20.03.2017 Views

kusva mart son

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

CEYDA KAYA<br />

İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi iki kattan oluşmaktadır.<br />

Üst katta; müze ile ilgili çeşitli görsellerin<br />

izlenebildiği Sinevizyon Salonu, Astronomi, Saat Teknolojisi,<br />

Denizcilik, Savaş Teknolojisi ve Tıp Bölümü<br />

bulunmaktadır. Alt katta ise, Madenler, Fizik, Matematik-Geometri,<br />

Şehircilik ve Mimari, Optik, Kimya<br />

ve <strong>son</strong> olarak da Coğrafya ile ilgili harita ve çeşitli<br />

harita çizimlerinin sergilendiği bölüm bulunmaktadır.<br />

Sergi salonlarının tamamında, İslam bilim insanlarının<br />

ortaya koydukları eserlerin model<br />

ve maketleri sergilenmektedir. Toplam<br />

570 adet alet, cihaz kopyaları, maket ve<br />

model koleksiyonu ile alanında Türkiye’de<br />

ilk, Frankfurt’tan <strong>son</strong>ra dünyada<br />

ikinci örnek teşkil eden müze olması<br />

açısından önem arz etmektedir. Müzede<br />

El-Cezeri’nin fil saati modelinden<br />

el-Biruni’nin küresel usturlabına, Halife<br />

el-Me’mun’un emriyle 9.yy’ın ilk çeyreğinde<br />

yapılan dünya haritasından İbn-i<br />

Sina’nın El-Kanun fit’t-T Tıb adlı eserine,<br />

İbn el-Heysem’in optik düzeneğinden<br />

el-Hazini’nin areometresine, fiziksel deneylerde<br />

kullanılan düzeneklerden tıpta<br />

kullanılan aletlere kadar birçok eserin<br />

birebir orijinal kopyasını görebileceğiniz<br />

zengin bir içerikle karşılaşırsınız.<br />

İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi, eserlerin tanınması<br />

ve geçmişten geleceğe köprü kurulması bakımından<br />

bir kilit noktadır. İslam bilim insanları dünya<br />

literatürüne binlerce eser kazandırmışlardır; fakat<br />

17.yy’dan itibaren üstünlüğün Avrupalılara geçmesiyle<br />

birlikte bu gelişmelerin gerçek sahipleri yok sayılmış<br />

ve eski Yunan’a dayandırılmıştır. Avrupalıların<br />

bu üstünlüğü elde etmelerinde şüphesiz İslam bilim<br />

insanlarıyla tanışmaları yatmaktadır.10.yy’da başlayan<br />

bu tanışıklıkla birlikte ilaçlar, haritalar, silahlar,<br />

kitaplar, fikirler, kişilikler, buluşlar ve daha birçok şey<br />

Avrupa’ya taşınmıştır. Avrupalıların bilgi alma tarzı<br />

Müslümanların sergilediği tavrın aksine metodoloji<br />

ve teknik açısından büyük kusurlar ve zafiyetler taşır.<br />

Çoğu zaman alınan eserlerde bilim insanlarının<br />

isimleri ya hiç anılmamış ya da çevirmenin adıyla<br />

geçmiştir. Müslüman bilim insanları ise hiçbir din<br />

ayrımı yapmadan, komplekse kapılmadan kaynaklarını<br />

açıklamış ve saygıyla anmışlardır.18.yy<br />

<strong>son</strong>ları 19.yy başlarında bilimde<br />

İslam çevresinin önemini savunan<br />

bir hümanistler grubu gelişmiştir. Bu<br />

gelişmelerin inkâr edilemeyeceğini<br />

dillendirmişlerdir. Bununla birlikte<br />

oryantalist bakışla yapılan çalışmalar<br />

bugün de varlığını sürdürmektedir. Bu<br />

bilinmezlik ve çarpıtılmışlık yerini tarihi<br />

hakikate bırakmıştır. Geçmişe göre<br />

şuan Müslüman bilim tarihi hakkında<br />

daha fazla bilgiye sahibiz ve yapılan bu<br />

çalışmalar reddedilemez bir gerçektir.<br />

İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi ise<br />

bilinen tüm çalışmaları içerisinde barındırmakta<br />

ve sergilemektedir. Meşakkatler<br />

içeren müzenin kuruluş süreci ve<br />

bu çalışmaları yürüten değerli Prof. Dr. Fuat Sezgin<br />

tarihe ve geleceğe ışık tutmuştur.<br />

“Müslümanlarda bir aşağılık duygusu var, Avrupa<br />

medeniyetini yanlış tanıma var, oradaki yerini bilmeme<br />

var.” diyor Fuat Sezgin hoca. Artık bu komplekslerimizi<br />

yıkarak ve bilim tarihindeki yerimizi<br />

görerek yeni altın çağımızı başlatma vaktidir.<br />

Yazımda emeği geçen Şeyma Dinç arkadaşıma<br />

teşekkürler…<br />

<strong>kusva</strong>.org<br />

10

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!