02.07.2016 Views

A

sayi2

sayi2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Türkoloji e-dergisi A Ğ I R L I K Sayfa 13<br />

Uygur yazısı, başta Budistler olmak üzere hemen her dinin mensupları tarafından<br />

kullanılmıştır. Eski metinlerimizin Arap harflerinden sonra en önemli miktarı Uygur<br />

alfabesi ile kaleme alınmış olup, Türklerin İslamiyeti kabulünden sonra da uzun bir süre<br />

kullanılmıştır. Hatta Osmanlılar tarafından bile kullanılmıştır.Moğollar tarafından da<br />

kendi dilleri olan Moğolca için kullanılmış ve kullanılmaktadır. En eski metinlerde Uygur<br />

yazısı itinalı ve iri harflerle yazılmış, sonraki devirlerde ise gelişigüzel yazılmaya<br />

başlanmış ve kurzif (işlek el yazısı) denilen şekil doğmuştur. 19 Uygur yazısı, yalnız<br />

kağıt üzerinde değil, tahta kalıplarla basılarak da kullanılmıştır. Bunların çoğu,<br />

manastırlarda, dinī öğretiler için oluşturulmuş metinlerdir.<br />

Uygur yazısı İslamī eserlerde de kullanılmıştır. Kutadgu Bilig ve Atebetüʿl-<br />

Hakāyık, bu eserlerin başında gelir. Kutadgu Bilig’in eldeki üç nüshasından biri olan<br />

Viyana nüshası, Uygur yazısı ile yazılmıştır. Nüsha, nadiriyetine ve önemine karşılık,<br />

araştırmacılar tarafından iyi bir yazı olarak düşünülmez. Bir başka nüshadan, hızlı bir<br />

elyazısıyla, bir hattat tarafından kopya edildiği ve o sebeple özensiz olduğu düşünülür.<br />

Edib Ahmed B. Mahmūd Yüknekī tarafından, Karahanlı Türkçesi ile yazılan ve<br />

Muhammed Dād İspehsālār Beg’e sunulan Atebetüˈl-Hakāyık’in Uygur harfli Semerkand<br />

nüshası her bakımdan çok özenli ve sanatkarānedir.Ancak tıpkı Kutadgu Bilig’in<br />

nüshalarında olduğu gibi, o da eserin ilk oluşturulduğu zamandan birkaç yüzyıl sonraya<br />

aittir. Bu nüshanın Şeyh-zāde Abdürrezzak Bahşı için İstanbul’a getirildiği tahmin<br />

edilmektedir. İslam devresinde Uygur yazısını bilenlere bahsi denilirdi. Bu kelimeye<br />

Uygurca’da bakşı şeklinde rastlıyoruz. Kelime Çince’dir ve po-şı / pak-şi ‘öğretmen,<br />

üstat, vaiz’ anlamlarına gelmektedir. 20 Böylece Şeyh-zāde Abdürrezzak Bahşı için neden<br />

bahşı kelimesinin kullanıldığı da görülmüş oluyor.<br />

Atebetüˈl-Hakāyık’ın Uygur harfli Semerkand nüshasından:<br />

21<br />

1. ilahi öküş ḥamd ayur men san͡ga<br />

2. senin͡g raḥmetin͡gdin umar men on͡ga<br />

1.Tanrım, (daima) sana çok hamd ederim<br />

2. (daima) senin rahmetinden hayır umarım<br />

19<br />

Ali Fehmi Karamanlıoğlu, Türk Dili Nereden Geliyor Nereye Gidiyor, 5. baskı: 2002 , s. 26.<br />

20<br />

Ali Fehmi Karamanlıoğlu, age, s. 27.<br />

21<br />

Reşid Rahmeti Arat, Atebetü’l - Hakayık, 2.baskı: Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1992,<br />

s. II.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!