03.09.2024 Views

IT Network Ağustos & Eylül 2024

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>IT</strong><br />

B<br />

n e tw o r k<br />

İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />

20 <strong>Ağustos</strong> •01 <strong>Eylül</strong> <strong>2024</strong> • KDV Dahil 70 TL www.itnetwork.com.tr<br />

HPE Aruba <strong>Network</strong>ing’ten<br />

ağ teknolojileri trendleri<br />

Yetenek açığına dijital çözüm!<br />

Akıllı şehirler, hava kirliliği ile<br />

mücadelede önemli bir rol oynayabilir


Kritik anlarda<br />

dinç durmaktır<br />

G2 33 55 40<br />

TOUGHBOOK tabletler ve dizüstü bilgisayarlar,<br />

tüm önemli görevlerde istikrarlı performans, benzersiz<br />

güvenilirlik ve esneklik sunar. Toza ve suya IP66'ya<br />

kadar dayanıklı ve şok, sıcaklık, nem ve titreşim için<br />

MIL standardına uygun cihazlar, birçok büyük şirket ve<br />

kuruluş tarafından kullanılmaktadır.<br />

Daha fazla bilgi için www.toughbook.eu


<strong>2024</strong> Yılında Dijital Dönüşümün Etkileri<br />

<strong>2024</strong> yılında dijital dönüşüm, hem küresel ölçekte hem de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde hızla ilerleyen bir süreç<br />

olarak karşımıza çıkıyor ve etkisini sürdürmeye devam ediyor. Bu süreç, iş dünyasından kamu hizmetlerine, eğitimden<br />

sağlık sektörüne kadar geniş bir yelpazede etkisini göstermeyi sürdürüyor.<br />

Dijital dönüşüm dijital altyapıların güçlenmesini beraberinde getiriyor. Buna öncelikle 5G’nin yaygınlaşmasını örnek<br />

olarak verebiliriz. Dijital dönüşüm, 5G teknolojisinin yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamasını beraberinde getirdi.<br />

Bu durum yüksek hızlı internet erişimini de sağlayarak dijital dönüşüm sürecinin hızlanmasına katkı sağladı. Özellikle<br />

IoT cihazlarının entegrasyonu, akıllı şehir projeleri, otonom araçlar ve endüstriyel otomasyon gibi alanlarda büyük bir<br />

itici güç sağladı.<br />

Diğer yandan bulut bilişim hizmetlerinin daha da yaygınlaşması ve edge teknolojilerinin gelişmesi veri işleme<br />

kapasitelerini artırarak gecikme sürelerinin azalmasına katkı sağlayarak, dijital dönüşümün etkisini hissetmemizi<br />

sağlıyor. Bu da özellikle endüstri 4.0 ve gerçek zamanlı veri analizleri için kritik öneme sahip.<br />

Dijital dönüşümün yadsınamaz getirilerinden yapay zeka ve otomasyona etkisi de tartışılmaz. <strong>2024</strong> yılındaki dijital<br />

dönüşümün evrilmesiyle yapay zeka ve otomasyonun daha fazla iş süreçlerine entegre olduğunu gözlemliyoruz. Bunun<br />

üretimden hizmet sektörüne kadar birçok alanda verimliliğin artışına neden olduğunu gözlemlerken, insan kaynaklı<br />

hataların da azalmasına katkısını söyleyebiliriz. Otonom sistemlerin artışı, veri odaklı karar alma ile veri odaklı iş<br />

modelleri kurumlara rekabet avantajı sağlamak adına kritik önem taşır hale geldi. Diğer yandan rekabet avantajı<br />

sağlamak adına, dijital dönüşümle beraber önemi artan hibrit çalışma modelleri, kurumlara hem çalışma şartlarında<br />

hem de üretim noktasında önemli avantajlar kazandırmış bulunuyor. <strong>2024</strong> yılında dijital dönüşüm stratejileri<br />

geliştirmek ve uygulamak, birçok kuruluş için öncelikli alanlar olarak öne çıktı.<br />

Dijital dönüşüm aynı zamanda siber güvenlik ve veri gizliliği konularını da öne çıkartıyor ve önemini artırıyor.<br />

Dijitalleşme ile birlikte artan siber güvenlik tehditleri, <strong>2024</strong>’te daha sofistike önlemler gerektirdi ve gerektirmeye devam<br />

ediyor. Şirketler ve hükümetler, siber saldırılara karşı koruma sağlamak için yapay zeka destekli güvenlik çözümleri ve<br />

proaktif güvenlik stratejileri geliştirmek durumundalar. Veri gizliliği konusunda da artan bilinç ve düzenlemeler, dijital<br />

dönüşümde kritik rol oynuyor. Kişisel verilerin korunması ve regülasyonlara uyum sağlanması da şirketlerin ve kamu<br />

kurumlarının dijital stratejilerinin merkezinde yer alıyor.<br />

Dijital dönüşümün sektör bazlı yaklaşımları ve sektörlere kattığı değerleri aslında ayrı bir içerik olarak değerlendirmeli<br />

ve sektör bazlı sağladığı katkılar ayrıca ele alınmalı. Ancak şunu net söyleyebiliriz ki; dijital dönüşüm her sektörü<br />

dinamikleri ölçüsünde geliştirdi ve geliştirmeye devam ediyor.<br />

Gelelim dergimizin sizler için hazırladığımız son sayımızın içeriğine. Sektörümüzün güzide şirketlerinden bazıları<br />

ile yapmış olduğumuz söyleşiler, sizleri farklı bakış açılarına yönlendirirken, o kurumlar hakkındaki bilgilerinizi de<br />

tazelemiş olacak. Araştırma haberlerinin ve veriler ışığında hazırlanan içerikler de ilginizi çekecek diğer başlıklar.<br />

Sektör market olarak son dönemde yaşanan teknoloji alanındaki gelişmeleri ve gelecekteki teknolojik gelişmeler<br />

hakkındaki öngörüleri okuyacak, gelişmeleri yakından takip etme imkanı bulacaksınız.<br />

Teknolojinin hayatımıza renk kattığı, pozitif gelişmelerle ufkumuza ışık tuttuğu yeniliklerle dolu içerikleri<br />

hazırlayacağımız bir sonraki sayımızda da buluşmak üzere.<br />

Teknolojinin güzellikleri sizlerle olsun.<br />

Hoşça kalın…<br />

Ahmet Mızrak<br />

ahmet.mizrak@img.com.tr


6<br />

Büyüyen<br />

tehlike<br />

Hactivizm<br />

13<br />

Yetenek açığına<br />

dijital çözüm!<br />

17<br />

Evlerdeki<br />

büyük<br />

tehlike!


<strong>IT</strong><br />

BİL<br />

network<br />

Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />

İMTİYAZ SAHİBİ<br />

H. FERRUH IŞIK<br />

34<br />

Türkiye kripto<br />

alım satım<br />

hacimlerinde<br />

liderliğe<br />

oynuyor<br />

“Yapay<br />

Zekayı İşine<br />

Uyumlu Hale<br />

Getiren<br />

Kazanacak”<br />

30<br />

46<br />

Akıllı şehirler,<br />

hava kirliliği ile<br />

mücadelede<br />

önemli bir rol<br />

oynayabilir<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

MEHMET SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />

SIDIKA AKYOL KAYIR<br />

sidika.kayir@aplusmedya.com<br />

GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />

AHMET MIZRAK<br />

ahmet.mizrak@img.com.tr<br />

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />

YUSUF OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

HABER MERKEZİ<br />

ENES KARADAYI<br />

enes.karadayi@img.com.tr<br />

KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />

Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />

ozbudun@gmail.com<br />

ÖMER KARDAŞ<br />

omer.kardas@ihlas.com.tr<br />

ALİ İLKER YÜCEER<br />

ali@mak ro bil.com.tr<br />

TEKNİK MÜDÜR<br />

TAYFUN AYDIN<br />

Tayfun.aydin@img.com.tr<br />

GRAFİK TASARIM<br />

HAKAN SÖZTUTAN<br />

hakan.soztutan@img.com.tr<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

Cuma KARAMAN<br />

cuma.karaman@img.com.tr<br />

MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />

Yusuf DEMİRKAZIK<br />

yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />

A BO NE VE DAĞI TIM<br />

İSMAİL ÖZÇELİK<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

Reklam Rezervasyon<br />

A PLUS MEDYA<br />

NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />

Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />

No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />

Bahçelievler - İstanbul<br />

Reklam İletişim<br />

reklam@aplusmedya.com<br />

Tel : 0212 216 99 13<br />

Gsm : 0552 805 34 35<br />

İdare Merkezi:<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Renk Ayrımı:<br />

Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />

CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 30 00


HPE Aruba <strong>Network</strong>ing’ten<br />

ağ teknolojileri trendleri<br />

Tüm dünyada ağ teknolojileri birleşirken son<br />

kullanıcılar, zaman-mekân bağımsız hız ve<br />

güvenlik yeteneklerine sahip evrensel bağlantıya<br />

ihtiyaç duyuyorlar. Athonet ve Juniper<br />

<strong>Network</strong>s satın alımlarıyla en bütüncül Private<br />

5G ve Wi-Fi portföyüne sahip olan HPE<br />

olarak, Private 5G hizmetlerimizle müşterilerin<br />

karmaşık bağlantı ihtiyaçlarını karşılayan<br />

kapsamlı çözümler sunuyoruz. Ağ teknolojileri<br />

konusundaki erişimimizi daha da genişletiyoruz.<br />

Şirketlerin esneklik ve güvenlik ihtiyaçları giderek<br />

karmaşıklaşırken, HPE Aruba <strong>Network</strong>ing<br />

olarak, SASE (Güvenlik Hizmetleri Uç<br />

Noktası) çözümümüzle bu zorlukları ele alıyoruz.<br />

Kullanıcıların herhangi bir yerden,<br />

herhangi bir cihazdan güvenli bir şekilde erişimini<br />

ve kuruluşların ağlarını korumasını<br />

sağlayarak, işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerini<br />

destekliyoruz. HPE Aruba <strong>Network</strong>ing’in<br />

SASE çözümü, müşterilerimize daha<br />

iyi bir kullanıcı deneyimi sunarken, ağlarını<br />

daha güvenli ve yönetilebilir hale getiriyor.<br />

Bu çerçevede teknoloji ve iş liderlerinin önümüzdeki<br />

dönemde izlemesi gereken en önemli<br />

ağ teknolojileri trendlerine yakından bakmak<br />

yerinde olacaktır.<br />

Bulut tabanlı güvenlik hizmetleri<br />

sunan güvenlik duvarı satıcıları<br />

tercih edilmeye başlandı<br />

Hibrit iş gücündeki yükseliş ve IoT cihazlarının<br />

yaygınlaşması, ağ sınırlarını geri döndürülemez<br />

bir şekilde aşındırdı ve bağımsız<br />

güvenlik duvarının yeterli gelmediğini gösterdi.<br />

Artık “içerdeki” iyiler, “dışarıdaki” kötülerden<br />

güvenlik duvarı halkasıyla korunamıyor.<br />

Kurumun içine daha fazla güvenlik duvarı<br />

yerleştirerek boşlukları kapatmaya çalışmak<br />

yalnızca karmaşayı artırıyor, hata için fırsat<br />

yaratıyor ve hızlı hareket etmek isteyen işletmeleri<br />

yavaşlatıyor.<br />

Böylece, yeni nesil güvenlik duvarı cihazı, son<br />

güvenlik duvarı cihazına dönüşmeye başlıyor.<br />

Diğer tarafta güvenli hizmetler kenarı (SSE),<br />

güvenlik duvarlarının ve proxy’lerin yerini<br />

bulut tarafından sağlanan güvenli web ağ geçidine,<br />

bulut erişimi güvenlik aracısına ve sıfır<br />

güven ağ erişimine bırakıyor. Secure Service<br />

Edge mimarisi, uygulamalara her yerden erişen<br />

kullanıcılar için güvenliği yönetmenin ilgi<br />

uyandıran bir yolunu simgeliyor. Diğer taraftan<br />

IoT güvenliği için de şirket içinde, ağın hemen<br />

ucunda segmentasyona ihtiyaç duyuluyor<br />

ve bunu sağlamak adına doğrudan erişim<br />

noktalarına, ağ anahtarlarına ve SD-WAN ağ<br />

geçitlerine güvenlik duvarı hizmetleri yerleştiriliyor.<br />

Veri merkezinde bile L4-7 güvenlik<br />

işlevselliğine sahip raf üstü ağ anahtarlarının<br />

kullanıma sunulması, geleneksel yeni nesil<br />

güvenlik duvarlarından çok daha uygun maliyetle<br />

ihtiyaç duyulan segmentasyonu sağlayabilir.<br />

Önümüzdeki birkaç yıl içinde yerleşik ve bulut<br />

tabanlı yeteneklerle güvenli bağlantıları<br />

yönetmenin daha basit yolları keşfedildikçe,<br />

yeni nesil güvenlik duvarı pazarı daralmaya<br />

devam edecek. Gartner Critical Capabilities<br />

for <strong>Network</strong> Firewalls’a göre daha fazla kuruluş<br />

programatik ve hibrit çalışma stratejilerini<br />

tercih ettikçe, alıcıların güvenilir bulut<br />

güvenlik stratejileri eşliğinde bulut tabanlı<br />

güvenlik hizmetleri sunan güvenlik duvarı satıcılarını<br />

tercih etme olasılığı artıyor.<br />

Sıfır güven ilkelerinin güvenlik<br />

ve ağ hedeflerinin uyumunu<br />

hızlandırması<br />

Çoğu kuruluşun ağı ve güvenliği yöneten ayrı<br />

ekipleri vardır. Birçok yönden bunların hedefleri<br />

birbiriyle çelişebilir. <strong>2024</strong> yılında önde<br />

gelen kuruluşlar, daha iyi son kullanıcı deneyimi<br />

ve iş odaklı sonuçlar ortaya koymak üzere<br />

iki ekibin çıkarlarını uyumlu hale getirmek<br />

adına sıfır güven ilkelerinin nasıl kullanılabileceğini<br />

gösterecek.<br />

Ağ ekibinin kurumdaki hedefi, çalışanları ve<br />

hizmetleri güvenilir bir şekilde birbirine bağlı,<br />

çalışır durumda ve tahmin edilebilir derecede<br />

iyi performansla işlevsel halde tutmaktır.<br />

Çalışanların ihtiyaç duydukları herhangi<br />

bir kaynağa bağlanmalarını kolaylaştırırken<br />

kesintilere, gecikmelere veya yavaşlamalara<br />

neden olacak karmaşa yaratmaktan kaçınırlar.<br />

Öte yandan, güvenlik bölümü riski en aza<br />

indirmekten ve uyumluluğu sürdürmekten<br />

sorumludur. Bunu yaparken de çoğu zaman<br />

kullanıcı ve kullanıcı deneyimi arada sıkışıp<br />

kalır. Aşırı sıkı bir güvenlik uygulaması, kullanıcıların<br />

ihtiyaç duydukları uygulamalara ve<br />

verilere erişimini yavaşlatabilir ya da imkansız<br />

hale getirerek işletmeyi yavaşlatabilir. Öte<br />

yandan, gevşek güvenlik önlemleri eşliğinde<br />

çalışanları memnun etmeyi amaçlayan bir ağ<br />

ekibi, sistemlere sızılmasını ve fidye yazılımlarının<br />

bulaşmasını kolaylaştırabilir.<br />

Dünyanın önde gelen şirketleri, ağın görevinin<br />

herhangi bir şeyi herhangi bir şeye bağlamaktan<br />

öte güvenlik politikası için bir uygulama<br />

katmanı olarak tanımlandığı sıfır güven<br />

mimarilerini benimsiyor. Uygulamalara erişmek<br />

isteyen kullanıcılar için güvenlik politikaları<br />

bulut üzerinden uygulanabilir. Ancak<br />

özellikle IoT cihazları ve ilgili hizmetlere dair<br />

trafik akışı söz konusu olduğunda güvenlik<br />

politikalarını erişim noktaları, anahtarlar ve<br />

yönlendiriciler gibi erişim cihazlarında otomatik<br />

olarak uygulamak daha verimli olacaktır.<br />

Doğru ölçüde sağlanacak görünürlüğün<br />

yanı sıra otomasyon, politika ve zorlayıcı kuralların<br />

net bir şekilde tanımlanmasıyla, ağ ve<br />

güvenlik ekipleri birbiriyle uyumlu hedeflere<br />

sahip olabilir ve kullanıcılara daha iyi bir deneyim<br />

sunabilir.<br />

Son kullanıcı deneyimini ölçmek,<br />

operasyonel mükemmellik için<br />

zorunluluk haline geliyor<br />

Çalışanların ve müşterilerin beklentilerini<br />

karşılamak için BT kuruluşlarının ölçülebilen<br />

kullanıcı deneyimine dayalı SLO’lara ve<br />

SLA’lara geçmesi gerekiyor. Kullanıcılar neyin<br />

hatalı olduğuna odaklanmak yerine son derece<br />

basit bir şeye odaklanırlar: Kullandıkları<br />

uygulama iyi çalışıyor mu çalışmıyor mu?<br />

Kullanıcı bir sorun bulduğunda, BT ekibi tüm<br />

cihazların çalışır durumda olduğu ve doğru<br />

şekilde çalıştığı yönünde bir raporla geri dönüş<br />

yaparsa memnuniyeti bir anda düşer.<br />

4


Full-color reverse logo assets:<br />

hpe_aruba_orange_rev_cmyk.ai<br />

Bu durumu ele almak için kurumlar, hem son<br />

hpe_aruba_orange_rev_rgb.ai<br />

kullanıcıların gerçek deneyimini ölçen hem<br />

hpe_aruba_orange_rev_spot.ai<br />

de kullanıcılar mevcut olmadığında bile altyapı<br />

hazırlığı sağlamak için sentetik ölçümler<br />

hpe_aruba_orange_rev_rgb.svg<br />

hpe_aruba_orange_rev_rgb.png<br />

yapan dijital deneyim yönetimi (DEM) araçlarını<br />

yaygın olarak kullanıma alacaklar. Bunun<br />

için muhtemelen uç nokta aracılarından (SSE<br />

aracısı gibi) toplanan ölçümlere ve özellikle<br />

Minimum Wi-Fi performansını size print izleyen özel donanım<br />

The sensörlerinin minimum size topladığı for print ölçümlere use is ihtiyaç duyacaklar.<br />

wide. Bu ölçümler en iyi uygulamaları<br />

1.5”<br />

öğrenip uygulayabilen, sorunları hızla önceliklendirebilen<br />

ve otomatik olarak düzeltebilen<br />

otomatik AIOps’u destekliyor. Gartner’ın<br />

2022’de yaptığı Market Guide for Digital<br />

Experience Monitoring araştırmasına göre<br />

2026’ya kadar I&O liderlerinin en az yüzde 60’ı<br />

uygulama, hizmet ve uç nokta performansını<br />

kullanıcının bakış açısından değerlendirmek<br />

için DEM’i kullanacak. 2021’de bu oran yüzde<br />

20’nin altındaydı.<br />

6GHz Wi-Fi kullanımı hızla<br />

artacak ve Wi-Fi 7’nin en büyük<br />

özelliği olmaya devam edecek<br />

6GHz spektrumunda Wi-Fi dağıtımını yavaşlatan<br />

engeller çoğu coğrafyada ortadan kalkacak<br />

ve hızla benimsenecek. Bundan birkaç<br />

yıl önce, Wi-Fi 6E standardı 6GHz bandı için<br />

for print<br />

destek sunarak Wi-Fi kapasitesini iki katı artırdı.<br />

Bu da daha fazla kullanıcının display and webdesteklen-<br />

mesine ve daha yüksek spot hızlara spot for printing yolu açtı.<br />

s_cmyk.ai<br />

background Color intent File format<br />

k type for lighter backgrounds cmyk our-color process<br />

e type for darker backgrounds rgb rgb for digital<br />

İlk olarak, 6GHz bandının özellikle açık havada<br />

kullanımının hükümet yetkililerinin onayına<br />

tabii olduğunu belirtmek lazım. ABD gibi<br />

bazı ülkeler spektrumu Wi-Fi için açma konusunda<br />

hızlı davransa da diğer ülkeler daha<br />

yavaş davranıyor. Neyse ki bu alanda da çok<br />

fazla ilerleme kaydedildi ve <strong>2024</strong> yılı sonuna<br />

kadar çoğu şirket dünyanın çoğu yerinde erişilebilir<br />

6GHz spektrumuna sahip olacak.<br />

İkincisi, bazı işletmeler Wi-Fi 7’nin eli kulağındayken<br />

Wi-Fi 6E’yi benimseme konusunda<br />

temkinli davranıyordu. Wi-Fi 7 onaylandığına<br />

göre, Wi-Fi 6E ve Wi-Fi 7’nin birlikte çalışabileceğinden<br />

şüphe yok. 6E cihazlarının ve<br />

erişim noktalarının yüksek hacimlerde dağıtılmasıyla,<br />

6GHz Wi-Fi yaygınlaştırması tam<br />

hızda ilerleyebilir.<br />

Son olarak, bu teknolojinin benimsenmesi<br />

hem erişim noktalarındaki hem de istemci<br />

.ai<br />

One-color positive logo assets:<br />

hpe_aruba_black_pos_cmyk.ai<br />

hpe_aruba_black_pos_rgb.ai<br />

hpe_aruba_black_pos_spot.ai<br />

hpe_aruba_black_pos_rgb.svg<br />

hpe_aruba_black_pos_rgb.png<br />

Minimum size digital<br />

The minimum size for digital use is<br />

144 pixels wide.<br />

1.5” 144 pixels<br />

Pantone spot color<br />

cihazlardaki desteğe bağlı. Wi-Fi 6E’yi destekleyen<br />

çok sayıda yeni cihaza ve 6E erişim<br />

noktalarının yaygınlaşmasına tanık oluyoruz.<br />

Bunun da ötesinde, ufukta daha fazla Wi-Fi 7<br />

cihazı görünüyor. Bunlar Wi-Fi 6E veya Wi-Fi<br />

Adobe Illustrator for<br />

7 erişim RGB, CMYK, noktalarında spot color daha iyi kullanıcı deneyimi<br />

Rasterized sunmak file for için 6GHz bandını kullanabilir.<br />

Scalable Bu gelişmelerin Vector Graphic bir araya gelmesi, 6GHz<br />

on-screen display<br />

spektrumunun for web display büyük ölçüde kullanılacağını<br />

ve daha hızlı veri aktarımının yanı sıra daha<br />

iyi kullanıcı deneyimi sağlanacağını gösteriyor.<br />

.png<br />

.svg<br />

Yapay zeka BT yöneticilerini<br />

özgürleştirecek<br />

Bazıları tarafından işinizi yapay zekaya kaptırmayacağınız,<br />

işinizi yapay zekayı etkin<br />

bir şekilde kullanan birine kaptıracağınız<br />

söylenir. Bu, BT yöneticileri için kesinlikle<br />

doğru bir tespit. Sabit, hatta azalan personel<br />

sayısıyla yeni teknolojileri uygulamanın ve<br />

siber güvenliği sürdürmenin artan yükü, her<br />

yöneticinin daha fazlasını ortaya koyması<br />

gerektiği anlamına geliyor. Neyse ki, yapay<br />

zeka ve otomasyon hızla ilerliyor. İşler tek tek<br />

cihazları yönetmekten ve yapılandırmaktan,<br />

tüm bir mülke hükmeden politika tanımlamaya<br />

ve bu politikanın otomatik ve tutarlı bir<br />

şekilde uygulanmasına doğru kayıyor. Yapay<br />

zeka ayrıca anomalileri belirlemek, çözüm<br />

One color reverse logo assets:<br />

hpe_aruba_white_rev_cmyk.ai<br />

hpe_aruba_white_rev_spot.ai<br />

hpe_aruba_white_rev_rgb.ai<br />

hpe_aruba_white_rev_rgb.svg<br />

hpe_aruba_white_rev_rgb.png<br />

Ersin Uyar<br />

HPE Aruba <strong>Network</strong>ing Türkiye,<br />

Kafkaslar ve Orta Asya<br />

Ülke Müdürü<br />

önermek ve hatta uygulamak için büyük hacimli<br />

verileri tarayabiliyor. Yapay zekanın yalnızca<br />

onu besleyen veri seti kadar iyi olduğu,<br />

daha büyük, yüksek kaliteli veri setlerinin<br />

daha iyi yapay zekanın anahtarı olduğu artık<br />

iyi bilinen bir gerçek. Bunun için önde gelen<br />

tedarikçiler, milyonlarca yönetilen cihazı ve<br />

yüz milyonlarca uç noktayı temsil eden veri<br />

göllerinden yapay zeka içgörüleri elde edecekler.<br />

Son olarak büyük dil modelleri (LLM’ler)<br />

mevcut doğal dil arayüzlerini çok büyük ölçüde<br />

hızlandıracak ve yöneticilerin ihtiyaç<br />

duydukları bilgileri almaları için daha uygun<br />

yollar sağlayacak.<br />

Sonuç olarak, kurumlardaki yöneticilerin BT<br />

ekiplerine, piyasada rekabetçi kalabilmek için<br />

ihtiyaç duydukları yapay zeka kuvvet çarpanını<br />

sağladıklarından emin olmaları gerekiyor.<br />

* Gartner’ın, 2023’te yaptığı Strategic Roadmap<br />

for Enterprise <strong>Network</strong>ing araştırmasına<br />

göre 2026 yılına kadar üretken yapay zeka<br />

(GenAI) teknolojisi, ilk ağ yapılandırmasının<br />

yüzde 20’sini oluşturacak. Bu oran, 2023’te sıfıra<br />

yakın olan bir seviyeden artış gösterecek.<br />

5


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Büyüyen tehlike Hactivizm<br />

Sektör Market<br />

Hacktivizm, Şubat 2022’de Rusya’nın<br />

Ukrayna’yı işgal etmesiyle gündemde<br />

yeniden üst sıralarda yer almaya başladı.<br />

Bir süre sonra, siyasi motivasyonlu<br />

gruplar ve bireyler, bu kez Orta Doğu’da<br />

İsrail-Hamas çatışmasın başlamasıyla<br />

tekrar güçlerini ortaya koydular. Endişe<br />

verici bir şekilde, hacktivistlerin<br />

gündemlerini kamuoyunun dikkatine<br />

sunmak için giderek daha sofistike ve<br />

agresif taktikler kullandıkları görüldü.<br />

Belki de daha da endişe verici olan, birçok<br />

grubun aslında ulus-devlet aktörleri<br />

tarafından desteklenmesi ve hatta onlardan<br />

oluşması olasılığıdır. Gerçekten<br />

de devlet destekli siber operasyonlar ile<br />

geleneksel hacktivizm arasındaki sınırlar<br />

belirsizleşmiştir. Jeopolitik istikrarsızlığın<br />

giderek arttığı ve eski kurallara<br />

dayalı düzenin erozyona uğradığı bir<br />

dünyada, özellikle kritik altyapı alanında<br />

faaliyet gösteren kuruluşlar, hacktivist<br />

tehdidi risk modellemelerine dahil<br />

etmeyi düşünmelidir.<br />

Hacktivizm yeni bir şey değil ancak geleneksel<br />

hacktivizm ile devlet destekli operasyonlar<br />

arasındaki çizgilerin giderek belirsizleşmesi onu<br />

daha güçlü bir tehdit haline getiriyor. Dijital güvenlik<br />

şirketi ESET gelişen bu endişe verici konu ile ilgili<br />

değerlendirmelerini paylaştı, kurumların nelere dikkat<br />

etmesi gerektiğinin altını çizdi…<br />

<strong>IT</strong> network<br />

6<br />

Kurumlar için hacktivizm<br />

riskleri nasıl yönetebilir?<br />

Hacktivist tehdit, ister gerçek gruplardan<br />

ister devlet çıkarlarıyla uyumlu<br />

gruplardan, isterse de gizli ulus devlet<br />

ajanlarından gelsin, tehdit birçok açıdan<br />

aynıdır. Bu tür gruplar, siyasi açıdan<br />

hassas konularda konuşan özel sektör<br />

kuruluşlarını giderek daha fazla hedef<br />

almaktadır. Bazı durumlarda, bunu sadece<br />

kuruluşun şu ya da bu tarafa bağlı<br />

olduğu algısı varsa yapabilirler. Ya da<br />

daha karanlık ulus devlet hedefleri için<br />

bir sis perdesi olarak.<br />

Gerekçe ne olursa olsun, kuruluşlar hacktivist<br />

riskini azaltmak için bu temel<br />

üst düzey adımları izleyebilirler:<br />

• Doğru soruları sorun: Biz bir hedef<br />

miyiz? Hangi varlıklar risk altında? Saldırı<br />

yüzeyimizin kapsamı nedir? Mevcut<br />

önlemler hacktivist riskini azaltmak için<br />

yeterli mi? Dışa dönük altyapının kapsamlı<br />

bir siber risk değerlendirmesi bu<br />

noktada yardımcı olabilir.<br />

• Güvenlik açıkları veya yanlış yapılandırmalar<br />

da dahil olmak üzere böyle bir<br />

değerlendirmenin ortaya çıkardığı boşlukları<br />

doldurun. İdeal olarak bu sürekli<br />

ve otomatik bir şekilde yapılmalıdır.<br />

• Varlıkların e-posta, uç nokta, ağ ve hibrit<br />

bulut katmanındaki tehditlere karşı<br />

korunmasını sağlayın ve XDR/MDR<br />

araçlarıyla tehditleri sürekli izleyin.<br />

• Mevcut ve ortaya çıkan tehditler hakkında<br />

bilgi toplamak, analiz etmek ve<br />

bunlara göre hareket etmek için tehdit<br />

istihbaratını kullanın.<br />

• Hassas verilerin yetkisiz taraflarca<br />

okunmasını veya değiştirilmesini önlemek<br />

için hem beklemede hem de aktarım<br />

sırasında güçlü şifreleme uygulayın.<br />

• Sıfır güven mimarisi ve çok faktörlü<br />

kimlik doğrulama (MFA) ile kimlik ve<br />

erişim yönetimini geliştirin ve şüpheli<br />

veri erişim modellerine dikkat edin.<br />

• Sürekli çalışan eğitimi ve farkındalık<br />

eğitim programları düzenleyin.<br />

• DDoS saldırılarını azaltma için güvenilir<br />

bir üçüncü tarafla iş ortaklığı yapın.<br />

• Kapsamlı bir olay müdahale planı oluşturun<br />

ve test edin.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Dijital reklam sektöründen rekor büyüme<br />

Avrupa’da dijital reklamcılık pazarı yüzde 11.1 oranında büyüyerek 96.9 milyar Euro’ya<br />

ulaştı. Rapora göre, dijital reklam yatırımlarının büyüklüğü açısından Türkiye, 29 ülke<br />

arasında sekizinci pazar olarak öne çıkıyor. 2023 yılında yüzde 118 oranında rekor bir<br />

büyüme gösteren Türkiye, 2022 yılında olduğu gibi en fazla büyüyen ülke konumunu<br />

korudu. <strong>2024</strong> yılında da yapay zekânın sektöre katkıları ile yüzde 70 büyüme<br />

öngörülüyor…<br />

Avrupa İnteraktif Reklamcılık Bürosu<br />

(IAB Europe) tarafından yayınlanan ve<br />

dijital reklam harcamalarını analiz eden<br />

AdEx Benchmark raporu yayınlandı.<br />

Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin<br />

Kaplan, rapora göre dijital reklamcılıkta<br />

tüm zamanların en yüksek büyüme oranlarına<br />

ulaşıldığını vurguladı. Kaplan, “Avrupa<br />

genelinde dijital reklamcılık, yüzde<br />

7.3 yıllık büyüme oranıyla ABD pazarını<br />

geride bıraktı. Türkiye’nin de dahil olduğu<br />

13 pazarda çift haneli büyüme kaydedildi.<br />

Avrupa’da dijital yatırımların yüzde<br />

69’unu İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya<br />

<strong>2024</strong>’ün ilk 6 ayının Türkiye girişimcilik ekosisteminin<br />

dayanıklılığını ve dinamizmini<br />

tekrar kanıtlayan bir dönem olduğunu belirten<br />

Decacorn Angels CEO’su Duygu Eren,<br />

“<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında 235 yatırım turunda<br />

587 milyon dolar yatırım yapılırken, bu rakamın<br />

476 milyon doları ikinci çeyrekte gerçekleşti.<br />

<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında 235 yatırımın<br />

12’sinde yabancı yatırımcılar yer aldı. 2023<br />

yılında tüm dünyada girişimlere yapılan yatırımlar<br />

ise son 5 yılın en düşük seviyesindeydi.<br />

Bu durum, Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar<br />

için cazibesini gösteriyor. Türkiye girişimcilik<br />

ekosistemini <strong>2024</strong> sonunda çok güzel<br />

gelişmeler bekliyor.” dedi.<br />

Türkiye girişim ekosisteminin <strong>2024</strong>’ün ilk 6<br />

ayını değerlendiren Eren, şöyle devam etti:<br />

“Özellikle oyun girişimleri, dikkate değer bir<br />

büyüme kaydetti. Türkiye, Avrupa’da yatırım<br />

büyüklüğü açısından 7. sıraya, yatırım<br />

sayısı açısından ise 2. sıraya yükseldi. MENA<br />

bölgesinde ise oyun yatırımları büyüklüğü<br />

açısından 2., sayı açısından 1. sırada yer aldı.<br />

Büyüme oranı, yatırım çeşitliliği ve stratejik<br />

hamlelerle, Türkiye yatırımcılar ve girişimciler<br />

için çekici bir merkez haline geldi. Biyoteknoloji,<br />

yapay zeka ve sağlık teknolojileri<br />

gibi alanlarda yapılan yatırımlar, Türkiye’nin<br />

teknoloji ve inovasyon alanında öne çıkmasını<br />

sağladı. Yerel seçimlerin geride kalması<br />

ve belirsizliklerin azalması ile yatırımcıların<br />

iştahında artışı perçinlerken süregelen yüksek<br />

faiz ortamı da tam tersi etki yaratıyor. Öte<br />

yandan Türkiye, Kara Paranın Aklanmasının<br />

Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü<br />

ve İtalya oluşturuyor. Türkiye, enflasyondan<br />

arındırılmış verilere göre yüzde 50<br />

büyüme oranıyla yine birinci sırada yerini<br />

aldı. 2023 yılı sonu itibariyle Türkiye’deki<br />

dijital reklam yatırımlarının büyüklüğü<br />

3 milyar 476 milyon Euro’ya ulaştı. Bu da<br />

enflasyondan arındırılmış yüzde 50 büyüme<br />

oranıyla Avrupa ortalamasının 4.5 katı<br />

daha fazla bir büyüme gösterdiğini ortaya<br />

koyuyor. Rapora göre, dijital reklam yatırımları<br />

büyüklüğü açısından Türkiye, 29<br />

ülke arasında sekizinci sırada yer alıyor.<br />

2023 yılında yüzde 118 oranında rekor bir<br />

büyüme gösteren Türkiye, 2022 yılında<br />

olduğu gibi en fazla büyüyen ülke olmayı<br />

sürdürüyor. Yapay zekânın devreye girmesi,<br />

makine öğrenimi ile reklam teknolojileri<br />

daha da güçleneceğini ve sektörün<br />

yüzde 70 oranında büyüyeceğini öngörüyoruz”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Avrupa genelinde görüntü reklam yatırımlarının<br />

yüzde 13 oranında büyürken,<br />

sosyal medyaya yapılan yatırımların da<br />

yüzde 18 oranında arttığına dikkat çeken<br />

Kaplan, “Sosyal medyanın görüntülü reklamlar<br />

içindeki payı yüzde 48’e yükseldi.<br />

Video reklamcılık, en çok büyüyen formatlardan<br />

biri olarak öne çıktı ve toplam görüntülü<br />

reklamların büyümesinde önemli<br />

bir rol oynadı. 2023 yılında yüzde 21 artış<br />

gösteren dijital reklamcılık ve dijital ses<br />

reklamcılığı da dikkat çeken bir büyüme<br />

kaydetti. Dijital ses reklamcılığı yüzde 23<br />

oranında artış gösterirken, podcastlerin<br />

toplam dijital ses yatırımlarının artmasında<br />

önemli bir rol oynadığını görüyoruz.<br />

Podcastlerin artışı, dijital ses reklamcılığının<br />

büyümesine önemli bir katkı sağladı.<br />

Türkiye, video reklamcılıkta yüzde 180,<br />

ses reklamlarında yüzde 215 ve arama<br />

motoru reklamcılığında yüzde 91 büyüme<br />

oranıyla Avrupa’da ilk sırada yer aldı. Bu<br />

veriler, dijital reklamcılığın hem yerelde<br />

hem de Avrupa’da sürekli olarak arttığını<br />

ve hızlı bir büyüme gösterdiğini ortaya koyuyor.<br />

Bu trend, Türkiye’nin dijital reklam<br />

pazarının, mevcut dijital reklam verenlerin<br />

bütçelerinin artması ve yeni reklam verenlerin<br />

sahneye girmesiyle genişlediğini<br />

işaret ediyor” açıklamasında bulundu.<br />

Türkiye Girişimcilik Ekosistemini <strong>2024</strong> sonunda<br />

çok güzel gelişmeler bekliyor<br />

<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında 235 yatırım turunda 587 milyon dolar<br />

yatırım yapıldığını belirten Decacorn Angels CEO’su Duygu<br />

Eren, bu rakamların Türkiye’nin girişim yatırımları için cazip bir<br />

destinasyon haline geldiğinin önemli bir göstergesi olduğunu<br />

açıkladı…<br />

(FATF) gri listesinden çıkarıldı. Uluslararası<br />

kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin<br />

kredi notunu 2 kademe birden artırdı.<br />

Bunlar çok önemli gelişmeler. Tüm bu etmenlere<br />

istinaden ilerleyen çeyrek için olumlu<br />

beklentilerimizi koruyoruz ve işlem sayısı ile<br />

işlem hacminde artış öngörüyoruz. Bu açıdan<br />

baktığımızda Türkiye’de girişimcilik ekosisteminde<br />

sürpriz gelişmeler yaşanacağını ve<br />

<strong>2024</strong> yılını büyümeyle kapatacağını söylemek<br />

mümkün.” dedi.<br />

7Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

ASUS ROG Rapture GT-BE19000 oyuncu<br />

router’ı tanıtıldı<br />

eni router Çok Bağlantılı Operasyon ile Akıllı AiMesh, özel<br />

Oyun Ağı, Otomatik Frekans Koordinasyonu gibi özelliklerle<br />

geliyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

ASUS Republic of Gamers (ROG), ROG Rapture<br />

GT-BE19000 üç bant WiFi 7 oyuncu router’ını<br />

duyurdu. Bu yeni nesil güç merkezi; 19<br />

Gbps’ye varan ultra hızlı üç bantlı WiFi 7 hızları,<br />

Otomatik Frekans Koordinasyonu gibi<br />

yenilikçi özellikleri ve kapsamlı kablolu ve<br />

kablosuz ağ işlevleriyle oyun ve bilgisayar deneyimlerinde<br />

fark yaratmak için tasarlandı.<br />

Yeni nesil WiFi gücü<br />

ASUS ROG Rapture GT-BE19000 router; 320<br />

MHz kanal, 4096-QAM ve Çok Bağlantılı<br />

Operasyon gibi yenilikçi WiFi 7 özellikleri<br />

sayesinde 19 Gbps’ye kadar ultra yüksek kablosuz<br />

hızlar sunuyor. Model ayrıca, Otomatik<br />

Frekans Koordinasyonu (AFC) özelliğine<br />

sahip dünyanın ilk oyun router’ı . AFC, WiFi<br />

ortamını otomatik olarak kontrol ediyor ve<br />

6 GHz bandında en az sıkışık kanalı seçerek<br />

en yüksek iletim gücünü Düşük Güçlü<br />

İç Mekan ağ cihazlarına göre 63 kata kadar<br />

artırıyor. GT-BE19000 ayrıca iki adet 10 GB<br />

Ethernet ve dört adet 2,5 GB Ethernet bağlantı<br />

noktaları ile 31 Gbps’ye kadar kablolu<br />

kapasite sağlayarak yeni yapay zekâ çağında<br />

sağlam bir yerel ağ oluşturmak için güçlü ve<br />

istikrarlı bağlantılar sağlıyor.<br />

tasyon teknolojisi. Oyuncuların özel bir SSID<br />

veya VLAN’a bağlanarak ağ özelliklerini ve<br />

bağlı cihazları kolayca yönetmelerini sağlıyor.<br />

Misafir Ağı Pro, en modern ağ ihtiyaçlarını<br />

karşılamak için Çocuk Ağı, IoT Ağı, VPN<br />

Ağı ve Misafir Ağı özelliklerine sahip. Ayrıca<br />

IoT cihaz kurulumu ve yönetimi, ebeveyn<br />

denetimleri ve gelişmiş anında VPN bağlantı<br />

özelliklerini de içeriyor.<br />

GT-BE19000’deki Misafir Ağı Pro teknolojisi,<br />

yeni nesil deneyimler için özel olarak tasarlanmış<br />

bir Oyun Ağı ayarını da içeriyor. Oyun<br />

Ağı, tüm oyun özelliklerini tek bir SSID’de<br />

birleştirerek oyuncuların her cihazı ayrı ayrı<br />

yapılandırmasına gerek kalmadan mümkün<br />

olan en iyi deneyimi elde etmelerini sağlıyor.<br />

GT-BE19000 kullanıcıları ayrıca, ROG’nin öncülüğünü<br />

yaptığı ve bir oyunun veri paketlerine<br />

öncelik vererek oyun cihazından router’a<br />

ve oyun sunucusuna kadar olan deneyimleri<br />

geliştiren Üç Katmanlı Oyun Hızlandırma<br />

özelliğinden de yararlanabiliyor.<br />

10 Gb Ethernet LAN portu, her zaman bağlı<br />

genişletilebilir bir ağ sistemi için özel bir kablolu<br />

arka plan bağlantısı seçeneği sunuyor.<br />

ASUS WiFi 7 serisinin tamamı<br />

için özellik güncellemeleri<br />

ROG Rapture GT-BE19000’in yanı sıra kullanıcılar,<br />

ROG Rapture GT-BE98 Pro, ROG<br />

Rapture GT-BE98, ASUS ZenWiFi BQ16 Pro<br />

(BE30000), ASUS ZenWiFi BQ16 ve ASUS<br />

RT-BE88U dahil olmak üzere birçok ASUS<br />

ve ROG WiFi 7 router’ında Çok Bağlantılı<br />

Operasyon desteğinin ve Akıllı AiMesh ve<br />

Misfari Ağı Pro (veya alt sürümü Akıllı Ev<br />

Oyun Ağı ile oyunları<br />

zahmetsizce hızlandırın<br />

Misafir Ağı Pro, ASUS’a özgü bir ağ segmen-<br />

Uzmanı) gibi gelişmiş güvenlik özellikleri de<br />

dahil olmak üzere en son özelliklerin keyfini<br />

çıkarabiliyor.<br />

AiMesh, WiFi 7 ve yapay zekâ<br />

ile daha akıllı hale geldi<br />

ASUS, ASUS ROG Rapture GT-BE19000 gibi<br />

router’larda bulunan yeni nesil Akıllı AiMesh<br />

özelliği için Çok Bağlantılı Operasyon desteğini<br />

de duyuruyor. Akıllı AiMesh, yapay zekâ<br />

destekli kablosuz arka plan bağlantısı sunar<br />

ve yüksek talep gören paketlere akıllı bir şekilde<br />

daha hızlı bantta öncelik vererek gecikmesiz<br />

oyun ve yayın deneyimleri sağlamaya<br />

yardımcı oluyor. Bu arada, ROG GT-BE19000<br />

8


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

MultiNet’te NFC ile temassız<br />

ödeme dönemi başladı!<br />

Multinet Up, kullanıcılarına sunduğu dijital ödeme deneyimini<br />

bir üst seviyeye taşıyarak NFC ile temassız ödeme özelliğini<br />

duyurdu. MultiPay uygulamasına eklenen “NFC ile Temassız<br />

Ödeme” özelliği sayesinde MultiNet yemek kartı kullanıcıları<br />

ödemelerini Android telefonlarını ödeme cihazına yaklaştırarak<br />

tamamlayabilecek…<br />

Yemek kartı, kurumsal hediye ve sosyal<br />

yardım kartı, akaryakıt, konaklama,<br />

toplu satın alma ve filo çözümleriyle<br />

şirketlere gider yönetimi hizmeti sunan<br />

Multinet Up, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle<br />

işverenlerin ve çalışanların hayatını<br />

kolaylaştırmaya devam ediyor. 74 binden<br />

fazla anlaşmalı nokta ile kullanıcılarına<br />

yaygın harcama ağı sunan şirket, mobil<br />

cüzdan uygulaması MultiPay’de Android<br />

telefonlar için cihazdan cihaza ödeme<br />

yöntemini devreye aldı.<br />

Kullanıcı dostu arayüzü ile hayatı kolaylaştıran,<br />

sanal MultiNet kart kullanabilme<br />

özelliğiyle kullanıcılara kart<br />

taşımama özgürlüğü sağlayan ve güçlü<br />

teknolojik altyapısıyla pürüzsüz kullanıcı<br />

deneyimi sunan MultiPay’in cihazdan<br />

cihaza temassız ödeme özelliği sadece<br />

telefon kullanarak kolayca ödeme yapılabilmesini<br />

sağlıyor.<br />

Temassız ödeme özelliği, tüm pos makinelerinde<br />

ve NFC özelliği bulunan<br />

Android telefonlarda kullanılabiliyor.<br />

Kullanıcılar sadece cihazlarını ödeme<br />

noktasına yaklaştırarak, karekod okutma<br />

veya diğer işlemleri yapmaya gerek<br />

duymadan hızlı ve güvenli bir şekilde<br />

ödemelerini tamamlayabiliyorlar.<br />

Legrand Grup Veri Merkezleri alanında iki yeni<br />

satın alma duyurdu!<br />

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği<br />

ürün ve sistemler konusunda uzman<br />

olan Legrand Grup, grubun gelirinin<br />

yüzde 15’ini temsil eden ve hızla büyüyen<br />

veri merkezleri alanında iki yeni satın alma<br />

işlemi gerçekleştirdi. Davenham ve VASS<br />

şirketlerini satın alan Legrand Grup, veri<br />

merkezleri alanındaki büyüme stratejisini<br />

sürdürüyor. Satın alınan markalardan<br />

İrlanda merkezli Davenham, hiper ölçekleyiciler<br />

de dahil olmak üzere veri merkezleri<br />

için düşük voltajlı koruma, anahtarlama,<br />

ölçüm ve enerji dağıtımı gibi güç dağıtım<br />

sistemleri üretirken, veri merkezleri için<br />

busbar konusunda Avustralyalı lider marka<br />

VASS ise Avustralya ve Asya-Pasifik bölgesinde<br />

hizmet veriyor.<br />

“Son 5 Yılda Veri Merkezleri<br />

Alanında 10 Satın Alma Gerçekleştirdik”<br />

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler<br />

konusunda uzman olan Legrand Grup, grubun gelirinin yüzde<br />

15’ini temsil eden ve hızla büyüyen veri merkezleri alanında iki yeni<br />

satın alma işlemini duyurdu. Legrand Grup, Davenham ve VASS<br />

şirketlerini bünyesine kattı…<br />

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Legrand<br />

Grup CEO’su Benoit Coquart, “Gelecek<br />

vadeden veri merkezleri segmentinde<br />

‘beyaz’ alanda (sunucu odaları) sunduklarımızı<br />

‘gri’ alanda (teknik oda) önemli<br />

ölçüde tamamlayacak olan bu satın almaları<br />

duyurmaktan büyük memnuniyet<br />

duyuyoruz. Son 5 yılda bu dikeyde 10<br />

satın alma gerçekleştiren Legrand’ın bu<br />

stratejisi, önemli bir oyuncu olduğu ve<br />

çok iyi konumlandığı bu alandaki büyüme<br />

hızlandırma stratejini destekler nitelikte.<br />

Bu yılın başlarında duyurduğumuz<br />

MSS, Enovation ve Netrack yatırımlarıyla<br />

birlikte bu satın almalar yıllık 200 milyon<br />

euro’dan fazla geliri temsil ediyor.” dedi.<br />

“Veri Merkezleri Pazarı<br />

Önceliklerimizden Biri”<br />

180 ülkeyi kapsayan, 40 binden fazla çalışanı<br />

ve yaklaşık 300 bin farklı ürün referansına<br />

sahip Fransa merkezli Legrand Grup’un<br />

Türkiye ayağı olarak 1990 yılından beridir<br />

hizmet verdiklerini dile getiren Legrand<br />

Türkiye Grubu Ülke Müdürü ve CEO’su<br />

Levent Ilgın, “Legrand Grup’un stratejik<br />

büyüme segmentlerinden biri olan veri<br />

merkezleri pazarı Legrand Türkiye Grubu<br />

olarak önceliklerimizden biri. 2021 yılında<br />

Türkiye’de faaliyete geçirdiğimiz Legrand<br />

Veri Merkezleri Çözümleri (LDCS) birimi<br />

ile de veri merkezlerinin özel gereksinimlerine<br />

optimum çözümler sağlıyoruz. Legrand<br />

Grup’un geniş portföyünün yanı sıra<br />

Türkiye’deki fabrikalarımızda üretmekte<br />

olduğumuz kesintisiz güç kaynakları, şalt<br />

ürünler, kabin ve kabinetler gibi ürünler<br />

sunuyoruz. Hem beyaz alan hem de gri<br />

alan için geniş bir portföyle hizmet ettiğimiz<br />

veri merkezlerini yakından takip ediyoruz.”<br />

açıklamalarında bulundu.<br />

9Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

instax WIDE 400 ve yenilenen<br />

özellikleriyle instax mini LiPlay<br />

satışa sunuldu<br />

Fujifilm, çok sevilen instax fotoğraf makinesi<br />

serisinde yeniliklere imza atmaya devam ediyor.<br />

Instax WIDE ailesinin son üyesi olan, instax WIDE<br />

400 ve tasarımsal açıdan üç yeni renk, doku,<br />

donanım yazılımı ve şarj girişiyle yenilenen instax mini<br />

LiPlay satışa sunuldu…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

10<br />

FUJIFILM, instax ürün grubuyla kullanıcılarını<br />

memnun etmeye devam ediyor. “Daha<br />

fazlasına yer aç” sloganıyla piyasaya sunulan<br />

yeni ürün instax WIDE 400, 10 yıl önce<br />

piyasaya sürülen instax WIDE 300’ün devamı<br />

niteliğinde bir üründür. Mini filmin iki<br />

katı genişlikte çekim yapan, WIDE formatta<br />

analog bir anlık kamera olan instax WIDE<br />

400, grup çekimleri ve manzara çekimleri<br />

için ideal. Fotoğrafçının, fotoğraf nesnesinin<br />

etrafını da dahil ederek tüm atmosferi yakalamasına<br />

imkan tanıyan yeni ürün, kameraya<br />

eklenen otomatik zamanlayıcı sayesinde<br />

grup çekimlerini daha iyi hale getirerek,<br />

kimsenin kameranın arkasında kalmasına<br />

izin vermiyor. Tripoda ihtiyaç duymadan<br />

mükemmel açıyla çekim yapmayı sağlayan<br />

kamera açısı ayarlama aksesuarı da bulunuyor.<br />

Ayrıca kamerayla birlikte verilen yakın<br />

çekim lensi takılarak, orijinal instax WIDE<br />

çekimlerinin yanı sıra 40 cm’ye kadar yakın<br />

fotoğraflarla güzel makro görüntüler elde<br />

edilebiliyor. Bunun yanı sıra instax mini LiPlay<br />

2’si 1 arada hibrit anlık fotoğraf makinesi<br />

de yenilenerek yeni özellikleri ve renkleriyle<br />

kullanıcıların beğenisine sunuldu.<br />

Geniş formatlı filmle uyumlu<br />

analog anlık kamera: instax<br />

WIDE 400<br />

instax WIDE formatlı filmle uyumlu kamera,<br />

otomatik pozlama ve flaş kontrolü sayesinde<br />

lensin çevrilerek açılmasına ve deklanşöre<br />

kolayca basılmasına olanak<br />

tanıyor. Kullanıcılar, lensi çevirip<br />

makineyi açtıktan sonra,<br />

aynı yönde biraz daha çevirerek<br />

Manzara moduna geçebilir ve<br />

3m’den daha uzak bir mesafeden<br />

manzaralar yakalayabilir.<br />

Ayrıca, kamerayla birlikte verilen<br />

yakın çekim lensini takarak<br />

makro fotoğraflar için 40 cm’ye<br />

kadar mesafeden görüntü alınabilir.<br />

Kameranın ön tarafına takılı<br />

kolla çalıştırılan bir otomatik zamanlayıcı<br />

bulunur. Kol çevrildiğinde<br />

LED ışıklar sırayla yanar ve otomatik<br />

zamanlayıcı 10 saniyeye kadar ayarlanabilir.<br />

Deklanşöre basıldığında geri sayım başlar ve<br />

LED ışıklar iki saniyede bir teker teker söner.<br />

Böylelikle grup çekimleriniz kolayca yapılırken<br />

zamanlayıcı sesinin ve ikonik kolu döndürmenin<br />

keyfine varılabilir. Ürünle verilen<br />

kamera açısı ayarlama aksesuarıyla tripoda<br />

ihtiyaç duymadan, ideal çekim açısı için iki<br />

yükseklik seçeneğinden biri de seçilebiliyor.<br />

İlk hibrit kamera instax mini<br />

LiPlay artık 3 farklı renkte<br />

Son trendleri yakalayan Matcha Green,<br />

Misty White ve Deep Bronze olmak üzere 3<br />

renkte ve özel farklı dokularda üretilen instax<br />

mini LiPlay’in yeni versiyonunda aynı<br />

işlevsellik, kullanım kolaylığı ve kompakt<br />

tasarım korunuyor: Sesli mesaj kaydetmeye<br />

yarayan ses işlevi ve akıllı telefon görüntülerini<br />

yazdırmaya yarayan akıllı telefon yazıcı<br />

işlevi gibi özellikler de devam ediyor. Kameranın<br />

şarjı için artık USB Type-C de kullanılabiliyor.<br />

Ayrıca, daha önce bir web sitesinden<br />

indirilip mikro SD’ye kaydedilmesi<br />

gereken donanım yazılımı güncellemesi,<br />

şimdi instax mini LiPlay ile cihaza özel<br />

uygulamayı bağlayarak basitçe yürütülebiliyor,<br />

bu da kullanım kolaylığını daha da<br />

artırıyor. Mevcut instax mini LiPlay’de<br />

olduğu gibi, kameranın 13<br />

tasa- rım çerçevesi ve 6<br />

filtresi bulunurken,<br />

özel uygulamada<br />

60’ın<br />

üzerinde<br />

tasarım<br />

çerçevesi bulunuyor.<br />

Çerçev<br />

e ve filtrelerle de<br />

görüntülere efekt verilebiliyor.<br />

Yeni film çeşidi de satışa<br />

sunuluyor<br />

Fujifilm instax WIDE 400 anlık kamera,<br />

üreticinin tavsiye ettiği 6.799 TL perakende<br />

satış fiyatıyla satışa sunulacak. Ürünün Avrupa’da<br />

12 Temmuz <strong>2024</strong>’te satışa sunulması<br />

planlanıyor. instax mini LiPlay hibrit kamera<br />

ise, üreticinin tavsiye ettiği 8.699 TL perakende<br />

satış fiyatıyla satışa sunulacak.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Verileriniz gerçekten güvende mi?<br />

Hackerların bilgisayarlar ve ağların iletişimine kendilerini dahil<br />

ederek kafe gibi mecralarda türlü hesapları ele geçirmesi ile<br />

ilgili uyarılar gündemde yerini buldu. Fakat banka hesaplarınıza<br />

dokunmadan, hiç iz bırakmadan ve tamamen gizli bir şekilde uzun<br />

vadede verilerinizi çalan hackerlar da bulunuyor…<br />

Türkiye, 2023 senesinde siber suçların öncelikli<br />

hedef bölgelerinden biriydi. Kaspersky<br />

ICS CERT’in analizlerine göre özellikle<br />

kimlik avı saldırıları, oltalama, endüstriyel<br />

kontrol sistemleri saldırıları ve nesnelerin<br />

internetine (IoT) yönelik saldırılarda büyük<br />

bir artış olduğu tespit edilmişti. Bu saldırılar<br />

hala büyük bir tehdit olmakla beraber,<br />

özellikle kurumsal saldırılarda siber suç<br />

dünyasında gizli saldırılar ve tespit edilemeyen<br />

veri ve komuta ele geçirmeleri önem<br />

kazanıyor.<br />

Veri hırsızlığı ve uzaktan dinleme ve izleme<br />

ile yeni verilerin oluşturulması, siber suç<br />

ve casusluğun kesiştiği bir noktada siber<br />

suçlular ve kötü niyetli kullanıcılar için değer<br />

yaratıyor. Kurumsal ve bireysel birçok<br />

çözüm, bu tarz uzaktan dinlemelere karşı<br />

verileri korumak için şifreliyor. Fakat hackerlar<br />

tarafından hedef alınan sistemlerde<br />

bu veriler şifrelenmeden önce ele geçirilebiliyor.<br />

Her elektronik cihaz, faaliyet halindeyken<br />

elektronik sinyaller üretiyor. Hackerlar,<br />

cihazların hafızası yerine oluşturduğu bu<br />

sinyallere odaklanarak verileri şifrelenme<br />

işlemlerinden önce yakalamaya çalışıyor.<br />

Doğru ekipman ve yazılım ile bize anlam<br />

ifade etmeyen elektromanyetik sinyaller<br />

kaydedilebiliyor ve insan tarafından okunabilir<br />

hale getirilebiliyor. Bu gerçek zamanlı<br />

veri hırsızlığı, şifrelerden gizli kayıtlara kadar<br />

her türlü veriyi ele geçirebiliyor. Bu saldırıların<br />

amaçlarına bakıldığında maalesef<br />

kurumsal casusluk karşımıza sık çıkıyor.<br />

Rekabetin önüne geçmek için siber saldırı<br />

yoluyla veri hırsızlığı talepleri, bu siber suç<br />

türünü hayatta tutuyor. Başarılı bir saldırı<br />

sonucunda hem bir şirketin gelecek planları<br />

ortaya çıkabiliyor, hem de doğrudan yazılım<br />

ve kod hırsızlığı gerçekleşebiliyor. Bir<br />

şirketin sonraki hamlelerini bilmek, aynı<br />

zamanda hisse senedi manipülasyonunun<br />

da önünü açıyor. Gizli uzaktan dinleme, kurum<br />

ve ekonomi için çok büyük bir risk faktörü<br />

olabiliyor. Bu saldırılara dair başka bir<br />

kaygı ise erişimin kolaylığı. İsveç’li bir beyaz<br />

şapkalı hacker, bu saldırıları gerçekleştirmek<br />

için gereken her şeyi yasal yollarla satın<br />

alarak ve ücretsiz uygulamalarla 3000 İsveç<br />

kronundan (yaklaşık 9.000 TL) düşük bir<br />

maliyete karşıladı. Bahsi geçen etik hacker,<br />

kötü niyetli örgütlerin ne kadar rahat bir<br />

şekilde veri çalma sistemleri kurabileceğine<br />

dikkat çekiyor. Kullanıcı bilgilerini çalmaya<br />

odaklı kötü niyetli donanımın önüne geçmenin<br />

en etkin yolu ise, bu saldırılara karşı<br />

dayanıklı donanıma sahip olmak. Panasonic<br />

TOUGHBOOK’un bu alandaki uzun deneyimi,<br />

askeri ve polisiye ile acil hizmetler<br />

için özel tasarlanmış, uzaktan dinleme saldırılarına<br />

dayanıklı cihazların üretilmesini<br />

mümkün kılıyor. Dayanıklı TOUGHBOOK<br />

cihazları, hem fiziki hem de dijital darbelerin<br />

karşısında eksiksiz ve güvenli performans<br />

göstermek için tasarlanıyor.<br />

QNBpay pazarı büyütme vizyonuyla yola çıktı<br />

Finans dünyasında teknoloji odaklı yenilikleriyle<br />

faaliyet gösteren QNB Finansbank,<br />

kendi çatısı altında kurduğu QNBpay Ödeme<br />

Hizmetleri A.Ş için TCMB lisansını aldı.<br />

Yeni nesil ödeme çözümleriyle sektörde fark<br />

yaratmayı hedefleyen QNBpay, şirketlerin<br />

ödeme ihtiyaçlarını güvenli, hızlı ve müşteri<br />

odaklı bir deneyimle karşılamak amacıyla<br />

çıktığı yolda, QNB Finansbank grubu altında<br />

faaliyet göstermeye başlayan yepyeni<br />

bir fintech kuruluşu olarak hizmet veriyor.<br />

Teknolojiyle buluşan kullanıcı<br />

deneyimi: Tek pos, çok banka<br />

QNBpay’in sunduğu servis modeli sayesinde<br />

kullanıcılar, kullanım ücreti, aidat ve<br />

işlem ücreti gibi ek maliyetlerle uğraşmak<br />

Finans sektörünün öncü kuruluşlarından QNB Finansbank’ın çatısı<br />

altında kurulan QNBpay Ödeme Hizmetleri A.Ş, firmaların ödeme<br />

ihtiyaçlarını yepyeni bir perspektifte ve üst düzey müşteri deneyimiyle<br />

çözmek üzere TCMB lisansını aldı. QNBpay Ödeme Hizmetleri Genel<br />

Müdürü Alp Baydar, QNBpay’in finansal platformunu yeni ürünler ve<br />

iş birlikleriyle genişleterek pazarı büyütmeyi ve müşterilere katma<br />

değerli hizmetler sunmayı hedeflediklerini açıkladı…<br />

zorunda kalmadan, tek bir platform üzerinden<br />

tüm bankalarla entegre bir şekilde<br />

işlem yapabiliyor, üstelik ödemeleri ertesi<br />

gün hesaplarına geçiyor. QNBpay Ödeme<br />

Hizmetleri Genel Müdürü Alp Baydar, “Tek<br />

pos, çok banka mottosuyla bu değer önermesinin<br />

altını çizmek istediklerine vurgu<br />

yaparken, ONBpay olarak müşterinin ihtiyaç<br />

duyduğu teknolojik ve operasyonel desteği<br />

tamamen biz sağlayalım, müşterilerimiz<br />

ise tüm kartlara taksit yaparak sadece<br />

işlerini büyütmeye odaklansın istiyoruz.”<br />

dedi.<br />

Yaklaşık 1 yıldır temsilcilik modeliyle müşterilerine<br />

hizmet vermekte olan QNBpay’in<br />

müşteri portföyünde daha önce konvansiyonel<br />

bankacılık ürünleri kullanmış firmaların<br />

yanı sıra şu ana kadar herhangi bir<br />

ödeme kuruluşu ile hiç çalışmamış firmalar<br />

da bulunuyor. Baydar, hizmet sundukları bu<br />

geniş müşteri yelpazesi ile son bir yılda kayda<br />

değer bir müşteri adedine ve ciro hacmine<br />

ulaştıklarını iletirken, bunun QNBpay’in<br />

pazarı büyütme vizyonunun öncü göstergelerinden<br />

biri olduğunun altını çizdi.<br />

QNBpay sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla<br />

kalmayıp, geleceğin finansal ekosistemini<br />

de inşa etmeyi hedefliyor. Şu anda<br />

müşterilerine sanal pos, link pos ve dijital<br />

pos hizmetlerini sunan QNBpay, <strong>2024</strong> yılı<br />

sonuna kadar yeni birçok ürün ve uygulamayı<br />

da hayata geçirmeyi hedefliyor.<br />

11Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

E-ticarette vergi muafiyeti kadınlar için<br />

büyük bir destek<br />

E-ticaret sektörünün kadınlara evden çalışma olanağı<br />

sunabilen başlıca sektör olduğunu belirten TOBB E-ticaret<br />

Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su<br />

Cenk Çiğdemli, e-ticarette vergi muafiyeti şartlarının büyük<br />

bir destek sunduğunu belirtti. Çiğdemli, vergi muafiyet<br />

belgesi alma şartları ve vergi muafiyetine uygun ev yapımı<br />

ürünlere ilişkin detayları aktardı…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

12<br />

Geçtiğimiz günlerde, doğurganlık oranının<br />

artırılmasına yönelik yeni politikalar için<br />

Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığı<br />

kuruldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı<br />

Mahinur Özdemir Göktaş, doğurganlık oranındaki<br />

düşünün önüne geçmek için doğum<br />

izinlerinin artırılması, kreş ve bakım süreçlerinin<br />

desteklenmesi ve esnek ya da uzaktan<br />

çalışma gibi birçok alternatifi ele aldıklarını<br />

belirtti. E-ticaret sektörünün kadınlara evden<br />

çalışma olanağı sunabilen başlıca sektör<br />

olduğunu belirten TOBB E-ticaret Meclisi<br />

Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu<br />

CEO’su Cenk Çiğdemli, e-ticarette vergi muafiyeti<br />

şartlarının önemli bir destek sunduğunun<br />

altını çizdi.<br />

1.100.000 TL’ye Kadar Vergi<br />

Muafiyeti<br />

E-ticaretin yaygınlaşmasıyla beraber, bir şirket<br />

sahibi olmayan kadınlar da evden ürettikleri<br />

ürünleri internet üzerinden vergi muafiyeti<br />

ile satarak para kazanabiliyor. E-ticaret<br />

vergi muafiyetinin, <strong>2024</strong> yılı için 1.100.000<br />

TL olduğunu ve bu rakamın ayda ortalama<br />

91 bin TL’ye denk geldiğini belirten TOBB<br />

E-ticaret Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri<br />

Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, “Bu<br />

rakam, Türkiye’de evden kendi üretimi ile<br />

satış yaparak kazanç sağlayan birçok kadın<br />

için son derece motive edici bir rakam. Vergiden<br />

muaf olarak yola çıkan birçok kadın<br />

girişimci, bu destekle beraber ileriki yıllarda<br />

işlerini büyütme potansiyeline sahip. Devletin<br />

sağladığı bu avantajdan başta kadınlar<br />

olmak üzere evde kendi ürettiği ürünleri satmak<br />

isteyen herkes faydalanmalı” dedi.<br />

E-ticarette vergiden muaf olmak için, şahısların<br />

bir işyeri açmadan ve sanayi tipi ya da<br />

seri imalat yapabilen makine ve materyal<br />

kullanmadan, evlerinde kendi el emekleri<br />

ile imal ettikleri ürünleri internet ve benzeri<br />

elektronik ortamlar üzerinden satması gerekiyor.<br />

Vergi Muafiyetine Uygun<br />

Ürünler<br />

Evde üretilip satışı yapılabilecek birçok ürün<br />

ve hizmet olduğunu belirten Çiğdemli şunları<br />

aktardı: “Evlerde kullanılan dikiş, nakış,<br />

mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve<br />

aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet<br />

kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak<br />

şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri<br />

havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma<br />

mamûlleri, deriden üretilen mamûller, örgü,<br />

dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya,<br />

hasır, sepet, süpürge, mum, defter, kimyasal<br />

içermeyen ev yapımı doğal kozmetikler, paspas,<br />

fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk<br />

işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, turşu,<br />

salça, tarhana, erişte, mantı, bilgisayar programları,<br />

e-kitaplar, müzik, sanat eserleri, fotoğraf<br />

ve tasarım dosyaları gibi dosya tabanlı<br />

ürünler yapanlar vergi muafiyetine dahil<br />

olabiliyor.”<br />

E-ticarette vergi muafiyetinden faydalanmak<br />

için belirli şartlara uymak gerektiğinin<br />

de altını çizen Çiğdemli, “Fiziksel bir iş yerine<br />

sahip olmayıp yalnızca e-ticaret faaliyeti yürütüyor<br />

olmalısınız. Yıllık geliriniz, belirlenen<br />

yasal sınırı -<strong>2024</strong> yılı için 1.100.000 TL- aşmaması<br />

gerekiyor. Vergiden muaf olduğunuzu<br />

belgelemek için vergiden muafiyet belgesine<br />

sahip olmanız gerekmekte. Sanayi tipi veya<br />

seri üretim makineleri ile üretim yapmamalısınız.<br />

E-ticaret işlemlerinizi ticari bir banka<br />

hesabınız aracılığıyla yapmalısınız. Bu koşullara<br />

uyduğunuz taktirde e-ticarette vergiden<br />

muaf olabilirsiniz. Pazaryerleri üzerinden<br />

satış yapabileceğiniz gibi, kendi profesyonel<br />

e-ticaret sitenizi açarak kazancınızı daha da<br />

artırabilirsiniz” dedi.<br />

Vergiden Muaf Belgesi Nasıl<br />

Alınır?<br />

E-ticaret vergi muafiyeti belgesi alabilmek<br />

için Gelir İdaresi Başkanlığı üzerinden başvuru<br />

yapmanız gerekiyor. Gelir İdaresi Başkanlığı<br />

Müdürlüklerinden ya da Gelir İdaresi<br />

Başkanlığı’nın resmi internet sitesi üzerinden<br />

kolayca başvuru yapabilirsiniz. Vergiden<br />

muaf esnaf belgesi almak isteyenlerin<br />

283 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği<br />

ekinde yer alan dilekçe ile ikametgahlarının<br />

bulunduğu yerdeki yetkili vergi dairesine<br />

başvurmaları gerekmektedir.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Yetenek açığına dijital çözüm!<br />

Yetenek açığı, iş dünyasının öncelikli<br />

gündem maddelerinden biri.<br />

ManpowerGroup’un ‘<strong>2024</strong> Türkiye Yetenek<br />

Açığı’ raporuna göre şirketlerin<br />

yüzde 76’sı ihtiyaç duydukları yetenekleri<br />

bulmakta zorlanıyor. Bu oranın 2014<br />

yılında yüzde 63 seviyesinde olması ise<br />

yetenek açığının giderek arttığını gösteriyor.<br />

Bu durum şirketleri geleneksel<br />

yöntemlerin ötesine geçmeye yöneltirken<br />

bulunan çözümlerden biri de teknolojinin<br />

içine doğan genç yeteneklere sosyal<br />

medya kanalları üzerinden ulaşmak.<br />

Öyle ki şirketler artık kariyer siteleri ve<br />

LinkedIn gibi sosyal iş ağlarının yanı<br />

sıra TikTok, Instagram gibi sosyal medya<br />

platformlarından hatta gayrimenkul,<br />

araç alım-satım sitelerinden dahi iş<br />

ilanları paylaşıyor. İş arayanlar da sosyal<br />

medyada oluşturulan etiketleri (hashtag)<br />

takip ederek iş ilanlarına ulaşıyor.<br />

23 ülkedeki 2 binden fazla şirkete hizmet<br />

veren insan kaynakları ve personel<br />

yönetim platformu Kolay İK’nın CEO’su<br />

Çağlar Yalı, yetenek açığının nedenleri<br />

ve iş ilanlarındaki sosyal medya etkisi<br />

hakkında bilgi verdi.<br />

“Yapay zeka ve değişen<br />

ekosistem yetenek açığını<br />

artırdı”<br />

Türkiye’de her dört şirketten üçünün açık pozisyonları<br />

doldurmakta zorlandığı, diğer bir deyişle yetenek açığı<br />

yaşadığı günümüzde çözüm sosyal medyada aranıyor.<br />

Şirketler artık kariyer siteleri ve LinkedIn gibi sosyal iş<br />

ağlarının yanı sıra TikTok, Instagram gibi gençlerin günde<br />

ortalama 2 saat 44 dakikalarını geçirdiği sosyal medya<br />

platformlarında da iş ilanları çıkıyor. İş arayanlar ise bu<br />

mecralardaki etiketler (hashtag) üzerinden ilanlara ulaşıp<br />

başvurularını yapıyor…<br />

Yetenek açığında özellikle son 10 yılda<br />

yaşanan artışa dikkat çeken Yalı,<br />

“İş dünyasında giderek daha büyük bir<br />

sorun hatta bir kriz haline dönüşen bu<br />

konunun temelinde birkaç önemli faktör<br />

bulunuyor. Öncelikle teknolojinin hızla<br />

ilerlemesi, iş gücü piyasasının dinamiklerini<br />

köklü bir şekilde değiştirdi. Bu süreçte<br />

geleneksel iş modelleri yetersiz kalırken<br />

şirketler de dijital becerilere sahip<br />

adayları bulmakta zorluk çekmeye başladı.<br />

Özellikle pandemi ve yapay zekanın<br />

yükselişi ile birlikte iş dünyasında çalışma<br />

modellerinin ve beklentilerin hızla<br />

değişmesi ise sorunu daha da derinleştirdi.<br />

ManpowerGroup’un araştırmasına<br />

göre yetenek açığının 2014-<strong>2024</strong> yılları<br />

arasında yüzde 83 ile en üst seviyeye çıktığı<br />

yılın 2021 olması da bunun bir göstergesi.<br />

Diğer taraftan önceki kuşakların<br />

bilgi paylaşımının eksik kalması ve demografik<br />

değişimler de bu sorunu tetikleyen<br />

diğer faktörler arasında yer alıyor.<br />

Bununla birlikte ülkemizde girişimcilik<br />

ekosisteminin büyümesiyle birlikte yeteneklerin<br />

kendi şirketlerini kurması veya<br />

yurt dışına yerleşmesi de bu açığın artmasına<br />

etki eden faktörlerden biri oldu.<br />

Tüm bunların neticesinde şirketler yeteneklere<br />

ulaşmak için işe alım kanallarını<br />

genişletmeye başladı. Bu yeni kanallardan<br />

biri de sosyal medya oldu” dedi.<br />

16-35 yaş arası günde 7<br />

saatten fazla internet<br />

kullanıyor<br />

Gençlerin günün önemli bir bölümünde<br />

internet kullandığını ve bu kullanımda<br />

sosyal medyanın önemli bir yer tuttuğunu<br />

ifade eden Yalı şöyle devam etti;<br />

“‘We Are Social Dijital <strong>2024</strong>’ raporuna<br />

göre Türkiye’deki internet kullanımı 16-<br />

35 yaş arasında 7 saatin üzerine çıkıyor.<br />

İnternette geçirilen zamanın 2 saat 44<br />

dakikası ise sosyal medyaya ayrılıyor.<br />

Gençlerin sosyal medyada aktif olması,<br />

şirketlerin bu mecralarda etkili stratejilerle<br />

yer almasını da adeta zorunlu kılıyor.<br />

Sosyal medya, yetenek havuzunu<br />

genişletmek ve doğru yeteneklere ulaşmak<br />

için önemli bir alan. Bu haliyle de iş<br />

dünyasında yeni bir dönemin kapılarını<br />

aralıyor.”<br />

Sahte ilanlara dikkat<br />

Sosyal medyanın iş arama ve işe alım süreçlerindeki<br />

rolü artarken sahte iş ilanlarına<br />

karşı dikkatli olunması gerektiğini<br />

vurgulayan Yalı, “İş arayanların kimlik<br />

bilgilerini paylaşmadan önce ilanların<br />

güvenilirliğini mutlaka doğrulaması gerekiyor.<br />

Kurumsal e-posta adresleri ve<br />

video konferans görüşmeleri gibi güvenli<br />

iletişim kanallarını kullanmak, sahte<br />

ilanların tuzağına düşmemek adına kritik<br />

öneme sahip. Bu önlemler, kimlik hırsızlığı<br />

ve dolandırıcılık risklerini minimize<br />

edecektir” diye konuştu. Yalı ayrıca<br />

iş başvuru süreçlerinde aday takip sistemi<br />

(ATS) kullanan firmaların, adayların<br />

kişisel verilerinin güvenliği ve gizliliğini<br />

yasalara uygun şekilde sağladığına dikkat<br />

çekti.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

13


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Canon üretim portföyünü genişletiyor<br />

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, üretim portföyünü genişleterek yeni baskı makinesi<br />

varioPRESS iV7 ile B2 yaprak beslemeli mürekkep püskürtmeli pazarına giriş yapıyor. 6/24<br />

çalışarak ayda 4,5 milyon B2 görüntüye kadar baskı yapabilen varioPRESS iV7; göz alıcı<br />

kalite, rakipsiz verimlilik ve çok yönlü medya desteğinin olağanüstü bir kombinasyonunu<br />

sunarak dijital B2 segmentinde yeni bir standart belirlemeyi hedefliyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

14<br />

VarioPRINT iX3200/2100 B3 dijital yaprak<br />

beslemeli mürekkep püskürtmeli baskı makinelerinin<br />

başarısı ve kanıtlanmış teknolojisi<br />

doğrultusunda geliştirilen yeni Canon<br />

varioPRESS iV7, ticari baskı hizmeti sağlayıcılarının<br />

(PSP’ler), online yayıncıların, matbaaların<br />

ve kitap üreticilerinin artan yüklerini<br />

hafifletmek üzere kullanıma sunuluyor.<br />

Olağanüstü baskı kalitesi, verimliliği ve kapsamlı<br />

medya desteği sayesinde varioPRESS<br />

iV7, baskı işletmelerinin daha kısa teslim<br />

sürelerine uymalarını sağlıyor. Aynı zamanda<br />

daha düşük hacimli işlerle daha fazla premium<br />

uygulama dahil olmak üzere geniş iş<br />

üretimi yapmalarına olanak tanıyor.<br />

VarioPRESS iV7 baskı makinesi, yeni varioPRINT<br />

iX1700 ve pazar lideri varioPRINT<br />

iX3200/2100 modelinin arasına katılarak<br />

oldukça kapsamlı bir yaprak beslemeli mürekkep<br />

püskürtmeli baskı makinesi portföyü<br />

oluşturuyor. Bu portföy sayesinde Canon,<br />

daha fazla sayıda PSP’ye hizmet vererek<br />

300.000 A4 görüntüden 4,5 milyon B2 görüntüye<br />

kadar aylık hacimlerle daha geniş bir<br />

yelpazede üretim yapıyor.<br />

Rakipsiz Verimlilik<br />

Medya ağırlığı ne olursa olsun saatte 8700<br />

B2 4/0 sayfaya kadar baskı yapabilen varioP-<br />

RESS iV7; baskı kafası ve otomatik görüntü<br />

kalitesi kontrolü, baskı çalışmasını durdurmadan<br />

mürekkep doldurulabilmesi ve minimum<br />

operatör müdahalesi ile kesintisiz<br />

endüstriyel baskı verimi sağlıyor. Düşük hacimli,<br />

ihtiyaç duyulduğunda üretim için ideal<br />

olan bu sistem, PSP’lerin fazla üretimi ve<br />

baskı stoklarını azaltmak için müşterilerini<br />

desteklemelerine de yardımcı oluyor.<br />

Çok yönlü medya yelpazesi<br />

VarioPRESS iV7, 750 x 614 mm’ye kadar sayfa<br />

boyutu ile dergiler, kataloglar, kitaplar ve<br />

pazarlama materyallerinden doğrudan postaya,<br />

kartpostallara ve kartvizitlere kadar<br />

birçok farklı uygulamanın kârlı bir şekilde<br />

üretilmesini sağlıyor. Ayrıca bu baskı makinesi,<br />

belirli kâğıt karton seçenekleri de dahil<br />

olmak üzere 450 g/m2’ye kadar çok çeşitli<br />

kaplamalı ve kaplamasız medyayı destekliyor.<br />

Medya işleme yenilikleriyle birlikte güvenilir<br />

besleme ve istifleme teknolojisi, çalışma<br />

ve kesintisiz üretim performansını daha da<br />

yükselten varioPRESS iV7, iki aşamalı kurutma<br />

ve sabitleme işlemini de kullanıcılara<br />

sunuyor.<br />

Göz alıcı kalite<br />

VarioPRESS iV7, Canon’un ColorGrip koşullandırma<br />

sıvısıyla birlikte canlı renkler, kaliteli<br />

metinler ve hassas çizgi detayları üreten<br />

yenilikçi 1200 dpi baskı kafaları ve su bazlı<br />

polimer pigment mürekkepler kullanıyor.<br />

Ayrıca, çok seviyeli damla boyutu modülasyonuyla<br />

farklı damlacık boyutları üretilebilen<br />

varioPRESS iV7, gelişmiş baskı kalitesi ve<br />

mükemmel mürekkep verimliliği sunuyor.<br />

Bu sayede müşteriler, yüksek kaliteli uygulamaların<br />

baskılarını ilk seferde hızlıca, tutarlı<br />

renklerle ve daha az atıkla alırken genel üretim<br />

maliyetlerini düşürebiliyor.<br />

Canon EMEA, Pazarlama ve İnovasyon,<br />

Üretim Baskılama Kıdemli Müdürü Jennifer<br />

Kolloczek: “Canon, 15 yılı aşkın süredir<br />

üretim mürekkep püskürtmeli kategorisinin<br />

gelişimine öncülük ederek dünyanın her yerindeki<br />

müşterilerinin işlerindeki zorluklarını<br />

yönetmelerine yardımcı oldu. Ayrıca ticari<br />

baskı merkezlerinin dijitale geçişini destekleme<br />

konusunda da engin deneyimler kazandı.<br />

Hem web beslemeli hem yaprak beslemeli<br />

hem de mürekkep beslemeli baskı makinelerinin<br />

kurulu olduğu geniş küresel müşteri<br />

tabanımızla, baskı merkezlerinin üretim<br />

zorluklarını gidermek ve daha fazla uygulama<br />

fırsatı yaratmak için B2 yaprak beslemeli<br />

baskı makinemiz varioPRESS iV7’nin geliştirilmesine<br />

kanalize olduğumuz kapsamlı bir<br />

uzmanlık biriktirdik.<br />

Özellikle baskı merkezlerinin şu anda ofset<br />

baskı makinelerinde bastıkları, daha yoğun<br />

emek gerektiren düşük hacimli baskıları, B2<br />

formatı korunduğu için medya veya ciltleme<br />

kurulumlarını değiştirmeye gerek kalmadan<br />

pazardaki en verimli yaprak beslemeli mürekkep<br />

püskürtmeli baskı makinesine aktarmalarına<br />

yardımcı olmayı amaçlıyoruz.<br />

Drupa fuarında sergilediğimiz varioPRINT<br />

iX1700 ve iX3200 modellerinin yanına katılacak<br />

varioPRESS iV7 modelini tanıtarak, yaprak<br />

beslemeli mürekkep püskürtmeli baskıyı<br />

ayda 300.000 A4 görüntü gibi düşük hacimli<br />

operasyonlardan ayda 4,5 milyon B2 görüntüyle<br />

yüksek hacimlere kadar cazip bir teklif<br />

haline getiriyoruz. Üstelik bunu, değişken<br />

veri ve talep üzerine baskının dijital avantajlarıyla<br />

birlikte baskı kalitesi, verimlilik, güvenilirlik<br />

ve medya çok yönlülüğünün eşsiz<br />

bir kombinasyonunu sunarken başarıyoruz.<br />

En üst düzey B2 yaprak beslemeli üretimi<br />

arayan ticari baskı merkezlerini yeni Canon<br />

varioPRESS iV7’yi daha yakından incelemeye<br />

davet ediyoruz” dedi.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Stellantis’ten yeni nesil batarya hücresi<br />

teknolojisi için dev adım!<br />

Stellantis, dünyanın en yenilikçi araştırma kurumlarından biri olan CEA ile, elektrikli araçlar için yeni nesil<br />

batarya hücrelerinin kendi bünyesinde tasarımını hedefleyen 5 yıllık yeni bir iş birliği duyurdu. Stellantis’in<br />

mühendislik alanındaki uzmanlığını ve öncü ruhunu CEA’nın teknolojik yenilik konusundaki uzmanlığıyla<br />

birleştiren bu iş birliğiyle devreye alınan gelişmiş batarya hücresi programı, daha yüksek performans,<br />

daha uzun ömür ve daha düşük karbon ayak izi hedefliyor. Araştırma projesi; yenilikçi kimyalara, yaşam<br />

döngüsü değerlendirmesine ve batarya hücresi tasarımına odaklanıyor. Uygun maliyetli yeni nesil hücreler,<br />

Stellantis Dare Forward 2030 stratejik planının hedeflerinde önemli bir rol oynuyor. CEA için ise yaşam<br />

döngüsü boyunca kaynakları optimum şekilde kullanan gelişmiş hücreler, sürdürülebilir bir enerji geçişi<br />

stratejisinin bir parçası…<br />

Dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden<br />

Stellantis, bir yandan Dare Forward<br />

2030 hedefleri kapsamında çalışmalarını<br />

hızlandırırken diğer taraftan da yeni nesil<br />

teknolojilere yatırım yapmaya devam<br />

ediyor. Bu kapsamda Stellantis, dünyanın<br />

en yenilikçi araştırma kurumlarından<br />

biri olan CEA ile, elektrikli araçlar<br />

için yeni nesil batarya hücrelerinin kendi<br />

bünyesinde tasarımını hedefleyen 5 yıllık<br />

yeni bir iş birliği duyurdu.<br />

Uygun fiyatlı ürünler için yeni<br />

adım!<br />

Bu ortak araştırma programı, rekabetçi<br />

maliyetlerle daha yüksek performans,<br />

daha uzun kullanım ömrü ve daha düşük<br />

karbon ayak izi hedefiyle gelişmiş<br />

teknolojiye sahip batarya hücrelerinin<br />

tasarımını kapsıyor. Bu da şirkete, gelecekte<br />

daha uygun fiyatlı ve sürdürülebilir<br />

elektrikli araçlar sağlayacak. Konu<br />

hakkında değerlendirme yapan Stellantis<br />

Baş Mühendislik ve Teknoloji Sorumlusu<br />

Ned Curic, “Batarya teknolojisinin<br />

değişimin eşiğinde olduğunu biliyoruz.<br />

Tam olarak nasıl değişeceğini bilmesek<br />

de, bu dönüşümün ön saflarında yer almak<br />

istiyoruz. Şirket içinde birden fazla<br />

yol deneyerek ve farklı teknolojileri keşfederek<br />

24 saat çalışıyoruz. Aynı zamanda<br />

teknoloji girişimleri, laboratuvarlar,<br />

üniversiteler ve CEA gibi dünyanın en<br />

prestijli araştırma kurumlarıyla da yakın<br />

iş birliği içindeyiz. Bu iş birliğinin<br />

yenilikçi batarya hücresi teknolojisini<br />

hızlandıracağına ve müşterilerimize<br />

temiz, güvenli, uygun fiyatlı mobilite<br />

sunma misyonumuzu destekleyeceğine<br />

inanıyoruz” dedi.<br />

Hedef sınıfının en iyi hücre<br />

teknolojilerini geliştirmek!<br />

Enerji Bölümü sayesinde karbondan<br />

arındırma için gelişmiş yenilikler sağlayan<br />

CEA, bir Araştırma ve Teknoloji<br />

Organizasyonu (RTO) olarak ortaklarına<br />

pazarda farklılaşma ve rekabet avantajı<br />

sunuyor. Yenilikçi çözümler ve teknolojik<br />

atılım yoluyla endüstriyi destekliyor.<br />

CEA’nın, CEA/Stellantis küresel<br />

ortaklığı kapsamında, batarya hücreleri<br />

konusunda iddialı, çok yıllık bir Ar-Ge<br />

programıyla Stellantis’i desteklemekten<br />

gurur duyduğunu söyleyen CEA Enerji<br />

Bölümü Başkanı Philippe Stohr, “Bu<br />

heyecan verici proje kapsamında CEA,<br />

li-ion bataryalar alanındaki 25 yılı aşkın<br />

uzmanlığıyla, elektrikli mobilite alanındaki<br />

rekabetçi ortamda otomotiv sektörünün<br />

önde gelen aktörlerinden biri olan<br />

Stellantis’i destekliyor. Zorluğumuz,<br />

tasarım ile üretimi hızlandırmak ve uzmanlığımızı,<br />

becerilerimizi, vizyonumuzu<br />

paylaşarak sınıfının en iyi hücre teknolojilerini<br />

geliştirmek” diye konuştu.<br />

Dare Forward 2030 stratejisi<br />

için yeni adım!<br />

Stellantis ve ortak girişim Gigafactory,<br />

ortak batarya hücresi programıyla sınıfının<br />

en iyi teknolojisine sahip daha uygun<br />

fiyatlı, yeni nesil elektrikli araç bataryaları<br />

sağlamayı hedefliyor. Batarya hücresi<br />

tasarım programı, CEA ile 20 yıllık dinamik<br />

bir iş birliği ile güçleniyor. Ortak<br />

araştırma; yenilikçi kimyalar ve karbon<br />

ayak izi araştırması, batarya modellemesi,<br />

yakıt hücresi geliştirme, yaşam<br />

döngüsü değerlendirmesi ve bağlantı<br />

hizmetler gibi alanlara odaklanıyor. Bu<br />

iş birliği, Stellantis’in Dare Forward 2030<br />

stratejik plan hedeflerine ulaşması için<br />

önemli bir adımı temsil ediyor. Stellantis,<br />

2038 yılına kadar, tüm kapsamlar dahil<br />

olmak üzere, kalan emisyonların tek<br />

haneli yüzdesel telafisi ile net sıfır karbonlu<br />

bir şirket olma yolunda ilerliyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

15


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

TÜPRAŞ, döngüsel ekonomiye katkı<br />

sağlayacak yeni teknolojiler geliştiriyor<br />

TÜPRAŞ, Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050 Karbon Nötr hedefi<br />

doğrultusunda yenilikçi Ar-Ge teknolojileri geliştirmeye devam<br />

ediyor. IS2H4C isimli projesiyle Ufuk Avrupa Programı’ndan<br />

desteğe hak kazanan TÜPRAŞ, proje kapsamında karbon yakalama<br />

ve yeşil hidrojen teknolojileri bir arada kullanarak hem karbon<br />

emisyonunu azaltma hem de döngüsel ekonomi için değer üretme<br />

vizyonuyla çalışacak. TÜPRAŞ, karbon yakalama metotları ile<br />

sürdürülebilir rafinaj faaliyetlerini güçlendirirken, aynı zamanda<br />

yeşil hidrojen teknolojilerini kullanarak beyaz eşya sektöründe<br />

Arçelik ile düşük karbonlu buzdolabı üretimine girdi sağlayacak…<br />

Sektör Market<br />

TÜPRAŞ, Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050<br />

Karbon Nötr hedefi doğrultusunda odaklandığı<br />

iş kollarından sürdürülebilir rafinaj ve<br />

yeşil hidrojen alanında, Avrupa Birliği destekli<br />

yenilenebilir enerji projeleri ile dönüşüm<br />

sürecine hız kazandırıyor. Avrupa Birliği’nin<br />

Ufuk Avrupa Programı kapsamında fon<br />

<strong>IT</strong> network almaya hak kazanan Tüpraş Ar-Ge Merkezi’nin<br />

de yer aldığı IS2H4C projesi, sürdürülebilir<br />

döngüsel ekonomi dönüşümünü hedefliyor<br />

ve endüstriyel iş birliğinden döngüsel<br />

ekonomi merkezlerine geçişi amaçlıyor.<br />

16<br />

TÜPRAŞ ve Arçelik’ten Düşük<br />

Karbonlu Buzdolabı Üretimi<br />

İçin İş Birliği<br />

İzmir Rafineri sahasında demo ölçekli ünitelerin<br />

uygulamaya alınacağı projede, rafineri<br />

baca gazından karbondioksit yakalanacak<br />

ve yeşil hidrojen altyapısı kullanılarak önce<br />

e-metanol, ardından poliüretan üretilecek.<br />

Üretilen bu düşük karbonlu poliüretan, Arçelik<br />

tarafından buzdolabı üretiminde kullanılacak.<br />

Rafineri sahasında yenilikçi teknolojilerin<br />

test edilmesi rolü ile projede yer alan TÜP-<br />

RAŞ, Türkiye merkezinin liderliğini üstlenecek.<br />

Almanya’dan Fraunhofer Enstitüsü<br />

Türkiye merkezinde, uygulanacak teknolojileri<br />

geliştirmek üzere yer alırken, Arçelik de<br />

araştırma faaliyetlerine katkı verecek ve son<br />

kullanıcı olacak.<br />

Avrupa Birliği’nin Ufuk Avrupa Programı<br />

kapsamında desteklenen projede, Türkiye<br />

dahil 4 ülkede Döngüsellik Merkezleri (Hubs<br />

for Circularity) oluşturulacak. 35 paydaşın<br />

yer aldığı projede, TÜPRAŞ yüzde 70 destek<br />

oranı ile 1,8 milyon Euro teşvik alacak.<br />

“Türkiye’de ilk defa bir endüstriyel<br />

kuruluşta karbon<br />

yakalama ve yeşil hidrojen<br />

teknolojileri döngüsel üretim<br />

için bir arada kullanılacak”<br />

Konuyla ilgili görüşlerini aktaran TÜPRAŞ<br />

Genel Müdür Yardımcısı Murat Şimşek,<br />

Stratejik Dönüşüm Planımız ve 2050 Karbon<br />

Nötr hedefimiz doğrultusunda, yeni karbon<br />

yakalama teknolojileri geliştiriyor ve saha<br />

uygulamalarını hayata geçiriyoruz. TÜPRAŞ<br />

Ar-Ge Merkezi’nde, emisyonları azaltmaya<br />

yönelik karbondioksit yakalama, kullanım<br />

ve depolama (KYKD) teknolojilerinin demo<br />

ölçekli çalışmaları yürütülüyor. Ayrıca, yeşil<br />

hidrojen çalışmalarımız da hızla devam ediyor.<br />

Ar-Ge Merkezimiz, temiz hidrojen ekosisteminin<br />

ve pazarının oluşturulmasına öncülük<br />

etmek amacıyla çalışıyor. Ufuk Avrupa<br />

Programı kapsamında desteklenen IS2H4C<br />

projesi de bunlardan biri dedi.<br />

Şimşek şöyle devam etti: Döngüsel ekonomi<br />

yaklaşımı ile karbonsuzlaştırma çözümleri<br />

sunan projemizle, Arçelik’in üretim süreçlerine<br />

de katkı sağlıyoruz. Türkiye’de ilk defa<br />

bir endüstriyel kuruluşta karbon yakalama<br />

ve yeşil hidrojen teknolojileri bir arada kullanılarak<br />

hem karbon emisyonları azaltılacak<br />

hem de döngüsel ekonomi için değer üretilecek.<br />

Bu projenin, dönüşüm stratejimizi<br />

destekleyecek önemli teknolojik kazanımlar<br />

sağlayacağına inanıyorum.<br />

Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu<br />

Genel Müdür Yardımcısı Nihat Bayız , ‘Dünya’ya<br />

Saygılı Dünya’da Saygın’ vizyonumuzla<br />

Ar-Ge yetkinliklerimiz ve yenilikçi teknolojilerimizle<br />

ülkemiz ve gezegenimiz için değer<br />

yaratıyoruz. 2050 yılına kadar net sıfır bir<br />

şirket olmayı hedefliyoruz. Bu taahhüdün bir<br />

parçası olarak IS2H4C Projesi’ne katılmaktan<br />

memnuniyet duyuyoruz. Bu projede,<br />

rafineri baca gazından yakalanan karbondioksitin<br />

non-izosiyanat poliüretan üretiminde<br />

kullanılmasını ve bu malzemenin Manisa<br />

işletmemizdeki Ar-Ge Merkezi’mizde<br />

buzdolabı üretiminde değerlendirilmesini<br />

sağlayacağız. IS2H4C Türkiye Döngüsellik<br />

Merkezi’nde, çıktıları nihai ürüne dönüştürmede<br />

önemli bir rol üstleniyoruz. Projemizin,<br />

çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm<br />

alanlarında diğer sektörlere de örnek olacağına<br />

inanıyorum dedi.<br />

TÜPRAŞ Ar-Ge Merkezi, uluslararası tanınırlığı<br />

ve güçlü iş birlikleri sayesinde Avrupa<br />

Birliği destekli projeler almaya devam ediyor.<br />

Halihazırda devam eden 9 projenin yanı sıra<br />

12 tamamlanan proje ve 3 kabul alan yeni<br />

proje ile merkez, Türkiye’nin önde gelen Ar-<br />

Ge merkezleri arasında yer alıyor. Merkez,<br />

odaklandığı alanlarda dünya çapında önde<br />

gelen kuruluşlarla ortak çalışma ve teknoloji<br />

geliştirme imkânı buluyor. Bu sayede,<br />

stratejik dönüşüm yolculuğunda TÜPRAŞ’a<br />

önemli katkılar sağlıyor ve karbon nötr olma<br />

hedefine yönelik en ileri teknolojileri birinci<br />

elden takip ediyor.


Evlerdeki büyük tehlike!<br />

BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Türkiye’de her yıl yüz binlerce cep telefonu bozuluyor ve bazıları yangınlara neden<br />

olabiliyor. Lityum iyon pilli cep telefonlarının aşırı ısınma ve yangın risklerine dikkat<br />

çeken uzmanlar, yangın anında yapılması gerekenler konusunda bilgi sahibi olmanın<br />

hayati öneme sahip olduğunu söylüyor…<br />

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi<br />

İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı<br />

Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, güvenli<br />

telefon kullanımı, aşırı ısınma ve yangın<br />

riskleri konusuna ilişkin uyarılarda bulunarak,<br />

neler yapılması gerektiğini anlattı.<br />

Lityum iyon pilli cep telefonlarının çalışırken<br />

ısı ürettiğine işaret eden İSG Uzmanı<br />

Dr. Rüştü Uçan, “Bu tür cihazların<br />

normal çalışma sıcaklığı 5-40 derece arasında<br />

ancak sıcaklık 50-60 dereceyi aştığında<br />

tehlike sınırına giriyor. Bu sınıra<br />

gelindiğinde telefonların kendi güvenlik<br />

sistemleri devreye girse de kimi durumlarda<br />

özellikle sıcak bölgelerde, cep telefonlarının<br />

yangın ve patlama riski söz<br />

konusu olabiliyor…” dedi.<br />

Lityum iyon pilli cep telefonları<br />

çalışırken ısı üretiyor<br />

Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, Türkiye’de<br />

yılda yüz binlerce cep telefonunun bozulduğuna<br />

dikkat çekerek, “Bunlarla<br />

ilgili birtakım yangın olaylarına da rastlıyoruz.<br />

Lityum iyon pilli cep telefonları,<br />

içerisindeki çipler, grafik kartları ve piller<br />

çalışırken ısı üretiyor. Bu tür cihazların<br />

normal çalışma sıcaklığı 5-40 derece arasında<br />

ancak sıcaklık 50-60 dereceyi aştığında<br />

tehlike sınırına giriyor. Bu sınıra<br />

gelindiğinde telefonların kendi güvenlik<br />

sistemleri devreye girse de kimi durumlarda<br />

özellikle sıcak bölgelerde, cep telefonlarının<br />

yangın ve patlama riski söz<br />

konusu olabiliyor…” dedi.<br />

Isınan telefon buzdolabında<br />

soğutulur mu?<br />

Sıcaklık sıfırın altına düşerse de bu pillerde<br />

yavaşlama olduğunu ve bunun da<br />

kapasite kayıplarına neden olduğunu ifade<br />

eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Cep<br />

telefonunu buzdolabında soğutmak gibi<br />

yanlış olan bir tutum içine girmemek gerekiyor.”<br />

diye konuştu.<br />

Yüzde 80 kuralına dikkat!<br />

Güvenli şarj için önerilerde bulunan Dr.<br />

Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Orijinal şarj cihazları<br />

kullanın. Hasarlı şarj cihazlarını<br />

kullanmayın, bunları imha edin. Güneş<br />

ışınlarının doğrudan geldiği noktalarda<br />

telefonunuzu şarj etmeyin. Telefonunuzun<br />

aşırı ısındığını fark ederseniz hemen<br />

şarjdan çıkarın. Telefonunuzun pilini<br />

yüzde 80 dolacak şekilde şarj edin.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Yangın durumunda ne yapmalı?<br />

Lityum iyon pilli cep telefonlarında yangın<br />

başladığında yapılması gerekenleri<br />

anlatan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Suyla<br />

söndürmek mümkün değildir. D tipi<br />

yangın söndürücüler kullanılmalıdır,<br />

ancak bunlar genellikle evde bulunmaz.<br />

Bu durumda, yangınla karşılaştığınızda<br />

telefonu güvenli bir şekilde şarj olan<br />

yerden alıp kendi kendine yanmasını bırakmalısınız.<br />

Bir maşa veya herhangi bir<br />

tutucuyla yanan cep telefonunu şarj olan<br />

yerden alıp ortamdan uzaklaştırmak gerekli.”<br />

dedi.<br />

Cep telefonları güneş altında<br />

tutulmamalı!<br />

Cep telefonlarının aşırı ısınmaması için<br />

yapılması gerekenlere vurgu yapan Dr.<br />

Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şu bilgileri verdi:<br />

“Orijinal olmayan veya hasarlı şarj cihazları<br />

kullanma, ekran ve cep telefonu<br />

koruyucu kullanmama kurallarına uyulmaz,<br />

hava sıcak ve cep telefonu güneş<br />

altında ise ciddi yanma, bozulma tehlikeleri<br />

oluşur. Isınan hava ile yükselen nem<br />

de işin tuzu biberi olur. Koruyucu olsa, pil<br />

yanmasa bile güneşin altında uzun süre<br />

kalmış bir telefon ekranı, renklerinde zamanla<br />

solma ve bozulmalar yaşanabilir.<br />

Ekran görüntü kalitesini düşüren bu tür<br />

hasarlar genellikle ekranın tamamının<br />

değiştirilmesini gerektiren onarımlarla<br />

sonuçlanır. Uzun süreli ısınma, cihazın<br />

iç bileşenlerine zarar verebilir ve performans<br />

düşüklüğüne neden olabilir. Bu da<br />

kullanıcının telefonu daha fazla kullanmasına<br />

ve maruz kalınan ısınma miktarının<br />

artmasına yol açabilir. Ayrıca,<br />

batarya ısınması telefonun şarj süresini<br />

etkileyerek pil ömrünü kısaltabilir.”<br />

Zaman zaman batarya doluyken telefonun<br />

kapanmasının birkaç nedeni olabileceğini<br />

de dile getiren Dr. Öğr. Üyesi<br />

Rüştü Uçan, “Telefonunuz aşırı ısınırsa,<br />

bataryanın zarar görmemesi için kendini<br />

kapatabilir.” dedi.<br />

Aşırı ısınmada ne yapılmalı?<br />

Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, aşırı ısınma<br />

durumunda yapılması gerekenleri de şöyle<br />

sıraladı:<br />

“Telefonun pilini yüzde 80 dolacak şekilde<br />

şarj edin.<br />

Arka planda çalışan uygulamaları kapatın.<br />

Kullanmadığınız uygulamaları silin.<br />

Uçak modunu kullanın.<br />

Güvenilir bir virüs programı indirin.<br />

Güç tasarrufu modunu kapatın.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

17


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Çağrı merkezleri, Z kuşağı çalışanlarının<br />

verimliliğini artırmak için çözümü<br />

oyunlaştırmada buldu<br />

İş dünyası, gün geçtikçe yenilik, verimlilik ve çalışan memnuniyetini merkeze alan bir yaklaşımı<br />

benimsiyor. Özellikle çağrı merkezleri gibi dinamik ve Z kuşağının yoğun olduğu ortamlarda,<br />

bu hedeflere ulaşmak için daha fazla şirket, oyunlaştırma unsurlarını iş süreçlerine dahil<br />

etmeye başladı. Farklı lokasyonlarda çok sayıda çalışana sahip şirketlere iş süreçleri ve çalışan<br />

verimliliğini artırmak için oyunlaştırılmış dijital çözümler tasarlayan Inooster’ın CEO’su Murat<br />

Yılmaz, şirketlerin oyunlaştırma unsurları ile entegre olduklarında sağladıkları faydaları paylaştı…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

18<br />

Bugüne kadar başta çağrı merkezleri,<br />

perakende ve finans olmak üzere birçok<br />

sektörde 250 bine yakın çalışana<br />

oyunlaştırma ile temas ettiklerini ifade<br />

eden Yılmaz, şirketlerin var olma amaçlarını<br />

gerçekleştirmelerine çalışanlarının<br />

mutluluğunu ve içsel bağlılığını<br />

artırarak destek verdiklerini söyleyerek<br />

açıklamasına şöyle devam etti; “Türkiye<br />

Bankalar Birliği’nin çağrı merkezleri<br />

özelinde gerçekleştirdiği Çağrı Merkezi<br />

İstatistikleri araştırmasının <strong>2024</strong> ilk<br />

çeyrek verilerine göre, sayısı 11 bine ulaşan<br />

çağrı merkezi çalışanlarının yaş ortalamasının<br />

28 olduğunu görüyoruz. Bu<br />

çalışanların yüzde 27’si ön lisans, yüzde<br />

62’si lisans, yüzde 3’ü ise yüksek lisans<br />

ve doktora diplomasına sahip. Hal böyle<br />

olunca geleneksel çağrı merkezleri, Z<br />

kuşağı çalışanlarının verimliliğini artırmak<br />

ve turn-over oranlarını düşürmek<br />

için çözümü iş süreçlerini oyunlaştırmakta<br />

buldu.<br />

Oyunlaştırılmış çalışan deneyimi uygulamalarıyla<br />

çalışanlarının ruhsal,<br />

fiziksel ve zihinsel esenliğini ön planda<br />

tutuyoruz. Bu kapsamda, esnek çalışma<br />

modellerini destekleyen dijital platformlar<br />

ve uygulamalar sunarak çalışanların<br />

iş-yaşam dengesini sağlamalarına yardımcı<br />

oluyoruz. Özellikle Z kuşağı çalışanlar,<br />

performanslarını artırmak ve satış<br />

hedeflerine ulaşmak için birbirleriyle<br />

yarışarak ödüller kazanmak ve bu şekilde<br />

başarılarını paylaşmaktan büyük keyif<br />

alıyorlar.<br />

Yaptığımız iş tam bir denge işi. Balansın<br />

bir tarafında teknoloji, diğer tarafında<br />

ise sosyal-psikoloji var. Bu bağlamda<br />

oyunlaştırma metodolojimiz çalışanların<br />

psikolojik eğilimleri, davranış değişiklikleri,<br />

toplumsal olayların etkileri,<br />

kişilerin sorunları çözme yaklaşımı ve<br />

rekabette öne çıkma prensiplerine göre<br />

şekilleniyor.<br />

Bu süreçte, ana hedefi verimlilik ve motivasyon<br />

olan bu sistemin sürdürülebilirliğini<br />

aktif kılmak için de gelişmiş analitik<br />

araçlar ve veri izleme sistemlerini kullanarak<br />

performans ölçümü ve oyunlaştırma<br />

stratejilerinin optimize edilmesini<br />

sağlıyoruz. Yöneticiler için süreçlerin<br />

gerçek zamanlı takip edilmesine de olanak<br />

sağlayan yapılarla anında müdahale<br />

ve iyileştirme imkanını da sunmuş oluyoruz.<br />

Anlık görev/hedef gibi yapılar ve ödüllendirmeler<br />

ile iç iletişimi zenginleştiriyor,<br />

pozitif duygusal bağların oluşmasını<br />

mümkün kılıyoruz. Oyunlaştırma dinamikleriyle<br />

yeniden tasarlanmış performans<br />

takipleri ve iş süreçleri ile müşterilerimizin<br />

verimliliklerinde yüzde 4-15<br />

arasında ölçülebilir artışlar görüyoruz”<br />

dedi.<br />

Çağrı merkezlerinde oyunlaştırmanın<br />

yükselişi, iş dünyasının ve çalışanların<br />

sürekli değişen doğasıyla uyumlu bir şekilde<br />

ilerliyor. Bu yaklaşımın, gelecekte<br />

iş dünyasında merkezi bir rol oynaması<br />

bekleniyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

TeamSec ve Arena Bilgisayar’dan<br />

menkul kıymetleştirmede bir ilk!<br />

Türkiye’nin tek yapay zekâ destekli ve bulut tabanlı menkul kıymetleştirme fintek ve regtech<br />

şirketi TeamSec, alanında ilklere imza atmaya devam ediyor. TeamSec ve Türkiye’nin lider<br />

teknoloji sağlayıcısı Arena arasında imzalanan anlaşmayla ilk kez bir işletme sermayesi çözümü<br />

olarak faturalı alacakların menkul kıymetleştirilmesi sağlandı. Gerçekleştirilen arza 2,5 kat talep<br />

geldi…<br />

2022 yılının Kasım ayında faaliyetlerine<br />

başlayan Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun<br />

ilk ve tek yapay zekâ destekli ve<br />

bulut tabanlı menkul kıymetleştirme<br />

fintek ve regtech şirketi TeamSec, dikkat<br />

çekici büyüme grafiğinin yanında<br />

yaptığı güçlü iş birlikleriyle hizmet alanını<br />

genişletiyor. Kurulduğu günden bu<br />

yana 10 milyar TL’nin üzerinde menkul<br />

kıymetleştirmeye imza atan TeamSec,<br />

33 yıldır Türkiye’nin lider teknoloji sağlayıcısı<br />

olarak yenilikçi teknoloji ürün<br />

ve çözümlerini tüketicilerle buluşturan<br />

Arena ile güç birliği yaparak bir işletme<br />

sermayesi çözümü olarak ilk kez faturalı<br />

alacakların menkul kıymetleştirilmesini<br />

sağladı. Söz konusu alacakların menkul<br />

kıymetleştirilmesi sonucu gerçekleştirilen<br />

arza yatırımcıların ilgisi yoğun<br />

olurken, 322.280.000 TL’lik 44 ve 62 gün<br />

vadeli iki farklı dilime 788.000.000 TL ile<br />

yaklaşık 2,5 kat talep geldi.<br />

Köroğlu: “TCMB’nin sıkı para duruşu ve<br />

TL sterilizasyonuna büyük katkısı var”<br />

TeamSec Kurucusu ve CEO’su Esad Erkam<br />

Köroğlu, menkul kıymetleştirmenin<br />

sistem içinde illikit olarak bulunan<br />

TL alacakların sisteme katılması yoluyla<br />

şirketlerin kredi ihtiyacını azaltmaya<br />

destek olduğunun, TCMB’nin sıkı para<br />

duruşu ve TL sterilizasyonuna da büyük<br />

katkısı bulunduğunun altını çizerek,<br />

şunları söyledi: “Ekonomi yönetimimizin<br />

çizdiği yol haritası doğrultusunda<br />

Türkiye’deki finansal mimarinin tesisine<br />

katkı sunabilecek menkul kıymetleştirmenin<br />

yaygınlaşması için var<br />

gücümüzle çalışıyoruz. Sistemin verimsiz<br />

ve aksayan yönlerine inovatif bir çözüm<br />

getirerek şirketlere hiçbir maliyet<br />

oluşturmadan, günler içinde menkul<br />

kıymetleştirme süreçlerini tamamlayabilecekleri<br />

bir çözüm paketi sunarken,<br />

iş birliklerimizi artırarak hizmet<br />

alanımızı genişletiyoruz. Bu bağlamda<br />

Türkiye’nin en önemli teknoloji sağlayıcılarından<br />

Arena ile gerçekleştirdiğimiz<br />

güç birliği için çok mutluyum. Mevcutta<br />

finansal kuruluşlar için sunduğumuz<br />

kredi seküritizasyonu çözümlerimizi<br />

bir adım daha ileriye taşıyarak, şirketler<br />

için işletme sermayesi çözümü olarak<br />

fatura seküritizasyonu çözümlerimizi<br />

sunmaya başladık. Böylece şirketlerin<br />

kredi ve faktöring piyasasına olan ihtiyacını<br />

azaltıp, TL varlıklarını finansal<br />

sistemde yatırım yapılabilir bir kıymete<br />

dönüştürüyoruz. Bir başka deyişle hem<br />

TL’ye talep oluşturuyor hem de finansal<br />

sistemin verimliliğini artırıyoruz. Menkul<br />

kıymetleştirmenin yaratacağı katma<br />

değere ve potansiyeline olan inancımızla<br />

buna yönelik dijital çözümlerimizi ve iş<br />

birliklerimizi geliştirmeyi sürdüreceğiz.”<br />

Çelik: “Bu çözüm modeli yeni<br />

iş fırsatlarının kapısını da<br />

aralayacak”<br />

Arena Grup CEO’su Serkan Çelik ise konuya<br />

ilişkin şu değerlendirmede bulundu:<br />

“İşletme sermayesi ihtiyacı her daim<br />

işletmelerin en önemli ihtiyaçlarından<br />

birisi olmuştur. Günümüzde içinde bulunduğumuz<br />

ekonomik koşullarda ise<br />

bu ihtiyacın sürdürülebilir ve maliyet<br />

avantajlı bir şekilde karşılanabilmesi<br />

pek çok işletme için bir var olma riskine<br />

dönüştürmüştür. Ticari Alacakların<br />

menkul kıymetleştirilmesi fikri işletme<br />

sermayesi ihtiyacımızın işimizin büyümesine<br />

paralel olarak ve sürdürülebilir<br />

ve maliyet avantajlı bir şekilde sağlanabileceği<br />

yeni bir fintek çözüm modeli<br />

olarak karşımıza çıktı. Ticari Alacaklarımızın<br />

işletme sermayemizi sağladığımız<br />

bir enstrümana dönüşmesinin ve<br />

ilk ihracımızda gördüğümüz yoğun yatırımcı<br />

ilgisinin bize yeni iş fırsatlarının<br />

kapısını açacağına ve bugüne kadar girmekten<br />

imtina ettiğimiz yoğun işletme<br />

sermayesi gerektiren alanlara girebilmemiz<br />

için cesaret verdiğine inanıyorum.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

19


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Logitech G, yeni nesil ince G515 oyun<br />

klavyesini tanıttı<br />

Oyun teknolojileri ve ekipmanlarının önde gelen yenilikçi<br />

markası Logitech G, modern tasarıma sahip yeni oyun<br />

klavyesini duyurdu. G515 LIGHTSPEED TKL Kablosuz Oyun<br />

Klavyesi gelişmiş teknolojisinin yanında yüksek performanslı<br />

özellikler sunuyor. Düşük profilli klavye G515, daha estetik bir<br />

görünüm sunarken konforlu bir yazma deneyimi de sağlıyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

20<br />

Logitech Türkiye Kategori & Pazarlama Lideri<br />

Cihan Önal, “Düşük profilli tuşlar, daha<br />

ince ve kompakt bir tasarım sunarak kullanıcılarımıza<br />

rahat bir yazma deneyimi sunuyor.<br />

İkonik G915 Oyun Klavyemiz, üst düzey<br />

performansı ve premium tasarım özellikleriyle<br />

düşük profilli tuşlara sahip bilinen ilk<br />

oyun klavyesi olmuştu. Yeni G515’in tasarımıyla<br />

sınırları daha da zorladık. G515 ile şık<br />

tasarımı korurken, LIGHTSPEED, LIGHTS-<br />

YNC ve KEYCONTROL gibi en son teknolojik<br />

yeniliklerimizi de ürüne dahil ettik. Böylece<br />

oyunculara gelişmiş ve yüksek performanslı<br />

bir oyun klavyesi deneyimi vaat ediyoruz.”<br />

dedi.<br />

Yüksek Performans ve<br />

Konfor İçin Düşük Profil<br />

Tasarım<br />

G515 klavyesi, 22 mm yüksekliğiyle oldukça<br />

ince ve şık bir tasarıma sahip. Bu düşük profil<br />

sayesinde bilek desteğine gerek kalmadan<br />

konforlu bir kullanım sunuyor ve uzun oyun<br />

anlarını daha keyifli hale getiriyor. Düşük<br />

profilli anahtarlarla donatılan G515 klavyede<br />

anahtarlar sadece 1.3 mm mesafede harekete<br />

geçerken, toplamda ise 3.2 mm hareket<br />

mesafesi sunuyor. Bu özellik, geleneksel<br />

anahtarlardan daha kısa bir hareket mesafesi<br />

anlamına geliyor, bu durum ise oyuncuların<br />

tuşlara daha hızlı basmalarını ve dakika<br />

başına daha fazla hareket gerçekleştirmelerini<br />

sağlıyor, böylece oyun performanslarını<br />

artırıyor.<br />

Üstün Donanım Özellikleri ile<br />

Pürüzsüz ve Sessiz Deneyim<br />

G515 klavye, ses yalıtım köpüğü katmanı,<br />

önceden yağlanmış anahtarlar, entegre sabitleyiciler<br />

ve premium PBT tuş başlıkları<br />

ile donatıldı. Bu özellikler, yazma ve oyun<br />

deneyimini daha pürüzsüz hale getiriyor.<br />

Ses yalıtım köpüğü, tuşlara basıldığında çıkan<br />

sesi minimuma indiriyor, önceden yağlanmış<br />

anahtarlar ise daha az sürtünme ile<br />

daha pürüzsüz bir yazma deneyimi sunuyor.<br />

Entegre sabitleyiciler, tuşların daha stabil<br />

ve düzgün çalışmasını sağlarken, premium<br />

PBT tuş başlıkları dayanıklılık ve uzun ömür<br />

sağlıyor. Bu donanım özellikleri sayesinde<br />

G515, oyunculara daha rafine ve konforlu bir<br />

klavye deneyimi sunuyor.<br />

KEYCONTROL ile Benzersiz Bir<br />

Kişiselleştirme<br />

G515, Logitech G’nin yeni duyurulan KEY-<br />

CONTROL teknolojisi sayesinde oyunculara<br />

standart bir klavyenin sunduğundan çok<br />

daha fazla kişiselleştirme olanağı sunuyor.<br />

Bu teknoloji sayesinde her bir tuş, oyuncuların<br />

ihtiyaçlarına göre makrolar, sesli ipuçları,<br />

aydınlatma efektleri ve daha fazlası ile özelleştirilebiliyor.<br />

Bu özellik, oyunculara oyun<br />

deneyimlerini tamamen kendi isteklerine<br />

göre şekillendirme imkanı veriyor. Ayrıca,<br />

KEYCONTROL teknolojisi, G SHIFT gibi katmanlar<br />

ve değiştiriciler içeriyor, bu durum<br />

da tek bir tuşa basarak tüm tuş düzenlerini<br />

değiştirme olanağı sağlıyor. Böylece, oyuncular<br />

farklı oyunlar veya görevler için anında<br />

ve kolayca geçiş yapabilirken, maksimum verimlilik<br />

ve esneklik elde edebiliyorlar. Bu ileri<br />

düzey kişiselleştirme özellikleri, G515’i hem<br />

performans hem de konfor açısından üstün<br />

bir oyun klavyesi haline getiriyor.<br />

G515 LIGHTSPEED TKL Kablosuz Düşük<br />

Profilli Oyun Klavyesinin ek özellikleri:<br />

.Kullanışlı 2:1 LIGHTSPEED Kablosuz Eşleştirme:<br />

Oyuncular, G515 LIGHTSPEED<br />

dongle’ı aracılığıyla G502 X PLUS gibi oyun<br />

mouselarınıbağlayarak bir USB portunu serbest<br />

.<br />

bırakabilir.<br />

LIGHTSYNC RGB Aydınlatma ile Masa Aydınlatma<br />

Seçeneği: Oyuncular, ~16.8M renk<br />

seçeneği ile deneyimlerini kişiselleştirebilir<br />

ve tüm Logitech G ekipmanlarını G HUB ile<br />

bağlayabilir.<br />

. Çok Yönlü Üç Modlu Bağlantı: Oyuncuların<br />

LIGHTSPEED kablosuz, Bluetooth® ve<br />

USB-C kablolu veri modu arasında seçim<br />

yapmalarını<br />

.<br />

sağlar.<br />

Kesintisiz Oyun: Klavye, 36 saate kadar<br />

kesintisiz, sürekli oyun oynama olanağı sunar.<br />

Siyah ve Beyaz renk seçenekleri bulunan<br />

Logitech G515 LIGHTSPEED TKL Kablosuz<br />

Oyun Klavyesinin, US layout ve Tactile switch<br />

seçeneğiyle önümüzdeki aylarda Türkiye’de<br />

satışa sunulması bekleniyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

SharkNinja Türkiye’de!<br />

Devrim niteliğinde teknolojilere imza atan, İngiltere ve<br />

Amerika’nın en çok satılan ev aletleri markaları Shark ve Ninja,<br />

Türk tüketicisiyle buluşuyor. İki markayı aynı çatı altında bir<br />

araya getiren 11 milyar dolar pazar değerine sahip sektör lideri<br />

SharkNinja, Türkiye pazarına giriş yaptı…<br />

Günümüz dünyasının yoğun yaşam tarzını<br />

kolaylaştıran ev aletlerini patentli<br />

teknolojilerle geliştiren SharkNinja, Karaca<br />

Grup ortaklığıyla Türkiye pazarına<br />

girdi. Amerika merkezli SharkNinja, çözüm<br />

üreten teknolojileriyle Türk tüketicisi<br />

ile buluşuyor.<br />

İnsanların hayatına değer katan Shark-<br />

Ninja çatısı altında yer alan, İngiltere ve<br />

Amerika’nın en çok satılan elektrikli süpürge<br />

markası Shark, aynı zamanda saç<br />

bakım ürünleri ve hava temizleyicilerle<br />

günlük hayatı kolaylaştıran, yenilikçi<br />

ve premium ev ürünler sunuyor. Amerika’nın<br />

1 numaralı mutfak aletleri markası<br />

Ninja, güçlü blenderlardan airfryerlara<br />

fark yaratan teknolojilerle, evde lezzetli<br />

yiyecekler ve içecekler hazırlamayı hızlı<br />

ve kolay hale getiriyor.<br />

5 yıldızlı ürünler geliştirme misyonuyla<br />

tüketici memnuniyetini odağına alan<br />

SharkNinja, küçük elektrikli ev aletleri<br />

kategorisinde birçok ilke imza atıyor.<br />

Elektrikli süpürgelerinde auto-empty<br />

özelliğiyle toza maruz bırakmadan<br />

hazneyi otomatik boşaltan teknolojiyi<br />

sunarken, güzellik kategorisinde saç şekillendirici<br />

ve kurutma makinesini tek<br />

bir üründe buluşturuyor. Shark’ın yenilikçi<br />

hava temizleyicileri filtre değiştirme<br />

ihtiyacına son veriyor. Ninja’nın<br />

dikey çift hazneli ve alandan tasarruf<br />

sağlayan airfryerları yemek yapmayı<br />

pratikleştirirken, BlendSense teknolojisi<br />

ile geliştirilen güçlü blenderlar malzemenin<br />

özelliğine göre hızı, zamanı ve gücü<br />

otomatik ayarlıyor.<br />

SharkNinja Türkiye Genel Müdürü Galip<br />

Bağcı, “Dünya çapında 32 ülkede, 31 farklı<br />

ürün kategorisinde faaliyet gösteren,<br />

ev eşyaları sektöründe devrim yaratan<br />

SharkNinja’nın Karaca Grup ortaklığıyla<br />

Türkiye pazarına girmesinden mutluluk<br />

duyuyoruz. Sektör lideri iki markayı aynı<br />

çatı altında bir araya getiren, 11 milyar<br />

dolar pazar değerine sahip SharkNinja’nın,<br />

4.500’ü aşkın patentli teknolojisiyle<br />

tasarlanan ulaşılabilir ürünlerini Türk<br />

tüketicilerle buluşturuyoruz.” dedi.<br />

SharkNinja’nın devrim yaratan ev aletleri,<br />

ilk olarak Karaca mobil uygulamasında<br />

ve www.karaca.com adresinde, çok<br />

yakında SharkNinja mağazaları, www.<br />

sharkninja.com.tr ve teknoloji mağazalarında<br />

yer alacak.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Bodrum FK artık Sipay Bodrum FK!<br />

Türkiye’nin en hızlı büyüyen fintek şirketi Sipay, Bodrum<br />

Futbol Kulübü ile isim sponsorluğu anlaşması imzaladı.<br />

Bodrum FK, Trendyol Süper Lig <strong>2024</strong>-2025 sezonu boyunca<br />

Sipay Bodrum FK olarak anılacak…<br />

Türkiye’nin lider fintek şirketlerinden<br />

Sipay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri<br />

A.Ş., Bodrumspor Spor Faaliyetleri<br />

A.Ş. ile isim sponsorluğu konusunda anlaşmaya<br />

vardı. Bu anlaşma kapsamında,<br />

Bodrum FK Futbol A Takımı, <strong>2024</strong>-2025<br />

sezonu boyunca Trendyol Süper Lig<br />

müsabakalarında Sipay Bodrum Futbol<br />

Kulübü (Sipay Bodrum FK) ismiyle yer<br />

alacak.<br />

Muşabak: “Hem sportif hem<br />

de ekonomik anlamda büyük<br />

fayda sağlayacak”<br />

Sipay CEO’su Semih Muşabak, konuya<br />

ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları<br />

söyledi: “Futbolun büyüleyici dünyası,<br />

sadece bir spor değil, aynı zamanda toplulukları<br />

bir araya getiren, heyecan ve<br />

tutku yaratan bir güçtür. Sipay olarak,<br />

Bodrum FK ile isim sponsorluğu anlaşmamız<br />

sayesinde bu büyüleyici dünyanın<br />

bir parçası olmaktan büyük mutluluk<br />

duyuyoruz. Hem kulübe hem de<br />

Bodrum taraftarına katkı sağlama fırsatımız<br />

olduğu için çok heyecanlıyız. Bu iş<br />

birliğinin, hem sportif hem de ekonomik<br />

anlamda önemli faydalar sağlayacağına<br />

inanıyorum.”<br />

Talay: “Cüzdan ve kart projeleri<br />

de hayata geçirilecek”<br />

Sipay Bodrum FK Yönetim Kurulu Üyesi<br />

ve Basın Sözcüsü Onur Talay ise şöyle<br />

konuştu: “Öncelikle kulübümüze ve futbola<br />

katkıları için Sipay Elektronik Para<br />

ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.’ye teşekkür<br />

ederiz. Üç yılda iki üst lig yukarı çıkmayı<br />

başarmış ve sürdürülebilir başarıya<br />

odaklı bir kulüp olarak Süper Lig’e Sipay<br />

ile merhaba demiş olduk. Bu anlaşma sadece<br />

kulübümüze değil, taraftarlarımıza<br />

ve Bodrum’a da katkı sağlayacak. Takımımıza<br />

özel cüzdan ve kart projelerini<br />

kısa sürede hayata geçirmeyi planlıyoruz.<br />

Ekiplerimiz birlikte çalışarak, Bodrum<br />

ekonomisine ve kulübümüze kazanımlar<br />

yaratacak projeler geliştirmeyi<br />

hedefliyor.”<br />

21


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

GlassHouse’un, şirket satışına ilişkin<br />

hisse devir sözleşmesi imzalandı!<br />

Türkiye’nin önde gelen BT altyapı hizmet sağlayıcılarından GlassHouse’un yüzde 100 hissesinin,<br />

e& enterprise’a satışına ilişkin hisse devir sözleşmesi imzalandı. Türkiye, e& enterprise’ın,<br />

uçtan uca dijital dönüşümde bölgesel lider olma hedefini gerçekleştirmesinde önemli bir kaldıraç<br />

olacak…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

22<br />

Orta Doğu, Asya ve Afrika’da 32 ülkede<br />

faaliyet gösteren ve bölgenin en büyük<br />

küresel teknoloji şirketler grubu olan<br />

e&’in grup şirketlerinden biri olan e&<br />

enterprise, Türkiye’nin lider BT altyapı<br />

hizmet sağlayıcısı GlassHouse’un hisselerini<br />

devralmak için harekete geçti.<br />

Hisse Devir Sözleşmesi 25 Haziran tarihinde<br />

imzalanırken, sürecin Rekabet<br />

Kurumu ve ilgili diğer ön koşulların<br />

gerçekleşmesinin ardından tamamlanacağı<br />

açıklandı.<br />

2018 yılından bu yana, Türkiye’nin önde<br />

gelen özel sermaye yatırım fonlarından<br />

biri olan Mediterra Capital’in yatırımlarıyla<br />

Türkiye’nin lider BT altyapı servis<br />

sağlayıcısı olmayı başaran GlassHouse,<br />

son altı yılda cirosunu üç kat artırarak<br />

sektördeki yerini sağlamlaştırdı.<br />

2023 cirosu 14 milyar ABD doları olan<br />

ve yılda yüzde 9 büyüyen e&, bu satın<br />

almayla grup şirketlerinden e&enterprise’ın,<br />

coğrafi büyüme ve dijital<br />

dönüşüm yetkinliklerini güçlendirme<br />

yönündeki stratejisini hayata geçirmiş<br />

oldu. e& enterprise, söz konusu yatırımla<br />

Türkiye BT hizmetleri ve bulut pazarına<br />

giriş yaparak, son teknoloji dijital<br />

dönüşüm çözümlerini Türkiye’nin önde<br />

gelen firmalarının hizmetine sunmayı<br />

ve bulut hizmet portföyünü genişleterek<br />

SAP yetkinliklerini güçlendirmeyi<br />

hedefliyor.<br />

Uluslararası bir markadan stratejik yatırım<br />

almayı başaran yegâne yerli BT<br />

altyapı hizmet sağlayıcısı olan Glass-<br />

House, yeni dönemde müşterilerine, yönetilen<br />

bulut yetkinlikleriyle uluslararası<br />

standartlarda ve çok daha yenilikçi<br />

BT hizmetleri sunmayı planlıyor.<br />

Hisse devir sözleşmesinin imzalanmasının<br />

ardından konuyla ilgili açıklamalar<br />

yapan GlasHouse CEO’su Alp Bağrıaçık,<br />

“Son altı yıldır Mediterra Capital<br />

ile çalışarak, GlassHouse’u, Türkiye’nin<br />

lider BT altyapı hizmet şirketi haline dönüştürmek<br />

harika bir deneyimdi. Ekibimiz,<br />

müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla<br />

büyüttüğümüz markamızın, küresel bir<br />

marka olan e& enterprise’dan yatırım<br />

alması sadece bizim değil, Türkiye BT<br />

sektörünün de başarısıdır. Altı yıllık<br />

serüvenimizde tüm hedeflerimize ulaşmayı<br />

başarmanın mutluluğunu yaşıyoruz”<br />

dedi. Önümüzdeki dönemde e&<br />

enterprise ailesine dahil olarak, müşterilerine<br />

uluslararası standartlarda<br />

ve çok daha yenilikçi hizmetler sunacaklarını<br />

belirten Alp Bağrıaçık, sözlerine<br />

şöyle devam etti: “e& enterprise<br />

markasının güçlü portföyünden ve coğrafi<br />

erişiminden yararlanarak, sektör<br />

ortalamasının üzerinde olan NPS (Net<br />

Promoter Score) puanımızı çok daha<br />

yukarı çıkaracak ve bölgedeki büyüme<br />

ivmemizi artıracağız. GlassHouse ailesi<br />

olarak, e& enterprise önderliğinde<br />

çıkacağımız bu yeni yolculukta bize eşlik<br />

edecek ekibimiz, iş ortaklarımız ve<br />

müşterilerimizle çok daha büyük başarılara<br />

imza atacağımıza eminim.”<br />

e& enterprise’ın CEO’su Salvador Anglada<br />

da GlassHouse satın almasına ilişkin<br />

şunları söyledi: “GlassHouse’u ve<br />

150’den fazla yetenekli profesyonelden<br />

oluşan ekibini, e&enterprise ailesinde<br />

görmekten büyük mutluluk duyuyoruz.<br />

Günümüzün en karmaşık teknolojik<br />

zorluklarını çözebilmek için uluslararası<br />

standartlarda bulut çözümleri geliştirmeye<br />

devam edeceğiz. GlassHouse,<br />

son birkaç yıldır çift haneli büyüme<br />

göstererek inanılmaz bir başarı öyküsünü<br />

hayata geçirdi. Şimdi e&enterprise’ın<br />

denkleme getireceği tamamlayıcı<br />

güçlerle çok daha majör bir büyüme için<br />

hazır. Bu iş birliğinin getireceği sınırsız<br />

olanaklar ve müşterilerimize sunacağımız<br />

katma değerli eşsiz dijital deneyim<br />

için sabırsızlanıyoruz.”<br />

GlassHouse, satış sürecinde Alpacar Associates’ten<br />

finansal danışmanlık, Kolcuoğlu<br />

Demirkan Koçaklı firmasından<br />

ise hukuki danışmanlık desteği aldı.<br />

e& enterprise ise FTI Capital Advisors<br />

firmasının finansal, Allen & Overy’nin<br />

hukuki danışmanlığıyla süreci yürüttü.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Yapay zekayı sistemine entegre eden şirketler<br />

istihdamını azaltmadı<br />

İnsan kaynakları ve personel yönetim platformu Kolay İK<br />

tarafından yapılan bir araştırma, yapay zekanın bir trend<br />

olmanın ötesine geçerek iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçası<br />

olduğunu gösterdi. Araştırma kapsamında yapılan ankete<br />

göre şirketlerin yüzde 65’i yapay zeka ve otomasyon araçlarını<br />

projelerinde aktif olarak kullanırken yüzde 18’inin bu yönde<br />

bir planlaması bulunmuyor. Özellikle son yıllarda çalışanların<br />

kendilerine sıkça sorduğu ‘yapay zeka işimi elimden alır mı’<br />

sorusu da ankette yanıt buldu…<br />

Yapay zekanın özellikle geçtiğimiz yıldan<br />

itibaren gösterdiği ‘sınırları zorlayan’<br />

gelişim, iş dünyasında köklü bir devrimi<br />

işaret ediyor. Teknolojiyi kültürlerinin<br />

bir parçası haline getiren şirketler, yapay<br />

zeka ve otomasyon teknolojilerini<br />

kullanarak hem iş süreçlerini optimize<br />

ediyor hem de satış-pazarlamadan insan<br />

kaynaklarına kadar tüm alanlarda<br />

fark yaratıyor. Ancak tüm bu gelişmeler<br />

çalışanların kariyerlerine yönelik endişelerini<br />

de beraberinde getiriyor. Türkiye’nin<br />

SaaS modelinde hizmet veren ilk<br />

ve en büyük insan kaynakları ve personel<br />

yönetim platformu Kolay İK, yapay<br />

zekanın şirketler ve çalışanlara etkileri<br />

üzerine bir anket gerçekleştirdi. Başta<br />

teknoloji-yazılım, danışmanlık, sağlık<br />

ve otomotiv olmak üzere farklı sektörlerden<br />

500’e yakın çalışanın katıldığı anket,<br />

şirketlerde yapay zeka kullanımında artış<br />

olduğunu ortaya koydu.<br />

Her 100 şirketten 17’sinin<br />

gelecek planında yapay zeka<br />

var<br />

Kolay İK’nın anketine göre şirketlerin<br />

yüzde 65’i yapay zeka ve otomasyon teknolojilerini<br />

aktif olarak kullanırken yüzde<br />

18’inin bu yönde bir planlaması bulunmuyor.<br />

Kalan yüzde 17’lik kesim ise<br />

pilot projeler üzerinde çalışıyor veya gelecekte<br />

yapay zekayı kullanmayı planlıyor.<br />

Yapay zeka sırasıyla en çok yazılım,<br />

insan kaynakları, müşteri memnuniyeti<br />

ve pazarlama faaliyetlerinde tercih ediliyor.<br />

İş süreçlerinde yapay zeka kullanmayan<br />

şirketlerin gerekçeleri ise yatırım<br />

maliyeti, bu alandaki nitelikli istihdam<br />

eksikliği ve kendi sektörleri için fayda<br />

sağlamayacağı düşüncesi şeklinde sıralanıyor.<br />

Şirketlerin yüzde 10’unda<br />

yapay zeka istihdama pozitif<br />

etki ediyor<br />

Endüstri 4.0 ile birlikte üretimin öncelikli<br />

konularından biri haline gelen ‘robotlar<br />

işimi elimden alır mı’ sorusu, günümüzde<br />

‘yapay zeka işimi elimden alır mı’<br />

olarak değişmeye başladı. Ankette bu<br />

kapsamda yapay zekanın istihdama etkisi<br />

de soruldu. Katılımcıların yüzde 65’i<br />

şirketlerindeki istihdamda bir değişiklik<br />

olmadığını, yüzde 10’u da istihdamda<br />

artış yaşandığını veya artış planlandığını<br />

ifade etti. Yüzde 18’i şirketlerinde istihdamın<br />

azaldığını söylerken yüzde 7’si<br />

ise şirketlerinin henüz buna yönelik bir<br />

strateji açıklamadığını belirtti.<br />

Optimizasyona faydası ve<br />

istihdam endişesi bir arada<br />

Yapay zeka günümüzde istihdamda artış<br />

ve azalış yönünde henüz köklü bir değişikliğe<br />

yol açmasa da çalışanların geleceğe<br />

yönelik endişeleri olduğu ortaya<br />

çıktı. Buna göre çalışanların yüzde 6’sı<br />

yapay zekanın iş rollerini tehdit ettiğini<br />

düşünüyor. Bu oran yapay zekayı şu an<br />

için tehdit olarak görmeyip gelecek için<br />

endişeli olanlarda yüzde 25’e yükseliyor.<br />

Ancak diğer taraftan çalışanların yüzde<br />

27’si de yapay zekanın iş süreçlerini optimize<br />

ettiğine dikkat çekiyor.<br />

Eğitimler henüz planlama<br />

aşamasında<br />

Yapay zekayla birlikte gündeme gelen bu<br />

alandaki nitelikli istihdam konusu şirketlerin<br />

büyük bölümünün de radarına<br />

girmiş durumda. Ankete göre şirketlerin<br />

yüzde 22’si çalışanlarına eğitim programı<br />

ve kaynak sunarken yüzde 58’i de bu<br />

yönde bir planlama yapıyor. Her beş şirketten<br />

birinde ise bu yönde bir çalışma<br />

bulunmuyor.<br />

Çağlar Yalı: “Yapay zeka<br />

kullanımı verimliliği ve<br />

bağlılığı artırıp turnover’ı<br />

düşürüyor”<br />

Anket sonuçlarını değerlendiren Kolay<br />

İK CEO’su Çağlar Yalı yapay zekanın çalışanlara<br />

ve şirketlere sağladığı faydalara<br />

dikkat çekti. Yapay zeka ve bu alandaki<br />

diğer teknolojileri kullanmayan şirketlerin<br />

operasyonel iş yüklerinin arttığını<br />

söyleyen Yalı “Yapay zeka; operasyonel<br />

süreçlerin dijitalleştirilmesi, zamandan<br />

tasarruf, hata payının ciddi oranda<br />

düşürülmesi ve buna bağlı olarak maliyet<br />

kayıplarının önüne geçilmesi gibi<br />

avantajların yanı sıra çalışanların daha<br />

katma değerli işlere zaman ayırmasına<br />

da olanak tanıyor. Bu da şirketin genel<br />

olarak verimliliğini artırdığı için çalışan<br />

bağlılığı ve mutluluğu da artıyor, iş gücü<br />

devri (turnover) ise düşüyor. Çalışanlar<br />

ile yaptığımız bu çalışma da yapay zekanın<br />

her üç şirketten ikisinde aktif olarak<br />

kullanıldığını gösteriyor. Bu, şirketlerin<br />

sürdürülebilirliği ve rekabetçi ortamda<br />

fark yaratması adına önemli bir gelişme.<br />

Diğer taraftan çalışanların iş kaygısı yaşadığını<br />

ancak yapay zekaya yönelik eğitimlerin<br />

henüz yeterince yaygınlaşmadığını<br />

görüyoruz. Şirketlerin bu alanda<br />

yapacağı çalışmalar bu yöndeki kaygıları<br />

büyük ölçüde gidereceği gibi yapay zekaya<br />

hakim nitelikli çalışan sayısını da<br />

artıracaktır” dedi.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

23


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

ViewBoard 62 serisi üst düzey görsel ve<br />

işitsel performans sunuyor!<br />

İş yerinde iletişimi ve iş birliğini geliştirmeye yönelik eksiksiz<br />

bir ürün gamı sunan ViewSonic’in yeni ViewBoard 62 Serisi<br />

interaktif ekranları, en son video konferans teknolojileriyle<br />

donatılmış, üst düzey görsel ve işitsel performans sunuyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

24<br />

Dünyanın önde gelen görüntü ve eğitim<br />

teknolojileri üreticilerinden ViewSonic<br />

Corp., hem kurumsal hem de yüksek<br />

öğrenim kuruluşlarına, video konferans<br />

sırasında gelişmiş üretkenlik ve iletişim<br />

için bir dizi gelişmiş teknoloji sunan<br />

ViewBoard 62 Serisi interaktif ekranlarını<br />

duyurdu.<br />

ViewSonic Sunum Grubu Direktörü<br />

Monica Sun, “Çalışma ve öğrenmenin<br />

dinamikleri hızla değişiyor. İşletmeler<br />

ve eğitim kurumları, güçlü görsel-işitsel<br />

teknolojilere yönelerek iletişimi ve işbirliğini<br />

artırma ihtiyacı duyuyorlar. View-<br />

Board 62 Serisi, bu ihtiyaçları karşılamak<br />

üzere tasarlandı ve kullanıcılarına benzersiz<br />

bir deneyim sunuyor” diye belirtti.<br />

Video konferans için kapsamlı<br />

bir çözüm<br />

ViewBoard 62 Serisi 4K çözünürlükte<br />

ve 86 inçe kadar ekran boyutlarının yer<br />

aldığı ViewBoard 62 Serisi, Microsoft<br />

Teams, Google Meet, Cisco Webex ve<br />

Zoom Meetings gibi önde gelen video<br />

konferans platformlarıyla entegre çalışabiliyor.<br />

Otomatik çerçeveleme ve ses<br />

takibi özellikleri sayesinde, katılımcılar<br />

her zaman net ve vurgulanmış bir biçimde<br />

görünebiliyorlar; bu sayede böylece<br />

toplantı verimliliği de artıyor. Otomatik<br />

çerçeveleme ve ses takibi özellikleriyle<br />

katılımcıların her zaman net ve vurgulanmış<br />

bir biçimde görüşebildiği View-<br />

Bord 62 Serisi’nde, bu şekilde toplantı<br />

verimliliği de artıyor.<br />

ViewBoard 62 Serisi, kullanıcıların anında<br />

tak ve çalıştır özellikli bağlantı noktaları<br />

aracılığıyla medya paylaşımını<br />

da kolaylaştırıyor. USB Type-C bağlantı<br />

noktası, farklı cihazlardan içeriğin hızlı<br />

bir şekilde paylaşılmasını sağlıyor ve<br />

böylece, toplantı katılımcıları arasında<br />

iş birliği daha da artıyor.<br />

Daha iyi dahili iletişim<br />

ViewBoard 62 Serisi, myViewBoard Manager<br />

aracılığıyla kuruluşların iç iletişimini<br />

de iyileştirmelerine olanak tanıyor.<br />

Bu yönetim aracı, acil mesajların iletilmesi<br />

ve medya içeriklerinin yönetimi için<br />

uzaktan erişim sağlıyor. Bu da kurumsal<br />

iletişimi daha etkin bir hale getiriyor.<br />

ViewBoard 62 Serisi, EPEAT Gümüş sertifikasıyla<br />

çevre dostu bir tasarıma sahip<br />

olmasının yanı sıra enerji tasarrufu<br />

da sağlıyor. Bu özellikleriyle ViewBoard<br />

62 Serisi, kullanıcıların sürdürülebilirlik<br />

hedeflerine katkıda bulunmalarına yardımcı<br />

oluyor.<br />

Teknik Özellikler<br />

• 4K Ultra HD çözünürlüğe sahip 86 inç<br />

ekran<br />

• Microsoft Teams, Google Meet, Cisco<br />

Webex ve Zoom Meetings ile uyumluluk<br />

• Otomatik çerçeveleme ve ses takibi ile<br />

Hepsi Bir Arada konferans kamerası<br />

• 360 derece ses kapsama alanına sahip<br />

Kablosuz Konferans Hoparlörü<br />

• Anında tak ve çalıştır paylaşımı ve USB<br />

Type-C bağlantı noktası<br />

• 20 noktalı çoklu dokunma ile Yansıtılan<br />

Kapasitif Dokunma (PCAP)<br />

• myViewBoard Manager ile merkezi yönetim<br />

• EPEAT Gümüş sertifikalı sürdürülebilir<br />

tasarım


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Türk Telekom’un engelleri kaldıran<br />

projeleri ödüllendirildi<br />

Teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürme anlayışıyla geliştirdiği kurumsal sosyal sorumluluk<br />

projeleriyle Türkiye’ye değer katan Türk Telekom, dünyanın prestijli kurumsal sosyal sorumluluk<br />

projelerinin değerlendirildiği ‘The International CSR Excellence Awards’tan (Uluslararası Kurumsal<br />

Sosyal Sorumluluk Mükemmellik Ödülleri) iki ödülle döndü. Türk Telekom’un az gören çocukların<br />

eğitim hayatına eşit katılımını sağlamak için geliştirdiği ‘Günışığı’ projesi ‘Kapsayıcı Eğitim’<br />

kategorisinde altın; görme engelli bireyler için dünyaca ünlü ressamların çalışmalarını sesli<br />

betimleyerek Atatürk Kültür Merkezi’nde sergilediği ‘Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi’ ise<br />

‘Fırsat Eşitliği’ kategorisinde; gümüş ödüle layık görüldü…<br />

Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik<br />

eden Türk Telekom, teknoloji birikimini<br />

iyilik ve faydaya dönüştürme vizyonuyla<br />

değer odaklı çalışmalarını sürdürüyor.<br />

‘Türkiye’ye Değer’ anlayışıyla teknolojinin<br />

olanaklarını yaşamın tüm alanlarını<br />

iyileştirme amacıyla kullanan Türk Telekom,<br />

öncü projelere imza atıyor.<br />

Türk Telekom’un 2014 yılında dünyada<br />

tek örnek olarak hayata geçirdiği, yüzde<br />

1 ile yüzde 10 arası görme yetisi olan çocuklara<br />

erken müdahale eğitimleri kapsamında<br />

görme yetilerini kullanmayı<br />

öğretmeyi ve eğitim hayatlarına akranlarıyla<br />

aynı okullarda devam etmelerini<br />

sağlayan Günışığı projesi ise CSR Excellence<br />

Awards’ta ‘Kapsayıcı Eğitim’ kategorisinde<br />

altın ödülünü kazandı.<br />

Görme engelli bireyler için sesli içerik<br />

hizmeti sunan Telefon Kütüphanesi uygulamasını<br />

2011’de hayata geçiren Türk<br />

Telekom, uygulama içindeki ‘Tablolar<br />

Konuşuyor’ bölümünde yer alan eserlerin<br />

sesli betimlemeleri ve yorumları ile<br />

oluşturulan dijital sergiyi ana destekçisi<br />

olduğu Atatürk Kültür Merkezi’nde<br />

(AKM) ziyaretçilerle buluşturdu. 3<br />

Aralık Dünya Engelliler Günü’nde açılan<br />

“Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi”<br />

ile başta görme engelli bireyler olmak<br />

üzere tüm sanatseverlere erişilebilir bir<br />

sergi deneyimi sunan Türk Telekom,<br />

CSR Excellence Awards’tan ‘Fırsat Eşitliği’<br />

kategorisinde gümüş ödülünün sahibi<br />

oldu.<br />

Türk Telekom Kurumsal İletişim Direktörü<br />

Arif Sancaktaroğlu, “Türk Telekom<br />

olarak ‘Türkiye’ye Değer’ çatısı altında<br />

gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk<br />

projeleriyle sağlıktan eğitime, sanattan<br />

spora yaşamın her alanında fırsat eşitliği<br />

sağlamayı amaçlıyoruz. İnsanı odağımıza<br />

alan çalışmalarımızın kendi kategorilerinde,<br />

uluslararası ödüllere layık görülmesi<br />

projelerimizin önemine de dikkat<br />

çekiyor. Geleceği iyileştiren teknoloji<br />

anlayışımızla öncü projeler üretmeye<br />

devam edeceğiz” dedi.<br />

Türk Telekom’un ‘Türkiye’ye<br />

Değer’ projeleri<br />

Kapsayıcı Eğitim kategorisinde ödüle<br />

layık görülen, Günışığı projesi az gören<br />

çocukların ‘erken müdahale eğitimleri’<br />

alarak görme yetilerini artırmalarını<br />

sağlıyor ve az gören çocukların toplumsal<br />

hayata eşit koşullarda katılmalarını<br />

kolaylaştırıyor. Proje kapsamında Türk<br />

Telekom Ar-Ge ekipleri tarafından geliştirilen<br />

TahtApp uygulaması sayesinde<br />

ise tüm az gören çocuklar sınıf tahtasında<br />

yer alan içerikleri bir kamera aracılığı<br />

ile tabletlerinde gerçek zamanlı görebiliyor<br />

ve böylece akranları ile derslerini eşit<br />

şekilde takip edebiliyor.<br />

‘Türkiye’ye Değer’ çatısı altında sosyal<br />

sorumluluk çalışmalarını sürdüren Türk<br />

Telekom’un Fırsat Eşitliği kategorisinde<br />

ödülün sahibi olan “Tablolar Konuşuyor<br />

Dijital Resim Sergisi – Milli Saraylar Resim<br />

Müzesi Koleksiyonu Seçkisi” 3 Aralık<br />

Dünya Engelliler Günü’nde Atatürk<br />

Kültür Merkezi’nde kapılarını açmış ve<br />

ziyaretçilerine erişilebilir bir sergi deneyimi<br />

sunmuştu. 10 binden fazla sanatseverin<br />

ziyaret ettiği sergide, görme engelli<br />

bireyler sesli betimleme, tablo yorumları<br />

ve ses efektleri ile özel bir sergi deneyimi<br />

yaşadı.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

YEO Teknoloji’de üst düzey atama<br />

3 kıtada 30’dan fazla ülkede 620’yi aşkın çalışanı ve yeni<br />

yatırımlarıyla enerji ve endüstriyel çözümler sunan YEO<br />

Teknoloji Enerji ve Endüstri AŞ’nin, Endüstri ve Otomasyon<br />

Teknolojileri’nden Sorumlu Başkan Vekili olarak H. Ferit Bulut<br />

atandı…<br />

Teknoloji, otomotiv, tüketici elektroniği<br />

ve otomasyon teknolojileri gibi farklı<br />

sektörlerde 20 yılı aşkın yönetim tecrübesi<br />

bulunan H. Ferit Bulut, yeni göreviyle<br />

birlikte YEO Teknoloji’nin Endüstri ve<br />

Otomasyon Teknolojileri alanındaki faaliyetlerini<br />

hızlandırarak büyüme stratejilerini<br />

güçlendirmeyi hedefliyor.<br />

Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği<br />

Bölümü’nde lisans ve daha<br />

sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar<br />

Mühendisliği yüksek lisans eğitimini<br />

tamamlayan sektörün tecrübeli<br />

isimlerinden H. Ferit Bulut, daha önce<br />

uluslararası birçok markada üst düzey<br />

yöneticilik görevlerinde yer alırken, gerçekleştirdiği<br />

başarılı projelerle de dikkat<br />

çekiyor.<br />

25


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Siber güvenlik yöneticileri, yönetim<br />

kurulunu ikna etmekte zorlanıyor!<br />

Siber güvenlik alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Trend Micro, dünya genelinde beş<br />

siber güvenlik yöneticisinden dördünün (yüzde 79), kuruluşlarının karşı karşıya olduğu siber<br />

riskleri dikkate almama yönünde baskı gördüklerini açıkladı…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Trend Micro’nun araştırması, birçok siber güvenlik<br />

yöneticisinin yönetim kurulu tarafından<br />

siber riskleri dikkate almama yönünde baskı<br />

gördüğünü ortaya koyuyor.<br />

Trend Micro Teknik Direktörü Bharat Mistry,<br />

“Güvenlik liderlerinin yarısından fazlası siber<br />

tehditleri en büyük iş riski olarak görüyor. Ancak<br />

bu riski yönetim kurulunun anlayacağı şekilde<br />

ifade etmekte zorlanıyorlar. Sonuç olarak,<br />

genellikle görmezden geliniyor, küçümseniyor<br />

ve boş konuşmakla suçlanıyorlar. Kurumsal<br />

siber dayanıklılığı artırmak için, üst düzey liderlikle<br />

daha etkili bir şekilde iletişim kurmaları<br />

gerekiyor. İlk adım, saldırı yüzeyinde tek<br />

bir doğruluk kaynağı oluşturmaktan geçiyor”<br />

dedi.<br />

Trend Micro Avrasya Bölgesi Yönetici Direktörü<br />

Hasan Gültekin, “Siber güvenlik yöneticilerinin,<br />

kuruluşlarının karşı karşıya olduğu siber<br />

riskleri yönetim kurullarına etkili bir şekilde<br />

anlatmakta zorlandığını görüyoruz. Trend<br />

Micro olarak, bu boşluğu kapatmanın kritik<br />

olduğunu düşünüyoruz. Yönetim kurullarının,<br />

siber güvenlik stratejilerinin iş değerini anlamaları<br />

ve bu stratejilerin kurumun bütünlüğü<br />

için ne kadar önemli olduğunu kavramaları<br />

gerekiyor. Üst düzey yöneticilerle daha etkili bir<br />

iletişim, yöneticilerin güvenilirliğini artıracak<br />

ve siber güvenlik çabalarını daha görünür kılacaktır”<br />

dedi.<br />

Yönetim kurullarından baskı gören siber güvenlik<br />

yöneticilerinin yüzde 43’ü bunun nedeninin<br />

sürekli aynı şeyleri tekrar etmeleri ya da<br />

boş konuştuklarının düşünülmesi olduğunu<br />

belirtiyor. Yüzde 42’si aşırı olumsuz olarak görülmeleri<br />

olduğunu, üçte biri ise (%33) endişelerinin<br />

göz ardı edildiğini söylüyor.<br />

Bu durum, siber güvenlik yöneticilerinin siber<br />

güvenlik ile iş risklerini paralel hale getirememeleriyle<br />

yakından bağlantılı olan ciddi bir<br />

güvenilirlik açığına işaret ediyor. Aslında, yüzde<br />

46’sı siber güvenlik stratejilerinin iş değerini<br />

ölçebildiklerinde daha güvenilir görüldüklerini<br />

belirtiyor.<br />

MNT-Halan, Tam Finans’ın % 100’ünü satın<br />

alarak Türkiye’ye Açılıyor<br />

Mısır’ın en büyük banka dışı finans kuruluşu ve fintech’i MNT-Halan, 300 milyon ABD dolarını<br />

aşan kredi portföyüyle Türkiye’nin önde gelen ticari finansman şirketlerinden Tam Finans’ı<br />

ülkenin önde gelen özel sermaye şirketi Actera Group ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan<br />

(EBRD) satın aldı…<br />

26<br />

Mısır’ın ilk ve tek unicorn’u, başarılı bir fon toplama<br />

turunun ardından uluslararası alanda<br />

daha da genişliyor. Mısır merkezli MNT-Halan<br />

stratejik hamle ile gelirlerini, toplam adreslenebilir<br />

pazarını ve ihtiyaçlara yönelik finansal çözümler<br />

sunma kabiliyetini önemli ölçüde arttırıyor.<br />

Türkiye; 85 milyonluk nüfusu, 1 trilyon<br />

doları aşan GSYİH’sı ve yalnızca yüzde 11,7’lik<br />

hane halkı borcunun GSYİH’ye oranı ile pazar<br />

fırsatı oldukça önemli bir ülke konumunda.<br />

MNT-Halan, bankacılık sektörü için geniş büyüme<br />

fırsatları ile dijital finansal çözümleri,<br />

bireyler ve işletmeler için dönüştürücü olmayı<br />

vaat ediyor.<br />

MNT-Halan’ın Kurucusu ve CEO’su Mounir<br />

Nakhla işlemle ilgili olarak “Bugün MNT-Halan,<br />

Türkiye’de milyonlarca işletme ve tüketicinin<br />

yenilikçi finansal hizmetlere erişimini<br />

sağlamak için Tam Finans ile güçlerini birleştiriyor.<br />

Tam Finans’ın kredi modellerini, dağıtım<br />

kapasitesini ve yönetim ekibini MNT-Halan’ın<br />

teknolojisi, müşteriye yönelik uygulaması ve<br />

finansal gücü ile birleştirmek, ürün teklifini<br />

tamamlamaya yardımcı olacak ve tüm paydaşlara<br />

daha fazla güven verecektir. Türkiye ve<br />

Mısır’ın tarihleri ve kültürleri yüzlerce yıldır iç<br />

içe geçmiştir ve mevcut ekonomik görünümleri<br />

çok daha parlak bir geleceğe işaret etmektedir.<br />

Biz de bundan faydalanmaya hazırız” dedi.<br />

Tam Finans’ın CEO’su Hakan Karamanlı,<br />

“MNT-Halan ailesine katılmaktan mutluluk<br />

duyuyoruz. Finansal erişimin insanların<br />

hayallerini gerçekleştirmelerini sağladığına<br />

dair temel inançları, şirketimizin üzerine inşa<br />

ettiğimiz aynı değerleri yansıtıyor. MNT-Halan’ın<br />

ölçeklenebilir teknolojisi artık daha hızlı<br />

büyümemize ve genişletilmiş ürün ve hizmet<br />

seçenekleriyle çapraz satış fırsatları yakalarken<br />

misyonumuzu daha fazla işletmeye ve insana<br />

ulaştırmamıza destek olacak” dedi. MNT-Halan’ın<br />

Pakistan’a açılmasından kısa bir süre<br />

sonra gerçekleşen bu satın alma, şirketin iş modelinin<br />

ölçeklenebilirliğini ve çeşitliliğini ortaya<br />

koydu.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Sürdürülebilirlikte geride kalan KOBİ’ler<br />

işlerini kaybedebilir!<br />

Dünya’da işletmelerin yüzde 90’ını KOBİ’lerin oluşturduğunu<br />

belirten DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, sürdürülebilirlik<br />

konusunda geride kalan KOBİ’lerin, büyük şirketlerle<br />

yapacakları iş anlaşmalarını kaybetme riskiyle karşı karşıya<br />

kalacağını açıkladı…<br />

KOBİ’lerin, hızlı karar alma kabiliyetleri<br />

ve yenilikçi yapılarıyla bilindiklerini belirten<br />

DİA Yazılım Genel Müdürü Suha<br />

Onay, “Ancak konu sürdürülebilirliğe geldiğinde,<br />

bu uygulamaları benimsemekte<br />

genellikle yavaş kalıyorlar. Bu yüzden<br />

KOBİ’lerin sürdürülebilirlik konusunda<br />

teşvik edilmeye ihtiyaçları var. Çünkü<br />

sürdürülebilirlik konusunda geride kalan<br />

KOBİ’ler, müşterilerinin sürdürülebilirlik<br />

standartlarını karşılayamadıkları<br />

sürece, büyük şirketlerle yapacakları değerli<br />

iş anlaşmalarını kaybetme riskiyle<br />

karşı karşıya kalacaklar.” dedi.<br />

Milyarlarca insan geçimini KOBİ’lerden<br />

sağlıyor<br />

KOBİ’lerin ciddiye alınması gereken bir<br />

güç olduğunun altını çizen Onay, “Dünya’da<br />

işletmelerin yüzde 90’ını KOBİ’ler<br />

oluşturuyor. Aynı zamanda dünya çapındaki<br />

her üç işten ikisini de KOBİ’ler<br />

yapıyor. Milyarlarca insan geçimini<br />

KOBİ’lerden sağlıyor ve küresel tedarik<br />

zincirlerinin düzgün işleyişi için vazgeçilmezler.<br />

Böylesine muazzam etkilere<br />

rağmen KOBİ’ler henüz sürdürülebilirlikle<br />

ilgilenmiyorlar. Bunun nedeni çok<br />

basit. KOBİ’lerin sürdürülebilirlikle ilgili<br />

adım atmaya nereden başlayacaklarını<br />

bilmedikleri aşikar. Ancak KOBİ’lerin<br />

hem kendileri hem de herkes için daha<br />

iyi bir dünya yaratma çalışmalarına katılmalarına<br />

ihtiyacımız var.<br />

Sürdürülebilirlik aynı zamanda şirketlerin<br />

maliyetlerini de azaltıyor<br />

Sürdürülebilirlik, işletmelerin çevre üzerindeki<br />

zararları etkilerini durdurmak<br />

veya en aza indirmek için elimizden<br />

gelen her şeyi yapmakla ilgili. Sürdürülebilirlik<br />

aynı zamanda şirketlerin maliyetlerini<br />

de azaltır. Bu da işlerin ters<br />

gidebileceği günler için kaynak avantajı<br />

oluşturur. KOBİ’ler sürdürülebilirlik yolculuğu<br />

için ilk adımı atmak isteseler de<br />

istemeseler de değişmeyen tek şey değişimdir.<br />

Sürdürülebilirlik regülasyonları<br />

giderek gelişiyor ve genişliyor. Regülasyonlar<br />

zamanla işletmelerin, çevreye<br />

karşı oluşturdukları potansiyel riskleri<br />

tespit ettiklerini ve önlemlerini aldıklarını<br />

ispat etmelerini isteyebilir.<br />

KOBİ’ler, doğa dostu işletmelere dönüşmekten<br />

rahatsız değiller<br />

Sürdürülebilirlik ve çevre için atılması<br />

gereken adımların KOBİ’lere zorunluluklar<br />

olarak getirilmemesi gerekiyor.<br />

Sürdürülebilirliği, büyümenin itici<br />

gücü olarak sunmak çok daha faydalı<br />

olacaktır. Şimdilik bütün dünyada KO-<br />

Bİ’ler, doğayı ve çevreyi korumaya yönelik<br />

adımları gereksiz masraflar olarak<br />

görüyor. Birçoğu da zorunluluklar<br />

kapsamında uygulamak zorunda kaldıkları<br />

bazı regülasyonları, bilerek ve<br />

isteyerek yapıyormuşçasına pazarlıyor.<br />

Aslında KOBİ’ler, doğa dostu işletmelere<br />

dönüşmekten rahatsız değiller. Sadece<br />

bu konuda teşvik edilmeleri gerekiyor.<br />

KOBİ’leri sürdürülebilirlik için teşvik<br />

etmeye yönelik atılabilecek adımlardan<br />

en önemlisi hiç kuşkusuz büyümenin<br />

hızlanacağını anlatabilmek.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Günümüzde yeşile dönme ihtiyacının<br />

hiç olmadığı kadar güçlü hale geldiğini<br />

de ifade eden Onay, “Bulut tabanlı teknolojiler,<br />

karbon emisyonunun önüne<br />

geçme konusunda büyük katkı sağlıyor.<br />

Bulut teknolojisi bilgi teknolojileri endüstrisinde<br />

birçok yönden devrim yaratmasının<br />

yanında, çevreyi de koruyor.<br />

Bulut tabanlı hizmet sağlayıcılarının<br />

çok büyük bir bölümü yenilenebilir enerji<br />

kaynaklarından faydalanıyor. Şirketler<br />

bulut tabanlı teknolojilere geçiş yaparak,<br />

esneklik, ölçeklenebilirlik ve tasarruf<br />

elde edebileceklerini öğrendiler. Fakat<br />

bulut bilişim sadece şirketlere değil, çevreye<br />

de büyük fayda sağlıyor. Veri yönetimini<br />

kendi bünyesindeki sunucularda<br />

yapan şirketler ise, ne yazık ki karbon<br />

emisyonunu büyük ölçüde artırıyorlar”<br />

diyerek sözlerini tamamladı.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

27


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

ASUS, NUC 14 Pro+ modelini duyurdu<br />

Üretken yapay zekâ iş yüklerini çalıştırmak için üstün<br />

performans sunan bu ultra kompakt bilgisayarda enerjiyi<br />

verimli bir şekilde kullanan Wi-Fi Algılama özelliği ve alet<br />

gerektirmeyen 5 x 4 inç anodize alüminyum kasa bulunuyor<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

ASUS, yeni Intel® Core Ultra işlemcilerin<br />

gücüyle sınıfının en iyi performansını<br />

sunan ve üretken yapay zekâ iş yüklerini<br />

yerel olarak çalıştırabilen ultra kompakt<br />

bilgisayarı ASUS NUC 14 Pro+’ı duyurdu.<br />

Bu makinenin güçlü bilgi işlem yetenekleri;<br />

aygıtsız sertifikalı Bluetooth®<br />

bağlantısı, enerji tasarruflu WiFi Algılama<br />

özelliği ve yüksek verim, düşük güç<br />

tüketimi ve hızlı tepki sağlayan üç yapay<br />

zekâ motoru (GPU, NPU ve CPU) ile<br />

daha da güçlü hale geliyor. Göz alıcı 5 x 4<br />

inç anodize alüminyum kasa, kurumsal<br />

veya ev ofis ortamları için mükemmel.<br />

Bu kasa, bileşenleri hızlı, güvenli ve kolay<br />

yenileme imkanı sunmak için alet gerektirmeyen<br />

bir tasarıma sahip.<br />

özellikle Stable Diffusion yazılımı kullanarak<br />

metinden görüntü oluşturma gibi<br />

görevlerde fark yaratıyor.<br />

Her göreve hazır<br />

Müşterilerden gelen geri bildirimler doğrultusunda<br />

ASUS, NUC 14 Pro+ modeline<br />

önceki modele göre biraz daha büyük<br />

olan 5 x 4 inçlik birinci sınıf anodize<br />

alüminyum kasa ekledi. Şık ve kompakt<br />

biçimdeki bir litreden küçük boyutuyla<br />

masada veya iş istasyonunda minimum<br />

yer kaplayan bu kasa, küçük veya orta<br />

ölçekli işletmeler, uzaktan çalışanlar, pe-<br />

th çevre birimleri ile garantili bağlantı<br />

sağlıyor. Bu sayede, sertifikalı Bluetooth<br />

klavye ve fare ile anında harika bir deneyim<br />

elde edilebiliyor ve kullanıcılar en<br />

başından itibaren kablosuz ve düzenli<br />

bir çalışma alanına sahip olabiliyor. Sertifikalı<br />

Bluetooth özelliği ayrıca bir bağlantı<br />

aygıtına ihtiyaç duymadan üstün<br />

ses kalitesi sağlıyor ve aynı anda dört<br />

adede kadar Bluetooth cihazına yayın<br />

yapabiliyor.<br />

28<br />

Stil, yapay zekâ odaklı<br />

performansla buluşuyor<br />

Intel Core Ultra 9, 7 veya 5 CPU; gelişmiş<br />

grafikler için Intel Arc GPU ve Intel AI<br />

Boost (NPU) ile sunulan ASUS NUC 14<br />

Pro+, işlem gücü ihtiyacını büyük ölçüde<br />

karşılıyor ve stili güçlü performansla<br />

birleştiriyor. GPU, NPU ve CPU’dan oluşan<br />

üç yapay zekâ motoru birlikte daha<br />

yüksek verim ve daha düşük güç tüketimi<br />

sunmanın yanı sıra üretken yapay<br />

zekâ iş yüklerinin yerel olarak daha hızlı<br />

çalıştırılmasını sağlıyor. Intel Core Ultra<br />

işlemciler, Intel’in bugüne kadarki en<br />

yüksek güç verimliliğine sahip istemci<br />

işlemcilerini oluşturuyor.<br />

Kendinden önce gelen NUC 13 Pro Mini<br />

PC modeli ile karşılaştırıldığında, ASUS<br />

NUC 14 Pro+ yapay zekâ işlem performansını<br />

önemli ölçüde geliştirerek benzersiz<br />

bir kararlılık ve %35’e kadar daha<br />

hızlı yerel hesaplama sağlıyor. Bu da<br />

rakende veya eğitim ortamları için ideal.<br />

Birlikte verilen VESA montaj plakası ve<br />

bileşenlere kolay erişim sağlayan alyanlı<br />

kasa, ASUS NUC 14 Pro+ modeline farklı<br />

kullanım senaryolarına uyacak çok yönlülük<br />

kazandırıyor. Ayrıca her bir ürün,<br />

ASUS’un güvenilirliğe olan bağlılığını<br />

gösteren üç yıllık sınırlı garantiyle geliyor.<br />

Dörtlü 4K ekran desteği<br />

ASUS NUC 14 Pro+, iki HDMI® bağlantı<br />

noktası, DisplayPort 1.4, iki Thunderbolt<br />

4 bağlantı noktası ve ek yapılandırılabilir<br />

bağlantı noktasu (HDMI seçeneği<br />

seçilirse) kombinasyonuyla dört adede<br />

kadar 4K monitörü destekleyebiliyor. Bu<br />

sayede NUC 14 Pro+, ev stüdyoları veya<br />

ofislerdeki çoklu ekran kurulumları ya<br />

da yapay zekâ odaklı ortamlarda çalışma<br />

alanlarını genişletmek için mükemmel<br />

çözüm sunuyor.<br />

Sertifikalı Bluetooth<br />

deneyimleri<br />

ASUS NUC 14 Pro+; kulaklık ve hoparlörler,<br />

işitme cihazları, fareler ve klavyeler<br />

dahil olmak üzere sertifikalı Bluetoo-<br />

Enerji tasarruflu WiFi Algılama<br />

Hem kullanıcı hem de bilgisayar 30 saniye<br />

boyunca etkin olmadığında ve 1,5 - 2<br />

metre aralığında hiçbir hareket algılanmadığında,<br />

NUC 14 Pro+ kullanıcının<br />

cihazdan kısa bir süre için uzaklaştığını<br />

akıllı bir şekilde algılayabiliyor. Bu durumda<br />

ekran enerji tasarrufu için otomatik<br />

olarak hazırda bekleme moduna<br />

giriyor.<br />

Yenilikçi soğutma tasarımı<br />

Yeni üçlü 6 mm ısı borusu, çift taraflı bir<br />

eşanjör ve optimize edilmiş hava akışı<br />

yönlendirmesi içeriyor. Ürünün yenilikçi<br />

tasarımı, istikrarlı performans sağlıyor<br />

ve yüksek bilgi işlem gücü gerektiren<br />

yapay zekâ iş yükleri sırasında aşırı ısınmayı<br />

önleyerek kesintisiz çalışmayı garanti<br />

ediyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

DT Cloud ve Anthill’den stratejik iş birliği!<br />

Günümüzde işletmelerin en temel sorunu,<br />

sahip oldukları verinin, yaptıkları<br />

işe faydasını ve potansiyelini açığa çıkartacak<br />

çözümlere sahip olmamak. DT<br />

Cloud, müşterilerinin bu ihtiyaçlarına<br />

çözüm bulabilmek amacıyla, güçlü altyapısını<br />

AR-GE ve inovasyon alanında<br />

lider şirketlerden biri olan Anthill ile birleştiren<br />

stratejik bir partnerlik anlaşmasına<br />

imza attı.<br />

Türkiye’nin ilk yerli ve milli self-servis bulut yönetim platformu<br />

DT Cloud, firmaların eski sistemlerini modernleştirirken<br />

karşılaştıkları temel sorunlara, alanında lider teknoloji<br />

şirketlerinden Anthill iş birliğiyle sunacağı çözümlerle çare<br />

olacak…<br />

Firmalara teknolojik<br />

seçimlerinde özgürlük<br />

sağlıyor<br />

Bugün birçok işletme, SAP, Oracle, IBM<br />

vb. platformlarda, geleneksel uygulamalar<br />

kullanarak on-prem çalışıyor. Sahip<br />

oldukları verileri anlamlı hale getirecek<br />

AI ve BI çözümleri entegrasyonunda kısıtlanıyor.<br />

DT Cloud’un sağladığı, regülasyonlara<br />

uygun, açık kaynak çözümler;<br />

bu işletmelere çözümü kendi özgün ihtiyaçlarına<br />

göre özelleştirme ve uyarlama<br />

özgürlüğü verirken, belli servis sağlayıcı<br />

ve üreticilere bağlı kalmak yerine, kendi<br />

iş süreçlerine göre kişiselleştirme ve<br />

teknolojik seçimleri üzerinde daha fazla<br />

kontrol sağlama imkanı sunuyor. Yatırımlarını<br />

gelecekte de güvence altına<br />

almalarına imkan sağlıyor.<br />

DT Cloud’un güçlü altyapısını Anthill tarafından<br />

geliştirilmiş ve kompleks dijital<br />

ortamlarda entegre edilmiş çözümler ile<br />

birleştiren partnerlik anlaşması sayesinde<br />

DT Cloud, hizmet verdiği müşterilerine<br />

daha geniş çözümler sunma vizyonunu<br />

da destekliyor. Ayrıca Low-Code<br />

platform ile geliştiricilerin uygulama ve<br />

çözümlerini drag & drop şeklinde çok<br />

kısa sürede oluşturabilmelerini ve işlerinde<br />

üretkenliklerini artıracak araçları<br />

sağlıyor.<br />

Anthill çözümleri DT Cloud<br />

üzerinden sunulacak<br />

Broadcom, Bosch, Coca Cola, UBER ve<br />

BMW iVENTURES gibi pek çok önemli<br />

markaya hizmet sunan Anthill, Avrupa<br />

ve ABD’de stratejik anlamda hızlı bir büyüme<br />

gösteriyor. Küresel pazarda söz sahibi<br />

konumundaki Anthill ile DT Cloud<br />

arasında yapılan bu stratejik partnerlik<br />

sonucu Anthill çözümleri, mevcut ve gelişen<br />

pazarlara DT Cloud Platformu üzerinden<br />

sunulacak.<br />

Bunun yanı sıra, yapay zeka ve makine<br />

öğrenimi çözümleri ile işletmelerin veri<br />

analitiği ve iş süreçlerini optimize etmelerine<br />

yardımcı olunacak. Müşteri<br />

hizmetleri ile iş çözümlerinde ve online<br />

satışların en yüksek seviyeyi görebilmesi<br />

için ise kurumsal müşterilere destek<br />

sağlanacak.<br />

DT Cloud CEO’su Tolga Dinçer:<br />

“Bu iş birliği, müşterilerimize<br />

rekabet avantajı sağlayacak”<br />

DT Cloud CEO’su Tolga Dinçer, yapılan<br />

anlaşmanın kapsamına ilişkin yaptığı<br />

açıklamada, teknoloji alanında önemli<br />

bu iki şirket arasında yapılan anlaşmanın,<br />

başta hizmet sundukları müşterileri<br />

olmak üzere sektöre önemli getirileri<br />

olacağını vurguladı.<br />

Bu anlaşmanın, müşterilerine gerçek<br />

potansiyellerini ortaya çıkarma imkanı<br />

sunacağının ve rekabet avantajı sağlayacağının<br />

altını çizen Tolga Dinçer, anlaşmaya<br />

ilişkin önemli detayları şu ifadelere<br />

paylaştı: “Yapılan stratejik partnerlik<br />

anlaşması sayesinde, DT Cloud’un güçlü<br />

altyapısı ve bulut çözümleri, Anthill’in<br />

uzmanlığı ile birleşerek daha güçlü bir<br />

ekosistem oluşturmuş oluyoruz.<br />

Bu iş birliğimiz sayesinde veri modelleme,<br />

veri mimarisi ve tasarımı, iş zekası,<br />

yapay zeka, makine öğrenimi ve RPA<br />

dahil olmak üzere veri zekası ve otomasyon<br />

çözümlerini artık hizmete sunabiliyoruz.<br />

Küresel pazarın önemli oyuncularından<br />

Anthill ile güçlerimizi birleştirerek,<br />

sektöre katkılarımızı ve hizmetlerimizi<br />

daha da güçlendireceğiz. Özellikle, Anthill<br />

tarafından sağlanan Codbex çözüm<br />

platformu ile işletmelerin dijital dönüşüm<br />

süreçlerinde hız ve verimlilik kazanacaklarına<br />

inanıyoruz. Yazılım geliştirme<br />

süreçlerini hızlandıran, veri analitiği<br />

ve iş süreçlerini optimize eden Codbex,<br />

DT Cloud’un güvenli ve esnek bulut çözümleriyle<br />

entegre edilerek müşterilerine<br />

rekabet avantajı sağlayacak. “<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

29


“Yapay Zekayı İşine Uyumlu Hale Getiren<br />

Kazanacak”<br />

30<br />

Bahtiyar Tan - IAS CTO’su<br />

Sizce yapay zeka konusunda<br />

işletmeler var olan bir<br />

çözümü mü kullanmalı<br />

yoksa kendi çözümlerini mi<br />

geliştirmeli?<br />

Aslında bu ucu açık bir soru. Bu stratejiyi belirlerken<br />

ilgili işletmenin büyüklüğü, faaliyet gösterdiği<br />

sektör ve müşteri profili gibi birçok değişken<br />

mevcut. Ancak kendi teknolojisini üreten bir şirketin<br />

yöneticisi olarak ve bu alanda tecrübelerime<br />

dayanarak söyleyebilirim ki işletmeler mutlaka<br />

yapay zeka destekli ürünlere odaklanmalı.<br />

Özellikle ana işi teknoloji olmayan ve bizim gibi<br />

teknoloji şirketlerinden destek alan işletmelerin<br />

yapay zekanın yaratabileceği imkanlardan olabildiğince<br />

yararlanması gerekiyor. Çünkü gelişen<br />

teknolojiye hızla ayak uydurabilen, onu etkin bir<br />

şekilde kullanabilen işletmelerin her geçen gün<br />

daha verimli hale geldikleri, sorunlarına daha<br />

hızlı çözümler bulabilen çevik işletmelere dönüştükleri<br />

artık kimsenin yadsıyamadığı bir gerçek.<br />

Sizin tarafınızdan<br />

bakıldığında bütünlüklü bir<br />

yapay zeka stratejisine<br />

neden ihtiyaç var?<br />

Teknoloji dünyasının baş döndürücü bir hızla<br />

ilerlediği günümüzde en hızlı gelişim alanlarından<br />

biri de yapay zeka. Bununla birlikte bu alanda<br />

yapılacak çalışmalar ciddi düzeyde kaynağa<br />

ihtiyaç duyuyor. Gerektirdiği kaynak ve uzmanlık<br />

dolayısıyla, bu alanda çözümleri ortaya koymanın<br />

hiç de kısa olmayan proje süreleri anlamına<br />

geldiği de açık.<br />

Dolayısıyla; veri toplamaktan, uygulama alanına,<br />

kullanılacak yöntemlerden, alınacak aksiyonlara<br />

kadar çok geniş bir alanda ciddi kaynakların<br />

tüketildiği yapay zeka alanında da doğru süreci<br />

yürütebilmek, doğru ürünlerle çalışabilmek son<br />

derece önemli. Herhangi bir stratejiden yoksun<br />

olarak genel olarak bilgi sistemleri yatırımlarında<br />

ve daha özel olarak yapay zeka alanında yapılacak<br />

yatırımlarda doğru stratejilerle, doğru çözüm<br />

ve süreçlerle ilerlemek son derece önemli. Aksi<br />

İşletmelerin dijital dönüşümde ihtiyaç duyduğu ürün<br />

ve çözümleri uçtan uca sunan IAS, iş ortaklarına yapay<br />

zeka destekli çözümlerle destek oluyor. Gerçekleştirdiği<br />

inovasyonlar ve geleceğin teknolojilerini kullanarak, tüm<br />

paydaşlarına rekabet güçlerini artıracak çözümler sunma<br />

misyonuyla hareket eden IAS, gelişen trend yapay<br />

zekayı uyguladığı ürünlerle iş ortaklarına destek olmaya<br />

devam ediyor. İşletmelerin dijital dönüşümde ihtiyaç<br />

duyduğu ürün ve çözümleri uçtan uca sunan IAS olarak<br />

kendi teknolojisini üreten bir dünya markası olduklarını<br />

belirten IAS CTO’su Bahtiyar Tan, her ölçek ve sektörden<br />

kuruma dijital dönüşüm süreçlerinde teknolojik rehberlik<br />

etmek, ERP, IoT, büyük veri, iş zekası, bulut, yapay zeka<br />

ve ötesi yenilikçi çözümleri ile sektöre yön vermeye de<br />

devam ettiklerine vurgu yaptı. Röportaj konuğumuz olan<br />

IAS CTO’su Bahtiyar Tan sorularımızı yanıtladı…<br />

takdirde, bir stratejiden yoksun olarak yapılacak<br />

yatırımlar beklenen geri dönüşleri sağlayamayacak,<br />

dolayısıyla ciddi düzeyde kaynak ve zaman<br />

israf edecektir.<br />

Daha farklı bir şekilde ifade edecek olursak; bu konuda<br />

yapay zeka alanında çalışmalar yürütmek<br />

ve işlerini daha etkin hale getirmek işletmeler<br />

için ciddi bir potansiyel vadediyor. Bu potansiyele<br />

ulaşmak için doğru stratejik tercihler yapmak<br />

son derece önemli. Bu da doğru bir bilgi yönetimi<br />

stratejisi ve daha özelde doğru bir yapay zeka stratejisine<br />

sahip olmak anlamına geliyor.<br />

Bu strateji belirlenirken de; işletmenin uzman<br />

olduğu alan, ayırabileceği kaynak ve zaman gibi<br />

faktörler etraflıca değerlendirilmeli. İşte bizler de<br />

paydaşlarımıza gerek bu stratejilerin belirlenmesi<br />

gerekse bu strateji üzerinde adım adım ilerlemeleri<br />

için ürün, süreç ve çözümlerimizle destek<br />

oluyoruz.<br />

ERP alanında yapay zeka<br />

kullanımı hakkında neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

Statista’nın bu yıl açıkladığı verilere göre yapay<br />

zeka pazarı <strong>2024</strong>’ü 305,9 milyar dolar değerle kapatacak.<br />

Aynı araştırma sonuçlarına göre yapay<br />

zeka pazarının yıllık ortalama yüzde 15,8’lik bir<br />

ivmeyle 2030 yılını ise 738,8 milyar dolarlık bir rakamla<br />

kapatması bekleniyor. Bu hızlı ilerlemenin<br />

ERP alanına da sirayet edeceğini düşünüyoruz.<br />

Yapay zeka artık ERP sistemlerinin geleceğini de<br />

şekillendiriyor. Bu teknolojiler, çalışanların veri<br />

analizini daha ileri düzeyde yapmasını, tahminlerde<br />

bulunmasını ve karar alma süreçlerini daha<br />

hızlı bir şekilde otomatize etmelerini sağlıyor.<br />

Yapay zekadan destek alan ERP sistemleri sayesinde<br />

işletmeler, iş süreçlerini daha hızlı optimize<br />

ederek rekabet anlamında rakiplerinin bir adım<br />

önüne geçiyor. Biz de yapay zeka teknolojilerini<br />

mevcut ERP sistemlerimize daha ayrıntılı bir<br />

şekilde entegre etmeyi planlıyoruz. Bu entegrasyon,<br />

müşterilerimizin veri analizi ve iş süreçleri<br />

yönetimi konularında daha ileri düzeyde çözümler<br />

sunarak, iş akışlarını otomatize etmelerine ve<br />

karar alma süreçlerini hızlandırmalarına olanak<br />

tanıyacak.<br />

Research and Markets 2022 yılı araştırmalarına<br />

göre ERP’nin küresel pazar büyüklüğü 59,48 milyar<br />

dolar değerine ulaşırken 2030’a kadar yıllık<br />

yüzde 11’lik bir büyüme oranıyla 123,41 milyar<br />

dolara erişmesi bekleniyor. Raporda, veri odaklı<br />

kararlara olan talebin artması ve mobil ile bulut<br />

uygulamalarının benimsenmesi, ERP yazılımı<br />

pazarının büyümesini sağlayan temel faktörler<br />

olarak belirtilirken, ERP yazılımlarının sağladığı<br />

avantajların kurumlar tarafından fark edilmesiyle<br />

birlikte bu alanda oluşacak talebin artması da<br />

bekleniyor.<br />

Son olarak işletmelere yapay<br />

zeka konusunda önerileriniz<br />

neler olur?<br />

Bahtiyar Tan: Günün sonunda yapay zeka alanında<br />

süreç, ürün ve hizmetlerinize değer katabilmek<br />

için, bir strateji ve planlama gerektiriyor. Ortaya<br />

çıkacak ‘Denedim, yaptım, şu kadar milyon<br />

dolar harcadım, şu kadar yıl yatırım yaptım ama<br />

proje başarısız oldu’ gibi bir bir tablo günümüz<br />

rekabet koşullarında kabul edilebilir bir durum<br />

değil.<br />

Bugün geldiğimiz noktada ister KOBİ, ister büyük<br />

ölçekli şirketler olsun ihtiyacı olmayan modüllerin<br />

yer aldığı ürünler yerine kendilerine en uygun<br />

ürün ve çözümleri tercih ediyor. Bizler de bu alandaki<br />

tecrübelerimizle iş ortaklarımıza işletme süreçlerinde<br />

ihtiyaç duydukları en uygun çözümleri<br />

sunuyoruz. Böylece, iş ortaklarımızın ana işlerine<br />

odaklanarak verimliliklerini artırma ve daha rekabetçi<br />

olma yolunda onlara destek oluyoruz.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Papara “Dünyanın En İyi Fintech Şirketleri”<br />

listesinde!<br />

Papara, CNBC’nin pazar araştırma şirketi Statista ile hazırladığı<br />

<strong>2024</strong> raporunda dünya genelinde en iyi 250 fintech şirketi<br />

listesine Türkiye’den giren tek marka oldu…<br />

CNBC, araştırma şirketi Statista ile yayınladığı<br />

“Dünyanın En İyi Fintech Şirketleri<br />

<strong>2024</strong>” (The World’s Top Fintech<br />

Companies <strong>2024</strong>) raporuyla en iyi 250<br />

fintech şirketini açıkladı. Sekiz farklı kategorideki<br />

finansal teknoloji şirketlerini<br />

kapsayan raporda fiziksel şubeleri olmayan<br />

ve yalnızca dijital olarak faaliyet<br />

gösteren finansal kuruluşları ifade eden<br />

neobank kategorisine de listede yer verildi.<br />

Mart -Mayıs <strong>2024</strong> arasında 2 binden<br />

fazla şirket üzerine derinlemesine araştırma<br />

gerçekleştirilen raporda Papara,<br />

dünyanın en iyi 35 neobank’ından biri<br />

olarak yer aldı.<br />

20 milyon kullanıcıya ulaşan Türkiye’nin<br />

lider finansal teknoloji şirketi Papara, en<br />

iyi fintech şirketlerinin yer aldığı listede<br />

geçen senenin ardından ikinci kez yer<br />

alarak Türkiye’yi temsil eden tek marka<br />

olmaya devam etti.<br />

2014 yılından bu yana 460’tan<br />

fazla yeni neobank piyasaya<br />

sürüldü<br />

İlk fintech dalgasıyla yükselişe geçen<br />

neobank’lar, düşük maliyetli ürünleri<br />

ve dijital odaklı yaklaşımları sayesinde,<br />

fiziksel şubelerle karşılaştırıldığında<br />

büyük ilgi görmeye devam ediyor. “Dünyanın<br />

En İyi Fintech Şirketleri <strong>2024</strong>” raporundaki<br />

Statista verilerine göre; 2014<br />

yılından bu yana 460’tan fazla yeni neobank<br />

piyasaya sürüldü. Raporda yer alan<br />

35 neobank arasında Amerika, Almanya,<br />

İngiltere, Polonya, Kanada, Brezilya, Danimarka<br />

ve Kuzey Kore’den şirketler yer<br />

alırken Papara, Türkiye’den tek marka<br />

olarak öne çıktı.<br />

Türkiye’nin ilk yerli NOx Sensörü tanıtıldı<br />

Türkiye’nin ilk yerli imkanlarla üretilen NOx sensörü, MCT<br />

Technic’in İstanbul Serbest Bölge’de bulunan fabrikasında<br />

kamuoyuna duyuruldu. Siyaset, bürokrasi ve iş dünyasından<br />

çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşen fabrika açılışında<br />

Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Furkan Yılmaz<br />

ve Şirketin Kurucu Başkanı Hacı Yılmaz, NOx sensörünün<br />

çevresel faydaları, inovatif özellikleri ve Türkiye’nin pazardaki<br />

yeri üzerine önemli açıklamalarda bulundular…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

“Çevre dostu üretim<br />

süreçlerimizle bu hedefe<br />

katkıda bulunmaktan gurur<br />

duyuyoruz”<br />

Fabrika açılışında konuşan Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Muhammed Furkan Yılmaz,<br />

NOx sensörünün karbon ayak izini<br />

azaltmadaki önemli rolüne dikkat çekti.<br />

Yılmaz, bu sensörün azot oksit oranını<br />

düşürerek hava kalitesini iyileştirdiğini<br />

ve çevresel sürdürülebilirlik için büyük<br />

bir adım olduğunu belirtti. “NOx sensörümüz,<br />

karbon ayak izini azaltma konusunda<br />

kritik bir teknoloji. Çevre dostu<br />

üretim süreçlerimizle bu hedefe katkıda<br />

bulunmaktan gurur duyuyoruz” dedi.<br />

Ayrıca, üretim sürecine değinen Yılmaz,<br />

“Üretim sürecimizin her aşamasında<br />

çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilir<br />

yöntemler kullanıyoruz. Mühendislik<br />

ekibimizin titiz çalışmaları sayesinde<br />

yüksek verimlilikle çalışan ve minimum<br />

atık üreten bu sensörü geliştirdik” dedi.<br />

“Türkiye’nin 2053 sıfır karbon<br />

hedefine katkı sunacak”<br />

Yılmaz aynı zamanda Türkiye’nin 2053<br />

sıfır karbon emisyonu hedefi için de yerli<br />

imkanlarla üretilen NOx sensörünün büyük<br />

bir katkı sunacağını ifade etti.<br />

“Ülkemizin teknolojik<br />

bağımsızlığına katkı sağlıyor”<br />

MCT Technic’in Kurucu Başkanı Hacı<br />

Yılmaz ise, NOx sensörünün yenilikçi<br />

özelliklerini ve yerli üretim süreçlerini<br />

anlattı. “Bu sensör, sadece Türkiye’nin<br />

değil, dünyanın da ihtiyaç duyduğu bir<br />

teknoloji. Yenilikçi yaklaşımımız ve mühendislik<br />

gücümüzle geliştirdiğimiz bu<br />

ürün, ülkemizin teknolojik bağımsızlığına<br />

katkı sağlıyor” diye konuştu.<br />

Hacı Yılmaz, NOx sensörünün işlevselliği<br />

hakkında şu açıklamalarda bulundu:<br />

“NOx sensörümüz, Euro 4-5-6 tüm<br />

motorlu taşıtlarda kullanılabilecek. Bu<br />

teknoloji hava kirliliğini azaltarak halk<br />

sağlığını korumak ve çevreyi daha yaşanabilir<br />

kılmak adına kritik bir rol oynuyor”<br />

dedi.<br />

Hedef uluslararası pazar<br />

Muhammed Furkan Yılmaz, açıklamalarında<br />

NOx sensörünün sadece Türkiye’de<br />

değil, uluslararası pazarda da<br />

büyük bir potansiyele sahip olduğunu<br />

belirtti. “Hedefimiz, NOx sensörümüzü<br />

dünya pazarına sunmak ve özellikle<br />

Amerika pazarında güçlü bir yer edinmek.<br />

Bu, Türkiye’nin teknolojik ürünlerde<br />

global bir oyuncu olma yolundaki<br />

kararlılığını göstermektedir” dedi. Yılmaz,<br />

bu hedefe ulaşmak için stratejik<br />

ortaklıklar ve uluslararası işbirlikleri geliştirdiklerini,<br />

küresel pazarda rekabetçi<br />

bir konuma gelmek için çalışmalarını<br />

sürdürdüklerini ifade etti.<br />

31


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Suçluların yeni gözdesi<br />

yüz tanıma teknolojisi!<br />

Yüz tanıma teknolojileri güvenli kimlik doğrulama için<br />

giderek daha popüler bir araç haline geldi. Bu yöntem<br />

kolaylığı nedeniyle de tercih ediliyor. Ne yazık ki<br />

siber suçlular yüz tanıma verilerini çalabiliyor. Kimlik<br />

doğrulama ve derin sahtecilikler oluşturmak için yapay<br />

zekâyı kullanabiliyorlar. Dijital güvenlik şirketi ESET, hem<br />

bireylerin hem şirketlerin akıllı telefon güvenliği için çok<br />

katmanlı güvenlik yöntemlerini kullanmalarını önerdi…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

32<br />

Son paylaşılan ESET Tehdit Raporu H1<br />

<strong>2024</strong>’te ESET araştırmacıları, saldırganların<br />

yapay zekâ yüz değiştirme hizmetlerini kullanarak<br />

kendi yüzlerini kurbanlarınınkiyle<br />

değiştirmek için sahte mobil uygulamaları<br />

nasıl kullandıklarını ortaya koydu. Bu yöntem,<br />

siber suçlular tarafından kurbanların<br />

hesaplarına yetkisiz erişim elde etmek için<br />

kullanılabiliyor. Dijital güvenlik için en güçlü<br />

koruma, güvenlik yaklaşımlarının kombinasyonlarını<br />

kullanmaktan geçiyor: Örneğin,<br />

saldırıları herhangi bir zarar vermeden<br />

önce önlemek için çok faktörlü kimlik doğrulama<br />

(MFA) dahil, çok katmanlı siber güvenlik<br />

teknolojileriyle yüz kimlik doğrulamasından<br />

yararlanmak.<br />

Yeni saldırı vektörü<br />

Günümüzde bazı finansal uygulamalar, güvenli<br />

bir kimlik doğrulama yöntemi olması<br />

açısından kullanıcıların mobil cihazlarının<br />

ön kamerasını kullanarak yüzlerinin çeşitli<br />

açılardan kısa bir videosunu kaydetmelerini<br />

gerektiriyor. Ancak kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılık<br />

faaliyetlerini önlemek için ekstra<br />

bir güvenlik katmanı olarak tasarlanan bu<br />

uygulama, son zamanlarda siber suçlular<br />

için başka bir saldırı vektörü haline geldi.<br />

Group-IB’nin Tehdit İstihbarat birimi, Tayland<br />

için Dijital Emeklilik gibi yasal Tayland<br />

hükümet uygulamalarının bir taklidi olan ve<br />

daha önce bilinmeyen bir iOS Truva Atı GoldPickaxe.iOS<br />

keşfetti. Bu kötü niyetli uygulamalar<br />

kimlik belgeleri, SMS ve yüz tanıma<br />

verilerini topluyor. Bu kötü amaçlı yazılım ailesi<br />

ESET güvenlik çözümleri tarafından da<br />

algılanıyor. GoldPickaxe Android sürümü,<br />

resmi Google Play mağazası gibi görünen<br />

web siteleri aracılığıyla dağıtılıyor. Tehdit<br />

aktörleri iOS sürümünü dağıtmak için kurbanın<br />

iOS cihazı üzerinde tam kontrol sahibi<br />

olmalarını sağlayan bir mobil cihaz yönetimi<br />

(MDM) profili yüklemeye ikna etmek için<br />

çok aşamalı bir sosyal mühendislik planı<br />

kullanıyorlar.<br />

Derin sahte videolar<br />

oluşturma<br />

GoldPickaxe, yüklendikten sonra kurbandan<br />

sahte uygulamada onaylama yöntemi<br />

olarak bir video kaydetmesini istiyor. Kaydedilen<br />

video daha sonra yüz değiştirme yapay<br />

zekâ hizmetleri tarafından kolaylaştırılan<br />

deepfake videoların oluşturulması için kullanılır.<br />

Ancak hepsi bu kadar değil çünkü<br />

sahte video bir bankanın güvenlik ve kimlik<br />

doğrulama sistemlerini kandırmak için tek<br />

başına yeterli olmayacaktır. Kötü amaçlı<br />

yazılım ayrıca kurbanın kimlik belgelerini<br />

talep eder, SMS’leri engeller ve trafiği proxy<br />

sunucusu üzerinden yönlendirir. GoldPickaxe<br />

doğrudan kurbanın telefonundan yetkisiz<br />

işlemler gerçekleştirmez. Bunun yerine,<br />

kurbanın bankacılık uygulamasına otonom<br />

olarak erişmek için kurbandan gerekli tüm<br />

bilgileri toplar.<br />

Önlem almanın önemi<br />

Siber suçlular artık operasyonları için çağrı<br />

merkezleri, zararlı yazılımlar ve yapay zekânın<br />

kombinasyonunu kullanıyorlar bu da<br />

saldırıları için oldukça fazla çaba harcadıkları<br />

anlamına geliyor. Ancak bu, bu tür tehditlerin<br />

özellikle iyi bir önlemeyle durdurulamayacağı<br />

anlamına gelmez.<br />

Temel farkındalık ilkeleri ile başlayalım:<br />

• Ödüller, indirimler veya GoldPickaxe örneğinde<br />

olduğu gibi emeklilik ikramiyeleri<br />

hakkındaki iddiaları her zaman doğrulamaya<br />

çalışın. Eğer gerçek olamayacak kadar iyi<br />

görünüyorsa muhtemelen değildir.<br />

• Mobil uygulama dağıtan web sitelerine dikkat<br />

edin ve yalnızca resmi uygulama mağazalarını<br />

kullanın.<br />

• Kimlik avı web sitelerine aldanmayın.<br />

• Akıllı telefonunuzda şüpheli bir aktivite olduğunu<br />

düşünüyorsanız saygın bir güvenlik<br />

uygulaması ile güvenlik taraması yapın.<br />

• Kötü amaçlı bir uygulamayı keşfettikten<br />

sonra silin ve telefonunuzu yeniden başlatın.<br />

Android cihazınızı fabrika ayarlarına sıfırlamak<br />

gerekebilir.<br />

Hiç kimse kimlik avına karşı yüzde 100 bağışık<br />

değildir ve BT uzmanları bile dolandırıcılıklara<br />

kanabilir. Mobil cihazınızı güvende<br />

tutmak için güvenilir bir siber güvenlik<br />

koruması kullanın. ESET, yapay zekâ, insan<br />

uzmanlığı ve önleme öncelikli yaklaşımı bir<br />

araya getiren mobil cihaz koruması ile hem<br />

tüketicileri hem de kurumsal kullanıcıları<br />

kapsıyor. ESET Mobile Security (EMS) proaktif<br />

bir yaklaşım benimsiyor ve indirme işlemi<br />

sırasında hatta yükleme gerçekleşmeden<br />

önce tehditleri algılayıp engelleyebiliyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Kulaklık, yeniden tasarlandı: Dyson OnTrac<br />

Dyson, yüksek ses kalitesi sunan yeni kulaklığı Dyson OnTrac’i bugün küresel olarak tanıttı.<br />

Gelişmiş Aktif Gürültü Engelleme (ANC) özellikli Dyson OnTrac, 55 saate kadar sürükleyici bir<br />

dinleme deneyimi sunuyor…<br />

Kulaklık yastıkları gelişmiş konfor ve<br />

gürültü engellemek için ultra yumuşak<br />

mikrofiber ve yüksek dereceli köpükten<br />

üretilen Dyson OnTrac, dört renk seçeneği<br />

ve ilave olarak sunulan kulaklık<br />

yastığı ve dış kapak çeşitleri ile 2000’den<br />

fazla renk kombinasyonu yaratılabilecek<br />

şekilde kişiselleştirilebiliyor. Çok yönlü<br />

denge kolları ve kafa bandında benzersiz<br />

bir şekilde konumlandırılmış pil, dengeli<br />

ağırlık dağılımı sağlıyor.<br />

Baş Mühendis Jake Dyson konuya ilişkin<br />

açıklamasında, “Dyson’ın ses mühendisliği<br />

misyonu, sanatçının ses dalgasının<br />

bütünlüğünü parazitlerden arınmış bir<br />

şekilde korumaktır. Ayrıca insanların değer<br />

vereceği, heyecan ve gurur duyacağı<br />

bir kulaklık yaratmak istedik. Aeroakustik<br />

alanında 30 yılı aşkın deneyimimizle<br />

ses fiziği konusunda uzmanlaştık. Şirket<br />

içi yankısız odalar ve uzman mühendisler<br />

aracılığıyla gürültüyü azaltarak, Dyson<br />

OnTrac kulaklığı geliştirmek için ses konusundaki<br />

edindiğimiz bilgiyi hayata geçirdik<br />

ve daha da genişlettik. Sadece sese<br />

yönelik ilk kulak üstü kulaklıklarımız,<br />

Gelişmiş Aktif Gürültü Engelleme (ANC),<br />

olağanüstü ses kalitesi ve benzersiz malzemeler,<br />

tasarım ve özelleştirme sayesinde<br />

gün boyu konfor sunuyor.” dedi.<br />

Gelişmiş Aktif Gürültü Engelleme<br />

(ANC)<br />

Dyson OnTrac, optimum bir dinleme ortamı<br />

yaratmak için 8 mikrofon kullanan<br />

ve dış sesi saniyede 384.000 kez yakalayan<br />

özel bir Aktif Gürültü Engelleme (ANC)<br />

algoritmasına sahiptir. Bu özellik, 40 desibele<br />

kadar istenmeyen gürültüyü engellemek<br />

için üstün malzemeler ve özenle<br />

tasarlanmış iç geometriyle birleşiyor.<br />

Artırılmış Ses Aralığı<br />

40 mm, 16 ohm neodimyum hoparlör<br />

sürücüleri ve gelişmiş ses sinyali işleme<br />

özelliğiyle Dyson OnTrac, her notanın<br />

veya kelimenin hassas bir şekilde iletilmesini<br />

sağlıyor. Kulaklıklar, 6 Hertz’e kadar<br />

düşük frekanslardan 21.000 Hertz’e<br />

kadar yüksek frekansları üreterek hissedebileceğiniz<br />

derin alt bas ve frekans aralığının<br />

üst sınırındaki net tizleri iletiyor.<br />

Aynı zamanda, hoparlör yuvası daha doğrudan<br />

bir ses tepkisi için kulağa doğru 13˚<br />

eğimlidir.<br />

Aktif Gürültü Engeleme (ANC) ile 55<br />

Saate Kadar Pil Ömrü<br />

55 saate varan pil ömrüyle Dyson OnTrac,<br />

Aktif Gürültü Engelleme (ANC) etkin<br />

olsa bile iki haftaya kadar dinleme süresi<br />

sunuyor. Her biri sadece 30 g ağırlığında<br />

olan iki yüksek kapasiteli lityum iyon pil<br />

hücresi, kafa bandına yerleştirildiğinden<br />

daha eşit ağırlık dağılımı sağlıyor.<br />

Gün Boyu Konfor ve Akustik için<br />

Tasarlandı<br />

US Ergonomics tarafından<br />

konforlu olduğu<br />

onaylanan Dyson<br />

OnTrac, konfor ve<br />

akustiği hassasiyetle<br />

birleştiriyor. Özel seçilmiş m a l -<br />

zemeler ve ergonomik tasarım, üstün bir<br />

akustik sızdırmazlık ve kalıcı konfor sağlıyor.<br />

Yüksek kaliteli köpük yastıklar ve<br />

çok eksenli denge kolları kulak basıncını<br />

azaltırken, kafa bandındaki pil konumlandırması<br />

ağırlığı eşit olarak dağıtıyor.<br />

Yumuşak mikro süet kulak yastıkları ve<br />

optimize edilmiş bant ayarı, farklı kafa<br />

boyutlarında tutarlı bir uyum oluşturuyor.<br />

Dayanıklı Malzemeler ve Özel Kaplamalar<br />

ile Kişiselleştirilebilir<br />

Dyson OnTrac kulaklık, her biri Jake Dyson<br />

ve Renk, Malzeme ve Kaplama (CMF)<br />

ekibi tarafından tasarlanan benzersiz,<br />

dayanıklı kaplamalarla hassas bir şekilde<br />

üretilmiş dört renk seçeneğine sahiptir.<br />

Metalik dokuya sahip Metalik Gri, Bakır<br />

ve Siyah seçenekleri yanı sıra seramik hissi<br />

veren bir dokuya sahip Ceramic Parlak<br />

Kırmızı renkleri ile satışa sunuluyor. Bu<br />

dört renk seçeneğine ek olarak, Dyson<br />

OnTrac’inizi çeşitli renk ve yüzeylerde<br />

özel dış kapaklar ve kulaklık yastıkları ile<br />

kişiselleştirebilirsiniz.<br />

Dış kapaklar, seramik veya anodize olmak<br />

üzere çeşitli renk ve yüzeylerde hafif<br />

ve dayanıklı bir yüzey için yüksek kaliteli<br />

alüminyumdan işlenmiştir.<br />

MyDyson Uygulaması<br />

MyDyson uygulaması, kulak içi ve harici<br />

ses seviyesini izleyen ve kullanıcıları<br />

potansiyel olarak zararlı ses seviyelerine<br />

karşı uyaran gerçek zamanlı ses izleme<br />

özelliğine sahiptir. MyDyson uygulaması<br />

ayrıca kullanıcıların Bas Güçlendirme,<br />

Nötr ve Gelişmiş olmak üzere üç özel ekolayzır<br />

modu arasında seçim yapmasını<br />

sağlıyor.<br />

Ek Özellikler<br />

• Kafa Algılama: Kapasitif sensörler kulaklıklar<br />

kulaktan çıkarıldığında bunu<br />

algılıyor ve sesi duraklatmak için sinyal<br />

veriyor. Tekrar takıldığında ses otomatik<br />

olarak devam ediyor.<br />

• Sezgisel Kontrol Düğmesi: Şarkıları<br />

kolayca oynatın, duraklatın, atlayın, ileri<br />

sarın veya geri sarın ya da sesli komutlar<br />

için basılı tutun.<br />

• Kristal Netliğinde Telefon Görüşmeleri:<br />

Çift hüzme oluşturan mikrofonlar<br />

dışarıdaki gürültüyü değil, sesinizi net<br />

bir şekilde algılıyor.<br />

• Gerçek zamanlı ses takibi: Kulak içi<br />

ve harici ses seviyesini sürekli olarak izliyor<br />

ve MyDyson uygulamasındaki canlı<br />

raporlar aracılığıyla potansiyel olarak zararlı<br />

seviyeleri gösteriyor.<br />

• MyDyson uygulaması: MyDyson tarafından<br />

kontrol ediliyor ve otomatik yazılım<br />

güncellemeleri sağlanıyor.<br />

Ses Araştırma ve Geliştirme<br />

Dyson, beklenmedik alanlara girerek yeni<br />

teknolojilere öncülük etmesiyle tanınıyor.<br />

Her proje temel araştırma ve bilimsel<br />

bir anlayışla başlıyor. Ses kategorisinde,<br />

Dyson mühendisleri sesin bütünlüğünü<br />

korumaya öncelik veriyor. Amaç, sesi<br />

bozulma veya gürültü kirliliği olmadan<br />

orijinal kayıt kadar doğru bir şekilde yeniden<br />

üretmektir. Bunu başarmak, Dyson<br />

mühendislerinin yıllar boyunca havayı<br />

hareket ettiren ürünler yaratırken geliştirdikleri<br />

akustik ve psikoakustik hakkında<br />

derin bir anlayış gerektiriyor. Dyson,<br />

30 yılı aşkın bir süredir akustik ve gürültü<br />

azaltma teknikleri konusunda kapsamlı<br />

bilgiye sahip dünya standartlarında bir<br />

ekip kurmuştur. Ekip sürekli gelişmekte,<br />

ses üretimi, gürültü engelleme ve elektro-akustik<br />

tasarım konularında bilgi birikimi<br />

oluşturmaktadır.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

33


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Türkiye kripto alım satım hacimlerinde<br />

liderliğe oynuyor<br />

Küresel kripto para adaptasyonuna ışık tutan yeni bir rapor,<br />

<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında küresel kripto alım satım hacminin 108<br />

trilyon dolarla 2022’deki seviyesinin %90 üzerinde kalmayı<br />

başardığını gösterdi. Türkiye ise dünyanın en yüksek hacimli<br />

kripto işlemi yapılan ülkeleri sıralamasında ikinci oldu.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

34<br />

Kripto odaklı haber ve veri platformu<br />

Coinwire, <strong>2024</strong>’ün ilk yarısında en güvenilir<br />

6 borsadaki verileri kullanarak küresel<br />

kripto alım satım işlemlerine ışık<br />

tutan bir rapora imza attı. Rapor, küresel<br />

kripto alım satım hacminin yılın ilk<br />

yarısında 108 trilyon dolarla 2022’deki<br />

seviyesinin yüzde 90 üzerinde kalmayı<br />

başardığını ortaya koydu. ABD, en yüksek<br />

işlem hacminin görüldüğü ülke olarak<br />

2 trilyon dolarlık hacimle listenin<br />

başında yer alırken, Türkiye’nin kripto<br />

adaptasyonu açısından küresel ligde olduğu<br />

da raporla doğrulanmış oldu.<br />

Rapora ilişkin değerlendirmelerini paylaşan<br />

Gate.TR CEO’su Kafkas Sönmez,<br />

“Son aylarda merkezi borsalardaki kripto<br />

işlem hacimlerinde yavaşlama görülse<br />

de <strong>2024</strong>’ün ilk yarısı kriptonun geniş<br />

adaptasyonuna kanıt oluşturdu. Türkiye<br />

ise söz konusu dönemde dünyanın en<br />

çok kripto işlemi yapılan ikinci ülkesi<br />

olarak, yeni teknolojilere duyduğu ilgiyi<br />

küresel ölçekte bir kez daha ortaya koydu”<br />

dedi.<br />

Türkiye’nin işlem hacmi 1<br />

trilyon doları aştı<br />

Rapor, Avrupa’nın küresel işlem değerinin<br />

yüzde 37,32’sini oluşturarak,<br />

kripto ticaretinde lider konumda olduğunu<br />

vurguladı. Asya’nın aldığı pay ise<br />

yüzde 36,17 olarak açıklandı. Türkiye,<br />

küresel kripto alım satım hacmi bakımından<br />

ABD’den sonra ikinci sıraya<br />

yerleşerek Asya ve Avrupa’nın kriptodaki<br />

liderliğine katkıda bulundu. Rapora<br />

göre, <strong>2024</strong>’ün ilk yarısında Türkiye’deki<br />

kripto işlem hacminin 1 trilyon doları<br />

aştığı tahmin edildi. Öte yandan başka<br />

bir raporda, İstanbul’un küresel çapta<br />

“kriptoya hazır şehirler” listesine dahil<br />

olduğu görüldü.<br />

Rapordaki tahminlerin Türkiye’deki<br />

kripto yatırımcılarının dijital varlık<br />

yatırımları için her ay 1.352 dolar ayırdığını<br />

gösterdiğine dikkat çeken Kafkas<br />

Sönmez, “Ülkemiz, kripto sektörü<br />

açısından, yeni teknolojilere, finansal<br />

ürün ve hizmetlere duyulan yoğun ilginin<br />

somutlaştığı bir pazar olma özelliği<br />

taşıyor. Türkiye’deki her vatandaş<br />

tasarruflarını en doğru şekilde değerlendirebilmek<br />

için bir risk uzmanına ve<br />

portföy yöneticisine dönüştü. Türkiye<br />

kripto pazarının yerleşik oyuncularından<br />

Gate.TR olarak, bu bilincin yalnızca<br />

İstanbul gibi büyük şehirlerle sınırlı<br />

kalmaması ve daha geniş kesimlere yayılması<br />

için elimizi taşın altına koyuyoruz”<br />

diye konuştu.<br />

Kripto Para Turu ile kripto<br />

bilincini farklı şehirlere<br />

taşıyor<br />

Türkiye’de aktif faaliyete başladıkları<br />

günden bu yana dijital görünürlüğe<br />

olduğu kadar yerel temaslara da önem<br />

verdiklerini dile getiren Kafkas Sönmez,<br />

“Sahada, kanaat önderleriyle, basınla,<br />

yatırımcılarla, öğrencilerle bir<br />

araya gelmeye verdiğimiz önceliğin en<br />

güncel örneği, temmuz ayında başlattığımız<br />

Kripto Para Turu <strong>2024</strong>. Mardin’de<br />

gerçekleştirdiğimiz ilk buluşmayı, İzmir’de<br />

düzenleyeceğimiz yenisi izliyor.<br />

İzmir, dinamik ortamı, yerel kripto toplulukları,<br />

genç nüfusu ve öğrenci yoğun<br />

demografisiyle blokzincirine, Web3’e ve<br />

dijital varlıklara en çok ilgi duyabilecek<br />

şehirlerin başında geliyor. Medipol Üniversitesi<br />

Öğretim Görevlisi Nurullah<br />

Dündar’ın rehberliğinde, Türkiye’nin<br />

her bölgesinden bir şehirde kriptoya<br />

ilgi duyan vatandaşlarımızla hem akademik<br />

hem de güncel bir kripto yolculuğuna<br />

çıkacağız. Gate.TR ürün ve hizmetlerini<br />

tanıtarak blokzincirine dair<br />

soru işaretlerini ülke çapında gidermeyi<br />

amaçlıyoruz. Ayrıca blokzinciri<br />

ve Web3 alanında çalışmak isteyenlere<br />

rehber olmak amacıyla kurulmuş Dynamo<br />

Community ile beraber, yalnızca<br />

yatırımcılarla değil, Web3 geliştiriciliği<br />

veya Web3 odaklı pazarlama gibi<br />

alanlarda kariyer inşa etmek isteyen<br />

öğrencilerle ilk topluluk buluşmamızı<br />

da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdik”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

IBW <strong>2024</strong>’te özel bir<br />

etkinliğe ev sahipliği<br />

yapacak<br />

İstanbul’un 13-14 <strong>Ağustos</strong> tarihlerinde<br />

bölgenin en büyük blokzinciri ve Web3<br />

odaklı etkinliklerden birine ev sahipliği<br />

yapacağını hatırlatan Gate.TR CEO’su<br />

Kafkas Sönmez, değerlendirmelerini<br />

şu ifadelerle sonlandırdı: “Her yıl düzenlediği<br />

ses getiren etkinliklerle Türkiye’nin<br />

kripto potansiyelinin küresel<br />

lige tanıtılmasında önemli bir rol oynayan<br />

Istanbul Blockchain Week <strong>2024</strong>’ün<br />

sponsorları arasında yer alan Gate.TR<br />

olarak, bu yıl daha da geniş bir kapsamla<br />

hazırlanan zirve için heyecanlıyız.<br />

Gate.TR IBW <strong>2024</strong>’te Glassnode, Consensys,<br />

Crystal gibi şirketlerin yetkililerinin<br />

de katılımıyla, küresel kripto ve<br />

blokzinciri devlerinin ortak ev sahipliğinde<br />

özel bir etkinliğe ev sahipliği yapacak.<br />

Türkiye’de kriptonun potansiyeline<br />

temelden inanan genç ve dinamik<br />

ekibimizle, IBW <strong>2024</strong> boyunca ülkemizin<br />

bu küresel başarılarını daha da ileri<br />

taşımak için attığımız adımları uluslararası<br />

katılımcılarla paylaşacağız. Yasal<br />

çerçevenin de netleşmesiyle Türkiye’de<br />

kriptonun geleceği açısından oldukça<br />

umutluyuz.”


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz<br />

Netaş ve ZTE heyeti ile bir araya geldi<br />

Netaş ve ZTE üst yönetimi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı<br />

Cevdet Yılmaz’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ziyaret etti.<br />

Netaş Yönetim Kurulu Başkanı ve ZTE Corporation Avrupa ve<br />

Amerika Bölge Başkanı Aiguang Peng ve Netaş CEO’su Sinan<br />

Dumlu’nun da katıldığı ziyarette ZTE ve Netaş’ın Türkiye’deki<br />

bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki yatırımları ve gelecek<br />

planları görüşüldü…<br />

Netaş ve ZTE’nin üst yönetim heyeti,<br />

ZTE ve Netaş’ın Türkiye’deki bilgi ve iletişim<br />

teknolojileri alanındaki yatırımları<br />

ve geleceğe yönelik planlarını görüşmek<br />

üzere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet<br />

Yılmaz’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde<br />

ziyaret etti. Ziyarete, Netaş Yönetim<br />

Kurulu Başkanı ve ZTE Corporation<br />

Avrupa ve Amerika Bölge Başkanı Aiguang<br />

Peng, Netaş CEO’su Sinan Dumlu,<br />

ZTE Türkiye Genel Müdürü Yong Jie ve<br />

Netaş Yönetim Kurulu Üyesi Mei Bowen<br />

katıldı. Görüşmede, Türkiye’nin bilgi ve<br />

iletişim teknolojilerindeki durumu, gelişim<br />

potansiyeli ve bu alandaki yenilikçi<br />

projeler hakkında karşılıklı fikir alışverişinde<br />

bulunuldu.<br />

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz,<br />

Türkiye’nin teknoloji ve iletişim<br />

altyapısının güçlendirilmesi adına yapılan<br />

çalışmaları yakından takip ettiklerini<br />

belirterek, Netaş ve ZTE’nin bu<br />

alandaki katkılarından ötürü memnuniyetini<br />

dile getirdi. Yılmaz, Türkiye’nin<br />

dijital dönüşüm sürecinde uluslararası iş<br />

birliklerinin önemine vurgu yaparak, bu<br />

tür ziyaretlerin ve görüşmelerin teknoloji<br />

sektörüne olumlu yansımaları olacağını<br />

ifade etti.<br />

Netaş Yönetim Kurulu Başkanı ve ZTE<br />

Corporation Avrupa ve Amerika Bölge<br />

Başkanı Aiguang Peng, Türkiye’nin<br />

stratejik konumunun önemine dikkat<br />

çekerek yerli sunucu başta olmak üzere<br />

Türkiye’de 2021 yılında başlayan yerlileştirme<br />

yatırımlarından bahsetti. Bugüne<br />

kadar telekom operatörleri, kamu<br />

ve özel sektörde binlerce Netaş bulut<br />

sunucunun kullanılmaya başlandığını<br />

ifade eden Peng, Netaş’ın yakın zamanda<br />

yeni bir üretim bandını devreye alarak<br />

yerel sunucu üretim kapasitesini artırmayı<br />

planladığını ve bir Türk markası<br />

olan Netaş Bulut Sunucusu’nu küresel<br />

bir marka haline getirmeyi planladıklarını<br />

anlattı.<br />

Netaş CEO’su Sinan Dumlu ise Türkiye’nin<br />

dijitalleşme sürecine katkıda bulunmak<br />

amacıyla Netaş’ın ulusal ve uluslararası<br />

tecrübesini birleştirerek önemli<br />

projelere imza attıklarını söyledi. Dumlu,<br />

bu iş birliklerinin Türkiye’nin teknoloji<br />

alanındaki gücünü artıracağını ve<br />

global arenada daha güçlü bir konum<br />

elde etmesine yardımcı olacağını ifade<br />

etti.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Logo İşbaşı ile cep telefonları<br />

POS’a dönüşüyor<br />

Logo İşbaşı, Android cihazlarla uyumlu olarak çalışabilen mali<br />

uygulaması İşbaşı POS’u kullanıma sundu. Uygulamanın sepet ve<br />

hızlı satış özelliği ile e-Belge oluşturulabilirken, karşılığında tahsilat<br />

işlemi de gerçekleştirilebiliyor…<br />

Logo İşbaşı online ön muhasebe programı,<br />

müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusundaki<br />

servislerle yeteneklerini geliştirmeyi<br />

sürdürüyor. Dijital platform<br />

işlevi gören Logo İşbaşı’nın yeni uygulaması<br />

İşbaşı POS, küçük işletmelerin ve<br />

esnafların NFC özellikli cep telefonları<br />

ve tabletlerini POS’a dönüştürüyor. Ayrıca<br />

Android özellikli fiziki POS üzerinden<br />

de kolayca ve avantajlı oranlarla ödeme<br />

alabilmelerini sağlıyor.<br />

İşbaşı POS, VUK 507 mevzuatına uygun<br />

olarak hazırlandı. Android cihazlarla<br />

uyumlu olarak çalışabilen güvenli bir<br />

mali uygulama niteliğindeki İşbaşı POS,<br />

sepet ve hızlı satış özelliği ile e-Belge<br />

oluşturmaya ve karşılığında tahsilat işlemi<br />

gerçekleştirmeye imkân veriyor.<br />

Tüm işletmelere Yeni Nesil Ödeme Kaydedici<br />

Cihaz’a (ÖKC) geçme zorunluluğu<br />

getirilmesiyle birlikte küçük işletmelere<br />

maliyet avantajı sağlayan İşbaşı POS,<br />

fiziki POS’un sahip olma, bakım ve onarım<br />

gibi masraflarını ortadan kaldırıyor.<br />

Ayrıca yüksek POS komisyon oranları<br />

yerine avantajlı oranlarla ödeme alma<br />

fırsatı sunuyor. Uygulamayla birlikte<br />

tablet, telefon ve farklı donanımlar ile lokasyon<br />

fark etmeden satış yapmak, tüm<br />

ödemeleri almak ve e-Belge göndermek<br />

mümkün hale geliyor.<br />

Logo Yazılım tecrübesiyle geliştirilen<br />

İşbaşı POS uygulamasını kullanan müşteriler,<br />

satış yazılımı ve VUK 507 kapsamındaki<br />

e-Fatura kullanımları için de<br />

herhangi bir ücret ödemiyor. Ön satış<br />

ve sepet özelliği ile çalışan uygulama,<br />

ön muhasebe entegrasyonu sayesine<br />

POS’tan geçen işlemlerin mali müşavirlerle<br />

paylaşılarak muhasebeleşmesine de<br />

olanak tanıyor.<br />

35


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

PaybyMe <strong>2024</strong> yılının ilk yarısında<br />

gelirlerini beş kat artırdı<br />

Fintek alanının önemli oyuncularından PaybyMe, <strong>2024</strong><br />

yılını ilk yarısında bir önceki yıla oranla gelirlerini beş kat<br />

artırmayı başardı. Şirket aynı dönemde, müşteri sayısını<br />

yüzde 25 artırırken PaybyMe altyapısı üzerinden yapılan<br />

işlem adedi ise üç katına çıktı…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Mobil ödeme alanında daha önce Türkiye’de<br />

devrim yaratmış ürünler geliştiren<br />

PaybyMe, <strong>2024</strong>’in ilk yarısını rekor<br />

büyümeyle kapattı. Gelirlerini bir önceki<br />

yılın aynı dönemine göre beş kat<br />

artıran şirket, müşteri sayısında yüzde<br />

25 artış sağlarken, işlem adedinde de<br />

yüzde 20’lik artışla üç katlık bir büyüme<br />

sağladı. Şirketin büyümesinde özellikle<br />

perakende sektörü önemli rol oynarken<br />

büyümeyi destekleyen başlıca ürün ve<br />

çözümler ise Sanal POS, Fiziksel POS ve<br />

mobil ödeme oldu.<br />

Tüm ürün ve alanlarda büyüme göstermeyi<br />

çok önemli bulduklarını ifade eden<br />

PaybyMe Genel Müdürü Eren Deyiş,<br />

“Hızlıca baktığımızda gelirlerimizin beş<br />

kat arttığını görüyoruz. Bu artışı en çok<br />

destekleyen sektörler, fiziki POS ile yeme-içme<br />

sektörü, linkle ödeme alma ile<br />

eğitim sektörü ve mobil ödeme ürünümüzle<br />

de dijital hizmetler sektörü oldu.<br />

Bunun dışında işlem hacmimizi yüzde<br />

20 artırarak üç katına çıkardık. Müşteri<br />

sayımızı da yüzde 25 artırarak müşteri<br />

memnuniyetinin bizler için olduğu kadar<br />

müşterilerimizin nezdinde de ne kadar<br />

önemli olduğunu gördük. Artık yılın<br />

ikinci yarısındayız ve tüm ekibimizin de<br />

desteğiyle bu rakamları artırmaya devam<br />

edeceğimize inanıyorum” şeklinde<br />

konuştu.<br />

POS ürünlerindeki büyüme<br />

göz kamaştırdı<br />

Güçlü bir büyüme kaydettikleri <strong>2024</strong> yılının<br />

ilk yarısında perakende sektörüne<br />

giriş yaptıklarına değinen Eren Deyiş,<br />

“<strong>2024</strong> yılında NarPOS ve fiziksel POS ile<br />

perakendeye hızlı bir giriş yaptık. Mevcut<br />

ürünlerimizden Sanal POS, Fiziksel<br />

POS, Mobil Ödeme, Para Transferleri ve<br />

B2B ödemelerin tamamında önemli gelişmeler<br />

kaydederken en büyük getiriyi<br />

de Sanal POS üzerinden sağladık. Öte<br />

yandan <strong>2024</strong> yılında hizmete sunduğumuz<br />

fiziksel POS ürünümüz işlem adedi<br />

bakımından tüm POS işlemlerimizin<br />

yüzde 12’sini geçti. Link ile ödeme ve B2B<br />

tahsilat ödemelerimiz de 5 katından fazla<br />

büyüdü” dedi.<br />

36<br />

<strong>2024</strong> ikinci yarısında da<br />

büyümeye devam<br />

İçinde bulunduğumuz yılı bir önceki yılın<br />

aynı dönemine göre önemli bir büyüme<br />

ile geride bıraktıklarına bir kez daha<br />

vurgu yapan Eren Deyiş, sözlerini şu şekilde<br />

bitirdi:<br />

“Bir önceki yıla göre beş kat büyüme çok<br />

önemli görünse de daha yapacak çok işimiz<br />

olduğunun bilincindeyiz. Hedefimiz<br />

<strong>2024</strong> yılının ikinci yarısında da büyümeyi<br />

sürdürmek. Asıl hedefimiz ise tüm<br />

platformumuzu finansal bir holding haline<br />

getirip küresel bir marka yaratmak.<br />

Bu hedefimize de faaliyet gösterdiğimiz<br />

tüm alanlarda kontrollü ve sağlıklı bir<br />

şekilde büyüyerek ulaşacağımıza inanıyoruz.”


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

LG Energy Solution ilk kez Türkiye Pazarında!<br />

LG Energy Solution, Ennag ile yaptığı iş birliği ile yüksek<br />

performans ve güvenliğe sahip sürdürülebilir enerji depolama<br />

çözümlerini artık Türkiye’de de kullanıcıları ile buluşturacak.<br />

LG Energy Solution’dan<br />

Türkiye Hamlesi<br />

LG Energy Solution, son teknoloji ürün<br />

grubu yenilenebilir enerji depolama sistemleri<br />

ile Türkiye pazarına giriş yapıyor.<br />

Sektörün yeni oyuncusu Ennag ile yaptığı<br />

distribütörlük anlaşması ile, LG güç depolama<br />

sistemleri, evsel ve endüstriyel pek<br />

çok ihtiyacı karşılayacak güçlü çözümleri<br />

ile artık Türkiye’de de satışa sunulacak.<br />

LG Güç Depolama Çözümleri<br />

Türkiye Pazarında<br />

LG Energy Solution tarafından üretilen<br />

bataryalar dayanıklı yapısı ile uzun yıllar<br />

boyunca yenilenebilir enerjiden yararlanmanızı<br />

sağlıyor. Zemine veya duvara<br />

monte edilebilen modüler sistem, çok<br />

yönlü yapısı sayesinde çeşitli kullanım<br />

alanları sunarak ihtiyaçlar ve koşullar<br />

fark etmeksizin sürdürülebilir ve yenilenebilir<br />

enerjinin keyfini sürmenize olanak<br />

sağlıyor.<br />

Bireysel ve kurumsal kullanımlar için<br />

sürdürülebilir bir seçenek olarak geliştirilen<br />

LG FLEX batarya, LG Energy Solution’nın<br />

resmi Türkiye distribütörü Ennag<br />

ile satış noktalarında yerini alacak.<br />

LG Energy Solution Teknik Satış Yöneticisi<br />

Kemal Aydoğan LG Batarya Ürün Grupları’nın<br />

Türkiye pazarına girmesiyle ilgili<br />

şu sözleri söyledi; “LG Energy Solution<br />

olarak, 30 yıllık deneyim, teknoloji ve kalite<br />

ile pazara Ennag distribütörlüğünde<br />

giriş yapmaktan gurur duyuyoruz. Türk<br />

pazarında büyük bir potansiyel görüyoruz,<br />

özellikle de pazarın konut ölçekli bataryalara<br />

doğru gelişmesi ve Türk kullanıcılarının<br />

kalite ve performansa verdiği<br />

değer nedeniyle. Ennag’in bu konudaki<br />

öncü rolü, teknolojimizi son kullanıcılara<br />

ulaştırmamıza ve yüksek teknoloji ile<br />

pazarda güçlü bir varlık göstermemize<br />

yardımcı olacaktır.”<br />

Ennag kurucusu Erman Toprak, LG Energy<br />

Solution ile yapılan iş birliğinin öneminden<br />

bahsetti; “Ennag olarak; sadece<br />

bugünün değil yarının ihtiyaçlarına yönelik<br />

teknolojik ürün çeşitliliği ve kapsamlı<br />

hizmet anlayışımızla daha iyi bir gelecek<br />

için buradayız. Bu doğrultuda pazar lideri<br />

LG Energy Solution ile heyecan verici bir<br />

ortaklık kurduk. LG’nin tüm dünyada<br />

yüksek teknolojiyle ürettiği hem endustriyel<br />

hem de evsel bataryaları artık Türkiye<br />

pazarında tanıtmak ve dağıtımını<br />

sağlamak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Kloia, AWS EMEA GameDay <strong>2024</strong>’te zirvede!<br />

Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgelerinden uzmanların katıldığı bulut bilişim yarışması AWS EMEA<br />

GameDay <strong>2024</strong>’te, Kloia yarışmaya katılan 30 civarı Amazon AWS Partneri arasında birincilik elde ederek<br />

büyük bir başarıya imza attı. Bulut bilişim, DevOps, test otomasyonu ve mikro hizmetler alanlarındaki<br />

uzmanlığını ve yenilikçi çözümler üretme becerisini bir kez daha gösteren Kloia’nın deneyimli mühendis<br />

ekibi zorlu görevleri başarıyla tamamladı ve birincilik kazandı…<br />

Kloia Kurucusu Derya Sezen bu başarıyla<br />

ilgili “Kloia olarak, öğrenirken oyunlaştırmayı<br />

destekleyen bir kültüre sahibiz<br />

ve AWS GameDay’de geçirdiğimiz süre<br />

boyunca hem çok eğlendik hem de kusursuz<br />

bir deneyim yaşadık. Kloia mühendisleri,<br />

bulut çözümleri, test otomasyonu,<br />

DevOps ve mikro hizmetler konusundaki<br />

uzmanlıklarını AWS hizmetleri ile birleştirdi;<br />

gerçek dünya senaryolarında karşılaştıkları<br />

problemleri başarıyla çözerek<br />

AWS EMEA GameDay <strong>2024</strong>’te birincilik<br />

kazandı. AWS GameDay, bizim için sadece<br />

bir yarışma değil, aynı zamanda takım<br />

olarak yeteneklerimizi sergilediğimiz ve<br />

yeni çözümler ürettiğimiz bir platform<br />

oldu. Bu başarımız, Kloia’nın teknoloji ve<br />

inovasyon konusundaki liderliğini bir kez<br />

daha kanıtlamaktadır.” dedi.<br />

Türk mühendisliğinin dünya<br />

sahnesindeki yükselişine<br />

katkı sağlıyor<br />

Modern yazılım geliştirme uygulamalarını<br />

benimsemek isteyen cesur ve yenilikçi<br />

şirketlerle çalışan, deneyimli ve meraklı<br />

mühendislerden oluşan Kloia; DevOps,<br />

bulut, test otomasyonu ve mikro hizmetler<br />

konularında uzmanlaşarak müşterilerinin<br />

modern uygulamalara geçişini<br />

destekliyor ve bu süreçte onlara rehberlik<br />

ediyor.<br />

Kloia, yenilikçi bir yaklaşımla “Her yerden,<br />

her zaman çalışabilme” prensibini<br />

pandemiden önce iş kültürüne entegre<br />

ederek tamamen uzaktan çalışma modeline<br />

geçti. Bireysel verimlilik saatlerine<br />

göre esnek çalışma sadece iş yerine<br />

ulaşım meselesini ortadan kaldırmakla<br />

kalmıyor, tüm coğrafi sınırları yok ederken,<br />

kişisel hayatına daha kaliteli zaman<br />

ayırabilen çalışanlar yaratıyor. Kloia, işletmelerin<br />

ihtiyaçlarına özel “terzi işi” çözümler<br />

sunuyor. Sadece en yeni araçları<br />

değil, aynı zamanda en etkili çözümleri<br />

arayarak kendini sürekli geliştiren bir vizyona<br />

sahip.<br />

Konuyla ilgili Sezen; “Topluluğumuzdan<br />

ve sektör liderlerinden edindiğimiz bilgilerle,<br />

sohbeti yeni seviyelere taşıyor ve<br />

birbirimizle iç görülerimizi paylaşıyoruz.<br />

Ancak bu süreçte hızlı öğrenmekle birlikte<br />

eleştirel bir bakış açısına sahibiz.<br />

Her zaman abartıya kapılmadan, yeni<br />

gelişmeleri sağlam bir temel üzerinde<br />

değerlendiriyoruz. Uzmanlık alanlarımız<br />

ve merakımız, geleceğe dair bilgi edinme<br />

isteğimizi güçlendiriyor. Bu tutku, şirketimizin<br />

başarısını ve rekabet avantajını<br />

sürdürmemize olanak sağlıyor.” dedi.<br />

37


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

E-Posta ve SMS gönderim trendleri<br />

<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında nasıl şekillendi<br />

<strong>2024</strong> yılı ilk yarısında e-posta ve SMS gönderim adetlerinde belirgin dalgalanmalar yaşandı.<br />

Ocak-Şubat döneminde hem e-posta hem de SMS gönderimlerinde büyük artışlar görülürken,<br />

Şubat-Mart döneminde düşüşler kaydedildi. SmartMessage’ın yaptığı analize göre bu trendler,<br />

tatil dönemlerinin iş aktiviteleri üzerindeki etkisini ortaya koyuyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

38<br />

Pazarlama teknolojileri sektöründe yirmi yıla<br />

aşkın süredir faaliyetlerini sürdüren Türk<br />

mühendislik şirketi SmartMessage, <strong>2024</strong><br />

yılının ilk yarısında gözlemlenen e-posta ve<br />

SMS gönderim trendlerini analiz etti. Türkiye’deki<br />

trendlerin dünya genelindeki genel<br />

iletişim trendleri ile büyük ölçüde uyumlu<br />

olduğu gözlenen analize göre; tatil dönemleri<br />

ve iş dünyasındaki sezonluk değişiklikler,<br />

her iki alanda da iletişim trafiğinde benzer<br />

dalgalanmalara neden oluyor. Türkiye’deki<br />

trendlerin, küresel iletişim dinamiklerinin<br />

bir yansıması olduğunu gösterdiğini belirten<br />

SmartMessage’ın CEO’su Oğuz Küçükbarak<br />

şunları belirtti: “<strong>2024</strong>’ün ilk yarısında gözlemlediğimiz<br />

bu dalgalanmalar, pazarlama<br />

stratejilerinin etkinliğini ve tatil dönemlerinin<br />

iş dünyasına olan etkisini daha iyi anlamamıza<br />

yardımcı oldu.”<br />

E-posta ve SMS<br />

Gönderimlerinde İlk 6 Ay<br />

Yapılan değerlendirmeye göre <strong>2024</strong> yılının<br />

ilk 6 ayında e-posta gönderim trendlerinde<br />

yaşanan değişimler dikkat çekici. Ocak-Şubat<br />

döneminde yüzde 34.6 oranında önemli<br />

bir artış yaşanırken, Şubat-Mart döneminde<br />

gönderim adetleri yüzde 16 oranında azaldı.<br />

Mart-Nisan döneminde gönderim adetleri<br />

sabit kalırken, Nisan-Mayıs döneminde yüzde<br />

24.5 oranında bir artış gözlendi. Öte yandan,<br />

Mayıs-Haziran döneminde ise yüzde<br />

21.7 oranında bir azalma yaşandı. Bu trendler,<br />

özellikle tatil dönemlerinin iş aktivitelerini<br />

ve dolayısıyla e-posta gönderim adetlerini<br />

etkilediğini gösteriyor.<br />

SMS gönderim trendleri de benzer şekilde<br />

dalgalanmalar gösteriyor. Ocak-Şubat döneminde<br />

yüzde 76 oranında büyük bir artış<br />

yaşanırken, Şubat-Mart döneminde yüzde<br />

43 oranında bir azalma kaydedildi. Mart-Nisan<br />

döneminde SMS gönderim adetleri sabit<br />

kalırken, Nisan-Mayıs döneminde yüzde 39.2<br />

oranında bir artış gözlendi. İki aylık diğer dönem<br />

olan Mayıs-Haziran’da ise yüzde 20.6<br />

oranında bir azalma yaşandı. SMS gönderimleri,<br />

daha hızlı ve daha kişisel iletişimler<br />

için kullanıldığından, e-posta trendlerinden<br />

biraz farklılık gözlemleniyor.<br />

Dünya E-posta Trendleri<br />

Dünya genelinde dalgalanmalar e-posta gönderimlerinde<br />

genellikle belirli dönemlerde sezonluk<br />

artış ve azalışlar şeklinde gözlemleniyor.<br />

Örneğin, yılbaşı, tatil sezonları ve önemli<br />

alışveriş etkinlikleri (Black Friday, Cyber<br />

Monday) gibi dönemlerde e-posta gönderimleri<br />

artıyor. Yaz aylarında ve tatil sezonlarında<br />

ise iş dünyasında durgunluk yaşanıyor.<br />

Ocak-Şubat döneminde gözlemlenen yüzde<br />

34.6 oranındaki e-posta artışı, dünya genelinde<br />

de yeni yılın başlangıcında benzer<br />

artışların görülmesiyle paralel. Şubat-Mart<br />

dönemindeki yüzde 16 oranındaki azalma,<br />

dünya genelinde de kış aylarının sonlarına<br />

doğru iş aktivitelerinin yavaşlamasıyla örtüşüyor.<br />

Mart ve Nisan aylarında e-posta gönderimlerinin<br />

sabit kalması, dünya genelindeki<br />

tatil ve bayram dönemlerinin etkisiyle<br />

benzer bir durgunluk dönemi olarak kabul<br />

ediliyor. Nisan ayında özellikle dünyada ilgili<br />

bölgelerde Paskalya tatili de iş yoğunluğunu<br />

etkiliyor. Mayıs ayında yüzde 24.5 oranında<br />

e-posta artışı, dünya genelinde de bahar ve<br />

yaz kampanyalarının başlamasıyla uyumlu<br />

bir trend. Haziran ayında ise yüzde 21.7 oranındaki<br />

azalma, yaz tatillerinin başlamasıyla<br />

dünya genelinde gözlemlenen bir durum olarak<br />

karşımıza çıkıyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

OKX TR’nin Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu<br />

Direktörü Aykut Aslantaş oldu<br />

Dijital pazarlama sektörünün deneyimli isimlerinden Aykut<br />

Aslantaş, global kripto para platformu ve web3 teknoloji<br />

şirketi OKX’in Türkiye operasyonu OKX TR’nin pazarlama ve<br />

büyümeden sorumlu yeni direktörü oldu…<br />

Kripto para platformu ve web3 teknoloji<br />

şirketi OKX, şirketin Türkiye operasyonu<br />

OKX TR’nin pazarlama bölümünün<br />

başına sektörün deneyimli isimlerinden<br />

Aykut Aslantaş’ı getirdi. Aslantaş,<br />

önümüzdeki dönemde OKX TR’nin tüm<br />

pazarlama ve büyüme faaliyetlerinden<br />

sorumlu olacak.<br />

Dünyanın en önemli kripto para platformlarından<br />

biri olan OKX, dünya çapında<br />

100’den fazla ülke veya bölgede<br />

milyonlarca kullanıcıya spot işlemleri,<br />

marjin işlemler, vadeli işlemler, opsiyonlar,<br />

sürekli swap işlemleri, DeFi, web3<br />

cüzdanı vb. hizmetleri sağlıyor. Şirket,<br />

web3 tarafında yaptığı teknoloji yatırımları<br />

ve McLaren, Manchester City gibi<br />

önemli iş birlikleri ile de adından söz<br />

ettiriyor. OKX, Mayıs 2023’te Türkiye’de<br />

ofis açacağını duyurduktan sonra Şubat<br />

<strong>2024</strong>’te Türkiye’deki kullanıcılarına özel<br />

OKX TR ürününün lansmanını yaptı.<br />

Kullanıcılarına OKX’in tüm yatırım, işlem<br />

ve analiz araçlarına ve aynı zamanda<br />

Web3 çözümlerine kendi dillerinde<br />

erişebilme imkanı sunan OKX TR, Türkiye’nin<br />

önde gelen bankaları ile yaptığı<br />

anlaşmalarla, hızlı Türk lirası yatırma<br />

çekme işlemlerine olanak sağlıyor ve<br />

7/24 Türkçe müşteri desteği veriyor.<br />

Aykut Aslantaş kimdir?<br />

Yaklaşık 18 yıllık profesyonel iş yaşamı<br />

süresince ZEO, iProspect, GroupM gibi<br />

şirketlerde dijital pazarlama ve büyüme<br />

alanında çalıştıktan sonra Dubai merkezli<br />

yapay zeka ve makine öğrenimi<br />

teknolojileri üzerine ürün geliştiren Tarjama<br />

firmasının pazarlama direktörlüğü<br />

görevini üstlendi. Aslantaş, 2022 yılında<br />

Türk ve Amerikan borsalarına yatırım<br />

imkanı sunan Midas şirketinin pazarlama<br />

direktörü olarak görev yapmaya başladı.<br />

Türkiye’nin birçok üniversitesinde<br />

(Yeditepe, Bahçeşehir, Bilgi Üni.) dijital<br />

pazarlama alanında yüksek lisans dersleri<br />

veren Aslantaş’ın pazarlama alanında<br />

SEO & SEM, App Store Optimization<br />

& Marketing alanında Android Mutfağından<br />

Seçmeler isimli kitapları yayınlandı.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

MediaMarkt Türkiye’deki 99.<br />

mağazasını İskenderun’da açtı<br />

Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi<br />

MediaMarkt, yeni mağaza açılışlarıyla Türkiye’deki<br />

yatırımlarına devam ediyor. Bu kapsamda yeni mağazasını<br />

İskenderun Park Forbes’te açan MediaMarkt’ın açılışa özel<br />

olarak düzenlediği kampanya ziyaretçilerden büyük ilgi<br />

gördü…<br />

Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere<br />

konforlu alışveriş keyfi sunan MediaMarkt,<br />

İskenderun’da ‘Look and Feel’<br />

konseptiyle hayata geçirdiği, 1.819 metrekarelik<br />

satış alanına sahip yeni mağazasının<br />

açılışını gerçekleştirdi. Yeni<br />

mağazasında 14’ü kadın çalışan olmak<br />

üzere toplam 28 kişiyi istihdam eden<br />

MediaMarkt, yeni mağazayla birlikte<br />

Türkiye genelindeki toplam mağaza sayısını<br />

99’a ulaştırdı.<br />

25 Temmuz’da gerçekleşen açılış sonrasında<br />

mağazadaki deneyim alanları<br />

ve kampanyalı ürünler ziyaretçilerden<br />

yoğun ilgi görürken, son teknoloji ürün<br />

yelpazesinin çeşitliliği beğeniyle karşılandı.<br />

MediaMarkt Türkiye CEO’su<br />

Hulusi Acar, yeni mağaza açılışıyla ilgili<br />

şunları söyledi: “Türkiye’deki tüketicileri<br />

MediaMarkt’ın benzersiz alışveriş<br />

deneyimiyle buluşturmak ve onların da<br />

mağazalarımıza gösterdiği ilgi, bizi son<br />

derece memnun ediyor. Bu kapsamda<br />

biz de Türkiye’de kazandığımızı Türkiye’ye<br />

yatırmaya, mağaza sayımızı ve<br />

istihdamı, özel olarak da kadın istihdamını<br />

artırmaya yönelik adımlar atmaya<br />

devam ediyoruz. <strong>2024</strong> yılının sonuna kadar<br />

farklı illerde yeni mağazalar açarak,<br />

toplam mağaza sayımızı 100’ün üzerine<br />

çıkarmayı hedefliyoruz. Her yeni mağazamızla<br />

tüketicilerimize geniş ve ferah<br />

bir alan, ürünleri tüm ayrıntılarıyla deneyimleme<br />

ve inceleme olanakları ve son<br />

teknoloji zengin ürün yelpazesi sunarak<br />

konforlu alışverişin keyfini sunuyoruz.<br />

Bu anlamda da Deneyim Şampiyonluğu<br />

iddiamızın altını dolduruyor, müşterilerimizin<br />

mağazalarımızdan memnun ayrılmasını<br />

sağlıyoruz. Gelecek dönemde<br />

de bu başarımızı yeni mağazalarımızla<br />

sürdüreceğiz.”<br />

39


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Cloud4Next ve Elcore güçlerini birleştirdi<br />

Bulut teknolojileri alanındaki uzmanlığı ve tecrübesiyle işletmelere bulut altyapı çözümlerinden<br />

en iyi şekilde faydalanmalarını sağlayan Cloud4Next ile 30 yıla yakın global tecrübeye sahip<br />

katma değerli <strong>IT</strong> distribütörü Elcore güçlerini birleştiriyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

İstanbul ve Ankara’daki veri merkezlerinden<br />

sahip olduğu son teknoloji donanım altyapısı<br />

ile yerel bulut hizmeti sağlayan, ayrıca AWS,<br />

Azure, Google ve Alibaba Cloud gibi global<br />

bulut servis sağlayıcılarının hizmetlerini de<br />

sertifikalı mühendisleriyle işletmelere ulaştıran<br />

Cloud4Next, özellikle doğu Avrupa ve<br />

Asya’da 12 ülkede distirbütörlük faaliyetiyle<br />

geniş iş ortağı ekosistemine sahip Elcore,<br />

Türkiye’nin dijital dönüşümünde kilometre<br />

taşı olacak bir iş ortaklığına imza attı. Elcore<br />

Türkiye Ülke Müdürü Aykut Dalyan ile<br />

Cloud4Next Genel Müdürü Tunca Taşcı’nın<br />

imzaladığı iş birliği anlaşmasıyla, şirketlerin<br />

buluta geçiş ve dijital dönüşüm süreçlerine<br />

rehberlik etmesi amaçlanıyor.<br />

Türkiye’de bulut dönüşümü hız kazanıyor<br />

Dünyanın en büyük dört bulut hizmet sağlayıcısının<br />

hizmetlerinin yanı sıra özgün<br />

altyapı çözümleriyle işletmelerin dijital dönüşümlerine<br />

rehberlik eden Cloud4Next,<br />

kuruluşundan bu yana edindiği Türkiye’nin<br />

her köşesine bulut teknolojilerini taşıma misyonu<br />

ile Anadolu’da da hemen her sektörden<br />

şirketin bulut ve yapay zekayla rekabette<br />

öne çıkabileceğini vurguluyor. Bu hedefle<br />

siber güvenlik, bulut teknolojileri, donanım<br />

ve yazılım alanında dünyanın en büyük<br />

üreticilerinin global dağıtıcısı konumunda<br />

olan Elcore’un Türkiye’ye yayılmış geniş iş<br />

ortağı ekosistemi ve <strong>IT</strong> sektöründeki global<br />

tecrübesi ile şirketlerin on prem ve bulut teknolojilerinin<br />

birlikte kullanıldığı kademeli<br />

geçişlerle dijital dönüşüm süreçlerini sorunsuz<br />

bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak<br />

sağlanması hedefleniyor. Özellikle KOBI’ler<br />

ve start-up’lar başta olmak üzere her ölçekteki<br />

firmaya bulut teknolojileri ve yapay zekâ<br />

teknolojilerine geçiş konusunda destek olunması<br />

hedefleniyor.<br />

İş birliği kapsamında sunulacak paket ve<br />

tekliflerin çok yakında açıklanacağını belirten<br />

Elcore Ülke Müdürü Aykut Dalyan,<br />

“Bulut bilişim, günümüz iş dünyasında vazgeçilmez<br />

bir öneme sahip. Firmaların buluta<br />

geçiş sürecinde doğru adımları atarak dijital<br />

dönüşümü sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmelerini<br />

sağlamak için Cloud4Next ile iş birliği<br />

yapmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />

Cloud4Next Genel Müdürü Tunca Taşcı ise,<br />

“Elcore’un uzmanlığı ve güçlü iş ortaklarıyla<br />

birlikte, şirketlerin ihtiyaçlarını doğru şekilde<br />

tanımlayarak onlara en iyi hizmeti sunmayı<br />

amaçlıyoruz. Şirketlerin hem on prem hem<br />

de bulut teknolojilerini bir arada kullanarak<br />

kademeli geçiş yapmalarına yardımcı olacak<br />

ve böylece dijital dönüşüm süreçlerini kolaylaştıracağız.<br />

Türkiye’deki işletmelerin teknolojiyle<br />

dönüşüm sürecinde sağlam adımlar<br />

atmasına ve rekabet gücünü arttırmasına<br />

katkıda bulunacağımıza inanıyorum” şeklinde<br />

açıklamalarda bulundu.<br />

Elcore ve Cloud4Next’in gerçekleştirdiği bu<br />

iş birliği, şirketlerin bulut dönüşümlerine<br />

rehberlik ederek <strong>IT</strong> maliyetlerinden tasarruf<br />

etmesini ve süreç verimliliklerini artırması<br />

hedeflenecek.<br />

40


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Telegram’da güvenlik açığı!<br />

ESET araştırmacıları, Haziran <strong>2024</strong> tarihli bir yeraltı forum<br />

gönderisinde belirtilmemiş bir fiyatla satışa sunulan ve<br />

Telegram’ın Android uygulamasını hedef alan bir sıfır gün<br />

açığı keşfetti. ESET’in “EvilVideo” adını verdiği bir güvenlik<br />

açığını kötüye kullanan saldırganlar Telegram kanalları,<br />

grupları ve sohbetleri aracılığıyla kötü amaçlı Android<br />

yüklerini paylaşabiliyor ve bunların multimedya dosyaları gibi<br />

görünmesini sağlayabiliyordu. Açık, yalnızca 10.14.4 ve daha<br />

eski Android Telegram sürümlerinde çalışıyor…<br />

Telegram açığını keşfeden ESET araştırmacısı<br />

Lukáš Štefanko, “Açıklığın bir<br />

yeraltı forumunda satılık olarak ilan<br />

edildiğini tespit ettik. Gönderide satıcı,<br />

ekran görüntülerini ve herkese açık bir<br />

Telegram kanalında istismarı test ettiği<br />

bir videoyu gösteriyor. Söz konusu kanalı<br />

tespit etmeyi başardık. Açık hala mevcuttu<br />

, bu da yükü ele geçirmemizi ve<br />

kendimizin test etmesini sağladı” dedi.<br />

ESET Research tarafından yapılan analiz,<br />

istismarın Telegram’ın 10.14.4 ve<br />

daha eski sürümlerinde çalıştığını ortaya<br />

koydu. Bunun nedeni, geliştiricilerin<br />

özel olarak hazırlanmış multimedya<br />

dosyalarını Telegram sohbetlerine veya<br />

kanallarına programlı olarak yüklemelerine<br />

izin verdiği için belirli bir yükün<br />

büyük olasılıkla Telegram API kullanılarak<br />

hazırlanmış olması olabilir. İstismar,<br />

tehdit aktörünün bir Android uygulamasını<br />

ikili bir eklenti olarak değil multimedya<br />

ön izlemesi olarak görüntüleyen<br />

bir yük oluşturabilmesine dayanıyor gibi<br />

görünüyor. Sohbette paylaşıldıktan sonra<br />

kötü amaçlı yük 30 saniyelik bir video<br />

olarak beliriyor. Varsayılan olarak Telegram<br />

üzerinden alınan medya dosyaları<br />

otomatik olarak indirilecek şekilde<br />

ayarlanmış. Bu, bu seçeneğin etkin olduğu<br />

kullanıcıların, paylaşıldığı sohbeti<br />

açtıklarında kötü amaçlı yükü otomatik<br />

olarak indirecekleri anlamına geliyor.<br />

Varsayılan otomatik indirme seçeneği<br />

manuel olarak devre dışı bırakılabilir. Bu<br />

durumda, paylaşılan videonun indirme<br />

düğmesine dokunarak yük yine de indirilebilir.<br />

Kullanıcı “videoyu” oynatmaya<br />

çalışırsa Telegram videoyu oynatamadığını<br />

belirten bir mesaj görüntüler ve<br />

harici bir oynatıcı kullanılmasını önerir.<br />

Bununla birlikte kullanıcı görüntülenen<br />

mesajdaki “Aç” düğmesine dokunursa<br />

yukarıda belirtilen harici uygulama olarak<br />

gizlenmiş kötü amaçlı bir uygulama<br />

yüklemesi istenecektir. ESET, 26 Haziran<br />

<strong>2024</strong>’te EvilVideo güvenlik açığını<br />

keşfettikten sonra, koordineli ifşa politikasını<br />

izledi ve bunu Telegram’a bildirmesine<br />

karşın o sırada herhangi bir yanıt<br />

almadı. Güvenlik açığını 4 Temmuz’da<br />

tekrar bildirdi ve bu kez Telegram, ekibinin<br />

EvilVideo’yu araştırdığını doğrulamak<br />

için aynı gün ESET’e ulaştı. Telegam<br />

daha sonra 11 Temmuz’da 10.14.5<br />

sürümünü göndererek sorunu çözdü.<br />

Güvenlik açığı Android için Telegram’ın<br />

10.14.4’e kadar olan tüm sürümlerini etkiliyordu<br />

ancak 10.14.5 sürümünden itibaren<br />

güncellendi.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Kuveyt Türk Yatırım’ın Genel Müdürlüğüne<br />

Dr. Selman Ortaköy atandı<br />

Kuveyt Türk Finans Grubu’nda üst düzey bir atama gerçekleşti.<br />

Kuveyt Türk’te Strateji ve İnovasyon Grup Müdürü olarak görev<br />

yapmakta olan Dr. Selman Ortaköy, yeni kurulan Kuveyt Türk<br />

Yatırım’a Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı…<br />

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu<br />

Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki<br />

olarak kurulan ve 11 Temmuz <strong>2024</strong>’te<br />

Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) faaliyet<br />

iznini alan Kuveyt Türk Yatırım’a<br />

üst düzey atama gerçekleşti. Kuveyt<br />

Türk’te Strateji ve İnovasyon Grup Müdürü<br />

olarak görev yapmakta olan Dr.<br />

Selman Ortaköy, tüm yatırım işlemlerini<br />

kendi bünyesinde gerçekleştirmek üzere<br />

kurulan Kuveyt Türk Yatırım Menkul<br />

Değerler A.Ş.’ye Genel Müdür ve Yönetim<br />

Kurulu Üyesi olarak atandı.<br />

Dr. Selman Ortaköy kimdir?<br />

1984 Amasya doğumlu Dr. Selman Ortaköy,<br />

2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi<br />

İktisat Bölümü’nden mezun oldu.<br />

Yüksek lisans derecesini 2009 yılında<br />

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi ve Finans<br />

Bölümü’nde tamamlayan Ortaköy,<br />

2014 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat<br />

Politikası Bölümü’nde doktora derecesini<br />

aldı. İş hayatına 2007 yılında Kuveyt<br />

Türk bünyesinde işletme bankacılığı<br />

pazarlama uzmanı olarak başlayan Ortaköy,<br />

2009-2013 yılları arasında Teftiş<br />

Kurulu Başkanlığı’nda görev aldıktan<br />

sonra Strateji Planlama ve Kurumsal<br />

Performans Yönetimi Müdürlüğü görevine<br />

getirildi. 2017 yılında Operasyon<br />

Grup Müdürü olarak atanan Ortaköy,<br />

2020-2023 yılları arasında Strateji ve<br />

İnovasyon Grup Müdürü olarak kariyerine<br />

devam etti. Dr. Selman Ortaköy,<br />

Kuveyt Türk Finans Grubu bünyesinde<br />

kurulan Kuveyt Türk Yatırım’a Temmuz<br />

<strong>2024</strong> itibariyle Genel Müdür ve Yönetim<br />

Kurulu Üyesi olarak atandı.<br />

41


Systemair Türkiye,<br />

İSO İkinci 500 Listesi’nde<br />

Yenilikçi teknolojisiyle iklimlendirme ve havalandırma<br />

sektörünün ihtiyaçlarına en uygun çözümleri geliştiren<br />

Systemair Türkiye, İstanbul Sanayi Odası (İSO) İkinci 500<br />

Listesi’ne girme başarısı gösterdi…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Yaşam alanları için taze hava sağlama<br />

misyonuyla çalışmalarını sürdürürken<br />

gerçekleştirdiği yatırımlarla sektörüne<br />

de öncülük eden Systemair Türkiye, İstanbul<br />

Sanayi Odası tarafından düzenlenen<br />

Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi<br />

Kuruluşu Araştırması’nın 2023 yılı sonuçlarına<br />

göre İSO İkinci 500 Listesi’ne<br />

girmeye hak kazandı. Şirket, üretimden<br />

net satışlar verisiyle listeye 409’uncu sıradan<br />

giriş yaptı.<br />

Başarının sırrı<br />

mükemmeliyetçi yaklaşım ve<br />

yüksek kalite hizmetleri<br />

İstanbul Sanayi Odası tarafından özenle<br />

yürütülen çalışmalar sonucu hazırlanan<br />

büyük sanayi kuruluşları listesine girmenin<br />

kendileri açısından gurur verici<br />

olduğunu belirten Systemair Türkiye<br />

Genel Müdürü Ayça Eroğlu, “Türkiye’nin<br />

İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde<br />

ilk kez yer almak, gösterdiğimiz<br />

çabaların karşılığını almak adına bizi<br />

çok mutlu etti. 50. kuruluş yıl dönümünü<br />

kutlayan global bir şirketin Türkiye iştiraki<br />

olarak bu listeye girebilmek, bizim<br />

için çok değerli. Bu değerli listeye adımızı<br />

yazdırarak grubumuzun uluslararası<br />

alanda gösterdiği başarılarına ülkemizde<br />

bir yenisini eklemenin ve bu sayede<br />

faaliyetlerimizin başarısını tescillemenin<br />

mutluluğu içerisindeyiz. İSO İkinci<br />

500 Listesi’ne girmeyi, iş süreçlerimizdeki<br />

mükemmeliyetçi yaklaşımımızın<br />

ve müşterilerimize sağladığımız yüksek<br />

kaliteli hizmetlerin bir yansıması olarak<br />

görüyoruz” dedi.<br />

Yeni hedef İSO İlk 500 Listesi<br />

Systemair Türkiye’nin 2021 yılında listeye<br />

girmeyi hedefleri arasına aldığını<br />

ve bunu da iki yıl gibi kısa bir zaman<br />

diliminde gerçekleştirdiğini söyleyen<br />

Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’deki<br />

üretimimizi ve satış hacmimizi<br />

önemli oranda artırarak bu listeye dahil<br />

olmak, hem çalışanlarımızın özverili<br />

çalışmalarının hem de stratejik planlamamızın<br />

doğru bir şekilde ilerlediğinin<br />

de bir göstergesi. Kendi hedeflerimize<br />

doğru istikrarlı bir şekilde ilerlediğimizi<br />

görmek ve bu prestijli listede yer almak<br />

bizim için büyük bir anlam taşıyor. Aynı<br />

zamanda Systemair Grup’un 50. kuruluş<br />

yıl dönümünü kutladığı bir yılda elde<br />

ettiğimiz bu anlamlı başarı, gelecekte<br />

daha büyük hedeflere ulaşma konusundaki<br />

kararlılığımızı pekiştiriyor. Enerji<br />

verimlii, sürdürülebilir ve inovasyon<br />

odaklı çözümler geliştirerek hem ülkemize<br />

hem de küresel pazara değer katmaya<br />

devam edeceğiz. Amacımız, İSO<br />

İkinci 500 Listesi’ndeki konumumuzu<br />

daha da güçlendirmek ve ilerleyen yıllarda<br />

İSO İlk 500 Listesi’nde yer almak.<br />

Bu başarı, aynı zamanda müşterilerimiz,<br />

iş ortaklarımız ve çalışanlarımızla olan<br />

güçlü bağlarımızın da bir kanıtı. Birlikte<br />

daha büyük hedeflere ulaşmak için çalışmaya<br />

devam edeceğiz.”


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Brisa, Dijital Avrupa Programının<br />

partnerlerinden biri oldu<br />

Brisa, akıllı üretim ve dijitalleşmedeki yetkinlikleriyle, Türkiye ve Avrupa’da dijital<br />

üretimin siber güvenliğini güçlendirmek ve bu alanda gençleri yetiştirmek için<br />

çalışacak…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Yaşam alanları için taze hava sağlama<br />

Brisa, Avrupa Birliği tarafından yürütülen<br />

misyonuyla çalışmalarını sürdürürken<br />

gerçekleştirdiği<br />

Dijital Avrupa programı<br />

yatırımlarla<br />

kapsamında<br />

sektörüne<br />

fonlanan<br />

öncülük “Endüstri eden 4.0 Systemair ve Operasyonel Türkiye, Tek-<br />

İs-<br />

de<br />

tanbul noloji (OT) Sanayi için Odası Siber tarafından Güvenlik” düzenlenen<br />

Türkiye’deki Türkiye’nin partnerlerinden İkinci 500 Büyük biri oldu. Sanayi<br />

projesinin<br />

Kuruluşu Koordinatörlüğünü Araştırması’nın Sabancı 2023 Üniversitesi’nin<br />

üstlendiği, göre İSO global İkinci üniversitelerin 500 Listesi’ne de<br />

yılı sonuçlarına<br />

girmeye arasında hak bulunduğu kazandı. 6 ülkeden Şirket, üretimden 10 partnerle<br />

yürütülecek satışlar verisiyle proje listeye ile Operasyonel 409’uncu Tek-<br />

sı-<br />

net<br />

radan nolojiler giriş güvenliğinde yaptı. küresel bir dönüşüm<br />

başlatılması hedefleniyor.<br />

Başarının Brisa da akıllı sırrı üretim ve dijitalleşmedeki<br />

mükemmeliyetçi yetkinlikleri ile bu dönüşüme yaklaşım liderlik ve eden<br />

yüksek kuruluşlardan kalite biri hizmetleri<br />

olacak ve kapsamlı eğitim<br />

programları Sanayi Odası ile geleceğin tarafından siber özenle güven-<br />

İstanbul<br />

yürütülen lik uzmanlarını çalışmalar yetiştirecek. sonucu hazırlanan<br />

büyük Brisa, Endüstri sanayi kuruluşları 4.0 ve dijital listesine üretim girmenireçlerinde<br />

kendileri siber açısından güvenliği sağlamak gurur verici için<br />

sü-<br />

olduğunu başlatılan belirten ve Avrupa Systemair Birliği tarafından Türkiye<br />

Genel<br />

desteklenen<br />

Müdürü<br />

“Endüstri<br />

Ayça Eroğlu,<br />

4.0 ve<br />

“Türkiye’nin<br />

Operasyonel<br />

İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde<br />

ilk kez yer almak, gösterdiğimiz<br />

Teknoloji için Siber Güvenlik” Dijital Avrupa<br />

projesinin partnerlerinden biri oldu.<br />

çabaların karşılığını almak adına bizi<br />

çok<br />

Koordinatörlüğünü<br />

mutlu etti. 50. kuruluş<br />

Sabancı<br />

yıl dönümünü<br />

Üniversitesi’nin<br />

üstlendiği, global bir global şirketin üniversitelerin Türkiye işti-draki<br />

arasında olarak bulunduğu listeye 6 ülkeden girebilmek, 10 partner-<br />

bizim<br />

kutlayan<br />

için le yürütülecek çok değerli. proje Bu değerli ile Operasyonel listeye adımıznolojiler<br />

yazdırarak güvenliğinde grubumuzun küresel uluslararası<br />

bir dönüşüm<br />

Tek-<br />

alanda başlatılacak. gösterdiği başarılarına ülkemizde<br />

bir yenisini eklemenin ve bu sayede<br />

faaliyetlerimizin<br />

Proje, şirketlerin siber<br />

başarısını<br />

güvenlik<br />

tescillemenilerini<br />

mutluluğu geliştirmeyi, içerisindeyiz. Avrupa'da ve İSO Türkiye’de İkinci<br />

yetenek-<br />

500 geniş Listesi’ne siber güvenlik girmeyi, becerileri iş süreçlerimizdekpatmayı,<br />

mükemmeliyetçi mesleki uygulama yaklaşımımızın<br />

ve öğrenme<br />

açığını ka-<br />

ve yöntemleri müşterilerimize geliştirmeyi sağladığımız ve siber yüksek güvenlik<br />

kaliteli ekosistemine hizmetlerin katkıda bir bulunmayı yansıması olarak hedefliyor.<br />

dedi.<br />

görüyoruz”<br />

Geleceğin üretim teknolojilerine liderlik<br />

Yeni etmekten hedef gurur İSO duyduklarını İlk 500 belirten Listesi Brisa<br />

Bilgi Teknolojileri Türkiye’nin Direktörü 2021 yılında İlker Şahin lis-<br />

Systemair<br />

teye şunları girmeyi ifade etti: hedefleri “Brisa’da arasına dijitalleşme aldığını yolculuğumuzun<br />

ve bunu da iki<br />

başlangıcı<br />

yıl gibi kısa<br />

çok<br />

bir<br />

uzun<br />

zaman<br />

yıllara<br />

diliminde gerçekleştirdiğini söyleyen<br />

dayanıyor. Üretim de dahil olmak üzere<br />

Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’deki<br />

üretimimizi ve satış hacmimizi<br />

yaptığımız akıllı teknoloji ve dijitalleşme<br />

önemli<br />

yatırımları<br />

oranda<br />

ile hem<br />

artırarak<br />

İzmit<br />

bu<br />

hem<br />

listeye<br />

de Aksaray<br />

dahil<br />

olmak, Fabrikamızda hem çalışanlarımızın Türkiye’de yeniliklere özverili imza<br />

çalışmalarının atmış, robotik, hem büyük de veri stratejik analitiği, planlamamızırılmış<br />

gerçeklik doğru ve bir Endüstri şekilde ilerlediğinin<br />

4.0 alanların-<br />

artı-<br />

de da öncü bir göstergesi. uygulamaları Kendi hayata hedeflerimize<br />

geçirmiş bir<br />

doğru şirketiz. istikrarlı Proje ile bir bu şekilde alanlarda ilerlediğimizi bilgi transferi<br />

sağlayarak ve bu prestijli kritik bir listede rol alacağız. yer almak Hem<br />

görmek<br />

bizim<br />

Türkiye’de<br />

için büyük<br />

hem de<br />

bir<br />

Avrupa’da<br />

anlam taşıyor.<br />

gençlerin<br />

Aynı<br />

geleceğin<br />

akıllı fabrikalarına uygun donanı-<br />

zamanda Systemair Grup’un 50. kuruluş<br />

yıl dönümünü kutladığı bir yılda elde<br />

ettiğimiz<br />

ma sahip şekilde<br />

bu anlamlı<br />

yetişmesi<br />

başarı,<br />

için<br />

gelecekte<br />

okullarda<br />

daha müfredata büyük girecek hedeflere eğitim ulaşma programları konusundakliştirmeyi,<br />

kararlılığımızı genç siber pekiştiriyor. güvenlik uzmanları Enerji<br />

ge-<br />

verimlii, yetiştirmeyi sürdürülebilir ve onlar için ve yeni inovasyon iş alanları<br />

odaklı oluşturmayı çözümler hedefliyoruz. geliştirerek Projeye hem liderlik ülkemize<br />

hem de küresel pazara değer katmaya<br />

devam edeceğiz. Amacımız,<br />

eden Sabancı Üniversitesi ve tüm proje<br />

ortakları ile birlikte çalışmak için heyecan<br />

duyuyoruz”<br />

İSO<br />

Brisa, projede kritik bir rol<br />

üstleniyor<br />

İkinci 500 Listesi’ndeki konumumuzu<br />

Brisa, yeni nesil teknolojilerden müfredat<br />

geliştirmeye, çalışan eğitimlerinden vaka<br />

çalışmalarına daha da güçlendirmek kadar geniş ve bir ilerleyen yelpazede yıllarda<br />

İSO artırılmış İlk 500 Listesi’nde gerçeklik ve yer Endüstri almak.<br />

kritik görevleri yerine getirecek.<br />

Brisa üstlendiği rollerle robotik, büyük veri<br />

analitiği,<br />

4.0 gibi alanlarda bilgi ve deneyimlerini<br />

paylaşarak Avrupa'nın ve Türkiye’nin siber<br />

Bu başarı, güvenlik aynı kapasitesini zamanda müşterilerimiz,<br />

artıracak. Eğitim<br />

programları tasarlayarak siber güvenlik<br />

uzmanlarının yetiştirilmesine katkıda bulunacak.<br />

iş ortaklarımız Endüstri ve çalışanlarımızla 4.0 girişimlerini olan korumanın<br />

önemini vurgulayan gerçek hayattan<br />

örnekler ve vaka çalışmaları sunarak<br />

eğitime güçlü bağlarımızın somut bir da boyut bir kanıtı. kazandıracak. Birlikte<br />

Eğitim programlarının katılımcılar üzerindeki<br />

etkisini ölçmek ve sürekli geliştirmek<br />

için daha verileri büyük analiz hedeflere edecek. ulaşmak Proje için sonuçlarını<br />

Avrupa üretim camiasında paylaşarak<br />

çalışmaya<br />

devam katkıda edeceğiz.”<br />

siber güvenlik bilincini ve uygulamalarını<br />

geliştirmeye bulunacak.<br />

43


Borusan Lojistik’in yapay zeka destekli<br />

eTA Platformu ile lojistikte yeni dönem<br />

Borusan Grup şirketlerinden Borusan Lojistik’in yapay zeka ile<br />

güçlendirilen eTA Platformu, yurtiçinde yük taşıtma ihtiyacı<br />

olan firmalar ile bireysel kamyon ve tır sürücülerini daha hızlı<br />

ve etkin bir şekilde buluşturuyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Borusan Grup şirketlerinden Borusan<br />

Lojistik’in yenilikçi platformu eTA<br />

(Elektronik Taşımacılık Ağı), yapay zekanın<br />

desteğiyle iş süreçlerini daha verimli<br />

hale getiriyor. Yurtiçinde yükünü<br />

taşıtma ihtiyacı olan firmalar ile bireysel<br />

kamyon ve tır sürücülerini bir araya<br />

getiren eTA Platformu, çok daha hızlı ve<br />

etkin bir süreç ile ilerliyor. eTA, Borusan<br />

Lojistik’in müşterisi olan yük sahiplerine<br />

web sitesi üzerinden en hızlı şekilde araç<br />

tedariği avantajı sağlıyor. Aynı zamanda<br />

aracı olan nakliyecilerin de yoğun olarak<br />

kullandıkları tır ve kamyon garajlarına<br />

gitmelerine gerek kalmaksızın mobil uygulama<br />

üzerinden yük bulmalarına imkân<br />

tanıyor.<br />

eTA aynı zamanda, yapay zeka destekli<br />

teknolojisi sayesinde, yük sahiplerinin<br />

ihtiyaç duydukları araçları çok daha hızlı<br />

ve uygun fiyatlı bir şekilde bulmalarına<br />

imkan tanıyor. Borusan Lojistik navlun<br />

fiyatı hesaplama teknolojisi ile yük sahipleri,<br />

taşıtmak istedikleri yük özelliklerini<br />

sisteme girerek, sadece birkaç saniye<br />

içinde fiyat teklifi alabiliyorlar.<br />

eTA web sitesi, kurulan yapay zeka uygulaması<br />

ile entegre bir şekilde çalışıyor.<br />

eTA web sitesi üzerinden, navlun fiyatlaması<br />

yapılmak istenen rotalar yapay<br />

zeka tarafından tanımlanıyor. Bu rotalar<br />

için yük bilgileriyle birlikte açılan siparişlerin<br />

navlun fiyatı, saniyeler içerisinde<br />

yapay zeka tarafından hesaplanıyor.<br />

Siparişlerin detay ekranlarında ve spot<br />

teklif taleplerinde yapay zekayla hesaplanmış<br />

fiyatı eğer geçmişte bulunuyor<br />

ise, kullanıcılara bilgi olarak gösteriliyor.<br />

Araç atama ekranlarında da navlun fiyatının<br />

yanında, bu hesaplamanın yapay<br />

zeka tarafından yapıldığı bilgisi yine<br />

kullanıcıları bilgilendirme amaçlı gösteriliyor.<br />

Borusan Lojistik Hizmetleri Genel Müdürü<br />

Serdar Erçal konuyla ilgili olarak<br />

şunları söyledi: “Müşteri memnuniyetini<br />

en üst seviyeye çıkarma hedefiyle teknolojiyi<br />

ve yapay zekayı aktif kullanarak, iş<br />

süreçlerimizi optimize ediyoruz. Hızlı<br />

araç tedariği ve rekabetçi fiyatlarla, yükünü<br />

Borusan güvencesi ile taşımak isteyen<br />

yük sahiplerinin yanında olmaya devam<br />

ediyoruz. Sunduğumuz hizmetleri<br />

teknolojimizle destekliyoruz. Müşterilerimize<br />

en iyi deneyimi sunmak amacıyla<br />

hem konvansiyonel hem de dijital kanallarda<br />

teknolojiyi ve yapay zekayı kullanıyoruz.<br />

eTA Platformumuz sayesinde<br />

aylık 40 bin seferlik kapasiteye ve 81 ilin<br />

hepsine hizmet vererek müşterilerimizle<br />

birlikte büyümemizi sürdürüyoruz.”<br />

YEO Teknoloji’den dev ortaklık…<br />

Yenilenebilir enerji ve enerji teknolojileri markası YEO Teknoloji’nin enerji depolama sistemleri<br />

üretmek üzere kurulan iştiraki Reap Battery, alanında dünyanın en büyük şirketlerinden olan ve<br />

BNEF’in Tier-1 üreticiler listesindeki Great Power ile güçlerini birleştiriyor. Anlaşma kapsamında,<br />

çoğunluk hissesi Reap Battery’e ait olmak üzere yeni bir şirket kurulacak…<br />

44<br />

YEO Teknoloji, enerji depolama sistemleri alanında<br />

küresel pazarda stratejik bir iş birliğine<br />

imza attı. YEO Teknoloji’nin yüzde 100 iştiraki<br />

olan Reap Battery, Bloomberg New Energy Finance’in<br />

(BNEF) Tier-1 listesindeki dünyanın<br />

önde batarya üreticilerinden Great Power ile<br />

stratejik bir ortaklık anlaşması imzaladı. Buna<br />

göre %51’i Reap Battery ve %49’u Great Power<br />

ortaklığı ile yeni bir şirket kurulacak.<br />

İş birliği kapsamında Reap Battery’nin İstanbul<br />

Tuzla’daki enerji depolama sistemleri fabrikasında<br />

Reap Battery ve Great Power markası ile<br />

üretim yapılacak ve başta Türkiye ve Avrupa<br />

pazarı olmak üzere Türki Cumhuriyetler ve Afrika<br />

ülkelerine ihracat hedeflenecek.<br />

30 ülkede 400’ü aşkın proje<br />

YEO Teknoloji, 3 kıtada ve 30’dan fazla ülkede<br />

400’den fazla proje tamamladı. Gelişmiş enerji<br />

depolama çözümlerinden, elektrik şebekelerine,<br />

yüksek voltaj trafo merkezleri, yenilenebilir<br />

enerji santralleri, endüstriyel, ticari tesisler<br />

ve hanelerin enerji dönüşümünden hidrojene<br />

kadar farklı alanlarda projeler yürüten YEO<br />

Teknoloji, global bir oyuncu olma yolunda<br />

adımlarını hızlandırıyor. YEO Teknoloji, dekarbonizasyon,<br />

desantralizasyon ve dijitalizasyon<br />

odaklı çalışmalarıyla daha yaşanabilir bir dünya<br />

için ‘Bizce mümkün’ sloganıyla büyümeye<br />

devam ediyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

SIGN İstanbul, 31 Ekim – 3 Kasım <strong>2024</strong><br />

tarihlerinde 25. yılını kutluyor!<br />

Uluslararası endüstriyel reklam ve dijital baskı sektörü, SIGN İstanbul’un yeni tarihleri olan 31 Ekim<br />

– 03 Kasım <strong>2024</strong>’te, 25. kez buluşacak. Aralarında dünya markaları ile Türkiye’nin lider firmalarının<br />

da olduğu 300 katılımcı marka, dijital baskı, serigrafi ve tekstil baskıdaki yeniliklerin yanı sıra lazer<br />

makineleri, LED sistemleri, endüstriyel reklam ürünleri, mürekkepler, 3D baskı teknolojileri ile<br />

görsel iletişim ve görüntüleme ekipmanlarını sergileyecek…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Sergilenen ürün çeşitliliğiyle sektörünün<br />

dünya genelindeki en önemli ticaret buluşmalarından<br />

birisi olan Uluslararası<br />

Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri<br />

Fuarı SIGN İstanbul, TÜYAP<br />

Beylikdüzü’nde 25. kez kapılarını açacak.<br />

“31 Ekim – 03 Kasım <strong>2024</strong> tarihlerinde,<br />

Türkiye ile birlikte 100’e yakın ülkeden<br />

25 bin sektör profesyonelini ağırlamaya<br />

hazırlanıyoruz. Sektör satın alma kararları<br />

için SIGN İstanbul’u bekliyor.” diyen<br />

Informa Markets Fuar Direktörü Seda<br />

Bozkurt, katılımcı firmaları ve fuarı ziyaret<br />

edecek olan profesyonelleri, eşsiz<br />

ticaret fırsatlarının beklediğini vurguladı.<br />

SIGN İstanbul’u ziyaret<br />

edenler, promosyon<br />

dünyasının yeniliklerini de<br />

yanı başlarında bulacak!<br />

SIGN İstanbul <strong>2024</strong>, geçen sene olduğu<br />

gibi yine promosyon sektörünün buluşma<br />

adresi PROMOGIFT İstanbul ile<br />

eş zamanlı düzenleniyor. Endüstriyel<br />

Reklam ve Dijital Baskı’daki yenilikleri<br />

görmek üzere TÜYAP Beylikdüzü’ne<br />

gelecek olan sektör profesyonelleri, Kurumsal<br />

Tanıtım ve Reklam Ürünleri Fuarı<br />

PROMOGIFT İstanbul’u da ziyaret<br />

edebilecek. Fuarda; “Kurumsal Tanıtım<br />

Ürünleri”, “Promosyon Baskı Sistemleri”,<br />

“Kurumsal Tekstil Ürünleri”, “Hediyelik<br />

Eşyalar”, “Kırtasiye & Ofis Aksesuarları”,<br />

“Teknoloji & Elektronik Eşya”, “Matbaa<br />

Ürünleri” ve “Geri Dönüşümlü Ürünler”<br />

ana kategorilerinde binlerce yeni ürün<br />

bir arada sergilenecek.<br />

Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı dünyasının<br />

tüm yeniliklerini tek bir çatı<br />

altında buluşturacak olan Uluslararası<br />

SIGN İstanbul <strong>2024</strong>’ün yurt içi ve yurt<br />

dışına yönelik ücretsiz online ziyaretçi<br />

kayıtları devam ediyor.<br />

45


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Akıllı şehirler, hava kirliliği ile mücadelede<br />

önemli bir rol oynayabilir<br />

Dünya genelinde yapılan araştırmalar hava kirliliğinin, insan<br />

sağlığı üzerinde giderek artan bir etkiye sahip olduğunu<br />

gösteriyor. <strong>2024</strong> Haziran ayında yayınlanan State of Global<br />

Air (SoGA) raporuna göre hava kirliliğinin, 2021 yılında dünya<br />

çapında 8,1 milyon insanın ölümüne yol açarak en yaygın ikinci<br />

ölüm riski olduğunu ortaya koydu. SAMPAŞ Holding Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Şekip Karakaya hava kirliliğiyle mücadelede<br />

akıllı şehirlerin rolüyle ilgili olarak değerlendirmede bulundu…<br />

Sektör Market<br />

Sağlık Etkileri Enstitüsü‘nün (HEI) <strong>2024</strong><br />

Küresel Hava Durumu raporu, dünya genelinde<br />

hava kalitesinin durumunu ve<br />

hava kirliliğinin sağlık etkilerini analiz<br />

etti. UNICEF iş birliği ile hazırlanan Küresel<br />

Hava Durumu raporu, 1990-2021<br />

yıllarında 200’den fazla ülke ve bölgede<br />

havadaki kirlilik seviyelerini ve kirlilikle<br />

bağlantılı hastalık verilerini paylaşıyor.<br />

<strong>IT</strong> network Rapor, 2021 yılında dünya çapında 8,1<br />

milyon insanın ölümüne yol açan hava<br />

kirliliğinin yüksek tansiyondan sonra en<br />

yaygın ikinci ölüm riski olduğunu gösteriyor.<br />

Hava kirliliğinin yol açtığı hastalıkların<br />

yüzde 90’ını kalp hastalıkları,<br />

felç, diyabet, akciğer kanseri ve kronik<br />

obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi<br />

bulaşıcı olmayan hastalıklar oluşturuyor.<br />

46<br />

Hava kirliliğini önlemenin yolu<br />

akıllı şehir teknolojilerinden<br />

geçiyor<br />

Akıllı şehir teknolojileri, hava kirliliği ile<br />

mücadelede önemli bir rol oynuyor. Bu<br />

teknolojiler, çevre dostu uygulamaları ve<br />

hava kalitesini izleyen sistemleri entegre<br />

ederek şehirlerin daha sürdürülebilir<br />

ve yaşanabilir hale gelmesine yardımcı<br />

oluyor. İşte bu bağlamda akıllı şehir teknolojilerinin<br />

hava kirliliğini engellemesi<br />

konusunda sensörler ve IoT teknolojileri<br />

kullanılarak hava kalitesi izleme sistemleri<br />

kuruluyor. Şehir genelinde yerleştirilen<br />

sensörler, hava kalitesini sürekli izleyerek<br />

veri topluyor ve bu veriler, kirlilik<br />

kaynaklarını belirlemek ve hızlı müdahalelerde<br />

bulunmak için kullanılıyor.<br />

Dünyada bazı metropollerde elektrikli<br />

otobüsler ve trenler gibi düşük emisyonlu<br />

toplu taşıma araçlarının entegrasyonu,<br />

fosil yakıt kullanımını ve dolayısıyla<br />

hava kirliliğini azaltmak için kullanılıyor.<br />

Trafik sıkışıklığını azaltmak için dinamik<br />

trafik yönetim sistemleri kullanılarak<br />

araç trafiği optimize edilebiliyor.<br />

Bu, motorlu araçlardan kaynaklanan<br />

emisyonları azaltmaya yardımcı oluyor.<br />

Ülkemizde ve dünyada kullanımı günden<br />

güne artan güneş ve rüzgâr enerjisi<br />

gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />

kullanımı, fosil yakıtlara olan bağımlılığı<br />

azaltarak hava kirliliğini azaltıyor. Binalarda<br />

enerji verimliliğini artıran akıllı<br />

teknolojiler, enerji tüketimini ve dolayısıyla<br />

kirletici emisyonları azaltıyor.<br />

Akıllı şehir planlaması ile şehir içinde<br />

yeşil alanların artırılması, karbon emisyonlarını<br />

azaltıyor ve hava kalitesini iyileştiriyor.<br />

Şehir planlamasında özellikle<br />

yaya ve bisiklet yollarına öncelik verilerek,<br />

motorlu araç kullanımını azaltmak<br />

hedefleniyor.<br />

Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve<br />

yaygınlaştırmak için 44 yıldır bilişimin<br />

gücünü kullanan SAMPAŞ Holding’in<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya,<br />

“Hava kirliliği tüm dünya insanlarının<br />

ortak bir problemi olarak karşımızda<br />

yer alıyor. 2021 yılında 8,1 milyon kişinin<br />

ölümüne neden olan hava kirliliği kronik<br />

hastalıklarla mücadele eden birçok<br />

insan için büyük risk teşkil ediyor. Bu<br />

durum sağlık sistemleri, ekonomiler ve<br />

toplumlar üzerinde büyük baskılar oluştururken<br />

dünya üzerinde milyonlarca<br />

insanın hayatını kaybetmesine neden<br />

oluyor. Tüm dünyada kentleşme büyük<br />

bir hızla atarken karbon emisyonuna<br />

yol açan en önemli etken de kent yaşamı<br />

olarak öne çıkıyor. Kentlerin büyük<br />

hızla büyüyeceğini düşündüğümüzde,<br />

bu kentleri yönetebilmek ve dünyamızı<br />

koruyabilmek adına akıllı şehir uygulamalarına<br />

geçmemiz gerekiyor. Akıllı şehir<br />

uygulamalarıyla bu büyük probleme<br />

dur demek mümkün olacak. Londra’da<br />

trafik yoğunluğunu yönetmek ve emisyonları<br />

azaltmak için akıllı trafik ışıkları<br />

ve sensörler kullanıldığını, Kopenhag’da<br />

karbon nötr bir şehir olma hedefiyle bisiklet<br />

yolları ve yeşil enerji projelerini,<br />

uzak doğuda akıllı hava kalitesi izleme<br />

sistemleri ve veri analitiği kullanarak<br />

kirlilik seviyelerini izleyip halka gerçek<br />

zamanlı bilgiler sağlandığını görüyoruz.<br />

Tüm dünya şehirlerinde akıllı şehir<br />

teknolojileriyle planlamalar yapılmalı ve<br />

hava kirliliğinin ve bu nedenle gerçekleşen<br />

ölümlerin hızla engellenmesi sağlanmalıdır”<br />

dedi.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Dünyanın ilk trafik radar sistemi Trafidar,<br />

Cube Incubation’da hayata geçti<br />

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube<br />

Incubation, Cumhurbaşkanlığının çağrısıyla yurt<br />

dışındaki işlerini bırakıp Radarsan’ı kurarak yerli ve milli<br />

yüksek teknoloji çözümleri üreten profesyonellerin<br />

başarılarına ışık tutuyor. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet<br />

Genel Müdürlüğü tarafından kullanılacak olan dünyanın<br />

ilk trafik radar sistemi Trafidar, Cube Incubation’da<br />

hayata geçti…<br />

Teknopark İstanbul bünyesinde yer alan<br />

Türkiye’nin ilk ve en büyük, dünyanın<br />

ise sayılı kuluçka merkezi Cube Incubation’da,<br />

ülkemiz için farklı alanlarda<br />

stratejik öneme sahip pek çok proje geliştiriliyor.<br />

2014 yılında Cube Incubation’da<br />

faaliyetlerine başlayan Radarsan,<br />

bu başarılı girişimlerin başında geliyor.<br />

Radarsan’ın kurucu ortakları, T.C. Cumhurbaşkanlığı<br />

Savunma Sanayi Başkanlığı’nın<br />

davetiyle yurt dışındaki profesyonel<br />

işlerini bırakarak Teknopark<br />

İstanbul’da, uzaktan algılama teknolojileri<br />

konusunda uzmanlaşmış bir yüksek<br />

teknoloji girişimi olan Radarsan’ı kurdu.<br />

Radarsan’ın ana faaliyet alanını; Sensör<br />

füzyonu, Radar ve Yapay Zeka(Derin Öğrenim)<br />

projeleri oluşturuyor. Şirket ayrıca<br />

“Sense.Know.Act” sloganıyla katma<br />

değerli, ihracata yönelik Ar-Ge projeleri<br />

üzerine çalışıyor.<br />

Teknopark İstanbul’un Ar-Ge ve İnovasyon<br />

Destek Programı’ndan yararlanan<br />

Radarsan, 2022 yılında T.C. Cumhurbaşkanlığı<br />

Savunma Sanayi Başkanlığı<br />

kuruluşu olan Savunma Sanayi Teknolojileri<br />

(SSTEK) A.Ş tarafından geliştirdiği<br />

yüksek teknolojiler ile yatırım yapılmaya<br />

değer görülerek iştirak oldu.<br />

Dünyanın ilk doğuştan yapay<br />

zeka tabanlı trafik radar<br />

sistemi: Trafidar<br />

Radarsan’daki çalışmaları hakkında bilgi<br />

veren Radarsan Genel Müdürü Serhat<br />

Doğan, “Yerli ve milli imkanlarla tasarladığımız<br />

dünyanın ilk doğuştan yapay<br />

zeka tabanlı trafik radar sistemi olan<br />

Trafidar, odak ürünümüz. Radarsan’ın<br />

10 yıllık Ar&Ge çalışmaları sonucunda<br />

geliştirdiği Yapay Zeka Platformu’nun en<br />

önemli ürünlerinden biri olarak öne çıkıyor.<br />

Trafidar, Savunma Sanayi Başkanlığı<br />

ve İçişleri Bakanlığı ortak projelendirilmesi<br />

çerçevesinde sahadaki kullanıcı<br />

ihtiyacına binaen geliştirildi. Emniyet<br />

Genel Müdürlüğü tarafından kullanılacak<br />

olan bu sistem, teknik istekler dokümanı<br />

ile tanımlanan yüksek doğruluk<br />

oranlarıyla karayollarında gece-gündüz<br />

ve hava koşullarından bağımsız olarak<br />

dört şeride kadar olan araçların hızını,<br />

plakasını, markasını, modelini, tipini,<br />

konumunu ve rengini tespit ederek Pol-<br />

Net’e iletiyor.” dedi.<br />

Mobil Araç / Olay Algılama<br />

Sistemi: ManPro<br />

Serhat Doğan sözlerine şöyle devam<br />

etti: “Geliştirilen yapay zeka platformunun<br />

bir başka stratejik ürünü ise<br />

ManPro’dur. ManPro İHA’ların kırsalda<br />

yaptığı fonksiyonun bir benzerini şehir<br />

merkezlerinde yaparak terörle mücadele,<br />

istihbarat, kaçakçılık ve organize suçlarla<br />

mücadelede kullanılmaktadır.<br />

Dijital Üretim Otonom Kalite<br />

Kontrol Sistemi: CoVision<br />

Doğan, “Savunma sanayi, otomotiv ve<br />

endüstride seri üretim hatlarında dijitalleşme<br />

ve kalite kontrol yapan kendi<br />

alanının öncü sistemi sayılabilecek Co-<br />

Vision ise otonom ve uzaktan algılama<br />

yöntemleriyle derin öğrenim yapay zeka<br />

görüntü işleme teknikleri kullanılarak<br />

geliştiriliyor. CoVision, insan gözüyle<br />

yapılan tüm kontrolü otonom hale getirerek<br />

ölümcül kazalara neden olabilecek<br />

üretim kaynaklı hataları önleyerek<br />

kalite kontrol süreçlerini hızlandırıyor,<br />

maliyetin düşmesini sağlıyor. Dünyanın<br />

en iyi üretim sistemi olarak adlandırılan<br />

Toyota Üretim Sisteminde 2018 yılı itibarıyla<br />

araçların üretim kalitesi CoVision’a<br />

emanet. Radarsan, sivil sektörde edindiği<br />

bu tecrübeyi halihazırda başladığı Savunma<br />

Sanayii üretimlerine aktararak<br />

üretim kaynaklı hataları fabrika içerisinde<br />

yakalayarak güvenlik güçlerine sahadaki<br />

ihtiyaç durumunda en iyi koşulda<br />

çalışan sistemleri göndermeyi, Yapay<br />

Zeka tabanlı insandan bağımsız karar<br />

metodlarıyla parça özelinde kanıta dayalı<br />

izlenebilirlik sistemi kurmayı, projelerdeki<br />

en büyük maliyet kalemlerinden<br />

biri olan Entegre Lojistik Destek (ELD)<br />

maliyetini minimize etmeyi, ihracatta<br />

Made in Türkiye algısına kaliteli ürünün<br />

müşteriye gitmesini sağlayarak pozitif<br />

katkı sağlamayı hedeflemektedir.” dedi.<br />

“Beyin göçünü tersine<br />

çevirmeye çalışıyoruz”<br />

Ülkemizde yetişmiş, değerli birikimlere<br />

sahip profesyonellerin yurt dışı yerine<br />

ülkemizin geleceği için çalışmalarını<br />

önemsediklerini vurgulayan Teknopark<br />

İstanbul Genel Müdürü M. Fatih Özsoy,<br />

“Bilim ve teknoloji alanında yetişmiş insanlarımızın<br />

ülkemizde çalışmalarını<br />

rahatlıkla sürdürebilmelerinin sağlanmasını,<br />

geleceğe yönelik kritik adımlardan<br />

biri olarak görüyoruz. Türkiye’nin<br />

beyin göçünü önleyecek altyapıları oluşturmada<br />

teknoparklar büyük sorumluluklar<br />

üstleniyor. Beyin göçünü tersine<br />

çevirmek için gayret gösteriyoruz. Radarsan’ın<br />

kıymetli kurucularının Cumhurbaşkanlığımızın<br />

davetine icabet ederek<br />

ülkemizde çalışmalara başlaması ve<br />

Teknopark İstanbul’da büyük başarılara<br />

imza atmalarından mutluluk ve gurur<br />

duyuyoruz. Kendileri, çalışmaları ve bu<br />

yaklaşımlarıyla başarılı girişimcilerimiz<br />

ve gençlerimiz için iyi bir rol model<br />

olmaktadır. Ülkemizin rekabet gücünü<br />

artıracak yeni projelerini heyecanla bekliyoruz.”<br />

değerlendirmesini yaptı.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!