23.10.2024 Views

CSGLOBAL-BÜLTEN

PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!

SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.

CSGLOBAL

BÜLTEN

Temmuz-Ağustos 2024 Sayı-1

ÇİMENTO SEKTÖRÜ SANAL KARİYER FUARI YEŞİL DÖNÜŞÜM

MADENCİLİKTE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TÜBİTAK PROJELERİ

YURT ÇİMENTO’DA STAJ ÜRÜN DEĞİŞİKLİĞİ

REHABİLİTASYON VE KAPATMA

ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ



1

SEKTÖR HABERLERİ

Çimento Sektörü

Sanal Kariyer Fuarı

Çeis Kampüs Asenkron

Eğitim Platformu

2

3

DIŞ HABERLER

Temmuz, Dünya Tarihinin

En Sıcak İkinci Ayı Olarak Kaydedildi

Malazgirt Zaferinin 953. yılı

2024 Paris Olimpiyatları

ŞİRKETLERDEN HABERLER

Yurt Çimento’da Staj

Yeşil Çimento Üretimi

Müşteri Ziyaretleri

Tübitak Projeleri

4

DUYURULAR

Eğitimler

Mesleki Bilgilendirme

Gelişim Sohbetleri

Denetimler

5

SOSYAL ETKİNLİKLER


BAŞKANIN MESAJI

1994 yılından günümüze kadar istikrarlı bir büyüme ve

gelişme gösteren şirket grubumuz bünyesinde sayılı

faaliyet alanlarını oluşturan çimento, madencilik, enerji

ve inşaat sektörlerinde her geçen yıl yeni yatırımlarla

başta Türkiye olmak üzere dünya ekonomisine ve

paydaşlarına değer yaratmaya devam etmektedir.

Çimento Sektörüne; 1996 yılında Antalya’ da giriş yaptık,

2006 yılında Sultanköy/Marmara’da kurulan öğütme ve

paketleme tesislerini, 2007 yılında Tokat Artova’ da ve

2008 yılında Muş’ ta Yurt Çimento entegre çimento

tesislerini grubumuza katarak yatırımlarımıza devam

ettik. Bu hızlı gelişmenin sonucunda 2008 yılında, Adoçim

%50 hissemizi uluslararası çimento üreticisi olan Titan

Cement Company’e devrederek şirket ailemize yenilikçi

bir boyut kazandırdık.

Dünya literatüründe tanınmış olan Isparta Şarkikaraağaç,

Muş ve Gazipaşa barit maden sahalarımızdan 50’ den

fazla ülkedeki farklı endüstrilere ulaşan üretimimiz ile

ülkemiz ihracatına katkıda bulunmaya devam ediyoruz.

Madencilik sektöründe bilgi, tecrübe, güncel teknolojik

yöntemler ve yetkin insan kaynağımız ile farkındalığımızı

ülkemiz sınırları dışına taşıdık. 2012 yılında Fas’ın sahil

kenti olan El Jadida’nın güneyinde yer alan Jorf Lasfar

sanayi bölgesinde barit üretim tesisi açtık. Üretimde

sürekliliği sağlamak amacıyla 2016 yılında barit maden

sahası işleten Baraka Madencilik Şirketi ile ortak olduk.

2011 yılından bu yana bünyemizde bulunan metal

madenleri tesislerimizi geliştirdik. 2016 yılı itibariyle

yatırımını tamamladığımız Kahramanmaraş tesisimizin

mikronize manganez ürünleri daha fazla kullanım

alanlarına girmeye başladı.

Enerji Sektöründe; 2003 yılından bu yana yenilenebilir

enerji kaynaklarına yönelen ve temiz enerji politikası ile

hareket eden grubumuz başta rüzgâr enerjisi olmak üzere

hidroelektrik ve güneş enerjisi alanlarında faaliyetlerini

sürdürmektedir. Son olarak 2016 yılında Muş Güneş Enerji

Tesisi’ ni ülkemize kazandırmaktan gurur duyuyoruz.

2015 yılında şirketimiz Adozer ile İnşaat Sektörüne giriş

yaptık. Tüm bu girişimlerimizin yanısıra stratejik hedeflerimizin

uygulanmasını sağlamak üzere çalışanlarımızla iletişim,

vizyon ve uyum, personel gelişimi, motivasyon ve teşvik

modüllerinden oluşan şirket içi çalıştaylar düzenlemekteyiz.

Yurt dışı yatırımlarımız ile planladığımız büyümeyi ve

eşgüdümlü olarak odaklandığımız kurumsallaşma sürecimizi

de hızlandırmaya başladık.

Barit Tedarik Zinciri süreçlerinde mükemmelliği Pazar

ihtiyaçlarını daha iyi anlayarak ve müşterilerimize katma

değer yaratan tedarik çözümleri sunarak sürdürmeye

kararlıyız. Stratejik hedeflerimiz doğrultusunda; 2017 yılında

artan üretim kapasitemiz ile birlikte yeni coğrafik bölgelerde

-ABD, Kanada ve Birleşik Krallık- depolama faaliyetlerini

içeren yatırımlarımıza devam ettik. Şirket grubumuz, sanayi

geçmişinden gelen tecrübeyi günümüz modern pazarlama

ve satış yaklaşımları ile bütünleştirerek daha fazla başarılı

iş sonuçları elde etmek için öngördüğü vizyon ve misyon

yolculuğuna var gücüyle devam edecektir.

Gelecek yıl, Madencilik Grubumuzun kurucu şirketi olan

Ado Madencilik Elektrik Üretim San. Tic. A.Ş. ‘nin 25.

Kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyoruz. 1994

yılında yola çıkarak günümüze kadar süregelen başarı

hikâyemizde yer alan ve büyümemize önemli katkılar

sunan siz değerli paydaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi

sunarız.

CEM SAK

YÖNETİM KURULU BAŞKANI


Grup İletişim Bülteni

SEKTÖR

HABERLERİ

ÇİMENTO VE KLİNKER İSTATİSTİKLERİ

2024 yılı Ocak-Haziran döneminde çimento üretimde, geçen yıla oranla

%10,2’lik bir artış yaşanmıştır.

Yine 2024 yılı ilk 6 ayında, üretilen çimentonun yaklaşık %16,2’si ihracata konu olmuştur. 2024 yılı ilk yarısında,

önceki yıla göre iç satışlarda %17,2 artış yaşanırken, çimento ihracatında ise %17,6’lık azalış gerçekleşmiştir. Sektör,

yaklaşık %20 büyüme yaşadığı 2023 yılından sonra 2024 yılına, iç piyasada artış ve ihracatta düşüş ile başlamıştır.

2023 yılındaki depremin yarattığı baz etkisi ve Yerel Seçimler sebebiyle, yılın ilk çeyreğinde yüksek büyüme

yakalanmıştır. Mayıs ayında üretim ve satışlar yüksek düzeyde seyretmiştir. Haziran ayında iç satışlar 2024

yılında ilk defa aylık bazda azalmıştır. Bölgesel bazda, Ege Bölgesinde iç satışlarda düşüş yaşanmıştır.


TÜRKÇİMENTO

“YEŞİL ÇİMENTO, ÜLKEMİZİN KARBON

EMİSYONUNU DÜŞÜRECEK”

Çimento sektörünün çatı kuruluşu TÜRKÇİMENTO’nun

üzerinde titizlikle çalıştığı Yeşil Çimentoların yaygınlaşmasına

ilişkin tebliğ yürürlüğe girdi. TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan

Bozay, “Bu tebliğ sayesinde önümüzdeki 10 yılda; sektörde

11 milyon ton karbon salımı azaltılabilecek. 1,3 milyon ton

petrokok ve kömür ithalatının önüne geçilebilecek. 500

milyon ağaca eş değer çevresel fayda sağlanabilecek

potansiyele sahip olacağız” değerlendirmesini yaptı.

Tebliğ ile CEM I-Portland çimentosu yerine çevresel etkileri,

teknik üstünlükleri ve maliyet avantajlarıyla öne çıkan

daha düşük klinker oranına ve karbon emisyonuna sahip

yeşil çimentoların (CEM II, CEM III, CEM IV, CEM V ve benzeri)

kullanımını teşvik etmenin amaçlanıyor. Tebliğde, 1 Ocak

2025 ve 31 Aralık 2029 tarihleri arasında kamu yapım işi

sözleşmeleri ve çimento içerikli mal alımı ihalelerinde

çimentoda klinker oranının en fazla 0,80, 1 Ocak 2030’dan

itibaren kamu yapım işi sözleşmeleri ve çimento içerikli

mal alımı ihalelerinde kullanılacak çimentoda klinker

oranının en fazla 0,75 olarak sınırlandırıldığı belirtildi.

Yeşil Çimento’ kullanımının yaygınlaştırılmasını amaçlayan

tebliği değerlendiren TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan

Bozay, şunları söyledi:

“Son yıllarda özellikle üzerinde titizlikle çalıştığımız düşük

karbon emisyonuna sahip yeşil çimentoların kullanımının

yaygınlaştırılması konusunda Resmi Gazete ’de yayımlanan

bu tebliğ sektörümüz için çok büyük öneme sahip. AB Sınırda

Karbon Düzenleme Mekanizması’nın sektörümüze getireceği

yükümlülükler de düşünüldüğünde çimento üretiminde

hem ekonomik avantajı hem de çevresel etkileri azaltması

sayesinde yeşil çimentoların önünün açılmasını ülkemiz

açısından büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Konuyla ilgili

somut bir örnek vermek gerekirse ülkemizde düşük klinker

içeren dolayısıyla düşük karbonlu çimentoların kullanımı

arttırılarak klinker/çimento oranının ilk etapta 0,80; 2030

itibariyle ise 0,75 seviyesine düşürülmesi durumunda,

önümüzdeki 10 yılda; 11 milyon ton karbon salımı azaltılabilecek,

1,3 milyon ton petrokok ve kömür ithalatının önüne

geçilebilecek, 500 milyon ağaca eş değer çevresel fayda

sağlanabilecek potansiyele sahip olunacak.

Önümüzdeki dönem sektörün dekarbonizasyon/düşük

karbonlu üretim için belirtilen kazanımları sağlayabilmesi

için alternatif hammadde ve alternatif yakıta sektörün

ulaşımına yönelik düzenlemelerin zorunluluğu unutulmadan,

kamu, akademi, sivil toplum örgütleri ve sektördeki bütün

paydaşların iş birliği daha da önem kazanıyor.”

VOLKAN BOZAY

TÜRKÇİMENTO CEO’SU


ÇİMENTO SEKTÖRÜ

SANAL KARİYER FUARI

ÇİMENTO SEKTÖRÜNÜN

İLK SANAL KARİYER FUARI GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

Çimento sektörünün ilk Kariyer Fuarı 03 Temmuz 2024 tarihinde,

09.30-17.30 saatleri arasında sanal ortamda gerçekleştirildi.

Çimento Sektörü Sanal Kariyer Fuarı’na yaklaşık 398 öğrenci

ve yeni mezun katılım gösterdi. 17 üye şirketin katılım gösterdiği

fuarda, katılımcılar insan kaynakları profesyonelleri ile bire bir

görüntülü olarak görüşme fırsatı buldular. Kimya, makine ve

elektrik elektronik mühendisliği öğrencileri ve yeni mezunları

Çimento Sektörü Sanal Kariyer Fuarı’na yoğun ilgi gösterdiler.

ÇEİS KAMPÜS ASENKRON

EĞİTİM PLATFORMU

ÇEİS Kampüs Asenkron’da süre ve yer kısıtlaması olmadan

1500’ ü aşkın eğitime yer verilmektedir. ÇEİS Kampüs Asenkron

2024 yılında da yine alanında uzman eğitmenler tarafından

hazırlanmış kişisel gelişimden mesleki eğitimlere ve British

Council ‘in İngilizce eğitimlerine online ve ücretsiz olarak erişim

sağlanabilmektedir.

www.ceiskampus.org

KAYIT KODU

ceis1964

Kayıt Ol Butonuna

tıklayarak kayıt

formuna ulaşabilirsiniz.


Yesil Dönüsüm . .


“YEŞİL DÖNÜŞÜM İLE

MADENCİLİĞE OLAN İHTİYAÇ

DAHA DA ARTACAK”

Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz, Ankara’da

bir grup gazeteci ile yaptığı toplantıda, Türkiye’nin madencilik sektörüne

ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, Türkiye’de yapılmış bir modelleme

çalışmasına göre altın madeni potansiyelinin 6 bin 500 ton olduğunu

belirterek, “Bu potansiyelin 1500 tonunun nerede olduğunu biliyoruz ve

hatta üretmeye başladık. Yer altında bekleyen 5 bin ton var ve bunun

değeri yaklaşık 300 milyar dolar.” şeklinde konuştu.

2023 yılında altın ithalatına 31 milyar dolar verildiğini dile getiren Yılmaz,

ihracatın 12 milyar dolar, bu alandaki ticaret açığının 19 milyar dolar

seviyesinde olduğunu aktardı. Türkiye’nin altın üretiminin ekonomiyi

enflasyonist etkiden kurtarma çabalarında avantaj sağlayacağını belirten

Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Ürettiğimiz altını biz, kanun gereği Türkiye

Cumhuriyeti Merkez Bankası’na ön alım hakkını kullanırsa satmak

zorundayız. Merkez Bankası, bizden aldığında lira ödüyor. Enflasyon

üzerinde Türkiye’deki üretimin etkisinin olduğu nokta burası. Aksi takdirde

bunu dolarla satın almak durumunda kalacak.” Madencilik sektörünün

yeni bir düzenleme beklentisi bulunduğunu dile getiren Yılmaz, taleplerinin

madencilik izinlerinin hızlandırılması ve maden üretiminin artırılması için

yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi olduğunu aktardı. Yılmaz, son 10

yılda madencilik arama ruhsat sayısının 40 binden 5 bine gerilediğini

belirtirken, madencilik sektörünün kendi kendini denetleyecek bağımsız

denetim mekanizmalarının oluşturması gerektiğini söyledi.

Bazı ülkelerin “Sürdürülebilir Madencilik İlkeleri” diye adlandırdığı ilkelere

göre hareket ettiğini böylelikle iş kazalarını azalttıklarını ifade eden Yılmaz,

“Madencilik sektöründe madenciliğin tüm aşamaları için denetim

standartlarını net şekilde ortaya koymamız lazım. Sektörün, kendi kendini

denetleyecek, bağımsız denetim mekanizmasını oluşturması gerekiyor.”

dedi. Yılmaz, “yeşil dönüşüm” ile madenciliğe olan ihtiyacın artacağını

belirterek, şöyle devam etti: “Yeşil dönüşüm ile maden ihtiyacı mevcut

durumdan 9 kat daha artacak. Fosil yakıtlardan uzaklaşalım, daha fazla

yenilenebilir enerji kullanalım ve daha fazla batarya üretelim, elektriği

depolayalım, güneş panelleri ve rüzgâr santralleri üretelim ve böylelikle

fosil yakıtlardan uzaklaşalım diyoruz. Bunun bugünkü tespitle anlamı 9

kat daha fazla madencilik demek. Daha fazla lityum, kobalt, nikel, bakır,

hatta altın bile daha fazla üretilmek zorunda.” Bor maden ile ilgili olarak

da uç ürüne dönüştürülebilmesi halinde Türkiye’nin dünyada söz sahibi

olabileceğini aktaran Yılmaz, Türkiye’nin borda dünya rezervlerinin yaklaşık

yüzde 70’ine sahip olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı: “Borda

cevher veya ara ürün halinde satmak yerine uç ürünü üretebilirsek,

muazzam bir katma değer yaratırız. Bir ton ham bor 300-500 dolar

değerinde. Bunu ara ürüne çevirirseniz, bir ton ara ürüne dönüşmüş borun

fiyatı 4 bin dolara kadar çıkıyor. Cam teknolojisini, zırh teknolojisini bu

ülkede yaparsanız, bir ton ham borun 300-500 dolar olan değeri, bir

tonda 500 bin dolara kadar çıkıyor.”

MEHMET YILMAZ


MADENCİLİKTE

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK:

REHABİLİTASYON VE KAPATMA

ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ

Madencilik sektörü, yer altı ve yer üstündeki mineral kaynakların

arama, çıkarma, işleme ve pazarlama süreçlerini kapsayan ve

Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında kritik bir rol oynayan bir

endüstridir. Ancak, bu süreçlerin çevresel ve sosyal etkilerini

en aza indirgemek, sürdürülebilir bir geleceğin inşası için büyük

önem taşımaktadır. Bu noktada, madencilik sonrası rehabilitasyon

ve kapatma çalışmaları devreye girmektedir. Türkiye'de Madencilik

Sonrası Rehabilitasyon Türkiye’de başarılı bir şekilde uygulanan

madencilik sonrası rehabilitasyon projeleri, sektörün çevresel

sürdürülebilirliğe verdiği önemin göstergesidir. Örneğin,

Kemerburgaz İstanbul maden sahası, madencilik faaliyetlerinin

sona ermesiyle birlikte, doğal yapısına uygun şekilde rehabilite

edilmiştir. Benzer şekilde, Çankırı Tuz Madeni Müzesi, madencilik

sonrası dönemde bir turistik cazibe merkezi haline getirilmiş,

bu süreçte hem ekonomik hem de çevresel faydalar sağlanmıştır.

Çevresel Düzenlemeler ve Yasal Gereklilikler Türkiye’de madencilik

faaliyetleri, 3213 Sayılı Maden Kanunu ve Çevresel Etki

Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği gibi bir dizi yasal düzenleme

ile kontrol edilmektedir. Bu mevzuatlar, maden sahalarının

rehabilitasyon ve kapatma süreçlerini düzenler. ÇED raporları,

madencilik projelerinin çevresel etkilerini değerlendirmek ve

bu etkileri en aza indirgemek amacıyla hazırlanır ve onaylanır.

Ayrıca, maden atıklarının yönetimi, su ve hava kirliliği kontrolü

gibi çevresel düzenlemeler de madencilik sonrası süreçlerde

dikkate alınması gereken önemli unsurlardır. Tabii Kaynakların

Sürdürülebilir Yönetimi ve Kanada Örneği: Bakanlık Birleşmeleri

ve Çevresel Koruma Tabii kaynaklar, doğada bulunan ve

insanların ihtiyaçlarını karşılamak için kullanabileceği su,

madenler, ormanlar, rüzgâr ve güneş enerjisi gibi kaynakları

ifade eder.

Maden sahasının rekreasyon park alanına dönüştürülmesi örneği (Öncesi)

Maden sahasının rekreasyon park alanına dönüştürülmesi örneği (Sonrası)


Madencilikte Sürdürülebilirlik

Bu kaynaklar, genellikle yenilenebilir ve

yenilenemez olmak üzere iki ana kategoriye

ayrılır. Yenilenebilir tabii kaynaklar, güneş enerjisi,

rüzgâr enerjisi, hidroelektrik enerji ve biyokütle

gibi, doğal süreçlerle yenilenebilen kaynaklardır.

Yenilenemez tabii kaynaklar ise, petrol, doğal

gaz, kömür ve madenler gibi, bir kez tükendiğinde

yerine konulamayan veya yenilenmesi çok uzun

zaman alan kaynaklardır.

Bu kaynakların sürdürülebilir bir şekilde

yönetilmesi, gelecek nesillerin de ihtiyaçlarını

karşılayabilmesi için önemlidir. Kanada, çevre

koruma ve tabii kaynakların yönetiminde öncü

ülkelerden biridir.

Kanada'da Enerji ve Maden Kaynakları Bakanlığı

ve Orman Bakanlığı'nın birleşmesi, çevresel

koruma ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda

önemli bir adımdır.

Bu tür birleşmeler, çevresel yönetim ve koruma

süreçlerini tek bir çatı altında toplayarak daha

etkili ve bütüncül bir yaklaşım sunar. Kanada'nın

federalizmi ve çevre koruma politikaları üzerine

gerçekleştirdiği çalışmalar, bu tür birleşmelerin

sağladığı çevresel, sosyal ve ekonomik faydaları

açıkça göstermektedir.

Mitto Consultancy'nin Rolü Mitto Consultancy

olarak, madencilik faaliyetlerinin başından

sonuna kadar süregelen süreçte yatırımcıları

teknik bilgi ve tecrübemizle desteklemekteyiz.

Amacımız, sürdürülebilir madencilik uygulamalarını

teşvik etmek ve projelerin uluslararası standartlara

uygun şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktır.

Çevresel düzenlemelere uyum, yasal yükümlülüklerin

yerine getirilmesi ve rehabilitasyon planlarının

hazırlanması konularında kapsamlı hizmetler

sunmaktayız.

Sonuç Madencilik sonrası rehabilitasyon ve

kapatma çalışmaları, sektörün çevresel

sorumluluklarının yerine getirilmesi açısından

büyük önem taşır. Türkiye’de ve dünya

genelinde başarılı örnekler, bu çalışmaların

ekonomik, çevresel ve toplumsal faydalarını

gözler önüne sermektedir. Mitto Consultancy

olarak, bu alandaki tecrübemizle madencilik

projelerinin hedeflerine ulaşmasına katkı

sağlamaktan gurur duyuyoruz. Madencilik

faaliyetlerinin sürdürülebilir bir şekilde

yönetilmesi, yalnızca bugünkü nesiller için

değil, gelecek nesiller için de yaşanabilir bir

dünya bırakmanın anahtarıdır. Bu nedenle,

madencilik sonrası rehabilitasyon ve kapatma

çalışmalarının önemini bir kez daha vurguluyoruz.

Kaynak: Madencilik Türkiye

(Madencilik ve Yer Bilimleri Dergisi)

madencilikturkiye.com


Grup İletişim Bülteni

ŞİRKETLERDEN

HABERLER

YURT ÇİMENTO’DA STAJ

Şirketimizde yaz aylarında üniversite öğrencilerine staj imkânı sunulmaktadır.

Öğrenciler okudukları bölüm ile ilgili birimde staj yaparak, meslekleri ile ilgili bilgiler

edinmektedir.

YEŞİL ÇİMENTO

ÜRETİMİMİZ BAŞLADI


ÜRÜN

DEĞİŞİKLİĞİ

!

2024 yılında geçiş yaptığımız CEM II/A M (P-L) 42,5 R ürünümüz daha önce şirketimizin lokomotifi olan CEM I 42,5 R ürünümüze

kıyasla daha çok tercih edilmeye başlamıştır. Aşağıda 2024 yılındaki iki ürünün satış oranları gösterilmektedir.

OCAK

ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL 2024/9 2023/12

CEM II/A M (O-L) 42,5 R

DÖKME ÇİMENTO 6,09% 1,60% 2,79% 0,64% 0,84% 1,00% 21,66% 81,72% 84,28% 29,21% 6,57%

CEM I 42,5 R - DÖKME

93,91% 98,40% 97,21% 99,36% 99,16% 99,00% 78,28% 18,28% 15,72% 70,79% 93,43%

TOPLAM

100,00% 100,00% 100,00% 100,00% 100,00% 100,00% 100,00% 100,00% 100,00% 100,00% 100,00%

MÜŞTERİ

ZİYARETERİ

Bu geçiş sürecinde, müşterilerimizin çimento tip geçişlerindeki adaptasyonunu hızlandırmak, yeni çimento tipi ile birlikte

hazır beton üretimlerinde reçete optimizasyonlarını yapmak için müşteri ziyaretlerine ağırlık verilmiş, sahada karşılaştırmalı

hazır beton performans testleri yapılmış, şantiye çalışmalarına eşlik edilmiştir. Biriket üretimi yapan müşterilerimiz de

dahil olmak üzere 13 müşterimiz birden fazla kez ziyaret edilmiş, agrega analizleri ile birlikte dizayn çalışmaları yapılmıştır.


TÜBİTAK

PROJELERİMİZ

yolculuğumuzun öneminin ve

anlamının farkındayız. Bu nedenle iklim değişikliğinin

olumsuz etkileriyle mücadele stratejimizin kapsamında

1.Karbonsuzlaştırma

yaptığımız;

YURTÇİMENTO öncelikli konularından yeşil dönüşüm

konusunda çalışmaları devam eden,

YEKGİP (YURTÇİMENTO ENERJİ KARBON GELİŞTİRME

VE İYİLEŞTİRME PROJESİ) projesi kapsamında klinker

üretimindeki enerji yoğunluğunu ve karbon salınımı

azaltmaya yönelik DÜNYA BANKASI -TÜBİTAK

destekli TEYDEP /2024-1 başvurusu ön değerlendirme

sürecinden geçmiş değerlendirme aşamasına gelmiştir.

Yurt Çimento klinker üretim hattındaki verimlilik ve

teknolojik çözümlerin entegre edilmesinin yanı sıra

doğal kaynak tüketimini optimize ederek

çevresel etkilerin azaltılması planlanmıştır. Düşük

karbon ve su ayak izi ekosistemi hedefimiz kapsamında,

karbon ve su ayak izinin çıkartılması çalışmalarımızı

sürdürüyoruz.


2.

YURTÇİMENTO güçlü AR-GE alt yapısının inovasyon ve teknolojik dönüşümü

ile geliştirdiği pilot AR-GE döner fırın sisteminde kısmi hidrojen kullanımına

ilişkin olasılıkların belirlenmesi için ar-ge çalışmalarının başlatılması ve sistemde

kullanılmasına yönelik DÜNYA BANKASI -TÜBİTAK destekli TEYDEP /2024-2

kapsamında ön değerlendirme başvurusunu yapmıştır.

Hidrojenin alternatif yakıt olarak kullanımı sektörün tamamına uygulandığında

emisyonların azaltımı konusunda kaldıraç etkisi yaratması beklenmektedir.

Hidrojenin döner fırınlardaki yanma rejimi konusunda zamanla deneyim kazanılıp

çimento üreticilerinin kendi karışım reçeteleri oluşmaya başladığında bu konunun

sektörün geneli için de bir örneklem etkisi yaratacağı düşünüyoruz. Çimento

sektöründe daha düşük emisyon yayan alternatif yakıtların kullanım oranlarının

arttırılması, emisyon değerlerini düşürmeye ve fosil yakıt kullanımımızı azaltmaya

yönelik yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz.

EĞİTİMLERİMİZ

TEMMUZ-AĞUSTOS 2024 AYLARINDA

GERÇEKLEŞTİRİLEN EĞİTİMLERİMİZ:

İşten Çıkış Mülakatları-(ÇEİS Kampüs)

Ayak Koruyucuları-(ÇİSİEM)

Baş Koruyucuları-(ÇİSİEM)

İlkyardım Eğitimi

Ebeveyn Rolleri ve Aile İçi Doğru İletişim

(ÇEİS Kampüs)

İnsan Kaynakları Yöneticileri için Etkili

LinkedIn Kullanımı-(ÇEİS Kampüs)

Psikolojik İlk Yardım-(ÇİSİEM)

MESLEKİ BİLGİLENDİRME

22-23 Ağustos 2024 tarihlerinde Muş fabrikamızda Çimento Üretim Elemanlığı

ve Merkezi Kumanda Operatörlüğü mesleki yeterlilik sınavları gerçekleştirildi.

Sınavlar ÇESBEM tarafından fabrikamıza gelen ekip tarafından gerçekleştirilmiştir.

Sınavlara 30 çalışanımız katılım sağladı. Sınav sonuçlarına göre 15 çalışanımız

başarı sağlayıp belge almaya hak kazanmıştır.


GELİŞİM SOHBETLERİ

Yurt Çimento fabrikamızda her Cuma beyaz yaka çalışanlarımız bir araya gelerek

gelişim sohbetleri yapılmaktadır.

DENETİMLER

Yurt Çimento fabrikamızda;

Kalite ve Çevre Kurulu tarafından 01-02 Ağustos 2024 tarihleri arasında TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Belge

Yenileme Tetkiki gerçekleştirilmiştir. Tetkik herhangi bir majör uygunsuzluk alınmadan başarı ile tamamlanmıştır. TS EN

ISO 9001, TS ISO 45001, TS EN ISO 50001 dış tetkiklerinin de Kasım ayında yapılması planlanmaktadır.


Grup İletişim Bülteni

DIŞ

HABERLER

TEMMUZ, DÜNYA TARİHİNİN EN SICAK İKİNCİ AYI OLARAK KAYDEDİLDİ

MALAZGİRT ZAFERİ’NİN 953. YILI

MALAZGİRT ZAFERİ’NİN KAZANILDIĞI ALANDA

ANITSAL KAZILAR YAPILIYOR

2024 PARİS OLİMPİYATLARI


TEMMUZ

DÜNYA TARİHİNİN

EN SICAK İKİNCİ AYI OLARAK KAYDEDİLDİ

Avrupa Dünya Gözlem Sistemi'nin açıkladığı verilere göre Temmuz 2024, ortalama 16.91 derece sıcaklıkla dünya tarihinin en sıcak

ikinci ayı oldu. Geçtiğimiz ay, dünya tarihinin en sıcak ikinci ayı olarak kaydedildi. Avrupa Birliği'ne (AB) bağlı İklim Değişikliği

Gözlemleme Ajansı'nın (Copernicus) Perşembe günü açıkladığı verilere göre, ay boyunca ortalama hava sıcaklığı 16.91 santigrat

derece oldu. Tarihin en sıcak ayı olarak tarihe geçen Temmuz 2023 ile bu yıl arasındaki sıcaklık farkı oldukça az. 2023'te termometre

16.95 santigrat dereceye kadar yükselmişti.

Copernicus'ta görev yapan iklim bilimci Julien Nicolas, "Kayıtlara geçen en sıcak iki günü temmuzda yaşadık. Dolayısıyla temmuz ayı

da kendi çapında rekor kıran bir ay oldu, her ne kadar ayın tamamının ortalaması 2023 Temmuz'undan çok az düşük olsa da" dedi.

MALAZGİRT ZAFERİ’NİN

953. YILI

Büyük Selçuklu Devleti Hükümdarı Sultan Alparslan Amcası

Tuğrul Bey'in yerine 1064 yılında Büyük Selçuklu Devleti'nin

hükümdarlığına geçen Sultan Alparslan, 42 yaşında elde ettiği

büyük başarıyla Türklerin Anadolu'yu yurt edinmelerini sağladı.

Malazgirt'te Bizans ordusunu yenerek 1071 yılında Türklere

Anadolu'nun kapılarını açan Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı

Sultan Alparslan, kararlılığı, cesareti, inancı, öngörüsü ve

uyguladığı savaş stratejileriyle ön plana çıktı. İlk hedefi Bizans'ın

idare ettiği Anadolu coğrafyası olan ve bu amaçla sınır bölgelerine

seferler düzenleyen Sultan Alparslan, Kars ve Ani şehirlerini ele

geçirerek Bizans'tan ilk toprağını aldı.

Malazgirt Savaşı Nasıl Oldu? Malazgirt Zaferi Nasıl Kazanıldı?

Abbasi halifesinin 1070'te yardım talep etmesi üzerine ordusuyla

Fatımilerin üzerine yürüyen Sultan Alparslan'ın Mısır'a yöneleceği

haberi üzerine Bizans ordusu doğu seferini başlattı. Bunu öğrenen

Alparslan geri dönerek Suriye hattına doğru ilerleyişe geçti. Rey şehrinde

konuşlanacağı duyumunu yayan Alparslan, bunun yerine Muş'a hareket

etti ve Malazgirt Ovası'nda karargahını kurdu. 26 Ağustos 1071 Cuma

günü ordusuna namaz kıldırıp dua eden Alparslan ardından Romen

Diyojen komutasındaki Bizans ordusunun üzerine yürüdü.

Romen Diyojen daha fazla dayanamayıp yenilgiyi kabul etti ve bazı

askerleriyle yaralı olarak esir alındı. Büyük bir devlet adamı olan Sultan

Alparslan, ordusundan katbekat fazla Bizans ordusuna karşı 26 Ağustos

1071'de kazandığı zaferle Türklere Anadolu'nun kapılarını açarak tarihe

geçti.

Turan Taktiği Nedir?

Turan taktiği, "Hilal Taktiği" olarak da bilinir. Ordu, savaş esnasında

sağ, sol ve merkez olmak üzere üç kısma ayrılır. Merkez birlikleri düşmana

saldırdıktan bir süre sonra geri çekilir. Düşman askerleri geri çekilenlerin

peşinden giderken sağ ve sol merkezdeki birlikler tarafından çevreleri

kuşatılarak saldırıya geçilir

Kutlama Etkinlikleri 23-25 Ağustos’ta Ahlat’ta Yapıldı. Okçular Vakfı

ve İçişleri Bakanlığı tarafından organize edilen törenlerde Ahlat’ın

Çarho mevkiindeki 150 bin metrekarelik Millet Bahçesinde, 1071 Sultan

Alparslan Otağı kurulacak. 23-24-25 ağustosta okçuluk, atlı spor

oyunları, kökbörü, Solo Türk, Çelik Kanat helikopter gösterileri, geleneksel

oyunlar ve konserler gibi birçok etkinlik düzenlenecek. Ayrıca otağ

içerisinde bulunan 50 çadırda katılımcı illerin stantları ve Türkiye`nin

dört bir tarafından katılımın sağlanacağı el sanatları sergileri açıldı.


Zafer

MALAZGİRT ZAFERİ’NİN

KAZANILDIĞI ALANDA ANITSAL KAZILARYAPILIYOR

Diğer taraftan Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Malazgirt Savaşı'nın

yapıldığı alanın tespiti için yürütülen kazı çalışmaları sürüyor. Kültür ve

Turizm Bakanlığının desteklediği, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel

Müdürlüğü ve Muş Alparslan Üniversitesi iş birliğinde 2020'de başlatılan

"Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma

Projesi" kapsamında bu yıl da çalışmalara başlandı. Ahlat Müzesi başkanlığınca

yürütülen çalışmalarda 42 akademisyen, 1071'deki şanlı zaferin kazanıldığı

alanı tespit etmek için titiz bir şekilde çalışıyor. Yüzey araştırmalarını

tamamlayan ekip, Afşin Mahallesi'ndeki alanda başlattıkları kazılarda,

içinde 5 mezarın yer aldığı 7 metre genişliğinde yeni bir anıtsal mekâna

ulaştı. Projenin bilimsel danışmanı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih

Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, AA muhabirine, Malazgirt

Savaşı'nın noktasal olarak yerini tespit etmek için beş yıldır kazı yaptıklarını

söyledi. Çalışmalara 12 üniversiteden akademisyenin katıldığını anlatan

Çevik,

"Türkiye'deki en geniş, ilk kapsamlı savaş alanı arkeolojisini yürütüyoruz.

Büyük zaferin yerini gerçek zaman ve gerçek mekâna bağlı olarak tespit

etmeyi amaçlıyoruz. Hem savaşın izini teşkil eden metal objelere hem de

savaşın yol açtığı insan kayıplarına yönelik çalışma yapıyoruz.

Şu an kazı yaptığımız alan savaşın insan kayıplarına ilişkin olduğunu

düşündüğümüz bir alan Güçlü bir mimari yapıyla çevrelenen 5 mezarın

kapaklarına ulaştık. Henüz kapakları açmadığımız için neyle karşılaşacağımızı

bilmiyoruz. Hedefimiz Selçuklu Şehitliği olma ihtimalinin olup olmadığını

belirlemek. Bugüne kadar yaklaşık 650 metal obje Ahlat Müzesi'ne teslim

edildi. Bunların içinde ok ve mızrak uçları, kılıç parçaları, kamalar, balta, gür

başları gibi pek çok değişik ebatta savaş objesi var. En önemlisi de Bizans

İmparatoru Diyojen'in baskı mührüydü. 38 gramlık kurşun bir mühür. Bunlar

savaşın burada olduğunu belgeleyen deliller. Dolayısıyla bu çalışmalar

neticesinde Malazgirt Savaşı'nın yerinin noktasal olarak tespitine ilişkin

hedefe ulaşmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Kaynak: TRT Haber ve A


Milli sporcular Paris 2024’te Atıcılık, Atletizm, Badminton,

Bisiklet, Boks, Cimnastik, Eskrim, Güreş, Halter, Judo, Kürek,

Masa Tenisi, Modern Pentatlon, Okçuluk, Taekwondo, Voleybol,

Yelken, Yüzme olmak üzere 18 branşta 102 sporcu ile katılım

sağladı. Türkiye ikisi boks ve biri atıcılık olmak üzere üç gümüş

madalyanın yanı sıra bir okçuluk, bir boks, bir taekwondo ve

iki güreş olmak üzere beş bronz madalya kazandı. Böylece

Türkiye oyunları 64. sırada tamamladı.

Atıcılık 10 metre havalı tabanca karma kategorisinde mücadele

veren ve gümüş madalya alan Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf

Dikeç takım olarak Türkiye'nin Olimpiyat tarihinde atıcılık

branşındaki ilk madalyasını kazandı. Atıcılık, Türkiye'nin olimpiyat

oyunları tarihi boyunca madalya kazandığı 10. spor dalı oldu.

Türkiye, olimpiyatlarda daha önce halter, güreş, tekvando,

boks, karate, atletizm, judo, okçuluk ve cimnastik branşlarında

madalya elde etti.

Boksta kadınlar 54 kiloda Hatice Akbaş, finalde Çinli rakibi Yuan

Chang'a yenilerek gümüş madalya kazandı.

Milli boksör Buse Naz Çakıroğlu da kadınlar 50 kilo kategorisinde

ikinci oldu ve gümüş madalya kazandı.

Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Muhammed Abdullah

Yıldırmış ‘tan oluşan Klasik Yay Erkek Takımı oyunlarda bronz

madalya kazandı.

Güreş kategorisinde Taha Akgül, serbest stil 125kg bronz

madalya karşılaşmasında Kırgızistan'dan Aiaal Lazarev'i 7-0

yenerek Olimpiyat üçüncüsü oldu.

Milli güreşçi Buse Tosun Çavuşoğlu, 68 kiloda rakibi Kuzey

Koreli Sol Gum Pak'ı 4-2 yenerek bronz madalya sahibi oldu.


Milli boksör Esra Yıldız Kahraman 57 kilo yarı final karşılaşmasında Tayvanlı

Lin Yu Ting'e yenilerek bronz madalya kazandı.

Milli taekwondocu Nafia Kuş Aydın ise bronz madalya karşılaşmasında

Britanya'dan Rebecca McGowan'ı 2-1 yenerek Olimpiyat 3'üncüsü oldu.

1936 yılında ilk madalyasını kazanan Türkiye, 2024 Olimpiyatlarına kadarki

süreçte 41 altın, 28 gümüş, 39 bronz olmak üzere toplam 108 madalya

kazandı.

2020 Tokyo Olimpiyatları'nda Team Türkiye 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronz

olmak üzere toplamda 13 madalya kazanmıştı.

Milli halterci Muhamed Furkan Özbek erkekler 73 kiloda koparmada

150kg, silkmede 191kg ve toplamda 341kg derecesiyle Olimpiyat Oyunları'nı

dördüncü sırada tamamladı.

Cimnastik kategorisinde yarışan milli sporcu Adem Asil, halka finalinde

14.966 puanlık derecesiyle Olimpiyat 5'incisi oldu.

Milli cimnastikçi Ferhat Arıcan de paralel bar finalinde 15.100 puanla

oyunları 5'inci sırada tamamladı.

Milli taekwondocu Merve Dinçel Kavurat kadınlar 49kg bronz madalya

maçında Hırvat rakibi Lena Stojkovic'e 2-0 yenilerek Olimpiyat 5'incisi

oldu.

Atletizm kategorisinde yarışan Buse Savaşkan, Kadınlar Yüksek Atlama

finalinde 1.86m'lik atlayışıyla Olimpiyat 10'uncusu oldu.

Milli yüzücü Kuzey Tunçelli, erkekler 1500m serbest finalinde 14:41.22 ile

dünya gençler rekorunu kIrdı ve olimpiyat 5'incisi oldu.

6 yaşındaki Tunçelli, Olimpiyatlar ‘da yüzme kategorisinde ilk kez finale

yükselen yüzücü olarak tarihe geçti.

Modern pentatlon branşında İlke Özyüksel Mihrioğlu, final yarışında

binicilikte 293, eskrimde 205, yüzmede 280, lazer koşusunda ise 642 puan

alarak toplamda 1420 puan ile Olimpiyat 6’ncısı oldu.


DUYURULAR

ARAMIZA YENİ KATILANLAR

YURT ÇİMENTO

NUR CEREN

DİZDAROĞLU

ÇEVRE MÜHENDİSİ

MUHAMMED

DUYGU

SATIŞ PAZARLAMA

MEMURU

ADO MADENCİLİK

ÖZGE

ELMAS

GÜLŞEN

SUBAŞI

MUHAMMED

ALİ USLU

MERT

ÖZTAŞ

LABORATUVAR

TEKNIKERI

FİNANS

MEMURU

OCAKLAR

MÜHENDİSİ

SATIN ALMA

MÜHENDİSİ

GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ

TUĞBA ALTIPARMAK HANIM’ IN

ADO MADENCİLİK MUHASEBE MÜDÜR

YARDIMCISI POZİSYONUNA TERFİ

ETTİĞİNİ DUYURMAKTAN MUTLULUK

DUYUYORUZ.

ÇOCUĞU OLANLAR

ŞENOL YILDIRIM

HAZIRLIK İŞÇİSİ (FARİN DEĞİRMENİ)

EDİP ALKAN

ÜRETİM İŞÇİSİ(KÖMÜR DEĞİRMENİ)

EVLENENLER

ADEM BALİ

SATIN ALMA MEMURU

GRUBUMUZDAN AYRILANLAR

Madencilik Grubumuzda Ocaklar Proje ve Proses Mühendisi görevini

yürütmekte olan ; Cemile EROL Hanım 31.07.2024 tarihinde görevinden

ayrılmıştır.

Yurt Çimento San. ve Tic. A.Ş “Tesis Müdür Yardımcısı (Teknik)” olarak

görev yapmakta olan Hakan BOZ Bey, 31.07.2024 tarihinde görevinden

ayrılmıştır.

Yurt Çimento San. ve Tic. A.Ş “Planlama ve Bakım Onarım Müdürü ”

olarak görev yapmakta olan Bilal KALINCA Bey, 01.08.2024 tarihinde

görevinden ayrılmıştır.

Yurt Çimento San. ve Tic. A.Ş “Çevre Mühendisi ” olarak görev

yapmakta olan İbrahim Hakan KALSIN Bey, 05.08.2024 tarihinde

görevinden ayrılmıştır.

Madencilik Grubumuzda Ocaklar Müdür Yardımcısı görevini yürütmekte

olan ; Hasan ÇIRAKOĞLU Bey 16.08.2024 tarihinde görevinden

ayrılmıştır.


Grup İletişim Bülteni

SOSYAL

ETKİNLİKLER

DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI

Temmuz-Ağustos 2024 aylarında gerçekleştirilen eğitimlerimiz:

Bütün Grup Şirketlerimizde Her ayın 3. Haftası o ay içinde doğan çalışanlarımızın

doğum günleri kutlanmaktadır. Çalışanlarımızın doğum gününü hatırlamak ve hep

birlikte kutlamak sosyal iletişim olarak da katkı sağlamaktadır.

ADO MADENCİLİK

YURT ÇİMENTO

AĞUSTOS 2024 TEMMUZ 2024 AĞUSTOS 2024


ÖNERİLER

kitap, film

HACHIKO:

A DOG'S STORY

2009 ABD yapımı drama filmi.

Film, bir sanat profesörünün, akita cinsi bir

köpekle olan duygusal ilişkisini anlatmaktadır.

KURTLAR

İMPARATORLUĞU,

Fransız yazar Jean-Christophe Grangé'ın

orijinal adı L' Empire des Loups olan polisiye

gerilim türündeki kitabıdır.

BUNU BİLİYOR

MUYDUNUZ

Küresel ölçekte insanların neden olduğu sera gazı salımının yaklaşık %8’i gıda israfından kaynaklanıyor. Bu değer, dünyanın

en fazla sera gazı salımına yol açan ikinci ülkesi olan ABD’nin sera gazı salımına yakın. Çünkü insanların tüketmesi için üretilen

gıdaların yaklaşık üçte biri çöpe atılıyor.


Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!