07.11.2024 Views

Hotel Restaurant Kasım 2024

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Doğal Sade Yağ<br />

info@bilhansadeyag.com.tr


Dört Mevsim<br />

0216 592 42 70 - 71 -72<br />

info@callipastacilik.com.tr


SPEED-X, kendi kendini yıkayan<br />

ilk kombi hızlı fırın: mükemmel<br />

kombinasyon kalite ve hız.<br />

unox.com<br />

+90 530 176 62 03


Kombi<br />

Modu<br />

HYPER.Speed<br />

Modu<br />

Taviz vermek zorunda<br />

kalmamak için üretildi.<br />

Kusursuz pişirmeyi garanti etmek için<br />

Konveksiyon ve buhar bir araya geliyor.<br />

Türünün<br />

ilk örneği.<br />

Pişirme ve mikrodalgaları bir araya getiren<br />

devrim niteliğindeki teknoloji.<br />

250<br />

makaron<br />

makarna<br />

12 dakika içinde<br />

1.5 kg<br />

bütün<br />

patates<br />

420 saniyede<br />

7.5<br />

kilo sandviç<br />

patates<br />

20 dakika içinde<br />

6 adet fileto<br />

somon ile<br />

sebzeler<br />

150 dakika içinde<br />

15 bölünmüş<br />

korniş tavuk<br />

parçaları<br />

35 dakika içinde<br />

6 adet tavuk<br />

şnitzel ile<br />

mantarlar<br />

180 dakika içinde


“Nerede hareket orada<br />

bereket” diyelim mi?<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

Ekim ayında turizm sektörü iki önemli fuarla<br />

canlandı. İstanbul ve Antalya, dünya çapında önemli<br />

turizm profesyonellerini bir araya getiren iki büyük<br />

organizasyona ev sahipliği yaptı. İstanbul Turizm<br />

Fuarı (İTF), sektördeki yenilikleri ve global turizm<br />

trendlerini masaya yatırırken, yerel destinasyonlar<br />

ve kültürel mirasın tanıtımına yönelik pek çok fırsat<br />

sundu. Antalya Turizm Fuarı (ATF24) ise özellikle<br />

deniz, güneş ve kültür turizmi açısından zengin olan<br />

Akdeniz Bölgesi'nin cazibesini bir kez daha ön plana<br />

çıkardı. Fuarda, Antalya'nın sadece Türkiye değil,<br />

dünya çapında önemli bir turizm merkezi olduğu<br />

vurgulandı. Turizme yön veren bu iki fuarın<br />

ayrıntılarını “gündem fuar” başlığımızda<br />

bulabilirsiniz.<br />

MSC Cruises & Explora Journeys Türkiye Ülke<br />

Müdürü. 1996 yılından bu yana grup çatısı altında<br />

farklı pozisyonlarda görev alan Işın Hekimoğlu,<br />

lojistikten kruvaziyer turizmine geçerken hiç de<br />

zorlanmadığını söylüyor. Bu hızlı adaptasyonda<br />

şirket kültürüne aşinalığı kadar sıklıkla seyahat<br />

etmesinin ve turizme olan yoğun ilgisinin de büyük<br />

rolünün olduğunu dile getiren Hekimoğlu, "Değişime<br />

hep hazırdım. Buna hazır olmak da her duruma<br />

hızlıca adapte olmayı gerektiriyor. Lojistikten<br />

turizme geçmek de benim için bu zamana kadar<br />

bildiklerimi tamamen değiştirmek demek oldu. Bu<br />

sektörde, Türkiye pazarı ile ilgili geleceği<br />

şekillendirme şansımın olmasından dolayı çok<br />

mutluyum." diyor.<br />

Tecrübeli turizmci Işın Hekimoğlu ile sektöre girişini,<br />

MSC Grubu'nun 2023-<strong>2024</strong> performansını, gelecek<br />

yıla dair büyüme hedeflerini ve kruvaziyer<br />

turizmindeki son gelişmeleri konuştuk.<br />

Geçtiğimiz ay gastronomi sektörü açısından da<br />

oldukça bereketliydi. İstanbul’dan Rize’ye,<br />

Adana’dan Ayvalık’a kadar birçok şehir, mutfak<br />

kültürlerini kutlayan etkinlikler düzenledi. Yerel<br />

ürünlerin ön plana çıktığı, şeflerin ve yemek<br />

tutkunlarının bir araya geldiği organizasyonlarda<br />

katılımcılara hem geleneksel tatları hem de modern<br />

yorumları keşfetme fırsatı sunuldu. Bu tarafıyla<br />

yoğun emekler ve bütçelerle hayata geçirilen<br />

festivalleri değerli buluyorum. Hem kişisel anlamda<br />

yeni lezzetler keşfetmek hem de gastronomi<br />

dünyasında neler olup bittiğini gözlemlemek<br />

açısından iyi bir fırsat olduğu düşüncesindeyim.<br />

Etkinliklere dair özel içeriklere “gastro etkinlik”<br />

sayfalarımızdan ulaşabilirsiniz.<br />

Sunset Grill & Bar <strong>Restaurant</strong>'ın Yunan Şefi Marios<br />

Tsouris, mesleğiyle ilgili en çok bu soruyu<br />

yanıtlamayı seviyor: "Aşçılık hikayen nasıl başladı?"<br />

Öyle ki bu soru, aniden ve spontane bir kararla nasıl<br />

mesleğe başladığını hatırlatıyor, her cevaplayışında.<br />

"Bunu hiç planlamamıştım ve aklımdan bile<br />

geçmemişti." diye başlıyor önce. "Bir gün, serbest<br />

meslekler okuluna gittim ve hangi meslekleri<br />

öğrenebileceğimi sordum. Bana sahip oldukları tüm<br />

meslekleri sıraladılar. Bu olay yaklaşık 23 yıl<br />

önceydi. O sırada aşçılık mesleğinin çok gelecek<br />

vadettiğini ve yükselişte olduğunu söylediler. Ve ben<br />

de birden, ‘Güzel… Hayatımda bunu yapacağım,<br />

aşçı olacağım' diye düşündüm. O gün bu yola adım<br />

attım." diye devam ediyor sonra. Marios Tsouris,<br />

ilham veren mutfak öyküsüyle bu sayımızda!<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

AYDIN DEMIR<br />

Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />

Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />

The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792


Bu sayımızda<br />

antre<br />

12 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

20 ATF24, 30 bin profesyonel ziyaret<br />

hedefini aştı<br />

22 Tatilbudur, Erken Rezervasyon<br />

kampanyasını duyurdu<br />

24 Otel maliyetlerindeki artış %82’yi buldu<br />

36<br />

26 Doğrudan harcamalar umutlandırdı,<br />

reel hayal kırıklığı yaptı<br />

28 MICE pazarı 2032’de 2.3 milyar doları<br />

aşacak<br />

30 Bağlıkaya: Burdur turizmini ortak<br />

akılla geliştireceğiz<br />

32 Eylül’de kur-maliyet makası ne oldu?<br />

34 Mısır 8 ayda 8,4 milyona yakın turist<br />

ağırladı<br />

66 58<br />

36 Konaklamada hizmet üretim fiyatları<br />

ne kadar arttı?<br />

38 Fransa 7 ayda turizm gelirlerini katladı<br />

44 Celestyal, Arap Yarımadası turlarına<br />

fokuslandı<br />

45 <strong>2024</strong> sonu ziyaretçi hedefi 61 milyon<br />

46 Küresel beş yıldızlı otel pazarı 209<br />

milyar doları aşacak<br />

48 BookingAgora, yaza havayolu sektörü<br />

temsilcileriyle veda etti<br />

62


50 EMEC, 2025 yılı için İstanbul'u<br />

ev sahibi şehir ilan etti<br />

52 Devler turizmin geleceğini<br />

İTF’de şekillendirdi<br />

54 TÜRSAB Başkanı İTF’de ortak<br />

akıl çağrısı yaptı<br />

56 Aksu: Otellerde ülke<br />

genelinde markalaşma talebi<br />

artıyor<br />

yeni yatırımlar<br />

58 Radisson Orta Doğu’da daha<br />

da güçleniyor<br />

60 Hilton Grubu artık farklı bir<br />

yolla büyüyecek<br />

62 Levni <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Handwritten Collection<br />

hizmete girdi<br />

64 Wyndham, Ankara’daki ilk<br />

Trademark Collection otelini<br />

açtı<br />

iş’te kadın<br />

76<br />

66 Hekimoğlu: MSC, kadın<br />

çalışanlarını karada ve<br />

denizde liderliğe teşvik eder<br />

marka<br />

70 Külsan A.Ş. celebrates golden<br />

anniversary with innovative<br />

products<br />

72 Otel ve restoran yönetiminde<br />

dijital dönüşüm<br />

74 Geleceğin misafir ağırlama<br />

deneyimi<br />

şefin gözünden<br />

76 Tsouris: Türk mutfağı beni<br />

her zaman büyülemiştir<br />

gastro etkinlik<br />

80 Rize Gastronomi Günleri<br />

4.sünü düzenledi<br />

84 Adana, “lezzet ateşi”ni 8. kez<br />

yaktı<br />

86 Adana Tarım Zirvesi<br />

gerçekleştirildi<br />

110<br />

88 <strong>Kasım</strong>’da kahve aşkı<br />

Antalya’da bir başka olacak<br />

90 Zeytinyağının başkentinde ilk<br />

hasat gerçekleşti<br />

92 Barilla ve BigChefs’den özel iş<br />

birliği<br />

gastro güncel<br />

94 Doğan ile ‘gastronominin<br />

kültürel kodları’<br />

gastro aktüel<br />

96 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

fuar<br />

100 Hostmilano and POLI.<br />

design’s international contest<br />

gets into full swing<br />

102 Keskinoğlu, Sial Paris’te en<br />

trend ürünlerini tanıttı<br />

yeni mekan<br />

104 Karkas Ocakbaşı yeni<br />

konseptiyle Rumelihisarı’nda<br />

106 Take Sushi Kapadokya’dan<br />

sonra Cihangir’de<br />

108 İtalyan mutfağının şehirdeki<br />

yeni ritmi: Monteverdi<br />

Ristorante<br />

110 Happy Group, sektörde 25.<br />

yılını kutladı<br />

112 Qarivo Pizza & Pasta’dan<br />

yeni sürpriz<br />

HoReCa teknoloji &<br />

sistemleri<br />

114 Bilgin: Gelir &Verim Yönetim<br />

programları bir nevi sanal iş<br />

gücü niteliğinde<br />

116 HoReCa teknoloji ve<br />

sistemleri<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


hakiki kahve keyfi<br />

mehmetefendi.com<br />

#hakikikahvekeyfi<br />

#mehmetefendi


12<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

The Ritz-Carlton, Istanbul<br />

23. yaşını kutladı<br />

Misafirperverlik algısıyla İstanbul’un en prestijli<br />

adreslerinden biri haline gelen The Ritz-Carlton,<br />

Istanbul, 23.Yılını özel bir kutlamayla taçlandırdı.<br />

Ayrıcalıklı konaklama hizmetleriyle ‘şehrin içinde misafir olmak’<br />

kavramını konuklarıyla paylaşan The Ritz-Carlton, Istanbul 23. yılını<br />

kutladı. Süzer Grubu Onursal Başkanı Mustafa Süzer, Süzer Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı & CEO Sami Çakır, Süzer Grubu Yönetim<br />

Kurulu Başkan Yardımcısı Baran Süzer, The Ritz-Carlton, Istanbul Genel<br />

Müdürü Ela Ergin, Süzer Grubu çalışanları, otel çalışanları ve konaklayan<br />

misafirlerle bir araya gelerek bu özel günü kutladı. Zengin etkinlik<br />

seçkisi ve tüm gün süren gastronomi deneyimleriyle The Ritz-Carlton,<br />

Istanbul, ilham verici mekân tasarımlarına sahip Atölye <strong>Restaurant</strong>, Bleu<br />

Lounge, Nobu Istanbul, ve The Roof gibi özgün alanlarıyla şehrin gözde<br />

The Ritz-Carlton, Istanbul<br />

celebrated its 23rd anniversary<br />

The Ritz-Carlton Istanbul, which has become one of<br />

the most prestigious addresses in Istanbul with its<br />

perception of hospitality, crowned its 23rd anniversary<br />

with a special celebration.<br />

The Ritz-Carlton, Istanbul, which shares the concept of ‘being a guest<br />

in the city’ with its privileged accommodation services, celebrated its<br />

Six Senses<br />

Kaplankaya’ya üç<br />

yeni ödül<br />

Bütünsel wellness felsefesiyle, Ege<br />

Bölgesi'nin muhteşem doğasında<br />

sunduğu konaklama deneyimi<br />

ile fark oluşturan Six Senses<br />

Kaplankaya, aldığı uluslararası<br />

ödüllere yenilerini ekledi.<br />

Dünyaca ünlü sürdürülebilir sağlıklı yaşam<br />

felsefesiyle dikkat çeken Six Senses <strong>Hotel</strong>s<br />

Resorts Spas bünyesinde yer alan; Ege’nin eşsiz doğasında<br />

seçkin mimarisi ve konforu ile bütünsel wellness deneyimi<br />

sunan Six Senses Kaplankaya; Türkiye’deki 7. Yılında Condé<br />

Nast Traveler dergisinin prestijli Readers' Choice Awards<br />

<strong>2024</strong> ödüllerinde, üç kategoride birden seçildi. Six Senses<br />

Kaplankaya, bu yıl Avrupa'nın En İyi 25 Resort'u, Avrupa'nın<br />

En İyi Spaları ve Dünya'nın En İyi Destinasyon Spa Resortları<br />

kategorilerinde Condé Nast Traveler okuyucularının oyları ile<br />

en üst sıralarda yer aldı. Condé Nast Traveler okuyucularının<br />

oylarıyla belirlenen ve seyahat dünyasında en prestijli<br />

ödüllerden biri kabul edilen Readers' Choice Awards, dünya<br />

çapında oteller, tatil köyleri ve spa resortlarını ödüllendiriyor.<br />

buluşma noktalarından biri olmayı sürdürüyor. 28 süit, 40 club odası<br />

ve Nobu Suite olmak üzere 239 odası bulunan otel, toplantı olanakları<br />

sunan 10 toplantı odası ve 3 bölüme ayrılan balo salonu ile kent<br />

yaşantısının tüm ihtiyaçlarına tek bir çatı altında yanıt veriyor.<br />

23rd anniversary. Süzer Group Honorary Chairman Mustafa Süzer,<br />

Süzer Group Chairman & CEO Sami Çakır, Süzer Group Vice Chairman<br />

Baran Süzer, The Ritz-Carlton, Istanbul General Manager Ela Ergin,<br />

Süzer Group employees, hotel employees and guests came together to<br />

celebrate this special day. With its rich selection of events and all-day<br />

gastronomic experiences, The Ritz-Carlton, Istanbul continues to be<br />

one of the city's favourite meeting points with its unique spaces such<br />

as Atölye <strong>Restaurant</strong>, Bleu Lounge, Nobu Istanbul, and The Roof with<br />

inspiring space designs. With 239 rooms including 28 suites, 40 club<br />

rooms and Nobu Suite, the hotel meets all the needs of urban life under<br />

a single roof with 10 meeting rooms offering meeting facilities and a<br />

ballroom divided into 3 sections.<br />

Three new<br />

awards for Six Senses<br />

Kaplankaya<br />

Six Senses Kaplankaya, which<br />

makes a difference with its<br />

holistic wellness philosophy and<br />

the accommodation experience it<br />

offers in the magnificent nature<br />

of the Aegean Region, has added<br />

new ones to the international<br />

awards it has received.<br />

Six Senses Kaplankaya, a part of Six Senses <strong>Hotel</strong>s Resorts Spas,<br />

which draws attention with its world-renowned sustainable wellness<br />

philosophy; Six Senses Kaplankaya, which offers a holistic wellness<br />

experience with its exclusive architecture and comfort in the unique<br />

nature of the Aegean, was selected in three categories in the<br />

prestigious Readers' Choice Awards <strong>2024</strong> of Condé Nast Traveler<br />

magazine in its 7th year in Turkiye. Six Senses Kaplankaya has topped<br />

the list of Europe's 25 Best Resorts, Europe's Best Spas and World's<br />

Best Destination Spa Resorts, as voted by Condé Nast Traveler<br />

readers. The Readers' Choice Awards, which are determined by the<br />

votes of Condé Nast Traveler readers and considered one of the most<br />

prestigious awards in the travel world, reward hotels, resorts and spa<br />

resorts worldwide.


14<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

İlk kristal<br />

elmasını<br />

reklam<br />

kampanyasıyla<br />

aldı<br />

Tatilsepeti, çalışanlarının<br />

da rol aldığı 20. Yıl reklam<br />

kampanyası ile en iyi<br />

film kategorisi kurumsal<br />

imaj dalında Kristal Elma<br />

Ödülü’ne değer görüldü.<br />

Reklam dünyasının Oscar’ı kabul edilen,<br />

36. Kristal Elma Ödül Töreni Rixos Tersane<br />

İstanbul’da gerçekleşirken, Tatilsepeti, 20.<br />

Yıl reklam filmi ile en iyi film kategorisinde<br />

online / kurumsal imaj dalında Kristal<br />

Elma’nın sahibi oldu. Metroda, caddelerde<br />

dev billboard’larla karşımıza çıkan;<br />

TV ekranlarında filmi dönen reklam<br />

kampanyasında ‘’20 yılı aşkın süredir tatil<br />

yapıyoruz’’ sloganı; izleyenleri güldürecek<br />

bir senaryoyla işlendi. Antalya’da 2 tam gün gece gündüz süren çekimlerde; kumsallar, oteller,<br />

restoranlar, macera parkurları Tatilsepeti’ne ‘her yer ofis’ anlayışıyla kurgulandı. Filmde Tatilsepeti<br />

çalışanlarının, 20 yılı aşkın süredir misafirlerine en iyi tatili yaşatmak için harcadığı ‘zorlu çaba’ya dikkat<br />

çekiliyor. Yeni nesil seyahat kavramı ‘’workation’’a da gönderme yapılan filmde; Tatilsepeti çalışanları<br />

ellerinde puanlama tabloları ile harıl harıl, pür dikkat ‘en iyi tatil için’ çalışırken görülüyor. Biri jakuzide<br />

suyun sıcaklığını ölçerek böbreğe iyi gelip gelmediğini test ediyor; bir diğeri lezzet gustoluğu yapıyor,<br />

başka biri kum analisti edasıyla kum inceliğini ölçüyor. Bir başkası gittiği ücra bir adanın yerlisine selam<br />

gönderirken, bir başkası yerel eğlenceleri deneyimliyor.<br />

Amerika'daki operasyon<br />

ağını genişletiyor<br />

Turizm sektöründe 20 yılı aşkın deneyime<br />

sahip Birol Eren ve Nazım Altıkulaç tarafından<br />

Miami'de kurulan Tourcasamia, Amerika<br />

genelindeki operasyonlarını büyüterek hizmet<br />

yelpazesini genişletiyor.<br />

Büyüyen operasyonları hakkında açıklama yapan<br />

Tourcasamia'nın Kurucu Ortağı Birol Eren, “Miami merkezli<br />

olarak kurduğumuz şirketimiz, başlangıçta Miami ve Orlando<br />

turlarına yönelik yer hizmetleri sunuyordu. Hızla artan<br />

taleplerle birlikte New York'ta da hizmet vermeye başladık.<br />

Ardından Los Angeles, Las Vegas ve San Francisco'yu<br />

kapsayan Batı Amerika turlarına geçiş yaptık. 2025 yılı itibarıyla<br />

hizmet ağımıza Washington, Boston, Chicago, Nashville,<br />

Memphis, New Orleans ve Houston gibi şehirleri de ekleyerek<br />

Amerika'nın tamamında var olmayı hedefliyoruz” dedi. Amerika<br />

seyahatlerinde ihtiyaç duyulabilecek tüm hizmetleri tek çatı<br />

altında sunarak fark oluşturmayı amaçlayan Tourcasamia;<br />

konaklama, uçak bileti rezervasyonu, araç kiralama, çevre<br />

gezileri ve rehberlik hizmetleri sağlayarak kusursuz bir tatil<br />

deneyimi vadediyor.


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Skål<br />

İstanbul<br />

Kulübü<br />

hamamda<br />

buluştu<br />

Skål International İstanbul<br />

Kulübü, Eylül ayı toplantısı<br />

için 30 Eylül <strong>2024</strong> Pazartesi<br />

günü, UNESCO Dünya<br />

Mirası listesindeki Zeyrek<br />

semtinde yer alan “Zeyrek<br />

Çinili Hamam”da, işletmecisi<br />

The Marmara Grubu’nun ev<br />

sahipliğinde bir araya geldi.<br />

Toplantıya, Skål International<br />

İstanbul Kulübü Başkanı Selma<br />

Tatar, Yönetim Kurulu ve üyeler ile<br />

TÜROB Başkanı Müberra Eresin,<br />

Uluslararası Skål Dernekleri<br />

Federasyonu Başkanı Orhon<br />

Atameriç, The Marmara Taksim Genel Müdürü Ata Eremsoy ve davetliler katıldı. Açılış<br />

konuşmasında Skål International İstanbul Kulübü’nün yeni dönem çalışma planlarından<br />

bahseden Başkan Selma Tatar ve Skål Dernekleri Federasyonu Başkanı Orhon Atameriç,<br />

16-21 Ekim <strong>2024</strong> tarihleri arasında, Skål İzmir’in ev sahipliğinde İzmir’de gerçekleşecek<br />

olan 83. Skål Dünya Kongresi hakkında bilgi verdiler. UNESCO Dünya Mirası listesindeki<br />

Zeyrek semtinde yer alan Zeyrek Çinili Hamam, Barbaros Hayreddin Paşa tarafından<br />

Mimar Sinan’a yaptırılan 500 yıllık bir Osmanlı hamamıdır. 13 yıllık titiz bir restorasyonun<br />

ardından Eylül 2023’te yeniden açılan hamam, lüks bir hamam deneyimi sunarken, aynı<br />

zamanda müze, Bizans sarnıcı, sanat alanı, özel bir bahçe ve mağaza da içeriyor.<br />

Orkun Petekçi yeniden<br />

TÜROB Yönetim<br />

Kurulu’nda<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s Chief Executive Officer-<br />

CEO’su Orkun Petekçi, TÜROB Yönetim Kurulu<br />

Üyesi oldu.<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s Chief Executive Officer-CEO’su Orkun<br />

Petekçi, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Yönetim Kurulu<br />

Üyeliği görevine döndü. Swissotel The Bosphorus İstanbul<br />

Temsilcisi Uğur Talayhan’ın görev değişikliği nedeniyle TÜROB<br />

Yönetim Kurulu Üyeliği’nin sona ermesi sonrasında, Petekçi<br />

TÜROB’un yeni yönetim kurulu üyesi oldu. Uğur Talayhan kısa<br />

bir süre önce Rotana <strong>Hotel</strong>s Türkiye, Doğu ve Orta Avrupa<br />

Ülke Müdürü olarak göreve başlamış, TÜROB Tüzüğü gereği<br />

Yönetim Kurulu Üyeliği sona ermişti. TÜROB Yönetim Kurulu<br />

Üyeliği’nden ayrılan Talayhan TÜROB Başkan Danışmanı olarak<br />

kuruma katkı sunmaya devam edecek.


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Kazakistan’ın<br />

Göçebe<br />

Çadırı Lütfi<br />

Kırdar’da<br />

kuruldu<br />

TÜRSAB ile Kazakistan<br />

Cumhuriyeti İstanbul<br />

Başkonsolosluğu iş<br />

birliğinde düzenlenen<br />

“Kazakistan Destinasyon<br />

Tanıtım ve B2B Görüşme<br />

Etkinliği” iki ülkeden çok<br />

sayıda sektör temsilcisini bir<br />

araya getirdi. Kazakistan’ın<br />

geleneksel kültürünü<br />

yansıtan çadır Lütfi Kırdar<br />

Sergi Sarayı’nda kuruldu.<br />

Kazakistan'ın turizm potansiyeli, bölgede yer alan kültür varlıkları, gastronomi<br />

kültürü ve ülke dinamiklerini tanıtmaya yönelik sunumların yapıldığı etkinlik, 22<br />

Ekim <strong>2024</strong> tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda<br />

gerçekleştirildi. Toplantının açılışında TÜRSAB’a teşekkür ederek sözlerine başlayan<br />

Kazakistan Cumhuriyeti Spor ve Turizm Bakan Yardımcısı Yerzhan Yerkinbayev,<br />

Türkiye ve Kazakistan’ın köklü ilişkilere sahip kardeş iki ülke olduğunu vurgulayarak,<br />

yıllardır ortak çalışmalara imza atıldığını söyledi. Türkiye’den Kazakistan’a giden<br />

Türk vatandaşı sayısı son bir yılda çok ciddi artış gösterdiğini belirten Yerkinbayev,<br />

2022’de 106 bin, 2023’te ise 135 bin Türk vatandaşının Kazakistan’ı ziyaret ettiğini<br />

ve yüzde 27 artış yakalandığını açıkladı. Kazakistan turizminin gelişmesine katkı<br />

sağlayan Türk şirketlerine teşekkür eden Yerkinbayev, Türk şirketlerinin Kazakistan’ın<br />

misafirperverlik standartlarını yükselttiğini, önemli projelerde öncülük ettiğini ve<br />

turizm alt yapısına katkı sağladığını kaydetti.<br />

Hayallerin ötesinde…<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> İstanbul Marmara Sea,<br />

lüks ve zarafeti bir araya getirerek düğün<br />

gününüzü hayal ettiğinizin ötesine taşıyor.<br />

Marmara Denizi’nden ilham alan ünlü<br />

tasarımcı Khuan Chew’un dokunuşlarıyla<br />

hayat bulan bu büyüleyici mekan, çiftlere<br />

unutulmaz bir deneyim sunuyor.<br />

600 metrekarelik şık balo salonu, geniş kapasitesiyle görkemli<br />

bir atmosfer yaratırken, 750 metrekarelik deniz kenarındaki<br />

geniş terası yaz aylarında açık hava düğünlerine, kış aylarında<br />

ise deniz manzaralı zarif bir kapalı alana dönüştürülerek, her<br />

mevsimde mükemmel organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.<br />

Çiftlerin en özel gününü mükemmel kılmak için kişiye özel<br />

butler hizmeti sunan JW Marriott <strong>Hotel</strong> İstanbul Marmara Sea,<br />

her detayı titizlikle planlayarak düğün gününü unutulmaz hale<br />

getiriyor. Gelin ve damat için özenle hazırlanmış şık süitler<br />

ve aileler için sunulan hazırlık odaları, konfor ve zarafetin<br />

mükemmel bir kombinasyonunu oluşturuyor.


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

ATF24, 30 bin profesyonel<br />

ziyaret hedefini aştı<br />

Bu yıl altıncısını 23-25 Ekim tarihleri arasında Antalya Expo Center’da gerçekleştiren<br />

Antalya Turizm Fuarı (ATF24), 30 bin profesyonel ziyaret hedefini aşarak kapanışını<br />

yaptı.<br />

Bu yıl altıncısı düzenlenen,<br />

Türkiye'nin ve Akdeniz'in en<br />

verimli turizm fuarı Antalya<br />

Turizm Fuarı, 23 - 24 - 25 Ekim tarihleri<br />

arasında Antalya Expo Center’da<br />

gerçekleştirildi. 35 bin metrekare<br />

alanda, 78 ülkeden 30 binin üzerinde<br />

profesyonel ziyaret ile düzenlenen<br />

fuarda, yaklaşık bin marka yer aldı<br />

ve 20 binin üzerinde B2B görüşme<br />

gerçekleştirildi.<br />

ATF24, turizm sektörünün geleceğine<br />

dair zengin içerikli paneller ve iş birliği<br />

fırsatları ile dolu bir program sundu.<br />

Türk tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı,<br />

yazar, şair, hikaye anlatıcısı Sunay<br />

Akın ve Prof. Dr. Özgür Demirtaş gibi<br />

tanınmış isimlerin yer aldığı oturumlar,<br />

ziyaretçilerden büyük ilgi topladı. 3<br />

gün boyunca devam eden oturumlar,<br />

sektördeki güncel dinamikler ve<br />

gelecekteki gelişmeler hakkında değerli<br />

bilgiler sundu.<br />

Antalya Turizm Fuarı Kurucusu Selçuk<br />

Meral açılış konuşmasında fuarın<br />

Türkiye’yi ilgilendiren tüm pazarları<br />

bir çatı altında toplayan dünyadaki<br />

tek fuar olduğuna dikkat çekti. Meral,<br />

yerinde pazarlama ilkesi ile tüm<br />

turizm dünyasını Antalya’da, turizmin<br />

kalbinde bir araya getirmekten<br />

gurur duyduklarını belirtti. Meral,<br />

“Bugün Antalya Turizm Fuarı’ndan<br />

bahsederken, sıkça “Ezberleri<br />

Bozan Fuar” ifadesini kullanıyoruz.<br />

Bunun sebebi, geleneksel fuarcılık<br />

anlayışının dışına çıkarak 360 derece<br />

fuarcılık vizyonunu geliştirmemizdir.<br />

Stantlarımızı her şey dâhil konseptiyle<br />

katılımcılarımıza sunarak fuarcılıkta<br />

adeta bir çığır açtığımızı belirtmek<br />

isterim. Türkiye’nin ve Akdeniz’in en<br />

verimli, en büyük ve en inovatif turizm<br />

fuarı olan ATF, dünya turizm sektörü<br />

için de önemli bir buluşma noktası<br />

haline gelmiş durumda. Cephedeki<br />

bir asker gibi biz de turizmi memleket<br />

meselesi olarak görüyoruz ve bu<br />

şekilde çalışıyoruz” diye konuştu.


5 farklı sahnede 130 konuşmacı<br />

5 farklı sahnede, alanında uzman 130<br />

konuşmacı sektörle ilgili bilgilerini<br />

ziyaretçilerle paylaştı. Bu sahneler;<br />

genel durum ve öngörülerin paylaşıldığı<br />

Ana Sahne, turizm teknolojilerinin<br />

ele alındığı ATF Tech, spor ve sağlık<br />

turizmine odaklanan ATF Sports<br />

& Health, iletişim, görsel sanatlar,<br />

reklamcılık ve turizm fakültesi<br />

öğrencilerine yönelik ATF PR ile insan<br />

kaynakları konularının işlendiği ATF HR<br />

olarak ayrıldı.<br />

Yurt dışından önemli katılımcıları<br />

ağırladı<br />

Türkiye turizm ürünleri ve dünya<br />

resort otelciliğine dair hemen hemen<br />

tüm pazarları bir araya getiren,<br />

dünyadaki tek turizm fuarı olma özelliği<br />

taşıyan fuar, yurt dışından da önemli<br />

katılımcıları stantlarında ağırladı.<br />

Sri Lanka, Kazakistan, Kırgızistan,<br />

Moldova, Gürcistan, Uganda, Mısır,<br />

Belarus gibi ülkeler, ATF24’te stantları<br />

ile yer aldı.<br />

Keyifli kapanış<br />

Fuarın son gününde düzenlenen ATF<br />

Party ise katılımcılara keyifli bir kapanış<br />

yaşattı. Tüm sektör paydaşlarını bir<br />

araya getirmeyi ve yeni iş birliklerine<br />

kapı aralamayı hedefleyen ATF, bu yıl da<br />

sektör temsilcilerinden tam not aldı.


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Tatilbudur, Erken Rezervasyon<br />

kampanyasını ATF’de duyurdu<br />

<strong>2024</strong> yılını rezervasyon bazlı yüzde 40 büyüme ile kapatmayı öngören TatilBudur, 2025 yılı dış<br />

pazar hedeflerine 80 bin kişilik operasyon koydu. TatilBudur Satış ve Operasyondan Sorumlu<br />

Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Çubuk, sektörel değerlendirmeler yaptığı ATF’de<br />

2025 yılı erken rezervasyon kampanyalarını başlattıklarını da duyurdu.<br />

Turizm sektörünün öncü<br />

markalarından TatilBudur; turizm<br />

sektöründeki gelişmeleri ve<br />

değerlendirmelerini Antalya Turizm<br />

Fuarı’nda paylaştı. <strong>2024</strong> yaz sezonu, yurt<br />

içi tatil planlamalarında Türk misafirlerin<br />

payının arttığını belirten TatilBudur Satış<br />

ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür<br />

Yardımcısı Mustafa Kemal Çubuk; Ağustos<br />

ayına kadar otel rezervasyonlarını domine<br />

eden yabancı turist rezervasyonlarının<br />

yerini yerli turiste bıraktığını dile getirdi.<br />

Çubuk bu değişimde dış pazarda beklenen<br />

akışın oluşmaması ve iç pazara yönelik<br />

kampanya / fiyatların avantajlı olmasının<br />

büyük rol oynadığının altını çizdi.<br />

“Dış pazarda 80 bin kişilik operasyon<br />

hedefliyoruz”<br />

İç pazardan beklentilerin artığı dönemde<br />

sahip olduğu otel portfolyosunun<br />

çeşitliliği ve tek yetkili otellerinin oda<br />

stoğu sayesinde pazar ortalamasının<br />

üzerinde büyüme gerçekleştirdiklerini<br />

belirten Çubuk, <strong>2024</strong> yılını rezervasyon<br />

bazlı yüzde 40 büyüme ile kapatacaklarını<br />

ön gördüklerinin altını çizdi. Çubuk<br />

“Türkiye'nin en çok satış yapılan online<br />

seyahat acentesiyiz. Sahip olduğumuz<br />

bu etkiyi daha da artırarak sürdürmek<br />

istiyoruz ve bu minvalde yatırımlarmızı<br />

devam ettiriyoruz. TatilBudur olarak 2025<br />

yılı itibariyle Avrupa operasyonlarımızı<br />

fiilen biz yönetmeye başlayacağız. İç pazara<br />

yönelik kontratlama sürecimiz devam<br />

ederken diğer yandan dış pazara yönelik<br />

çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Deneyimli<br />

ekibimizle önümüzdeki sene Avrupa başta<br />

olmak üzere dış pazarda 80 bin kişilik<br />

operasyon gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.’’<br />

dedi.<br />

“Erken Rezervasyon dönemini<br />

başlattık”<br />

2025 Sezonu Erken Rezervasyon<br />

kampanyalarını Antalya Turizm Fuarı ile<br />

birlikte başlattıklarını belirten Mustafa<br />

Kemal Çubuk, özellikle fiyatlar konusunda<br />

önemli bir değerlendirme yapıp; yıl boyu<br />

uygulanan fiyat artışları, tüketicinin<br />

artışlara tepkisi, maliyet artışlarıyla<br />

orantısız fiyatlamaların tüketici üzerinde<br />

etkisi gibi birçok veriyi iş ortaklarıyla<br />

paylaştıklarını dile getirdi. Çubuk “Bu<br />

analizlere uygun stratejiler oluşturuyoruz.<br />

Bu yıl da otellerimiz ve sunduğumuz<br />

fiyatlarla ilgili iddialıyız. Otellerin iç<br />

pazara yönelik ayırdıkları kapasitenin<br />

fazlasını alarak daha isabetli fiyat tesbiti<br />

sağlıyoruz, isabetli fiyat politikası ile de<br />

daha yüksek satış başarısını yakalıyoruz.”<br />

açıklamasında bulundu.<br />

Turizm sektörünün ilk yapay zeka<br />

Influencer’ı: Yaz Güneş<br />

Sektörün rekabetçi ortamında fark<br />

yaratabilmek ve misafirlerine en iyi hizmeti<br />

sunmak için teknolojiye öncelik verdiklerini<br />

belirten Pazarlamadan Sorumlu Genel<br />

Müdür Yardımcısı Barış Nefesoğlu; “Hem<br />

rekabette fark yaratmak hem de global<br />

arena da dikkat çekmek için teknoloji<br />

odaklı adımları önemsiyoruz. 2022 de<br />

mobil uygulamamızı ve web sitemizi<br />

yenileyerek başladığımız bu süreçte<br />

2023 yılında da veri merkezli aksiyonları<br />

önceliklendirerek ayrışmaya başladık.<br />

Buna eş olarak her sene online da<br />

yüzde 50 ve üzeri büyüme yaşadık. Mobil<br />

uygulama kullanıcılarımız da aynı hızda<br />

artıyor. Satışlarımızın yüzde 10’u sadece<br />

mobil uygulama üzerinden geliyor. 2025<br />

yılında da bu kasımızı güçlü kılmaya devam<br />

edeceğiz.” dedi.<br />

Barış Nefesoğlu, dijital dünyada yakaladığı<br />

farklılaşmayı, pazarlama tarafında<br />

da desteklemek üzere Türkiye’de<br />

turizm sektöründe ilk defa yapay zeka<br />

marka yüzünü hayata geçirdiklerini<br />

belirtti. Nefesoğlu “TatilBudur olarak<br />

teknoloji odaklı dünyamızda insanların<br />

arama sonuçlarına bakarak, nelerden<br />

hoşlandıklarına yönelik veriler toplayıp, üç<br />

farklı yapay zeka modelleme uygulaması<br />

üzerinden bir karakter tasarladık. “Yaz<br />

Güneş” ismini alan influencerımızı marka<br />

yüzümüz olarak da konumlandırdık.<br />

Yaz Güneş’i ilk defa Turizm Fuarı’nda<br />

tamamen 3d bir hologram ekran içinde<br />

ziyaretçilerle tanıştırdık. Biz TatilBudur<br />

olarak bu proje için çok heyecanlyız.<br />

Misafirlerimizin yorumlarını da merakla<br />

bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.


24<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem agenda<br />

OTEL MALIYETLERINDEKI ARTIŞ<br />

%82’YI BULDU<br />

Increase in hotel costs reached 82%<br />

<strong>2024</strong> yılı 9 aylık dönemde enflasyon TÜİK’e<br />

göre %49,38’e gerilerken, Turizm Databank<br />

tahminlerine göre otel maliyetleri artışı<br />

tahminen %81,9 oldu.<br />

<strong>2024</strong> yılı 9 aylık dönemde enflasyon TÜİK’e göre<br />

%49,38’e gerilerken, Turizm Databank tahminlerine<br />

göre otel maliyetleri artışı tahminen %81,9 oldu.<br />

Sadece Eylül <strong>2024</strong>’te oteller ve benzeri yerlerdeki fiyat<br />

artışı TÜİK’e göre neredeyse sabit kalır veya düşerken,<br />

tur fiyatları hafif yükseldi. Tahmine göre ağustos<br />

ayında otellerde yıllık maliyet artışı; F&B’de %81,3,<br />

F&B+Enerji’de %57 ve F&B+Enerji+Personel’de %75<br />

dolayında oldu.<br />

In the 9-month period of <strong>2024</strong>, inflation decreased<br />

to 49.38% according to TurkStat, while hotel cost<br />

growth was an estimated 81.9% according to<br />

Tourism Databank estimates.<br />

In the 9-month period <strong>2024</strong>, inflation decreased to 49.38%<br />

according to TurkStat, while the increase in hotel costs was an<br />

estimated 81.9% according to Tourism Databank estimates.<br />

Only in September <strong>2024</strong>, the price increase in hotels and similar<br />

places remained almost stable or decreased according to<br />

TÜİK, while tour prices rose slightly. According to the estimate,<br />

the annual cost increase in hotels in August was 81.3 per<br />

cent in F&B, 57 per cent in F&B+Energy and 75 per cent in<br />

F&B+Energy+Personnel.


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem agenda<br />

DOĞRUDAN<br />

HARCAMALAR<br />

UMUTLANDIRDI,<br />

REEL HAYAL<br />

KIRIKLIĞI YAPTI<br />

‘Direct expenditures’<br />

raised hopes, ‘real’<br />

disappointment<br />

TurizmDatabank’ın yaptığı Turizm Harcamaları<br />

Analizi’ne göre, Türkiye’ye yurt dışından gelen<br />

yabancı ve vatandaş ziyaretçiler ile yurt içinde<br />

yaşayan ve seyahat eden vatandaşların oluşturduğu<br />

toplam turizm harcaması 2023 yılında 74 milyar<br />

doları buldu.<br />

Bu rekor sayı içinde doğrudan turizm harcaması artış<br />

gösterirken, reel olarak hala 2019’un çok gerisinde<br />

bulunuyor.<br />

75 milyar dolara doğru<br />

2023 yılında, yurt dışından gelen yabancı ve vatandaş<br />

ziyaretçiler 55,8 milyar dolar harcadı. Yurt dışına çıkan<br />

vatandaşlar da 8,5 milyar dolar harcadı. Yurt içinde seyahat<br />

edenlerin harcaması da 9,6 milyar dolar. Toplamda yapılan<br />

harcama 74 milyar doları buldu. Bu seviye, 2019 yılında,<br />

2013/2014 rekor sezonlarının da üzerine çıkmıştır. Bu artış<br />

artan maliyet ve fiyatlardan da kaynaklandı.<br />

Reel değerler ele alındığında ise, hala bu rekor yıllara<br />

ulaşılamadı. Turizm harcaması 2013/14 ve 2019’un oldukça<br />

gerisinde bulunuyor.<br />

According to the Tourism Expenditures Analysis<br />

conducted by TurizmDatabank, the total tourism<br />

expenditure of foreign and national visitors<br />

from abroad and citizens living and travelling in<br />

Turkiye reached 74 billion USD in 2023.<br />

While direct tourism expenditure increased in this record<br />

number, it is still far behind 2019 in real terms.<br />

Towards $75 billion<br />

In 2023, foreign and citizen visitors from abroad spent 55.8<br />

billion dollars. Citizens travelling abroad spent $8.5 billion.<br />

Domestic travelers spent 9.6 billion dollars. The total<br />

expenditure reached 74 billion dollars. In 2019, this level<br />

exceeded the record seasons of 2013/2014. This increase was<br />

also due to rising costs and prices.<br />

In real terms, these record years have still not been reached.<br />

Tourism expenditure is well behind 2013/14 and 2019.


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

MICE pazarı 2032’de 2.3 milyar<br />

doları aşacak<br />

Dünyada MICE pazarının 2032 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 11’lik büyümeyle 2.3 milyar<br />

doları aşacağı tahmin ediliyor.<br />

Www.turkiyeturizmansiklopedisi.<br />

com’un Allied Analytics LLP<br />

Raporu’ndan derlediği bilgilere<br />

göre, küresel MICE pazarı; hibrit ve sanal<br />

etkinliklerdeki artış, sürdürülebilirlik<br />

talepleri, yeşil toplantılar, kişiselleştirme,<br />

etkin katılım, sağlık ve güvenlik önlemleri<br />

tarafından yönlendiriliyor. Söz konusu<br />

raporda küresel MICE pazarının<br />

boyutu 2022 yılında 598.2 milyar dolar<br />

seviyesindeydi. Pazarın 2032'ye kadar<br />

2.309.4 milyar dolara ulaşacağı ve 2023-<br />

2032 yılları arasında yıllık ortalama yüzde<br />

11,6'lık büyümeler kaydedeceği tahmin<br />

ediliyor. Seyahat endüstrisindeki hızlı<br />

ilerleme, dinamiklerin değişmesine yol<br />

açıyor. Bu da hem müşterilerin hem<br />

de organizatörlerin pazarı sorunsuz bir<br />

şekilde organize etmesini kolaylaştırıyor.<br />

Teknoloji kullanımı artıyor<br />

MICE pazarının büyümesi büyük ölçüde<br />

birçok faktörden kaynaklanıyor. MICE<br />

endüstrisi, hibrit ve sanal etkinlik<br />

formatlarını giderek daha fazla<br />

benimsedi. Bu, dünyanın dört bir yanından<br />

katılımcıların fiziksel mevcudiyete ihtiyaç<br />

duymadan konferanslara ve sergilere<br />

katılmalarını sağlayarak daha fazla<br />

erişim ve erişilebilirlik sağladı. Ayrıca,<br />

sürdürülebilirlik MICE endüstrisinde<br />

önemli bir odak noktası haline geldi.<br />

Etkinlik organizatörleri ve mekanları,<br />

toplantı ve konferansların çevresel<br />

etkilerini en aza indirmek için çevre dostu<br />

uygulamaları benimsedi. Bu, sürdürülebilir<br />

malzemeler kullanmayı, atıkları<br />

azaltmayı ve enerji verimli teknolojilerin<br />

uygulanmasını içeriyor.<br />

Buna ek olarak, MICE pazarında teknoloji<br />

entegrasyonu da yaşanıyor. Dolayısıyla,<br />

genel etkinlik deneyimini geliştirmek<br />

için etkinlik yönetimi yazılımı, mobil<br />

uygulamalar, sanal gerçeklik (VR) ve<br />

artırılmış gerçekliğin (AR) kullanımını da<br />

artıyor. Sektörde teknoloji, verimli kayıt<br />

süreçleri, katılım ve veri analitiği için de<br />

kullanılıyor.


7. – 11. 2. 2025<br />

FRANKFURT, ALMANYA<br />

hOSPITaLITY<br />

BREaKS<br />

NEW<br />

gROUND<br />

Misafirperverlik. Uluslararası çeşitlilik. En<br />

son ürün ve trendlere dair benzersiz bir genel<br />

bakış. Her görüşme bir ilham kaynağıdır.<br />

Sektördeki gelişmeleri buradan takip edin<br />

ambiente.messefrankfurt.com/hospitality<br />

info@turkey.messefrankfurt.com<br />

Tel.: +90-216-384 50 50


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

FIRUZ BAĞLIKAYA<br />

“Burdur turizmini ortak akılla<br />

geliştireceğiz”<br />

Turizm Yüzyılı Burdur Lansman Toplantısı’nda konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz<br />

Bağlıkaya, kent turizmini ortak akılla geliştirmeyi hedeflediklerini açıklayarak, “Burdur<br />

turizmini ortak akılla geliştireceğiz” dedi.<br />

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin<br />

(TÜRSAB) turizmi ülke geneline ve<br />

12 aya yaymak hedefiyle başlattığı<br />

“Turizm Yüzyılı” projesinin merkezinde<br />

bu defa Burdur vardı. Burdur Valisi Tülay<br />

Baydar Bilgihan, DEİK Başkanı Nail Olpak,<br />

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar’ın<br />

yanı sıra bürokratlar, akademisyenler,<br />

turizm sektör temsilcileri ve çok<br />

sayıda basın mensubunun katılımıyla<br />

gerçekleştirilen Turizm Yüzyılı Burdur<br />

Lansman Toplantısı’nda konuşan TÜRSAB<br />

Başkanı Firuz Bağlıkaya, kent turizmini<br />

ortak akılla geliştirmeyi hedeflediklerini<br />

açıklayarak şunları söyledi:<br />

“Ortak akılla hareket etmeye büyük<br />

önem veriyoruz”<br />

Turizmde artan uluslararası rekabete<br />

dikkat çeken Bağlıkaya, “Dünyanın<br />

dört bir yanında turizm pastasından<br />

daha fazla pay almak isteyen birçok<br />

ülke, vizyoner yaklaşımlarla yeni<br />

destinasyonlar ve yeni turizm ürünleri<br />

yaratırken biz de 4-5 şehre ve yılın<br />

belli dönemine sıkışan mevcut durumu<br />

değiştirmek, sürdürülebilir başarıyı<br />

yakalamak ve hep daha iyisini yapmak<br />

için yılmadan çalışmaya devam etmeliyiz.<br />

Turizmdeki mevcut başarıların artarak<br />

devam etmesi için ülkemizdeki paha<br />

biçilemeyen, henüz tam anlamıyla<br />

keşfedilmemiş destinasyonları gündeme<br />

getirmek, hatırlatmak en verimli şekilde<br />

tanıtmak ve pazarlamak gerekiyor”<br />

değerlendirmesinde bulundu.<br />

Turizm Yüzyılı projesinde ortak akılla<br />

hareket etmeye büyük önem verdiklerini<br />

belirten Bağlıkaya, “Turizm Yüzyılı<br />

kapsamında düzenlediğimiz geniş<br />

katılımlı toplantılarda ortak akılla, daha<br />

önce yapılmış olan değerli çalışmalarla<br />

birlikte doğru bir yaklaşım ve strateji<br />

oluşturmaya özen gösterdik. Bu vesileyle<br />

projemize inanarak bizimle çalışmalara<br />

katılan destek veren, görüş bildiren, başta<br />

rektörümüze ve akademisyenlerimize,<br />

turizmcilerimize, Burdur halkına ve<br />

değerli basın mensuplarına teşekkür<br />

ediyorum” dedi.<br />

“Burdur’u kitle turizminin tahrip<br />

ediciliğinden uzak tutmalıyız”<br />

Kitle turizminin tahrip ediciliğinden uzak<br />

tutarak ve katma değer oluşturarak kent<br />

turizmini geliştirmek istediklerini ifade<br />

eden Bağlıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

“Burdur’u kitle turizminin tahrip<br />

ediciliğinden uzak tutmak çok önemli. Bu<br />

güzel kenti tarihi ve kültürel değerleri,<br />

gastronomisi, el değmemiş güzellikteki<br />

doğasıyla, öne çıkan bir destinasyon<br />

olarak konumlandırmalıyız. Turizmin<br />

kent ekonomisi için katma değer yarattığı<br />

turizm girdisinin bölgede yaşayanlara<br />

katkı sağladığı bir Burdur hayal ediyoruz.<br />

Burdur’u geçip gidilen değil, konaklanan,<br />

gezilen, vakit geçirilen bir şehir olarak<br />

görmek istiyoruz.”<br />

Dalgar: “Burdur turizmi açısından<br />

dönüm noktası”<br />

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü<br />

Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, eğitim verdikleri<br />

tüm alanlarda topluma katkı sağlamaya<br />

büyük önem verdiklerini belirterek,<br />

turizm konusundaki çalışmalarına<br />

değindi. Burdur’da devam eden 3 antik<br />

kent kazı çalışmasının da Mehmet Akif<br />

Ersoy Üniversitesi hocaları tarafından<br />

sürdürüldüğünü vurgulayan Dalgar,<br />

kültür turizminin yanı sıra spor turizmi,<br />

gastronomi turizmi gibi alanlarda da<br />

önemli adımlar attıklarını kaydetti. Rektör<br />

Dalgar, TÜRSAB tarafından hayata<br />

geçirilen Turizm Yüzyılı projesinin Burdur<br />

turizmi açısından bir dönüm noktası<br />

olduğunu da sözlerine ekledi.<br />

Olpak: “Katma değer oluşturan bir<br />

proje”<br />

DEİK Başkanı Nail Olpak ise yaptığı<br />

konuşmada, Burdur’un kamuoyunda<br />

tanınırlığı konusunda eksiklikler olduğunu<br />

ifade ederek “Salda Gölü, Sagalassos


ve Kibyra Antik Kenti, İnsuyu Mağarası<br />

gibi önemli yerlerin Burdur’da yer aldığı<br />

birçok insan tarafından bilinmiyor” dedi.<br />

TÜRSAB’ın ortaya koyduğu Turizm Yüzyılı<br />

projesinin katma değer oluşturduğunu<br />

dile getiren Olpak, Burdur turizminin<br />

şehrin kültürünü ve kendi değerlerini<br />

koruyan bir anlayışla geliştirilmesinin<br />

önemini vurguladı. Olpak, “Kendi<br />

değerlerine sahip olma noktasında<br />

çok fazla bozulmamış bir alt yapıyla<br />

Burdur önümüzde duruyorsa bundan<br />

sonraki süreçte daha fazla sahip çıkmak<br />

hepimizin görevidir” dedi.<br />

Bilgihan: “Burdur güzel ve önemli<br />

bir destinasyon merkezi olacak”<br />

Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan da<br />

yaptığı konuşmada Burdur’un sahip<br />

olduğu ekolojik zenginlikleri korumaya<br />

ve tanıtmaya yönelik adımlar atılacağını<br />

ifade ederek “Salda Gölü çevresinde çok<br />

güzel dokunuşlarla Çevre Bakanlığımızın<br />

önderliğinde güzel çalışmalar başladı.<br />

İnşallah bunların devamını getireceğiz.<br />

Hem yöre insanımızla birlikte hem<br />

bu anlamda sektörü bilen tanıyan<br />

insanlarımızla birlikte ekolojik dengeyi<br />

korumaya, tanıtmaya dönük duyarlı<br />

çevreci yaklaşımları benimsemeye<br />

ve beslemeye dönük mutlaka<br />

projelerimiz, çalışmalarımız olacak”<br />

değerlendirmesinde bulundu.<br />

Burdur’un hem antik kentler hem de<br />

etnografya bakımından çok zengin bir<br />

kültürel mirasa sahip olduğunun altını<br />

çizen Vali Bilgihan, bu özelliklerin de<br />

tanıtılması için çalışacaklarını dile<br />

getirdi. Burdur Valisi Tülay Baydar<br />

Bilgihan sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

“Geleneklerimizi, Teke Yöresinin baskın<br />

kültürünü mutlaka çok iyi anlatmamız,<br />

çok iyi tanıtmamız ve planlı bir şekilde<br />

bu çalışmaları yürütmemiz son derece<br />

önemli. Dolayısıyla bugünkü toplantının<br />

da ben güzel sonuçları olacağını temenni<br />

ediyorum. Bu organizasyon için çok<br />

teşekkür ediyorum. Umut ediyorum ki bu<br />

çalışmalar beraberinde diğer çalışmalarla<br />

birlikte Burdur güzel ve önemli bir<br />

destinasyon merkezi olacaktır.”<br />

Şehrin gelişim potansiyeli taşıyan<br />

alanları paylaşıldı<br />

Konuşmaların ardından bir sunum<br />

yapan TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı ve<br />

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi<br />

İlker Ünsever, Burdur Arama Konferansı<br />

sonuçlarını katılımcılarla paylaştı.<br />

Geçtiğimiz mayıs ayında 45 kişinin<br />

katılımıyla gerçekleştirilen Turizm<br />

Yüzyılı Arama Konferansı’nın son derece<br />

faydalı çıktılar oluşturduğunu belirten<br />

Ünsever, Burdur turizminin geleceği için<br />

seyahat acentalarının hazırlayacakları<br />

tur paketlerinin çok büyük önem arz<br />

ettiğini ifade etti. İlker Ünsever, Arama<br />

Konferansı’nda Burdur’un kültür ve<br />

gastronomi turları için önemli bir<br />

destinasyon olarak yapılandırılması<br />

konusundaki görüşün öne çıktığının<br />

altını çizerken alternatif olarak spor ve<br />

toplantı turizmi açısından da Burdur’un<br />

önemli potansiyel taşıdığını da dile<br />

getirdi. Ünsever, Burdur’un yöresel<br />

kültürel zenginliği çerçevesinde<br />

festivaller düzenlenmesi, doğa ve<br />

macera turlarının organize edilmesi,<br />

balon turları yapılması, yürüyüş rotaları<br />

düzenlenmesi gibi önerilerin de hayata<br />

geçmesinin Burdur turizmine katkı<br />

sağlayacağını söyledi. Burdur’da doğa<br />

ve çevreye saygılı bir turizm anlayışının<br />

kurgulanması gerektiğini vurgulayan İlker<br />

Ünsever, “Bozulmamış doğa konsepti<br />

öne çıkarılarak dengeli ve ölçülü Turizm<br />

Gelişim Planı ve Uygulama Esasları<br />

turizm endüstrisinin gereklerine uygun<br />

olarak belirlenmelidir” dedi.<br />

Turizm Yüzyılı panelinden Burdur<br />

turizmiyle ilgili öne çıkan görüşler:<br />

Konuşma ve sunumların ardından<br />

Gazeteci İhsan Aktaş moderatörlüğünde<br />

gerçekleşen panelde; DEİK Başkanı Nail<br />

Olpak, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin<br />

Dalgar, Sanatçı Sümer Ezgü ve Televizyon<br />

Programcısı Güven İslamoğlu Burdur<br />

turizmiyle ilgili görüşlerini dile getirdiler.<br />

Moderatör İhsan Aktaş, Burdur’u<br />

tanıdıkça sahip olduğu tarihi ve kültürel<br />

değerlerin ne kadar çok olduğunu daha<br />

iyi anladığını ifade ederek Burdur’un daha<br />

çok tanıtıma ihtiyacı olduğunu ifade etti.<br />

DEİK Başkanı Nail Olpak ise tüm dünyada<br />

aşırı turizm konusundaki endişelerin öne<br />

çıktığını belirterek Burdur’un bu anlamda<br />

önemli bir şansa sahip olduğunun ve<br />

bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğinin<br />

altını çizdi. Olpak, TÜRSAB’ın Turizm<br />

Yüzyılı projesiyle Burdur için önemli adım<br />

attığını belirterek bundan sonra kamu<br />

ve özel sektörün hep birlikte daha çok<br />

çalışması gerektiğini söyledi.<br />

MAKÜ Rektörü Hüseyin Dalgar, panelde<br />

yaptığı konuşmada kurum olarak turizmin<br />

her alandaki gelişimi için çalıştıklarını<br />

belirtti.<br />

Sanatçı Sümer Ezgü ise konuşmasında<br />

bir Burdurlu olarak TÜRSAB’ın Turizm<br />

Yüzyılı projesini Burdur’dan başlatması<br />

nedeniyle duyduğu memnuniyeti ifade<br />

etti. Kültür ve turizmin birbirinden ayrı<br />

düşünülemeyeceğini belirterek Burdur’a<br />

gelecek ziyaretçilere yerel kültür ve<br />

lezzetlerinin sunulmasının önemli<br />

olduğuna işaret etti.<br />

TV Programcısı Güven İslamoğlu<br />

ise Burdur’un hala şansı olduğuna<br />

vurgulayarak, sahip olduğu doğal<br />

güzelliklerin ve kültürel değerlerin<br />

korunmasının önemine dikkat çekti.


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem agenda<br />

EYLÜL’DE KUR-MALIYET<br />

MAKASI NE OLDU?<br />

What was the exchange rate-cost gap in September?<br />

Otel maliyetleri <strong>2024</strong> yılı eylül ayında %81,3<br />

artarken, dolar kuru da %45,8 yükseldi.<br />

Maliyet-Kur makası ise 35,5 puana çıktı.<br />

Turizmdatabank’ın analizine göre otellerin kur artışı<br />

karşısında maliyet baskısı biraz daha yükseldi. Otel<br />

maliyetleri <strong>2024</strong> yılı eylül ayında %81,3 artarken,<br />

dolar kuru da %45,8 yükseldi. Maliyet-Kur makası ise<br />

35,5 puana çıktı. Öte yandan, kur artışı ile fiyat artışı<br />

makası da 1 puanın altına düştü. Turizmdatabank’a göre<br />

otellerin geceleme fiyatları TL bazında geçen yıla göre<br />

%94 ve TÜİK’e göre %45,7 yükseldi.<br />

<strong>Hotel</strong> costs increased by 81.3% in September <strong>2024</strong>,<br />

while the dollar exchange rate rose by 45.8%. The<br />

cost-currency gap increased to 35.5 points.<br />

According to the analysis of Turizmdatabank, the cost pressure<br />

of hotels against the exchange rate increase has increased a<br />

little more. <strong>Hotel</strong> costs increased by 81.3% in September <strong>2024</strong>,<br />

while the dollar exchange rate rose by 45.8%. The cost-exchange<br />

rate gap increased to 35.5 points. On the other hand, the spread<br />

between the exchange rate increase and price increase fell below<br />

1 point. According to Turizmdatabank, overnight stay prices of<br />

hotels increased by 94% in TL terms compared to last year and<br />

by 45.7% according to TÜİK.


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem agenda<br />

MISIR 8 AYDA<br />

8,4 MILYONA<br />

YAKIN TURIST<br />

AĞIRLADI<br />

Egypt welcomed<br />

nearly 8.4 million<br />

tourists in<br />

8 months<br />

Mısır’ı ziyaret eden turist sayısı <strong>2024</strong> yılı 8 aylık<br />

dönemde %1 dolayında artarak 8,4 milyona<br />

yaklaştı. Ülke turizmi, 2028 hedefini 30 milyon<br />

turist olarak açıkladı.<br />

Turizmdatabank’ın Mısır bakanlağından derlediği<br />

bilgilere göre, Mısır’ı ziyaret eden turist sayısı<br />

<strong>2024</strong> yılı 8 aylık dönemde %1 dolayında artarak<br />

8,4 milyona yaklaştı. Mısır’ın 2023 yılında rekor sayıda<br />

14,9 milyon uluslararası turisti ağırladı ve rekor yıl olan<br />

2010’daki 14,7 milyonu geride bırakmıştı. Mısır 2028<br />

yılında yakın hedef olarak 30 milyon turist açıkladı.<br />

The number of tourists visiting Egypt increased<br />

by around 1% in the 8-month period of <strong>2024</strong>,<br />

approaching 8.4 million. The country's tourism<br />

announced its 2028 target of 30 million tourists.<br />

The number of tourists visiting Egypt increased by around<br />

1% in the 8-month period to 8.4 million in <strong>2024</strong>, according to<br />

information compiled by Turizmdatabank from the Egyptian<br />

ministry. Egypt welcomed a record number of 14.9 million<br />

international tourists in 2023, surpassing the record year of 14.7<br />

million in 2010. Egypt announced a target of 30 million tourists in<br />

2028.


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem agenda<br />

KONAKLAMADA HIZMET ÜRETIM<br />

FIYATLARI NE KADAR ARTTI?<br />

How much did accommodation service production prices increase?<br />

<strong>2024</strong> yılı Ağustos ayında konaklamada hizmet<br />

üretim fiyatları yıllık %38 yükseldi. En yüksek<br />

oran %71 ile FB’de gerçekleşti.<br />

Hizmet sektöründeki hizmet üretim fiyatlarındaki<br />

yükselme <strong>2024</strong> yılı başından bu yana düşüş<br />

gösterdi. TÜİK verilerine göre, <strong>2024</strong> yılı Ağustos<br />

ayında konaklamada hizmet üretim fiyatları yıllık %38<br />

yükseldi. 2023’teki yükseliş %99 dolayında idi. En yüksek<br />

oran %71 ile FB’de gerçekleşti.<br />

Fiyat kapsamı: Üretici fiyatı, ülke ekonomisinde üretimi<br />

yapılan hizmetlerin, KDV ve benzeri vergiler hariç satış<br />

fiyatıdır. Üreticiden işletmelere (B-to-B), üreticiden<br />

tüketiciye (B-to-C), üreticiden yurt dışına (B-to-E) olmak<br />

üzere, tüm satışlar endeks kapsamındadır. (Turizm<br />

Databank)<br />

In August <strong>2024</strong>, prices for the production of<br />

services in accommodation rose by 38% year-onyear.<br />

The highest rate was in FB with 71%.<br />

The rise in service production prices in the services sector has<br />

declined since the beginning of <strong>2024</strong>. According to TÜİK, service<br />

production prices in accommodation rose by 38% year-on-year in<br />

August <strong>2024</strong>. The rise in 2023 was around 99%. The highest rate<br />

was in FB with 71%.<br />

Price scope: Producer price is the selling price of services<br />

produced in the national economy, excluding VAT and similar<br />

taxes. All sales from producers to enterprises (B-to-B), from<br />

producers to consumers (B-to-C) and from producers to abroad<br />

(B-to-E) are covered by the index. (Tourism Databank)


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem agenda<br />

FRANSA 7 AYDA<br />

TURIZM GELIRLERINI KATLADI<br />

France doubled its tourism revenues in 7 months<br />

<strong>2024</strong> yılında otel gecelemelerinde ciddi düşüş<br />

yaşayan Fransa’nın 7 aylık turizm geliri %12,5<br />

artarak 40 milyar avroyu aştı.<br />

Turizmdatabank’ın Fransa merkez bankasından<br />

aldığı verilere göre, <strong>2024</strong> yılında tesislerde<br />

gecelemeleri ciddi (-%17,0) düşüş gösteren<br />

Fransa’da 7 aylık turizm geliri %12,5 artarak 40 milyar<br />

avroyu aşarken, gecelik harcamaları da %30 dolayında<br />

yükseldi. Ülke, 2023 yılında 100 milyon turistle dünya<br />

lideri idi. Fransa GB dahil 200 milyon dolayında ziyaretçi<br />

çekmişti.<br />

In <strong>2024</strong>, France's 7-month tourism revenue, which<br />

experienced a serious decline in hotel nights in<br />

France, increased by 12.5% and exceeded 40 billion<br />

euros.<br />

According to the data obtained by Turizmdatabank from the<br />

French Central Bank, in France, where overnight stays in<br />

facilities decreased significantly (-17.0%) in <strong>2024</strong>, 7-month<br />

tourism revenue increased by 12.5% to more than 40 billion<br />

euros, while overnight expenditures increased by around 30%.<br />

The country was the world leader with 100 million tourists in<br />

2023. France attracted around 200 million visitors, including GB.


şıııı<br />

ı ışşııı<br />

ıı ıııışııııııı ıııııı<br />

ş ııııııııışı<br />

ı ğ şş<br />

<br />

<br />

ş ş şşş<br />

ııışşşşşşşşğı ııışşşşşşşşğı ııııııııı


44<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem agenda<br />

YUNAN ADALARI UZMANI CELESTYAL,<br />

ARAP YARIMADASI TURLARINA FOKUSLANDI<br />

Greek Islands specialist Celestyal, Focused on Arabian Peninsula tours<br />

Son dönemde Arap Yarımadası programlarına<br />

fokuslanan kruvaziyer markalarından Celestyal, uçaklı<br />

cruise paketlerini gezginlere açtı. Bölgenin önde gelen<br />

havayollarıyla iş birliği yaptıklarını kaydeden Celestyal<br />

Türkiye Direktörü Özgü Alnıtemiz, Journey gemisiyle<br />

gerçekleştirecekleri Arap Körfezi turlarına kasım ayı<br />

itibariyle başlayacaklarını duyurdu.<br />

Cruise seyahatinin 4 mevsim olduğuna dikkat çeken Celestyal<br />

Türkiye Direktörü Özgü Alnıtemiz; cruise’u yine sıcak iklimlere<br />

taşıyacaklarını kaydederek Arap Körfezi programını şöyle anlattı:<br />

‘’Cruise dünyada da ülkemizde de yükselişte, yolcular artıyor. Yeni<br />

destinasyonlar ekleniyor. Türkiye’de cruise’u ilk kez Yunan Adaları<br />

turlarıyla ve bizim gemilerimizde deneyimleyenlerin oranı yüzde 77. Biz<br />

şimdi özellikle bu kitleyi yepyeni bir destinasyona taşımayı hedefliyoruz.<br />

Arap Yarımadası iklimi nedeniyle sonbahar kış mevsiminde en ideal<br />

rotalardan. Bölgenin iki önemli havayoluyla iş birliği yaparak uçaklı<br />

cruise paketleri hazırladık. Uçak biletleri, gemide yemek ve konaklama,<br />

yemeklerde alınan içecekler ve 1 kara turunun dahil olduğu 7 gecelik<br />

tur paketlerimiz yüksek sezonda yurt içinde yapacağınız tatilden çok<br />

daha uyguna geliyor, 899 Euro’dan başlıyor. Bu nedenle yaz tatilini<br />

yapamamışlar için de bir fırsat; ayrıca vize zorlukları nedeniyle yazın<br />

istediği yurtdışı planlarını gerçekleştiremeyenler için de altını çizelim,<br />

kolay vize alınan bir bölge. Hem de yeni ülkeler ve kültürler keşfetmeye<br />

olanak sunuyor.<br />

“Çok yönlü bir perspektif sunuyor”<br />

Bölgenin tüm güzelliklerine zaman ayırmak mümkün olacak, deneyim<br />

odaklı bir cruise programı. Bölge coğrafyasını, doğasını keşfetmek,<br />

ihtişamlı mimarisine, teknoloji ve futurism duraklarına odaklanmak,<br />

geleneklerini izlemek gibi kapsamlı bir program. Bölge düne, bugüne<br />

ve yarına dair çok yönlü bir perspektif sunuyor. Çölde safari, şehrin<br />

simgelerini keşif, Kızıldeniz’de dalışın yanı sıra Dubai Alışveriş Festivali<br />

ve Noel pazarlarını da kapsayacak şekilde planlandı. Yerli turistin bu<br />

avantajları iyi değerlendireceğine ve ilgi göstereceğine kuşkum yok.’’<br />

“Sadece ülkemizde değil…”<br />

Özgü Alnıtemiz, uçaklı cruise paketleriyle sadece Türkiye kruvaziyerinde<br />

değil, bölgede de bir hareket sağlayacakalrını belirterek şunları söyledi:<br />

‘’İstanbul bir hub aynı zamanda. Bu programlarla sadece ülkemizde<br />

değil bölgede de, Türki Cumhuriyetlerde de cruise’a ilgi çekmeyi<br />

hedefliyoruz. Bir kruvaziyer operasyonu sadece cruise tur paketinden<br />

ibaret değildir, gelen bir<br />

cruise turisti öncesi ve<br />

sonrası konaklamaları ile<br />

ekonomimize de önemli katma<br />

değer sağlar. Kış cruise’unun<br />

en iyi destinasyonlarından<br />

biri olan Arap Körfezi’ne<br />

ilgiyi turlarımıza ve<br />

Türkiye pazarına çekmeyi<br />

hedefliyoruz.’’<br />

Celestyal, one of the cruise brands that has recently<br />

focused on the Arabian Peninsula programs, has<br />

opened its cruise packages to travelers. Celestyal<br />

Turkiye Director Özgü Alnıtemiz stated that they are<br />

cooperating with the leading airlines in the region<br />

and announced that they will start their Arabian Gulf<br />

tours with the Journey ship as of November.<br />

Celestyal Turkiye Director Özgü Alnıtemiz<br />

pointed out that cruise travelling has<br />

4 seasons and said that they will carry<br />

cruise to warm climates again and<br />

explained the Arabian Gulf program as<br />

follows: ‘’Cruise is on the rise both in the<br />

world and in our country, passengers are<br />

increasing. New destinations are being<br />

added. The rate of those who experienced<br />

cruise for the first time in Turkiye with<br />

Greek Islands tours and on our ships is<br />

77 per cent. We are now aiming to carry<br />

this audience to a brand-new destination.<br />

The Arabian Peninsula is one of the most<br />

ideal routes in the autumn and winter<br />

seasons due to its climate. In cooperation<br />

with two important airlines of the region,<br />

we have prepared cruise packages with<br />

flights. Our 7-night tour packages, which include flight tickets, meals and<br />

accommodation on board, drinks during meals and 1 land tour, are much<br />

more affordable than a domestic holiday in the high season, starting from<br />

899 Euros. For this reason, it is also an opportunity for those who could<br />

not make their summer holiday; let's also underline for those who cannot<br />

make their plans abroad in the summer due to visa difficulties, it is a<br />

region where visas are easily obtained. It also offers the opportunity to<br />

discover new countries and cultures.<br />

‘Offers a multifaceted perspective’<br />

An experience-oriented cruise program that will allow you to spend<br />

time with all the beauties of the region. A comprehensive program<br />

exploring the region's geography and nature, focusing on its magnificent<br />

architecture, technology and futurism stops, and observing its traditions.<br />

The region offers a multi-faceted perspective of yesterday, today and<br />

tomorrow. In addition to safaris in the desert, exploring the city's<br />

landmarks and diving in the Red Sea, the program also includes the<br />

Dubai Shopping Festival and Christmas markets. I have no doubt that<br />

domestic tourists will make good use of these advantages and show<br />

interest.<br />

“Not only in our country...”<br />

Özgü Alnıtemiz stated that they will provide a movement not only in<br />

Turkiye cruise but also in the region with the cruise packages with<br />

aircraft and said: ‘’Istanbul is a hub at the same time. With these<br />

programs, we aim to attract interest in cruising not only in Turkiye but<br />

also in the region and the Turkic Republics. A cruise operation does not<br />

only consist of a cruise tour package, but also provides significant added<br />

value to our economy with the accommodation before and after the cruise<br />

tourists. We aim to attract interest in the Arabian Gulf, one of the best<br />

destinations for winter cruises, to our tours and the Turkish market.”


<strong>2024</strong> SONU ZIYARETÇI HEDEFI<br />

61 MİLYON<br />

TÜROB’un Ekim Ayı Bilgilendirme Toplantısında konuşan TÜROB Başkanı Müberra<br />

Eresin, ziyaretçi sayısının eylül sonu itibariyle 49 milyonu geçtiğini, yıl sonu hedefinin<br />

61 milyon olarak yukarı yönlü revize edildiğini belirtti.<br />

TÜROB’un Ekim ayı Bilgilendirme<br />

Toplantısı ve Geleneksel Öğle<br />

Yemeği 31 Ekim Perşembe<br />

günü InterContinental İstanbul’da<br />

gerçekleştirildi. TÜROB üyeleri<br />

ve turizm sektörünün önde gelen<br />

temsilcilerinin bir araya geldiği<br />

etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanı<br />

Mehmet Nuri Ersoy da katıldı.<br />

Eresin: "Yıl sonu hedefimiz, 61<br />

milyon ziyaretçi"<br />

Toplantının açılışında bir konuşma<br />

yapan TÜROB Başkanı Müberra<br />

Eresin, konaklama sektöründeki<br />

doluluklar hakkında bilgi verdi.<br />

İstanbul’da eylül ayında dolulukların<br />

yüzde 82 olduğunu belirten Eresin,<br />

şunları kaydetti: “<strong>2024</strong> yılı sonunda,<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığımızla aynı<br />

paralelde, turizm geliri ve ziyaretçi<br />

sayısına ulaşmayı temel hedefimiz<br />

olarak belirlemiş ve benimsemiş<br />

bulunmaktayız. Kültür ve Turizm<br />

Bakanımızın da açıkladıkları üzere<br />

ziyaretçi sayımız eylül sonu itibariyle<br />

49 milyonu geçmiştir. Yıl sonu ziyaretçi<br />

hedefi 61 milyon olarak yukarı yönlü<br />

revize edilmiştir."<br />

İstanbul dolulukları<br />

Konuşmasında TÜROB üyeleri arasında<br />

yapılan bir araştırma sonucunu<br />

paylaşan Eresin şöyle devam etti:<br />

"İstanbul’da Eylül ayında aylık bazda<br />

dolulukları yüzde 82 oldu. Eylül 2023’te<br />

bu oran yüzde 79 olmuştu. Ocak-<br />

Eylül <strong>2024</strong> döneminde ise yüzde 65,7<br />

doluluğa ulaştık. Ocak-Eylül 2023’te bu<br />

oran yüzde 65,8’di. ADR, yani ortalama<br />

gecelik konaklama ücreti ise Eylül<br />

<strong>2024</strong>’te ortalama 101.1 Euro olarak<br />

kaydedildi. Ocak 2023’te 108 Euro’ydu.<br />

Ocak-Eylül <strong>2024</strong> döneminde ise 107,6<br />

Euro oldu. Ocak-Eylül 2023’te bu tutar<br />

118.4 Euro olmuştu.<br />

Türkiye genelinde son durum<br />

Türkiye genelinde ise dünya çapında<br />

veri ve analiz şirkeri STR’ın TÜROB<br />

için yaptığı araştırmaya göre, eylül ayı<br />

ortalama dolulukları yüzde 71,6 oldu.<br />

Bu oran Eylül 2023’te yüzde 68,9’du.<br />

Ocak-Eylül döneminde ise yüzde 62<br />

olurken, Ocak-Eylül 2023’te yüzde<br />

58,7 olmuştu. Yine STR verilerine göre<br />

ortalama gecelik konaklama ücreti<br />

Eylül <strong>2024</strong>’te 135,2 Euro, Ocak-Eylül<br />

<strong>2024</strong> döneminde ise 128.7 Euro olarak<br />

kaydedildi. ADR, Eylül 2023’te 138,3<br />

Euro, Ocak-Eylül 2023’te 135,2 Euro<br />

olmuştu.”<br />

"Pek çok güncel konunun çözümü<br />

için çalışıyoruz"<br />

Sektörün güncel sorunlarından da<br />

bahseden Eresin’in konuşmasının<br />

satır başları şöyle: “Bazı belediyeler<br />

tarafından yasada olmadığı halde<br />

otellerden talep edilen 'Katı Atık<br />

Bedelleri,' Maliye Bakanlığı tarafından<br />

otellerde geçmişe yönelik yapılan bazı<br />

etkinliklere farklı KDV oranı talepleri,<br />

POS cihazlarına ve özellikle 7 bin TL<br />

üst limitli nakit ödemelere getirilen<br />

sınırlamalar, seyyar POS cihazlarının<br />

iadesinin istenmesi, çalışma hayatına<br />

yönelik mevzuatta yaşanan sorunlar<br />

gibi pek çok güncel konunun çözümü<br />

için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />

Sektörümüzün destekçisi olarak Sayın<br />

Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet<br />

Nuri Ersoy’un her zaman yakın ilgi ve<br />

desteğini yanımızda hissediyoruz.<br />

"Yurt dışı fuarlarda 2025'e dair<br />

olumlu haberler aldık"<br />

Son dönemde turizm sektörümüzde<br />

tanıtım çalışmaları hız kazandı.<br />

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme<br />

Ajansı'nın düzenlediği workshoplar<br />

ve yurt dışı fuarlardaki tanıtımlar bu<br />

sürece büyük katkı sağladı. Yakın<br />

zamanda Malezya’daki MATTA ve<br />

İtalya’daki Rimini fuarlarına katıldık;<br />

ayrıca WTM Londra, IBTM Barselona<br />

ve ILTM Cannes fuarlarında 2025<br />

öngörülerimizi oluşturacağız.<br />

Fuarlardaki temaslarda, 2025<br />

yılına dair olumlu haberler aldık.<br />

Mevcut uçaklarda transit yolcu<br />

yoğunluğu nedeniyle ilave taleplerin<br />

karşılanamadığı bilgisi her gittiğimiz<br />

fuarda bize iletilen sorunlar arasında<br />

önümüze çıkıyor. Bu sebeple THY başta<br />

olmak üzere AJET, Pegasus, EasyJet,<br />

Ryanair, WizzAir, Vueling gibi düşük<br />

maliyetli havayolu şirketlerinin yeni<br />

seferlerinin başlatılması, turist sayısını<br />

artıracaktır, bu izinlerin verilebilmesi<br />

noktasında geregini özellikle yetkili<br />

makamlardan rica ediyoruz.”


46<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem agenda<br />

Küresel beş yıldızlı otel pazarı<br />

2028’de 209 milyar doları aşacak<br />

Geçen yıl 120 milyar doları aşan küresel 5 yıldızlı otel pazar hacminin bu yıl önceki<br />

yıldan yüzde 11’lik büyümeyle 134 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor.<br />

Www.turkiyeturizmansiklopedisi.<br />

com’un The Business Research<br />

Şirketi’nin “Beş Yıldızlı Otel<br />

Küresel Pazar Raporu, Trendler ve<br />

Küresel Tahmin <strong>2024</strong>-2028” adlı<br />

raporundan derlediği bilgilere göre,<br />

pazar hacmi 2028 yılına gelindiğinde<br />

ise yıllık ortalama 11,7’lik büyümeyle<br />

209,42 milyar dolara ulaşacak.<br />

Şirketin raporunda küresel 5 yıldızlı<br />

otel pazarındaki büyümenin neden<br />

kaynaklandığı ise şöyle özetleniyor:<br />

Uluslararası seyahat yükseliyor, küresel<br />

orta sınıf genişliyor, lüks olanaklara<br />

yönelik talep artıyor, çevrimiçi<br />

rezervasyon ve turizm altyapı yatırımları<br />

sürekli artış kaydediyor.<br />

2028'de yüzde 11,7'lik artışla pazar<br />

hacminin 209,42 milyar dolara<br />

ulaşacağını tahmin eden uzmanlar,<br />

“Bu büyüme, birinci sınıf konaklama<br />

hizmetlerine, kurumsal seyahatlere,<br />

çevre dostu uygulamalara, sağlıklı<br />

yaşam olanaklarına ve dijital<br />

rezervasyon platformlarının kullanımına<br />

yönelik artan talepten kaynaklanıyor”<br />

saptamasını yapıyor.<br />

Kişiselleştirilmiş misafir<br />

deneyimleri<br />

Uzmanlara göre, gelişmiş dijital<br />

teknolojileri, kişiselleştirilmiş misafir<br />

deneyimleri, çevre dostu altyapı,<br />

akıllı oda teknolojisi ve blok zinciri<br />

entegrasyonu büyümeyi tetikleyen<br />

temel trendleri oluşturuyor.<br />

Beş yıldızlı otel pazarının büyümesinin<br />

turizm sektöründeki gelişmelerden<br />

kaynaklanması bekleniyor. Bu<br />

büyüme, ekonomik kalkınma ve artan<br />

harcanabilir gelirlerle desteklenerek<br />

daha fazla bireyin seyahat etmesine<br />

olanak tanıyor. Gelişmiş ulaşım ve<br />

altyapı, varış noktalarına erişimi<br />

iyileştirirken, teknolojik yenilikler<br />

rezervasyon ve seyahat deneyimini<br />

yükseltir. Beş yıldızlı oteller genellikle<br />

kendilerini önemli turistik bölgelerde<br />

konumlandırıyor. Bu da itibarlarını<br />

artırdığı gibi, üstün deneyimler arayan<br />

hem eğlence hem de iş amaçlı seyahat<br />

edenleri cezbediyor.<br />

5 yıldızlı otel pazarının en büyük<br />

oyuncaları ise şöyle sıralanıyor: <strong>Hotel</strong><br />

Group, Kohler Co., Rosewood <strong>Hotel</strong>s<br />

& Resorts LLC, Hilton<br />

Worldwide Holdings,<br />

ITC Limited, Hyatt<br />

<strong>Hotel</strong>s Corporation,<br />

Four Seasons <strong>Hotel</strong>s<br />

Limited, Accor S.A.,<br />

InterContinental<br />

<strong>Hotel</strong>s Group PLC,<br />

Kerzner International<br />

Holdings Limited,<br />

Kempinski <strong>Hotel</strong>s, The<br />

Trump Organization,<br />

Jumeirah International<br />

LLC, Shangri-<br />

La International<br />

<strong>Hotel</strong> Management Ltd, Belmond<br />

Management Limited, The Peninsula<br />

<strong>Hotel</strong>s, Mandarin Oriental <strong>Hotel</strong> Group<br />

International Limited, Soneva, Banyan<br />

Tree <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Capella <strong>Hotel</strong><br />

Group, Leela Palaces and Resorts<br />

Limited, The Oberoi Group, The Indian<br />

<strong>Hotel</strong>s Company Limited, Anantara<br />

<strong>Hotel</strong>s, Resorts & Spa.


Global five-star hotel market to<br />

exceed $209 billion in 2028<br />

The global 5-star hotel market volume, which exceeded USD 120 billion last year, is<br />

estimated to exceed USD 134 billion this year with a growth of 11 per cent from the<br />

previous year.<br />

According to the information<br />

compiled by www.<br />

turkiyeturizmansiklopedisi.<br />

com from The Business Research<br />

Company's report titled ‘Five Star <strong>Hotel</strong><br />

Global Market Report, Trends and<br />

Global Forecast <strong>2024</strong>-2028’, the market<br />

volume will reach 209.42 billion dollars<br />

by 2028 with an average annual growth<br />

of 11.7.<br />

The company's report summarizes<br />

the reasons for the growth in the<br />

global 5-star hotel market as follows:<br />

International travel is on the rise,<br />

the global middle class is expanding,<br />

demand for luxury amenities is<br />

increasing, online booking and<br />

investment in tourism infrastructure is<br />

on the rise.<br />

Forecasting that the market volume will<br />

reach $209.42 billion in 2028 with an<br />

increase of 11.7 per cent, experts say,<br />

‘This growth is driven by the increasing<br />

demand for premium accommodation<br />

services, corporate travel,<br />

environmentally friendly practices,<br />

wellness facilities and the use of digital<br />

booking platforms.’<br />

Personalized guest experiences<br />

According to experts, advanced<br />

digital technologies, personalized<br />

guest experiences, eco-friendly<br />

infrastructure, smart room technology<br />

and blockchain integration are the key<br />

trends driving growth.<br />

The growth of the five-star hotel<br />

market is expected to be driven by<br />

developments in the tourism sector.<br />

This growth is supported by economic<br />

development and rising disposable<br />

incomes, allowing more individuals<br />

to travel. Improved transport and<br />

infrastructure improve access to<br />

destinations, while technological<br />

innovations elevate the booking and<br />

travelling experience. Five-star hotels<br />

often position themselves in key tourist<br />

areas. This enhances their reputation<br />

and attracts both leisure and business<br />

travellers seeking superior experiences.<br />

The biggest players in the 5-star hotel<br />

market are as follows: <strong>Hotel</strong> Group,<br />

Kohler Co., Rosewood <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

LLC, Hilton Worldwide Holdings, ITC<br />

Limited, Hyatt <strong>Hotel</strong>s Corporation,<br />

Four Seasons <strong>Hotel</strong>s Limited, Accor<br />

S.A., InterContinental <strong>Hotel</strong>s Group<br />

PLC, Kerzner International Holdings<br />

Limited, Kempinski <strong>Hotel</strong>s, The Trump<br />

Organization, Jumeirah International<br />

LLC, Shangri-La International<br />

<strong>Hotel</strong> Management Ltd, Belmond<br />

Management Limited, The Peninsula<br />

<strong>Hotel</strong>s, Mandarin Oriental <strong>Hotel</strong> Group<br />

International Limited, Soneva, Banyan<br />

Tree <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Capella <strong>Hotel</strong><br />

Group, Leela Palaces and Resorts<br />

Limited, The Oberoi Group, The Indian<br />

<strong>Hotel</strong>s Company Limited, Anantara<br />

<strong>Hotel</strong>s, Resorts & Spa.


48<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

BookingAgora, yaza havayolu<br />

sektörü temsilcileriyle veda etti<br />

Türkiye’nin online seyahat portalı olarak 2016 yılından bu yana hizmet veren, bugün dünya<br />

çapında 47 ülkede 5 binden fazla seyahat acentesi ve 12 binden fazla kullanıcıya seyahat<br />

çözümleri üreten BookingAgora, Sheraton İstanbul Levent Oteli’nde düzenlediği bir davette<br />

havayolu temsilcileri ve GDS sistemleri yöneticileri ile bir araya geldi.<br />

Seyahat alanında kaliteli, hızlı ve<br />

güvenilir bir çözüm ortağı olma<br />

hedefiyle Türkiye’de ve yurtdışında<br />

emin adımlarla büyüyen online<br />

B2B seyahat portalı BookingAgora,<br />

düzenlediği geleneksel sektör<br />

buluşmalarına bir yenisini ekledi; yaza<br />

veda konseptiyle gerçekleşen davete<br />

havayollarının üst düzey temsilcileri<br />

ve GDS sistemleri yöneticileri katıldı.<br />

BookingAgora’nın kurucu ortakları Aziz<br />

Ciga, Mahmut Ciga, Kadri Ciga, Sezgin<br />

Kara ve Murat Kahraman’ın ev sahipliği<br />

yaptığı geceye; THY, Pegasus, Lufthansa,<br />

Emirates Havayolu, Qatar Airways olmak<br />

üzere 20’den fazla havayolu firmasının<br />

üst düzey temsilcileri katıldı. Sheraton<br />

İstanbul Levent Oteli’nin bahçesinde<br />

düzenlenen davette DJ performansı,<br />

barbekü, sokak lezzetleri gibi ikramlar<br />

ve özel hediye çekilişleri de gerçekleşti.<br />

Kahraman: “Yaza birlikte yaza veda<br />

etmek istedik”<br />

BookingAgora Kurucu Ortağı Murat<br />

Kahraman; yaptığı konuşmada<br />

iş ortaklığı yaptıkları havacılık<br />

sektörünün değerli temsilcileri ile bir<br />

araya gelmekten gurur ve mutluluk<br />

duyduğunu belirterek şunları söyledi: ‘’İş<br />

ortaklarımızı iş stresinden kurtarmak,<br />

birlikte yaza veda etmek ve bir arada<br />

olmak istedik. BookingAgora GDS ve<br />

NDC sistemlerini kendi altyapımıza<br />

entegre ederek havayollarını seyahat<br />

acenteleri ile buluşturan, havayolu<br />

biletlerinin satışa sunulduğu bir<br />

platform. Bunu da sadece turizm<br />

otoriteleri tarafından belgelendirilmiş<br />

lisans almış seyahat acentelerine hizmet<br />

vererek satışa sunuyoruz. Havayolu<br />

ve acenteler arasında konsolidatör bir<br />

toptancı platformuz. Yapmış olduğumuz<br />

iş bu tam anlamı ile. Bunun dışında<br />

otel, transfer, paket turlar ve vize gibi<br />

ürünlerimiz de var. Bu gece özelinde<br />

bakarsak tamamen uçak bileti üzerine<br />

olan ürünümüzdeki tedarikçilerimizi,<br />

iş ortaklarımızı, ilgili havayollarını ve<br />

GDS’leri böyle güzel bir bahçede misafir<br />

edip yaza veda etmekti amacımız.<br />

Sektörün yüzde 80-90’ı katıldı. GDS<br />

olarak Sabre ve Travelport yöneticileri<br />

de aramızdaydı. Havacılık sektörü<br />

temsilcilerine bu gece bizi yalnız<br />

bırakmadıkları ve geldikleri için her<br />

birine tek tek teşekkür ediyoruz.’’<br />

“Birlikte güçlenerek büyüyoruz’’<br />

BookingAgora Kurucu Ortağı Kadri Ciga<br />

ise davete katılan misafirlere teşekkür<br />

ederek ‘’BookingAgora 8 ülkede satış<br />

ağı olan, 47 ülkede ise aktif satış<br />

yapan küresel bir seyahat toptancısı.<br />

Yerli ve yabancı birçok tedarikçi firma<br />

ile çalışıyoruz. Bu tedarikçilerin<br />

ulaşamadıkları ağlara da ulaşarak<br />

onların kapasitelerini dolduruyoruz, bu<br />

açıdan hem tedarikçilerimizin hem de<br />

acentelerin yanındayız. Her ikisi ile de<br />

mutluyuz, onlar da bizimle mutlu. Bu<br />

gecenin amacı aslında yaptığımız işin<br />

sadece müşteri odaklı olmadığını aynı<br />

zamanda tedarikçi odaklı olduğunu<br />

onlara anlatmaktı. Birlikte güçlenerek<br />

büyüyoruz’’ dedi.


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

EMEC, 2025 yılı için<br />

İstanbul'u ev sahibi<br />

şehir ilan etti<br />

140 bin profesyonelden oluşan küresel bir topluluğa ve 13 bin üyeye sahip dünyanın en<br />

büyük MICE derneği, Meeting Professionals International (MPI), 2025 Avrupa Toplantılar ve<br />

Etkinlikler Konferansı'nın (EMEC) 22-25 Şubat 2025 tarihleri arasında İstanbul, Türkiye'de<br />

gerçekleşeceğini duyurdu.<br />

Avrupa ve Asya'yı birleştiren<br />

benzersiz konumu, zengin tarihi<br />

ve kültürü ile tanınan dinamik<br />

şehir İstanbul, küresel toplantılar ve<br />

etkinlikler topluluğu için canlı bir arka<br />

plan olarak hizmet edecek. EMEC'in<br />

son kez İstanbul'da düzenlendiği tarih<br />

2014'tü ve bu dönüş hem MPI hem de ev<br />

sahibi İstanbul için önemli bir anı işaret<br />

ediyor.<br />

Resmi kayıtlar başladı<br />

EMEC Türkiye için kayıtlar mpi.org/<br />

emec adresinde resmi olarak başladı.<br />

En büyük küresel MICE derneği olarak<br />

hizmet vermenin yanı sıra MPI, 1.000<br />

üyesi ve 10 Bölüm ve Kulübü ile sektörün<br />

en büyük EMEA topluluğuna da sahiptir.<br />

Şu anda 37’nci yılında olan EMEC, her<br />

yıl 300-400 küresel MICE profesyonelini,<br />

BEA ve Gouden Giraffe da dahil olmak<br />

üzere birçok ödül alan bir formatta bir<br />

araya getiriyor.<br />

Paul Van Deventer:” İstanbul’a geri<br />

dönmek heyecan verici”<br />

MPI Başkanı ve CEO'su Paul Van<br />

Deventer, İstanbul'a dönüşün önemini<br />

vurgulayarak şu yorumda bulundu:<br />

"EMEC uzun zamandır küresel etkinlik<br />

camiası için bir mihenk taşı olmuş,<br />

yenilik, ögrenme ve bağlantılar yoluyla<br />

profesyonel gelişimi teşvik etmiştir. 10<br />

yılı aşkın bir sürenin ardından İstanbul’a<br />

geri dönmek, sadece şehrin kalıcı<br />

cazibesinin bir kanıtı değil, aynı zamanda<br />

bu ikonik destinasyonu çevreleyen<br />

heyecan ve popülerliğin de açık bir<br />

göstergesidir. İstanbul, uluslararası<br />

izleyicilerimizde yankı uyandıran gelenek<br />

ve modernliğin eşsiz bir karışımını<br />

sunuyor ve EMEC'i bu canlı şehre geri<br />

getirmekten heyecan duyuyoruz."<br />

EMEC, özünde üç temel ilkeyle<br />

tasarlanmıştır: küresel MICE topluluğu<br />

için bir fikir inkübatörü olarak<br />

hizmet etmek, Avrupalılar tarafından<br />

Avrupalılar için tasarlanmak ve ev sahibi<br />

destinasyonun kültürünü, tarihini ve<br />

mirasını güçlü bir şekilde yansıtmak.<br />

Bütün: EMEC’in geri dönüşü<br />

büyümedeki kararlılığımızı<br />

vurguluyor"<br />

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme<br />

Ajansı (TGA) Genel Müdürü İsmail<br />

Bütün de Van Deventer’in görüşlerini<br />

yineleyerek, EMEC'in küresel MICE<br />

camiası üzerinde oluşturacağı etkinin<br />

altını çizdi. "EMEC 2025'e ev sahipliği<br />

yapmak, Türkiye’nin küresel MICE<br />

sahnesindeki konumunu sergilemesi<br />

için muazzam bir fırsattır. İstanbul'un<br />

büyük ölçekli uluslararası etkinliklere ev<br />

sahipliği yapma konusunda kanıtlanmış<br />

bir geçmişi var ve EMEC’in geri dönüşü,<br />

toplantı ve etkinlik profesyonelleri<br />

için önde gelen bir destinasyon olarak<br />

büyüme ve gelişme konusundaki<br />

kararlılığımızı vurguluyor."<br />

MPI Türkiye Kulübü çalışmalara<br />

heyecanla devam ederken, MPI, EMEC<br />

2026 ve 2027 ev sahibi destinasyonları<br />

için yakında bir teklif talebi (RFP)<br />

yayınlayacağını duyurdu. 2025’te<br />

EMEC Türkiye ile çıtayı yükselten<br />

MPI, EMEA’nın dört bir yanından<br />

destinasyonları başvuruda bulunmaya<br />

ve bu prestijli konferansa ev sahipliği<br />

yapma becerilerini sergilemeye davet<br />

ediyor.


52<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Devler turizmin geleceğini<br />

İTF’de şekillendirdi<br />

Turizmin küresel devlerini buluşturan İstanbul Turizm Fuarı (ITF), 9 Ekim’de Yenikapı-<br />

Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde kapılarını açtı. İkinci kez düzenlenen fuar, otel<br />

zincirlerinden seyahat acentelerine, havayolu şirketlerinden kruvaziyer firmalarına kadar<br />

geniş bir katılımcı yelpazesiyle düzenlendi.<br />

Türk Hava Yolları resmi hava<br />

yolu sponsorluğunda, İstanbul<br />

Büyükşehir Belediyesi destekleri,<br />

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />

Stratejik Partnerliği, Türkiye Turizm<br />

Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, Ticaret<br />

Bakanlığı, İstanbul Kongre ve Ziyaretçi<br />

Bürosu destekleri ve Türkiye İş Bankası<br />

ana sponsorluğunda, dünya turizminin<br />

büyük oyuncuları İstanbul Turizm<br />

Fuarı’nda (ITF) bir araya geldi.<br />

Ataman: "Turizmin devlerini bu yıl<br />

İstanbul'da buluşturduk”<br />

Fuarın açılış konuşmasını yapan<br />

Dream Project CEO’su Volkan<br />

Ataman, uluslararası hosted buyer<br />

programı kapsamında Avrupa’nın<br />

en seçkin tur operatörlerinden BDT<br />

pazarına, Amerika, Asya, Uzakdoğu,<br />

Afrika ve Okyanusya’ya kadar geniş<br />

bir coğrafyadan gelen potansiyel<br />

tur operatörlerinin ve acentelerin<br />

İstanbul’da ağırlandığını belirtti. "Üç


gün boyunca gerçekleştirdiğimiz<br />

yoğun programda, 8 binin üzerinde<br />

B2B görüşme yapıldı" diyen Ataman,<br />

katılımcı firmaların ticari hacimlerine ve<br />

markalarının global ölçekte tanıtımına<br />

büyük katkı sağlandığını vurguladı.<br />

Ayrıca, BDT (Bağımsız Devletler<br />

Topluluğu) ülkeleri, Orta ve Kuzey<br />

Avrupa, Güney ve Doğu Avrupa gibi<br />

stratejik pazarlardan gelen katılımcılarla<br />

yapılan bu görüşmeler, 2025 sezonuna<br />

yönelik iş anlaşmaları açısından büyük<br />

fırsatlar sundu. İç pazarda ise kontrat<br />

dönemi olması nedeniyle acentaotel<br />

anlaşmaları yoğun bir şekilde<br />

gerçekleşti. Hosted buyer programı<br />

kapsamında Türkiye’yi hedefleyen<br />

potansiyel tur operatörleri, outgoing<br />

acenteleri, luxury travel ve incentive<br />

firmalarından oluşan geniş bir satın alıcı<br />

kitlesi, Türk turizminin dinamiklerini ve<br />

potansiyelini daha yakından görme fırsatı<br />

buldu. İstanbul’un tarihi ve kültürel<br />

zenginliklerinin yanı sıra, modern turizm<br />

altyapısının da tanıtıldığı programda,<br />

katılımcılar hem fuar alanında hem<br />

de şehir gezilerinde İstanbul’un dünya<br />

çapında bir destinasyon olduğunu bir kez<br />

daha teyit etti. "Turizmin devleri, bu yıl<br />

İstanbul'da buluştu ve <strong>2024</strong>'ün turizm yol<br />

haritası bu görüşmelerle netleşti" diye<br />

ekleyen Ataman, bu önemli buluşmanın<br />

sektöre yön vermeye devam edeceğini<br />

belirtti. Geçen yıla göre daha fazla talep<br />

gören ve hacmini 1.5 kat artıran fuar,<br />

bu yıl 10 bin metrekarelik alanda yer<br />

alırken fuarda bir araya gelen otel ve<br />

acentelerin yeni sezon anlaşmaları için<br />

100 milyon euroluk kontrata imza attığı<br />

öngörüldü. İstanbul Turizm Fuarı, hem<br />

Türkiye’nin hem de uluslararası turizm<br />

sektörünün önümüzdeki yıllardaki<br />

büyüme hedeflerine katkı sağlamayı<br />

sürdürecek.<br />

Yıldızlar geçidi<br />

Fuarla eş zamanlı olarak<br />

gerçekleştirilen ‘Turizm Zirvesi’nde,<br />

spor turizmi oturumunda Beşiktaş<br />

Başkanı Hasan Arat, Muğla, Adana ve<br />

Çeşme Belediye Başkanları, Kırgız Tur<br />

Organizasyonları Birliği Başkanı, Cape<br />

Town Ekonomik Büyüme Komitesi<br />

Üyesi ve Endonezya Tur Operatörleri ve<br />

Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı’nın<br />

yanı sıra turizm sektörünün önde<br />

gelen üst düzey yetkilileri, ulusal ve<br />

uluslararası pek çok değerli isim<br />

yer aldı. Zirvede, 12 konu başlığı<br />

altında turizm sektöründeki yeni<br />

trendler belirlenip <strong>2024</strong> yılı sezonu<br />

değerlendirilirken, 2025 yılı beklentileri<br />

masaya yatırıldı. Üç ana oturumun yanı<br />

sıra, sürdürülebilir turizm, sinema<br />

sektörünün turizmdeki yeri ve önemi,<br />

sağlık turizmi, spor turizmi, yapay zeka,<br />

belediye başkanları ile destinasyonlar,<br />

Avrupa-Türkiye Turizm Forumu ve<br />

Ülkeler Oturumu gibi sektörü kapsayıcı<br />

ve katılımcılara ilham verecek<br />

oturumlar da yer aldı. Zirvede bu yıl<br />

sinema ve dizi sektörünün de özel bir<br />

oturumla ele alındığını anlatan Volkan<br />

Ataman, “Dizi ve sinema sektörünün<br />

turizme katkısı yadsınamaz. O nedenle<br />

bu konuyu özel bir oturumla ele aldık.<br />

Bu oturumda psikiyatrist, aynı zamanda<br />

yazar ve senarist Gülseren Budayıcıoğlu<br />

ile Star TV Genel Yayın Yönetmeni<br />

Şebnem Aksoy, Türk sinema ve dizi<br />

oyuncuları Gülçin Santırcıoğlu ve Gözde<br />

Kansu bizlerle oldu" dedi.<br />

Anadolu’nun lezzet zirvesi<br />

Türkiye'nin özgün lezzetlerini küresel<br />

çapta tanıtmak amacıyla bu yıl<br />

'Gastronomi Turizmi' teması da İstanbul<br />

Turizm Fuarı'nda yer aldı. Anadolu'nun<br />

zengin mutfak kültürlerinin "Kardeş<br />

Mutfaklar" başlığı altında tanıtıldığı fuar<br />

süresince yoğun ve zengin bir programa<br />

sahne olurken Volkan Ataman “Ünlü<br />

şeflerin rehberliğinde gerçekleştirilen<br />

atölye çalışmaları ile ziyaretçilere eşsiz<br />

tatlar sunduk. Gastronomi tutkunlarının<br />

damaklarında unutulmaz tatlar,<br />

hafızalarında keyifli anlar bıraktık”<br />

dedi. Gastro Travel Summit adı ile<br />

gerçekleşen oturum ve workshoplarda<br />

yer alan şeflerin bir kısmı: Murat Aslan,<br />

Cüneyt Asan, Özlem Mekik, Hamza<br />

Kalkan, Esra Torlak, Şenol Demirtaş,<br />

Erkan Yeşil, Hazer Amani, Cenk Atalay,<br />

Onur Babacan, Muhittin Fidan, Mehmet<br />

Butcher, Doğa Citci, Yıldız Öz, Samaha,<br />

Bedri Usta, Hasan Usta Kebap (İzzettin),<br />

Önder Köse.


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜRSAB Başkanı İTF’de ortak<br />

akıl çağrısı yaptı<br />

2. İstanbul Turizm Fuarı’nın açılışında konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, dünya<br />

turizminde rekabetin giderek keskinleştiğini ve oyunun yeniden kurulduğunu belirterek,<br />

ülkemizi bu yeni rekabet ortamına hazırlarken ortak akılla hareket etmenin önemine<br />

dikkat çekti.<br />

Bu yıl ikinci kez düzenlenen İstanbul<br />

Turizm Fuarı’nın, İstanbul Yenikapı-<br />

Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde<br />

gerçekleştirilen açılış töreninde; Dream<br />

Project CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Volkan Ataman, İş Bankası Genel Müdür<br />

Yardımcısı Sezgin Yılmaz, TGA Genel Müdür<br />

Yardımcısı Elif Balcı Fisunoğlu, TTYD Başkanı<br />

Oya Narin, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır<br />

Yaşık, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve<br />

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem<br />

İmamoğlu konuşmacı olarak yer aldılar.<br />

Bağlıkaya: “Turizmde rekabet<br />

keskinleşiyor”<br />

İstanbul Turizm Fuarı’nın açılış töreninde<br />

konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya,<br />

turizm sektöründe uluslararası düzeyde<br />

keskinleşen rekabet ortamına dikkat<br />

çekerek, “Bu rekabetin turizm sektörü<br />

üzerinde oluşturduğu baskı git gide artıyor.<br />

Bir yandan yepyeni, vizyoner projelerle<br />

turizmden pay almak isteyen destinasyonlar<br />

ortaya çıkarken, diğer yandan aşırı turizme<br />

karşı çıkan destinasyon haberlerinden<br />

oyunun yeniden kurulacağının işaretlerini<br />

alıyoruz” dedi.<br />

“Turizmde sıkışmışlığı aşacak bir<br />

vizyonla hareket etmeliyiz”<br />

Dünyanın hızlı bir değişim ve dönüşümden<br />

geçtiğini, tüketici davranış ve beklentilerinin<br />

farklılaştığını belirten Bağlıkaya, sözlerine<br />

şöyle devam etti: “Bu değişimin en çok<br />

hissedildiği alanların başında ise sıkça<br />

seyahat eden gençlerin de etkisiyle turizm<br />

geliyor. Hal böyleyken biz ne yapıyoruz?<br />

Merkezi kararları dayatıyoruz, yenilenmeye<br />

kaynak ayırmak zorunda olan sektöre<br />

yeni mali yükler yüklüyoruz. Turizm<br />

sektörünü güçsüzleştirdiğimiz gibi bir de<br />

dilsizleştiriyoruz. Ülkemizin turizmden hak<br />

ettiğini alabilmesi için doğru stratejiler<br />

geliştirmek ve sürdürülebilir turizm<br />

modelleri oluşturmak zorundayız. Bu ancak<br />

ve ancak ortak akılla, el birliği, güç birliği,<br />

gönül birliğiyle mümkün olur. Stratejimizi<br />

oluştururken ülke turizmimizin içinde<br />

bulunduğu sıkışmışlığı aşacak bir vizyonla<br />

hareket etmemiz ise büyük önem taşıyor.”<br />

“Turizm gelirlerinin adil dağıtımı<br />

konusunda sorunlar yaşanıyor”<br />

Konuşmasında turizm gelirlerinin adil<br />

dağılımı konusunda ciddi sorunlar<br />

yaşandığına dikkat çeken Firuz Bağlıkaya,<br />

şu noktalara işaret etti: “Gerek bölgeler<br />

gerekse de işletmeler arasında daha<br />

geniş ve eşit bir paylaşım ağı oluşturmak<br />

gerektiğini kabul etmeliyiz. Turizm kentleri<br />

oluşturmak yerine turizmin dengeli biçimde<br />

yıl geneline ve ülkenin tamamına yayıldığı bir<br />

model ortaya koymalıyız. Şehir devletlerine<br />

özenerek tek bir üründen ibaret olan ve tek<br />

bir merkezden yapılan tanıtım modellerinde<br />

ısrar etmekten vazgeçmeliyiz. Ulusal<br />

stratejileri yerel taktiklerle donatmalı,<br />

makro pazarlamanın ağırlığını azaltan, her<br />

destinasyonun özelliklerini öne çıkartan<br />

bir yaklaşımı geliştirmeliyiz. TÜRSAB<br />

olarak bu düşünceden hareketle Turizm<br />

Yüzyılı projemizi hayata geçirdik. Burdur’la<br />

başladığımız, turizmi ülke sathına yayma<br />

hedefimizde ilerleyeceğiz. Rekabette üstün<br />

olduğumuz ürün çeşitliliği ile sürdürülebilir<br />

başarıyı yakalamak zorundayız.”<br />

“Yenilenmeyen yenilir, yanlışı<br />

söylemeli, doğruyu savunmalıyız”<br />

Turizmde başarıya ulaşabilmek için yanlışı<br />

söylemek, doğruyu savunmak gerektiğini<br />

dile getiren Bağlıkaya, “Bildiklerimizi gözden<br />

geçirmek, yanıldığımız noktaları bulmak ve<br />

yenilenmek durumundayız. Yenilenmeyen<br />

yenilir. Yanlışı söylemeli, doğruyu<br />

savunmalıyız. Türk turizminin geleceği için<br />

kararları beraber vermeli katılımcı olmalıyız.<br />

Nerede olduğumuzu doğru verilerle doğru<br />

tespit etmeli nereye gideceğimizi doğru<br />

planlamalıyız. O nedenle konuşuyoruz. O<br />

nedenle zaman zaman eleştiriyoruz. Bunu<br />

yaparken sadece sorunu değil, çözümü de<br />

söylemeye, bu çözümleri hayata geçirmeye<br />

gayret ediyoruz” değerlendirmesinde<br />

bulundu.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

ALI CAN AKSU<br />

“OTELLERDE ÜLKE GENELINDE<br />

MARKALAŞMA TALEBI ARTIYOR”<br />

Otellerde ülke genelinde markalaşma talebinin arttığını belirten TURIZOOM<br />

Uluslararası Otel Yatırım ve Yönetim Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu, buna<br />

paralel destinasyon bazlı alternatif markalara ihtiyacın da dikkat çekici oranda<br />

yükseldiğini kaydetti.<br />

Ali Can Aksu’nun konuyla ilgili<br />

değerlendirmesi şöyle:<br />

“Otellerde uluslararası<br />

markalara talep artarken, destinasyon<br />

bazlı alternatif markalara ihtiyaç<br />

duyulmaya başlandı.<br />

Son zamanlarda otellerde uluslararası<br />

markalara talep artarken, destinasyon<br />

bazlı alternatif markalara olan ihtiyaç<br />

da dikkat çekici bir şekilde ortaya<br />

çıkmaya başladı. Bunun başlıca<br />

nedenlerinden bir tanesi, oteller<br />

arasında yaşanan bölgesel rekabetler.<br />

Bunun yanı sıra;<br />

Seyahat edenlerin lüks ile beraber<br />

özgün ve yerel deneyimler sunan<br />

otelleri de tercih etmeleri.<br />

Uluslararası otel zincirleri genellikle<br />

belirli bir standardı korurken,<br />

yeni dönemde yerel markalar gibi<br />

destinasyonun kültürüne uygun<br />

hizmetler sunmaya başladı.<br />

Seyyahların tercihi, çevre dostu ve<br />

sürdürülebilir oteller<br />

Birçok seyyah, çevre dostu ve<br />

sürdürülebilir turizme önem veren<br />

otellere yöneliyor. Uluslararası marka<br />

oteller, genellikle çevresel etkileri<br />

minimize eden uygulamalarla ve<br />

destinasyonun ekosistemiyle uyumlu<br />

projeler hedefliyor.<br />

Yerel markaların son zamanlarda<br />

yapmış olduğu büyüme atağı ve marka<br />

çeşitlendirmesi ümit verici bir seviyeye<br />

ulaşmıştır. Büyük zincir otellere<br />

kıyasla daha ekonomik. Bölgesel<br />

ihtiyaçlara ve müşteri taleplerine daha<br />

esnek yanıt verebiliyorlar.<br />

Özel statülü butik oteller veya<br />

destinasyona özel markalar, seyahat<br />

edenlerin bir bölgeyi keşfetme<br />

arzusuna hitap ediyor. Bu oteller,<br />

konumlarının kültürel ve doğal<br />

güzelliklerini vurgulayarak kendilerini<br />

farklılaştırabiliyor.<br />

Uluslararası markalar, elbette yüksek<br />

güvenilirlik ve tanınmışlık avantajı<br />

sağlarken, destinasyon bazlı alternatif<br />

markalar da seyahat edenlerin özgün<br />

ve yerel deneyimler yaşama talebine<br />

yanıt veriyor. Bu, otelcilik sektöründe<br />

yeni fırsatlar ve iş modellerinin<br />

gelişmesine olanak tanıyor.”


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar new investments<br />

Radisson yeni projeleriyle<br />

Orta Doğu’da daha da güçleniyor<br />

Radisson Otel Grubu, Orta Doğu'daki varlığını 58 İşletme ve 30 yeni proje ile<br />

güçlendiriyor.<br />

Konaklama sektöründe küresel bir<br />

lider olan Radisson Otel Grubu, bu<br />

yılki Future Hospitality Summit'te<br />

önemli bir etki oluşturmaya hazırlanıyor ve<br />

Orta Doğu'daki önemli büyüme kilometre<br />

taşlarını duyuruyor. Faaliyette olan 58 otel,<br />

resort, rezidans ve yapım aşamasında olan<br />

30 otel ile Grup, bölgesel ayak izini hızla<br />

genişletiyor. Bu genişlemeyi destekleyen<br />

Radisson Otel Grubu, liderlik ekibini, Grubun<br />

bölgedeki büyüme stratejisini desteklemede<br />

etkili olacak Ayman Ezzeddine'nin Orta<br />

Doğu, Kuzey-Doğu Afrika ve Pakistan<br />

Geliştirme Direktörü olarak atanmasıyla<br />

güçlendirdi.<br />

Stratejik yeni anlaşmalarla Suudi<br />

Arabistan'da büyüme<br />

Radisson Otel Grubu, Al Ahsa, Hail,<br />

Medine'deki stratejik imzalar ve Riyad'daki<br />

üçüncü Radisson Collection oteli ile Suudi<br />

Arabistan'daki ayak izini genişletmeye<br />

devam ediyor ve Grubun büyüme planında<br />

önemli kilometre taşlarına işaret ediyor.<br />

Faaliyette 29 otel ve yapım aşamasında<br />

17 otel ile Grup, 2030 yılına kadar Suudi<br />

Arabistan'da 100 otel işletme hedefine<br />

ulaşmak için aktif olarak çalışıyor. Suudi<br />

Vizyonu 2030 ile uyumlu olan bu gelişmeler,<br />

Radisson Otel Grubu Krallığın büyüyen<br />

turizm ve konaklama sektöründe kilit bir<br />

oyuncu olarak konumlandırırken, ekonomik<br />

çeşitliliğe ve istihdam oluşturulmasına da<br />

katkıda bulunuyor. Yakında GCC genelinde<br />

daha fazla imza ve açılış duyurulacak.<br />

“Elie Younes, Radisson Otel Grubu Küresel<br />

Geliştirme Başkanı: Orta Doğu, faaliyette<br />

veya yapım aşamasında olan yaklaşık<br />

90 oteliyle Radisson Otel Grubu için kilit<br />

bir odak noktası olmaya devam ediyor.<br />

Ortaklarımıza ve mülk sahiplerimize 10<br />

markamıza duydukları güven için teşekkür<br />

ediyor, güçlü ortaklıklar kurmayı ve hizmet<br />

verdiğimiz toplumlarda olumlu bir etki<br />

oluşturmayı dört gözle bekliyoruz” dedi.<br />

Ürdün ve Levant bölgesinin<br />

geri kalanındaki portföyün<br />

güçlendirilmesi<br />

Grup, Ürdün'de iki önemli anlaşmayla<br />

portföyünü genişletti: Radisson Collection<br />

Residence, Amman<br />

Abdoun ve Radisson<br />

RED Amman Downtown.<br />

Her iki tesis de 2028'de<br />

açılacak ve Amman'ın<br />

merkezine lüks ve yaşam<br />

tarzı getirecek ve Grubun<br />

ayak izini faaliyette<br />

ve yapım aşamasında<br />

olan 3 tesise çıkaracak.<br />

Bu imzalar (ve Levant<br />

bölgesinin geri kalanı<br />

için yakında duyurulacak<br />

daha fazlası), Radisson<br />

Otel Grubu’nun önemli<br />

bölgesel pazarlardaki<br />

varlığını güçlendirme ve<br />

konuklara iş ve tatil amaçlı seyahat edenlere<br />

hitap eden benzersiz deneyimler sunma<br />

konusundaki kararlılığını vurguluyor.<br />

Bölgesel genel bakış: Faaliyette ve<br />

yapım aşamasında olan oteller<br />

Radisson Otel Grubu, Orta Doğu'da<br />

toplam 12.704 odalık 58 işletme ve yapım<br />

aşamasında olan 30 ve 5.107 odalık ek tesis<br />

ile güçlü ve büyüyen bir portföy işletmekte.<br />

Grup, <strong>2024</strong> yılında şu ana kadar bölge<br />

genelinde 998 anahtarı temsil eden 7 yeni<br />

otel ve rezidans projesine imza atarak Orta<br />

Doğu'daki varlığını daha da güçlendirdi.<br />

Yakın zamanda açılan Radisson <strong>Hotel</strong><br />

& Residence Riyadh Olaya, Park Inn by<br />

Radisson Makkah Thakher Alsharqi ve<br />

Park Inn by Radisson Makkah Thakher<br />

Algharbi ile birlikte, Grubun bölgede dünya<br />

standartlarında misafirperverlik sunma<br />

konusundaki kararlılığını vurgulamakta.<br />

Yaklaşan açılışlar arasında Radisson Blu<br />

<strong>Hotel</strong>, Riyad Al Sahafa, Radisson <strong>Hotel</strong><br />

Jeddah Tahlia Street ve Kuveyt'teki ilk Park<br />

Inn by Radisson tesisi yer alıyor.<br />

Yeni liderlik ile ekibini de<br />

güçlendiriyor<br />

Grubun bölgesel genişlemesini desteklemek<br />

üzere Ayman Ezzeddine kısa bir süre<br />

önce Orta Doğu, Kuzeydoğu Afrika ve<br />

Pakistan'dan sorumlu Geliştirme Direktörü<br />

olarak atandı. Daha önce bölgenin önde<br />

gelen markalarıyla çalışmış olan Ayman,<br />

konaklama ve geliştirme alanında on yılı<br />

aşkın bir deneyime sahip. Ayman'ın liderliği,<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group'un özellikle Suudi<br />

Arabistan, BAE, Mısır ve Pakistan gibi<br />

pazarlardaki büyümesini hızlandırmada<br />

odak noktası olacak.<br />

Radisson Otel Grubu Orta Doğu, Yunanistan,<br />

Kıbrıs ve Pakistan’dan Sorumlu İş<br />

Geliştirme Başkan Yardımcısı Elie Milky<br />

“Bölgenin ekonomik çeşitliliğine katkıda<br />

bulunmaktan ve hem yatırımcılarımızın<br />

hem de misafirlerimizin isteklerine uygun<br />

konaklama deneyimleri sunmaktan gurur<br />

duyuyoruz. Ayman'ı büyümemize yardımcı<br />

olması için ekibimize katmaktan heyecan<br />

duyuyoruz ve portföyümüzü genişletip<br />

ortaklıklarımızı güçlendirerek paydaşlarımız<br />

için uzun vadeli değer oluştururken, Orta<br />

Doğu'da sürdürülebilirlik ve inovasyona<br />

öncülük ediyoruz” dedi.<br />

Küresel büyüme ile <strong>2024</strong>'ün güçlü<br />

ilk yarısı<br />

<strong>2024</strong>'ün ilk yarısında Radisson Otel Grubu,<br />

EMEA ve APAC'daki kilit pazarlarda 130'dan<br />

fazla yeni imza ve açılışla önemli bir küresel<br />

büyüme elde etti. Buna Radisson Collection,<br />

Radisson Blu ve Radisson RED markalarının<br />

yeni pazarlara eklenmesi de dahil olup,<br />

Grubun dünya çapındaki konaklama<br />

endüstrisinde lider bir oyuncu olarak<br />

konumunu güçlendiriyor.


Radisson strengthens more in the<br />

Middle East with new projects<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group strengthens its presence in the Middle East with<br />

58 properties and 30 new projects.<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group, a global leader<br />

in the hospitality industry, is set to<br />

make a significant impact at this year's<br />

Future Hospitality Summit, announcing<br />

key growth milestones in the Middle East.<br />

With 58 hotels, resorts and residences in<br />

operation and 30 hotels under construction,<br />

the Group is rapidly expanding its regional<br />

footprint. In support of this expansion,<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group has strengthened<br />

its leadership team with the appointment<br />

of Ayman Ezzeddine as Development<br />

Director, Middle East, North-East Africa<br />

and Pakistan, who will be instrumental in<br />

supporting the Group's growth strategy in<br />

the region.<br />

Expansion in Saudi Arabia with<br />

strategic new agreements<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group continues to expand<br />

its footprint in Saudi Arabia with strategic<br />

signings in Al Ahsa, Hail, Medina and the<br />

third Radisson Collection hotel in Riyadh,<br />

marking significant milestones in the<br />

Group's growth plan. With 29 hotels in<br />

operation and 17 hotels under construction,<br />

the Group is actively working towards<br />

achieving its goal of operating 100 hotels<br />

in Saudi Arabia by 2030. Aligned with Saudi<br />

Vision 2030, these developments position<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group as a key player<br />

in the Kingdom's growing tourism and<br />

hospitality sector, contributing to economic<br />

diversification and job creation. More<br />

signings and openings across the GCC will<br />

be announced soon.<br />

‘Elie Younes, Head of Global Development,<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group: The Middle East<br />

continues to be a key focus for Radisson<br />

<strong>Hotel</strong> Group with approximately 90 hotels<br />

in operation or under construction. We<br />

thank our partners and property owners for<br />

their confidence in our 10 brands and look<br />

forward to building strong partnerships and<br />

making a positive impact in the communities<br />

we serve.’<br />

Strengthening the portfolio in<br />

Jordan and the rest of the Levant<br />

The Group expanded its portfolio in Jordan<br />

with two important agreements: Radisson<br />

Collection Residence, Amman Abdoun<br />

and Radisson RED Amman Downtown.<br />

Both properties will open in 2028 and will<br />

bring luxury and lifestyle to the center of<br />

Amman, increasing the Group's footprint<br />

to 3 properties in operation and under<br />

construction. These signings (and more<br />

to be announced soon for the rest of the<br />

Levant region) underline Radisson <strong>Hotel</strong><br />

Group's commitment to strengthening<br />

its presence in key regional markets and<br />

offering guests unique experiences that<br />

appeal to business and leisure travelers.<br />

Regional overview: <strong>Hotel</strong>s in<br />

operation and under construction<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> Group operates a strong<br />

and growing portfolio in the Middle East<br />

with 58 properties totaling 12,704 rooms, 30<br />

under construction and an additional 5,107<br />

rooms. The Group has further strengthened<br />

its presence in the Middle East by signing<br />

7 new hotel and residence projects<br />

representing 998 keys across the region so<br />

far in <strong>2024</strong>.<br />

The recently opened Radisson <strong>Hotel</strong> &<br />

Residence Riyadh Olaya, together with<br />

Park Inn by Radisson Makkah Thakher<br />

Alsharqi and Park Inn by Radisson Makkah<br />

Thakher Algharbi, emphasize the Group's<br />

commitment to delivering world-class<br />

hospitality in the region. Upcoming openings<br />

include Radisson Blu <strong>Hotel</strong>, Riyadh Al<br />

Sahafa, Radisson <strong>Hotel</strong> Jeddah Tahlia Street<br />

and the first Park Inn by Radisson property<br />

in Kuwait.<br />

The recently opened Radisson <strong>Hotel</strong> &<br />

Residence Riyadh Olaya, together with<br />

Park Inn by Radisson Makkah Thakher<br />

Alsharqi and Park Inn by Radisson Makkah<br />

Thakher Algharbi, emphasize the Group's<br />

commitment to delivering world-class<br />

hospitality in the region. Upcoming openings<br />

include Radisson Blu <strong>Hotel</strong>, Riyadh Al<br />

Sahafa, Radisson <strong>Hotel</strong> Jeddah Tahlia Street<br />

and the first Park Inn by Radisson property<br />

in Kuwait.<br />

With new leadership, he also<br />

strengthens his team<br />

To support the Group's regional expansion,<br />

Ayman Ezzeddine has recently been<br />

appointed Development Director for the<br />

Middle East, North East Africa and Pakistan.<br />

Ayman has over a decade of experience<br />

in hospitality and development, having<br />

previously worked with leading brands in the<br />

region. Ayman's leadership will be focused<br />

on accelerating Radisson <strong>Hotel</strong> Group's<br />

growth, particularly in markets such as<br />

Saudi Arabia, UAE, Egypt and Pakistan.<br />

‘We are proud to contribute to the region's<br />

economic diversification and deliver<br />

hospitality experiences that meet the<br />

aspirations of both our investors and<br />

guests,’ said Elie Milky, Vice President,<br />

Business Development, Middle East,<br />

Greece, Cyprus and Pakistan, Radisson<br />

<strong>Hotel</strong> Group. ‘We are excited to welcome<br />

Ayman to our team to help us grow<br />

and generate long-term value for our<br />

stakeholders by expanding our portfolio<br />

and strengthening our partnerships, while<br />

pioneering sustainability and innovation in<br />

the Middle East.<br />

Strong first half of <strong>2024</strong> with global<br />

growth<br />

In the first half of <strong>2024</strong>, Radisson <strong>Hotel</strong><br />

Group achieved significant global growth<br />

with more than 130 new signings and<br />

openings in key markets in EMEA and APAC.<br />

This includes the addition of the Radisson<br />

Collection, Radisson Blu and Radisson RED<br />

brands in new markets, strengthening the<br />

Group's position as a leading player in the<br />

hospitality industry worldwide.


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar new investments<br />

HİLTON GRUBU ARTIK FARKLI BIR<br />

YOLLA BÜYÜYECEK<br />

Hilton Group will now grow in a different way<br />

Halen dünya çapında 8 bin oteli işleten<br />

Hilton Grubu, bünyesine kattığı butik hizmet<br />

veren Graduate ve NoMad markalarıyla<br />

artık farklı bir yolla büyüyecek.<br />

Www.turkiyeturizmansiklopedisi.com’un<br />

şirket açıklamalarından derlediği bilgilere<br />

göre, şimdiye kadar genellikle kendi yeni<br />

markalarını tasarlayıp büyüme stratejisini bu markalar<br />

üzerine kuran Hilton yönetimi, artık farklı bir yol izliyor.<br />

Hilton yönetimi, 35 mülkü bulunan Graduate <strong>Hotel</strong>s<br />

işletmesini satın aldı. Graduate, İngiltere'de Oxford<br />

ve Cambridge'de eklemelerle uluslararası büyüme<br />

arayışındaydı. Şimdi, Hilton'un desteğiyle, üniversite<br />

şehri markası, dünya çapında 500'e kadar Graduate<br />

oteli potansiyeliyle küresel olarak genişlemeye<br />

hazırlanıyor. Grup, NoMad otel markasını da satın aldı.<br />

Markanın bünyesinde halihazırda Londra’daki amiral<br />

gemisi sadece bir otel bulunuyor. Ancak önümüzdeki<br />

aylar ve yıllar içinde önemli şehir merkezlerinde daha<br />

fazla mülk ekleme fırsatlarının olduğu belirtiliyor.<br />

Konaklama seçeneklerini genişletiyor<br />

Hilton yönetiminin SHL ile (Small Luxury <strong>Hotel</strong>s of<br />

the World) yaptığı ortaklık ise, gruba dünyanın dört<br />

bir yanından çok çeşitli yeni otel envanteri eklemesini<br />

sağladı. SLH'nin 90 ülkede toplam 560 civarında oteli<br />

bulunuyor. Bağımsız lüks ve butik otellerden oluşan<br />

bir koleksiyon markası olan SLH üyeleri, Hilton dağıtım<br />

ve sadakat programlarına eklenme fırsatına sahip<br />

oldu. Hilton için türünün tek örneği olan bu tesisler,<br />

uluslararası konaklama olanaklarını da genişletiyor.<br />

Hilton Grubu ayrıca AutoCamp ile ortaklık kurarak<br />

konaklama seçeneklerini de genişletti. ABD'li bu doğa<br />

kaçamağı sağlayıcısı, orman evlerinden lüks çadırlara<br />

ve Airstream römorklarına kadar çeşitli seçeneklerde<br />

konaklama imkânı sunan, şebekeden bağımsız<br />

yerlerde geceler sunuyor. Bazıları milli parklarda<br />

bulunan sekiz lokasyonda konuklar, yıldızların altında<br />

geceler geçirme ve harika açık havanın tadını çıkarma<br />

fırsatına sahip.<br />

Hilton ayrıca portföyündeki boşlukları doldurmak<br />

için ek markalar tasarlamakla meşguldü. Spark<br />

by Hilton, grubun çok az temsil edildiği bir pazar<br />

segmentine hitap etmek için birinci sınıf bir ekonomi<br />

markası olarak piyasaya sürüldü. ABD'de piyasaya<br />

sürülmesinden bu yana, marka şimdi de Kanada<br />

ve İngiltere'deki ilk otellerini açtı. Almanya'da<br />

onaylanmış bir açılış da gün sayıyor. Mevcut otellerin<br />

dönüştürülmesi için ideal olan esnek bir marka olarak<br />

tasarlanan bu otel, hızlı bir yenilemeyle Spark'ın<br />

Hilton'un gücünü kısa sürede düşük performans<br />

gösteren ekonomik bir otele taşıyabileceğini gösteriyor.<br />

The Hilton Group, which currently operates 8 thousand hotels<br />

worldwide, will now grow in a different way with the Graduate and<br />

NoMad brands, which provide boutique service.<br />

According to the information compiled by www.turkiyeturizmansiklopedisi.com from<br />

company statements, Hilton management, which has generally designed its own<br />

new brands and built its growth strategy on these brands until now, is now following<br />

a different path. Hilton management acquired Graduate <strong>Hotel</strong>s, which has 35<br />

properties. Graduate was looking for international growth with additions in Oxford<br />

and Cambridge in the UK. Now, with the support of Hilton, the university city brand<br />

is set to expand globally, with the potential for up to 500 Graduate hotels worldwide.<br />

The group has also acquired the NoMad hotel brand. The brand currently has<br />

just one flagship hotel in London. However, there are opportunities to add more<br />

properties in key city centers in the coming months and years.<br />

Expanding accommodation options<br />

Hilton management's partnership with SHL (Small Luxury <strong>Hotel</strong>s of the World)<br />

has enabled the group to add a diverse inventory of new hotels from around the<br />

world. SLH has a total of around 560 hotels in 90 countries. As a collection brand of<br />

independent luxury and boutique hotels, SLH members have the opportunity to be<br />

added to Hilton distribution and loyalty programs. These one-of-a-kind properties<br />

are a one-of-a-kind for Hilton, expanding its international accommodation offerings.<br />

The Hilton Group has also expanded its accommodation options by partnering<br />

with AutoCamp. This US provider of outdoor getaways offers nights in off-grid<br />

locations with accommodation ranging from lodges to luxury tents and Airstream<br />

trailers. With eight locations, some in national parks, guests have the opportunity<br />

to spend nights under the stars and enjoy the<br />

great outdoors. Hilton was also busy designing<br />

additional brands to fill gaps in its portfolio. Spark<br />

by Hilton was launched as a premium economy<br />

brand to appeal to a market segment in which the<br />

group was poorly represented. Since its launch in<br />

the USA, the brand has now also opened its first<br />

hotels in Canada and the UK. A confirmed opening<br />

in Germany is also just days away. Designed<br />

as a flexible brand ideal for the conversion of<br />

existing hotels, it demonstrates that with a quick<br />

refurbishment, Spark can bring the power of Hilton<br />

to an underperforming budget hotel in a short<br />

space of time.


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Levni <strong>Hotel</strong> Istanbul Handwritten<br />

Collection, Accor iş birliğiyle<br />

hizmete girdi<br />

Tarihi Yarımada ve Sirkeci bölgesinde toplam üç otelle faaliyet gösteren Levni Grup<br />

Accor iş birliğiyle Levni <strong>Hotel</strong> Istanbul Handwritten Collection’ı hizmete açtı. Levni<br />

Grup Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Karacabay, 72 odalı yatırımın Accor Grubu'nun<br />

koleksiyon ve butik konseptte Türkiye, Orta Doğu ve Afrika'daki ilk oteli olduğunu<br />

belirtti.<br />

Tarihi Yarımada ve Sirkeci bölgesinde<br />

toplam üç otelle konaklama<br />

faaliyetlerini sürdüren Levni Grup,<br />

Accor Grubu iş birliğinde yaklaşık üç<br />

aydır hizmet veren Levni <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Handwritten Collection’ın resmi açılışını<br />

bugün basına düzenlediği basın toplantısıyla<br />

duyurdu. Levni <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Aydın Karacabay ve Levni Grubu<br />

Otelleri Koordinatörü Doruk Aktoprak’ın ev<br />

sahipliğinde düzenlenen toplantıda yatırım<br />

hakkında bilgiler veren Aydın Karacabay,<br />

otelciliğe 1986 yılında Tarihi Yarımada’da<br />

başladıklarını ve tüm yatırımlarını bu bölgeye<br />

yaptıklarını söyledi.<br />

Levni Otel olarak, ilk otellerini 2010 yılında<br />

açtıklarını belirten Karacabay, 2019 yılında<br />

ikinci otelleri olan Levni Plus’u hayata<br />

geçirdiklerini ve şu anda 3 otelde 170 oda ve<br />

400 yatak kapasitesi ile yola devam ettiklerini<br />

ifade ederek şunları kaydetti:<br />

“Yeni otelimizi açmayı planlarken Accor<br />

grubuyla tanıştık. Kendilerine ait Handwritten<br />

Collection markasını Orta Doğu'da ve<br />

Türkiye'de ilk defa lanse etmek istediklerini<br />

ve otelin lokasyonunun ve konseptinin<br />

marka için çok uygun olduğunu belirttiler.<br />

Daha sonra grupla bir sözleşme imzaladık,<br />

yönetmelik ve projelere bazı eklemeler<br />

yaptık. Yaklaşık bir ay gibi bir test sürecinin


ardından soft opening dediğimiz misafir<br />

kabulüne başladık. Otelimizin adını da Levni<br />

<strong>Hotel</strong> Istanbul Handwritten Collection olarak<br />

koyduk. Bu Accor Grubu'nun koleksiyon<br />

ve lüks konseptte Türkiye, Orta Doğu ve<br />

Afrika'daki açılan ilk oteli oldu.”<br />

“Amacımız bölgeye değer katmak”<br />

Handwritten Collection konseptinin<br />

otelcilikte daha çok kişisel ve birebir hizmeti<br />

kapsadığını anlatan Karacabay “Dünyada<br />

da böyle bir trend başladı ve kişisel hizmet<br />

gerçekten ön plana çıktı. İnsanlar artık<br />

toplu yemek yenilen ve kalabalık yerlerden<br />

uzaklaşarak biraz daha özel hizmet alacağı,<br />

kafa dinleyeceği ve trafik derdinin olmadığı<br />

şehir merkezindeki yerleri tercih ediyor. Biz<br />

de tüm tarihi ve turistik yerlerin 10 dakikalık<br />

yürüyüş mesafesinde olduğu bir lokasyonda,<br />

kişisel hizmeti de ön plana çıkararak, bölgeye<br />

yakışır bir yatırım yaptığımızı düşünüyoruz."<br />

dedi.<br />

Otelde Türkiye'nin önde gelen sanatçılarının<br />

eserleriyle dekore edilen 72 tane art deco<br />

odanın olduğunu ve restoranlarından lobisine<br />

her alanın büyük bir emek ve titizlikle dekore<br />

edildiğini kaydeden Karacabay, “Tamamen<br />

amatör bir ruhla ve bölgeye değer katmak<br />

için uğraştık. Projenin sonuçlanması 4 yılı<br />

buldu. Yıllar içinde biriktirdiğimiz sanat<br />

eserlerini burada sergiliyor olmamızın<br />

parasal karşılığı gerçekten yok ve bunun<br />

bize geri dönüşünün çok uzun olacağının<br />

farkındayız. Ancak bölge o kadar değerli ki,<br />

buraya harcayacağımız kaynağı ne yaparsak<br />

yapalım hak ediyor.” ifadelerini kullandı.<br />

Levni Istanbul <strong>Hotel</strong> Handwritten<br />

Collection’ın, tasarım ilhamını Osmanlı<br />

İmparatorluğu'nun zengin mirasından,<br />

özellikle de Lale Devri’nin sanatsal<br />

parlaklığından aldığını dile getiren Aydın<br />

Karacabay, “Yerel sanatçılarla yakın iş<br />

birliği içinde çalışan otel, renkli ve sıradışı<br />

minyatürleriyle tanınan önde gelen Osmanlı<br />

ressamı Abdülcelil Levni'nin eserleriyle<br />

öne çıkıyor. Levni'nin Osmanlı yaşamına<br />

getirdiği renkli yorumlar, otelin iç mekanında<br />

yankılanarak geleneksel motifleri modern<br />

zerafetle harmanlıyor ve konuklar için<br />

sürükleyici bir kültürel deneyim yaratıyor.<br />

Levni Istanbul <strong>Hotel</strong> Handwritten Collection,<br />

Lale Devri’nin zenginliğini sadece tasarımla<br />

değil, aynı zamanda ortak alanlarımızın<br />

duyusal deneyimiyle de yansıtıyor. Koku,<br />

özenle seçilmiş müzik ve personel kıyafetleri<br />

Osmanlı İmparatorluğu'nun en sanatsal<br />

döneminin zerafetini çağrıştırıyor. Konuklar,<br />

geçmişe bir selam niteliğindeki geleneksel<br />

Osmanlı Şerbeti ve Reyhan Şerbeti ile<br />

karşılanıyor.” dedi.<br />

“Ekim ve kasım çok iyi, 2025'e<br />

umutla bakıyoruz”<br />

Turizm sektörü hakkında da<br />

değerlendirmelerde bulunan Karacabay,<br />

Türkiye'nin turizmde henüz hem gelir<br />

anlamında hem de sayı anlamında<br />

potansiyelinin çok uzağında olduğuna daikkat<br />

çekti. Karacabay, “Pandemiden sonra<br />

sektör bir anda çok hızlı gitti ama <strong>2024</strong>’te<br />

İsrail’in Filistin’i işgali, Rusya-Ukrayna<br />

savaşı, jeopolitik gerginlikler, Avrupa Futbol<br />

Şampiyonası, yüksek enflasyon ve birikmiş<br />

talebin bitmesi ile <strong>2024</strong>’te zorlanmaya<br />

başladık. Fakat eylül ve ekim ayları ile<br />

tekrardan bir trend yakaladığımızı görüyoruz.<br />

Yıllardır yaşamadığımız bir ekim yaşıyoruz.<br />

Doluluklar çok iyi durumda. Doluluk arttıkça<br />

fiyatlar da yükseliyor. <strong>Kasım</strong> ayı için de<br />

rezervasyonların iyi geldiğini görünce tekrar<br />

2025 için içimize bir umut doğdu.” diye<br />

konuştu. Tarihi Yarımada’da konaklayan<br />

turistin ağırlıklı olarak Avrupalı olduğunu<br />

belirten Karacabay, Ortadoğulu turistlerin ise<br />

biraz daha AVM’lere yakın ve gösterişli yerleri<br />

tercih ettiğini kaydetti.<br />

“Körfez ülkeleri Türk çalışanları<br />

alıyor”<br />

Turizm sektöründe şimdiye kadar pek<br />

dile getirilmeyen bir riske de dikkat çeken<br />

Karacabay, Körfez ülkelerinin yetişmiş<br />

personeli yüksek maaşlarla kendilerine<br />

çekmeye başladıklarını söyledi. Karacabay,<br />

“Turizm sektörü insan odaklı ve hizmetimizi<br />

devam ettirebilmemiz için çalışanlarımızı,<br />

personelimizi korumamız gerekiyor. Ancak<br />

son yıllarda yakın komşularımız, özellikle<br />

de Körfez ülkeleri turizmde o kadar büyük<br />

yatırımlar yapıyorlar ki personel kaybetmeye<br />

başladık. Yönetim kadrosu, ön büro<br />

çalışanları, satış temsilcileri... Daha çok<br />

yönetici seviyesindeki insanları 3 kat maaşa<br />

kendi ülkelerine çekiyorlar. Pandemide<br />

de kaybettiğimiz ve yeni yeni toparlamaya<br />

başladığımız insan kaynağımızı tekrar<br />

kaybetme riski ile karşı karşıyayız.” diye<br />

konuştu.


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar new investments<br />

Wyndham, Ankara’daki ilk Trademark<br />

Collection otelini hizmete açtı<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Ankara’daki ilk Trademark Collection by Wyndham<br />

otelinin açılışını gerçekleştirdi.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />

Ankara’daki ilk Trademark<br />

Collection by Wyndham otelinin<br />

açılışını gerçekleştirdi. Yeni inşa edilen<br />

ve zarif tasarımıyla öne çıkan Boreas<br />

<strong>Hotel</strong>, Trademark Collection by Wyndham,<br />

başkentin kalbinde çok amaçlı yaşam<br />

alanları sunuyor.<br />

First realised in 2017<br />

Wyndham'ın ilk kez 2017 hayata geçirdiği<br />

Trademark Collection by Wyndham,<br />

konaklama sektörünün “soft brand”<br />

segmentinde dünyanın en hızlı büyüyen<br />

markaları arasında yer alıyor. Boreas <strong>Hotel</strong>,<br />

Trademark Collection’ın yakın zamanda<br />

İstanbul ve İzmir’de açılan otellerin yanı sıra<br />

New York, Berlin, Milano, Doha ve Atina gibi<br />

dünyanın en gözde şehirlerindeki 270’ten<br />

fazla oteli de kapsayan global portföyüne<br />

katılıyor. Wyndham bu açılışla 11 markası<br />

altında yaklaşık 120 otelinin bulunduğu<br />

Türkiye’de tesis sayısı bazında en büyük<br />

uluslararası otel şirketi olma konumunu da<br />

güçlendiriyor.<br />

51 odalı<br />

Mülkiyeti Boreas Gayrimenkul’e ait olan<br />

ve yine aynı şirket tarafından işletilen<br />

51 odalı otel, Çankaya’nın merkezi bir<br />

noktasında yer alıyor ve Ankara’nın iş ve<br />

alışveriş merkezlerine, tarihi yerlerine<br />

ve büyükelçiliklere kolay erişim imkanı<br />

sunuyor.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Türkiye, Orta<br />

Doğu ve Afrika Pazar Yönetici Direktörü<br />

Panos Loupasis, "Tradermark markamız,<br />

portföyündeki her bir otelin kendine<br />

özgü özelliklerini ve cazibesini öne<br />

çıkarıyor. Türkiye’deki otel sahiplerinin<br />

olağanüstü deneyimleri misafirleriyle<br />

buluşturabilmeleri için pek çok fırsat<br />

bulunduğunu görüyoruz. Boreas <strong>Hotel</strong>’in<br />

açılışıyla birlikte Türkiye’nin başkentinin<br />

kalbinde butik bir otel deneyimi ve eşsiz<br />

bir hizmet sunuyoruz ve misafirlerimiz<br />

için büyük bir önem taşıdığını bildiğimiz<br />

bu pazarda büyümeye devam etme<br />

kararlılığımızı tekrar vurguluyoruz” dedi.<br />

Boreas Gayrimenkul Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Alper Önel, “Wyndham’ın<br />

konaklama sektöründeki eşsiz itibarı<br />

ve dünya çapındaki uzmanlığından yola<br />

çıkarak kendileriyle bu ortaklığa imza<br />

attık. Trademark markası bir yandan<br />

Boreas <strong>Hotel</strong>’in kendine özgü cazibesi<br />

ve karakterini muhafaza ederken, aynı<br />

zamanda markanın yaygın ağı, kaynakları<br />

ve destek hizmetlerinden yararlanmamıza<br />

olanak tanıyor. Otellerin bağımsız ruhlarına<br />

değer veren bir dünya markasından destek<br />

aldığımız bu iş birliği sayesinde, Ankara’daki<br />

misafirlerimize yüksek kaliteye sahip bir<br />

butik deneyim sunabileceğiz” dedi.<br />

Çağdaş ve butik bir otel deneyimi<br />

Konfor ve aidiyet duygusu arayan günümüz<br />

ziyaretçilerinin değişen ihtiyaçlarını<br />

karşılayacak şekilde tasarlanan Boreas<br />

<strong>Hotel</strong>, Trademark Collection by Wyndham,<br />

şık bir estetikten daha fazlasını sunuyor.<br />

Otelin mimarisinden iç tasarımına kadar<br />

her bir detayı, tasarım anlayışının odak<br />

noktasındaki zarafet, işlevsellik ve<br />

sürdürülebilirlik unsurlarını yansıtacak ve<br />

misafirleri içine çeken bir deneyim sunacak<br />

şekilde düşünüldü.<br />

Tasarımında hayata geçirdiği lüks projelerle<br />

tanınan mimarlık ofisi Artmim’in imzası<br />

bulunan otelde, taş ve ahşap gibi doğal<br />

malzemelerle iç mekanları gün ışığıyla<br />

dolduran geniş cam yüzeyler bir arada<br />

kullanıldı. Bu malzeme seçimi sayesinde<br />

dingin ve şık bir ortam oluşturulurken,<br />

aynı zamanda misafirlerin Ankara’nın<br />

doğal dokusuyla güçlü bir bağ kurması<br />

sağlanıyor. Geniş lobi alanı misafirlere<br />

davetkar ve sıcak bir karşılama sunarken,<br />

lobiye entegre olan kış bahçesinde çeşitli<br />

aktiviteler için kullanılabilen, aydınlık ve<br />

çok amaçlı bir alan oluşturuldu. İç ve dış<br />

mekanlar arasında kesintisiz geçişler<br />

sağlayan tasarım özellikleriyle, misafirlere<br />

şehrin merkezinde sakin bir ortamda<br />

dinlenme olanağı sunuluyor. Otelin bistro<br />

restoranında ise esneklik öne çıkıyor ve hem<br />

günlük öğünlere hem de iş toplantılarına<br />

adapte edilebilen bir oturma düzenine yer<br />

verilerek tatil ve iş amaçlı seyahat edenlerin<br />

ihtiyaçları birlikte karşılanıyor.<br />

Boreas <strong>Hotel</strong>, göz alıcı tasarımının yanı sıra<br />

Ankara’nın kültürel ve tarihi zenginliklerini<br />

keşfetmek isteyenler için ideal bir konum<br />

da sunuyor. Misafirler, şehirdeki müzeler,<br />

alışveriş mekanları ve Ankara Kalesi gibi<br />

tarihi yerlere kolayca ulaşabiliyor ve otelin<br />

butik konforlarıyla keşif imkanlarından bir<br />

arada yararlanmış oluyor.


Wyndham opens first Trademark<br />

Collection hotel in Ankara<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts opened its first Trademark Collection by<br />

Wyndham hotel in Ankara.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts has<br />

opened its first Trademark Collection<br />

by Wyndham hotel in Ankara. The<br />

newly built Boreas <strong>Hotel</strong>, Trademark<br />

Collection by Wyndham, which stands<br />

out with its elegant design, offers multipurpose<br />

living spaces in the heart of the<br />

capital.<br />

The first one was launched in 2017<br />

Wyndham's Trademark Collection by<br />

Wyndham, which was first launched<br />

in 2017, is among the world's fastest<br />

growing brands in the ‘soft brand’<br />

segment of the hospitality industry.<br />

Boreas <strong>Hotel</strong> joins the Trademark<br />

Collection's global portfolio of more<br />

than 270 hotels in some of the world's<br />

favorite cities, including New York,<br />

Berlin, Milan, Doha and Athens, as well<br />

as recently opened hotels in Istanbul<br />

and Izmir. With this opening, Wyndham<br />

strengthens its position as the largest<br />

international hotel company in terms of<br />

number of properties in Turkey, where<br />

it has approximately 120 hotels under<br />

11 brands.<br />

51 rooms<br />

Owned and operated by Boreas<br />

Gayrimenkul, the 51-room hotel is<br />

centrally located in Çankaya and offers<br />

easy access to Ankara's business and<br />

shopping centres, historical sites and<br />

embassies.<br />

Panos Loupasis, Managing Director,<br />

Turkey, Middle East & Africa Market,<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, said:<br />

‘Our Tradermark brand emphasizes<br />

the unique characteristics and<br />

charm of each hotel in our portfolio.<br />

We recognize that there are many<br />

opportunities for hotel owners in Turkey<br />

to bring exceptional experiences to their<br />

guests. With the opening of Boreas<br />

<strong>Hotel</strong>, we are offering a boutique hotel<br />

experience and unparalleled service in<br />

the heart of Turkey's capital city, and we<br />

reiterate our commitment to continue<br />

to grow in a market that we know is of<br />

great importance to our guests.’<br />

Alper Önel, Chairman of the Board<br />

of Directors of Boreas Real Estate,<br />

said: ‘We signed this partnership with<br />

Wyndham based on Wyndham's unique<br />

reputation and worldwide expertise in<br />

the hospitality industry. The Trademark<br />

brand allows us to capitalize on the<br />

brand's extensive network, resources<br />

and support services, while maintaining<br />

the unique charm and character<br />

of Boreas <strong>Hotel</strong>. Thanks to this<br />

collaboration with a global brand that<br />

values the independent spirit of hotels,<br />

we will be able to offer a high quality<br />

boutique experience to our guests in<br />

Ankara.’<br />

Contemporary and boutique hotel<br />

experience<br />

Designed to meet the changing needs<br />

of today's visitors seeking comfort and<br />

a sense of belonging, Boreas <strong>Hotel</strong>,<br />

Trademark Collection by Wyndham<br />

offers more than just a stylish aesthetic.<br />

Every detail of the hotel, from the<br />

architecture to the interior design, has<br />

been thought to reflect the elegance,<br />

functionality and sustainability at the<br />

centre of the design concept and to<br />

provide an immersive experience for<br />

guests.<br />

Designed by Artmim, an architectural<br />

office known for its luxury projects,<br />

the hotel combines natural materials<br />

such as stone and wood with large<br />

glass surfaces that fill the interiors<br />

with daylight. This choice of materials<br />

generates a serene and elegant<br />

ambience, while at the same time<br />

providing guests with a strong<br />

connection with the natural texture<br />

of Ankara. The spacious lobby area<br />

offers an inviting and warm welcome<br />

to the guests, while the winter garden<br />

integrated into the lobby is a bright<br />

and multi-purpose space that can<br />

be used for various activities. With<br />

design features that provide seamless<br />

transitions between indoor and<br />

outdoor spaces, guests are offered<br />

the opportunity to relax in a tranquil<br />

environment in the center of the city. In<br />

the hotel's bistro restaurant, flexibility<br />

is at the forefront, with a seating<br />

arrangement that can be adapted<br />

to both daily meals and business<br />

meetings, meeting the needs of leisure<br />

and business travelers alike.<br />

In addition to its eye-catching design,<br />

Boreas <strong>Hotel</strong> offers an ideal location for<br />

those who want to explore the cultural<br />

and historical richness of Ankara.<br />

Guests can easily reach historical<br />

places such as museums, shopping<br />

centers and Ankara Castle in the city<br />

and benefit from the hotel's boutique<br />

comforts and exploration opportunities.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Işın<br />

Hekimoğlu<br />

"MSC, kadın<br />

çalışanlarını<br />

karada ve<br />

denizde<br />

liderliğe<br />

teşvik eder"<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

MSC Cruises & Explora Journeys Türkiye Ülke<br />

Müdürü. 1996 yılından bu yana grup çatısı<br />

altında farklı pozisyonlarda görev alan Işın<br />

Hekimoğlu, lojistikten kruvaziyer turizmine geçerken<br />

hiç de zorlanmadığını söylüyor. Bu hızlı adaptasyonda<br />

şirket kültürüne aşinalığı kadar sıklıkla seyahat<br />

etmesinin ve turizme olan yoğun ilgisinin de büyük<br />

rolünün olduğunu dile getiren Hekimoğlu, "Değişime<br />

hep hazırdım. Buna hazır olmak da her duruma<br />

hızlıca adapte olmayı gerektiriyor. Lojistikten turizme<br />

geçmek de benim için bu zamana kadar bildiklerimi<br />

tamamen değiştirmek demek oldu." diyor ve ekliyor:<br />

"Uzun süren bir kargo deneyiminin ardından daha<br />

farklı bir dünyaya adım atmanın verdiği heyecanı<br />

yaşıyorum ve bu sektörde, Türkiye pazarı ile ilgili<br />

geleceği şekillendirme şansımın olmasından dolayı<br />

çok mutluyum."<br />

MSC Cruises & Explora Journeys Türkiye Ülke<br />

Müdürü Işın Hekimoğlu ile turizm sektörüne<br />

girişini, MSC Grubu'nun 2023-<strong>2024</strong> performansını,<br />

gelecek yıla dair büyüme hedeflerini ve kruvaziyer<br />

turizmindeki son gelişmeleri konuştuk.<br />

Turizm sektörüyle ilk nasıl tanıştınız?<br />

Geçmişe dönüp baktığımda aslında şu an olduğum<br />

kişi, çocukluk zamanlarımın izlerini büyük ölçüde<br />

taşıyor. Hep uykuya direnen, gezmeyi, dışarıda olmayı,<br />

farklı şeyler öğrenmeyi, detayları incelemeyi seven<br />

bir çocuktum. Yurt içi ya da yurt dışı fark etmeksizin<br />

yeni yerler görmenin, yürürken bile her zaman aynı<br />

yerleri farklı yollar seçerek başka gözlerle geçtiğim<br />

sokakları incelemenin, detayları böyle<br />

yakalamamın çocukluğumdan beri beni<br />

beslediğine inanıyorum. Bir dönem<br />

mimar olmayı düşünsem de Marmara<br />

Üniversitesi İşletme Bölümünü keyifle<br />

okudum. Çok da isabetli bir seçim<br />

yaptığımı düşünüyorum.<br />

Denizle hep içli dışlıydım ama ne<br />

lojistik ne de turizm eğitim hayatım<br />

boyunca hiç hayalimde olmayan iki<br />

farklı sektördü. Ama evrenin benim için<br />

hazırladığı yolculukta yıllarca konteyner<br />

taşımacılığı yapmamın ardından yolcu<br />

taşımacılığına geçiş yapmış oldum.<br />

İkisi de birbirinden çok farklı iki sektör<br />

olmasına rağmen, MSC kültürüyle<br />

büyümenin vermiş olduğu özgüvenle<br />

her yeni gelişim fırsatını heyecanla<br />

kucaklayıp bana kazandıracağı yenilikleri<br />

bekledim. Yaptığım işi ve sektörü o<br />

kadar çok seviyorum ki, her gün beni<br />

nelerin beklediğini, neler öğreneceğimi<br />

düşünmek beni bu yolculukta dinç<br />

tutuyor.<br />

MSC Ailesi’ne ne zaman<br />

katıldınız?<br />

1996 yılında MSC Grubu’nun Gemi<br />

Acenteliği firmasında çalışmaya<br />

başladım. Kariyerime İthalat Müşteri<br />

Temsilcisi olarak adım attım ve<br />

daha sonra İstanbul ve Tekirdağ<br />

bölgelerinden sorumlu olduğum<br />

Bölge Müdürü pozisyonuna geçtim.<br />

Hayatın seçimlerden ibaret olduğuna<br />

inanıyorum. Yaptığımız seçimlerle<br />

bir şeyleri tercih ediyor, iyi ya da<br />

kötü sonuçlarını kabulleniyoruz. Ben<br />

ofiste geçirdiğim tüm anları keyifli<br />

hale getirmeyi seçtim. İşe gelirken o<br />

günün bana neler getireceğini, nelerle<br />

karşılaşacağımı düşünerek heyecanla<br />

işe geldim. Burada MSC Ailesi’nin bir


parçası olmamın büyük bir payı da var.<br />

MSC, öyle büyük bir okul ki, her gün<br />

öğrenmenin bir sınırı olmadığını kapısından<br />

ilk girdiğim günden bugüne, tam 28 yıldır<br />

en güzel haliyle gösterdi bana. Sürekli<br />

gelişen, farklılıklar sunan, tüm bireylerini<br />

hızlıca bu akışa adapte edebilen bir yapıya<br />

sahip olması sebebiyle bu dünyanın içinde<br />

büyümekten dolayı şanslı olduğumu<br />

söylemeliyim. Değişime hep hazırdım.<br />

Buna hazır olmak da her duruma hızlıca<br />

adapte olmayı gerektiriyor. Lojistikten<br />

turizme geçmek de benim için bu zamana<br />

kadar bildiklerimi tamamen değiştirmek<br />

demek oldu. Bundan öncesinde evrenden<br />

tek beklentim, değişimi kucaklama<br />

fırsatını bana sunmasıydı. O fırsatı<br />

yakalamak iş yapış şeklimi, bakış açımı,<br />

düşünce tarzımı hatta kullandığım dili<br />

de değiştirmemi sağladı. Değişim insanı<br />

büyütüyor, geliştiriyor, farklı insanlardan<br />

farklı ortamlardan beslenerek yepyeni bir<br />

dünyanın parçası olma şansı tanıyor. Şu an<br />

seyahat acentelerimizden, ajanslarımızdan,<br />

influencerlardan ve çalışma<br />

arkadaşlarımdan kısacası birlikte çalıştığım<br />

herkesten yeni bir şeyler öğreniyorum ve bu<br />

beni canlı tutuyor.<br />

“Süreç ve sonuç odaklılığı<br />

birbirinden ayırmam”<br />

Çalışma şeklime bakıldığında da süreç ve<br />

sonuç odaklılığı birbirinden asla ayıramam.<br />

Ama sürecin doğru olduğunu bilmek,<br />

doğru yönettiğin tüm unsurları bir araya<br />

getirdiğinden emin olmak, sonuca ulaşmanın<br />

en güvenli yoludur diye inanırım. Günün<br />

sonunca süreç odaklı olmamın tek nedeni,<br />

sonuca ulaşma arzum diyebiliriz. Sonuca<br />

yol alırken esnekliğin çok önemli olduğuna<br />

inanırım. Eskiden bir şeyler ters gittiğinde<br />

kafama takar, nedenlerini sorgulardım.<br />

Şimdi ise ters giden şeylerin bana bir<br />

şeyler öğretmesine izin verip buradaki<br />

kazanımlarıma yoluma devam etmeyi<br />

öğrendim. Yanlış da yapsak doğru da yapsak<br />

hepsi bir amaca hizmet ediyor. Her zaman<br />

söylerim: Evren, hareketi alkışlar. Elinden<br />

geleni yaptığında, bir amaç uğruna emek<br />

verdiğinde er ya da geç karşılığını alırsın.<br />

Bu yüzden hem çalışma hayatımda hem<br />

de özel hayatımda elimden geleni, üzerime<br />

düşeni fazlasıyla yapıp gerisini akışa, evrene<br />

bırakmayı ve olacakları iyisiyle kötüsüyle<br />

tanık olmayı seçtim.<br />

Şu an MSC Cruises & Explora<br />

Journeys Türkiye Ülke<br />

Müdürüsünüz. Lojistikten<br />

kruvaziyer turizmine geçişiniz de<br />

tamamen kendi seçiminiz miydi?<br />

Yıllarca edindiğim lojistik ve deniz taşımacılığı<br />

deneyimlerimin ardından, 2023 Eylül ayında<br />

"Tatilin ve seyahatin her<br />

türlüsüne varım. Nasıl ve nerede<br />

olduğundan bağımsız, başka<br />

bir yerde olmanın, yolculuğa<br />

çıkmanın keyif vermesi ve her<br />

zaman bir seyahat planımın<br />

olması beni canlı tutuyor.<br />

Deniz tatili olsun, doğa tatili<br />

olsun ya da kültürel bir tur<br />

olsun hepsinin yeri ayrı.<br />

Her seyahatimden de başka<br />

bir deneyim kazanıp eve<br />

dönüyorum. Gemiyle seyahati<br />

yeni deneyimlemeye başladım<br />

fakat herkesin hayatında<br />

kesinlikle tecrübe etmesi<br />

gereken, her zevke hitap eden<br />

çeşitlilik sunmasından dolayı<br />

herkesin aradığını bulacağı bir<br />

deneyim olduğunu gördüm.<br />

Şu anda kadar her ne kadar<br />

iş için gemiyle seyahat etmiş<br />

de olsam her sabah başka bir<br />

manzaraya uyanmanın verdiği<br />

keyif bambaşkaymış. Bir de<br />

işin mutfağını görmemden<br />

kaynaklı gerek kendi çevreme<br />

gerekse yolcularımıza cruise<br />

seyahatiyle ilgili en ince<br />

detayları paylaşmaktan büyük<br />

keyif alıyorum."<br />

MSC Cruises’ta Türkiye Ülke Müdürü olarak<br />

görev almaya başladım. Lojistik ve turizm<br />

sektörleri birbirinden farklı olsa da MSC<br />

Grubu'nun bünyesinde uzun süre çalışmış<br />

olmanın sağladığı şirket kültürüne aşinalık,<br />

bu yeni pozisyona hızlıca uyum sağlamamı<br />

kolaylaştırdı. Ayrıca, sık seyahat etmem<br />

ve turizme olan ilgim sayesinde kruvaziyer<br />

sektörüne de kısa sürede adapte olabildim.<br />

Bilindiği gibi, MSC Cruises bugün, dünyanın<br />

en büyük üçüncü kruvaziyer şirketi.<br />

Türkiye limanlarını ilk kez 2003 yılında<br />

destinasyonlarına dahil etti. 2005 yılında<br />

Türkiye'de temsilcilik açarak faaliyetlerini<br />

başlattı. 2015 yılında üç gemiyle sefer<br />

sayılarını artırdı ve her yıl daha fazla yolcu<br />

taşıyarak 2018 yılında Türkiye temsilciliğini<br />

yeniden yapılandırdı. Bu sayede, kruvaziyer<br />

şirketleri arasında Türkiye’de ofis açan<br />

tek şirket oldu. 2022 yılına kadar yalnızca<br />

acenteler aracılığıyla yapılan rezervasyonlara<br />

destek veren Türkiye ofisi, Aralık 2022<br />

itibarıyla doğrudan satış yaparak müşterilere<br />

direkt hizmet sunmaya başladı.<br />

MSC, çok büyük bir marka ve ne şanslıyım<br />

ki kariyerim boyunca her iki şirketinin de bir<br />

parçası olabildim. İkisi de dünya markası,<br />

ikisi de Türkiye’ye büyük değerler sunan<br />

markalar. Uzun süren bir kargo deneyiminin<br />

ardından daha farklı bir dünyaya adım<br />

atmanın verdiği heyecanı yaşıyorum ve bu<br />

sektörde, Türkiye pazarı ile ilgili geleceği<br />

şekillendirme şansımın olmasından dolayı<br />

çok mutluyum. Boğaz’da, denizde kargo<br />

gemileriyle cruise gemilerinin aynı anda<br />

görülmesi beni hep gururlandırmıştır.<br />

Çok yakın bir zamanda hem MSC Cruises<br />

hem de lüks markamız Explora Journeys<br />

filolarımıza ait iki gemimiz aynı anda<br />

İstanbul’a demirledi. Böyle anlarda ne<br />

kadar büyük bir ailenin parçası olduğunuzu<br />

daha iyi hissediyorsunuz. Yaptığım işin<br />

detaylarını çevremle paylaşmak beni her<br />

zaman mutlu eder. Bir de cruise gemilerinin<br />

herkes tarafından bilinmemesi, merak<br />

edilmesi, herkeste heyecan uyandırması<br />

sebebiyle detaylarını anlatmaktan, çevremi<br />

bilgilendirmekten ve onları da cruise ile


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

seyahate teşvik etmekten çok keyif aldığımı<br />

söylemeliyim.<br />

MSC Cruises’da neler oluyor? Bu<br />

yılı hangi rakamlar ve yatırımlarla<br />

kapatmayı hedefliyorsunuz?<br />

MSC Cruises olarak 22 gemilik filomuz<br />

ve 90.000’den fazla yolcu kapasitemizle<br />

dünyanın 5 kıtasında 100’den fazla ülkede<br />

faaliyet gösteriyoruz. 300’den fazla<br />

destinasyona uğrayan gemilerimizle 180’den<br />

fazla milletten yolcumuzu ağırlıyoruz.<br />

Avrupa, Güney Amerika, Orta Doğu ve Güney<br />

Afrika'da pazar lideri olmakla beraber Kuzey<br />

Amerika ile Uzak Doğu'da güçlü ve büyüyen<br />

bir varlığa sahibiz. 2027’ye kadar 3 yeni<br />

gemimiz daha filomuza katılacak.<br />

Global olarak 2023 yılında 31.7 milyon<br />

yolcu, kruvaziyer yolculuğu gerçekleştirdi.<br />

MSC Cruises olarak ise 4 milyondan fazla<br />

yolcumuzu ağırladık. Gelişen filomuzun<br />

buradaki katkısı çok büyük. Her geçen gün<br />

hem yolcu kapasitemizi hem de ağırladığımız<br />

yolcu sayısını artırıyoruz. Global olarak <strong>2024</strong><br />

yılında 34.7 milyon yolcuyla bir önceki yıla<br />

%12 büyüme gerçekleşmesi bekleniyor. Bu<br />

doğrultuda MSC Cruises olarak biz de aynı<br />

eğilimle bir önceki yıla kıyasla daha fazla<br />

yolcuyu taşımış olacağız.<br />

<strong>2024</strong> yılında üç farklı gemimizle<br />

Türkiye limanlarına programlarımızı<br />

gerçekleştiriyoruz. Yaz sezonu kapsamında<br />

İzmir kalkışlı olarak 7 gecelik programlarını<br />

gerçekleştiren MSC Divina gemimiz ve<br />

İstanbul kalkışlı 9 gecelik programlarını<br />

gerçekleştiren MSC Splendida gemimiz,<br />

İtalya ve Yunanistan kıyılarını içeren<br />

rotalarıyla büyük ilgi görüyor. Bu<br />

ilginin karşılığı olarak Türkiye özelinde<br />

yatırımlarımızı geliştirerek <strong>2024</strong>-25 kış<br />

sezonunda İstanbul ve İzmir’den kalkışlı<br />

7 gecelik programlarını gerçekleştirecek<br />

MSC Sinfonia gemimizi karşılamaya<br />

hazırlanıyoruz. Böylece yıl boyu Türkiye’den<br />

hareket eden tek kruvaziyer şirketi olacağız.<br />

“Kruvaziyer seyahatinin bilinirliğini<br />

artırmaya odaklanıyoruz”<br />

MSC Gemi Seyahatleri Bölümümüz altında<br />

bulunan çağdaş markamız MSC Cruises’ın<br />

yanı sıra bir de lüks markamız Explora<br />

Journeys bulunuyor. MSC Grubu’nun 300<br />

yıllık denizcilik mirasından yararlanarak<br />

yeni nesil seçici lüks gezginler için<br />

okyanus deneyimini yeniden tanımlamaya<br />

yönelik vizyonun bir sonucu. Dünyaca<br />

ünlü tasarımcılar tarafından bir cruise<br />

gemisinden çok, süper yat olarak tasarlanan<br />

gemilerimizle konuklarımıza sıra dışı bir<br />

okyanus deneyimi sunmayı amaçlıyoruz.<br />

Alışılmışın dışında, dikkat çekici seyahat<br />

programları, 'Denizdeki Evler' olacak<br />

şekilde tasarlanan tümü muhteşem okyanus<br />

manzaralarına, özel terasa sahip 461<br />

okyanus kıyısı suit, penthouse ve rezidansı;<br />

6 özel restoran ve suitte yemek yeme<br />

imkanına sahip 11 bir farklı mutfak deneyimi<br />

seçeneği, 12 bar ve lounge (8 iç mekan ve 4<br />

açık hava), 4 yüzme havuzu, 64 özel kabanalı<br />

geniş açık teras, sağlıklı yaşam tesisleri<br />

ve kaliteli eğlence olanaklarıyla “Ocean<br />

State of Mind”ı hissedecekleri bambaşka<br />

bir deneyim sunuyoruz. Filonun ilk gemisi<br />

EXPLORA I, 24 Temmuz 2023'te; ikinci gemisi<br />

EXPLORA II ise 15 Eylül <strong>2024</strong>’te hizmete girdi.<br />

EXPLORA I, Karayipler’de geçirdiği başlangıç<br />

sezonunun ardından <strong>2024</strong> yaz sezonu için<br />

Akdeniz’e döndü ve programlarında Türkiye<br />

de yer aldı. Temmuz ve Ekim ayları arasında<br />

toplam 8 uğrak gerçekleştirdi ve İstanbul’un<br />

yanı sıra Bozcaada, Bodrum, Kuşadası ve<br />

Marmaris limanlarımıza da programlar<br />

gerçekleştirdi. Türkiye, MSC Dünya’sında<br />

büyük öneme sahip. Bu yüzden var<br />

gücümüzle kruvaziyer seyahatinin bilinirliğini<br />

artırmaya odaklanıyoruz.<br />

2025 yılında da MSC Cruises filomuzdan 3<br />

gemimizle hem yaz hem de kış sezonunda<br />

faaliyet göstermeye devam edeceğiz ve yine<br />

EXPLORA I gemimizi ağırlayacağız.<br />

Kruvaziyer turizminin <strong>2024</strong><br />

yılı performansını ne şekilde<br />

değerlendirirsiniz? Pazar,<br />

önümüzdeki yıl nasıl bir seyir<br />

gösterir?<br />

Türkiye’de özellikle iki senedir kruvaziyer<br />

turizminin bilinirliğinin arttığını ve buna<br />

bağlı olarak da turizm içindeki değerinin<br />

anlaşıldığını görüyoruz. İstanbul ve Kuşadası<br />

limanları en fazla yolcu ağırlayan limanlar<br />

olarak öne çıkıyor. Bu verilere dayanarak<br />

kruvaziyer turizminin güçlü bir şekilde<br />

arttığını söyleyebiliriz. Türkiye coğrafi<br />

konumu, tarihi, turistik ve kültürel değerleri<br />

sebebiyle kruvaziyer şirketlerinin her zaman<br />

programlarında yer verdiği bir destinasyon.<br />

Bu yüzden şanslı olduğumuzu söylemek<br />

mümkün. Burada önemsediğimiz, yurt<br />

dışından gelen misafirlerimizin gösterdiği<br />

ilgiyi Türk misafirler nezdinde de artırmak.<br />

“Üç yılda 25.000 Türk yolcu<br />

hedefliyoruz”<br />

Yürüttüğümüz iletişim çalışmalarının<br />

tamamında kruvaziyer seyahatinin<br />

bilinirliğini, avantajlarını vurgulamak<br />

amacıyla fiyat açısından ne kadar uygun<br />

fiyatlı, Türkiye limanlarından biniş imkanıyla<br />

biniş kolaylığı sağlaması, ulaşım masrafı<br />

olmadan kolayca yurt dışına çıkabilme<br />

imkanı sunması ve aynı seyahatte birden<br />

fazla destinasyonu keşfedebilme şansıyla<br />

ürünün fiyata kıyasla değerini ön planda<br />

tutuyoruz. Misafirlerimiz, bilgi almak<br />

istediklerinde öncelikle rotayı soruyor fakat<br />

gemilerimiz rotanın kendisi. Gemilerde de<br />

tıpkı uğrayacağı limanlar gibi keşfedilecek<br />

çok fazla imkan bulunuyor. Dolayısıyla<br />

gemiyi deneyimlemek, cruise yolculuğunun<br />

öncelikli hedeflerinden biri olmalı. Geçen<br />

yıla kıyasla Türk misafirlerimizin de gemiyle<br />

seyahat etme konusunda daha ilgili olduğunu<br />

görüyoruz. Bu yüzden her geçen yıl gemilerin<br />

limanlarda gözükmesiyle Türk yolcuların<br />

sayısında da artışın olacağına inanıyoruz.<br />

Hedefimiz ise üç yıl içinde 25.000 Türk<br />

yolcuyu gemilerimizde ağırlayarak cruise<br />

dünyasıyla tanıştırmak.<br />

Biraz da sizi konuşalım. Bize<br />

işteki ve evdeki Işın Hekimoğlu’nu<br />

nasıl tanıtırsınız? İşten arta kalan<br />

zamanları nasıl geçirirsiniz? Özel<br />

zevkleriniz var mı?<br />

Evde vakit geçirmektense dışarıda vakit<br />

geçirmeyi tercih ediyorum. Sosyal hayatta<br />

yaptığım çok aktivite var aslında. Yürüyüş


hayatımın vazgeçilmezlerinden biri. Yürüyüş<br />

yaparken kitap ya da podcast dinlemeyi<br />

tercih ediyorum. Sergileri, yeni tiyatroları,<br />

konserleri ve festivalleri hep takip ederim<br />

ve hepsine zaman ayırmaya çalışırım.<br />

Gençliğimde kadın su topu takımında aktif bir<br />

oyuncuydum. O zamandan beri tüm su topu<br />

turnuvalarını takip ederim. Aynı zamanda<br />

su topu öncesi bir yüzde dönemim olduğu<br />

için yüzme yarışları da ilgi alanlarımdan<br />

biridir. Üniversite yıllarından beri İtalyanca<br />

öğreniyorum ve pratiğime önem veriyorum.<br />

Yeni deneyimler için her zaman fırsat<br />

yaratmaya çalışıyorum. Bir gün antigravity<br />

yoga dersi alırken beni görebilirsiniz, diğer<br />

gün de seramik yaparken, enstrüman<br />

çalarken görebilirsiniz. Seyahat etmek,<br />

hayatımın her zaman bir parçası. Gerek<br />

yurt içi gerekse yurt dışı seyahatlerimi<br />

hep planlar, nereleri gezeceğimi, neler<br />

yiyeceğimi, neler deneyeceğimi en ince<br />

ayrıntısına kadar şekillendirip ona göre<br />

seyahatlerimi gerçekleştiririm. Yeni yemek<br />

tarifleri denemeyi çok severim. Yeni<br />

insanlarla tanışmak, yeni jenerasyonu takip<br />

etmek ve onlarla zaman geçirmek de en keyif<br />

aldığım şeyler arasında. 22 yaşında bir kızım<br />

var. Boğaziçi Üniversitesi Felsefe bölümü<br />

öğrencisi. Onunla yaptığım sohbetlerden<br />

aşırı keyif alıyorum. En çok kızımla seyahat<br />

etmekten hoşlanıyorum. Birbirimize zaman<br />

ayırmak için paha biçilmez bir fırsat oluyor.<br />

Böylece yoğun iş temposuyla sosyal hayatımı<br />

ve ev yaşamımı dengede tutmaya özen<br />

gösteriyorum.<br />

Hayatınızda bundan sonra neler<br />

olsun istiyorsunuz? Turizmde<br />

yolculuğunuza kruvaziyer ile mi<br />

devam edeceksiniz?<br />

Seyahat etmeye devam etmek, görmediğim<br />

ülkeleri, şehirleri görmek çok istiyorum.<br />

Sevdiklerimle, ailem ve arkadaşlarımla daha<br />

fazla vakit geçirmek isterim. Kruvaziyer,<br />

turizmin en güzel alanı. Çok gelişen,<br />

değişen bir alan. Bu yüzden değiştirmeyi hiç<br />

düşünmüyorum.<br />

Turizmin en çok nesini sevdiniz?<br />

Kruvaziyer sektöründe hizmet<br />

veren bir turizmci olmanın<br />

ayrıcalıkları neler?<br />

Turizmin en çok sevdiğim yanı, insanlarla<br />

doğrudan etkileşim içinde olup onlara<br />

unutulmaz deneyimler sunma fırsatı<br />

yaratması. Farklı kültürlerden, farklı yaşam<br />

tarzlarından gelen insanlara hitap etmek,<br />

onların seyahatlerine anlam katabilmek<br />

büyük bir motivasyon kaynağı. Ayrıca,<br />

turizmin sürekli değişen, gelişen ve dinamik<br />

bir sektör olması, her zaman yeni bir şeyler<br />

öğrenmeyi ve kendimi geliştirmeyi sağlıyor.<br />

Her gün farklı bir fırsatı değerlendirmek,<br />

bu işin heyecanını diri tutuyor. Turizmin<br />

sağladığı global perspektif ve insanlarla<br />

kurulan güçlü bağlar, beni bu sektöre bağlı<br />

tutan en önemli etkenler.<br />

Kruvaziyer sektöründe hizmet vermek<br />

ise turizmin bir adım ötesine geçerek<br />

misafirlere benzersiz bir seyahat deneyimi<br />

sunma şansı vermek demek. Denizde geçen<br />

bu yolculuklarda misafirler sadece bir<br />

destinasyonu ziyaret etmekle kalmıyor, aynı<br />

zamanda ulaşılabilir lüks, konfor ve farklı<br />

rotalarla dünyayı keşfetme imkanı buluyor.<br />

Bu süreçte, onlara her an rehberlik etmek<br />

ve farklı deneyimler yaşatmak çok özel bir<br />

duygu.<br />

Sunduğumuz ayrıcalık, hizmetin hem tatil<br />

hem de ulaşımı birleştiren bütünsel bir<br />

deneyim olması. Misafirlerimiz gemiye<br />

adım attığı andan itibaren her şeyin en ince<br />

ayrıntısına kadar planlandığı bir yolculuğa<br />

çıkıyor. Ayrıca, kruvaziyer sektöründe<br />

çalışma imkânı, dünyanın dört bir yanındaki<br />

destinasyonlara erişim sağlayarak sürekli<br />

farklı kültürlerle temas kurmamı ve<br />

sektöre global bir perspektiften bakmamı<br />

sağladı. Kişisel ve profesyonel anlamda<br />

zenginleştiren bir deneyim kesinlikle.<br />

Bunun yanı sıra, kruvaziyer gemileri birer<br />

yüzen şehir gibi; dolayısıyla operasyonel<br />

anlamda oldukça büyük bir sorumluluk<br />

taşıyoruz. Her yolcuya kusursuz bir hizmet<br />

sunma çabası, bu sektördeki yöneticilik<br />

rolümü daha da özel kılıyor. Her şeyin<br />

sorunsuz işlemesi için büyük bir ekip<br />

çalışması ve organizasyon becerisi gerekiyor.<br />

Bu süreçte başarılı olmak da mesleki tatmin<br />

açısından oldukça değerli.<br />

Turizmde kadın olmak üzerine<br />

neler söylemek istersiniz?<br />

MSC Cruises olarak 2023 verilerine<br />

göre karada çalışan ekibimizin %54.7’si,<br />

gemilerimizde çalışan ekibimizin ise %19.7’si<br />

kadınlardan oluşuyor. Sosyal sorumluluk<br />

hedeflerimiz arasında önemli bir yer tutuyor.<br />

Kruvaziyer turizmi gibi dinamik ve hızla<br />

gelişen bir sektörde kadın olmak, hem<br />

fırsatlarla hem de zorluklarla karşılaşmayı<br />

beraberinde getiriyor. Bu sektörde kadın<br />

olarak var olmak, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın<br />

artması açısından önemli bir fırsat sunuyor.<br />

Kruvaziyer turizmi, operasyonlar, müşteri<br />

ilişkileri, satış ve pazarlama gibi birçok<br />

farklı alanı kapsadığı için kadınlara liderlik<br />

becerilerini geliştirebilecekleri, inovatif<br />

çözümler üretebilecekleri ve müşteri<br />

deneyimini iyileştirebilecekleri çok sayıda<br />

fırsat sunuyor.<br />

Kruvaziyer turizmi gibi müşteri<br />

memnuniyetine dayalı bir sektörde,<br />

kadınların sezgisel yaklaşımları ve detaylara<br />

olan dikkatleri, iş süreçlerini daha etkili<br />

yönetmelerine katkıda bulunuyor. Ben<br />

de kendi deneyimlerimde, bu özelliklerin<br />

yöneticilik rolümde güçlü bir yanım olduğunu<br />

gözlemledim. Ayrıca, sektörde kadın<br />

liderlerin artmasıyla birlikte çeşitlilik de iş<br />

gücünü güçlendiren bir etken haline geliyor.<br />

Bu da kadınlara rol model olma ve sektörde<br />

fark yaratma fırsatı sunuyor.<br />

Son olarak MSC Cruises bünyesinde<br />

kadın çalışan olmanın ayrıcalığını<br />

birkaç cümle ile anlatmanızı<br />

istesem…<br />

Liderlik ve operasyonel rollerde olmak üzere<br />

iş gücündeki kadın temsilini artırmak için<br />

önemli çabalar sarf edildi. Özellikle denizcilik<br />

rolleri gibi geleneksel olarak erkeklerin<br />

egemen olduğu alanlarda cinsiyet çeşitliliğini<br />

teşvik etmek için proaktif adımlar atıldı.<br />

Cinsiyet çeşitliliği programlarıyla kadınları<br />

hem gemide hem de karada kariyer yapmaya<br />

teşvik eden çalışmalar gerçekleştirildi.<br />

Gemi kaptanlığı rolleri de dahil olmak üzere<br />

kadınlar liderlik pozisyonlarına atandı ki bu,<br />

kruvaziyer endüstrisinde nadirdir. Örneğin,<br />

Kaptan Serena Melani, MSC Seaview<br />

gemimizde kaptanlık yapan ilk kadın oldu.


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

brand<br />

Külsan A.Ş. celebrates golden<br />

anniversary with innovative products<br />

Külsan A.Ş., Turkiye's only thermoset manufacturer, celebrates its 50th anniversary<br />

in the HoReCa sector with innovative products that offer durability and<br />

aesthetics together.<br />

Külsan A.Ş., Turkiye's only<br />

thermoset manufacturer,<br />

continues to make a name for<br />

itself with its high-quality products<br />

for the HoReCa sector. Operating in<br />

the sector since 1974, the company<br />

develops designs suitable for the<br />

needs of the sector with its customer<br />

satisfaction-oriented approach and<br />

innovative solutions. Külsan A.Ş., which<br />

produces products with high quality<br />

standards and durability suitable for the<br />

intensive use of hotels and restaurants,<br />

reveals its difference in the sector<br />

by offering durability and aesthetics<br />

together.<br />

Durability and aesthetics together<br />

HoReCa sector needs durable and longlasting<br />

products as they have intensive<br />

usage areas. In order to meet this<br />

need, Külsan A.Ş. becomes the solution<br />

partner of businesses in the sector by<br />

producing durable thermoset plates,<br />

bowls, trays and other kitchenware.<br />

Külsan A.Ş.'s products are resistant<br />

to breakage and also have light and<br />

portable features. In this way, it both<br />

lightens the workload of kitchen staff<br />

and provides businesses with the<br />

advantage of long-lasting use.<br />

Külsan A.Ş. products, which are also<br />

very successful in terms of aesthetics,<br />

attract attention with stylish designs<br />

that will harmonize with the decoration<br />

of hotels and restaurants. Thermoset<br />

products, which are used in hotel<br />

restaurants, open buffet presentations<br />

and luxury venues, become<br />

indispensable for businesses thanks to<br />

their elegant appearance and durable<br />

structures. In addition, thermoset<br />

products offer a wide range of color and<br />

pattern options, providing businesses<br />

with a wide range of choices. Thanks to<br />

this diversity, every business can easily<br />

find products suitable for its own style<br />

and concept.<br />

Sustainable production and<br />

environmental awareness<br />

Külsan A.Ş. not only produces high<br />

quality and durable products, but<br />

also attaches great importance to<br />

environmentally friendly production<br />

processes. The company's sustainable<br />

production techniques focus on<br />

energy efficiency and the protection<br />

of natural resources. In this way, the<br />

company is the pioneer of the sector<br />

as an environmentally sensitive<br />

manufacturer. It minimizes its impact<br />

on nature by using recyclable materials<br />

in the production process and is<br />

appreciated for its innovative steps in<br />

this field.<br />

The company, which contributes to<br />

the sustainability goals of businesses<br />

in the hotel and restaurant sector<br />

thanks to its environmentally friendly<br />

production policies, not only offers<br />

durable products to its customers, but<br />

also pays attention to environmental<br />

responsibility. This helps businesses to<br />

strengthen their brands and generate<br />

an environmentally friendly image.<br />

The solutions offered by Külsan A.Ş.<br />

are not limited to aesthetics and<br />

durability; the company also stands<br />

out with its ability to rapidly adapt to<br />

the ever-changing needs of the sector.<br />

Developing designs in line with new<br />

trends and taking customer feedback<br />

into account, the company continues<br />

to maintain its leadership in the<br />

sector. Produced with over 50 years of<br />

experience, the brand's products offer<br />

both economic and long-term solutions<br />

for hotel and restaurant businesses.<br />

Continuously expanding its product<br />

range, the company aims to lead the<br />

innovations in the sector in the future.


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Otel ve restoran yönetiminde<br />

dijital dönüşüm<br />

Dijital dönüşüm sürecinde işletmelerin hem verimliliklerini artırmalarına hem de<br />

müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmalarına yardımcı olan AKINSOFT,<br />

yenilikçi yazılımlarıyla dikkat çekiyor.<br />

Günümüzün hızla dijitalleşen<br />

dünyasında, otel ve restoran<br />

işletmelerinin rekabet gücünü<br />

artırmak için teknolojiyi en verimli<br />

şekilde kullanması şart. AKINSOFT<br />

olarak, bu dijital dönüşüm sürecinde<br />

işletmelerin hem verimliliklerini<br />

artırmalarına hem de müşteri<br />

memnuniyetini en üst seviyeye<br />

çıkarmalarına yardımcı olan yenilikçi<br />

yazılımlar sunuyoruz. Ürünlerimizle<br />

işletmelerin iş süreçlerini daha hızlı<br />

ve etkin bir şekilde yönetmesine katkı<br />

sağlarken, sunduğumuz çözümlerle<br />

dijitalleşmenin avantajlarını tam<br />

anlamıyla deneyimleyebilirsiniz.<br />

QR Menü ile kolay ve temassız<br />

müşteri deneyimi<br />

Örneğin, QR Menü çözümümüz,<br />

restoranlarda hijyen standartlarını<br />

yükseltirken müşteri deneyimini de<br />

bir üst seviyeye taşıyor. Müşteriler,<br />

masalarındaki karekodu okutarak<br />

mobil cihazlarından kolayca menüye<br />

erişebiliyor, sipariş verebiliyor, hatta<br />

garson ya da vale çağırma gibi işlemleri<br />

zahmetsizce gerçekleştirebiliyorlar.<br />

Bu pratik çözüm, işletmelere zaman<br />

kazandırırken, müşterilere hızlı ve<br />

modern bir hizmet sunuyor. Ayrıca QR<br />

Menü, WOLVOX Restoran Otomasyonu<br />

ile tam entegre çalışarak siparişlerin<br />

doğrudan sisteme aktarılmasını<br />

sağlıyor. Bu sayede işlemleriniz hızlı<br />

ve hatasız bir şekilde gerçekleşiyor,<br />

operasyonel süreçler daha verimli<br />

hale geliyor. Üstelik Türkçe, İngilizce,<br />

Arapça ve Rusça gibi çoklu dil desteği<br />

sayesinde uluslararası misafirlerinize<br />

de sorunsuz bir deneyim sunabilirsiniz.<br />

Hızlı entegrasyon, sorunsuz iş akışı<br />

Restoranlar için geliştirdiğimiz<br />

WOLVOX Restoran Yönetimi de bu<br />

süreci bir adım daha ileri taşıyor.<br />

Adisyonlardan envanter takibine, sipariş<br />

yönetiminden ödeme sistemlerine<br />

kadar tüm süreçlerinizi daha kolay<br />

yönetmenizi sağlıyor. Özellikle<br />

e-Adisyon entegrasyonu sayesinde<br />

gelir idaresine verilerinizi direkt olarak<br />

iletebilir, böylece resmi süreçlerde hız<br />

kazanabilirsiniz. Ayrıca, YemekSepeti,<br />

Getir ve Trendyol Yemek gibi online<br />

sipariş platformlarıyla uyumlu çalışan<br />

sistemimiz, dijital siparişlerinizi de<br />

kolayca yönetebilmenizi sağlıyor. Mobil<br />

cihazlardan sipariş alabilme özelliği ise,<br />

restoranlarınıza modern bir dokunuş<br />

katarken, operasyonel süreçlerinizi de<br />

hızlandırıyor.<br />

AKINSOFT olarak sunduğumuz bu<br />

çözümler, işletmelerin her alanında<br />

dijital dönüşümü en verimli şekilde<br />

hayata geçirmelerini sağlıyor.<br />

Teknolojiyi iş süreçlerinize en iyi şekilde<br />

entegre ederek, rekabet avantajı elde<br />

edebilir ve müşteri memnuniyetinizi<br />

artırabilirsiniz. Siz de AKINSOFT’un<br />

sunduğu dijitalleşme çözümleriyle<br />

işletmenizi geleceğe taşıyın!


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Geleceğin misafir ağırlama deneyimi<br />

AKINROBOTICS Robotları<br />

AKINROBOTICS’in sunduğu Sosyal ve Servis Robotları, işletmenizin misafir ağırlama<br />

anlayışını tamamen değiştirecek yenilikler sunuyor.<br />

Otel ve restoran sektöründe<br />

misafir memnuniyetini<br />

artırmanın yolları her geçen<br />

gün çeşitleniyor. Dijitalleşme<br />

ve teknolojik yeniliklerle birlikte artık<br />

işletmeler hem verimliliği artırmak hem<br />

de müşterilere unutulmaz bir deneyim<br />

sunmak için akıllı çözümler arıyor. İşte<br />

tam da bu noktada AKINROBOTICS’in<br />

sunduğu Sosyal ve Servis Robotları,<br />

işletmenizin misafir ağırlama anlayışını<br />

tamamen değiştirecek yenilikler<br />

sunuyor.<br />

Misafirlerle samimi ve etkileşimli<br />

bir deneyim<br />

Sosyal Robotlarımızdan biri olan<br />

ADA-7, sadece bir karşılama robotu<br />

değil, aynı zamanda insanlarla<br />

etkileyici bir bağ kurabilen, duygu,<br />

yaş ve cinsiyet analizleri yapabilen bir<br />

teknoloji harikası. Bir misafir lobinize<br />

girdiğinde ADA-7, onları sıcak bir<br />

şekilde karşılayabilir, randevularını<br />

kontrol edebilir ve otelinizin haritasını<br />

kullanarak misafirin gitmek istediği<br />

yere kadar rehberlik edebilir. Üstelik<br />

çok dilli hizmet desteği sayesinde,<br />

farklı milletlerden gelen misafirlerinize<br />

kendi dillerinde yardımcı olabilir.<br />

Özelleştirilebilir ses, renk ve isim<br />

seçenekleriyle de robotu tamamen<br />

işletmenizin imajına uygun hale<br />

getirebilirsiniz.<br />

Bu robot, işletmenize sadece hız<br />

kazandırmakla kalmaz; aynı zamanda<br />

otonom şarj özelliği sayesinde gün boyu<br />

kesintisiz hizmet verebilir. Üzerindeki<br />

dokunmatik ekran ile misafirleriniz<br />

e-randevu, e-sonuç gibi işlemlerini<br />

rahatlıkla gerçekleştirebilir. ADA-<br />

7, otelinize teknolojiyi getirirken,<br />

misafirlerinizle olan etkileşimi çok daha<br />

kişisel bir hale getirir.<br />

Servis Robotları ile hijyen ve<br />

verimlilik bir arada<br />

Misafirlerinizi etkileyici bir şekilde<br />

karşılamanın yanı sıra, restoran ve<br />

kafeteryalarda servis hizmetlerinin de<br />

hızlı ve hijyenik olması artık hiç olmadığı<br />

kadar önemli. AKINROBOTICS’in<br />

Servis Robotları bu konuda işletmelere<br />

büyük bir avantaj sağlıyor. Bu robotlar,<br />

siparişleri otonom bir şekilde istenilen<br />

masaya veya alana servis ederek hem<br />

müşteri memnuniyetini artırıyor hem de<br />

personel maliyetlerinizi düşürmenize<br />

yardımcı oluyor.<br />

Indoor Mapping teknolojisi sayesinde,<br />

restoranınızın her köşesini öğrenen<br />

servis robotlarımız, dosya, evrak<br />

taşıma gibi görevleri de üstlenebiliyor.<br />

Ayrıca, menü üzerinden sipariş<br />

alabilme özelliği sayesinde, mobil<br />

uygulamalarla entegre çalışan robotlar,<br />

hizmet sürecinizi hızlandırırken,<br />

hijyen standartlarını da en üst düzeye<br />

çıkarıyor. Dilediğiniz sesli komutlarla<br />

robotlar, “Lütfen siparişinizi alınız”<br />

veya “Afiyet olsun” gibi cümlelerle<br />

misafirlerinizle etkileşime geçebilir.<br />

İşletmenizde fark yaratın<br />

Günümüzün hızla değişen rekabet<br />

ortamında, işletmenizin verimliliğini<br />

artırmak ve misafirlerinize eşsiz bir<br />

deneyim sunmak için AKINROBOTICS’in<br />

Sosyal ve Servis Robotları size her<br />

açıdan büyük bir avantaj sunuyor. Hem<br />

hijyen hem de hız açısından mükemmel<br />

sonuçlar elde edebileceğiniz bu<br />

teknolojilerle, misafirlerinize sadece bir<br />

hizmet sunmakla kalmaz, unutulmaz<br />

bir deneyim yaşatabilirsiniz. Otelinizi<br />

veya restoranınızı bir adım öne<br />

çıkarmak için AKINROBOTICS’in<br />

yenilikçi çözümleriyle tanışın!


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

MARIOS<br />

TSOURIS<br />

"TÜRK<br />

MUTFAĞI BENI<br />

HER ZAMAN<br />

BÜYÜLEMIŞTIR"<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Sunset Grill & Bar <strong>Restaurant</strong>'ın Yunan<br />

Şefi Marios Tsouris, mesleğiyle ilgili<br />

en çok bu soruyu yanıtlamayı seviyor:<br />

"Aşçılık hikayen nasıl başladı?"<br />

Öyle ki bu soru, aniden ve spontane<br />

bir kararla nasıl mesleğe başladığını<br />

hatırlatıyor, her cevaplayışında. "Bunu<br />

hiç planlamamıştım ve aklımdan bile<br />

geçmemişti." diye başlıyor önce. "Bir gün,<br />

serbest meslekler okuluna gittim ve hangi<br />

meslekleri öğrenebileceğimi sordum. Bana<br />

sahip oldukları tüm meslekleri sıraladılar.<br />

Bu olay yaklaşık 23 yıl önceydi. O sırada<br />

aşçılık mesleğinin çok gelecek vadettiğini<br />

ve yükselişte olduğunu söylediler. Ve ben de<br />

birden, ‘Güzel… Hayatımda bunu yapacağım,<br />

aşçı olacağım' diye düşündüm. O gün bu<br />

yola adım attım." diye devam ediyor sonra.<br />

"Aşçılık, beni kendine çekti"<br />

Atış o atış... Üstelik ailesinde ne profesyonel<br />

bir aşçı ne de adayı varken. Atina'da doğan,<br />

dört yaşına kadar büyükanne eliyle büyüten<br />

Marios Tsouris, büyükannesinin harika bir<br />

aşçı olduğunu çok iyi biliyor o gün de, bugün<br />

olduğu gibi. Bunu çok anlamlı ve özel bir<br />

miras kabul ederek onurlandırmayı bir borç<br />

biliyor, her konusu açılışında.<br />

Şef Marios'un çocuk yaşlarında<br />

büyüdüğünde ne olacağıyla ilgili en ufak bir<br />

fikri, büyük hayalleri yok! Tek hatırladığı,<br />

çocukken devamlı basketbol oynadığı ve<br />

piyano çaldığı. Büyük bir piyanist olma<br />

hevesi var olsa da bunu gerçekleştiremiyor<br />

ama.<br />

Devamında bir meslek okuluna kaydoluyor.<br />

Orada aşçılık dahil pek çok mesleğin<br />

sunulduğu bir eğitim programının içinde<br />

buluyor kendini. Okula başladığı ilk günden<br />

itibaren restoranda çalıştığını söyleyen<br />

Tsouris, stajını Atina’da, o dönemin Michelin<br />

yıldızına sahip tek restoranı Spondi'de<br />

yapıyor.<br />

"Bugün bile Yunanistan’ın en iyi<br />

restoranlarından biri olarak biliniyor”<br />

diye anlattığı o restoranda yaklaşık altı ay<br />

boyunca Fransız mutfağı temelinde tecrübe<br />

ediniyor. Hemen arkasından da aşçılık<br />

eğitimine Londra’da devam ediyor.<br />

Aşçılık dünyası onu kendine öyle bir çekiyor<br />

ki, o bile şaşıyor. 15 yaşında tesadüfen<br />

çıktığı aşçılık yolculuğunun bir yazgı ve<br />

şans meselesi olduğunu söyleyen Tsouris<br />

şöyle devam ediyor: "Bu seçimin bana<br />

uygun olduğunu gördüm ve bu konuda<br />

şanslı olduğumu söyleyebilirim. Şu anda şef<br />

olduğum için çok mutluyum çünkü yaptığım<br />

işi seviyorum ve mutfağı çok seviyorum;<br />

artık bu, benim için bir yaşam ve ifade biçimi<br />

haline geldi. Çünkü bu meslek müthiş bir<br />

yaratıcılık barındırıyor."<br />

Hafızasında iz bırakan ilk yemeği<br />

Şef Marios, hafızasında iz bırakan ilk<br />

yemeğini Yunanistan’da öğrenciler arasında<br />

düzenlenen bir yemek yarışması için<br />

hazırladığını dile getiriyor. Altın madalyayla<br />

ödüllendirildiği o yarışmayla ilgili hatırında<br />

kalanlar ise şöyle: "Yarışmada, içi kırlangıç<br />

balığı ve karidesle doldurulmuş ıspanak<br />

rulosu ile kırmızı biber sosu hazırladım.<br />

Bu yemekle yarışmada altın madalya<br />

kazandım. Bu benim için çok cesaret verici<br />

ve kariyerimde ileriye doğru atılmış önemli


“Mutfak benim için özgürlük,<br />

yaratıcılık ve tutkuyla hayat<br />

bulduğum bir alan; ruhumu<br />

ifade ettiğim bir dünya.”<br />

bir adım oldu. O gün, mutfakta olmaktan<br />

ve yemek yapmaktan büyük keyif aldığımı,<br />

bu mesleğin bana ne kadar uyduğunu<br />

anladım."<br />

Özel bağları, dönüm noktaları<br />

Sunset Grill & Bar'ın Executive Şefi Marios<br />

Tsouri'nin ilk profesyonel deneyimi,<br />

Atina’daki Nobu <strong>Restaurant</strong>. Arkasından<br />

Paris’teki Nobu ekibine dahil olan Şef<br />

Marios, Japon mutfağıyla özel bağını<br />

da, sushi ustalığını da bu tecrübeleriyle<br />

kazanıyor.<br />

Tsouris'in mesleki kariyerindeki önemli<br />

bir dönüm noktası da, Barselona’nın üç<br />

Michelin yıldızlı restoranı, Lasarte oluyor.<br />

Şef Marios, bu deneyimini de ufkunu<br />

açan, mutfağa farklı bir bakış açısıyla<br />

yaklaşmasını sağlayan bir fırsat olarak<br />

yorumluyor.<br />

Artık şef!<br />

Şef Marios'un şefliğini ilan ettiği, ilk kez<br />

bir restoranın başına geçtiği yıl, 2011.<br />

Yer, Mykonos’taki Solymar <strong>Restaurant</strong>.<br />

Yedi yıl çalıştığı restoranda hem mutfak<br />

olarak gelişim gösterdiğini hem de bir<br />

mutfağı yönetme konusunda büyük tecrübe<br />

kazandığını anlatan Şef Marios, ardından<br />

yurt dışı mutfaklara açılıyor. Ünlü COYA<br />

<strong>Restaurant</strong>'ın Baş Aşçılığı da bunların<br />

başında geliyor.<br />

10 yıl önce müşterisiydi<br />

Ya Sunset Grill & Bar <strong>Restaurant</strong> ile yolları<br />

nasıl birleşiyor? "2005 yılında Mykonos’ta<br />

çalışmaya başladım ve yakın zamana<br />

kadar orada yaşıyordum. Şimdiyse yeni bir<br />

başlangıç yaparak İstanbul’a gelmeye karar<br />

verdim." diye anlatan Tsouris, İstanbul’u,<br />

büyüleyici kültürü için sıkça ziyaret edermiş<br />

zaten o vakitlerde. Türk mutfağının zengin<br />

malzemeleri ve yoğun emek gerektiren<br />

yemekleriyle dünya çapında ünlü olduğunu<br />

da pekala bilirmiş.<br />

Anlattığına göre, Sunset'i ilk defa 10 yıl önce<br />

müşteri olarak ziyaret etmiş ve sahibi Barış<br />

(Tansever) ile tanışmış. Restoranın Boğaz<br />

manzarasıyla büyülenmiş, restoranda nadir<br />

bulunan sanat koleksiyonuna hayran kalmış.<br />

Yunan şefin İstanbul ile ilgili yorumları ise<br />

şöyle: “İstanbul benim için büyüleyici bir<br />

şehir; kültürü, tarihi ve enerjisiyle kendine<br />

has bir ruhu var. Her köşesinde farklı bir<br />

hikaye saklı ve bu çeşitlilik ilham verici.<br />

Boğaz’ın manzarası, tarihi dokusu ve<br />

farklı kültürlerin buluştuğu bir yer olması<br />

İstanbul’u benim için özel kılıyor. Bu şehirde<br />

bulunmak, yaratıcılığımı besliyor ve her<br />

defasında yeni bir keşif hissi veriyor.”<br />

Kalabalıktan uzak dengeli ve akılda<br />

kalıcı tabaklar<br />

Marios Tsouri'nin tabaklarını birkaç kez<br />

deneyimleme fırsatım oldu. Ama bir de o<br />

anlatsın istiyorum, sunumdaki imzasını...<br />

Tabakta kompozisyon yaratmanın<br />

püf noktalarını... Ana yemek, garnitür<br />

eşleştirmelerindeki kıstaslarını...<br />

“Sunumda imzam, sadelik ve doğallığın<br />

uyum içinde olduğu, malzemelerin ön<br />

planda olduğu tabaklar." diye anlatmaya<br />

koyulan Şef Marios, kompozisyon<br />

yaratırken her malzemenin renk, doku ve<br />

tat olarak birbirini tamamlamasına özen<br />

gösterdiğini vurguluyor. Tabakta aşırı<br />

kalabalık yerine, dengeli ve akılda kalıcı<br />

bir düzen oluşturmayı tercih ettiğini dile<br />

getiren Tsouris, ana yemek ve garnitür<br />

eşleştirmelerinde ise, birbirine zıt tat ve<br />

dokuların uyumunu yakalamaya önem<br />

verdiğini söylüyor. "Her bir öğenin hem<br />

görsel hem de lezzet olarak uyum içinde<br />

olması, hem göze hem damağa hitap eden<br />

bir deneyim yaratır.” eklemesini de yaparak.<br />

Tabakta lezzeti dengeli bir tat<br />

profiliyle yakalıyor<br />

Şef Marios tabakta lezzeti, malzemelerin<br />

doğal tadını ön plana çıkararak ve dengeli<br />

bir tat profili oluşturarak yakaladığını<br />

söylüyor. Bu noktada kendine özgü<br />

karakterini koruyabilen taze ve kaliteli


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

ürünlerle çalışmanın öneminden söz eden<br />

Tsouris, böylece lezzetin de en üst seviyeye<br />

taşınacağını ileri sürüyor.<br />

Yerellik ve sürdürülebilirlik ise, mutfakta<br />

hem lezzet hem de etik açıdan büyük<br />

önem taşıyan iki kavram şef için. "Yerel<br />

ürünleri kullanmak, hem bölgeye destek<br />

sağlar hem de malzemelerin en taze halini<br />

sunar." diyen Şef Marios, "Sürdürülebilirlik<br />

ise doğaya saygıyı ifade eder; gelecekte de<br />

bu lezzetlerin var olabilmesi için çevreyi<br />

ve kaynakları korumamız gerektiğine<br />

inanıyorum.” diyor.<br />

"Reçetelendirme ve<br />

standardizasyon, mutfak<br />

yönetiminde hayati öneme sahip"<br />

Şefin reçetelendirme ve standardizasyona<br />

konusuna bakışı da mühim geliyor bana.<br />

Bu temellerin mutfak yönetiminde hayati<br />

öneme sahip olduklarının altını çizen<br />

Tsouris, "Reçetelendirme, hem malzeme<br />

kullanımını hem de maliyetleri kontrol<br />

etmeye yardımcı olurken, aynı zamanda<br />

yemeğin kalitesini sürekli kılmayı sağlar.<br />

Standartizasyon, her defasında aynı lezzeti<br />

ve sunumu elde etmeyi mümkün kılar, bu da<br />

misafir memnuniyetini artırır. Bu süreçler,<br />

ekip içinde de bir uyum sağlamak açısından<br />

önemlidir; herkesin aynı kalitede yemek<br />

yapabilmesi için gerekli olan bilgilerin<br />

paylaşılmasını sağlar. Sonuç olarak, bu<br />

uygulamalar, profesyonel bir mutfakta<br />

hem verimliliği artırır hem de lezzet<br />

standartlarını korur.” diyor.<br />

"Mutfakta disiplin, başarıya<br />

yaklaştırır"<br />

Mutfağa giriş hikayesinden ve mesleki<br />

tecrübelerinden sonra biraz da şefi<br />

konuşalım istiyorum. Genel olarak iletişimi<br />

seven biri olduğundan bahsediyor ve<br />

“Hobilerim oldukça çeşitli. Çok aktif bir<br />

insanım. Her gün spor yapıyorum ve spor<br />

salonunda birçok saat geçiriyorum. Piyano<br />

çalmayı çok seviyorum ve daha gençken<br />

bu benim günlük rutinimdi. Kitesurfing<br />

yapıyorum. Ekstrem sporları seviyorum.<br />

Ayrıca basketbol oynamayı da çok<br />

seviyorum." diye devam ediyor.<br />

Mutfaktaysa bilgi ve tecrübelerini aktarmak,<br />

öğrenmeyi kolaylaştırmak önemli unsurlar<br />

onun için. "Bilgileri paylaşmak gerekir,<br />

tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi gizlemek<br />

yerine." diyen Tsouris, mutfakta fazlaca<br />

disiplinli olduğunu, bunun da kendisini<br />

başarıya daha da yaklaştırdığını söylüyor.<br />

Bunları anlatırken yeni nesil mutfak<br />

adaylarıyla ilgili tespit ve tavsiyelerini de<br />

paylaşan Tsouris, "Yeni nesille iletişimimde<br />

oldukça diyalog kuran bir yaklaşım<br />

sergiliyorum, çünkü zamanın çok hızlı<br />

değiştiğini, insanların farklı bir algıya ve<br />

bakış açısına sahip olduklarını biliyorum.<br />

Onlara geçmişte nasıl olduğunu, bilginin<br />

ne kadar değerli olduğunu, hayatta başarılı<br />

olmanın zorluklarını anlatmak, daha fazla<br />

açıklama yaparak yön göstermek gerekiyor."<br />

diyor.<br />

Günümüzde özellikle mutfaklarda, pek<br />

çok kişinin mutfağın dövme, tarz, moda,<br />

instagram ve TikTok gibi platformlarda<br />

görünürlükle bağlantılı olduğunu<br />

düşündüğünü söyleyen Şef Marios, "Yeni<br />

nesil için internet sayesinde bilgiye erişim<br />

çok daha kolay olsa da, bu kaynakları<br />

yeterince değerlendirmiyorlar. Mutfak,<br />

disiplin, bilgi, araştırma ve gerçekten<br />

çok fazla çalışma gerektirir. Gerçekler,<br />

televizyonlardaki yemek yarışmalarında<br />

gördüklerimizden çok farklıdır; ekranlarda


“Türkiye’de Michelin ve<br />

Gault Millau gibi prestijli<br />

rehberler tarafından tanınan<br />

restoranların varlığı, Türk<br />

gastronomisinin ne kadar<br />

geliştiğini ve dünyada daha<br />

çok tanınmaya başladığını<br />

gösteriyor. Bu ödüller,<br />

hem yerel mutfağa hem de<br />

inovasyona verilen değerin<br />

bir yansıması olarak, Türk<br />

mutfak kültürüne uluslararası<br />

düzeyde ilgi çekiyor.<br />

Özellikle İstanbul’daki bazı<br />

Michelin yıldızlı restoranlar,<br />

geleneksel lezzetleri modern<br />

dokunuşlarla harmanlayarak<br />

mükemmel bir deneyim<br />

sunuyor. Favorilerim<br />

arasında, malzeme seçimi,<br />

lezzet uyumu ve sunum<br />

açısından fark yaratan, yerel<br />

tatları dünya standartlarında<br />

yorumlayan restoranlar<br />

bulunuyor.”<br />

izlediklerimiz mutfakta gerçekte yaşananları<br />

yansıtmaz.” tespitini de yapıyor.<br />

"Türk mutfağı beni her zaman<br />

büyülemiştir"<br />

Şef Marios, kendini en fazla Akdeniz, İtalyan<br />

ve Japon mutfaklarına yakın hissediyor.<br />

Alanında her birinin malzeme kalitesine<br />

ve tazeliğine büyük önem verdiğine dikkat<br />

çeken Marios, bu yaklaşımından da kendl<br />

mutfak felsefesine çok uyduğunu söylüyor.<br />

Türk mutfağı ise, Yunan şefin zenginliği ve<br />

çeşitliliği ile daima etkilendiği mutfakların<br />

arasında geliyor. Geleneksel tariflerin<br />

ve tekniklerin yanı sıra günümüzde Türk<br />

gastronomisinin modern dokunuşlarla<br />

yeniden yorumlandığına dikkat çeken<br />

Marios, "Bu, hem kültürel bir miras hem<br />

de yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Türk<br />

mutfağının tatları, renkleri ve sunumları<br />

beni her zaman büyülemiştir ve bu kültürü<br />

dünyaya tanıtmak için elimden geleni<br />

yapıyorum." diye özetliyor.<br />

Dolma, kebap, mantı, pideci<br />

Peki Türk yemeklerinden en çok neleri<br />

seviyor? Onu da şöyle aktarıyor: “En<br />

sevdiğim Türk yemekleri arasında, özellikle<br />

zengin aromaları ve taze malzemeleri ile<br />

öne çıkan; dolma, kebap, mantı ve özellikle<br />

de pide yer alıyor. Ayrıca, mezelerden<br />

humus ve haydariyi de çok severim. Türk<br />

mutfağının tatlıları da ayrı bir yere sahip;<br />

baklava ve künefe gibi geleneksel tatlılar<br />

her zaman favorim olmuştur.”


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Rize Gastronomi Günleri<br />

4.sünü düzenledi<br />

Rize’nin Karadeniz ile Kaçkar Dağları arasındaki eşsiz coğrafyasında şekillenen mutfak<br />

kültürü, Rize Gastronomi Günleri ile hayat buldu. Bu yıl dördüncüsü gerçekleşen festivalle<br />

şehrin coğrafi işaretli lezzetlerinin ve yerel malzemelerinin tanıtılmasının yanı sıra<br />

bölgenin kadim gastronomik mirasının sürdürülebilirlik merkezinde geleceğe taşınması<br />

da hedeflendi.<br />

Rize’nin zengin mutfak kültürü, 11-13<br />

Ekim <strong>2024</strong> tarihlerinde düzenlenen<br />

Rize Gastronomi Günleri ile gastronomi<br />

sahnesine çıktı. Şehrin geleneksel tariflerinin<br />

ve yöresel lezzetlerinin keşfedildiği etkinlik,<br />

bölgenin gastronomi hazinesini yerel ve<br />

uluslararası sahnede tanıtmayı amaçlıyor.<br />

Rize Çay Çarşısı yanında kurulan festival<br />

alanında gerçekleşen etkinlik, bu yıl yalnızca<br />

merkezde değil, Doğu Karadeniz ilinin<br />

11 ilçesini kapsadı. İlk gününde kavurma<br />

ateşinin yakılmasıyla başlayan etkinlik,<br />

ilçelere özgü yemekler ve eşsiz malzemelerin<br />

yer aldığı tadım stantları, panel ve şef<br />

sunumlarıyla ziyaretçilere unutulmaz bir<br />

deneyim sundu.<br />

Ünlü şefler yerel lezzetlerini tanıttı<br />

Gastronomi dünyasının ünlü isimleri de<br />

etkinlikte sahne aldığı festivalde tanınmış<br />

şefler, Rize’nin mutfak kültürünü yansıtan<br />

özel lezzetleri tanıtarak katılımcılara lezzetli<br />

anlar yaşattı. İyidere’den Pileki Taşında Pişen<br />

Mısır Ekmeği, Çamlıhemşin’den Isırgan<br />

Çorbası, Fındıklı’dan Süt Helvası ve Pazar’a<br />

özgü Muhlama gibi bölgenin farklı lezzetleri<br />

sahnede tanıtıldı.<br />

Coğrafi işaretli lezzetler dünya<br />

sahnesinde<br />

Rize’nin coğrafi işaretli ürünleri ve işaret<br />

almaya aday 100'den fazla yerel ürünü,<br />

festival boyunca katılımcılarla buluştu.<br />

Coğrafi işaretli Rize Çayı, Rize Kavurması,<br />

Rize Simidi, Rize Baston Ekmeği, Enişte<br />

Lokumu, Rize Muhlaması, Pepeçura, Rize<br />

Etli Karalahana Sarması, Çayeli Koloti<br />

Peyniri, Çayeli Kuru Fasulye, Anzer Balı,<br />

Ayder Balı ve Derepazarı Pidesi gibi yöresel<br />

lezzetler ön plana çıktı. İyidere'den Çayeli'ne<br />

kadar uzanan farklı yörelerden geleneksel<br />

yemekler, yerel malzemelerle sahnede<br />

hazırlanarak tanıtıldı.<br />

Sürdürülebilirlik odaklı<br />

Etkinlik, sadece lezzetleri tanıtmakla<br />

kalmayıp, yerel mutfak kültürünün<br />

sürdürülebilirliğini de merkezine aldı. Bu<br />

kapsamda düzenlenen panellerde, uzman<br />

isimler yerel çiftçiler ile sürdürülebilir tarım,<br />

turizm ve gastronomi üzerine konuştu. Rize<br />

Lokantaları, Çay Turizmi ve Rize’de Balık<br />

Yetiştiriciliği gibi konular da ele alındı. 4. Rize<br />

Gastronomi Günleri, yerel tatların, kültürel<br />

mirasın ve sürdürülebilirliğin buluştuğu<br />

bir etkinlik olarak gastronomi tutkunlarına<br />

unutulmaz bir deneyim yaşattı.<br />

Etkinlik Programından Öne<br />

Çıkanlar:<br />

Rize’nin Kadim Mutfak Mirası:<br />

Gelenekten Geleceğe Bir Lezzet<br />

Yolculuğu<br />

Rize’nin zengin ve kadim mutfak mirasını<br />

kutlamak için düzenlenen bu özel oturumda,<br />

geleneksel tarifler ve yerel malzemelerin<br />

nasıl geleceğe taşınacağına dair ilham<br />

verici bir sohbet gerçekleştirildi. Şef Pınar<br />

Ishakoğlu, Rize mutfağının inceliklerini ve<br />

yerel lezzetlerin nasıl ustalıkla hazırlandığını<br />

anlattı. Mutfak Kültürü Araştırmacısı Nevin<br />

Halıcı, Rize’nin gastronomi tarihinde yatan<br />

derin kökleri ve bu mirasın korunması


için atılması gereken adımları aktardı.<br />

Ayrıca, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi<br />

Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm<br />

Başkanı Dr. Burcu Ayşenur Saklı, akademik<br />

perspektiften yerel mutfak kültürünün<br />

önemine ve sürdürülebilir gastronomi<br />

yaklaşımlarına ışık tuttu. Oturumun bir diğer<br />

heyecan verici kısmı ise Şef Tuğba Yazıcı<br />

tarafından yönetilen "Sarma Atölyesi." Bu<br />

atölye, Rize’nin otantik sarma tariflerini<br />

öğrenmek ve uygulamak isteyen katılımcılar<br />

için eşsiz bir deneyim sundu.<br />

Rize Mutfağının Tanıtım Elçileri:<br />

Rize Lokantaları İle Eşsiz Bir<br />

Gastronomi Deneyimi<br />

Rize’nin zengin ve özgün mutfak kültürünü<br />

tanıtmak amacıyla düzenlenen bu özel<br />

oturum, bölgenin tanınmış lokantalarının<br />

temsilcilerini bir araya getirdi. Moderatör<br />

Ebru Köktürk Koralı’nın rehberliğinde<br />

gerçekleştirilen oturumda, Rize mutfağının<br />

lezzetlerini ve yerel ürünlerini ön plana<br />

çıkaran lokantaların şefleri, gastronomi<br />

tutkunları ile bilgi ve deneyimlerini<br />

paylaştı. Panelin katılımcıları arasında,<br />

Abdullah Hüsrev (Hüsrev Lokantası), İsmail<br />

Reyhanoğlu (Liman Lokantası), Süleyman<br />

Tarakçı (Nalia) ve Hızır Keskin (Havyore)<br />

yer aldı. Oturumun özel bir parçası olarak,<br />

Şef Çiğdem Seferoğlu tarafından sunulan<br />

Rize’den Türk Mutfağına Armağan Kuru<br />

Fasulye ve Pilav oldu.<br />

Sürdürülebilir Tarım Ve<br />

Sürdürülebilir Gastronomi:<br />

Geleceğe Yön Veren Lezzetler<br />

4. Rize Gastronomi Günleri’nde sürdürülebilir<br />

tarım ve gastronomi temalı oturum,<br />

önemli isimleri bir araya getirerek bu<br />

alandaki yenilikçi yaklaşımları tartışmak<br />

için hazırlandı. Moderatör Mine Ataman’ın<br />

yönetiminde gerçekleştirilen bu oturum<br />

hem tarım hem de gastronomi alanında<br />

sürdürülebilir uygulamaların önemine<br />

ışık tuttu. Oturumun konukları Seda<br />

Kazdal (Slow Food Rize), Dr. Kübra Sultan<br />

Yüzüncüyıl, Cansu Dirim (Eataly), Bahar<br />

Okyar (RECOLTEM) oldu. Oturumda ayrıca<br />

Şef Ekin Can Kün ve Ege Üzrek bir sunum<br />

gerçekleştirdi. Ardından Asuman Kerkez,<br />

Çamlıhemşin'den hazırladığı Isırgan Çorbası,<br />

İkizdere'den Paluze Tatlısı ve Ardeşen'den<br />

Ğhoğlli Hamsi gibi yerel lezzetlerin,<br />

sürdürülebilir tarım uygulamaları ile nasıl bir<br />

araya getirildiğini göstererek katılımcılara<br />

eşsiz bir deneyim sundu.<br />

Geleceğe Miras: Rize’nin Yerel<br />

Ürünleri Küresel Pazarlara<br />

Açılmasında Fırsatlar ve Yeni<br />

Sürdürülebilir Stratejiler<br />

Rize’nin kadim mutfak kültürünü ve yerel<br />

ürünlerinin küresel pazarlara açılma<br />

potansiyelini ele alan “Geleceğe Miras”<br />

başlıklı panel, sürdürülebilir stratejilere<br />

odaklanarak gastronomi dünyasında büyük<br />

bir vizyon sundu. 45 dakikalık bu oturumda,<br />

yerel üreticilerden küresel markalara uzanan<br />

bir yol haritası çizilerek, coğrafi işaretli Rize<br />

ürünlerinin dünya çapında nasıl hak ettiği<br />

yere gelebileceği tartışıldı.<br />

Moderatörlüğünü deneyimli gazeteci<br />

Şeref Oğuz’un üstlendiği bu panelde,<br />

Gıda Kategori Müdürü ve Coğrafi İşaretler<br />

uzmanı Birol Uluşan, eski Tarım Bakan<br />

Yardımcısı Ayşin Işık Gece ve Recep Tayyip<br />

Erdoğan Üniversitesi Ardeşen Turizm<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaaddin<br />

Kızıltan, Rize’nin tarım ve gastronomi<br />

geleceğine dair sürdürülebilir yaklaşımları<br />

değerlendirdi. Yerel ürünlerin tanıtımı<br />

ve sürdürülebilir büyüme için yapılması<br />

gerekenler konuşulurken, katılımcılar<br />

Rize’nin gastronomi dünyasında güçlü bir yer<br />

edinmesi için atılacak adımları da öğrendi.<br />

Ayrıca, şef Melih Demirel ve Doğa Özkaya<br />

mutfakta Rize’nin geleneksel yemeklerini<br />

hazırlayarak gastronomi tutkunlarına eşsiz<br />

bir lezzet deneyimi sundular.<br />

Pide Mucizesi: Gelenekten Geleceğe<br />

Bir Lezzet Yolculuğu<br />

4. Rize Gastronomi Günleri’nde yer alan bu<br />

özel oturum, pide kültürünün derinliklerine<br />

inerek, yerel malzemelerin ve ustaların<br />

birleşimiyle ortaya çıkan mucizeleri<br />

keşfetmeyi amaçladı. Moderatör Ebru<br />

Koralı, oturumu yönlendirerek katılımcılara<br />

zengin bir içerik sundu. Şevket Alaeddinoğlu<br />

(Doğal Dükkan TİREBOLU), doğal ve yerel<br />

malzemelerle hazırlanan pidelerin tarihini ve<br />

üretim süreçlerini aktardı. Murat Samangül<br />

(Derepazarı Pidecisi), Derepazarı’nın özel<br />

pidelerinin sırlarını paylaşarak, bu lezzetin<br />

ardındaki gelenekleri ve yerel kültürü tanıttı.<br />

vVolkan Aslan (Aşçı Milli Takım Kaptanı),<br />

pide yapımında ustalığını sergileyerek,


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

katılımcılara gastronomik teknikler ve<br />

yaratıcı sunumlar hakkında bilgiler verdi.<br />

Sınırsız Çay: Türk Çayının Geleceği<br />

Ve Sürdürülebilirlik<br />

Rize Gastronomi Günleri’nde yer alacak olan<br />

"Sınırsız Çay" oturumunda, moderatör Ebru<br />

Erke, Türk çayının bugünü ve yarını üzerine<br />

derinlemesine bir sohbet gerçekleştirdi.<br />

Bu oturum, Türkiye'nin çay üretimindeki<br />

yenilikleri, geleneksel değerleri ve<br />

sürdürülebilirlik perspektifini ele aldı.<br />

Türk Çayının Bugünü, Yarını bölümünde,<br />

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Çay<br />

ve Çay Ürünleri Uygulama ve Araştırma<br />

Merkez Müdürü Prof. Dr. Kezban Yazıcı, Türk<br />

çayının mevcut durumu ve geleceği hakkında<br />

bilgiler verdi. Çay Çarşısı Genel Müdürü<br />

ve TMC Türkiye Temsilcisi Hasan Önder,<br />

çay sektöründeki gelişmeleri ve fırsatları<br />

paylaştı. Çaykur Genel Müdürü Yusuf Ziya<br />

Alim ise çay üretiminin sürdürülebilirliği<br />

üzerine konuştu.<br />

Çay Turizmi başlıklı bölümde, Dr. Bilgen<br />

Mete ve Yuchi Pirim ile çay turizminin<br />

potansiyeli, yerel deneyimler ve kültürel<br />

mirasın korunması üzerine bir sohbet<br />

gerçekleştirdi. Yuchi Pirim, uluslararası<br />

çay demleme ve sunum konusundaki<br />

bilgilendirme yaptı.<br />

Son olarak, Yeni Nesil Çay Üreticileri<br />

oturumunda, Aytül Turan, Muhammet<br />

Çomoğlu ve Önder Saroğlu gibi genç ve<br />

dinamik çay üreticileri, yenilikçi üretim<br />

yöntemleri ve sürdürülebilir tarım<br />

uygulamaları ile ilgili görüşlerini paylaştı.<br />

Ayrıca, Prof. Dr. Metin Turan, geri dönüşüm<br />

ve tarım ticareti üzerine önemli bilgiler<br />

aktardı.<br />

Kuzeyin Sağlıklı Mutfağı: Eşsiz<br />

Lezzetler ve Geleneksel Tarifler<br />

Rize Gastronomi Günleri'nde yer alan<br />

"Kuzeyin Sağlıklı Mutfağı" oturumunda,<br />

Prof. Dr. Taylan Kümeli sağlıklı beslenme<br />

ve yerel mutfakların besin değerleri üzerine<br />

derinlemesine bilgiler paylaştı. Katılımcılar,<br />

Karadeniz mutfağının zenginliklerini<br />

keşfederek ve sağlıklı beslenme konusunda<br />

ilham aldı.<br />

Şef Sunumu: Şef Tolgahan Tabak ve Berrak<br />

Tuna, geleneksel Karadeniz tariflerini<br />

modern dokunuşlarla birleştirerek,<br />

katılımcılara eşsiz lezzetler sundu. Özellikle,<br />

İdilika tarafından hazırlanan özel yemekler<br />

ile oturumun lezzetini artırarak: Bu oturum,<br />

Kuzey'in zengin mutfak kültürünü tanımanın<br />

yanı sıra, sağlıklı beslenmenin yollarını<br />

keşfetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir<br />

fırsat sundu.<br />

Rize’de Balık Yetiştiriciliği: Lezzetli<br />

Fırsatlar ve Yeni Tarifler<br />

Oğuz Otay moderatörlüğünde gerçekleşen<br />

"Rize’de Balık Yetiştiriciliği" oturumunda,<br />

Prof. Dr. İlker Kurtoğlu ve Prof. Dr. Emre<br />

Çağlak; Rize’nin su ürünleri potansiyeli ve<br />

özellikle Gökkuşağı Alabalığı ile Mersin Balığı<br />

üzerine derinlemesine bilgiler paylaştı.<br />

Katılımcılar, Rize’nin zengin balık çeşitlerini<br />

ve bunların gastronomik değerlerini keşfetti.<br />

Ayrıca, bu oturumda yer alan şef Çiğdem<br />

Alagök misafirlere konuyla ilgi verirken ve<br />

bu lezzetli balık türlerini kullanarak yeni ve<br />

yaratıcı tarifler sundu.<br />

Rize’nin Katma Değerli Turizm<br />

Potansiyeline Bir Bakış<br />

Moderatör Bihter Ayyıldız liderliğinde<br />

gerçekleşen bu oturum, Rize'nin turizm<br />

potansiyeline odaklandı. Olgun Atagün,<br />

Sabriye Kocabalkan ve Umut Karakuş gibi<br />

isimler, Rize’nin turizm ve destinasyon<br />

geliştirme stratejilerini tartıştı. Merve Gültan,<br />

Çamlıhemşin’in ünlü pasta şefi olarak bu<br />

oturumda, yerel malzemelerle hazırlayacağı<br />

lezzetli tatlılar ile katılımcılara unutulmaz bir<br />

deneyim sundu. Bu iki oturum, Rize'nin doğal<br />

zenginliklerini ve kültürel mirasını keşfetmek<br />

için mükemmel bir fırsat sunarken, yerel<br />

lezzetleri ve turizm potansiyelini de gözler<br />

önüne serdi. Katılımcılar hem gastronomi<br />

hem de turizm alanında bilgi ve deneyim<br />

paylaşımına tanıklık etti.


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Adana, “lezzet ateşi”ni<br />

8. kez yaktı<br />

800 binin üzerinde ziyaretçisi ve 3.7 milyar TL’lik ekonomik katkısıyla Uluslararası Adana<br />

Lezzet Festivali bu yıl 8.sini düzenledi. Adana Valiliği öncülüğünde gerçekleşen festivalde<br />

500 bin şiş et, 400 bin şişe şalgam dağıtıldı.<br />

Adana Valiliği öncülüğünde<br />

Adana Büyükşehir Belediyesi,<br />

ilçe belediyeleri, odalar ve sivil<br />

toplum kuruluşlarının iş birliğiyle<br />

bu yıl “Kökleriyle Adana” temasıyla<br />

kapılarını açan 8. Uluslararası Adana<br />

Lezzet Festivali, binlerce kişiye dört gün<br />

boyunca muhteşem bir lezzet şöleni<br />

yaşattı. Birbirinden özel etkinliklerin<br />

yer aldığı festivalde; Tarım Zirvesi,<br />

Adana mutfağı ve sokak lezzetlerinin<br />

tanıtılmasının yanı sıra şef sunumları,<br />

söyleşiler, yemek yarışmaları, Michelin<br />

yıldızlı şeflerin Adana lezzetlerini<br />

yorumladığı etkinlikler, tadım etkinlikleri<br />

ile ödüllü festival koşusu katılımcılara<br />

unutulmaz anlara sahne oldu.<br />

Köşger: “13 bin yatak kapasitesinin<br />

tamamı doldu”<br />

Festivalden geriye tadı damaklarda<br />

kalan lezzetler ve geçirilen hoş<br />

vakitler kalırken festivalle ilgili bir<br />

değerlendirme yapan Vali Yavuz Selim<br />

Köşger, gördükleri ilgiden çok memnun<br />

olduklarını söyledi. Uluslararası Adana<br />

Lezzet Festivali’nin kente hem ekonomik<br />

anlamda hem de tanıtım anlamında<br />

büyük katkılar sağladığını aktaran Vali<br />

Köşger, “Festival boyunca Adana’mızda<br />

otellerdeki 13 bin yatak kapasitesinin<br />

tamamı doldu. Festivalimizin Tarsus<br />

ve Mersin gibi çevre il ve ilçelerdeki<br />

otellerin doluluk oranına da etkisi çok<br />

yüksek oldu. Sadece bu verilere bakarak<br />

bile festivalin ne kadar ilgi gördüğünü<br />

anlamak mümkün” dedi.<br />

“Gastronomi turizminin önemli bir<br />

parçasıyız artık”<br />

Adana’nın artık gastronomi turizminin<br />

önemli bir parçası olduğunu aktaran<br />

Vali Köşger, “Festivali 800 binin üzerinde<br />

kişi ziyaret etti. Bu yılki festival; kadim<br />

kentimizin zengin mutfak kültürünü,<br />

tarihi ve turistik değerlerini tanıtmakla<br />

kalmayıp aynı zamanda Adana<br />

ekonomisine büyük katkı sağladı. Öyle<br />

ki hem Adanalı hemşerilerimiz hem<br />

de ülkemizin çeşitli yerlerinden ve<br />

yurt dışından gelen misafirlerimizin<br />

yaptığı harcamalarla birlikte toplam 3,7<br />

Milyar TL’lik bir ekonomik değerden<br />

bahsedebiliriz. Bunun dışında sosyal<br />

medya, yazılı ve görsel basında çıkan<br />

haber eş değerlerinin çok yüksek<br />

olduğunu değerlendiriyoruz. Bu tanıtım<br />

çalışmaları da önümüzdeki dönemlerde<br />

Adana turizmine büyük katkı


sağlayacaktır. Biraz önce de değindiğim<br />

gibi şehrimiz yemek kültürüyle<br />

gastronomi turizminde önemli bir marka<br />

değeri. Adana, Hatay, Gaziantep eksenli<br />

Kahramanmaraş, Nevşehir, Mersin<br />

ve Şanlıurfa’nın da eklenebileceği<br />

bir destinasyon oluşturmayı<br />

hedefliyoruz. Bu hususta bölge belediye<br />

başkanlarımızın da destekleri büyük.<br />

Ben onlara da verdikleri bu destek için<br />

teşekkür ediyorum” dedi.<br />

500 bin şiş et, 400 bin şişe şalgam<br />

tüketildi<br />

Merkez Park’taki alanda 76 stantta satış<br />

yapıldığını, 48 kadın kooperatif standı<br />

ile 13 belediye standının yer aldığını<br />

ifade eden Vali Köşger, “Adana sadece<br />

kebaptan ibaret olmayan bir şehir ama<br />

Adana deyince de akla ilk gelen lezzetler<br />

tabi ki kebabı ve kebabın yanında<br />

olmazsa olmaz şalgamı. Bu sene<br />

festivalimizde yaklaşık olarak 500 bin şiş<br />

et ve 400 bin şişe şalgam tüketildi” dedi.<br />

Böylesine kadim bir dokuya, yeme-içme<br />

kültürüne sahip olan bu güzel kentin<br />

hem ulusal hem de uluslararası arenada<br />

daha fazla tanınması için ellerinden<br />

gelen gayreti göstermeye devam<br />

edeceklerini vurgulayan Vali Köşger, “8.<br />

Uluslararası Adana Lezzet Festivali’miz<br />

hem Adana halkının misafirperverliği<br />

hem firmalarımızın özeni hem de<br />

festivalimize destek verenlerin emeği<br />

ile gönüllerde de iz bırakan bir festival<br />

oldu. Festival kültürünü özümsemiş<br />

bir şehir olarak bu etkinliğimizi de<br />

yüz akıyla tamamlamış olmanın haklı<br />

gururunu yaşıyoruz. Ben festivalimizin<br />

düzenlenmesinde büyük katkıları<br />

bulunan belediyelerimize, odalarımıza,<br />

meslek kuruluşlarımıza, sivil toplum<br />

kuruluşlarımıza, sponsorlarımıza, basın<br />

mensuplarımız ile influencerlerimize<br />

ve en önemlisi festivali yüreği ile<br />

sahiplenen Adanalı hemşerilerimize<br />

şükranlarımı sunuyorum. İnanıyorum<br />

ki bu festival, bir Adana markası olarak<br />

çok daha uzun yıllarca lezzet serüvenini<br />

emin adımlarla sürdürecek” şeklinde<br />

konuştu.


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Türkiye’nin ilk sosyal gastronomi<br />

odaklı tarım zirvesi Adana’da<br />

düzenlendi<br />

8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali kapsamında Türkiye’nin ilk sosyal gastronomi<br />

odaklı tarım zirvesi Şef Ebru Baybara Demir’in katkılarıyla düzenlendi.<br />

Adana Valiliği himayesinde Adana<br />

Büyükşehir Belediyesi, dört merkez<br />

ilçe belediyesi ve oda başkanlarının<br />

katkılarıyla düzenlenen 8. Uluslararası<br />

Adana Lezzet Festivali önemli bir zirveye<br />

de ev sahipliği yaptı. Social Gastronomy<br />

Movement iş birliği ve Şef Ebru Baybara<br />

Demir’in katkılarıyla 17 Ekim’de düzenlenen<br />

zirvenin teması “Toprağın Lezzeti” olarak<br />

belirlendi. Birbirinden ilginç konu başlıkları<br />

altında uzmanlıklarını, tecrübelerini ve<br />

çözüm önerilerini paylaşan konuşmacıların<br />

anlattıkları dinleyiciler tarafından ilgiyle<br />

dinlendi. Dünyanın farklı ülkelerinden<br />

sosyal gastronomi alanında uzman şef,<br />

çiftçi, girişimci ve geliştiriciyi Adana’da yerel<br />

çiftçiler ve uzmanlar ile bir araya getiren<br />

Tarım Zirvesi gün boyu birbirinden önemli<br />

ve bir o kadar da çarpıcı konuşmalara sahne<br />

oldu. Tarımda ulusal ve küresel sorunlar<br />

yerel lehçeyle renkli ve dikkat çekici hale<br />

getiren panelin açılış konuşmaları, ardından<br />

oturumlarda ele alınan konu başlıkları ve<br />

uzmanların konuşmalarından öne çıkan<br />

detaylar şöyle oldu.<br />

Şef Ebru Baybara Demir’e<br />

‘kahraman’ unvanı<br />

16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde BM tarafından<br />

Küresel Gıda Kahramanı – Global Food Hero<br />

unvanına layık görülen şef Ebru Baybara<br />

Demir zirvenin açılış konuşmasını yaptı:<br />

“Ülkem adına çok heyecanlıyım. Bu yıl BM<br />

Gıda ve Tarım örgütü tarafından “Dünya Gıda<br />

Kahramanı” – Global World Hero unvanıyla<br />

onurlandırıldım. Bu yıl belirlenen 7 isimden<br />

biri oldum. Bu unvan toprak, tarım ve gıda<br />

için yapılması gerekenler konusunda bana<br />

yeni bir sorumluluk daha eklemiş oldu. Bu<br />

kapsamda Sosyal gastronomi merkezinde<br />

düzenlediğimiz bu Tarım Zirvesi de ayrı<br />

bir önem taşıyor. Daha önce defalarca<br />

bulunduğum Adana’yı, son iki buçuk ayda<br />

bugüne hazırlanırken çok daha farklı<br />

yönleriyle tanıma fırsatım oldu. Topraktaki<br />

ürün çeşitliğinden, balıkçılığa sofraya gelen<br />

lezzetlere ve ürünün topraktan tüketiciye<br />

ulaşan tüm sürecini yakından öğrenme<br />

fırsatını yakaladım. Gıdanın 24 saat boyunca<br />

devam eden bir yemek hareketine sahip<br />

olduğu bir düzene sahip Adana. Adana’nın<br />

yemek ve tarım kültürünün sosyolojik olarak<br />

kitaplaştırılması gerektiğine inanıyorum.<br />

Bugün de burada Çukurova’nın sahip<br />

olduğu bu zengin yapının süreçlerini<br />

akademisyenlerimiz, çiftçilerimiz, sivil<br />

toplum kuruluşlarımız ve dünyanın farklı<br />

noktalarından hem öğrenmek hem de<br />

bilgilerini bizimle paylaşmak için bulunan<br />

isimlerle tartışacağız. Türkiye’de tarım<br />

konusunda fark yarattığımız bir zirve olmasını<br />

diliyorum.”<br />

Gryczka: “Bu bir ilk ve gelecekteki<br />

çalışmaların temeli”<br />

Sosyal Gastronomi Hareketi kurucularından<br />

Nicola Gryczka: “Bu etkinliğin bir parçası<br />

olarak burada bulunduğumuz için çok<br />

mutluyum. Dünyanın dört bir yanında<br />

insanları sorumlu bir şekilde nasıl gıda<br />

seçmeleri, almaları, yetiştirmeleri gerektiği<br />

konusunda eğitiyoruz. Yerel kuruluşlarla<br />

küresel çapta çalışarak çözümler üretiyoruz.<br />

Farklı ülkelerdeki uygulamaların birbirlerine<br />

örnek olmasını ve dünyada gıda konusunda<br />

çalışanların ortak bilgi birikimiyle hareket<br />

etmesi için çalışıyoruz. Adana’da Tarım<br />

Zirvesi ile başlayan bu iş birliğinin de<br />

çalışmalarımızı güçlendireceğine inanıyoruz.<br />

Bu bir ilk ve gelecekte yapacağımız<br />

çalışmaların temelini oluşturdu.” diye<br />

konuştu.<br />

Paneller dikkatle dinlendi<br />

Adana Müzesi Konferans salonunda tam gün<br />

süren zirve; Adana’nın En Gıymatlısı Toprak,<br />

Senede iki ürün artık hayal mi’, Adana’da<br />

bu sene ne ekek, Karagülle karpuzuna ne<br />

oldu, Yedik yedik doymadık, ovada küçükbaş<br />

koymadık, Vermeden almak olmaz, ayakizinin<br />

bedelini öde, Tarımda atık var mı, Sorbonne’a<br />

da gitsen o traktöre binecen başlıklı panel<br />

oturumlarıyla devam etti.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

<strong>Kasım</strong>’da kahve aşkı<br />

Antalya’da bir başka olacak!<br />

Türkiye’nin kahve festivalleri kurucusu Dream Sales Machine tarafından<br />

gerçekleştirilerek tam 10 yıldır İstanbullu kahveseverleri bir araya gelen Coffee<br />

Festival şimdi Antalyalı kahve severlerle buluşmaya hazırlanıyor.<br />

Türkiye'nin en önemli<br />

etkinliklerine imza atan Dream<br />

Sales Machine tarafından<br />

hayata geçirilen "Şehri Uyandıran<br />

Festival" serisi, <strong>2024</strong> <strong>Kasım</strong> ayında<br />

yeni şehri Antalya ile buluşmaya<br />

hazırlanıyor. Antalya’nın ilk kahve<br />

festivali için geri sayım başladı.<br />

Eşsiz kahve deneyimi, ücretsiz<br />

seminerler ve kesintisiz müzik<br />

22-23-24 <strong>Kasım</strong>’da Cam Piramit’te<br />

gerçekleşecek.<br />

İstanbul, Ankara ve İzmir’in<br />

ardından…<br />

Nitelikli kahveler, kahve dükkanları,<br />

kavurmahaneler, artizan lezzetler,<br />

uluslararası ve ulusal büyük kahve<br />

markaları, makine, ekipman<br />

üreticileri ve tüm diğer kahve<br />

endüstrisi paydaşları İstanbul,<br />

Ankara ve İzmir’in ardından<br />

Antalyalı kahveseverlerle Antalya<br />

Coffee Festival’de buluşacak.<br />

En eğlenceli konserlerin<br />

gerçekleşeceği festivale katılanlar,<br />

dünyanın her yerinden kahve<br />

kültürü ile tanışma fırsatı bulacak.<br />

Festival katılımcıları özel<br />

tadımlar, atölye uygulamaları,<br />

seminerler, canlı konserler ve<br />

sahne performansları ile dolu<br />

dolu bir deneyim yaşayacak.


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Zeytinyağının başkentinde<br />

ilk hasat gerçekleşti<br />

Zeytinyağının başkenti Ayvalık, ilk hasadını 2 <strong>Kasım</strong> Cumartesi günü, 19. Ayvalık<br />

Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali kapsamında gerçekleştirdi.<br />

Zeytinyağının başkenti Ayvalık’ta,<br />

Ayvalık Ticaret Odası tarafından<br />

1-3 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında<br />

düzenlenen “19. Ayvalık Uluslararası<br />

Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali”<br />

son buldu. 2 <strong>Kasım</strong> Cumartesi günü<br />

gerçekleşen hasatta, 1000 yıllık<br />

ağaçlardan toplanan zeytinler sıkıldı.<br />

Dünya zeytinyağı literatürüne girmiş<br />

3 zeytinyağından biri olan Ayvalık'taki<br />

hasat, sezonun bereketli geçeceğinin<br />

sinyallerini de verdi.<br />

Uçar: "Önceliğimiz, Ayvalık<br />

Zeytinyağı"<br />

Konuyla ilgili açıklama yapan Ayvalık<br />

Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Yönetim<br />

olarak göreve geldiğimizde önceliklerimiz<br />

arasında yer alan Ayvalık Zeytinyağı'nın<br />

AB tescili ile ilgili ciddi çalışma içine<br />

girdik ve Ulusal Zeytinyağı Coğrafi işaret<br />

tescillerden sınıfında ilk olan 'Ayvalık<br />

Zeytinyağı' Coğrafi işaretinin zorunlu<br />

olan tescil revizyonu üzerinde Türk<br />

Marka ve Patent Kurumu ile yaklaşık 1.5<br />

yıl çalıştık, ilgili kurum ve kuruluşların<br />

görüşleri doğrultusunda tescilimizin<br />

revizyonu tamamladık. Ayvalık Zeytinyağı,<br />

Avrupa Birliği tescil süreci devam<br />

eden sınıfında 3 üründen biridir. UZZK<br />

verilerine göre bu sene 475 bin ton rekor<br />

bir zeytinyağı üretimi bekleniyor. Yurt içi<br />

ambalajlı yağ satışlarında da yüzde 15-20<br />

fiyatlarda gerileme mevcut. Zeytinyağı<br />

sektöründe kaliteyi bozan saklama<br />

koşullarının iyileştirilmesi, üreticinin,<br />

fabrikacının, tüccarın ve ihracatçının<br />

yıl boyunca ihtiyacını karşılayacak ve<br />

borsasını oluşturacak 'Zeytinyağında<br />

Lisanslı Depoculuk' sisteminin bir an<br />

önce kurulması, gerekirse sektördeki<br />

kooperatifler ile de iş birliklerine gidilmesi<br />

önem arz etmektedir. Ambalajlı ürünlerin,<br />

katma değer yaratması açısından teşvik<br />

edilmesi gerekmektedir. Ambalajlı<br />

ürünlerin AB piyasasına girebilmesinin<br />

önünde engel olan gümrük birliği<br />

anlaşmasının revize edilmesi önemlidir.<br />

Türk zeytinyağının ambalajlı ihracatının<br />

artırılması için tanıtım faaliyetlerinin<br />

desteklenmesi, marka adlarının<br />

duyurulabilmesi için yarışmalara katılımlar<br />

ile reklam çalışmalarının da artırılması<br />

gerekmektedir" dedi.<br />

Her mevsim Ayvalık<br />

Bu sene festivalin konsepti “Turizmin<br />

Değeri, Zeytinyağının Başkenti” oldu ve


"Her mevsim Ayvalık" diyerek Ayvalık'ın<br />

turizmdeki değerlerine de dikkat çekildi.<br />

Ayvalık, irili ufaklı şirin koyları, doğal<br />

tarihsel ve kültürel değerleri ile yalnız<br />

Ege’nin değil, Türkiye’nin en güzel tatil<br />

merkezlerinden birisi olduğunu belirten<br />

Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar,<br />

"İklimi, yeterli turistik alt yapısı, sayısız<br />

ve eşsiz güzellikteki koyları, berrak ve<br />

tertemiz suları ile su altı turizmi merkezi<br />

olabilecek ideal bir konumdadır. 14 bin<br />

500 yatağa sahip konaklama kapasitesi,<br />

dalış turizmine elverişli 23 adası, dünyanın<br />

sadece iki yerinde var olan kırmızı<br />

mercanları, turizmde markalaşmış Cunda<br />

Adası ve mübadele ile gelmiş olan özellikli<br />

bir mutfak kültürüyle gastronominin yıldızı,<br />

tarihi kent dokusu, tabiat parkları, eşsiz<br />

gün batımı ve birçok özelliğiyle Türkiye’nin<br />

nadide kentlerinden Ayvalık, her mevsim<br />

ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Bu doğal<br />

zenginlik bize zeytinyağı dışında diğer bir<br />

gelir kaynağı turizmden faydalanmamamızı<br />

da sağlıyor. Her sene Ayvalık’ımızda 400<br />

bine yakın misafir ağırlıyoruz. Bayramlarda<br />

bu sayı 1 milyonun üzerine çıkıyor. 14<br />

bin 500 yatağa sahip beş yıldızlı otelden<br />

butik otellere kadar herkesin istediğine<br />

sahip konaklama seçeneklerimiz mevcut.<br />

Misafirlerimizin yüzde 30’unu yerli turist,<br />

yüzde 70’ini ise yabancı turist oluşturuyor.<br />

Turizmi bu kadar hareketlendiren<br />

konulardan bir tanesi hem Osmangazi<br />

hem de Çanakkale köprüleriyle birlikte<br />

yeni İstanbul-İzmir otoyolu oldu. Böylece<br />

Bursa, İzmir, İstanbul gibi şehirlerle<br />

mesafelerimiz daha da azaldı. Bu sayede<br />

artık sürdürülebilir turizm konusunda<br />

daha iddialıyız. Öyle ki hafta sonları yüzde<br />

100 doluluk rakamlarına ulaşabiliyoruz.<br />

Biz sadece deniz, kum, güneş lokasyonu<br />

değiliz. Aynı zamanda bir kültür-sanat<br />

gastronomi tatili sunuyoruz. Son rakamlar<br />

da bize gösteriyor ki, gastronomi nedeniyle<br />

konaklama yapanların oranı yüzde 70 ve<br />

gelen misafirler yedikleri tatları bir dahaki<br />

gelişlerinde başkalarına da tattırmak<br />

istiyorlar. Gastronomi nedeniyle tatile<br />

çıkanların oranı deniz kum güneş olarak<br />

tatile çıkanlara göre yüzde 30 artmıştır"<br />

dedi.<br />

19. Ayvalık Uluslararası Zeytin, Hasat<br />

ve Turizm Festivali kapsamında<br />

düzenlenen "Zeytin ve Zeytinyağı<br />

Sektörü” panelinde konuşan<br />

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği<br />

(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,<br />

"Zeytinyağı yiyemem’ diye sipariş<br />

türkülerle zeytinyağı tüketiminin<br />

önüne geçtiler. Zeytinyağı tüketimine<br />

gelince diğer ülkelere göre çok<br />

gerilerdeyiz. Bunu çok ileriye<br />

taşımalıyız. Zeytinyağı tüketiminin<br />

pazarlama sorunu olmamalı. Bir<br />

hedefimiz dünyaya açılmak olmalı.<br />

Bunun önü markalaşmaktan geçiyor."<br />

diye konuştu.


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Barilla ve BigChefs<br />

Dünya Makarna Günü’nü özel<br />

bir iş birliğiyle kutladı<br />

Türkiye’nin lider makarna üreticilerinden Barilla, Dünya Makarna Günü’nü bu yıl<br />

Türkiye’nin tüm gün hizmet veren en yaygın zincir restoranı BigChefs’le yaptığı iş<br />

birliği ile kutladı.<br />

Türkiye’nin lider makarna<br />

üreticilerinden Barilla, Dünya<br />

Makarna Günü’nü bu yıl<br />

Türkiye’nin tüm gün hizmet veren en<br />

yaygın zincir restoranı BigChefs’le<br />

yaptığı iş birliğiyle kutladı. Dünya<br />

Makarna Günü’nün içerisinde<br />

bulunduğu ekim ayı boyunca, Barilla’nın<br />

en özel makarna reçeteleri ve<br />

BigChefs’in mutfak ekibinin yaratıcılığı<br />

ile hazırlanan menü BigChefs<br />

şubelerinde misafirlere sunuldu.<br />

Dünya Makarna Günü için yaptıkları iş<br />

birliğini 8 Ekim’de Tarabya BigChefs’te<br />

düzenlenen özel bir davetle duyuran<br />

Barilla Türkiye ve BigChefs, sektörün<br />

önemli isimlerini de bu özel davette<br />

ağırladı. Barilla Group Executive Chef<br />

Andrea Tranchero ve BigChefs Mutfak<br />

Koordinatörü Murat Aslan’ın tecrübe ve<br />

yaratıcılıklarını ortaya koyarak, özenle


hazırladığı makarnalar davetlilerden<br />

büyük beğeni aldı. Tüm davetliler<br />

makarnanın lezzetiyle aynı masada<br />

keyifle buluşmanın mutluluğunu yaşadı.<br />

Menü, ekim ayı boyunca sunuldu<br />

Ekim ayı boyunca BigChefs’lerde<br />

makarnaseverlerin beğenisine sunulan<br />

menüde her dönemin favorisi olan<br />

makarna çeşitlerine mevsimsel ve özel<br />

malzemeler eşlik etti. Kuşkonmazlı<br />

Barilla Tortiglioni Cacio e Pepe,<br />

Ispanak ve Porcini Mantarlı Barilla<br />

Linguine, Ağır Ateşte Pişirilmiş Dana<br />

Eti ve Ricotta Peynirli Barilla Lazanya,<br />

Somonlu & Mascarpone Peynirli Barilla<br />

Fusilli’den oluşan menü makarnadan<br />

vazgeçemeyenleri BigChefs şubelerinde<br />

karşıladı.<br />

Aslan: “Bu özel menü eminim tüm<br />

makarnaseverleri mutlu edecek”<br />

Dünya Makarna Günü için yapılan iş<br />

birliğine reçetelere yaratıcı dokunuşları<br />

ile destek veren BigChefs Mutfak<br />

Koordinatörü Murat Aslan; “1154 yılında<br />

Sicilya’da doğan makarna; pratikliği,<br />

besleyiciliği ve lezzetiyle her mutfak<br />

kültüründe farklı şekillerde karşımıza<br />

çıkan bir yemek. Türkiye’de onlarca<br />

çeşidiyle mutfağımızın vazgeçilmezleri<br />

arasında yer alan makarnanın lezzetini<br />

kutlamak için BigChefs olarak<br />

oluşturduğumuz bu özel menüde,<br />

klasik tariflere kendi dokunuşlarımızı<br />

katarak bilinen reçeteleri daha lezzetli<br />

hale getirdik. Barilla’nın kalitesi ve<br />

uzmanlığı ile BigChefs’in mutfak<br />

yaklaşımından doğan bu özel menü<br />

eminim ki tüm makarnaseverleri mutlu<br />

edecek.”<br />

Tranchero: “Makarnayı özenle<br />

seçtiğimiz malzemelerle buluştuk”<br />

Barilla Group Executive Chef Andrea<br />

Tranchero ise bu lezzetli iş birliği<br />

için şunları söyledi: “Yemek; herkesi<br />

birleştiren evrensel bir güç. Makarna<br />

da bu gücü pekiştiren en önemli<br />

yemeklerden bir tanesi. Dünyanın lider<br />

makarna markalarından Barilla olarak<br />

üstün kalite ve uzmanlıkla ürettiğimiz<br />

makarna çeşitlerimizle lezzetli<br />

reçeteler oluşturmak için çalışıyoruz.<br />

Herkes tarafından sevilen, birlikteliğin<br />

tarifi olarak adlandırdığımız makarnayı<br />

Türkiye’deki taptaze ve özenle seçilen<br />

malzemelerle buluşturduk. Dünya<br />

Makarna Günü’ne özel hazırladığımız<br />

enfes Barilla tariflerimizi denemek<br />

için herkese BigChefs’e uğramayı<br />

öneririm.”


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel / makale<br />

DrṀurat<br />

İstanbul Gelişim Üniversitesi<br />

Dogan<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />

Doç.<br />

)<br />

Günümüzde gastronomi, kültürün en<br />

önemli ve ayrılmaz bir parçası haline<br />

gelmiştir. Daha antik çağlarda, salt<br />

fizyolojik bir ihtiyaç olmaktan çıkmış.<br />

Günümüzde ise kültürel kodların<br />

en önemli unsurlarından biri haline<br />

gelmiştir.<br />

Gastronomik hayat<br />

Tarih boyunca, avcı-toplayıcı<br />

dönemlerden yerleşik hayata geçişle<br />

birlikte gastronomik hayat büyük ölçüde<br />

dönüşmüştür. Antik çağlardan modern<br />

zamanlara, her toplumun sosyokültürel<br />

ve ekonomik yapıları, tarihsel süreçleri<br />

ve dini inançları gastronomisini<br />

şekillendirmiştir. Aile sofralarından<br />

uluslararası mutfaklara, yemekler aynı<br />

zamanda sosyal etkileşimin, kültürel<br />

kimliğin ve ekonomik statünün bir<br />

göstergesi olmuştur. Günümüzde ise<br />

sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik<br />

gibi konular, yemek kültürünün<br />

geleceğini şekillendiren önemli<br />

faktörler arasındadır. Gastronominin<br />

kültürel kodlarının tarihsel süreci ve bu<br />

süreçte dinlerin, savaşların, göçlerin ve<br />

keşiflerin rolü çok büyüktür.<br />

Gastronominin kültürel kodlarının<br />

tarihsel yolculuğu<br />

Beslenme, insanların ihtiyaç duyduğu<br />

enerjiyi sağlayan temel bir hayatta<br />

kalma biçimidir. Tarih boyunca, yemek<br />

insan yaşamının vazgeçilmez bir parçası<br />

olmuştur. Avcı-toplayıcı dönemde,<br />

Gastronominin kültürel kodları<br />

erkekler avlanırken kadınlar toplayıcılık<br />

yapmış. Sonrasında gıda üretme ve<br />

saklama yöntemleri geliştirilmeye<br />

başlanmıştır. Bu ise yerleşik yaşam<br />

tarzlarına yol açmıştır.<br />

Yapılan arkeolojik kazılar gastronominin<br />

tarihsel yolculuğuna ilişkin bize<br />

birçok ipucu vermekte. Birkaç örnek<br />

vermekte yarar var. Çatalhöyük gibi<br />

antik yerleşimlerde mutfak aletleri<br />

ve fırınlar kullanmış. İspanya'daki<br />

Alta Mira mağarasında kutsal kabul<br />

edilen hayvan tasvirleri keşfedilmiştir.<br />

Toplumlar incelendiğinde her birinin<br />

kendine özgü sosyokültürel ve ekonomik<br />

yapıları, tarihleri, yeme alışkanlıkları ve<br />

dini inançları tarafından şekillendirilen<br />

farklı mutfak kültürlerinin ortaya<br />

çıktığı görülmektedir. Dinler, hangi<br />

hayvanların ve bitkilerin yenebileceğini,<br />

nasıl hazırlanmaları gerektiğini,<br />

kurban ritüellerini ve özel günler için<br />

yiyecekleri belirlemiştir. Dinler, yeme<br />

alışkanlıklarını ve böylece yemek<br />

kültürünü şekillendiren birçok kural<br />

vazetmiştir. Özünde, gastronomi ve<br />

yemek kültürü derinlemesine iç içe<br />

geçmiştir ve asla birbirinden ayrılamaz.<br />

Yemek kültürü, tarih boyunca<br />

savaşlar, iklim değişikliği, göçler ve<br />

keşif yolculukları gibi faktörler ile<br />

şekillenmiştir. Avrupa'daki yemek<br />

kültürünün sosyoekonomik ve kültürel<br />

izleri Antik Yunan, Roma İmparatorluğu,<br />

Helenistik dönem, Orta Çağ ve<br />

Rönesans'a kadar uzanmaktadır. Antik<br />

çağlarda Babiller, Eski Mısırlılar ve<br />

Eski Yunanlılar gibi medeniyetler yeme<br />

alışkanlıkları ve mutfak kültürleriyle öne<br />

çıkmıştır.<br />

Avrupa mutfağının kökeni olarak<br />

kabul edilen Roma mutfağı; ağır<br />

soslar, baharatlar ve egzotik<br />

malzemeler kullanıyordu. Orta Çağ'da<br />

Kavimler Göçü ve Endülüs Emevi<br />

Devleti ile etkileşimler Avrupa'nın<br />

yemek kültürünü zenginleştirmiştir.<br />

Avrupalılar, Arapça kaynaklardan<br />

yapılan çeviriler aracılığıyla yiyecekiçecek<br />

ve pişirme teknikleri hakkında<br />

yeni bilgiler edindiler. Yeni Çağ'ın<br />

başlamasıyla birlikte barutun, pusulanın<br />

ve matbaanın icadı Avrupa'nın yemek<br />

kültürünü dönüştürmüştür. Matbaa<br />

sayesinde yemek kitapları yaygınlaştı.<br />

Amerika'nın keşfi, patates, domates ve<br />

mısır gibi yiyecekleri Avrupa mutfağına<br />

tanıttı. Rönesans, mutfak kültürüne<br />

yansıyan sanat, bilim ve kültürde önemli<br />

değişikliklerin yaşandığı bir dönemdi. Bu<br />

dönemde mutfak, malzeme çeşitliliği,<br />

pişirme teknikleri ve sunumda önemli<br />

ilerlemeler kaydetti.<br />

Sanayi Devrimi, gıda üretimini tarımsal<br />

faaliyetlerden endüstriyel süreçlere<br />

dönüştürdü ve bu da besin değerlerinin<br />

azalmasına ve tüketim alışkanlıklarında<br />

radikal bir değişikliğe yol açmıştır.


Günümüzdeki gıda sorunun ezici<br />

çoğunluğunun kökleri bu döneme<br />

dayanmaktadır. 19. ve 20. yüzyıllardaki<br />

sömürgecilik ve işçi göçleri, gıda<br />

kültürlerinin küreselleşmesine katkıda<br />

bulundu. Göçmenler, kendi gıda<br />

kültürlerini yeni yerleşim yerlerine<br />

getirdi ve melez mutfaklar ortaya koydu.<br />

Çin ve İtalyan mutfakları bu sürecin<br />

önemli örnekleridir. Göç, gıdanın nesiller<br />

arasında yaşadığı değişikliklere rağmen<br />

kendine özgü lezzetlerini korumasını<br />

sağladı ve küresel tatların yayılmasına<br />

yol açtı.<br />

19. ve 20. yüzyıllardaki göçler, yemek<br />

kültürlerinin küreselleşmesinde<br />

önemli bir rol oynamıştır. İşçi göçleriyle<br />

insanlar kendi ülkelerinin yemeklerini<br />

yeni yerlere getirip yerel mutfaklarla<br />

harmanlayarak dünya mutfaklarında<br />

büyük bir çeşitlilik oluşturmuşlardır.<br />

Bu süreçte farklı kültürlerin lezzetleri<br />

birleşmiş, yeni ve orijinal tatlar ortaya<br />

çıkmıştır. Birinci ve İkinci Dünya<br />

Savaşları'ndan sonra fastfood kültürü<br />

hızla yayılmıştır. Savaş zamanında<br />

askerleri beslemek için geliştirilen<br />

konserve et ve bisküvi gibi gıdalar,<br />

fastfood’un temellerini atmıştır.<br />

Savaştan sonra McDonald's gibi<br />

zincir restoranların yaygınlaşmasıyla<br />

fastfood kültürü küresel bir ritüel haline<br />

gelmiştir. Ancak bu kültürün sağlıksız<br />

beslenme, obezite ve çevre sorunları gibi<br />

olumsuz sonuçları olmuştur.<br />

Gastronominin kültürel kodlarının<br />

tarihsel yolculuğu: Türkiye<br />

Günümüz Türk yemek kültürünü<br />

anlamak için Türklerin Orta Asya'dan<br />

Anadolu'ya göç yollarını ve bu yolculuk<br />

sırasında yaşadıkları sosyal ve kültürel<br />

değişimleri incelemek önemlidir. Bu<br />

göçler ve kültürel etkileşimler, Türk<br />

mutfağının zenginleşmesinde önemli rol<br />

oynamıştır. Türk mutfağının kökenleri<br />

Hitit ve Urartu medeniyetlerinin yemek<br />

kültürlerinden etkilenmiş, su ve<br />

ekmeğin merkezi rolü Türkler tarafından<br />

benimsenmiştir.<br />

Türk mutfağının gelişimi Orta Asya,<br />

Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet olmak<br />

üzere dört ana dönemde incelenebilir.<br />

Bu dönemler boyunca sosyal, ekonomik<br />

ve kültürel değişimler mutfağın gelişim<br />

ve dönüşümünü etkilemiştir. Orta Asya<br />

döneminde Türkler tarım, hayvancılık<br />

ve avcılıkla uğraşmış, beslenmeleri<br />

çoğunlukla at ve koyun etinden<br />

oluşmuştur. Kımız gibi içecekler de bu<br />

dönemde önemli bir öneme sahipti.<br />

Selçuklu döneminde Türk mutfağı<br />

Anadolu'ya yerleşmiş ve zenginleşmiştir.<br />

Misafirperverlik önemli bir rol oynamış<br />

ve şölenler yaygın olarak düzenlenmiştir.<br />

Kaşgarlı Mahmud'un “Divanu Lugati't-<br />

Türk” adlı eseri Selçukluların yemek<br />

tercihleri, pişirme yöntemleri ve tarifleri<br />

hakkında bilgi vermektedir. Pilav, borani,<br />

güveç, kebap, helva ve kadayıf gibi<br />

çeşitli yemekler Selçuklu mutfağında<br />

önemli bir yer tutmuştur. Bu dönemde<br />

sebze, meyve ve tahıl tüketimi artmış,<br />

kuzu, keçi ve tavuk eti yaygın olarak<br />

kullanılmıştır.<br />

Osmanlı mutfağı, Türk mutfağı ve İslam<br />

kültürünün temelleri üzerine inşa<br />

edilmiştir. Et ve süt ürünlerinin hâkim<br />

olduğu bu mutfakta alkollü içecekler<br />

yer almamıştır. Osmanlı mutfağı,<br />

saray ve halk mutfağı olmak üzere iki<br />

kategoriye ayrılabilir. Saray mutfağı<br />

muhteşem sofralarıyla bilinirken,<br />

halk mutfağı mütevazı ancak lezzet ve<br />

çeşitlilik açısından zengindir. Osmanlı<br />

İmparatorluğu'nun geniş coğrafyası<br />

mutfak kültürüne çeşitlilik katmış ve<br />

Batılılaşma hareketleri de bu kültürü<br />

etkilemiştir. Fatih Sultan Mehmet<br />

döneminde saray mutfağı gelişmiş,<br />

yemeklerde sebze ve meyve kullanımı<br />

ve deniz ürünlerinin tüketimi artmıştır.<br />

Saray ziyafetleri, sosyoekonomik statüyü<br />

güçlendiren ve toplumsal dayanışmayı<br />

besleyen önemli etkinlikler haline<br />

gelmiştir. Bizans'tan miras kalan<br />

gelenekleri sürdüren Osmanlı mutfağı,<br />

çeşitli etnik gruplardan da etkilenmiştir.<br />

Osmanlı döneminde yazılan yemek<br />

kitapları, mutfak kültürünü belgeleyen<br />

değerli kaynaklardır. 13. yüzyıldan<br />

itibaren yazılmış olan bu kitaplar, yemek<br />

kültürünün dönüşümünü anlamak için<br />

çok önemlidir. Tanzimat döneminden<br />

sonra Batı etkileri artmış ve 19. yüzyıl<br />

yemek kitapları bu değişiklikleri<br />

yansıtmıştır. Batı yemekleri ve yemek<br />

alışkanlıkları özellikle yüksek sosyetede<br />

benimsenmiş ve dönemin yemek<br />

kitapları bu dönüşümleri yakalamıştır.<br />

Türk mutfağı, tarih boyunca birçok<br />

kültürle bir arada var oldu ve çeşitli<br />

coğrafyaların sunduğu çeşitli ürünlerle<br />

zenginleşti. Bu mutfak zenginliği,<br />

Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya<br />

yaptığı yolculuğun ve yol boyunca<br />

deneyimledikleri kültürel etkileşimlerin<br />

bir sonucudur.


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

İç ısıtacak<br />

kış lezzetleri<br />

Nitelikli kahve akımının<br />

en önemli temsilcisi<br />

Espressolab, kış<br />

mevsimine özel<br />

hazırladığı iç ısıtan<br />

lezzetleri misafirlerine<br />

sunuyor. Bu kışın yeni<br />

içeceği ise, Cinnamon<br />

Roll Latte!<br />

Müdavimlerinin kendilerini her<br />

daim özel hissetmeleri için<br />

menüsünü her sezon yenileyen<br />

Espressolab, lezzet yolculuğuna keyifli ve unutulmaz dokunuşlar<br />

eklemeye devam ediyor. Espressolab’in uzun yıllardır menüsünde<br />

bulunan ve büyük beğeni toplayan imza içecekleri Honey Bear<br />

Latte, Salted Caramel Latte ve Lotus Latte, bu sezon da menüdeki<br />

yerini korurken, bu yıl ilk kez tanıtılacak olan 'Cinnamon Roll Latte'<br />

ile misafirlerine yeni bir lezzet deneyimi sunuyor. Cinnamon Roll<br />

Latte’de tarçının sıcak ve davetkar aroması, kahvenin eşsiz tadıyla<br />

birleşerek hem ruhunuzu hem de içinizi ısıtacak bir deneyim<br />

vadediyor.<br />

Okyanus ötesinden<br />

yeni lezzetler<br />

Şehrin Meksikalısı Ranchero menüsüne, içerikleri kadar iştah açıcı<br />

görüntüleriyle de Meksika mutfağı tutkunlarının favorileri arasına<br />

girmeye aday yeni yemekler ekledi. Tortilla arasında farklı bir lezzet<br />

Enchiladas Suizas, Meksika’dan özel olarak getirilen özel volkanik taşta<br />

servis edilen Molcajete con Mole Verde, nachosların ve misket köftelerin<br />

başrolde olduğu damak çatlatan Nachos & Meatball, alışılmışın dışında<br />

bir burger deneyimi sunan Truffle Cheese Burger ve mekana özgü<br />

Sazanador baharatı ile hazırlanan özel bir atıştırmalık Garlic Parmesan<br />

Truffle Fries. Ranchero’nun okyanus ötesinden gelen bu yeni tariflerini<br />

deneyimlemek isteyenler, İstanbul ve Ankara’daki şubelerini ziyaret<br />

edebilir.<br />

Her zaman<br />

yanlarında!<br />

Yüzde yüz yerli<br />

üretim gücüyle<br />

dünyanın dört bir<br />

yanında şeflerin<br />

ilk tercihlerinin<br />

arasında yer<br />

alan İnoksan,<br />

20 Ekim Dünya Aşçılar Günü’nü profesyonel mutfaklara<br />

getirdiği inovatif çözümlerle kutluyor. Türk mutfağından<br />

alınan ilham ve teknolojinin birleştiği İnosmart Kombi<br />

Fırın, şeflerin aradığı yüksek performansı ve lezzeti bir<br />

arada sunarken, dünyada 5 kıtada kullanılan sektördeki<br />

ilk yerli kombi fırın olma özelliğini de taşıyor. Şef Didem<br />

Şenol, İnoksan’ın inovatif çözümleriyle ilgili şunları söyledi:<br />

“İnoksan’ın inovatif çözümleriyle Şef Didem Şenol, “<strong>2024</strong><br />

yılında gerçekleşen pişirim etkinliklerinde İnoksan tecrübesi<br />

ve kalitesiyle tanıştım. İnoksan’ın tamamen şef gibi düşünüp<br />

geliştirdiği İnosmart Kombi Fırın ailesi, 5 farklı pişirme<br />

moduyla şeflere istedikleri yüksek performansı her üründe<br />

sunuyor. Böylece bizlerin yaratıcılığını geliştirmelerine<br />

vesile olurken, dokunmatik dijital ekranıyla da kullanım<br />

kolaylığı sağlıyor ve %40’a varan enerji tasarrufuyla doğaya<br />

da geleceğe de sahip çıkıyor.”<br />

SushiCo’dan Uzak Doğu<br />

mutfağı eğitimi<br />

1997’den bu yana<br />

Türkiye’de Uzak Doğu<br />

mutfağının öncüsü<br />

olan SushiCo, bir ilke<br />

imza atarak Bahçeşehir<br />

Üniversitesi Gastronomi<br />

Bölümü ile Uzak<br />

Doğu mutfağı dersini<br />

başlattı. Lezzeti eğitimle<br />

buluşturan bu özel ders,<br />

öğrencilere SushiCo'nun<br />

eşsiz tariflerini, kullanılan<br />

malzemeleri ve pişirme<br />

tekniklerini öğretmeyi<br />

amaçlıyor. Ders boyunca,<br />

SushiCo’nun yıllardır<br />

süregelen kalite anlayışı<br />

öğrencilere aktarılırken,<br />

Uzak Doğu mutfağının tüm incelikleri keyifli bir deneyimle<br />

sunuluyor. SushiCo’nun Türk gastronomisine olan katkısını<br />

eğitimle buluşturan bu program, geleceğin şeflerine<br />

rehberlik etmeyi hedefliyor.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Mersin’in gastronomi<br />

potansiyelini dünyaya tanıtacak<br />

Denizi ve güneşi ile öne<br />

çıkan Mersin’e, termal<br />

değeri de ekleyen ve<br />

Avrupa’nın en iyi lüks<br />

termal oteli ve spası<br />

seçilen BN <strong>Hotel</strong><br />

Thermal&Wellness,<br />

Mersin’in coğrafi işaretli<br />

ürünlerini ve yerel<br />

lezzetlerini dünyaya<br />

daha yakından tanıtmak<br />

için harekete geçti.<br />

348 dönüm meyve<br />

bahçeleri ve 102 dönüm<br />

otel yerleşkesinde<br />

yer alan tesis, hasat<br />

dönemlerinde<br />

düzenlediği festivallere<br />

bir yenisini ekledi.<br />

‘Bahçeden Sofraya’ konseptiyle misafirlerini doğayla buluşturmaya<br />

devam eden tesis; mandalina, erik, zeytin hasatlarının ardından<br />

bu kez de nar hasadıyla gastronomi tutkunları için unutulmaz bir<br />

etkinliğe imza attı. Konuklar, nar hasadına katılırken Mersin’in<br />

coğrafi işaretli ürünlerini ve kendileri için özel hazırlanan yerel<br />

lezzetlerini deneyimleme fırsatı buldu. Mersin’in farklı kültürlerin<br />

etkisiyle eşsiz bir mutfağa sahip olduğunu ve çok sayıda coğrafi<br />

işaretli ürünü olduğuna dikkat çeken BN <strong>Hotel</strong> Thermal & Wellness<br />

Genel Müdürü Suat Delidere, gastronomi turizmi sayesinde şehrin<br />

eşsiz lezzetlerini dünyaya daha yakından tanıtacaklarını söyledi.<br />

SIAL <strong>2024</strong>’ten ödülle döndü<br />

Chef Seasons, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları, sorumlu<br />

tedarik yönetimi ve gezegene olumlu katkı sağlama taahhüdü ile<br />

öne çıkarak, SIAL Paris <strong>2024</strong>’te Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS)<br />

girişimleri kapsamında ödüle layık görüldü. Ödülle ilgili düşüncelerini<br />

paylaşan Chef Seasons CEO’su Burak Hucuptan şunları söyledi: “Bu<br />

prestijli ödül, sürdürülebilirlik, sorumlu tedarik ve hem insanlara<br />

hem de gezegenimize olumlu katkı sağlama taahhüdümüzün bir<br />

yansımasıdır. Büyümeye devam ederken, Ar-Ge çalışmalarımızla<br />

inovasyonun sınırlarını zorlamaya ve herkes için daha iyi bir gelecek<br />

yaratma misyonumuza bağlılığımızı sürdürüyoruz. Bu değişime<br />

inanan ve bizimle çalışan tüm ekibimize ve iş ortaklarımıza teşekkür<br />

ederiz.”<br />

Dünyanın en yetkin<br />

10 tesisi arasında<br />

Uluslararası Adana<br />

Lezzet Festivali’nin 8 yıldır<br />

destekçisi olan Anavarza<br />

Bal, Türkiye’de en çok bal<br />

üreten Adana’nın Kozan<br />

ilçesinde faaliyetlerini<br />

sürdürüyor. Dünyanın en<br />

yetkin 10 tesisi arasında<br />

yer alan Anavarza Bal,<br />

Türkiye’ de ilk kez toz bal<br />

üreten bir marka aynı<br />

zamanda. Anavarza Bal<br />

Genel Müdürü Can Sezen,<br />

“Biz Kozanlı’yız, dedelerimiz de burada yaşıyordu. Bu bölgenin üretim<br />

gücünü ve bölgedeki arıcılığı iyi biliyoruz. Arıcılığın bu bölgenin bir<br />

değeri olduğunu düşünerek 1995 yılında Anavarza Bal markası ile<br />

Türkiye’nin en fazla bal üretilen ilçesi olan Kozan’da bal ambalajlama<br />

ve paketleme sürecine başladık. Tesisimiz bugün dünyanın en<br />

yetkin 10 tesisinden biri konumunda. Tesisimizde tam akredite ve<br />

bağımsız laboratuvarımız yer alıyor. Dünyada balla ilgili yapılabilen<br />

tüm analizleri yapabiliyoruz. Bu sayede de dünyanın en büyük gıda<br />

markalarından bazılarının tedarikçisi konumundayız.’’ diye konuştu.<br />

Amerika’da Türk kahvesi<br />

Kahve sektörünün önde gelen<br />

isimlerinden Kahve Danışmanı &<br />

Gastronomi Yazarı Cenk Girginol,<br />

1 -16 Ekim tarihleri arasında<br />

Chicago’da Türk kahvesi<br />

söyleşileri ve workshopları<br />

ile büyük ilgi gören kahve<br />

turnesine imza attı. Oromo Cafe<br />

ev sahipliğinde düzenlenen<br />

aktivitelerde Türk kahvesi<br />

ve kültürü öncelikle tanıtıldı.<br />

Dünyanın ilk kahvehanesinin<br />

İstanbul’da açılmasından<br />

telvesiyle pişen tek kahve<br />

oluşuna, sunumunda yanında<br />

eşlikçisi olan Türk lokumundan<br />

kahve falına kadar en ince<br />

detaylarına kadar anlatılan<br />

kültür yapısı ve farklılıklarının<br />

sonrasında konuklar ile beraber<br />

hem geleneksel yöntem cezveler<br />

hem de günlük hayatın içinde<br />

pratikliği ile Türk kahvesi<br />

makinelerinde kahveler pişirildi, tadımlandı. Soy Türkiye’nin cezveleri<br />

ve Arzum Okka’nın makineleri ile destek olduğu aktivitelerde Girginol,<br />

“Türk kahvesinin bir kahve çeşidi olmadığı, bir pişirme yöntemi ve servis<br />

edilen içeceğin adı olduğunu, her yöresel kahve ile damak zevkine göre<br />

Türk kahvesi pişirilip içilebileceği” vurgusu takipçiler ve katılanların en<br />

çok dikkatini çeken noktaların başında geldi. Chicago Kahve Turnesi,<br />

Girginol ile Chicago ve diğer eyaletlerde de periyodik olarak yapılmaya<br />

önümüzdeki aylarda da devam edecek.


üfelerimizin farkındayız...<br />

büfelerrmmzzn farkındayız...<br />

www.monotech.com.tr<br />

biz işimizi çok seviyoruz<br />

her mekana özel açıkbüfe tasarlıyoruz ve ürettyoruz.<br />

Kirman Arycanda De Luxe<br />

özenle tasarlıyoruz. itina ile üretiyoruz. yaptığımız işten keyif alıyoruz.


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fiar<br />

Smart Label - Host Innovation Award 2025:<br />

Hostmilano and POLI.design’s international<br />

contest gets into full swing<br />

The Ho.Re.Ca. industry is back to growth. In its analysis of a report by FIPE, the<br />

Italian association of public establishments, Bain & Company Italy highlights a 4 to<br />

5 percent revenue increase in <strong>2024</strong>. In turn, a McKinsey & Company study shows<br />

tourism –a relevant contribution to the out-of-home business– represents about 10<br />

percent of Italy’s GDP.<br />

These figures are fostering<br />

investment: on the one hand,<br />

through the creation of phygital<br />

experiences and, especially, by<br />

integrating artificial intelligence;<br />

on the other, in the development of<br />

eco-friendly materials, multisensory<br />

interactions, biomaterials, and carbonfree<br />

production processes. These<br />

innovations and innovative design<br />

approaches will have an increasing<br />

impact on restaurants and hospitality.<br />

For the past thirteen years, the<br />

relationship between innovative design<br />

and Ho.Re.Ca. has been explored by<br />

Smart Label - Host Innovation Award,<br />

the award promoted by HostMilano and<br />

Fiera Milano in partnership with POLI.<br />

design and under the patronage of<br />

ADI - Association for Industrial Design.<br />

The award is a reference for designers<br />

who want to offer the market cuttingedge<br />

answers that stand out in terms<br />

of change, functions, technological<br />

development, and environmental, social<br />

and economic sustainability. During the<br />

previous six editions, a total of about<br />

950 applications were submitted, with<br />

more than 280 products awarded.<br />

The nominated projects explore four<br />

macro-areas: Smart Label, Innovation<br />

Smart Label, Green Smart Label, and<br />

Special Mentions. Over time, many<br />

proposals have emphasized cocreation<br />

and user experience, shared<br />

products and activities where users<br />

increasingly become part of processes,<br />

thanks to devices and technologies<br />

empowering them. These include<br />

award-winning automated or semiautomated<br />

systems for real-time food<br />

preparation. A certainly important<br />

trend is sustainability: recycled<br />

materials and technologies that reduce<br />

consumption are highly valued by the<br />

contest. Connectedness is the third<br />

theme. Smart and connected objects<br />

that create ecosystems to optimize<br />

use, initiate planned and preventive<br />

maintenance processes, control costs<br />

and avoid malfunctions or block the<br />

supply chain, such as IoT projects<br />

capable of connecting different realities<br />

and generating ecosystems for use by<br />

the supply chain). Finally, solutions that<br />

meet new food styles and facilitate food<br />

inclusion, i.e., those “flexible” products<br />

that meet user needs and preferences,<br />

such as devices to manage preparations<br />

in parallel and, therefore, respond to<br />

special nutritional needs or specific<br />

ethical choices.<br />

For the seventh edition too, prizes<br />

will be awarded during HostMilano,<br />

the world’s leading exhibition for<br />

professional hospitality and out-fromhome,<br />

that will be held at fieramilano<br />

- Rho from 17 to 21 October 2025. A<br />

committee composed of Politecnico di<br />

Milano professors and industry experts<br />

will evaluate proposals for the Smart<br />

Label, Innovation Smart Label and<br />

Green Smart Label categories. Special<br />

Mentions are also planned for food &<br />

beverage products. The deadline for<br />

submissions is 30 April 2025.<br />

As for the previous editions, awarded<br />

products will be displayed in the Smart<br />

Label area during HostMilano 2025, and<br />

an INDEX will be released. The area<br />

will be complemented by the Design<br />

Talks, refresher seminars dedicated to<br />

architects and experts in the hospitality<br />

sector that will delve into the themes<br />

of sustainable innovation in design,<br />

concepts and formats. This initiative<br />

is another outcome of the partnership<br />

between HostMilano and POLI.design,<br />

under the patronage of NEWH - The<br />

Hospitality Industry Network.


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

KESKINOĞLU<br />

Sial Paris’te en trend<br />

ürünlerini tanıttı<br />

<strong>2024</strong> yılının ilk 9 ayında 26 ülkeye ihracat<br />

gerçekleştiren Keskinoğlu, Paris’te iki<br />

yılda bir düzenlenen Sial Paris’de en trend<br />

ürünlerini tanıttı.<br />

2023 yılında Türkiye’nin en büyük ilk<br />

100 sanayi kuruluşu içinde yer alan<br />

Matlı Holding bünyesine katılan<br />

Keskinoğlu, 19 - 23 Ekim tarihleri arasında<br />

dünya gıda devlerini ağırlayan Sial Paris’te<br />

Mexico shots, fileturca, chicken rings,<br />

döner, jambon ile sofralık ve pastörize<br />

sıvı yumurta gibi hem geleneksel hem de<br />

yenilikçi ürünlerini tanıttı. 130 ülkeden 7 bin<br />

500 firmanın katıldığı fuarda, Keskinoğlu<br />

standı yoğun ziyaretçi akınına uğradı. Stant,<br />

ağırlıklı olarak Irak, Libya, Rusya, Gürcistan,<br />

Afrika, Uzak doğu, Güney Amerika, Körfez<br />

ülkeleri ve Türki Cumhuriyetleri dahil<br />

6 kıtadan global sektör profesyonelleri<br />

tarafından ziyaret edildi.<br />

Matlı: “2025 yılında Uzakdoğu<br />

pazarını genişletmeyi hedefliyoruz”<br />

Dünyanın lider üreticileri ile perakendeci<br />

ve alıcılarını buluşturan Sial Paris Fuarı’nı<br />

değerlendiren Keskinoğlu Genel Müdürü<br />

Önder Matlı, “Sial Paris’te ülkemizi temsil<br />

etmekten dolayı mutlu ve gururluyuz.<br />

Standımıza ilgi büyük oldu. Çok önemli<br />

alıcılarla görüşmeler gerçekleştirdik. <strong>2024</strong><br />

yılının ilk 9 ayında ürünlerimizin yüzde<br />

20’sini, 26 ülkeye ihraç ederek yaklaşık 1.2<br />

milyar TL ciroya ulaştık. 2025 yılında ihracat<br />

oranımızı daha da artırmayı ve Japonya<br />

gibi uzak doğu pazarlarını genişletmeyi<br />

hedefliyoruz. Kalitemiz ve üstün hizmet<br />

anlayışımız ile Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya,<br />

Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan<br />

Pasifik Adaları’na kadar Keskinoğlu<br />

markası olarak dünyada birçok ülkeye<br />

hizmet vermekteyiz. Paris Sial’de müşteri<br />

pörtföyümüzü daha da geliştirdik ve varolan<br />

müşterilerimizle de önümüzdeki dönem için<br />

planlamalar yaptık.” dedi.<br />

“Türkiye’nin ve dünyanın önde<br />

gelen protein sağlayıcısı olmaya<br />

talibiz”<br />

Keskinoğlu, Avrupa Birliği standartlarındaki<br />

en modern üretim teknolojileriyle donatılmış<br />

2 milyon 75 bin 375 m2 kapalı alana<br />

sahip tesislerinde en güncel teknolojileri<br />

kullanıyor ve en yüksek hijyen standartlarını<br />

uygulayarak üretim gerçekleştiriyor. Firma,<br />

Akhisar’daki 4 farklı tam entegre yumurta<br />

işleme tesisinde günlük 5 milyon adedin<br />

üzerinde yumurta ve 400 bin adet piliç eti<br />

işleme kapasitesine sahip. Keskinoğlu,<br />

ileri işlem tesisinde yılda 30 bin ton<br />

üretim yaparken, yılda 95 milyon adet etlik<br />

piliç üretiyor, 2.5 milyon adet de yarka<br />

yetiştiriyor.<br />

“Ürünlerimizi besin değerlerini<br />

en yüksek oranda koruma altına<br />

alıyoruz”<br />

Firma, ürünlerini tüketiciye ulaşana kadar<br />

en iyi şekilde muhafaza etmek için karton<br />

freezer ve soğuk hava muhafaza depoları<br />

kullanırken, saatte 7.800 kg şoklama<br />

kapasitesi ile ürünlerinin besin değerlerini<br />

en yüksek oranda koruma altına alıyor.<br />

Pastörize olarak tam otomatik makinelerde<br />

işlenen yumurtaları da isteğe göre ak, sarı<br />

ve bütün olmak üzere pastörize sıvı yumurta<br />

olarak piyasaya sunuyor.


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Karkas Ocakbaşı yeni<br />

konseptiyle<br />

Rumelihisarı’nda…<br />

İstanbul’un yeni lezzet noktası Karkas Ocakbaşı, ikinci şubesini Boğaz’ın en özel<br />

noktalarından biri olan Rumeli Hisarı’nda açtı. Özenle seçilen et ve kebap çeşitlerinin<br />

nefes kesen Boğaz manzarasıyla buluştuğu yeni mekan, misafirlerine unutulmaz bir<br />

gastronomi deneyimi sunuyor.<br />

Karkas Ocakbaşı, geçtiğimiz<br />

günlerde gerçekleştirdiği soft<br />

ppening ile kapılarını açarak<br />

Boğaz’ın eşsiz manzarasında<br />

müdavimlerini ağırlamaya başladı.<br />

Et ve kebap çeşitlerinin yanı sıra<br />

enfes ara sıcakları ve özel soslarıyla<br />

da misafirlerinin damaklarında iz<br />

bırakıyor. Geniş lezzet yelpazesiyle, her<br />

damak zevkine hitap eden Karkas, dj<br />

performanslarıyla da ocakbaşı keyfini<br />

eğlenceli bir atmosferle birleştiriyor.<br />

lezzetleriyle hem de manzarasıyla<br />

misafirlerinin hafızasında iz bırakıyor.<br />

Mekanın dikkat çeken bir diğer detayı ise<br />

zengin kokteyl menüsü. Şehrin en popüler<br />

kokteyllerini sunan Karkas, Boğaz’a karşı<br />

içilen her yudumun keyfini ikiye katlıyor.<br />

Keyfi ikiye katlıyor<br />

Boğaz’ın ruhunu, geleneksel ocakbaşı<br />

kültürüyle buluşturan mekan, hem


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

TAKE SUSHI<br />

KAPADOKYA’DAN<br />

SONRA<br />

CIHANGIR’DE!<br />

Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki turizm ve konaklama yatırımlarıyla her geçen gün büyüyen<br />

Dorak Holding tarafından hayata geçirilen Take Sushi; şimdi de Cihangir’in etkileyici tarihi dokusunu<br />

en güzel yansıtan binada Japon mutfağının en orijinal ve seçkin tatlarını misafirlerine sunmayı<br />

hedefliyor.<br />

Turizm sektöründe yurt içi ve<br />

yurt dışında yaptığı yatırımlarla<br />

her geçen gün büyüyen Dorak<br />

Holding’in en yeni konseptlerinden biri<br />

olan Take Sushi, yeni şubelerle büyüyor.<br />

Uzakdoğu mutfağı sevenlere birbirinden<br />

farklı seçenekler sunan Take Sushi’nin<br />

geçtiğimiz aylarda Kapadokya’da hizmete<br />

açılan ilk şubesinin ardından, 2. şubesi de<br />

İstanbul’un en popüler lokasyonlarından<br />

olan Cihangir’de lezzet meraklılarıyla<br />

buluşuyor.<br />

Dünyaca ünlü şefin adını taşıyor<br />

Üst katında Dorak Holding’e ait butik<br />

otel, teras katında ise yine holdingin<br />

yatırımı olan ve Türkiye’nin ilk zincir<br />

balık restoranı olan Sur Balık’ın yer<br />

aldığı Take Sushi Cihangir şubesi,<br />

Kapadokya’dan sonra İstanbul’daki<br />

Uzakdoğu mutfağı sevenleri Japon şef<br />

Hiroki Takemura’nın spesiyalleriyle<br />

buluşturuyor.<br />

74 farklı sushi servis ediliyor<br />

Sadece benzersiz lezzetteki sushi<br />

seçenekleriyle değil, ağırlıklı olarak<br />

Japon mutfağı lezzetlerinden oluşan<br />

alternatif lezzetleriyle de misafirlerine<br />

unutamayacakları bir deneyim yaşatan<br />

ve zengin menüsüyle dikkat çeken<br />

Take Sushi’nin imza lezzetleri arasında<br />

ramen shoyu yer alıyor. Set menüler<br />

dahil yaklaşık 74 farklı sushi, noodle<br />

çeşitleri ve ana yemeklerle misafirlerini<br />

bekliyor.<br />

Adını, mekanın<br />

danışmanlığını da yapan<br />

dünyaca ünlü Japon şef<br />

Hiroki Takemura’dan<br />

alan Take Sushi; Japon<br />

mutfağına ait en seçkin sushi<br />

seçeneklerinin yanı sıra<br />

menüsünde yer alan 70’ten<br />

fazla alternatifle, yepyeni bir<br />

lezzet deneyimi sunuyor.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

İtalyan mutfağının<br />

şehirdeki yeni ritmi<br />

Monteverdi Ristorante<br />

Lombardiya’nın zengin gastronomi kültürünü İstanbul’a taşıyan Monteverdi, Conrad<br />

İstanbul Bosphorus’ta kapılarını açtı.<br />

Kuzey İtalya’nın Lombardiya<br />

Bölgesi’ndeki Cremona<br />

yamaçlarının görkemli silüetinden<br />

ve ünlü İtalyan Barok besteci Claudio<br />

Monteverdi’den ilham alan Monteverdi,<br />

modern-klasik tasarımıyla, menüsünden<br />

sunumuna, İtalyan mutfağındaki renk,<br />

tat ve koku yelpazesini, lezzet odaklı,<br />

yenilikçi yorumuyla misafirlerine<br />

sunuyor. Monteverdi, İtalyan Şef Nicole<br />

Scandella’nın menüsü ve özenle<br />

tasarlanmış atmosferi ile, İstanbul’un<br />

en çok konuşulan restoranlarından biri<br />

olmaya aday.<br />

Gerçek İtalyan mutfağı<br />

Monteverdi, Lombardiya mutfağının<br />

peynir ve şarküteri ürünlerindeki<br />

zenginliğini menüsüne taşıyor. Kuzey<br />

İtalya’dan gelen özel Grana Padano,<br />

Gorgonzola ve Tellegio peynirleri; Coppa<br />

ve Salame Milano başta olmak üzere<br />

Lombardiya’nın ünlü kurutulmuş etleri<br />

ile misafirler bölgeye özgü geleneksel<br />

lezzetleri diledikleri gibi deneyimleme<br />

fırsatını yakalıyor.<br />

Orijinal Lombardiya reçetelerinin<br />

kültürünün önemli parçası olduğunu<br />

ve kendisini yuvada hissettirdiğini<br />

söyleyen Şef Scandella, özgün reçete<br />

denemelerinden de büyük bir keyif<br />

aldığını belirtiyor. “Her reçete denemesi<br />

farklı tat ve kokuları bir araya getirmeyi<br />

arzuladığım özel bir yolculuk ve bununla<br />

Şef Nicole Scandella<br />

kendime özgür bir ortam oluşturmaya<br />

çalışıyorum. Doğup büyüdüğüm<br />

bölgenin geleneksel reçeteleriyle


farklı tatları buluşturmak mutluluk<br />

verici. Burada sadece yemek değil,<br />

her tabakta bir sanat eseri sunuyoruz,<br />

Monteverdi’nin farkı burada başlıyor.”<br />

Geleneksel tarifleri modern bir yorumla<br />

birleştiren Şef Scandella, tamamen<br />

el yapımı makarnaları özgün soslarla<br />

birleştirerek lezzetli dokunuşlar<br />

sunuyor. Monteverdi ayrıca taze<br />

meyveler ve hafif kremalarla hazırlanan<br />

tatlılarla misafirlerinin tatlı keyfini de<br />

zirveye taşıyor.<br />

Geniş şarap kavı<br />

Monteverdi’nin şarap seçkisi farklı<br />

bölgelerden gelen çeşitli şarap stillerini<br />

bünyesinde barındırıyor. Seçkide yalnızca<br />

İtalya'nın ünlü bölgeleri ve üreticileri<br />

değil, aynı zamanda şarap listelerinde<br />

nadiren bulunan, daha az bilinen gizli<br />

mücevherler de var. Türk şarapları ise<br />

kült klasikler de dahil olmak üzere,<br />

geniş şarap kavında özel bir yere sahip.<br />

Etkileyici bir şarap yelpazesi sunan<br />

Monteverdi’nin sommelieri Türker<br />

Serdar Sümer ise <strong>2024</strong> Genç Sommelier<br />

Yarışması birincisi.<br />

İlhamını sanattan alan kokteyller<br />

Miksolojistlerini birer sanatçı olarak<br />

nitelendiren Monteverdi’nin, sanat<br />

tarihinden ilham alan bakış açısı ile tüm<br />

kokteylleri birer sanat eseri konumunda.<br />

Geniş kokteyl yelpazesinin üyelerinden<br />

olan Negroni Primavera Boticelli’nin<br />

ünlü eseri Primavera’dan, Negroni<br />

Artista Yayoi Kusama’nın yenilikçi<br />

Haftanın yedi günü açık<br />

olan Monteverdi’de Cuma<br />

ve Cumartesi günleri ünlü<br />

DJ’lerini ağırlıyor. DJ<br />

performanslarıyla gece 01.00‘e<br />

kadar unutulmaz anlar<br />

yaşayacağınız Monteverdi’de,<br />

akşam yemekleri 18.30- 23.00<br />

saatleri arasında. Restoran,<br />

Ekim sonu itibarı ile öğle<br />

yemekleri için de servis vermeye<br />

başlayacak.<br />

Conrad İstanbul Bosphorus<br />

Genel Müdürü Todori<br />

Kalamaris, “Misafirlerimize<br />

her anı özenle tasarlanmış<br />

bir deneyim sunmayı<br />

hedefleyerek çıktığımız bu<br />

yolculuğun sonunda, şehrin<br />

İtalyan restoranı seçeneklerine<br />

yeni bir soluk getirecek<br />

olan Monteverdi’yi sizlerle<br />

buluşturmanın mutluluğu<br />

içindeyiz. Conrad İstanbul<br />

Bosphorus ve Monteverdi<br />

ekipleri olarak hem otelimize<br />

hem de İstanbul’a yeni bir<br />

değer kazandırmanın gururunu<br />

yaşıyoruz.” dedi.<br />

sanatından, Artemisia ise Artemisia<br />

Gentileschi’nin tablolarından ilham<br />

alıyor. Monteverdi miksolojisti ve bar<br />

şefi Zeynep Özgüvenç ile ekibinin özel<br />

reçeteleriyle hazırlanan limoncello ve<br />

ev yapımı vermut ise her biri bir hikâye<br />

anlatıcısı konumunda olan Monteverdi<br />

kokteyllerinin fark yaratan tadını ortaya<br />

çıkarıyor.


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

HAPPY GROUP, SEKTÖRDE<br />

25. YILINI KUTLADI<br />

Bünyesinde Happy Moon's, İkon, Manhattan ve Little Buddha markalarını barındıran Happy<br />

Group; sektördeki 25. yılını görkemli bir geceyle kutladı.<br />

Yeme-içme sektörünün öncü<br />

markalarından Happy Group,<br />

sektördeki 25. yılını genç şarkıcı<br />

Begüm Obiz ve ünlü DJ Valeron’un<br />

sahne aldığı görkemli bir geceyle<br />

kutladı. Bünyesindeki Happy Moon's,<br />

İkon, Manhattan ve Little Buddha<br />

markalarıyla yerel ve global anlamda<br />

büyümesini sürdüren grubun en yeni<br />

mekanlarından Fenerbahçe’deki<br />

Manhattan’da düzenlenen gecede<br />

konuklar, 25. yıl coşkusuna eşlik etti.<br />

Gecede konuşan Happy Group Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Hüseyin Aymutlu,<br />

“1999 yılında Kadıköy’de ilk şubesini<br />

açtığımız Happy Moons’u 68 şubeli bir<br />

yeme içme zinciri haline getirmekten<br />

duyduğum mutluluk ve gururu tarif<br />

etmem çok zor. Tek markaya sığamadık<br />

yıllar içindeki gelişimimiz ve pazarlama<br />

stratejimizin bir sonucu olarak Happy<br />

Moon's markamıza, İkon, Manhattan<br />

ve Little Buddha markalarımızı<br />

ekleyerek güçlenerek yolumuza<br />

devam ettik. Bu sayede misafirlerimizi<br />

dünya lezzetleri ile buluşturarak<br />

onlara farklı bir gastronomi deneyimi<br />

yaşatmayı amaçladık” diyerek başladığı<br />

konuşmasında sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

“Ne mutlu bize ki bugün 25 yılın bilgi,<br />

tecrübe, deneyimine ve 25 yaşın enerji,<br />

cesaret ve atılımcı ruhuna sahibiz. 25 yıl<br />

önce sadece tek bir restoranla çıktığımız<br />

yolda; bugün uluslararası bir marka<br />

olma yolunda ilerliyoruz.”<br />

Yeme-içme sektöründe “ulaşılabilir<br />

lüks”<br />

Tüm markalarıyla yeme-içme<br />

sektöründe “ulaşılabilir lüks” kavramını<br />

ziyaretçileriyle buluşturan grup; <strong>2024</strong><br />

yılı itibari ile 68 şube ve 3 bin 500’ün<br />

üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor<br />

ve 5 kıtada 4 markayla, global bir<br />

restoran zinciri olma vizyonuyla,<br />

yurtdışında da büyüme çalışmalarına<br />

hızla devam ediyor.


112<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

QARIVO PIZZA<br />

& PASTA’DAN<br />

YENI<br />

SÜRPRIZ<br />

Hem mutfağı hem ambiyansıyla “İşte şehrin gerçek İtalyanı” dedirten Qarivo Pizza & Pasta’dan<br />

müdavimlerine müjde! Executive Şef Muhittin Kabasakal'ın titizlikle hazırladığı lezzetlere bundan<br />

böyle birbirinden farklı aromalara sahip seçkin içki menüsü de eşlik edecek!<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> Şişli'nin çatısı altında<br />

lezzet tutkunlarını ağırlayan Qarivo<br />

Pizza & Pasta, İtalyan mutfağının<br />

sıcaklığı ve sempatikliğiyle konforu da ön<br />

planda tutan mekanı keşfetmek isteyen<br />

misafirlerini bekliyor. El yapımı pizza<br />

ve makarnalar, Executive Şef Muhittin<br />

Kabasakal'ın titizlikle seçtiği malzemelerle<br />

hazırlanarak ağızda lezzet şölenine<br />

dönüşüyor.<br />

Menü yelpazesini genişletti<br />

Qarivo Pizza&Pasta, menüsünde her damak<br />

tadına uygun her biri özenle hazırlanan<br />

başlangıçlar, çorbalar, salatalar, pizzalar<br />

ve özel soslarla donatılmış keyifli bir<br />

yemek deneyimi sunarken menüsüne ilave<br />

ettiği birbirinden farklı aromalardaki içki<br />

seçeneklerini de menü yelpazesine ekledi.<br />

Mekan, içki seçenekleri arasında birbirinde<br />

renkli likörler, baharatlı kokteyller, biralar,<br />

farklı viskiler ve şarapseverlere de farklı<br />

tadım alternatifleri sunuyor. Vazgeçilmez<br />

kokteylleri arasında Negroni ve Chilli<br />

Passion Margarita ön sırada yer alıyor.<br />

Taş fırında çıtır çıtır pizza ziyafeti<br />

Başlangıçlar arasında yer alan Kızarmış<br />

Gnocchi, Mozzarella Caprese ile çorbalarda<br />

İtalyan usulü Minestrone Çorbası öne<br />

çıkarken, salata menüsünde Domatesli<br />

Semizotu Salatası, Patlıcanlı Ricotta Salatası<br />

ve Stracciatella Soslu Göbek Salata gibi<br />

seçenekler bulunuyor.<br />

Taş fırında pişen pizzalar, çıtır çıtır hamurun<br />

üzerindeki taptaze malzemelerle mükemmel<br />

bir uyum yakalıyor. Klasik Margherita<br />

ve Diavola gibi favorilerin yanı sıra şefin<br />

imzası olan Di Chef de mutlaka denenmesi<br />

gerekenler arasında yer alıyor. Özel soslarla<br />

tatlandırılmış makarnalar ise damak<br />

zevkinize uygun alternatifler sunuyor.<br />

Business Lunch Menüsü ile lezzetli<br />

bir mola<br />

Qarivo Pizza&Pasta, öğle aralarında iş<br />

stresinden uzaklaşmak isteyenlerin de artık<br />

vazgeçilmez mekanı oluyor. Business Lunch<br />

Menüsü ile çalışma günlerinin en tatlı saati<br />

olan öğle arasında sizleri lezzetli bir molaya<br />

davet ediyor. 11.30-13.30 saatleri arasında<br />

hazırlanan menüsüyle fark yaratarak<br />

lezzetten gelen motivasyon ile gününüze<br />

devam etmenize yardımcı oluyor.<br />

Ayrıca sevdiklerinizle keyifli bir akşam<br />

yemeği için de ideal bir ambiyans sunan<br />

restorana da cadde üzerinden giriş yapmak<br />

mümkün.


114<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

horeca teknolojileri makale<br />

Shine Hospitality Kurucusu<br />

AYÇA BILGIN<br />

“Gelir &Verim Yönetim programları bir nevi<br />

sanal iş gücü niteliğinde”<br />

Maliyet artışları, lokasyona bağlı arz & talep dengesizlikleri, rekabet koşulları, insan<br />

kaynağı sıkıntıları derken ‘ekmeğin aslanın ağzında olma’ hali hepimizin gözüne daha<br />

çok çarpmaya başladı. Konaklama sektörü hızla değişiyor ve bu değişimin merkezinde,<br />

bahsettiğim bu etkilerin yanında, hakkında konuşmaya son derece düşkün olduğumuz<br />

Z kuşağı başta olmak üzere yeni nesil tüketiciler, zihnini diri ve genç tutan kitlenin<br />

beklentileri de var!<br />

Günden güne daha da bilinçlenen,<br />

kıyaslamayı eskiye göre daha titiz<br />

yapan ve seçeneği çok olduğu için<br />

sadık misafir haline gelmeden önceki<br />

yolculuğu iyi okuyan yeni nesil tüketici<br />

profilinden söz ediyorum. Seyahatlerinde<br />

sadece konfor aramakla kalmayan; aynı<br />

zamanda sürdürülebilir politikalara önem<br />

veren, teknolojiyle entegre çözümler ve<br />

özgün deneyimler bekleyen bu profile<br />

‘dijital etkileşimler sağlanması’ da bir o<br />

kadar önemli. Digital etkileşimden ya da<br />

dönüşümden kastım, ‘fiziki olarak daha<br />

smart otel’ demek değil. Pazarlama<br />

safhasında da veri odaklı iç görülerden<br />

faydalanan, hedef tüketicilerin harcama<br />

alışkanlıklarını anlık takip eden, pazarını<br />

iyi okuyan ve bu doğrultuda stratejiler<br />

geliştirmek için büyük fırsatları kovalayan<br />

bir dijitalleşmeden de bahsediyorum. Yani<br />

satış ve pazarlama safhasında da teknolojinin<br />

nimetlerinden yararlanmaktan…<br />

Teknoloji ve otomasyonun gün geçtikçe<br />

otel operasyonlarını iyileştirdiği, verimliliği<br />

artırdığı ve bütçe yönetiminde avantajlar<br />

sağladığı hepimizin malumu. Özellikle<br />

gelişmiş rezervasyon motorları ve<br />

otomatik gelir yönetim sistemleri, yapay<br />

zeka (YZ) gibi teknolojiler, gelir ve verim<br />

yönetiminde son yıllarda devrim niteliğinde<br />

değişiklikler sağladı. Bu teknolojiler, talep<br />

tahminlerini, fiyatlandırma fırsatlarını ve<br />

dağıtım kanallarını optimize ederken, bilinçli<br />

tüketicilerin değişken taleplerini bir adım<br />

önde takip etmenize de yardımcı oluyor.<br />

YZ destekli sistemler, sürekli olarak veri<br />

öğreniyor ve zamanla daha etkili tahminler<br />

yaparak otellerin potansiyel hedef misafir<br />

beklentilerine daha iyi yanıt verdiği için<br />

değişen pazar koşullarına hızlı bir şekilde<br />

uyum sağlamanıza yardımcı oluyor.<br />

Tüm bu gelişmiş analitik araçlar, misafirlerin<br />

davranışlarına ve tercihlerine dair<br />

derinlemesine bilgiler sunarak otellere hedef<br />

pazarına ‘dinamik’ teklifler geliştirme imkanı<br />

tanıyor. Dinamik fiyatlandırma, otelinizin<br />

gerçek zamanlı olarak talep, mevsimsellik<br />

ve pazar koşullarına göre oda fiyatlarını<br />

ayarlamasına olanak tanıdığı gibi, bu esnek<br />

ve akıl odaklı yaklaşım tüketicinin güvenini<br />

kazanmak için de son derece kritik bir<br />

avantaj olarak karşınıza çıkıyor.<br />

Modern araçların katkıları çok büyük<br />

Gelir ve verim yönetiminde şüphesiz ki<br />

modern araçların, uygulamaların katkısı,<br />

özellikle son yıllarda da buna bağlı olarak da<br />

ciddi bir artış gösterdi Bu araçlar, otellere<br />

dinamik fiyatlandırma, gelir optimizasyonu<br />

ve pazar analizi konularında büyük avantajlar<br />

sunarken, insan kaynağı konusunda ciddi<br />

sorun yaşayan sektörümüze de bir nevi<br />

iş gücü desteği de vermiş oluyor. Kişiye<br />

sizin ne yapmasını söylemenize gerek<br />

kalmadan sistem size talep trendlerini<br />

analiz etme, rekabetçi fiyat stratejileri<br />

geliştirme, performans verilerini optimize<br />

etme ve en önemlisi raporlama konularında<br />

oldukça net ve doğru önerilerle yardımcı<br />

oluyor. Kârlılığınızı artırıyor ve misafir<br />

memnuniyetinde istikrar sağlamak için<br />

kullanabileceğiniz önemli bir yol haritası<br />

görevini görüyor. Bu yaklaşımın otelcilik<br />

sektörüne ‘doğru’ uygulandığında büyük<br />

avantajlar sunduğu kesin. Ancak dinamik<br />

fiyatlandırma stratejileri, otellerin talep,<br />

mevsimsellik ve pazar koşullarına göre<br />

oda fiyatlarını ayda bir iki kez optimize<br />

etmelerinden ibaret değil. Şehirdeki<br />

hava koşulundan tutun bölgedeki etkinlik<br />

hareketliliğine, rakibinizin tutarlı ya da<br />

tutarsız taktiklerine, kanallardaki minik fiyat<br />

eşitsizliklerin görünürlüğünüze olan negatif<br />

etkisine kadar devam eden bir sürü algoritma<br />

var, takip edilmesi gereken. Ve bunu ne yazık<br />

ki saf insan gücüyle etkin şekilde yapabilmek<br />

imkansız.<br />

O nedenle geçmişte yalnızca havacılık<br />

sektöründe olduğunu sandığımız ancak<br />

günümüzde otel yönetiminde de operasyonel<br />

verimliliği artıran bu modern ‘revenue<br />

management’ sistemleri kesinlikle<br />

desteklenmeli. Manuel veri analizinden<br />

kurtularak, otomatik raporlamalar ve<br />

tahminler sayesinde hata payı neredeyse<br />

hiç olmayan bu sistemler sayesinde gelirin<br />

artması kaçınılmaz.<br />

Hem özel hayatımızda hem de iş hayatımızda<br />

sağlıktan sonra en önemli şey zaman ve<br />

emek! Bu da ancak; insan kaynağının verimli<br />

kullanılmasına, çalışanların daha stratejik<br />

görevlere odaklanmasına olanak tanıyan<br />

ve en mühimi çok hızla akan zamana karşı<br />

yarışı kazanmamıza imkan sağlayan bu tür<br />

yeniliklere kapıyı daha da fazla aralamakla<br />

mümkün.<br />

Parlamaya devam!


116<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Dijital İkiz teknolojisiyle<br />

yenilikçi misafir deneyimi<br />

39 Kalamış Marina <strong>Hotel</strong>, Kalamış’ın tarihî dokusunu<br />

ve sıcaklığını, teknoloji odaklı modern bir otelcilik<br />

anlayışıyla yeniden şekillendiriyor.<br />

Mahalle kültürünün, yardımlaşma ve<br />

paylaşma gibi değerlerinin yaşatıldığı<br />

bu özel semtte, “Urban Oasis”<br />

konseptiyle şehre modern bir vaha<br />

sunan 39 Kalamış Marina <strong>Hotel</strong>,<br />

MediaRubic Eğitim Teknolojileri ile<br />

yaptığı iş birliği ile dijital dönüşüm<br />

sürecinde yeni bir döneme imza<br />

atarak misafir deneyimini ve çalışan<br />

oryantasyon süreçlerini ileriye<br />

taşımaya devam ediyor. Tarama<br />

cihazlarıyla gerçekleştirilen dijital<br />

ikiz teknolojisi, otelin fiziksel<br />

yapısının birebir dijital bir kopyasını<br />

oluştururken, her alanını sanal<br />

ortamda erişilebilir hale getiriyor.<br />

Misafirler, otelin tüm alanlarını,<br />

odalardan sosyal alanlara kadar, önceden dijital olarak keşfetme<br />

fırsatına sahip oluyor. Bu teknoloji, konukların rezervasyon<br />

yapmadan önce detaylı bir inceleme yapmalarını ve ihtiyaçlarına<br />

en uygun seçeneği belirlemelerini sağlıyor. Bu yenilikçi yaklaşım,<br />

konukların kendilerini daha rahat ve güvende hissetmelerini<br />

sağlarken, konaklama deneyimlerini kişiselleştiriyor.<br />

Hyatt Regency otellerinin<br />

dijital dönüşüm sürecine katkı<br />

Protel, dünya genelinde binden fazla otelinde Oracle<br />

Opera Cloud platformuna geçen Hyatt Regency'e<br />

Oracle'ın Türkiye'deki tek çözüm ortağı olarak destek<br />

verecek.<br />

5.000'den fazla işletmeye teknoloji<br />

merkezli yönetim ve operasyon<br />

çözümleri sunarak yiyecek-içecek ve<br />

konaklama sektörlerine değer katan<br />

Protel, konaklama alanında çözüm<br />

ortağı olduğu Oracle'ın Opera Cloud<br />

platformunu kullanmaya karar veren<br />

Hyatt Regency'nin Türkiye'deki otellerinin<br />

geçiş sürecine destek verecek. Konuyla<br />

ilgili görüşlerini belirten Protel'in<br />

Satış Direktörü Fatih Tenel şunları<br />

dile getiriyor: “Oracle Opera Cloud gibi<br />

yenilikçi bulut tabanlı çözümler, dönüşüm<br />

sürecinde otellerin hem operasyonel hem de stratejik açıdan büyük<br />

kazanımlar elde etmesine imkan tanıyor. Protel olarak, Türkiye'deki<br />

otellerin dijital dönüşüm süreçlerine liderlik ederek, operasyonel<br />

verimliliği optimize ediyor, müşteri deneyimlerini daha kişisel hale<br />

getiriyor ve işletme maliyetlerini azaltıyoruz. Hyatt Regency gibi<br />

prestijli global markaların bu dönüşümü önceliklendiriyor olması,<br />

sektördeki yönelimin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.”<br />

Türkiye’nin<br />

kadim tarihini,<br />

17 dilde dünyaya<br />

tanıtıyor<br />

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Saraylar ve<br />

Çanakkale Alan Başkanlığı’na bağlı müze ve ören<br />

yerlerinde, toplam 84 noktada hizmet veren SICPA<br />

Türkiye, ziyaretçilere yönelik sesli rehberlik desteğini<br />

dijitale taşıdı.<br />

Gece Müzeciliği<br />

kapsamında<br />

Hierapolis ve Efes<br />

antik kentlerini<br />

aydınlatan,<br />

uygulamaya<br />

koyduğu “Hacivat<br />

ve Karagöz<br />

Müzede”<br />

isimli sosyal<br />

sorumluluk<br />

projesiyle şimdiye<br />

kadar 60 ayrı<br />

gösteride 5 bin<br />

çocuğa dokunup<br />

onları müzelerle<br />

tanıştıran,<br />

başlattığı<br />

Arkeoloji<br />

Öğrencileri Keşif<br />

Destek Programı<br />

ile öğrencilerin<br />

Türkiye’nin farklı yerlerindeki müze ve örenyerlerini detaylı<br />

tanımalarına olanak sağlayan SICPA Türkiye, dijitale taşıdığı<br />

sesli rehberlik hizmetiyle de Türkiye’nin kadim tarihini 17<br />

dilde dünyaya tanıtıyor. Dijital sesli rehberlik uygulaması,<br />

mobil cihazlara indirilen Türkiye’nin Müzeleri aplikasyonu<br />

üzerinden kolayca kullanılabiliyor. Şu anda Türkçe ve işaret<br />

dili ile birlikte İngilizce, Almanca, Fransızca, Çince, Arapça,<br />

Japonca, Rusça, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Yunanca,<br />

Ukraynaca, Farsça, Korece ve Flemenkçe’de sunulan dijital<br />

sesli rehberlik hizmeti, yerli ve yabancı müze ziyaretçilerinin,<br />

daha bilinçli bir tarih ve kültür gezisi yapmalarını, ziyaret<br />

ettikleri mekanların önemli detaylarını öğrenmelerini<br />

sağlıyor.


118<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Ingredy.app İstanbul<br />

faaliyetlerini başlattı<br />

Gastronomi dünyasının teknoloji<br />

şirketi, Ingredy.app, gıda<br />

tedariğinde yeni bir dönem<br />

başlatmaya hazırlanıyor. Platformun<br />

kurucularından Betül Bildik, öncelikli<br />

olarak İstanbul'da canlıya alınan<br />

bu yeni nesil tedarik platformunun<br />

teknolojinin gücüyle restoranları<br />

kaliteli, lezzetli ve hızlı ürün<br />

tedarik edebilecekleri üreticilerle<br />

buluşturma misyonu üstlendiğini,<br />

böylece sektöre verimlilik ve şeffaflık<br />

getirmeyi hedeflediklerini belirtti.<br />

Ingredy aynı zamanda bünyesinde<br />

bulundurduğu yapay zeka modeli<br />

ile restoranlara farklı sipariş ve tedarik çözümleri de sunmaya<br />

hazırlanıyor. Türkiye İş Bankası iştiraki Moka Ödeme ve Elektronik<br />

Para Kuruluşu'nun yenilikçi ve güvenilir ödeme çözümleri sayesinde<br />

müşterilerine ve tedarikçilerine güçlü bir ödeme altyapısı sunuyor.<br />

Ingredy.app’in misyonlarından bir tanesi de, farklı ürünleri ve<br />

farklı tedarikçileri şeflerle buluşturmak. Bu amaçla, önde gelen<br />

gastronomi uzmanlarının, tedarikçilerin ve şeflerin yer aldığı bir<br />

YouTube kanalı da bulunuyor. Kanalda, gastronomide trendler,<br />

yenilikçi ürünler, sürdürülebilirlik gibi güncel konular ele alınıyor.<br />

Ingredy.app, sektör tecrübesine sahip deneyimli isimlerle; teknoloji<br />

konusunda genç ve dinamik bir ekibi bir araya getiriyor.<br />

Isıtma pazarının dönüşümüne<br />

liderlik ediyor<br />

Radyant ısıtma pazarında yüzde 65’lik bir pazar payına<br />

sahip olan Çukurova Isı’nın Pazarlama Müdürü Osman<br />

Ünlü, markayı liderliğe taşıyan kriterleri paylaştı.<br />

“Markamızı liderliğe taşıyan birçok<br />

unsur bulunuyor. Öncelikle,‘yenilikçi bir<br />

firma olma’ vizyonu iledeğişen tüketici<br />

beklentilerini yakından takip ederek,<br />

ürünlerimizi, bu ihtiyaçları karşılayacak<br />

biçimde dönüştürüyoruz. Gücümüzü ise<br />

AR-GE’mizden alıyoruz. Geliştirdiğimiz tüm<br />

ürünlerde, sınırlı olan enerji kaynaklarını<br />

verimli kullanmayı ve müşterilerimize<br />

yüksek konfor sunmayı amaçlıyoruz.<br />

Bununla beraber kurulduğumuz günden bu yana markamıza önemli<br />

yatırımlar yapıyoruz. Hatta ‘yenilikçi iletişim çalışmalarımızla da<br />

sektörümüze öncülük ediyoruz’, diyebiliriz. Çünkü marka değerinin<br />

yatırımcıların ürün tercihindeki etkisine inanıyoruz. Yurt genelindeki<br />

yaygın bayi ve servis organizasyonumuz da markamızın tercih<br />

edilmesinde önemli rol oynuyor. Yatırımcı ve işletmeciler, sistem<br />

seçimi yaparken bayi organizasyonu güçlü firmalarla çalışmayı tercih<br />

ediyor. Çünkü yanlış firma tercihi, yanlış projelendirme gibi sorunları<br />

beraberinde getirebiliyor. Çukurova Isı olarak, uzman ekiplerden<br />

oluşan güçlü bayi ve servis teşkilatımız sayesinde müşterilerimize;<br />

projeden kuruluma, devreye almadan bakım ve onarıma kadar tüm<br />

süreçlerde en iyi desteği sunuyoruz. Dolayısıyla, işimizi; kaliteli, hızlı<br />

ve sorunsuz bir şekilde yaparak sağladığımız müşteri memnuniyeti de<br />

bizi, liderliğe taşıyor.”<br />

iFLYTEK Akıllı Çevirmen<br />

artık Türkiye'de<br />

Datagate markalarından iFLYTEK Akıllı<br />

Çevirmen, sesli çevrimiçi çeviri özelliğiyle<br />

yaklaşık 200 ülke ve bölgeyi kapsayan diller<br />

arasında iletişim engelini ortadan kaldırıyor.<br />

Kullanıcılar, 60 dilde çevrimiçi ve 18 dilde<br />

çevrimdışı çeviri yapabiliyor.<br />

AI teknolojileri üreticisi iFLYTEK'in kullanıcıların dil<br />

engellerini aşmalarını sağlayarak, onlara hassas ve hızlı<br />

çeviri hizmeti sunan Akıllı Çevirmen ürünü Türkiye'de<br />

kullanıcılarıyla buluşuyor. iFLYTEK Akıllı Çevirmen, dil<br />

engelini zahmetsizce aşmak üzere tasarlanan ve üstün<br />

teknolojiyle desteklenen bir cihaz. İleri AI teknolojisiyle<br />

donatılmış cihaz, 60 dilde anlık, doğruluğu yüksek tercüme<br />

sunuyor. Turistler, iş insanları ve iletişim kurmak için anlık<br />

yardıma ihtiyaç duyan herkese uygun Akıllı Çevirmen,<br />

iş toplantılarından sosyal görüşmelere pek çok alanda<br />

sorunsuz, etkili iletişim kurmayı sağlıyor. Akıllı Çevirmen,<br />

WiFi veya eSIM ile iki yıl boyunca yüzden fazla ülkede hiçbir<br />

ilave ücret ödenmeden kullanılabiliyor. Akıllı Çevirmen'in<br />

çevrimdışı çeviri kapsamında İngilizce, Almanca, Fransızca,<br />

İspanyolca, İtalyanca, Portekizce, Rusça, Çince, Japonca,<br />

Korece, Vietnamca, Tayca, Arapça ve Hintçe dilleri bulunuyor.<br />

iFLYTEK'in bir diğer ürünü Akıllı Sözlük Kalemi. Akıllı Sözlük<br />

Kalemi, dil öğrenen ve öğreten kişilere özel tasarlanmış,<br />

yenilikçi bir araç olarak öne çıkıyor. Akıllı Sözlük Kalemi<br />

yalnızca tercüme etmekle kalmayıp, telaffuz desteği ve<br />

ayrıntılı açıklamalar sunarak, kullanıcıların dille ilgili daha<br />

derin bir anlayış kazanmasına yardımcı olmayı hedefliyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!