Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
BİTKİLER<br />
BİTKİLER<br />
detti. Bitki bakımından en zengin komşumuz<br />
olan İran’da ise ortalama 8 bin bitki türü olduğunu<br />
ifade eden Prof. Dr. Ekim “Türkiye’de<br />
bulunan 10 bin çeşit bitkiden 3 bini, dünyanın<br />
başka bir ülkesinde görülemez, yani endemiktir”<br />
dedi.<br />
Bitkilerimiz dışarı kaçırılıyor.<br />
Bazı turistlerin, bitki ticareti yapmak amacıyla<br />
Türkiye’ye geldiğini belirten Prof. Dr.<br />
Ekim, “bunlar kontrol edilemediğinden, gezinti<br />
sırasında kaçak bitki, hatta hayvan alıp ülkesine<br />
götürebiliyor. Buradan götürdükleri kaçak<br />
soğanlar ciddi rakamlara ülkelerinde satıyorlar.<br />
Bu kişiler genellikle nadide bitkilerin nerede<br />
olduğun çok iyi bilirler. Eğer bu işler bir rehber<br />
eşliğinde kontrollü olarak yapılırsa, bu önlenmiş<br />
olur” dedi. (Yeni Şafak, 28 Mayıs 2002)<br />
Greyfurt<br />
Dünyanın en saygın tıp dergilerinden<br />
euro-pean journal of clinical nutrition’da yayımlanan<br />
bir makalede, ilaç kullananlara greyfurt<br />
suyu içmemeleri tavsiye edildi. Araştırmalarla<br />
desteklenen makalede şöyle deniyor:<br />
İlaçlar, normal şartlarda bağırsaklarda ve karaciğerde<br />
bulunan “cyp450” enzimiyle parçalanarak<br />
vücudumuzdan atılır. Ancak bu enzimin<br />
ince bağırsaklarda bulunan “p-450 3a4”<br />
isimli bir türü greyfurt suyu içildiğinde yok oluyor<br />
ve bu nedenle parçalanması geciken ilaç<br />
kanda birikiyor. Sonuçta, ilaç zehirlenmesine<br />
kadar varan ciddi durumlar ortaya çıkabiliyor.<br />
ince bağırsaklarda bulunan “p-450 3a4” isimli<br />
bir türü greyfurt suyu içildiğinde yok oluyor ve<br />
bu nedenle parçalanması geciken ilaç kanda<br />
birikiyor. Sonuçta, ilaç zehirlenmesine kadar<br />
varan ciddi durumlar ortaya çıkabiliyor.<br />
İlaçların parçalanmasını sağlayan bu enzimin<br />
yok olmasına greyfurtta bulunan narinjin ve<br />
psoralen maddeleri yol açıyor. Yapılan çalışmalar,<br />
bir bardak (yaklaşık 250 ml) greyfurt<br />
suyu içmenin veya içtikten 12 saat sonra ilacı<br />
almanın etkiyi ortadan kaldırmadığını gösterdi.<br />
Greyfurtun etkisinin geçmesi için en az 1 gün<br />
geçmesi gerekiyor.<br />
(Vatan gazetesi 21 mart 2004)<br />
Paulownia ağacı<br />
ABD’li genetik mühendislerinin büyüme hormonları<br />
ile oynayarak geliştirdikleri Çin kökenli<br />
“paulownia” ağaçları, ABD’den sonra 1998<br />
yılında Türkiye’de de satışa çıkarıldı. Paulownia<br />
üç ay sonra günde 2,5 cm, bir ayda da 90<br />
cm büyüyerek 3 yılda 21 m uzunluğa, 50 cm<br />
çapa ulaşıyor.<br />
Yılda 7-7 m büyüyen paulownia’nın 3 yılda<br />
ulaştığı 21 metreye kavak 20-25 senede, çam<br />
50 senede ulaşabiliyor.<br />
Paulownia ağaçlarının bir diğer önemli özelliği<br />
ise, kerestesinin yüksek kalorili bir yakıt<br />
olması. Yanma derecesi 4000 olan paulownia,<br />
ticarî olarak da oldukça kârlı bir yatırım, Türkiye’de<br />
İzmir’deki Unitek adlı firmanın fidesini 30<br />
dolara satmaya başladığı bu ağacın pürüzsüz<br />
ve budaksız kerestesinin m3 ‘ü fiyatı 700-1000<br />
dolar arasındadır.<br />
Çin’de hâlâ süren geleneğe göre doğan her<br />
çocuk için 3 adet paulownia ağacı dikilir. Bu<br />
3 ağaç, günü gelince onların bütün evlenme<br />
giderlerini karşılayacaktır. Bu yüzden paulow-nia’ya<br />
Çin’de şans ağacı da deniliyor.<br />
İdeal dikim ayı, mart-Nisan olan paulownia<br />
ağaçları, Türkiye’nin hemen hemen her yerinde<br />
yetiştirilebiliyor. Ticarî olarak değerlendirilebilecek<br />
boya ulaştıktan sonra kesilen paulownia<br />
ağaçları, yine aynı hızla büyüyor ve bu<br />
şekilde 7-8 hasat alınabiliyor.<br />
(Türkiye Takvimi, 9 Şubat 1999)<br />
Sarımsak<br />
Tıpta sarımsak kokusu<br />
Sarımsağa kokusunu veren ‘allicin ‘adlı kimyasal<br />
madde kobaylar üzerinde yapılan denemelerde<br />
kanserli hücreleri öldürdü. Doktorlar<br />
şimdi sarımsak ilacı için çalışıyor.<br />
Sarımsağa kokusunu veren kimyasal, kansere<br />
karşı kullanılma yolunda, ‘allicin’ adlı kimyasal<br />
madde, zehirli olmasına rağmen yendiğinde<br />
zararsız şekilde çözülebiliyor. Sarımsak<br />
dişlerinde normalde bulunmayan bu kimyasal,<br />
dişlerin arasındaki eklem kısımlarında bulunan<br />
‘alliinase’ enzimi ve ‘alliin’ kimyasalının birleşmesiyle<br />
oluşuyor. Yemek piştiği sırada kırılan<br />
sarmısak dişinde, eklem kısımlarında bulunan<br />
zar da parçalanarak allicin üretimine yol<br />
açıyor. İsrail’deki Weizmann enstitüsü araştırmacıları,<br />
bu zehirli reaksiyonu kobaylarda,<br />
mide tümörüne karşı gerçekleştirdi. Alliinase<br />
ve alliin enzim ve kimyasalları, kan dolaşımına<br />
bırakılarak kanserli hücreleri tespit etti ve öldürdü.<br />
Yöntemin geliştirilerek her kanser tipine<br />
uygulanabileceği belirtildi. (BBC)<br />
Sarımsağın faydaları<br />
•Bağışlık sitemini kuvvetlendirir.<br />
•Kanser yapıcı maddeleri vücuttan uzaklaştırır<br />
•Mikrop öldürücüdür.<br />
•Kalp ve damar hastalıklarını önler.<br />
•Çok iyi bir doğal antibiyotiktir.<br />
•Nezle ve bronşitte etkilidir.<br />
•Hücrelerin tamirini kolaylaştırır. Böbrek ve<br />
mesane taşını önler.<br />
•Hazmı kolaylaştırır<br />
•Kurşun zehirlenmelerine iyi gelir.<br />
•Halsizlik, bitkinlik, yorgunluk için etkilidir.<br />
•Krampları önler.<br />
•Yüksek tansiyonda faydalıdır.<br />
•Vücudun genç ve dinç kalmasını sağlar.<br />
•Saç dökülmesini önler.<br />
•Yılan zehirlenmelerine iyi gelir.<br />
•Piknikte ve çadırda sarımsak bulundurulursa<br />
zararlı hayvanları ve haşaratı kaçırır.<br />
•Damar sertliğinde zararlı kolesterolü düşürür.<br />
Faydalı kolesterolü yükseltir.<br />
•Gut, nefes darlığı, sivilce ve şeker hastalığına<br />
çeşitli yönlerden olumlu tesir eder.<br />
•Müzmin bulaşıcı hastalıkları olanlar (orta<br />
kulak iltihabı, göz iltihapları… gibi) düzenli sarımsak<br />
yendiğinde çok fayda görürler.<br />
•Sarmısaklı yemekler daha geç bozulur. Sarımsak<br />
koruyucudur.<br />
Safran<br />
170 bin çiçek, bir kilo safran<br />
Keşmirlilere göre dünyanın en güzel safranları<br />
burada yetişiyor. Eski Keşmir yazmalarında<br />
âşıkların baharatı olarak tâbir edilen safran,<br />
bir zamanlar bölgedeki aşçıların mutfağından<br />
eksik olmazken, şimdi dünya mutfaklarında<br />
neredeyse servet ediyor. Keşmir safranını kilosu<br />
1000 doları buluyor. Çünkü çok zahmetli,<br />
zaman isteyen bir iş… Sadece bir kilogram safran<br />
baharatı elde edebilmek için, 170 bin mor<br />
çiçek toplanması gerekiyor. (Radikal gazetesi<br />
28 aralık 2003)<br />
Safranbolu’ya adını veren ve dünyanın en<br />
pahalı bitkisi olan ‘safran’ ile yöre halkı, 4.<br />
Murat’ın İran Seferi’nden dönerken yanında<br />
getirdiği soğanlar sayesinden tanışmış. Uzun<br />
dönem yöre halkının en önemli geçim kaynaklarından<br />
biri olan safranın üretimi, son 20 yıldır<br />
yaşanan göçler sonucu iyice azalmış.<br />
10 yıl önce safranın üretimi tamamen durmuş,<br />
sonra devletin desteğiyle safran, yeniden<br />
üç aile tarafından ekilmeye başlanmış. Kay-<br />
28 29