Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yeşil<br />
RÖPORTAJ<br />
Murat Uyurkulak: “Laikler bugünün<br />
Ermenileri, Rumları gibi artık”<br />
Karanlık günlerden<br />
geçtiğimiz, ölümlerin yanı sıra<br />
gazeteciler ve yazarların hapse<br />
atıldığı şu günlerde yeni çıkan<br />
kitaplar/romanlarla nefes<br />
almaya çalışıyoruz... Siyasi<br />
konjonktür ne kadar bizi esir<br />
alsa da, referandum kıskacına<br />
sürüklese de “bu ülkede iyi<br />
şeyler olacağına” inancımızı<br />
kitaplar pekiştiriyor.<br />
Bugünlerde elimden<br />
bırakmadığım ‘Merhume’<br />
kitabı için Murat Uyurkulak’la<br />
bir araya geldik. Kitap çıkalı<br />
epey oluyor ama biz biraz da<br />
nefes almak için, dertleşmek<br />
için yan yana geldik. ‘Tol’ ve<br />
‘Har’dan, yaklaşık 10 yıl sonra<br />
(aradaki öykü kitabı Bazuka’yı<br />
saymazsak) Merhume’yi<br />
okuyucusuyla buluşturdu.<br />
Merhume aslında hepimizin<br />
içinde bulunduğu süreci<br />
edebi bir şekilde anlatıyor<br />
Uyurkulak. Kitapta şiddet<br />
sarmalından, yoksulluğa,<br />
acıya Türkiye’nin adeta<br />
panoramasını sunuyor<br />
önümüze... Murat’la kitabı<br />
vesile ettik çünkü konuşacak<br />
çok şeyimiz vardı...<br />
GÜLŞEN İŞERİ<br />
Tol ve Har’dan sonra üçüncü<br />
romanın ‘Merhume’ çıktı... Her iki<br />
romanında çok özel romanlardı.<br />
‘Merhume’ için aradaki zamanı nasıl<br />
değerlendiriyorsun?<br />
Teşekkür ederim. O senin gözünün<br />
güzelliği ve özelliği. Araya çok fazla<br />
zaman girmesinin öyle çok önemli<br />
sebepleri yok. Herkesin başında olan<br />
meseleler. Geçim derdi, memleket<br />
ahvali, şahsi sorunlar, ağır içkiyle<br />
geçen dönemler, tutulma, yazamama,<br />
tıkanma, açılma, umutsuzluk, daimi<br />
özgüven eksikliği, özgüven krizleri...<br />
Saymakla bitmez. Ama bu yeni bir<br />
şey değil benim için. Diğer romanların<br />
yazılma süreçleri de uzun sürmüştü.<br />
Bir çeşit tercih meselesi aynı zamanda.<br />
Başka mesailerden para kazanıp, yazı<br />
alanında özgür hissetmek, sipariş<br />
üzerine, belli zaman sınırlamalarını<br />
öngören anlaşmalara, taahhütlere<br />
girmeden yazabilme arzusu. Yani vakit<br />
kaybederken özgürlük kazanmak gibi<br />
bir strateji... Bu stratejinin işe yarayıp<br />
yaramadığından emin değilim, ama<br />
şikayetçi de değilim.<br />
-Uzun bir yazma süreci oldu<br />
Merhume için... Bu zaman diliminde<br />
Türkiye’de çok şey değişti ama<br />
roman bugünün Türkiye’sini<br />
anlatıyor gibi, sezgisel bir durum<br />
değil mi?<br />
Bilmiyorum. Çok şey değişti<br />
mi emin değilim. Sadece ülkenin<br />
damarlarında her daim dolaşan,<br />
hiçbir zaman dışarı atılmamış, asla<br />
yüzleşilmemiş bozukluklar, hastalıklar<br />
daha görünür hale geldi, daha rahat<br />
ifade alanı buldu gibi geliyor bana.<br />
Yüz sene önce İstanbul gazetelerinin<br />
çevirdiği yalan çarkı eşliğinde<br />
Ermenilerin boğazına çökülüyordu,<br />
şimdi de Kürtlerin boğazına çökülüyor.<br />
Yüz senedir kadınlar öldürülüyor,<br />
çocuklar tecavüze uğruyordu, şimdi<br />
de öyle. Aynı seferberlik hali, aynı<br />
pervasız, milliyetçi, erkek egemen<br />
taarruz... Belki de değişen tek şey,<br />
cumhuriyet rejiminin aksak topal<br />
sağladığı bir gıdım hukuki güvencenin<br />
de ortadan kaldırılmış olması...<br />
Mazlumların, mağdurların hakkını<br />
arama, hesap sorma kanallarının<br />
giderek tıkanması... Devletin ayan<br />
beyan yağmacının, tecavüzcünün,<br />
saldırganın yanında saf tutması, bunu<br />
gizleme lüzumu bile duymaması...<br />
Çocukları tecavüzcüleriyle evlendirmek<br />
istiyorlar... Oralardan hesap et artık...<br />
-Erkek dünyasını, ya da<br />
cehennemi diyelim... Kadına şiddet,<br />
tecavüz, ensest vs.. Son bir kaç<br />
yıldır bunlarla mücadele ediyoruz...<br />
Ne düşündürttü?<br />
Bunlarla çok daha uzun süredir<br />
mücadele ediliyor. Bu mücadelenin,<br />
şükür ki, dozu ve gücü arttı. Evet,<br />
Merhume bu mücadelenin yükseldiği<br />
bir döneme denk gelmiş oldu.<br />
Bilinçli bir şey değildi bu benim için.<br />
Neredeyse 10-12 senedir kafamda<br />
gezdirdiğim bir kitaptı Merhume.<br />
-Toplumsal travmalarımızın gün<br />
yüzüne çıktığı bir dönem... 3. Sayfa<br />
haberleri kan gölü adeta... Neler<br />
oluyor?<br />
Yoksulluğun öfkesi, gerici, faşist bir<br />
hükümetin bilinçli yönlendirmesiyle,<br />
“milli ve yerli değerlere yabancı”<br />
addedilen toplulukların üzerine sevk<br />
ediliyor. Görece laik hayat tarzına<br />
sahip, “müreffeh” deniz kenarlarını<br />
mesken tutmuş, “hayatın keyfini<br />
“Sınıf nefreti,<br />
“dinsiz, ahlaksız,<br />
sömürücü,<br />
elit, imtiyazlı”<br />
addedilenlere<br />
karşı kontrolsüz,<br />
milliyetçi bir<br />
seferberliğe<br />
tahvil ediliyor.<br />
Hayatı kaderine<br />
isyan etmekle<br />
geçmiş insan,<br />
o kaderin<br />
müsebbibi<br />
saydığı insanlara<br />
istediğini<br />
yapmakta<br />
kendini özgür<br />
hissediyor.”<br />
20