04.06.2025 Views

Hotel Restaurant Haziran 2025

PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!

SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.






HOTELS & RESORTS



hotelrestaurantmagazine

@Hitechdergisi

hotelrestaurantmagazine

Turizmde yeni gerçeklik

Yeni yıla hızlı bir giriş yaptık… 2025’in ilk çeyreği, turizm ve gastronomi dünyasında hareketli

ve dönüşüm dolu gelişmelere sahne oldu. Konaklama tercihleri değişiyor, maliyetler

yükseliyor, beklentiler dönüşüyor. Yerli ve küresel aktörlerin bu dönüşüme nasıl adapte

olduğunu, sektörün nabzını tutan etkinlikler ve raporlarla birlikte bu sayımızda ele alıyoruz.

Yılın ilk çeyreğinde konaklama tesislerinde yapılan geceleme sayısı %5 düşerken, yazlık

evlere olan ilgi ve talep artışı dikkat çekti. Artan talep ve ekonomik baskılar yazlık kiralarını

%60’a varan oranlarda yükseltti. Otellerde ise F&B ve enerji maliyetlerindeki artış %54’ü

buldu; bu oran TÜFE’nin 12 puan üzerinde gerçekleşti. Tüm bu maliyet baskılarına rağmen

sektör, bankalardan sağladığı 132 milyar TL’lik krediyle ayakta kalmaya devam ediyor.

Haberlerin detaylarını dergimiz sayfalarında bulabilirsiniz.

Yunanistan turizminde neler oluyor? TÜROB’un raporuna göre, Türkiye’den Yunanistan’a

1,4 milyon turist gitmesi bekleniyor, ancak ülkeden Türkiye’ye gelen turist sayısı 800 bin

civarında kalıyor. TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Türkiye ile Yunanistan arasında turizm

potansiyelinin artırılması için ulaşım altyapısının geliştirilmesinin şart olduğunu belirtiyor.

Özellikle Selanik-İstanbul hızlı tren hattının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çeken

Eresin, tanıtım çalışmalarının karşılıklı sürdürülmesi ve iki ülkenin birbirini tamamlayan

destinasyonlar olarak pazarlanması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, sezonun uzatılması ve

çeşitlendirilmiş turizm paketlerinin uzak pazarlara ulaşmada etkili olacağını ifade ediyor.

Ayrıntılar “gündem” başlığımızda!

Yolculuklar bugün hızla geçiyor, konfor ön planda. Ama yüzyıllar önce, yorgun seyyahlar

kervansaraylarda mola verir, sıcağında bir çorba, ekmeğinde bir lokma arar ve insanlık

tarihinin tadını çıkarırlardı. Peki, o günlerde kervansaray sofraları nasıl bir deneyim

sunuyordu? İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı ve

Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim elemanlarından Doç. Dr. Murat Doğan, sizi

bu tarihi yolculuğun derinliklerine davet ediyor, geçmişin lezzetlerine dokunmaya çağırıyor.

Matbah Restaurant, Türk Mutfağı Haftası’nda “Klasik Türk Yemekleri” temasıyla misafirlerini

Tarihi Yarımada’nın kalbinde ağırladı. Osmanlı’dan günümüze uzanan sağlıklı, doğal ve

atıksız lezzetler, Anadolu’nun zengin mirasını modern yorumlarla bir araya getirdi. Türk

mutfağının zenginliğini ve geleneksel lezzetlerini keşfetmek için dergimizin sayfalarını

ziyaret edebilirsiniz.

The Hotel Show Dubai, konaklama, gastronomi ve otel tasarımı alanında dünyanın önde

gelen buluşmalarından biri olarak bu yıl yine 40’tan fazla ülkeden 300’ü aşkın firmayı

ve 33 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlıyor. Türkiye’den 13 firmanın yer aldığı bu büyük

organizasyonda, otelcilikte yerli üretim gücümüzü temsil eden çözümler sahne alıyor.

Hotel & Restaurant / hi-tech dergisi olarak biz de bu küresel buluşmada yerimizi alıyor, Türk

turizm endüstrisinin dinamizmini Dubai’ye taşıyoruz.

Keyifli okumalar dilerim.

A new reality in tourism

We’ve kicked off the new year with strong momentum… The first quarter of 2025 has been full of

activity and transformation in the tourism and gastronomy sectors. Accommodation preferences

are shifting, costs are rising, and expectations are evolving. In this issue, we delve into how both

local and global players are adapting to these changes, with insights from industry events and

reports.

In the first quarter, overnight stays in accommodation facilities decreased by 5%, while demand

for summer houses increased noticeably. With this surge in demand and mounting economic

pressures, summer rental prices rose by up to 60%. In hotels, F&B and energy costs increased

by 54%, 12 points above the consumer price index (CPI). Despite these financial challenges, the

sector remains resilient, supported by 132 billion TL in bank loans. You’ll find the full details in

our magazine.

What’s happening in Greek tourism? According to a recent report by TÜROB, around 1.4 million

tourists from Türkiye are expected to visit Greece, while only about 800,000 Greek tourists travel to

Türkiye. TÜROB Chairperson Müberra Eresin emphasizes that improving transport infrastructure is

essential to increase tourism potential between the two countries. She highlights the importance

of launching the long-discussed high-speed rail line between Thessaloniki and Istanbul. Eresin

also underlines the need for continued reciprocal promotional efforts and suggests that Türkiye

and Greece should market themselves as complementary, not competing, destinations. Extending

the travel season and diversifying tourism packages to appeal to long-haul markets could bring

significant benefits, she adds. More on this in our “Agenda” section!

Journeys today pass quickly, with comfort taking center stage. But centuries ago, weary travelers

would take a break in caravanserais, seeking a warm bowl of soup, a piece of bread, and a taste

of humanity’s history. So, what kind of experience did caravanserai tables offer back then? Assoc.

Prof. Dr. Murat Doğan, Vice Dean of the Faculty of Fine Arts at Istanbul Gelisim University and a

lecturer in the Department of Gastronomy and Culinary Arts, invites you on a deep journey into the

past —calling you to touch the flavors of history.

Matbah Restaurant welcomed guests in the heart of the Historic Peninsula during Turkish Cuisine

Week, with the theme of “Classic Turkish Dishes.” Offering healthy, natural, and zero-waste flavors

from Ottoman times to today, the restaurant combined Anatolia’s rich heritage with modern

interpretations. Discover more about the richness and tradition of Turkish cuisine in the pages

of our magazine.

One of the world’s leading gatherings in hospitality, gastronomy, and hotel design, The Hotel Show

Dubai hosts over 300 companies from more than 40 countries and welcomes over 33,000 visitors.

This year, 13 companies from Türkiye are showcasing their innovations, representing the strength

of local production in hospitality.

As Hotel & Restaurant / hi-tech magazine, we’re proud to take part in this global event, bringing the

energy and innovation of the Turkish tourism industry to Dubai.

Enjoy the read!

K

GENEL MÜDÜR

(Sorumlu)

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA

REKLAM KOORDİNATÖRÜ

Emir Ömer ÖCAL

emir.ocal@img.com.tr

0212 454 22 22

TEKNIK MÜDÜR

BILGI İŞLEM

TOLGA ÇAKMAKLI

tolga.cakmakli@img.com.tr

TAYFUN AYDIN

tayfun.aydin@img.com.tr

İMG WEB TEAM MAIL

web@img.com.tr

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY

GÜRKAN BOZTEPE

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı

TEZER ÖNER

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve

İşletme Yatırım Danışmanı

HÜSEYİN KURT

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği

Başkanı

AYDIN DEMIR

Yeditepe Üniversitesi Gastronomi Mutfak

Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/

Altunizade Suites İstanbul

Curio Collection by Hilton

F&B Culinary Coordinator

website

www.hotelrestaurantmagazine.com

e-mail

info@img.com.tr

CTP - BASKI

İRTİBAT BÜROLARIMIZ

ADRES

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94

www.ihlasmatbaacilik.com

BURSA +90.224 211 44 50-51

KONYA +90.332 238 10 71

İSTMAG

Magazin Gazetecilik Yayıncılık

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.

İHLAS MEDIA CENTER

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi

No: 11 Medya Blok Kat: 1

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey

Tel: 0212 454 22 22

Faks: 0212 454 22 93

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792





Bu sayımızda

antre

14 Sektörden kısa haberler

gündem

28 Müberra Eresin yeniden

başkan

30 Turizmi şekillendiren 50 lider

kadın açıklandı

32 ISTTA & TravelShop

Turkey’den sürpriz çıkış

44

36 Ersoy, D-8'in turizm

bakanlarıyla buluştu

38 Öner: Turizmde üvey evlat

konusu, spor

40 TÜROB, Yunanistan turizm

dengesini açıkladı

42 Aksu’dan yatırımcıya uyarı

44 Asteria Hotels, saygılı hizmet

anlayışını tanıttı

54 69

46 SENTRUM Birgi Uygulama

Merkezi açıldı

48 Bodrum, Almanya’nın turizm

devleriyle buluştu

50 Sağlık turizminde kayıt dışılık

1,6 milyar dolara ulaştı

yeni yatırımlar

52 Wyndham ve Soliteight

iş birliği yeni anlaşmayla

genişliyor

88



54 Lüksün ve eşsiz deneyimlerin

yeni adresi: Ruins Luxury

Resort

56 Kapadokya’ya Wyndham

imzasıyla lüks mağara oteli

yatırım

58 Lüksü tekrar tanımlıyor: JW

Marriott Residences Marmara

Sea

60 Trakya’nın kalbinde konforun

yorumu: Bakucha

verilerle turizm

62 Enflasyonda oteller rekor

kırdı

64 Gecelemeler %5 düştü

66 Hizmet üretim fiyatı %43,5

yükseldi

67 Tatil bölgelerinde kiralar

uçuşta

96

68 Şehirlerde turizm kredisi ne

oldu?

Yunanistan’ı parlatmaya devam

70 Havada işler karıştı: Türkiye

mi, İstanbul mu?

marka

72 Çikolata üretiminde

temperleme işleminin önemi

74 Gürkaynak: Set üstü

grubundan açık büfeye her

alanda güçleniyoruz

76 Dünya Kahve Kavurma

Şampiyonası'na Porland

imzası

77 HUPALUPA başarısını Türk

basını ile paylaştı

gastro güncel

78 Klasikler Matbah sofrasında

buluştu

80 Doğan: Kervansaray

sofralarında bir yolculuk

gastro aktüel

81 Gastronomi sektöründen

haberler

gastro etkinlik

82 Tayland’ın sokak lezzetleri

Gastronometro’da tanıtıldı

83 Beta Yeni Han, ödüllü kitap

lansmanına ev sahipliği yaptı

fuar

92

84 Otelcilik ve gastronomideki

yenilikler The Hotel Show’da

tanıtılacak

86 Go Green Türkiye, bu yıl

2’ncisini düzenledi

mekan deneyim

88 Bilen: “Balığın Doğrusunu”

Sur Balık Arnavutköy'de

yedim

yeni mekan

90 Roka, Santorini ve

Mallorca’dan sonra

Bodrum’da

92 La Pasta Mamma açıldı

93 Perran lezzetleri, Bodrum

Yalıkavak’ta

94 Köşebaşı yeni şubesiyle

Nakkaştepe'de

95 Shake Shack Antalya

Havalimanı’nda açıldı

96 Doğaya saygılı şıklık: Zuma

Bodrum

98 de la Pau Coffee Co.’dan

Balıkesir’e robotlu şube

HoReCa teknoloji &

sistemleri

100 İbili: Yeşil otel olmanın yolu

enerji tasarruflu ampullerden

geçmiyor

102 Resort Manager uygulaması

artık Oracle Cloud

Marketplace'te

104 Elektrik zammının yükünü

hafifletecek çözüm

www.hotelrestaurantmagazine.com


www

emart

emart

30 Yıllık Deneyimi ile

Dondurma Arabalarında

Kalitenin Adresi EMART

5:17

340 likes

FoodCarts! #carretto #emartmakine

Your story

emart

Emart

340 likes

FoodCarts! #carretto #emartmakine

Onlarca Model

Arasından Arabanızı

İstediğiniz Renk ve

Ebatlarda Kurumsal

Kimliğinize Uygun

Özelleştirin

emart

340 likes

FoodCarts! #carretto #emartmakine

emart

Liked by Benjamin and others

#foodcart #icecream #dondurmaarabalari

0 likes

#emartmakine

340 likes

FoodCarts! #carretto #emartmakine

Emart Dondurma

Arabaları Dikkat

Çeken Tasarımları ve

Enfes Dondurmaları

ile Yaz Akşamlarınızın

Vazgeçilmezi Olacak


14

hotel restaurant

& hi-tech

antre

İspanya 3 ayda 26 milyon ziyaretçi aldı

Turizm Databank’ın İspanya Ulusal

İstatistik Enstitüsü’nden (INE) derlediği

verilere göre, İspanya’ya gelen

ziyaretçi sayısı 2025 yılı Ocak-Mart

döneminde %8,8 artarak 26,4 milyona

ulaştı.

İspanya 2024’de 24,2 milyon dolayında ziyaretçi

ağırlamıştı. Diğer yandan GB hariç toplamda

17 milyon turiste ulaşan ülke 6 artışı yakaladı.

Bu dönemde ülkeye en çok turist girişi 3,1

milyonla İngiltere’den sağlandı. Onu 2,12 ve

2,0 milyonluk seviyelerle Fransa ve Almanya

izledi. Ülkenin eyaletlerinde en çok turist girişi

3-4’er milyonla Kanarya ve Katalonya aldı.

Spain welcomed 26 million

visitors in three months

According to data compiled by Turizm Databank from

the Spanish National Statistics Institute (INE), the

number of visitors to Spain increased by 8.8% in the

January–March 2025 period, reaching 26.4 million.

In the same period of 2024, Spain had hosted around 24.2

million visitors. Excluding the UK, the total number of tourists

Yunan otelleri artışta

Yunanistan’da turizm sektörü şubat ayında olumlu

bir büyüme göstererek, konaklama tesislerine

toplam varışlar 792.580’e ulaştı. Gecelemeler ise

1.736.159 olarak gerçekleşti.

Otellere ve turistik kamp alanlarına gelen turist sayısı %3,9

ve geceleme sayısı %4,9 artış gösterdi. Otellere, benzeri

tesislere, turistik kamp alanlarına ve kısa süreli konaklama

tesislerine (kiralık odalar) toplam varışlar 792.580’e

ulaşırken, gecelemeler ise 1.736.159 olarak gerçekleşti.

Yunan ziyaretçi toplam varışların %64,5’ini ve gecelemelerin

%59,9’unu oluşturdu.

Greek hotels on the rise

In February, the tourism sector in Greece

showed positive growth, with total arrivals at

accommodation facilities reaching 792,580.

The number of overnight stays was recorded at

1,736,159.

The number of tourists arriving at hotels and tourist camps

reached 17 million, showing a 6% increase. During this

period, the highest number of tourist arrivals came from

the United Kingdom with 3.1 million visitors. France and

Germany followed with 2.12 million and 2.0 million visitors,

respectively. Among the country's regions, the Canary Islands

and Catalonia received the most visitors, each with around 3 to

4 million.

increased by 3.9%, while overnight stays rose by 4.9%. The

total number of arrivals at hotels, similar facilities, tourist

camps, and short-term rental accommodations (such as

rented rooms) reached 792,580, with overnight stays totaling

1,736,159. Greek visitors accounted for 64.5% of total arrivals

and 59.9% of all overnight stays.



16

hotel restaurant

& hi-tech

antre

Turizmin kredi borcu

%39 arttı

2025 yılı Ocak-Mart döneminde % 39,2 artarak

1,68 milyar dolar artış gösterdi.

Turizm Databank’ın BDDK verilerinden yaptığı analize göre,

Türkiye’de turizm alanında alınan nakdi banka kredileri

2025 yılı Ocak-Mart döneminde %39,2 artarak 1,68 milyar

dolar artış gösterdi. 2024 yılındaki artış ise 1,20 milyar dolar

dolayındaydı. Gayri nakdi kredilerdeki artış %19 azalarak

262 milyon Dolar oldu. Toplam kredilerin %80,7’si oteller

tarafından kullanıldı. Takipteki kredi oranı Mart ayında %0,91

oldu.

Tourism loan debt increased

by 39%

In the January–March 2025 period, cash bank

loans in the tourism sector increased by 39.2%,

amounting to a rise of $1.68 billion.

According to Turizm Databank’s analysis of data from the

Banking Regulation and Supervision Agency (BDDK), cash

loans received by the tourism sector in Türkiye rose by 39.2%

during the first quarter of 2025, with an increase of $1.68

billion. In comparison, the increase in 2024 was around $1.20

billion.

Non-cash loans, on the other hand, decreased by 19%,

reaching $262 million. Hotels accounted for 80.7% of the total

loans used. The non-performing loan ratio stood at 0.91% in

March.

Rekor büyüme yılı!

2024 yılında, The Club Commercial, otellerin

Gelir, Satış, M&E (Toplantı & Etkinlik), Web ve Ses

stratejileri alanında uzmanlaşmış seçkin bir topluluk

olarak, bu yılı güçlü sinerji, konsolidasyon ve dikkat

çekici bir büyümeyle tamamladı.

2024 yılında the Club; Gelir Yönetimi, Satış Yönetimi, Toplantı

ve Etkinlik Yönetimi, Web Yönetimi ve Ses Yönetiminin stratejik

konsolidasyonu ile olağanüstü bir başarı elde etti ve 48 ay boyunca

en yüksek performanslı RGI (Gelir Üretim Endeksi) skorlarına

ulaşarak gelir artışı ve inovasyon sağladı. Bu entegre yaklaşım,

departmanlar arasında sorunsuz iş birliğini teşvik ederek, tüm

ticari alanlarda hızlı müşteri potansiyeli oluşturma yanıtı ve

daha yüksek dönüşüm oranları sağlıyor. Radisson Otel Grubu

Küresel Ticari Kıdemli Başkan Yardımcısı Gianni di Fede şöyle

vurguladı: “En yetkin yetenekleri bünyemize katma konusundaki

kararlılığımız ve ileri teknolojileri etkin bir şekilde kullanmamız,

otellerimizde gelir optimizasyonunu sağlayarak sektör lideri gelir

ve kârlılık elde etmemizde belirleyici oldu. The Club’ın küresel,

bütünleşik bir ticari organizasyona dönüşümü; oluşturduğumuz

sinerjiler ve geliştirdiğimiz yenilikçi teknolojilerle birleşerek,

bizi sürdürülebilir büyüme ve başarı için stratejik olarak

konumlandırıyor.”

A record year of growth!

In 2024, The Club Commercial, an elite community

specializing in hotel Revenue, Sales, M&E (Meetings

& Events), Web, and Voice strategies, closed the year

with strong synergy, consolidation, and remarkable

growth.

Throughout 2024, the Club achieved outstanding success

by strategically consolidating Revenue Management,

Sales Management, Meetings & Events Management, Web

Management, and Voice Management. Over a 48-month period, it

reached top-performing RGI (Revenue Generation Index) scores,

driving revenue growth and innovation. This integrated approach

fosters seamless collaboration across departments, enabling

faster customer lead generation and higher conversion rates

across all commercial areas. Gianni di Fede, Senior Vice President

Global Commercial at Radisson Hotel Group, emphasized:

“Our commitment to attracting top-tier talent and effectively

leveraging advanced technologies has been key to optimizing

revenue at our hotels and achieving industry-leading profitability.

The Club’s transformation into a global, integrated commercial

organization—combined with the synergies we’ve created and the

innovative technologies we’ve developed—strategically positions

us for sustainable growth and long-term success.”



18

hotel restaurant

& hi-tech

antre

Alman turizmi

hareketlenecek

Otellerde kur-maliyet

makası geriledi

Otellerde kur-maliyet makası 27,7 puana

geriledi.

Turizmdatabank’ın analizine göre, otellerin kur artışı

karşısında maliyet baskısı Mart ayında da ılımlı eğilimde

devam ediyor. TÜİK verilerine göre, otel maliyetleri 2025

yılı Mart ayında %45,5 artarken, dolar kuru da yıllık %17,8

yükseldi. Kur-maliyet makası ise 27,7 puana geriledi.

2024’te 45 puana kadar gerilemişti.

Exchange rate–cost gap narrows

in hotels

The exchange rate–cost gap in hotels dropped

to 27.7 points.

According to an analysis by Turizm Databank, the cost

pressure on hotels in response to exchange rate increases

continued to show a moderate trend in March. Data from

the Turkish Statistical Institute (TÜİK) shows that hotel

costs rose by 45.5% in March 2025, while the USD exchange

rate increased by 17.8% year-on-year. As a result, the

exchange rate–cost gap narrowed to 27.7 points. In 2024,

this gap had declined to as low as 45 points.

Almanya’yı yeniden atağa geçirmeyi hedefleyen

Başbakan Friedrich Merz, turizm sektörüne büyük

önem vereceklerini açıkladı.

Turizm Databank’da yer alan habere göre; Almanya,

gastronomi ve otelcilik sektörlerinde müşteri ve çalışan

memnuniyetini artırırken, bürokrasiyi azaltmak gibi hedefleri

önceliğine aldı. Ülkenin bu yeni dönemde gerçekleştireceği

hamleler arasında; hava trafiği vergisinin indirilmesi, turizm

ve gastronomi çeşitliliği artırılması, paket tur korumaları,

otel ve gastronomide KDV oranlarının %7’ye düşürülmesi

bulunuyor.

German tourism set to gain

momentum

German Chancellor Friedrich Merz has announced

that the tourism sector will be a key priority in the

country’s economic revival strategy.

According to a report on Turizm Databank, Germany aims to

boost customer and employee satisfaction in the gastronomy

and hospitality industries while also reducing bureaucratic

hurdles. Key initiatives in this new phase include reducing the

air traffic tax, enhancing diversity in tourism and gastronomy,

implementing protections for package tours, and lowering the

VAT rate in the hotel and gastronomy sectors to 7%.


USA

UAE

EGYPT

MONTENEGRO

TURKEY

PROJECT SOLUTION

HOTEL FURNITURE

FF&E

VILLA - HOUSING FURNITURE

EDUCATION FURNITURE

HOSPITAL PROJECTS

OFFICE FURNITURE

WOOD WORK

PRODUCTION

PANEL

PRODUCTION

CNC

PRODUCTION

METAL

PRODUCTION

DOOR

PRODUCTION

UPHOLSTERY

PRODUCTION

PAINTING

OPERATIONS

www.watandesign.com


20

hotel restaurant

& hi-tech

antre

Lüks piknik deneyimi

Boğaz'ın kıyısında, renkli bir konseptle

sunulan, Çırağan Sarayı'nın tarihi atmosferiyle

bütünleşen lüks piknik deneyimi, konukları

tarihle iç içe, zarif ve keyifli bir gastronomi

yolculuğuna çıkarıyor.

Çırağan Sarayı’nın ihtişamlı bahçelerinde kurulan bu

deneyimde misafirlere üç farklı menü alternatifi sunuluyor.

Menülerin her biri, özel tarifler ve özenle seçilmiş

malzemelerle hazırlanmış, sofistike bir açık hava sofrası

vadediyor. Denizin ferahlatıcı esintisini andıran karides

kokteyli, ustalıkla füme edilmiş somon, altın rengi kızarmış

mantarlı risotto topları, orman meyveli ve domatesli Fransız

fasulyesi gibi zarif başlangıçlar, misafirlerin damaklarını

lezzetlendirmeye başlıyor. Özenle kavrulmuş, sahanda

hazırlanmış yumurta, menemen ve sucuk eşliğinde bebek

patatesin çıtır dokusu damakları şenlendirirken; mantarlı ve

rokfor peynirli kiş, renk cümbüşü sebzeli mini pizza ve füme

hindili 'croque monsieur' tostlar, Çırağan mutfağının zarif

dokunuşlarıyla sofraları adeta bir sanat eserine dönüştürüyor.

El yapımı kurabiyeler, nefis kekler, tartlar ve turtaların yanında

Saray’ın baklava odasında özel baklava şefleri tarafından

hazırlanan baklavalar, Türk lokumları, fıstıklı kadayıf, cevizli

incir dolması ve taptaze meyveler; konukları Boğaz’ın

büyüleyici manzarası eşliğinde unutulmaz anılara dönüşen bir

tatlı şölenine davet ediyor.

Gece Müzeciliği’nde

sezon başlıyor

Türkiye’nin eşsiz tarihi mekanlarını ve zengin

kültürel miraslarını, gün batımı sonrası

bambaşka bir atmosferde ziyaretçilerle

buluşturan ve ilk yılında yoğun ilgi gören “Gece

Müzeciliği” uygulaması, Haziran ayında yeniden

başlıyor.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Saraylar ve Çanakkale

Alan Başkanlığı’na bağlı müze ve örenyerlerinde, toplam 84

noktada müzelerin bilet ve bilet ürünlerinin geliştirilmesi,

satış kanallarının güçlendirilmesi ve genel olarak ziyaretçi

deneyiminin geliştirilmesi için çalışan SICPA Türkiye, hayata

geçirdiği projelerle Türk turizmine destek olmayı da sürdürüyor.

Firma bu kapsamda 2024 yılında sorumluluk alanındaki 930 bin

metrekarelik Efes Örenyeri’nin 90 bin metrekaresini, 1 milyon

250 bin metrekarelik Denizli Pamukkale Örenyeri’nin de 360 bin

metrekarelik kısmını aydınlatarak gece müzeciliğine kazandırdı.

Uygulama sayesinde, 2024 yılı Nisan - Eylül döneminde her

iki örenyerini yaklaşık 350 bin turist gece gezdi. 1 Haziran’da

Hierapolis, 4 Haziran’da Efes’te yeniden başlayacak Gece

Müzeciliği kapsamında bu örenyerlerini ılık yaz akşamları

yıldızlar altında gezmek ve unutulmaz bir tarih ve kültür

deneyimi yaşamak mümkün olacak.



22

hotel restaurant

& hi-tech

antre

Gökçeada,

ikinci kez Ultra Trail’e

ev sahipliği yapacak

Koşu tutkunlarının yeni adresi Gökçeada

Ultra Trail’in, bu sene ikincisi düzenlenecek.

Birbirinden güzel parkurlarıyla dikkatleri

çeken yarış, Gökçeada’nın eşsiz manzarasında

koşulacak.

Saros Körfezi girişinde 91 km kıyı

şeridi ile gözde tatil beldesi Gökçeada,

bu sene ikincisi gerçekleşecek Ultra

Trail’e ev sahipliği yapacak. 2016

yılından bu yana ‘sakin kent’ler içinde

yer alan Gökçeada, birçok etnik

kökeni içinde barındırdığı gibi kaya

mezarları, kaleleri ile yerli ve yabancı

turistlerin ilgisini çekiyor. Doğa ve

su sporları ile de adından söz ettiren

ada, geçtiğimiz yıldan bu yana ise

koşu tutkunlarının yeni adresi oldu.

Bu sene 30-31 Mayıs tarihlerinde

ikincisi düzenlenecek Gökçeada Ultra Trail’de koşu severleri

yeniden ağırlamaya hazırlanan Gökçeada, katılımcılara eşsiz

Rüya gibi balayı deneyimi

Yeni evli çiftler için Kıbrıs, balayı hayallerini

gerçeğe dönüştüren bir destinasyon olarak öne

çıkıyor. Bu romantik yolculuğu taçlandırmak

için Salamis Bay Conti Resort Hotel, çiftlere özel

sunduğu imkanlarla eşsiz bir balayı deneyimi

vadediyor.

bir ada deneyimi sunacak. Doğa ile iç içe, tarihi dokusu ve

eşsiz manzaralarıyla katılımcılara unutulmaz bir deneyim

sunacak Gökçeada Ultra Trail öncesinde Intersport Türkiye

Genel Müdürü Gökhan Görgülü, “Intersport, sporu branş ayırt

etmeksizin her tarafıyla kucaklıyor ve sporcunun yanında

yer alıyor. Amacımız sadece profesyonel sporculara değil,

sporu yeni keşfedenlere dokunmak ve daha fazla insanı aktif

yaşamaya teşvik etmek. Intersport Türkiye olarak son yıllarda

bu yaklaşımımız sayesinde sporla yeni tanışan binlerce kişiyle

buluştuk. Gökçeada Ultra Trail gibi etkinliklerde yer alarak,

markamızı kitlelerle bir araya getiriyor ve sporun gerçekten

herkes için olduğunu gösteriyoruz.” diye konuştu.

Kıbrıs’ta Salamis

Bay Conti Resort

Hotel, masmavi

denizi ve altın sarısı

kumsallarıyla

çiftlere huzur ve

romantizm dolu

anlar sunuyor.

Otelin lüks villaları,

çiftlere özel

konfor sağlarken,

modern tasarımı

ve geniş yaşam alanı ile evinizdeki rahatlığı sunuyor. Ayrıca

sunduğu kapsamlı spa hizmeti ile kendinizi şımartabilir, özel

masaj ve bakımlar ile yenilenmiş hissedebilirsiniz. Ultra her şey

dahil konsepti, yüksek hizmet kalitesi ve konforlu alanlarıyla

konuklarına unutulmaz bir tatil yaşatan tesis, a la carte

restoranlarında da balayı çiftleri için hazırlanan özel sunumlarla

Akdeniz mutfağının enfes lezzetlerini sunuyor. Denize sıfır

kum plajı ve havuzları, su sporları, animasyonlar, canlı müzik

performansları ve sahne şovları ile her anı eğlence dolu bir tatil

sunan tesis, lezzet ve spa konularındaki iddiasıyla da akıllarda iz

bırakıyor.



24

hotel restaurant

& hi-tech

antre

İstanbul ilk çeyrekte geriledi

2025 yılının Ocak-Mart

döneminde İstanbul’a yurt

dışından gelen yabancı

ziyaretçi sayısı %0,4 düşerek

3,75 milyon oldu.

Turizm Databank’ın Kültür ve Turizm

Bakanlığı tarafından açıklanan verilere

göre, 2025 yılının Ocak-Mart döneminde

İstanbul’a yurt dışından gelen yabancı

ziyaretçi sayısı %0,4 düşerek 3,75 milyon

oldu. 2024’te 3,76 milyon ziyaretçi gelmişti.

3 ayda Rusya ve İngiltere pazarları %8

düştü. Düşüş İranda sert oldu. ABD, İtalya

ve Özbekistandaki artışlar dikkat çekti.

Istanbul sees decline in

first quarter

The number of foreign visitors arriving in Istanbul

from abroad fell by 0.4% in the January–March

2025 period, totaling 3.75 million.

According to data released by the Ministry of Culture and

Tourism and analyzed by Turizm Databank, Istanbul welcomed

3.75 million foreign visitors in the first quarter of 2025, slightly

down from 3.76 million in the same period of 2024. During this

three-month period, the Russian and UK markets both declined

by 8%. The drop was even more pronounced in the Iranian

market. On the other hand, visitor numbers from the United

States, Italy, and Uzbekistan showed noticeable increases.

İzmir

yabancı ziyaretçide

%9 artıda

2025 yılının Ocak-Mart döneminde

İzmir’e yurt dışından ve yurt içinden

gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısı

%9 artarak 155,8 bin oldu.

Turizm Databank’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı

tarafından açıklanan veriden aldığı bilgiye göre,

2025 yılının Ocak-Mart döneminde İzmir’e yurt

dışından ve yurt içinden gelen toplam yabancı

ziyaretçi sayısı %9 artarak 155,8 bin oldu. 2024

yılı aynı dönemde 142,9 bin ziyaretçi gelmişti.

Bu dönemde İzmir, en çok turisti 43,4 bini

aşan Almanya’dan aldı, ama %17 düştü. Onu

13,5 binle İtalya ve 11,1 binle İngiltere izledi.

Bu pazar da %10 geriledi. İldeki artışı gemi

yolcusu desteği ile %375 gelişme kaydeden

İtalya sağladı.

Izmir records

9% increase in

foreign visitors

In the January–March

2025 period, the total

number of foreign visitors

arriving in Izmir—both

from abroad and within

Türkiye—increased by 9%,

reaching 155.8 thousand.

According to data from the

Ministry of Culture and Tourism, cited by Turizm Databank, this figure rose

from 142.9 thousand in the same period of 2024. During this time, Germany

remained the top source market for Izmir with over 43.4 thousand visitors,

despite a 17% decline. Italy followed with 13.5 thousand visitors, and the

United Kingdom ranked third with 11.1 thousand—both showing a 10%

decrease. The sharpest increase came from cruise passenger arrivals from

Italy, which surged by 375%, contributing significantly to the city’s overall

growth.



26

hotel restaurant

& hi-tech

antre

Deneyim müzeleri

öğrencilere kapılarını

indirimli açıyor

Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes

Deneyim Müzesi, 16 Mayıs – 16 Haziran

tarihlerinde öğrencilere yüzde 50 indirim fırsatı

sunuyor.

En son teknolojilerle hayata geçirilen, ödüllü müzeler Ayasofya

Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi, Müzeler

Haftası ve Kurban Bayramı’nı kapsayan özel kampanyasıyla

öğrencilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. İlkokuldan

üniversiteye 6-22 yaş arası öğrenciler, tarih ve kültür mirasını

konu alan deneyim müzeciliğinin Türkiye ve dünyadaki ilk

örnekleri olan müzeleri, 16 Mayıs - 16 Haziran 2025 tarihleri

arasında yüzde 50 indirimle keşfetme fırsatı bulacak. Dem

Müzecilik tarafından geliştirilen ve işletilen bu iki ödüllü

müzede kullanılan teknolojilerle, kültürel miras; duygusal

bağ kurduran, yaşayan bir deneyim haline geliyor. Deneyim

müzeciliğini yalnızca turizm açısından değil, aynı zamanda

eğitim ve gelecek kuşaklara miras bırakma sorumluluğu

çerçevesinde ele alan Dem Müzecilik, yıl boyunca düzenlediği

indirim kampanyalarına bir yenisini ekleyerek, Müzeler Haftası

ve Kurban Bayramı’nı kapsayan bir aylık süre boyunca dünyaca

ödüllü müzelerini tüm öğrencilere yüzde 50 indirimle ziyaret

imkânı sunacak.

Tesis

dolulukları

düştü

Kültür ve Turizm Bakanlığı

konaklama istatistiklerinden

derlenen verilere göre,

Türkiye’deki işletme belgeli

ve basit otellerde doluluklar,

2025 yılı Mart ayında 5,5 puan

düşerek %32,32’den %26,79’a

indi.

Antalya’da konaklama tesisi

dolulukları 9 puan düşüşle %26,57’ye

geriledi. İstanbul’da 6 puan düşerek

%39,58’e düştü. Muğla’da tesis

dolulukları %12,68’e gerilerken

İzmir’de %22,92’ye indi. Aydın’da

doluluk %23,27’ye düştü. (Turizm

Databank)



28

hotel restaurant

& hi-tech

gündem

TÜROB'UN LIDERI DEĞIŞMEDI

MÜBERRA ERESIN

YENIDEN BAŞKAN!

Müberra Eresin, Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) 25. Olağan Genel Kurulu’nda yapılan

seçimle yeniden TÜROB Başkanı oldu.

Müberra Eresin, yeniden Türkiye

Otelciler Birliği (TÜROB)

Başkanlığı’na seçildi. Türkiye’de

turizm sektörünün en köklü ve en büyük

temsilcilerinden TÜROB’un 25. Olağan

Genel Kurul Toplantısı Çırağan Palace

Kempinski İstanbul’da gerçekleştirildi.

Genel Kurula Kültür ve Turizm Bakanı

Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra İstanbul

Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç

de katıldı. TÜROB üyelerinin de yoğun

katılımına sahne olan genel kurulda

yapılan oylama sonucunda TÜROB’un

yeni yönetim kurulu belli oldu.

Tek listeyle yapılan seçim sonrasında

gerçekleştirilen yönetim kurulu

toplantısında Müberra Eresin yeniden

Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi.

Hediye Güral Gür, Taner Yallagöz

ve Temel Aygün Başkan Yardımcısı

olurken, İsmail Taşdemir de

profesyonel Genel Sekreterlik görevine

devam edecek.

TÜROB Yönetim Kurulu şu

isimlerden oluştu:

Müberra Eresin (Başkan)

Hediye Güral Gür (Başkan Yardımcısı)

Taner Yallagöz (Başkan Yardımcısı)

Temel Aygün (Başkan Yardımcısı)

Levent Erdoğan (Sayman)

Kasım Zoto (Koordinatör)

İsmail Taşdemir (Genel Sekreter)

Ayhan Hacıbektaşoğlu

Ayhan Hüzmeli

Banu Dedeman

Göksenin Kürkçü

Murat Tomruk

Mustafa Topaloğlu

Nuri Kalyoncu

Orkun Petekçi

Ziya Cihan


E v e r l a s t i n g Q u a l i t y

www.natsan.com.tr


30

hotel restaurant

& hi-tech

gündem

TURIZMI ŞEKILLENDIREN

"LIDER KADINLAR" AÇIKLANDI:

İşte Uzakrota Listesindeki

50 Etkili İsim

Dünyaya açılan zirve markası Uzakrota, turizm ve seyahat dünyasına yön veren, artı değer

katan 50 başarılı kadını açıkladı. Havayolu, otelcilik, kruvaziyer, seyahat acentesi, tur

operatörlüğü gibi pek çok kolda fark yaratan ‘’Turizm Sektörünün Önde Gelen 50 Kadın

Yöneticisi’’ne ödülleri, Kasım ayında İstanbul’da gerçekleşecek Uzakrota Global Summit’te

törenle verilecek.

Yönetimde kadın, herbir kararıyla

iddialı duruşunu ortaya koyuyor.

Son yıllarda kadınların güçlü ayak

seslerinin yükseldiği sektörlerden

biri de, turizm! Turizm ve seyahat

alanında rol alan kadınlar son birkaç

yılda neredeyse üçe katlandı, karar

mekanizmalarındaki kadın sayısı arttı.

Turizm orta ve alt kademede pek öyle

olmasa da üst yönetimde diğer pek çok

iş alanında olduğu gibi erkek egemen

bir sektörken son yıllarda ön plana

çıkan kadın yönetici sayısında belirgin

bir artış yaşandı.

Geleneksel ödüllere ‘’Women in

Travel’’ eklendi

10 yılda 5 kıtada düzenlediği 30

zirveyle dünyanın önde gelen turizm

etkinliği olarak kabul gören Uzakrota,

sektörün bu yükselen gücüne ışık tuttu.

Uzakrota Kurucusu Gökhan Erdoğan,

gelenekselleşen Uzakrota Travel

Awards’ta bu yıl ‘’Women in Travel’’

kategorisini de eklediklerini duyurdu:

‘’Turizm sektörü, son yıllarda kadınların

başarılarıyla gelişiyor, büyüyor. Turizm

sektöründeki yükselişin arkasında

kadınların özellikle üst yönetimde

yükselen gücünün olduğuna inanıyoruz.

Kadın yöneticilerin sayısındaki artış

ile paralel olduğunu düşünüyoruz. Bu

bakış açısıyla sektörümüzün kendi

alanlarında son derece başarılı olan 50

kadın yöneticisini ‘Turizm Sektörünün

Önde Gelen 50 Kadın Yöneticisi’ ödülü

ile ödüllendirmek istedik. Bu ödülle

kadınların turizmdeki yükselişinin

gözle görünmesine ve yarattığı

değere katkı sağlamayı amaçlıyoruz.

28 Kasım’da İstanbul’da organize

edeceğimiz Uzakrota Global Summit’te

kendilerine ödüllerini takdim etmek

istiyoruz. Kadınlar her girdiği alanda

fark oluşturuyor. Turizm sektöründe

her ne kadar sayı artsa yeterli değil. Bu

ödüllerle kadınların turizm yönetiminde

daha da çok yer alması için farkındalık

oluşturmayı istiyoruz.’’

İşte turizmi yükselten 50 başarılı

kadın

Uzakrota Travel Awards kapsamında

‘’Women in Travel’’ başlığıyla ödüle

değer görülen ‘’Turizmin Önde Gelen 50

Kadın Yöneticisi’’:

Müberra Eresin – Türkiye Otelciler

Birliği Başkanı

Deniz Sumerpalazoğlu – Emirates

Airline Türkiye Satış Müdürü

Deniz Selen Kılıçözgürler – Gezinomi

Genel Müdürü

Pelin Bengü – Intrepid Travel Türkiye

Genel Müdürü

Yulia Kardesoglu – Divan Hotel Genel

Müdürü

Nesrin Ceran Sander – Middle East

Airlines Genel Müdürü

Nilüfer Aktan – Airfrance-KLM Türkiye

Ticari Müdürü

Ayşe Yağcı – Jules Verne Travel CEO’su

Elif Balcı Fisunoğlu – TGA Genel Müdür

Yardımcısı

Oya Narin – Türkiye Turizm Yatırımcıları

Derneği Başkanı

Yeşim Doğukan – Radisson Hotel Bölge

Pazarlama Müdürü


Nuket Angın – Air Arabia Doğu Avrupa

Müdürü

Birgül Akgül – Barut Hotels Kıdemli

Pazarlama Müdürü

Harika Kızılhan – Türk Ekspres Genel

Müdürü

Nevra Onursal Karaagaç – Hitit CEO’su

Aylin Özsavaş – İstanbul Seyahat

Acentaları Tanıtım ve Geliştirme

Derneği Başkanı

Ferzan Ünlüsoy – APG Network Avrupa

Genel Müdür Yardımcısı

Aslı Acarkan – Expedia Türkiye Genel

Müdürü

Aslı Erkan – Aviareps Türkiye Genel

Müdürü

Mirey Göldağ – Talaviation Genel

Müdürü

Tuğba Atay Gücük – Hepstar Genel

Müdür Yardımcısı

Cansu Varlık – Wtatil Yönetici Ortağı

Pınar Gökçen Boybeyi – Korean Air

Türkiye Satış Müdürü

Sinem Dağtaş – Kuwait Airways Türkiye

Genel Müdürü

Meltem Özkeskin – FlyDubai Türkiye

Genel Müdürü

Figen Erkan – Jolly Yönetim Kurulu

Üyesi

Ece Tonbul – Paloma Hotel Yönetim

Kurulu Üyesi

Seda Akter – Etihad Airways Türkiye

Ticari Müdürü

Zeynep Mutlu – Skyscanner

Destinasyon Ortaklık Müdürü

Nedime Konuksever – Air Canada Doğu

Avrupa Müdürü

Derya Pekruh Gerçeker – Singapore

Airlines Bölge Pazarlama Müdürü

Çiğdem Cengiz – Amadeus Türkiye

Kıdemli Pazarlama Müdürü

Süheyla van Taarling – HotelRunner

Kıdemli Pazarlama Müdürü

Canan Demir – Tatilsepeti Pazarlama

Direktörü

Nihan Çolak Erol – Enuygun Wingie

Group Kurucu Ortağı

Adviye Bergemann – Uluslararası

Sürdürülebilir Turizm Derneği Başkanı

Güliz Öztürk – Pegasus Airlines CEO’su

Ece Yiğit – Vista Turizm Genel Müdürü

Eda Serbest – Ejder Turizm Genel

Müdürü

Sinem Duygu Oral – Rixos Hotels

Pazarlama Direktörü

Tuğçe Tanju Atıl – Honest Holding

Pazarlama Direktörü

Nadya Özcan – Air Astana Türkiye Genel

Müdürü

Damla Bayık – Katar Turizm Ofisi Bölge

Müdürü

Derya Karaagaç – Dubai Turizm

Otoritesi Türkiye Müdürü

Nilda Türe – Selectum Blu Cruise Genel

Müdürü

Müveddet Utku – Gözden GSA Direktörü

Banu Dedeman – Dedeman Hotel

Yönetim Kurulu Üyesi

Hediye Güral Gür – NG Hotel Yönetim

Kurulu Başkanı

Işın Hekimoğlu – MSC Cruises Türkiye

Genel Müdürü

Şebnem Özlem – Antur Genel Müdürü

Özel Ödüller ise şöyle:

Ayrıca, sektöre yaptıkları katkılarla öne

çıkan kadın liderlere de özel ödüller

verilecek:

Didem Kuş – Multinet UP Genel Müdür

Yardımcısı

Gizem Çakı Çolak – İstanbul Havalimanı

Havacılık Geliştirme Müdürü

Emel Yasemin Akçay – Plaza Premium

Avrupa Satış Müdürü

Ayşen Tümbay – Global Tourism and

Organization Yönetim Kurulu Başkanı

Güliz Saral – İstanbul Sabiha Gökçen

Havalimanı Pazarlama Müdürü


32

hotel restaurant

& hi-tech

gündem etkinlik agenda event

ISTTA & TRAVELSHOP

TURKEY’DEN SÜRPRIZ ÇIKIŞ: FILIPINLER!

A bold move from ISTTA & TravelShop Turkey: The Philippines!

ISTTA ve TravelShop Turkey, Asya’da bir ilk

gerçekleştirerek Manila’da uluslararası turizm

profesyonellerini buluşturdu. International Tourism

Summit Asia Conference & B2B Networking etkinliği

ve beraberindeki Fam Trip programı, Türk turizminin

Asya’da güçlü bir çıkış yapmasını sağladı.

20 yılı aşkın süredir Türkiye’nin birçok turizm fuar altyapısını üstlenen,

Hosted Buyer programlarıyla yüzlerce uluslararası etkinlik organize

eden TravelShop Turkey, bu kez İstanbul Turizm Derneği (ISTTA)

iş birliğiyle Asya’nın kalbinde, Manila’da önemli bir zirveye imza attı.

Filipinler, Asya, Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere dünyanın dört bir

yanından gelen turizm profesyonelleri, 6–12 Mayıs 2025 tarihleri arasında

konferans ve B2B görüşmelerle güçlü iş birliklerinin temelini attı.

Kalender: “Bu başarı, vizyonumuzun bir yansımasıdır”

Etkinliğin mimarı TravelShop Turkey & TravelShop Booking Yönetim

Kurulu Başkanı ve Istanbul İstanbul Turizm Derneği Başkanı Murtaza

Kalender, şu açıklamalarda bulundu: “Turizmin dönüştürücü gücüne

inanıyor, bu sektöre sadece bir iş değil, bir vizyon ve tutku olarak

yaklaşıyoruz. Yeni iş ağlarının kurulmasına öncülük etmek, kalıcı ilişkiler

kurmak ve turizm yoluyla insanların hayatlarına dokunmak bizim

temel motivasyonumuzdur. Bu etkinlik, yalnızca bir organizasyon değil;

Türkiye'nin global turizmdeki iddiasının da güçlü bir yansımasıdır.”

Bu iş birliği ile hedeflerinin katma değeri yüksek turist sayısını artırmak

olduğunu belirten Kalender, önümüzdeki dönemde turizm ürün çeşitliliğini

geliştirmeye ve turizmi 81 ile ve 12 aya yaymaya odaklanacaklarının altını

çizdi.

Sıradaki etkinlikler

Istanbul Tourism Association üyeleri, aşağıdaki organizasyonlara ücretsiz

katılım sağlayabilecek ve B2B masalarında yer alabilecekler: International

Tourism Summit Africa – Morocco (11–14 Eylül 2025), International

Tourism Summit Africa – Tanzania (05–08 Mayıs 2026), International

Tourism Summit Asia – Uzbekistan (04–07 Ağustos 2026)

“Bu daha başlangıç”

Murtaza Kalender, bu etkinliklerin daha bir başlangıç olduğunu belirterek,

“Kıtaları birleştirmeye, daha büyük hayaller kurmaya, turizmde fark

yaratmaya ve dünyaya ilham olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

In a groundbreaking move for the Asian tourism

sector, ISTTA and TravelShop Turkey brought

international tourism professionals together in

Manila. The International Tourism Summit Asia

Conference & B2B Networking event, along with an

accompanying Fam Trip program, marked a powerful

debut for Turkish tourism in the Asian market.

With over 20 years of

experience in organizing key

tourism trade shows and

hundreds of international

events through its Hosted

Buyer programs, TravelShop

Turkey partnered with

the Istanbul Tourism

Association (ISTTA) to host

a major summit at the

heart of Asia—Manila. From

May 6 to 12, 2025, tourism

professionals from across

the globe—particularly

from the Philippines, Asia,

Europe, and the Middle

East—laid the foundations

for strong partnerships through conferences and B2B meetings.

Kalender: “This success reflects our vision”

Murtaza Kalender, Chairman of TravelShop Turkey & TravelShop

Booking and President of the Istanbul Tourism Association, stated:

“We believe in the transformative power of tourism and approach

this sector not just as a business but as a vision and a passion. Our

core motivation is to lead the creation of new business networks,

foster lasting relationships, and touch people’s lives through

tourism. This event is not just an organization; it’s a powerful

reflection of Türkiye’s global tourism ambitions.”

Emphasizing that their goal is to increase the number of highvalue

tourists through this collaboration, Kalender underlined

their commitment to diversifying tourism offerings and expanding

tourism across all 81 provinces of Türkiye throughout the entire

year.

Upcoming events

Members of the Istanbul Tourism Association will have

complimentary access and participation at B2B tables in the

following upcoming events: International Tourism Summit Africa –

Morocco (September 11–14, 2025), International Tourism Summit

Africa – Tanzania (May 5–8, 2026) and International Tourism

Summit Asia – Uzbekistan (August 4–7, 2026).

“This is just the beginning”

Stating that this is only the beginning, Kalender concluded: “We

will continue to bridge continents, dream bigger, make a difference

in tourism, and inspire the world.”





36

hotel restaurant

& hi-tech

gündem

KAHIRE'DE TURIZM DIPLOMASISI

ERSOY, D-8'IN TURIZM BAKANLARIYLA

BULUŞTU

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kahire konuşmasında “Türkiye olarak turizmi

yapay zekâ ile yeniden tanımlamak ve ziyaretçi deneyimi maksimum seviyeye çıkarmak

istiyoruz” dedi. Ersoy, Türkiye’nin ‘Güvenli Turizm Programı’nı geliştiren ve uygulayan ilk

ülke olduğu vurgusu yaptı.

Gelişen 8 Ülke Teşkilatı'nın 4. Turizm

Bakanları Toplantısı, Mısır Turizm

ve Eski Eserler Bakanı Sherif

Fathi’nin açılış konuşmasıyla başladı. Fathi,

konuşmasının başında Türkiye Cumhuriyeti’ni

temsilen toplantıya katılan Kültür ve Turizm

Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u, Antalya

şehrinin D-8 ülkeleri tarafından 2025 yılı

Turizm Şehri olarak seçilmesi dolayısıyla

kutladı ve teşekkür etti.

Mısır'ın başkenti Kahire'de gerçekleştirilen

toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet

Nuri Ersoy, Pakistan Devlet Bakanı ve

Başbakan Yardımcısı Huzaifa Rehman, İran

İslam Cumhuriyeti Kültürel Miras, Turizm

ve El Sanatları Bakanı Reza Salehi Amiri ve

diğer üye ülkelerin delegasyon başkanları

katıldı.

Toplantının birinci çalışma oturumunda

konuşan Bakan Ersoy, Türkiye’nin turizm

alanında elde ettiği başarıları ve ileriye dönük

hedeflerini paylaştı.

1980’lerden itibaren özellikle son on

yılda turizm alanında önemli ilerlemeler

kaydettiklerini ifade eden Ersoy, Türkiye’nin

dünyanın ilk 10 turizm destinasyonu arasında

yer aldığını belirtti. Ersoy, "2024 yılında

turizm gelirlerimiz yüzde 8 artarak 61 milyar

dolara, ziyaretçi sayımız ise yüzde 9 artışla 62

milyona ulaştı." dedi.

Hükümet olarak arazi tahsisleri, düşük kamu

hizmeti maliyetleri ile vergi indirimleri gibi

teşvikler sağladıklarını ve turizm sektörünün

büyümesini engelleyen bürokratik engelleri

ortadan kaldırdıklarını dile getiren Ersoy,

2019 yılında Türkiye Turizm Tanıtım ve

Geliştirme Ajansı'nı (TGA) kurduklarını

aktardı. TGA'nın Türkiye’yi güçlü bir marka ve

uluslararası pazarlarda lider bir destinasyon

olarak konumlandırmak için çalıştığını ifade

etti.

“Güvenli Turizm Programını

geliştiren ve uygulayan ilk ülkeyiz”

Pandemi döneminde Türkiye'nin dünyaya

örnek olan "Güvenli Turizm Programı"nı

geliştiren ve uygulayan ilk ülke olduğunu

hatırlatan Ersoy, bu programın 2022 yılında

Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi

(GSTC) ile yapılan iş birliği sonucunda

"Sürdürülebilir Turizm Programı"na

dönüştüğünü belirtti. Program kapsamında,

Türkiye'deki tüm konaklama tesislerinin 2030

yılı sonuna kadar sertifikalandırılmasının

hedeflendiğini söyledi.

Bakan Ersoy, Türkiye’nin 2053 turizm

vizyonunu "yeşil altyapı ve sürdürülebilirlik

odaklı" olarak tanımlayarak, "Bu vizyon

kapsamında yapay zekâ ve ileri dijital

teknolojileri en üst düzeyde kullanarak,

turizm gelirleri açısından Türkiye’yi dünyanın

ilk üç ülkesi arasına taşımayı hedefliyoruz."

diye konuştu.

Alternatif turizm ürünlerinin tanıtım

faaliyetlerinin artırılacağını vurgulayan Ersoy,

"Stratejik planlarımız doğrultusunda, turizmi

çeşitlendirerek tüm ülkeye ve yılın 12 ayına

yaymak amacıyla alternatif turizm ürünlerinin

tanıtım faaliyetlerini gerçekleştireceğiz.

Bu çerçevede Amerika ve Uzak Doğu gibi

uzak pazarlara, özellikle üst gelir grubuna

yönelik tanıtımlara ağırlık vereceğiz. Turizm

sertifikasyon programları sayesinde ziyaretçi

başına elde ettiğimiz geliri artıracağız." dedi.

“Yapay zeka turizmde bir

devrimdir”

Akıllı ekonomiler çağında turizmin yalnızca

bir eğlence faaliyeti olmadığını aktaran

Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Turizm

bir ekosistemdir. Kültürdür, diplomasidir,

inovasyondur, ticarettir. Turizm yerel

kalkınmayı teşvik eder, KOBİ’leri destekler,

kadın ve gençlere güç kazandırır, toplumları

birbirine bağlar. Turizmin potansiyelini

kullanarak küresel eğilimlerle uyum içinde

kalmak için yapay zekâyı yakından takip

ediyoruz. Yapay zekâ, insanlık tarihindeki en

hızlı gelişen teknolojilerden biridir ve turizmde

bir devrimdir. Türkiye olarak bu dönüşümde

öncü bir rol üstlenmeye kararlıyız. Turizm

sektörü artık çağın hızına ayak uydurabilmek

için teknolojiyle daha güçlü entegre olmalıdır.

Yapay zekâ ile turizmi yeniden tanımlamak

ve ziyaretçi deneyimini maksimum seviyeye

çıkarmak istiyoruz." Türkiye’nin yapay zekâ

temelli rehberlik sistemlerini müze ve kültürel

alanlarda hayata geçirerek ziyaretçilere daha

interaktif deneyimler sunmayı amaçladığını

belirten Ersoy, "Geleceğin teknolojisiyle

geçmişimizin hikâyesini anlatarak kültürel

dönüşümümüzü dijital ortamda tüm dünyayla

paylaşmak istiyoruz." dedi.



38

hotel restaurant

& hi-tech

gündem / makale

AGON

Tezer

Danışmanlık ve Mümessillik

Öner

Hizmetleri CEO’su

Turizmde üvey evlat konusu, spor!

Her sene yazarım. Bu sene

de yazmazsam olmaz. 60.

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet

Turu yapıldı ve bitti. TUR 2025'te 3

kıtadan, 13 ülkeden 23 takımın 161

bisikletçisi, 1.153 kilometre boyunca

pedal çevirdi. 5 kıtada 13 dilde 190

ülkeye yayın yapıldı.

Bizim ülkemizde hala bu

organizasyonun yapılıp bittiğinden

haberi olmayan insanlar var.

Halbuki ortalığın yıkılması lazımdı.

Organizasyonu seyretmek için

gelecek turlar olmalıydı. Otellerde

rezervasyon için yer bulunamıyor

olmalıydı. Organizasyonun gazıyla

etapları ve çevresini tanıtacak

yarışma sonrası bisikletli gezi turları

düzenlenmeliydi.

Ama gel gör ki, yol boyu seyirci bile

olmadı gene… F1 de bir zamanlar

onca yatırım ve emeğe karşın seyirci

yokluğu ve bilet fiyatları yüzünden

Türkiye’den çekilmişti. Bisiklette

bilet de yok. Evden bir zahmet

yol boyuna kadar çıkıp dünyaca

meşhur bisikletli ve takımları

seyredebiliyorsun. Ama seyirci yok…

Atletizm müsabakaları olur gene

seyirci yok… Seyirci nerede? Sadece

futbolda ve son yıllarda başarılı

olduğumuzdan dolayı basketbol ve

voleybolda… Diğer sporlar maalesef

üvey evlat!

Tüm dünyada yükselen trend

doğa sporları ve dolayısıyla doğa

turizmi. Bizde de son zamanlarda

insanlar katlanır sandalyesini ve

iki parça yiyecek içeceğini alıp

doğaya kaçmaya başladı çok

şükür. Avrupa’da ise özellikle doğa

sporları yanında bisiklet turları da

çok revaçta. Bizde var mı peki?

Eh azıcık üç beş tur şirketinin

çabalarıyla yapılan işler var. Genelde

Kapadokya, Antalya ve Marmaris

çevresine endekslenmiş bir turizm

etkinliği denebilir. Hatta buna yan

etkinlik denebilir. Deniz, kültür ve

güneş amaçlı gelenlerin biraz da

merakından dolayı bisiklete binme

çabası olarak yorumlayabilirim.

Peki bu turizm kolu üzerine düşsek

satar mı? Şahane satar. Ama bunun

için gene en büyük beklenti devlet

tarafında olacak. Bisiklet yolları

ve parkurları belirlemek, güvenlik

ve sağlık tedbirlerini almak, “Tur

Türkiye” gibi organizasyonları

daha iyi tanıtıp daha çok emek ve

bütçeyle büyütmek gerekiyor. Böyle

bir tanıtım fırsatı bedavadan onca

ülkenin televizyonlarına çıkmak

tadından yenmez aslında…

Neden senelerdir yazıyorum,

münferit çabalar ve azıcık iştahla

yapılan yatırımlar ve onca iyi niyet

neden bu zamana kadar bir türlü

istenilen seviyeye gelemiyor? Hata

nerede veya yapılan yanlış ne?

Birkaç kişi çıkıp diyecek ki, biz her

sorunun cevabını biliyoruz. O zaman

neden kimse sizi dinlemiyor? Bu bir

sorun ve bunu çözmemiz lazım!

Türkiye müthiş parkurları olan,

harika gezi rotalarına sahip,

konaklama ve yiyecek içecek

sıkıntısı çekmeyen mükemmel bir

bisiklet ve doğa gezileri memleketi.

Bunun yanında yurt dışında Avrupa,

Amerika ve Uzakdoğu’da da ciddi

sayıda bu işe gönüllü müşteri

kitlesi var. Yatak sayımız da yeterli…

Nispeten boş geçen bahar ayları

da tam gezmek ve bisiklet için

ideal… O zaman ne duruyoruz? Neyi

bekliyoruz?

Haydi!..



40

hotel restaurant

& hi-tech

gündem

TÜROB, YUNANISTAN

TURIZM DENGESINI AÇIKLADI:

TÜRKIYE’DEN GIDEN DAHA FAZLA!

Türkiye’den tatilcilerin en fazla ilgi gösterdiği ülkelerin başında gelen Yunanistan ile turizm

ilişkileri hareketleniyor. TÜROB’un raporuna göre, bu yıl Türkiye’den Yunanistan’a 1,4 milyon

ziyaretçinin gitmesi, Yunanistan’dan Türkiye’ye ise 800 bin ziyaretçinin gelmesi öngörülüyor.

Türkiye’den giden tatilcilerin en fazla

ilgi gösterdiği ülkelerin başında

gelen Yunanistan ile turizm ilişkileri

hareketleniyor. Türkiye Otelciler Birliği’nin

(TÜROB) araştırma raporuna göre, bu

yıl Türkiye’den Yunanistan’a 1,4 milyon,

Yunanistan’dan Türkiye’ye ise 800 bin ziyaretçi

sayısına ulaşılması öngörülürken, iki ülke

turizmcileri karşılıklı turizm potansiyelini

artırmak için iş birliği imkanlarını genişletiyor.

Geçen yıl Türkiye’den 1,2 milyon kişi

Yunanistan’a giderken, Yunanistan’dan

Türkiye’ye 707 bin kişi gelmişti.

TÜROB, Türkiye’nin en önemli turizm

pazarlarından Yunanistan’ın Atina ve Selanik

şehirlerinde kısa bir süre önce gerçekleştirilen

‘GoTurkiye Destination Promotion Event’

etkinliği sonrası, Yunanistan turizm pazarını

mercek altına alan bir araştırma raporu

hazırladı. Raporda görüşleri yer alan TÜROB

Başkanı Müberra Eresin, iki ülke arasında

toplam turizm potansiyelinin 3 milyon kişiye

ulaşabileceğini, bu hedefe ancak ulaşım

alternatiflerinin etkin olarak kullanılması

halinde ulaşılabileceğini vurguladı.

TÜROB’UN Önerileri:

Ulaşım öncelikli olmalı, hızlı tren için

adım atılmalı

TÜROB raporunda iki ülke arasında turizm

ilişkilerinin geliştirilmesi için şu öneriler

sunuldu:

Tanıtım çalışmalarının karşılıklı olarak

sürdürülmesi önemli ve gereklidir. Bu

kapsamda Türkiye’nin 14-16 Kasım 2025’te

Selanik’te düzenlenecek Philoxenia Turizm

Fuarına katılması yararlı olacaktır.

Yunan ziyaretçiler için en popüler

destinasyonlar İstanbul, Edirne, Kapadokya,

Bursa, Ayvalık, İzmir ve Trabzon olarak

sıralanıyor.

Skyexpress seferlere başladı

İki ülke arasında uçak sefer sayıları artmakla

birlikte özellikle Atina ve Selanik’ten AB

ülkelerindeki ücret seviyelerine yakın lowcost

seferlerin başlatılması her iki ülkenin

turist sayısına önemli katkı yapacaktır. Son

dönemde Skyexpress Havayolları’nın Türkiye

ile Yunanistan arasında seferlere başlaması

olumlu bir gelişmedir.

Selanik-İstanbul arasında tren yolu hattının

altyapısının hızlı tren seferlerine göre

düzenleneceği uzun yıllardır gündemde yerini

koruyor ancak bir ilerleme sağlanamadı.

Ege Denizi’ndeki feribot seferlerinin turizme

katkısı dikkate alındığında, Selanik-İstanbul

hızlı treninin iki ülke turizmine beklentilerin

üzerinde katkı vereceği değerlendirilmektedir.

Türkiye ve Yunanistan’ın sunduğu turizm

ürünü birbirinin rakibi değil tamamlayıcısıdır.

Özellikle uzak destinasyonlardan turizm

talebinin 2 ülkeyi kapsayacak paketlerle

pazarlanmasının turizm talebinde önemli

katkı yaratacağına inanıyoruz. THY ve Star

Alliance’ın içerisinde yer alan havayolu

şirketlerinin sunduğu geniş bağlantı imkanları

dikkate alınarak, uzun yıllardır konuşulan

ancak henüz hayata geçirilemeyen bu konuda

artık zamanın geldiğini ve ortak adım atılması

gerektiğini belirtiyoruz. Kruvaziyer turizm ile

birlikte adım atılması bu çalışmada önemli bir

başlangıç olabilir.

1.3 milyon Türk ziyaretçi 1 milyar

euro harcadı

Özellikle Kapadokya bölgesinde dini

grupların ayin için izin süreçlerinin

oldukça uzun sürdüğü, izinlerin önceki

dönemlerde olduğu üzere İl Kültür ve Turizm

Müdürlükleri tarafından kısa süre içerisinde

sonuçlandırılmasının beklendiği ifade

edilmektedir.

Yunan vatandaşları başta Noel ve Paskalya

dönemleri olmak üzere yıl genelinde yurtdışı

tatili yapmaktadırlar. Yunan vatandaşlarının

yurtdışı seyahatlerinde tercih ettiği turizm

türleri kültür turizmi, şehir turizmi, inanç

turizmi, yat turizmi, alışveriş ve gastronomidir.

Yunanistan 2024 yılında ağırladığı yabancı

ziyaretçilerin 21.8 milyonunu AB ülkelerinden,

14.1 milyonunu ise AB dışı ülkelerden aldı.

En çok ziyaretçi sıralamasında Almanya (5,4

milyon), İngiltere (4,6 milyon), İtalya (2,02

milyon), Fransa (2 milyon), ABD (1,6 milyon)

ve Türkiye (1,2 milyon) yer aldı. 2024 yılında

Yunanistan’ı ziyaret eden 1,2 milyon Türk

yaklaşık 1 milyar Euro turizm harcaması yaptı.

Türkiye, Yunan vatandaşları arasında en

çok tercih edilen ikinci ülke konumunda

bulunuyor.

Selanik ve Atina’da workshop

Diğer yandan TÜROB raporunda,

Yunanistan’ın Atina ve Selanik şehirlerinde

‘GoTurkiye Destination Promotion Event’

workshop etkinliği hakkında da bilgi verildi.

Workshop, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı

(TGA) organizasyonu, Yunanistan Kültür ve

Tanıtma Müşavirliği, TÜROB, Yunanistan

Seyahat Acentaları Birliği ve Yunanistan

Seyahat Acentaları Federasyonu iş birliğinde

gerçekleştirildi. Atina Büyükelçisi Çağatay

Erciyes, Selanik Başkonsolosu Serkan Gedik,

Atina Kültür ve Tanıtma Müşaviri Prof. Dr. Veli

Aydın, TGA Ülke Pazarlama Müdürü Zeynep

Üçok Çelikağ, TÜROB Başkanı Müberra

Eresin ile FedHATTA-Yunanistan Seyahat

Acentaları Federasyonu Başkanı Lysandros

Tsilidis'in de katıldığı etkinlikte Türkiye’den

otel ve seyahat acentası temsilcileri ile Yunan

seyahat acentesi temsilcileri görüşmeler yaptı,

iş birliği olanaklarını değerlendirdiler. TÜROB

Başkanı Müberra Eresin, karşılıklı tanıtım

çalışmalarının devam etmesi gerektiğine

işaret ederken, söz konusu etkinlikte

destekleri için Kültür ve Turizm Bakanlığı ve

TGA yetkililerine de teşekkürlerini sundu.

Rekor Pandemi Öncesi 2019’da

Yıl

2019 836 bin 882

2020 136 bin 305

2021 157 bin 723

2022 569 bin 795

2023 686 bin 480

2024 707 bin 133

2025 (ilk çeyrek) 149.616

Türkiye’ye Gelen Yunan

Ziyaretçi Sayısı



42

hotel restaurant

& hi-tech

gündem

AKSU’DAN

YATIRIMCIYA UYARI

“MARKA YETMEZ, STRATEJI ŞART”

TURIZOOM Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu, otel yatırımlarında yalnızca marka

seçiminin yeterli olmadığını, doğru yönetim ve sürdürülebilir stratejinin başarıyı

belirlediğini vurguladı.

Ali Can Aksu’nun konuyla ilgili

değerlendirmeleri şöyle:

“Turizm sektörünün giderek daha

rekabetçi hale geldiği günümüzde,

otel yatırımcıları için doğru stratejiyi

belirlemek her zamankinden daha kritik

bir hale geldi. Bu bağlamda, birçok

yatırımcı uluslararası otel markalarıyla

iş birliğini “başarı garantisi” olarak

görmekte. Ancak sektörel gerçeklikler

gösteriyor ki, sadece güçlü bir marka

ismi taşımak, sürdürülebilir başarıyı

garanti etmiyor.

Marka gücü önemli ama yeterli

değil

Elbette ki, global zincirlerle yapılan iş

birlikleri; tanınırlık, güven, uluslararası

satış kanallarına erişim ve operasyonel

bilgi birikimi gibi önemli avantajlar

sağlar. Ancak bu avantajlar, yerel pazar

koşullarına uygun doğru stratejilerle

desteklenmediğinde, yatırımcı için

beklenen getiriyi sağlayamayabilir.

Lokasyon, pazar uyumu ve işletme

yetkinliği belirleyici unsurlar

Uluslararası bir marka çatısı altında

faaliyet göstermek, yanlış lokasyon

seçimi veya yetersiz fizibilite analizlerini

telafi etmez. Hedef pazara uygun

segmentasyon, rekabet analizi ve doğru

fiyatlandırma stratejileri olmadan,

marka etkisi sınırlı kalır. Ayrıca

markanın belirlediği standartlar, yerel

operasyonlara uymadığı takdirde,

misafir memnuniyeti ve kârlılık

hedeflerinin uzağında kalınabilir.

Yönetim modeli ve yatırımcı rolü de

kritik

Marka seçiminden önce, otelin

yönetim modeli iyi tanımlanmalıdır.

Kimi yatırımcılar için franchise modeli

daha esnek bir yapı sunarken, kimileri

için yönetim anlaşmalarıyla marka

tarafından işletilmek daha avantajlı

olabilir. Ancak her iki durumda da,

yatırımcının profesyonel yöneticileri işin

içinde aktif olarak yer alması, süreci

doğru yönlendirmesi gerekir.

Sonuç: marka değil, doğru strateji

kazandırır

Otel yatırımlarında uzun vadeli başarı;

sadece bir marka tercihiyle değil, pazar

odaklı bir strateji, yerel dinamiklere

hakimiyet, güçlü operasyonel yönetim

ve finansal disiplinle mümkün olur.

Uluslararası veya yerli bir markayla

çalışmak, doğru stratejinin bir parçası

olabilir; ancak tek başına başarıyı

getirecek sihirli bir formül değildir.”



44

hotel restaurant

& hi-tech

gündem

ASTERIA HOTELS,

SAYGILI HIZMET ANLAYIŞINI

TANITTI

Asteria Hotels & Resorts “RESPECTFUL” mottosuyla saygılı otelcilik hizmeti anlayışını

geliştirdi. Doğaya, insana ve topluma duyulan saygıyı temel alan yaklaşım, otelin tüm

hizmetlerinde kendini gösteriyor.

Asteria Hotels & Resorts,

sadece misafirlerine değil, tüm

paydaşlarına karşı sorumluluk

bilinciyle hareket ediyor. Asteria

Family Resort Belek, Asteria Family

Resort Side, Asteria Bloom Side,

Asteria Collection Side otelleri ile

çevrenin korunması, ulusal ve yöresel

değerlerin yaşatılması, kültürel

mirasın korunması, sosyal projelerin

desteklenmesi ve eğitim faaliyetlerine

katkı sağlanması gibi alanlarda aktif rol

alıyor. Çevre duyarlılığı ve toplumsal

gelişimi teşvik eden uygulamalarıyla

sektörde fark oluşturmayı amaçlıyor.

Çevre ve doğal bitki örtüsüne saygı

Çalışanların bilgilendirilmesi, enerji

tasarrufu uygulamaları, atık azaltmaya

yönelik uygulamalar ve doğa dostu

teknolojiler ile çevreye olan olumsuz

etkileri azaltmaya çalışıyor. Bu

bağlamda deterjan kullanımının

azaltılması ile doğaya zarar veren

atıkların azaltılmasını hedeflerken,

misafirlerini gereksiz tüketimin önüne

geçmek i için de teşvik ediyor. Bu

konuda kısa zaman içinde, sadakat

programı eşliğinde tüm misafirlerinin

katılımıyla bir doğa korumasını

amaçladığı projesinin hazırlıklarına

devam ediyor. Tesislerinde bulunan,

bölgeye özel endemik bitki örtüsünü

korumaya yönelik çalışmalar yürütüyor.

Bu konuda bölgesel çalışmalara

destek vererek, misafirlerini de katılım

için cesaretlendiriyor. Asteria Hotels

& Resorts, yeşil bir alan içerisinde

bulunan Asteria Family Resort Belek

başta olmak üzere tüm otellerinde

Chef’s Garden’lar oluşturarak organik

ve doğal ürünler yetiştiriyor. Bu özel

bahçelerde, özellikle bar alanlarında

kullanılan taze otlar ve aromatik

bitkiler - nane, fesleğen, biberiye gibi

- ile çeşitli yeşillikler yetiştirilerek,

misafirlere doğadan sofraya uzanan bir

deneyim sunuluyor.

Çalışan güvenliği ve memnuniyeti

Asteria Hotels & Resorts misafir

memnuniyeti ve başarısının


gücünü, birbirinden değerli insan

kaynaklarından aldığının bilincinde.

Personelinin saygın ve desteklenmiş

hissetmeleri için çalışıyor. Öncelikle

insan ve çalışan haklarına saygılı, iş

sağlığı ve güvenliğini gözeten, kişisel

gelişime - eğitimlere önem veren adil

bir yönetim anlayışını benimsiyor.

Çalışan memnuniyeti takibi ve bu

memnuniyeti geliştirme çalışmaları

yapıyor.

Sosyal ve kültürel mirasın

korunması

Tesislerinin yer aldığı habitat başta

olmak üzere, kültürel ve sosyal

mirasın korunması ve gelecek

nesillere aktarılmasına önem veriyor.

Bu düşünceyle, grup destekleri

kapsamında kısa bir zaman önce Side

Liman Kutsal alanı Hamam Yapısının

Kazı ve Onarımına katkı vererek, gün

yüzüne çıkarılmasını sağlamıştı. Bunun

yanı sıra, misafirlerini yerel kültür ve

tarih hakkında bilgi edinmeleri için

teşvik ediyor. Marka ayrıca toplumsal

sorunların çözümünde, yerel kuruluşlar

ile de iş birliği yapıyor.

Hayvan haklarına saygı

Bütün canlıların yaşama hakkına sahip

olduğunun ve saygı gösterilmeyi hak

ettiğinin bilincinde olarak, dezavantajlı

bir grup olan sokak hayvanlarına sahip

çıkıyor. Sokak hayvanlarına mama

desteği sağlıyor. Tesislerinde yer alan

özel kedi evleriyle sahipsiz dostlara da

kucak açıyor. Misafirlerinin huzurla

vakit geçirdiği bu alanlarda, kediler

güvenli, sağlıklı ve sevgi dolu bir

ortamda yaşamlarını sürdürüyor.

Enerji verimliliği

Kaynaklarımızın sınırsız olmadığının ve

gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya

bırakmanın bilinciyle yenilenebilir enerji

kaynaklarını tercih edip, çevre etkisini

en aza indirecek sistemler kuruyor.

Buna uygun yeni teknoloji yatırımları

yapıyor. Farkındalık oluşturmak için

misafirler ve markanın tüm paydaşlarını

bilgilendirip iş birliğine teşvik ediyor.

Satın almada tedarik bilinci

Hammadde temininden atık yönetimine

kadar olan tedarik sürecinde, çevreye

minimum zarar verirken topluma en

yüksek faydayı sağlamak amacıyla

çevresel, sosyal ve ekonomik etkiyi

önceliklendiriyor. Bu sebeple; hizmet

alımında çok uluslu şirketler yerine

lokal ürünler üreten yerel şirketleri ilk

sırada tercih ediyor. Satın alınacak ürün

seçimlerinde çevre sertifikalı ürünlere

öncelik gösteriyor.


46

hotel restaurant

& hi-tech

gündem

SENTRUM BIRGI

UYGULAMA MERKEZI AÇILDI

SENTRUM Projesi ile İzmir’in tarihi Birgi köyünde yerel kalkınma desteklenirken,

destinasyonun sürdürülebilir dönüşümünün sağlanması için yürütülen tüm çalışmaların

merkez üssü ise köyde yeni açılan Uygulama Merkezi olacak.

Enerjisa Enerji ve Birleşmiş

Milletler Kalkınma Programı

(UNDP) öncülüğünde başlayan

ve ardından T.C. Kültür ve Turizm

Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve

Geliştirme Ajansı (TGA) destekleriyle

güçlenen SENTRUM Projesi’nin

Uygulama Merkezi açılışı İzmir’in tarihi

Birgi köyünde yapıldı. Proje kapsamında

Birgi’de yürütülen çalışmalar, Birgi’nin

Küresel Sürdürülebilir Turizm

Konseyi (GSTC) kriterleriyle uyumlu

bir sürdürülebilir turizm modeline

dönüşmesini destekliyor. Birgi, bu

dönüşümle birlikte çevresel, kültürel

ve sosyo-ekonomik açıdan güçlenmeye

devam ediyor. Bu kapsamda bugüne

dek yürütülen çalışmalarla yerel

değerleri ön plana çıkaracak eğitim

programları ve atölyeler düzenlendi.

Turizm işletmelerinin temsilcileri,

kadınlar, gençler ve çocuklardan

oluşan toplam 1000 kişi 21 farklı eğitim

programına katıldı. Yerel aktörlerle

birlikte sürdürülebilir turizm, toplumsal

cinsiyet eşitliği ve küresel standartlara

uyum başlıklarında kapsamlı toplantılar

düzenlendi.

Fisunoğlu: “Sürdürülebilir

kalkınma vizyonumuzu sahaya

taşıyan öncü bir modeldir”

TGA Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif

Balcı Fisunoğlu düzenlenen törende,

“SENTRUM Projesi, sürdürülebilir

kalkınma vizyonumuzu sahaya taşıyan

öncü bir modeldir. Bugün açılışını

gerçekleştirdiğimiz SENTRUM

Birgi Ofisi, bu vizyonun yereldeki

uygulama merkezidir. Kadınlar,

gençler, çocuklar ve yerel işletmeler

için önemli bir buluşma noktası

olan bu ofis, farkındalık, eğitim ve

katılımcılıkla sürdürülebilir turizmi

sahada güçlendirecektir. GSTC

ile imzaladığımız ulusal program

çerçevesinde, Türkiye sürdürülebilir

turizmde küresel standartlara yön veren

ülkeler arasında lider konumdadır.

SENTRUM ise bu dönüşümün yerel

ölçekteki en güçlü yansımalarından biri

olacaktır.” diye konuştu.

Yerelden küresele sürdürülebilirlik

hikayesi

Birgi Uygulama Merkezi’nin açılışıyla

bir adım daha ileriye taşınan SENTRUM

projesi ile sadece sürdürülebilir turizm

değil, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi

sosyal dönüşüm hedeflerine de katkı

sağlanıyor. Kadınların karar alma ve

uygulama süreçlerine aktif katılımı

desteklenirken, sürdürülebilirlik

odaklı turizm yaklaşımıyla bölgedeki

ziyaretçi akışının yıl geneline dengeli

biçimde yayılması hedefleniyor.

Birgi’nin sürdürülebilir bir turizm

destinasyonuna dönüşümünde önemli

bir kilometre taşı olan SENTRUM

Uygulama Merkezi, önümüzdeki

dönemde artan iş birlikleri ve

etkileşimle yerel kalkınmayı

desteklemeye devam edecek.


Spezial-Reiniger

Special detergent

Winterhalter’da Parlak bir sonuç için

sonuna kadar temizlik !

+ Kullanıcı Dostu

+ Size Özel Çözüm

+ Tasarruflu ve Ekonomik

SEZGİSEL VE KONFORLU

KULLANIM İÇİN

akıllı dokunmatik ekran

GÜVENLİK

Daha fazla güvenlik ve verim için

dijital ağa bağlı

YENİLİKÇİ YIKAMA ALANI

Akış optimizasyonlu ve yeni jet

geometrisiyle %25’e kadar su

tasarrufu sağlar

UC-L

F 420 e

HİJYEN

Bulaşık kimyasallarının her ikisine de

önemli bir etkisi vardır. Dolayısıyla kimyasallar,

bütünlüklü Winterhalter sisteminin önemli

birleşenleridir.

BİRİNCİ SINIF YIKAMA

Almanyada’daki genel merkezimizdeki daha

yıllar öncesinden kendi laboratuvarı olan bir

araştırma ve geliştirme depertmanına sahip

olmamızın nedeni de budur.Burada, oldukça

etkili temizlik ve hijyen ürünleri üretilmek için

formüller geliştirip test ediyoruz.

TERS OSMOZ

En yüksek su kalitesi beklentileri için entegre ters

osmozlu UC Excellence-i var . Elle parlatmaya gerek

kalmadan bardakların pırıl pırıl, çatal-kaşık-bıçakların

ışıl ışıl olmasını sağlar.Ek olarak entegre su yumuşatıcısına

sahip UC Excellence iPlus’taki VarioAqua fonksiyonu

sayesinde bardaklar osmoz su ve bulaşıklar yumuşatılmış

su ile yıkanabilir.

AT-Excellence S

ENTEGRE SU YUMUŞATICI

Daha iyi yıkama sonuçları ve makinenin korunması

için:Her UC isteğe bağlı olarak entegre su yumuşatma

işleviyle donatılabilir.

Winterhalter Türkiye | Aktürk Dış Tic. ve Kimya Sanayi Ltd. Şti. | Deliklikaya Mah.Kitabe Cad. No:8 Teskoop Sanayi Sitesi

Arnavutköy/İstanbul Tel: +90 (0)212 447 29 99 | Faks: +90 (0)212 447 39 99 | info@winterhalter.com.tr | www.winterhalter.com.tr

akturk.mutfak

www.akturkmutfak.com


48

hotel restaurant

& hi-tech

gündem

BODRUM, ALMANYA’NIN TURIZM

DEVLERIYLE BULUŞTU

Schmetterling International'ın yıllık toplantısı, 600 Alman seyahat acentesini üç gün boyunca

Bodrum’da buluşturdu. Etkinlikler, panel, fuar ve iş birlikleri ile Almanya-Türkiye turizm

hattına ivme kazandırdı…

Almanya'nın en büyük seyahat

acentesi zincirlerinden

Schmetterling International'ın

yıllık toplantısı Bodrum'da

gerçekleştirildi. Almanya turizm

sektörünün önde gelen temsilcilerinin

ağırlandığı bu dev etkinlik, sektöre yön

veren paneller ve büyük bir seyahat

fuarı ile üç gün boyunca Bodrum için

eşsiz bir tanıtım fırsatı oldu.

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme

Ajansı (TGA), Bodrum Otelciler Derneği

(BODER), SunExpress ve Bentour

Reisen işbirliği ile Lujo Bodrum, Duja

Bodrum, Voyage Hotel, Titanic Luxury

Collection Bodrum, La Blanche Island

Bodrum ve Hyde Bodrum olmak üzere

altı otele yayılan bu dev organizasyona,

Almanya'dan 600 seyahat acentesi

katıldı. "Augenhöhe shafft starke - Göz

hizası güç yaratır" temalı etkinliğin Lujo

Bodrum Otel'de gerçekleştirilen açılış

toplantısına, Türkiye-Almanya turizm

iş birliklerine ilişkin verilen önemli

mesajlar damga vurdu.

Türkiye'nin St. Tropez'i Bodrum

Schmetterling International CEO'su

Ömer Karaca, Bodrum'un doğa, tarih ve

kültür güzelliklerini anlatarak başladığı

konuşmasında, Akdeniz havası, modern

yaşam tarzı ve lüksü birleştiren

özellikleriyle Bodrum yarımadasını

‘Türkiye'nin St. Tropez'i’ olarak niteledi.

Alman turizmcilere 'Bodrum'a daha

çok gelin' çağrısı yapan Karaca, yerel

otelcilerle iş birliği olanaklarına dikkat

çekti.

Schmetterling'in son verilerini iş

ortaklarıyla paylaşan Ömer Karaca,

geçen yıl bin 854 seyahat acentesini

daha bünyelerine kattıklarını ve 1.5

milyar euro gelir elde ettiklerini söyledi.

Her geçen gün sayıları çoğalan üye

seyahat acentelerinin bu yaz en

çok Türkiye, İspanya, Yunanistan

ve Mısır'a paket tur sattığını ifade

eden Karaca, “Sektörümüzün ‘büyük

oyuncuları’ sıralamada başı çekiyor.

Bu yılın ilk çeyreği satışlarında önemli

artış kaydeden tur operatörleri; TUI,

DERTOUR, Alltours, Schauinsland-

Reisen ve AIDA oldu. Ana sponsorumuz

Bentour Reisen gibi orta ölçekli tur

operatörlerinin satışlarında da önemli

artışlar yaşandı” dedi.

FTI’nin biletleme sistemini

satın aldı

Schmetterling’teki son gelişmelere

ilişkin bilgi veren Karaca, yan

kuruluşları Air Conso’yu güçlendiren

bir adım attıklarını ve geçen yıl iflas

eden tur operatörü FTI’nin biletleme

sistemini satın aldıklarını duyurdu.

Karaca, “FareWizzard+ gibi teknik

çözümleri, FTI Ticketshop GmbH'den

devraldık ve en kısa sürede pazara

sunacağız. Önceki gün anlaşmayı

imzaladık. Teknik kapasitemizi daha da

güçlendireceğiz” diye konuştu.

Fiyat artışlarına dikkat!

Almanya’daki paket tur satışlarındaki

fiyat artışlarına da dikkat çeken Ömer

Karaca, “Akdeniz'de, Türkiye’nin de

aralarında olduğu ülkelerde, fiyatlar

genel olarak yükseldi. Son üç yılda

yüzde 50’nin üzerinde gelen zam,

satışlarımızı zorluyor. Bazı otellerin

dolulukları düştü. Bu nedenle Mısır,

Tunus ve Bulgaristan gibi daha

erşilebilir destinasyonlara ilgi arttı”

ifadelerini kullandı.

Fiyat-performans oranının, kısıtlı

bütçesi olan tüm aileleri ve gezginleri

kapsayacak düzeyde olması gerektiğini

dile getiren Karaca, şöyle devam

etti: “Türkiye, tatil destinasyonu

olarak her zaman önemli bir yere

sahip. Ancak genel olarak Akdeniz

bölgesindeki fiyat artışları nedeniyle,

Mısır, Tunus ve Bulgaristan gibi

alternatif destinasyonlara olan

talebin artmasından da memnuniyet

duyuyoruz. Amacımız, misafirlerimize

daha fazla tatil seçeneği sunabilmek.

Elbette Türkiye dahil olmak üzere

tüm bölgelerde, daha düşük bütçeli

misafirler için uygun fiyatlı teklifler de

verilmesini arzu ediyoruz.”



50

hotel restaurant

& hi-tech

gündem

SAĞLIK TURIZMINDE KAYIT DIŞILIK

1,6 MILYAR DOLARA ULAŞTI

Sağlık turizmindeki kayıt dışılığın sektörün sürdürülebilirliği ve ülke ekonomisi açısından ciddi

sorunlara yol açtığını belirten Hop Health Kurucusu ve CEO’su Dr. Eren Ünal, sorunun mali

işlemlerin şeffaf hale getirilerek çözülebileceğinin altını çizdi.

Dünyada sağlık turizmi 100

milyar dolara ulaştı. Türkiye’ye

geçen yıl yaklaşık 3 milyon kişi

sağlık hizmeti almak için gelirken; bu

hastaların bıraktığı gelir ise yaklaşık 4

milyar dolara ulaştı. Bununla beraber

sağlık turizmi alanında kayıt dışı

çalışanların oranı yüzde 40'a ulaşmış

durumda. Bu ise yıllık yaklaşık 4 milyar

dolar getirisi olan sağlık turizminde 1,6

milyar dolar kayıt dışı gelirin olduğu

anlamına geliyor. Bu ekonomik kaybın

yanı sıra sektördeki kayıt dışılığın

yol açtığı pek çok sorun bulunuyor ki

bunlar arasında hastaların sağlığını

tehlikeye atma ve ülke imajının,

itibarının zedelenmesi ilk sıralarda yer

alıyor. Güvensiz ortamda gerçekleşen

ameliyatlar, hastalar için ciddi bir tehdit

oluşturuyor. Hastalar, yeterli tıbbi

donanıma sahip olmayan tesislerde

tedavi edildikten sonra enfeksiyon

nedeniyle geri dönüşü olmayan

şekil bozukluklarına ve işlev kaybına

uğrayabiliyor; bu prosedürler ölümle

bile sonuçlanabiliyor. Yasal güvencenin

olmaması da hastaların haklarını

savunamaz hale getiriyor.

Hasta güvenliği, sektörün itibarı

ve haksız rekabet gibi sorunlar

doğuruyor

Dünyanın her yerinden doktorlar

ile hastaları bir araya getirmek için

geliştirilen yeni nesil sağlık platformu

Dr. Eren Ünal, sağlık turizmindeki kayıt

dışılığın sektörün sürdürülebilirliği

ve ülke ekonomisi açısından ciddi

sorunlara yol açtığının altını çizdi. Kayıt

dışı sağlık hizmetlerinin güvenlik ve

kalite standartlarına uygun olmayan

ortamlarda sunulmasının, Türkiye’nin

sağlık turizmi alanındaki uluslararası

itibarını zedelediğini belirten Dr. Ünal

şunları söyledi: “Sağlık turizminde

güven kaybı yaşanması ise uzun vadede

hastaların Türkiye’yi tercih etme

oranlarını düşürebilir. Ayrıca, kayıt

dışı çalışanların ve kuruluşların, yasal

yükümlülüklerini yerine getiren sağlık

merkezlerine karşı adil olmayan bir

rekabet ortamı yarattığını düşünüyoruz.

Bu durum, sektörde hizmet kalitesinin

düşmesine ve etik dışı uygulamaların

yaygınlaşmasına yol açar. Özetle kayıt

dışılık; ekonomik kayıpların yanı sıra

hasta güvenliği, sektörün itibarı ve

haksız rekabet gibi hayati alanlarda

önemli sorunlar doğurmaya devam

ediyor.”

Mali işlemler şeffaf hale geliyor

Bu noktada HOP Health olarak

sektördeki kayıt dışılığı azaltmak ve

daha şeffaf bir yapı oluşturmak için

yenilikçi çözümler geliştirdiklerini

vurgulayan Dr. Ünal, HOP Health’in

hasta kayıtları, tedavi süreçleri ve

ödeme işlemleri gibi kritik verileri

güvenli bir şekilde saklayan ve takip

eden GDPR’ye (Genel Veri Koruma

Yönetmeliği) uyumlu bir altyapıya sahip

olduğunu kaydetti. HOP Health olarak

sundukları dijital ödeme sistemlerinin,

kayıt dışı ödeme yöntemlerinin önüne

geçerek gelirlerin resmi olarak kayıt

altına alınmasını sağladığını ifade

eden Dr. Ünal, “Bu sistem hem vergi

takibini kolaylaştırıyor hem de sağlık

merkezleri ile hastalar arasındaki

mali işlemleri şeffaf hale getiriyor.

Dijital takip çözümleri sayesinde tüm

süreçler izlenebilir, denetlenebiliyor ve

raporlanabilir hale geliyor” dedi.

HOP Health olarak sağlık turizminde

güvenilirlik ve kaliteyi ön planda

tuttuklarını ve bu doğrultuda yalnızca

Sağlık Turizmi Yetki Belgesi’ne

sahip doktorlar, sağlık kurumları

ve kuruluşlarla iş birliği yaptıklarını

söyleyen Dr. Ünal, “Bu yaklaşımımız,

hastalarımızın uluslararası

standartlarda hizmet almasını

sağlarken, aynı zamanda yasal

düzenlemelere tam uyum göstererek

Türkiye’nin sağlık turizmindeki

güvenilirliğine katkı sunuyor. Hastaların

tedavi süreçlerini şeffaf ve güvenilir bir

platform üzerinden yönetirken, aynı

zamanda Türk sağlık hizmetlerinin

ve Türk doktorlarının küresel itibarını

güçlendiren bir marka olmayı

amaçlıyoruz. Türkiye’nin sağlık turizmi

alanındaki başarısını en iyi şekilde

yansıtarak, ülkemizi global arenada

öncü bir sağlık destinasyonu haline

getirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.



52

hotel restaurant

& hi-tech

yeni yatırımlar new investments

WYNDHAM VE SOLITEIGHT IŞ BIRLIĞI

YENI ANLAŞMAYLA GENIŞLIYOR

Wyndham and Soliteight expand partnership with new development deal

Wyndham ile uzun vadeli franchise ortağı

arasındaki iş birliği, yeni münhasır geliştirme

anlaşmasıyla genişliyor.

The long-term franchise partnership between Wyndham

Hotels & Resorts and Soliteight Hotel Projects SA is

expanding through a new exclusive development agreement.

Wyndham Hotels & Resorts, Soliteight Hotel Projects SA

ile Super 8 by Wyndham markasını İber yarımadasıyla

buluşturmak için bir münhasır geliştirme anlaşması

imzaladı. Anlaşma kapsamında, Wyndham’ın mevcut franchise

ortaklarından olan otel geliştirme ve yatırım şirketi Soliteight,

önümüzdeki 10 yıl içinde İspanya ve Portekiz’de 40 adet Super 8

oteli geliştirecek ve açacak.

Ekonomi segmentindeki Super 8 markası dünya genelinde

misafirperverlik anlayışı, güvenilir kalitesi ve uygun fiyatlarıyla

tanınıyor ve şimdi de İspanya ve Portekiz’de bütçe dostu

konaklama seçeneklerini ziyaretçilerle buluşturacak. İki ülkede

turizm sektörü rekor seviyelerde büyürken, ekonomi segmentinde

güvenilir ve yüksek kaliteli konaklama hizmetlerine yönelik

talep de artıyor. Wyndham’ın şu anda EMEA bölgesi genelinde,

Almanya, Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan’dakiler dahil olmak

üzere 14 adet Super 8 oteli bulunuyor.

Otellerin ilki 2027 sonunda açılacak

Yeni anlaşma kapsamındaki otellerin ilki Potekiz’in Leiria

kentinde, 2027 yılının dördüncü çeyreğinde açılacak. İlerleyen

açılışların da birinci ve ikinci kademedeki şehirlerde,

havalimanları, gözde alışveriş merkezleri ve başlıca ulaşım yolları

üzerindeki küçük şehirlerde açılması bekleniyor. Geliştirilen

otellerin önemli bir kısmı verimlilik ve sürdürülebilirliği öne

çıkaran akıllı modüler tasarıma sahip yeni inşaat projeleri olacak.

Under the deal, Soliteight -a hotel development

and investment company and an existing Wyndham

franchise partner -will develop and open 40 Super 8 by

Wyndham hotels across Spain and Portugal over the

next 10 years.

The Super 8 brand, known globally for its welcoming

service, reliable quality, and affordable rates in the

economy segment, will now offer budget-friendly

accommodation options for travelers in the Iberian

Peninsula. As the tourism sector in Spain and Portugal

continues to grow at record levels, demand for trusted,

high-quality economy lodging is on the rise. Wyndham

currently operates 14 Super 8 hotels across the EMEA

region, including in Germany, the United Kingdom, and

Saudi Arabia.

First hotel to open by late 2027

The first hotel under the new agreement is scheduled

to open in Leiria, Portugal, in the fourth quarter of

2027. Future openings are expected in both primary

and secondary cities, as well as near airports, popular

shopping areas, and major transport routes. Many of the

new properties will be newly built with a smart modular

design that emphasizes efficiency and sustainability.



54

hotel restaurant

& hi-tech

yeni yatırımlar new investments

LÜKSÜN VE EŞSIZ

DENEYIMLERIN YENI ADRESI

RUINS LUXURY RESORT

Ruins Luxury Resort, Yalıkavak’ın etkileyici doğasında, antik şehirlerden ilham alan

mimarisi ve duyulara hitap eden deneyimleriyle kapılarını ilk defa bu yıl misafirlerine

açıyor. 11 uluslararası ödüllü sanat filmine sahip olan Ruins, yalnızca bir konaklama değil,

bir yolculuk vadediyor.

Her biri sanat eseri gibi

tasarlanmış odaları, özel villaları

ve incelikle işlenmiş detaylarıyla

Ruins, ruhu olan bir mekân. Ünlü

mimar Sinan Kafadar’ın dokunuşlarıyla

yeniden şekillenen yapısı, antik

geçmişle bugünü zarif bir çizgide

buluşturuyor. Burada her adım, her

ışık oyunu ve her manzara, size özel bir

hikâye anlatıyor.

Ruins’in açılışı, en büyüleyici antik

kentlerden Stratonikeia’da, zamanın

durduğu bir gecede Türkiye'de ilk

kez kutlanacak. Bu gecede yalnızca

sezon değil, aynı zamanda antik tarih

ve modern mimarinin eşsiz birleşimi

gerçekleşecek.

Lüks barıyla çıtayı yükseltecek

Gastronomide ise çıta daha da yüksek…

Barcelona merkezli, “Dünyanın En İyi

50 Barı” arasında 3. sırada yer alan

Sips Barcelona ile Sips Bodrum olarak

yapılan iş birliği, Bodrum’daki ilk lüks

bar iş birliğini temsil ediyor. Otelin imza

restoranı Miraj, otantik Muğla mutfağını

modern dokunuşlarla harmanlarken;

Michelin yıldızlı şef Atilla Heilbronn

sezon boyunca mutfağın üretken

ruhunu temsil edecek.

Sanat, wellness, eğlence bir

arada

Ruins, aynı zamanda sanatın,

wellness’ın ve seçkin eğlencenin

de buluşma noktası. Tara De Vries

ile hayata geçirilen özel wellness

programları ve Mercedes-Benz iş

birliğiyle sunulan seçkin deneyimler,

bu yazın hafızalara kazınacak detayları

arasında olacak.

Denize uzanan özel plaj

alanı, sezona yayılan

sanatsal etkinlikler

ve Bodrum’un en özel

lokasyonlarında planlanan

sürpriz deneyimlerle,

Ruins Luxury Resort

2025 yazının duygusunu

ve zarafetini taşıyan

bir destinasyon merkezi

olmaya hazır.


The new address of

luxury and unique experiences

Ruins Luxury Resort

Ruins Luxury Resort opens its doors for the first time this year in the captivating nature of

Yalıkavak, offering an architecture inspired by ancient cities and sensory-driven experiences.

With 11 internationally awarded art films, Ruins promises not just a stay, but a journey.

With rooms designed like

works of art, private villas,

and meticulously crafted

details, Ruins is a place with a soul.

Reimagined by renowned architect

Sinan Kafadar, its structure brings

together the elegance of ancient history

and modern life. Here, every step, every

play of light, and every view tells a story

that belongs to you.

The grand opening of Ruins will be

celebrated for the first time in Türkiye

at Stratonikeia—one of the most

enchanting ancient cities—on a night

where time stands still. On this night,

not only the season begins, but also

the unique fusion of ancient history and

modern architecture comes to life.

Raising the bar in luxury gastronomy

When it comes to gastronomy, the bar

is set even higher... The collaboration

with Sips Barcelona, ranked 3rd

among the “World’s 50 Best Bars” and

now arriving as Sips Bodrum, marks

Bodrum’s first luxury bar partnership.

The hotel’s signature restaurant Miraj

blends the authentic Muğla cuisine with

modern touches, while Michelin-starred

chef Atilla Heilbronn will embody the

kitchen’s creative spirit throughout the

season.

Where art, wellness, and refined

entertainment converge

Ruins is also a meeting point for

art, wellness, and distinguished

entertainment. Special wellness

programs created with Tara De Vries,

and refined experiences offered in

collaboration with Mercedes-Benz, will

be among the unforgettable highlights

of this summer.

With its private beach

stretching into the sea,

year-round art events,

and surprise experiences

planned across Bodrum’s

most exclusive locations,

Ruins Luxury Resort

is ready to become the

destination that embodies

the emotion and elegance

of summer 2025.


56

hotel restaurant

& hi-tech

yeni yatırımlar new investments

KAPADOKYA’YA WYNDHAM IMZASIYLA

LÜKS MAĞARA OTELI

A luxury cave hotel in Cappadocia under the Wyndham signature

Kapadokya’nın büyüleyici atmosferinde konumlanan

Signature Cave Cappadocia Trademark Collection

by Wyndham, bölgenin ilk ve tek uluslararası zincir

mağara oteli olarak hizmete girdi.

Located in the enchanting landscape of Cappadocia,

Signature Cave Cappadocia Trademark Collection by

Wyndham has opened its doors as the region’s first

and only international cave hotel.

Bu dönüşüm, aynı zamanda otelin bağlı olduğu Honest

Holding için de önemli bir adımı temsil ediyor. Holding,

daha önce Ramada Resort by Wyndham Pamukkale

Thermal yatırımıyla Wyndham çatısı altındaki ilk markasını

hayata geçirmişti. Signature Cave Cappadocia ile birlikte

Wyndham bünyesindeki ikinci yatırımını da gerçekleştirmiş oldu.

Yereli kalkındıracak

Wyndham’ın “Trademark Collection” markası altında

konumlanan otel, Kapadokya’yı dünya turizm sahnesinde daha

görünür kılmayı amaçlıyor. Yalnızca benzersiz bir konaklama

deneyimi sunmakla kalmayan tesis, istihdama sağladığı katkı ve

bölge ekonomisine yönelik etkisiyle de dikkat çekiyor.

Honest Holding’den ikinci güçlü imza

Turizm alanındaki yenilikçi yaklaşımıyla öne çıkan Honest

Holding, bu yatırımıyla sadece Kapadokya’ya değil, Türkiye’nin

turizm markalaşmasına da katkı sunuyor. Otelin açılmasıyla

birlikte artan

istihdam ve

sürdürülebilir

turizm vizyonu,

sosyal sorumluluk

anlayışının da bir

yansıması olarak öne

çıkıyor.

This transformation also marks a major milestone for

Honest Holding, the group behind the project. Having

previously launched Ramada Resort by Wyndham

Pamukkale Thermal, Honest Holding is now making its

second investment under the Wyndham umbrella with

Signature Cave Cappadocia.

Empowering the local economy

Positioned under Wyndham’s Trademark Collection brand,

the hotel aims to boost Cappadocia’s visibility on the

global tourism map. In addition to offering a truly unique

accommodation experience, it draws attention for its

contribution to local employment and positive impact on

the regional economy.

Honest Holding’s second bold move

With its innovative approach in the tourism industry,

Honest Holding is not only investing in Cappadocia but also

contributing to Türkiye’s broader tourism branding efforts.

The hotel’s opening has led to an increase in job

opportunities and supports the region’s sustainable

tourism vision, reflecting the group’s strong sense of

social responsibility.



58

hotel restaurant

& hi-tech

yatırım investment

LÜKSÜ TEKRAR TANIMLIYOR

JW MARRIOTT RESIDENCES ISTANBUL

MARMARA SEA

Redefining luxury: JW Marriott Residences Istanbul Marmara Sea

JW Marriott Residences Istanbul Marmara Sea,

stüdyo, 1+1, 2+1 ve 3+1 seçeneklerine şimdi 4+1

rezidanslarını da ekleyerek, farklı yaşam tarzlarına

hitap eden konaklama seçeneklerini genişletiyor.

JW Marriott Residences Istanbul Marmara Sea is

expanding its accommodation options to cater to

diverse lifestyles by adding new 4-bedroom residences

to its existing studio, 1+1, 2+1, and 3+1 units.

Ataköy’ün nezih atmosferinde, Marmara Denizi’nin eşsiz

manzarasına hakim konumda yer alan JW Marriott

Residences, özellikle geniş ailelerin ihtiyaçlarına uygun

olarak tasarlanan Extensive Dört Yatak Odalı Aile Rezidansı

ile dikkat çekiyor. 250 metrekarelik yaşam alanı sunan bu

rezidans; dört yatak odası, üç ayrı banyo, tam donanımlı mutfağı

ve ferah oturma odasıyla hem fonksiyonelliği hem de konforu

bir araya getiriyor.Modern tasarımı, son teknoloji donanımları ve

geniş yaşam alanıyla lüksü yeniden tanımlayan 4+1 rezidanslar,

özellikle kalabalık aileler ve uzun konaklamalar için huzurlu ve

şık bir yaşam sunuyor.

Denize sıfır lüks yaşam

JW Marriott Residences konukları, otelin deneyimli

concierge ekibi sayesinde İstanbul’un tarihi, kültürel ve

turistik zenginliklerini keşfetme fırsatı yakalıyor. Ayrıca otel

bünyesindeki seçkin markalar ve çevredeki alışveriş merkezleri

de misafirlerin şehirde geçirecekleri zamanı daha keyifli hale

getiriyor.

İstanbul Havalimanı’na arabayla 45 dakika, özel jetlere hizmet

veren Atatürk Havalimanı’na ise 9 dakika mesafede bulunan JW

Marriott Residences Istanbul Marmara Sea, şehrin merkezinde,

denize sıfır lüks ve huzurlu bir yaşam sunuyor.

Located in Ataköy’s elegant neighborhood and boasting

breathtaking views of the Marmara Sea, the residence

draws particular attention with its Extensive Four-

Bedroom Family Residence, specially designed for large

families. Offering 250 square meters of living space,

this residence includes four bedrooms, three separate

bathrooms, a fully equipped kitchen, and a spacious living

room—delivering both functionality and comfort.

With modern design, state-of-the-art features, and

generous living areas, the 4+1 residences redefine the

concept of luxury, offering a serene and stylish lifestyle

ideal for large families and long-term stays.

Seafront luxury living

Guests of JW Marriott Residences can discover Istanbul’s

rich historical, cultural, and touristic attractions with the

help of the hotel’s experienced concierge team. Premium

brands within the hotel and nearby shopping malls also

enhance the overall guest experience.

Located just 45 minutes by car from Istanbul Airport and

only 9 minutes from Atatürk Airport, which serves private

jets, JW Marriott Residences Istanbul Marmara Sea offers

a luxurious and peaceful lifestyle in the heart of the city—

right on the seafront.



60

hotel restaurant

& hi-tech

yatırım investment

TRAKYA’NIN KALBINDE KONFORUN YORUMU

BAKUCHA VINEYARD HOTEL

A new take on comfort in the heart of Thrace

Bakucha Vineyard Hotel

Üzüm bağlarının ortasında konumlanan Bakucha

Vineyard Hotel & Spa, sürdürülebilir konfor anlayışıyla

hizmet veriyor. Tesis; huzur ve sadeliğin yanı sıra

gastronomi, kültür ve doğa alanlarında da misafirlerine

beklentilerinin ötesini sunmayı vadediyor.

Nestled among vineyards, Bakucha Vineyard Hotel &

Spa offers a sustainable approach to comfort. Beyond

tranquility and simplicity, the property also promises

its guests exceptional experiences in gastronomy,

culture, and nature.

Kuzey Trakya’nın el değmemiş coğrafyasında, doğanın kucağında

keyifli bir yaşam alanı sunan Bakucha Vineyard Hotel, şehrin

karmaşasından uzaklaşmak isteyenlere huzurlu ve bilinçli bir kaçış

imkanı sunuyor. Hamitabat ve Çeşmekolu köyleri arasında yer alan

Arcadia Bağları’nda konumlanan bu özel tesis, doğa ile bütünleşmiş sade

yaşam felsefesini esas alan bir anlayışla misafirlerini bekliyor.

Bakucha, sadece konaklamak için değil; yavaşlamaya, nefes almaya,

doğayla yeniden bağ kurmaya ihtiyaç duyan herkes için alternatif bir

deneyim vadediyor. 200 hektarlık bir alana yayılan üzüm bağları, ormanlık

alanlar, bostanlar ve meyve bahçeleriyle çevrelenmiş tesis, konuklarını

adeta zamanın yavaş aktığı bir evrene davet ediyor.

Doğaya dost ve minimalist

Bakucha’nın mimarisi, gösterişten uzak olmasının yanı sıra kendine has

bir ruha sahip. Mimarisinde ve dekorasyonunda doğal malzemelerin

öne çıktığı yapıların her detayı, çevresel uyumu ve konforu gözeterek

planlanmış. Tesiste yer alan 26 odanın her biri, muhteşem doğa

manzarası ve kendine ait açık alanları ile misafirlere ihtiyaç duydukları

kişisel alanı sunuyor.

Sessizliğin dinlendirdiği, temiz hava ve doğa’nın ruha, mevsimsel

lezzetlerin damaklara hitap ettiği tesiste; sıcak renkler, doğal dokular

ve doğrudan gün ışığı alan mekanlarla, ruh, beden ve zihin bütünlüğünü

elde etmeye yardımcı oluyor.

Dünyaya karşı sorumluluk sahibi: Sürdürülebilirlik

Bakucha’nın temelinde; yalnızca keyifli bir konaklama değil, doğayla

uyumlu bir yaşam pratiği oluşturma arzusu da yer alıyor. Arcadia Bağları

çatısı altındaki bu proje, uzun yıllardır sürdürülebilirlik prensipleriyle

yönetiliyor. Kimyasallardan arındırılmış topraklarda, mevsimine uygun

yöntemlerle üretilen ürünler doğrudan mutfağa ulaşıyor.

Otelde sunulan yemeklerin büyük bölümü tesisin kendi bostanlarında

yetişen sebze ve meyvelerle hazırlanıyor. Bölgedeki üreticilerle kurulan

yakın iş birliği hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de karbon ayak

izini azaltıyor.

Misafirler dilerse hasat etkinliklerine ya da doğa temelli atölyelere

katılarak bu döngünün parçası olabiliyor.

Tarih, kültür ve tabiatın kucağında

Bakucha, çevresindeki kültürel ve doğal alanlara yakınlığı sayesinde

aynı zamanda keşif odaklı bir deneyim merkezi. Edirne’nin tarih kokan

sokaklarından Dupnisa Mağarası’nın serin derinliklerine, İğneada

Longozları’nın sularla iç içe ormanlarına kadar birçok destinasyona

günübirlik geziler düzenlenebiliyor.

Located in the unspoiled landscape of Northern Thrace, Bakucha

Vineyard Hotel provides a peaceful and mindful escape for those

looking to get away from the chaos of city life. Situated within

the Arcadia Vineyards between the villages of Hamitabat and

Çeşmekolu, this unique destination welcomes guests with a

philosophy of simple living in harmony with nature.

Bakucha is not just a place to stay—it is an alternative experience

for those who seek to slow down, breathe, and reconnect with the

natural world. Surrounded by 200 hectares of vineyards, forests,

vegetable gardens, and orchards, the hotel invites guests into a

realm where time seems to slow down.

Eco-friendly and minimalist

Bakucha's architecture is unpretentious yet full of character.

Every detail of the buildings, which emphasize natural materials

in both design and décor, is planned with environmental harmony

and comfort in mind. Each of the 26 rooms offers magnificent

nature views and private outdoor spaces, providing guests with

the personal space they need.

With its peaceful silence, fresh air, and seasonal flavors, the hotel

aims to restore the body, mind, and soul through warm colors,

natural textures, and spaces filled with daylight.

A responsible approach: Sustainability

At its core, Bakucha is about more than just comfortable

accommodation—it embodies a lifestyle in tune with nature.

As part of the Arcadia Vineyards project, the property has long

operated under sustainability principles. Produce grown on

chemical-free soil using seasonal methods goes straight from the

fields to the kitchen.

Most of the meals served at the hotel are prepared with fruits and

vegetables grown in the hotel’s own gardens. Close cooperation

with local producers supports the regional economy and helps

reduce the carbon footprint. Guests can also participate in harvest

events or nature-based workshops to become part of this cycle.

At the crossroads of history, culture, and nature

Thanks to its proximity to cultural and natural attractions,

Bakucha also serves as a hub for discovery. From the historic

streets of Edirne to the cool depths of Dupnisa Cave and the

water-filled forests of İğneada Floodplain Forests, guests can

take day trips to a variety of destinations.



62

hotel restaurant

& hi-tech

verilerle turizm tourism with data

ENFLASYONDA OTELLER REKOR KIRDI

Otel, pansiyon vb. yerlerde konaklama

hizmetlerinde fiyat atışları aylık %7,53 ile

rekor kırdı.

Hotels set inflation record

Accommodation services at hotels, guesthouses,

and similar establishments recorded a monthly price

increase of 7.53%, marking a new record.

TÜFE’deki (2003=100)

değişim, 2025 yılı Nisan

ayında bir önceki aya göre

%3,00 artış, bir önceki yılın aynı

ayına göre %37,86 artış ve on iki

aylık ortalamalara göre %48,73

artış olarak gerçekleşti. Ancak

otel, pansyion vb. yerlerde

konaklama hizmetlerinde fiyat atışları aylık %7,53 ile rekor

kırdı. Turizm Databank’ın tahminlerine göre, bu ayda otellerde

F&B + enerji maliyet artışı yıllık %54,2 oldu. Böylece maliyetler

enflasyonun 12 puan üzerinde artmış oldu. Bu dönemde

konaklama tesislerinde F&B+Enerji+personel maliyetlerindeki

artış da %54,2 oldu.

According to the Consumer Price Index (CPI, 2003=100),

Türkiye experienced a 3.00% monthly increase, a 37.86%

year-on-year increase, and a 48.73% rise based on

twelve-month averages in April 2025. However, the

monthly rise in accommodation prices for hotels and

similar services stood out at 7.53%, setting a new record.

According to estimates by Turizm Databank, food &

beverage (F&B) and energy costs in hotels increased by

54.2% year-on-year in April. This means that these costs

rose 12 percentage points above the general inflation

rate. In the same period, the combined rise in F&B,

energy, and personnel costs in accommodation facilities

also reached 54.2%.



64

hotel restaurant

& hi-tech

verilerle turizm tourism with data

GECELEMELER %5 DÜŞTÜ

Overnight stays decline by 5%

2025 Ocak-Mart döneminde tesislerde yapılan

toplam geceleme sayısı %5 düşerek 25,37

milyona geriledi.

During the January–March 2025 period, the total

number of overnight stays at accommodation facilities

in Türkiye fell by 5%, dropping to 25.37 million.

Kültür ve Turizm Bakanlığı konaklama istatistiklerinden

derlenen verilere göre, 2025 Ocak-Mart döneminde

tesislerde yapılan toplam geceleme sayısı %5 düşerek

25,37 milyona geriledi. 2024 yılı anı dönemde 26,48 milyondu.

Yabancıların tesislerde yaptıkları

gecelemeler %8,4 düşerek

11,34 milyon olurken, vatandaş

gecelemeri %0,5 düşüşle 14,02

milyon oldu.

Tesislerde Toplam Geceleme Sayısı (ocak-Mart)

Overnight stays at facilities (January–March)

According to data compiled from the accommodation

statistics of the Ministry of Culture and Tourism, the total

number of overnight stays at registered facilities between

January and March 2025 decreased to 25,371,912,

compared to 26,481,390 in the same period of 2024.

Yabancı Foreign Yerli Domestic Toplam Total

2024 12.384.322 14.097.068 26.481.390

2025 11.346.783 14.025.129 25.371.912

Değişim Change -8,38 -0,51 -4,19

Overnight stays by foreign

visitors declined by 8.4%,

totaling 11.35 million, while

overnight stays by domestic

travelers fell marginally by

0.5%, reaching 14.02 million.



66

hotel restaurant

& hi-tech

verilerle turizm tourism with data

HIZMET ÜRETIM FIYATI %43,5 YÜKSELDI

Service production prices increased by 43.5%

2025 yılı Mart ayında turizm sahasında hizmet

üretim fiyatları yıllık %43,5 yükseldi.

Turizm Databank analizine göre, hizmet sektöründeki

hizmet üretim fiyatlarındaki azalma 2024-2025 yılında

devam etti. TÜİK’in verilerine göre ise, 2025 yılı Mart ayında

turizm sahasında hizmet üretim fiyatları yıllık %43,5 yükseldi.

Konaklamada hizmet üretim fiyatları yıllık %39,9 yükseldi.

2024’teki yükseliş %78,1 dolayında idi. En yüksek oran %44,7 ile

FB’de ve %43,5 ile Konaklama-F&B gerçekleşti.

Hizmet üretim fiyatı nedir?

Fiyat kapsamı: Üretici fiyatı, ülke ekonomisinde üretimi yapılan

hizmetlerin, KDV ve benzeri vergiler hariç satış fiyatıdır.

Üreticiden işletmelere (B-to-B), üreticiden tüketiciye (B-to-C),

üreticiden yurt dışına (B-to-E) olmak üzere, tüm satışlar endeks

kapsamındadır.

In March 2025, service production prices in the

tourism sector rose by 43.5% year-on-year.

According to Turizm Databank analysis, the slowdown in service

production price growth in the services sector continued in

2024–2025. However, data from the Turkish Statistical Institute

(TÜİK) shows that in March 2025, service production prices in

the tourism field increased by 43.5% year-on-year. Prices in

accommodation services rose by 39.9%. In comparison, the

increase in 2024 had been around 78.1%. The highest rate was

recorded in full board (FB) services with 44.7%, followed by

accommodation and F&B services with 43.5%.

What s the service production price?

Price scope: The producer price refers to the sale price of

services produced in the national economy, excluding VAT

and similar taxes. The index covers all sales from producer to

business (B-to-B), producer to consumer (B-to-C), and producer

to abroad (B-to-E).


TATIL BÖLGELERINDE

KIRALAR UÇUŞTA!

Son dört yıldır yükselen fiyatlar gündemde önemli bir yer tutarken, bu yıl da artan

talep ve enflasyon gibi ekonomik faktörler, yazlık kiralarında yükselişe sebep

olmaya devam ediyor.

Pandemi sonrası dönemde tatil

anlayışındaki değişiklikler, yazlık

evlere olan ilgiyi artırdı. Kalabalık

oteller yerine daha izole ve konforlu

alanlar tercih edilirken, bu durum

özellikle popüler tatil bölgelerinde

erken rezervasyonlara olan talebi

artırdı. Artan talep ve enflasyon gibi

ekonomik faktörler, yazlık kiralarında

yükselişe sebep olmaya devam ediyor.

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel

Müdür Yardımcısı Zuhal Balsarı,

popüler tatil bölgelerini mercek

altına aldı. Balsarı; “2025 yılında

yazlık kiralama fiyatlarında %40 ila

%60 arasında artışlar gözlemlendi.

Popüler tatil bölgelerinde haftalık

kiralamalarda fiyatlar 15.000 TL’den

başlayarak lüks villalarda 330.000 TL’ye

kadar çıkabiliyor. Günlük kiralamalarda

ise lüks segmentte 10.000 TL’ye kadar

ulaşan fiyatlar görülürken, daha

mütevazı seçeneklerde bu rakam 3.000

TL ile 6.000 TL arasında değişiyor.

Ayvalık, Alaçatı, Çeşme yine revaçta

Ege Bölgesi’ndeki Ayvalık, Alaçatı,

Çeşme gibi geleneksel tatil noktaları

hâlâ en çok tercih edilen yerler

arasında. Ancak artan fiyatlar, tatilcileri

Urla, Foça, Dikili, Seferihisar ve

Gökçeada gibi daha sakin bölgelere

yönlendiriyor. Bu bölgelerde de son

yıllarda fiyat artışları gözlemlenmekle

birlikte, hala popüler destinasyonlara

kıyasla daha ulaşılabilir seçenekler

sunuluyor. Dijital platformlar üzerinden

yapılan kiralama işlemlerinin artışı,

pazardaki dinamikleri değiştiren

önemli bir faktör olmaya devam

ediyor. Bu platformlar, tatilciler için

daha fazla seçenek sunarken, ev

sahiplerine de daha geniş bir kitleye

ulaşma fırsatı veriyor. Yazlık kiralama

piyasasının hareketliliğinin, yaz ayları

yaklaştıkça daha da artması bekleniyor.

Ancak ekonomik belirsizlikler ve

yüksek fiyatlar, pazarın dinamiklerini

etkilemeye devam edecek gibi

görünüyor.” dedi.

Yunan Adaları, popülerliğini

koruyor

Yunan Adalarına gösterilen ilgi ve

yazlık eve getirilen kısıtlamaların

kiralama fiyatlarına nasıl yansıdığını

da değerlendiren Balsarı, “Yunan

Adaları, Türk turistler arasında

popülerliğini koruyor. Özellikle

Rodos, Kos, Samos, Midilli ve Sakız

Adaları'na yönelik vizesiz seyahat

imkanı, bu ilgiyi artırmaktadır. Yunan

Adaları'na olan ilgi ve yazlık evlere

getirilen kısıtlamalar, Türkiye'deki

yazlık ev kiralarının aşırı artışını bir

miktar frenleyebilir. Özellikle premium

bölgelerde fiyatların stabil kalması

veya daha makul artışlar göstermesi

beklenebilir. Yazlık evlere getirilen

kiralama sürelerine veya kullanım

amaçlarına yönelik düzenlemeler,

kiralama pazarını doğrudan

etkileyebilir. Günlük ve haftalık gibi

kısa süreli kiralamalara getirilen

kısıtlamalar, 1-3 ay gibi uzun dönemli

kiralama talebini artırabilir. Bu durum,

özellikle uzaktan çalışanlar için cazip

hale gelebilir.” diye konuştu.


68

hotel restaurant

& hi-tech

verilerle turizm tourism with data

ŞEHIRLERDE

TURIZM

KREDISI NE

OLDU?

What happened to

tourism loans in

Turkish cities?

Turizm Databank’ın BDDK verilerinden

yaptığı hesaplamaya göre, 2025 yılının Ocak-

Mart döneminde Türkiye şehirlerinde turizm

sektörünün bankalardan kullandığı toplam

kredi, %34,4 yükselerek 132,1 milyar TL arttı.

2024 yılı 3 aylık artışı 136,0 milyar TL dolayında

gerçekleşmişti. Öte yandan bu dönemde turizmde takibe

düşen kredilerdeki miktar da 1,4 milyar TL düştü. 2024’de

0,5 milyar TL artmıştı. Aynı dönemde turizmin aldığı gayri nakdi

kredilerdeki artış 31,7 milyardan 19,2 milyar TL’ye geriledi.

Antalya’nın aldığı pay

Toplam turizm kredilerinden Antalya’nın aldığı pay %43,2 iken

2025’te %43,1 oldu. İstanbul’un payı da% 32,5’den %30,1’e düştü.

Muğla’nın payı %5,1’den %6,7’ye yükseldi. İzmir’de %1,9’dan

%2,1’e çıktı. Zamanında ödenmeyen ve takibe düşen toplam

kredilerin dağılımında İstanbul 1 puan artışla %55,5 payla ilk

sırada. Takiplerde Antalya’nın payı ise %17,3’den %12,3’e düştü.

According to calculations by Turizm Databank

based on data from the Banking Regulation and

Supervision Agency (BDDK), total loans used by

the tourism sector from banks in Turkish cities

increased by 34.4% in the January–March 2025

period, rising by TRY 132.1 billion.

In comparison, the loan increase in the same three-month

period of 2024 had been approximately TRY 136.0 billion.

Meanwhile, the amount of non-performing loans in the tourism

sector decreased by TRY 1.4 billion during this period—whereas

in 2024, it had increased by TRY 0.5 billion. Additionally, noncash

loans in tourism dropped from TRY 31.7 billion to TRY 19.2

billion in the same timeframe.

Antalya takes the lead

Antalya’s share of total tourism loans was 43.2% in 2024 and

slightly decreased to 43.1% in 2025. Istanbul’s share fell from

32.5% to 30.1%, while Muğla’s share rose from 5.1% to 6.7%,

and İzmir’s from 1.9% to 2.1%. In the distribution of overdue

and non-performing loans, Istanbul ranked first with a 1-point

increase to 55.5%. Antalya’s share of non-performing loans, on

the other hand, dropped significantly from 17.3% to 12.3%.


YUNANISTAN’I

PARLATMAYA DEVAM!

Greece continues to shine!

Avrupa Seyahat Komisyonu (ETC) tarafından

yayınlanan son “Avrupa Turizmi: Trendler

ve Beklentiler” raporunda Yunanistan öne

çıkıyor. 2025’in başlarında (Ocak-Mart)

Avrupa’nın en iyi beş destinasyonu arasında

Türkiye yok!

Uygun fiyatlı ancak yüksek kaliteli seyahat deneyimleri

sunan destinsyonlar arasında İtalya, Kıbrıs, Malta ve San

Marino ile birlikte Yunanistan var. ETC verilerine göre,

Yunanistan’ın 2024’teki uluslararası varışları 2019’a kıyasla

%14,7 ve 2023’e kıyasla %9,8 arttı. Bu ivme 2025’e taşındı ve

Ocak varışları 2019’un aynı ayına göre %24,5 ve Ocak 2024’e göre

%11,4 arttı.

In the latest edition of “European Tourism: Trends

& Prospects”, published by the European Travel

Commission (ETC), Greece emerges as a standout

destination. Notably, Türkiye is absent from the

list of Europe’s top five destinations for early 2025

(January–March).

Greece ranks among the destinations offering affordable yet

high-quality travel experiences, alongside Italy, Cyprus, Malta,

and San Marino. According to ETC data, international arrivals to

Greece in 2024 were up by 14.7% compared to 2019, and by 9.8%

compared to 2023. This upward momentum has continued into

2025: January arrivals were 24.5% higher than January 2019,

and 11.4% higher than January 2024.

Uzatılmış sezon teklifleri, güçlü hava bağlantısı

Yunanistan’ın değerinin, uzatılmış sezon teklifleri ve güçlü hava

bağlantısı konusundaki büyüyen itibarına bağlanırken İngiltere

ve Almanya pazarları Yunanistan’ın 2025 başındaki büyümesini

yönlendiriyor.

ETC’nin raporu ayrıca Yunanistan’ın konaklama seçeneklerinin

istikrarlı bir şekilde genişlemeye devam ettiğini gösteriyor.

Lighthouse’un ETC raporunda sunduğu verilere göre, Şubat

2025 itibarıyla ülke, Şubat 2024’e kıyasla kısa dönemli kiralama

arzında yıllık bazda %10’luk bir artış kaydetti.

Extended seasons and strong air connectivity

Greece’s growing reputation for extended season offerings

and robust air connectivity is cited as the key driver behind its

value appeal. The UK and German markets are particularly

instrumental in propelling Greece’s growth at the start of 2025.

The ETC report also highlights that Greece’s accommodation

offerings continue to expand steadily. According to data from

Lighthouse presented in the report, as of February 2025, the

country recorded a 10% year-on-year increase in short-term

rental supply compared to February 2024.


70

hotel restaurant

& hi-tech

verilerle turizm tourism with data

HAVADA IŞLER

KARIŞTI!

TÜRKIYE MI,

İSTANBUL MU?

Turbulence in the skies:

Is it Türkiye or just Istanbul?

Havalimanları Konseyi (ACI Europe) son trafik

raporuna göre, ülkedeki havalimanlarındaki

yolcu sayısı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla

1. çeyrekte yüzde 8,8 arttı. AB pazarında

kaydedilen ortalama yüzde 4,1’lik büyüme

oranının iki katından fazla. Bu güçlü performans,

Yunanistan’ı kıtanın en hızlı toparlanan seyahat

destinasyonları arasına soktu.

Bu büyümenin merkezinde, geçen yıla göre yüzde 11,4’lük bir trafik

artışı yaşayan Atina Uluslararası Havalimanı (AIA) yer aldı. Bu

artış, Atina’yı 2025’in ilk çeyreğinde Milano Malpensa, Kopenhag,

Manchester ve Malaga ile birlikte en iyi performans gösteren beş

“Mega” havalimanı (yılda 25 ila 40 milyon yolcuya hizmet veren) arasına

yerleştirdi.

Büyümenin tek itici gücü

ACI Europe, 2025’in 1. çeyreğinde Avrupa havalimanı ağında yolcu

trafiğinin bir önceki yıla göre %4,3 arttığını, bunun 2024’ün 1. çeyreğinde

görülen %10,2’lik artışa göre belirgin bir yavaşlama olduğunu bildirdi.

Büyümenin tek itici gücü %5,7 artışla uluslararası seyahatler olurken, iç

hat trafiği durgun kaldı.

Türkiye yatay seyretti

Bu arada, Türkiye’deki havalimanlarında yolcu trafiği yatay seyrederken,

Rusya’da azalmaya devam etti. Majors (40 milyondan fazla yolcu)

2025’in ilk çeyreğinde % 3 oranında daha yavaş bir büyüme kaydetti.

Majörlerde en iyi sonuçlar Roma-Fiumicino (+%9,4) ve İstanbul Sabiha

Gökçen’den (+%9,0) geldi.

Londra-Heathrow elektrik kesintisinden etkilendi

Avrupa’nın en yoğun havalimanlarından biri olmaya devam eden

Londra-Heathrow (-%1,5) Mart ayında yaşanan büyük elektrik

kesintisinden etkilendi. İstanbul (+%1,6) ikinci sırada yer alırken, onu

Paris-CDG (+%5,6) ve Madrid (+%4,5) takip etti; Madrid, dördüncü

sıradaki Amsterdam-Schiphol’un (+%3) yerini aldı. Öte yandan

Frankfurt’ta yolcu trafiği %0,9 gerilerken, Alman aktarma merkezi 6.

sıradaki yerini korudu.

According to the latest traffic report by ACI Europe

(Airports Council International), passenger

numbers at airports across Türkiye increased by

8.8% in the first quarter of the year compared to

the same period last year—more than double the

average growth rate of 4.1% recorded across the

EU market. This strong performance has positioned

Greece as one of the fastest-recovering travel

destinations in Europe.

At the heart of this growth lies Athens International Airport

(AIA), which saw an 11.4% increase in passenger traffic yearover-year.

This surge placed Athens among the top five bestperforming

“Mega” airports in the first quarter of 2025—those

serving 25 to 40 million passengers annually—alongside Milan

Malpensa, Copenhagen, Manchester, and Malaga.

International demand drives growth

ACI Europe reported that passenger traffic across the European

airport network rose by 4.3% in Q1 2025 compared to the same

period in 2024, signaling a noticeable slowdown from the 10.2%

growth recorded in Q1 2024. The sole engine of growth was

international travel, up by 5.7%, while domestic traffic remained

flat.

Türkiye shows flat trend

Meanwhile, passenger traffic at Turkish airports remained

flat, and volumes continued to decline in Russia. Among

the “Majors”—airports handling over 40 million passengers

annually—growth slowed to 3% in Q1 2025. The top performers

in this category were Rome Fiumicino (+9.4%) and Istanbul

Sabiha Gökçen (+9.0%).

Power outage disrupts London Heathrow

Despite maintaining its status as one of Europe’s busiest hubs,

London Heathrow (-1.5%) was impacted by a major power

outage in March. Istanbul Airport secured the second spot with

a 1.6% increase, followed by Paris-CDG (+5.6%) and Madrid

(+4.5%), which overtook Amsterdam-Schiphol (+3%) to claim

fourth place. On the other hand, Frankfurt saw a 0.9% decline

in traffic but held on to sixth position among Europe’s busiest

airports.



72

hotel restaurant

& hi-tech

marka

ÇIKOLATA ÜRETIMINDE

TEMPERLEME

IŞLEMININ ÖNEMI

Çikolata temperleme, çikolatanın parlak, pürüzsüz ve çıtır bir

dokuya sahip olması için uygulanan özel bir eritme ve soğutma

işlemidir. Profesyonel çikolatacılar, şefler ve evde çikolata ile

çalışan herkes için önemli bir tekniktir...

Temperlemenin amacı, yeterli

sayıda başlangıç kristali

oluşturarak, çikolatadaki

kakao yağının doğru ve en kararlı

kristal yapıda olmasını sağlamaktır.

Temperlemenin iyi olması, çikolatanın

yeterli derecede ufalarak kalıplardan

çıkmasını, yüzeyinin parlamasını,

istenen sertlikte olmasını ve daha

kararlı bir kristal yapının olmasını

sağlamaktadır.

Temperleme işlemi, çikolatanın

içindeki kakao yağının kristal yapısını

kontrol etmeyi sağlar. Kakao yağı farklı

sıcaklıklarda farklı kristal formlarına

ayrılır. En ideal olanı, çikolatanın sert,

parlak ve kırılgan olmasını sağlayan

Beta kristalleridir.

Çikolata temperleme makineleri,

büyük ölçekli üretimde ve profesyonel

mutfaklarda çikolatanın doğru

sıcaklıkta temperlenmesini sağlayan

özel cihazlardır. Bu makineler,

çikolatanın kakao yağının ideal kristal

yapısını korumasına yardımcı olarak

parlak, pürüzsüz ve kırılgan bir doku

elde edilmesini sağlamaktadır.

Temperleme

makinesi

ile çikolata

temperleme

adımları

Çikolatanın

Eritilmesi

Çikolata

temperleme

makinesine

küçük

parçalar

halinde

eklenir.

Reşat CEVAHİR

Bitter Çikolata: Bitter çikolatanın

içeriğindeki kakao yağı, daha yüksek

sıcaklıklarda erir. Bu sebeple, 45–50°C

aralığı bitter çikolatayı homojen ve tam

erimeye ulaştırmak için idealdir.

Sütlü Çikolata: Sütlü çikolata,

içerdiği süt ve şeker nedeniyle daha

alçak bir erime sıcaklığına ihtiyaç

duyar. Genellikle 40–45°C arası,

sütlü çikolatayı nazikçe eritmek için

yeterlidir.

Bu süreçte makinenin karıştırma

mekanizması çikolatanın eşit şekilde

erimesini sağlamaktadır.

Soğutma ve kristalizasyon

Bitter çikolata için ideal soğuma

sıcaklığı yaklaşık 28-29°C, sütlü

çikolata için ise 26–27°C civarındadır.

Soğutma aşaması, kakao yağı

içindeki Beta kristallerinin oluşmasını

sağlamaktadır. Beta kristalleri

temperlenmiş çikolatanın oluşması

gereken kristal yapıdır.

Çikolatanın stabil bir yapıya kavuşması

için sürekli karıştırma yapılır.

Kullanım

Çikolata makinesi tarafından

temperlenmiş çikolata; dökme,

kalıplama ve dekorasyon amacıyla

kullanıma hazır hale gelmiş demektir.

Temperleme makinesi kullanmanın

avantajları

Otomatik Sıcaklık Kontrolü: Çikolata

sıcaklığını sürekli takip etmenize gerek

kalmaz.

Tutarlı Sonuçlar: Her seferinde parlak

ve pürüzsüz çikolata elde edilir.

Zamandan Tasarruf: Manuel

temperleme yöntemlerine kıyasla daha

hızlıdır.

Büyük Ölçekli Üretime Uygun: Çikolata

fabrikaları ve pastaneler için idealdir.



74

hotel restaurant

& hi-tech

brand interview

AHMET GÜRKAYNAK

“WE ARE GROWING STRONGER IN ALL AREAS,

FROM COUNTERTOP EQUIPMENT TO OPEN BUFFET”

Operating in the HoReCa sector since

1977, KAPP Mutfak and its affiliated

brand Plastport Plastik draw attention

with their innovative solutions in professional

kitchen equipment and open buffet product

groups. The company, which continues

its R&D efforts without interruption, is

strengthening its claim for the 2025 season

with new products in both the open buffet

group and countertop equipment. Chafing

Dishes with patented heated glasses, which

are their own production, bring a fresh

breath to the industry with 8 different color

alternatives, while the latest technology

products have also been introduced to the

market in the electrical appliances group.

We spoke with Ahmet Gürkaynak, Chairman

of the Board of KAPP Mutfak / Plastport

Plastik, about the company's growth targets

in the HoReCa sector and its investments for

the upcoming period.

KAPP Mutfak has been operating

in the sector since 1977. What are

the most important factors that

reinforce the company’s leading

position in the HoReCa sector?

As you mentioned, for many years we have

continued to serve and grow in the HoReCa

sector in both Türkiye and in more than 70

countries around the world. The biggest

factor in our progress

is always working in

communication with the

people in the sector—

employees, chefs, and

F&Bs. Our priority has

always been to act

according to the needs

of the industry. Since we

follow trends and updates

very closely, we aim to

respond to needs very

quickly in every period.

How would you

evaluate the first

quarter performance

of 2025? What

innovative products

and technologies did

you introduce this

year?

In 2025, we introduced

products that we had been planning,

preparing, and completing for a long

time. First of all, our Chafing Dishes with

patented heated glasses, which are our

own production. We introduced this product

to users in previous years, designed and

produced it from scratch completely based

on the needs of the sector. Since we received

very positive feedback from the sector for

this product, which is completely

domestically produced, we again

brought an innovation this year

and launched 8 different color

alternatives for our customers.

In addition to our Chafing

Dishes, we also added many new

and category-leading machines

to our product range in the

electric appliances group; from

convection ovens to frozen food

mixers, from induction cooking

robots to the latest technology

brushless motor hand mixers.

KAPP focuses not only

on the functionality of

products but also on

aesthetics. How do you

prioritize visual design

in your new product

designs?

In addition to the R&D of our

products, we also work with an awardwinning

designer for their designs. Especially

in the open buffet group, we constantly follow

trends to produce alternative designs that

will adapt to the different concepts of hotels

and catering companies, and we strive to

create new alternatives.

How do you contribute to the

development of the HoReCa sector?

As the KAPP family, we always take steps in

line with our company mission, which is to

develop the gastronomy sector in Türkiye and

carry its recognition to a worldwide level. In

this direction, we try to sponsor young chefs,

culinary associations, competitions both in

Türkiye and abroad, events, conferences, and

congresses as much as we can.

In addition, we always follow what’s

happening in the world in terms of product

development and stay up to date, so that

when our chefs in Türkiye want to reach any

product or technology in the world, we can

provide it to them.

Among your social responsibility

projects, your support for culinary

schools and vocational high schools

stands out. Can you tell us about

your work in this area?

In the same direction, our doors are always

open to culinary schools and vocational

high schools. We both host students at our

factory to show them the technology and

sustainability behind the products they use

and will use, and we also provide training

about product usage. In addition, within the

scope of sponsorship, we try to help schools

with the materials they need.

You export to more than 70

countries. Can you talk about your

target markets and key products?

We have had very strong brand recognition

for many years in Europe, Eurasia, and the

Arabian Peninsula. In 2022, we established

our own warehouse in America, and we

continue to grow on the American continent.

Our priority product group in the export

market has always consisted of our

own production: Stainless Steel Pot and

Pan Group, Stainless Steel Gastronorm

Containers, Chafing Dishes, PC Gastronorm

Containers, Thermobox, Salad Spinner,

Service Trolley — all produced in Türkiye.


What is your position in the

countertop machines segment? Can

you tell us about the development

process of this product group?

Since 2010, we have been serving our

customers with Italian brand Sirman’s

countertop machines. In 2025, upon the

demand of our chefs and dealers, we added

many new brands and new countertop

machine groups to our portfolio, including

coffee machines, as a result of the research

we’ve been conducting for many years.

Among these are our “SousChef” brand hand

and bar blenders, which offer longer lifespan

and stronger performance with Brushless

Motor Technology. We also added unique

technologies in the industry, such as the

“Taurus” brand MyCook Induction Cooking

Robot and the Rowzer Frozen Food Mixer

(Emulsifier), which are leaders in their own

categories.

What kind of advantages do

countertop machine group products

provide in terms of functionality

in kitchens? How do they perform

especially in high-usage areas?

Countertop machine groups become the

right-hand assistants of chefs in the kitchen.

They provide speed and practicality, helping

chefs work faster and be more creative in

the hustle of the kitchen. As we all know,

kitchens are places where time is short, and

there’s a lot of movement. All service must

be completed within a certain time frame.

That’s where countertop machines come in,

providing ease and consistency to kitchen

teams with their professional performance

and durability within this tight-time, highmovement

equation.

Coffee machines hold an important

place in kitchen equipment. What is

your approach to coffee machines

as KAPP, and how do you follow

innovations in this field?

Coffee is, of course, one of the

indispensables of the food and beverage

world. We’ve had coffee machines in our

portfolio for a while. In 2025, we added the

Italian brand La Carimali to our product

group and are now offering a wider product

range to our customers in the coffee

category. Customers can now find everything

they’re looking for under the KAPP brand in

this group from A to Z.

The role of plastic products in

kitchens is increasing. In which

operations are Plastport’s products

more preferred in professional

kitchens?

Especially being unbreakable and

lightweight makes plastic product groups

preferable in kitchens. From polycarbonate

glasses and plates used on the table to

Gastronorm Containers, Salad Spinners,

and Thermoboxes used in preparation and

transportation, we have a wide product

variety that appeals to different functions in

the kitchen.

So from tabletop to preparation, from

transportation to collection, Plastport Plastik

products are indispensable in every stage of

the kitchen. Every year we add new products

to our product range to maintain and expand

this diversity, aiming to make kitchens even

easier.

Under the Plastport brand, you

have diversified your product range

by using different raw materials.

How do you manage this variety

and what are your thoughts on the

advantages of each material?

While managing product diversity, we again

consider user needs. We research and find

the most suitable raw material for the need

and decide on the best one after many tests.

For example, a glass used by the pool

should be unbreakable, but also elegant and

aesthetic in appearance. We evaluate all

these requirements together and choose the

raw material most suitable for design and

usage. For these glasses, polycarbonate is

preferred, while in a product like Thermobox,

which requires thermal insulation, durability,

and lightness, we use a combination of

polycarbonate and polyurethane. All these

factors and needs are evaluated by our R&D

and design teams and our products are

developed accordingly.

Hygiene and

durability are among

the standout features

of Plastport. How

do you ensure the

performance of your

products in this

area?

The raw materials we use

are certified and original.

To guarantee performance, we manufacture

entirely with virgin material without mixing

in scrap raw materials. This reflects on the

product’s durability during use. Since our

number one priority is always quality, we

produce at A-grade quality to ensure that our

customers do not encounter any problems.

What innovative products do you

plan to launch in the upcoming

period for KAPP Mutfak and

Plastport?

We have ongoing R&D for both KAPP and

Plastport Plastik products. For KAPP,

our work continues in the open buffet

group. Also, new products will be added to

countertop equipment. Together with our

consultant chefs, we are working for every

kind of innovation and convenience. For

Plastport Plastik, we are focusing more on

the tableware group in the new season. New

models and designs will be revealed in the

coming days.


76

hotel restaurant

& hi-tech

marka

Dünya Kahve Kavurma

Şampiyonası'na Porland imzası

Türkiye’nin köklü porselen markası Porland’ın destek sponsoru olduğu ve Özel Kahve Birliği

(Specialty Coffee Association – SCA) tarafından düzenlenen 11. Dünya Kahve Kavurma

Şampiyonası’nın (World Coffee Roasting Championship) kazananları açıklandı. Porland

cupping ürünlerinin kullanıldığı şampiyonada birincilik Fransa’dan Mikael Portannier’in oldu.

25-27 Nisan 2025 tarihlerinde

Houston Teksas'ta düzenlenen

ve 22 yarışmacının katılımıyla

gerçekleşen şampiyonada 569 puan

alan Mikael Portannier zirvede yer

aldı. Tayvanlı Ashton Huang 551

puanla ikinci, Taylandlı Naruepon

Wuttipappinyo 546 puanla üçüncü

oldu. Çin Halk Cumhuriyeti'nden Song

Chundan ise 535 puanla dördüncü

sırayı aldı.

“Kahve sanatının zirvesinde

Porland imzası var”

Global kahve kültürünü ve bu alandaki

yükselişi dikkatle takip ettiklerini

belirten Porland Yönetim Kurulu

Üyesi İmge Pamukçu, şampiyonanın

ardından yaptığı değerlendirmede

şunları söyledi: "Küresel kahve

kültürünün kalitesini ve çeşitliliğini

yansıtan bu prestijli organizasyona

sponsor olarak verdiğimiz desteği bu

yıl da sürdürmenin gururunu yaşıyoruz.

Dünya çapında uzmanların katıldığı

bu şampiyona, yalnızca kavurma

becerilerini değil, porselenin kahve

deneyimindeki kritik rolünü de öne

çıkarıyor. Porland olarak, yarışmaya

özel ürettiğimiz cupping ürünlerimizle

kahve uzmanlarının en iyi performansı

sergilemelerine destek olduk. Bu

iş birliği, markamızın uluslararası

arenadaki liderliğini pekiştirirken,

Türkiye’yi kahve endüstrisinin

merkezine taşıyor."

“Dünya kahve kavurma

şampiyonasına damga vurduk”

Dünya Kahve Kavurma Şampiyonasının

uzmanlığı ve detaycılığı ön plana

çıkaran uluslararası bir sahne

olduğunun altını çizen Pamukçu,

sözlerine şöyle devam etti: "Her yıl

daha da büyüyen kahve topluluğunun

bir parçası olmak hem markamızın

küresel vizyonuna hem de gastronomi

alanındaki derin uzmanlığımıza

ışık tutuyor. Bu yıl da dereceye

giren yarışmacılar arasındaki puan

farkının azlığı, kavurma sürecindeki

her detayın, özellikle de kullanılan

ekipmanların kalitesinin ne kadar

belirleyici olduğunu gösterdi. Bu zorlu

mücadelede kahve uzmanlarının

tutarlılık ve kontrolünü en üst seviyeye

taşıdığımız için gururluyuz. HORECA

alanındaki 50 yıllık deneyimimizle,

kahve kavurma sanatının uluslararası

geleceğini şekillendirmeye devam

edeceğiz."


HUPALUPA

başarısını Türk basını ile paylaştı

Türk markalarının global alanda kendilerini kanıtladığı ve yeni iş birliktelikleri geliştirdiği

önemli bir platform olan MAPIC 2024’te "Yılın Eğlence Markası" ödülünü kazanan ilk Türk

Basın mensuplarının yoğun ilgi

gösterdiği lansmanda ödülü

kazanma süreci, hedefler ve

sektöre dair bilgiler aktarıldı. 2019

yılında pandemi başlangıç sürecinde

açılan HUPALUPA kısa sürede olumsuz

toplumsal süreçlere rağmen 5 milyon

ziyaretçiye ulaştı. Toplantıya aynı

zamanda Yönetim Kurulu Üyesi İlknur

Timurlenk ve Yönetim Kurulu Üyesi

Kaan Şengül de katıldı.

markası HUPALUPA, basın mensupları ile bir araya geldi.

Şengül: “Dijital, fiziksel ve sosyal

etkileşim dengesini koruyoruz”

HUPALUPA Yönetim Kurulu Üyesi

Merve Timurlenk Şengül: “HUPALUPA,

kapalı alan aile eğlence merkezi

konsepti ile çıktığı yolda, farklı

festival kurguları, lisanslı sergilere

ev sahiplikleri ve hızla şubeleşen

mağazalarıyla, marka çatısı altında

yatay bir büyüme sağladı. Sadece

çocuklara değil, tüm aile bireylerine

hitap eden kapsamıyla dikkat çekti,

fark yarattı. HUPALUPA, konfor ve

eğlenceyi bir arada sunarak yeni bir

deneyim standardı oluşturdu. Hem

ailelerin hem de çocuklar ve gençlerin

eğlenebileceği alanlar sunarak,

eğlencenin birleştirici gücünü gösterdi.

Teknolojik çağda büyüyen çocuklar

ve gençler, dijital dünyanın sunduğu

fırsatları keşfederken, bazen fiziksel

aktivite ve sosyal etkileşimden de

uzaklaşabiliyorlar. HUPALUPA, dijital

deneyimleri, fiziksel aktiviteleri ve

sosyal etkileşimi bir araya getirerek bu

üç unsuru dengede tutuyor ve eğlenceyi

sadece ekrandan değil, gerçek hayattan

da yaşanabilir kılıyor. Bu da ulusal

arenada bile fark oluşturmamıza,

dikkat çekmemize, öne çıkmamızı

sağlıyor” ifadelerini kullandı.

“Global pazarda etkili bir Türk

markası olacağız”

HUPALUPA bünyesindeki markalardan

bahseden Şengül, “HUPALUPA EXPO

eğlenceyi, eğitimi ve deneyimi bir araya

getiren bir konsept olarak öne çıkıyor.

NASA Uzay Sergisi, NBA Sergisi, Body

Worlds gibi uluslararası lisans sahibi

ve prestijli sergilerle, çocuklar ve

aileler için farklı dünyalar sunuyoruz.

İkinci markamız olan HUPALUPA

GO, Türkiye’nin her yerine eğlenceyi

götürdüğümüz bir festival serisi olarak

büyük önem taşıyor. Bu festivallerde,

farklı oyun parkurları, yarışmalar ve

sahne gösterileri gibi çeşitli deneyimlerle

geniş bir yelpazede etkinlikler sunuyoruz.

HUPALUPA STORE markamızla

ise, eğlenceyi alışveriş deneyimiyle

birleştiriyor ve ziyaretçilerimize premium

kategorideki renkli ve trend ürünlere

ulaşma imkanı sunuyoruz. Son bir yıl

içinde 11 şubeye ulaşarak, büyüme

ivmemizle bu alanda da ülkemizde

lider konuma geldik. MAPIC ödülü ile

başladığımız bu global yolculukta, 2025

hedeflerimiz arasında HUPALUPA'nın

eğlence anlayışını ve marka değerlerini

bir Türk markası olarak tüm dünyaya

taşımak yer alıyor. Aynı zamanda, global

pazarda etkili bir oyuncu olmayı ve

sürdürülebilir gelişim sağlamak için

kararlılıkla ilerliyoruz” dedi.


78

hotel restaurant

& hi-tech

gastro güncel gastro current

KLASIKLER

MATBAH SOFRASINDA BULUŞTU

Tarihi Yarımada’nın kalbindeki Matbah Restaurant, Türk Mutfağı Haftası’nda klasik lezzetleri

tarihsel köklerine sadık kalarak yeniden yorumladı; konuklarını hem damakta hem hafızada

iz bırakan bir lezzet yolculuğuna çıkardı.

Ottoman Hotel Imperial bünyesinde

yer alan Matbah Restaurant,

yüzyıllar boyu Osmanlı

İmparatorluğuna ev sahipliği yapan

Tarihi Yarımada’da “Buram Buram

Tarih Kokan Ambiyansı” ile 21–27

Mayıs tarihleri arasında kutlanan Türk

Mutfağı Haftası kapsamında, “Türk

Mutfağı’nın Klasik Yemekleri” temasıyla

misafirlerini ağırladı.

Türk mutfağının geleneksel, sağlıklı

ve atıksız mirasının taşıyıcısı olan bu

“klasikler”, mutfağımızın doğallığının,

lezzetinin ve özgün saklama-pişirme

tekniklerinin parıldayan cevheri olarak

ön plana çıktı. Anadolu’nun bereketli

topraklarından süzülen yüzyıllık

geleneklerin izlerini taşıyan bu eşsiz

lezzetler, Türk mutfağının hem zengin

çeşitliliğini hem de evrensel değerini bir

kez daha gözler önüne serdi.

Türk mutfağının köklerinden dünya

mutfaklarına

Uluslararası alanda isimleri bilinse

de reçeteleri çok fazla tanınmayan

klasik yemekler, hafta boyunca tarihsel

köklerine sadık kalınarak dünya ile

paylaşıldı. Bu özel hafta, geleneksel

tariflerin modern dünyada nasıl

sürdürülebilir ve sağlıklı biçimde

yaşatılabileceğini de örnekleriyle

ortaya koydu. Klasik yemeklerle

gerçekleştirilen bu kutlama, kadim

mutfak uygulamalarının günümüzde

nasıl anlam kazandığını gösteren

etkileyici bir deneyime dönüştü.

81 ilin yerel mutfağından ilham

Sadece bir dizi tariften ibaret olmayan

Türk Mutfağı Klasikleri, insanları aynı

sofrada buluşturarak kültürel bir

bağ kurdu. Türk kültürünü yakından

tanımak isteyenler içinse adeta aile

sıcaklığında bir başlangıç sundu.

Ottoman Hotel Group Genel Müdürü

Serdar Balta, etkinlikle ilgili olarak,

“Yurt içindeki kutlamalarda 81 ilin yerel

mutfağını oluşturan temel reçeteler

ve ürünler, renkli bir lezzet yelpazesi

sundu. Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışı

temsilciliklerindeki etkinlikler ise, farklı

kültürlerin masalarımızda bir araya

geldiği ve önyargısız biçimde birbirlerini

tanıdığı misafirperverliğimizin

samimiyetini yaşattı.” açıklamasında

bulundu.


Classics meet at

the Matbah table

In the heart of Istanbul’s Historic Peninsula, Matbah

Restaurant reinterpreted classic flavors with faithful

dedication to their historical roots during Turkish Cuisine

Week—taking guests on a memorable journey of taste that

lingered both on the palate and in the mind.

Located within the Ottoman Hotel

Imperial, Matbah Restaurant

welcomed its guests with the

theme “Classical Dishes of Turkish

Cuisine” between May 21 and 27,

surrounded by an atmosphere steeped

in centuries of history from the former

Ottoman capital.

These “classics,” which represent the

traditional, healthy, and waste-free

heritage of Turkish cuisine, stood out

as shimmering gems reflecting the

natural richness, unique flavor, and

time-honored preservation and cooking

techniques of Anatolia. Carrying the

traces of centuries-old traditions that

have flowed from the fertile lands of

Anatolia, these unique flavors once

again revealed the profound diversity

and universal appeal of Turkish

gastronomy.

From the roots of Turkish cuisine to

global culinary platforms

Although the names of these dishes

are internationally recognized, their

authentic recipes remain lesser-known.

Throughout the week, these timeless

dishes were shared with the world

while staying true to their origins. This

special occasion also served as a vivid

example of how traditional recipes

can be preserved in a sustainable and

healthy way in the modern world. The

celebration through classical dishes

turned into an inspiring experience that

highlighted the contemporary relevance

of ancient culinary practices.

Inspired by local kitchens across 81

provinces

More than a mere collection of recipes,

the classics of Turkish cuisine formed

a cultural bond by bringing people

together at the same table. For those

seeking to explore Turkish culture, it

offered a warm, familial introduction.

Commenting on the event, Serdar

Balta, General Manager of the Ottoman

Hotel Groups, said: “The domestic

celebrations offered a rich palette of

flavors by showcasing essential recipes

and ingredients that make up the local

cuisines of all 81 provinces of Türkiye.

Events organized by the Republic of

Türkiye’s foreign missions, on the other

hand, reflected the sincerity of our

hospitality—where different cultures

came together around our tables

and embraced each other without

prejudice.”


80

hotel restaurant

& hi-tech

gastro güncel / makale

DrṀurat

İstanbul Gelişim Üniversitesi

Dogan

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı

Doç.

)

Günümüzde uzun yol yolculuklarımızı

genellikle havayolu ve karayolu ile yapmayı

tercih ediyoruz. Bundan yirmi yıl önceki

otobüs yolculuklarını hatırlıyorum da, yan

koltukta oturan tanımadığımız yolcularla

yiyeceklerimizi paylaşırdık. Aslında yolda

bir yiyeceği başkasıyla paylaşmakta derin

bir insanilik var. Bugün, yol güzergâhındaki

restoranlarda, lokantalarda veya dinlenme

tesislerinde duruyoruz. Ancak yüzyıllar

önce yorgun seyyahlar, İpek ve Baharat

Yolu ve Osmanlı ticaret rotalarının görkemli

durakları olan kervansaraylarda konakladı.

Oralarda ne yiyorlardı? Kervansaraylarda

yemekler nasıl hazırlanıyor, servis ediliyor

ve tüketiliyordu? Eski seyahatnamelere

dağılmış cevaplardan, hem biraz yabancı

hem de biraz garip ancak tanıdık bir resim

çizeceğim.

Ocak ve yol

17. yüzyılda yaşadığınızı hayal edin. İlk durak

olan İstanbul Bağdat Caddesi’nden başlayan

kervan yolculuğunuz Bağdat’ta sonlanacak.

Deve, at veya katır üstünde yola çıkarsınız.

İzmit, Sapanca, Bolu, Tosya güzergâhından

geçerek günlerce süren bir yolculuk sonrası,

duraklardan biri olan Merzifon Kara Mustafa

Paşa Kervansarayı’na üstünüz başınız toz

içinde, bitkin ve aç olarak ulaşırsınız. Önce

şunu söyleyeyim, kervansarayın standart

bir lokantasını ve incelenecek bir menüsü

bulamazsınız. Yemek saatlerinde aşhaneden

bir aşçı, size basit bir yemek ikram eder.

Birazdan neler ikram edilir, ondan da söz

edeceğim.

Şimdide kalacak yere gelelim. Günümüzdeki

gibi bir otel odası bulmak ne mümkün.

Ancak kervansarayın bir misafiri olarak

sizi bir sekiye yerleştirirler. Seki ne ola ki

diyeceğinizi düşünüyorum. Günümüzün

otel odalarının muadili dersem hatalı

olmam. Biraz daha açarsam. Kervansarayın

iç duvarları boyunca yerden bir metre

yükseklikte bir alan düşünün. İçten tonozlu

ve dıştan çatılıdır, yani üstü örtülüdür. Size

burada hayvanınızla birlikte konaklama

imkânı sunarlar. Sekilerin duvarlarında ocak

Türk mutfağının gizli kimyası: Gelenek

moleküler eşleşmeyle buluştuğunda

yerleri mevcuttur. Bu ocaklar ısınma veya

yemek pişirme amaçlı kullanılabilmektedir.

Sekiler yeri gelir yemek sofrası yeri gelir

geceyi geçirecek bir yatak olur. Yanınızda

getirmiş olduğunuz bir parça kavurmanız

varsa ocakta sebzelerle pişirebilirsiniz.

Birçok batılı seyyah, pişen güveç etinin mis

gibi kokusunu seyahatnamelerinde iştahla

anlatmıştır. Ya da seyyahların yazdığı gibi

yolcuların elindeki bir avuç hurma, bir

parça peynir veya bulgur; farklı ve yaratıcı

yemeklere dönüşürdü.

Yolculuğun menüsü

Biraz önce kervansarayın incelecek bir

menüsü yok dediğime bakmayın. Evet,

konuk olduğunuz kervansarayda ne yerdik?

Seyahatnameleri incelediğimiz de yemek

manzaralarının çok çeşitli olduğunu

görmekteyiz.

Merzifon Kara Mustafa Paşa Kervansarayı’na

perşembe günü bayram arefesinde

ulaştığımızı hayal edelim. Bugün akşam,

aşhanenin menüsü basit ve standart

yemeklerden oluşmakta. Ancak vakıf

kervansarayı olduğu için han ücreti olmadığı

gibi yemekte ücretsiz ve doyurucu. Menü

bir somun ekmek, buğday çorbası, bulgur

pilavı, yoğurt ve bal helvasından oluşmakta.

Bal helvası cuma gününe özel ikram olarak

dağıtılır.

Çoğumuz bilir, Osmanlı’da kameri takvime

göre perşembe akşamı cuma gecesi olarak

kabul edilmekteydi. Bulgur pilavının yerine

bazen pirinç pilavının da çıktığı olurdu. Eğer

bayram günü kervansarayda konaklamaya

devam ediyorsanız, çok şanslısınız. Mideniz

bayram edecektir. Yine olmazsa olmaz bir

somun ekmek yanında maydanozlu pirinç

çorbası, kuzu yahni, ayran ve tatlı olarak

aşure verilirdi. Sonrası, Türk kahvesi

keyfine gelirdi. Tabii sabah kahvelerini de

unutmayalım.

Fransız bir seyyah ‘Şafak sökmeden

hemen önce, kervanlar yola çıkmak üzere

hazırlanırken, karanlıkta pirinç kapların

şıngırtısı ve taze pişen kahvenin kokusu

etrafa yayılıyordu. Kahveciler, ellerindeki

cezvelerle adeta bir ritüeli icra eder

gibi çalışıyor; bu dingin sabah vaktinde,

yolculara enerji verecek olan o koyu ve

cezbedici içeceği hazırlıyorlardı.’ şeklinde

aktarmaktadır.

Sofranın ruhu

O dönemlerde beni en çok etkileyen şey

yemeğin kendisi değil, nasıl paylaşıldığıydı.

Yemekler kervansaraylarda genellikle

ücretsizdi. Polonyalı bir gezgin bu durumu

‘Allah rızası için veriliyormuş’ diyerek

hayretle aktarmıştır. Sakalar, kurak

duraklara tulumlar taşıyarak Müslüman

ve Hristiyanlara hayırseverlerin hayrına

su ve içecek ikram ederdi. Bazı batılı

seyyahlar ise, Türk yemeklerinin sadeliğine

burun kıvırmıştır: ‘Az yerler; ekmek,

soğan, kesilmiş süt (yoğurt) onlara yeter.’

şeklinde ifade etmiştir. Yine de o bile,

Batılıların başlangıçta şüpheyle baktığı o

kesilmiş sütteki dehayı kabul etmiştir. Su

ve ufalanmış ekmekle karıştırıldığında, İpek

Yolu tüccarları için orijinal protein shake

olmuştur.

Sınır tanımayan bir sofra

Kervansaraylar dünyanın mikrokozmosları

sayılır. Burada, bir İranlı bir tüccar ile

Venedikli bir tüccar ekmeğini bölüşebilir

ve ikisi de aynı ekşi aş (yoğurt çorbası)

tenceresine kaşık sallayabilirdi. Yemek

mütevazıydı, ancak onu paylaşma eylemi

dil ve inancın ötesindeydi. Bugün, ülke

sınırlarını ve aidiyeti tartışırken, o günlerde

bu kadim mola yerlerinde şiirimsi bir hava

esmektedir. Aslında bir yemeğin asla

sadece bir yemek olmadığı, aynı yolda

yürüyen yabancılar arasındaki sessiz bir

uzlaşı olduğudur. Belki de kervansarayların

gerçek mirası budur. Yemek veya ocaklar

değil, açlığın, yolculuk gibi, evrensel bir dil

olduğunun hatırlatıcısı olmasıdır. Ve bazen,

en basit bir yemek tozlu bir zeminde tonozlu

çatı altında bir lütuf gibi tadılırdı.

Sağlıcakla kalın…


Pizza Italiante’de opera

ezgileri yükseliyor

Pizza Italiante’ye gelenler, piyano eşliğinde opera sanatçılarının

seslendirdiği aryaların büyüsüne kapılıyor.

Ankara'nın gözde mekanlarından birisi haline gelen Pizza Italiante’de, keyifle yemeğinizi

yerken, hiç beklemediğiniz bir anda opera sanatçıları muhteşem ezgilerle gecenizi

renklendirebilir. İlk olarak Ankara’da Armada AVM ile Maidan İş ve Yaşam Merkezi’nde

İtalyan lezzet yolculuğunu başlatan Pizza Italiante, kültür ve sanat etkinlikleriyle de fark

oluşturmaya devam ediyor. Mekana gelen misafirler, İtalyan mutfağının özel seçkilerini

tadarken, bir yandan da piyano eşliğinde opera sanatçılarının aryalarını dinliyor.

Pizza Italiante’de opera ezgileri, kimi zaman planlı bir etkinlik olarak, kimi zaman da

tamamen doğaçlama biçimde ortaya çıkıyor. Restoranın bir köşesinden aniden beliren

bir tenor odak noktası olmuşken, o anda diğer köşeden başka bir alto veya soprano,

aryalara eşlik etmeye başlıyor ve mekan bir anda adeta opera salonuna dönüşüyor.

Oğuz Uysal yönetiminde Işıl Helin Sarı, Burak Metehan Öztürk ve Ekin Erkoç’tan oluşan

Italiante opera ekibi, Pizza İtaliante’nin lezzet yolculuğuna güçlü sesleri ve her biri farklı

konseptlerde düzenlenecek opera geceleriyle eşlik etmeye devam edecek.

Opera melodies rise at Pizza Italiante

Visitors to Pizza Italiante find themselves enchanted

by the magic of arias performed by opera singers

accompanied by piano.

Now one of Ankara’s most popular venues, Pizza Italiante adds an

unexpected touch of art to the dining experience—at any given moment,

opera singers may surprise guests with stunning melodies as they

enjoy their meal. Having first embarked on its Italian culinary journey in

Ankara’s Armada Shopping Mall and Maidan Business & Life Center,

Pizza Italiante continues to set itself apart with its cultural and artistic

events. While savoring select dishes from the Italian kitchen, guests are

also treated to arias performed by opera singers accompanied by live

piano music. Sometimes a planned event, sometimes a spontaneous

moment of surprise, opera at Pizza Italiante transforms the venue into a

stage. A tenor may suddenly emerge from one corner of the restaurant,

captivating attention, while an alto or soprano from another corner joins

in—turning the entire place into an opera hall in an instant.

Led by Oğuz Uysal, the Italiante opera team—composed of Işıl Helin Sarı,

Burak Metehan Öztürk, and Ekin Erkoç—will continue to accompany

Pizza Italiante’s flavorful journey with their powerful voices and themed

opera nights.

Ceviz tabağa değil,

sağlığa da katkı

sunuyor

Yeni bir çalışma, cevizin antiinflamatuar

gücünü ve kolon

kanseri riskini azaltmadaki

etkisini gözler önüne seriyor.

Yeni bir araştırma, günlük ceviz

tüketiminin kolon sağlığı üzerinde

koruyucu etkiler yaratabileceğini

ortaya koyuyor. Cancer Prevention Research dergisinde yayımlanan

çalışmaya göre, üç hafta boyunca her gün 55 gram ceviz tüketen 50-

65 yaş arası bireylerde, inflamasyon belirteçlerinde düşüş ve kolon

kanseriyle ilişkilendirilen risk faktörlerinde iyileşme gözlemlendi.

Bu etkinin, cevizin içerdiği ellagitanninlerden bağırsakta oluşan

ürolitin A sayesinde gerçekleştiği düşünülüyor. Araştırma ayrıca,

ceviz tüketiminin kolon poliplerinde bazı koruyucu değişikliklere

neden olabileceğini ve ürolitin A’nın bu süreçte kilit rol oynadığını

vurguluyor. Connecticut Üniversitesi Tıp Fakültesi Moleküler

Onkoloji Merkezi’nde araştırmacı olan Dr. Daniel W. Rosenberg,

“Ceviz, ellagitannin adı verilen sağlığı pekiştirici besinlerin harika bir

kaynağıdır. Bu besinler bağırsak mikrobiyomu tarafından parçalanarak

ürolitin A'yı oluşturduğunda inflamasyonu azalttığı ve kolon kanseri

riskini azaltmaktan sorumlu olabileceği düşünülmektedir.” ifadelerini

kullandı.

Walnuts: A treat

for your health, not just

your plate

A new study highlights the antiinflammatory

power of walnuts

and their potential role in

reducing the risk of colon cancer.

According to research published in the journal

Cancer Prevention Research, consuming

55 grams of walnuts daily for three weeks

showed promising effects in individuals aged

50 to 65. The findings revealed a decrease in inflammation markers

and improvements in risk factors associated with colon cancer. This

beneficial effect is believed to stem from urolithin A, a compound

produced in the gut from ellagitannins—bioactive compounds

found in walnuts. The study also suggests that walnut consumption

may lead to protective changes in colon polyps, with urolithin A

playing a central role in this process. Dr. Daniel W. Rosenberg, a

researcher at the Center for Molecular Oncology at the University of

Connecticut School of Medicine, noted, “Walnuts are a great source

of health-promoting compounds known as ellagitannins. When

these are broken down by the gut microbiome into urolithin A, they

are believed to help reduce inflammation and lower the risk of colon

cancer.”


82

hotel restaurant

& hi-tech

gastro etkinlik

TAYLAND MUTFAĞININ SOKAK LEZZETLERI

GASTRONOMETRO’DA TANITILDI

Ünlü Thai Şef Pailin Chongchitnant’ı iki gün boyunca hem şef adaylarıyla hem de sektör

profesyonelleri ile Gastronometro’daki mutfak atölyelerinde bir araya getiren Metro

Türkiye, Thai mutfağına dair mutfak tekniklerini ve püf noktalarını Thai mutfağı sevenler

ile buluşturdu.

Pek çok Michelin yıldızlı ve dünyaca

ünlü şefi bünyesinde Türk şeflerle

bir araya getiren Gastronometro,

son olarak Thai Konsolosluğu iş birliğiyle

ünlü şef Pailin Chongchitnant’ı ağırladı.

İki gün süren etkinlik kapsamında ilk gün

100’e yakın gastronomi ve aşçılık öğrencisi,

ikinci gün ise sektör profesyonelleri ile

buluşan Thai Şef Pailin Chongchitnant, sos

ve baharatlarla tanınan Thai mutfağının

inceliklerini ortaya koyan bir yemek

sunumu hazırlamanın yanı sıra mutfak

konusundaki yaklaşımını ve ilham veren

deneyimlerini paylaştı. Şef Chongchitnant’ın

gerçekleştirdiği yemek sunumunun

ardından Metro Türkiye’nin raflarında

sunduğu ürünlerle hazırlanan Thai

mutfağının sokak lezzetleri, katılımcılardan

tam not aldı.

Baykal: “Mutfak kültürleri arasında

köprü kuruyoruz”

Gastronometro’yu 10 yıl önce şeflerin

gelişimini desteklemek, kültürel etkileşimi

artırmak ve gastronomi dünyasına ilham

vermek amacıyla hayata geçirdiklerini

vurgulayan Metro Türkiye Satın Alma

Direktörü Hamit Baykal, " Bu platformda

bugüne dek birçok uluslararası şefi

ağırlayarak genç şeflerle buluşturduk;

ilhamı, bilgiyi ve teknikleri paylaşabileceğimiz

ortamlar oluşturduk. Şef Pailin’in katılımıyla

gerçekleşen bu etkinlikte Thai mutfağını

daha yakından tanıyarak, mutfak kültürleri

arasında kurduğumuz köprüye bir yenisini

daha ekledik. Sosları ve baharatlarıyla çok

sevilen Thai mutfağına menülerde daha

fazla rastlamaya başladık. Tüketicilerin

ve müşterilerimizin değişen talep ve

ihtiyaçlarına sürekli cevap vererek kendi

markamız Metro Chef ile Sriracha, Hindistan

Cevizi Sütü gibi Thai mutfağında sıkça

kullanılan ürünler başta olmak üzere Uzak

doğu mutfağı için gereken birçok malzemeyi

de raflarımıza taşıyoruz” dedi.

Chongchinant: “Teşvik edebildiysem

ne mutlu bana”

Thai mutfağının kendine has tatlar ve

tekniklerle zenginleşmiş bambaşka

bir mutfak olduğunu aktaran Şef Pailin

Chongchinant ise, “Thai mutfağını

Türkiye’deki yeme-içme profesyonelleriyle

buluşturmak benim için çok kıymetli

bir deneyimdi. Tayland yemekleri Türk

mutfağından oldukça farklı olsa da

Gastronometro şefleri yalnızca birkaç gün

içerisinde Thai reçetelerini öğrenerek

profesyonel bir özenle uyguladı. Metro

Türkiye’deki herkes son derece nazik,

misafirperver ve ilgiliydi. Katılımcıları

Thai mutfağını daha yakından tanımaya ve

mutfaklarında Thai reçeteleri denemeye

teşvik edebildiysem ne mutlu bana” diye

konuştu.

Metro Türkiye raflarında sadece

Thai mutfağı değil geleneksel

Uzak Doğu mutfağına ait pek

çok ürün de bulmak mümkün.

Metro Chef markasıyla Sriracha

ve Soya Sosu başta olmak üzere

Hot Chili, Tatlı Ekşi, Sarımsak

Chili, Teriyaki, Sweet Chili gibi

Uzak Doğu soslarına, Japon

mutfağının vazgeçilmezlerinden

sushi için ihtiyaç duyulan Istakoz

ve Karides Surimiden Sushi

Pirinci’ne, gıdaları kızartırken

kaplama için kullanılarak çıtırlık

sağlayan Panko’dan Tempura

Unu’na ve başlangıç tabaklarında

yer verilebilecek Edamame’ye

kadar pek çok ürün, Metro

mağazalarında.


KAHVENIN SIFIR NOKTASI, ÖDÜLLÜ KITAP

LANSMANINA EV SAHIPLIĞI YAPTI…

Gastronomi ve kahve alanında Türkiye’nin en önemli isimlerinden Best of the Best ödüllü

yazar ve kahve danışmanı Cenk R. Girginol, Best in the World ve Best of the Best 30

years dahil olmak üzere 11 uluslararası ödüle sahip ilk iki kitabının tamamen yenilenmiş

versiyonlarının Beta Yeni Han’da basın ve özel davetlilere lansmanını gerçekleştirdi.

16. yüzyılda İstanbul’da kahvenin ilk

kavrulduğu yer olarak bilinen tarihi

Beta Yeni Han, bu kez kitap ve kahve

tutkunlarının buluşma noktası oldu. Tarihi

han, 6 Mayıs Salı günü, Türkiye’nin en önemli

gastronomi yazarlarından Kahve Gurmesi

Cenk R.Girginol’u ağırladı. Eminönü-

Tahtakale’de yer alan ve tarihte bilinen

İstanbul’un ilk kahvehanesi olma özelliğini

taşıyan Beta Yeni Han’da kitap ve kahve

severlerle bir araya gelen Girginol, hem

Mundi Yayınları tarafından yeniden basılan

ödüllü kitaplarını imzaladı hem de kahve

çekirdeğinin yolculuğu üzerine keyifli bir

sohbet gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını

Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü Hatice

Uğur’un yaptığı etkinliğe kitapseverlerin yanı

sıra cemiyet, iş ve kahve sektöründen de

önemli isimler ilgi gösterdi.

Kahve dalında dünyanın en iyi

kitapları arasında

“Gastronominin Oscar’ı” olarak görülen,

Uluslararası Gourmand Cook Book

Awards’da Best of the Best ve Best in the

World dahil olmak üzere 11 ödül sahibi

olan iki eserini; Topraktan Fincana Kahve

ve Fincandan Lezzete Kahve kitaplarının

yenilenen versiyonlarını anlatan ünlü

gastronomi yazarı, kahvenin çiğ halde

toplanma tekniklerinden kavurma

derecelerine, kahve türlerinden demleme

yöntemlerine, ideal kahve reçetelerinden

kahveli tariflere, bir kahve severin bilmesi

gereken tüm bilgileri samimiyetle paylaştı.

Girginol, kahvenin tadı ve geçirdiği işlemlerin

yanı sıra tarihteki dönüm noktalarını ve kahve

üstüne anlatılmış masalsı hikâyeleri de

kahve severlere keyifli bir sohbetle aktardı.

Bu keyifli sohbete Brezilya, Kostarika,

Guetemala ve Endonezya gibi yöresel

kahveler ve kumda pişirilen A’la Türk

kahveleri de eşlik etti.

İstanbul’un ilk kahve müzesini

ziyaret ettiler

İmza günü etkinliği için İstanbul’da kahvenin

ilk kavrulduğu yer olan tarihi Beta Yeni

Han’ı tercih etmesinden dolayı duydukları

mutluluğu aktaran Beta Gıda İstanbul Şube

Müdürü Hatice Uğur, Cenk R. Girginol’a

teşekkürlerini sunarken, Beta Yeni Han’ın

İstanbul’un ve kahvenin tarihindeki önemine

değindi. Uğur, “Geçmişte sırasıyla Emin Han,

Tahmis Han, Hasırcılar Han isimleriyle anılan

ve bugün Beta Yeni Han olarak bilinen bu

yapının Osmanlı Kahve kültürünün doğduğu

bölgedeki mimari ve sosyal bağlamı ile

tarihte halen kullanılan 1554'te açılmış ilk

kahvehane olma özelliğini taşıdığını” ifade

etti. Beta Gıda tarafından tarihi dokusu

korunarak yapılan restorasyon sırasında gün

yüzüne çıkarılan tarihi kahve fırınını ve onu

nasıl müze haline getirdiklerini de anlatan

Uğur, katılımcıları İstanbul’un Kültür ve

Turizm Bakanlığı onaylı ilk kahve müzesini

ziyaret etmeye davet etti.

Kitapların Editörü, Can Yayınları ve Mundi

Kitap’ın da editörü Merin Sever de yaptığı

konuşmada böyle önemli eserlerin okuyucu

ile buluşmasında Mundi ekibi ile inanılmaz

bir çalışma ve titizlikle kitapların ele alındığı

ve bu değerli eserlerin yazar ve yayınevi

birlikteliğinden dolayı çok mutlu olduklarını

ifade etti.

Cenk R.Girginol da hem yazım süreci hem

Çince ve İngilizce olarak yurtdışındaki temsili

hem de bu süreç içindeki deneyimlerinden

hikayelerinden ve duyduğu mutluluktan

bahsederek teşekkürlerini iletti.


84

hotel restaurant

& hi-tech

fuar fair

OTELCILIK VE GASTRONOMI

SEKTÖRÜNE YÖN VERECEK YENILIKLER

THE HOTEL SHOW’DA TANITILACAK

Konaklama, gastronomi ve mimari donanım alanlarında 25 yıldır dünyanın dört bir yanından

sektör profesyonellerini buluşturan The Hotel Show Dubai, bu yıl da 40’tan fazla ülkeden

300’ü aşkın firmayı ve 33.000'in üzerinde ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanıyor. Fuarda

Türkiye’den 13 firma otel çözümlerini Orta Doğu pazarıyla buluşturacak.

Orta Doğu’nun otel, restoran, SPA

ve yiyecek-içecek sektörlerine

yönelik en köklü ticaret fuarı olan

The Hotel Show Dubai, 27 – 29 Mayıs

2025 tarihlerinde Dubai World Trade

Centre'da 25. kez düzenlenecek. Sheikh

Saeed Halls 1 – 3’te gerçekleşecek bu

etkinlik, sadece bir ürün sergileme

platformu değil, aynı zamanda sektörün

geleceğini tartışma ve ortaklık kurma

alanı olacak.

Fuar kapsamında; otel mobilyaları,

temizlik çözümleri, tekstil ürünleri,

seramik, banyo ve mutfak ekipmanları,

minibar sistemleri, aydınlatma ve

hediyelik eşyalar gibi çok sayıda

segmentte en yeni ürün ve teknolojiler

ziyaretçilere sunulacak. Özellikle

Körfez ülkelerinde hızla artan lüks otel

yatırımları göz önüne alındığında, The

Hotel Show Dubai 2025, bu gelişmelere

ayak uydurmak isteyen üretici ve

ihracatçılar için büyük önem taşıyor.

Bir fuardan fazlası: Konferanslar,

paneller, özel oturumlar

Fuar boyunca eş zamanlı olarak

düzenlenecek olan HITEC Dubai,

Hospitality Leadership & F&B Forum,

UAE Professional Housekeepers Group

Meeting ve Hospitality Engineers

Middle East Konferansı ile sektör

profesyonelleri bilgi alışverişi yapma ve

fikir liderlerini dinleme şansına sahip

olacak. Ayrıca yapay zeka, sürdürülebilir

otel çözümleri ve akıllı mutfak

sistemleri gibi temalar da gündeme

taşınacak.

Ziyaretçiler; ürünleri deneyimlemenin

yanı sıra otel zincirleri yöneticileri,

yatırımcılar, mimarlar, iç mimarlar

ve distribütörlerle doğrudan bağlantı

kurma imkânı bulacaklar. Bu da The

Hotel Show’u sadece bir

sergi değil, aynı zamanda

yeni iş birliklerinin kapısını

aralayan stratejik bir

buluşma noktası haline

getiriyor.

Türkiye’nin güçlü katılımı:

13 firma ile dikkat çekiyor

Türkiye, otel tekstili, mobilya,

iç mimari donanımlar ve

temizlik ürünleri alanında

sunduğu kaliteli ve

rekabetçi çözümlerle bölge

pazarlarında her geçen yıl daha da fazla

tercih ediliyor. 2025 yılında da bu trend

devam ediyor ve Türkiye'den 13 firma

fuarda yer alıyor.

Katılımcı Türk firmaları, Alphavoid

E-Ticaret, Bahamas Tekstil,

Baytaşclean End. Temizlik, Bilginay

Tekstil, Draakon Uluslararası, Gastrun,

Gemex İnşaat Mermer, Heriş Seramik,

Kapka Hediyelik, Kleo Minibar, Merinos

Halı, Siham Mimarlık Reklam Gıda ve

Tasarım, WD

Grup Otel Mobilyaları.

Bu firmalar, fuarda otellerin

ihtiyaç duyduğu inovatif ürünlerini

sergileyecek. İç mimari tasarımdan

minibar sistemlerine, otel tekstilinden

temizlik teknolojilerine kadar farklı

alanlardaki çözümleriyle Türkiye’nin

sektör gücünü küresel pazara taşımaya

devam ediyorlar.

Uluslararası katılımcı karması, vizyoner

forumları ve geleceğe yön veren

yenilikleriyle The Hotel Show Dubai

2025, değişen konaklama sektöründe

öne geçmek isteyen profesyoneller için

dönüm noktası niteliğinde bir etkinlik

olmaya hazırlanıyor.


GAME-CHANGING INNOVATIONS IN

HOSPITALITY AND GASTRONOMY TO TAKE THE

STAGE AT THE HOTEL SHOW

Bringing together professionals from around the world for a quarter of a century, The Hotel

Show Dubai has become the go-to event for those working in accommodation, gastronomy,

and architectural design. This year’s edition will welcome over 300 exhibitors from more

than 40 countries, alongside an anticipated 33,000+ trade visitors. A total of 13 companies

from Türkiye will be showcasing their innovative hotel solutions to the Gulf market.

As the longest-standing trade

event in the Middle East for the

hotel, restaurant, spa, and food

& beverage sectors, The Hotel Show

Dubai returns for its 25th edition from

27–29 May 2025 at the Dubai World

Trade Centre, occupying the Sheikh

Saeed Halls 1–3. More than just a

traditional exhibition, the event serves

as a forward-thinking platform for

knowledge exchange and partnership

building within the global hospitality

ecosystem.

From rooms to restaurants: Fullscale

innovation on display

The exhibition will cover the latest

advancements in hotel furniture,

cleaning solutions, textiles, ceramics,

bathroom and kitchen equipment,

minibar systems, lighting, and giftware.

Given the sharp rise in luxury hotel

developments across the Gulf region,

The Hotel Show Dubai 2025 presents a

valuable opportunity for manufacturers

and exporters who want to stay ahead

of the curve and engage with one of

the world’s most lucrative hospitality

markets.

More than an expo: Insightful

forums, panels, and think tanks

Running alongside the exhibition are

several prestigious forums including

HITEC Dubai, the Hospitality Leadership

& F&B Forum, the UAE Professional

Housekeepers Group Meeting, and

the Hospitality Engineers Middle East

Conference. Topics such as artificial

intelligence in hospitality, sustainable

hotel solutions, and smart kitchen

systems will dominate the agenda.

In addition to experiencing the products

firsthand, attendees will be able to

connect directly with hotel chain

executives, investors, architects,

interior designers, and regional

distributors. This positions The Hotel

Show not only as a marketplace but as

a strategic hub for building long-term

business partnerships.

Türkiye in the spotlight: 13

powerful participants lead the way

With its strong manufacturing base and

competitive, design-driven solutions in

hotel textiles, furniture, interior fittings,

and cleaning technologies, Türkiye is

increasingly preferred in the region’s

hospitality procurement landscape. The

trend continues in 2025, with 13 Turkish

companies preparing to exhibit their

latest innovations.

Participating Turkish companies

include: Alphavoid E-Ticaret, Bahamas

Tekstil, Baytaşclean End. Temizlik,

Bilginay Tekstil, Draakon Uluslararası,

Gastrun, Gemex İnşaat Mermer,

Heriş Seramik, Kapka Hediyelik, Kleo

Minibar, Merinos Halı, Siham Mimarlık

Reklam Gıda ve Tasarım, WD Grup Otel

Mobilyaları.

These exhibitors will present

cutting-edge products tailored to

the operational and aesthetic needs

of modern hotels—from interior

architecture and minibar systems

to hospitality textiles and hygiene

innovations. Through this presence,

Türkiye continues to reinforce its role

as a global solution provider in the

hospitality and gastronomy industries.

With its dynamic mix of global

exhibitors, thought-leading forums,

and future-forward innovations, The

Hotel Show Dubai 2025 is set to be

a milestone event for professionals

seeking to stay ahead in the everevolving

hospitality landscape.


86

hotel restaurant

& hi-tech

fuar

GO GREEN TÜRKIYE

BU YIL 2’NCISINI DÜZENLEDI

Türkiye’nin öncü elektrikli araç fuarı Go Green Türkiye, bu yıl 2’nci kez düzenlendi. Bursa

Fuar Merkezi’nde elektrikli araçlardan şarj teknolojilerine, ekipman ve donanımlarına kadar

yeni nesil mobilitenin her unsuruna ev sahipliği yaptı.

Dünyada otomotivin geleceğini

temsil eden elektrikli araçlar,

ülkemizde de hızla sürücülerin

tercihleri arasına girmeyi başardı. Pek

çok büyük otomobil üreticisinin yeni

model tanıtımlarında elektrikli araçlara

odaklanması, başta Avrupa olmak

üzere verilen önemli destekler ve artan

çevre bilinci ile sıkı emisyon kuralları,

elektrikli araçların satış ivmesini

artırmaya devam ediyor. Bu kapsamda

sektörün en önemli fuarlarından “Go

Green Türkiye” Elektrikli Araçlar, Şarj

Teknolojileri, Ekipman ve Donanımları

Fuarı, ikinci kez kapılarını açtı.

Elektrikli araç dünyasına dair her

şey tek çatı altında buluştu

Sürdürülebilir yaşam ve çevre için sıfır

emisyon hedefiyle, Türkiye’de elektrikli

araç ve şarj teknolojileri sektörünün

gelişmesi ve tüm sektör paydaşlarını bir

araya getirmek misyonuyla yola çıkan,

60’tan fazla markanın katıldığı ve birçok

yeni ürün lansmanının yapıldığı fuar, 08-

10 Mayıs 2025 tarihleri arasında Bursa

Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi

Organizatör No On Fuarcılığın Genel

Müdürü Haydar İlk, “Go Green

Türkiye Fuarı, elektrikli araçlar ve

şarj teknolojileri alanında sektör

profesyonellerini bir araya getirirken,

aynı zamanda bilgi paylaşımını ve

teknoloji deneyimini zenginleştiren

bir dizi etkinlikle katılımcılarına

yeni deneyimler sunduk. 7’den 70’e

çok geniş bir kitleye ulaşan fuar

kapsamında, ayrıca sürdürülebilir

ulaşım ve çevre dostu teknolojiler

üzerine odaklanan konferanslar

ve elektrikli araç test sürüşleri

düzenledik.” diye konuştu.



88

hotel restaurant

& hi-tech

mekan deneyim

"BALIĞIN DOĞRUSUNU"

SUR BALIK ARNAVUTKÖY'DE YEDIM

Yazan: Hatice Ünal Bilen

Günlerden 1 Mayıs; ulaşım zor, yollar

kapalı ama kararlıyım. Rotam belli:

Arnavutköy, Sur Balık’ın Boğaz’a karşı

kurulan en güzel manzaralı masalarından

biri. Şehir arkada kalıyor, önümde deniz…

Mekâna adımımı atar atmaz karşılayan

sadece Boğaz manzarası değil… Bir de martı

var ki, pencereye tüneyip öylece bakıyor.

Sanki mutfağı da konukları da tanıyor. Hani

Eskikaraağaç’ın “Yaren Leylek”i gibi… Bu da

bizim “Sadık Martı”mız. Onun damak tadı da

en az mekân müdavimleri kadar gelişmiş

olacak ki, levreği öyle bir kapıyor… Ağzının

tadını biliyor vesselam!

Masada ise beni karşılayan isim, Sur Balık

Arnavutköy'ün işletme ortaklarından Zeki

Tasasız. Tecrübeli restoran işletmecisinin

mutfakla tanışıklığı çocuk yaşta. Bingöl’den

İstanbul’a uzanan bir yolculuk. 13 yaşında

mutfağa girmiş; Sheraton Istanbul Hotel,

Teras Restoran derken Mavi Balık’ta 10

yıl şeflik ve müdürlük. Sonra Dorak Group

bünyesindeki Sur Balık işletmelerinden

Arnavutköy'e ortağı Nevzat Özcan ile birlikte

2009 yılında hissedar olmuş. Anlayacağınız,

sadece bir işletmeci değil, balığın tarihini

taşıyan biri o.

25 çeşit deniz ürünü meze

Sur Balık’ın menüsünde tam 25 çeşit

meze yer alıyor. Çoğu deniz ürünü odaklı,

rafine ve klasiklerin güçlü yorumları.

Taraması özenle hazırlanıyor, lakerda

ise mevsiminde alınan en iyi torikten,

mutfakta ustalıkla tuzlanıp dinlendiriliyor.

Avokadolu karides son dönemin yükselen

yıldızlarından; beğenildiği için menüye dahil

edilmiş. Ahtapot ve kalamar konusunda da

oldukça iddialılar. Kalamarı mevsiminde

alıp stokluyorlar; Zeki Tasasız, ızgarasını

özellikle tavsiye ediyor. Tempura tarzı da

denemişler ama ızgara ve tava daha çok

ilgi görüyor. Ahtapot daima taze, ızgarası

masada öne çıkanlardan.

Mezeler, İstanbul Boğazı'na yakışır

zariflikte. Yoğurtlu çeşitler kısıtlı tutulmuş;

arada bir yoğurtlu semizotu ya da köpoğlu

çıksa da, ana hat deniz ürünleri üzerine.

Atom ise sonradan eklenen bir trend

mezesi. İsotlu karides, tereyağında mantarlı

yorumuyla farklı bir lezzet sunuyor. Bu

arada isotu Urfa’dan getiriyorlar; dengeli,

tatlı-acı profilde. Domates-soğan salatası

ise yerelliğin sadelikle buluştuğu bir başka

örnek. İstanbul Salatası olarak da bilinse de

burada farkı, mevsiminde en iyi domatesin

seçilmesi ve Ayvalık’tan gelen soğuk sıkım

özel üretim zeytinyağıyla harmanlanması.

Patlıcan salatası da bu özenin bir yansıması.

Patlıcanlar közde pişiyor, ne yoğurt var ne

mayonez -sadece zeytinyağıyla buluşup

tabağa geliyor. Katkısız, saf ve gerçek; tıpkı

olması gerektiği gibi.

Bodrum zeytini, Çanakkale Ezinesi:

Hepsi memleket işi

Mezeler sofraya dizilmişken, Zeki Tasasız,

tabakların arkasındaki detayları bir bir

anlatmaya devam ediyor... "Bakın Hatice

Hanım” diyor, masaya gelen zeytin

tabağını eliyle işaret ederek, “Bunlar

Bodrum’un kuver zeytini. Ezine peyniri

de Çanakkale’den, zeytinyağı Ayvalık’tan.

Mısır ekmeği ise Rize usulü, bildiğimiz taş

değirmende çekilmiş mısır unundan. Yani

sofraya ne geliyorsa hepsi memleket işi,

özenle seçiliyor. Bizim için bunlar sadece

başlangıç değil, kimliğimizin parçası. Sur

Balık’ın tüm şubelerinde bu özeni aynı

şekilde görürsünüz. Gelen misafir, nereye

giderse gitsin aynı tadı alır.”

Başlangıçların ardından, ara sıcaklara

geçmeden önce masaya minik ama

ferahlatıcı bir dokunuş geliyor: satsuma

mandarin sorbe. Bodrum mandalinasından,

şekersiz hazırlanmış. Yanında taptaze nane

yapraklarıyla. Damakta adeta bir reset tuşu

-ferahlık, denge ve sonrasına hazırlık!

Doğru balıkçılık, doğal lezzet

Sur Balık felsefesinde balık tedarikinde

hiçbir taviz verilmiyor ve en kaliteli, taze

ürünlere odaklanılıyor. Menüdeki mevsim

balıkları, İstanbul’un denizlerinden gelenin

en taze haliyle servis ediliyor. Lüfer ve

kalkan, bu dönemde sofraların vazgeçilmezi.

Lağos da yavaş yavaş menüye girmeye

başlamış. Tasasız’ın anlattığına göre, “Her

balığın mevsimi vardır, biz o mevsimi iyi

takip ediyoruz ve taze balıkları alıyoruz.”

Örneğin, Bodrum’dan dil balığı alınıyor,

Samsun’dan levrek, Van’dan ise lüfer

getirtiliyor. En taze balıkları almak için

anlaşmalı balıkçılardan alım yapıyorlar.

“Burada balık ne zaman yeniyorsa o zaman

taze alınır" diyor ve ekliyor: "Eğer bizde

yoksa, başka bir yerde de bulmanız zor.”

Çupra ve mercan gibi klasik seçenekler

de her zaman mevcut, ancak taze lüfer ve

sarıkanat gibi sezonluk balıklar menünün

yıldızları arasında. Eğer işin içinde ızgara

varsa, hele ki konu kalkan gibi karakterli


bir balıksa, o zaman mutfakta sadece

ustalık değil, adeta bir sahne performansı

gerekiyor. 45 yıllık meslek tecrübesiyle

“Kalkan ya tavada olur ya da kömür

ızgarasında” diyor Tasasız. Tandırda

pişirdikleri kalkanla da bir hayli iddialı. Ona

göre doğru pişirim, balığa duyulan saygının

ilk adımı. Bu konuda da hiç mütevazı değil;

çünkü hem damak tadına hem de şefin

elinin ayarına fazlasıyla güveniyor. Ve haklı

da. Tabağa gelen her lokma, ustalığın ve

özenin bir yansıması gibi.

“Yeni nesil balıkçılık yapmıyoruz"

Masanın üstü mevsimin yıldızlarıyla

donanmış. Kalamar çıtır, ahtapot

yumuşacık. Ama asıl yıldız tabii ki mevsim

balığı. O gün levrek ve sarı kanat vardı

mesela; tabakta sadece lezzet değil, incelik

de vardı. Bu özenin sırrını sorduğumda

Tasasız şöyle diyor: “Biz sofrayı donatmak

için değil, bir anı paylaşmak için servis

yaparız. Misafir memnun ayrılacak, bizim

tek ölçümüz bu.”

Sur Balık Arnavutköy'ün işletme ortağı,

“Yeni nesil balıkçılık yapmıyoruz” diyor net

bir dille devamında. “Mevsiminde, taze,

doğru pişmiş balıkları sunuyoruz. Tazelik

bizim kırmızı çizgimiz. Avlandığı günü

bilmediğimiz balığı menüye koymayız. Doğru

ürün, doğru pişirme, hijyen. Gerisi hikâye.”

Balık sofrasının tatlı finali

Bitmiyor... Tatlılar bir anda masayı

dolduruyor. Hepsi aynı anda. Sıcak, soğuk,

geleneksel ve modern bir arada. Şov yok,

abartı yok. Ama her biri kendi halinde

iddialı! Benim favorim, dondurmalı irmik

helvası. Kıvam yerinde, şeker dengesi

iyi. Sütle kavrulmuş helva, dondurmayla

eriyor; hem tanıdık, hem tatmin edici.

Zeki Tasasız’ın favorisi ise ayva tatlısı.

Çekirdekten gelen rengiyle doğal, içindeki

elma parçalarıyla sürprizli. Kaymağı bol. “En

çok bunu seviyorum” diyor. O da güçlü bir

seçim! Opera tatlısıysa menünün en yenisi.

Kat kat çikolata, kahve kreması... Fransız

usulü ama damakta yumuşak bir Türk

yorumuyla iniyor. Baklava son dokunuş...

Hafif, çıtır. Bahsettiğine göre, önce dışarıdan

almışlar, sonra kendi yapmaya başlamışlar.

İyi ki de öyle. “Ben günde dört tane yerim”

diyor, Tasasız.

Tahin helvası da başka bir dünya. Tahin,

azıcık süt ve limonla çırpılıp fırınlanıyor.

Alışılmamış, rafine bir tatlı dokunuşu. Sur

Balık, tatlıyla bile sadelikten şaşmadan

farkını ortaya koyuyor.

“Boğaz Köprüsü sanki bizim için

yapılmış”

Boğaz zaten başlı başına bir davet. Sur

Balık Arnavutköy, sadece bir restoran

değil; İstanbul’un boğaza açılan en

özel sofralarından biri. Zeki Tasasız’ın

deyimiyle, “Sanki Boğaz Köprüsü’nü bizim

için yapmışlar, Kuleli’yi tam karşımıza

koymuşlar.” Manzara bir yana, burada

asıl mesele lezzet ve istikrar. Ortaköy’den

Bebek’e kadar uzanan o kalabalık restoran

hattında, herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor

ama Sur Balık’ın farkı gelen misafirlerin

dilinden dökülüyor: “Sizin lezzetlerinizi

başka yerde bulamıyoruz.”

Bu farkı oluşturan ise detaylara verilen

özen. Müşterilerin yaklaşık yüzde 35-40’ını

oluşturan yabancı konuklar, otellerin özel

tavsiyesiyle geliyor. Özellikle Uzak Doğu

ve Orta Doğu’dan gelen kapalı gruplar, a

la carte menüyle tanışıyor burada. Yani

ne tesadüf ne şans bu doluluk; tamamen

bilinçli tercih. Ve Zeki Tasasız’ın altını çizdiği

gibi, “Siz çok iyisiniz” denildiğinde bile işin

orada bitmediğini biliyorlar. Her gün yeniden

başlıyorlar; araştırıyor, deniyor, kendilerini

tazelemeyi sürdürüyorlar.

Ve tabii Sadık Martı hâlâ bizimle. Arada göz

göze geliyoruz. Sanki o da lüferin tadını

biliyor ama protokol gereği karışmıyor.

Günün sonunda Sur Balık’tan sadece güzel

bir tabakla değil, güzel bir anla ayrılıyorsun.

Boğaz’ın suyu gibi serinleten, sohbetin tadı

gibi damakta kalan bir anı bu. Ve evet, Sadık

Martı da orada. Bir dahaki gelişimde selam

vereceğimden eminim.


90

hotel restaurant

& hi-tech

yeni mekan new place

ROKA, SANTORINI VE MALLORCA’DAN

SONRA BODRUM’DA

Ege’nin doğallığını, Japon zarafetiyle bir araya getiren özgün havasıyla Roka Restaurant ve

sahilden sadece birkaç adım ötede yer alan Roka by the Beach ile iki farklı alan oluşturan

Roka Bodrum, 130 kişilik bir kapasiteyle 21 Mayıs’ta kapılarını açtı.

Çağdaş Japon robatayaki

mutfağının öncüsü Roka, dünyanın

en seçkin sahillerinden sonra

Bodrum’un göz alıcı kıyısında yerini aldı.

Roka, İstanbul'daki başarısının ardından

Bodrum’a geliyor, Mandarin Oriental,

Bodrum’da yer alan iki farklı alanıyla,

Ege'nin mavisiyle Japon mutfağının

ustalığını buluşturuyor.

İki farklı alan, iki farklı atmosfer

Roka Bodrum, Ege kıyısının

muhteşem manzarasına karşı, açık

havada konumlanan iki ayrı alanıyla,

Bodrum’da gündüz ve geceyi birbirinden

farklı atmosferlerle yaşatıyor. Ege’nin

doğallığını, Japon zarafetiyle bir

araya getiren özgün havasıyla Roka

Restaurant ve sahilden sadece birkaç

adım ötede yer alan Roka by the Beach

ile iki farklı alan sunan Roka Bodrum,

130 kişilik bir kapasiteyle 21 Mayıs’ta

kapılarını açtı.

Akşam saatlerinde hizmet veren Roka

Restaurant, DJ performanslarına ve

hareketli bir atmosfere ev sahipliği

yapıyor. Açık hava robata ızgarasında

hazırlanan Japon robatayaki mutfağının

en özel lezzetleri, Roka misafirleriyle

buluşuyor. Çağdaş Japon mutfağının

önde gelen temsilcisi Roka Bodrum,

her gün 18:30 - 23:30 saatleri arasında

açık olan restoranıyla gastronomi

meraklılarını davet ediyor.

Tamamen açık havada

Roka, Yuzu kosho ve avokadolu ıstakoz

maki, Yuzu trüf soslu ince dilimlenmiş

akya sashimi, Robata ızgarasından

zencefilli ve acılı bonfile ve tatlı

olarak da Çilek, yuzu ve siyah susamlı

cheesecake gibi lezzetlerle dikkat

çekiyor.

Ege kıyısının ruhunu Japon mutfağıyla

buluşturan Roka Bodrum, yerelden

ilham alan bir tasarım anlayışını

benimsiyor. Her iki alanıyla tamamen

açık havada konumlanan ilk Roka olma

özelliğini barındıran Roka Bodrum,

Türk baharatlarından esinlenerek,

portakal ve nar renklerinin kullanıldığı

tasarımıyladikkat çekiyor.

Her gün 12:00 - 17:30 saatleri

arasında açık olan Roka by the

Beach ise gündüz saatlerinde

deniz kenarında, kumsalın hemen

yanı başında rahat ve şık bir

sahil deneyimi sunuyor. İmza

kokteyllerin ve hafif seçeneklerin

yer aldığı menüsüyle keyifli bir

öğle yemeği veya güneşlenirken

dinlendirici bir mola için ideal bir

seçenek oluyor. Roka’nın sevilen

atmosferini denizin yanı başına

taşıyan Roka by the Beach, gündüz

saatleri için sakin ve lezzetli bir

alternatif.


AFTER SANTORINI AND MALLORCA,

ROKA ARRIVES IN BODRUM

Blending the natural charm of the Aegean with Japanese elegance, Roka Bodrum opened

its doors on May 21 with a capacity of 130 guests, offering two distinct spaces: the refined

Roka Restaurant and the laid-back Roka by the Beach, just steps from the shoreline.

A

pioneer of contemporary

Japanese robatayaki cuisine,

Roka has made its mark on some

of the world’s most iconic coastlines—

and now brings its distinctive spirit

to the stunning shores of Bodrum.

Following its success in Istanbul, Roka

expands to Bodrum with two outdoor

concepts nestled within the Mandarin

Oriental, Bodrum, offering a seamless

fusion of Aegean blue and Japanese

culinary artistry.

location of its kind. Inspired by local

design and Turkish flavors, the venue

incorporates hues of orange and

pomegranate, creating an aesthetic

that captures the spirit of the Aegean

coastline in harmony with Japanese

culinary finesse.

Two venues, two unique

atmospheres

Roka Bodrum brings day and night to

life with two distinct open-air settings

overlooking the Aegean

Set against the magnificent backdrop

of the Aegean coastline, Roka Bodrum

offers two unique open-air venues that

deliver contrasting atmospheres for day

and night. With its signature blend of

Aegean natural beauty and Japanese

elegance, Roka introduces two

different experiences: the refined Roka

Restaurant and the laid-back Roka by

the Beach, located just steps from the

shore. The venue opened on May 21

with a total capacity of 130 guests.

Serving in the evening hours, Roka

Restaurant comes alive with DJ

performances and a vibrant ambiance.

Guests are treated to the finest

examples of Japanese robatayaki

cuisine, prepared on an open-air

robata grill. As a leading name in

contemporary Japanese dining, Roka

Bodrum welcomes food lovers daily

between 6:30 PM and 11:30 PM.

Fully open-air, fully Aegean

The menu features standouts like

lobster maki with yuzu kosho and

avocado, thinly sliced amberjack

sashimi with yuzu truffle dressing, and

spicy ginger beef tenderloin from the

robata grill. For dessert, highlights

include cheesecake with strawberry,

yuzu, and black sesame.

With an open-air concept in both

spaces, Roka Bodrum is the first Roka

Roka by the Beach, open daily

from 12:00 PM to 5:30 PM,

provides a stylish yet relaxed

beachfront setting—ideal for

a light lunch or a refreshing

break while sunbathing. With its

menu of signature cocktails and

light bites, it’s a perfect daytime

escape. Carrying Roka’s signature

atmosphere right to the shoreline,

this venue offers a tranquil and

delicious alternative for daytime

guests.


92

hotel restaurant

& hi-tech

yeni mekan

İYI MALZEME VE GERÇEK

MAKARNANIN YENI ADRESI

LA PASTA MAMMA

Geleneksel İtalyan tarifleriyle hazırlanan gerçek makarnanın yeni temsilcisi La

Pasta Mamma, “İyi Malzeme, Gerçek Makarna” mottosuyla Kadıköy’de misafirlerini

ağırlamaya başladı.

İtalyan şef Davide Boggian’ın geleneksel

tariflerinden ilhamla hazırlanan

makarnalar, 1946’dan beri yalnızca orijinal

reçetelere sadık kalınarak hazırlanıyor.

Her gün taze olarak yoğrulan ve siparişle

pişirilen yumurtalı makarnalar, Parmesan

Reggiano, soğuk sıkım sızma zeytinyağı ve

yerel pazarlardan tedarik edilen mevsim

ürünleriyle birleşiyor. Menüde sekiz çeşit

makarna yer alıyor; restoranın spesiyali

olan limonlu “Fettuccine al Limone”, yavaş

pişirilmiş kuzu etli “Fettuccine Agnello” ve

üç çeşit mantarla hazırlanan “Fettuccine

ai Funghi di Casa” gibi lezzetler öne

çıkıyor. Dileyenler günlük hazırlanan taze

makarnaları evde pişirmek üzere paketli

olarak da satın alabiliyor.

40 kişilik kapasitesiyle her ihtiyaca karşılık

verecek şekilde tasarlanan mekânda;

açık mutfağa karşı konumlanan chef’s

table’da makarnanın taze taze kesilmesini

izleyerek yemeğinizi yiyebilir, iki kişilik

bir akşam yemeği için sakin köşeleri

tercih edebilirsiniz. 6 ve 8 kişilik gruplar

için ise restoranın tam kalbinde ahşabın

sıcaklığı hissedeceğiniz büyük bir masa

konumlanıyor.

İyi yemeğin samimi hâli

La Pasta Mamma, yalnızca lezzetiyle değil,

arkasındaki vizyonla da dikkat çekiyor.

Dünyanın en büyük entegre yengeç işleme

tesisinin kurucusu olan Selçuk Güler,

bu alandaki tecrübesini ve girişimcilik

ruhunu şimdi artizan taze makarna alanına

taşıyor. Türkiye’ye soslu mısır çerezini

ilk getiren, midye dolmayı zincir mağaza

formatına taşıyan ve altın çileği pazara

kazandıran Güler, insanı iki ortağı birlikte

yeni bir büyüme yolculuğuna çıkıyor. “Temel

amacımız, fiyatı yüzünden lüks olarak

görülen artizan taze makarnayı ulaşılabilir

kılmak. Şu anda bir İtalyan restoranında

kaliteli bir makarna tabağını 1.000 liranın

altında yiyemiyorsunuz. Biz bu tabağı 400–

500 lira bandında, aynı kalite ve konforda

sunmak istiyoruz” diyerek bu yeni yatırımın

hedefini özetliyor.

12.00-00.00 arası hizmet veren

La Pasta Mamma, casual ama

rafine havasıyla özel günler

için farklı bir deneyim arayan

genç profesyonellerin, keyifli ve

lezzetli bir deneyim yaşamak

isteyen çocuklu ailelerin, Yel

değirmeni’nin tasarımla oluşan

ruhunu lezzetle buluşturmak

isteyenlerin yeni favorisi olmaya

hazır. Menü, mevsime göre

yenileniyor ve her detay “iyi

yemek” felsefesine hizmet ediyor.

İçecek kategorisinde şişelenmiş

su dışında limonlu ve alkali su ve

artizan limonata da sunuluyor.


Perran

lezzetleri,

Bodrum

Yalıkavak’ta

Türkiye’nin ödüllü kebap

ustası Şef Mehmet Keskin’in

Caddebostan ve Kalamış’ta

hizmete açtığı Perran

Ocakbaşı, yaz sezonunda

misafirlerini Bodrum

Yalıkavak Tilkicik Koyu’ndaki

yeni mekanında ağırlayacak.

Perran’ın, denizle iç içe konumlanan Bodrum Yalıkavak Tilkicik

Koyu’ndaki yeni mekanında geleneksel tatlar, Ege'nin eşsiz manzarası

eşliğinde yeniden hayat bulacak.

Masmavi denizi, cennet koyları,

çam ağaçlarıyla çevrili

tepeleri, serin yaz akşamları ve

muhteşem gün batımlarıyla Ege’nin

incisi Yalıkavak, bu yaz çok özel bir

lezzet noktasına kavuşuyor. Yeni

nesil ocakbaşı konseptiyle İstanbul

gastronomi dünyasında fark oluşturan

Perran, Caddebostan ve Kalamış’tan

sonra Yalıkavak’ta açmaya hazırlandığı

yazlık mekanında, Mehmet Şef’in,

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya özgü

malzemelerle hazırladığı zengin et

ve kebap çeşitleri ile birbirinden özel

mezelerini misafirlerinin beğenisine

sunacak.

Lezzetli bir yaz başlıyor

Perran’ın mutfağında, özenle marine

edilmiş kebap çeşitlerinden yöresel

mezelere, taş fırın ürünlerinden

farklı coğrafyaların baharatlarıyla

harmanlanmış et tabaklarına kadar

zengin bir yelpaze yer alıyor. Perran

Yalıkavak’ta misafirlerin masasına

gelen her bir tabak, hem otantik hem

de yenilikçi bir gastronomi deneyimi

sunuyor.

Ege’nin masmavi sularıyla iç içe

konumu, damak çatlatan lezzetleri,

kaliteli hizmet anlayışı ve geleneksel

mutfağa getirdiği modern yorumuyla

Perran, bu yaz Yalıkavak’ın vazgeçilmez

adreslerinden biri olmayı hedefliyor.


94

hotel restaurant

& hi-tech

yeni mekan

Köşebaşı

yeni şubesiyle

Nakkaştepe'de!

19. şubesini İstanbul’un en özel manzara noktalarından biri olan Nakkaştepe’de açan

Köşebaşı, Boğaz’ın eşsiz siluetine karşı misafirlerini ağırlamaya başladı.

Köşebaşı Nakkaştepe, günün

her saatini ayrı bir hikâyeye

dönüştüren konumuyla dikkat

çekiyor. Sabahın ilk ışıklarında

Boğaz’dan yükselen huzurlu esinti,

öğle saatlerinde doğayla iç içe keyifli

buluşmalar ve akşamüstü gökyüzünü

boyayan gün batımı... Her anın bir fon

müziği, her yemeğin bir manzarası var.

Adana ve Tarsus mutfağından ilham

alan zengin menüsü, geleneksel

tariflere sadık kalan ama her detayı

incelikle düşünülmüş sunumlarıyla

buluşuyor. Usta şeflerin elinden çıkan

kebaplar, zeytinyağlılar ve taş fırın

lezzetleri; manzaranın büyüsüyle

birleşerek çok duyulu bir gastronomi

deneyimi sunuyor.

Zamanın yavaş aktığı bir atmosferde

Restoranın mimarisi, Boğaz’a karşı

zamanın yavaş aktığı bir atmosfer

sunuyor. Geleneksel çizgilerle modern

detayların dengelendiği tasarım dili,

iç ve dış mekânlarda geniş oturma

alternatifleriyle buluşuyor. Doğallığı

ön planda tutan yaklaşımıyla kendi

bostanından gelen sebzeleri ile

menüsünü zenginleştiren mekan,

sadece lezzeti değil, yaşamı da sofraya

taşıyor.


LEZZET

UÇUŞA GEÇTI

SHAKE SHACK

ANTALYA

HAVALIMANI’NDA

Flavor took flight

Shake Shack is at Antalya Airport

Dünyada burger tutkunlarının favorisi olan

ünlü gurme hamburgerci Shake Shack,

Antalya Havalimanı Dış Hatlar Giden Yolcu

Terminali’nde hizmete girdi.

Dünyada burger tutkunlarının favorisi olan ünlü gurme

hamburgerci Shake Shack, Türkiye’deki yeni şubesini

17 Nisan’da Antalya Havalimanı Dış Hatlar Giden Yolcu

Terminali’nde açtı.

Yolcular için yepyeni bir alternatif

Seyahat öncesi lezzetli bir mola vermek isteyen yolcular için

yepyeni bir alternatif sunan Shake Shack, her zamanki gibi taze

ve kaliteli içerikleriyle farkını ortaya koyuyor. Katkı maddesi

içermeyen özel soslarla hazır-lanan burgerlerden, günlük taze

sıkılmış limonatalara ve milkshakelere kadar zengin menüsüyle

fast food anlayışına yepyeni bir soluk getiriyor.

The world-famous gourmet burger joint,

a favorite among burger lovers worldwide,

Shake Shack has started serving at the

International Departures Terminal of Antalya

Airport.

The world-famous gourmet burger joint, a favorite

among burger lovers worldwide, Shake Shack opened

its new branch in Türkiye on April 17 at the International

Departures Terminal of Antalya Airport.

A brand new alternative for travelers

Offering a fresh alternative for passengers looking to

enjoy a tasty break before their flight, Shake Shack,

as always, stands out with its fresh and high-quality

ingredients. From burgers made with additive-free special

sauces to freshly squeezed lemonades and milkshakes,

its rich menu brings a whole new breath to the fast food

concept.


hotel restaurant

96 & hi-tech

mekan

Doğaya

saygılı

şıklık

Zuma

Bodrum

Türkiye'de İstanbul,

Bodrum ve D Maris olmak

üzere üç özel restoranı ile

misafirlerine benzersiz

bir deneyim sunan

Zuma, Bodrum Yalıkavak

Marina’daki eşsiz konumuna

yenilenmiş tasarımıyla geri

döndü.

İş ve cemiyet hayatının en sevilen

destinasyonlarından biri haline gelen

Zuma, Bodrum’da da Yalıkavak

Marina’daki eşsiz konumunda 2025

yaz sezonuna yenilenmiş tasarımıyla

geri döndü. Bodrum’un büyüleyici

atmosferinde yer alan Zuma Bodrum,

kapsamlı bir kış renovasyonunun

ardından 15 Mayıs’ta misafirlerini

yeniden ağırlamaya başladı.

Sade şıklık

Doğayla uyumlu malzemeler ve sade

şıklıkla yeniden tasarlanan Zuma

Bodrum, sonsuzluk havuzu yanında

konumlanan zarif masa düzeni, nefes

kesen deniz manzarası ve etkileyici gün

batımlarıyla bu yaz da misafirlerine

sofistike bir buluşma noktası sunmaya

devam ediyor.

Efsaneleşmiş lezzetler

Zuma Türkiye Executive Chef’i

Emrah Orak önderliğinde hazırlanan

menüde; hoba yaprağına sarılı miso

ile marine edilmiş morina balığı, tatlı

miso ve karabiberle hazırlanan kuzu

pirzolalar, seçkin sushi ve sashimi

çeşitleri gibi imza lezzetler yer alıyor.

Bodrum’a özel “Ponzu Lime” ve

“Tereyağlı Kral Yengeç” tabakları da

menüyü zenginleştiriyor. Menünün

vazgeçilmezleri arasında yer alan

Zuma’nın efsaneleşmiş tatlı tabağı, bu

sezon da özel yerini koruyor.

İstanbul’da bir ikon

İstinyePark açık alanında

İstanbulluların buluşma adresi

olan Zuma İstanbul, muhteşem

ambiyansı ve özel sunumlarıyla akşam

yemeklerini lezzetli bir kutlamaya

dönüştürürken, şehrin dinamiğine ritim


tutmaya devam ediyor. İstanbul’un en

prestijli mekanlarından biri olarak,

zarif iç mekan tasarımı ve etkileyici

atmosferiyle misafirlerine unutulmaz

bir yemek deneyimi sunuyor.

Mayıs ayından itibaren

misafirler, Zuma’nın

imzası haline gelen izakaya

tarzı yemek deneyimini

Türkiye’de Bodrum ve D

Maris’in yanı sıra ilk kez

bu yaz açılan St. Tropez

ile birlikte Cannes, Capri,

Porto Cervo, Mykonos ve

Ibiza gibi en gözde sahil

destinasyonlarında yeniden

yaşayabilecek.

Marmaris’te lüks ve doğal güzellik

bir arada

Marmaris Körfezi’nin büyüleyici

manzarasında, D Maris Bay Resort

içinde yer alan Zuma D Maris, 25

Nisan’da kapılarını açarak açık hava

konseptiyle şık ve rahat bir yemek

deneyimi sunuyor. Ege'nin suları ve On

İki Ada manzarası eşliğinde, doğayla iç

içe bir atmosferde konuklarını ağırlıyor.

Barın enerjisiyle yükselen gün batımı,

yerli DJ performansları ve hazırlanan

özel kokteyller eşliğinde keyifli bir

akşam deneyimi sunuluyor.


98

hotel restaurant

& hi-tech

yeni mekan

de la Pau Coffee Co.’dan

Balıkesir’e robotlu şube

Dünyanın dört bir yanından özenle seçtiği kahve çekirdeklerini kendi tesisinde

işleyerek benzersiz tatlara dönüştüren de la Pau Coffee Co., İstanbul’un ardından

ikinci şubesini Balıkesir’de açtı. Yeni şube, kahve tutkunlarını yalnızca lezzetle değil,

servis robotlarıyla sunulan yenilikçi bir deneyimle de buluşturuyor.

2023’ten bu yana kahve deneyimini lezzet

yolculuğuna dönüştüren de la Pau,

İstanbul Ataşehir’deki mağazasının

ardından Balıkesir'de ilk, Türkiye’de ise

ikinci şubesini 10 Mayıs’ta açtı. İlk şubesinde

kafe konseptinde hizmet veren marka,

ikramların, performans gösterilerinin ve

hediye kazanma oyunlarının bulunduğu

bir etkinlikle Edremit’te açılan yeni

şubesinde nitelikli kahve deneyimini çağdaş

gastronomi anlayışıyla buluşturuyor.

Kaliteli yemek de sunacak

Şubede, kahve lezzetlerinin yanı sıra özenle

hazırlanan zengin bir yemek menüsü de

misafirlere sunulacak. Fine dining olarak da

bilinen "kaliteli yemek" felsefesini taşıyan

bu yeni konseptte, siparişler servis robotları

aracılığıyla masalara ulaştırılarak, hızlı ve

modern bir hizmet deneyimi sağlanıyor.

Ayrıca kahve deneyim alanları ve önceden

rezerve edilebilir ortak çalışma alanları ile

de la Pau Coffee and Bistro, misafirlerine

uzun soluklu, konforlu ve üretken yaşam

alanları yaratıyor. Yeni şube, nitelikli kahve

kültürünü, çağdaş gastronomi anlayışıyla

bütünleştirerek şehirli tüketicinin değişen

beklentilerine ve yaşam dinamiklerine

uyumlanan kapsayıcı bir yaklaşımı temsil

ediyor.

Kahve ve gastronomide yeni nesil

deneyim

de la Pau Coffee Co. Kurucu Ortağı ve

CEO'su Serap Akçay, markanın büyüme

vizyonunu şu sözlerle özetledi: "Kahve

üretimi bizim en güçlü kasımız. Dünya

çapında seçtiğimiz nitelikli çekirdeklerle,

kendi tesisimizde gerçekleştirdiğimiz

kavurma ve öğütme süreçleriyle hem

sektördeki hakimiyetimizi güçlendiriyor hem

de nihai tüketicilere kaliteyi ulaştırıyoruz.

Tüm Türkiye’de premium kanallarda

bilinen, tercih edilen bir marka olma

yolunda sağlam adımlarla ilerliyoruz. Şehirli

tüketicinin çalışabildiği, sosyalleşebildiği

ve ilham alabileceği bir yaşam alanı

oluşturmak hedefiyle yola çıktık. Edremit

şubemiz, yalnızca nitelikli kahve deneyimi

sunmakla kalmıyor; aynı zamanda çağdaş

gastronomi anlayışı ve rezerve edilebilir

ortak çalışma alanlarıyla yeni nesil bir

buluşma noktası vadediyor.”

Nitelikli kahve ve modern yaşam

tarzı bir arada

Türkiye’nin nitelikli kahve sahnesine güçlü

bir soluk getiren de la Pau Coffee Co.,

büyüme yolculuğuna Edremit’te açtığı

yeni şubesiyle devam ediyor. Kendi üretim

tesisinde özenle kavurduğu kahveleriyle

bilinen marka, yeni şubesinde sunduğu

deneyimle kahve tutkusunu modern

yaşamla buluşturuyor. Toptan tedarik

hizmetleri ile sektörde sağlam bir yer

edinen de la Pau, şimdi premium market

zincirlerinde konumlanma çalışmalarıyla

da kahvenin en seçkin halini tüketiciyle

buluşturma hedefini güçlendiriyor. Markanın

merkezinde ise her zaman değişmeyen

bir tutkuları olan nitelikli kahve üretimini

yerleştiriyor.

Bistro konseptiyle çağdaş

gastronomiyle birleşiyor

de la Pau Coffee and Bistro, bistro

konseptiyle sunduğu çağdaş gastronomi

anlayışıyla kahve deneyimini daha da

zenginleştiriyor. Edremit şubesinde ise bunu

bir adım ileri taşıyarak modern bireylerin

değişen ihtiyaçlarına kapsayıcı bir çözüm

sunuyor. Misafirlerine sadece kaliteli

kahve ve lezzetler sunmakla kalmayan

de la Pau, aynı zamanda önceden rezerve

edilebilir çalışma alanları ve ortak kullanım

alanlarıyla üretkenliği ve yaratıcılığı

destekleyen yeni bir yaşam alanı inşa ediyor.



100

hotel restaurant

& hi-tech

HoReCa teknoloji & sistemleri

TEOMAN İBILI

“YEŞIL OTEL OLMANIN YOLU SADECE

ENERJI TASARRUFLU AMPULLERDEN

GEÇMIYOR”

Dünyada artan çevresel hassasiyetle birlikte, “yeşil otel” kavramı turizmin olmazsa

olmazı hâline geldi. Türkiye’de de bu dönüşüm, yapay zekâ destekli sistemlerle

ivme kazanıyor. Elektraweb Yazılım Grubu, otellerin atık yönetiminden enerji

tüketimine kadar birçok süreci yapay zekâ ile analiz ederek, sürdürülebilirlik yol

haritası sunuyor.

Yeşil turizm, sürdürülebilirlik

ve çevre dostu uygulamaların

ön planda olduğu bir seyahat

anlayışını ifade ederken, bu yaklaşım,

hem doğayı korumayı hem de yerel

toplulukları desteklemeyi amaçlıyor.

Yeşil oteller ise bu felsefeyi hayata

geçiren, enerji verimliliği sağlayan, su

tüketimini minimize eden ve atıkları

azaltan tesisler olarak öne çıkıyor. Bu

oteller, misafirlerine çevre dostu bir

konaklama deneyimi sunarken, aynı

zamanda doğaya zarar vermemek için

teknolojiden de faydalanıyor.

“Tüm süreçler veriye dayalı

izlenebilir olmalı”

Elektraweb Yazılım Grubu Başkanı

Teoman İbili, konuyla ilgili şunları

ifade etti: “Artık yeşil otel kavramı ön

plana çıkıyor. Türkiye’de bu konuda

önemli adımlar atılıyor ve Kültür ve

Turizm Bakanlığı desteğiyle yeşil

otel uygulamaları hız kazanıyor.

Ancak, sadece yeşil boyama

yapmanın ötesinde, tüm süreçlerin

dijital ortamda izlenmesi gerekiyor.

Oteller, çevre dostu bir yaklaşım

sergileyerek, hem maliyetlerini

hem de çevresel etkilerini minimize

edebiliyor. Yeşil otel olmanın yolu

sadece enerji tasarruflu ampullerden

geçmiyor. Tüm süreçlerin veriye

dayalı izlenebilir olması gerekiyor.

Bu da ancak yazılım ve yapay zekâ

entegrasyonuyla mümkün. Bugün

Türkiye, bu konuda çok önemli bir

eşiği aşıyor.

Yapay zekânın dönüşüme etkisi

Yapay zekâ bu dönüşümde önemli

bir rol oynuyor. Yapay zekâ

enerji tüketimini optimize etme,

müşterilerin ihtiyaçlarını önceden

tahmin etme, operasyonel verimliliği

artırma ve çevresel etkiyi azaltma

gibi birçok alanda yeşil turizmle

birleşerek sektörde devrim yapıyor.

Otel yönetim sistemlerinden oda içi

cihazlara kadar, yapay zekâ destekli

çözümler, sürdürülebilirliği daha

erişilebilir ve etkin hale getiriyor. Bu

birleşim, hem çevreyi koruma hem

de işletme maliyetlerini düşürme

konusunda büyük bir potansiyele

sahip. Kültür ve Turizm Bakanlığı

destekli projeler sayesinde otellerin

tek bir veri havuzuna bağlanarak

kolektif bir sürdürülebilirlik sistemine

adım attığını belirtiyor. Bu sayede

hem misafir memnuniyeti artıyor hem

de çevresel yük minimize ediliyor.”


TEOMAN İBİLİ: “BEING A GREEN HOTEL

TAKES MORE THAN JUST USING ENERGY-SAVING

LIGHT BULBS”

With growing global environmental awareness, the concept of the “green hotel” has become

an essential part of tourism. In Türkiye, this transformation is gaining momentum through

AI-powered systems. Elektraweb Software Group analyzes many processes in hotels—

from waste management to energy consumption—using artificial intelligence, and offers a

roadmap for sustainability.

While green tourism reflects

a travel approach focused

on sustainability and

environmentally friendly practices, it

aims not only to protect nature but

also to support local communities.

Green hotels stand out as facilities

that embody this philosophy, achieving

energy efficiency, minimizing water

consumption, and reducing waste.

These hotels offer guests an ecofriendly

accommodation experience

while also leveraging technology to

avoid harming the environment.

“All processes must be data-driven

and traceable”

Teoman İbili, President of Elektraweb

Software Group, shared the following:

“The concept of the green hotel is now

coming to the forefront. Significant

steps are being taken in Türkiye, and

green hotel practices are gaining speed

with the support of the Ministry of

Culture and Tourism. However, beyond

just greenwashing, all processes must

be monitored in a digital environment.

By adopting an eco-friendly approach,

hotels can minimize both their costs

and environmental impact.

Being a green hotel takes more than

just using energy-saving light bulbs.

All processes must be data-driven and

traceable. This is only possible through

software and artificial intelligence

integration. Today, Türkiye is crossing

a very important threshold in this

regard.”

The impact of AI on the

transformation

Artificial intelligence plays a key role

in this transformation. By optimizing

energy consumption, anticipating

guest needs, improving operational

efficiency, and reducing environmental

impact, AI is revolutionizing the sector

by merging with green tourism. From

hotel management systems to in-room

devices, AI-powered solutions are

making sustainability more accessible

and effective. This fusion holds great

potential for both protecting the

environment and reducing operating

costs.

Supported by projects backed by the

Ministry of Culture and Tourism, hotels

are now connecting to a centralized

data pool, taking a collective step

toward a sustainable system. As a

result, guest satisfaction increases

while environmental impact is

minimized.


102

hotel restaurant

& hi-tech

HoReCa teknoloji & sistemleri

Resort Manager uygulaması artık

Oracle Cloud Marketplace'te

Resort Manager, OPERA Cloud kullanıcılarının tur operatörleri ve acentelerle

yaptıkları sözleşmeleri tek bir platform üzerinden verimli bir şekilde yönetmelerini

sağlamak üzere tasarlandı.

Lider konaklama çözümleri sağlayıcısı

ve Oracle PartnerNetwork (OPN) üyesi

Protel, Resort Manager'ın Oracle Cloud

Marketplace'te kullanıma sunulduğunu

duyurdu. Resort Manager, Oracle Cloud

Infrastructure (Oracle Cloud) üzerinde

kurulabiliyor ve Oracle Hospitality Integration

Platform (OHIP) aracılığıyla OPERA Cloud ile

entegre olabiliyor. Oracle Cloud Marketplace,

Oracle ve Oracle iş ortakları tarafından

sunulan kurumsal uygulamaların merkezi bir

deposu olarak tanımlanıyor.

Resort Manager, kullanıcıların birden fazla

sözleşmeyi tek bir ekrandan yönetmesini

sağlıyor. OHIP'nin entegrasyon yetenekleri,

rezervasyonların gerçek zamanlı olarak

iki taraflı güncellenmesini ve en yoğun

dönemlerde bile acente rezervasyonlarının

kusursuz bir şekilde yapılmasını garanti

etmeye yardımcı oluyor. Resort Manager,

fiyatların özelleştirilmesi ve promosyonların

belirlenmesi sürecini kolaylaştırıyor. Ayrıca

yolcu sayısı, yaşları ve oda tipi gibi faktörleri

göz önünde bulundurarak sözleşme

koşullarına göre fiyatlandırmada hassasiyet

sağlıyor. Oracle Cloud Marketplace, Oracle

Fusion Bulut Uygulamalarını genişletenler de

dahil olmak üzere benzersiz çözümler sunan

güvenilir iş uygulamaları ve hizmetleri arayan

Oracle müşterileri için tek durak noktası.

Ölçeklenebilir, güvenli

OCI, uygulama geliştirme, iş analitiği, veri

yönetimi, güvenlik, yapay zekâ ve altyapı

hizmetleri (Kubernetes ve VMware dahil

olmak üzere) gibi birçok alanda ölçeklenebilir,

güvenli ve yüksek performanslı bir altyapı

sunuyor. Multicloud, hibrit bulut, genel

bulut ve özel bulut seçenekleriyle OCI,

kullanıcıların veri konumlandırması, yerel

regülasyonlar ve kontrol konularında esneklik

kazanmasını sağlıyor. Bu sayede, kurumlar

farklı bulutlar arasında çalışma yaparken bile

regülasyonlara uygun, hızlı ve verimli geçişler

gerçekleştirebiliyor.

OCI, müşterilerin ölçeklenebilir, güvenli,

yüksek oranda kullanılabilir ve yüksek

performanslı bir ortamda çok çeşitli

uygulamalar oluşturmasına ve çalıştırmasına

olanak tanıyan derin ve geniş bir bulut altyapı

hizmetleri platformu. Uygulama geliştirme

ve iş analitiğinden veri yönetimi, entegrasyon,

güvenlik, yapay zeka ve Kubernetes ve

VMware gibi altyapı hizmetlerine kadar OCI,

kapsamlı güvenlik, performans ve maliyet

tasarrufu sağlıyor. Buna ek olarak, çoklu

bulut, hibrit bulut, genel bulut ve özel bulut

seçenekleriyle OCI'nin dağıtılmış bulutu,

müşterilere birden fazla bulutta bile veri

yerleşimi, yerellik ve yetki üzerinde daha fazla

kontrol ile bulutun avantajlarını sunar. Sonuç

olarak, müşteriler kurumsal iş yüklerini hızlı

ve verimli bir şekilde buluta taşıyabilir ve

en katı yasal uyumluluk gereksinimlerinin

karşılanmasına yardımcı olabiliyor.

Tenel: “Gücünden yararlanmayı

dört gözle bekliyoruz”

Protel Satış Direktörü Fatih Tenel, konuyla

ilgili şunları dile getirdi: “Önceliğimiz

her zaman müşterilerimiz için neredeyse

kesintisiz operasyonları kolaylaştırmak

olmuştur. Bu taahhüdümüze uygun olarak,

çabalarımızı Oracle Cloud'un tesislerde

kullanımını artırmaya ve sözleşmelerinin

zahmetsizce yönetilmesini sağlamaya

yoğunlaştırdık. Protel'in Oracle Cloud

Marketplace'e katılımı, Oracle topluluğuna

olan bağlılığımızı daha da genişletiyor

ve müşterilerin Resort Manager'ın

avantajlarından kolayca yararlanmasını

sağlıyor. İş hedeflerimize ulaşmamıza

yardımcı olması için OCI'nin gücünden

yararlanmayı dört gözle bekliyoruz.”



104

hotel restaurant

& hi-tech

HoReCa teknoloji & sistemleri

Elektrik zammının yükünü

hafifletecek çözüm

Çukurova Isı, elektriği yüzde 15 zamlı olarak kullanmaya başlayan kafe ve restoranların,

ısıtmadan kaynaklı enerji tüketimlerini yüzde 40’a varan oranda azaltabileceklerini açıkladı.

Enerji Piyasası Düzenleme

Kurumu (EPDK), enerji üretim

maliyetlerindeki artış nedeniyle

özel hizmetler sektörü abone grubu için

elektrik kullanım bedelinin yüzde 15

zamlandığını açıkladı. Elektrik fiyatında

yaşanan artış, birçok sektör gibi kafe ve

restoran sektörüne de ciddi bir maliyet

yükü getirdi. Elektrik fiyatlarındaki

artışla ilgili değerlendirmede bulunan

Çukurova Isı Pazarlama Müdürü

Osman Ünlü, kafe ve restoranları,

doğru teknolojilerle ısıtarak elektrik

zamlarının neden olduğu maliyet

yükünün hafifletilebileceğini açıkladı.

“Kafe ve restoranlar, soğuk havalarda

yalnızca kapalı alanlarda değil,

teras, veranda ve balkon gibi açık

alanlarda da ısıtma yapıyor. Bu durum

ise işletmelerin elektrik tüketimini

artırıyor. Kafe ve restoranlarda, elektrik

faturalarında yaşanan artışın etkisini

hafifletmek ve aynı zamanda konforlu

mekânlar yaratmak için ısıtmayı, doğru

elektrikli ısıtıcı ile yapmak gerekiyor.

Çünkü doğru elektrikli ısıtıcı, enerji

tüketimini yüzde 40’a varan oranda

azaltarak, işletmelerin ekonomik olarak

sürdürülebilirliğinin sağlanmasına

katkıda bulunuyor.

Yüzde 40 daha verimli

IP55 su ve toz koruma standartlarına

uygun olarak ürettiğimiz Goldsun Supra

Plus ve Goldsun Aqua serisi elektrikli

ısıtıcılarımız da sahip oldukları yüksek

yoğunluklu halojen ampul sayesinde

harcadıkları elektrik enerjisinin yüzde

99’unu ısıya dönüştürerek, standart

rezistanslı elektrikli ısıtıcılara göre

yüzde 40 daha verimli bir ısıtma

sağlıyor. Goldsun Supra Plus ve

Goldsun Aqua’nın verimli çalışma

özelliği sayesinde elde edilen tasarruf

ile sistem 1 ila 3 yıl kadar kısa sürede

kendini amorti ediyor.” dedi.



jumbo.com.tr

/jumboturkiye

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!