Doç.Dr
PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
KLİNİK MUAYENE
YÖNTEMLERİ
Doç.Dr. Didem PEKMEZCİ
MUAYENE DÜZENİ
• A.) GENEL BÖLÜM
• Anamnez (anemnesis)
• Eşkal (signalement)
• Habitus (status preasens)
• Derinin muayenesi
• Lenf sisteminin muayenesi
• Görülen mukozaların muayenesi
• Beden sıcaklığının muayenesi
• Dolaşım sisteminin muayenesi
• Solunum sisteminin muayenesi
• Üriner sisteminin muayenesi
• Genital sisteminin muayenesi
• Sinir sisteminin muayenesi
MUAYENE DÜZENİ
• B.) ÖZEL BÖLÜM
• 1-bağışıklıkla ilgili muayeneler
• a) Alerjik muayeneler
• b) Serolojik muayeneler
• İDEAL OLAN ŞEMAYI UYGULA….
• ANCAK!!!!! Bazen kısıtlanabilir…
• Sancı..sadece sindirim ve dolaşımı düşün…
İNSPEKSİYON
Hayvana uzaktan veya yanına iyice yaklaşarak gözle
yapılan muayeneye İNSPEKSİYON denir.
• Dış görünüşü
• Vücudun tutuluşu
• Çevreye ilgisi
• Davranışları
• Patolojik olguların yeri
• Şekli
• Büyüklüğü
• Sızıntı
• Akıntı var mı? Rengi, kıvamı, miktarı
İNSPEKSİYON
• Işık kaynağı, büyüteçler, mikroskop
• Burun, kulak, vulva, vagina gibi organ
boşluklarının muayenesinde padan ve
spekulum kullanalılabilinir..
İNSPEKSİYON
• Larenks, trakea, mide, idrar kesesi,
ENDOSKOPİ ile muayene edilebilir.
İNSPEKSİYON
• Röntgen ışınlarından yararlanırak
vücudun yapısını incelemeye “röntgen”
muayenesi denir.
• Wilhelm Conrad Röntgen
• Tarihteki ilk tıbbi X ışını radyografisini
(Röntgen filmi) yine deneyleri sırasında
gerçekleştirdi ve 28 Aralık 1895 yılında
bu önemli keşfini resmi olarak
duyurdu.Ancak X ışınını bulduğu
zaman deneylerinde elini kullandığı için
aşırı dozda X ışınından parmaklarını
kaybetti.
İNSPEKSİYON
• Hasta vücudunun röntgen ışınları altında
incelemesine scopy,
• Muayenesi gereken organların üzerine
aksetterilen görüntülerinin incelenmesine
radyografi denir..
ULTRASONOGRAFİK MUAYENE
• Görüntü elde edebilmek için
yüksek frekanslı ses dalgaları
kullanarak doku ve organlardaki
patolojik durumların ses
dalgalarını yansıtmasıyla ortaya
çıkan görüntülere göre
hastalıkların tanısı açısından
yardımcı bir tanı yöntemi olarak
veteriner hekimlik alanına
girmiştir.
ULTRASONOGRAFİK MUAYENE
• 1. Sektör prob, Temas edeceği yüzey
küçüktür…akc. Pleura boşluğunun
muayenesi…
• 2. Konveks prob, abdomen, toraks
• 3. Linear prob, yakın kısımlarda geniş bir
görüntü vermektedir.
• 4. Rektal linear prob.
ULTRASONOGRAFİK MUAYENE
• EKOJENİTE
• GÖRÜNTÜ
• DOKU
KOKLAMA MUAYENESİ
• Deri
• Solunum havası …..ASETON…..KETOZİS
• İdrar
• Dışkı
• Ağız
ÖLÇME MUAYENELERİ
• Uzunluk metre
• Ağırlık gram
• Santigrat
PALPASYON
• Rektal muayene
• Kıvama ilişkin özellikler,
• 1. yumuşak (et niteliğinde)
• 2. hamurumsu (ekmek hamuru)
• 3. katı ( karaciğer dayanıklılığı)
• 4. sert ( kemik ve taş niteliğinde)
PERKUSYON
• Herhangi bir bölgeye organ veya dokuların
parmakla veya perküsyon çekiciyle küçük,
orta şiddette, arkaya darbeler şeklinde
vurularak yapılan muayene yöntemine
denir.
• Küçük hayvanlarda parmak parmak
• Büyük hayvanlarda perküsyon çekiciplesimetre
yardımı ile yapılır.
PERKUSYON
• Plesimetre arada hava boşluğu
bırakılmayacak şekilde konmalı
• Darbeler plesimetreye dik olarak vurulmalı
• Vuruşlar bilekten yapılmalı, çivi çakar(((
• Perküte edilecek alan eşit aralıklarla ve
tamamen perküte edilmeli
• Darbeler genellikle hafif ve orta şiddette
olmalı
PERKUSYON
• 1. Açık ses: DOKU-HAVA KARIŞIMI
HOMOJEN….OLAN ORGANLARDA….GÖĞÜS
KAFESİNİN PERKÜSYONUNDA VE
AKC.LERİN NORMAL
• 2. Timpanik ses:İçi sadece hava veya gaz dolu
olan organların…RUMEN, SEKUM, AKC.DE
HAVA TOPLANMASI….
• 3. Mat ses: içine sıvı veya katı maddelerin
dolduğu organların muayenesinde…
• HİDROTORAKS…
PERKUSYON
• 4. Metalik ses (MADENİ): DOKU-HAVA
KARIŞIMI HOMOJEN….OLAN içinde boşluk
oluşmuş organların perküsyonunda duyulur…
• Gangrenli pnomoni kavern oluşumunda..
• 5. Çınlama veya pink sesi: saç bir kabın içine
damla damla su damlatıldığında damlaların her
düşüşünde çıkardığı sesler..abomasum
deplasmanlarında!!!!
OSKÜLTASYON
• Dolaşım, solunum ve sindirim sistemi
organların fonksiyonları sırasında
çıkardıkları sesler.
• STETESKOP…
• At, sığır, koyun, keçi …en az 2.5 cm
PONKSİYON
• Doğal vücut boşluklarının veya patolojik
değişimlerin özelliğini veya içeriğinin
karakterini anlamak için boşluklardan
enjektör iğnesi, kanül vb…yardımıyla içerik
alma amacıyla yapılan delme işlemi…
BİYOPSİ
• Özel aygıtlarla organ ve dokulardan
histopatolojik muayene amacıyla küçük bir
doku almak için başvurulan muayene
yöntemidir.
SONDALAMA
• Özefagus, mide, uretra, idrar kesesi,
uterus gibi organların muayenesi ve
sağaltımı amacıyla sonda uygulama
yöntemidir.
LABORATUAR MUAYENE
• A. Kimyasal
YÖNTEMLERİ
• B. Mikroskopik
• C. Serolojik
MUAYENE DÜZENİ
• A.) GENEL BÖLÜM
• Anamnez (anemnesis)
• Eşkal (signalement)
• Habitus (status preasens)
• Derinin muayenesi
• Lenf sisteminin muayenesi
• Görülen mukozaların muayenesi
• Beden sıcaklığının muayenesi
• Dolaşım sisteminin muayenesi
• Solunum sisteminin muayenesi
• Üriner sisteminin muayenesi
• Genital sisteminin muayenesi
• Sinir sisteminin muayenesi
MUAYENE DÜZENİ
• B.) ÖZEL BÖLÜM
• 1-bağışıklıkla ilgili muayeneler
• a) Alerjik muayeneler
• b) Serolojik muayeneler
• İDEAL OLAN ŞEMAYI UYGULA….
• ANCAK!!!!! Bazen kısıtlanabilir…
• Sancı..sadece sindirim ve dolaşımı düşü…
ANEMNEZ (anemnesis)
• Hasta sahipleri veya bakıcıları hastalık
hakkında her zaman tam bilgi veremezler,
bu yüzden hayvan sahiplerinin eğitim
düzeyini göz önünde tutmak gerekir….
• Doğru tam alınmış bir anemnez, hastalığı
tanıma açısından büyük kolaylık sağlar.
ANEMNEZ (anemnesis)
• ŞİKAYETİNİZ NEDİR? Aslında yanlış bir
soru..
• Bu soru hasta hayvanın hastalığının hangi
sisteminde, hangi organında olduğunu
anlayabilmek için sorulur…
Hasta sahibi bu soruya “HASTA”
yanıtını verir…
Konuşma sırasında yemediğini,
öksürdüğünü, memesinin şiştiğini
vb..söylemektedir!!!!
ANEMNEZ (anemnesis)
• NE ZAMANDAN BERİ HASTA?
• Hastalığın süresinin öğrenilmesi için gereklidir.
• PERAKUT (1-2 saatten, 1 güne kadar)
• AKUT (2-10 gün)
• SUBAKUT (2-3 hafta)
• KRONİK (4-5 hafta)
• Süre TANI ve PROGNOZ açısından önemli..
ANEMNEZ (anemnesis)
• HAYVANINIZIN HASTALIĞINI NASIL
ANLADINIZ VEYA HAYVANDA NELER
GÖRDÜNÜZ??
• Hastalığın başından beri görülen belirtileri,
hastalığın türü ve yerleştiği yerler konusunda
bilgi vermesi tanı için önemlidir.
• İŞTAH, SU İÇME, DEFEKASYON,
ÜRİNASYON, SOLUNUM ŞEKLİ, ÖKSÜRÜK,
FİZİKSEL AKTİVİTESİ, VERİMİ, BAĞIRIP
BÖĞÜRMESİ, MİYAVLAMA, HAVLAMA……
ANEMNEZ (anemnesis)
• HAYVANINIZ SİZCE NEDEN HASTALANMIŞ
OLABİLİR??
• Cevap olası etiyoloji belirlemiş olacaktır….
• Hayvanın barındığı yerin durumu, verilen yemin
türü, kalitesi tem değişikliği yapılıp
yapılmadığını, yemin küflü, tozlu, bozuk, sıcak,
donmuş olup olmadığını, hayvanın meraya çıkıp
çıkmadığı, kedi ve köpeklerde hayvanın bağlı
olup olmadığı, soğukta ya da yakıcı güneş
altında kalıp kalmadığı, su verilip verilmediği,
suyun temiz, sıcak veya buzlu olup olmadığı….
ANEMNEZ (anemnesis)
• HAYVANIN BARINDIĞI YERDE BAŞKA
HAYVAN VAR MIDIR?
• VARSA BENZERİ OLAY VAR MIDIR?
• ÖLEN VEYA KESİLEN VEYA ŞU ANDA BAŞKA
HASTA HAYVAN VAR MIDIR??
• Endemik, sporadik…..
• Morbidite, mortalite oranları…
• Sürüye veya ahıra yabancı hayvan gelip
gelmediğini, girdiyse hastalık kaç gün sonra
ortaya çıktı…..
ANEMNEZ (anemnesis)
• HASTANIN DAHA ÖNCE MUAYENESİ
YAPILDI MI? YAPILDI İSE NE GİBİ
İLAÇLAR KULLANILDI??
• SONUÇ NE OLDU??
EŞKAL (SİGNALEMENT)
• Hayvanların nevi
• Hayvanların ırkı
• Hayvanın cinsiyeti
• Hayvanın rengi (donu) ve işaretleri
• Hayvanın yaşı ve canlı ağırlığı
• Hayvanın kullanım yönü
HAYVANIN NEVİ
• Gurm, at vebası tek tırnaklılarda…
• Coryza gangrenosa bovum sığırlarda…
• Tavuk vebası kanatlılarda…
• Kuduz, tetanoz tüm nrvilerde…
• Civa bileşikleri sığırlarda….
• Fenollü bileşikler kedilerde…
HAYVANIN IRKI
HAYVANIN CİNSİYETİ
• İdrar yolu taşları…
• Hernia incarserata…
• Ketozis, eclempsia puerperalis…
HAYVANIN RENGİ (DONU)
HAYVANIN YAŞI VE CANLI
AĞIRLIĞI
HAYVANIN KULLANIM YÖNÜ
HABİTUS
• Fiziksel görünüş
• Vücudun tutuluşu
• Bünye
• Huy
• ….kontrol etmek için hayvana dokunmak gerekmez….
• Hasta hayvan önden, yandan, ve arkadan dikkatlice
gözlenir.
• Sürü muayenesinde sürü içine yavaşça girilir.
Hayvanlarda öksürük, zayıflık, ishal var mı bakılır..Sürü
kaldırılıp hareket ettirilir, sürüde hasta ve topallayan
varsa tespit edilir…..
FİZİKSEL GÖRÜNÜŞ
• Basit bir inspeksiyon…
• Çok tüylülerde ise palpasyon….
VÜCUDUN TUTULUŞU
BÜNYE
• Genotipi ile ilgilidir…
• Irk özelliği bozulmuş hayvanlarda baş
büyümüş, kaba görünüş almış, kemiklerin
morfolojisi değişmiş, kaslarda gelişme
bozukluğu, verim düşmesi, hastalıklara
karşı direncin azaldığı gözlenir…
HUY
• Hayvanların dış etkilere karşı gösterdikleri
reaksiyonlara hayvanın huyu denir…
SAĞLIK ve HASTALIK
• Organizmanın fiziksel, kimyasal ve
biyolojik faktörlere karşı ortaya koyduğu
tepki kendini yenilemeye dönük olup, tüm
yaşamsal faaliyetler bu yönde düzenlenir.
• Bu faaliyetler fizyolojik sınırlar içersinde
kaldığında SAĞLIK, sapmalar olduğunda
HASTALIK söz konusu olur.
SAĞLIK ve HASTALIK
• Fizyolojik sınırlarda başlayan hastalık zamanla
bu sınırların dışına çıkacak ve organizmanın
rejenerasyon yeteneğini azaltacaktır.
• Organizma hastalık etkenlerine karşı
• SALGISAL (HUMORAL)
• HÜCRESEL (SELÜLER)
• NEURO-HORMONAL
• Savunma sistemlerini faaliyete geçirerek
fizyolojik dengeyi korumaya çalışır.
SAĞLIK ve HASTALIK
• Ancak etkenlerin nicelik ve niteliğindeki
değişiklik veya organizmanın doğal savunma
sistemlerindeki yanıt yetersizliği sonucunda
olağan sayılmayan patolojik değişiklikler
gelişerek HASTALIK gerçekleşir.
• Hekim, anatomi, histoloji, fizyoloji, biyokimya,
mikrobiyoloji, parazitoloji, viroloji, farmakoloji ve
patoloji gibi paraklinik dallar ile ilgili bilgilerin ışığı
altında hastayı değerlendirerek, bulguların
niteliğine bağlı olarak SAĞALTIM (TERAPİ),
• KORUNMA (PROFLAKSİ) önlemlerini alan
kişidir.
SAĞLIK ve HASTALIK
• “NATURA SANAL, MEDICUS CURAT”
• A)Tanı (Teşhis, Diyagnoz) koymak,
• B)Öngörümü saptamak (Prognozis)
• C)Sağaltım (Terapi) önlemlerini
programlayıp, uygulamak,
• D)Koruyucu (Proflaksi) hekimlik
önlemlerini almak!!!
MUAYENE PROGRAMI
• 1. ANAMNEZ ve FİZİKSEL MUAYENE
• 2. SORUN LİSTESİNDEKİ SORULAR VE
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ BELİRLENİR.
• 3. PLAN YAPILARAK HASTALIĞIN
TANISI KONULUR.
• SAĞALTIM PLANLANIR.
• HASTA SAHİBİ EĞİTİLİR.
• TANI PLANI:
• Başlangıç sorun listesi halinde planlanır.
Olası nedenler alt alta sıralanarak tanı
yöntemleri işaretlenir. Her bir soru için
ayrı ayrı veriler hasta takip formunda ya da
programında işaretlenir.
• ENFEKSİYÖZ, METABOLİK, PARAZİTER
veya OPERASYON vb.. İşaretlenir.
• SAĞALTIM PLANLAMASI YAPILIR
• HAYVAN SAHİBİNE, HAYVANA AİT
SORUNLAR TANI ÖLÇÜTLERİ,
YAPILACAK İŞLEMLERİN EDERİ ve
ÖNGÖRÜM hakkında bilgi verilir…
• Sistemlerin elden geçirildiği komple klinik
muayene (complete clinical examination)
arzulanan muayene yöntemidir.
• Çoğu olguda ise sorun teşkil eden sistem
üzerinde yoğunlaşılır (Focused
examination).
• Uygulama koşullarında ise soruna dayalı
(problem oriented methodhypotheicodeductive
method) klinik
muayene ve ayırıcı tanı yapılarak
sağaltıma geçilir.
• İdeal klinik muayenede hayvan sahibinden
bireysel ya da grup bilgileri alınarak, bakıcılar,
hayvan grupları ve olası nedenler hakkında
bilgiler edinilir.
• YAŞ, IRK, CİNSİYET ve NUMARASI öğrenilerek
kayıt edilir. Özgeçmişi (history of the patient)
öğrenilir.
• Hasta grupları hakkında bilgi alınır
• Enfekte hayvan sayısı (MORBİDİTE),
• Hastalıktan ölenlerin oranı, ölüm oranı
(MORTALİTE) SORULUR…
• Risk faktörleri, hayvanların kökenleri,
aşılama, antihelmentik uygulamalar ve
beslenme durumları araştırılır.
• Çiftliğin özgeçmişi, bakım koşulları,
çevrenin incelenmesi ve inspeksiyon
yapıldıktan sonra klinik muayeneye geçilir.
• PALPASYON (Dokuların boyutları, yoğunluğu,
ısı durumları ağrıya yanıtı)
• OSKULTASYON (dinleme, normal seslerin
varlığı, sıklığı ve ritmi saptanır)
• PERKÜSYON (dokular titreştirilerek boyut ve
yoğunluk hakkında bilgi edinilmeye çalışınır)
• VISUAL INSPEKTON ,GÖZLE İNSPEKSİYON
(dokular, normalden ayrılan şişkinlik, akıntı, yara
vb..yönlerden muayene edilir.)
HASTALIK BELİRTİLERİ
(BULGU, SEMPTOM)
• Hasta hayvanların genel durumlarında
veya sistemlerinin muayenesinde ortaya
konan klinik olarak normalden ayrılan,
anatomik, fizyolojik, kimyasal,
biyokimyasal değişikliklere SEMPTOM adı
verilir.
• Her türlü muayene bulgularına dayanarak
hastalığın adının konulmasına da TANI
(DİYAGNOZ, TEŞHİS) adı verilir.
Üç türlü semptom vardır…
• GENEL SEMPTOM:
• Ateş,
• İştahsızlık,
• Halsizlik,
• Yükü çekememe,
• Süt veriminde azalma,
• Ayakta duramama …gibi birçok hastalığın seyri
sırasında bütün vücudu etkileyebilen
semptomlardır.
• BÖLGESEL (LOKAL) SEMPTOM:
• Tırnakta duyarlılık, göz akıntısı, eklemlerde
şişkinşik, topallık.. Gibi o bölgede olan
semptomlar
• PATOGNOMİK SEMPTOM:
• Varlığında %100 oranında belli bir hastalığı
tanımlayan sadece o hastalıkta görülen
semptomdur.
• Örneğin palpabra tertia bulbus ocülinin 2/3’ünü
kapatacak şekilde belirginleşirse TETANOZ
olduğu hiçbir şüphe götürmeden söylenebilir.
• Sığırların pericarditis travmatica
eksuditiva’da v. Jugularisin iki taraflı
(BİLATERAL) olarak bilek kalınlığında
şişmesi ve P.colli longitudinalis ventraliste
ÖDEM şekillenmesi bu hastalık için
patognomiktir.
• Ayrıca kaplte çalkantı seslerin duyulması
yine hastalık için belirleyici
semptomlardandır.
HASTALIĞIN ORTAYA ÇIKIŞI
(PATOGENEZİS)
• Hastalığın gelişimi esnasında sistem veya bazı
organlardaki değişiklikler şekillenerek fizyopatolojik
işlevlerde bazı aksamalar meydana gelir.
• Her hastalığın oluşum mekanizması (patofizyolojisi)
farklıdır.
• Örn. Glomerulonefritis olgularında
• böbreklerin iş gören kısmı (PARANŞİM DOKUSU) olan
glomeruller yangılanarak glomerular filtrasyon hızında ve
tubullerin geri emilim (reabsorbsiyon) fonksiyonunda
azalmalara neden olarak kan serumunda böbrekler
tarafından atılan ÜRE ve KREATİNİN değerlerinde
yükselmelere neden olur.
TANI
(teşhis, diyagnoz)
• Muayeneler sonucunda elde edilen
bulgulara dayanılarak hastalığın nedenini
ve adını ortaya koyma işlemidir. Başlıca
tanı yöntemleri:
• 1. SEMPTOMATİK TANI: ilkel ve geçersiz
tanı yöntemi olup, sadece semptomlara
bakılarak tanı konulur. SANCI, İSHAL,
TOPALLIK
• 2. ANATOMİK-PATOLOJİK TANI: Hastalığın
yerleştiği organ ve sistemde meydana getirdiği
patolojik değişikliğin niteliğine göre yapılan
tanımlamadır. GASTRO-ENTERİTİS
HAEMORAJİKA
• 3. ETİYOLOJİK TANI: Hatalığın etken veya
nedenini ortaya koyarak yapılan tanı yöntemidir.
Daha güvenli olmakla beraber güvenli bir tanı
yöntemi olarak kabul edilemez. TÜBERKÜLOZ
• 4. ETİYOLOJİK-ANATOMİK-PATOLOJİK
TANI: Hastalığın nedeni, yangılanan organ
ve sistemlerin saptanması ve sistemlerde
meydana gelen patolojik değişikliklerin
niteliklerini belirterek yapılan tanı
yöntemidir. İDEAL TANI YÖNTEMİDİR…
• PARATÜBERKÜLOZ…
• ENTERİTİS PARATUBERKÜLOZA
CHRONİCA
AYIRICI TANI
(diferansiyel diyagnozis)
• Elde edilen klinik verilerin tümünden hastalığı
saptamak mümkün olmayabilir.
• Çünkü bu bulguların bazıları diğer olgularda da
görülebilir.
• O zaman elde mevcut klinik bulgulardan gerçek
hastalığı ortaya çıkarmak gerekir.
• Elde edilen bulgu, veri ve değişkenlerin tümü art
arda yazılarak o hastalıkta görünmesi ve
görünmemesi gerekenler ayıklanarak tipik
semptomları olabilecek hastalığın adı konulur.
• Bu şekilde gerçek hastalığın adı konulur.
• Yani diğer hastalıklar ekarte edilmiş olur…
ÖNGÖRÜM
(prognozis)
• Hayvan sahibine,
• Uygulanan sağaltım yöntemleri, ederi,
başarı oranı ve beklenen sürede iyileşip
iyileşemeyeceği konusunda bilgi vermek
zorunludur.
• Hastalığın geleceği hakkında bilgi vermek
öngörümde bulunmaktır.
• Bunun yanında korunma ve kontrol
önlemlerini almak görevidir.
ENDİKASYON,
KONTRENDİKASYON
• Hasta hayvana yararı olabilen ve sağaltıma
olanak sağlayan her tür uygulama endikasyon
kapsamında nitelendirilir.
• Klinik tablo, bulgu ve hali hazırdaki duruma göre
değişir.
• Ancak bazı hastalıklarda ve durumlarda
uygulanmaması gereken sağaltım yöntemleri de
bulunmaktadır.bunlara başvurulduğunda
yaşamsal tehditler de söz konusudur ki buna
KONTRAENDİKASYON denir.
Tek tırnaklılarda DİLATATİO
VENTRİCULİ
Indicatio Vitalis (YAŞAM
KURTARICI ENDİKASYON)
Indicatio Vitalis (YAŞAM
KURTARICI ENDİKASYON)
• RUMİNANTLARDA PRPİMER
TİMPANİDE RUMEN TROKARİZASYONU
• LARENKS ÖDEMİNDE TRACHEOTOMİ
• KARDİYAK ŞOKTA İNTRATRACHEAL
ADRENALİN UYGULANMASI
• KOLİNESTERAZ İNHİBİTÖEÜ
ZEHİRLENMELERİNDE ATROPİN
SÜLFAT ENJEKSİYONLARI…
Indicatio Vitalis (YAŞAM
KURTARICI ENDİKASYON)
• AKUT VE PERAKUT HEMORAJİLERDE, POST
OPERATİF KANAMALARDA KAN
TRANSFÜZYONU..
• TEK TIRNAKLILARDA MİDE
DİLATASYONLARINDA NAZOGASTRİK
SONDA UYGULANMASI
• KEDİLERDE FELINE LOVER URINARY TRACT
DISEASE.. URETRANIN SONDALANMASI
• TEK TIRNAKLILARDA İKİNCİL TİMPANİLERDE
SEKUMA PUNKSİYON GİBİ…
HASTALIK NEDENİNİ ORTADAN
KALDIRAN UYGULAMALAR
(Indicatio causalis)
• Oluşan esas nedenin ortadan
kaldırılmasını sağlamak, biyolojisini
sekteye uğratmak, bağışık kılmak gibi…
SEMPTOMATİK ENDİKASYON
• BULGU SEMPTOMLARIN ORTADAN
KALDIRILMASINA YÖNELİK YAPILAN
SAĞALTIM UYGULAMALARIDIR.
• ESAS NEDEN ÜZERİNDE DEĞİLDE
ONUN ORGANİZMADA MEYDANA
GETİRDİĞİ SEMPTOMLAR
HEDEFLENİR. ..AKUT KOLLAPS…
KORUYUCU ENDİKASYON
• Sağlamların hastalıklı hayvanlardan ayrılması,
semptom göstermeyenlerin aşılanması,
beslenme bozukluğuna bağlı hastalıkların
rasyon düzenlemesi yapılarak önlenmesi.
• Bağışıklık için hiperimmun serum
uygulamaları…
• Dezenfeksiyon, suni beslenme, vitamin ve iz
element, pire, kene tasması uygulamaları gibi
hastalıktan koruyucu ve önleyici
endikasyonlardır.
MUKÖZ MEMBRANLARIN
• Konjiktiva
• Ağız
• Burun
• Vajen
MUAYENESİ
• Az kıllı deri (kulak içleri, axiller, inguinal
bölgeler ve meme derisi) muköz membran
değildir.
• Konjiktiva muayenesi tek ya da çift elle yapılır.
• Vulva ve ağız mukozası ile kıyaslanır.
• Bazı hayvanlarda siyah renkli olabilir…
• Atlarda sağ göz sol elle, sol göz sağ elle muayene edilir.
• Elin işaret parmağı göz küresine basınç ıugulayarak üst
göz kapağını yukarı kaldırırken, başparmak alt göz
kapağını (palpebra inferior) aşağı doğru çeker.
• Üst göz kapağına (palpebra posterior) bastırmak üçüncü
göz kapağının (palpebra tertia)gözün önüne doğru
çıkışını sağlar.
• Sığırlarda ise gözün ve bulbus oculinin
muayenesi iki elle yapılır.
• Alt göz kapağı sol el baş ve işaret
parmakları, üst göz kapağı sağ el baş ve
işaret parmakları ile aşağı yukarı kaldırılır.
• Göz üstten bastırılarak konjiktiva ortya
çıkarılır.
• Sol gözde tersi uygulanır.
• Kedi ve köpeklerde iki elle muayene
yapılır.
• Konjiktivalarda kirli mavi renk solunum güçlüğü
DİSPNE’ye bağlı kanda karbondioksitin artması
sonucunda (siyanozis) oluşur.
• Solgunluk veya porselen beyazı renk anemi ile
seyreden hastalıklarda..
• Sarı renk sarılıkta (ikterus) görülür.
• Dallı yaygın kızarıklık baş ve çevresinin
hiperemilerinde veya periferden kanın kalbe
akışını engelleyen olgularda görülür.
• Konjiktivalarda yaygın (ekimoz), nokta
(peteşi) ve çizgi şeklinde (vibices)
kanamalar toksi-enfeksiyöz hastalıklarda,
septisemilerde, zehirlenmelerde ve
özellikle de kanama ile seyreden
hastalıklarda (DIC) görülür. Sklereda da
görülebilirler…
• Konjiktiva ve diğer mukozaların normal
rengi gül pembesi gülguni pembedir.
• GÖZ AKINTISI
• Travma,
• Gözde yabancı cisim
• Konjiktivitis….TEK TARAFLI
• SERÖZ
• SERÖ-MUKÖZ
• PRULENT
• TERRİER ve PEKİNESE’LERE DİKKAT
ONLARIN SERÖZ AKINTILARI
FİZYOLOJİKTİR.
VÜCUT ISISI
• Rektal yolla yapılır..
• Civalılar artık kullanılmıyor..
• Dijital termometreler..
• Hayvan türlerine göre farklıdır..
• Sabah ile akşam alınan dereceler farklıdır.
• Gençlerde beden ısısı yaşlılara göre
yüksek…Proctitis..yüksek..
• Anüs felcinde düşük çıkar..
ATEŞ ve Tipleri (FEBRİS)
• ÖZGÜN VE ÖZGÜN OLMAYAN
NEDENLER
• Özgün nedenler virus, bakteri, mantar ve
protozoalar iken, özgün olmayan nedenler
yabancı proteinler, doku yıkım ürünleri,
protein yıkım ürünleri, nekrotik dokular ve
kan yıkımıdır.
Enfeksiyöz etkenler…
• Apse ve empiyem şeklinde yerleştiği gibi,
• Bakteriyemi,
• Viremi,
• Septisemiden ileri gelir…
• Metabolik faaliyetler ile vücut ısısının
düzenlenmesi arasında ilişki vardır
Patolojik olmayan ısı artışının
• Bedensel etkinlik,
nedenleri…
• Tüm hücrelerde metabolik faaliyetlerin
hızlanması,
• THYROXİNE’nin hücreler üzerindeki etkisi,
• Hücrelerin katekolaminler ve sempatik
sistem tarafından stimülasyonu ve
kimyasal etkinlik artışı olarak bilinmektedir.
Fizyopatoloji..
• Ateş, hastalık veya hipotalamik alıcılar
tarafından salgılanan maddelere bağlı olarak
gelişir.
• Bazı proteinler, protein yıkım ürünleri veya diğer
maddeler özellikle bakteri hücrelerinden salınan
LİPOPOLİSAKKARİTLER.. Tarafından arttırılır.
• Bu ateş yükselticiler (PİROJEN) veya madde
(SUBSTANS) ateşi olarak isimlendirilirler.
• Bu pirojenler doku veya kanda yer alırlar.
• Kanda lökositler, dokularda makrofajlar ve
lenfositler tarafından fagosite edilirler.
• Bu hücreler pirojenleri sindirir ve interleukin-1
(IL-1) salgılarlar.
• Aynı zamanda lökosit pirojen veya endojen
pirojenler olarak isimlendirilirler.
• Diğer pirojenler de salgılanır ve endojen pirojen
olarak görev yapar. (IL-6, beta ve gammainterferonlar,
tümör nekrozis faktör (TNF))
• Endojen pirojenlerden prostoglandinler
hipotalamusta salgılanır ve ısı artışı
nedenidir.
• ATEŞ bir savunma reaksiyonudur.
• Herhangi bir etken organizmaya girdiğinde
RETİKÜLOENDOTELİYAL SİSTEM (RES)
fagosit hücreleriyle karşılaşır.
• İlk müdahale sırasında henüz niteliği belli
olmayan alarm maddeleri açığa çıkar..
• Bu maddeler kan ve sinir yoluyla
SANTRAL SİNİR SİSTEMİ’ne giderek
yüksek otonom sinir sistemini uyararak
organizmadaki savunma sistemlerini
harekete geçirirler…
• Bunun soncunda BEDEN ISISI
YÜKSELİR…
• Deri damarlarının daralması sonucunda ısı
kaybı en düşük seviyeye iner..
• Böbrek üstü bezi korteks hormonlarının
etkisiyle kanda GLUKOZ artar..
• Karaciğer ve kaslardaki glukojen rezervleri
savunma faaliyetleri için gerekli olan
enerjiyi metabolize edilir.
• Kalp vurum sıklığı artarak kan basıncı
yükselir.
• Bu şekilde dokular kan ile daha iyi
beslenir.
• Solunum sayısı artarak bronşlar
genişler..akciğer kapasitasyonuna bağlı
olarak dokulara daha fazla oksijen geçişi
sağlanır.
• Metabolizma ürünleri elimine edilerek
dokusal hipoksi ortadan kaldırılır.
• PİLO-EREKTÖR kasların kasılmasıyla
kıllar dikleşir…
Vücüdun bu doğal savunma sistemi
yetersiz olursa, durum tam tersine
dönerken beden ısısında DÜŞME
gerçekleşir.
• Kalp vurum sıklığının artmasına rağmen
nabız zayıflar ve ip nabız (pulsus filiformis)
şekillenir.
• Kan basıncı düşer..
• Kanın alkali rezervi azalarak potasyum
miktarı artar.
• Kanda üre gibi metabolik atıkların
miktarları yükselerek iştahsızlık (anorexia),
titreme ve soğuma şekillenir.
• Sonuçta bilinç körleşerek KOLLAPS,
KOMA ve ÖLÜM gibi geriye dönüşü
olmayan klinik tablo gerçekleşir.
• Vücut ısısı normalin altına inerken
(HİPOTERMİ) hasta takip tablosunda
nabzın arttığı ancak kuvvetinin düşmesi
sonucu KEŞİŞMELERİ (ÖLÜM HACI)
öngörüm açısından elverişsiz olarak kabul
edilir.
• Normalden aşağı ısıya KOMA ve ÖLÜME gidişte
rastlanıldığı gibi süt humması, ketozis, akut
hemorajik olgularında da rastlanır.
• Tanıda akut yangısal olaylar fiziksel muayenede
ortaya konabilir fakat neden saptanamaz.
• Buna karşın kronik yangı olgularında fiziksel
muayene bulguları ile de saptanamayabilir.
• Böyle durumlarda laboratuar muayenelerinin
yapılması zorunludur.
• Nedeni bilinmeyen ateş en fazla 2 hafta
sürer. Ancak etiyolojiyi saptamak zor
olabilir…
• Enfeksiyon, bağışıklık ilişkili hastalık,
neoplazmalar kedi ve köpeklerde nedenler
arasındadır.
• Sistemik veya riketsiyal enfeksiyonlar
köpeklerde bakteriyel enfeksiyonlardan
daha önemlidir.
• Köpeklerde endokardiyozis, pyelonefritis,
prostatitis, piyometra, piyotorax ve diğer
apseler,
• Kedilerde ise FeLV, FIP, FIV NEDENİ
SAPTANAMAYAN ATEŞ OLGULARIDIR.
• İmmunokompleksler endojen ateş
yükselticilerin salgılanmasını uyarır.
• Köpeklerde poliartritis bağışıklıkla ilgili en
önemli nedendir.
• Nedeni bilinmeyen ateş olgularının
saptanmasında;
• ANEMNEZ, FİZİKSEL MUAYENE, KAN SAYIMI,
SERUM BİYOKİMYASAL MUAYENELER,
İDRAR ANALİZİ, TOPALLIK VARSA
ARTROSENTEZ YAPILIR!!!!
• Abdominal USG, EKO, EKG, LENF DÜĞ.ASP.,
ANA, ROMATOİD FAKTÖR ve KEMİK İLİĞİ
ASPİRASYONU yapılabilir.
SEMPTOMLAR
• TİTREME DERİDE ISININ DÜZENSİZ
YAYILIŞI (PERİFERİK SOĞUMA)
• NABIZ VE SOLUNUM SIKLIĞINDA ARTIŞ
• İŞTAHSIZLIK
• DUYU ORGANLARINDA TEMBELLİK,
• Albuminüri gibi belirtiler görülür.
• Dışkı sertleşir….
SEBEPLERİNE GÖRE ATEŞLER
• SEPTİK ATEŞ: bakteri, virus ve protozoa
gibi etkenlere karşı oluşur. Etkenlerin
açığa çıkardıkları toksinlerin ve toksik etkili
proteinler sebebiyle…
• ASEPTİK ATEŞ: denatüre olan
proteinlerin rezorbsiyonundan ileri gelen
ateştir. Serum uygulamaları, alerjik
reaksiyonlar, üçüncü derecede yanıklarda
görülür.
• NERVÖZ ATEŞ: hipotalamus civarında
yerleşik ısı regülasyon merkezinin
uyarılması sonucu deneysel olarak ortaya
konan ateş tipidir.
ATEŞ TİPLERİ
• Beden ısısının günlük iniş ve çıkışlarında
meydana gelen değişikliklerdir.
• ANCAK YATIRILAN (HOSPİTALİZE)
edilen hastada ateşin tiplendirilmesi
yapılabilir.
• DEVAMLI ATEŞ (febris continu, plateu
temparatur): günlük ısı farkının 1 santigratı
aşmadığı uzun süreli ateşlerdir. KAN
PARAZİTLERİNDE GÖRÜLÜR…
• DALGALI ATEŞ (febris remittens): günlük ısı
farkları 1 santigrattan fazladır.
• ARALIKLI ATEŞ ( febris intermittens): Düzensiz
aralıklarla beden ısısı normale döner ve tekrar
yükselir. 2-3 gün yüksek ateş daha sonra ateşsiz
bir dönem şeklindedir (TÜBERKÜLOZİS)..
• DÜZENLİ ARALIKLI ATEŞ (febris recurrens):
beden ısısı bir veya birkaç gün aralıklarla iner
çıkar. Benzer sürelerle tekrarlar…
• ATİPİK ATEŞ (febris atipica): MUAYENE
TABLOSUNDAKİ BEDEN ISISI EĞRİSİ
DÜZENLİ DEĞİLDİR. İki dönemli ateştir.
• Canine distemper, louping ill, gourme ve
domuz erysipel hastalıklarında görülür.
• Köpeklerde vücuttan ısı kaybı heheleme,
evoporasyon ile düzenlenir.
• Isı düzenleme merkezi hipotalamusta yer alır.
• Sıcak ve soğuk algılama noktaları ise deride
yerleşiktir.
• Vücutta ısı reseptörleri ise C. VERTABRALİS,
ABDOMİNAL ORGANLAR, ABDOMEN,
TORAKS VE BÜYÜK VENLERDE bulunur.
• Soğuk ortamlarda vücut ısısının arttırılması için
periferik venlerde daralma meydana gelir.
• Kıllarda dikleşme, kas aktivitelerinde artış
gerçekleşir.
• Aksine sıcak ortamlarda periferik
vazodilatasyon, heheleme (panting), kas
aktivitelerinde azalma ve kıl köklerinde
genişleme gerçekleşir.
• GENEL OLARAK SEMPATİK SİSTEM VÜCUT
ISISI ARTIŞ MEKANİZMALARINI SİTÜMÜLE
EDER
• PARASEMPATİK SİSTEM İSE AZALMASINI
STÜMÜLE EDER.
HAYVAN TÜRLERİNE GÖRE
BEDEN ISILARI
Kapillar Dolum Zamanı (CRT)
• Ağız mukozası, diş eti, vajen mukozasına parmakla
basınç uygulanarak beyaz renk oluşumu sağlanır.
• Basınç kaldırıldıktan sonra ne kadar zaman içinde eski
rengine döndüğü tespit edilerek yapılır.
• Kapillar dolum süresinde uzama, dokuların kan
tarafından periferik perfüzyonundakli düşüşü belgeler.
• Sağlıklı hayvanlarda bu süre 2 saniyedir!!!
• Daha uzun olması dolaşımla ilgili bir sorunu ifade eder.
LENF SİSTEMİNİN MUAYENESİ
• Lenf sistemi Ductus thoracicus, lenf
damarları ve lenf düğümlerinden ibaret
olup, sistemde lenf adı verilen SIVI (beyaz
kan) DOLAŞIR.
• Sağlıklı hayvanlarda bazı lenf düğümleri
palpe edilebilir.
• Düğümler çift olarak sistemde yer
almaktadır.
• Organizmanın savunma işlevini yapan sistemler
kapsamında değerlendirilmelidirler..
• Mikroorganizmalara karşı ortaya konan salgısal
(humoral) ve hücresel (selüler) mücadele lenfoid
doku hücreleri tarafından verilir.
• Düğümler lenf damarları boyunca anatomik
olarak yerleştiklerinden ilk yangılanan organdır.
• Sonuçta lenf damarları şişerek dolgunlaşır
ve düğümler büyür.
• Palpe edilebilen lenf düğümleri dışında
kalanlar ise muayene edilemezler. (ELLE
MUAYENE EDİLEMEZLER!!!)
• Normal koşullarda muayeneleri mümkün
değildir.
• Ancak yangılarında;
• LENFADENİTİS,
• LYMPHANGİTİS.. Damarların yangısı
• Lenf damarlarının organizmada belirgin bir yeri
olmadığından fizyolojik koşullarda muayenesi mümkün
değildir.
• Ancak, lenfangitis olgularında deriye yayılmış komşu lenf
düğümüne doğru uzanan şişlikler şeklindedir.
PALPE EDİLEBİLEN LENF
DÜĞÜMLERİ
• Sığırlarda klinikte palpe edilebilen lenf yumruları
şunlardır:
• Lnn. Submandibularis
• Lnn. Parotidea
• Lnn. Retropharyngealis
• Lnn. Praescapularis
• Lnn. Precruralis
• Lnn. Poplitea
• Lnn. İnguinalis
• Lnn. Supramammaria
• Lnn. İliaca
Lnn. Submandibularis:
Mandibulanın yatay ve dikey kolları
arasında 1.5-2 cm maksimum çapa sahip
düğümlerdir.
Lnn. Parotidea:
• Bölgesel enfeksiyon veya tümör nedeni ile
büyümediği taktirde palpe edilemez.
• Küçük 0.5 cm lenf düğümü olup,
temporamandibular eklem hizasında
yerleşmiştir.
Lnn. Retropharyngealis
• Farenksin dorsaline yerleşmişlerdir.
• Ancak!! Büyüdüklerinde larenksin iki yanında ve
dorsalinde iki parmak ile palpe edilebilir.
• SAĞLIKLI HAYVANLARDA PALPE EDİLEMEZ.
• Büyüdüklerinde farenkse basınç uygulayarak DİSFAJİYE
ve DİSPNEYE yol açabilirler.
• Büyüdüklerinde çapları 4 cm’e ulaşabilir.
Lnn. Praescapularis
• Omuz ekleminin ön kısmında deri altı
olarak yerleşmiştir.
• Parmaklar ile ileriye doğru itilerek palpe
edilebilirler.
• Erişkin sığırlarda 1X3.5 cm’dir.
Lnn. Precruralis
• Kalça ekleminin önünde deri altı olarak yer
alır.
• 0.75x3 cm
Lnn. İnguinalis
• Küçük lenf düğümleri şeklinde inguinal
kanala bitişik olarak palpe edilir.
• Erkeklerde scrotumun anteriorunda
yerleşmiş haldedir.
Lnn. Supramammaria
• Meme bezi dokusu üstünde iki ayrı lenf
düğümü şeklindedir.
• Meme dokusu hastalıklarında büyür.
• Tek taraflı büyümesi Streptococcus uberis
enfeksiyonlarında görülür.
• Normal en büyük çapı 2.5 cm’dir.
• Muayenesi diğerlerinden farklıdır.
• Hayvanın arka tarafında diz çökülerek sağ el
meme loplarını önden havaya kaldırırken sol el
parmakları üstten sağ el parmaklarına
yaklaştırılarak muayene edilir.
• Büyümedikçe ele gelmezler.
Lnn. İliaca
• Rektal muayenede ileumun önünde palpe
edilebilir.
• En fazla 3 cm çapa sahiptir.
Tek tırnaklılarda
• Lnn. Submandibularis:
• Tayların GOURME hastalığında ÇENE
ALTI, PAROTİS, RETROFARENGEAL
lenf düğümleri apseleşerek şişer (prulent
lenfadenitis)
• Tek tırnaklıların burun ruamında çene altı
lenf yumrularının şişkinlikleri kronik olup
kemiğe yapışmış haldedir.
• Testis ruamında inguinal lenf yumruları şişer..
• Ruamda meydana gelen şişkinlikler kronik
nitelikte olup, sert girintili çıkıntılı yapıda çevreye
yapışıktırlar.
• Ruminantların aktinomikozisinde apseleşme,
küçük ruminantların pseudotüberkülozunda irinli
ve kazeifiye lenf düğümü şişkinlikleri şekillenir.
Lenf Düğümü Şişlikleri
• Bir veya birçok düğümde büyüme:
• BOVİNE TÜBERKÜLOZİS
• AKTİNOBASİLLOZİS
• KOYUNLARDA
PSEUDOTUBERKÜLOZİS
• DİĞER ENFEKSİYONLAR
• BOVİNE ENZOOTİK LEOKOZİS..2 YAŞ
ÜSTÜ
• Diğer nedenler bölgesel lenf yumrularının
lokal enfeksiyon ve yangılarına bağlı
olarak şekillenir.
• Büyümüş düğümler yangı olgularında
sıcak ve ağrılıdırlar..
• Palpasyona duyarlıdırlar..
• Tümörlerde ise büyümüşlerdir..
Karnivorlarda…
• Lenf düğümleri çok küçüktür.
• Prescapular ve submandibular lenf
düğümleri nohut kadardır.
• Bütün hayvan türlerinde palpe edilerek
muayene edilirler.
• Lap tüberküloz şüphesi doğurur..
• Tüberkülin ve mallein testi yapılarak
ayrılırlar…
• Ruminantlarda Theilerioziste lokal büyüme
olur!!!
• Bazı hallerde biyopsi alınmalıdır…
• Lnn. Mediastinales, Lnn. Mezenteriales ve
Lnn. Portales’ler otopside,
• Lnn. Poplitea et muayenesinde önemlidir..
Düğümlerden biyopsi
• Cerrahi yöntemler kullanılarak yapılırlar…
• İğne aspirasyon tekniği kullanılarak da
gerçekleştirilirler…
Lenf Sıvısı..
• Organizmada büyük lenf damarları
DUCTUS THORACİCUS, DUCTUS
İNTESTİNALİS…..
• Bunların deneysel kateterizasyonları ile
lenf sıvısı toplanabilir..
• Ph: 7.2-7.8
• Tp: 2.1-5.2 g/dl