PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
KASIM-ARALIK 2024 SAYI: 110 YIL: 18 FİYATI: 200 TL
Süt Bileşimi ve Yağını
Etkileyen Faktörler
İyi Bir Rasyonun Kriterleri
Meme Sağlığı İçin Islah
Sığırların Sindirim Sistemi
Su Ürünleri Sektöründen
Haberler
AKILLI OTOMASYON SISTEMLERI
ILE ÜRETIMINIZI KONTROL EDIN
CONTROL YOUR PRODUCTION WITH
INTELLIGENT AUTOMATION SYSTEMS
www.meko.com.tr
/mekoglobal
Yem ve Un Fabrikası Otomasyon Sistemi
Feed and Flour Automation System
Çelik Silo Otomasyonu
Steel Silo Automation
Kümes Havalandırma ve Kafes Otomasyon Sistemleri
Poultry Ventilation and Cage Automation Systems
Balık Yemleme Otomasyonu
Fish Feeding Automation
MERKEZ OFIS / HEAD OFFICE
Çetin Emeç Bulvarı Lizbon Cad. No: 36/B 06460
Öveçler - Çankaya/Ankara - Türkiye
T: +90 312 472 92 52
F: +90 312 472 92 57
M: info@meko.com.tr
ATÖLYE / WORKSHOP
1213. Sokak No:7/A 06374
Ostim - Yenimahalle/Ankara - Türkiye
T: +90 312 472 92 52
F: +90 312 472 92 57
M: info@meko.com.tr
ISTANBUL OFIS / ISTANBUL OFFICE
Ataköy 7-8-9-10 Kısım Mahallesi Çoban Çeşme
E5 Yan Yol Caddesi Ataköy Towers A Blok No: 20
Kat: 6 Bakırköy İstanbul TURKEY
T: +90 212 706 14 38
T: +90 533 737 19 36
F: +90 850 724 00 35
0 232 280 1050 info@sutkardesler.com www.sutkardesler.com
0 232 280 1050 info@sutkardesler.com www.sutkardesler.com
0850 255 44 42
www.farkyem.com.tr
Maltepe Mah. Eski Çırpıcı Yolu Sk. No: 1 Kat: 4 Ofis 401-402, Merter Meridyen İş Merkezi - Zeytinburnu/İstanbul 0 212 482 53 18 0 553 838 18 30
EĞER BİR YOLUNU BULAMAZSANIZ,
westanbul.com.tr
Maltepe Mah. Eski Çırpıcı Yolu Sk. No: 1 Kat: 4 Ofis 401-402, Merter Meridyen İş Merkezi - Zeytinburnu/İstanbul 0 212 482 53 18 0 553 838 18 30
İmtiyaz Sahibi
Bey Medya San. Tic. Ltd. Şti. Adına
Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
ZELİHA BEYHAN
Genel Koordinatör
Ahmet BEYHAN
Genel Yayın Yönetmeni
Fırat BEYHAN
Haber Departmanı
Tarım Türk Haber Departmanı
Reklam Müdürü
Duygu KARAKURT
Reklam Departmanı
Dilan ERTAŞ
Merve ALTINTAŞ
Abone Tanıtım ve Halkla İlişkiler
Merve SAZ
Görsel Yönetmen
Arzu OKAY
Hukuk Danışmanı
Av. Şeyma GÜRBÜZ
av.seymagurbuz@gmail.com
Mali Danışman
Erkan AVCI
muhasebe.erkan.avci@gmail.com
İletişim Bilgileri
İZMİR (MERKEZ)
Şair Eşref Bul. No:18/206 Çankaya-İZMİR
TEL: 0.232.441 49 85
FAX: 0.232.441 49 28
e-mail: tarim@tarimturk.com.tr
tarimturk@gmail.com
tarimturkdergisi@gmail.com
web: www.tarimturk.com.tr
Yayın Türü
Tarım Türk Dergisi tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
Basın kanununa göre yerel süreli
yayındır. Bey Medya tarafından T.C. yasalarına
uygun olarak yayınlanmaktadır.
Basım
KANYILMAZ MATBAACILIK
Sanat Cad. 5609 sok. No:13 Çamdibi -İzmir
0 232 449 14 43
Baskı Tarihi / Print Date
6 www.tarimturk.com.tr
TAKİP ET
HAYVANCILIK SEKTÖRÜ,
ZORLUKLARLA MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDERKEN,
GELECEKTE DAHA DIRENÇLI, VERIMLI VE SÜRDÜRÜLEBILIR
BIR YAPIYA BÜRÜNMEYE DOĞRU ILERLIYOR.
2024 yılı, dünya genelindeki ekonomik dalgalanmalar ve değişen iklim koşullarının etkisiyle
hayvancılık sektörü için oldukça zorlu ve aynı zamanda dönüştürücü bir yıl oldu.
Üreticiler, devlet politikaları ve küresel pazarlar arasındaki etkileşimlerin giderek daha
karmaşık hale geldiği bir döneme tanıklık etti.
Küresel Ekonomik ve İklimsel Etkiler
2024 yılında, dünya genelindeki ekonomik belirsizlikler, yüksek enflasyon oranları ve
lojistik zorlukları, hayvancılık sektörünü olumsuz şekilde etkiledi. Yem maliyetlerinin
artışı, özellikle küçük ölçekli üreticiler için sürdürülebilirlik sorunlarına yol açtı. Aynı
zamanda, iklim değişikliğinin etkileri, hayvancılıkla uğraşan ülkelerde su kaynakları,
mera alanları ve yem temini gibi temel üretim faktörlerini zorlaştırdı.
Bu dönemde, özellikle hayvancılıkla ilgili çevresel sürdürülebilirlik taleplerinin arttığı
gözlemlendi. Et ve süt üreticileri, karbon salınımını azaltmak ve çevre dostu üretim yöntemlerine
geçiş yapmak için çeşitli yenilikçi çözümleri araştırmaya başladılar. Ancak,
bu geçişlerin çoğu uzun vadeli planlama gerektirdiği için kısa vadede büyük ölçekli
değişiklikler görmek zor oldu.
Yerli Üretimin Önemi ve Destek Politikaları
Türkiye’de, yerli hayvancılıkla ilgili artan farkındalık ve üreticiye yönelik devlet teşvikleri,
sektördeki en önemli gelişmeler arasında yer aldı. 2024 yılı itibarıyla, devletin sağladığı
sübvansiyonlar, girdi maliyetlerini bir nebze olsun dengeledi, ancak bu desteklerin
sürdürülebilirliği ve etkinliği hala önemli bir tartışma konusu. Özellikle yem fiyatlarındaki
artışın önüne geçebilmek ve üreticiyi uluslararası fiyat dalgalanmalarından korumak
adına atılacak adımların sektörü daha rekabetçi hale getireceği öngörülmektedir.
Bunun yanı sıra, yerli üretimin artırılması adına yapılan yatırımlar, sektörün bağımsızlığını
artırma yönünde önemli adımlar atılmasına imkan tanıdı. Ancak, dışa bağımlılığı
azaltacak ve yerli üretimi güçlendirecek daha etkili stratejiler geliştirilmesi gerektiği de
aşikâr.
Teknolojik Dönüşüm ve Yenilikçi Yaklaşımlar
Teknolojinin hayvancılık sektöründe giderek daha fazla yer aldığı bir yıl oldu. Otomasyon,
yapay zeka, veri analitiği ve sensör tabanlı çözümler, üretim verimliliğini artırmak
için büyük bir potansiyel sunuyor. 2024 yılı itibarıyla, dijitalleşme ve teknoloji odaklı
çözümler, üreticilerin iş gücü maliyetlerini düşürürken aynı zamanda hayvan sağlığını ve
üretim kalitesini iyileştirmeyi vaat ediyor.
Özellikle sütçülük sektöründe, robotik sağım sistemleri ve otomatik yemleme teknolojilerinin
yaygınlaşması, işletmelerin daha verimli hale gelmesini sağladı. Et üretiminde ise,
genetik iyileştirme ve besleme stratejileri konusunda atılan adımlar, verimliliği artırmak
adına önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Ancak, bu tür yeniliklerin her üreticiye
ulaşması zaman alabilir ve başlangıç yatırımı açısından büyük maliyetler gerektirebilir.
Sağlık ve Gıda Güvenliği
Hayvancılık sektöründeki en kritik konulardan biri de hayvan sağlığı ve gıda güvenliği
oldu. 2024 yılı, birçok ülkede, özellikle zoonotik hastalıkların ve gıda kaynaklı enfeksiyonların
gündeme gelmesiyle, sektördeki hijyen standartlarının ve üretim süreçlerinin
yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Bu bağlamda, hayvan sağlığına
yönelik tıbbi önlemler, aşılama programları ve veteriner hekim denetimleri, üretimin
kalitesini ve güvenliğini artırma adına kritik bir rol oynadı.
Hayvancılıkta Yeni Dönem Başlıyor
2024 yılı, hayvancılık sektöründe değişim ve dönüşümün hız kazandığı bir yıl olarak
tarihe geçti. Ekonomik, çevresel ve teknolojik zorluklara rağmen, sektörün geleceği umut
verici. Yeni teknolojilerin, yenilikçi üretim yöntemlerinin ve sürdürülebilirlik odaklı çözümlerin
sektördeki verimliliği artırma potansiyeli büyük. Ancak, bu dönüşümün başarılı
olabilmesi için devlet politikalarının etkinliği, üreticiye yönelik desteklerin sürekliliği ve
sektördeki tüm paydaşların iş birliği şart.
TT
TARIM
TÜRK
SEKTÖRDEN
Çiğ süt üretim maliyeti
Ekim’de 18,67 TL oldu
TÜSEDAD, Ekim ayına ilişkin bir litre çiğ süt üretim maliyetinin yanı sıra USK süt
maliyeti eşdeğer hesabını da açıkladı.
TÜSEDAD, güncel yem ve diğer tüm girdi ve gelirlerin dikkate alındığı hesaplama
metoduna göre, Ekim ayı 1 litre soğutulmuş çiğ süt üretim maliyetini 18,67 TL/lt
olarak açıkladı. Eylül’de 18,37 TL/lt olan hesaplamaya göre maliyet son 1 ayda
yüzde 1,63 arttı.
1 litre çiğ sütün soğutma bedeli 1,50 TL olarak kabul edildiğinde ise USK süt
maliyeti eşdeğerinin (sıcak süt) 17,17 TL/lt olduğu açıklandı.
Bilindiği üzere USK’nın çiğ süt tavsiye fiyatı litre başına 14,65 TL.
Sektörü dengede tutacak ve hem et hem de çiğ süt üretim arzının devamlılığını
sağlayacak olan çiğ süt tavsiye fiyatının; her ay hesaplanan maliyet üzerine
konacak ortalama yüzde 20 kar ile soğuk süt için 22,4 TL/lt ve sıcak süt tavsiye
fiyatının (USK’nın açıkladığı) ise 20,6 TL/lt olarak açıklanması önerildi
TÜSEDAD “Kırsalda üretim yapan çiftçilerin kârlı bir üretim döngüsü içinde
olması; üretimin devamlılığı ve ülkenin sürdürülebilir gıda tedariki, halkımızın
gıdaya alım gücüyle dengeli olabilen fiyatlarla ulaşabilmesi, kırsaldan kente
göçün durması ve kırsalda işgücü bulunabilirliği ile diğer sanayiler için dünyada
rekabetçi olunması bakımından stratejik bir konudur” ifadelerine yer verdi.
kaynak: bloomberght.com
ESK’dan kırmızı
et fiyatlarına
yönelik açıklama
ESK, “Kırmızı ette fahiş fiyat artışına neden
olacak herhangi bir durum söz konusu değil. Et
fiyatlarının daha da artacağına dair spekülatif
iddialara itibar etmeyin” açıklamasında
bulundu.
Kurumun sosyal medya hesabından yapılan
paylaşımda, bazı basın yayın organlarında yer
alan “Ette kırmızı alarm, fiyatlar bir anda fırladı”
şeklindeki haberler üzerine açıklama yapılması
ihtiyacının doğduğu aktarıldı.
Kurumun, kırmızı ette arz güvenliğinin
sağlanması ve fiyat istikrarı hususunda gerekli
tedbirleri aldığına işaret edilen açıklamada,
şunlar kaydedildi:
“Et ve süt piyasalarını düzenleme ve dengeleme
amacıyla sürdürdüğümüz regülasyon
çalışmaları kapsamında, piyasaya et arzımız
devam etmektedir. Mevcut kırmızı et ve
canlı hayvan stoklarımız piyasa ihtiyaçlarını
karşılayacak düzeyde olup, kırmızı ette fahiş
fiyat artışına neden olacak herhangi bir durum
söz konusu değildir. Et fiyatlarının daha da
artacağına dair spekülatif iddialara itibar
edilmemesini kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
kaynak: aa.com
www.tarimturk.com.tr 7
KASIM - ARALIK 2024
20
07
07 Sektörden Haberler
20 Süt Bileşimi ve Yağını Etkileyen Faktörler
38 İyi Bir Rasyonun Kriterleri
48 Meme Sağlığı İçin Islah
51 Sığırların Sindirim Sistemi
56 Su Ürünleri Sektöründen Haberler
51
38
56
48
Prof. Dr. Ahmet Alçiçek
Ege Üni. Ziraat Fak. Zootekni
Böl. Yem. ve Hay. Bes. ABD
ahmet.alcicek@ege.edu.tr
Prof. Dr. Ali Akmaz
Selçuk Üni. Vet. Fak. Zootekni
ve Hay. Bes. Böl. Zootekni
ABD
Prof. Dr. Dursun Ali Dinç
Selçuk Üni. Vet. Fak.
Klinik Bil. Böl. Doğum ve
Jinekolojisi ABD
dadinc@selcuk.edu.tr
Prof. Dr. Yusuf Bozkurt
İskenderun Tek. Üni. Deniz
Bilimleri ve Tek. Fak.
Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş
KTÜ Sürmene Den. Bil. Fak.
Balıkçılık Tek. Müh. Balıkçılık
Yön. ABD ertug@ktu.edu.tr
Prof. Dr. Mustafa Ünlüsayın
Akdeniz Üni. Su Ür.i Fak. Su
Ür. Av. ve İşl. Tek. Böl. İş.Tek.
ABD
Yrd. Doç. Dr. Aslı Özkırım
Hacettepe Üni. Arı ve Arı
Ürünleri Arş. ve Uyg. Merkezi
ozkirim@hacettepe.edu.tr
Prof. Dr. Ahmet Kocataş
aakmaz@selcuk.edu.tr
yusuf.bozkurt@iste.edu.tr
munlusayin@akdeniz.edu.tr
8 www.tarimturk.com.tr
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
BIOEASY SÜT GÜVENLİĞİ TESTLERİ
Sütü antibiyotik kalıntılarından,
tağşişten, mikotoksinlerden ve pestisitlerden koruyun.
10 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
SEKTÖRDEN
Devlet destekli tarım
sigortaları 2025’i
yeniliklerle karşılayacak
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “TAR-
SİM uygulaması kapsamında üretim planlamasına
konu ürünlerde yüzde 10 prim indirimi yapıldı.
Sözleşmeli üretimde yüzde 10-15 prim indirimi
uygulanacak.” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Tarım Sigortaları
Havuzu (TARSİM) uygulaması kapsamında gelecek yıl
için üretim planlamasına konu ürünlerde yüzde 10 prim
indirimine gidildiğini belirterek, “Sözleşmeli üretimde
yüzde 10-15 prim indirimi uygulanacak. Su kısıtı olan
ürünlerde ilave yüzde 10 prim indirimi yapıldı.” dedi.
Yumaklı, gelecek yıl TARSİM kapsamında yapılacak yeniliklere
ilişkin bilgi verdi. Tarım sigortalarının, kurulduğu
günden bu yana üreticilere destek olmaya devam ettiğini
vurgulayan Yumaklı, kuraklık ve sel gibi doğal afetlerin
artması karşısında tarımda sürdürülebilirlik sigortanın
öneminin daha arttığını söyledi.
Yumaklı, söz konusu sigortaları sürekli geliştirdiklerini
ifade ederek, bu yıl buğday için gelir koruma sigortasının
tüm illerde uygulanmaya başlandığını anımsattı.
Gelecek yıl da devlet destekli tarım sigortaları kapsamında
yenilikler olacağını vurgulayan Yumaklı, şöyle konuştu:
Aşılama döneminin artırılması şap
hastalığıyla mücadelede sonuç verdi
Tarım ve Orman Bakanlığının aşılama dönemini bu yıl üçe çıkardığı
şap hastalığında, vaka sayısı geçen yıla göre yaklaşık yüzde 80 azaldı.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, hayvanlardaki şap
hastalığına karşı her yıl rutin olarak iki doz uygulanan aşı sayısını bu
yıl ilk kez üçe çıkardıklarını duyurmuştu.
Bu doğrultuda, Şap Enstitüsünce ülkede ilk defa görülen SAT-2
serotipi şap hastalığına karşı bu serotipi içeren aşı üretilerek, yılda
iki dönem uygulanan aşılama bu senenin başında üçe çıkarıldı.
Bu sayede hayvan popülasyonunun bağışıklık düzeyi artırılarak,
geçen yıla kıyasla vaka sayısı yüzde 79 azaltıldı.
Şap Enstitüsünce, geçen yıl 53,9 milyon doz, bu yıl eylül ayı itibarıyla
da 40 milyon doz aşı üretildi. Aşı üretimini artırmak amacıyla da iki
bioreaktör temin edildi. Ayrıca 8 milyon doz şap aşısı ihracatı yapıldı
ve 10,5 milyon doz da yeni sipariş alındı.
kaynak: aa.com
“TARSİM uygulaması kapsamında üretim planlamasına
konu ürünlerde yüzde 10 prim indirimi yapıldı. Sözleşmeli
üretimde yüzde 10-15 prim indirimi uygulanacak. Su kısıtı
olan ürünlerde ilave yüzde 10 prim indirimi yapıldı. Köy
bazlı verim sigortası devlet destek oranı yüzde 60’tan yüzde
70’e çıkarıldı. Yağlık ayçiçeği teminat kapsamına alındı.
Köz bazlı verimler ortalama yüzde 16 artırıldı.”
Seralara fırtına teminatı da kapsamda
Yumaklı, gelir koruma sigortasında arpanın teminat kapsamına
alındığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“5. risk kategorisinde olan seralara fırtına teminatı da
eklendi. Büyükbaş hayvan hayat sigortalarında, 20 ay ve
üzeri dişi süt sığırlarının sigortasında, gebelikte yavru kaybı
teminatı dahil edildi. Devlet prim desteği oranı yüzde
50’den yüzde 60’a çıkarıldı. Birinci derece tarımsal örgüt
belgesi almaya hak kazanmış tarımsal amaçlı birlik ve kooperatiflere
üye üreticilerimiz için yüzde 5 üyelik indirimi
yapıldı.”
Söz konusu yeniliklerin tarım sektörüne olumlu yansıyacağını
vurgulayan Yumaklı, üreticilerin fiyat dalgalanmaları
ve doğal afetlerden minimum düzeyde etkilenmesi
için çalışmalara devam edeceklerini sözlerine ekledi.
kaynak: aa.com
www.tarimturk.com.tr 11
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
AGROEXPO, DÜNYA TARIMINI 20. KEZ İZMİR’DE AĞIRLIYOR
Türkiye’nin en büyük ve Avrupa’nın dört büyük tarım ve hayvancılık fuarından biri olan AGROEXPO Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı,
04-08 Şubat 2025 tarihleri arasında 20. kez kapılarını açacak.
2024 yılında 88 ülkeden toplam 108.512 ziyaretçiyi ağırlayan AGROEXPO’da bu yıl da katılımcılar 330 bin metre karelik Türkiye’nin en
büyük fuar alanı olan Fuar İzmir’de 17 ayrı holde ürünlerini sergileyebilecek. Dünya’nın en prestijli organizasyonlarından biri olarak
kabul edilen AGROEXPO, UFİ (Küresel Fuar Endüstrisi Birliği) tarafından onaylı tek Tarım ve Hayvancılık Fuarı olma özelliğini de taşıyor.
AGROEXPO, THY İLE UÇUYOR!
04-08 Şubat 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan 20. AGROEXPO’nun Resmi Hava Yolu 2025 yılında da Türk Hava Yolu oldu. Fuara
gelmek isteyen yerli - yabancı tüm ziyaretçi ve katılımcılar AGROEXPO’ya özel promosyon kodu ile uçuşlarında indirim fırsatlarından
yararlanabilecek.
HAYVANCILIK SEKTÖRÜNDEN YOĞUN İLGİ
Tarım ve Hayvancılık Ekonomisine büyük bir güç katan AGROEXPO, Hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren birçok sivil toplum
kuruluşunu ağırlayacak. Hayvancılık sektörünün yerli ve yabancı temsilcileri en yeni ürünlerini AGROEXPO’yu ziyaret edecek yüz binlerce
ziyaretçi ile buluşturacak. Hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren firmaların şimdiden yoğun ilgi gösterdiği fuarda bir çok son teknoloji
ürünü ekipman ilk kez ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
TARIM EKONOMİSİNE CAN VERİYOR
AGROEXPO’nun 68 farklı ülkede bulunan temsilcileri aracılığı ile düzenlenecek alım heyeti programları ile fuarda ikili görüşmeler
düzenlenecek. Bu görüşmelerde 3 milyar dolara yakın bir iş hacmi gerçekleşmesi hedefleniyor. Oluşacak iş hacmi ile Türk ekonomisine
ve tarım sektörüne büyük katkı sağlanacak.
12 www.tarimturk.com.tr
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
Sağlıklı İnsan İçin;
Sağlıklı Hayvancılık Ve Sağlıklı Gelecek
Abdurrahman KILINÇ - Şirket Sahibi
Polak Kimya Gaziantep ilinde kurulmuş, tekstil kimyasalları,
gıda ve premiks konularında faaliyet göstermektedir.
Beşeri hekimlik insan içinse veteriner hekimlik insanlık içindir
ve biz biliyoruz ki sağlıklı hayvanların olmadığı bir yerde insan
sağlığından bahsedilemez.
Bu hizmet anlayışı ile Türk veterinerlik sektörüne yüksek kalitede
güvenilir yenilikçi ürünler ile hizmet vermeyi amaç edinerek
ilacın değil tedavinin ucuz ve etkin olmasını sağlamaya
çalışmaktayız.
Kalitesini ISO-GMP belgeleriyle tescilleyen Polak Kimya, Polak
Ecofarm ve Rota Feed tescilli markalarımız ile pazara sunduğumuz
yenilikçi ürünlerimizi tüm bilimsel kural ve gereklerini
uygulayarak, modern tesisimizde dünya standartlarında üretim
yapmaktayız.
Polak Ecofarm ve Rota Feed olarak yurt içinde olduğu gibi Orta Doğu,
Balkanlar, Türki Cumhuriyetleri ve Afrika ülkelerine de ihracat yaparak
markalaşma yolunda ciddi adımlar atmaktayız.
14 www.tarimturk.com.tr
Sürdürülebilir bir büyüme politikasını benimseyen firmamız tüm
müşterilerimizin, veteriner hekimlerden üreticilere kadar hayvan
sağlığı zincirine bağlı herkesin sorunları karşısında çözümün kendisi
olma gayretiyle, tecrübeli veteriner hekimler, zoo teknik ve konusunda
uzman ekibimiz ile çalışmaya devam etmekte, sağlıklı insan için:
sağlıklı hayvancılık ve sağlıklı gelecek bilinciyle hizmet vermekteyiz.
Sam Mahallesi 66012 Nolu Cad. No:101 Şehitkamil/GAZİANTEP/TÜRKİYE
info@polakecofarm.com
www.polakecofarm.com
+90505 414 4032
+90543 203 1027
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
Lakto Hayvancılık Teknolojileri ve TETA Teknik Tarım
EuroTier’de 6. Kez Yer Aldı!
Murat YAŞAR - Sumer TÖMEK BAYINDIR - Basat TÖMEK
12-15 Kasım 2024 tarihleri arasında Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen EuroTier 2024 fuarında, Lakto
Hayvancılık Teknolojileri ve TETA Teknik Tarım olarak yer aldık. Standımızda ziyaretçilerimizi ağırlamaktan büyük
mutluluk duyduk.
EuroTier, hayvancılık sektöründeki yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri sergileyen dünyanın en büyük fuarlarından
biri olarak biliniyor. Bu yıl, fuarın ana teması “Hayvancılığı Yeniliyoruz” oldu. Bu tema altında, hayvancılık sektörünün
karşılaştığı zorluklara yönelik yenilikçi çözümler sergilendi. Ziyaretçilerimiz, modern hayvancılık uygulamalarının yanı
sıra sürdürülebilir tarım çözümlerimiz hakkında bilgi edindiler.
Fuarın öne çıkan temaları arasında otomasyon, dijitalleşme ve genel çiftlik yönetimi konuları yer aldı. Katılımcılar, bu
alanlardaki yeniliklerin nasıl uygulanabileceği ve hayvan refahını artıracak çözümler hakkında değerli bilgiler edindiler.
16 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
SEKTÖRDEN
Özellikle yapay zekanın (AI) kullanımı
üzerine yapılan sunumlar dikkat
çekti. Bu sunumlar, otomasyon ve
dijital çözümlerin sağladığı avantajları
vurguladı.
Ayrıca, EuroTier 2024 kapsamında
düzenlenen Uluslararası Tavukçuluk
Konferansı, sürdürülebilir tavukçuluk uygulamalarını
ele aldı ve katılımcılara uluslararası
tavukçuluk endüstrisinin gelişim
olanaklarını sundu. Diğer önemli konular
arasında doğrudan çiftlik satışları ve mobil
kesim uygulamaları da yer aldı; bu konular,
çiftlik ürünlerinin pazarlanmasında
şeffaflık ve tazeliği garanti etmenin önemini
vurguladı.
TETA Teknik Tarım ve LAKTO Hayvancılık
Teknolojileri olarak, bu yılki Euro-
Tier 2024 fuarına katılımımızın, sektördeki
yenilikçi yaklaşımlarımızı sergilemek
ve profesyonellerle bilgi alışverişinde
bulunmak için önemli bir fırsat sundu.
2012’den beri bu etkinlikte yer almak ve
sektörle ilgili yeniliklerimizi paylaşmak
heyecan vericiydi.
2022 yılında ödül kazanmış olmamızın,
fuarı ziyaret eden profesyonellerde iz
bırakmış olduğunu görmek de memnun
ediciydi.
www.tarimturk.com.tr 17
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
Süt ve Süt Ürünlerinde Pestisit
Kalıntılarının Olası Zararları:
Halk Sağlığına Etkileri
Tarımda kullanılan pestisitler, bitkileri zararlı organizmalardan koruyarak verimliliği artırır. Ancak bu
kimyasalların kontrolsüz kullanımı, çevre ve insan sağlığı üzerinde ciddi riskler yaratabilir. Pestisit kalıntıları,
tarımsal ürünlerden hayvan yemine ve nihayetinde süt ve süt ürünlerine taşınabilir. Bu durum, özellikle süt
tüketiminin yoğun olduğu toplumlarda önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturur.
Pestisit Kalıntılarının Kaynağı
Süt ve süt ürünlerindeki pestisit kalıntıları, genellikle şu yollarla ortaya çıkar:
Hayvan Yemi: Pestisit içeren yemlerle beslenen hayvanların sütünde kalıntılar birikebilir.
Çevresel Kontaminasyon: Pestisitlerin su kaynaklarına, otlaklara veya doğrudan hayvanlara bulaşması
sonucu süt ürünlerinde kalıntı bulunabilir.
Üretim Süreçleri: Süt işleme sırasında kullanılan malzemelerin kontaminasyonu da bir diğer kaynaktır.
Sağlık Üzerindeki Etkileri
Sütteki pestisit kalıntıları, akut ve kronik sağlık sorunlarına yol açabilir.
Hormon Bozuklukları: Bazı pestisitler, endokrin sistem üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve özellikle
çocuklarda büyüme ve gelişim sorunlarına neden olabilir.
Kanser Riski: Organofosfat gibi bazı pestisit türleri, kansere yol açabilecek mutasyonları tetikleyebilir.
Sinir Sistemi Zararları: Nörotoksik özelliklere sahip pestisitler, özellikle çocuklarda bilişsel geriliklere ve sinir
sistemi bozukluklarına yol açabilir.
Bağışıklık Baskılanması: Pestisitlerin bağışıklık sistemi üzerinde zayıflatıcı etkileri bulunabilir, bu da
enfeksiyonlara karşı duyarlılığı artırır.
Çözüm Önerileri ve Önleyici Yaklaşımlar
Düzenli Denetim ve Kontrol: Süt ve süt ürünlerinde pestisit kalıntılarının düzenli olarak analiz edilmesi
gereklidir.
Eğitim Programları: Çiftçilerin pestisit kullanımı ve doğru yem seçimi konularında bilinçlendirilmesi, kalıntı
riskini azaltacaktır.
Organik Üretim: Pestisit kullanımını minimize eden organik tarım ve hayvancılık uygulamaları teşvik
edilmelidir.
Yasal Düzenlemeler: Pestisit kalıntıları için ulusal ve uluslararası limitler daha sıkı bir şekilde uygulanmalıdır.
Süt ve süt ürünlerinde pestisit kalıntılarının varlığı, yalnızca bireysel sağlığı değil, toplumsal gıda güvenliğini
de tehdit eder. Bu nedenle, süt üretiminden tüketime kadar geçen tüm süreçlerin titizlikle kontrol edilmesi ve
pestisit kullanımının sınırlandırılması, halk sağlığını korumak için hayati öneme sahiptir
18 www.tarimturk.com.tr
Sütü antibiyotik kalıntılarından,
tağşişten, mikotoksinlerden ve pestisitlerden koruyun.
Gıda güvenliği düzenleyicileri ve üreticiler,
pestisit kalıntılarının süt ve süt ürünlerindeki
varlığını sınırlamak için maksimum kalıntı
limitleri (MRL) belirlemiştir. Bu limitler,
tüketicilerin güvenliği sağlamanın yanı sıra,
çiftliklerde ve gıda işleme tesislerinde iyi tarım
ve üretim uygulamalarının teşvik edilmesine
yardımcı olur. Ancak, sütte pestisit kalıntılarını
etkin bir şekilde yönetmek ve azaltmak için,
kapsamlı bir yaklaşım gereklidir. Bu yaklaşım,
pestisit kullanımının dikkatli bir şekilde
düzenlenmesini, kontaminasyonun potansiyel
kaynaklarının izlenmesini ve tüketicilere güvenli
gıda sağlama konusunda eğitim ve farkındalık
oluşturmayı içermelidir.
Ayrıca, sürdürülebilir tarım uygulamalarının
benimsenmesi, pestisit kullanımının azaltılması
ve alternatif zararlı kontrol yöntemlerine yönelik
araştırmaların desteklenmesi de önemlidir. Bu
stratejiler, süt ve süt ürünlerindeki pestisit
kalıntılarının azaltılmasına katkıda bulunabilir
ve uzun vadede gıda güvenliğinin ve halk
sağlığının korunmasına yardımcı olabilir.
Bioeasy Sütte Pestisit Testleri
Bioeasy YRM1102 Sütte Carbendazim Hızlı Testi
Bioeasy YRM1103 Sütte Carbary Hızlı Testi
Bioeasy YRM1108 Sütte imidacloprid Hızlı Testi
Bioeasy YRM1109 Sütte Paraquat Hızlı Testi
Sonuç olarak, sütte pestisit kalıntılarının tespiti
ve yönetimi, gıda güvenliği ve halk sağlığı için
sürekli bir çaba gerektirir. İleri analitik
yöntemlerin kullanımı, bu kalıntıların
düzeylerini etkin bir şekilde izlemek ve kontrol
etmek için hayati öneme sahiptir. Aynı zamanda,
tüketicilerin bilinçlendirilmesi ve sürdürülebilir
tarım uygulamalarına geçiş, gıda güvenliğini
artırma ve sağlıklı bir çevre oluşturma yolunda
atılacak önemli adımlardır.
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
SÜT BİLEŞİMİ VE YAĞINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Prof. Dr. Fatma KARAKAŞ OĞUZ
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üni., Veteriner Fak., Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
GİRİŞ
Süt, memeli hayvanların yavrularını beslemek için ürettikleri sıvı besindir. Çiftlik hayvanları öncelikle doğurdukları yavrularını beslemek
amaçlı süt üretirler. İlk süt salgısı kolostrum dediğimiz ağız sütüdür. Kolostrum yavruyu hastalıklardan korumak için bağışıklık
maddelerince ve beslemek için besin maddelerince zengindir. Kolostrum 3-4 gün gibi bir sürede normal süte döner. Dünyada çiftlik
hayvanları tarafından en fazla üretilen süt inek sütüdür. O nedenle süt denildiğinde inek sütü akla gelir. Koyun sütü, keçi sütü, manda
sütü, eşek sütü, deve sütü gibi diğer sütler, hayvanın türü ile birlikte adlandırılır Dünya toplam süt üretiminin %83’ünü inek sütü
oluşturmaktadır. Kalan miktarın %13’ü manda, %2’si keçi, %1’i koyun, %0,4’ü deve sütü ve az miktarda at ve Tibet sığırından elde
edilen sütlerden oluşmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde üretilen toplam süt miktarının yaklaşık 1/3’ü manda, keçi, deve ve koyun sütü
oluştururken; gelişmiş ülkelerde üretilen toplam sütün hemen hemen tamamı inekten elde edilmektedir.
İnsan için de mükemmel gıdalardan olan süt ve süt ürünlerini geliştirmek, miktarını artırmak, maliyeti ucuzlatmak amacıyla hayvanlar,
çevre, besleme konularında çok sayıda değişiklikler yapılmış ve yenilikler yapılmaktadır. Bilim ve teknoloji, durağan bir olgu değildir.
Devamlı gelişen ilerleyen bir olgudur. Yaşamın her alanında bilim ve teknoloji gelişmeye devam ettiği gibi hayvancılık ve hayvansal
ürünler alanında da ilerlemeye devam etmektedir. Süt üretiminde birinci amaç minimum maliyet, maksimum kalite ile hayvan başına süt
miktarını artırmaktır. Ancak bunu yaparken hayvan sağlığından ödün vermemek temel ilkedir. Bir ineğin süt verebilmesi için gebe kalması
ve yaklaşık 280 günlük gebelik sonunda yavrusunu doğurarak süt salgılaması gerekir. Gebe kalmayan yavrusunu normal zamanda
doğuramayan inek süt de veremez. O nedenle iyi bir süt verimi için öncelikle iyi bir döl verimi de gereklidir. Süt sığırı işletmelerinde süt
satışından elde edilen gelir işletmenin toplam gelirinin yaklaşık %60-70’dir. Ancak bu gelir, üretilen sütün miktarına kalitesine ve bunların
maliyetine bağlıdır.
20 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
››
MEMENIN YAPISI VE SÜT VERIMI
Süt verimini artırmak hedef olurken süt kalitesi kesinlikle göz
ardı edilmemelidir. Süt sığırları makine değildir, canlı varlıklardır.
Sindirim sistemleri ve sağlıkları dikkate alınarak tüketecekleri
yemler planlanmalıdır. Hayvan başına çok fazla süt verimi
alınmasının, sütün adeta suya dönüşmesine, hayvan sindirim
sisteminin ve meme bezlerinin yıpranmasına, döl veriminin
olumsuz etkilenmesine, bazı metabolizma hastalıklarının
oluşmasına sebep olabileceği unutulmamalıdır. O nedenle bu işin
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları uzmanları tarafından
hassasiyetle planlanması ve rasyonların ayarlanması gereklidir.
Tüm bu faktörlerin bir orkestranın enstrümanları gibi uyum ve
denge içinde olması önemlidir.
Süt sığırlarında süt kalitesi konusunu anlamak için öncelikle
basit bir şekilde memenin yapısını, süt oluşma ve salgılama
mekanizmasını bilmek ve anlamak gereklidir. Sonrasında sütün
yapısı ve bileşenleri bilinmelidir. Sütün verimi ve bileşenlerine
etki eden en önemli faktörlerin neler olduklarına bunlardan
hangilerinin değiştirilebilir, iyileştirilebilir olduklarına ve bu
iyileştirmenin yöntemlerine bakmak gereklidir. Süt verimi ve
kalitesinde etkili en önemli faktörlerden genetik, sonradan
değiştirilebilen bir parametre değildir.
İneklerde meme dışarıdan dört bölümlü olarak görülür. Sağ ve
sol meme bölümleri daha belirgin ayrılmışken ön ve arka meme
bölümleri arasında kesin bir ayrım yoktur. Genellikle arka memeler
ön memelerden biraz daha büyüktür. Süt yapımının % 60’ı arka
meme bezlerinde gerçekleşir. Meme oldukça büyük bir organdır
ve yaklaşık 50-75 kg dır. Her bir meme bölümünün ucunda meme
başı bulunmaktadır. Memeler süt yaparken sütteki birçok maddeyi
kandan alırlar. Süt meme içinde bulunan çok sayıda bezcikler
tarafından salgılanmaktadır. Salgılanan süt önce ince kanallar
sonra kalın kanallar yoluyla meme sarnıcı adı verilen bölüme gelir
ve oradan da meme ucu ile sağım sırasında uyaranların etkisi ile
salınır.
Meme bezlerinde ortalama 75.000 alveol/cm 3 bulunur. Dolayısıyla
çok küçük olan alveollerin çıplak göz ile görülmesi olanaksızdır.
Genellikle 150-220 alveol aynı süt kanalcığına açılır. Bu şekilde
oluşan lopçuklar daha büyük süt kanalına bağlanarak üzüm
salkımını andıran bir görüntü sergilerler. Lopçukların bağlandığı
süt kanalları meme sarnıcına açılırlar. Her bir meme bölümündeki
ana sarnıcın kapasitesi 100-500 g kadardır. Sağım öncesi 4 meme
bölümünün ana sarnıçlarında bulunabilecek süt miktarı 1-2 kg’dan
daha fazla değildir ve dolayısıyla, sağım öncesinde sütün büyük
bir bölümü alveollerde yer alan süt hücrelerinde bulunur. Bu
konuda genel bir oran vermek gerekirse, sağım öncesi memedeki
sütün %10’unun meme sarnıçlarında ve %90’ının süt hücrelerinde
bulunduğu belirtilmektedir.
Bir litre sütün oluşumu için yaklaşık 400-500 litre kanın memeden
dolaşması gereklidir. Süt yağının kısa ve orta zincirli yağ asitleri
meme alveollerindeki hücrelerde asetik asit ve betahidroksi
bütirik asitten sentezlenir.
Hayvanlar genetik kapasiteleri kadar süt verirler ve bu süt genetik
yapılarına uygun kalitededir. Bunun yanında iyi bir genetik
kapasitesi olan inek uygun şartlarda barındırılmazsa, hayvan
refahı sağlanmazsa, yeterli ve dengeli beslenmezse genetik
kapasitesinin izin verdiği verimini gösteremez. Genetik kapasitesi
düşük olan bir inek de ne kadar iyi ve dengeli beslenir, iyi bakılırsa
bakılsın hiçbir zaman maksimum verimi göstermez. Süt verimi,
kalitesi ve döl verimi açısından genetik özellikleri en iyi dişi
damızlıklar ile bunların erkek yavruları, yani boğalar çok önemlidir.
Kaliteli boğa spermleri ile tohumlanmış kaliteli dişi damızlıklar ile
bu işe başlamak işi başarmanın önemli bir parçasıdır. Sonrasında
hayvan refahı dikkate alınarak sağlanan barınma koşulları, yeterli
ve dengeli beslenme, koruyucu sağlık tedbirleri ve sağım hijyenine
dikkat edildiğinde arzu edilen kalitede süt verimi yanında iyi bir
yavru verimi de söz konusu olacaktır.
www.tarimturk.com.tr 21
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
Asetik asit kaba yem ağırlıklı beslemede daha fazla üretilir. Süt
proteinlerinin %90’ı alveol hücreleri içinde sentezlenir (kazein,
beta laktoglobulin ve alfa laktoglobulin). Bu proteinlerin
sentezinde büyük bir kısmı kan yoluyla gelen az kısmı meme
bezlerinden sağlanan çok sayıda yapı taşı olarak esansiyel olan
ve esansiyel olmayan amino asitler kullanılır. Süt şekeri dediğimiz
laktoz, süt bezlerinde kanın glikozundan sentezlenir. Mineral
ve vitaminler, doğrudan kandan süte aktarılırlar. Süt memeden
oksitosin hormonu ile boşaltılır. Genelde bu süt salınımını
etkileyen çok sayıda çevresel, duyusal ve fiziksel faktörler vardır.
Hayvanlara karşı sakin yaklaşmak, onları strese sokmamak
önemlidir. Oksitosinin beyinden memeye gelmesi 1 dk sürerken
etki süresi 5-10 dakika arasındandır. Bu nedenle gereğinden
çok yavaş sağım alınan süt miktarını azaltabilir. Memeden sütün
tamamen boşalması engellenmiş olabilir.
Laktasyon en basit anlamıyla sütün sentezlenme ve salgılanmasıdır.
Doğumu yaklaşan hayvanda meme alveol hücrelerinin süt
üretebilecek şekilde hazırlanması (Mammogenezis), doğumla
birlikte süt vermeye başlaması (Laktogenezis) ve yavrunun
emmesi veya sağım ile sürekli uyarılması ile süt salgılanmasının
devam etmesi (Galaktopoezis) ve Laktasyon sonunda kuruya
alınması dönemlerinden oluşur. Tüm bu süreç başta Prolaktin
olmak üzere bazı hormonların etkisi altında meydana gelmektedir.
Bu hormonlardan bazıları Adrenokortikotropinkormon (ACTH),
Östrojen, Somatotropin ve tiroid hormonlarıdır. Sütün indirilmesi
süreci hipofiz arka lobundan salınan oksitosinin etkisi ile
olmaktadır. Oksitosin yavrunun emmesi, sağım makinelerinin
sesi vb. uyaranların etkisiyle salınmaktadır. Korku, stres, acı vb.
durumlarda salınan hormonların etkisiyle kan damarlarındaki
daralma sonucu meme alveollerine ulaşan Oksitosin miktarı azalır,
bu da sütün indirilmesine engel olur.
››
SÜT BILEŞIMI
Yüksek verimli Holstein ineklerin sütü yaklaşık % 3.4 toplam yağ
içerir. Süt yağı, yenilebilir yağlar arasında en karmaşık yağ asidi
bileşimine sahiptir. Süt yağında 400’den fazla farklı yağ asidi tespit
edilmiştir. Bununla birlikte, yaklaşık 15-20 yağ asidi süt yağının%
90’ını oluşturur. Süt yağındaki başlıca yağ asitleri düz zincirli yağ
asitleridir. Bunlar, 4 den 18 karbona kadar olan doymuş (4: 0, 6: 0,
8: 0, 10: 0, 12: 0, 14: 0, 16: 0, 18: 0) yağ asitleri, tekli doymamış (16:
1, 18: 1) yağ asitleri ve çoklu doymamış (18: 2, 18: 3) yağ asitleridir.
Bazı yağ asitleri çok küçük miktarlarda bulunur, ancak süt yağı ve
tereyağının benzersiz ve arzu edilen aromasına katkıda bulunur.
Örneğin, C14: 0 ve C16: 0 ß-hidroksi yağ asitleri, ısıtmanın ardından
kendiliğinden laktonlar oluşturur ve bu da tereyağının lezzetini
artırır.
Süt yağının yağ asidi bileşimi, ineğin laktasyon döngüsü
boyunca sabit değildir. Hayvanın meme bezinde 4 ila 14 karbon
uzunluğundaki yağ asitleri yapılır. 16 karbonlu yağ asidinin
bir kısmı hayvan tarafından yapılır ve bir kısmı da hayvanın
rasyonundan gelir. 18 karbonlu yağ asidinin tamamı ise hayvanın
rasyonundan gelir. Süt yağı bileşiminde laktasyon aşamasına ve
hayvanın enerji ihtiyacına bağlı olarak sistematik değişiklikler
vardır. Erken laktasyonda, hayvanın enerjisi büyük ölçüde
vücut depolarından gelir ve yağ sentezi için sınırlı miktarda
uçucu – kısa zincirli yağ asitleri vardır. Bu nedenle süt yağı
üretimi için kullanılan yağ asitleri diyetten elde edilir ve daha
uzun zincir olma eğilimindedir (16: 0, 18: 0, 16: 1 ve 18: 2
yağ asitleri). Daha sonraki laktasyon aşamalarında sütte
bulunan yağ asitleri meme bezinde oluşturulur, böylece 4: 0
ve 6: 0 gibi kısa zincirli yağ asitlerinin konsantrasyonu erken
laktasyondakinden daha yüksektir.
22 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
Tablo 1. Farklı ırkların sütlerinin ortalama yağ ve protein düzeyleri
Irk % Yağ % Protein Y:P
Ayrshire 3.86 3.18 1.21
Brown Swiss 4.04 3.38 1.20
Guernsey 4.51 3.37 1.34
Holstein 3.65 3.06 1.19
Jersey 4.60 3.59 1.28
Heinrichs ve Jone (2016)’ dan adapte edilmiştir.
Tablo 2. Farklı sığır ırklarının süt kompozisyonları
Irk %yağ %protein Protein/yağ oranı %laktoz %kül % Kuru madde
Ayrshire 4.1 3.6 0.9 4.7 0.7 13.1
Brown Swiss 4.0 3.6 0.9 5.0 0.7 13.3
Guernsey 5.0 3.8 0.8 4.9 0.7 14.4
Holstein 3.6 3.1 0.9 4.9 0.7 12.2
Jersey 5.5 3.9 0.7 4.9 0.7 15.0
Zebu 4.9 3.9 0.8 5.1 0.8 14.7
Wangdi ve ark., 2014 den adapte edilmiştir.
Yağ asidi bileşimindeki bu değişikliklerin sütün beslenme özellikleri
üzerinde büyük bir etkisi yoktur, ancak tereyağı gibi ürünlerin
işleme özellikleri üzerinde bazı etkileri olabilir.
Süt yağı yaklaşık olarak % 65 doymuş,% 30 tekli doymamış ve %
5 çoklu doymamış yağ asitleri içerir. Beslenme açısından bakıldığında,
tüm yağ asitleri eşit yaratılmaz. Doymuş yağ asitleri, yüksek
kan kolesterolü ve kalp hastalığı ile ilişkilendirilebilir. Bununla birlikte,
kısa zincirli yağ asitleri (4 ila 8 karbon), uzun zincirli yağ asitlerinden
(16 ila 18 karbon) farklı şekilde metabolize edilir ve kalp
hastalıkları açısından bir faktör olarak kabul edilmez. Konjuge linoleik
asit, birçok yönden insanlara faydalı olan, süt yağında bulunan
bir trans yağ asididir.
Genel olarak inek sütünün brüt bileşimi. % 87.7 su,% 4.9 laktoz
(karbonhidrat),% 3.4 yağ,% 3.3 protein ve% 0.7 mineraldir (kül olarak
anılır). Sütün bileşimi, türe (inek, keçi, koyun), ırka (Holstein,
Jersey), hayvanın yemine ve laktasyon aşamasına göre değişir. Süt
bileşiminde küçük farklılıklar olsa da, sürüdeki laktasyon dönemlerinde
bulunan farklı ineklerden elde edilen süt, dökme tanklarda
birlikte depolanır ve yıl boyunca nispeten tutarlı bir süt bileşimi
sağlar.
Süt% 3,3 toplam protein içerir. Süt proteinleri, insanların ihtiyaç
duyduğu 9 temel amino asidi içerir. Süt proteinleri meme bezinde
sentezlenir, ancak proteinleri oluşturmak için kullanılan amino
asitlerin% 60’ı ineğin rasyonundan elde edilir. Toplam süt protein
içeriği ve amino asit bileşimi, inek cinsine ve bireysel hayvan genetiğine
göre değişir.
››
SÜT BILEŞENLERININ KAYNAĞI
Rumende lif sindirimi, uçucu yağ asitlerinden (VFA) ağırlıklı olarak
asetat ve bütirat üretir. Bütirat, rumen duvarı için enerji sağlar ve
büyük bir kısmı rumen duvarı dokusunda beta-hidroksibutirata
dönüştürülür. Sütteki yağın yaklaşık yarısı memede asetat ve beta-hidroksibutirattan
sentezlenir. Süt yağının diğer yarısı kanda
dolaşan yağ asitleri havuzundan süte taşınır. Bunlar vücut yağ mobilizasyonundan,
diyetten emilimden veya karaciğerde metabolize
edilen yağlardan kaynaklanabilir.
Rumende bulunan mikroorganizmalar, rasyonla gelen ham proteini,
inek için temel amino asitlerin birincil kaynağı olan mikrobiyal
proteine dönüştürür. Bu amino asitler, süt proteinlerini sentezlemek
için meme bezi tarafından kullanılır. Bu protein sentezini
desteklemek için enerji olarak glikoz sağlamak gereklidir. Glikoz ya
karaciğerde Uçucu Yağ Asiti (UYA) olan propiyonattan oluşturulur
ya da doğrudan ince bağırsaktan glikoz olarak emilir. Rumenden
çok az propiyonat emilirse, ineğin amino asitleri parçalaması ve
bunları glikoza (glukoneogenez adı verilen bir işlem) dönüştürmesi
gerekecektir. Bu, süt proteini yapmak için mevcut olan amino asit
arzını azaltabilir. Ayrıca bazı albümin ve immünoglobulin proteini
doğrudan kandan süte aktarılır.
››
SÜT YAĞI VE SÜT BILEŞIMINI ETKILEYEN FAKTÖRLER
Süt yağı ve bileşimini etkileyen faktörler ile ilgili farklı sınıflandırmalar
vardır. Bir kaynak Yem ve Yem ile ilgili faktörler (Kaba ve
konsantre yem oranı, Kaba yemlerin öğütülmesi ve peletlenmesi,
konsantre yemlerin öğütülmesi ve peletlenmesi, konsantre yemin
kompozisyonu, yemleme sıklığı, nem oranı yüksek yeşil yemler,
doymamış yağ asitlerince zengin yağların kullanılması), laktasyon
dönemi, mevsimsel faktörler, genetik farklılıklar, diğer faktörler
şeklinde sınıflandırma yapılmıştır. Başka bir kaynak ise süt kompozisyonunu
etkileyen faktörler 2 ana başlığa ayrılmıştır. Genetik yapı
ya da ırk ve diğer Faktörler. Diğer faktörlerden biri besleme ile ilgili
faktörler (Beslemenin süt kompozisyonuna etkisi, yem tüketimi
ve süt verim dönemi, rasyon kaba /kesif yem oranı, karbonhidrat
www.tarimturk.com.tr 23
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
kaynağının etkileri, tahılların işlenmesi, beslemenin süt protein
muhtevasına etkileri, rumen mikroorganizmaları, rumende sindirilmeyen
protein, Karbonhidrat kaynağı, rasyon yağının etkileri
), besleme dışındaki diğer faktörler (mevsim; laktasyon safhası;
hastalıklar; üretim seviyesi; ekipmanlar; yaş) olarak belirtilmiştir.
1.Genetik/Irk
Genel olarak, sütün yağ ve protein içeriği hayvanın ırkı ile pozitif
olarak ilişkilidir; Bununla birlikte, farklı sığır ırklarının ortalama
süt yağı ve proteini seviyeleri farklılık göstermektedir (Tablo 1).
Holsteinlar en düşük yağ ve protein içeriğine sahipken, Jersey ve
Guernsey ırkları en yüksek içeriğe sahiptir. Bununla beraber, Holsteinlar
daha fazla süt ürettikleri için, genellikle diğer cinslere göre
daha yüksek toplam yağ ve protein verimine sahiptirler. Farklı ırkların
ortalama yağ ve protein oranları Tablo 1’de, süt kompozisyonları
ise Tablo 2’de verilmiştir.
Genetik ve kalıtım, ineklerdeki protein ve sütün yağ içeriğindeki
farkın % 55’ini oluşturur. Protein ve yağ yüzdeleri, süt verimi ve bileşenlerin
veriminden daha yüksek oranda kalıtsaldır. Süt verimi,
toplam yağ ve protein verimi ile pozitif yönde (süt verimi artıkça
artar) ilişkilidir; bununla birlikte, süt verimi, yağ ve protein yüzdesi
ile negatif (süt verimi artıkça azalır) olarak ilişkilidir. Uzun yıllar
boyunca, boğalar (sperma maçlı) yüksek süt verimi için seçildi ve
bu zaman içinde yağ ve protein oranlarında çok yavaş artışlara neden
oldu. Süt bileşiminde değişiklik sadece genetik ile mümkün
değildir.
2. Laktasyon Aşaması
Laktasyon aşaması süt proteini ve yağ yüzdelerini önemli şekilde
etkiler. Sütteki en yüksek protein ve yağ miktarı buzağılamadan
hemen sonra kolostrumda bulunur. Buzağılamadan 25 ila 50 gün
sonra seviyeler en düşük noktasına düşer ve süt üretimi azalmaya
başladığında 250. günde zirve yapar.
3.Yaş
İnekler yaşlandıkça hem
süt yağı hem de proteini
azalması eğilimindedir. Süt
yağı, muhtemelen daha yüksek
üretim ve daha fazla meme enfeksiyonunun
bir sonucu olarak birinci ila
beşinci laktasyon arasında her yıl yaklaşık%
0.2 oranında düşer. Süt proteini, hayvanlar yaşlandıkça
her laktasyonda % 0.02 ila 0.05 azalır.
göre karşılaştırılmalı kimyasal kaliteleri adlı master tezinde her
mevsim için 100 olmak üzere toplam 400 adet çiğ süt numunesi
analiz edilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda yağ, protein, yağsız
kuru madde değerleri kış aylarında en yüksek değerlerde iken
ilkbaharda düşmeye başlamış ve yaz mevsiminde ise en düşük
düzeye ulaşmıştır. Yazdan sonra sonbahar geldiğinde tekrara bu
değerler yükselmeye başlamıştır. Bu çalışmada yoğunluk ve pH
değerleri mevsimler arasında farklılık göstermemiştir.İlkbahar ve
yaz aylarında daha düşük süt yağı ölçümlerinin gözlemlenmesi
nadir değildir. Meraya geçiş, meradaki düşük lif ve dahave daha
yüksek şeker içeriği nedeniyle süt yağını baskılayabilir. Sıcak hava
ve yüksek nem, kuru madde alımını baskılayabilir ve daha düşük
kaba yem ve lif alımına neden olabilir. Ayrıca, sıcak stresi altındaki
inekler çok sayıda küçük öğün yemek yerine bir seferde daha
büyük miktarlarda yeme eğilimindedir.
5. Hastalıklar
Bazı beslenme hastalıkları ya da bozuklukları süt yağı ya da bileşiminde
değişikliğe sebep olabilir. Mastitis enfeksiyonları sütün
yağ ve kazeinini azaltır, ancak sütün kandan köken alan protein
içeriğini artırır. Mastitis sırasında somatik hücre sayısı da yükselir.
Sürekli mastitis ve somatik hücre sayısı sorunları olan sürülerın
ürettiği sütün satış fiyatı düşük olacaktır. Subakut rumen asidozu
(SARA) ve laktik asidozda düşük süt yağı ve süt yağ depresyonu
oluşabilir. Hem subklinik hem de klinik mastitis, yağ ölçümünü
baskılayabilir. Bu, düşük süt yağı test edilen sürülerde önemli bir
faktör olabilir.
6. Sağım
Süt yağı ve proteinin düşmesi, dökme süt tankındaki soğutma
sorunları, numune alma sorunları ve boru hattındaki aşırı çalkalama
gibi mekanik hatalardan da kaynaklanabilir.Dökme tankta
sütün donması veya fazla çalkalanması tereyağının sütten ayrılması
sonucu tankdan alınan sütle yapılan yağ testini sonucunun
düşük çıkmasına sebep olur.
4.Mevsim
Süt yağı ve proteini önemli ölçüde etkiler. Sıcak, nemli aylar
(Temmuz ve Ağustos) yağ ve protein içeriğini düşürür.
Sonbaharda sütte kademeli olarak protein ve yağ artışı olur ve
kışın soğuk aylarında en yüksek seviyeler meydana gelir. Bahar
boyunca sıcaklıklar arttıkça, bileşen seviyeleri kademeli olarak
azalır. Bu değişiklikler, hava ve sıcaklıktaki değişiklikler nedeniyle
yazın daha düşük olan yem alımından dolayı olabilir. Ham
selüloz içeriği yüksek olan kaba yemler soğuk havalarda daha
fazla tüketilmektedir. İstanbul bölgesi çiğ sütlerinin mevsimlere
24 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
Tankı boşalttıktan sonra görülen süt yağı yığınları böyle bir soruna
işaret eder. Kontrollerde soğutma ünitesinde bir arıza varsa veya
sütün aşırı çalkalanması durumunda terayağının sütten ayrılması
meydana gelebilir. Sıcaklık çok yüksek olduğunda da sorunlar ortaya
çıkabilir. Bu durum eski ve çiğ sütün karıştırıldığı ve sıcaklık
7.22 o C’yi aştığında olabilir. Boru hattında aşırı çalkalama veya arızalı
bir pompa, sütün çalkalanması nedeniyle süt yağını ayrıştırarak
azaltabilir.
Sağımcının ineği tanıması ve dolayısı ile ineklerle iyi anlaşan birisi
olması sağlıklı ve kaliteli süt üretiminde büyük önem arz etmektedir.
Sütte bozulma ya da sütte mikroorganizma varlığı söz konusu
ise bunların bir kaynağı da insandır. Bu nedenle bakıcı, sağımcı ve
süt kapları ile uğraşan kişilerin temiz ve sağlıklı olması gereklidir.
Sağım işleminde ilk ve altın kural ineğe, yumuşak bir şekilde sabırla
yaklaşılmasıdır. Çünkü inek kendisine yaklaşan kişinin sinirini
ve gerginliğini hissetmekte ve tedirgin olabilmektedir. İneğin tedirgin
olması ise adrenalin salgılanmasına neden olarak sütün salınmasını
engellemektedir. Böylece sağım işi daha da uzamakta ve
zorlaşmaktadır. Bu sakinliğin ve yumuşak ilginin sağım süresince
korunması çok önemlidir.
İneklerin günde iki kez sağılması tek sağıma oranla %40’lık bir süt
verimi artışına neden olmaktadır. Bununla birlikte günlük sağım
sayısını 2’den 3’e çıkartmak; ineklerde süt veriminde %10-15, düvelerde
ise %15-20’lik artışa yol açmaktadır. Genellikle işletmelerde
2 sağım uygulanmaktadır. Ancak süt verimi yüksek işletmelerde
bu sayı 3’e çıkabilmektedir. Sağım sayısının artıları ve eksileri iyi
düşünülmelidir. 3 sağımda süt miktarında artma görülebilirken,
işçi giderlerinin artması ve memelerin daha uzun süre sağım makinalarına
maruz kalmasının riskleri de düşünülmelidir.
7. Ahır ve Barınma
Yetersiz havalandırma veya yetersiz hayvan refahı, yemliklerdeki
aşırı kalabalık, düve ve yaşlı ineklerin bir arada barındırılması,
kalabalık ortam, yemliklere da az erişim sebebiyle yem tüketimini
azaltarak süt yağı ve protein üretimini de baskılayabilir.
8. Sıcaklık Stresi
Yem sindirimi ve metabolizması büyük miktarda ısı üretir. Isı stresi
yaşayan inekler, tükettikleri yem miktarını azaltacak ve daha az geviş
getireceklerdir. Fanlar ve fıskiyeler gibi sıcaklığı azaltmaya yarayan
uygulamalar inekleri yemeye teşvik ederek süt üretimini ve süt
yağı yüzdesinin korunmasına yardımcı olur.
9. Vücut Kondisyonu
Yüksek verimli ineklerin süt üretimini desteklemek amacıyla vücuttaki
besin depolarından yararlanabilmeleri için uygun vücut kondisyonunda
olmaları şarttır. Vücut depoları minimal düzeydeyse, süt
ve süt bileşenlerinin verimi düşecektir. Öte yandan aşırı vücut kondisyonu
metabolik problemler ve buzağılama zorluğu riskini artırır.
Erken laktasyonda kilo kaybı, subklinik ketozisden dolayı kısa bir
süre için süt yağ içeriğini artırabilir.
Hem zayıf hem de şişman inekler, sonraki laktasyonda düşük süt
yağına sahip olma eğilimindedir. Hayvanlar aşırı derecede obez
veya zayıfsa, buzağılama sonrasında protein baskılanabilir.
Ek olarak, bazı araştırmalar, buzağılamadan önceki son üç hafta
boyunca yetersiz proteinle beslemenin süt proteinini baskılayabileceğini
gösteriyor.
10. Yanlış Süt Örneği Alınması
Süt yağı analizi için tanktan örnek almak ayrı bir hassasiyet gerektirmektedir.
Doğru sonuçlar elde etmek için süt örnekleri uygun
şekilde toplanmalı ve kullanılmalıdır. Örnekler 4.44 o C’nin altında
tutulmalıdır. Bu genellikle buz veya su ile soğutma gerektirir.
Numuneler 4.44 o C’nin altında tutulmadığında çalkalanmayı önlemek
için numune poşetlerini veya şişelerini tamamen doldurulması
gereklidir. Örnekler dondurulmamalıdır. Dökme tank en az
beş dakika çalkalanmalıdır ve daha büyük tanklar, numune almadan
önce daha uzun bir çalkalama süresi gerektirir.
11. Su
İneklerde özellikle süt verimi için su tüketimi çok önemlidir. Sütün
yaklaşık %84 inin su olduğu düşünülürse su kalitesinin ve tüketilen
su miktarının ne kadar önemli olduğu anlaşılır. Ancak tüketilen
suyun süt yağ oranına etkisi ile ilgili çalışma sayısı sınırlıdır. Bir
çalışmada günde iki veya bir kez su alımının, ad libitum (istediği
an, istediği kadar içmesi) suya erişimle karşılaştırıldığında, su kısıtlamasının
süt verimi ve süt yağı içeriğini azalttığı bildirilmiştir.
İneklerin önünde her zaman içebilecekleri su bulunmalıdır ve insanların
tüketebilecekleri kalitede su kullanılmalıdır.
www.tarimturk.com.tr 25
Ankara Yolu 7.km Merkez/Çorum +90 364 235 00 34
www.karadenizyem.com.tr
info@karadenizyem.com.tr
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
VAPCO, 48 YILLIK DÜNYA TECRÜBESIYLE
ZIRAI İLAÇTAN SONRA ŞIMDI DE HAYVAN
SAĞLIĞI ÜRÜNLERI ILE TÜRKIYE’DE OLMAYA
HAZIRLANIYOR…
Vapco Yem Katkı-Premiksleri
Çok Yakında Türkiye’de…
Yem Katkı/Premiks Nedir? Ne İçin Kullanılır?
Hayvan Sağlığı Ürün Grupları
Hayvanlarda büyüme hızı ve verim gücü yemden yararlanma
düzeyi ile doğru orantılıdır. Bu nedenle yüksek verim elde etmek
için hayvan sağlığını korumanın yanında yemden yararlanma
yeteneğini de üst düzeye çıkarmak gerekir. Bu yöndeki en etkili
uygulamalardan biri yem katkı maddeleri-premiksleri olup, VAPCO
Yem Katkı Ürünlerimiz olan VAPCOVİT, VİTA5, VİTAMİN AD3EC,
VİTAMİN E-S FORTE sayesinde yemden en yüksek verim alınması
sağlanmaktadır.
Hayvan beslemede kullanılan yemlere çeşitli amaçlarla birçok
katkı maddesi katılmaktadır. Kendileri tek başına bir yem olarak
kabul edilmeyen bu maddeler, et, süt ve yumurta verimleriyle yem
tüketimi ve yemden yararlanmayı arttırmanın yanında, yemin
tadını iyileştirme, yemin peletlemesini kolaylaştırma, yemlerin ve
ürünlerin kalitesini iyileştirme gibi birçok yarar sağlar.
ANTELMİNTİKLER
ANTİBAKTERİYEL İLAÇLAR
ANTİENFLAMATUARLAR
ANTİASİTLER/LAKSATİFLER
ANTİKOKSİDİYALLER
VİTAMİN-MİNERALLER
ARI ÜRÜNLERİ
BALIK ÜRÜNLERİ
MERHEMLER
DEZENFEKTANLAR
MEDİKAL ŞAMPUANLAR
28 www.tarimturk.com.tr
LEVOVAP®
LEVOVAP®; Levamizol ve Oksiklozanid
içeren oral solüsyon bir antelmintiktir.
Sığır ve koyunlarda aşağıdaki nematodlar
ile Fasciola spp.‘lerin tedavi ve
kontrolünde kullanılır:
Akciğer kurtları:
Dicyocaulus spp.
Mide-bağırsak kurtları:
Trichostrongylus spp.
Cooperia spp.
Ostertagia spp.
Haemonchus spp.
Nematodirus spp.
Bunostomum spp.
Oesophagostomum spp.
Chabertia spp.
VAPCO TARIM İLAÇ PAZ.DAĞ.VET.İTH.İHR.LTD.ŞTİ
Yaşamkent Mah. 3250.Cadde Pelit PLAZA
No:6A/101 Çankaya/ANKARA
0 312 217 22 06
vapco@vapco.com.tr
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
Daha iyi bir gelecek için, Bir idealimiz var
KUZU BESLEME
Rıza Dönmez - Zooteknist
Zootekni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi
Doğum, göbek kordonu kopmasıyla başlar. Plasenta (son) dışarı atılarak biter.
Plasenta 0.5-3 saat içinde atılır. Göbek kordonu temizliği yavru için en önemli
konudur. Bu yüzden antiseptik (mikrop öldürücü) sıvıyla temizlenmelidir.
Anne kolostrum (ağız sütü) olup olmadığına bakılmalı, yavrunun anneyi emdiği
gözlenmeli, emmiyorsa meme başı bulunmalı ve emmesine yardımcı olunmalıdır.
Ağız sütü mutlaka verilmelidir. İçinde bulunan antikorlar (bağışıklık maddeleri)
nedeniyle kuzularda direnç sağlar. Ağız sütü inmemişse, ağız sütü tozu 1 saat
içinde kuzuya verilmelidir. Bunu alan kuzu, mekonium (bağırsak pisliği) vücuttan
atar, kuzuların arkasında turuncu renkli dışkı görülür.
Çoklu doğum ya da anne kaybında, kuzu ya başka bir anneye kabul ettirilmeli ya da
sağılıp koyun sütü verilmeli. Bir diğer seçenek olarak da 24 Protein – 24 Yağ – 0 (Sıfır)
Selüloz mamayla beslenmelidir. Bu kesinlikle buzağı maması olmamalıdır.
KUZULARDA BESLEME
1 haftadan itibaren anneden 3-4 saat yavrular ayrılmalı, ayrıldıkları bölmede Kuzu
başlangıç yemi ve su olmalıdır. Bu şekilde yeme alışan kuzu 1 hafta sonra yani 2
haftalıkken ayrı bir bölmeye girip yem yiyerek, anne yanına istendiğinde geçebilecek
kaçaklar yapılmalıdır. Eğer silajla anne besleme yapılıyorsa, anne yem yerken
kuzuları ayırmak gelişmede önemli olur.
5-6 haftalık olan yavrular doğum ağırlığının 3 katına gelirler. 15 kg civarında olan
kuzular tamamen anneden ayrılmalıdır. Ayrılan kuzular amaca göre beslenmelidir.
Kesim için beslemede, serbest beslemeyle kesime kadar bakılmalıdır.
Damızlık bakılacaklar, 12 haftaya kadar serbest besleme sonra da ırk özelliklerine
ve yapılacak Enerji ve Protein ihtiyaçlarına göre beslenip, dişi ve erkek toklu olarak
damızlıkta kullanılırlar. İşletme devam etmek istiyorsa, kuzularına evdeki çocuklarına
gösterdiği ilgiyi göstermek zorundadır.
30 www.tarimturk.com.tr
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
Onların Rahat ve Mutlu Yaşamaları İçin En Yüksek
Standartları Sağlıyoruz
Süt ve besi hayvancılığı ile entegre olan Süt Kardeşler; doğal koşullarda yemin üretiminden, hayvanın sağlığı
ve beslenmesi dahil tüm aşamalarda, en üst düzeyde hijyenik koşullarda, standart kalite ve izlenebilirliği
sağlayarak hizmet sunmaktadır. Bu sayımızda Süt Kardeşler Tarım İşletmesi Yön. Krl. Üy. Arzu Şentürk Saltık
bizlere, işetmelerinin kuruluş hikayesini, hizmet verdikleri son teknoloji ile donatılmış, çevre dostu olan tesislerinin
özelliklerini ve çiftçilerimizin neden Süt Kardeşleri tercih ettiğini sizler için anlattı. Keyifli okumalar.
Süt Kardeşler Tarım İşletmesi firmamız, 2012 yılında rahmetli babam Hasan Şentürk tarafından İzmir
Bergama’da kuruldu. Ana faaliyetlerimiz olan; enerji, inşaat, akaryakıt ve gayrimenkulden sonra tarım ve
hayvancılık sektörüne girdik. Yoğun emek harcanılan bir sektör olan tarım ve hayvancılığın çok zor olduğunu
bu süre zarfında yaşayarak öğrendik. Fakat bu yatırım, en çok değer verdiğimiz ve geleceğimiz olarak
gördüğümüz yatırımlarımızdan bir tanesi oldu. Şimdi, Süt Kardeşler Tarım İşletmesi olarak, her geçen gün
daha iyisini yapmak için yeni bilgiler araştırmaya ve uygulamaya devam ediyoruz.
İşletmeyi kurduğumuz ilk yıllarda organizasyon, planlama ve sonuç alma konularında bazı sorunlar yaşamış
olsak dahi, birçoğunu aşabilmek ve çözebilmek gerçekten çok mutlu edici ve birbirimize daha da
derinden bağlayıcı bir duygu oldu bizim için… Tarım ve hayvancılık için en önemli unsur takım halinde
uyum içerisinde çalışabilmeyi başarmaktır. Bu yüzden özellikle genç, dinamik ve birbirinden başarılı insanlardan
oluşan bir ekibe sahip olmak, bu sektörün tüm aşamalarını çok zevkli bir şekle dönüştürdü. Doğru
yatırımcı ve doğru ekip bir araya geldiğinde, sorunların birçoğunun çözüm yollarına kolaylıkla ulaşmış
oluyorsunuz. Bu sebeple, Süt Kardeşler Tarım İşletmesi olarak, 2021 yılından başlayarak yeni yatırımlar
yapmak ve bu tesisi yeni projeler ile desteklemek adına birtakım kararlar almış bulunmaktayız. Tesis ve
üretim performanslarımızı artırarak yatırımlarımıza hızla devam edeceğiz.
Arzu ŞENTÜRK SALIK
Yönetim Kurulu Üyesi
SÜT KARDEŞLER TARIM İŞLETMEMIZ
Ülkemizde modern koşullarda üretim yaparak tarımsal ürünlerin gelişimine katkıda bulunmak ve hayvansal
ürünlerdeki kalite ve sürdürülebilirliği, saygın ve güvenilir bir marka adı altında sunmak amacıyla 2012
yılından bu yana faaliyet göstermektedir. Süt ve besi hayvancılığı ile entegre olan işletmemizde; doğal
koşullarda yemin üretiminden, hayvanın sağlığı ve beslenmesi dahil tüm aşamalarda, en üst düzeyde hijyenik
koşullarda, standart kalite ve izlenebilirliği sağlayarak hizmet sunmaktayız. Aynı arazi üzerinde, kendi
üretimimiz olan yem bitkilerini, işletmede yem hammaddesi olarak kullanıyoruz. Böylece izlenebilirlik,
gıda sağlığı ve güvenliği her noktada sağlıyoruz.
HEDEFLERIMIZ
İnsana, yasalara, çevreye saygılı, hayvan refahı odaklı, sağlıklı ve kaliteli ürünler üretmek. Ülkemiz tarım ve
hayvancılık sektöründe, faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda müşteriler tarafından tercih edilen bir marka
olmak, şirketimize toplam kalite bilincini yerleştirmek, kaynaklarımızı verimli ve bilinçli olarak kullanarak
kaliteli son ürün üretmek hedeflerimiz arasında. Süt Kardeşler Tarım İşletmesi marka bilinirliğini yurt içinde
ve yurt dışında artırarak örnek tarım ve hayvancılık firmaları arasında yer almayı da orta ve uzun vadeli
bir plan olarak değerlendiriyoruz.
32 www.tarimturk.com.tr
Modern ve
Teknolojik Sistemler;
Verimli Çiftlikler
FEVZİÇAKMAK MH TEKSAN SAN. SİT.
10617 SK. NO:11 KARATAY KONYA
0 554 997 09 67 | 0 535 520 77 16 dizaynciftlikekipmanlari.com
FEVZİÇAKMAK MH TEKSAN SAN. SİT.
10617 SK. NO:11 KARATAY KONYA
0 554 997 09 67 | 0 535 520 77 16
dizaynciftlikekipmanlari.com
TT
TARIM
TÜRK
SEKTÖRDEN
Hasan Hüseyin Sak Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Kara Genel Müdür
Dizayn Çiftlik Ekipmanları, 2020 Yılından beri çiftliğiniz için modern sistemler üreten, kurulumunun her aşamasında müşterilerimizin
ihtiyaçlarına çözüm üreten bir firmadır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarınız için kolay kullanıma sahip, son teknoloji sistemler ile birlikte refah
sağlamak amacını taşımaktadır. Firmamız, tüm ekipmanlara kolayca ulaşabileceğiniz bir satış politikası ile birlikte ekonomik ve kaliteli ürünler
üreterek müşterileri memnuniyeti odaklı faaliyet yürütmektedir. Kendi üretimi ve çözüm ortaklığını üstlendiği malzeme tedariği sayesinde direk
müşteriye sunulan ürünlerin her biri Dizayn Çiftlik Ekipmanları güvencesiyle satışa sunulmaktadır.
Krom Devirmeli Suluk: A ısı 304 kromdan imal edilmektedir. Ahır içerisinde konumlandırılmaktadır. Litre
hacimleri 100 lt, 150 lt ve 200 lt olarak üretilmektedir. Duvar tipi devirmeli; ayaklı olarak (sabit/devirmeli) seçenekleri
mevcuttur. Ayrıca şamandıralı olduğu için otomatik olarak su seviyesini kendisi ayarlamaktadır.
Krom yüzeyi ise temizliğin daha kolay yapılabilmesini sağlamaktadır.
Hayvan Kaşıma Fırçası: Otomatik kaşınma fırçasının et ve süt üretimini % 10 oranında arttırdığı kanıtlanmıştır.
Hayvanlar yılın belirli dönemlerinde tüy döktüğünden kaşınma onlar için çok önemlidir. Bu yüzden
sert kıllı fırçamız hayvanlarınızı bu dertten kurtararak rahatlamalarına yardımcı olur. Hayvanızı uzun tüy, toz,
toprak, kuru gübre, bit, pire, kene gibi zararlılardan korumaya yardımcı olur.
Buzağı Kulübesi: Yeni doğan buzağıların hastalıklara ve diğer mikrobiyel organizmalara karşı bağışıklık
ve direnç kazanması İlk 5 ila 7 haftalık dönem içerisinde gerçekleşir. Bu zaman zarfı içerisinde buzağılar
dışarıdan gelecek olan mikrop ve hastalıklara karşı savunmasız olduğundan akciğer, ishal vb. hastalıklara
yakalanabilirler. Tüm bu olumsuzluklardan hayvanlarınızı korumanız için buzağı kulübesi en kaliteli haliyle
Dizayn Çiftlik Ekipmanları’nda!
Suluk Sistemleri: Daha verimli bir üretim için hayvanlarınıza fonksiyonel ve kullanım kolaylığı sunan Dizayn
Suluk Sistemleri sayesinde modern çiftlik refahından faydalanın.
Gübre Sıyırıcı Sistemi: Dizayn Çiftlik Ekipmanları gübre sıyırıcı ile, hayvanların sıyırıcı yolunda biriken
gübrenin uygun ölçülerde yanlarından kanatlı bir şekilde ortadan haraket edebilir (zincir & demir) çekme
sistemi ile sıyırtarak temizliği sağlanır. Bu şekilde hayvanlara daha temiz bir alan sağlanmış olur. DİZAYN
ÇİFTLİK Gübre Sıyırıcıları her şartta ister manuel ister otomasyon olarak bu görevi sorunsuz yerine getirir.
Küçükbaş Kilitleme ve Sağım Sistemi: Dizayn Otomatik Kilitleme sistemi sayesinde hayvanlarınız yem
yerken aşı, sağım, hap, kırkma ve banyo işlemlerini çok kolay bir şekilde işçilik ve zaman maliyetlerinden
de tasarruf ederek kullanabileceğiniz bir üründür. Her hayvan kendisini otomatik olarak kilitler ve siz isterseniz
tek tek isterseniz de toplu olarak serbest bırakabilirsiniz.
Kauçuk Hayvan Yatakları: Kauçuk altlık olarak da bilinen bu inek yatakları ineklerinizi özellikle kış aylarında
soğuktan koruyan, hastalıklarına engel olan bir üründür.
Küçükbaş Doğum Padoğu: Koyun, Keçi Doğum Bölmeleri, 120 cm X 130cm ve 120 cm yüksekliğe
sahiptir. 1 Adet Kilitleme Ve Yemlik Mevcuttur. Anne ve yavrusunun rahat edebileceği, bakıcının kolayca
bakımını yapacağı şekilde dizayn edilmiştir.
Hayvan Kantarı: Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarınızı tartmak için idealdir. Çift taraflı kapısı ile içeri giren
hayvanı rahatlıkla diğer taraftan çıkarabilirsiniz.
Küçükbaş Aşı Yolu: Dizayn Çiftlik aşı yolu ünitesi sayesinde hayvanlarınızı daha kolay ve pratik bir şekilde
aşılama yapabilirsiniz.Ayrı zamanda hayvan sayma işlemini ve ayırma işleminide gerçekleştirebilirsiniz.
Yemlik Kilit Seti: Yatak setler Ø60, yemlik kilit setleri Ø48 ve Ø60’lık borulardan imal edilmektedir. Sıcak
daldırma galvaniz kaplamadır. Modüler ve ayarlanabilir sistemlidir. 2 yıl garantilidir. Yemlik kilitleri hayvanların
düzenli zamanlarda ve istenilen miktarlarda beslenmelerini sağlar. Tek bir kolla kilitler kolayca açılıp
kapatılabilir.
www.tarimturk.com.tr 33
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
Gölyaka Hayvancılık;
Lezzetin Anahtarı Sütümüzde Gizli
Tunay ÇAKIR Genel Koordinatör
Firmamız 2010 yılında Düzce’nin Gölyaka ilçesinde kurulmuştur. Süt işletmesi olarak bu tarihten itibaren faaliyet göstermekteyiz. Faaliyete
başladığımız günden itibaren ürettiğimiz sütü Ak Gıda (ÜLKER) firmasına vermekteyiz.
Bünyemizde 28 adet başlık sağım sistemimiz bulunmaktadır. Kendimize ait 130 dönüm yerimiz mevcut olup bu yerlerde ihtiyacımız
olan yem materyallerinden bir kısmını kendimiz üretmekteyiz. Yıl içerisinde kaba yem ve kesif yem olarak tedariklerimizin büyük kısmını
dışarıdan temin etmekteyiz. Mevcutta şu an 150 adet hayvan sağımı yapmaktayız. Yıl içerisinde sağmal kapasitemizi gebe hayvanlar ve
düveler ile birlikte toplamda 400 adet hayvana çıkarmayı hedefliyoruz. Toplamda güncel sürümüzde erkek ve dişi hayvan olarak 1.000
hayvan mevcut olarak bulunmaktadır.
Tohumlama, aşılama ve diğer tüm tedavilerimizi kendi bünyemizde yapmaktayız. Zaman zaman gebe düve ithal ederek sürümüzü
güncelleyip, İşletmemizde dünyaya gelen buzağılarımızı sürümüze dahil ederek sürdürülebilir üretim hedefi doğrultusunda sürümüzü
daima güncel tutmaktayız. İşletmemiz bu yıl itibarı ile âri işletme statüsüne girecektir.
34 www.tarimturk.com.tr
Kalite ve Deneyimin Buluşma Noktası
Gölyaka Hayvancılık Süt ve Süt Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti:
İmamlar mah. 61. Cad. No:4 Gölyaka/ DÜZCE
golyakahayvancilik@hotmail.com
0 542 225 62 37
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
ÜRETICI NE KADAR FAZLA KRITER
SAĞLARSA O KADAR DESTEKLEME ALACAK
Erman HARAN | Sorumlu Müdür
Mustafa Turna | Veteriner Sağlık Teknisyeni
Tarım Orman Bakanlığımız, yeni destekleme modelinde; Damızlık Birliğine kayıtlı olan işletmeleri “A, B, C ve D” diye sınıflara ayırdı. A
ve B sınıfı işletmelerin alacak olduğu soy kütüğü farklı, C ve D sınıfının alacak olduğu soy kütüğü farklı olacak. A ve B sınıfı işletmeler 1.500
TL bir buzağı desteğine ilave soy kütüğünü farklı alacak.
Bakanlığımız yeni destekleme modelinde 1.000 TL temel destek belirlemiştir. Üretici ne kadar fazla kriter sağlarsa o kadar destekleme
alacak. Şuanda 7450 kayıtlı işletmemiz var ve bu işletmelerimizde ne kadar çok A ve B sınıfı işletme olmasını sağlarsak, ekstradan bu
desteklerden yararlanmasını da sağlayacağız.
Kriterlere gelecek olursak;
İşletmenin ilk önce 10 baş ve üzeri annesi ve babası olan saf ırk hayvanı olması gerekir.
Mekanik Süt ölçer cihazının işletmede mevcut olması, bir ineğin kaç litre süt verdiğini bakanlık kayıt sistemine doğru verilerin aktarılması
demektir.
Teknik personelimizin dağıttığı kaplara işletmelerde bulunan hayvanlardan numuneler alarak burada yağına, proteinine ve somatik
hücresine bakılıyor.
Gerekli kriterler sağlandığında işletmelerimize tip sınıflandırması yapılıyor. Yani hayvanlara işletmelere dolaşıp vücut yapılarına göre
bir puanlama veriliyor. Bunu da yaptıktan sonra C sınıfındaki bütün işletmelerimiz A ve B sınıfına dahil olabiliyor.
36 www.tarimturk.com.tr
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
İYİ BİR RASYONUN
KRİTERLERİ
Dr Öğr. Üyesi Hıdır GÜMÜŞ
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları AD.
››
GİRİŞ
Yem; normal miktarda verildiği zaman hayvan sağlığına zararlı etki yapmayan hayvanların yaşama ve verim payı gereksinimlerini
karşılayabilen organik ve inorganik besin maddelerden bir veya birkaçını kapsayan bitkisel veya hayvansal kökenli olan
doğada serbest olarak bulunabilen maddeler olarak bilinir.
Kaba yemler, taze, kurutulmuş veya silaj formunda hayvan yemi olarak kullanılan, büyük çoğunluğu bitkisel kökenli olan,
herbivor hayvanların rasyonlarının ana kısmını oluşturan, doğal koşullar altında yetişen, doğal nitelikli ve düşük enerjili
yemlerdir. Yoğun yemler ise; kaba yemlere göre enerji ya da protein içeriği bakımından zengin, besin maddelerinin sindirilme
derecesi yüksek olan yemlerdir. Yem katkı maddesi büyüme ve diğer verimlere uyarıcı etkiye sahip olan, yemden yararlanmayı
iyileştiren, sağlık veya metabolizmayı iyileştiren maddeler olarak tanımlanırlar. Karma yem ise birden fazla yem hammaddesinin
bir araya getirilmesiyle oluşan fabrika yemi olarak da bilinen besin madde içeriği dengelenmiş yem karışımıdır.
38 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
››
Rasyon
Hayvanların bir günlük (24 saat) yaşama veya verim payı besin madde
ihtiyaçlarını karşılamak için verilen yem miktarıdır. Günlük yem tüketimi ve
bunun içinde bulunması gereken besin maddeleri % ya da kg rasyondaki
miktar olarak ifade edilebilir. Rasyon hazırlanırken hayvana ait özelliklerin
(canlı ağırlık, verim düzeyi) yem maddelerin besin madde kompozisyonunun
(nişasta, protein vb), yem hammaddelerindeki antinutrisyonel/antifizyolojik
özelliklerinin (gosipol, tanen) bilinmesinin yanı sıra ekonomik bir hayvancılık
için hammadde maliyetlerinin hesaplanması önemlidir. Birden fazla rasyon
hazırlama teknikleri bulunmakla beraber bunlardan bazıları şunlardır;
Deneme-yanılma yöntemi, Pearson kare yöntemi, cebirsel yöntem, doğrusal
(Linear) programlama yöntemi vb.,leridir. Bu mihverde hayvancılıkta rasyon
hazırlarken bazı terimlerin bilinmesi gerekir.
Non Protein
Nitrogen
(Protein
tabiatında
olmayan
azotlu
bileşikler)
Şekil 1. Ham proteinin fraksiyonları
Ham Protein
Gerçek protein
(Protein tabiatında olan azotlu
bileşikler)
Rumende
yıkımlanabilen
protein (RDP)
Mikrobiyel Ham Protein (MCP)
Rumende
yıkımlanamayan
protein (RUP)
y-pass protein
››
Rasyondaki ait bazı terimler;
Kuru madde (KM):
Yemlerin kuru madde içerikleri; yemdeki suyun tamamen uçana kadar
65 °C veya 105 °C’de belirli bir süre tutulmasıyla belirlenir. Yemlerin diğer
besin madde içerikleri, kuru madde bazında (Dry matter basis, DM) ya da
doğal halde (As-fed) verilebilir. Özellikle ruminant rasyonları hazırlanırken
hesaplamalar kuru madde üzerinden yapılmaktadır. Üreticilerimizin burada
dikkat etmesi gereken konu; rasyon hazırlanırken toplam rasyonun kg
cinsinden toplam yem miktarından ziyade rasyonun kg cinsinden kuru
maddesinin bilinmesi gereklidir. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak, 10 kg
mısır silajı (Kuru madde içeriği %35) tüketen bir hayvanın aslında bu yemden
3.5 kg olarak yararlandığı bilinmelidir.
İnorganik madde (Ham kül, HK):
Kuru madde usulüne göre uygun yakıldığında geriye kalan yanmamış
maddelerin tümüne “ham kül” adı verilir. Ham kül içerisinde yemdeki doğal
inorganik maddeler (makro ve iz mineraller) bulunabileceği gibi yeme
sonradan karışmış toz, toprak, kum gibi maddelerde bulunabilir.
Organik madde (OM):
Organik maddeler, ham kül analizi sırasında kuru maddenin yanan bölümüdür
(OM=KM-HK). Kaba yemler daha çok sindirim sisteminde fiziksel doluluk
sağlayarak hayvanda tokluk hissi oluşturmak amacıyla kullanılırlar. Organik
maddeyi oluşturan temel besin maddeleri, ham protein, ham yağ, ham
selüloz ve azotsuz öz maddelerdir.
Ham protein:
Organik maddeler içerisinde nitrojen içeren tüm maddelere ham protein denir.
Proteinlerin yapıtaşları aminoasitlerdir ve hayvanlarda protein sentezi için toplam
20 aminoasit protein sentezine katılır. Ruminantlarda protein sindirimi diğer
hayvanlara göre farklılık arz eder. Ruminantlara özgü olarak proteinler, yemlerde
bulunan protein tabiatlı (Gerçek protein) veya protein tabiatında olmayan azot
(NPN; Non-protein nitrogen) olarak ikiye ayrılır. Ruminatların midesinde bulunan
mikroorganizmalar yemdeki gerçek protein ve NPN maddelerinden aldıkları
azotu ve fermente edilebilir organik maddeleri kullanıp kendi vücut proteinlerini
üreterek çoğalır ve sonra incebağırsaklarda sindirilirler (Mikrobiyel ham protein,
MCP). İşkembede (Rumende) sindirilmeden geçen protein ise bypass protein
(Rumende yıkımlanamayan protein (RUP) olarak adlandırılır.
www.tarimturk.com.tr 39
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
Ham Yağ (HY):
Ham yağ yerine “Eter Ekstrakt Maddeler” ifadesi de
kullanılabilir. Ham yağ değeri sadece yemin yağ içerini değil,
eter içinde çözünebilen klorofil, yağda eriyen vitaminler, reçine,
mumlar ve organik asitler gibi diğer materyalleri de içerir.
Ruminantlar için yağlar korunmamış yağlar (Unprotected
fats) ve korunmuş yağlar olmak üzere iki kısımda incelenir.
Korunmamış yağlar rasyonda belli bir oranı aştığında (%4
ve üzeri, KM bazında) rumen mikroorganizmaları olumsuz
etkilenmektedir. Bundan dolayı özellikle yüksek verimli süt
ineklerinde ve besi sığırlarında korunmuş yağların kullanımı
(%8-9, KM bazında) verimi ve performansı olumlu derecede
etkiler.
Ham Selüloz (HS):
Bitkisel kaynaklı yemlerin iskeletini oluşturan bu madde
grubu, geviş getirenlerin dışındaki hayvanlar için güç
sindirilebilen hatta hiç sindirilemeyen, dolayısıyla sadece
sindirim sistemini doldurup fiziksel tokluk oluşturarak onun
normal çalışmasına katkıda bulunan lignin, selüloz ve
hemiselulozdan oluşan bir grup görünümündedir.
Neutral Deterjan Lif (NDF):
Hücre duvarının lifli karbonhidratlarını (selüloz ve
hemiselüloz), lignin, ligninleşmiş ve sıcaklıkla zarar görmüş
bir kısım proteinleri ve silisyum içerir. Bu fraksiyon, yemin
özgül ağırlığı hakkında da fikir veren iyi bir göstergedir.
Sindirim sisteminin hacimsel kapasitesi dikkate alındığında,
NDF değeri ile hayvanın yem tüketimi hakkında da fikir
sahibi olunabilir. Sürü sağlığının devamlılığını sağlamak ve
süt verimini en üst seviyeye çıkarmak için NDF’ye daima
ihtiyaç duyulur. Optimum çiğneme aktivitesi ve rumen
fermantasyonu için rasyonların yeterli partikül büyüklüğüne
sahip kaba yemlerden oluşması gerekir. NDF; fiziksel etkili
NDF (peNDEF) ve etkili NDF (eNDF) olarak iki gruba ayrılır.
peNDF partikül boyutu ile ilişkili olup hayvanın çiğneme
etkinlik süresinin (g/dk) indikatörüdür. eNDF ise süt yağı
yüzdesini ve toplam besin madde kullanım yeteneğini
ifade eden bir terimdir. Rasyonlarda NDF eksikliği sonucu
çiğneme aktivesi azalır, rumen pH’sı düşer ve süt yağı
azalır. Fazlalığında ise (kuru madde bazında %32 ve üzeri
durumlarda) yem tüketimi azalır ve metan gazının artması
sonucu enerji kaybı meydana gelir.
Acid Deterjan Lif (ADF):
ADF ise, NDF içerisinden hemiselüloz çıkartılarak elde edilir.
Yemlerin ADF fraksiyonları selüloz ve lignindir. Bu nedenle bu
fraksiyon, yemin sindirilebilirliği hakkında ve hayvanın enerji
alımı hakkında fikir veren iyi bir göstergedir. Hem hayvan
sağlığı hem de ekonomik bir hayvancılık yapabilmek için
rasyon ADF içeriğinin bilinmesi önemlidir. Rasyonda ADF’nin
fazla olması durumunda enerji yoğunluğuna bağlı olarak
yem tüketimi azalırken; az olması durumunda başta asidozis
olmak üzere diğer metabolik hastalıklar oluşur.
Yapısal olmayan Karbonhidratlar (Nonstructural
carbohydrates, NSC):
Şeker, nişasta, organik asit ve fruktan gibi diğer depo
karbonhidratları NSC fraksiyonunu oluşturur ve yüksek
verimli hayvanlarda en büyük enerji kaynağıdır.
Enerji:
Hayvanlarda başlıca enerji kaynakları karbonhidrat ve
yağlaradır. Şeker ve nişasta basit karbonhidratlardır ve
azotsuz öz madde (Nitrogen free-extract, NFE) olarak
atfedilir. Kompleks karbonhidratlar lif olarak adlandırılır.
Bu karbonhidratlar basit olanlara göre daha zor sindirilir.
Yağların karbon ve oksijen atomları karbonhidratlara göre
daha fazladır ve enerji içerikleri daha yüksektir. Yağların
enerji içeriği karbonhidratlara göre 2-2.5 kat daha fazladır.
Yemlerin enerji değerlerinin hesaplanması, kuru maddenin
her kilogramındaki metabolize olabilir enerjinin megajoule
miktarıdır. Metabolize olabilir enerji (ME) = Ham enerji -
(Dışkı enerji + İdrar enerjisi + Metan enerjisi). Net enerji (NE)
yemdeki ham enerjiden dışkı, idrar, gaz ve bunlara ilaveten
ısı kaybı ile atılan enerjinin çıkarılması ile elde edilir. Bu enerji
alınan enerjinin hayvan tarafından kullanılan kısmını tam
olarak ifade eder.
40 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
Şekil 2. Laktasondaki ineklerin rasyonları için Önerilen NDF, NFC ve ADF
oranları (NRC, 2001)
Min. Kaba yemden
gereken NDF
Min. Rasyon
NDF
Mak. rasyon
NFC
Min. Rasyon
ADF
%19 %25 %44 %17
18 27 42 18
17 29 40 19
16 31 38 20
15 33 36 21
Yaşama payı gereksinimi:
• Bir hayvanın 24 saatlik yaşama payı besin madde
ihtiyaçlarını karşılamak üzere verilmesi gereken yem
miktarıdır.
Verim payı gereksinimi:
• Hayvanın yaşama payı ihtiyaçlarına ilave olarak
günlük ürettiği et, süt vb. gibi verimleri için gerekli 24
saatlik yem miktarıdır.
Besin maddesi:
• Yemlerin içerisinde bulunan karbonhidrat, protein,
yağ, lif, vitamin ve mineraller ile bu gruplara ait olan
veya bu gruplardan birinin öğeleri olan maddelerdir.
››
Hayvana ait bazı terimler;
Günlük canlı ağırlık artışı:
Hayvanların bir gün içerisinde kazandığı g yada kg cinsinden
canlı ağırlık artışıdır.
Yemden yararlanma oranı (YYO):
Hayvanların bir kilogram canlı ağırlık artışı için tükettiği kuru
madde miktarıdır. Hayvanların yemden yararlanma olayı
karmaşık bir olaydır ve birçok fenotip özellikten değişir.
Büyüyen sığırlarda yemden yaralanma hesaplamalarında
genellikle iki farklı ölçüm kullanılmaktadır. Birinci ölçüm,
tükettiği kuru yem miktarı ile hayvanının canlı ağırlığı
arasındaki oran ki bu yemden yararlanma oranı olarak
adlandırılır. YYO yararlı bir indeks olmasına rağmen,
bugünlerde damızlık havanlarda genetik seleksiyonun canlı
ağırlık artışı ile güçlü negatif korelasyon halinde olmasından
dolayı tartışılmaktadır. İkinci ölçüm, hayvanların yaşam ve
verim payı ihtiyaçlarını karşılayacak yem ile gerçek yem
tüketimi arasındaki farktır ki artık yem tüketimi (RFI) olarak
adlandırılır. RFI’si düşük hayvanlar beklenenden daha az
yem tükettiği için daha verimli olduğu düşünülür. Son yıllarda,
başta genetikçiler olmak üzere RFI’nin fenotipik korelasyonu
ile canlı ağırlık artışı arasındaki ilişki göz ardı edildiği için
popülarite kazanmaktadır.
Yemden yaralanmada hayvandan hayvana değişen
varyasyonların biyolojik belirleyicileri halen tam olarak
anlaşılamamıştır. Ancak birkaç nedenden dolayı anlaşılması
gerekir. Bunlar:
• (i). yemden yararlanma; seleksiyonun hayvanın diğer
önemli özellikleri üzerine olan (üreme, sağlık ve direnç)
istenmeyen yan etkilerine ışık tutabilmeyi sağlayabilir ve
bundan dolayı bize en iyi dengeli damızlık programını
dizayn etmemize olanak sağlar;
• (ii). hayvanların yemden yararlanma performanslarını
iyileştirmeyi ve her hayvan için besin madde ihtiyaçları
için daha iyi rasyon eşleştirmelerinin formülasyonu sağlamayı
amaçlayan en yeni besleme stratejilerini açıklar.
››
Süt ineklerinin beslenmesi
Hayvanların verim özelliklerine, ırklarına ve fizyolojik durumlarına
göre besin madde gereksinimleri farklılık arz eder. Erken
laktasyon boyunca toplam rasyon genelde %18-19 HP (Kuru
madde bazında) içermelidir. Yüksek verimli süt ineklerinde
bypass protein oranı %33-40 arasında olmalıdır. Rasyon
enerjinin düşük olması süt üretimini kısıtlayan faktörlerden bir
tanesidir. Toplam rasyon %60-70 TDN (Toplam sindirilebilen
besin, Total digestibility nutrient) içermelidir. Erken laktasyon
boyunca rasyon minumum 1,72 Mcal/kg KM net enerji lastasyon
içermelidir. Daha sonraki dönemler 1,54 Mcal/kg KM,
kuru dönemde ise 1,3 Mcal/kg KM olmalıdır. Erken laktasyon
boyunca kaliteli kaba yem kullanılmalıdır.
Süt ineği her 100 kg canlı ağırlığı için 1,5-2,80 kg kuru kaba
yem tüketmelidir. Sütteki yağ oranının sürdürülebilir olması
için rasyonda lif oranı önemlidir. Rasyon en az %15 ham selüloz
içermelidir. Erken laktasyon boyunca kuru madde bazında
rasyon en az %17 ADF içeriğine sahip olmalıdır. Kaba
yemden sağlanan NDF değeri minimum %21 olmalıdır. Süt
ineği rasyonlarında süt miktarını artırmak ve yemden yararlanmayı
yükseltmek için rasyonlarda NDF ve NSC dengesi
sağlanmalıdır. Rasyonda kolay eriyebilen karbonhidrat miktarının
(NSC) aşırı artması rumen asidozuna, süt yağının
www.tarimturk.com.tr 41
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
düşmesine, yem tüketiminin azalmasına ve laminitise neden
olabilir. Rasyonda NDF miktarının artması ise yem tüketiminin
azalmasına ve rasyon enerji değerinin düşmesine neden
olabilir. Laktasyondaki inekler için rasyonda olması gereken
NDF, ADF ve NFC değerleri Şekil 2’de verilmiştir.
Hayvanların süt verimleri, süt yağı, kuru madde tüketimi ve
vücut kondisyon skoru baz alındığında laktasyon süresi dört
döneme ayrılır. İlk dönem erken laktasyon dönemdir ve 0-70
günler arasında süt verimi en üst seviyededir. İkinci dönem
orta laktasyon dönemidir ve doğumu takiben 70-140 günler
arasında süt verimi azalmaya başlar bununla birlikte kuru
madde tüketimi en üst seviyededir. Üçüncü dönem geç
laktasyon dönemidir ve 140-305 günler arasında süt verimi
azalmaya devam eder. Dördüncü dönem doğuma 45-60 kala
dönemdir ve kuru dönem olarak bilinir. Laktasyondaki farklı
ırk ineklerin besin madde gereksinimleri Şekil 3’de verilmiştir
En yüksek süt üretimi doğumu takiben 4-6. haftalar arasında
meydana gelir ve bu dönemde günlük rasyondaki tane
yem miktarı 0,45-0,68 kg arasında artırılır. Bu dönemdeki
işkembenin optimal düzeyde çalışabilmesi için rasyondaki
ham selüloz içeriğinin %15 üzerinde olması gerekir. Bununla
birlikte toplam rasyonda kuru madde bazında tane yem
miktarının %50-55 oranın üzerine çıkması durumunda
hayvanlarda abomasum deplasmanı ve asidoz gibi bazı
metabolik hastalıklar oluşabilir. Laktasyonun ilk döneminde
süt verimine göre rasyon ham protein içeriğinin %18-19 veya
üzeri olması önerilir.
››
Kuru dönem ineklerinin beslenmesi
Genellikle kurudaki ineklerin besin madde gereksinimleri
laktasyondaki hayvanlara göre daha düşüktür. Bu dönemde
besin maddeleri, laktasyon boyunca kaybedilen canlı ağırlığın
tekrar yerine getirilmesi ve buzağı gelişimi için gereklidir. Kuru
dönemde fazla besleme sonucu hayvanlar yağlanabilir dikkat
edilmesi gerekir. Kuru dönem periyotu boyunca toplam kuru
madde tüketimi canlı ağrılığın yaklaşık %2’si kadardır. Kaba
yem rasyonda en az %1 bulunmalıdır. Tane yemin miktarı
kaba yemin çeşidine ve kalitesine göre değişir. Kuru dönem
boyunca eğer hiç tane yem verilmez ise doğuma 2 hafta kala
yavaş yavaş rasyonlara tane ilave edilmesi gerekir. Tane yem
yaklaşık olarak 1.8 kg/gün verilmeye başlanır ve yavaş yavaş
artırılır.
Genel olarak, sürüde abomasum deplasmanı, hipokalsemi,
gibi metaobolik hastalıklar görülüyorsa mutlaka geçiş
rasyonları uygulanmalıdır. Tane yem uygulaması yapılan
dönemlerde rasyonun ham protein oranı %12’den 14-15’lere
çıkarılması gerekir. Yaklaşık olarak doğuma 5-6 gün kala
hayvanların yem tüketimi önemli derecede azalır. Bu dönemde
metabolik hastalıkları önlemek amacıyla rasyonlara niasin (6
g/gün) ilave edilir. Bu dönemde aşırı miktarda kalsiyum ve
fosfor verilmemelidir. Kalsiyum/fosfor oranı 2/1 olmalıdır. Kuru
madde bazında rasyon %0.6’dan fazla kalsiyum; %0.4’dan
fosfor içerdiğinde süt humması hastalığı görülebilir. Rasyonu
oluşturan yem hammaddeleri kalitesiz ise rasyonlara mutlaka
vitamin A ve vitamin D takviyesi yapılmalıdır. Bu sayede hem
buzağının yaşama şansı oranı artar hem de süt humması ve
plasenta retansiyonu gibi problemler önlenmiş olur.
Şekil 3. Laktasyondaki farklı ırk ineklerin besin madde gereksinimleri (NRC,2001)
Holstein=680 kg CA, VKS= 3.0, Süt yağı=%3.5,
Laktoz=%4.8, Süt protein=3.0
Jersey=454 kg CA, VKS= 3.0, Süt yağı=%4.2, Laktoz=%4.8,
Süt protein=3.6
Süt veriminin gün sayısı 90 90 90 90
Süt verimi (kg) 25 35 25 35
KMT (kg) 20.3 23.6 18 21.7
Günlük CA değişimi (kg) 0.5 0.3 0 -0.2
NEL (Mcal/gün 27.9 24.8 27.7 35.6
MP (g/gün) 1862 2407 1991 2639
Rasyon MP (%) 9.2 10.2 11.1 12.2
RDP (g) 1937 2298 1747 2125
RUP (g) 933 1291 1151 1632
NDF %,min 25-33 25-33 25-33 25-33
ADF %, min 17-21 17-21 17-21 17-21
NFC %, max 36-44 36-44 36-44 36-44
Kalsiyum (%) 0.62 0.61 0.57 0.57
Vitamin A (IU/gün) 75000 75000 75000 75000
Vitamin D (IU/gün) 21000 21000 21000 21000
Vitamin E (IU/gün) 545 545 545 545
42 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
››
Besi sığırlarının beslenmesi
Besi sığırı beslemede amaç rasyon maliyetleri göz önüne
alınarak en kısa sürede yüksek kaliteli et elde etmektir. Bu
amaçla besi sığırı seçiminde besi performansının yüksek
olması gerekir. Besi performansı denilince akla hayvanların
günlük ortalama canlı ağırlık artışı ve yemden yararlanma
oranı gelir. Besiye alınacak olan hayvanların cinsiyeti
(erkek besi hayvanların dişilere göre besi performansı
daha yüksektir), yaşı (genç hayvanların erginlere göre
besi performansı daha yüksektir), kondisyonu ve ırkı besi
performansını etkiler. Besi sığırlarında yem tüketim miktarı,
rasyon enerji düzeyi, hava koşulları, yemin lezzeti, yemin
işleme teknolojisine vb., nedenlere bağlı olarak değişebilir.
Besi sığırı beslemede sıklıkla yapılan hataların başında ani
yem değişikliği gelir. Örneğin, düşük enerjili yemlerden
yüksek enerjili yemlere ani geçişlerde ise yem tüketimi azalır.
İşkembede hızlı şekilde fermente olabilen karbonhidrat
miktarının artması; rumen pH’sının düşmesine, sindirim
sisteminin hareketlerinin yavaşlamasına ve işkembe asidoz
şekillenmesine neden olmaktadır.
İklim şartları da besi performansını etkiler. Besi sığırlarında
genellikle sıcak havalarda yem tüketimi azalırken soğuk
havalarda artış göstermektedir. Hava sıcaklığının 33,9 °C
üzerinde olması yem tüketiminin yaklaşık %10-15 azalmasına
sebep olur. Hava sıcaklığı 23,9-33,9 °C arasında yem tüketimi
%3-10 azalırken, sıcaklığın 15-23,9 °C olduğunda yem
tüketimi normaldir. Sıcaklık -5 ile -15,5 °C ise yem tüketimi
%5-10 artacaktır. Bunun yanı sıra yağmur yem tüketiminin
azalmasına neden olurken çok çamurlu alanlarda (30,5-61
cm derinlik) yem tüketimi yaklaşık %15-30 azalabilir.Besi
hayvanları günde en az iki kez yemlenmelidir. Yemleme öğün
sayısını artırmak yem tüketimini artırabilir. Besi başlangıç
dönemi rasyonunu iyi kaliteli çayır otu ve yonca kaba yemi
oluşturmalıdır. Rasyonda kuru ot sağlanmak şartı ile protein
katkılı mısır silajı da besi başlangıç döneminde kullanılabilir.
Besi sığırı beslemede birçok yöntem bulunur. Genelde
besi sığırı beslemenin başında hayvanların enerji ihtiyacı
düşüktür ve hayvan canlı ağırlık kazandıkça kademeli olarak
enerji ihtiyacı da artar. Bundan dolayı besi sonuna doğru
rasyon enerji miktarı artırılır. Bunun için genelde rasyondaki
yoğun yem miktarı artırılırken, kaba yem miktarı düşürülür.
Rasyondaki yoğun yemlerin hâkim olduğu bir besleme tarzı
uygulandığında rumen asidozunu engellemek için rasyona
tampon maddelerinin ilave edilmesi unutulmamalıdır.
››
Düvelerin beslenmesi
Yem, düve üretiminde en büyük maliyet kalemini
oluşturmakla birlikte bu maliyeti kontrol edebilmek için en
iyi yol düve yetiştiriciliğindeki toplam masrafları kontrol altına
almaktır. Süt sığırı yetiştiriciliğinde toplam masrafları kontrol
etmenin en iyi yolu ise yemden yararlanmayı yönetebilmektir.
İşletmelerde düvelerin maliyeti, toplam süt üretim
maliyetinin %15-20’sine karşılık gelmekte ve bu nedenle
yem maliyetinden sonra ikinci en büyük işletme giderini
oluşturmaktadır. Düve beslemesi uygun bir büyüme hızı ile
hayvanın cinsel olgunluğa ulaşmasını sağlayan ekonomik bir
besleme programı temeline dayanır. Düvelerin döl verimine
ilişkin performansları büyüme hızından etkilenir. Bu eksende
amaç, uygun bir büyüme hızı ile gerekli canlı ağırlığa ulaşan
düvelerin tohumlanarak gebe kalması sağlamaktır. Nitekim
erken yaşta tohumlanan düvelerde süt verimi ve canlı ağırlık
artışı, gelişimini tamamladıktan sonra tohumlanan düvelere
göre daha düşük kalmaktadır. Düve rasyonları serbest
kaba yem ve sınırlı tane yem ile yapılabilir. Düvelerin fazla
yağlanmamasına dikkat edilmelidir. Şayet düvelerde fazla
yağlanma gözlenirse tane yem kısıtlamasına gidilmelidir.
Düvelerin 3 aylıktan cinsel olgunluğa ulaşma (9-11 ay)
zamanına kadar enerji alımı kontrol altında tutulmalıdır. Bu
zaman içerisinde hayvanlara ihtiyacından daha fazla enerji
verilmesi; büyüme hormon düzeyinin düşmesine, meme
hücre oluşumunun azalmasına, meme bezlerinde yağ
deposunun artmasına neden olabilir. Rasyonda enerjinin az
olması ise hem büyümeyi yavaşlatır hem de cinsel olgunluğa
ulaşma zamanını uzatır. Büyük ırk düvelerin (Holstein, Brown
Swiss) 3 aylık yaştan doğuma 2 ay kala yaşa kadar ortalama
günlük canlı ağırlık artışının 0,77 kg olması önerilir. Bu periyot
boyunca Guernsey ve Ayrshire ırkların 0,68 kg; Jersey ırkının
ise 0.59 kg ortalama günlük canlı artışı kazanması uygundur.
www.tarimturk.com.tr 43
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
LİA MAKINE GÜVENCESI ILE HAYVANCILIKTA GÜBRE YÖNETIMI
KONUSUNDA ÜST DÜZEY TEKNOLOJILERDEN YARARLANIN !
Gübre yönetimi, hayvan bakımı, atık su yönetimi ve biyogaz alanlarında ekipman, araç ve makineler
üreten LİA Makine, yılların getirdiği tecrübe ile Türkiye içi ve yurt dışına satışlar yapmakta,
teslimat ve satış sonrası destek aşamaları ile de her zaman yanınızda yer almaktadır.
2020 yılında Makine Mühendisi Ali Tatlıpınar
tarafından kurulan Lia Makine, 15 yılı aşkın
süredir geliştirme, tasarım ve makine üretimi
alanlarındaki faaliyetlerinden elde ettiği
tecrübesini ve bilgi birikimini, ürünlerin tasarım
ve üretim süreçlerine aktarmaktadır. Bu
tecrübe, gelişen teknoloji ile birleştirildiğinde
ürünlerimizin yüksek kalitesine ve pratikliğine
yansıyor. Kurucumuzun “Amacımız ürün satmak
değil, sofistike çözümler sunmak” mottosu
şirketimizin felsefesi olmuştur. Bunu başarmak
için Ar-Ge, tasarım, üretim, planlama,
teknik birimlerimizle yaklaşık 1000 m 2 alanda
ürünlerimizin geleceğini birlikte planlayarak,
ortak süreçler geliştirdik. Hep birlikte kararlar
alıyor ve bu ilke sayesinde bugün omuz omu-
44 www.tarimturk.com.tr
za yürüyen güçlü bir LİA ailesinden bahsediyoruz.
Faaliyet Alanı;
LİA makine, çevresel ve hayvansal atık işleme
sektöründe (Biyogaz & çiftlik ekipmanları)
lider bir firma olma yolunda yaklaşık 4
yılı aşkın süredir hizmet vermektedir. Kuruluşumuz,
mükemmel işçilik, yenilikçi tasarımlar
ve müşteri memnuniyetine verdiği
önemle tanınır.
Misyon & Vizyon
Faaliyet gösterdiğimiz “Gübre Yönetimi,
Kompost Çözümleri, Yeşil Atık, Atık Su Yönetimi
ve Biyogaz” uygulamalarında edindiğimiz
tecrübelerimizi, paydaşlarımıza aktararak
sorunlarına kalıcı çözümler bulurken
aynı zamanda hem çevreye, hem de ülke
ekonomisine değer katan kaliteli ürünler
üretip hizmet sunmaktır. Vizyonumuz ise
Sunduğumuz inovatif çözümler ile sürdürülebilir
ve çevre dostu Makine çözümleriyle
dünya çapında tanınan bir firma olmaktır.
Dalgıç
Gübre
Pompası
Dalgıç
Gübre
Karıstırıcı
Gübre
Sıyırıcı
Gübre
Seperatörü
Fevziçakmak, Sıla Cd. No:40/B, 42100 Karatay/Konya
0551 707 00 29
info@liamakine.com
SEKTÖRDEN
TT
TARIM
TÜRK
EFSANE ÇiFTLiK 2 Yemi, yüksek süt verimli sağmal ineklerin ihtiyaç duyduğu
besin maddelerinin karşılanması, beslenmeye bağlı metabolik hastalıkların
azaltılması, döl tutmama gibi problemlerin çözülmesi için dengelenmiş
tamamlayıcı bir süt yemidir. Yüksek verimli süt ineklerinin yaşama ve verim payı
ihtiyaçlarını karşılayacak protein, enerji, vitamin ve mineral dengesine sahiptir.
Doğum sonrası erken dönemden laktasyonun sonuna kadar tercih edilebilir.
Amino asit içerikleri yogundur By-Pass (Korunmuş) protein içeriği yüksek bir
yemdir. Dengeli besin maddeleri sayesinde laktasyondaki ineklerde döl verim
problemlerini en aza indirir. Özellikle doğum sonrası yüksek süt verimine bağlı
negatif enerji dengesinin ortaya çıkaracağı problemleri engelleyerek aşırı kilo
kaybının önüne geçer. Süt hayvanlarının ihtiyaçlarını karşılamak için yeterince
protein ve yüksek enerjiye sahiptir. Lezzetli ve iştah açıcı bir üründür.
0850 255 44 42
www.farkyem.com
46 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
SEKTÖRDEN
westanbul.com.tr
Hayvan Hastalıkları:
Sağlık, Ekonomi ve Çevre Üzerindeki Etkileri
Hayvan hastalıkları, hem hayvanların refahını hem de insan sağlığını doğrudan etkileyen, çok boyutlu
bir sorundur. Bu hastalıklar, tarım ve hayvancılık sektöründe ekonomik kayıplara neden olmanın yanı sıra,
toplum sağlığını tehdit eden zoonotik (insanlara bulaşabilen) hastalıkların yayılmasına yol açabilir. Özellikle
kuduz, brusella, tüberküloz ve kuş gribi gibi zoonotik hastalıklar, hem hayvancılık faaliyetlerinde hem de halk
sağlığında büyük krizlere neden olmaktadır.
Hayvan hastalıklarının kontrol altına alınamaması, sadece bireysel hayvan sahiplerini değil, büyük çiftliklerden
yerel ve ulusal ekonomilere kadar geniş bir ölçekte etkiler. Hasta hayvanların üretim verimliliği düşer,
bu durum et ve süt üretiminde azalmaya neden olurken, ithalat ve ihracat dengelerini de olumsuz etkiler.
Bunun yanı sıra, salgın hastalıkların yayılması durumunda hastalıklı hayvanların itlaf edilmesi gibi radikal önlemler
hem ekonomik hem de çevresel anlamda büyük kayıplar yaratır.
Dr. Abdullah İbrahim
Westanbul and H2O CEO
Hayvan hastalıklarının yayılmasında yanlış bakım ve hijyen eksikliği önemli bir faktördür. Hayvanların
yeterli beslenememesi, uygun barınaklarda tutulmaması ve düzenli sağlık kontrollerinin yapılmaması, hastalıkların
yayılmasını hızlandırır. Buna ek olarak, kontrolsüz hayvan hareketleri ve yetersiz aşı programları da
salgın riskini artırır. Bu nedenle, hem bireylerin hem de toplulukların hayvan sağlığına yönelik sorumluluk
alması gerekmektedir.
Veteriner hekimlerin bu süreçteki rolü büyüktür. Veteriner kontrolleri, hayvanların düzenli olarak aşılanması
ve olası hastalıkların erken teşhis edilmesi, salgınların önlenmesinde kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca,
hayvan sahiplerinin bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi, hastalıkların kontrol altına alınmasında önemli bir adımdır.
Tarımsal kalkınmayı destekleyen politikaların ve projelerin bu alanda güçlendirilmesi de uzun vadede
etkili çözümler sunabilir.
Hayvan hastalıklarının etkisi, çevresel boyutta da kendini gösterir. Kontrolsüz salgınlar, doğal yaşam döngüsünü
bozarak yaban hayatını ve ekosistemleri tehdit eder. Örneğin, hayvancılıkta kullanılan antibiyotiklerin
aşırı ve yanlış kullanımı, antibiyotik direncine yol açarak hem çevre hem de halk sağlığı üzerinde olumsuz
sonuçlar doğurur.
Sonuç olarak, hayvan sağlığı sadece hayvancılık sektörünün bir sorunu olarak görülmemelidir. Bu konu,
insan sağlığı, ekonomik sürdürülebilirlik ve çevre koruma arasında bir denge kurmak için küresel bir öneme
sahiptir. Sağlıklı hayvanlar, sağlıklı bireyler ve sağlıklı bir çevre için temel bir gerekliliktir. Hayvan hastalıklarının
önlenmesi ve kontrol altına alınması için bütüncül bir yaklaşım benimsenmeli ve toplumsal bilinç artırılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, hayvan sağlığına yapılan her yatırım, daha sağlıklı bir toplum ve daha sürdürülebilir
bir gelecek demektir.
www.tarimturk.com.tr 47
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
MEME SAĞLIĞI İÇİN ISLAH
CRV Sütçülük yönetim Kılavuzu
İneğin sağlığı yetiştirici açısından son derece önemlidir. Uzun bir süre boyunca, ciddi
miktarda yüksek kaliteli süt üretebilmesi için meme ile fazlasıyla ilgi gösterilmelidir.
Hangi göstergelerin meme kalitesini belirlediğinin bilinmesi önemlidir. Memenin
görünümü önemlidir, ama aynı zamanda daha uzun bir süre gereği gibi işlev görecek
memelerin bilinmesi de önem arz eder. Kısacası, memelerin güçlü ve geniş bağları
olmalıdır, güçlü bir merkezi bağ ve çeyrek bölmelerin merkezinde yer alan meme
başları olmalıdır. Memenin biçim puanı (conformation score) yükseldikçe, sürüden
çıkarma oranı azalmaktadır (Şekil 1’e bakınız)
Sürüden ayırma oranı (Yüzde)
İyi memeler ömür boyu üretimin temelidir
››
MEMENİN ŞEKLİ
Çoğunlukla memenin şekli bir ineğin yüksek verimli olup olmadığını gösterir.
Memenin büyüklüğünün ve şeklinin ineğin yaşıyla ilişkilendirilmesi önemlidir. Bir
düvenin memesi daha yaşlı bir ineğin memesinden farklıdır. Genel olarak, memeler
uzun, geniş ve kare şeklinde olmalı ve bölmeleri de simetrik olmalıdır.
Arka meme
Simetrik bölmeler çoğu kez yaşlı inekler açısından önemlidir, düvelerin memesinin
biraz ‘yamuk’ olması hoş görülebilir. Düveler sütlerinin % 45’ini ön bölmelerde %
55’ini arkada üretir. Yaşlı ineklerde bu oran 35:65 halini almakta olup sütün çoğu
arka bölmelerde üretilir. Arka bölmelerde süt üretimi çok yoğun olduğundan, zaman
içinde arka bölmeler büyür. Arka meme bağları yüksek ve geniş olmalıdır. Genişlik
santimetre ile ölçülmez ama arka memenin bağlantısına bakarak karar verilmelidir.
Meme bağlantısı geniş olan bir inek daha uzun süre dayanacak bir memeye
sahip olacak ve daha az sorun yaratacaktır. Memeler zaman içinde yıpranmaya
başladıklarında, ineğin arkasında yüksek ve geniş bağları olduğunda memelerin çok
alçalması önlenecektir. Meme yüksekliği değerlendirilirken bağın yeri arka diz ve
kalça kemiği ile ilişkilendirilerek ölçülür. Bağ arka dizden çok kalça kemiğine yakın
ise bağlantı oldukça yüksek demektir.
Şekil 2 – Ön memenin bağlantısı ile
somatik hücre sayısı arasındaki ilişki
48 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
Ön meme
Uzunluğu hacmini belirleyeceği için, ön meme uzun ve güçlü
olmalıdır. Karına olan kuvvetli bağlantı uzun süre dayanacak bir
memeyi ve düşük somatik hücre sayısı olacağını gösterir. Güçlü ve
uzun bir ön meme, memenin sarkmasını önleyerek ineğin ömrünü
uzatacaktır. Ön memenin kalitesi karından meme dokusuna
geçişte ölçülebilir. Meme karınla kaynaşıyorsa ön meme bağları
güçlü demektir, yok eğer belirgin bir ayrım varsa bağlar zayıftır.
Bu aynı zamanda derece olarak da ölçülebilir. Ön meme ile karın
arasındaki açı 90℃ ise ön meme bağı zayıf demektir. 180℃ olduğu
zaman ise mükemmel demektir.
››
MEME SEVİYESİ
Meme seviyesi her zaman ineğin yaşına ve doğum sayısına
göre değerlendirilmelidir. Meme seviyesi memenin altından ve
memenin en alçak kısmından (meme uçlarının başladığı yerden)
ölçülür. Ortalama yaştaki (5 yıl) ineklerde meme seviyesi hiçbir
zaman arka dizin altında olmamalıdır. Çok büyük memeler ineğin
yaşam süresini ve somatik hücre sayısını olumsuz etkileyecektir.
Diğer yandan çok küçük memeler de kapasite yetersizliği sorunu
yaratacaktır. Meme seviyesi basit şekilde elle ölçülebilir. Memenin
en uygun seviyesi:
• İlk laktasyonda inekler için arka dizden bir yumruk boyu
yukarıda olması idealdir
• İkinci laktasyondaki inekler için yarım yumruk boyu
yukarıda olmalı
• Üçüncü laktasyondaki inekler için arka dizin hemen üstünde
olmalıdır.
Güçlü bağları olan memelerde somatik hücre sayıları düşük olur
››
MEME BAŞLARI
Çoğunlukla yeni sağım teknikleri nedeniyle son birkaç on yılda
meme başlarının şekilleri bir hayli değişmiştir. Geçmişte -elle
sağıma uygun olan- uzun meme başları istenirken, şimdiki
ineklerin meme başları sağım başlıklarına uygun olacak şekilde
çok daha küçüktür. Çok uzun ve büyük meme başları, sağım
başlıkları içindeki atınımlara (pulsation) uygun değildir ve meme
yangısına yol açabilir. Diğer taraftan, sağım sırasında hava
emilmesi meme yangısı riskini artırdığı için çok küçük memeler
de gelecekte ele alınacaktır. Tahrişlere ve sağımcıların emek
verimliliğinin düşmesine yol açmaları da mümkündür.
Ön memesi gevşek olan inekler yüksek somatik hücre sayısı açısından risk
oluşturur
Merkezi bağ
Merkezi bağın, memenin ve dolayısıyla ineğin yaşam süresiyle
yakın ilişkisi vardır. Merkezi bağ memeyi destekleyen esnek şerittir
(ligament). Arka memeden karın duvarına doğru uzanır, memeyi
sağ ve sol yarı olmak üzere ikiye böler; ineğin sağılabilmesi için
güçlü olması gerekir. Bağ çok güçlü olursa meme uçları içeri
doğru bakar ki, bu durum özellikle robotla sağımı güçleştirir.
Çok fazla ağırlık taşıdığında merkezi bağ kopabilir, memenin
yani sağ ve sol yarısı arasındaki oluk görünmez olur. Bu çoğu kez
ineğinden sürüden erken çıkarılmasına yol açar.
Meme başının biçimi
Makineli sağımda ideal meme başı uzunluğu 4,5 – 5 cm olup elle
sağımda 6-7 cm’dir. Sağım başlıklarına en kolay uyanı silindir
biçimindeki meme başları olduğundan, meme başının biçimi
de önemlidir. Meme başlarının kanalları merkezde olmalıdır. 5.
Bölüm’de sağım tekniğinin meme başının ve meme başı kanalının
durumunu ve şeklini değiştirebileceği görülecektir.
Meme başının konumu
Eğer meme başları aşırı derecede açıkta değilse çoğunlukla
bulunduğu bölmenin merkezinde yer alır. Ön ve arka meme
başlarının farklı ideal pozisyonları vardır. Son yıllarda robotlu
sağımdaki gelişmelere bağlı olarak özellikle arka meme başlarına
daha fazla dikkat sarf edilmektedir. Arka meme başlarına olduğu
gibi, meme başlarının birbirine çok yakın olmamasına da
dikkat edilmektedir. Ön meme başlarının çok aralıklı olmasının
önlenmesine gayret edilmektedir . Ön meme aşları arasındaki
ideal aralık 17 – 18 cm’dir.
www.tarimturk.com.tr 49
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
Ön meme başları çok aralıklı
››
ÖNEMLİ ISLAH DEĞERLERİ
Boğa tanıtım belgeleri meme sağlığıyla yakından -veya doğrudan- ilgili pek çok ıslah
değerini içermektedir. Meme sağlığı indeksi boğanın ıslah değerinin çok güvenilir bir
göstergesidir. Meme, sağım hızı ve somatik hücre sayısı da sürünüzün meme sağlığını
iyileştirecek ek bilgiler verir.
Meme sağlığı indeksi
Meme sağlığını iyileştirmenin olumlu etkileri: üretim kaybının daha az olması, fabrikalara
satılamayacak süt miktarının azalması, tedavi ve işçilik masraflarının daha az olması,
istemeden sürüden çıkarmanın azalmasıdır. Meme için ıslah değeri, meme sağlığı
indeksidir (UHI). Bu UHI, sub klinik meme yangısı SCM), klinik meme yangısı (CM) ıslah
değerlerinden oluşur. Somatik hücre sayısı (SCS) için de bir ıslah değeri vardır.
Merkezi bağ güçsüz
Somatik hücre puanı
Her ne kadar meme sağlığı indeksi, somatik hücre sayısını kapsamakta ise de boğa
seçimi sırasında ona dikkat edilmesi gerekir. Somatik hücre sayısının yüksek olması
iltihaplanmanın (yangı) belirtisi olduğundan somatik hücre sayısı meme sağlığının da
önemli bir göstergesidir. Bir boğanın somatik hücre sayısı puanı 104 olarak kaydedilmişse,
onun kızlarının sütlerinde, puanı 100 olan bir boğanın kızlarından 10 000 daha az somatik
hücre bulunacaktır.
Meme Yapısı
Meme sağlığı açısından memenin yapısı da önemli olduğundan, bu oluşum özelliğine
odaklanılması sürünüzde meme sağlığını iyileştirebilir. Ancak meme teşekkülü, meme
sağlığı ile meme sağlık indeksi ve somatik hücre sayısı kadar doğrudan ilintili değildir.
Güçlü bir merkezi bağ
Sağım hızı
Sağım hızı da meme sağlığı ile ilintilidir. Sütünü çok çabuk bırakan ineklerin alveollerdeki
sütü sızdırma olasılığı daha fazla olup bu memelere bakteri girme riskini artırır. Sütünü çok
yavaş bırakan inekler ise aşırı sağıma yol açar, bu da meme yangısı oluşma riskini artırır.
50 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
Yem Yönetimi
SIĞIRLARIN SİNDİRİM SİSTEMİ
CRV Sütçülük yönetim Kılavuzu
İnekler geviş getiren hayvanlardır, bu onların bitkisel kökenli
büyük miktarda yem maddelerini sindirebildiği anlamına gelir. Bu
bölüm anatomiyi ve önemli yem maddelerinin sindirim sürecini
açıklamaktadır.
››
ANATOMİ
Geviş getiren hayvanların sindirim sistemi sahip oldukları çoklu
midelerle ayırt edilir. Geviş getiren hayvanlar dört mideye sahip
olduğundan, tek mideli hayvanlara benzemez. Geviş getirenlerin
mideleri: işkembe (rumen), börkenek (reticulum), kırkbayır (omasum)
ve şirden (abomasum) olmak üzere dört bölmeye ayrılır. Sonuncusu
olan şirden tek midenin işlevine ve yapısına sahiptir. Diğer üçü adı
üstünde ‘ön mide’ler olup, yemleri şirden içinde sindirilmeye hazırlar.
İnekte sindirim süreci tek mideli sindirim sisteminden farklıdır. Geviş
getirenler gerçekten sindirmeden önce yemleri mayalandırırlar. Bir
tutam yem yutulduktan sonra işkembeye girer. Burada karıştırılıp
mikroplara maruz bırakılarak mayalanır. Bu mikroplar ineğin yeminin
gereği gibi sindirilmesi çısından yaşamsal önem taşır.
İnek yemi yedikten sonra geviş getirmeye başlar. Bu, kaba maddelerin
çiğnenmek üzere işkembeden ağza geri getirilmesi ve çiğneme
sonrasında tekrar işkembeye dönmek üzere yutulmasıdır. Yemin lif
içeriği yükseldikçe daha fazla çiğnenir ve geviş getirilir. Geviş getirme
günde sekiz saati alabilir ve 50 kilogram yem çiğnenebilir.
Börkenek ve işkembe (Reticulum ve Rumen)
Börkenek ve işkembe birlikte ilk ön mideleri oluşturur. Börkenek en
küçük bölmedir. Börkenek aslında işkembenin bir kısmı olup kasılmalar
yoluyla işkembe içinde yemlerin karışmasını sağlar. İşkembe ineğin
sindirim sisteminin en büyük bölmesidir. 100 ila 120 kilogram yem
alabilir. Lif parçacıkları 20 ila 48 saat arasında işkembede kalabilir.
Daha çabuk sindirilen parçacıklar işkembede daha kısa süre kalırlar.
Sindirim sisteminin diğer kısımlarına geçmeden önce yemler
işkembede depolanır, karıştırılır ve mayalanır. Bakteriler ve
tek hücreliler (protozoa) sindirilmek üzere yemleri işkembede
mayalandırdıkları için ineğin sindiriminde son derecede önemlidir.
www.tarimturk.com.tr 51
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
Bu mikroplar çok miktarda yem maddelerini sindirebilirler, ancak
yemlerdeki köklü değişikliklere karşı çok hassastırlar. Bazı mikrop
gruplar lifleri daha iyi sindirirken, bazıları da nişasta sindiriminde
daha iyidir.Kaba yem esaslı rejimden tahıl esaslı rejime hızlı bir
geçiş, lif sindiren mikropların milyonlarcasının ölümüne yol
açar. Onlar nişastayı sindiremezler ve nişatsa sindirebilen pek az
mikrop vardır. Sonuç olarak işkembede pH zalır, işkembe çalışmaz
olur ve hayvan hastalanır. Ciddi durumlarda sığırlarda asidoz
oluşur, hayvan topallar veya ölür.
İşkembe üç katmandan oluşur- bunlar katı, sıvı ve gaz
katmanlarıdır. Yemler mikroplar tarafından ve geviş getirme
yoluyla yeterince parçalanınca, ince parçacıklar işkembeden
kırkbayıra geçer ve burada suyu sızdırılır.
Kırkbayır (Omasum)
Kırkbayır kitaba benzeyen bir mide bölmesi olup üç tarafından
ciltlenmiş bir kitap gibidir. 100 yaprak, yemlerden yağ asitlerini,
suyu ve sodyum, potasyum ve fosfor gibi elektrolitleri emen ve
onları işkembeye geri gönderen dokulardan oluşur. Kırkbayır,
birbirinden oldukça farklı olan işkembe ile şirden (abomasum)
arasında bağlantı sağlar. Yemler pH’sı 6 ila 7 olan işkembeden
pH’sı 2 ila 3 olan şirdene gitmek zorundadır. Kırkbayırın esas işlevi
yemden suyu sızdırmak ve yemin pH’sını düşürmektir.
Şirden (Abomasum)
Bu ineğin sindirim sistemindeki son midedir. Bu bölme,
geviş getirmeyenlerin (domuzlar ve insan gibi) midelerine
benzemektedir. Şirden, işkembede kısmen mikroplar tarafından
ayrıştırılmış yemleri sindirmeye başlar. Şirden aynı zamanda
işkembede mayalanmamış olan bazı protein ve lipitler gibi yem
zerrelerini sindirir. Ayrıca işkembede oluşan bakteri proteinlerini
de sindirir. İşkembenin mikropları da yemlerle birlikte sindirilir.
Şekil 1.B – İneğin işkembesinde üç katman
Yem fabrikaları tarafından deneme işletmelerinde ineklerle ilgili pek çok
araştırma yapmaktadır
Şirdenin çeperleri kuvvetli kaslardan oluşur, bunlar tartımlı (ritmik)
kasılmalar yaparak midedeki yemleri karıştırırlar. Çeperler ufacık
salgı bezlerinden oluşan bir astarla kaplıdır. Bu bezler sindirim
sürecine yardımcı olacak su,enzim ve asit gibi mide özsuyu
salgılarlar. pH 2 ila 3 arasına düşürülür. Yemler irdende dört
saat civarında kalır, sonra küçük kısımlar halinde ince bağırsağa
yönlendirilirler.
İnce bağırsak
İnce bağırsak yaklaşık olarak 40 metre uzunlukta ve 5 santimetre
genişliktedir. Bağırsak sindirimin ve emilimin başlıca yerlerinden
biridir. Su, vitamin ve minerallerin emilimi yanında karbonhidratlar,
proteinler ve lipitlerin sonul (final) çözüşmesi burada olur. İnce
bağırsakların çeperleri yağ, protein ve karbonhidratların sonul
sindirim çözüşmesini tamamlayacak enzimleri salgılar. Yemler ince
bağırsağa girdiği zaman hala 2 ila 3 arasında pH’ ya sahiptir. İnce
ağırsaklar, bir alkali salgısıyla şirdenden gelen hidroklorik asidi
nötralize derek düzene sokar. İnce bağırsağın çeperlerinde binlerce
‘parmağa – benzer’ villüs denen çıkıntılar vardır. Bu villüslerin içinde
kılcal kan damarları ve akkan (lenf) damarları bulunmakta olup,
bunlar parçalanmış maddeleri emilim yoluyla kana karıştırırlar.
Kalın bağırsak
Kalın bağırsak; kör bağırsak (cecum), kolon (colon) ve göden
(rectum)’den oluşur. Kalın bağırsağa girerken kolayca sindirilebilen
çoğu yem bileşenleri sindirilmiş ve emilmiştir. Kalın bağırsağın
ana işlevi, su ve sindirim sırasında bağırsaklara salgılanmış olan
bikarbonatı emmek ve sindirilemeyen kısımları dışkı olarak
biriktirmektir. Kalın bağırsağın da kendine özgü mikropları vardır.
Bu bakteriler önceki sindirim faaliyetinden kurtulan tüm yem
maddelerini sindirirler.
52 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
››
BUZAĞILAR
Doğum anında bir buzağı dört mideye sahiptir, ama sadece biri
hemen kullanılmaya hazırdır. Buzağıların tek mideli bir hayvan
olarak doğdukları söylenebilir. Buzağının aldığı ağız sütü ve süt
işkembeyi atlayıp, doğrudan sindirilip emileceği şirdene gider. Bu
yemek borusundan şirdene uzanan ve yemek borusu oluğu denilen
yapı sayesinde olur. Uygun sıcaklıkta ağız sütü (colostrum) veya
sütün, uygun bir besleme yöntemiyle verilmesi refleks olarak bir
kas tüpü şeklinde bir oluk meydana getirecektir. Bu, verilen sıvının
işkembeden geçmesini önler. Bu yolla süt doğrudan şirdene gider.
Doğumdan bir hafta sonra, gereği gibi çalışmaya başlaması için
işkembenin uyarılması gerekir.
Lezzetli kaba yem ve yoğun yemlerle, buzağı, işkembesini
doğduktan 16 hafta sonra tam kapasite ile geliştirecektir. Bu
dönemde işkembe doğumdakinden yedi kat daha büyüktür.
Genç hayvan bakımını iyileştirmek için, CRV Süt İşletmesi Yönetim
Kılavuzu yayınlarından “Genç Hayvanların Yönetimi” tambir
kılavuzdur.
››
KARBONHİDRATLARIN SİNDİRİMİ
Karbonhidratlar kısmen işkembede ayrışırlar. Bu karbonhidrat
mayalanmasının başlıca son ürünleri uçucu yağ asitleri ve bazı
gazlardır. En yaygın ve önemli uçucu yağ asitleri asetik, propiyonik
ve bütirik asittir. Bu süreçte oluşan en önemli gazlar da metan
ve karbondioksittir. İyi dengelenmiş bir rasyon verildiği zaman,
uçucu yağ asitleri ve bu nedenle karbonhidratlar, ineğin bedeninin
gereksinme duyduğu enerjinin çoğunu sağlar. Mayalanma sırasında
meydana gelen gazlar kayıp olarak sayılmalıdır. İnek için önemli
olan karbonhidratlar şekerler, fruktozanlar, nişasta, pektin, selüloz
ve hemiselülozdur.
››
Lif
İnek rasyonlarında lif önemlidir. Bunun esas nedeni yemin
işkembede kalma süresi ve inek işkembesinin pH düzeyidir.
İşkembenin ideal pH değeri 6.0 ile 7.0 arasıdır. Bu ortamda,
mikroplar (bakteriler ve tek hücreliler (protozoalar)) en iyi şekilde
çalışırlar. Kolayca mayalanabilen karbonhidratlar ( örneğin yoğun
yemler) verildiği zaman, işkembedeki mayalanma çok hızlı olur ve
uçuçu yağ asitlerinin fazlalığı pH’yı çok düşürür. Böyle asidik bir
ortamda işkembedeki esas bakteriler ve tek hücreliler yaşayamaz
ve bu durum mayalanmayı yavaşlatır ve neticede durdurur. Bu
durum işkembe asidozisi olarak bilinir ve topallıkla yakın ilgisi
vardır.
Yüksek lif içeren bir rasyon sağlanması işkembenin uyarılması
yönünden önemli olup ineğin sağlığını olumlu yönde etkileyecektir.
Yüksek lifli bir rasyon geviş getirme süreciyle işkembenin
asitleşmesini önler. Yem işkembeden tekrar ağıza getirilerek
çiğnendiği için, yeme bol miktarda tükürük karışır. Yemle birlikte
tükürük de işkembeye geri döndüğü için oradaki asit fazlasını
nötralize eder. Tükürük sodyum bikarbonattan oluşur, onun pH’sı
yüksektir ve güçlü bir alkalidir.
www.tarimturk.com.tr 53
UZMAN GÖRÜŞÜ
TT
TARIM
TÜRK
››
PROTEİN SİNDİRİMİ
Geviş getiren hayvanlardaki protein sindirimi tek mideli
hayvanlarda olanlardan daha karmaşıktır. İneklerde protein
azota indirgenir. Ancak, protein ineklerin azot alabileceği yegâne
kaynak değildir. Geviş getirenler, üre gibi protein olmayan azotu da
kullanabilirler.
Süt sığırlarının beslenmesinde protein
Süt sığırlarını beslerken protein gereklidir. Yüksek verimli
süt inekleri, yüksek düzeyde protein içeren çok miktarda süt
verdiklerinden proteinli yemleme önemlidir. Hatta deri kollajeni
ve keratin oluşturmak için kullanıldığından ineğin bedeninin
idamesi için de proteine gereksinme duyulur. Bağ dokuları, kirişler
(tendon), kemiklerin idamesi hatta hormonların üretimi için
gereklidir.
Amino asitler
Azottan oluşan protein, işkembede mayalanarak amino asitlere
ve amonyağa dönüşür. Amino asitler işkembedeki papillalar
(işkembenin çeperinde) tarafından kan dolaşımına alınır. Azot
işkembede mayalanamaz, şirden ve ince bağırsaklara geçer. Elzem
ve tali amino asitler vardır (Tablo 3’e bakınız) Tali amino asitler
ineğin kendisi tarafından oluşturulabilir, ancak elzem essential)
amino asitlerineklere, yemlerle sağlanmak zorundadır.
Hazmolabilir protein sistemi
Protein sindirim yolu, hazmolabilir protein sistemi adı altında
açıklanmıştır.Bu, süt hayvanlarının beslenmesinde yem
gereksinmelerini ve yem alımını ölçmenin pek çok yollarından
biridir. Yemin protein miktarı HP ile ölçülür ve ham protein
anlamına gelir. Bunu azot miktarını 6,25 ile çarparak bulabilirsiniz.
Proteinin hayvana sağladığı faydayı anlatmak için Hazmolabilir
Ham Protein DCP terimi kullanılır. Ham proteinin bir kısmı
işkembede ayrıştırılabilir, ham proteinin kalanı ayrıştırılmadan
şkembeden geçer. Bu nedenle protein de rumende(işkembe)
parçalanan protein RDP ve rumende parçalanmayan(By-Pass)
protein UDP olarak iki kümeye ayrılır.
İşkembede parçalanan protein RDP
RDP işkembede mayalanarak amino asitlere dönüştürülür ve
oradan kan dolaşımına alınır. Çabuk ayrışan protein kısmı (Quickly
degraded protein fraction) QDP ile yavaş ayrışan protein kısmı
(Slowly degraded protein raction) SDP arasındaki dengenin uygun
olması önemlidir.
Rumende parçalanamayan(By-Pass) protein UDP (undegraded
dietary protein)
İşkembeyi geçen ayrışmayan besidüzen proteini tek mideli
hayvanlarda olduğu gibi mayalanır. Bu işlem esas itibariyle
şirdende yapılır. Oluşan amino asitler ince bağırsaklar tarafından
emilir.
54 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
UZMAN GÖRÜŞÜ
www.tarimturk.com.tr 55
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
TT
TARIM
TÜRK
56 www.tarimturk.com.tr
Skretting
Sağlık Yemleriyle
Hızlı ve Sağlıklı
Büyüme
Skretting’in Sağlık Ürünleri, balıklarınızın bağırsak gelișiminden solungaç
sağlığına kadar birçok faktöre odaklanarak sağlıklı büyümelerine destek olur.
Çiftliğinizin performansını artırmak ve balıklarınızın sağlıklı büyümesine yardımcı
olmak isterseniz, sizi de sağlık yemleri ailemizle tanıșmaya bekliyoruz.
nutra
supreme
Sağlıklı Bir Transfer İçin:
Nutra Supreme
Nutra Supreme, balıkların transfer sürecindeki beslenmesini destekleyerek antioksidan
kapasitesini artırır, adaptasyonlarını hızlandırır ve iștahlarını normale döndürerek sağlıklı
beslenmelerini sağlar. Skretting Türkiye olarak, transfer diyetini Türkiye su ürünleri yetiștiriciliği
pazarına ilk kez sunmaktan gurur duyuyoruz.
www.skretting.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
Sürdürülebilir Akuakültürde Yenilikçi Bir Adım:
Skretting Infinity Konsepti
Skretting Türkiye Ürün ve Pazarlama Departmanı
Skretting’in yenilikçi “Infinity” konsepti, su ürünleri
yetiştiriciliğinde sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlayan kapsamlı
bir yaklaşımdır. 1990’lardan bu yana sürdürülebilirlik alanında
öncü çalışmalara imza atan Skretting, su ürünleri sektörünün
karşılaştığı zorluklara çözüm sunarak sağlıklı denizleri ve güvenli
protein kaynaklarını desteklemektedir. Infinity konsepti, Skretting’in
sürdürülebilir yem stratejilerinin en güncel ifadesi olarak, çevresel
etkiyi azaltmaya, deniz kaynaklarına olan bağımlılığı düşürmeye
ve akuakültür sektörünün gelecekteki büyümesine destek olmaya
odaklanmaktadır.
Bu vizyonun merkezinde, geleneksel balık yemi bileşenleri olan
balık unu ve balık yağına sürdürülebilir alternatifler sağlamak yer alır.
Infinity, alg yağları gibi yenilikçi lipit kaynaklarını kullanarak balıklara
gerekli omega-3 yağ asitlerini sağlar. Böylece deniz ekosistemine
olan talep azalırken, aynı zamanda su ürünleri yetiştiriciliğinde
karbon ayak izi düşürülür. Alternatif protein kaynaklarının kullanımı
sayesinde denizlerin korunmasına katkıda bulunulmakta ve gıda
güvenliği sağlanmaktadır.
Bu çerçevede Skretting’in “MicroBalance, FLX ve N3” gibi
konseptleri, Infinity’nin sürdürülebilirlik hedeflerini daha da
güçlendirir. Microbalence ve FLX konseptlerine tamamen geçildikten
sonra, yem formülasyonlarında balık unu yerine tamamen
sürdürülebilir ikamelerin kullanılması mümkün kılınmıştır. Bu
konseptler, belirli ham maddelere bağımlı kalmadan doğru besin
maddelerine odaklanarak balık unu bağımlılığını esnek hale getirir.
Skretting Akuakültür Araştırma İnovasyon (AI) tarafından yapılan
araştırmalar, balıkların büyüme ve sağlık performansını sürdürülebilir
bir şekilde optimize etmeye odaklanmıştır.
“N3” konsepti ise balık yağına olan bağımlılığı azaltarak akuakültür
sektöründeki önemli bir çözüm getirir. Omega-3 yağ asitleri (EPA ve
DHA) açısından zengin alternatif yağ kaynaklarını kullanarak, besin
değerlerini korurken çevresel yükü azaltmayı sağlar. Bu yaklaşım,
yemlerdeki balık yağına bağımlılığı düşürür, dioksin ve PCB gibi toksik
içerikleri azaltır ve omega-3 seviyelerini artırarak ürün kalitesini
destekler.
Infinity konsepti, sadece çevresel sürdürülebilirliği değil,
aynı zamanda yetiştiricilere maliyet avantajı sunan esnek yem
seçeneklerini de içerir. Full Raw Material Flexibility (FLX) yaklaşımı
ile balık unu yerine tamamen alternatif ham maddelerle yem
formülasyonu yapılabilir. Bu sayede, yetiştiriciler balıkların
büyüme performansını, yem dönüşüm oranını ve et kalitesini
olumsuz etkilemeden, sürdürülebilir ve maliyet etkin bir çözümden
yararlanabilirler.
Sonuç olarak, Skretting’in Infinity yaklaşımı, geleneksel balık
yemlerinin ötesine geçerek, inovatif protein ve yağ kaynaklarının
kullanılmasını kapsamaktadır. Bu yaklaşım, deniz ekosistemine
olan bağımlılığı azaltmakla kalmayıp, akuakültür sektöründe
sürdürülebilirliği sağlamada önemli bir dönüm noktası niteliğindedir.
Skretting’in bu bütünsel konseptleri, sadece su ürünleri yetiştiriciliği
için değil, aynı zamanda daha sağlıklı denizler ve güvenli bir gelecek
için sürdürülebilir bir çözüm sunmaktadır.
www.tarimturk.com.tr 57
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
TT
TARIM
TÜRK
Sürdürülebilir balıkçılık için
“küçük boydaki balıkları
avlamayın” uyarısı
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman
Samsun, “Küçük balık yakalamak, küçük balık tüketmek, bu balıkları
büyüdüğünde daha çok et vermiş, besili olarak avlamamızı engellemek
demektir.” dedi.
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi
Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Samsun, “Küçük balık yakalamak,
küçük balık tüketmek, bu balıkları büyüdüğünde daha çok et vermiş, besili olarak
avlamamızı engellemek demektir. İkincisi, eğer üreme faaliyetini gerçekleştirmemişse
balıklar, sonraki yıllarda daha az avlanacaklarının işaretidir.” dedi.
Prof. Dr. Samsun, AA muhabirine, su ürünleri kaynaklarının korunmasının
sürdürülebilir balıkçılık açısından önem taşıyan bir konu olduğuna işaret etti.
SAPANCA GÖLÜ “HAYALET
AДLARDAN TEMIZLENIYOR
Sapanca Gölü’nden, “hayalet ağ” olarak adlandırılan
atık balık ağları çıkarıldı.
Dünyada nüfusun ve kirliliğin artmasıyla avcılık yoluyla elde edilen balık
miktarının da giderek azaldığına dikkati çeken Samsun, Tarım ve Orman Bakanlığı
Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ekiplerince mevzuat dışı avcılığın engellenmesine
yönelik sıkı denetim yapıldığını, bilim camiası olarak kendilerinin de
bu çalışmaları desteklediklerini dile getirdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı,
İzmir Körfezi’nin temizliği için çalıştay düzenledi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kirlilik, balık ölümleri ve kötü
kokuyla gündeme gelen İzmir Körfezi’ni kurtarma seferberliği kapsamında
çalıştay düzenledi.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sucul
biyolojik çeşitliliğin ve yaşam alanlarının
korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi ve
verimliliğinin artırılması amacıyla çalışma
yürütülüyor. Bu kapsamda İl Tarım ve Orman
Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube
Müdürlüğü ekiplerince, Sapanca Gölü’nde suya
bırakılan “hayalet ağlar” ve kasnakların olduğu
alanlar tespit edildi.
Gölde avcılık yapılması muhtemel olan
belirli dalış noktalarında 8 bin metrekare alanın
taraması yapılarak 200 metre uzatma ağı, 300
metre paraketa ,12 hayalet av araçları dalgıçlar
tarafından sudan çıkarıldı. Nicomedia Su Sporları
ve Su Altı Avcılığı Spor Kulübünden dalgıç Özcan
Karabulut, gazetecilere, Sapanca Gölü’nde iki
haftadır çalışma yürüttüklerini söyledi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakanlık koordinasyonunda İzmir İl Müdürlüğü'nde
12 Kasım'da düzenlenen çalıştaya, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi
(İZSU) Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı
ve İZSU'dan daire başkanları ile İZDENİZ AŞ, Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü,
Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İzmir Deniz
Dibi Tarama Başmühendisliği, İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü
yetkilileri katıldı.
58 www.tarimturk.com.tr
Gölde geniş kapsamlı tarama yaptıklarını
belirten Karabulut, “Göle atılan ağlar hala
çalışmaya, hala ekosisteme zarar vermeye
devam ediyor. Bu ağları çıkardığımızda ilk önce
yaptığımız şey, yaşayan balık ya da bir hayvan
varsa üzerinden alıp direkt doğal ortamıyla
buluşturmak oluyor. Canlı yakalayıp saldığımızda
bu bizim için büyük bir motivasyon oluyor. Tabii
bazılarını da kurtaramıyoruz. Sapanca Gölü’nün
dibi inanılmaz güzel, bunun hep aynı kalmasını
istiyoruz.” diye konuştu.
TT
TARIM
TÜRK
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
DUHOK’TAKI IRAK’IN EN BÜYÜK
BALIK TESISINDE YILLIK 1000 TON
BALIK ETI ÜRETILIYOR
İKI BALIK TÜRÜ
GIDA AMAÇLI KULLANIM KAPSAMINDA
TESCILLENDI
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Ürünleri Tescil Komitesi,
balık türleri kupes ile sardalyayı gıda amaçlı kullanım
kapsamında tescil etti.
Irak’ın Duhok kentinde yer alan ülkenin en büyük balık üretim tesisinde
yaklaşık 500 kişi istihdam edilirken yıllık 1000 ton balık eti üretilen tesis
pazarda önemli bir yer tutuyor.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Tarım Bakanlığının verilerine
göre, IKBY’de 332 balık üretim havuzu bulunuyor ve yıllık 3 bin 500
tondan fazla balık üretiliyor. Irak’ın en büyük balık üretim tesisi Duhok
Balık Üretim Projesi kapsamında, kentin Musul Barajı çevresinde kafes
balıkçılığı ve yapay havuzlarda balık üretimi gerçekleştiriliyor. Tesis
yılda 1000 tona yakın balık eti üretimiyle pazarda önemli bir yer de
tutuyor. Duhok Tarım Genel Müdürlüğüne göre ise kentte yılda 4 bin
ton balığa ihtiyaç oluyor
Ülkenin en büyük balık üretim merkezi 500 kişiye istihdam
imkanı sağlıyor
Duhok Balık Üretimi Proje Müdürü Şükrü Ömer, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, projenin Irak ve IKBY’de en büyük balık üretim
projesi olduğunu söyledi. Ömer, “Proje; balık üretimi, kontrol, havuz
ve ağ olmak üzere 4 kısımdan oluşuyor. Bu projenin amacı Duhok’ta
talebi karşılamak. Yıllık planlamalarımızda projeyi genişletip her
mevsimde balığın olmasını hedefliyoruz.” diye konuştu. Bu sene 1000
ton balık elde ettiklerini ancak her yıl bunu arttırmayı hedeflediklerini
vurgulayan Ömer, 1 milyon 500 bin balığı daha projeye dahil ettiklerini
kaydetti.
Ömer, “Bu projeyi önemli kılan konulardan biri de doğrudan veya
dolaylı 500 kişinin istihdamına vesile olmasıdır.” dedi.
”Daha çok yerli balığı tercih ediyorlar”
Duhok Hayvancılık Müdürü Redir Sıddık da Irak’ın en büyük balık
üretim projesinin Duhok’ta bulunmasını, bölge ekonomisi ve Duhok
ile IKBY’nin diğer illerinin balık pazarı için önemli bir adım olarak
gördüklerini söyledi.
Kentteki bir balık restoranında çalışan Derda Fazıl Muhammed ise
bölge halkının daha çok nehir balıklarını talep ettiğini dile getirdi.
Komitenin konuya ilişkin kararı Resmi Gazete’de
yayımlandı. Buna göre, Tarımsal Araştırmalar ve
Politikalar Genel Müdürlüğünün (TAGEM) başvurusu,
Su Ürünleri Tescil Komitesinin yıllık olağan
toplantısında karara bağlandı. Komite; tanımları,
morfolojik, biyolojik, genetik ve diğer özellikleri
kararda belirtilen kupes ve sardalya balık türlerinin
gıda amaçlı kullanım kapsamında tescil edilmesini
uygun buldu.
“DENIZIN AKCIĞERLERI”NIN DEPOLADIĞI
KARBON MIKTARI BELIRLENECEK
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve
Teknolojisi Enstitüsünce Akdeniz’in endemik posidonia
oceanica deniz çayırlarının karbon tutma kapasitesini
belirlemek amacıyla proje yürütülüyor.
Uzun ve şeritli yapraklara sahip bitki, 40 metre
derinliğe kadar kumlu deniz tabanında geniş çayırlar
oluşturuyor. Bu çayırlar, atmosferdeki karbondioksidi
emip büyük miktarda karbon depolayabiliyor.
Biyoçeşitlilik de sağlayan çayırlar, balık, kabuklular ve
birçok organizma için üreme ve beslenme alanı oluyor.
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsünün deniz
jeolojisi ve jeofiziği, canlı deniz kaynakları, deniz
kimyası, deniz biyolojisi, fiziksel oşinografi ve kıyı
mühendisliği programlarından 17 bilim insanı, bu
türün karbon emme oranını belirlemek için proje
yürütüyor.
www.tarimturk.com.tr 59
İNFOGRAFİK
TT
TARIM
TÜRK
60 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
SEKTÖRDEN
www.tarimturk.com.tr 61
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
TT
TARIM
TÜRK
Tarım ve Orman Bakanlığı yasaklara
uymayan balıkçılara göz açtırmayacak
2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’ndan yaptığı
derlemeye göre, Türkiye’nin coğrafi konumu ve doğal kaynakları,
su ürünleri sektörü açısından önemli fırsatlar sunuyor.
Nüfusun artması ve doğal kaynakların giderek azalması
nedeniyle yetiştiricilik yoluyla gerçekleştirilen su ürünleri
üretiminin payı avcılığa göre giderek artıyor. Söz konusu artışta
sulama ve enerji amacıyla yapılan gölet ve barajlar da etkili oluyor.
Geçen yıl gerçekleşen 1 milyon tonluk su ürünleri üretiminin
yüzde 41,6’sı deniz avcılığı, yüzde 3,3’ü iç su avcılığı ve yüzde
55,1’i yetiştiricilikten oluştu. Avcılık ve yetiştiricilik dahil toplam su
ürünleri üretiminin yüzde 18,8’i iç sularda gerçekleştirildi.
Verilere göre, 2022’de 514,8 bin ton olan su ürünleri yetiştiriciliği
yüzde 8,1 artışla geçen yıl 556 bin tona yükseldi. İç sularda
alabalık, denizlerde de çipura, levrek ve özellikle son dönemde
Türk somonu üretiminde önemli artış görüldü.
Türkiye’de geçen yıl itibarıyla yıllık 536 bin ton kapasiteli 554
deniz balığı yetiştiriciliği tesisi, yıllık 277 bin ton kapasiteli 1831 iç
su balıkları yetiştiriciliği tesisi olmak üzere 813 bin ton kapasiteli 2
bin 385 su ürünleri yetiştiriciliği tesisi faaliyet gösteriyor.
Yıllık 7 bin 500 ton ürün kapasiteli yetiştiricilik
alanı üretime açılacak
Su kaynaklarının korunması ve yasa dışı avcılıkla mücadele
kapsamında deniz ve iç sulardaki av sahalarında, karaya çıkış
noktaları dahil tüm güzergah, tesis ve balık hallerinde, balık unu
ve yağı fabrikalarında, perakende satış yerleri ve soğuk hava
depolarında çapraz denetim yapılıyor. Bu kapsamda yılın 6 ayında
79 bin denetim gerçekleştirildi.
Yasa dışı su ürünleri avcılığının önlenmesine yönelik olarak
gelecek yıl da 158 bin denetim yapılması planlanıyor. Ayrıca 200 bin
metrekare terkedilmiş av aracı da su kaynaklarından temizlenecek.
Mevcut stokların korunması ve sürdürülebilir şekilde işletilmesi
amacıyla iç su kaynaklarına gelecek yıl 70 milyon balık yavrusu
salınacak. Ayrıca, yeni su ürünleri yetiştiricilik bölgelerinin
belirlenmesine yönelik çalışmalar kapsamında tespit edilen
yıllık 7 bin 500 ton ürün kapasiteli yeni alanın üretime açılması
planlanıyor.
15 bin küçük ölçekli balıkçı desteklenecek
Tarımsal Üretimin Planlanması Yönetmeliği kapsamında su
ürünleri stoklarının korunarak sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi
amacıyla üretim planlaması sürecine girildi.
Düzenlemeye göre, başta hamsi olmak üzere avcılık yoluyla elde
edilen mavi yüzgeçli orkinos, deniz patlıcanı, inci kefali, tıbbi sülük,
beyaz kum midyesi ve yılan balığı, yetiştiricilik kapsamında da Türk
somonu, çipura, levrek ve Akdeniz midyesi üretim planlanması
kapsamına alındı.
Ayrıca, avcılık ve yetiştiricilikte üretim faaliyetleri ve yeni
türlerin desteklenmesi amacıyla AR-GE çalışmalarına, su ürünleri
araştırma enstitülerinin altyapılarının güçlendirilmesine ve balıkçı
barınaklarına yönelik ihtiyaç analizi çalışmalarına devam edilecek.
Küçük ölçekli balıkçılık işletmelerinin ekonomik
sürdürülebilirliklerinin sağlanması amacıyla gelecek yıl tarımsal
destekleme bütçesi kapsamında 15 bin küçük ölçekli balıkçı
desteklenecek.
62 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
Balıkçılara “Mersin balığını üretin,
havyarını ihraç edin” çağrısı
Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretme ve Eğitim
Enstitüsü Müdürü Serkan Erkan, nesli tükenme
tehlikesiyle karşı karşıya bulunan ve havyarı değerli
olan mersin balığı yavrusu ürettiklerini belirterek,
özel sektöre ticaretini yapmaları için çağrıda bulundu.
Antalya’da ANFAŞ Kongre ve Fuar Merkezi’nde
31 ülkeden 684 firmanın katılımıyla organize edilen
Growtech Antalya Tarım Fuarı, 4 gün boyunca yerli ve
yabancı sektör paydaşlarını bir araya getirdi.
Fuarda Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretme ve
Eğitim Enstitüsü tarafından üretilen mersin balığı da
sergilendi. Enstitü müdürü Erkan, AA muhabirine,
nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan
balığın üretimini yaygınlaştırmak amacıyla 12 yıl
önce AR-GE çalışması başlattıklarını söyledi. Hazar ve
Karadeniz’de yaşayan bir tür olan balığın Akdeniz’de
üretimini başarıyla gerçekleştirdiklerini dile getiren
Erkan, balığın bölgeye adapte olduğunu kaydetti.
Sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla her yıl ürettikleri
yavruları denize bıraktıklarını anlatan Erkan, mersin
balığını popülasyonunu yaygınlaştırarak havyarını
ihraç etmeyi amaçladıklarını bildirdi.
Ege’deki orkinos yetiştiricileri bu sezon
ihracat gelirinde artış bekliyor
Akdeniz’de avlanan orkinosları Ege Denizi’ndeki çiftliklerde yaklaşık 7 ay
besleyerek büyük bölümünü Japonya’ya ihraç eden Türk balıkçılar, dünya
fiyatlarının artmasıyla geçen yıla göre daha yüksek döviz girdisi bekliyor.
Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu’nun (ICCAT)
verdiği ülke kotaları kapsamında mayıs ve haziranda Akdeniz açıklarında
avlanan mavi yüzgeçli orkinoslar, İzmir’deki çiftliklerde beslenerek
büyütülüyor. Sardalya, hamsi, kolyoz ve uskumru gibi balıklarla beslenen
ve arzu edilen kilo ve yağ oranına ulaştıktan sonra kasım-şubat döneminde
çiftliklere gelen Japon “fabrika gemiler”e satılan orkinoslar, Türkiye’ye yüksek
döviz girdisi sağlıyor.
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, ihracatçılar, geçen yıl 1 Kasım 2023-31
Ekim 2024 dönemini kapsayan hasat sezonunda dünya fiyatlarındaki gerileme
nedeniyle 6 bin 766 ton karşılığı 59,4 milyon dolar döviz girdisi sağladı. Bu
sezon ise ihracatçılar, hem fiyatların artması hem rakip ülkelerden Malta ve
İspanya’da yetiştirilen balıkların kalitelerinin daha düşük olması nedeniyle
rakamı iki katına çıkarmayı hedefliyor.
Adıyaman’da deniz kestanesi fosili bulundu
Adıyaman’da bir öğretmen, bulduğu deniz kestanesi fosilini müze müdürlüğü
yetkililerine teslim etti. Kentteki bir lisede Kimya öğretmeni olarak görev yapan
Orhan Pamukçu, Olgunlar köyü kırsalında farklı bir taşa rastladı ve bunu Adıyaman
Müze Müdürlüğüne teslim etti.
Müze müdürlüğü ekipleri, taşın 85 milyon yıllık olduğu değerlendirilen deniz
kestanesi fosili olduğunu belirledi. Adıyaman Müzesi Müdürü Mustafa Çelik,
gazetecilere yaptığı açıklamada, taşın müze envanterine alınması için çalışma
başlattıklarını belirterek, “Bu fosil 85 milyon yıllık.
Fosili, ilerleyen günlerde müzemizdeki teşhirde ziyaretçilerimizle buluşturacağız.”
dedi. Pamukçu ise doğa gezisi sırasında bulduğu fosili görmek isteyenleri müzeye
davet etti.
www.tarimturk.com.tr 63
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
TT
TARIM
TÜRK
KARADENIZ KIYILARINDA
OLUŞAN YOSUNLARDAN GÜBRE
VE BIYOPLASTIK ÜRETILECEK
Sinop Üniversitesi öncülüğünde Interreg NEXT
Karadeniz Havzası Sınır Ötesi İş Birliği Programı
çerçevesinde hayata geçirilen projeyle deniz yosunlarının
su kirliliğine yol açan çevresel etkileri azaltılarak,
ekonomik açıdan değerlendirilmesi hedefleniyor. Avrupa
Birliği destekli yürütülen çalışmada, Sinop Üniversitesinin
yanı sıra Marmara Belediyeler Birliği, Batum Devlet
Üniversitesi ve Şumnu Üniversitesi de proje ortağı
olarak yer alıyor. Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Bat, üniversitenin Ahmet
Muhip Dıranas Uygulama Oteli’nde gerçekleştirilen
proje tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, bilim
camiası olarak Karadeniz’de oluşan çevre sorunlarının
çözümlerine yönelik projeler geliştirdiklerini söyledi.
Kıyılarda toplanan yosunların da Karadeniz havzasında
su kirliliğine yol açan etkenlerden biri olduğuna dikkati
çeken Bat, geliştirdikleri projeyle söz konusu yosunların
gübre ve biyoplastik üretimi için kullanılacağını dile
getirdi.
TÜRK SOMONU “CHINA FISHERIES & SEA-
FOOD EXPO 2024”TE TANITILDI
DKİB’den yapılan yazılı açıklamada, Su Ürünleri UR-GE Projesi
kapsamında, tescilli Türk somonu markası “Turkish Salmon from
Black Sea” ile 30 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında Çin’de organize edilen
fuara katılım sağlanarak Türk somonunun Uzak Doğu pazarlarında
tanıtıldığı belirtildi. Qingdao şehrinde bu yıl 27. kez gerçekleştirilen
fuarda, 48 ülkeden 2 bin 696 katılımcı olduğu vurgulandı. Firma
temsilcilerinin, Türk somonunun yanında diğer deniz mahsulleri için
de birçok talep aldığı, Çinli alıcılar tarafından sektöre gösterilen ilginin
firmalar arasında daimi iş birliğine dönüşmesi için çalışmalar yapıldığı
kaydedildi. Türk somonunun tanıtımına katkı sağlamak amacıyla
faaliyetlerin sürdürüleceğinin altı çizildi.
Su ürünleri üretim lideri
Muğla’dan 9 ayda 472
milyon dolarlık ihracat
Muğla’da bu yılın 9 aylık döneminde kültür balıkçılığı
tesislerinde yetiştirilen 71 bin 461 ton balık ihraç
edilerek 472 milyon dolar gelir elde edildi.
Türkiye’nin deniz kültür balıkçılığı üretiminin önemli
bir kısmının gerçekleştirildiği Muğla’da, her geçen yıl
üretim miktarı ve ihracat hacmi artıyor. Kent merkezi
ve ilçelerdeki tesislerde üretilen balıklar, fileli kepçeler
yardımıyla alınarak işlenmek üzere başka tesislere
götürülüyor. Temizlenen balıklar, fileto olarak veya
dondurularak satışa hazır hale getiriliyor. Balık
ürünleri, iç pazarın yanı sıra ABD, Rusya ve Japonya
başta olmak üzere birçok ülkeye gönderiliyor.
“Muğla su ürünleri üretiminde Türkiye’de ilk sırada”
Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak,
Muğla’nın Türkiye deniz kültür balıkçılığı üretiminin
yaklaşık yüzde 65’ini, toplam ihracatının ise yaklaşık
yüzde 50’sini gerçekleştirdiğini söyledi.
64 www.tarimturk.com.tr
Aquatic Products & Technologies
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
TT
TARIM
TÜRK
Türkiye ve Norveç’in su
ürünlerindeki işbirliği
İzmir’de düzenlenen
forumda ele alındı
İzmir’de, su ürünleri yetiştiriciliği alanında
Türkiye ve Norveç arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi,
sektördeki sürdürülebilirlik uygulamaların
yaygınlaştırılması ve teknolojik
gelişmelerin ele alınması amacıyla Aqua Kültür
Kontak Forumu düzenlendi.
Fuar İzmir’deki forumun açılışında konuşan
Norveç’in Ankara Büyükelçisi Andreas
Gaarder, Türkiye ve Norveç arasındaki
işbirliğinden duyduğu memnuniyeti dile
getirerek, Norveç’in kültür balıkçılığı (aqua
kültür) teknolojilerine ev sahipliği yaptığını,
Türkiye’nin de bu noktada gelişim gösterdiğini
söyledi. Türkiye’nin kültür balıkçılığında
önemli bölgelere sahip olduğunu anlatan
Büyükelçi Gaarder, sürdürülebilir ve daha
temiz deniz teknolojilerin sağlanması gerektiğini
belirtti.
Gaarder, balık çiftliklerinin yüzde 100 temiz
enerji kullanması için bilgi, teknoloji ve
yatırım konusunda ilişkilerin geliştirilmesi
gerektiğini ifade ederek, “Bağlarımızı güçlendirerek,
denizcilik endüstrileri konusunda
ortaklarla iletişimi arttırarak iş ortaklıkları
kurmak istiyoruz. Aqua kültürün geleceği
konusunda umutluyum. Farkındalık ve sürdürülebilir
bir gelecek için çalışmamız gerekiyor.
Türkiye ve Norveç birlikte daha güçlüdür.”
diye konuştu.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı
Jak Eskinazi ise Türkiye’de 2023 yılında
avcılık ve yetiştiricilik olmak üzere toplam 1
milyon tonu bulan su ürünleri üretimi olduğunu,
2024 yılında su ürünleri ihracatında 2
milyar doları aşan bir ihracat hedeflediklerini
belirtti.
TÜRKİYE’NİN 10 AYLIK
DENIZ SALYANGOZU IHRACATI
4,4 MILYON DOLARI AŞTI
Ocak-eylül döneminde Güney Kore Cumhuriyeti başta olmak üzere 11 ülkeye 1352 ton
deniz salyangozu ihraç edildi - DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu: - “İşlenip
ekonomiye kazandırılan deniz salyangozu ihracatı her geçen yıl artarak devam
ediyor”
Türkiye’den yılın 10. ayında gerçekleştirilen deniz salyangozu ihracatı 14 milyon 428
bin 478 dolara ulaştı. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden derlediği
bilgiye göre, Türkiye’de tüketimi olmayan deniz salyangozu ihracata yönelik avlanıyor.
Ocak-eylül 2023’te 14 milyon 419 bin 13 dolar olarak kayıtlara geçen deniz
salyangozu ihracatı, bu yılın aynı döneminde 14 milyon 428 bin 478 dolar oldu. Geçen
senenin 9 aylık döneminde 1326 ton olan ihracat miktarı, bu yıl 1352 ton olarak
gerçekleşti.
Ülkeden bu dönem Güney Kore Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya, İspanya,
Tayvan, ABD, İtalya, Ukrayna, Romanya, Gürcistan ve KKTC’ye deniz salyangozu
satıldı. Güney Kore Cumhuriyeti 6 milyon 531 bin 347 dolarla ihracat gerçekleşen 11
ülke arasında başı çekti. ”Türkiye’de tüketilmeyen ürünün değere dönüştürülerek
ihraç edilmesi önemli bir başarıdır” DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu,
deniz salyangozunun iç piyasada tüketimi olmadığı için tamamının işlenip ihraç
edildiğini söyledi. İşlenip ekonomiye kazandırılan deniz salyangozu ihracatının her
geçen yıl artarak devam ettiğini vurgulayan Kalyoncu, o nedenle de üretiminin artırılması
gerektiğini kaydetti. İhracatçıların avlanma sezonuyla ilgili düzenleme talebinin
değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kalyoncu, Türkiye’de tüketilmeyen bir
ürünün değere dönüştürülerek ihraç edilmesinin önemli bir başarı olduğunu sözlerine
ekledi.
66 www.tarimturk.com.tr
Su ürünleri için OVN
Optimum Vitamin Nutrition ®
Daha sürdürülebilir yetiştiricilik için vitamin
düzeylerini kontrol edin ve ayarlayın.
Yeri doldurulamayan ve vazgeçilmez olan vitaminler, balık ve karideslerde immünite, sağlık ve
performansın optimize edilmesi için anahtar besin maddeleridir.
OVN Optimum Vitamin Nutrition®, sürdürülebilir hayvan yetiştiriciliğini desteklerken, hayvanların
yaşam evrelerine ve yetiştirilme koşullarına uygun, doğru miktarlarda verilen yüksek kaliteli
vitaminlerle beslenmesine yardımcı olur.
dsm-firmenich olarak, yerel dsm-firmenich temsilciniz aracılığıyla size yeni OVN Optimum Vitamin
Nutrition® kılavuzları gibi geliştirdiğimiz özel araçları sunarak her zaman öncülük rolünü üstlenmenin
gururunu yaşıyoruz.
Daha fazla bilgi için:
dsm-firmenich.com/anh
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
TT
TARIM
TÜRK
FAO AKDENIZ GENEL BALIKÇILIK KOMISYONU,
TÜRKIYE’YE 4’ÜNCÜ KEZ “TAM UYUM ÖDÜLÜ” VERDI
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: - “Ülkemiz, ulusal düzenlemelerin uluslararası standartlara uyumu ve veri gönderimi
konularında örnek bir performans sergilemektedir”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonunun
(GFCM) Türkiye’ye 4’üncü kez “Tam Uyum Ödülü” verdiğini belirterek, “Ülkemiz, ulusal düzenlemelerin uluslararası standartlara
uyumu ve veri gönderimi konularında örnek bir performans sergilemektedir.” ifadelerini kullandı. Yumaklı, 21 Kasım Dünya Balıkçılık
Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, GFCM’nin 47’nci oturumunu İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirildiğini, komisyon
toplantılarında bağlayıcı kararlar alındığını anımsattı Toplantıda Türkiye’nin 4’üncü kez “Tam Uyum Ödülü”ne layık görüldüğünü
bildiren Yumaklı, “GFCM tarafından kabul edilen kararlar ulusal mevzuatımıza titizlikle aktarılmakta ve uygulama süreçleri eksiksiz
bir şekilde yürütülmektedir. Ülkemiz, ulusal düzenlemelerin uluslararası standartlara uyumu ve veri gönderimi konularında örnek
bir performans sergilemektedir.” değerlendirmesinde bulundu. Yumaklı, denizlerdeki sucul varlıkları korurken balıkçılık sektörünü
desteklemeyi sürdüreceklerinin altını çizerek, 2003’ten bu yana 1,8 milyar lira su ürünleri yetiştiricilik destekleme ödemesi, 2017’den
bu yana da küçük ölçekli balıkçılara 223 milyon lira destekleme ödemesi yaptıklarını aktardı. Su ürünlerinde avcılık ve yetiştiricilikte
üretim planlamasına geçilerek asgari ve azami üretim miktarlarının belirlendiğini kaydeden Yumaklı, şöyle devam etti:
“Su ürünleri üretiminde, avcılık yoluyla elde edilen 7 türde (hamsi, mavi yüzgeçli orkinos, deniz patlıcanı, inci kefali, tıbbi sülük,
beyaz kum midyesi, yılan balığı), yetiştiricilik de ise 4 türde (Türk somonu, çipura, levrek ve Akdeniz midyesi) üretim planlaması
yapıldı. Yetiştiricilik yoluyla elde edilen üretimde planlama kapsamına alınan türlerin asgari ve azami üretim miktarları belirlenerek
1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla uygulama başlandı. Avcılık yoluyla elde edilen türlerde uygulanan planlama modelinde ise azami avcılık
miktarları (avlanılabilir toplam miktar) belirlendi. Kapsama alınan her bir türün biyolojik ve avcılık özellikleri dikkate alınarak türe
özgü planlama talimatları oluşturularak, uygulaması 1 Eylül 2024 itibarıyla başladı. Üretim planlamasıyla balıkçılarımızın avlama
haklarının güvence altına alınarak, balıkçı gemilerinin av aracı özellikleri ve boy uzunluklarına göre avcılık potansiyelleri dikkate
alınarak planlamalar gerçekleştirildi.” - “Denizlerimizi koruyup gelecek nesillere aktaracağız” Yumaklı, Türkiye’nin balıkçılık
konusunda dünyada seçkin bir yere sahip olduğuna dikkati çekerek, “Genel olarak su ürünleri yetiştiriciliğinde dünya 16’ncısı ve
Avrupa 2’ncisiyiz. 18 bin 479 balıkçı gemisiyle Avrupa’nın en güçlü filosuna sahibiz. 2023’te 1 milyon tonu aşan toplam su ürünleri
üretimiyle Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. 100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolarlık su ürünleri ihracatı yapıyoruz.” ifadelerini
kullandı.
68 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
www.tarimturk.com.tr 69
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
TT
TARIM
TÜRK
MIKROALGLERIN ANAÇ VE YAVRU BALIKLARIN
PERFORMANSINI ARTIRDIĞI BULUNDU
Bilim insanları, Nil tilapyası anaç balıklarına mikroalg
türü içeren bir diyet vermenin doğurganlığı, bağışıklığı ve
performansı artırabileceğini keşfettiler.
Özel, yüksek kaliteli diyetler, tilapia gibi ticari olarak
yetiştirilen balıkların üreme verimliliğini, sağlığını ve yavru
performansını en üst düzeye çıkarmak için kritik öneme
sahiptir. Bu diyetler yeni bileşenler içerebilir ve Mısır’daki
Benha Üniversitesi’nden araştırmacılar, genellikle deniz
ve tatlı su ortamlarında bulunan bir diatom mikroalg olan
Cyclotella menegheniana’nın besin değerini araştırdı.
C. menegheniana’nın en yüksek konsantrasyonlarıyla
beslenen gruplarda, yavruların ağırlık kazanımı ve büyüme
hızı, yem dönüşümü ve protein verimliliği de arttı . Yavruların
hayatta kalma oranı da büyük ölçüde arttı. Araştırmacılar,
“Yem katkı maddesi olarak C. menegheniana, Nil tilapyası
anaçlarının bağışıklık sistemini uyarır, kan ve üreme
parametrelerini iyileştirir ve Nil tilapyası yavrularının
büyümesi ve yem dönüşümü üzerinde olumlu bir etkiye
sahiptir” dediler..
YOSUN YAĞI, GENÇ SOMON BALIĞI YEMINDE
BALIK YAĞI YERINE KULLANILABILME
POTANSIYELI TAŞIYOR
ZOOPLANKTONDAN YAPILAN BALIK UNU
IKAMESI, TILAPYANIN BÜYÜMESINI VE
SAĞLIĞINI ARTIRABILIR
Zooplankton daphnia’dan yapılan bir yem, balık
ununun kısmen yerine kullanıldığında kırmızı tilapia
yavrularının büyüme oranlarını artırdı, ancak çok
fazla daphnia kullanılmasının tam tersi bir etki
yarattığı görüldü.
Çiftliklerde yetiştirilen Atlantik somon balığının yemindeki balık
yağının yerini, balıkların büyümesini veya deniz suyuna geçiş yeteneklerini
etkilemeden alg yağı alabilir.
Norveçli araştırmacıların çalışmalarından elde edilen bulgular, balık
bazlı yemlere sürdürülebilir alternatifler yoluyla çevresel etkisini azaltmayı
amaçlayan su ürünleri yemi endüstrisi için yeni bir umut sunuyor.
Mısır ve Suudi Arabistan’dan araştırmacıların
birlikte yürüttüğü çalışmada, su piresi ununun
balıkların bağışıklık tepkilerini, antioksidan
seviyelerini ve bağırsak yapısını güçlendirdiği görüldü.
Sonuçlar, su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün
balık unu yerine daha ucuz ve daha sürdürülebilir
alternatifler aramasına paralel olarak ortaya çıktı.
70 www.tarimturk.com.tr
TT
TARIM
TÜRK
SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN
www.tarimturk.com.tr 71
TARIM TÜRK’e TÜRKİYE’nin 12 AYRI NOKTASINDAN VE K.K.T.C.’DEN ULAŞABİLİRSİNİZ
Merhaba,
1100
800
750
750
850
18. kuruluş yılını kutlayan Tarım Türk Dergisi; sektöre ilişkin gelişmeleri, sorunları ve çözümleri dile getiren yayın
organı olarak, yıllar içinde güvenilir bir kaynak haline gelmiştir. Aldığımız ödüller de başarımızın kanıtıdır. Tarım
sektörünün lider dergisi Tarım Türk 120 ülkeden 14 bini aşkın firmanın üye olduğu Trade Leaders Club'ın (Ticaret
Liderleri Kulübü) düzenlediği "Yeni Milenyum" "Uluslararası Avrupa Kalite Ödülü"nü almaya hak kazanmıştır.
Ayrıca, Avrasya'nın en büyük tarım fuarı olma özelliğini taşıyan Growtech Eurasia Fuarı'nda "En İyi Tarım Dergisi
Ödülü"nü almıştır. Bitkisel Üretim, Makine Mekanizasyon ve Hayvancılık olmak üzere toplam 3 farklı dergi ile
sektöre hizmet veren dergimizin 20 bin baskısının yaklaşık 12.000'i aşan abonelerimiz oluşturmaktadır. Dağılım
yerlerimiz; tarım il müdürlükleri, damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri, tarım kredi kooperatifleri, birlikler, ziraat
odaları, ziraat fakülteleri, tarımsal ilaç bayileri, yaş sebze ve meyve ihracatçıları, sektöre hizmet veren kuruluşlardır.
Bizi tanımak isteyen firma ve kişilerin tercih edebileceği bir diğer yol da www.tarimturk.com.tr adresini tıklayıp
e-dergimizi incelemek olacaktır.
BEY MEDYA SAN. VE TİC. LTD ŞTİ.
YEM BİTKİLERİNİZİN BESİN VERİMLİLİĞİNİ
ARTTIRIN
SILO
Nutriplus
Uzman Servis ve Araçları
MISIR SİLAJINIZA KAPSAMLI TEŞHİS KOYUYORUZ
Hatasız veri toplama
Ambar
kalitesine dair
gözlemler
Sıcaklık ve
sıkıştırma için
örneklemeler
Besin değeri
analizi
Ambar yüzey
hesaplaması
FEED VALUE
Koruma kalitesi
0.871 0.871 0.865
UFL / kg on the silo's face
> 0.92
0.86 <> 0.92
< 0.86
0.875 0.867
0.867
% DM
Protein
Starch
Besin değeri
REAL SILO'S DRY MATTER LOSSES OVER A STORAGE OF 6 MONTHS
Reference Farmer's silo
Harvest 1 % 1 %
Juice losses 0-2 % 0 %
Fermentation 0-7 % 1 %
Grain crushing 1-5 % 0.4 %
Storage 4-10 % 7 %
Silo face management 1-15 % 1 %
DM Total Losses 10 % 10.4 %
Cellulose
dNDF
UFL/kg
Ambar kayıpları
Kişiye özel
tavsiyeler
212 kg/m 3
Harvested too early. Risk of heating and juice losses
25.8 %
44%
31.2 %
7.2 %
0.869
51.7 %
-14,9
23.3 %
Doğru karar için kişiselleştirilmiş raporlar
Hizmetten faydalanmak mı istiyorsunuz? MAS SEEDS satış danışmanınızla irtibata geçmeniz yeterli.
Fonksiyonel
Yem Çözümleri
Akuakültür besleme çözümlerinde lider Skretting olarak, geleceği besleme amacımız
doğrultusunda kararlılıkla gıda güvenliği sağlayan yemler üretiyoruz.
www.skretting.com.tr