27.11.2024 Views

Hayvancılık

PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!

SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.

KASIM-ARALIK 2024 SAYI: 110 YIL: 18 FİYATI: 200 TL

Süt Bileşimi ve Yağını

Etkileyen Faktörler

İyi Bir Rasyonun Kriterleri

Meme Sağlığı İçin Islah

Sığırların Sindirim Sistemi

Su Ürünleri Sektöründen

Haberler




AKILLI OTOMASYON SISTEMLERI

ILE ÜRETIMINIZI KONTROL EDIN

CONTROL YOUR PRODUCTION WITH

INTELLIGENT AUTOMATION SYSTEMS

www.meko.com.tr

/mekoglobal

Yem ve Un Fabrikası Otomasyon Sistemi

Feed and Flour Automation System

Çelik Silo Otomasyonu

Steel Silo Automation

Kümes Havalandırma ve Kafes Otomasyon Sistemleri

Poultry Ventilation and Cage Automation Systems

Balık Yemleme Otomasyonu

Fish Feeding Automation

MERKEZ OFIS / HEAD OFFICE

Çetin Emeç Bulvarı Lizbon Cad. No: 36/B 06460

Öveçler - Çankaya/Ankara - Türkiye

T: +90 312 472 92 52

F: +90 312 472 92 57

M: info@meko.com.tr

ATÖLYE / WORKSHOP

1213. Sokak No:7/A 06374

Ostim - Yenimahalle/Ankara - Türkiye

T: +90 312 472 92 52

F: +90 312 472 92 57

M: info@meko.com.tr

ISTANBUL OFIS / ISTANBUL OFFICE

Ataköy 7-8-9-10 Kısım Mahallesi Çoban Çeşme

E5 Yan Yol Caddesi Ataköy Towers A Blok No: 20

Kat: 6 Bakırköy İstanbul TURKEY

T: +90 212 706 14 38

T: +90 533 737 19 36

F: +90 850 724 00 35


0 232 280 1050 info@sutkardesler.com www.sutkardesler.com


0 232 280 1050 info@sutkardesler.com www.sutkardesler.com


0850 255 44 42

www.farkyem.com.tr


Maltepe Mah. Eski Çırpıcı Yolu Sk. No: 1 Kat: 4 Ofis 401-402, Merter Meridyen İş Merkezi - Zeytinburnu/İstanbul 0 212 482 53 18 0 553 838 18 30


EĞER BİR YOLUNU BULAMAZSANIZ,

westanbul.com.tr

Maltepe Mah. Eski Çırpıcı Yolu Sk. No: 1 Kat: 4 Ofis 401-402, Merter Meridyen İş Merkezi - Zeytinburnu/İstanbul 0 212 482 53 18 0 553 838 18 30


İmtiyaz Sahibi

Bey Medya San. Tic. Ltd. Şti. Adına

Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

ZELİHA BEYHAN

Genel Koordinatör

Ahmet BEYHAN

Genel Yayın Yönetmeni

Fırat BEYHAN

Haber Departmanı

Tarım Türk Haber Departmanı

Reklam Müdürü

Duygu KARAKURT

Reklam Departmanı

Dilan ERTAŞ

Merve ALTINTAŞ

Abone Tanıtım ve Halkla İlişkiler

Merve SAZ

Görsel Yönetmen

Arzu OKAY

Hukuk Danışmanı

Av. Şeyma GÜRBÜZ

av.seymagurbuz@gmail.com

Mali Danışman

Erkan AVCI

muhasebe.erkan.avci@gmail.com

İletişim Bilgileri

İZMİR (MERKEZ)

Şair Eşref Bul. No:18/206 Çankaya-İZMİR

TEL: 0.232.441 49 85

FAX: 0.232.441 49 28

e-mail: tarim@tarimturk.com.tr

tarimturk@gmail.com

tarimturkdergisi@gmail.com

web: www.tarimturk.com.tr

Yayın Türü

Tarım Türk Dergisi tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.

Basın kanununa göre yerel süreli

yayındır. Bey Medya tarafından T.C. yasalarına

uygun olarak yayınlanmaktadır.

Basım

KANYILMAZ MATBAACILIK

Sanat Cad. 5609 sok. No:13 Çamdibi -İzmir

0 232 449 14 43

Baskı Tarihi / Print Date

6 www.tarimturk.com.tr

TAKİP ET

HAYVANCILIK SEKTÖRÜ,

ZORLUKLARLA MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDERKEN,

GELECEKTE DAHA DIRENÇLI, VERIMLI VE SÜRDÜRÜLEBILIR

BIR YAPIYA BÜRÜNMEYE DOĞRU ILERLIYOR.

2024 yılı, dünya genelindeki ekonomik dalgalanmalar ve değişen iklim koşullarının etkisiyle

hayvancılık sektörü için oldukça zorlu ve aynı zamanda dönüştürücü bir yıl oldu.

Üreticiler, devlet politikaları ve küresel pazarlar arasındaki etkileşimlerin giderek daha

karmaşık hale geldiği bir döneme tanıklık etti.

Küresel Ekonomik ve İklimsel Etkiler

2024 yılında, dünya genelindeki ekonomik belirsizlikler, yüksek enflasyon oranları ve

lojistik zorlukları, hayvancılık sektörünü olumsuz şekilde etkiledi. Yem maliyetlerinin

artışı, özellikle küçük ölçekli üreticiler için sürdürülebilirlik sorunlarına yol açtı. Aynı

zamanda, iklim değişikliğinin etkileri, hayvancılıkla uğraşan ülkelerde su kaynakları,

mera alanları ve yem temini gibi temel üretim faktörlerini zorlaştırdı.

Bu dönemde, özellikle hayvancılıkla ilgili çevresel sürdürülebilirlik taleplerinin arttığı

gözlemlendi. Et ve süt üreticileri, karbon salınımını azaltmak ve çevre dostu üretim yöntemlerine

geçiş yapmak için çeşitli yenilikçi çözümleri araştırmaya başladılar. Ancak,

bu geçişlerin çoğu uzun vadeli planlama gerektirdiği için kısa vadede büyük ölçekli

değişiklikler görmek zor oldu.

Yerli Üretimin Önemi ve Destek Politikaları

Türkiye’de, yerli hayvancılıkla ilgili artan farkındalık ve üreticiye yönelik devlet teşvikleri,

sektördeki en önemli gelişmeler arasında yer aldı. 2024 yılı itibarıyla, devletin sağladığı

sübvansiyonlar, girdi maliyetlerini bir nebze olsun dengeledi, ancak bu desteklerin

sürdürülebilirliği ve etkinliği hala önemli bir tartışma konusu. Özellikle yem fiyatlarındaki

artışın önüne geçebilmek ve üreticiyi uluslararası fiyat dalgalanmalarından korumak

adına atılacak adımların sektörü daha rekabetçi hale getireceği öngörülmektedir.

Bunun yanı sıra, yerli üretimin artırılması adına yapılan yatırımlar, sektörün bağımsızlığını

artırma yönünde önemli adımlar atılmasına imkan tanıdı. Ancak, dışa bağımlılığı

azaltacak ve yerli üretimi güçlendirecek daha etkili stratejiler geliştirilmesi gerektiği de

aşikâr.

Teknolojik Dönüşüm ve Yenilikçi Yaklaşımlar

Teknolojinin hayvancılık sektöründe giderek daha fazla yer aldığı bir yıl oldu. Otomasyon,

yapay zeka, veri analitiği ve sensör tabanlı çözümler, üretim verimliliğini artırmak

için büyük bir potansiyel sunuyor. 2024 yılı itibarıyla, dijitalleşme ve teknoloji odaklı

çözümler, üreticilerin iş gücü maliyetlerini düşürürken aynı zamanda hayvan sağlığını ve

üretim kalitesini iyileştirmeyi vaat ediyor.

Özellikle sütçülük sektöründe, robotik sağım sistemleri ve otomatik yemleme teknolojilerinin

yaygınlaşması, işletmelerin daha verimli hale gelmesini sağladı. Et üretiminde ise,

genetik iyileştirme ve besleme stratejileri konusunda atılan adımlar, verimliliği artırmak

adına önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Ancak, bu tür yeniliklerin her üreticiye

ulaşması zaman alabilir ve başlangıç yatırımı açısından büyük maliyetler gerektirebilir.

Sağlık ve Gıda Güvenliği

Hayvancılık sektöründeki en kritik konulardan biri de hayvan sağlığı ve gıda güvenliği

oldu. 2024 yılı, birçok ülkede, özellikle zoonotik hastalıkların ve gıda kaynaklı enfeksiyonların

gündeme gelmesiyle, sektördeki hijyen standartlarının ve üretim süreçlerinin

yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Bu bağlamda, hayvan sağlığına

yönelik tıbbi önlemler, aşılama programları ve veteriner hekim denetimleri, üretimin

kalitesini ve güvenliğini artırma adına kritik bir rol oynadı.

Hayvancılıkta Yeni Dönem Başlıyor

2024 yılı, hayvancılık sektöründe değişim ve dönüşümün hız kazandığı bir yıl olarak

tarihe geçti. Ekonomik, çevresel ve teknolojik zorluklara rağmen, sektörün geleceği umut

verici. Yeni teknolojilerin, yenilikçi üretim yöntemlerinin ve sürdürülebilirlik odaklı çözümlerin

sektördeki verimliliği artırma potansiyeli büyük. Ancak, bu dönüşümün başarılı

olabilmesi için devlet politikalarının etkinliği, üreticiye yönelik desteklerin sürekliliği ve

sektördeki tüm paydaşların iş birliği şart.


TT

TARIM

TÜRK

SEKTÖRDEN

Çiğ süt üretim maliyeti

Ekim’de 18,67 TL oldu

TÜSEDAD, Ekim ayına ilişkin bir litre çiğ süt üretim maliyetinin yanı sıra USK süt

maliyeti eşdeğer hesabını da açıkladı.

TÜSEDAD, güncel yem ve diğer tüm girdi ve gelirlerin dikkate alındığı hesaplama

metoduna göre, Ekim ayı 1 litre soğutulmuş çiğ süt üretim maliyetini 18,67 TL/lt

olarak açıkladı. Eylül’de 18,37 TL/lt olan hesaplamaya göre maliyet son 1 ayda

yüzde 1,63 arttı.

1 litre çiğ sütün soğutma bedeli 1,50 TL olarak kabul edildiğinde ise USK süt

maliyeti eşdeğerinin (sıcak süt) 17,17 TL/lt olduğu açıklandı.

Bilindiği üzere USK’nın çiğ süt tavsiye fiyatı litre başına 14,65 TL.

Sektörü dengede tutacak ve hem et hem de çiğ süt üretim arzının devamlılığını

sağlayacak olan çiğ süt tavsiye fiyatının; her ay hesaplanan maliyet üzerine

konacak ortalama yüzde 20 kar ile soğuk süt için 22,4 TL/lt ve sıcak süt tavsiye

fiyatının (USK’nın açıkladığı) ise 20,6 TL/lt olarak açıklanması önerildi

TÜSEDAD “Kırsalda üretim yapan çiftçilerin kârlı bir üretim döngüsü içinde

olması; üretimin devamlılığı ve ülkenin sürdürülebilir gıda tedariki, halkımızın

gıdaya alım gücüyle dengeli olabilen fiyatlarla ulaşabilmesi, kırsaldan kente

göçün durması ve kırsalda işgücü bulunabilirliği ile diğer sanayiler için dünyada

rekabetçi olunması bakımından stratejik bir konudur” ifadelerine yer verdi.

kaynak: bloomberght.com

ESK’dan kırmızı

et fiyatlarına

yönelik açıklama

ESK, “Kırmızı ette fahiş fiyat artışına neden

olacak herhangi bir durum söz konusu değil. Et

fiyatlarının daha da artacağına dair spekülatif

iddialara itibar etmeyin” açıklamasında

bulundu.

Kurumun sosyal medya hesabından yapılan

paylaşımda, bazı basın yayın organlarında yer

alan “Ette kırmızı alarm, fiyatlar bir anda fırladı”

şeklindeki haberler üzerine açıklama yapılması

ihtiyacının doğduğu aktarıldı.

Kurumun, kırmızı ette arz güvenliğinin

sağlanması ve fiyat istikrarı hususunda gerekli

tedbirleri aldığına işaret edilen açıklamada,

şunlar kaydedildi:

“Et ve süt piyasalarını düzenleme ve dengeleme

amacıyla sürdürdüğümüz regülasyon

çalışmaları kapsamında, piyasaya et arzımız

devam etmektedir. Mevcut kırmızı et ve

canlı hayvan stoklarımız piyasa ihtiyaçlarını

karşılayacak düzeyde olup, kırmızı ette fahiş

fiyat artışına neden olacak herhangi bir durum

söz konusu değildir. Et fiyatlarının daha da

artacağına dair spekülatif iddialara itibar

edilmemesini kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

kaynak: aa.com

www.tarimturk.com.tr 7


KASIM - ARALIK 2024

20

07

07 Sektörden Haberler

20 Süt Bileşimi ve Yağını Etkileyen Faktörler

38 İyi Bir Rasyonun Kriterleri

48 Meme Sağlığı İçin Islah

51 Sığırların Sindirim Sistemi

56 Su Ürünleri Sektöründen Haberler

51

38

56

48

Prof. Dr. Ahmet Alçiçek

Ege Üni. Ziraat Fak. Zootekni

Böl. Yem. ve Hay. Bes. ABD

ahmet.alcicek@ege.edu.tr

Prof. Dr. Ali Akmaz

Selçuk Üni. Vet. Fak. Zootekni

ve Hay. Bes. Böl. Zootekni

ABD

Prof. Dr. Dursun Ali Dinç

Selçuk Üni. Vet. Fak.

Klinik Bil. Böl. Doğum ve

Jinekolojisi ABD

dadinc@selcuk.edu.tr

Prof. Dr. Yusuf Bozkurt

İskenderun Tek. Üni. Deniz

Bilimleri ve Tek. Fak.

Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş

KTÜ Sürmene Den. Bil. Fak.

Balıkçılık Tek. Müh. Balıkçılık

Yön. ABD ertug@ktu.edu.tr

Prof. Dr. Mustafa Ünlüsayın

Akdeniz Üni. Su Ür.i Fak. Su

Ür. Av. ve İşl. Tek. Böl. İş.Tek.

ABD

Yrd. Doç. Dr. Aslı Özkırım

Hacettepe Üni. Arı ve Arı

Ürünleri Arş. ve Uyg. Merkezi

ozkirim@hacettepe.edu.tr

Prof. Dr. Ahmet Kocataş

aakmaz@selcuk.edu.tr

yusuf.bozkurt@iste.edu.tr

munlusayin@akdeniz.edu.tr

8 www.tarimturk.com.tr



SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

BIOEASY SÜT GÜVENLİĞİ TESTLERİ

Sütü antibiyotik kalıntılarından,

tağşişten, mikotoksinlerden ve pestisitlerden koruyun.

10 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

SEKTÖRDEN

Devlet destekli tarım

sigortaları 2025’i

yeniliklerle karşılayacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “TAR-

SİM uygulaması kapsamında üretim planlamasına

konu ürünlerde yüzde 10 prim indirimi yapıldı.

Sözleşmeli üretimde yüzde 10-15 prim indirimi

uygulanacak.” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Tarım Sigortaları

Havuzu (TARSİM) uygulaması kapsamında gelecek yıl

için üretim planlamasına konu ürünlerde yüzde 10 prim

indirimine gidildiğini belirterek, “Sözleşmeli üretimde

yüzde 10-15 prim indirimi uygulanacak. Su kısıtı olan

ürünlerde ilave yüzde 10 prim indirimi yapıldı.” dedi.

Yumaklı, gelecek yıl TARSİM kapsamında yapılacak yeniliklere

ilişkin bilgi verdi. Tarım sigortalarının, kurulduğu

günden bu yana üreticilere destek olmaya devam ettiğini

vurgulayan Yumaklı, kuraklık ve sel gibi doğal afetlerin

artması karşısında tarımda sürdürülebilirlik sigortanın

öneminin daha arttığını söyledi.

Yumaklı, söz konusu sigortaları sürekli geliştirdiklerini

ifade ederek, bu yıl buğday için gelir koruma sigortasının

tüm illerde uygulanmaya başlandığını anımsattı.

Gelecek yıl da devlet destekli tarım sigortaları kapsamında

yenilikler olacağını vurgulayan Yumaklı, şöyle konuştu:

Aşılama döneminin artırılması şap

hastalığıyla mücadelede sonuç verdi

Tarım ve Orman Bakanlığının aşılama dönemini bu yıl üçe çıkardığı

şap hastalığında, vaka sayısı geçen yıla göre yaklaşık yüzde 80 azaldı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, hayvanlardaki şap

hastalığına karşı her yıl rutin olarak iki doz uygulanan aşı sayısını bu

yıl ilk kez üçe çıkardıklarını duyurmuştu.

Bu doğrultuda, Şap Enstitüsünce ülkede ilk defa görülen SAT-2

serotipi şap hastalığına karşı bu serotipi içeren aşı üretilerek, yılda

iki dönem uygulanan aşılama bu senenin başında üçe çıkarıldı.

Bu sayede hayvan popülasyonunun bağışıklık düzeyi artırılarak,

geçen yıla kıyasla vaka sayısı yüzde 79 azaltıldı.

Şap Enstitüsünce, geçen yıl 53,9 milyon doz, bu yıl eylül ayı itibarıyla

da 40 milyon doz aşı üretildi. Aşı üretimini artırmak amacıyla da iki

bioreaktör temin edildi. Ayrıca 8 milyon doz şap aşısı ihracatı yapıldı

ve 10,5 milyon doz da yeni sipariş alındı.

kaynak: aa.com

“TARSİM uygulaması kapsamında üretim planlamasına

konu ürünlerde yüzde 10 prim indirimi yapıldı. Sözleşmeli

üretimde yüzde 10-15 prim indirimi uygulanacak. Su kısıtı

olan ürünlerde ilave yüzde 10 prim indirimi yapıldı. Köy

bazlı verim sigortası devlet destek oranı yüzde 60’tan yüzde

70’e çıkarıldı. Yağlık ayçiçeği teminat kapsamına alındı.

Köz bazlı verimler ortalama yüzde 16 artırıldı.”

Seralara fırtına teminatı da kapsamda

Yumaklı, gelir koruma sigortasında arpanın teminat kapsamına

alındığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“5. risk kategorisinde olan seralara fırtına teminatı da

eklendi. Büyükbaş hayvan hayat sigortalarında, 20 ay ve

üzeri dişi süt sığırlarının sigortasında, gebelikte yavru kaybı

teminatı dahil edildi. Devlet prim desteği oranı yüzde

50’den yüzde 60’a çıkarıldı. Birinci derece tarımsal örgüt

belgesi almaya hak kazanmış tarımsal amaçlı birlik ve kooperatiflere

üye üreticilerimiz için yüzde 5 üyelik indirimi

yapıldı.”

Söz konusu yeniliklerin tarım sektörüne olumlu yansıyacağını

vurgulayan Yumaklı, üreticilerin fiyat dalgalanmaları

ve doğal afetlerden minimum düzeyde etkilenmesi

için çalışmalara devam edeceklerini sözlerine ekledi.

kaynak: aa.com

www.tarimturk.com.tr 11


SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

AGROEXPO, DÜNYA TARIMINI 20. KEZ İZMİR’DE AĞIRLIYOR

Türkiye’nin en büyük ve Avrupa’nın dört büyük tarım ve hayvancılık fuarından biri olan AGROEXPO Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı,

04-08 Şubat 2025 tarihleri arasında 20. kez kapılarını açacak.

2024 yılında 88 ülkeden toplam 108.512 ziyaretçiyi ağırlayan AGROEXPO’da bu yıl da katılımcılar 330 bin metre karelik Türkiye’nin en

büyük fuar alanı olan Fuar İzmir’de 17 ayrı holde ürünlerini sergileyebilecek. Dünya’nın en prestijli organizasyonlarından biri olarak

kabul edilen AGROEXPO, UFİ (Küresel Fuar Endüstrisi Birliği) tarafından onaylı tek Tarım ve Hayvancılık Fuarı olma özelliğini de taşıyor.

AGROEXPO, THY İLE UÇUYOR!

04-08 Şubat 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan 20. AGROEXPO’nun Resmi Hava Yolu 2025 yılında da Türk Hava Yolu oldu. Fuara

gelmek isteyen yerli - yabancı tüm ziyaretçi ve katılımcılar AGROEXPO’ya özel promosyon kodu ile uçuşlarında indirim fırsatlarından

yararlanabilecek.

HAYVANCILIK SEKTÖRÜNDEN YOĞUN İLGİ

Tarım ve Hayvancılık Ekonomisine büyük bir güç katan AGROEXPO, Hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren birçok sivil toplum

kuruluşunu ağırlayacak. Hayvancılık sektörünün yerli ve yabancı temsilcileri en yeni ürünlerini AGROEXPO’yu ziyaret edecek yüz binlerce

ziyaretçi ile buluşturacak. Hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren firmaların şimdiden yoğun ilgi gösterdiği fuarda bir çok son teknoloji

ürünü ekipman ilk kez ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.

TARIM EKONOMİSİNE CAN VERİYOR

AGROEXPO’nun 68 farklı ülkede bulunan temsilcileri aracılığı ile düzenlenecek alım heyeti programları ile fuarda ikili görüşmeler

düzenlenecek. Bu görüşmelerde 3 milyar dolara yakın bir iş hacmi gerçekleşmesi hedefleniyor. Oluşacak iş hacmi ile Türk ekonomisine

ve tarım sektörüne büyük katkı sağlanacak.

12 www.tarimturk.com.tr



SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

Sağlıklı İnsan İçin;

Sağlıklı Hayvancılık Ve Sağlıklı Gelecek

Abdurrahman KILINÇ - Şirket Sahibi

Polak Kimya Gaziantep ilinde kurulmuş, tekstil kimyasalları,

gıda ve premiks konularında faaliyet göstermektedir.

Beşeri hekimlik insan içinse veteriner hekimlik insanlık içindir

ve biz biliyoruz ki sağlıklı hayvanların olmadığı bir yerde insan

sağlığından bahsedilemez.

Bu hizmet anlayışı ile Türk veterinerlik sektörüne yüksek kalitede

güvenilir yenilikçi ürünler ile hizmet vermeyi amaç edinerek

ilacın değil tedavinin ucuz ve etkin olmasını sağlamaya

çalışmaktayız.

Kalitesini ISO-GMP belgeleriyle tescilleyen Polak Kimya, Polak

Ecofarm ve Rota Feed tescilli markalarımız ile pazara sunduğumuz

yenilikçi ürünlerimizi tüm bilimsel kural ve gereklerini

uygulayarak, modern tesisimizde dünya standartlarında üretim

yapmaktayız.

Polak Ecofarm ve Rota Feed olarak yurt içinde olduğu gibi Orta Doğu,

Balkanlar, Türki Cumhuriyetleri ve Afrika ülkelerine de ihracat yaparak

markalaşma yolunda ciddi adımlar atmaktayız.

14 www.tarimturk.com.tr

Sürdürülebilir bir büyüme politikasını benimseyen firmamız tüm

müşterilerimizin, veteriner hekimlerden üreticilere kadar hayvan

sağlığı zincirine bağlı herkesin sorunları karşısında çözümün kendisi

olma gayretiyle, tecrübeli veteriner hekimler, zoo teknik ve konusunda

uzman ekibimiz ile çalışmaya devam etmekte, sağlıklı insan için:

sağlıklı hayvancılık ve sağlıklı gelecek bilinciyle hizmet vermekteyiz.


Sam Mahallesi 66012 Nolu Cad. No:101 Şehitkamil/GAZİANTEP/TÜRKİYE

info@polakecofarm.com

www.polakecofarm.com

+90505 414 4032

+90543 203 1027


SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

Lakto Hayvancılık Teknolojileri ve TETA Teknik Tarım

EuroTier’de 6. Kez Yer Aldı!

Murat YAŞAR - Sumer TÖMEK BAYINDIR - Basat TÖMEK

12-15 Kasım 2024 tarihleri arasında Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen EuroTier 2024 fuarında, Lakto

Hayvancılık Teknolojileri ve TETA Teknik Tarım olarak yer aldık. Standımızda ziyaretçilerimizi ağırlamaktan büyük

mutluluk duyduk.

EuroTier, hayvancılık sektöründeki yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri sergileyen dünyanın en büyük fuarlarından

biri olarak biliniyor. Bu yıl, fuarın ana teması “Hayvancılığı Yeniliyoruz” oldu. Bu tema altında, hayvancılık sektörünün

karşılaştığı zorluklara yönelik yenilikçi çözümler sergilendi. Ziyaretçilerimiz, modern hayvancılık uygulamalarının yanı

sıra sürdürülebilir tarım çözümlerimiz hakkında bilgi edindiler.

Fuarın öne çıkan temaları arasında otomasyon, dijitalleşme ve genel çiftlik yönetimi konuları yer aldı. Katılımcılar, bu

alanlardaki yeniliklerin nasıl uygulanabileceği ve hayvan refahını artıracak çözümler hakkında değerli bilgiler edindiler.

16 www.tarimturk.com.tr




TT

TARIM

TÜRK

SEKTÖRDEN

Özellikle yapay zekanın (AI) kullanımı

üzerine yapılan sunumlar dikkat

çekti. Bu sunumlar, otomasyon ve

dijital çözümlerin sağladığı avantajları

vurguladı.

Ayrıca, EuroTier 2024 kapsamında

düzenlenen Uluslararası Tavukçuluk

Konferansı, sürdürülebilir tavukçuluk uygulamalarını

ele aldı ve katılımcılara uluslararası

tavukçuluk endüstrisinin gelişim

olanaklarını sundu. Diğer önemli konular

arasında doğrudan çiftlik satışları ve mobil

kesim uygulamaları da yer aldı; bu konular,

çiftlik ürünlerinin pazarlanmasında

şeffaflık ve tazeliği garanti etmenin önemini

vurguladı.

TETA Teknik Tarım ve LAKTO Hayvancılık

Teknolojileri olarak, bu yılki Euro-

Tier 2024 fuarına katılımımızın, sektördeki

yenilikçi yaklaşımlarımızı sergilemek

ve profesyonellerle bilgi alışverişinde

bulunmak için önemli bir fırsat sundu.

2012’den beri bu etkinlikte yer almak ve

sektörle ilgili yeniliklerimizi paylaşmak

heyecan vericiydi.

2022 yılında ödül kazanmış olmamızın,

fuarı ziyaret eden profesyonellerde iz

bırakmış olduğunu görmek de memnun

ediciydi.

www.tarimturk.com.tr 17


SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

Süt ve Süt Ürünlerinde Pestisit

Kalıntılarının Olası Zararları:

Halk Sağlığına Etkileri

Tarımda kullanılan pestisitler, bitkileri zararlı organizmalardan koruyarak verimliliği artırır. Ancak bu

kimyasalların kontrolsüz kullanımı, çevre ve insan sağlığı üzerinde ciddi riskler yaratabilir. Pestisit kalıntıları,

tarımsal ürünlerden hayvan yemine ve nihayetinde süt ve süt ürünlerine taşınabilir. Bu durum, özellikle süt

tüketiminin yoğun olduğu toplumlarda önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturur.

Pestisit Kalıntılarının Kaynağı

Süt ve süt ürünlerindeki pestisit kalıntıları, genellikle şu yollarla ortaya çıkar:

Hayvan Yemi: Pestisit içeren yemlerle beslenen hayvanların sütünde kalıntılar birikebilir.

Çevresel Kontaminasyon: Pestisitlerin su kaynaklarına, otlaklara veya doğrudan hayvanlara bulaşması

sonucu süt ürünlerinde kalıntı bulunabilir.

Üretim Süreçleri: Süt işleme sırasında kullanılan malzemelerin kontaminasyonu da bir diğer kaynaktır.

Sağlık Üzerindeki Etkileri

Sütteki pestisit kalıntıları, akut ve kronik sağlık sorunlarına yol açabilir.

Hormon Bozuklukları: Bazı pestisitler, endokrin sistem üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve özellikle

çocuklarda büyüme ve gelişim sorunlarına neden olabilir.

Kanser Riski: Organofosfat gibi bazı pestisit türleri, kansere yol açabilecek mutasyonları tetikleyebilir.

Sinir Sistemi Zararları: Nörotoksik özelliklere sahip pestisitler, özellikle çocuklarda bilişsel geriliklere ve sinir

sistemi bozukluklarına yol açabilir.

Bağışıklık Baskılanması: Pestisitlerin bağışıklık sistemi üzerinde zayıflatıcı etkileri bulunabilir, bu da

enfeksiyonlara karşı duyarlılığı artırır.

Çözüm Önerileri ve Önleyici Yaklaşımlar

Düzenli Denetim ve Kontrol: Süt ve süt ürünlerinde pestisit kalıntılarının düzenli olarak analiz edilmesi

gereklidir.

Eğitim Programları: Çiftçilerin pestisit kullanımı ve doğru yem seçimi konularında bilinçlendirilmesi, kalıntı

riskini azaltacaktır.

Organik Üretim: Pestisit kullanımını minimize eden organik tarım ve hayvancılık uygulamaları teşvik

edilmelidir.

Yasal Düzenlemeler: Pestisit kalıntıları için ulusal ve uluslararası limitler daha sıkı bir şekilde uygulanmalıdır.

Süt ve süt ürünlerinde pestisit kalıntılarının varlığı, yalnızca bireysel sağlığı değil, toplumsal gıda güvenliğini

de tehdit eder. Bu nedenle, süt üretiminden tüketime kadar geçen tüm süreçlerin titizlikle kontrol edilmesi ve

pestisit kullanımının sınırlandırılması, halk sağlığını korumak için hayati öneme sahiptir

18 www.tarimturk.com.tr


Sütü antibiyotik kalıntılarından,

tağşişten, mikotoksinlerden ve pestisitlerden koruyun.

Gıda güvenliği düzenleyicileri ve üreticiler,

pestisit kalıntılarının süt ve süt ürünlerindeki

varlığını sınırlamak için maksimum kalıntı

limitleri (MRL) belirlemiştir. Bu limitler,

tüketicilerin güvenliği sağlamanın yanı sıra,

çiftliklerde ve gıda işleme tesislerinde iyi tarım

ve üretim uygulamalarının teşvik edilmesine

yardımcı olur. Ancak, sütte pestisit kalıntılarını

etkin bir şekilde yönetmek ve azaltmak için,

kapsamlı bir yaklaşım gereklidir. Bu yaklaşım,

pestisit kullanımının dikkatli bir şekilde

düzenlenmesini, kontaminasyonun potansiyel

kaynaklarının izlenmesini ve tüketicilere güvenli

gıda sağlama konusunda eğitim ve farkındalık

oluşturmayı içermelidir.

Ayrıca, sürdürülebilir tarım uygulamalarının

benimsenmesi, pestisit kullanımının azaltılması

ve alternatif zararlı kontrol yöntemlerine yönelik

araştırmaların desteklenmesi de önemlidir. Bu

stratejiler, süt ve süt ürünlerindeki pestisit

kalıntılarının azaltılmasına katkıda bulunabilir

ve uzun vadede gıda güvenliğinin ve halk

sağlığının korunmasına yardımcı olabilir.

Bioeasy Sütte Pestisit Testleri

Bioeasy YRM1102 Sütte Carbendazim Hızlı Testi

Bioeasy YRM1103 Sütte Carbary Hızlı Testi

Bioeasy YRM1108 Sütte imidacloprid Hızlı Testi

Bioeasy YRM1109 Sütte Paraquat Hızlı Testi

Sonuç olarak, sütte pestisit kalıntılarının tespiti

ve yönetimi, gıda güvenliği ve halk sağlığı için

sürekli bir çaba gerektirir. İleri analitik

yöntemlerin kullanımı, bu kalıntıların

düzeylerini etkin bir şekilde izlemek ve kontrol

etmek için hayati öneme sahiptir. Aynı zamanda,

tüketicilerin bilinçlendirilmesi ve sürdürülebilir

tarım uygulamalarına geçiş, gıda güvenliğini

artırma ve sağlıklı bir çevre oluşturma yolunda

atılacak önemli adımlardır.


UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

SÜT BİLEŞİMİ VE YAĞINI

ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Prof. Dr. Fatma KARAKAŞ OĞUZ

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üni., Veteriner Fak., Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı

GİRİŞ

Süt, memeli hayvanların yavrularını beslemek için ürettikleri sıvı besindir. Çiftlik hayvanları öncelikle doğurdukları yavrularını beslemek

amaçlı süt üretirler. İlk süt salgısı kolostrum dediğimiz ağız sütüdür. Kolostrum yavruyu hastalıklardan korumak için bağışıklık

maddelerince ve beslemek için besin maddelerince zengindir. Kolostrum 3-4 gün gibi bir sürede normal süte döner. Dünyada çiftlik

hayvanları tarafından en fazla üretilen süt inek sütüdür. O nedenle süt denildiğinde inek sütü akla gelir. Koyun sütü, keçi sütü, manda

sütü, eşek sütü, deve sütü gibi diğer sütler, hayvanın türü ile birlikte adlandırılır Dünya toplam süt üretiminin %83’ünü inek sütü

oluşturmaktadır. Kalan miktarın %13’ü manda, %2’si keçi, %1’i koyun, %0,4’ü deve sütü ve az miktarda at ve Tibet sığırından elde

edilen sütlerden oluşmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde üretilen toplam süt miktarının yaklaşık 1/3’ü manda, keçi, deve ve koyun sütü

oluştururken; gelişmiş ülkelerde üretilen toplam sütün hemen hemen tamamı inekten elde edilmektedir.

İnsan için de mükemmel gıdalardan olan süt ve süt ürünlerini geliştirmek, miktarını artırmak, maliyeti ucuzlatmak amacıyla hayvanlar,

çevre, besleme konularında çok sayıda değişiklikler yapılmış ve yenilikler yapılmaktadır. Bilim ve teknoloji, durağan bir olgu değildir.

Devamlı gelişen ilerleyen bir olgudur. Yaşamın her alanında bilim ve teknoloji gelişmeye devam ettiği gibi hayvancılık ve hayvansal

ürünler alanında da ilerlemeye devam etmektedir. Süt üretiminde birinci amaç minimum maliyet, maksimum kalite ile hayvan başına süt

miktarını artırmaktır. Ancak bunu yaparken hayvan sağlığından ödün vermemek temel ilkedir. Bir ineğin süt verebilmesi için gebe kalması

ve yaklaşık 280 günlük gebelik sonunda yavrusunu doğurarak süt salgılaması gerekir. Gebe kalmayan yavrusunu normal zamanda

doğuramayan inek süt de veremez. O nedenle iyi bir süt verimi için öncelikle iyi bir döl verimi de gereklidir. Süt sığırı işletmelerinde süt

satışından elde edilen gelir işletmenin toplam gelirinin yaklaşık %60-70’dir. Ancak bu gelir, üretilen sütün miktarına kalitesine ve bunların

maliyetine bağlıdır.

20 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

››

MEMENIN YAPISI VE SÜT VERIMI

Süt verimini artırmak hedef olurken süt kalitesi kesinlikle göz

ardı edilmemelidir. Süt sığırları makine değildir, canlı varlıklardır.

Sindirim sistemleri ve sağlıkları dikkate alınarak tüketecekleri

yemler planlanmalıdır. Hayvan başına çok fazla süt verimi

alınmasının, sütün adeta suya dönüşmesine, hayvan sindirim

sisteminin ve meme bezlerinin yıpranmasına, döl veriminin

olumsuz etkilenmesine, bazı metabolizma hastalıklarının

oluşmasına sebep olabileceği unutulmamalıdır. O nedenle bu işin

Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları uzmanları tarafından

hassasiyetle planlanması ve rasyonların ayarlanması gereklidir.

Tüm bu faktörlerin bir orkestranın enstrümanları gibi uyum ve

denge içinde olması önemlidir.

Süt sığırlarında süt kalitesi konusunu anlamak için öncelikle

basit bir şekilde memenin yapısını, süt oluşma ve salgılama

mekanizmasını bilmek ve anlamak gereklidir. Sonrasında sütün

yapısı ve bileşenleri bilinmelidir. Sütün verimi ve bileşenlerine

etki eden en önemli faktörlerin neler olduklarına bunlardan

hangilerinin değiştirilebilir, iyileştirilebilir olduklarına ve bu

iyileştirmenin yöntemlerine bakmak gereklidir. Süt verimi ve

kalitesinde etkili en önemli faktörlerden genetik, sonradan

değiştirilebilen bir parametre değildir.

İneklerde meme dışarıdan dört bölümlü olarak görülür. Sağ ve

sol meme bölümleri daha belirgin ayrılmışken ön ve arka meme

bölümleri arasında kesin bir ayrım yoktur. Genellikle arka memeler

ön memelerden biraz daha büyüktür. Süt yapımının % 60’ı arka

meme bezlerinde gerçekleşir. Meme oldukça büyük bir organdır

ve yaklaşık 50-75 kg dır. Her bir meme bölümünün ucunda meme

başı bulunmaktadır. Memeler süt yaparken sütteki birçok maddeyi

kandan alırlar. Süt meme içinde bulunan çok sayıda bezcikler

tarafından salgılanmaktadır. Salgılanan süt önce ince kanallar

sonra kalın kanallar yoluyla meme sarnıcı adı verilen bölüme gelir

ve oradan da meme ucu ile sağım sırasında uyaranların etkisi ile

salınır.

Meme bezlerinde ortalama 75.000 alveol/cm 3 bulunur. Dolayısıyla

çok küçük olan alveollerin çıplak göz ile görülmesi olanaksızdır.

Genellikle 150-220 alveol aynı süt kanalcığına açılır. Bu şekilde

oluşan lopçuklar daha büyük süt kanalına bağlanarak üzüm

salkımını andıran bir görüntü sergilerler. Lopçukların bağlandığı

süt kanalları meme sarnıcına açılırlar. Her bir meme bölümündeki

ana sarnıcın kapasitesi 100-500 g kadardır. Sağım öncesi 4 meme

bölümünün ana sarnıçlarında bulunabilecek süt miktarı 1-2 kg’dan

daha fazla değildir ve dolayısıyla, sağım öncesinde sütün büyük

bir bölümü alveollerde yer alan süt hücrelerinde bulunur. Bu

konuda genel bir oran vermek gerekirse, sağım öncesi memedeki

sütün %10’unun meme sarnıçlarında ve %90’ının süt hücrelerinde

bulunduğu belirtilmektedir.

Bir litre sütün oluşumu için yaklaşık 400-500 litre kanın memeden

dolaşması gereklidir. Süt yağının kısa ve orta zincirli yağ asitleri

meme alveollerindeki hücrelerde asetik asit ve betahidroksi

bütirik asitten sentezlenir.

Hayvanlar genetik kapasiteleri kadar süt verirler ve bu süt genetik

yapılarına uygun kalitededir. Bunun yanında iyi bir genetik

kapasitesi olan inek uygun şartlarda barındırılmazsa, hayvan

refahı sağlanmazsa, yeterli ve dengeli beslenmezse genetik

kapasitesinin izin verdiği verimini gösteremez. Genetik kapasitesi

düşük olan bir inek de ne kadar iyi ve dengeli beslenir, iyi bakılırsa

bakılsın hiçbir zaman maksimum verimi göstermez. Süt verimi,

kalitesi ve döl verimi açısından genetik özellikleri en iyi dişi

damızlıklar ile bunların erkek yavruları, yani boğalar çok önemlidir.

Kaliteli boğa spermleri ile tohumlanmış kaliteli dişi damızlıklar ile

bu işe başlamak işi başarmanın önemli bir parçasıdır. Sonrasında

hayvan refahı dikkate alınarak sağlanan barınma koşulları, yeterli

ve dengeli beslenme, koruyucu sağlık tedbirleri ve sağım hijyenine

dikkat edildiğinde arzu edilen kalitede süt verimi yanında iyi bir

yavru verimi de söz konusu olacaktır.

www.tarimturk.com.tr 21


UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

Asetik asit kaba yem ağırlıklı beslemede daha fazla üretilir. Süt

proteinlerinin %90’ı alveol hücreleri içinde sentezlenir (kazein,

beta laktoglobulin ve alfa laktoglobulin). Bu proteinlerin

sentezinde büyük bir kısmı kan yoluyla gelen az kısmı meme

bezlerinden sağlanan çok sayıda yapı taşı olarak esansiyel olan

ve esansiyel olmayan amino asitler kullanılır. Süt şekeri dediğimiz

laktoz, süt bezlerinde kanın glikozundan sentezlenir. Mineral

ve vitaminler, doğrudan kandan süte aktarılırlar. Süt memeden

oksitosin hormonu ile boşaltılır. Genelde bu süt salınımını

etkileyen çok sayıda çevresel, duyusal ve fiziksel faktörler vardır.

Hayvanlara karşı sakin yaklaşmak, onları strese sokmamak

önemlidir. Oksitosinin beyinden memeye gelmesi 1 dk sürerken

etki süresi 5-10 dakika arasındandır. Bu nedenle gereğinden

çok yavaş sağım alınan süt miktarını azaltabilir. Memeden sütün

tamamen boşalması engellenmiş olabilir.

Laktasyon en basit anlamıyla sütün sentezlenme ve salgılanmasıdır.

Doğumu yaklaşan hayvanda meme alveol hücrelerinin süt

üretebilecek şekilde hazırlanması (Mammogenezis), doğumla

birlikte süt vermeye başlaması (Laktogenezis) ve yavrunun

emmesi veya sağım ile sürekli uyarılması ile süt salgılanmasının

devam etmesi (Galaktopoezis) ve Laktasyon sonunda kuruya

alınması dönemlerinden oluşur. Tüm bu süreç başta Prolaktin

olmak üzere bazı hormonların etkisi altında meydana gelmektedir.

Bu hormonlardan bazıları Adrenokortikotropinkormon (ACTH),

Östrojen, Somatotropin ve tiroid hormonlarıdır. Sütün indirilmesi

süreci hipofiz arka lobundan salınan oksitosinin etkisi ile

olmaktadır. Oksitosin yavrunun emmesi, sağım makinelerinin

sesi vb. uyaranların etkisiyle salınmaktadır. Korku, stres, acı vb.

durumlarda salınan hormonların etkisiyle kan damarlarındaki

daralma sonucu meme alveollerine ulaşan Oksitosin miktarı azalır,

bu da sütün indirilmesine engel olur.

››

SÜT BILEŞIMI

Yüksek verimli Holstein ineklerin sütü yaklaşık % 3.4 toplam yağ

içerir. Süt yağı, yenilebilir yağlar arasında en karmaşık yağ asidi

bileşimine sahiptir. Süt yağında 400’den fazla farklı yağ asidi tespit

edilmiştir. Bununla birlikte, yaklaşık 15-20 yağ asidi süt yağının%

90’ını oluşturur. Süt yağındaki başlıca yağ asitleri düz zincirli yağ

asitleridir. Bunlar, 4 den 18 karbona kadar olan doymuş (4: 0, 6: 0,

8: 0, 10: 0, 12: 0, 14: 0, 16: 0, 18: 0) yağ asitleri, tekli doymamış (16:

1, 18: 1) yağ asitleri ve çoklu doymamış (18: 2, 18: 3) yağ asitleridir.

Bazı yağ asitleri çok küçük miktarlarda bulunur, ancak süt yağı ve

tereyağının benzersiz ve arzu edilen aromasına katkıda bulunur.

Örneğin, C14: 0 ve C16: 0 ß-hidroksi yağ asitleri, ısıtmanın ardından

kendiliğinden laktonlar oluşturur ve bu da tereyağının lezzetini

artırır.

Süt yağının yağ asidi bileşimi, ineğin laktasyon döngüsü

boyunca sabit değildir. Hayvanın meme bezinde 4 ila 14 karbon

uzunluğundaki yağ asitleri yapılır. 16 karbonlu yağ asidinin

bir kısmı hayvan tarafından yapılır ve bir kısmı da hayvanın

rasyonundan gelir. 18 karbonlu yağ asidinin tamamı ise hayvanın

rasyonundan gelir. Süt yağı bileşiminde laktasyon aşamasına ve

hayvanın enerji ihtiyacına bağlı olarak sistematik değişiklikler

vardır. Erken laktasyonda, hayvanın enerjisi büyük ölçüde

vücut depolarından gelir ve yağ sentezi için sınırlı miktarda

uçucu – kısa zincirli yağ asitleri vardır. Bu nedenle süt yağı

üretimi için kullanılan yağ asitleri diyetten elde edilir ve daha

uzun zincir olma eğilimindedir (16: 0, 18: 0, 16: 1 ve 18: 2

yağ asitleri). Daha sonraki laktasyon aşamalarında sütte

bulunan yağ asitleri meme bezinde oluşturulur, böylece 4: 0

ve 6: 0 gibi kısa zincirli yağ asitlerinin konsantrasyonu erken

laktasyondakinden daha yüksektir.

22 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

Tablo 1. Farklı ırkların sütlerinin ortalama yağ ve protein düzeyleri

Irk % Yağ % Protein Y:P

Ayrshire 3.86 3.18 1.21

Brown Swiss 4.04 3.38 1.20

Guernsey 4.51 3.37 1.34

Holstein 3.65 3.06 1.19

Jersey 4.60 3.59 1.28

Heinrichs ve Jone (2016)’ dan adapte edilmiştir.

Tablo 2. Farklı sığır ırklarının süt kompozisyonları

Irk %yağ %protein Protein/yağ oranı %laktoz %kül % Kuru madde

Ayrshire 4.1 3.6 0.9 4.7 0.7 13.1

Brown Swiss 4.0 3.6 0.9 5.0 0.7 13.3

Guernsey 5.0 3.8 0.8 4.9 0.7 14.4

Holstein 3.6 3.1 0.9 4.9 0.7 12.2

Jersey 5.5 3.9 0.7 4.9 0.7 15.0

Zebu 4.9 3.9 0.8 5.1 0.8 14.7

Wangdi ve ark., 2014 den adapte edilmiştir.

Yağ asidi bileşimindeki bu değişikliklerin sütün beslenme özellikleri

üzerinde büyük bir etkisi yoktur, ancak tereyağı gibi ürünlerin

işleme özellikleri üzerinde bazı etkileri olabilir.

Süt yağı yaklaşık olarak % 65 doymuş,% 30 tekli doymamış ve %

5 çoklu doymamış yağ asitleri içerir. Beslenme açısından bakıldığında,

tüm yağ asitleri eşit yaratılmaz. Doymuş yağ asitleri, yüksek

kan kolesterolü ve kalp hastalığı ile ilişkilendirilebilir. Bununla birlikte,

kısa zincirli yağ asitleri (4 ila 8 karbon), uzun zincirli yağ asitlerinden

(16 ila 18 karbon) farklı şekilde metabolize edilir ve kalp

hastalıkları açısından bir faktör olarak kabul edilmez. Konjuge linoleik

asit, birçok yönden insanlara faydalı olan, süt yağında bulunan

bir trans yağ asididir.

Genel olarak inek sütünün brüt bileşimi. % 87.7 su,% 4.9 laktoz

(karbonhidrat),% 3.4 yağ,% 3.3 protein ve% 0.7 mineraldir (kül olarak

anılır). Sütün bileşimi, türe (inek, keçi, koyun), ırka (Holstein,

Jersey), hayvanın yemine ve laktasyon aşamasına göre değişir. Süt

bileşiminde küçük farklılıklar olsa da, sürüdeki laktasyon dönemlerinde

bulunan farklı ineklerden elde edilen süt, dökme tanklarda

birlikte depolanır ve yıl boyunca nispeten tutarlı bir süt bileşimi

sağlar.

Süt% 3,3 toplam protein içerir. Süt proteinleri, insanların ihtiyaç

duyduğu 9 temel amino asidi içerir. Süt proteinleri meme bezinde

sentezlenir, ancak proteinleri oluşturmak için kullanılan amino

asitlerin% 60’ı ineğin rasyonundan elde edilir. Toplam süt protein

içeriği ve amino asit bileşimi, inek cinsine ve bireysel hayvan genetiğine

göre değişir.

››

SÜT BILEŞENLERININ KAYNAĞI

Rumende lif sindirimi, uçucu yağ asitlerinden (VFA) ağırlıklı olarak

asetat ve bütirat üretir. Bütirat, rumen duvarı için enerji sağlar ve

büyük bir kısmı rumen duvarı dokusunda beta-hidroksibutirata

dönüştürülür. Sütteki yağın yaklaşık yarısı memede asetat ve beta-hidroksibutirattan

sentezlenir. Süt yağının diğer yarısı kanda

dolaşan yağ asitleri havuzundan süte taşınır. Bunlar vücut yağ mobilizasyonundan,

diyetten emilimden veya karaciğerde metabolize

edilen yağlardan kaynaklanabilir.

Rumende bulunan mikroorganizmalar, rasyonla gelen ham proteini,

inek için temel amino asitlerin birincil kaynağı olan mikrobiyal

proteine dönüştürür. Bu amino asitler, süt proteinlerini sentezlemek

için meme bezi tarafından kullanılır. Bu protein sentezini

desteklemek için enerji olarak glikoz sağlamak gereklidir. Glikoz ya

karaciğerde Uçucu Yağ Asiti (UYA) olan propiyonattan oluşturulur

ya da doğrudan ince bağırsaktan glikoz olarak emilir. Rumenden

çok az propiyonat emilirse, ineğin amino asitleri parçalaması ve

bunları glikoza (glukoneogenez adı verilen bir işlem) dönüştürmesi

gerekecektir. Bu, süt proteini yapmak için mevcut olan amino asit

arzını azaltabilir. Ayrıca bazı albümin ve immünoglobulin proteini

doğrudan kandan süte aktarılır.

››

SÜT YAĞI VE SÜT BILEŞIMINI ETKILEYEN FAKTÖRLER

Süt yağı ve bileşimini etkileyen faktörler ile ilgili farklı sınıflandırmalar

vardır. Bir kaynak Yem ve Yem ile ilgili faktörler (Kaba ve

konsantre yem oranı, Kaba yemlerin öğütülmesi ve peletlenmesi,

konsantre yemlerin öğütülmesi ve peletlenmesi, konsantre yemin

kompozisyonu, yemleme sıklığı, nem oranı yüksek yeşil yemler,

doymamış yağ asitlerince zengin yağların kullanılması), laktasyon

dönemi, mevsimsel faktörler, genetik farklılıklar, diğer faktörler

şeklinde sınıflandırma yapılmıştır. Başka bir kaynak ise süt kompozisyonunu

etkileyen faktörler 2 ana başlığa ayrılmıştır. Genetik yapı

ya da ırk ve diğer Faktörler. Diğer faktörlerden biri besleme ile ilgili

faktörler (Beslemenin süt kompozisyonuna etkisi, yem tüketimi

ve süt verim dönemi, rasyon kaba /kesif yem oranı, karbonhidrat

www.tarimturk.com.tr 23


UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

kaynağının etkileri, tahılların işlenmesi, beslemenin süt protein

muhtevasına etkileri, rumen mikroorganizmaları, rumende sindirilmeyen

protein, Karbonhidrat kaynağı, rasyon yağının etkileri

), besleme dışındaki diğer faktörler (mevsim; laktasyon safhası;

hastalıklar; üretim seviyesi; ekipmanlar; yaş) olarak belirtilmiştir.

1.Genetik/Irk

Genel olarak, sütün yağ ve protein içeriği hayvanın ırkı ile pozitif

olarak ilişkilidir; Bununla birlikte, farklı sığır ırklarının ortalama

süt yağı ve proteini seviyeleri farklılık göstermektedir (Tablo 1).

Holsteinlar en düşük yağ ve protein içeriğine sahipken, Jersey ve

Guernsey ırkları en yüksek içeriğe sahiptir. Bununla beraber, Holsteinlar

daha fazla süt ürettikleri için, genellikle diğer cinslere göre

daha yüksek toplam yağ ve protein verimine sahiptirler. Farklı ırkların

ortalama yağ ve protein oranları Tablo 1’de, süt kompozisyonları

ise Tablo 2’de verilmiştir.

Genetik ve kalıtım, ineklerdeki protein ve sütün yağ içeriğindeki

farkın % 55’ini oluşturur. Protein ve yağ yüzdeleri, süt verimi ve bileşenlerin

veriminden daha yüksek oranda kalıtsaldır. Süt verimi,

toplam yağ ve protein verimi ile pozitif yönde (süt verimi artıkça

artar) ilişkilidir; bununla birlikte, süt verimi, yağ ve protein yüzdesi

ile negatif (süt verimi artıkça azalır) olarak ilişkilidir. Uzun yıllar

boyunca, boğalar (sperma maçlı) yüksek süt verimi için seçildi ve

bu zaman içinde yağ ve protein oranlarında çok yavaş artışlara neden

oldu. Süt bileşiminde değişiklik sadece genetik ile mümkün

değildir.

2. Laktasyon Aşaması

Laktasyon aşaması süt proteini ve yağ yüzdelerini önemli şekilde

etkiler. Sütteki en yüksek protein ve yağ miktarı buzağılamadan

hemen sonra kolostrumda bulunur. Buzağılamadan 25 ila 50 gün

sonra seviyeler en düşük noktasına düşer ve süt üretimi azalmaya

başladığında 250. günde zirve yapar.

3.Yaş

İnekler yaşlandıkça hem

süt yağı hem de proteini

azalması eğilimindedir. Süt

yağı, muhtemelen daha yüksek

üretim ve daha fazla meme enfeksiyonunun

bir sonucu olarak birinci ila

beşinci laktasyon arasında her yıl yaklaşık%

0.2 oranında düşer. Süt proteini, hayvanlar yaşlandıkça

her laktasyonda % 0.02 ila 0.05 azalır.

göre karşılaştırılmalı kimyasal kaliteleri adlı master tezinde her

mevsim için 100 olmak üzere toplam 400 adet çiğ süt numunesi

analiz edilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda yağ, protein, yağsız

kuru madde değerleri kış aylarında en yüksek değerlerde iken

ilkbaharda düşmeye başlamış ve yaz mevsiminde ise en düşük

düzeye ulaşmıştır. Yazdan sonra sonbahar geldiğinde tekrara bu

değerler yükselmeye başlamıştır. Bu çalışmada yoğunluk ve pH

değerleri mevsimler arasında farklılık göstermemiştir.İlkbahar ve

yaz aylarında daha düşük süt yağı ölçümlerinin gözlemlenmesi

nadir değildir. Meraya geçiş, meradaki düşük lif ve dahave daha

yüksek şeker içeriği nedeniyle süt yağını baskılayabilir. Sıcak hava

ve yüksek nem, kuru madde alımını baskılayabilir ve daha düşük

kaba yem ve lif alımına neden olabilir. Ayrıca, sıcak stresi altındaki

inekler çok sayıda küçük öğün yemek yerine bir seferde daha

büyük miktarlarda yeme eğilimindedir.

5. Hastalıklar

Bazı beslenme hastalıkları ya da bozuklukları süt yağı ya da bileşiminde

değişikliğe sebep olabilir. Mastitis enfeksiyonları sütün

yağ ve kazeinini azaltır, ancak sütün kandan köken alan protein

içeriğini artırır. Mastitis sırasında somatik hücre sayısı da yükselir.

Sürekli mastitis ve somatik hücre sayısı sorunları olan sürülerın

ürettiği sütün satış fiyatı düşük olacaktır. Subakut rumen asidozu

(SARA) ve laktik asidozda düşük süt yağı ve süt yağ depresyonu

oluşabilir. Hem subklinik hem de klinik mastitis, yağ ölçümünü

baskılayabilir. Bu, düşük süt yağı test edilen sürülerde önemli bir

faktör olabilir.

6. Sağım

Süt yağı ve proteinin düşmesi, dökme süt tankındaki soğutma

sorunları, numune alma sorunları ve boru hattındaki aşırı çalkalama

gibi mekanik hatalardan da kaynaklanabilir.Dökme tankta

sütün donması veya fazla çalkalanması tereyağının sütten ayrılması

sonucu tankdan alınan sütle yapılan yağ testini sonucunun

düşük çıkmasına sebep olur.

4.Mevsim

Süt yağı ve proteini önemli ölçüde etkiler. Sıcak, nemli aylar

(Temmuz ve Ağustos) yağ ve protein içeriğini düşürür.

Sonbaharda sütte kademeli olarak protein ve yağ artışı olur ve

kışın soğuk aylarında en yüksek seviyeler meydana gelir. Bahar

boyunca sıcaklıklar arttıkça, bileşen seviyeleri kademeli olarak

azalır. Bu değişiklikler, hava ve sıcaklıktaki değişiklikler nedeniyle

yazın daha düşük olan yem alımından dolayı olabilir. Ham

selüloz içeriği yüksek olan kaba yemler soğuk havalarda daha

fazla tüketilmektedir. İstanbul bölgesi çiğ sütlerinin mevsimlere

24 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

Tankı boşalttıktan sonra görülen süt yağı yığınları böyle bir soruna

işaret eder. Kontrollerde soğutma ünitesinde bir arıza varsa veya

sütün aşırı çalkalanması durumunda terayağının sütten ayrılması

meydana gelebilir. Sıcaklık çok yüksek olduğunda da sorunlar ortaya

çıkabilir. Bu durum eski ve çiğ sütün karıştırıldığı ve sıcaklık

7.22 o C’yi aştığında olabilir. Boru hattında aşırı çalkalama veya arızalı

bir pompa, sütün çalkalanması nedeniyle süt yağını ayrıştırarak

azaltabilir.

Sağımcının ineği tanıması ve dolayısı ile ineklerle iyi anlaşan birisi

olması sağlıklı ve kaliteli süt üretiminde büyük önem arz etmektedir.

Sütte bozulma ya da sütte mikroorganizma varlığı söz konusu

ise bunların bir kaynağı da insandır. Bu nedenle bakıcı, sağımcı ve

süt kapları ile uğraşan kişilerin temiz ve sağlıklı olması gereklidir.

Sağım işleminde ilk ve altın kural ineğe, yumuşak bir şekilde sabırla

yaklaşılmasıdır. Çünkü inek kendisine yaklaşan kişinin sinirini

ve gerginliğini hissetmekte ve tedirgin olabilmektedir. İneğin tedirgin

olması ise adrenalin salgılanmasına neden olarak sütün salınmasını

engellemektedir. Böylece sağım işi daha da uzamakta ve

zorlaşmaktadır. Bu sakinliğin ve yumuşak ilginin sağım süresince

korunması çok önemlidir.

İneklerin günde iki kez sağılması tek sağıma oranla %40’lık bir süt

verimi artışına neden olmaktadır. Bununla birlikte günlük sağım

sayısını 2’den 3’e çıkartmak; ineklerde süt veriminde %10-15, düvelerde

ise %15-20’lik artışa yol açmaktadır. Genellikle işletmelerde

2 sağım uygulanmaktadır. Ancak süt verimi yüksek işletmelerde

bu sayı 3’e çıkabilmektedir. Sağım sayısının artıları ve eksileri iyi

düşünülmelidir. 3 sağımda süt miktarında artma görülebilirken,

işçi giderlerinin artması ve memelerin daha uzun süre sağım makinalarına

maruz kalmasının riskleri de düşünülmelidir.

7. Ahır ve Barınma

Yetersiz havalandırma veya yetersiz hayvan refahı, yemliklerdeki

aşırı kalabalık, düve ve yaşlı ineklerin bir arada barındırılması,

kalabalık ortam, yemliklere da az erişim sebebiyle yem tüketimini

azaltarak süt yağı ve protein üretimini de baskılayabilir.

8. Sıcaklık Stresi

Yem sindirimi ve metabolizması büyük miktarda ısı üretir. Isı stresi

yaşayan inekler, tükettikleri yem miktarını azaltacak ve daha az geviş

getireceklerdir. Fanlar ve fıskiyeler gibi sıcaklığı azaltmaya yarayan

uygulamalar inekleri yemeye teşvik ederek süt üretimini ve süt

yağı yüzdesinin korunmasına yardımcı olur.

9. Vücut Kondisyonu

Yüksek verimli ineklerin süt üretimini desteklemek amacıyla vücuttaki

besin depolarından yararlanabilmeleri için uygun vücut kondisyonunda

olmaları şarttır. Vücut depoları minimal düzeydeyse, süt

ve süt bileşenlerinin verimi düşecektir. Öte yandan aşırı vücut kondisyonu

metabolik problemler ve buzağılama zorluğu riskini artırır.

Erken laktasyonda kilo kaybı, subklinik ketozisden dolayı kısa bir

süre için süt yağ içeriğini artırabilir.

Hem zayıf hem de şişman inekler, sonraki laktasyonda düşük süt

yağına sahip olma eğilimindedir. Hayvanlar aşırı derecede obez

veya zayıfsa, buzağılama sonrasında protein baskılanabilir.

Ek olarak, bazı araştırmalar, buzağılamadan önceki son üç hafta

boyunca yetersiz proteinle beslemenin süt proteinini baskılayabileceğini

gösteriyor.

10. Yanlış Süt Örneği Alınması

Süt yağı analizi için tanktan örnek almak ayrı bir hassasiyet gerektirmektedir.

Doğru sonuçlar elde etmek için süt örnekleri uygun

şekilde toplanmalı ve kullanılmalıdır. Örnekler 4.44 o C’nin altında

tutulmalıdır. Bu genellikle buz veya su ile soğutma gerektirir.

Numuneler 4.44 o C’nin altında tutulmadığında çalkalanmayı önlemek

için numune poşetlerini veya şişelerini tamamen doldurulması

gereklidir. Örnekler dondurulmamalıdır. Dökme tank en az

beş dakika çalkalanmalıdır ve daha büyük tanklar, numune almadan

önce daha uzun bir çalkalama süresi gerektirir.

11. Su

İneklerde özellikle süt verimi için su tüketimi çok önemlidir. Sütün

yaklaşık %84 inin su olduğu düşünülürse su kalitesinin ve tüketilen

su miktarının ne kadar önemli olduğu anlaşılır. Ancak tüketilen

suyun süt yağ oranına etkisi ile ilgili çalışma sayısı sınırlıdır. Bir

çalışmada günde iki veya bir kez su alımının, ad libitum (istediği

an, istediği kadar içmesi) suya erişimle karşılaştırıldığında, su kısıtlamasının

süt verimi ve süt yağı içeriğini azalttığı bildirilmiştir.

İneklerin önünde her zaman içebilecekleri su bulunmalıdır ve insanların

tüketebilecekleri kalitede su kullanılmalıdır.

www.tarimturk.com.tr 25



Ankara Yolu 7.km Merkez/Çorum +90 364 235 00 34

www.karadenizyem.com.tr

info@karadenizyem.com.tr


SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

VAPCO, 48 YILLIK DÜNYA TECRÜBESIYLE

ZIRAI İLAÇTAN SONRA ŞIMDI DE HAYVAN

SAĞLIĞI ÜRÜNLERI ILE TÜRKIYE’DE OLMAYA

HAZIRLANIYOR…

Vapco Yem Katkı-Premiksleri

Çok Yakında Türkiye’de…

Yem Katkı/Premiks Nedir? Ne İçin Kullanılır?

Hayvan Sağlığı Ürün Grupları

Hayvanlarda büyüme hızı ve verim gücü yemden yararlanma

düzeyi ile doğru orantılıdır. Bu nedenle yüksek verim elde etmek

için hayvan sağlığını korumanın yanında yemden yararlanma

yeteneğini de üst düzeye çıkarmak gerekir. Bu yöndeki en etkili

uygulamalardan biri yem katkı maddeleri-premiksleri olup, VAPCO

Yem Katkı Ürünlerimiz olan VAPCOVİT, VİTA5, VİTAMİN AD3EC,

VİTAMİN E-S FORTE sayesinde yemden en yüksek verim alınması

sağlanmaktadır.

Hayvan beslemede kullanılan yemlere çeşitli amaçlarla birçok

katkı maddesi katılmaktadır. Kendileri tek başına bir yem olarak

kabul edilmeyen bu maddeler, et, süt ve yumurta verimleriyle yem

tüketimi ve yemden yararlanmayı arttırmanın yanında, yemin

tadını iyileştirme, yemin peletlemesini kolaylaştırma, yemlerin ve

ürünlerin kalitesini iyileştirme gibi birçok yarar sağlar.

ANTELMİNTİKLER

ANTİBAKTERİYEL İLAÇLAR

ANTİENFLAMATUARLAR

ANTİASİTLER/LAKSATİFLER

ANTİKOKSİDİYALLER

VİTAMİN-MİNERALLER

ARI ÜRÜNLERİ

BALIK ÜRÜNLERİ

MERHEMLER

DEZENFEKTANLAR

MEDİKAL ŞAMPUANLAR

28 www.tarimturk.com.tr


LEVOVAP®

LEVOVAP®; Levamizol ve Oksiklozanid

içeren oral solüsyon bir antelmintiktir.

Sığır ve koyunlarda aşağıdaki nematodlar

ile Fasciola spp.‘lerin tedavi ve

kontrolünde kullanılır:

Akciğer kurtları:

Dicyocaulus spp.

Mide-bağırsak kurtları:

Trichostrongylus spp.

Cooperia spp.

Ostertagia spp.

Haemonchus spp.

Nematodirus spp.

Bunostomum spp.

Oesophagostomum spp.

Chabertia spp.

VAPCO TARIM İLAÇ PAZ.DAĞ.VET.İTH.İHR.LTD.ŞTİ

Yaşamkent Mah. 3250.Cadde Pelit PLAZA

No:6A/101 Çankaya/ANKARA

0 312 217 22 06

vapco@vapco.com.tr


SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

Daha iyi bir gelecek için, Bir idealimiz var

KUZU BESLEME

Rıza Dönmez - Zooteknist

Zootekni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi

Doğum, göbek kordonu kopmasıyla başlar. Plasenta (son) dışarı atılarak biter.

Plasenta 0.5-3 saat içinde atılır. Göbek kordonu temizliği yavru için en önemli

konudur. Bu yüzden antiseptik (mikrop öldürücü) sıvıyla temizlenmelidir.

Anne kolostrum (ağız sütü) olup olmadığına bakılmalı, yavrunun anneyi emdiği

gözlenmeli, emmiyorsa meme başı bulunmalı ve emmesine yardımcı olunmalıdır.

Ağız sütü mutlaka verilmelidir. İçinde bulunan antikorlar (bağışıklık maddeleri)

nedeniyle kuzularda direnç sağlar. Ağız sütü inmemişse, ağız sütü tozu 1 saat

içinde kuzuya verilmelidir. Bunu alan kuzu, mekonium (bağırsak pisliği) vücuttan

atar, kuzuların arkasında turuncu renkli dışkı görülür.

Çoklu doğum ya da anne kaybında, kuzu ya başka bir anneye kabul ettirilmeli ya da

sağılıp koyun sütü verilmeli. Bir diğer seçenek olarak da 24 Protein – 24 Yağ – 0 (Sıfır)

Selüloz mamayla beslenmelidir. Bu kesinlikle buzağı maması olmamalıdır.

KUZULARDA BESLEME

1 haftadan itibaren anneden 3-4 saat yavrular ayrılmalı, ayrıldıkları bölmede Kuzu

başlangıç yemi ve su olmalıdır. Bu şekilde yeme alışan kuzu 1 hafta sonra yani 2

haftalıkken ayrı bir bölmeye girip yem yiyerek, anne yanına istendiğinde geçebilecek

kaçaklar yapılmalıdır. Eğer silajla anne besleme yapılıyorsa, anne yem yerken

kuzuları ayırmak gelişmede önemli olur.

5-6 haftalık olan yavrular doğum ağırlığının 3 katına gelirler. 15 kg civarında olan

kuzular tamamen anneden ayrılmalıdır. Ayrılan kuzular amaca göre beslenmelidir.

Kesim için beslemede, serbest beslemeyle kesime kadar bakılmalıdır.

Damızlık bakılacaklar, 12 haftaya kadar serbest besleme sonra da ırk özelliklerine

ve yapılacak Enerji ve Protein ihtiyaçlarına göre beslenip, dişi ve erkek toklu olarak

damızlıkta kullanılırlar. İşletme devam etmek istiyorsa, kuzularına evdeki çocuklarına

gösterdiği ilgiyi göstermek zorundadır.

30 www.tarimturk.com.tr



SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

Onların Rahat ve Mutlu Yaşamaları İçin En Yüksek

Standartları Sağlıyoruz

Süt ve besi hayvancılığı ile entegre olan Süt Kardeşler; doğal koşullarda yemin üretiminden, hayvanın sağlığı

ve beslenmesi dahil tüm aşamalarda, en üst düzeyde hijyenik koşullarda, standart kalite ve izlenebilirliği

sağlayarak hizmet sunmaktadır. Bu sayımızda Süt Kardeşler Tarım İşletmesi Yön. Krl. Üy. Arzu Şentürk Saltık

bizlere, işetmelerinin kuruluş hikayesini, hizmet verdikleri son teknoloji ile donatılmış, çevre dostu olan tesislerinin

özelliklerini ve çiftçilerimizin neden Süt Kardeşleri tercih ettiğini sizler için anlattı. Keyifli okumalar.

Süt Kardeşler Tarım İşletmesi firmamız, 2012 yılında rahmetli babam Hasan Şentürk tarafından İzmir

Bergama’da kuruldu. Ana faaliyetlerimiz olan; enerji, inşaat, akaryakıt ve gayrimenkulden sonra tarım ve

hayvancılık sektörüne girdik. Yoğun emek harcanılan bir sektör olan tarım ve hayvancılığın çok zor olduğunu

bu süre zarfında yaşayarak öğrendik. Fakat bu yatırım, en çok değer verdiğimiz ve geleceğimiz olarak

gördüğümüz yatırımlarımızdan bir tanesi oldu. Şimdi, Süt Kardeşler Tarım İşletmesi olarak, her geçen gün

daha iyisini yapmak için yeni bilgiler araştırmaya ve uygulamaya devam ediyoruz.

İşletmeyi kurduğumuz ilk yıllarda organizasyon, planlama ve sonuç alma konularında bazı sorunlar yaşamış

olsak dahi, birçoğunu aşabilmek ve çözebilmek gerçekten çok mutlu edici ve birbirimize daha da

derinden bağlayıcı bir duygu oldu bizim için… Tarım ve hayvancılık için en önemli unsur takım halinde

uyum içerisinde çalışabilmeyi başarmaktır. Bu yüzden özellikle genç, dinamik ve birbirinden başarılı insanlardan

oluşan bir ekibe sahip olmak, bu sektörün tüm aşamalarını çok zevkli bir şekle dönüştürdü. Doğru

yatırımcı ve doğru ekip bir araya geldiğinde, sorunların birçoğunun çözüm yollarına kolaylıkla ulaşmış

oluyorsunuz. Bu sebeple, Süt Kardeşler Tarım İşletmesi olarak, 2021 yılından başlayarak yeni yatırımlar

yapmak ve bu tesisi yeni projeler ile desteklemek adına birtakım kararlar almış bulunmaktayız. Tesis ve

üretim performanslarımızı artırarak yatırımlarımıza hızla devam edeceğiz.

Arzu ŞENTÜRK SALIK

Yönetim Kurulu Üyesi

SÜT KARDEŞLER TARIM İŞLETMEMIZ

Ülkemizde modern koşullarda üretim yaparak tarımsal ürünlerin gelişimine katkıda bulunmak ve hayvansal

ürünlerdeki kalite ve sürdürülebilirliği, saygın ve güvenilir bir marka adı altında sunmak amacıyla 2012

yılından bu yana faaliyet göstermektedir. Süt ve besi hayvancılığı ile entegre olan işletmemizde; doğal

koşullarda yemin üretiminden, hayvanın sağlığı ve beslenmesi dahil tüm aşamalarda, en üst düzeyde hijyenik

koşullarda, standart kalite ve izlenebilirliği sağlayarak hizmet sunmaktayız. Aynı arazi üzerinde, kendi

üretimimiz olan yem bitkilerini, işletmede yem hammaddesi olarak kullanıyoruz. Böylece izlenebilirlik,

gıda sağlığı ve güvenliği her noktada sağlıyoruz.

HEDEFLERIMIZ

İnsana, yasalara, çevreye saygılı, hayvan refahı odaklı, sağlıklı ve kaliteli ürünler üretmek. Ülkemiz tarım ve

hayvancılık sektöründe, faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda müşteriler tarafından tercih edilen bir marka

olmak, şirketimize toplam kalite bilincini yerleştirmek, kaynaklarımızı verimli ve bilinçli olarak kullanarak

kaliteli son ürün üretmek hedeflerimiz arasında. Süt Kardeşler Tarım İşletmesi marka bilinirliğini yurt içinde

ve yurt dışında artırarak örnek tarım ve hayvancılık firmaları arasında yer almayı da orta ve uzun vadeli

bir plan olarak değerlendiriyoruz.

32 www.tarimturk.com.tr


Modern ve

Teknolojik Sistemler;

Verimli Çiftlikler

FEVZİÇAKMAK MH TEKSAN SAN. SİT.

10617 SK. NO:11 KARATAY KONYA

0 554 997 09 67 | 0 535 520 77 16 dizaynciftlikekipmanlari.com


FEVZİÇAKMAK MH TEKSAN SAN. SİT.

10617 SK. NO:11 KARATAY KONYA

0 554 997 09 67 | 0 535 520 77 16

dizaynciftlikekipmanlari.com


TT

TARIM

TÜRK

SEKTÖRDEN

Hasan Hüseyin Sak Yönetim Kurulu Başkanı

Mustafa Kara Genel Müdür

Dizayn Çiftlik Ekipmanları, 2020 Yılından beri çiftliğiniz için modern sistemler üreten, kurulumunun her aşamasında müşterilerimizin

ihtiyaçlarına çözüm üreten bir firmadır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarınız için kolay kullanıma sahip, son teknoloji sistemler ile birlikte refah

sağlamak amacını taşımaktadır. Firmamız, tüm ekipmanlara kolayca ulaşabileceğiniz bir satış politikası ile birlikte ekonomik ve kaliteli ürünler

üreterek müşterileri memnuniyeti odaklı faaliyet yürütmektedir. Kendi üretimi ve çözüm ortaklığını üstlendiği malzeme tedariği sayesinde direk

müşteriye sunulan ürünlerin her biri Dizayn Çiftlik Ekipmanları güvencesiyle satışa sunulmaktadır.

Krom Devirmeli Suluk: A ısı 304 kromdan imal edilmektedir. Ahır içerisinde konumlandırılmaktadır. Litre

hacimleri 100 lt, 150 lt ve 200 lt olarak üretilmektedir. Duvar tipi devirmeli; ayaklı olarak (sabit/devirmeli) seçenekleri

mevcuttur. Ayrıca şamandıralı olduğu için otomatik olarak su seviyesini kendisi ayarlamaktadır.

Krom yüzeyi ise temizliğin daha kolay yapılabilmesini sağlamaktadır.

Hayvan Kaşıma Fırçası: Otomatik kaşınma fırçasının et ve süt üretimini % 10 oranında arttırdığı kanıtlanmıştır.

Hayvanlar yılın belirli dönemlerinde tüy döktüğünden kaşınma onlar için çok önemlidir. Bu yüzden

sert kıllı fırçamız hayvanlarınızı bu dertten kurtararak rahatlamalarına yardımcı olur. Hayvanızı uzun tüy, toz,

toprak, kuru gübre, bit, pire, kene gibi zararlılardan korumaya yardımcı olur.

Buzağı Kulübesi: Yeni doğan buzağıların hastalıklara ve diğer mikrobiyel organizmalara karşı bağışıklık

ve direnç kazanması İlk 5 ila 7 haftalık dönem içerisinde gerçekleşir. Bu zaman zarfı içerisinde buzağılar

dışarıdan gelecek olan mikrop ve hastalıklara karşı savunmasız olduğundan akciğer, ishal vb. hastalıklara

yakalanabilirler. Tüm bu olumsuzluklardan hayvanlarınızı korumanız için buzağı kulübesi en kaliteli haliyle

Dizayn Çiftlik Ekipmanları’nda!

Suluk Sistemleri: Daha verimli bir üretim için hayvanlarınıza fonksiyonel ve kullanım kolaylığı sunan Dizayn

Suluk Sistemleri sayesinde modern çiftlik refahından faydalanın.

Gübre Sıyırıcı Sistemi: Dizayn Çiftlik Ekipmanları gübre sıyırıcı ile, hayvanların sıyırıcı yolunda biriken

gübrenin uygun ölçülerde yanlarından kanatlı bir şekilde ortadan haraket edebilir (zincir & demir) çekme

sistemi ile sıyırtarak temizliği sağlanır. Bu şekilde hayvanlara daha temiz bir alan sağlanmış olur. DİZAYN

ÇİFTLİK Gübre Sıyırıcıları her şartta ister manuel ister otomasyon olarak bu görevi sorunsuz yerine getirir.

Küçükbaş Kilitleme ve Sağım Sistemi: Dizayn Otomatik Kilitleme sistemi sayesinde hayvanlarınız yem

yerken aşı, sağım, hap, kırkma ve banyo işlemlerini çok kolay bir şekilde işçilik ve zaman maliyetlerinden

de tasarruf ederek kullanabileceğiniz bir üründür. Her hayvan kendisini otomatik olarak kilitler ve siz isterseniz

tek tek isterseniz de toplu olarak serbest bırakabilirsiniz.

Kauçuk Hayvan Yatakları: Kauçuk altlık olarak da bilinen bu inek yatakları ineklerinizi özellikle kış aylarında

soğuktan koruyan, hastalıklarına engel olan bir üründür.

Küçükbaş Doğum Padoğu: Koyun, Keçi Doğum Bölmeleri, 120 cm X 130cm ve 120 cm yüksekliğe

sahiptir. 1 Adet Kilitleme Ve Yemlik Mevcuttur. Anne ve yavrusunun rahat edebileceği, bakıcının kolayca

bakımını yapacağı şekilde dizayn edilmiştir.

Hayvan Kantarı: Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarınızı tartmak için idealdir. Çift taraflı kapısı ile içeri giren

hayvanı rahatlıkla diğer taraftan çıkarabilirsiniz.

Küçükbaş Aşı Yolu: Dizayn Çiftlik aşı yolu ünitesi sayesinde hayvanlarınızı daha kolay ve pratik bir şekilde

aşılama yapabilirsiniz.Ayrı zamanda hayvan sayma işlemini ve ayırma işleminide gerçekleştirebilirsiniz.

Yemlik Kilit Seti: Yatak setler Ø60, yemlik kilit setleri Ø48 ve Ø60’lık borulardan imal edilmektedir. Sıcak

daldırma galvaniz kaplamadır. Modüler ve ayarlanabilir sistemlidir. 2 yıl garantilidir. Yemlik kilitleri hayvanların

düzenli zamanlarda ve istenilen miktarlarda beslenmelerini sağlar. Tek bir kolla kilitler kolayca açılıp

kapatılabilir.

www.tarimturk.com.tr 33


SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

Gölyaka Hayvancılık;

Lezzetin Anahtarı Sütümüzde Gizli

Tunay ÇAKIR Genel Koordinatör

Firmamız 2010 yılında Düzce’nin Gölyaka ilçesinde kurulmuştur. Süt işletmesi olarak bu tarihten itibaren faaliyet göstermekteyiz. Faaliyete

başladığımız günden itibaren ürettiğimiz sütü Ak Gıda (ÜLKER) firmasına vermekteyiz.

Bünyemizde 28 adet başlık sağım sistemimiz bulunmaktadır. Kendimize ait 130 dönüm yerimiz mevcut olup bu yerlerde ihtiyacımız

olan yem materyallerinden bir kısmını kendimiz üretmekteyiz. Yıl içerisinde kaba yem ve kesif yem olarak tedariklerimizin büyük kısmını

dışarıdan temin etmekteyiz. Mevcutta şu an 150 adet hayvan sağımı yapmaktayız. Yıl içerisinde sağmal kapasitemizi gebe hayvanlar ve

düveler ile birlikte toplamda 400 adet hayvana çıkarmayı hedefliyoruz. Toplamda güncel sürümüzde erkek ve dişi hayvan olarak 1.000

hayvan mevcut olarak bulunmaktadır.

Tohumlama, aşılama ve diğer tüm tedavilerimizi kendi bünyemizde yapmaktayız. Zaman zaman gebe düve ithal ederek sürümüzü

güncelleyip, İşletmemizde dünyaya gelen buzağılarımızı sürümüze dahil ederek sürdürülebilir üretim hedefi doğrultusunda sürümüzü

daima güncel tutmaktayız. İşletmemiz bu yıl itibarı ile âri işletme statüsüne girecektir.

34 www.tarimturk.com.tr


Kalite ve Deneyimin Buluşma Noktası

Gölyaka Hayvancılık Süt ve Süt Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti:

İmamlar mah. 61. Cad. No:4 Gölyaka/ DÜZCE

golyakahayvancilik@hotmail.com

0 542 225 62 37


SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

ÜRETICI NE KADAR FAZLA KRITER

SAĞLARSA O KADAR DESTEKLEME ALACAK

Erman HARAN | Sorumlu Müdür

Mustafa Turna | Veteriner Sağlık Teknisyeni

Tarım Orman Bakanlığımız, yeni destekleme modelinde; Damızlık Birliğine kayıtlı olan işletmeleri “A, B, C ve D” diye sınıflara ayırdı. A

ve B sınıfı işletmelerin alacak olduğu soy kütüğü farklı, C ve D sınıfının alacak olduğu soy kütüğü farklı olacak. A ve B sınıfı işletmeler 1.500

TL bir buzağı desteğine ilave soy kütüğünü farklı alacak.

Bakanlığımız yeni destekleme modelinde 1.000 TL temel destek belirlemiştir. Üretici ne kadar fazla kriter sağlarsa o kadar destekleme

alacak. Şuanda 7450 kayıtlı işletmemiz var ve bu işletmelerimizde ne kadar çok A ve B sınıfı işletme olmasını sağlarsak, ekstradan bu

desteklerden yararlanmasını da sağlayacağız.

Kriterlere gelecek olursak;

İşletmenin ilk önce 10 baş ve üzeri annesi ve babası olan saf ırk hayvanı olması gerekir.

Mekanik Süt ölçer cihazının işletmede mevcut olması, bir ineğin kaç litre süt verdiğini bakanlık kayıt sistemine doğru verilerin aktarılması

demektir.

Teknik personelimizin dağıttığı kaplara işletmelerde bulunan hayvanlardan numuneler alarak burada yağına, proteinine ve somatik

hücresine bakılıyor.

Gerekli kriterler sağlandığında işletmelerimize tip sınıflandırması yapılıyor. Yani hayvanlara işletmelere dolaşıp vücut yapılarına göre

bir puanlama veriliyor. Bunu da yaptıktan sonra C sınıfındaki bütün işletmelerimiz A ve B sınıfına dahil olabiliyor.

36 www.tarimturk.com.tr



UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

İYİ BİR RASYONUN

KRİTERLERİ

Dr Öğr. Üyesi Hıdır GÜMÜŞ

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi

Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları AD.

››

GİRİŞ

Yem; normal miktarda verildiği zaman hayvan sağlığına zararlı etki yapmayan hayvanların yaşama ve verim payı gereksinimlerini

karşılayabilen organik ve inorganik besin maddelerden bir veya birkaçını kapsayan bitkisel veya hayvansal kökenli olan

doğada serbest olarak bulunabilen maddeler olarak bilinir.

Kaba yemler, taze, kurutulmuş veya silaj formunda hayvan yemi olarak kullanılan, büyük çoğunluğu bitkisel kökenli olan,

herbivor hayvanların rasyonlarının ana kısmını oluşturan, doğal koşullar altında yetişen, doğal nitelikli ve düşük enerjili

yemlerdir. Yoğun yemler ise; kaba yemlere göre enerji ya da protein içeriği bakımından zengin, besin maddelerinin sindirilme

derecesi yüksek olan yemlerdir. Yem katkı maddesi büyüme ve diğer verimlere uyarıcı etkiye sahip olan, yemden yararlanmayı

iyileştiren, sağlık veya metabolizmayı iyileştiren maddeler olarak tanımlanırlar. Karma yem ise birden fazla yem hammaddesinin

bir araya getirilmesiyle oluşan fabrika yemi olarak da bilinen besin madde içeriği dengelenmiş yem karışımıdır.

38 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

››

Rasyon

Hayvanların bir günlük (24 saat) yaşama veya verim payı besin madde

ihtiyaçlarını karşılamak için verilen yem miktarıdır. Günlük yem tüketimi ve

bunun içinde bulunması gereken besin maddeleri % ya da kg rasyondaki

miktar olarak ifade edilebilir. Rasyon hazırlanırken hayvana ait özelliklerin

(canlı ağırlık, verim düzeyi) yem maddelerin besin madde kompozisyonunun

(nişasta, protein vb), yem hammaddelerindeki antinutrisyonel/antifizyolojik

özelliklerinin (gosipol, tanen) bilinmesinin yanı sıra ekonomik bir hayvancılık

için hammadde maliyetlerinin hesaplanması önemlidir. Birden fazla rasyon

hazırlama teknikleri bulunmakla beraber bunlardan bazıları şunlardır;

Deneme-yanılma yöntemi, Pearson kare yöntemi, cebirsel yöntem, doğrusal

(Linear) programlama yöntemi vb.,leridir. Bu mihverde hayvancılıkta rasyon

hazırlarken bazı terimlerin bilinmesi gerekir.

Non Protein

Nitrogen

(Protein

tabiatında

olmayan

azotlu

bileşikler)

Şekil 1. Ham proteinin fraksiyonları

Ham Protein

Gerçek protein

(Protein tabiatında olan azotlu

bileşikler)

Rumende

yıkımlanabilen

protein (RDP)

Mikrobiyel Ham Protein (MCP)

Rumende

yıkımlanamayan

protein (RUP)

y-pass protein

››

Rasyondaki ait bazı terimler;

Kuru madde (KM):

Yemlerin kuru madde içerikleri; yemdeki suyun tamamen uçana kadar

65 °C veya 105 °C’de belirli bir süre tutulmasıyla belirlenir. Yemlerin diğer

besin madde içerikleri, kuru madde bazında (Dry matter basis, DM) ya da

doğal halde (As-fed) verilebilir. Özellikle ruminant rasyonları hazırlanırken

hesaplamalar kuru madde üzerinden yapılmaktadır. Üreticilerimizin burada

dikkat etmesi gereken konu; rasyon hazırlanırken toplam rasyonun kg

cinsinden toplam yem miktarından ziyade rasyonun kg cinsinden kuru

maddesinin bilinmesi gereklidir. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak, 10 kg

mısır silajı (Kuru madde içeriği %35) tüketen bir hayvanın aslında bu yemden

3.5 kg olarak yararlandığı bilinmelidir.

İnorganik madde (Ham kül, HK):

Kuru madde usulüne göre uygun yakıldığında geriye kalan yanmamış

maddelerin tümüne “ham kül” adı verilir. Ham kül içerisinde yemdeki doğal

inorganik maddeler (makro ve iz mineraller) bulunabileceği gibi yeme

sonradan karışmış toz, toprak, kum gibi maddelerde bulunabilir.

Organik madde (OM):

Organik maddeler, ham kül analizi sırasında kuru maddenin yanan bölümüdür

(OM=KM-HK). Kaba yemler daha çok sindirim sisteminde fiziksel doluluk

sağlayarak hayvanda tokluk hissi oluşturmak amacıyla kullanılırlar. Organik

maddeyi oluşturan temel besin maddeleri, ham protein, ham yağ, ham

selüloz ve azotsuz öz maddelerdir.

Ham protein:

Organik maddeler içerisinde nitrojen içeren tüm maddelere ham protein denir.

Proteinlerin yapıtaşları aminoasitlerdir ve hayvanlarda protein sentezi için toplam

20 aminoasit protein sentezine katılır. Ruminantlarda protein sindirimi diğer

hayvanlara göre farklılık arz eder. Ruminantlara özgü olarak proteinler, yemlerde

bulunan protein tabiatlı (Gerçek protein) veya protein tabiatında olmayan azot

(NPN; Non-protein nitrogen) olarak ikiye ayrılır. Ruminatların midesinde bulunan

mikroorganizmalar yemdeki gerçek protein ve NPN maddelerinden aldıkları

azotu ve fermente edilebilir organik maddeleri kullanıp kendi vücut proteinlerini

üreterek çoğalır ve sonra incebağırsaklarda sindirilirler (Mikrobiyel ham protein,

MCP). İşkembede (Rumende) sindirilmeden geçen protein ise bypass protein

(Rumende yıkımlanamayan protein (RUP) olarak adlandırılır.

www.tarimturk.com.tr 39


UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

Ham Yağ (HY):

Ham yağ yerine “Eter Ekstrakt Maddeler” ifadesi de

kullanılabilir. Ham yağ değeri sadece yemin yağ içerini değil,

eter içinde çözünebilen klorofil, yağda eriyen vitaminler, reçine,

mumlar ve organik asitler gibi diğer materyalleri de içerir.

Ruminantlar için yağlar korunmamış yağlar (Unprotected

fats) ve korunmuş yağlar olmak üzere iki kısımda incelenir.

Korunmamış yağlar rasyonda belli bir oranı aştığında (%4

ve üzeri, KM bazında) rumen mikroorganizmaları olumsuz

etkilenmektedir. Bundan dolayı özellikle yüksek verimli süt

ineklerinde ve besi sığırlarında korunmuş yağların kullanımı

(%8-9, KM bazında) verimi ve performansı olumlu derecede

etkiler.

Ham Selüloz (HS):

Bitkisel kaynaklı yemlerin iskeletini oluşturan bu madde

grubu, geviş getirenlerin dışındaki hayvanlar için güç

sindirilebilen hatta hiç sindirilemeyen, dolayısıyla sadece

sindirim sistemini doldurup fiziksel tokluk oluşturarak onun

normal çalışmasına katkıda bulunan lignin, selüloz ve

hemiselulozdan oluşan bir grup görünümündedir.

Neutral Deterjan Lif (NDF):

Hücre duvarının lifli karbonhidratlarını (selüloz ve

hemiselüloz), lignin, ligninleşmiş ve sıcaklıkla zarar görmüş

bir kısım proteinleri ve silisyum içerir. Bu fraksiyon, yemin

özgül ağırlığı hakkında da fikir veren iyi bir göstergedir.

Sindirim sisteminin hacimsel kapasitesi dikkate alındığında,

NDF değeri ile hayvanın yem tüketimi hakkında da fikir

sahibi olunabilir. Sürü sağlığının devamlılığını sağlamak ve

süt verimini en üst seviyeye çıkarmak için NDF’ye daima

ihtiyaç duyulur. Optimum çiğneme aktivitesi ve rumen

fermantasyonu için rasyonların yeterli partikül büyüklüğüne

sahip kaba yemlerden oluşması gerekir. NDF; fiziksel etkili

NDF (peNDEF) ve etkili NDF (eNDF) olarak iki gruba ayrılır.

peNDF partikül boyutu ile ilişkili olup hayvanın çiğneme

etkinlik süresinin (g/dk) indikatörüdür. eNDF ise süt yağı

yüzdesini ve toplam besin madde kullanım yeteneğini

ifade eden bir terimdir. Rasyonlarda NDF eksikliği sonucu

çiğneme aktivesi azalır, rumen pH’sı düşer ve süt yağı

azalır. Fazlalığında ise (kuru madde bazında %32 ve üzeri

durumlarda) yem tüketimi azalır ve metan gazının artması

sonucu enerji kaybı meydana gelir.

Acid Deterjan Lif (ADF):

ADF ise, NDF içerisinden hemiselüloz çıkartılarak elde edilir.

Yemlerin ADF fraksiyonları selüloz ve lignindir. Bu nedenle bu

fraksiyon, yemin sindirilebilirliği hakkında ve hayvanın enerji

alımı hakkında fikir veren iyi bir göstergedir. Hem hayvan

sağlığı hem de ekonomik bir hayvancılık yapabilmek için

rasyon ADF içeriğinin bilinmesi önemlidir. Rasyonda ADF’nin

fazla olması durumunda enerji yoğunluğuna bağlı olarak

yem tüketimi azalırken; az olması durumunda başta asidozis

olmak üzere diğer metabolik hastalıklar oluşur.

Yapısal olmayan Karbonhidratlar (Nonstructural

carbohydrates, NSC):

Şeker, nişasta, organik asit ve fruktan gibi diğer depo

karbonhidratları NSC fraksiyonunu oluşturur ve yüksek

verimli hayvanlarda en büyük enerji kaynağıdır.

Enerji:

Hayvanlarda başlıca enerji kaynakları karbonhidrat ve

yağlaradır. Şeker ve nişasta basit karbonhidratlardır ve

azotsuz öz madde (Nitrogen free-extract, NFE) olarak

atfedilir. Kompleks karbonhidratlar lif olarak adlandırılır.

Bu karbonhidratlar basit olanlara göre daha zor sindirilir.

Yağların karbon ve oksijen atomları karbonhidratlara göre

daha fazladır ve enerji içerikleri daha yüksektir. Yağların

enerji içeriği karbonhidratlara göre 2-2.5 kat daha fazladır.

Yemlerin enerji değerlerinin hesaplanması, kuru maddenin

her kilogramındaki metabolize olabilir enerjinin megajoule

miktarıdır. Metabolize olabilir enerji (ME) = Ham enerji -

(Dışkı enerji + İdrar enerjisi + Metan enerjisi). Net enerji (NE)

yemdeki ham enerjiden dışkı, idrar, gaz ve bunlara ilaveten

ısı kaybı ile atılan enerjinin çıkarılması ile elde edilir. Bu enerji

alınan enerjinin hayvan tarafından kullanılan kısmını tam

olarak ifade eder.

40 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

Şekil 2. Laktasondaki ineklerin rasyonları için Önerilen NDF, NFC ve ADF

oranları (NRC, 2001)

Min. Kaba yemden

gereken NDF

Min. Rasyon

NDF

Mak. rasyon

NFC

Min. Rasyon

ADF

%19 %25 %44 %17

18 27 42 18

17 29 40 19

16 31 38 20

15 33 36 21

Yaşama payı gereksinimi:

• Bir hayvanın 24 saatlik yaşama payı besin madde

ihtiyaçlarını karşılamak üzere verilmesi gereken yem

miktarıdır.

Verim payı gereksinimi:

• Hayvanın yaşama payı ihtiyaçlarına ilave olarak

günlük ürettiği et, süt vb. gibi verimleri için gerekli 24

saatlik yem miktarıdır.

Besin maddesi:

• Yemlerin içerisinde bulunan karbonhidrat, protein,

yağ, lif, vitamin ve mineraller ile bu gruplara ait olan

veya bu gruplardan birinin öğeleri olan maddelerdir.

››

Hayvana ait bazı terimler;

Günlük canlı ağırlık artışı:

Hayvanların bir gün içerisinde kazandığı g yada kg cinsinden

canlı ağırlık artışıdır.

Yemden yararlanma oranı (YYO):

Hayvanların bir kilogram canlı ağırlık artışı için tükettiği kuru

madde miktarıdır. Hayvanların yemden yararlanma olayı

karmaşık bir olaydır ve birçok fenotip özellikten değişir.

Büyüyen sığırlarda yemden yaralanma hesaplamalarında

genellikle iki farklı ölçüm kullanılmaktadır. Birinci ölçüm,

tükettiği kuru yem miktarı ile hayvanının canlı ağırlığı

arasındaki oran ki bu yemden yararlanma oranı olarak

adlandırılır. YYO yararlı bir indeks olmasına rağmen,

bugünlerde damızlık havanlarda genetik seleksiyonun canlı

ağırlık artışı ile güçlü negatif korelasyon halinde olmasından

dolayı tartışılmaktadır. İkinci ölçüm, hayvanların yaşam ve

verim payı ihtiyaçlarını karşılayacak yem ile gerçek yem

tüketimi arasındaki farktır ki artık yem tüketimi (RFI) olarak

adlandırılır. RFI’si düşük hayvanlar beklenenden daha az

yem tükettiği için daha verimli olduğu düşünülür. Son yıllarda,

başta genetikçiler olmak üzere RFI’nin fenotipik korelasyonu

ile canlı ağırlık artışı arasındaki ilişki göz ardı edildiği için

popülarite kazanmaktadır.

Yemden yaralanmada hayvandan hayvana değişen

varyasyonların biyolojik belirleyicileri halen tam olarak

anlaşılamamıştır. Ancak birkaç nedenden dolayı anlaşılması

gerekir. Bunlar:

• (i). yemden yararlanma; seleksiyonun hayvanın diğer

önemli özellikleri üzerine olan (üreme, sağlık ve direnç)

istenmeyen yan etkilerine ışık tutabilmeyi sağlayabilir ve

bundan dolayı bize en iyi dengeli damızlık programını

dizayn etmemize olanak sağlar;

• (ii). hayvanların yemden yararlanma performanslarını

iyileştirmeyi ve her hayvan için besin madde ihtiyaçları

için daha iyi rasyon eşleştirmelerinin formülasyonu sağlamayı

amaçlayan en yeni besleme stratejilerini açıklar.

››

Süt ineklerinin beslenmesi

Hayvanların verim özelliklerine, ırklarına ve fizyolojik durumlarına

göre besin madde gereksinimleri farklılık arz eder. Erken

laktasyon boyunca toplam rasyon genelde %18-19 HP (Kuru

madde bazında) içermelidir. Yüksek verimli süt ineklerinde

bypass protein oranı %33-40 arasında olmalıdır. Rasyon

enerjinin düşük olması süt üretimini kısıtlayan faktörlerden bir

tanesidir. Toplam rasyon %60-70 TDN (Toplam sindirilebilen

besin, Total digestibility nutrient) içermelidir. Erken laktasyon

boyunca rasyon minumum 1,72 Mcal/kg KM net enerji lastasyon

içermelidir. Daha sonraki dönemler 1,54 Mcal/kg KM,

kuru dönemde ise 1,3 Mcal/kg KM olmalıdır. Erken laktasyon

boyunca kaliteli kaba yem kullanılmalıdır.

Süt ineği her 100 kg canlı ağırlığı için 1,5-2,80 kg kuru kaba

yem tüketmelidir. Sütteki yağ oranının sürdürülebilir olması

için rasyonda lif oranı önemlidir. Rasyon en az %15 ham selüloz

içermelidir. Erken laktasyon boyunca kuru madde bazında

rasyon en az %17 ADF içeriğine sahip olmalıdır. Kaba

yemden sağlanan NDF değeri minimum %21 olmalıdır. Süt

ineği rasyonlarında süt miktarını artırmak ve yemden yararlanmayı

yükseltmek için rasyonlarda NDF ve NSC dengesi

sağlanmalıdır. Rasyonda kolay eriyebilen karbonhidrat miktarının

(NSC) aşırı artması rumen asidozuna, süt yağının

www.tarimturk.com.tr 41


UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

düşmesine, yem tüketiminin azalmasına ve laminitise neden

olabilir. Rasyonda NDF miktarının artması ise yem tüketiminin

azalmasına ve rasyon enerji değerinin düşmesine neden

olabilir. Laktasyondaki inekler için rasyonda olması gereken

NDF, ADF ve NFC değerleri Şekil 2’de verilmiştir.

Hayvanların süt verimleri, süt yağı, kuru madde tüketimi ve

vücut kondisyon skoru baz alındığında laktasyon süresi dört

döneme ayrılır. İlk dönem erken laktasyon dönemdir ve 0-70

günler arasında süt verimi en üst seviyededir. İkinci dönem

orta laktasyon dönemidir ve doğumu takiben 70-140 günler

arasında süt verimi azalmaya başlar bununla birlikte kuru

madde tüketimi en üst seviyededir. Üçüncü dönem geç

laktasyon dönemidir ve 140-305 günler arasında süt verimi

azalmaya devam eder. Dördüncü dönem doğuma 45-60 kala

dönemdir ve kuru dönem olarak bilinir. Laktasyondaki farklı

ırk ineklerin besin madde gereksinimleri Şekil 3’de verilmiştir

En yüksek süt üretimi doğumu takiben 4-6. haftalar arasında

meydana gelir ve bu dönemde günlük rasyondaki tane

yem miktarı 0,45-0,68 kg arasında artırılır. Bu dönemdeki

işkembenin optimal düzeyde çalışabilmesi için rasyondaki

ham selüloz içeriğinin %15 üzerinde olması gerekir. Bununla

birlikte toplam rasyonda kuru madde bazında tane yem

miktarının %50-55 oranın üzerine çıkması durumunda

hayvanlarda abomasum deplasmanı ve asidoz gibi bazı

metabolik hastalıklar oluşabilir. Laktasyonun ilk döneminde

süt verimine göre rasyon ham protein içeriğinin %18-19 veya

üzeri olması önerilir.

››

Kuru dönem ineklerinin beslenmesi

Genellikle kurudaki ineklerin besin madde gereksinimleri

laktasyondaki hayvanlara göre daha düşüktür. Bu dönemde

besin maddeleri, laktasyon boyunca kaybedilen canlı ağırlığın

tekrar yerine getirilmesi ve buzağı gelişimi için gereklidir. Kuru

dönemde fazla besleme sonucu hayvanlar yağlanabilir dikkat

edilmesi gerekir. Kuru dönem periyotu boyunca toplam kuru

madde tüketimi canlı ağrılığın yaklaşık %2’si kadardır. Kaba

yem rasyonda en az %1 bulunmalıdır. Tane yemin miktarı

kaba yemin çeşidine ve kalitesine göre değişir. Kuru dönem

boyunca eğer hiç tane yem verilmez ise doğuma 2 hafta kala

yavaş yavaş rasyonlara tane ilave edilmesi gerekir. Tane yem

yaklaşık olarak 1.8 kg/gün verilmeye başlanır ve yavaş yavaş

artırılır.

Genel olarak, sürüde abomasum deplasmanı, hipokalsemi,

gibi metaobolik hastalıklar görülüyorsa mutlaka geçiş

rasyonları uygulanmalıdır. Tane yem uygulaması yapılan

dönemlerde rasyonun ham protein oranı %12’den 14-15’lere

çıkarılması gerekir. Yaklaşık olarak doğuma 5-6 gün kala

hayvanların yem tüketimi önemli derecede azalır. Bu dönemde

metabolik hastalıkları önlemek amacıyla rasyonlara niasin (6

g/gün) ilave edilir. Bu dönemde aşırı miktarda kalsiyum ve

fosfor verilmemelidir. Kalsiyum/fosfor oranı 2/1 olmalıdır. Kuru

madde bazında rasyon %0.6’dan fazla kalsiyum; %0.4’dan

fosfor içerdiğinde süt humması hastalığı görülebilir. Rasyonu

oluşturan yem hammaddeleri kalitesiz ise rasyonlara mutlaka

vitamin A ve vitamin D takviyesi yapılmalıdır. Bu sayede hem

buzağının yaşama şansı oranı artar hem de süt humması ve

plasenta retansiyonu gibi problemler önlenmiş olur.

Şekil 3. Laktasyondaki farklı ırk ineklerin besin madde gereksinimleri (NRC,2001)

Holstein=680 kg CA, VKS= 3.0, Süt yağı=%3.5,

Laktoz=%4.8, Süt protein=3.0

Jersey=454 kg CA, VKS= 3.0, Süt yağı=%4.2, Laktoz=%4.8,

Süt protein=3.6

Süt veriminin gün sayısı 90 90 90 90

Süt verimi (kg) 25 35 25 35

KMT (kg) 20.3 23.6 18 21.7

Günlük CA değişimi (kg) 0.5 0.3 0 -0.2

NEL (Mcal/gün 27.9 24.8 27.7 35.6

MP (g/gün) 1862 2407 1991 2639

Rasyon MP (%) 9.2 10.2 11.1 12.2

RDP (g) 1937 2298 1747 2125

RUP (g) 933 1291 1151 1632

NDF %,min 25-33 25-33 25-33 25-33

ADF %, min 17-21 17-21 17-21 17-21

NFC %, max 36-44 36-44 36-44 36-44

Kalsiyum (%) 0.62 0.61 0.57 0.57

Vitamin A (IU/gün) 75000 75000 75000 75000

Vitamin D (IU/gün) 21000 21000 21000 21000

Vitamin E (IU/gün) 545 545 545 545

42 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

››

Besi sığırlarının beslenmesi

Besi sığırı beslemede amaç rasyon maliyetleri göz önüne

alınarak en kısa sürede yüksek kaliteli et elde etmektir. Bu

amaçla besi sığırı seçiminde besi performansının yüksek

olması gerekir. Besi performansı denilince akla hayvanların

günlük ortalama canlı ağırlık artışı ve yemden yararlanma

oranı gelir. Besiye alınacak olan hayvanların cinsiyeti

(erkek besi hayvanların dişilere göre besi performansı

daha yüksektir), yaşı (genç hayvanların erginlere göre

besi performansı daha yüksektir), kondisyonu ve ırkı besi

performansını etkiler. Besi sığırlarında yem tüketim miktarı,

rasyon enerji düzeyi, hava koşulları, yemin lezzeti, yemin

işleme teknolojisine vb., nedenlere bağlı olarak değişebilir.

Besi sığırı beslemede sıklıkla yapılan hataların başında ani

yem değişikliği gelir. Örneğin, düşük enerjili yemlerden

yüksek enerjili yemlere ani geçişlerde ise yem tüketimi azalır.

İşkembede hızlı şekilde fermente olabilen karbonhidrat

miktarının artması; rumen pH’sının düşmesine, sindirim

sisteminin hareketlerinin yavaşlamasına ve işkembe asidoz

şekillenmesine neden olmaktadır.

İklim şartları da besi performansını etkiler. Besi sığırlarında

genellikle sıcak havalarda yem tüketimi azalırken soğuk

havalarda artış göstermektedir. Hava sıcaklığının 33,9 °C

üzerinde olması yem tüketiminin yaklaşık %10-15 azalmasına

sebep olur. Hava sıcaklığı 23,9-33,9 °C arasında yem tüketimi

%3-10 azalırken, sıcaklığın 15-23,9 °C olduğunda yem

tüketimi normaldir. Sıcaklık -5 ile -15,5 °C ise yem tüketimi

%5-10 artacaktır. Bunun yanı sıra yağmur yem tüketiminin

azalmasına neden olurken çok çamurlu alanlarda (30,5-61

cm derinlik) yem tüketimi yaklaşık %15-30 azalabilir.Besi

hayvanları günde en az iki kez yemlenmelidir. Yemleme öğün

sayısını artırmak yem tüketimini artırabilir. Besi başlangıç

dönemi rasyonunu iyi kaliteli çayır otu ve yonca kaba yemi

oluşturmalıdır. Rasyonda kuru ot sağlanmak şartı ile protein

katkılı mısır silajı da besi başlangıç döneminde kullanılabilir.

Besi sığırı beslemede birçok yöntem bulunur. Genelde

besi sığırı beslemenin başında hayvanların enerji ihtiyacı

düşüktür ve hayvan canlı ağırlık kazandıkça kademeli olarak

enerji ihtiyacı da artar. Bundan dolayı besi sonuna doğru

rasyon enerji miktarı artırılır. Bunun için genelde rasyondaki

yoğun yem miktarı artırılırken, kaba yem miktarı düşürülür.

Rasyondaki yoğun yemlerin hâkim olduğu bir besleme tarzı

uygulandığında rumen asidozunu engellemek için rasyona

tampon maddelerinin ilave edilmesi unutulmamalıdır.

››

Düvelerin beslenmesi

Yem, düve üretiminde en büyük maliyet kalemini

oluşturmakla birlikte bu maliyeti kontrol edebilmek için en

iyi yol düve yetiştiriciliğindeki toplam masrafları kontrol altına

almaktır. Süt sığırı yetiştiriciliğinde toplam masrafları kontrol

etmenin en iyi yolu ise yemden yararlanmayı yönetebilmektir.

İşletmelerde düvelerin maliyeti, toplam süt üretim

maliyetinin %15-20’sine karşılık gelmekte ve bu nedenle

yem maliyetinden sonra ikinci en büyük işletme giderini

oluşturmaktadır. Düve beslemesi uygun bir büyüme hızı ile

hayvanın cinsel olgunluğa ulaşmasını sağlayan ekonomik bir

besleme programı temeline dayanır. Düvelerin döl verimine

ilişkin performansları büyüme hızından etkilenir. Bu eksende

amaç, uygun bir büyüme hızı ile gerekli canlı ağırlığa ulaşan

düvelerin tohumlanarak gebe kalması sağlamaktır. Nitekim

erken yaşta tohumlanan düvelerde süt verimi ve canlı ağırlık

artışı, gelişimini tamamladıktan sonra tohumlanan düvelere

göre daha düşük kalmaktadır. Düve rasyonları serbest

kaba yem ve sınırlı tane yem ile yapılabilir. Düvelerin fazla

yağlanmamasına dikkat edilmelidir. Şayet düvelerde fazla

yağlanma gözlenirse tane yem kısıtlamasına gidilmelidir.

Düvelerin 3 aylıktan cinsel olgunluğa ulaşma (9-11 ay)

zamanına kadar enerji alımı kontrol altında tutulmalıdır. Bu

zaman içerisinde hayvanlara ihtiyacından daha fazla enerji

verilmesi; büyüme hormon düzeyinin düşmesine, meme

hücre oluşumunun azalmasına, meme bezlerinde yağ

deposunun artmasına neden olabilir. Rasyonda enerjinin az

olması ise hem büyümeyi yavaşlatır hem de cinsel olgunluğa

ulaşma zamanını uzatır. Büyük ırk düvelerin (Holstein, Brown

Swiss) 3 aylık yaştan doğuma 2 ay kala yaşa kadar ortalama

günlük canlı ağırlık artışının 0,77 kg olması önerilir. Bu periyot

boyunca Guernsey ve Ayrshire ırkların 0,68 kg; Jersey ırkının

ise 0.59 kg ortalama günlük canlı artışı kazanması uygundur.

www.tarimturk.com.tr 43


SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

LİA MAKINE GÜVENCESI ILE HAYVANCILIKTA GÜBRE YÖNETIMI

KONUSUNDA ÜST DÜZEY TEKNOLOJILERDEN YARARLANIN !

Gübre yönetimi, hayvan bakımı, atık su yönetimi ve biyogaz alanlarında ekipman, araç ve makineler

üreten LİA Makine, yılların getirdiği tecrübe ile Türkiye içi ve yurt dışına satışlar yapmakta,

teslimat ve satış sonrası destek aşamaları ile de her zaman yanınızda yer almaktadır.

2020 yılında Makine Mühendisi Ali Tatlıpınar

tarafından kurulan Lia Makine, 15 yılı aşkın

süredir geliştirme, tasarım ve makine üretimi

alanlarındaki faaliyetlerinden elde ettiği

tecrübesini ve bilgi birikimini, ürünlerin tasarım

ve üretim süreçlerine aktarmaktadır. Bu

tecrübe, gelişen teknoloji ile birleştirildiğinde

ürünlerimizin yüksek kalitesine ve pratikliğine

yansıyor. Kurucumuzun “Amacımız ürün satmak

değil, sofistike çözümler sunmak” mottosu

şirketimizin felsefesi olmuştur. Bunu başarmak

için Ar-Ge, tasarım, üretim, planlama,

teknik birimlerimizle yaklaşık 1000 m 2 alanda

ürünlerimizin geleceğini birlikte planlayarak,

ortak süreçler geliştirdik. Hep birlikte kararlar

alıyor ve bu ilke sayesinde bugün omuz omu-

44 www.tarimturk.com.tr

za yürüyen güçlü bir LİA ailesinden bahsediyoruz.

Faaliyet Alanı;

LİA makine, çevresel ve hayvansal atık işleme

sektöründe (Biyogaz & çiftlik ekipmanları)

lider bir firma olma yolunda yaklaşık 4

yılı aşkın süredir hizmet vermektedir. Kuruluşumuz,

mükemmel işçilik, yenilikçi tasarımlar

ve müşteri memnuniyetine verdiği

önemle tanınır.

Misyon & Vizyon

Faaliyet gösterdiğimiz “Gübre Yönetimi,

Kompost Çözümleri, Yeşil Atık, Atık Su Yönetimi

ve Biyogaz” uygulamalarında edindiğimiz

tecrübelerimizi, paydaşlarımıza aktararak

sorunlarına kalıcı çözümler bulurken

aynı zamanda hem çevreye, hem de ülke

ekonomisine değer katan kaliteli ürünler

üretip hizmet sunmaktır. Vizyonumuz ise

Sunduğumuz inovatif çözümler ile sürdürülebilir

ve çevre dostu Makine çözümleriyle

dünya çapında tanınan bir firma olmaktır.


Dalgıç

Gübre

Pompası

Dalgıç

Gübre

Karıstırıcı

Gübre

Sıyırıcı

Gübre

Seperatörü

Fevziçakmak, Sıla Cd. No:40/B, 42100 Karatay/Konya

0551 707 00 29

info@liamakine.com


SEKTÖRDEN

TT

TARIM

TÜRK

EFSANE ÇiFTLiK 2 Yemi, yüksek süt verimli sağmal ineklerin ihtiyaç duyduğu

besin maddelerinin karşılanması, beslenmeye bağlı metabolik hastalıkların

azaltılması, döl tutmama gibi problemlerin çözülmesi için dengelenmiş

tamamlayıcı bir süt yemidir. Yüksek verimli süt ineklerinin yaşama ve verim payı

ihtiyaçlarını karşılayacak protein, enerji, vitamin ve mineral dengesine sahiptir.

Doğum sonrası erken dönemden laktasyonun sonuna kadar tercih edilebilir.

Amino asit içerikleri yogundur By-Pass (Korunmuş) protein içeriği yüksek bir

yemdir. Dengeli besin maddeleri sayesinde laktasyondaki ineklerde döl verim

problemlerini en aza indirir. Özellikle doğum sonrası yüksek süt verimine bağlı

negatif enerji dengesinin ortaya çıkaracağı problemleri engelleyerek aşırı kilo

kaybının önüne geçer. Süt hayvanlarının ihtiyaçlarını karşılamak için yeterince

protein ve yüksek enerjiye sahiptir. Lezzetli ve iştah açıcı bir üründür.

0850 255 44 42

www.farkyem.com

46 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

SEKTÖRDEN

westanbul.com.tr

Hayvan Hastalıkları:

Sağlık, Ekonomi ve Çevre Üzerindeki Etkileri

Hayvan hastalıkları, hem hayvanların refahını hem de insan sağlığını doğrudan etkileyen, çok boyutlu

bir sorundur. Bu hastalıklar, tarım ve hayvancılık sektöründe ekonomik kayıplara neden olmanın yanı sıra,

toplum sağlığını tehdit eden zoonotik (insanlara bulaşabilen) hastalıkların yayılmasına yol açabilir. Özellikle

kuduz, brusella, tüberküloz ve kuş gribi gibi zoonotik hastalıklar, hem hayvancılık faaliyetlerinde hem de halk

sağlığında büyük krizlere neden olmaktadır.

Hayvan hastalıklarının kontrol altına alınamaması, sadece bireysel hayvan sahiplerini değil, büyük çiftliklerden

yerel ve ulusal ekonomilere kadar geniş bir ölçekte etkiler. Hasta hayvanların üretim verimliliği düşer,

bu durum et ve süt üretiminde azalmaya neden olurken, ithalat ve ihracat dengelerini de olumsuz etkiler.

Bunun yanı sıra, salgın hastalıkların yayılması durumunda hastalıklı hayvanların itlaf edilmesi gibi radikal önlemler

hem ekonomik hem de çevresel anlamda büyük kayıplar yaratır.

Dr. Abdullah İbrahim

Westanbul and H2O CEO

Hayvan hastalıklarının yayılmasında yanlış bakım ve hijyen eksikliği önemli bir faktördür. Hayvanların

yeterli beslenememesi, uygun barınaklarda tutulmaması ve düzenli sağlık kontrollerinin yapılmaması, hastalıkların

yayılmasını hızlandırır. Buna ek olarak, kontrolsüz hayvan hareketleri ve yetersiz aşı programları da

salgın riskini artırır. Bu nedenle, hem bireylerin hem de toplulukların hayvan sağlığına yönelik sorumluluk

alması gerekmektedir.

Veteriner hekimlerin bu süreçteki rolü büyüktür. Veteriner kontrolleri, hayvanların düzenli olarak aşılanması

ve olası hastalıkların erken teşhis edilmesi, salgınların önlenmesinde kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca,

hayvan sahiplerinin bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi, hastalıkların kontrol altına alınmasında önemli bir adımdır.

Tarımsal kalkınmayı destekleyen politikaların ve projelerin bu alanda güçlendirilmesi de uzun vadede

etkili çözümler sunabilir.

Hayvan hastalıklarının etkisi, çevresel boyutta da kendini gösterir. Kontrolsüz salgınlar, doğal yaşam döngüsünü

bozarak yaban hayatını ve ekosistemleri tehdit eder. Örneğin, hayvancılıkta kullanılan antibiyotiklerin

aşırı ve yanlış kullanımı, antibiyotik direncine yol açarak hem çevre hem de halk sağlığı üzerinde olumsuz

sonuçlar doğurur.

Sonuç olarak, hayvan sağlığı sadece hayvancılık sektörünün bir sorunu olarak görülmemelidir. Bu konu,

insan sağlığı, ekonomik sürdürülebilirlik ve çevre koruma arasında bir denge kurmak için küresel bir öneme

sahiptir. Sağlıklı hayvanlar, sağlıklı bireyler ve sağlıklı bir çevre için temel bir gerekliliktir. Hayvan hastalıklarının

önlenmesi ve kontrol altına alınması için bütüncül bir yaklaşım benimsenmeli ve toplumsal bilinç artırılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki, hayvan sağlığına yapılan her yatırım, daha sağlıklı bir toplum ve daha sürdürülebilir

bir gelecek demektir.

www.tarimturk.com.tr 47


UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

MEME SAĞLIĞI İÇİN ISLAH

CRV Sütçülük yönetim Kılavuzu

İneğin sağlığı yetiştirici açısından son derece önemlidir. Uzun bir süre boyunca, ciddi

miktarda yüksek kaliteli süt üretebilmesi için meme ile fazlasıyla ilgi gösterilmelidir.

Hangi göstergelerin meme kalitesini belirlediğinin bilinmesi önemlidir. Memenin

görünümü önemlidir, ama aynı zamanda daha uzun bir süre gereği gibi işlev görecek

memelerin bilinmesi de önem arz eder. Kısacası, memelerin güçlü ve geniş bağları

olmalıdır, güçlü bir merkezi bağ ve çeyrek bölmelerin merkezinde yer alan meme

başları olmalıdır. Memenin biçim puanı (conformation score) yükseldikçe, sürüden

çıkarma oranı azalmaktadır (Şekil 1’e bakınız)

Sürüden ayırma oranı (Yüzde)

İyi memeler ömür boyu üretimin temelidir

››

MEMENİN ŞEKLİ

Çoğunlukla memenin şekli bir ineğin yüksek verimli olup olmadığını gösterir.

Memenin büyüklüğünün ve şeklinin ineğin yaşıyla ilişkilendirilmesi önemlidir. Bir

düvenin memesi daha yaşlı bir ineğin memesinden farklıdır. Genel olarak, memeler

uzun, geniş ve kare şeklinde olmalı ve bölmeleri de simetrik olmalıdır.

Arka meme

Simetrik bölmeler çoğu kez yaşlı inekler açısından önemlidir, düvelerin memesinin

biraz ‘yamuk’ olması hoş görülebilir. Düveler sütlerinin % 45’ini ön bölmelerde %

55’ini arkada üretir. Yaşlı ineklerde bu oran 35:65 halini almakta olup sütün çoğu

arka bölmelerde üretilir. Arka bölmelerde süt üretimi çok yoğun olduğundan, zaman

içinde arka bölmeler büyür. Arka meme bağları yüksek ve geniş olmalıdır. Genişlik

santimetre ile ölçülmez ama arka memenin bağlantısına bakarak karar verilmelidir.

Meme bağlantısı geniş olan bir inek daha uzun süre dayanacak bir memeye

sahip olacak ve daha az sorun yaratacaktır. Memeler zaman içinde yıpranmaya

başladıklarında, ineğin arkasında yüksek ve geniş bağları olduğunda memelerin çok

alçalması önlenecektir. Meme yüksekliği değerlendirilirken bağın yeri arka diz ve

kalça kemiği ile ilişkilendirilerek ölçülür. Bağ arka dizden çok kalça kemiğine yakın

ise bağlantı oldukça yüksek demektir.

Şekil 2 – Ön memenin bağlantısı ile

somatik hücre sayısı arasındaki ilişki

48 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

Ön meme

Uzunluğu hacmini belirleyeceği için, ön meme uzun ve güçlü

olmalıdır. Karına olan kuvvetli bağlantı uzun süre dayanacak bir

memeyi ve düşük somatik hücre sayısı olacağını gösterir. Güçlü ve

uzun bir ön meme, memenin sarkmasını önleyerek ineğin ömrünü

uzatacaktır. Ön memenin kalitesi karından meme dokusuna

geçişte ölçülebilir. Meme karınla kaynaşıyorsa ön meme bağları

güçlü demektir, yok eğer belirgin bir ayrım varsa bağlar zayıftır.

Bu aynı zamanda derece olarak da ölçülebilir. Ön meme ile karın

arasındaki açı 90℃ ise ön meme bağı zayıf demektir. 180℃ olduğu

zaman ise mükemmel demektir.

››

MEME SEVİYESİ

Meme seviyesi her zaman ineğin yaşına ve doğum sayısına

göre değerlendirilmelidir. Meme seviyesi memenin altından ve

memenin en alçak kısmından (meme uçlarının başladığı yerden)

ölçülür. Ortalama yaştaki (5 yıl) ineklerde meme seviyesi hiçbir

zaman arka dizin altında olmamalıdır. Çok büyük memeler ineğin

yaşam süresini ve somatik hücre sayısını olumsuz etkileyecektir.

Diğer yandan çok küçük memeler de kapasite yetersizliği sorunu

yaratacaktır. Meme seviyesi basit şekilde elle ölçülebilir. Memenin

en uygun seviyesi:

• İlk laktasyonda inekler için arka dizden bir yumruk boyu

yukarıda olması idealdir

• İkinci laktasyondaki inekler için yarım yumruk boyu

yukarıda olmalı

• Üçüncü laktasyondaki inekler için arka dizin hemen üstünde

olmalıdır.

Güçlü bağları olan memelerde somatik hücre sayıları düşük olur

››

MEME BAŞLARI

Çoğunlukla yeni sağım teknikleri nedeniyle son birkaç on yılda

meme başlarının şekilleri bir hayli değişmiştir. Geçmişte -elle

sağıma uygun olan- uzun meme başları istenirken, şimdiki

ineklerin meme başları sağım başlıklarına uygun olacak şekilde

çok daha küçüktür. Çok uzun ve büyük meme başları, sağım

başlıkları içindeki atınımlara (pulsation) uygun değildir ve meme

yangısına yol açabilir. Diğer taraftan, sağım sırasında hava

emilmesi meme yangısı riskini artırdığı için çok küçük memeler

de gelecekte ele alınacaktır. Tahrişlere ve sağımcıların emek

verimliliğinin düşmesine yol açmaları da mümkündür.

Ön memesi gevşek olan inekler yüksek somatik hücre sayısı açısından risk

oluşturur

Merkezi bağ

Merkezi bağın, memenin ve dolayısıyla ineğin yaşam süresiyle

yakın ilişkisi vardır. Merkezi bağ memeyi destekleyen esnek şerittir

(ligament). Arka memeden karın duvarına doğru uzanır, memeyi

sağ ve sol yarı olmak üzere ikiye böler; ineğin sağılabilmesi için

güçlü olması gerekir. Bağ çok güçlü olursa meme uçları içeri

doğru bakar ki, bu durum özellikle robotla sağımı güçleştirir.

Çok fazla ağırlık taşıdığında merkezi bağ kopabilir, memenin

yani sağ ve sol yarısı arasındaki oluk görünmez olur. Bu çoğu kez

ineğinden sürüden erken çıkarılmasına yol açar.

Meme başının biçimi

Makineli sağımda ideal meme başı uzunluğu 4,5 – 5 cm olup elle

sağımda 6-7 cm’dir. Sağım başlıklarına en kolay uyanı silindir

biçimindeki meme başları olduğundan, meme başının biçimi

de önemlidir. Meme başlarının kanalları merkezde olmalıdır. 5.

Bölüm’de sağım tekniğinin meme başının ve meme başı kanalının

durumunu ve şeklini değiştirebileceği görülecektir.

Meme başının konumu

Eğer meme başları aşırı derecede açıkta değilse çoğunlukla

bulunduğu bölmenin merkezinde yer alır. Ön ve arka meme

başlarının farklı ideal pozisyonları vardır. Son yıllarda robotlu

sağımdaki gelişmelere bağlı olarak özellikle arka meme başlarına

daha fazla dikkat sarf edilmektedir. Arka meme başlarına olduğu

gibi, meme başlarının birbirine çok yakın olmamasına da

dikkat edilmektedir. Ön meme başlarının çok aralıklı olmasının

önlenmesine gayret edilmektedir . Ön meme aşları arasındaki

ideal aralık 17 – 18 cm’dir.

www.tarimturk.com.tr 49


UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

Ön meme başları çok aralıklı

››

ÖNEMLİ ISLAH DEĞERLERİ

Boğa tanıtım belgeleri meme sağlığıyla yakından -veya doğrudan- ilgili pek çok ıslah

değerini içermektedir. Meme sağlığı indeksi boğanın ıslah değerinin çok güvenilir bir

göstergesidir. Meme, sağım hızı ve somatik hücre sayısı da sürünüzün meme sağlığını

iyileştirecek ek bilgiler verir.

Meme sağlığı indeksi

Meme sağlığını iyileştirmenin olumlu etkileri: üretim kaybının daha az olması, fabrikalara

satılamayacak süt miktarının azalması, tedavi ve işçilik masraflarının daha az olması,

istemeden sürüden çıkarmanın azalmasıdır. Meme için ıslah değeri, meme sağlığı

indeksidir (UHI). Bu UHI, sub klinik meme yangısı SCM), klinik meme yangısı (CM) ıslah

değerlerinden oluşur. Somatik hücre sayısı (SCS) için de bir ıslah değeri vardır.

Merkezi bağ güçsüz

Somatik hücre puanı

Her ne kadar meme sağlığı indeksi, somatik hücre sayısını kapsamakta ise de boğa

seçimi sırasında ona dikkat edilmesi gerekir. Somatik hücre sayısının yüksek olması

iltihaplanmanın (yangı) belirtisi olduğundan somatik hücre sayısı meme sağlığının da

önemli bir göstergesidir. Bir boğanın somatik hücre sayısı puanı 104 olarak kaydedilmişse,

onun kızlarının sütlerinde, puanı 100 olan bir boğanın kızlarından 10 000 daha az somatik

hücre bulunacaktır.

Meme Yapısı

Meme sağlığı açısından memenin yapısı da önemli olduğundan, bu oluşum özelliğine

odaklanılması sürünüzde meme sağlığını iyileştirebilir. Ancak meme teşekkülü, meme

sağlığı ile meme sağlık indeksi ve somatik hücre sayısı kadar doğrudan ilintili değildir.

Güçlü bir merkezi bağ

Sağım hızı

Sağım hızı da meme sağlığı ile ilintilidir. Sütünü çok çabuk bırakan ineklerin alveollerdeki

sütü sızdırma olasılığı daha fazla olup bu memelere bakteri girme riskini artırır. Sütünü çok

yavaş bırakan inekler ise aşırı sağıma yol açar, bu da meme yangısı oluşma riskini artırır.

50 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

Yem Yönetimi

SIĞIRLARIN SİNDİRİM SİSTEMİ

CRV Sütçülük yönetim Kılavuzu

İnekler geviş getiren hayvanlardır, bu onların bitkisel kökenli

büyük miktarda yem maddelerini sindirebildiği anlamına gelir. Bu

bölüm anatomiyi ve önemli yem maddelerinin sindirim sürecini

açıklamaktadır.

››

ANATOMİ

Geviş getiren hayvanların sindirim sistemi sahip oldukları çoklu

midelerle ayırt edilir. Geviş getiren hayvanlar dört mideye sahip

olduğundan, tek mideli hayvanlara benzemez. Geviş getirenlerin

mideleri: işkembe (rumen), börkenek (reticulum), kırkbayır (omasum)

ve şirden (abomasum) olmak üzere dört bölmeye ayrılır. Sonuncusu

olan şirden tek midenin işlevine ve yapısına sahiptir. Diğer üçü adı

üstünde ‘ön mide’ler olup, yemleri şirden içinde sindirilmeye hazırlar.

İnekte sindirim süreci tek mideli sindirim sisteminden farklıdır. Geviş

getirenler gerçekten sindirmeden önce yemleri mayalandırırlar. Bir

tutam yem yutulduktan sonra işkembeye girer. Burada karıştırılıp

mikroplara maruz bırakılarak mayalanır. Bu mikroplar ineğin yeminin

gereği gibi sindirilmesi çısından yaşamsal önem taşır.

İnek yemi yedikten sonra geviş getirmeye başlar. Bu, kaba maddelerin

çiğnenmek üzere işkembeden ağza geri getirilmesi ve çiğneme

sonrasında tekrar işkembeye dönmek üzere yutulmasıdır. Yemin lif

içeriği yükseldikçe daha fazla çiğnenir ve geviş getirilir. Geviş getirme

günde sekiz saati alabilir ve 50 kilogram yem çiğnenebilir.

Börkenek ve işkembe (Reticulum ve Rumen)

Börkenek ve işkembe birlikte ilk ön mideleri oluşturur. Börkenek en

küçük bölmedir. Börkenek aslında işkembenin bir kısmı olup kasılmalar

yoluyla işkembe içinde yemlerin karışmasını sağlar. İşkembe ineğin

sindirim sisteminin en büyük bölmesidir. 100 ila 120 kilogram yem

alabilir. Lif parçacıkları 20 ila 48 saat arasında işkembede kalabilir.

Daha çabuk sindirilen parçacıklar işkembede daha kısa süre kalırlar.

Sindirim sisteminin diğer kısımlarına geçmeden önce yemler

işkembede depolanır, karıştırılır ve mayalanır. Bakteriler ve

tek hücreliler (protozoa) sindirilmek üzere yemleri işkembede

mayalandırdıkları için ineğin sindiriminde son derecede önemlidir.

www.tarimturk.com.tr 51


UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

Bu mikroplar çok miktarda yem maddelerini sindirebilirler, ancak

yemlerdeki köklü değişikliklere karşı çok hassastırlar. Bazı mikrop

gruplar lifleri daha iyi sindirirken, bazıları da nişasta sindiriminde

daha iyidir.Kaba yem esaslı rejimden tahıl esaslı rejime hızlı bir

geçiş, lif sindiren mikropların milyonlarcasının ölümüne yol

açar. Onlar nişastayı sindiremezler ve nişatsa sindirebilen pek az

mikrop vardır. Sonuç olarak işkembede pH zalır, işkembe çalışmaz

olur ve hayvan hastalanır. Ciddi durumlarda sığırlarda asidoz

oluşur, hayvan topallar veya ölür.

İşkembe üç katmandan oluşur- bunlar katı, sıvı ve gaz

katmanlarıdır. Yemler mikroplar tarafından ve geviş getirme

yoluyla yeterince parçalanınca, ince parçacıklar işkembeden

kırkbayıra geçer ve burada suyu sızdırılır.

Kırkbayır (Omasum)

Kırkbayır kitaba benzeyen bir mide bölmesi olup üç tarafından

ciltlenmiş bir kitap gibidir. 100 yaprak, yemlerden yağ asitlerini,

suyu ve sodyum, potasyum ve fosfor gibi elektrolitleri emen ve

onları işkembeye geri gönderen dokulardan oluşur. Kırkbayır,

birbirinden oldukça farklı olan işkembe ile şirden (abomasum)

arasında bağlantı sağlar. Yemler pH’sı 6 ila 7 olan işkembeden

pH’sı 2 ila 3 olan şirdene gitmek zorundadır. Kırkbayırın esas işlevi

yemden suyu sızdırmak ve yemin pH’sını düşürmektir.

Şirden (Abomasum)

Bu ineğin sindirim sistemindeki son midedir. Bu bölme,

geviş getirmeyenlerin (domuzlar ve insan gibi) midelerine

benzemektedir. Şirden, işkembede kısmen mikroplar tarafından

ayrıştırılmış yemleri sindirmeye başlar. Şirden aynı zamanda

işkembede mayalanmamış olan bazı protein ve lipitler gibi yem

zerrelerini sindirir. Ayrıca işkembede oluşan bakteri proteinlerini

de sindirir. İşkembenin mikropları da yemlerle birlikte sindirilir.

Şekil 1.B – İneğin işkembesinde üç katman

Yem fabrikaları tarafından deneme işletmelerinde ineklerle ilgili pek çok

araştırma yapmaktadır

Şirdenin çeperleri kuvvetli kaslardan oluşur, bunlar tartımlı (ritmik)

kasılmalar yaparak midedeki yemleri karıştırırlar. Çeperler ufacık

salgı bezlerinden oluşan bir astarla kaplıdır. Bu bezler sindirim

sürecine yardımcı olacak su,enzim ve asit gibi mide özsuyu

salgılarlar. pH 2 ila 3 arasına düşürülür. Yemler irdende dört

saat civarında kalır, sonra küçük kısımlar halinde ince bağırsağa

yönlendirilirler.

İnce bağırsak

İnce bağırsak yaklaşık olarak 40 metre uzunlukta ve 5 santimetre

genişliktedir. Bağırsak sindirimin ve emilimin başlıca yerlerinden

biridir. Su, vitamin ve minerallerin emilimi yanında karbonhidratlar,

proteinler ve lipitlerin sonul (final) çözüşmesi burada olur. İnce

bağırsakların çeperleri yağ, protein ve karbonhidratların sonul

sindirim çözüşmesini tamamlayacak enzimleri salgılar. Yemler ince

bağırsağa girdiği zaman hala 2 ila 3 arasında pH’ ya sahiptir. İnce

ağırsaklar, bir alkali salgısıyla şirdenden gelen hidroklorik asidi

nötralize derek düzene sokar. İnce bağırsağın çeperlerinde binlerce

‘parmağa – benzer’ villüs denen çıkıntılar vardır. Bu villüslerin içinde

kılcal kan damarları ve akkan (lenf) damarları bulunmakta olup,

bunlar parçalanmış maddeleri emilim yoluyla kana karıştırırlar.

Kalın bağırsak

Kalın bağırsak; kör bağırsak (cecum), kolon (colon) ve göden

(rectum)’den oluşur. Kalın bağırsağa girerken kolayca sindirilebilen

çoğu yem bileşenleri sindirilmiş ve emilmiştir. Kalın bağırsağın

ana işlevi, su ve sindirim sırasında bağırsaklara salgılanmış olan

bikarbonatı emmek ve sindirilemeyen kısımları dışkı olarak

biriktirmektir. Kalın bağırsağın da kendine özgü mikropları vardır.

Bu bakteriler önceki sindirim faaliyetinden kurtulan tüm yem

maddelerini sindirirler.

52 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

››

BUZAĞILAR

Doğum anında bir buzağı dört mideye sahiptir, ama sadece biri

hemen kullanılmaya hazırdır. Buzağıların tek mideli bir hayvan

olarak doğdukları söylenebilir. Buzağının aldığı ağız sütü ve süt

işkembeyi atlayıp, doğrudan sindirilip emileceği şirdene gider. Bu

yemek borusundan şirdene uzanan ve yemek borusu oluğu denilen

yapı sayesinde olur. Uygun sıcaklıkta ağız sütü (colostrum) veya

sütün, uygun bir besleme yöntemiyle verilmesi refleks olarak bir

kas tüpü şeklinde bir oluk meydana getirecektir. Bu, verilen sıvının

işkembeden geçmesini önler. Bu yolla süt doğrudan şirdene gider.

Doğumdan bir hafta sonra, gereği gibi çalışmaya başlaması için

işkembenin uyarılması gerekir.

Lezzetli kaba yem ve yoğun yemlerle, buzağı, işkembesini

doğduktan 16 hafta sonra tam kapasite ile geliştirecektir. Bu

dönemde işkembe doğumdakinden yedi kat daha büyüktür.

Genç hayvan bakımını iyileştirmek için, CRV Süt İşletmesi Yönetim

Kılavuzu yayınlarından “Genç Hayvanların Yönetimi” tambir

kılavuzdur.

››

KARBONHİDRATLARIN SİNDİRİMİ

Karbonhidratlar kısmen işkembede ayrışırlar. Bu karbonhidrat

mayalanmasının başlıca son ürünleri uçucu yağ asitleri ve bazı

gazlardır. En yaygın ve önemli uçucu yağ asitleri asetik, propiyonik

ve bütirik asittir. Bu süreçte oluşan en önemli gazlar da metan

ve karbondioksittir. İyi dengelenmiş bir rasyon verildiği zaman,

uçucu yağ asitleri ve bu nedenle karbonhidratlar, ineğin bedeninin

gereksinme duyduğu enerjinin çoğunu sağlar. Mayalanma sırasında

meydana gelen gazlar kayıp olarak sayılmalıdır. İnek için önemli

olan karbonhidratlar şekerler, fruktozanlar, nişasta, pektin, selüloz

ve hemiselülozdur.

››

Lif

İnek rasyonlarında lif önemlidir. Bunun esas nedeni yemin

işkembede kalma süresi ve inek işkembesinin pH düzeyidir.

İşkembenin ideal pH değeri 6.0 ile 7.0 arasıdır. Bu ortamda,

mikroplar (bakteriler ve tek hücreliler (protozoalar)) en iyi şekilde

çalışırlar. Kolayca mayalanabilen karbonhidratlar ( örneğin yoğun

yemler) verildiği zaman, işkembedeki mayalanma çok hızlı olur ve

uçuçu yağ asitlerinin fazlalığı pH’yı çok düşürür. Böyle asidik bir

ortamda işkembedeki esas bakteriler ve tek hücreliler yaşayamaz

ve bu durum mayalanmayı yavaşlatır ve neticede durdurur. Bu

durum işkembe asidozisi olarak bilinir ve topallıkla yakın ilgisi

vardır.

Yüksek lif içeren bir rasyon sağlanması işkembenin uyarılması

yönünden önemli olup ineğin sağlığını olumlu yönde etkileyecektir.

Yüksek lifli bir rasyon geviş getirme süreciyle işkembenin

asitleşmesini önler. Yem işkembeden tekrar ağıza getirilerek

çiğnendiği için, yeme bol miktarda tükürük karışır. Yemle birlikte

tükürük de işkembeye geri döndüğü için oradaki asit fazlasını

nötralize eder. Tükürük sodyum bikarbonattan oluşur, onun pH’sı

yüksektir ve güçlü bir alkalidir.

www.tarimturk.com.tr 53


UZMAN GÖRÜŞÜ

TT

TARIM

TÜRK

››

PROTEİN SİNDİRİMİ

Geviş getiren hayvanlardaki protein sindirimi tek mideli

hayvanlarda olanlardan daha karmaşıktır. İneklerde protein

azota indirgenir. Ancak, protein ineklerin azot alabileceği yegâne

kaynak değildir. Geviş getirenler, üre gibi protein olmayan azotu da

kullanabilirler.

Süt sığırlarının beslenmesinde protein

Süt sığırlarını beslerken protein gereklidir. Yüksek verimli

süt inekleri, yüksek düzeyde protein içeren çok miktarda süt

verdiklerinden proteinli yemleme önemlidir. Hatta deri kollajeni

ve keratin oluşturmak için kullanıldığından ineğin bedeninin

idamesi için de proteine gereksinme duyulur. Bağ dokuları, kirişler

(tendon), kemiklerin idamesi hatta hormonların üretimi için

gereklidir.

Amino asitler

Azottan oluşan protein, işkembede mayalanarak amino asitlere

ve amonyağa dönüşür. Amino asitler işkembedeki papillalar

(işkembenin çeperinde) tarafından kan dolaşımına alınır. Azot

işkembede mayalanamaz, şirden ve ince bağırsaklara geçer. Elzem

ve tali amino asitler vardır (Tablo 3’e bakınız) Tali amino asitler

ineğin kendisi tarafından oluşturulabilir, ancak elzem essential)

amino asitlerineklere, yemlerle sağlanmak zorundadır.

Hazmolabilir protein sistemi

Protein sindirim yolu, hazmolabilir protein sistemi adı altında

açıklanmıştır.Bu, süt hayvanlarının beslenmesinde yem

gereksinmelerini ve yem alımını ölçmenin pek çok yollarından

biridir. Yemin protein miktarı HP ile ölçülür ve ham protein

anlamına gelir. Bunu azot miktarını 6,25 ile çarparak bulabilirsiniz.

Proteinin hayvana sağladığı faydayı anlatmak için Hazmolabilir

Ham Protein DCP terimi kullanılır. Ham proteinin bir kısmı

işkembede ayrıştırılabilir, ham proteinin kalanı ayrıştırılmadan

şkembeden geçer. Bu nedenle protein de rumende(işkembe)

parçalanan protein RDP ve rumende parçalanmayan(By-Pass)

protein UDP olarak iki kümeye ayrılır.

İşkembede parçalanan protein RDP

RDP işkembede mayalanarak amino asitlere dönüştürülür ve

oradan kan dolaşımına alınır. Çabuk ayrışan protein kısmı (Quickly

degraded protein fraction) QDP ile yavaş ayrışan protein kısmı

(Slowly degraded protein raction) SDP arasındaki dengenin uygun

olması önemlidir.

Rumende parçalanamayan(By-Pass) protein UDP (undegraded

dietary protein)

İşkembeyi geçen ayrışmayan besidüzen proteini tek mideli

hayvanlarda olduğu gibi mayalanır. Bu işlem esas itibariyle

şirdende yapılır. Oluşan amino asitler ince bağırsaklar tarafından

emilir.

54 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

UZMAN GÖRÜŞÜ

www.tarimturk.com.tr 55


SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

TT

TARIM

TÜRK

56 www.tarimturk.com.tr


Skretting

Sağlık Yemleriyle

Hızlı ve Sağlıklı

Büyüme

Skretting’in Sağlık Ürünleri, balıklarınızın bağırsak gelișiminden solungaç

sağlığına kadar birçok faktöre odaklanarak sağlıklı büyümelerine destek olur.

Çiftliğinizin performansını artırmak ve balıklarınızın sağlıklı büyümesine yardımcı

olmak isterseniz, sizi de sağlık yemleri ailemizle tanıșmaya bekliyoruz.


nutra

supreme

Sağlıklı Bir Transfer İçin:

Nutra Supreme

Nutra Supreme, balıkların transfer sürecindeki beslenmesini destekleyerek antioksidan

kapasitesini artırır, adaptasyonlarını hızlandırır ve iștahlarını normale döndürerek sağlıklı

beslenmelerini sağlar. Skretting Türkiye olarak, transfer diyetini Türkiye su ürünleri yetiștiriciliği

pazarına ilk kez sunmaktan gurur duyuyoruz.

www.skretting.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

Sürdürülebilir Akuakültürde Yenilikçi Bir Adım:

Skretting Infinity Konsepti

Skretting Türkiye Ürün ve Pazarlama Departmanı

Skretting’in yenilikçi “Infinity” konsepti, su ürünleri

yetiştiriciliğinde sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlayan kapsamlı

bir yaklaşımdır. 1990’lardan bu yana sürdürülebilirlik alanında

öncü çalışmalara imza atan Skretting, su ürünleri sektörünün

karşılaştığı zorluklara çözüm sunarak sağlıklı denizleri ve güvenli

protein kaynaklarını desteklemektedir. Infinity konsepti, Skretting’in

sürdürülebilir yem stratejilerinin en güncel ifadesi olarak, çevresel

etkiyi azaltmaya, deniz kaynaklarına olan bağımlılığı düşürmeye

ve akuakültür sektörünün gelecekteki büyümesine destek olmaya

odaklanmaktadır.

Bu vizyonun merkezinde, geleneksel balık yemi bileşenleri olan

balık unu ve balık yağına sürdürülebilir alternatifler sağlamak yer alır.

Infinity, alg yağları gibi yenilikçi lipit kaynaklarını kullanarak balıklara

gerekli omega-3 yağ asitlerini sağlar. Böylece deniz ekosistemine

olan talep azalırken, aynı zamanda su ürünleri yetiştiriciliğinde

karbon ayak izi düşürülür. Alternatif protein kaynaklarının kullanımı

sayesinde denizlerin korunmasına katkıda bulunulmakta ve gıda

güvenliği sağlanmaktadır.

Bu çerçevede Skretting’in “MicroBalance, FLX ve N3” gibi

konseptleri, Infinity’nin sürdürülebilirlik hedeflerini daha da

güçlendirir. Microbalence ve FLX konseptlerine tamamen geçildikten

sonra, yem formülasyonlarında balık unu yerine tamamen

sürdürülebilir ikamelerin kullanılması mümkün kılınmıştır. Bu

konseptler, belirli ham maddelere bağımlı kalmadan doğru besin

maddelerine odaklanarak balık unu bağımlılığını esnek hale getirir.

Skretting Akuakültür Araştırma İnovasyon (AI) tarafından yapılan

araştırmalar, balıkların büyüme ve sağlık performansını sürdürülebilir

bir şekilde optimize etmeye odaklanmıştır.

“N3” konsepti ise balık yağına olan bağımlılığı azaltarak akuakültür

sektöründeki önemli bir çözüm getirir. Omega-3 yağ asitleri (EPA ve

DHA) açısından zengin alternatif yağ kaynaklarını kullanarak, besin

değerlerini korurken çevresel yükü azaltmayı sağlar. Bu yaklaşım,

yemlerdeki balık yağına bağımlılığı düşürür, dioksin ve PCB gibi toksik

içerikleri azaltır ve omega-3 seviyelerini artırarak ürün kalitesini

destekler.

Infinity konsepti, sadece çevresel sürdürülebilirliği değil,

aynı zamanda yetiştiricilere maliyet avantajı sunan esnek yem

seçeneklerini de içerir. Full Raw Material Flexibility (FLX) yaklaşımı

ile balık unu yerine tamamen alternatif ham maddelerle yem

formülasyonu yapılabilir. Bu sayede, yetiştiriciler balıkların

büyüme performansını, yem dönüşüm oranını ve et kalitesini

olumsuz etkilemeden, sürdürülebilir ve maliyet etkin bir çözümden

yararlanabilirler.

Sonuç olarak, Skretting’in Infinity yaklaşımı, geleneksel balık

yemlerinin ötesine geçerek, inovatif protein ve yağ kaynaklarının

kullanılmasını kapsamaktadır. Bu yaklaşım, deniz ekosistemine

olan bağımlılığı azaltmakla kalmayıp, akuakültür sektöründe

sürdürülebilirliği sağlamada önemli bir dönüm noktası niteliğindedir.

Skretting’in bu bütünsel konseptleri, sadece su ürünleri yetiştiriciliği

için değil, aynı zamanda daha sağlıklı denizler ve güvenli bir gelecek

için sürdürülebilir bir çözüm sunmaktadır.

www.tarimturk.com.tr 57


SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

TT

TARIM

TÜRK

Sürdürülebilir balıkçılık için

“küçük boydaki balıkları

avlamayın” uyarısı

Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman

Samsun, “Küçük balık yakalamak, küçük balık tüketmek, bu balıkları

büyüdüğünde daha çok et vermiş, besili olarak avlamamızı engellemek

demektir.” dedi.

Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi

Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Samsun, “Küçük balık yakalamak,

küçük balık tüketmek, bu balıkları büyüdüğünde daha çok et vermiş, besili olarak

avlamamızı engellemek demektir. İkincisi, eğer üreme faaliyetini gerçekleştirmemişse

balıklar, sonraki yıllarda daha az avlanacaklarının işaretidir.” dedi.

Prof. Dr. Samsun, AA muhabirine, su ürünleri kaynaklarının korunmasının

sürdürülebilir balıkçılık açısından önem taşıyan bir konu olduğuna işaret etti.

SAPANCA GÖLÜ “HAYALET

AДLARDAN TEMIZLENIYOR

Sapanca Gölü’nden, “hayalet ağ” olarak adlandırılan

atık balık ağları çıkarıldı.

Dünyada nüfusun ve kirliliğin artmasıyla avcılık yoluyla elde edilen balık

miktarının da giderek azaldığına dikkati çeken Samsun, Tarım ve Orman Bakanlığı

Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ekiplerince mevzuat dışı avcılığın engellenmesine

yönelik sıkı denetim yapıldığını, bilim camiası olarak kendilerinin de

bu çalışmaları desteklediklerini dile getirdi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı,

İzmir Körfezi’nin temizliği için çalıştay düzenledi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kirlilik, balık ölümleri ve kötü

kokuyla gündeme gelen İzmir Körfezi’ni kurtarma seferberliği kapsamında

çalıştay düzenledi.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sucul

biyolojik çeşitliliğin ve yaşam alanlarının

korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi ve

verimliliğinin artırılması amacıyla çalışma

yürütülüyor. Bu kapsamda İl Tarım ve Orman

Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube

Müdürlüğü ekiplerince, Sapanca Gölü’nde suya

bırakılan “hayalet ağlar” ve kasnakların olduğu

alanlar tespit edildi.

Gölde avcılık yapılması muhtemel olan

belirli dalış noktalarında 8 bin metrekare alanın

taraması yapılarak 200 metre uzatma ağı, 300

metre paraketa ,12 hayalet av araçları dalgıçlar

tarafından sudan çıkarıldı. Nicomedia Su Sporları

ve Su Altı Avcılığı Spor Kulübünden dalgıç Özcan

Karabulut, gazetecilere, Sapanca Gölü’nde iki

haftadır çalışma yürüttüklerini söyledi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakanlık koordinasyonunda İzmir İl Müdürlüğü'nde

12 Kasım'da düzenlenen çalıştaya, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi

(İZSU) Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı

ve İZSU'dan daire başkanları ile İZDENİZ AŞ, Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü,

Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İzmir Deniz

Dibi Tarama Başmühendisliği, İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü

yetkilileri katıldı.

58 www.tarimturk.com.tr

Gölde geniş kapsamlı tarama yaptıklarını

belirten Karabulut, “Göle atılan ağlar hala

çalışmaya, hala ekosisteme zarar vermeye

devam ediyor. Bu ağları çıkardığımızda ilk önce

yaptığımız şey, yaşayan balık ya da bir hayvan

varsa üzerinden alıp direkt doğal ortamıyla

buluşturmak oluyor. Canlı yakalayıp saldığımızda

bu bizim için büyük bir motivasyon oluyor. Tabii

bazılarını da kurtaramıyoruz. Sapanca Gölü’nün

dibi inanılmaz güzel, bunun hep aynı kalmasını

istiyoruz.” diye konuştu.


TT

TARIM

TÜRK

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

DUHOK’TAKI IRAK’IN EN BÜYÜK

BALIK TESISINDE YILLIK 1000 TON

BALIK ETI ÜRETILIYOR

İKI BALIK TÜRÜ

GIDA AMAÇLI KULLANIM KAPSAMINDA

TESCILLENDI

Tarım ve Orman Bakanlığı Su Ürünleri Tescil Komitesi,

balık türleri kupes ile sardalyayı gıda amaçlı kullanım

kapsamında tescil etti.

Irak’ın Duhok kentinde yer alan ülkenin en büyük balık üretim tesisinde

yaklaşık 500 kişi istihdam edilirken yıllık 1000 ton balık eti üretilen tesis

pazarda önemli bir yer tutuyor.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Tarım Bakanlığının verilerine

göre, IKBY’de 332 balık üretim havuzu bulunuyor ve yıllık 3 bin 500

tondan fazla balık üretiliyor. Irak’ın en büyük balık üretim tesisi Duhok

Balık Üretim Projesi kapsamında, kentin Musul Barajı çevresinde kafes

balıkçılığı ve yapay havuzlarda balık üretimi gerçekleştiriliyor. Tesis

yılda 1000 tona yakın balık eti üretimiyle pazarda önemli bir yer de

tutuyor. Duhok Tarım Genel Müdürlüğüne göre ise kentte yılda 4 bin

ton balığa ihtiyaç oluyor

Ülkenin en büyük balık üretim merkezi 500 kişiye istihdam

imkanı sağlıyor

Duhok Balık Üretimi Proje Müdürü Şükrü Ömer, AA muhabirine

yaptığı açıklamada, projenin Irak ve IKBY’de en büyük balık üretim

projesi olduğunu söyledi. Ömer, “Proje; balık üretimi, kontrol, havuz

ve ağ olmak üzere 4 kısımdan oluşuyor. Bu projenin amacı Duhok’ta

talebi karşılamak. Yıllık planlamalarımızda projeyi genişletip her

mevsimde balığın olmasını hedefliyoruz.” diye konuştu. Bu sene 1000

ton balık elde ettiklerini ancak her yıl bunu arttırmayı hedeflediklerini

vurgulayan Ömer, 1 milyon 500 bin balığı daha projeye dahil ettiklerini

kaydetti.

Ömer, “Bu projeyi önemli kılan konulardan biri de doğrudan veya

dolaylı 500 kişinin istihdamına vesile olmasıdır.” dedi.

”Daha çok yerli balığı tercih ediyorlar”

Duhok Hayvancılık Müdürü Redir Sıddık da Irak’ın en büyük balık

üretim projesinin Duhok’ta bulunmasını, bölge ekonomisi ve Duhok

ile IKBY’nin diğer illerinin balık pazarı için önemli bir adım olarak

gördüklerini söyledi.

Kentteki bir balık restoranında çalışan Derda Fazıl Muhammed ise

bölge halkının daha çok nehir balıklarını talep ettiğini dile getirdi.

Komitenin konuya ilişkin kararı Resmi Gazete’de

yayımlandı. Buna göre, Tarımsal Araştırmalar ve

Politikalar Genel Müdürlüğünün (TAGEM) başvurusu,

Su Ürünleri Tescil Komitesinin yıllık olağan

toplantısında karara bağlandı. Komite; tanımları,

morfolojik, biyolojik, genetik ve diğer özellikleri

kararda belirtilen kupes ve sardalya balık türlerinin

gıda amaçlı kullanım kapsamında tescil edilmesini

uygun buldu.

“DENIZIN AKCIĞERLERI”NIN DEPOLADIĞI

KARBON MIKTARI BELIRLENECEK

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve

Teknolojisi Enstitüsünce Akdeniz’in endemik posidonia

oceanica deniz çayırlarının karbon tutma kapasitesini

belirlemek amacıyla proje yürütülüyor.

Uzun ve şeritli yapraklara sahip bitki, 40 metre

derinliğe kadar kumlu deniz tabanında geniş çayırlar

oluşturuyor. Bu çayırlar, atmosferdeki karbondioksidi

emip büyük miktarda karbon depolayabiliyor.

Biyoçeşitlilik de sağlayan çayırlar, balık, kabuklular ve

birçok organizma için üreme ve beslenme alanı oluyor.

DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsünün deniz

jeolojisi ve jeofiziği, canlı deniz kaynakları, deniz

kimyası, deniz biyolojisi, fiziksel oşinografi ve kıyı

mühendisliği programlarından 17 bilim insanı, bu

türün karbon emme oranını belirlemek için proje

yürütüyor.

www.tarimturk.com.tr 59


İNFOGRAFİK

TT

TARIM

TÜRK

60 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

SEKTÖRDEN

www.tarimturk.com.tr 61


SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

TT

TARIM

TÜRK

Tarım ve Orman Bakanlığı yasaklara

uymayan balıkçılara göz açtırmayacak

2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’ndan yaptığı

derlemeye göre, Türkiye’nin coğrafi konumu ve doğal kaynakları,

su ürünleri sektörü açısından önemli fırsatlar sunuyor.

Nüfusun artması ve doğal kaynakların giderek azalması

nedeniyle yetiştiricilik yoluyla gerçekleştirilen su ürünleri

üretiminin payı avcılığa göre giderek artıyor. Söz konusu artışta

sulama ve enerji amacıyla yapılan gölet ve barajlar da etkili oluyor.

Geçen yıl gerçekleşen 1 milyon tonluk su ürünleri üretiminin

yüzde 41,6’sı deniz avcılığı, yüzde 3,3’ü iç su avcılığı ve yüzde

55,1’i yetiştiricilikten oluştu. Avcılık ve yetiştiricilik dahil toplam su

ürünleri üretiminin yüzde 18,8’i iç sularda gerçekleştirildi.

Verilere göre, 2022’de 514,8 bin ton olan su ürünleri yetiştiriciliği

yüzde 8,1 artışla geçen yıl 556 bin tona yükseldi. İç sularda

alabalık, denizlerde de çipura, levrek ve özellikle son dönemde

Türk somonu üretiminde önemli artış görüldü.

Türkiye’de geçen yıl itibarıyla yıllık 536 bin ton kapasiteli 554

deniz balığı yetiştiriciliği tesisi, yıllık 277 bin ton kapasiteli 1831 iç

su balıkları yetiştiriciliği tesisi olmak üzere 813 bin ton kapasiteli 2

bin 385 su ürünleri yetiştiriciliği tesisi faaliyet gösteriyor.

Yıllık 7 bin 500 ton ürün kapasiteli yetiştiricilik

alanı üretime açılacak

Su kaynaklarının korunması ve yasa dışı avcılıkla mücadele

kapsamında deniz ve iç sulardaki av sahalarında, karaya çıkış

noktaları dahil tüm güzergah, tesis ve balık hallerinde, balık unu

ve yağı fabrikalarında, perakende satış yerleri ve soğuk hava

depolarında çapraz denetim yapılıyor. Bu kapsamda yılın 6 ayında

79 bin denetim gerçekleştirildi.

Yasa dışı su ürünleri avcılığının önlenmesine yönelik olarak

gelecek yıl da 158 bin denetim yapılması planlanıyor. Ayrıca 200 bin

metrekare terkedilmiş av aracı da su kaynaklarından temizlenecek.

Mevcut stokların korunması ve sürdürülebilir şekilde işletilmesi

amacıyla iç su kaynaklarına gelecek yıl 70 milyon balık yavrusu

salınacak. Ayrıca, yeni su ürünleri yetiştiricilik bölgelerinin

belirlenmesine yönelik çalışmalar kapsamında tespit edilen

yıllık 7 bin 500 ton ürün kapasiteli yeni alanın üretime açılması

planlanıyor.

15 bin küçük ölçekli balıkçı desteklenecek

Tarımsal Üretimin Planlanması Yönetmeliği kapsamında su

ürünleri stoklarının korunarak sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi

amacıyla üretim planlaması sürecine girildi.

Düzenlemeye göre, başta hamsi olmak üzere avcılık yoluyla elde

edilen mavi yüzgeçli orkinos, deniz patlıcanı, inci kefali, tıbbi sülük,

beyaz kum midyesi ve yılan balığı, yetiştiricilik kapsamında da Türk

somonu, çipura, levrek ve Akdeniz midyesi üretim planlanması

kapsamına alındı.

Ayrıca, avcılık ve yetiştiricilikte üretim faaliyetleri ve yeni

türlerin desteklenmesi amacıyla AR-GE çalışmalarına, su ürünleri

araştırma enstitülerinin altyapılarının güçlendirilmesine ve balıkçı

barınaklarına yönelik ihtiyaç analizi çalışmalarına devam edilecek.

Küçük ölçekli balıkçılık işletmelerinin ekonomik

sürdürülebilirliklerinin sağlanması amacıyla gelecek yıl tarımsal

destekleme bütçesi kapsamında 15 bin küçük ölçekli balıkçı

desteklenecek.

62 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

Balıkçılara “Mersin balığını üretin,

havyarını ihraç edin” çağrısı

Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretme ve Eğitim

Enstitüsü Müdürü Serkan Erkan, nesli tükenme

tehlikesiyle karşı karşıya bulunan ve havyarı değerli

olan mersin balığı yavrusu ürettiklerini belirterek,

özel sektöre ticaretini yapmaları için çağrıda bulundu.

Antalya’da ANFAŞ Kongre ve Fuar Merkezi’nde

31 ülkeden 684 firmanın katılımıyla organize edilen

Growtech Antalya Tarım Fuarı, 4 gün boyunca yerli ve

yabancı sektör paydaşlarını bir araya getirdi.

Fuarda Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretme ve

Eğitim Enstitüsü tarafından üretilen mersin balığı da

sergilendi. Enstitü müdürü Erkan, AA muhabirine,

nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan

balığın üretimini yaygınlaştırmak amacıyla 12 yıl

önce AR-GE çalışması başlattıklarını söyledi. Hazar ve

Karadeniz’de yaşayan bir tür olan balığın Akdeniz’de

üretimini başarıyla gerçekleştirdiklerini dile getiren

Erkan, balığın bölgeye adapte olduğunu kaydetti.

Sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla her yıl ürettikleri

yavruları denize bıraktıklarını anlatan Erkan, mersin

balığını popülasyonunu yaygınlaştırarak havyarını

ihraç etmeyi amaçladıklarını bildirdi.

Ege’deki orkinos yetiştiricileri bu sezon

ihracat gelirinde artış bekliyor

Akdeniz’de avlanan orkinosları Ege Denizi’ndeki çiftliklerde yaklaşık 7 ay

besleyerek büyük bölümünü Japonya’ya ihraç eden Türk balıkçılar, dünya

fiyatlarının artmasıyla geçen yıla göre daha yüksek döviz girdisi bekliyor.

Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu’nun (ICCAT)

verdiği ülke kotaları kapsamında mayıs ve haziranda Akdeniz açıklarında

avlanan mavi yüzgeçli orkinoslar, İzmir’deki çiftliklerde beslenerek

büyütülüyor. Sardalya, hamsi, kolyoz ve uskumru gibi balıklarla beslenen

ve arzu edilen kilo ve yağ oranına ulaştıktan sonra kasım-şubat döneminde

çiftliklere gelen Japon “fabrika gemiler”e satılan orkinoslar, Türkiye’ye yüksek

döviz girdisi sağlıyor.

Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, ihracatçılar, geçen yıl 1 Kasım 2023-31

Ekim 2024 dönemini kapsayan hasat sezonunda dünya fiyatlarındaki gerileme

nedeniyle 6 bin 766 ton karşılığı 59,4 milyon dolar döviz girdisi sağladı. Bu

sezon ise ihracatçılar, hem fiyatların artması hem rakip ülkelerden Malta ve

İspanya’da yetiştirilen balıkların kalitelerinin daha düşük olması nedeniyle

rakamı iki katına çıkarmayı hedefliyor.

Adıyaman’da deniz kestanesi fosili bulundu

Adıyaman’da bir öğretmen, bulduğu deniz kestanesi fosilini müze müdürlüğü

yetkililerine teslim etti. Kentteki bir lisede Kimya öğretmeni olarak görev yapan

Orhan Pamukçu, Olgunlar köyü kırsalında farklı bir taşa rastladı ve bunu Adıyaman

Müze Müdürlüğüne teslim etti.

Müze müdürlüğü ekipleri, taşın 85 milyon yıllık olduğu değerlendirilen deniz

kestanesi fosili olduğunu belirledi. Adıyaman Müzesi Müdürü Mustafa Çelik,

gazetecilere yaptığı açıklamada, taşın müze envanterine alınması için çalışma

başlattıklarını belirterek, “Bu fosil 85 milyon yıllık.

Fosili, ilerleyen günlerde müzemizdeki teşhirde ziyaretçilerimizle buluşturacağız.”

dedi. Pamukçu ise doğa gezisi sırasında bulduğu fosili görmek isteyenleri müzeye

davet etti.

www.tarimturk.com.tr 63


SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

TT

TARIM

TÜRK

KARADENIZ KIYILARINDA

OLUŞAN YOSUNLARDAN GÜBRE

VE BIYOPLASTIK ÜRETILECEK

Sinop Üniversitesi öncülüğünde Interreg NEXT

Karadeniz Havzası Sınır Ötesi İş Birliği Programı

çerçevesinde hayata geçirilen projeyle deniz yosunlarının

su kirliliğine yol açan çevresel etkileri azaltılarak,

ekonomik açıdan değerlendirilmesi hedefleniyor. Avrupa

Birliği destekli yürütülen çalışmada, Sinop Üniversitesinin

yanı sıra Marmara Belediyeler Birliği, Batum Devlet

Üniversitesi ve Şumnu Üniversitesi de proje ortağı

olarak yer alıyor. Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Bat, üniversitenin Ahmet

Muhip Dıranas Uygulama Oteli’nde gerçekleştirilen

proje tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, bilim

camiası olarak Karadeniz’de oluşan çevre sorunlarının

çözümlerine yönelik projeler geliştirdiklerini söyledi.

Kıyılarda toplanan yosunların da Karadeniz havzasında

su kirliliğine yol açan etkenlerden biri olduğuna dikkati

çeken Bat, geliştirdikleri projeyle söz konusu yosunların

gübre ve biyoplastik üretimi için kullanılacağını dile

getirdi.

TÜRK SOMONU “CHINA FISHERIES & SEA-

FOOD EXPO 2024”TE TANITILDI

DKİB’den yapılan yazılı açıklamada, Su Ürünleri UR-GE Projesi

kapsamında, tescilli Türk somonu markası “Turkish Salmon from

Black Sea” ile 30 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında Çin’de organize edilen

fuara katılım sağlanarak Türk somonunun Uzak Doğu pazarlarında

tanıtıldığı belirtildi. Qingdao şehrinde bu yıl 27. kez gerçekleştirilen

fuarda, 48 ülkeden 2 bin 696 katılımcı olduğu vurgulandı. Firma

temsilcilerinin, Türk somonunun yanında diğer deniz mahsulleri için

de birçok talep aldığı, Çinli alıcılar tarafından sektöre gösterilen ilginin

firmalar arasında daimi iş birliğine dönüşmesi için çalışmalar yapıldığı

kaydedildi. Türk somonunun tanıtımına katkı sağlamak amacıyla

faaliyetlerin sürdürüleceğinin altı çizildi.

Su ürünleri üretim lideri

Muğla’dan 9 ayda 472

milyon dolarlık ihracat

Muğla’da bu yılın 9 aylık döneminde kültür balıkçılığı

tesislerinde yetiştirilen 71 bin 461 ton balık ihraç

edilerek 472 milyon dolar gelir elde edildi.

Türkiye’nin deniz kültür balıkçılığı üretiminin önemli

bir kısmının gerçekleştirildiği Muğla’da, her geçen yıl

üretim miktarı ve ihracat hacmi artıyor. Kent merkezi

ve ilçelerdeki tesislerde üretilen balıklar, fileli kepçeler

yardımıyla alınarak işlenmek üzere başka tesislere

götürülüyor. Temizlenen balıklar, fileto olarak veya

dondurularak satışa hazır hale getiriliyor. Balık

ürünleri, iç pazarın yanı sıra ABD, Rusya ve Japonya

başta olmak üzere birçok ülkeye gönderiliyor.

“Muğla su ürünleri üretiminde Türkiye’de ilk sırada”

Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak,

Muğla’nın Türkiye deniz kültür balıkçılığı üretiminin

yaklaşık yüzde 65’ini, toplam ihracatının ise yaklaşık

yüzde 50’sini gerçekleştirdiğini söyledi.

64 www.tarimturk.com.tr


Aquatic Products & Technologies


SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

TT

TARIM

TÜRK

Türkiye ve Norveç’in su

ürünlerindeki işbirliği

İzmir’de düzenlenen

forumda ele alındı

İzmir’de, su ürünleri yetiştiriciliği alanında

Türkiye ve Norveç arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi,

sektördeki sürdürülebilirlik uygulamaların

yaygınlaştırılması ve teknolojik

gelişmelerin ele alınması amacıyla Aqua Kültür

Kontak Forumu düzenlendi.

Fuar İzmir’deki forumun açılışında konuşan

Norveç’in Ankara Büyükelçisi Andreas

Gaarder, Türkiye ve Norveç arasındaki

işbirliğinden duyduğu memnuniyeti dile

getirerek, Norveç’in kültür balıkçılığı (aqua

kültür) teknolojilerine ev sahipliği yaptığını,

Türkiye’nin de bu noktada gelişim gösterdiğini

söyledi. Türkiye’nin kültür balıkçılığında

önemli bölgelere sahip olduğunu anlatan

Büyükelçi Gaarder, sürdürülebilir ve daha

temiz deniz teknolojilerin sağlanması gerektiğini

belirtti.

Gaarder, balık çiftliklerinin yüzde 100 temiz

enerji kullanması için bilgi, teknoloji ve

yatırım konusunda ilişkilerin geliştirilmesi

gerektiğini ifade ederek, “Bağlarımızı güçlendirerek,

denizcilik endüstrileri konusunda

ortaklarla iletişimi arttırarak iş ortaklıkları

kurmak istiyoruz. Aqua kültürün geleceği

konusunda umutluyum. Farkındalık ve sürdürülebilir

bir gelecek için çalışmamız gerekiyor.

Türkiye ve Norveç birlikte daha güçlüdür.”

diye konuştu.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı

Jak Eskinazi ise Türkiye’de 2023 yılında

avcılık ve yetiştiricilik olmak üzere toplam 1

milyon tonu bulan su ürünleri üretimi olduğunu,

2024 yılında su ürünleri ihracatında 2

milyar doları aşan bir ihracat hedeflediklerini

belirtti.

TÜRKİYE’NİN 10 AYLIK

DENIZ SALYANGOZU IHRACATI

4,4 MILYON DOLARI AŞTI

Ocak-eylül döneminde Güney Kore Cumhuriyeti başta olmak üzere 11 ülkeye 1352 ton

deniz salyangozu ihraç edildi - DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu: - “İşlenip

ekonomiye kazandırılan deniz salyangozu ihracatı her geçen yıl artarak devam

ediyor”

Türkiye’den yılın 10. ayında gerçekleştirilen deniz salyangozu ihracatı 14 milyon 428

bin 478 dolara ulaştı. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden derlediği

bilgiye göre, Türkiye’de tüketimi olmayan deniz salyangozu ihracata yönelik avlanıyor.

Ocak-eylül 2023’te 14 milyon 419 bin 13 dolar olarak kayıtlara geçen deniz

salyangozu ihracatı, bu yılın aynı döneminde 14 milyon 428 bin 478 dolar oldu. Geçen

senenin 9 aylık döneminde 1326 ton olan ihracat miktarı, bu yıl 1352 ton olarak

gerçekleşti.

Ülkeden bu dönem Güney Kore Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya, İspanya,

Tayvan, ABD, İtalya, Ukrayna, Romanya, Gürcistan ve KKTC’ye deniz salyangozu

satıldı. Güney Kore Cumhuriyeti 6 milyon 531 bin 347 dolarla ihracat gerçekleşen 11

ülke arasında başı çekti. ”Türkiye’de tüketilmeyen ürünün değere dönüştürülerek

ihraç edilmesi önemli bir başarıdır” DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu,

deniz salyangozunun iç piyasada tüketimi olmadığı için tamamının işlenip ihraç

edildiğini söyledi. İşlenip ekonomiye kazandırılan deniz salyangozu ihracatının her

geçen yıl artarak devam ettiğini vurgulayan Kalyoncu, o nedenle de üretiminin artırılması

gerektiğini kaydetti. İhracatçıların avlanma sezonuyla ilgili düzenleme talebinin

değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kalyoncu, Türkiye’de tüketilmeyen bir

ürünün değere dönüştürülerek ihraç edilmesinin önemli bir başarı olduğunu sözlerine

ekledi.

66 www.tarimturk.com.tr


Su ürünleri için OVN

Optimum Vitamin Nutrition ®

Daha sürdürülebilir yetiştiricilik için vitamin

düzeylerini kontrol edin ve ayarlayın.

Yeri doldurulamayan ve vazgeçilmez olan vitaminler, balık ve karideslerde immünite, sağlık ve

performansın optimize edilmesi için anahtar besin maddeleridir.

OVN Optimum Vitamin Nutrition®, sürdürülebilir hayvan yetiştiriciliğini desteklerken, hayvanların

yaşam evrelerine ve yetiştirilme koşullarına uygun, doğru miktarlarda verilen yüksek kaliteli

vitaminlerle beslenmesine yardımcı olur.

dsm-firmenich olarak, yerel dsm-firmenich temsilciniz aracılığıyla size yeni OVN Optimum Vitamin

Nutrition® kılavuzları gibi geliştirdiğimiz özel araçları sunarak her zaman öncülük rolünü üstlenmenin

gururunu yaşıyoruz.

Daha fazla bilgi için:

dsm-firmenich.com/anh


SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

TT

TARIM

TÜRK

FAO AKDENIZ GENEL BALIKÇILIK KOMISYONU,

TÜRKIYE’YE 4’ÜNCÜ KEZ “TAM UYUM ÖDÜLÜ” VERDI

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: - “Ülkemiz, ulusal düzenlemelerin uluslararası standartlara uyumu ve veri gönderimi

konularında örnek bir performans sergilemektedir”

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonunun

(GFCM) Türkiye’ye 4’üncü kez “Tam Uyum Ödülü” verdiğini belirterek, “Ülkemiz, ulusal düzenlemelerin uluslararası standartlara

uyumu ve veri gönderimi konularında örnek bir performans sergilemektedir.” ifadelerini kullandı. Yumaklı, 21 Kasım Dünya Balıkçılık

Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, GFCM’nin 47’nci oturumunu İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirildiğini, komisyon

toplantılarında bağlayıcı kararlar alındığını anımsattı Toplantıda Türkiye’nin 4’üncü kez “Tam Uyum Ödülü”ne layık görüldüğünü

bildiren Yumaklı, “GFCM tarafından kabul edilen kararlar ulusal mevzuatımıza titizlikle aktarılmakta ve uygulama süreçleri eksiksiz

bir şekilde yürütülmektedir. Ülkemiz, ulusal düzenlemelerin uluslararası standartlara uyumu ve veri gönderimi konularında örnek

bir performans sergilemektedir.” değerlendirmesinde bulundu. Yumaklı, denizlerdeki sucul varlıkları korurken balıkçılık sektörünü

desteklemeyi sürdüreceklerinin altını çizerek, 2003’ten bu yana 1,8 milyar lira su ürünleri yetiştiricilik destekleme ödemesi, 2017’den

bu yana da küçük ölçekli balıkçılara 223 milyon lira destekleme ödemesi yaptıklarını aktardı. Su ürünlerinde avcılık ve yetiştiricilikte

üretim planlamasına geçilerek asgari ve azami üretim miktarlarının belirlendiğini kaydeden Yumaklı, şöyle devam etti:

“Su ürünleri üretiminde, avcılık yoluyla elde edilen 7 türde (hamsi, mavi yüzgeçli orkinos, deniz patlıcanı, inci kefali, tıbbi sülük,

beyaz kum midyesi, yılan balığı), yetiştiricilik de ise 4 türde (Türk somonu, çipura, levrek ve Akdeniz midyesi) üretim planlaması

yapıldı. Yetiştiricilik yoluyla elde edilen üretimde planlama kapsamına alınan türlerin asgari ve azami üretim miktarları belirlenerek

1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla uygulama başlandı. Avcılık yoluyla elde edilen türlerde uygulanan planlama modelinde ise azami avcılık

miktarları (avlanılabilir toplam miktar) belirlendi. Kapsama alınan her bir türün biyolojik ve avcılık özellikleri dikkate alınarak türe

özgü planlama talimatları oluşturularak, uygulaması 1 Eylül 2024 itibarıyla başladı. Üretim planlamasıyla balıkçılarımızın avlama

haklarının güvence altına alınarak, balıkçı gemilerinin av aracı özellikleri ve boy uzunluklarına göre avcılık potansiyelleri dikkate

alınarak planlamalar gerçekleştirildi.” - “Denizlerimizi koruyup gelecek nesillere aktaracağız” Yumaklı, Türkiye’nin balıkçılık

konusunda dünyada seçkin bir yere sahip olduğuna dikkati çekerek, “Genel olarak su ürünleri yetiştiriciliğinde dünya 16’ncısı ve

Avrupa 2’ncisiyiz. 18 bin 479 balıkçı gemisiyle Avrupa’nın en güçlü filosuna sahibiz. 2023’te 1 milyon tonu aşan toplam su ürünleri

üretimiyle Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. 100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolarlık su ürünleri ihracatı yapıyoruz.” ifadelerini

kullandı.

68 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

www.tarimturk.com.tr 69


SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

TT

TARIM

TÜRK

MIKROALGLERIN ANAÇ VE YAVRU BALIKLARIN

PERFORMANSINI ARTIRDIĞI BULUNDU

Bilim insanları, Nil tilapyası anaç balıklarına mikroalg

türü içeren bir diyet vermenin doğurganlığı, bağışıklığı ve

performansı artırabileceğini keşfettiler.

Özel, yüksek kaliteli diyetler, tilapia gibi ticari olarak

yetiştirilen balıkların üreme verimliliğini, sağlığını ve yavru

performansını en üst düzeye çıkarmak için kritik öneme

sahiptir. Bu diyetler yeni bileşenler içerebilir ve Mısır’daki

Benha Üniversitesi’nden araştırmacılar, genellikle deniz

ve tatlı su ortamlarında bulunan bir diatom mikroalg olan

Cyclotella menegheniana’nın besin değerini araştırdı.

C. menegheniana’nın en yüksek konsantrasyonlarıyla

beslenen gruplarda, yavruların ağırlık kazanımı ve büyüme

hızı, yem dönüşümü ve protein verimliliği de arttı . Yavruların

hayatta kalma oranı da büyük ölçüde arttı. Araştırmacılar,

“Yem katkı maddesi olarak C. menegheniana, Nil tilapyası

anaçlarının bağışıklık sistemini uyarır, kan ve üreme

parametrelerini iyileştirir ve Nil tilapyası yavrularının

büyümesi ve yem dönüşümü üzerinde olumlu bir etkiye

sahiptir” dediler..

YOSUN YAĞI, GENÇ SOMON BALIĞI YEMINDE

BALIK YAĞI YERINE KULLANILABILME

POTANSIYELI TAŞIYOR

ZOOPLANKTONDAN YAPILAN BALIK UNU

IKAMESI, TILAPYANIN BÜYÜMESINI VE

SAĞLIĞINI ARTIRABILIR

Zooplankton daphnia’dan yapılan bir yem, balık

ununun kısmen yerine kullanıldığında kırmızı tilapia

yavrularının büyüme oranlarını artırdı, ancak çok

fazla daphnia kullanılmasının tam tersi bir etki

yarattığı görüldü.

Çiftliklerde yetiştirilen Atlantik somon balığının yemindeki balık

yağının yerini, balıkların büyümesini veya deniz suyuna geçiş yeteneklerini

etkilemeden alg yağı alabilir.

Norveçli araştırmacıların çalışmalarından elde edilen bulgular, balık

bazlı yemlere sürdürülebilir alternatifler yoluyla çevresel etkisini azaltmayı

amaçlayan su ürünleri yemi endüstrisi için yeni bir umut sunuyor.

Mısır ve Suudi Arabistan’dan araştırmacıların

birlikte yürüttüğü çalışmada, su piresi ununun

balıkların bağışıklık tepkilerini, antioksidan

seviyelerini ve bağırsak yapısını güçlendirdiği görüldü.

Sonuçlar, su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün

balık unu yerine daha ucuz ve daha sürdürülebilir

alternatifler aramasına paralel olarak ortaya çıktı.

70 www.tarimturk.com.tr


TT

TARIM

TÜRK

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEN

www.tarimturk.com.tr 71


TARIM TÜRK’e TÜRKİYE’nin 12 AYRI NOKTASINDAN VE K.K.T.C.’DEN ULAŞABİLİRSİNİZ

Merhaba,

1100

800

750

750

850

18. kuruluş yılını kutlayan Tarım Türk Dergisi; sektöre ilişkin gelişmeleri, sorunları ve çözümleri dile getiren yayın

organı olarak, yıllar içinde güvenilir bir kaynak haline gelmiştir. Aldığımız ödüller de başarımızın kanıtıdır. Tarım

sektörünün lider dergisi Tarım Türk 120 ülkeden 14 bini aşkın firmanın üye olduğu Trade Leaders Club'ın (Ticaret

Liderleri Kulübü) düzenlediği "Yeni Milenyum" "Uluslararası Avrupa Kalite Ödülü"nü almaya hak kazanmıştır.

Ayrıca, Avrasya'nın en büyük tarım fuarı olma özelliğini taşıyan Growtech Eurasia Fuarı'nda "En İyi Tarım Dergisi

Ödülü"nü almıştır. Bitkisel Üretim, Makine Mekanizasyon ve Hayvancılık olmak üzere toplam 3 farklı dergi ile

sektöre hizmet veren dergimizin 20 bin baskısının yaklaşık 12.000'i aşan abonelerimiz oluşturmaktadır. Dağılım

yerlerimiz; tarım il müdürlükleri, damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri, tarım kredi kooperatifleri, birlikler, ziraat

odaları, ziraat fakülteleri, tarımsal ilaç bayileri, yaş sebze ve meyve ihracatçıları, sektöre hizmet veren kuruluşlardır.

Bizi tanımak isteyen firma ve kişilerin tercih edebileceği bir diğer yol da www.tarimturk.com.tr adresini tıklayıp

e-dergimizi incelemek olacaktır.

BEY MEDYA SAN. VE TİC. LTD ŞTİ.


YEM BİTKİLERİNİZİN BESİN VERİMLİLİĞİNİ

ARTTIRIN

SILO

Nutriplus

Uzman Servis ve Araçları

MISIR SİLAJINIZA KAPSAMLI TEŞHİS KOYUYORUZ

Hatasız veri toplama

Ambar

kalitesine dair

gözlemler

Sıcaklık ve

sıkıştırma için

örneklemeler

Besin değeri

analizi

Ambar yüzey

hesaplaması

FEED VALUE

Koruma kalitesi

0.871 0.871 0.865

UFL / kg on the silo's face

> 0.92

0.86 <> 0.92

< 0.86

0.875 0.867

0.867

% DM

Protein

Starch

Besin değeri

REAL SILO'S DRY MATTER LOSSES OVER A STORAGE OF 6 MONTHS

Reference Farmer's silo

Harvest 1 % 1 %

Juice losses 0-2 % 0 %

Fermentation 0-7 % 1 %

Grain crushing 1-5 % 0.4 %

Storage 4-10 % 7 %

Silo face management 1-15 % 1 %

DM Total Losses 10 % 10.4 %

Cellulose

dNDF

UFL/kg

Ambar kayıpları

Kişiye özel

tavsiyeler

212 kg/m 3

Harvested too early. Risk of heating and juice losses

25.8 %

44%

31.2 %

7.2 %

0.869

51.7 %

-14,9

23.3 %

Doğru karar için kişiselleştirilmiş raporlar

Hizmetten faydalanmak mı istiyorsunuz? MAS SEEDS satış danışmanınızla irtibata geçmeniz yeterli.


Fonksiyonel

Yem Çözümleri

Akuakültür besleme çözümlerinde lider Skretting olarak, geleceği besleme amacımız

doğrultusunda kararlılıkla gıda güvenliği sağlayan yemler üretiyoruz.

www.skretting.com.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!