine<br />

canlı müzik eşliğinde sunduğu imza<br />

kokteylleriyle de keyifli anlar yaşatmaya<br />

başladı. Grand Hyatt İstanbul büyüleyici<br />

bahçesinde açtığı pop-up Akdeniz ve Ege<br />

restoranları Gazebo ve Grasidi ile lokal<br />

misafirlerin vazgeçilmezi haline geldi.<br />

2025 yılın projelerine bu seneden<br />

başladığımızı söyleyebilirim.<br />

Önümüzdeki sene hem yerli hem de<br />

yabancı misafirlerimiz için yiyecek<br />

içecek outletlerimizde, Spa & Fitness<br />

imkanlarımız ve toplantı odalarımızda<br />

yeniliklerimiz devam edecektir.


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />

Tezer Öner<br />

Turizmde ‘hedef sorunsalı’<br />

Bizim ülkemizde bazı tanımlar her zaman<br />

karıştırılır. Çünkü bizimki gibi duygusal<br />

yoğunluğu yüksek olan milletlerde hedef,<br />

plan, istekler, dilekler ve gerçekler hep<br />

birbirine karışır. Sanırım bu defa da<br />

kendi sektörümüzde benzer bir karmaşa<br />

içerisindeyiz.<br />

Çünkü hayallerimizde gerçekleşmesini<br />

istediğimiz ve ümit bağladığımız bazı<br />

senaryolar gerçekleşmiyor. Bu senaryolara<br />

göre yapılmış planlar da gerçekleşme<br />

beklentisi içerisinde bir anda hüzün ve<br />

hayal kırıklığı oluşturuyor. Hal böyle iken,<br />

yaptığımız planlarda ve koyduğumuz<br />

hedeflerde değişiklikler yapmak zorunda<br />

kalıyoruz.<br />

Bizim ülkemizde bir hedef açıklandığı zaman<br />

herkes bu hedefin gerçekleşeceğine sanki<br />

emin oluyor. Halbuki hedef, gerçekleşme<br />

arzusu içerisinde konan, akıl ve mantık<br />

dahilinde yapılan hesaplar ile belirlenmiş<br />

bir öngörü demektir. Gerçekleşme garantisi<br />

yoktur. Örnek olarak, kimse 2020 yılında<br />

pandemi faktörünü bilemezdi. Hiçbir hedef<br />

tutmadığı gibi hayatta kalmak bile (sektör<br />

bileşeni olarak) başarı sayıldı. Bu açıdan<br />

bakıldığında turizm hedeflerimizi acaba<br />

biraz duygusal mı koyduk diye düşünmeye<br />

başladık.<br />

Bugüne dek yurdun çeşitli yerlerinden<br />

edindiğimiz bilgilere bakacak olursak,<br />

turist sayısı hedeflerimiz gerçekleşmekte<br />

hatta bazı rakamlarda üzerine çıkmakta…<br />

Ancak gerçekleşen gelir durumuna ve<br />

işletmelerden edindiğimiz bilgilere göre,<br />

sektör çok ciddi bir memnuniyetsizlik ve<br />

karamsarlık içinde. Çünkü bu turistlerin<br />

nerede olduğunu ve ne kadar para<br />

harcadığını bilemiyoruz. Görünen o ki, gelen<br />

turist kitlesi ya beş parasız ya da rakamlarda<br />

bir yerde hata yapıyoruz.<br />

İstanbul, Bodrum, Marmaris ve Antalya’dan<br />

aldığımız geri bildirimlere göre, otellerde<br />

boşluklar var. Esnaf mutsuz, işletmeler<br />

personel çıkarmaya başlamış ve ödeme<br />

dengeleri şimdiden bozulmuş durumda. Peki<br />

turistler nerede? Madem ülkeye girdiler,<br />

neden para harcamıyorlar? Kişi başına<br />

ortalama harcama rakamında eski yıllara<br />

göre değişiklik var mı, yok mu?<br />

Eğer her şey yolundaysa, o zaman işletmeler<br />

neden mutsuz? Bunlar birkaç münferit<br />

işletmeyse neden hepsi bize denk geldi<br />

peki? Hepimizin aklında deli sorular… Bu<br />

durum sezon sonuna kadar devam edecekse<br />

işletmeler nasıl ayakta kalacak?<br />

En başta değindiğimiz noktaya geri dönecek<br />

olursak… En doğru yöntemin, işletmelerin<br />

devlet ve ajans hedeflerini göz ardı ederek<br />

kendi hedeflerini koymaları olduğunu<br />

düşünüyorum.<br />

Mesela bundan on yıl önce İspanya’nın<br />

Mayorka Adası’ndayken tesadüfen bulduğum<br />

bir sahil oteline kalmak için yer sorduğumda<br />

aldığım cevap beni gerçekten etkilemişti.<br />

Otelin satış müdürü, resepsiyonun<br />

aramasıyla yanımıza kadar gelmiş ve gayet<br />

kibar bir dille bizi misafir edemeyeceği<br />

için ne kadar üzgün olduğunu bizzat<br />

anlatmıştı. Çünkü önümüzdeki beş sene<br />

doluydular. İstersek bizi bekleme listesine<br />

alabileceğini, bir iptal söz konusu olursa 15<br />

gün öncesinden haber verebileceğini söyledi.<br />

Biz hayretle adama bakarken ben bunu nasıl<br />

başarıyorsunuz diye sormayı akıl edebildim.<br />

Çünkü sürekli değişmeyen bir fiyat politikası<br />

ile yüksek kalitede ve standart bir hizmeti<br />

her zaman aynı seviyede sağladıklarını<br />

anlattı. Personelin en yenisi on yıldır<br />

çalışandı ve sezonluk işçi çalıştırmıyorlardı.<br />

Kat görevlileri bile o kat odalarında kalanları<br />

genelde ismiyle tanıdıklarını anlattı. Bu<br />

arada otel gayet pahalıydı. Ayrıca acentelerle<br />

çok az çalışıyorlar ve esas satışı ve<br />

pazarlamayı kendi bünyelerinde yapıyorlardı.<br />

Sanırım biz hala turizm satışı ve planlaması<br />

konusunda çalışmak zorundayız. Geniş<br />

hedeflere aldanarak, her sezon sil baştan<br />

yapılan hedef ve plan çalışmaları sanırım<br />

çok başarılı olmuyor. Otellerin ve diğer<br />

işletmelerin hizmet ve ürün standartları ile<br />

fiyat ve pazarlama konularında gerçekten<br />

ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Bir<br />

işletme olarak kendi göbeğimizi kendimizin<br />

kesmesinin zamanı çoktan geldi de geçti.<br />

Ayrıca her zaman savunduğumuz çok ucuz<br />

fiyatlara her şey dahil sistemlerin artık yarar<br />

yerine zarar getirdiğini ve yüksek harcama<br />

yapan kaliteli turistin bundan kaçındığını<br />

görmemiz gerekiyor.<br />

Umarım bu yaz, hedefleri turist sayısıyla<br />

değil, toplam harcama ve elde ettiğimiz<br />

turizm geliri olarak yakaladığımız bir sezon<br />

olur.


24<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

KARS TURIZMI<br />

TARIHI KIMLIĞIYLE<br />

MARKALAŞACAK<br />

Doğu Anadolu’nun kadim şehirlerinden Kars; Ani’si, Çıldır’ı, Baltık mimarisine sahip siyah<br />

bazaltlı yapıları, kaz eti, gravyeri, balı, şifalı obsidyen taşı ve daha birçok tarihi, kültürel ve<br />

gastronomik değeriyle markalaşma çalışmalarına hız kazandırdı.<br />

Birbirini dikine kesen ızgara planlı<br />

geniş caddeleri... Üzerlerinde Baltık<br />

mimari tarzında düzgün kesme bazalt<br />

taşından binaları... Tarihi İpekyolu üzerinde<br />

büyük oranda ayakta kalmayı başarmış<br />

etkileyici mimarlık örnekleriyle 5000 yıllık<br />

tarihi geçmişe sahip Ani Harabeleri... Doğa<br />

içinde otantik bir köy yaşamı deneyimi sunan<br />

Doğunun Taş Evleri... Bölgenin en büyük tatlı<br />

su ve en büyük ikinci gölü unvanına sahip<br />

Çıldır Gölü... Doğal pistleriyle kış turizmi<br />

ve kış sporlarının cazibe noktalarından<br />

Sarıkamış Kayak Merkezi...Kafkas<br />

Cephesi’ndeki savaşlar hakkında tarihi<br />

belgelerin yer aldığı ve askerlerin o günkü<br />

savaş şartları içindeki günlük yaşamlarından<br />

kesitlerin canlandırıldığı interaktif bir müze<br />

özelliğine sahip Kafkas Cephesi Harp Tarihi<br />

Müzesi…Tarihi Süvari Tabyası'nda ahır, içi süt<br />

dolu güğümler, yaylalardaki yaşam ve peynir<br />

yapımı ile imalatının serüveninin anlatıldığı<br />

bölümleriyle dünyanın en büyük peynir<br />

müzesi unvanına sahip Kars Peynir Müzesi...<br />

Gravyer peyniri, çeçili, kaz eti, balı, tereyağı,<br />

piti yemeği ve en çok da süt, yumurta ve unla<br />

olağanüstü bir lezzete dönüşen un helvası...<br />

Ve çok daha fazlası…<br />

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti<br />

tarafından eş zamanlı olarak finanse<br />

edilerek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın<br />

sözleşme yönetiminde-Serhat Kalkınma<br />

Ajansı tarafından hayata geçirilen "Tarihi<br />

Kimliğiyle Kars Kenti Projesi", Kars Turizm<br />

Rotası Tanıtım Gezileri programıyla 19-21<br />

Temmuz tarihleri arasında tarihi, kültürel,<br />

doğal ve gastronomik değerleriyle basın<br />

mensuplarına tanıtıldı.<br />

Karaca: “Projemizin yararlanıcısı,<br />

Serhat Kalkınma Ajansı’dır”<br />

‘Tarihi Kimliği İle Kars’ projesi hakkında<br />

bilgilendirme yapan Serhat Kalkınma Ajansı<br />

(SERKA) Genel Sekreteri Nurullah Karaca,<br />

“Avrupa Birliği (AB) Katılım Öncesi Mali<br />

Yardım Fonu (IPA) ile finanse edilen ve<br />

Rekabetçi Sektörler Operasyonel Programı<br />

(CISOP) kapsamında destekleyen Sanayi ve<br />

Teknoloji Bakanlığı’nın program otoritesi<br />

olduğu bir projedir. Projemizin yararlanıcısı,<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen


Serhat Kalkınma Ajansı’dır. Ancak biz bu<br />

projeyi Kars Valiliği, Kars Belediyesi, Kültür<br />

Turizm İl Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Odası,<br />

Ani Örenyeri Kazı Başkanlığı gibi kurumlarla<br />

birlikte yürütüyoruz. Bildiğiniz gibi bir ilde bir<br />

mülki idari amirliği sınırları içinde yapılan her<br />

iş o ilin valiliğin izin ve onayları çerçevesinde<br />

yürür. Biz de projemizde bu kapsamda<br />

onların desteği ve himayeleriyle yürütülüyor.”<br />

diye belirtti.<br />

“AB desteğini tarihi kimliğimiz ve<br />

çok kültürlülüğümüz sayesinde<br />

aldık”<br />

Kars’ın Avrupa Birliği desteğinde tarihi<br />

kimliğinin ön plana çıktığına vurgu<br />

yapan Nurullah Karaca, şunları kaydetti:<br />

“Şehrimizde Ani Örenyeri gibi UNESCO<br />

tescilli bir alan var. Sarıkamış Kayak Merkezi<br />

gibi bir kış turizmi merkezi var. Çıldır Gölü,<br />

Akyaka Kanyonu, Susuz Şelalesi, Boğatepe<br />

gibi turizm potansiyelleri var. Aynı zamanda<br />

kültürel mirası da zengin. Halk oyunları,<br />

aşıklık geleneği yaşam geleneğiyle de bir<br />

kültür mozaiğimiz var. Dolayısıyla bütün<br />

bunları projemizde anlattık ve tüm bunlar<br />

projemizi destekleyici unsurlar oldu. AB’yi<br />

ikna etmemiz noktasında kentimizdeki çok<br />

kültürlülük bunu destekleyen unsurlar oldu.”<br />

Proje bütçesinin yaklaşık 5.5 milyon euro<br />

olduğunu açıklayan Nurullah Karaca, bunun<br />

yüzde 85’inin AB Fonu, yüzde 15’inin ise T.C.<br />

Devleti katkısı olarak Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanlığı’nın karşıladığını söyledi.<br />

“Haydar Aliyev Caddesi’ni tarihi<br />

kimliğine uygun sağlıklaştırdık”<br />

SERKA öncülüğünde kurumlarla birlikte<br />

geliştirilen “Tarihi Kimliğiyle Kars Kenti<br />

Projesi”nin iki ayaklı (bileşenli) olduğundan<br />

söz eden Karaca, bunlardan bir tanesinin<br />

inşaat kısmı olduğunu söyleyerek şöyle<br />

devam etti: “Kars’ta Haydar Aliyev diye<br />

bir caddemiz var. Yaklaşık 700 metrelik<br />

bir cadde. Bu cadde üzerinde bulunan 23<br />

adet tescilli, 9 adet tescilsiz olmak üzere<br />

cadde tarafına bakan 32 binanın boyalarını<br />

kaldırdık, sıvalı olan kısımların sıvalarını<br />

kaldırdık, derz dolgularını yaptık. Kapı,<br />

pencere ve çatılarını değiştirdik. Bir kısmını<br />

onardık. Binaları orijinal hallerine getirmeye<br />

çalıştık. Bu caddenin yol, kaldırım ve<br />

aydınlatmasını da yine tarihi kimliğine uygun<br />

olarak yaptık. Projemizin inşaat kısmı 2021<br />

yılında başladı, <strong>Ağustos</strong> 2023’te de bitti.”<br />

“Kars turizmini tek elden yönetecek<br />

bir yapı oluşturuyoruz”<br />

SERKA Genel Sekreteri Nurullah Karaca,<br />

projenin ikinci bileşenin teknik yardım kısmı<br />

olduğunu aktardı ve şöyle konuştu: “Kars<br />

biliyorsunuz belli bir süredir turizmde de öne<br />

çıka bir şehir. Turizmde mevcut potansiyelini<br />

geliştirmeye yönelik faaliyetler yaptık.<br />

Bunların içerisinde fuarlara katılım, seyahat<br />

acentalarına tanıtım, yurt içi ve yurt dışından<br />

gelen basın mensuplarına, medya gruplarına,<br />

sosyal medyaya tanıtım çalışmaları var.<br />

Bunun yanında turizmin geliştirilmesine<br />

yönelik çeşitli strateji ve planlama faaliyetleri<br />

var. En nihayetinde de turizmin tek elden<br />

yönetilmesiyle ilgili bir yönetişim yapısının<br />

oluşturulması faaliyeti var. Bunlar da<br />

teknik yardım bileşen faaliyeti kapsamında<br />

yapılmakta. Bu üç günlük program<br />

çerçevesinde sizler de dahil olmak üzere<br />

Tarihi Kimliğiyle Kars Kenti Projesi"<br />

kapsamında "Kars Turizm Rotası<br />

Tanıtım Gezileri" programımız<br />

süresince kentin Rus Baltık mimarisi<br />

ile 130 yıllık geçmişe sahip ve aynı<br />

zamanda Serhat Şehri Kars'ın ilk<br />

konservatuvar binası olan Cheltikov<br />

<strong>Hotel</strong>'e misafir olduk. Bu keyifli<br />

ağırlama için teşekkür ederiz.<br />

ilimize getirdiğimiz basın mensuplarıyla<br />

tarihi, doğal, kültürel değerlerimizin bir<br />

kısmını gezdirerek, onların yazılı ve görsel<br />

medyada habere dönüştürülmesi amacı var.”<br />

“2023’te 310 bin geceleme yaptık,<br />

hedefimiz 700 bin”<br />

Kars’ın turizm potansiyelini değerlendiren<br />

Karaca, şehrin 2023 yılı sonu itibariyle<br />

yaklaşık 300 bin gecelemeye sahip olduğunu<br />

ifade etti. Projeyle bunu geliştirip, birkaç<br />

katına çıkartmak olduğunu belirterek, “Bizim<br />

il genelinde 2023 yılı sonu itibariyle geceleme<br />

sayımız toplamda 310 bin. Ama mevcut<br />

kapasitemiz bunun 2-3 katı gecelemeye de<br />

ulaşabileceğimizi gösteriyor. Biz bunun 600-<br />

700 binlere çok rahatlıkla ulaşılabileceğini<br />

düşünüyoruz. Zaten amacımız da gelen<br />

ziyaretçi sayımızı artırmak ve geldikleri<br />

dönemdeki geceleme sayısını, konaklama<br />

süresini uzatmak.” diye belirtti. Kars ili<br />

sınırları içerisinde 3.200 oda ve 6.500 yatak<br />

kapasitesiyle 105 tesisin yer aldığını dile


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

getiren Karaca, şehir turizminin şu anki<br />

kapasitesinin gelen ziyaretçiyi ağırlamaya<br />

yeterli seviyede olduğunun altını çizerek<br />

“Hatta fazlasını da misafir etme imkanımız<br />

var.” şeklinde konuştu.<br />

Kış turizminin Türkiye’deki cazibe<br />

merkezlerinden biri konumundaki<br />

Sarıkamış’taki geceleme sayısına da değinen<br />

Karaca, “Kayak merkezimizdeki geceleme<br />

sayımız 96 bin. Üçte biri kadar.” diye konuştu.<br />

“Ziyaretçi sayımız oranında tesis<br />

sayımız da artıyor”<br />

Nurullah Karaca, Kars’taki otel ve restoran<br />

yatırımları hakkında bilgiler de paylaştı.<br />

Kars merkezinde Dedeman gibi beş yıldızlı<br />

otellerin olduğunu söyleyen Karaca şunları<br />

ekledi: “Ziyaretçi sayımız oranında tesis<br />

sayımız da artıyor. Birbirini tetikleyecek<br />

bir şekilde devam ediyor. Takdir edersiniz<br />

ki, bütün yatırımların bir anda yapılması<br />

atıl kapasite yaratır. Bir tarafında gelen<br />

ziyaretçilerin yeterli bir tesis bulamaması<br />

da bir sıkıntı oluşturur. Aslında bu birbirini<br />

destekliyor. Yatırımcılar, bu potansiyeli<br />

gördükçe yatırım süresinde zaman içinde<br />

yayıyorlar. Her yıl birkaç tane yeni otel ve<br />

restoranımız oluyor. Yeni destinasyonlara<br />

açıldıkça, turizmde yeni alanlar geliştikçe<br />

tesis sayıları da artıyor.”<br />

“Keşfedilmeyi bekleyen bir<br />

gastronomik zenginliğe sahibiz”<br />

Nurullah Karaca, Kars’ın gastronomi<br />

potansiyeline de değindi. “Kars,<br />

gastronomide de son yıllarda önemli bir<br />

gelişme göstermekte. Tabii ki turizmin çok<br />

önemli parçası. Kars mutfağı da gastronomi<br />

manasında oldukça gelişmiş aslında.<br />

Bir taraftan da keşfedilmeyi bekleyen bir<br />

durumdayız. Gastronomide Kars; kazda,<br />

kaşarda, balda ismini duyurmuş bir şehir.<br />

Ama bizim çok farklı ürünlerimiz de var.<br />

Peynir çeşitlerimiz sadece kaşarla sınırlı<br />

değil. Gravyer, tulum, mortal, örgü, deri<br />

peynirimiz var. Yaklaşık 13 çeşit peynirimiz<br />

var. Ketemiz, hıngelimiz, mantımız,<br />

kaz ciğerimiz, pitimiz, boz başımız var.<br />

Bölgemiz hamur işlerinde de gelişmiş.<br />

Bölgemizin kırmızı eti çok doğal olmasıyla<br />

ünlü. Restoranlarımızın kullandığı kırmızı<br />

et, bölgedeki merada doğal beslenen<br />

hayvanlardan elde edilen bir et. Dana,<br />

koyun ve kuzu etlerimiz hem sağlıklı<br />

hem de lezzetli.” diye anlatan Karaca,<br />

Kars mutfağının geniş bir ürün ve yemek<br />

çeşitliliğine sahip olduğunu ve bununla<br />

birlikte gelişime de açık olduğu vurguladı.<br />

“Peynir festivalimizi<br />

gelenekselleştireceğiz”<br />

Nurullah Karaca, kent gastronomisinin<br />

gelişimine yönelik festival çalışmalarının<br />

yürütüldüğünden de bahsetti. 2019 yılında<br />

SERKA öncülüğünde ve Valilik desteğiyle<br />

bir peynir festivali düzenlendiğinin bilgisini<br />

aktaran Karaca, “Devamında araya pandemi<br />

dönemi girdi. O dönem dünyada olduğu<br />

gibi bizde de bir yavaşlama oldu. 2022<br />

yılında biz peynir festivalini tekrar yaptık.<br />

Festivalde yaklaşık 15 işletme ve 30 stant<br />

vardı. Türkiye’nin farklı illerinden katılım<br />

oldu. Türkiye’den farklı peynir markaları<br />

geldi. Buradaki peynir üreticileri de stant<br />

açtı. Tabii bunu sürekli hale getirmek ve<br />

gelenekselleştirmek lazım. Bu anlamda<br />

tanıtım ve markalaşmanın önemi büyük. Bu<br />

işin yerelden başlayıp ulusal ve uluslararası<br />

boyuta dönüşmesi lazım.” diye konuştu.<br />

“Kars turizmini bölgemizde ilk<br />

sırada görmek istiyoruz”<br />

Kars’ı Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu<br />

Bölgesi içerisindeki beş şehirden biri olarak<br />

gördüklerini belirten Karaca, şehir turizmini<br />

gelecek yılda bir veya ikinci sırada görmek<br />

istediklerini söyledi. Karaca, “Bir Mardin,<br />

Diyarbakır, Van gibi Kars’ın hem ziyaretçi<br />

sayısı hem de markalaşmak anlamında<br />

bu noktalara gelmesini amaçlıyoruz. Uzun<br />

vadede hedefimiz de, dünyaca bilinen bir<br />

şehir olmak istiyoruz. Turizmi, sadece yerel<br />

ziyaretçilere değil, uluslararası boyuta taşıma<br />

amacımız da var.” diye de ekledi.


Side


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

İşte <strong>2024</strong>’ün<br />

ilk 6 aylık<br />

seyahat<br />

verileri!<br />

Çevrimiçi seyahat platformu turna.com, <strong>2024</strong>’ün ilk<br />

yarısının seyahat verilerini yayımladı. Buna göre, yılın ilk altı<br />

ayının en pahalı dış hat tek yön uçak bileti, İstanbul - Paris<br />

rotasında 299.177 TL’ye satıldı. İç hatlardaki en pahalı tek<br />

yön uçak bileti ise İstanbul - Antalya rotasında 9.117 TL’ye<br />

alıcı buldu.<br />

Küresel ekonomiye katkısının tüm<br />

zamanların en yüksek seviyesine<br />

çıkacağı öngörülen seyahat<br />

sektörünün 6 aylık bilançosu açıklandı.<br />

Çevrimiçi seyahat platformu turna.com,<br />

kullanıcı davranışlarından hareketle<br />

hazırladığı <strong>2024</strong>’ün ilk yarısının<br />

seyahat raporunu yayımladı. Seyahat<br />

sektörünün her geçen yıl ivmesini<br />

artırdığını kaydeden turna.com Genel<br />

Müdürü Dr. Kadir Kırmızı konuya dair,<br />

“Seyahat deneyimini geliştirmeye<br />

odaklı çalışmalarımızla kusursuz<br />

hizmet sunmaya devam ediyoruz.<br />

Kullanıcılarımızın tercihlerinden<br />

hareketle hazırladığımız <strong>2024</strong>’ün<br />

ilk altı ayına ilişkin raporumuz da<br />

sektörümüzün hem bugününe hem de<br />

yarınına ışık tutuyor” dedi.<br />

En pahalı tek yön uçak bileti<br />

Rapora göre, yılın ilk altı ayının en<br />

pahalı dış hat tek yön uçak bileti,<br />

İstanbul - Paris rotasında 299.177 TL’ye<br />

satıldı. En pahalı dış hat gidiş - dönüş<br />

uçak bileti ise İstanbul - Bangkok<br />

uçuşunda 243.060 TL’ye alıcı buldu.<br />

Aynı dönemde, iç hatlardaki en pahalı<br />

tek yön uçak bileti İstanbul - Antalya<br />

rotasında 9.117 TL olurken; en pahalı iç<br />

hat gidiş-dönüş uçak bileti ise İstanbul<br />

- Dalaman rotasında 15.327 TL olarak<br />

kaydedildi.<br />

Verilere göre, yılın ilk yarısında iç<br />

hatlarda en çok tercih edilen rotalar<br />

İstanbul - Antalya, İzmir - İstanbul ve<br />

Adana - İstanbul oldu. Dış hatlarda ise<br />

İstanbul - Bangkok birinci sırada yer<br />

alırken, onu İzmir - Tahran ve İzmir -<br />

Berlin güzergâhları takip etti.<br />

En ucuz iç hat bileti<br />

<strong>2024</strong>’ün en ucuz iç hat uçak bileti 432<br />

TL’ye İstanbul - İzmir uçuşunda, en<br />

ucuz iç hat gidiş-dönüş uçak bileti ise<br />

Balıkesir, Edremit - İstanbul rotasında<br />

1.043 TL’den alıcı buldu. En ucuz dış hat<br />

tek yön uçak bileti 642 TL’ye İstanbul -<br />

Tahran rotasında, en ucuz dış hat gidiş<br />

- dönüş uçak bileti ise İstanbul - Bükreş<br />

uçuşunda 2.145 TL’ye satıldı.<br />

En ucuz uçuşlar ocak ve mart<br />

aylarında yapıldı<br />

Rapora göre, uçak bileti fiyatlarında<br />

en ucuz dönem dış hatlarda ocak, iç<br />

hatlarda ise mart ayı olarak belirlendi.<br />

Dış hatlarda ocak ayında tek yön<br />

biletler, ortalama 4.763 TL, gidiş-dönüş<br />

biletler ise 8 bin 209 TL ile en düşük<br />

fiyatlarla uçulan dönem olarak kayıtlara<br />

geçti. Mart ayında ise bu fiyatlar tek<br />

yön biletlerde 5.192 TL, gidiş - dönüş<br />

biletlerde ise 10.596 TL ortalama ile en<br />

yüksek seviyelere ulaştı.<br />

İç hatlarda, mart ayında tek yön biletler<br />

1.370 TL, gidiş-dönüş biletler ise 2 bin<br />

608 TL ile fiyat ortalamasıyla satıldı.<br />

Buna karşılık, haziran ayında iç hatlarda<br />

uçak bileti fiyatları tek yönde 2.000 TL,<br />

gidiş - dönüşte 3.813 TL ortalama ile en<br />

yüksek seviyelere çıktı.<br />

Gençlerin en çok tercih ettiği<br />

şehirler<br />

Elde edilen bilgiler doğrultusunda<br />

65 yaş üzeri yolcular, iç hatlarda en<br />

çok İstanbul, İzmir ve Antalya’ya,<br />

dış hatlarda ise Viyana, Stuttgart<br />

ve Düsseldorf’a uçtu. Öğrenciler, iç<br />

hatlarda en çok yolculuğu İstanbul,<br />

Antalya, İzmir; dış hatlarda ise<br />

Düsseldorf, Stuttgart ve Frankfurt’a<br />

yaptı. Çiftler, dış hatlarda en çok<br />

Amsterdam, Düsseldorf ve Bangkok’a;<br />

iç hatlarda ise İstanbul, Antalya ve<br />

İzmir’e uçtu. Çocuklu aileler dış<br />

hatlarda en çok Düsseldorf, Frankfurt<br />

ve Münih’e; iç hatlarda İstanbul, Antalya<br />

ve İzmir’e gitti.


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Büyümesini 3'e katlayan<br />

GlobeMeets B2B<br />

Networking Event’te<br />

boş masa kalmadı!<br />

Bu yıl ikincisi 12-13<br />

Eylül tarihlerinde Rixos<br />

Tersane <strong>Hotel</strong> İstanbul’da<br />

gerçekleşecek olan<br />

GlobeMeets B2B Networking<br />

Event, geçtiğimiz yıla göre<br />

3 kat büyüdü. Uluslararası<br />

etkinlik, tüm katılımcı<br />

masalarını organizasyona 2 ay<br />

kala doldurdu!<br />

İlkini 22 Eylül 2023’te JW Marriott <strong>Hotel</strong><br />

İstanbul Marmara Sea <strong>Hotel</strong>’de düzenleyen<br />

GlobeMeets B2B Networking Event, geçen<br />

yılın yüksek memnuniyeti ve talebiyle bu<br />

yılki organizasyonunu iki güne çıkardı.<br />

12-13 Eylül tarihlerinde Rixos Tersane<br />

<strong>Hotel</strong> İstanbul’da gerçekleşecek olan<br />

bu yılki etkinlikte 3 kat büyüme başarısı<br />

gösterdiklerinin altını çizen GlobeMeets<br />

B2B Networking Event Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Hüseyin Kurt, “Organizasyonumuza<br />

iki ay kala tüm masalarımız doldu” dedi.<br />

2-3 yıl içinde dünyanın en önemli B2B<br />

Networking Etkinlikleri içerisinde yer almayı<br />

hedeflediklerini belirten Kurt, başta TGA<br />

olmak üzere ilgili kurumlara organizasyona<br />

daha fazla destek mesajı verdi.<br />

Kurt: “Yüksek talep sonrası<br />

organizasyonumuzu 2 güne çıkardık”<br />

Organizasyon öncesi güncel bilgi aktarımı<br />

yapan Hüseyin Kurt: “Geçen sene<br />

gerçekleştiğimiz ve herkesin yüksek<br />

beğenisiyle bitirdiğimiz etkinliğimiz<br />

sonrasında bu sene için inanılmaz bir<br />

teveccüh ile karşılaştık. Yüksek memnuniyet<br />

ve talep bizleri nasıl daha iyisini yaparız<br />

konusunu masaya yatırmakla birlikte<br />

daha büyük bir yapıya evrilmeye ve<br />

organizasyonumuzu 2 güne çıkarmaya<br />

yöneltti.” dedi.<br />

“Geçen seneye göre 3 kat büyüdük”<br />

Bu yılki etkinliği 12 -13 Eylül tarihlerinde<br />

Rixos Tersane <strong>Hotel</strong> İstanbul’da<br />

gerçekleştireceklerinin bilgisini veren Kurt<br />

şöyle devam etti: “Bu seneki etkinliğimizi<br />

İstanbul’umuzun yakın zamanda en önemli<br />

konaklama ve etkinlik mekanlarından biri<br />

olacak Rixos Tersane <strong>Hotel</strong> İstanbul’da<br />

gerçekleştireceğiz. Geçen seneye göre 3 kat<br />

büyüttüğümüz organizasyonumuzda tüm<br />

katılımcı masaların 2 ay öncesinden dolmuş<br />

olmasının gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz.”<br />

Organizasyona ücretsiz misafir<br />

olarak kimler katılabiliyor?<br />

*İstanbul’dan dünyanın farklı ülkelerine<br />

outgoing incentive, FIT, leisure, kültür<br />

turizmi ve MICE segmenti anlamında misafir<br />

gönderen acentalar kendilerine gönderilecek<br />

davetiye ve akredite olarak organizasyona<br />

alıcı (buyer) acenta olarak ücretsiz misafirimiz<br />

olarak katılım sağlayabilmektedir.<br />

*Türkiye’nin 30 şehrinden yurt dışına<br />

misafir gönderen 160 acentamızın gidişdönüş<br />

uçak bileti, 3 gece oda ve kahvaltı<br />

bazında konaklama ve transferlerini de biz<br />

karşılayarak organizasyonda hosted buyer<br />

olarak misafir edeceğiz.<br />

*20 farklı ülkeden 40 acentamızın gidişdönüş<br />

uçak bileti, 3 gece oda ve kahvaltı<br />

bazında konaklama ve transferlerini de biz<br />

karşılayarak organizasyonda international<br />

hosted buyer alarak misafir edeceğiz.<br />

Buyer, hosted buyer ve international hosted<br />

buyer acentalarımızı 50 farklı ülkede lokal<br />

acenta hizmeti alabilecekleri; DMC’ler,<br />

20’nin üzerinde havayolu, İGA Havalimanı<br />

İşletmeciliği, 9 turizm ofisi, kruvaziyer<br />

şirketleri, yurt dışından oteller, sigorta ve<br />

marketplace iş ortaklarımız ile randevulu<br />

görüşmelerde bir araya getireceğiz. Alıcı<br />

acentalarımıza ağustos ayı içerisinde davet<br />

linkimiz ulaştırılacak.<br />

“Herkese açık değiliz”<br />

Organizasyonun herkese açık olmadığının<br />

altını çizen Kurt, “Tarafımızca davetiye<br />

gönderilmeyip akredite olmayan veya<br />

katılımcı (exhibitor) olmayanlar ne yazık ki<br />

etkinliklerimize katılım sağlayamamaktadır.”<br />

bilgisini paylaştı.<br />

TGA’ya “daha fazla omuz verin”<br />

çağrısı<br />

2-3 sene içerisinde dünyanın en önemli B2B<br />

Networking Etkinlikleri içerisinde yer almayı<br />

hedeflediklerini belirten Kurt, başta TGA<br />

olmak üzere ilgili kurumların organizasyona<br />

çok daha fazla destek olmasını arzu ettiklerini<br />

belirtti. Kurt, “Gelin dünyaya bu prestijli ve<br />

%100 verimli etkinliği kabul ettirelim. Gelin<br />

organizasyona daha fazla destek olun, daha<br />

fazla omuz verin." şeklinde konuştu.<br />

Networking partinin adresi yine<br />

Fişekhane!<br />

Hüseyin Kurt, networking partinin ise 13 Eylül<br />

akşamında geçen yıl olduğu gibi İstanbul’un<br />

en popüler etkinlik mekanları başında gelen<br />

Fişekhane’de düzenleneceğini de sözlerine<br />

ekledi.


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

LONGOSPHERE<br />

GLAMPING<br />

SÜRDÜRÜLEBILIRLIK<br />

IÇIN YATIRIM<br />

DÜĞMESINE BASTI<br />

Türkiye’nin en büyük<br />

glamping tesisi<br />

Longosphere’in Kurucu<br />

Ortağı Yiğit Küçükkınay ile<br />

sürdürülebilirlik yatırımlarını<br />

ve lüks doğa turizmini<br />

geliştirmeye yönelik<br />

projelerini konuştuk.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Konaklama tercihlerinde son<br />

yılların en fazla rağbet gören<br />

konseptlerden biri de, glamping.<br />

Türkiye’de bu akımın öncüsü, aynı<br />

zamanda en büyük organizasyona sahip<br />

oyuncusu ise, Longosphere Glamping...<br />

Kınay Ailesi tarafından Trakya-İğneada<br />

bölgesinde turizme kazandırılan<br />

tesis, Temmuz 2020’den bu yana ek<br />

yatırımlarıyla büyüyor. 110 bin m²<br />

orman alanında hayata geçirilen tesis,<br />

geçen 4 yılda çadır sayısını 104’den<br />

125’e çıkarırken 200 kişilik çok amaçlı<br />

salon ve toplantı odalarını da hizmete<br />

dahil etti.<br />

Tesise ilk günden itibaren toplamda<br />

5.5 - 6 milyon dolar civarında yatırım<br />

yaptıklarını belirten Longosphere<br />

Kurucu Ortağı Yiğit Küçükkınay,<br />

sürdürülebilir doğa turizminin öncüsü<br />

olmak gibi önemli bir hedeflerinin de<br />

olduğunu açıklayarak sorularımızı şöyle<br />

yanıtladı:<br />

Türkiye’nin en büyük glamping<br />

tesisi unvanına sahipsiniz.<br />

Açılışınızdan bu yana ne kadar ve<br />

hangi ek yatırımlarla büyüdünüz?<br />

Longosphere Glamping olarak,<br />

açıldığımızdan bu yana gerçekten büyük<br />

adımlar attık ve güzel yatırımlarla<br />

büyüdük. 110.000 m² orman alanında<br />

başladığımız yolculukta, ilk etapta 2<br />

farklı konsept ile 104 çadıra sahiptik.<br />

Şimdi ise 4 farklı konseptte toplam 125<br />

glamping çadırına sahibiz. Geçen yıl<br />

açılan 200 kişilik çok amaçlı salon ve<br />

toplantı odaları da bizim için büyük bir<br />

gelişme oldu. Önümüzdeki dönemde<br />

açılacak spa kompleksimizle de<br />

misafirlerimize daha fazla rahatlık ve<br />

wellness deneyimini doğanın içerisinde<br />

sunmayı hedefliyoruz.


Ülkemizin glamping karnesi<br />

nasıl? Konseptin ülke genelindeki<br />

yaygınlığı, turizmdeki pazar<br />

payı nedir? Gelecekte nerede<br />

görüyorsunuz?<br />

Türkiye’de glamping, son yıllarda<br />

gerçekten popüler bir trend haline geldi.<br />

Özellikle doğa ile iç içe, lüks konaklama<br />

deneyimi sunan tesisler büyük ilgi<br />

görüyor. Biz de Longosphere Glamping<br />

olarak bu alanda öncülerden biriyiz.<br />

Uluslararası markaların global pazarda<br />

glamping konseptli tesisler yapmaya<br />

başlaması ile gelecekte glamping’in<br />

daha da yaygınlaşacağını ve turizm<br />

sektöründe önemli bir yer edineceğini<br />

düşünüyoruz.<br />

Sürdürülebilir doğa turizminin<br />

öncüsü olmak gibi bir hedefiniz var.<br />

Şu an bu hedefin neresindesiniz?<br />

Önümüzdeki beş yıl için planlarınız<br />

neler?<br />

Sürdürülebilir doğa turizmi bizim için<br />

gerçekten çok önemli. Çevre dostu<br />

yapı malzemeleri kullanarak, enerji<br />

verimliliği sağlayarak ve doğanın<br />

çeşitliliğini koruyarak bu hedefimize<br />

adım adım ilerliyoruz. Her misafirimiz<br />

adına doğaya tohum bırakma<br />

uygulamamız da bu çabalarımızın bir<br />

parçası. Önümüzdeki beş yıl içinde<br />

bu sürdürülebilirlik çalışmalarımızı<br />

daha da genişletmeyi ve doğa koruma<br />

projelerimizi artırmayı planlıyoruz.<br />

Bunlardan bir tanesi, tesisimizin arka<br />

tarafında bulunan 6.100 dönümlük<br />

ormanlık alanı ekoturizm alanına<br />

çevirerek dokunulmamış orman<br />

içerisinde yönlendirmeler ile bisiklet ve<br />

yürüyüş turları ile birlikte at ile doğa ile<br />

iç içe gezi deneyimi sunmayı planlıyoruz.<br />

Bu deneyim için çalışmalarımız sürüyor.<br />

<strong>2024</strong>’ün kısa bir değerlendirmesini<br />

yaparak, 2025 planlarınızdan<br />

ve projelerinizden de bahseder<br />

misiniz?<br />

Bu yıl bizim için gerçekten<br />

hedeflediğimiz çalışmalara ulaştığımız<br />

bir sene oldu. Yeni açtığımız çok<br />

amaçlı salon ve toplantı odaları ile<br />

iş dünyasına yönelik hizmetlerimizi<br />

genişlettik ve birçok ödül kazandık. 2025<br />

yılında ise, spa kompleksimizi açarak<br />

misafirlerimize daha geniş bir yelpazede<br />

wellness hizmetleri sunmayı planlıyoruz.<br />

Bunun dışında “Longosphere Exclusive”<br />

dediğimiz, doğa ile lüksü bir araya<br />

getirdiğimiz “Longosphere Devam”<br />

projemizin altyapı çalışmaları başladı.<br />

Bunun sonucunda farklı bir Longosphere<br />

ile doğa ve konforun değil, doğa ile<br />

lüksün birleştiği bir konsept olacak.<br />

Ayrıca, doğa koruma ve sürdürülebilirlik<br />

projelerimizle misafirlerimize benzersiz<br />

ve çevre dostu bir tatil deneyimi<br />

sunmaya devam edeceğiz.


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

İŞTE SINAI HAKLARDA<br />

TURIZMIN GÜCÜ!<br />

Türkiye’de turistler tarafından ziyaret edilen illerden 10’u, sınai haklara yönelik<br />

çalışmalarda da Türkiye’nin zirvesine yerleşti.<br />

İstanbul, Antalya, Muğla, Ankara,<br />

İzmir, Nevşehir, Bursa, Aydın,<br />

Balıkesir ve Çanakkale’den 2023<br />

yılında ve <strong>2024</strong> yılının ilk beş ayında<br />

gerçekleştirilen marka başvurusu<br />

sayıları Türk Patent ve Marka Kurumu<br />

verilerine göre değerlendirildiğinde;<br />

2023 yılında Türkiye genelinde 168.850<br />

yerli marka başvurusu yapılırken,<br />

turizmin ilk 10’u bu başvuruların<br />

117.767’sini gerçekleştirdi. <strong>2024</strong> yılının<br />

ilk 5 ayında Türkiye genelinde 65.295<br />

marka başvurusu gerçekleştirilirken, bu<br />

sayının 45.478 adedi söz konusu illerden<br />

geldi. Bu rakamlar da her bir kategori<br />

için yaklaşık yüzde 70’lik bir oranı ifade<br />

ediyor. Bu iller aynı zamanda coğrafi<br />

işaretli ürünler alanında da ciddi pay<br />

sahibi. Bu iller de toplam 351 coğrafi<br />

işaret dosyası işleme konulurken,<br />

bunların 94’ünün süreciyse devam<br />

ediyor.<br />

Büyüme ivmesi 43.sınıf hizmetlerde<br />

Verileri değerlendiren Destek<br />

Patent Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Kemal Yamankaradeniz, “43’üncü<br />

sınıfta ‘yiyecek ve içecek sağlanması<br />

hizmetleri’ ile ‘geçici konaklama<br />

hizmetleri’ bulunuyor. TÜRKPATENT’e<br />

göre bu sınıfta geçen yıl 19.080’i<br />

yerli, 598’i yabancı olmak üzere<br />

toplam 19.678 marka başvurusu<br />

gerçekleştirilmiş. Bu yılın ilk 5 ayında<br />

ise 7.973’ü yerli, 137’si yabancı toplam<br />

8.110 marka başvurusu söz konusu.<br />

Bu rakamlar turizm bölgelerimizde<br />

gastronomi ve otelcilik hizmetlerinin<br />

hızla yükseldiğinin bir kanıtıdır.” dedi.<br />

Turizm bölgelerinde coğrafi işaret<br />

etkisi<br />

Yamankaradeniz ayrıca söz konusu<br />

turizm bölgelerindeki en değerli artışın<br />

coğrafi işaretler olduğunu çünkü<br />

bunun ürün ile o ürünün coğrafi alanı<br />

arasındaki bağlantıyı gösteren bir<br />

kalite göstergesi olduğunu belirterek;<br />

“Bugün dünyada adına gastronomi<br />

turizmi dediğimiz bir olgu var. İnsanlar<br />

meşhur bir yiyeceği veya ürünü yerinde<br />

tüketmek için uzun mesafeler katetiyor<br />

ve ciddi harcamalar yapıyorlar. Öte<br />

yandan yerel üreticileri koruyarak gerek<br />

iç piyasada gerekse küresel piyasada<br />

kırsal kalkınmayı ve yerel markalaşmayı<br />

desteklemek mümkün. Peynir tadımları<br />

için Fransa’ya, makarna ya da pizza<br />

yemek için İtalya’ya turlar düzenleniyor.<br />

Dolayısıyla coğrafi işaretli ürünlerimizi<br />

ne kadar artırır ve ne kadar tanıtırsak<br />

ekonomik büyümeye ve turizm<br />

gelirlerindeki artışın devamlılığına o<br />

kadar katkı sağlamış oluruz.” dedi.


Değerli Eşyalarınız<br />

Emin Ellerde!<br />

Kale Dijital Şifreli Kasa<br />

Ürün Kodu: KD060/60-135


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

ISTTA BAŞKANI KALENDER<br />

“İstanbul turizmi demek Türkiye<br />

turizmi demektir”<br />

Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’deki turizm tesisleri doluluk oranlarının beklenenin<br />

altında olması ile ilgili tespit ve görüşlerini paylaşan Murtaza Kalender bu durumun<br />

nedenlerini ve çözümleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.<br />

Türkiye’de olağanüstü bir durum<br />

olmamasına rağmen gelen turist<br />

sayılarının geçen senelere oranla<br />

bu denli düşük seyretmesinin birden<br />

fazla sebepleri olduğunu vurgulayan<br />

Kalender açıklamalarına şu şekilde<br />

devam etti:<br />

“Birinci neden olarak, Covid19<br />

döneminden sonra uluslararası<br />

arenada rakip turizm destinasyon<br />

sayısının oldukça fazlalaştığını<br />

görmekteyiz. Bunların başında<br />

Vietnam, Mısır, Azerbaycan, Balkan<br />

ve Kafkas ülkelerinin turist sayılarını<br />

bir önceki yıllara göre ortalama<br />

%50’ye yakın artırdığı görülmektedir.<br />

Bu destinasyonların turist sayılarını<br />

artırmasının nedeni, ülkelere<br />

giriş vizelerinin kaldırılması veya<br />

kolaylaştırılması, vize ücretlerinin 35<br />

USD civarlarında bulunması, uçuş<br />

kolaylığı ve fiyatların daha uygun<br />

olmasıdır. Ayrıca konaklama, yiyecek<br />

içecek, müze ve ören yerleri giriş<br />

ücretlerinin ülkemize göre daha uygun<br />

olması bu destinasyonları daha cazip<br />

hale getirmektedir.<br />

Şunu unutmamak gerekir ki Mısır ve<br />

Vietnam gibi ülkeler deniz, kum, güneş<br />

turizminde gerek sundukları her şey<br />

dahil sistem konaklamaları gerekse<br />

de plaj ve sahil zenginliği açısından<br />

ülkemiz kadar iddialı durumdalar.<br />

Peki turist sayılarının düşüşte olması<br />

sadece bunlarla mı ilgili? Tabii ki hayır.<br />

Bunlar sadece birkaç sebepten bazıları.<br />

Bu sebeplerin çoğu bizden kaynaklı<br />

oluşan nedenler ve gerekli önlemleri<br />

almamamızdan ileri geliyor.<br />

Bu nedenleri ise şu şekilde<br />

sıralayabiliriz;<br />

Dünya üzerindeki 5 milyar nüfusa vize<br />

uyguluyoruz. Bu 5 milyar nüfusun %10’<br />

u gelir düzeyi yüksek milyoner insanlar<br />

yani potansiyel yarım milyar turisti<br />

uyguladığımız vize işlemleri ile yok<br />

sayıyoruz.<br />

Vize fiyatları rakiplerimizde en fazla 50<br />

USD’yi bulurken bizde ise 300 USD’lere<br />

kadar ulaşmaktadır. Ayrıca vizelerin<br />

1 hafta ile 4 hafta arası sürmesi,<br />

potansiyel turisti başka destinasyonlara<br />

yönlendirmekte.<br />

Ulaşım açısından İstanbul’a<br />

uçuş fiyatlarının oldukça yüksek<br />

olması nedeni ile turistler başka<br />

destinasyonları değerlendirebiliyor.<br />

Milli gururumuz Türk Hava Yolları’nın<br />

direkt uçuş avantajını turizm sektörü<br />

olarak yeteri kadar kullanamıyoruz.<br />

Çünkü THY’miz aktarmalı uçuşlara<br />

haklı olarak daha uygun fiyat vermekte.<br />

Ancak Türkiye’de daha uzun süre<br />

konaklama yapacak turistlere farklı<br />

çözümler üretilebilir.<br />

Pazar ve ürün çeşitliliğini çoğaltarak<br />

turizmi 12 aya yayabiliriz.<br />

Kongre, MICE ve düğün<br />

organizasyonları gibi etkinliklere yurt<br />

dışında olduğu gibi teşvikler verilebilir.<br />

Bu saydıklarımızın yanı sıra daha birçok<br />

etken sıralayabilirim.<br />

İstanbul’daki tüm turizm sivil toplum<br />

kuruluşları, devlet kurum ve kuruluşları<br />

ile bir araya gelerek bu sorunlara<br />

çözüm odaklı yaklaşarak giderilmesi<br />

gerektiğinin düşüncesindeyim.<br />

İstanbul’da turizm iyi olmaz ise<br />

Türkiye’de de turizm iyi olmaz.<br />

İstanbul’da turist olmaz ise, Türkiye’de<br />

de turist olmaz.<br />

İstanbul’a gelen turist sayıları<br />

organik olarak Kapadokya, Kuşadası,<br />

Pamukkale ve tüm Anadolu’daki otel<br />

doluluk oranlarına yansıyor.<br />

Kısacası İstanbul turizmi demek Türkiye<br />

turizmi demektir.”


SAYD, İSTANBUL’DAKI<br />

TURIST SALDIRISINI<br />

ŞIDDETLE KINADI<br />

Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı Mehmet Gem, İstanbul’da<br />

Ortadoğulu turistlere yapılan saldırıları şiddetle kınadıklarını bildirdi.<br />

SAYD Başkanı Mehmet<br />

Gem, kamuoyuna yönelik<br />

açıklamalarında şu ifadeler yer<br />

verdi:<br />

“Kamuoyunun da malumu olduğu üzere<br />

ülkemize gelen yabancı turistlere karşı<br />

birtakım menfur saldırıların olduğunu<br />

görmekteyiz.<br />

Turizm potansiyelimiz içindeki<br />

en değerli ürünlerden biri olan<br />

geleneksel Türk misafirperverliği ile<br />

bağdaşmayan bu saldırıları şiddetle<br />

kınarken, ülkemizin turizm markasına<br />

zarar getirecek her türlü eylem ve<br />

yaklaşımında sonuna kadar karşısında<br />

duracağız.<br />

Gerek ülkemizdeki turizm potansiyeli ve<br />

gerekse hizmet kalitesi açısından dünya<br />

turizm pazarında marka olan ülkemiz,<br />

bu tür saldırılar nedeniyle yurtdışındaki<br />

imajına olumsuz yansımaktadır.<br />

Barış ve kardeşliğin ana tema<br />

olarak kullanıldığı turizm sektörü<br />

oluşturulmaya çalışılan kaos<br />

ortamından ziyadesiyle etkilenmektedir.<br />

Hangi milletten olursa olsun ülkemizi<br />

ziyarete gelen turistlerin en iyi şekilde<br />

ağırlanarak ülkemizle ilgili güzel<br />

anılarla ülkelerine yolcu edilmeleri<br />

gerekmektedir.<br />

Dünya turizm pazarındaki sert<br />

rekabet ortamında bizlere ilave<br />

zorluklar yaşatacak ve bu rekabette<br />

rakiplerimizin, ülkemiz hakkında<br />

yürütülen karalama kampanyalarına<br />

gereksiz gündem sağlamanın bizleri<br />

geriye götüreceği çok açıktır.<br />

Bu tarz olayların tekrar yaşanmaması<br />

için başta T.C. İçişleri ve T.C. Kültür<br />

ve Turizm Bakanlıklarımız olmak<br />

üzere tüm kamu kurumlarının gerekli<br />

tedbirleri alması ülkemiz menfaatleri<br />

açısından oldukça faydalı olacaktır.<br />

Benzer olayların tekrar yaşanmamasını<br />

temenni eder, saldırıya maruz kalan<br />

misafirlerimize geçmiş olsun diliyoruz.”


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

<strong>2024</strong>'ün<br />

güncel<br />

konaklama<br />

trendleri<br />

üzerine…<br />

Melek Düvenci Architects<br />

Kurucusu Mimar Melek<br />

Düvenci, konaklama<br />

sektöründe öne çıkan<br />

trendleri değerlendirdi…<br />

Son yıllarda konaklama sektöründe<br />

gözlemlenen dönüşüm, özellikle<br />

villa konsepti ile kendini<br />

gösteriyor. Bu değişim, misafirlerin<br />

konfor ve mahremiyet arayışına yanıt<br />

verirken, otellerin sunduğu hizmet ve<br />

deneyimlerin de evrim geçirmesine<br />

neden oluyor.<br />

Villalar, otel konaklamasında<br />

sağladıkları bağımsızlık ve özel alan<br />

ile giderek daha fazla talep gören<br />

konaklama biçimlerinden biri oldu. Bu<br />

tarz konaklama birimleri, geniş yaşam<br />

alanları, özel havuzlar, bahçeler ve<br />

kişisel hizmetler ile donatıldıkları için<br />

misafirlerin aradığı rahatlığı sunuyor.<br />

Özellikle aileler ve gruplar için ideal<br />

bir seçenek olan villalar, hem konfor<br />

hem de mahremiyet arayanların tercihi<br />

haline geldi.<br />

Otel sahipleri, konuklarının<br />

deneyimlerini geliştirmek için villaların<br />

tasarımına ve konumuna daha fazla<br />

önem veriyor ve otel kompleksleri, bu<br />

talebe yanıt vermek için imar haklarını<br />

villalar üzerinde yoğunlaştırmayı<br />

tercih ediyor. Bu durum, otel yapılarını<br />

ve yerleşim düzenlerini yeniden<br />

şekillendiriyor. Sonuç olarak, villa<br />

konsepti, konaklama sektöründe<br />

ayrıcalıklı bir yaşam alanı sunarak, lüks<br />

bir deneyim arayan misafirlere hitap<br />

ediyor.<br />

Hem lüks hem doğayla uyumlu:<br />

Maki Villa<br />

Bu yıl Bodrum’un Güvercinlik Koyu'nda<br />

Lujo <strong>Hotel</strong> için tasarladığımız Maki<br />

Villa, misafirlere Bodrum’un doğal<br />

güzellikleriyle iç içe, sakin ve özel<br />

bir atmosfer sunmayı hedefliyor.<br />

Villanın çevresiyle uyumlu olmasına<br />

özen göstererek, misafirlere lüks<br />

bir konaklama deneyimi sunmayı<br />

amaçladık. Geniş iç mekanlarıyla<br />

dikkat çeken Maki Villa, modern<br />

mimari unsurlarla geleneksel Bodrum<br />

mimarisini birleştirerek estetik<br />

değerini artırıyor. Misafirler, ferah<br />

bir oturma alanında dinlenirken,<br />

büyük pencereler sayesinde doğanın<br />

güzelliklerini iç mekana taşıyabiliyor.<br />

Ayrıca, özel yüzme havuzu ve bahçe<br />

alanları, konukların açık havada keyifli<br />

vakit geçirmesini sağlıyor. Villanın<br />

tasarımında sürdürülebilirlik ve yerel<br />

malzeme kullanımı ön planda tutuldu.<br />

Yerel taşlar ve doğal malzemelerle<br />

inşa edilen Maki Villa, çevre dostu<br />

bir yaklaşım sergiliyor ve bu sayede<br />

misafirlere hem lüks hem de doğayla<br />

uyumlu bir tatil deneyimi sunuyor.<br />

Otellerdeki bu tip villa konsepti,<br />

otel konaklamasında sundukları<br />

kişiselleştirilmiş hizmetlerle de öne<br />

çıkıyor. Misafirler, özel aşçılardan<br />

hizmet alabilir, kişisel eğlence<br />

alanlarında vakit geçirebilir ya da spa ve<br />

wellness hizmetlerinden faydalanabilir.<br />

Bu tür hizmetler, konukların tatil<br />

deneyimlerini daha da özel kılıyor. Lujo<br />

<strong>Hotel</strong>’in Maki Villa’sı gibi projeler, bu<br />

dönüşümün en güzel örneklerinden biri<br />

olarak karşımıza çıkıyor ve konaklama<br />

deneyimini bambaşka bir boyuta taşıyor.<br />

Bu yeni yaklaşım, misafirlerin sadece<br />

bir yer değil, aynı zamanda unutulmaz<br />

anılar biriktirebilecekleri bir ortamda<br />

konaklama fırsatı sunuyor.


40<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Zeydan Başkan’dan TÜRSAB acentalarına<br />

“Siz bize turist getirin, biz her şeyi<br />

yapmaya hazırız” çağrısı<br />

TÜRSAB TV’ye konuk olan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, seyahat<br />

acentaları için çok önemli ve özel rotalara sahip olduklarını söyledi. TÜRSAB başta olmak<br />

üzere acentalara bir çağrıda bulunan Karalar, “Siz bize turist getirin, biz sizin söylediğiniz<br />

her şeyi yapmaya hazırız” diye konuştu.<br />

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı<br />

Zeydan Karalar, TÜRSAB TV’de<br />

yayınlanan Kültür Keşifleri programının<br />

konuğu oldu. İlham Seyyale ve Özgür Ildır<br />

Öksüz'ün yapımını ve sunumunu üstlendiği<br />

programda konuşan Karalar, Adana’nın<br />

güzelliklerini ele alırken turizm sektörünü<br />

geliştirmek için yaptıkları çalışmaları aktardı.<br />

Karalar ayrıca, turizmin geliştirilmesi için<br />

devletten teşvik beklediklerini açıklarken<br />

seyahat acentalarının Adana’ya daha çok tur<br />

düzenlemesini istedi.<br />

“Adana’nın tarihi bilinenden çok<br />

daha eski”<br />

Eski tabletlerde Antik Kilikya bölgesi olarak<br />

geçen ve 16 ayrı medeniyete ev sahipliği<br />

yapan Adana’nın tarihinin bilinenden<br />

çok daha eskiye dayandığına işaret eden<br />

Zeydan Karalar, “Göbeklitepe nasıl Urfa'nın<br />

tarihini ortaya çıkardıysa bizim de Tepebağ<br />

Höyüğümüz var ve bu höyük Adana'nın<br />

tarihini ortaya çıkaracak. Yine Tatarlı<br />

Höyüğü’ne destek yolluyoruz. Burası da çok<br />

önemli. MÖ-7000 yılına dayanan bir yer. Bu iki<br />

bölge bizim için de çok büyük bir zenginlik”<br />

diye konuştu.<br />

“Adana, kebapla öne çıktı ama<br />

balıkta da zenginiz”<br />

16 uygarlığın izlerini taşıyan Adana’nın tarihi<br />

zenginliklerinin yanı sıra birbirinden farklı<br />

400’e yakın lezzeti, kültürü, deniz-kumgüneş<br />

turizmine uygun 3 ilçesi, dağları,<br />

ovaları, endemik bitki örtüsü, sıcakkanlı<br />

ve misafirperver insanları ile turizmin her<br />

yönüne hitap ettiğini vurgulayan Karalar,<br />

Adana’nın doğal güzelliklerine de vurgu yaptı.<br />

Adana mutfağının kebapla öne çıktığını ancak<br />

balık yemekleri konusunda da çok zengin<br />

olduğunu vurgulayan Karalar, “Adana’da<br />

tarihi lezzete vermişler” dedi.<br />

“Karataş ilçesinde kıyı turizmi<br />

geliştiriyoruz”<br />

Karataş ilçesinin kıyı turizmine çok uygun<br />

olduğunu ifade eden Karalar, Karataş’da yol,<br />

elektrik gibi altyapı sorunlarını çözdüklerini<br />

ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin bölgeye<br />

4 yıldızlı bir otel yapacağını açıkladı. Karalar,<br />

Karataş’ı turizm merkezi yapabilmek<br />

için tekrar turizm teşvik alanına alınması<br />

gerektiğini ifade etti.<br />

Adana’da karavan turizmini geliştirmek<br />

ve yeni iş alanları oluşturmak için Tarım<br />

ve Orman Bakanlığı’na ait 167 dönümlük<br />

arazinin belediyeye tahsis edilmesini<br />

istediklerini belirten Karalar, Adana’da<br />

gastronomi başta olmak üzere kültür ve<br />

sanat festivalleri düzenlediklerini ve bu<br />

festivallerde binlerce insan ağırladıklarını<br />

kaydetti.<br />

“Seyahat acentaları için çok sayıda<br />

rotamız var”<br />

Adana’nın çok önemli bir turizm<br />

destinasyonu haline geldiğini dile getiren<br />

Zeydan Karalar, kente daha çok tur<br />

düzenlenmesi için TÜRSAB başta olmak<br />

üzere seyahat acentalarına da çağrıda<br />

bulundu. Acentalar için çok önemli ve özel<br />

rotalar olduğuna dikkati çeken Karalar,<br />

“Her ilçemizde ayrı bir rota var. Kum sahile<br />

sahip denizi de olan 3 ilçemiz var. Adana’da<br />

7 gün konaklanabilir. Adana ayrıca Hatay’a,<br />

Mersin’e 1,5 saat uzaklıkta. Lokasyonu çok<br />

iyi. Seyahat acentalarının Adana’ya daha<br />

çok ilgi göstermelerini istiyoruz. Ben bu<br />

programı ve TÜRSAB’ı çok önemsiyorum.<br />

Siz bize turist getirin, biz sizin söylediğiniz<br />

her şeyi yapmaya hazırız” diye konuştu.<br />

“Devletten destek bekliyoruz”<br />

Programda Adana’nın turizmde önünün<br />

açılması için devletten de destek<br />

beklediklerini belirten Karalar, şöyle<br />

devam etti: “Kamudan elektrik ve su<br />

ödemelerinde sektör tam oturuncaya kadar<br />

biraz kolaylık istiyoruz. Turizm kredilerinde<br />

kolaylık, yabancı sermaye getirmek kolaylık<br />

taleplerimiz arasında.”<br />

Program sunucusu İlham Seyyale ve Özgür<br />

Ildır Öksüz ise Adana’nın turizmden hak<br />

ettiği payı alabilmesi için TÜRSAB olarak<br />

çalışmalar yaptıklarını açıkladı.


üfelerimizin farkındayız...<br />

büfelerrmmzzn farkındayız...<br />

www.monotech.com.tr<br />

biz işimizi çok seviyoruz<br />

her mekana özel açıkbüfe tasarlıyoruz ve ürettyoruz.<br />

Kirman Arycanda De Luxe<br />

özenle tasarlıyoruz. itina ile üretiyoruz. yaptığımız işten keyif alıyoruz.


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜROB'dan Ortadoğulu turistlere<br />

saldırı girişimini kınayan açıklama<br />

TÜROB Başkanı Müberra Eresin, İstanbul’da Ortadoğulu turistlere yapılan saldırı<br />

girişiminin ardından bir açıklama yaparak, “Bu tip olaylar tamamen münferit olarak<br />

gerçekleşmiştir ve tasvip edilmesi mümkün olmadığı gibi tüm turistlere de yapılmış bir<br />

hareket olarak görülmesi kabul edilemez.” dedi. Eresin, bu gibi durumların Türkiye imajnı<br />

karalamak isteyen kesimler tarafından fazlasıyla abartıldığını söyledi.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />

Başkanı Müberra Eresin, son<br />

günlerde Ortadoğu ve Körfez<br />

bölgesinden gelen turistlere karşı<br />

yaşanan münferit olaylar nedeniyle<br />

sektör olarak büyük bir üzüntü<br />

duyduklarını söyledi. Eresin yaptığı<br />

açıklamada, İstanbul’da turistlere<br />

saldırı girişiminde bulunan bir kişinin<br />

yakalanarak tutuklandığını hatırlatarak,<br />

“Bu tip olaylar tamamen münferit<br />

olarak gerçekleşmiştir ve tasvip<br />

edilmesi mümkün olmadığı gibi tüm<br />

turistlere de yapılmış bir hareket olarak<br />

görülmesi kabul edilemez. Bu tip<br />

olaylar Türk turizminin imajını olumsuz<br />

etkileme potansiyeline sahiptir” diye<br />

konuştu.<br />

“Ülkemizi karalamak isteyenler<br />

tarafından fazlasıyla abartılıyor”<br />

Eresin, açıklamasında şöyle devam<br />

etti: “Ülkemize gerek Ortadoğu’dan<br />

gerekse diğer ülkelerden gelen<br />

tüm misafirlerimize her zaman<br />

en iyi misafirperverliği göstermek<br />

için elimizden gelen tüm gayretleri<br />

gösteriyoruz. Maalesef bu tür durumlar,<br />

ülkemizi karalamak isteyen kesimler<br />

tarafından fazlasıyla abartılıyor ve<br />

özelikle yurt dışında sürekli gündemde<br />

tutulmak isteniyor. Misafirlerimizin,<br />

halkımızın konukseverliğinin bilincinde<br />

olmalarının buna en iyi cevap olduğunu<br />

düşünüyoruz.”<br />

“Milliyet ayrımı yapmaksızın<br />

memnuniyetle ağırlıyoruz”<br />

Turizmin Türkiye’nin en önemli<br />

sektörleri arasında başı çektiğine<br />

dikkat çeken Eresin, şunları söyledi:<br />

“Türkiye’de her hanede en az bir kişinin<br />

turizm sektöründen gelir elde ettiğini<br />

tahmin ediyoruz. Turizm ülkemizde<br />

direkt olarak 54 sektörü etkilemektedir.<br />

Türk ekonomisinin can damarlarından<br />

biridir. Türkiye için <strong>2024</strong> yılı ziyaretçi<br />

sayısı ve turizm geliri hedefimiz<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığımızla aynı<br />

doğrultuda, 60 milyar dolar turizm<br />

geliri, 60 milyon turiste ulaşmaktır.<br />

Bu hedefe ulaşırken, milliyet ayrımı<br />

yapmaksızın Ordadoğu’dan Avrupa’ya,<br />

Asya’dan Amerika’ya kadar dünyanın<br />

her yerinden gelen misafirlerimizi<br />

memnuniyetle ağırlıyoruz, ağırlamaya<br />

da devam edeceğiz. Turizm sektörünün<br />

hedeflerine ulaşarak cari açığın<br />

kapatılmasına, ülke ekonomisi,<br />

istihdamı ve kalkınmasına güçlü<br />

desteğini vermeye devam edeceğine<br />

inanıyoruz.”


44<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

UZAKROTA GLOBAL <strong>2024</strong>,<br />

15 Kasım’da İstanbul’da toplanacak<br />

Uzakrota Global’in 22. Zirvesi 15 Kasım’da WOW Convention Center İstanbul’da<br />

toplanacak. 110 ülkeden 15 binden fazla turizm profesyoneli ile dünyanın en büyük turizm<br />

teknoloji şirketlerini bir araya getirecek zirve ayrıca 5 tematik sahne, 60 oturum ve 200<br />

etkileyici konuşmacısıyla turizm ve seyahat endüstrisinin geleceğine yön verecek.<br />

Uzakrota Global <strong>2024</strong> Türk Hava<br />

Yolları, Malezya Turizm, Amadeus,<br />

Paximum, Tourmania ve Tour to<br />

America'nın desteğiyle 15 Kasım'da<br />

WOW Convention Center İstanbul'da<br />

gerçekleşecek. İstanbul’da 8. kez<br />

düzenlenecek zirve, dünya seyahat<br />

endüstrisinin etkili oyuncuları için<br />

bir buluşma noktası olacak. Zirveye<br />

İngiltere, BDT, Balkanlar, Avrupa ve<br />

Orta Doğu olmak üzere 110 ülkeden<br />

15 bini aşkın turizm profesyonelinin<br />

katılması bekleniyor.<br />

Global pazarın en büyük seyahat<br />

şirketleri tarafından 2018, 2019, 2020,<br />

2021 ve 2023 yıllarında ‘dünyanın en<br />

etkili 10 turizm etkinliğinden biri’<br />

seçilen zirve, geçmiş yıllarda olduğu gibi<br />

en önemli seyahat acentelerini, turizm<br />

teknoloji şirketlerini, havayolları ve<br />

otelcilik markalarını bir araya getirecek.<br />

Turizmin çeşitli alt sektörlerinden<br />

yaklaşık 250 farklı büyüklükteki<br />

şirket, kendilerini tanıtabilmek ve<br />

potansiyel iş ortaklarının neler yaptığını<br />

öğrenebilmek, yeni network’ler<br />

geliştirebilmek için stantlarında yer<br />

alacak.<br />

Sırada ne var: Uzak rotalar ve ötesi<br />

Kurulacak 5 tematik sahnede ise<br />

global turizm ve seyahat endüstrisinin<br />

etkileyici ve lider isimleri tarafından<br />

yeni açılımlar ele alınacak. “Sırada<br />

Ne Var: Küresel Etkinlikler ve<br />

Deneyimler”, “Havayolları Tatil<br />

Programlarının Yeni Operatörleri mi?”,<br />

“ChatGPT ile Yapay Zeka Destekli<br />

Seyahat”, “Sektördeki İstihdam<br />

Sorunu İşletmecileri Yapay Zeka’ya<br />

mı Yönlendiriyor?”, ‘’Dijital Çağda<br />

İtibarı Yönetmek: Online Yorumların<br />

Turizm İşletmeleri Üzerindeki Etkisi”<br />

gibi başlıklarla gerçekleşecek<br />

toplam 60 oturumda 200’den fazla<br />

konuşmacı dinleyicilere yeni ufuklar<br />

açacak. Bir nevi arama konferansı<br />

gibi gerçekleşecek Uzakrota Global<br />

24’te, seyahat endüstrisi kodlarının<br />

yeniden yazılacağını kaydeden Uzakrota<br />

Kurucusu Gökhan Erdoğan ‘’Dünya<br />

turizm ve seyahat sektörünün kalbi<br />

yine İstanbul’da atacak. Uzakrota<br />

Global 24’te dünyanın en önemli turizm<br />

teknoloji şirketlerini, bölge pazarlarının<br />

en güçlü operatörlerini ağırlayacağız.<br />

Türkiye pazarına henüz girmeyen, ilk<br />

kez Uzakrota ile ülkemizde kendini<br />

anlatacak olan global büyük markalar<br />

var. Dijital turizm hızla büyürken<br />

Uzakrota Global’in bu yıl odaklanacağı<br />

konular arasında yapay zeka yine öne<br />

çıkacak; turizm ve seyahat endüstrisinin<br />

geleceğini konuşacağız’’ dedi.<br />

İstanbul’dan sonraki rota<br />

Yerli bir marka olarak doğan ve<br />

Türkiye’den dünyaya açılarak global<br />

pazarda kendini kabul ettiren Uzakrota,<br />

sadece İstanbul’la kalmıyor; geçmiş<br />

yıllarda olduğu gibi dünyayı gezmeye de<br />

devam ediyor. Uzakrota İstanbul’dan<br />

başka 19 Eylül <strong>2024</strong> 'te Novotel Kuala<br />

Lumpur'da, 4 Ekim <strong>2024</strong>' te Radisson<br />

<strong>Hotel</strong> Bakü'de, 17 -18 Ekim <strong>2024</strong><br />

'te Bree Cape Town'daki Rooftop'ta<br />

ve 12 Aralık <strong>2024</strong>'te ise Narcissus<br />

<strong>Hotel</strong> Riyad'da B2B turizm zirveleri<br />

düzenleyecek.


46<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Özbekistan Destinasyon Tanıtım Etkinliği<br />

TÜRSAB'da gerçekleşti<br />

TÜRSAB Genel Merkezi, Özbekistan Destinasyon Tanıtım etkinliğine ev sahipliği yaptı.<br />

Özbek mutfağının da tanıtıldığı etkinlikte Özbekistan heyetinde yer alan turizmciler sektör<br />

profesyonelleri ile bir araya geldi.<br />

Özbekistan Destinasyon Tanıtım Etkinliği,<br />

24 Temmuz Çarşamba günü TÜRSAB<br />

ev sahipliğinde genel merkezde<br />

gerçekleştirildi. Etkinliğe TÜRSAB Başkan<br />

Yardımcısı Davut Günaydın, TÜRSAB Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Talip Aldemir ve Erol Türk'ün<br />

yanı sıra; Özbekistan İstanbul Başkonsolosu<br />

Sherzod Abdunazarov, Özbekistan Turizm<br />

Ofisi Pazarlama Başkanı Aziz Mirdjalilov,<br />

Rocket DMC International CEO'su Roula<br />

Jouny, Rocket DMC Genel Müdürü Nigina<br />

Mukhtarova, Air Samarkand Pazarlama<br />

Direktörü Oleg Ivanov yer aldı. Çok sayıda<br />

seyahat acentası temsilcisinin katıldığı<br />

etkinlikte katılımcılar, Özbekistan'ın yerel<br />

çalgıları ve dansları eşliğinde karşılandı.<br />

Özbekistan'dan Türkiye'ye gelen<br />

turist sayısı 470 bine ulaştı<br />

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan TÜRSAB<br />

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Davut<br />

Günaydın, sözlerine Türkiye ile Özbekistan<br />

arasındaki tarihi ve kültürel bağlara vurgu<br />

yaparak başladı. Günaydın, "Binlerce yıllık<br />

kültür bağı ile birbirine bağlı iki ülke olan<br />

Türkiye ve Özbekistan arasındaki ticari<br />

ilişkiler de gün geçtikçe güçleniyor. Ticaret<br />

hacmimiz 3 milyar dolara yaklaşırken geniş<br />

ölçekli iş birliğimiz, gerçekleştirilen üst<br />

düzey temaslarla daha da derinleştiriliyor.<br />

Ticari ilişkilerimizin gelişmesinden ziyade<br />

bizi asıl mutlu eden ise, iki ülke arasında<br />

kültürel yakınlaşmanın giderek artması.<br />

Bunu sağlayan sektörlerin başında ise turizm<br />

geliyor.<br />

“Ben gördüm, gerçekten çok güzel<br />

bir ülke”<br />

Asya'daki stratejik ortağımız<br />

Özbekistan'ın kültürel ve manevi mirasına<br />

vatandaşlarımızın ilgisinin gün geçtikçe<br />

arttığını ve Özbekistan’a daha çok<br />

vatandaşımızın gitmesi için çalışacaklarını<br />

dile getiren Günaydın, “Gerçekten çok<br />

güzel bir ülke, ben gördüm ve birçok ülke<br />

vatandaşımızın da gitmesini istiyoruz. 2023<br />

yılında yurt dışına çıkan vatandaşımızın sayısı<br />

12 milyon. O yüzden seyahat acentalarımızın<br />

alternatif rotalara ihtiyacı var. Ve bu<br />

alternatif rotalar içerisinde de en güzeli, Türk<br />

insanına her yönüyle uyabilen ülke kesinlikle<br />

Özbekistan'dır. Bununla alakalı olarak da her<br />

türlü çalışmayı birlikte yapacağız. Ülkemize<br />

Özbekistan’dan gelen ziyaretçi sayısı<br />

geçtiğimiz yıl 470 bine ulaşırken Türkiye’den<br />

Özbekistan’a giden ziyaretçi sayısı ise 100<br />

bini aşmış durumda. İki ülkenin nüfusunu<br />

dikkate aldığımızda bu sayıları çok daha<br />

yüksek seviyelere çıkartmak konusunda<br />

ise önümüzde büyük bir fırsat penceresi<br />

bulunuyor" diye konuştu.<br />

Özbekistan İstanbul Başkonsolosu Sayın<br />

Sherzod Abdunazarov ile Türkiye-Özbekistan<br />

turizm ilişkilerinin geliştirilmesi konusunda<br />

sohbet ettiklerini ifade eden Günaydın,<br />

Özbekistan’a info gezisi düzenlenmesi<br />

konusunda da fikir birliğinde olduklarını<br />

kaydetti.<br />

"Turizm zenginliklerini turizm<br />

ürününe dönüştürmek için seyahat<br />

acentalarına ihtiyaç duyuluyor"<br />

Turizmde sahip olunan zenginliklerin turizm<br />

ürününe dönüştürülmesi için seyahat<br />

acentalarına ve tur operatörlerine ihtiyaç<br />

duyulduğunu belirten Günaydın, "Seyahat<br />

acentaları ve tur operatörlerinin organize<br />

turlar vasıtasıyla turizmin gelişimine<br />

sağladığı katkı tartışılmaz bir gerçek olarak<br />

önümüzde duruyor. Bu açıdan bakıldığında,<br />

Özbekistan’a vatandaşlarımızın artan<br />

ilgisini, iki ülkenin turizm profesyonelleri<br />

aracılığıyla daha kurumsal bir çerçeveye<br />

oturtma yönündeki gayretleri çok kıymetli<br />

buluyoruz. Bu bakımdan Özbekistan’ın<br />

turizm değerlerini seyahat acentalarımızla<br />

buluşturan bu güzel etkinliğin<br />

gerçekleştirilmesinde büyük emeği bulunan<br />

Özbekistan İstanbul Başkonsolosluğu’na<br />

teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.<br />

“Konya bizim için Buhara kadar<br />

değerlidir”<br />

Daha sonra kürsüye çıkan Özbekistan'ın<br />

İstanbul Başkonsolosu Şerzod Abdunazarov,<br />

Özbekistan-Türkiye ilişkilerinin günümüzde<br />

en parlak dönemini yaşadığını vurgulayarak,<br />

şöyle devam etti: “Aslında bakarsanız<br />

kardeş halklarımız arasındaki bağlar<br />

çok daha eskilere dayanıyor. Dolayısıyla<br />

ilişkilerimizi sadece son yıllardaki ivmeye<br />

sınırlı tutmuyor, nice yüzyıllara dayandığını<br />

düşünüyoruz. Göktürkler döneminde aynı<br />

beşikte büyüdüğümüzü, Karahanlı, Selçuklu<br />

dönemlerindeki temaslarımızı her zaman<br />

büyük kıvançla hatırlıyoruz. Türkiye ile<br />

olan münasebetlerimizi kardeşlik hukuku<br />

temelinde değerlendiriyoruz. Zira Konya<br />

bizim için Buhara kadar değerlidir. Bursa'yı<br />

Hiva'mız kadar takdir ederiz. Ankara'yı<br />

Taşkent kadar severiz, İstanbul'a Semerkant<br />

gibi değer biçeriz."<br />

Özbekistan Turizm Ofisi Pazarlama Başkanı<br />

Aziz Mirdjalilov ve Rocket DMC International<br />

CEO'su Roula Jouny'nin de katıldığı<br />

etkinlikte, Özbekistan'ın kültürel ve turistik<br />

değerleri sunumlarla tanıtıldı. Air Samarkand<br />

Pazarlama ve PR Direktörü Oleg Ivanov'un<br />

da yer aldığı sunumlar, katılımcılardan büyük<br />

ilgi gördü.<br />

Tadım etkinliği ve B2B görüşmeler<br />

katılımcılara keyifli anlar yaşattı<br />

Etkinlikte ayrıca, sektör temsilcileri ile B2B<br />

görüşmeler gerçekleştirilirken, Özbekistan<br />

mutfağından örnekler sunulan tadım etkinliği<br />

de konuklara keyifli anlar yaşattı.


BESİAD’DAN<br />

BODRUM'DAKI FIYAT<br />

ARTIŞLARINA DENETIM<br />

ÇAĞRISI<br />

Türkiye genelinde yaşanan ekonomik zorlukların sadece Bodrum’da yaşanıyormuş gibi<br />

lanse edilmesinin, maddi ve manevi kayıplara yol açıldığını söyleyen BESİAD Başkanı<br />

Neslihan Nazlıoğlu, toptancı ve tedarikçilerin uyguladığı fiyat politikalarının Bodrum’daki<br />

işletmelere yüzde 20-30 oranında daha pahalıya temin ettiklerine değindi.<br />

Türkiye<br />

genelinde<br />

yaşanan<br />

ekonomik<br />

zorluklar, özellikle<br />

toptancı ve<br />

tedarikçilerin<br />

uyguladıkları<br />

fiyat politikaları<br />

nedeniyle<br />

Bodrum’da da<br />

farklı fiyatlar ortaya<br />

çıkmasına neden olduğunu belirten BESİAD<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nazlıoğlu,<br />

“Bu durum, bazı ürünlerin Bodrum’daki<br />

diğer bölgelerden daha yüksek fiyatlarla<br />

satılmasına neden oluyor. Örnek vermek<br />

gerekirse; Ordu’da bir zincir markette 5<br />

litrelik ayçiçek yağı 198 TL iken Bodrum’da<br />

aynı ürün 368 TL’den satılıyor. Aynı zamanda<br />

nakliye ücretlerinde de İzmir- Bodrum arası<br />

(250 km) 4500 iken, İnegöl-Diyarbakır (750<br />

km) arası 3500 TL oluyor. Bodrum esnafı,<br />

işletmecisi, tedarikçisi, toptancısı ürünü<br />

diğer illere göre yüzde 20-30 oranında<br />

daha pahalıya temin ediyor. Bu girdilerin<br />

maliyetleri doğal olarak işletmelerin,<br />

restoranların menüsüne, otellerin oda<br />

fiyatına, satılan ürüne yansıyor. Sanayi<br />

ve Ticaret Bakanlığı'nın serbest piyasa<br />

rekabet koşullarını denetlemesi ve fiyatları<br />

incelemesi gerekmektedir. Fiyat fırsatçılığı<br />

yapan işletmelere karşı gerekli yaptırımlar<br />

uygulanmalı ve bu denetimler yerel<br />

yönetimler ile odalar tarafından titizlikle<br />

yürütülmelidir. Bu sayede, haksız rekabetin<br />

önüne geçilerek, Bodrum’daki işletmelerin<br />

ve esnafın korunması sağlanabilir” dedi.<br />

“Ekonomik zorluklara rağmen<br />

Bodrum parlayan cennet”<br />

Turizm sektörü için Bodrum’un ayrı bir önem<br />

taşıdığını söyleyen Nazlıoğlu, “TÜİK verilerine<br />

göre yıllık enflasyon yüzde 57,68 iken, ENAG’a<br />

göre yüzde 113,08 olarak gerçekleşmiştir.<br />

Bu ekonomik zorluklara rağmen Bodrum,<br />

Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre<br />

en çok ziyaret edilen 5. ülke konumundaki<br />

Türkiye’nin önemli turistik merkezlerinden<br />

biridir. <strong>2024</strong> Mayıs ayı itibariyle Milas-<br />

Bodrum Havalimanı ve Bodrum Limanı'na<br />

giriş yapan yabancı turist sayısında yüzde<br />

10 ve yüzde 18'lik bir artış yaşanmıştır.<br />

Ancak, otel doluluk oranlarında 5 yıldızlı<br />

otellerde artış görülürken, 3 yıldızlı ve apart<br />

otellerde düşüş yaşanmıştır. Bu durum, orta<br />

sınıfın ekonomik zorluklardan daha fazla<br />

etkilendiğini göstermektedir. Rakamlar<br />

da gösteriyor ki, yapılan algı çalışmaları<br />

sadece orta ve küçük işletmelerimizin zarar<br />

görmesine neden oluyor. Turizm sezonunun<br />

sadece 3 ay ile sınırlı tutulması yerine turizm<br />

çeşitliliği artırılarak sezonun uzatılması,<br />

fiyatları aşağı yönlü baskılayabilir. Bu sayede,<br />

hem işletmelerin hem de turistlerin daha<br />

uygun fiyatlarla tatil yapması sağlanabilir”<br />

açıklamasında bulundu.<br />

Fiş ve faturalara da sitem etti<br />

Bodrum’un sadece lüks segment değil,<br />

her türlü bütçeye hitap ettiğini vurgulayan<br />

Nazlıoğlu, sosyal medya aracılığıyla<br />

paylaşılan fiş ve faturalara da sitem etti.<br />

Fiyatların tüm Bodrum ile özdeşleşmemek<br />

gerektiğini söyleyen Nazlıoğlu, “Farklılaşmış<br />

hizmet vererek ortalamadan ayrışan ve<br />

yüksek fiyat uygulayan işletme sayısı<br />

Bodrum turizminin oransal olarak küçük<br />

bir kısmını oluşturmaktadır. Bodrum'da<br />

ekonomik konaklama seçeneklerinden lüks<br />

tatil köylerine kadar çeşitli alternatifler<br />

mevcuttur. Sosyal medyada sürekli pahalı<br />

olarak lanse edilen Bodrum’un gerçek<br />

yüzünü görmek ve esnafımıza destek<br />

olmamız çok önemli. Ünlü sanatçılarımız<br />

ve fenomenlerden Bodrum’a zarar verecek<br />

paylaşımlardan kaçınmalarını rica ediyoruz.<br />

Gelir kaybı nedeniyle tatile çıkamayan<br />

orta gelir grubunu desteklemek ve küçük<br />

esnafın zincir marketlere yenik düşmesini<br />

engellemek için hep birlikte hareket<br />

etmeliyiz” dedi.


48<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

MAPLE GROUP<br />

HAVACILIK SEKTÖRÜNE YÖN<br />

VERMEYE DEVAM EDECEK<br />

Maple Group, havacılık sektöründe mükemmeliyeti hedefleyen yaklaşımıyla gelecekte de<br />

sektöre yön vermeye ve yenilikçi çözümler sunmaya devam edecek.<br />

Maple Group, havacılık sektöründe<br />

sunduğu üstün hizmetlerle<br />

dikkat çekmeye devam ediyor.<br />

Ural Airlines ve Jazeera Airways'in<br />

Genel Satış Acentesi (GSA) olarak<br />

faaliyet gösteren Maple Group, aynı<br />

zamanda Ural Airlines, Jazeera Airways,<br />

Air Astana, FlyArystan ve WizzAir,<br />

StarEast gibi önde gelen havayollarının<br />

havalimanlarındaki yer hizmetlerini de<br />

üstleniyor.<br />

Güven ve kalite denilince…<br />

Yılların getirdiği deneyim ve<br />

profesyonellikle, Maple Group havacılık<br />

sektöründe güven ve kalite denilince<br />

akla gelen ilk isimlerden biri haline<br />

geldi. Geniş hizmet yelpazesi ve<br />

müşteri memnuniyetine verdiği önem<br />

ile sektördeki rakiplerinden ayrışan<br />

Maple Group, havayolu şirketlerinin<br />

operasyonel süreçlerinde kritik bir rol<br />

oynuyor.<br />

Maple Group, sunduğu hizmetlerle<br />

sadece havayolu şirketlerine değil,<br />

aynı zamanda yolculara da güvenli<br />

ve konforlu bir seyahat deneyimi<br />

sunmayı hedefliyor. Bu bağlamda,<br />

yer hizmetlerinden bilet satışına<br />

kadar geniş bir yelpazede yüksek<br />

standartlarda hizmet sunarak,<br />

sektördeki yerini sağlamlaştırmaya<br />

devam ediyor.<br />

Maple Group ile çalışan havayolu<br />

şirketleri, operasyonel verimlilik ve<br />

müşteri memnuniyeti konularında<br />

büyük avantajlar elde ederken, yolcular<br />

da güvenilir ve sorunsuz bir seyahat<br />

deneyiminin keyfini çıkarıyor.<br />

Kaya: “Lider konumumuzu ileriye<br />

taşıyoruz”<br />

Maple Group CEO’su Fehime Kaya,<br />

konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları<br />

söyledi: “Maple Group olarak, havacılık<br />

sektöründe yenilikçi ve kaliteli hizmetler<br />

sunmaya odaklandık. Müşterilerimize<br />

en iyi deneyimi sunmak için sürekli<br />

çalışıyoruz. Havayolu şirketleriyle olan<br />

güçlü iş birliklerimiz ve deneyimli<br />

ekibimiz sayesinde, sektördeki lider<br />

konumumuzu daha da ileriye taşıyoruz.<br />

Gelecekte de mükemmeliyetçi<br />

yaklaşımımızla sektöre yön vermeye<br />

ve yenilikçi çözümler sunmaya devam<br />

edeceğiz.”


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

LÜKSTE<br />

YEPYENI<br />

BIR DÖNEM<br />

BAŞLATTI:<br />

KEMPINSKI<br />

HOTEL<br />

THE DOME<br />

BELEK<br />

Yenilenen Kempinski<br />

<strong>Hotel</strong> The Dome Belek, 31<br />

lagoon süit ve 12 lagoon<br />

golf süitinin açılışını yaptı.<br />

Otel, yeniden tasarlanan<br />

konuk odaları ve süitlerin<br />

yanı sıra iki yeni restoranı<br />

Selçuk ve Lale ile birlikte<br />

hizmete girdi.<br />

Türkiye'nin Akdeniz kıyısında<br />

konumlanan Kempinski <strong>Hotel</strong> The<br />

Dome Belek, tüm tesis genelinde<br />

etkileyici bir yenilemeyle lükste yeni bir<br />

dönemi başlatıyor. Otel,a 158 oda ve<br />

süitin tamamının kapsamlı bir şekilde<br />

yenilenmesinin ardından, yeni Selçuk<br />

restoranı ve tamamen yenilenmiş Lale<br />

Restoran’ın yanı sıra yeni ve özel bir<br />

lüks anlayışı sunan 31 Lagoon Suit ve 12<br />

Lagoon Golf Suit'i de hizmete açıldı.<br />

Ana binadan uzakta özel konaklama<br />

deneyimi<br />

Türkiye'deki birçok beş yıldızlı otel<br />

projesinin mimarı olarak bilinen ve<br />

aynı zamanda Kempinski <strong>Hotel</strong> The<br />

Dome Belek’in Selçuklu tarzındaki<br />

ana binasının da mimarı olan Mimar<br />

Kürşat Aybak, yeni binanın öne çıkan<br />

özelliklerini ortaya koymak için<br />

etkileyici bir çalışma gerçekleştirdi.<br />

90 metrekare büyüklüğündeki yeni<br />

Lagoon Suitler, konuklara ana binadan<br />

uzakta tamamen özel bir konaklama<br />

olanağı sağlayan lüks, konfor ve huzur<br />

sunuyor. Her bir odanın terasından<br />

lagun havuzuna doğrudan erişim, golf<br />

sahası manzarası ve yeşil ile uyumlu<br />

şık ahşap mimarisi ile bu suit eşsiz<br />

süitlere otel lobisinden ahşap bir köprü<br />

üzerinden kolayca ulaşılabiliyor. Lagun<br />

Süitlerde yatak odası, oturma odası,<br />

makyaj ve giyinme odası, geniş bir banyo<br />

ve konukların keyifli bir ortamda doğanın<br />

tadını çıkarabilmeleri için şezlonglu özel<br />

bir teras bulunuyor. İç mimariyi üstlenen<br />

Tre Tasarım, golf ve eğlence amaçlı<br />

seyahat edenler, çiftler ya da aileler<br />

için dingin ve çağdaş bir ortam sunmak<br />

üzere taş grisi, ahşap kahvesi ve turuncu<br />

gibi sıcak renk tonları tercih edildi. Ana<br />

binadan uzakta ve villaların yakınında<br />

yer alan Lagun Süitler, konuklara<br />

yüksek düzeyde mahremiyet ve özel bir<br />

inziva hissi sağlayan geniş ve konforlu<br />

konaklama imkanı sunuyor.<br />

Dünya standartlarında mutfağıyla,<br />

Selçuk Restoran<br />

Tesisin yeni restoranı Selçuk Restoran,<br />

sakin ve emsalsiz bir konumda dünya<br />

standartlarında bir mutfağa ve kusursuz<br />

bir hizmete sahip. Seljuk’da gün, yerel


kaynaklı ürünlerin ve malzemelerin<br />

sergilendiği kahvaltı büfesiyle başlıyor.<br />

Taze pişmiş kruvasan ve diğer hamur<br />

işleri, otantik Bircher müslisi, taze<br />

sıkılmış meyve suları ve power<br />

shot'lardan Ege zeytinleri, Türk simidi,<br />

Türk peyniri, ev yapımı yoğurt ve taze<br />

pişmiş Türk gözlemelerinin yanı sıra<br />

sağlıklı Türk çorbaları gibi çeşitli yerel<br />

lezzetler sunuluyor.<br />

Öğle yemeğinde, Baş Aşçı Adnan ve<br />

ekibi, pizza, makarna, biftek, ızgara<br />

ve günün taze deniz ürünleri dahil<br />

olmak üzere geleneksel Türk ve<br />

Avrupa spesiyallerinden oluşan canlı<br />

ve interaktif bir büfe ile konukları<br />

şaşırtmaya devam ediyor. Renkli açık<br />

yeşil ve bej ve altın renkleri, Selçuklu<br />

desenli turkuaz ve mavi cam dekor<br />

unsurları ile konuklar, ana havuza, plaja<br />

ve çocuk kulübüne kolay erişim ile otelin<br />

bahçelerine bakan rahat bir tatilin keyfini<br />

çıkarabiliyor.<br />

Sıcak ve zarif atmosferiyle, Lale<br />

Restoran<br />

Bakır, altın, kırık beyaz ve bej renklerinin<br />

sıcak ve zarif bir atmosfer ortaya<br />

koyduğu Lale Restoran, açık ve<br />

kapalı oturma alanları ve canlı gece<br />

eğlenceleriyle akşam yemeği için<br />

ideal bir mekan olarak hizmet veriyor.<br />

Yerel kaynaklı malzemeler, taze balık<br />

çeşitleri, dünyanın dört bir yanından<br />

lezzetler içeren etnik ve otantik mutfağın<br />

yanı sıra geniş şarap ve şampanya<br />

seçenekleri ve küçükler için özel bir<br />

çocuk köşesi, Lale'yi heyecan verici bir<br />

günü tamamlamak için ideal bir akşam<br />

yemeği adresi haline getiriyor.


52<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

RADISSON<br />

ilk yarıda Türkiye otelciliğine<br />

7 yatırım kazandırdı<br />

<strong>2024</strong> yılının ilk yarısında Türkiye pazarına altı imza ve bir açılış dahil olmak üzere yedi<br />

yeni otel ekleyen Radisson Otel Grubu, 2030’a kadar 100 otele ulaşmak istiyor.<br />

Radisson Otel Grubu, <strong>2024</strong> yılının<br />

ilk yarısında Türkiye pazarında<br />

altı imza ve bir açılış dahil olmak<br />

üzere yedi yeni otel eklendiğini duyurdu.<br />

Radisson Otel Grubu Küresel Geliştirme<br />

Başkanı Elie Younes konuyla ilgili<br />

"Türkiye, stratejik coğrafi konumu ve<br />

gelişen turizm sektörüyle Radisson<br />

Otel Grubu’nun küresel stratejisinde<br />

önemli bir yerdedir. İstanbul, İzmir,<br />

Bursa ve Mersin gibi şehirlerde<br />

varlığımızı genişletmek ve olağanüstü<br />

konaklama deneyimleri sunma<br />

taahhüdümüzü daha da güçlendirmek<br />

konusunda heyecanlıyız. Bu girişimler,<br />

güçlü ortaklıklar kurmaya ve hizmet<br />

verdiğimiz bölgelerde olumlu bir etki<br />

oluşturmaya olan bağlılığımızın altını<br />

çiziyor." ifadelerini kullandı.<br />

Radisson Otel Grubu, <strong>2024</strong> yılının ilk<br />

yarısında portföyünü yeni bir otel ve<br />

altı yeni anlaşmayla büyüten grubun<br />

turizme kazandırdığı yatırımları<br />

arasında şu oteller bulunuyor:<br />

Park Inn by Radisson Yalova City<br />

Center<br />

Grup, Şubat <strong>2024</strong>'te Yalova'daki ilk<br />

otelinin kapılarını açtı. Canlandırıcı<br />

termal kaplıcalarıyla tanınan Yalova,<br />

hem yerli hem de uluslararası turistler<br />

için popüler bir bölgedir. 103 odalı otel,<br />

modern mobilyaları, konforlu yatakları,<br />

kahve ve çay olanakları ile misafirlerine<br />

birçok imkan sunmaktadır. Otelde çok<br />

çeşitli uluslararası ve yerel mutfakların<br />

yanı sıra yüksek kaliteli olanaklara<br />

sahip 15 kişiye kadar toplantılar için<br />

donatılmış bir VIP odası bulunmaktadır.<br />

Ayrıca konuklar spa ve fitness<br />

merkezinde rahatlama ve dinlenme<br />

imkanı bulabilirler.<br />

Park Inn by Radisson İstanbul<br />

Çağlayan<br />

2026'nın üçüncü çeyreğinde açılması<br />

planlanan otel, İstanbul'un merkezinde,<br />

Avrupa'nın en büyük adliye sarayı<br />

olan İstanbul Adalet Sarayı'nın tam<br />

karşısında stratejik bir konumda yer<br />

alıyor. Otelde standart odadan süit<br />

odalara kadar değişen 88 oda ve 19<br />

bağlantılı oda yer alacak. Misafirler,<br />

gün boyu servis veren bir restoranın ve<br />

yoğun bir günün ardından dinlenmek<br />

için Lobby Bar & Lounge'un keyfini<br />

çıkarabilirler. Otelde ayrıca küçük<br />

gruplar için 2 toplantı odası ve bir spor<br />

salonu bulunuyor.<br />

The Parsana Konya <strong>Hotel</strong>, a<br />

member of Radisson Individuals<br />

Türkiye'nin önde gelen merkezi<br />

şehirlerinden birinde, 2027 yılının ilk<br />

çeyreğinde açılması planlanan otel,<br />

Konya'nın kuzey eteklerinde, Konya<br />

Havalimanı'na sadece 11 km mesafede<br />

yer alıyor. Tesiste Standart, Junior<br />

Süit ve Süit kategorileri dahil 165<br />

odanın yanı sıra 24 bağlantılı oda ve 3<br />

erişilebilir oda bulunuyor. Geniş bir All<br />

Day Dining Restoran, 2 adet çok yönlü<br />

toplantı odası, ilave olarak özel bir<br />

toplantı odası ve iyi donanımlı bir fitness<br />

merkezi yer alacak.


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Premier <strong>Hotel</strong> Kağıthane İstanbul, a<br />

member of Radisson Individuals<br />

2026 yılının üçüncü çeyreğinde<br />

açılması planlanan Premier <strong>Hotel</strong><br />

Kağıthane İstanbul, a member of<br />

Radisson Individuals İstanbul'un Avrupa<br />

yakasında, Kağıthane bölgesindeki yeşil<br />

alan üzerinde yer alıyor. Otel, İstanbul<br />

şehir merkezine arabayla sadece<br />

10 dakika ve İstanbul Uluslararası<br />

Havalimanı'na 32 kilometre mesafede<br />

elverişli bir konumdadır. Premier<br />

<strong>Hotel</strong> Kağıthane, 78 oda ve süit<br />

ile konuklarına konforlu ve şık bir<br />

konaklama imkânı sunuyor. Yemek<br />

seçenekleri arasında tüm gün açık bir<br />

lobi bar bulunmakta. Otelde etkinlikler<br />

ve konferanslar için ideal olan 341<br />

metrekarelik bir balo salonu yer alıyor.<br />

Konuklar ayrıca 800 metrekarelik spa<br />

ve sağlıklı yaşam alanı, kapalı havuz<br />

ve fitness merkezi gibi çeşitli sağlıklı<br />

yaşam ve fitness olanaklarının keyfini<br />

çıkarabilirler.<br />

Afrika ve Türkiye Geliştirme Başkanı<br />

Ramsay Rankoussi ise şunları söyledi:<br />

“2030 yılına kadar 100 otele ulaşma<br />

hedefimiz doğrultusunda önemli bir<br />

ilerleme kaydederek Türkiye genelinde<br />

yeni tesislerin açılışını ve imzalarını<br />

duyurmaktan heyecan duyuyoruz.<br />

Bu gelişmeler, Türkiye'nin önemli<br />

şehirlerini, tatil beldelerini ve kültürel<br />

merkezlerini kapsayan canlı turizm<br />

ortamında ayak izimizi genişletme<br />

kararlılığımızın altını çiziyor. Bu<br />

dinamik pazarda sürekli büyümemizde<br />

ve başarılı olmamızda etkili olan<br />

değerli destekleri için ortaklarımıza<br />

minnettarız.’’<br />

Radisson Otel Grubu, Türkiye'de<br />

büyüme ve genişleme konusundaki<br />

kararlılığını vurgulayan net kilometre<br />

taşları ve hedefler belirledi;<br />

önümüzdeki üç yıl içinde Grubun<br />

küresel portföyüne Türkiye’de 70 otele<br />

ve nihayetinde 2030 yılına kadar 100<br />

otele ulaşması hedeflenmektedir. Grup,<br />

Radisson RED markasını İstanbul'a<br />

getirerek modern seyahatseverlere<br />

hitap eden canlı bir yaşam tarzı markası<br />

haline getirmeye odaklanırken, İstanbul<br />

ve Ankara gibi önemli şehirlerde<br />

Radisson Collection markasını tanıtarak<br />

portföyünü stratejik olarak genişletmeyi<br />

hedefliyor.<br />

Resortlar, Radisson Otel Grubu’nun<br />

tatil amaçlı seyahat sektöründeki<br />

varlığını güçlendirme stratejisinin<br />

bir parçası olarak Türkiye'deki odak<br />

noktalarından biri olmaya devam<br />

ediyor. Grup, Radisson Blu Resort &<br />

Spa, Çeşme, Radisson Collection <strong>Hotel</strong><br />

Bodrum, Radisson Blu <strong>Hotel</strong> Kaş ve ilk<br />

kayak merkezi oteli Radisson Blu <strong>Hotel</strong><br />

Mount Erciyes gibi köklü tesisleri içeren<br />

portföyünü genişletmeyi hedefliyor.<br />

Türkiye'de faaliyet gösteren<br />

otel sayısını artırma planları<br />

kapsamında yakın zamanda<br />

açılması beklenen oteller arasında<br />

şunlar yer alıyor:<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Mersin<br />

Eylül <strong>2024</strong>'te Türkiye'nin Akdeniz kıyı<br />

şeridinde açılacak olan otel, hareketli<br />

Adana Şakirpaşa Havalimanı ve<br />

Türkiye'nin en büyük limanına yakın<br />

stratejik konumuyla önemli bir turizm<br />

merkezi haline geliyor.<br />

Radisson RED İzmir Point Bornova<br />

<strong>2024</strong> yılının dördüncü çeyreğinde<br />

hizmete girecek olan Türkiye'nin ilk<br />

RED markası, İzmir'in Point Bornova<br />

bölgesinde, şehrin en büyük alışveriş<br />

merkezlerinden birine komşu konumda<br />

yer alıyor. Otel, seçkin konuklar için<br />

lüks süitler de dahil olmak üzere<br />

toplam 175 odadan oluşan konaklama<br />

seçeneği sunuyor.<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Merter<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Merter'in <strong>2024</strong><br />

yılının dördüncü çeyreğinde İstanbul'un<br />

tekstil merkezinde açılması planlanıyor.<br />

Otel hem iş bölgesine hem de şehrin<br />

önemli fuar alanlarına yakınlığıyla<br />

dikkat çekiyor. Otelde 267 geniş oda<br />

ve süitin yanı sıra bir restoran, Lobby<br />

Bar, Coffee Shop, üç toplantı odası, bir<br />

etkinlik salonu, perakende mağazaları<br />

ve 1.128 m²'lik geniş bir spa yer alacak.<br />

Otelde ayrıca bir kapalı yüzme havuzu<br />

ve spor salonu da bulunmakta.<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Bursa<br />

2025 yılının ilk çeyreğinde açılacak<br />

olan Radisson <strong>Hotel</strong> Bursa, Bursa'nın<br />

Nilüfer ilçesinde, şehir merkezine<br />

sadece 16 kilometre uzaklıkta yer<br />

alıyor. Otel, modern konfor ve şık<br />

tasarımın birleştiği 163 oda ve süite<br />

sahip olacak.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

DEDEMAN<br />

1 AYDA 3 OTEL AÇILIŞI<br />

GERÇEKLEŞTIRDI<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts International, “Herkesin Dedeman”ı olma vizyonu ile<br />

aralıksız sunduğu hizmet kalitesini, 1 ay içerisinde 3 şehre birden taşıdı.<br />

Mersin’in Erdemli ilçesindeki<br />

tek uluslararası otel unvanına<br />

sahip Rest & More By Dedeman<br />

Mersin Erdemli, 31 Mayıs <strong>2024</strong>’te<br />

kapılarını açtı. Sapanca’da ise markanın<br />

ikinci oteli olan, sıra dışı tatil anlayışı<br />

ve kalitesi ile fark yaratan Casa Giallo<br />

Managed by Dedeman 1 Haziran’da<br />

gerçekleşen açılışı sonrasında,<br />

Dedeman kalitesini bölgeye taşıdı.<br />

27 Haziran’da açılışı gerçekleşen ve<br />

Mardin’deki ikinci Dedeman markalı<br />

otel olan Park Dedeman Mardin de<br />

misafirlerini ağırlamaya başladı.<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ergün Demiray, “Önce insan dedik<br />

ve bütün misyonumuzu bunun<br />

üzerine kurduk. Farklılıklarımız bizim<br />

zenginliklerimizdir. Herkesin inancı,<br />

görüşü, dini ve dili bizim zenginliğimizin<br />

bir parçası. Bu güzel tesislerimizin<br />

ortaya çıkmasında emeği olan<br />

değerli yatırımcılarımıza ve tüm ekip<br />

arkadaşlarımıza çok teşekkür ederiz”<br />

dedi.<br />

Özmestçi: “58. yılımızı kutluyoruz”<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International Başkan Vekili Murat<br />

Özmestçi de “İki yıl önce başladığımız<br />

büyüme yolculuğumuzda çok hızlı<br />

ilerliyoruz. 1 ay içerisinde bu 3 önemli<br />

kentte gerçekleşen açılışların bizim<br />

için anlamı çok büyük. 6 Haziran<br />

1966’da Ankara’da ilk otelimizi açtık.<br />

Şimdi ise 58’inci yılımızı kutluyoruz.<br />

İmza aşamasındaki otellerimiz de<br />

dahil olmak üzere 58 yılda 58’inci<br />

otelimizi açmaya yaklaşıyoruz. Ergün


Bey’e, tüm çalışma arkadaşlarımıza ve<br />

emeği geçen herkese teşekkürlerimi<br />

sunuyorum” dedi.<br />

Mersin’e Dedeman kalitesi ve<br />

konforu<br />

Rest & More By Dedeman Mersin<br />

Erdemli’nin açılış törenine Dedeman<br />

<strong>Hotel</strong>s & Resorts International Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Ergün Demiray, Başkan<br />

Vekili Murat Özmestçi ile Rest & More<br />

By Dedeman Mersin Erdemli’nin<br />

yatırımcıları Dora Yapı Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ömer Özdemir, Tiamat Otelcilik<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Salih Gürbüz,<br />

MK Motors Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Mehmet Kırbaç ve davetliler katıldı.<br />

İlçe merkezine araçla 3 dakika<br />

mesafede yer alan Rest & More By<br />

Dedeman Mersin Erdemli; 61 odası,100<br />

kişilik konferans salonu, 70 kişilik<br />

alakart ocakbaşı restoranı, 70 kişilik<br />

lobisi, bar & bistro ve kokteyl alanının<br />

yanı sıra, 100 kişilik kahvaltı salonu ile<br />

konuklarına eşsiz bir tatil ve konaklama<br />

imkânı sunuyor.<br />

Endüstriyel otel tasarım mimarisi ve 4,5<br />

metre oda tavan yükseklikleri ile dikkat<br />

çeken otelde kullanılan tüm dekoratif<br />

duvar tuğlaları, kentsel dönüşüm<br />

projelerinden özellikle tek tek seçilerek<br />

kaplaması yapılmış doğal ürünlerden<br />

oluşuyor. Duvarlarında hiçbir şekilde<br />

duvar kâğıdı kullanılmayan otelde,<br />

görsel olarak profesyonel çizim olarak<br />

kaleme alınmış duvar resimleri yer<br />

alıyor.<br />

Bölgedeki en hızlı şarj istasyonuna<br />

sahip<br />

Ulaşım kolaylığı ile öne çıkan Rest &<br />

More By Dedeman Mersin Erdemli,<br />

Mersin şehir merkezine 35 kilometre<br />

mesafede yer alıyor. Antalya yolu ve<br />

yeni açılacak olan Çukurova Havaalanı<br />

yollarının üzerinde bulunan otel, 180<br />

kilovatlık şarj istasyonu ile bölgedeki en<br />

hızlı şarj istasyonuna sahip.<br />

Sapanca’nın butik hizmet anlayışına<br />

yeni bir soluk<br />

Casa Giallo Managed By Dedeman<br />

ise; Dedeman Holding Yönetim<br />

Kurulu Başkan Vekili Banu Dedeman,<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ergün Demiray, Başkan Vekili Murat<br />

Özmestçi, Casa Giallo Managed<br />

By Dedeman’ın yatırımcısı Kasım<br />

Tuğmaner Limited Şirketi Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Mustafa Kemal<br />

Tuğmaner, Yönetim Kurulu Üyesi Kasım<br />

Tuğmaner ve davetlilerin katılımı ile<br />

açıldı.<br />

Sapanca’nın huzurlu ve dinlendirici<br />

atmosferine uyumlu, butik bir hizmet<br />

anlayışı ile hizmet vermeye başlayan<br />

Casa Giallo Managed By Dedeman,<br />

doğadan kopmadan, konforlu ve lüks<br />

bir konaklama deneyimi sunuyor.<br />

Otel; odaları, yarı olimpik açık havuzu,<br />

havuz barı, saunası, ağaç evi ve geniş<br />

bahçesinin yanı sıra restoranı, Lounge<br />

Area’sı ve aktivite alanları ile huzur dolu<br />

bir tatil vadediyor.<br />

6 dönüm peyzaj alanı<br />

Casa Giallo Managed By Dedeman;<br />

6’sı Superior Room, 2’si Deluxe Room,<br />

2’si Stone House ve 3’ü Executive<br />

Stone House olmak üzere toplam 13<br />

odaya sahip. Otelin ana binası İstanbul<br />

köşklerini andırıyor. 1989 yılında inşa<br />

edilen otel, restorasyon sırasında tarihi<br />

dokuya paralel, özel malzemelerle<br />

yenilendi ve 8 dönüm arazi üzerinde<br />

kurulan tesisin sadece 2 dönümü<br />

yapı alanı, kalan 6 dönümü ise peyzaj<br />

alanı olarak değerlendirildi. İstanbul’a<br />

yakınlığı, dinginliği, doğası ve 4 mevsim<br />

konaklama imkanı ile ön plana çıkan<br />

otel, Dedeman kalitesi ile bölgede<br />

farklı bir konaklama deneyimi sunmayı<br />

hedefliyor.<br />

İkinci kez Mardin’de<br />

Park Dedeman Mardin açılış törenine<br />

de Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ergün Demiray, Başkan Vekili Murat<br />

Özmestçi, Park Dedeman Mardin’in<br />

yatırımcısı Alihansoy Group Turizm<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Hamit<br />

Alihansoy ile davetliler katıldı. Binlerce<br />

yıllık tarihi ile Türkiye’nin en kadim<br />

şehirlerinden biri olan Mardin ikinci kez<br />

Dedeman markası ile buluştu. Doğal<br />

güzellikleri ve kendine has mimarisi ile<br />

Güneydoğu Anadolu bölgesinin incisi<br />

konumunda olan Mardin, aynı zamanda<br />

Türkiye’nin önemli turizm noktalarından<br />

biri olarak ön plana çıkıyor.<br />

Dedeman’ın kentteki ikinci oteli olan<br />

Park Dedeman Mardin, şehir merkezine<br />

yalnızca 2 kilometre mesafede yer<br />

alıyor. 112 odası, 240 kişilik restoranı,<br />

120 kişilik kafeteryası ve açık yüzme<br />

havuzunun yanı sıra otel; saunası,<br />

hamamı, fitness salonu ve 100 araçlık<br />

otoparkı ile misafirlerine eşsiz bir<br />

konfor ve misafirperverlik sunuyor.<br />

Park Dedeman Mardin, etkileyici<br />

manzarası ile doğayı ve şehri aynı anda<br />

kucaklıyor. Mimarisinde yoğunlukla<br />

Mardin taşı kullanılan otel, tarihi<br />

dokuya kusursuz bir biçimde uyum<br />

sağlarken, modernizmi yansıtan<br />

detaylarıyla da misafirlerinin beğenisini<br />

kazanıyor.


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Seçil<br />

Aytin<br />

Arslan<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

“Otelcilikte<br />

‘kadın eli<br />

değmiş’ sözünü<br />

destekliyorum”<br />

Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’in<br />

Genel Müdürü. O da an olsun<br />

turizmci olmaktan pişmanlık<br />

duymayan profesyonellerden. “Önemli<br />

olan bu mesleği sevmek. Sevince<br />

işiniz de zor gelmiyor.” diyen genç ve<br />

deneyimli turizmci Seçil Aytin Arslan,<br />

bugünlerde en çok Sheraton Istanbul<br />

Ataköy <strong>Hotel</strong>’e geri dönmekten<br />

mutluluk duyduğunu söylüyor. Beş<br />

yıldızlı oteli daima çok özel bulduğunu<br />

anlatan Aytin Arslan’ın otelcilik<br />

hikayesini, İstanbul turizmiyle ilgili<br />

değerlendirmelerini, turizmde kadın<br />

olmayı ve gelecek planlarını konuştuk.<br />

Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong><br />

Genel Müdürlüğüne uzanan turizm<br />

yolculuğunuz hangi hikayeyle<br />

başladı?<br />

Ailemde turizmci olan akrabalarım<br />

vardı. Onlar da bu sektörde yoğun,<br />

yorucu şekilde çalışıyordu ama keyif<br />

aldıklarını da görüyordum. Bu da<br />

o zamandan beri bana hep keyifli<br />

geliyordu. Kuzenlerimden biri otelci,<br />

biri restoran biri de acente işletiyor.<br />

Ailede de turizme hiç bir zaman yabancı<br />

olmadım. Aktif ve yeni insanlar ve<br />

yerler görmeyi sevince bu mesleğe<br />

adım attım diyebilirim. Tabii o dönemde<br />

turizmci olacağımı hiç düşünmemiştim.<br />

Yine de turizmci olduğuma hiç pişman<br />

olmadım, gene olsa gene seçerdim<br />

diyebilirim.<br />

Asıl olarak çocukluk hayalim, avukat<br />

olmaktı. Avukatlık olmayınca turizmi<br />

seçtim. Karabük Üniversitesi Turizm ve<br />

Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdim.<br />

Elbette turizm sektörü kolay değil,<br />

çok fazla mesai harcanması gereken<br />

ve efor gerektiren bir meslek. Yorucu<br />

ama keyifle yapınca yorucu olmuyor.<br />

Bu sektörde her meslekten insana<br />

ulaşabiliyor, yeni insanlar, farklı<br />

kültürler tanımış oluyorsunuz ve iş


“Turizm sektörü kolay<br />

değil, çok fazla mesai<br />

harcanması gereken ve<br />

efor gerektiren bir meslek.<br />

Yorucu ama keyifle yapınca<br />

yorucu olmuyor. Bu sektörde<br />

her meslekten insana<br />

ulaşabiliyor, yeni insanlar,<br />

farklı kültürler tanımış<br />

oluyorsunuz ve iş hayatınız<br />

daha keyifli hale geliyor.<br />

Önemli olan bu mesleği<br />

sevmek… Sevince işiniz de<br />

size zor gelmemiş oluyor.”<br />

hayatınız daha keyifli hale geliyor.<br />

Önemli olan bu mesleği sevmek…<br />

Sevince işiniz de size zor gelmemiş<br />

oluyor.<br />

Okuldan mezun olduktan sonra<br />

nasıl ilerlediniz? İlk profesyonel iş<br />

deneyiminizi anlatır mısınız?<br />

Okul bittikten sonra sektöre atılanlar<br />

iş bulmakta biraz daha zorlanıyor<br />

açıkçası. Ben Klassis Resort Otel’in<br />

rezervasyon bölümünde işe başladım.<br />

Otelciliğe direkt satış departmanından<br />

başlamış oldum ve oralarda satışın<br />

birçok alanında görev aldım. O otel<br />

benim için bir eğitim yeri oldu. 2 yılın<br />

sonunda şu an bulunduğum otelin<br />

grup satış departmanında göreve<br />

başladım. Basamağı ikinci defa<br />

çıkmış oldum. Hem grup daha sonra<br />

acente bölümünde de görev aldım.<br />

Kendi bünyemizde 17 odadan oluşan<br />

muhteşem bir rezidansımız vardı.<br />

Buradan da sorumlu olarak satışa<br />

devam ettim. Turizm gibi son derece<br />

dinamik bir sektörde büyük bir marka<br />

çatısı altında işe başlamam, yıllar içinde<br />

bana üretkenlik ve yüksek performans<br />

gibi öğeler kattı. Meslek hayatımın<br />

unutamadığım tek noktası, Sheraton<br />

Istanbul Ataköy’dü. Otel, o yıllarda altın<br />

çağlarını yaşıyordu. Herkesin çalışmak<br />

istediği bir otelde görev almak benim<br />

için de harika bir şanstı. Çünkü tüm<br />

ekip olarak harika, birbirine yardımcı<br />

olan bir ruha sahiptik. Rüya bir ekiptik.<br />

Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’deki


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

görevimin ardından Hilton İstanbul<br />

Kozyatağı’nın açılış ekibinde yer<br />

alarak ülkemizde birçok önemli<br />

organizasyonların yapılmasını sağladım.<br />

Sonrasında ise sırasıyla DoubleTree by<br />

Hilton İstanbul Moda’da ve ardından<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden<br />

Horn’da satış ve pazarlama ekiplerinin<br />

başında görev aldım. Devamında da<br />

Crowne Plaza İstanbul Old City’de Genel<br />

Müdür olarak uzun bir dönem çalıştım.<br />

Ve şimdi yeniden Sheraton<br />

Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’desiniz. Ne<br />

hissediyorsunuz?<br />

Tekrar genel müdür olarak geri<br />

dönmek büyük bir kader, büyük bir şans<br />

idi. Eski otelimden ayrılırken de sadece<br />

bu otel için özgeçmiş hazırlamıştım.<br />

Burada yer alan muhteşem ekibin<br />

içinde yer almak ve beraber çalışmak<br />

beni mutlu edecekti. Ayrıca kariyerime<br />

de değer katacağını düşündüm. Bugün,<br />

“Turizmde kadın olmanın<br />

çok büyük artısı var elbette.<br />

Kadın zekâsının çok farklı<br />

olduğunu düşünüyorum.<br />

Dominant bir yapıya<br />

sahibiz ama idareci<br />

yönümüz de kuvvetli. Her<br />

tarafı çekip çevirebilmek,<br />

düşünebilmek, ufak<br />

detayları düşündüğümüz<br />

için belirli alanları<br />

süsleyebilmek çok<br />

önemli. Kadın eli değmiş<br />

sözüne katılıyorum ve<br />

destekliyorum. Kadın<br />

olmanın Allah’tan gelen<br />

bir lütuf olduğunu<br />

düşünüyorum. Piyasada<br />

fazlaca kadın genel müdür<br />

görüyorum ve mutlu<br />

oluyorum. Evde de her<br />

alana yetişebilen kadınlar,<br />

meslek hayatında da<br />

yetişerek güzellik katıyor.<br />

Kadınlara destek verilmesi<br />

gerektiğini düşünüyorum.”<br />

Sheraton Istanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’e Genel<br />

Müdür olarak geri dönmekten son<br />

derece mutluyum. Bu otel benim için<br />

çok özel ve hep öyle kalacak.<br />

Otel bıraktığınız gibi mi? Konsept,<br />

hizmet ve servis imkanlarıyla<br />

misafirlerine neler sunuyor bu<br />

dönemde?<br />

İstanbul’da, maviyle yeşilin buluştuğu<br />

noktada konuklarını ağırlayan<br />

otelimiz, hem iş seyahatlerinin hem<br />

de turistik gezilerin konaklama<br />

noktası olarak son derece merkezi<br />

bir noktada konumlanıyor. Açık ve<br />

kapalı havuzumuzla, SPA hizmetiyle,


farklı konseptlerdeki yeme ve içme<br />

alanlarımızla, toplantı salonlarıyla ve<br />

düğünler için son derece uygun olan<br />

balo salonumuz, havuz başı ve kır<br />

düğünlerimiz ile yılın her günü tercih<br />

edilen bir otel olarak öne çıkıyoruz.<br />

Cook Book restoranımızın yanı<br />

sıra hizmete açtığımız Kapeleia<br />

<strong>Restaurant</strong>’ta şefin yaratıcılığını ve<br />

uzmanlığını yansıtan özenle seçilmiş<br />

bir tadım menüsü sunuyoruz. Türk<br />

ve Akdeniz mutfağının hakim olduğu,<br />

yemyeşil bahçe içinde yer alan<br />

restoranımızda kışın kapalı alanımızda<br />

kusursuz hizmet veriyoruz. Otelin<br />

havalimanı ve toplu taşıma olanaklarına<br />

yakınlığı ile şehrin içinde ama şehirden<br />

uzak konforlu bir konaklama imkânı<br />

sunuyoruz.<br />

Doluluklar nasıl gidiyor?<br />

Doluluklarımız oldukça iyi gidiyor. Yazın<br />

vermiş olduğu hareketlilik ve rüzgâr da<br />

var ama biz bu rüzgarı sonbahar ve kış<br />

aylarında da devam ettirmek istiyoruz.<br />

Büyük ve farklı ülke ve şehirlerden,<br />

seçkin şirketlerden grupları ağırlamak<br />

istiyoruz. Dubai’de çalıştığımız büyük<br />

şirketlerimiz var. Birçok alanda ilaç<br />

firmalarımız var. Deniz manzaralı<br />

salonlarımızda, konforlu odalarımızda<br />

son teknoloji ile hizmet veriyoruz.<br />

Doluluklarımız fazla olunca bu tabii ki<br />

cirolarımıza da olumlu etki ediyor.<br />

İstanbul turizmi için neler<br />

söyleyebilirsiniz? Kent turizminin<br />

gelişimine yönelik tespit ve<br />

önerileriniz olur mu?<br />

İstanbul, tarihi ve kültürel<br />

zenginlikleriyle önemli bir turistik<br />

destinasyon olmaya devam edecektir.<br />

Önümüzdeki beş yıl içinde, çevre dostu<br />

projeler ve enerji verimliliğine yönelik<br />

yatırımların artmasıyla sürdürülebilirlik<br />

ön planda olacak. Dijitalleşme ile<br />

artırılmış gerçeklik deneyimlerinin<br />

yaygınlaşması bekleniyor. Ayrıca,<br />

kültürel etkinliklerin, sanatsal<br />

organizasyonların ve kongre sayılarının<br />

artması öngörülüyor.<br />

Mevcut sorunlar olan yoğun<br />

kalabalıklar, çevresel etkiler<br />

ve eski altyapı problemlerinin<br />

çözülmesine odaklanılması gerektiğini<br />

düşünüyorum. Bu bağlamda, akıllı<br />

şehir uygulamaları ve ulaşım<br />

altyapısının modernizasyonu, şehir<br />

içi hareketliliğini kolaylaştıracaktır.<br />

Ayrıca, tarihi ve kültürel alanların<br />

korunması için restorasyon<br />

projelerine de ağırlık verilmelidir. Bu<br />

gelişmeler ve iyileştirmeler sayesinde<br />

şehrin daha cazip hale gelmesiyle,<br />

ziyaretçi sayısında belirgin bir artış<br />

sağlanabilecektir.<br />

Biraz da sizi konuşalım isterim.<br />

Bize işteki ve evdeki Seçil Aytin<br />

Arslan’ı nasıl anlatırsınız?<br />

Aslında iki alanda da çok farklı değilim.<br />

İş hayatında hırslıyım, detaycıyım ve<br />

her şeyin çok mükemmel olmasından<br />

yanayım. Bu bazen yorucu olsa da<br />

beraberinde başarıyı getirdiğini<br />

düşünüyorum. Evde de, otelde de çok<br />

enerjik bir yapım var. Enerjisi olmayan<br />

insanla hem çalışmak hem yaşamak<br />

zor olur. Aynı şekilde eşim de otel genel<br />

müdürü olduğu için bu hayatıma çok<br />

büyük avantajlar katıyor. Paylaştığımız<br />

konular ortak olunca keyifli sohbetler<br />

ile birbirimize bir şeyler katmaktan<br />

zevk alıyoruz. İşten arta kalan zamanım<br />

pek olmasa da işimiz gereği çok fazla<br />

gezdiğimiz için fuarlar, görüşmeler<br />

oluyor.<br />

Hobileriniz, özel zevkleriniz var mı?<br />

Hobi olarak elbette seyahat etmekten<br />

zevk alıyorum. Bu aralar en çok sessiz<br />

ortamlarda müzik dinlemekten ve<br />

yürümekten zevk alıyorum. Kulaklığımı<br />

takıp müzik dinleyerek yürümek ve<br />

yüzme aktivitesi beni en çok bedensel<br />

ve zihinsel olarak dinlendiren<br />

aktiviteler. Genel olarak sakin<br />

ortamlarda kafa dinlemeyi seviyorum.<br />

Yaz olmasından sebep yüzmek, bu<br />

aralar en sevdiğim aktivite.<br />

İş ve özel yaşamınızda bundan<br />

sonra neler olsun istiyorsunuz?<br />

Satış departmanıyla başladığım<br />

başladığım an itibari ile de satış<br />

pazarlama direktörü olmayı hayal<br />

ettim. Sonrasında da genel müdür<br />

olacağım demiştim. Bu idealime<br />

ulaştığımı düşünüyorum. Yaşım genç<br />

olduğu için, bu alanda ilerlemek ve<br />

sevdiğim meslekle devam etmek en<br />

büyük hedefim. Hayallerimiz elbette<br />

var, hayallerimiz olmadan hayat<br />

devam etmez. Benim de hayalim günü<br />

geldiğinde otel CEO’su olmak. Hayatımı<br />

turizme adamış biri olarak çok farklı bir<br />

meslek ve sektör düşünmüyorum.


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

GASTROINOX<br />

15. YILINDA MARKA KIMLIĞINI<br />

YENILEDI<br />

Endüstriyel mutfak ürünlerinde güvenilir kalitenin adresi Gastroinox, kuruluşunun 15.<br />

yılında logosunu ve kurumsal kimliğini yeniledi. Endüstriyel mutfak ürünleri markası, yeni<br />

logosunda geleceği kucaklayan yapısına vurgu yaptı.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Gastroinox Yönetim Kurulu Üyesi İlknur<br />

Ünver ile firmanın yeni marka oluşum<br />

sürecini ve <strong>2024</strong>- 2025 yılı planlarını<br />

konuştuk.<br />

Yeni marka oluşturma fikrinizin<br />

çıkış hikayesi nedir? Bu ihtiyaç nasıl<br />

doğdu?<br />

15 yıl önce çıkmış olduğumuz bu yolculukta<br />

zaman içerisinde birçok şey değişti. Biraz<br />

zamanın getirdiği değişimler, biraz zorunlu<br />

değişimler, biraz da ve belki en çok da<br />

tercihlerimiz, hedeflerimiz doğrultusunda<br />

gerçekleşen planlı değişimler… Bu<br />

yolculukta bize eşlik eden, bizi biz yapan<br />

markamızın değeri geçen zaman içinde<br />

arttı. Bilinilirliğimiz, iş hacmimiz gelişti,<br />

insan gücümüz genişledi. Mekanımızdan<br />

müşteri ve tedarikçilerimize, teknolojimize,<br />

referanslarımıza, tamamladığımız işlerimize<br />

kadar birçok şey ileriye taşındı.<br />

Firmamız bu planlı ve sürecin de getirdiği<br />

gelişimin içerisindeyken, daha geleceğe<br />

dönük bir kurumsal kimlik oluşumunda<br />

olmamız gerektiğini hissettik. Bu amaç<br />

doğrultusunda da önemli kalemlerimizden<br />

birisi olan, ilk günden beri bizimle olan,<br />

çok da severek birlikte yola çıktığımız<br />

logomuz, bizlere yeterli gelmemeye ve bizi,<br />

bugünümüzü, yarınımızı, hedeflediğimiz<br />

noktayı temsil etme noktasında yetersiz<br />

kalmaya başladı.<br />

Bu çerçevede başlayan sürecimizde<br />

firmamıza birçok yenilik kattık.<br />

Showroomumuzu yeniledik ve genişlettik.<br />

Böylece daha işlevsel hale getirdik. Kendimizi<br />

uygulamalı anlatma fırsatı sunacağı için<br />

kurmuş olduğumuz demo mutfağımızda<br />

belirli sürelerde çeşitli etkinlikler<br />

düzenlemeye başladık.<br />

Yine bünyemize çok fonksiyonlu, stok<br />

hacmimizi büyük anlamda artırabileceğimiz<br />

bir depo dahil ettik ve stoğumuzu bu depoya<br />

taşıdık. Ve böylece mevcutta bünyemizde yer<br />

alan e-ticaret ağımızı genişletebileceğimiz<br />

bir takip sistemine geçmiş olduk. Bu<br />

gelişme ile mevcutta pazar yerleri üzerinden<br />

gerçekleştirdiğimiz satışlarımızı stok<br />

sorununu çözmüş olmamız nedeniyle kendi<br />

sitemiz üzerinden devam ettirebilmek için de<br />

hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz.<br />

Bunun yanı sıra uzun zamandır<br />

planlamamızda olan ve bir yandan<br />

hazırlıklarımızı yürüttüğümüz uzun soluklu<br />

bir izleme, gözleme, araştırma ve istişare<br />

neticesinde yenilikçi, gelişen, özgün, modern,<br />

dinamik, ileriye dönük, lezzet ve kalitenin<br />

simgesi olarak değişimimizi görüntümüzle<br />

de desteklemek istedik.<br />

Bu yeni logonuz ile şirketinizin<br />

değeri ve amacına ne şekilde<br />

vurgu yapmak hedefindesiniz? Bu<br />

değerler ve amaçlar neler?<br />

Bu soruya cevap vermeden önce, logomuzun<br />

hikayesine biraz bakalım. Yeni Gastroinox’un<br />

"G" sembolü, şekil alabilen paslanmaz çeliğin<br />

formunu ifade ederken, çeliğin parıltısını<br />

ve gücünü yansıtan yıldızı, tam anlamıyla<br />

hizmet odaklılığı vurgulayan, yeni dönemde<br />

ulusal ve uluslararası hizmet odaklılık<br />

vurgusunu da yıldızdaki farklı yönleri temsil<br />

ederek konuşan, modern renk kullanımı<br />

ve tipografisi ile geleceği de kucaklayan bir<br />

yapıdadır.<br />

Firmamız kurulduğu günden bugüne kadar<br />

müşteri odaklı, çözüm ortağı bakış açısıyla<br />

farklılığını korumuş, geçen zaman içerisinde<br />

de değerleri ve amaçları doğrultusunda<br />

ilerlemeye özen göstermiştir.<br />

Firmamız; lezzet, estetik, kalite, yenilik,<br />

gelişime açık olma, ileriye dönük bakış açısı,<br />

modern tasarım, ekip ruhunu hedefleyen,<br />

müşteri odaklı kavramlarının tamamını<br />

bünyesinde barındırmakta ve bu değerlere<br />

çalışma prensibi olarak bağlı kalmaya özen<br />

göstermektedir.<br />

<strong>2024</strong> yılı şirket faaliyetleri açısından<br />

nasıl geçiyor Yılı ne şekilde<br />

kapatmayı öngörüyorsunuz?<br />

<strong>2024</strong> yılı, yaşanan ekonomik olumsuzluklara<br />

rağmen firmamız açısından oldukça verimli<br />

geçmektedir. Firmamız yeni kurumsal<br />

kimliğimiz ve bünyemize kattığımız<br />

yeniliklerimizle birlikte bize yeni vizyon ve<br />

bakış açısı kazandırmıştır. <strong>2024</strong> yılını bir<br />

önceki yılımıza göre çok daha iyisini yaparak<br />

bitirebilmeyi hedefliyoruz.<br />

Gelecek seneye dair yatırım ve<br />

projeleriniz neler?<br />

Gelişime ve değişime açık bir firmayız. <strong>2024</strong><br />

yılında firmamızı 2023 yılına göre çok daha<br />

ileriye taşıdık, inanıyoruz ki bizim için 2025 yılı<br />

da <strong>2024</strong>’e göre çok daha iyisi olacaktır. 2025<br />

yılı pandemi sonrası daralan ekonominin<br />

açılımı anlamında ciddi atılımların<br />

gerçekleşeceği bir yıl olarak beklenmektedir.<br />

Biz de bu atılımlarda en güzel şekilde<br />

yerimizi almak için çalışmalarımıza hız<br />

vermekteyiz.


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

TÜRKIYE<br />

BARISTA<br />

ŞAMPIYONUNU<br />

ARIYOR!<br />

Kahve kültürünü ve deneyimini zenginleştiren DaVinci Gourmet bu yıl, baristaların<br />

yeteneklerini ve tutkularını ortaya çıkarmak amacıyla “Kahvenin birleştirici gücü”<br />

mottosuyla dünya genelinde 20 ülkede düzenlenen prestijli bir yarışma olan DaVinci<br />

Gourmet Barista Craft Şampiyonası <strong>2024</strong>’ün Türkiye ayağını 22 <strong>Ağustos</strong>’ta İstanbul’da<br />

gerçekleştirmeye hazırlanıyor.<br />

Kahve kültürünü ve deneyimini<br />

zenginleştiren DaVinci Gourmet<br />

bu yıl, baristaların yeteneklerini<br />

ve tutkularını ortaya çıkarmak amacıyla<br />

“Kahvenin birleştirici gücü” mottosuyla<br />

dünya genelinde 20 ülkede düzenlenen<br />

prestijli bir yarışma olan DaVinci<br />

Gourmet Barista Craft Şampiyonası<br />

<strong>2024</strong>’ün Türkiye ayağını 22 <strong>Ağustos</strong>’ta<br />

İstanbul’da gerçekleştirmeye<br />

hazırlanıyor. Dünya genelinde kahve<br />

miksoloji kültürünü genç yeteneklerle<br />

buluşturmanın önemine inanan DaVinci<br />

Gourmet, kahve topluluğunu hem teknik<br />

mükemmellik hem de yaratıcı zanaatı<br />

destekleyen bir içecek çözümleri<br />

markası olarak içecek sanatçılarına<br />

mükemmel çözümler sunma<br />

misyonunu sürdürüyor. Dünyanın en<br />

büyük lezzet ve beslenme çözümleri<br />

şirketi Kerry’nin bir parçası olan<br />

DaVinci Gourmet, içecek uzmanlarının<br />

operasyonel gereksinimlerini, hedef<br />

tüketicilerini ve sürdürülebilir büyüme<br />

trendlerini derinlemesine analiz ederek<br />

onlar için en kaliteli malzemelerle<br />

içecek başyapıtları yaratmalarına ilham<br />

veriyor.<br />

Ana tema: ‘Kahve ile Birleşmek’<br />

Bu yılki yarışmanın teması, ‘Kahve ile<br />

Birleşmek,’ kahvenin lezzet yoluyla<br />

birleştirici gücünü vurguluyor. Çeşitli<br />

demleme yöntemleri ve kültürel<br />

ritüellerin yanı sıra tek bir şey sabit<br />

kalıyor: Kahveye olan ortak sevgi ve<br />

takdirimiz.<br />

Son başvuru tarihi: 31 Temmuz<br />

Yarışmanın ön eleme turları için<br />

dijital kayıtlar başladı. 22 <strong>Ağustos</strong><br />

tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek<br />

olan Barista Craft Şampiyonasına<br />

başvurmak isteyen yetenekli uzman<br />

baristalar ve kahveye gönül veren<br />

miksolojistler başvurularını 31 Temmuz<br />

<strong>2024</strong> tarihine kadar en az bir DaVinci<br />

Gourmet ürünü içeren kahve bazlı<br />

bir içecek tarifiyle birlikte “https://<br />

apmea.davincigourmet.com/bcc-<strong>2024</strong>-<br />

turkish/” adresi üzerinden online olarak<br />

gerçekleştirebilir.<br />

Jüri koltuğunda kahve sektörünün<br />

en etkili isimleri oturacak<br />

Yarışmanın jüri üyeleri arasında


gastronomi alanındaki bilgi ve<br />

deneyimlerini birçok platformda<br />

paylaşan ve danışmanlık hizmeti sunan<br />

Oğul Türkkan, 2016, 2017 ve 2019<br />

yıllarının Türkiye barista şampiyonu<br />

olup, uluslararası birçok yarışmada<br />

jüri olarak görev alan Nisan Ağca ve<br />

2011 yılında Londra’daki “Shaker Bar<br />

School”da Moleculer Mixology eğitimi<br />

alarak Türkiye'nin ilk “Moleküler<br />

Miksolojist” sertifikasına sahip<br />

miksoloji uzmanı olan Bülent Sefer yer<br />

alıyor.<br />

Birinciye 50 bin TL ödül, Kore’ye<br />

kahve deneyimi gezisi fırsatı<br />

Yarışmanın 20'ye kadar ülkede ulusal<br />

ön eleme turları için dijital kayıtlar<br />

başladı. Baristalar, en az bir DaVinci<br />

Gourmet ürünü içeren kahve bazlı bir<br />

içecek sunumunu videolu bir başvuru<br />

ile online şekilde gerçekleştirebilir. Her<br />

katılımcı ülkede, finalistler yüz yüze<br />

yapılacak ulusal ön eleme turunda,<br />

hem sıcak hem de soğuk kahve bazlı<br />

içecekler yaratma göreviyle karşı<br />

karşıya kalacak. Her ülkeden birinci<br />

seçilen barista nakit ödüller alacak ve<br />

Singapur'daki büyük finalde yarışma<br />

fırsatı elde edecek. Büyük finalde, Food<br />

and <strong>Hotel</strong> Asia (FHA) HoReCa fuarında<br />

düzenlenecek olan yarışmada, her<br />

ülkeden temsilciler içeceklerini bir jüri<br />

heyetine sunacak.<br />

Birinci olan barista, 50.000TL’lik<br />

ulusal ödülün yanı sıra Singapur’da<br />

düzenlenecek büyük finale katılmaya<br />

hak kazanacak. İkinci olan yarışmacı<br />

30.000TL, üçüncü olan yarışmacı<br />

ise 15.000TL’lik ödülü almaya hak<br />

kazanacak. Kazananlar, kahve bazlı<br />

yaratıcı reçeteler, barista yetkinlikleri<br />

ve aroma & tat eşleştirme kriterlerine<br />

göre belirlenecek.<br />

Büyük Final Singapur’da<br />

Singapur Food and <strong>Hotel</strong> Asia (FHA)<br />

HoReCa fuarında düzenlenecek olan<br />

büyük finalde her ülkeden temsilciler<br />

içeceklerini bir jüri heyetine sunacak.<br />

Büyük finali kazanan barista, $6.000<br />

nakit ödülün yanı sıra, Güney Kore’de<br />

unutulmaz bir kahve deneyim<br />

seyahatine çıkma şansı yakalayacak.<br />

DaVinci Gourmet, kahve endüstrisindeki lider konumunu,<br />

içecek profesyonellerine sunduğu özler, aromalar ve tat<br />

işlevselliği konusunda tescilli teknolojilerle pekiştirirken aynı<br />

zamanda sağlıklı içeriklerle oluşturulan ve günümüzün en çok<br />

tercih edilen lezzetleriyle baristaların ilham kaynağı olmayı<br />

hedefliyor. DaVinci Gourmet, tüketici taleplerine uygun<br />

yenilikçi çözümler geliştirerek ve kahve sanatını ileriye<br />

taşıyarak, içecek dünyasını birleştiriyor.<br />

DaVinci Gourmet Hakkında<br />

DaVinci Gourmet, kahve topluluğunu<br />

hem teknik mükemmellik hem de<br />

yaratıcı zanaatı destekleyen bir<br />

aroma markası. Son girişimleri<br />

olan Barista Craft Şampiyonası, bu<br />

desteğin bir kanıtı niteliğinde. DaVinci<br />

Gourmet’nin yetenekli barista ve<br />

miksolojistlerinden oluşan Aroma<br />

Dehaları, aroma, teknik ve uygulama<br />

konusunda uzmanlıkları ile kahve<br />

sektörü için önemli katkılar sağlarken,<br />

DaVinci Gourmet sosları ve şuruplarını<br />

kullanarak benzersiz ve ilham verici<br />

içecekler hazırlıyor, yeni trendler<br />

oluşturuyor ve lezzet sınırlarını<br />

zorluyor. Bunu da tüketici için<br />

benzersiz duyusal deneyim yaratma<br />

misyonularının bir parçası olarak<br />

görüyor. Bu vizyon doğrultusunda<br />

DaVinci Gourmet, 2021 yılında Asya<br />

Pasifik /Orta Doğu /Afrika (APMEA)<br />

bölgesinde baristalar ve miksolojistler<br />

için kapsamlı eğitim sunan çevrimiçi<br />

bir platform olan Flavour Genius<br />

Academy’i başlattı. Bu akademi,<br />

kahve profesyonelleri için temel kahve<br />

bilgisi, ileri teknikler ve tarifler dahil<br />

olmak üzere geniş bir bilgi kaynağını<br />

kapsıyor. Bu yıl düzenlenecek olan,<br />

Barista Craft Şampiyonası bu bilgi<br />

paylaşımını yeni zirvelere taşımayı<br />

hedefliyor. Yarışma, kahve kültürünün<br />

çeşitli ancak birleştirici gücünü<br />

kutlamayı amaçlıyor.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Isıtma soğutma ve elektrik<br />

sistemlerinde 49 yıllık deneyim<br />

EMSAŞ A.Ş.<br />

Isıtma soğutma ve elektrik sistemleri<br />

pazarında 49 yıldır faaliyet gösteren Emsaş<br />

A.Ş., her yıl ürün grubuna eklediği yeni<br />

ürünleriyle üretim parkurunu ve eş zamanlı<br />

olarak satış ve ihracat pazarlarını büyütüyor.<br />

Bu yıl itibariyle uzmanlık alanlarından biri<br />

olarak gastronomi dolaplarını da üretim<br />

bandına dahil ettiklerini belirten Emsaş<br />

A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Sinem<br />

Vardar Türkoğlu ile firmanın <strong>2024</strong> yılına<br />

özel üretimlerini ve gelecek döneme dair<br />

hedeflerini konuştuk.<br />

Emsaş A.Ş.’yi kuruluşuyla kısaca<br />

tanıtarak, HoReCa kanalına yönelik<br />

çözümleriniz hakkında bilgi verir<br />

misiniz?<br />

1975 yılında İzmir’de kurulan firmamız<br />

elektrik ısıtma ve soğutma alanlarında sahip<br />

olduğu bilgi birikimi ile medikal ve soğutma<br />

sektöründe üretimlerine devam ediyor. Her<br />

yıl ürün grubumuza yeni ürünler ekleyerek<br />

ürün gamımızı, üretim parkurumuzu ve eş<br />

zamanlı olarak satış ve ihracat pazarlarımızı<br />

büyütüyoruz.<br />

Bu yıl da aslında uzmanlık alanlarımızdan<br />

biri olan gastronomi dolaplarının<br />

üretimine başladık. Çalışma sıkalamız (-86<br />

dereceden +250 dereceye kadar) farklı<br />

derece aralıklarında calışan, farklı litre<br />

ve modellerde üretimlerimiz bulunuyor.<br />

Bununla beraber yine bu yıl içerisinde<br />

Türkiye’de üretimi bulunmayan yeni tip sebil<br />

üretimimizi pazara sunduk. Yeni tip sebilin<br />

başlıca özelliği; iç haznesinin bulunmaması,<br />

suyun geçerken sistem tarafından<br />

soğutulması, küçük ebatları ve arıtma<br />

sisteminin kolay montajı diyebiliriz.<br />

ürünler oluşturmak için son teknolojiyi ve en<br />

uygun malzemeyi kullanıyoruz.<br />

Ürün satışlarınızı yurt içi ve yurt<br />

dışı pazarda hangi kanallardan<br />

yapıyorsunuz?<br />

Türkiye’nin tamamında satış noktalarımız,<br />

bayilerimiz ve servis ağımız bulunuyor.<br />

Satışlarımızı bayi üzerinden yapıyoruz. Yurt içi<br />

pazarda markalaşma sürecimiz iyi bir şekilde<br />

devam ediyor. Sektörümüzde aranan bir<br />

marka olmak en önemli tatmin kaynağımız.<br />

Bunu daha da artırmak amacımız. Yurt<br />

dışında 50 ülkeye ihracatımız bulunsa da<br />

markalaşma süreci çok ağır işleyen ve zor<br />

bir süreç. Bu konuda çalışmalarımıza devam<br />

ediyoruz.<br />

Pazarlama ve üretim stratejilerinizi<br />

hangi faktörler üzerine<br />

oluşturuyorsunuz?<br />

Pazarlama çalışmalarımızda müşteri<br />

ihtiyaçlarını ön planda tutuyoruz. Elbette<br />

ki kâr etmek amacımız. Ancak müşteri<br />

memnuniyetini sağladığımızda bu hedefimize<br />

uzun vadede ulaşabileceğimizin de<br />

bilincindeyiz.<br />

Bu anlamda işi hızlandırmak daha<br />

uygun. Kaliteli maliyet oluşturmak, hızlı<br />

ürün teslimatı ve eğitim gibi konular<br />

önceliğimizde. Bu da sadece ürün bazlı<br />

değil, sevkiyatından belgelendirmesine<br />

kadar müşterilerimizin tüm operasyon<br />

süreçlerini yakından takip ediyor ve onların<br />

yararına çalışıyoruz. Geri dönüşler ve<br />

tepkiler de gösteriyor ki, müşterilerimiz bu<br />

yaklaşımımızdan oldukça memnun.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Üretim kıstaslarınız nelerdir?<br />

İşimizi seviyoruz, kullanıcılarımızı<br />

düşünüyoruz, en iyi kaliteye ulaşmalarını<br />

sağlamaya çalışıyoruz. Bu nedenle<br />

uluslararası tüm gereklilikleri yerine<br />

getirerek kaliteyi, güvenliği ve etkinliği<br />

sağlıyoruz. Dünya üzerindeki gücümüzü<br />

ve ağırlığımızı artırmaya devam ediyor,<br />

yüksek kalite standartlarımız sayesinde<br />

müşterilerimizin bize ve ürünlerimize<br />

güvenmesini sağlıyoruz. Ürünlerimizi<br />

kullananların düşüncelerine öncelik veren<br />

bir anlayışla üretiyoruz. Üretimde verimliliğe<br />

odaklı, uzun süreli ve sorunsuz kullanılan


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

PROFESYONELLERE<br />

SESLENEN İNOKSAN,<br />

“BU MUTFAK SIZIN!” DEDI!<br />

Dünyanın 75 ülkesine %100 yerli teknolojiyi taşıyan İnoksan,tüm profesyonellere<br />

“Bu Mutfak Sizin!” dedi…<br />

Profesyonel mutfaklara getirdiği akıllı<br />

ve inovatif çözümlerle tüm dünyada<br />

şeflerin ilk tercihi arasında yer alan<br />

İnoksan, sektörde kendi Ar-Ge merkezi olan<br />

ilk endüstriyel mutfak markası olarak öne<br />

çıkıyor. Fark oluşturan ve doğayı düşünen<br />

restoranların, aynı felsefeyle üretilen<br />

mutfaklar aracılığıyla mümkün olacağının<br />

altını çizen İnoksan, yüzde yüz yerli üretim<br />

ve teknoloji gücünü “Bu Mutfak Sizin!”<br />

mottosuyla geleceğe taşıyor.<br />

44 yıldır Türkiye ve dünyada endüstriyel<br />

mutfak sektöründe ilklere imza atan İnoksan,<br />

bugün şeflerin ve restoranların kendileriyle<br />

gurur duyacakları mutfaklar yaratmalarında<br />

en çok tercih edilen çözüm ortaklarından<br />

biri. Fark yaratan ürünlerle tasarlanmış bir<br />

mutfağın ancak çalışmalarıyla fark yaratan<br />

bir şefe, doğayı düşünen bir mutfağın<br />

ise ancak doğayı düşünerek tasarlanan<br />

restoranlara ait olduğuna inanan İnoksan,<br />

“Bu Mutfak Sizin!” söylemiyle ülkemizdeki<br />

sektör profesyonellerine sesleniyor. Kendi<br />

inovatif ve sürdürülebilir yaklaşımı ile yurt<br />

dışında elde ettiği bilinirliğini, Türk şefleri ve<br />

restoranlarının değeri ile eşleştiriyor.<br />

İnovatif çözüm ortağı<br />

Türkiye’nin endüstriyel mutfak sektöründeki<br />

prestijini tüm dünyaya yayan, mutfaklarda<br />

verimli, lezzetli ve pratik çözümleriyle fark<br />

yaratarak yaratıcılığı artıran ürünler sunan<br />

İnoksan, inovasyonlarıyla geleceğe dair<br />

adımlar atıyor.<br />

Lezzetten ödün vermeden ayrışmak isteyen,<br />

mutfağını ve dünyayı aynı anda koruma<br />

bilincine sahip profesyonellerin tercihi<br />

İnoksan, mutfaklarda teknik detaylarda<br />

mükemmeli ve verimlilik için gelişimi<br />

arayanlara akıllı ve yenilikçi ürünleri ile<br />

hizmet veriyor. İnoksan, aynı zamanda<br />

satış sonrasındaki kuvvetli servis desteği ve<br />

anahtar teslim projeleriyle de lezzette en<br />

iyi performansı isteyenlerin mutfaklarında<br />

yerini alıyor. Üretiminin üçte birinden<br />

fazlasını ihraç ederek dünyanın sayılı ve<br />

seçkin mutfaklarında yerli teknolojiyi en iyi<br />

şekilde temsil eden İnoksan, güçlü Ar-Ge<br />

çalışmalarıyla ünlü şeflere ilham veren bir<br />

yol arkadaşı oluyor.<br />

Akıllı fırınlar, bulaşık makineleri, kaynatma<br />

tenceresi, döner ocağı ve kuzineler gibi<br />

pişirme grubu ürünleri ile de öne çıkan<br />

İnoksan, 5 kıtada 50 ülkede yer alan satış<br />

noktalarında mutfak profesyonelleriyle<br />

buluşuyor. Deneyimli satış ekibi, satış sonrası<br />

destekleri ve anahtar teslim mimari projeleri<br />

ve 100’ü aşkın yetkili servisi ile İnoksan, iş<br />

ortakları için tedarikçi bir firma olmanın<br />

ötesine geçerek gerçek bir çözüm ortağı<br />

oluyor. Ulusal ve uluslararası kalite belgeleri,<br />

44 yıllık tecrübesi ve yerli sermayenin<br />

getirdiği yabancı muadillerine göre sağladığı<br />

fiyat avantajı ile de İnoksan, kaliteli, akıllı<br />

ve yenilikçi ürünleriyle mutfağında fark<br />

yaratmak isteyen tüm profesyonelleri<br />

bekliyor.<br />

İnosmart akıllı fırınlar<br />

Türk mutfağından aldığı ilhamı, 40 yılı<br />

aşan tecrübesi ve teknoloji ile birleştirerek<br />

İnosmart Kombi Fırını geliştiren İnoksan,<br />

dünya mutfakları için de gerekli olan en hızlı<br />

ve en iyi pişirme ortamını sunuyor. Dünyada<br />

5 kıtada kullanılan ve sektördeki ilk yerli<br />

kombi fırın olma özelliğini taşıyan İnosmart,<br />

yüksek performansı ve benzersiz pişirme<br />

modlarıyla lezzeti garantiliyor. Turbo ve<br />

buharlı pişirme seçeneğini aynı anda sunan<br />

Kombi Pişirme, Turbo Pişirme, Buharlı<br />

Pişirme, Ayarlanabilir Buharlı Pişirme ve<br />

Banket gibi 5 farklı pişirme özelliğine sahip<br />

İnosmart akıllı fırınlar, tek bir dokunuşla su,<br />

zaman, iş gücü ve enerjiden tasarruf ederek<br />

mükemmel lezzeti yakalamanızı sağlıyor.<br />

Su kullanmadan her yemeği haşlamanızı<br />

sağlayan Buhar Modu ile su ve tüm modlarda<br />

%40’a varan enerji tasarrufuyla doğayı ve<br />

geleceği düşünen profesyonellerin tercihi<br />

inosmart, otomatik temizleme moduyla da<br />

şeflerin işini kolaylaştırıyor.


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

LEZZET<br />

MÜHENDISI<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

VAROL<br />

NALCI<br />

İzmir doğumlu. 27 yıldır<br />

mutfağın içinde. 12 yıldır<br />

da şeflik mertebesinde<br />

çalışıyor. Aşçılığa ilgisinin<br />

çocuk yaşlarında başladığını<br />

dile getiren Kempinski <strong>Hotel</strong><br />

Barbaros Bay Bodrum'un<br />

Executive Chef'i Varol Nalcı,<br />

ne zaman Hilton İzmir<br />

Oteli'nin önünden geçse<br />

kendini mutfağında çalıştığını<br />

hayal ettiğini söylüyor.<br />

"Belki de bu hayal, zihnimin<br />

bir köşesinde hep varlığını<br />

sürdürdü." sözlerini de ilave<br />

ederek üstelik de!..<br />

Çocukluğunda aşçılık dışında<br />

subaylığı ve profesyonel<br />

futbolculuğu da düşleyen, hatta<br />

Altay Spor Kulübü'nde 2-3 yıl kadar<br />

top koşturan Egeli şefin mutfakla ilgili<br />

hayalleri ise, 1997 yılında gerçeğe<br />

dönüşüyor. Ortaöğreniminden hemen<br />

sonra 14 yaşında beş yıldızlı otelin<br />

mutfağına stajyer olarak girdiğini dile<br />

getiren Nalcı için bu deneyim, mesleki<br />

kariyerinin temel taşlarından birini<br />

oluşturuyor. Staj eğitimi vesilesiyle<br />

yoğun ve disiplinli bir çalışma ortamı<br />

yakaladığını söyleyen Varol Şef, "Bu<br />

sayede aşçılık mesleğinin inceliklerini<br />

öğrenirken aynı zamanda iş disiplinini ve<br />

profesyonelliği de kazandım. Staj süresi<br />

boyunca edindiğim bilgi ve deneyimler,<br />

kariyerim boyunca bana rehberlik etti."<br />

diyor.<br />

Alman şefi ile bir dönüm noktası<br />

yaşıyor<br />

Varol Şef'in mesleğe ilk adımı attığı o<br />

günlerde kariyerinin önemli dönüm<br />

noktalarından biri, 12 yıl boyunca<br />

birlikte çalışma fırsatı elde ettiği Alman<br />

Aşçıbaşı Joachim Roesler ile yollarının<br />

kesişmesi oluyor. Nalcı, mesleki pek çok<br />

başarısının altında Roesler'in eğitim ve<br />

yardımlarının payının olduğundan söz<br />

ediyor. Bu süreçte Lykia World Antalya,<br />

Adana HiltonSA, Robinson Select<br />

Maris <strong>Hotel</strong> ve Renaissance İzmir'de<br />

de tecrübe kazanan Varol Şef, 27 yıllık<br />

meslek hayatında sayısız anı ve deneyim<br />

biriktirdiğini de sözlerine ekliyor.<br />

İlk pişirdiği yemeği hatırlamıyor<br />

ama...<br />

İzmirli şef, belki ilk pişirdiği yemeği<br />

hatırlamıyor ama mutfak yaşamından<br />

kalan hatıralarına da az önce bahsettiği<br />

gibi pek bir muktedir! Mutfak hayatının


Stajyerlikle başladığı<br />

meslek hayatında,<br />

Liberty Otel'in Executive<br />

Chef'liğini üstlenen<br />

kardeşi Onur Nalcı'ya<br />

da ilham olan Kempinski<br />

<strong>Hotel</strong> Barbaros Bay<br />

Bodrum Executive<br />

Chef'i Varol Nalcı, "Bu<br />

süreç, meslek hayatımın<br />

başlangıcı oldu ve o<br />

andan itibaren aşçılık<br />

mesleğine devam ettim.<br />

Eğitimim sürerken<br />

mutfakta çalışmaya ve<br />

kendimi geliştirmeye<br />

odaklandım, böylece<br />

hem teorik bilgi hem de<br />

pratik deneyim kazanarak<br />

kariyerimde ilerledim."<br />

diye anlatıyor.<br />

hiç de dışarıdan göründüğü gibi kolay<br />

olmadığını söyleyen Nalcı, "Mutfakta<br />

ateş ve sıcak fırınlarla çalışmak, yoğun<br />

tempodan dolayı ağrıyan ayaklar<br />

ve sık sık sıcaktan dolayı üniforma<br />

değiştirme zorunluluğu gibi zorluklarla<br />

karşılaşıyordum. Bunlar, mutfak<br />

yaşamından aklımda kalan en belirgin<br />

anılar. Ancak, günün sonunda mutlu<br />

misafirler, takdir eden yöneticiler ve<br />

yaptığınız işi severek yapmak, tüm<br />

bu zorlukları unutturuyor ve aynı<br />

motivasyonla ertesi güne başlamanızı<br />

sağlıyor." diyor.<br />

Ama en çok da hafızasında yer edinen<br />

Adana HiltonSA günleri oluyor. Şefin<br />

özellikle 2001-2002 yıllarında çalıştığı<br />

otelin Berke Barajı açılışında protokole<br />

verdiği yemek hizmeti unutamadıkları<br />

arasında. "Bu catering etkinliği,<br />

unutulmaz anılarım arasında yer<br />

alıyor ve o günü asla unutamıyorum."<br />

cümlelerini sarf ediyor, sözlerinin<br />

devamında.<br />

"Kendisine de, lokasyonuna da<br />

hayrandım"<br />

Ya Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay<br />

Bodrum ile buluşma hikayesi? Varol<br />

Nalcı, her iki bakımdan otelin kendisine<br />

ve lokasyonuna hayran olduğunu...<br />

Aşçıbaşı arayışında olduklarını duyar<br />

duymaz dönemin genel müdürü Adnan<br />

Yücel ile görüştüğünü... Birkaç merkez<br />

ofis ve otel mülakatının ardından da<br />

Şubat 2022'de otel mutfağının başına<br />

geçtiğini anlatıyor, bir solukta.<br />

Yerele hep destek, tam destek!<br />

Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay Bodrum,<br />

her damak tadına hitap eden, zengin<br />

seçenekler sunan mutfaklarıyla<br />

misafirlerine hizmet veriyor. İzmirli Şef<br />

Varol Nalcı ile şimdi biraz da otelin yaz<br />

menüsünü konuşalım istiyorum. Menü<br />

tasarlarken ağırlıklı olarak bölgeden<br />

temin edilen yerel ve iyi tarım ürünlerine<br />

öncelik verdiğini söyleyen Nalcı, yerel<br />

üreticiyi desteklemenin de önemine<br />

işaret ederek, "Barbaros Farm’da<br />

yer alan bahçemizde yetişen doğal ve<br />

organik ürünlerimizi de menülerimizde<br />

kullanıyoruz." diye anlatıyor.<br />

Peki bu yazın menüsünde neler var,


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

soruyorum. Misafirlerine mevsim<br />

itibariyle de geniş yelpazede bir lezzet<br />

deneyimi sunduklarını söyleyen Varol<br />

Şef, menüyü şu sözleriyle özetliyor: "Ege<br />

mutfağının lezzetlerini sunduğumuz<br />

Barbarossa Beach <strong>Restaurant</strong>, Asya-<br />

Pasifik mutfağının egzotik lezzetlerini<br />

yaratıcı bir yorumla buluşturduğumuz<br />

Saigon <strong>Restaurant</strong>, deniz ürünlerinden<br />

iştah açıcı tatlılara kadar zengin<br />

seçenekler servis ettiğimiz Villa Rossa<br />

<strong>Restaurant</strong> ve İtalyan mutfağının<br />

en güzel örneklerinin yer aldığı<br />

Mammadrau <strong>Restaurant</strong> ile nefis tatları<br />

konuklarımızın beğenisine sunuyoruz."<br />

Denge, estetik, lezzet imzalı<br />

tabaklar<br />

İzmirli şef için sunumda imza demek;<br />

denge, estetik ve lezzeti ön planda<br />

tuttuğu bir tabak kompozisyonuna<br />

karşılık geliyor. Bunu yaparken<br />

doğru protein gramajını ve yanındaki<br />

seçenekleri özenle seçmenin öneminden<br />

bahseden Nalcı, "Tabak, misafirin ne çok<br />

doymasına ne de çok minimal kalmasına<br />

sebep olacak şekilde dengelenmelidir.<br />

Ayrıca, ana yemeğin garnitürlerle olan<br />

uyumu, lezzet dengesi açısından kritik<br />

öneme sahiptir." diyor.<br />

Menü mühendisliğinin tam da bu<br />

aşamada devreye girdiğini söyleyen<br />

Nalcı, "Misafirlerimizin isteklerini göz<br />

önünde bulundurarak dengeli, lezzetli ve<br />

besleyici tabaklar hazırlamanın önemine<br />

inanıyorum. Onlara hem görsel hem de<br />

tat olarak tatmin edici yemekler sunmayı<br />

hedefliyorum." diyor.<br />

"Resort otelde yemek<br />

pişirmek, yoğun<br />

operasyonları yönetmek<br />

ve uzun saatler çalışmak<br />

gerektirse de çok keyifli ve<br />

neşeli bir deneyim."<br />

Mutfağı evi gibi görüyor<br />

Mutfağı kendini tam olarak ifade<br />

edebildiği ve özdeşleşebildiği evi olarak<br />

gören Nalcı, işe her gün aynı heyecan<br />

ve mutlulukla gelmenin ayrı bir keyif<br />

olduğunu söylüyor.<br />

Varol Şef için lezzetin püf noktası ise,<br />

taze ve kaliteli ürünler kullanmaktan<br />

geçiyor. "Mümkünse dokusu<br />

bozulmamış ve genetiğiyle oynanmamış<br />

tohumlardan üretilen gıdaları tercih<br />

ediyorum. Suni ve ticari ürünlerden<br />

uzak durarak, doğal ve yerel ürünlere<br />

yönelmenin yemeğin kalitesini ve<br />

lezzetini artırdığına inanıyorum. Taze<br />

ürünlerle yapılan yemekler, her zaman


mesleğini besleyen ve zenginleştiren<br />

projeler içinde yer almak tam da sahip<br />

olmak istedikleri. Özel hayatında<br />

sevdikleriyle süreceği sağlıklı ve mutlu<br />

bir yaşam onun için paha biçilmez bir<br />

kıymete sahip. Bundan sebep de şimdi<br />

ve gelecek umutlarında iyilikler ve<br />

güzellikler var hep...<br />

daha kaliteli ve lezzetli oluyor." diyen<br />

Nalcı, yerellik ve sürdürülebilirlik<br />

noktasında da son derece hassas bir<br />

şef. Yerel ürünlerle çalışmanın hem<br />

bölge ekonomisine destek sağladığını<br />

hem de yemeklere tazelik ve doğallık<br />

kattığını dile getiren Nalcı, "Bu nedenle<br />

mutfağımda daima en taze, doğal<br />

ve kaliteli malzemeleri kullanarak<br />

misafirlerimize en iyi lezzet deneyimini<br />

sunmayı hedefliyorum." diye anlatıyor.<br />

Çok neşeli şef<br />

Geliyorum, mutfaktaki çalışma<br />

prensiplerine... Varol Şef, operasyon<br />

esnasında organize ve adil olmayı<br />

çok önemsiyor. Hep bir sonraki adımı<br />

kollaması da bu titiz ve duyarlı iş yapma<br />

prensibinden ileri geliyor. Çevresinde<br />

çok neşeli bir şef olarak nam saldığını<br />

da söylemeden geçemeyen Nalcı için<br />

takımıyla iç içe olmak çok önemli.<br />

"Ekibimle iletişimi çok önemserim,<br />

onlara her zaman destek verir ve<br />

onlara işimizin temel direği olduklarını<br />

hissettiririm. İş yapma stilimi her<br />

zaman organize ve adil olmak olarak<br />

tanımlayabilirim ve her zaman bir<br />

sonraki adımı düşünerek çalışmayı<br />

severim. Yeni kuşağın getirdiği<br />

zorluklara rağmen, onlarla iletişim<br />

kurmayı ve bilgi aktarmayı sürdürmenin<br />

önemli olduğuna inanıyorum." sözleriyle<br />

bahsediyor bu yaklaşımından da.<br />

Gelecekten dileği, başarı ve huzur!<br />

Almanya Erfurt'taki Mutfak<br />

Olimpiyatları'ndan genç yaşında bronz<br />

madalyayla dönen<br />

Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay<br />

Bodrum'un tecrübeli şefi Varol Nalcı,<br />

17 yıllık mutfak kariyerinin şu anında<br />

ve sonrasında en çok da huzur ve<br />

başarıyı diliyor. Daima ileri koşmak,<br />

Vakit buldukça klasik film<br />

izlemekten ve yüzmekten<br />

hoşlanan... Balık tutmak<br />

yerine yemeyi tercih eden<br />

Varol Nalcı, kendini en çok<br />

Akdeniz ve Ege mutfaklarına<br />

yakın hissediyor. Tencere<br />

yemekleri ve zeytinyağlılar<br />

ise, Türk mutfağının zengin<br />

çeşitliliği içinde favori<br />

seçkileri arasında geliyor.<br />

Türk mutfağının geçmişte<br />

bir dönem değişikliklere<br />

uğramış olsa da son 3-5<br />

yılda yeni bilinç ve eğitimli<br />

şeflerin katkılarıyla düzelme<br />

gösterdiğini düşündüğünü<br />

söyleyen Nalcı, gelecekte<br />

daha da ilerleyeceğine olan<br />

inancını da sözlerine ekliyor.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

TURYİD’den kredi kartı ile bahşiş<br />

ödenmesi düzenlemesine tam destek!<br />

TURYİD Başkanı Kaya Demirer, sektör olarak Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan uzunca<br />

bir süredir talep edilen, kredi kartı ile bahşiş ödenmesi yasal düzenlemesini sektör<br />

çalışanlarıyla birlikte desteklediklerini açıkladı.<br />

TURYİD (Turizm, Restoran Yatırımcıları<br />

ve Gastronomi İşletmecileri Derneği)<br />

Başkanı Kaya Demirer, sektör olarak<br />

Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan uzunca bir<br />

süredir bizzat talep edilen, kredi kartı ile<br />

bahşiş ödenmesi yasal düzenlemesini sektör<br />

çalışanlarıyla birlikte desteklediklerini<br />

açıkladı.<br />

Demirer, yeni düzenlemenin pandemi dönemi<br />

ile başlayan, enflasyon ile tepe noktasına<br />

ulaşan servis personeline nakit olarak<br />

bırakılan bahşiş gelirlerinin azalmasına<br />

çözüm olacağını belirterek, bahşişin kredi<br />

kartı ile ödenebilmesi ve işletme hesabına<br />

girmeden farklı bir hesapta toplanmasının<br />

çalışanların gelirine ciddi oranda bir artış<br />

sağlayacağını ve bunun kayıtlı ekonomi adına<br />

önemli bir adım olduğunu belirtti.<br />

Yeni düzenleme ile sistem şeffaf olarak<br />

takip edilebiliyor ve ödeme yapan kişi/kurum<br />

nakit bulundurma zorunluluğu olmadan<br />

bahşiş verebiliyor ve gider olarak kayıt altına<br />

alabileceği bir belge oluşturuyor.<br />

Zorunlu değil, gönüllü ödeme<br />

Kaya Demirer, restoranlarda ödenen<br />

hesaplarda kredi kartı kullanımının yüzde<br />

95'lere varan bir orana çıkması ile birlikte<br />

tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak,<br />

çalışandan alınan hizmeti mükafatlandırmak<br />

amaçlı bir lütuf/armağan kapsamında verilen<br />

bahşişin kredi kartı yöntemiyle ödenmesi<br />

durumunun mevcut yasalar çerçevesinde<br />

ancak hesap pusulalarında yer alan “servis<br />

ücreti” namı altında mümkün olduğunu<br />

ve bu durumda da ücretin tanımı içinde<br />

değerlendirilmek zorunda olduğunu, buna<br />

bağlı olarak da yüzde 55'e varan kesintiler<br />

sonrası çalışana aktarılan servis ücreti<br />

hak edişinin çok azaldığını ve bu durumun<br />

çalışanların alın teri olarak gördükleri<br />

kazançlarını erittiğini vurguladı.<br />

Yeni düzenlemeyle birlikte müşteriler için<br />

zorunlu bir ödeme olmaktan çıkacak olan<br />

bahşişin sadece yüzde 10'luk bir vergi<br />

kesintisi sonrası çalışanlara aktarılacağını<br />

ifade eden Demirer, mevcut durumda yer<br />

yer karşımıza çıkan (ve fakat ülke geneline<br />

bakıldığında kullanımı yaygın olmayan) servis<br />

ücreti adı altında zorunlu olarak tahsil edilen<br />

her 100 TL’de personelin eline net 45-50<br />

TL civarı para geçtiğini, önerilen gönüllülük<br />

esasına dayalı uygulama ile bu tutarın 90<br />

TL’ye çıkacağını söyledi.<br />

Nitelikli iş gücüne ve kayıtlı<br />

ekonomiye destek<br />

Yeni uygulama ile çalışanlar için daha<br />

fazla gelir oluşacak ve gelirlerin tamamı<br />

kayıtlı gelir olacaktır, böylece kazançlarının<br />

tamamını belgeleyebilecekler. Nakit<br />

bahşişleri gelir olarak gösteremeyen sisteme<br />

veda edilecek.<br />

Gelir İdaresi için kayıt dışı olan nakit bahşiş<br />

ekonomisi üzerinden yüzde 10 ile ilave<br />

gelir sağlanacağı gibi yeni düzenleme,<br />

sektör çalışanlarının gelirlerini artırarak<br />

nitelikli iş gücünün sektöre kazandırılmasını<br />

sağlayacak ve ülkemizin misafirperverlik<br />

geleneğine katkı sağlayacaktır. Ayrıca,<br />

bahşişlerin kayıtlı ekonomiye dahil<br />

edilmesinin sektördeki şeffaflığı ve vergi<br />

uyumunu artırması öngörülüyor.<br />

Bahşiş gelirinin artırılması<br />

hedefleniyor<br />

Çalışanlar, kredi kartı ile bahşişin tahsilatına<br />

izin veren düzenlemenin gelirlerini artıracağı<br />

konusunda son derece eminler ve mutluluk<br />

duyduklarını açıkça ifade ediyorlar. Ancak<br />

diğer taraftan önemli bir talepleri var; alın<br />

teri ile kazanılan bahşişlerinin üzerinde her<br />

ne nam altında olursa olsun bir üst limit<br />

kısıtlaması olmamasını istiyorlar. Emeğin<br />

ve hizmetin takdirinin tamamen müşteriye<br />

bırakılması yönünde görüş bildiriyorlar. Elde<br />

edecekleri aylık bahşiş gelirlerinin aylık<br />

asgari brüt ücret ile sınırlanması durumunda,<br />

çalışanların ay içinde sürekli olarak bahşiş<br />

gelirlerini takip edeceklerini ve üst limite<br />

yaklaşması durumunda ise misafirleri<br />

tekrardan nakit ödemeye yönlendirecekleri<br />

yönünde uyarıda bulunuyorlar. Gelir<br />

idaresinin kayıt altına almak istediği<br />

ekonomide aksaklıklara yol açacak olan bu<br />

durumun istenilen hedefi ıskalama noktasına<br />

getirebileceğinin altını çiziyorlar. Bahşiş<br />

oranlarının dünya genelinde olduğu gibi<br />

yüzde 10'dan başlayarak, alınan hizmetin<br />

kalitesine göre yüzde 15 ve hatta yüzde 20'ye<br />

kadar yükseleceğine inanan çalışanlar, ek<br />

gelir getirecek yeni düzenlemenin özellikle<br />

turizm bölgelerindeki istihdamı olumlu yönde<br />

etkileyeceğine ve daha nitelikli elemanların<br />

sektöre kazandırılmasına katkı sağlayacağına<br />

inanıyorlar.<br />

TURYİD’den sektöre çağrı<br />

TURYİD Başkanı Kaya Demirer, "Yeni<br />

yasal düzenlemeyi sektörümüzün gelişimi<br />

için olumlu bir adım olarak görüyoruz.<br />

Bu doğrultuda, Gelir İdaresi Başkanlığı<br />

ve ilgili tüm paydaşlarla iş birliği içinde<br />

çalışmaya devam edeceğiz." diyerek sözlerini<br />

tamamladı.<br />

TURYİD:<br />

İşletme sayısı: 3.500 +<br />

Çalışan sayısı: 150.000<br />

Ziyaretçi sayısı (yıllık): Yaklaşık 180 milyon kişi<br />

TÜRES:<br />

İşletme sayısı: 25 bin<br />

Çalışan sayısı: 750 bin<br />

Ziyaretçi sayısı (yıllık): Yaklaşık 900 milyon kişi


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel / makale<br />

İstanbul<br />

Dr.Murat<br />

Gelişim Üniversitesi<br />

Dogan<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />

Doç.<br />

)<br />

Değerli okurlarım uzun zamandır çalıştığım<br />

bir konu üzerinde durmak istiyorum. Bu<br />

kavramın adını Sinegastronomi olarak<br />

adlandırdım. Malumunuz gastronomi birçok<br />

disiplinle iç içe geçmiş ve hala geçmeye<br />

devam ediyor. Bunlardan biri de sinema veya<br />

diğer bir ifadeyle film. Ortaya çıkarmaya<br />

çalıştığım alan hem gastronomiyi hem de<br />

sinemayı ilgilendiriyor.<br />

Bu bağlamda çalışmayı sinema<br />

profesyonelleri ile yapmam kaçınılmaz oldu.<br />

Öncelikli olarak çok fazla sinemacıya ulaşarak<br />

onların görüşlerini almam gerekiyordu. Ne mi<br />

yaptım? Tabii ki teknolojinin imkânlarından<br />

faydalandım. Toplam 55 sinema profesyoneli<br />

ile elektronik ortamda beyin fırtınası<br />

düzenledim. Çoğumuzun bildiği bu tür<br />

toplantılarda atış serbesttir. Yani katılımcının<br />

fikri, ne kadar absürt de olsa saygıyla<br />

karşılanır ve müdahale edilmez. Sonuç olarak<br />

sinema profesyonellerinden aldığım verilerle<br />

kavramın temelleri ortaya çıkmaya başladı.<br />

Konuyu biraz uzattığımın farkındayım. Ama<br />

bu tür yeni fikirlerin, kavramların ve alanların<br />

doğması sancılı oluyor. Öncelikli olarak şunu<br />

söyleyeyim. Sinegastronominin çok saçma<br />

ve içi boş bir şey olduğunu söyleyen de oldu.<br />

Takdirle karşılayan da. Bunların hepsini<br />

saygıyla karşıladım. İşin aslında cilvesi de bu!<br />

Neler vadediyor?<br />

Biraz da sinegastronominin ne olduğundan,<br />

gastronomi alanına neler vadedebileceğinden<br />

bahsedeyim. Gastronomi, yalnızca yiyecek ve<br />

içecek üretip bunları en iyi şekilde sunmanın<br />

ötesine uzanmaktadır. Aslında gastronomi,<br />

kendi içinde tarihi, kültürel ve sosyal birçok<br />

olguyu da içinde barındırmaktadır. Bununla<br />

birlikte gastronomi, dünyayı anlamamıza<br />

da yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda<br />

potansiyel temsil gücü ve yedinci sanat dalı<br />

olarak sinema, gastronominin geniş kitlelere<br />

aktarılmasına destek olabilmektedir.<br />

Günümüz dünyasındaki hızlı değişim,<br />

insanların psikolojik ve kültürel özelliklerini<br />

Gastronomiye yeni bir kavram:<br />

Sinegastronomi<br />

ve alışkanlıklarını etkilemektedir. Yemek<br />

kültürü, sembolik, psikolojik, sosyal,<br />

coğrafi, antropolojik ve politik açılardan<br />

önemlidir. Yeme alışkanlıkları bireyselleşmiş,<br />

yiyecek tüketimi sembolik değerlerle<br />

ilişkilendirilmiş ve gösteriş ön plana<br />

çıkmıştır. Sosyal medyanın etkisiyle yemek<br />

kültürü çeşitlenmiş ve görsel medya,<br />

özellikle sinema, bu değişimde önemli rol<br />

oynamaktadır. Gastronominin, sinemanın<br />

etkisiyle yeme alışkanlıklarını değiştirme<br />

potansiyeli vardır. Sinegastronomi kavramı,<br />

sinema ve gastronominin yakınlaştığı yeni<br />

bir olgudur ve bireylerin hem sinemadan<br />

keyif almasını hem de gastronomi dünyasını<br />

keşfetmesini sağlayan yenilikçi bir deneyim<br />

sunmaktadır. Gastronomi ve sinema benzer<br />

şekilde deneyimde, görsellikte, yaratıcılıkta ve<br />

kültürel anlamda etkileşebilmektedir.<br />

Etkileşimleri<br />

İnsanlar çevrelerini duyularıyla algılamakta,<br />

filmler izleyicilerin bu duyusal deneyimlerini<br />

artırmaktadır. Örneğin, bir filmdeki<br />

enstantane sayesinde Roma’ya gitmeden<br />

akşam ışıltıları altındaki Trevi Çeşmesi’nin<br />

basamaklarında kahvenizi yudumladığınızı<br />

hissedebilirsiniz. Yine Roma’nın arka<br />

sokaklarındaki pizzacı dükkânından kilo<br />

usulü pizza çeşitlerini tabağınıza doldurup,<br />

yüksek taburede atıştırırsınız. Bu nedenle<br />

sinemada görülen farklı kültürlere ait<br />

lezzetler izleyicilerin günlük yaşamlarını<br />

etkilemektedir.<br />

Yine sinema görsel bir sanat olarak günlük<br />

hayatta öğrendiğimiz pratiklerde önemli yere<br />

sahiptir. Gastronomi filmleri veya yemek<br />

sahneleri, yeme ve içme faaliyetini başka<br />

anlamlarla mezcederek kültürel ve toplumsal<br />

hayatımızın bir parçası haline getirmektedir.<br />

Hem sinema hem de gastronomi bireysel<br />

yaratıcılık gerektirmekte ve yaratıcı<br />

faaliyetlerle başarılı olabilmektedir. Ayrıca<br />

sinema, kültürel mirasın ve sürekliliğinin<br />

önemli bir parçası olarak geçmişle gelecek<br />

arasında bağlantı sağlamaktadır. Bu<br />

bağlamda sinegastronomi, kültürel mirasın<br />

taşınmasında önemli bir unsurdur. Son 20<br />

yıldır gastronomiye olan ilginin artması ile<br />

birçok filmde sinegastronominin alanına<br />

girebilecek unsurlar göze çarpmaktadır.<br />

Yazımın sonuna doğru sinegastronomiye ait<br />

somut örneklerle değinmek istiyorum.<br />

Örnekler<br />

Sinegastronomi filmleri özellikle olay<br />

örgüsü, hikâye veya karakterlerin çerçevesini<br />

gastronomi ve filmin ana kahramanını<br />

oluşturmakta veya çevrelemektedir. Ayrıca<br />

bu tür filmlerde gastronomi öğeleri farklı<br />

duyguları aktarmakta metafor olarak da<br />

kullanılabilmektedir. Yapılan araştırmalar ilk<br />

sinegastronomi örneğinin Lumiere (Lumier)<br />

kardeşlerin 1895 yılında çektiği Bebeğin Öğle<br />

Yemeği filminin olduğunu gösteriyor. Bu film,<br />

o zamana kadar yapılmayan bir şeyi yaparak<br />

ilk defa gastronomiye odaklanmıştır.<br />

Son yıllardaki Türkiye örneklerine bakacak<br />

olursak... Dondurmam Gaymak (2005) ve<br />

Çağan Irmak’ın Issız Adam (2008) filminin<br />

başrolü olan erkek şefin yaptığı havuçlu<br />

tarçınlı kek vb. yiyeceklerin metafor olarak<br />

kullanıldığı filmdir. İftarlık Gazoz (2016),<br />

Sofra Sırları (2017) ve son olarak sofranın<br />

birleştirici özelliği, aile içi iletişimindeki<br />

rolüne vurgu yapan Ferzan Özpetek filmi<br />

İstanbul Kırmızı (2017) sayılabilmektedir.<br />

Sonuç<br />

Yaptığım çalışmalar ile sinegastronomi<br />

kavramının üç alt faktörünün olduğunu<br />

gördüm. Bunları sırasıyla gastronomik<br />

göstergeler, sinemanın gastronomiyle<br />

buluşması ve insanın yemekle birlikte<br />

sinemaya yansıması olarak buldum. Son<br />

olarak sinegastronomiyi tanımlayarak yazımı<br />

bitireyim. Sinegastronomi, gastronomik<br />

algıların, onun ötesinde gerçekçi veya<br />

metaforik göstergelerin sinematografik<br />

tekniklerle ifade edilmesidir.


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

BARRY CALLEBAUT TÜRKIYE<br />

çikolata tutkusunun geleceğini paylaştı<br />

Barry Callebaut Türkiye ve Global’den yetkililer Future of Indulgence etkinliğinde<br />

değişen bu tüketici eğilimlerine bağlı olarak “bilinçli keyif, sağlıklı keyif ve yoğun keyif<br />

arayanlar” olmak üç ana tüketici tipinin tutumlarını paylaştı.<br />

Barry Callebaut Türkiye, tüketici<br />

ihtiyaçlarının nasıl değiştiğini ve<br />

bu değişime nasıl yön verileceğini<br />

ele alan bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.<br />

Değişen tüketici tutumlarına göre üç<br />

farklı tüketici tipi tanımlayan Barry<br />

Callebaut, etkinlikte bu farklı tutumlar<br />

arasında tüketicilerin nasıl geçiş<br />

yaptığını da paylaştı.<br />

175 yılı aşkın deneyimiyle çikolata<br />

ve kakao sektöründe dünya lideri<br />

olan Barry Callebaut, Chocolate<br />

Academy İstanbul'da The Future of<br />

Indulgence etkinliğini gerçekleştirdi.<br />

80’den fazla endüstriyel müşterinin<br />

ağırlandığı etkinliğe Barry Callebaut’tan<br />

TIGA Bölgesi Genel Müdürü Ahmet<br />

Turgut, Bölge Pazarlama Direktörü<br />

Anuj Pachauri, Müşteri Deneyim ve<br />

Digitalden Sorumlu Pazarlama Müdürü<br />

Milana Mosurovic, TIGA Bölgesi<br />

Pazarlama Direktörü Dilşad Taşkın,<br />

Küresel Pazarlama Analiz Müdürü<br />

Agnese Acciarri etkinlikte yer aldı.


Turgut: “Hayata karşı duruş,<br />

çikolata tutkusunun geleceğini de<br />

şekillendiriyor”<br />

Barry Callebaut TIGA Bölgesi<br />

Genel Müdürü Ahmet Turgut şu<br />

açıklamalarda bulundu: “Tüketicilerin<br />

hayata karşı tutumu, son yıllarda<br />

büyük ölçüde değişti. Bu değişim,<br />

çikolata tutkusunun geleceğini de<br />

şekillendiriyor. Barry Callebaut olarak,<br />

bu değişimi anlamak ve müşterilerimize<br />

bu değişime uyum sağlayabilecekleri<br />

çözümler sunmak için çalışıyoruz.<br />

‘The Future Of Indulgence’ etkinliği<br />

de bu çalışmalarımızın bir parçası.<br />

Günümüzde tüketiciler satın aldıkları ve<br />

tükettikleri ürün ve markalardan daha<br />

fazlasını bekliyor. Bu değişimin çikolata<br />

tutkusunun geleceğini şekillendirmede<br />

önemli bir etkisi var. Biz de bu<br />

etkinlikte, tüketicilerin değişen<br />

tutumlarını ve bu tutumların çikolata<br />

sektörünü nasıl etkilediğini ele aldık.<br />

Ayrıca, müşterilerimize bu değişime<br />

nasıl ayak uydurabilecekleri konusunda<br />

da tavsiyelerde bulunduk.”<br />

Üç ana tüketici tipi<br />

Etkinlikte, değişen tüketici eğilimlerine<br />

bağlı olarak ortaya çıkan üç ana tüketici<br />

tipi de ele alındı. Her tüketici tipi farklı<br />

motivasyonlara ve önceliklere sahip.<br />

Yoğun Keyif almak isteyen tüketiciler,<br />

hayatın her anını doyasıya yaşamaktan,<br />

özel anları kutlamaktan ve yoğun<br />

deneyimler yaşamaktan keyif duyuyor.<br />

Bu tüketiciler sıra dışı, çoklu duyusal<br />

ve festival tadında bir çikolata deneyimi<br />

arıyor ve çikolata onlar için birer göz ve<br />

damak şöleni sunuyor.<br />

Bilinçli Keyif peşinde olan tüketiciler,<br />

simbiyotik bir hayat yaşıyor ve sağlıklı<br />

ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı<br />

benimsiyor. Satın aldıkları ürünlerin ve<br />

yaptıkları seçimlerin çevresel ve sosyal<br />

etkilerini de önemsedikleri için lezzetli<br />

olduğu kadar, hem kendileri hem de<br />

gezegen için iyi olan bir çikolata istiyor.<br />

Fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı,<br />

adil ve sürdürülebilir çikolatayı tercih<br />

ediyor.<br />

Sağlıklı Keyif arayanlar ise,<br />

güçlendirilmiş ve işlevsel çikolatalar<br />

gibi sağlıklı lezzetler tercih ediyor. Yani<br />

sağlıkları üzerinde olumlu bir etkisi<br />

olan çikolata ve atıştırmalık arayışı<br />

içindeler.<br />

Bu üç tüketici tipine yönelik olarak<br />

aynı kişinin, yaşadığı olaylara veya<br />

birlikte olduğu insanlara bağlı<br />

olarak hayata karşı farklı tutumlar<br />

sergileyebileceğinin altını çizen<br />

Ahmet Turgut sözlerine şöyle devam<br />

etti: “Örneğin bir kişi kutlama anları<br />

olduğunda ‘hayatı kutlayanlar’, diğer<br />

zamanlarda ‘bilinçli yaşayanlar’ veya<br />

çevreye ve başkalarına sahip çıkmak<br />

istedikleri zamanlarda da ‘simbiyotik<br />

bir yaşam sürenlerden’ olabilir. Bugün,<br />

müşterilerimizle tüketici memnuniyetini<br />

sağlayabilmek açısından, bu farklı<br />

tutumlar arasında tüketicilerin nasıl<br />

geçiş yaptığını da paylaştık. Yoğun Keyif,<br />

yoğun çikolata hazzı her zaman trendler<br />

arasında yer alsa da tüketicilerin<br />

bilinçli tüketime olan eğilimi ile şekil<br />

değiştirmesini ve Bilinçli Keyif trendinin<br />

çikolata alanında da genişlemesini<br />

bekliyoruz. Aynı zamanda Sağlıklı Keyif<br />

de kesinlikle önümüzdeki yıllarda<br />

çikolata ve şekerleme segmentinde<br />

takip edilmesi gereken bir trend.”


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Teknoloji ve yaratıcılık, yemekte yeni<br />

standartları nasıl belirliyor?<br />

Toshiba Global Commerce Solutions ve Incisiv iş birliğiyle hazırlanan “<strong>2024</strong> Sektörün<br />

Durumu: Restoran İçi Yemek Hizmetinin Geleceği” raporu, restoran endüstrisinin<br />

gelişen dinamiklerini incelerken, rekabetçi pazarda bir adım önde olmak için takip<br />

edilmesi gereken trendleri ve çözümleri ortaya koyuyor.<br />

İnteraktif dijital menüler, restoran içi<br />

mobil uygulamalar ve artırılmış gerçeklik<br />

deneyimleri gibi teknolojiler, restoranların<br />

güncel kalmasını ve müşterilerin değişen<br />

ihtiyaç ve beklentilerini karşılamasını<br />

sağlamada hayati bir rol oynuyor.<br />

Çalışmada öne çıkan önemli<br />

noktalar şunlar:<br />

Dijital teknoloji, grup yemeklerini<br />

basitleştiriyor: Grup yemekleri, keyifli<br />

yemek deneyimlerini geliştirmek ve<br />

lojistik engelleri ortadan kaldırmak için<br />

dijital teknolojiyle yeniden tasarlanıyor.<br />

Restoranların yalnızca yüzde 13'ü grup<br />

yemeklerini basitleştirmek için faturaları<br />

kolayca bölüştürme veya kolaylaştırılmış<br />

sipariş gibi dijital deneyimler sunuyor.<br />

Üçüncü taraf teslimat platformları<br />

hakim durumda fakat doğrudan ilişkiler<br />

az gelişmiş: Restoranların yüzde 77'si<br />

müşteri tabanlarını genişletmek için<br />

teslimat platformlarını kullanırken, şaşırtıcı<br />

derecede düşük bir oranla yüzde 8'lik bir<br />

kesim sadakat programlarını bu hizmetlerle<br />

başarılı bir şekilde entegre etmiş bulunuyor.<br />

Bu da restoranların tekrar gelen konuklarla<br />

daha derin bir düzeyde bağlantı kurmaları<br />

için önemli bir fırsat olduğu anlamına<br />

geliyor.<br />

Birleşik teknoloji ve hızlı servis yemek<br />

deneyimlerini üst düzeye taşıyor: Mutfaktan<br />

masaya kesintisiz bir akış sağlamak için<br />

restoranların yüzde 38'i operasyonları<br />

kolaylaştırmak amacıyla mağaza içi ve<br />

çevrimiçi siparişleri yönetebilen POS<br />

sistemleri uyguluyor.<br />

Operasyonel stratejideki yenilikler dijital ve<br />

geleneksel yemek taleplerini karşılamada<br />

kritik önem taşıyor: Restoranlar hem<br />

dijital siparişleri hem de restoran içinde<br />

yemek yiyenlerin ihtiyaçlarını karşılamaya<br />

çalışırken, yüzde 57'si birden fazla sipariş<br />

türünü yönetme kabiliyeti gösteriyor.<br />

Bununla birlikte, mağaza içi ve çevrimiçi<br />

siparişleri eşit şekilde destekleyen<br />

POS sistemlerinin entegrasyonu yüzde<br />

38'de kalıyor ve sorunsuz operasyonel<br />

entegrasyonda sürekli inovasyon ihtiyacını<br />

vurguluyor.<br />

Hızlı prototip oluşturma ve yapay zeka<br />

kullanımı, altyapı zorluklarının ortasında<br />

inovasyon aciliyetini vurguluyor:<br />

Restoranların yüzde 79'u yeni yemek<br />

deneyimi prototiplerine öncelik vermesine<br />

rağmen, teknolojik altyapılarından<br />

duydukları memnuniyet sadece yüzde 22,<br />

yani oldukça düşük. Bu durum, sürekli<br />

inovasyon ve verimlilik iyileştirmelerini<br />

desteklemek için gelişmiş, uyarlanabilir<br />

teknoloji çözümlerine duyulan acil ihtiyacı<br />

vurguluyor.<br />

<strong>2024</strong> yılı, restoranların teknoloji altyapılarını<br />

elden geçirmeleri ve değişen tüketici<br />

beklentilerini karşılamak üzere hızlı<br />

inovasyonu destekleyecek uyarlanabilir,<br />

ölçeklenebilir çözümlere yatırım<br />

yapmaları için çok önemli bir yıl olabilir.<br />

Araştırmadan elde edilen bulgulara göre,<br />

restoranlar giderek daha ilgi çekici, hikaye<br />

odaklı yemek deneyimleri yaratmaya<br />

odaklanacak, misafirleriyle duygusal<br />

bağları derinleştirmek için teknolojiden ve<br />

topluluk ortaklıklarından yararlanacak. ABD<br />

ve Kanada'da 127 restoran yöneticisinin<br />

katılımıyla gerçekleştirilen raporda,<br />

restoranların müşteri deneyimlerini ve<br />

bağlantılarını geliştirmek için entegre<br />

teknoloji çözümlerini nasıl kullandıkları<br />

özetleniyor.<br />

“Yapay zekayla restoranlarda kişiye<br />

özel deneyimler yaratılabilir”<br />

Yapay zekanın dünyada devrim yarattığını<br />

ve tüm sektörleri etkilediğini söyleyen<br />

POS AŞ Genel Müdürü Gülümhan Akalın,<br />

“Yapay zeka, restoranlarda kişiye özel<br />

deneyimler yaratarak, operasyonel<br />

verimlilik için benzersiz fırsatlar sunan bir<br />

potansiyele sahip. Teknolojiye yapılan akıllı<br />

yatırımlarla müşterilere kişiselleştirilmiş<br />

deneyimler sunmak mümkün. Bireysel<br />

zevklere ve beslenme tercihlerine dayalı<br />

kişiselleştirilmiş bir menü önerisi veya<br />

yemek yiyenlerin yiyeceklerini hızlı ve verimli<br />

bir şekilde alabilmeleri için yemek yeme,<br />

teslim alma ve teslimat lojistiğini izleyen<br />

yakınlık sensörlerine entegre edilmiş yapay<br />

zeka neden olmasın. Operasyonel olarak,<br />

yapay zekanın tahmine dayalı yetenekleriyle<br />

yemek masrafı da en aza indirilebilir.<br />

Sorunsuz mutfak operasyonları sağlamak<br />

için de güçlü bir teknoloji” dedi.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Dude Table, gıda pazarlama<br />

sektörünün en iyilerini<br />

ödüllendirecek<br />

Türkiye’nin ilk ve tek gastronomi pazarlama ajansı Dude Table, FOMA Ödülleri ile bu<br />

yıl ilk kez gıda pazarlaması alanında yapılan çalışmaları ödüllendirecek.<br />

Türkiye’de gıda ve içecek<br />

alanında ürün ve hizmet<br />

geliştiren markaların pazarlama<br />

odaklı projelerini değerlendiren bir<br />

ödüllendirme sistemi olan FOMA<br />

Ödülleri’nde, Dude Table’ın gıda<br />

pazarlama alanındaki metodolojisi,<br />

gıda pazarlamasını odağına alan<br />

projeleri ölçümlemek için kategorilere<br />

yansıtılacak. FOMA Ödülleri, pazarlama<br />

sektöründe gastronomi bilgi birikimi<br />

ile oluşturulan yaratıcı ve geliştirici<br />

projeleri ödüllendirip bu alanı<br />

destekleyen önemli bir ödül olacak.<br />

Kategoriler:<br />

Yarışmaya 10 Temmuz 2023-31<br />

<strong>Ağustos</strong> <strong>2024</strong> tarihlerinde uygulanmış<br />

çalışmaların başvurabileceği ödüller,<br />

4 ana kategorinin alt kategorilerinde<br />

verilecek. Müşteri Memnuniyeti<br />

En Yüksek Restoran kategorisinin<br />

altında yer alan Fine Dine, Fast Food,<br />

Casual Dine ve <strong>Hotel</strong> kategorilerinde<br />

ölçümleme, Dude Table’ın iş partneri<br />

Kantar Insights ile gerçekleştirilecek.<br />

Mutfağımızın Geleceği için Çalışan<br />

Marka, Gıdada Öğreterek Geliştir,<br />

Prosperity Thinking in Food ve Gıdada<br />

İnovasyon alt kategorilerinin bulunduğu<br />

Gıdanın Geleceği kategorisinde<br />

ise; gıdanın geleceğe taşınması<br />

için projeleri ve vizyon-misyonları<br />

ile aktif rol oynayan markalar<br />

değerlendirilecek. Food Experience<br />

Marketing, Food Content Marketing,<br />

Food Community Network Marketing,<br />

Gençlere Odaklı Gıda Pazarlaması,<br />

Multidisipliner Gıda Pazarlaması ve<br />

Okazyonal Gıda Pazarlaması gibi altı<br />

alt kategoriden oluşan Food Marketing<br />

Communications kategorisinde gıda<br />

ve içecek alanlarında pazarlama<br />

iletişimi projeleri ile başvuran markalar<br />

ödüllendirilecek. Yaratıcılığı gıda içeriği<br />

ile bir bütün olarak yansıtabilmiş<br />

projelerin değerlendirileceği Food<br />

Design kategorisinde ise; logodan<br />

outdoor’a ambalajdan fotoğrafa kadar<br />

14 alt kategori var.<br />

Kimler başvurabilecek?<br />

Gıda ve içecek alanında ürün ve hizmet<br />

geliştiren tüm ajans ve markaların<br />

pazarlama odaklı projeleri ile<br />

başvurabileceği FOMA Ödülleri’nde,<br />

başvuran markaların gıda ve içecek<br />

sektöründe hizmet vermesi zorunlu<br />

olmayacak. Global şirketlerin Türkiye<br />

pazarında yaptıkları projeler ile<br />

katılabilecekleri ödüllere, Türkiye<br />

pazarında hizmet veren markalar<br />

yurtdışı pazarında yaptıkları projeler ile<br />

de başvurabilecekler.<br />

Restoran kategorisine sadece<br />

restoranların başvuruları kabul<br />

edilecekken, Food Design kategorisinin<br />

alt kategorileri olan kitap, illüstrasyon<br />

ve fotoğraf kategorilerine bireysel<br />

başvuru da yapılabilecek. Ayrıca Gıdada<br />

İnovasyon kategorisinin alt kategorisi<br />

olan Big Data kategorisine araştırma<br />

şirketleri ve teknoloji firmalarının da<br />

başvurması teşvik ediliyor.<br />

Jüriler:<br />

Restoran kategorisinin Kantar Insights<br />

ile ölçümleneceği FOMA Ödülleri’nde<br />

diğer 3 kategorinin jürileri ise şöyle;<br />

Gıdanın Geleceği kategorisinde Defne<br />

Tüysüzoğlu, Ayşin Işıkgece, Funda<br />

Güzelmeriç İnansal, Dilara Koçak,<br />

İrfan Donat, Kübra Yüzüncüyıl, Levent<br />

Kurnaz, Olcay Silahlı, Durukan Dudu,<br />

Duygu Özerson Elakdar, Müge Akgün,<br />

Deniz Sipahi, Volkan Aki, Aylin Gezgüç;<br />

Food Marketing Communications<br />

kategorisinde Moshe Aelyon, Merve<br />

Akgül, Nejat Çiftçi, Çağla Gül, Hande<br />

Beceren, Ebru Erke, Cihan Kırımlı,<br />

Kayhan Dural, Güven Çelikkaya,<br />

Ercüment Büyükşener, Şule Şamlı, Elif<br />

Ergu, Pelin Özkan, Faris Seven, Ayçe<br />

Yalçın Eruncu, Cengizhan Kocahan;<br />

Food Design kategorisinde ise Orhan<br />

Irmak, Beril Ateş, Erdem Akan,<br />

Mehmet Ateş, Pınar Hacırarifoğlu, Sibel<br />

Kutlusoy, Gaye Çevikel, Umay Çubukçu,<br />

Kerem Küçükgürel, Ezel Akay, Hakan<br />

Yılmaz, Gökçe Kırımlı ve Gamze Güven<br />

yer alacak.<br />

Başvuru Süreci ve Ödüller:<br />

Başvuruların www.fomaodulleri.<br />

com web adresi üzerinden siteye üye<br />

olarak yapılacağı FOMA Ödülleri’ne<br />

başvuru tarihinde son gün ise 31<br />

<strong>Ağustos</strong> <strong>2024</strong> olarak belirlendi. 31<br />

Temmuz’a kadar yapılan başvurular<br />

erken dönem başvuruları olarak<br />

değerlendirilecek. <strong>Ağustos</strong> ayındaki<br />

başvurular ise standart başvuru dönemi<br />

olacak. Ön eleme ve ana değerlendirme<br />

süreçlerinden sonra kazananların<br />

belirleneceği FOMA Ödülleri’nde her<br />

bir kategoriden 3 kazanan belirlenecek.<br />

Ödüller, Dude Table tarafından organize<br />

edilen Türk Mutfağı 2.0 gıda pazarlama<br />

etkinliğinin son gününün akşamında<br />

sahiplerini bulacak.


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

DÜNYA KAHVE KAVURMA<br />

ŞAMPIYONASI’NIN KAZANANI<br />

BELLI OLDU<br />

Porland sponsorluğundaki Dünya Kahve Kavurma Şampiyonası’nın kazananı<br />

TaiYang Liu oldu.<br />

Özgün tasarımlarıyla standartların<br />

ötesine geçerek porselen<br />

sektörüne yön veren Porland’ın<br />

isim sponsoru olduğu ve Özel Kahve<br />

Birliği (Specialty Coffee Association –<br />

SCA) tarafından düzenlenen10. Dünya<br />

Kahve Kavurma Şampiyonası’nın<br />

(World Coffee Roasting Championship)<br />

kazananları belli oldu. Bu yıl 21<br />

yarışmacının katılımıyla gerçekleşen<br />

ve Porland tarafından yarışmaya özel<br />

belirli standartlara göre üretilen tadım<br />

kaselerinin kullanıldığı şampiyonada<br />

birinciliği Çin Halk Cumhuriyeti’nden<br />

TaiYang Liu elde etti. Şampiyonanın<br />

ikincisi Polonya’dan Mateusz Derkacz<br />

olurken üçüncü sırada Avusturya’dan<br />

Andrea Trevisan, dördüncü sırada Çin<br />

Halk Cumhuriyeti’nden Chenglei Diao<br />

yer aldı.<br />

isim sponsorluğunu üstlenerek<br />

bunu bir adım ileri taşıdık. Farklı<br />

ülkelerden gelen yarışmacıların yeşil<br />

kahvenin kalitesini değerlendirerek<br />

derecelendirme ve o kahvenin istenen<br />

özelliklerini en iyi şekilde vurgulayan<br />

bir kavurma profili geliştirip mücadele<br />

ettiği bu yarışmada biz de Porland<br />

olarak yarışma standartlarına uygun<br />

tadım kaselerini ürettik. Üç aşamada<br />

gerçekleşen yarışmada üretim<br />

kavurmalarını değerlendirmek için<br />

kullanılan kaselerimiz ile şampiyonada<br />

yer almaktan son derece mutluyuz.<br />

Markamızın üretim gücü ve globalde<br />

daha fazla pazarda yer alma<br />

stratejisiyle birlikte bu alana dair<br />

bilgi birikimimizi daha fazla bölgeye<br />

yayacağız.”<br />

Değerlendirmeler Porland<br />

kaselerine emanet<br />

Türkiye’den yarışmaya isim sponsoru<br />

olan tek marka olarak, şampiyonanın<br />

ardından değerlendirme yapan Porland<br />

Yönetim Kurulu Üyesi İmge Pamukçu,<br />

“Etki alanı ve pazar payı her geçen<br />

gün daha da yükselen kahvenin bu tip<br />

organizasyonlar sayesinde dünyanın<br />

farklı noktalarından gelen yarışmacıları<br />

ve kültürleri buluşturması çok<br />

kıymetli. Kahve kalitesi, kavrulması,<br />

tanıma yetenekleri ve hız gibi önemli<br />

becerilerin ele alındığı bu şampiyona<br />

globalde daha geniş kitlelere<br />

ulaşmak adına bizim için de önemli<br />

bir fırsat yaratıyor. Nitekim nisan<br />

ayında gerçekleştirilen Dünya Kahve<br />

Tadımcıları Şampiyonası’nın üç yıllık<br />

isim sponsorluğunu üstlenmek de<br />

bunun en somut kanıtı oldu. Şimdi de<br />

Dünya Kahve Kavurma Şampiyonası’nın


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Türk ballarının uluslararası başarısı<br />

19-20 Mayıs <strong>2024</strong> tarihlerinde Londra'da düzenlenen dünyanın en<br />

prestijli bal yarışmalarından biri olan Londra Bal Ödülleri, bu yıl<br />

da dünya çapında büyük yankı uyandırdı. Türkiye'den katılan bal<br />

üreticileri, kalite kategorisinde yarışmaya dâhil olarak ülkemizi<br />

başarıyla temsil etti. Yarışmaya katılan ürünler, öncelikle laboratuvar<br />

testlerine tabi tutuldu. Bu testlerden başarıyla geçen ürünler, daha<br />

sonra kalite, koku, doku ve lezzet kriterlerine göre, aralarında<br />

tarımsal gıda tedarik zincirlerine adanmış ve sektörün önde gelen<br />

isimlerinden olan İtalya Tarımsal Araştırma ve Ekonomi Konseyi<br />

(CREA) üyelerinin de yer aldığı jüri ekibi tarafından değerlendirildi.<br />

Türk bal üreticileri adına konuşan bir üretici, "Bu ödüller bizim için<br />

büyük bir gurur kaynağı. Londra Bal Ödülleri'nde aldığımız başarılar,<br />

emeğimizin ve kalitemizin uluslararası alanda takdir edildiğini<br />

gösteriyor. Bu ödüllerle daha da motive olarak, bal üretiminde<br />

kalitemizi korumaya ve daha ileriye taşımaya devam edeceğiz," diye<br />

belirtti.<br />

Yazın ritmini hisset<br />

Dünya çapında en<br />

çok tanınan kahve<br />

markalarından biri<br />

olan Juan Valdez,<br />

yaz aylarına özel<br />

olarak hazırladığı<br />

ferahlatıcı içeceklerle,<br />

kahveseverlere<br />

serin ve keyifli anlar<br />

yaşatıyor. Honest<br />

Holding çatısı altında<br />

yer alan %100<br />

Premium Colombian<br />

Coffee markası Juan<br />

Valdez, yeni yaz<br />

içecekleriyle yazın<br />

ritmini hissetmenizi<br />

sağlıyor. Özenle<br />

hazırlanan serinletici<br />

içecekler, sıcak yaz günlerinde sizi serinletmek için mükemmel<br />

bir seçenek sunuyor. Ferahlatıcı Limonata Çeşitleri, Canlandırıcı<br />

Spiritz, Leziz Ice Tea Seçenekleri Juan Valdez kalitesiyle sunuluyor.<br />

Kahve markasının yaz içecekleri arasında yer alan soğuk kahveler,<br />

%100 Arabica çekirdeklerinden elde edilen gerçek kahve lezzetini<br />

serinletici bir tat deneyimi ile buluşturuyor. Tazelik ve serinlik arayan<br />

kahveseverler için ideal bir seçenek olan bu içecekler, yazın keyfini<br />

doyasıya çıkarmanızı sağlıyor.<br />

3. kez The World’s 50 Best<br />

<strong>Restaurant</strong>s listesinde<br />

Anadolu mutfağı geleneklerini,<br />

kültürünü ve tatlarını<br />

modern tekniklerde çağdaş<br />

ve yenilikçi bakış açısı ile<br />

buluşturarak rafine bir tarz<br />

oluşturan Neolokal, 10.<br />

yılına The World’s 50 Best<br />

<strong>Restaurant</strong>s listesinde olmayı<br />

sürdürerek giriyor. Dünyada<br />

27 bölgeden aralarında<br />

sektörden uzman, bilir kişiler,<br />

kanaat önderi, gastronomi<br />

yazarı ve eleştirmeni, şef,<br />

restoran sahibi ve dünyayı<br />

dolaşan gurme isimlerin yer<br />

aldığı 1.080 seçmenin yalnızca<br />

10 mekâna oy vermesiyle<br />

belirlenen The World’s 50 Best<br />

<strong>Restaurant</strong>s listesine bu yıl<br />

91. sırada yer alan Neolokal,<br />

son iki yıldır listede yer alan tek restoran konumunda bulunuyor.<br />

Michelin’in 2022 yılındaki ilk Türkiye seçkisine bir Michelin<br />

yıldızının yanı sıra ilk ve tek yeşil yıldız alan restoran olarak<br />

giren Neolokal, 2023 yılında Türkiye’yi de gastronomi çalışma<br />

ağına ekleyen Gault & Millau tarafından 4 Toque ile “Yılın En İyi<br />

Restoranı” seçilmişti.<br />

Bu kulüpte ustalar<br />

kazanıyor!<br />

Un sektörünün yenilikçi ve lider markası Söke, Söke Profesyonel ürün<br />

grubuyla profesyonellerin ihtiyaç duydukları böreklik boyozluktan pidelik,<br />

pastalık una kadar tüm un çeşitlerine 61 yıldır güvenle cevap veriyor.<br />

Ustalardan tüm ürünleriyle tam not alan Söke, Söke Profesyoneller<br />

Kulübü’yle Türkiye’nin lezzet ustalarını bir araya getirirken satın<br />

aldıkları her bir üründen puan toplayarak çeşitli hediyeler kazanmalarını<br />

sağlıyor. Aldıkça kazandıran, her zaman ustaların yanında olan<br />

Söke Profesyoneller Kulübü, sektörde bir ilk olma özelliğini de<br />

taşıyor. Yenilenen Söke Profesyoneller Kulübü kapsamında ustalar<br />

bir tıkla www.sokeprofesyonellerkulubu.com’a üye oluyor. Üyeliği<br />

gerçekleştirdikten sonra ustalar her bir un ambalajının üzerinde yer<br />

alan qr kodu okutarak puan kazanıyor. Puanları biriktikçe iOS veya<br />

Android cihazlarına indirdikleri Söke Profesyoneller Kulübü Uygulaması<br />

ile uygulamada yer alan hediye kataloğundan çeşitli ürünlere kolaylıkla<br />

sahip olabiliyorlar. Müşteri sadakatini artırmak üzerine kurulan Söke<br />

Profesyonel Kulübü’nde bayi satış temsilcileri de yaptıkları her satış<br />

karşılığında ustalar gibi hediye kataloğundan biriktirdikleri puanlar<br />

karşılığında seçtikleri hediyelere sahip olabiliyorlar. Ürün satışı yaptıkları<br />

ustalar kazandıkça satış temsilcileri de kazanıyor.


Lokma’dan yatlara özel<br />

yemek servisi<br />

İstanbul'un tarihi<br />

sembollerinden Rumeli<br />

Hisarı'nda, Boğaz'ın göz<br />

kamaştırıcı manzarası<br />

eşliğinde 15 yıldır<br />

konuklarını ağırlayan<br />

Lokma, Türk ve Dünya<br />

mutfağının zengin<br />

çeşitliliğini Boğaz’daki<br />

yatlara da sunuyor. Açıldığı günden beri gastronomi düşkünlerinin<br />

uğrak yeri olan Lokma, menüsündeki eşsiz lezzetleri Boğaz’da<br />

demirleyen yatlara da sunuyor. Sabah, öğle ve akşam yemekleri için<br />

ideal bir tercih olan mekan, Napoli pizzalarından Anadolu'nun eşsiz<br />

pidelerine, çeşitli makarnalardan odun ateşinde pişirilen ızgaralara<br />

kadar geniş bir yelpazede lezzet sunuyor. Menüsünde ayrıca Boşnak<br />

etli humus, İran usulü falafel, Ayvalık favası gibi özel atıştırmalıklar<br />

da bulunuyor, böylece her zevke hitap ediyor. Lokma, yemeklerinde<br />

yerel ve doğal ürünleri kullanarak kaliteyi en üst düzeye çıkarıyor ve<br />

300 kişilik kapasitesiyle günün her saati konuklarına hizmet veriyor.<br />

Boğaz'da bulunan yatlara özel yemek servisi de sunan mekan,<br />

deniz üzerindeki konuklarını da unutulmaz bir yemek deneyimiyle<br />

buluşturuyor.<br />

Üretim odağında<br />

doğa ve insan sağlığı var!<br />

Egzotik ferahlık<br />

Şehrin Meksikalısı<br />

Ranchero, birbirinden<br />

lezzetli egzotik<br />

kokteylleri ve yepyeni<br />

margaritaları ile<br />

sıcak yaz günlerini<br />

Latin esintileriyle<br />

serinletiyor. Tarifini,<br />

mekanın işletmecisi<br />

ailenin Meksika’daki<br />

büyük annesinden<br />

alan “Ranch”<br />

kokteyli, mevsim meyveleriyle hazırlanan buz gibi bir lezzet “Frozen”,<br />

içerisinde süt, damla sakız şurubu, Hindistan cevizi ve karamel sos<br />

olan “Espuma”, limonatanın salatalıklı nane sos ve kivi özüyle sıradışı<br />

uyumu “VerditO” ile birer Meksika klasiği Margarita ve Sangria.<br />

Ranchero’nun yaza damga vuran kokteylleri, dilerseniz aileniz ve<br />

sevdiklerinizle birlikte keyifli sohbetlerinize ya da sipariş vereceğiniz<br />

güzel bir Meksika yemeğine eşlik edebilir.<br />

Atölye’nin eşsiz lezzetleri<br />

şefin masasında<br />

Eski atalık<br />

tohumları<br />

kullanarak<br />

geleneksel<br />

tarımla uğraşan<br />

küçük çiftçileri<br />

destekleyen<br />

Pure Organic<br />

Gıda, kimyasal<br />

katkı maddeleri,<br />

kimyasal ilaçlar<br />

veya gübreler<br />

içermeyen<br />

organik<br />

buğday unu<br />

üretmek, doğayı ve insan sağlığını korumak hedefiyle ilerliyor. Pure<br />

Organic Gıda Yetkilisi, gıda markasına ilişkin şu bilgileri paylaşıyor:<br />

“Ürünlerimizin kalitesi, üretime verdiğimiz özel dikkatin doğrudan bir<br />

sonucudur ve bu kalite ISO 9001, ISO22000 ve FSSC 22000 entegre<br />

yönetimlerin uygulanmasıyla sürekli olarak geliştirilmektedir. Organik<br />

un üretimi ve satışı konusunda uzmanlaşmış şirketimiz, küresel olarak<br />

akredite organizasyonlar tarafından onaylıdır. Organikunburada.com<br />

sitemizi ziyaret ederek ürün çeşitlerimiz hakkında detaylı bilgi alabilir<br />

ve dilerseniz hemen sipariş vererek ürünlerimizi deneyebilirsiniz.<br />

Hali hazırda, unlu mamul üretimi yapan işletmeler için ticari boyutta<br />

ambalajın yanı sıra perakende satış ambalajı boyutunda yerel ve ulusal<br />

zincir hipermarketler ile çalışmaktayız.”<br />

Michelin Rehberi’nin<br />

yanı sıra Gault & Millau<br />

Türkiye Rehberi’nde de yer<br />

alan Atölye <strong>Restaurant</strong>,<br />

kökleri geçmişe uzanan<br />

reçeteler ve mevsime özgü<br />

sebzelerle hazırlanan özel<br />

tadım menüsünü her cuma<br />

saat 19:30’da misafirleriyle<br />

buluşuyor. Chef’s<br />

Table’a özel hazırlanan<br />

menüde; doğudan batıya güneyden kuzeye uzanan lezzetler şefin özel<br />

sunumuyla keyifli anlara ev sahipliği yapıyor. beş yıldızlı otelin ödüllü<br />

şefi Ali İhsan Özkan ve deneyimli mutfak ekibinin imzasının bulunduğu<br />

Atölye Chef’s Table menüsü, Anadolu mutfağının en güzel örneklerini<br />

lokal ürünlerin uyumlu dokunuşuyla harmanlıyor. Özlenen geleneksel<br />

tabakların hazırlanışı ve incelikleri şefin özel anlatımıyla misafirlerin<br />

beğenisine sunuluyor. İstanbul manzarası eşliğinde ziyafet deneyimini<br />

sunan Atölye <strong>Restaurant</strong>, en ince detayına kadar düşünülmüş<br />

dekorasyonu ile benzeri görülmeyen bir ambiyans yaşatıyor.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

SWOT<br />

HOSPITALITY,<br />

TERSANE<br />

İSTANBUL’DA<br />

YENI<br />

RESTORANLARINI<br />

AÇACAK<br />

Dubai ve Antalya'daki fine dining<br />

konseptindeki restoranlarıyla büyük beğeni<br />

toplayan SWOT Hospitality, İstanbul’un yeni<br />

cazibe merkezi Tersane İstanbul’da açacağı<br />

yeni restoranlarıyla gastronomi sahnesine<br />

iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor.<br />

SWOT Hospitality, Antalya'dan<br />

başlayıp Dubai'ye genişleyen<br />

ve yakında İstanbul'da açılacak<br />

yeni restoranlarıyla gastronomi<br />

dünyasında yeni bir dönem başlatmaya<br />

hazırlanıyor. Dünya genelinde kendine<br />

özgü konseptleri ve yüksek kalite<br />

standartlarıyla tanınan bir marka olan<br />

Swot Hospitality, bünyesinde yer alan<br />

farklı konseptlerdeki restoranlarıyla<br />

her damak zevkine hitap ediyor. Bu<br />

restoranlar arasında yer alan Asil<br />

(Ortadoğu Mutfağı), Nemo (Su altı<br />

Yemek Deneyimi), Ava (Latin Mutfağı),<br />

Mykorini (Yunan Mutfağı), Piazzetta<br />

Italiana (İtalyan Mutfağı), Zasya (Pan<br />

Asya Mutfağı), Shawfal (Beyrut Sokak<br />

Lezzetleri), Iskender Doner (Türk<br />

Sokak Lezzetleri) ve Candy Candy<br />

(Eğlence ve Şeker) ile misafirlerine<br />

unutulmaz lezzetler sunuyor.<br />

İstanbul gastronomisinde yeni bir<br />

dönem başlatacak<br />

Swot Hospitality CEO’su Mouhamad<br />

Hadla markanın başarı öyküsü<br />

ve İstanbul'daki yeni projeleri<br />

hakkında yaptığı açıklamada “SWOT<br />

Hospitality olarak çok yakında<br />

Dubai ve Antalya'daki başarımızı<br />

İstanbul’un kalbinde bulunan<br />

yeni adresimiz Tersane İstanbul’a<br />

taşımanın gururunu yaşayacağız.<br />

Swot Hospitality olarak Mykonos’tan<br />

Santorini’ye uzanan Yunan Mutfağı<br />

lezzetlerinden, Ortadoğu, Türk,


Latin ve Pan Asya mutfağına kadar<br />

geniş bir yelpazede hizmet veren<br />

restoranlarımızla kazandığımız<br />

tecrübe ile İstanbul’a benzersiz<br />

bir gastronomi deneyimi sunmayı<br />

hedefliyoruz. İstanbul’un zengin<br />

kültürel dokusuyla harmanlanan<br />

ve dünya mutfaklarının en seçkin<br />

örneklerini bir araya getiren<br />

bu yeni projelerimizle, İstanbul<br />

gastronomisinde yeni bir dönem<br />

başlatacağız. Antalya’dan başlayıp<br />

Dubai’ye uzanan başarı hikayemizi,<br />

İstanbul’da taçlandırarak gastronomi<br />

sahnesinde yeni bir referans noktası<br />

olmayı amaçlıyoruz. Misafirlerimize<br />

sadece bir yemek değil, her ziyarette<br />

benzersiz bir deneyim sunarak,<br />

İstanbul’un gastronomi haritasını<br />

yeniden şekillendireceğiz." dedi.<br />

Mykonos’tan Santorini’ye uzanan Yunan Mutfağı<br />

lezzetlerinden; Ortadoğu, Latin ve Pan Asya mutfağına<br />

kadar geniş bir yelpazede hizmet veren SWOT Hospitality,<br />

İstanbul’da benzersiz bir gastronomi deneyimi sunmayı<br />

hedefliyor.


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Tropik<br />

lezzetlere<br />

yelken açma<br />

zamanı!<br />

Casa Sol…<br />

Maxx Royal Bodrum<br />

Resort bünyesinde Latin<br />

lezzetlerinin rengarenk bir<br />

yemek kültürünü sunan<br />

Casa Sol <strong>Restaurant</strong><br />

hizmete girdi.<br />

Ege'nin kalbinde lüks ve zarafetin<br />

yeni buluşma noktası Maxx Royal<br />

Bodrum Resort, gastronomi<br />

sanatını sofistike bir atmosferle<br />

harmanlayarak dünya markalarının<br />

en seçkin restoranları ile birlikte<br />

kendi özel mutfak ve özgün konsept<br />

restoranlarını sunmaya başladı. Maxx<br />

Royal vizyonu ve girişimiyle, tesis<br />

bünyesinde konumlanan dünyaca ünlü<br />

uluslararası restoranların yanı sıra kendi<br />

özgün mutfağı ve restoranlarına özel<br />

zengin lezzet paletleri ve göz kamaştırıcı<br />

sunumları ile konuklarına ilham veren<br />

benzersiz bir lezzet yolculuğu da<br />

Bodrum gurme destinasyonuna ayrı bir<br />

değer kattı.<br />

Latin mutfağının gerçek kimliğini<br />

sunuyor<br />

Maxx Royal Bodrum’un 80’li yılların<br />

ruhunu taşıyan kendi bünyesinde<br />

yer alan restoranı Casa Sol, Latin<br />

mutfağının rengarenk bir yemek<br />

kültürü ve müziklerinin gerçek kimliğini<br />

sunuyor. Türk mutfağının yanı sıra dünya<br />

mutfaklarının da geleneksek ve etnik<br />

yemek kültür ve tarihinin gelişmesine<br />

önem veren Maxx Royal Bodrum’un<br />

kendi bünyesinde yer alan Casa Sol<br />

restoranı da latin lezzet kültürüne bir<br />

övgü niteliği taşıyor.<br />

Tropikal otantik bir atmosfer<br />

eşliğinde…<br />

Casa Sol'un İspanyol Karayip ve Latin<br />

yemeklerinden derinlemesine etkilenen<br />

mutfağı, sahilde kumların üzerinde yer<br />

alan masalarında tropikal otantik bir<br />

atmosfer sunuyor. Başrolde nefis tortilla<br />

ekmeklerinin olduğu deniz mahsullü<br />

taco'lardan, narenciyeli ceviche'lere


kadar baharat ve soslar ile müthiş<br />

uyum sağlayan zengin latin lezzetler<br />

ile dolu sofraları Maxx Royal Bodrum<br />

sahilinin kumsalında karşınıza çıkıyor.<br />

Mekan, günden geceye geçiş yaparken,<br />

her konuğa kusursuz ve birinci sınıf<br />

bir deneyim vadeden lüks ve zarafetin<br />

simgesi haline geliyor.<br />

Etkileyici bir barmen kadrosuna<br />

sahip<br />

Casa Sol’un barının konseptini Proof<br />

Creative (Dünyanın En İyi 50 Barının<br />

Öncüsü) yaptı.<br />

Barda Türkiye, Asya ve Güney<br />

Amerika'nın en iyi barmenlerinden<br />

oluşan etkileyici bir kadro yer alıyor.<br />

Her biri kendi benzersiz yeteneğini<br />

ve uzmanlığını ortaya koyarak her<br />

içeceğin sadece servis edilmesini değil,<br />

kutlanmasını da sağlıyor. Maxx Royal<br />

Bodrum’a özel olan kokteyl bar, ustalıkla<br />

tasarlanmış olup, gündüz güneşli bir<br />

sahilden gün batımında sofistike bir gece<br />

hayatı mekanına geçiş yapıyor. Casa Sol,<br />

plaj ortamının huzurlu ve sıcaklığı ile<br />

başlayan ve daha sonra bir kokteyl barın<br />

canlı enerjisine dönüşen özgün deneyimi<br />

ile Bodrum’un en merak edilen adresleri<br />

arasında da gelmeye başladı. Bu eşsiz<br />

restoranda İspanyol ve Afro-Karayip<br />

müziğinin duygulu ritimlerini yansıtan,<br />

canlı ve şenlikli atmosferi zenginleştiren<br />

canlı performanslar da yer alıyor.


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

CIHANGIR'IN<br />

BÜYÜLEYICI<br />

ATMOSFERI<br />

ILE<br />

VIŞNELI<br />

MEYHANE…<br />

Cihangir'in büyüleyici<br />

atmosferinde yer alan<br />

Vişneli Meyhane, Boğaz<br />

manzarasının eşsiz<br />

güzelliğiyle konuklarını<br />

karşılıyor.<br />

Vişneli Meyhane'nin menüsü,<br />

özenle hazırlanmış lezzetlerle<br />

dolu. İmza mezeleriyle adından<br />

söz ettiren mekân, Pancarlı Lübnan<br />

Humusu’nun yoğun tadı ve Balı<br />

Hardallı Karides Söğüş'ün taze<br />

lezzetiyle misafirlerine benzersiz bir<br />

ziyafet sunuyor. Geleneksel lezzetlerin<br />

modern dokunuşlarla buluştuğu<br />

Ispanak Borani, Bademle Sarılı Kuzu<br />

Kokoreç ve Gambilya Fava da menünün<br />

öne çıkanları arasında yer alıyor.<br />

Sadece yemek için değil!<br />

Mekânın barı, şık tasarımı ve zengin<br />

kokteyl menüsüyle dikkat çekiyor.<br />

Sadece yemek için değil, keyifli bir<br />

akşam geçirmek için de ideal bir<br />

ortam sunan bar, özenle hazırlanan<br />

kokteylleriyle Cihangir’e yeni bir soluk<br />

katıyor. Göz kamaştıran manzarası,<br />

benzersiz lezzetleri ve sıcak<br />

atmosferiyle Vişneli Meyhane, şehrin<br />

yeni buluşma noktası olmaya aday.<br />

Mekan, 90 kişilik oturma kapasitesiyle<br />

her gün saat 15:00’ten itibaren hizmet<br />

veriyor.<br />

Vişneli Meyhane, şıklığı ve lezzetiyle meyhane kültürüne modern ve<br />

yenilikçi bir yorum sunarken gastronomi, iyi müzik ve ambiyansı<br />

tek çatı altında toplamayı başarıyor.


BonVeno, 20. mağazasını<br />

Koşuyolu’nda açtı<br />

Market ve yeme içme çözümlerini bir arada sunan yeni nesil mağazacılık girişimi<br />

BonVeno, Koşuyolu’nda açtığı mağazayla İstanbul’da 20 farklı lokasyonda<br />

müşterileri ile buluşuyor. 350 milyon TL yatırım ile BonVeno, yılsonunda ise 50<br />

mağazaya ulaşmayı hedefliyor.<br />

Yeni nesil mağazacılık anlayışıyla,<br />

mahalle aralarında alışveriş<br />

alışkanlıklarını değiştiren BonVeno,<br />

hız kesmeden büyümeye devam ediyor.<br />

20. mağazasının kapılarını Koşuyolu’nda<br />

açan BonVeno, yılsonunda ise market ve<br />

yeme içme çözümlerini bir arada sunarak<br />

mağazalarının sayısını 50’ye, çalışan sayısını<br />

ise 400’e çıkarmayı hedefliyor.<br />

Market alışverişini yeme-içme<br />

çözümleriyle birleştiriyor<br />

Mahalle aralarında farklı bir alışveriş<br />

deneyimi yaşamaya başlattıklarını belirten<br />

BonVeno Türkiye Genel Müdürü Eda Özkan,<br />

“Yeni nesil mağazacılık anlayışıyla hayata<br />

geçirdiğimiz BonVeno ile market alışverişini<br />

yeme-içme çözümleriyle birleştiriyor ve<br />

bunu müşterilerimizde yeni bir alışkanlığa<br />

dönüştürme stratejimizle hareket ediyoruz.<br />

Yoğun geçen şehir hayatında her alışveriş<br />

ihtiyacı için farklı bir noktaya gitmek oldukça<br />

zorlayıcı olabiliyor. 2.500’den fazla ürün<br />

çeşidi sunduğumuz BonVeno ile çok çeşitli<br />

ürünlerin yer aldığı alışveriş listesinin, farklı<br />

noktalara uğramadan tek bir markette,<br />

üstelik uygun fiyatlarla bulunabilmesini<br />

mümkün hale getiriyoruz. Müşterilerimizin<br />

burada çeşit çeşit temel market ihtiyaçlarını<br />

karşılamakla kalmayıp yeme içme<br />

çözümlerine de kolayca ulaşmasını ve<br />

böylece alışverişlerini keyifli bir molaya<br />

dönüştürmesini sağlıyoruz” dedi.<br />

Yılsonu hedefi: 50 mağaza, 400<br />

çalışan<br />

Toptancı market kimliği ile profesyonellere<br />

yönelik odağını güçlenerek sürdüren<br />

Metro Türkiye'nin kalitesini ve güvencesini<br />

arkalarına alarak hızlı bir büyüme<br />

gösterdiklerine dikkat çeken Özkan,<br />

“Müşterilerimiz meyve sebze, taze et,<br />

donuk ürünler gibi temel gıda ürünlerine<br />

%100 izlenebilirlik güvencesinin yanı sıra<br />

uygun fiyatlarla ulaşıyor. Sunduğumuz ürün<br />

kalitesinin yanı sıra güleryüzlü çalışanlar ile<br />

temiz ve düzenli bir mağazada sunduğumuz<br />

keyifli alışveriş deneyimi de müşterilerimiz<br />

tarafından çok beğenildi. Bostancıdan<br />

Galata’ya, Tuzla’dan Beşiktaş’a, Göktürk’ten<br />

Kalamış’a kadar İstanbul’a yayılan<br />

mağazalarımızın 20’ncisini Koşuyolu’nda<br />

açtık. Sunduğumuz hizmet kalitesini mahalle<br />

aralarına hızla yaymayı hedefliyoruz. Bu<br />

doğrultuda yılsonunda 50 mağaza ve 400<br />

çalışana ulaşacağız. 5 yıl içerisindeki<br />

hedefimiz ise 1000’den fazla mağaza açmak”<br />

dedi.


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

UYGUR<br />

LEZZETLERI<br />

BOĞAZ’A<br />

GELDI<br />

Sahra Uygur <strong>Restaurant</strong>,<br />

Rumelihisarı’ndaki denize<br />

sıfır mekanında, İstanbul’dan<br />

Uzak Asya’ya bir lezzet<br />

yolculuğuna çıkmak<br />

isteyenleri ağırlamaya<br />

başladı.<br />

Baş döndüren baharatlar, farklı<br />

lezzet birliktelikleri ve Çin’den<br />

özel olarak getirilen özgün<br />

malzemelerle tüm duyulara hitap<br />

eden Uygur lezzetleri, Sahra Uygur<br />

<strong>Restaurant</strong>’ın rengarenk sofralarında<br />

bir araya geliyor. 20 yıldan uzun<br />

süredir Türkiye’de işletmecilik yapan<br />

Uygur bir aile tarafından, samimi bir<br />

misafirperverlikle servis ediliyor.<br />

Taptaze hamurlar, rengarenk<br />

baharatlar<br />

Kuzu kuşbaşı ile kuzu kuyruk yağının<br />

harmanlandığı yemekler Uygur<br />

mutfağının baş tacı. Sahra Uygur<br />

<strong>Restaurant</strong>’ta da Ramen başta olmak<br />

üzere diğer tüm etli yemeklerde<br />

kuzu etinin kendine has zengin tadını<br />

almak mümkün. Lağmen çeşitleri<br />

için kullanılan hamur her sabah taze<br />

hazırlanıyor ve sipariş üzerine elle şekil<br />

verilerek ve kavrularak hazırlanıyor. Et,<br />

sebze ve çeşitli baharatlarla kavrularak<br />

tabaklanıyor. Kayseri mantısına<br />

benzeyen ancak irice hazırlanan bir çeşit<br />

mantı çorbası Çüçüre ise hem doyurucu<br />

hem de çok besleyici ve lezzetli bir tarif<br />

olarak dikkat çekiyor. Orta Asya ülkeleri,<br />

Uygur coğrafyası ve Özbekistan’da<br />

geleneksel olarak hazırlanan Samsa<br />

Böreği; Uygur mantısı ve etli ekmek<br />

anlamına gelen Göşnan; kuşbaşı etin<br />

baharatlarla ve yumuşacık hamurla<br />

buluştuğu Bolak Mantı gibi tarifler ise<br />

diğer öne çıkan seçenekler.<br />

Sahra Uygur <strong>Restaurant</strong>,<br />

özel ve farklı Uzakdoğu<br />

lezzetlerini, İstanbulluların<br />

gündelik hayatlarının<br />

bir parçası yapabilmeyi<br />

hedefliyor. Uygur mutfağını<br />

herkese tanıtmak, her<br />

bütçeden insanın da gönül<br />

rahatlığıyla Boğaz’a karşı bu<br />

lezzeti deneyimleyebilmesini<br />

sağlamak için lezzetlerini<br />

çok özel fiyatlarla sunuyor.<br />

Özellikle öğrencilerin, şık<br />

ve kaliteli bir mekanda,<br />

Boğaz’a karşı yeni lezzetler<br />

keşfedebilmesini önemsiyor.


İSTANBUL’UN<br />

YENI<br />

İTALYANI<br />

PEPE’S AÇILDI<br />

Oligark İstanbul, yeni<br />

restoranı Pepe’s’de<br />

İtalyan mutfağının en<br />

seçkin lezzetlerini Boğaz<br />

manzarası eşliğinde<br />

tattırıyor.<br />

Profesyonel ekibi ve kusursuz<br />

hizmet anlayışıyla konuklarının<br />

beklentilerini her anlamda<br />

karşılayan Oligark İstanbul, yeni<br />

lezzet durağı Pepe’s Restoran’ı<br />

açtı. Kuruçeşme’de yer alan Oligark<br />

İstanbul, Pepe’s Restoran’da<br />

muhteşem Boğaz manzarası eşliğinde<br />

İtalyan mutfağının en güzel örneklerini<br />

tadabileceğiniz unutulmaz bir akşam<br />

yemeği deneyimi sunuyor.<br />

Şehrin yeni gözdesi olmaya aday<br />

İtalyan mutfağı ile şehrin yeni gözdesi<br />

olmaya hazırlanan mekan, en taze<br />

malzemelerle hazırlanan lezzetli<br />

menüsü kadar manzarası ile de<br />

farkını ortaya koyuyor. Rahat ve şık<br />

dekorasyonuyla misafirlerine keyifli<br />

bir akşam yemeği deneyimi yaşatan<br />

mekan, her gün 18.00-00.00 saatleri<br />

arasında konuklarını bekliyor.<br />

Gurmelerin ve lezzet<br />

tutkunlarının yeni uğrak<br />

noktası olmaya aday Pepe’s<br />

Restoran, klasik pizzalar<br />

ve makarnalardan et ve<br />

deniz ürünleri yemeklerine<br />

kadar her damak tadına<br />

hitap edecek birçok seçenek<br />

sunuyor.


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Fırın-Cİ, 2. ŞUBESIYLE<br />

ATAKÖY MARINA’DA!<br />

Diyarbakır’ın geleneksel lezzetlerini modern bir yorumla sunan Fırın-Cİ, yeni şubesiyle<br />

İstanbulluları Ataköy Marina’da ağırlamaya başladı. Şehrin eşsiz mutfağından ilham<br />

alan ve menüsünü özel tariflerle zenginleştiren mekan, gastronomi tutkunları için yeni<br />

bir durak olacak!<br />

Fırın-Cİ, üç yıl önce Fişekhane<br />

’de açtığı ilk şubesinden sonra<br />

İstanbul’un kalbinde yer edindi.<br />

Diyarbakır’a özgü et yemekleri ve<br />

tandırda pişirilen enfes lavaşları<br />

başta olmak üzere bölgeye has<br />

lezzetlerle adını duyuran restoran, kısa<br />

sürede şehirdeki birçok gastronomi<br />

tutkununun favorisi haline geldi.<br />

Fırın-Cİ Ataköy Marina şubesi, özel toplantılar ve kalabalık<br />

gruplar için tasarlanmış VIP odasıyla da dikkat çekiyor.<br />

Hizmetini samimi ama disiplinli bir servisle taçlanan Fırın-Cİ<br />

unutulmaz etkinlikler ve özel kutlamalar için ideal bir mekân<br />

sunuyor.<br />

500 kişi kapasiteli<br />

Her şubesinde tecrübeli şefler ve usta<br />

mutfak çalışanlarıyla hizmet veren<br />

mekan Ataköy’deki yeni şubesinde de<br />

temmuz ayının son haftasından itibaren<br />

aynı kalite ve lezzeti sunmaya devam<br />

ediyor. 500 kişi kapasiteli mekânda,<br />

Fişekhane şubesinin menüsünden<br />

tanıdık lezzetlerin yanı sıra, Ataköy’e<br />

özgü yeni tatlar da yer alıyor.


Esnaf Kafası ikinci şubesini açtı<br />

Bodrum’un sevilen mekanı Esnaf Kafası, merkez marinanın ardından<br />

Yalıkavak Marina’da ikinci şubesini açtı.<br />

Yeni nesil konsepti ile yıllardır Bodrum<br />

merkez Marina’da yaz-kış açık olan<br />

Bodrum markası Esnaf Kafası ikinci<br />

şubesini Yalıkavak Marina’da açtı. Markanın<br />

sahibi Esra Yeğin, “Biz Bodrum’da bir ilki<br />

yaptık. Çünkü ana temanın eğlence olduğu<br />

bir mekanda düzgün servis ve lezzetli<br />

yemek vermek kolay değil. Esnaf Kafası’nın<br />

eğlencesinin yanı sıra yemeklerimizin<br />

de müdavimleri var. Menümüzde bütün<br />

seçenekler alışılmış tatlar olmasına rağmen<br />

hepsinde özel dokunuşlarımız ve başka<br />

yerde tadamayacakları özel tariflerimiz<br />

mevcut. Hep söylerim, bir mekanda kadın<br />

dokunuşu hemen farkediliyor. Gelen bütün<br />

misafirlerimizin memnun çıkması çok<br />

önemli.” dedi.<br />

Geleneksele sıra dışı dokunuşlar<br />

Mekanın ferah dekorasyonunun yanında<br />

bütün menü dokunuşlarına kadar ilgilenen<br />

Yeğin, “Yaklaşık 25 çeşit farklı mezemiz var.<br />

Geleneksel tatlar da aralarında mevcut. Ara<br />

sıcak ve ana yemek çeşitlerimiz de oldukça<br />

zengin. Güveçte sarma dolmamız çok<br />

meşhur. Hazırlıklarımız tamamlandığında<br />

hem Yalıkavak’ta hem de merkez marinada<br />

evlere ve teknelere meze- ara sıcak<br />

servisimizi de başlatacağız.” diye devam etti.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

mekan<br />

Londra'nın ikonik<br />

Türk restoranı<br />

THE MANTL<br />

Londra'nın Knightsbridge<br />

bölgesinin ihtişamı içinde<br />

yer alan The Mantl, zengin ve<br />

ikonik mahallede bir mutfak<br />

mücevheri olarak öne çıkıyor.<br />

Harrods'un yakınında konumlanan The<br />

Mantl, Türk ve Ege mutfağının özünü<br />

keşfetmek isteyenler için benzersiz<br />

bir deneyim sunuyor. Restoran, geleneksel<br />

pişirme yöntemlerini modern yorumlarla<br />

harmanlayarak Anadolu ve Akdeniz'in zengin<br />

lezzetlerini Londra'ya taşıyor. Londra'da elde<br />

ettiği başarıyı İstanbul, NewYork ve Dubai’ye<br />

taşıma hedefiyle yeni mekanların arayışında<br />

olan mekanın kurucusu Serdar Demir, bu<br />

adımıyla, The Mantl'ın başarısını uluslararası<br />

arenada da sürdürme yolunda ilerlemektedir.<br />

Hikayesinde ateş, kalp ve insanlar<br />

var<br />

The Mantl'ın hikayesi, ateş, kalp ve insanları<br />

bir araya getirme felsefesiyle başlıyor.<br />

Her iyi evin kalbinde yer alan şömine, aile<br />

ve arkadaşların sıcaklık ve iyi yemek için<br />

toplandığı yerdir. The Mantl'da da bu gelenek<br />

yaşatılarak misafirlere hayatın, sevginin ve<br />

mutluluğun tadına varabilecekleri bir ortam<br />

sunuluyor.<br />

Geleneği çağdaş bir alana taşıyor<br />

Geleneği çağdaş bir alana taşıyan The<br />

Mantl, Ege mutfağının yeni bir dönemini<br />

temsil ediyor. En kaliteli malzemeleri<br />

yerel ve mevsimsel olarak tedarik ederek<br />

sadelik felsefesine bağlı kalıyor. Her bir<br />

malzemenin zenginliğinin parlamasına izin<br />

vererek lezzete odaklanıyoruz. Şeflerimiz,<br />

Ege mutfağının DNA'sına ve The Mantl<br />

markasının değerlerine sadık kalarak<br />

mevsimlik ürünlerin cömertliğini ustalıkla<br />

keşfediyor. Bu, sadece geçmişe saygı<br />

göstermekle kalmayıp aynı zamanda Ege<br />

gastronomisinin geleceğine ilham veren<br />

yemeklerle sonuçlanıyor.<br />

Çevreye saygılı<br />

The Mantl, London Log Co ile olan ortaklığı<br />

sayesinde doğal tatlılık ve aromatik notalara<br />

sahip Holm Meşe kömürünü kullanarak<br />

çevreye olan saygısını gösteriyor. Bu odun<br />

kömürü, yüksek performanslı pişirme<br />

için gereken hassasiyeti sağlarken düşük<br />

karbon ayak izi bırakıyor. Yerel, mevsimsel<br />

ve sürdürülebilir kaynak kullanımına olan<br />

bağlılığı ile The Mantl, sadece damak tadına<br />

hitap eden değil, aynı zamanda gezegene de<br />

saygılı bir yemek deneyimi sunuyor.<br />

Sofistike atmosfer<br />

74 kapalı ve 8 açık alan kapasitesiyle<br />

hizmet veren mekan, aileler ve gruplar için<br />

mükemmel bir ortam sunuyor. Restoranın<br />

dekoru siyah ve krem renkleri etrafında<br />

şekillenmiş olup, geniş ve sıcak bir<br />

aydınlatma ile misafirlerine sofistike ve rahat<br />

bir atmosfer sağlıyor. Tesisin ortasında bir<br />

alkol barı bulunmakta ve her iki tarafta da bol<br />

miktarda oturma alanı ve köşelerde gizlice<br />

yerleştirilmiş VIP alanlar mevcut.<br />

The Mantl Kurucusu Serdar Demir<br />

2019 yılında kurulan<br />

The Mantl, kısa sürede<br />

Londra'nın önde gelen Türk<br />

restoranlarından biri haline<br />

geldi. Restoran, 2020 ve<br />

2021 yıllarında En İyi Fine<br />

Dining Restoran ödüllerine<br />

layık görüldü ve 2023 yılında<br />

İngiltere'nin en iyi fine-dining<br />

restoranı ödülünü kazandı.<br />

Ayrıca Trip Advisor'da<br />

listelenen 20.000 restoran<br />

arasında 160. sırada yer aldı.


horeca teknolojileri<br />

99<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

Worldline ve Ödeal'dan yazarkasa<br />

esnafına destek kampanyası<br />

Ödeme sistemlerinde dünya çapında lider Worldline, çözüm ortağı Ödeal ile yazarkasa kullanan<br />

ve yasa gereği 1 Temmuz itibarıyla yazarkasalarına banka veya ödeme kuruluşu uygulaması<br />

yükletmesi zorunlu olan esnafa geçiş sürecinde destek olacak özel bir kampanya başlattı.<br />

Geçtiğimiz yıl 30 Aralık’ta Resmî<br />

Gazete'de yayımlanan “557<br />

Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu<br />

Genel Tebliği” gereğince; 1 Temmuz<br />

<strong>2024</strong> tarihinden itibaren, yazarkasa<br />

kullanan mükelleflerin en az bir banka<br />

veya ödeme kuruluşu uygulaması<br />

yükletmeleri zorunlu hale getirildi.<br />

Aynı zamanda mükelleflerin, gerekli<br />

aksiyonları almamaları durumunda,<br />

ilgili tebliğde tanımlanan süreler<br />

çerçevesinde yazarkasalarının<br />

kullanıma kapatılacağı ve bu<br />

yazarkasaların, en az bir banka veya<br />

ödeme kuruluşu uygulaması yüklenene<br />

kadar tekrar kullanılamayacağı<br />

açıklandı.<br />

Worldline, çözüm ortağı Ödeal ile<br />

banka kartlarına ilişkin aktif bir ödeme<br />

uygulaması bulunmayan ve cihazının<br />

kapanmasını istemeyen esnaf için<br />

özel bir kampanya başlattı. Ciro<br />

sınırı, verimsizlik bedeli ve giriş ücreti<br />

olmayan bu kampanya kapsamında;<br />

Worldline’a özel Ödeal Kart ya da IBAN<br />

geri ödemeleri fark etmeksizin ilk 3<br />

ay aidat ücreti alınmayacak. Mevcut<br />

Move/5000 F, iDE280, iWE280 model<br />

YazarkasaPOS’lar ile kampanyaya dahil<br />

olunabilecek. Yeni cihaz alımlarında<br />

ise 3 ay aidat ücreti muafiyeti haricinde<br />

kampanya<br />

koşullarından<br />

yararlanılabilecek ve ödemeler ertesi iş<br />

gününde %0 komisyonla esnafın Ödeal<br />

kartında olacak.<br />

İlk 3 ay aidatsız, komisyonsuz<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan<br />

Worldline Türkiye Genel Müdürü<br />

Gökşin Öney Yılmaz, “260 binden<br />

fazla iş yerinde 430 binden fazla<br />

yazarkasamız ile lider firmalardan biri<br />

konumundayız. Bu sebeple, Worldline<br />

olarak çözüm ortağımız Ödeal ile<br />

esnafımız için özel bir kampanya<br />

başlatarak, onlara halihazırda<br />

sunduğumuz sayısız katma değerli<br />

ödeme uygulamalarına ek olarak<br />

avantajlı fırsatlar sunuyoruz. Ciro sınırı<br />

olmayan, komisyon ödemeyecekleri ve<br />

üstelik ilk 3 ay aidatsız kampanya ile<br />

esnaflarımız bu geçiş sürecini kolaylıkla<br />

tamamlayabilecek.”<br />

Komisyonsuz, üstelik<br />

ilk 3 ay aidatsız ücreti<br />

bulunmayan bu kampanya<br />

ile esnaf ciro sınırı, giriş<br />

ücreti ve verimsizlik bedeli<br />

olmaksızın bu avantajdan<br />

yararlanabilecek.


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Isıtma sistemlerinde yaz<br />

bakımının işletmelere<br />

avantajları<br />

Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, elektrikli ve radyant ısıtma<br />

sistemlerinde yapılacak bakımın sistem verimi ve emniyeti açısından sağladığı<br />

avantajlara dikkat çekti.<br />

Çukurova Isı Pazarlama Müdürü<br />

Osman Ünlü, endüstriyel tesisler<br />

ile kafe, restoran ve otel gibi<br />

işletmelerdeki elektrikli ısıtıcılar ve<br />

gaz yakıtlı radyant ısıtma sistemlerinde<br />

yapılacak yaz bakımı ile sağlanacak<br />

avantajlara şu sözleriyle dikkat çekti:<br />

“Havalar soğumadan önce elektrikli ve<br />

radyant ısıtma sistemlerinin bakımını<br />

yaptırmak oldukça önemli. Geleneksel<br />

sistemlere göre yüzde 30 ila yüzde<br />

50 enerji tasarrufu sunan elektrikli<br />

ve radyant ısıtma sistemlerinin uzun<br />

yıllar güvenli ve optimum verimlilikte<br />

çalışabilmeleri için kışa girmeden<br />

periyodik bakımlarının yaptırılmasını<br />

tavsiye ediyoruz. Üstelik bu sistemlerin<br />

bakımı da geleneksel sistemlerden çok<br />

daha kolay ve ekonomik oluyor.”<br />

Cihaz verimini ve ömrünü artırıyor<br />

Çukurova Isı olarak 81 ili kapsayan<br />

geniş servis ağı ile satış sonrasında<br />

da müşterilerin yanında olduklarını<br />

belirten Ünlü şöyle devam etti:<br />

“Yıllık periyodik bakım çalışmaları<br />

kapsamında elektrikli ve radyant<br />

ısıtıcıların genel temizliğini yapıp,<br />

varsa arıza ve aksaklıkları gideriyoruz.<br />

Cihaz temizliği, sistemin verimli<br />

ve uzun ömürlü olması açısından<br />

büyük önem taşıyor. Çünkü radyant<br />

ısıtıcıların bulundukları ortamdaki toz<br />

ve diğer kirletici etkenler zamanla<br />

cihaz içerisinde kirlenmeye ve<br />

mekanik aksamların aşınmasına<br />

neden oluyor. Bu durum ise cihazın<br />

orijinal ayarlarını bozarak hem ısıtma<br />

performansını düşürüyor hem de<br />

enerji sarfiyatını artırıyor. Bakım<br />

esnasında gerekli kontrolleri, temizlik<br />

ve ayarları yaparak cihazın ilk günkü<br />

performansına ulaşmasını sağlıyoruz.<br />

Bu sayede sistemin enerji tüketimini de<br />

azaltıyoruz.<br />

Arızaları erken tespit etme avantajı<br />

sunuyor<br />

Aynı zamanda sistemde yaşanabilecek<br />

arızaları erkenden tespit edip daha<br />

yüksek maliyetli arızaların önüne<br />

geçmiş oluyoruz.<br />

Sistem emniyeti sağlanıyor<br />

Ayrıca gaz yakıtlı radyant ısıtma<br />

sistemlerinin bakımı sistemin emniyetli<br />

bir şekilde çalışması için de büyük<br />

önem taşıyor. Bakım kapsamında<br />

sistemdeki gaz kaçağı kontrollerini<br />

yaparak can ve mal güvenliğini<br />

sağlıyoruz. Periyodik bakımlar<br />

sayesinde İşçi Sağlığı ve Güvenliği<br />

(İSG) açısından oluşabilecek riskler de<br />

ortadan kaldırılıyor.”


Restoranlar adisyonları<br />

tek ekrandan yönetebilecek<br />

Garsonların derdine yetişen düşük komisyonlu yemek sipariş uygulaması RooGo ile yeme içme<br />

işletmeleri bundan böyle adisyonları tek ekrandan yönetebilecek.<br />

Dört yıldır restoranlar için yazılım<br />

ürünleri geliştiren RooGo,<br />

sunduğu rekabetçi fırsatlara<br />

bir yenisini ekledi. Yüzde 5 komisyon<br />

oranıyla çalışan RooGo’ya üye işyeri<br />

restoranlar, tüm online siparişleri tek<br />

noktadan yönetebilen paketservis.app'in<br />

yetenekli adisyon yönetim yazılımını da<br />

bir yıl boyunca ücretsiz kullanabilecek.<br />

Adisyon yazılımıyla mağaza içi<br />

siparişler tek ekranda<br />

Yemeksepeti, Trendyol Yemek, Migros<br />

Yemek gibi rakiplerle aynı kulvarda<br />

yer alan girişimin Adisyon yazılımı,<br />

masalardan alınan siparişlerin tek<br />

ekrandan yönetilmesini ve fişlerin<br />

yazıcıdan otomatik alınabilmesini<br />

sağlıyor. Böylece restoranlar iç ve dış<br />

tüm sipariş verilerini tek ekrandan takip<br />

edilebiliyor.<br />

Restoran içi siparişleri daha iyi takip<br />

edilirken, garsonlar da siparişleri<br />

kendilerine özel uygulama üzerinden<br />

yönetebiliyor. Halihazırda 25’ten fazla<br />

şehirde, 600’den fazla restorana hizmet<br />

veren ve 2000’den fazla kullanıcıya<br />

ulaşan RooGo’nun kurucusu Demir<br />

Ali Toktaş bu yeni adım ile ilgili olarak<br />

şu açıklamayı yapıyor: “Restoranlar<br />

diğer online yemek kanallarında<br />

%18'lere varan komisyon ödemekte. Bu<br />

durumun çok sürdürülebilir olduğunu<br />

düşünmediğimiz için bazı maliyet<br />

optimizasyonları yaparak sadece %5<br />

komisyonla sipariş alabilmekteyiz.<br />

Aradaki maliyet farkını da restoranın<br />

isteği doğrultusunda tüketicilere<br />

indirim olarak sunabiliyoruz. Normalde<br />

ücretli olan ama bir yıl boyunca<br />

ücretsiz sunacağımız Adisyon yazılımı<br />

da aslında bu verimliliğin bir sonucu.<br />

Restoranların siparişlerini kolayca<br />

yönetebilmesi ve dijitalleşmesi yönünde<br />

desteklemek için adisyon yazılımını<br />

da 1 yıl süre ile restoranlara ücretsiz<br />

sunuyoruz. Bu adımın da hem tüketiciye<br />

hem de restoranlara verimlilik olarak<br />

geri dönecek olması bizi mutlu ediyor.”<br />

Tüm şehirlerde hızlı büyüyecek<br />

Kurye ile sıcak yemek paket taşımacılığı<br />

hizmetini +50 şehirde, +2.500 restorana<br />

ulaştırdıklarını ve 20 milyondan fazla<br />

siparişin teslimatına aracılık ettiklerini<br />

de paylaşan Toktaş, RooGo Yemek ile de<br />

gelecek dönemde tüm şehirlerde daha<br />

hızlı büyümeyi hedefliyor.<br />

2020 yılında Demir Ali<br />

Toktaş tarafından Çırak<br />

adıyla kurulan RooGo,<br />

restoranlara sunduğu<br />

yemek sipariş platformunun<br />

yanı sıra, Loji adlı kurye<br />

yönetim sistemiyle restorankurye<br />

denklemine esnek<br />

bir çözüm getiriyordu.<br />

İstanbul merkezli girişim,<br />

sunduğu yeni fırsat ile<br />

RooGo’ya üye restoranların<br />

mağaza içi siparişlerini de<br />

kolayca dijitalleştirmesini<br />

sağlayacak.


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

İşletmeleri akıllı teknolojiyle<br />

buluşturan 1. sınıf hizmet<br />

SOMFY EXPERT<br />

Yenilikçi çözümleriyle bina otomasyonunda liderliğini koruyan Somfy; kafelerden restoranlara,<br />

otellerden ofislere tüm alanları akıllı teknolojilerle buluşturuyor. Otel ve restoran işletmelerini<br />

yüksek teknolojiyle donatmak için bir Somfy Expert ile iletişime geçmek yeterli!<br />

Akıllı teknolojiler, günümüzde<br />

tüm yaşam alanlarına konfor ve<br />

değer katıyor. Üstelik ofislerden<br />

kafelere, restoranlardan otellere; bu<br />

teknolojilere sahip olmak her geçen gün<br />

çok daha kolaylaşıyor. Böylece perde,<br />

panjur, tente, pergola, zip perde, bahçe<br />

ve garaj kapısı gibi birçok ekipman,<br />

uzaktan kumanda ya da telefondan<br />

bir dokunuşla açılıp kapanabiliyor ya<br />

da bir akıllı sistemlerle her biri için<br />

merkezi kontrol mümkün oluyor. Bu<br />

konuda öncülük eden markaların<br />

başında da yenilikçi çözümleriyle bina<br />

otomasyonunda dünya lideri olan Somfy<br />

geliyor. Yaşam alanlarını teknoloji ile<br />

donatmak için bir Somfy Expert ile<br />

iletişime geçmek yeterli!<br />

Birinci sınıf kalite, zamanında<br />

hizmet garantisi<br />

Somfy Expert'ler, becerileri ve<br />

deneyimleri sayesinde özel olarak<br />

seçilmiş, Somfy çözümlerinin<br />

kurulumları için sertifika sahibi<br />

olan bağımsız profesyonellerden<br />

oluşuyor. Gerektiğinde markanın<br />

motorlu ve akıllı çözümlerine ilişkin<br />

tavsiyelerde bulunarak, bunların<br />

kurulumunu yapmak ve satış sonrası<br />

destek vermek üzere yardım sağlıyor.<br />

Somfy Expert'ler birinci sınıf kalite ve<br />

zamanında hizmet garantisi ile görev<br />

yapıyor. İşletmelerinizde renovasyon<br />

için desteğe ihtiyaç duyduğunuzda ya<br />

da bu alanları teknolojiyle donatırken<br />

bir uzmana danışmak istediğinizde<br />

yanınızda oluyor.<br />

Tek dokunuşla maksimum kontrol<br />

Bugün bir Somfy Expert ile iletişime<br />

geçerek, akıllı perde, panjur ya da<br />

zip perdelere hemen sahip olmanız<br />

mümkün. Somfy motorlu perde, panjur<br />

ve zip perdelerinizi, uzaktan kumanda<br />

ya da telefondan bir dokunuşla kontrol<br />

edebilirsiniz. Bu sayede ofisinizde<br />

ya da mekanınızda yüksek konforun<br />

keyfini sürebilirsiniz. Aynı şekilde<br />

Somfy akıllı tente ve pergolalarla<br />

da uzaktan kumandanızın tuşuna ya<br />

da telefonunuza tek bir dokunuşla<br />

ihtiyaç duyduğunuz an gölge serinliği<br />

yaşayabilirsiniz.


Hitit Romanya’da<br />

büyümeyi sürdürüyor<br />

Havacılık ve seyahat teknolojilerinde<br />

dünyanın öncü markalarından Hitit, Avrupa<br />

kıtasındaki genişlemesine, Romanya’nın<br />

genç havayolu firmalarından FlyLili ile<br />

devam ediyor.<br />

Hitit, Romanya menşeili FlyLili ile yaptığı<br />

anlaşma ile Avrupa’daki büyümesine devam<br />

ediyor. FlyLili ile Romanya’da çalıştığı<br />

havayolu sayısını dörde yükselten Hitit,<br />

ülkede faaliyet gösteren en büyük havacılık<br />

teknolojileri şirketlerinden biri oldu. FlyLili,<br />

Hitit’in teknolojileri ile bir yandan ekip<br />

ve tarife planlama ve muhasebe gibi iç<br />

operasyonlarını yürütürken, diğer yandan yolcuların tüm uçuş<br />

süreçleri ile havayolunun havalimanlarındaki kalkış kontrolünü<br />

sağlayacak. FlyLili’nin teknoloji partneri olarak Hitit’i tercih<br />

etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Hitit’in Satış ve<br />

Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevra Onursal<br />

Karaağaç, aynı zamanda iş ortaklıklarının sürdürülebilirliğe olan<br />

pozitif etkisinden de çok mutlu olduğunu dile getirdi. Karaağaç:<br />

“Yeni partnerimiz FlyLili’ye bize güvenerek, bizi tercih ettikleri için<br />

çok teşekkür ediyoruz. Rekabetçi Romen ve Avrupa pazarına hızlı<br />

bir giriş yapan partnerimizle, hem yazılım çözümlerimiz hem de<br />

IT servisleri ve müşteri memnuniyetini öne alan hizmetlerimizle el<br />

ele yürümeye hazırız.” diye konuştu.<br />

İSİB sektörün ilk<br />

yarı karnesini<br />

açıkladı<br />

Türkiye’nin iklimlendirme sektöründe global<br />

bir oyuncu olma hedefinde emin adımlarla<br />

ilerlediğine dikkat çeken İklimlendirme Sanayi<br />

İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Mehmet Şanal, sektör olarak yılın ikinci yarısında<br />

da çalışmalarına aralıksız devam ederek büyüme<br />

trendini ileriye taşıyacaklarını söyledi.<br />

<strong>2024</strong> yılının ilk altı aylık verilerini<br />

değerlendiren Mehmet Şanal; “Ocak<br />

ve haziran aylarında sektörümüz,<br />

miktar bazında geçen yılın aynı<br />

dönemine göre yüzde 0,8 oranında<br />

artış gösterdi. Altı aylık sektör<br />

bilançosu ise 3.4 milyar dolar oldu.<br />

Bu dönemde Avrupa Birliği ülkeleri<br />

ihracatımızın yüzde 46'sını oluşturarak<br />

geçen yılda olduğu gibi yine en büyük<br />

pazar payına ulaştı ve bölgeye 1.6<br />

milyar dolar ihracat gerçekleştirdik.<br />

Bunu yüzde 17 ile Bağımsız Devletler<br />

Topluluğu ve yüzde 10 ile diğer Avrupa<br />

ülkeleri izledi. Bağımsız Devletler<br />

Topluluğu’na 604 milyon dolar, diğer<br />

Avrupa ülkelerine ise 360 milyon dolar ihracat yaptık. İklimlendirme<br />

ürünleri ihracatında başlıca pazarlarda birim fiyatları istikrarlı bir<br />

seyir izledi. Örneğin, İtalya'ya yapılan ihracatta birim fiyat 2023<br />

yılında kilogram başına 10,6 USD iken <strong>2024</strong> yılında 11,0 USD’ye<br />

yükseldi. İlk yarıda Türkiye'nin iklimlendirme ürünleri ihracatında<br />

en çok ihracat yapılan ülkeler arasında Almanya, Birleşik Krallık,<br />

Rusya, İtalya, Fransa yer aldı. Bu ülkeler, Türkiye'nin toplam<br />

ihracatının önemli bir kısmını oluşturdu.” dedi.<br />

Megasaray <strong>Hotel</strong>’den<br />

sürdürülebilirlik iş birliği<br />

Turizm sektöründe yenilikçi çözümleriyle tanınan<br />

ve yeşil otel politikalarıyla öne çıkan Megasaray<br />

Otelleri, Türkiye’nin öncü yerli mikromobilite araç<br />

üreticisi ROQU ile iş birliği yaparak; Belek, Konyaaltı<br />

ve Side'deki tesislerinde misafirlerine özel elektrikli<br />

scooter hizmeti sunmaya başladı.<br />

Megasaray Otelleri, bu yeni hizmetiyle konaklama deneyimini<br />

zenginleştirirken, misafirlerine tesis içinde ve arasında pratik ve<br />

çevre dostu bir ulaşım<br />

alternatifi sağlıyor.<br />

Misafirler, sağlanan<br />

elektrikli scooter'lar<br />

sayesinde hem tesis<br />

içerisinde hem de<br />

alışveriş ve çevre<br />

gezilerini daha verimli<br />

ve keyifli bir şekilde<br />

gerçekleştirebiliyor.<br />

Su, enerji ve diğer kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılması<br />

politikasıyla öne çıkan Megasaray, elektrikli scooter hizmetiyle<br />

karbon ayak izini önemli ölçüde düşürmeyi amaçlıyor. Megasaray<br />

Otelleri Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Şahin, "Sürdürülebilir turizm<br />

uygulamalarını her alanda entegre etmeye özen gösteriyoruz. ROQU ile<br />

yaptığımız bu iş birliği, misafirlerimizin tatil deneyimlerini yükseltirken,<br />

çevreye olan duyarlılığımızı da pekiştiriyor. Elektrikli scooter kullanımı,<br />

tesislerimizdeki ulaşımı pratik, hızlı ve çevre dostu hale getiriyor." dedi.


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Daikin Türkiye, yükselişi<br />

devam ediyor!<br />

Satış hacimlerine göre Türkiye’nin önde gelen<br />

büyük şirketlerinin belirlendiği Fortune 500<br />

Türkiye araştırmasında 2023 yılı sonuçlarına göre<br />

Daikin bu yıl 4 basamak yükselerek 121’inci sırada<br />

yer aldı.<br />

Satış hacimlerine göre<br />

Türkiye’nin önde gelen<br />

büyük şirketlerinin<br />

belirlendiği Fortune<br />

500 Türkiye<br />

araştırmasında geçen<br />

yıl 125’inci sırada yer<br />

alan Daikin Türkiye,<br />

bu yıl 4 basamak<br />

birden yükselerek<br />

121’inci sırada yer aldı.<br />

2011 yılında doğrudan<br />

yatırımcı olarak Türkiye’de faaliyet<br />

göstermeye başlayan şirket, bu süre<br />

içerisinde TL bazında 35 kat büyüme<br />

başarısı göstererek 2023 mali yılını (1<br />

Nisan 2023 – 31 Mart <strong>2024</strong>) 18 milyar 400<br />

milyon TL ciro ile kapattı. 2023 mali yılı<br />

sonunda ihracat cirosunu ise 350 milyon<br />

Euro’ya çıkardı. Daikin Türkiye, çevreci ve yenilikçi ürünleriyle<br />

ülkemizin önde gelen ilk 500 listelerinde yükselmeye devam<br />

ediyor. İstanbul Sanayi Odası’nın 2023 yılı ISO 500 listesinde 8<br />

basamak yükselerek 105. sırada yer alan şirket, geçen yıl ise<br />

113. sırada yer alıyordu. Araştırma sonuçlarını değerlendiren<br />

Daikin Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Genel Müdürü<br />

Hasan Önder, “Türkiye’nin en önemli araştırmalarından<br />

Fortune 500 sıralamasında da 121’inci sıraya yükseldik.<br />

Önümüzdeki dönemde de Daikin ailesine mensup tüm<br />

arkadaşlarımla beraber ülkemiz istihdamına ve ekonomisine<br />

katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” dedi.<br />

Enerjisinin<br />

tümünü<br />

güneşten alıyor<br />

Gelecek ortak<br />

çalışmada yatıyor<br />

Japonya merkezli CNC, robot ve makine üreticisi<br />

FANUC, insanların robotlarla yan yana çalıştığı bir iş<br />

modelini CRX serisi iş birlikçi robotlarıyla mümkün<br />

kılıyor. CRX cobotlar sayesinde çeşitli uygulamalara<br />

güvenli, kullanımı kolay, güvenilir ve çok yönlü<br />

çözüm üreten firma, tekrarlayan görevlerde güvenlik<br />

sorununu da ortadan kaldırıyor.<br />

Tüm ürün gamında uygulanabilir sürekli iyileştirmeler yaparak<br />

fabrika otomasyonunu ileri taşıyan FANUC, robotik vitrininin öncü<br />

parçaları arasında bulunan CRX serisi ile tüm montaj hatlarını<br />

otomatik hale getiriyor. 35 kg’a kadar yük kapasitesine kadar<br />

en kapsamlı iş birlikçi robot yelpazesine sahip seri, FANUC’un<br />

gelecekte daha fazla şirketin cobot'larla otomasyon yapmasının<br />

önünü açarak çalışanların zamanlarını daha hafif, vasıflı veya<br />

zorlu görevlere ayırmalarına olanak tanıyor. FANUC’un CRX serisi<br />

cobot'ları denetim, makine yükleme ve boşaltma, paketleme,<br />

paletleme, taşlama, kaynak ve daha fazlası dahil olmak üzere çok<br />

çeşitli uygulamalar için güvenli, kullanımı kolay, güvenilir ve çok<br />

yönlü bir çözüm üretiyor. Akıllı sensörlerle donatılmış serideki<br />

cobot’lar, bir kişi veya nesneyle temas ettiği anda pahalı koruyucu<br />

cihazlara ihtiyaç duymadan güvenilir bir şekilde durarak yüksek<br />

güvenlik sağlıyor.<br />

Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Özaltın Holding bünyesinde Antalya Elmalı’da<br />

kurulan GES (Güneş Enerjisi Santrali) projesi ile <strong>2024</strong> yılı itibariyle<br />

otellerinde kullandığı enerjinin tümünü Güneş’ten kazanıyor.<br />

Geleceğe yaşanılabilir bir dünya bırakmak amacıyla yola çıkan Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, <strong>2024</strong><br />

yılı itibariyle tüm otellerinde kullandığı enerjisinin %100’ünü güneşten kazanıyor. 2023 yılı<br />

itibariyle enerji üretimine başlayan ve Özaltın Holding tarafından Antalya Elmalı’da 700.000 m²<br />

arazi üzerinde tesis edilen GES (Güneş Enerjisi Santrali), güneş enerjisini doğrudan elektrik<br />

enerjisine çevirerek sera gazı salınımını sıfıra indiriyor. 49,50 MW kurulu güce sahip Özaltın<br />

Elmalı GES Projesi ile yıllık toplam 80 milyon kWh elektrik üretmesi planlanıyor. Özaltın<br />

Elmalı GES Projesi, Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts’ün sürdürülebilirlik ve çevre koruma konusundaki<br />

kararlılığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Proje kapsamında kullanılan güneş<br />

panelleri, temiz enerji üretimi sağlayarak karbon ayak izinin azaltılmasına katkıda bulunmakta<br />

ve çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Bu girişimle, Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, misafirlerine<br />

çevre dostu ve sürdürülebilir bir konaklama deneyimi sunarken, aynı zamanda gelecek<br />

nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma misyonunu da sürdürüyor.


170'den fazla ülkede; yaşadığınız, ürettiğiniz,<br />

dinlendiğiniz, eğlendiğiniz her yerde,<br />

her iklimde, soluduğunuz her nefesteyiz.<br />

100 yıldır çığır açan buluşlarımızla, yepyeni<br />

teknolojilerimizle bugün dünyanın 1 numarasıyız.<br />

Daikin, iklimlendirme teknolojilerinde<br />

100 yıllık tecrübe.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!