03.04.2017 Views

SAHİCİ KALMAK

aylik_mart_2017

aylik_mart_2017

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

GÜNDEM<br />

niyle bireyselliğin arttığı ve ötekini<br />

anlamanın azaldığı ortamda kalbin<br />

kalbi anlaması da zorlaşmaktadır.<br />

Artık günümüzde insanoğlu herhangi<br />

bir kişi ya da grupla ilişkide<br />

bulunurken daha korunmasız durumda.<br />

Nesiller arasındaki farklılık<br />

çok hızlı değiştiği için ebeveyn ile<br />

çocukların dünyaya bakışı ve ilişki<br />

kurma biçimleri birbirinden oldukça<br />

farklı. Aileler çocuklarının yanlışlarını<br />

düzeltmek hatalarını onlar için<br />

en az zararlı hâle getirmek için çaba<br />

sarf etmekteler. Ancak bazı aileler<br />

için sanal âlem henüz bir bilinemezler<br />

dünyası.<br />

Sanal âlemin bu her şeyi kolaylaştıran<br />

insan üzerindeki sorumluluk<br />

ve bağlayıcılığı azaltan veya bazı<br />

durumlarda ortadan kaldıran yönü<br />

gençlerin duygusal dünyasına da<br />

yansımaktadır. Sanal âlem hız konusunda<br />

iyi olsa da bir insanı gerçekten<br />

tanıma hususunda aynı<br />

imkânı sunamaz. İnsanlar başkasının<br />

duygularını nasıl anlayabilsin.<br />

Henüz duygular internette aktarılamıyor.<br />

İnsanlar gerçekte ne kastettiklerinin<br />

o anda hangi hâletiruhiye<br />

içerisinde olduklarının ne kadarını<br />

anlatabiliyor, aktarabiliyorlar. Zaman<br />

ilerledikçe sanal âlemde kendi<br />

içinde bir tür sanal normlar geliştiriyor<br />

ve bunlar iletişimin düzelmesi<br />

için uygulanıyor. Aynı konu sanal<br />

mahremiyetin gerekliliği konusunda<br />

da söylenebilir. İnsanlar farklı<br />

mekânlarda bulunduğu için aynı<br />

mekânda bulunmanın ve yüz yüze<br />

konuşmanın oluşturacağı mahremiyet<br />

durumunu yeterince hissedemeyebilirler.<br />

Bu da onları her konuda<br />

daha cüretkâr kılabilir.<br />

Dinî motiflerin ve mukaddes söylemlerin<br />

de sanal âlem ziyaretçileri<br />

tarafından kullanılması ve istismarı<br />

söz konusudur. Ancak bu söylemler<br />

gerçek hayatta olduğundan daha<br />

az ya da daha fazla kullanılmıyor.<br />

Yukarıda da bahsedildiği üzere<br />

farklılık söylemlerde değil söylemin<br />

kullanıldığında sanal âlemde bir<br />

bağlayıcılığının olup olmamasındadır.<br />

İnsanlar gerçek hayatta iletişim<br />

esnasında da muhatabı etkilemek<br />

için dinî ve manevi söylemleri kullanıyorlar.<br />

Ancak sanal âlemin dezavantajı<br />

karşıdaki kişinin gerçekten<br />

söylediğini ne kadar hissettiğini bilme<br />

ya da bu konuda bir fikir edinme<br />

ihtimaliniz gerçek hayattakinden<br />

Sanal âlem insanlara<br />

sahte bir cesaret<br />

duygusu veriyor.<br />

İnsanların yüzüne,<br />

gözlerinin içine<br />

bakarak söyleyemeyeceğiniz<br />

çoğu şeyi<br />

klavyenin tuşlarıyla<br />

tuşlayabiliyorsunuz.<br />

Sanki o sözleri sizin<br />

zihniniz üretmiyor<br />

ve sizin ağzınızdan<br />

çıkmıyor gibi.<br />

çok daha düşüktür. Bir insan dinî<br />

argümanları da kullanarak iyi edebi<br />

bir metin oluşturabilir. İkna edici<br />

cümleler kurabilir. Ancak bunu ne<br />

kadar hissettiğini ve hayatına ne<br />

kadarını yansıttığını takip etmeniz<br />

sanal âlemde daha zordur. Aynı<br />

zamanda insanı makineden daha<br />

doğrusu bir bilgisayardan ayıran<br />

en temel özellik duyguları yani kalbidir.<br />

İnsan sadece pek çok bilgiyi<br />

öğrenen onları depolayan ve onlara<br />

göre tepkiler geliştiren bir varlık değil<br />

aynı zamanda hisseden, şefkat ve<br />

merhamet gösteren, empati kuran,<br />

etkileyen ve etkilenen bir varlıktır.<br />

Sanal âlemde bu kapasitelerinden<br />

özellikle duygu içerenleri kullanması<br />

çok mümkün değildir. İletişim o<br />

kadar sınırlı ki, kişiler bazı durumlarda<br />

karşıdaki kişiyi kırdığı, incittiğinin<br />

farkına bile varamıyorlar.<br />

Bireylerin, özellikle gençlerin herhangi<br />

bir hayal kırıklığı kalp kırıklığı<br />

yaşamamak için gerçek hayatta tanımadığı<br />

bilmediği insanlarla sanal<br />

âlemde iletişime geçmemesi yararlı<br />

olabilir. Daha çok beğenilme daha<br />

çok arkadaşı olma arzusunu bırakarak<br />

nitelikli arkadaş edinmeyi tercih<br />

etmek yararlı olacaktır. Sanal mahremiyet<br />

fikrinin ve sanal âlemde<br />

yapılıp edilen her şeyin sorumluluk<br />

yükleyeceğine dair bilincin kazandırılması<br />

gerekmektedir. Ancak bu<br />

bilincin kazanılması zaman alacağından<br />

herkesin bireysel olarak kendi<br />

özelini koruma hususuna dikkat<br />

etmesi faydalı olabilir. Sanal âlemin,<br />

gerçek hayatın sınırlarından sıkılan<br />

bazı kullanıcılar için bir kaçış alanı,<br />

kurallar ve ilkelerin dışına çıkma isteklerini<br />

tatmin ettikleri bir mecra<br />

olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.<br />

En nihayetinde sanal<br />

âlem hukuku ve sanal âlem fıkhının<br />

oluşturulması yakın gelecekte gerçekleştirilmesi<br />

gereken bir hedef ve<br />

zorunluluk gibi gözüküyor. Sosyal<br />

medya okuryazarlığı eğitimi verilmesi<br />

ve bunun yaygınlaştırılması<br />

elzemdir. İnsanların ahlakını bozduğu<br />

ve daha kötü varlıklar hâline<br />

getirdiği şeklinde suçlanmaktadır.<br />

Ancak internetin ve sanal âlemin<br />

insanlık için bir ayna olma yönü de<br />

unutulmamalıdır.<br />

(Yazarın “Gençliğin Sanal Alemle İmtihanı”<br />

(Mutluluğun Peşinde, Çamlıca Yayınları,<br />

2017) başlıklı yazısının gözden geçirilmiş<br />

ve eklemeler yapılmış halidir.)<br />

16 DİYANET AYLIK DERGİ MART 2017<br />

DiyanetDergisi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!