Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>IT</strong><br />
B<br />
n e tw o r k<br />
İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />
20 <strong>Ağustos</strong> •01 <strong>Eylül</strong> <strong>2024</strong> • KDV Dahil 70 TL www.itnetwork.com.tr<br />
HPE Aruba <strong>Network</strong>ing’ten<br />
ağ teknolojileri trendleri<br />
Yetenek açığına dijital çözüm!<br />
Akıllı şehirler, hava kirliliği ile<br />
mücadelede önemli bir rol oynayabilir
Kritik anlarda<br />
dinç durmaktır<br />
G2 33 55 40<br />
TOUGHBOOK tabletler ve dizüstü bilgisayarlar,<br />
tüm önemli görevlerde istikrarlı performans, benzersiz<br />
güvenilirlik ve esneklik sunar. Toza ve suya IP66'ya<br />
kadar dayanıklı ve şok, sıcaklık, nem ve titreşim için<br />
MIL standardına uygun cihazlar, birçok büyük şirket ve<br />
kuruluş tarafından kullanılmaktadır.<br />
Daha fazla bilgi için www.toughbook.eu
<strong>2024</strong> Yılında Dijital Dönüşümün Etkileri<br />
<strong>2024</strong> yılında dijital dönüşüm, hem küresel ölçekte hem de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde hızla ilerleyen bir süreç<br />
olarak karşımıza çıkıyor ve etkisini sürdürmeye devam ediyor. Bu süreç, iş dünyasından kamu hizmetlerine, eğitimden<br />
sağlık sektörüne kadar geniş bir yelpazede etkisini göstermeyi sürdürüyor.<br />
Dijital dönüşüm dijital altyapıların güçlenmesini beraberinde getiriyor. Buna öncelikle 5G’nin yaygınlaşmasını örnek<br />
olarak verebiliriz. Dijital dönüşüm, 5G teknolojisinin yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamasını beraberinde getirdi.<br />
Bu durum yüksek hızlı internet erişimini de sağlayarak dijital dönüşüm sürecinin hızlanmasına katkı sağladı. Özellikle<br />
IoT cihazlarının entegrasyonu, akıllı şehir projeleri, otonom araçlar ve endüstriyel otomasyon gibi alanlarda büyük bir<br />
itici güç sağladı.<br />
Diğer yandan bulut bilişim hizmetlerinin daha da yaygınlaşması ve edge teknolojilerinin gelişmesi veri işleme<br />
kapasitelerini artırarak gecikme sürelerinin azalmasına katkı sağlayarak, dijital dönüşümün etkisini hissetmemizi<br />
sağlıyor. Bu da özellikle endüstri 4.0 ve gerçek zamanlı veri analizleri için kritik öneme sahip.<br />
Dijital dönüşümün yadsınamaz getirilerinden yapay zeka ve otomasyona etkisi de tartışılmaz. <strong>2024</strong> yılındaki dijital<br />
dönüşümün evrilmesiyle yapay zeka ve otomasyonun daha fazla iş süreçlerine entegre olduğunu gözlemliyoruz. Bunun<br />
üretimden hizmet sektörüne kadar birçok alanda verimliliğin artışına neden olduğunu gözlemlerken, insan kaynaklı<br />
hataların da azalmasına katkısını söyleyebiliriz. Otonom sistemlerin artışı, veri odaklı karar alma ile veri odaklı iş<br />
modelleri kurumlara rekabet avantajı sağlamak adına kritik önem taşır hale geldi. Diğer yandan rekabet avantajı<br />
sağlamak adına, dijital dönüşümle beraber önemi artan hibrit çalışma modelleri, kurumlara hem çalışma şartlarında<br />
hem de üretim noktasında önemli avantajlar kazandırmış bulunuyor. <strong>2024</strong> yılında dijital dönüşüm stratejileri<br />
geliştirmek ve uygulamak, birçok kuruluş için öncelikli alanlar olarak öne çıktı.<br />
Dijital dönüşüm aynı zamanda siber güvenlik ve veri gizliliği konularını da öne çıkartıyor ve önemini artırıyor.<br />
Dijitalleşme ile birlikte artan siber güvenlik tehditleri, <strong>2024</strong>’te daha sofistike önlemler gerektirdi ve gerektirmeye devam<br />
ediyor. Şirketler ve hükümetler, siber saldırılara karşı koruma sağlamak için yapay zeka destekli güvenlik çözümleri ve<br />
proaktif güvenlik stratejileri geliştirmek durumundalar. Veri gizliliği konusunda da artan bilinç ve düzenlemeler, dijital<br />
dönüşümde kritik rol oynuyor. Kişisel verilerin korunması ve regülasyonlara uyum sağlanması da şirketlerin ve kamu<br />
kurumlarının dijital stratejilerinin merkezinde yer alıyor.<br />
Dijital dönüşümün sektör bazlı yaklaşımları ve sektörlere kattığı değerleri aslında ayrı bir içerik olarak değerlendirmeli<br />
ve sektör bazlı sağladığı katkılar ayrıca ele alınmalı. Ancak şunu net söyleyebiliriz ki; dijital dönüşüm her sektörü<br />
dinamikleri ölçüsünde geliştirdi ve geliştirmeye devam ediyor.<br />
Gelelim dergimizin sizler için hazırladığımız son sayımızın içeriğine. Sektörümüzün güzide şirketlerinden bazıları<br />
ile yapmış olduğumuz söyleşiler, sizleri farklı bakış açılarına yönlendirirken, o kurumlar hakkındaki bilgilerinizi de<br />
tazelemiş olacak. Araştırma haberlerinin ve veriler ışığında hazırlanan içerikler de ilginizi çekecek diğer başlıklar.<br />
Sektör market olarak son dönemde yaşanan teknoloji alanındaki gelişmeleri ve gelecekteki teknolojik gelişmeler<br />
hakkındaki öngörüleri okuyacak, gelişmeleri yakından takip etme imkanı bulacaksınız.<br />
Teknolojinin hayatımıza renk kattığı, pozitif gelişmelerle ufkumuza ışık tuttuğu yeniliklerle dolu içerikleri<br />
hazırlayacağımız bir sonraki sayımızda da buluşmak üzere.<br />
Teknolojinin güzellikleri sizlerle olsun.<br />
Hoşça kalın…<br />
Ahmet Mızrak<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr
6<br />
Büyüyen<br />
tehlike<br />
Hactivizm<br />
13<br />
Yetenek açığına<br />
dijital çözüm!<br />
17<br />
Evlerdeki<br />
büyük<br />
tehlike!
<strong>IT</strong><br />
BİL<br />
network<br />
Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
34<br />
Türkiye kripto<br />
alım satım<br />
hacimlerinde<br />
liderliğe<br />
oynuyor<br />
“Yapay<br />
Zekayı İşine<br />
Uyumlu Hale<br />
Getiren<br />
Kazanacak”<br />
30<br />
46<br />
Akıllı şehirler,<br />
hava kirliliği ile<br />
mücadelede<br />
önemli bir rol<br />
oynayabilir<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
SIDIKA AKYOL KAYIR<br />
sidika.kayir@aplusmedya.com<br />
GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />
AHMET MIZRAK<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr<br />
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
HABER MERKEZİ<br />
ENES KARADAYI<br />
enes.karadayi@img.com.tr<br />
KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />
Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />
ozbudun@gmail.com<br />
ÖMER KARDAŞ<br />
omer.kardas@ihlas.com.tr<br />
ALİ İLKER YÜCEER<br />
ali@mak ro bil.com.tr<br />
TEKNİK MÜDÜR<br />
TAYFUN AYDIN<br />
Tayfun.aydin@img.com.tr<br />
GRAFİK TASARIM<br />
HAKAN SÖZTUTAN<br />
hakan.soztutan@img.com.tr<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
A BO NE VE DAĞI TIM<br />
İSMAİL ÖZÇELİK<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Reklam Rezervasyon<br />
A PLUS MEDYA<br />
NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />
No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />
Bahçelievler - İstanbul<br />
Reklam İletişim<br />
reklam@aplusmedya.com<br />
Tel : 0212 216 99 13<br />
Gsm : 0552 805 34 35<br />
İdare Merkezi:<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Renk Ayrımı:<br />
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />
CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 30 00
HPE Aruba <strong>Network</strong>ing’ten<br />
ağ teknolojileri trendleri<br />
Tüm dünyada ağ teknolojileri birleşirken son<br />
kullanıcılar, zaman-mekân bağımsız hız ve<br />
güvenlik yeteneklerine sahip evrensel bağlantıya<br />
ihtiyaç duyuyorlar. Athonet ve Juniper<br />
<strong>Network</strong>s satın alımlarıyla en bütüncül Private<br />
5G ve Wi-Fi portföyüne sahip olan HPE<br />
olarak, Private 5G hizmetlerimizle müşterilerin<br />
karmaşık bağlantı ihtiyaçlarını karşılayan<br />
kapsamlı çözümler sunuyoruz. Ağ teknolojileri<br />
konusundaki erişimimizi daha da genişletiyoruz.<br />
Şirketlerin esneklik ve güvenlik ihtiyaçları giderek<br />
karmaşıklaşırken, HPE Aruba <strong>Network</strong>ing<br />
olarak, SASE (Güvenlik Hizmetleri Uç<br />
Noktası) çözümümüzle bu zorlukları ele alıyoruz.<br />
Kullanıcıların herhangi bir yerden,<br />
herhangi bir cihazdan güvenli bir şekilde erişimini<br />
ve kuruluşların ağlarını korumasını<br />
sağlayarak, işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerini<br />
destekliyoruz. HPE Aruba <strong>Network</strong>ing’in<br />
SASE çözümü, müşterilerimize daha<br />
iyi bir kullanıcı deneyimi sunarken, ağlarını<br />
daha güvenli ve yönetilebilir hale getiriyor.<br />
Bu çerçevede teknoloji ve iş liderlerinin önümüzdeki<br />
dönemde izlemesi gereken en önemli<br />
ağ teknolojileri trendlerine yakından bakmak<br />
yerinde olacaktır.<br />
Bulut tabanlı güvenlik hizmetleri<br />
sunan güvenlik duvarı satıcıları<br />
tercih edilmeye başlandı<br />
Hibrit iş gücündeki yükseliş ve IoT cihazlarının<br />
yaygınlaşması, ağ sınırlarını geri döndürülemez<br />
bir şekilde aşındırdı ve bağımsız<br />
güvenlik duvarının yeterli gelmediğini gösterdi.<br />
Artık “içerdeki” iyiler, “dışarıdaki” kötülerden<br />
güvenlik duvarı halkasıyla korunamıyor.<br />
Kurumun içine daha fazla güvenlik duvarı<br />
yerleştirerek boşlukları kapatmaya çalışmak<br />
yalnızca karmaşayı artırıyor, hata için fırsat<br />
yaratıyor ve hızlı hareket etmek isteyen işletmeleri<br />
yavaşlatıyor.<br />
Böylece, yeni nesil güvenlik duvarı cihazı, son<br />
güvenlik duvarı cihazına dönüşmeye başlıyor.<br />
Diğer tarafta güvenli hizmetler kenarı (SSE),<br />
güvenlik duvarlarının ve proxy’lerin yerini<br />
bulut tarafından sağlanan güvenli web ağ geçidine,<br />
bulut erişimi güvenlik aracısına ve sıfır<br />
güven ağ erişimine bırakıyor. Secure Service<br />
Edge mimarisi, uygulamalara her yerden erişen<br />
kullanıcılar için güvenliği yönetmenin ilgi<br />
uyandıran bir yolunu simgeliyor. Diğer taraftan<br />
IoT güvenliği için de şirket içinde, ağın hemen<br />
ucunda segmentasyona ihtiyaç duyuluyor<br />
ve bunu sağlamak adına doğrudan erişim<br />
noktalarına, ağ anahtarlarına ve SD-WAN ağ<br />
geçitlerine güvenlik duvarı hizmetleri yerleştiriliyor.<br />
Veri merkezinde bile L4-7 güvenlik<br />
işlevselliğine sahip raf üstü ağ anahtarlarının<br />
kullanıma sunulması, geleneksel yeni nesil<br />
güvenlik duvarlarından çok daha uygun maliyetle<br />
ihtiyaç duyulan segmentasyonu sağlayabilir.<br />
Önümüzdeki birkaç yıl içinde yerleşik ve bulut<br />
tabanlı yeteneklerle güvenli bağlantıları<br />
yönetmenin daha basit yolları keşfedildikçe,<br />
yeni nesil güvenlik duvarı pazarı daralmaya<br />
devam edecek. Gartner Critical Capabilities<br />
for <strong>Network</strong> Firewalls’a göre daha fazla kuruluş<br />
programatik ve hibrit çalışma stratejilerini<br />
tercih ettikçe, alıcıların güvenilir bulut<br />
güvenlik stratejileri eşliğinde bulut tabanlı<br />
güvenlik hizmetleri sunan güvenlik duvarı satıcılarını<br />
tercih etme olasılığı artıyor.<br />
Sıfır güven ilkelerinin güvenlik<br />
ve ağ hedeflerinin uyumunu<br />
hızlandırması<br />
Çoğu kuruluşun ağı ve güvenliği yöneten ayrı<br />
ekipleri vardır. Birçok yönden bunların hedefleri<br />
birbiriyle çelişebilir. <strong>2024</strong> yılında önde<br />
gelen kuruluşlar, daha iyi son kullanıcı deneyimi<br />
ve iş odaklı sonuçlar ortaya koymak üzere<br />
iki ekibin çıkarlarını uyumlu hale getirmek<br />
adına sıfır güven ilkelerinin nasıl kullanılabileceğini<br />
gösterecek.<br />
Ağ ekibinin kurumdaki hedefi, çalışanları ve<br />
hizmetleri güvenilir bir şekilde birbirine bağlı,<br />
çalışır durumda ve tahmin edilebilir derecede<br />
iyi performansla işlevsel halde tutmaktır.<br />
Çalışanların ihtiyaç duydukları herhangi<br />
bir kaynağa bağlanmalarını kolaylaştırırken<br />
kesintilere, gecikmelere veya yavaşlamalara<br />
neden olacak karmaşa yaratmaktan kaçınırlar.<br />
Öte yandan, güvenlik bölümü riski en aza<br />
indirmekten ve uyumluluğu sürdürmekten<br />
sorumludur. Bunu yaparken de çoğu zaman<br />
kullanıcı ve kullanıcı deneyimi arada sıkışıp<br />
kalır. Aşırı sıkı bir güvenlik uygulaması, kullanıcıların<br />
ihtiyaç duydukları uygulamalara ve<br />
verilere erişimini yavaşlatabilir ya da imkansız<br />
hale getirerek işletmeyi yavaşlatabilir. Öte<br />
yandan, gevşek güvenlik önlemleri eşliğinde<br />
çalışanları memnun etmeyi amaçlayan bir ağ<br />
ekibi, sistemlere sızılmasını ve fidye yazılımlarının<br />
bulaşmasını kolaylaştırabilir.<br />
Dünyanın önde gelen şirketleri, ağın görevinin<br />
herhangi bir şeyi herhangi bir şeye bağlamaktan<br />
öte güvenlik politikası için bir uygulama<br />
katmanı olarak tanımlandığı sıfır güven<br />
mimarilerini benimsiyor. Uygulamalara erişmek<br />
isteyen kullanıcılar için güvenlik politikaları<br />
bulut üzerinden uygulanabilir. Ancak<br />
özellikle IoT cihazları ve ilgili hizmetlere dair<br />
trafik akışı söz konusu olduğunda güvenlik<br />
politikalarını erişim noktaları, anahtarlar ve<br />
yönlendiriciler gibi erişim cihazlarında otomatik<br />
olarak uygulamak daha verimli olacaktır.<br />
Doğru ölçüde sağlanacak görünürlüğün<br />
yanı sıra otomasyon, politika ve zorlayıcı kuralların<br />
net bir şekilde tanımlanmasıyla, ağ ve<br />
güvenlik ekipleri birbiriyle uyumlu hedeflere<br />
sahip olabilir ve kullanıcılara daha iyi bir deneyim<br />
sunabilir.<br />
Son kullanıcı deneyimini ölçmek,<br />
operasyonel mükemmellik için<br />
zorunluluk haline geliyor<br />
Çalışanların ve müşterilerin beklentilerini<br />
karşılamak için BT kuruluşlarının ölçülebilen<br />
kullanıcı deneyimine dayalı SLO’lara ve<br />
SLA’lara geçmesi gerekiyor. Kullanıcılar neyin<br />
hatalı olduğuna odaklanmak yerine son derece<br />
basit bir şeye odaklanırlar: Kullandıkları<br />
uygulama iyi çalışıyor mu çalışmıyor mu?<br />
Kullanıcı bir sorun bulduğunda, BT ekibi tüm<br />
cihazların çalışır durumda olduğu ve doğru<br />
şekilde çalıştığı yönünde bir raporla geri dönüş<br />
yaparsa memnuniyeti bir anda düşer.<br />
4
Full-color reverse logo assets:<br />
hpe_aruba_orange_rev_cmyk.ai<br />
Bu durumu ele almak için kurumlar, hem son<br />
hpe_aruba_orange_rev_rgb.ai<br />
kullanıcıların gerçek deneyimini ölçen hem<br />
hpe_aruba_orange_rev_spot.ai<br />
de kullanıcılar mevcut olmadığında bile altyapı<br />
hazırlığı sağlamak için sentetik ölçümler<br />
hpe_aruba_orange_rev_rgb.svg<br />
hpe_aruba_orange_rev_rgb.png<br />
yapan dijital deneyim yönetimi (DEM) araçlarını<br />
yaygın olarak kullanıma alacaklar. Bunun<br />
için muhtemelen uç nokta aracılarından (SSE<br />
aracısı gibi) toplanan ölçümlere ve özellikle<br />
Minimum Wi-Fi performansını size print izleyen özel donanım<br />
The sensörlerinin minimum size topladığı for print ölçümlere use is ihtiyaç duyacaklar.<br />
wide. Bu ölçümler en iyi uygulamaları<br />
1.5”<br />
öğrenip uygulayabilen, sorunları hızla önceliklendirebilen<br />
ve otomatik olarak düzeltebilen<br />
otomatik AIOps’u destekliyor. Gartner’ın<br />
2022’de yaptığı Market Guide for Digital<br />
Experience Monitoring araştırmasına göre<br />
2026’ya kadar I&O liderlerinin en az yüzde 60’ı<br />
uygulama, hizmet ve uç nokta performansını<br />
kullanıcının bakış açısından değerlendirmek<br />
için DEM’i kullanacak. 2021’de bu oran yüzde<br />
20’nin altındaydı.<br />
6GHz Wi-Fi kullanımı hızla<br />
artacak ve Wi-Fi 7’nin en büyük<br />
özelliği olmaya devam edecek<br />
6GHz spektrumunda Wi-Fi dağıtımını yavaşlatan<br />
engeller çoğu coğrafyada ortadan kalkacak<br />
ve hızla benimsenecek. Bundan birkaç<br />
yıl önce, Wi-Fi 6E standardı 6GHz bandı için<br />
for print<br />
destek sunarak Wi-Fi kapasitesini iki katı artırdı.<br />
Bu da daha fazla kullanıcının display and webdesteklen-<br />
mesine ve daha yüksek spot hızlara spot for printing yolu açtı.<br />
s_cmyk.ai<br />
background Color intent File format<br />
k type for lighter backgrounds cmyk our-color process<br />
e type for darker backgrounds rgb rgb for digital<br />
İlk olarak, 6GHz bandının özellikle açık havada<br />
kullanımının hükümet yetkililerinin onayına<br />
tabii olduğunu belirtmek lazım. ABD gibi<br />
bazı ülkeler spektrumu Wi-Fi için açma konusunda<br />
hızlı davransa da diğer ülkeler daha<br />
yavaş davranıyor. Neyse ki bu alanda da çok<br />
fazla ilerleme kaydedildi ve <strong>2024</strong> yılı sonuna<br />
kadar çoğu şirket dünyanın çoğu yerinde erişilebilir<br />
6GHz spektrumuna sahip olacak.<br />
İkincisi, bazı işletmeler Wi-Fi 7’nin eli kulağındayken<br />
Wi-Fi 6E’yi benimseme konusunda<br />
temkinli davranıyordu. Wi-Fi 7 onaylandığına<br />
göre, Wi-Fi 6E ve Wi-Fi 7’nin birlikte çalışabileceğinden<br />
şüphe yok. 6E cihazlarının ve<br />
erişim noktalarının yüksek hacimlerde dağıtılmasıyla,<br />
6GHz Wi-Fi yaygınlaştırması tam<br />
hızda ilerleyebilir.<br />
Son olarak, bu teknolojinin benimsenmesi<br />
hem erişim noktalarındaki hem de istemci<br />
.ai<br />
One-color positive logo assets:<br />
hpe_aruba_black_pos_cmyk.ai<br />
hpe_aruba_black_pos_rgb.ai<br />
hpe_aruba_black_pos_spot.ai<br />
hpe_aruba_black_pos_rgb.svg<br />
hpe_aruba_black_pos_rgb.png<br />
Minimum size digital<br />
The minimum size for digital use is<br />
144 pixels wide.<br />
1.5” 144 pixels<br />
Pantone spot color<br />
cihazlardaki desteğe bağlı. Wi-Fi 6E’yi destekleyen<br />
çok sayıda yeni cihaza ve 6E erişim<br />
noktalarının yaygınlaşmasına tanık oluyoruz.<br />
Bunun da ötesinde, ufukta daha fazla Wi-Fi 7<br />
cihazı görünüyor. Bunlar Wi-Fi 6E veya Wi-Fi<br />
Adobe Illustrator for<br />
7 erişim RGB, CMYK, noktalarında spot color daha iyi kullanıcı deneyimi<br />
Rasterized sunmak file for için 6GHz bandını kullanabilir.<br />
Scalable Bu gelişmelerin Vector Graphic bir araya gelmesi, 6GHz<br />
on-screen display<br />
spektrumunun for web display büyük ölçüde kullanılacağını<br />
ve daha hızlı veri aktarımının yanı sıra daha<br />
iyi kullanıcı deneyimi sağlanacağını gösteriyor.<br />
.png<br />
.svg<br />
Yapay zeka BT yöneticilerini<br />
özgürleştirecek<br />
Bazıları tarafından işinizi yapay zekaya kaptırmayacağınız,<br />
işinizi yapay zekayı etkin<br />
bir şekilde kullanan birine kaptıracağınız<br />
söylenir. Bu, BT yöneticileri için kesinlikle<br />
doğru bir tespit. Sabit, hatta azalan personel<br />
sayısıyla yeni teknolojileri uygulamanın ve<br />
siber güvenliği sürdürmenin artan yükü, her<br />
yöneticinin daha fazlasını ortaya koyması<br />
gerektiği anlamına geliyor. Neyse ki, yapay<br />
zeka ve otomasyon hızla ilerliyor. İşler tek tek<br />
cihazları yönetmekten ve yapılandırmaktan,<br />
tüm bir mülke hükmeden politika tanımlamaya<br />
ve bu politikanın otomatik ve tutarlı bir<br />
şekilde uygulanmasına doğru kayıyor. Yapay<br />
zeka ayrıca anomalileri belirlemek, çözüm<br />
One color reverse logo assets:<br />
hpe_aruba_white_rev_cmyk.ai<br />
hpe_aruba_white_rev_spot.ai<br />
hpe_aruba_white_rev_rgb.ai<br />
hpe_aruba_white_rev_rgb.svg<br />
hpe_aruba_white_rev_rgb.png<br />
Ersin Uyar<br />
HPE Aruba <strong>Network</strong>ing Türkiye,<br />
Kafkaslar ve Orta Asya<br />
Ülke Müdürü<br />
önermek ve hatta uygulamak için büyük hacimli<br />
verileri tarayabiliyor. Yapay zekanın yalnızca<br />
onu besleyen veri seti kadar iyi olduğu,<br />
daha büyük, yüksek kaliteli veri setlerinin<br />
daha iyi yapay zekanın anahtarı olduğu artık<br />
iyi bilinen bir gerçek. Bunun için önde gelen<br />
tedarikçiler, milyonlarca yönetilen cihazı ve<br />
yüz milyonlarca uç noktayı temsil eden veri<br />
göllerinden yapay zeka içgörüleri elde edecekler.<br />
Son olarak büyük dil modelleri (LLM’ler)<br />
mevcut doğal dil arayüzlerini çok büyük ölçüde<br />
hızlandıracak ve yöneticilerin ihtiyaç<br />
duydukları bilgileri almaları için daha uygun<br />
yollar sağlayacak.<br />
Sonuç olarak, kurumlardaki yöneticilerin BT<br />
ekiplerine, piyasada rekabetçi kalabilmek için<br />
ihtiyaç duydukları yapay zeka kuvvet çarpanını<br />
sağladıklarından emin olmaları gerekiyor.<br />
* Gartner’ın, 2023’te yaptığı Strategic Roadmap<br />
for Enterprise <strong>Network</strong>ing araştırmasına<br />
göre 2026 yılına kadar üretken yapay zeka<br />
(GenAI) teknolojisi, ilk ağ yapılandırmasının<br />
yüzde 20’sini oluşturacak. Bu oran, 2023’te sıfıra<br />
yakın olan bir seviyeden artış gösterecek.<br />
5
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Büyüyen tehlike Hactivizm<br />
Sektör Market<br />
Hacktivizm, Şubat 2022’de Rusya’nın<br />
Ukrayna’yı işgal etmesiyle gündemde<br />
yeniden üst sıralarda yer almaya başladı.<br />
Bir süre sonra, siyasi motivasyonlu<br />
gruplar ve bireyler, bu kez Orta Doğu’da<br />
İsrail-Hamas çatışmasın başlamasıyla<br />
tekrar güçlerini ortaya koydular. Endişe<br />
verici bir şekilde, hacktivistlerin<br />
gündemlerini kamuoyunun dikkatine<br />
sunmak için giderek daha sofistike ve<br />
agresif taktikler kullandıkları görüldü.<br />
Belki de daha da endişe verici olan, birçok<br />
grubun aslında ulus-devlet aktörleri<br />
tarafından desteklenmesi ve hatta onlardan<br />
oluşması olasılığıdır. Gerçekten<br />
de devlet destekli siber operasyonlar ile<br />
geleneksel hacktivizm arasındaki sınırlar<br />
belirsizleşmiştir. Jeopolitik istikrarsızlığın<br />
giderek arttığı ve eski kurallara<br />
dayalı düzenin erozyona uğradığı bir<br />
dünyada, özellikle kritik altyapı alanında<br />
faaliyet gösteren kuruluşlar, hacktivist<br />
tehdidi risk modellemelerine dahil<br />
etmeyi düşünmelidir.<br />
Hacktivizm yeni bir şey değil ancak geleneksel<br />
hacktivizm ile devlet destekli operasyonlar<br />
arasındaki çizgilerin giderek belirsizleşmesi onu<br />
daha güçlü bir tehdit haline getiriyor. Dijital güvenlik<br />
şirketi ESET gelişen bu endişe verici konu ile ilgili<br />
değerlendirmelerini paylaştı, kurumların nelere dikkat<br />
etmesi gerektiğinin altını çizdi…<br />
<strong>IT</strong> network<br />
6<br />
Kurumlar için hacktivizm<br />
riskleri nasıl yönetebilir?<br />
Hacktivist tehdit, ister gerçek gruplardan<br />
ister devlet çıkarlarıyla uyumlu<br />
gruplardan, isterse de gizli ulus devlet<br />
ajanlarından gelsin, tehdit birçok açıdan<br />
aynıdır. Bu tür gruplar, siyasi açıdan<br />
hassas konularda konuşan özel sektör<br />
kuruluşlarını giderek daha fazla hedef<br />
almaktadır. Bazı durumlarda, bunu sadece<br />
kuruluşun şu ya da bu tarafa bağlı<br />
olduğu algısı varsa yapabilirler. Ya da<br />
daha karanlık ulus devlet hedefleri için<br />
bir sis perdesi olarak.<br />
Gerekçe ne olursa olsun, kuruluşlar hacktivist<br />
riskini azaltmak için bu temel<br />
üst düzey adımları izleyebilirler:<br />
• Doğru soruları sorun: Biz bir hedef<br />
miyiz? Hangi varlıklar risk altında? Saldırı<br />
yüzeyimizin kapsamı nedir? Mevcut<br />
önlemler hacktivist riskini azaltmak için<br />
yeterli mi? Dışa dönük altyapının kapsamlı<br />
bir siber risk değerlendirmesi bu<br />
noktada yardımcı olabilir.<br />
• Güvenlik açıkları veya yanlış yapılandırmalar<br />
da dahil olmak üzere böyle bir<br />
değerlendirmenin ortaya çıkardığı boşlukları<br />
doldurun. İdeal olarak bu sürekli<br />
ve otomatik bir şekilde yapılmalıdır.<br />
• Varlıkların e-posta, uç nokta, ağ ve hibrit<br />
bulut katmanındaki tehditlere karşı<br />
korunmasını sağlayın ve XDR/MDR<br />
araçlarıyla tehditleri sürekli izleyin.<br />
• Mevcut ve ortaya çıkan tehditler hakkında<br />
bilgi toplamak, analiz etmek ve<br />
bunlara göre hareket etmek için tehdit<br />
istihbaratını kullanın.<br />
• Hassas verilerin yetkisiz taraflarca<br />
okunmasını veya değiştirilmesini önlemek<br />
için hem beklemede hem de aktarım<br />
sırasında güçlü şifreleme uygulayın.<br />
• Sıfır güven mimarisi ve çok faktörlü<br />
kimlik doğrulama (MFA) ile kimlik ve<br />
erişim yönetimini geliştirin ve şüpheli<br />
veri erişim modellerine dikkat edin.<br />
• Sürekli çalışan eğitimi ve farkındalık<br />
eğitim programları düzenleyin.<br />
• DDoS saldırılarını azaltma için güvenilir<br />
bir üçüncü tarafla iş ortaklığı yapın.<br />
• Kapsamlı bir olay müdahale planı oluşturun<br />
ve test edin.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dijital reklam sektöründen rekor büyüme<br />
Avrupa’da dijital reklamcılık pazarı yüzde 11.1 oranında büyüyerek 96.9 milyar Euro’ya<br />
ulaştı. Rapora göre, dijital reklam yatırımlarının büyüklüğü açısından Türkiye, 29 ülke<br />
arasında sekizinci pazar olarak öne çıkıyor. 2023 yılında yüzde 118 oranında rekor bir<br />
büyüme gösteren Türkiye, 2022 yılında olduğu gibi en fazla büyüyen ülke konumunu<br />
korudu. <strong>2024</strong> yılında da yapay zekânın sektöre katkıları ile yüzde 70 büyüme<br />
öngörülüyor…<br />
Avrupa İnteraktif Reklamcılık Bürosu<br />
(IAB Europe) tarafından yayınlanan ve<br />
dijital reklam harcamalarını analiz eden<br />
AdEx Benchmark raporu yayınlandı.<br />
Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin<br />
Kaplan, rapora göre dijital reklamcılıkta<br />
tüm zamanların en yüksek büyüme oranlarına<br />
ulaşıldığını vurguladı. Kaplan, “Avrupa<br />
genelinde dijital reklamcılık, yüzde<br />
7.3 yıllık büyüme oranıyla ABD pazarını<br />
geride bıraktı. Türkiye’nin de dahil olduğu<br />
13 pazarda çift haneli büyüme kaydedildi.<br />
Avrupa’da dijital yatırımların yüzde<br />
69’unu İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya<br />
<strong>2024</strong>’ün ilk 6 ayının Türkiye girişimcilik ekosisteminin<br />
dayanıklılığını ve dinamizmini<br />
tekrar kanıtlayan bir dönem olduğunu belirten<br />
Decacorn Angels CEO’su Duygu Eren,<br />
“<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında 235 yatırım turunda<br />
587 milyon dolar yatırım yapılırken, bu rakamın<br />
476 milyon doları ikinci çeyrekte gerçekleşti.<br />
<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında 235 yatırımın<br />
12’sinde yabancı yatırımcılar yer aldı. 2023<br />
yılında tüm dünyada girişimlere yapılan yatırımlar<br />
ise son 5 yılın en düşük seviyesindeydi.<br />
Bu durum, Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar<br />
için cazibesini gösteriyor. Türkiye girişimcilik<br />
ekosistemini <strong>2024</strong> sonunda çok güzel<br />
gelişmeler bekliyor.” dedi.<br />
Türkiye girişim ekosisteminin <strong>2024</strong>’ün ilk 6<br />
ayını değerlendiren Eren, şöyle devam etti:<br />
“Özellikle oyun girişimleri, dikkate değer bir<br />
büyüme kaydetti. Türkiye, Avrupa’da yatırım<br />
büyüklüğü açısından 7. sıraya, yatırım<br />
sayısı açısından ise 2. sıraya yükseldi. MENA<br />
bölgesinde ise oyun yatırımları büyüklüğü<br />
açısından 2., sayı açısından 1. sırada yer aldı.<br />
Büyüme oranı, yatırım çeşitliliği ve stratejik<br />
hamlelerle, Türkiye yatırımcılar ve girişimciler<br />
için çekici bir merkez haline geldi. Biyoteknoloji,<br />
yapay zeka ve sağlık teknolojileri<br />
gibi alanlarda yapılan yatırımlar, Türkiye’nin<br />
teknoloji ve inovasyon alanında öne çıkmasını<br />
sağladı. Yerel seçimlerin geride kalması<br />
ve belirsizliklerin azalması ile yatırımcıların<br />
iştahında artışı perçinlerken süregelen yüksek<br />
faiz ortamı da tam tersi etki yaratıyor. Öte<br />
yandan Türkiye, Kara Paranın Aklanmasının<br />
Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü<br />
ve İtalya oluşturuyor. Türkiye, enflasyondan<br />
arındırılmış verilere göre yüzde 50<br />
büyüme oranıyla yine birinci sırada yerini<br />
aldı. 2023 yılı sonu itibariyle Türkiye’deki<br />
dijital reklam yatırımlarının büyüklüğü<br />
3 milyar 476 milyon Euro’ya ulaştı. Bu da<br />
enflasyondan arındırılmış yüzde 50 büyüme<br />
oranıyla Avrupa ortalamasının 4.5 katı<br />
daha fazla bir büyüme gösterdiğini ortaya<br />
koyuyor. Rapora göre, dijital reklam yatırımları<br />
büyüklüğü açısından Türkiye, 29<br />
ülke arasında sekizinci sırada yer alıyor.<br />
2023 yılında yüzde 118 oranında rekor bir<br />
büyüme gösteren Türkiye, 2022 yılında<br />
olduğu gibi en fazla büyüyen ülke olmayı<br />
sürdürüyor. Yapay zekânın devreye girmesi,<br />
makine öğrenimi ile reklam teknolojileri<br />
daha da güçleneceğini ve sektörün<br />
yüzde 70 oranında büyüyeceğini öngörüyoruz”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Avrupa genelinde görüntü reklam yatırımlarının<br />
yüzde 13 oranında büyürken,<br />
sosyal medyaya yapılan yatırımların da<br />
yüzde 18 oranında arttığına dikkat çeken<br />
Kaplan, “Sosyal medyanın görüntülü reklamlar<br />
içindeki payı yüzde 48’e yükseldi.<br />
Video reklamcılık, en çok büyüyen formatlardan<br />
biri olarak öne çıktı ve toplam görüntülü<br />
reklamların büyümesinde önemli<br />
bir rol oynadı. 2023 yılında yüzde 21 artış<br />
gösteren dijital reklamcılık ve dijital ses<br />
reklamcılığı da dikkat çeken bir büyüme<br />
kaydetti. Dijital ses reklamcılığı yüzde 23<br />
oranında artış gösterirken, podcastlerin<br />
toplam dijital ses yatırımlarının artmasında<br />
önemli bir rol oynadığını görüyoruz.<br />
Podcastlerin artışı, dijital ses reklamcılığının<br />
büyümesine önemli bir katkı sağladı.<br />
Türkiye, video reklamcılıkta yüzde 180,<br />
ses reklamlarında yüzde 215 ve arama<br />
motoru reklamcılığında yüzde 91 büyüme<br />
oranıyla Avrupa’da ilk sırada yer aldı. Bu<br />
veriler, dijital reklamcılığın hem yerelde<br />
hem de Avrupa’da sürekli olarak arttığını<br />
ve hızlı bir büyüme gösterdiğini ortaya koyuyor.<br />
Bu trend, Türkiye’nin dijital reklam<br />
pazarının, mevcut dijital reklam verenlerin<br />
bütçelerinin artması ve yeni reklam verenlerin<br />
sahneye girmesiyle genişlediğini<br />
işaret ediyor” açıklamasında bulundu.<br />
Türkiye Girişimcilik Ekosistemini <strong>2024</strong> sonunda<br />
çok güzel gelişmeler bekliyor<br />
<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında 235 yatırım turunda 587 milyon dolar<br />
yatırım yapıldığını belirten Decacorn Angels CEO’su Duygu<br />
Eren, bu rakamların Türkiye’nin girişim yatırımları için cazip bir<br />
destinasyon haline geldiğinin önemli bir göstergesi olduğunu<br />
açıkladı…<br />
(FATF) gri listesinden çıkarıldı. Uluslararası<br />
kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin<br />
kredi notunu 2 kademe birden artırdı.<br />
Bunlar çok önemli gelişmeler. Tüm bu etmenlere<br />
istinaden ilerleyen çeyrek için olumlu<br />
beklentilerimizi koruyoruz ve işlem sayısı ile<br />
işlem hacminde artış öngörüyoruz. Bu açıdan<br />
baktığımızda Türkiye’de girişimcilik ekosisteminde<br />
sürpriz gelişmeler yaşanacağını ve<br />
<strong>2024</strong> yılını büyümeyle kapatacağını söylemek<br />
mümkün.” dedi.<br />
7Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ASUS ROG Rapture GT-BE19000 oyuncu<br />
router’ı tanıtıldı<br />
eni router Çok Bağlantılı Operasyon ile Akıllı AiMesh, özel<br />
Oyun Ağı, Otomatik Frekans Koordinasyonu gibi özelliklerle<br />
geliyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
ASUS Republic of Gamers (ROG), ROG Rapture<br />
GT-BE19000 üç bant WiFi 7 oyuncu router’ını<br />
duyurdu. Bu yeni nesil güç merkezi; 19<br />
Gbps’ye varan ultra hızlı üç bantlı WiFi 7 hızları,<br />
Otomatik Frekans Koordinasyonu gibi<br />
yenilikçi özellikleri ve kapsamlı kablolu ve<br />
kablosuz ağ işlevleriyle oyun ve bilgisayar deneyimlerinde<br />
fark yaratmak için tasarlandı.<br />
Yeni nesil WiFi gücü<br />
ASUS ROG Rapture GT-BE19000 router; 320<br />
MHz kanal, 4096-QAM ve Çok Bağlantılı<br />
Operasyon gibi yenilikçi WiFi 7 özellikleri<br />
sayesinde 19 Gbps’ye kadar ultra yüksek kablosuz<br />
hızlar sunuyor. Model ayrıca, Otomatik<br />
Frekans Koordinasyonu (AFC) özelliğine<br />
sahip dünyanın ilk oyun router’ı . AFC, WiFi<br />
ortamını otomatik olarak kontrol ediyor ve<br />
6 GHz bandında en az sıkışık kanalı seçerek<br />
en yüksek iletim gücünü Düşük Güçlü<br />
İç Mekan ağ cihazlarına göre 63 kata kadar<br />
artırıyor. GT-BE19000 ayrıca iki adet 10 GB<br />
Ethernet ve dört adet 2,5 GB Ethernet bağlantı<br />
noktaları ile 31 Gbps’ye kadar kablolu<br />
kapasite sağlayarak yeni yapay zekâ çağında<br />
sağlam bir yerel ağ oluşturmak için güçlü ve<br />
istikrarlı bağlantılar sağlıyor.<br />
tasyon teknolojisi. Oyuncuların özel bir SSID<br />
veya VLAN’a bağlanarak ağ özelliklerini ve<br />
bağlı cihazları kolayca yönetmelerini sağlıyor.<br />
Misafir Ağı Pro, en modern ağ ihtiyaçlarını<br />
karşılamak için Çocuk Ağı, IoT Ağı, VPN<br />
Ağı ve Misafir Ağı özelliklerine sahip. Ayrıca<br />
IoT cihaz kurulumu ve yönetimi, ebeveyn<br />
denetimleri ve gelişmiş anında VPN bağlantı<br />
özelliklerini de içeriyor.<br />
GT-BE19000’deki Misafir Ağı Pro teknolojisi,<br />
yeni nesil deneyimler için özel olarak tasarlanmış<br />
bir Oyun Ağı ayarını da içeriyor. Oyun<br />
Ağı, tüm oyun özelliklerini tek bir SSID’de<br />
birleştirerek oyuncuların her cihazı ayrı ayrı<br />
yapılandırmasına gerek kalmadan mümkün<br />
olan en iyi deneyimi elde etmelerini sağlıyor.<br />
GT-BE19000 kullanıcıları ayrıca, ROG’nin öncülüğünü<br />
yaptığı ve bir oyunun veri paketlerine<br />
öncelik vererek oyun cihazından router’a<br />
ve oyun sunucusuna kadar olan deneyimleri<br />
geliştiren Üç Katmanlı Oyun Hızlandırma<br />
özelliğinden de yararlanabiliyor.<br />
10 Gb Ethernet LAN portu, her zaman bağlı<br />
genişletilebilir bir ağ sistemi için özel bir kablolu<br />
arka plan bağlantısı seçeneği sunuyor.<br />
ASUS WiFi 7 serisinin tamamı<br />
için özellik güncellemeleri<br />
ROG Rapture GT-BE19000’in yanı sıra kullanıcılar,<br />
ROG Rapture GT-BE98 Pro, ROG<br />
Rapture GT-BE98, ASUS ZenWiFi BQ16 Pro<br />
(BE30000), ASUS ZenWiFi BQ16 ve ASUS<br />
RT-BE88U dahil olmak üzere birçok ASUS<br />
ve ROG WiFi 7 router’ında Çok Bağlantılı<br />
Operasyon desteğinin ve Akıllı AiMesh ve<br />
Misfari Ağı Pro (veya alt sürümü Akıllı Ev<br />
Oyun Ağı ile oyunları<br />
zahmetsizce hızlandırın<br />
Misafir Ağı Pro, ASUS’a özgü bir ağ segmen-<br />
Uzmanı) gibi gelişmiş güvenlik özellikleri de<br />
dahil olmak üzere en son özelliklerin keyfini<br />
çıkarabiliyor.<br />
AiMesh, WiFi 7 ve yapay zekâ<br />
ile daha akıllı hale geldi<br />
ASUS, ASUS ROG Rapture GT-BE19000 gibi<br />
router’larda bulunan yeni nesil Akıllı AiMesh<br />
özelliği için Çok Bağlantılı Operasyon desteğini<br />
de duyuruyor. Akıllı AiMesh, yapay zekâ<br />
destekli kablosuz arka plan bağlantısı sunar<br />
ve yüksek talep gören paketlere akıllı bir şekilde<br />
daha hızlı bantta öncelik vererek gecikmesiz<br />
oyun ve yayın deneyimleri sağlamaya<br />
yardımcı oluyor. Bu arada, ROG GT-BE19000<br />
8
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
MultiNet’te NFC ile temassız<br />
ödeme dönemi başladı!<br />
Multinet Up, kullanıcılarına sunduğu dijital ödeme deneyimini<br />
bir üst seviyeye taşıyarak NFC ile temassız ödeme özelliğini<br />
duyurdu. MultiPay uygulamasına eklenen “NFC ile Temassız<br />
Ödeme” özelliği sayesinde MultiNet yemek kartı kullanıcıları<br />
ödemelerini Android telefonlarını ödeme cihazına yaklaştırarak<br />
tamamlayabilecek…<br />
Yemek kartı, kurumsal hediye ve sosyal<br />
yardım kartı, akaryakıt, konaklama,<br />
toplu satın alma ve filo çözümleriyle<br />
şirketlere gider yönetimi hizmeti sunan<br />
Multinet Up, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle<br />
işverenlerin ve çalışanların hayatını<br />
kolaylaştırmaya devam ediyor. 74 binden<br />
fazla anlaşmalı nokta ile kullanıcılarına<br />
yaygın harcama ağı sunan şirket, mobil<br />
cüzdan uygulaması MultiPay’de Android<br />
telefonlar için cihazdan cihaza ödeme<br />
yöntemini devreye aldı.<br />
Kullanıcı dostu arayüzü ile hayatı kolaylaştıran,<br />
sanal MultiNet kart kullanabilme<br />
özelliğiyle kullanıcılara kart<br />
taşımama özgürlüğü sağlayan ve güçlü<br />
teknolojik altyapısıyla pürüzsüz kullanıcı<br />
deneyimi sunan MultiPay’in cihazdan<br />
cihaza temassız ödeme özelliği sadece<br />
telefon kullanarak kolayca ödeme yapılabilmesini<br />
sağlıyor.<br />
Temassız ödeme özelliği, tüm pos makinelerinde<br />
ve NFC özelliği bulunan<br />
Android telefonlarda kullanılabiliyor.<br />
Kullanıcılar sadece cihazlarını ödeme<br />
noktasına yaklaştırarak, karekod okutma<br />
veya diğer işlemleri yapmaya gerek<br />
duymadan hızlı ve güvenli bir şekilde<br />
ödemelerini tamamlayabiliyorlar.<br />
Legrand Grup Veri Merkezleri alanında iki yeni<br />
satın alma duyurdu!<br />
Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği<br />
ürün ve sistemler konusunda uzman<br />
olan Legrand Grup, grubun gelirinin<br />
yüzde 15’ini temsil eden ve hızla büyüyen<br />
veri merkezleri alanında iki yeni satın alma<br />
işlemi gerçekleştirdi. Davenham ve VASS<br />
şirketlerini satın alan Legrand Grup, veri<br />
merkezleri alanındaki büyüme stratejisini<br />
sürdürüyor. Satın alınan markalardan<br />
İrlanda merkezli Davenham, hiper ölçekleyiciler<br />
de dahil olmak üzere veri merkezleri<br />
için düşük voltajlı koruma, anahtarlama,<br />
ölçüm ve enerji dağıtımı gibi güç dağıtım<br />
sistemleri üretirken, veri merkezleri için<br />
busbar konusunda Avustralyalı lider marka<br />
VASS ise Avustralya ve Asya-Pasifik bölgesinde<br />
hizmet veriyor.<br />
“Son 5 Yılda Veri Merkezleri<br />
Alanında 10 Satın Alma Gerçekleştirdik”<br />
Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler<br />
konusunda uzman olan Legrand Grup, grubun gelirinin yüzde<br />
15’ini temsil eden ve hızla büyüyen veri merkezleri alanında iki yeni<br />
satın alma işlemini duyurdu. Legrand Grup, Davenham ve VASS<br />
şirketlerini bünyesine kattı…<br />
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Legrand<br />
Grup CEO’su Benoit Coquart, “Gelecek<br />
vadeden veri merkezleri segmentinde<br />
‘beyaz’ alanda (sunucu odaları) sunduklarımızı<br />
‘gri’ alanda (teknik oda) önemli<br />
ölçüde tamamlayacak olan bu satın almaları<br />
duyurmaktan büyük memnuniyet<br />
duyuyoruz. Son 5 yılda bu dikeyde 10<br />
satın alma gerçekleştiren Legrand’ın bu<br />
stratejisi, önemli bir oyuncu olduğu ve<br />
çok iyi konumlandığı bu alandaki büyüme<br />
hızlandırma stratejini destekler nitelikte.<br />
Bu yılın başlarında duyurduğumuz<br />
MSS, Enovation ve Netrack yatırımlarıyla<br />
birlikte bu satın almalar yıllık 200 milyon<br />
euro’dan fazla geliri temsil ediyor.” dedi.<br />
“Veri Merkezleri Pazarı<br />
Önceliklerimizden Biri”<br />
180 ülkeyi kapsayan, 40 binden fazla çalışanı<br />
ve yaklaşık 300 bin farklı ürün referansına<br />
sahip Fransa merkezli Legrand Grup’un<br />
Türkiye ayağı olarak 1990 yılından beridir<br />
hizmet verdiklerini dile getiren Legrand<br />
Türkiye Grubu Ülke Müdürü ve CEO’su<br />
Levent Ilgın, “Legrand Grup’un stratejik<br />
büyüme segmentlerinden biri olan veri<br />
merkezleri pazarı Legrand Türkiye Grubu<br />
olarak önceliklerimizden biri. 2021 yılında<br />
Türkiye’de faaliyete geçirdiğimiz Legrand<br />
Veri Merkezleri Çözümleri (LDCS) birimi<br />
ile de veri merkezlerinin özel gereksinimlerine<br />
optimum çözümler sağlıyoruz. Legrand<br />
Grup’un geniş portföyünün yanı sıra<br />
Türkiye’deki fabrikalarımızda üretmekte<br />
olduğumuz kesintisiz güç kaynakları, şalt<br />
ürünler, kabin ve kabinetler gibi ürünler<br />
sunuyoruz. Hem beyaz alan hem de gri<br />
alan için geniş bir portföyle hizmet ettiğimiz<br />
veri merkezlerini yakından takip ediyoruz.”<br />
açıklamalarında bulundu.<br />
9Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
instax WIDE 400 ve yenilenen<br />
özellikleriyle instax mini LiPlay<br />
satışa sunuldu<br />
Fujifilm, çok sevilen instax fotoğraf makinesi<br />
serisinde yeniliklere imza atmaya devam ediyor.<br />
Instax WIDE ailesinin son üyesi olan, instax WIDE<br />
400 ve tasarımsal açıdan üç yeni renk, doku,<br />
donanım yazılımı ve şarj girişiyle yenilenen instax mini<br />
LiPlay satışa sunuldu…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
10<br />
FUJIFILM, instax ürün grubuyla kullanıcılarını<br />
memnun etmeye devam ediyor. “Daha<br />
fazlasına yer aç” sloganıyla piyasaya sunulan<br />
yeni ürün instax WIDE 400, 10 yıl önce<br />
piyasaya sürülen instax WIDE 300’ün devamı<br />
niteliğinde bir üründür. Mini filmin iki<br />
katı genişlikte çekim yapan, WIDE formatta<br />
analog bir anlık kamera olan instax WIDE<br />
400, grup çekimleri ve manzara çekimleri<br />
için ideal. Fotoğrafçının, fotoğraf nesnesinin<br />
etrafını da dahil ederek tüm atmosferi yakalamasına<br />
imkan tanıyan yeni ürün, kameraya<br />
eklenen otomatik zamanlayıcı sayesinde<br />
grup çekimlerini daha iyi hale getirerek,<br />
kimsenin kameranın arkasında kalmasına<br />
izin vermiyor. Tripoda ihtiyaç duymadan<br />
mükemmel açıyla çekim yapmayı sağlayan<br />
kamera açısı ayarlama aksesuarı da bulunuyor.<br />
Ayrıca kamerayla birlikte verilen yakın<br />
çekim lensi takılarak, orijinal instax WIDE<br />
çekimlerinin yanı sıra 40 cm’ye kadar yakın<br />
fotoğraflarla güzel makro görüntüler elde<br />
edilebiliyor. Bunun yanı sıra instax mini LiPlay<br />
2’si 1 arada hibrit anlık fotoğraf makinesi<br />
de yenilenerek yeni özellikleri ve renkleriyle<br />
kullanıcıların beğenisine sunuldu.<br />
Geniş formatlı filmle uyumlu<br />
analog anlık kamera: instax<br />
WIDE 400<br />
instax WIDE formatlı filmle uyumlu kamera,<br />
otomatik pozlama ve flaş kontrolü sayesinde<br />
lensin çevrilerek açılmasına ve deklanşöre<br />
kolayca basılmasına olanak<br />
tanıyor. Kullanıcılar, lensi çevirip<br />
makineyi açtıktan sonra,<br />
aynı yönde biraz daha çevirerek<br />
Manzara moduna geçebilir ve<br />
3m’den daha uzak bir mesafeden<br />
manzaralar yakalayabilir.<br />
Ayrıca, kamerayla birlikte verilen<br />
yakın çekim lensini takarak<br />
makro fotoğraflar için 40 cm’ye<br />
kadar mesafeden görüntü alınabilir.<br />
Kameranın ön tarafına takılı<br />
kolla çalıştırılan bir otomatik zamanlayıcı<br />
bulunur. Kol çevrildiğinde<br />
LED ışıklar sırayla yanar ve otomatik<br />
zamanlayıcı 10 saniyeye kadar ayarlanabilir.<br />
Deklanşöre basıldığında geri sayım başlar ve<br />
LED ışıklar iki saniyede bir teker teker söner.<br />
Böylelikle grup çekimleriniz kolayca yapılırken<br />
zamanlayıcı sesinin ve ikonik kolu döndürmenin<br />
keyfine varılabilir. Ürünle verilen<br />
kamera açısı ayarlama aksesuarıyla tripoda<br />
ihtiyaç duymadan, ideal çekim açısı için iki<br />
yükseklik seçeneğinden biri de seçilebiliyor.<br />
İlk hibrit kamera instax mini<br />
LiPlay artık 3 farklı renkte<br />
Son trendleri yakalayan Matcha Green,<br />
Misty White ve Deep Bronze olmak üzere 3<br />
renkte ve özel farklı dokularda üretilen instax<br />
mini LiPlay’in yeni versiyonunda aynı<br />
işlevsellik, kullanım kolaylığı ve kompakt<br />
tasarım korunuyor: Sesli mesaj kaydetmeye<br />
yarayan ses işlevi ve akıllı telefon görüntülerini<br />
yazdırmaya yarayan akıllı telefon yazıcı<br />
işlevi gibi özellikler de devam ediyor. Kameranın<br />
şarjı için artık USB Type-C de kullanılabiliyor.<br />
Ayrıca, daha önce bir web sitesinden<br />
indirilip mikro SD’ye kaydedilmesi<br />
gereken donanım yazılımı güncellemesi,<br />
şimdi instax mini LiPlay ile cihaza özel<br />
uygulamayı bağlayarak basitçe yürütülebiliyor,<br />
bu da kullanım kolaylığını daha da<br />
artırıyor. Mevcut instax mini LiPlay’de<br />
olduğu gibi, kameranın 13<br />
tasa- rım çerçevesi ve 6<br />
filtresi bulunurken,<br />
özel uygulamada<br />
60’ın<br />
üzerinde<br />
tasarım<br />
çerçevesi bulunuyor.<br />
Çerçev<br />
e ve filtrelerle de<br />
görüntülere efekt verilebiliyor.<br />
Yeni film çeşidi de satışa<br />
sunuluyor<br />
Fujifilm instax WIDE 400 anlık kamera,<br />
üreticinin tavsiye ettiği 6.799 TL perakende<br />
satış fiyatıyla satışa sunulacak. Ürünün Avrupa’da<br />
12 Temmuz <strong>2024</strong>’te satışa sunulması<br />
planlanıyor. instax mini LiPlay hibrit kamera<br />
ise, üreticinin tavsiye ettiği 8.699 TL perakende<br />
satış fiyatıyla satışa sunulacak.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Verileriniz gerçekten güvende mi?<br />
Hackerların bilgisayarlar ve ağların iletişimine kendilerini dahil<br />
ederek kafe gibi mecralarda türlü hesapları ele geçirmesi ile<br />
ilgili uyarılar gündemde yerini buldu. Fakat banka hesaplarınıza<br />
dokunmadan, hiç iz bırakmadan ve tamamen gizli bir şekilde uzun<br />
vadede verilerinizi çalan hackerlar da bulunuyor…<br />
Türkiye, 2023 senesinde siber suçların öncelikli<br />
hedef bölgelerinden biriydi. Kaspersky<br />
ICS CERT’in analizlerine göre özellikle<br />
kimlik avı saldırıları, oltalama, endüstriyel<br />
kontrol sistemleri saldırıları ve nesnelerin<br />
internetine (IoT) yönelik saldırılarda büyük<br />
bir artış olduğu tespit edilmişti. Bu saldırılar<br />
hala büyük bir tehdit olmakla beraber,<br />
özellikle kurumsal saldırılarda siber suç<br />
dünyasında gizli saldırılar ve tespit edilemeyen<br />
veri ve komuta ele geçirmeleri önem<br />
kazanıyor.<br />
Veri hırsızlığı ve uzaktan dinleme ve izleme<br />
ile yeni verilerin oluşturulması, siber suç<br />
ve casusluğun kesiştiği bir noktada siber<br />
suçlular ve kötü niyetli kullanıcılar için değer<br />
yaratıyor. Kurumsal ve bireysel birçok<br />
çözüm, bu tarz uzaktan dinlemelere karşı<br />
verileri korumak için şifreliyor. Fakat hackerlar<br />
tarafından hedef alınan sistemlerde<br />
bu veriler şifrelenmeden önce ele geçirilebiliyor.<br />
Her elektronik cihaz, faaliyet halindeyken<br />
elektronik sinyaller üretiyor. Hackerlar,<br />
cihazların hafızası yerine oluşturduğu bu<br />
sinyallere odaklanarak verileri şifrelenme<br />
işlemlerinden önce yakalamaya çalışıyor.<br />
Doğru ekipman ve yazılım ile bize anlam<br />
ifade etmeyen elektromanyetik sinyaller<br />
kaydedilebiliyor ve insan tarafından okunabilir<br />
hale getirilebiliyor. Bu gerçek zamanlı<br />
veri hırsızlığı, şifrelerden gizli kayıtlara kadar<br />
her türlü veriyi ele geçirebiliyor. Bu saldırıların<br />
amaçlarına bakıldığında maalesef<br />
kurumsal casusluk karşımıza sık çıkıyor.<br />
Rekabetin önüne geçmek için siber saldırı<br />
yoluyla veri hırsızlığı talepleri, bu siber suç<br />
türünü hayatta tutuyor. Başarılı bir saldırı<br />
sonucunda hem bir şirketin gelecek planları<br />
ortaya çıkabiliyor, hem de doğrudan yazılım<br />
ve kod hırsızlığı gerçekleşebiliyor. Bir<br />
şirketin sonraki hamlelerini bilmek, aynı<br />
zamanda hisse senedi manipülasyonunun<br />
da önünü açıyor. Gizli uzaktan dinleme, kurum<br />
ve ekonomi için çok büyük bir risk faktörü<br />
olabiliyor. Bu saldırılara dair başka bir<br />
kaygı ise erişimin kolaylığı. İsveç’li bir beyaz<br />
şapkalı hacker, bu saldırıları gerçekleştirmek<br />
için gereken her şeyi yasal yollarla satın<br />
alarak ve ücretsiz uygulamalarla 3000 İsveç<br />
kronundan (yaklaşık 9.000 TL) düşük bir<br />
maliyete karşıladı. Bahsi geçen etik hacker,<br />
kötü niyetli örgütlerin ne kadar rahat bir<br />
şekilde veri çalma sistemleri kurabileceğine<br />
dikkat çekiyor. Kullanıcı bilgilerini çalmaya<br />
odaklı kötü niyetli donanımın önüne geçmenin<br />
en etkin yolu ise, bu saldırılara karşı<br />
dayanıklı donanıma sahip olmak. Panasonic<br />
TOUGHBOOK’un bu alandaki uzun deneyimi,<br />
askeri ve polisiye ile acil hizmetler<br />
için özel tasarlanmış, uzaktan dinleme saldırılarına<br />
dayanıklı cihazların üretilmesini<br />
mümkün kılıyor. Dayanıklı TOUGHBOOK<br />
cihazları, hem fiziki hem de dijital darbelerin<br />
karşısında eksiksiz ve güvenli performans<br />
göstermek için tasarlanıyor.<br />
QNBpay pazarı büyütme vizyonuyla yola çıktı<br />
Finans dünyasında teknoloji odaklı yenilikleriyle<br />
faaliyet gösteren QNB Finansbank,<br />
kendi çatısı altında kurduğu QNBpay Ödeme<br />
Hizmetleri A.Ş için TCMB lisansını aldı.<br />
Yeni nesil ödeme çözümleriyle sektörde fark<br />
yaratmayı hedefleyen QNBpay, şirketlerin<br />
ödeme ihtiyaçlarını güvenli, hızlı ve müşteri<br />
odaklı bir deneyimle karşılamak amacıyla<br />
çıktığı yolda, QNB Finansbank grubu altında<br />
faaliyet göstermeye başlayan yepyeni<br />
bir fintech kuruluşu olarak hizmet veriyor.<br />
Teknolojiyle buluşan kullanıcı<br />
deneyimi: Tek pos, çok banka<br />
QNBpay’in sunduğu servis modeli sayesinde<br />
kullanıcılar, kullanım ücreti, aidat ve<br />
işlem ücreti gibi ek maliyetlerle uğraşmak<br />
Finans sektörünün öncü kuruluşlarından QNB Finansbank’ın çatısı<br />
altında kurulan QNBpay Ödeme Hizmetleri A.Ş, firmaların ödeme<br />
ihtiyaçlarını yepyeni bir perspektifte ve üst düzey müşteri deneyimiyle<br />
çözmek üzere TCMB lisansını aldı. QNBpay Ödeme Hizmetleri Genel<br />
Müdürü Alp Baydar, QNBpay’in finansal platformunu yeni ürünler ve<br />
iş birlikleriyle genişleterek pazarı büyütmeyi ve müşterilere katma<br />
değerli hizmetler sunmayı hedeflediklerini açıkladı…<br />
zorunda kalmadan, tek bir platform üzerinden<br />
tüm bankalarla entegre bir şekilde<br />
işlem yapabiliyor, üstelik ödemeleri ertesi<br />
gün hesaplarına geçiyor. QNBpay Ödeme<br />
Hizmetleri Genel Müdürü Alp Baydar, “Tek<br />
pos, çok banka mottosuyla bu değer önermesinin<br />
altını çizmek istediklerine vurgu<br />
yaparken, ONBpay olarak müşterinin ihtiyaç<br />
duyduğu teknolojik ve operasyonel desteği<br />
tamamen biz sağlayalım, müşterilerimiz<br />
ise tüm kartlara taksit yaparak sadece<br />
işlerini büyütmeye odaklansın istiyoruz.”<br />
dedi.<br />
Yaklaşık 1 yıldır temsilcilik modeliyle müşterilerine<br />
hizmet vermekte olan QNBpay’in<br />
müşteri portföyünde daha önce konvansiyonel<br />
bankacılık ürünleri kullanmış firmaların<br />
yanı sıra şu ana kadar herhangi bir<br />
ödeme kuruluşu ile hiç çalışmamış firmalar<br />
da bulunuyor. Baydar, hizmet sundukları bu<br />
geniş müşteri yelpazesi ile son bir yılda kayda<br />
değer bir müşteri adedine ve ciro hacmine<br />
ulaştıklarını iletirken, bunun QNBpay’in<br />
pazarı büyütme vizyonunun öncü göstergelerinden<br />
biri olduğunun altını çizdi.<br />
QNBpay sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla<br />
kalmayıp, geleceğin finansal ekosistemini<br />
de inşa etmeyi hedefliyor. Şu anda<br />
müşterilerine sanal pos, link pos ve dijital<br />
pos hizmetlerini sunan QNBpay, <strong>2024</strong> yılı<br />
sonuna kadar yeni birçok ürün ve uygulamayı<br />
da hayata geçirmeyi hedefliyor.<br />
11Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
E-ticarette vergi muafiyeti kadınlar için<br />
büyük bir destek<br />
E-ticaret sektörünün kadınlara evden çalışma olanağı<br />
sunabilen başlıca sektör olduğunu belirten TOBB E-ticaret<br />
Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su<br />
Cenk Çiğdemli, e-ticarette vergi muafiyeti şartlarının büyük<br />
bir destek sunduğunu belirtti. Çiğdemli, vergi muafiyet<br />
belgesi alma şartları ve vergi muafiyetine uygun ev yapımı<br />
ürünlere ilişkin detayları aktardı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
12<br />
Geçtiğimiz günlerde, doğurganlık oranının<br />
artırılmasına yönelik yeni politikalar için<br />
Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığı<br />
kuruldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı<br />
Mahinur Özdemir Göktaş, doğurganlık oranındaki<br />
düşünün önüne geçmek için doğum<br />
izinlerinin artırılması, kreş ve bakım süreçlerinin<br />
desteklenmesi ve esnek ya da uzaktan<br />
çalışma gibi birçok alternatifi ele aldıklarını<br />
belirtti. E-ticaret sektörünün kadınlara evden<br />
çalışma olanağı sunabilen başlıca sektör<br />
olduğunu belirten TOBB E-ticaret Meclisi<br />
Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu<br />
CEO’su Cenk Çiğdemli, e-ticarette vergi muafiyeti<br />
şartlarının önemli bir destek sunduğunun<br />
altını çizdi.<br />
1.100.000 TL’ye Kadar Vergi<br />
Muafiyeti<br />
E-ticaretin yaygınlaşmasıyla beraber, bir şirket<br />
sahibi olmayan kadınlar da evden ürettikleri<br />
ürünleri internet üzerinden vergi muafiyeti<br />
ile satarak para kazanabiliyor. E-ticaret<br />
vergi muafiyetinin, <strong>2024</strong> yılı için 1.100.000<br />
TL olduğunu ve bu rakamın ayda ortalama<br />
91 bin TL’ye denk geldiğini belirten TOBB<br />
E-ticaret Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri<br />
Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, “Bu<br />
rakam, Türkiye’de evden kendi üretimi ile<br />
satış yaparak kazanç sağlayan birçok kadın<br />
için son derece motive edici bir rakam. Vergiden<br />
muaf olarak yola çıkan birçok kadın<br />
girişimci, bu destekle beraber ileriki yıllarda<br />
işlerini büyütme potansiyeline sahip. Devletin<br />
sağladığı bu avantajdan başta kadınlar<br />
olmak üzere evde kendi ürettiği ürünleri satmak<br />
isteyen herkes faydalanmalı” dedi.<br />
E-ticarette vergiden muaf olmak için, şahısların<br />
bir işyeri açmadan ve sanayi tipi ya da<br />
seri imalat yapabilen makine ve materyal<br />
kullanmadan, evlerinde kendi el emekleri<br />
ile imal ettikleri ürünleri internet ve benzeri<br />
elektronik ortamlar üzerinden satması gerekiyor.<br />
Vergi Muafiyetine Uygun<br />
Ürünler<br />
Evde üretilip satışı yapılabilecek birçok ürün<br />
ve hizmet olduğunu belirten Çiğdemli şunları<br />
aktardı: “Evlerde kullanılan dikiş, nakış,<br />
mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve<br />
aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet<br />
kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak<br />
şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri<br />
havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma<br />
mamûlleri, deriden üretilen mamûller, örgü,<br />
dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya,<br />
hasır, sepet, süpürge, mum, defter, kimyasal<br />
içermeyen ev yapımı doğal kozmetikler, paspas,<br />
fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk<br />
işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, turşu,<br />
salça, tarhana, erişte, mantı, bilgisayar programları,<br />
e-kitaplar, müzik, sanat eserleri, fotoğraf<br />
ve tasarım dosyaları gibi dosya tabanlı<br />
ürünler yapanlar vergi muafiyetine dahil<br />
olabiliyor.”<br />
E-ticarette vergi muafiyetinden faydalanmak<br />
için belirli şartlara uymak gerektiğinin<br />
de altını çizen Çiğdemli, “Fiziksel bir iş yerine<br />
sahip olmayıp yalnızca e-ticaret faaliyeti yürütüyor<br />
olmalısınız. Yıllık geliriniz, belirlenen<br />
yasal sınırı -<strong>2024</strong> yılı için 1.100.000 TL- aşmaması<br />
gerekiyor. Vergiden muaf olduğunuzu<br />
belgelemek için vergiden muafiyet belgesine<br />
sahip olmanız gerekmekte. Sanayi tipi veya<br />
seri üretim makineleri ile üretim yapmamalısınız.<br />
E-ticaret işlemlerinizi ticari bir banka<br />
hesabınız aracılığıyla yapmalısınız. Bu koşullara<br />
uyduğunuz taktirde e-ticarette vergiden<br />
muaf olabilirsiniz. Pazaryerleri üzerinden<br />
satış yapabileceğiniz gibi, kendi profesyonel<br />
e-ticaret sitenizi açarak kazancınızı daha da<br />
artırabilirsiniz” dedi.<br />
Vergiden Muaf Belgesi Nasıl<br />
Alınır?<br />
E-ticaret vergi muafiyeti belgesi alabilmek<br />
için Gelir İdaresi Başkanlığı üzerinden başvuru<br />
yapmanız gerekiyor. Gelir İdaresi Başkanlığı<br />
Müdürlüklerinden ya da Gelir İdaresi<br />
Başkanlığı’nın resmi internet sitesi üzerinden<br />
kolayca başvuru yapabilirsiniz. Vergiden<br />
muaf esnaf belgesi almak isteyenlerin<br />
283 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği<br />
ekinde yer alan dilekçe ile ikametgahlarının<br />
bulunduğu yerdeki yetkili vergi dairesine<br />
başvurmaları gerekmektedir.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Yetenek açığına dijital çözüm!<br />
Yetenek açığı, iş dünyasının öncelikli<br />
gündem maddelerinden biri.<br />
ManpowerGroup’un ‘<strong>2024</strong> Türkiye Yetenek<br />
Açığı’ raporuna göre şirketlerin<br />
yüzde 76’sı ihtiyaç duydukları yetenekleri<br />
bulmakta zorlanıyor. Bu oranın 2014<br />
yılında yüzde 63 seviyesinde olması ise<br />
yetenek açığının giderek arttığını gösteriyor.<br />
Bu durum şirketleri geleneksel<br />
yöntemlerin ötesine geçmeye yöneltirken<br />
bulunan çözümlerden biri de teknolojinin<br />
içine doğan genç yeteneklere sosyal<br />
medya kanalları üzerinden ulaşmak.<br />
Öyle ki şirketler artık kariyer siteleri ve<br />
LinkedIn gibi sosyal iş ağlarının yanı<br />
sıra TikTok, Instagram gibi sosyal medya<br />
platformlarından hatta gayrimenkul,<br />
araç alım-satım sitelerinden dahi iş<br />
ilanları paylaşıyor. İş arayanlar da sosyal<br />
medyada oluşturulan etiketleri (hashtag)<br />
takip ederek iş ilanlarına ulaşıyor.<br />
23 ülkedeki 2 binden fazla şirkete hizmet<br />
veren insan kaynakları ve personel<br />
yönetim platformu Kolay İK’nın CEO’su<br />
Çağlar Yalı, yetenek açığının nedenleri<br />
ve iş ilanlarındaki sosyal medya etkisi<br />
hakkında bilgi verdi.<br />
“Yapay zeka ve değişen<br />
ekosistem yetenek açığını<br />
artırdı”<br />
Türkiye’de her dört şirketten üçünün açık pozisyonları<br />
doldurmakta zorlandığı, diğer bir deyişle yetenek açığı<br />
yaşadığı günümüzde çözüm sosyal medyada aranıyor.<br />
Şirketler artık kariyer siteleri ve LinkedIn gibi sosyal iş<br />
ağlarının yanı sıra TikTok, Instagram gibi gençlerin günde<br />
ortalama 2 saat 44 dakikalarını geçirdiği sosyal medya<br />
platformlarında da iş ilanları çıkıyor. İş arayanlar ise bu<br />
mecralardaki etiketler (hashtag) üzerinden ilanlara ulaşıp<br />
başvurularını yapıyor…<br />
Yetenek açığında özellikle son 10 yılda<br />
yaşanan artışa dikkat çeken Yalı,<br />
“İş dünyasında giderek daha büyük bir<br />
sorun hatta bir kriz haline dönüşen bu<br />
konunun temelinde birkaç önemli faktör<br />
bulunuyor. Öncelikle teknolojinin hızla<br />
ilerlemesi, iş gücü piyasasının dinamiklerini<br />
köklü bir şekilde değiştirdi. Bu süreçte<br />
geleneksel iş modelleri yetersiz kalırken<br />
şirketler de dijital becerilere sahip<br />
adayları bulmakta zorluk çekmeye başladı.<br />
Özellikle pandemi ve yapay zekanın<br />
yükselişi ile birlikte iş dünyasında çalışma<br />
modellerinin ve beklentilerin hızla<br />
değişmesi ise sorunu daha da derinleştirdi.<br />
ManpowerGroup’un araştırmasına<br />
göre yetenek açığının 2014-<strong>2024</strong> yılları<br />
arasında yüzde 83 ile en üst seviyeye çıktığı<br />
yılın 2021 olması da bunun bir göstergesi.<br />
Diğer taraftan önceki kuşakların<br />
bilgi paylaşımının eksik kalması ve demografik<br />
değişimler de bu sorunu tetikleyen<br />
diğer faktörler arasında yer alıyor.<br />
Bununla birlikte ülkemizde girişimcilik<br />
ekosisteminin büyümesiyle birlikte yeteneklerin<br />
kendi şirketlerini kurması veya<br />
yurt dışına yerleşmesi de bu açığın artmasına<br />
etki eden faktörlerden biri oldu.<br />
Tüm bunların neticesinde şirketler yeteneklere<br />
ulaşmak için işe alım kanallarını<br />
genişletmeye başladı. Bu yeni kanallardan<br />
biri de sosyal medya oldu” dedi.<br />
16-35 yaş arası günde 7<br />
saatten fazla internet<br />
kullanıyor<br />
Gençlerin günün önemli bir bölümünde<br />
internet kullandığını ve bu kullanımda<br />
sosyal medyanın önemli bir yer tuttuğunu<br />
ifade eden Yalı şöyle devam etti;<br />
“‘We Are Social Dijital <strong>2024</strong>’ raporuna<br />
göre Türkiye’deki internet kullanımı 16-<br />
35 yaş arasında 7 saatin üzerine çıkıyor.<br />
İnternette geçirilen zamanın 2 saat 44<br />
dakikası ise sosyal medyaya ayrılıyor.<br />
Gençlerin sosyal medyada aktif olması,<br />
şirketlerin bu mecralarda etkili stratejilerle<br />
yer almasını da adeta zorunlu kılıyor.<br />
Sosyal medya, yetenek havuzunu<br />
genişletmek ve doğru yeteneklere ulaşmak<br />
için önemli bir alan. Bu haliyle de iş<br />
dünyasında yeni bir dönemin kapılarını<br />
aralıyor.”<br />
Sahte ilanlara dikkat<br />
Sosyal medyanın iş arama ve işe alım süreçlerindeki<br />
rolü artarken sahte iş ilanlarına<br />
karşı dikkatli olunması gerektiğini<br />
vurgulayan Yalı, “İş arayanların kimlik<br />
bilgilerini paylaşmadan önce ilanların<br />
güvenilirliğini mutlaka doğrulaması gerekiyor.<br />
Kurumsal e-posta adresleri ve<br />
video konferans görüşmeleri gibi güvenli<br />
iletişim kanallarını kullanmak, sahte<br />
ilanların tuzağına düşmemek adına kritik<br />
öneme sahip. Bu önlemler, kimlik hırsızlığı<br />
ve dolandırıcılık risklerini minimize<br />
edecektir” diye konuştu. Yalı ayrıca<br />
iş başvuru süreçlerinde aday takip sistemi<br />
(ATS) kullanan firmaların, adayların<br />
kişisel verilerinin güvenliği ve gizliliğini<br />
yasalara uygun şekilde sağladığına dikkat<br />
çekti.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
13
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Canon üretim portföyünü genişletiyor<br />
Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, üretim portföyünü genişleterek yeni baskı makinesi<br />
varioPRESS iV7 ile B2 yaprak beslemeli mürekkep püskürtmeli pazarına giriş yapıyor. 6/24<br />
çalışarak ayda 4,5 milyon B2 görüntüye kadar baskı yapabilen varioPRESS iV7; göz alıcı<br />
kalite, rakipsiz verimlilik ve çok yönlü medya desteğinin olağanüstü bir kombinasyonunu<br />
sunarak dijital B2 segmentinde yeni bir standart belirlemeyi hedefliyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
14<br />
VarioPRINT iX3200/2100 B3 dijital yaprak<br />
beslemeli mürekkep püskürtmeli baskı makinelerinin<br />
başarısı ve kanıtlanmış teknolojisi<br />
doğrultusunda geliştirilen yeni Canon<br />
varioPRESS iV7, ticari baskı hizmeti sağlayıcılarının<br />
(PSP’ler), online yayıncıların, matbaaların<br />
ve kitap üreticilerinin artan yüklerini<br />
hafifletmek üzere kullanıma sunuluyor.<br />
Olağanüstü baskı kalitesi, verimliliği ve kapsamlı<br />
medya desteği sayesinde varioPRESS<br />
iV7, baskı işletmelerinin daha kısa teslim<br />
sürelerine uymalarını sağlıyor. Aynı zamanda<br />
daha düşük hacimli işlerle daha fazla premium<br />
uygulama dahil olmak üzere geniş iş<br />
üretimi yapmalarına olanak tanıyor.<br />
VarioPRESS iV7 baskı makinesi, yeni varioPRINT<br />
iX1700 ve pazar lideri varioPRINT<br />
iX3200/2100 modelinin arasına katılarak<br />
oldukça kapsamlı bir yaprak beslemeli mürekkep<br />
püskürtmeli baskı makinesi portföyü<br />
oluşturuyor. Bu portföy sayesinde Canon,<br />
daha fazla sayıda PSP’ye hizmet vererek<br />
300.000 A4 görüntüden 4,5 milyon B2 görüntüye<br />
kadar aylık hacimlerle daha geniş bir<br />
yelpazede üretim yapıyor.<br />
Rakipsiz Verimlilik<br />
Medya ağırlığı ne olursa olsun saatte 8700<br />
B2 4/0 sayfaya kadar baskı yapabilen varioP-<br />
RESS iV7; baskı kafası ve otomatik görüntü<br />
kalitesi kontrolü, baskı çalışmasını durdurmadan<br />
mürekkep doldurulabilmesi ve minimum<br />
operatör müdahalesi ile kesintisiz<br />
endüstriyel baskı verimi sağlıyor. Düşük hacimli,<br />
ihtiyaç duyulduğunda üretim için ideal<br />
olan bu sistem, PSP’lerin fazla üretimi ve<br />
baskı stoklarını azaltmak için müşterilerini<br />
desteklemelerine de yardımcı oluyor.<br />
Çok yönlü medya yelpazesi<br />
VarioPRESS iV7, 750 x 614 mm’ye kadar sayfa<br />
boyutu ile dergiler, kataloglar, kitaplar ve<br />
pazarlama materyallerinden doğrudan postaya,<br />
kartpostallara ve kartvizitlere kadar<br />
birçok farklı uygulamanın kârlı bir şekilde<br />
üretilmesini sağlıyor. Ayrıca bu baskı makinesi,<br />
belirli kâğıt karton seçenekleri de dahil<br />
olmak üzere 450 g/m2’ye kadar çok çeşitli<br />
kaplamalı ve kaplamasız medyayı destekliyor.<br />
Medya işleme yenilikleriyle birlikte güvenilir<br />
besleme ve istifleme teknolojisi, çalışma<br />
ve kesintisiz üretim performansını daha da<br />
yükselten varioPRESS iV7, iki aşamalı kurutma<br />
ve sabitleme işlemini de kullanıcılara<br />
sunuyor.<br />
Göz alıcı kalite<br />
VarioPRESS iV7, Canon’un ColorGrip koşullandırma<br />
sıvısıyla birlikte canlı renkler, kaliteli<br />
metinler ve hassas çizgi detayları üreten<br />
yenilikçi 1200 dpi baskı kafaları ve su bazlı<br />
polimer pigment mürekkepler kullanıyor.<br />
Ayrıca, çok seviyeli damla boyutu modülasyonuyla<br />
farklı damlacık boyutları üretilebilen<br />
varioPRESS iV7, gelişmiş baskı kalitesi ve<br />
mükemmel mürekkep verimliliği sunuyor.<br />
Bu sayede müşteriler, yüksek kaliteli uygulamaların<br />
baskılarını ilk seferde hızlıca, tutarlı<br />
renklerle ve daha az atıkla alırken genel üretim<br />
maliyetlerini düşürebiliyor.<br />
Canon EMEA, Pazarlama ve İnovasyon,<br />
Üretim Baskılama Kıdemli Müdürü Jennifer<br />
Kolloczek: “Canon, 15 yılı aşkın süredir<br />
üretim mürekkep püskürtmeli kategorisinin<br />
gelişimine öncülük ederek dünyanın her yerindeki<br />
müşterilerinin işlerindeki zorluklarını<br />
yönetmelerine yardımcı oldu. Ayrıca ticari<br />
baskı merkezlerinin dijitale geçişini destekleme<br />
konusunda da engin deneyimler kazandı.<br />
Hem web beslemeli hem yaprak beslemeli<br />
hem de mürekkep beslemeli baskı makinelerinin<br />
kurulu olduğu geniş küresel müşteri<br />
tabanımızla, baskı merkezlerinin üretim<br />
zorluklarını gidermek ve daha fazla uygulama<br />
fırsatı yaratmak için B2 yaprak beslemeli<br />
baskı makinemiz varioPRESS iV7’nin geliştirilmesine<br />
kanalize olduğumuz kapsamlı bir<br />
uzmanlık biriktirdik.<br />
Özellikle baskı merkezlerinin şu anda ofset<br />
baskı makinelerinde bastıkları, daha yoğun<br />
emek gerektiren düşük hacimli baskıları, B2<br />
formatı korunduğu için medya veya ciltleme<br />
kurulumlarını değiştirmeye gerek kalmadan<br />
pazardaki en verimli yaprak beslemeli mürekkep<br />
püskürtmeli baskı makinesine aktarmalarına<br />
yardımcı olmayı amaçlıyoruz.<br />
Drupa fuarında sergilediğimiz varioPRINT<br />
iX1700 ve iX3200 modellerinin yanına katılacak<br />
varioPRESS iV7 modelini tanıtarak, yaprak<br />
beslemeli mürekkep püskürtmeli baskıyı<br />
ayda 300.000 A4 görüntü gibi düşük hacimli<br />
operasyonlardan ayda 4,5 milyon B2 görüntüyle<br />
yüksek hacimlere kadar cazip bir teklif<br />
haline getiriyoruz. Üstelik bunu, değişken<br />
veri ve talep üzerine baskının dijital avantajlarıyla<br />
birlikte baskı kalitesi, verimlilik, güvenilirlik<br />
ve medya çok yönlülüğünün eşsiz<br />
bir kombinasyonunu sunarken başarıyoruz.<br />
En üst düzey B2 yaprak beslemeli üretimi<br />
arayan ticari baskı merkezlerini yeni Canon<br />
varioPRESS iV7’yi daha yakından incelemeye<br />
davet ediyoruz” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Stellantis’ten yeni nesil batarya hücresi<br />
teknolojisi için dev adım!<br />
Stellantis, dünyanın en yenilikçi araştırma kurumlarından biri olan CEA ile, elektrikli araçlar için yeni nesil<br />
batarya hücrelerinin kendi bünyesinde tasarımını hedefleyen 5 yıllık yeni bir iş birliği duyurdu. Stellantis’in<br />
mühendislik alanındaki uzmanlığını ve öncü ruhunu CEA’nın teknolojik yenilik konusundaki uzmanlığıyla<br />
birleştiren bu iş birliğiyle devreye alınan gelişmiş batarya hücresi programı, daha yüksek performans,<br />
daha uzun ömür ve daha düşük karbon ayak izi hedefliyor. Araştırma projesi; yenilikçi kimyalara, yaşam<br />
döngüsü değerlendirmesine ve batarya hücresi tasarımına odaklanıyor. Uygun maliyetli yeni nesil hücreler,<br />
Stellantis Dare Forward 2030 stratejik planının hedeflerinde önemli bir rol oynuyor. CEA için ise yaşam<br />
döngüsü boyunca kaynakları optimum şekilde kullanan gelişmiş hücreler, sürdürülebilir bir enerji geçişi<br />
stratejisinin bir parçası…<br />
Dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden<br />
Stellantis, bir yandan Dare Forward<br />
2030 hedefleri kapsamında çalışmalarını<br />
hızlandırırken diğer taraftan da yeni nesil<br />
teknolojilere yatırım yapmaya devam<br />
ediyor. Bu kapsamda Stellantis, dünyanın<br />
en yenilikçi araştırma kurumlarından<br />
biri olan CEA ile, elektrikli araçlar<br />
için yeni nesil batarya hücrelerinin kendi<br />
bünyesinde tasarımını hedefleyen 5 yıllık<br />
yeni bir iş birliği duyurdu.<br />
Uygun fiyatlı ürünler için yeni<br />
adım!<br />
Bu ortak araştırma programı, rekabetçi<br />
maliyetlerle daha yüksek performans,<br />
daha uzun kullanım ömrü ve daha düşük<br />
karbon ayak izi hedefiyle gelişmiş<br />
teknolojiye sahip batarya hücrelerinin<br />
tasarımını kapsıyor. Bu da şirkete, gelecekte<br />
daha uygun fiyatlı ve sürdürülebilir<br />
elektrikli araçlar sağlayacak. Konu<br />
hakkında değerlendirme yapan Stellantis<br />
Baş Mühendislik ve Teknoloji Sorumlusu<br />
Ned Curic, “Batarya teknolojisinin<br />
değişimin eşiğinde olduğunu biliyoruz.<br />
Tam olarak nasıl değişeceğini bilmesek<br />
de, bu dönüşümün ön saflarında yer almak<br />
istiyoruz. Şirket içinde birden fazla<br />
yol deneyerek ve farklı teknolojileri keşfederek<br />
24 saat çalışıyoruz. Aynı zamanda<br />
teknoloji girişimleri, laboratuvarlar,<br />
üniversiteler ve CEA gibi dünyanın en<br />
prestijli araştırma kurumlarıyla da yakın<br />
iş birliği içindeyiz. Bu iş birliğinin<br />
yenilikçi batarya hücresi teknolojisini<br />
hızlandıracağına ve müşterilerimize<br />
temiz, güvenli, uygun fiyatlı mobilite<br />
sunma misyonumuzu destekleyeceğine<br />
inanıyoruz” dedi.<br />
Hedef sınıfının en iyi hücre<br />
teknolojilerini geliştirmek!<br />
Enerji Bölümü sayesinde karbondan<br />
arındırma için gelişmiş yenilikler sağlayan<br />
CEA, bir Araştırma ve Teknoloji<br />
Organizasyonu (RTO) olarak ortaklarına<br />
pazarda farklılaşma ve rekabet avantajı<br />
sunuyor. Yenilikçi çözümler ve teknolojik<br />
atılım yoluyla endüstriyi destekliyor.<br />
CEA’nın, CEA/Stellantis küresel<br />
ortaklığı kapsamında, batarya hücreleri<br />
konusunda iddialı, çok yıllık bir Ar-Ge<br />
programıyla Stellantis’i desteklemekten<br />
gurur duyduğunu söyleyen CEA Enerji<br />
Bölümü Başkanı Philippe Stohr, “Bu<br />
heyecan verici proje kapsamında CEA,<br />
li-ion bataryalar alanındaki 25 yılı aşkın<br />
uzmanlığıyla, elektrikli mobilite alanındaki<br />
rekabetçi ortamda otomotiv sektörünün<br />
önde gelen aktörlerinden biri olan<br />
Stellantis’i destekliyor. Zorluğumuz,<br />
tasarım ile üretimi hızlandırmak ve uzmanlığımızı,<br />
becerilerimizi, vizyonumuzu<br />
paylaşarak sınıfının en iyi hücre teknolojilerini<br />
geliştirmek” diye konuştu.<br />
Dare Forward 2030 stratejisi<br />
için yeni adım!<br />
Stellantis ve ortak girişim Gigafactory,<br />
ortak batarya hücresi programıyla sınıfının<br />
en iyi teknolojisine sahip daha uygun<br />
fiyatlı, yeni nesil elektrikli araç bataryaları<br />
sağlamayı hedefliyor. Batarya hücresi<br />
tasarım programı, CEA ile 20 yıllık dinamik<br />
bir iş birliği ile güçleniyor. Ortak<br />
araştırma; yenilikçi kimyalar ve karbon<br />
ayak izi araştırması, batarya modellemesi,<br />
yakıt hücresi geliştirme, yaşam<br />
döngüsü değerlendirmesi ve bağlantı<br />
hizmetler gibi alanlara odaklanıyor. Bu<br />
iş birliği, Stellantis’in Dare Forward 2030<br />
stratejik plan hedeflerine ulaşması için<br />
önemli bir adımı temsil ediyor. Stellantis,<br />
2038 yılına kadar, tüm kapsamlar dahil<br />
olmak üzere, kalan emisyonların tek<br />
haneli yüzdesel telafisi ile net sıfır karbonlu<br />
bir şirket olma yolunda ilerliyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
15
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
TÜPRAŞ, döngüsel ekonomiye katkı<br />
sağlayacak yeni teknolojiler geliştiriyor<br />
TÜPRAŞ, Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050 Karbon Nötr hedefi<br />
doğrultusunda yenilikçi Ar-Ge teknolojileri geliştirmeye devam<br />
ediyor. IS2H4C isimli projesiyle Ufuk Avrupa Programı’ndan<br />
desteğe hak kazanan TÜPRAŞ, proje kapsamında karbon yakalama<br />
ve yeşil hidrojen teknolojileri bir arada kullanarak hem karbon<br />
emisyonunu azaltma hem de döngüsel ekonomi için değer üretme<br />
vizyonuyla çalışacak. TÜPRAŞ, karbon yakalama metotları ile<br />
sürdürülebilir rafinaj faaliyetlerini güçlendirirken, aynı zamanda<br />
yeşil hidrojen teknolojilerini kullanarak beyaz eşya sektöründe<br />
Arçelik ile düşük karbonlu buzdolabı üretimine girdi sağlayacak…<br />
Sektör Market<br />
TÜPRAŞ, Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050<br />
Karbon Nötr hedefi doğrultusunda odaklandığı<br />
iş kollarından sürdürülebilir rafinaj ve<br />
yeşil hidrojen alanında, Avrupa Birliği destekli<br />
yenilenebilir enerji projeleri ile dönüşüm<br />
sürecine hız kazandırıyor. Avrupa Birliği’nin<br />
Ufuk Avrupa Programı kapsamında fon<br />
<strong>IT</strong> network almaya hak kazanan Tüpraş Ar-Ge Merkezi’nin<br />
de yer aldığı IS2H4C projesi, sürdürülebilir<br />
döngüsel ekonomi dönüşümünü hedefliyor<br />
ve endüstriyel iş birliğinden döngüsel<br />
ekonomi merkezlerine geçişi amaçlıyor.<br />
16<br />
TÜPRAŞ ve Arçelik’ten Düşük<br />
Karbonlu Buzdolabı Üretimi<br />
İçin İş Birliği<br />
İzmir Rafineri sahasında demo ölçekli ünitelerin<br />
uygulamaya alınacağı projede, rafineri<br />
baca gazından karbondioksit yakalanacak<br />
ve yeşil hidrojen altyapısı kullanılarak önce<br />
e-metanol, ardından poliüretan üretilecek.<br />
Üretilen bu düşük karbonlu poliüretan, Arçelik<br />
tarafından buzdolabı üretiminde kullanılacak.<br />
Rafineri sahasında yenilikçi teknolojilerin<br />
test edilmesi rolü ile projede yer alan TÜP-<br />
RAŞ, Türkiye merkezinin liderliğini üstlenecek.<br />
Almanya’dan Fraunhofer Enstitüsü<br />
Türkiye merkezinde, uygulanacak teknolojileri<br />
geliştirmek üzere yer alırken, Arçelik de<br />
araştırma faaliyetlerine katkı verecek ve son<br />
kullanıcı olacak.<br />
Avrupa Birliği’nin Ufuk Avrupa Programı<br />
kapsamında desteklenen projede, Türkiye<br />
dahil 4 ülkede Döngüsellik Merkezleri (Hubs<br />
for Circularity) oluşturulacak. 35 paydaşın<br />
yer aldığı projede, TÜPRAŞ yüzde 70 destek<br />
oranı ile 1,8 milyon Euro teşvik alacak.<br />
“Türkiye’de ilk defa bir endüstriyel<br />
kuruluşta karbon<br />
yakalama ve yeşil hidrojen<br />
teknolojileri döngüsel üretim<br />
için bir arada kullanılacak”<br />
Konuyla ilgili görüşlerini aktaran TÜPRAŞ<br />
Genel Müdür Yardımcısı Murat Şimşek,<br />
Stratejik Dönüşüm Planımız ve 2050 Karbon<br />
Nötr hedefimiz doğrultusunda, yeni karbon<br />
yakalama teknolojileri geliştiriyor ve saha<br />
uygulamalarını hayata geçiriyoruz. TÜPRAŞ<br />
Ar-Ge Merkezi’nde, emisyonları azaltmaya<br />
yönelik karbondioksit yakalama, kullanım<br />
ve depolama (KYKD) teknolojilerinin demo<br />
ölçekli çalışmaları yürütülüyor. Ayrıca, yeşil<br />
hidrojen çalışmalarımız da hızla devam ediyor.<br />
Ar-Ge Merkezimiz, temiz hidrojen ekosisteminin<br />
ve pazarının oluşturulmasına öncülük<br />
etmek amacıyla çalışıyor. Ufuk Avrupa<br />
Programı kapsamında desteklenen IS2H4C<br />
projesi de bunlardan biri dedi.<br />
Şimşek şöyle devam etti: Döngüsel ekonomi<br />
yaklaşımı ile karbonsuzlaştırma çözümleri<br />
sunan projemizle, Arçelik’in üretim süreçlerine<br />
de katkı sağlıyoruz. Türkiye’de ilk defa<br />
bir endüstriyel kuruluşta karbon yakalama<br />
ve yeşil hidrojen teknolojileri bir arada kullanılarak<br />
hem karbon emisyonları azaltılacak<br />
hem de döngüsel ekonomi için değer üretilecek.<br />
Bu projenin, dönüşüm stratejimizi<br />
destekleyecek önemli teknolojik kazanımlar<br />
sağlayacağına inanıyorum.<br />
Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı Nihat Bayız , ‘Dünya’ya<br />
Saygılı Dünya’da Saygın’ vizyonumuzla<br />
Ar-Ge yetkinliklerimiz ve yenilikçi teknolojilerimizle<br />
ülkemiz ve gezegenimiz için değer<br />
yaratıyoruz. 2050 yılına kadar net sıfır bir<br />
şirket olmayı hedefliyoruz. Bu taahhüdün bir<br />
parçası olarak IS2H4C Projesi’ne katılmaktan<br />
memnuniyet duyuyoruz. Bu projede,<br />
rafineri baca gazından yakalanan karbondioksitin<br />
non-izosiyanat poliüretan üretiminde<br />
kullanılmasını ve bu malzemenin Manisa<br />
işletmemizdeki Ar-Ge Merkezi’mizde<br />
buzdolabı üretiminde değerlendirilmesini<br />
sağlayacağız. IS2H4C Türkiye Döngüsellik<br />
Merkezi’nde, çıktıları nihai ürüne dönüştürmede<br />
önemli bir rol üstleniyoruz. Projemizin,<br />
çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm<br />
alanlarında diğer sektörlere de örnek olacağına<br />
inanıyorum dedi.<br />
TÜPRAŞ Ar-Ge Merkezi, uluslararası tanınırlığı<br />
ve güçlü iş birlikleri sayesinde Avrupa<br />
Birliği destekli projeler almaya devam ediyor.<br />
Halihazırda devam eden 9 projenin yanı sıra<br />
12 tamamlanan proje ve 3 kabul alan yeni<br />
proje ile merkez, Türkiye’nin önde gelen Ar-<br />
Ge merkezleri arasında yer alıyor. Merkez,<br />
odaklandığı alanlarda dünya çapında önde<br />
gelen kuruluşlarla ortak çalışma ve teknoloji<br />
geliştirme imkânı buluyor. Bu sayede,<br />
stratejik dönüşüm yolculuğunda TÜPRAŞ’a<br />
önemli katkılar sağlıyor ve karbon nötr olma<br />
hedefine yönelik en ileri teknolojileri birinci<br />
elden takip ediyor.
Evlerdeki büyük tehlike!<br />
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türkiye’de her yıl yüz binlerce cep telefonu bozuluyor ve bazıları yangınlara neden<br />
olabiliyor. Lityum iyon pilli cep telefonlarının aşırı ısınma ve yangın risklerine dikkat<br />
çeken uzmanlar, yangın anında yapılması gerekenler konusunda bilgi sahibi olmanın<br />
hayati öneme sahip olduğunu söylüyor…<br />
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi<br />
İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı<br />
Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, güvenli<br />
telefon kullanımı, aşırı ısınma ve yangın<br />
riskleri konusuna ilişkin uyarılarda bulunarak,<br />
neler yapılması gerektiğini anlattı.<br />
Lityum iyon pilli cep telefonlarının çalışırken<br />
ısı ürettiğine işaret eden İSG Uzmanı<br />
Dr. Rüştü Uçan, “Bu tür cihazların<br />
normal çalışma sıcaklığı 5-40 derece arasında<br />
ancak sıcaklık 50-60 dereceyi aştığında<br />
tehlike sınırına giriyor. Bu sınıra<br />
gelindiğinde telefonların kendi güvenlik<br />
sistemleri devreye girse de kimi durumlarda<br />
özellikle sıcak bölgelerde, cep telefonlarının<br />
yangın ve patlama riski söz<br />
konusu olabiliyor…” dedi.<br />
Lityum iyon pilli cep telefonları<br />
çalışırken ısı üretiyor<br />
Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, Türkiye’de<br />
yılda yüz binlerce cep telefonunun bozulduğuna<br />
dikkat çekerek, “Bunlarla<br />
ilgili birtakım yangın olaylarına da rastlıyoruz.<br />
Lityum iyon pilli cep telefonları,<br />
içerisindeki çipler, grafik kartları ve piller<br />
çalışırken ısı üretiyor. Bu tür cihazların<br />
normal çalışma sıcaklığı 5-40 derece arasında<br />
ancak sıcaklık 50-60 dereceyi aştığında<br />
tehlike sınırına giriyor. Bu sınıra<br />
gelindiğinde telefonların kendi güvenlik<br />
sistemleri devreye girse de kimi durumlarda<br />
özellikle sıcak bölgelerde, cep telefonlarının<br />
yangın ve patlama riski söz<br />
konusu olabiliyor…” dedi.<br />
Isınan telefon buzdolabında<br />
soğutulur mu?<br />
Sıcaklık sıfırın altına düşerse de bu pillerde<br />
yavaşlama olduğunu ve bunun da<br />
kapasite kayıplarına neden olduğunu ifade<br />
eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Cep<br />
telefonunu buzdolabında soğutmak gibi<br />
yanlış olan bir tutum içine girmemek gerekiyor.”<br />
diye konuştu.<br />
Yüzde 80 kuralına dikkat!<br />
Güvenli şarj için önerilerde bulunan Dr.<br />
Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Orijinal şarj cihazları<br />
kullanın. Hasarlı şarj cihazlarını<br />
kullanmayın, bunları imha edin. Güneş<br />
ışınlarının doğrudan geldiği noktalarda<br />
telefonunuzu şarj etmeyin. Telefonunuzun<br />
aşırı ısındığını fark ederseniz hemen<br />
şarjdan çıkarın. Telefonunuzun pilini<br />
yüzde 80 dolacak şekilde şarj edin.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Yangın durumunda ne yapmalı?<br />
Lityum iyon pilli cep telefonlarında yangın<br />
başladığında yapılması gerekenleri<br />
anlatan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Suyla<br />
söndürmek mümkün değildir. D tipi<br />
yangın söndürücüler kullanılmalıdır,<br />
ancak bunlar genellikle evde bulunmaz.<br />
Bu durumda, yangınla karşılaştığınızda<br />
telefonu güvenli bir şekilde şarj olan<br />
yerden alıp kendi kendine yanmasını bırakmalısınız.<br />
Bir maşa veya herhangi bir<br />
tutucuyla yanan cep telefonunu şarj olan<br />
yerden alıp ortamdan uzaklaştırmak gerekli.”<br />
dedi.<br />
Cep telefonları güneş altında<br />
tutulmamalı!<br />
Cep telefonlarının aşırı ısınmaması için<br />
yapılması gerekenlere vurgu yapan Dr.<br />
Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şu bilgileri verdi:<br />
“Orijinal olmayan veya hasarlı şarj cihazları<br />
kullanma, ekran ve cep telefonu<br />
koruyucu kullanmama kurallarına uyulmaz,<br />
hava sıcak ve cep telefonu güneş<br />
altında ise ciddi yanma, bozulma tehlikeleri<br />
oluşur. Isınan hava ile yükselen nem<br />
de işin tuzu biberi olur. Koruyucu olsa, pil<br />
yanmasa bile güneşin altında uzun süre<br />
kalmış bir telefon ekranı, renklerinde zamanla<br />
solma ve bozulmalar yaşanabilir.<br />
Ekran görüntü kalitesini düşüren bu tür<br />
hasarlar genellikle ekranın tamamının<br />
değiştirilmesini gerektiren onarımlarla<br />
sonuçlanır. Uzun süreli ısınma, cihazın<br />
iç bileşenlerine zarar verebilir ve performans<br />
düşüklüğüne neden olabilir. Bu da<br />
kullanıcının telefonu daha fazla kullanmasına<br />
ve maruz kalınan ısınma miktarının<br />
artmasına yol açabilir. Ayrıca,<br />
batarya ısınması telefonun şarj süresini<br />
etkileyerek pil ömrünü kısaltabilir.”<br />
Zaman zaman batarya doluyken telefonun<br />
kapanmasının birkaç nedeni olabileceğini<br />
de dile getiren Dr. Öğr. Üyesi<br />
Rüştü Uçan, “Telefonunuz aşırı ısınırsa,<br />
bataryanın zarar görmemesi için kendini<br />
kapatabilir.” dedi.<br />
Aşırı ısınmada ne yapılmalı?<br />
Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, aşırı ısınma<br />
durumunda yapılması gerekenleri de şöyle<br />
sıraladı:<br />
“Telefonun pilini yüzde 80 dolacak şekilde<br />
şarj edin.<br />
Arka planda çalışan uygulamaları kapatın.<br />
Kullanmadığınız uygulamaları silin.<br />
Uçak modunu kullanın.<br />
Güvenilir bir virüs programı indirin.<br />
Güç tasarrufu modunu kapatın.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
17
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Çağrı merkezleri, Z kuşağı çalışanlarının<br />
verimliliğini artırmak için çözümü<br />
oyunlaştırmada buldu<br />
İş dünyası, gün geçtikçe yenilik, verimlilik ve çalışan memnuniyetini merkeze alan bir yaklaşımı<br />
benimsiyor. Özellikle çağrı merkezleri gibi dinamik ve Z kuşağının yoğun olduğu ortamlarda,<br />
bu hedeflere ulaşmak için daha fazla şirket, oyunlaştırma unsurlarını iş süreçlerine dahil<br />
etmeye başladı. Farklı lokasyonlarda çok sayıda çalışana sahip şirketlere iş süreçleri ve çalışan<br />
verimliliğini artırmak için oyunlaştırılmış dijital çözümler tasarlayan Inooster’ın CEO’su Murat<br />
Yılmaz, şirketlerin oyunlaştırma unsurları ile entegre olduklarında sağladıkları faydaları paylaştı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
18<br />
Bugüne kadar başta çağrı merkezleri,<br />
perakende ve finans olmak üzere birçok<br />
sektörde 250 bine yakın çalışana<br />
oyunlaştırma ile temas ettiklerini ifade<br />
eden Yılmaz, şirketlerin var olma amaçlarını<br />
gerçekleştirmelerine çalışanlarının<br />
mutluluğunu ve içsel bağlılığını<br />
artırarak destek verdiklerini söyleyerek<br />
açıklamasına şöyle devam etti; “Türkiye<br />
Bankalar Birliği’nin çağrı merkezleri<br />
özelinde gerçekleştirdiği Çağrı Merkezi<br />
İstatistikleri araştırmasının <strong>2024</strong> ilk<br />
çeyrek verilerine göre, sayısı 11 bine ulaşan<br />
çağrı merkezi çalışanlarının yaş ortalamasının<br />
28 olduğunu görüyoruz. Bu<br />
çalışanların yüzde 27’si ön lisans, yüzde<br />
62’si lisans, yüzde 3’ü ise yüksek lisans<br />
ve doktora diplomasına sahip. Hal böyle<br />
olunca geleneksel çağrı merkezleri, Z<br />
kuşağı çalışanlarının verimliliğini artırmak<br />
ve turn-over oranlarını düşürmek<br />
için çözümü iş süreçlerini oyunlaştırmakta<br />
buldu.<br />
Oyunlaştırılmış çalışan deneyimi uygulamalarıyla<br />
çalışanlarının ruhsal,<br />
fiziksel ve zihinsel esenliğini ön planda<br />
tutuyoruz. Bu kapsamda, esnek çalışma<br />
modellerini destekleyen dijital platformlar<br />
ve uygulamalar sunarak çalışanların<br />
iş-yaşam dengesini sağlamalarına yardımcı<br />
oluyoruz. Özellikle Z kuşağı çalışanlar,<br />
performanslarını artırmak ve satış<br />
hedeflerine ulaşmak için birbirleriyle<br />
yarışarak ödüller kazanmak ve bu şekilde<br />
başarılarını paylaşmaktan büyük keyif<br />
alıyorlar.<br />
Yaptığımız iş tam bir denge işi. Balansın<br />
bir tarafında teknoloji, diğer tarafında<br />
ise sosyal-psikoloji var. Bu bağlamda<br />
oyunlaştırma metodolojimiz çalışanların<br />
psikolojik eğilimleri, davranış değişiklikleri,<br />
toplumsal olayların etkileri,<br />
kişilerin sorunları çözme yaklaşımı ve<br />
rekabette öne çıkma prensiplerine göre<br />
şekilleniyor.<br />
Bu süreçte, ana hedefi verimlilik ve motivasyon<br />
olan bu sistemin sürdürülebilirliğini<br />
aktif kılmak için de gelişmiş analitik<br />
araçlar ve veri izleme sistemlerini kullanarak<br />
performans ölçümü ve oyunlaştırma<br />
stratejilerinin optimize edilmesini<br />
sağlıyoruz. Yöneticiler için süreçlerin<br />
gerçek zamanlı takip edilmesine de olanak<br />
sağlayan yapılarla anında müdahale<br />
ve iyileştirme imkanını da sunmuş oluyoruz.<br />
Anlık görev/hedef gibi yapılar ve ödüllendirmeler<br />
ile iç iletişimi zenginleştiriyor,<br />
pozitif duygusal bağların oluşmasını<br />
mümkün kılıyoruz. Oyunlaştırma dinamikleriyle<br />
yeniden tasarlanmış performans<br />
takipleri ve iş süreçleri ile müşterilerimizin<br />
verimliliklerinde yüzde 4-15<br />
arasında ölçülebilir artışlar görüyoruz”<br />
dedi.<br />
Çağrı merkezlerinde oyunlaştırmanın<br />
yükselişi, iş dünyasının ve çalışanların<br />
sürekli değişen doğasıyla uyumlu bir şekilde<br />
ilerliyor. Bu yaklaşımın, gelecekte<br />
iş dünyasında merkezi bir rol oynaması<br />
bekleniyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
TeamSec ve Arena Bilgisayar’dan<br />
menkul kıymetleştirmede bir ilk!<br />
Türkiye’nin tek yapay zekâ destekli ve bulut tabanlı menkul kıymetleştirme fintek ve regtech<br />
şirketi TeamSec, alanında ilklere imza atmaya devam ediyor. TeamSec ve Türkiye’nin lider<br />
teknoloji sağlayıcısı Arena arasında imzalanan anlaşmayla ilk kez bir işletme sermayesi çözümü<br />
olarak faturalı alacakların menkul kıymetleştirilmesi sağlandı. Gerçekleştirilen arza 2,5 kat talep<br />
geldi…<br />
2022 yılının Kasım ayında faaliyetlerine<br />
başlayan Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun<br />
ilk ve tek yapay zekâ destekli ve<br />
bulut tabanlı menkul kıymetleştirme<br />
fintek ve regtech şirketi TeamSec, dikkat<br />
çekici büyüme grafiğinin yanında<br />
yaptığı güçlü iş birlikleriyle hizmet alanını<br />
genişletiyor. Kurulduğu günden bu<br />
yana 10 milyar TL’nin üzerinde menkul<br />
kıymetleştirmeye imza atan TeamSec,<br />
33 yıldır Türkiye’nin lider teknoloji sağlayıcısı<br />
olarak yenilikçi teknoloji ürün<br />
ve çözümlerini tüketicilerle buluşturan<br />
Arena ile güç birliği yaparak bir işletme<br />
sermayesi çözümü olarak ilk kez faturalı<br />
alacakların menkul kıymetleştirilmesini<br />
sağladı. Söz konusu alacakların menkul<br />
kıymetleştirilmesi sonucu gerçekleştirilen<br />
arza yatırımcıların ilgisi yoğun<br />
olurken, 322.280.000 TL’lik 44 ve 62 gün<br />
vadeli iki farklı dilime 788.000.000 TL ile<br />
yaklaşık 2,5 kat talep geldi.<br />
Köroğlu: “TCMB’nin sıkı para duruşu ve<br />
TL sterilizasyonuna büyük katkısı var”<br />
TeamSec Kurucusu ve CEO’su Esad Erkam<br />
Köroğlu, menkul kıymetleştirmenin<br />
sistem içinde illikit olarak bulunan<br />
TL alacakların sisteme katılması yoluyla<br />
şirketlerin kredi ihtiyacını azaltmaya<br />
destek olduğunun, TCMB’nin sıkı para<br />
duruşu ve TL sterilizasyonuna da büyük<br />
katkısı bulunduğunun altını çizerek,<br />
şunları söyledi: “Ekonomi yönetimimizin<br />
çizdiği yol haritası doğrultusunda<br />
Türkiye’deki finansal mimarinin tesisine<br />
katkı sunabilecek menkul kıymetleştirmenin<br />
yaygınlaşması için var<br />
gücümüzle çalışıyoruz. Sistemin verimsiz<br />
ve aksayan yönlerine inovatif bir çözüm<br />
getirerek şirketlere hiçbir maliyet<br />
oluşturmadan, günler içinde menkul<br />
kıymetleştirme süreçlerini tamamlayabilecekleri<br />
bir çözüm paketi sunarken,<br />
iş birliklerimizi artırarak hizmet<br />
alanımızı genişletiyoruz. Bu bağlamda<br />
Türkiye’nin en önemli teknoloji sağlayıcılarından<br />
Arena ile gerçekleştirdiğimiz<br />
güç birliği için çok mutluyum. Mevcutta<br />
finansal kuruluşlar için sunduğumuz<br />
kredi seküritizasyonu çözümlerimizi<br />
bir adım daha ileriye taşıyarak, şirketler<br />
için işletme sermayesi çözümü olarak<br />
fatura seküritizasyonu çözümlerimizi<br />
sunmaya başladık. Böylece şirketlerin<br />
kredi ve faktöring piyasasına olan ihtiyacını<br />
azaltıp, TL varlıklarını finansal<br />
sistemde yatırım yapılabilir bir kıymete<br />
dönüştürüyoruz. Bir başka deyişle hem<br />
TL’ye talep oluşturuyor hem de finansal<br />
sistemin verimliliğini artırıyoruz. Menkul<br />
kıymetleştirmenin yaratacağı katma<br />
değere ve potansiyeline olan inancımızla<br />
buna yönelik dijital çözümlerimizi ve iş<br />
birliklerimizi geliştirmeyi sürdüreceğiz.”<br />
Çelik: “Bu çözüm modeli yeni<br />
iş fırsatlarının kapısını da<br />
aralayacak”<br />
Arena Grup CEO’su Serkan Çelik ise konuya<br />
ilişkin şu değerlendirmede bulundu:<br />
“İşletme sermayesi ihtiyacı her daim<br />
işletmelerin en önemli ihtiyaçlarından<br />
birisi olmuştur. Günümüzde içinde bulunduğumuz<br />
ekonomik koşullarda ise<br />
bu ihtiyacın sürdürülebilir ve maliyet<br />
avantajlı bir şekilde karşılanabilmesi<br />
pek çok işletme için bir var olma riskine<br />
dönüştürmüştür. Ticari Alacakların<br />
menkul kıymetleştirilmesi fikri işletme<br />
sermayesi ihtiyacımızın işimizin büyümesine<br />
paralel olarak ve sürdürülebilir<br />
ve maliyet avantajlı bir şekilde sağlanabileceği<br />
yeni bir fintek çözüm modeli<br />
olarak karşımıza çıktı. Ticari Alacaklarımızın<br />
işletme sermayemizi sağladığımız<br />
bir enstrümana dönüşmesinin ve<br />
ilk ihracımızda gördüğümüz yoğun yatırımcı<br />
ilgisinin bize yeni iş fırsatlarının<br />
kapısını açacağına ve bugüne kadar girmekten<br />
imtina ettiğimiz yoğun işletme<br />
sermayesi gerektiren alanlara girebilmemiz<br />
için cesaret verdiğine inanıyorum.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
19
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Logitech G, yeni nesil ince G515 oyun<br />
klavyesini tanıttı<br />
Oyun teknolojileri ve ekipmanlarının önde gelen yenilikçi<br />
markası Logitech G, modern tasarıma sahip yeni oyun<br />
klavyesini duyurdu. G515 LIGHTSPEED TKL Kablosuz Oyun<br />
Klavyesi gelişmiş teknolojisinin yanında yüksek performanslı<br />
özellikler sunuyor. Düşük profilli klavye G515, daha estetik bir<br />
görünüm sunarken konforlu bir yazma deneyimi de sağlıyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
20<br />
Logitech Türkiye Kategori & Pazarlama Lideri<br />
Cihan Önal, “Düşük profilli tuşlar, daha<br />
ince ve kompakt bir tasarım sunarak kullanıcılarımıza<br />
rahat bir yazma deneyimi sunuyor.<br />
İkonik G915 Oyun Klavyemiz, üst düzey<br />
performansı ve premium tasarım özellikleriyle<br />
düşük profilli tuşlara sahip bilinen ilk<br />
oyun klavyesi olmuştu. Yeni G515’in tasarımıyla<br />
sınırları daha da zorladık. G515 ile şık<br />
tasarımı korurken, LIGHTSPEED, LIGHTS-<br />
YNC ve KEYCONTROL gibi en son teknolojik<br />
yeniliklerimizi de ürüne dahil ettik. Böylece<br />
oyunculara gelişmiş ve yüksek performanslı<br />
bir oyun klavyesi deneyimi vaat ediyoruz.”<br />
dedi.<br />
Yüksek Performans ve<br />
Konfor İçin Düşük Profil<br />
Tasarım<br />
G515 klavyesi, 22 mm yüksekliğiyle oldukça<br />
ince ve şık bir tasarıma sahip. Bu düşük profil<br />
sayesinde bilek desteğine gerek kalmadan<br />
konforlu bir kullanım sunuyor ve uzun oyun<br />
anlarını daha keyifli hale getiriyor. Düşük<br />
profilli anahtarlarla donatılan G515 klavyede<br />
anahtarlar sadece 1.3 mm mesafede harekete<br />
geçerken, toplamda ise 3.2 mm hareket<br />
mesafesi sunuyor. Bu özellik, geleneksel<br />
anahtarlardan daha kısa bir hareket mesafesi<br />
anlamına geliyor, bu durum ise oyuncuların<br />
tuşlara daha hızlı basmalarını ve dakika<br />
başına daha fazla hareket gerçekleştirmelerini<br />
sağlıyor, böylece oyun performanslarını<br />
artırıyor.<br />
Üstün Donanım Özellikleri ile<br />
Pürüzsüz ve Sessiz Deneyim<br />
G515 klavye, ses yalıtım köpüğü katmanı,<br />
önceden yağlanmış anahtarlar, entegre sabitleyiciler<br />
ve premium PBT tuş başlıkları<br />
ile donatıldı. Bu özellikler, yazma ve oyun<br />
deneyimini daha pürüzsüz hale getiriyor.<br />
Ses yalıtım köpüğü, tuşlara basıldığında çıkan<br />
sesi minimuma indiriyor, önceden yağlanmış<br />
anahtarlar ise daha az sürtünme ile<br />
daha pürüzsüz bir yazma deneyimi sunuyor.<br />
Entegre sabitleyiciler, tuşların daha stabil<br />
ve düzgün çalışmasını sağlarken, premium<br />
PBT tuş başlıkları dayanıklılık ve uzun ömür<br />
sağlıyor. Bu donanım özellikleri sayesinde<br />
G515, oyunculara daha rafine ve konforlu bir<br />
klavye deneyimi sunuyor.<br />
KEYCONTROL ile Benzersiz Bir<br />
Kişiselleştirme<br />
G515, Logitech G’nin yeni duyurulan KEY-<br />
CONTROL teknolojisi sayesinde oyunculara<br />
standart bir klavyenin sunduğundan çok<br />
daha fazla kişiselleştirme olanağı sunuyor.<br />
Bu teknoloji sayesinde her bir tuş, oyuncuların<br />
ihtiyaçlarına göre makrolar, sesli ipuçları,<br />
aydınlatma efektleri ve daha fazlası ile özelleştirilebiliyor.<br />
Bu özellik, oyunculara oyun<br />
deneyimlerini tamamen kendi isteklerine<br />
göre şekillendirme imkanı veriyor. Ayrıca,<br />
KEYCONTROL teknolojisi, G SHIFT gibi katmanlar<br />
ve değiştiriciler içeriyor, bu durum<br />
da tek bir tuşa basarak tüm tuş düzenlerini<br />
değiştirme olanağı sağlıyor. Böylece, oyuncular<br />
farklı oyunlar veya görevler için anında<br />
ve kolayca geçiş yapabilirken, maksimum verimlilik<br />
ve esneklik elde edebiliyorlar. Bu ileri<br />
düzey kişiselleştirme özellikleri, G515’i hem<br />
performans hem de konfor açısından üstün<br />
bir oyun klavyesi haline getiriyor.<br />
G515 LIGHTSPEED TKL Kablosuz Düşük<br />
Profilli Oyun Klavyesinin ek özellikleri:<br />
.Kullanışlı 2:1 LIGHTSPEED Kablosuz Eşleştirme:<br />
Oyuncular, G515 LIGHTSPEED<br />
dongle’ı aracılığıyla G502 X PLUS gibi oyun<br />
mouselarınıbağlayarak bir USB portunu serbest<br />
.<br />
bırakabilir.<br />
LIGHTSYNC RGB Aydınlatma ile Masa Aydınlatma<br />
Seçeneği: Oyuncular, ~16.8M renk<br />
seçeneği ile deneyimlerini kişiselleştirebilir<br />
ve tüm Logitech G ekipmanlarını G HUB ile<br />
bağlayabilir.<br />
. Çok Yönlü Üç Modlu Bağlantı: Oyuncuların<br />
LIGHTSPEED kablosuz, Bluetooth® ve<br />
USB-C kablolu veri modu arasında seçim<br />
yapmalarını<br />
.<br />
sağlar.<br />
Kesintisiz Oyun: Klavye, 36 saate kadar<br />
kesintisiz, sürekli oyun oynama olanağı sunar.<br />
Siyah ve Beyaz renk seçenekleri bulunan<br />
Logitech G515 LIGHTSPEED TKL Kablosuz<br />
Oyun Klavyesinin, US layout ve Tactile switch<br />
seçeneğiyle önümüzdeki aylarda Türkiye’de<br />
satışa sunulması bekleniyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
SharkNinja Türkiye’de!<br />
Devrim niteliğinde teknolojilere imza atan, İngiltere ve<br />
Amerika’nın en çok satılan ev aletleri markaları Shark ve Ninja,<br />
Türk tüketicisiyle buluşuyor. İki markayı aynı çatı altında bir<br />
araya getiren 11 milyar dolar pazar değerine sahip sektör lideri<br />
SharkNinja, Türkiye pazarına giriş yaptı…<br />
Günümüz dünyasının yoğun yaşam tarzını<br />
kolaylaştıran ev aletlerini patentli<br />
teknolojilerle geliştiren SharkNinja, Karaca<br />
Grup ortaklığıyla Türkiye pazarına<br />
girdi. Amerika merkezli SharkNinja, çözüm<br />
üreten teknolojileriyle Türk tüketicisi<br />
ile buluşuyor.<br />
İnsanların hayatına değer katan Shark-<br />
Ninja çatısı altında yer alan, İngiltere ve<br />
Amerika’nın en çok satılan elektrikli süpürge<br />
markası Shark, aynı zamanda saç<br />
bakım ürünleri ve hava temizleyicilerle<br />
günlük hayatı kolaylaştıran, yenilikçi<br />
ve premium ev ürünler sunuyor. Amerika’nın<br />
1 numaralı mutfak aletleri markası<br />
Ninja, güçlü blenderlardan airfryerlara<br />
fark yaratan teknolojilerle, evde lezzetli<br />
yiyecekler ve içecekler hazırlamayı hızlı<br />
ve kolay hale getiriyor.<br />
5 yıldızlı ürünler geliştirme misyonuyla<br />
tüketici memnuniyetini odağına alan<br />
SharkNinja, küçük elektrikli ev aletleri<br />
kategorisinde birçok ilke imza atıyor.<br />
Elektrikli süpürgelerinde auto-empty<br />
özelliğiyle toza maruz bırakmadan<br />
hazneyi otomatik boşaltan teknolojiyi<br />
sunarken, güzellik kategorisinde saç şekillendirici<br />
ve kurutma makinesini tek<br />
bir üründe buluşturuyor. Shark’ın yenilikçi<br />
hava temizleyicileri filtre değiştirme<br />
ihtiyacına son veriyor. Ninja’nın<br />
dikey çift hazneli ve alandan tasarruf<br />
sağlayan airfryerları yemek yapmayı<br />
pratikleştirirken, BlendSense teknolojisi<br />
ile geliştirilen güçlü blenderlar malzemenin<br />
özelliğine göre hızı, zamanı ve gücü<br />
otomatik ayarlıyor.<br />
SharkNinja Türkiye Genel Müdürü Galip<br />
Bağcı, “Dünya çapında 32 ülkede, 31 farklı<br />
ürün kategorisinde faaliyet gösteren,<br />
ev eşyaları sektöründe devrim yaratan<br />
SharkNinja’nın Karaca Grup ortaklığıyla<br />
Türkiye pazarına girmesinden mutluluk<br />
duyuyoruz. Sektör lideri iki markayı aynı<br />
çatı altında bir araya getiren, 11 milyar<br />
dolar pazar değerine sahip SharkNinja’nın,<br />
4.500’ü aşkın patentli teknolojisiyle<br />
tasarlanan ulaşılabilir ürünlerini Türk<br />
tüketicilerle buluşturuyoruz.” dedi.<br />
SharkNinja’nın devrim yaratan ev aletleri,<br />
ilk olarak Karaca mobil uygulamasında<br />
ve www.karaca.com adresinde, çok<br />
yakında SharkNinja mağazaları, www.<br />
sharkninja.com.tr ve teknoloji mağazalarında<br />
yer alacak.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Bodrum FK artık Sipay Bodrum FK!<br />
Türkiye’nin en hızlı büyüyen fintek şirketi Sipay, Bodrum<br />
Futbol Kulübü ile isim sponsorluğu anlaşması imzaladı.<br />
Bodrum FK, Trendyol Süper Lig <strong>2024</strong>-2025 sezonu boyunca<br />
Sipay Bodrum FK olarak anılacak…<br />
Türkiye’nin lider fintek şirketlerinden<br />
Sipay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri<br />
A.Ş., Bodrumspor Spor Faaliyetleri<br />
A.Ş. ile isim sponsorluğu konusunda anlaşmaya<br />
vardı. Bu anlaşma kapsamında,<br />
Bodrum FK Futbol A Takımı, <strong>2024</strong>-2025<br />
sezonu boyunca Trendyol Süper Lig<br />
müsabakalarında Sipay Bodrum Futbol<br />
Kulübü (Sipay Bodrum FK) ismiyle yer<br />
alacak.<br />
Muşabak: “Hem sportif hem<br />
de ekonomik anlamda büyük<br />
fayda sağlayacak”<br />
Sipay CEO’su Semih Muşabak, konuya<br />
ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları<br />
söyledi: “Futbolun büyüleyici dünyası,<br />
sadece bir spor değil, aynı zamanda toplulukları<br />
bir araya getiren, heyecan ve<br />
tutku yaratan bir güçtür. Sipay olarak,<br />
Bodrum FK ile isim sponsorluğu anlaşmamız<br />
sayesinde bu büyüleyici dünyanın<br />
bir parçası olmaktan büyük mutluluk<br />
duyuyoruz. Hem kulübe hem de<br />
Bodrum taraftarına katkı sağlama fırsatımız<br />
olduğu için çok heyecanlıyız. Bu iş<br />
birliğinin, hem sportif hem de ekonomik<br />
anlamda önemli faydalar sağlayacağına<br />
inanıyorum.”<br />
Talay: “Cüzdan ve kart projeleri<br />
de hayata geçirilecek”<br />
Sipay Bodrum FK Yönetim Kurulu Üyesi<br />
ve Basın Sözcüsü Onur Talay ise şöyle<br />
konuştu: “Öncelikle kulübümüze ve futbola<br />
katkıları için Sipay Elektronik Para<br />
ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.’ye teşekkür<br />
ederiz. Üç yılda iki üst lig yukarı çıkmayı<br />
başarmış ve sürdürülebilir başarıya<br />
odaklı bir kulüp olarak Süper Lig’e Sipay<br />
ile merhaba demiş olduk. Bu anlaşma sadece<br />
kulübümüze değil, taraftarlarımıza<br />
ve Bodrum’a da katkı sağlayacak. Takımımıza<br />
özel cüzdan ve kart projelerini<br />
kısa sürede hayata geçirmeyi planlıyoruz.<br />
Ekiplerimiz birlikte çalışarak, Bodrum<br />
ekonomisine ve kulübümüze kazanımlar<br />
yaratacak projeler geliştirmeyi<br />
hedefliyor.”<br />
21
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
GlassHouse’un, şirket satışına ilişkin<br />
hisse devir sözleşmesi imzalandı!<br />
Türkiye’nin önde gelen BT altyapı hizmet sağlayıcılarından GlassHouse’un yüzde 100 hissesinin,<br />
e& enterprise’a satışına ilişkin hisse devir sözleşmesi imzalandı. Türkiye, e& enterprise’ın,<br />
uçtan uca dijital dönüşümde bölgesel lider olma hedefini gerçekleştirmesinde önemli bir kaldıraç<br />
olacak…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
22<br />
Orta Doğu, Asya ve Afrika’da 32 ülkede<br />
faaliyet gösteren ve bölgenin en büyük<br />
küresel teknoloji şirketler grubu olan<br />
e&’in grup şirketlerinden biri olan e&<br />
enterprise, Türkiye’nin lider BT altyapı<br />
hizmet sağlayıcısı GlassHouse’un hisselerini<br />
devralmak için harekete geçti.<br />
Hisse Devir Sözleşmesi 25 Haziran tarihinde<br />
imzalanırken, sürecin Rekabet<br />
Kurumu ve ilgili diğer ön koşulların<br />
gerçekleşmesinin ardından tamamlanacağı<br />
açıklandı.<br />
2018 yılından bu yana, Türkiye’nin önde<br />
gelen özel sermaye yatırım fonlarından<br />
biri olan Mediterra Capital’in yatırımlarıyla<br />
Türkiye’nin lider BT altyapı servis<br />
sağlayıcısı olmayı başaran GlassHouse,<br />
son altı yılda cirosunu üç kat artırarak<br />
sektördeki yerini sağlamlaştırdı.<br />
2023 cirosu 14 milyar ABD doları olan<br />
ve yılda yüzde 9 büyüyen e&, bu satın<br />
almayla grup şirketlerinden e&enterprise’ın,<br />
coğrafi büyüme ve dijital<br />
dönüşüm yetkinliklerini güçlendirme<br />
yönündeki stratejisini hayata geçirmiş<br />
oldu. e& enterprise, söz konusu yatırımla<br />
Türkiye BT hizmetleri ve bulut pazarına<br />
giriş yaparak, son teknoloji dijital<br />
dönüşüm çözümlerini Türkiye’nin önde<br />
gelen firmalarının hizmetine sunmayı<br />
ve bulut hizmet portföyünü genişleterek<br />
SAP yetkinliklerini güçlendirmeyi<br />
hedefliyor.<br />
Uluslararası bir markadan stratejik yatırım<br />
almayı başaran yegâne yerli BT<br />
altyapı hizmet sağlayıcısı olan Glass-<br />
House, yeni dönemde müşterilerine, yönetilen<br />
bulut yetkinlikleriyle uluslararası<br />
standartlarda ve çok daha yenilikçi<br />
BT hizmetleri sunmayı planlıyor.<br />
Hisse devir sözleşmesinin imzalanmasının<br />
ardından konuyla ilgili açıklamalar<br />
yapan GlasHouse CEO’su Alp Bağrıaçık,<br />
“Son altı yıldır Mediterra Capital<br />
ile çalışarak, GlassHouse’u, Türkiye’nin<br />
lider BT altyapı hizmet şirketi haline dönüştürmek<br />
harika bir deneyimdi. Ekibimiz,<br />
müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla<br />
büyüttüğümüz markamızın, küresel bir<br />
marka olan e& enterprise’dan yatırım<br />
alması sadece bizim değil, Türkiye BT<br />
sektörünün de başarısıdır. Altı yıllık<br />
serüvenimizde tüm hedeflerimize ulaşmayı<br />
başarmanın mutluluğunu yaşıyoruz”<br />
dedi. Önümüzdeki dönemde e&<br />
enterprise ailesine dahil olarak, müşterilerine<br />
uluslararası standartlarda<br />
ve çok daha yenilikçi hizmetler sunacaklarını<br />
belirten Alp Bağrıaçık, sözlerine<br />
şöyle devam etti: “e& enterprise<br />
markasının güçlü portföyünden ve coğrafi<br />
erişiminden yararlanarak, sektör<br />
ortalamasının üzerinde olan NPS (Net<br />
Promoter Score) puanımızı çok daha<br />
yukarı çıkaracak ve bölgedeki büyüme<br />
ivmemizi artıracağız. GlassHouse ailesi<br />
olarak, e& enterprise önderliğinde<br />
çıkacağımız bu yeni yolculukta bize eşlik<br />
edecek ekibimiz, iş ortaklarımız ve<br />
müşterilerimizle çok daha büyük başarılara<br />
imza atacağımıza eminim.”<br />
e& enterprise’ın CEO’su Salvador Anglada<br />
da GlassHouse satın almasına ilişkin<br />
şunları söyledi: “GlassHouse’u ve<br />
150’den fazla yetenekli profesyonelden<br />
oluşan ekibini, e&enterprise ailesinde<br />
görmekten büyük mutluluk duyuyoruz.<br />
Günümüzün en karmaşık teknolojik<br />
zorluklarını çözebilmek için uluslararası<br />
standartlarda bulut çözümleri geliştirmeye<br />
devam edeceğiz. GlassHouse,<br />
son birkaç yıldır çift haneli büyüme<br />
göstererek inanılmaz bir başarı öyküsünü<br />
hayata geçirdi. Şimdi e&enterprise’ın<br />
denkleme getireceği tamamlayıcı<br />
güçlerle çok daha majör bir büyüme için<br />
hazır. Bu iş birliğinin getireceği sınırsız<br />
olanaklar ve müşterilerimize sunacağımız<br />
katma değerli eşsiz dijital deneyim<br />
için sabırsızlanıyoruz.”<br />
GlassHouse, satış sürecinde Alpacar Associates’ten<br />
finansal danışmanlık, Kolcuoğlu<br />
Demirkan Koçaklı firmasından<br />
ise hukuki danışmanlık desteği aldı.<br />
e& enterprise ise FTI Capital Advisors<br />
firmasının finansal, Allen & Overy’nin<br />
hukuki danışmanlığıyla süreci yürüttü.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Yapay zekayı sistemine entegre eden şirketler<br />
istihdamını azaltmadı<br />
İnsan kaynakları ve personel yönetim platformu Kolay İK<br />
tarafından yapılan bir araştırma, yapay zekanın bir trend<br />
olmanın ötesine geçerek iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçası<br />
olduğunu gösterdi. Araştırma kapsamında yapılan ankete<br />
göre şirketlerin yüzde 65’i yapay zeka ve otomasyon araçlarını<br />
projelerinde aktif olarak kullanırken yüzde 18’inin bu yönde<br />
bir planlaması bulunmuyor. Özellikle son yıllarda çalışanların<br />
kendilerine sıkça sorduğu ‘yapay zeka işimi elimden alır mı’<br />
sorusu da ankette yanıt buldu…<br />
Yapay zekanın özellikle geçtiğimiz yıldan<br />
itibaren gösterdiği ‘sınırları zorlayan’<br />
gelişim, iş dünyasında köklü bir devrimi<br />
işaret ediyor. Teknolojiyi kültürlerinin<br />
bir parçası haline getiren şirketler, yapay<br />
zeka ve otomasyon teknolojilerini<br />
kullanarak hem iş süreçlerini optimize<br />
ediyor hem de satış-pazarlamadan insan<br />
kaynaklarına kadar tüm alanlarda<br />
fark yaratıyor. Ancak tüm bu gelişmeler<br />
çalışanların kariyerlerine yönelik endişelerini<br />
de beraberinde getiriyor. Türkiye’nin<br />
SaaS modelinde hizmet veren ilk<br />
ve en büyük insan kaynakları ve personel<br />
yönetim platformu Kolay İK, yapay<br />
zekanın şirketler ve çalışanlara etkileri<br />
üzerine bir anket gerçekleştirdi. Başta<br />
teknoloji-yazılım, danışmanlık, sağlık<br />
ve otomotiv olmak üzere farklı sektörlerden<br />
500’e yakın çalışanın katıldığı anket,<br />
şirketlerde yapay zeka kullanımında artış<br />
olduğunu ortaya koydu.<br />
Her 100 şirketten 17’sinin<br />
gelecek planında yapay zeka<br />
var<br />
Kolay İK’nın anketine göre şirketlerin<br />
yüzde 65’i yapay zeka ve otomasyon teknolojilerini<br />
aktif olarak kullanırken yüzde<br />
18’inin bu yönde bir planlaması bulunmuyor.<br />
Kalan yüzde 17’lik kesim ise<br />
pilot projeler üzerinde çalışıyor veya gelecekte<br />
yapay zekayı kullanmayı planlıyor.<br />
Yapay zeka sırasıyla en çok yazılım,<br />
insan kaynakları, müşteri memnuniyeti<br />
ve pazarlama faaliyetlerinde tercih ediliyor.<br />
İş süreçlerinde yapay zeka kullanmayan<br />
şirketlerin gerekçeleri ise yatırım<br />
maliyeti, bu alandaki nitelikli istihdam<br />
eksikliği ve kendi sektörleri için fayda<br />
sağlamayacağı düşüncesi şeklinde sıralanıyor.<br />
Şirketlerin yüzde 10’unda<br />
yapay zeka istihdama pozitif<br />
etki ediyor<br />
Endüstri 4.0 ile birlikte üretimin öncelikli<br />
konularından biri haline gelen ‘robotlar<br />
işimi elimden alır mı’ sorusu, günümüzde<br />
‘yapay zeka işimi elimden alır mı’<br />
olarak değişmeye başladı. Ankette bu<br />
kapsamda yapay zekanın istihdama etkisi<br />
de soruldu. Katılımcıların yüzde 65’i<br />
şirketlerindeki istihdamda bir değişiklik<br />
olmadığını, yüzde 10’u da istihdamda<br />
artış yaşandığını veya artış planlandığını<br />
ifade etti. Yüzde 18’i şirketlerinde istihdamın<br />
azaldığını söylerken yüzde 7’si<br />
ise şirketlerinin henüz buna yönelik bir<br />
strateji açıklamadığını belirtti.<br />
Optimizasyona faydası ve<br />
istihdam endişesi bir arada<br />
Yapay zeka günümüzde istihdamda artış<br />
ve azalış yönünde henüz köklü bir değişikliğe<br />
yol açmasa da çalışanların geleceğe<br />
yönelik endişeleri olduğu ortaya<br />
çıktı. Buna göre çalışanların yüzde 6’sı<br />
yapay zekanın iş rollerini tehdit ettiğini<br />
düşünüyor. Bu oran yapay zekayı şu an<br />
için tehdit olarak görmeyip gelecek için<br />
endişeli olanlarda yüzde 25’e yükseliyor.<br />
Ancak diğer taraftan çalışanların yüzde<br />
27’si de yapay zekanın iş süreçlerini optimize<br />
ettiğine dikkat çekiyor.<br />
Eğitimler henüz planlama<br />
aşamasında<br />
Yapay zekayla birlikte gündeme gelen bu<br />
alandaki nitelikli istihdam konusu şirketlerin<br />
büyük bölümünün de radarına<br />
girmiş durumda. Ankete göre şirketlerin<br />
yüzde 22’si çalışanlarına eğitim programı<br />
ve kaynak sunarken yüzde 58’i de bu<br />
yönde bir planlama yapıyor. Her beş şirketten<br />
birinde ise bu yönde bir çalışma<br />
bulunmuyor.<br />
Çağlar Yalı: “Yapay zeka<br />
kullanımı verimliliği ve<br />
bağlılığı artırıp turnover’ı<br />
düşürüyor”<br />
Anket sonuçlarını değerlendiren Kolay<br />
İK CEO’su Çağlar Yalı yapay zekanın çalışanlara<br />
ve şirketlere sağladığı faydalara<br />
dikkat çekti. Yapay zeka ve bu alandaki<br />
diğer teknolojileri kullanmayan şirketlerin<br />
operasyonel iş yüklerinin arttığını<br />
söyleyen Yalı “Yapay zeka; operasyonel<br />
süreçlerin dijitalleştirilmesi, zamandan<br />
tasarruf, hata payının ciddi oranda<br />
düşürülmesi ve buna bağlı olarak maliyet<br />
kayıplarının önüne geçilmesi gibi<br />
avantajların yanı sıra çalışanların daha<br />
katma değerli işlere zaman ayırmasına<br />
da olanak tanıyor. Bu da şirketin genel<br />
olarak verimliliğini artırdığı için çalışan<br />
bağlılığı ve mutluluğu da artıyor, iş gücü<br />
devri (turnover) ise düşüyor. Çalışanlar<br />
ile yaptığımız bu çalışma da yapay zekanın<br />
her üç şirketten ikisinde aktif olarak<br />
kullanıldığını gösteriyor. Bu, şirketlerin<br />
sürdürülebilirliği ve rekabetçi ortamda<br />
fark yaratması adına önemli bir gelişme.<br />
Diğer taraftan çalışanların iş kaygısı yaşadığını<br />
ancak yapay zekaya yönelik eğitimlerin<br />
henüz yeterince yaygınlaşmadığını<br />
görüyoruz. Şirketlerin bu alanda<br />
yapacağı çalışmalar bu yöndeki kaygıları<br />
büyük ölçüde gidereceği gibi yapay zekaya<br />
hakim nitelikli çalışan sayısını da<br />
artıracaktır” dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
23
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ViewBoard 62 serisi üst düzey görsel ve<br />
işitsel performans sunuyor!<br />
İş yerinde iletişimi ve iş birliğini geliştirmeye yönelik eksiksiz<br />
bir ürün gamı sunan ViewSonic’in yeni ViewBoard 62 Serisi<br />
interaktif ekranları, en son video konferans teknolojileriyle<br />
donatılmış, üst düzey görsel ve işitsel performans sunuyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
24<br />
Dünyanın önde gelen görüntü ve eğitim<br />
teknolojileri üreticilerinden ViewSonic<br />
Corp., hem kurumsal hem de yüksek<br />
öğrenim kuruluşlarına, video konferans<br />
sırasında gelişmiş üretkenlik ve iletişim<br />
için bir dizi gelişmiş teknoloji sunan<br />
ViewBoard 62 Serisi interaktif ekranlarını<br />
duyurdu.<br />
ViewSonic Sunum Grubu Direktörü<br />
Monica Sun, “Çalışma ve öğrenmenin<br />
dinamikleri hızla değişiyor. İşletmeler<br />
ve eğitim kurumları, güçlü görsel-işitsel<br />
teknolojilere yönelerek iletişimi ve işbirliğini<br />
artırma ihtiyacı duyuyorlar. View-<br />
Board 62 Serisi, bu ihtiyaçları karşılamak<br />
üzere tasarlandı ve kullanıcılarına benzersiz<br />
bir deneyim sunuyor” diye belirtti.<br />
Video konferans için kapsamlı<br />
bir çözüm<br />
ViewBoard 62 Serisi 4K çözünürlükte<br />
ve 86 inçe kadar ekran boyutlarının yer<br />
aldığı ViewBoard 62 Serisi, Microsoft<br />
Teams, Google Meet, Cisco Webex ve<br />
Zoom Meetings gibi önde gelen video<br />
konferans platformlarıyla entegre çalışabiliyor.<br />
Otomatik çerçeveleme ve ses<br />
takibi özellikleri sayesinde, katılımcılar<br />
her zaman net ve vurgulanmış bir biçimde<br />
görünebiliyorlar; bu sayede böylece<br />
toplantı verimliliği de artıyor. Otomatik<br />
çerçeveleme ve ses takibi özellikleriyle<br />
katılımcıların her zaman net ve vurgulanmış<br />
bir biçimde görüşebildiği View-<br />
Bord 62 Serisi’nde, bu şekilde toplantı<br />
verimliliği de artıyor.<br />
ViewBoard 62 Serisi, kullanıcıların anında<br />
tak ve çalıştır özellikli bağlantı noktaları<br />
aracılığıyla medya paylaşımını<br />
da kolaylaştırıyor. USB Type-C bağlantı<br />
noktası, farklı cihazlardan içeriğin hızlı<br />
bir şekilde paylaşılmasını sağlıyor ve<br />
böylece, toplantı katılımcıları arasında<br />
iş birliği daha da artıyor.<br />
Daha iyi dahili iletişim<br />
ViewBoard 62 Serisi, myViewBoard Manager<br />
aracılığıyla kuruluşların iç iletişimini<br />
de iyileştirmelerine olanak tanıyor.<br />
Bu yönetim aracı, acil mesajların iletilmesi<br />
ve medya içeriklerinin yönetimi için<br />
uzaktan erişim sağlıyor. Bu da kurumsal<br />
iletişimi daha etkin bir hale getiriyor.<br />
ViewBoard 62 Serisi, EPEAT Gümüş sertifikasıyla<br />
çevre dostu bir tasarıma sahip<br />
olmasının yanı sıra enerji tasarrufu<br />
da sağlıyor. Bu özellikleriyle ViewBoard<br />
62 Serisi, kullanıcıların sürdürülebilirlik<br />
hedeflerine katkıda bulunmalarına yardımcı<br />
oluyor.<br />
Teknik Özellikler<br />
• 4K Ultra HD çözünürlüğe sahip 86 inç<br />
ekran<br />
• Microsoft Teams, Google Meet, Cisco<br />
Webex ve Zoom Meetings ile uyumluluk<br />
• Otomatik çerçeveleme ve ses takibi ile<br />
Hepsi Bir Arada konferans kamerası<br />
• 360 derece ses kapsama alanına sahip<br />
Kablosuz Konferans Hoparlörü<br />
• Anında tak ve çalıştır paylaşımı ve USB<br />
Type-C bağlantı noktası<br />
• 20 noktalı çoklu dokunma ile Yansıtılan<br />
Kapasitif Dokunma (PCAP)<br />
• myViewBoard Manager ile merkezi yönetim<br />
• EPEAT Gümüş sertifikalı sürdürülebilir<br />
tasarım
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türk Telekom’un engelleri kaldıran<br />
projeleri ödüllendirildi<br />
Teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürme anlayışıyla geliştirdiği kurumsal sosyal sorumluluk<br />
projeleriyle Türkiye’ye değer katan Türk Telekom, dünyanın prestijli kurumsal sosyal sorumluluk<br />
projelerinin değerlendirildiği ‘The International CSR Excellence Awards’tan (Uluslararası Kurumsal<br />
Sosyal Sorumluluk Mükemmellik Ödülleri) iki ödülle döndü. Türk Telekom’un az gören çocukların<br />
eğitim hayatına eşit katılımını sağlamak için geliştirdiği ‘Günışığı’ projesi ‘Kapsayıcı Eğitim’<br />
kategorisinde altın; görme engelli bireyler için dünyaca ünlü ressamların çalışmalarını sesli<br />
betimleyerek Atatürk Kültür Merkezi’nde sergilediği ‘Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi’ ise<br />
‘Fırsat Eşitliği’ kategorisinde; gümüş ödüle layık görüldü…<br />
Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik<br />
eden Türk Telekom, teknoloji birikimini<br />
iyilik ve faydaya dönüştürme vizyonuyla<br />
değer odaklı çalışmalarını sürdürüyor.<br />
‘Türkiye’ye Değer’ anlayışıyla teknolojinin<br />
olanaklarını yaşamın tüm alanlarını<br />
iyileştirme amacıyla kullanan Türk Telekom,<br />
öncü projelere imza atıyor.<br />
Türk Telekom’un 2014 yılında dünyada<br />
tek örnek olarak hayata geçirdiği, yüzde<br />
1 ile yüzde 10 arası görme yetisi olan çocuklara<br />
erken müdahale eğitimleri kapsamında<br />
görme yetilerini kullanmayı<br />
öğretmeyi ve eğitim hayatlarına akranlarıyla<br />
aynı okullarda devam etmelerini<br />
sağlayan Günışığı projesi ise CSR Excellence<br />
Awards’ta ‘Kapsayıcı Eğitim’ kategorisinde<br />
altın ödülünü kazandı.<br />
Görme engelli bireyler için sesli içerik<br />
hizmeti sunan Telefon Kütüphanesi uygulamasını<br />
2011’de hayata geçiren Türk<br />
Telekom, uygulama içindeki ‘Tablolar<br />
Konuşuyor’ bölümünde yer alan eserlerin<br />
sesli betimlemeleri ve yorumları ile<br />
oluşturulan dijital sergiyi ana destekçisi<br />
olduğu Atatürk Kültür Merkezi’nde<br />
(AKM) ziyaretçilerle buluşturdu. 3<br />
Aralık Dünya Engelliler Günü’nde açılan<br />
“Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi”<br />
ile başta görme engelli bireyler olmak<br />
üzere tüm sanatseverlere erişilebilir bir<br />
sergi deneyimi sunan Türk Telekom,<br />
CSR Excellence Awards’tan ‘Fırsat Eşitliği’<br />
kategorisinde gümüş ödülünün sahibi<br />
oldu.<br />
Türk Telekom Kurumsal İletişim Direktörü<br />
Arif Sancaktaroğlu, “Türk Telekom<br />
olarak ‘Türkiye’ye Değer’ çatısı altında<br />
gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk<br />
projeleriyle sağlıktan eğitime, sanattan<br />
spora yaşamın her alanında fırsat eşitliği<br />
sağlamayı amaçlıyoruz. İnsanı odağımıza<br />
alan çalışmalarımızın kendi kategorilerinde,<br />
uluslararası ödüllere layık görülmesi<br />
projelerimizin önemine de dikkat<br />
çekiyor. Geleceği iyileştiren teknoloji<br />
anlayışımızla öncü projeler üretmeye<br />
devam edeceğiz” dedi.<br />
Türk Telekom’un ‘Türkiye’ye<br />
Değer’ projeleri<br />
Kapsayıcı Eğitim kategorisinde ödüle<br />
layık görülen, Günışığı projesi az gören<br />
çocukların ‘erken müdahale eğitimleri’<br />
alarak görme yetilerini artırmalarını<br />
sağlıyor ve az gören çocukların toplumsal<br />
hayata eşit koşullarda katılmalarını<br />
kolaylaştırıyor. Proje kapsamında Türk<br />
Telekom Ar-Ge ekipleri tarafından geliştirilen<br />
TahtApp uygulaması sayesinde<br />
ise tüm az gören çocuklar sınıf tahtasında<br />
yer alan içerikleri bir kamera aracılığı<br />
ile tabletlerinde gerçek zamanlı görebiliyor<br />
ve böylece akranları ile derslerini eşit<br />
şekilde takip edebiliyor.<br />
‘Türkiye’ye Değer’ çatısı altında sosyal<br />
sorumluluk çalışmalarını sürdüren Türk<br />
Telekom’un Fırsat Eşitliği kategorisinde<br />
ödülün sahibi olan “Tablolar Konuşuyor<br />
Dijital Resim Sergisi – Milli Saraylar Resim<br />
Müzesi Koleksiyonu Seçkisi” 3 Aralık<br />
Dünya Engelliler Günü’nde Atatürk<br />
Kültür Merkezi’nde kapılarını açmış ve<br />
ziyaretçilerine erişilebilir bir sergi deneyimi<br />
sunmuştu. 10 binden fazla sanatseverin<br />
ziyaret ettiği sergide, görme engelli<br />
bireyler sesli betimleme, tablo yorumları<br />
ve ses efektleri ile özel bir sergi deneyimi<br />
yaşadı.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
YEO Teknoloji’de üst düzey atama<br />
3 kıtada 30’dan fazla ülkede 620’yi aşkın çalışanı ve yeni<br />
yatırımlarıyla enerji ve endüstriyel çözümler sunan YEO<br />
Teknoloji Enerji ve Endüstri AŞ’nin, Endüstri ve Otomasyon<br />
Teknolojileri’nden Sorumlu Başkan Vekili olarak H. Ferit Bulut<br />
atandı…<br />
Teknoloji, otomotiv, tüketici elektroniği<br />
ve otomasyon teknolojileri gibi farklı<br />
sektörlerde 20 yılı aşkın yönetim tecrübesi<br />
bulunan H. Ferit Bulut, yeni göreviyle<br />
birlikte YEO Teknoloji’nin Endüstri ve<br />
Otomasyon Teknolojileri alanındaki faaliyetlerini<br />
hızlandırarak büyüme stratejilerini<br />
güçlendirmeyi hedefliyor.<br />
Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği<br />
Bölümü’nde lisans ve daha<br />
sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar<br />
Mühendisliği yüksek lisans eğitimini<br />
tamamlayan sektörün tecrübeli<br />
isimlerinden H. Ferit Bulut, daha önce<br />
uluslararası birçok markada üst düzey<br />
yöneticilik görevlerinde yer alırken, gerçekleştirdiği<br />
başarılı projelerle de dikkat<br />
çekiyor.<br />
25
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Siber güvenlik yöneticileri, yönetim<br />
kurulunu ikna etmekte zorlanıyor!<br />
Siber güvenlik alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Trend Micro, dünya genelinde beş<br />
siber güvenlik yöneticisinden dördünün (yüzde 79), kuruluşlarının karşı karşıya olduğu siber<br />
riskleri dikkate almama yönünde baskı gördüklerini açıkladı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Trend Micro’nun araştırması, birçok siber güvenlik<br />
yöneticisinin yönetim kurulu tarafından<br />
siber riskleri dikkate almama yönünde baskı<br />
gördüğünü ortaya koyuyor.<br />
Trend Micro Teknik Direktörü Bharat Mistry,<br />
“Güvenlik liderlerinin yarısından fazlası siber<br />
tehditleri en büyük iş riski olarak görüyor. Ancak<br />
bu riski yönetim kurulunun anlayacağı şekilde<br />
ifade etmekte zorlanıyorlar. Sonuç olarak,<br />
genellikle görmezden geliniyor, küçümseniyor<br />
ve boş konuşmakla suçlanıyorlar. Kurumsal<br />
siber dayanıklılığı artırmak için, üst düzey liderlikle<br />
daha etkili bir şekilde iletişim kurmaları<br />
gerekiyor. İlk adım, saldırı yüzeyinde tek<br />
bir doğruluk kaynağı oluşturmaktan geçiyor”<br />
dedi.<br />
Trend Micro Avrasya Bölgesi Yönetici Direktörü<br />
Hasan Gültekin, “Siber güvenlik yöneticilerinin,<br />
kuruluşlarının karşı karşıya olduğu siber<br />
riskleri yönetim kurullarına etkili bir şekilde<br />
anlatmakta zorlandığını görüyoruz. Trend<br />
Micro olarak, bu boşluğu kapatmanın kritik<br />
olduğunu düşünüyoruz. Yönetim kurullarının,<br />
siber güvenlik stratejilerinin iş değerini anlamaları<br />
ve bu stratejilerin kurumun bütünlüğü<br />
için ne kadar önemli olduğunu kavramaları<br />
gerekiyor. Üst düzey yöneticilerle daha etkili bir<br />
iletişim, yöneticilerin güvenilirliğini artıracak<br />
ve siber güvenlik çabalarını daha görünür kılacaktır”<br />
dedi.<br />
Yönetim kurullarından baskı gören siber güvenlik<br />
yöneticilerinin yüzde 43’ü bunun nedeninin<br />
sürekli aynı şeyleri tekrar etmeleri ya da<br />
boş konuştuklarının düşünülmesi olduğunu<br />
belirtiyor. Yüzde 42’si aşırı olumsuz olarak görülmeleri<br />
olduğunu, üçte biri ise (%33) endişelerinin<br />
göz ardı edildiğini söylüyor.<br />
Bu durum, siber güvenlik yöneticilerinin siber<br />
güvenlik ile iş risklerini paralel hale getirememeleriyle<br />
yakından bağlantılı olan ciddi bir<br />
güvenilirlik açığına işaret ediyor. Aslında, yüzde<br />
46’sı siber güvenlik stratejilerinin iş değerini<br />
ölçebildiklerinde daha güvenilir görüldüklerini<br />
belirtiyor.<br />
MNT-Halan, Tam Finans’ın % 100’ünü satın<br />
alarak Türkiye’ye Açılıyor<br />
Mısır’ın en büyük banka dışı finans kuruluşu ve fintech’i MNT-Halan, 300 milyon ABD dolarını<br />
aşan kredi portföyüyle Türkiye’nin önde gelen ticari finansman şirketlerinden Tam Finans’ı<br />
ülkenin önde gelen özel sermaye şirketi Actera Group ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan<br />
(EBRD) satın aldı…<br />
26<br />
Mısır’ın ilk ve tek unicorn’u, başarılı bir fon toplama<br />
turunun ardından uluslararası alanda<br />
daha da genişliyor. Mısır merkezli MNT-Halan<br />
stratejik hamle ile gelirlerini, toplam adreslenebilir<br />
pazarını ve ihtiyaçlara yönelik finansal çözümler<br />
sunma kabiliyetini önemli ölçüde arttırıyor.<br />
Türkiye; 85 milyonluk nüfusu, 1 trilyon<br />
doları aşan GSYİH’sı ve yalnızca yüzde 11,7’lik<br />
hane halkı borcunun GSYİH’ye oranı ile pazar<br />
fırsatı oldukça önemli bir ülke konumunda.<br />
MNT-Halan, bankacılık sektörü için geniş büyüme<br />
fırsatları ile dijital finansal çözümleri,<br />
bireyler ve işletmeler için dönüştürücü olmayı<br />
vaat ediyor.<br />
MNT-Halan’ın Kurucusu ve CEO’su Mounir<br />
Nakhla işlemle ilgili olarak “Bugün MNT-Halan,<br />
Türkiye’de milyonlarca işletme ve tüketicinin<br />
yenilikçi finansal hizmetlere erişimini<br />
sağlamak için Tam Finans ile güçlerini birleştiriyor.<br />
Tam Finans’ın kredi modellerini, dağıtım<br />
kapasitesini ve yönetim ekibini MNT-Halan’ın<br />
teknolojisi, müşteriye yönelik uygulaması ve<br />
finansal gücü ile birleştirmek, ürün teklifini<br />
tamamlamaya yardımcı olacak ve tüm paydaşlara<br />
daha fazla güven verecektir. Türkiye ve<br />
Mısır’ın tarihleri ve kültürleri yüzlerce yıldır iç<br />
içe geçmiştir ve mevcut ekonomik görünümleri<br />
çok daha parlak bir geleceğe işaret etmektedir.<br />
Biz de bundan faydalanmaya hazırız” dedi.<br />
Tam Finans’ın CEO’su Hakan Karamanlı,<br />
“MNT-Halan ailesine katılmaktan mutluluk<br />
duyuyoruz. Finansal erişimin insanların<br />
hayallerini gerçekleştirmelerini sağladığına<br />
dair temel inançları, şirketimizin üzerine inşa<br />
ettiğimiz aynı değerleri yansıtıyor. MNT-Halan’ın<br />
ölçeklenebilir teknolojisi artık daha hızlı<br />
büyümemize ve genişletilmiş ürün ve hizmet<br />
seçenekleriyle çapraz satış fırsatları yakalarken<br />
misyonumuzu daha fazla işletmeye ve insana<br />
ulaştırmamıza destek olacak” dedi. MNT-Halan’ın<br />
Pakistan’a açılmasından kısa bir süre<br />
sonra gerçekleşen bu satın alma, şirketin iş modelinin<br />
ölçeklenebilirliğini ve çeşitliliğini ortaya<br />
koydu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Sürdürülebilirlikte geride kalan KOBİ’ler<br />
işlerini kaybedebilir!<br />
Dünya’da işletmelerin yüzde 90’ını KOBİ’lerin oluşturduğunu<br />
belirten DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, sürdürülebilirlik<br />
konusunda geride kalan KOBİ’lerin, büyük şirketlerle<br />
yapacakları iş anlaşmalarını kaybetme riskiyle karşı karşıya<br />
kalacağını açıkladı…<br />
KOBİ’lerin, hızlı karar alma kabiliyetleri<br />
ve yenilikçi yapılarıyla bilindiklerini belirten<br />
DİA Yazılım Genel Müdürü Suha<br />
Onay, “Ancak konu sürdürülebilirliğe geldiğinde,<br />
bu uygulamaları benimsemekte<br />
genellikle yavaş kalıyorlar. Bu yüzden<br />
KOBİ’lerin sürdürülebilirlik konusunda<br />
teşvik edilmeye ihtiyaçları var. Çünkü<br />
sürdürülebilirlik konusunda geride kalan<br />
KOBİ’ler, müşterilerinin sürdürülebilirlik<br />
standartlarını karşılayamadıkları<br />
sürece, büyük şirketlerle yapacakları değerli<br />
iş anlaşmalarını kaybetme riskiyle<br />
karşı karşıya kalacaklar.” dedi.<br />
Milyarlarca insan geçimini KOBİ’lerden<br />
sağlıyor<br />
KOBİ’lerin ciddiye alınması gereken bir<br />
güç olduğunun altını çizen Onay, “Dünya’da<br />
işletmelerin yüzde 90’ını KOBİ’ler<br />
oluşturuyor. Aynı zamanda dünya çapındaki<br />
her üç işten ikisini de KOBİ’ler<br />
yapıyor. Milyarlarca insan geçimini<br />
KOBİ’lerden sağlıyor ve küresel tedarik<br />
zincirlerinin düzgün işleyişi için vazgeçilmezler.<br />
Böylesine muazzam etkilere<br />
rağmen KOBİ’ler henüz sürdürülebilirlikle<br />
ilgilenmiyorlar. Bunun nedeni çok<br />
basit. KOBİ’lerin sürdürülebilirlikle ilgili<br />
adım atmaya nereden başlayacaklarını<br />
bilmedikleri aşikar. Ancak KOBİ’lerin<br />
hem kendileri hem de herkes için daha<br />
iyi bir dünya yaratma çalışmalarına katılmalarına<br />
ihtiyacımız var.<br />
Sürdürülebilirlik aynı zamanda şirketlerin<br />
maliyetlerini de azaltıyor<br />
Sürdürülebilirlik, işletmelerin çevre üzerindeki<br />
zararları etkilerini durdurmak<br />
veya en aza indirmek için elimizden<br />
gelen her şeyi yapmakla ilgili. Sürdürülebilirlik<br />
aynı zamanda şirketlerin maliyetlerini<br />
de azaltır. Bu da işlerin ters<br />
gidebileceği günler için kaynak avantajı<br />
oluşturur. KOBİ’ler sürdürülebilirlik yolculuğu<br />
için ilk adımı atmak isteseler de<br />
istemeseler de değişmeyen tek şey değişimdir.<br />
Sürdürülebilirlik regülasyonları<br />
giderek gelişiyor ve genişliyor. Regülasyonlar<br />
zamanla işletmelerin, çevreye<br />
karşı oluşturdukları potansiyel riskleri<br />
tespit ettiklerini ve önlemlerini aldıklarını<br />
ispat etmelerini isteyebilir.<br />
KOBİ’ler, doğa dostu işletmelere dönüşmekten<br />
rahatsız değiller<br />
Sürdürülebilirlik ve çevre için atılması<br />
gereken adımların KOBİ’lere zorunluluklar<br />
olarak getirilmemesi gerekiyor.<br />
Sürdürülebilirliği, büyümenin itici<br />
gücü olarak sunmak çok daha faydalı<br />
olacaktır. Şimdilik bütün dünyada KO-<br />
Bİ’ler, doğayı ve çevreyi korumaya yönelik<br />
adımları gereksiz masraflar olarak<br />
görüyor. Birçoğu da zorunluluklar<br />
kapsamında uygulamak zorunda kaldıkları<br />
bazı regülasyonları, bilerek ve<br />
isteyerek yapıyormuşçasına pazarlıyor.<br />
Aslında KOBİ’ler, doğa dostu işletmelere<br />
dönüşmekten rahatsız değiller. Sadece<br />
bu konuda teşvik edilmeleri gerekiyor.<br />
KOBİ’leri sürdürülebilirlik için teşvik<br />
etmeye yönelik atılabilecek adımlardan<br />
en önemlisi hiç kuşkusuz büyümenin<br />
hızlanacağını anlatabilmek.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Günümüzde yeşile dönme ihtiyacının<br />
hiç olmadığı kadar güçlü hale geldiğini<br />
de ifade eden Onay, “Bulut tabanlı teknolojiler,<br />
karbon emisyonunun önüne<br />
geçme konusunda büyük katkı sağlıyor.<br />
Bulut teknolojisi bilgi teknolojileri endüstrisinde<br />
birçok yönden devrim yaratmasının<br />
yanında, çevreyi de koruyor.<br />
Bulut tabanlı hizmet sağlayıcılarının<br />
çok büyük bir bölümü yenilenebilir enerji<br />
kaynaklarından faydalanıyor. Şirketler<br />
bulut tabanlı teknolojilere geçiş yaparak,<br />
esneklik, ölçeklenebilirlik ve tasarruf<br />
elde edebileceklerini öğrendiler. Fakat<br />
bulut bilişim sadece şirketlere değil, çevreye<br />
de büyük fayda sağlıyor. Veri yönetimini<br />
kendi bünyesindeki sunucularda<br />
yapan şirketler ise, ne yazık ki karbon<br />
emisyonunu büyük ölçüde artırıyorlar”<br />
diyerek sözlerini tamamladı.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
27
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ASUS, NUC 14 Pro+ modelini duyurdu<br />
Üretken yapay zekâ iş yüklerini çalıştırmak için üstün<br />
performans sunan bu ultra kompakt bilgisayarda enerjiyi<br />
verimli bir şekilde kullanan Wi-Fi Algılama özelliği ve alet<br />
gerektirmeyen 5 x 4 inç anodize alüminyum kasa bulunuyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
ASUS, yeni Intel® Core Ultra işlemcilerin<br />
gücüyle sınıfının en iyi performansını<br />
sunan ve üretken yapay zekâ iş yüklerini<br />
yerel olarak çalıştırabilen ultra kompakt<br />
bilgisayarı ASUS NUC 14 Pro+’ı duyurdu.<br />
Bu makinenin güçlü bilgi işlem yetenekleri;<br />
aygıtsız sertifikalı Bluetooth®<br />
bağlantısı, enerji tasarruflu WiFi Algılama<br />
özelliği ve yüksek verim, düşük güç<br />
tüketimi ve hızlı tepki sağlayan üç yapay<br />
zekâ motoru (GPU, NPU ve CPU) ile<br />
daha da güçlü hale geliyor. Göz alıcı 5 x 4<br />
inç anodize alüminyum kasa, kurumsal<br />
veya ev ofis ortamları için mükemmel.<br />
Bu kasa, bileşenleri hızlı, güvenli ve kolay<br />
yenileme imkanı sunmak için alet gerektirmeyen<br />
bir tasarıma sahip.<br />
özellikle Stable Diffusion yazılımı kullanarak<br />
metinden görüntü oluşturma gibi<br />
görevlerde fark yaratıyor.<br />
Her göreve hazır<br />
Müşterilerden gelen geri bildirimler doğrultusunda<br />
ASUS, NUC 14 Pro+ modeline<br />
önceki modele göre biraz daha büyük<br />
olan 5 x 4 inçlik birinci sınıf anodize<br />
alüminyum kasa ekledi. Şık ve kompakt<br />
biçimdeki bir litreden küçük boyutuyla<br />
masada veya iş istasyonunda minimum<br />
yer kaplayan bu kasa, küçük veya orta<br />
ölçekli işletmeler, uzaktan çalışanlar, pe-<br />
th çevre birimleri ile garantili bağlantı<br />
sağlıyor. Bu sayede, sertifikalı Bluetooth<br />
klavye ve fare ile anında harika bir deneyim<br />
elde edilebiliyor ve kullanıcılar en<br />
başından itibaren kablosuz ve düzenli<br />
bir çalışma alanına sahip olabiliyor. Sertifikalı<br />
Bluetooth özelliği ayrıca bir bağlantı<br />
aygıtına ihtiyaç duymadan üstün<br />
ses kalitesi sağlıyor ve aynı anda dört<br />
adede kadar Bluetooth cihazına yayın<br />
yapabiliyor.<br />
28<br />
Stil, yapay zekâ odaklı<br />
performansla buluşuyor<br />
Intel Core Ultra 9, 7 veya 5 CPU; gelişmiş<br />
grafikler için Intel Arc GPU ve Intel AI<br />
Boost (NPU) ile sunulan ASUS NUC 14<br />
Pro+, işlem gücü ihtiyacını büyük ölçüde<br />
karşılıyor ve stili güçlü performansla<br />
birleştiriyor. GPU, NPU ve CPU’dan oluşan<br />
üç yapay zekâ motoru birlikte daha<br />
yüksek verim ve daha düşük güç tüketimi<br />
sunmanın yanı sıra üretken yapay<br />
zekâ iş yüklerinin yerel olarak daha hızlı<br />
çalıştırılmasını sağlıyor. Intel Core Ultra<br />
işlemciler, Intel’in bugüne kadarki en<br />
yüksek güç verimliliğine sahip istemci<br />
işlemcilerini oluşturuyor.<br />
Kendinden önce gelen NUC 13 Pro Mini<br />
PC modeli ile karşılaştırıldığında, ASUS<br />
NUC 14 Pro+ yapay zekâ işlem performansını<br />
önemli ölçüde geliştirerek benzersiz<br />
bir kararlılık ve %35’e kadar daha<br />
hızlı yerel hesaplama sağlıyor. Bu da<br />
rakende veya eğitim ortamları için ideal.<br />
Birlikte verilen VESA montaj plakası ve<br />
bileşenlere kolay erişim sağlayan alyanlı<br />
kasa, ASUS NUC 14 Pro+ modeline farklı<br />
kullanım senaryolarına uyacak çok yönlülük<br />
kazandırıyor. Ayrıca her bir ürün,<br />
ASUS’un güvenilirliğe olan bağlılığını<br />
gösteren üç yıllık sınırlı garantiyle geliyor.<br />
Dörtlü 4K ekran desteği<br />
ASUS NUC 14 Pro+, iki HDMI® bağlantı<br />
noktası, DisplayPort 1.4, iki Thunderbolt<br />
4 bağlantı noktası ve ek yapılandırılabilir<br />
bağlantı noktasu (HDMI seçeneği<br />
seçilirse) kombinasyonuyla dört adede<br />
kadar 4K monitörü destekleyebiliyor. Bu<br />
sayede NUC 14 Pro+, ev stüdyoları veya<br />
ofislerdeki çoklu ekran kurulumları ya<br />
da yapay zekâ odaklı ortamlarda çalışma<br />
alanlarını genişletmek için mükemmel<br />
çözüm sunuyor.<br />
Sertifikalı Bluetooth<br />
deneyimleri<br />
ASUS NUC 14 Pro+; kulaklık ve hoparlörler,<br />
işitme cihazları, fareler ve klavyeler<br />
dahil olmak üzere sertifikalı Bluetoo-<br />
Enerji tasarruflu WiFi Algılama<br />
Hem kullanıcı hem de bilgisayar 30 saniye<br />
boyunca etkin olmadığında ve 1,5 - 2<br />
metre aralığında hiçbir hareket algılanmadığında,<br />
NUC 14 Pro+ kullanıcının<br />
cihazdan kısa bir süre için uzaklaştığını<br />
akıllı bir şekilde algılayabiliyor. Bu durumda<br />
ekran enerji tasarrufu için otomatik<br />
olarak hazırda bekleme moduna<br />
giriyor.<br />
Yenilikçi soğutma tasarımı<br />
Yeni üçlü 6 mm ısı borusu, çift taraflı bir<br />
eşanjör ve optimize edilmiş hava akışı<br />
yönlendirmesi içeriyor. Ürünün yenilikçi<br />
tasarımı, istikrarlı performans sağlıyor<br />
ve yüksek bilgi işlem gücü gerektiren<br />
yapay zekâ iş yükleri sırasında aşırı ısınmayı<br />
önleyerek kesintisiz çalışmayı garanti<br />
ediyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
DT Cloud ve Anthill’den stratejik iş birliği!<br />
Günümüzde işletmelerin en temel sorunu,<br />
sahip oldukları verinin, yaptıkları<br />
işe faydasını ve potansiyelini açığa çıkartacak<br />
çözümlere sahip olmamak. DT<br />
Cloud, müşterilerinin bu ihtiyaçlarına<br />
çözüm bulabilmek amacıyla, güçlü altyapısını<br />
AR-GE ve inovasyon alanında<br />
lider şirketlerden biri olan Anthill ile birleştiren<br />
stratejik bir partnerlik anlaşmasına<br />
imza attı.<br />
Türkiye’nin ilk yerli ve milli self-servis bulut yönetim platformu<br />
DT Cloud, firmaların eski sistemlerini modernleştirirken<br />
karşılaştıkları temel sorunlara, alanında lider teknoloji<br />
şirketlerinden Anthill iş birliğiyle sunacağı çözümlerle çare<br />
olacak…<br />
Firmalara teknolojik<br />
seçimlerinde özgürlük<br />
sağlıyor<br />
Bugün birçok işletme, SAP, Oracle, IBM<br />
vb. platformlarda, geleneksel uygulamalar<br />
kullanarak on-prem çalışıyor. Sahip<br />
oldukları verileri anlamlı hale getirecek<br />
AI ve BI çözümleri entegrasyonunda kısıtlanıyor.<br />
DT Cloud’un sağladığı, regülasyonlara<br />
uygun, açık kaynak çözümler;<br />
bu işletmelere çözümü kendi özgün ihtiyaçlarına<br />
göre özelleştirme ve uyarlama<br />
özgürlüğü verirken, belli servis sağlayıcı<br />
ve üreticilere bağlı kalmak yerine, kendi<br />
iş süreçlerine göre kişiselleştirme ve<br />
teknolojik seçimleri üzerinde daha fazla<br />
kontrol sağlama imkanı sunuyor. Yatırımlarını<br />
gelecekte de güvence altına<br />
almalarına imkan sağlıyor.<br />
DT Cloud’un güçlü altyapısını Anthill tarafından<br />
geliştirilmiş ve kompleks dijital<br />
ortamlarda entegre edilmiş çözümler ile<br />
birleştiren partnerlik anlaşması sayesinde<br />
DT Cloud, hizmet verdiği müşterilerine<br />
daha geniş çözümler sunma vizyonunu<br />
da destekliyor. Ayrıca Low-Code<br />
platform ile geliştiricilerin uygulama ve<br />
çözümlerini drag & drop şeklinde çok<br />
kısa sürede oluşturabilmelerini ve işlerinde<br />
üretkenliklerini artıracak araçları<br />
sağlıyor.<br />
Anthill çözümleri DT Cloud<br />
üzerinden sunulacak<br />
Broadcom, Bosch, Coca Cola, UBER ve<br />
BMW iVENTURES gibi pek çok önemli<br />
markaya hizmet sunan Anthill, Avrupa<br />
ve ABD’de stratejik anlamda hızlı bir büyüme<br />
gösteriyor. Küresel pazarda söz sahibi<br />
konumundaki Anthill ile DT Cloud<br />
arasında yapılan bu stratejik partnerlik<br />
sonucu Anthill çözümleri, mevcut ve gelişen<br />
pazarlara DT Cloud Platformu üzerinden<br />
sunulacak.<br />
Bunun yanı sıra, yapay zeka ve makine<br />
öğrenimi çözümleri ile işletmelerin veri<br />
analitiği ve iş süreçlerini optimize etmelerine<br />
yardımcı olunacak. Müşteri<br />
hizmetleri ile iş çözümlerinde ve online<br />
satışların en yüksek seviyeyi görebilmesi<br />
için ise kurumsal müşterilere destek<br />
sağlanacak.<br />
DT Cloud CEO’su Tolga Dinçer:<br />
“Bu iş birliği, müşterilerimize<br />
rekabet avantajı sağlayacak”<br />
DT Cloud CEO’su Tolga Dinçer, yapılan<br />
anlaşmanın kapsamına ilişkin yaptığı<br />
açıklamada, teknoloji alanında önemli<br />
bu iki şirket arasında yapılan anlaşmanın,<br />
başta hizmet sundukları müşterileri<br />
olmak üzere sektöre önemli getirileri<br />
olacağını vurguladı.<br />
Bu anlaşmanın, müşterilerine gerçek<br />
potansiyellerini ortaya çıkarma imkanı<br />
sunacağının ve rekabet avantajı sağlayacağının<br />
altını çizen Tolga Dinçer, anlaşmaya<br />
ilişkin önemli detayları şu ifadelere<br />
paylaştı: “Yapılan stratejik partnerlik<br />
anlaşması sayesinde, DT Cloud’un güçlü<br />
altyapısı ve bulut çözümleri, Anthill’in<br />
uzmanlığı ile birleşerek daha güçlü bir<br />
ekosistem oluşturmuş oluyoruz.<br />
Bu iş birliğimiz sayesinde veri modelleme,<br />
veri mimarisi ve tasarımı, iş zekası,<br />
yapay zeka, makine öğrenimi ve RPA<br />
dahil olmak üzere veri zekası ve otomasyon<br />
çözümlerini artık hizmete sunabiliyoruz.<br />
Küresel pazarın önemli oyuncularından<br />
Anthill ile güçlerimizi birleştirerek,<br />
sektöre katkılarımızı ve hizmetlerimizi<br />
daha da güçlendireceğiz. Özellikle, Anthill<br />
tarafından sağlanan Codbex çözüm<br />
platformu ile işletmelerin dijital dönüşüm<br />
süreçlerinde hız ve verimlilik kazanacaklarına<br />
inanıyoruz. Yazılım geliştirme<br />
süreçlerini hızlandıran, veri analitiği<br />
ve iş süreçlerini optimize eden Codbex,<br />
DT Cloud’un güvenli ve esnek bulut çözümleriyle<br />
entegre edilerek müşterilerine<br />
rekabet avantajı sağlayacak. “<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
29
“Yapay Zekayı İşine Uyumlu Hale Getiren<br />
Kazanacak”<br />
30<br />
Bahtiyar Tan - IAS CTO’su<br />
Sizce yapay zeka konusunda<br />
işletmeler var olan bir<br />
çözümü mü kullanmalı<br />
yoksa kendi çözümlerini mi<br />
geliştirmeli?<br />
Aslında bu ucu açık bir soru. Bu stratejiyi belirlerken<br />
ilgili işletmenin büyüklüğü, faaliyet gösterdiği<br />
sektör ve müşteri profili gibi birçok değişken<br />
mevcut. Ancak kendi teknolojisini üreten bir şirketin<br />
yöneticisi olarak ve bu alanda tecrübelerime<br />
dayanarak söyleyebilirim ki işletmeler mutlaka<br />
yapay zeka destekli ürünlere odaklanmalı.<br />
Özellikle ana işi teknoloji olmayan ve bizim gibi<br />
teknoloji şirketlerinden destek alan işletmelerin<br />
yapay zekanın yaratabileceği imkanlardan olabildiğince<br />
yararlanması gerekiyor. Çünkü gelişen<br />
teknolojiye hızla ayak uydurabilen, onu etkin bir<br />
şekilde kullanabilen işletmelerin her geçen gün<br />
daha verimli hale geldikleri, sorunlarına daha<br />
hızlı çözümler bulabilen çevik işletmelere dönüştükleri<br />
artık kimsenin yadsıyamadığı bir gerçek.<br />
Sizin tarafınızdan<br />
bakıldığında bütünlüklü bir<br />
yapay zeka stratejisine<br />
neden ihtiyaç var?<br />
Teknoloji dünyasının baş döndürücü bir hızla<br />
ilerlediği günümüzde en hızlı gelişim alanlarından<br />
biri de yapay zeka. Bununla birlikte bu alanda<br />
yapılacak çalışmalar ciddi düzeyde kaynağa<br />
ihtiyaç duyuyor. Gerektirdiği kaynak ve uzmanlık<br />
dolayısıyla, bu alanda çözümleri ortaya koymanın<br />
hiç de kısa olmayan proje süreleri anlamına<br />
geldiği de açık.<br />
Dolayısıyla; veri toplamaktan, uygulama alanına,<br />
kullanılacak yöntemlerden, alınacak aksiyonlara<br />
kadar çok geniş bir alanda ciddi kaynakların<br />
tüketildiği yapay zeka alanında da doğru süreci<br />
yürütebilmek, doğru ürünlerle çalışabilmek son<br />
derece önemli. Herhangi bir stratejiden yoksun<br />
olarak genel olarak bilgi sistemleri yatırımlarında<br />
ve daha özel olarak yapay zeka alanında yapılacak<br />
yatırımlarda doğru stratejilerle, doğru çözüm<br />
ve süreçlerle ilerlemek son derece önemli. Aksi<br />
İşletmelerin dijital dönüşümde ihtiyaç duyduğu ürün<br />
ve çözümleri uçtan uca sunan IAS, iş ortaklarına yapay<br />
zeka destekli çözümlerle destek oluyor. Gerçekleştirdiği<br />
inovasyonlar ve geleceğin teknolojilerini kullanarak, tüm<br />
paydaşlarına rekabet güçlerini artıracak çözümler sunma<br />
misyonuyla hareket eden IAS, gelişen trend yapay<br />
zekayı uyguladığı ürünlerle iş ortaklarına destek olmaya<br />
devam ediyor. İşletmelerin dijital dönüşümde ihtiyaç<br />
duyduğu ürün ve çözümleri uçtan uca sunan IAS olarak<br />
kendi teknolojisini üreten bir dünya markası olduklarını<br />
belirten IAS CTO’su Bahtiyar Tan, her ölçek ve sektörden<br />
kuruma dijital dönüşüm süreçlerinde teknolojik rehberlik<br />
etmek, ERP, IoT, büyük veri, iş zekası, bulut, yapay zeka<br />
ve ötesi yenilikçi çözümleri ile sektöre yön vermeye de<br />
devam ettiklerine vurgu yaptı. Röportaj konuğumuz olan<br />
IAS CTO’su Bahtiyar Tan sorularımızı yanıtladı…<br />
takdirde, bir stratejiden yoksun olarak yapılacak<br />
yatırımlar beklenen geri dönüşleri sağlayamayacak,<br />
dolayısıyla ciddi düzeyde kaynak ve zaman<br />
israf edecektir.<br />
Daha farklı bir şekilde ifade edecek olursak; bu konuda<br />
yapay zeka alanında çalışmalar yürütmek<br />
ve işlerini daha etkin hale getirmek işletmeler<br />
için ciddi bir potansiyel vadediyor. Bu potansiyele<br />
ulaşmak için doğru stratejik tercihler yapmak<br />
son derece önemli. Bu da doğru bir bilgi yönetimi<br />
stratejisi ve daha özelde doğru bir yapay zeka stratejisine<br />
sahip olmak anlamına geliyor.<br />
Bu strateji belirlenirken de; işletmenin uzman<br />
olduğu alan, ayırabileceği kaynak ve zaman gibi<br />
faktörler etraflıca değerlendirilmeli. İşte bizler de<br />
paydaşlarımıza gerek bu stratejilerin belirlenmesi<br />
gerekse bu strateji üzerinde adım adım ilerlemeleri<br />
için ürün, süreç ve çözümlerimizle destek<br />
oluyoruz.<br />
ERP alanında yapay zeka<br />
kullanımı hakkında neler<br />
söylemek istersiniz?<br />
Statista’nın bu yıl açıkladığı verilere göre yapay<br />
zeka pazarı <strong>2024</strong>’ü 305,9 milyar dolar değerle kapatacak.<br />
Aynı araştırma sonuçlarına göre yapay<br />
zeka pazarının yıllık ortalama yüzde 15,8’lik bir<br />
ivmeyle 2030 yılını ise 738,8 milyar dolarlık bir rakamla<br />
kapatması bekleniyor. Bu hızlı ilerlemenin<br />
ERP alanına da sirayet edeceğini düşünüyoruz.<br />
Yapay zeka artık ERP sistemlerinin geleceğini de<br />
şekillendiriyor. Bu teknolojiler, çalışanların veri<br />
analizini daha ileri düzeyde yapmasını, tahminlerde<br />
bulunmasını ve karar alma süreçlerini daha<br />
hızlı bir şekilde otomatize etmelerini sağlıyor.<br />
Yapay zekadan destek alan ERP sistemleri sayesinde<br />
işletmeler, iş süreçlerini daha hızlı optimize<br />
ederek rekabet anlamında rakiplerinin bir adım<br />
önüne geçiyor. Biz de yapay zeka teknolojilerini<br />
mevcut ERP sistemlerimize daha ayrıntılı bir<br />
şekilde entegre etmeyi planlıyoruz. Bu entegrasyon,<br />
müşterilerimizin veri analizi ve iş süreçleri<br />
yönetimi konularında daha ileri düzeyde çözümler<br />
sunarak, iş akışlarını otomatize etmelerine ve<br />
karar alma süreçlerini hızlandırmalarına olanak<br />
tanıyacak.<br />
Research and Markets 2022 yılı araştırmalarına<br />
göre ERP’nin küresel pazar büyüklüğü 59,48 milyar<br />
dolar değerine ulaşırken 2030’a kadar yıllık<br />
yüzde 11’lik bir büyüme oranıyla 123,41 milyar<br />
dolara erişmesi bekleniyor. Raporda, veri odaklı<br />
kararlara olan talebin artması ve mobil ile bulut<br />
uygulamalarının benimsenmesi, ERP yazılımı<br />
pazarının büyümesini sağlayan temel faktörler<br />
olarak belirtilirken, ERP yazılımlarının sağladığı<br />
avantajların kurumlar tarafından fark edilmesiyle<br />
birlikte bu alanda oluşacak talebin artması da<br />
bekleniyor.<br />
Son olarak işletmelere yapay<br />
zeka konusunda önerileriniz<br />
neler olur?<br />
Bahtiyar Tan: Günün sonunda yapay zeka alanında<br />
süreç, ürün ve hizmetlerinize değer katabilmek<br />
için, bir strateji ve planlama gerektiriyor. Ortaya<br />
çıkacak ‘Denedim, yaptım, şu kadar milyon<br />
dolar harcadım, şu kadar yıl yatırım yaptım ama<br />
proje başarısız oldu’ gibi bir bir tablo günümüz<br />
rekabet koşullarında kabul edilebilir bir durum<br />
değil.<br />
Bugün geldiğimiz noktada ister KOBİ, ister büyük<br />
ölçekli şirketler olsun ihtiyacı olmayan modüllerin<br />
yer aldığı ürünler yerine kendilerine en uygun<br />
ürün ve çözümleri tercih ediyor. Bizler de bu alandaki<br />
tecrübelerimizle iş ortaklarımıza işletme süreçlerinde<br />
ihtiyaç duydukları en uygun çözümleri<br />
sunuyoruz. Böylece, iş ortaklarımızın ana işlerine<br />
odaklanarak verimliliklerini artırma ve daha rekabetçi<br />
olma yolunda onlara destek oluyoruz.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Papara “Dünyanın En İyi Fintech Şirketleri”<br />
listesinde!<br />
Papara, CNBC’nin pazar araştırma şirketi Statista ile hazırladığı<br />
<strong>2024</strong> raporunda dünya genelinde en iyi 250 fintech şirketi<br />
listesine Türkiye’den giren tek marka oldu…<br />
CNBC, araştırma şirketi Statista ile yayınladığı<br />
“Dünyanın En İyi Fintech Şirketleri<br />
<strong>2024</strong>” (The World’s Top Fintech<br />
Companies <strong>2024</strong>) raporuyla en iyi 250<br />
fintech şirketini açıkladı. Sekiz farklı kategorideki<br />
finansal teknoloji şirketlerini<br />
kapsayan raporda fiziksel şubeleri olmayan<br />
ve yalnızca dijital olarak faaliyet<br />
gösteren finansal kuruluşları ifade eden<br />
neobank kategorisine de listede yer verildi.<br />
Mart -Mayıs <strong>2024</strong> arasında 2 binden<br />
fazla şirket üzerine derinlemesine araştırma<br />
gerçekleştirilen raporda Papara,<br />
dünyanın en iyi 35 neobank’ından biri<br />
olarak yer aldı.<br />
20 milyon kullanıcıya ulaşan Türkiye’nin<br />
lider finansal teknoloji şirketi Papara, en<br />
iyi fintech şirketlerinin yer aldığı listede<br />
geçen senenin ardından ikinci kez yer<br />
alarak Türkiye’yi temsil eden tek marka<br />
olmaya devam etti.<br />
2014 yılından bu yana 460’tan<br />
fazla yeni neobank piyasaya<br />
sürüldü<br />
İlk fintech dalgasıyla yükselişe geçen<br />
neobank’lar, düşük maliyetli ürünleri<br />
ve dijital odaklı yaklaşımları sayesinde,<br />
fiziksel şubelerle karşılaştırıldığında<br />
büyük ilgi görmeye devam ediyor. “Dünyanın<br />
En İyi Fintech Şirketleri <strong>2024</strong>” raporundaki<br />
Statista verilerine göre; 2014<br />
yılından bu yana 460’tan fazla yeni neobank<br />
piyasaya sürüldü. Raporda yer alan<br />
35 neobank arasında Amerika, Almanya,<br />
İngiltere, Polonya, Kanada, Brezilya, Danimarka<br />
ve Kuzey Kore’den şirketler yer<br />
alırken Papara, Türkiye’den tek marka<br />
olarak öne çıktı.<br />
Türkiye’nin ilk yerli NOx Sensörü tanıtıldı<br />
Türkiye’nin ilk yerli imkanlarla üretilen NOx sensörü, MCT<br />
Technic’in İstanbul Serbest Bölge’de bulunan fabrikasında<br />
kamuoyuna duyuruldu. Siyaset, bürokrasi ve iş dünyasından<br />
çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşen fabrika açılışında<br />
Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Furkan Yılmaz<br />
ve Şirketin Kurucu Başkanı Hacı Yılmaz, NOx sensörünün<br />
çevresel faydaları, inovatif özellikleri ve Türkiye’nin pazardaki<br />
yeri üzerine önemli açıklamalarda bulundular…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
“Çevre dostu üretim<br />
süreçlerimizle bu hedefe<br />
katkıda bulunmaktan gurur<br />
duyuyoruz”<br />
Fabrika açılışında konuşan Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Muhammed Furkan Yılmaz,<br />
NOx sensörünün karbon ayak izini<br />
azaltmadaki önemli rolüne dikkat çekti.<br />
Yılmaz, bu sensörün azot oksit oranını<br />
düşürerek hava kalitesini iyileştirdiğini<br />
ve çevresel sürdürülebilirlik için büyük<br />
bir adım olduğunu belirtti. “NOx sensörümüz,<br />
karbon ayak izini azaltma konusunda<br />
kritik bir teknoloji. Çevre dostu<br />
üretim süreçlerimizle bu hedefe katkıda<br />
bulunmaktan gurur duyuyoruz” dedi.<br />
Ayrıca, üretim sürecine değinen Yılmaz,<br />
“Üretim sürecimizin her aşamasında<br />
çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilir<br />
yöntemler kullanıyoruz. Mühendislik<br />
ekibimizin titiz çalışmaları sayesinde<br />
yüksek verimlilikle çalışan ve minimum<br />
atık üreten bu sensörü geliştirdik” dedi.<br />
“Türkiye’nin 2053 sıfır karbon<br />
hedefine katkı sunacak”<br />
Yılmaz aynı zamanda Türkiye’nin 2053<br />
sıfır karbon emisyonu hedefi için de yerli<br />
imkanlarla üretilen NOx sensörünün büyük<br />
bir katkı sunacağını ifade etti.<br />
“Ülkemizin teknolojik<br />
bağımsızlığına katkı sağlıyor”<br />
MCT Technic’in Kurucu Başkanı Hacı<br />
Yılmaz ise, NOx sensörünün yenilikçi<br />
özelliklerini ve yerli üretim süreçlerini<br />
anlattı. “Bu sensör, sadece Türkiye’nin<br />
değil, dünyanın da ihtiyaç duyduğu bir<br />
teknoloji. Yenilikçi yaklaşımımız ve mühendislik<br />
gücümüzle geliştirdiğimiz bu<br />
ürün, ülkemizin teknolojik bağımsızlığına<br />
katkı sağlıyor” diye konuştu.<br />
Hacı Yılmaz, NOx sensörünün işlevselliği<br />
hakkında şu açıklamalarda bulundu:<br />
“NOx sensörümüz, Euro 4-5-6 tüm<br />
motorlu taşıtlarda kullanılabilecek. Bu<br />
teknoloji hava kirliliğini azaltarak halk<br />
sağlığını korumak ve çevreyi daha yaşanabilir<br />
kılmak adına kritik bir rol oynuyor”<br />
dedi.<br />
Hedef uluslararası pazar<br />
Muhammed Furkan Yılmaz, açıklamalarında<br />
NOx sensörünün sadece Türkiye’de<br />
değil, uluslararası pazarda da<br />
büyük bir potansiyele sahip olduğunu<br />
belirtti. “Hedefimiz, NOx sensörümüzü<br />
dünya pazarına sunmak ve özellikle<br />
Amerika pazarında güçlü bir yer edinmek.<br />
Bu, Türkiye’nin teknolojik ürünlerde<br />
global bir oyuncu olma yolundaki<br />
kararlılığını göstermektedir” dedi. Yılmaz,<br />
bu hedefe ulaşmak için stratejik<br />
ortaklıklar ve uluslararası işbirlikleri geliştirdiklerini,<br />
küresel pazarda rekabetçi<br />
bir konuma gelmek için çalışmalarını<br />
sürdürdüklerini ifade etti.<br />
31
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Suçluların yeni gözdesi<br />
yüz tanıma teknolojisi!<br />
Yüz tanıma teknolojileri güvenli kimlik doğrulama için<br />
giderek daha popüler bir araç haline geldi. Bu yöntem<br />
kolaylığı nedeniyle de tercih ediliyor. Ne yazık ki<br />
siber suçlular yüz tanıma verilerini çalabiliyor. Kimlik<br />
doğrulama ve derin sahtecilikler oluşturmak için yapay<br />
zekâyı kullanabiliyorlar. Dijital güvenlik şirketi ESET, hem<br />
bireylerin hem şirketlerin akıllı telefon güvenliği için çok<br />
katmanlı güvenlik yöntemlerini kullanmalarını önerdi…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
32<br />
Son paylaşılan ESET Tehdit Raporu H1<br />
<strong>2024</strong>’te ESET araştırmacıları, saldırganların<br />
yapay zekâ yüz değiştirme hizmetlerini kullanarak<br />
kendi yüzlerini kurbanlarınınkiyle<br />
değiştirmek için sahte mobil uygulamaları<br />
nasıl kullandıklarını ortaya koydu. Bu yöntem,<br />
siber suçlular tarafından kurbanların<br />
hesaplarına yetkisiz erişim elde etmek için<br />
kullanılabiliyor. Dijital güvenlik için en güçlü<br />
koruma, güvenlik yaklaşımlarının kombinasyonlarını<br />
kullanmaktan geçiyor: Örneğin,<br />
saldırıları herhangi bir zarar vermeden<br />
önce önlemek için çok faktörlü kimlik doğrulama<br />
(MFA) dahil, çok katmanlı siber güvenlik<br />
teknolojileriyle yüz kimlik doğrulamasından<br />
yararlanmak.<br />
Yeni saldırı vektörü<br />
Günümüzde bazı finansal uygulamalar, güvenli<br />
bir kimlik doğrulama yöntemi olması<br />
açısından kullanıcıların mobil cihazlarının<br />
ön kamerasını kullanarak yüzlerinin çeşitli<br />
açılardan kısa bir videosunu kaydetmelerini<br />
gerektiriyor. Ancak kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılık<br />
faaliyetlerini önlemek için ekstra<br />
bir güvenlik katmanı olarak tasarlanan bu<br />
uygulama, son zamanlarda siber suçlular<br />
için başka bir saldırı vektörü haline geldi.<br />
Group-IB’nin Tehdit İstihbarat birimi, Tayland<br />
için Dijital Emeklilik gibi yasal Tayland<br />
hükümet uygulamalarının bir taklidi olan ve<br />
daha önce bilinmeyen bir iOS Truva Atı GoldPickaxe.iOS<br />
keşfetti. Bu kötü niyetli uygulamalar<br />
kimlik belgeleri, SMS ve yüz tanıma<br />
verilerini topluyor. Bu kötü amaçlı yazılım ailesi<br />
ESET güvenlik çözümleri tarafından da<br />
algılanıyor. GoldPickaxe Android sürümü,<br />
resmi Google Play mağazası gibi görünen<br />
web siteleri aracılığıyla dağıtılıyor. Tehdit<br />
aktörleri iOS sürümünü dağıtmak için kurbanın<br />
iOS cihazı üzerinde tam kontrol sahibi<br />
olmalarını sağlayan bir mobil cihaz yönetimi<br />
(MDM) profili yüklemeye ikna etmek için<br />
çok aşamalı bir sosyal mühendislik planı<br />
kullanıyorlar.<br />
Derin sahte videolar<br />
oluşturma<br />
GoldPickaxe, yüklendikten sonra kurbandan<br />
sahte uygulamada onaylama yöntemi<br />
olarak bir video kaydetmesini istiyor. Kaydedilen<br />
video daha sonra yüz değiştirme yapay<br />
zekâ hizmetleri tarafından kolaylaştırılan<br />
deepfake videoların oluşturulması için kullanılır.<br />
Ancak hepsi bu kadar değil çünkü<br />
sahte video bir bankanın güvenlik ve kimlik<br />
doğrulama sistemlerini kandırmak için tek<br />
başına yeterli olmayacaktır. Kötü amaçlı<br />
yazılım ayrıca kurbanın kimlik belgelerini<br />
talep eder, SMS’leri engeller ve trafiği proxy<br />
sunucusu üzerinden yönlendirir. GoldPickaxe<br />
doğrudan kurbanın telefonundan yetkisiz<br />
işlemler gerçekleştirmez. Bunun yerine,<br />
kurbanın bankacılık uygulamasına otonom<br />
olarak erişmek için kurbandan gerekli tüm<br />
bilgileri toplar.<br />
Önlem almanın önemi<br />
Siber suçlular artık operasyonları için çağrı<br />
merkezleri, zararlı yazılımlar ve yapay zekânın<br />
kombinasyonunu kullanıyorlar bu da<br />
saldırıları için oldukça fazla çaba harcadıkları<br />
anlamına geliyor. Ancak bu, bu tür tehditlerin<br />
özellikle iyi bir önlemeyle durdurulamayacağı<br />
anlamına gelmez.<br />
Temel farkındalık ilkeleri ile başlayalım:<br />
• Ödüller, indirimler veya GoldPickaxe örneğinde<br />
olduğu gibi emeklilik ikramiyeleri<br />
hakkındaki iddiaları her zaman doğrulamaya<br />
çalışın. Eğer gerçek olamayacak kadar iyi<br />
görünüyorsa muhtemelen değildir.<br />
• Mobil uygulama dağıtan web sitelerine dikkat<br />
edin ve yalnızca resmi uygulama mağazalarını<br />
kullanın.<br />
• Kimlik avı web sitelerine aldanmayın.<br />
• Akıllı telefonunuzda şüpheli bir aktivite olduğunu<br />
düşünüyorsanız saygın bir güvenlik<br />
uygulaması ile güvenlik taraması yapın.<br />
• Kötü amaçlı bir uygulamayı keşfettikten<br />
sonra silin ve telefonunuzu yeniden başlatın.<br />
Android cihazınızı fabrika ayarlarına sıfırlamak<br />
gerekebilir.<br />
Hiç kimse kimlik avına karşı yüzde 100 bağışık<br />
değildir ve BT uzmanları bile dolandırıcılıklara<br />
kanabilir. Mobil cihazınızı güvende<br />
tutmak için güvenilir bir siber güvenlik<br />
koruması kullanın. ESET, yapay zekâ, insan<br />
uzmanlığı ve önleme öncelikli yaklaşımı bir<br />
araya getiren mobil cihaz koruması ile hem<br />
tüketicileri hem de kurumsal kullanıcıları<br />
kapsıyor. ESET Mobile Security (EMS) proaktif<br />
bir yaklaşım benimsiyor ve indirme işlemi<br />
sırasında hatta yükleme gerçekleşmeden<br />
önce tehditleri algılayıp engelleyebiliyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Kulaklık, yeniden tasarlandı: Dyson OnTrac<br />
Dyson, yüksek ses kalitesi sunan yeni kulaklığı Dyson OnTrac’i bugün küresel olarak tanıttı.<br />
Gelişmiş Aktif Gürültü Engelleme (ANC) özellikli Dyson OnTrac, 55 saate kadar sürükleyici bir<br />
dinleme deneyimi sunuyor…<br />
Kulaklık yastıkları gelişmiş konfor ve<br />
gürültü engellemek için ultra yumuşak<br />
mikrofiber ve yüksek dereceli köpükten<br />
üretilen Dyson OnTrac, dört renk seçeneği<br />
ve ilave olarak sunulan kulaklık<br />
yastığı ve dış kapak çeşitleri ile 2000’den<br />
fazla renk kombinasyonu yaratılabilecek<br />
şekilde kişiselleştirilebiliyor. Çok yönlü<br />
denge kolları ve kafa bandında benzersiz<br />
bir şekilde konumlandırılmış pil, dengeli<br />
ağırlık dağılımı sağlıyor.<br />
Baş Mühendis Jake Dyson konuya ilişkin<br />
açıklamasında, “Dyson’ın ses mühendisliği<br />
misyonu, sanatçının ses dalgasının<br />
bütünlüğünü parazitlerden arınmış bir<br />
şekilde korumaktır. Ayrıca insanların değer<br />
vereceği, heyecan ve gurur duyacağı<br />
bir kulaklık yaratmak istedik. Aeroakustik<br />
alanında 30 yılı aşkın deneyimimizle<br />
ses fiziği konusunda uzmanlaştık. Şirket<br />
içi yankısız odalar ve uzman mühendisler<br />
aracılığıyla gürültüyü azaltarak, Dyson<br />
OnTrac kulaklığı geliştirmek için ses konusundaki<br />
edindiğimiz bilgiyi hayata geçirdik<br />
ve daha da genişlettik. Sadece sese<br />
yönelik ilk kulak üstü kulaklıklarımız,<br />
Gelişmiş Aktif Gürültü Engelleme (ANC),<br />
olağanüstü ses kalitesi ve benzersiz malzemeler,<br />
tasarım ve özelleştirme sayesinde<br />
gün boyu konfor sunuyor.” dedi.<br />
Gelişmiş Aktif Gürültü Engelleme<br />
(ANC)<br />
Dyson OnTrac, optimum bir dinleme ortamı<br />
yaratmak için 8 mikrofon kullanan<br />
ve dış sesi saniyede 384.000 kez yakalayan<br />
özel bir Aktif Gürültü Engelleme (ANC)<br />
algoritmasına sahiptir. Bu özellik, 40 desibele<br />
kadar istenmeyen gürültüyü engellemek<br />
için üstün malzemeler ve özenle<br />
tasarlanmış iç geometriyle birleşiyor.<br />
Artırılmış Ses Aralığı<br />
40 mm, 16 ohm neodimyum hoparlör<br />
sürücüleri ve gelişmiş ses sinyali işleme<br />
özelliğiyle Dyson OnTrac, her notanın<br />
veya kelimenin hassas bir şekilde iletilmesini<br />
sağlıyor. Kulaklıklar, 6 Hertz’e kadar<br />
düşük frekanslardan 21.000 Hertz’e<br />
kadar yüksek frekansları üreterek hissedebileceğiniz<br />
derin alt bas ve frekans aralığının<br />
üst sınırındaki net tizleri iletiyor.<br />
Aynı zamanda, hoparlör yuvası daha doğrudan<br />
bir ses tepkisi için kulağa doğru 13˚<br />
eğimlidir.<br />
Aktif Gürültü Engeleme (ANC) ile 55<br />
Saate Kadar Pil Ömrü<br />
55 saate varan pil ömrüyle Dyson OnTrac,<br />
Aktif Gürültü Engelleme (ANC) etkin<br />
olsa bile iki haftaya kadar dinleme süresi<br />
sunuyor. Her biri sadece 30 g ağırlığında<br />
olan iki yüksek kapasiteli lityum iyon pil<br />
hücresi, kafa bandına yerleştirildiğinden<br />
daha eşit ağırlık dağılımı sağlıyor.<br />
Gün Boyu Konfor ve Akustik için<br />
Tasarlandı<br />
US Ergonomics tarafından<br />
konforlu olduğu<br />
onaylanan Dyson<br />
OnTrac, konfor ve<br />
akustiği hassasiyetle<br />
birleştiriyor. Özel seçilmiş m a l -<br />
zemeler ve ergonomik tasarım, üstün bir<br />
akustik sızdırmazlık ve kalıcı konfor sağlıyor.<br />
Yüksek kaliteli köpük yastıklar ve<br />
çok eksenli denge kolları kulak basıncını<br />
azaltırken, kafa bandındaki pil konumlandırması<br />
ağırlığı eşit olarak dağıtıyor.<br />
Yumuşak mikro süet kulak yastıkları ve<br />
optimize edilmiş bant ayarı, farklı kafa<br />
boyutlarında tutarlı bir uyum oluşturuyor.<br />
Dayanıklı Malzemeler ve Özel Kaplamalar<br />
ile Kişiselleştirilebilir<br />
Dyson OnTrac kulaklık, her biri Jake Dyson<br />
ve Renk, Malzeme ve Kaplama (CMF)<br />
ekibi tarafından tasarlanan benzersiz,<br />
dayanıklı kaplamalarla hassas bir şekilde<br />
üretilmiş dört renk seçeneğine sahiptir.<br />
Metalik dokuya sahip Metalik Gri, Bakır<br />
ve Siyah seçenekleri yanı sıra seramik hissi<br />
veren bir dokuya sahip Ceramic Parlak<br />
Kırmızı renkleri ile satışa sunuluyor. Bu<br />
dört renk seçeneğine ek olarak, Dyson<br />
OnTrac’inizi çeşitli renk ve yüzeylerde<br />
özel dış kapaklar ve kulaklık yastıkları ile<br />
kişiselleştirebilirsiniz.<br />
Dış kapaklar, seramik veya anodize olmak<br />
üzere çeşitli renk ve yüzeylerde hafif<br />
ve dayanıklı bir yüzey için yüksek kaliteli<br />
alüminyumdan işlenmiştir.<br />
MyDyson Uygulaması<br />
MyDyson uygulaması, kulak içi ve harici<br />
ses seviyesini izleyen ve kullanıcıları<br />
potansiyel olarak zararlı ses seviyelerine<br />
karşı uyaran gerçek zamanlı ses izleme<br />
özelliğine sahiptir. MyDyson uygulaması<br />
ayrıca kullanıcıların Bas Güçlendirme,<br />
Nötr ve Gelişmiş olmak üzere üç özel ekolayzır<br />
modu arasında seçim yapmasını<br />
sağlıyor.<br />
Ek Özellikler<br />
• Kafa Algılama: Kapasitif sensörler kulaklıklar<br />
kulaktan çıkarıldığında bunu<br />
algılıyor ve sesi duraklatmak için sinyal<br />
veriyor. Tekrar takıldığında ses otomatik<br />
olarak devam ediyor.<br />
• Sezgisel Kontrol Düğmesi: Şarkıları<br />
kolayca oynatın, duraklatın, atlayın, ileri<br />
sarın veya geri sarın ya da sesli komutlar<br />
için basılı tutun.<br />
• Kristal Netliğinde Telefon Görüşmeleri:<br />
Çift hüzme oluşturan mikrofonlar<br />
dışarıdaki gürültüyü değil, sesinizi net<br />
bir şekilde algılıyor.<br />
• Gerçek zamanlı ses takibi: Kulak içi<br />
ve harici ses seviyesini sürekli olarak izliyor<br />
ve MyDyson uygulamasındaki canlı<br />
raporlar aracılığıyla potansiyel olarak zararlı<br />
seviyeleri gösteriyor.<br />
• MyDyson uygulaması: MyDyson tarafından<br />
kontrol ediliyor ve otomatik yazılım<br />
güncellemeleri sağlanıyor.<br />
Ses Araştırma ve Geliştirme<br />
Dyson, beklenmedik alanlara girerek yeni<br />
teknolojilere öncülük etmesiyle tanınıyor.<br />
Her proje temel araştırma ve bilimsel<br />
bir anlayışla başlıyor. Ses kategorisinde,<br />
Dyson mühendisleri sesin bütünlüğünü<br />
korumaya öncelik veriyor. Amaç, sesi<br />
bozulma veya gürültü kirliliği olmadan<br />
orijinal kayıt kadar doğru bir şekilde yeniden<br />
üretmektir. Bunu başarmak, Dyson<br />
mühendislerinin yıllar boyunca havayı<br />
hareket ettiren ürünler yaratırken geliştirdikleri<br />
akustik ve psikoakustik hakkında<br />
derin bir anlayış gerektiriyor. Dyson,<br />
30 yılı aşkın bir süredir akustik ve gürültü<br />
azaltma teknikleri konusunda kapsamlı<br />
bilgiye sahip dünya standartlarında bir<br />
ekip kurmuştur. Ekip sürekli gelişmekte,<br />
ses üretimi, gürültü engelleme ve elektro-akustik<br />
tasarım konularında bilgi birikimi<br />
oluşturmaktadır.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
33
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türkiye kripto alım satım hacimlerinde<br />
liderliğe oynuyor<br />
Küresel kripto para adaptasyonuna ışık tutan yeni bir rapor,<br />
<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında küresel kripto alım satım hacminin 108<br />
trilyon dolarla 2022’deki seviyesinin %90 üzerinde kalmayı<br />
başardığını gösterdi. Türkiye ise dünyanın en yüksek hacimli<br />
kripto işlemi yapılan ülkeleri sıralamasında ikinci oldu.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
34<br />
Kripto odaklı haber ve veri platformu<br />
Coinwire, <strong>2024</strong>’ün ilk yarısında en güvenilir<br />
6 borsadaki verileri kullanarak küresel<br />
kripto alım satım işlemlerine ışık<br />
tutan bir rapora imza attı. Rapor, küresel<br />
kripto alım satım hacminin yılın ilk<br />
yarısında 108 trilyon dolarla 2022’deki<br />
seviyesinin yüzde 90 üzerinde kalmayı<br />
başardığını ortaya koydu. ABD, en yüksek<br />
işlem hacminin görüldüğü ülke olarak<br />
2 trilyon dolarlık hacimle listenin<br />
başında yer alırken, Türkiye’nin kripto<br />
adaptasyonu açısından küresel ligde olduğu<br />
da raporla doğrulanmış oldu.<br />
Rapora ilişkin değerlendirmelerini paylaşan<br />
Gate.TR CEO’su Kafkas Sönmez,<br />
“Son aylarda merkezi borsalardaki kripto<br />
işlem hacimlerinde yavaşlama görülse<br />
de <strong>2024</strong>’ün ilk yarısı kriptonun geniş<br />
adaptasyonuna kanıt oluşturdu. Türkiye<br />
ise söz konusu dönemde dünyanın en<br />
çok kripto işlemi yapılan ikinci ülkesi<br />
olarak, yeni teknolojilere duyduğu ilgiyi<br />
küresel ölçekte bir kez daha ortaya koydu”<br />
dedi.<br />
Türkiye’nin işlem hacmi 1<br />
trilyon doları aştı<br />
Rapor, Avrupa’nın küresel işlem değerinin<br />
yüzde 37,32’sini oluşturarak,<br />
kripto ticaretinde lider konumda olduğunu<br />
vurguladı. Asya’nın aldığı pay ise<br />
yüzde 36,17 olarak açıklandı. Türkiye,<br />
küresel kripto alım satım hacmi bakımından<br />
ABD’den sonra ikinci sıraya<br />
yerleşerek Asya ve Avrupa’nın kriptodaki<br />
liderliğine katkıda bulundu. Rapora<br />
göre, <strong>2024</strong>’ün ilk yarısında Türkiye’deki<br />
kripto işlem hacminin 1 trilyon doları<br />
aştığı tahmin edildi. Öte yandan başka<br />
bir raporda, İstanbul’un küresel çapta<br />
“kriptoya hazır şehirler” listesine dahil<br />
olduğu görüldü.<br />
Rapordaki tahminlerin Türkiye’deki<br />
kripto yatırımcılarının dijital varlık<br />
yatırımları için her ay 1.352 dolar ayırdığını<br />
gösterdiğine dikkat çeken Kafkas<br />
Sönmez, “Ülkemiz, kripto sektörü<br />
açısından, yeni teknolojilere, finansal<br />
ürün ve hizmetlere duyulan yoğun ilginin<br />
somutlaştığı bir pazar olma özelliği<br />
taşıyor. Türkiye’deki her vatandaş<br />
tasarruflarını en doğru şekilde değerlendirebilmek<br />
için bir risk uzmanına ve<br />
portföy yöneticisine dönüştü. Türkiye<br />
kripto pazarının yerleşik oyuncularından<br />
Gate.TR olarak, bu bilincin yalnızca<br />
İstanbul gibi büyük şehirlerle sınırlı<br />
kalmaması ve daha geniş kesimlere yayılması<br />
için elimizi taşın altına koyuyoruz”<br />
diye konuştu.<br />
Kripto Para Turu ile kripto<br />
bilincini farklı şehirlere<br />
taşıyor<br />
Türkiye’de aktif faaliyete başladıkları<br />
günden bu yana dijital görünürlüğe<br />
olduğu kadar yerel temaslara da önem<br />
verdiklerini dile getiren Kafkas Sönmez,<br />
“Sahada, kanaat önderleriyle, basınla,<br />
yatırımcılarla, öğrencilerle bir<br />
araya gelmeye verdiğimiz önceliğin en<br />
güncel örneği, temmuz ayında başlattığımız<br />
Kripto Para Turu <strong>2024</strong>. Mardin’de<br />
gerçekleştirdiğimiz ilk buluşmayı, İzmir’de<br />
düzenleyeceğimiz yenisi izliyor.<br />
İzmir, dinamik ortamı, yerel kripto toplulukları,<br />
genç nüfusu ve öğrenci yoğun<br />
demografisiyle blokzincirine, Web3’e ve<br />
dijital varlıklara en çok ilgi duyabilecek<br />
şehirlerin başında geliyor. Medipol Üniversitesi<br />
Öğretim Görevlisi Nurullah<br />
Dündar’ın rehberliğinde, Türkiye’nin<br />
her bölgesinden bir şehirde kriptoya<br />
ilgi duyan vatandaşlarımızla hem akademik<br />
hem de güncel bir kripto yolculuğuna<br />
çıkacağız. Gate.TR ürün ve hizmetlerini<br />
tanıtarak blokzincirine dair<br />
soru işaretlerini ülke çapında gidermeyi<br />
amaçlıyoruz. Ayrıca blokzinciri<br />
ve Web3 alanında çalışmak isteyenlere<br />
rehber olmak amacıyla kurulmuş Dynamo<br />
Community ile beraber, yalnızca<br />
yatırımcılarla değil, Web3 geliştiriciliği<br />
veya Web3 odaklı pazarlama gibi<br />
alanlarda kariyer inşa etmek isteyen<br />
öğrencilerle ilk topluluk buluşmamızı<br />
da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdik”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
IBW <strong>2024</strong>’te özel bir<br />
etkinliğe ev sahipliği<br />
yapacak<br />
İstanbul’un 13-14 <strong>Ağustos</strong> tarihlerinde<br />
bölgenin en büyük blokzinciri ve Web3<br />
odaklı etkinliklerden birine ev sahipliği<br />
yapacağını hatırlatan Gate.TR CEO’su<br />
Kafkas Sönmez, değerlendirmelerini<br />
şu ifadelerle sonlandırdı: “Her yıl düzenlediği<br />
ses getiren etkinliklerle Türkiye’nin<br />
kripto potansiyelinin küresel<br />
lige tanıtılmasında önemli bir rol oynayan<br />
Istanbul Blockchain Week <strong>2024</strong>’ün<br />
sponsorları arasında yer alan Gate.TR<br />
olarak, bu yıl daha da geniş bir kapsamla<br />
hazırlanan zirve için heyecanlıyız.<br />
Gate.TR IBW <strong>2024</strong>’te Glassnode, Consensys,<br />
Crystal gibi şirketlerin yetkililerinin<br />
de katılımıyla, küresel kripto ve<br />
blokzinciri devlerinin ortak ev sahipliğinde<br />
özel bir etkinliğe ev sahipliği yapacak.<br />
Türkiye’de kriptonun potansiyeline<br />
temelden inanan genç ve dinamik<br />
ekibimizle, IBW <strong>2024</strong> boyunca ülkemizin<br />
bu küresel başarılarını daha da ileri<br />
taşımak için attığımız adımları uluslararası<br />
katılımcılarla paylaşacağız. Yasal<br />
çerçevenin de netleşmesiyle Türkiye’de<br />
kriptonun geleceği açısından oldukça<br />
umutluyuz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz<br />
Netaş ve ZTE heyeti ile bir araya geldi<br />
Netaş ve ZTE üst yönetimi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı<br />
Cevdet Yılmaz’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ziyaret etti.<br />
Netaş Yönetim Kurulu Başkanı ve ZTE Corporation Avrupa ve<br />
Amerika Bölge Başkanı Aiguang Peng ve Netaş CEO’su Sinan<br />
Dumlu’nun da katıldığı ziyarette ZTE ve Netaş’ın Türkiye’deki<br />
bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki yatırımları ve gelecek<br />
planları görüşüldü…<br />
Netaş ve ZTE’nin üst yönetim heyeti,<br />
ZTE ve Netaş’ın Türkiye’deki bilgi ve iletişim<br />
teknolojileri alanındaki yatırımları<br />
ve geleceğe yönelik planlarını görüşmek<br />
üzere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet<br />
Yılmaz’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde<br />
ziyaret etti. Ziyarete, Netaş Yönetim<br />
Kurulu Başkanı ve ZTE Corporation<br />
Avrupa ve Amerika Bölge Başkanı Aiguang<br />
Peng, Netaş CEO’su Sinan Dumlu,<br />
ZTE Türkiye Genel Müdürü Yong Jie ve<br />
Netaş Yönetim Kurulu Üyesi Mei Bowen<br />
katıldı. Görüşmede, Türkiye’nin bilgi ve<br />
iletişim teknolojilerindeki durumu, gelişim<br />
potansiyeli ve bu alandaki yenilikçi<br />
projeler hakkında karşılıklı fikir alışverişinde<br />
bulunuldu.<br />
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz,<br />
Türkiye’nin teknoloji ve iletişim<br />
altyapısının güçlendirilmesi adına yapılan<br />
çalışmaları yakından takip ettiklerini<br />
belirterek, Netaş ve ZTE’nin bu<br />
alandaki katkılarından ötürü memnuniyetini<br />
dile getirdi. Yılmaz, Türkiye’nin<br />
dijital dönüşüm sürecinde uluslararası iş<br />
birliklerinin önemine vurgu yaparak, bu<br />
tür ziyaretlerin ve görüşmelerin teknoloji<br />
sektörüne olumlu yansımaları olacağını<br />
ifade etti.<br />
Netaş Yönetim Kurulu Başkanı ve ZTE<br />
Corporation Avrupa ve Amerika Bölge<br />
Başkanı Aiguang Peng, Türkiye’nin<br />
stratejik konumunun önemine dikkat<br />
çekerek yerli sunucu başta olmak üzere<br />
Türkiye’de 2021 yılında başlayan yerlileştirme<br />
yatırımlarından bahsetti. Bugüne<br />
kadar telekom operatörleri, kamu<br />
ve özel sektörde binlerce Netaş bulut<br />
sunucunun kullanılmaya başlandığını<br />
ifade eden Peng, Netaş’ın yakın zamanda<br />
yeni bir üretim bandını devreye alarak<br />
yerel sunucu üretim kapasitesini artırmayı<br />
planladığını ve bir Türk markası<br />
olan Netaş Bulut Sunucusu’nu küresel<br />
bir marka haline getirmeyi planladıklarını<br />
anlattı.<br />
Netaş CEO’su Sinan Dumlu ise Türkiye’nin<br />
dijitalleşme sürecine katkıda bulunmak<br />
amacıyla Netaş’ın ulusal ve uluslararası<br />
tecrübesini birleştirerek önemli<br />
projelere imza attıklarını söyledi. Dumlu,<br />
bu iş birliklerinin Türkiye’nin teknoloji<br />
alanındaki gücünü artıracağını ve<br />
global arenada daha güçlü bir konum<br />
elde etmesine yardımcı olacağını ifade<br />
etti.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Logo İşbaşı ile cep telefonları<br />
POS’a dönüşüyor<br />
Logo İşbaşı, Android cihazlarla uyumlu olarak çalışabilen mali<br />
uygulaması İşbaşı POS’u kullanıma sundu. Uygulamanın sepet ve<br />
hızlı satış özelliği ile e-Belge oluşturulabilirken, karşılığında tahsilat<br />
işlemi de gerçekleştirilebiliyor…<br />
Logo İşbaşı online ön muhasebe programı,<br />
müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusundaki<br />
servislerle yeteneklerini geliştirmeyi<br />
sürdürüyor. Dijital platform<br />
işlevi gören Logo İşbaşı’nın yeni uygulaması<br />
İşbaşı POS, küçük işletmelerin ve<br />
esnafların NFC özellikli cep telefonları<br />
ve tabletlerini POS’a dönüştürüyor. Ayrıca<br />
Android özellikli fiziki POS üzerinden<br />
de kolayca ve avantajlı oranlarla ödeme<br />
alabilmelerini sağlıyor.<br />
İşbaşı POS, VUK 507 mevzuatına uygun<br />
olarak hazırlandı. Android cihazlarla<br />
uyumlu olarak çalışabilen güvenli bir<br />
mali uygulama niteliğindeki İşbaşı POS,<br />
sepet ve hızlı satış özelliği ile e-Belge<br />
oluşturmaya ve karşılığında tahsilat işlemi<br />
gerçekleştirmeye imkân veriyor.<br />
Tüm işletmelere Yeni Nesil Ödeme Kaydedici<br />
Cihaz’a (ÖKC) geçme zorunluluğu<br />
getirilmesiyle birlikte küçük işletmelere<br />
maliyet avantajı sağlayan İşbaşı POS,<br />
fiziki POS’un sahip olma, bakım ve onarım<br />
gibi masraflarını ortadan kaldırıyor.<br />
Ayrıca yüksek POS komisyon oranları<br />
yerine avantajlı oranlarla ödeme alma<br />
fırsatı sunuyor. Uygulamayla birlikte<br />
tablet, telefon ve farklı donanımlar ile lokasyon<br />
fark etmeden satış yapmak, tüm<br />
ödemeleri almak ve e-Belge göndermek<br />
mümkün hale geliyor.<br />
Logo Yazılım tecrübesiyle geliştirilen<br />
İşbaşı POS uygulamasını kullanan müşteriler,<br />
satış yazılımı ve VUK 507 kapsamındaki<br />
e-Fatura kullanımları için de<br />
herhangi bir ücret ödemiyor. Ön satış<br />
ve sepet özelliği ile çalışan uygulama,<br />
ön muhasebe entegrasyonu sayesine<br />
POS’tan geçen işlemlerin mali müşavirlerle<br />
paylaşılarak muhasebeleşmesine de<br />
olanak tanıyor.<br />
35
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
PaybyMe <strong>2024</strong> yılının ilk yarısında<br />
gelirlerini beş kat artırdı<br />
Fintek alanının önemli oyuncularından PaybyMe, <strong>2024</strong><br />
yılını ilk yarısında bir önceki yıla oranla gelirlerini beş kat<br />
artırmayı başardı. Şirket aynı dönemde, müşteri sayısını<br />
yüzde 25 artırırken PaybyMe altyapısı üzerinden yapılan<br />
işlem adedi ise üç katına çıktı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Mobil ödeme alanında daha önce Türkiye’de<br />
devrim yaratmış ürünler geliştiren<br />
PaybyMe, <strong>2024</strong>’in ilk yarısını rekor<br />
büyümeyle kapattı. Gelirlerini bir önceki<br />
yılın aynı dönemine göre beş kat<br />
artıran şirket, müşteri sayısında yüzde<br />
25 artış sağlarken, işlem adedinde de<br />
yüzde 20’lik artışla üç katlık bir büyüme<br />
sağladı. Şirketin büyümesinde özellikle<br />
perakende sektörü önemli rol oynarken<br />
büyümeyi destekleyen başlıca ürün ve<br />
çözümler ise Sanal POS, Fiziksel POS ve<br />
mobil ödeme oldu.<br />
Tüm ürün ve alanlarda büyüme göstermeyi<br />
çok önemli bulduklarını ifade eden<br />
PaybyMe Genel Müdürü Eren Deyiş,<br />
“Hızlıca baktığımızda gelirlerimizin beş<br />
kat arttığını görüyoruz. Bu artışı en çok<br />
destekleyen sektörler, fiziki POS ile yeme-içme<br />
sektörü, linkle ödeme alma ile<br />
eğitim sektörü ve mobil ödeme ürünümüzle<br />
de dijital hizmetler sektörü oldu.<br />
Bunun dışında işlem hacmimizi yüzde<br />
20 artırarak üç katına çıkardık. Müşteri<br />
sayımızı da yüzde 25 artırarak müşteri<br />
memnuniyetinin bizler için olduğu kadar<br />
müşterilerimizin nezdinde de ne kadar<br />
önemli olduğunu gördük. Artık yılın<br />
ikinci yarısındayız ve tüm ekibimizin de<br />
desteğiyle bu rakamları artırmaya devam<br />
edeceğimize inanıyorum” şeklinde<br />
konuştu.<br />
POS ürünlerindeki büyüme<br />
göz kamaştırdı<br />
Güçlü bir büyüme kaydettikleri <strong>2024</strong> yılının<br />
ilk yarısında perakende sektörüne<br />
giriş yaptıklarına değinen Eren Deyiş,<br />
“<strong>2024</strong> yılında NarPOS ve fiziksel POS ile<br />
perakendeye hızlı bir giriş yaptık. Mevcut<br />
ürünlerimizden Sanal POS, Fiziksel<br />
POS, Mobil Ödeme, Para Transferleri ve<br />
B2B ödemelerin tamamında önemli gelişmeler<br />
kaydederken en büyük getiriyi<br />
de Sanal POS üzerinden sağladık. Öte<br />
yandan <strong>2024</strong> yılında hizmete sunduğumuz<br />
fiziksel POS ürünümüz işlem adedi<br />
bakımından tüm POS işlemlerimizin<br />
yüzde 12’sini geçti. Link ile ödeme ve B2B<br />
tahsilat ödemelerimiz de 5 katından fazla<br />
büyüdü” dedi.<br />
36<br />
<strong>2024</strong> ikinci yarısında da<br />
büyümeye devam<br />
İçinde bulunduğumuz yılı bir önceki yılın<br />
aynı dönemine göre önemli bir büyüme<br />
ile geride bıraktıklarına bir kez daha<br />
vurgu yapan Eren Deyiş, sözlerini şu şekilde<br />
bitirdi:<br />
“Bir önceki yıla göre beş kat büyüme çok<br />
önemli görünse de daha yapacak çok işimiz<br />
olduğunun bilincindeyiz. Hedefimiz<br />
<strong>2024</strong> yılının ikinci yarısında da büyümeyi<br />
sürdürmek. Asıl hedefimiz ise tüm<br />
platformumuzu finansal bir holding haline<br />
getirip küresel bir marka yaratmak.<br />
Bu hedefimize de faaliyet gösterdiğimiz<br />
tüm alanlarda kontrollü ve sağlıklı bir<br />
şekilde büyüyerek ulaşacağımıza inanıyoruz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
LG Energy Solution ilk kez Türkiye Pazarında!<br />
LG Energy Solution, Ennag ile yaptığı iş birliği ile yüksek<br />
performans ve güvenliğe sahip sürdürülebilir enerji depolama<br />
çözümlerini artık Türkiye’de de kullanıcıları ile buluşturacak.<br />
LG Energy Solution’dan<br />
Türkiye Hamlesi<br />
LG Energy Solution, son teknoloji ürün<br />
grubu yenilenebilir enerji depolama sistemleri<br />
ile Türkiye pazarına giriş yapıyor.<br />
Sektörün yeni oyuncusu Ennag ile yaptığı<br />
distribütörlük anlaşması ile, LG güç depolama<br />
sistemleri, evsel ve endüstriyel pek<br />
çok ihtiyacı karşılayacak güçlü çözümleri<br />
ile artık Türkiye’de de satışa sunulacak.<br />
LG Güç Depolama Çözümleri<br />
Türkiye Pazarında<br />
LG Energy Solution tarafından üretilen<br />
bataryalar dayanıklı yapısı ile uzun yıllar<br />
boyunca yenilenebilir enerjiden yararlanmanızı<br />
sağlıyor. Zemine veya duvara<br />
monte edilebilen modüler sistem, çok<br />
yönlü yapısı sayesinde çeşitli kullanım<br />
alanları sunarak ihtiyaçlar ve koşullar<br />
fark etmeksizin sürdürülebilir ve yenilenebilir<br />
enerjinin keyfini sürmenize olanak<br />
sağlıyor.<br />
Bireysel ve kurumsal kullanımlar için<br />
sürdürülebilir bir seçenek olarak geliştirilen<br />
LG FLEX batarya, LG Energy Solution’nın<br />
resmi Türkiye distribütörü Ennag<br />
ile satış noktalarında yerini alacak.<br />
LG Energy Solution Teknik Satış Yöneticisi<br />
Kemal Aydoğan LG Batarya Ürün Grupları’nın<br />
Türkiye pazarına girmesiyle ilgili<br />
şu sözleri söyledi; “LG Energy Solution<br />
olarak, 30 yıllık deneyim, teknoloji ve kalite<br />
ile pazara Ennag distribütörlüğünde<br />
giriş yapmaktan gurur duyuyoruz. Türk<br />
pazarında büyük bir potansiyel görüyoruz,<br />
özellikle de pazarın konut ölçekli bataryalara<br />
doğru gelişmesi ve Türk kullanıcılarının<br />
kalite ve performansa verdiği<br />
değer nedeniyle. Ennag’in bu konudaki<br />
öncü rolü, teknolojimizi son kullanıcılara<br />
ulaştırmamıza ve yüksek teknoloji ile<br />
pazarda güçlü bir varlık göstermemize<br />
yardımcı olacaktır.”<br />
Ennag kurucusu Erman Toprak, LG Energy<br />
Solution ile yapılan iş birliğinin öneminden<br />
bahsetti; “Ennag olarak; sadece<br />
bugünün değil yarının ihtiyaçlarına yönelik<br />
teknolojik ürün çeşitliliği ve kapsamlı<br />
hizmet anlayışımızla daha iyi bir gelecek<br />
için buradayız. Bu doğrultuda pazar lideri<br />
LG Energy Solution ile heyecan verici bir<br />
ortaklık kurduk. LG’nin tüm dünyada<br />
yüksek teknolojiyle ürettiği hem endustriyel<br />
hem de evsel bataryaları artık Türkiye<br />
pazarında tanıtmak ve dağıtımını<br />
sağlamak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Kloia, AWS EMEA GameDay <strong>2024</strong>’te zirvede!<br />
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgelerinden uzmanların katıldığı bulut bilişim yarışması AWS EMEA<br />
GameDay <strong>2024</strong>’te, Kloia yarışmaya katılan 30 civarı Amazon AWS Partneri arasında birincilik elde ederek<br />
büyük bir başarıya imza attı. Bulut bilişim, DevOps, test otomasyonu ve mikro hizmetler alanlarındaki<br />
uzmanlığını ve yenilikçi çözümler üretme becerisini bir kez daha gösteren Kloia’nın deneyimli mühendis<br />
ekibi zorlu görevleri başarıyla tamamladı ve birincilik kazandı…<br />
Kloia Kurucusu Derya Sezen bu başarıyla<br />
ilgili “Kloia olarak, öğrenirken oyunlaştırmayı<br />
destekleyen bir kültüre sahibiz<br />
ve AWS GameDay’de geçirdiğimiz süre<br />
boyunca hem çok eğlendik hem de kusursuz<br />
bir deneyim yaşadık. Kloia mühendisleri,<br />
bulut çözümleri, test otomasyonu,<br />
DevOps ve mikro hizmetler konusundaki<br />
uzmanlıklarını AWS hizmetleri ile birleştirdi;<br />
gerçek dünya senaryolarında karşılaştıkları<br />
problemleri başarıyla çözerek<br />
AWS EMEA GameDay <strong>2024</strong>’te birincilik<br />
kazandı. AWS GameDay, bizim için sadece<br />
bir yarışma değil, aynı zamanda takım<br />
olarak yeteneklerimizi sergilediğimiz ve<br />
yeni çözümler ürettiğimiz bir platform<br />
oldu. Bu başarımız, Kloia’nın teknoloji ve<br />
inovasyon konusundaki liderliğini bir kez<br />
daha kanıtlamaktadır.” dedi.<br />
Türk mühendisliğinin dünya<br />
sahnesindeki yükselişine<br />
katkı sağlıyor<br />
Modern yazılım geliştirme uygulamalarını<br />
benimsemek isteyen cesur ve yenilikçi<br />
şirketlerle çalışan, deneyimli ve meraklı<br />
mühendislerden oluşan Kloia; DevOps,<br />
bulut, test otomasyonu ve mikro hizmetler<br />
konularında uzmanlaşarak müşterilerinin<br />
modern uygulamalara geçişini<br />
destekliyor ve bu süreçte onlara rehberlik<br />
ediyor.<br />
Kloia, yenilikçi bir yaklaşımla “Her yerden,<br />
her zaman çalışabilme” prensibini<br />
pandemiden önce iş kültürüne entegre<br />
ederek tamamen uzaktan çalışma modeline<br />
geçti. Bireysel verimlilik saatlerine<br />
göre esnek çalışma sadece iş yerine<br />
ulaşım meselesini ortadan kaldırmakla<br />
kalmıyor, tüm coğrafi sınırları yok ederken,<br />
kişisel hayatına daha kaliteli zaman<br />
ayırabilen çalışanlar yaratıyor. Kloia, işletmelerin<br />
ihtiyaçlarına özel “terzi işi” çözümler<br />
sunuyor. Sadece en yeni araçları<br />
değil, aynı zamanda en etkili çözümleri<br />
arayarak kendini sürekli geliştiren bir vizyona<br />
sahip.<br />
Konuyla ilgili Sezen; “Topluluğumuzdan<br />
ve sektör liderlerinden edindiğimiz bilgilerle,<br />
sohbeti yeni seviyelere taşıyor ve<br />
birbirimizle iç görülerimizi paylaşıyoruz.<br />
Ancak bu süreçte hızlı öğrenmekle birlikte<br />
eleştirel bir bakış açısına sahibiz.<br />
Her zaman abartıya kapılmadan, yeni<br />
gelişmeleri sağlam bir temel üzerinde<br />
değerlendiriyoruz. Uzmanlık alanlarımız<br />
ve merakımız, geleceğe dair bilgi edinme<br />
isteğimizi güçlendiriyor. Bu tutku, şirketimizin<br />
başarısını ve rekabet avantajını<br />
sürdürmemize olanak sağlıyor.” dedi.<br />
37
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
E-Posta ve SMS gönderim trendleri<br />
<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında nasıl şekillendi<br />
<strong>2024</strong> yılı ilk yarısında e-posta ve SMS gönderim adetlerinde belirgin dalgalanmalar yaşandı.<br />
Ocak-Şubat döneminde hem e-posta hem de SMS gönderimlerinde büyük artışlar görülürken,<br />
Şubat-Mart döneminde düşüşler kaydedildi. SmartMessage’ın yaptığı analize göre bu trendler,<br />
tatil dönemlerinin iş aktiviteleri üzerindeki etkisini ortaya koyuyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
38<br />
Pazarlama teknolojileri sektöründe yirmi yıla<br />
aşkın süredir faaliyetlerini sürdüren Türk<br />
mühendislik şirketi SmartMessage, <strong>2024</strong><br />
yılının ilk yarısında gözlemlenen e-posta ve<br />
SMS gönderim trendlerini analiz etti. Türkiye’deki<br />
trendlerin dünya genelindeki genel<br />
iletişim trendleri ile büyük ölçüde uyumlu<br />
olduğu gözlenen analize göre; tatil dönemleri<br />
ve iş dünyasındaki sezonluk değişiklikler,<br />
her iki alanda da iletişim trafiğinde benzer<br />
dalgalanmalara neden oluyor. Türkiye’deki<br />
trendlerin, küresel iletişim dinamiklerinin<br />
bir yansıması olduğunu gösterdiğini belirten<br />
SmartMessage’ın CEO’su Oğuz Küçükbarak<br />
şunları belirtti: “<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında gözlemlediğimiz<br />
bu dalgalanmalar, pazarlama<br />
stratejilerinin etkinliğini ve tatil dönemlerinin<br />
iş dünyasına olan etkisini daha iyi anlamamıza<br />
yardımcı oldu.”<br />
E-posta ve SMS<br />
Gönderimlerinde İlk 6 Ay<br />
Yapılan değerlendirmeye göre <strong>2024</strong> yılının<br />
ilk 6 ayında e-posta gönderim trendlerinde<br />
yaşanan değişimler dikkat çekici. Ocak-Şubat<br />
döneminde yüzde 34.6 oranında önemli<br />
bir artış yaşanırken, Şubat-Mart döneminde<br />
gönderim adetleri yüzde 16 oranında azaldı.<br />
Mart-Nisan döneminde gönderim adetleri<br />
sabit kalırken, Nisan-Mayıs döneminde yüzde<br />
24.5 oranında bir artış gözlendi. Öte yandan,<br />
Mayıs-Haziran döneminde ise yüzde<br />
21.7 oranında bir azalma yaşandı. Bu trendler,<br />
özellikle tatil dönemlerinin iş aktivitelerini<br />
ve dolayısıyla e-posta gönderim adetlerini<br />
etkilediğini gösteriyor.<br />
SMS gönderim trendleri de benzer şekilde<br />
dalgalanmalar gösteriyor. Ocak-Şubat döneminde<br />
yüzde 76 oranında büyük bir artış<br />
yaşanırken, Şubat-Mart döneminde yüzde<br />
43 oranında bir azalma kaydedildi. Mart-Nisan<br />
döneminde SMS gönderim adetleri sabit<br />
kalırken, Nisan-Mayıs döneminde yüzde 39.2<br />
oranında bir artış gözlendi. İki aylık diğer dönem<br />
olan Mayıs-Haziran’da ise yüzde 20.6<br />
oranında bir azalma yaşandı. SMS gönderimleri,<br />
daha hızlı ve daha kişisel iletişimler<br />
için kullanıldığından, e-posta trendlerinden<br />
biraz farklılık gözlemleniyor.<br />
Dünya E-posta Trendleri<br />
Dünya genelinde dalgalanmalar e-posta gönderimlerinde<br />
genellikle belirli dönemlerde sezonluk<br />
artış ve azalışlar şeklinde gözlemleniyor.<br />
Örneğin, yılbaşı, tatil sezonları ve önemli<br />
alışveriş etkinlikleri (Black Friday, Cyber<br />
Monday) gibi dönemlerde e-posta gönderimleri<br />
artıyor. Yaz aylarında ve tatil sezonlarında<br />
ise iş dünyasında durgunluk yaşanıyor.<br />
Ocak-Şubat döneminde gözlemlenen yüzde<br />
34.6 oranındaki e-posta artışı, dünya genelinde<br />
de yeni yılın başlangıcında benzer<br />
artışların görülmesiyle paralel. Şubat-Mart<br />
dönemindeki yüzde 16 oranındaki azalma,<br />
dünya genelinde de kış aylarının sonlarına<br />
doğru iş aktivitelerinin yavaşlamasıyla örtüşüyor.<br />
Mart ve Nisan aylarında e-posta gönderimlerinin<br />
sabit kalması, dünya genelindeki<br />
tatil ve bayram dönemlerinin etkisiyle<br />
benzer bir durgunluk dönemi olarak kabul<br />
ediliyor. Nisan ayında özellikle dünyada ilgili<br />
bölgelerde Paskalya tatili de iş yoğunluğunu<br />
etkiliyor. Mayıs ayında yüzde 24.5 oranında<br />
e-posta artışı, dünya genelinde de bahar ve<br />
yaz kampanyalarının başlamasıyla uyumlu<br />
bir trend. Haziran ayında ise yüzde 21.7 oranındaki<br />
azalma, yaz tatillerinin başlamasıyla<br />
dünya genelinde gözlemlenen bir durum olarak<br />
karşımıza çıkıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
OKX TR’nin Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu<br />
Direktörü Aykut Aslantaş oldu<br />
Dijital pazarlama sektörünün deneyimli isimlerinden Aykut<br />
Aslantaş, global kripto para platformu ve web3 teknoloji<br />
şirketi OKX’in Türkiye operasyonu OKX TR’nin pazarlama ve<br />
büyümeden sorumlu yeni direktörü oldu…<br />
Kripto para platformu ve web3 teknoloji<br />
şirketi OKX, şirketin Türkiye operasyonu<br />
OKX TR’nin pazarlama bölümünün<br />
başına sektörün deneyimli isimlerinden<br />
Aykut Aslantaş’ı getirdi. Aslantaş,<br />
önümüzdeki dönemde OKX TR’nin tüm<br />
pazarlama ve büyüme faaliyetlerinden<br />
sorumlu olacak.<br />
Dünyanın en önemli kripto para platformlarından<br />
biri olan OKX, dünya çapında<br />
100’den fazla ülke veya bölgede<br />
milyonlarca kullanıcıya spot işlemleri,<br />
marjin işlemler, vadeli işlemler, opsiyonlar,<br />
sürekli swap işlemleri, DeFi, web3<br />
cüzdanı vb. hizmetleri sağlıyor. Şirket,<br />
web3 tarafında yaptığı teknoloji yatırımları<br />
ve McLaren, Manchester City gibi<br />
önemli iş birlikleri ile de adından söz<br />
ettiriyor. OKX, Mayıs 2023’te Türkiye’de<br />
ofis açacağını duyurduktan sonra Şubat<br />
<strong>2024</strong>’te Türkiye’deki kullanıcılarına özel<br />
OKX TR ürününün lansmanını yaptı.<br />
Kullanıcılarına OKX’in tüm yatırım, işlem<br />
ve analiz araçlarına ve aynı zamanda<br />
Web3 çözümlerine kendi dillerinde<br />
erişebilme imkanı sunan OKX TR, Türkiye’nin<br />
önde gelen bankaları ile yaptığı<br />
anlaşmalarla, hızlı Türk lirası yatırma<br />
çekme işlemlerine olanak sağlıyor ve<br />
7/24 Türkçe müşteri desteği veriyor.<br />
Aykut Aslantaş kimdir?<br />
Yaklaşık 18 yıllık profesyonel iş yaşamı<br />
süresince ZEO, iProspect, GroupM gibi<br />
şirketlerde dijital pazarlama ve büyüme<br />
alanında çalıştıktan sonra Dubai merkezli<br />
yapay zeka ve makine öğrenimi<br />
teknolojileri üzerine ürün geliştiren Tarjama<br />
firmasının pazarlama direktörlüğü<br />
görevini üstlendi. Aslantaş, 2022 yılında<br />
Türk ve Amerikan borsalarına yatırım<br />
imkanı sunan Midas şirketinin pazarlama<br />
direktörü olarak görev yapmaya başladı.<br />
Türkiye’nin birçok üniversitesinde<br />
(Yeditepe, Bahçeşehir, Bilgi Üni.) dijital<br />
pazarlama alanında yüksek lisans dersleri<br />
veren Aslantaş’ın pazarlama alanında<br />
SEO & SEM, App Store Optimization<br />
& Marketing alanında Android Mutfağından<br />
Seçmeler isimli kitapları yayınlandı.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
MediaMarkt Türkiye’deki 99.<br />
mağazasını İskenderun’da açtı<br />
Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi<br />
MediaMarkt, yeni mağaza açılışlarıyla Türkiye’deki<br />
yatırımlarına devam ediyor. Bu kapsamda yeni mağazasını<br />
İskenderun Park Forbes’te açan MediaMarkt’ın açılışa özel<br />
olarak düzenlediği kampanya ziyaretçilerden büyük ilgi<br />
gördü…<br />
Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere<br />
konforlu alışveriş keyfi sunan MediaMarkt,<br />
İskenderun’da ‘Look and Feel’<br />
konseptiyle hayata geçirdiği, 1.819 metrekarelik<br />
satış alanına sahip yeni mağazasının<br />
açılışını gerçekleştirdi. Yeni<br />
mağazasında 14’ü kadın çalışan olmak<br />
üzere toplam 28 kişiyi istihdam eden<br />
MediaMarkt, yeni mağazayla birlikte<br />
Türkiye genelindeki toplam mağaza sayısını<br />
99’a ulaştırdı.<br />
25 Temmuz’da gerçekleşen açılış sonrasında<br />
mağazadaki deneyim alanları<br />
ve kampanyalı ürünler ziyaretçilerden<br />
yoğun ilgi görürken, son teknoloji ürün<br />
yelpazesinin çeşitliliği beğeniyle karşılandı.<br />
MediaMarkt Türkiye CEO’su<br />
Hulusi Acar, yeni mağaza açılışıyla ilgili<br />
şunları söyledi: “Türkiye’deki tüketicileri<br />
MediaMarkt’ın benzersiz alışveriş<br />
deneyimiyle buluşturmak ve onların da<br />
mağazalarımıza gösterdiği ilgi, bizi son<br />
derece memnun ediyor. Bu kapsamda<br />
biz de Türkiye’de kazandığımızı Türkiye’ye<br />
yatırmaya, mağaza sayımızı ve<br />
istihdamı, özel olarak da kadın istihdamını<br />
artırmaya yönelik adımlar atmaya<br />
devam ediyoruz. <strong>2024</strong> yılının sonuna kadar<br />
farklı illerde yeni mağazalar açarak,<br />
toplam mağaza sayımızı 100’ün üzerine<br />
çıkarmayı hedefliyoruz. Her yeni mağazamızla<br />
tüketicilerimize geniş ve ferah<br />
bir alan, ürünleri tüm ayrıntılarıyla deneyimleme<br />
ve inceleme olanakları ve son<br />
teknoloji zengin ürün yelpazesi sunarak<br />
konforlu alışverişin keyfini sunuyoruz.<br />
Bu anlamda da Deneyim Şampiyonluğu<br />
iddiamızın altını dolduruyor, müşterilerimizin<br />
mağazalarımızdan memnun ayrılmasını<br />
sağlıyoruz. Gelecek dönemde<br />
de bu başarımızı yeni mağazalarımızla<br />
sürdüreceğiz.”<br />
39
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Cloud4Next ve Elcore güçlerini birleştirdi<br />
Bulut teknolojileri alanındaki uzmanlığı ve tecrübesiyle işletmelere bulut altyapı çözümlerinden<br />
en iyi şekilde faydalanmalarını sağlayan Cloud4Next ile 30 yıla yakın global tecrübeye sahip<br />
katma değerli <strong>IT</strong> distribütörü Elcore güçlerini birleştiriyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
İstanbul ve Ankara’daki veri merkezlerinden<br />
sahip olduğu son teknoloji donanım altyapısı<br />
ile yerel bulut hizmeti sağlayan, ayrıca AWS,<br />
Azure, Google ve Alibaba Cloud gibi global<br />
bulut servis sağlayıcılarının hizmetlerini de<br />
sertifikalı mühendisleriyle işletmelere ulaştıran<br />
Cloud4Next, özellikle doğu Avrupa ve<br />
Asya’da 12 ülkede distirbütörlük faaliyetiyle<br />
geniş iş ortağı ekosistemine sahip Elcore,<br />
Türkiye’nin dijital dönüşümünde kilometre<br />
taşı olacak bir iş ortaklığına imza attı. Elcore<br />
Türkiye Ülke Müdürü Aykut Dalyan ile<br />
Cloud4Next Genel Müdürü Tunca Taşcı’nın<br />
imzaladığı iş birliği anlaşmasıyla, şirketlerin<br />
buluta geçiş ve dijital dönüşüm süreçlerine<br />
rehberlik etmesi amaçlanıyor.<br />
Türkiye’de bulut dönüşümü hız kazanıyor<br />
Dünyanın en büyük dört bulut hizmet sağlayıcısının<br />
hizmetlerinin yanı sıra özgün<br />
altyapı çözümleriyle işletmelerin dijital dönüşümlerine<br />
rehberlik eden Cloud4Next,<br />
kuruluşundan bu yana edindiği Türkiye’nin<br />
her köşesine bulut teknolojilerini taşıma misyonu<br />
ile Anadolu’da da hemen her sektörden<br />
şirketin bulut ve yapay zekayla rekabette<br />
öne çıkabileceğini vurguluyor. Bu hedefle<br />
siber güvenlik, bulut teknolojileri, donanım<br />
ve yazılım alanında dünyanın en büyük<br />
üreticilerinin global dağıtıcısı konumunda<br />
olan Elcore’un Türkiye’ye yayılmış geniş iş<br />
ortağı ekosistemi ve <strong>IT</strong> sektöründeki global<br />
tecrübesi ile şirketlerin on prem ve bulut teknolojilerinin<br />
birlikte kullanıldığı kademeli<br />
geçişlerle dijital dönüşüm süreçlerini sorunsuz<br />
bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak<br />
sağlanması hedefleniyor. Özellikle KOBI’ler<br />
ve start-up’lar başta olmak üzere her ölçekteki<br />
firmaya bulut teknolojileri ve yapay zekâ<br />
teknolojilerine geçiş konusunda destek olunması<br />
hedefleniyor.<br />
İş birliği kapsamında sunulacak paket ve<br />
tekliflerin çok yakında açıklanacağını belirten<br />
Elcore Ülke Müdürü Aykut Dalyan,<br />
“Bulut bilişim, günümüz iş dünyasında vazgeçilmez<br />
bir öneme sahip. Firmaların buluta<br />
geçiş sürecinde doğru adımları atarak dijital<br />
dönüşümü sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmelerini<br />
sağlamak için Cloud4Next ile iş birliği<br />
yapmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />
Cloud4Next Genel Müdürü Tunca Taşcı ise,<br />
“Elcore’un uzmanlığı ve güçlü iş ortaklarıyla<br />
birlikte, şirketlerin ihtiyaçlarını doğru şekilde<br />
tanımlayarak onlara en iyi hizmeti sunmayı<br />
amaçlıyoruz. Şirketlerin hem on prem hem<br />
de bulut teknolojilerini bir arada kullanarak<br />
kademeli geçiş yapmalarına yardımcı olacak<br />
ve böylece dijital dönüşüm süreçlerini kolaylaştıracağız.<br />
Türkiye’deki işletmelerin teknolojiyle<br />
dönüşüm sürecinde sağlam adımlar<br />
atmasına ve rekabet gücünü arttırmasına<br />
katkıda bulunacağımıza inanıyorum” şeklinde<br />
açıklamalarda bulundu.<br />
Elcore ve Cloud4Next’in gerçekleştirdiği bu<br />
iş birliği, şirketlerin bulut dönüşümlerine<br />
rehberlik ederek <strong>IT</strong> maliyetlerinden tasarruf<br />
etmesini ve süreç verimliliklerini artırması<br />
hedeflenecek.<br />
40
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Telegram’da güvenlik açığı!<br />
ESET araştırmacıları, Haziran <strong>2024</strong> tarihli bir yeraltı forum<br />
gönderisinde belirtilmemiş bir fiyatla satışa sunulan ve<br />
Telegram’ın Android uygulamasını hedef alan bir sıfır gün<br />
açığı keşfetti. ESET’in “EvilVideo” adını verdiği bir güvenlik<br />
açığını kötüye kullanan saldırganlar Telegram kanalları,<br />
grupları ve sohbetleri aracılığıyla kötü amaçlı Android<br />
yüklerini paylaşabiliyor ve bunların multimedya dosyaları gibi<br />
görünmesini sağlayabiliyordu. Açık, yalnızca 10.14.4 ve daha<br />
eski Android Telegram sürümlerinde çalışıyor…<br />
Telegram açığını keşfeden ESET araştırmacısı<br />
Lukáš Štefanko, “Açıklığın bir<br />
yeraltı forumunda satılık olarak ilan<br />
edildiğini tespit ettik. Gönderide satıcı,<br />
ekran görüntülerini ve herkese açık bir<br />
Telegram kanalında istismarı test ettiği<br />
bir videoyu gösteriyor. Söz konusu kanalı<br />
tespit etmeyi başardık. Açık hala mevcuttu<br />
, bu da yükü ele geçirmemizi ve<br />
kendimizin test etmesini sağladı” dedi.<br />
ESET Research tarafından yapılan analiz,<br />
istismarın Telegram’ın 10.14.4 ve<br />
daha eski sürümlerinde çalıştığını ortaya<br />
koydu. Bunun nedeni, geliştiricilerin<br />
özel olarak hazırlanmış multimedya<br />
dosyalarını Telegram sohbetlerine veya<br />
kanallarına programlı olarak yüklemelerine<br />
izin verdiği için belirli bir yükün<br />
büyük olasılıkla Telegram API kullanılarak<br />
hazırlanmış olması olabilir. İstismar,<br />
tehdit aktörünün bir Android uygulamasını<br />
ikili bir eklenti olarak değil multimedya<br />
ön izlemesi olarak görüntüleyen<br />
bir yük oluşturabilmesine dayanıyor gibi<br />
görünüyor. Sohbette paylaşıldıktan sonra<br />
kötü amaçlı yük 30 saniyelik bir video<br />
olarak beliriyor. Varsayılan olarak Telegram<br />
üzerinden alınan medya dosyaları<br />
otomatik olarak indirilecek şekilde<br />
ayarlanmış. Bu, bu seçeneğin etkin olduğu<br />
kullanıcıların, paylaşıldığı sohbeti<br />
açtıklarında kötü amaçlı yükü otomatik<br />
olarak indirecekleri anlamına geliyor.<br />
Varsayılan otomatik indirme seçeneği<br />
manuel olarak devre dışı bırakılabilir. Bu<br />
durumda, paylaşılan videonun indirme<br />
düğmesine dokunarak yük yine de indirilebilir.<br />
Kullanıcı “videoyu” oynatmaya<br />
çalışırsa Telegram videoyu oynatamadığını<br />
belirten bir mesaj görüntüler ve<br />
harici bir oynatıcı kullanılmasını önerir.<br />
Bununla birlikte kullanıcı görüntülenen<br />
mesajdaki “Aç” düğmesine dokunursa<br />
yukarıda belirtilen harici uygulama olarak<br />
gizlenmiş kötü amaçlı bir uygulama<br />
yüklemesi istenecektir. ESET, 26 Haziran<br />
<strong>2024</strong>’te EvilVideo güvenlik açığını<br />
keşfettikten sonra, koordineli ifşa politikasını<br />
izledi ve bunu Telegram’a bildirmesine<br />
karşın o sırada herhangi bir yanıt<br />
almadı. Güvenlik açığını 4 Temmuz’da<br />
tekrar bildirdi ve bu kez Telegram, ekibinin<br />
EvilVideo’yu araştırdığını doğrulamak<br />
için aynı gün ESET’e ulaştı. Telegam<br />
daha sonra 11 Temmuz’da 10.14.5<br />
sürümünü göndererek sorunu çözdü.<br />
Güvenlik açığı Android için Telegram’ın<br />
10.14.4’e kadar olan tüm sürümlerini etkiliyordu<br />
ancak 10.14.5 sürümünden itibaren<br />
güncellendi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Kuveyt Türk Yatırım’ın Genel Müdürlüğüne<br />
Dr. Selman Ortaköy atandı<br />
Kuveyt Türk Finans Grubu’nda üst düzey bir atama gerçekleşti.<br />
Kuveyt Türk’te Strateji ve İnovasyon Grup Müdürü olarak görev<br />
yapmakta olan Dr. Selman Ortaköy, yeni kurulan Kuveyt Türk<br />
Yatırım’a Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı…<br />
Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu<br />
Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki<br />
olarak kurulan ve 11 Temmuz <strong>2024</strong>’te<br />
Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) faaliyet<br />
iznini alan Kuveyt Türk Yatırım’a<br />
üst düzey atama gerçekleşti. Kuveyt<br />
Türk’te Strateji ve İnovasyon Grup Müdürü<br />
olarak görev yapmakta olan Dr.<br />
Selman Ortaköy, tüm yatırım işlemlerini<br />
kendi bünyesinde gerçekleştirmek üzere<br />
kurulan Kuveyt Türk Yatırım Menkul<br />
Değerler A.Ş.’ye Genel Müdür ve Yönetim<br />
Kurulu Üyesi olarak atandı.<br />
Dr. Selman Ortaköy kimdir?<br />
1984 Amasya doğumlu Dr. Selman Ortaköy,<br />
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi<br />
İktisat Bölümü’nden mezun oldu.<br />
Yüksek lisans derecesini 2009 yılında<br />
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi ve Finans<br />
Bölümü’nde tamamlayan Ortaköy,<br />
2014 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat<br />
Politikası Bölümü’nde doktora derecesini<br />
aldı. İş hayatına 2007 yılında Kuveyt<br />
Türk bünyesinde işletme bankacılığı<br />
pazarlama uzmanı olarak başlayan Ortaköy,<br />
2009-2013 yılları arasında Teftiş<br />
Kurulu Başkanlığı’nda görev aldıktan<br />
sonra Strateji Planlama ve Kurumsal<br />
Performans Yönetimi Müdürlüğü görevine<br />
getirildi. 2017 yılında Operasyon<br />
Grup Müdürü olarak atanan Ortaköy,<br />
2020-2023 yılları arasında Strateji ve<br />
İnovasyon Grup Müdürü olarak kariyerine<br />
devam etti. Dr. Selman Ortaköy,<br />
Kuveyt Türk Finans Grubu bünyesinde<br />
kurulan Kuveyt Türk Yatırım’a Temmuz<br />
<strong>2024</strong> itibariyle Genel Müdür ve Yönetim<br />
Kurulu Üyesi olarak atandı.<br />
41
Systemair Türkiye,<br />
İSO İkinci 500 Listesi’nde<br />
Yenilikçi teknolojisiyle iklimlendirme ve havalandırma<br />
sektörünün ihtiyaçlarına en uygun çözümleri geliştiren<br />
Systemair Türkiye, İstanbul Sanayi Odası (İSO) İkinci 500<br />
Listesi’ne girme başarısı gösterdi…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Yaşam alanları için taze hava sağlama<br />
misyonuyla çalışmalarını sürdürürken<br />
gerçekleştirdiği yatırımlarla sektörüne<br />
de öncülük eden Systemair Türkiye, İstanbul<br />
Sanayi Odası tarafından düzenlenen<br />
Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi<br />
Kuruluşu Araştırması’nın 2023 yılı sonuçlarına<br />
göre İSO İkinci 500 Listesi’ne<br />
girmeye hak kazandı. Şirket, üretimden<br />
net satışlar verisiyle listeye 409’uncu sıradan<br />
giriş yaptı.<br />
Başarının sırrı<br />
mükemmeliyetçi yaklaşım ve<br />
yüksek kalite hizmetleri<br />
İstanbul Sanayi Odası tarafından özenle<br />
yürütülen çalışmalar sonucu hazırlanan<br />
büyük sanayi kuruluşları listesine girmenin<br />
kendileri açısından gurur verici<br />
olduğunu belirten Systemair Türkiye<br />
Genel Müdürü Ayça Eroğlu, “Türkiye’nin<br />
İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde<br />
ilk kez yer almak, gösterdiğimiz<br />
çabaların karşılığını almak adına bizi<br />
çok mutlu etti. 50. kuruluş yıl dönümünü<br />
kutlayan global bir şirketin Türkiye iştiraki<br />
olarak bu listeye girebilmek, bizim<br />
için çok değerli. Bu değerli listeye adımızı<br />
yazdırarak grubumuzun uluslararası<br />
alanda gösterdiği başarılarına ülkemizde<br />
bir yenisini eklemenin ve bu sayede<br />
faaliyetlerimizin başarısını tescillemenin<br />
mutluluğu içerisindeyiz. İSO İkinci<br />
500 Listesi’ne girmeyi, iş süreçlerimizdeki<br />
mükemmeliyetçi yaklaşımımızın<br />
ve müşterilerimize sağladığımız yüksek<br />
kaliteli hizmetlerin bir yansıması olarak<br />
görüyoruz” dedi.<br />
Yeni hedef İSO İlk 500 Listesi<br />
Systemair Türkiye’nin 2021 yılında listeye<br />
girmeyi hedefleri arasına aldığını<br />
ve bunu da iki yıl gibi kısa bir zaman<br />
diliminde gerçekleştirdiğini söyleyen<br />
Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’deki<br />
üretimimizi ve satış hacmimizi<br />
önemli oranda artırarak bu listeye dahil<br />
olmak, hem çalışanlarımızın özverili<br />
çalışmalarının hem de stratejik planlamamızın<br />
doğru bir şekilde ilerlediğinin<br />
de bir göstergesi. Kendi hedeflerimize<br />
doğru istikrarlı bir şekilde ilerlediğimizi<br />
görmek ve bu prestijli listede yer almak<br />
bizim için büyük bir anlam taşıyor. Aynı<br />
zamanda Systemair Grup’un 50. kuruluş<br />
yıl dönümünü kutladığı bir yılda elde<br />
ettiğimiz bu anlamlı başarı, gelecekte<br />
daha büyük hedeflere ulaşma konusundaki<br />
kararlılığımızı pekiştiriyor. Enerji<br />
verimlii, sürdürülebilir ve inovasyon<br />
odaklı çözümler geliştirerek hem ülkemize<br />
hem de küresel pazara değer katmaya<br />
devam edeceğiz. Amacımız, İSO<br />
İkinci 500 Listesi’ndeki konumumuzu<br />
daha da güçlendirmek ve ilerleyen yıllarda<br />
İSO İlk 500 Listesi’nde yer almak.<br />
Bu başarı, aynı zamanda müşterilerimiz,<br />
iş ortaklarımız ve çalışanlarımızla olan<br />
güçlü bağlarımızın da bir kanıtı. Birlikte<br />
daha büyük hedeflere ulaşmak için çalışmaya<br />
devam edeceğiz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Brisa, Dijital Avrupa Programının<br />
partnerlerinden biri oldu<br />
Brisa, akıllı üretim ve dijitalleşmedeki yetkinlikleriyle, Türkiye ve Avrupa’da dijital<br />
üretimin siber güvenliğini güçlendirmek ve bu alanda gençleri yetiştirmek için<br />
çalışacak…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Yaşam alanları için taze hava sağlama<br />
Brisa, Avrupa Birliği tarafından yürütülen<br />
misyonuyla çalışmalarını sürdürürken<br />
gerçekleştirdiği<br />
Dijital Avrupa programı<br />
yatırımlarla<br />
kapsamında<br />
sektörüne<br />
fonlanan<br />
öncülük “Endüstri eden 4.0 Systemair ve Operasyonel Türkiye, Tek-<br />
İs-<br />
de<br />
tanbul noloji (OT) Sanayi için Odası Siber tarafından Güvenlik” düzenlenen<br />
Türkiye’deki Türkiye’nin partnerlerinden İkinci 500 Büyük biri oldu. Sanayi<br />
projesinin<br />
Kuruluşu Koordinatörlüğünü Araştırması’nın Sabancı 2023 Üniversitesi’nin<br />
üstlendiği, göre İSO global İkinci üniversitelerin 500 Listesi’ne de<br />
yılı sonuçlarına<br />
girmeye arasında hak bulunduğu kazandı. 6 ülkeden Şirket, üretimden 10 partnerle<br />
yürütülecek satışlar verisiyle proje listeye ile Operasyonel 409’uncu Tek-<br />
sı-<br />
net<br />
radan nolojiler giriş güvenliğinde yaptı. küresel bir dönüşüm<br />
başlatılması hedefleniyor.<br />
Başarının Brisa da akıllı sırrı üretim ve dijitalleşmedeki<br />
mükemmeliyetçi yetkinlikleri ile bu dönüşüme yaklaşım liderlik ve eden<br />
yüksek kuruluşlardan kalite biri hizmetleri<br />
olacak ve kapsamlı eğitim<br />
programları Sanayi Odası ile geleceğin tarafından siber özenle güven-<br />
İstanbul<br />
yürütülen lik uzmanlarını çalışmalar yetiştirecek. sonucu hazırlanan<br />
büyük Brisa, Endüstri sanayi kuruluşları 4.0 ve dijital listesine üretim girmenireçlerinde<br />
kendileri siber açısından güvenliği sağlamak gurur verici için<br />
sü-<br />
olduğunu başlatılan belirten ve Avrupa Systemair Birliği tarafından Türkiye<br />
Genel<br />
desteklenen<br />
Müdürü<br />
“Endüstri<br />
Ayça Eroğlu,<br />
4.0 ve<br />
“Türkiye’nin<br />
Operasyonel<br />
İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde<br />
ilk kez yer almak, gösterdiğimiz<br />
Teknoloji için Siber Güvenlik” Dijital Avrupa<br />
projesinin partnerlerinden biri oldu.<br />
çabaların karşılığını almak adına bizi<br />
çok<br />
Koordinatörlüğünü<br />
mutlu etti. 50. kuruluş<br />
Sabancı<br />
yıl dönümünü<br />
Üniversitesi’nin<br />
üstlendiği, global bir global şirketin üniversitelerin Türkiye işti-draki<br />
arasında olarak bulunduğu listeye 6 ülkeden girebilmek, 10 partner-<br />
bizim<br />
kutlayan<br />
için le yürütülecek çok değerli. proje Bu değerli ile Operasyonel listeye adımıznolojiler<br />
yazdırarak güvenliğinde grubumuzun küresel uluslararası<br />
bir dönüşüm<br />
Tek-<br />
alanda başlatılacak. gösterdiği başarılarına ülkemizde<br />
bir yenisini eklemenin ve bu sayede<br />
faaliyetlerimizin<br />
Proje, şirketlerin siber<br />
başarısını<br />
güvenlik<br />
tescillemenilerini<br />
mutluluğu geliştirmeyi, içerisindeyiz. Avrupa'da ve İSO Türkiye’de İkinci<br />
yetenek-<br />
500 geniş Listesi’ne siber güvenlik girmeyi, becerileri iş süreçlerimizdekpatmayı,<br />
mükemmeliyetçi mesleki uygulama yaklaşımımızın<br />
ve öğrenme<br />
açığını ka-<br />
ve yöntemleri müşterilerimize geliştirmeyi sağladığımız ve siber yüksek güvenlik<br />
kaliteli ekosistemine hizmetlerin katkıda bir bulunmayı yansıması olarak hedefliyor.<br />
dedi.<br />
görüyoruz”<br />
Geleceğin üretim teknolojilerine liderlik<br />
Yeni etmekten hedef gurur İSO duyduklarını İlk 500 belirten Listesi Brisa<br />
Bilgi Teknolojileri Türkiye’nin Direktörü 2021 yılında İlker Şahin lis-<br />
Systemair<br />
teye şunları girmeyi ifade etti: hedefleri “Brisa’da arasına dijitalleşme aldığını yolculuğumuzun<br />
ve bunu da iki<br />
başlangıcı<br />
yıl gibi kısa<br />
çok<br />
bir<br />
uzun<br />
zaman<br />
yıllara<br />
diliminde gerçekleştirdiğini söyleyen<br />
dayanıyor. Üretim de dahil olmak üzere<br />
Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’deki<br />
üretimimizi ve satış hacmimizi<br />
yaptığımız akıllı teknoloji ve dijitalleşme<br />
önemli<br />
yatırımları<br />
oranda<br />
ile hem<br />
artırarak<br />
İzmit<br />
bu<br />
hem<br />
listeye<br />
de Aksaray<br />
dahil<br />
olmak, Fabrikamızda hem çalışanlarımızın Türkiye’de yeniliklere özverili imza<br />
çalışmalarının atmış, robotik, hem büyük de veri stratejik analitiği, planlamamızırılmış<br />
gerçeklik doğru ve bir Endüstri şekilde ilerlediğinin<br />
4.0 alanların-<br />
artı-<br />
de da öncü bir göstergesi. uygulamaları Kendi hayata hedeflerimize<br />
geçirmiş bir<br />
doğru şirketiz. istikrarlı Proje ile bir bu şekilde alanlarda ilerlediğimizi bilgi transferi<br />
sağlayarak ve bu prestijli kritik bir listede rol alacağız. yer almak Hem<br />
görmek<br />
bizim<br />
Türkiye’de<br />
için büyük<br />
hem de<br />
bir<br />
Avrupa’da<br />
anlam taşıyor.<br />
gençlerin<br />
Aynı<br />
geleceğin<br />
akıllı fabrikalarına uygun donanı-<br />
zamanda Systemair Grup’un 50. kuruluş<br />
yıl dönümünü kutladığı bir yılda elde<br />
ettiğimiz<br />
ma sahip şekilde<br />
bu anlamlı<br />
yetişmesi<br />
başarı,<br />
için<br />
gelecekte<br />
okullarda<br />
daha müfredata büyük girecek hedeflere eğitim ulaşma programları konusundakliştirmeyi,<br />
kararlılığımızı genç siber pekiştiriyor. güvenlik uzmanları Enerji<br />
ge-<br />
verimlii, yetiştirmeyi sürdürülebilir ve onlar için ve yeni inovasyon iş alanları<br />
odaklı oluşturmayı çözümler hedefliyoruz. geliştirerek Projeye hem liderlik ülkemize<br />
hem de küresel pazara değer katmaya<br />
devam edeceğiz. Amacımız,<br />
eden Sabancı Üniversitesi ve tüm proje<br />
ortakları ile birlikte çalışmak için heyecan<br />
duyuyoruz”<br />
İSO<br />
Brisa, projede kritik bir rol<br />
üstleniyor<br />
İkinci 500 Listesi’ndeki konumumuzu<br />
Brisa, yeni nesil teknolojilerden müfredat<br />
geliştirmeye, çalışan eğitimlerinden vaka<br />
çalışmalarına daha da güçlendirmek kadar geniş ve bir ilerleyen yelpazede yıllarda<br />
İSO artırılmış İlk 500 Listesi’nde gerçeklik ve yer Endüstri almak.<br />
kritik görevleri yerine getirecek.<br />
Brisa üstlendiği rollerle robotik, büyük veri<br />
analitiği,<br />
4.0 gibi alanlarda bilgi ve deneyimlerini<br />
paylaşarak Avrupa'nın ve Türkiye’nin siber<br />
Bu başarı, güvenlik aynı kapasitesini zamanda müşterilerimiz,<br />
artıracak. Eğitim<br />
programları tasarlayarak siber güvenlik<br />
uzmanlarının yetiştirilmesine katkıda bulunacak.<br />
iş ortaklarımız Endüstri ve çalışanlarımızla 4.0 girişimlerini olan korumanın<br />
önemini vurgulayan gerçek hayattan<br />
örnekler ve vaka çalışmaları sunarak<br />
eğitime güçlü bağlarımızın somut bir da boyut bir kanıtı. kazandıracak. Birlikte<br />
Eğitim programlarının katılımcılar üzerindeki<br />
etkisini ölçmek ve sürekli geliştirmek<br />
için daha verileri büyük analiz hedeflere edecek. ulaşmak Proje için sonuçlarını<br />
Avrupa üretim camiasında paylaşarak<br />
çalışmaya<br />
devam katkıda edeceğiz.”<br />
siber güvenlik bilincini ve uygulamalarını<br />
geliştirmeye bulunacak.<br />
43
Borusan Lojistik’in yapay zeka destekli<br />
eTA Platformu ile lojistikte yeni dönem<br />
Borusan Grup şirketlerinden Borusan Lojistik’in yapay zeka ile<br />
güçlendirilen eTA Platformu, yurtiçinde yük taşıtma ihtiyacı<br />
olan firmalar ile bireysel kamyon ve tır sürücülerini daha hızlı<br />
ve etkin bir şekilde buluşturuyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Borusan Grup şirketlerinden Borusan<br />
Lojistik’in yenilikçi platformu eTA<br />
(Elektronik Taşımacılık Ağı), yapay zekanın<br />
desteğiyle iş süreçlerini daha verimli<br />
hale getiriyor. Yurtiçinde yükünü<br />
taşıtma ihtiyacı olan firmalar ile bireysel<br />
kamyon ve tır sürücülerini bir araya<br />
getiren eTA Platformu, çok daha hızlı ve<br />
etkin bir süreç ile ilerliyor. eTA, Borusan<br />
Lojistik’in müşterisi olan yük sahiplerine<br />
web sitesi üzerinden en hızlı şekilde araç<br />
tedariği avantajı sağlıyor. Aynı zamanda<br />
aracı olan nakliyecilerin de yoğun olarak<br />
kullandıkları tır ve kamyon garajlarına<br />
gitmelerine gerek kalmaksızın mobil uygulama<br />
üzerinden yük bulmalarına imkân<br />
tanıyor.<br />
eTA aynı zamanda, yapay zeka destekli<br />
teknolojisi sayesinde, yük sahiplerinin<br />
ihtiyaç duydukları araçları çok daha hızlı<br />
ve uygun fiyatlı bir şekilde bulmalarına<br />
imkan tanıyor. Borusan Lojistik navlun<br />
fiyatı hesaplama teknolojisi ile yük sahipleri,<br />
taşıtmak istedikleri yük özelliklerini<br />
sisteme girerek, sadece birkaç saniye<br />
içinde fiyat teklifi alabiliyorlar.<br />
eTA web sitesi, kurulan yapay zeka uygulaması<br />
ile entegre bir şekilde çalışıyor.<br />
eTA web sitesi üzerinden, navlun fiyatlaması<br />
yapılmak istenen rotalar yapay<br />
zeka tarafından tanımlanıyor. Bu rotalar<br />
için yük bilgileriyle birlikte açılan siparişlerin<br />
navlun fiyatı, saniyeler içerisinde<br />
yapay zeka tarafından hesaplanıyor.<br />
Siparişlerin detay ekranlarında ve spot<br />
teklif taleplerinde yapay zekayla hesaplanmış<br />
fiyatı eğer geçmişte bulunuyor<br />
ise, kullanıcılara bilgi olarak gösteriliyor.<br />
Araç atama ekranlarında da navlun fiyatının<br />
yanında, bu hesaplamanın yapay<br />
zeka tarafından yapıldığı bilgisi yine<br />
kullanıcıları bilgilendirme amaçlı gösteriliyor.<br />
Borusan Lojistik Hizmetleri Genel Müdürü<br />
Serdar Erçal konuyla ilgili olarak<br />
şunları söyledi: “Müşteri memnuniyetini<br />
en üst seviyeye çıkarma hedefiyle teknolojiyi<br />
ve yapay zekayı aktif kullanarak, iş<br />
süreçlerimizi optimize ediyoruz. Hızlı<br />
araç tedariği ve rekabetçi fiyatlarla, yükünü<br />
Borusan güvencesi ile taşımak isteyen<br />
yük sahiplerinin yanında olmaya devam<br />
ediyoruz. Sunduğumuz hizmetleri<br />
teknolojimizle destekliyoruz. Müşterilerimize<br />
en iyi deneyimi sunmak amacıyla<br />
hem konvansiyonel hem de dijital kanallarda<br />
teknolojiyi ve yapay zekayı kullanıyoruz.<br />
eTA Platformumuz sayesinde<br />
aylık 40 bin seferlik kapasiteye ve 81 ilin<br />
hepsine hizmet vererek müşterilerimizle<br />
birlikte büyümemizi sürdürüyoruz.”<br />
YEO Teknoloji’den dev ortaklık…<br />
Yenilenebilir enerji ve enerji teknolojileri markası YEO Teknoloji’nin enerji depolama sistemleri<br />
üretmek üzere kurulan iştiraki Reap Battery, alanında dünyanın en büyük şirketlerinden olan ve<br />
BNEF’in Tier-1 üreticiler listesindeki Great Power ile güçlerini birleştiriyor. Anlaşma kapsamında,<br />
çoğunluk hissesi Reap Battery’e ait olmak üzere yeni bir şirket kurulacak…<br />
44<br />
YEO Teknoloji, enerji depolama sistemleri alanında<br />
küresel pazarda stratejik bir iş birliğine<br />
imza attı. YEO Teknoloji’nin yüzde 100 iştiraki<br />
olan Reap Battery, Bloomberg New Energy Finance’in<br />
(BNEF) Tier-1 listesindeki dünyanın<br />
önde batarya üreticilerinden Great Power ile<br />
stratejik bir ortaklık anlaşması imzaladı. Buna<br />
göre %51’i Reap Battery ve %49’u Great Power<br />
ortaklığı ile yeni bir şirket kurulacak.<br />
İş birliği kapsamında Reap Battery’nin İstanbul<br />
Tuzla’daki enerji depolama sistemleri fabrikasında<br />
Reap Battery ve Great Power markası ile<br />
üretim yapılacak ve başta Türkiye ve Avrupa<br />
pazarı olmak üzere Türki Cumhuriyetler ve Afrika<br />
ülkelerine ihracat hedeflenecek.<br />
30 ülkede 400’ü aşkın proje<br />
YEO Teknoloji, 3 kıtada ve 30’dan fazla ülkede<br />
400’den fazla proje tamamladı. Gelişmiş enerji<br />
depolama çözümlerinden, elektrik şebekelerine,<br />
yüksek voltaj trafo merkezleri, yenilenebilir<br />
enerji santralleri, endüstriyel, ticari tesisler<br />
ve hanelerin enerji dönüşümünden hidrojene<br />
kadar farklı alanlarda projeler yürüten YEO<br />
Teknoloji, global bir oyuncu olma yolunda<br />
adımlarını hızlandırıyor. YEO Teknoloji, dekarbonizasyon,<br />
desantralizasyon ve dijitalizasyon<br />
odaklı çalışmalarıyla daha yaşanabilir bir dünya<br />
için ‘Bizce mümkün’ sloganıyla büyümeye<br />
devam ediyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
SIGN İstanbul, 31 Ekim – 3 Kasım <strong>2024</strong><br />
tarihlerinde 25. yılını kutluyor!<br />
Uluslararası endüstriyel reklam ve dijital baskı sektörü, SIGN İstanbul’un yeni tarihleri olan 31 Ekim<br />
– 03 Kasım <strong>2024</strong>’te, 25. kez buluşacak. Aralarında dünya markaları ile Türkiye’nin lider firmalarının<br />
da olduğu 300 katılımcı marka, dijital baskı, serigrafi ve tekstil baskıdaki yeniliklerin yanı sıra lazer<br />
makineleri, LED sistemleri, endüstriyel reklam ürünleri, mürekkepler, 3D baskı teknolojileri ile<br />
görsel iletişim ve görüntüleme ekipmanlarını sergileyecek…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Sergilenen ürün çeşitliliğiyle sektörünün<br />
dünya genelindeki en önemli ticaret buluşmalarından<br />
birisi olan Uluslararası<br />
Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri<br />
Fuarı SIGN İstanbul, TÜYAP<br />
Beylikdüzü’nde 25. kez kapılarını açacak.<br />
“31 Ekim – 03 Kasım <strong>2024</strong> tarihlerinde,<br />
Türkiye ile birlikte 100’e yakın ülkeden<br />
25 bin sektör profesyonelini ağırlamaya<br />
hazırlanıyoruz. Sektör satın alma kararları<br />
için SIGN İstanbul’u bekliyor.” diyen<br />
Informa Markets Fuar Direktörü Seda<br />
Bozkurt, katılımcı firmaları ve fuarı ziyaret<br />
edecek olan profesyonelleri, eşsiz<br />
ticaret fırsatlarının beklediğini vurguladı.<br />
SIGN İstanbul’u ziyaret<br />
edenler, promosyon<br />
dünyasının yeniliklerini de<br />
yanı başlarında bulacak!<br />
SIGN İstanbul <strong>2024</strong>, geçen sene olduğu<br />
gibi yine promosyon sektörünün buluşma<br />
adresi PROMOGIFT İstanbul ile<br />
eş zamanlı düzenleniyor. Endüstriyel<br />
Reklam ve Dijital Baskı’daki yenilikleri<br />
görmek üzere TÜYAP Beylikdüzü’ne<br />
gelecek olan sektör profesyonelleri, Kurumsal<br />
Tanıtım ve Reklam Ürünleri Fuarı<br />
PROMOGIFT İstanbul’u da ziyaret<br />
edebilecek. Fuarda; “Kurumsal Tanıtım<br />
Ürünleri”, “Promosyon Baskı Sistemleri”,<br />
“Kurumsal Tekstil Ürünleri”, “Hediyelik<br />
Eşyalar”, “Kırtasiye & Ofis Aksesuarları”,<br />
“Teknoloji & Elektronik Eşya”, “Matbaa<br />
Ürünleri” ve “Geri Dönüşümlü Ürünler”<br />
ana kategorilerinde binlerce yeni ürün<br />
bir arada sergilenecek.<br />
Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı dünyasının<br />
tüm yeniliklerini tek bir çatı<br />
altında buluşturacak olan Uluslararası<br />
SIGN İstanbul <strong>2024</strong>’ün yurt içi ve yurt<br />
dışına yönelik ücretsiz online ziyaretçi<br />
kayıtları devam ediyor.<br />
45
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Akıllı şehirler, hava kirliliği ile mücadelede<br />
önemli bir rol oynayabilir<br />
Dünya genelinde yapılan araştırmalar hava kirliliğinin, insan<br />
sağlığı üzerinde giderek artan bir etkiye sahip olduğunu<br />
gösteriyor. <strong>2024</strong> Haziran ayında yayınlanan State of Global<br />
Air (SoGA) raporuna göre hava kirliliğinin, 2021 yılında dünya<br />
çapında 8,1 milyon insanın ölümüne yol açarak en yaygın ikinci<br />
ölüm riski olduğunu ortaya koydu. SAMPAŞ Holding Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Şekip Karakaya hava kirliliğiyle mücadelede<br />
akıllı şehirlerin rolüyle ilgili olarak değerlendirmede bulundu…<br />
Sektör Market<br />
Sağlık Etkileri Enstitüsü‘nün (HEI) <strong>2024</strong><br />
Küresel Hava Durumu raporu, dünya genelinde<br />
hava kalitesinin durumunu ve<br />
hava kirliliğinin sağlık etkilerini analiz<br />
etti. UNICEF iş birliği ile hazırlanan Küresel<br />
Hava Durumu raporu, 1990-2021<br />
yıllarında 200’den fazla ülke ve bölgede<br />
havadaki kirlilik seviyelerini ve kirlilikle<br />
bağlantılı hastalık verilerini paylaşıyor.<br />
<strong>IT</strong> network Rapor, 2021 yılında dünya çapında 8,1<br />
milyon insanın ölümüne yol açan hava<br />
kirliliğinin yüksek tansiyondan sonra en<br />
yaygın ikinci ölüm riski olduğunu gösteriyor.<br />
Hava kirliliğinin yol açtığı hastalıkların<br />
yüzde 90’ını kalp hastalıkları,<br />
felç, diyabet, akciğer kanseri ve kronik<br />
obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi<br />
bulaşıcı olmayan hastalıklar oluşturuyor.<br />
46<br />
Hava kirliliğini önlemenin yolu<br />
akıllı şehir teknolojilerinden<br />
geçiyor<br />
Akıllı şehir teknolojileri, hava kirliliği ile<br />
mücadelede önemli bir rol oynuyor. Bu<br />
teknolojiler, çevre dostu uygulamaları ve<br />
hava kalitesini izleyen sistemleri entegre<br />
ederek şehirlerin daha sürdürülebilir<br />
ve yaşanabilir hale gelmesine yardımcı<br />
oluyor. İşte bu bağlamda akıllı şehir teknolojilerinin<br />
hava kirliliğini engellemesi<br />
konusunda sensörler ve IoT teknolojileri<br />
kullanılarak hava kalitesi izleme sistemleri<br />
kuruluyor. Şehir genelinde yerleştirilen<br />
sensörler, hava kalitesini sürekli izleyerek<br />
veri topluyor ve bu veriler, kirlilik<br />
kaynaklarını belirlemek ve hızlı müdahalelerde<br />
bulunmak için kullanılıyor.<br />
Dünyada bazı metropollerde elektrikli<br />
otobüsler ve trenler gibi düşük emisyonlu<br />
toplu taşıma araçlarının entegrasyonu,<br />
fosil yakıt kullanımını ve dolayısıyla<br />
hava kirliliğini azaltmak için kullanılıyor.<br />
Trafik sıkışıklığını azaltmak için dinamik<br />
trafik yönetim sistemleri kullanılarak<br />
araç trafiği optimize edilebiliyor.<br />
Bu, motorlu araçlardan kaynaklanan<br />
emisyonları azaltmaya yardımcı oluyor.<br />
Ülkemizde ve dünyada kullanımı günden<br />
güne artan güneş ve rüzgâr enerjisi<br />
gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />
kullanımı, fosil yakıtlara olan bağımlılığı<br />
azaltarak hava kirliliğini azaltıyor. Binalarda<br />
enerji verimliliğini artıran akıllı<br />
teknolojiler, enerji tüketimini ve dolayısıyla<br />
kirletici emisyonları azaltıyor.<br />
Akıllı şehir planlaması ile şehir içinde<br />
yeşil alanların artırılması, karbon emisyonlarını<br />
azaltıyor ve hava kalitesini iyileştiriyor.<br />
Şehir planlamasında özellikle<br />
yaya ve bisiklet yollarına öncelik verilerek,<br />
motorlu araç kullanımını azaltmak<br />
hedefleniyor.<br />
Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve<br />
yaygınlaştırmak için 44 yıldır bilişimin<br />
gücünü kullanan SAMPAŞ Holding’in<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya,<br />
“Hava kirliliği tüm dünya insanlarının<br />
ortak bir problemi olarak karşımızda<br />
yer alıyor. 2021 yılında 8,1 milyon kişinin<br />
ölümüne neden olan hava kirliliği kronik<br />
hastalıklarla mücadele eden birçok<br />
insan için büyük risk teşkil ediyor. Bu<br />
durum sağlık sistemleri, ekonomiler ve<br />
toplumlar üzerinde büyük baskılar oluştururken<br />
dünya üzerinde milyonlarca<br />
insanın hayatını kaybetmesine neden<br />
oluyor. Tüm dünyada kentleşme büyük<br />
bir hızla atarken karbon emisyonuna<br />
yol açan en önemli etken de kent yaşamı<br />
olarak öne çıkıyor. Kentlerin büyük<br />
hızla büyüyeceğini düşündüğümüzde,<br />
bu kentleri yönetebilmek ve dünyamızı<br />
koruyabilmek adına akıllı şehir uygulamalarına<br />
geçmemiz gerekiyor. Akıllı şehir<br />
uygulamalarıyla bu büyük probleme<br />
dur demek mümkün olacak. Londra’da<br />
trafik yoğunluğunu yönetmek ve emisyonları<br />
azaltmak için akıllı trafik ışıkları<br />
ve sensörler kullanıldığını, Kopenhag’da<br />
karbon nötr bir şehir olma hedefiyle bisiklet<br />
yolları ve yeşil enerji projelerini,<br />
uzak doğuda akıllı hava kalitesi izleme<br />
sistemleri ve veri analitiği kullanarak<br />
kirlilik seviyelerini izleyip halka gerçek<br />
zamanlı bilgiler sağlandığını görüyoruz.<br />
Tüm dünya şehirlerinde akıllı şehir<br />
teknolojileriyle planlamalar yapılmalı ve<br />
hava kirliliğinin ve bu nedenle gerçekleşen<br />
ölümlerin hızla engellenmesi sağlanmalıdır”<br />
dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dünyanın ilk trafik radar sistemi Trafidar,<br />
Cube Incubation’da hayata geçti<br />
Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube<br />
Incubation, Cumhurbaşkanlığının çağrısıyla yurt<br />
dışındaki işlerini bırakıp Radarsan’ı kurarak yerli ve milli<br />
yüksek teknoloji çözümleri üreten profesyonellerin<br />
başarılarına ışık tutuyor. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet<br />
Genel Müdürlüğü tarafından kullanılacak olan dünyanın<br />
ilk trafik radar sistemi Trafidar, Cube Incubation’da<br />
hayata geçti…<br />
Teknopark İstanbul bünyesinde yer alan<br />
Türkiye’nin ilk ve en büyük, dünyanın<br />
ise sayılı kuluçka merkezi Cube Incubation’da,<br />
ülkemiz için farklı alanlarda<br />
stratejik öneme sahip pek çok proje geliştiriliyor.<br />
2014 yılında Cube Incubation’da<br />
faaliyetlerine başlayan Radarsan,<br />
bu başarılı girişimlerin başında geliyor.<br />
Radarsan’ın kurucu ortakları, T.C. Cumhurbaşkanlığı<br />
Savunma Sanayi Başkanlığı’nın<br />
davetiyle yurt dışındaki profesyonel<br />
işlerini bırakarak Teknopark<br />
İstanbul’da, uzaktan algılama teknolojileri<br />
konusunda uzmanlaşmış bir yüksek<br />
teknoloji girişimi olan Radarsan’ı kurdu.<br />
Radarsan’ın ana faaliyet alanını; Sensör<br />
füzyonu, Radar ve Yapay Zeka(Derin Öğrenim)<br />
projeleri oluşturuyor. Şirket ayrıca<br />
“Sense.Know.Act” sloganıyla katma<br />
değerli, ihracata yönelik Ar-Ge projeleri<br />
üzerine çalışıyor.<br />
Teknopark İstanbul’un Ar-Ge ve İnovasyon<br />
Destek Programı’ndan yararlanan<br />
Radarsan, 2022 yılında T.C. Cumhurbaşkanlığı<br />
Savunma Sanayi Başkanlığı<br />
kuruluşu olan Savunma Sanayi Teknolojileri<br />
(SSTEK) A.Ş tarafından geliştirdiği<br />
yüksek teknolojiler ile yatırım yapılmaya<br />
değer görülerek iştirak oldu.<br />
Dünyanın ilk doğuştan yapay<br />
zeka tabanlı trafik radar<br />
sistemi: Trafidar<br />
Radarsan’daki çalışmaları hakkında bilgi<br />
veren Radarsan Genel Müdürü Serhat<br />
Doğan, “Yerli ve milli imkanlarla tasarladığımız<br />
dünyanın ilk doğuştan yapay<br />
zeka tabanlı trafik radar sistemi olan<br />
Trafidar, odak ürünümüz. Radarsan’ın<br />
10 yıllık Ar&Ge çalışmaları sonucunda<br />
geliştirdiği Yapay Zeka Platformu’nun en<br />
önemli ürünlerinden biri olarak öne çıkıyor.<br />
Trafidar, Savunma Sanayi Başkanlığı<br />
ve İçişleri Bakanlığı ortak projelendirilmesi<br />
çerçevesinde sahadaki kullanıcı<br />
ihtiyacına binaen geliştirildi. Emniyet<br />
Genel Müdürlüğü tarafından kullanılacak<br />
olan bu sistem, teknik istekler dokümanı<br />
ile tanımlanan yüksek doğruluk<br />
oranlarıyla karayollarında gece-gündüz<br />
ve hava koşullarından bağımsız olarak<br />
dört şeride kadar olan araçların hızını,<br />
plakasını, markasını, modelini, tipini,<br />
konumunu ve rengini tespit ederek Pol-<br />
Net’e iletiyor.” dedi.<br />
Mobil Araç / Olay Algılama<br />
Sistemi: ManPro<br />
Serhat Doğan sözlerine şöyle devam<br />
etti: “Geliştirilen yapay zeka platformunun<br />
bir başka stratejik ürünü ise<br />
ManPro’dur. ManPro İHA’ların kırsalda<br />
yaptığı fonksiyonun bir benzerini şehir<br />
merkezlerinde yaparak terörle mücadele,<br />
istihbarat, kaçakçılık ve organize suçlarla<br />
mücadelede kullanılmaktadır.<br />
Dijital Üretim Otonom Kalite<br />
Kontrol Sistemi: CoVision<br />
Doğan, “Savunma sanayi, otomotiv ve<br />
endüstride seri üretim hatlarında dijitalleşme<br />
ve kalite kontrol yapan kendi<br />
alanının öncü sistemi sayılabilecek Co-<br />
Vision ise otonom ve uzaktan algılama<br />
yöntemleriyle derin öğrenim yapay zeka<br />
görüntü işleme teknikleri kullanılarak<br />
geliştiriliyor. CoVision, insan gözüyle<br />
yapılan tüm kontrolü otonom hale getirerek<br />
ölümcül kazalara neden olabilecek<br />
üretim kaynaklı hataları önleyerek<br />
kalite kontrol süreçlerini hızlandırıyor,<br />
maliyetin düşmesini sağlıyor. Dünyanın<br />
en iyi üretim sistemi olarak adlandırılan<br />
Toyota Üretim Sisteminde 2018 yılı itibarıyla<br />
araçların üretim kalitesi CoVision’a<br />
emanet. Radarsan, sivil sektörde edindiği<br />
bu tecrübeyi halihazırda başladığı Savunma<br />
Sanayii üretimlerine aktararak<br />
üretim kaynaklı hataları fabrika içerisinde<br />
yakalayarak güvenlik güçlerine sahadaki<br />
ihtiyaç durumunda en iyi koşulda<br />
çalışan sistemleri göndermeyi, Yapay<br />
Zeka tabanlı insandan bağımsız karar<br />
metodlarıyla parça özelinde kanıta dayalı<br />
izlenebilirlik sistemi kurmayı, projelerdeki<br />
en büyük maliyet kalemlerinden<br />
biri olan Entegre Lojistik Destek (ELD)<br />
maliyetini minimize etmeyi, ihracatta<br />
Made in Türkiye algısına kaliteli ürünün<br />
müşteriye gitmesini sağlayarak pozitif<br />
katkı sağlamayı hedeflemektedir.” dedi.<br />
“Beyin göçünü tersine<br />
çevirmeye çalışıyoruz”<br />
Ülkemizde yetişmiş, değerli birikimlere<br />
sahip profesyonellerin yurt dışı yerine<br />
ülkemizin geleceği için çalışmalarını<br />
önemsediklerini vurgulayan Teknopark<br />
İstanbul Genel Müdürü M. Fatih Özsoy,<br />
“Bilim ve teknoloji alanında yetişmiş insanlarımızın<br />
ülkemizde çalışmalarını<br />
rahatlıkla sürdürebilmelerinin sağlanmasını,<br />
geleceğe yönelik kritik adımlardan<br />
biri olarak görüyoruz. Türkiye’nin<br />
beyin göçünü önleyecek altyapıları oluşturmada<br />
teknoparklar büyük sorumluluklar<br />
üstleniyor. Beyin göçünü tersine<br />
çevirmek için gayret gösteriyoruz. Radarsan’ın<br />
kıymetli kurucularının Cumhurbaşkanlığımızın<br />
davetine icabet ederek<br />
ülkemizde çalışmalara başlaması ve<br />
Teknopark İstanbul’da büyük başarılara<br />
imza atmalarından mutluluk ve gurur<br />
duyuyoruz. Kendileri, çalışmaları ve bu<br />
yaklaşımlarıyla başarılı girişimcilerimiz<br />
ve gençlerimiz için iyi bir rol model<br />
olmaktadır. Ülkemizin rekabet gücünü<br />
artıracak yeni projelerini heyecanla bekliyoruz.”<br />
değerlendirmesini yaptı.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
47