PDF SAYI 16 - Hayat Online
PDF SAYI 16 - Hayat Online
PDF SAYI 16 - Hayat Online
- TAGS
- sayi
- hayat
- hayatonline.eu
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
GOLDEN HOLIDAY Frankfurt’tan Türkiye Uçu�larına Ba�ladı
SunExpress ile her Pazartesi, Salı, Per�embe ve Cumartesi günleri �zmir seferleri
ve Salı, Cumartesi, Pazar Antalya seferleri
Bestair Uçak �irketi ile her Salı, Per�embe ve Cumartesi �stanbul, her Salı Kayseri,
her Per�embe Adana ve her Cumartesi Ankara direkt seferleri
Kıbrıs Türk Hava Yolları ile Ankara ve �stanbul ba�lantılı Ercan seferleri
(Geni� Bilgi 2. Sayfada)
Draft
Yaz Okulları ve Önemi
Almanya’nın
Türk Problemi /
Ufkumuzu
Karartan
Aydınlar
Mahmut A�KAR
Dosya Sayfa 5’te
Hacarab’ın
serüvenleri
M.Salih AYDIN
Özel Kö�e Sayfa 25’te
�LM�N
ÖNÜNDEK�
ENGELLER
Sebahattin UÇAR
Dosya Sayfa 27’de
IGMG
Yaz Okulları
ve entegrasyon
sürecine katkıları
Mehmet GED�K
Dosya Sayfa 7’de
Tarihi
Duru�manın
Ardından
Ramazan KURUYÜZ
Dosya Sayfa 9’da
Kim
anayasa
dü�manı?
O�uz ÜÇÜNCÜ
Dosya Sayfa 11’de
Draft
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
ED�TÖR’DEN
Sevgili dostlar!
Yine dolu dolu bir ay› geride b›rakt›k. Art›k
Almanya`n›n ve tabiki Hessen Eyaletinin izin
sezonu da geldi çatt›. Temmuz ay›n›n ortas› itibariyle
izinciler yollara düflmüs olacaklar.
fiimdiden izine giden dostlar›m›za kazas›z belas›z
hay›rl› yolculuklar dileriz.
Geçti¤imiz dönemde Hessen Eyaletinde yap›lan
pekçok programa ifltirak etme f›rsat› bulduk.
Baflta Herborn Yabanc›lar Meclisinin düzenlemifl
oldu¤u “Kültür fiöleni”ne kat›ld›k.
Bu flölendeki organizasyon gerçekten güzeldi.
Organizeyi bizim genç kardefllerimiz yapm›fllar
idi. Burada bu kardefllerimizi kutlamak istiyorum.
Özellikle programda bir konuflma yapan
SPD Federal Milletvekili Helga Lopez`i
de tebrik etmek istiyorum. Konuflmas›nda
özellikle entegrasyon ile alakal› sözleri tüm salonda
bulunanlarca takdirle karfl›land›. Almanya
Federal ‹çiflleri Eski Bakan› Say›n Otto
Schlie`nin “en iyi entegrasyon asimilasyondur”
sözünü tashih edercesine “entegrasyon
asimilasyon de¤ildir” sözü salonda bulunanlar
taraf›ndan alk›flla karfl›land›.
Yine Hessen`de bulunan sivil teflkilatlar›n
yapm›fl olduklar› programlara ifltirak ettik. Elsenfeld
Milli Görüfl Teflkilatlar›n›n 20. kurulufl
y›ldönümü etkinliklerine kat›ld›k. Burada flunu
da belirtmek isterim ki; gazetemize ve flahs›-
m›za gösterilen ilgi ve teveccüh bizleri ziyade-
si ile memnun etmektedir. Demek ki gazetemiz
insanlar›m›z›n meselelerine e¤ilme ve reçete
olma baflar›s›n› elde etmifl durumdad›r.
15. say›m›zda özellikle baflörtülü resim meselesi
ile alakal› önemli bir yaz› yay›nlam›flt›k.
Bu yaz›n›n insan›m›za yol göstermifl olmas›
bizleri sevindirmifltir. Hessen Eyaleti yetkilileri
bu meseleyi gündemde tutmaya devam ediyorlar.
Yay›nlam›fl oldu¤umuz yaz›daki resimlerin
flekillerine dikkat edilmesi özel ricam›zd›r.
Kimse sizi bu resimlerin fleklinin haricinde
baflka bir ba¤lama flekline veya bafl›n›z› aç›k
flekilde resim getirmeye mecbur edemez. Her
zaman tekrarlad›¤›m›z gibi Almanya bir hukuk
devletidir. Ve hukuk devletinde kimse dini vecibelerini
yerine getirme noktas›nda engellemelere
tabi tutulamaz. Bu inanc›m›z› daima
korumaktay›z.
HASB�HAL 3
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Hayırlı Tatiller...
Darmstadt`ta Vuslat Gecesi isimli bir programa
kat›ld›k. Bu program bizleri biraz daha
sevindirdi. Çünkü gün geçtikce insan›m›z›n
kültür programlar›ndaki ihtiyac›n›n de¤iflti¤ini
tabiri caiz ise seviyenin biraz daha yükseldi¤ini
görmekteyiz. Bu programda tam manas› ile
olmasa bile Türk Tasavvuf Mus›kisinden örnekleri
gördük. Genç kardefllerimizin sema
gösterisi bizleri mest etti dersek yanl›fl olmaz
herhalde.
Draft
Haziran ay›n›n bafl›nda Belçika Hasselt`te
yap›lan IGMG Kardefllik ve Dayan›flma program›na
kat›ld›k. Program›n ihtiflam› ve organizenin
güzelli¤i bizleri mest etti. Yaklafl›k 32
bin insan›n kat›ld›¤› programda en ufak bir s›k›nt›
bile yaflanmad›. Özellikle Sami Yusuf`un
konseri izlemeye de¤erdi. Profesyonel manada
yap›lan çal›flmalar›n insan›m›z taraf›ndan be-
¤eniyle takip edildi¤i bir gerçek.
Yine k›sa ad› KAV olan Frankfurt Yabanc›lar
Meclisinde bulunan Türklerin yapm›fl olduklar›
tan›flma ve bilgilendirme toplant›s›na
kat›ld›k. Bizler Almanya`da bulunan yabanc›lar;
bu meclislerin diyalog için önemini hala
kavrayamam›fl durumday›z. Dertlerimizi ve
meselelerimizi birinci a¤›zdan resmi makamlara
ulaflt›rman›n en direkt yolu olan bu meclisler
insan›m›z›n ilgisini bekliyor. Burada seçilmifl
görevli kardefllerimizi çal›flmalar›ndan do-
lay› tebrik etmek istiyorum.
Yaz tatilinin bafllamas› münasebetiyle çocuklar›m›z›n
e¤itimleri de gündeme geliyor.
Çocuklar›m›z›n dini e¤itimleri noktas›nda
özellikle çaba sarfetmemiz gerekiyor. Art›k flu
bir gerçek ki dini e¤itim noktas›nda eksik kalan
bir çocuk kendisine de topluma da yararl›
olmada eksik kalmaktad›r. ‹statistikler dini
e¤itimini alm›fl bir çocu¤un topluma uyum
noktas›nda çok daha baflar›l› oldu¤unu göstermektedir.
‹zine gitmeyen kardefllerimizin mutlaka
sivil toplum kurulufllar›n›n düzenlemifl olduklar›
e¤itim kurslar›na çocuklar›n› göndermelidirler.
Buralarda çocuklar hem e¤itimlerini
almakta ve hem de bir nevi yaz tatillerini de-
¤erlendirmifl olmaktalar.
WM 2006 Dünya Kupas› organizasyonu
Almanya için bir yüzak› olmufltur. Organizasyon
boyunca hiçbir s›k›nt›n›n yaflanmamas› ve
gerçekten medenice karfl›laflmalar›n yap›lmas›
ve seyredilmesi takdire flayand›r. Burada futbolseverlerin
güvenli bir flekilde bu organizeyi
takip etmelerini sa¤lad›klar› için, Alman resmi
makamlar›n› tebrik etmek gerekir. Futbolun
güzelliklerini beraberce yaflaman›n hazz›n› ortaya
koyan tüm insanlara teflekkür etmek laz›m.
‹nflallah bu tür organizeler tüm dünyadaki
futbol izleyicilerine örnek olur. Ve inflallah
Türkiyemiz de bu tür büyük organizeleri yapma
baflar›s›n› elde eder.
Sevgili Prof. Dr. Yaflar Bilgin CDU Hessen
Eyalet yönetiminde aktif olarak görev alm›fl
durumdad›r. Biz Yaflar Bey`in insan›m›z›n meseleri
ile ilgilenilmesi aç›s›ndan faydal› olaca-
¤› kanaatindeyiz. Bugüne kadar yapm›fl oldu¤u
faaliyetler bizleri yan›ltmayacakt›r diye düflünüyoruz.
Ayn› zamanda Yaflar Bey`in; CDU
Hessen yönetimi ile insan›m›z aras›ndaki so-
¤uklu¤u da kald›raca¤›n› düflünüyoruz.
Sevgili dostlar; sizlerden Eylül 2006 bafl›na
kadar izin rica ediyoruz. Malumunuz izin sezonunda
bizler de izine ç›k›yoruz. ‹nflallah Eylül
bafl› itibariyle yepyeni dolu dolu bir Hessen
Hayat ile karfl›n›zda olmaya çal›flaca¤›z.
Bu vesile ile Cenab-› Allah çal›flmalar›m›z›
bereketlendirsin, fluurland›rs›n. Çal›flmak bizden,
baflar› Allah`tand›r.
Allah`a emanet olun.
Hessen Hayat Ayl›k Ücretsiz Gazete
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Sahibi ve Genel Yay›n Yönetmeni: Sinan AKTÜRK
Yay›n Kurulu: Dr. Yusuf Ifl›k, ‹brahim Gümüflo¤lu, Mahmut Aflkar, Sinan Aktürk, M. Salih Ayd›n, ‹hsan Güler,
Saim Ayas, (Profesör) Ünal Köse
Merkez: Königsbergerstr. 16 · D-61169 Friedberg
Tel: 06031-162411 · Fax: 06031-738644 · E-mail: info@hessenhayat.de
Gazetemizde ç›kan yaz›lar›n ve reklamlar›n içeri¤inden sorumlu de¤iliz.
4
ETK�NL�K HABER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
IGMG Darmstadt’ta Vuslat Gecesi
IGMG Hessen Bölgesine ba¤l› olarak faaliyetlerini
sürdüren Darmstadt Cemiyeti
taraf›ndan organize edilen “Vuslat Gecesi”
program› Eberstadt’ta yap›ld›.
Mehmet Ölmez- Darmstadt
IGMG Hessen Bölgesine ba¤l› olarak
faaliyetlerini sürdüren Darmstadt
Cemiyeti taraf›ndan organize
edilen “Vuslat Gecesi” programi
Eberstadt’ta yap›ld›.
Program Darmstadt Camii ‹mam›
Ali Arslan’›n okudu¤u aç›l›fl Kur’an-›
Kerimi ile bafllad›. Aç›l›fl Kur’an-› Keriminden
sonra Cemiyet Baflkan› Ahmet
Ölmez kat›l›mc›lara bir selamlama
konuflmas› yapt›. Ahmet Ölmez; cemiyet
olarak bu tür programlar› s›k s›k
yapacaklar›n› ve her programda da de-
¤iflik içeriklerle insan›m›z›n estetik
zevkini gelifltirmeyi düflündüklerini
ifade etti.
Daha sonra mikrofona IGMG Hessen
Bölge Baflkan› Mehmet Atefl geldi.
Atefl: Programi düzenleyenlere teflekkür
ettikten sonra; bu tür programlar›n
önemine de¤indi. Gün geçtikçe insan›m›z›n
ihtiyac› olan bu tür programlarin
içerik olarak geliflti¤ini vurgulayan
Atefl; insan›m›z her fleyin en iyisine lay›kt›r
dedi.
Mehmet Atefl’in konuflmas›ndan
sonra Cemiyet Kad›n Kollar› Gençli-
¤inden bir k›z›m›z “40 Yafl›ndas›n” ad-
l› Peygamber Efendimize ithafen yaz›lm›fl
na’at› okudu.
Na’at›n sunumundan sonra sahneye
Grup Gülizar geldi. Birbirinden güzel
üç eser seslendiren Grup Gülizar salonda
bulunanlara Tasavvuf Mus›kisi
ziyafeti sundular.
Grup Gülizar›n sunumundan sonra
akflam namaz› için mola verildi.
Akflam Namaz› molas›ndan sonra
program›n as›l hatibi Sebahattin Uçar
yaklafl›k bir saatlik sürecek olan Vuslat
isimli çal›flmas›n›n sunumunu yapt›.
Gerçekten hofl bir ortamda geçen bu
sunum esnas›nda salonda bulunanlar
özel dakikalar geçirdiler.
Sebahattin Uçar’›n sunumundan
sonra sahnede gençlerden oluflan bir
grup sema gösterisi yapt›lar. Özellikle
Almanya’da yetiflen bu gençlerin sema
gösterisi salonda bulunanlar taraf›ndan
büyük bir dikkatle izlendi.
Daha sonra Makedonya’dan Sami
Abdullah isimli haf›z›n sundu¤u Kur-
’an ziyafeti programdan al›nan hazz›n
en üst seviyeye ç›kmas›na vesile oldu.
Program›n as›l önemli sürprizi sona
b›rak›lm›flt›. Salavat-› fierifeler eflli¤inde
“Sakal-› fierif” ziyareti yap›ld›.
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Mahmut A�KAR
AT�B Genel Sekreteri
Almanya’nın
Türk Problemi
Bir göçmen olarak kendi hâlimize
acıdı¤ım kadar Almanya’nın da
mevcut durumuna üzülüyorum.
Göçmenlerin iyi olabilmesi için göç ettikleri
ülkenin de iktisadî, beflerî ve hukukî
olarak iyi durumda olması lazım.
‹ktisadî hayatın her kötüye gidiflinde
gözler bu ülkenin yabancı kökenli vatandafllarına
çevrilir. Meselâ malî durumu
yerinde olan bir Türk lüks sınıf bir
araba binse, hangi parayla aldı diye
dikkatleri üzerine çeker. ‹flsiz bir Türk
de, devletin kasasını soyuyor diye düflmanca
bakıflların hedefi olur.
Bu ülkenin Türk manzarası; namazda
secdeye gidenlerin, çarflıda baflörtülü
dolaflanların, mesire yerlerinde ailece
piknik yapanların yazılı ve görüntülü
medyadaki klifleleflmifl resimleriyle
zihinlerde yer etmifltir. Hadiseleri önyargısız
ve yerinde de¤erlendiren birçok
Alman yorumcunun da dedi¤i gibi,
Almanya’nın yabancılar meselesidinden
ziyade buradaki Türklerle "Türkenproblem"i
var.
Bu "mesele"nin nerden kaynaklanabilece¤ine
üstbafllıklarla ıflık tutmaya
çalıflalalım:
-Göçmen nüfus içinde Türkler olarak
en büyük azınlı¤ı teflkil etmek.
-Komünizmin yerine ‹slam’ın düflman
ilân edildi¤i bir zamanda bu dine
mensup olmak.
-Cami/kültür/spor ve iflveren dernekleriyle
kendi dinamiklerini muhafaza
etmek.
-Hakkıyla temsil edilememek.
Yukarıdaki tesbitlerimizi tersinden
giderek cevapladı¤ımızda, Almanya’nın
Türkler Meselesi de olmayabilirdi.
fiöyleki; mevcut göçmen nufüsun
içindeki en azlardan olsaydık, müslüman
de¤il de hıristiyan olsaydık, kültürel
de¤erlerimizi ayakta tutan teflkilatlı
bir toplum olmasaydık ve iflinin ehli,
flahsiyetli bir durufl sergileyen temsilcilerimiz
olsaydı, bugün mesele olan konular
ve dolayısıyla biz Türk azınlık
problem olarak görülmeyecektik.
Zamanında Almanya’nın iktisadî
problemlerini kendi iflgücünü ortaya
koyarak çözmede yardımcı olan insanlar
bugün problem olarak görülüyorsa,
yukarıda sıraladı¤ımız etkenlerden ba-
¤ımsız olarak, bu ülkenin göçmenler
politikasının olmayıflından veya mevcutun
iflas etmesinden de kaynaklanmaktadır.
Alman okullarında göçmen
ailelere mensup ö¤rencilerin baflarısızlı¤ının
faturasını flimdiye kadar hep ailelere
çıkaran resmî tavıra karflı en son
yayınlanan "OECD-Pisa Arafltırması
2003" neticelerine bakıldı¤ında, bu ülkedeki
yabancı kökenli ö¤rencilerin ne
kadar ihmal edildi¤i, ayırımcılı¤a tabi
tutuldu¤u görülecektir.
Haftalık "Der Spiegel" dergisinin
15.05.06 tarihli internet sitesinde "Yabancı
çocukları üç okul yılı geride"
bafllı¤ıyla yaptı¤ı haber/yorumda bu
çalıflma grubu içinde yer alan Petra Stanat’ın
"Almanya’da yaflayan göçmenlerin
durumu, süre uzadıkça daha da kötülefliyor"
tesbitine yer vermifl. Sadece
bu tesbit bile buradaki göçmen nesillerinin
gelecekleriyle ilgili endiflelerimizi
artırmaya yetiyor.
Biz söylemifl olsaydık, önyargılı bir
yaklaflım olarak de¤erlendirilecek ve
itibar edilmeyecekti. Konuyla ilgili Alman
E¤itim Sendikası GEW internet sitesinde
bizim düflüncelerimize de tercüman
olarak flu tesbiti yapıyor: "Her
ne kadar muhafazakârlar da, Almanya’nın
bir göçmen ülkesi oldu¤u gerçe-
¤ini görme¤e baflladılar ama eflit seviyede
karflılıklı farklılıkları kabullenenen
uyum sürecinden ziyade kayıtsızflartsız
Alman Öncü Kültürü (hıristiyan?)’ne
adapte olmayı beklemektedirler."
Almanya’daki Türk göçmenlerin bu
ülkeyle yabancı düflmanlı¤ı ve ayırımcılı¤ın
dıflında ciddi bir problemi yok
ama Almanya’nın kendi Türkleriyle yine
kendisinin icad etti¤i problemi var.
En son FAZ (Franfurter Allgemeine
Zeitung)’in buradaki müslüman azınlıkla
ilgili yaptırdı¤ı kamuoyu arafltırmasında
bu durumu ürpererek tekrar
görmek mümkündür. Bunu çözmek de,
kendisine problem üreten/yaratanların
meselesidir, bizim de¤il!
Ufkumuzu
Karartan
Aydınlar
"Bizde fikir ormanda uyuyan güzeldir,
kendisini uyandıracak prensi
bekliyor. (C. Meriç)"
Bir kaya parçasının ustanın elinde
flekillendi¤i gibi, ham maddelerin fabrikalarda
ifllendi¤i gibi ve delice akan
suların kanallarla kontrol altına alınarak,
yerine göre barajlarda biriktirilip
elektrik enerjisine dönüfltürülmesi gibi,
bir milletin aydınları onu flekillendirir,
ham düflünceleri olgunlafltırır ve kullanıma
hazır (potensiyel) gücü yönlendirir.
Bir toplumun maddî-manevî refah
seviyesinin yükselmesi; onun sahip ol-
DOSYA 5
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
du¤u de¤erlerin kıymetini yukarıdaki
vasıflara haiz münevverler sayesinde
gerçekleflir. Türkiye’nin henüz daha bu
seviyeyi yakalandı¤ını söylemek mümkün
de¤ildir. Bu istikamette bazen ciddi
endifleler sebebiyet veren geliflmelere
flahit olmaktayız. Tarihi geçmi¤imiz
ve bulundu¤umuz co¤rafik konum itibariyle
dünya siyasetini yönlendirenlerin
odak noktasındaki ülkelerin baflında
gelmekteyiz. Hâl böyle olunca; bin sene
boyunca Haçlı saldırılarının önünde
kendini siper edinmesinin ötesinde Viyana
kapılarına kadar Avrupa’nın içlerine
girebilmifl bir millet üzerinde dünya
hâkimiyetini elinde bulunduranların
binbir emelleri olabilece¤ini tahmin etmek,
günümüz aydını için sıradan bilgi
olmalıdır.
Memleketin mevcut panaromasını
bir göz atalım: 17 Aralık 2005’de AB-
Tam Üyeli¤i müracaatı alındıktan sonra
hükümet, toplumda yeni heyecanlar
yaratacak uzun vadeli projeler ortaya
koyamayınca; Meclis (parlemanto) içi
ve dıflı muhalefetin sesi yükseliyor, giderek
artan memnuniyetsizlikler halka
yayılıyor ve kurumlar arasında öteden
beri varolan güçler veya selahiyetler
çatıflması; bazen "Baflörtüsü", bazen
"Laik-Antilaik", bazen de "Ulusalcı-‹slamcı"
kavramlar etrafında tehlikeli boyutlara
vardırılıyor. Bir de bunlara,
"karanlık güçler"in tetikçilerinden çıkan
kurflunları ilave ederseniz; ülke,
düflmanın arzuladı¤ı ortama sürüklenmifl
oluyor. Böylesi, sıradan vatandaflın
kafasını allakbullak eden, geçmiflteki
kan, gözyaflı, yokluk ve ihtilallerin ça¤rıflımını
yaptıran hadiseler karflısında
millete ümit verecek, tehlikeleri gö¤üsleyerek
birli¤imiz ve dirliflimizin teminatı
olabilecek aydınlarımızı geçmiflten
kalma ideolojik bir saplantı içerisinde
görünce, üzüntümüz bir kat daha artıyor.
Danıfltay üyelerine yapılan saldırı,
aslında istikrara, rejime ve ülkenin gelece¤ine
sıkılmıfl kurflun oldu¤unu herkes
bilmesine ra¤men, konu kıtlı¤ı çeken
eli kalem tutan anlı-flanlı yazarlarımızın
ve ilim erbabımızın hırçın, akl-ı
selimden uzak ve sı¤ de¤erlendirmeleri,
Türk aydını adına bir azgeliflmifllik
vesikasıdır. ‹deolojik ça¤dan kalma,
ezberlediklerinin ötesinde fikir üretmeden
yoksun olanlar, ülkenin önündeki
en geçilmez barikatları oluflturmaktadırlar.
Bunların aslında kabile reislerinden
hiçbir farkları yoktur. Herkes; benim
bildi¤im, benim partim ve benim
çıkarlarım diyor. O mevzilerden atıfl
yapanların, "‹slamcı"sı, "Atatürkçü"sü
ve "Milliyetçi"siyle hepsi de –kendilerine
göre- ülkenin yüksek menfaatlerinin
yegane savunucularıdır. Ama di¤er
taraftan neticeye baktı¤ınızda; bu mevcut
de¤erlerin hepsi de ülkesi ve milletiyle
telafisi mümkün olmayacak tahribata
maruz kalıyorlar.
Aflı¤ı oldu¤umuz Avrupa, "Aydınlanma"yı
aydınları sayesinde gerçeklefltirirken,
kendi gerçekleriyle de yüzleflerek
o devreyi tamamlamıfltır. Bizim
aydınımız da, kendi dünya görüflü veya
inancından ba¤ımsız olarak, Kemalist,
Laik, Antilaik, Ülkücü, Ateist, Dindar,
Kürtçü, Alevici, Sünnici ve sair unsurları
kabullenerek düflüncelerini ortaya
sürmelidir. Fikirler dayatma yoluyla
de¤il, ancak zıtlarıyla çarpıflarak (e¤er
varsa üstünlü¤ü) kendini kabul ettirebilir.
Aydının görevi, kendi do¤ruları dıflında
kalan herkesi ve herfleyi karalaya
karalaya toplum ufkunun tamamına yakınını
karartmak de¤il, ufuk açmak ve
aydınlatmak olmalıdır. Bu noktadan
hareketle, Batı’dan neredeyse her konuda
millet olarak a¤zımızın yandı¤ı
bu sıralarda ve hâlâ bir baflörtüsünü bile
ülkenin en çözülmez meselesi haline
getirdi¤imiz bugünlerde genel hatlarıyla
"Kemalist"lerimiz, "Milliyetçi"lerimiz
ve "‹slâmcı"larımız Türkiye’nin
dünya konjüktüründeki konumunu hangi
siyasî, iktisadî ve kültürel paradigmalara
göre belirleyerek yönlendirmelidirler?
Millisi olmayan Müslüman-Türk
düflünülemeyece¤i gibi, ‹slâm’ı olmayan
Milli-Türk de asla düflünülemez!
Dil, din ve soy birli¤i oldu¤umuz di¤er
Türk boyları veya devletlerini görmemezlikten
gelmek, kendimizi inkâr manâsında
olmasa da, dünyadaki yalnızlı-
¤ımıza boyun e¤mek demektir. Bir taraftan
Batı dünyasıyla her türlü siyasiiktisadi-kültürel
iliflkileriniz devam
edecek, di¤er taraftan Türk dünyası ve
‹slam alemiyle kucaklaflarak güçleneceksiniz.
Aydınımız, milletler camiasında
"Güçlü Türkiye" için olmazsa
olmazlarımızdan olan ve bu iki anata¤ıyıcımızı
görerek önümüzü açmalı, ufkumuzu
aydınlatmalıdır. Bu konuda
içimizdekilerle cedelleflme yerine, dünya
âlimleri arenasında yarıflabiliyorsa,
her türlü takdir ve saygıya layıkdırlar.
Aksi taktirde, bu millet er veya geç
kendisini sahiplenen alimlerini ba¤rından
çıkaracaktır.
Dünyanın yeniden bloklaflmaya meyillendi¤i,
Rusya’nın tekrar A.B.Devletleri
karflısında "Süper Güç" olarak
sahaya çıkmaya hazırlandı¤ı bugünlerde
Türk aydını herkesden evvel, dünya
Türklü¤ünün örnek almak istedi¤i, her
konuda yardım bekledi¤i, a¤abeyi ve lider
olarak arzu etti¤i Türkiye’yle kültürel
ba¤ları pekifltermenin öncülü¤ünü
yapmalı, bu konuda devlet ve hükümet
yetkililerini adım atmaya zorlamalıdırlar.
Sayın R.T. Erdo¤an’ın Baflbakanlı-
¤ındaki Hükümetin Türk dünyasıyla
olan münasebetlerini son derece yetersiz
oldu¤unu, günlük siyaset dedikodusuyla
köflesinde, patronunun televizyonunda
ahkâm kesenlerden veya Türk
olarak yaratılmıfl olmayı neredeyse inkâr
edeceklerden beklemek de beyhudelik
olur galiba...
‹mparaorluk tecrübesine ve zengin
bir kültür birikimine sahip genç, dinamik
ve atılgan bir milleti anlayabilecek,
yorumlayabilecek ve onları Batı karflısında
temsil ederken alnı açık, baflı dik
durabilecek fikir ustalarına ihtiyaç var.
6 ETK�NL�K HABER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Federal Milletvekili
Helga LOPEZ (SPD):
Herborn’da Kültür �öleni
Program Herborn Belediye Baflkanı
Hans Benner’in (SPD) yapmıfl
oldu¤u açılıfl konuflması ile
baflladı. Konuflmasında Yabancılar
Meclisi Baflkanının ve ekibinin her türlü
destekçileri olduklarını ifade etti.
Akabinde Herborn Belediyesi Yabancılar
Meclis Baflkanı Halit Erdemir misafirlere
katılımlarından dolay› flükranlarını
arz etti. Yabancıların Almanya’ya
kazandırdıklarını sıralarken ‘Birilerine
2. sınıf muamelesi uygulamak,
kimseyi 1. sınıf yapmaz’ sözleri ile konuflmasını
tamamladı.
Programa misafir konuflmacı olarak
Federal Almanya Milletvekili Helga
LOPEZ (SPD), Hessen Milletvekili
Marcus Bocklet (Grüne/Yefliller), Bölge
Grup Baflkanvekili Ronny Schmidt
(FDP), CDU Herborn-Sinn Gençlik
Kolları Baflkanı Florian Kämpfer (JU)
ve Hessen Yabancılar Meclis Baflkan
Yardımcısı Sawsan Chahrour (AGAH/
LAB) katıldılar. Her biri konuflmalarında
Yabancılar Meclisi Baflkanını ve
ekibini tebrik ederken, Yabancıların ve
Yabancılar Meclislerin önemlerini vurguladılar.
Konuflmalar arasında Federal Almanya
Milletvekili LOPEZ’in ‘Entegrasyon,
Asimilasyon de¤ildir, insanlar
bunları birbirine karıfltırmamalı’ sözleri
uzun süre alkıfllandı. Hessen Milletvekili
Marcus Bocklet (Grüne/Yefliller)
ise Yabancıların yeteri kadar vatandafllıktan
faydalanmadıklarını hatırlattı.
Konuflma aralarında sahnede yer
alan Yunan Folklar ekibi (Sirtaki),
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Herborn Belediyesi Yabancılar Meclisinin düzenlemi� oldu�u Kültür �ölenine
halkın yanısıra Siyasi Parti temsilcilerinin de ilgisi büyüktü. �ölende siyasi
arenanın her kademesinden katılımın olması dikkat çekti.
Türk Halay ekibi ve Kafkas oyunları
katılımcıların büyük be¤enisini kazandı.
Ayrıca programda Herborn Dergah
Saz-Ekibi, Lil Knight & Metaphor’un
Hip Hop ve Tarek Zahreddin yönetti¤i
‘Blue Dragon Akademi’nin Jeet-Kune
Do Show ve sunulan klip gösterileri salonda
nefleli, canlı, heyecanlı ve unutulmaz
anlar yaflattı.
Program, yo¤un istek üzere tekrar
sahneye gelen Kafkas Ekibinin gösterimi
ile nihayete erdi.
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Mehmet GED�K
IGMG E¤itim Baflkan›
mgedik@igmg.de
Farklı kültürel ve dinî toplulukların
meydana getirdi¤i toplumların,
sa¤lıklı bir uyum içerisinde
yaflayabilmelerinin temel dinamiklerinden
biri, ülke çapında toplumsal entegrasyonun
sa¤lanmasıdır. Sa¤lıklı bir entegrasyon
ise, tüm insanî de¤erlerin ve
gereksinimlerin göz önünde bulundurularak
sa¤lanabilir. Özellikle Batı Avrupa
ülkelerini dikkate alırsak, bu toplumların
artık, farklı ırkların, dinlerin, dil
ve kültürlerin iç içe yaflamak zorunda
oldu¤u toplumlar oldu¤u gerçe¤ini görürüz.
Entegrasyon sürecinin sa¤lıklı
yürüyebilmesi için de, göçmenlerin dinî
ve sivil toplum kurumları ile birlikte çözümler
bulunması gerekir.
Bu yazımızda, IGMG Yaz Okulları’nın
sosyal entegrasyon açısından
önemini de¤erlendirmek istiyorum.
Herfleyden önce, içinde yafladı¤ımız
toplumların bir parçası oldu¤umuz gerçe¤inden
hareket ediyoruz. Bununla
birlikte, göçmen nesillerin kimlik arayıfllarında,
yardımcı olma gerçe¤i ve bu
gerçe¤in de sosyal entegrasyona katkısını
de¤erlendirece¤im.
IGMG Yaz Okulları’nda çalıflmalarımız,
bu toplumdan kaçıflı de¤il, bu
topluma yönelik, ama farklılıklarımızı
da ortaya koyan bir çabayı göstermektedir.
Bunun için de, gerek mevcut toplumsal
sorumlarımızın ve gerekse farklı
bir kültür anlayıflından kaynaklanan
sorunlarımızın teflhisi, tesbiti ve de¤erlendirmelerini
göz önünde bulunduruyoruz.
Ki sa¤lıklı bir kimlik bulma gayesi
ancak bu flekilde gerçe¤e dönüflebilir.
Karflılafltı¤ımız bu sorunların çözümlerini
bulmak, bu sorunların çözümünde
özellikle e¤itim boyutunu ön
planda tutmak durumundayız. Zira e¤itim,
uyumun birinci çözümüdür. Bu
e¤itimde, dinî bilgilerin ö¤retimi oldu-
¤u kadar, Müslümanca davranma ilkeleri,
yani, adab-ı muafleret dedi¤imiz
toplumsal iliflki, dost ve arkadafl edinebilme
yetene¤inin gelifltirilmesi gibi temel
davranıfllar önemli bir yer tutmaktadır.
Gençlerimizin ‹slamî kimliklerini
bulmalarına yardımcı olmak, bu okulların
ana hedefi. Çünkü, sa¤lam temellere
oturtulmufl bir kimlik, entegrasyon için
IGMG Yaz Okulları ve
entegrasyon sürecine katkıları
engel de¤il, yönlendiricidir. Bu açıdan
bakıldı¤ında, Yaz Okulları, ya temelleri
zaten atılmıfl olan ‹slamî kimli¤in geliflmesine
yardımcı oluyor ya da, bu kimli¤in
temellerinin atılmasına. Bütün bu
çalıflmalar, e¤itim sürecinin uzun bir
süreç oldu¤u gerçe¤inden hareketle, pedagojik
ve didaktik metotlar dahilinde
yapılmaktadır.
Yaz Okulları çalıflmalarında, ilkesel
olarak aynı olsalar da, belirli kalıplar
bulunmuyor. Ö¤retmenlerin, ö¤rencilerin
bizzat kendilerinin ve binaların fizikî
flartlarına göre de¤iflkenlik arzediyor.
Fakat temelde, çocuklarımızın kimlik
kazanmaları ve sorumluluk üstlenebilmelerini
hedefliyor. Bu çalıflmaları, veli
dernekleri, okul aile birliklerinin katkıları
ile zenginlefltirerek velileri de e¤itim
sürecinde aktif rol almalarını teflvik
ederek katkıda bulunmalarını sa¤lıyoruz.
Bize göre entegrasyon, kiflilere sorumluluk
ve özgüven kazandırmakla
gerçeklefltirilebilir. Yaz Okulları’nda
bu amaca yönelik olarak, sosyal aktivitelerle
çocuklarımızın kendi kifliliklerinin
gelifltirilmesi sa¤lanıyor. Bunun
için de, yerel lisanların kullanımını tercih
ediyor ve bunu teflvik ediyoruz. Çocuklarımızın
kendilerine olan özgüvenlerinin
sa¤lanması ve kifliliklerinin geliflmesi,
kendi inançlarını ve kültürel
kimliklerini yerel lisanlarda, di¤er insanlara
anlatabilmeleri ve aktarabilmeleri
ile kuvvetleniyor. Bununla birlikte,
kültürümüzün aktarımında temel araç
olan Türkçe’nin de gelifltirilmesine
önem veriyoruz.
Kimlik edinmek ve kimlik bunalımının
çözümüne yardımcı olmak, Yaz
Okulları’mızın temel hedeflerinden birisidir.
Bunun için, bu programlara katılan
tüm çocuk ve gençlerimizin e¤itimlerini
Avrupa için özel hazırlamıfl oldu-
¤umuz temel e¤itim ve gençlik e¤itim
müfredatları çerçevesinde e¤itimlerini
gerçeklefltirmekteyiz. Böylelikle, e¤itimde
birlikteli¤i sa¤lıyor ve çocuklarımızın
içinde yafladıkları toplumda, dıflarıdan
transport edilmifl bir kültür yapılanmasından
dolayı ortaya çıkan kimlik
bunalımlarının çözümlenmesini kolaylafltırıyoruz.
Bu konuyu biraz daha izah etmekte
fayda buluyorum. Çocuklarımız eninde
sonunda bir kimli¤e bürünüyorlar. Fakat
bürünülen bu kimlik, gelecekte kendileri
açısından ne kadar uyumlu bir
kimlik olacaktır? Sorusuna gerçekçi bir
cevap da bulmak zorundayız. Biz
IGMG olarak, çocuklarımızın Avrupalı,
ama Müslüman kimlikleri ile bu toplumda
yer almalarını istiyoruz. Transport
edilmifl kültür dedi¤imizde, bu gerçe¤e
iflaret etmek istiyoruz. Transport
edilmifl kültürde, dıfl dünyayı tanıma ve
tanımlama zorunlulu¤u yoktur. Fakat
oturmufl ve sa¤lıklı bir kimlik, yerinde
DOSYA 7
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
oluflmufl bir kültürle ortaya çıkar. Bu
kimli¤in oluflumu da, bize göre, Kur’an
ve Sünnet’e dayanan ölçülerle Avrupa
kültürünü de bilen, dikkate alan bir e¤itim
süreci ile gerçekleflecektir.
Okul ve meslek e¤itimi de Yaz
Okulları’nın a¤ırlıklı bir noktasını oluflturmaktadır.
Her ne kadar, Yaz Okulları’nda
bu alanlarda dersler verilmiyor
ise de, çocukların hayatında okulun ve
e¤itimin önemini vurgulayarak, gelece-
¤in ancak e¤itim ve okul ile temin edilebilece¤i
anlayıflı yerlefltiriliyor. Çocuklarımız
okul ve meslek e¤itimi bakımından
yönlendiriliyor, kendi kabiliyetlerini
kendilerinin ortaya çıkarmaları
için tavsiyelerde bulunuluyor. ‹statistiklere
baktı¤ımızda gördü¤ümüz gerçek
fludur: Özellikle Türk çocuk ve gençlerinin
okullardaki e¤itim ve ö¤renim seviyesi,
bulundukları ülkelerin genel düzeyleri
dikkate alındı¤ında hiç de içaçıcı
de¤il. Türk çocuklarının, yüzde 75
oranında kalitesi düflük çevre ve okullarda
e¤itim görmekte olduklarını görebiliriz.
E¤itim ve ö¤retim alanındaki ihmal
ve ilgisizlikler, talebelerin baflarısızlı¤ını
garanti etmekten baflka bir ifle
yaramıyor. Böylesi bir durumda çocuklarımız
hedefsizlik ve yönsüzlükten dolayı,
arzu edilen baflarıya ulaflamıyor.
‹flte bunun için, Yaz Okulları, okul e¤itimin
önemini kavratmak ve çocuklarımızın
yönlendirilmesine yardımcı olmak
gibi bir görevi de üstleniyor.
Yaz Okulları’nın bir paralel toplum
oluflmasına katkısı veya paralel toplum
oluflması için bir altyapı teflekkül etti¤i
yolundaki iddiaların, yanlıfl ve eksik
bilgilenmeden kaynaklandı¤ını söylemek
zorundayız. Do¤rudur, Yaz Okulları’nda
çocuklarımız farklı bir kültür
ve farklı bir inanç yapısına sahip olduklarının
fluuruna varıyorlar. Ama bu fluur,
yeni bir sosyal olufluma, daha açıkçası
paralel bir toplum oluflumuna yönelik
de¤il; farklı bir kimlik fluuruyla bu
toplumdaki yerini alma çabasına yöneliktir.
Göçmen kökenli oldukları gerçe-
¤inin yanı sıra, bu çok kültürlü toplumlarda
inançlarımız do¤rultusunda, toplumun
bir parçası oldu¤u gerçe¤inin
kavranılması da önem arzetmektedir.
Aslında tartıflmanın temeli, entegrasyon
veya asimilasyonun nasıl anlaflıldı¤ı
ve göçmenlere hangisinin, nasıl
dayatılmak istendi¤i ile ilgilidir. Bu açıdan
bakıldı¤ında, son yıllarda entegrasyon
ve asimilasyon kavramlarının sosyal
ve siyasî platformlarda, amansızca
tartıflıldı¤ına, yazılıp çizildi¤ine flahid
oluyoruz. Üzülerek de söylemek gerekirse,
bu tartıflma süreçlerinin, model
olarak sokaklara, okullara, resmî kurumlara
ve dolayısıyla toplum içerisine
taflınarak, pratik modeller oluflturmaya
yönelik yanı yok. Tartıflma daha ziyade,
göçmenlerin, ço¤unluk toplumlar bün-
yesinde eritilerek asimile edilmesine
yönelik.
IGMG Yaz Okulları ile ilgili olarak
bilinmesi gereken en önemli noktalardan
birisi fludur: Bu programlar, ‹slamî
bir kurulufl olarak bizim üyelerimize,
cemaatimize ve bu hizmetlerden yararlanmak
isteyen Müslümanlara karflı bir
sorumlulu¤umuzun yerine getirilmesidir.
Bu Müslümanların bir ihtiyacıdır ve
IGMG bunu bir görev olarak yapmaktadır.
Bu yüzdendir ki, bu programları,
toplumdan uzaklaflma olarak göstermek
tamamıyla yanlıfltır. Entegrasyon söz
konusu edildi¤inde, gördü¤ümüz flu
gerçe¤e de iflaret etmekte yarar vardır.
Entegrasyon sürecinde, ülke yöneticileri,
toplumsal gereksinimi yeterince karflılayacak
sa¤lıklı ve bilimsel mekanizmaları
oluflturamamıfllardır. Göçmen
nesillerin kendi dil ve dinini ö¤renebilece¤i
e¤itim-ö¤retim fırsat ve imkânlarının
da genel sistem içerisinde oluflturulmasına
yönelik adımlar atılmamıfltır.
Mevcut yapı, yanlıfl yönlendirilmelerle,
maalesef kültürler arası barıflı ve entegrasyonu
de¤il, sosyo-kültürel kargaflayı
teflvik ediyor. Sonunda, karflılıklı ön
yargıları pekifltiriyor, ırkçılık ve ayrımcılı¤ı
körüklüyor. Entegrasyon sürecinde
inançlar dikkate alınmalıdır ve Müslümanların
kültür ve inanç de¤erlerini
ö¤renmesi ve bu de¤erlere ço¤unluk
toplumu tarafından da saygı duyulması,
önemli bir rol oynar. Dolayısıyla IGMG
Yaz Okulları, madalyonun Müslümanlara
düflen görevini yansıtıyor.
Aynı zamanda bir sivil toplum kurumu
olarak, çalıflma sahamızın toplumsal
entegrasyona katkısının bilinci ile
çalıflıyoruz. Zorluklar ve hakkımızdaki
yanlıfl hükümler bizleri çalıflmalarımızdan
alıkoymayaca¤ı gibi, bu programların
daha da gelifltirilmesine yönelik
elefltiri ve önerilere da açık oldu¤umuzu
bildirmek istiyorum. Anayasal hak ve
özgürlükler çerçevesinde ‹slam inançları
do¤rultusunda, Müslüman çocukların
e¤itimi ve ‹slamî kimlik kazanmaları
bizim için önemlidir.
‹çerisinde yafladı¤ımız ülkelerde ‹slam’dan
baflka ve hatta zaman zaman
‹slam’a aykırı inanç ve kültürlerin bulundu¤unun
bilincindeyiz. Bu bilinci
Müslüman çocuklara da aktarma gayretindeyiz.
Ama aynı zamanda, Müslümanlar
olarak bizim inanç ve kültürümüzün
de bu ülkelere bir zenginlik kazandıraca¤ını
düflünüyoruz. Programlarımıza
katılan çocuklarımıza, farklılıklara
saygı ve tahammül etme fluurunu
da zaten ancak böyle kazandırabiliriz.
Di¤er insanlara karflı saygılı olmanın,
temel bir ahlakî de¤er oldu¤unu kavratmanın
yolu da, kendi öz kimli¤ini ve
özgüvenini kazanmaktan geçti¤ini de
hatırlatmak istiyorum. Yaz Okulları’nda
buluflmak üzere..
8 ETK�NL�K HABER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
E.B.G.-Elsenfeld
26.05.2006 tarihinde, ismi Türkisch
Deutscher Kultur Verein olan,
IGMG Elsenfeld fiubesi Fatih Camii
Elsenfeld’in 20.yılını kutladı. Saat
18.30’da bafllayan Pro¤ram Camii ‹mamı
tarafından okunarak, açılıfl Kuran-ı Kerim
ile bafllad›.
Cemiyet Baflkanı Ahmet Turhan, selamlama
konuflmasını, Fatih Camii Elsenfeldin
kuruluflunu ve 20 yıllık faliyetlerini
dile getirerek baflta ilk Camii kurucularına
"Nafiz Güzel, Niyazi Poyraz, Mehmet Aslan,
Ali Nefes, Hoca Mahmut, Hoca Metin
gibi..., bütün üyelerine, idarecilerine
ve maddi manevi eme¤i geçen tüm kar-
defllerimize teflekkür ederek konuflmasını
noktaladı.
Gelen Alman misafirleri için, Gençlik
kolundan Bekir Güzel 20 yıllık raporu Almanca
olarak tercüme etti. Almanya’ya
gelen birinci neslin bu flubeyi açma amac›,
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed
(s.a.v) buyurdu¤u gibi: "‹nsanlar›n en hay›rl›s›,
insanlara faydal› olan›d›r" - "kötülü¤ü,
iyilikle yok et" düflüncesi ile bu 2
ana madde üzerine kuruldu¤unu, hizmet
etti¤ini ve gelecekte de ayn› bu düflünce
ile ba¤l› oldu¤umuz çat› kurulufluyla birlikte,
devam çalıflaca¤ını ifade etti.
Pro¤ramın sonuna kadar, aralarda yapılan
çekilifller, ezbere fliirler ve Esmaul
Hüsna, Grup Yeni Ça¤ ve Grup Selsebil`den
söylenen ilahiler, e¤lenceye ayrıca
güzel renk kattı.
Elsenfeld Gençlik Teflkilat›
Tnt.Bflk.Y.Güzel tarafından hazırlanan
"20 Yıl Fatih Camii Elsenfeld" Slayt gösterisi
izleyicileri neflelendirdi ve Ahde Vefa
bölümü ile derinden duygulandırdı.
Tüm kat›l›mc›lara dünya ve ahiret saadeti
dileyen IFH Genel Bflk. Mehmet
Atefl Hadis ve Ayetlerle "‹slam davas› u¤runda
sakal›n› a¤artan, cennete girer" sözüne
devam etti.
Bar›fl ve iyili¤in elçileriyiz. Dünyada
nerede olursak olal›m, Müslüman oldu¤umuzdan
utanmamal›y›z, çünki bizler bar›fl
ve güzellik için çal›fl›yoruz. Kanun ve Hukuk
devletindeyiz. Alman kanunlar› içerisinde
çal›flmalar›m›z› yapaca¤›z ve hakk›m›z›
da arayaca¤›z. Diyalog çal›flmalar›-
Draft
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
IGMG Elsenfeld 20. yılını kutladı
m›z dinler de¤il dindarlar aras›nda diyalo-
¤u sürdürece¤iz. Bu ana bafll›klar› ile Kültürler
aras›ndaki çal›flmalarda, IGMG’siz
olamayaca¤›n› dile getirildi.
Konuflman›n ard›ndan plaket verme
bölümüne geçildi. Plaketler eskimeyen
Cemiyet, Gençlik, Kad›n Kollar› Baflkanlar›na
ve baflar›l› talebelere verildi.
Plaketleri, Elsenfeld fiubesinin faal duruma
gelmesine vesile olan, IGMG-Hessen
Bölge Genclik Teflkilat› Baflkan› Hakan
Bayhan ve IFH Baflkanı Mehmet Atefl
taraf›ndan takdim edildi.
Program›n sonlar›na do¤ru Avrupa F›k›h
Konseyi Üyesi IGMG ‹rflad Baflkan
Yrd. Mustafa Mullao¤lu izleyicileri tekrar
coflturdu. Söze bafllarken Camii infla etmenin,
Cemiyete Üye olman›n yaflan›lm›fl
olaylarla, Hadis ve Ayetlerle, Dünya /
Ahiret ne kadar önemli oldu¤unu kulaklara
yans›tt›. ALLAH’›n izniyle: "Bodrumda
da Alt›n yetifltirmeyi biliriz" diyen Hatib,
ASRI Saadete dönerek izleyicilere alt›n
dakikalar yaflatt›.
Kapan›fl Kuran-› Kerim, Cami Talebesi
Tugana Aslan taraf›ndan okundu.
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Ramazan Kuruyüz
Hessen �slam Cemaati
IRH Ba�kanı
Yaz›ma öncelikle k›sa bir tan›tma
ve geçen y›lki yaz›mdan
bugünkü geliflmeleri ayd›nlatacak
bölümleri tekrar ederek
bafllamak istiyorum. Almanca ismiyle
Islamxsche Relxgionsgemeinschaft
Hessen/IRH olarak kamuoyunda
tan›nan Hessen ‹slam Cemaati, eyaletimizde
bulunan cemaat ve cami
derneklerinin büyük ço¤unlu¤unun
kat›l›m›yla, fertlerin (bireylerin) üyeli¤i
fleklinde, Kas›m 1997’de kurulmufltur.
Eyalet düzeyinde bugün yaklafl›k
11.500 üyesi bulunan IRH, birçok
cemaat, millet ve rengin bulufltu-
¤u ümmet mozai¤ini sergilemektedir.
IRH, sizlerin, bizlerin, hepimizin
çocu¤u ve ortak emeklerimizin ürünüdür.
Kuruluflundan bugüne kadar IRH,
Hessen Eyaleti’nde yaflayan üyelerinin
ve tüm Müslümanlar’›n, toplum
hayat›n›n her alan›nda önem tafl›yan
dini ihtiyaçlar›, anayasal haklar› ve
eflit muamele görmeleri yönünde tüm
gücüyle mücadele etmektedir.
IRH’n›n bu alanlarda yapt›¤› hizmetler,
çal›flmalar ve projeler, Almanya’da
bulunan bu konularla ilgili tüm
dini, siyasi, toplumsal ve akademik
kurum ve kurulufllar taraf›ndan dikkatle
izlenmekte ve takdirle karfl›lanmaktad›r.
IRH, Hessen’de ve Almanya’da
‹slam’›n art›k bir yabanc› unsur
olarak alg›lanmamas›na ve bu ülkenin
önemli bir gerçe¤i olarak kabul
görmesine, k›sa zamanda önemli
katk›lar sa¤lam›flt›r.
Ancak, Müslümanlar’›n anayasa
ve kanunlar›n kendilerine de tan›d›¤›
haklar› ve eflit muamele görmeleri
yönündeki talepleri, devlet kurumlar›
taraf›ndan sürekli olarak ayr›mc› muameleye
tabi tutulmufl ve Müslümanlar
ma¤dur edilmifllerdir. Hessen
Eyalet Hükümeti’nin Müslümanlar’›n
anayasal haklar›na yönelik ayr›mc›
politikalar yürütmesi sonucunda,
Müslümanlar anayasal ve kanuni
haklar› için maalesef s›k s›k hukuki
mücadele yapmak ve mahkemelere
müracaat etmek zorunda b›rak›lm›fl-
DOSYA 9
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Tarihi Duru�manın Ardından
“Uzlaflmay› ve bar›flmay› bilmeyen, kavga etmemelidir!”
lard›r (Örne¤in ‹slam din dersi, floksuz
kurban kesimi ve baflörtüsü gibi).
Siyasi irade taraf›ndan birçok alanda
anayasal ve kanuni haklar› verilmeyen
ve reddedilen Müslümanlar, bu
haklar›n› hukuk yolu ve mahkemeler
kanal›yla kazand›klar›nda, demokratik
bir hukuk devleti olan bu ülkede,
sadece Müslümanlar› bu haklardan
mahrum b›rakmak üzere kanunlar
de¤ifltirilmeye veya yeni kanunlar ç›kar›lmaya
çal›fl›lm›flt›r.
Biz Müslümanlar’›n anayasal ve
kanuni haklar›m›z için yapt›¤› toplumsal,
siyasi ve hukuki mücadelesine
karfl›, Eyalet Hükümeti ve devlet
kurumlar›, y›llardan beri, sesimizi
kesme, sindirme, korkutma, engelleme,
d›fllama ve afla¤›lama gibi her tür
hukuk d›fl› yöntem ve yollara baflvurmufllard›r.
Özellikle “11. Eylül”
2001 tarihinden sonra, Avrupa ülkelerinde,
Müslümanlar’a yönelik bir
cinnet politikas› yürütülmüfl ve yürütülmektedir.
Müslümanlar’a yönelik
önyarg›l›, peflin hükümlü, flüpheci,
suçlay›c›, ayr›mc› ve sindirme yaklafl›mlar›
içeren politikalar gittikçe
t›rmanm›flt›r. Bununla ilgili birkaç
somut örnek verebiliriz: Camilere
yönelik sorumsuzca yap›lan polis
bask›nlar›, yüksekokul ve üniversitelerde
Müslüman ö¤rencilere yönelik
fiflleme uygulamas›, baflörtülü Müslüman
bayan ö¤retmen ve memurlara
yönelik meslek yasa¤› ve anayasayan›n
eflitlik ilkesine ayk›r› ayr›mc› uygulama,
vatandafll›k ve yabanc›lar
dairelerinin vatandafll›k ve oturum
ifllemlerinde Müslümanlara yönelik
onur k›r›c› muameleleri, birçok devlet
kurumunda baflörtülü müslüman
bayanlardan baflörtüsüz resim talepleri
ve buna yönelik bask›lar, floksuz
kurban kesim hakk›n›n kanuna ayk›r›
bir flekilde sürekli geri çevrilmesi ve
bu konuda ç›kar›lan zorluklar ve
Müslüman dernek ve teflkilatlar›n
toplumdaki imaj ve görüntülerini
bozmaya yönelik, iftira ve yanl›fl bilgilerle
dolu anayasay› koruma dairesi
raporlar›...Hessen Anayasay› Koruma
Dairesi Baflkan›, daha da ileri
giderek, yetki ve sorumluluklar›n›
aflarak ‹slam’› afla¤›lay›c› ve hakaret
dolu yay›nlar yapabilmifltir. Yay›nlar›nda
ve konuflmalar›nda, ‹slam Dini’ni
gerici ve Hristiyanl›k Dini’ni
ilerici ve modern bir din olarak tan›mlama
cüretini gösterebilmifltir.
Böylece, Hessen Eyaleti Anayasay›
Koruma Dairesi, anayasada tan›mlanan,
devlet ve devlet kurumlar›n›n
dinlere karfl› tarafs›zl›k ilkesini aç›k
bir flekilde ihlal etmifltir.
IRH, kuruluflundan bugüne kadar,
onur k›r›c› politika ve muamelelere
karfl›, bütün gücüyle ve her yerde
karfl› durmufl, mücadele etmifl ve giriflimlerde
bulunmufltur. Müslümanlar›n
devlet kurumlar›nda u¤rad›klar›
onur k›r›c› muameleleri, her yerde ve
her zaman dile getirmifl ve bunlar›n
ortadan kalkmas› için y›lmadan gayret
etmifltir. IRH, tüm bu politikalar
karfl›s›nda asla duyars›z kalmam›fl,
susmam›fl ve susturulamam›flt›r. Hessen
Eyaleti Anayasay› Koruma Dairesi,
hükümetten ald›¤› destekle
IRH’y› susturmak ve sindirmek için
her tür metoda baflvurmufl ve baflar›s›z
kalm›flt›r. Hat›rlayaca¤›n›z gibi,
31 May›s 2005 tarihinde yap›lan bas›n
toplant›s›nda, Hessen ‹çiflleri Bakan›
taraf›ndan, 2004 Anayasay› Koruma
Raporu kamuoyuna tan›t›lm›flt›r.
Eyalet Hükümeti, ilk defa IRH’y›
da bu rapora alarak, sindirme, korkutma
ve susturma politikas›na yeni
bir boyut kazand›rm›flt›r. IRH’n›n
Hessen ve Almanya düzeyindeki
imaj›na, özellikle temyiz mahkemesi
aflamas›ndaki ‹slam Din Dersi davas›na,
müslüman bayan ö¤retmen ve
memurlara yönelik ç›kar›lan baflörtüsü
yasa¤› kanununa karfl› yapt›¤›
onurlu mücadeleye, Almanya düzeyinde
tüm müslüman kurulufllar›n
tek bir çat› alt›nda toplanmalar› ve
birleflmeleri yönünde yapt›¤› ve büyük
katk›da bulundu¤u geliflmelere
ve müslümanlar›n bu ülkede onurlu
ve eflit muamele gören vatandafllar
konumuna gelmesi yönünde yapt›¤›
tüm çal›flmalara darbe vurmak üzere,
raporda IRH’n›n anayasa düflman›
bir kurulufl oldu¤u iddia edilmifltir.
Bu raporla bizi susturaca¤›n› ve
sindirece¤ini zanneden hükümet ve
Anayasay› Koruma Dairesi, yan›lm›fllard›r.
Onurlu mücadelemize bütün
gücümüzle devam ettik. 15. Haziran
2005 tarihinde yapt›¤›m›z bas›n
toplant›s›yla bu onurlu tavr›m›z› ve
mücadelemizi kamuoyuna duyurduk.
Alman medyas› ve bas›n kurulufllar›,
haftalarca ve hatta aylarca bununla
ilgili haber, yorum ve röportajlar yay›nlam›fllard›r.
‹lk defa, Müslüman
bir kuruluflun onurlu mücadelesi ve
görüflleri bu yo¤unlukta Alman medyas›nda
ve bas›n›nda yer bulmufltur.
IRH, Alman kamuoyunun gündemine
yerleflmifltir. Türk medyas› ve bas›n›
ise, genel ve ço¤unlu¤u itibariyle,
maalesef Türk kamuoyunu bilgilendirme
konusunda duyars›z ve etkisiz
kalm›flt›r. Bugüne kadar, Müslümanlar’a
yönelik onur k›r›c› muamelelere
karfl› duyars›z kalan ya da
yeterince net tepki göstermeyen siyasi
partiler, kilise yönetimleri, sivil
toplum ve insan haklar› kurulufllar›,
ilk defa aç›k tepki göstermeye bafllam›fllar
ve IRH’ya destek mesajlar›
yay›nlam›fllard›r. Geçen sene, 2 Kas›m
2005 tarihinde Frankfurt’ta yapt›¤›m›z
Ramazan ‹ftar Pro¤ram›m›za
önemli kurum ve kurulufl temsilcilerinin
yan›s›ra, Hessen Eyalet Meclisi
SPD, Yefliller ve FDP Grup Baflkanlar›
da kat›larak, IRH’ya destek verdiklerini
kamuoyuna ilan etmifllerdir.
Bunlar, yukar›da sayd›¤›m tüm
olumsuzluklara ra¤men, Müslümanlar’›n
bu ülkedeki gelecekleri aç›s›ndan
önemli ve sevindirici geliflmelerdir.
Almanya tarihinde belki de bir
ilk yaflanm›flt›r. Siyasi otorite ve hükümete
ra¤men, Müslümanlar’›n
onurlu mücadelesine sahip ç›kan sesler
yükselmeye bafllam›flt›r. Bu seslerin
yükselmesinin ard›nda, IRH’n›n
gösterdi¤i cesur ve onurlu duruflu
yatmaktad›r.
Anayasay› Koruma Dairesi Raporu
ile ilgili olarak, Hessen Eyaleti
‹çiflleri Bakanl›¤› aleyhine açt›¤›m›z
dava, 29 May›s 2006 tarihinde sonuçlanm›flt›r.
29 May›s 2006 tarihinde,
Wiesbaden Eyalet Mahkemesi’nde
toplam 4 saat 15 dakiki süren,
tarihi bir duruflma yaflanm›flt›r. Alman
medyas›n›n da takip etti¤i bu tarihi
duruflma, Alman medyas›nda ve
kamuoyunda büyük yank› uyand›rm›flt›r.
Duruflma, IRH’n›n savunmas›
fleklinden ç›karak, 11 Eylül 2001
sonras› Müslümanlar’a yönelik olarak
yap›lan onur k›r›c› ve insan haklar›na
ayk›r› devlet politikalar›n›n
yarg›land›¤› bir platforma dönüflmüfltür.
Dava, IRH’n›n baflar›s›yla
sonuçlanm›flt›r. Mahkeme heyeti,
Eyalet Hükümeti’nin IRH’ya karfl›
hukuk önünde hiçbir flans›n›n olmad›¤›n›
görerek, IRH’n›n art›k böyle
raporlarda yer alamayaca¤› ve böylece
hakk›ndaki ithamlar›n mesnetsiz
oldu¤una karar vermifltir. Mahkeme,
IRH ve Hessen Eyalet Hükümeti aras›nda
uzlaflmay› sa¤layarak, Müslümanlar’›n
entegrasyonu konusunda
bundan böyle iflbirli¤i yapmalar› gerekti¤ini
karara ba¤lam›flt›r. Almanya’da
Anayasay› Koruma Dairesi ile
ilgili aç›lan bir dava, Müslümanlar
aç›s›ndan ilk defa böylesi bir boyutta
olumlu ve baflar›yla sonuçlanm›flt›r.
En önemlisi de, bunun ilk yarg› sürecinde
ve ilk duruflmada gerçekleflmifl
olmas›d›r. Bundan böyle, üyelerimizle
ilgili olarak, vatandafll›¤a geçiflte
herhangi bir zorluk ç›kar›lamayacakt›r.
Çünkü bu hukuka ve mahkeme
karar›na ayk›r› olacakt›r. Vatandafll›k
dairelerince ç›kar›lacak bir
zorlukta, üyelerimizin derhal bize
10 DOSYA
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
durumu bildirmeleri önemlidir. IRH,
bu durumda gere¤ini yapacakt›r.
IRH olarak, bundan sonraki süreçte
flu prensip fliar›m›z olacakt›r:
„Büyüklük, mütevazi ve alçakgönüllü
olmakta yatar." Davay› aç›k ve net
kazanan taraf olarak, bundan böyle
mütevazi ad›mlarla iliflkileri yumuflatma
sürecine katk›da bulunaca¤›z.
„Uzlaflmay› ve bar›flmay› bilmeyen,
kavga etmemelidir!"
IRH, tüm zor flartlara ra¤men,
onurlu mücadele etme ve gerekti¤inde
izzetli bir flekilde kavga edebilme
yetene¤ini ispat etmifltir. Ayn› flekilde,
medeni bir flekilde uzlaflmas›n›
ve bar›flmas›n› da bilir. Bununla ilgili
gerekli ad›mlar› att›k ve atmaya devam
edece¤iz. Yak›nda Eyalet Hükümeti
ile biraraya gelmeyi ümit ediyoruz.
Eyalet Meclisi Grup Baflkanlar›
ile k›sa bir süre sonra biraraya gelece¤iz.
Önümüzdeki dönemde en önemli
çal›flma alan›m›z›, eyalet ve federal
Amerikan Arafltırma Merkezi Pew’in yaptı¤ı
bir anket ‹slam dünyası ve Batı arasında büyük
bir güvensizlik oldu¤unu ortaya çıkardı.
Ankete göre ‹slam dünyasında özellikle ABD ve
Avrupa’daki insanlar kendini be¤enmifl, ahlaksız ve
paragöz algılanırken, Amerikalılar ve Avrupalılar
ise Müslümanları fliddet e¤ilimli, tolerans sahibi olmayan
veya fanatik olarak görüyor. Anket özellikle
Almanya’da di¤er insanlara karflı güvensizli¤in yüksek
oldu¤unu ortaya koyuyor.
13 farklı ülkeden insanlara yöneltilen anket sorularına
verilen cevaplarda Müslümanlar ve batı iliflkilerinin
kötü oldu¤u cevabını verilirken, bu fikri savunanlar
Almanya’da yüzde 70, Fransa’da yüzde 66
ABD’de yüzde 55 olarak ortaya çıktı. "Batı ülkelerinde
Müslümanlar sorumlu tutulurken, ‹slam ülke-
düzeyde tüm Müslüman cemaatlerin
birleflmesi ile ilgili faaliyetler kapsayacakt›r.
Yaklafl›k iki seneden beri
yo¤un bir flekilde sürdürülen toplant›lar
ve çal›flmalar, meyvesini vermeye
bafllam›flt›r. Federal Almanya’da
bulunan hemen hemen tüm Müslüman
çat› kurulufllar›n›n içinde yer ald›¤›
„Birlik Platformu", inflaallah yak›n
bir zamanda somut hale gelecektir.
Hessen Eyaleti, bu birleflme sonucunda
Federal Almanya düzeyinde
inflaallah IRH taraf›ndan temsil edilecektir.
Eyalette bulunan cami dernekleri,
önümüzdeki haftalar ve aylarda
tüzel kiflilik olarak, IRH’ya üye
olarak al›nacaklard›r. Bununla ilgili
olarak, inflaallah yak›n zamanda Federal
ve Eyalet çat› kurulufllar›n›n iflbirli¤i
ve kat›l›m›yla, gerekli toplant›
ve görüflmeler yap›lacakt›r. Tüm
Müslümanlar’›n eyaletler ve federal
düzeyde birleflmeleri, hepimizin y›llard›r
arzulad›¤› ve gerçeklefltirmek
istedi¤i bir idealdir. Elbetteki bu sü-
reç, çak›l tafllar› ve bir tak›m zorluklarla
kapl›d›r. Allah’a flükürler olsun
ki, son iki y›l içinde yapt›¤›m›z yo-
¤un toplant›lar sonucunda, bunlar›n
büyük bir k›sm›n› aflt›k. Tüm Müslüman
çat› kurulufllar›n›n ve herbir cami
derne¤inin ve üyelerinin gayret
ve samimiyetleriyle, önümüzdeki
birleflme sürecini sa¤l›kl› bir flekilde
gerçeklefltirmeyi, Allah’tan diliyoruz.
Bu süreçte hepimiz sab›rl› ve
birbirimize karfl› anlay›fll› olmal›y›z.
Kardefllik, dayan›flma, birlik, karfl›l›kl›
güven ve sevgi ba¤lar›m›z› güçlendirmeliyiz.
Tüm Müslümanlar’›n
gerek eyaletler düzeyinde ve gerekse
Federal Almanya genelinde en iyi bir
flekilde ve birlik içinde temsil edilmesi,
hepimize güç katacakt›r. Birlikten
güç do¤ar.
Sevgili Müslümanlar ve Muhterem
Kardefllerim!
Bafllar›n›z dik, al›nlar›n›z aç›k ve
duruflunuz sa¤lam olsun!!! Korkmay›n,
kendinizi sindirtmeyin ve ümit-
lerinde ve Avrupa’da Müslümanlar tarafından batılı
ülke vatandaflları suçlanıyor" diyen Pew Direktörü
Andrew Kohut, örne¤in karikatür krizinin büyümesini
Almanların yüzde 62’sinin Müslümanların tolerans
sahibi olmadı¤ına ba¤ladı¤ını ifade etti. Buna
karflın Almanya’daki Müslümanların yüzde 71’i ise
Batının ‹slam’a yeterince saygılı olmadı¤ını belirtti.
Ankete göre Almanların yüzde 70’i ve ‹spanyalıların
da yüzde 58’i inançlı bir Müslüman ile "modern"
batı toplumunun yaflamı arasında temel zıtlıklar
oldu¤unu düflünüyor. 413’ü Müslüman olan 902
anket katılımcısının yüzde 73’ünün ‹slam ülkelerinin
"daha modern" bir zihne sahip olmaları durumunda
ekonomilerinin daha iyi olaca¤ı cevabını verdikleri
belirtildi.
Anketten çıkan di¤er bir sonuç ise batılı ülkeler-
siz olmay›n! Bizler sa¤lam durursak,
birlik ve dayan›flma içinde olursak,
bu ülkede Müslümanlar ve az›nl›klara
yönelik ›rkç› politikalar de¤iflmek
zorunda kalacakt›r. Y›llard›r ‹slam
ve Müslümanlar hakk›nda baflkalar›
konuflmufl ve kararlar alarak uygulam›fllard›r,
art›k buna dur demenin zaman›
gelmifltir. Eyaletler ve Federal
Almanya düzeyindeki birleflme, ‹nflaallah
yeni bir dönemin bafllang›c›
olacakt›r. Müslümanlar’›n daha iyi,
daha güçlü ve birlik içinde temsil
edilmelerinin önü aç›lm›fl olacakt›r.
Bu süreçte, hepimize görev ve sorumluluklar
düflmektedir. Herkes
kendi bulundu¤u cami derne¤i ve
varsa, ba¤l› oldu¤u eyalet veya federal
çat› kurulufluna sahip ç›kmal› ve
onun bu birleflmede en iyi flekilde
temsil edilmesine katk›da bulunmal›d›r.
Allah, sabreden, birlik ve beraberlik,
ihlas ve samimiyet içinde hizmet
edenlerle birliktedir.
"Batı" ve ‹slam dünyası arasında büyük güvensizlik
“Almanya’da güvensizlik özellikle daha fazla”
Genf Üniversitesi Sosyoloji
Enstitüsü’nün gerçeklefltirdi¤i
yeni bir arafltırma sonucunda
‹sviçre nüfusunun yarısının
yabancı düflmanı ve dörtte birinin
de "antisemitist" oldu¤u anlaflılırken,
her yirmi kifliden birinin de
ırkçı oldu¤u ortaya çıktı. Arafltırma
için yapılan anket soruları halk içerisinde
önemli rol oynayan dört büyük
gruba yöneltildi. ‹nsan ve yabancı
düflmanı tutumu reddeden ve
yüzde 37 ile en büyük grubu oluflturan
"Kreativen" grubundakiler genelde
sol görüfllü gençler ve flehirde
yaflayan insanlar.
Bu gurubu yüzde 23 ile açık bir
flekilde yabancı düflmanı olan "muhafazakâr
milliyetçiler" takip ediyor.
Bu grup sa¤ görüfllü, daha az
e¤itimli ve geleceklerinden korkuyor.
"Liberal iflverenler" diye adlandırılan
üçüncü grup ise aynı flekilde
yabancılardan korkuyor, ancak
farklılıkları kabul eden ve insanlarla
iyi geçinen bir grup. Hak, hukuk,
düzen taraftarı ve piyasanın gücüne
inanıyor.
Dördüncü ve en küçük grubu
yüzde 9 ile "flaflkın gelenekçiler"
oluflturuyor. Bu grupta açık bir flekilde
yabancı düflmanı, ayrıca politik
olarak uyumsuz ve fliddeti problemin
bir çözümü olarak görüyor.
Arafltırmanın sonuçlarına göre kendisini
toplumdan soyutlayan "flaflkın
gelenekçiler" problemin ana
kayna¤ını olufltururken, "Muhafazakâr
milliyetçiler" de fliddet e¤ilimleri
nedeniyle aynı flekilde endifle
verici olarak de¤erlendiriliyor.
Genf Üniversitesi Sosyoloji Enstitüsü
ayrıca ‹sviçrelilerin dörtte birinin
Yahudi karflıtı oldukları sonucunu
ortaya koydu. Ankete katılan-
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
de yaflayan Müslüman azınlıkların Müslüman ve batılı
yaflam tarzlarında temelde zıtlık olmadı¤ını
düflünmeleri. Anket ayrıca, Avrupa’daki birçok
Müslümanın batılı Hristiyanlar için olumlu düflünceler
taflıdıklarını ortaya koydu. Buna göre Fransa’daki
Müslümanların yüzde 91’i, ‹spanya’dakilerin yüzde
82’si, ‹ngiltere’dekilerin yüzde 71’i, Almanya’dakilerin
yüzde 69’u ise Hristiyanlar hakkında olumlu
düflünüyor.
Bununla beraber Fransızların yüzde 65’i, yüzde
61’i, ABD’lilerin yüzde 54’ü, Almanların sadece
yüzde 36’sı, ‹spanyalıların yüzde 29’u Müslümanlar
hakkında olumlu düflündüklerini ortaya çıkaran ankette,
Almanların yüzde 93’ü "‹slam dünyasındaki
artan aflırı e¤ilimler" konusunda endifle ettiklerini
ifade ettiler.
“�sviçre’nin yarısı yabancı dü�manı”
Yapılan yeni bir arafltırma ‹sviçre’nin yarısının yabancı düflmanı dörtte
birinin de "antisemitist" oldu¤unu ortaya koydu
ların toplam yüzde 90’ının ırkçılı¤ı
reddetti¤i belirtildi. Yüzde 77’lik
bir bölüm politik süreçte azınlıklar
için daha iyi entegrasyon isterken,
yüzde 55’lik bir bölüm de vatandafllı¤a
geçiflin daha çok kolaylafltırılmasından
yana.
Arafltırmacılar "‹nsan düflmanlı-
¤ı"nı, engelliler, eflcinseller, Müslümanlar,
Yahudiler veya kadınlar gibi
halk gruplarından hofllanmamak,
yabancı düflmanlı¤ını da göçmenleri
reddetmek olarak tarif ederken,
ankete 3000 kiflinin katıldı¤ı kaydedildi.
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
O�uz ÜÇÜNCÜ
IGMG Genel Sekreteri
Zamanımızda, kamuoyu
arafltırmalarını, arafltırma yapılmasını
isteyenlerin düflüncelerini
arafltırmak üzere bu fikirleri
masum flahitler yoluyla ispat ettirme
sanatı olarak tanımlayan insanlar
var. Allensbach Enstitüsü’nün
"Frankfurter Allgemeine Zeitung"
gazetesi adına yaptı¤ı, Almanların
‹slam algısı konulu anketi bu bilgi
ıflı¤ında de¤erlendirirsek, yayınlanan
rakamların, FAZ"ın "düflünce ve hislerine
derin bir bakıfl" sunaca¤ı
düflünülebilir. ‹flin flakası bir yana,
Enstitü’nün ortaya koydu¤u anket
sonuçları, zaten cansıkıcı olarak nitelenen
Almanya’daki Müslümanların
entegrasyonu tartıflmalarını alevlendirecek.
Bu ülkede yaflayan Müslümanların
tehlike teflkil etti¤i gibi ne oldu¤u
‹slam Toplumu Milli Görüfl (IGMG) 2002 yılında
da Bavyera Eyaleti Anayasayı Koruma
Teflkilatı’nın yayınlarında geçen gerçek dıflı
iddialar nedeniyle Bavyera Eyaleti hakkında davacı
olmufl, gerçeklefltirdi¤i programlarında veya
cemiyetlerinde "Hoca, sen savafl dersen savaflırız,
öldür dersen öldürürüz" veya "Yahudilere ölüm"
gibi sloganların kullanıldı¤ı iddialarına karflı çıkmıfltı.
Bavyera Eyaleti ise son duruflmada halen
raporun do¤rulu¤unda ısrar ediyordu.
‹çiflleri Bakanlı¤ının savunması Münih ‹dare
Mahkemesi önünde kabul görmedi ve mahkeme
IGMG’nin talebini haklı buldu. Böylece Mahkeme
davalının flu iddialarını reddetmifl oldu:
- Bir programda katılımcıların "Hoca, savafl
dersen savaflırız, öldürmemizi istersen öldürürüz"
diye slogan attıkları,
- Hamburg’ta bir camide görevli bir imamın,
"keflke geçmiflte de günümüzde de Yahudiler denize
batırılsalardı" fleklinde konufltu¤u ve vaazını
"tüm Yahudilere ölüm" sözleriyle noktaladı¤ı,
- fiikayetçi kuruluflun baflkanının, bir konuflmasındaki
"Yahudilerin Amerika’yı kontrol
altına aldıkları gibi, Müslümanların da Avrupa’yı
kontrol altına alabilecek derecede, hiç de azımsanmayacak
bir politik güce sahiptirler" cümlesinde
"Yahudi" sözcü¤ünü kullandı¤ı.
DOSYA 11
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Kim anayasa dü�manı?
müphem sonuçlar bir yana, ankete
katılanların özellikle bir soruya verdikleri
cevaplar, Almanya’nın flu anki
zihin yapısını, endifle verici bir
flekilde ele veriyor. Zira, katılımcıların
yüzde 56’sı kendilerine yöneltilen
flu ifadeyi onaylıyorlar: "fiayet
kimi Müslüman ülkelerde kilise
inflaa etmek yasak ise, bizde de cami
yapmak yasaklanmalı".
Din özgürlü¤ü konusunda günyüzüne
çıkan böyle bir anlayıfla bakınca,
bir temel hak olan din özgürlü¤ü
konusunda yapılan ihlallerin halkın
büyük bir ço¤unlu¤u tarafından desteklenmesi
de aslında insanı gerçekten
de flaflırtmıyor.
Böyle bir düflünce kalıbından yola
çıkarsak, göçmen kökenli insanlar
için evrensel bir insan haklarının
de¤il, aksine onların geldikleri ülkelerdeki
insan hakları anlayıflının geçerli
olması gerekti¤i sözkonusu demektir.
Bunun anlamı flu olur: Örne¤in
Çin’de fikir özgürlü¤ü ve demokrasinin
olmadı¤ını varsayarsak, Çinlilerin
Almanya’da da bunları talep etme
hakları olmayacak mı? Veya
farz-u muhal, Afrika’da insanın bedensel
zarara u¤ramama hakkı yoksa,
Afrikalı insanlarının Almanya’da
bu hakkı talep edememeleri mi gerekir?
Yine, önünde "‹slamî" sözcü¤ü
yer alan tüm ülkelerde kapsamlı bir
din özgürlü¤ünün olmaması, mantık-
sal olarak Almanya’daki Müslümanların
da kapsamlı bir din özgürlü¤ü
talebinde bulunamamalarını mı gerektiriyor?
Anket, Almanların yüzde
56’sının, çok endifle verici ve hatta
temel haklar noktasında "anayasa
düflmanı" sayılabilecek bir anlayıfla
sahip oldu¤unu meydana çıkarıyor.
Ortaya çıkan bu anlayıflın, bilhassa,
Avrupa ‹nsan Hakları Sözleflmesi’ne
ciddî anlamda aykırı olmasına
ra¤men, kamuoyu, tepkisini ortaya
koyma noktasında mesafeli kalmayı
tercih ediyor. Bu durum, Müslümanların
entegrasyon kabiliyeti konusundaki
tartıflmalarda konunun, sürekli
olarak anayasaya sadakat, insan
hakları anlayıflı gibi kavramlara dayandırılması
sebebiyle, çok acı. Ankettin
açı¤a çıkardı¤ı fikirlerin, Almanya’daki
Müslümanlar tarafından
savunuldu¤unu bir an için aklımızdan
geçirerek, Alman politikacıların
ve Kilise temsilcilerinin olası tepkilerini
gözönüne getirelim. Beklenebilecek
tepkilerin en düflü¤ü, her kesimden
fliddetle red açıklamaları
olurdu herhalde.
FAZ tarafından, Allensbach Enstitüsü’ne
yaptırılan anket, bir anayasal
düzenin, içinde yaflayan insanların
onun temel prensiplerini anlamadı¤ı
veya içsellefltiremedikleri takdirde
ruhsuz bir yapıya dönüfltü¤ünü
çok açık gösteriyor. Böyleyken yerli
Mahkeme ayrıca, Bavyera Eyaleti’ne, Anayasayı
Koruma Teflkilatı’nın raporunda IGMG ile
ilgili bölümde "Milli Gazete"den alıntıların kullanılması
da yasaklandı.
Duruflma sırasında, Bavyera Anayasayı Koruma
Teflkilatı Baflkanı Günter Gold’un iddialarının
aksine, raporlar ve resmi daire belgelerinde sürekli
ve bilinçli olarak güvenilir olmayan iddiaların
ve kesinleflmemifl bilgilerin kullanıldı¤ı ortaya
çıktı.
Ayrıca tanık olarak dinlenen Anayasayı Koruma
Dairesi eski baflkanı, dairenin sivil davalar
için flahıslara destek olarak, hatta daha sonra yanlıfl
oldu¤u ortaya çıkan resmi karneler verme sebebini
de açıklayamadı.
veya göçmen olmufl olmak farketmiyor.
Entegrasyon kursları diye feryat
edenler ve göçmenlerden Almanya’nın
anayasal düzeni hususunda
bilgili olmalarını talep edenler, kendilerine
dönüpte, bu ülkenin okullarında
ve kamuya ait kurumlarında
insanların anayasal düzeni kavramaları
ve ihtiyaç halinde onun korunması
taraftarı olmaları için ne adımlar
atıldı¤ını sormalılar. Özellikle de
birilerinin çıkıp da ülkenin güvenli¤ini
sa¤lamak için sınırlandırmalara
gidilmesi gerekti¤ini söyledi¤i bu
zamanlarda.
Evrensel insan hakları ba¤lamında
iki sınıflı toplum tabii ki olamaz,
olmamalıdır. Ancak ard arda gelen
olaylar ve insanların kafalarına yerleflmifl
endifle verici fikirler karflısında,
ülkenin anayasal düzeninin korunması
için önlemler almanın tam
zamanıdır.
Bunu söylerken kontrollerin artması,
insanların daha fazla izlenmesi
veya özgürlüklerin daha fazla sınırlandırılması
gibi tedbirlerden bahsetmiyoruz.
Aksine, hasseten, anayasada
kök salmıfl haklardan ödün vermenin,
bizim için kıymetli ve paha
biçilmez de¤erler olan, refah, özgürlük
ve toplumsal barıfl gibi de¤erleri
tehlikeye soktu¤unu "Almanlar"ın
gözleri önüne getirmek gibi tedbirlerden
bahsediyoruz.
Bavyera Eyaleti IGMG’nin açtı�ı davayı kaybetti
IGMG Genel Sekreteri O¤uz Üçüncü; "Anayasayı
Koruma Dairesi’nin siyasi emeller için suistimalinin
kabul edilemez bir durum" oldu¤unu
belirtti. Ayrıca; "Bu gibi durumların ilgili daireler
için nasıl olumsuz sonuçlar do¤urabilece¤i ortada.
Bazı içiflleri bakanlarının uyguladı¤ı siyasi
baskılar anayasayı koruma dairelerinin bu tür metotlara
baflvurmaya zorluyor" uyarısında bulundu.
Öte yandan "Anayasayı Koruma Dairesi’nin
kanuni sınırlarını hatırlatmak için sürekli uzun
yıllar süren davalar açmak zorunda olmamız hukuk
devleti açısından düflündürücüdür" tespitinde
bulunan Üçüncü, son Anayasa raporları hakkında
flunları söyledi; "IGMG hakkındaki son anayasa
raporlarının, IGMG’yi takip raporundan çok,
‹çiflleri Bakanlı¤ı’nın siyasi manifestosu görüntüsü
vermesi göze batmaktadır. Özellikle
IGMG’nin Anayasayı Koruma Dairesi tarafından
neden takip edildi¤i konusunda Daire’nin kanuni
görevi dâhilindeki gerekçeleri bulmak imkansız."
Üçüncü son olarak; "Bavyera Eyaleti’nin bu
süreçte dava ile daire tarafından kullanılan muhbirleri
tespit etmek istedi¤imize dair iddiaları
asılsızdır. Bizim amacımız sadece Bavyera Anayasayı
Koruma Dairesi’nin hukuka aykırı hareketlerini
tespit ettirmektir" dedi.
12
ETK�NL�K HABER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Hikmet Erdemir
Avrupa’da Müslüman Gençli¤e yönelik çeflitli
alanlarda hizmet veren IGMG Gençlik Teflkilatı
15.Bilgi yarıflmasını dört ayrı grupda gerçeklefltirdi.
1.Grup: Hamburg, Bremen, Berlin, K.Ruhr, Hannover
Yer: Hannover
2.Grup: Köln, Düsseldorf, RuhrA, K.Hollanda,
G.Hollanda, Hessen, Belçika, Paris, Danimarka,
‹sveç, Norveç, ‹ngiltere, ‹talya
Yer: Kerpen
3.Grup: Strasbourg, Lyon, Annecy, ‹sviçre, Freiburg,
Rhein-Saar, Stuttgart
Yer: Strasbourg
4.Grup: G.Bavyera, K.Bavyera, Schwaben, Avusturya
1, Avuturya 2
Yer: München / G.Bavyera
Bilgi Yar›flmasında Din ve Ahlak Bilgisi, Fıkıh,
‹slam Tarihi, Genel Kültür ve güncel sorular yer
aldı. Yarıflmacıların 60 dakika test olarak katıldıkları
yarıflmada heyecanlı oldukları gözlendi. Yarıflma
sonunda hem ferdi alanda hemde bölgelerarası
derecelendirme yapıldı. Katılımcılar kendi aldıkları
puanla ferdi alanda dereceye girerken, bölgeden
katılan üç kiflinin puanı toplanarak toplam bölge
puanı olarak de¤erlendirildi.
13-17 yafl Grubunun soruları IGMG E¤itim Baflkanlı¤ının
hazırladı¤ı Temel bilgiler 1, 2 ve 3’ten
soruldu. 18-25 yafl grubunun soruları bilgi yarıflması
kitapçıklarından ve genel kültür ve bilgilerden
soruldu.
IGMG Gençlik Teflkilatı E¤itim Baflkanlı¤ı yarıflmayla
alakalı çalıflmalarda eme¤i geçenlere ve yarıflmaya
katılanlara teflekkür etti.
Gençlik Teflkilatı E¤itim Birimi Baflkanı Hikmet
Atak yaptı¤ı bilgilendirmede; “Gençlerimize yönelik
yapılan bilgi yarıymalarının asıl amacının e¤itim
oldu¤unu vurgulayarak gençlik e¤itim müfre-
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Milli Görü� Gençli�inin Bilgi Yarı�masında Heyecan Doruktaydı
IGMG Gençlik Te�kilatı 15. Bilgi Yarı�ması yapıldı
Her yıl geleneksel olarak e¤itim amaçlı yapılan bilgi yarıflması
iki katagoride dört ayrı grupda gerçeklefltirildi.
Yarıflmacıların yanı sıra velilerin de yarıflmacılara destek
olmak için katılmaları ayrı bir güzellik kattı.
Federal Anayasa Mahkemesi okul zorunlulu_unun
ailelerin e¤itim hakkından önce
geldi¤ine, bu nedenle de ebeveynlerin çocuklarını
dini nedenlerle okuldan tamamen men
edemeyeceklerine karar verdi. Karara ba¤lanan
davayı, üç kız çocuklarının kaydını okuldan sildiren
ve bu nedenle cezai ihtar alan Nordhessen’den
bir aile açmıfltı. Protestan-Reformist bir
cemaate ba¤lı sözkonusu aile neden olarak, kamuya
ait okullarda verilen cinsiyet dersi, evrim
teorisi, de¤er ve düflünce ço¤ulculu¤un Hristiyan
de¤erlerine uygun olmadı¤ını göstermifllerdi.
datında yer alan flu maddeleri sıraladı
Avrupa’da yaflayan gençlerimize;
- Allah’a kulluk bilinci kazandırmak
- Kur’an-› Kerimi ve Peygamberimizin sünnetlerini
sevdirmek ve bunların yaflamımıza yansımasını
sa¤lamak
- Millî, manevî ve kültürel de¤erlerini ö¤retmek
- ‹çinde yafladı¤ı toplumun insanları ile entegre olmalarını
sa¤lamak
- Kiflilik kazandırmak
- Birlikte çalıflma kabiliyeti kazandırmak
- Plânlı yaflamayı ö¤retmek
- Teflkilatımızın önemini ö¤retmek
- Görgü kurallarına uygun bir yaflayıfl tarzı kazandırmak,
Gelecek yıl yapılacak olan 16. Bilgi yarıflmasının
Türkiyedeki ÖSS usulünde yapılması için karar
alan E¤itim komisyonu bu flekilde bilgi yarıflmasına
ilginin daha fazla olacagını bekliyorlar.
IGMG Gençlik Teflkilatının 15.sini gerçeklefltirdi-
¤i bilgi yarıflmasının sonuçları flu flekilde belirlendi.
a) 13-17 yafl grubu ferdi alanda sıralama
1. Enes Çürük 270 Puan (Düsseldorf) 2. Habil Altın
265 Puan (Ruhr A) 3. Yasir Dardal 260 Puan
(Belçika)
13- 17 yafl grubu Bölge sıralaması
1. Berlin 745 Puan 2. Belçika 665 Puan 3. Düsseldorf
ve Hannover 660 Puan
b) 18-25 yafl grubu ferdi alanda sıralama
1. Özgür Develio¤lu 258 Puan (Stuttgart) 2. Üzeyir
Sarıtafl 236 Puan (K. Hollanda) 3. Muhammed
Reçber 235 Puan (K.Ruhr)
18-25 yafl gurubu Bölge sıralaması
1. K.Hollanda 672 Puan 2. Stuttgart 663 Puan 3.
Hessen 662 Puan
Bilgi yar›flmas› hediyeleri birincilere dizüstü Bilgisayar›,
ikincilere Video kamera, üçüncülere de digital
resim makinas› olarak takdim edilecek.
Okul zorunlulu�u ailelerin e�itim
hakkından öncelikli
"Ebeveynler çocuklarını dini nedenlerden dolayı okuldan tamamen men edemezler"
Anayasa mahkemesi ise verdi¤i kararda ailelerin
e¤itim hakkının okul zorunlulu¤u ile "okulda
sosyal yetkinlik farklı düflünenler ve yaflanan
tolerans ile tecrübe edilmesi gerekli" diyerek sınırlandırılabilece¤ini
belirtti.
Mahkeme kararında ayrıca flu ifadeler yer
verdi: "Umumun din veya belli dünya görüflleri
etrafında motive olmufl paralel toplumların
oluflması engellemeye çalıflmasında ve azınlıkları
entegre etmesinde fayda vardır. Bu nedenle bu
tür azınlıkların farklı düflünenlerle diyalog yolunu
kapamalarını izin verilmez".
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Millî Görü� Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Belçika’da
IGMG’nin düzenledi�i programdaki konu�ması:
�nsanlık �slâm’a çok �ey borçlu
■ 4 Haziran 2006 tarihinde Belçika’n›n Hasselt Kentinde ‹GMG öncülü¤ünde biraraya gelen yaklafl›k 30
bin kifliye hitap eden T.C. 54. Hükümeti’nin Baflbakan› Prof. Dr. Necmettin Erbakan yapt›¤› konuflmada
Bat›l› devlet yöneticilerine önemli mesajlar verdi.
■“Materyalist maksatlar için ve menfaat için de¤il, Allah r›zas› için ifl yapmay› insanl›¤a ‹slâm ö¤retmifltir”
diyen Erbakan ‹slâm’›n ö¤rettiklerinin saadetin temelini teflkil etti¤ini belirterek Bat›l› liderlere gittikleri
yanl›fl yoldan dönüp, insanl›¤›n kurtuluflu ve saadeti için çal›flmalar› tavsiyesinde bulundu. Erbakan’›n
konuflmas›n›n tam metnini yay›nl›yoruz.
Esselamü Aleyküm.
Hepinizi hürmetle selaml›yorum, muhabbetle kucaklay›p,
ba¤r›ma bas›yorum. Bugün Avrupa Milli
Görüfl Teflkilatlar›n›n y›ll›k en büyük toplant›s›n›
yapmak üzere Avrupa’n›n dört bir taraf›ndan
koflup Belçika’n›n bu güzel spor sahas›nda büyük
bir insan seli olarak bir araya geldiniz.
Kimli¤inizin fluurunu yafl›yorsunuz.
Avrupa Milli Görüfl Teflkilatlar›n›n bir y›ll›k faaliyetleri
hakk›nda bilgi al›yorsunuz. Çeflitli toplant›
ve görüflmelerle fikir al›flveriflinde bulunuyorsunuz.
Her y›l, bir büyük stadyumda gerçeklefltirdi¤iniz
bu büyük mana tafl›yan toplant›n›za bu y›l Türkiye’den
Saadet Partisi’nin Genel Baflkan› Say›n Recai
Kutan bey arkadafllar›yla beraber bugünün heyecan›n›
sizinle beraber yaflamak üzere toplant›n›za
kat›ld›. Size sevgi ve muhabbetlerini sundu.
Bendeniz de ayn› flekilde flimdi hepinize sevgi ve
1- ‹slâm dini bar›fl dinidir. ‹slâm fliddetin her türlüsünü reddeder. Bizim
kitab›m›z Bismillahirrahmanirrahim’le bafll›yor. Peygamberimizin (A.S.)
rahmetellilalemin olarak gönderilmifltir. Onun için inanc›m›z›n ve düflüncemizin
temeli rahmettir, esirgemedir, ba¤›fllamad›r, sevgidir ve flefkattir.
Bundan dolay› da gayemiz yeryüzündeki 6 milyar insan›n hepsinin saadetir.
Biz Allah’›n kullar›n›n hepsini Müslüman olsun olmas›n, dünya ve ahirette
mesut olmalar›n› isteriz.
Temel insan haklar› herkes için eflittir.
‹nsanlar›n haklar›na sayg› gösterirken Müslim, gayri Müslim ayr›m› yap›lamaz.
2- ‹nsanl›k tarihi ve ilimler tarihi aç›kça göstermektedir ki, bugünkü insanl›k
bütün temel konularda ‹slâm’a ve Müslümanlara çok fley borçludur. Zira modern
ilimlerin kurucular› ‹slâm âlimleridir.
Temizli¤i insanl›¤a ‹slâm ö¤retmifltir.
Materyalist maksatlar için ve menfaat için de¤il, Allah r›zas› için ifl yapmay›
insanl›¤a ‹slâm ö¤retmifltir.
Bunlar ise, Saadetin temelini teflkil etmektedir.
Düflününüz ki Müslümanl›ktan önce insanlar, ne say› iflaretlerini biliyorlard›,
ne de 4 ifllemi yapabiliyorlard›.
Cebir, Fizik, Kimya, Astronomi, T›p akl›n›za ne gelirse, bütün ilimleri kuranlar
Müslüman âlimleridir.
Avrupa Ortaça¤ karanl›klar›ndan Rönesans ile kurtulmaya çal›flm›flt›r. Rönesans
ise Endülüs Müslümanlar›n›n ve haçl› seferlerine ifltirak edenlerin,
Müslümanlarla temas edip, onlardan ö¤rendikleriyle gerçekleflmifltir.
3- Kültürler birbirini yok etmeye de¤il, bar›fl içinde bir arada yaflayarak insanl›¤a
hizmet için yar›flmal›d›rlar. Bundan dolay› entegrasyona evet, fakat asimilasyona
hay›r demek bütün toplumlar›n yarar›nad›r.
Bilelim ki, Osmanl› devleti 7 as›r, 30 çeflit soy, her çeflit inanç, mezhep ve
tarikat sahibi insanlar›n bar›fl içinde bir arada yaflamalar›n›n en güzel örne¤ini
vermifltir.
Yine tarihte Endülüs’te, bar›fl içerisinde de¤iflik kültürlerin bir arada yaflamalar›n›n
en güzel örne¤ini göstermifltir.
Bugün de Kanada’da bunun güzel bir örne¤ini görüyoruz.
DOSYA 13
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
muhabbetlerimi sunuyorum.
Böylece sizi kucaklarken bir kaç önemli nokta üzerinde
durmakta yarar görüyorum.
Hepinizin bildi¤i gibi Türkiye’nin nüfusu takriben
75 milyona ulaflm›flt›r. 4 milyon kardeflimiz ise
Avrupa’da yaflamaktad›r. Avrupa’ya insanlar›m›z›n
gidifli malumlar›n›z oldu¤u üzere 1965 y›l›nda
bafllam›fl. ‹nsanlar›m›z orada kendi kültürlerini yaflamak
ve gelifltirmek üzere daha ilk y›llardan itibaren
Milli Görüfl teflkilatlar›n› kurmaya bafllam›fllard›r.
Milli Görüfl teflkilat› 40 y›ldan beri 4 milyon insan›m›za,
baflta en do¤al insan haklar› olan ibadetlerini
rahat yapabilmeleri ve helal g›da temin edebilmeleri
ve her husustaki ihtiyaçlar›n›n giderilmesi,
yeni yetiflen evlatlar›m›z›n kendi kültürlerine sahip
olarak yetiflmesi ve okuduklar› Avrupa okullar›nda
derslerinde baflar› kazanmak için yard›mc› e¤itimler,
her sene binlerce gence burs verme dahil, kur-
ban ve hacc hizmetlerinde Avrupa’daki kardefllerimize
yard›mc› olmak dahil, say›lamayacak pek çok
hizmeti canla baflla yürütmektedir.
Avrupa’n›n 30 bölgesinde bölge teflkilatlar›n› kurmufl,
600 den fazla mescidi, gençlerimizin spor faaliyetleri
dahil, her bak›mdan gerekli hizmetleri
yürütebilmek için 1000’e yak›n teflkilat›yla Avrupa’da
yaflayanlara en büyük hizmeti en baflar›l› flekilde
veren bir kurulufltur.
40 y›ldan beri bu hay›rl› hizmetleri yürütebilmek
için bugüne kadar hizmeti geçen bütün yöneticileri
ve bu meyanda bu gün baflta ‹GMG Genel Baflkan›
Say›n Yavuz Çelik Karahan olmak üzere yönetim
kadrolar›nda hizmet veren bütün kardefllerimizi
bu hay›rl›, bar›flc›, insanc›l hizmetlerinden dolay›,
böyle anlaml› bir günde hepinizin huzurunda
tebrik ediyorum. Hepsine bu toplant›dan sonra daha
üstün, daha baflar›l› hizmetler diliyorum.
Ben Baflbakanken ve Baflbakan yard›mc›l›¤› görevlerini yaparken Bat›l› muhataplar›m›za Baflbakan, bakan ve di¤er yüksek
seviyedeki bat›l› yöneticilere her defas›nda flu gerçekleri tan›tmaya gayret ettim.
4- Toplumlar›n ve insanlar›n saadeti için gidilecek yol ve esas al›nacak
temel prensipler ancak flunlar olmal›d›r.
D-8 lerin bayra¤›ndaki 6 y›ld›z›n da ifade etti¤i gibi Saadet için gerekli
olan;
1- Savafl de¤il, bar›fl! 2- Çat›flma de¤il, diyalog! 3- Çifte standart de¤il,
adalet! 4- (Tekebbür) Üstünlük taslamak de¤il, eflitlik! 5- Sömürü de¤il, iflbirli¤i!
6- Bask› ve tahakküm de¤il, insan haklar›.
5- Bu temel esaslara dayanarak bat›l› devlet adamlar›na yapt›¤›m tavsiyeler flunlar
olmufltur.
1- Müslümanlar› gerçe¤in tam z›dd› bir zorlamayla terörle ilgili gibi göstermek
beyhude bir ç›rp›n›flt›r. Günefl balç›kla s›vanmaz.
2- Ülkelerinizdeki de¤iflik kültüre mensup insanlar aras›nda, siz kendiniz
ayr›mc›l›k yapmay›n. Hepsine, mesela Kanada da oldu¤u gibi eflit muamele
edin.
3- Asimilasyon için di¤er kültür mensuplar›na bask› uygulamak tamamen
hatal› bir davran›flt›r. Huzur ve bar›fl›n tesisine de¤il, bozulmas›na sebep olur.
4- Hollanda ve Avusturya’da Müslümanlar›n kendi çocuklar›n› kendi
inanç ve kültürlerine uygun flekilde e¤itmek için kurulan e¤itim kurumlar›na
devlet taraf›ndan yard›m yap›ld›¤› halde, Almanya’da ayr›m yap›larak H›ristiyan
temeline dayal› e¤itim kurumlar›na her türlü yard›m yap›lmas›na mukabil,
Müslüman dini mensuplar›na kinderkarden, krefl ve okul tesis etmeleri ve
bar›fl içerisinde entegrasyonunun sa¤lanmas› laz›m gelirken bugüne kadar ayr›mc›l›k
yap›lm›fl olmas› yanl›fl bir davran›fl olmufltur.
6- Ümit ediyoruz ve inan›yoruz ki gerçekler karfl›s›nda ve edinilen tecrübeler ›fl›-
¤›nda flayet bugüne kadar hatalar yap›lm›flsa, bunlar en k›sa zamanda düzeltilecek,
bütün insanl›¤›n ve toplumlar›n bar›fl içerisinde yaflamas› için daha fluurlu bir döneme
geçilecektir.
Bu dileklerle IGMG’nin 2006 y›l› y›ll›k toplant›s›n›n hem Avrupa’daki 4
milyon kardeflimize, hem de bat›l› toplumlar›n huzur ve bar›fl›na vesile olmas›n›
diler, Çal›flkan IGMG yöneticilerinin bugünden sonra da gayretli çal›flmalar›n›
art›rarak devam ettirmelerini temenni ederken Cenab-› Allah’tan bu y›ll›k
toplant›ya ifltirak eden ve etmeyen 4 milyon kardeflimize huzur, bar›fl, baflar›
ve iki cihan saadeti diler, hepinizi muhabbetle kucaklarken Allah’a emanet
ederim. fiöleniniz kutlu olsun. Esselamü Aleyküm.
14 ETK�NL�K HABER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
AT�B’de görev da�ılımı yap ıldı
AT‹B 17. Büyük Kurultayından sonra yapılan ilk Genel Yönetim Kurulu toplantısında,
19. Faaliyet Dönemi için görev da¤ılımı yapıldı
Genel Baflkan Fikret Ekin’in, Batı Avrupa
Türklerinin çözüm bekleyen meselelerine
de genifl yer verdi¤i açıfl konuflmasında, bu
faaliyet dönemini "Atılım Yılı" olarak ilân ettiklerini
ve çoktan beridir tehlike sinyalleri veren Türk
aile yapısındaki çözülmeleri teflkilat çalıflmalarının
öncelikleri arasında ele alacaklarını söyledi. Burada
yetiflen gençlerimizin de behamahal çözüm bekleyen
meseleleri oldu¤una dikkat çeken Ekin, onun
için geçen sene bafllattı¤ımız e¤itim seferberli¤imizi
devam ettirece¤iz dedi.
Offenbach Orta Ö�retim’den IHH’ya ziyaret
IGMG Hessen Bölgesi Offenbach Mevlana Camii Orta Ö¤retim
Gençli¤i, Frankfurt'taki IHH (Uluslararası ‹nsani Yardım Teflkilatı)
Genel Merkezini ziyaret etti.
Arif ZERAN/FRANKFURT
IGMG Offenbach Mevlana Camii
gençli¤ini IHH Genel Merkezi’nde
görevli Nihat
Cesur karflıladı. Cesur
gençlere öncelikle
IHH binasını gençlere
gezdirdi ve bilgi
verdi. Daha sonra
toplantısalonunda
gençlere bir sinevizyon
gösterisi sunuldu
ve IHH'nin faliyetleri
anlatıldı. Tanitma
süresince
Daha sonra yapılan görev taksimi, afla¤ıdaki
flekliyle gerçekleflti.
Genel Baflkan: Fikret Ekin
Gen. Baflk. Yardımcıları: Selahattin Saygın,
Mehmet Çubukçu, Nurdo¤an Aktafl, Yakup Tufan
ve Mahmut Aflkar
Genel Sekreter: ‹mam Cengiz
Gen. Sekrt. Yardımcıları: Kamuran Dönmez,
Harun Kılıç, O¤uzhan Erkmen ve Ramazan Çakır
Gen. Muhasip: Mehmet Sever
Gen. Muh. Yardımcıları: Abdullah Uzun, Mah-
gençlerin soruları durmak bilmedi. IHH
Yöneticisi Adem Bark'ın gençlere verdigi
brifingle ziyaret sona erdi.
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
mut Yılmaz ve ‹mdat Baflöz
Bölge Baflkanları: Dursun Çavufl ( Baden Württemberg),
Abbas Yücel (Bavyera), Köksal Akçay
(Hessen), Kuzey Ren Vestfalya (Ramis Dedeo¤lu),
Mehmet Bafl (Afla¤ı Saksonya)
Birim Baflkanları:
Gençlik Kolları Genel Baflkanı: Harun Kılıç
Kadın Kolları Genel Baflkanı: Nurten Öner
Yüksek Ö¤renim Gençlik Baflkanı: O¤uzhan
Aksoy
Frankfurt-Rödelheim’da dü�ün
Rödelheim Cemiyeti Gençlik
Baflkanı Mesut Yüksel düzenlenen
merasimle dünyaevine girdi.
Dü¤ün Törenine IGMG ‹rflad Baflkanlı¤ı
hatiplerinden Mustafa Mullao¤lu
konuflmacı olarak katıldılar.
‹lk olarak söz alan ‹brahim Gümüflo¤-
lu, yuva kuran gençleri tebrik etti ve iki
cihan saadeti diledi. Sonunda Mustafa
Mullao¤lu da evlenen Yüksel çiftine
ömür boyu mutluluklar diledi.
Bizler de Hessen Hayat olarak Mesut
ve Nesrin kardeflimize saadetler diliyoruz.
Draft
Draft
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
IGMG Karde�lik ve Dayanı�ma Günü'ne
muhte�em bir katılım oldu
‹slam Toplumu Millî Görüfl, her yıl düzenledi¤i
yıllık genel toplantılarını bu sene “Kardefllik
ve Dayanıflma Günü” adı altında Belçika'nın
Hasselt kendinde gerçeklefltirdi. 30 binden fazla
kiflinin katıldı¤ı Kardefllik ve Dayanıflma Günü'nde
çeflitli konuflmaların yanı sıra, çeflitli sanatçılar
da katıldı.
Toplantıda IGMG Genel Baflkanı Yavuz Çelik
Karahan, Genel Sekreter O¤uz Üçüncü birer konuflma
yaparlarken, Türkiye'den de Saadet Partisi
Genel Baflkanı Recai Kutan ve Genel Baflkan Yarcımcısı
Prof. Dr. Numan Kurtulmufl misafir konuflmacı
olarak katıldılar. Eski Baflbakanlardan
Prof. Dr. Necmettin Erbakan da canlı ba¤lantı ile
katıldı¤ı toplantıya hitaben bir konuflma yaptı. Sanatçılardan
ise Sami Yusuf ve Ömer Çelik ile birlikte
Mustafa Cihat gibi sanatçılar da sevilen ilahi,
türkü, naat ve ezgileri ile izleyenleri coflturdu.
IGMG Genel Baflkanı Yavuz Çelik Karahan
yaptı¤ı konuflmada, artık Avrupa'da ‹slam'ın ve
müslümanların kalıcı oldu¤una iflaret etti ve di¤er
dünya ülkelerinde oldu¤u gibi Avrupa'nın da müslümanların
anayurdu haline geldi¤ini belirtti.
„Müslümanlar Avrupa'da kalıcıdır, ‹slam Avrupa'da
kalıcıdır," diyen Karahan bunun temellerini
ise bazı soruları gündeme getirerek ortaya koydu:
„Kimli¤imizi oluflturan temellerden taviz vermeden,
bu topra¤ı yurt edinmek, nasıl olacaktır?
Avrupa'nın renklerine, ‹slam'ın esenlik rengini nasıl
kataca¤ız? Artık misafir olmamak, kalıcı olmak,
yerli olmak ne demek? Bunun her birimiz
için, yaflam biçimimiz için, teflkilatımız için anlamı
nedir? Bu anlayıfl ve sosyal olgu bizlere ne gibi
sorumluluklar yüklemektedir? Bizi, gelece¤i kurma
iddiasıyla kuflanmıfl müminler olarak, bekleyen
sorular bunlardır. Bu topraklarda bir müddet
kalıp, para kazanmayı düflünerek buraya gelmifl
insanların, artık bu toprakları, nesiller boyu hayırda
yarıfl mekânı olarak kavraması gerekmektedir."
„Bizim üzerimize de özel görevler düflüyor,"
diyen Karahan flöyle devam etti: „Her fleyden önce
içinde yaflad¤ımız ülkenin dilini, bunu birileri sürekli
gündeme getirip, bütün problemlerin kayna¤ı
olarak gösterdi¤i için de¤il, lisanların Allah'ın birer
ayeti oldu¤u için ö¤renmeliyiz bu dilleri. Rabbimizin
mesajını her dilde ulafltırabilelim için, yafladı¤ımız
toplumlarda, dünyaya kör sa¤ır kalmayalım
için ö¤renmeliyiz. Yafladı¤ımız toplumların
içinde kökü derinlerde bir çınar olma sevdasıyla
filizlenelim için ö¤renmeliyiz biz bu dilleri. Ve
bizler bu dilleri günü kurtaracak kadar de¤il, gelece¤i
kurtaracak (kuracak) kadar ö¤renmeliyiz…
Diller kadar içinde yafladı¤ımız toplumların kültürlerini
ve tarihlerini, hayatı kavrama biçimlerini
bilmeliyiz. Bilgiye dayanmayan, anlamayı öncelemeyen
tavırlarla asırlık çınarlar de¤il, mevsimlik
renksiz kokusuz çiçekler oluruz ancak. "
IGMG Genel Sekreteri O¤uz Üçüncü de toplantıda
bir konuflma yaptı ve IGMG'nin yapmıfl oldu¤
hizmetleri de¤erlendirdi. Üçüncü ayrıca Avrupa'daki
çeflitli geliflmeleri de de¤erlendirdi.
Üçüncü, namus cinayetleri ile zoraki evlilik
olgusunun, IGMG gibi pek çok dinî cemaatin
olumlu çalıflmalarına ra¤men, göçmenlerin tamanında
var oldu¤u gibi bir genellemeyi de elefltirdi.
„ Töre cinayeti, zorakî evlilikler gibi ‹slam Toplu-
DOSYA 17
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
mu Millî Görüfl gibi dinî cemaatlerin gayretleri sayesinde
marjinal toplumsal sorunlara dönüflmüfl
konular, toplum tarafından genellefltirilip polemik
konusu yapılıyor" diyen Üçüncü flöyle devam etti:
„Türkiyenin AB ye tam üye olma sürecinden, eyalet
ve ülkelerde yürürlü¤e konan baflörtüsü yasaklarına
kadar, vicdan testlerinden, cami önlerindeki
kimlik kontröllerine kadar ve son olarak basın özgürlü¤ü
adına Peygamber efendimize karikatürler
vasıtası ile yapılan çirkin saldırıları tanıklık yapan
akl-ı selîm sahibi herkes görüyor ki bir din, bir
medeniyet, bir hayat tarzı yargılanıyor, hedef gösteriliyor,
ötekilefltiriliyor. Aklı selim sahibi herkes
görüyor ki bir hayat tarzı bir bütün olarak yargılanıyor.
Ancak özellikle teflkilatımız ve mensublarımız
adeta bir cadı avı ile karflı karflıya ve bundan
dolayı avrupadaki günlük hayatında sıkıntı çekiyor.
Raporlar neflrediliyor, vatandafllık müracaatlarımız
reddeliyor, cami yapım müracaatlarımız
yer yer geri çevriliyor ve hatta derneklerimizin kamuya
yararlı statüleri iptal ediliyor. Bu tesbitleri
yaparken önemli bir hususun altını bir kez daha
çizmek istiyorum: Camia olarak yaflamıfl oldu¤umuz
sıkıntılar asimilasyonu kesin reddeden entegrasyon
anlayıflımızdan, hayat taryımızdan, yani
Kur an ve Sünnet'e ba¤lılı¤ımızdan kaynaklanıyorsa
bilinsin ki biz bu sıkıntılara razıyız: Çünkü
biz Müslümanız!!!"
Teflkilatın verdi¤i hizmetlerden örnekler de sunan
Üçüncü flöyle devam etti: Yine bu çalıflma döneminde
Kardefllik ve Dayanıflma ruhumuzun en
güzel tezahürü olan Kurban kampanyamızla sizlerin
sayesinde rekorlar kırdık, rekorlar! ‹flte rakamlar:
Toplanan Kurban sayısı: 61.016 Kesilen Kurban
sayısı: 76.926 ALLAH eme¤i ve katkısı geçen
herkesten razı olsun!"
Öte yandan, Eski Baflbakanlardan ve Refah
Partisi Genel Baflkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan
da toplantıya canlı yayınla katıldı. Erbakan
inanç ve kültürlerinden kopmadan, Avrupa'nın çeflitli
bölgelerinde yaflayan müslümanara teflekkür
etti¤i konuflmasında önemli mesajlar verdi.
Erbakan ‹slâm'la terörü yanyana zikretmenin
yapılabilecek "en büyük yanlıfllık" "en büyük kötülük"
oldu¤unu belirterek, "Bizim kitabımız Rahmet
ve merhametle bafllar" dedi. Erbakan, istedikleri
fleyin iyilikte yarıfl oldu¤unu hatırlatarak haksızlı¤a
ve zulme karflı herkesin birleflmesini istedi.
Kardefllik ve Dayanıflma Günü'ne Türkiye'den
Saadet Partisi Genel Baflkanı Recai Kutan ile birlikte
Genel baflkan Yardımcısı Numan Kurtulmufl
da katıldı. Recai Kutan Avrupa'da önemli hizmetler
veren Milli Görüfl teflkilatını tebrik etti¤i konuflmasında,
Avrupa'da müslümanların artık reddedilemez
bir gerçek oldu¤unu söyledi ve bu
Müslamanların Batı dünyası ile ‹slam dünyası arasında
köprü oldu¤unu söyledi.
Saadet Partisi Genel Baflkan Yardımcısı Numan
Kurtulmufl da yaptı¤ı konuflmada, Batı Dünyasının
‹slam dünyasına, ‹slam dünyasının da Batı
dünyasına ihtiyacı oldu¤unu ve bunun için için de
Avrupa'da yaflayan müslümanlara önemli görevler
düfltü¤ünü söyledi.
Program, Ömer Celik, Mustafa Cihat und Sami
Yusuf gibi sanatçıların konserleri ile son buldu.
En ac›l› gününüzde
sizinleyiz...
“Her nefis ölümü
mutlaka tadacakt›r”
Sa¤lık sigortaların›n (Krankenkasse) cenaze defin yard›m›n› kald›rd›¤›
Almanya’da:
• Cenazeler, vefat yerinden al›narak defin edilece¤i yere kadar götürülür.
Cenaze nakil masraflar› karflılan›r; bir kiflilik Refakatc› bileti de ödenir.
• Fon imkanlar›ndan ücretsiz olarak yararlanabilecek aile fertleri: Kendisi,
efli ve 18 yaflın› doldurmam›fl çocuklar›, yafl› kaç olursa olsun kendi geli-
ri olmayan bekar k›z çocuklar›.
• Girifl ücreti: Aile bafl› sadece 50,- Euro.
• Üyenin, yafl› dolan çocukları ile geliri olan aile fertleri, IGMG Cenaze Fo-
nuna üye olmalar› durumunda kay›t ücreti ödemezler.
• Masraf pay› her yıl sonunda ödenir. 2005 yılı masraf pay› 32,20 Euro ola-
rak tesbit edilmifltir.
• Üye olmak ve daha genifl bilgi için IGMG flubelerinden, Bölge temsilcilik-
lerimizden, ya da Genel Merkezimizden broflür ve kay›t formu isteyiniz.
IGMG CENAZE FONU
Boschstr. 61-65, 50171 KERPEN • Tel: 02237 - 656 313, Faks: 02237 - 656 555
Mobil: 0177 - 478 83 34, e-mail: cenazefonu@igmg.de
Hesap Numaras›: SEB AG Köln
Kontonr.: 162 888 56 06 • BLZ: 370 101 11
Hessen Bölgesi Cenaze Fonu Sorumlusu Hüseyin AVCI Mobil: 0174-5750461
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
M. Salih AYDIN
m.salihaydin@t-online.de
Müslümanların
Sevgi ve Güvene
�htiyacı var!
ALLAH’ın Selamı, Rahmeti,
Bereketi Müslümanların
üzerine olsun. Hayat
gazetesine de bana bu fırsatı verdi-
¤i için ayrıca teflekkür ederim.
Müslüman kardefllerim ALLAH
(c.c) rızası için bütün Müslümanları
çok seviyorum. ALLAH (c.c)
rızası için çok güveniyorum. Müslümanlar
olarak binmifliz gururun
atına gidiyoruz. Ufacık hatalar af
edilmez olmufl senelerce küs senelerce
kin taflıyoruz. Ömrümüzün
ebedi oldu¤unu mu sanıyoruz? Sanıyorsak
yanılıyoruz!..
Acaba kendimize soruyor muyuz
neden ve niçin? Bakıyorsun
kendi öz kardefli ile veya en yakını
ile velhasıl Müslüman kardefli ile
küsmüfl sanki cephedeki düflmanı
zannediyor. Bu misaller ço¤altılabilir.
Mesele Müslümanların hatalarını
anlayıp hatalarından bir an
dönmesidir. Gelin sevgi tohumlarını
ekelim bir gün hasatı alaca¤ımızı
asla unutmayarak derdimize
sahip çıkalım.
Birbirimize gülümseyelim, sevelim,
yardım edelim ve tövbe
edelim. Sevgimizi eksik etmeyelim.
Kimimiz o, kimimiz bu, kimimiz
flu demeyelim. Birbirimizle tara¤ın
diflleri gibi kenetleflelim.
Medine’de Resül öyle emretmifl.
Bizim örne¤imiz günün magazin
popçuları ve topçuları de¤il. O olmalı
yoksa kurtulufl beklemeyin.
Bu yerin üstü oldu¤u gibi altı da
var. Hem de hiç ölmemek üzere
bin düflünün bir karar verin. Kararınız
do¤ruya güzele olsun. Birimizin
derdi hepimizin, hepimizin
derdi birimizin derdi olsun. Benim
güzel kardefllerim Vesselam....
Hacarab’ın serüvenleri
Ah O Amele (‹flçi) Pazarı Ah!
‹flsizlik o günlerde had safhada,
babam ve arkadaflı bir türlü ifl bulamaz.
Amele pazarına gidip, gidip
beklerler ama o günde siftah yok.
Sebebi ise bizim Bozkır’dan iflçilerin
ifllerinde daha çalıflkan olmaları.
Babam ve arkadaflında süreklilik
yok, onun için a¤alar iflleri Bozkır’lılara
veriyor. Babam ve arkadaflı
bir türlü, bu olayı hazmedemiyor.
Ertesi gün, Bozkır’lılara bir
iyilik düflünürler. Tanıdıkları bir
terziye gidip, bir kaç saatli¤ine,
emanet takım elbise alıp giyinirler.
Böylece biri Mühendis, biri Katip
olur. Büyük bir Otel yapılacak,
onun içinde insan gücüne çok ihtiyaç
var. Herfley hazırlanmıfl, ifl uygulamaya
ve iflçileri pazardan da-
¤ıtmaya gelmifltir. Sabah erkenden
insan pazarına giderler, bu arada
her yer dolmufl ifl arayan arayana.
Babam ikna edici hitabesiyle, Bozkır’lılara
bir nutuk atar:
- Arkadafllar! Buraya büyük bir
otel yapılacak, Mühendis arkadafl
bu ifli almıfl olup Karaman’ımızda
bir müddet kalacaktır. Bu iflte çalıflmak
isteyen herkesi ifle alacak,
çalıflmak isteyen sıraya girsin, isim
alaca¤ım. Diyerek, hepsini yazar,
ve yine:
- Parası olmayan olana versin,
azıklarınızı alın, biraz sonra avans
da¤ıtaca¤ız. Bozkır’lılarda büyük
bür sevinç, nede olsa aylarca çalıflacak
bir ifl bulmufllardır. Bunları
daha önce tespit ettikleri, ekili alana
götürürler. Tarla sahibi bir kenarına
tafl yı¤dırmıfl, gerçekten bir
han yaptırmayı düflünüyor. Babamla
arkadaflı, içlerinden palabıyık birini
Çavufl yaparlar ve:
- Bu taflları karflıya taflıyacaksınız,
ekinin parasını verdik! Derler
ve babamla arkadaflı gider. O anda
oradan geçen, tarla sahibinin bir arkadaflı,
bakarki millet harıl harıl
çalıflıyor, ve iflçinin birine sorar:
- Yi¤en ne yapıyorsunuz?
‹flçi:
- Dayı bizi buraya Mühendisler
getirdi, otel mi ne yapılacakmıfl.
Bu arada çavuflları ba¤ırır:
- Arkadafllar durmayalım çalıflalım.
Tabiki ekin harabe olmufl, Çavufl
adamlara duman attırıyor.
Adam flaflkın bir halde gider ve soluk
solu¤a arkadaflının yanına varır.
Bu arada babamla arkadaflı,
çoktan emanet elbiseleri verip, eskileri
giyerek, amele pazarına giderler.
Gelen a¤alar bakar, amele
pazarında kimse yok, ister istemez
ÖZEL KÖ�E 19
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
bir tanesi babamla arkadaflına ifl
teklifi yapar. Babam ve arkadaflı
artık bir haftalık ifl bulmufllardır.
Öbür tarafta ise tarla sahibinin arkadaflı:
- Selamün aleyküm a¤a hayırlı
olsun, hanı yaptırmaya bafllamıflsın!
Tarla sahibi flaflkın bir halde:
- Ne hanı ben hasatı kaldırdıktan
sonra bafllıyaca¤ım ‹nflaallah!
Arkadaflı:
- Valla ben bilemem ben gözüme
mi yoksa sana mı inanayım!
Tarla sahibi telaflla:
- Ne oldu söyle?
Arkadaflı:
- Biraz önce senin tarlanın yanından
geçiyordum, baktımki insanlar
harıl harıl çalıflıyor, ne yapıyorsunuz?
Dedim, bir tanesi:
- Bizi Mühendisler getirdi, otel
mi ne yapılacakmıfl! Deyince, ben
de derhal tebrik etmek için sana
geldim. Tarla sahibi, periflan bir
halde tarlaya koflar. Tarlaya varınca
bakarki her yer harabe iflçiler
harıl, harıl çalıflıyor.
Tarla sahibi ba¤ırarak:
- Hey orada ne yapıyorsunuz,
burası benim tarla.
Çavufl:
- Bizi buraya Mühendisler bıraktı,
iflimize engel olma git ihtiyar
ifline. Adam koflarak karakola gider.
Fazla sürmez adamlar hem bir
araba dayak yerler, hemde taflları
geri taflırlar. Babamlar ise iflte çalıflırlar
ama korkudan kahveye felan
çıkamazlar. Bir gün babamın arkadaflı
illa kıraathaneye gidece¤im
diye tutturur. Babam engellemek
ister ama nafile, kıraathaneye varınca
babam bir köfleye saklanır.
Arkadaflı daha içeri girer girmez,
Bozkır’lılar fırlar pat, küt bir taraftan
da sesler yükselir:
- ALLAH’ını seven vursun!
Adam zor kurtulur, babam ise çoktan
kayıplara karıflmıfltır. Bu olaydan
sonra Bozkır’lılar da¤ılır imajları
zedelenmifl a¤aların güveni
kalmamıfltır. Babam ve arkadaflı
bir müddet rahat kalırlar. Ama bu
seferde Hadim’liler amele pazarına
gelmeye bafllar. Bir müddet sonra
amele pazarı dolar, artık yine eskisi
gibi ifle götürülmeyince cepte para
kalmaz. Durumları iyi de¤ildir, yine
bir hile düflünürler. Bu arada
rahmetli dedemin bir sözü aklıma
geldi:
- O¤lum senin baban adam olmaz,
okula gönderdim okumadı,
sanata gönderdim ö¤renmedi velhasıl
adam olmadı! derdi. Hiç bir
evladından yardım istemedi, para
vermek isteyenlere de:
- Evlatlarınızı besleyin yeter,
ben çalıflırım! derdi. Çok kibar konuflurdu.
Dönelim babamlara yine
takım elbiseleri giyerler, pazarın
yolunu tutarlar. Amelelere yönelerek:
- Arkadafllar Çumra’dan kamyonla
kum taflınacak, araba baflı 5
lira hem de sigorta yapaca¤ız, nüfus
cüzdanlarınızı da vereceksiniz
sigorta olmanız için, burdan do¤ru
emeksevene gideceksiniz, oraya
kamyonlar gelecek, sizi Çumra’ya
götürecek, kamyonlara hemen binin
gidin, ALLAH kolaylık versin!
Dedikten sonra amele pazarı birden
boflalır. Meydan bizimkilere kalır,
bir ifl bulup giderler, tabiiki adamların
nüfus cüzdanları da ceplerinde.
Bu acıklı manzaradan sonra ise
öbür tarafta bakalım ne olmufltur.
Ekmeksiz, aflsız zavallı iflçiler babamların
tarif etti¤i yere varırlar.
Güneflin altında her gördükleri
kamyona koflarlar ama nafile her
seferinde floförler:
- Gidin kardeflim siz kafayımı
yediniz! Cevabı ümitleri suya düflürür.
Adamlar periflan bir halde
akflama kadar beklerler ne gelen
olur ne götüren. Bir gün sonra babamgiller
kıraat haneye giderek:
- Alın flu nüfus cüzdanlarınızı
bizi bir sürü zarara u¤rattınız! Deyip
kapıdan içeri atarak güya
adamları suçlu durumuna düflürürler.
Ama kıraathaneden son sürat
kaçarak. Devamı gelecek sayıda
baflka bir hikayede...
Bir tane hikaye de benden!
Küçükken birgün küçük dayımla
büyük dayımlara köye gitmifltim.
Sel geldi¤i için bahçeye set
yapacak, beni de sevdi¤i için yanında
götürmüfltü. Bahçeden geri
gelirken köydeki dayımların bir
merkebi vardı beni ona bindirdiler.
Hayvan önce çok uysal görünüyordu,
biraz sakin, sakin yürüdü ve
birden koflmaya baflladı, daha ben
toparlanamadan aniden durdu, sanki
ABS fren tertibatı var, boynunu
aniden e¤ince ben kendimi yerde
buldum, daha ne oldu¤unu bilemeden
çifte ata, ata köye do¤ru kaçtı
gitti. O kadar yolu yürümekte cabası....
Selam ve dua ile...
Not: Elefltiri ve desteklerinizi Email
ile beklerim. Her fikire açı¤ım
Saygılarımla yazı hatalarımdan
dolayı özür dilerim.
20 ETK�NL�K HABER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
D�NLER�N KARDE�L�K MESAJI
Dinlerarası diyalog çerçevesi altında çalıflmalarını sürdüren Diyanet ‹flleri Türk ‹slam Birli¤i (D‹T‹B) Köln-
Roonstrasse’de faaliyet gösteren Yahudi Cemaati’nin Köln flehrindeki en büyük Sinagog’unu ziyaret etti.
Diyanet ‹flleri Türk ‹slam
Birli¤i (D‹T‹B) Genel Baflkanı
Rıdvan Çakır’ın baflkanlı¤ında
D‹T‹B Merkez Camii
Din Görevlisi Ali ‹hsan Akıllı, Dinlerarası
Diyalog Koordinatörü Rafet
Öztürk, Dinlerarası Diyalog
Müdürlü¤ü’nden Bekir Albo¤a,
Basın-Yayın ve Halkla ‹liflkiler
Müdürlü¤ü’nden Ercüment Aydın’dan
oluflan 5 kiflilik heyeti, Sinegog
yöneticilerinden Dr. Michael
Rado, Ronald Graetz, Prof. Alexander
Joffe, Abraham Lehrer, ‹dare
Müdürü Benzion Wieber ve Haham
Netanel Teitelbaum tarafından
karflılandı.
1938 yılında ve Orta Avrupa’daki
Havraların mimari tarzında yapılmıfl,
19 yüz yıl mimarisine göre
infla edilmifl olan Sinagog hakkında
Dr. Michael Rado bilgi verdi. Hizmet
binası içerisinde Nazi döneminde
katledilen 6 milyon ve
Köln’de öldürülen 11 bin Yahudi
için yapılan 4 anıtın Yahudiler açısından
çok önemli oldu¤unu anlattı.
Rado; "Bu insanların bir kabir
taflı bile olmadı¤ını, onlardan hatıra
sadece duman ve hatıralarından
baflka birfley kalmadı¤ını" ifade etti.
Ayrıca: "Havra ile caminin bazı
özelliklerinin aynı oldu¤unu anlatan
Rado: "‹badet esnasında kadın-
larla ve erkeklerin ayrı ayrı bölümlerde
olduklarını, hahamın hutbesini
rahlede okudu¤unu, Kur’an-ı
Kerim’in kutsiyeti gibi Tevrat’ın da
temizlendikten sonra tutulabilece-
¤ini, Ebedi ıflı¤ın üzerinde W harfine
benzeyen harfin, ‹branice’deki
fiin harfinin Allah’ın isminin kısaltılmıfl
harfi oldu¤unu, caminin minaresine
benzeyen menoranın, bir
tarafından girilip, di¤er tarafından
çıkılarak ayinin yapıldı¤ını" anlattı.
Sinagog ve Havra’nın müfltemilatı
hakkında genifl bilgi veren Rado;
"Günlük ayin yapmak isteyen guruplarımız
için küçük havramız
var. Büyük havramızda özel günlerde
ibadet ederiz. Ayrıca bu binamızda;
restorant, pazar günleri
gençlerin buluflabilece¤i gençlik
merkezi, din e¤itimi için dersanelerimiz,
kütüphane, 1 ile 7 yafl arasında
çocuklara hizmet verdi¤imiz bölümümüz,
konferans, e¤lence ve
koro müzik çalıflmaları için büyük
toplantı salonumuz, ilk okulumuza
hazırlık mahiyette krefllerimiz, yafllılar
yurdu, Havra’ya ba¤lı bir çok
sosyal, kültürel ve sportif cemiyetlerimiz
ve de¤iflik alanlarda faaliyet
gösteren kadın derneklerimiz var.
Hizmet binamızda ve cemiyetlerimizde
bu faaliyetleri yapmaktayız"
dedi. Rado: "Burası en büyük hav-
ramız ve burada sizin gibi de¤erli
heyetlerimizi a¤ırlarız" dedi. Bina
içerisinde teflhir edilen müze gezilmesinin
ardından, Diyanet ‹flleri
Türk ‹slam Birli¤i (D‹T‹B) Genel
Baflkanı Rıdvan Çakır’ın baflkanlı-
¤ındaki heyetle birlikte yemek salonuna
geçildi.
Diyanet ‹flleri Türk ‹slam Birli¤i
(D‹T‹B) hakkında bilgi veren Genel
Baflkan Rıdvan Çakır: "Bizlere
gösterdi¤iniz bu yakın ilgiden dolayı
çok teflekkür ediyorum. Biz, Diyanet
‹flleri Türk ‹slam Birli¤i (D‹-
T‹B) Teflkilatı olarak dinler arası
diyalog çalıflmalarına çok önem veriyoruz.
Bu mabetler cemaatsiz ifllev
görmez. Müslümanlar Kur’an-ı
Kerim’in hükümlerinin dıflına çıkamazlar
ve kendi düflüncelerine göre
hüküm veremezler. Kur’an, Tevrat,
Zebur ve ‹ncil Allah’tan gelen ifadelerdir.
Bu kutsal kitapların tercümeleri
de esas kitap olmayıp sadece
onun anlamını ifade eder. Bizim
camilerimize sadece Türkler de¤il,
bütün insanlar ibadet edebilir. Hangi
dinden olursa olsun gelip ziyaret
edebilir ve kapımız herkese açıktır.
Hatta biz gelen guruplara bir kapalı
kapı buldu¤unuzda gelin söyleyin.
O kapınının arkasında ne var açın,
bakmak istiyorum dedi¤inizde o
kapıyı da açarız. Hiç kimsenin, bir
baflkasının inancını elefltirmesinin
do¤ru olmadı¤ını ifade ediyoruz.
E¤er bizler dünya üzerinde huzurlu
yaflamak istiyorsak, bu birbirimizi
sevmemizle ve inançlarımıza saygı
göstermemizle mümkün olacaktır.
Sayın Rado’nun ifade etti¤i gibi
havra ile cami arasında bir takım
benzeri özelikler var. Bizler 4 kutsal
kitabın varlı¤ına inanıyoruz ve
‹brahim-i dinlerin temsilcileri olarak
zaten bizler kardefliz. Bu kardeflli¤imizi
bozmaya ve bizleri rahatsız
etmeye kimsenin hakkı yoktur"
dedi.
Haham Teitelbaum: "Sayın Baflkan
Çakır’ı aramızda görmekten
çok memnun olduk. Sayın Baflkan’ın
da ifade etti¤i gibi bizler ‹brahim-i
Dinlerin mensuplarıyız.
‹nanç mensupları özünde birbirleriyle
kardefltirler. Bugün burada bu
kardeflli¤imizin en güzel örne¤ini
görüyoruz. Bu kardeflli¤imiz ve diyalo¤umuz
artarak devam edecektir.
Ümid ediyoruz ve diliyoruz ki,
güzel bir cami infla ederek, Köln’e
güzel bir eser kazandırırsınız" dedi.
Sorular ve cevapların eflli¤inde
devam eden akflam yeme¤i, D‹T‹B
Merkez Camii Din Görevlisi Ali
‹hsan Akıllı’nın yaptı¤ı yemek duasıyla
sona erdi.
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Türkiye’de emekli olma �artları 2. Bölüm
Türk vatandafllarının, Türkiye
dıflında çalıfltı¤ı süreleri
borçlanarak Türkiye’den de
emekli olmaları uygulamadan, çifte
vatandafllık sahibi olan Türk vatandaflları
da yararlanabiliyor. Yurt
dıflındaki çalıflma sürelerini borçlanarak
emekli olma hakkı kazanan
Türk vatandafllarına aylık ba¤lanabilmesi
için ise Türkiye’ye kesin dönüfl
flartı getirilmifltir. Ancak, kesin
dönüfl flartı, Türkiye’de ikamet mecburiyeti
getirmemektedir. Bu durumdaki
bir Türk vatandaflı, yeniden
Türkiye dıflında ikamet edebilmektedir.
Yeni uygulamaya göre kesin
dönüfl flartı, "Yurtdıflında çalıflmamak
ve herhangi bir sosyal yardımdan
yararlanmamak" olarak açıklanmıfltır.
Ba¤lanan aylık, kiflinin daha sonra
yurtdıflına çıkması veya yurtdıflında
bulunması nedeniyle kesilmez.
Ancak; aylık ba¤lananların, tekrar
yurtdıflında çalıflmaya bafllamaları
halinde, çalıflmaya baflladıkları tarihi
takip eden aybaflından itibaren
aylıkları kesilir. Aynı flekilde, yurt
dıflına çıkıp ifle ve ikamete ba¤lı
yardımlar olan iflsizlik parası, iflsizlik
yardımı, sosyal yardım gibi yar-
Önceki y›l sergiledikleri Töre adl› oyunla büyük
bir kitleye ad›n› duyuran ve bu y›l da
Kaan Erkam’›n yazd›¤› Kamil Kellecio¤lu’nun
yönetti¤i “Dün Komik Bir fiey Oldu” adl›
oyunu sahneleyen grubun sahnedeki baflar›s› k›sa
sürede önemli bir ödüle lay›k görülmelerini sa¤lad›.
‹stanbul’da düzenlenen ödül törenine davet edilen
ekibi temsilen ödül gecesine yönetmen Kamil Kellecio¤lu
ve baflar›l› oyunculardan Seval Öztürk kat›ld›.
Gecede sanat ve Tiyatro dünyas›ndan birçok
tan›d›k yüz vard›. Okan Bayülgen, Nilgün Belgün,
Emre K›nay gibi tan›nm›fl tiyatrocular da gecede
ödüllerini ald›lar. Konuyla ilgili olarak görüfllerine
baflvurdu¤umuz Kamil Kellecio¤lu gazetemize yapt›¤›
aç›klamada; Türkiye`de Lions Kulübü taraf›ndan
bu y›l alt›nc›s› verilen Selim Naflit Tiyatro
dım almamaları halinde de emekli
aylıklarının ödenmesi durdurulur.
Yurda kesin olarak döndüklerini
beyan ettikleri, ya da, aylık talebinde
bulundukları tarihte yurtdıflında
çalıfltıkları veya ikamete dayalı sosyal
yardımlardan yararlandıkları tespit
edilenler ise kesin dönüfl yapmamıfl
sayılmaktadır. Bu kiflilerin aylıkları,
aylıkların bafllandı¤ı tarihinden
itibaren iptal edilmekte, ödenmifl
olan aylıklar da, ödemelerin yapıldı¤ı
tarihten itibaren bafllayarak,
ba¤lanan bu aylıkların geri ödenece¤inin
beyan edilece¤i tarihe kadar,
yasal faiz uygulanmak suretiyle geri
alınır.
Böyle bir durumla karflılaflan
kiflilerin yeniden kesin dönüfl yapmaları
halinde, bu hizmetlerini de 4.
madde hükümleri gere¤ince borçlanmaları
flartıyla, aylıkları bu süreler
de dikkate alınarak yeniden hesaplanır.
Bu borçlanmayı yapmayanların
aylıkları ise eski aylıkları
miktarında, yurda kesin dönüfl tarihini
takip eden aybaflından itibaren,
müracaatları üzerine tekrar ödenmeye
bafllanır. Yurt dıflında iflsizlik sigortasından
veya ikamete dayalı
DOSYA 21
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Yusuf YILMAZ
olarak di¤er sosyal yardımlardan yararlananlar,
bu zaman zarfında uzun
süre de Türkiye’de kalsalar, Türkiye’ye
geçici olarak gelmifl sayılırlar
ve Türkiye’ye kesin dönüfl yapmıfl
olarak kabul edilmezler. Bu kanundan
yararlanıp aylık alanlar, e¤er
yurt dıflına geri dönüp çalıflmaya
bafllar veya sosyal yardım alırlarsa,
bu durumu kendileri önceden bir dilekçe
ile bildirmek durumundadır.
Bir dilekçe ile durumlarını bildirenler,
daha sonra çalıflmaz ve sosyal
yardım da almazlarsa, yeni bir dilekçe
ile durumlarını tekrar bildirerek,
yeniden emekli aylı¤ı alabilirler.
Türkiye’de emekli olanlar ve
Almanya’da ‹flsizlik Parası II
(Arbeitslosengeld II) alanların
durumu
Almanya’da, 01.01.2005 tarihinden
itibaren ‹flsizlik Parası II diye
bilinen kanundan yararlanabilmek
için, 15 ile 64 arasında olanların, geçim
ve kira masraflarını kendileri
karflılayabilecek kadar gelirleri ve
servetleri olmayan kifliler olması gerekiyor.
Bu kanuna göre, beraber
yaflayan aile bireylerinin çalıflma
Ödülleri`nden Halk Jürisi ödülüne lây›k görüldük.
Lios Kulübü, 50`yi aflk›n dalda tiyatroya eme¤i geçenlere
ödül veriyor. Biz de k›sa sürede bu baflar›y›
yakalad›¤›m›z için ve bu ödüle lay›k görüldü¤ümüz
için çok mutluyuz. Türk dili ve Kültürünü yaflamak
ve yaflatmak, sanat› ki özellikle tiyatroyu topluma
sevdirmek ve hak etti¤i yere getirmek, insanlar› her
yönden gelifltiren ve e¤lendiren, toplumun dil, kültür
ve ahlak geliflimine olumlu katk›s› olan sanat›n
televizyon kültürüne yenik düflmesini önlemek
amac› ile ç›kt›¤›m›z yolda çal›flmalar›m›z›n meyvesi
olan bu ödül bizi daha çok çal›flmaya ve insanlar›m›zla
daha çok buluflmaya teflvik etmifltir. Oyunda
eme¤i geçen herkese teflekkür ederim. Sanat dostlar›n›
Sanata sahip ç›kmaya bekliyoruz diyerek yapm›fl
olduklar› çal›flmalar›n ve sergiledikleri baflar›-
durumunda olanlarının, kendilerine
sunulan ifl imkanlarını kullanmalarına
ra¤men ifl bulamadıklarını isbat
etmeleri ve her hangi bir geliri olmadı¤ını
isbatlamaları gerekmektedir.
Bu durumda, Türkiye’den emekli
aylı¤ı alanlar da bu durumularını
bildirmek zorundadır. Türkiye’den
alınan emekli aylı¤ı da hesap edilerek,
‹flsizlik Parası II, duruma göre
verilmeye devam edilir. Ancak bu
durumda, Türkiye’den alınan aylık
miktarı düflülür ve ödeme öyle yapılır.
Türkiye’den emekli aylı¤ı alınabilmesi
için ise, yurt dıflında sosyal
yardım almama flartı bulundu¤una
göre, her iki kurumun da durumdan
do¤ru bir flekilde bilgilendirilmesi
gerekir. Ki böylece, daha sonra
oluflacak olan hukukî problemler de
önlenmifl olur.
Tekrar hatırlatmakta yarar vardır.
‹flsizlik Parası II yardımı alabilmek
için mutlaka baflvuru formu doldurmak
ve bu forumda istenilen bilgileri
do¤ru bir flekilde vermek gerekmektedir.
E¤er hala bu yardımı alıyorsanız,
durumunuzda da her hangi
bir de¤ifliklik olmufl ise, bu durumları
da bildirmeniz gerekmektedir.
Tiyatro Frankfurt’tan “Dün Komik Bir �ey Oldu” Oyunu
Almanya`n›n Frankfurt flehrinde 2003 y›l›ndan beri Türk-Alman Kulübü bünyesinde faaliyet gösteren Tiyatro Frankfurt, Türkiye
Lions Kulübü taraf›ndan her y›l Türk kültür ve sanat›n› baflar›yla gösterenlere verilen Selim Naflit ödülüne lây›k görüldü.
n›n önemini vurgulad›.
Oyunun yönetmeni Kamil Kellecio¤lu yapt›¤›
aç›klamada 10 Haziran Dünya kupas› festivali WM
etkinliklerinde Frankfurt’un ünlü caddesi Zeil’de
sokak tiyatrosu gösterisi gerçeklefltirdi. Gösteriye
ilgi oldukça yo¤undu ayr›ca bir ilke imza atan ekip
Zeil’de ilk Türk Tiyatro gurubu gösterisini yapan
grup oldu
Ayr›ca 7 Temmuz’da Hanau’da yap›lacak olan
Uluslararas› Kültür fienlikleri ad›nda festivale davet
edildiklerini söyledi. Amac›m›z kendi kültürümüzü
yaflamak ve yaflatmak diye yola ç›kt›klar›n› oyundan
beklenenin çokçok üzerinde olumlu tepkilerin
kendilerini mutlu etti¤ini belirterek oyunun Almanya
çap›nda turnelerinin sürdü¤ünü Türkiye ile de temas
halinde olduklar›n› söyledi.
22
ETK�NL�K HABER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
IGMG Hessen; Geni�letilmi� �dareciler Toplantısı ile 2005-2006 sezonunu kapattı
IGMG Hessen’de 2005-2006 sezonu çok bereketli geçti
IGMG Hessen Bölgesi 2005-2006 Çal›flma
Sezonunu Frankfurt`ta yapt›¤› Geniflletilmifl
‹dareciler Toplant›s› ile kapatt›
Frankfurt Enkheim`da bulunan Saalbau
Salonunda yap›lan Geniflletilmifl ‹dareciler
toplant›s›na baflta tüm Büyükler Bölge Yürütme
Kurulu Üyeleri olmak üzere Gençlik
Teflkilat› Bölge Yürütme Kurulu, Kad›n
Kollar› Bölge Yürütme Kurulu, Cemiyet
Baflkanlar›, Cemiyet Gençlik Baflkanlar›,
Cemiyet Kad›n Kollar› Baflkanlar›, cemiyetlerde
görevli tüm idareciler ve cemiyet
imam hatipleri kat›ld›.
Program› Bölge ‹rflat Baflkan› fierif Aslan
sundu. Program Kur`an-› Kerim okunmas›yla
bafllad›. Aç›l›fl Kur`an-› Kerimini
2006 Bölge Kur`an Okuma Yar›flmas› ikincisi
Offenbach cemiyetinden Cihat Bal›kç›
okudu.
Aç›l›fl Kur`an-› Keriminden sonra Bölge
Teflkilatlanma Baflkan› Cengiz fiahbaz idarecilerin
yoklamas›n› yapt›. Kat›l›m›n yo¤un
oldu¤u gözlendi.
Daha sonra IGMG Hessen Bölge Baflka-
Hessenin Frankfurt, Darmstadt, Lollar ve Rodgau
flehirlerinde TIES adı altında düzenlenen
pro¤ramlar sünnete uygun bir flekilde açılıfl
Kuran-ı Kerimi’nin okunmasıyla baflladı. Ev sahibi
flube gençlik baflkanların›n selamlama konuflmasının
hemen ardından sohbet bölümüne geçildi. Gençler yak-
n› Mehmet Atefl mikrofona geldi. Atefl;
2005-2006 sezonunda yap›lan faaliyetler
hakk›nda bilgiler verdi. Bu yap›lan faaliyetlere
kat›lan tüm idarecilere teflekkür etti.
Atefl; 2005-2006 sezonunun çok bereketli
geçti¤ini ve yap›lan çal›flmalarda samimiyetin
ve inanc›n devam etmesi durumunda
önümüzdeki dönemlerde de bu bereketin artarak
devam edece¤ini vurgulad›. Atefl; önümüzdeki
dönemde her üye yeni bir üye kampanyas›n›n
start›n› verdi. Atefl; son olarak
önümüzdeki çal›flma sezonunda da di¤er zamanlarda
oldu¤u gibi çal›flmalar›n diyalo¤a
yönelik ve Alman resmi makamlar› ile birlikte
yap›lmaya devam edilece¤ini belirtti.
Daha sonra Kad›n Kollar› Gençli¤inin
Eski Baflkanlar› Kübra Y›lmaza çiçek takdimi
merasimi yap›ld›. Merasim s›ras›nda
duygulu anlar yafland›.
Çiçek takdiminden sonra programa 15
dakikal›k bir mola verildi.
Moladan sonra mikrofona IGMG Genel
Baflkan Bafldan›flman› Hasan Damar geldi.
Damar kendine has uslübu ile kat›l›mc›lara
güzel bir konuflma yapt›.
laflık bir saat süren sohbette Allah (cc)’ın insanları niçin
yarattı¤ını, insanları hayvanlardan ayıran dört özellikleri
ve bu özelliklerden dolayı insanlar için do¤an
sorumlulukları tanıdılar. Bu doyurucu sohbete katılan
gençler sohbetin ardından yatsı namazlarını kılıp zikir
halkaları kurdular, Allahın güzel isimlerini andılar ve
Hasan Damar`dan sonra IGMG E¤itim
Baflkan Yard›mc›s› ve Hessen Bölge Sorumlusu
Ramazan Bafll›k mikrofona geldi.
Bafll›k; Hessen Bölgesinin çal›flmalar›n›n
takdire flayan oldu¤unu ve pek çok noktada
öncü konumda oldu¤unu vurdulad›.
Program sonunda daha önce IGMG Hessen
Bölgesinde idareci olarak görev yapanlara
flilt takdimine geçildi.
IGMG Hessen Bölgesi Eski Baflkanlar›ndan
Recep Ç›nara, Bölge Eski Sorumlusu
Hasan Damar`a ve halen Bölge Sorumlusu
olan Ramazan Bafll›k`a birer hat tablosu hediye
olarak sunuldu.
2005-2006 sezonunda cemiyetlerde görev
de¤iflikli¤i yapan eski baflkanlara da teflekkür
belgeleri takdim edildi.
IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teflkilat›
da eski cemiyet gençlik baflkanlar›na teflekkür
belgesi takdim etti.
Program toplu hat›ra fotograflar›n›n çekilmesi
ve kapan›fl Kur`an-› Kerimi ile sona
erdi.
Hessen gençli�i sohbetlerde �uurlanıyor
IGMG Hessen Bölge Gençlik Teflkilatı geçti¤imiz günlerde Hessen’in dört flubesinde aynı vakitte aynı sohbeti düzenledi.
Hessen’in 22 flube gençli¤inin davet edildi¤i e¤itim pro¤ramında ço¤u filosofların çözemedi¤i sorular cevaplandırıldı.
insanların saadet ve huzuru için dualarda bulundular.
Pro¤ram ev sahibi gençli¤inin ikram etti¤i ziyafetle sona
erdi.
IGMG Hessen Bölge Gençlik Teflkilatı olarak ev
sahipli¤ini yapan gençlere ve sohbetleri veren hocalarımıza
teflekkürü borç biliyoruz.
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Avrupa’da Müslüman kimli�inin in�asında Yaz Okullarının rolü
Avrupa’daki Müslümanların
çok büyük bir bölümü göçmen
Müslümanlardan olufluyor.
Bu Müslümanların e¤itim ve
meslekî vasıf seviyelerine baktı¤ımızda,
bu seviyenin, Avrupa ortalamasının
altında oldu¤unu tesbit etmek
hiç de zor olmaz. Genç göçmen
neslin e¤itim imkânlarından yararlanma
imkânları mevcut olsa da, bu
imkanları kullanabilmeleri için istenilen
seviyede bir rehberlik hizmeti
görebildiklerini söylemek mümkün
de¤il. Bu flartlar altında yetiflen genç
Müslüman göçmen neslin ‹slamî
kimliklerinin oluflumu, dinî e¤itim
ve ö¤retimleri ile paralel gider. Yani,
‹slamî kimlik oluflum süreci, gençlerin
dinî e¤itim ve ö¤retimi ile hızlanır
ve geliflir. Bu açıdan de¤erlendirildi¤inde
IGMG Yaz Okulları’nın
önemli bir bofllu¤u doldurdu¤u görülür.
Avrupa’daki genç Müslüman neslin
kimlik oluflum süreci çatıflmalarla
ve ikilemlerle doludur. Bir tarafta
ebeveynin sahip oldu¤u ve ço¤u zaman
oturmamıfl farklı bir kimlik,
öbür tarafta hayatın tam da içinde oldu¤u,
yani gerçek dünyanın kendine
özgü kimli¤i. Genç nesil ister istemez
bu iki kimlik arasında bocalar.
Müslüman çocu¤un ‹slamî kimli¤inin
oluflması, bu kimli¤in geliflmesine
imkân sa¤layan e¤itim kurumları
ile ‹slâmî toplumsal yapının varlı¤ı
ile do¤rudan ba¤lantılıdır. Bu e¤itim
kurumları ile toplumsal yapı, yeni
neslin ‹slâmî kimli¤inin oluflumunda
içinde yaflanılan çevrenin gerçeklerini
de göz önünde bulundurmak durumundadır.
Yani, yenil nesil Müslümanlar
iki farklı kimli¤i özümseyen,
ama bu iki farklı kimli¤i Müslüman
olarak ortaya koyabilen insanlar olmak
durumundadır.
IGMG Yaz Okulları, kısa bir dönemde
ö¤retim alanında gösterdi¤i
baflarıyı en çok e¤itim alanında, yani
Federal ‹statistik Dairesi "Microzensus 2005"in
(küçük nüfus arafltırması) sonuçlarını açıkladı.
Arafltırma sonuçları Almanya nüfusunun flimdiye
kadar düflünülenin iki katı kadar göçmen kökenli
nüfusa sahip oldu¤unu ortaya koydu. Sonuçlar
Almanya nüfusunun beflte birine tekabül eden 15,3
milyonluk bölümünün göçmen kökenli oldu¤unu
gösterdi. Buna karflın resmi rakamlara göre Almanya’da
yaflayan yabancı sayısı sadece 7,3 milyon.
Arafltırmada yabancı ailelerden gelip Alman vatandafllı¤ına
sonra geçenlerde dikkate alındı. Bu
kimselerin Alman vatandaflı olarak sayıldıkları için
yabancılar istatistiklerine alınmadıkları belirtildi.
Federal ‹statistik Daire’sinin Baflkanı Johann Hahlen,
"Microzensus 2005"in Berlin’deki tanıtımında;
‹slamî kimli¤in geliflmesi alanında
gösteriyor. Zaten, bu kısa süre içerisinde
uygulanan programın asıl amacı
da ö¤retimden ziyade, e¤itime yönelik.
Burada e¤itimi, Türkçe’de eskiden
kullanıldı¤ı haliyle, 'terbiye' ve
'edeb’li olma alıflkanlı¤ının kazandırılması
olarak de¤erlendirmek daha
do¤ru olur. Kısacası terbiye, genç
nesillerin hayata alıflma ve di¤er insanlarla
iyi iliflki kurabilme yeteneklerinin
kabul görmüfl bir ahlâkî düzen
içerisinde gelifltirilmesi sürecidir.
Yaz Okulları’nda çocuklarımızın
davranıfllarındaki geliflmelerin arasında
ilk dikkati çeken konu ‹slâmî
anlamda selâmlaflmayı kabullenip
ö¤renmeleridir. En kısa haliyle, 'Selâmün
Aleyküm' fleklindeki bu selamlaflma,
‹slâmî kimlik oluflumunda
mühim bir adımdır. Zira dinimiz ‹slâm,
Müslümanları kardefl ilan etmifl
ve bu kardeflli¤i imandan kaynaklanan
bir sevgi, muhabbet ve saygı
esasına ba¤lamıfltır. Bu esasın kuvvetlenmesi
için de Müslümanların
karflılıklı olarak selamlaflmaları, birbirlerine
karflı yerine getirilmesi gereken
önemli bir ödev kılınmıfltır.
Kur’an-ı Kerim’de, Nisa Sûresi’nin
86. ayetinde, Müminlerin birbirlerine
selâm vermeleri emredilmifltir. "Size
bir selâm verildi¤i zaman, ondan
daha güzeliyle veya aynı ile karflılık
verin. fiüphesiz Allah her fleyi hesap
eder." Bu ayet ile birlikte peygamber
efendimizin selâmın önemini
vurgulayan ve emreden pek çok sünneti
vardır. Bunların en dikkat çekenlerinden
birisi flu hadistir: "Siz
iman etmedikçe cennete giremezsiniz;
birbirinizi sevmedikçe de gerçek
mânâda iman etmifl olmazsınız; ben
size yaptı¤ınız takdirde, birbirinizi
sevebilece¤iniz bir fleyi söyleyeyim
mi? Aranızda selamı yayınız." ‹flte
ÖZEL KÖ�E 23
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
�lhan B�LGÜ · ibilgu@igmg.de
bu önemli ‹slâmî görev, Yaz Okulları’nda
Müslüman çocukların kazandıkları
genel davranıfl flekillerinin ilk
adımını oluflturuyor. Kazanılmıfl
kimli¤in ortaya konulmasında ipucu
olması bakımından, Yaz Okulları’nda
kazanılan davranıfl biçimlerinden
bir kaç örnekleme ile bahsetmek
do¤ru olur.
Hayat süreci içerisinde yeni dostluklar
kurabilme kabiliyeti hangi
kimlik olursa olsun, di¤er insanî iliflkilerin
temelini oluflturur. Baflkalarına
saygı gösterme, konuflma ve hitaplarda
baflkalarını incitmeme, arkadafllarına,
ebeveyne, ö¤retmenlere ve
büyüklere karflı saygılı davranma,
küçükleri de sevgi ve anlayıflla karflılama
yeteneklerinin geliflmesi de bu
açıdan önem kazanır. Yaz Okulları,
daha önceden de arkadafl veya tanıdık
olanlar olsa da, farklı ortamlardan
gelen çocukların yeni dostluklar
kurması için bir fırsat oluyor. Kurulan
bu dostluk ve arkadafllıklar, çocukların
birbirlerine karflı fedakârca
davranabilmelerine de yardımcı oluyor.
Örne¤in, çocukların birbirlerine
yemek veya içecek servisi yapmalarının
afla¤ılayıcı bir durum olmadı¤ı,
aksine kendisi daha çok acıkmıfl ya
da susamıfl olsa bile, önce arkadaflına
ikram edebilmelerinin iyi bir davranıfl
oldu¤u hazzını tatmaları ve bu
fluura ermeleri Yaz Okulları’nın temel
hedeflerinden. Paylaflabilmeyi
ö¤renmek, sahip oldu¤u her hangi
bir fleyi bölüflebilmek de çocukların
kimlik geliflimi açısından bir baflka
noktayı da gösteriyor. Elinde bir parça
çikolatası olan bir çocu¤umuz, bu
çikolatayı severek, ya arkadaflı ile
paylaflmayı ö¤reniyor ya da, hiç de-
¤ilse, arkadaflının yanında yemeyerek,
arkadaflının ifltahının kabarmasını
önlüyor. Bu davranıfl, ‹slâmî ahlâk
kurallarından biri olan ve adına "göz
"E¤er bir toplumun içerisinde yüzde 19’luk bir kısım
göçmen kökenliyse, burdan yola çıkarak bir göç
toplumundan bahsedebiliriz" fleklinde konufltu.
Öte yandan arafltırma sonuçları göçmen kökenli
vatandaflların yüzde 52’sinin Alman vatandaflı oldu¤unu
ve bu oranın sekiz milyon nüfus ile nerdeyse
Almanya’nın tüm nüfusunun yüzde onuna
ulafltı¤ını gösterdi. Hahlen; "Sadece göçmen kökenli
vatandafllar Almanya’daki toplumun yafllanma sürecini
frenleyebilir" dedi ve yabancı kökenli Almanların,
yabancı kökenli olmayan Almanlardan farklı
olarak toplumu yafl oranı olarak gençlefltirdi¤i yönünde
açıklamalarda bulundu.
Arafltırmanın gözler önüne serdi¤i bir di¤er nokta
da, Almanya’da her geçen gün büyük aile, yani
hakkı"ının teslim edilmesi de denilen
edebli bir davranıfla iflaret ediyor.
Yaz Okulları’na katılan çocukların
davranıfllarındaki bu olumlu de¤iflim
ebeveynlerin de dikkatini çekti¤i
gibi, toplum içerisinde de dikkati çekiyor.
Bu e¤itimden geçen çocuklarımız
okulda arkadaflları ile daha iyi
geçinebiliyor, ö¤retmenleriyle ve di-
¤er insanlarla olumlu bir iliflki kurabiliyor.
Çocuklu¤un verdi¤i afacanlık
her haliyle mutlaka devam edecektir.
Fakat kazanılan bu kimlik, gelecek
hayata atılacak adımların sa¤lam
temeller üzerinde devam etmesinde
öncü rol oynuyor. Bu anlamda,
Yaz Okulları’na katılan çocuklarımız,
okulun gelecek hayat için önemini
kavrıyor, okul hayatına daha da
önem veriyorlar. Farklı bir kültürel
yapı içerisinde, ama Müslüman olarak
yaflama fluuru, artarak çocuklarımızın
hayatını kuflatıyor. Yaz Okulları’nın,
do¤rudan okul derslerine
yardımcı olma gibi bir hedefi olmamakla
birlikte, okulun, okumanın,
e¤itim görmenin öneminin kavratılması
gibi bir hedefi var. Bunun içindir
ki, derslerin bir bölümü bu amaca
yönelik olarak, çocuklarımızın ufkunun
açılmasına yardımcı oluyor. Çeflitli
meslekler üzerinde müzakereler,
çocuklarımızın hayal etti¤i meslek
üzerindeki tartıflmalar, daha henüz
bu konuları düflünme ihtiyacı olmayan
çocuklarımızın da kalbinde bir
ıflık yanmasına vesile oluyor.
Yaz Okulları, ba¤lı baflına bir e¤itim
kurumu de¤il. Ancak, IGMG’nin
gerçeklefltirdi¤i e¤itim hizmetleri
zincirinin bir parçasını oluflturuyor.
Yukarıda söz konusu edilen kimlik
özelliklerinin kazanılıp yerlefltirilmesi
ve gelifltirilmesi bu e¤itim zinciri
halkalarının kopmamasına da ba¤lı.
Yaz Okulları’ndan öte cami, cemaat,
aile ve toplumun bir kimli¤i beslemesi
gerekiyor.
Almanya’da her be� ki�iden biri göçmen kökenli
"Sadece göçmen kökenli vatandafllar Almanya’daki toplumun yafllanma sürecini frenleyebilir"
dede-nine, anne-baba ve çocukların oluflturdu¤u aile
yapısının iyice yok oldu¤uydu. Almanya’da bulunan
39,2 milyon hanenin geçen yıla nazaran sadece yüzde
birinin bu flekilde bir aile yapısına sahip oldu¤u
ifade edildi.
24 KISA HABERLER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Üçüncü:"Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nin anayasaya
aykırı ba�örtüsü yasa�ı Müslüman bayanları dı�lıyor"
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'ndeki
okullarda ö¤retmenler
için baflörtüsü yasa¤ı getirilmesi
kararı nedeniyle açıklama yapan
‹slam Toplumu Milli Görüfl
(IGMG) Genel Sekreteri O¤uz Üçüncü,
kamusal yaflamda Müslüman bayanlara
yönelik giderek artan ayrımcılı¤ı
elefltirdi. Üçüncü, "Bu kanunlar
Müslüman bayanları toplumsal alandan
dıfllıyor" dedi ve ekledi, "Bu tür
yasaklar getiren kanunlar, bayanların
ö¤retmenlik mesle¤inden dıfllanmalarını
beraberinde getirirken, aynı zamanda
bayanların ifl hayatına atılma-
Mecliste Yefliller Partisi’nin
yabancıların entegrasyonuyla
ilgili sundu¤u taslakta,
göçmenlere taleplerde bulundu¤u
ve problemlerini tespit etti¤i belirtilirken,
taslak ile ‹slam’ın hukuki eflitli-
¤i, e¤itime teflvik ve politik katılımın
amaçlandı¤ı ifade edildi. Yefliller Partisi’nin
göç politikası sözcüsü Josef
Winkler, ‹slam’ın di¤er dinlere göre
hukuken eflit sayılabilmesi için anayasada
"vatandafllı¤a kabul edilmifl
bir ‹slam"ın olması gerekti¤ini söylerken,
bu nedenle Devlet-Kilise Hukuku’nda
olası bir de¤iflikli¤in nasıl
larını da temelde çok zorlafltırmakta.
Özel flirketler devletin koydu¤u yasakları
gözönünde tutarak baflörtülü
müslüman bayanları ifle almayı reddetmekteler".
Sonuçta anayasamızdaki eflitlik ilkesi
ile ba¤daflmayan bir durumun ortaya
çıktı¤ını belirten Üçüncü, ayrıca
flunları söyledi, "Kuzey Ren Vestfalya'daki
FDP, bilinçli olarak Alman
sekülerizminden uzaklaflarak, Fransız
laikli¤ine do¤ru kaymakta. Ancak
CDU'nun da niçin bunu kabullendi¤i
ve kendi hristiyan geçmifli ile nasıl
ba¤dafltırdı¤ını anlayabilmifl de¤iliz".
yapılabilece¤inin incelenmesi gerekti¤ini
ifade etti.
Buna karflın Devlet-Kilise Hukuku’nda
böyle bir de¤iflikli¤i reddeden
Hristiyan Demokrat Grubu ‹çiflleri
Sözcüsü Hartmut Koschyk, Devlet-
Kilise Hukuku’nun entegrasyonu teflvik
aracı olmadı¤ını, ‹slam’ın ancak
baflarılı bir entegrasyon süreci sonucunda
Devlet-Kilise Hukuku tarafından
garanti altına alınabilece¤ini ifade
etti.
Koschyk ayrıca, anayasal ölçülerin
açıkça ortaya konmasının yanısıra,
Müslüman organizasyonların teflvik
Üçüncü bunun yanında baflörtüsü ile
ilgili bu kanunun anayasanın eflitlik
ilkesini ihlal etti¤i tespitinde bulundu.
"Görevde bulunan ö¤retmenler
açısından bakıldı¤ında kanun flüphesiz
dava konusu olacaktır" diyen
Üçüncü, ayrıca flunları söyledi "Entegrasyonun
mahkeme yoluyla gerçekleflece¤ini
düflünmemifltik. Siyaset
artık, entegrasyon konusunda sorumlulu¤undan
kaçmak, hatta bunu engellemek
ve sonrada hatalarını her seferinde
mahkemelere telafi ettirmekten
vazgeçmelidir."
Ye�iller’den �slam’a e�it muamele iste�i
Yefliller ‹slam’ın di¤er dinlerle hukuki eflitli¤i için Devlet-Kilise Hukuku’nda olası bir de¤iflikli¤i arafltırırken CSU ise bunu reddediyor
Merkel: "Vatandafllarımızın büyük ço¤unlu¤u
yabancılara karflı olumlu bir tutuma sahiptirler"
"Yabancı dü�manlı�ı Almanların tipik
bir özelli�i olarak gösterilmemeli"
Almanların ço¤unlu¤unun yabancıları
dostça karflıladıklarını
belirten Baflbakan Angela Merkel,
"Maalesef kabul edilmesi mümkün
olmayan ve tüm imkânlarımızı kullanarak
arafltırdı¤ımız yabancı düflmanlı-
¤ından kaynaklan saldırılara flahit oluyoruz.
Ancak vatandafllarımızın büyük
ço¤unlu¤u yabancılara karflı olumlu bir
tutuma sahiptirler" dedi ve yabancı
düflmanlı¤ının Almanların tipik bir
özelli¤i olarak gösterilmeyece¤ini söz-
lerine ekledi.
Anayasayı Koruma Örgütü’nün
2005 yılı raporuna göre aflırı sa¤ e¤ilimli
kiflilerin iflledi¤i suçların oranının
önceki yıla nazaran yüzde 27,5’e yükseldi¤i
belirtildi. Hatta Eski Hükümet
Sözcüsü Uwe-Karsten Heye’nin farklı
ten rengine sahip olan vatandaflları, Do-
¤u Almanya’nın bazı bölgelerinde aflırı
sa¤cıların saldırılarına maruz kalmamaları
için bu bölgelerden uzak durmaları
yönünde uyarıda bulunmufltu.
Bu arada Potsdam flehrinde yaflanan
ve Alman-Etyopyalı bir vatandaflın
ölümcül flekilde yaralanmasına neden
olan saldırı sonrasında gözaltına alınan
iki flüphelinin salıverildi¤i kaydedildi.
Avukat Veikko Bartel, mahkemeyi yürüten
hâkimlerin artık olayın yabancı
düflmanlı¤ından kaynaklandı¤ını düflünmediklerini
açıkladı. Etyopyalı vatandafl
Paskalya Pazarı’nda Potsdam
flehrindeki bir durakta saldırıya u¤ramıfl
ve ölümcül flekilde yaralanmıfltı.
Kuzey Ren Vestfalya Entegrasyon
Bakanı Armin Laschet
(CDU) Almanlar ve göçmenler
için ortak öncü kültür talep etti. "Die
Zeit" gazetesi için kaleme aldı¤ı yorumda,
Almanlar ve göçmenlerin yapmaları
gerekenin, di¤erinin varlı¤ını,
inançlarını tanımayı ve saygı göstermeyi,
kendi inanç ve de¤erlerinin do¤rulu¤unu
tartıflmaya açmadan gerçek-
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
ile devletin temel prensiplerine planlı
bir flekilde uyum sa¤lamasını ve bu
prensipleri eksiksiz kabullenmelerinin
gereklili¤ini dile getirdi.
Öte yandan Koschyk, özellikle
anayasal devletin prensiplerine ters
düflüldü¤ü zamanlar fleriattan vazgeçmenin
gereklili¤ini de vurguladı.
Koschyk son olarak:"Alman devletinin
nitelikleri hakkında ciddi bir
ortak görüfl sa¤lanmadan, ‹slam’ın
Devlet-Kilise Hukuku’na eklenmesi
entegrasyon açısından son derece elveriflsizdir"
dedi.
Kuzey Ren Vestfalya Entegrasyon
Bakanı ortak öncü kültür talep etti
"Alman toplumu nesillerin uyum içerisinde birarada yaflama,
çocuk sevgisi, yafllılara karflı saygı ve dini inançlara saygı
gibi özellikleri yeniden kazanmalı"
lefltirmeyi ö¤renmeleri oldu¤unu belirtti.
Alman toplumundan da nesillerin
uyum içerisinde birarada yaflaması, çocuk
sevgisi, yafllılara karflı saygı ve dini
inançlara saygı gibi özellikleri yeniden
kazanmasını isteyen Laschet, sözkonusu
de¤erlerin göçmenlerin dünyasında
sa¤lam bir flekilde yer aldı¤ını ifade etti.
Laschet ayrıca flunları söyledi, "Dindar
insanları inciten her türlü zevksiz
fleyi medyamız yayınlamak zorunda
mı?
Ülkemizdeki dindar Hristiyanlar
medyadaki bel altı vurufllara tahammül
etmek zorunda mı?" Almanya’daki
Müslümanlardan din ile devlet ayrımını
kabul etmelerini isteyen Laschet,
"‹slam’ın reforme edilmesi kesin olarak
batı devletlerinin ifli de¤il, ancak batıya
ve Müslüman olmayanlara karflı nefreti
yayanların susturulması haklı olarak talep
edilebilir" dedi.
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Sebahattin UÇAR
E�itimci - Yazar
Bence insano¤lunun hayatında en
önemli soru fludur: Hayatta en
güzel fley nedir?
Bu sorunun en isabetli cevabı flu cevap
olsa gerek: Hayatta en güzel fley
ilimdir.
Meleklerin Hazreti Adem’e secde etmeye
memur kılınmalarının temel sırrı
da flüphesiz ki yine ilimdir.
Peki ‹lim Nedir?
‹lim: "Bir fleyin hakikatini ve malum
olanın, oldu¤u hal üzere bilinmesidir."
Bu tarife göre; yanlıfl malumata ilim
denilemez.
Ebu Cehil’e bu ismin verilmesinin
sebebi: Bilinmesi gerekeni bilmemesi
de¤il, yanlıfl bilmesidir.
‹lmin Kaynakları Nedir?
1. Do¤ru Haber
2. Selim Hisler
3. Akıl
‹slam ‹nancına Göre
Üç Çeflit Kitap Vardır:
1. Kur’an-ı Kerim: Bu ilahi kitaptan
bafllıca flu ilimler do¤mufltur:
- Tefsir
- Hadis
- Fıkıh
- Akaid
- Tecvid
- Kıraat
2. Kainat: Bu kitaptan da flu ilimler
do¤mufltur.
- Fizik
- Kimya
- Matematik
- Biyoloji
- Astronomi
- Co¤rafya
- Mühendislik
3. ‹nsan: Bu kitaptan ise flu ilimler
ortaya çıkmıfltır:
- Tıp
- Psikoloji
- Sosyoloji
- Tarih
- Antropoloji
‹nsanın hayatını aydınlatan bu ilimlerin
ö¤renilmesi gerekti¤i aklın gere¤idir.
Aklı olan herkes imkanları nispetinde bu
ilimleri mutlaka ö¤renmek ister. Ancak
ilmin önündeki engelleri aflmaları gerekir.
‹lmin önündeki engeller genel olarak
ikiye:
1. ‹çten Kaynaklanan Engeller
�LM�N ÖNÜNDEK� ENGELLER
Bu engeller flunlardır:
a) Geri zekalılık
Bu genel olarak do¤ufltan gelir.
b) Tembellik
c) Hz. Muhammed (s.a.v.) de, namazlarının
sonunda el açıp Allah'a dua
ederdi. Çeflitli kötü, yanlıfl, zararlı ve istenmeyen
fleylerden Allah'a sı¤ınırdı.
Bunlardan biri de tembelliktir. "Ya
Rabb'i, tembellikten sana sı¤ınırım."
derdi (Buhârî, Cihâd, 25, 74;
d) Önemsememek
Halbuki "‹lim ‹slam’ın hayatı, imanın
dire¤idir" Hadis
Örnek: Pusula, Harita ve Iflık… Pusula
aklımız, harita dinimiz, ıflık ise ö¤renmemiz
gereken ilimdir.
e) Fakirlik
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz flöyle
dua etmifltir: "Allah'ım, yoksulluk fitnesinin
flerrinden, küfür ve yoksulluktan
sana sı¤ınırım" (Nesaî, Sehv, 90, ‹stiâze,
16, 29;
Fakirlik insan düflüncesi üzerinde
olumsuz etki yapar. Muhammed efl-fieybânî'ınin
(ö.189/805) flöyle dedi¤i nakledilir:
Ebû Hanife (ö.150/767) ilim meclisinde
iken hizmetçisi evde yiyecek kalmadı¤ını
söyleyince, o flöyle demifltir:
"Allah hayrını versin, kafamdan kırk fıkıh
meselesini kaçırttın".
Yine Ebû Hanife'nin baflka bir sözü
flöyledir: "Evinde yiyece¤i olmayan kimse
ile istiflârede bulunma. Çünkü onun
fikri da¤ınık, kalbi meflguldür; kararı
isabetli olmaz" (Yûsuf el-Kardâvî, Fakirlik
Problemi ve ‹slâm, terc. Abdulvehhâb
Öztürk, Ankara, 1975, s.24).
"Hâkim, öfkeli iken karar vermesin "
hadisi de aynı esası belirtir. ‹slâm hukukçuları
fazla açlık, susuzluk ve benzeri
etkenleri öfkeye kıyas etmifllerdir.
f) ‹lmin maddi menfaat için ö¤renilmek
istenmesi
Unutulmamalıdır ki, ilim para ve
maddi menfaat için yapılmaz. ‹lmin gayesi
Allah rızası, insanlı¤a hizmet ve ilmin
kendisinde bulunan manevî lezzettir.
Evet, ‹mam fiafi’î’nin tesbiti olan
"‹lim talebelerinin rızkına ben kefilim"
hakikatine katılıyorum. Zira ilim azizdir;
sahibini aslâ zillette bırakmaz. Ancak ilmin
karflılı¤ı dünyevî olamaz.
‹mam Gazali’nin babası o¤lunun ilim
okumasını çok arzu ediyor. Ancak ömrü
kifayet etmiyor…..
g) Kibir ve Utanmak
"Bilmiyorsanız, bilenlere sorun!"
[Nahl 43]
"‹ki sınıf insan ilimden istifade edemez.
Kibirli olan ve utanan kimse." (Hadis)
2. Dıfltan Kaynaklanan Engeller
Bu engel de flunlardır:
a) ‹lim ö¤renme özgürlü¤ünün olmaması
Anayasamızın 27. Maddesi, herkesin,
bilim ve san’atı ö¤renme, ö¤retme,
açıklama, yayma ve her türlü arafltırmayı
yapma hakkına sahip oldu¤unu ifade
ederek bilim hürriyetini düzenlemektedir.
Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasındaki
kayıtların Türkiye’de yanlıfl uygulanması,
bu hürriyeti otomatik olarak
ortadan kaldırmaktadır.
b) ‹lim ö¤renme imkanlarının bulunmaması
Türkiye’de on binlerce ö¤rencinin
üniversite imtihanlarında baflarılı olama-
DOSYA 25
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
dıkları için okuyamamaları……
c) ‹lme ait de¤erin korunmaması
‹lmin izzetini koruma meselesini zikredince,
akla flu soru hemencecik geliveriyor:
Günümüzde çokça görülen bir hal,
devlet adamları, ilmin izzetinden ve buna
muhtaç olmalarından dolayı, ilim
adamlarının kapısını aflındırmaları icabederken,
bugün ilim adamları, mansıb
ve makam kaparım ümidiyle, devlet
adamlarının kapılarını aflındırmakta ve
bu dünyevî makam ve menfaat sebebiyle
de her zaman ve her yerde hakk'ı söyleyememekte
ve müdâfaa edememektedir.
Bu durumu nükteli bir flekilde izah
eden flu hâdise çok manidardır:
"‹ran'ın âdil Padiflahlarından Nuflirevan'ın
veziri, büyük ve aklı âlim Büzürg-
Mihr’e sormufl: Neden âlimler, devlet
adamlarının kapısında görünüyor da,
devlet adamları âlimlerin kapısında görünmüyor?
Halbuki ilim, emâretin fevkindedir.
Bu sorunun cevabında akıllı
âlim flöyle demifl:
Alimlerin ilminden ve devlet adamlarının
da cehaletindendir. Yani devlet
adamları cehaletlerinden ilmin kıymetini
bilmiyorlar ki, âlimlerin kapısına gidip
ilmi arasınlar. limler ise, marifetlerinden
mallarının kıymetlerini dahi bildikleri
için, devlet adamlarının kapılarından ayrılmıyorlar.
Böylece akıllı âlim, âlimlerin
düfltükleri zillet halini, nazik bir flekilde
tevil ederek takdim etmek istemifltir"[
Lem’alar, 135.].
"‹lim rütbesi tüm rütbelerin üzerindedir."
(Hadis)
d) ‹lim adamlarının yetersizli¤i ve
ehliyetsizli¤i
Bilimin en büyük engellerinden biri
de, bilimin ehil olmayan ellere düflmesidir.
Bu engel özellikle bizim tarihimizde
çok acı sonuçlar do¤urmufltur. Osmanlı
Devletini yıkan, torpil ile ve soya intisab
ile ilmiye payelerinin verilmesi oldu¤u
gibi, Osmanlı medreselerini mahveden
de beflik uleması tabir olunan insanlardır.
Maalesef beflik uleması uygulaması
bugün de devam etmektedir. Sadece siyasilere
yakınlıkları sebebiyle, yüzlerce
insana 1950 öncesi profluk ünvanları verildi¤i
gibi..
Hz. Peygamber, ehliyetsiz ve ilmini
kötüye kullanan ilim adamları için ulemâ-i
sû’ yani ilmini kötüye kullanan bilim
adamları tabirini kullanmaktadır.
"hir zamanda bir millet çıkar, câhiller
bafllarına geçerek insanlara fetva verirler,
hem kendileri yoldan saparlar ve
hem de insanları do¤ru yoldan sapıtırlar."
"Din (ve devletin) üç büyük musibeti
vardır: hevâ ve hevesine uyup kuralları
çi¤neyen hâkim, zâlim devlet adamı
ve câhil müctehid". Bu emirleri buyuran
Hz. Peygamber, sanki bizim zamanımızı
tasvir etmektedir (Yazır, Elmalılı Muhammed
Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili,
Ankara 1936, sh. 4794)
Sonuç olarak bu engelleri aflmak için
Allah Resulünün flu tavsiyelerine uymamız
yeterli olacaktır:
"Ya âlim, ya talebe ol, yâ dinleyici ya
ilmi seven ol! Beflincisi olma helâk olursun!
[Beyhekî]
26 HABERLER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
AT�B Darmstadt’ta Uyu�turucu ve �iddet Konferansı
‹lerlemifl sanayi toplumlarında çocuk
sahibi ebeveynlerin mesuliyeti
her geçen gün biraz daha artmaktadır.
Her türlü tüketim malı üreticilerinin
öncelikli hedefi genç nesillerdir.
Aile mesuliyeti taflımayan
genç insan, yemek, içmek, giymek ve
gezip e¤lenmek ister. Genç tecrübesiz
ve meraklıdır. Onun bu özelli¤ini
bilen sigara, alkol ve di¤er uyuflturucu
pazarlayıcıları, müflterilerini bu
kesimden kazanır.
Sözün özü; aile ilgisinden mahrum
ve temel e¤itimi yetersiz genç
insanlar her an alkol ve uyuflturucu
gibi bataklı¤a saplanıp kalma tehlikesiyle
karflı karflıyadır. Türk kökenli
gençler için bir baflka tehlike de; kriminel
olayların içine çekilmek!
Bu ve benzeri, gençli¤i tehdit
eden hadiselere karflı "Gençlikte fiiddet
ve Uyuflturucu" adı altında AT‹B-
Georg-Büchner Lisesi Müdürü
Gunter Stauf, kanunlaflan baflörtüsü
yasa¤ına ra¤men, baflörtülü
ö¤retmenin derslere girmesine
izin veriyor. "Ben, Eyalet Meclisi’nin
yardakçısı de¤ilim, benim yetenekli
ö¤retmenlere ihtiyacım var"
diyen okul müdürü Stauf muhtemelen
flikayet dilekçesi tehdidi altında.
Bunun nedeni Kuzey Ren Vestfalya
Eyaleti’nin bunu yapan sekizinci eyalet
olarak Müslüman ö¤retmenler için
baflörtüsü yasa¤ı getirmifl olması.
Okul Bakanlı¤ı’ndan yapılan açıklamaya
göre kanunun Haziran ayının
ortasında resmi gazetede yayınlanarak
herkesin kanuna uymayla yükümlü
tutulması öngörülüyor. Bu durum-
Darmstadt Emir Sultan Külliyesinin
toplantı salonunda bir konferans düzenlendi.
Darmstadt Emniyet Müdürlü-
¤ü’nde göçmen vatandafllar sorumlusu
Hasan Tatlıgün tarafından sunulan
konuya ilgi büyüktü.
Dernek Baflkanı ‹lhami Ertürk’ün
selamlama ve takdim konuflmasından
sonra, mikrofana davet edilen Hasan
Tatlıgün, önce ailelerin dikkatini çekerek;
çocuklarınızda alıflılagelmiflin
da okul müdürü de kanunun uygulanmasından
sorumlu olacak.
Bakanlık sözcüsü ayrıca flunları
söyledi " Müdür sorumlulu¤unu yerine
getirmezse hakkında disiplin soruflturması
açılır. Ö¤retmen baflörtüsünü
çıkarmazsa meslekten uzaklafltırılır".
Bu arada 29 yaflındaki Almanca
ve ‹ngilizce ö¤retmeni mesle¤ini bırakmak
istemiyor. "Baflörtümü çıkarmak
istemiyorum, ancak acilen mesle¤ime
de devam etmek istiyorum"
diyen ö¤retmen, "Benim için demokrasinin
alternatifi yok" dedi. Baflörtülü
ö¤retmen ayrıca baflörtüsünün siyasal
sembol olarak taflındı¤ını, kızların
ve bayanların aile fertleri tara-
dıflında hâl ve hareketler sizlere ipuçları
verebilir" dedi. ‹statistiklere göre
okulda bafları oranları düflük ö¤rencilerin
fliddete daha meyilli olduklarını
da dile getiren Tatlıgül, uyuflturucu
kuryeleri genellikle bu kesimden
gençleri tuzaklarına düflürüyorlar dedi.
Hasan Tatlıgül daha sonra polis
camiasında zaman zaman yabancı
düflmanı tavır takınanlar olursa, hiç
çekinmeden bu memurlar hakkında
fından buna zorlandıklarının da do¤ru
olmadı¤ını dile getirdi.
Baflörtüsüyle ö¤retmenlik için
baflvuran meslektaflı hakkında okul
müdürü flunları söyledi, "Bizi neyin
bekledi¤ini biliyorduk. Baflvuran
otuz aday arasında kendisi bizi ortaya
koydu¤u konseptle çok etkiledi. Ö¤rencilerini
çok iyi motive ediyor, bu
bayan okulumuz için en iyisi. Baflörtüsü
takmakla siyasal hedefler gütmedi¤ini
bize gösterdi. Ondan vazgeçmeye
niyetim yok. O’nun baflörtüsü
ile burada kalması için hepimiz
mücadele edece¤iz". Okul müdürü
ayrıca flunları söyledi, "Ö¤retmenlerinin
baflörtüsünü çıkarmaya zorlanmasını
gören kızlar ve de Müslüman er-
suç duyurusunda bulunabilirsiniz, dedi.
Yarıflma ve e¤lence bölümü
Konferansın sona ermesinden
sonra gençler arasında bilardo ve masatopu
turnuvaları düzenlenerek, dereceye
girenlere çeflitli hediyeler verildi.
Daha sonra sazlı-sözlü "Sıla
Gecesi" baflladı. Hessen Eski Bölge
Baflkanı Mehmet Aksoy’un da sazıyla
ifltirak etti¤i e¤lence bölümü gecenin
geç saatlerine kadar devam etti.
Okul Müdürü’nden anayasaya aykırı
ba�örtüsü yasa�ına onurlu direni�
Kuzey Ren Vestfalya’da bir lise müdürü baflörtülü ö¤retmeninin derslere devam etmesini istiyor
Düsseldorf Eyalet Meclisi,
CDU ve FDP’nin oylarıyla
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti
resmi okullarındaki Müslüman
bayan ö¤retmenlerin bundan sonra
baflörtüsü takmalarının yasak oldu¤u
kararını verdi. Buna karflın
Hristiyan dini kıyafeti ve Yahudi
kippası Eyalet Anayasası’nda Hristiyan-batılı
geleneklere ba¤lı olarak
halen serbest.
Federal Almanya ‹slam Konseyi
bu yasayı ayrımcılık olarak de¤erlendirdi.
‹slam Konseyi Baflkanı
Ali Kızılkaya; "Anayasa Mahkemesi
baflörtüsü yasa¤ı ile ilgili yasal
düzenleme konusunu eyaletlerin
kendi takdirine bırakmasından sonra,
flimdi de Kuzey Ren Vestfalya
Eyaleti böyle bir yasal düzenlemeye
gitmifltir. Bu yasak bir yandan
kiflinin özgürlük hakkı ihlali ve çalıflma
yasa¤ı manasına da gelirken,
di¤er yandan da kurumsal bir ay-
kek ö¤renciler kendilerini dıfllanmıfl
hissediyorlar. Tüm politikacılar entegrasyondan
bahsederken ben bu durumu
onlara nasıl açıklayayım?".
Okuldaki 600 ö¤renciden 30’unun
baflörtülü oldu¤unu belirten okul müdürü,
"‹slam bizim kültürümüzü etkiledi
ve biz bununla yaflamayı bilmeliyiz.
Bunun da anlamsız kanunlarla
olamayaca¤ı da kesin".
Ö¤retmenin baflörtüsü ile ö¤retmenli¤e
devam edebilmesi için alıflık
olmayan protestolar üzerine düflündüklerini
belirten okul müdürü, " Gerekirse
hepimiz birer baflörtüsü takarız.
Tüm arkadafllarımız bu genç bayanın
arkasında ve biz bunu kamuoyuna
da gösterebiliriz".
�slam Konseyi:
"Ba�örtüsü yasa�ı ayrımcılıktır"
rımcılıktır" açıklamasında bulundu.
Kızılkaya ayrıca bu yasa¤ın sadece
dini özgürlü¤ü kısıtlamadı¤ını, aynı
zamanda eflitlik ilkesini de ihlal etti¤ini
ifade etti.
"Baflörtüsü yasa¤ı entegrasyona
zarar vermekte ve eyalet hükümetinin
öne sürdü¤ü ‘büyük entegrasyon
politikası’na da ters düflmektedir"
diyen Kızılkaya, bu ayrımcılı¤ın
entagrasyonun tam zıddı oldu¤unu
vurguladı.
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
Allah’u Teala’nın bizlere gönderdi¤i
Kur’an-ı Kerim, biz
kullar için o kadar büyük
kolaylık ki; kulların kılavuzu, yol
göstericisi. Allah’u Teala’nın gönderdi¤i
kılavuza uyarak, onu iyi okuyup,
iyi anlayıp, hayatımıza aktarabilirsek
ne yolumuzu flaflırırız, ne tökezleriz,
ne periflan, ne bedbaht vede
ne rezil, rüsvay oluruz. Yani bu o
kadar zor ifl de¤il. Biz kendimize
azap edercesine, Allah’ın kanunlarına,
yasalarına uymayarak, kendimize
en büyük kötülü¤ü yapıyoruz. Allah’ın
bizim ibadetimize ihtiyacı mı
var? Tabiki hayır. Her zaman ve heryerde
biz ona muhtacız. Zaten Mevla
bütün kainatı bizim için yaratmamıfl
mı? Bizim emrimize vermemmifl
mi? Soludu¤umuz havayı, içti¤imiz
suyu, günefli, ayı biz kulların rahat
yaflaması için ne gerekiyorsa,
hepsini bize bahfletmemifl mi? Bizim
yapaca¤ımız tek görevimiz, Mevla’ya
iyi kul olup, O’na flükretmek.
Allah’a kulluk ederken bir bakıyoruz,
görev olarak bizlere; birbirimize
iyi davranmamız, birbirimizin
hakkını hukukunu korumamız, birbirimizi
sevmemiz, saymamız ve iyilik
etmemiz emrediliyor. Bütün bunları
ve Rabbin bize gönderdi¤i anayasayı
uyguladı¤ımız takdirde, kulluk vazifemizi
yerine getirmifl oluyoruz. Ne
kadar büyüksün Allahım. Sen biz
kullarını affeyle.
‹çinde bulundu¤umuz bu asırda
heran ve heryerde bir çok musibetler
kol geziyor. Aile hayatımızda, yaflantımızda
huzur diye birfley kalmadı.
Edep haya diye, biz müslümanların
olmazsa olmaz dedi¤imiz de¤erlerimizden
eser yok. Edebin hayanın
yaflanmadı¤ı zamanda sevgi saygı
olur mu? ‹flte biz bu de¤erlerimize
ba¤lı kalmamız için, hep Kur’an-ı
Kerim’e ba¤lanmamız gerekir.
Gerçekten içinde bulundu¤umuz
flartlar, fleytana davetiye çıkarırcasına,
flansları zorluyor. Eskiden ‹slami
mahrem konularına çok dikkat edilirdi
ve elhamdülillah fazla olumsuzluklarla
karflılaflılmazdı. Lakin
günümüzde sık sık bu tür nahofl durumlarla
karflılaflıyoruz veya duyuyoruz
ve çok üzülüyoruz. Bu mese-
lelerden dolayı da çok yuvalar yıkılıyor.
Çocuklar sersefil oluyor. Gelece¤imizin
garantisi çocuklarımız çok
sa¤lıksız yetifliyor ve sa¤lıksız yetiflen
gençlik, sa¤lıksız nesil ve sa¤lıksız
bir millet demektir.
Biz hanımlar giyimimizi, kuflanmamızı,
sözümüzü, sohbetimizi, tutum
ve davranıfllarımızı, dinimizin
emretti¤i gibi sürdürür/yaflarsak, ne
biz üzülür, ne baflkalarını üzmüfl oluruz.
Yaflamımızda tesettür konusu
çok önemli, tesettürlü giyinmek
edepdir. Sözümüze, sohbetimize, tutum
ve davranıfllarımıza dikkat etmek
hayadır ve yine edepdir. Biz,
her zaman örnek oldu¤umuz gibi,
bundan sonra da örnek olma fluuru
içerisinde, Allah’u Teala’nın yolundan
flaflmadan, Peygamber (S.A.V.)
efendimizin yaflantısını Sünneti Seniyesininden
ayrılmadan yaflamaya
devam edece¤iz. Allah’u Teala dünyadaki
bütün müslüman kardefllerimize
edebiyle yaflamayı nasip eylesin,
hep beraber inflallah!
Günümüzde boflanmalar oldukça
ço¤aldı. Bu konuyu irdeledi¤imizde,
bakıyoruz dinimizi tam manası ile
yaflamamaktan, kültür de¤erlerimize
önem vermemekten, yani kısacası
e¤itimsizlik birinci sırada geliyor.
‹kincisi tahammülsüzlük. ‹nsanlar
artık biribirine eyvallah etmiyor.
Sen çalıflıyorsan, ben de çalıflıyorum,
benim de param var diyerek.
Üçüncüsü flimdiki gençler evlendi¤i
günden dayalı döfleli, tam teflkilatlı
ev ve arabaya sahip oluyorlar.
Düflünecek hiç bir eflya derdi yok,
alalım satalım diye gençleri meflgul
edecek bir meseleleri yok. Bu sefer
birbirileri ile u¤raflıyorlar.
Dördüncüsü ailelerin gençlerin
ifline çok karıflması. Benim taraf, senin
taraf, hem hiç eksiksiz herfleyleri
dörtdörtlük olsun istiyorlar, hem de
sonra ben daha çok aldım, yok sen
daha çok aldın, diye huzursuzluk çı-
ÖZEL KÖ�E 27
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Ev ve Evliliklerimiz
Nurten Öner
AT�B Kadın Kolları Ba�kanı
Wiesbaden’da yapılan CDU 98. eyalet teflkilatı
kongresinde seçilen 14 yönetim kurulu üyesi arasında
yer alan Bilgin toplam 320 oyun 283’ünü aldı.
En fazla oyu alan üye olan Bilgin sorumluluklarının
bilincinde oldu¤unu ve görevlerini en iyi fle-
karıyorlar.
Beflincisi, istisnalar kaideyi bozmaz,
maddi durumun iyi olmayıflı
ve iflsizlik konusu.
Altıncı, bazen bayanın, bazen beyin
ilgisizli¤i, vurdum duymazlı¤ı,
sohbet ve muhabbet eksikli¤i, birbirilerine
dertlerini açık açık anlatamama
gibi durumlar, birbirine kırılmıfl
olup di¤erinin bundan haberi olmayıflı.
Yedinci Türkiye’den gelen damat
ve gelin, geldikleri ortamla buradaki
ortamın farklı oluflu, uyum sa¤lamada
zorluk çekmeleri. Örf adetlerin,
gelenek göreneklerin dejenere oluflu,
ne Alman ne Türk, karma karıfl bir
yaflam biçimi oluflmufl bir aile ile
karflılaflınca tabiki genç umdu¤unu
bulamıyor, hayal kırıklı¤ı yaflıyor.
Hele bu genç büyük flehirden gelen
bir genç ise, bu daha zor oluyor.
Çünki burada bazılarımız 40 yıl önce
geldi¤imiz gibi kalmıflız. Bazılarımızda
buranın, yani yafladı¤ımız
ülkenin yaflantısını, daha çok benimsemifliz.
Türkiye’den gelen genç için
yafladı¤ımız ülkenin kültürü çok
farklı oldu¤u için, biz gelen gence
anlayıfl göstermemiz, ona yardımcı
olmamız gerekir.
Ve son zamanlarda evliliklerin en
can alıcı, en tehlikelisi de internetten
tanıflıp evlenmeler. Çocuklarımız internetten
maalesef hep hayırda faydalanmıyorlar.
Bilgisayarlar evlerde
adeta sadece gençlerimiz çetleflsin,
eylensin, kafa bulsun, erkek çocukları
kız, kızlar da erkek arkadafl bulsun
diye mevcut. Bu her ailede böyledir
demiyorum. Böyle yapmayan
gençleri tenzih ediyorum, inflallah
bu gençlerimizin yolu açık olsun.
Ama çet yapan gençlerimiz için
bazı tavsiyelerim olacak. Ben de anneyim,
o¤lumun ve kızımın çet yaparak
evlence¤i genci kabullenmem
çok zor. Evliliklerde dikkat edece¤imiz
konular, dinimizce bize söylen-
mifltir. Evlilik yaparken kız evlatlar
için, delikankının önce dindar, soylu,
iyi huylu olufluna, hali vakti yerinde
olufluna dikkat etmeleri. Peygamber
(S.A.V.) efendimiz bu konuda
aydınlatıcı bilgi vererek flöyle buyuruyor:
"Erkek bir kadınla dört
özelli¤inden dolayı evlilik yapmalı;
malı, soyu, güzelli¤i ve dindarlı¤ı
için. Sen dindar olanına zafer bul
ki ellerin feyiz ve bereketle dolsun."
Peygamber efendimiz dindar olanını
seçin diye tavsiye ediyor. Peki gençler,
internetteki gencin dindar oldu-
¤unu nasıl anlayacaklar, bilecekler.
Sonra evliliklerde ailede çok önemli,
ailesini tanıma imkanınız yok, soyunu,
sopunu, huyunu, dindar olup olmadı¤ını
bilmek çok zor. Bu yüzden
bu tür evliliklerden kaçınmak gerekir.
fiimdiki evlilikler zaten hep duygusal
oluyor, kimse mantıki evlilik
yapmıyor. ‹nternetin duygusal yönü
de yok. Hani; gençler birbirini görür
bir elektrik alır, hofllanır, sempatik
bulur, peki bu çetle nasıl oluyor. Tamamen
hayal loto oyunu gibi, ya tutarsa.
Duygusallık yok, sevgi yok,
aflk yok, saygı yok, peki bu evlilikten
ne bekleyebiliriz ve bu evlilik ne
kadar ömürlü olur. ‹flte düflünülmesi
gereken, üzerinde durulması gereken
önemli konulardan biriside bu.
Allah’u Teala cümlemizin çocuklarına
hayırlı evlilikler nasip etsin ve
bir ömür boyu sürdürsün inflallah.
Diyeceklerim çok, dertli söylermifl.
Bizler de sorunlar karflısında
yazar olduk, Allah rızasını kazanmaya,
müslüman kardefllerimize iyi
olanı tavsiye etmek için.
fiu koskoca kainat sarayının bir
ustası vardır. O usta onu bilir, görür,
yapar ve idare eder. Bize de sadece
ona flükür etmek kalır. fiükür görevi,
dille yerine getirilebilece¤imiz gibi
ifl ve davranıfllarla da yerine getirilir.
Allah’u Teala’nın bize gönderdi¤i
hayat reçetemiz olan Kur’an-ı Azimüflan’a
uymadan yaflarsak, yani
kendi bildi¤imiz gibi yaflarsak, karflılafltı¤ımız
musibetlerden dolayı flikayetçi
olmaya da hakkımız yok.
‹yi adamın evinde kötü bir kadın,
bu alemde onun cehennemidir.
(Hz. Ali)
Almanya Türk Vatanda�ları Konseyi Ba�kanı
Ya�ar Bilgin CDU Yönetim Kurulu’nda
Prof. Dr. Yaflar Bilgin Hristiyan Demokrat Parti’nin Hessen Eyalet
Yönetim Kurulu Üyeli¤i’ne seçildi
kilde yerine getirece¤ini söyledi. 1,5 yıldır parti
üyesi olan Bilgin yeni seçildi¤i üyelik görevini sa¤lık
ve entegrasyon konularından sorumlu yönetim
kurulu üyesi olarak, iki yıl boyunca sürdürecek.
28 ETK�NL�K HABER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
UETD Konrad Adenauer Vakfına Berlin’de iade-i ziyarette bulundu
UETD´nin Köln´deki Genel Merkezini 6 hafta önce ziyaret eden Konrad Adenauer Vakfı Genel Sekreteri Dr.
Wilhelm Staudacher ve ekibi baflkent Berlin´de UETD Genel Baflkanı D. Cebe ve ekibini a¤ırladı.
Üç saat kadar süren yogun görüflmeler
sonunda karflılıklı
iflbirli¤i ve ortak projelerin
hazırlanıp sunulması konusunda görüfl
birli¤ine varıldı.
‹lk toplantıya Ankara´daki resmi
bir programdan dolayı katılamayan
Dr. Cebe, Konrad Adenauer Vakfı
(KAS) Avrupalı Türk Demokratlar
Birli¤i (UETD) zirvesinin ertesinde
yaptı¤ı açıklamada: “Oldukça verimli
bir buluflma oldu. KAS Genel Sekreteri
Sayın Staudacher UETD´yi Avrupanın
en büyük Türk lobisi olarak
gördüklerini ve Konrad Adenauer
Vakfı olarak UETD ile yo¤un bir iflbirli¤i
ve ortaklık projeleri oluflturma
konusunda karar aldıklarını açıkladı.
‹nsan Hakları Organizasyonu Uluslarası Af Örgütü
(Amnesty International), 2006 yılı raporunu
yayınladı. Örgütün Almanya fiubesi Genel
Sekreteri Barbara Lochbihler, yeni raporun tanıtımında
flunları söyledi, "Devletin tüm eylemlerinin
temelinde insan haklarının olması durumunda ancak
insan güvenli¤i sa¤lanabilir. 2005 yılı, giderek
daha fazla uluslararası kurum ve ulusal hükümetlerin,
insan haklarını koruma ba¤lamında terörle
mücadele tedbirleri konuflulsa da, bu görüflü paylafltıklarını
gösteren bir yıl oldu".
Bu arada "terörle savafl" denilerek ABD’nin
Guantanamo’daki veya baflka gizli yerlerdeki tutuklular
örne¤inde oldu¤u gibi sayısız insan hakları
ihlalleri ifllendi. Bu ihlallere di¤er bir örnek, geçen
yıl ortaya çıkan, CIA’in kanunsuz bir flekilde
Almanya´nın en köklü ve etkili kurumlarından
biri olan KAS´ın iflbirli-
¤i önerisi bizi, UETD olarak oldukça
memnun etti. Bu iflbirli¤inin Avrupa
Türk Toplumu için yepyeni ufuklar
açaca¤ını düflünüyorum." dedi.
Toplantı sonunda afla¤ıda belirtilen
konuların projelendirilmesi konusunda
görüfl birli¤ine varıldı
1) Almanya´da yetiflmifl yüksek
yetenekli Türk Lise mezunlarına e¤itim
bursları tahsis edilip üniversite
e¤itimlerinin desteklenmesi
2) Almanya´daki Türk Toplumunu
ilgilendiren olası hukuki ve politik
geliflmelerde UETD´nin bilirkifli ve
danıflmanlık görevi üstlenmesi
3) Türk Toplumunun ve Türk kül-
türünün yeni bir anlayıflla ve farklı
projelendirmelerle kemikleflmifl karflılıklı
önyargıların aflılmaya çalıflılması
4) AB üyelik sürecinde Türkiye
ile ilgili konularda KAS- Brüksel ofisi
ile iflbirli¤i oluflturulması
5) KAS- Ankara Baflkanı Sayın
Spengler ile UETD Genel Baflkanı
Dr. Cebe arasında buluflma yapılması
6) Almanya´da yeni kuflak politikacılar
yetifltirmeyi amaçlayan
UETD- Politika Akademisinde, Konrad
Adenauer Vakfı ile yo¤un bir iflbirli¤i
ve danıflmanlık a¤ının oluflturulması
Almanya ve Avrupa´da hızla büyüyen
ve kurumsallaflan UETD ve
gizli hapishanelere Avrupa ülkeleri üzerinden tutuklu
transferi gerçeklefltirmeleri olmufltu.
"Federal Almanya Hükümeti ve di¤er AB-Hükümetleri
olayın açıklı¤a kavuflmasını sa¤lamalılar
ve yanlıfl anlamaya neden olmaksızın, açık bir flekilde
kendi ülkelerinden kanunsuz transferlere izin
vermeyeceklerini açıklamalılar" diyen Lochbihler,
yeni kurulacak olan BM ‹nsan Hakları Konseyi
konusunda da flunları söyledi, "Konseyin üyeleri
çalıflma çerçevesini belirlemeliler. Bu noktada
önemli olan üyelerin özel rapor hazırlayıcı olarak
ba¤ımsız olmaları ve hükümet olmayan organizasyonların
bu zamana kadar olan söz haklarının ortadan
kalkmaması".
Almanya’nın da isminin geçti¤i raporda, Almanya
Göç ve Mülteci Bakanlı¤ı 2005 yılında sa-
Almanyanın en etkin sivil kurumu
KAS arasında oluflan bu iflbirli¤i,
UETD Baflkanı Dr. Cebe ve KAS
Genel Sekreteri W.Staudacher tarafından
“fevkalade bir geliflme” olarak
yorumlandı.
“Avrupa ve özellikle Almanya´da
etkin bir lobicilik a¤ı kurmayı amaçladıklarını”
belirten Dr. Cebe sözlerini
“Konrad Adenauer Vakfıyla oluflturulan
karflılıklı iflbirli¤i projesinin
bu amaca giden büyük bir geliflme oldu¤u
inancını taflıyorum ve dolayısıyla
bu geliflmelerin Almanya Türk
Toplumu için pozitif geliflmeler sa¤layaca¤ını
düflünüyorum” fleklinde
sürdürdü.
Uluslararası Af Örgütü 2006 Raporunu yayınladı
"Almanya 2005 yılında savafl ve kriz bölgelerinden gelen 11 000 insanın mülteci statüsünü kabul etmedi"
Federal Almanya ‹çiflleri Bakanı
Wolfgang Schäuble’nin, Yabancılar,
Mülteci ve Vatandafllık
yasalarında de¤ifliklik planladı¤ı belirtildi.
Schäuble, mültecilerin korunması,
iltica süreci ve göç konularında çok
sayıda AB yönetmeliklerinin uygulamaya
konulmasının planlandı¤ını ifade
etti. Bu arada BM Mülteci Komiserli¤i
(UNHCR), AB’nden mülteci
politkalarını düzeltmelerini istedi.
"Avrupa’da mülteci politikaları konusunda
en ince detayına kadar birleflme
e¤ilimi yakın geçmifle kadar çok büyük
bir olaydı" diyen, UNHCR Bölge
Sorumlusu Gottfried Köfner, AB’de
mülteci baflvurularının son 26 yılda en
az seviyeye düfltü¤ünü vurguladı. Avrupa
Parlementosu Milletvekili Wolfgang
Kreissl-Dörfler (SPD) ise mültecilere
ülkelere kanuni girifl yollarının
sürekli sınırlandırıldı¤ını kaydetti.
‹nsan hakları organizasyonları
Uluslararası Af Örgütü ve Pro
Asyl’de, Federal Hükümet’in mülteci-
lere karflı tavrını elefltirdi ve uzun süredir
ülkede olanlar için kalma hakkı
talep etti.
Buna karflın Avrupa mülteci politikalarını
savunan Schäuble, Almanya’nın
AB yönetmeliklerine uyaca¤ını,
ancak yapılacak de¤iflikliklerin Alman
mülteci hukukunda sadece ufak
de¤ifliklikler beraberinde getirce¤ini
ifade etti.
vafl ve kriz bölgelerinden 11 000 insanın mülteci
statüsünün tanınmaması nedeniyle ‹nsan Hakları
Örgütü tarafından elefltiriliyor. Lochbihler ise konuyla
ilgili flunları söyledi, "Biz birçok kez eyaletlerin
içiflleri bakanlıklarına gittik ve savafl ve kriz
bölgelerine geri gönderimlerin durdurulmasını talep
ettik".
Uluslararası Af Örgütü’nün 2006 raporunda 1
Ocak’tan, 31 Aralık 2005 tarihine kadar 150 ülkede
gerçeklefltirilen insan hakları ihlalleri yer alıyor.
Rapordaki insan hakları ihlalleri özetle flu flekilde:
104 ülkenin güvenlik güçleri, polisleri veya
di¤er devlet çalıflanları insanlara iflkence uyguladı
ve kötü muamele etti. 53 ülkede idam cezası verilirken,
22 ülkede en azından 2148 idam gerçeklefltirildi.
Yabancılar Yasası’nda de�i�iklik planı
Schäuble; Yabancılar, Mülteci ve Vatandafllık yasalarında de¤ifliklik istiyor
Bir yemek türü
Tarihte bir Türk
devleti
Ünlü Selçuklu
Sultan›
Üçüncü tekil
flah›s
Yar› ba¤›ms›z
Bir yük hayvan›
Duadan sonra
denir
Uyar›
Tungsten’in
simgesi
A¤açl›k arazi
Cihan devleti
......can›n
yongas›d›r
Atefl
Gümüfl’ün
simgesi
45
Cehd, gayret
Bir kad›n ad›
Uranyum’un
simgesi
Küçük akarsu
Resimdeki tarihi
medresemiz
Tersi, su felaketi
Bir erkek ad›
Bir erkek ad›
‹yot’un simgesi
Hayali olaylar
Bir yemek kab›
Tersi, bir müzik
aleti
‹ridyum’un
simgesi
Arnavutluk’un
baflflehri
Cihan devleti
Kan ba¤› olan
kifliler
Maksimum
Osmanl›n›n
kurucusu
Bir yaz meyvesi
Bir erkek ad›
Hüküm
19
35
20
31
Tasa’n›n ünsüzleri
Günaha giren kifli
Peygambere
övgü fliiri
Bir hat›rlama
nidas›
Bir haber
ajans›m›z
Yaz›l› olmayan
ahlaki kurallar
Rami’nin
ünsüzleri
Bir olumsuzluk eki
Zirkonyum’un
simgesi
Sebep, öne
sürülen neden
Tersi, fayda
Uygun ortam
Piflman
ANAHTAR
SÖZCÜK
43
13
53
10
Erzurum ilimizin
bir ilçesi
Göz aç›p
kapay›ncaya
kadar geçen
zaman
Filistin’in ilk
devlet baflkan›
Radyum’un
simgesi
29
25
1
56
52
7
Bir erkek ad›
Bir göz hastal›¤›
Köpek yavrusu
Lahza
Konuflma
organ›m›z
Kay›ts›z
Kötülük
Su
Ekmek
5
24
‹stif yapmak
Çay’›n ünsüzleri
Nil’in ünsüzleri
Yani, demekki,
bundan dolay› gibi
anlamlara gelir
Tür
2
Tersi, büyük bir
çöl
Tanikat-i
Muhammediye
adl› eserin sahibi
Nil’in ünsüzleri
K›rm›z› renk
Tarihte bir
uygarl›k
Tersi, Amerikan Gizli Haberalma
Teflkilat›
E¤lence alemi
41
14
27
fiuur
Baston
Kal›n sicim
Gazetemiz
yazarlar›ndan
Bir mevsim
Cehalet
Çak›’n›n ilk hecesi
Bir hat›rlama nidas›
Küçük çocuk
Ifl›¤›n simgesi
Ceset
Zenci
Draft
9
Tersi, damarda
bulunur
Ak›flkan s›v›
Ma
Küçük b›çak
Buyruk
Bilim adam›
Tak›m’›n k›sa
yaz›l›fl›
Karadeniz Teknik
Üniversitesi
Bir rüzgar ad›
Tersi, en sonunda
anlam›nda
‹limiz
Kahraman..........
Yunanistan’›n
baflflehri
Gayrimüslim
Yürek
‹sim
Bundan dolay›
anlam›nda
Bir rüzgar ad›
Bir renk
Kasabadan küçük
yerleflim birimi
Bir kad›n ad›
Bir haber
ajans›m›z
‹ridyum’un
simgesi
Adet’in ünsüzleri
Avrupa Ekonomik
Toplulu¤u
Köpek
Gelir
Beddua
Vurma sesi
Büyük kara
parças›
Leke’nin ilk hecesi
Bir soru
Araç’›n ünsüzleri
Lale’nin ünsüzleri
Alfabemizin 17.
harfi
Tabak
Türkiye’nin
trafikteki simgesi
K›rm›z› renk
Kraliçe
Edepler
Erzurum
halkoyunu
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 3940
41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57
Sonsuz
Yüce
Duman lekesi
Reflit, akil bali¤
Bir tür yemek
Alfabemizin ilk
harfi
Duman lekesi
Yenilmifl elma
çöpü
Tersi, bir müzik
aleti
Kesin
Argon’un simgesi
Yanafl›k
Çimen
Bir flart yap›m eki
Yafll›
Yurt
Al›fl verifl
Baston
Tersi, bir müzik
aleti
Onay sözü
Çocuk
‹syankar
‹lgi
Soy, sop
Oksijen’in simgesi
Bir erkek ad›
Hane
Cam koruyucu
Afl›r› aptal
Gümüfl’ün
simgesi
Bir renk
Bir nota
‹flin ustas›
Antalya’n›n bir
ilçesi
‹nce sicim
Utanma duygusu
Tüküren hayvan
Ünlü Selçuklu
Sultan›
Alev’in ünsüzleri
Dolayl› anlat›m
Toplumun temeli
Lale’nin son
hecesi
Bal›kesir ilimizin
Bir
bir ilçesi
Bir soru
ba¤laç
Sol yönün z›dd›
Çorba kab›
Alfabemizin 12.
harfi
Araç, vas›ta
Bir nehrimiz
Utanma duygusu
Köpek yavrusu
Nispet
Kara’n›n ilk hecesi
Tersi, bir tür kufl
Kiloamper
Gelecek
Çizmeye
benzeyen ülke
1
Çocuklu kad›n
Beyaz
Elbisenin eskiyen
yerine dikilen bez
parças›
Alfabemizin ilk
harfi
Tersi, hareketli
3 17 18
4
46 47
21
38
57
55
Uzakl›k belirtir
33
30
51
8
44
49
36
6
50
40
54
37
Bir özel
ulafl›m
arac›
22
Suretimi
zi
gördü¤ü
müz
k›r›lgan
madde
Bir renk
48
fiikar Mükem
mel
32
34
23
28
12
Bütün
Z›dl›k, ayk›r›l›k
Zengin köylü
Do¤ru yol
Bir erkek ad›
Bir nota
Tuzak
16
42
Yaz› aleti
Y›l›n sekizinci ay›
Kavisli yol
Bir nehirmiz
Yüce
39
26
15
30 ETK�NL�K HABER
Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427
Gerçekler “Hayat”ın �çinde Gizlidir
HESSEN Hayat
IGMG Hessen �darecileri toplandı
IGMG Hessen Bölgesi fiube Baflkanlar› Pfungstadt’ta Topland›
Hessen Kadın Kolları toplantısı
■ ‹slam Toplumu Millî Görüfl Teflkilatlar› Hessen Bölgesi
Kad›n Kollar› ‹dareciler toplant›s› Darmstadt’ta yap›ld›
■ ‹slam Toplumu Millî Görüfl Teflkilatlar›
Hessen Bölgesi Kad›n Kollar›
‹dareciler toplant›s› Darmstadt’ta
yap›ld›.
IGMG Hessen Bölgesi Kad›n Kollar›
‹darecileri Bölge Kad›n Kollar›
Baflkan› Naile Ats›z`›n baflkanl›¤›nda
Darmstadt Cemiyetinde biraraya
geldiler.
Program aç›l›fl Kur`an-› Kerimi ile
bafllad›. Ard›ndan yoklama yap›ld›.
Bölge idarecileri ile birlikte yüksek
bir kat›l›m›n oldu¤u gözlendi.
Hessen Bölgesi Kad›n Kollar› Baflkan›
Naile Ats›z: yap›lan çal›flmalar
hakk›nda k›sa bilgiler verdi ve bu
çal›flmalar›n önemine vurgular yapt›.
Daha sonra cemiyet kad›n kollar›
baflkanlar›ndan cemiyetlerindeki
faaliyetler hakk›nda bilgiler al›nd›.
Program dilek ve temneniler bölümü
ile sona erdi.
Pfungstadt cemiyetinde gerçeklefltirilen toplant›ya
IGMG Genel Merkezden E¤itim Baflkan Yard›mc›s›
ve Hessen Bölgesi Sorumlusu Ramazan Bafll›k da
kat›ld›. Toplant›da Hessen Bölge Yürütme Kurulu da haz›r
bulundu.
Y›ll›k Çalıflma Program›nda yer alan ola¤an fiube Baflkanlar›
toplant›s› üst seviyede bir kat›l›mla gerçekleflti.
IGMG Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl yap›lan çal›flmalar›
de¤erlendirdi. Atefl: “Alm›fl oldu¤umuz görevler
bize sorumluluklar yüklemektedir, yapt›¤›m›z çal›flmalar
bir ibadettir, aflk ve heyecanla sorumlulu¤umuzu yerine
getirmek, özellikle burada yetiflen gençli¤imize sahip ç›kmak
onlar›n gelece¤ini haz›rlamak bizim görevimizdir”
dedi.
Katılımcıların dikkatle dinledi¤i IGMG Genel Merkez
E¤itim Baflkan Yard›mc›s› ve Hessen Bölgesi Sorumlusu
Ramazan Bafll›k e¤itimle alakal› yap›lan çal›flmalar hakk›nda
bilgiler verdi ve güzel de¤erlendirmeler yapt›.
Program; kapan›fl Kur`an-› Keriminin okunmas› ve evsahibi
Pfungstadt cemiyetinin verdi¤i ikram ile sona erdi.
Herborn’da geleneksel piknik
■ ‹slam Toplumu Millî Görüfl Teflkilatlar› Hessen
Bölgesi olarak her sene geleneksel olarak yap›lan piknik
program› Herborn`da yap›ld›
■ ‹slam Toplumu Millî Görüfl Teflkilatlar›
Hessen Bölgesi olarak her
sene geleneksel olarak yap›lan piknik
program› bu sene Herborn’da
yap›ld›.
IGMG Hessen Bölge Baflkanl›¤› taraf›ndan
organize edilen ve geleneksel
olarak düzenlenen piknik program›
cemiyet idarecilerinin kat›l›m› ile
Herborn`da yap›ld›.
IGMG Hessen Bölgesine ba¤l› olarak
faaliyetlerini sürdüren Herborn
Mesut ÇET‹N-HATTERSHEIM
Hessen Bölgesi Hattersheim ve
Offenbach Gençlik Teflkilatları
arasında yapılan ilk futbol
maçı Milli Görüflçülere yakıflır
bir flekilide kardeflçe ve centilmence
cemiyetinin evsahipli¤i yapt›¤› piknik
program› havan›n ya¤murlu olmas›na
ra¤men iyi bir kat›l›m ile
gerçekleflti.
IGMG Hessen Bölge Baflkan› Mehmet
Atefl`in de haz›r bulundu¤u
programa idareciler aileleri ile birlikte
kat›ld›lar.
Evsahibi cemiyet baflkan› A.Kuddusi
K›l›ç misafirlere kat›l›mlar›ndan
dolay› teflekkür etti.
Dostluklar peki�ti
geçti. Main-Taunus ve çevresindeki
gençlerimize hizmet veren Hattersheim
gençli¤i ile Offenbach’taki gençlerimizin
karflı karflıya geldi¤i karflılaflma
baflladı¤ı gibi dostane ve berabere
bitti.
IGMG BÖLGE
YAZ OKULLARI
‹RT‹BAT
ADRESLERI
Draft
• Berlin: Kottbusser Damm 75, D- 10967 Berlin Tel: 030-69807820 / 21 Mobil: 0179-9211976
• Hamburg: Böckmannstraße 40 D- 20099 Hamburg Tel: 040-245629 Mobil: 0173-2464877
• Bremen Stapelfeldstr. 9 D- 28309 Bremen Tel: 0421-6100604 Mobil: 0177-5286856
• Hannover Scheffel Str.17 D- 30167 Hannover Tel: 0511-14887 0171-8184256
• Kuzey Ruhr Hallestr. 66 D- 33803 Steinhagen Tel: 0521-9687236 0178-8618606
• Ruhr A Arnold Str. 4 D- 44147 Dortmund Tel: 0231-88084510 Mobil: 0163-6799114
• Düsseldorf Wolfstr.9-11 D- 47916 Duisburg-Marxloh Tel: 0174-3315353
• Köln Merheimerstr 229 D- 50733 Köln Tel: 0221-97304525/16 Mobil: 0177-4284992
• Hessen Gutenbergstr. 9 D- 65428 Rüsselsheim Tel: 0614217455149-51 Mobil: 0178-5336389
• Stuttgart Ulmer Str. 172 D- 70188 Stuttgart Tel: 0711-4149954 Mobil: 0163-7965247
• G.Bavyera Landwehrstr. 25 /4 D- 80336 München Tel: 089-51514967 Mobil: 0176-23259440
• K.Bavyera Holbeinstr. 25 D- 90441 Nürnberg Tel: 0911-663002 Mobil: 0177-7882584
• Freiburg Seemühle 12 D- 78183 Hüfingen Tel: 0771-8968731 Mobil: 0173-5916891
• Schwaben Schillerstr. 29 D- 89077 Ulm Tel: 07316198 19 Mobil: 0172-7285153
• Rhein Saar Brunhildenstr. 10 D- 67059 Ludwigshafen Tel: 0621-628506 Mobil: 0170-1038238
• Avusturya 1 Rauchfangkehrergasse 36/10 A- 1150 Wien Tel: 01-961912111 Mobil: 06765709432
• Avusturya 2 Neu Amerika 4 A- 6900 Bregenz Tel: 0557479483 mobil: 06767243695
• ‹sviçre Hof Str. 98 CH- 8620 Wetzikon Tel: 01-449321569 Mobil: 01-786989574
• Belçika Chaussee de Haecht 124/A B- 1030 Brüxelles Tel: 02-2198079 Mobil: 0474988954
• K.Hollanda Zuidermolenwegweg 25-a NL- 1069 CE Amsterdam Tel: 020-6182986 Mobil: 0625596985
• G.Hollanda Voreseweg 123 NL- 3047 Rotterdam Tel: 010-4716 847 Mobil: 0643751669
• Paris 29, Rue des Petit Ecuruit F- 75010 Paris Tel: 01-45235512 Mobil: 0613361565
• Lyon 19, Av. Maurice Thorez F- 69200 Venissieux Tel: 04-78701083 Mobil: 0633322231
• Alpes 26, Route de Genéve F- 1130 Nantua Tel: 04-74751233 Mobil: 0684403941
• Strasbourg 29, Rue de Federatione F- 67100 Strasbourg Tel: 03-870647586 Mobil: 0614441620
• Danimarka Valdemarsgade 171 DK- 1665 Köbenhavn Tel: 03-8111830 Mobil: 060706356
• ‹sveç Gardebyplan 20 box 5051 S- 16305 Spanga Tel: 07-04444008 Mobil: 0739840511
• Norveç Herslebsgate 12 N- 561 Oslo Tel: 02-2670086 Mobil: 022304525
• ‹ngiltere 272 Highbury New Park GB- E10SHR London N5 2 lH Tel: 07908502948-07881863937
• ‹talya Viale Marche 40 I- 20159 Milano Tel: 0289695131 Mobil: 03482920739
E¤itim Baflkanl›¤› • Boschstr. 61-65 · D-50171 Kerpen Tel.: +49 (0)2237-656 271 • egitim@igmg.de · www.igmg.de
Lust auf mehr Küche
fürs Geld?
Sonnige Aussichten für genussvolle
Momente: Diese Sommer-Angebotsküche
begeistert mit einer zeitgemäßen
Front in 12 tollen Farben und vielen
raffinierten Ausstattungsdetails. Serienmäßige
Vollauszüge mit leisem Selbsteinzug,
ergonomisch eingebaute Elektrogeräte
der neuesten Generation und
durchdachte Innenorganisationen machen
richtig Lust auf mehr Küche fürs Geld.
Programm 700 PN 100
Front 845 kometrot
Korpus 772 Edelstahloptik
Arbeitsplatte 788 Deltagrau-Dekor
Griffe 817 Bügelgriff ALU-Optik
Inkl.:
· Dunstesse 900 mm
· Einbaubackofen
· Cerankochfeld
· Kühlschrank
· Geschirrspüler
Titelseite:
Programm 730 PN 250
Front 875 Hochglanz jasmin
Korpus 793 Esche Nachbildung Sesam
Arbeitsplatte 793 Esche Nb Sesam
Griffe 751 Stangengriff Edelstahloptik
Inkl.:
· Dunstesse 900 mm
· Einbaubackofen
· Cerankochfeld
· Kühlschrank
· Geschirrspüler
Alle Preise sind Abholpreise
Draft
Da lacht das
Genießerherz.
Jetzt geht die Sonne auf: mit einem
sommerlichen Küchen-Highlight der
Extraklasse, das einen jungen Look mit
Ideenreichtum bis ins Detail verbindet.
Damit keine Wünsche in punkto Komfort
und Wohnspaß offen bleiben ...
Programm 731 PN 350
Front 865 Kunststoff, Apfel Nb. calvados
Korpus 782 Apfel-Nachbildung calvados
Arbeitsplatte 777 Tahiti-Dekor
Griffe 786 Bügelgriff Alumattoptik
Frontenstärke 22 mm in zwei
attraktiven Holzdekoren.
Ausgestattet mit Servosoftauszügen
für geräuschloses Schließen. Inkl.:
· Dunstesse
· Einbauherd
· Rahmenloses Ceranfeld
· Kühlschrank
· Geschirrspüler
Alle Küchen ohne Fliesen, Dekoration,
Mischbattarie und Nischenausstattung.