SONSÖZ

facebook.com/sonsozgazete @sonsozgazete youtube.com/c/SonsozGazetesi06 

 

İŞTE GERÇEK GAZETECİLİK 

Türkiye’de medya giderek gerçek 

ve özel haberlerden uzaklaşıyor. 

Basın toplantısı haberciliği, demeç 

gazeteciliği, yandaş, yanlı yayıncılık 

Türk medyasını kanser gibi sardı. 

 

 

 

- 

SAYFA S.3 

- 

- 

 

 

 

 

SONSÖZ 

Sonsöz Sizin 

Sonsöz Türkiye’ nin tüm sorunlarını özgür ve 

özerk yayınlayan, vatandaşın haber alma hakkı 

çerçevesinde gerçekleri yazan ve sonsözün 

vatandaşın olduğu ilkesini 

savunan günlük siyasi gazetedir. 

 

www.sonsoz.com.tr 

 

HAVA 

DURUMU 

UM 

U 

GÜNDÜZ 

20 c 

ANKARA 

ARA 

2 

GECE 

 

c 

 

ÖZEL 

HABER 

FARUK 

GÖKYURT 

GÜRCAN DAĞDAŞ D EVET 

ÇIKARSA A MECLİS’TEKİ, 

“EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ 

MİLLETİNDİR” L 

İN 

İLKESİNİN 

DEĞİŞECEĞİNİ SÖYLEDİ 

Selfie için 

diş hekimine 

başvuru arttı 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

SAYFA S.3 

YANLIŞ 

BİLGİLERE 

İTİBAR 

ETMEYİN 

ÖZEL 

HABER 

 

 

Hacettepe Üniversitesi Mühendisleri Basında 

çıkan yanlış bilgilere itibar edilmemesini istedi. 

SAYFA S.11 

17 NİSAN’DA SİYASİ LİDERLER 

HANGİ DEMEÇLERİ VERECEK? 

Üçüncü bir 

seçenek yok. 

Referandumdan 

ya evet 

ya hayır çıkacak. 

İki halde 

de siyasilerin 

hangi demeçleri 

vereceğini 

tahmin etmek 

zor değil. 

NURİ KAYIŞ S.3 

Y ERE L 

SAL K KÜL T ÜR 

SANAT 

Taşdelen 

7. Cadde 

esnafıyla 

buluştu 

S . 10 I 

S . 8 

S . 7 

Esmer 

cilt için 

servet 

harcamayın 

Suriyeli 

sığınmacılar 

üç ayda 

200 binden 

çok arttı 

Devlet eski Bakanı ve Sonsöz Gazetesi yazarı Gürcan 

Dağdaş’’ Türkiye bir gemidir bu gemi batarsa sağından 

atlamışsınız solundan atlamışsınız bir önemi kalmaz. 

Unutmayalım ki hepimizden büyük Türkiye var’’ 

dedi. Dağdaş, 16 Nisan halk oylamasında parti rozetlerine 

bakmaksızın Hayır oyu kullanılmasını istedi. SAYFA S.2 

 

 

 

24. İstanbul 

Caz Festivali 

200'ü aşkın 

sanatçıyı 

ağırlayacak 

 

 

- 

 

- 

 

SAYFA S.3 

SAYFA S.4 

GÜNÜN SÖZ Ü 

Az söz, 

ERİN yüküdür.. 

Çok söz, 

HAYVAN 

yüküdür.. 

Vekile ayda 

450 TL İngilizce 

öğrenme yardımı 

2016’da e-fatura 

toplamı 2 trilyon 

lirayı geçti 

- 

- 

 

- 

- 

 

Ahmet Saruhan 

SAYFA S.4 

Poşetin geri 

toplama 

maliyeti 

tüketicinin 

sırtına 

yıkılmasın SAYFA S.4

2 Güncel 


3 NİSAN 2017 PAZARTESİ 

 

Mamak Ticaret Odası Ortaokulu öğrencileri ve velileri yeni bir 

Kütüphanenin hizmete girmesinin mutluluğunu yaşıyorlar 

BİRSEN DÜZEN / ANKARA- Mamak Ticaret 

Odası Ortaokulu’nda Türk-Amerikan 

Ve Uluslararası Kadınlar Kültür Ve Yardım 

Derneği’nin katkılarıyla oluşturulan 

kütüphane hizmete girdi 

Okul Müdürü Bülent Ceylan’ın girişimleriyle 

hizmete giren kütüphaneye öğrenciler 

büyük ilgi gösterdi. Türkçe öğretmenleri 

nezaretinde büyük heyecan 

içerisinde kitapları raflara yerleştiren, kayıt 

altına alan ve sınıflandıran öğrenciler 

böyle bir kütüphanenin okullarına kazandırılması 

yolunda emeği geçen tüm öğretmenlerine 

teşekkür ettiler. 

RAFLARDA YENİ KİTAPLAR 

30 Mart 2017 tarihinde Kütüpha- neler 

Haftası nedeniyle gerçekleştirilen etkinlikte 

kütüphanenin açılışı yapılırken öğrenciler 

de birbirinden güzel çeşit çeşit kitaplara 

kavuşmanın mutluluğunu yaşadılar. 

Türk-Amerikan Ve Uluslararası Kadınlar Kültür 

Ve Yardım Derneği’nin her ay Gezici Kütüphane 

hizmetiyle kitapları öğrencilerle buluşturması 

hem öğrenciler hem veliler ve öğretmenler tarafından 

takdirle karşılanıyor. 

Milli Eğitim Şube Müdürleri Şahabettin 

Ünal ve Osman Şimşek’in hazır bulunduğu 

açılışa Türk-Amerikan ve Uluslararası Kadınlar 

Kültür Ve Yardım Derneği Başkanı Esin 

ÖZKÖK, Türk-Amerikan Ve Uluslararası Kadınlar 

Kültür Ve Yardım Derneği Gezici Kitaplık 

Komitesi Başkanı N.Nuran Konuralp, Okul 

Müdürü Bülent Ceylan , kitap bağışçısı Emrah 

Cem Özışık’ın yanı sıra komşu okulların 

müdürleri, veliler , öğretmenler ve öğrenciler 

katıldı. 

Kütüphane açılışına İlçe Milli Eğitim Müdürü 

Rahmi Güney yoğun iş programı nedeniyle 

katılamadı. 

GÜRCAN DAĞDAŞ’’ MECLİS’TEKİ, “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” İLKESİNİN DEĞİŞECEĞİNİ SÖYLEDİ 

Önümüzdeki 

soru şu mevcut 

anayasamızda Türk 

Milleti egemenlik 

hakkını TBMM eliyle 

kullanır ibaresi var.16 

Nisan da önümüze 

getirilen anayasa 

teklifinde Türk 

Milleti egemenlik 

hakkını seçilmiş 

cumhurbaşkanı eli 

ile kullanır dayatması 

var. 

- 

 

ÖZEL 

 

- HABER 

- FARUK 

- 

- 

GÖKYURT 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

ESKİ BİR BAKAN OLARAK NEDEN 

DEVLET BAKANLIĞI YAPTINIZ 

EVET, HAYIR KAMPANYASINA 

MECLİSTE GÖREV ALDINIZ. 

KATILDINIZ? 

NEDİR AKP’NİN DEĞİŞTİRMEK 

- 

İSTEĞİ? DEMOKRATİK 

- 

PARLAMENTER SİSTEMDE 

- 

SORUNLAR MI VAR NEDEN 

 

DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR? 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

FOTOĞRAFLAR: MEHMET AKGÜN 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

ANAYASA PAKETİNDE 

CUMHURBAŞKANININ 

TARAFSIZLIĞI KALKIYOR VE SİYASİ 

BİR PARTİNİN ÜYESİ OLUYOR BU 

KONUDA NE DERSİNİZ? 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

PARTİLİ CUMHURBAŞKANININ 

ÇOK GENİŞ YETKİLERE VE 

YÜRÜTME, YASAMA VE 

YARGIYA TAM HAKİM OLMA 

DURUMU HAKKINDA NELER 

DÜŞÜNÜYORSUNUZ? 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

BU DURUMDA 16 NİSAN BİR 

PARTİ SEÇİMİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN 

GELECEĞİNİN OYLAMASI 

MIDIR? 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

-



Karga bana dedi ki 

17 Nisan’da siyasi liderler hangi demeçleri verecek? 

Güncel 

 

nurikayis@gmail.com 

3 

Üçüncü bir seçenek yok. Referandumdan 

ya evet ya hayır çıkacak. 

İki halde de siyasilerin hangi 

demeçleri vereceğini tahmin etmek 

zor değil. 

“Evet” çıkması halinde bakın kim 

ne diyecek? 

Recep Tayyip Erdoğan: Şahsıma 

ve partime gösterdikleri teveccüh 

nedeniyle aziz milletime minnettarım. 

Bu teveccühe, itimada layık olmaya 

çalışacağım. 

Binali Yıldırım: Kemal Kılıçdaroğlu 

8’inci seçim yenilgisini de aldı. Kendisine 

daha nice seçim yenilgileri temenni 

ediyorum. Allah onu muhalefetin 

başından eksik etmesin. 

Devlet Bahçeli: Ülkücü kardeşlerim 

mesajımızı aldı, ülkenin bölünmemesi 

için sandığı evet oylarıyla doldurdu. 

Bizim için yeni bir dönem 

başlıyor. 

Kemal Kılıçdaroğlu: Halkın yarıya 

yakını hayır diyerek Erdoğan’a da iktidara 

da dersini vermiştir. Bu şekilde 

devam etmeleri mümkün değildir. 

Erken seçime gitmeleri gerekir. 

++ 

“Hayır” çıkması halinde söylenecekler 

de aşağı yukarı belli… 

Recep Tayyip Erdoğan: Demokratik 

bir seçim olmuş, seçmenin iradesi 

tecelli etmiştir. Yolumuza aynı 

azim ve kararlılıkla devam edecek, 

hizmetlerimizi sürdüreceğiz. 

Binali Yıldırım: Genel seçim olsa 

bu sonuçla 400 milletvekili çıkarırdık. 

Muhalefetin yaygarasını kimse ciddiye 

almasın. Aslında Kemal Kılıçdaroğlu 

bir seçim yenilgisi daha almıştır. 

Devlet Bahçeli: Ülkücüler mesajımı 

doğru anlayıp sandıkta evet oyu 

kullanmış, ancak Ak Parti’deki kararsızlar 

referandumun kaderini belirlemiştir. 

Kemal Kılıçdaroğlu: Türk halkı demokrasiye 

de, rejime de sahip çıkmış, 

sağduyuyla hareket etmiş, tek 

adamlığa izin vermemiştir. Sandıktan 

çıkan sonuç halkın Cumhurbaşkanı’na 

da Hükümete de güvenmediğini 

açık seçik göstermektedir. 

Türkiye’nin bir dakika bile vakit kaybetmeden 

Cumhurbaşkanı ve milletvekillerini 

yeniden seçmek için 

sandığa gitmelidir. 

Başkalaşım 

 

 

 

Rusya ile domates 

mafyası krizi 

Dünya işlerinde dertleşmek için gidebileceğimiz 

iki ülkeden biri olan 

Rusya (diğeri Katar) ile dostluk havaları, 

nazdorvya (şerefe) muhabbetleri 

yakında bozulur. Krizin adı uluslararası 

bağlantılı domates mafyası. 

İki ülke arasında “yine, yeni yeniden” 

denilerek başlatılan ilişkilerde, 

“senin domatesin ilaçlı, senin 

de buğdayın da mantarlı” tartışması 

aşılamadı. Bizim vatandaşın Rus 

buğdayı alışkanlığını bilmeyiz ama 

Rus’un Türk domatesi tutkusu “domates 

mafyasını” yaratmış durumda. 

İşin boyutu en az 500 milyon 

dolar hacminde. İşte son domates 

mafyası vakası: 

Rusya’nın doğusundaki Saratov 

kentinde, bir ton, yaklaşık 60 kasa, 

Türkiye çıkışlı domates ele geçirilmiş. 

Gören de sanır ki tırlar dolusu domates 

bulunmuş. Orta halli bir kamyonetin 

taşıyacağı, ezsen yüz kilo salça 

çıkabileceği, bizim pazarlarda gün 

sonu çöpe giden ağırlıktaki domates, 

oradaki bir pazar yerinde (ihbar 

üzerine olsa gerek) yapılan denetimde 

görülüyor, “toplayın bunları” emriyle 

de götürülüp imha ediliyor. Bu 

yaman “Rus domates polisi” alıcı kılığına 

girerek bir önceki hafta da yarım 

ton Türk domatesine aynı muameleyi 

yapmış. 

Suç unsuru domateslerin bu kentin 

emniyet müdürlüğünde, ibreti 

alem için “Saratov KOM” (kaçıkçılık 

ve organize suçlarla mücadele) 

şeklinde tek tek dizilerek sergilenmesini 

beklerken yapılan açıklamalar, 

işin “şok edici” boyutlarını gösteriyor. 

Bizim Antalya domatesi, denizden, 

havadan, karadan en az iki bin 

500 kilometre yol kat ederek önce 

kuzey’e, Rusya’nın batısındaki Beyaz 

Rusya denilen Belarus ülkesine gidiyor, 

burada mafyanın eline düşüyor. 

Zavallı domatesler, bu defa da 

(uçakla olsa gerek) yine yaklaşık bin 

500 yüz kilometre yol giderek doğuya 

Rusya’nın Saratov kentine taşınıyor. 

Antalya nere Saratov nere? Nereden 

bakarsanız bakın en bir haftalık 

süre ve dört bin kilometrelik yol. Bu 

kadar yola, zamana bozulmadan, 

(taş olsa dayanmaz misali) ezilmeden, 

çürümeden Rus halkıyla buluşan 

domatesimizle ne kadar övünsek 

azdır. 

Şimdi Rus Büyük elçisini çağırıp “ 

kanka, biz sizin vatandaşlarınızı güllerle 

karşılıyoruz, siz bizim domatesleri 

böyle imha etmeniz ayıp oluyor” denilmesini, 

MİT ve KGB arasında “domates 

kaçakçılığının men edilmesi 

ile istihbarı bilgilerinin paylaşılması 

ve ortak mücadele” anlaşması imzalanmasını 

bekliyoruz. Yakında Rus 

deniz botlarının bizim her türlü deniz 

aracını Karadeniz’de durdurup domates 

araması yapmaları, “hamsi 

değil domates taşıyorlar” diye Temel 

ile İdris’i gözaltına almaları nahoş 

olabilir. Adımız insan kaçakçılarından 

sonra bir domates kaçakçıları olarak 

çıkabilir. 

Madem “Rus geldi aşka, Rus’un 

domates aşkı başka” diyoruz, gelenlere; 

uçakta, pasaport kuyruklarında, 

otelde yatakların üstünde, 

plâjlarda, havuzlarda tabak tabak 

domatese doyuralım ve bu domates 

mafyasını çökertelim. 

Domatesimizi mafyanın eline düşürenler 

hayırlara vesile olsun. 

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), altı yıldır devam eden 

Suriye savaşının başından bu yana Türkiye, Lübnan, Irak, Ürdün ve Mısır'daki 

Suriyeli sığınmacı sayısının milk kez beş milyonu geçtiğini açıkladı. 2016 yılı sonunda 

4.8 milyon dolayında olan Suriyeli sığınmacılar 5,018,168 kişiye çıktı. 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

Selfie için diş hekimine başvuru arttı 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

VEKİLE AYDA 450 TL İNGİLİZCE 

ÖĞRENME YARDIMI 

- 

- 

- 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

Yıl: 42 

Sayı: 14932 

3 NİSAN 2017 

PAZARTESİ

4 Güncel 



 

 

3. Boyut 

 

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, "Türkiye ve yakın 

coğrafyasında, Ege'de, Akdeniz'de her 3,5 yılda 7'nin üstünde bir deprem meydana geliyor. 

 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

"RASATHANEYİ EN ÇOK 

YABANCILAR ZİYARET EDİYOR" 

 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

2016’da e-fatura 

toplamı 2 trilyon 

lirayı geçti 

 

 

- 

 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

İstihbarat krizleri 

ve güçlü Merkel 

Almanya'da MİT ve DİTİB'e yönelik 

casusluk suçlaması gündemdeki yerini 

koruyor. Dünkü yazımda sizlere MİT'in Alman 

istihbaratı (BND) başkanına verdiği 

liste ve fotoğraflardan söz etmiştim. 

Fotoğrafların gizli çekim olması nedeniyle 

istihbarat başkanının verdiği tepkiyi 

aktarmıştım. 

Liste ile ilgili bir gelişme de Merkel'in 

Salı günü istihbarat başkanı ve yetkili 

bakanlarla yaptığı değerlendirme toplantısı 

oldu. 

MİT’in Almanya’da izlediği öne sürülen 

listedeki isimler arasında Sosyal Demokrat 

Parti (SPD) milletvekili Michelle 

Müntefering’ de vardı. 

Aynı akşam Alman basını listede 

Müntefering ve bir eyalet milletvekilinin 

yer aldığını duyurdu. 

Frankfurter Allgemeine gazetesinin 

(FAZ) haberine göre Merkel çarşamba 

sabahı Dışişleri Bakanı ve İçişleri Bakanı 

ile Federal Güvenlik Kurulu’nda bir araya 

geldi. Toplantıya BND Başkanı Bruno 

Kahl de çağrıldı. 

Merkel, listede Alman milletvekilinin 

adının yer aldığı haberini basından öğrendikleri 

için BND Başkanı Kahl’e tepki 

gösterdi. 

Ancak BND Başkanı bu konuda kendisinin 

de bilgilendirilmediğini savunmuş. 

FAZ’ın haberine göre Merkel, toplantıda 

Kahl’e 2 hafta önce Spiegel dergisine 

verdiği röportajdan dolayı da kızmış. 

Yazımda bahsettiğim gibi istihbarat 

başkanı Kahl, 15 Temmuz darbe girişiminin 

ardında Fethullah Gülen’cilerin olduğuna 

inanmadıklarını’ söylemişti. 

Bu tartışmalar nereye varacak henüz 

kestirmek zor. 

Ama Merkel seçmenleri mi şirin gözükeyim 

diye milliyetçi şovlar yapmıyor 

veya bugüne kadar Türkiye ile olan ilişkilerinde 

de hiç tahrik eden açıklamalar 

yapmadı. 

Aslına bakarsanız Merkel bugüne kadar 

görev yaptığı süreler içinde bana 

göre en usta yıllarını yaşıyor. 

Çünkü artık hem Avrupa'yı hem Ortadoğu'yu 

iyice tanıdı ve gelişen olaylara 

hakim. Krizleri ustalıkla savuşturabiliyor. 

Almanya'daki seçimlerde onun karşısında 

yeterince donanım ve tecrübeye 

sahip bir rakip göremiyorum açıkçası. 

Daha önceleri hiç beğenmediğim 

Merkel'i şimdilik Almanya'nın başında 

en doğru kişi olarak görüyorum desem 

yanlış olmaz. 

 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

-



Yaşam - Çevre 

5 

Söz Hakkı 

İşte gerçek gazetecilik 

ASKERİYE’YE AT ETİ HABERİMİZ 

RESMEN DOĞRULANDI. 

Türkiye’de medya giderek gerçek 

ve özel haberlerden uzaklaşıyor. 

Basın toplantısı haberciliği, 

demeç gazeteciliği, yandaş, 

yanlı yayıncılık Türk medyası kanser 

gibi sardı. 

Gazeteciler, “hükümeti, şirketleri 

kızdırırım ve işten atılırım” korkusu 

ile özel haberlerden tamamen 

kopunca gazeteler günlük 

siyasi kavgalar ve sosyal olaylarla 

doldu. 

“Askeriye’ye at eti satıldı” haberim 

Sözcü Gazetesi başta bir 

çok medya kuruluşu tarafından 

kopyalandı ama yine de içlerindeki 

kuşku nedeniyle, “iddia” olarak 

verdiler. 

Ancak iddia gerçek oldu ve 

Milli Savunma Bakanlığı tarafından 

gazetemize gönderilen resmi 

yazı ile doğrulandı. 

İşte gazetecilik budur. 

İŞTE RESMİ AÇIKLAMA: 

Gazetenizin 29 Mart 2017 tarihli 

nüshasında yayımlanan Orhan 

Uğuroğlu imzalı “Askeriyeye at eti 

satıldı” başlıklı köşe yazısına ilişkin 

aşağıdaki açıklama yapılmıştır. 

Kara Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı 

için 148.000 kg. Deniz Kuvvetleri 

Komutanlığı ihtiyacı için ise 

12.500 kg. Kavurma Tipi Kutulanmış 

Et Konservesi, Erzurum Tedarik 

Bölge Başkanlığınca tedarik edilerek 

08 Ekim 2015 tarihinde Pınarsan 

İnş. Nak. San. ve Ltd. Şti. 

ile sözleşmeye bağlanmıştır. 

Kara Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı 

için tedarik edilen kavurma, 

gerekli testleri geçtikten sonra 

sorunsuz olarak tüketilmiştir. 

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı 

için tedarik edilen ve testlerden 

geçen 12.500 kg. kavurmanın 

10.550 kg’ı sorunsuz tüketilmiş, 

ancak geriye kalan 1.950 kg’lık 

bölümde yer alan konservelerden 

bir kısmının kapağı açıldığında 

koku geldiğinin tespiti üzerine 

yüklenici firma ile görüşülerek değiştirilmesi 

talep edilmiştir. 

Sözleşme gereği yüklenici firma 

tarafından 17 Ocak 2017 tarihinde 

yeni getirilen kavurmadan 

alınan numuneler serolojik analiz 

için Bursa Gıda ve Yem Kontrol 

Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne 

gönderilmiştir. Söz konusu 

analizler sonucunda kavurmada 

at eti tespit edilmiştir. 

Gelinen bu aşamada, değişim 

maksatlı olarak yeni getirilen Kavurma 

Tipi Kutulanmış Et Konservesi 

hiçbir şekilde personelin tüketimine 

sunulmamıştır. 

Sözleşme makamı olan Erzurum 

Tedarik Bölge Başkanlığınca 

22 Mart 2017 tarihinde Kocaeli 

Gıda Tarım İl Müdürlüğüne söz 

konusu durum bildirilmiş ve 5996 

sayılı Veteriner Hizmetleri Bitki 

Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu hükümlerince 

gereğinin yapılması 

talep edilmiştir. 

Ayrıca yüklenici firma tarafından, 

sözleşme hükümleri gereğince 

Bursa Gıda ve Yem Kontrol 

Merkez Araştırma Enstitüsü 

Müdürlüğünün sonucuna itiraz 

edilmiş ve Dz.K.K.lığı Gölcük Mu- 

 

orhan@uguroglu.com 

ayene ve Kabul Komisyon Başkanlığınca 

alınan numuneler Ankara 

Veteriner Kontrol Araştırma 

Enstitüsü Müdürlüğüne gönderilmiştir. 

Bu numunelerde de at eti 

tespit edilmiştir. 

Bu sonuç üzerine tedarik sözleşmesi 

fesh edilmiştir. Söz konusu 

1950 kg etin bedeli geri alınarak, 

ilgili firmanın teminatı hazineye 

irad kabul edilecektir. Ayrıca 4735 

sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa 

göre bundan sonra tüm 

kamu ihaleleri için yasaklama kararı 

verilecektir. 

Milli Savunma Bakanlığı, kahraman 

ordumuzun fedakar askerlerinin 

iaşe ve ibatesini bilimsel 

incelemelerle ve azami titizlikle 

karşılamaktadır. 

TC. Milli Savunma Bakanlığı 

Yanlış kullanılan 

 

narenciye kokuyor 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

Tarih'te 

bugün 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

 

 

- 

- 

 

 

 

btklerde kanser rsk 

Balıkesir'in Edremit İlçesi'ndeki Altınoluk Meslek Yüksekokulu Müdürü Bitkisel ve Hayvansal 

Üretim Bölüm Başkanı Doç.Dr. Selami Selvi, şifalı kabul edilen bazı bitkilerin hatalı 

kullanımlarının kansere kadar çeşitli rahatsızlıklara neden olabildiğini söyledi. 

Yelkenliyle 

dünya turu 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

Atanamayan 

 

 

 

- 

- 

- 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

-

6 Ekonomi 



SABIRLIK 

 

 

mehmetaliyula@yahoo.com 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

OTOMOTİV, ÇELİK VE KİMYEVİ 

MADDELER SEKTÖRLERİ 

İHRACATIMIZI SIRTLIYOR 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

“UZAKDOĞU ÜLKELERİNE İHRACAT 

YÜZDE 91 ARTTI” 

 

Anadolu Jet'ten çocuklar 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

Mart 2017 ihracatı geçen yılın aynı ayına 

göre yüzde 19 artışla 13 milyar 616 milyon 

dolar oldu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 

“Atılım yılı ilan ettiğimiz 2017 yılında 

ihracatımız güçlü bir şekilde artmaya 

devam ediyor” dedi. 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

TİM İLE TÜİK 

ARASINDAKİ 

FARKLAR 

- 

- 

 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

TALEPLER TOPLANDI 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

Fiat 500 Temmuz'da Türkiye'de 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

Bölündüm, 

bölündün, 

bölüşüldük! 

Türkiye yetmedi, yaşamakta olduğumuz 

bölünmüşlüğü; Avrupa’da yaşayan 

Türklerin arasına da yaydık… O 

ülkelerdeki siyasi iradeler de; isteyerek 

ya da istemeyerek buna katkıda 

bulununca, durum vahimleşti… 

Belçika’nın başkenti Brüksel, bu bölünmüşlüğün 

nerelere kadar gidebileceğini 

gösteren bir tokat gibi çarptı 

suratlara… 

Polis “referandumda ‘evet’i destekleyen 

seçmenlerle ‘hayır’ı destekleyenler 

arasında yaşandığını” açıkladı… 

Savcılık yetkilileri de olayın 

yaşandığı yerde incelemeler yaptı… 

Olayda Mehmet Kargılı yumruk ve 

tekme, Sultan Uğraş, Mahmut Yaşar 

ve Hasan Acar adlı kişiler ise aldıkları 

bıçak darbeleriyle çeşitli yerlerinden 

yaralandılar… Ambulanslarla hastaneye 

kaldırılan yaralılardan birinin durumunun 

ciddi olduğu açıklandı… 

Bu olayın oy kullanma işlemi sırasında 

Türk Başkonsolosluğu sınırları içinde 

meydana gelmesi ise hem düşündürücü 

hem de neden olabileceği 

sonuçlar açısından çok tehlikeli… 

Çünkü kamu güvenliğini ve düzenini 

tehlikeye atacak bu tür olayların yaşanması, 

oy verme işlemlerini tehlikeye 

atma riski içeriyor… 

Olayın duyulmasının ardından 

Brüksel Başkonsolosluğu’na yakın bir 

noktada Kürt kökenli gruplar polis 

kontrolü altında protesto eylemi düzenlenmiş 

olması da, bunun belirtisi 

olabilecek bir gelişme… 

Gelin şimdi Belçika’yı bırakıp biraz 

Güney’indeki Almanya’da bir göz 

atalım… 

Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı 

Cem Özdemir, hafta içinde partisinin 

Duisburg Temsilciği tarafından 

düzenlenen "Erdoğan, Uyum ve İslam" 

konulu bir etkinliğe katıldı… Toplantı, 

“kentin sosyal problemleri fazla 

bir semt olarak” kabul edildiği Marxloh'da 

yapılıyordu… 

Özdemir’e ilk soruyu soran semt 

sakini bir Alman’dı MİT’in Almanya'da 

istihbarat faaliyetinde bulunduğu iddialarına 

atıfta bulunarak “bunun 

başka AB ülkelerinde de olup olmadığını” 

merak ediyordu... 

Cem Özdemir’in yanıtı “Başka ülkelerde 

oluyor. "Örneğin Danimarka'da 

bunun için bir nevi çağrı merkezi 

kurulduğunu öğrendik. Birini ihbar 

etmek isteyenlerin arayabileceği bir 

çağrı merkezi olarak çalışıyor. Bazı 

gazeteciler kendilerine ihbarsı süsü 

vererek aradılar ve kendilerine ‘ihbar 

edecekleri kişinin Türk Pasaport Kontrol 

Noktası’na gelir gelmez yakalanacağı’ 

söylendi.” şeklinde oldu… 

Sonra da , “eğer temel haklarla bir 

sorunu olan varsa burada yaşamak 

zorunda değil. Erdoğan’ın süper olduğunu 

düşünen bu kişiler Türkiye’de 

de yaşayabilirler” dedi… 

Cumhurbaşkanı Erdoğan taraftarı 

genç ve başörtülü bir kadın ise Özdemir’e 

sert çıktı… “Bundan 15 yıl 

önce Türkiye’de ifade özgürlüğü yoktu, 

Kürtler kendi dillerini konuşamıyorlardı, 

başörtüsü ile eğitimi bir arada 

düşünmek mümkün değildi. Şu an 

üniversite sayısı üçe katlandı, alt yapı 

iyileştirildi. Eğer konu ifade özgürlüğü 

ise ben de Erdoğan yanlısıyım. Ama 

madem ifade özgürlüğü Almanya’da 

var, o zaman neden ülkene git 

diyorsun?” dedi… 

Söyleyeceklerim yalnızca “taraf 

olanlara” değil, herkese… 

Toplum olmanın ilk belirtisi, aykırı fikirlerin 

olduğu ama bunların anlayışla 

karşılanabildiği bir ortamın oluşmasıdır… 

…Ve ancak böyle toplumların kurduğu 

devletler yaşar… Sakın unutmayalım..!



Kültür Penceresinden 

Hayatı okumak ! 

Kültür - Sanat 

YAHYA AKSOY 

7 

"İlim ilim bilmektir/İlim kendin bilmektir/Sen 

kendini bilmezsin/Ya nice 

okumaktır." diyen Yunus Emre,"İşitin ey 

yarenler/ aşk bir güneşe benzer/Aşkı olmayan 

gönül/Misal-i taşa benzer." diyerek 

yaşamanın temelinde sevgi ve kendini 

bilmek olduğunu seslendirmekte. 

"Ruh neşesini çalışmakta 

bulur."SHELLEY 

Prof.Dr. Bozkurt Güvenç eğitim ve 

kültür ilişkisini şöyle anlatmakta: "Eğitim 

yol ise; kültür, yolcunun hayat boyunca 

yaşayarak öğrendiklerinin tümüdür." 

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür 

teşkilatı UNESCO, bireyin ve toplumun 

yaşamında bu üç alanın önemine 

dikkat çekerek ülkelerin milli komisyonları 

aracılığı ile amaçlarına ulaşmak için 

proğramlar yapmakta ve projeler geliştirmekte. 

Unesco Türkiye Milli Komisyonu 

yönetim kurulunda görev yapmış olmanın 

ve Nesreddin Hoca yılını, Manas 

!000 yılını 1995'de yurt ve dünya genelinde 

etkin bir şekilde kutlamanın mutluluğunu 

her zaman duymaktayım. 

Temel okuma- yazma ile işlevsel ve 

toplumsal okuma-yazma görevlerinde 

ailenin,okulun, öğretmenin,çevrenin ve 

medyanın üzerine düşen büyük sorumluluklar 

bulunmaktadır. Bu bilincin bütün 

dünyada gelişmesi ile sorunların giderek 

azalacağına inanmak gerekmektedir. 

aşama sanatı konusunda pek çok 

eser verilmiştir. Bunların en önemlisi ünlü 

yazar Andre Mauroıs'un "YAŞAMA SA- 

NATI" adlı eseridir. Kitapta yer alan beş 

ana başlık ve ara başlıklar bize içerik 

hakkında bilgi vermektedir: 

l- DÜŞÜNMEK SANATI : Dünya ve Düşünce-Bedeniyle 

düşünmek- Sözcüklerle 

Düşünmek- Mantık ve Muhakeme- Kartezyen 

Metod-Deneysel Metod-Düşünce 

ve Hareket... 

II- SEVMEK SANATI : Konunun Seçilmesi- 

Aşkın Doğuşu-Kendini Sevdirmek- 

Kur darinlikSeykutsallaştırılması... 

III- ÇALIŞMAK SANATI : Çalışmak Sanatı- 

Yapılması mümkün olan işler arasından, 

seçmeler- Başarı ihtimaline 

inanmalıdır-Bir çalışma disiplini gereklidir- 

Büyük çalışırların hemen hepsi , zaman 

zaman yalnızlığa çekilmesini bilen 

kişilerdir-Yardımcılar, Subaylar ve Sekreterler- 

Alçakgönüllülük- Esneklik- ağzı sıkılık- 

İşe yararlılık-Öğrencinin çalışması- 

Disiplinsiz öğretim olmaz- Öğrencileri 

sık sık sınadan geçirmek ve testler yapmak 

çok yararlıdır- Birçok konuyu iyi-kötü 

öğretmektense, birkaç konuyu adamakıllı 

öğretmek daha iyidir-Okumak 

Sanatı-Sanatçının Çalışması-Dinlenmek 

sanatı- Oyun- Gösteriler- seyahat- El işi 

ve kafa işi-Ev kadını-Sonuç... 

IV-EMRETMEK SANATI : Emretmek 

Sanatı-İnsanlar, içlerinden biri, her an 

hepsinin faaliyetini bir tek amaca yöneltmedikçe, 

ortak bir işe gereğince 

girişip olumlu sonuca ulaştıramazlar-İnsanların 

birlikte hareket etmek 

zorunda oldukları her yerde bir başkan 

gereklidir- Başkanı nasıl seçmeli-(Soydan 

gelme başkanlık,Seçimle 

başkanlık,Mandarinlik(sınavla seçilmek), 

Eskilik ve seçim- Zorla kabul ettirilen başkan-Başkanın 

kişiliği- Başkanın aklı-Emretmek 

sanatı-( Bir ülkeyi yönnetmek onuruna 

sahip bir adam, o ülkenin en iyi 

elemanlarını bulup çıkamayı ve işlerin 

başına getirmeyi de görev bilmeli, buna 

dört elle sarılmalıdır.)-Yönetmek sanatı- 

Başkanın hakları ve görevleri... 

V-YAŞLANMAK SANATI : (Ve eksizsiz 

mutluluk akşam gelir. Gününü verimli 

harcamasını bilen için- CORNEILLE). 

Yaşlılığın doğal hali-Yaşlanmamak 

mümkün mü ?İyi yaşlanmak mümkün 

mü? Gençlere mektuplar: Hayata güç 

bir dönemde başlıyorsunuz. Tarihte en 

beceriksiz yüzücüler, bile başarıya ulaştıran 

gel- git yükselişleri vardır...Acele etmeyiniz...Sebatkâr 

ve dengeli olunuz... 

Ve nihayet alçak gönül ve gözüpek Deyeryüzündeki 

yaşantınız süresince hiçbirini 

ilk gençlik çağında hayal ettiğiniz kadar 

kusursuz bir şekilde gerçekleştirmeyi 

başaramazsınız. Fakat bunlar ne kadar 

çetin görünürse görünsünler, gene de 

imkânsız değildir... 

Hayatı doğru anlamak, güzel yaşamak, 

üretken ve verimli olmak,bilim ve 

teknolojiyi insanlık yararına kullanmak, 

toprakla, doğayla, insanlarla barışık 

olmak,iyimser ve hoş görülü olmak temel 

kavramlar olarak uygulamaya geçirilmeli. 

Uluslararası Hoşgörü Kongresi (12 Haziran 

1995)-Antalya Sonuç Bildirgesi'nin 

ilk maddesi şöyle demekte: "Aslında 

dinler,siyasi rejimler,ideolojiler,insanlığın 

mutluluğunu,evrensel barış içinde yaşamasını 

öngörür..." 

Yunus Emre'nin dediği gibi :" Çeşmelerden 

bardağın/Doldurmadan kor 

isen/Bin yıl orda durursa/Kendi dolası 

değil." 

"Hekimlik bedenin 

kötülüklerini,bilgelik ruhun kötülüklerini 

iyileştirir." demokritos 

Hekimlere, bilgelere,şiirlere ve türkülere 

kulak ver, yaşamın anlam kazansın. 

 

 

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 4-20 Temmuz tarihleri arasında 

düzenlenecek 24. İstanbul Caz Festivali'nin programı açıklandı. 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

PİYANİST DENGİN CEYHAN 

BAKIRKÖY'DE ÜCRETSİZ 

KONSER VERECEK 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

-

8 Sağlık - Eğitim 



 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

 

 

Reklam 

Levhası No 

K.K.N. Km Mevkii Yönü Durumu 

1 O4/14 1+800 D.İzmit Sakarya İl sınırı arası İstanbul Tek Taraflı 40 

2 O4/14 5+400 D.İzmit Sakarya İl sınırı arası İstanbul Tek Taraflı 40 

3 O4/14 6+700 D.İzmit Sakarya İl sınırı arası İstanbul Çift Taraflı 80 

4 O4/15 2+300 Sakarya İl sınırı Sapanca arası Ankara Çift Taraflı 80 

5 O4/15 2+700 Sakarya İl sınırı Sapanca arası Ankara Çift Taraflı 80 

6 O4/16 3+300 Sapanca Adapazarı arası İstanbul Çift Taraflı 80 

7 O4/16 3+800 Sapanca Adapazarı arası Ankara Çift Taraflı 80 



10 O4/16 9+400 Sapanca Adapazarı arası İstanbul Çift Taraflı 80 

11 O4/16 11+300 Sapanca Adapazarı arası Ankara Tek Taraflı 40 

12 O4/16 12+000 Sapanca Adapazarı arası İstanbul Tek Taraflı 40 

13 O4/19 2+500 Hendek Düzce İl sınırı arası İstanbul Tek Taraflı 40 


15 O4/19 4+500 Hendek Düzce İl sınırı arası Ankara Çift Taraflı 80 



18 O4/18 3+100 Akyazı Hendek arası İstanbul Tek Taraflı 40 

19 O4/18 3+800 Akyazı Hendek arası Ankara Tek Taraflı 40 





24 O4/18 7+000 Akyazı Hendek arası Ankara Çift Taraflı 80 

25 O4/18 8+600 Akyazı Hendek arası Ankara Çift Taraflı 80 



28 O4/18 11+200 Akyazı Hendek arası İstanbul Çift Taraflı 80 

29 O4/22 12+700 Gümüşova Ankara Çift Taraflı 80 

30 O4/22 14+300 Gümüşova Ankara Çift Taraflı 80 

31 O4/22 15+900 Düzce İstanbul Çift Taraflı 80 

32 O4/22 16+900 Düzce Ankara Çift Taraflı 80 





37 O4/23 17+500 Kaynaşlı İstanbul Çift Taraflı 80 

38 O4/23 20+500 Kaynaşlı İstanbul Çift Taraflı 80 

39 O4/OB-18 0+200 Abant İstanbul Çift Taraflı 80 

40 O4/26 1+500 Yumrukaya Ankara Çift Taraflı 80 

41 O4/26 3+600 Dağkent İstanbul Çift Taraflı 80 

Alanı 

(m²) 

Reklam 

Alanı 

K.K.N. Km Mevkii Yönü Durumu 

Levhası No 

(m²) 

42 O4/26 5+400 Dağkent İstanbul Çift Taraflı 80 

43 O4/27 3+700 Çakmaklar İstanbul Çift Taraflı 80 

44 O4/27 5+050 Salıbeyler İstanbul Çift Taraflı 80 

45 O4/27 8+200 Yukarı Soku Ankara Çift Taraflı 80 

46 O4/27 12+900 Musluklar İstanbul Çift Taraflı 80 

47 O4/27 15+800 Alıçören Ankara Çift Taraflı 80 

48 O4/27 17+400 Alıçören İstanbul Çift Taraflı 80 

49 O4/28 5+700 Çaydurt İstanbul Tek Taraflı 40 

50 O4/28 10+100 Köroğlu Ankara Çift Taraflı 80 

51 O4/28 11+250 Köroğlu Ankara Çift Taraflı 80 

52 O4/28 16+000 Aşağıkuzuören Ankara Çift Taraflı 80 

53 O4/28 19+950 Aşağıkuldan Ankara Çift Taraflı 80 

54 O4/29 0+950 Yeniçağa Ankara Çift Taraflı 80 

55 O4/29 5+900 Dörtdivan İstanbul Çift Taraflı 80 

56 O4/26 8+100 Dörtdivan Ankara Çift Taraflı 80 

57 O4/29 9+150 Dörtdivan İstanbul Çift Taraflı 80 

58 O4/30 5+700 Gerede Ankara Çift Taraflı 80 

59 O4/31 02+470 Ulusu Köprüsü Ankara Çift Taraflı 80 

60 O4/31 07+150 Asım Çavuşoğlu Viyadüğü Ankara Çift Taraflı 80 

61 O4/31 10+050 Havullu İstanbul Çift Taraflı 80 

62 O4/31 17+200 Cankurtaran B.İ. İstanbul Çift Taraflı 80 

63 O4/31 19+850 Cankurtaran B.İ. İl Sınırı Ankara Çift Taraflı 80 

64 O4/32 07+600 Su Deposu İstanbul Çift Taraflı 80 

65 O4/32 18+200 Tatlak Köprüsü Ankara Çift Taraflı 80 

66 O4/33 6+3200 Çamlıdere-Çeltikçi Ankara Çift Taraflı 80 

67 O4/33 10+000 Çamlıdere-Çeltikçi İstanbul Çift Taraflı 80 

68 O4/34 6+850 Çeltikçi-Akıncı Ankara Çift Taraflı 80 




72 O4/34 25+650 Akıncı-Çeltikçi İstanbul Çift Taraflı 80 

73 O4/34 30+900 Akıncı-Çeltikçi Ankara Çift Taraflı 80 


75 O4/35 1+750 Akıncı gişeler-Ankara K. Ankara Çift Taraflı 80 

76 O4/35 5+975 Ankara K.-Akıncı gişeler İstanbul Çift Taraflı 80 

77 O4/35 8+275 Ankara K.-Akıncı gişeler İstanbul Çift Taraflı 80 

78 O20/17 2+550 Elvankent K.-Eskişehir K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 

79 O20/14 2+150 Pozantı K.-Konya Y.K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 

80 O20/08 3+625 Pozantı K.-Konya Y.K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 

81 O20/08 1+650 Havalimanı K.-Etlik K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 

82 O20/05 0+950 İvedik K.-Batıkent K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 

TOPLAM (m²) 5880 

(



Dış Haber 

9 

Tarihin İçinden 

1927 Dönemeci ve Türk Ocakları’nın kapatılması 

 

yilmazkurt2002@yahoo.com 

Geçtiğimiz hafta Türk Ocakları’nın 105. 

Kuruluş Yıldönümünü kutlulandı. 1912 yılının 

karanlık ve karamsarlık dolu günlerinde 

Türk’e, Türklüğe bir ümit olması için kurulmuştu 

Türk Ocakları. 

Osmanlı Devleti, “Osmanlıcılık” bayrağı 

altında Türk, Rum, Ermeni, Bulgar, Arap ve 

Acemi birleştirmek istiyordu. Osmanlıcılık 

fikri iflas edince Türkler de Türkçülük hareketini 

başlatmakta kendilerine hak gördüler. 

1908 yılında Türk Derneği; 1911 yılında 

Türk Yurdu ve 1912 yılının Mart ayında Türk 

Ocakları kuruldu*. 

Türk Ocakları, günlük siyasi politikanın 

dışında kalmaya özen göstererek bu millet 

için büyük hizmetler yaptı. Vatan tehlikeye 

düşünce her Türk Ocaklı birer nefer olarak 

Milli Mücadele’de yerini aldı. Vatan kurtarıldıktan 

ve yeni Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan 

sonra da aynı duygularla devletinin 

yanında yer aldı. 

1925-1926 yılları Cumhuriyet Tarihimizde 

dönüm noktası oldu. Şeyh Sait İsyanı’nın 

bastırılması için çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu 

ve bu kanunu uygulamakta görevli 

İstiklal Mahkemelerisadece isyancıları değil 

bütün muhalif mebusları da sindirmeyi 

başardı. Şeyh Sait ayaklanması bahane 

edilerek Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 

Kapatıldı. Artık Cumhuriyet Halk Fırkası 

ülkenin tek siyasi partisi, tek siyasi oluşumu 

idi. 

Genç Cumhuriyetin en büyük korkusu 

padişahlığa ve halifeliğe tekrar dönülmesi 

idi. Bu yüzden ülkedeki her türlü siyasi oluşumu 

kontrol altına almak istiyordu. Devlet 

de, din de, basın da, gençlik de devletin 

sıkı denetimi altında olmalıydı. 

Türk Ocaklarının tüzüğü bu amaca hizmet 

edecek şekilde değiştirildi. Artık Türk 

Ocakları partiler üstü siyaset izleyen bir kuruluş 

değil CHF’sının gençlik kolları veya 

kültür şubesi gibi çalışacaktı. Rusya’nın 

baskıları sonucu Türk Ocakları’nın yurt dışındaki 

Türklerle ilgilenmeleri, oralarda faaliyette 

bulunmaları resmen yasaklanmıştı. 

Türk Ocakları devlete hizmet aşkı içerisinde 

üzerine düşen bütün fedakârlığı yapmakta 

kusur göstermedi. Gazi Mustafa 

Kemal de yurtiçi gezilerinde Türk Ocaklı 

gençlerle buluşarak onları teşvik etmekten 

geri durmadı. Türk Ocaklı gençler de 

en samimi duygularla gördükleri eksiklikleri 

ve yanlışlıkları büyük kurtarıcıya aktarmakta 

tereddüt göstermediler. 

Türk Ocaklı gençlerin bu acar tavırları 

ve bütün tenkitleri Gazi’ye aktarmaları 

Atatürk’ün hem hoşuna gitmiş, hem de bir 

anlamda rahatsız etmişti. Bu gençler ileride 

yeni bir siyasi oluşum içerisine girerlerse 

memlekette “ikilik” çıkabilirdi. Ata da bunu 

hiçbir şekilde istemezdi. 

Atatürk Bursa Türk Ocağı ziyaretinde 

Türk Ocakları Genel Başkanı Hamdullah 

Subhi Tanrıöver’e bu durumu açtığı zaman 

Hamdullah Subhi’nin verdiği cevap 

çok incelikli idi: 

“Tabii Paşam, onlar başlarında bir sultan 

değil, bir Cumhurbaşkanı olduğunu 

biliyorlar ve onun için çekinmeden içlerini 

döküyorlar. Onları böyle konuşmaya sizin 

getirdiğiniz rejim alıştırdı”( N.Kılıç, Türk 

Ocakları ve Atatürk, s. 173). Atatürk bu 

olaydan sonra kendi partisinin mensuplarına 

hitaben yaptığı konuşmada ise: 

“ Nedir bu durumunuz ? Herkes ellerini 

kavuşturmuş, elpençe divan duruyor. Siz 

de Ocaklı gençler gibi uyanık olun” demiştir. 

Bu işin nasıl olacağı 1931 yılının ilk günlerinde 

yayınlanmaya başlayan yazılarda 

ortaya konulmaktaydı: Halkı ve gençliği 

bir araya getirecek yeni bir kuruluşa 

ihtiyaç vardı. Halkevleri bu işi üstlenecek 

ve tarihi fonksiyonlarını tamamlamış 

olan Türk Ocakları kapanacak ve malları 

CHF’ye devir edilecekti. Türk Kadınlar Birliği, 

Mason dernekleri, Türk Matbuat Cemiyeti, 

Türk İhtiyat Zabitleri Cemiyeti ve Türk 

Ocakları kapatılacaktı. 

Aslında Türk Ocakları’na “kapatılmıştır” 

demek de pek doğru değil. Çünkü resmî 

olarak Türk Ocakları mahkeme kararı ile 

veya hükümet kararı ile kapatılmamıştır. 

Hükümet kontrolü altındaki basın ve 

köşe yazarları Türk Ocakları’nın “Turancılık” 

ile uğraştığını, amacından saptığını yazarak 

ortamı hazırladılar**. Sonra Hamdullah 

Suphi ikna edilecek, Ocak genel 

kurulu toplanacak ve kendisini fesih ederek 

mallarının CHF’sına devir edilmesi için 

karar alacaktır. Yani resmi olarak kapatma 

diye bir şey yoktur. Adamlar toplanmışlar 

ve kendi ocaklarının kapatılması için karar 

almışlardır. 

Aslında Türk Ocaklarının kapatılmasından 

4 yıl önce 1927 yılında yapılan 

yeni parti tüzüğünün 40. Maddesiyle Türk 

Ocakları da “CHF’nın denetimi altında 

bir kuruluş” olarak sayıldığı için hükümetin 

Türk Ocakları’nı kendisini fesih etmeye zorlaması 

da anlaşılabilecek bir durumdur (N. 

Kılıç, s. 171). 

Türk Ocakları’nın kapatılmasındaki katalizatör 

olaylardan en önemlisi ise Bandırma 

Türk Ocağı’nın belediye seçimlerinde 

CHF adayının karşısına kendi adaylarını 

çıkarmaları olmuştur. Bandırma Türk Ocağı 

adayı belediye seçimlerini kazansa ne 

olacaktı? Büyük bir ihtimalle Samsun’da 

CHF’na rağmen seçimi kazanan Boşnakzade 

Ahmet Bey’in başına gelenler gelecekti 

(Akyol, s. 581). Ancak demokrasiyi 

Ziya Gökalp gibi anlayan Türk Ocaklılar 

kendilerine verilen CHF’nın programlarını 

halka anlatma işinde başarısız olmuşlardı. 

Ülke tehlikeli bir durumda iken demokrasicilik 

oynamaya kalkmışlar ve sonunda 

kendi kendilerini fesih etmek zorunda kalmışlardır. 

Ancak bunun için Türk Ocaklılar 

hiçbir şekilde suçlanamazlar. Ocaklarını 

kapatanlara da teşekkür etmek konumunda 

değillerdir. Sihirli sözcük burada hemen 

devreye girecektir: “O dönemin şartları 

onu gerektiriyordu”. 

*Nermin Kılıç, Türk Ocakları ve Atatürk, 

Türk Ocakları Ankara Şubesi Yayınları, Ankara 

2013, s. 27) 

** Taha Akyol, Atatürk’ün İhtilal Hukuku, 

6. Bs.,İstanbul 2012, s. 585. 

Almanya’da otoyol vergisinin 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

 

- 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

(

10 Yerel 



 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

( 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

TURGUT ÖZAL KÜLTÜR MERKEZİ 

- 

 

 

- 

 

 

SUSUZ KÜLTÜR MERKEZİ 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

SERHAT KÜLTÜR MERKEZİ 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

KALETEPE KÜLTÜR MERKEZİ 

- 

 

 

 

- 

 

YAKACIK KÜLTÜR MERKEZİ 

 

 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

15 Temmuz Milli 

KEDEM 

Sergisi’ne konu oldu 

 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

TOROS TAKSİDEN TAŞDELEN'E TEŞEKKÜR 

 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

 

 

BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 

 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

(

11 



Güncel 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

 

BUĞDAY BAĞIMLILIK 

YAPAR MI? 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

- 

 

- 

 

 

 

- 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

 

- 

 

 

 

- 

- 

 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hacettepe Üniversitesi Mühendisleri 

 

edilmemesini istedi. 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

-

Ç - 

 

 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

- 

- 

 

 

 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

''REKOR KIRILAN DERECELER 

ÇERÇEVESİNDE TÜRKİYE 

ŞAMPİYONLUĞU ELDE ETTİK'' 

- 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

 

 

''DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU 

HEDEFLİYORUZ'' 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

 

- 

 

 

- 

- 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 


SPOR 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

 

- 

- 

 

- 

 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

- "DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR" 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

 

 

- "SPORTİF FAALİYETLER SOSYAL 

BECERİLERİ GELİŞTİRİYOR" 

- 

 

 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

 

- 

- 

 

 

 

- 

 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

- 

- 

 

 

 

- 

 

 

- 

 

 

- 

- 

 

 

- 

- 

- 

 

 

 

 

 

- 

 

- 

- 

 

 

 

- 

- 

- 

 

- 

- 

- 

 

- 

 

 

 

 

 

 

 

 

G 

 

 

 

- 

 

 

 

- 

 

- 

 

 

-

SONSÖZ

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?